sempozyum bildirileri kitapçığı

Transkript

sempozyum bildirileri kitapçığı
III. ULUSLARARASI GELENEKSEL TÜRK
GÜREŞLERİ SEMPOZYUMU VE OYUNLARI
BİLDİRİ KİTAPÇIĞI
marastws2016.omu.edu.tr
DAVET
Değerli Meslektaşlarım;
30 Eylül 2011 ve 14-15 Eylül 2012 tarihlerinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi
sponsorluğunda TUBİTAK onaylı iki “Uluslararası Geleneksel ve Olimpik Güreşler
Sempozyumu” düzenlemiştir. Bununla birlikte “Uluslararası Geleneksel Güreşler” organize
edilmişti. Geleneksel güreş organizasyonları Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü (KGİK) ve
Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu (TGSDF) girişimleri ile devam ederken;
sempozyum son üç yıldır yapılamamaktaydı.
Bu yıl yine KGİK ve TGSDF yönetimi akademik ekibiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı
(KTB)’na “III. Uluslararası Geleneksel Türk Güreşleri Sempozyumu ve Oyunları” projesi
sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı “16 Şubat 2016 tarih ve 662 sayılı proje” yi onayladı.
Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile yürütülmesini uygun gördü.
T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı sponsorluğunda “III. Uluslararası Geleneksel Türk
Güreşleri Sempozyumu ve Oyunları” 6- 8 Mayıs 2016 tarihlerinde Kahramanmaraş’ta
yapılacaktır.
Kahramanmaraş’ta siz değerli katılımcıları görmekten mutlu olacağız. Sempozyuma
bildiri ile katılmanızı bekliyor, saygılar sunuyoruz.
Doç. Dr. Mehmet TÜRKMEN
Sempozyum Başkanı
1
DÜZENLEME KURULU
SEMPOZYUM ONUR KURULU
Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı
Akif Çağatay KILIÇ, T. C. Gençlik ve Spor Bakanı
Abdürrahim BOYNUKALIN, Gençlik ve Spor Bakan Yrd.
Bilal ERDOĞAN, Dünya Etnospor Konfederasyonu Genel Başkanı
Mehmet İlker ÇİTİL, Kahramanmaraş Milletvekili
Mustafa Hakan GÜVENÇER, Kahramanmaraş Valisi
Fatih Mehmet ERKOÇ, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı
Nenad LALOVİÇ, United World Wrestling (UWW) President
Rodika Maria YAKŞİ, United World Wrestling (UWW) Yönetim Kurulu Üyesi
Ömer Faruk Öz, Malatya Milletvekili (Eski) & Ata Sporları Vakfı Başkanı
Erlen OSPANOV, Kazakistan Ulusal Sporlar Birliği Asbaşkanı
Musa AYDIN, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı
Sergei DANILENKO, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Vekili/ Vice-President
2
SEMPOZYUM DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı
Prof. Dr. Akai KİNEYEV – Rusya Federasyonu Gorno – Altaisk Üniversitesi;
Prof. Dr. Ali ABİŞEV - Turar Ryskulov Kazakh Economic Üniversity;
Prof. Dr. Bayrzhan ZAKİRYANOV – Kazakistan Alma-atı DFKSA Rektörü;
Prof. Dr. Bissenov K. ALDABERGENULİ - Kazakistan Kızılorda Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Durmuş DEVECİ - Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Fırat PURTTAŞ - TURKSOY Genel Sekreter Yardımcısı;
Prof. Dr. Gülçin ANSEROVNA - Kızılorda Korkut Ata Devlet Üniversitesi;
Prof. Dr. Hasan KAYA - Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Hikmet KOCAK - Atatürk Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Hüseyin AKAN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU - Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Kanat U. MEMBETALİEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı;
Prof. Dr. Kaya Tuncer ÇAĞLAYAN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Prof. Dr. Kemal TAMER - Gazi Ünv. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı;
Prof. Dr. Marat K. SARALAEV - Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Dekanı;
Prof. Dr. M. Akif ZİYAGİL – Mersin Üniversitesi BESYO Müdürü;
Prof. Dr. Mehmet ÖZKARCI - Sütçü İmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı;
Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ - OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı;
Prof. Dr. Olga R. KARANASTAS – Moldovya Üniversitesi Tarih Bilimi Enstitüsü;
Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ - Ardahan Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Sebahattin BALCI - Manas Üniversitesi Rektörü;
Prof. Dr. Toktobek T. İMANALİYEV – Kırgızistan Devlet Üniversitesi FKSA Rektörü;
3
DÜZENLEME KURULU ONURSAL BAŞKANI
Mahir ÜNAL, T. C. Kültür ve Turizm Bakanı
DÜZENLEME KURULU BAŞKANI
Doç. Dr. Mehmet Türkmen, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
DÜZENLEME KURULU
Dr. Mehmet İlker ÇİTİL, Kahramanmaraş Milletvekili
Yaşar HOPUR, Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü Başkanı
Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı
Şahin HOPUR, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu As Başkanı
Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU,
Prof. Dr. Mustafa AYYILDIZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri
Fakültesi Dekanı, Sempozyum Eş Başkanı
Dr. Murat ELİÖZ, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
Dr. Ünal TÜRKÇAPAR, Sempozyum Genel Koordinatörü
Dr. Bilal Demirhan, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtdışı)
Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi)
Seydi KÜÇÜKDAĞLI, Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürü
Cengiz ÇAKIROĞLU, Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü
H. İbrahim ÖZDEMİR, Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü
4
SEMPOZYUM KOORDİNATÖRLÜĞÜ
Yrd. Doç. Dr. Ünal TÜRKÇAPAR - Sempozyum Genel Koordinatörü
Sempozyum Koordinatörleri
Drt. (Öğr. Gör.) Hamza KÜÇÜK
Drt. (Arş. Gör.) Esra EMİR
Drt. (Arş. Gör.) Mücahit FİŞNE
Drt. (Arş. Gör.) Emre DELİBAŞ
Öğr. Gör. Kürşat HAZAR
Okt. Altan ALICI
Okt. Ziya POYRAZ
SEMPOZYUM SEKRETERYASI
Dr. Mehmet GÜL, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi)
Dr. Bilal DEMİRHAN, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtdışı)
Dr. Bade YAMAK, Sempozyum Genel Sekreteri (Yurtiçi)
Öğr. Gör. Hamza KÜÇÜK
Arş. Gör. Esra EMİR
Arş. Gör. Şaban ÜNVER
Arş. Gör. Onur ÖZTÜRK
Arş. Gör. Mücahit FİŞNE
Arş. Gör. Emre DELİBAŞ
Arş. Gör. Ali Kerim YILMAZ
İLETİŞİM
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi;
Kahramanmaraş Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü;
Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü;
Geleneksel Türk Sporları Federasyonu.
Tel: (+90) 362 312 1919 / 5672
Faks: (+90) 362 457 6924
5
BİLİMSEL DANIŞMA KURULU
Dr. Alparslan CEYLAN (TUR)
Dr. Atilla PULUR (TUR)
Dr. Marat K. SARALAEV (KGZ)
Dr. İlhan TOKSÖZ (TUR)
Nenad LALOVİÇ (SRB-UWW)
Rodika Maria YAKŞİ (TUR-UWW)
Musa AYDIN (TUR-TGF)
Dr. Mustafa AYYILDIZ (TUR)
Dr. Mehmet TÜRKMEN (TUR)
Dr. Yalçın KAYA (TUR)
6
BİLİM KURULU
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Mehmet TÜRKMEN
(Başkan)
Mustafa AYYILDIZ
(Eş Başkan)
A. Azmi YETİM
Ahmet ŞAHİN
A. Emre EROL
A. Raşid REŞAD
Ali ABİŞEV
Akai KİNEYEV
Akoyly ORAZKLYCHEV
Andrey V. ANOHİN
Aydoğan SOYGÜDEN
Atilla PULUR
Bade YAMAK
Barbaros Serdar ERDOĞAN
Bilal DEMİRHAN
Bilal ÇOBAN
David Curby
Egemen ERMİŞ
Enver DÖŞYILMAZ
Erdal ZORBA
Erkan DEMİRKAN
Erol DOĞAN
Faruk YAMANER
Fatih BEKTAŞ
Fatih ÖZGÜL
Fethi ASLAN
Funda ELMACIOLU
Gülçin ANSEROVNA
Haci Murat ŞAHİN
Haydar İŞLER
Hüseyin EROĞLU
İbrahim CİCİOĞLU
İdris YILMAZ
İlhan TOKSÖZ
İrina V. OKTYABRSKAYA
Kadir GÖKDEMİR
Kanat CANUZAKOV
Kanat U. MEMBETALİEV
Kevin JACKSON
Kürşat KARACABEY
Liliana KANEVA
Lyudmila N. MAKAROVA
Marat K. SARALAEV
Marina A. TOKMAŞEVA
Maya PAHİMOVA
Mehmet Akif ZİYAGİL
Mehmet ACET
Mehmet BAYANSALDUZ
Mehmet ÇEBİ
Mehmet GÜL
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
AFG
KAZ
RUS/
TKM
RUS/
TUR
TUR
TUR
TUR
KGZ
TUR
USA
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
KAZ
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
RUS/
TUR
KGZ
KGZ
USA
TUR
BUL
RUS/
KGZ
RUS/
AZE
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
7
Altay
Tuva
Hakas
Telengit
Teleüt
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Dr.
Mehmet GÜNAY
Mehmet KUTLU
Menderes KABADAYI
Mıhtıbek TAGAEV
Mikail TEL
Muhsin HAZAR
Musa ÇON
Murat ELİÖZ
Mustafa AYYILDIZ
Mustafa ÖZDAL
Nedim ÇETİN
Najat SAYEM
Nejla GÜNAY
Olga R. KARANASTAS
Oljobai KARATAEV
Osman İMAMOĞLU
Özgür BOSTANCI
Özge D. Y. KESKİN
Özkan IŞIK
Peter KIROV
Saitdin AZİZBAEV
Sabahattin DEVECİOĞLU
Sebiha GÖLÜNÜK
Sedef KURT
Sefer AŞUROV
Selçuk GENCAY
Seng-Young KIM
Serdar GERİ
Serkan HAZAR
Seydi A. AĞAOĞLU
Sylvia BAKALOVA
Suat KARAKÜÇÜK
Tamer KARADEMİR
Ünal TÜRKÇAPAR
Tadaaki HATTA
Toktobek T. İMANALİYEV
Tülin ATAN
Valeri P. KRASİLNİKOV
Vedat ERİM
Vitali VASILIEV
Yalçın KARAGÖZ
Yalçın KAYA
Yalçın TAŞMEKTEPLİGİL
Yeliz ŞİRİN
Yıldırım KAYACAN
Yusuf CAN
Yücel OCAK
TUR
TUR
TUR
KGZ
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
YMN
TUR
MDL
KGZ
TUR
TUR
TUR
TUR
BUL
KGZ
TUR
TUR
TUR
AZE
TUR
KOR
KGZ
TUR
TUR
BUL
TUR
TUR
TUR
JPN
KGZ
TUR
RUS/ Saka
TUR
RUS/ Çuvaş
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
TUR
8
GÜREŞ OYUNLARI KURULU
GELENEKSEL GÜREŞ OYUNLARININ ORGANİZASYON KURULU
Yaşar HOPUR- Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü (Organize Kurulu Başkanı)
Şahin MEZDEĞİ - Kahramanmaraş Güreş İhtisas Kulübü (Danışma Kurulu Başkanı)
Şahin HOPUR - TGSDF As Başkanı (Genel Koordinatör & İletişim Başkanı)
H. İbrahim ÖZDEMİR - KMGİK (Genel Sekreter & İletişim Eş Başkanı)
Cengiz ÇAKIROĞLU - Kahramanmaraş Güreş İhtisas Klb. (Organize Kurulu Eş Başkan)
İletişim:
Şahin HOPUR
Email: [email protected]
Tel: +90 533 4028181
İbrahim ÖZDEMİR
Email: [email protected]
Tel: +90 530 4026444
9
KONGRE PROGRAMI
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
I. SALON – I. OTURUM
SAAT
TIME
09:00
09:10
09:20
09:30
09:40
09:50
10:00
10:10
May 7, 2016 Saturday Morning Session
Ith SALOON – Ith SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUŞMACILAR /
SPEAKERS
Kırgızistan Geleneksel At Oyunları Hakkında Öğrencilerin Bilgi Düzeylerinin
İncelenmesi
Development of Student’s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The
English Lesson
Nurmira
ABDIBEKOVA
ABDIBEKOVNA
Kırgızların Ünlü Kahramanı Olan Baba Oğlu Kocomkul Hakkında Tarihsel Anılar
Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной академии
физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская Республика
Kirgizlar’in Milli Güreşi Olan “Leylek Güreşi” Tarihi, Özelliği Ve Günümüzdeki
Durumu
ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ
НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ»
‘Kırgız Küröş’ Güreşinin Eski Boyutunun Canlandırılması, Kırgızların Unutulan Ve
Yasak Edilen Oyunları Hakkında Bilgilerin Bilimsel Dönümüne Dahil Edilmesi
Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот
сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов
‘Küreş’ Kırgız Milli Güreşi Hakkında Analitik
Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе
Etnospor Hareketinin Uluslararası Boyutu: Küreselleşmenin Evrensel Bir Meydan
Okuması
МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО ДВИЖЕНИЯ:
ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ
Etnospor Hareketinin Gelişme Boyutu Olarak Dünya Göçebe Oyunları’nın Geleneksel
Güreş Türleri Festivali
Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр кочевников, как формат
развития этноспортивного движения
Türk Milletlerinin En Eski Ve Dialektik Bir Sporu: Güreş Ve Onun Geleceği
ТҮРК ЭЛДЕРИНИН ЭҢ БАЙЫРКЫ ЖАНА ДИАЛЕКТИКАЛЫК СПОРТУ.
КҮРӨШ ЖАНА АНЫН КЕЛЕЧЕГИ
10:20
Hazırlık Düzeyleri Farklı Olan Güreşçilerin Müsabakalarda Kullandıkları Taktik
Yöntemler
ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ
БОРЦАМИКУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ ПОДГОТОВЛЕННОСТИ
10:30
Development of Student’s Speech Activity Studying Kyrgyz National Games at The
English Lesson
GENEL DEĞERLENDİRME
10:40
GENERAL EVAULATION
10
Toktobek
İMANALİEV
Saitdin AZİZBAEV
Saitdin AZİZBAEV
Marat SARALAEV
Mıktıbek TAGAEV
K. U.
MAMBETALİYEV,
A. A. AKİBAYEV
A. A. AKİBAYEV,
K. U.
MAMBETALİYEV
Kanat
CANUZAKOV
Bekcan
Abdırahmanov,
Cıparkul
Abdırahmanova,
Serdar Geri, Refika
Geri
Abdybekova
Nurmira
Abdybekovna
K. U.
MAMBETALİYEV
Marat SARALAEV
(Oturum Başkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
II. SALON – I. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Morning Session
II SALOON – Ind SESSION
th
SAAT
TIME
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUŞMACILAR /
SPEAKERS
09:00
Prepubertal güreşçilerin fiziksel özellikleri ve koordinasyon performansına yaş
değişkeninin etkisi
The effects of age on physical characteristics and coordination performance in
prepubertal wrestlers
Mehmet Akif
ZİYAGİL,
Mehmet TÜRKMEN
09:15
Prepubertal erkek çocukların güreş sporuna katılım sebepleri
Reasons to the participation of wrestling sport for prepubertal boys
Mehmet Akif ZİYAGİL,
Mehmet TÜRKMEN
Adölesan güreşçilerin çeviklik ve izokinetik kuvvetleri arasındaki ilişki
Relations between agility and isokinetic strength in adolescents male wrestlers
Mehmet Akif ZİYAGİL,
Ayhan Taner
ERDOĞAN, Fethi
ARSLAN,
Nevzat DEMİRCİ,
Gökhan UMUTLU
09:45
Erkek ve kadın genç milli takım güreşçilerinin vücut kompozisyonu ve el
kavrama kuvvetinin karşılaştırılması Comparison of body composition and
handgrip strength in junior male and female national wrestlers
Mehmet Akif
ZİYAGİL
10:00
Korumalı futbol ve güreşçilerin egzersiz öz yeterliliği ile öfke düzeylerinin
karşılaştırılması
Comparison between American footballers and wrestlers’ exercise self
efficacy and anger control
Mehmet Akif
ZİYAGİL, Nevzat
DEMİRCİ, Fethi
ARSLAN, Erkan
GÜLGÖSTEREN
10:15
Dairesel Antrenman Metodunun Güreşçilerde Bazı Kalp, Dolaşım Ve
Solunum Parametrelerine Etkileri
Recep KÜRKÇÜ
10:30
Türk Güreşinde Dönüm Noktası: 1948 Londra Olimpiyatları A Milestone in
Turkish Wrestling: 1948 London Olympics
Selami ÖZSOY
GENEL DEĞERLENDİRME
Mehmet Akif
ZİYAGİL
Tülin ATAN
09:30
10:45
GENERAL EVAULATION
11
(Oturum Başkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
III. SALON – I. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Morning Session
IIIth SALOON – Ind SESSION
SAAT
TIME
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUŞMACILAR /
SPEAKERS
09:00
"Kadın güreşçilerde müsabaka öncesi ağırlık kaybında vücut bileşenleri ve depresyon
Body composition changes and depression before the competitions among the elit
female wrestlers
Özkan IŞIK, İlkay
DOĞAN
09:15
Farklı ülkelerin uluslararası kadın güreşçilerinin müsabaka hazırlık
dönemlerinin karşılaştırılması
Comparison of international female wrestlers' of different countries match
preparation periods
Sebiha GÖLÜNÜK
BAŞPINAR, Yücel
OCAK, Özkan IŞIK,
İlkay DOĞAN
Güreşçilerde Ruhsal Zeka ve Sladırganlık Arasındaki İlişki (Samsun örneği)
09:30
The Relationship Between Spiritual Intelligence And Aggression Among
Young Wrestlers
Mehmet TÜRKMEN
Saeed SHOKOUFEH
Onur ÖZTÜRK
09:45
Güreşçilerde Deri Mantar Enfeksiyonları
Fungal Skin Infections In Wrestlers
Osman İMAMOĞLU,
Mehmet TÜRKMEN,
M. Hakan MAYDA
10:00
Osmanli Arşiv Belgesinde: Xiv. Yüzyil Bursa Ahmed-İ Dâ'i Mahallesinde
İkinci Bir Güreş Tekkesi
In Ottoman Archıves Document; A Second Wrestlıng Lodge In Bursa
Ahmed-İ Da'i Dıstrıct In 14TH Century
Mehmet Türkmen
10:15
Yıldız Güreşçilerde Yoğunlaştırılmış Antrenmanın Bazı Kan Parametreleri
Üzerine Etkinin İncelenmesi
Faruk YAMANER,
Osman İMAMOĞLU,
Emre YAMANER
10:30
Güreşçilerin Psikolojik İhtiyaçlarının İncelenmesi
Analysis of Psychogical Needs of Wrestlers
Tülin ATAN, Şaban
ÜNVER
10:45
Gizemli Bir Türk Sporu: GÜREŞ
Recep Cengiz
GENEL DEĞERLENDİRME
Ünal TÜRKÇAPAR
Fatih BEKTAŞ
11.00
GENERAL EVAULATION
12
(Oturum Başkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Sabah Oturumu
II. SALON – II. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Morning Session
Ith SALOON – IInd SESSION
SAAT
TIME
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
11:00
Ata Sporlarını Kategorize Eden Sosyo-Kültürel Faktörlerin İncelenmesi
Mehmet TÜRKMEN
11:15
Üniversite Sporları Ve Güreş
Atilla PULUR
11:30
Elit Güreşçilerin Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi
Research of The Elite Wrestler's Problem Solving Skills
Hamza KÜÇÜK Emin
Can KISA, Erol
DOĞAN,
11:45
İskelet Kasının Kasılma Mekanizması
Mustafa AYYILDIZ
12:00
Kadın güreşçilerin fiziksel, kuvvet ve güç özelliklerinde yaş ve sıklet değişkenlerine
bağlı değişim
Changes in physical, strength and power characteristics related to age and weight
categories in female wrestlers
12:15
Türk Bayrağını Avrupa Dünya ve Olimpiyat Gönderinde Dalgalandıran
Geleneksel Güreşlerden Gelen Pehlivanlarımız
Turkish National Wrestlers Who succeeded to raise Turkish Flag up to the
flagpole at Europe, World and Olympics
Yalçın KAYA, Kadir
EKİN
12:30
Güney-Doğu Avrupa Gagauzların etnık tarihi ve kültürlerinde güreş
(M.Ö. VII asir - M.S.XXI yüzyıllar)
Olga RADOVAKARANASTAS
12:45
Nasıl Bir Kırkpınar Olmalı? How Kırkpınar Should Be ?
İlhan TOKSÖZ
GENEL DEĞERLENDİRME
Kanat CANUZAKOV,
Mehmet TÜRKMEN
(Oturum Başkanı)
13:00
GENERAL EVAULATION
13
KONUŞMACILAR /
SPEAKERS
Mehmet Akif ZİYAGİL
7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu
III. SALON – II. OTURUM
SAAT
TIME
May 7, 2016 Saturday Afternoon Session
IIIth SALOON – IInd SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
KONUŞMACILAR /
SPEAKERS
16:00
“Güreşin Dansı”: Dans Sanatına Farklı Bir Bakış
“Dance Of Wrestle” A Dıfferent Perspectıve To Dance Art
Özlem DEMİRTAŞ,
Osman İMAMOĞLU,
Faruk YAMANER
16:15
Elit Güreşçiler ile Takım Sporu Yapan Sporcuların Kendinle Konuşma
Durumlarının İncelenmesi
An Evaluation of Self Speaking Status of Elite Wrestlers and Sportsmen
Doing Team Sports
Deniz Özge
YÜCELOĞLU KESKİN,
Deniz GÜNAY
DEREBAŞI,
Tülin ATAN
16:30
İşitme Engelli Erkek Güreşçi ve Judocuların Bazı Fiziksel, Fizyolojik ve
Antropometrik Parametrelerinin İncelenmesi The Investigation of Some
Physical, Physiological and Anthropometric Parameters of Hearing
Impairment Wrestlers and Male Judokas
Önder KARAKOÇ,
Cengiz TAŞKIN, Fikret
ALINCAK
16:45
Kurash (Kuraş) ve Judo Sporlarının Benzer ve Farklı Yönlerinin İncelenmesi
Analysis The Similarities nnd Dıfferences of Kurash and Judo Martial Arts
Fikret ALINCAK, Önder
KARAKOÇ, Cengiz
TAŞKIN
17:00
17:15
Sporda Dini Ritüeller ve Değerler
Religion Rituels in Sports and Values
Güreşçilerin Baskın Olan ve Olmayan Bacaklarının Denge Açısından
Karşılaştırılması
The Comparison of the Domınant and Nondomınant Leg's of the Wrestlers
in Terms of Balance
GENEL DEĞERLENDİRME
17:30
GENERAL EVAULATION
14
Barbaros Serdar
ERDOĞAN, Mehmet
Haşim AKGÜL, Ahmet
ŞAHİN, Sezgin
KORKMAZ
Mutlu CUĞ, Mücahit
FİŞNE
Mustafa AYYILDIZ
Bilal DEMİRHAN
(Oturum Başkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu
II. SALON – III. OTURUM
SAAT
TIME
16:00
16:15
16:30
16:45
17:00
17:15
17:30
17:45
May 7, 2016 Saturday Afternoon Session
IIth SALOON – IIInd SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
Ata Sporumuz Güreşe Yönelik Günümüzdeki Toplumsal Bakışın
Değerlendirilmesi
Evaluation of the Current Social Perspective Towards Our Ancestors’
Sport Wrestling
Türk Ulusal ve Uluslar Arası Güreş Hakemlerinin İş Doyumlarının Analizi
The Analysis of Work Satisfaction Levels of Turkish National and
International Wrestling Referees
Iıı. Ahmet Dönemi (1703 - 1730) Huzûr-I Hümâyûnda Güreşen
Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen İhsan-I Şahâneler Valuable Grants
Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In III. Ahmet Perıod
(1703 - 1730)
Elit Tekvando Ve Güreşçilerin Antrenörlerinin Kendilerine Karşı
Davranışlarını Algılama Düzeyi
Perception Of The Behaviors Of The Coaches Of Elıte Taekwondo And
Wreslers Agaınst To Them
Erkek Güreşçi Çocukların Seçilmiş Fiziksel ve Fizyolojik Özelliklerinin 3
Yıllık Süreçte İncelenmesi
3 Years Period Investigatıon of Selected Physical and Physiologıcal
Characteristics of Adolescent Wrestlers
Güreşcilerde Pliometrik, Güç Ve Birleşik Egzersizlerin
Çeviklik Üzerine Etkisi (Tebriz Öğrneği)
Genel Perspektiften: Osmanlı Huzur Güreşlerinde Pehlivanlara Ve
Duacılara Verilen İhsanlar
Grants Gıven To Wrestlers And Beadsmen In Ottoman Presence
Wrestlıng: A General Perspectıve
GENEL DEĞERLENDİRME
GENERAL EVAULATION
15
KONUŞMACILAR /
SPEAKERS
Mücahit FİŞNE, Sait
BARDAKÇI, Yalçın
KARAGÖZ,
Mehmet GÜL, Rafet
ÜNVER, Abdulkadir
TEKİN
Mehmet TÜRKMEN,
Fatih BEKTAŞ, Onur
ÖZTÜRK
Osman İMAMOĞLU,
Mehmet TÜRKMEN,
Yüksel TERZİ
Cem Sinan ASLAN,
Mahmut
KARAKOLLUKÇU,
Mücahit FİŞNE
Salar HARIRI, Elnaz
DİZAjİ, Vahid AKBARİ,
Saeed SHOUFEH,
Babak ELMİ
Esra EMİR, Onur
ÖZTÜRK
Osman İMAMOĞLU
Yalçın KAYA
(Oturum Başkanı)
7 Mayıs 2016 Cumartesi Öğleden Sonra Oturumu
III. SALON – III. OTURUM
May 7, 2016 Saturday Afternoon Session
IIIth SALOON – IIIth SESSION
SÖZEL SUNUMLAR / ORAL PRESENTATION
KONULAR / TITLES
16:00
Güreşçilerin Doping Kullanımı ve Dopinge Yönlendirmeye
Sebep Olan Etkenler Konusundaki Görüşleri
16:10
Osmanlı Güreş Tekkeleri ve Grek Gymnasionlarının İncelenmesi
16:20
16:30
16:40
16:50
17:00
17:10
17:20
17:30
17:40
17:50
18:00
18:10
18:20
18:30
Kadın Güreşçilerin Güreş Alanındaki Sorunları: Toplumsal
Cinsiyet Analizi
Adölesan Güreşçilerin Beslenme Alışkanlıkları: Besin Tercihi Ve
Tüketim Sıklığı
The Nutritional Habits of Adolescent Wrestlers: Nutrient
Preferences and Consumption Frequency
Elit Güreşçilerde Beslenme Yaklaşımlarının Belirlenmesi
Determınatıon Of Nutrıtıonal Approach Of Elite Wrestlers
Elit Güreşçiler İle Takım Sporu Yapan Sporcuların Yaşam
Doyumlarının Değerlendirilmesi
An Evaluation of Life Satisfaction Levels of Elite Wrestlers and
Sportsmen Doing Other Sports
13 Yaş Güreşçilerin Bki İle Bazı Motorik Özelliklerin İlişkisinin
İncelenmesi
Investıgatıon Of The Relatıonshıp Between Bmı And Some
Motorıc Features Of The Wrestlers Who Are 13 Years Old
I. Mahmud Dönemi (1730- 1754) Huzûr-I Hümâyûnda Güreşen
Pehlivanlara Ve Duacılara Verilen İhsan-I Şahaneler Valuable
Grants Gıven To Presence Wrestlers And Prayers Inwrestlıng In
Mahmud I. Perıod (1730 - 1754)
Güreşçilerin Empati Düzeylerinin İncelenmesi
Analysıs Of The Empathy Levels Of Wrestlers
Güreşçilerin Karar Verme Stillerinin İncelenmesi
Analysis of Wreslers’ Decision Making Styles
Gençliğinde Spor Yapma Alışkanlığına Sahip Yaşlıların Stresle
Başa Çıkma Tarzları
Stress Management Styles of Old People Who Had Habits of
Doing Sports in Their Youth
Milli ve Manevi Değerlerin Korunması ve Geliştirilmesinde Ata
Sporumuz Güreşin Önemi
The Importance of Our Ancestors Sport Wrestling With the
Protection and Development of National and Spiritual Values
Malatya’da Düğün Güreşleri Ve Ritüelleri
Wedding Wrestlings And Related Rituals In Malatya
Elit serbest güreşçilerde denge ölçümlerinin sıkletlere göre
karşılaştırılması
The comparıson by according to weıght categorıes balance of
measurements at elıte freestyle wrestlers
Hassa Pehlivanı Olmak Ve Huzûr-I Hümâyûnda Güreş Tutmak
Being A “Hassa Wrestler” And Wrestling In Sultan’s Presence
Serbest Ve Grekoromen Stil Güreşçilerin Antropometrik
Yapılarına İlişkin Bazı Değerlerin Karşılaştırılması
16
KONUŞMACILAR / SPEAKERS
Fatih ÖZGÜL, Tülin ATAN,
Gürkan DİKER
Ali Kerim YILMAZ, Ceyhun
BİRİNCİ, Kürşat ACAR, Fatih
Karakaş
Esra EMİR, Canan KOCA
Yusuf KURT, Metin Can
KALAYCI, Hüseyin EROĞLU
Mehmet TÜRKMEN, Osman
İMAMOĞLU,
Ceyhun BİRİNCİ
Deniz Özge YÜCELOĞLU
KESKİN, Menderes
KABADAYI,
Özgür BOSTANCI, Levent
BAYRAM
Gürkan DİKER,
Fatih ÖZGÜL, Raif ZİLELİ
Mehmet TÜRKMEN, Bilal
DEMİRHAN, Serdar GERİ,
Onur ÖZTÜRK
Deniz Günay DEREBAŞI, Tülin
ATAN, Deniz Özge
YÜCELOĞLU KESKİN
İzzet İSLAMOĞLU, Tülin
ATAN, Şaban ÜNVER
Deniz Özge YÜCELOĞLU
KESKİN,
Murat ELİÖZ, Tülin ATAN,
Yücel MAKARACI
Aydoğan SOYGÜDEN,Mehmet
GÜL
Abdullah DOĞAN, Mehmet Gül,
Hulusi BÖKE
Yılmaz KURT, C. Berkan
ALPAY
Mehmet TÜRKMEN, Osman
İMAMOĞLU, Onur ÖZTÜRK
Hakan ORUÇ, Serkan HAZAR
I. MAHMUD DÖNEMİ (1730- 1754) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREŞEN
PEHLİVANLARA VE DUACILARA VERİLEN İHSAN-I ŞAHANELER
Mehmet TÜRKMEN1
1
Bilal DEMİRHAN1
Serdar GERİ2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun / TÜRKİYE
2
Sakarya Üniversitesi BESYO, Sakarya / TÜRKİYE
ÖZET
Çalışmada Osmanlı Hakanı I. Mahmut dönemi huzurda güreş yapan pehlivanlara ve
duacılara ceyb-i hümâyûndan verilen ihsan-ı şahaneleri araştıracaktır. Türk devlet
geleneğinde güreş yapmak, yaptırmak ve alp/pehlivan ruhuyla yapana ihsanlarda bulunmak
âdeti kadimdendi. Güreş meydanı; er ve ibadet meydanı, güreş yapmak; ibadet yapma olarak
görülmekteydi. Dönemin devlet anlayışı da bu görüşle örtüşmekteydi. Arşivleri inceleyip
tahlil etmek, bunların maddi manevi boyutunu ortaya koymak akademik ilgi alanının dışında
kalmış olmalı ki, konuyla ilgili monografik çalışmaya henüz rastlanılamamıştır. Bunun için
çalışma, söz konusu dönemde Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa defterine kaydedilmiş
pehlivanlara ve duacılara verilen nakdi ihsanları ortaya çıkarmayı amaçlamıştır.
Tarama yöntemiyle yapılan bu çalışma, başta 1067 ve 4018 nolu olmak üzere Topkapı
Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MA.d)’nden faydalanılarak yapılmıştır. Bunlar çok yönlü
ihsan kayıtları içerdiğinden analizde seçici olmaya dikkat edilmiş, ilgili bölümler tarihleriyle
birlikte teşhir edilmiş, fakat döneme ait zarar gören birçok evrakın teşhiri mümkün
olamamıştır.
Patrona Halil ve İran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 – 1736) huzur güreşleri
kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet güreşin tertip
edilebildiği anlaşılmıştır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teşhir edilebilmiştir. Bir önceki
dönemine göre bu dönem güreşlerin yapıldığı mekânlar 10 ile sınırlı kalmış, en çok Yalı
Köşkü’nde tertip edilmiştir. Bu dönem (1730- 1754) pehlivanlara verilen zolata, kuruş, para
ve akçanın dışında tuğralı altın, çil akçe gibi maddi değeri çok yüksek olan nakitlerin verildiği
görülmüştür. Güreşlerin çoğunluğunun 12 yıllık bir sürede gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: I. Mahmut, biniş, huzur güreşi, duacı, ihsan.
17
VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND
PRAYERS INWRESTLING IN MAHMUD I. PERIOD (1730 - 1754)
ABSTRACT
This study investigates financial grants that have been given from his personal budget to
wrestlers in Presence Wrestling in the Ottoman ruler Mahmut the I. period. In Turkish
tradition, giving grants to one who is wrestling, to make wrestle and to who is doing with
heroic spirit is considered as ancient tradition. Wrestling square was seen as a place for bold
and to worship and wrestling is considered as worshiping. Mentality of the state of the period
also coincides with this view. Reviewing and analyzing the archives, revealing those spiritual
and material dimension must have been left out of academic interest because a monographic
work about study have not seen yet. Therefore, the study aims to reveal grants given to
wrestlers and prayers those who registered to Sultan's personal budget and crafsman's currents
in the said period.
The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of
Topkapı Palace Museum Archives exclusively 1067 and 4018 numbered documents. Becuase
of those contain very versatile grants records, tried to be careful and selective, revelant
sections were exhibited together with their dates but exposuring many documents could not
been possibble because those were heavily damaged in the era.
Because of the influence of Patrona and Iranian events it's understood that the presence
wrestling records could not been possible maintained in seven years (1730 - 1736), in 1737 1754 records, 276 wrestle exhibitions were arranged but only 42 of them could be exposed.
According to a previous period, this period the places were limited to 10, mostly done in Yali
Villa. This period, we've seen apart from zolata (look alike Polish silver coin), penny, money
and akça (small silver coin) also like gold with Sultan's signature, chilled coin cash that have
high monetary value were given. It was concluded that the majority of wrestling occured over
a 12 year period.
Keywords: Mahmut the First, riding, presence wrestling, prayer, grants.
GİRİŞ
Bu çalışmada Sultan I. Mahmut dönemi (1730-1754) huzûr-ı hümâyûnda güreşen
pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı şahâneler araştırılacaktır. Osmanlı Devleti’nin 24.
Padişahı olan I. Mahmud selefi III. Ahmed kadar güreş tertip edebilme imkânı olamamıştır.
III. Ahmet döneminde gerçekleştirilen huzur güreşlerinin bu dönemde kesintiye uğraması;
huzur güreşlerinin gerçekleştirildiği köşk ve konakların isyancılar tarafından yakılıp
yıkılmasıyla da ilgisi bulunmaktadır. Patrona Halil ve İran olayları etkileriyle yedi yıl (1730 –
1736) huzur güreşleri kayıtlarının tutulamadığı, 1737 - 1754 dönemi kayıtlarda ise 276 adet
18
güreşin tertip edilebildiği anlaşılmıştır. Fakat bunlardan sadece 42 adedi teşhir edilebilmiştir.
Araştırma, Osmanlıda güreşçilere verilen nakdi (zolata, kuruş, para, akçe, çil akçe, altın vb.)
ödüller ile güreşin Osmanlı idari yapısındaki yerini görebilmeyi amaçlamıştır. Çalışmada
birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidilmiştir. Bu dönemle sınırlandırılan
araştırmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri
(TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn (CH) defterlerindeki
ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi. Güreşlerin yapıldığı mekânlar da verilmeye
çalışılmıştır. Arşiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi anlaşılıp yorumlanması
için çoğu belgeler tablolandırılmıştır.
TS.MA.d: 01067_0001_00_048; Sene 1156 Ceyb-i/bir Şevvâl (18 Kasım1743)
Edâ-yı salât-ı îd içün Sultân Ahmed Câmi‘ine teşrîf-i hümâyûn buyurduklarında
silahdâr ağa kulları ma‘rifetiyle baş çukadâr kulları yediyle ihsân-ı mülûkâne buyurulan.
Yevm-i mezbûrda Yalıköşkü’ne biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı
hümâyûnda güreş eden on dört çift pehlivânın gâlibine ikişer mağlûbuna birer zolata
du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle teslîm olundu.
46 Zolata - 34,5 guruş (1 Şevval 1156)
Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyurduklarında huzûr-ı hümâyûnda güreş eden beş
çift pehlivanın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikişer
zolatadan du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdâr ağa ma‘rifetiyle teslim olundu:
27 zolata - 20 guruş - 30 para (2 Şevval 1156)
Saray-ı Atîk’e biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyurdukda ihsân-ı mülûkâne buyurulan
Sadrazam (…) cirid
oynadıkda berây-ı ceyb-i
hümâyûn silahdar ağa
ma‘rifetiyle teslîm olunan
Zer-i mahbûb-ı tâm
39 aded, fî 330 akçe
107 guruş, 30 para
Huzûr-ı hümâyûnda güreş
eden on iki çift pehlivanın
Gelirken karakollukçulara
gâlibine ikişer mağlûbuna
ihsân-ı mülûkâne buyurulan
birer berabere kalan iki çift
Zer-i mahbûb nısfiyesi
pehlivana ikişer du‘acı
18 aded, fî 165 akçe
kullarına dört zolatadan ihsân
24,5 guruş, 30 para
buyurulan: 48 zolata - 36 grş.
(3 Şevval 1156)
Yalıköşkü’ne biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş eden yedi
çift pehlivanın gâlibine ikişer, mağlûbuna birer, berabere kalan bir çift pehlivana ikişer
du‘acı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdâr ağa kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ ve teslîm
olundu: 29 zolata - 21,5 guruş - 30 para (11 Zilhicce 1156)
TS.MA.d: 01067_0001_00_050; [Görüntünün Sol Sayfası]
19
Sene 1156 şehr-i/on Zi’l-hicce’de (25 Ocak1744) vâki‘ ceyb-i hümâyûn ve ba‘zı
kullarına ihsân buyurulan
Yevm-i mezbûrda Yalıköşkü’ne biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda
güreş eden on çift pehlivanın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift
pehlivana ikişer du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle
tevzî‘ ve teslîm olundu.
42 zolata - 31,5 guruş (10 Zilhicce 1156)
Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş eden altı çift
pehlivanın gâlibine ikişer mağlûbuna birer berabere kalan iki çift pehlivana ikişer du‘âcı
kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle
30 zolata - 22,5 guruş (11 Zilhicce 1156)
Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda silahdâr kulları ma‘rifetiyle ihsân-ı
mülûkâne buyurulan
Huzûr-ı hümâyûnda sadrazam (…) cirid
oynadıkda ceyb-i hümâyûndan ihsân-ı
hümâyûn buyurulan altuna zam olunup
silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle teslîm olunan
Zer-i mahbûb nısfiyesi: 270 aded, fî 165 akçe
371 guruş, 30 para
Huzûr-ı hümâyûnda güreş eden beş çift
pehlivânın gâlibine ikişer mağlûbuna birer
berabere kalan iki çift pehlivana ikişer
du‘acı kullarına dört zolatadan mecmû‘u
silahdar ağa kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ ve
teslîm olundu: 27 zolata, 20 guruş, 30 para
(2 Şevval 1156)
Gülhâne’ye biniş ile teşrîf-i hümâyûn buyuruldukda huzûr-ı hümâyûnda güreş edüp
berabere kalan bir çift pehlivana ikişer du‘âcı kullarına dört zolatadan mecmû‘u silahdar
kulları ma‘rifetiyle tevzî‘ olundu: 8 Zolata, 6 guruş (13 Zilhicce 1156)
Sultan Mahmut döneminde Patrona isyanının etkileri sekiz yıl sürmüş ve ilk güreş
kayıtları 1738 yılında tutulmuştur. Bu dönemde İran ile olan münasebetler dolayısıyla uzun
müddet güreş kaydı belgelere yansımamıştır. Sultan Mahmut döneminde gerçekleşen güreşler
için ödenen ceyb-i hümayun kayıtlarından tespit edilenler tablo olarak çıkarılmıştır.
Tablo I: I. Mahmut döneminde gerçekleştirilen güreş müsabakaları
Yapıla
Güreşçi Galibe Mağluba Duacıya
Toplam İhsanlar
Mekân
Sayısı
Verilen
Verilen
Verilen
Yalı Köşkü1
36
2 zolota 1 zolota
4 zolota
66 zolota 49,5 para
2
Yalı Köşkü
20
2 zolota 1 zolota
4 zolota
34 zolota 25 krş
Bahariye3
6
2 zolota 1 zolota
4 zolota
13 zolota 9,5 krş 30 para
1
2
1 Şevval 1150/22 Ocak 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 13a.
10 Zilhicce 1150/31 Mart 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b.
20
Gülhane4
Yalı Köşkü5
Topkapı6
Yalı Köşkü7
Huzur-u
Hümayun8
Cemşirlik9
Yalı Köşkü10
Gülhane11
Huzur-u
Hümayun12
Yalı Köşkü13
Gülhane14
Huzur-u
Hümayun15
Mahbune16
Yalı Köşkü17
Gülhane18
Mahcubiye19
Yalı Köşkü20
Gülhane21
Yalı Köşkü22
Gülhane23
Mahcubiye24
Ağa Bahçesi25
Sadabat26
14
9
26
46
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
26 zolota 19,5 krş
47 zolota 59 krş 44,30 para
43 krş 32,30 para
69 zolota 51,5 krş 30 para
6
2 zolota
1 zolota
4 zolota
14 zolota 10,5 krş
16
8
16
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
33 zolota 24,5 krş 30 para
19 zolota 14 kuruş 30 para
31 zolota 23 krş 30 para
22
2 zolota
1 zolota
4 zolota
7 zolota 41 krş
40
16
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
64 zolota 48 krş
33 zolota 24,5 krş 30 para
10
2 zolota
4 zolota
21 zolota 15,5 krş 30 para
22
34
6
22
34
10
18
18
18
4
8
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
41 zolota 30,5 krş 30 para
55 zolota 41 krş 30 para
14 zolota 10,5 kuruş
39 zolota 29 krş 30 para
59 zolota 44 krş 30 para
20 zolota 15 kuruş
33 zolota 24,5 krş 30 para
38 zolota 28,5 para
31 zolota 23 krş 30 para
11 zolota 8 krş 30 para
16 zolota 12 kuruş
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
3
11 Zilhicce 1150/1 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b.
12 Zilhicce 1150/2 Nisan 1738 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.4108.1, vr. 16b.
5
10 Zilhicce 1152/9 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 4b.
6
13 Zilhicce 1152/12 Mart 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.4, vr. 4b.
7
1 Şevval 1153/20 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 41a.
8
3 Şevval 1153/22 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a.
9
4 Şevval 1153/23 Aralık 1740 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.14, vr. 14a.
10
10 Zilhicce 1153/26 Şubat 1741tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 16b.
11
11 Zilhicce 1153/27 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b.
12
12 Zilhicce 1153/28 Şubat 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.16, vr. 16b.
13
1 Şevval 1154/10 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 26a.
14
2 Şevval 1154/11 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a.
15
3 Şevval 1154/12 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a.
16
4 Şevval 1154/13 Aralık 1741 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.26, vr. 26a.
17
10 Zilhicce 1154/16 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 28a.
18
11 Zilhicce 1154/17 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a.
19
12 Zilhicce 1154/18 Şubat 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.28, vr. 28a.
20
1 Şevval 1155/29 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 38a.
21
2 Şevval 1155/30 Kasım 1742 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.38, vr. 38a.
22
10 Zilhicce 1155/5 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 40b.
23
11 Zilhicce 1155/6 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.40, vr. 40b.
24
12 Zilhicce 1155/7 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.40, vr. 40b.
25
14 Zilhicce 1155/9 Şubat 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.40, vr. 40b.
26
21 Cemaziyelahir 1155/23 Ağustos 1742 tarihli belge için bkz. Tpk. Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 34b.
4
21
Yalı Köşkü27
Gülhane28
Yalı Köşkü29
Yalı Köşkü30
Gülhane31
Gülhane32
Yalı Köşkü33
Gülhane34
Gülhane35
Saray-ı Atik36
28
14
4
24
16
2
24
18
28
10
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
4 zolota
46 zolota 34,5 kuruş
27 zolota 20 krş 30 para
29 zolota 21,5 krş 30 para
42 zolota 31,5 kuruş
30 zolota 22,5 kuruş
8 zolota 6 kuruş
43 zolota 32 krş 30 para
34 zolota 25,5 kuruş
49 zolota 36,5 krş 30 para
20 zolota 15 kuruş
Sultan Mahmut döneminde 36 adet güreş tertip edildiği ceyb-i hümayun kayıtlarından
tespit edilmiştir. Bu güreşlerin gerçekleştirildiği mekânların başında Yalı Köşkü ve Gülhane
gelmektedir. Sultan Mahmut döneminde gerçekleştirilen huzur güreşlerinin 2/3 bu iki
mekânda yapılmıştır.
Sultan Mahmut’un saltanatının ilk yıllarında ve son yıllarında güreş müsabakaları
tertip edilmemiştir. Güreşlerin tamamı yedi yıllık bir sürede gerçekleşmiştir. Yıllara göre
gerçekleştirilmiş olan güreşlerden ceyb-i hümayunlara yansıyanlar tablo olarak çıkarılmıştır.
Sultan I. Mahmut döneminde gerçekleştirilmiş güreşlerin Şubat, Kasım ve Aralık aylarında
yapıldığı ortaya çıkmıştır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreşçilerin galiplerine
genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreşçiler 1 zolota alarak galibin yarı ücretine
sahip olmaktadırlar. Duacılar güreşlerde 4 zolota toplamda ise 163 zolota ceyb-i hümayundan
ihsan almışlardır. Güreşçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan
3457,5 zolota, 884,5 kuruş, 639,5 para harcama yapılmıştır.
Tablo II: I. Mahmut döneminde güreş yapılan mekânlar, yıllara göre güreş sayısı ve aylara göre yapılan güreşler
Yapılan Mekânın
Adı
Yalı Köşkü
Gülhane
Huzur-u hümayun
Mahcubiye
Eski Saray
Ağa bahçesi
Bahariye
Mahbube
Sadabat
Topkapı
Sayısı
Yıllar
13
11
4
2
1
1
1
1
1
1
1738
1740
1741
1742
1743
1744
Organizasyon
Sayısı
4
5
7
6
7
7
27
Aylar
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Organizasyon
Sayısı
4
10
3
2
0
0
0
2
0
0
9
7
1 Şevval 1156/18 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 48a.
2 Şevval 1156/19 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.48, vr. 48a.
29
4 Şevval 1156/20 Kasım 1743 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.48, vr. 48a.
30
10 Zilhicce 1156/25 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 50b.
31
11 Zilhicce 1156/26 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.50, vr. 50b.
32
13 Zilhicce 1156/28 Ocak 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.50, vr. 50b.
33
1 Şevval 1157/7 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1, vr. 59b.
34
2 Şevval 1157/8 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.59, vr. 59b.
35
3 Şevval 1157/9 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.59, vr. 59b.
36
4 Şevval 1157/10 Kasım 1744 tarihli belge için bkz. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi D.1067.1.59, vr. 59b.
28
22
TARTIŞMA VE SONUÇ
I. Mahmud döneminde gerçekleştirilen güreşlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo
olarak verilmiştir. Sultan I. Mahmud döneminde gerçekleştirilmiş huzur güreşlerinin Şubat,
Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı tespit edilmiştir. Padişah I. Mahmud’un saltanat
süresince huzur güreşlerinin; hükümdarlığının ilk yıllarında ve son yıllarında yapılamadığı
anlaşılmaktadır. Selefi III. Ahmed’in devrinde yapılan huzur güreşlerinin sayısı halefi I.
Mahmud devrinde yapılan huzur güreşlerinin sayısından daha fazla olmasına rağmen; I.
Mahmud’un güreşlere III. Ahmed’den daha fazla ihsan-ı ikramda bulunduğu anlaşılmaktadır.
I. Mahmud döneminde Güreşçiler için yapılan harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan
3457,5 zolota, 884,5 kuruş, 639,5 para harcama yapılmıştır. Patrona Halil İsyanının
beraberinde getirdiği kargaşa sebebiyle İmparatorluğun konak, köşk ve yalılarının yakılması
huzur güreşlerinin hareket alanını daraltmış ve huzur güreşlerinin III. Ahmed dönemindeki
gibi sürekliliğini sekteye uğratmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen I. Mahmud huzur
güreşlerine olan ilgisini sürdürmüş ve az sayıda yapılmış olan huzur güreşlerinde ikram-i
şahanelerini fazlasıyla güreşçiler ve duacılarla paylaşmıştır. Bu mütevazı çalışmada Osmanlı
Devleti’nin 24. Padişahı I. Mahmud’un güreşe verdiği önem belgelerle sunulmaya
çalışılmıştır. Ayrıntılı yapılacak çalışmalar ile bu bilgi ve belgelerin değişme ve çoğalma
ihtimali öngörülmektedir.
KAYNAKLAR
A. Arşiv Kaynakları/ Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA)
1. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d): 1057; 1067; 1090; 4107; 4108;
2. Cevdet Tasnifi (C):
Cevdet Askeriye (C. AS.) nr. 782 / 33101; nr. 937 / 40644; nr. 222 / 9433; nr. 38 / 1738.
Cevdet Saray (C. SM) nr. 168 / 8426.
Cevdet Dâhiliye (C. DH) nr. 117 / 5835; nr. 165 /8239; nr. 165 / 8240; nr. 324 / 16153.
Cevdet Maarif (C. MR) nr. 5 / 2482; nr. 155/ 7730; nr. 59 /2937; nr. 108 / 5386.
Cevdet Evkaf (C. EV) nr. 213 / 10605.
3. Hatt-ı Hümâyûn Tasnifi (HH) nr. 6 / 184.
4. Mühimme Defterleri (A. DVNS. MHM. d.) nr. 126
B. Nakil Kaynaklar:
BİRİNCİ, Ali (2002). “Lâle Devri ve Türk Rönesansı”, Genel Türk Tarihi, V, (Ed. Güler Eren),
Ankara, s. 630-82.
CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç
Kitabevi Yayınları.
ÇOLAK Songül (2002). “Patrona Halil Ayaklanması” nı Hazırlayan Şartlar ve İsyanın Pây-i Tahttaki
Etkileri”, Türkler, XII, (Ed. Güler Eren), Ankara, s. 525-530.
23
DEVELLİOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına
Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
DWİGHT, H. G. (1945). Constantinople: Old and New (Classic Reprint), Forgotten Books cazgır
manisi Bektaşi tarzı.
ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze
Ulaşan Sosyal Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman,
C. 2, S. 2, pp: 39-55.
FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi.
KADI ÖMER EFENDİ, “Mahmud I. Hakkında 1157/ 1744-1160/1747 Arası Ruznâme”, (Haz.
Özcan Özcan), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1965, s. 42, 85, 93.
KURTARAN, Uğur (2012). Sultan Birinci Mahmud ve Dönemi, Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Basılmamı Doktora Tezi.
SAHİLLİOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465467.
YİĞİT, Ahmet (2015). “Osmanlı Padişahlarının İhsanına Mazhar Huzur Güreşleri”, Türk
Halklarının Geleneksel Spor Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye
Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi: 30, ss: 181-194.
VAKANÜVİS MEHMET SUPHİ EFENDİ (2007). Suphî Tarihi, (Haz. Mesut Aydıner), İstanbul.
24
‘KÜREŞ’ KIRGIZ MİLLİ GÜREŞİ HAKKINDA ANALİTİK ÖZET
Mıktıbek TAGAEV1
Kırgızistan Devlet Spor Akademisi
1
ÖZET
Kırgız milli güreşi olan ‘Küröş’in’ yüzlerce yıllık tarihi kazanmıştır. ‘Küröş’ spor
çeşidinin tarihi, kuralları, galipleri hakkında bilgi günümüzde kitap ve yazılı eserlerde ifade
adilmeye başladığı Kırgız halkının sözlü eserlerinde yansıtılmıştır. Abu Ali ibn Sin yazarının
‘Tedavi Bilimi Kanunu’ (1012) kitabında Merkezi Asya halklarının bayram, anma töreni ve
başka faaliyetleri zamanında tecrübe edilen üç spor çeşidi hakkında bilgiler mevcuttur.
Onların iki türü günümüze kadar muhafaza edilmiştir. Ünlü Kırgız güreşçiler arasında Koşoy,
Kocomkul, Böltürük, Ayçeke, Akköz, Karagel, İbragim UZAKOV, Abdrahman pehlivan ve
edebiyatta adı geçen başka güreşçileri ifade edebiliriz.
Sovyet zamanında ‘Küröş’ spor çeşidi, onun tarihi, müsabaka kuralları, güreş yöntemi
ve teknikleri, taktik hileler, çalışma yöntemleri, müsabaka organizasyon işleri hakkında
birçok eserler adanmıştır. Onların birisi Akmatbek KELDİBEKOV’un ‘Küröş’ (1962) kitabı,
‘Küröş’ Kırgız Milli Güreşi gençlerin beden eğitimi aracıdır’ konulu Filip Efimoviç
BAYAMAN’ın Doktora Tezi (1972).
‘Küröş’ güreşinin özellikleri, işlevleri ve anlamları, ünülü güreşçiler hakkında bilgiler
başka eserlerde de anlatılmıştır. Herşeyden evvel bu H.F. ANARKULOV’un ünlü
güreşöilerin biyografik bilgileri içeren ‘Ala-Tooluk Pehlivanlar’ konulu kitabı (1986)
hakkında söz edebiliriz.
Yazarlar grubu tarafından yazılmış olan ‘Küröş’ hakkında çok
bilgi içeren ‘Kırgız Milli Beden Eğitimi: teorik ve yöntemsel yönler’ kitabını özel olarak söz
edelim (2008). Kitapta ‘Küröş’ spor çeşidinin tarihi, müsabaka kuralları, öğretim yöntemleri,
müsabaka organizasyonları, güreş taktiği, sıkletler, teknik yöntemler, spor klasifikasyonlar
v.b. yazılmıştır.
‘Küröş’ güreşi hakkında edebiyatta zengin bir bilgilerin olmasına rağmen daha çok
çözülmesi gerek olan birçok sorun vardır. Bu sorunlar ülkenin uzmanları ve bilim adamları
incelemekte olan spor müsabakaları, çalışma yöntemleri, spor klasifikasyonu, terminoloji ve
başka konularına değinilmektedir.
25
Аналитический обзор литературы о кыргызской национальной борьбе
«куреш»
Тагаев Мыктыбек
Бишкек
Кыргызская национальная борьба «куреш» имеет многовековую
историю. Информация о истории, правилах, победителях по борьбе
«куреш» отражается в устном народном творчестве, которое сейчас
излагается в книгах, в письменном виде.
В книге Абу Али ибн Сина «Канон врачебной науки» (1012) есть
информация о трех видах борьбы, которые в те времена практиковались во
время праздников и поминок у всех народов Центральной Азии. Два вида
борьбы сохранились до наших дней.
Среди известных борцов-кыргызов по борьбе «куреш» можно
назвать Кошоя, Кожомкула, Б\лт=р=ка, Айчеке, Карагела, Акк\за,
Ибрагима Узакова, Абдрахман палвана и других, о которых есть
множество информации в литературе.
В советское время о борьбе «куреш», её истории, правилах
состязаний, технике приемов, тактических уловках, методах тренировки,
организации соревнований были написаны ряд трудов. Среди них книга
Акматбека Келдибекова «К=р\ш» (1962); кандидатскую диссертацию на
тему:
«Кыргызская
национальная
борьба
«куреш»
как
средство
физического воспитания молодежи» (1972) защитил Филипп Ефимович
Байман.
Информация об особенностях, функциях и значении борьбы
«куреш», о знаменитых борцах отражается и в ряде других трудов. Прежде
всего это книга Анаркулова Х. Ф. «Ала-Тоолук балбандар» (1986), в
которой даны биографические данные о знаменитых борцах.
26
Особо следует отметить книгу, написанную коллективом авторов, в
которой есть богатая информация о борьбе «куреш» - это учебник
«Кыргызская
национальная
физическая
культура:
теоретические
и
методические аспекты» (2008). В нем отражаются: вопросы истории,
правила соревнований, методика обучения, тактика ведения борьбы,
технические приемы, организация соревнований, весовые категории,
спортивная классификация.
Несмотря на богатую информацию, которая отражена в литературе о
борьбе «куреш» все же еще есть много проблем, которые требуют своего
решения. Они касаются правил спортивных соревнований, методики
тренировки,
спортивной
классификации,
терминологии
и
других
моментов, над которыми трудятся специалисты и ученые республики.
27
13 YAŞ GÜREŞÇİLERİN BKİ İLE BAZI MOTORİK ÖZELLİKLERİN
İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ
Gürkan DİKER1
1
2
Fatih ÖZGÜL1
Raif ZİLELİ2
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Sivas
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bilecik
ÖZET
Bu çalışmanın amacı 13 yaş kategorisindeki güreşçilerin beden kitle indeksi (BKİ) ile
bazı motorik özelliklerin ilişkisini incelemektir. Çalışmaya Bilecik ilinde faaliyetlerini
sürdüren bir güreş kulübünün vücut ağırlıkları ve boy uzunlukları ortalamaları sırasıyla
47,9±4,6 kg ve 151,7±5,6 cm olan 16 sporcusu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmada
sporculara 10 m sprint, dikey sıçrama, denge ve esneklik testleri uygulanmıştır. Araştırmada
elde edilen tüm veriler SPSS programında kaydedilmiştir. Elde edilen verilerin aritmetik
ortalama ve standart sapma değerleri hesaplandıktan sonra, parametreler arasındaki ilişkileri
incelemek için Spearman Korelasyon Testi uygulanmıştır. Çalışmamızda BKİ ile denge
performansı arasında orta düzeyde anlamlı pozitif bir ilişki saptanmıştır (r=.45). BKİ ile diğer
performanslar arası zayıf ilişkilerin olduğu görülmektedir. BKİ nin performans ile ilişkisinin
daha açık bir şekilde ortaya konabilmesi için daha fazla parametrenin incelenmesi gerektiği
düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: BKİ, Güreşçiler, Motorik.
INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN BMI AND
SOME MOTORIC FEATURES OF THE WRESTLERS WHO ARE 13
YEARS OLD
ABSTRACT
The purpose of this study is to determine the relationship between body mass ındex
(BMI) and some motorıc features of the wrestlers who are 13 years old. The study group was
composed of 16 sporters of a wrestling club that continued its activities in Bilecik. Their
average height was 151,7±5,6 cm and average weight was 47,9±4,6 kg and they were
voluntarily participated in this study. In the research to the athletes 10m sprint, vertical jump,
balance and flexibility tests were applied. The obtained data in this study was recorded in
SPSS program. In order to examine the relationship between parameters, Spearman
28
correlation test was applied. There was a significant positive moderate level correlation
between BMI and balance performance (r=.45). The relationship between BMI and the other
parameters were found poor relation. In order to clarify the relationship between BMI and
performance that demonstarate it must be examined more parameters.
Keywords: BMI, Motoric, Wrestlers.
29
ADÖLESAN GÜREŞÇİLERİN BESLENME ALIŞKANLIKLARI: BESİN
TERCİHİ VE TÜKETİM SIKLIĞI
Yusuf KURT1
Metin Can KALAYCI1
Hüseyin EROĞLU2
1
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, KAHRAMANMARAŞ
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, KAHRAMANMARAŞ
2
ÖZET
Araştırmanın amacı adölesan güreşçilerin beslenme alışkanlıkları ile ilgili olarak besin
tercihleri ve tüketim sıklıklarını incelemekti. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın araştırma
gurubunu 15.7±1.2 yaş, 166.3±11.8 boy uzunluğu, 61.8±16.2 vücut ağırlığı ve 22.0±3.6 vücut
kitle indeksi ortalamalarına sahip 110 serbest stilden ve 50 greko-romen stilden olmak üzere
toplam 160 adölesan güreşçi oluşturdu. Araştırmada araştırmacıların kendileri tarafından
araştırmanın amacına yönelik olarak hazırlanan anket formu veri toplama aracı olarak
kullanıldı. Elde edilen verilerin çözümlemesi ‘’SPSS 15.0 for Windows‘’ ‘’ istatistik paket
programında ortalama, standart sapma, yüzde, frekans ve ki kare (x2) testi değerleri
hesaplanarak yapıldı. Araştırmadan elde edilen istatistik analizlerine göre; adölesan
güreşçilerin; %83.8’inin her öğün ve %16.2’sinin her gün su, %25.0’ının her gün süt,
%50.0’ının her gün ve %28.8’inin her öğün çay, %25.0’ının haftada bir bitki çayı, %30.0’ının
haftada bir kahve, %25.6’sının haftada bir kola-gazoz-meşrubat, %45.0’ının her gün yoğurt,
%65.0’ının her gün peynir, %46.3’ünün her gün kırmızı et, %35.0’ının her gün beyaz et,
%45.0’ının haftada bir balık, %40.6’sının her gün yumurta, %24.4’ünün haftada bir
kurubaklagil çeşitlerini, %45.6’sının her öğün ve %30.0’ının her gün ekmek, %46.3’ünün her
gün pirinç, %25.0’ının haftada bir makarna, %26.9’unun haftada bir tatlı-yaş pasta ve
türevlerini, %32.5’inin haftada bir ve %22.5’inin her gün kek-kurupasta, %33.9’unun her gün
ve %26.9’unun gün aşırı çikolata-gofret ve türevlerini, %46.3’ünün salata ve çeşitlerini,
%50.0’ının her gün sebze ve sebze yemeklerini, %60.6’sının her gün meyve, %45.6’sının her
gün reçel, %52.5’inin her gün bal, %40.6’sının her gün pekmez, %41.3’ünün her gün
tereyağı, %25.0’ının her gün salam, %21.3’ünün her gün sosis, %26.3’ünün her gün ve
%20.6’sının haftada bir sucuk, %69.4’ünün her gün zeytin tükettikleri ve ki kare (x 2) testinde
besin tercih ve tüketim sıklıklarının serbest stil ve greko-romen stil arasında (p<0.05) anlamlı
bir farklılık göstermediği belirlendi. Sonuç olarak; güreşçilerin yeterli ve dengeli bir biçimde
besin tercih ettikleri söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Adölesan, Beslenme, Güreş.
30
THE NUTRITIONAL HABITS OF ADOLESCENT WRESTLERS: NUTRIENT
PREFERENCES AND CONSUMPTION FREQUENCY
ABSTRACT
The aim of this study is to analyse the nutrient preferences and consumption frequency
related to nutritional habits of adolescent wrestlers. Through this aim, the searchgroup of
study consists of 110 freestylers and 50 greco-romans who have 15.7±1.2 ages, 166.3±11.8
statures, 61.8±16.2 body weights and 22.0±3.6 body mass index averages, so that it consists
of 160 adolescent wrestlers. In this research, a survey form ,which is individually prepared for
aim of this study by researchers, is used as a tool to gather information. Found information is
analysed thanks to ‘SPSS 15.0for Windows’ statistics package programme by calculating
standart variation, percent, frequency and chi-square tests (x2). According to gathered
statistics analyses, it was determined that stated percent of the adolescent wrestlers
consumpted; water everymeal %83.8, water everyday %16.2, milk everyday %25, tea
everyday %50, tea every meal %28.8, herbal tea once a week %25, coffee once a week %30,
cola-soda water-beverages once a week %25.6, yoghurt everyday %45, cheesee everyday
%65, red meat everyday %46.3, white meat everyday %35, fish once a week %45, egg
everyday %40.6, leguminosae varieties once a week %24.4, bread every meal %45.6, bread
everyday %30, rice everyday %46.3, pasta once a week %25, cake and varieties once a week
%26.9, muffin and biscuits once a week %32.5, muffin and biscuits everyday %22.5,
chocolate and wafer varieties everyday %33.9 and every other day %26.9, salad and varieties
everyday %46.3, vegetable and vegetabledishes everyday %50, fruit everyday %60.6,
marmelade everyday %45.6, honey everyday %52.5, grapemolasses everyday %40.6, butter
everyday %41.3, salami everyday %25, sausage everyday %21.3, sujuk once a week %20.6
and everyday %26.3, olives everyday %69.4. Also in chi-square test(x2) it was determined
that nutrient preferences and consumption frequencies of freestylers and greco-romans
haven’t got a remarkable difference (p<0.05). As a result, it can be said that wrestlers prefer
nutrient sufficiently and balancedly.
KeyWords: Adolescent, Nutrition, Wrestling.
31
ADÖLESAN GÜREŞÇİLERİN ÇEVİKLİK VE İZOKİNETİK
KUVVETLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Mehmet Akif ZİYAGİL1
Ayhan Taner ERDOĞAN2
Nevzat DEMİRCİ1
1
Fethi ARSLAN1
Gökhan UMUTLU1
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN
2
Uluslararası Final Üniversitesi-KKTC
ÖZET
Çabuk ve doğru bir şekilde durma ve harekete geçme yön veya pozisyon
değiştirebilme yeteneği olarak tanımlanan çeviklik, bir hareket serisi boyunca çok hızlı yön
değiştirmeler sırasında vücudun uzuv ve eklemlerinin uzayda doğru pozisyonda olmasını
sağlayan kontrol ve koordinasyon becerisi olarak da tanımlanır. Güreşçilerin yüksek çaba ile
sergiledikleri hareketler, kuvvet ve çeviklik özelliği ile yüksek düzeyde ilişkilidir. Böylece, bu
çalışmada, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreşçilerin diz kuvveti ve çeviklik
özellikleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır.
Bu çalışmaya 2016 yılında Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM)
güreş
antrenmanı yapan 12-18 yaşları arasında 13.33 ± 2.02 yaş ortalamasına sahip toplam 15 erkek
adölesan güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut
ağırlıkları şortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram
cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır.
Sağ ve sol dizin izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn’de ölçülmüştür.
Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için proagilite testi kullanılmıştır.
Güreşçi başlangıç çizgisinde yerini almış, hazır olduğunda önce sağdaki işaretçiye,
sonra da soldaki işaretçiye dokunarak, başlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıştır.
Çeviklik test alanı, başlangıç çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleştirilmesi
şeklinde belirlenmiştir. Başlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleştirililir ve en iyi olan süresi
kayıt altına alınır.. Verilerin normal dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden
sonra Sperman korelasyon testi kullanılmıştır.
Bu çalışmanın sonuçları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti
arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını
göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı
azalmaktadır. Hem sağ hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet oranı
32
ye 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5’tir ve yaralanma açısından önemli bir
risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur.
Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına başlamadan
önce güreşçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik
vücut kuvveti gelişimi açısından önemlidir.
Anahtar kelimeler: İzokinetik kuvvet, çeviklik, simetri.
RELATIONS BETWEEN AGILITY AND ISOKINETIC STRENGTH IN
ADOLESCENT MALE WRESTLERS
ABSTRACT
Agility is defined as the ability fast and precise to stop, start and change direction of
movement, while right controlling of whole body position with coordination body segments
in space.
Wrestling movements with maximal effort of wrestlers are highly correlated with the
level strength and agility parameters. Thus, the aim of this study is to investigate the
relationship between isokinetic knee strength and agility performance in male adolescent
wrestlers.
The data were collected from 15 adolescent male wrestlers with the mean age 13.33 ±
2.02 and a range of 12-18 years attending wrestling training for Sport Education Centers of
Turkey in Mersin in 2016. Body height was measured while participant was standing without
shoes. Body weight was measured by digital weight scale. Body Mass Index (BMI) was
calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared
(BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by
using Cybex isokinetic dynamometer. Agility was also tested through pro-agility test. Due to
abnormal distribution of data Spearman correlation analyzes was used to test relation among
variables.
The results of this study showed that agility performance was enhanced with the
increasing the right and left knees’ flexion and extension strength as a result of decreasing
pro-agility test scores. Also agility performance decreased with increasing body weight and
BMI values. There was injury risk. Because the strength ratio between quadriceps and
hamstrings muscles (10/4.9) was lower than the critical Q/H ratio of 10/6. No significant
difference was observed in right and left knee strength.
In conclusion, it is important to evaluate the right and left side strength before
beginning of agility workouts for competition preparation period in the view of symmetric
strength development.
Key words: Isokinetic strength, agility, asymmetry.
33
GİRİŞ
Temel motorik özelliklerin geliştirilmesinde ve eğitiminde sporun ABC’ si olarak
kavramsallaştırılan “A” agilite (çeviklik), “B” balans (denge) ve “C” koordinasyon
(coordination) sportif performansın en önemli göstergelerindendir (Balyi ve Stafford, 2005).
Hızlı ve doğru bir şekilde ani yön veya pozisyon değiştirebilme yeteneği olarak tanımlanan
“çeviklik” (Chelladurai, 1976), bir hareket dizisi boyunca çok hızlı yön değiştirmeler
sırasında vücudun ekstremite, kas ve eklemlerinin uzayda doğru açıda olmasını sağlayan
motor kontrol ve koordinatif yetiler olarak da tanımlanır (Sheppard ve Young, 2006; Twist ve
Benicky, 1995). Güreşte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri temel sportif hareketler
kuvvet, sürat ve çeviklik özelliği ile yüksek seviyede ilişkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek
şiddetle uygulanan teknik ve taktik bileşenlerin gelişimine ihtiyaç duyan güreş sporunda
(Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark, 2007) Olimpiyat oyunları ile dünya şampiyonalarında
başarılı olan güreşçilerin kuvvet ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve
başarının birçok bileşeni olduğunu bildirmiştir (Zi-Hong ve ark, 2013).
Adölesan
güreşçilerin
gelişimleri
ve
sporif
eğitimleri
süresince
özellikle,
kontitüsyonel, kondüsyonel, koordinatif yetiler, çeviklik ve izokinetik kuvvet performansının
değerlendirilmesi antrenman programlarının etkinliğinin denetlenmesi açısından önemlidir.
Böylece bu çalışmanın amacı, düzenli antrenman yapan erkek adölesan güreşçilerin diz
kuvveti ve çeviklik özellikleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir.
MATERYAL VE YÖNTEM
Çalışmaya gönüllü katılan adölesan güreşçilerin yaş aralığı 12-18 dir. 2016 yılında
Mersin ili Spor Eğitim Merkezlerinde (SEM) güreş antrenmanı yapan toplam 15 erkek
adölesan güreşçi rastgele yöntemle çalışmaya kabul edilmiştir. Yaş ortalaması 13.33 ± 2.02
olan müsabık sporcuların, onam formları, demografik özelliklere ait kişisel bilgileri ve test
ölçümleri 2016 yılı Mart ayı içerisinde İçel ili Mersin Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu Performans ölçüm Laboratuvarı ve spor salonunda yapılmıştır.
Ölçüm araçları
Katılımcıların vücut ağırlığı non marka tartı, boy uzunluğu(cm) ve vücut kütlesi (kg)
ölçülmüştür. Vücut kütlesi (kg) / boy(m)2 formülü ile BKİ değeri hesaplanmıştır. Beden kitle
İndeksine göre zayıf (<18.5), normal kilolu (18.5-24.9), hafif şişman (25-29.9) ve şişman
(30.0) olarak kabul edilmiştir.
34
İzokinetik kuvvet ölçümleri Cybex dinamometre ile ölçülmüştür. Sağ ve sol dizin
izokinetik fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri 600/sn’de ölçüm alınmıştır.
Çeviklik özelliğinin belirlenmesi için pro-agilite testi kullanılmıştır. Güreşçi başlangıç
çizgisinde yerini almış, hazır olduğunda önce sağdaki işaretçiye, sonra da soldaki işaretçiye
dokunarak, başlangıç çizgisinden geçerek testi sonlandırmıştır. Çeviklik test alanı, başlangıç
çizgisinin 4,57 metre soluna ve sağına konilerin yerleştirilmesi şeklinde belirlenmiştir.
Başlangıç çizgisine fotosel kapısı yerleştirilmiştir. Katılımcının en iyi olan süresi kaydedilir.
Veri analizi
Verilerin değerlendirilmesi SPSS 20.00 programında yapılmıştır. Verilerin normal
dağılım göstermesi sebebiyle tanımlayıcı istatistiklerden sonra Sperman korelasyon testi
kullanılmıştır.
BULGULAR
Erkek adölesan güreşçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı
istatistikleri Tablo 1’de, fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin tanımlayıcı
istatistikleri Tablo 2’de sunulmuştur. Güreşçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet
oranları ile güreşçilerin sağ ve sol diz ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin karşılaştırılması Tablo 3
ve 4’te sunulmuştur.
Tablo 1. Erkek adölesan güreşçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin
tanımlayıcı istatistikleri.
Değişkenler
N
A.Ort.
S.Sapma
Minimum
Maksimum
Yaş (yıl)
15
13,33
2,02
12,00
18,00
Boy Uzunluğu (cm)
15
151,07
11,23
136,00
176,00
Vücut Ağırlığı (kg)
15
44,86
14,65
29,20
77,20
Beden Kütle İndeksi (BMI)
15
14,65
3,78
10,35
24,28
Pro-Agilite test (sn)
15
5,76
0,25
5,39
6,25
Sağ Ekstansiyon Kuvveti (600/sn)
15
147,60
57,59
84,00
317,00
Sol Ekstansiyon Kuvveti (600/sn)
15
137,20
44,72
94,00
281,00
Sağ Fleksiyon Kuvveti (600/sn)
15
73,00
24,18
56,00
146,00
Sol Fleksiyon Kuvveti (600/sn)
15
68,0667
24,79190
41,00
125,00
35
Tablo 2. Erkek adölesan güreşçilerin fiziksel özellikleri ile kuvvet ve çeviklik özelliklerinin
tanımlayıcı istatistikleri.
Degişkenler
Pro-Agilite
test
Sağ Ekstansiyon
Kuvveti
Sol ekstansiyon
Kuvveti
Sağ Fleksiyon
Kuvveti
1,000
-,504
-,521*
-,700**
-,382
**
,676**
,924**
Pro-Agilite test
Sol Fleksiyon
Kuvveti
Sağ Ekstansiyon Kuvveti
-,504
1,000
,939
Sol Ekstansiyon Kuvveti
-,521*
,939**
1,000
,633*
,903**
Sağ Fleksiyon Kuvveti
-,700**
,676**
,633*
1,000
,638*
**
**
,638
*
1,000
Sol Fleksiyon Kuvveti
-,382
,924
Yaş
-,347
,551*
,526*
,370
,546*
Boy Uzunluğu
-,431
,929**
,910**
,671**
,931**
Vücut Ağırlığı
-,561
*
,982
**
,946
**
,662
**
,887**
-,554
*
,986
**
,943
**
,651
**
,901**
Beden Kütle İndeksi
,903
Tablo 3. Erkek adölesan güreşçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranlarının
karşılaştırılması.
N
Ekstansiyon
Fleksiyon
fark
% fark
t-değeri
sd
Anlamlılık
Sağ diz Ekstansiyon/Fleksiyon
Oranı
15
147,60±57,59
73.00±24.18
74,60
50,54
7,941
14
,000**
Sol diz Ekstansiyon/Fleksiyon
Oranı
15
137,20±44.72
68,07±24,79
69,13
50,39
9,462
14
,000**
**p< 0.01
Ekstansiyon/fleksiyon kuvvet oranında, % 60 farkın altı yaralanma için risk faktördür.
Tablo 4. Erkek adölesan güreşçilerin sağ ve sol dizlerinin ekstansiyon ve fleksiyon kuvvetlerinin
karşılaştırılması.
Ekstansiyon Kuvveti
(600/sn)
0
Fleksiyon Kuvveti (60 /sn)
N
Sağ Diz
Sol Diz
Fark
% Fark
t-değeri
sd
Anlamlılık
15
147,60±57,5
137,20±44.72
10,4
7,05
2,055
14
,059
15
73.00±24.18
68,07±24,79
4,93
6,75
1,483
14
,160
TARTIŞMA
Bu çalışmanın bulguları sol diz ekstansiyon ve sağ diz fleksiyon izokinetik kuvveti
arttıkça pro-agilite testini tamamlama zamanı azalması ile çeviklik performansı arttığını
göstermektedir. Yine, vücut ağırlığı ve beden kütle indeksi arttıkça, çeviklik performansı
azalmaktadır. Hem sağ, hem de sol dizde uyluğun arkasında ve önündeki kasların kuvvet
oranı 10/6 oranının altında olmaması gerekirken 10/5’tir ve yaralanma açısından önemli bir
risktir. Sağ ve sol dizin fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri arasında anlamlı farklılık yoktur.
Blooomfield ve ark, (1994) alt ve üst ekstremitenin kuvveti ve çeviklik özelliklerinin
esneklik, aerobik ve anaerobik kapasite ile birlikte güreşte başarının önemli ögeleri olduğunu
ifade etmiştir. İranlı başarılı güreşçilerin sürat ve çeviklik testleri sonuçlarının başarısız
36
güreşçilerden daha iyi olduğu ve bu özelliklerin tekniğin daha iyi yapılmasına yol açtığı
bildirilmiştir (Mirzaei ve ark, 2007; Mirzaei ve ark, 2007; Rahmani-Nia ve ark, 2007),
Sonuç olarak, müsabakaya hazırlık döneminde çeviklik antrenmanına başlamadan
önce güreşçilerin vücutlarının sağ ve sol taraflarının kuvvetinin değerlendirilmesi simetrik
vücut kuvveti gelişimi açısından önemlidir. Adölesan güreşçilerin çeviklik özelliklerinin
gelişimi, onların nispi yaş etkisi, zirve boy uzama dönemi, büyüme, olgunlaşma ve gelişim
dönemleri dikkate alınarak uzun vadeli spor gelişimi çerçevesinde yapılmalıdır.
KAYNAKLAR
Balyi, I., & Stafford, I. (2005) Coaching for Long-Term Athlete Development. Leeds: Coachwise UK.
Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First
Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66.
Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007), Differences in physical fitness levels between the classical
and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149.
Chelladurai P. (1976) Manifestations of agility. Journal of the Canadian Association of Health,
Physical Education and Recreation, 42 (3): 36-41,
Mirzaei, B., Ghafouri,A., (2007), physiological profile of Iranian senior Greco-Roman style wrestlers.
Journal of Sports Sciences, 3(5): 8-9.
Mirzaei, B., Mansur-Sadeghi, M., (2007), Physical fitness profile of Iranian seniorfreestyle wrestlers
participated in national training camp. Olympic, 15(2): 15-16.
Rahmani-Nia, F., Mirzaie, B., Nuri, R., (2007), Physiological profile of elite Iranian junior GrecoRoman style wrestlers. I.J. Fitness, 3(2): 49-54.
Shepard, J.M., Young, W.B., (2006) Agility literature review: Classifications, training and testing.
Journal Of Sport Sciences, 24:0-919-932.
Twist PW, Benicky D. (1995) Conditioning lateral movements for multisport athletes. Practical
strength and quickness drills. Strength & Conditioning, 17, 43–51.
Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi, L.,
Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female wrestlers. The
journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395.
37
ATA SPORUMUZ GÜREŞE YÖNELİK GÜNÜMÜZDEKİ TOPLUMSAL
BAKIŞIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Mücahit FİŞNE1 Sait BARDAKÇI2 Yalçın KARAGÖZ2
1
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2
Cumhuriyet Üniversitesi, İİBF, İşletme Bölümü
ÖZET
Amaç: Güreş, Türk kültüründe ve Türk spor tarihinde sosyal ve kültürel olarak
önemli işlevler üstlenmiş ve toplumumuzda çok önemli bir yere sahip olmuştur. Bu
çalışmanın amacı ata sporumuz olarak görülen güreşe yönelik günümüzdeki toplumsal bakışın
ortaya konulmasıdır.
Yöntem: Çalışma grubunu kolayda örnekleme yöntemiyle ulaşılan 876 kişi
oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Güven ve Öncü (2011) tarafından geliştirilen “Yağlı
Güreşlere Yönelik Tutum Ölçeği” genel olarak Güreş sporuna uyarlanarak kullanılmıştır. Söz
konusu ölçeği ve demografik bilgi formunu içeren anket araştırmaya katılmayı kabul
edenlerin bir kısmına yüz yüze bir kısmına ise on-line anket yöntemiyle uygulanmıştır. Veri
analizinde öncelikle Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi ile verilerin normallik sınaması
yapılmış, veriler normal dağılım göstermediği için Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis
nonparametrik testleri kullanılmıştır.
Bulgular: Güreşe olan ilginin gençlerde daha düşük olduğu, eğitim düzeyi
yükseldikçe güreşe olan ilginin azaldığı, katılımcıların yaklaşık % 32’sinin bir güreşçi ismi
bile yazamadığı, yarısından fazlasının (%54) hiç güreş müsabakası izlemediği ve yaklaşık
yarısının (%45) erkek çocukları varsa veya olursa güreş yapmasını istemediği belirlenmiştir.
Sonuç ve Tartışma: Elde edilen bulgular ata sporumuz olarak görülmesine rağmen
güreş sporuna yönelik toplumsal
ilginin düşük olduğunu göstermektedir. Uluslararası
literatürdeki benzer çalışmalar da başka toplumlarda da geleneksel sporlara yönelik ilginin
azaldığını göstermektedir.
Öneriler: Elde edilen bu bulgular tarih boyunca kültürümüzde çok önemli yeri
bulunan güreşin tekrar yaygınlaştırılabilmesi, yeni nesiller için de hak ettiği yerde olması,
varlığını ve işlevlerini devam ettirebilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasında temel olarak
kullanılabilir.
Anahtar Sözcükler: Ata Sporu, Güreş, Toplumsal Bakış.
38
EVALUATION OF THE CURRENT SOCIAL PERSPECTIVE TOWARDS
OUR ANCESTORS’ SPORT WRESTLING
ABSTRACT
Aim: Wrestling has served as important social and cultural functions in Turkish
culture and in Turkish sports history and it has been in a very important place for our society.
Aim of this study was to investigate the current social perspective against wrestling as seen
our ancestors’ sport.
Methods: A total of 876 participants who were selected with random sampling
method completed this survey. The modified version of “Attitude Scale towards Oil
Wrestling” developed by Güven and Öncü (2011) was used as an instrument. The survey
form was conducted as face to face and online survey to the sample. As the data has not a
normal distribution Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis nonparametric tests were used.
Findings: The main findings reveal that interest towards wrestling is lower in young
people, even %32 of participants doesn’t know one of the wrestlers, more than half of the
participants (%54) has never watched wrestling and approximately half of the participants
now or in the future if they have children (%45) doesn’t want their children not to do
wrestling sport.
Results and discussion: The findings demonstrate that social interest towards
wrestling is low although it is seen as our ancestors’ sport. In international literature, the
similar studies demonstrate that social interest towards traditional sports is decreasing.
Suggestions: The results can be used as a base in studies for popularization of
wrestling which has an important place in our culture throughout the history again, for its
being in its deserved place and for its continuing its existence and functions.
Keywords: Ancestors’ Sport, Wrestling, Social Perspective.
39
HAZIRLIK DÜZEYLERI FARKLI OLAN GÜREŞÇILERIN
MÜSABAKALARDA KULLANDIKLARI TAKTIK YÖNTEMLER
Bekcan ABDIRAHMANOV1 Ciparkul ABDIRAHMANOVA2 Serdar GERİ2 Refika GERİ2
1
Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi
2
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, BESYO
ÖZET
Araştırma 18-22 yaş aralığındaki hazırlık düzeyleri farklı güreşçilerin müsabaka içinde
taktiksel açıdan hangi teknikleri kullandıklarını tespit etmek amacıyla yapılmıştır.
Araştırmada, 2012 ve 2013 yıllarında üniversiteler arası Kırgızistan güreş şampiyonasında ilk
üç dereceye giren; Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi (KDBEvSA), Cusup
Balasagın Kırgız Milli Üniversitesi (KMÜ), İshak Razzakov Kırgız Teknik Üniversitesinde
(KGTU) güreşen 42 sporcu incelenmiştir. Araştırma verileri müsabaka öncesi sporculara
anket uygulanarak ve müsabaka sırasında gözlem metoduyla bir forma işlenerek elde
edilmiştir. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler sonucunda, 2012 yılında şampiyon olan
KMÜ takımın “atak” , “tekrar atak” ve “savunma” tekniklerini, 2013 yılında şampiyon olan
KDBEvSA takımının “atak” , “tekrar atak” tekniklerini müsabakada taktik olarak
kullandıkları görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Teknik, Taktik
ОСОБЕННОСТИ ТАКТИЧЕСКИХ ПРИЕМОВ ПРИМЕНЯЕМЫХ
БОРЦАМИ КУРЕШИСТАМИ РАЗЛИЧНОГО УРОВНЯ
ПОДГОТОВЛЕННОСТИ
Б.А. Абдырахманов 1, Д.О. Абдырахманова2, Сердар Гери2, Рефика Гери2
1
Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта.
Кыргызско-Турецкий университет “Манас”, Высшая школа физической культуры и спорта.
2
РЕЗЮМЕ
В исследовании участвовали борцы 18-22 лет различного уровня подготовленности,
где были определены сравнительные показатели выполнения технических приемов на
основе тактических действий. Соревнования проходили в 2012 и 2013 годах. В
исследовании принимали участие 42 спортсмена күрешиста занявших призовые места в
Универсиаде: Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта
(КГАФКиС), Национальный университет им. Жусупа Баласагына (КНУ), Кыргызский
государственный технический университет им. Искака Разакова (КГТУ). В научном
40
исследовании были применены педагогические методы: наблюдение и анкетирование.
В результате исследования при использовании математико-статистических методов,
было выявлено что, в 2012 году командой победителем КНУ больше всего были
применены такие технические приемы, как «атака», «повторная атака», «защита», а в
2013 году командой победителем КГАФКиС «атака», «повторная атака».
Ключевые слова: Куреш, Teхника, Taктика.
Введение
Современное развитие борьбы характеризуется возрастанием
конкуренции, повышением требований тактической подготовленности,
особенно в связи с изменением условий соревновательной деятельности,
обусловленных постоянным совершенствованием правил соревнований.
Повсеместное
распространение отечественной
школы борьбы,
а также возросшие возможности науки и техники, позволяющие основным
конкурентам детально
изучать особенности тактического
мастерства
ведущих борцов, обусловили необходимость постоянного поиска и
тщательного изучения, анализа и обобщения всего того огромного опыта,
который накоплен как у нас в стране, так и за рубежом по проблемам
разработки и научного обоснования содержания, методики формирования
и совершенствования технико-тактического мастерства борцов на
различных этапах многолетней тренировки.
Основные
положения многолетней тренировки
борцов,
ее
этапы и содержание частично отражены в работах Д. Омурзакова (1973),
Ф.Е. Баймана, Х.Ф.(1972), С.М. Саипбаева (1976), Анаркулова (1977), М.К.
Саралаева (1993), и др.
При
значительном
числе исследований
и методических
работ по тактике борьбы необходимо отметить, что одной из проблем
теории и практики борьбы куреш остается отсутствие разработанной
методики обучения тактической подготовке и вопросы совершенствования
содержания и последовательности изучения базовой тактики борьбы (А.Н.
Ленц, 1983; Ю.А. Шулика , 1990; Кыргызская национальная физическая
культура: теоретические и методические аспекты, 2008).
Актуальность темы настоящего исследования. Тактика борьбы
куреш - это умелое использование технических, физических и волевых
возможностей с учетом особенностей противника и конкретно
сложившихся ситуаций в схватке и соревновании. Тактика в значительной
мере определяется правилами соревнований и индивидуальными
особенностями борцов.
В борьбе куреш при решении проблемы оптимизации освоения и
совершенствования сложных технико-тактических приемов важное
значение имеет знание схем построение этих действий и факторы их
41
определяющие. Это происходит в результате постоянного изучения
техники борьбы.
Исследование основных показателей технико-тактических приемов с
учетом уровня физической подготовленности, опыта выступлений на
соревнованиях составляет основное содержание исследуемой нами
проблемы.
Цель исследования: обосновать методику применения комплекса
тактических
приемов
борцов-курешистов
различного
уровня
подготовленности.
Задачи исследования:
1. Показать комплекс тактических приемов используемых борцами
курешистами различного уровня подготовленности.
2. Сравнительный анализ временных показателей набранных общих баллов
во время схватки между тремя командами.
Организация и методы исследования.
В
работе
определялось
содержание
техникотактической подготовленности
борцов
различной
квалификации
с применением анализа материалов соревновательной деятельности
квалифицированных спортсменов, а также анкетных данных.
Для проведения исследования нами была выбрана ежегодно
проводимая в Кыргызской Республике Универсиада вузов. Для анализа
были взяты наиболее результативные три команды 2012 и 2013гг.
занимавшие призовые места, это: Кыргызская государственная академия
физической культуры и спорта, Кыргызский национальный университет
им Ж. Баласагына и Кыргызский государственный технический
университет им И. Разакова.
В исследовании принимали участие курешисты из трех команд в
2012 г. 21 спортсмен, в 2013 также 21 спортсмен в соответствии с
весовыми категориями (табл.1, 2).
Таблица 1
Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2012г
Название
команды
Общее
количество
борцов
Спортивные разряды
МСМК
Вес
МС
Вес
КМС
-
КГАФКиС
КУУ
7
7
-
_
1
97
42
Вес
55
1
3
97
60
66
85
6
3
60
60
66
66
74
55
74
74
74
КМТУ
_
7
3
55
4
85
97+
60
66
97
Таблица 2
Квалификация борцов 3-х ведущих команд 2013г
Название команд
Общее
количество
борцов
Спортивные разряды
МСМК
Вес
МС
Вес
КМС
-97
КГАФКиС
7
1
КНУ
7
2
КГТУ
7
_
6
66
97
4
2
60
66
74
85
85
97+
3
5
Вес
55
55
60
60
66
74
55
74
74
55
60
60
74
97
На первом этапе исследования было проведено анкетирование
спортсменов на предмет наиболее часто используемых тактических
приемов.
На втором этапе проводилось наблюдение во время
соревнований, на основе предварительно построенной таблицы
тактических приемов. При наблюдении учитывалось выполнение каждого
тактического приема, время и последовательность выполнения приемов.
Также были использованы протоколы соревнований заполняемые судьями.
На третьем этапе провели сравнительный анализ каждого круга
соревнований. А также выявлены наиболее часто применяемые
тактические приемы.
Методы исследования: Педагогические методы исследования:
наблюдение, опрос, анкетирование.
Результаты исследования.
Наибольший интерес в борьбе куреш вызывают такие вопросы как:
каким тактическим приемам защиты и контратакам необходимо
обучать в течение года, в какой последовательности, скольким приемам,
сколько раз следует повторять изучаемый прием в одном занятии, сколько
раз выполнять его до усвоения оптимальной структуры и применения не
только в учебно-тренировочных схватках, но и в условиях соревнований.
43
Исследование
и выявление базовой тактики
как фундамента
для целенаправленного формирования у борцов курешистов широкого
ареала тактических приемов, необходимо для успешного выступления на
соревнованиях. Овладение базовой тактикой позволит эффективно и
правильно построить процесс тактической подготовки и сформировать у
них индивидуальный комплекс коронных тактических приемов.
По результатам нашего исследования мы наблюдаем,что показатели побед
3-х лучших команд во время каждого каждого круга соревнования в
сравнительном аспекте (табл. 3).
Таблица 3
Показатели победы в каждом круге соревнования (2012 г.)
Круг соревнования
Название
команд
I
II
III
IV
V
VI
85 %
85 %
42 %
57 %
28 %
28 %
КНУ
85 %
71 %
57 %
71 %
28 %
14 %
КГТУ
85 %
100 %
71 %
71 %
28 %
14 %
КГАФКиС
%
показателя
победы
Занятое
место
46,4 %
III
46,5 %
I
46,5 %
II
На основании результатов схваток у всех команд наиболее
результативными были первый, второй, четвертый и третий круги
соревнования. Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 1428% т.е. уменьшается на 19-20 % это говорит о том, что происходит отсев
спортсменов на 5-6 кругах схваток. Сравнительный анализ показывает, что
у команды КГАФКиС более стабильные результаты, но тем не менее
команда заняла третье место у команды занявшей первое и второе места
наиболее результативными были первые четыре круга.
В итоге % общего показателя победы борцов команд КНУ и КГТУ
равны 46,5 %, а показатель победы борцов команды КГАФКиС 46,4 %, с
незначительной разницей.
Анализ применения разновидности тактических приемов в 2012 г.
показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов
набрали при выполнении тактического приема “атака”, “комбинация
приемов”, “повторная атака” наименее применяемые приемы “ложные
действия”, “двойной обман”, “маскировка”, “контратака” и практически не
применялись “защита”, “вызов”. В команде КНУ больше всего
применялись тактические действия “атака”, “контратака”, “комбинация
44
приемов”, наименее применяемые действия “защита”, “двойной обман”,
“маскировка” и практически не применялись “ложные действия”, “вызов”,
“открытый вызов”. В команде КГТУ превалируют тактические приемы
“Атака”, “Комбинация приемов”, нечасто применялся тактический прием
“вызов”, “контратака”, “маскировка”, “ложные действия” не применялись
“защита”, “двойной обман”, “открытый вызов” (рис 1).
Рисунок 1. Общее количество тактических приемов часто
применяемых в борьбе (2012 г.)
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
Контратака
Комбинация
приемов
Атака
Маскировка
Защита
Ложные
действия
Двойной
обман
Вызов
Открытый
вызов
Повторная
атака
На основании результатов схваток 2013 г. у всех команд наиболее
результативными также были первый, второй, четвертый и третий круги
соревнования (табл.4).
Таблица 4
Показатели победы в каждом круге соревнования (2013г.)
Круги соревнования
Название
команд
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
I
II
III
IV
V
VI
VII
85 %
71 %
85 %
57 %
85 %
85 %
71%
71 %
57 %
71 %
71 %
71 %
42 %
28 %
57 %
28 %
42%
28 %
14 %
28 %
-
%
Занятое
показатель
место
победы
56,5 %
52,5 %
54,7 %
I
III
II
Вместе с этим в 5-6 кругах результативность составляет 28-57% т.е.
уменьшается на 14%, что говорит об отсеве спортсменов на 5-6 кругах
45
схваток. Сравнительный анализ показывает, что у команды КНУ до конца
седьмого круга более ровные результаты, команда заняла третье место.
Вместе с этим результативность команд КГАФКиС, КГТУ в первых
четырех кругах имеет высокие показатели, что и сказалось на результатах
соревнований.
В итоге % общего показателя победы борцов команды КГАФКиС
составил 56,5%, КГТУ 54,7 % и КНУ равны 52,5 %.
Анализ применения разновидности тактических приемов в 2013 г.
показывает что в команде КГАФКиС наибольшее количество баллов
набрали при выполнении тактического приема “атака”, “повторная атака”,
“комбинация приемов”, “защита”, “ложные действия” наименее
применяемые приемы “двойной обман”, “вызов”, “контратака” и
практически не применялись “маскировка”, “открытый вызов”. В команде
КНУ больше всего применялись тактические приемы “атака”, “повторная
атака”, “защита”, наименее применяемые действия “ложные действия”,
“двойной обман”, “контратака”, “комбинация приемов”, “маскировка” и
практически не применялись “вызов”, “открытый вызов”. В команде КГТУ
превалируют также тактические действия “атака”, “повторная атака”,
“комбинация приемов”, “контратака”, “защита” нечасто применялись
тактические приемы “ложные действия”, “двойной обман”, не
применялись “маскировка”, “вызов”, “открытый вызов” (рис. 2).
Общее количество тактических приемов применяемых в борьбе
КГАФКиС
КНУ
КГТУ
Контратака Комбинация Атака
приемов
Маскировка
Защита Ложные
действия
Двойной
обман
Вызов
Открытый
вызов
Обсуждение полученных результатов
46
Повторная
атака
Независимо от вида спорта достижение высокого результата
невозможно без отлично выработанной тактики. Тактика является
теоретической наукой, важно применить это знание на практике.
Исследования последних лет показывают, что во всех видах
спортивной борьбы борцы во время индивидуальных соревнований
нацелены в применение на практике различных контратакующих приемов
и в ведении хода борьбы могли реализовать запланированные виды
приемов.
В борьбе тактика состоит из трех частей: тактические приемы,
тактические приемы в борьбе, тактические приемы в соревнованиях.
Наиболее известной тактикой являются тактические приемы в
соревнованиях. На основании результатов исследования определены
наиболее часто применяемые тактические приемы в 2012 и 2013 годах к
победе привела тактическое приемы «атака». Данный прием был применен
в 2012 году 28 борцами, а в 2013 году 26 борцами. Вторым действием
является «комбинация приемов», в 2012 году прием был применен 17
борцами, в 2013 году 7, это объясняется тем, что с годами мастерство
борцов улучшается и упор делается на результативность приемов. В 2013
году прием «повторная атака» была использована 15 борцами, а в 2012
году 7 борцами. Еще одним наиболее часто используемым приемом борцов
является «защита», этот прием в 2013 году был использован 10 борцами, а
в 2012 году 3 борцами. Применение тактического приема «защита»
немного настораживает т.к. борцы, заработав несколько баллов в начале
поединка, стараются удержать свое превосходство, применяя действие
защиты, что снижает зрелищность соревнований. С другой стороны
причиной такого явления является то, что судьи в соответствии с
правилами соревнований во время борьбы не давали предупреждения, что
также отрицательно влияет на поведение борцов и на динамику схватки.
Не все борцы, принимавшие участие в соревнованиях, являются
борцами кыргыз куреша, среди них есть борцы вольной, греко-римской
борьбы, самбо, классической и лейлейкской борьбы они по своей
специфике могли применять еще большее разнообразие тактических
приемов, но они ограничились тактическими приемами «маскировка»,
«вызов», «открытый вызов», объяснением может быть специфика кыргыз
куреша.
Борьба кыргыз куреш в отличии от других видов борьбы по
правилам соревнований поединок длится 5 минут борьбы без перерыва.
Это тоже одна из особенностей использования тактических приемов в
борьбе куреш. Как показал опрос спортсменов, многие борцы стремятся
одержать чистую победу в первых же минутах. Тем не менее, это
удавалось не всем, например 25-кратный чемпион страны Узаков Ибрагим
47
по прозвищу «Тапанча» единственный кто одерживал чистую победу в
первых же минутах.
Выводы
1. Определен комплекс тактических приемов борцов курешистов
различного уровня подготовленности, наиболее часто используемые в
соревнованиях это “атака”, “повторная атака”, “защита”, “комбинация
приемов”, “обратный вызов”, “контратака”.
2. Сравнительный анализ временных показателей в результате набранных
общих баллов во время схватки между тремя командами в 2012 году
КГАФКиС 46,4 %, КНУ 46,5 %, КГТУ 46,5 %, показатели соревнований
2013 года составила КГАФКиС 56,5 %, КГТУ 54,7 %, КНУ 52,5 %.
СПИСОК ЛИТЕРАТУРЫ
1. Анаркулов Х.Ф. Кыргызские народные подвижные игры, физические
упражнения Автореф.дис. канд.пед.наук/Киргизский ГИФК.-Фрунзе,1969.
Автореф.дис. д-ра пед.наук/ГЦОЛИФК.-М.,1977.-65с.
2. Кыргызская национальная физическая культура: теоретические и
методические аспекты. – Бишкек: КГАФКиС. -2008. -662с.
3. Ленц А.Н. Тактическая подготовка борца. - М.: Физкультура и спорт,
1983. - 200 с.
4. Шулика Ю.А. Многолетняя технико-тактическая подготовка борцов:
Автореф. дисс. докт. пед. наук / ГЦОЛИФК. - М., 1990. - 37 с.
48
DEVELOPMENT OF STUDENT’S SPEECH ACTIVITY STUDYING
KYRGYZ NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON
Abdybekova Nurmira Abdybekovna
Chief specialist of post-graduate, doctorate and magistracy department
ÖZET
Bu makalede, "Fiziksel kültür" alanında öğrencilerin gelişen konuşma faaliyetleri
hakkında sorulması üzerine odaklanmaktadır. Modern yüksek öğretimde zorunlu eğitim
bileşeni disiplinler arasında özel bir yeri, lisans ve yargı sistemini profesyonel yabancı dil
İngilizce dil olduğunu kaydetti. konunun ana görevi onları aktif katılımcılar yapmak için
öğrenme sürecinde öğrencilerin meşgul değil, sadece etkili değil, aynı zamanda eğlenceli
öğrenme yapmaktır. egzersizleri verimliliği, motivasyon patlaması öncelikle nedeniyle
konuya olan ilgiyi artırır ve öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır.
Öğrencilerin-sporcuların konuşma aktivitesi becerilerinin oluşumu linguo-didaktik
üsleri sorunu bugün, ilgili ve rağbet görüyor.
Temmuz 2013, dil politikasının geliştirilmesi için №155 belirlenen öncelikler ve
önceliklerinden "tedbirler devlet dili geliştirmek ve Kırgız Cumhuriyeti'nde dil politikası
geliştirmek için üzerinde" Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi.
Şu anda, yabancı dil geliştirme disiplini ve aktif talep: «Fiziksel kültür» aktif eğitim
uygulanmakta olan öğrenmeye yeni yaklaşımlar geliştirmek, Kırgız milli oyunların
çalışmasında ilgilenen alanında öğrenci sayısını artırmak süreç.
Şu anda, sosyal düzen mezunlarının hazırlık zorunlu asgari düzeyde 'İhtiyaç yansıtılır
Kırgızistan, genç uzmanlar tarafından yabancı dil derin bir bilgi "ve disiplin eğitim
programının içeriği" Yabancı dil "üzerine kuruldu yüksek öğrenim yabancı dil mevcut
durumu, eğitim standartlarına göre yüksek mesleki eğitim devlet eğitim standartları "Beden
Eğitimi" alanında iki seviye :. temel ve çekirdek İyileştirme dil eğitimi gelecek uzmanlar da
öğretilebilir İngilizce'yi araçları yapar. mesleki faaliyetlerini optimize. Bu da, temel özellikleri
ve uzmanların gelecek eğitmenlerin konuşma faaliyetinin içeriğinin belirlenmesini
gerektirmektedir, beden eğitimi ve uzmanların ön zorunlu askerlik eğitimi için öğretmenler.
Bilimsel ve teknolojik devrim etkisi altında çağdaş sosyal kalkınma Dillerarası
iletişimde sosyal ihtiyaçlarını artırır; iletişim aracı olarak yabancı dil [1, s.3] ustalık ihtiyacını
uyarır.
Anahtar Kelimeler: Konuşma yetkinlik, yabancı dil, durum, motivasyon, konuşma aktivitesi,
egzersiz sistemi, Kırgız milli oyunları.
49
ABSTRACT
This article focuses on question about the developing speech activities of students in
the field of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place
among the disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for
bachelor and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to
make learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to
make them active participants.
The efficiency of the exercises is primarily due to the
explosion of motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the
learning process.
The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of
students-athletes is relevant and in demand today.
Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve
language policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and
priorities for the development of language policy.
At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand:
increase the numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study
of Kyrgyz national games, developing new approaches to learning that are being actively
implemented in the educational process.
Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by
young specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory
minimum level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of
discipline" Foreign language "of the state educational standards of higher professional
education. According to the current state educational standards of higher education foreign
language can be taught at two levels: basic and core. Improving language training future
experts in the field of "Physical Education" makes English the means to optimize their
professional activities. This, in turn, requires determining the essential characteristics and the
content of the speech activity of the future trainers of specialists, teachers for physical
education and pre-conscription training of specialists.
Modern social development under the influence of scientific and technological
revolution enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for
mastery of foreign languages as a means of communication [1, p.3].
Keywords: speech competence, foreign language, situation, motivation, speech
activity, system of exercises, Kyrgyz national games
50
Introduction
According to the researchers, while studying in high school students have to process a
lot of texts of different styles and genres, an important place in the educational activity takes
the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be able to change
the role of communication, used in accordance with their varied means of expression [2,
p.15].
Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to
participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of skills of
speech activity at lessons of English. Currently, however, we can say decrease in students'
motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation
should be considered as a teacher of a special task. As a rule, the reasons are related to
cognitive interests of students, the need to master new knowledge, skills, and abilities. But the
first need of students in the study of a foreign language - communication. To arrange a
favorable climate, orienting students to the communication, it is necessary to choose such
forms of activities that will stimulate their activity.
In various papers on the theory, methods of training and education methodologists,
researchers give different interpretations didactic bases of formation of skills of speech
activity in the English language classroom. In this matter, there are many problems and
shortcomings.
We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is
interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons
formation and expression of thoughts and feelings means assimilation and transmission of
information. In order to effectively act on the senses and the mind, the carrier of the language
must be proficient in them, i.e., has a voice culture. Speech activity is a system of the creative
nature of skills geared to the communicative tasks. "
"There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical,
intellectual or partly practical." According to this view, speech activity is a process of active,
purposeful language learning and determine the situation of communication and interaction
between people. Consequently, the training of speech activity in a foreign language should be
carried out from a position of self-formation, is determined by the fullness of its
characteristics, activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1.
Listening. 2. Letter. 3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as
basic forms of human interaction in the process of verbal communication [3, p.40].
51
Speech activity - it is one of the activities of man, understood Methodists as "active,
focused, mediated by the language system and due to the situation of communication the
process of transferring and receiving messages" [4, p.17].
So, first try to define the word "speaking". There are many definitions and they are
believed to be correct and appropriate.
Speaking - is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the
speaker there is a need for action on the speech of the interlocutor. In the process of speaking
is influenced by various factors, including: the purpose for which is made verbal action; the
topic of communication; time and place of communication; the relationship between the
interlocutors (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of
partners (student and teacher, boss and subordinate, fellow students) [4, p. 279].
Job training speech is constructed taking into account the fact that the actual
communication can take the form of dialogue and monologue.
Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two") - is a chain or series
vysskazyvanie when participants communicate alternately act as a speaker and a listener.
Monologue (from the Greek for "one word, speech").
According to Russian researchers L.S.Kryuchkov., NV Moshchinskiy, speaking
training includes three components: 1) an introduction to the memory of students of linguistic
material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills in the use
of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282].
By productive kinds of speech activities include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active
role, they are aimed at the generation of speech, so they are considered to be productive kinds
of speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, which is aimed at the
perception, reception of information and its subsequent processing, so they are referred to as
receptive types of speech activity.
Reading - receptive type of speech activity, since it is based on the perception of the
graphic language signs. Reading not only perception, but also the process of extracting
information. read value of human life is extremely high, it is through the reading we get a
large amount of information necessary for us. Recently, for the literate person is considered
an important skill to read a foreign language. Reading develops memory, improves it. In
addition, students are introduced to reading through the countries of the target language.
52
German Methodist G. Pytho rightly observed that is hardly a person who denies
situational great importance to learning foreign speech. The situation - it's an incentive to the
speech and a set of events, relations. The most common, the understanding of the situation is
to understand it as the totality of the circumstances of reality, of the background on which
unfold any event, action, with these circumstances should serve as an incentive to the speech
act. On this basis, the Methodists are recommended for the creation of situations commonly
used visualization.
In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students
master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the
development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of
oral speech [5, p.126].
According to KS Krichevsky, the inclusion of the target installation training a Foreign
Language extension of their general outlook will also lead to increased interest in studying
foreign languages and motivation of the bar.
In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities.
This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge
of the most often used methods of written and oral interviews. Conversations, testing,
questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in
or to the answer - wheel approach, or some of them - an individual approach. Use of modern
technologies has stimulated the creation of our "Training Manual in the English language: the
development of oral communication skills of students enrolled in the direction" Physical
culture ". The manual for the development of English speech focuses on the formation of
cultural competence in the classroom for discipline "English". Methods of teaching English
language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and
activities focused on the study of language and culture.
Next, we give an example of practical English language training, which was used with
students of the second year of study. As material we have developed a system of exercises.
One of the main objectives of foreign language teaching speech - the development of
speaking skills. But mastering this kind of speech activity is difficult. To create a motivation
to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the circumstances in which the
speaker is placed that makes him need to talk. Technique of application of this method is as
follows:
53
Pre– text exercises
1.
2.
3.
4.
5.
Exercise №1. Discuss the following questions.
What sports are popular in Kyrgyzstan?
Why are these sports popular in Kyrgyzstan?
Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic?
Are there many sport fans in Kyrgyzstan?
Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan?
Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart.
KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf.
RIDERS – kok-boru game’s players
"ER-SАIYSH" - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes.
54
“KURESH” – Kyrgyz wrestling
“TOGUZ KARGO'OL” - national game played with nine balls.
“AT CHABISH” - Popular horse racing.
“DJORGO SALYSH” - A competition of special breed of horses known as Djorgo.
“KUNAN CHABISH” - Racing foals, two to three years old.
55
"KYZ KUUMAI" - national game when the boy and girl race and catch up.
"TYIN ENMEI" - picking up the coins from surface while
racing on horseback: Each player is allowed to make three attempts.
Exercise №3. Read and translate the text.
KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE
As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national wrestling, Kok
boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and Uzbek nations. The
name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very ancient. It is appeared
in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and mountains all year round
without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves. Having no firearms the
shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits (young men) chased after the
wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began beating them with slicks and
lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kok-boru" was replaced by "Ulak
tartysh''.
Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 –
players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2
points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team
that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a
winner.
56
The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200
meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is
4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg.
The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the
Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes.
The team places are determined by the amount of points. With equal number of points
of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal
game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following
indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and
conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the
thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games.
It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that
changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should
be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2
minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player
who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game.
Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence
Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are
trained throughout the year.
Post– text exercises
Exercise №4. Answer the following questions.
1. What kinds of Kyrgyz national games do you know?
2. How do you play Ulak tartysh?
3. When do people usually play national games?
CRITICAL THINKING
Exercise №5. Make cluster with new words.
57
Ulak tartysh
Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in
written form.

Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch
carcass of a goat or a calf
Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders ….
Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on
theme: The Kyrgyz national games.
Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech
activity, should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require
students to certain intellectual efforts to form language skills of the students-athletes. Such
situations and exercises confirmed the real possibility of mastering the English language, even
for a short period of training. We will do everything possible to students' interest in foreign
languages developed.
We use this approach as the formation of skills of speech practice student-athletes for
their future professional activity will not only increase motivation but also intensifies the
process of their preparation and help students feel more confident in their daily lives.
Bibliography:
1. LL Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th
Edition, trans. and ext. - M .: Flint: Science, 2007. -128s.
2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M., 1985. 145s.
58
3. LS Kryuchkov, Moshchinskii NV Practical methods of teaching Russian as a foreign
language. Russian as a foreign language: Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science,
2012.-480s.
4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism.
Materials Student scientific-practical conference. Bishkek, 28.11.2014.- 126.
59
ELİT GÜREŞÇİLER İLE TAKIM SPORCULARININ YAŞAM DOYUMLARININ
İNCELENMESİ
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1
1
Menderes KABADAYI1
Levent BAYRAM1
Özgür BOSTANCI1
Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği
ÖZET
Bu araştırmanın amacı, güreşçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu
(hentbol, futbol ve voleybol) yapan sporcuların yaşam doyumunu incelemektir.
Çalışma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş
Milli Takım Hazırlık Kampına (MTHK) katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK
katılan 23 güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere
toplam 91 kişi üzerinde uygulanmıştır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve Yaşam
Doyumu Ölçeği (YDÖ) ile toplanmıştır. Araştırmada, yaşam doyumlarını ölçmek amacıyla,
Diener ve arkadaşları tarafından 1985 yılında geliştirilen YDÖ - The Satisfaction with Life
Scale (SWLS) kullanılmıştır. Yaşam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaşamlarından aldıkları
doyumu belirlemek amacıyla geliştirilmiştir.
Bu araştırmanın verileri; Verilerin normal
dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile incelenmiştir. Veriler normal
dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi kullanılmıştır. Analizler SPSS 16.0
for Windows paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak
alınmıştır.
Güreşçi olan ve olmayanların sporcuların yaşam doyumu düzeyi puan ortalaması
incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir
(p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeyi puan ortalaması
incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir (p<0.05).
Grekoromen stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeyi serbest stil güreşçilerden daha düşük
olduğu tespit edilmiştir. İlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaşam doyumu
düzeyini etkilemediği görülmüştür (p>0.05). Tüm sporcuların yaşam doyumu düzeyleri
yüksektir. Çalışmamızda güreşçiler ile takım sporları yapan sporcular arasında yaşam doyumu
düzeyi bakımından anlamlı bir fark bulunmazken, serbest güreş yapan güreşçilerde grekoromen güreşçilere göre yaşam doyumu düzeyinin anlamlı olacak şekilde daha yüksek olduğu
sonucuna ulaşılmıştır. İlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaşam
doyum düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Takım Sporu, Yaşam Doyumu
60
THE COMPARISON OF LIFE SATISFACTION LEVELS OF ELITE WRESTLERS
AND TEAM SPORTSMEN IN TERMS OF THEIR INCOME
ABSTRACT
The aim of this study is to comparison the life satisfaction levels of elite wrestlers
(free style and greco-roman) and sportsmen (doing handball, football and volleyball) in terms
of their income.
This study was conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19
wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling
Team; 23 wrestlers who attended the preliminary camp of Turkish National Free Style
Wrestling Team and 49 sportsmen doing team sports (football, handball, volleyball). Data
was collected using Sportsmen Introductory Form and Life Satisfaction Scale. The
Satisfaction with Life Scale (SWLS) developed by Diener et al. in 1985 was used to evaluate
the life satisfaction levels. The Life Satisfaction Scale was developed in order to evaluate the
life satisfaction of the individuals. In order to reveal whether the data had a normal
distribution or not, Kolmogorov Smirnov test was used. Due to the fact that the data did not
have a normal distribution, t test and Oneway ANAVO test were also used. SPSS 16.0 for
Windows package program were used to analyse the data. The level of significance was set at
p<0.05.
There was no statistically significant difference between the life satisfaction levels of
the wrestlers and team sportsmen (p>0.05). However, there was a statistically significant
difference between greco-roman style wrestlers and free style wrestlers with respect to life
satisfaction levels (p<0.05). It was found that greco-roman style wrestlers had lower levels of
life satisfaction compared with those of the free style wrestlers. It was observed that income
earned from the sports conducted did not have any effect on life satisfaction levels (p>0.05).
All sportsmen have high levels of life satisfaction. In our study, it was found that there
was not a significant difference between wrestlers and team sportsmen in terms of life
satisfaction level while freestyle wrestlers were found to have a significantly higher life
satisfaction level compared to greco-roman wrestlers. Receiving income from the sports
branch being interested in was found to have no effect on life satisfaction level.
Keywords: life satisfaction, free style wrestling, greco-roman wrestling, team sports.
61
GİRİŞ
İnsanı en iyi tanımlayan özelliklerin başında, onun hareket etme temel güdüsüne sahip
bir varlık olması bulunur. Bu özelliği gereği insan durağan kalmaktan hoşlanmaz. İlgisini
çeken aktivitelerde bulunmak, kendini hareket yoluyla ifade etmek insan doğasının
vazgeçemeyeceği ihtiyaçlarındandır. Hareket, yaşam süresince gerek zorunlu ihtiyaçların
temini, gerekse de oyun, eğlence, gezi, yarışma ve spor şekillerinde insan hayatındaki yerini
ve önemini her zaman korumaya devam etmiştir. Hayatın akışında hareket yoluyla çevresine
uyum sağlayabilen, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen, rekabet gücünü devam ettirebilen
bireyler, bu durumun dönütü olarak iç dünyalarında da kendilerini kişisel olarak güçlü ve
değerli hissederler.
Bu nedenle spor ortamında ortaya çıkan etkileşim, duyguların boşalması ve control
edilmesi için uygun olanaklar sağlar. Sportif faaliyetlere katılan birey, hareketler yoluyla
kendini ifade etme olanağı bulur. Saldırganlık, öfke, utangaçlık, kıskançlık gibi olumsuz
olarak nitelendirilen davranışlar davranışlardan ötegelen duyguların boşalmasını ve bu
duyguları kontrol edebilmeyi öğrenir. Böylece uyum sağlama süreci de olumlu şekilde
etkilenmiş olur. Aynı zamanda spor, nörovegetatif sinir sistemi üzerine olumlu etki yaparak
bu sistemin dengeli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu şekilde aşırı heyecan, saldırganlık gibi
duygularının, sinirlilik dudrumlarının yok edilmesine yardımcı olur. Sporda kazanılan
başarılar, kendine güveni artırır (Akt. Kuru, 2003).
Düzenli fiziksel aktiviteye katılımın psikolojik iyilik hali ile ilgili olarak, dikkat çekici
faydalar sağladığı gösterilmiştir. Anksiyetenin ve depresyonunun azalmasında, stresle başa
çıkmada egzersizin etkili olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır (Scully ve ark., 1998).
Sporun, insanın kendini algılama biçimi üzerindeki tesiriyle olumlu yönde etkilediği
bir diğer duygu durumu değişkeni de yaşam doyumudur.
Yaşam doyumu, bireylerin sahip olmayı istedikleri hangi önem sırasındaki şartlara, ne
kadar ulaşabildiklerini belirledikleri bilişsel bir sorgulamadır (Akt. Özkara ve ark., 2015). Bir
insanın ulaşmak istedikleri ve hayattan beklediklerine nazaran, elde edebildiklerinin
karşılaştırılmasıyla varılan durum ya da sonuçtur (Özer ve Özsoy, 2003).
Myers ve Diener (1995) bir kişilik özelliği olarak özgüven ve benlik saygısını, yaşam
doyumunda değişmeleri ortaya çıkaran önemli değişkenler arasında olduğunu, özgüveni
yüksek kişilerin daha doyumlu ve mutlu kişiler olduğunu belirtmektedir.
Sporun iyi oluş ve yaşam doyumu üzerindeki etki mekanizmasını daha iyi anlamak,
spor yoluyla gelişim sürecini yönetmede spor eğitimcilerine katkı sağlayacaktır. Bu
62
çalışmanın amacı, sporun hangi form (bireysel-takım) ve branşlarının yaşam doyumu
üzerinde daha belirleyici olduğu ve gelir durumuna bağlı sosyo-ekonomik özelliğin bireyin
yaşam doyumu düzeyine etki edip etmediği ile ilgili bilgi edinebilmektir.
MATERYAL METOT
Çalışma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş
Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK katılan 23
güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91
kişi üzerinde uygulanmıştır. Veriler, Sporcu Tanıtıcı Bilgi Formu ve Yaşam Doyumu Ölçeği
ile toplanmıştır. Araştırmada, yaşam doyumlarını ölçmek amacıyla, Diener ve arkadaşları
tarafından 1985 yılında geliştirilen YDÖ - The Satisfaction with Life Scale (SWLS)
kullanılmıştır. Yaşam Doyumu Ölçeği, bireylerin yaşamlarından aldıkları doyumu belirlemek
amacıyla geliştirilmiştir . Ölçek 5 maddeden oluşan ve bireyin öznel iyilik durumunu ölçen
bir ölçme aracıdır. Ölçegin iç tutarlık katsayısı .80 ile .89 arasında değişmektedir ölçek
Türkçe’ye Köker (1991) tarafından uyarlanmıstır. Yaşam Doyumu Ölçeğinden alınabilecek
en yüksek puan 35, en düşük puan ise 7’dir.
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov-Smirnov testi ile
incelenmiştir. Veriler normal dağılım gösterdiği için t testi ve One Way ANAVO testi
kullanılmıştır. SPSS 16.0 for Windows ve Excel programları ile analiz edilmiştir. Analizler
SPSS paket programında yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır.
BULGULAR
Tablo 1. Güreşçiler ile Takım Sporcularının Yaşam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması
Güreş
Takım Sporları
n
Ortalama ± SS
p
42
49
24,73 ± 6,20
22,67 ± 5,75
0,103
(P<0.05)
Güreşçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaşam doyum düzeyleri
karşılaştırıldığında; iki grup arasında istatiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir
(p>0.05).
63
Tablo 2. Grekoromen Stil ile Serbest Stil Güreşçilerin Yaşam Doyumu Ölçeği Puan Ortalamalarının
Karşılaştırılması
Gelir Elde Etme
Evet
Hayır
n
Ortalama ± SS
p
69
22
24,1 ± 5,98
22,14 ± 6,01
0,157
(P<0.05)
Grekoromen stil güreşçilerin yaşam doyumu düzeylerinin serbest stil güreşçilerden
daha düşük olduğu tespit edilmiştir (p<0.05).
Tablo.3. İlgilendiği Spordan Gelir Elde Etme Durumu Bakımından Yaşam Doyumu Ölçeği Puan
Ortalamalarının
Stil
n
Ortalama ± SS
Grekoromen
19
22,21 ± 5,82
Serbest
23
26,83 ± 5,82
p
,015*
(P<0.05)
İlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin yaşam doyumu düzeyini etkilemediği
görülmüştür (p>0.05).
TARTIŞMA
Çalışmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen stil güreşçilerin ve güreş sporu
haricindeki başka bir sporla uğraşan sporcuların yaşam doyumu düzeyleri incelenmiştir.
Güreşçi olan ile takım sporu yapan sporcular arasında yaşam doyumu düzeyi arasında bir
farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Güreşçi olan ve takım sporu yapan sporcuların yaşam
doyumu ölçeği puan ortalamaları sırasıyla 24.73 ve 22.67 bulunmuştur. Yaşam doyumu
ölçeğinden, alınabilecek en yüksek puan 35 olduğuna göre, çalışmamızdaki sporcuların yaşam
doyum puanlarının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Çalışmamızda grekoromen ve serbest stil güreş yapan sporcuların yaşam doyum
düzeyleri karşılaştırıldığında, iki farklı stil güreşçiler arasında da anlamlı farklılık olduğu
görülmüştür (p<0.05). Serbest stil güreşçiler ile takım sporu yapan sporcuların yaşam doyum
düzeyleri puanları sırasıyla 26,83 ve 22.21 olarak bulunmuştur. Serbest stil güreşçilerin
yaşam doyumu düzeylerinin grekoromen stil güreşçilere göre daha yüksek olduğu tespit
edilmiştir.
Çalışmamızda ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların
yaşam doyumu puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit
edilmiştir. İlgilendiği spor dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaşam doyum düzeyi
üzerinde etkisinin olmadığı görülmüştür. Yaşam doyumu ölçeğinden alınabilecek en yüksek
64
puan 35 olduğuna göre, çalışmamızdaki sporcuların yaşam doyum puanlarının ortalamanın
üzerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Yaşam doyumu ile ilgili yapılan bazı çalışmalar cinsiyetin, ırkın ve gelir durumunun
yaşam doyumunu ve mutluluğu yordamada hemen hemen hiç bir etkiye sahip olmadığını,
psikolojik değişkenlerin örneğin kişisel eğilimlerin, yakın ilişkilerin ve kültürün yaşam
doyumunu açıklamada daha fazla etkiye sahip olduğunu göstermektedir (Myers ve Diener,
1995). Gelir durumunun yaşam doyumu üzerinde etki göstermediğni belirtmesi bakımından
bu çalışmayla tutarlıdır. Diğer yönden Dost (2007), üniversite öğrencileri üzerinde yaptığı
çalışmasında algılanan ekonomik durumun üniversite öğrencilerinin yaşam doyumu ile
ilişkili bir faktör olduğu sonucuna varmıştır (Tuzgöl Dost, 2007). Bu sonuç, Chow (2005),
Moller (1996), Paolini, Yanez ve Kelly (2006), Tuzgöl Dost’un (2006) sonuçlarıyla benzerlik
göstermektedir. Sporcularda yaşam doyumu düzeyiyle ilgili bazı çalışmalar bulunmaktadır.
Toy (2015) çalışmasında serbest güreşçilerin gelir düzeyleri ile yaşam doyumları arasında
ilişki olduğunu saptamış ancak hem serbest hem de greko-romen güreşçilerde maaşlı sporcu
olmayla yaşam doyumu arasında bir ilişkiye rastlamamıştır. Tabuk da çalışmasında elit
sporculaın gelir seviyesi ve yaşam doyumu arasında bir farklılık bulamamıştır (Tabuk,
2009).
SONUÇ
Tüm sporcuların yaşam doyumu düzeyleri yüksektir. Çalışmamızda güreşçiler ile
takım sporları yapan sporcular arasında yaşam doyumu düzeyi bakımından anlamlı bir fark
bulunmazken, serbest güreş yapan güreşçilerde greko-romen güreşçilere göre yaşam doyumu
düzeyinin anlamlı olacak şekilde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İlgilendiği spor
dalından gelir elde etmenin ya da etmemenin yaşam doyum düzeyi üzerinde etkisinin
olmadığı görülmüştür.
KAYNAKLAR
Chow HPH. Life satisfaction among university students in a Canadian prairie city: a multivariate
analysis. Soc Indic Res, 2005; 70: 139-150.
Diener, E, Emmons, R. A., Larsen, R. J. ve Griffin, S. (1985). The satisfaction with Life
Scale. Journal of Personality Assessment, 49 (1), 71-75).
Kuru E. Farklı statüdeki beden eğitimi bölümü öğrencilerinin kişilik özellikleri. G.Ü. Gazi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 2003; 23(1):175- 191.
65
Moller V. Life satisfaction and expectations for the future in sample of university students: A
research note. South African Journal of Sociology, 1996; 27 (1), 109-125.
Myers DG ve Diener E. Who is happy? Psychological Science, 1995; 6, 10-19.
Özer M, Özsoy Karabulut Ö. Yaşlılarda yaşam doyumu. Geriatri 2003;6: 72-74.
Özkara AB, Kalkavan A, Çavdar S, Spor bilimleri alanında eğitim alan üniversite
öğrencilerinin yaşam doyum düzeylerinin araştırılması. International Journal of Science
Culture and Sport (IntJSCS), 2015; Special Issue 3:336-346.
Paolini L., Yanez AP. ve Kelly WE. An examination of worry and life satisfaction among
college students. Individual Differences Research, 2006; 4 (5), 331-339.
Scully D, Kremer J, Meade MM, Graham R, Dudgeon K, Physical exercise and psychological
well being: A critical review. British Journal of Sports Medicine, 1998; 32; 111–120.
Toy AB. Serbest ve grekoromen stil güreşçilerin hedef yönelimi ve yaşam doyumu ilişkisi.
Çorum: Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015.
Tabuk EM, Elit Sporcularda İş-Aile Çatışması Ve Yaşam Tatmini İlişkilerinin İncelenmesi,
Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek LisansTezi, 2009.
Tuzgöl Dost M. Subjective well-being among university students. Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 2006; 31, 188-197.
Tuzgöl Dost M. Üniversite Öğrencilerinin Yaşam Doyumunun Bazı Değişkenlere Göre
İncelenmesi. P.Ü. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007; (2), 22, 132-143.
66
ELİT GÜREŞÇİLER İLE TAKIM SPORU YAPAN SPORCULARIN
KENDİNLE KONUŞMA DURUMLARININ İNCELENMESİ
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1
1
Deniz GÜNAY DEREBAŞI1
Tülin ATAN1
Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Çalışmanın amacı; Güreşçiler (serbest stil ve grekoromen) ile takım sporu (hentbol,
futbol ve voleybol) yapan sporcularda kendinle konuşma düzeyinin incelenmesidir.
Araştırmanın örneklemini; 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen
Stil Güreş Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK
katılan 23 güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere
toplam 91 kişi üzerinde uygulanmıştır. Araştırmanın amacına ulaşmak için; Zervas, Stavrou
ve Psychountaki (2007) tarafından kendinle konuşma da motivasyonel ve bilişsel süreçlere
ilişkin belirlenen boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliştirilmiş, Türk
kültürüne uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleştirilmiş olan Kendinle Konuşma
Anketi-KKA kullanılmıştır. Araştırmanın verilerinin normal dağılım gösterip göstermediği
Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiştir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann
Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Analizler SPSS paket programında
yapılmış ve araştırmada anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıştır.Yapılan analiz sonucunda
güreş sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri incelendiğinde
bilişsel ve motivasyonel kendinle konuşma alt boyutu puan ortalamaları arasında istatiksel
olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Grekoromen ve serbest stil güreşçilerin
bilişsel ve motivasyonel kendinle konuşma düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlılık
görülmemiştir (p>0.05). İlgilendiği spordan gelir elde etmenin ve etmemenin motivasyonel ve
bilişsel kendinle konuşma alt boyutu değerlerini etkilemediği görülmüştür (p>0.05). Gelir
düzeylerine göre sporcular incelendiğinde; geliri olmayan, geliri 2000 TL’nin altında olan ve
geliri 2000 TL’nin üzerinde olanlar arasında motivasyonel ve bilişsel kendinle konuşma alt
boyutu puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Bilişsel alt
ölçekte alınabilecek en yüksek puan 20, motivasyonel alt ölçekten alınabilecek en yüksek
puan 35’dir. Tüm sporcuların bilişsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları puan
ortalamanın üzerinde bulunmuştur. Bu durum sporcuların kendinle konuşma düzeylerinin
yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm sporcuların kendinle konuşma düzeyleri yüksektir.
Güreş sporu yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri farklılık
göstermemektedir.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Kendinle Konuşma,Takım Sporu
67
AN EVALUATION OF SELF SPEAKING STATUS OF ELITE WRESTLERS AND
SPORTSMEN DOING TEAM SPORTS
The aim of this study is to evaluate the self-talk levels of wrestlers (free style and grecoroman) and athletes doing team sports (handball, football and volleyball). This study was
conducted on a total of 91 sportsmen from 2015 to 2016 including 19 wrestlers who attended
the preliminary camp of Turkish National Greco-Roman Wrestling Team; 23 wrestlers who
attended the preliminary camp of Turkish National Free Style Wrestling Team and 49 athletes
doing team sports (football, handball, volleyball). To achieve the aim of the study, the SelfTalk Survey, which was originally developed by Zervas, Stavrou and Psychountaki (2007) in
order to reveal individual differences in motivation and cognitive processes involved in selfspeaking and which was later adapted to Turkish culture by Engür (2011), was used.
Kolmogorov Smirnov test was used to examine whether the data had a normal distribution or
not. The data did not have a normal distribution, which required Mann Whitney U test and
Kruskal Wallis test. The analyses were conducted using SPSS software and the level of
significance was set at p<0.05. The analysis conducted on the self-talk levels of the subjects
showed that there were no statistically significant differences between the cognitive and
motivational mean scores of wrestlers and athletes doing team sports (p>0.05). There was not
a statistically significant difference between greco-roman and free style wrestlers in this
respect, either. (p>0.05). It was also revealed that income earned from the sports conducted
did not have any effect on motivational or cognitive self-talk habits (p>0.05). An evaluation
of the incomes of the athletes showed that there were no statistically significant differences
among the motivational or cognitive self-talk habits of athletes with no income, athletes with
an income below 2000 Turkish Liras and sportsmen with an income above 2000 Turkish Liras
(p>0.05).All athletes have high levels of self-talk habits. There are no differences between the
self-talk levels of wrestlers and athletes doing other sports.
Key Words: Wrestling, Self Talk, Team Sports
GİRİŞ
Günümüzde sporda performans, sporcunun aktivite sırasında göstermiş olduğu
fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verim olarak tanımlanmaktadır. Optimal ve üstün bir
performansa ulaşmak ise sporcunun hem psikolojik hem de fizyolojik yetilerinin
geliştirilmesine ve amaca uygun bir biçimde belirli düzeye yükseltilmesine bağlı olmaktadır
[1].Sporcunun stres ve kaygı ile baş edebilme gücü, psikolojik olarak kendini iyi hissetme
durumu sporda başarıyı getiren önemli faktörlerden biridir.
Yapılan araştırmalar kendinle konuşmayı, öğrenmeye ve motivasyonel süreçlerde etki
eden bilişsel bir strateji olarak tanımlanmaktadır [2].
Sporcular kendinle konuşmayı bilişsel durumlarını tekrar yapılandırmak ve çevreye
uyum sağlayamayan, irrasyonel düşünceleri başkalaştırmak için kullanmalıdır. Spor ve
68
egzersizde kendinle konuşmanın pek çok kullanımı bulunur. Örneğin bireyler kendinle
konuşmayı alışkanlıkları düzeltmek, dikkati odaklamak, uyarılmışlığı düzenlemek, özgüveni
oluşturmak ve korumak ile egzersiz katılımını cesaretlendirmek ve korumak için
kullanabilirler [3]. Kendinle konuşma ölçeğinin alt boyutlarından, motivasyonel boyut
psikolojik olarak hazırlanma, özgüven ve kaygıyı düzenlemek gibi işlevleri kapsarken, bilişsel
boyutun ise becerilerin ve gelişimsel stratejilerin uygulanmasını işaret ettiğini ifade
etmişlerdir [4].
Araştırmalar planlı kendinle konuşmanın beceri edinme ve sporda performans
anlamında gelişim sağladığını göstermektedir [5]. Bu çalışma güreşçi olan ve olmayan
sporcuların kendinle konuşma düzeyini incelemek amacıyla yapılmıştır.
MATERYAL-METOT
Çalışma, 2015-2016 yılında, Türkiye Büyük Erkekler (TBE) Greko-Romen Stil Güreş
Milli Takım Hazırlık Kampına katılan 19 güreşçi, TBE Serbest Stil Güreş MTHK katılan 23
güreşçi ve takım sporu (futbol, hentbol, voleybol) yapan 49 sporcu olmak üzere toplam 91
kişi üzerinde uygulanmıştır.
Araştırmanın amacına ulaşmak için; Zervas, Stavrou ve Psychountaki (2007)
tarafından kendinle konuşmada motivasyonel ve bilişsel süreçlere ilişkin belirlenen
boyutlarda bireysel farklılıkları ortaya çıkarmak amacıyla geliştirilmiş [4], Türk kültürüne
uyarlaması Engür (2011) tarafından gerçekleştirilmiş olan Kendinle Konuşma Anketi-KKA
kullanılmıştır [6]. Ölçek yargıların 5 değerlendirme basamağına göre yapıldığı (1 Hiçbir
zaman, 2 Nadiren, 3 Bazen, 4 Çoğunlukla, 5 Her zaman) 11 maddeden oluşmakta ve 2 alt
boyutu içermektedir. Bu alt boyutlar, Motivasyonel işlev (Motivational Function) ve Bilişsel
işlev (Cognitive Function)’dir. Bilişsel alt boyuttan alınabilecek en düşük puan 4, en yüksek
puan 20’dir. Motivasyonel alt boyuttan alınabilecek en düşük puan 7, en yüksek puan 35’dir.
Puanların yükselmesi o alandaki işlevin arttığı anlamına gelmektedir.
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile
incelenmiştir. Veriler normal dağılım göstermediğinden Mann Whitney U testi ve Kruskal
Wallis testi kullanılmıştır. Analizler SPSS paket programında yapılmış ve araştırmada
anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alınmıştır.
69
BULGULAR
Tablo.1.Güreşçi Olan ve Olmayanların Kendinle Konuşma Alt Boyutlarının İncelenmesi
Bilişsel
İşlev
Motivasyonel
İşlev
Branş
n
Ort.
Güreşçi
42
14,54
Güreşçi olmayan
49
Güreşçi
Güreşçi olmayan
S.S.
Medyan
min
max
3,45
15
6
20
4,29
6,59
14
4
20
42
13,85
26,23
28
11
35
49
25,73
7,43
28
7
35
p
0.361
0.924
Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde; güreşçi
olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit
edilmemiştir (p>0.05).
Motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreşçi
olan ve olmayanların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit
edilmemiştir (p>0.05).
Tablo.2.Grekoromen ve Serbest Güreşçilerin Kendinle Konuşma Alt Boyutlarının İncelenmesi
Bilişsel
İşlev
Motivasyonel
İşlev
Stil
n
Ortalama
S.S.
Medyan
min
max
Grekoromen
Serbest
Grekoromen
Serbest
19
14,0526
4,04796
23
19
14,9565
25,3158
2,89950
7,52811
23
27,0000
5,77613
15
15
26
28
6
7
11
11
20
20
35
35
p
0.573
0.577
Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin sonuçlar incelendiğinde; Grekoromen ve Serbest
Güreşçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir
(p>0.05).
Motivasyonel işlev alt boyutuma ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde;
Grekoromen ve Serbest Güreşçilerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
fark tespit edilmemiştir (p>0.05)
Tablo 3: İlgilendiği Spordan Gelir Elde Eden ile Etmeyen Sporcuların Kendinle Konuşma Alt
Boyutlarının İncelenmesi
Bilişsel
İşlev
Motivasyonel
İşlev
Gelir
n
evet
69
14,4638
Standart
Sapma
3,80626
hayır
22
13,2727
evet
hayır
69
22
Ortalama
Medyan
min
max
15
4
20
4,22218
14
4
20
26,3768
6,63569
24,6818
8,17305
28
24.5
7
7
35
35
70
p
0.172
0.402
Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin test sonuçları incelendiğinde; İlgilendiği spordan
gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05).
Motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde;
İlgilendiği sporda gelir elde eden ile etmeyen sporcuların puan ortalamaları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05).
Tablo 4: Kendinle Konuşma Anketi Alt Boyutlarının Gelir Düzeyine Göre İncelenmesi
Bilişsel
İşlev
Motivasyonel
İşlev
Gelir
Düzeyi
Gelir yok
1-1999 TL
2000 ve
üzeri
Gelir yok
1-1999 TL
2000 ve
üzeri
n
Ortalama
42
24
25
14,1667
15,1250
13,2800
Standart
Sapma
3,74763
4,11056
3,96358
42
24
25
25,4048
27,7500
25,2000
7,17740
5,78792
7,79423
Medyan
min
max
15
16
14
6,00
4,00
4,00
20,00
20,00
20,00
28
28
28
11,00
7,00
7,00
35,00
35,00
35,00
p
0.159
0.452
Bilişsel işlev alt boyutuna ilişkin test sonuçları değerlendirildiğinde; gelir düzeyi
değişkenlerinin kendinle konuşma düzeyini farklılaştırmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).
Motivasyonel işlev alt boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları değerlendirildiğinde;
gelir düzeyi değişkenlerinin kendinle konuşma düzeyini farklılaştırmadığı tespit edilmiştir
(p>0.05).
TARTIŞMA
Çalışmamızda milli düzeyde serbest ve grekoromen güreşçilerin ve güreş sporu
haricindeki başka bir sporla uğraşan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri incelenmiştir.
kendinle konuşma ölçeğinin bilişsel işlev alt boyutunda güreşçi olan ile olmayanların
farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Yine kendinle konuşma ölçeğinin motivasyonel işlev alt
boyutuna ilişkin maddelerin sonuçları incelendiğinde, güreşçi olan ve olmayanların puan
ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Güreşçi olan ve
olmayan sporcuların bilişsel işlev puanları sırasıyla 14,54 ve 13,85 bulunmuştur. Bilişsel alt
boyutundan alınabilecek en yüksek puan 20 olduğuna göre çalışmamızdaki sporcuların
bilişsel işlevlerinin ortalamanın üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Motivasyonel işlev puanı,
güreşçilerin 26.23, güreşçi olmayanların ise 25.73 olduğu görülmüş ve aralarında farklılık
olmadığı tespit edilmiştir. Grekoromen ve serbest stil güreş yapan sporcuların kendinle
konuşma alt boyutları karşılaştırıldığında, her iki stildeki güreşçiler arasında da anlamlı
71
farklılık olmadığı görülmüştür. Motivasyonel işlev alt boyutundan alınabilecek en yüksek
puan 35’dir. Buna göre çalışmamızdaki deneklerin motivasyonel işlevlerinin yüksek olduğunu
söylemek mümkündür. Tüm sporcuların bilişsel ve motivasyonel alt boyutlarından aldıkları
puan ortalamanın üzerinde bulunmuştur. Bu durum sporcuların kendinle konuşma
düzeylerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Nergiz ve arkadaşlarının (2015) yaptığı bir
çalışmada kadın dansçıların motivasyonel kendinle konuşma düzeylerinin ortalaması 26.405,
erkek dansçıların ise 23.869 olduğu saptanmıştır[7]. Bilişsel alt boyutlarının ortalaması
incelendiğinde; kadınlarda 15.43, erkeklerde ise 14.198 olarak bulunmuştur. Çalışmamızda
ilgilendiği spordan gelir elde eden ile gelir elde etmeyen sporcuların bilişsel işlev ve
motivasyonel işlev ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir.
Çalışmamızda gelir düzeyinin de kendinle konuşma düzeyi üzerinde bir etkisinin olmadığı
görülmüştür.
Sporcularda kendinle konuşma düzeyiyle ilgili bazı çalışmalara rastlanmıştır. Bayköse
(2014) sporcularda kendinle konuşma ve imgeleme düzeyinin optimal performans duygu
durumunu belirlemedeki rolünü incelemiştir [8]. Çalışmaya farklı branşlardan (futbol,
basketbol, voleybol, tenis, atletizm, bisiklet… vb) 154 kadın 227 erkek toplam 381 sporcu
katılmıştır. sporcuların kendinle konuşma ve imgeleme düzeylerinin optimal performans
duygu durumunun önemli belirleyicileri olmasının yanı sıra, cinsiyet değişkeni açısından
sporcuların kendileriyle konuşma düzeyleri arasında istatistiksel anlamda anlamlı bir farklılık
gözlenmiştir. Başka bir çalışmada Peluso, Ross, Gfeller ve Lavoie (2005), sportif beceri
performansını arttırıcı zihinsel yöntemler arasında bir karşılaştırma yapmışlardır. Toplamda
150 sporcunun katıldığı araştırmada imgeleme yöntemi ile kendi kendine konuşma (self-talk)
yöntemleri baz alınmıştır [9]. Elde edilen bulgular; haftada 10 saat ve daha az sürede
aktiviteye katılan sporcuların daha çok kendi kendine konuşma yöntemini kullandıklarını
ortaya koyarken, haftada 10 saat ve daha fazla aktiviteye katılanların daha çok imgeleme
yöntemini tercih ettiklerini göstermiştir.
Aynı şekilde Gammage ve ark. (2001) motor öğrenme araştırmalarında ilk olarak
sözel-bilişsel aşamadan geçildiği bilgisinden yola çıkarak deneyimsiz sporcuların daha çok
kendinle konuşma kullanacaklarını öne sürmüş. Deneyimsiz sporcuların bilişsel kendinle
konuşmayı daha fazla kullanacakları, deneyimli sporcuların ise bu kadar detayı ve yönergeye
ihtiyacı olmadığı öngörüsüne bulunmuş ancak bunu empirik olarak desteklememişlerdir[10].
72
Landin ve Hebert’a (1999) göre deneyimsiz sporcuların doğru hareket kalıplarını
geliştirmek için kendinle konuşmayı kullandıkları literatür tarafından belirlenmiştir. Ancak
deneyimli sporcularında aynı şekilde kendinle konuşma kullandıklarını söylemenin çok geniş
anlamda spekülatif olacağı belirtilmiştir[11].
Sonuç olarak, tüm sporcuların kendinle konuşma düzeyleri yüksektir. Güreş sporu
yapan ve yapmayan sporcuların kendinle konuşma düzeyleri farklılık göstermemektedir.
Güreş yapılan stil, yaptığı spor branşından gelir elde edip etmeme ve gelir düzeyi
değişkenlerinin kendinle konuşma düzeyini farklılaştırmadığı sonucuna varılmıştır.
KAYNAKLAR
1.Konter E. Spor Psikolojisi Uygulamalarında Yanılgılar ve Gerçekler, Dokuz Eylül Yayınları, s. 7,
31, 32, 37, Ankara, 2003.
2.Theodorakis Y, Hatzigeorgiadis A, & Chroni S. Self-talk: It works, but how? Development and
preliminary validation of the functions of self-talk questionnaire. Measurement in Physical education
and exercise Science,12(1), 2008, 10-30.
3.Williams J M, & Leffingwell T R. Cognitive Strategies in Sport and Exercise Psychology. In J. Van
Raalte and B. Brewer (Eds.). Exploring Sport and Exercise Psychology, . APA Press, Washington
D.C, 1996, 51-73.
4.Zervas Y, Stavrou N. ve Psychountaki M. Development and Validation of the Self-Talk
Questionnaire (S-TQ) for Sports Journal of Applied Sport Psychology, 2007, 19, 142-159.
5.Neck C P, Manz C C. Thought Self-Leadership: The Influence of Self-Talk and Mental Imagery on
Performance, Journal of Organizational Behavior, 1992. 13, 7, 681-699.
6.Engür M. Performans Başarısızlığı Değerlendirme Envanteri ve Kendinle Konuşma Anketinin Türk
Sporcu Popülasyonu’na Uyarlanması ve Uygulanması. Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Sporda Psikososyal Alanlar Anabilim Dalı. Doktora Tezi, İzmir. 2011.
7.Nergiz S, Bayköse N, Yıldız M Kendinle Konuşma: Modern Ve Halk Dansları Yapan Bireylerin
Kendileriyle Konuşma Durumları. Niğde University Journal of Physical Education And Sport
Sciences Vol 9, Special Issue , 2015
8. Bayköse N. Sporcularda Kendinle Konuşma ve İmgeleme Düzeyinin Optimal Performans Duygu
Durumunu Belirleyici Rolü. Selçuk Üniversitesi. Sağlık bilimleri Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Konya.2014.
9.Peluso EA, Ross MJ, Gfeller, JD, LaVoie DJ. “A comprasion of mental strategies during athletic
skills performance”, Journal of Sport Science and Medicine, 4, pp. 543-549, 2005.
10.Gammage KL, Hardy J, & Hall, CR. A Description of Self-Talk in Exercise.2001.
11.Landin D, Hebert EP. The Influence of Self-Talk on the Performance of Skilled Female Tennis
Players. Journal o Applied Sport Psychology, 11(2), 263, 282.1999.
73
ELİT GÜREŞÇİLERDE BESLENME YAKLAŞIMLARININ
BELİRLENMESİ
Mehmet TÜRKMEN1
1
Osman İMAMOĞLU1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu çalışmanın amacı elit güreşçilerde beslenme yaklaşımlarının tespit edilmesidir. Bu
amaçla 21-33 yaş arası toplam 144 Milli ve milli olma seviyesinde elit erkek güreşçiye
beslenme yaklaşımı test etme anketi uygulanmıştır. İstatistiksel değerlendirmede student t
testi, tek yönlü varyans analizi ve LSD testleri kullanılmıştır. Yaş kategorisine göre 24 yaş ve
altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok
iken Vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerlerinde anlamlı bir farklılık vardır(p<0,05).
1,70 metre ve aşağısındaki boya sahip olan ve 70 kg ağırlığından daha düşük ağırlığa sahip
olan güreşçiler beslenme yaklaşımı anketinden daha düşük puan almışlardır. 24 yaş ve altı
olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre yaşlarında anlamlı bir fark yok iken boy
uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaşımlarında anlamlı bir fark vardır (p<0,05).
Beden Kitle İndeksine göre beslenme yaklaşımı test etme toplam puan dağılımında Beden
Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı şekilde düşük puan almıştır(p<0,05).
Sonuç olarak elit güreşçilerin beslenme yaklaşımları orta üzeri ve iyi değerlendirilebilecek
sınırda bulunmuştur. Elit güreşçilerin beslenme bilgi ve davranışlarının yeterli olmakla
birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir.
Anahtar kelimeler: Güreşçi, beslenme
74
GİRİŞ VE AMAÇ
Beslenme kavramı spor olgusu içerisinde, kimine göre sihirli bir değnek, kimine göre ise
zorunlu bir eğitim ve uygulama sürecini ifade eder. Artık her sporcu doğru beslenme
konusunda bilgi edinmeye çalışmaktadır (15). Sporcuların performansını etkileyen temel
faktörlerin başında genetik yapı, uygun antrenman ve beslenme gelmektedir (8). Beslenme,
sporcunun antrenman, antrenman zamanı toparlanma ve yarış performansını direkt olarak
etkilemektedir (3). Sportif başarıya ulaşmak için yeterli ve dengeli beslenme bütün spor
dalları için gereklidir(13). Yapılan sporun türü, kullanılan enerji sistemi, egzersizin süresi gibi
farklılıklar her branşın farklı beslenme tutumları göstermesine neden olur (1). Spora olan
ilginin artması ile birlikte sporcuların beslenmesi de giderek daha fazla konuşulan ve
araştırılan bir konu olarak gündeme gelmektedir. Yapılan birçok çalışma, genç öğrencilerin
ve özellikle sporcuların yeterli ve dengeli beslenmediklerini, beslenme eğitimlerinin ve
beslenme bilgi düzeylerinin yetersiz olduğunu göstermektedir (1,16,17).
Sporcuların uygun antrenmanlarla beraber, yaş, cinsiyet, yaptıkları spor çeşidine göre
yeterli ve dengeli beslenmeleri sonucunda performanslarını arttırmaları mümkün olmaktadır
(12).
Düzenli ve dengeli beslenme sporcu için birçok yönden önemlidir. Performansın
arttırılması, kilo kaybı ve aşırı kilo almanın önüne geçilmesi, vücuttaki elektrolit kayıplarının
verdiği rahatsızlıkların önlenmesi, sindirim sisteminin düzenli çalışması, toparlanma
döneminde enerji kaynaklarının yenilenmesi gibi sporcuyu, direkt veya dolaylı yoldan
etkileyen birçok durum dengeli beslenme ile sağlanabilmektedir (11). İster elit ister
rekreasyonel sporcular olsun doğru ve dengeli beslenme hedeflere ulaşmayı sağlayacaktır (5).
Bilindiği gibi sporcu, beslenme işini kampların dışında tek başına yapar. Bu nedenle
beslenme konusunda oluşturacağı alışkanlıkların, sağlıklı temellere dayanması gerekir. Genel
beslenme alışkanlığının dışında, yarışmada antrenman öncesi yenilen son öğünün içeriği ve de
yarışma sırasında alınan içecekler de sporcunun performansını etkiler (7).
Genetik yapı ve antrenmanların, teknik ve taktiğin yanında güreşçilerin beslenmesinin
de başarıda önemli bir faktör olduğu daha fazla konuşulan ve araştırılan bir konu olarak
gündeme gelmektedir. Bu çalışmada elit güreşçilerde beslenme yaklaşımlarının tespit
edilmesi ve bir takım önerilerde bulunulması amaçlanmıştır.
75
MATERYAL VE METOT
21-33 yaş arası toplam 144 milli takım seviyesinde elit erkek güreşçiye beslenme yaklaşımı
test etme anketi uygulanmıştır. Beslenme alışkanlıkları anketi toplam 12 sorudan
oluşmaktadır. Anket sorularının hazırlanmasında daha önce konuyla ilgili yapılmış olan
araştırmaların geçerliliği ispatlanmış sorulardan faydalanılmıştır. Beslenme yaklaşımı test
etme anketi puan dağılımı 0-8 puan arasında ise beslenme alışkanlığının kesinlikle
geliştirilmesi gerekir. 8-15 puan arasında ise beslenme alışkanlığında ufak tefek değişiklikler
yapmak gerekliliğini ifade eder.15-25 puan arasında ise beslenme alışkanlığı genellikle iyidir.
24 puan ise mükemmel olarak değerlendirilebilir(7).
BULGULAR
Tablo 1: Güreşçilerin yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi ortalama değerleri
n
Ortalama
Minumum
Maksimum
S.S.
Yaş (yıl)
144
24,36
21,00
33,00
2,60
Boy uzunluğu (cm)
144
174,12
156,00
195,00
7,69
Vücut ağırlığı (kg)
144
80,20
57,00
135,00
17,63
Beden Kitle İndeksi (kg)
144
26,22
20,76
44,59
4,15
Tablo 2: Yaş kategorisine göre boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi değerleri
Boy uzunluğu (cm)
Vücut ağırlığı (kg)
Beden Kitle İndeksi (kg)
Yaş kategorisi
n
Ort.
St sapma
24 yaş ve altı
81
173,28
7,56
25 yaş ve üstü
63
175,21
7,79
24 yaş ve altı
81
77,32
16,53
25 yaş ve üstü
63
83,90
18,44
24 yaş ve altı
81
25,51
3,42
25 yaş ve üstü
63
27,14
4,81
t
-1,49
-2,25*
-2,38*
*p<0.05
Tablo 3: Güreşçilerin yaş, boy uzunluğu ve vücut ağırlığı Beslenme Yaklaşımını Test Etme Anketi
toplam puanı dağılımı
Yaş (yıl)
Boy uzunluğu (cm)
Vücut ağırlığı (kg)
Kategori
n
Ortalama
Std. Sap.
24 yaş ve altı
81
15,26
2,12
25 yaş ve üstü
63
15,29
2,18
1,70 metre ve altı
58
14,75
2,20
1,71 metre ve üstü
86
15,61
2,04
70 kg ve altı
48
14,62
2,31
71 kg ve üstü
62
15,61
1,91
t
-,073
-2,39*
-2,45*
*p<0.05
76
Tablo 4: Beden Kitle İndeksine göre Beslenme yaklaşımı test etme Anket toplam puan dağılımı
Maksimu
BKİ
n
Ortalama
St. sapma
Minimum
25 altı (1)
67
15,53
2,16
10,00
20,00
25-28 (2)
40
14,52
2,09
10,00
19,00
28 ve üzeri (3)
37
15,59
2,02
12,00
19,00
m
F/LSD
3.47*
2<1,3
*p<0.05
Tablo 5: Beslenme Yaklaşımını Test Etme Anketine Verilen Cevapların % Dağılımı
n
%
1-Kendinizi nasıl tarif edersiniz?
Şişman
13
9,0
Zayıf
3
2,1
Yaptığı spor için doğru ağırlık da
128
88,9
2-Kendinizi aşağıdakilerden hangisi olarak tarif edersiniz
Neden hoşlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi olduğunu
59
41,0
düşünen
Sağlıklı yiyecek dükkânlarından alınıp yalnız tabii yiyeceklerden yiyen ve bazen çeşitli
9
6,3
yeme alışkanlığına bağlı olan
Yediklerinin faydalarını dürüstçe değerlendiren ve ne yediğine dikkat eden
76
52,8
3-Normal diyetinizde ne kadar sıklıkla bir ya da daha fazla aşağıdaki yiyeceklerden yersiniz? Sığır ve
kuzu eti, kaymak, börek ( meyveli-etli), hamur işi, süt, peynir, yağ.
Çoğu günler
81
56,3
Hiç kullanmam veya az kullanırım
6
4,2
Ara sıra – bazen
57
39,6
4-Yemekte tatlılara düşkünmüsünüz, şeker kullanırmısınız ve bunları yiyeceklerinize katarmısınız
Evet- her zaman
24
16,7
Hayır- asla
12
8,3
Evet –fakat ara sıra
108
75,0
5-Diyetle yüksek lifli şeyler yediğinizi düşünüyor musunuz?
Hayır- Elenmemiş undan ekmek gibi yüksek lifli yiyeceklerden hoşlanmayız
13
9,0
Evet- Çünkü kahvaltımızda unlu ürünler bulunur.
56
38,9
Evet- Çünkü birçok yüksek lifli yiyecekler yeriz.
75
52,1
6-Fasulye, bakliyat ve bezelye türünden yiyecekleri diyetinizin bir parçası olarak kullanır mısınız?
Sahiden ( gerçekten) değil- sadece ve nadiren hafif yiyecekler
13
9,0
Evet temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri.
92
63,9
Evet- sık sık ana yiyecekleri ve içeceklerin (çayın) her ikisini de.
39
27,1
7-İhtiyacınızı karşılamak için düzenli olarak vitamin, kuvvet hapları ve ilaçları kullanıyormusunuz?
Evet- Gerçekten onlara inanıyorsunuz ve farklı birkaç çeşidini kullanıyorsunuz.
12
8,3
Evet- Sadece kompleks vitamin donanımı kullanıyorsunuz.
50
34,7
Hayır- Bütün beslenmelerinizi normal diyetle almanız gerektiğine inanıyor musunuz?
82
56,9
8-Ne kadar sıklıkla normal diyetinizin parçası olarak uygun yiyecekler kullanıyorsunuz?
Çoğu zaman- donmuş ve tasnif edilmiş ( bir işlemden geçmiş) yiyecekler kullanmazsınız.
22
15,3
Hiç zerre kadar- Onların zararlı olduğunu düşünürsünüz.
36
25,0
Bazen- Temel olarak donmuş sebze, et balık
86
59,7
9-Günlük aldığınız karbonhidrat miktarının ve çeşidinin farkında mısınız?
Evet- yediğiniz her karbonhidrat yiyeceğinin çeşidine ve miktarına hassasiyetle dikkat
52
36,1
edersiniz ve gerekli dengenin sağlanmasının bilincindesiniz
Daha fazla karbonhidrat kompleksinin olduğu yiyecekler yemeye çalışırsınız.
42
29,2
Hayır- Önündeki neyse içeriğine bakmadan yersiniz.
50
34,7
10-Değişik (çeşitli) ve dengeli diyet yapıyor musunuz.?
Evet- Her hafta daima çeşitli.
55
38,2
Yalnız öğle yemeğinde, kahvaltı ve akşam yemeği daima aynı.
34
23,6
77
Sadece bazen dolapta ne olduğuna bağlı.
55
38,2
11-Yediğiniz yiyecekler ile ilgili söyleyecekleriniz?
Hiç biri- Basitçe önünüze ne konursa yersiniz.
25
17,4
Evet- Sizin ve ailenizin bütçesi içinde yetinirsiniz.
51
35,4
Evet- Yediğiniz yemeğin büyük bir kısmını siz seçersiniz.
68
47,2
12-Ne kadar sıklıkla reçete düzenlersiniz? (yoğurdun kaymağını yememe, yağlı yiyecekler yememek
gibi)
Asla- Daima içeriğine bakmaksızın onları yerim
21
14,6
Çok az- Yeterli yağ içerikli aşırı olmayan fakat şişmanlatmayan.
86
59,7
Daima yağ içerikli yiyecekleri azaltan ve kompleks karbonhidrat içerikleri artıran reçete
37
25,7
düzenleriz.
TARTIŞMA VE SONUÇ
Optimal performansa ulaşmak için sporcular çocukluktan itibaren ve spor yaşamlarının
her döneminde özellik taşıyan bir beslenme programı izlemesidir ( 6).
Elit güreşçilerin yaş ortalaması 24,36 yıl, boy uzunluğu 174,12 cm, vücut ağırlıkları 80,20 kg
ve Beden Kitle indeks değerleri 26,22 kg olarak belirlenmiştir (Tablo 1).
Yaş kategorisine göre 24 yaş ve altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre
boy uzunluklarında anlamlı bir fark yok iken vücut ağırlığı ve Beden Kitle indeksi
değerlerinde p<0,05 seviyesinde anlamlı bir farklılık vardır (Tablo 2). Yaş arttıkça vücut
ağırlığı ve beden kitle indeksinin artması beklenen bir sonuçtur. Yaş arttıkça muhtemelen
güreş yapma yılı artacaktır. Güreş yapma yılı arttıkça da kas kütlesi artmış olabilir.
Antrenman eksikliği ve yağ yüzdesi artmasına bağlı olarak ağırlık artışı olabilir.
Araştırmamızda 1,70 metre ve aşağısındaki boya ve 70 kg ağırlığından daha düşük
ağırlığa sahip olan güreşçiler beslenme yaklaşımı anketinden daha düşük puan almışlardır
(Tablo 3). 24 yaş ve altı olan güreşçilerin 25 yaş ve üstü güreşçilere göre yaşlarında anlamlı
bir fark yok iken boy uzunluğu ve vücut ağırlığına göre beslenme yaklaşımlarında anlamlı bir
fark vardır (p<0,05).
Vücut ağırlığı düşük olanların beslenme yaklaşımının daha düşük
çıkması kilo almak gibi bir korkuları olmamasından kaynaklanabilir.
Beslenme yaklaşımı anketi ortalama puanı 24 yaş ve altı güreşçilerde 15,26 iken 25 yaş
ve üstü güreşçilerde 15,29 bulunmuştur (Tablo 3). Anket değerlendirme puanına baktığımızda
15-24 puan değeri “beslenme alışkanlığı genellikle iyidir, Fakat mükemmel değildir”
şeklindedir. Egemen ve ark (2015) yapılan bir çalışmada sağlık ile ilgili bölümlerde öğrenim
gören öğrencilerin sağlık ve beslenme ile ilgili alışkanlıklarda diğer bölümlerde öğrenim
gören
öğrencilere
göre
daha
bilinçli
oldukları
belirlenmiştir
(4).
İmamoğlu
ve
arkadaşları(2010) tarafından yapılan bir çalışmada beden eğitimi bölümünde okuyan aktif
78
olarak spor yapan değişik branşlardaki öğrencilerden bayan jimnastikçilerin, judocuların,
voleybolcuların ve erkek atletlerin beslenme puanları iyi düzeyde bulunurken, bayan
basketbolcuların,
hentbolcuların,
tekvandocuların,
okçuların
ve
erkek
basketbolca,
jimnastikçi, futbolcu, güreşçi, hentbolcu, tekvandocu, judocu, voleybolcuların beslenme
puanları çok düşük bulunmuştur. Bu durum sporcuların besin tüketim düzeylerinin gereken
miktarın altında olduğunu ve hatalı beslenme alışkanlıklarına sahip olduklarını göstermektedir
(8). Yine Koç ve Türkçapar tarafından yapılan bir çalışmada güreşçilerin beslenmelerine
dikkat ettikleri, sporda başarılı olmak için beslenmenin önemini bildikleri sonucuna
varılmıştır (9). Üst düzey güreşçilerimizin beslenme ilkelerine dikkat etmedikleri ve dolayısı
ile yetersiz ve düzensiz beslenmenin başarısızlığa neden olan faktörlerden bir tanesi olarak da
ifade edilebilir (14). İmamoğlu ve ark (2012); yapılan bir çalışmada Beden Eğitimi ve Spor
Yüksek Okulu öğrencilerinin beslenme eğitimleri ve beslenme puanlarının kötü
değerlendirilebilecek ölçüde olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada çıkan sonuçlar bahsedilen
çalışmalar ile genelde benzer ama biraz daha iyidir. Güreşçilerin milli takımlarda ve
kulüplerde belirli ölçüde beslenme konusunda bilgi ve donanıma sahip olduklarını
düşünmekteyiz.
Yapılan bir araştırmada güreşçilerde Millilik sayısı ve başarı arttıkça sporcuların bilinçli
beslenme oranları da anlamlı şekilde yükselmektedir. Bununla birlikte güreşçilerin genelinin
protein, karbonhidrat, yağ, sıvı tüketimi ve mineral alımları konusunda eksik beslenme diyeti
uyguladıkları tespit edildi(15).
Beden Kitle indeksi 25-28 arası olan grup diğerlerinden anlamlı şekilde düşük puan almıştır
(Tablo 4). Beden Kitle İndeksine göre beslenme yaklaşımı test etme toplam puan dağılımında
anlamlı bir farklılık bulunmuştur(p<0,05). Beden kitle indeksine göre beslenme puanlarında
farklılık beslenme yaklaşımının bazı güreşçilerde istenilen düzeyde olmadığından da
kaynaklanabilir. Güreşçilerin performanslarını geliştirebilmeleri ve başarılı sonuç almaları
için beslenme konusunda bilinçlendirilmelidirler. Başarmayı hedefleyen güreşçiler ve
antrenörler, iyi bir beslenme programı konusunda uzman bir ekip ile işbirliği yapmalıdırlar.
Sporcuların ve antrenörlerin önceden sahip oldukları ve bu programlarla geliştirebilecekleri
beslenme bilgilerinin kalıcı olabilmesi açısından bilimsel çalışmalarla sürekli desteklenerek
pekiştirilmesinin fayda sağlayacağı düşünülmektedir (11).
Güreşçilerin %88,9’u yaptığı spor için doğru ağırlık da olduğunu, %52,8’i ne yediğine
dikkat eden, %41,0 ise neden hoşlanıyorsa yiyen ve bunun performans ve sağlığa çok az etkisi
olduğunu düşünen olarak bulunmuştur. Yine %56,3’ü sığır ve kuzu eti, kaymak, börek (
79
meyveli-etli), hamur işi, süt, peynir, yağ yediğini, %75’i ara sıra tatlı ve şeker kullandıklarını
belirtmişlerdir. Güreşçilerin %68,9’u temel olarak, ağır yiyecekleri değil hafif yiyecekleri
tercih ettiğini, %56,9’u vitamin ve mineral alması gerektiğine inanmayıp bütün
beslenmelerini normal diyetle almaya inanmaktadır. Beslenme reçetesi düzenlemeyenlerin
oranı %14,6’dır. Yine önüne konan her şeyi yiyenlerin %17,4 olduğu belirlenmiştir. 34,7
oranında ise karbonhidrat içeriğine bakmadan önündeki neyse onu yemektedir (Tablo 5).
Profesyonel güreşçilerin beslenme bilgi düzeylerini saptamak amacıyla erkek sporcularda bir
araştırma yapılmıştır. Sporcuların yeterli bilgi sahibi olmadıkları temel beslenme ve besin
grupları ile ilgili konularda diyetisyenler gibi beslenme konusunda uzman kişiler tarafından
bilgilendirilerek eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerektiği belirlenmiştir(2). Güreşçilerin
hoşlandığı her şeyi yeme, önüne konan her şeyi içeriğine bakmadan yeme alışkanlığını terk
etme, yüksek lifli yiyecekleri artırma, dengeli diyet yapmaya yönlendirme ve beslenme
reçetelerine dikkat etmeleri önerilir.
Sonuç olarak elit güreşçilerin beslenme yaklaşımları orta üzeri ve iyi durumda
değerlendirilebilecek sınırda bulunmuştur. Elit güreşçilerin beslenme bilgi ve davranışlarının
yeterli olmakla birlikte küçük takviyelerle desteklenmesi önerilir.
Kaynaklar
1- Acar G. Boksörlerin Beslenme Bilgi ve Alışkanlıklarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Konya,
2008.
2- Bilgiç P., Hamamcılar O., Bilgiç S. C.; Sporcuların Beslenme Bilgi Ve Uygulamaları, Beslenme Ve
Diyet Dergisi / J Nutr and Diet 39(1-2):37-45/2011
3-Birer, S., Ersoy, G., Metropolitan Bir Kentte Spor Yapan Üniversiteli Kız Öğrencilerin Spor ve
Beslenme Konusundaki Bilgi Tutum ve Davranışları, Spor Hekimliği Dergisi. 1998 23 (2) s. 39-45.
4-Ermiş E., Doğan E., Erilli N. A., Satıcı A., Üniversite Öğrencilerinin Beslenme Alışkanlıklarının
İncelenmesi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Örneği, Spor Ve Performans Araştırmaları Dergisi Journal
Of Sports And Performance Researches 2015;6(1)30-40
5. Ersoy G. (2004) Egzersiz Ve Spor Yapanlar İçin Beslenme, Nobel Yayın Dağıtım.3.Baskı, s.34,Ankara.
6- Ersoy G. (2001) Okul Çağı ve Spor Yapan Çocukların Beslenmesi, Ata Ofset, Ankara.
7- Güneş Z. (1998) Spor ve Beslenme Antrenör ve Sporcu El Kitabı, Bağırgan Yayımevi, Ankara.
8- İmamoğlu O. Ağaoğlu Y.S., Eker H.; Değişik İllerde Beden Eğitimi Ve Spor Bölümünde Okuyan
Öğrencilerin Beslenme Alışkanlıklarının İncelenmesi, Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt /
Volume: 12 Sayı / Number: 4 Yıl / Year:2010, Sh:1-12
9- Koç K., Türkçapar Ü., Elit Güreşçilerin Beslenme Alışkanlıkları Ve Beslenme Destek Ürünü
Kullanma Durumlarının İncelenmesi, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık
2015, s. 503-514
10-Prentice W. Fitness for College and Life. Third Edition. USA, Mosby Year Book, 1991: 201-205.
80
11- Sarıoğlu O., İmamoğlu O., Atan T. Türkmen M., Akyol P.,;Beden Eğitimi Bölümünde Okuyan
Farklı Branşlardaki Öğrencilerin Beslenme Alışkanlıklarının İncelenmesi, Selçuk University Journal
of Physical Education and Sport Science, 2012; 14(1): 88–94
12- Sürücüoğlu MS, Özçelik AÖ, Çakıroğlu P. Yüzücülerin beslenme alışkanlıkları ve bilgi düzeyleri.
Performans-Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Dergisi,1996; 2(1): 11-14.
13-Turnagöl, H., Voleybolda Enerji Sistemleri, Voleybol, Bilim ve Teknolojisi Dergisi, 1994, 2, 3437.
14- Ulus A. C. (2008) Yıldız Güreçşilerde Antrenman ve Beslenme Durumunun
İrdelenmesi. Ondokuz Mayıs Üni. Sağ. Bil. Ens. Yüksek Lisans Tezi, s. 85, Samsun.
15-Yağmur R., Güreş Milli Takım Sporcularında Kan Gruplarının Ve Beslenme Alışkanlıklarının
Başarılarındaki Rolünün Araştırılması, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Anatomi Anabilim Dalı Doktora Tezi,2011, Afyonkarahisar.
16-Yıldırım İ., Yıldırım Y., Tortop Y., Poyraz A. (2011). Afyon Kocatepe Üniversitesi Beden Eğitimi
ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin beslenme alışkanlıkları ve bunları etkileyen faktörler.
Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi [Bağlantıda]. 8:1. Erişim: http://www.InsanBilimleri.com
17- Yurttagül M, Sağlam F. Yüksek Öğrenime Devam Eden Kız Öğrencilerin Fiziksel Aktivitelerinin
Beslenme ve Sağlık Durumlarının Saptanması. Diabet Yıllığı, 5, İstanbul, 1988.
81
ELİT GÜREŞÇİLERİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNİN
İNCELENMESİ
Hamza KÜÇÜK1
1
Emin Can KISA1
Erol DOĞAN1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu araştırmanın amacı; Üniversiteler Türkiye Güreş Şampiyonası katılan sporcuların problem
çözme konusunda tutumlarını ortaya koymaktır. Araştırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde
Çorum ilinde yapılan Üniversiteler Türkiye Güreş Şampiyonasına katılan toplam 46 sporcu
oluşturmaktadır. Çalışmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından
geliştirilen ve Türkçeye uyarlamas Şahin ve arkadaşalrı (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme
Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıştır. Ölçekten elde edilecek puanlar 32
ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düşük puanlar bireylerin problem çözmeye yönelik
yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırmaya katılan güreşçilerin problem çözme
puanları 98,11 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre güreşçilerin problem çözme
puanlarının yüksek olduğu söylenebilir. Geleneksel ve ata sporu olan güreşin eğitim müfredatına
eklenmesi ile öğrencilerin problem çözme becerilerinin artacağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Elit güreşçiler, problem çözme
RESEARCH OF THE ELITE WRESTLER'S PROBLEM SOLVING SKILLS
ABSTRACT
The aim of this research is to put forward the athlete's attitudes about problem solving
process, who participates in universities Turkish wrestling championship. The 46 athletes who
participates in the universities turkish wrestling championship that held in corum in 5-10
April 2016 form the sample in this work. PÇE (problem solving inventory-PSİ) which was
developed by heppner and Petersen (1982) and translated by şahin and his friends was used as
a collecting tool. The points that you can get from this scale is between 32 and 192 and low
points that you get from this scale shows that the person has good problem solving skills. It
was determined that the wrestlers who participates in this research have 98.11 problem
solving point. According to the findings of this research it can be said that wrestlers have high
problem solving points. It is thought that if we add our ancestors sport to the national
curriculum, our student's problem solving skills will develop.
Keywords: Elite wrestlers, problem solving
82
GİRİŞ
Problem, en basit tanımıyla organizmanın hazırdaki tepkilerle çözemediği durumlara
denir (Açıkgöz, 1996). Problem organizmanın amaca ulaşmasını önleyen fizyolojik,
sosyolojik, psikolojik, ekonomik, gerçek ya da hayali olabilen amaca ulaşmayı kısıtlayan,
zorlayan, engelleyen güçlüklerdir. Problem insan zihnini karıştıran belirsizliğe neden olabilen,
çözülmesi gerek ve bireyi rahatsız eden güçlük ve ya zorluktur (Duman, 2009).
Sportif etkinliklere katılanların yaptıkları egzersizden nasıl etkilendikleri ve bu duruma nasıl
uyum sağladıkları önemlidir. Özellikle de bir spor dalını en üst seviyede yapan sporcuların
içinde bulundukları durum bu açıdan önemlidir. Yapılan bu çalışma ile elit düzey güreşçilerin
problem çözme becerileri ortaya çıkartılacaktır.
MATERYAL VE METOT
Araştırmanın örneklemini 5-10 Nisan 2016 tarihinde Çorum ilinde yapılan
Üniversiteler Türkiye Güreş Şampiyonasına katılan toplam 46 sporcu oluşturmaktadır.
Çalışmada veri toplama aracı olarak Heppner ve Petersen (1982) tarafından geliştirilen ve
Türkçeye uyarlaması Şahin ve arkadaşları (1993) tarafından yapılan “Problem Çözme
Envanteri – PÇE” (Problem Solving Inventory – PSI) kullanılmıştır. Ölçekten elde edilecek
puanlar 32 ile 192 arasında olup, ölçekten alınacak düşük puanlar bireylerin problem çözmeye
yönelik yeteneklerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Envanter 35 maddeden oluşmakta ve
altılı likert tip olma özelliği taşımaktadır. Katılımcılar kendilerine yöneltilen maddelere „”her
zaman böyle davranırım” (1) ile “hiçbir zaman böyle davranmam” (6) aralığında cevap
vermektedirler.
BULGULAR
Tablo 1. Güreşçilerin problem çözme alt boyut puanları ve toplam puanları
n
Min.
Maks.
Ort.
S.S.
Yaş
45
18
27
21,37
1,76
Toplam Puan
Aceleci Yaklaşım
Düşünen Yaklaşım
45
45
45
74
1,22
2,2
133
4,22
5,5
98,11
2,11
3,57
14,59
0,58
0,59
Kaçıngan Yaklaşım
45
1,25
6
2,75
1,13
Değerlendirici Yaklaşım
45
1,33
6
3,21
1,13
Kendine Güvenli Yaklaşım
45
1,67
5,5
3,12
0,64
Planlı Yaklaşım
45
1
5,75
3,47
0,79
83
TARTIŞMA
Sporun bireylerde yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini olumlu yönde etkilediği
bilinmektedir (Adair, 2000). Çalışmada elit güreşçilerin problem çözme toplam puanları
98,11 olarak tespit edilmiştir. Bu sonuç ölçek puanlaması değerlendirildiğinde ortalamadan
yüksek bir problem çözme becerisine işaret etmektedir. Kuru ve Karabulut (2009) yaptıkları
çalışmada ritm eğitimi dersi alan öğrencilerin problem çözme becerilerinin daha iyi olduğunu
tespit etmişlerdir. Bu durumun ortaya çıkmasında, dans gibi spor etkinliklerinin çocuk ve
gençlerin zihinsel bedensel ve duygusal yönden gelişimine katkı sağladıklarını belirtmişlerdir.
Karabulut ve Ulucan (2011) yaptıkları çalışmada yetiştirme yurdunda kalan çocukların spor
yapma durumlarına bağlı olarak problem çözme becerilerinin geliştiğini ifade etmişlerdir.
Çalışma sonucumuz ile benzerlik gösteren sonuçlara göre spor yapma durumunun porblem
çözmeye olumlu etkisi olmaktadır.
Spor ve hareket eğitimi bireylere, gruplayabilme, analiz yapabilme, sentezleyebilme,
hipotez kurabilme, problem çözme gibi zihinsel becerilerin kazandırılması için son derece
uygun bir ortam hazırlamaktadır. Zengin bir kullanım dağarcığı olan hareket eğitiminde
bireyin problem çözme yöntemini kullanabilmesi iyi bir yönlendirme ile zevkli bir etkinliğe
dönüşebilmektedir (Pehlivan ve Öksüzoğlu, 2006). Sonuç olarak sportif ekinliklerin her yaş
grubu için önemli olduğu, okullarda da öğrencilerin yönlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca
güreş gibi geleneksel olan bir spor branşı ile de kültürel değerlerimiz değerini koruyacaktır.
Kaynaklar
Adair J. Karar Verme ve Problem Çözme. (Çev: Dr. Nurdan Kalaycı), Gazi Kitabevi. 2000.
Heppner PP, Petersen CH. The Development Andimplications of a Personal Problem Solving
Inventory, Journal of Counseling Psychology, 1982;29(1): 66-75.
Karabulut EO, Ulucan H. Yetiştirme Yurdunda Kalan Öğrencilerin Problem Çözme Becerilerinin
Çeşitli Değişkenler Bakımından İncelenmesi. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 12.1
(2011): 227-238.
84
Kuru E, Karabulut EO. "Ritim eğitimi ve dans dersi alan ve almayan beden eğitimi ve spor
yüksekokulu öğrencilerinin problem çözme becerilerinin çeşitli değişkenler bakımından incelenmesi."
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisii 2009;29.2.
Pehlivan, Z., Öksüzoğlu, P.,(2006, Kasım). Futbol ve Dansla Uğraşan Üniversite Öğrencilerinin
Problem Çözme Becerileri. 9. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi. Muğla Üniversitesi.
Şahin, N., Şahin, N.H., Heppner, P.P. (1993). Psychometric Properties Of The Problem Solving
Inventory in a Group of Turkish University Students, Cognitive Therapy and Research, 17(4): 379396.
85
ELİT SERBEST GÜREŞÇİLERDE DENGE ÖLÇÜMLERİNİN
SIKLETLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI
Yılmaz KURT1, C. Berkan ALPAY2
1
2
Niğde Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü
Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Bu çalışmada, serbest güreşte sıkletler arasında denge ve kuvvetlerde fark olup
olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya Büyükler Serbest Güreş Milli
Takımında yer alan 30 erkek güreşçi katılmıştır. Güreşçilerin denge ve kuvvet parametreleri,
aritmetik ortalama, standart sapma, minimum ve maksimun değerleri alınmıştır. Araştırmanın
hipotezlerini test etmek amacıyla, verilerin analizinde t-testi (Mann-Whitney U) ve KruskalWallis Testi yapıldı. Elde edilen veriler SPSS 21,0 paket programı kullanılarak karşılaştırıldı.
Sonuç olarak; serbest güreşte sıkletlerin bacak kuvvetleri arasında istatistiksel anlamlı
farklılık tespit edilirken, denge sonuçlarında ise istatistiksel anlamlı farklılık tespit
edilmemiştir.
Anahtar Sözcükler: Denge, güreş, kuvvet.
THE COMPARISON BY ACCORDING TO WEIGHT CATEGORIES
BALANCE OF MEASUREMENTS AT ELITE FREESTYLE WRESTLERS
ABSTRACT
In this study was aimed to investigate in weight categories in free style wrestlers
whether the difference in balance and strengths. The Research participated in Seniors
Freestyle Wrestling National Team 30 male wrestlers. Wrestlers is obtained from balance and
strength parameters, arithmetic mean, standard deviation, minimum and maximum values. In
order to test the hypothesis of the study was performed the data analysist-test (Mann-Whitney
U) and Kruskal-Wallis test. The obtained data were compared using SPSS 21.0 soft ware pack
age.
86
In conclusion; free style wrestlers were detected statistically significant difference between
the weight categories and leg strengths, while there were no statistically significant difference
in the balance results.
Keywords: Balance, strength, wrestling.
87
ELİT TEKVANDO VE GÜREŞÇİLERİN ANTRENÖRLERİNİN
KENDİLERİNE KARŞI DAVRANIŞLARINI ALGILAMA DÜZEYİ
Osman İMAMOĞLU1
1
Mehmet TÜRKMEN1
Yüksel TERZİ2
OMU Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü
2
OMU Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü
ÖZET
Amaç: Bu çalışmanın amacı elit Tekvando ve Güreşçilerin antrenörlerinin kendilerine karşı
davranışlarını algılama düzeyinin araştırılmasıdır.
Materyal ve metot: Çalışmaya algılama anketini tam dolduran 80 elit tekvandocu ve 80 elit
güreşçi dâhil edilmiştir. Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği Türkçe uyarlaması
kullanılmıştır. İstatistiksel işlemlerde Independet -Samples T ve Mann Whitney U testleri
kullanılmıştır.
Bulgular ve Tartışma: Elit tekvandocular 23,28 ve güreşçiler 23,80 yaş ortalamasındadır.
Boy uzunluğu Tekvandocuların 177,88 cm ve güreşçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları
tekvandocularda 74,82 kg ve güreşçilerde 80,98 kg bulunmuştur. Boy uzunlukları ve vücut
ağırlıkları arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaşlar arasında anlamlı bir fark
bulunmamıştır(p>0,05). Tekvando ve güreşçilerin antrenör davranışlarını değerlendirme
ölçeğinin alt boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma stratejileri ve olumlu
antrenör davranışları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05). Fiziksel Antrenman
ve Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör
davranışları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur.
Sonuç: Elit tekvando ve güreşçilerin antrenörlerinin kendilerine karşı davranışlarını algılama
düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuştur. Sporcuların antrenörlerin davranışlarını
algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Tekvando, Güreş, Algılama ve Davranış
88
PERCEPTION OF THE BEHAVIORS OF THE COACHES OF ELITE
TAEKWONDO AND WRESLERS AGAINST TO THEM
ABSTRACT
Aim: The aim of this study is to investigate the of detection of the elite Taekwondo and
Wrestlers and their coaches’ behavior towards them.
Materials and methods: 80 elite taekwondo fighter and 80 elite wrestlers that filled
recognition survey fully are included to the study. Turkish version of Coach Behavior Rating
Scale is used. Independent T Samples and Mann Whitney U tests were used for statically
processing.
Results and Discussion: The average age of elite wrestlers is 23, 28 and of Taekwondo
fighters is 23, 80. The average height of taekwondo fighters is 177.88cm and of elite wrestlers
is 171.00 while the average weight of taekwondo fighters is 74,82kg and wrestlers is 80.98kg.
While there is a significant difference in between height and weight at p<0.05 level, there is
none in age. There is no significant difference found in evaluation of coach behavior of
taekwondo fighters and wrestlers in terms of mental preparation from subscales, goal setting,
competition strategies (p>0.05). A significant difference revealed in the sum of scale in
Physical Training and Planning in terms of technical skills at p<0.05 level and negative
behavior of coach at p<0.001 level.
Conclusion: Differences found in detection levels of elite taekwondo fighters and wrestlers
coaches’ behaviors against them. The reasons of differences in detection levels of coaches’
behaviors should be determined and eliminated.
Keywords: Taekwondo, wrestling, detection, behavio
89
GİRİŞ VE AMAÇ
Spor ortamı temel olarak antrenör, sporcu ve antrenman ortamındaki ilişkiler
örüntüsünden meydana gelmiştir (7).
Antrenörlerin kalitesinin sadece başarı veya
başarısızlık üzerinden belirlenmesinin etkili bir değerlendirme yöntemi olmadığını ve bu
anlayışının yerini daha bütüncül yaklaşan bakış açılarına bırakmaya başlamıştır (6).
Antrenörlerin davranışları sporcunun başarısını etkiler. “Antrenör Davranışlarını
Değerlendirme Sistemi” gözlem aracı veya bu aracın türevleri ile antrenör davranışlarının
sporcunun psikolojik gelişimlerine olan etkisini araştıran çalışmalar yapılmıştır (2). “Antrenör
Davranışlarını Değerlendirme Sistemi” antrenör davranışlarının önemli bir bölümü olan
planlama, yardımcı antrenör ile yapılan çalışmalar ve fiziksel ve zihinsel beceriler gibi
boyutları belirleme konularında yetersiz kaldığı belirtilmektedir( 9). Toros ve Tiryaki (2006)
tarafından yapılan “Sporda Liderlik Ölçeği” çok boyutlu liderlik modelini temel alarak,
spordaki liderlik etkililiğinin üç bileşeni arasındaki ilişkiyi belirleme amaçlanmıştır. Bu
ölçekte spor ortamı ile tam uyuşmadığı belirtilmiştir(8). Daha sonra antrenörlük modeli
geliştirilmiştir. “Antrenörlük Modeli”, antrenörlerin bütüncül bir yapı içerisinde tanımlanan
görevlerini içeren tüm boyutlara cevap verebilecek bir yapı taşımaktadır. Bu modelden
yararlanarak “Sporcular İçin Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği” geliştirilmiştir.
Ölçeğin içerisindeki maddeler, bir antrenörün; antrenman, yarışma ve organizasyon yapıları
içerisinde sergiledikleri davranışlardan çıkarımlar yaparak oluşturulmuştur. Ölçek, süreç
içerisinde antrenörün sorumlu olduğu; antrenman planlaması ve kondisyon gelişimi, teknik
beceri öğretimi, zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma stratejisi oluşturma ve sporcu ile
olan olumlu/olumsuz etkileşimi sırasındaki davranışlarının sporcular tarafından nasıl
algılandığını
belirlemeyi
amaçlayan
ifadeler
içermektedir.
Ülkelerdeki
sporcuların
antrenörlerinin davranışlarını nasıl algıladıklarının belirlenmesi, antrenörlere hazırlanan
mesleki gelişim programlarında dikkat edilmesi gereken unsurların tespitine katkıda
bulunacaktır (9).
Antrenörlerin davranışları değerlendirme anketi birinci olarak antrenörlere ferdi ve
takım sporlarında kendi uygulamaları hakkında geri bildirim sağlarlar. İkinci olaraktan bu
anketten elde edilen verilere bakarak antrenör kendi davranışlarını düzeltebilir ve
geliştirebilir. Antrenörler diğer paydaşları arasında performans ve diğer konularda diyalog
sağlarlar. Sporcular ile antrenörler arasındaki diyaloğun ve iletişim gelişmesine katkı sağlar.
Sporcuların antrenörleri konusundaki algıları belirlenerek eksiklik varsa nedenleri
sporculardan mı veya antrenörlerden mi araştırılmalıdır.
90
Bu çalışmada Tekvando ve
Güreşçilerin
antrenörlerinin
davranışlarını
algılamadaki
benzerlik
ve
farklılıklar
araştırılacaktır.
MATERYAL VE METOT
Sporcular için Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği (SADDÖ) Türkçe
uyarlaması kullanılmıştır. Ölçeğin özgün hali toplamda 47 madde ve 7 alt boyuttan
oluşmaktadır. Ölçeğin altı alt boyutunu olumlu kişisel anlayış boyutları oluştururken bir alt
boyutunu ise olumsuz kişisel anlayış boyutu oluşturmaktadır. Olumlu kişisel anlayış 1)
antrenman ve kondisyon, 2) teknik beceri öğretimi, 3) zihinsel hazırlık, 4) hedef belirleme, 5)
yarışma stratejileri ve 6) olumlu antrenör davranışları boyutlarını içerirken; 7) olumsuz
antrenör davranışları boyutu antrenörün sporcular üzerinde yarattığı olumsuz davranışları
içermektedir. Ölçek, 1 (hiçbir zaman) ile 7 (her zaman) arasında değişen 7’li Likert ölçek
üzerinden değerlendirilmektedir (9).
Verilerin Toplanması: Ölçeğin uygulanması sürecinde öncelikle kulüp antrenörleri ve
yöneticileri ile iletişime geçerek uygun gün ve saatleri belirlenmiştir. Ölçek sporculara
antrenman veya yarışma dışında serbest bir zamanda uygulanmıştır. Gönüllü olan
katılımcılara uygulanmıştır. Anketlere tam cevap veren 80 elit tekvando ve 80 elit güreşçiye
uygulanmıştır.
Verilerin Analizi: İstatistiksel analizlerde ilişkilerin araştırılmasında SBSS 22 programı
kullanıldı. Anketin güvenilirlik analizi yapıldı: Cronbach’s alpha=0,955 bulundu. Ölçek
%95,5 oranında güvenilir bulundu. Geçerlilik analiz için Faktör Analiz yapıldı ve KMO=0,93
, Bartlett testi p=0,00<0,05 elde edildi. Örneklem sayısının yeterli olduğu ve maddeler
arasında anlamlı korelasyon bulundu. Ölçek 7 faktörde toplandı ve bu faktörler toplam
varyansın %64,7’sini açıklamıştır.
Independet -Samples T ve man Whitney U testleri
kullanıldı.
BULGULAR
Tablo 1: Tekvando Ve Güreşçilerin Yaş Boy ve Vücut Ağırlıkları
Parametreler
Yaş (Yıl)
Boy uzunluğu (cm)
Vücut ağırlığı (kg)
Branş
n
Ortalama
St. sapma
Tekvando
80
23,28
2,23
Güreş
80
23,80
1,87
Tekvando
80
173,88
7,88
Güreş
80
171,00
6,41
Tekvando
80
74,82
17,36
Güreş
80
80,98
10,40
t
1,26
2,03*
2,15*
*p<0.05
91
Tablo 2: Elit Tekvando ve Güreşçilerde Antrenörlerini Değerlendirme Ölçeği Dağılımı
Branş
Median
Min.
Mak.
Range
Tekvando
27,5
7
49
42
Güreş
35
7
49
42
Tekvando
36,5
11
56
45
Güreş
46
30
56
26
Tekvando
23,5
5
35
30
Güreş
27
19
35
16
Tekvando
30
6
42
36
Güreş
33
20
42
22
Tekvando
37
7
49
42
Güreş
41
27
49
22
Olumlu Antrenör
Davranışları
Tekvando
33
6
42
36
Güreş
33
11
42
31
Olumsuz Antrenör
Davranışları
Tekvando
14
8
56
48
Güreş
22
8
56
48
Tekvando
205
83
327
244
Güreş
233,5
164
329
165
Fiziksel Antrenman ve
Planlama
Teknik Beceri
Zihinsel Hazırlık
Hedef Belirleme
Yarışma Stratejisi
Ölçek toplamı
*p<0,05
p
0,032*
0,025*
0,248
0,317
0,235
0,744
0,000**
0,025*
**p<0,01
Tablo 3: Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği ile Pozitif ve Negatif Toplam Puanların
Karşılaştırılması
Ölçek
puan
Tekvando
puan
Güreş
puan
Ölçekten alınacak pozitif toplam puan (6 alt ölçek puanı)
273
203,78
236,5
Ölçekten alınacak negatif en düşük toplam puan
(1 alt ölçek puanı)
7
19,62
24,7
92
Tablo 4: Antrenör Davranışlarını Değerlendirme Ölçeği Branşlara Göre Puan Dağılımı
Branş
Alt Boyut
Puan
Her Bir Soruya
Düşen Ortalama
Tekvando
28,9
4,13
Güreş
33,42
4,77
Tekvando
37,34
4,67
Güreş
46,04
5,76
Tekvando
23,02
4,60
Güreş
26,92
5,38
Tekvando
28,7
4,78
Güreş
32,64
5,44
Tekvando
35,42
5,06
Güreş
40,52
5,79
Tekvando
30,78
5,13
Güreş
32,26
5,38
Tekvando
19,62
2,45
Güreş
24,7
3,08
Tekvando
203,78
4,34
Güreş
236,5
5,03
Fiziksel Antrenman ve Planlama
Teknik Beceri
Zihinsel Hazırlık
Hedef Belirleme
Yarışma –Müsabaka Stratejisi
Olumlu Antrenör Davranışları
Olumsuz Antrenör Davranışları
Ölçek toplamı
TARTIŞMA VE SONUÇ
Elit tekvandocular 23,28 ve güreşçiler 23,80 yaş ortalamasındadır. Boy uzunluğu
Tekvandocuların 177,88 cm ve güreşçilerin 171,00 cm iken vücut ağırlıkları tekvandocularda
74,82 kg ve güreşçilerde 80,98 kg bulunmuştur (Tablo 1).Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları
arasında p<0,05 düzeyinde anlamlı fark varken yaşlar arasında anlamlı bir fark
bulunmamıştır(p>0,05).
Fiziksel Antrenman ve Planlama alt ölçeğinde antrenörün güvenilir, fiziksel olarak
zorlayıcı, ayrıntılı, fiziksel hazırlık için yeterli içerikli ve yıllık antrenman programları
93
sunması gibi sorularından alınan toplam puan güreşçilerde tekvandoculara göre daha
yüksektir. Teknik Beceri kapsamı içinde çalışırken sporcusuna tavsiyede bulunma, teknik
hataları düzeltmek için geri bildirimde bulunma, tekniği düzeltme için destek sağlama, tekniği
geliştirme için ipuçları verme, görsel ve sözel örnekler sunma gibi ifadeler vardır. Bu alt
parametrelerde güreşçilerin toplam puanı Tekvandoculardan yüksek bulunmuştur(Tablo 2).
Olumsuz antrenör davranışları alt ölçeği; kızgın olduğu zaman sporcuya bağırma, sporcunun
fikirlerini göz ardı etme, sporcuya karşı ayrımcılık yapma, korkuta, ayrımcılık ve iltimas etme
v.s ifadeleri kapsamaktadır. Bu alt boyutta Tekvandocuların ortalama puanı güreşçilerden
oldukça düşüktür. Bu durum tekvando antrenörlerinin güreş antrenörlerine göre daha olumlu
özelliklere sahip olabileceğini düşündürürse de güreşte madalya alınanda alınacak ödüllerin
antrenörleri norm dışı sapmalara itebileceği varsayımını da akla getirmektedir. Bu farklılıklar
iki branşta kulüplerde ve milli takımlarda antrenman süreleri, antrenörlerin dereceleri,
tecrübeleri, kişilikleri ve kapasitelerinde farklılığa bağlı olabilir.
Tekvando ve güreşçilerin antrenör davranışlarını değerlendirme ölçeğinin alt
boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma stratejileri ve olumlu antrenör
davranışları yönünden anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05).
Fiziksel Antrenman ve
Planlama, Teknik beceri yönünden ve ölçeğin toplamından p<0,05 ve olumsuz antrenör
davranışları yönünden p<0,001 düzeyinde anlamlı farklılık bulunmuştur (Tablo 2).
Ölçekten alınacak pozitif toplam puan 273 iken tekvandocular 203,78 puan (Ölçek
pozitif puanının %73,68’i) ve güreşçiler 236,5 puan (Ölçek pozitif puanının % 86,63’ü)
almışlardır. Yine ölçeğin bir olumsuz alt boyutundan en az alınacak puan 7 iken
tekvandocular 19,62 ve güreşçiler 24,7 puan almışlardır (Tablo 3). Ölçekten alınacak
olumsuzluk puanı ne kadar düşük olursa antrenörler için o kadar iyi kabul edilmelidir. Ayrıca
anketin
doldurulması
ile
elde
edilen
puanların
dolduranların
durumlarından
da
etkilenebileceği göz ardı edilmemelidir.
Ölçekten alınması gerekli minumum va maksimum puanlar; Fiziksel Antrenman ve
Planlama için 7-49, Teknik Beceri için 8-56, zihinsel hazırlık için 5-35, hedef belirleme için
6-42, yarışma stratejileri için 7-49, olumlu antrenör davranışı 6-42 ve olumsuz antrenör
davranışı 8-56 puan arasında değişmektedir (1). Çalışmamızda Fiziksel Antrenman ve
Planlama da hem tekvando hemde güreşçilerde alt ve üst limit puanı vardır. Teknik beceride
her iki branşta da üst limit puanı varken güreşçiler alt limit puanından epeyce yüksek puan
belirtmişlerdir. Zihinsel hazırlık, hedef belirleme ve yarışma stratejilerinde tekvandocularda
94
alt limitte puan görülürken güreşte alt limit yukarı çekilmiştir. Üst limit puanı iki branştada
vardır. Olumlu antrenör davranışında her iki branştada alt limide yakın puanlar varken üst
limitte puan alanlarda mevcuttur. Olumsuz antrenör davranışında ise alt ve üst limit puanı
alanlar her iki branşta ta görülmektedir (Tablo 4). Alt boyutlardan pozitif olarak alınan toplam
puanların üst limitlere yakın bulunması her iki branşta da antrenörlerin iyi antrenör olarak
kategorisinde oldukları izlenimini doğurmaktadır.
Bir çalışmada Singapurlu basketbolcularda ölçeğin alt boyutları ortalama puanları
5,53 ile 6,59 arasında bulunmuştur (5). Voleybolcular üzerinde yapılan bir çalışmada ölçeğin
alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 4,14 arasında bulunmuştur (4). Diğer bir çalışmada
ölçeğin alt boyutları ortalama puanları 3,37 ile 6,0 arasında iken toplam ölçek soru başına
düşen puan 5,26 bulunmuştur (1).
Serbest ve grekoromen güreşçiler üzerinde yapılan bir
çalışmada antrenman ve müsabakanın pozitif faktörleri olarak yaş grubuna göre her soru için
4,95 ile 5,81 ortalama puan düşmüştür. Antrenmanı negatif değerlendirme puanı ise 3,20 ile
3,57
arasında
değişmektedir.
Uluslararası
turnuvalarda
madalya
kazananlarda
kazanamayanlardan ortalama puanlar olumluda daha düşük ve olumsuzda daha yüksek olması
anlamlı bulunmuştur (3). Bizim çalışmamızda ölçek alt boyutlarında olumsuz antrenör
davranışında en düşük tekvandocularda 2,45 ve güreşçilerde 3,08 bulunurken en yüksek ise
teknik beceride güreşçilerde 5,76 ve tekvandocularda olumlu antrenör davranışında 5,13 puan
olarak bulunmuştur (Tablo 4). Çalışma sonuçları diğer çalışmalarla benzer bulunmuştur.
Tekvando ve güreşçilerde pozitif puanların artırılıp negatif puanların düşürülmesi olumlu
antrenör davranışlarını artırıp olumsuz antrenör davranışlarını düşürmeyi ifade edebilir.
Güreş ve tekvando spor dallarının her ikisinde de Türkiye’de milli takım kampları çok
yapılmaktadır. Aynı zamanda ferdi spor dalı olarak görülürler. Elit seviyedeki sporcuların
antrenörlerinin derecesi de yüksektir. Türkiye’de her iki spor dalında da hem sporcular hemde
antrenörler arasında kültürel yakınlık mevcuttur. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı ölçeğin alt
boyutlarından zihinsel hazırlık, hedef belirleme, yarışma veya müsabaka stratejisi ve olumlu
antrenör davranışlarında benzerlikler görülmesi doğaldır.
Sonuç: Elit tekvando ve güreşçilerin antrenörlerinin kendilerine karşı davranışlarını algılama
düzeylerinde farklılıklar olduğu bulunmuştur. Sporcuların antrenörlerin davranışlarını
algılama düzeyindeki farklılıkların nedenleri belirlenerek ortadan kaldırılmalıdır.
95
Kaynaklar:
1- Carlsson, A. , Lundqvist, C., The Coaching Behavior Scale for Sport (CBS-S): A
psychometric evaluation of the Swedish version, Scand J Med Sci Sports 2016: 26: 116–123
2- Côté, J., Yardley, J., Hay, J., Sedgwick, W., Baker, J. (1999). An exploratory examination
of the Coaching Behaviour Scale for Sport. Avante, 5, 82-92.
3- Gül,M., Türkmen M.,& Ağaoğlu,S.,A,(2016), The Analysis of Wrestling Coaches'
Behavior Towards Their Athletes in Turkey, International Journal of Wrestling Science,
ISSN:
2161-5667
(Print)
2161-3524
(Online)
Journal
homepage:
http://www.tandfonline.com/loi/uijw20
4- Jurko, D., Tomljanović, M., Čular, D., Initial Validation Of Coaching Behavior Scales in
Volleyball, Sport SPA Vol. 10, Issue 1: 47-50,2013
5- Koh, K.T. ,Mallett and C.K. John Wang (2009); Examining the ecological validity of the
Coaching Behavior Scale (Sports) for basketball, International Journal of Sports Science &
Coaching, 4(2), 261-27227.
6-Mallett,C., Jean Côté, Beyond Winning and Losing (2006): Guidelines for Evaluating High
Performance Coaches, The Sport Psychologist, 20, 213-221
7- Mallett CJ. (2007). Modelling the Complexity of the coaching process: A Commentary.
International Journal of Sport Science and Coaching. 2 (4): 407–409
8- Toros T, Tiryaki Ş. (2006). Sporda Liderlik Ölçeğinin Futbolcuların Antrenör
Davranışlarını Algılaması Versiyonunun Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması: 9. Uluslararası
Spor Bilimleri Kongre Kitabı, Muğla, 1320-1322.
9-Yapar A., İnce M.L.(2014); Sporcular için Antrenör Davranışlarını Değerlendirme
Ölçeğinin Türkçe Uyarlaması (SADDÖ): Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması, Spor Bilimleri
Dergisi Hacettepe Journal of Sport Sciences, 25 (4), 203–212
96
ERKEK GÜREŞÇİ ÇOCUKLARIN SEÇİLMİŞ FİZİKSEL VE
FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN 3 YILLIK SÜREÇTE İNCELENMESİ
Cem Sinan ASLAN1 Mahmut KARAKOLLUKÇU2 Mücahit FİŞNE2
1
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Bu çalışmada amaç; güreşçi erkek çocukların 3 yıllık bir süreç içinde yaşadıkları
fiziksel ve fizyolojik değişimlerin belirlenmesidir. Çalışmaya 13-14 yaş aralığında spora yeni
başlamış 50 erkek çocuk gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların boy, vücut ağırlığı, vücut
kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi, dikey sıçrama, durarak uzun
atlama, el pençe kuvveti, 30 sn mekik çekme, 2 kg’lık sağlık topu fırlatma, 30 m sprint,
esneklik ve 20 m mekik koşu özellikleri ölçülmüştür. Çalışma; 3 yıllık süre sonunda, 26
çocuktan elde edilen verilerle bitirilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirmesi
SPSS (Ver. 13) programı ile ANOVA ve Tukey testi kullanılarak yapılmış, yanılma düzeyi
0,05 olarak kabul edilmiştir. Sonuç olarak; 3 yıllık süreç sonunda, katılımcıların boy
uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağ oranı ve kitlesi, yağsız vücut kitlesi,
durarak uzun atlama, 30 m sprint ve esneklik özelliklerinde istatistiksel olarak anlamlı
değişimlere rastlanmazken, dikey sıçrama, el pençe kuvveti, mekik çekme, sağlık topu
fırlatma ve 20 m mekik koşusu özelliklerinde anlamlı değişimler belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Çocuk, Fiziksel Özellikler, Fizyolojik Özellikler, Güreş
97
3 YEARS PERIOD INVESTIGATION OF SELECTED PHYSICAL AND
PHYSIOLOGICAL CHARACTERISTICS OF ADOLESCENT WRESTLERS
ABSTRACT
Purpose of this study was to determine physical and physiological changes of adolescent
wrestlers during 3-year period. 50 children, in the sport for beginners, between the ages of 1314 participated voluntarily in this study. Participants' height, body weight, body mass index,
body fat mass and ratio, fat free mass, vertical jump, standing long jump, hand grip strength,
sit-ups in 30 sec., medicine ball throwing, 30 m sprint, flexibility and 20 m shuttle run
properties were measured. This study completed at the end of 3-years period with obtained
the data from 26 children. Statistical evaluation of the obtained data carried out using
ANOVA and Tukey's test in SPSS (Ver. 13) software program. The alpha was accepted as
0,05. As a result at the end of the 3-years period; when statistically significant changes were
determined for participants’ vertical jump, hand grip strength, sit-ups, medicine ball (2 kg)
throwing, and 20 m shuttle run properties, there were no significant differences in height,
weight, body mass index, body fat mass and ratio, fat free mass, standing long jump, 30 m
sprint and flexibility characteristics.
Key Words: Children, Physical Characteristic, Physiological Characteristic, Wrestling
98
ERKEK VE KADIN GENÇ MİLLİ TAKIM GÜREŞÇİLERİNİN VÜCUT
KOMPOZİSYONU VE EL KAVRAMA KUVVETİNİN
KARŞILAŞTIRILMASI
Mehmet Akif ZİYAGİL1
1
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN
ÖZET
Hamileliğin ilk üç ayında başlayan ve adölesan dönemde ortaya çıkan cinsiyete bağlı
fiziksel ve fonksiyonel özelliklerde farklılıklar birçok sporcu ve sedanter grup için
bildirilmiştir. Erkekler kadınlardan % 7 daha uzun boyludur. Güreş sporunda kadın ve erkek
güreşçilerin vücut kompozisyonu ve kuvvet performansını karşılaştıran bir çalışma mevcut
değildir. Böylece, bu çalışmanın amacı erkek ve kadın genç milli takım güreşçilerinin vücut
kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karşılaştırılması olmuştur.
Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan milli takım kampına katılan 16-18
yaşları arasında 17.14 ± 0.56 yaş ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaşları arasında 17.23
± 0.44 yaş ortalamasına sahip 13 erkek güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara
sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür.
Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy
uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve
baldır skinfold ölçümleri alınmış ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri
olarak toplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların
Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin
normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili
grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıştır.
Çalışmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreşçiler arasında biseps, karın ve
uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değişkenler erkek ve
kadın güreşçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama
kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreşçiler daha simetriktir.
Sonuç olarak, erkek ve kadın güreşçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar
olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan
tarafın çalıştırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Cinsel dimorfizm, güreş, el kavrama kuvveti.
99
COMPARISON OF BODY COMPOSITION AND HAND GRIP STRENGTH
BETWEEN MALE AND FEMALE NATIONAL JUNIOR WRESTLERS
ABSTRACT
Gender related results were reported for many sports and sedentary groups. These
variations in body size occur in the first three months of pregnancy and emerge in
adolescence between males and females. Gender dimorphism leads male to having 7 %
greater body height than female. Thus, the aim of this study is to compare the body
composition and hand grip strength between male and female national junior wrestlers.
The data were collected from 27 national junior female wrestlers with the mean age
16.89 ± 0.7 and a range of 16-18 years and 13 national junior male wrestlers with the mean
age 17,08 ± 0,64 and a range of 16-18 years attending national training camps in Amasya in
2012. Body height was measured while participant was standing without shoes. Body weight
was measured by digital weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI)
was calculated by dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters)
squared (BMI = weight/height2). The skinfold measurements were taken from six sites
including biceps, triceps, supra-illiac, abdomen, femur and calf. Grip strength of right and left
hands was measured by using a standard adjustable digital hand grip dynamometer (Takei
Scientific Instruments Co. Ltd., Japan). Due to normal distribution of data independent t test
was used for two groups comparisons.
Results of this study showed that no significant difference was observed in the
variables of biceps, abdomen and femur between male and female wrestlers. In other variables
were significantly differentiated depending genders. Female wrestlers had a asymmetry in
handgrip strengths between right and left hand while male wrestlers had symmetrical strength
between his hands.
In conclusion, although there were significant differences between male and female
wrestlers, strength differences can be decreased with efficient training of weak side in
wrestlers.
Key words: Sexual dimorphism, wrestlers, handgrip strength.
100
GİRİŞ
Uluslararası turnuvalarda ikişer dakikalık iki devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan
bir günde 5-7 arasında maç yapan güreşçiler önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve
yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). Güreş
sporunda başarı için yüksek yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik
uygulamalara ihtiyaç vardır Güreş sporu, seri ve açık beceri, yüksek şiddetle uygulanan teknik
ve taktik bileşenlerin gelişimine ihtiyaç duymaktadır (Bloomfield ve ark, 1994; Baic ve ark,
2007).
Erkek ve kadın güreşçiler arasında boy uzunluğu ve vücut ağırlığı bakımından bazı
sıkletlerdeki benzerliklere rağmen, erkek ve kadın güreşçiler arasında anlamlı farklılıkların
olmasını en iyi seksüel dimorfizmle açıklamak mümkündür. Erkek ve kadın güreşçiler
arasında vücut boyutu ve şekli bakımından farklılıklar görülmesini ifade eden seksüel
dimorfizm, erkeğin kadından daha büyük vücut yapısına sahip olmasına yol açmaktadır.
Yetişkin erkek kadından % 7 daha uzun boyludur (Kirchengast, 2010). Yapısal farklılıklar
temelde adölesan dönemde ortaya çıkmaktadır. Çünkü ergenlik döneminin başlangıcına kadar
seksüel dimorfizm sebep olduğu farklılıklar düşük seviyededir (Wells 2007; LoombaAlbrecht and Styne 2009).
Kadın güreşçilerin fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin değerlendirilmesinde erkek
güreşçilerin özellikleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeler, kadın güreşçilerin seçimi
ve geliştirilmesinde daha anlamlı olacaktır. Böylece bu çalışmanın amacı, kadın ve erkek genç
milli güreşçilerin vücut kompozisyonu ve el kavrama kuvvetinin karşılaştırılması olmuştur.
MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan milli takım kampına katılan 16-18
yaşları arasında 17.14 ± 0.56 yaş ortalamasına sahip 22 kadın ile 16-18 yaşları arasında 17.23
± 0.44 yaş ortalamasına sahip 13 erkek güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara
sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür.
Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy
uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Biseps, triseps, suprailyak, karın, uyluk ve
baldır skinfold ölçümleri alınmış ve altı skinfold toplamı derialtı yağ kalınlığının genel değeri
olarak toplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların
Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin
normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili
grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U testleri kullanılmıştır.
101
BULGULAR
Bu çalışmada erkek ve kadınların fiziksel özellikleri ile el kavrama kuvvetlerinin
karşılaştırılmasının sunulduğu istatistikler Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1. Erkek ve kadın genç milli güreşçilerin fiziksel ve el kavrama kuvvetlerinin karşılaştırılması
Değişkenler
Yaş
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden Kütle İndeksi
(BKİ)
Sağ el
Kavrama kuvveti (kg)
Sol el
Kavrama kuvveti (kg)
Toplam el
Kavrama kuvveti (kg)
Biseps
(mm)
Triseps
(mm)
Abdominal
(mm)
Uyluk
(mm)
Baldır
(mm)
Altı Skinfold
Toplamı
X ± SS
Min-Maks.
27
16,89 ± 0,7
16-18
13
17,08 ± 0,64
16-18
Toplam
40
16,95 ± 0,68
16-18
Kadın
27
162,04 ± 6,58
150-172
Erkek
13
173,23 ± 6,61
162-190
Toplam
40
165,68 ± 8,4
150-190
Kadın
27
55,81 ± 8,81
41-73
Grup
N
Kadın
Erkek
Erkek
13
79,12 ± 18,85
55-120
Toplam
40
63,39 ± 16,83
41-120
Kadın
27
21,22 ± 2,84
15,24-27,34
Erkek
13
26,1 ± 4,5
19,72-34,54
Toplam
40
22,81 ± 4,12
15,24-34,54
Kadın
27
32,64 ± 5,25
23,6-44,1
Erkek
13
49,07 ± 9,76
38,8-71,1
Toplam
40
37,98 ± 10,41
23,6-71,1
Kadın
27
30,59 ± 4,63
23,2-42,3
Erkek
13
49,09 ± 11,87
34-74,3
Toplam
40
36,6 ± 11,61
23,2-74,3
Kadın
27
63,22 ± 9,44
48,4-86,4
Erkek
13
98,16 ± 21,14
74,2-145,4
Toplam
40
74,58 ± 21,72
48,4-145,4
Kadın
27
4,3 ± 0,98
2,4-7,3
Erkek
13
5,1 ± 2,58
3,3-13,4
Toplam
40
4,56 ± 1,68
2,4-13,4
Kadın
27
4,3 ± 0,98
2,4-7,3
Erkek
13
7,42 ± 2,99
4,3-15,1
Toplam
40
5,32 ± 2,36
2,4-15,1
Kadın
27
13,32 ± 4,75
8-25,2
Erkek
13
12,69 ± 6,75
6-29,4
Toplam
40
13,12 ± 5,4
6-29,4
Kadın
27
14,29 ± 4,02
10-25
Erkek
13
13,79 ± 10,47
6,2-38,5
Toplam
40
14,13 ± 6,67
6,2-38,5
Kadın
27
20,06 ± 6,38
11,1-36,2
Erkek
13
9,35 ± 4,36
4,3-20,2
Toplam
40
16,58 ± 7,67
4,3-36,2
Kadın
27
77,80 ± 19,98
51-128
Erkek
13
56,42 ± 26,92
30,7 -122,9
Toplam
40
70,85 ± 24,32
30,70 -128,8
*p<0.05, **p<0.01
102
X2
Asymp.
Sig.
-,834
,404
-4,171
,000**
-3,974
,000**
-3,365
,001**
-4,693
,000**
-4,635
,000**
-4,750
,000**
-1,216
,224
-4,225
,000**
-,997
,319
-2,096
,036*
-4,420
,000**
-3,422
,001**
TARTIŞMA
Çalışmamızın bulguları, erkek ve kadın genç milli güreşçiler arasında biseps, karın ve
uyluk skinfold ölçümleri bakımından anlamlı farklılık yoktur. Diğer değişkenler erkek ve
kadın güreşçiler arasında anlamlı düzeyde farklılaşmaktadır. Kadınlarda sağ ve sol el kavrama
kuvveti bakımından asimetri varken erkek güreşçiler daha simetriktir. Roemmich ve ark.
(1993) çalışmasında başarılı güreş performansı ile sağ ve sol el kavrama kuvveti, bel ve arka
uyluk kaslarının esnekliği, şınav ve mekik sayısı, aerobik ve anaerobik güç arasında anlamlı
ilişki olduğunu bildirmiştir. Erkek ve kadın güreşçiler arasındaki farklılıkların sebebi olarak
kısmen cinsel dimorfizm (Kirchengast, 2010; Wells 2007; Loomba-Albrecht and Styne
2009).gösterilse de, sporcuların toplam antrenman saatinin süresi ve kalitesi ile yetenek
düzeyleri etkili olabilir
Sonuç olarak, erkek ve kadın güreşçiler arasında yapısal ve fonksiyonel farklılıklar
olsa da, sağ ve sol el kavrama kuvvetleri arasındaki fark antrenman programlarında zayıf olan
tarafın çalıştırılmasına daha çok önem verme ile çözülebileceği düşünülmektedir. Kadın
güreşçileri çalıştıran antrenörler onların fiziksel ve fizyolojik özelliklerini kendi cinsiyeti
içerisinde değil aynı vücut ağırlığına sahip erkek güreşçileri dikkate alarak değerlendirmelidir.
Kaynaklar
Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in sport. First Edition.
Blackwell Scientific Publications, RC1235A66.
Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the classical and the
freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149.
Cisar, C.J., G.O. Johnson, A.C. Fry, T.J. Housh, R.A. Hughes, A.J. Ryan, and W.G. Thorland. (1987) Preseason
body composition, build, and strength as predictors of high school wrestling success. J. Appl. Sport Sci.
Res. 1:66-70.
Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power, maximum anaerobic
power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers. Int J Sports Med 10: 165–168.
Kirchengast S (2010) Gender Differences in Body Composition from Childhood to Old Age: An Evolutionary
Point of View. J Life Sci, 2(1): 1-10.
Loomba-Albrecht L and Styne DM 2009. Effect of puberty on body composition. Curr Opin Endocrinol Diabet
Obes, 16: 10-15.
Roemmich, J.N.,and Frappier, J.P. (1993) Physiological Determinants of Wrestling Success in High School
Athletes. Pediatric Exercise Science, 5, 134-1 44.
Wells JCK (2007). Sexual dimorphism in body composition.Best Pract Res Clin Endocrinol Metab, 21: 415430.
103
ETNOSPOR HAREKETİNİN GELİŞME BOYUTU OLARAK DÜNYA
GÖÇEBE OYUNLARI’NIN GELENEKSEL GÜREŞ TÜRLERİ
FESTİVALİ
A. A. AKİBAYEV1
K. U. MAMBETALİYEV2
1
2
Dünya Etnospor Konfederasyonu başkan yardımcısı, Bişkek / KIRGIZİSTAN
Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu – Devlet Üniversitesi, Bişkek / KIRGIZİSTAN
ÖZET
Tarihsel ve kültürel mirasın korunması, halklar birliğinin faktörü olarak, sürekli Türk
dili konuşan ülkeler Cumhurbaşkanlarının görüş alanındadır.
Bunu “Etnik diyalog:
mutabakat ve tolerans” konusundaki Isık- Göl konferansının tarihi kararı kanıtlar. Bu,
Kırgızistan’da Uluslararası Türk oyunları- göçebe oyunlarını düzenleme kararı, Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kırgızistan Başbakanı Almazbek
Atambaev tarafından alınmıştır. 2012’de bu fikir diğer Türk dili konuşan ülkelerin
Cumhurbaşkanları
tarafından
desteklenir
ve
2014’te
I.
Dünya
Göçebe
Oyunları
düzenlenmiştir.
Bu oyunlar sosyo-kültürel sorunların çözülmesini, etnospor ve geleneksel güreş
türlerinin korunmasını sağlar. Bu yüzden Kırgızistan II. Dünya Göçebe Oyunları’nı
düzenlemeye hazırlanmakta.
Amaç: Türk halklarının ve etnospor hareketinin geleneksel güreş türlerinin uluslararası
boyutta gelişmesini ve korunmasını sağlayan bir proje olarak Dünya Göçebe Oyunları’nın
tarihi önemini araştırmak.
Araştırma sonuçları: Oyunların düzenlenmesi için kültürel, tarihsel ve politik
önkoşulların olması, Kendi etno kültürünün özgünlüğünü koruyarak türlü halkların etno
kültürleriyle bütünleşme yeteneğinin olması. Bu, geleneksel güreş türleri festivalinde
gösterildi. Bu oyunun benzersizliği, etnospor, etnokültür ve bilimsel programın birleşiminden
oluşmasıdır.
Anahtar Kelimeler: Türk halkları, etnospor, göçebe, Issık-köl.
104
Фестиваль традиционных видов борьбы Всемирных игр
кочевников, как формат развития этноспортивного движения
Акибаев А.А.
Мамбеталиев К.У.
РЕЗЮМЕ
Введение:
Сохранение культурно-исторического наследия, как фактора
единения народов, постоянно находится в поле зрения глав государств тюркоязычных
стран. Об этом свидетельствует историческое решение Иссык-Кульской конференции
«Межнациональный диалог: согласие и толерантность» (2 октября 2010 г.), принятое
Премьер-министром Турецкой Республики Режеп Эрдоганом и Премьер-министром
Кыргызской Республики Алмазбеком Атамбаевым о проведение в Кыргызстане
Международных тюркских игр – игр кочевников. В 2012 г. инициатива получила
поддержку других глав тюркоязычных государств, и уже в 2014 году проведены I
Всемирные игры кочевников.
Возможности Игр в решении социокультурных задач, в сохранении видов
этноспорта, включая виды борьбы тюркоязычных народов, причина того, что
Кыргызстан готовится к проведению II Всемирных игр кочевников.
Цель: Исследование исторического значения Всемирных игр кочевников, как
проекта обеспечивающего сохранение, и развитие в международном формате
традиционных видов борьбы тюркоязычных народов и этноспортивного движения.
Исследования,
позволяют
заключить:
наличие
системных
исторических и политических предпосылок формирования Игр;
культурно-
интегративные
возможности Игр, в единении этнокультуры различных народов, при сохранении ими
самобытности этнокультуры. Это ярко продемонстрировано фестивалем традиционных
видов борьбы; уникальность Игр, которая состоит в единстве этноспортивной,
этнокультурной и научной программ.
Ключевые слова: Турецкий народы, этноспорт, кочевники, Иссык-рабы.
105
ETNOSPOR HAREKETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU:
KÜRESELLEŞMENİN EVRENSEL BİR MEYDAN OKUMASI
(TÜRK HALKLARININ GELENEKSEL GÜREŞ TÜRLERİNE ODAKLI)
K. U. MAMBETALİYEV1
1
A. A. AKİBAYEV2
Prof. Dr. Dünya Etnospor Konfederasyonu Bişkek/ KIRGIZİSTAN
2
Dünya Etnospor Konfederasyonu Bişkek/ KIRGIZİSTAN
ÖZET
Paradoksal olmasına rağmen küreselleşme dönemi insan uygarlığının etnokültür
mirasını koruma sorununu güncelleştirmekte.
Kuşkusuz ki, küreselleşme çağdaş insanlığın
tüm faaliyetler alanlarının entegrasyon süreci olarak ilerici bir fenomendir.
Ancak,
potansiyel olarak insan uygarlığının, halkların özgünlüğünün, hatta halkların kendilerini
tanımasının korunmasına ilişkin riski taşır. En azından insanlığın sosyo-kültürel ve dünya
görüşünü onun küresel niteliğindeki bir sosyo-kültürel felaketi olarak sayabiliriz.
Küreselleşmenin potansiyel tehditlerine karşı koyma faktörü olarak uluslararası boyuttaki
Etnospor hareketi kurumunun tarihsel amaca uygunluk temeli.
Hareket etkinliğinin geleneksel formlarının oluşmasının kültürel ve tarihsel
önkoşullarını belirlemektir. Etnospor hareketinin oluşmasının ulusal ve uluslararası düzeydeki
önkoşullarını belirlemek, Etnospor hareketinin uluslararası boyutta işleyişinin varyantlarını
hazırlamaktır. Bu çalışmada sistemli, tarihsel ve mantıken bilimsel yaklaşımlar, teorik ve
kuramsal-metodolojik araştırma seviyelerinin yöntemleri kullanılmıştır.
Güreş türleri, kültürel ve tarihsel ve etnospor hareketinin oluşmasının çağdaş
önkoşulları dâhil olmak üzere milletin sosyal ve pratik faaliyeti ve geleneksel hareket etkinliği
arasında bir ilişki kuruldu. Dünya etnospor konfederasyonu boyutundaki, tekliği olarak
etnospor,
etnokültür
ve
bilimsel
programların
birliği
sayılan,
etnospor
hareketi
küreselleşmenin maliyetlerine dayanabilen 21. yüzyılın küresel fenomeninde dönüşüm
potansiyeline sahiptir.
Anahtar Kelimeler: Etnospor, geleneksel güreş, küreselleşme.
106
МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРМАТ ЭТНОСПОРТИВНОГО
ДВИЖЕНИЯ: ГЛОБАЛЬНЫЙ ВЫЗОВ ГЛОБАЛИЗАЦИИ
(фокус традиционные виды борьбы тюркских народов)
К.У. МАМБЕТАЛИЕВ
А.А. АКИБАЕВ
РЕЗЮМЕ
Введение: Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения
этнокультурного наследия человеческой цивилизации. Безусловно, глобализация, как процесс
интеграции всех сфер деятельности современного человечества явление прогрессивное. Однако
потенциально несет в себе риски относительно сохранения наследия человеческой цивилизации,
самобытности народов, и даже самоидентификации народов. По крайней мере, социокультурной и
мировоззренческой, что можно считать глобальной социокультурной катастрофой человечества.
Цель
исследований:
Обоснование
исторической
целесообразности
организации
этноспортивного движения в международном формате, как фактора противодействия потенциальным
угрозам глобализации.
Решаемые
традиционных
международного
задачи:
форм
Определение
двигательной
уровней
культурно-исторических
активности.
формирования
Определение
этноспортивного
предпосылок
предпосылок
движения.
формирования
национального
Разработка
и
вариантов
функционирования этноспортивного движения в международном формате. В работе использовались
системно-деятельностный и историко-логический научные подходы, методы теоретического и
теоретико-методического научных уровней.
Результаты
исследований:
Установлены
взаимосвязь
между
общественно-практической
деятельностью этноса и традиционной двигательной активностью, включая виды борьбы, культурноисторические и современные предпосылки формирования этноспортивного движения. Выдвинуто
положение о том, что этноспортивное движение в формате Международной конфедерации этноспорта,
уникальность которой, заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и научной программ,
имеет потенциал трансформации в глобальное явление ХХI в. способное противостоять издержкам
глобализации.
Ключевые слова: Этноcпорт, традиционная борьба, глобализация.
Мамбеталиев К.У. профессор, кандидат педагогических наук, Всемирная конфедерация этноспорта.
Акибаев А.А. Вице-президент Всемирной конфедерации этноспорта,
г. Бишкек, Кыргызская Республика.
107
АКТУАЛЬНОСТЬ (GİRİŞ)
Парадоксально, но эпоха глобализации актуализирует проблемы сохранения
этнокультурного наследия человеческой цивилизации. На наш взгляд актуализация
этнокультурного наследия человеческой цивилизации в современных условиях
объясняется, главным образом тремя взаимосвязанными обстоятельствами.
Во-первых, это определяется процессами глобализации, которые по своей сути,
безусловно,
прогрессивны,
и
объективно
необходимы.
Однако
с
такой
же
безусловностью, можно утверждать, что процессы глобализации отрицательно влияют
на
сохранение
этнокультурного
наследия
человеческой
цивилизации,
его
самоидентификацию. По крайней мере, социокультурной и мировоззренческой,
ментальной самоидентификации, и если это произойдет, это можно считать глобальной
культурной катастрофой человечества.
Во-вторых, современное общество, по крайней мере, её прогрессивная часть,
осознает важность сохранения этнокультуры, как наследия человеческой цивилизации,
и необходимость поиска форм их активного применения в целях решения культурносоциальных, экономических и в какой-то степени политических задач.
В-третьих, историческое наследие традиционных форм двигательной активности
народов, развитие различных аспектов традиционной физической культуры (ТрФК) на
современном этапе развития человеческого общества, их объективные возможности
решать многообразие культурно-социальных задач. При этом традиционные виды
борьбы, являются одним из
самых
действенных
элементов ТрФК.
О
чем
свидетельствует их многообразие, например известный исследователь традиционной
ФК Turkmen Mehmet [1], выделяет, только у тюркоязычных народов 27 видов борьбы,
которые имеют, как схожие черты, так и особенности. Важно и то, что они несут в себе
культурные и социальные ценности народов, через многообразие самобытных
традиций, обрядов, правил и других элементов борьбы.
В целях единообразного понимания предмета исследования, которое составляет
формирование
и
международном
функционирование
формате,
а
также
традиционной
принимая
во
физической
культуры
внимание, начальный
в
этап
формирования понятийного аппарата ТрФК, рекомендуется её определение в редакции
К. Мамбеталиева.
108
Традиционная физическая культура, это часть физической культуры, средства,
методы и другие составляющие, которой, имеют выраженную самобытность,
определенную общественно-историческими условиями жизнедеятельности этноса [2].
При этом основным фактором развития ТрФК, представляется этноспортивное
движение
универсальная деятельность организаций и лиц, направленных на
-
сохранение, формирование и развитие ценностей этноспорта и традиционной
физической культуры.
Общекультурное значение этноспортивного движения (ЭД), заключается в её
миссии, содействие сохранению этнокультурного наследия человечества.
Понимание актуальности и возможностей ТрФК в деле сохранения и развития
ценностей двигательной культуры человечества в различных аспектах, и на различных
этапах современной истории изучались В. Рождественским, В. Симаков [Росссия,
СССР], Takаch F. [Венгрия],
А. Орджак [Росссия], Х. Анаркулов (Кыргызстан), М. Таникеев [Казахстан], Turkmen
Mehmet [Tурция], P. Платонова [Россия], М. Саралаев [Кыргызстан] и др.
Уникальность ситуации определяется тем, что в последние десятилетия интерес
к ТрФК, соответствует мировым тенденциям развития культурологии [3]. Тенденция
имеет место и в ТрФК, один из аспектов, которого стал цель исследований обоснование исторической целесообразности организации этноспортивного движения в
международном формате, как фактора противодействия потенциальным угрозам
глобализации.
Достижение цели предполагало решение следующих задач:
1. Установить исторические предпосылки формирования традиционных форм
двигательной активности.
2. Определить предпосылки национального и международного
уровней
формирования этноспортивного движения.
3. Определить варианты функционирования этноспортивного движения в
международном формате.
В
исследовании
использовались
системно-деятельностный
и
историко-
логический научные подходы, и методы теоретического и теоретико-методического
научных уровней: анализ литературных источников и документы государственной
политики,
сравнительный,
функционально-структурный
109
анализ,
структурно-
генетический анализ, историко-логистический анализ, абстрагирование и методы
общественной политики.
Результаты исследований и их обсуждение. В более ранних работах одним из
авторов статьи [4], определена объективная взаимосвязь системы “общественнопрактическая деятельность этноса - самобытность ТрФК”, имеет характер всеобщей
закономерности и рассматривается как наднациональный фактор формирования
различных национальных систем ФКиС. Суть закономерности созвучна мнению
известного венгерского специалиста Тakach F. [5] о том, что двигательная деятельность
человека имеет естественные, объективные предпосылки. Данные предпосылки имеет
наднациональный характер, использования физических упражнений, как фактора
оптимизации физического состояния человека.
Принимая во внимание направленность работы, представляется целесообразной
тезисная характеристика видов общественно-практической деятельности (ОПД) и их
результирующей части (рис. 1).
Общественно
практическая
Формирующиеся черты
ТрФК
деятельность этносов
Трудовая прикладность
Трудовая деятельность
политическое
устройство
и
военно-
Военная
прикладность,
политическая деятельность
регламентирующие основы
Бытовая деятельность
народность, массовость
Межэтнические взаимоотношения
интеграция, обогащение культур
Рис. 1. Общественно-практическая деятельность как исторический
фактор формирования национальной ФК
Исследования
показали,
что
исторические
предпосылки
формирования
этноспортивного движения, подкрепляются современными предпосылками странового
(национального) и международного уровней.
110
Страновые (национальные) предпосылки этноспортивного движения:
1. Историческое наследие традиционных форм двигательной активности
этносов в форме игр, состязаний, единоборств, зрелищ и физических упражнений.
2. Опыт функционирования ТрФК в рамках современных систем
физического воспитания.
3. Отражение и перенос достижений теории и практики ФКиС в ТрФКиС.
4. Формирование правовых и нормативных основ ТрФКиС, например
законов о Национальных видах спорта (НВС).
5. Формирование организационно-управленческих основ ТрФК. Прежде
всего федераций по НВС, государственных и общественных структур управления НВС.
6. Формирование программно-нормативных основ ТрФК. В частности по
видам спорта - единая спортивная классификация по видам этноспорта, типовые
программы по видам спорта, включение элементов ТрФК в государственные
программы физического воспитания школьников и др.
7. Формирование системы подготовки спортсменов и соревнований
местного, регионального и национального уровней. Например, Спартакиада по НВС,
республиканские соревнования «Игры Манаса».
8. Интеграция ТрФК в современные формы и виды ФКиС.
9. Эффективность ТрФК по сравнению с другими видами этнокультуры в
освоение этнокультурных ценностей населением.
Международные предпосылки формирования этноспортивного
движения, с учетом их непосредственного отношения к физической культуре и спорту,
подразделяются на общие и специфические, отраслевые.
Общие международные предпосылки формирования этноспортивного
движения:
1. Надэтнические (наднациональные) основы двигательной деятельности
человека, как всеобщая закономерность формирования ФКиС:
2. Процессы глобализации, которые являясь в целом прогрессивными,
могут отрицательно сказываться (сказываются) на этническую самобытность
сохранение этнокультурных ценностей человеческой цивилизации.
3. Процессы роста национального самосознания и суверенизации,
характерные для мирового сообщества последних двух-трех десятилетий.
111
и
4. Международные интеграционные процессы в сфере культуры, включая
физическую культуру.
Специфические, отраслевые международные предпосылки
формирования этноспортивного движения:
1. Стремление
к
интеграции
отдельных
национальных
организаций
в
международные спортивные институты.
2. Политический, культурный и социальный потенциал ТрФК.
3. Ограниченность и отдельные кризисные явления международного
олимпийского движения. Основное ядро (обязательные виды спорта), которого
составляет 25 видов спорта и 10 дополнительную программу. При этом подавляющее
большинство
федераций по НВС в качестве стратегической цели, имеют
направленность на включение вида спорта в программу Олимпийских игр, что в
сложившихся условиях не реально.
Свидетельством
чего
является
история
борьбы
самбо,
международной
федерацией, выполнены все требования по включению вида спорта в программу ОИ,
однако решение вопроса откладывается на перспективу.
Необходимо принять во внимание и совокупность проблем современного
олимпийского движения, которые противоречат между основными положениями
олимпийской Хартии, заложенных более века назад Пьером Кубертеном. К ним
относятся: излишняя политизация и идеологизация. Комерциализация, употребление
запрещенных средств и допинга. гендерная проблема и др.
В системе предпосылок мы склонны выделить ещё один фактор, в основе,
которого лежит оптимистичный взгляд на данные ограничения в развитии ТрФК.
Именно они формирует парадоксальный ход развития современной истории
этноспортивного
движения.
Процессы
глобализации,
отсутствие
полноценной
возможности демонстрации спортивных достижений по НВС на международном
уровне, а также противоречия и критические явления олимпийского движения,
являются
потенциальными предпосылками развития этноспортивного движения в
рамках международного формата.
В совокупности предпосылки, нашли практическое проявление в различных
формах международного формата НВС и этноспортивного движения. К этим формам
относятся:
112
1. Интеграция национальных федераций в международное
физкультурно-спортивное движение:

в формате международных федераций по видам спорта;

в формате структурных подразделений международных федераций, например,
интеграция национальных видов борьбы в международную федерацию
спортивной борьбы FILA.
В обоих форматах структуры стремятся к интеграции в МОК, проводят
континентальные и мировые чемпионаты.
2. Интеграция в формате международных комплексных соревнований
- Игр, по этническим видам спорта. Направленность таких игр, сохранение
этнокультурного наследия в форме игр и состязаний. Ярким, примером могут служить
игры народов южной Америки.
3. Интеграция в международное этноспортивное движение в формате Всемирной
конфедерации этноспорта (ВЭК) (образована в сентябре 2015 г. город Чолпон-Ата,
Кыргызская Республика). Миссией ВЭК, является, сохранение и развитие в новых
формах этноспорта, ТрФКиС, этнокультурного наследия народов мира.
Уникальность игр заключается в единстве этноспортивной, этнокультурной и
научной программ. Одним из проектов ВЭК, являются Всемирные игры кочевников,
которые планируются провести в сентябре 2016 г., в свою очередь первые ВИК
(сентябрь 2014), послужили основой формирования ВЭК.
Анализ
состояния
вопроса,
позволяет
определить
из
всех
форм,
функционирование ТрФК ВЭК, как наиболее перспективной в плане развития ЭД и
этнокультуры народов мира в целом. Определяется наличием объективных положений:
1. Политически целесообразно, как фактор интеграции народов,
сохранения культурного наследия, социализации населения.
2. Реалистично и обеспечено ресурсами: культурными, людскими,
материально-техническими,
программно-нормативными,
научно-методическими
и
потенциально финансовыми.
3. Соответствует интересам и традициям гражданского сообщества в
сфере ФКиС, поскольку этноспортивное движение имеет высокую популярность и
востребованность во многих странах мира.
4. Сформированы страновые органы управления структурами по НВС.
На основании излож енного авторы выражают уверенность, что ВЭК
113
имеет все объективные шансы для того, что бы трансформироваться в глобальное
международное
этноспортивное
движение,
и
оказать
содействие
сохранению
этнокультуры и противодействию отрицательному влиянию процессов глобализации на
наследие человеческой цивилизации.
Таким образом, название статьи, это символичный смысл перспективной
миссии нашей организации, который заключается в глобальном вызове
Всемирной конфедерации этноспорта всемирному процессу глобализации.
Использованная литература:
1. Mehmet Turkmen – Bilal Demirhan – Mehmet Cebi – Leyla Turkmen/
“Göçebe Turk toplumlarinda kultur ve spor”. Ondokuz Mayis Universitetey/ Samsun/Turkey/ Цивилизация
кочевников: эпические произведения и национальные виды спорта// Матер. Междун. науч. практической
конференции. Булан-Соготу, 6-9 сентября 2014 г. Кыргызская Республика. стр. 40-48.
2. Мамбеталиев К.У. О формировании международного формата функционирования национальных
видов спорта/ Вестник Кыргызского государственного университета им. И. Арабаева № 4 2012 стр.54-57.
3. Каган М.С. Философия культуры. – Санкт-Петербург: ТОО ТК «Метрополи-с», 1996, стр. 38-40.
4. Мамбеталиев К.У. Национальная физическая культура: формирование и
современное состояние. В кн.: Очерки по теории физической культуры: - Б.: «Бишкектранзит», 2010.
стр. 33-48.
5. Такач Ф. Некоторые проблемы развития физической культуры в национальных
условиях. В кн.
«Очерки по теории физической культуры» Под общей редакцией Матвеева Л.П. – М.: ФиС. – 1994. С.
186-200.
114
FARKLI ÜLKELERİN ULUSLARARASI KADIN GÜREŞÇİLERİNİN
MÜSABAKA HAZIRLIK DÖNEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Sebiha GÖLÜNÜK BAŞPINAR1
1
2
Yücel OCAK1
Özkan IŞIK1
İlkay DOĞAN2
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı
ÖZET
Bu çalışmanın amacı uluslararası müsabakalara katılan kadın uluslararası
güreşçilerin müsabaka hazırlık sürecinin araştırılmasıdır. Bu amaçla çalışmada uluslararası
güreş turnuvaları ve Dünya güreş şampiyonasına hazırlanma kriterlerini ülkelerarası
farklılıklara göre değerlendirmek için alanında uzman kişiler tarafından hazırlanan anket
uygulanmıştır. Anket iki farklı dilde (Rusça, İngilizce) her bir dil için alanda uzman iki dil
bilimci tarafından çapraz-kör şekilde çeviri yapılarak uygulanmıştır. Çalışmaya Uluslararası
Yaşar Doğu Güreş Müsabakalarına katılan 7 Türk kadın Milli güreşçi, 14 diğer ülke
(Azerbaycan, Finlandiya, Tunus, Bulgaristan, Ukrayna v.b) kadın milli güreşçi olmak üzere
toplam 21 kadın güreşçi dahil edilmiştir. Katılımcıların demografik özelliklerine göre
karşılaştırılmasında iki grup içeren değişkenler için bağımsız örneklemler için t testi ve kikare testi uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS 18.0 programı ile analiz
edilmiştir. Yarışmaya katılan kadın Milli güreşçilerin yaş ortalaması 21,57 ± 3,00 (yıl), spora
başlama yaşları, Türk kadın güreşçiler 11,57± 1,51 (yıl), diğer ülke kadın güreşçileri
11,14±,5,85 (yıl) olarak belirlendi. Güreşe başlama yaşları Türk kadın güreşçilerde
12,14±1,07 diğer ülke güreşçilerinde 13,92±4,46 (yıl) olarak bulunmuştur. Türk kadın
güreşçilerin diğer kadın güreşçilere göre güreş branşına nasıl başladıkları, güreşe başlama
nedenleri, ısınma süreleri, sportif oyun oynama sıklıkları, yıl içinde ağırlık antrenman
sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmiştir (p<0,05). Diğer taraftan;
müsabakalara hazırlanma süreleri, yıllık düzenli sağlık kontrolleri, antrenmanda teknik
çalışma süreleri, yıl içinde uluslararası müsabakaya katılma sayıları, milli takım kampı yapma
sıklıkları arasında istatistiksel olarak farklılık belirlenmemiştir (p>0,05). Sonuç olarak; Türk
kadın milli güreşçilerle diğer ülkelerin kadın milli güreşçilerinin hazırlık aşamalarında
farklılar olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kadın Güreşçiler, Hazırlık Dönemi, Antrenman Şekilleri
115
COMPARISON OF INTERNATIONAL FEMALE WRESTLERS' OF DIFFERENT
COUNTRIES MATCH PREPARATION PERIODS
ABSTRACT
The aim of this study was to investigate the female international wrestling competitions
preparation periods who participate in international competitions. For this purpose, the
questionnaire prepared by experts in the field was applied to assess the differences between
countries preparation criteria of the international wrestling tournament and world wrestling
championships. A questionnaire has been given in 2 different languages (Russian, English)
with each version cross-blind checked by 2 linguists. The study has been applied on 21 female
wrestlers, 7 coming from Turkish national team and 14 from other countries (Azerbaijan,
Finland, Tunisia, Bulgaria, Ukraine etc.) who competed at International Yaşar Doğu
Wrestling Tournament. Independent samples t test for involving two groups and chi-square
test was performed according to the demographic characteristics of participants in
comparison. The data obtained in the study were analyzed with SPSS 18.0. Age average of
international female wrestlers has been defined as 21,57 ± 3,00 (years) and the age of starting
of sport for Turkish female wrestlers as 11,57± 1,51 (years), for other countries' female
wrestlers as 11,14±,5,85 (years). The age of starting of
Wrestling for Turkish female
wrestlers has been found as 12,14±1,07 and for other countries as 13,92±4,46 (years).
Statistical differences has been found among the how began wrestling, the reasons for start
wrestling, warm-up periods, the frequency of playing different sports, weight-lifting training
frequency in year for Turkish female wrestlers' than other countries’ female wrestlers
(p<0,05). On the other hand; statistical differences hasn’t been found among the preparation
periods, yearly health checkups, technical exercise durations during training, yearly
international competition attendance numbers and national team camping frequencies
(p>0,05). As a result, differences in preparation periods have been observed between Turkish
national female wrestlers and other countries’ national female wrestlers.
Key Words: Female Wrestlers, Preparation Period, Design of Training
116
GİZEMLİ BİR TÜRK SPORU: GÜREŞ
Recep Cengiz
Ondokuzmayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü
ÖZET
Geleneksel bir Türk sporu olan güreş, er meydanı denilen alanlarda yağlı, serbest ve
Greko-Romen olmak üzere üç türde ifa edilmektedir. Bunlardan Türk millî gelenekleri
arasında yer alan yağlı güreş, Türklerin Anadolu’dan Rumeli’ye geçtikleri tarihten beri bir
“seçilmiş
zafer”
tutkusu
ile
gerçekleştirilmektedir.
Her
yıl,
Haziran
ayında Edirne’nin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihî Kırkpınar güreşleri, Rumeli fetihlerine
katılan “seçilmiş zafere” katkı sunan kırk Türk yiğidinin hâtırasına yapılmaktadır. Ayrıca
Osmanlı
İmparatorluğu
döneminde
saray
dışında
yapılan
güreş
müsabakalarının;
panayırlarda, düğünlerde, bir hayır kurumu yararına, bu işi meslek edinmiş kişilerin özel
alanlarında ve Ramazan aylarında düzenlendikleri bilinmektedir. Güreşçi veya pehlivan adı
verilen kişiler Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Örneğin Manas destanında yer alan
Koşay Han gelmiş geçmiş pehlivanların en iyisi olarak kabul edilmektedir.
Bu çalışmada Ondokuzmayıs Üniversitesi öğrencilerinin güreş sporuna bakış açısı
araştırmanın ana temasını oluşturmaktadır. Araştırmada güreş sporu sosyolojik olarak
gelenekselden modernizme evrilen süreçte hem teorik hem de uygulamalı sosyoloji açısından
açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırmanın alanı Ondokuzmayıs Üniversitesi örneklemi ise
fakültelerin her bir bölümünden seçilen son sınıf öğrencilerinden oluşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: geleneksel toplum, modern toplum, spor, güreş, er meydanı,
AN ENIGMATIC TURKISH SPORT: WRESTLING
There are three kinds of wrestling in Turkish tradition as oil wrestling, greco roman
and all wrestling in which it is is played an area called as “er meydanı” (valiant place). Oil
wrestling belonging to Turkish tradional values has been represented with chosen glory since
Turks came across the Rumeli (Europe). This was done for the commemoration for 40
Turkish Valiant Soldiers, participated and contributed to chosen glory in Rumeli conquests in
Sarayiçi area in Edirne. Additionally the wrestling competitions done outside of Otoman
Palaces were represented in wedding ceromonies, fairs, a private places of individuals
117
specialized in wrestling, for charities and showed especially in Ramadan. Wrestlers in other
words named as pehlivan in Turkish have special places in Turkish culture. For example,
Koşay Khan in Manas epic was accepted as the best wrestler ever.
The main aim of this study is to investigate the views of students in Ondokuz Mayıs
University regarding wrestling. Wrestling is investigated sociologically both theoretical and
practical sense in transiton from traditional ones to modern days. The population consists of
students from different departments in last grades.
Key Words: Traditional Society, Modern Society, Sport, Wrestling, Valiant Place
118
GÜNEY-DOĞU AVRUPA GAGAUZLARIN ETNIK TARİHİ VE
KÜLTÜRLERİNDE GÜREŞ
(M.Ö. VII ASİR - M.S.XXI YÜZYILLAR)
Olga RADOVA-KARANASTAS
Moldova Cumhuriyeti N.Milesku Spataru adına Bilim Adamnarı Assotsiatsiyanın bilim sekretari
Gagauziya Bilim-araştırma merkezin, Tarin ve etnoloji bölümün önderci bilim üzmanı
ÖZET
Orta asırlarda Gagauzların dedeleri yaşardılar tarihsel topraklarda - Altay’da, Orta
Asya’da, Orta Volga’da, Bucak’ta, Dobruca’da, Makedoniya’da, Trakiya’da, olabilir
Anadolu’da da olsunlar.
Daha evvelki zamanlardan beğeri, 2500-3000 seneler önce, Gagauz Türklerin dedeleri
yaşardılar Güney-Doğu Avrupa’da, kendi etnik topraklarında, angıları belli bir tarihsel
zamanllarda İskit, Bizans, Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu, Sovyetler Birliği ve
diyer devletlerin sınırları içerisinde bulundular, ama dayma, dedelerinden kalma, kendi etnik
topraklarında yaşadılar.
Gagauzlar bugün da, nasıl da dedeleri, koyun büğüderler, hepsi gagauzlar beyaz (ak)
koyun tuterlar, komşu moldovanlar ise karakoyun büğüderler, bu traditsiyanın da bir tarihsel
mağanası var, onu tarihsel olaylar ve gagauzların folklorunda korunulma ementler
gösteriyorlar. Gagauz Türklerinin folklorunda iskitler zamanından kalma (korunulma)
elementlerini, onların tarihsel olaylarının parallelerini Gerodotun yazılarında da gördüm,
hangileri yardımcı oldular dünnyaya yeni bilim açıklamalarını üze çıkarmağa. O yeni bilim
açıklamalarını bugünkü akademisiyen, tarih bilgileri doktorun Olga Radova-Karanastas’ın
bilim makalesinde “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в
гагаузском фольклоре, их исторические и географические реалии” ilk önce açıklandı,
daha sonra diyer bilim makalelerinde dе yazdı. Bu açıklamalar gösteriyorlar ki, Gagauzlar
Güney-Doyu Avrupa’da yerli, avtohton insanlar ve onların evvelki dedeleri M.Ö.VII-VI
yüzyıllarda bu bölgedeki topraklarda yaşarlarmışlar, hep bu dönemlerde bir kısmı da olabilir
Anadolu’da yerleşmiş olsunlar.
Gagauzlar bir millet gibi Güney-Doğu Avruda’da oluştular ve Gagauzların Türkçesi,
onlarla, çok evvelki zamanlardan itibaren çanlı korunuldu. Gagauz Türkçesi - o Balkan Türk
Dili – Gagauzların Kültür Mirasları, onu da canlı olarak, devamlı korumalıyız.
119
Şimdi artık XXI yüzyıllarda bulunuyoruz, Gagauzlarda o traditsiyalar, hangileri
kalmışlar onların dedelerinden, kültürlerinde bügün da hep yaşıyorlar. Traditsiyalarının da
birisi “güreş”, çağadaş zamanda Gagauzlar ona “serbest güreş” (rusça “вольная борьба”)
diyorlar.
Yortularda, deyceyz nasıl “Hederlez”, “Kasım” yeki da pazar günü panayırda,
herkere spor güreşleri (“güreş”) oluyor(du). Erkekler güreşerler, bakıyorlar hangi adam hen
kağavi. Güreşte enseyen adama “Pelivan” diyorlar ve mutlaka ona bir köç veriyorlar. Pelivan
da o koçu omuzlarına alıp, ayaklarını sıkı tutuyor ve hepsi siğiredicilerin önünde, alayda
(“alay” deniler çevreye, hangısını insanlar yapıyorlar güreşi siğiretmeğe deyni) doz-dolyaya
dönüyor. Bu adetler gösteriyorlar, ani Gagauzların dedeleri, yörüyerek, koyunları güderek,
M.Ö. VII asırlarda, daha önce da olabilir, Balkanlar’ra ve bütün Güney-Doğu Avrupaya’ya
etişmişler ve oralarda yerleşmişler, bir kısmı da Anadolu’da yerleşmişlerdir.
Gagauzların dedeleri Apostol zamanlarından, I-IV asırlardan itibaren, hiristian dinini
kabul etmeye başlıyorlar, soy köklerinde de %70-80 oğuz boylarıdır. Araştırmalar
gösteriyorlar ki, oğuzlar ve iskitler ayni millet, onlar M.Ö. VII asırda, daha önce de GüneyDoğu Avrupa’da yerleşik yaşarmışlar. XI yüzyılda ise, oğuz boyların ikinci büyük bir grubu
hep bu taraflara Orta Asya’dan geliyorlar ve yerli oğuzların ve diyer etnik grupların içinde
oturuşuyorlar ve zaman geçtikçe hepsi o kaynaşan insanlardan çağadaş zamandaki Gagauzlar
bir millet gibi oluşuyor.
Çağadaş zamanda Gagauzların çoğunluğu, bir etnos olarak, bağımsız Moldova ve
Ukrayna Cumhuriyetlerin sınırları içerisinde, Besarabya veya Bucak tarihsel topraklarında
toplu yaşıyorlar.
1994-cü yılın dekabri ayında, eni çıkan kanunlar artık dünyaya bildirttilär ki, belli
edildi Gagauzların kendi “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi Moldova Cumhuriyetin sınırları
içinde.
Gagauziya “Gagauz Yeri” Özerk Bölgesi gerçekleşti, çünkü 1989 yılda Gagauzlar
bütün dünyaya bildirttiler, ani onnar Gagauz Respublikasını temellediler ve, de fakto, Gagauz
Respublikası beş sene çaşıştı, ayakta durdu.
120
Этническая история гагаузов Юго-Восточной Европы
и в их культуре «вольная борьба» (VII век до н.э. - XXI вв. нашей эры)
©Ольга Радова-Каранастас
В средневековый период предки гагаузов проживали на таких исторических
территориях, как: Алтай, Средняя Азия, Средняя Волга, Буджак, Добруджа,
Македония, Фракия, возможно и Анатолия.
С древних времен, более 2500-3000 лет назад, предки гагаузов проживали на
своих этнических территориях в Юго-Восточной Европе, которые в определенный
исторический период входили в состав Скифии, Византийской, Османской, Российской
империй, Союза ССР и других государств.
Гагаузы в современный период, как и их предки, занимаются овцеводством,
традиционно все гагаузы разводят белую породу овец, а молдаване - чёрную породу,
причиной этой традиции являются исторические события, элементы которых отражены
в гагаузском фольклоре.
Гагаузы – это народ тюркского происхождения, в их фольклоре сохранены
элементы культуры, параллели которых находим в трудах Геродота, благодаря чему
была возможность сделать новые научные открытия. Эти научные открытия впервые
были сделаны ныне действительным член-корреспондентом Болгарской Академии наук
и искусств, доктором исторических наук Ольгой Радовой-Каранастас, в её научной
статье “Элементы культуры эпохи эллинизма и скифского периода в гагаузском
фольклоре, их исторические и географические реалии”, более детально эти вопросы
раскрывались и в последующих её научных трудах.
Эти научные открытия показывают, что гагаузы Юго-Восточной Европы
являются местным, автохтонным населением, а их древние предки в VII-VI вв. до
нашей эры и ранее уже проживали в этом регионе, в этот же период часть предков
гагаузов, возможно, что проживала и в Анатолии.
Гагаузы, как этнос, сформировались на территории Юго-Восточной Европы, они
свой древне-тюркский – гагаузский язык, с древнейших времён сохранили и по сей
день общаются на нём. Гагаузский язык – это дрене-тюркский язык Балкан, он является
культурным наследием гагаузов, который необходимо и далее развивать.
В XXI веке у гагаузов сохранились традиции, которые были заложены их
предками, одной из этих традиций является «борьба»,«вольная борьба» (гагауз.
«güreş», «serbest güreş»).
121
На «Хедерлез» и «Касым» (гагауз. “Hederlez”, “Kasım” – национальные
праздники гагаузов), а также в воскресные дни, на ярмарках, гагаузами всегда
устраиваются (-вались) спортивные состязания по вольной борьбе (гагауз. “güreş”).
Представители сильного пола на состязаниях по вольной борьбе выявляют самого
сильного, победителя называют «Пеливан» (гагауз. «Pelivan»), ему обязательно дарят
барана. «Пеливан» закидывает его на плечи и крепко держа за копытца, перед всеми
зрителями обходит вокруг «алая» (гагауз. «alay») или круга, которую сделали зрители,
когда устраивали зрелище. Эти традиции, уже ставшие обычаями, показывают, что
предки гагаузов, пасли овец, передвигаясь пешком, в VII веке до нашей эры и в более
ранний период они дошли до Балкан и расселились на все территории Юго-Восточной
Европы, часть их предков, возможно, что в этот же период расселились и в Анатолии.
Предки гагаузов, с апостольских времён, начиная с I-IV веков, стали принимать
христианство. Основной компонент этногенеза гагаузов составляют огузы (70-80%).
Исследования показывают, что огузы и скифы – это один и тот же народ, который в VII
веке до н.э. и в более ранние периоды были расселены на территории Юго-Восточной
Европы, являлись автохтонным населением. В XI веке вторая, большая волна огузов
переселилась из Средней Азии в Юго-Восточную Европу и расселилась среди местных
огузов и других этносов, со временем, в процессе смешения различных этнических
компонентов образовались современные гагаузы.
В современный период абсолютное большинство гагаузского этноса проживает
в пределах суверенных государств - Республики Молдова и Украины. В декабре 1994
года, согласно новым Законам, образовалось Автономно-территориальное образование
с особым правовым статусом управления Гагаузия (Гагауз Ери) в составе Республики
Молдова.
Гагаузская автономия - Гагаузия (Гагауз Ери) стало возможным благодаря
провозглашению самими гагаузами, в 1989 году, Гагаузской республики, де факто,
просуществовавшей в течении пяти лет.
122
GÜREŞCİLERDE PLİOMETRİK, GÜÇ VE BİRLEŞİK
EGZERSİZLERİN ÇEVİKLİK ÜZERİNE ETKİSİ (TEBRİZ ÖĞRNEĞİ)
Salar HARIRI1 Elnaz DİZAjİ1 Vahid AKBARİ2 Saeed SHOUFEH3 Babak ELMİ4
1
Karaj İslami Azad Üniversitesi - Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Fakültesi., Karaj/ İRAN
3
4
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKİYE
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Antrenörlük Eğitimi- Spor ABD., Samsun/ TÜRKİYE
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, Sekiz hafta pliometrik, güç ve birleşik egzersizlerin Tebriz genç
sebest güreşcilerin çeviklik üzerindeki etkisini araştırmaktır. Yarı-deneysel olan bu
araştırmanın evreni 350 serbest güreşci ve orneklemi ise rastgele yönteniyle 40 sporcudan
oluşmaktadır. Bu sporculara Ön testi (Illinois çeviklik testi) uyguladıktan sonra, rastgele
sporcuları 10 kişilik dörder gruba ayrılmıştır (güc, pliometrik, birleşik ve control grubu).
Sekiz hafta egzersiz protokolleri uyguladıktan sonara tekrar Illinois testi uygulandı.
Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 programı aracılığıyla, Bağımlı
t testi, ANOVA, Post hoc testi, anlamlı düzeyde LSD olmak üzere çeişitli testler
uygulanmıştır. Bu bulgular doğrultusunda sekiz hafta Güc, Pliometrik ve birleşik egzersizler
güreşçilerin Çeviklik test süresinde önemli ve anlamlı bir etki yarattığı saptanmıştır (P<0.05).
Ön testin varyans analiz gruplar arasında sonuçlara bakıldığında, Çeviklik farklı gruplar
arasında herhangi bir anlam bulunamamıştır (p=0/655, F=856). Ama sekiz hafta egzersiz
sonrası, anlamlı bir fark gözlenmiştir (F=4.56, p=0.03). LSD testi sonuçlarına bakıldığında
Çevikliği artırmasında en büyük etki ilk birleşik, plyometric ve nihayet güc egzersizilerinde
olmuştur. Ama birleşik ve plyometrik egzersizler arasında ve güç ile control gruplar arasında
anlamlı farklıklar bulunamamıştır. Sonuç olarak güreşçilerin çevikliğini geliştirmek için
Plyometric egzersizleri, özellikle birleşik egzersizleri (Plyometric ve güc) kuvvet
egzersizlerden daha çok etkili olabileceği düşünülmektedir. Nitekim örnek özelliklerini dikkate
alarak bileşik egzersizlerın (Plyometric ve güc) yapılması tavsiye edilir.
Anahtar Kelimeler: Plyometric egzersizler, vücut geliştirme, çeviklik, serbest güreş
123
THE EFFECT OF PLYOMETRIC, STRENGTH, COMBINED TO AGILITY
WRESTLERS YOUNG FREESTYLE CITY OF TABRIZ
ABSTRACT
The aim of this study was to investigate the effect of eight weeks of plyometric,
strength and combined to agility freestyle wrestler’s young Tabriz city. This study was a
quasi-experimental study population of 350 young wrestlers freestyle city of Tabriz is stylis.
For this purpose, 40 of them randomly and after the Illinois agility test in the pre-test, were
randomly divided into four groups of 10 hate strength training, plyometrics, composition and
control were divided and After an eight-week training protocol was performed again in
Illinois after testing for analyze the data, t-test, ANOVA and LSD test in meaningful level (p≤
0.05) 19 spss were analyzed with the software. The research findings showed that eight weeks
of strength training, plyometric and combined the agility test time reduction wrestlers had
significant effect (P <0.05). The differences between groups, ANOVA test results showed no
significant difference between agility test subjects in each of the research groups there (
F=856, p=0.655). But after eight weeks of training significant difference was observed among
(F=4.56, p=0.03). LSD test results showed greater improvement in agility and plyometric
exercises first, then finally combined of exercise is strength training. Course between groups
and between complex and plyometric exercise power and control groups was not significant.
According to this study, it was concluded that to improve the agility of wrestlers, plyometric
training, especially training (plyometric-power) is much more useful than only strength
training. As a result of training with an emphasis on observing the example features and
inclusion and exclusion criteria of the research subjects in this study is recommended.
Keywords: Plyometric exercises, strength training, agility, freestyle wrestlers
124
YILDIZ GÜREŞÇİLERDE YOĞUNLAŞTIRILMIŞ ANTRENMANIN
BAZI KAN PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİNİN İNCELENMESİ
Faruk YAMANER1 Osman İMAMOĞLU2 Emre YAMANER1
1
2
Hitit Üniversitesi BESYO/ÇORUM
OMU YAŞAR DOĞU SBF/ SAMSUN
ÖZET
Yıldız güreşçilerde yoğun antrenmanların bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin
araştırılması amaçlanmıştır. Haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalışması ve haftada 5
gün teknik çalışma yapan Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreş eğitim
merkezlerindeki 65 güreşçinin bir yıl arayla ön ve son ölçüm kan değerleri alınmıştır.
İstatistiksel olarak Paired sample t-testi kullanılmıştır. Güreşçilerin boy ve ağırlıklarında bir
yıl içinde anlamlı şekilde artış olmuştur (p<.001). Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düşme
anlamlı değildir (p>.05). HDL- K değerinde düşme ve Trigliserit değerinde artma ise anlamlı
bulunmuştur( p<.05). Güreşçilerin Kreatinin ve ürik asit değerleri yükselmesi istatistiksel
olarak önemli bulunmuştur (p<0.001). Güreşçilerin Hematokrit, glukoz ve İnsulin
değerlerinin, Kortizol seviyesinin ön ölçüme göre düşmesi istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur (p<0.001,p<0.05). Testesteron, Luteinizan Hormon (LH) ve Folikül Uyarıcı
Hormon (FSH) yükselmesi de istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur(p<0.001 ve p<0.05).
Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düşme olacağı
yönündeki literatür bilgilerinin güreşçilerde tersi ortaya çıkmıştır. Ayrıca hormonal
durumlarda da beklenti dışı durum görülmüştür. Bunun nedenleri arasında beslenme,
performans artırma amaçlı ilaç kullanma, kilo düşme ve güreşte yapılan yoğun anaerobik
kuvvet antrenmanlarının etkisi olduğu düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Güreş, antrenman, kan parametreleri
125
STUDYING THE EFFECTS OF INTENSIVE TRAINING OF STAR WRESTLERS
ON SOME OF THE BLOOD PARAMETERS
ABSTRACT
The aim of this study is to examine the effects of intensive training of Star Wrestlers on some
of the blood parameters. Blood values of a prior measurement and as a final measurement one
year later were taken from 65 wrestlers from Amasya, Tokat, Sivas, Çorum and Samsun, who
do strength training by their on weight twice a week and do technical training 5 times a week.
Paired Sample t-test were used in statistics measurement. There has been a significant
increase on the wrestlers heights and weights in a year (p<.001). The decrease of cholesterol
and LDL- K values are not significant (p>.05). The decrease of HDL-K values and the
increase on Triglyceride values was found to be significant (p<.05). The increase of the
wrestler’s Creatinin and uric acid levels was found statistically essential (p<0.001). The
decrease of the wrestler's Hemotocrit, glucose and insulin values , and the cortisol levels
compared to the priorly done test, was found statistically significant (p<0.001,p<0.05). The
increase of Testosterone, Luteinizing Hormone (LH) and follicle stimulating hormone (FSH)
was also found statistically significant (p<0.001 & p<0.05). The generally accepted
information of the literature such as the increase of HDL-K values and the decrease of
Triglyceride values as a result of a training, were found out to be the exact opposite on
wrestlers. Unexpected situations were also seen in hormonal conditions. It is considered that
among the reasons behind this case: there are nutrition factors, usage of performance
enhancing drugs, losing weight and intensive anaerobic strength trainings in wrestling.
Key Words: wrestling, Traning, Blood parameters
GİRİŞ VE AMAÇ
Türk güreşinde güreş eğitim merkezleri başarıya ulaşmakta önemli bir yer teşkil
etmektedirler ( 5). Güreş büyük oranda toplam vücut kuvvetine bağlı olarak gelişim gösteren
bir spordur. Vücut ağırlığı kriter alınarak yapılan değerlendirmelerde güreşçiler en kuvvetli
sporcular arasında gösterilmektedir. Biyomotor özellik olarak kuvvet hem savunmada hem de
hücumda tekniğin yapılmasında ya da yapılan tekniğe karşı koyabilmede ve kontr-atakta
önemlidir ( 4). Karmaşık becerilerin hakim olduğu güreş sporunda esneklik başarı için önemli
bir faktördür. Esneklik özelliği güreşçiye geniş oranda hareket edebilme yeteneği mümkün
kılarak tekniklerin uygulanmasında pozitif etki yaratır ( 9). Güreşte fiziksel yapı potansiyeli
126
ile yaptığı mekanik iş verimliliği ve başarı açısından mutlak bir bağıntı vardır(3). Fiziksel
yapı, performansı ve başarıyı etkileyen faktörlerden sadece bir tanesidir. Fiziksel yapı spor
branşı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve
çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleşerek sporcunun başarısını olumlu yönde
etkiler. Güreş sporunda uluslar arası rekabetin artması ise, Türk sporcuların dayanıklılık,
kuvvet ve kondisyon bakımından hem kendi hem de rakip sporcuların vücut
kompozisyonlarını tanımasını başarı için zorunluluk haline getirmiştir(6).
Güreş; üst düzey
dayanıklılık (aerobik, anaerobik, solunum fonksiyonları), kuvvet, esneklik, sürat, çabukluk,
denge, reaksiyon ve strateji gibi sportif performans ve kontrol gerektiren bir spordur.
Güreşçilerin kategorileri ve sikletleri belirlenirken fiziksel görüntüleri de (boy uzunluğu,
vücut ağırlığı) göz önünde bulundurulmaktadır (8).
Çağdaş güreş antrenörü güreşçileri uygulanan antrenman programının etkinliğini
değerlendirmelidir.
Önceki veri sonuçlarıyla sonraki veri sonuçlarını kıyaslayarak
güreşçilerin yapısal ve fonksiyonel özelliklerinde meydana gelen olumlu ve olumsuz
değişiklikleri izleyerek çalışma programlarını yeniden düzenleyebilir. Bu çalışmada güreş
eğitim merkezleri güreşçilerinde egzersizin bazı kan parametreleri üzerine etkilerinin
araştırılması amaçlanmıştır.
MATERYAL VE METOT
Ön ölçümler güreş eğitim merkezine girildiği ilk gün ve son testler bir yıl sonra alınmıştır.
Güreşçiler haftada 2 gün kendi ağırlıkları ile kuvvet çalışması ve haftada 5 gün teknik çalışma
yapmışlardır. Ölçümler Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve Samsun güreş eğitim
merkezlerindeki güreşçilerden alınmıştır.
Güreş eğitim merkezindeki güreşçilerin antrenman içerikleri: Mayıs-Haziran ayları
arasında; Güreş branşına yönelik oyunlar ve temel teknikler yapılmıştır. Temmuz-Ağustos
ayları arasında; Temel teknik, beceriler ve kondisyon hareketleri vardır. Ekim- Kasım ayları
arasında; Temel teknik, taktik, kuvvet, dayanıklık hareketleri yapılmıştır. Aralık ve Ocak
aylarında; Teknik, taktik, dayanıklık ve kuvvet hareketlerine devam edilmiştir. Şubat, Mart
ve Nisan aylarında; Teknik, taktik, müsabakaya yönelik maçlar yapılmıştır.
Haftalık Antrenman Programı: Haftada 4 gün antrenman ( Pazartesi, Salı, Perşembe,
Cuma)
yapılmıştır (Haftalık 12 saat antrenman). Yüklenme Şiddeti
%50-60 arasında
tutulmuştur. Antrenmanlarda her çalışmada 30 dk Jimnastik ağırlıklı Isınma, 40 dk temel
127
teknik çalışması ve 15 dakika germe hareketleri yaptırılmıştır. İstatistiksel olarak Paired
sample t-testi kullanılmıştır.
BULGULAR
Tablo 1. Güreşçilerin Ön ve Son Ölçüm Antropometrik Özellikleri Değişimleri
Değişkenler
n
Ön ölçüm
65
Ortalama
12,40
Son ölçüm
65
13,40
0,70
11,00
14,00
Boy uzunluğu
Ön ölçüm
65
1,50
0,01
1,34
1,72
(m)
Son ölçüm
65
1,57
0,01
1,37
1,76
Vücut ağırlığı
Ön ölçüm
65
44,44
1,48
26,00
66,00
(kg)
Son ölçüm
65
50,56
1,57
30,00
75,00
Yaş (yıl)
*p<0,05
St. hata
0,70
Min.
10,00
Maks.
13,00
Paired T test
-11,33**
-16,02**
**p<0,001
Tablo 2. Güreşçilerin Ön ve Son Ölçüm Kan Lipidleri Değişimlerinin Karşılaştırılması
Değişkenler
Kolesterol (mg/dl)
Trigliserit (mg/dl)
HDL –K (mg/dl)
LDL –K (mg/dl)
Ortalama
St. hata
Min.
Maks.
Ön ölçüm
142,92
2,80
109,00
207,00
Son ölçüm
140,28
2,73
99,00
199,00
Ön ölçüm
63,95
2,95
28,00
128,00
Son ölçüm
80,98
6,08
21,00
218,00
Ön ölçüm
53,48
1,16
34,00
71,00
Son ölçüm
51,02
1,15
27,00
69,00
Ön ölçüm
79,11
2,56
44,00
146,00
Son ölçüm
77,94
2,36
32,00
128,00
Paired T test
1,36
-2,65*
2,84*
,67
*p<0,05
Tablo 3. Güreşçilerin Kreatinin, Ürik Asit, Glukoz Ve İnsulin Ön Ve Son Ölçüm Değerlerinin Karşılaştırılması
Ort.
St.sapma
Min
Maks
Kreatinin
Ön Ölçüm
0,53
0,08
,41
,81
mg/dl
Son Ölçüm
0,60
0,10
,42
,84
Ürikasit
Ön Ölçüm
4,49
1,20
2,50
7,60
mg/dl
Son Ölçüm
5,03
1,19
2,50
7,50
Glukoz
Ön Ölçüm
83,50
8,70
55,00
99,00
mg/dl
Son Ölçüm
66,35
10,23
49,00
89,00
İnsulin
Ön Ölçüm
6,26
3,21
1,30
14,90
mg/dl
Son Ölçüm
5,07
2,80
,20
12,60
*p<0,05
**p<0,001
128
Paired T test
-5,38**
-4,35**
7,26**
2,51*
Tablo 4. Güreşçilerin Bazı Mineral Değerleri Ön Son Ölçüm Karşılaştırılması
Alkalan fosfotaz
IU/L
Kalsiyum
mg/dL
Fosfor
mg/dL
*p<0,05
St.sapma
99,10
Min
Maks
Ön ölçüm
Ortalama
296,63
114,00
657,00
Son ölçüm
264,37
93,42
109,00
573,00
Ön ölçüm
9,70
0,27
9,00
10,20
Son ölçüm
9,52
0,34
9,00
10,70
Ön ölçüm
5,09
0,47
4,11
6,25
Son ölçüm
5,05
0,56
3,98
6,30
Paired T test
4,28**
3,52**
0,48
**p<0,001
Tablo 5. Güreşçilerin Kandaki Bazı Değerlerin Ön Son Ölçüm Karşılaştırılması
Hemoglobin
g/dL
Hematokrit %
Eritrosit
M/mm3
Lokosit
K/mm3
Trombosit
K/mm3
*p<0,05
St.sapma
0,94
Min
Maks
Ön ölçüm
Ortalama
14,19
11,80
16,10
Son ölçüm
13,99
1,24
9,70
16,40
Ön ölçüm
43,68
2,55
38,70
48,60
Son ölçüm
41,05
3,13
29,80
46,50
Ön ölçüm
5,10
0,32
4,62
6,16
Son ölçüm
5,08
0,30
4,45
5,73
Ön ölçüm
5,35
1,86
1,97
10,27
Son ölçüm
5,67
1,43
2,83
9,66
Ön ölçüm
269,81
62,07
167,00
436,00
Son ölçüm
242,83
62,61
77,00
451,00
Paired T test
1,97
6,40**
0,50
-1,30
3,20*
**p<0,001
Tablo 6. Güreşçilerin Ön Ve Son Ölçüm Hormon Düzeyleri Değişimlerinin Karşılaştırılması
Leptin
Ön ölçüm
Ort.
0,99
St.hata
0,27
Min.
0,10
Maks.
15,00
ng/mL
Son ölçüm
0,83
0,21
0,10
11,30
Prolaktin
Ön ölçüm
195,93
13,07
72,05
290,40
uIU/mL
Son ölçüm
173,58
8,56
97,52
339,20
Kortizol
nmol/L
Ön ölçüm
428,64
20,06
71,10
692,41
Son ölçüm
606,98
Ön ölçüm
16,54
0,97
212,44
Testesteron
369,05
7,21
,10
24,01
nmol/L
Son ölçüm
11,36
1,23
Nörepinefrin
Ön ölçüm
254,47
19,70
,10
81,00
31,25
782,00
pg/mL
Son ölçüm
324,07
24,30
98,70
827,00
129
Paired T test
1,19
1,45
2,70*
-3,54**
-2,16*
Epinefrin
Ön ölçüm
38,97
2,00
5,50
68,40
pg/mL
Son ölçüm
38,73
2,00
4,50
84,10
FT
pmol/L
Ön ölçüm
16,19
2,33
12,40
22,40
Son ölçüm
16,39
2,02
11,78
20,00
Ön ölçüm
2,51
1,24
,56
6,07
Son ölçüm
2,87
1,70
,40
7,35
Ön ölçüm
1,45
1,00
,10
4,00
Son ölçüm
2,32
1,55
,10
6,20
Ön ölçüm
2,46
1,59
,20
6,60
Son ölçüm
2,92
2,01
,20
12,20
Ön ölçüm
329,79
167,28
64,20
737,00
Son ölçüm
357,54
154,85
82,40
690,00
TSH
uIU/mL
LH
mIU/mL
FSH
mIU/mL
IGF
ng/mL
*p<0,05
,087
-0,60
-1,81
-4,55**
-3,35*
-1,47
**p<0,001
TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu araştırmada güreşçilerin yaş ortalaması ön ölçümde 12,40 yıl, boy uzunluğu 1,50 m
ve vücut ağırlığı 44,44 kg olarak bulunmuştur. Bir yıl sonra bay uzunluğu ortalaması 1,57 m
ve vücut ağırlığı ortalaması 50,56 kg bulunmuştur(Tablo-1). Güreşçilerin boy ve
ağırlıklarında bir yıl içinde anlamlı şekilde artış olmuştur (p<.001). Çorum ilinde bulunan
güreş eğitim merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada boy ve vücut
ağırlığı değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır (7). Boy uzaması ve
ağırlık artışının arada geçen zaman nedeniyle her iki çalışmada da arttığı söylenebilir.
Araştırmada güreşçilerin kolesterol değerleri 142,92 mg/dl’ten 140,28 mg/dl’ye
düşerken ve trigliserit değerleri ise 63,95 mg/dl’ten 80,98 mg/dl’ye çıkmıştır. Güreşçilerin
HDL-K değerleri 53,48 mg/dl’ten 51,02 mg/dl’ye düşerken ve LDL-K değerleri ise 79,11
mg/dl’ten 77,84 mg/dl’ye düşmüştür. Kolesterol ve LDL –K değerlerinde düşme anlamlı
değildir(p>.05). HDL- K değerinde düşme ve Trigliserit değerinde artma anlamlı
bulunmuştur( p<.05),(Tablo 2). Çorum ilinde bulunan güreş eğitim merkezine yeni katılan 16
çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada; kolesterol, HDL-K, Trigliserid ve LDL-K değerlerinde
ön test ve son test sonrası yapılan ölçümlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık
bulunmamıştır (7). Çalışmamızdaki Kolesterol ve LDL-K değerindeki düşme bu çalışma ile
benzerdir. Yine HDL- K değerinde düşme ve Trigliserit değerinde artma bizim çalışmamızda
bu çalışmadan farklı olarak anlamlı olsada iki çalışmada da aynı yönde değişim vardır. Genel
130
kanı HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düşme olacağı yönünde iken minik
güreşçilerde ters durum olmuştur. Bunun nedenleri arasında beslenme, kilo düşme ve güreşte
yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının etkisi de olabilir.
Bu çalışmada güreşçilerin Kreatinin değeri ön ölçümlerde 0,53 mg/dl iken son ölçümde
0,60 mg/dl’ye çıkarken ürik asit değerleri 4,49 mg/dl’ten 5,03 mg/dl’ye çıkması istatistiksel
olarak önemli bulunmuştur(p<0.001). Güreşçilerin glukoz değeri ön ölçümlerde 83,50 mg/dl
iken son ölçümde 66,35 mg/dl’ye düşerken (p<0.001), İnsulin değerleri 6,26 mg/dl’den 5,07
mg/dl’ye düşmesi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur(p<0.05),(Tablo 3).
Çocuklara yapılan antrenman sistemi çok ağır olması ve dinlenmeye zamanları
olmaması nedeniyle de bazı kan değerlerinin bu olaylardan dolayı da düşebileceği şeklinde
yorumlanabilir. Yapılan çalışmalar egzersiz sonrası serum da glukoz düzeyinin düştüğünü
bildirmektedir (2). Glukoz düzeyinin düşük bulunması antrenmana bağlı olabilir.
Bir
çalışmada minik güreşçilerin ön test sonuçları ile son test ölçüm sonuçları arasında Glukoz
değerinde anlamlı farklılık bulunurken, Kreatinin, Ürik asit, İnsülin değerlerinde anlamlı
farklılık gözlenmemiştir (7). Bizim çalışmamızda kreatinin, ürik asit, glukoz ve insülin
değerlerinde ise farklılık vardır. Bu farklılık denek sayısından ve çocukların fijyolojik ve
antropometrik
özellikleri
yanında
antrenman
ve
beslenmelerindeki
farklılıklardan
kaynaklanabilir.
Bu araştırmada güreşçilerin alkalen
fosfotaz değeri 296,63 IU/L’den 264,37
IU/L’ye ve Kalsiyum değeri 9,70 mg/dL’den 9,52 mg/dL’ye istatistiksel olarak p<0.001
seviyesinde anlamlı şekilde düşmüştür(Tablo 4). Çorum ilinde bulunan güreş eğitim
merkezine yeni katılan 16 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada; Kalsiyum değişkeninde ön
ve son ölçümler arasında göre anlamlı farklılık varken, Alkalen fosfataz ve Fosfor
değişkeninde anlamlı farklılık gözlenmemiştir (7). İki çalışma sonuçları benzer bulunmuştur.
Yapılan egzersizlerin minik güreşçilerin bazı mineral parametrelerinde değişiklik gösterdiği
söylenebilir.
Araştırmamızda güreşçilerin Hemoglobin değeri 14,19 g/dl’den 13,99 gr/dl’ye ve
eritrosit 5,10 M/mm3’ iken 5,08 M/mm3’ e düşmüştür ve bu düşmeler önemsiz
bulunmuştur(p>0.05). Lokosit değerinde artışta anlamsız bulunmuştur(p>0.05).
Trombosit
değerinde ise 269,81 K/mm3 ‘den 242,83 K/mm3’e düşme anlamlıdır(p<0.05).Güreşçilerin
Hematokrit değeri 43,68%’den 41,05%’e düşmesi p<0.001 seviyesinde anlamlıdır ( Tablo 5).
131
Yamaner minik güreşçiler üzerinde yaptığı bir çalışmada Trombosit ve Plazma değişkeni ön
ve son ölçümler arasında anlamlı farklılık bulurken Hemoglobin, Hematokrit, Eritrosit ve
Lökosit değerlerinde anlamlı farklılık bulunmamıştır (7). İki çalışma sonuçları genel anlamda
benzerdir. Trombosit değerleri arasında anlamlı bir fark bulunması güreşçilerin yaptıkları
antrenman türü, beslenme ve kilo düşmelerine bağlı olabilir.
Araştırmamızda güreşçilerin ön ölçümlerde leptin düzeyi 0,99 ng/ml iken son
ölçümlerde 0,83 ng/ml’ye düşmüştür. Prolaktin hormon seviyesi ise 195,93 uIU/mL’den
173,58 uIU/mL’ye düşmüştür. Bu düşüşler istatistiksel olarak önemsizdir(p>0.05). Kortizol
seviyesinin
ise
428,64
nmol/L’ten
369,05
nmol/L’ye
düşmesi
ise
anlamlı
bulunmuştur(p<0.05). Testesteron seviyesinin ise 7,21 nmol/L’ten 11,36 nmol/L’ye artışı
anlamlı bulunmuştur(p<0.001). Epinenefrin seviyesinde pek değişim olmazken Nörepinefrin
seviyesinde de artış anlamlıdır(p<0.05). Yine LH hormonu 1,45 mIU/mL’den 2,32
mIU/mL’ye çıkması ve FSH 2,46 mIU/mL’den 2,92 mIU/mL’ye çıkması anlamlı
bulunmuştur(p<0.001 ve p<0.05), (Tablo 6). Yine Yamaner’in çalışmasında ön test ve son test
sonuçlarında Lütein hormonu değişkeni arasında anlamlı farklılık bulurken diğer hormonlar
arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir (7). Güreşçiler üzerinde yapılan bir çalışmada kilo
düşmenin bazı mineral ve hormonlar üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı bulunmuştur(1).
Bizim çalışmamızda da Lütein hormonu yükselmesi anlamlı bulunmuştur. Yoğunlaştırılmış
antrenman periyotlarının ve beslenme alışkanlığının güreşçilerin hormon değerleri üzerinde
etkisi olduğunu düşündürmektedir.
SONUÇ
Antrenmanlara bağlı olarak HDL-K değerinde artma ve Trigliserit değerinde düşme
olacağı yönündeki durumun güreşçilerde tersi ortaya çıkmıştır. Ayrıca hormonal durumlarda
da beklenti dışı durum görülmüştür. Bunun nedenleri arasında beslenme, performans artırma
amaçlı ilaç kullanma, kilo düşme ve güreşte yapılan yoğun anaerobik kuvvet antrenmanlarının
etkisi de olabilir. Güreş eğitim merkezleri etkin kontrol altına alınmalı ve bilimsel destekler
artırılmalıdır.
Kaynaklar
1- Alpay C. B.,, Ersöz Y., Karagöz Ş.,Oskoueı M., M. (2015); Elit Güreşçilerde Müsabaka Öncesi Ağırlık
Kaybı, Vücut Kompozisyonu Ve Bazı Mineral Seviyelerinin Karşılaştırılması, International Journal of Science
Culture and Sport (IntJSCS), Special Issue 4, sh.333-348
2-Armstrong, L. E., Costill, D. L., & Fink, W. J. (1987). Changes in body water and electrolytes during heat
acclimation: effects of dietary sodium. Aviation, Space, And Environmental Medicine, 58(2), 143-148.
132
3- Aydos L.,Taş M.,Akyüz M.,Uzun A., (2009);Genç Elit Güreşçilerde Kuvvetle Bazı Antropometrik
Parametrelerin İncelenmesi, Atabesbd; 11 (4) : 1-10
4-Baykuş, S., (1989); “The Analysis of Physiological Characteristics of 17-20 years old the Turkish National
Free Style and Greco-romen Espoir Teams Wrestlers”, Unpublished Master Thesis, Middle East Technical
University,
5-Güreş eğitim merkezleri İstanbul güreş ihtisas kulübü koruma vakfı yayını(1993); ss, 25 İstanbul
6-Öcal D.(2007), Elit Güreşçilerin Somatotip Özellikleri İle Antropometrik Oransal İlişkilerinin Stiller ve
Sıkletler Arası Karşılaştırılması,Yüksek Lisans Yezi, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara
7- Yamaner E.(2012), Güreş Eğitim Merkezlerindeki Adolesan Sporculara Ait Büyüme-Gelişme Metabolik Ve
Hormonal Parametrelerin Değişikliklerinin Araştırılması, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, SAMSUN
8-Yoon, J. (2002), Physiological Profiles of Elite Senior Wrestlers.Sports Medicine. 32(4):225-233
9-Ziyagil, M.A., (1991); “Güreşçilerin Antropometrik Özellikleri, Biyomotor Yetenekleri ve Başarıları
Arasındaki İlişkinin Araştırılması”, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul.
133
GÜREŞÇİLERDE DERİ MANTAR ENFEKSİYONLARI
Osman İMAMOĞLU1
1
Mehmet TÜRKMEN1
M. Hakan MAYDA1
OMU Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi/SAMSUN
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, güreşçilerde deri mantar enfeksiyonları ve bazı etkili faktörleri
belirlemektir. Mantar deri enfeksiyonları ve ilgili faktörlerin yaygınlığı literatürde
araştırılmıştır. Mantar deri enfeksiyonları güreşte en sık görülen cilt enfeksiyonlarından
biridir.
Güreşçilerde
mantar
deri
enfeksiyonu
görülme
sıklığı
nispeten yüksektir. Güreş ve judoda önemli mantar enfeksiyonları şunlardır: Trichophyton
tonsurans, bulaşıcı impetigo, herpes simpleks virüsü, molluskum kontagiosum ve folikülit.
Güreşçilerde deri mantar enfeksiyonlarının görülmemesi için spor salonu ve minderlerin
hijyeni, vücut hijyeni, giyim ve kullandıkları diğer malzemelerin hijyenik olması önemli
görülmüştür. Güreşçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken
uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Anahtar kelimeler: Güreşçi, deri, mantar, enfeksiyon
FUNGAL SKIN INFECTIONS IN WRESTLERS
ABSTRACT
The aim of this study was to determine prevalence of fungal skin infections and some
effective factors in wrestlers. The prevalence of fungal skin infections and its related factors
was collected in literature. Fungal skin infections are one of the most common skin infections
in wrestling. The prevalence of fungal skin infection in wrestlers is relatively high. Important
fungal infections in wrestling and judo are: Trichophyton tonsures,Impetigo contagious,
herpes simplex virus, molluscum contagious and folliculitis. To prevent fungal skin infections
in wrestlers, it has been suggested that gym, wrestling ring, personal body hygen, the stuff
and clothes which used by wrestlers must be hygenic. Appropriate preventive measures need
to be prepared and implemented to reduce incidence of fungal infections in wrestlers.
Keywords: Wrestler, skin, fungus, infection
134
GİRİŞ VE AMAÇ
Deri enfeksiyonları sporcularda yaygındır. Bunlar viral, bakteriyel ya da mantarlara
bağlı olabilirler. Temas sporları bunlar için risk faktörü taşımaktadır (11). Deri enfeksiyonları
güreş, futbol, ragbi ve judo branşlarındaki sporcular arasında yaygındır (4,14). Sporcularda
önemli viral enfeksiyonlar; Herpes Simpleks, Molloskum Kontagiozum ve Siğiller sayılır.
Aşınma, terleme, hava deliklerini tıkayan giyim bu enfeksiyonlar için risk faktörleridir (15).
Güreşçilerde Herpes Simpleks Virüsü oldukça sık görülmektedir. Bu virüs temas yoluyla
bulaşır. Güreş, rugby, basketbol ve futbolda yaygındır (11,17). Mantar deri enfeksiyonları
dermatofitozis olarak da adlandırılmaktadırlar. Temas sporlarında en yaygın enfeksiyonlardan
biridirler (15). Güreşçilerde mantar hastalıkları %20-77 arasında rapor edilmiştir (1,9). Bir
çalışmada güreşçilerde %8,2 oranında deri lezyonlu mantar enfeksiyonu bulundu. Yine bu
çalışmada araştırılan güreş minderlerinin % 44’ünde kirliliğe bağlı mantar organizmaları
bulunmuştur
(16).
Güreşçiler
arasında
antrenmanlarda
ve
müsabakalarda
mantar
enfeksiyonları ciddi bir sağlık sorunu olarak görülür. Herpes Virüsü ve mantarlar güreşçiler
için en yaygın deri enfeksiyonlarıdır (2,16).
Yabancı literatürde güreşçilerde deri ve mantar enfeksiyonlarının sık görüldüğü
belirtilmesine rağmen Türkçe literatürde bu konuda yeterli bilgiye ulaşılamamıştır. Bu
çalışmanın amacı güreşçilerde görülen bu tür enfeksiyonlar hakkında bilgi vermek ve önlem
için neler yapılması gerektiğini açıklamaktır.
TARTIŞMA VE SONUÇ
Güreşçilerde mantarlar ve diğer enfeksiyon hastalıkları çok görülmektedir. Temas
sporlarında deri hastalıklarının (özelliklede mantar) insandan insana geçmesi yüksek bir
ihtimaldir. Güreş ve judo gibi spor türlerinde insandan insana taşınanlar: Deri enfeksiyonları,
bakteriyel hastalıklar, Herpes virüsleri, virüs hastalıkları ve saç kökü yakınmaları olarak
sayılabilir. Mantarlar hayvan ve bitkilerin yanında çok bulunurlar. Tahminen 300.000 türü
vardır. Bunlardan 120.000 tanımlanmıştır. Bunlardan yaklaşık 100 tanesi patojen olarak
(parazit=asalak) insanlarda vardır. Ölü organik maddeleri ayrıştırmada önemli rolleri vardır.
Gıda üretiminde (bira, şarap ve ekmek vs) ve ilaç üretiminde (pensilin, egotamin) bazı
mantar türlerinden faydalanılmaktadır. Fakat zehirli mantarlar, mantar toksinleri, alerjik
durumları tetikleyenler ve parazit mantar enfeksiyonları zararlıdır. İnsan saçı, tırnaklar ve
135
deride ipliksi mantar olarak bulunurlar. Bazı durumlarda iç organlara bile bulaşabilirler.
Hastalıklara karşı bağışıklık sistemi zayıflar. Mantarın bulaşabileceği eşyalar; tarak, giysi,
havlu, yatak, saç fırçası veya nevresim olabilir. Güreşçilerde mantarların neden olduğu deri
hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Bu durumda en önemli patojenler Trichophyton
Mentagrophytes ve Trichophyton Tonsurans’dır. Bunların özelliği çoğu zaman, oldukça hızlı
dairesel küçük kırmızı noktalar şeklinde artış göstermeleridir. Bu durumlarda doktor
(dermatolog) tarafından zamanında teşhis çok önemlidir. Çünkü eksik bakımda mantarların
çok büyümesi ve etrafa yayılması gerçekleşebilir, saç köklerine inebilirler. Trikofiti (mantar
enfeksiyonu) olarak ortaya çıkabilir. Bu durum çocuklarda ve gençlerde zor tedavi edilebilir.
Mantar deri hastalıklarında ayaktaki mantarlar da çok tehlikelidir. Ayak mantarı (Tinea Pedis)
atlet ayağı olarak da adlandırılır (Athlete´s Foot). Tinea Pedis en sık görülen dermatofit
enfeksiyonudur. Bu daha sonra diğer vücut bölgelerine (bacaklar, kalça ve kasıklar vs) sıçrar.
Tırnak batmaları ortaya çıkabilir. Dermatologlar tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir
(6).
Mantarlar sporcularda neden sık görülebilir?
Mantarların insan organizmasında gelişmesi ve yayılması için değişik faktörlere ihtiyacı
vardır:
-Giriş noktaları: Sportif yüklenmelerde ortaya çıkan mikro yaralar yoluyla (Sıyrıklar, deri vb
çatlaklar), Ayrıca diğer patojenlerin=mantarların) ve bir insanın derisinin diğerine değmesi ile
bulaşabilir.
-Burada ayak bakımı çok önemlidir. Çok sayıda sporcuda görülebilir (Atlet ayağı).
-Patojenik faktörler: Deride üretilen aktif prolektif enzimler (protein parçalayanlar), deri ya da
saçlara etki edebilirler.
Minderde mantar hastalıkları için neler rol oynar?
İran’da 7 değişik kulüpte 9-20 yaş arasındaki 324 güreşçi üzerinde yapılan çalışmada 135
güreşçide deride değişimlere rastlanmıştır. Bunlardan 65 tanesi (%20,1) T. Tonsurans idi.
Bütün araştırılan minderlerde bu mantar mevcuttu. Güreş minderlerinin paspas ile
temizlenmesinden bulaştığı düşünülmektedir (10). Başka bir çalışmada da 21 numuneden
13’ünde (%61,9) T. Rubrum ve T. Mentagrophytes bulunmuştur (12). Yine bir çalışmada
mantarların kaynağı olarak güreş minderi paspası etken gösterilmiştir. Yine Tahranda 612
güreşçi üzerinde yapılan bir çalışmada mantar enfeksiyonları %90 üzerinde T. Tonsurans idi.
İnsandan insana yani güreşçiden güreşçiye bulaştığı tespit edildi. Çünkü güreşte kollar, üst
vücut, baş, boyun ve burun karşılıklı temas etmektedir (13).
136
1-Deri Enfeksiyonları (Tinea Gladiatorum): Tinea Gladiatorum terimi bazen sporculardaki
ringworm enfeksiyonları tarif etmek için kullanılır. Tinea Gladiatorum sıklıkla yüzücülerde,
güreşçilerde ve diğer temas sporlarını yapan sporcularda görülür. Deri ve tırnaktaki mantar
enfeksiyonları çocuklarda çok yaygındır ancak yine de her yaştan insanı etkiler. Sistemik
fungal enfeksiyonları sporlara temas edildiğinde ya da bunlar solunduğunda veya vücutta
bakteriler aşırı çoğaldığında gerçekleşir. Böyle enfeksiyonlar bağışıklık sistemi baskılanmış
kişilerde genellikle ciddi bir problemdir (20).
Trichophyton Tonsurans: Saç derisinde bölgesel saç dökülmesi görülen bu saç dökülmesi
tipinde hastalığa sebep olan mikrobun adı Trichophyton Tonsurans’dır (24). Güreş
minderlerindeki ajanlar mantarlara sebep olur. Çoğunlukla Trichophyton Tonsurans
(Özellikle saçlı deride enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü), az olarak da
Trichophyton Entagrophytes (Kılsız deri bölgelerinde, özellikle kat yapan deri kısımlarında
enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü ) ve diğerleri (Trichophyton Rubrum ellerde,
ayaklarda ve tırnaklarda enfeksiyona sebep olan bir Trichophyton türü). T. Rubrum klasik
ayak mantarıdır (6). Trichophyton insan ve hayvanlarda saç, deri ve tırnaklarda hastalığa yol
açan mantar türüdür. Mantar insana topraktan, çevreden, hayvanlardan (özellikle sığırlardan,
kedi ve köpeklerden) ya da daha önce enfekte olan kişilerden bulaşır. Saçlı derideki
enfeksiyon yuvarlak, ufak, çok sayıda, kırmızımsı soyulmalar gösteren lekelerle ortaya çıkar;
bu bölgedeki saçlar grimsi, mat bir görünüm kazanır ve en küçük bir darbede kıl kökünün
hemen üzerinden kopar. Kimi zaman lezyon irinleşir ve kıl köküyle deride derin bir iltihaba
yol açar. Mantar, sakala yerleştiği zaman da irinleşme görülür. Saçsız deride enfeksiyon
kırmızı ve soyulan, kenarları kabarık, merkezi iyileşme eğiliminde olan ve çevreye doğru
yayılan düzensiz lekelerle ortaya çıkar. Hastalık en sık ayak parmaklarının arasını etkiler;
deride başlangıçta çatlaklar, daha sonra da içi sıvı dolu kesecikler ortaya çıkar. Hastalık el
tırnaklarını, ayak tırnaklarından daha sık etkiler. Hasta tırnak grimsi renk alır ve kalınlaşır. En
küçük darbede tırnak kat kat ayrılır (23).
Molluscum
Trichophyton Tonsurans
Impetigo Contagiosa
137
Contagiosum
Follikulit
2-Impetigo Contagiosa (Bakteriyel Hastalıklar):
Impetigo epidermiste yüzeysel bakteriyel enfeksiyonu ifade eden klinik bir tanıdır. Impetigo
Contagiosa 1-2 mm çapında küçük papiller olarak başlar ve küçük, ince tavanlı veziküllere
dönüşür. Veziküller patlar ve sarı ya da bal renkli yüzey kuruluğu oluşur. Dermisteki
inflamasyondan kaynaklanan bir eritem vardır. Derinin streptokoklara, stafilokoklara veya her
ikisine de bağlı olan bulaşıcı yüzeysel enfeksiyonudur (6,28).
3-Molluscum Contagiosum (Virus hastalıkları): En sık görülen deri hastalığıdır. Hastalar
iyileşene kadar yüzme havuzu, hamam, sauna gibi ortak kullanım alanlarından uzak
durmalıdır. Yine güreş gibi sporlar, havlu gibi ortak kullanılan eşyalar da hastalığın
bulaşmasına neden olabilir (19). Virüsler ile bulaşan ve insanlarda görülen bir hastalıktır.
Molluscumn Contagiosum ciltte veya çok nadiren ağız içi veya vajina gibi mukoz
membranlarda görülen, özellikle de cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Molluscum
Contagiosum en sık olarak ortak kullanılan havlu ve giysilerden geçmektedir. Ayrıca cildin
cilde teması ile de Molluscum Contagiosum bulaşabilmektedir (29).
4-Herpes Simplex (Herpes Virüsler): Herpes Simpleks ya da uçuk hastalığı, Herpes
Simpleks denilen virüsün neden olduğu cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden
ibaret bulaşıcı bir hastalıktır. Herpes temasla bulaşır. Öpüşme, cinsel ilişki, aynı havluyu
kullanma gibi virüsü taşıyan birey ile temas doğrultusunda virüsler alınır. Virüsler deri veya
mukozalardaki çatlaklardan vücuda girerler. Sinir hücrelerini tutarak bu sinirlerin lifleri
boyunca ilerlerler. Liflerin ganglion denilen ana merkezlerine yerleşirler. Ardından o bölgeye
ait cilt ya da mukoza bölgesinde lezyonlarını oluşturmaya başlarlar. Virüsler yerleştikleri
yerde ölmezler. Yapılan tedaviler ise virüslerin yok edilmesini değil hastalık oluşturmalarını
önlemek ya da en azından azaltmak amacıyla yapılabilmektedir. Herpes Virüsünün tam bir
tedavisi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle öncelikle virüsü kapmamaya özen göstermek
gerekmektedir. Yabancılar ile temastan kaçınmak, cinsel ilişkide prezervatif kullanmak, ortak
havlu vs. kullanımından uzak durmak gerekmektedir. Virüsü aldığımızı düşündüğümüz bireyi
mutlaka bu durum hakkında bilgilendirmeli, kendisinin hastalık ihtimali hakkında dikkatini
çekmeliyiz. Hastalığı kapma halinde veya önlem için de bağışıklık sistemini güçlendirmeli,
aşırı alkol, aşırı yorgunluk, beslenme bozukluğu, stres gibi durumlardan uzak durmaya özen
göstermeliyiz (21).
5-Follikulitiden (Kıl kökü iltihabı): Kıl köklerinin yüzeysel enfeksiyonudur. Bu
enfeksiyonlar çok görülür ve genellikle bunlara stafilokok veya mantar cinsi organizmalar yol
138
açar. Folikülit, kıl folikülünün bakteriyel enfeksiyonudur. Deride bulunan bakteriler değişik
nedenlerden dolayı kıl kökünü etkiler. Folikülit yaygın olarak staphylococcus aureus
tarafından oluşturulmakla birlikte, gram-negatif basiller, mantarlar ve virüsler de hastalığa
neden olabilir (22).
Benzer Cilt Hastalıkları:
1-Egzama: Egzama (dermatit) en
yaygın
cilt hastalıklarından biridir. Pek çok
farklı nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, şişme, kaşıntı gibi belirtilerle görülen ve
daha çok psikolojik nedenlerden ortaya çıkan önemli bir deri hastalığıdır ( 25).
2-Sedef Hastalığı: Sedef deri hastalıklarının en önemlilerinden olup kronik, tekrarlayıcı ve
sık rastlanılan bir rahatsızlıktır. Saçlı deride, tırnakta, elde, ayakta, gövdede, dizde, dirsekte
kısaca tepeden tırnağa bütün vücudu etkileyebilir. Bulaşıcı değildir (26).
3-Pityriasis Rosea: Gül hastalığı: yüzde kızarıklık- Pityriasis Rosea veya halk arasında
gülleme olarak da bilinen, özellikle orta yaş kadınları daha sık etkileyen, yüz bölgesine
yerleşen kronik inflamatuar, bahar aylarında daha çok görülen bir deri hastalığıdır. Gül
hastalığı bulaşıcı değildir (27).
Egzama
Sedef hastalığı
Gül hastalığı
Mantar hastalıklarında tedavi:
Mantar hastalıklarında tedavide her şeyden önce azol grubundan oluşan kremler (Clotrimazol,
Sertaconazol) veya Ciclopirox tutan preperatlar kullanılır. Ciddi durumlarda ise Terbinafin
gibi ilaç içeri alınır (6).
1-Yerel tedavi:
Örneğin; Klotrimazol, Sertakonazol, Terbinafin ve Cipropir Oxolamin gibi mantar öldürücü
ilaçlar. Lezyona ve çevresine günde 1 - 2 defa uygulanırlar.
139
2-Sistemik tedavi:
Terbinafin: Her gün 250 mg 4-6 hafta
Literatürde çocuklarda kullanımı: 20-40 kg ağırlığında olanlarda 125 mg ve 40 kg üzerinde
olanlarda ise 250 mg’dır. Terbinafin’in yan etkileri de vardır. Karaciğer fonksiyon
bozuklukları, mide yakınmaları, kansızlık, tat almada bozulma, baş ve kas ağrıları vs.
Itraconazol: 2-6 hafta süreli her gün 200 mg alınır. Çocuk ve gençlerde önerilmez. Yan
etkileri karaciğer rahatsızlıklarında artış, ishal, baş ağrısı vs. vardır.
Bakteriyel hastalıklarda genellikle krem şeklinde etkili antibiyotikler alınır (6).
Güreşçilerin tırnakları da kontrol edilir. Vücutlarında bulaşıcı deri hastalığı, patlamak
üzere sivilce veya açık yara olan güreşçiler müsabakalara alınmazlar.
Güreşçiler ve Hijyen: Hijyenden spora uygun hayat tarzı anlaşılır. Bu hususta üç nokta
önemlidir: Spor yerleri hijyeni, vücut hijyeni ve giyeceklerin hijyeni çok önemlidir. Bunlar
için öneriler aşağıda verilmiştir (3).
1- Sportif giyim ve elbiselerin özellikleri için öneriler
* Spor elbiseleri daima bilinen şekillerde ve izole edici özellikler taşımalıdır.
* Gözenekler çok iri yapılarak hava geçirgenliği taşımamalıdır. Bu açıdan kalın ve yünlü
tekstil ürünleri vücut sıcaklığını düzenleme açısından önemlidirler.
* Antrenman elbisesi geniş ve gevşek olmalıdır. Sıcaklığın bir kısmının dışarı verilmesi ile
vücut sıcaklığını belli bir derecede sabit tutmak mümkün olmaktadır.
* Elbiselerin bir diğer özelliği de ter emici oluşlarıdır. Bundan dolayı sentetik ve naylon
kumaşlardan yapılan spor giysileri kullanmak problem meydana getirmektedir.
* Soğuk havalarda yapılan sportif faaliyetler sırasında içe giyilen elbiseler ise ter tutucu
olmamalıdır. Çünkü elbisenin soğuk havalardaki ıslaklığı sağlık açısından önemli bir riski de
beraberinde taşır.
* Uygun antrenman elbisesi ısınmış kasları soğuktan korur. Sıcaklığın ayarlanmaması
durumunda aşırı sıcak kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkide bulunur.
* Spor kıyafetlerin en sağlıklısı pamuklu kumaştan yapılmış eşofmanlardır. Eşofman içine,
pamuklu şort ve fanila giyilmesi de vücudun terini almaya yardımcı olur.
140
* Hafif sentetik katkılı pamuk dokuma kumaşlardan yapılan eşofmanlar dayanıklılığı artırdığı
gibi, yüksek pamuk yüzdesi nedeniyle vücudun aşırı havalanmasını da engellemektedir.
2- Ayakkabılar ve ayak bakımı için öneriler:
* Ayakkabıları ayak topuğunu iyi kavrayacak şekilde kavisli olmalıdır. Ayakkabının içinde,
topuk ile ayak tarak kemikleri arasındaki iç kavisi dolduran, yumuşak, ortopedik bir destek
aranmalı ve ayakkabı giyildiği zaman bu destek hissedilmelidir. Ayakkabılar kalın bir
pamuklu spor çorabı ile giyildiğinde, ayakları rahatça kavramalı fakat sıkmamalıdır.
* Ayaklar sabunlu suyla yıkanarak toz ve terden arındırılmalıdır.
* Ayaklar yıkandıktan sonra yağlı kremlerle ovulmalıdır. Özellikle başparmakta görülen
kalınlaşmış ve hasta tırnaklar ağrılara sebep olmaktadır.
* Tırnak altında kan toplanmasında önü alınamazsa kanın biriktiği yerler alkolle temizlenir ve
tırnak pençesiyle delinir. Bu işlemden sonra mikrop ve enfeksiyona karşı ayaklar bantlanır.
* Tırnakların kesim şekline dikkat edilmeli, özellikle başparmak kenarları ete batmadığı
sürece kesilmemelidir.
* Nasırlardan kurtulmanın en etkili yolu ise hassas olan bölgelerden baskıyı uzak tutmaktır.
Ağrıların önlenmesi için nasırlardan nasır ilaçları kullanarak kurtulmak mümkündür. Tekrar
nüksetmemesi için nasırlı kısımların sürtünme ve baskılardan uzak tutulması gerekir.
* Spor ayakkabıları da nasıra sebep olabilir. Parmaklar arasında oluşan nasırlara tıbbi
müdahale de bulunulmalıdır.
* Ayakta su toplanması da önemli bir sıkıntıdır. Yeni alınan ayakkabılar ve iyi giyilmeyen
çoraplar ya da sert zeminler üzerindeki koşular sonucu meydana gelirler. Bunu önlemek için
ayakkabının sıkan ve sürten kısımlarına sabun sürmek gerekir.
* Su kabarcıkları küçükse patlatılmamalı, kendiliğinden kuruması sağlanmalıdır. Kabarcık
büyükse patlatmak, suyunu akıtıp mikroplardan temizlemek yerinde olur. Bu işlemler
sırasında tıbbi temizleyicilerin kullanılması gerekir.
* Ayakların terlemesi de sporcular için önemli bir problemdir. Bu durumda biraz
bakımsızlıktan veya yanlış kullanılan çoraplardan kaynaklanmaktadır. Böyle kimseler
ayaklarını sürekli soğuk su ve sabunla yıkamalıdırlar. Ayrıca hava geçiren ayakkabılar
giymelidir
141
3- Soyunma odaları hijyeni için öneriler:
* Çok sıcak suda ve çamaşır deterjanı ile yıkanmış bir havlu ile duştan sonra kurulanınız.
Başkasının havlusunu paylaşmayınız. Hijyenik olmayan havlular gözlerin kızarması, deri
bozuklukları, virüs enfeksiyonları veya mantar enfeksiyonları gibi hastalıklara neden
olabilirler.
* Mutlaka oturmanız gerekiyorsa, oturacağınız yeri silin ve kurulayın.
* Oturmadan önce giysilerinizi giyiniz. Soyunma odalarında mümkün olduğunca ayakkabı ve
terlik giyiniz. Duşta terlik kullanarak ayak mantarının yayılmasını önleyebiliriz. Terliklerinizi
başkalarına kullandırmayınız.
* Duştan sonra ayaklarınızı en son kurulayınız. Parmak aralarını mutlaka kurutunuz ve
pudralayarak mantar oluşmasını engelleyiniz.
* Özellikle grip ve soğuk algınlıklarının salgın olduğu dönemlerde takım arkadaşlarınıza ve
diğerlerine dokunmaktan kaçınınız. Dokunmaktan kaçınan zamanlarda, parmaklarınızı
ağzınıza dokundurmadan veya parmaklarınızla bir yiyeceği ellemeden önce, ellerinizi sabun
ve ılık su ile yıkayınız.
* Soğuk algınlığı ve diğer virüsler, hapşırma veya öksürme ile kirlenmiş havalardan daha çok,
el-ağız temaslarında bulaşırlar.
* Hafta da en az bir defa soyunma dolabınızı antiseptik bir sprey ile temizleyiniz.
*Yönetimden duş odalarının ve soyunma odası zemininin periyodik olarak antiseptik bir
temizleyici ile korunmasını ısrarla talep etmeniz gerekir.
Güreş ve judo gibi temas olan spor türlerinde deri enfeksiyonları ve mantarların
azaltılması için öneriler (5,7):
- Maddelerin doğru kullanımı ile de ilgili olan bir enfeksiyon kontrol planı oluşturulmalıdır.
- Yeni, çabuk ve hızlı deri değişiklikleri ortaya çıkanda belli ölçülerde hemen doktor kontrolü
yapılmalıdır.
- Güreş minderinin üst yüzeyi dezenfekte edilmelidir. Hatta tüm güreşçilerin gezdiği salon
içi alanlar dezenfekte edilmelidir. Güreşçiler, yaralardaki bakterileri sürtünmeler esnasında
mindere bulaştırabilirler.
142
- Duş ve tuvaletlerde yeterli miktarda antibakteriyel temizleyiciler olarak sıvı sabun
bulunmalıdır.
- Soyunma odalarının, oturma bankları ve minderlerin temizlenmesi ve enfeksiyona karşı
(mantar, bakteri ve virüslere karşı) ilaçlanması olmalıdır. Özellikle duşlar ve soyunma odaları
buralarda doğan mantar hastalıklarının sıklıkla ortaya çıkmaması için ilaçlanmalıdır.
- Önemli: Etki zamanı veya konsantrasyon önerilen miktarda olmalıdır.
- El temizliği için 15 saniye sürede üzerinde yeterli miktarda antibakteriyal sabun kullanmak
gerekir. Eller havlu ile kurulanır. Sonra alkollü mendil ile dezenfekte edilmeleri önerilir.
- Antrenmandan sonra sporcular komple duş almalıdır. Bu esnada antibakteriyal sabun
kullanılır. Müsabakadan sonra (öncede) antibakteriyal duş alınmalı (antibakteriyal sabun ve
şampuan vs).
- Kozmetik vücut bakımı önerilmez. Çok sayıda mikro organizmalar vücuda deliklerden
girebilir.
- Antrenmanda giyilen elbise günlük yıkanmalıdır. Elbiseler antibakteriyal deterjanlarla
yıkanmalıdır.
- Dizlik ve kulaklık gibi koruyucular günlük dezenfekte edilmelidirler. Güreş minderleri
dezenfekte edilmelidir. Mantar öldürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
arasında
-Sporcular
gerekli
olan
saç
fırçaları,
tırnak
makası,
jilet
gibi
şeyler
ve havlu vb paylaşılmaz. Tarak ve fırça gibi malzemeler ortak kullanılmamalı.
- Güreşçiler arasında kıyafet değişimi (mayo, güreş ayakkabısı vs) yapılmamalı.
- Sporcuda yara varsa onlar pansuman edilip kapatılmalıdır. Tırnaklar kısa kesilmelidir.
- Kortizon kremleri gerekli olduğunda kısıtlı ölçüde kullanılmalıdır (bölgesel savunma
sistemini azaltırlar).
- Giriş yerleri temizlenmelidir. Minderler günde 2 defa (antrenmandan önce ve sonra) enfekte
edilmeli.
-Tüm güreşçiler bu hastalıkların oldukça bulaşıcı doğası hakkında bilgili olmalıdır. Bu tür
durumlar
ortaya
çıkınca
onları
gizlememelidir.
Band
ve
flasterleri
başkalarına
vermemelidirler. Tedavi yoluna gitmelidirler.
- Özellikle göz bölgesinde olan küçük sakatlıklardan da kaçınılması için tırnaklar küçük
kesilmelidir.
-Uygun bir deri bakımı kremleri kullanılmalıdır. Deri elastikiyetini artıran, mikropları öldüren
vs.
143
- Mantar hastalıkları sıklıkla ayakta olduğu için ayaklar duştan sonra iyice kurulanmalıdır,
parmak araları özellikle. Duştan sonra özellikle ayaklar iyi kurulanmalıdır. Fön makinesi
kullanılabilir. Yanınızda size ait ve sadece sizin kullanacağınız terlik taşımak önemlidir.
- Güreş
ayakkabıları temiz
olmalıdır. Tuvaletlere
gidilen ayakkabılarla mindere
basılmamalıdır.
Sonuç olarak güreşçilerde mantar enfeksiyonlarının görülme sıklığını azaltmak için gereken
uygun koruyucu önlemler hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
KAYNAKLAR:
1-Adams B B. Transmission of cutaneous infections in athletes. Br J Sports Med 2000;
34:413-4.
2-Agel J, Ransone J, Dick R, et al. Descriptive epidemiology of collegiatemen's wrestling
injuries: National Collegiate Athletic Association Injury Surveillance System, 1988-1989
through 2003-2004. J Athl Train 2007;42:303-10.
3-Deuser E.,1984),Scnell WiederFit, Bintz Verlag-6050 Offenbach/MAIN
4-Dworkin MS, Shoemaker PC, Spitters C, et al. Endemic spread of herpes simplex virus type
1 among adolescent wrestlers and their coaches. Pediatr InfectDis J 1999;18:1108-9.
5-Eisfelder
M.,Ringer
pilzundan
dere
infektiöse
Sportlererkrankungen,www.ringen-
bezirk1.de/.../e42d1885bf4422a0...
6-Eisfelder M. (2013);Hautarzt – Allergologie – Naturheilverfahren – 78628 Rottweil –
Saline 5
7-Eisfelder
M. ( 9.2015), Adaptiertnach: NationalAthleticTrainers' AssociationPosition
Statement: Skin Diseases, veröffentlicht in J Athl Train. 2010 Jul-Aug; 45(4): 411–428.
8- Kohl TD et al, J Athl Train. 2000,Oct;35(4):427-30.,Kohl TD et al, Sports Med. 2000
Jun;29(6):439-47.
9-Landry GL, Chang CJ. Herpes and tinea in wrestling: managing out breaks, knowing when
to disqualify. PhysSportsmed2004;32:34-41.
10- Mohammad T Hedayati et al, Br J Sports Med. 2007 May; 41(5): 332–334.
11-Sakamoto Y, Ueki S, Shimanuki H. et al. Effects of low-intensity physical exercise on
acute changes in resting saliva secretory Ig Alevels in the elderly. Geriatr Gerontol Int
2005;5:202-6.
12-Shahla Shadzi et al, AdvBiomedRes. 2014; 3:241.
13-Shahindokht Bassiri-Jahromi and Ali Asghar Khaksar, Indian J Dermatol. 2008; 53(3):
132-136.
144
14-Simmons A. Clinical manifestations and treatment considerations of Herpes Simplex
Virus infection. J InfectDis2002;186(Suppl 1):S71-7.
15-Zahra Ahmadinejad, NedaAlijani,
Sedigeh Mansori, VahidZiaee.,; Common Sports-
Related Infections: A Review on Clinical Pictures, Management and Time to Return to
Sports, Asian J Sports Med; Vol 5 (No 1), Mar 2014.
16-Zahra Ahmadinejad, ; AlirezaRazaghi; AdelNoori;
Sayed-Jamal Hashemi; Rajab Asghari; Vahid Ziaee.;Prevalence of Fungal Skin Infections in
Iranian Wrestlers, Asian Journal of Sports Medicine, Volume 4 (Number 1), March 2013,
Pages: 29-33
17- Virginia school health guidelines. Infectious disease control. Available at:
http://www.vdh.state.va.us/epi/newhome.htm, Access date: June 25, 2013.
İnternet kaynaklar:
18- http://www.hakanbuzoglu.com/tinea-pedis-ayak-mantari/
19-http://www.hthayat.com/saglik/haber/1023357-en-sik-gorulen-deri-hastaligi-molluskumkontagiozum
20-http://www.alternatifterapi.com/icerik/mantar-fungal-enfeksiyonlari-nedir
21-http://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/ucuk-hastaligi-herpes-simpleks/
22-http://www.saglikocagim.net/kl-koku-iltihab-folikulit-nedenleri-ve/
23-http://www.saglikkitabi.org/tag/trichophyton-rubrum
24-http://sacdokulmemesi.com/Sac-Dokulmesi-Nedir
25-https://www.medikalakademi.com.tr/egzama-atopik-dermatit-nedir-nedenleri-belirtileritedavisi/
26-http://www.sedefhastaligi.com/sedef-hastaligi-bulasicimidir.html
27-http://www.saglikocagim.net/gul-hastalg-nedir-gul-hastalg/
28-http://www.hastarehberi.com/yedek/cilt/cilt2/impetigo.htm
29-http://www.jinekolognet.com/molluscum-contagiosum.asp
145
GÜREŞÇİLERDE RUHSAL ZEKÂ VE SALDIRGANLIK ARASINDAKİ
İLİŞKİ
(Samsun Örneği)
Mehmet TÜRKMEN1
Saeed SHOKOUFEH2
Onur ÖZTÜRK1
1
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun/ TÜRKİYE
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi-Spor ABD., Samsun/ TÜRKİYE
ÖZET
Türkiyenin en eski sporlarından biri olan güreş, dünya tarihinde Türklerin en çok
madalya aldığı bir spor dalıdır.Türk güreşi ülkemize 27 Olimpiyat,37 Dünya ve 50 Avrupa
şampiyonluğu kazandırmıştır. Bu çalışmanın amacı genç erkek güreşçilerde Ruhsal zekâ ve
Saldırganlık arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Çalışmanın evrenini; Samsun’da aktif olarak
spor yapan bireylerden oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise 17 ile 20 yaş arası genç
güreşciler
oluşturmaktadır.
Araştırmada
veri
toplamak
için
Buss-Perry tarafından
gerçekleştirilen Saldırganlık Ölçeği (BPAQ 1992) ve King tarafından gerçekleştirilen Ruhsal
Zekâ (SISRI 2008) ölçeği” kullanılmıştır. Veri analizi için, Pearson korelasyon katsayısı ve
çoklu regresyon kullanılmıştır.Yapılan çalışmada Ruhsal zekâ nın alt buyutları ile saldırganlık
alt buyutlar arasında negatif ve anlamlı ilişkiler oldoğu saptanmıştır (p>0.05). Bu bulgular
doğrultusunda yüksek düzeyde Ruhsal zekâya sahip olan sporcular spor alanlarında daha az
saldırgan davranışlar sergileyecekleri düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Güreşçi; Saldırganlık; Ruhsal zekâ
146
THE RELATIONSHIP BETWEEN SPIRITUAL INTELLIGENCE AND
AGGRESSION AMONG YOUNG WRESTLERS
(SAMSUN PROVINCE)
ABSTRACT
Wrestling in the Turkey world history is one of the most decorated sports. Wrestling
has brought to our country 27 Olympic, 37 world and 50 European championship. Wrestling
is one of the oldest sports of Turkish people.The aim of this study is to determine the
relationship between spiritual intelligence and aggression. The sample of the research were male
wrestlers aged 17 to 20 years (mean age= 18.56) selected with convenience sampling among
individual who are wrestling in Samsun. Measurement tools used in this study were King
Spiritual Intelligence Scale (2008) and Buss and Perry Aggression Questionnaire (1992). For
data analysis, Pearson correlation and multiple regression techniques were used. The results
showed that Spiritual Intelligence and its subscales had significant relation with Aggression
and its subscales. These findings refer this matter that athletes who have a high level of
spiritual intelligence, show less aggression in Sports fields.
Key Words: Spiritual Intelligence, Aggression, wrestlers
GİRİŞ
Saldırganlık, ruhbilim terimleri sözlüğün’de ‘bireyin kendi düşünce ya da
davranışlarını, dıştaki direnmelere karşın zorla karşısındakine benimsetme çabası’ olarak
tanımlanmaktadır. Başka kaynaklarda ise saldırganlık, ‘başkalarını inciten, psikolojik ve
fizyolojik zarar veren her türlü davranış’, ‘başkalarını incitme niyeti taşıyan her türlü
davranış’ ya da ‘öfke içeren davranış’ gibi farklı şekillerde ifade edilmektedir.1
Saldırganlık başkalarını incitmeyi amaçlayan her türlü davranış ya da eylemdir
şeklinde tanımlanabilir. Bazı psikologlara göre belli ölçüler içinde saldırganlık, yaşamı
sürdürmek için gerekli olan davranışların kaynağı ve itici gücü olarak değerlendirildiği gibi,
bu gün artık saldırganlık, olumsuz manalarıyla değil de, kendini ortaya koymak, kendi
haklarını savunmak (atılgan saldırganlık) anlamlarıyla da tanımlanmaktadır.2 MACKAL’a
(1979) göre saldırganlık bir kişinin diğerlerine veya kendine, fiziksel veya psikolojik zarar verme,
incitme, yaralama amacı güden davranıştır.3
147
Ruhsal zekâ, yaşamın hem fiziksel tarafı ile hem de manevi yönüyle ilgilenen, bilginin
eksiksiz ve doğru anlaşılmasını sağlamayan bir zekâ türüdür.Yüzyılın sonlarına doğru
rasyonel zekâ ve duygusal zekâ hakkında yapılan bir çok çalışma her iki zekâ türünü
kapsayan üst bir zekâ olgusunun varlığını göstermektedir. Anlam ve değerlerle ilgili
sorunların çözümlenmesinde işimize yarayan, davranışlarımıza ve hayatlarımıza daha büyük
ve daha zengin anlamlar kazandıran bu zekâ türü ruhsal zekâ (SQ) dır4
Descartes'e göre ruh ve bedenin birleştiği nokta salgı bezleridir. Çağımızda beynin
işlevleri açısından salgı bezlerinin pek mühim bir işlevinin olmadığı kanıtlanmış, ruh ve
bedenin ayrıştırılıp tekrar birleştirilmesi de çok anlamlı bulunmamıştır5.Gardner'ın çoklu zekâ
kuramında yer almayan, kendisinin bahsettiği "Biz kimiz?", "Nereden geliyoruz?",
"Amacımız nedir?" türünden en temel konular üzerinde eğilim gösteren varoluşçu zekâdan
söz edilebilir. Gardner bu zekâya ait bilimsel kanıt bulunmadığı ve zekâ ölçütüne uymadığı
için varoluşçu zekâyı yeni bir zekâ türü olarak tanımadığını, hatta yarım bir zekâ türü
olduğunu belirtir6. Bozdağ üç temel zekâ türünün farlılıklarını şu şekilde ifade etmektedir:
"Kıyamet kopuyorsa, IQ tepkisiz bırakır; EQ korkutur; SQ elinizdeki fidanı diktirmek için son
saniyelerinizi yarıştırır"7.
Uluslararası arenada gün geçtikçe yaygınlaşmasıyla göze çarpan ve büyük ilgi gören
güreş sporu, dünyada milyonlarca izleyicisi bulunan bir spor dalıdır. Birçok ülkede güreş,
okulların ve kulüplerin vazgeçilmez temel eğitim branşlarından biri olmuştur. Güreş,
mücadele gerektiren zevkli bir spor dalıdır.Bunun yanında psikolojik, fiziki ve pedagojik
değerleriyle gençlerin sevdiği ve ilgi gösterdiği bir branştır. Güreşin temel teknik becerilerinin
öğrenilmesi,
karmaşık bir iş değildir. Tek kol, tek dalma, künde vs. gibi teknikler, aslında kişilerin
çocukluk döneminden beri farkında olmadan yapmış olduğu tekniklerdendir8.
Literatür taraması yapıldığında; Türkiye’de Ruhsal zekâ ve Saldırganlık konu alan
çalışma sayısının az olması bu çalışmanın yapılmasındaki en önemli sebeplerin başında
gelmektedir..Bu çalışmada güreşçilerde ruhsal zekâ ve saldırganlık arasındaki ilişki
karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır.
148
GEREÇ VE YÖNTEMLER
Araştırma Grubu
Çalışmanın evrenini; Samsun’da aktif olarak spor yapan bireyler oluşturmaktadır.
Araştırma örneklemi rastgele örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırmanın
örneklemi 118 güreşci olmak üzere tamamı erkek sporculardan oluşmaktadır.
Veri Toplama Araçları
Çalışmada kullanılan veri toplama aracı iki bölümden oluşan bir anket formudur.
Araştırmacı, anketlerin uygulanacağı takımların ilgili hocalarıyla görüşüp gerekli izinleri
aldıktan sonra 1-30 Nisan 2016 tarihleri arasında Samsun'da çeşitli konumlara ve spor
salonlarına giderek, bireylere anketin açıklamasını yaptıktan sonra soruları sağlıklı bir şekilde
cevaplamasına yardımcı olmuştur. Birinci bölümde Buss ve Perry tarafından geliştirilen
“sldırganlık ölçeği” kullanılmıştır. Anket 5’li likert tipi ölçek şeklinde uygulanmıştır. Fiziksel
saldırganlık, sözel saldırganlık, düşmanlık ve öfke olmak üzere saldırganlığın dört farklı
boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Fiziksel saldırganlık alt ölçeği, başkalarına fiziksel olarak
zarar verme ile ilişkili 9 soru; sözel saldırganlık alt ölçeği, başkalarını sözel yolla incitmeyi
içeren 5 soru; öfke alt ölçeği, saldırganlığın duygusal boyutunu ölçmeyi hedefleyen 7 soru;
düşmanlık alt ölçeği ise saldırganlığın bilişsel boyutunu ölçmeyi hedefleyen 8 soru
içermektedir. Bu çalışmada saldırganlık anketinin iç tutarlığı .90 elde edilmiştir.( Cronbach
alfa) İkinci bölümde ise King tarafından geliştirilen “Ruhsal Zekâ ölçeği” kullanılmıştır. Ana
formu olan anket 72 soru içerir bu çalışmada ise 31 maddeden oluşan kısa Formu
kullanılmıştır. Anket 5’li likert tipi ölçek şeklinde uygulanmıştır. Eleştirel düşünme varoluşu,
kişisel anlam üretimi, transandantal farkındalık ve bilinçli durum genişliği olmak üzere
Ruhsal zekânın dört farklı boyutunu ölçmeyi amaçlamaktadır. Eleştirel düşünme varoluş alt
ölçeği, hayat, ölüm, Ölümden sonra yaşam, gerçeklik , adalet ve varoluş 7 soru; kişisel anlam
üretim alt ölçeği, Zihinsel ve fiziksel deneyimlerin Kişisel hedefleri içeren 5 soru;
transandantal farkındalık alt ölçeği, Kendi ve başkalarınada transandantal boyutlarını
belirleme yeteneği ölçmeyi hedefleyen 7 soru; bilinçli durum genişleme alt ölçeği ise ruhsal
durumuna Bilinç ya da ötesi şeklinde girmek 5 soru içermektedir. Bu çalışmada Ruhsal Zekâ
anketinin iç tutarlığı .88 elde edilmiştir. ( Cronbach alfa)
149
Verilerin Analizi
Katılımcılardan elde edilen verilere IBM SPSS Statistics v20.0 porogramı aracılığıyla
çeşitli istatistiki analizler uygulanmıştır. Bulguların açıklaması için Tanımlayıcı istatistikler
kullanılmıştır (Ortalama, standart sapma ve grafik). Veri analizi için Eşzamanlı çoklu
regresyon yöntemi ile saldırganliğın Ruhsal zekâ bileşenleri üzerinden tahmın etmek için,
Saldırganliğın,
Regresyon
ruhsal zekâ bileşenleri toplam puan üzerinden tahmin etmek için Linear
ve
ruhsal
zekâ
ve
saldırganlık
arasındaki
ilişkiyi
belirlemek
için
Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Analizlerde istatistiki anlamlılık düzeyi (p<0.05)
olarak alınmıştır.
BULGULAR
Tablo 1 ve 2'de
dağılım endeksleri, ortalama ,Standart sapma ve minimum ve
maksimum puanı Araştırmanın değişkenleri için kullanılmıştır.
Tablo 1. Değişkenlerin standart sapması ve ortalaması
Minimum
Maksimum
Endeks Değişiklikler
Ort. ± S.S.
Değişikenler
60
30
14.01
5.4 ± 40.20
Ruhsal zekâ
150
80
8.23
9.49 ± 115.35
Saldırganlık
Tablo 1 de Elde edilen sonuçlara göre, Saldırganlık Testine katılanlar En düşük
Varyasyon katsayısı ile en çok yönelmeye sahiptirler.
Tablo 2 . Alt buyutlarinin standart sapması ve ortalaması
Minimum
Maksimum
Endeks Değişiklikler
Ort. ± S.S.
Alt buyutlar
5
19
20.85
12.40 ± 2.50
Eleştirel düşünme
varoluşu
3
13
23.50
8.49 ± 2.0
Kişisel anlam üretimi
2
15
23.45
8.20 ± 2.0
Transandantal
farkındalık
3
14
27.82
8.13 ± 2.21
Bilinçli durum
genişliği
25
45
9.42
33.50 ± 3.32
Fiziksel saldırganlık
13
24
12
19.63 ± 2.50
Sözel saldırganlık
19
36
10.45
28.02 ± 3.0
Düşmanlık
22
39
10.03
30.85 ± 3.20
Öfke
150
Değişkenler
Ruhsal Zekâ
Saldırganlık
Tablo 2 incelendiğinde, Ruhsal zekâ bileşenleri arasında Eleştirel düşünme varoluşu
en az ve bilinçli durum genişliği en çok ve Saldırganlık bileşenleri arasında Fiziksel
saldırganlık en az ve sözel saldırganlık en çok varyasyon katsayısına sahip oldukları
saptanmıştır.
Tablo 3 .Değişkenlerin korelasyon matrisi
10
1
1
Değişkenler
1
RUHSAL ZEKÂ
1
-0.60
Saldırganlık
1
-0.40
0.59
DüşünmeVaroluşu
1
0.03
-0.30
0.53
Kişisel Anlam
1
0.13
0.09
-0.23
0.48
Farkındalık
1
0.13
0.11
0.24
-0.40
0.60
Bilinçli Durum
1
-0.40
-0.19
-0.23
-0.35
-0.85
-0.48
FizikselSaldırganlık
1
0.44
-0.27
-0.23
-0.20
-0.19
0.70
-0.41
Sözel Saldırganlık
1
0.42
0.64
-0.31
-0.25
-0.21
-0.43
0.82
-0.52
Düşmanlık
0.55
0.48
0.51
-0.35
-0.08
-0.22
-0.30
0.79
-0.42
Öfke
9
8
7
6
5
4
3
2
Tablo 3incelendiğinde, Ruhsal zekâ deiğişkenler ile Saldırhanlık alt buyutlar arasında
negatif ve anlamlı ilişkiler olduğu saptanmıştır.Fakat farkındalık ve öfke arasında hiç bir
anlamlı ilişki bulunamadı. (a=-0.08 p>0.05)
TARTIŞMA
Bu çalışmada, sporun rehsal zekâ ve saldırganlık üzerinde önemli bir yeri olduğu
vurgulanmaktadır. Ayrıca yapılan birçok çalışmanın sonucunda, sporun sadece kişilik
gelişiminde değil, saldırganlık ve onun gibi olumsuz etkenler üzerinde olumlu etkilerinin
olduğu belirlenmiştir. Spor bireylerin sosyalleşmesinde bir araç olduğu gibi, içerisinde
barındırdığı hareketler ve oyunlar sayesinde, bireye duygularını ifade etme ve kendini
gerçekleştirebilme imkânı vermektedir. Birey spor sayesin de, başta saldırganlık dürtüsü
olmak üzere birçok olumsuz güdülerini boşaltır ve onları kontrol altında tutmasını öğrenir.9
151
Bulgulara dayanarak, Eğer İnsanların ahlaki şeklinde başkaları ile iletişime geçerseler
ve her koşulda başkalarına yardım ederselr mükemmel bir bireyin oluşmasını göre biliriz. Bu
sebeple ruhsal zekânın güçlendirilmesi ile başkalarının haklarına saygı gösterme ve onun
ardendan saldırganlığın azalmasınıa yardım ede biliriz. Araştırmanin bulgularına göre,
manevi zekâ ve saldırganlık arasında ters bir ilişki oldouğu gözlemlenmiştir. King ve ark
tarafından yapılan viable model and self-report measure of spiritual isimli çalışmada(2009)
Bizim çalışmamıza paralel olarak anlamlı ilişki tesbit edilmiştir. Az sayıda çalışma
maneviyat ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi incelemeye almıştır. Mevcut literatürler
maneviyat
ve
düşmanlık
arasındaki
ters
ilişkiyi
göstermektedir.
(Koenig
2001
sayfa100,Lonczak, Clifasefi, Marlatt, Blume & Donovan 1994 sayfa 92). Drescher, Post
Traumatic Stress Disorder (PTSD) isimli çalışmada affetme ile saldırganlık arasında negatif
ilişki göstermiştir. Bu ilişki, yüksek affetme düzeyde olan bireylerin daha az agresif olma
ihtimalini göstermektedir (Drescher, Didion, Foy, Mayo & Weber2007 syfa 56). Az sayıda
çalışma afetmet ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi incelemeye almıştır ancak hepsi afetmek
duygunun saldırganlığın azaltığı gerçeyi vurgulamaktadırlar. Noormohammadi ve ark10
Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma biçimleri ile saldırganlık arasındaki ilişkisi isimli
çalışmanın sonucunda;
Manevi zekâ ve güvenli bağlanma stili ile saldırganlık arasında
negatif bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Psikologlar, yüksek manevi zekâ olan insanlaraın en
bariz sıfatlarından biri kendini kontrol ede bilme özelliği olduğunu vurgulamaktadırlar.(
Emmons 200b,sayfa3). Denson, DeWall & Finkel Kendini kontrol etme ve saldırganlık isimli
çalışmanın sonucunda; Kendini kontrol etme özelliği saldırganlığın azaltılma üzerinde bir
etki oldu bildirilmiştir.Anderson,11 tarafından yapılan araştırmada, saldırganlık tavır ile
sorumluluk ve uyumluluk alt boyut arasında ters orantılı anlamlı ilişki olduğu ve kişilik
özellikleri
ile
agresif
davranışlar
arasında
doğrudan
ve
dolaylı
ilişkililer
rastlanmıştır. Araştırmaya bakılırsa,kendine hakim olan bireyler daha az şıdet eğilimi
göstermektedirler Castillo, Fallon, Baca, Conforti & Qualls 2002 p119 Orcutt. King L. &
King D.2003 p382). Emmonsa göre(2000)12 Ruhsal zekâ manevi amaca ulaşım bir süreç ve
bilgilerin günlük hayatta sorunların çözmesi için adaptif kullanımıdır. Ümit(2010)‟in
ergenlerin saldırganlık düzeyleri ve duygusal zekâları arasındaki ilişkiyi incelediği çalışmada,
ergenlerin saldırganlık ölçeği puanları ile duygusal zekânın alt boyutlarından aldıkları puanlar
arasında, düşük düzeyde, negatif yönde ve istatistiksel bakımdan anlamlı bir ilişki olduğu
gözlenmektedir13. Duygusal zekânın genel ruh durumu boyutu; insan ilişkilerinde birleştirici
bir element olmasının yanı sıra, problem çözümleme ve stres toleransında etkili, motive
152
edicilik özelliğini tanımlar (Acar, 2001) 14. Genel ruh durumunu olumlu yönde geliştirebilen
insanların saldırganlık eğilimlerini kontrol altına alabileceği düşünülebilir.
Sonuç olarak; şiddet ve saldırganlık spor hayatında artan bir ivmeyle,günlük
hayatımızda ve sporda sıkça rastlanan bir davranış biçimi olmuştur. Duygusal zekânın
geliştirilebilir olması, spor eğitim sisteminde gerekmektedirtir. Duygusal zekâ, bireyin
kendini tanımasına, duygularını kontrol edebilmesine, kendi dışındaki insanlarla sağlıklı
ilişkiler yürütmesine,saldırgan tavırlarının azalması ve toplum içinde yararlı eylemler
üretmesine yardımcı ola bileceiği düşünülmektedir. Daha sonraki çalışmalar için mevcut
literatür ve bu araştırma sonuçları incelendiğinde, konuyla ilgili farklı metodoloji ve
örneklemlerle yeni araştırmaların yapılması önerilebilir.Bu araştırmada güreşcilerin
saldırganlık düzeyleri ile duygusal zekâ düzeyleri arasında bir ilişkinin olup olmadığı
incelenmek istenmiştir.
KAYNAKLAR
1.
2.
Enç M. Ruh Bilim Terimleri Sözlüğü.ANKARA. TDK, 1980.
Budak, Selçuk, Psikoloji Sözlüğü,ANKARA, Bilim ve Sanat Yayınları, 654
3.
MACKAL, P. Karl Psychological Theories of Aggression,Holland Publishing Company, Amsterdam,New
York, 1979
4.
Danah Zohar Ve Ian Marshall, Ruhsal Zekâmızla Baglantı Kurmak (SQ), Çeviren: Burak Erdemli, Kemal
Budak, İstanbul: Meta Yayınları, 2004, s. 16.
Karl Jaspers, Descartes Ve Felsefe, Çev: Akın Kanat. İzmir: İlya Yayınevi, 2005, s. 74.
Robert Solomon, "A Psychological View Of Spirituality And Leadership: Finding Meaning Through
Howard Gardner’s Notion Of Existential İntelligence",School Administrator, 59(8), 2002, s. 38-39.
Muhammed Bozdağ, Ruhsal Zekâ (SQ), 215. Baskı, İstanbul: Yakamoz Yayınları, 2010, s. 18.
Gökdemir K. Güreş Antrenmanının Bilimsel Temelleri. Ankara: Poyraz Ofset; 2000.
Öztürk Ü, Orta Dereceli Okullarda Beden Eğitimi, 2. Baskı. İstanbul, Kayı yayıncılık, 2005: 71-101.
Noormohammadi, Maryam. Rahim nahal, Zainab. Byabanyan, Ergenlerde ruhsal zekâ ve bağlanma
biçimleri ile saldırganlık arasındaki ilişkisi. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Altıncı Uluslararası Konferansı
Tutanakları. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birliği İran, Tebriz, Eylül 1392 Sağlık Bilimleri Tebriz Üniversitesi.
Anderson C, Carnagey NL, Flanagan M, Benjamin, AJ. Violent video games: Specific effects of violent
contenton aggressive thoughts and behavior. Advances in experimental social psychology. Journal of
Research in Personality, 2004, 36:199–249.
Emmons, R. A. (2000b). Is spirituality an intelligence? Motivation, cognition, and the psychology of
ultimate concern. The International Journal for the Psychology of Religion, 10(1), 3-26
Ümit, N. (2010). Ergenlerin Duygusal Zekâları ve Saldırganlık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin
İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Acar, F.T.(2001) Duygusal Zekâ Yeteneklerinin Göreve Yönelik ve İnsana Yönelik Liderlik Davranışları
İle İlişkisi. İstanbul Üniversitesi (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Sosyal Bilimler Enstitüsü.
İstanbul.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
153
GÜREŞÇİLERİN BASKIN OLAN VE OLMAYAN BACAKLARININ
DENGE AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI
Mutlu CUĞ1, Mücahit FİŞNE1
1
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Amaç: Bu çalışmanın amacı herhangi bir alt ekstremite sakatlığı bulunmayan 18 yaş altı
güreşçilerin baskın olan (dominant) ve olmayan (nondominant) bacaklarının denge
performanslarının karşılaştırılmasıdır.
Metod ve Yöntem: Çalışmaya toplam 21 erkek güreşçi (yaş ortalaması:14.9±1.41 yıl, boy
uzunluğu ortalaması:167.5±8.7 cm ve kilosu:65.42±15.02 kg) katılmıştır. Güreşçilerin
dominant olan ve olmayan bacaklarının dengelerinin ölçülmesinde yıldız gezinme denge testi
(Star
Excursion
Balance
Test)
kullanılmıştır.
Sporcular
istedikleri
bacakla
teste
başlamışlardır. Anterior, Posteromedial ve Posterolateral yönlerde 6 tane deneme testi
yapıldıktan sonra sporcular ölçümlere başlamış ve her yönde 3 ölçüm yapılarak ortalamaları
alınmıştır.
Bulgular: Güreşçilerin dominant bacakları ile dominant olmayan bacakları arasında
istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur. Güreşçilerin dominant olmayan bacakları
hem anterior (Dom:69%, NonDom:71%) hem de Posterolateral yönlerde (Dom:94%,
NonDom:96%) anlamlı oranda daha dengeli olarak bulunmuştur.
Tartışma: En az 2-3 yıl güreş eğitimi alan 18 yaş altı sporcularda bile bacaklar arasındaki
denge farkı gözlemlenmesi bacakların denge açısından simetrik gelişmediğinin bir göstergesi
olabilir. Bu farklılığın elit düzeye doğru giderek artması beklenebilir.
Öneriler: Rehabilitasyonun amacı sporcuyu sakatlık öncesi seviyeye ulaştırmak olduğundan
ve çalışmamızdan elde edilen sonuçlara göre bacaklar denge açısından birbirlerini
yansıtmadıklarından, yıldız gezinme denge testi gibi detaylı ekipman gerektirmeyen testlerle
güreşçilerin denge parametreleri açısından sezon-öncesi, sezon-içi ve sezon-sonu gibi
periyodik ölçümlerinin yapılması önerilebilir.
Anahtar Sözcükler: Denge, Güreş, Yıldız Gezinme Denge Testi.
154
THE COMPARISON OF THE DOMINANT AND NONDOMINANT LEG'S OF THE
WRESTLERS IN TERMS OF BALANCE
ABSTRACT
Aim: The purpose of this study was to compare the dominant and nondominant leg's of the
wrestlers who are under 18 years old, without any lower extremity problems. If postural
control performance symmetry exists between the dominant and nondominant legs during
dynamic balance tasks, it can be suggested that uninjured limb can be used as a reference to
evaluate the recovery process.
Methods: Twenty-one male wrestlers (mean age: 14.9±1.41,years, height :167.5±8.7 cm and
weight:65.42±15.02 kg) were participated in the study. Star Excursion Balance Test was used
to evaluate the wrestler's dominant and non-dominant leg balance performance. Athletes were
allowed to begin to study with their preffered leg. After completing 6 familiarization trials in
each directions (Anterior, Posteriomedial, Posterolateral), 3 succesful test performances were
recorded.
Findings: Significant differences were found between dominant and non-dominant leg’s
balance performances. Non-dominant leg’s anterior (Dom: 69%, NonDom: 71%) and
Posteromedial (Dom: 94%, NonDom: 96%) balance performances were found superior than
dominant leg’s balance performance. Differences between dominant and non-dominant leg’s
balance performance of the wrestlers, who are under 18 years old with 2-3 training years, may
indicate asymmetrical progression. This differences could be much bigger in the long term
performing wrestling training.
Suggestions: The main goal of any successful rehabilitation is to reach the preinjury levels.
Findings from the present study showed that dominant and nondominant leg’s balance
performance are different and can not be used to determine the preinjury level. SEBT is a test
which does not require comprehensive equipment. So, SEBT can be used for monitoring of
the wrestler’s pre-in-and off season balance performances.
Keywords: Balance, Wrestling, Star Excursion Balance Test.
155
GÜREŞÇİLERİN DOPİNG KULLANIMI VE DOPİNGE
YÖNLENDİRMEYE SEBEP OLAN ETKENLER KONUSUNDAKİ
GÖRÜŞLERİ
Fatih ÖZGÜL1
Tülin ATAN2
Gürkan Diker3
1
2
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun
3
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Sivas
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, güreşçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüşleri ve
sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin lisanslı olarak güreşilen yıl sayısı da
dikkate alınarak belirlenmesidir. Çalışmaya 15-17 yaş arasında 100 güreşçi katılmıştır. Bu
güreşçilerin 30’u 1-3 yıl arasında, 70’i 3.1-6 yıl arasında lisanlı olarak güreş sporunu
yapmışlardır. Güreşçilere, Eröz (2007) tarafından geliştirilen ölçeğin doping kullanımı
konusundaki görüşleri ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi alt
bölümleri uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS ver.22.00 paket programı ile
değerlendirilmiş, kategorik verilerin istatistiki karşılaştırmalarında Pearson ki-kare testi
kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; “Sporda başarılı olmak için her yolu denerim”
sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak güreşilen yıl sayısına göre farklılaştığı tespit
edilmiştir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun süre güreşenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu
(%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı verirken, daha kısa süre güreşenlerin (1-3yıl)
yarısından azı (%42.9) kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. “Sporcuyu dopinge
yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basın sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar
incelendiğinde ise sporcuların % 50’sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüştür. Bu durum
doping kullanımında basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların
lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür
(p>0.05). Sonuç olarak; sporda doping kullanımının önemli bir sorun olduğu tespit edilmiş ve
güreşçileri dopinge yöneltmede bazı antrenörlerin, bazı kulüp yöneticilerinin etken olduğu,
bazılarının da kesinlikle neden olmadığı görülürken, beden eğitimi öğretmenlerinin etken
olmadığı anlaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Doping, Etkenler, Güreşçiler.
156
USAGE OF DOPING OF THE WRESTLERS AND THE VIEWS OF THE
WRESTLERS ABOUT FACTORS CAUSE TO REDIRECTING TO
DOPING
ABSTRACT
The purpose of this study that determined by considering the numbers of the wrestling years
with a licence is the views of the wrestlers about the usage of doping in sport and the factors
causing the athletes to the doping. A hundred wrestlers were conducted to the study aged
between 15-17 years. The 30 wrestlers of these done wrestling with licence between 1-3 year
and 70 of them have done the wrestling with license between 3.1-6 years. The subdivisions
that “the views of the wrestlers about using of doping” and “factors causing the athletes to the
doping” of the scale developed by the Eröz (2007) were performed. The obtained data were
analyzed with SPSS software package ver.22.00, Pearson's chi-square test is used for
categorical comparison of statistical data. According to research findings; The answer to the
question “I try in every way to succeed in sports” has been found to vary according to the
number of years licensed wrestling (p<0.05). More than half (63.3%) of the wrestlers who are
wrestling for long term with licence (3.1-6 years), "strongly disagree" answered. Less than
half (42.9%) of them who are wrestling for short term with licence (1-3 years) stated that they
aren’t definitely involved. When the answer determined to the question “Visual and written
media more causes athletes in directing doping” 50 % of the athletes have been shown to
participate in this expression. This shows that a very large impact of the media causing to the
doping. The number of years licensed wrestling of the athletes has been shown no affect the
answers given to this statement (p>0.05). As a result; the usage of the doping in sport is an
important problem and it was observed that some coaches, some club managers are directing
the wrestlers to the doping and some aren’t directing the wretlers to the doping and the
physical education teachers also aren’t directing the wrestlers to the doping.
Keywords: Doping, Factors, Wrestlers.
GİRİŞ
Günümüzde insanların iyi vakit geçirmek ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek amacıyla
yaptıkları spor, aynı zamanda bazı insanların tam zamanlarını alarak ve bundan maddi kazanç
elde ettikleri bir faaliyet olmuştur. Sporun bu kadar geniş kitlelere yayılarak maddi kazanç
157
sağlaması başarılı olmayı kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu yüzden, sporcular galip gelmenin
büyük bir amaç olduğu sportif yarışmalarda, antrenmanla kazandıkları performansın ötesinde
yarışmanın sonucunu etkileyecek bir takım madde, malzeme ve uygulamaların kullanımına
yönelmişlerdir [1]. Buna paralel olarak insanlar tarihin çok eski dönemlerinden itibaren
fiziksel güç ve performansı arttırdığına inanılan çeşitli maddeler kullanmışlardır. M.Ö.
3.yy.’da yapılan spor karşılaşmalarında, atletlerin daha hızlı koşabilmek amacıyla mantar
yediklerini ve M.Ö. Romalıların savaş arabaları yarışlarında atlara su ve bal karışımı hidromel
adı verilen sıvıları içirdiklerini ve gladyatörlerin iyi dövüşebilmek için uyarıcı maddeler
kullandıklarını tarihi kanıtlardan edinebilmekteyiz [2].
Doping sözcüğü “dop” kelimesinden türemiş ve 18. yüzyılda Güney Afrika’da
kabilelerin seremonilerde uyarıcı olarak kullandıkları bir içecekten gelmektedir. Doping
literatüre ise ilk olarak 1889 yılında, yarış atlarında performans arttırma amaçlı kullanılan
narkotik ilaç olarak girmiştir [3]. Doping; spor ve fiziksel mücadele kadar eski, spor etiği ve
insan sağlığını tehdit eden bir olgudur. Modern sporların amatörlükten profesyonelliğe geçtiği
ve sporun çok ciddi maddi kazançları beraberinde getirdiği 20. yüzyılda doping gittikçe
büyüyen bir sorun halini almıştır. Dopingle mücadele çalışmaları, sorunun öneminin
kavrandığı 1920'lerden itibaren başlamış, ancak somut gelişmelerin elde edilmesi 80'li yılların
sonlarını bulmuştur. Dopingle mücadele edenler yıllardır doping yapanların bir adım
gerisinde kalmışlar, fakat artan bir gayretle sorunun pesini hiç bırakmamışlardır. Bugün bazı
istisnalar hariç tutulmak üzere, sporu yöneten ulusal ve uluslararası kuruluşların hemen
hemen tümü dopingle mücadelenin önemini kavramış biçimde davranmaktadırlar. Bu
kurumlar arasında ilk baslardan beri süregelen çeşitli uyum sorunları son yıllarda artan bir
hızla azaltılmaya çalışılmaktadır. Başlıca bu uyum sorununu ve diğerlerini çözmek amacıyla
1999 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin insiyatifi ile kurulan WADA, dopingle
mücadeleye yeni bir soluk getirmiş, dünyada bu savaşımın liderlik ve koordinasyonunu
üstlenmiştir [4]. Türkiye Cumhuriyeti tarafından 16.11.1989 tarihinde imzalanan “Sporda
Dopingle Mücadele Avrupa Sözleşmesi“; 11 Mart 1993 tarih ve 3885 Kanunla kabul edilmiş,
21 Mart 1993 tarihli ve 21531 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir [5].
Doping hem haksız rekabete zemin hazırlaması, "Fair play" anlayışına uymaması
nedeniyle spor etiğine aykırıdır, hem de sporcu sağlığını akut ve kronik olarak bozar ve hatta
olası ölüm risklerinin oluşmasına neden olur. Bu nedenlerle doping Uluslararası Olimpiyat
Komitesi (IOC), FIFA, UEFA, FIBA gibi uluslararası spor organizasyonları tarafından
158
yasaklanmaktadır. Doping yaptığı saptanan sporcuya, ilgili kişi ve kuruluşlara kullanılan
madde ve yöntemin cinsine göre farklı ağırlıkta ceza uygulanır [6].
Sporculardan beklenen yüksek performans, başarı ve madalya ile sporcunun maddi
kazanç elde etme hırsı gibi sebepler sporcular üzerindeki baskıyı gittikçe artırmaktadır. Bu
baskılar sporcuyu olumlu yönde motive edebildiği gibi olumsuz davranışlara sokarak doping
kullanımına da yöneltmektedir. Bu nedenlerle sporda haksız rekabet ortaya çıkmaktadır.
Bu çalışmanın amacı; güreşçilerin sporda doping kullanımı konusundaki görüşlerinin
ve sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesinin belirlenmesidir.
MATERYAL ve METOT
Araştırma Grubu
Araştırmaya takvim ve branş yaş ortalamaları sırasıyla; 15.47;1-3 yıl ve 15.83;3.1-6
yıl olarak değişen 100 erkek güreşçi katılmıştır.
Verilerin Toplanması
Araştırmaya katılan güreşçilere Eröz (2007) tarafından geliştirilen ve 5 bölümden
oluşan ölçeğin “sporcuların sporda doping kullanım konusundaki görüşleri” ve “sporcuyu
dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi” bölümleri yüz yüze görüşme yoluyla
uygulanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik düzeyi 0.79 olarak bulunmuştur.
Verilerin Değerlendirilmesi
Kategorik verilerin incelenmesinde ve istatistiki karşılaştırmalarında, lisanslı olarak
güreşilen yıl sayısı da dikkate alınarak Pearson ki-kare testi kullanılmıştır.
BULGULAR
Araştırmaya katılan güreşçilerin yaşlarına ve lisanslı olarak güreş sporu yapma
sürelerine ilişkin bulgular Tablo 1’de verilmiştir. Buna göre, yaş ortalamaları 15.47±0.60 olan
70 sporcu 1-3 yıl arası güreşmekte, yaş ortalamaları 15.83±0.87 olan 30 sporcu da 3.1-6 yıl
arası güreşmektedir.
Tablo 1. Sporcuların yaş ve lisanslı güreştikleri yıla göre dağılımları
Yaş ve Lisanslı Güreşilen Yıl
n
X
Std.Sapma
1 – 3 yıl
70
15.47
.60
3.1 – 6 yıl
30
15.83
.87
Toplam
100
15.58
.71
159
Güreşçilerin sporda doping kullanımı ile ilgili görüşleri Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2. Sporcuların sporda doping kullanımı konusundaki görüşleri
İFADELER
Sporda doping
kullanımı haksız
rekabete yol
açmaktadır
Sporda başarılı
olmak için her
yolu denerim
Sporda doping
kullanımı fairplay ruhuna
zarar verir
Sporda doping
kullanımı serbest
bırakılmalıdır
Yakalanmadığım
sürece doping
kullanırım
Doping
sporcular,
antrenörler ve
idareciler
tarafından
yeterince iyi
biliniyor
Devlet sporda
dopingi önleme,
bilinçlendirme,
dopingin
zararları, haksız
rekabet ve
dopingin spor
ahlakına ters
düştüğü
hususunda
üzerine düşen
görevi yapıyor
Uluslararası bir
organizasyonda
ülkemin başarısı
için doping
yaparım
Sporda doping
kullanımı önemli
bir sorundur
Lisansyıl
sayısı
1-3 yıl
Kesinlikle
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
Toplam
n
%
n
%
n
%
n
%
n
%
n
7
10
1
1.4
1
1.4
8
11.4
53
75.7
70
16.7
24
80
30
3,1-6 yıl
1
3.3
0
0
0
0
5
Toplam
8
8
1
1
1
1
13
13
77
77
100
1-3 yıl
30
42.9
5
7.1
9
12.9
17
24.3
9
12.9
70
10
3
10
30
3,1-6 yıl
19
63.3
5
16.7
0
0
3
Toplam
49
49
10
10
9
9
20
20
12
12
100
1-3 yıl
14
20
6
8,6
12
17.1
8
11.4
30
42.9
70
10
21
70
30
3,1-6 yıl
2
6.7
1
3.3
3
10
3
Toplam
16
16
7
7
15
15
11
11
51
51
100
1-3 yıl
42
60
5
7.1
8
11.4
0
0
15
21.4
70
0
1
3.3
30
3,1-6 yıl
24
80
4
13.3
1
3.3
0
Toplam
66
66
9
9
9
9
0
0
16
16
100
1-3 yıl
48
68.6
9
12.9
0
0
8
11.4
5
7.1
70
3.3
9
4
13.3
30
9
9
70
11.4
28
40
70
36.7
30
100
3,1-6 yıl
19
63.3
6
20
0
0
Toplam
67
67
15
15
0
0
1
9
1-3 yıl
13
18.6
10
14.3
11
15.7
8
3,1-6 yıl
4
13.3
5
16.7
8
26.7
2
6.7
11
Toplam
17
17
15
15
19
19
10
10
39
39
1-3 yıl
35
50
15
21.4
9
12.9
5
7.1
6
8.6
3,1-6 yıl
9
30
8
26.7
6
20
3
10
4
13.3
30
Toplam
44
44
23
23
15
15
8
8
10
10
100
1-3 yıl
41
58.6
11
15.7
2
2.9
9
12.9
22
73.3
5
16.7
1
3.3
1
3.3
10
3.3
70
3,1-6 yıl
7
1
Toplam
63
63
16
16
3
3
10
10
8
8
100
1-3 yıl
5
7.1
15
21.4
5
7.1
10
14.3
1
3.3
3
10
2
6.7
Toplam
6
6
18
18
7
7
7
17
23.3
17
50
56.7
70
3,1-6 yıl
35
17
52
52
100
160
70
30
30
p
0.642
0.043*
0.139
0.046*
0.358
0.684
0.468
0.430
0.520
Dünya
şampiyonu
yapacak ciddi bir
yan etkisi olan
bir ilaca sahip
olduğumda
tereddüt
etmeden
kullanırım
Dopingle ilgili
yayınlar okurum
1-3 yıl
38
54.3
7
10
8
11.4
12
17.1
5
7.1
70
3,1-6 yıl
21
70
4
13.3
0
0
2
6.7
3
10
30
Toplam
59
59
11
11
8
8
14
14
8
8
100
1-3 yıl
27
38.6
11
15.7
9
12.9
11
15.7
12
17.1
70
3,1-6 yıl
9
30
7
23.3
3
10
9
30
2
6.7
30
Toplam
36
36
18
18
12
12
20
20
14
14
100
*p<0.05
Tablo 2 incelendiğinde, “Sporda doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır”
ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %77’sinin bu ifadeye tamamen
katıldıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen
cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Sporda başarılı olmak için her yolu denerim” sorusuna verilen cevabın lisanslı olarak
güreşilen yıl sayısına göre farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0.05). Lisanslı olarak daha uzun
süre güreşenlerin (3.1-6yıl) yarısından çoğu (%63.3) “kesinlikle katılmıyorum” cevabı
verirken, daha kısa süre güreşenlerin (1-3yıl) yarısından azı (%42.9) kesinlikle
katılmadıklarını belirtmişlerdir.
“Sporda doping kullanımı fair-play ruhuna zarar verir” ifadesine verilen cevaplar
incelendiğinde sporcuların %51’nin bu ifadeye tamamen katıldıkları görülmüştür. Sporcuların
lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür
(p>0.05).
“Sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır” sorusuna verilen cevabın lisanslı
olarak güreşilen yıl sayısına göre farklılaştığı tespit edilmiştir (p<0.05). Lisanslı olarak 1-3 yıl
arasında güreş sporunu yapanların %60’ı tamamen katıldıklarını belirtirken, 3.1-6 yıl arasında
güreş sporu yapanların daha büyük bir çoğunluğu (%80) tamamen katıldıklarını
belirtmişlerdir.
“Yakalanmadığım sürece doping kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde
sporcuların %67’sinin bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı
olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Doping sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi biliniyor”
ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %39’nun bu ifadeye kesinlikle
katıldıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen
cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
161
0.172
0.283
“Devlet sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve
dopingin spor ahlakına ters düştüğü hususunda üzerine düşen görevi yapıyor” ifadesine
verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %44’nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları,
%23’ünün katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu
ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Dünya şampiyonu yapacak ciddi bir yan etkisi olan bir ilaca sahip olduğumda
tereddüt etmeden kullanırım” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %59’unun
bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl
sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Dopingle ilgili
yayınlar okurum”
ifadesine güreşçilerin %36’sı kesinlikle
katılmıyorum, %18’i ise katılmıyorum şeklinde cevaplarken, %14’ü kesinlikle katılıyorum ve
%20’si katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı üzere
güreşçilerin yarısından fazlasının dopingle ilgili yayınlar okumadığı görülmektedir.
Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği
görülmüştür (p>0.05).
“Uluslararası bir organizasyonda ülkemin başarısı için doping yaparım” ifadesine
verilen cevaplar incelendiğinde sporcuların %63’nün bu ifadeye kesinlikle katılmadıkları
görülmüştür. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı
etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Sporda doping kullanımı önemli bir sorundur”
ifadesine verilen cevaplar
incelendiğinde sporcuların %52’sinin bu ifadeye kesinlikle katıldıkları görülmüştür.
Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği
görülmüştür (p>0.05).
Sporcuları dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi Tablo 3’de
verilmiştir.
Tablo 3. Sporcuyu dopinge yönlendirmeye sebep olan etkenlerin derecesi
İFADELER
Yazılı ve görsel
basın (radyo,
tv, dergi, kitap,
vb.) sebep
olmaktadır
Daha çok aile
sebep
olmaktadır
Lisanslı
yıl sayısı
Kesinlikle
Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
Toplam
p
n
%
n
%
n
%
n
%
n
%
n
1-3 yıl
6
8.6
4
5.7
15
21.4
2
6.7
4
13.3
9
30
55.7
36.7
6
4
8.6
13.3
70
3,1-6 yıl
39
11
Toplam
8
8
8
8
24
24
50
50
10
10
100
1-3 yıl
29
41.4
5
7.1
10
14.3
11
36.7
4
13.3
5
16.7
21.4
26.7
11
2
15.7
6.7
70
3,1-6 yıl
15
8
Toplam
40
40
9
9
15
15
23
23
13
13
100
162
30
30
0.372
0.615
Arkadaşlar
sebep
olmaktadır
Sosyal çevre
sebep
olmaktadır
Kulüp
yöneticileri
sebep
olmaktadır
Antrenörler
sebep
olmaktadır
Beden eğitimi
öğretmenleri
sebep
olmaktadır
32.9
36.7
7
2
10
6.7
70
33.3
23
11
38
38
34
34
9
9
100
15.7
12
17.1
6.7
9
30
27.1
43.3
23
5
32.9
16.7
70
2
19
13
6
13
13
21
21
32
32
28
28
100
21
30
14
20
8
11.4
20
28.6
11
36.7
4
13.3
9
30
Toplam
32
32
18
18
17
17
4
24
13.3
24
10
6.7
70
3,1-6 yıl
7
2
9
9
100
1-3 yıl
26
37.1
8
11.4
11
15.7
13
18.6
11
36.7
3
10
4
13.3
Toplam
37
37
11
11
15
15
7
20
23.3
20
17.1
16.7
70
3,1-6 yıl
12
5
17
17
100
1-3 yıl
27
38.6
8
11.4
22
31.4
6
8.6
3,1-6 yıl
12
40
6
20
8
26.7
39
39
14
14
30
30
10
9
10
3.3
Toplam
3
9
7
1
8
8
1-3 yıl
6
8.6
6
8.6
28
40
3,1-6 yıl
3
10
4
13.3
10
Toplam
9
9
10
10
1-3 yıl
5
7.1
11
3,1-6 yıl
1
3.3
Toplam
6
1-3 yıl
30
30
30
30
70
30
100
Tablo 3 incelendiğinde, “Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel
basın (radyo, tv, dergi, kitap, vb.) sebep olmaktadır” ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde
sporcuların %50’sinin bu ifadeye katıldıkları görülmüştür. Bu durum doping kullanımında
basının çok büyük bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği
yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok aile sebep olmaktadır” ifadesine güreşçilerin
%40’ı kesinlikle katılmıyorum, şeklinde cevap vermişlerdir. Sporcuların lisanslı olarak
güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaşlar sebep olmaktadır” ifadesine
güreşçilerin %38’i kararsızım şeklinde cevaplarken, %34’ü ise katılıyorum şeklinde cevap
vermişlerdir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı
etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok sosyal çevre sebep olmaktadır” ifadesine
güreşçilerin %32’si katılıyorum, %28’i ise kesinlikle katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir.
Bu yüzdelerden de anlaşılacağı üzere güreşçilerin yarısından fazlası, dopinge yönelmede
sosyal çevrenin çok etkisi olduğunu düşünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl
sayısının bu ifadeye verilen cevabı etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok kulüp yöneticileri sebep olmaktadır”
ifadesine güreşçilerin %32’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap verirken, %24’ü ise
katılıyorum şeklinde cevap vermişlerdir. Bu durumun kulüpten kulübe değişebileceği
163
0.891
0.127
0.118
0.986
0.647
görülmektedir. Bazı kulüp yöneticilerinin doping kullanımına etken olduğu görülürken,
bazılarının da kesinlikle neden olmadığı anlaşılmaktadır.
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır” ifadesine
güreşçilerin %37’si kesinlikle katılmıyorum şeklinde cevap verirken, %20’si ise katılıyorum
şeklinde cevap vermişlerdir. Bu durumun antrenörden antrenöre değişebileceği görülmektedir.
Bazı antrenörlerin doping kullanımına etken olduğu görülürken, bazılarının da kesinlikle
neden olmadığı anlaşılmaktadır.
“Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep
olmaktadır” ifadesine güreşçilerin %39’u kesinlikle katılmıyorum, %14’ü ise katılıyorum
şeklinde cevap vermişlerdir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı üzere güreşçilerin yarısından
fazlası, dopinge yönelmede beden eğitimi öğretmeninin çok etkisinin olmadığını
düşünmektedir. Sporcuların lisanslı olarak güreştiği yıl sayısının bu ifadeye verilen cevabı
etkilemediği görülmüştür (p>0.05).
TARTIŞMA
Doping her ne kadar yarışmalarda performans artırıcı olarak kullanılsa da spor
komiteleri uzun yıllar bununla mücadele etmiştir. Çünkü doping sporun bütünlüğünü bozan
bir unsur olarak görülmektedir [7].
Araştırmada yer alan güreşçilerin sporda doping kullanımının haksız rekabete yol açıp
açmadığı sorusuna toplamda % 77 oranında kesinlikle katılıyorum ve % 8 oranında da
kesinlikle katılmıyorum cevabını verdiği görülmektedir. Eröz’ün (2007) milli sporcular
üzerine yaptığı çalışmada da sporcuların doping kullanımı haksız rekabete yol açmaktadır
konusuna
katılımcıların
80,8’inin
kesinlikle
katılıyorum,
%
13,3’ünün
kesinlikle
katılmıyorum dediği belirtilmiştir [8].
Güreşçilerin sporda başarılı olmak için her yolu denerim ifadesine toplam olarak % 12
oranında kesinlikle katıldığı, % 49’unun da kesinlikle katılmadığı görülmektedir. Sinan ve
ark. (2006) çalışmalarında, katılımcıların %11’inin “sonucunda öleceğinizi bilseniz dahi
şampiyon olacağınızı garanti eden ilaç kullanır mıydınız?” sorusuna “evet” yanıtını
verdiklerini bildirmişlerdir [9].
Sporda doping kullanımı fair play ruhuna zarar verir sorusuna güreşçiler, toplamda %
51 oranında kesinlikle katıldıklarını ve % 16 oranında da kesinlikle katılmadıklarını ifade
etmişlerdir. Yine Eröz (2007) çalışmasında araştırmamızı destekler nitelikte, toplamda %
164
81,7’lik oranın sporda doping kullanımının fair play ruhuna zarar verdiğine kesinlikle
katıldığını, % 5,0’lik oranın ise kesinlikle katılmadığını ortaya koymuştur [8].
Güreşçilerin sporda doping kullanımı serbest bırakılmalıdır ifadesine, toplamda % 16
ile kesinlikle katıldıkları ve % 66 ile kesinlikle katılmadıkları gözlenmiştir. Buna paralel
olarak Yüce’nin (1992) çalışmasında “sizce doping yasak olmaktan çıkarılmalı mıdır?”
sorusuna sporcuların % 86’sının hayır dedikleri tespit edilmiştir [10].
Yakalanmadığım sürece doping kullanırım ifadesine, toplamda % 9 oranında
kesinlikle katılan güreşçiler, % 67 ile kesinlikle katılmamışlardır. Bu durum araştırmamızda
yer alan sporcuların dopinge ne denli karşı olduklarının göstergesidir.
Amerika’da 563 sporcu üzerinde yapılan bir araştırmada, sporcuların niçin doping
kullandıkları konusunda ilginç cevaplar alınmıştır. Alınan cevaplardan doping kullanan
sporcuların % 94’ü gelişme, kuvvet ve başarıya giden tek yolun bu olduğuna inandıklarını
belirtmişlerdir [11].
Dopingin sporcular, antrenörler ve idareciler tarafından yeterince iyi bilindiği sorusuna
sporcular, toplamda % 39 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 17 ile kesinlikle katılmadıklarını
bildirmişlerdir. Bu sonuç, Eröz (2007) ve Yüce (1992)’nin çalışmalarıyla karşıtlık
göstermektedir. Aynı şekilde, Bozkurt ve ark. (2006) çalışmalarındaki katılımcıların aynı
soruya ait görüşleri % 56’lık bir oranla “hayır” şeklinde ortaya çıkmıştır [12]. Gençtürk ve
ark. (2009) elit sporcuların doping bilgi düzeyinin ölçülmesine yönelik olarak yaptıkları
çalışmalarında, antrenörlerin ve kulüp yöneticilerinin doping konusunda yeterli bilgiye sahip
olmadığı ortaya çıkmıştır [13].
Devlet, sporda dopingi önleme, bilinçlendirme, dopingin zararları, haksız rekabet ve
dopingin spor ahlakına ters düştüğü hususunda üzerine düsen görevi yapıyor konusuna
güreşçiler, toplamda % 10 ile kesinlikle katıldıklarını belirtirken, % 44 ile kesinlikle
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Yine Eröz (2007) ve Yüce (1992)’nin çalışmaları benzer
sonuçlarla araştırmamızı destekler niteliktedir.
Güreşçilerin uluslar arası bir organizasyonda ülkemin başarısı için doping yaparım
ifadesine, toplamda % 8’lik bir oranla kesinlikle katıldıkları ve % 63’lük bir oranla da
kesinlikle katılmadıkları gözlenmiştir. Bu durum ülke başarısı için bile olsa araştırmada yer
alan güreşçilerin doping kullanımına karşı olduklarını göstermektedir.
Güreşçilerin sporda doping kullanımı önemli bir sorundur ifadesine, toplamda % 52
oranında kesinlikle katılıyorum ve
% 6 oranında kesinlikle katılmıyorum dedikleri
belirlenmiştir. Benzer olarak, 18 yaşın üzerindeki 1001 Amerikalı ile yapılan çalışmanın
165
sonucuna göre, katılımcıların % 73’ü ilaç(doping) kullanımını ABD’nin gelecekteki en ciddi
sorunu olarak tanımlamışlardır [14]. Şirin (2001)’in çalışmasında; sporcuların doping
kullanımının sporda önemli bir sorun olduğuna verdikleri cevapların % 79,9’u evet, %
24,1’ide hayır olarak belirlenmiştir [15]. Bu sonuç çalışmamız ile paralellik göstermektedir.
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok yazılı ve görsel basının ( radyo, tv. ,dergi,
kitap, vb.) sebep olup olmadığı sorusuna güreşçiler, toplamda % 50 ile katıldıklarını ve % 8
ile kesinlikle katılmadıklarını belirtmişlerdir. Bu durum Eröz (2007)’ün çalışması ile karşıtlık
göstermektedir.
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok arkadaşlar sebep olmaktadır ifadesine
güreşçiler, toplamda % 34 ile katıldıklarını ve % 10 ile katılmadıklarını belirtmişlerdir.
Araştırmamıza paralel olarak, Yaman ve Toy (2002)’un Fransız antrenörlere uyguladıkları
ankette doping maddelerinin en fazla takım arkadaşlarından elde edilebileceği sonucu ortaya
çıkmıştır [16].
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok antrenörler sebep olmaktadır ifadesine
güreşçiler, toplamda % 17 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 37 ile kesinlikle katılmadıklarını
belirtmişlerdir. Bu sonuca karşıt olarak; Orhan ve ark. (2006) çalışmalarında, ilaç kullanan
sporcu öğrencilerin, % 56,8’inin antrenörlerinden etkilendiklerini ifade etmişlerdir [17].
Sporcuyu dopinge yöneltmede daha çok beden eğitimi öğretmenleri sebep olmaktadır
ifadesine güreşçiler, toplamda % 8 ile kesinlikle katıldıklarını ve % 39 ile kesinlikle
katılmadıklarını belirtmişlerdir. Bu sonuç güreşçilerin dopinge yönelmede beden eğitimi
öğretmenlerinden etkilenmediklerini göstermektedir. Araştırmamızı destekler nitelikte, Eröz
(2007) çalışmasında sporcuyu dopinge en fazla yönlendirenlerin arkadaşları ve antrenörleri
olduğunu tespit etmiştir.
Ülkemizde son yıllarda yaşanan doping skandallarının artması, sporcularımızın,
antrenörlerimizin ve yöneticilerimizin bu konuda yetersiz bilgiye sahip olduklarını
göstermektedir. Dünya çapında pek çok sporcunun diyetlerine bakıldığında bol miktarda
beslenme desteği aldıkları ve her spora özel beslenme şekillerinin mevcut olduğu
bilinmektedir. Ancak ülkemizde beslenme destekleri yerine bilinçsiz bir şekilde sporcular
dopinge yönelmektedir [18].
Çetin ve ark. (2008) çalışmalarında katılan öğrencilere “ilaç kullanımı hakkındaki
bilgi düzeyiniz” sorusunu yöneltmişler ve %95,4’nün ilaçlar konusunda bilgi sahibi,
%4,5’inin ise bilgi sahibi olmadığı şeklinde yanıt almışlardır. Kullanılan maddeler konusunda
166
kimden yardım alındığı sorusuna ise öğrencilerin, %56,8’lik oranla “antrenörler” yanıtı
oldukça büyük bir pay oluşturmaktadır ve düşündürücüdür [19].
Tommy ve ark. (2006) Amerika’da yaptıkları araştırmalarında, performans artırıcı ilaç
kullanımının lise düzeyindeki öğrenci sporculara kadar yaygınlaştığını tespit etmişlerdir [20].
Yalnız ve Gündüz (2004)’ün çalışmalarında, sporcuların büyük bir kısmının doping
maddelerinin zararlı etkilerini bilerek ve bu zararlı etkilere maruz kaldıkları halde
kullandıklarını belirtmişlerdir [21].
Farklı spor dallarındaki elit düzey sporcuların besinsel ergojenik yardımcı kullanım
durumlarının değerlendirildiği bir başka çalışmada ergojenik yardımcıları özellikle
kondüsyonerler (% 75.5) ve antrenörlerin (% 51) önerdikleri belirtilmiştir [22].
Sonuç olarak; bireysel sporcuların ve antrenörlerinin hatta medyanın doping kullanımı
konusunda daha da bilinçlendirilmesi için akademik eğitimlerin arttırılması ve böylece ortada
olan ahlaki çöküntünün engellenmesi ve dürüst oyun temelli spor anlayışının hakim olması
sağlanabilir.
KAYNAKLAR
1. Şenel Ö, Güler D, Kaya İ, Ersoy A, Kürkçü R. Farklı Ferdi Branşlardaki Üst Düzey Türk
Sporcuların Ergojenik Yardımcılara Yönelik Bilgi ve Yararlanma Düzeyleri, Spormetre,
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2004; 2 (2):41.
2. Akgün N. Egzersiz Fizyolojisi. 4.Baskı, 2.Cilt. Ege Üniversitesi Basımevi: İzmir; 1993.
3. Lippi G, Franchini M, Guidi CG. Doping In Competition or Doping In Sport. British Medical
Bulletin, 2008; 86:95-107.
4. Atasü T, Yücesir İ. Dopingin Tarihçesi, Doping ve Futbolda Performans Arttırma Yöntemleri,
Form Reklâm Hizmetleri: İstanbul; 2004.s.36.
5. Dopingle Mücadele Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Kanun
No:
3885
Kabul
Tarihi:
11.3.1993.
Erişim
Tarihi:
25.04.2016.
http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21531.pdf.
6. Güner R. Doping. Tff Dopingle Mücadele Kurulu. 1.Baskı. Afsaroglu Matbaası: Ankara;
2000. s.2.
7. Akama T, Abe A. Development and activities of the fight against doping, J Phys Fitness
Sports Med, 2013; 2(3):267-274.
8. Eröz FM. Mili Düzeyde, Atletizm, Güreş, Judo Ve Halter Yapan Sporcuların Doping Ve
Ergojenik Yardım Hakkındaki Görüşlerinin ve Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi.
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kütahya; 2007.
9. Sinan MF, Koşar SN, Demirel AH. Vücut Geliştirme Sporcularının Doping ve Ergojenik
Madde Kullanım Eğilimleri. 9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel
Yayın Dağıtım: Muğla; 2006.
10. Yüce AO. Türk Spor Kamuoyunda Doping ve Doping Kavramının Sosyolojik Açıdan
İncelenmesi. Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim Dalı, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul; 1992.
11. Baysaling Ö. Sporda Her Yönüyle Doping. Umut Matbaacılık, Pres Basım ve Yayın: İstanbul;
2000.
167
12. Bozkurt İ, Pepe K, Eröz MF. Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu ve Bölümlerinde Okuyan
Öğrencilerin İlaç (Doping) Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve Düşüncelerinin Araştırılması. 9.
Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: Muğla; 2006.
13. Gençtürk G, Çolakoğu T, Demirel M. Elit Sporcularda Doping Bilgi Düzeyinin Ölçülmesine
Yönelik Bir Araştırma (Güreş Örneği), Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 2009; 3(3):213-221.
14. Kurdak SS. Sporda Doping ve İlaç Kullanımı. 1.Baskı. Sporsal Kuram Dizisi7: Ankara; 1996.
15. Şirin EF. Bireysel ve Takım Sporlarında Yer Alan Sporcuların Doping Hakkındaki Bilgi
Düzeylerinin Belirlenmesi ve Karşılaştırılması. Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. Konya; 2001.
16. Yaman H, Toy E. Beden Eğitimi Öğrencilerinin Doping Konusundaki Bilgi, Tutum ve Eğitim
Gereksinimleri: Burdur'da Yapılan Kesitsel Bir Ön Çalışma. 7. Uluslararası Spor Bilimleri
Kongresi Seminer Kitabı, Poster Bildiri: Antalya; 2002.
17. Orhan Ö, Hazar M. Sportif Performansın Sonu mu Yoksa Mucize mi? Gen Dopingi,
9.Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi Bildiri Kitabı, Nobel Yayın Dağıtım: İstanbul; 2006.
18. Wolinsky I, Driskel JA. Nutritional Ergogenic Aids. Crc Press: USA; 2004.
19. Çetin E, Dölek BE, Orhan Ö. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu
Öğrencilerinin Ergojenik Yardımcılar, Doping Ve Sağlık Hakkındaki Bilgi ve
Alışkanlıklarının Belirlenmesi, Spormetre, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2008; 6
(3):129-132.
20. Anonymous. The World Anti-Doping Code, The 2006 Prohibited List International Standard;
List Of Prohibited Substances: 2006.
21. Yalnız İ, Gündüz N. Ankara İlinde Vücut Geliştirme Branşında Faaliyet Gösteren Sporcuların
Ergojenik Yardımcılar Konusunda Bilgi ve Uygulama Düzeyleri, Gazi Beden Eğitimi ve Spor
Bilimleri Dergisi, 2004; 9 (2):21-23.
22. Hasbay A, Ersoy G. Farklı Spor Dallarındaki Elit Düzey Sporcuların Besinsel Ergojenik
Yardımcı Kullanım Durumlarının Değerlendirilmesi. 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi
Seminer Kitabı: Antalya; 2001.
168
GÜREŞÇİLERİN EMPATİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ
Deniz GÜNAY DEREBAŞI1
1
Tülin ATAN1
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu çalışma güreşçilerin empati düzeylerinin bazı değişkenlere göre incelenmesi
amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreş sporu yapan 9-18 yaş
aralığındaki 134 sporcu dahil edilmiştir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreşe başlama
yaşına, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe
yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre incelenmiştir. Sporcuların empati düzeylerini
ölçmek için Dökmen [1988] tarafından geliştirilen Empatik Eğilim Ölçeği [EEÖ]
kullanılmıştır. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine Kolmogorov Smirnov testi
ile bakılmıştır. Normal dağılım gösteren verilerde Bağımsız gruplarda t testi. Tek yönlü
varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıştır. Normal dağılım göstermeyenlerde ise
Kruskal Wallis testi kullanılmıştır.Tüm güreşçilerin empati puanı 67.14 olarak bulunmuştur.
Gündüzlü ve yatılı güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık
bulunmamıştır
[p>0.05].
Güreşe
başlama
yaşına
göre
empati
düzeyleri
incelendiğinde 9 yaş ve altında güreşe başlayan sporcuların, 12-15 yaşında başlayanlara göre
empati düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür [p<0.05]. Köy, ilçe ve il merkezinde
ailesi yaşayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit edilmiştir [p>0.05]. Ailede spor
geçmişi olan ve olmayan güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
farklılık bulunmamıştır [p>0.05]. Ailenin gelir durumuna ve güreşe yönlendiren kişiye göre
sporcuların empati düzeylerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir [p>0.05]. Yaş gruplarına göre
empati düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamasına
rağmen [p>0.05], veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaş grubundaki güreşçilerin 1315 ve 16 yaş ve üstündeki güreşçilerden daha empatik oldukları görülmüştür.Sonuç olarak
güreşçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri yatılılık durumuna,
ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe
yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre farklılaşmamaktadır. Güreşe başlama yaşı ise
empati düzeyi üzerinde etkilidir.
Anahtar Kelimeler: Empati, güreş
169
ANALYSIS OF THE EMPATHY LEVELS OF WRESTLERS
ABSTRACT
The purpose of this study was to analyze the empathy levels of wrestlers in terms of some
variables. 134 athletes between the ages 9 and18 who did wrestling in the city center and
towns of Samsun participated in the study. The athletes’ empathy levels were examined in
terms of being a boarding student, the age of starting wrestling, the place where the family
lived, history of sport in the family, the family’s level of income, the person who directed to
wrestling and age groups. Empathic Tendency Scale [ETS] developed by Dökmen [1988] was
used to measure the athletes’’ empathy levels. Kolmogorov Smirnov test was used to analyze
whether the data were normally distributed. T test, one way variance analysis and Bonferroni
test were used in independent groups for the data that were normally distributed. Kruskal
Wallis test was used for the data that were not normally distributed.Empathy score of all
wrestlers was found as 67.14. No statistically significant difference was found between the
empathy levels of students who were boarders and those who were not [p>0.05]. When the
empathy levels were analyzed in terms of the age of starting wrestling, it was found that the
empathy levels of those who started at the age of or younger than 9 were found to be higher
than those who started between 12 and 15 [p<0.05]. The athletes who lived in villages, towns
and cities were found to have similar empathy levels [p>0.05]. No statistically significant
difference was found between the empathy levels of students who had a history of sport in the
family and those who did not [p>0.05]. Empathy levels of athletes were not found to differ in
terms of family income and the person who directed to wrestling [p>0.05]. When the empathy
levels were analyzed in terms of age groups, although no statistically significant differences
were found between empathy levels [p>0.05], wrestlers in the age group of 10-12 were found
to be more emphatic than the wrestlers in the age group of 13-15 and those at the age of 16
and older.
As a conclusion, wrestlers were found to have empathy levels above average. Their empathy
levels were not found to differ in terms of being a boarder student, the place where the family
lived, history of sport in the family, family’s level of income, the person who directed to
wrestling and age groups. However, the age of starting wrestling was found to influence
empathy levels.
Keywords: Empathy, wrestling
170
GİRİŞ
Çağdaş insanın iletişim sorunlarına, yalnızlığa ve yabancılaşmaya karşı bulduğu en
etkili yol insanların birbirlerini anlamaya çalışmalarıdır. Bunu anlamayı sağlayan en etkili yol
ise kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak, onun duygu ve düşüncelerini anlamaya
çalışarak, yani empati kurarak anlamasıdır [1]. Carl Rogers’ın tanımladığı Empati, bir kişinin
kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin
duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi
sürecidir[2].
Empatiyi duygusal ve bilişsel olarak açıklamak mümkündür. Duygusal empati, diğer
kişinin hislerine sempati ile yaklaşarak, onun hisleri ile derin bir ilişki kurmadır. Bilişsel
empati ise, bir kişinin diğer kişinin hislerini deneyime gerek olmadan, tanıyabilme yeteneğidir
[3]. Bilişsel olarak anlama, duygusal olarak anlamanın ön şartıdır. Rol alma ve hayal gücü
empatik ilginin oluşabilmesi için gereklidir [4].
Günümüzde empati insanlar arası iletişimin kalitesini yükselten temel unsurlardan biri
olarak görülmektedir. Spor ortamı içinde iletişim becerileri önemli bir yer tutmaktadır.
Empati, sporcuların iletişim beceri düzeyi, antrenörünün hoşnutluğunu, seyircinin
memnuniyetini ve profesyonel spor yaşamlarını etkilemektedir.
Bu çalışma güreşçilerin empati düzeylerinin yatılılık durumuna, güreşe başlama
yaşına, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe
yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
MATERYAL VE METOT
Çalışmaya Samsun ve çevre ilçelerinde güreş sporu yapan 9-18 yaş aralığındaki 134
sporcu dahil edilmiştir. Empati düzeyleri, yatılılık durumuna, güreşe başlama yaşına, ailenin
yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir durumuna, güreşe yönlendiren
kişiye ve yaş gruplarına göre incelenmiştir. Sporcuların empati düzeylerini ölçmek için
Dökmen (1988) tarafından geliştirilen Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) kullanılmıştır.
Empatik Eğilim Ölçegi (EEÖ): Bireylerin günlük yasamdaki empati kurma
potansiyellerini ölçmek amacıyla Dökmen (1988) tarafından geliştirilmiştir. Likert tipte bir
ölçek olup, 20 sorudan oluşmakta ve her soruya 1‟den 5‟e kadar puan verilmektedir. Puanları
toplarken 3, 6, 7, 8, 11, 12, 13, 15. sorular tersinden toplanmaktadır. Ölçekten alınacak
171
minimum puan 20, maksimum puan ise 100’dür. Toplam puan deneklerin empatik eğilim
puanlarını ifade eder. Puanın yüksek olması, empatik eğilimin yüksek olduğunu; düşük
olması empatik eğilimin düşük olduğunu gösterir. EEÖ, Dökmen (1988) tarafından 70 kişilik
bir öğrenci grubuna ölçeğin tekrarı yöntemiyle, üç hafta arayla iki defa uygulanmıştır. Bu
uygulamadan elde edilen ölçeğin güvenirliği .82’dir. Deneklerin ölçeğin tek ve çift
maddelerinden aldıkları puanlar arasındaki ölçeği yarılama güvenirliği .86 olarak
bulunmuştur. Ölçeğin geçerliği .68 olarak bulunmuştur. Ölçeğin araştırma grubu için
Cronbach Alpha ile hesaplanan güvenirlik katsayısı .72 olarak bulunmuştur.
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine KolmogorovSmirnov testi ile
bakılmıştır. Veriler normal dağılım gösterdiğinden, Bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü
varyans analizi ve Bonferroni testi kullanılmıştır.
BULGULAR
Tablo 1: Tüm güreşçileri empati puanları
Empati puanı
n
Minimum
Maximum
Ortalama
S.S.
134
45.00
85.00
67.14
7.85
Herhangi bir değişken göz önüne alınmadan çalışmamıza katılan tüm güreşçilerin
ortalama empati puanı 67.14 bulunmuştur.
Tablo 2: Bazı değişkenlere göre empati puanlarının karşılaştırılması
Değişkenler
Grup
Empati puan
n
Ortalama
Standart Sapma
Gündüzlü
94
66.61
7.49
Yatılı
40
68.37
8.61
Köy
25
66.12
6.37
İlçe
83
67.57
8.29
İl Merkezi
26
66.73
7.84
Ailede spor geçmişi
Evet
44
68.70
7.66
olan
Hayır
88
66.38
7.95
1000-1999 TL
83
66.45
8.11
2000-4500TL
51
68.25
7.34
Yatılılık durumu
Ailenin yaşadığı
yer
Aile gelir durumu
p
0.237
0.690
0.113
0.199
Gündüzlü ve yatılı güreşçilerin empati düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05).
Köy, ilçe ve il merkezinde ailesi yaşayanların empati düzeylerinin benzer olduğu tespit
edilmiştir [p>0.05].
172
Ailede spor geçmişi olan ve olmayan güreşçilerin empati düzeyleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05).
Ailenin gelir durumuna göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaşmadığı tespit
edilmiştir(p>0.05).
Tablo 3: Bazı değişkenlere göre empati puanlarının karşılaştırılması
Değişkenler
Güreşe yönlendiren kişi
Yaş Grupları
Güreşe başlama yaşı
Grup
n
Aile
Antrenör- Öğretmen
Arkadaşlar
10-12 yıl
13-15 yıl
16 ve üstü
9 yaş ve altı [a]
10-11 yaş [b]
12-15 yaş [c]
70
31
33
31
55
48
25
59
50
Empati puan
Standart
Ortalama
Sapma
68,12
7,12
65,58
9,08
66,51
8,03
70.12
6.89
66.14
8.42
66.35
7.40
70.44
6.27
67.69
7.21
64.84
8.66
p
0.283
0.052
0.010*
a>c*
*p<0.05
Güreşe yönlendiren kişiye göre sporcuların empati düzeylerinin farklılaşmadığı tespit
edilmiştir(p>0.05).
Yaş gruplarına göre empati düzeyleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir
fark bulunmamasına rağmen (p>0.05), veriler sayısal olarak incelendiğinde 10-12 yaş
grubundaki güreşçilerin 13-15 ve 16 yaş ve üstündeki güreşçilerden daha empatik oldukları
görülmüştür.
Güreşe başlama yaşına göre empati düzeyleri incelendiğinde 9 yaş ve altında güreşe
başlayan sporcuların, 12-15 yaşında başlayanlara göre empati düzeylerinin daha yüksek
olduğu görülmüştür (p<0.05).
TARTIŞMA
Bu çalışmada güreş sporu ile uğraşan kişilerin empati düzeyleri farklı değişkenlere
göre incelenmiştir. Çalışmamızda tüm güreşçilerin empati puanlarının ortalama 67.14 olduğu
görülmüştür. Empati ölçeğinden alınabilecek en yüksek değer 100, en düşük değer 20
puandır. Buna göre çalışmamıza katılan güreşçilerin empati düzeylerinin ortalamanın
üzerinde olduğu söylenebilir. Bizim çalışmamızda bulduğumuz empati puanları ile benzerlik
gösteren çalışmalara rastlanılmıştır (Erkmen 2007, Gülle 2015, Korur 2014). Erkmen’in
yaptığı çalışmada 16-25 yaş arasındaki erkek öğrencilerin empati puanları araştırılmıştır. Tüm
erkek deneklerin empatik eğilim puan ortalamaları 70.81 bulunmuştur [5]. Gülle’nin
173
çalışmasında (2015) beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim puan
ortalamaları 67.48 olarak bulunmuştur [6]. Korur (2014) 10 farklı üniversiteden beden eğitimi
ve spor öğretmenliği bölüm öğrencisine yönelik yapmış olduğu çalışmada öğrencilerin
empatik eğilim düzeylerinin orta düzeyde olduğunu ifade etmiştir [7]. Kumbaroğlu’nun
çalışmasında (2013) spor yapan öğrencilerle yapmayan öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri
karşılaştırılmış ve spor yapanların daha empatik oldukları görülmüştür [8]. Çalışmamızdaki
deneklerin empati düzeylerinden daha yüksek olan çalışmaya da rastlanılmıştır. Şakar 2012
yılında yaptığı çalışmada, bölgesel ligde oynayan 159 erkek voleybolcunun empati puanını
73.33 bulmuştur [9]. Görüldüğü üzere, sporcuların empatik eğilim düzeylerinin yüksek
olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca takım ve dövüş sporcularının empati puanlarının
karşılaştırılması sonucunda, farklı sporla uğraşanlar arasında da herhangi bir farka
rastlanmamıştır [10].
Çalışmamızda güreşçilerin yatılı kalıp kalmamasına, ailenin yaşadığı yer, ailede spor
geçmişi olma ve ailenin gelir düzeyine göre empati düzeyleri araştırılmış ve bu değişkenlerin
empati düzeylerini farklılaştırmadığı görülmüştür. Çalışmamızın gelir durumu ile ilgili
bulguyu destekler nitelikte çalışmalara rastlanılmıştır. Kumbaroğlu’nun (2013) çalışmasına
katılan öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin aile gelir düzeyine göre farklılaşmadığı tespit
edilmiştir [8]. Rehber’in (2007) çalışmasında alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeye sahip
öğrencilerin empatik eğilim düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır [11].
Çalışmamızın aksine Gülle (2015) yaptığı çalışmada, gelir düzeyi değişkenine göre
öğrencilerin empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaştığını
göstermiştir. Çalışmalarının sonucuna göre gelir düzeyi orta olan öğrencilerin gelir düzeyi
düşük ve yüksek olan öğrencilere göre empatik eğilimlerinin daha yüksek düzeyde olduğu
tespit edilmiştir [6]. Çalışmamızda gelir düzeyi yüksek olan güreşçilerin empatik eğilim
puanları, gelir düzeyi düşük olanlara göre rakamsal olarak daha yüksek bulunmuştur ancak
istatistiksel olarak anlamlı bir farlılık olmadığı tespit edilmiştir. Çetin’in (2008) yaptığı
araştırmada, gelir düzeyi açısından kendini alt gelir sınıfında hisseden çocukların empatik
eğilim puanları düşük bulunur iken, gelir düzeyi açsından kendini üst sınıf hisseden
öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır [12]. Brown ve
arkadaşları (2010) yaptıkları çalışmada, ekonomik durumu orta ve iyi düzeyde olan
öğrencilerin empatik eğilim düzeylerinin daha yüksek olduğunu ifade etmişlerdir [13].
174
Çalışmamızda empati düzeyleri; güreşe yönlendiren kişiye göre incelenmiş ve anlamlı
farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Ailenin, antrenörün-öğretmenin ya da arkadaşların kişiyi
güreşe yönlendirmesi empati düzeyini etkilememektedir. Yaş gruplarına göre empati
düzeyleri incelendiğinde 10-12 yıl, 13-15 yaş ve 16 yaşın üstündeki kişilerin empati düzeyleri
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Ancak rakamsal olarak 10-12 yaş
aralığındaki kişilerin empati puanlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Erkmen (2007),
çalışmasında öğrencilerin empatik eğilim puanlarının yaş değişkeni açısından anlamlı
düzeyde farklılaşmadığını belirtmiştir[5]. Korkmaz ve diğerleri (2003) beden eğitimi ve spor
bölümü öğrencilerine yönelik yapmış oldukları çalışma sonucunda yaşın empatik eğilim
düzeyi açısından anlamlılık göstermediğini ifade etmişlerdir [14]. Çalışmamızın aksine, Mc
Devit, Lenon ve Kapriva (1991) yaptıkları araştırmalarda ergenlerin çocuklara oranla daha
yüksek derecede empatik duygu ve anlayışa sahip olduklarını belirtmişlerdir [15]. Gülle’nin
çalışmasında (2015), beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin empatik eğilim
düzeylerinin yaş değişkeni açısından karşılaştırılması dikkate alındığında öğrencilerin
empatik eğilim ölçeği puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaştığı görülmektedir [6].
Şakar’ın çalışmasında (2012) 16-18 yaş arasında olan voleybolcuların 22-24 yaş arasında olan
voleybolculara göre empatik beceri düzeyleri yüksek çıkmıştır [9].
Çalışmamızda güreşe başlama yaşına göre empati puanları karşılaştırılmış, 9 yaşın
altında başlayanların 12-15 yaş aralığında başlayanlara göre daha empatik oldukları
görülmüştür. Hoffman (1978) yaşla birlikte artan sınıf düzeyi değişkenine ilişkin olarak
empatinin gelişimi üzerine yaptığı çalışmalarında, empati gelişim aşamalarını sıkıntı
reaksiyonu (0-1 yaş), bireyin sürekliliği (1-2 yaş), rol alma (2-10 yaş) ve empati (10 yaşyetişkin) olmak üzere dört grupta incelemiştir. Buna göre on yaşın üzerindeki bireylerin
empati gelişiminin son aşamasında bulunduklarını ve bu yaştan sonra yaşla birlikte empatinin
gelişim göstermediğini ifade etmiştir [16].
Sonuç olarak güreşçilerin empati düzeyleri ortalamanın üzerindedir. Empati düzeyleri
yatılılık durumuna, ailenin yaşadığı yere, ailede spor geçmişi olma durumuna, aile gelir
durumuna, güreşe yönlendiren kişiye ve yaş gruplarına göre farklılaşmamaktadır. Güreşe
başlama yaşı ise empati düzeyi üzerinde etkilidir.
175
KAYNAKLAR
1. Dökmen, Ü. Empati Kurma Becerisi ile Sosyometrik Statü Arasındaki İlişki, A.Ü. E.B.F.
Dergisi, 20, 1-2, 188, 1987.
2. Rogers, C.,Empatik Olmak Değeri Anlaşılmamış Bir Varoluş Şeklidir. [çev.F.Akkoyun]
A.Ü.Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi .16-1,103-124.,1983.
3. Guttman,H.A. Empathy In Families of Women With Borderline Personality Disorder,
Anorexia Nervosa, And A Control Group Familiy Process, Fall, 2000 Family Process, Inc.In
Association, 2001.
4. Atkins,M.W.&Steitz Jean A.,TheAssessment Of Empathy,
www.uu.edu/union/academ/tep/research/atkins.htm, 18.05.2002.
5. Erkmen, G., Selçuk ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda Öğrenim Gören
Öğrencilerin Empatik Eğilimlerinin
Sporda Tercih Ettikleri Lider Davranışları ile
Karşılaştırılması, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi ,Konya,
2007.
6. Gülle, M., Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğrencilerinin Bölümlerine Göre Eleştirel
Düşünme ve Empati Kurma Düzeylerinin İncelenmesi, Sakarya Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Doktora Tezi, Sakarya, 2015.
7. Korur, E.N, Beden Eğitimi Öğretmeni Adaylarının Eleştirel Düşünme ve Empatik Eğilimleri,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
2014.
8. Kumbaroğlu, Z B., Spor Yapan Ve Yapmayan Ortaöğretim Öğrencilerinin Empatik Eğilim
Düzeyleri İle Benlik Saygısı Düzeylerinin Çeşitli Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre
Karşılaştırılması, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2013.
9. Şakar, M., Voleybolcuların Empati Beceri Düzeylerinin İncelenmesi, Karamanoğlu Mehmet
Bey Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Karaman, 2012.
10. Akçakoyun, F., Çalışkan, E., Karlı, H., Dövüş Ve Takım Sporcularının Empati Düzeylerinin
Karşılaştırılması, Turkish Kick Boxing Federation Journal of Sport Science , 43, 2010.
11. Rehber, E., İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Empatik Eğilim Düzeylerine Göre
Çatışma Çözme Davranışlarının İncelenmesi, Çukurova Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi,
Adana, 2007.
12. Çetin, C. N., İlköğretim 4. Sınıf Öğrencilerinin Empatik Beceri Düzeylerinin Ana Baba
Tutumları ve Özsaygı ile İlişkisi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek lisans tezi, Gazi
Üniversitesi,2008.
13. Brown, T. A., Sautter, J. A., Littvay, L., Sautter, A. C., & Bearnes, B., Ethics and Personality:
Empathy and Narcissism as Moderators of Ethical Decision Making In Business Students,
Journal Of Education For Business, 85, 203-208, 2010.
14. Korkmaz H., Niyazi, E. Sahin, M. ve Kahraman, F. ,Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor
Bölümü Öğrencilerinin Empatik Becerilerinin Yaşa Göre Karşılaştırılması, Uludağ
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17[1], 95–103, 2003.
15. Mc Devit, Lenon , Kapriva, www.nwrel.org./scpd/sirs/7/cu13.html, 1991.
16. Köksal Akyol A, Koçer Çiftçibaşı H., Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Empatik Beceri
Düzeylerinin Belirlenmesi, Eurasian Journal of Education Research, 2: 13-23, 2005.
176
GENÇLİĞİNDE SPOR YAPMA ALIŞKANLIĞINA SAHİP YAŞLILARIN STRESLE
BAŞA ÇIKMA TARZLARI
Deniz Özge YÜCELOĞLU KESKİN1 Murat ELİÖZ1 Tülin ATAN1 Yücel MAKARACI1
1
Ondkouz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
AMAÇ : Bu çalışma, yaşlı insanların genç yaşlarında spor yapıp yapmamalarına ve diğer
bazı değişkenlere göre stresle başa çıkma tarzlarını araştırmak için yapılmıştır.
YÖNTEM: Araştırmanın örneklemini Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevinde 60 yaş
üzerinde bulunan ve Giresun Özel Bakım Merkezinde yaşayan 50 yaş üzerinde bulunan
iletişim kurabilen, gönüllü olan kadın ve erkek yaşlılar oluşturmaktadır. Çalışma 42 yaşlı
bireyle görüşülerek yapılmıştır. Veri toplama formu uygulanmadan önce kurumdan yazılı izin
alınmıştır. Çalışmada, Şahin ve Durak (1995) tarafından yapılan ‘’stresle başa çıkma tarzları
ölçeği’’ kullanılmıştır.30 maddelik ölçek, kendine güvenli yaklaşım, çaresiz yaklaşım, boyun
eğici yaklaşım , iyimser yaklaşım ve sosyal destek arama olmak üzere toplam alt 5 ölçekten
oluşmaktadır. Alt ölçeklerden alınan puanların yüksek oluşu, stresle başa çıkmada o alt
ölçekteki yaklaşımın daha çok kullanıldığını göstermektedir. Çalışmanın istatistiksel
analizinde Mann Whitney-U ve Student t testi kullanılmıştır.
BULGULAR: Genç yaşlarında spor yapmış olanların stresle başa çıkmada “iyimser
yaklaşım” ve “kendine güvenli yaklaşımı” daha fazla kullandıkları tespit edilmiştir.(p<0,05).
Eşi hayatta olanların, olmayanlara göre stresle başa çıkmada, “boyun eğici yaklaşımı” daha
fazla kullandıkları görülmüştür. (p<0,05). Gelir düzeyi 1001 TL’den yüksek olanların, daha
düşük gelire sahip olanlara göre “sosyal desteğe başvurma yaklaşımını” daha fazla
kullandıkları tespit edilmiştir (p<0,05). Torun sahibi olanların, olmayanlara göre “boyun
eğici
yaklaşım’’ları
arasında
istatiksel
olarak
anlamlı
bir
farklılık
tespit
edilmiştir(p<0.05).Okuryazar olanlar ile olmayanların stresle başa çıkma tarzlarının
farklılaşmadığı görülmüştür(p>0.05).Sahip olunan çocuk sayısının ve sigara kullanımının
stresle başa çıkma tarzını etkilemediği görülmüştür(p>0.05).
SONUÇ: Genç yaşlarda; spor yapmanın, torun sahibi olmanın, eşin hayatta olmasının ve gelir
düzeyinin stresle başa çıkma tarzlarını etkilediği sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Spor, Stresle Başa Çıkma
177
STRESS MANAGEMENT STYLES OF OLD PEOPLE WHO HAD HABITS OF
DOING SPORTS IN THEIR YOUTH
ABSTRACT
INTRODUCTION: Stress management may show variations, depending on several factors.
The study was conducted in order to reveal the stress management styles of old people living
in Seniors Centers and in Special Care Centers by evaluating the sports habits of these people
in their youth and other factors.
METHOD: The sampling of the study consisted of male and female volunteers from Samsun
Municipality, Seniors Center, who were 60 years old or older and from Giresun Special Care
Center, who were 50 years old or older. The study was conducted on a total of 42 individuals
who were able to communicate effectively. Written consent was provided before we handed
out the data form. “Scale for stress management styles” developed by Şahin and Durak (1995)
was used in this study. This 30-item-scale includes 5 subdivisions, namely, self-confident
approach, hopeless approach, submissive approach, optimistic approach and social support
seeking approach. High score obtained for subdivisions indicate that the approach in question
is more frequently used in managing stress. Mann Whitney-U and Student t tests were used
for statistical analysis.
FINDINGS: It was found out that subjects who had done sports in their youth used the
“optimistic approach” and “self-confident approach” more frequently (p<0.05). It was
revealed that subjects whose spouses were alive used the “submissive approach” more
frequently in managing stress (p<0.05). Those with an income over 1001 Turkish Liras used
the “social support seeking approach” more compared with subjects with an income of less
than 1001 Turkish Liras. There was a statistically significant difference with regard to
submissive approach between subjects who had grandchildren and those who had none
(p<0.05). However, there was no difference in stress management styles of subjects who were
literate abd who were not (p>0.05). We also found out that the number of children subjects
had and smoking habit did not have any effect on stress management styles (p>0.05).
DISCUSSION: It was concluded that stress management styles were affected by whether the
individuals had done sports in their youth; whether they had grandchildren or not; whether
their spouse was alive or not and by the level of income.
Key Words: Sport, Stress Management
178
GÜREŞÇİLERİN KARAR VERME STİLLERİNİN İNCELENMESİ
İzzet İSLAMOĞLU1
1
Tülin ATAN1
Şaban ÜNVER1
OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, güreşçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik
özelliklere göre farklılık olup olmadığının araştırılmasıdır. Çalışma grubunu, Türkiye’nin bazı
illerinin güreş kulüplerinde lisanslı olarak spor yapan 271 erkek güreşçi oluşturmaktadır.
Çalışmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliştirilen; Türkçe geçerlik ve güvenirliği Deniz
(2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği” uygulanmıştır. Mann Whitney-U
ve Kruskal-Vallis testleri ile istatistiksel analiz yapılmıştır. Araştırma kapsamına alınan
güreşçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine sahip oldukları görülmüştür.
Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli karar verme stiline, orta seviyede
kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip oldukları tespit edilmiştir. Milli
sporcuların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek
olduğu tespit edilmiştir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik
karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiştir (p>0.05). Yaşa göre karar vermede özsaygı
ve dikkatli karar verme stilinin farklılaşmadığı, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme
stillerinin farklılaştığı görülmüştür (p<0.0167). Karar vermede özsaygı ve karar verme
stillerinin tamamında evde karar veren kişi değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır
(p>0.0167). Spora başlama yaşına göre güreşçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaş
üstünde spora başlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaş altında spora başlayanlara göre daha
düşük çıktığı tespit edilmiştir (p<0.0167). Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici
ve panik alt boyutlarının spora başlama yaşına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir
(p>0.05). Sonuç olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli olma durumu,
yaş ve spor yaşına göre farklılık gösterdiği görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Karar verme, Özsaygı, Spor
179
ANALYSIS OF DECISION MAKING STYLES OF WRESTLERS
ABSTRACT
The purpose of this study is to find out the decision making styles of wrestlers and to analyze
whether there are differences according to demographic characteristics. The study group
consisted of 271 licensed male wrestlers from the wrestling clubs of some countries in
Turkey. “Melbourne Decision Making Questionnaire” developed by Mann et al. (1997) and
tested for Turkish validity and reliability by Deniz (2004) was used in the study. Statistical
analyses were conducted with Mann Whitney-U and Kruskal-Vallis test. The wrestlers in the
study were found to have high levels of self-esteem in decision making. When the decision
making styles were examined, it was found that they had high levels of vigilance, moderate
levels of buck passing, procrastination and hypervigilance decision making styles. Athletes in
the national team were found to have higher levels of procrastination and buck passing
decision making styles than the athletes who were not in the national team (p<0.01 and
p<0.05). The state of being in the national team was not found to have an influence on selfesteem, vigilance and hypervigilance decision making styles (p>0.05). It was found in
decision making based on age that self-esteem and vigilance decision making styles did not
differ, while procrastination, buck passing and hypervigilance decision making styles differed
(p<0.0167). In decision making, no significant difference was found according to the variable
of decision-maker at home in self-esteem and all of the decision making styles (p>0.0167).
When the self-esteem levels of wrestlers were examined in terms of the age of starting the
sport, it was found that the athletes who started sport over the age of 12 were found to have
lower self-esteem levels when compared with those who started younger than 9 (p<0.0167). It
was found that the vigilance, buck passing, procrastination and hypervigilance subscales of
decision making did not differ according to the age of starting the sport (p>0.05). As a
conclusion, it was found that self-esteem and decision making styles differed in terms of
being a national team player and sports age.
Keywords: Decision making, Self-esteem, Sport, Wrestling,
180
GİRİŞ
Karar verme; politika, yönetim, çevre, okul gibi hayatın birçok yerinde olduğu gibi
sporda da önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde birçok spor branşında oynanan oyun hem
daha hızlı hem de daha teknik ve taktiğe dayalı bir hal almıştır. Yarışma esnasında oyun
dinamiklerinin değişmesi, özellikle toplu sporlarda ve oyun sisteminde ya da oyunun belli
kısımlarında beklenmedik değişimler olması sebebiyle sporcuların oyun içerisinde sürekli
yeni kararlar vermesi gerekmektedir (Kelecek ve ark., 2013). Spor ortamında uygun ve
yerinde verilen kararlar, oyunu olumlu etkileyeceği gibi; verilen yanlış kararlar ya da yanlış
zamanda verilen kararlar oyun içinde sporcuyu olumsuz etkilemenin yanı sıra oyunun
sonucunu da etkileyebilir. Elit sporcuların, genellikle, farklı bilgi kaynaklarını göz önünde
bulundurarak hızlı karar vermeleri gerekmektedir (Leveaux, 2010). Karar verme, çeşitli olay
ve gelişmeler hakkında göz önünde tutulan alternatiflerin seçiminde sadece bu alternatiflerin
tanımlanması değil, aynı zamanda en uygun olanı hedefleme, istek, yaşam tarzı ve değerler ile
birlikte gerçekleştirme ve seçim yapma işlemidir (Harris, 1998). Deniz (2004)’e göre, bireyler
karar verme sürecinde; dikkatli, kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerini kullanır.
Dikkatli karar verme stilini uygulayan bireyler, karar vermeden önce özenle ilgili bilgiyi arar
ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapar. Kaçıngan karar verme stilini
uygulayan bireyler; karar vermekten kaçınarak, kararları başkalarına bırakma eğilimindedir.
Böylece sorumluluğu bir başkasına devrederek karar vermekten kurtulmaya çalışır. Erteleyici
karar verme stilini uygulayan bireyler; kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli erteleme,
geciktirme ve sürüncemede bırakmaya çalışır. Panik karar verme stilini uygulayan bireyler
ise, bir karar durumu ile karşı karşıya kaldıklarında, kendilerini zaman baskısı altında
hissederek aceleci davranışlar sergileyip çabuk çözümlere ulaşma çabasındadırlar (Deniz,
2004). Her birey dünya ile ilişkisinde, onu algılamada, ideallerine ulaşmada ve sorunları
çözmede belirli yöntemler ve yaklaşımlar geliştirir. Bu süreçte birey, gerçeğin farklı yönlerine
dikkat çeker, farklı türde verileri toplar, farklı şekilde verileri düzenler ve farklı yargısal
sonuçlar çıkarır, farklı kararlara ulaşır ve bu kararları da farklı biçimlerde uygular (Parlette ve
Rae 1993; Buluş 2000).
Bu çalışmanın amacı, güreşçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik
özelliklere göre farklılık olup olmadığının araştırılmasıdır.
181
MATERYAL VE METOT
Çalışma grubunu, Türkiye’nin bazı illerinin güreş kulüplerinde lisanslı olarak spor
yapan 271 erkek güreşçi oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan güreşçilerin demografik
özelliklerini belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgiler Formu”
kullanılmıştır. Çalışmada Mann ve ark. (1997) tarafından geliştirilen; Türkçe geçerlik ve
güvenirliği Deniz (2004) tarafından yapılan “Melbourne Karar Verme Ölçeği I-II”
(Melbourne Decision Making Questionary) uygulanmıştır. Melbourne Karar Verme Ölçeği
iki kısımdan oluşmaktadır. I. kısım: Karar vermede özsaygıyı (kendine güven) belirlemeyi
amaçlamaktadır. Altı maddeden oluşmakta ve üç maddesi düz, üç maddesi ters yönde
puanlanmaktadır. Puanlama maddelere verilen “Doğru” yanıtı 2 puan, “Bazen Doğru” yanıtı 1
puan, “Doğru Değil” yanıtı 0 puan şeklinde yapılmaktadır. II. Kısım ise karar verme stillerini
belirlemeyi amaçlayan, 22 maddeden ve dört alt faktörden oluşan bir ölçektir. Bunlar;
1. Dikkatli Karar Verme Stili: Bireyin karar vermeden önce özenle gerekli bilgiyi araması
ve alternatifleri dikkatlice değerlendirdikten sonra seçim yapma durumudur. Bu faktör altı
madde (2, 4, 6, 8, 12, 16) ile ifade edilmiştir.
2. Kaçıngan Karar Verme Stili: Bireyin karar vermekten kaçınması, kararları başkalarına
bırakma eğiliminde olması ve böylece sorumluluğu bir başkasına devrederek karar vermekten
kurtulmaya çalışma durumudur. Bu faktör altı madde (3,9, 11, 14, 17, 19) ile ifade edilmiştir.
3. Erteleyici Karar Verme Stili: Bireyin kararı geçerli bir neden olmaksızın sürekli
erteleme, geciktirme ve sürüncemede bırakma durumudur. Bu faktör, beş madde (5, 7, 10, 18,
21) ile ifade edilmiştir.
4. Panik Karar Verme Stili: Bireyin bir karar durumu ile karsı karsıya kaldığında, kendini
zaman baskısı altında hissederek aceleci davranışlar sergileyip çabuk çözümlere ulaşma
çabası durumudur (Deniz 2004). Bu faktör, beş madde (1, 13, 15, 20, 22) ile ifade edilmiştir.
İstatistiksel Analiz
Verilerin normal dağılım gösterip göstermediği Kolmogorov Smirnov testi ile
değerlendirilmiştir. Normal dağılım göstermediğinden non-parametrik testler kullanılmıştır.
Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüş ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney-U
testi, ikiden fazla grup karşılaştırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Anlamlılık
düzeyi 0.01 ve 0.05 alınmış, grup sayısı üç olduğunda Bonferroni düzeltmesi için anlamlılık
düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıştır.
182
BULGULAR
Tablo 1: Güreşçilerin genel olarak karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi
Özsaygı
Dikkat
Kaçıngan
Erteleyici
Panik
n
271
271
271
271
271
Min
2,00
3,00
0,00
0,00
0,00
Max
12,00
12,00
12,00
10,00
10,00
Ortalama
8,70
8,43
5,32
4,32
4,41
SS
2,08
2,40
2,46
2,26
2,18
Tablo 1’e göre araştırma kapsamına alınan güreşçilerin karar verme ölçeğinden almış
oldukları, karar vermede özsaygı 8.70 puan ortalaması ile yüksek seviyede özsaygı
düzeylerine sahip oldukları görülmüştür.
Karar verme stilleri incelendiğinde ise 8.43 puan ortalaması ile yüksek seviyede
dikkatli karar verme stiline, 5.32 puan ortalaması ile orta seviyede kaçıngan karar verme
stiline, 4,32 puan ortalaması ile orta seviyede erteleyici karar verme stiline ve panik karar
vermede ise 4.41 puan ortalamasıyla ile orta seviyede panik karar verme stiline sahip
oldukları söylenebilir.
Tablo 2: Güreşçilerin milli olma durumuna göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
incelenmesi
Özsaygı
Dikkat
Kaçıngan
Erteleyici
Panik
*p<0.05
Milli Olma
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
n
119
152
119
152
119
152
118
152
119
152
Ort.
8.56
8.82
8.22
8.59
5.70
5.02
4.78
3.96
4.65
4.23
SS
2.21
1.97
2.40
2.40
2.41
2.46
1.95
2.43
2.00
2.31
Median
9.00
9.00
8.00
9.00
6.00
5.00
5.00
4.00
5.00
4.00
Min
2.00
3.00
3.00
3.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
Max
12.00
12.00
12.00
12.00
11.00
12.00
9.00
10.00
10.00
10.00
p
0.442
0.158
0.018*
0.003*
*
0.055
**p<0.01
Tablo 2’e göre güreşçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri
incelendiğinde, milli olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara
göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01 ve p<0.05). Milli olma durumunun özsaygı,
dikkat ve panik karar verme stillerini etkilemediği tespit edilmiştir (p>0.05).
183
Tablo 3: Güreşçilerin yaşa göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin incelenmesi
Özsaygı
Dikkat
Kaçıngan
Erteleyici
Panik
Yaş
n
Ort.
SS
15-17 (a)
18-20 (b)
21-27 (c)
15-17 (a)
18-20 (b)
21-27 (c)
15-17 (a)
18-20 (b)
21-27 (c)
15-17 (a)
18-20 (b)
21-27 (c)
15-17 (a)
18-20 (b)
21-27 (c)
101
92
78
101
92
78
101
92
78
101
91
78
101
92
78
9.06
8.28
8.74
8.59
8.01
8.71
4.61
6.00
5.44
3.52
4.71
4.89
3.77
4.80
4.79
1.96
1.81
2.44
2.32
2.20
2.66
2.26
2.20
2.77
2.25
2.26
2.00
2.05
2.09
2.29
Media
n
9.00
8.00
9.00
9.00
8.00
9.00
4.00
6.00
5.00
3.00
5.00
5.00
4.00
5.00
5.00
Min
Max
4.00
4.00
2.00
3.00
3.00
3.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
1.00
0.00
0.00
0.00
12.00
12.00
12.00
12.00
12.00
12.00
11.00
11.00
12.00
10.00
10.00
9.00
9.00
10.00
10.00
p
0.031
0.111
0.000*
a<b
0.000*
a<b,c
0.001*
a<b,c
*p<0.0167
Tablo 3 incelendiğinde yaşa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme
stillerinin farklılaşmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Yaşa göre karar verme stilleri
incelendiğinde, 18-20 yaş aralığındaki güreşçilerin 15-17 yaşındakilere göre kaçıngan karar
verme puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167). 15-17 yaş aralığındaki
güreşçilerin erteleyici ve panik karar verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaş aralığındaki
sporculara göre daha düşük olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167).
Tablo 4: Güreşçilerin etkili karar veren kişiye göre karar vermede özsaygı ve karar verme
stillerinin incelenmesi
Özsaygı
Dikkat
Kaçıngan
Erteleyici
Panik
Etkili karar veren
kişi
Kendim (a)
Ailem (b)
Kendim ve ailem (c)
Kendim
Ailem
Kendim ve ailem
Kendim
Ailem
Kendim ve ailem
Kendim
Ailem
Kendim ve ailem
Kendim
Ailem
Kendim ve ailem
n
Ort.
SS
Median
Min
Max
64
42
165
64
42
165
64
42
165
63
42
165
64
42
165
9.10
8.09
8.70
8.56
7.66
8.57
5.26
5.78
5.23
4.50
4.14
4.29
4.57
4.40
4.35
2.13
1.97
2.06
2.44
2.51
2.32
2.67
2.24
2.43
2.26
2.11
2.31
2.25
2.06
2.20
9.00
8.00
9.00
9.00
7.5
9.00
5.00
6.00
5.00
5.00
4.00
4.00
4.00
5.00
4.00
3.00
3.00
2.00
3.00
3.00
3.00
.00
1.00
.00
.00
.00
.00
.00
.00
.00
12.00
12.00
12.00
12.00
12.00
12.00
11.00
12.00
11.00
10.00
8.00
10.00
10.00
9.00
10.00
184
p
0.031
0.079
0.362
0.663
0.801
Tablo 4’e göre güreşçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stilleri alt
boyutlarına ilişkin puanlarının evde karar veren kişiye göre farklılaşıp farklılaşamadığı
incelenmiştir. İnceleme sonucunda karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
tamamında evde karar veren kişi değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır
(p>0.0167).
Tablo 5: Güreşçilerin spora başlama yaşına göre karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin
incelenmesi
Özsaygı
Dikkat
Kaçınga
n
Erteleyic
i
Panik
Spora
başlama yaşı
9 yaş altı (a)
10-11 yaş (b)
12 yaş üstü(c)
9 yaş altı (a)
10-11 yaş (b)
12 yaş üstü(c)
9 yaş altı (a)
10-11 yaş (b)
12 yaş üstü(c)
9 yaş altı (a)
10-11 yaş (b)
12 yaş üstü(c)
9 yaş altı (a)
10-11 yaş (b)
12 yaş üstü(c)
n
59
110
102
59
110
102
59
110
102
59
110
101
59
110
102
Ortala
ma
9.37
8.73
8.29
8.57
8.53
8.23
4.62
5.56
5.47
4.10
4.29
4.48
3.72
4.49
4.73
SS
1.91
2.10
2.08
2.22
2.34
2.56
2.42
2.41
2.49
2.21
2.33
2.23
2.09
2.12
2.24
Media
n
10.00
9.00
8.00
9.00
9.00
8.00
4.00
6.00
5.00
4.00
4.00
5.00
4.00
5.00
5.00
Min
Max
p
5.00
2.00
4.00
3.00
3.00
3.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
12.00
12.00
12.00
12.00
12.00
12.00
9.00
11.00
12.00
8.00
10.00
8.00
9.00
10.00
10.00
0.007*
c<a
0.686
0.024
0.484
0.023
*p<0.0167
Tablo 5’e göre spora başlama yaşına göre güreşçilerin özsaygı düzeyleri
incelendiğinde, 12 yaş üstünde spora başlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaş altında spora
başlayanlara göre daha düşük çıktığı tespit edilmiştir (p<0.0167).
Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt boyutlarının spora
başlama yaşına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir (p>0.05).
TARTIŞMA
Bu çalışma, güreşçilerin karar verme stillerini belirleyerek demografik özelliklere göre
farklılık olup olmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır.
Araştırma sonucunda güreşçilerin karar vermede özsaygı puanı 8.70, karar verme
stilleri alt boyutlarında dikkatli 8.43, kaçıngan 5.32, erteleyici 4.32, panik karar verme puanı
ise 4.41 olarak görülmektedir (Tablo1). Buna göre güreşçilerin karar vermede özsaygıları
yüksek seviyede olduğu görülmüştür. Karar verme stilleri incelendiğinde dikkatli karar verme
185
stilinin yüksek; kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stillerinin ise orta seviyede olduğu
söylenebilir. Toplumumuzda güreş birçok sosyal değerin oluşmasına ve devamlı hale
gelmesine yardımcı olurken bireyin kendisini tanıma, değerlendirme ve kabullenme sürecinde
de özsaygısının gelişimine katkı sağladığı düşünülmektedir. Güreşçilerin çoğu zaman karar
verirken bilgiyi ve alternatifleri dikkatlice değerlendirip buradan vardıkları sonuca göre karar
verdiklerini, bir sebep olmadan karar verme eylemini sürekli ertelemediklerini ve zamanında
karar verdiklerini, gereksiz yere uzatmadıklarını söyleyebiliriz. Genel olarak baktığımızda
güreşçilerin; panik yapmadan, aceleci davranmayıp, farklı bilgilere ulaşıp, seçeneklerini
zamanında değerlendirerek karar verdikleri görülmektedir. Radford ve ark. (1993), karar
vermede özsaygı düzeyi yüksek olan üniversite öğrencilerinin daha az karar stresi yaşamakta
olduğunu, seçim ve sorumluluk stillerini kullanmaya daha yatkın davranışlar gösterdiklerini
saptamışlardır. Brown ve Mann (1991) yapmış oldukları araştırmada, özsaygısı yüksek olan
bireylerin karar verme davranışında daha yeterli ve yetenekli olduklarını ayrıca karar verirken
daha sistematik ve ayrıntılı düşündüklerini belirtmişlerdir.
Güreşçilerin milli olup olmamasına göre karar verme stilleri incelendiğinde, milli
olanların kaçıngan ve erteleyici karar verme stilinin milli olmayanlara göre daha yüksek
olduğu tespit edilmiştir. Milli olma durumunun özsaygı, dikkat ve panik karar verme stillerini
etkilemediği tespit edilmiştir (Tablo 2). Milli sporcuların toplum içindeki davranışları ve
sorumlulukları önemli olduğu için karar verme aşamasında özelliklede müsabaka ortamında
verilen kararların çoğu zaman telafisi olmaması sebebiyle sporcuların sorumluluktan kaçması
ve sürekli erteleme eğiliminde oldukları düşünülmektedir. Güçray (2001), düşük özsaygıya
sahip bireylerin sistemli ve mantıklı bir şekilde değerlendirme yapıp karar vermesini
engellediğini buna rağmen benlik saygısı yüksek bireylerin ise, karar verirken daha az
zorlandıklarını ve daha az stres yasadıklarını tespit etmiştir. Gacar (2011) tarafından
akademisyenlere
yönelik
yapmış
olduğu
çalışmada
akademik
unvanı
küçük
olan
akademisyenlerin erteleyici yaklaşım düzeylerinin daha fazla olduğunu bulgulamıştır.
Çalışmamızda yaşa göre karar vermede özsaygı ve dikkatli karar verme stillerinin
farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Yaşa göre karar verme stilleri incelendiğinde, 18-20 yaş
aralığındaki güreşçilerin 15-17 yaşındakilere göre kaçıngan karar verme puanlarının daha
yüksek olduğu tespit edilmiştir. 15-17 yaş aralığındaki güreşçilerin erteleyici ve panik karar
verme stillerinin 18-20 ve 21-27 yaş aralığındaki sporculara göre daha düşük olduğu tespit
186
edilmiştir (Tablo 3). Güreşçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin tamamında
evde karar veren kişi değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır (Tablo 4).
Spora başlama yaşına göre güreşçilerin özsaygı düzeyleri incelendiğinde, 12 yaş
üstünde spora başlayanların özsaygı düzeylerinin, 9 yaş altında spora başlayanlara göre daha
düşük çıktığı tespit edilmiştir. Karar verme stillerinin dikkat, kaçıngan, erteleyici ve panik alt
boyutlarının spora başlama yaşına göre farklılık göstermediği tespit edilmiştir (Tablo 5). Bu
durumda özsaygı çalışmalarının erken yaşlardan itibaren başlamasının anne-baba eğitimi
açısından ve okullarda psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri açısından önemli olduğu
söylenebilir. Certel ve ark’ı (2013) takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar
verme stillerine yönelik çalışmasında spor deneyimi az olanların karar vermede özsaygılarının
da düşük olduğunu, kaçıngan ve panik karar verme stillerini daha çok kullandıklarını
belirlemişlerdir. Kelecek ve ark’ı (2013), sporcuların karar verme stillerinin spor yılına göre
karşılaştırılmasına yönelik yapmış olduğu çalışmada karar verme stillerinin spor yılına göre
farklılaşmadığını saptamışlardır. Gülşen (2008) ve Çetin (2009)’in yapmış olduğu çalışmada
bu sonuçla benzerlik göstermektedir.
SONUÇ
Araştırma sonucunda güreşçilerin yüksek seviyede karar vermede özsaygı düzeylerine
sahip oldukları görülmüştür. Karar verme stilleri incelendiğinde yüksek seviyede dikkatli
karar verme stiline, orta seviyede kaçıngan, erteleyici ve panik karar verme stiline sahip
oldukları tespit edilmiştir. Güreşçilerin karar vermede özsaygı ve karar verme stillerinin milli
olma durumu, yaş ve spor yaşına göre farklılık gösterdiği görülmüştür.
KAYNAKLAR
Brown JE., Mann L. (1991). Decision-making competence and self esteem: a comparision of parents
and adolescent. Journal of Adolescence, 14, 363-371.
Buluş, M. (2000). Öğretmen Adaylarında Yükleme Karmaşıklığı düşünme Stilleri ve Bilişsel
Tutarlılık Tercihinin Bazı Psiko-Sosyal Özellikler Çerçevesinde incelenmesi. Dokuz Eylül
Üniversitesi Yayımlanmamış Doktora Tezi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Certel Z., Bahadır Z., Sönmez GT. (2013). Takım sporları açısından karar vermede öz saygı ve karar
verme stillerine yönelik bir araştırma, Niğde Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 7(1). Niğde.
Çetin MÇ. (2009). Beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin karar verme stilleri, sosyal beceri
düzeyleri ve stresle başa çıkma biçimlerinin bazı değişkenler açısından karşılaştırmalı olarak
incelenmesi. Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
187
Deniz ME. (2004). Investigation of the relation between decision self-esteem, decision making style
and problem solving skill of the university students. Eurasian Journal of Educational Research,
4(15): 23-35.
Gacar A. (2011). Türkiye’deki Beden Eğitimi Ve Spor Öğretim Elemanlarının Karar Verme Ve
Atılganlık Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi. Doktora tezi. Fırat
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı, Elazığ.
Gülşen D. (2008). Farklı lig düzeyinde oynayan futbolcuların oynadıkları mevkilere, öğrenim durumu
ve spor yaşlarına göre problem çözme becerilerinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi,
Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Harris R. (1998). Introduction to Decision Making. Colifornia: Vanguard University of Souhern.
Erişim: (http://www.virtualsalt.com/crebook5.htm) (20.11.2014).
Kelecek S., Altıntaş A., Aşçı FH. (2013). Sporcuların Karar Verme Stillerinin Belirlenmesi. CBÜ
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi 8(1).
Leveaux R. (2010). Facilitating referee’s decision making in sport via the application of technology.
IBIMA Publishing, 1-8.
Man L., Burnett P., Radford M., Ford S. (1997). The Melbourne Decision Making Questionnaire: An
Instrument for Measuring Patterns for Coping .with Decisional Conflict. Journal of Behavioral
Decision Making, 10: 1-19.
Parlette N., Rae R. (1993). Thinking About Thinking: Thinking Styles of People. Assosiation
Management, 45(3), 361-367.
Radford MHB., Mann L., Ohta Y., Nakane N. (1993). Differences between Australian and Japanese
students in decisional self-esteem, decisional stress, and coping styles”. Journal of CrossCulturel Psychology, 24, 284-297.
Güçray SS. (2001). Ergenlerde karar verme davranışlarının öz-saygı ve problem çözme becerileri
algısı ile ilişkisi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 8(8), 106-121.
188
GÜREŞÇİLERİN PSİKOLOJİK İHTİYAÇLARININ İNCELENMESİ
Tülin ATAN1
1
Şaban ÜNVER1
OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun
ÖZET
Bu araştırma güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarının bazı değişkenlere göre incelemek
amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan lisanslı 147 erkek güreşçi
gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada araştırmacılar tarafından oluşturulan “Demografik Bilgi
Formu” (Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf, ailede spor geçmişi olma durumu) ve güreşçilerin
psikolojik ihtiyaçlarını belirlemek için Heckert ve ark. (2000) tarafından geliştirilen ve Kesici
(2008) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Yeni Psikolojik İhtiyaç Değerlendirme Ölçeği”
kullanılmıştır. Ölçek, “başarı, ilişki, özerklik ve başatlık” olmak üzere 4 alt boyuttan
oluşmaktadır. Veriler araştırmacılar tarafından güreşçilerin kulüplerinde ve güreş eğitim
merkezinde yüz yüze görüşülerek elde edilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde
Mann Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Tüm güreşçilerin alt boyutlardan
aldıkları puanlar incelendiğinde, “başarı” ihtiyaçlarının çok yüksek, “ilişki”, “özerklik” ve
“başatlık” ihtiyaçlarının ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmüştür. “Başarı” ihtiyacı alt
boyutunda yatılı kalan güreşçilerin başarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre anlamlı
düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01). “İlişki” ve “özerklik” ihtiyacı alt
boyutlarında yatılı kalan güreşçilerin bu ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara oranla daha düşük
olduğu görülmüştür (p<0.05). Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları yaş gruplarına göre
incelendiğinde “ilişki”, “özerklik” ve “başatlık” alt boyutlarının yaş gruplarına göre
farklılaşmadığı görülürken, 13-15 yaş grubu güreşçilerin “başarı” alt boyutunun 16 ve üstü
yaş grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167). Güreşçilerin “başarı”,
“özerklik” ve “başatlık” ihtiyaçları alt boyutları, ailesinde spor geçmişi olan ve olmayan
değişkenine göre yapılan karşılaştırmada gruplar arasında farklılık göstermezken (p>0.05),
ailesinde spor geçmişi olmayanların “ilişki” ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit
edilmiştir (p<0.05). Güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu
görülmektedir. Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaşa, okunulan sınıfa
ve ailede spor geçmişi olup olmamasına göre değişmektedir.
Anahtar Kelimeler: Güreş; Psikolojik ihtiyaç; Spor.
189
ANALYSIS OF PSYCHOLOGICAL NEEDS OF WRESTLERS
ABSTRACT
This study was conducted to analyze the psychological needs of wrestlers in terms of
some variables. 147 licensed male wrestlers in the city and towns of Samsun participated in
the study voluntarily. “Demographic Information Form” (the state of being a boarder, age,
grade, sport history in the family) developed by the researchers and “New Needs Assessment
Questionnaire” developed by Heckert et al. (2000) and adapted to Turkish by Kesici (2008)
were used to determine the psychological needs of wrestlers. The questionnaire consists of 4
sub-dimensions as “achievement, affiliation, autonomy and dominance”. The data were
collected by the researchers through face to face interview in the clubs of wrestlers and in
wrestling training center. Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test were used in the
statistical analysis of the data. When the scores of sub-dimensions were analyzed for all
wrestlers, it was seen that “achievement” needs were so high, “affiliation”, “autonomy” and
“dominance” needs were higher than average. In the need for “achievement” sub-dimension,
boarder students’ needs for achievement were found to be higher than those of the students
who were not boarders (p<0.01). In the sub-dimensions of need for “affiliation” and
“autonomy”, these needs of boarder students were found to be lower when compared with
students who were not boarders (p<0.05). When the psychological needs of wrestlers were
analyzed in terms of age groups, it was found that the sub-dimensions of “affiliation”,
“autonomy” and “dominance” did not differ in terms of age groups, while the “achievement”
sub-dimension of wrestlers between 13 and 15 were found to be higher when compared with
the 16 and older age group
(p<0.0167). While the “achievement”, “autonomy” and
“dominance” need sub-dimensions of wrestlers were analyzed, no difference was found
between the wrestlers who had sport history in his family and those who did not (p>0.05),
those who did not have sport history in family were found to have higher “affiliation” needs
(p<0.05). Wrestlers’ psychological needs were mostly for “achievement”, and at least for
“affiliation”. Psychological needs of wrestlers differ in terms of the state of being a boarder,
age, grade and sport history in family.
Key Words: Wrestling; Psychological needs; Sport.
190
GİRİŞ
İnsanoğlunun temel ihtiyaçları çok uzun zamandan beri araştırmacıların konusu olarak
süregelmiştir. İnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda hareket ederler. Davranışlarımızın temelinde
belli başlı ihtiyaçları karşılama güdüsü bulunmaktadır (Çelikkaleli 2005). İnsanoğlunun
ihtiyaçları sonsuz ve sınırsızdır. Dolayısıyla insanlar sonsuz ve sınırsız ihtiyaçlara göre yeni
istek ve taleplerde bulunma ihtiyacı gösterirler. İnsanların ihtiyaçları karşılandıkça
beklentilerinde ve taleplerinde artışlar görülür (Bayraktar ve Kuru 2007). İhtiyaçlar farklı
durum ve olaylarda farklılaşır (Dizen ve ark. 2005). Birey, yaşam çizgisi boyunca çocukluk,
gençlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi gelişim dönemlerinden geçmektedir. Bu gelişim dönemleri
birbiriyle farklı olan fizyolojik ve psikolojik özellikler gösterir (Haburcu 2011). İhtiyaçlar
genelde fizyolojik ve psikolojik içeriklidir. Psikolojik ihtiyaçların karşılanması ve
doyurulması fizyolojik ihtiyaçlara bağlıdır (Cüceloğlu, 1992).
Psikolojik ihtiyaçlar (psychological needs) yaşamımızda önemli bir yere sahiptir ve
çeşitli alanlara olan yönelimlerimizi etkilemektedir. Doyumlarımız veya doyumsuzluklarımız
yönelimlerimizin şiddetini etkilemektedir (Çelikkaleli 2005). İhtiyaç insanlara özgü; güdü,
motivasyon, istek, gereksinim, arzu, ümit ve başarma isteği gibi yüksek dürtülerdir. İhtiyaç,
içten ya da dıştan meydana gelen bir hareketle beyin bölgesinde oluşan bir baskı ve itici bir
güç ya da gereksinim hissi olarak da açıklanır. Bütün psiko-sosyal ihtiyaçlar ve özellikle
bütün insan ihtiyaçları genellikle temel ihtiyaçlar olarak adlandırılırlar (Eysenck ve ark. 1972;
akt. Kesici ve ark. 2003).
Her insanın kendine özgü ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaçlar bireyin belli davranışları
göstermesi için güdülenmesine neden olur (Baymur, 1985). Toplumsal bir varlık olan insanın
psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir araçta spordur. Birey spor yolu ile
keşfedilmemiş özelliklerini tanır ve yaratıcı yönünü harekete geçirir (Kuru 2004). Yapılan
araştırmalarda, sporun bireylerde birbirlerine karşı saygılı olma, kurallara uyma, işbirliği
yapma, bağımsız davranma, kendini disipline etme, azimli ve kararlı olma ve toplumsallaşma
sürecini hızlandırdığı belirtilmektedir (Kuru ve Baştuğ 2006).
Bu bağlamda yapılan bu çalışmada güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları incelenmiş ve bu
ihtiyaçlarla ilişkili olan faktörlerin ortaya konulmasıyla güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarının
anlaşılması amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde başarı, ilişki, özerklik ve başatlık ihtiyaçları
çalışmanın kapsamını oluşturmuştur. Başarı ihtiyacı, güç olan şeylerin en kısa sürede en iyi
şekilde yapılmasına yönelik çabayı ifade ederken; ilişki ihtiyacı öncelikle arkadaşlık ve diğer
191
ilişkilerin oluşturulmasına yönelik olan ihtiyaçtır. Özerklik ihtiyacı ise elbette ki bağımsızlığa
yönelik bir ihtiyaçtır, baskı ve zorlamaya karşı direnme arzusudur. Burada birey kendi
davranışlarını tamamen kabul etmekte, onaylamakta ve savunmaktadır. Bir diğer ihtiyaç
başatlıktır ve diğerlerini etkilemek, kontrol etmek, yönetmek ve bir grubun yönelimini
etkilemek anlamına gelmektedir (Murray, 1938; akt. Champoux, 2011).
Davranışları yöneten ve onlara şekil veren ihtiyaçlardır ve bu ihtiyaçların hepsi her
bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kişilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve
ihtiyaçlara verilen önem değişmektedir. Bu ihtiyaçların anlaşılması bireyin davranışlarının
çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Bu çalışmada güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları bazı
değişkenler açısından incelenmiştir.
MATERYAL METOD
Çalışmaya Samsun ili ve ilçelerinde bulunan güreş eğitim merkezinde yatılı kalan (40)
ve yatılı kalmayan (107) toplam 147 erkek lisanslı güreşçi gönüllü olarak katılmıştır.
Çalışmada araştırmacılar tarafından oluşturulan “Demografik Bilgi Formu” (Yatılı kalma
durumu, yaş, sınıf, ailede spor geçmişi olma durumu) ve güreşçilerin psikolojik ihtiyaçlarının
değerlendirilmesi amacıyla Heckert ve ark. (2000) tarafından geliştirilmiş New Needs
Assessment Questionnaire ve Kesici (2004) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Yeni Psikolojik
İhtiyaçları Değerlendirme Ölçeği (YPİDÖ) kullanılmıştır. Ölçek öğrencilerin başarı, ilişki,
özerklik ve başatlık alanlarındaki psikolojik ihtiyaçlarını değerlendirmede kullanılır. Başarı 1,
5, 9, 13, 17; ilişki 2, 6, 10, 14, 18; özerklik 3, 7, 11, 15, 19 ve başatlık 4, 8, 12, 16, 20
numaralı maddelerden oluşmaktadır. Beşli likert tipi olan ölçekte “Hiç Katılmıyorum”,
“Katılmıyorum”,
“Kararsızım”,
“Katılıyorum”,
“Tamamen
Katılıyorum”
ifadeleri
bulunmaktadır. Ölçekte üçü ters puanlanan (8, 14, 18) toplam 20 madde yer almaktadır.
Ölçeklerin her bir alt boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düşük alınabilecek puan
ise 5’dir. Puanlar yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür.
İstatistik
Verilerin normal dağılım göstermediği görülmüş ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney-U
testi, ikiden fazla grup karşılaştırılmalarında Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Anlamlılık
düzeyi 0.05 alınmış, grup sayısı iki’ den fazla olduğunda Bonferroni düzeltmesi için
anlamlılık düzeyi 0.05/3=0.0167 olarak alınmıştır.
192
BULGULAR
Tablo 1: Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları alt boyut puanları
Alt Boyutlar
N
Minimum
Maximum
147
10,00
25,00
Başarı
147
6,00
23,00
İlişki
147
7,00
25,00
Özerklik
147
7,00
25,00
Başatlık
Mean
21,12
15,16
18,23
18,46
SS
3,05
2,71
3,36
3,40
Tablo 1 incelendiğinde tüm güreşçilerin “başarı” alt boyutundan aldıkları puanın
ortalaması 21.12±3.05 bulunmuştur. Bu puan güreşçilerin başarı ihtiyacının yüksek olduğunu
göstermektedir.
Güreşçilerin “ilişki” alt boyut puanının “15.16±2.71 olduğu görülmüş, bu değer ilişki
ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde olduğunu göstermektedir.
Güreşçilerin “özerklik” ve “başatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu
görülmüş, bu değer bu ihtiyaçlarının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir.
Sonuçta, alt boyutlardan alınan puanlar incelendiğinde güreşçilerin en fazla, “başarı”
ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu görülmektedir.
Tablo 2: Yatılı kalma durumuna göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi
Yatılı kalma
Alt boyutlar
n
Ortalama
SS
Median
durumu
Yatılı olmayan
107
20,69
3,24
21
Başarı
Yatılı kalan
40
22,30
2,09
23
Yatılı olmayan
107
15,56
2,39
16
İlişki
Yatılı kalan
40
14,10
3,21
14
Yatılı olmayan
107
18,59
3,28
18
Özerklik
Yatılı kalan
40
17,25
3,41
17,50
Yatılı olmayan
107
18,59
3,36
19
Başatlık
Yatılı kalan
40
18,12
3,52
18
**p<0.01
*p<0.05
Min
Max
10
17
8
6
7
7
7
8
25
25
23
20
25
22
25
25
p
0.006**
0.011*
0.043*
0.374
Yatılı kalma durumuna göre psikolojik değerlendirme alt boyutları karşılaştırılmıştır.
Başarı alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin başarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara göre
anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.01).
İlişki alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin ilişki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara
oranla daha düşük olduğu görülmüştür (p<0.05).
Özerklik alt boyutunda yatılı olan güreşçiler yatılı olmayanlara göre daha az özerklik
ihtiyacı duymaktadır (p<0.05).
193
Tablo 3: Psikolojik ihtiyaçların yaşa göre değerlendirilmesi
Alt boyutlar
Başarı
İlişki
Özerklik
Başatlık
Yaş
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
10-12 (a)
13-15 (b)
16 ve üstü (c)
n
31
57
59
31
57
59
31
57
59
31
57
59
Ortalama
21,67
21,77
20,22
15,77
14,93
15,07
19,00
17,35
18,67
19,35
18,00
18,45
SS
3,32
2,02
3,51
2,52
3,07
2,42
2,96
3,85
2,87
2,36
3,32
3,87
Median
22
22
20
16
15
15
19
17
18
20
18
18.0
Min
12
17
10
9
6
8
10
7
10
15
8
7
Max
25
25
25
21
23
20
24
25
24
25
25
25
p
0.012*
b>c
0.246
0.058
0.111
*p<0.0167
Tablo 3’te Psikolojik ihtiyaçlar incelendiğinde ilişki, özerklik ve başatlık alt
boyutlarının yaşa göre farklılaşmadığı görülürken, 13-15 yaş grubu güreşçilerin başarı alt
boyutunun 16 ve üstü yaş grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.0167).
Tablo 4:Yaşa göre ödül alma yüzdelerinin incelenmesi
YAŞ
10-12
13-15
16 ve üstü
Evet
n
1
17
28
Herhangi bir ödül veya başarınız var mı?
Hayır
%
n
3.2
30
29.8
40
47.5
31
%
96.8
70.2
52.5
Tablo 4 te yaş gruplarına göre yöneltilen “herhangi bir ödül veya başarınız var mı?”
sorusuna verilen cevaplara göre yapılan frekans analizinde 10-12 yaş grubu güreşçilerin; %3,2
(1) evet, %96,8 (30) hayır, 13-15 yaş grubu güreşçilerin; %29,8 (17) evet, %70,2 (40) hayır,
16 ve üstü yaş grubu güreşçilerin; %47,5 (28) evet, %52,5 (31) hayır cevabı verdiği tespit
edilmiştir.
Tablo 5: Okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçların incelenmesi
Alt boyutlar
Başarı
İlişki
Özerklik
Başatlık
Sınıf
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
3-6.sınıf (a)
7-8.sınıf (b)
9.sınıf ve üstü (c)
n
29
50
68
29
50
68
29
50
68
29
50
68
Ortalama
21,48
22,08
20,27
15,58
14,94
15,14
19,06
17,66
18,29
19,44
18,00
18,39
*p<0.0167
194
SS
3,34
2,09
3,30
2,50
2,93
2,65
3,04
3,66
3,22
2,27
3,434
3,726
Median
22
22
20
16
15
15
19
17.5
18
20
18
18
Min
12
17
10
9
6
8
10
7
7
15
8
7
Max
25
25
25
21
20
23
24
25
24
25
25
25
p
0.006*
b>c
0.543
0.154
0.099
Güreşçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; ilişki,
özerklik ve başatlık alt boyutlarının farklılaşmadığı (p>0.05) görülürken, 7. ve 8. sınıfların
başarı alt boyut puanları 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha yüksek bulunmuştur
(p<0.0167).
Tablo 6: Ailesinde spor geçmişi olan ve olmayanların psikolojik ihtiyaçların incelenmesi
Ailenizde Spor
Alt boyutlar
Geçmişi
n
Ortalama
SS
Median
Min
Olan Var mı?
Evet
51
21,11
3,63
22
10
Başarı
Hayır
96
21,13
2,71
21
14
Evet
51
14,52
2,68
15
8
İlişki
Hayır
96
15,50
2,68
16
6
Evet
51
17,58
3,18
17
7
Özerklik
Hayır
96
18,57
3,42
18
7
Evet
51
18,00
4,05
18
7
Başatlık
Hayır
96
18,71
2,99
19
11
*p<0.05
Max
25
25
20
23
23
25
25
25
p
0.365
0.032*
0.069
0.305
Güreşçilerin başarı, özerklik ve başatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmişi olan ve
olmayan arasında farklılık göstermezken (p>0.05), ailesinde spor geçmişi olmayanların ilişki
ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.05).
TARTIŞMA
Davranışları yöneten ve onlara şekil veren ihtiyaçlarımızdır ve bu ihtiyaçların hepsi
her bireyde aynı düzeyde değildir. Farklı kişilerde farklı ihtiyaçlar ön plana çıkmakta ve
ihtiyaçlara verilen önem değişmektedir.
Bu ihtiyaçların anlaşılması bireyin davranışlarının
çözümlenmesinde oldukça etkilidir. Dolayısıyla bu çalışma güreşçilerin psikolojik
ihtiyaçlarını Yatılı kalma durumu, yaş, sınıf ve ailede spor geçmişi olma durumu değişkenleri
açısından incelenmiştir.
Tüm güreşçilerin alt boyutlardan aldıkları puanlar incelenmiştir. Ölçeklerin her bir alt
boyutundan alınabilecek en yüksek puan 25, en düşük alınabilecek puan ise 5’dir. Puanlar
yükseldikçe o alandaki psikolojik ihtiyacın daha çok olduğu görülür. Güreşçilerin “başarı” alt
boyutundan aldıkları puanın ortalaması 21.12±3.05 bulunmuştur. Bu puan güreşçilerin başarı
ihtiyacının yüksek olduğunu göstermektedir. Güreşçilerin “ilişki” alt boyut puanının
15.16±2.71 olduğu,
“özerklik” ve “başatlık” alt boyut puanlarının 18 civarında olduğu
görülmüş, bu değer ilişki ihtiyacının ortalamanın biraz üstünde, özerklik ve başatlık
ihtiyacının ortalamanın üstünde olduğunu göstermektedir. Sonuçta, alt boyutlardan alınan
195
puanlar incelendiğinde güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu
görülmektedir. Literatürde çalışmamızın bu sonucunu destekleyen çalışmalara rastlanılmıştır
(Haburcu 2011; Özaydın ve ark. 2014; Gençtanırım ve Tay 2015).
Gençtanırım ve Tay (2015) çalışmalarında sınıf öğretmeni adaylarının psikolojik
ihtiyaçları, başarı, başatlık, özerklik ve ilişki arasında anlamlı farklılık olduğunu; başarı
ihtiyacının diğer üç ihtiyaçtan daha fazla gereksinim duyulan bir ihtiyaç olduğu sonucu ortaya
çıkmıştır. Ayrıca çalışma sonucunda sınıf öğretmeni adaylarında en alt düzeyde olan ihtiyacın
ilişki boyutu olduğunu tespit etmişlerdir.
Yatılı kalan ve kalmayan sporcuların psikolojik ihtiyaçları incelenmiştir. Sadece
başatlık alt boyutunda iki grup arasında fark bulunmazken başarı, ilişki ve özerklik alt
boyutlarının bu iki grup arasında farklılaştığı görülmüştür.
Başarı alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin başarı ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara
göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Güreş eğitim merkezlerinde yatılı
olarak kalan sporcular, yatılı kalmayanlara göre daha çok fedakârlıkta bulunmaktadır.
Ailesinden, evinden uzak kalma başarı ihtiyacını daha da arttırabilmektedir.
İlişki alt boyutunda yatılı kalan güreşçilerin ilişki ihtiyaçlarının yatılı kalmayanlara
oranla daha düşük olduğu görülmüştür. Bu durumun nedeni yatılı kalanların sürekli
çevrelerinde arkadaşlarının olması ve arkadaşlarıyla daha çok paylaşımda bulunabilmesi
olabilir. Nigar’ın çalışması (2014) bizim bu bulgumuzu destekler niteliktedir. Çalışmasında
yatılı öğrencilerin ilişki ihtiyaçları, yatılı olmayanlara kıyasla daha az olduğunu belirtmiştir.
Hernekadar çalışılan denek grupları farklı olsa da yatılı olanların ilişki ihtiyaçlarının daha az
olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Özerklik alt boyutu incelendiğinde, yatılı olan güreşçiler yatılı olmayanlara göre daha
az özerklik ihtiyacı duymaktadır. Ailelerinden ayrı yatılı bir şekilde hayatını devam ettiren
güreşçilerin aile kontrolü yatılı olmayanlara nazaran daha azdır. Bu durum yatılı olanların
kendilerini daha özgür hissetmelerine ve daha az özerklik ihtiyacına neden olabilir.
Çalışmamızın aksine Nigar’ın çalışmasında (2014) öğrencilerin özerklik ihtiyaçlarının,
yatılı olma ve yatılı olmama durumuna göre değişmediği belirtilmiştir. Nigar’ın çalışmasında
bizim çalışmamızdan farklı sonuçlar çıkmasının nedeni denek grubunun farklılığı olabilir.
Nitekim bizim çalışmamızdaki denekler sporcu grubu iken Nigar’ın çalışmasında sporcu
olmayan öğrenciler denek grubunu oluşturmuştur. Ayrıca yatılı kalınan yer arasında da büyük
196
farklılık vardır. Çalışmamızdaki denekler güreş eğitim merkezlerinde yatılı kalırken, Nigar’ın
çalışmasında yatılı bölge ortaokullarında kalınmaktadır.
Psikolojik İhtiyaçlar incelendiğinde ilişki, özerklik ve başatlık alt boyutlarının yaşa
göre farklılaşmadığı görülürken, 13-15 yaş grubu güreşçilerin başarı alt boyutunun 16 ve üstü
yaş grubuna göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
13-15 yaş aralığındaki sporcuların 16 yaş üstüne göre daha fazla “başarı” ihtiyacı
hissetmektedir. Bu durumun nedeni güreşte belli bir seviyeye gelmeleri ve artık bir ödül
kazanma ihtiyacı hissetmeleri, aynı zamanda güreşe devam etmeleri için böyle bir
motivasyona
gereksinim
duydukları
düşünülebilir.
Nitekim
güreşçilere
yöneltilen
“branşınızda herhangi bir ödül veya başarınız var mı?” sorusuna 13-15 yaş aralığındaki
güreşçilerin %29.8’i evet, %70,2’i hayır cevabını verirken 16 yaş ve üzerindeki güreşçilerin
%47.5’i evet, %52.5’i hayır cevabını vermiştir.
Çalışmamızda deneklerin başarı ihtiyacının yüksek olduğu görülmüştür. Haburcu’nun
(2011) çalışması bizim çalışmamızı destekler niteliktedir. Haburcu’nun (2011) ergenler
üzerinde yaptığı çalışmada, başarı ihtiyacı boyutu puan ortalamalarını 20 puan civarında
bulmuştur. Bizim çalışmamızda da başarı ihtiyaç puanının 20 civarında olduğu görülmüştür.
Yine Haburcu’nun ergenler üzerinde yaptığı çalışmada (2011) ilişki (15 puan),
özerklik (18 puan) ve başatlık (18 puan) alt boyut ihtiyaç durumlarının bizim çalışmamızdaki
denekler ile benzer olduğu görülmüştür.
Güreşçilerin okunulan sınıfa göre psikolojik ihtiyaçları değerlendirildiğinde; ilişki,
özerklik ve başatlık alt boyutlarının farklılaşmadığı (p>0.05) görülürken. 7. ve 8. sınıflarda,
başarıya ulaşma ihtiyacı 9. sınıf ve üzerinde okuyanlardan daha fazla bulunmuştur. 9.sınıf ve
üstü sporcuların yarısı herhangi bir ödül veya madalya kazanırken, 7. ve 8. sınıfta okuyanların
ise %29.8 i başarıya ulaşmıştır. Yaş değişkeninde de değinildiği gibi, bu durum güreşte belli
bir mesafe kateden sporcuların artık bir ödül kazanma isteği üst seviyelere çıktığı
düşünülmektedir.
Eren (1994) tarafından yapılan araştırmada lise ergenlerinin psikolojik ihtiyaçları ile
sınıf düzeyleri arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Eren’in çalışmasında psikolojik
ihtiyaçları karşılaştırılan deneklerin yaş aralığı bizim çalışmamızda kullanılan deneklerin yaş
aralığından çok daha azdır. Nitekim Eren bu bulgusunu farklı sınıf seviyelerinde olan
ergenlerin yaş aralıklarının birbirine yakın olması ve okula erken-geç başlama gibi nedenlerle
197
bir sınıf seviyesinde 2-3 farklı yaş grubundan ergenlerin olması ile açıklanabileceğini
belirtmiştir.
Ailede
spor
geçmişi
olan
ve
olmayan
güreşçilerin
psikolojik
ihtiyaçları
değerlendirilmiştir. Güreşçilerin başarı, özerklik ve başatlık ihtiyaçları ailesinde spor geçmişi
olan ve olmayan arasında farklılık göstermezken, ailesinde spor geçmişi olmayanların ilişki
ihtiyaçlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ailesinde spor yapmayan başka birinin
bulunmaması, sporcunun içinde bulunduğu durumun ailesi tarafından tam olarak
anlaşılmadığını düşünmesi ve sosyal etkileşimde bulunma ve kabul edilme arzusunun yani
ilişki ihtiyacının yüksek çıkmasının bir nedeni olabilir.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Güreşçilerin en fazla, “başarı” ihtiyacı, en az da “ilişki” ihtiyacı olduğu görülmektedir.
Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları yatılı olma durumuna, yaşa, okunulan sınıfa ve ailede spor
geçmişi olup olmamasına göre değişmektedir.
Yatılı kalmayan güreşçilerin ilişki ihtiyacı isteklerini azaltabilmek adına antrenör veya
ailesinin desteğiyle farklı arkadaş çevrelerinin ve sosyal ortamların oluşmasına imkan
sağlayarak bu ihtiyacın giderilmesi gerekmektedir. Güreşte belli bir seviyeye gelmiş olmasına
rağmen yaşı küçük olan güreşçilerin yaşı biraz daha büyük güreşçilere göre daha fazla başarı
ihtiyacı hissettikleri görülmüştür. Bu durum göz önünde tutularak antrenörler küçük yaştaki
güreşçileri biran önce ödüle ve başarıya özendirecek her türlü söylemden ve eğitimden
kaçınmalıdır. Sporcularını farklı motivasyon unsurları ile kademeli bir şekilde başarıya/ödüle
yönlendirerek sporcularının devamlılığını sağlamalıdır.
KAYNAKLAR
Baymur, F. (1985) Genel Psikoloji (7. Baskı). İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Bayraktar G. Kuru E. (2007). Güreş hakemlerinin temel psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Niğde Üniversitesi
Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 1(1); 27-39
Champoux JE. (2011). Organizational Brehavior, Integrating Individuals, Groups, and Organizations (4th
Edition).New York: Taylor &Francis.
Cüceloğlu, D. (1992). İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul
Çelikkaleli Ö. Gündoğdu M. (2005) “Eğitim fakültesi öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçları”, Eğitim Fakültesi
Dergisi, 6(9), s. 43-53
Dizen M. Berenbaum H. Kerns JG. (2005) Emotional awareness and psychological needs, Cognition and
Emotion, 19 (8), 1140-1157
198
Eren, A. (1994). lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri ve psikolojik ihtiyaçlarının incelenmesi. Yüksek Lisans
Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara.
Eysenck, H. J.,W. Arnold, R. Meili. (1972) Encyclopedia of Psychology. Fontana/Collıns.
Gençtanırım D. Tay B. (2015). The psychological needs of prospective classroom teachers. Elementary
Education Online, 14(2), 647-656
Hamurcu H. 2011. Ergenlerin yetkinlik inançları ve psikolojik iyi oluşlarını yordamada psikolojik ihtiyaçlar.
Selçuk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik
Danışmanlık Bilim Dalı. Doktora Tezi, Konya
Heckert, T.M., Cuneio, G., Hannah, A:P., Adams, P.J., Droste, H.E., Mueller, M.A. ve diğerleri. (2000).
Creation of a New Needs Assessment Questıonnaıre. Journal of Social Behavior Personality,15(1), 121-136.
Kesici Ş. Üre Ö. Bozgeyikli H. Sünbül, A.M. (2003) Temel psikolojik ihtiyaçlar ölçeğinin geçerlik ve
güvenirliği VII. Ulusal PDR Kongresi Bildiri Özetleri Kitabı, Malatya
Kesici, Ş. (2008). Yeni psikolojik ihtiyaç değerlendirme ölçeğinin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik
çalışması: Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 20 s 493-501
Kuru, E. (2004). Türkiye ve Kazakistan’lı spora katılımcı erkek üniversite öğrencilerinin psikolojik ihtiyaçlarının
karşılaştırılması. Bilig. 30: 203-233.
Kuru, E. ve Baştuğ, G. (2006). Bayan ve erkek futbolcuların psikolojik ihtiyaçlarının cinsiyet değişkenine göre
incelenmesi. Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 3: 117-126.
Nigar F. (2014). Ortaokul öğrencileri ile yatılı bölge ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş ve temel psikolojik
ihtiyaçlar düzeyinin karşılaştırması. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri
Anabilim Dalı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Yüksek Lisans Programı, Yüksek Lisans Tezi, Tokat
Özaydın N. Sevinç S. Deniz ME. (2014). Mesleki müzik eğitimi alan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının ve
yaşam doyumlarının incelenmesi. Sanat Eğitimi Dergisi, 2(1); 102-111.
199
“GÜREŞİN DANSI”: DANS SANATINA FARKLI BİR BAKIŞ
Özlem DEMİRTAŞ1
Osman İMAMOĞLU2
Faruk YAMANER1
Hitit Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, ÇORUM
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, SAMSUN
1
2
ÖZET
Amaç: Bu çalışmada karakucak ve yağlı güreşler öncesinde-sonrasında yapılan bazı
hareketlere, anlamlarına ve varoluş şekillerine sadık kalınarak, görselliğinin artırılması için,
estetik ve dans ritmi kazandırılması amaçlanmıştır.
Bulgular: Türk ulusunun halk dansları, onun kültürel kimliğidir. Bu kimlik; toplumun dinini,
törelerini, geleneklerini, duygularını, düşüncelerini, yaşamla olan mücadelesini hatta gündelik
yaşantısında etkisinde kaldığı olayları hareketlerle anlatması, bu hareketlerin de dansa
yansımasıdır. Ata sporumuz Güreşte de yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Bu hareketler;
güreşçilerin birbirlerini selamlaması, tokalaşma, yere eğilme, yeri öpme (üç defa) ve peşrev
çekme olarak sayılabilir. Peşrevin anlamı güreşe başlarken hem ısınmayı sağlamak, hem de
ısınmanın dışında eşleşme yapılan kişiye başarılar dilemektir. Yere eğilme ve yerden elin dize
ve alına götürülmesi (temenna) “Topraktan geldik, toprağa gideceğiz” anlamı taşımaktadır.
Bu hareket aynı zamanda semah eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aşağı doğru kollar
açık bir hale gelme hareketi ile benzerlik taşımaktadır.
Sonuç: Bu çalışmada geleneksel güreşlerimizin, gelecek nesillere aktarılıp koruma
tedbirlerinin alınması, güreş sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle birleştirilip ata
sporunu farklı platformlara taşınması (yurtiçi ve yurtdışında tanıtmak), insanları bu sporu
yapmaya ve izlemeye teşvik etmesi açısından Güreş hareketlerinin anlamlarına ve varoluş
şekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluşturulmuştur. Ata sporumuzun doğal ortamından
sahneye geçişi zengin bir koreografi ile bütünleşirse güreşin seyir popülaritesinin
artırılabileceğine inanılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Güreş, Dans ve Türk Halk Dansları
200
“GÜREŞİN DANSI” (DANCE OF WRESTLE) A DIFFERENT PERSPECTIVE
TO DANCE ART
ABSTRACT
Purpose: In this study, it has been aimed to bring aesthetic and dance rhythms
choreographically in order to increase visual quality by abiding meanings and existence forms
of some moves that are performed before and after karakucak and oil wrestling.
Findings: Folk dances of Turkish nation form its cultural identity. This identity is that the
society, , expresses its religion, töre (traditions, verbal laws and manners), customs, emotions,
ideas, struggles against life and even events, of which it is influenced in daily life through
moves; and it is also the reflection of these moves to dance. In our ancestors’ sport Wrestle,
every move has a meaning. These moves can be sorted as wrestlers greeting each other,
handshaking, bending down, kissing the ground (three times) and prelude. Prelude serves as a
warm up while starting wrestling and apart from warming up, it also stands for wishing the
paired person success while warming up. Bending down to the ground and moving the hand
from the ground to the knee and then to forehead (temenna) carries the meaning of “We came
from dust and we will return to dust.” This move also carries similarities with the move of
whirling semah’ opening up their arms by right hand rising up and left hand falling down.
Conclusion: In this study, a choreography has been formed by abiding the meanings of
Wrestle moves and existence forms with respect to handing our traditional wrestles down to
the next generations and taking preservation measures, carrying the ancestor’s sport to
different platforms by combining wrestle sport, dance and music with the aspect of aesthetics
and encouraging people to perform and to watch this sport. If our shifting of ancestor’s sport
from natural environment to the stage becomes integrated with a rich choreography, it is
believed that popularity of wrestle watching may grow.
Key Words: Wrestle, Dance, Turkish Folk Dances
GİRİŞ
“Olduğu yerde donup kalmış koşulları, kendi şarkıları eşliğinde dans etmeye
zorlamalıyız” der Marx, “Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi” adlı eserin giriş bölümünde.
Marx bu sözü, başka bir düşünceyle ilgili söylemiş olsa da pekâlâ bir sanatçının sanatını icra
ediş biçimine de uyarlanabilir. Şöyle ki; Sanatçının kendi şarkısı, içinde yaşadığı toplumun
201
şarkısı olmalı, o şarkıda dans etmeli, donup kalmış koşulları da o şarkıda dans ettirmelidir
(Dinlemez, 2012).
Paulson, dansı, “hissetmek, anlamak ve iletişim kurmak için hareketin araç olduğu bir
sanat dalı” olarak tanımlamaktadır (Paulson, 1993; Lin, 2005:1; Özevin, 2006:1’deki alıntı).
Stinson‟a göre dans “bilme yoludur; dünyayı anlama ve iletişim kurma yoludur” (Stinson,
1991; Lee, 1998: 38; Özevin, 2006:1’deki alıntı).
Dans, en eski iletişim ve anlatım biçimlerinden biridir. Duygu ve düşünceleri; sevinci,
hüznü, isyanı, acıyı, sevgiyi ve nefreti, kızgınlığı, yakarışı, beklentiyi... vb. anlatmanın bir
yolu olarak görülmüştür. Yüzyıllardır gelişen ve değişime uğrayan canlı bir sanat dalı olan
dans, tarih boyunca ekinin en önemli öğelerinden birisi olmuş, içinde geliştiği ekinin
özelliklerini yansıtmıştır (Çedikçi, 2008). Anadolu’da da dans geleneğinin çok eskilere
dayandığını, eski uygarlıkların resimlerinden, heykel ve duvar kabartmalarından anlıyoruz. Su
(1994), Halk Danslarının Ortaya Çıkış Koşulları ve Anadolu’da Gelişimi isimli yazısında;
Metin And’ın, Konya-Çatalhöyük kazılarında çıkartılan bir duvar resmindeki toplu dans
sahnesini, Anadolu’da dans geleneğinin eskiliğine örnek gösterir. (MÖ. 5500-6500) Yine aynı
konuda, o yörede kimi geleneklerin bugün de yaşadığını ekler. Ölüm ve dirilmeyi anlatan
geyik tapınışının Hititlerde olduğunu belirtir (Gözaydın, 2006).
Ritim ve Raks’ın insanı “trans”a geçirici özelliğinden ziyade folklorik yönü üzerinde
durulmuş, toplumun estetik değerlerinin halk oyunları aracılığıyla örf ve adetlere – kültüre
dönüştüğü görülmüştür (Öke, 2011). Oysaki tanınmış Fransız felsefecisi Paul Valery’ye
bakılırsa, “Dans bir egzersiz, bir eğlence, bir süsleme sanatı, kimi zaman bir sosyete oyunu
olmakla sınırlı değildir, ciddi bir iştir, kimi yönleriyle de çok saygıdeğer bir uğraştır. İnsan
bedenini anlamış ya da en azından o düzenin gizini, kaynaklarını, sınırlarını, içinde
barındırdığı enerji ve duyarlılık uyuşumunu duyumsamış her dönemde, dansla uğraşılmış,
dans yüceltilmiştir.” (Öke, 2011) Yeryüzünün gördüğü en büyük dansçılardan olan Isadora
Duncan, aynen yukarıda ritim için kullanılan ifadeleri raks için tekrarlar ve dans, özgürlüğe
ulaşmanın biricik yoludur, der. Ona göre de özgürlük, kendini evrenin ritmik akışına teslim
etmekten geçmektedir. Bu itibarla, böylesi bir “dans bir duadır (imleme MKÖ); her bir
hareket uzun dalgalanmalarla cennete ulaşır ve göklerin sonsuz ritminin bir parçası olur.”
(Öke, 2011).
Müzik de -Afrikalı için kendine özgü ritim ve raksları ile- bir vücut dili değil midir?
Afrika deyince akla, hemen “sihirli davullar-büyüleyici danslar” denklemi gelir. Afrikalı raksı
sanat değil, yaşamın ta kendisi olarak görmektedir. Dans, onlara göre, yaşamaktır. Dansın
202
içinde hayatı oluşturan ve idame ettiren enerji/ruh vardır. Dansın ruhsal (=spiritual) estetiği
öylesine büyüleyicidir ki, bu dünya ile atalar ruhunun/Büyük Yaratıcının bulunduğu alem(ler)
ile rabıta(lar) yani kurulacak köprüler ancak onun vücuda verdiği titreşimler ile sağlanabilir.
(Ritim ve) Raks, insanı kavradığı/sarıp sarmaladığı andan itibaren vücut kanatlanır, semalara
yükselir ve asıl özgürlüğünün tadına varır (Öke, 2011).
Latin Amerika kültüründe de bu durum çok farklı değildir. Dışlanmışların
kader(leriy)le dansı, kamusal alanın adap ve mülkiyetine meydan okumaydı. Başlarda farklı
gerekçelerle dışlanan tango Arjantin’in ulusal simgesi olma yolunda ilerlemektedir. Tango
sayesinde Arjantin’in de dünyada bir yeri olduğunun farkına varılmıştır (Öke, 2010).
Birdoğan’a göe; en ilkel kişilerden en uygar kişilere değin müzikle vücut hareketlerini
birleştirme istekleri kişiler var olduğu sürece sona ermeyecektir. Bu halk danslarımızın ortaya
çıkışı ile ana neden olarak bağlıdır. Türk ulusunun halk danslarının üstün ve yüce
niteliklerinin asıl nedeni danslarımıza kutsallık yönü verdiğimizdendir. Bir yerde bu danslar
bizim yaşamımızın aynasıdır. Ulusların kültürel çalışmalarının en önemli bölümünün, öze
dönüş demek olan folklora ayrıldığı bir gerçektir. Halk bilgisi diyeceğimiz bu sözcüğün
anlattığı kavramların başında da halk dansları gelmektedir (Gözaydın, 2006).
Halaylarımızda halkımızın coşkusunu, sevincini, mutluluğunu, özlem ve isteğini
ortaya koyan ve bu oyunlarda rol alan kişiler, Zeybekte, zeybekliğin, zeybek gibi bir yaşayışın
Türk yiğitliğinin, koruyuculuğun, yardımseverliğin, dayanışmanın, kendine güvenin ve
dostlarıyla, arkadaşlarıyla birlikte olmanın gururunu ve mutluluğunu, Semahlarımızda, mistik
ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaşma yolunu ve Mevlevi sema törenlerimizde de, Allah’a
ulaşma yolunun derecelerini sembolize eden, içinde dini öğe ve temalar barındıran ve bu
haliyle ayrıntılı kural ve niteliklere sahip tasavvufisini görmekteyiz.
Doğu dünyasında, “hareket ve dansın gücü” dövüş sanatlarına bile işlemiştir. Kata,
dövüş sanatlarında bir dizi harekettir. Bunu bir dövüş disiplini olarak da ifade ederler. Ancak
aynı zamanda bir dövüş sanatı dansı olarak da işlevi vardır. Yeni Zellanda’da sporcuların bile
maç öncesinde karşı takımın oyuncularına gözdağı verebilmek için ürkütücü hareketlerden
oluşan “Haka Dansı”na kalkıştıklarını görülmektedir (Öke, 2010). Milattan önce 3400’lü
yıllara kadar uzanan güreş tarihinde ise; insanoğlu, hayvanlarla ve kendi cinsinden olanlarla
yakından mücadele etmek zorunda kalınca kendi vücut ağırlığı ile kas gücünden faydalanma
şeklini, yani güreş sanatını yaratmıştır. Güreşin, Türk kavramı ile bütünleşmesi uzun bir tarihi
geçmişe ve Türklerin anavatanı olarak Orta Asya’ya kadar gitmektedir. Spor tarihi
araştırmacısı M. Atıf Kahraman panayırlarda gösteriler ve spor yarışmalarının yapılması eski
203
bir gelenektir. Türk güreşinin panayırlarda yapılmaya başlanması 10. yy’dan itibaren Tuna
boylarında görülen Peçenek Türklerinin Rumeli’ye yerleşmesinden sonradır. Türk milletinin
her ferdi güreş sporunu yarışma, eğlence, gösteri ve sosyal statü göstergesi olarak benimsemiş
ve uygulaya gelmiştir (Toksöz, 2011).
Güreşte yapılan her hareketin bir anlamı vardır. Yağlı güreş peşrevle başlar. Peşrevin
anlamı güreşe başlarken hem ısınmayı sağlar, hem de ısınmanın dışında ısınırken eşleşme
yapılan kişiye başarılar dilenmektedir. Yerden alınan temenna ile yeri üç defa öpülür. Yere
eğilip yerden alınır. Yer, diz, ağız, alın götürülür. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz anlamı
taşıyan bu hareket, sema eden canların sağ elin yukarı, sol elin ise aşağı doğru kollar açık bir
hale gelme hareketi ile benzerlik taşımaktadır. Sema da sağ elle Tanrı’dan feyiz alıp O’ndan
başkasına yüz çevirmek ve sol elle bu feyzin dağıtılması anlamına gelmektedir. Yine Semah
kültürümüzde örneğin; bir elin avuç içinin göğe çevrili iken diğer elin diğer elin avuç içinin
yere baktığı harekette ifade edilmeye çalışılan; “Sen Hak’sın ben halkım, ben senden gelen ve
senin özünü taşıyanım, senden ayrı değilim” düşüncesidir.
Taşçı (2010) pehlivan olmayı şu sözlerle anlatmaktadır: “Kol sallama hareketleri var
başarı dileme anlamı taşıyan. Paçasını yokluyorsun rakibin, paçası iyi bağlanmışsa diyorsun
ki paçan iyi bağlanmamış, burada açık verirsin. Rakibine yani uyarı gibi, açığını da
söylüyorsun yani, her şeyin tam olsun, iyi olsun. Yiğitçe bir güreş olsun. Paça yoklamalarının
manası budur. Sarılmada da başarılar diliyorsun. Sırtını sıvazlıyorsun. Allah yardımcın olsun,
Allah sırtını yere getirmesin diyorsun. O da sana aynısını söylüyor. Çok büyük bir
centilmenlik örneği var yağlı güreşlerde. Çok büyük bir tevazu çok büyük bir kardeşlik var
ama neticede kapışıyorsun bir taraftan da rakibini yenmeye çalışıyorsun” (Toksöz, 2011).
Antropologlara göre sanat, halkların duygu ve düşüncelerine tercüman olabildiği
ölçüde birer “kimlik yansımalarıdır” (Öke, 2011). Medeniyetler beşiği Anadolu’muzun
kültürünün birbirinden farklı motifleri, türleri ve bizi biz yapan değerleri yaşam
biçimlerimizin en önemli kanıtlarıdır. Fischer’a göre; “Yalnızca sanat insanı parçalanmış bir
durumdan birleşmiş bir bütüne dönüştürebilir. İnsanın gerçekleri anlamasını sağlar, onları
dayanılır bir biçime sokmasında insana yardımcı olmakla kalmaz, gerçekleri daha insanca,
insanlığa daha layık kılma kararlılığını artırır... Sanatçı denen o üstün büyücü gereklidir,
topluma.”. “Oyun (Dans), halk hayatında toplayıcı, yaklaştırıcı bir rol oynar. Her şenlikte
onun yeri vardır” (Öke, 2011).
Tüm bu kültürel zenginliklere rağmen Türk geceleri yapan bazı otellerimizin çoğu
zaman para kazanmak uğruna Türkleri fes ve peçeli olarak tanıtmaları, deve üzerinde dansöz
204
getirtip bu dansı bizim kültürümüzmüş gibi yabancı misafirlerimize sunmaları, gerçeğiyle hiç
alakası olmayan halk oyunları, dahası sema gösterisi ile göbek dansının arda arda yapıldığı
üzücü bir durumdur. Oysaki aslına bire bir uyan bir halk oyunu gösterisi, bir kına gecesi
canlandırması, bayram günü eş-dost-büyük evi ziyareti, Türkiye'mizi tüm kültürel mirasları
ile tanıtan bir barkovizyon gösterisi daha yerinde olacaktır.
Bu çalışmamızda yüzyıllardır devam eden yağlı güreşlerimizin, gelecek nesillere
aktarılıp koruma tedbirlerinin alınması, güreş sporunun, dansın ve müziğin estetik yönüyle
birleştirilip ata sporunu farklı platformlara taşımak (yurtiçi ve yurtdışında tanıtmak) ve
insanları bu sporu yapmaya ve izlemeye teşvik etmek açısından, güreş hareketlerinin
anlamlarına ve varoluş şekillerine sadık kalınarak bir koreografi oluşturulmuştur. Toplumun
her bireyinin bu geleneğe ait farkındalığının oluşturulması gerekmektedir. Bu görev
Bakanlıkların, Belediyelerin ve Sivil Toplum Kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra, biz
üniversitelerin ve akademisyenlerin de en önemli görevlerinden biridir.
Kaynakçalar
Çedikçi, T. (2008). Eğlence Sektörünün Ülke Ekonomisindeki Yeri: Bir Uygulama Örneği,
Müzikaller, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü.
Dinlemez, P. (2012). Dansın Tarihçesi, Dans Nedir, Ne Değildir? 20 Nisan 2016 tarihinde
http://www.yerelgundem.com/yazarlar/serbest_kursu/4721/dansin_tarihcesi_dans_nedir_ne_degildir.h
tml adresinden erişildi.
Gözaydın, N. (2006). Türk Halk Oyunları Antolojisi 2, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara.
Öke, M.K. (2010). Kaderle Dans: Özgürlük-Güvenlik Kıskacındaki Latin Amerika’da Kimlik
Sorunsalı. Birinci Baskı: Ekim 2010 İstanbul: Hiperlink.
Öke, M.K. (2011). İlahlarla Dans: Ritim, Raks ve Afrika Ruhu. Ed.: 1 bs. İstanbul: Hiperlink. Başlık
Yayın Grubu.
Özevin, B. (2006). Oyun, Dans ve Müzik Dersine İlişkin Motivasyon Ölçeği. Ulusal Müzik Eğitimi
Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli.
Toksöz, İ. (2011). Pehlivan Kırkpınar Yağlı Güreşleri/Kırkpınar Oil Wrestling. Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları. Ankara.
205
HASSA PEHLİVANI OLMAK VE HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA
GÜREŞ TUTMAK
Mehmet TÜRKMEN1 Osman İMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1
1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimler Fakültesi, Atakum/SAMSUN
ÖZET
Hassa pehlivanı olmak; Osmanlı padişahına veya saraya ait pehlivan olmak, huzûr-ı
hümâyûnda güreş tutmak; padişah huzurunda güreş yapmak demektir. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri
(BOA) ve diğer birinci el kaynaklarda, konuyla ilgili böyle kelimelerden oluşan cümleler
kurulduğundan çalışma başlığı bu şekilde tercih edilmiştir.
Osmanlı Devletinde bazı paşalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi kendi
himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. Padişahlarında kendisine ait sarayın değişik
kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve beslenmesinde bir
hiyerarşi vardı. Aynı şekilde huzûr-ı hümâyûnda güreş tutmanın, duacıların (cazgır) salavatlamasının
da bir âdâb-ı muaşereti vardı.
Bu çalışmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreşçiler (Hassa Pehlivanları)
arasındaki hiyerarşi, statüleri ve huzûr güreşlerine yansıması, bunların tarihi süreçte geçirdiği oluşum
ve değişimler incelenmeye çalışılmıştır. Tarama metoduyla yapılan çalışmada, bağlayıcı
araştırmalardan ve belgelerden faydalanılmıştır.
Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaşmış, güreşe ve güreşçilere de
hamilik etmiştir. Osmanlı güreş organizasyonlarında bir takım prensipler koymuş, bazı yönleriyle katı
olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiştiği ve hassa pehlivanlığının sona erdiği
görülmüştür. 1827-61 yılları Osmanlı güreşi fetret dönemi geçirmiş, güreşçilerde bazı adli olaylara
karışmışlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar canlanan saray pehlivanlığı ve güreş
organizasyonları aynı padişahın tahtan indirilmesiyle son bulmuştur.
1890’dan sonra özellikle Deliorman’dan Batı Anadolu’ya zorunlu göç eden Türkler, büyük
güreş potansiyellerini de beraberinde getirmişlerdi. Pehlivanlık ruh ve erdemliliğine sahip bu büyük
güreşçiler, saray himayesi görememişler, huzûr-ı hümâyûnda güreş tutamamışlar ve padişahın maddi
değil, ama manevi ihsanı şahanelerine mazhar olmuşlardı. Bunlar Türk güreşini yurt içinde ve
özellikle yurt dışında zirveye taşıdılar.
Anahtar kelimler: Hassa pehlivanı, huzûr-ı hümâyûn, güreş tutmak.
206
BEING A “HASSA WRESTLER” AND WRESTLING IN SULTAN’S
PRESENCE
ABSTRACT
Being a “Hassa Wrestler”; being a wrestler that is belonging to the Sultan or the Palace,
wrestling in Sultan’s presence. Because of consisting the sentences with such words in the Prime
Ministry Ottoman Archives and other first-in-hand sources working title was chosen it this way.
Some princes, grand viziers, governor etc. they contain wrestlers on their patronage with own
bureaucracy. Sultans have wrestlers that employed at various levels of the palace. There is a hierarchy
of their employment, housing and feeding. Likewise, there is an etiquette of wrestling in Sultan’s
presence, shouting of prayers.
From the establishment, Ottoman Empire is institutionalized in wrestling and it has patronage of
wrestling and wrestlers. The empire put a set of principles in wrestling organizations, the system is
strict in some aspects, it’s completely changed after 1827 and wrestling in Sultan’s presence is ended.
Ottoman wrestling was in interregnum period between 1827-1861, wrestlers are involved in some
criminal cases. Palace wrestling revived in Abdülaziz period (1861-1876) and wrestling organization
were ended with the dethroned of same Sultan.
After 1890, especially in Deliorman, forced migrating Turks to western Anatolia brought great
wrestling potential with them. Wrestlers that have the spirit and virtues could not get the Palace
belonging, wrestle in Sultan’s presence and they were honored valuable grants not financial but
spiritual by the Sultan. They were carried out the Turkish wrestling to the summit in the country and
especially abroad.
Keywords: Wrestlers belonging to the Sultan, wrestling in Sultan’s presence, wrestling.
GİRİŞ VE AMAÇ
Güreş, Osmanlı Devleti’nin birçok bölgesinde halk tarafından çok sevilen bir
eğlenceydi. Bu yüzden çeşitli vesilelerle sık sık güreşçilerin halkı eğlendirmesine fırsat
verilirdi. Yabancı bir elçinin gelişi, bayram, sünnet, doğum, evlilik gibi durumlar bu
eğlencelerin tertip edilmesinin başlıca sebepleriydi. Düğünlerde gösteri yapan güreşçiler
birkaç defa meydana gelerek gösterilerini yaparlardı. Bu gösterilerde gerçek güreşler yapılır,
her güreşçi maharetini gösterir, bildiği oyunları rakibine uygulayarak onu yenmeye çalışırdı.
Bu oyunlardan İntizamî Surnamesi’nde geçenler; sarma, ayak almak, boyunca havaya
dikmektir.
207
Osmanlı Devletinin Kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaştığı, güreşe ve
güreşçilere de hamilik yaptığı bilinmektedir. Bu hizmeti ağırlıklı olarak Tekke-Vakıf sistemi
ile yapmıştır. Osmanlı güreş tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından
yetişenlerin tamamına, ikinci olarak da taşrada yetişen pehlivanların (Kırkpınar ve Elmalı gibi
önemli organizasyonlarda yaptıkları derecelere göre) bir kısmına saraylarda kadro
vermekteydi.
Osmanlı belgelerine göre, Osmanlı hanedanının saraylarda istihdam ettiği
güreşçilerin çok büyük çoğunluğu Rumeli diyarındandı. Anadolu’dan istihdam edilen
pehlivanların toplamı ise tek elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. IX. yy.’ın ilk
çeyreğinde ün salmış Bozoklu (Yozgatlı) İbrahim Pehlivan bunlardan biriydi. İbrahim
Pehlivan (Baba Paşa/Pehlivan Paşa Baba) “kapıcı başı” olarak Osmanlı sarayına girecek,
güreşi bittikten sonra da gösterdiği askeri başarılardan dolayı “baş vezir/vezir-i azam” lığa
kadar yükselmişti.
Bu çalışmada Osmanlı sarayına alınan ve istihdam edilen güreşçiler (Hassa
Pehlivanları) arasındaki hiyerarşi, statüleri ve huzûr güreşlerine yansıması, bunların tarihi
süreçte geçirdiği oluşum ve değişimler incelenmeye çalışılmıştır. Tarama metoduyla yapılan
çalışmada, bağlayıcı araştırmalardan ve belgelerden faydalanılmıştır.
TARTIŞMA VE SONUÇ
IV. Murat zamanında (1623-1640) güreşçilerin Birun denen Dış Saray’dan Enderun
denen İç Saray’a alındığı ve bu padişah döneminde kurulan Seferli Koğuşu’nda güreşçilerin
de bulunduğu anlaşılmaktadır. Osmanlı saraylarında iç oğlanların eğitimlerinden hadım
ağaları sorumluydu. Bu ağalara bağlı olarak çalışan daha alt sıralarda yer alan diğer ağalar,
sorumluluklarına verilmiş gençlerin hareketlerini denetlemekle, onlara hem İslam dininin
gereklerini vermekle hem bedensel eğitimleri ve özellikle de padişaha nasıl hizmet etmeleri
gerektiğini öğretmekle sorumluydu. İç oğlanların sarayda eğitime başladıkları ilk oda “Küçük
oda” idi. İç oğlanları okuma-yazmayı ve İslam dininin ilk temel kurallarını burada öğrenirler;
burada altı yıl kaldıktan sonra ikinci odaya, “Kiler Odası”na geçerler, fiziksel olarak daha da
geliştikleri için burada beden eğitimi almaya başlarlar. Beden eğitimiyle ilgili başlıca dersler
ok atmak, mızrak kullanmak, at binmek, cirit atmaktı. Dahası onlara Türkçeyi kusursuz
şekilde konuşmanın yanı sıra görev alabilecekleri devlet kademelerinde ihtiyaç duyacakları
Arapça ve Farsça da öğretilirdi. Dört yıl sonra üçüncü odaya “Hazine Odası”na geçerler ve
padişaha ilk hizmetlerini burada vermeye başlarlardı. Bu odada ata binmek önemli
aktivitelerdendi. İç oğlanlarında en seçkin olanlar “Has Oda”ya geçerler ki burada padişahın
208
özel hizmetinde bulunurlardı. İç oğlanlarının yaptıkları spor aktivitelerine bazen şehzadeler de
katılırlardı.
Osmanlı Devletinde bazı paşalar, sadrazamlar, beylerbeyi, sancaklarda vb bürokrasisi
kendi himayelerinde hassa pehlivanları bulundururlardı. Padişahlarında kendisine ait sarayın
değişik kademelerinde istihdam ettiği pehlivanları vardı. Bunların istihdamında, barınma ve
beslenmesinde bir hiyerarşi vardı. Aynı şekilde huzûr-ı hümâyûnda güreş tutmanın, duacıların
(cazgır) salavatlamasının da bir âdâb-ı muaşereti vardı. Ama Pomak kökenli eski saray
pehlivanları ve onların çıraklarının kötü hegemonyasına son verdiler. Bununla Türk güreşini
yurt içinde ve özellikle yurt dışında zirveye taşıdılar. Bu ahlaki ve fiziki başarıları ile vatan
savunmasına olan katkılarından dolayı II. Abdülhamid’in güreşçilere olan negatif bakışını
pozitif imaja çevirdiler. onun ve de ondan sora Sultan Mehmed Reşad’ın manevi ihsanına
mazhar oldular (1). Onların güreşteki başarıları Türk kavramını güçle, kuvvetle bütünleştirdi
ve bunu dünyada asırlarca sürebilecek olan bir özeyiş haline getirdiler.
Kanuni Sultan Süleyman, güreş seyretmekten çok hoşlanırdı ve kendi güreşçileri vardı
Bunlar özgür insanlardı ve güreşmeleri için günde on ya da on iki akçe ücret alırlardı. Sultan
Süleyman, İbrahim Paşa ile kız kardeşi için yapılan düğün törenlerinde Atmeydanı’nda paşa
için yaptırılan saraya geçerek burada güreş, raks, koşu, ok yarışı ve diğer eğlenceleri
seyretmişti. 1539 yılında şehzadeler için yapılan sünnet düğününde de güreşçilere,
cambazlara, hokkabazlara, hayalcilere, maskaralara, soytarılara halkı eğlendirmelerini
emretmişti. IV. Murat’ın pehlivanların yaptığı yağlı güreşlere meraklı olduğu ve devrinde
Enderun’da bazı güreş müsabakalarının yapıldığı bilinmektedir. Hatta ok atmak, ata binmek
ve mızrak atmak konusunda çok maharetli olan padişahın Melek Ahmet Paşa, Deli Hüseyin
Paşa ve Hattat Hüseyin Paşa ile güreş tuttuğuna dair kayıtlar vardır. Ancak Hassa
güreşçilerinden Tokatlı Halil ile bostancılardan Hamza Pehlivan’ın Sultan IV. Murat’ın izni
dışında güreşmeleri her ikisinin de idamına sebep olmuş ve sarayda güreş tutulması bir
müddet yasaklanmıştır. Yine bu padişah döneminde miftah ağası olan pehlivan Mehmet Ağa
kapıcıbaşılıkla dış hizmete çıkmıştır. IV. Mehmet ve III. Ahmet’in şehzadeleri için
yaptırdıkları sünnet düğünlerinde güreş müsabakaları da yapılmıştır. Osmanlı sarayında
yapılan düğünlerden birinde güreşçiler düğünün sekizinci gününde gösteri yaptılar. Meydana
dört güreşçi çıktı ki bunlar Zünnuoğlu, Keskinoğlu, Üsküdarlı Kara Osman ve Çuhadar Abdi
adlı pehlivanlardı. Zünnuoğlu Keskinoğlu ile Üsküdarlı Kara Osman da Çuhadar Abdi ile
eşleşti. Pehlivanlar birbirlerine üstünlük sağlayamayınca güreşi kesip baş başa vuruşmaya
209
giriştiler. Sonunda Keskinoğlu ve Kara Osman dayanamayıp düştü. Düğünün dokuzuncu
gününde de güreşçiler meydana çıktı. Bu kez birbirlerine çok sert davrandıkları görüldü.
IV. Mehmet döneminde Edirne’de yapılan 1675 Şenliğinde güreş müsabakalarının
yapılması aynı zamanda uzun bir geleneğin ürünüydü. 1670-1677 yılları arasında İngiliz
Elçisi Sir Daniel Harvey’in yanında elçilik rahibi olarak İstanbul’da görev yapan ve bir süre
Türkiye’nin Batı bölgelerini gezip gözlemlerde bulunan Dr. John Covel’in 413 sayfa tutan
anılarında Edirne Şenliği’ne dair gözlemleri de vardır. Buna göre zaten “Edirne Kırkpınar’da
yağlı güreşler geleneksel olarak her yıl yapılmaktaydı. Kırkpınar’daki güreşlere katılanlar eski
törelere uygun olarak yarı çıplak ve belden aşağı kısmını örten kısa bir pantolonla (kispet)
alana çıkıyorlardı. Bu işte hile ve oyun diye bir şey yoktu, tamamen güce dayanıyordu.
Güreşçilerden birinin sırtı yere yapışmadan kazanma diye bir şey söz konusu değildi; bunun
içinde en az bir buçuk saat alt alta üst üste güreşiyorlardı. Bu şenlikte her gün yirmi ya da
otuz kadar güreşçi vücutlarının her tarafını yağlayıp meydana çıkıyorlardı. Güreşçiler
meydana çıktıktan sonra önce ellerini toprağa değdirip yüzlerine sürüyorlar, sonra da
rakipleriyle tokalaşıp kendi ellerini öpüyorlardı. Bu hareketleriyle dostça ve centilmence
güreşeceklerini ifade etmek istiyorlarmış.”
At meydanında hemen hemen her gün çeşitli eğlenceler ve oyunlar düzenlenirdi.
Şenliklerde at, eşek gibi hayvanlarla düzenlenen gösterilerin yanı sıra güreşçiler, okçular ve
kılıççılar yer alırdı. Güreşçilerin üzerinde iyi yağlanmış deri kıspetleri vardı. Seyredenlerden
biri kazanana birkaç akçe vereceğine dair söz verirse güreşçiler güreş tutarlardı. Bu adamlar
iri yapılı, adaleli ve güçlü yapılıydılar. Her oyundan sonra güreşçiler terli bedenlerini mavi
çizgili pamuklu bir kumaşla sararlardı. Ama güreş alanının dışında uzun, ipek kuşaklı,
kukuletalı giysiler giyerlerdi. Bu giysiler siyah kadife ve astragandandı. Kukuletalar Polonya
veya Gürcü beylerininkine benzerdi.
Osmanlı saraylarında ve çevresinde güreş hem eğlencenin önemli bir unsuru hem de
askeri talimin gerekli araçlarındandı. Padişahın huzurunda yapılan güreşlere “Huzur
Güreşleri” adı verilirdi. Bu güreşler daha ziyade düğün, bayram gibi şenliklerde, son
zamanlarda ise binişlerde davul zurna eşliğinde yapılırdı. Güreş bitince padişah pehlivanlara
ihsanlarda bulunurdu. Yenenin mükâfatı yenilen pehlivandan daha fazla olurdu. Bu yüzden
sarayda pehlivanlar diye adlandırılan bir kesim vardı. İçlerinden biri “Pehlivan Kahyası”
olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer saray halkıyla
ilişkilerini ve yapacakları işleri düzenlemekle görevli olurdu.
Sarayda birçok pehlivan
olmasına rağmen bunlardan bazıları çok ünlü olurdu. Ülkede nam salmış güreşçiler olursa o
210
güreşçi saraya davet edilir ve padişahın huzurunda bu pehlivanların güreşi izlenirdi. Bu
güreşlerin çoğunlukla yağlı güreş olduğu anlaşılıyor. Huzurda sadece ünlü pehlivanlar
güreşebilirlerdi. Pehlivanlar bu güreş sırasında padişahın yüzüne bakamazlar ve sırtlarını
padişaha dönemezlerdi. Huzurda en büyük kabahat padişaha arka dönmekti. Huzur güreşinde
pehlivanların naralanması da yasaktı. Güreşe olan merakıyla tanınan Sultan III. Selim
döneminde dönemin en ünlü pehlivanı olan Ahıskalı Mahmut, padişahın iltifatına mazhar
olarak sarayda himaye edilmiş, padişahın vefatından sonra II. Mahmut döneminde de sarayda
kalarak huzur güreşleri yapmıştır.
Huzurda bazen vezirlerin maiyetinde bulunan hatta dış ülkelerden getirtilen pehlivanlar
da güreştirilirdi. Nitekim kendisi de iyi bir sporcu olan ve kapı halkı ile leventlerinin hemen
tamamını sporculardan oluşturan Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa’nın maiyetindeki altı
pehlivan saray pehlivanlarıyla güreşmiş fakat hepsi de yenilmişti.
II. Mahmut zamanında güreşçiler Enderun kadrolarında önemli yer tutmaktaydı.
Pehlivanlar biniş törenlerinde güreş tutar ve maharetlerini gösterirlerdi. Bu dönemde Çinili
Köşk’te, Gülhane’de, Eski Saray’da, Veli Efendi Çayırı’nda, Okmeydanı’nda ve
Kâğıthane’de güreş müsabakalarının yapıldığı ve İkiz Osman ile Ahıskalı Mahmut
pehlivanların çok meşhur oldukları bilinmektedir. Padişahın huzurunda yapılan sportif
faaliyetler eğlencenin yanı sıra Enderun halkının bir tür askerî tatbikat yapması anlamına da
geliyordu. II. Mahmut, 25 Ağustos 1812 günü saraydaki maiyetini alıp Arnavutköy’deki İzzet
Paşa Kasrı’na gitti. Kasırda öğle namazının ardından pehlivanların güreşmeleri buyruldu. İkiz
Pehlivan, Dobrucalı, Suhteoğlu ve daha başkaları güreştiler ama akşama kadar birbirlerinin
sırtlarını yere değdiremeyecekleri anlaşılınca padişah “Berabere kalsınlar.” dedi, pehlivanlara
bolca bahşiş ihsan buyruldu. Binişlerin amaçlarından biri de tatbikatları sürekli kılmaktı.
Padişah Alibeyköyü’ne gittiğinde de her zamanki gibi pehlivan güreşleri ve atış talimleri
yapıldı. İncili Köşk’e yapılan bir başka binişte önce tomak oynandı, daha sonra pehlivanlar
güreştiler. Onlar iptida el ense, sonra beş kabza ve daha sonra göğüs çaprazı ve kurt kapanı,
boyunduruk gibi oyunlarla rakibi kündeden atmaya gayret gösterdiler. Ancak birbirlerine
üstünlük gösteremeyince padişah berabere kalmalarını emretti.
19 Ağustos 1813’te Çinili Köşk’ün padişah tarafından şereflendirilmesiyle önce ağalar
tomak oynadılar, bir süre sonra bahşişlerini alıp meydanı pehlivanlara bıraktılar. Padişah
meydana çıkan pehlivanlara sırayla namlı İkiz Pehlivan ile güreşmelerini emretti. Kim
kazanırsa bağışlara gömülecekti. İçlerinden “Suhte Pehlivan” diye bilinen İkiz’in karşısına
çıktı. Elinden geldiğince türlü oyunlar denedi ama başarılı olamadı. Bütün pehlivanlar
211
yeryüzünde İkiz’i yenebilecek başka bir pehlivan olmadığını itiraf ettiler. Padişah, bunun
üzerine Zeytinyağcılar Kethüdalığını hayatı boyunca İkiz’e verdi, üç oğlunu da saraydaki
Hazine, Kiler ve Seferli odalarına aldı.
27 Mayıs 1814’te Dolmabahçe Köşkü’ne gidildi. Burada yapılan güreşlerde galip
gelenler rakiplerini ayaklarının altına aldı. 14 Temmuz 1814’te padişah Çubuklu mesiresine
dolaşmak için gittiğinde burada da pehlivan güreşleri ve atış talimleri yapıldı. 1 Şubat 1816
günü Şimşirlik meydanında padişahın huzurunda önce tomak oynandı ardından pehlivanlar
güreşti. Pehlivanlardan bazıları rakiplerini kündeden atıp yendiler. 9 Nisan 1816’da askerin
maaşı dağıtılmak üzere padişah Sofa Köşkü’ne gitti. Enderun ağalarının da katıldığı törende
önce tomak oynandı ve oyunculara ihsanlar yapıldı. Daha sonra pehlivan güreşleri yapıldı
ama onların usul ve ahenge uymadıkları gözlendi. Daha sonra İkiz ve Dobrucalı birbirlerine
meydan okudular. İkiz yaşlandığı için Dobrucalı’yı yenemedi ama padişah ikisine de eşit
ihsanda bulundu. 8 Ekim 1816’da Yıldız Kasrı’na düzenlenen saltanat binişinde önce
pehlivan güreşleri sonra tüfek atışı yapıldı. Ancak hava rüzgârlı olduğu için kimse testiyi
kıramadı. 9 Ekim 1819’da Padişah Kâğıthane Kasrı’na binişe gitti. Binişlere özgü oyunlar
oynandı, pehlivanlar güreşti. 8 Mayıs 1821’de Dolmabahçe Köşkü’ne yapılan rikap töreninde
de pehlivan güreşleri ve tüfek atış talimleri yapıldı. 1822 yılı yeni yıl münasebetiyle
Muharrem’in ikinci günü Bahariye Kasrı’nda biniş töreni yapıldı. Burada önce pehlivanlar
güreşti, sonra atış talimleri yapıldı.
1826 yılında padişah savaş ilminin her türlüsünü öğrenme ve diğer bütün işlerden el
etek çekerek talim etme yönünde eğilim gösterdi. Bundan sonra sarayda askerlikle ilgili
yapıla gelen işler bir tarafa bırakıldı ve orduda yeni düzenlemelere gidildi. Cirit atma, tomak
oynama, güreş tutma gibi eski talim şekilleri bırakılınca saraydaki bu işlerle ilgili kadrolar da
emekliye ayrıldı. II. Mahmut’un 1826’da saraydaki Enderun kadrolarını kaldırmasıyla güreşçi
tekkeleri de kapandı. Enderun’dan yetişen pehlivanlar arasında Zal Mahmut Paşa, Hattat
Hasan Paşa, Deli Hüseyin Paşa, Melek Ahmet Paşa ve Hafız Mehmet Paşa gibi ünlü devlet
adamları bulunmaktadır.
Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaşmış, güreşe ve güreşçilere de
hamilik etmiştir. Osmanlı güreş organizasyonlarında bir takım prensipler koymuş, bazı
yönleriyle katı olan bu sistemlerin, 1827 yılından sonra tamamen değiştiği ve hassa
pehlivanlığının sona erdiği görülmüştür. 1827-61 yılları Osmanlı güreşi fetret dönemi
geçirmiş, güreşçilerde bazı adli olaylara karışmışlardır. Abdülaziz dönemi (1861-76) tekrar
canlanan saray pehlivanlığı ve güreş organizasyonları aynı padişahın tahtan indirilmesiyle son
212
bulmuştur. Güreşçiler 19. Yüzyılda Abdülaziz döneminde saray entrikalarına karışmanın
dışında birçok olumlu görevler üstlenmişlerdir.
Sonuç: 1890’dan sonra özellikle Deliorman’dan Batı Anadolu’ya zorunlu göç eden
Türkler, büyük güreş potansiyellerini de beraberinde getirmişlerdi. Pehlivanlık ruh ve
erdemliliğine sahip bu büyük güreşçiler, saray himayesi görememişler, huzûr-ı hümâyûnda
güreş tutamamışlar ve padişahın maddi değil, ama manevi ihsanı şahanelerine mazhar
olmuşlardı. Bunlar Türk güreşini yurt içinde ve özellikle yurt dışında zirveye taşıdılar, devleti
ve milleti için olumlu hizmetler sağladılar. Sosyal ve siyasi hayata renklilik, dinamizm ve
güven sağlamış, yurt dışında ülkenin ve Türk insanının tanıtımını yapmış, askeri sahada güç
katmışlardır.
DİPNOTLAR
(1).
DH. MKT-1159/26 (27.S.1325): Huzûr-ı ‘Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhî’ye; Ahâlîden İ’âne cem’iyle Câmi’-i Şerîf inşâsı
husûsunda gayreti görülen Bâlya Kazâsı’na tâbi’ Kurt Dere Karyesi mu’teberlerinden Mehmed Pehl-vân’ın Dördünci
Rütbe’den Mecîdî Nişânı’yla taltîfine dâ’ir. Hudâ-vend-gâr Vilâyet-i ‘Aliyyesi’nden gelen 4 Mârt Sene 323 Ta’rîhli ve İki
Numerolu Tahrîrât leffen takdîm kılındı. İcrâ-yı îcâbı menût-ı Re’y-i Sâmî-i Fahîmâneleridir. Ol bâbda.. Emr u Fermân
Hazret-i Veliyyü’l-emrindir. Ma’rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki.
İ.TAL- 266/1319 (22.Ş.1319): Kurd Dereli Mehmed ve Adalı Halîl ve Mollâ İbrâhîm ve Madaralı Ahmed Pehl-vânlar’a
Birer Kıt’a Sanâyi’ Madalyası ihsân buyurıldığından mu’âmele-i lâzimmenin îfâsı şeref-sudûr buyurılan İrâde-i Seniyye-i
Cenâb-ı Hilâfet-penâhî îcâb-ı ‘âlîsinden bulunmuş olmağla ol bâbda Emr u Fermân Hazret-i Veliyyü’l-emrindir.
İ.MBH- 4/1328 Z-04 (08.Z.1328): San‘atında ibrâz etmekde olduğu mahâretden dolayı şâyân-ı taltîf olan Kurtdereli
Mehmed Pehlivan'a bir kıt‘a sanâyi‘ madalyası i‘tâsı şeref-sudûr buyurulan irâde-i seniyye-i hazret-i pâdişâhî iktizâ-yı
âlîsinden olmağla emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. Fî 8 Zilhicce sene 328 ve fî 27 Teşrîn-i Sânî sene 326..
İ.TAL- 227/1318 (01.C.1318); Pehlivan Kara Ahmed ve Küçük Yusuf ve Abdurrahman ve Mestan ağalara sanâyi‘ madalyası
ihsân buyurulmuş olmasına mebnî mu‘âmele-i lâzimenin îfâsı şeref-sudûr buyurulan irâdât-ı seniyye-i cenâb-ı padişâhî
iktizâ-yı âlîsinden olmağla ol âbda emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir. fî 1 Cemâziyelâhir sene 318 ve fî 13 Eylül sene
316.
Y.MTV- 197/79 (10.Ş.1317): Kara Ahmed’e 1899 Paris’te dünya şampiyonu olmasından dolayı taltifi.
KAYNAKLAR
1. Abdülkadir ÖZCAN, “Güreş”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, cilt 14, s.318.
2. J.B.TAVERNİER, 17. Yüzyılda Topkapı Sarayı, Kitap yayınevi, İstanbul 2007, s.72-73.
3. John FREELY, Osmanlı Sarayı Bir Hanedanlığın Öyküsü, 2. Bas. Remzi Kitabevi, İstanbul 1999, s. 178.
4. Osmanlı Saray Düğünleri ve Şenlikleri 2, İntizamî Sûrnâmesi (Surnâme-i Hümâyûn), haz. Mehmet ARSLAN,
Sarayburnu Kitaplığı, İstanbul 2009, s.91.
5. Metin AND, 16. Yüzyılda İstanbul Kent-Saray-Günlük Yaşam, YKY, İstanbul 2011, s.241.
6. Joseph Von HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1989, s.31.
213
7. Peçevi İbrahim Efendi, Peçevi Tarihi I, haz. Bekir Sıtkı BAYKAL, Kültür Bak. yay., Ankara 1992, s.
116,159.; Ayrıca HAMMER, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt 3, s.181.
8. Resimli-Haritalı Mufassal Osmanlı Tarihi, cilt IV, Baha Matbaası, İstanbul 1960, s.1940-1941.
9. ZILLIOĞLU, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, haz. Mümin Çevik, cilt I-II, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1986, s.
403; Cilt. III-IV, s.348-349.
10. ÖZCAN, Güreş, s.318.
11. Osmanlı Saray Düğünleri s109.
22. Özdemir NUTKU, IV. Mehmet’in Edirne Şenliği (1675), TTK Yay., Ankara 1987, s.109.
23. NUTKU, IV. Mehmet’in Edirne Şenliği, s.108.
24. AND, 16. Yüzyılda İstanbul, s.241.
25. Mehmet Zeki PAKALIN, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, cilt I, MEB Basımevi, İstanbul
1983, s.235.
26. Özcan, Güreş, s.319.
27. TAVERNİER, 17.Yüzyılda Topkapı, s.152.
28. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, cilt 6, s.1480.
29. ÖZCAN, Güreş, s.319.
30. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, haz. Cahit Kayra, Güneş Yay. İstanbul
1987, s.66.
31. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s. 73.
32. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.80.
33. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.86.
34. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.94.
35. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.96.
36. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.113.
37. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.114.
38. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.119.
39. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.152.
40. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.176.
41. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.195.
42. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.288-289.
43. Hafız Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Enderun, s.306-307.
44. Özcan, Güreş, s.319.
45- İmamoğlu O, “Osmanlı Saray Güreşlerinde Balkanlı Sporcuların Rolü” 3. Uluslararası Bilim
Kültür ve Spor Kongresi, 24-26 Mayıs 2014, Bosna-Hersek
214
III. AHMET DÖNEMİ (1703 - 1730) HUZÛR-I HÜMÂYÛNDA GÜREŞEN
PEHLİVANLARA VE DUACILARA VERİLEN İHSAN-I ŞAHÂNELER
Mehmet TÜRKMEN1 Fatih BEKTAŞ2 Onur ÖZTÜRK1
1
2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun
Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Trabzon
ÖZET
Çalışmada Osmanlı Padişahı III. Ahmet dönemi huzurda güreşen pehlivanlara nakit
olarak verilen maddi ihsanlar inceleyecektir. Padişahın Topkapı Sarayı dışına atıyla çıktığı
kısa süreli biniş esnasında huzur güreşleri tertip edilirdi. Huzurda güreşen pehlivanların galip
ve mağlubu ile dönemin duacılarına padişahların cazip paralar vermesi kadim gelenekti. Bu
kadim geleneğin uygulanışını gösterir kayıtlar en çok III. Ahmed dönemine tekabül
etmektedir. Ancak konuyla ilgili yapılan çalışmalar, monografik olmaktan çok genel
perspektif doğrultusundadır. 1703 – 1730 yıllarıyla sınırlandırılmış bu mütevazı çalışma;
huzur güreşlerinin yapıldığı tarih ve yoğunluğunu, maddi ve manevi itibarını, yapıldığı
mekânları arşivlere dayalı olarak açıklamayı amaçlamıştır.
Tarama yöntemiyle yapılan çalışma, Ceyb-i Hümayun (CH) ve Harc-ı Hassa (HH)
defterleri kayıtlarından faydalanılarak yapılmıştır. Defterleri çok kapsamlı olduğu için
güreşçilerle ilgili analizi yapmak yoğunlaşmayı gerektirmektedir. Ancak CH defterlerine
güreşle ilgili ilk kayıtların III. Ahmet döneminde yapılmış olması, nispeten araştırmanın
analizini kolaylaştırdı ve seçiciliğini de netleştirebildi. 11 defter ve 118 sayfa tarandı. 76
varak çevrildi ve bu dönem 123 huzur güreşlerin yapıldığı günler, mekânlar tarihiyle birlikte
tesbit edilebildi.
Huzur güreşlerinde pehlivanlara sultanların nakdi ihsanlarda bulunmasının en azından
Selçukludan Osmanlıya kadim bir gelenek olduğu anlaşıldı. Sanat, edebiyat, şiir ve gezme
gibi genelde spora özelde güreşe düşkün olan III. Ahmed, kendi döneminde en çok Yalı
Köşkü olmak üzere 34 ayrı mekânda, Pazartesi, Perşembe ve Cuma günlerinde ful ihsan
verdiği tesbit edildi. Bu dönem biniş günleri ve bu esnada yapılan huzur güreşlerinin arşivlere
en fazla kaydedildiği görüldü.
Anahtar Kelimeler: III. Ahmed, Huzur Güreşi, Pehlivan, İhsan.
215
VALUABLE GRANTS GIVEN TO PRESENCE WRESTLERS AND
PRAYERS INWRESTLING IN III. AHMET PERIOD (1703 - 1730)
ABSTRACT
In this study, financial grants examined that have been given to wrestlers who Presence
Wrestling in the Ottoman Sultan III. Ahmet era. During Sultan’s brief rides on his horse
outside of the Topkapi Palace Presence Wrestling competitions were arranged. Sultans giving
attractive coins to the winner, defeated wrestlers and prayers of the period is an ancient
tradition. Implementation of this ancient tradition records mostly correspond III. Ahmet
period. However, studies on the subject is being away from monographic than very general
perspective. This modest study is limited between 1703 – 1730 years; aimed to explain the
dates and intensity of the Presence Wrestling, material and moral reputation and places with
the basis of the archives.
The study that have been done by screening method is made by utilizing the records of Ceyb-I
Hümanyun’s (CH) and Harc-I Hassa’s (HH) books. Doing analysis of the wrestlers requires
concentration because the books are very comprehensive. However, the very initial records
about wrestling in CH books are done in III. Ahmet era is ease the analysis of the research
relatively and clarify the selectivity. 11 books and 76 folios were scanned. 118 pages were
translated and this period could identified with 123 Presence Wrestling’s days, venues with
the dates.
It turned out that, Sultans granting coins to the wrestlers in Presence Wrestling is at least an
ancient tradition left from Seljuks to the Ottoman. III. Ahmet who fond of art, literature,
poetry, wander, generally sports especially wrestling, is bestowed completely Presence
Wrestling during most of his time in Yali Villa and including 34 different places in Mondays,
Thursdays and Fridays were determined. During this period, ride days and Presence Wrestling
was recorded maximum is showed.
Keywords: III. Ahmed, presence wrestling, wrestler, grant.
216
GİRİŞ
Osmanlı’nın 23. Sultanı III. Ahmed, 22 Ağustos 1703 tarihinde 30 yaşında tahta
çıkmış, birçok yeniliklerin yanısıra ciddi problemler ile birlikte 12 yıl Lale Devri (1718-1730)
dönemini de yaşamıştır. 27 yıl tahtta kalmış, çıkan Patrona Halil İsyanı sonucu 1 Ekim 1730
tarihinde padişahlıktan çekilmek zorunda kalmıştır.
Makale başlığının tanımlanması: Huzûr; “hazır olmak, mevcûd bulunmak”, hümâyûn
ise; “mübarek, kutlu, padişaha ait” demek olup, bu iki kelimenin Osmanlıca sözlük
karşılığıdır 37. Huzûr-ı hümâyûn; “padişahın kendi huzuru” demektir. Pehlivan; “yiğit, mert,
cömert, cengâver/ iyi savaşan, bilgili, korkusuz ve güreşçi” anlamlarını taşımaktadır. Aslı
pehlevân olan bu terim 12. Yüzyılın başlarında Farsçadan Türkçeye geçmiş, özelliklede Türk
sözlü edebiyatında “alp” sıfatının yerine monte edilmiştir. Ulvi sıfatlar yüklenmiş pehlivan
terminolojisi, 1839 Tanzimat Fermanı’na kadar sadece güreşçiler için değil, iyi savaşçı ve iyi
sıfatlara hâiz olan ciritçi, okçu, binici, tomakçı, vb. yaptığı sporlarda iyi olan herkese pehlivan
denilmiştir.38 Yine arşivlerde “güreş eden pehlivanlara, güreş tutan pehlivanlara, güreş yapan
pehlivanlara, güreşen pehlivanlara, pehlivanlara verilen ihsanlar/ ihsan-ı şahaneler diye
geçmektedir. Ayırıcı olabilmek için başlıkta güreşen pehlivan yazılması tercih dilmiştir.
İhsan; “iyilik, lütuf, bağışlamak, sahilik etmek, cömertlik yapmak” vb. anlamlara gelmektedir.
Şahane; “şah gibi, şaha/ sultana yakışır bir surette” anlamlarına gelmektedir. İhsan-ı
şahaneler; “padişaha yakışan ve ait olan bağışlar, cömertçe verdiği kıymetli nakitler”
anlamındalar.39
Duacı (Dâ’î/ Duâ-gu/ Duaguluk/ Meydan Şeyhi/ Salavatcı); “duâ eden, duâcı”
anlamlarına gelmektedir.40 Güreş organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini
yapan eğitimli, hitabeti güçlü, şair ruhlu ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kişilerdi.
Duacıların sultan adına güreş meydanlarında dizdikleri methiyeler, ya da devletin önde gelen
vüzera-yı kiramına yaptıkları göndermeler mütevazı sayılmayacak atiye-i ihsaniyeye
(Sultanın bahşişi) mazhar olmuşladır. İdari yapı tarafından hep himaye ve ihya edilmişler, 1827
yılına değin bu mesleği ifa edenler güreş tekkeleri şeyhleriydiler.41
Türk tarihinin kaymak tabakası olarak bilinen Osmanlı Devleti, başlangıcında
tamamen Bozkır Türk Devlet geleneğine göre kurulmuştur. Ancak Osmanlı tüm sosyal ve
ekonomik kurumsal yapısında bir tekâmüle ulaşmış, bu gelişme güreş ve güreşçileri de
kapsamıştır. Osmanlı eski Türk devletlerinde pek görülmeyen ve büyük bir noksanlık sayılan
yazılı belgelere önem vermiştir. Bu çalışmada Sultan III. Ahmed dönemi (1703-1730) huzûr-ı
hümâyûnda güreşen pehlivanlara ve duacılara verilen ihsan-ı şahâneler araştırılacaktır.
Şimdiye kadar konuyla ilgili dolaylı ve sınırlı çalışmalara rastlanılsa da monografik bir
37
Feri Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, 1996, s. 138, 390.
FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi, s. 36.
39
BOA, TS.MA.d: 2366; 2367; 2368; Devellioğlu, a.g.e., s. 328, 390.
40
BOA, TS.MA.d: 1532; Devellioğlu, a.g.e., s. 162.
41
BOA, TS.MA.d: 2353 - 070, 1; CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5.
Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları, s. 24.
38
217
çalışmaya henüz rastlanılmamıştır. Araştırma, Osmanlıda güreşçilere verilen nakdi (zolata,
kuruş, para, akçe, çil akçe, altın vb.) ödüller ile güreşin Osmanlı idari yapısındaki yerini
görebilmeyi amaçlamıştır. Çalışmada birinci el kaynaklardan direk faydalanma yoluna gidildi.
Bu dönemle sınırlandırılan araştırmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Topkapı
Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d) taranıp, Harc-ı Hassa (HH) ve özellikle Ceyb-i
Hümâyûn (CH) defterlerindeki ilgili varaklar çevrilerek rapor haline getirildi.
Osmanlılar’da doğrudan padişahın şahsî kullanımına ayrılan para ve buradan yapılan
harcamaları ifade eder Ceyb-i Hümâyûn. Sultanların cep harçlığı olarakta tabir edilen bu
defterlerden padişah huzurunda yapılan müsabakalarda güreşen pehlivanlara ve duacılara
yapılan nakdi ödemeler araştırmanın ana konusunu teşkil etmektedir.42 Ödemeler daha çok
padişahların Topkapı Sarayı dışına düzenlemiş oldukları kısa süreli atlı gezintiler (çok
sınırlıda olsa bu gezintiler bazen tekne ile de yapılmış) esnasında gerçekleşmiştir. Biniş denen
bu geziler genellikle İstanbul’da saray, yalı, köşk ve meydanlara yapılan gezilerdir. Bu
güreşlerin tertip usulü ve en önemlisi, çalışmanın kaynağı olan Ceyb-i Hümayundan padişahın
huzurunda yapılan güreşler (huzur güreşi) için pehlivanlara yapılan nakdi ödemeler ele
alınacaktır. Çalışmada ödeme nakdileri olarak zolota, guruş, para, akça ve altın gibi iktisadi
terimler geçmektedir. Güreşlerde isimleri geçenler; ödemeleri yapan Silahdar Ağa 43 ve
Çukadar Ağalar44, organizatör meydan şeyhi de denen duacılardır. Güreşlerin yapıldığı
mekânlar da verilmeye çalışılmıştır. Arşiv kayıtlarındaki çokluğu nedeniyle konunun daha iyi
anlaşılıp yorumlanması için çoğu belgeler tablolandırıldı.
BULGULAR
Tablo 1: III. Ahmed dönemi Ceyb-i Hümayun ve Harc-ı Hassa kayıtlarında tespit edilen
güreşler ile Verilen ihsan-ı şahâneler (yapılan ödemeler)
Organizasyon
Güreşçi Galip
Mağlup
Duacılar/ Verilen ihsan-ı
Mekânları
sayısı
Gelene
Olana
salavatcı
Şahâneler
45
Cirit Köşkü
17
2 zolota
1 zolota
1 zolota
53 zolota46
Yalı Köşkü47
15
2 zolota
1 zolota
2 zolota
35 zolota
48
Alibeyköy
10
2 zolota
1 zolota
2 zolota
15 zolota
49
Yalı Köşkü
2 zolota
1 zolota
2 zolota
53 zolota
Hanzade Yalısı50
2 zolota
1 zolota
2 zolota
24 zolota
51
Yalı Köşkü
14
2 zolota
1 zolota
2 zolota
41 zolota
42
Feri Devellioğlu, a.g.e., s. 138; Halil Sahillioğlu, “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, 1993, Cilt
7, s. 465- 467.
43
CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi
Yayınları, s. 24.
44
Cebecioğlu, a.g.e., s. 26.
45
29 Muharrem 1119/2 Mayıs 1707, TS.MA. d: 2352/317, s. 2.
46
Aslı lehçe bir kelime olup yine bu memlekete ait doksan akçelik gümüş sikkeye verilen isimdir. Osmanlı
Devleti’nde I. Abdulhamid devrine kadar piyasada kullanılmıştır. Bkz. Devellioğlu, a.g.e., s. 671.
47
1 Şevval 1119/26 Aralık 1707, TS.MA. d: 2352.325, s. 1.
48
3 Zilkade 1119/26 Ocak 1708, TS.MA. d: 2352.326, s. 1.
49
10 Zilhicce 1119/3 Mart 1708, TS.MA. d: 2352.327, s. 1.
50
8 Rebiülahir 1120/27 Haziran 1708, TS.MA. d: 2352.330, s.1.
51
1 Şevval 1120/14 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352. 337, vr. 2a.
218
Cimşirlik52
Cirit Köşkü53
Çadır Köşkü54
Kaimakam Ali Paşa
S55
Yalı Köşkü56
Kaimakam Ali Paşa
S57
Maktul Yalısı58
Alibeyköy59
Hasoda Köşkü60
Harem-i Şerif61
Cirit Köşkü62
Cirit Köşkü63
Taşlıburnu Mevkii64
Eski Saray65
Ağa Köşkü66
Beddere67
Defterdar İskelesi68
Yalı Köşkü69
Bostancı Yalısı70
Kaimakam Paşa S71
Alay Köşkü72
Avkapusu73
Alay Köşkü74
Alay Köşkü75
Alay Köşkü76
7
15
2
8
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
1 zolota
8
20
2 zolota
2 zolota
12
20
37
28
42
24
27
20
18
35
28
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
12
27
11
14
6
13
2 zolota
2 zolota
17 zolota
29 zolota
4 zolota
12 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
14
42
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
2 zolota
3 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
26
45
86
59
122
56
44
35
38
95
51
245 zlt. 20 krş.
52
3 Şevval 1120/16 Aralık 1708, TS.MA. d: 2352.337, vr. 2a.
3 Safer 1122/3 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1.
54
22 Safer 1122/22 Nisan 1710, TS.MA. d: 2354.013, s. 1.
55
2 Rebiülevvel 1122/1 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1.
56
21 Rebiülevvel 1122/20 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1.
57
26 Rebiülevvel 1122/25 Mayıs 1710, TS.MA. d: 2354.014, s. 1.
58
25 Rebiülevvel 1122/23, TS.MA. d: 2354.015, s. 1.
59
11 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 1.
60
28 Cemaziyelahir 1122, TS.MA. d: 2354.017, s. 2.
61
10 Şaban 1122, TS.MA. d: 2354.019, s. 2.
62
1 Şevval 1122, TS.MA. d: 2354.021, s. 1.
63
2 Şevval 1122/24 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1.
64
3 Şevval 1122/25 Kasım 1710, TS.MA. d: 2354.021, s. 1.
65
9 Recep 1124/12 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 1.
66
25 Recep 1124/28 Ağustos 1712, TS.MA. d: 2353.059, s. 2.
67
15 Şaban 1124/17 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 1.
68
27 Şaban 1124/29 Eylül 1712, TS.MA. d: 2353.061, s. 2.
69
1 Şevval 1124/1 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 1.
70
8 Şevval 1124/8 Kasım 1712, TS.MA. d: 2353.063, s. 2.
71
1 Zilhicce 1124/30 Aralık 1712, TS.MA. d: 2353.66, vr. 1a.
72
10 Zilhicce 1124/9 Ocak 1712, TS.MA. d: 2353.66.1, s. 1a.
73
11 Zilhicce 1124/10 Ocak 1713, TS.MA. d: 2353.66.0.1, s. 1b.
74
9 Rebiülahir 1125/5 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
75
10 Rebiülahir 1125/6 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
53
219
Alay Köşkü77
Alay Köşkü78
Alay Köşkü79
Paşa Sarayı80
Alay Köşkü81
Vezir Bahçesi82
Vezir Bahçesi83
Alay Köşkü84
Alay Köşkü85
Kum Köşkü86
İmadır Köşkü87
İmadır Köşkü88
İmadır Köşkü89
Alay Köşkü90
Alay Köşkü91
Kozbekçiler92
Sofa93
Sofa94
Alibeyköy95
İncilü Köşk96
Çadır Köşkü97
Yalı Köşkü98
Fatma Sultan Sry.99
Otağı Hümayun100
Geçit Töreni101
Despot102
4
15
2
26
2
6
6
6
2
8
2
6
2
2
23
10
29
8
8
14
148
54
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
2 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
1 altın
3 zolota
3 zolota
2 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
2 zolota
76
13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
13 Rebiülahir 1125/9 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 1.
78
18 Rebiulâhir 1125/14 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2.
79
23 Rebiulâhir 1125/19 Mayıs 1713, TS.MA. d: 2353.070, s. 2.
80
3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72, vr. 1a.
81
3 Cemaziyelahir 1125/27 Haziran 1713, TS.MA. d: 2353.72.0.1 vr. s. 1a.
82
12 Cemaziyelahir 1125/5 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a.
83
12 Cemaziyelahir 1125/6 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.72.0, s. 1a.
84
25 Cemaziyelahir 1125/19 Temmuz 1713, TS.MA, d: 2353.72.0.1, s. 1b.
85
5 Receb 1125/28 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a.
86
8 Receb 1125/31 Temmuz 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a.
87
11 Receb 1125/3 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1a.
88
14 Receb 1125/6 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b.
89
18 Receb 1125/10 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b.
90
27 Receb 1125/19 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353.73.0.1, s. 1b.
91
28 Receb 1125/20 Ağustos 1713, TS.MA. d: 2353. 73.0.1, s. 1b.
92
2 Rebîulevvel 1126/18 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
93
12 Rebîulevvel 1126/28 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
94
15 Rebîulevvel 1126/31 Mart 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
95
17 Rebîulevvel 1126/2 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 1.
96
20 Rebîulevvel 1126/5 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2.
97
25 Rebîulevvel 1126/10 Nisan 1714, TS.MA. d: 2353.080, s. 2.
98
14 Muharrem 1127/20 Ocak 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2.
99
27 Muharrem 1127/2 Şubat 1715, TS.MA. d: 2358.001, s. 2.
100
22 Rebîulevvel 1127/28 Mart 1715, TS.MA. d: 2358.003, s. 2.
101
12 Receb 1127/14 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2.
77
220
8 altın
18 zolota
9 zolota
22 zolota
6 zolota
90 zolota
95 zolota
6 zolota
12 zolota
15 zolota
12 zolota
6 zolota
15 zolota
6 zolota
12 zolota
3 zolota
4 altın
3 altın
5 altın 57 zlt.
18 zolota
69 zolota
15 zolota
15 zolota
23 zolota
148 zolota
54 zolota
Ordugâh103
Alay Köşkü104
Alay Köşkü105
Alay Köşkü106
Yalı Köşkü107
Yevm-i ıyd108
Beşiktaş Köşkü109
Okmeydanı110
Paşa Yalısı111
Yalı Köşkü112
Eski Saray113
Eski Saray114
Saray-ı Atik115
Sepetçiler Köşkü116
Yalı Köşkü117
Eski Saray118
Yalı Köşkü119
Saray-ı Atik120
Çadır Köşkü121
Çadır Köşkü122
Topkapı123
Yalı Köşkü124
Eski Saray125
18
2
2
6
34
15
15
17
26
20
24
36
12
8
7
24
18
1 zolota
1 zolota
1/3 zolota
1/3 zolota
2 zolota
160 akçe
2 zolota
1 zolota
80 akçe
1 zolota
3 zolota
240 akçe
3 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
3 zolota
3 zolota
160 akçe
160 akçe
53 para
53 para
53 para
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
53 para
80 akçe
80 akçe
25 para
27 para
27 para
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
173 zolt
1 zolota
25 para
240 akçe
240 akçe
80 para
80 para
80 para
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
81 para
126
127
Yalı Köşkü128
30
102
15 Receb 1127/17 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 2.
29 Receb 1127/13 Temmuz 1715, TS.MA. d: 2358.007, s. 3.
104
3 Zilkade 1127/31 Ekim 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2.
105
23 Zilkade 1127/20 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 2.
106
25 Zilkade 1127/22 Kasım 1715, TS.MA. d: 2358.011, s. 4.
107
Yevm-Îdî 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a.
108
Yer ismi belirtilmemiştir. 10 Zilhicce 1131 olmalı, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a.
109
1 Şevval 1131/17 Ağustos 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 8b.
110
4 Zilhicce 1131/18 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 10b.
111
8 Zilkade 1131/22 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 9b.
112
10 Zilhicce 1131/24 Ekim 1719, TS.MA. d: 2184.1.13, s. 12a.
113
17 Muharrem 1131/30 Kasım 1719, TS.MA. d: 2184.1, vr. 27a.
114
20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 19a.
115
20 Rebiulâhir 1131/1 Mart 1720, TS.MA. d: 2363.04, s. 2.
116
3 Şevval 1132/8 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2184.1.34, s. 33a.
117
21 Şevval 1132/26 Ağustos 1720, TS.MA. d: 2363.010, s. 2.
118
10 Zilkade 1132/13 Eylül 1720, TS.MA. d: 2363. 011, s. 2.
119
1 Şevval 1134/15 Temmuz 1722; TS.MA. d: 2365.010, s. 2.
120
3 Şevval 1134/17 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2.
121
4 Şevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2365.010, s. 2.
122
4 Şevval 1134/18 Temmuz 1722, TS.MA. d: 2184.1.74, s. 74a.
123
25 Muharrem 1136/25 Ekim 1723, TS.MA. d: 2367.01, s. 1.
124
1 Şevval 1136/23 Haziran 1724, TS.MA. d: 2367.010, s. 1.
125
21 Zilkade 1132/20 Eylül 1720, TS.MA. d: 2184.1, vr. 35a.
126
Yer belirtilmemiştir. 18 Şaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a.
127
Yer belirtilmemiştir. 18 Şaban 1133/14 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 53a.
103
221
12 zolota
11 kuruş
1 kuruş
3 kuruş
51 zolota
34 zlt. 10 para
78 zolota
15 zolota
51 zolota
4 zolota
3160 akç. 18 krş
18 kuruş
28 kuruş
22 kuruş
26 kuruş
60 zolota 45 krş.
21 zlt. 15,5 krş.
21 zlt. 15,5 krş.
21 zolota
28 zolota 5 para
45 zolota
26 kuruş
30 kuruş
30 kuruş
48 zolota
Yalı Köşkü129
Eski Saray130
Yalı Köşkü131
Yalı Köşkü132
Yalı Köşkü133
Yalı Köşkü134
Topkapı135
Paşa Sarayı136
Yalı Köşkü137
Yalı Köşkü138
Maktul Yalısı139
Yalı Köşkü140
Beşiktaş’ta Yalıda141
Maktul Yalısı142
Maktul Yalısı143
Yalı Köşkü144
Yalı Köşkü145
Yalı Köşkü146
Kozbekçiler Köşkü147
48
8
32
26
34
26
34
46
11
42
15
23
27
18
20
32
6
4
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1
/2 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
1 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
3 zolota
75 zolota
18 zolota
54 zolota
42 zolota
54 zolota
42 zolota
21 zlt. 21 krş.
78 zlt. 58,5 krş.
18 zlt. 13,5 krş.
40 zolota
30 zlt. 25 krş.
45 zlt. 30 para
18 zlt. 13,5 krş.
30 zlt. 22,5 krş.
30 zlt 22,5 krş.
54 zlt. 40,5 krş.
18,5 zolota
48 zolota
3 zolota
III. Ahmet döneminde 106 adet güreş müsabakası yapıldığına dair belge vardır. III.
Ahmed döneminde güreşler çoğunlukla İstanbul’da Topkapı Sarayı çevresinde bulunan yalı
ve köşklerde gerçekleştirilmiştir. Bu güreş müsabakalarının gerçekleştirildiği mekânlarda
kaçar defa müsabaka yapıldığına dair bilgiler tablo olarak verilmiştir.
128
1 Ramazan 1133/26 Haziran 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 56b.
10 Zilkade 1133/2 Eylül 1721, TS.MA. d: 2184.1, vr. 60b.
130
4 Cemaziyelahir 1134/22 Mart 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 67a.
131
10 Zilhicce 1134/21 Eylül 1722, TS.MA. d: 2184.1, vr. 77b.
132
1 Şevval 1135/5 Temmuz 1723, TS.MA. d: 2184.1.91, s. 91b.
133
1 Zilkade 1135/3 Ağustos 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 94b.
134
1 Zilhicce 1135/2 Eylül 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 91a.
135
25 Safer 1136/24 Kasım 1723, TS.MA. d: 2184.1, vr. 96a.
136
5 Muharrem 1137/24 Eylül 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 110b.
137
5 Safer 1137/24 Ekim 1724, TS.MA. d: 2184.1, vr. 11a-112a.
138
1 Şevval 1138/13 Haziran 1725, TS.MA. d: 2184.1, vr. 122b.
139
16 Muharrem 1138/24 Eylül 1725, TS.MA. d: 2369.01, s. 1.
140
1 Şevval 1138/2 Haziran 1726, TS.MA. d: 2369.010, s. 1.
141
1 Zilkade 1138/1 Temmuz 1726, TS.MA. d: 2369.011, s. 1.
142
7 Zilhicce 1138/6 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2369.012, s. 2.
143
13 Zilhicce 1138/12 Ağustos 1726, TS.MA. d: 2184.1, vr. 142b.
144
1 Şevval 1139/22 Mayıs 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 152b.
145
14 Zilhicce 1139/2 Ağustos 1727, TS.MA. d: 2184.1, vr. 155a.
146
1 Şevval 1140/11 Mayıs 1728, TS.MA. d: 2184.1, vr. 169b.
147
21 Ramazan 1141/20 Nisan 1729, TS.MA. d: 2184,1, vr. 185b.
129
222
Tablo 2: III. Ahmed döneminde güreş yapılan mekânlar,
aylara göre yapılan güreşler
Mekânların Adı
Sayısı
Yıllar
Güreş Sayısı
Yalı Köşkü
22
1707
2
Alay Köşkü
17
1708
5
Eski Saray
8
1710
13
Kaimakam Ali Paşa Sry. 5
1712
7
Maktul Yalısı
4
1713
20
Çadır Köşkü
4
1714
6
Cirit Köşkü
4
1715
9
Ordugâh
3
1719
7
Bilinmeyen mekânlar
3
1720
6
İmadır Köşkü
3
1721
4
Alibeyköy
3
1722
6
Vezir Bahçesi
2
1723
5
Topkapı
2
1724
3
Sofa
2
1725
2
Sepetçiler Köşkü
2
1726
4
Kum Köşkü
2
1727
2
Kozbekçiler
2
1728
1
Fatma Sultan Sarayı
2
1729
1
Beşiktaş Yalısı
2
Taşlıburun Mevkii
1
Paşa Yalısı
1
Ok Meydanı
1
İncilü Köşk
1
İbrahim Hanzede Yalısı
1
Hasoda Köşkü
1
Harem-i Şerif
1
Despot
1
Defterdar İskelesi
1
Cimşirlik
1
Bostancı Yalısı
1
Beddere
1
Avkapusu
1
Ağa Köşkü
1
yıllara göre güreş sayısı ve
Aylar
Ocak
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Güreş Sayısı
4
1
8
6
12
10
14
18
9
7
9
4
MAD_d_6889_2, vr. 7a: İstanbul'da Okmeydanı'nda Sur-ı Hümayun ve Matbah-ı Amire
Emini el-Hac Halil Efendi marifetiyle şehzadelerin hitan merasimi icra edildiği sırada İsmail
Geçidi, Niğbolu, Sofya ve Edirne havalisinden celb edilen çengi. Canbaz, pehlivan, zurnazat
ve sairenin isimleri ile tayinatı ve icarat miktar ve tutarını ve Sercerrahan-ı Hassa
maiyyetindeki diğer cerrahlarla, berber, kuklacı, tulumbacı ve sairenin isimlerini, tayinat ve
icarat miktar ve yekûnlarını havi icarat ve inamat Defteri.
Berâ-yı ücret-i neferât-ı masa-i hitân ve ücret-i mezkûrîn defter-i müfredât İbrahim Ağa anmasa-i hitân
223
Vâcib fî 9 Za sene 1132 ilâ
10 Za sene 1132
Neferen: 25
Eyyâm: 25
(12 Eylül 1720)
Vâcib fî 10 Za sene 1132
ilâ 11 Za sene 1132
Neferen: 25
Zam: 10; Eyyâm: 35
(13-14 Eylül 1720)
Vâcib fî 11 Za sene 1132 ilâ
12 Za sene 1132
Neferen: 35
Zam: 15; Eyyâm: 50
(14-15 Eylül 1720)
Vâcib fî 12 Za sene 1132
ilâ 14 Za sene 1132
(15-16 Eylül 1720)
Neferen: 50; Eyyâm: 150
Vâcib fî 15 Za sene 1132
ilâ 19 Za sene 1132
(16-17 Eylül 1720)
Neferen: 53; Eyyâm: 265
Yekûn
Neferen: 525
Fî 60; 31500
Yalnız vâcib, Fî 24 Za sene 1132
Be-cihet-i ücret-i küşti-gir ki berâ-yı
hizmet-i sûr-ı hümâyûn der-Meydan-ı Ok
vâcib fî 4 Za sene 1132 ilâ 25 Za sene
1132 (7 ile 28 Eylül 1720)
Neferen: 7; Fî 50; Eyyâm: 119; 5950;
Sergi vâcib
Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720)
Be-dest-i
Be-cihet-i ücret-i lağımciyân tüvânâ hizmeti matbah-ı sûr-i zemîn
Vâcib fî 12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene
1132 (14-24 Eylül 1720)
Neferen: 4; Fî 40; Eyyâm: 40;1600;
Bedel-i çamaşur
Fî 26 Za sene 1132 (29 Eylül 1720)
Be-dest-i Arslan zimmî
Be-cihet-i ücret-i taş berâ-yı lâzıme-i
hizmet-i matbah-ı sûr-i hümâyûn vâcib fi
12 Za sene 1132 ilâ 24 Za sene 1132
Neferen: 3
Fî 40
Eyyâm: 26
1040
Fi 26 Za sene 1132
Be-dest-i Şahin zimmî
Be-cihet-i ücret-i neccâr ki berâ-yı lâzıme-i
bazı gerân-ı sâhîn-i mezkûre der-sûr-i
hümâyûn vâcib fî 18 Za sene 1132 ilâ 26 Za
sene 1132
Neferen: 5; Fî 40; Eyyâm: 30;
1200
Tezkire dâde
Fî 26 Za sene 1132
Be-dest-i Avanis zimmî
TARTIŞMA VE SONUÇ
Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA), Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d)
tarandı. İlgili kayıtların hemen hepsinin Harc-ı Hassa ve özellikle Ceyb-i Hümâyûn
defterlerinde tesbit edildi ve ilgili vraklar çevrilerek rapor haline getirildi.
III. Ahmed devrinde gerçekleştirilen güreşlerin yıllara göre dağılımı yukarıda tablo olarak
verilmiştir. Prut seferinin olduğu (1710 -1711) yıllar güreş müsabakası yoktur. Fakat 1710 ve
1713 yılları yani sefer öncesi ve sonrasındaki yıllarda en çok güreş gerçekleştirilen yıllar
olarak görülmektedir. Ağustos ve Temmuz en çok güreş gerçekleştirilen aylardır. Şubat en az
güreş yapılan aydır. Yapılan harcamalara bakıldığında güreşlerde galip gelen pehlivanlara
224
genellikle 2 zolota ödenmektedir. Mağlup olan güreşçiler 1 zolota almaktadır. Güreş
müsabakasını düzenleyen ve güreşlerin kurallarına göre yürütülmesini sağlayan kişi olan
duacılar 2 ila 3 zolota arası bir ücret almaktadırlar. Duacılar III. Ahmed döneminde toplam
187 zolota, 920 akçe 321 para ceyb-i hümayundan ödeme yapılmıştır. Güreşçiler için yapılan
harcamalara bakıldığında ceyb-i hümayundan 20 altın, 3457,5 zolota 583 kuruş, 40 para ve
3160 akçe harcama yapılmıştır.
Osmanlı arşivlerinde Ceyb-i Hümâyûn ve Harc-ı Hassa kayıtlarında III. Ahmed dönemi
gerçekleştirilen güreşlerin bunlarla sınırlı olmadığı muhakkaktır. Ceyb-i Hümâyûn içinde
güreşle ilgili ilk kayıtlar III. Ahmet devrinden itibaren başlamaktadır. Ayrıntılı yapılacak
çalışma ile bu bilgi ve belgelerin değişme ve çoğalma ihtimali büyük olasıdır.
KAYNAKLAR
A. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA)
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS.MD.d)/ Gömlek Numaraları: 1532; 2184; 2352; 2353; 2354:
2355;2358; 2365; 2366; 2367; 2368; 2369; MAD.d: 6889_2, vr. 7a.
B. Nakil Kaynaklar:
CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi
Yayınları.
DEVELLİOĞLU, Ferid (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S.
Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
ERLER, Mehmet Yavuz & ÖZYURT, Selahattin (2012). “Türk Kültüründe Kadimden Günümüze Ulaşan Sosyal
Örgütlere Dair Bir Misal: Salâvatçılıktan Cazgırlığa”, Studies of the Ottoman Doman, C. 2, S. 2, pp: 39-55.
FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi.
SAHİLLİOĞLU, Halil (1993). “Ceyb-i Hümayun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt: 7, sayfa: 465-467.
YİĞİT, Ahmet (2015). “Osmanlı Padişahlarının İhsanına Mazhar Huzur Güreşleri”, Türk Halklarının Geleneksel Spor
Oyunları - Uluslararası Sempozyum Bildirileri, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları: 189, Kongreler Dizisi:
30, ss: 181-194.
225
İSKELET KASININ KASILMA MEKANİZMASI
Mustafa AYYILDIZ
OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi, OMÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı
SAMSUN
İnsan vücut ağırlığının yarısını kaslar oluşturur. Bunun yüzde 40’ını iskelet kasları geri
kalanını da düz kaslar ve kalp kası meydana getirir. İskelet kasındaki kas hücrelerinin boyu
kasın uzunluğu kadardır ve her hücre çok çekirdekli ve silindirik bir yapıya sahiptir. Kas
kasılması istemli olarak kontrol edilmektedir. İskelet kasları kasılma hızına (hızlı ve yavaş) ve
enerji kaynağına göre (glikolitik ve oksidatif) sınıflandırılmaktadır. İskelet kasları merkezi
sinir sisteminden gelen uyarılara göre kasılır veya gevşer. Kasılmanın mekanizması şu
şekildedir. Motor nöronun aksiyon potansiyeli akson ucuna ulaştıktan sonra akson ucundaki
asetilkolin (ACh) içeren veziküller presinaptik membran ile kaynaşır. Veziküller ACh’i
ekzositoz ile sinaptik aralığa salgılar. ACh, nikotinik asetilkolin reseptörüne bağlanır ve
motor son plak membranında sodyum ve potasyum geçirgenliğinde artışa yol açarak kas
aksiyon potansyelini oluşturur. Aksiyon potansiyeli membran ve membranın devamı olan T
tübülleri yoluyla yayılarak dihidropiridin reseptörleri ve ryanodin reseptörleri sayesinde
sarkoplazmik retikum terminal sisternalarından kalsiyum serbestlenmesine neden olur.
Kalsiyum troponin ile birleşir ve miyozinin aktin ile bağlanacağı aktif noktalar üzerinden
tropomiyozin uzaklaşır. Miyozin başları aktine bağlanarak çapraz köprüler oluşur ve ATP’
den açığa çıkan enerji ile güç vurumu gerçekleşerek aktin filamenti miyozin filamenti
üzerinde kayar ve kasılma gerçekleşir. Kalsiyum iyonlarının troponinden ayrılarak
sarkoplazmik retitukuluma aktif taşınmayla geri dönmesi sonucu iskelet kası gevşer.
226
İŞİTME ENGELLİ ERKEK GÜREŞÇİ VE JUDOCULARIN BAZI FİZİKSEL,
FİZYOLOJİK VE ANTROPOMETRİK PARAMETRELERİNİN
İNCELENMESİ
Önder KARAKOÇ1
1
Cengiz TAŞKIN2
Fikret ALINCAK3
Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu
Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
3
Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu
2
ÖZET
Bu çalışmada; işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve
antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya gönüllü 18 işitme
engelli engelli güreşçi (yaş:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 işitme engelli
erkek judocu (yaş:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıştır. İstatistiksel veriler SPSS
paket programında independent samples "t" testi ile değerlendirilmiştir. İşitme engelli
güreşçiler ve judocularda fiziksel ve fizyolojik testlerden; pençe kuvveti, dikey sıçrama,
anaerobik güç, vücut yağ oranı, 30 sn. mekik testi parametreleri yönünden anlamlı fark
bulunmamıştır. İşitme engelli güreşçiler ve işitme engelli judocular arasında yapılan
antropometrik ölçümlerden 30 sn. şınav test değerleri ortalamalarında, anlamlı fark tespit
edilmiştir. *P<0.05 Sonuç olarak; araştırmada incelenen işitme engelli güreşçiler ve
judocularda, engellilik değişkeninin fizyolojik ve antropometrik parametreler değerlerinde
anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05.
Ancak fiziksel kuvvet testlerinden 30 sn. şınav test değerlerinin güreşçilerin antrenman
düzeylerinin farklı olmasından dolayı fiziksel performans düzeyleri üzerinde etkisinin olduğu
ancak engellilik değişkeni açısından bir farklılık olmadığı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Judo, İşitme Engelli, Fiziksel, Fizyolojik, Antropometrik
THE INVESTIGATION OF SOME PHYSICAL, PHYSIOLOGICAL AND
ANTHROPOMETRIC PARAMETERS OF HEARING İMPAIRMENT
WRESTLER AND MALE JUDOKA
ABSTRACT
In this study, it was aimed to investigate some physical, physiological and anthropometric
parameters of hearing impairment wrestler and male judoka. A total of 18 volunteer male
judoka, of which 18 were hearing impairment wrestler (age: 19.72 ± 1.96, disability status: 55
227
Db.) and 18 were hearing impaired (age: 19.61 ± 1.64), participated in this study. Statistical
data was evaluated by using Independent Samples T-test in SPSS package program. There
were no significant difference between hearing impairment wrestler and hearing impaired
judoka in terms of grip strength, vertical jump, 30-s shuttle, anaerobic power test parameters
among the physical and physiological tests. No significant difference between hearing
impairment wrestler and hearing impaired judoka was detected with respect to body fat ratio,
one of the anthropometric measurements performed. All in all, it was observed in national
judoka investigated in this study that impairment variable didn’t significantly affected
physical, physiological and anthropometric parameter values (p>0.05). It is considered that
vision factor has no negative effect on the physical performance levels due to the close
similarity of the training levels of elite judoka.
Keywords: Wrestler, Judo, Hearing Impaired, Physical, Anthropometric
GİRİŞ
Uluslararası Sağır Sporları Federasyonu (ICDF), Uluslarararası olimpiyat Komitesi
(IOC) tarafından 1955 yılında tanınmıştır. IOC, 2001 yılından itibaren Deaflymics
kullanımını organizasyonlarında kabul etmiştir. ICDF Dünyada ki tüm sağır sporlarını
organize etmektedir. Güreş ve judo sporları Deaflymics’de yer alan işitme engelliler için
önemli spor branşlarındandır[1].
Güreş; teknik, beceri, kuvvet ve zekâlarını kullanarak iki insanın belirli bir alan
içerisinde araç kullanmaksızın FILA kurallarına uygun yapılır. Birbirlerine üstünlük kurmak
için yapılan mücadele olarak tanımlanmaktadır. Fonksiyonel(fizyolojik özellikler) ve yapısal
(antropometrik) özellikler güreşte performansın önemli belirleyicileri olarak ifade
edilmektedir. Bu mücadelede üstün performans için vücut fonksiyonlarının çok iyi hareket
etmesi ve harcanan enerji için hızlı bir şekilde toparlanma ihtiyacı bulunmaktadır[2].
Güreş
, biyomekaniği, fizyolojisi, antrenman yöntemleri, ölçme değerlendirmesi
güreşçilerin müsabakalara hazırlanmalarında önemli faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.
(FILA) Uluslararası Güreş Federasyonu’nun güreş kurallarda sık sık yapmakta olduğu
değişiklikler, antrenman yöntemlerinde de değişiklikleri meydana getirmektedir[2].
Fiziksel yapı spor branşı için gerekli olan motorik özelliklerden kuvvet, güç, esneklik,
sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleşerek sporcunun
başarısını olumlu yönde etkiler. Fiziksel yapı, performansı ve başarıyı etkileyen faktörlerden
sadece bir tanesidir. Spor branşlarında bu değişkenlerin ağırlığı farklı olmakla beraber,
228
bireysel mücadele sporlarında olan güreşte daha da ön plandadır[3,4].
Güreşte kuvvet önemli bir motorik özelliktir. Güreşte alt ve üst vücudun tamamı
çalışmalı ve kuvvetlendirilmelidir. Güreş branşında itme, çekme, kaldırma ve kavrama gibi
hareketlerin yoğun olması ve fazla kuvvet gerektirmesinden dolayı antrenman dönemlerinde
bu bölgelere yönelik çalışmaların yoğun yapılması bu sonuçta etkili bir faktördür. Sezon boyu
üst seviye bir performans için kuvvet çalışmaları yapılmasıyla , üst seviyede saklanması ve en
yüksek performansı yakalamaları amaçlanır [4].
Judoda ise bir disiplin, eğlence yada sosyal aktivite, fitness programı, kendini savunma
ve mücadele için bir araçtır [5].Olimpik spor olan judo teknik, taktik ve fiziksel uygunluk
açısından yüksek performans gerektirir [6].Yüksek şiddetli yoğunlukta, birçok karmaşık
beceri olan teknik ve taktiğe bağlı özellikler judoda başarı için çok önemlidir[7].Uluslararası
müsabakalarda başarılı olmak için, kondisyon, fiziksel dayanıklılık, üst düzey kas gücü de
önemli rol oynamaktadır [8].
Dayanıklılık
antrenmanlarıyla,
hücre
düzeyindeki
O2
transferinin
kardiyovasküler sistem gelişir ve buna bağlı artış olur.Bu durum
artışıile
müsabakalarda çok
önemlidir[9].Maximal aerobik güç organizmanın atmosferden alarak dokulara taşıyıp orada
kullanabildiği maximal oksijen miktarı olarak tanımlanabilir. Kas ATP'sinin oksidatif
mekanizmalar dışında yenilenmesi anaerobik metabolizma sayesinde olmaktadır. Judoda
enerjinin kullanım oranı % 90 ATP-CP ve % 10 aerobik sistemden oluşabilmektedir. Aerobik
ve anaerobik güç, antrenman seviyesi, yaş, cinsiyet ve vücut kompozisyonu gibi birçok faktör
başarıya etki etmektedir[10,11].Yapılan anaerobik ve aerobik çalışmalarda, tüm spor branşları
için vücuttaki yağ dokularının oranı fazla olduğunda vücudu olumsuz etkilemektedir. Yağ
yüzdesi olarak fazla olan sporcu yağ yüzdesi düşük olan sporcuya göre daha az patlayıcı güç,
kuvvet ve dayanıklılık gibi özelliklerde karşımıza çıkmaktadır. Yağ oranlarının yüksek olması
ile birlikte istenmeyen fazla ağırlığın oluşması judocunun kuvvet, çeviklik, esnekliğinin
azalmasına ve aşırı derecede enerji kaybetmesine yol açmaktadır. El kavrama kuvveti de tüm
vücudun bir göstergesi olarak nitelendirilebilinir [12].
İdeal performanslarını yıl boyunca devam ettirebilmeleri judocular için çok önemlidir.
Bunun için birçok faktör bir arada olmalıdır. Bu nedenle teknik ve taktik antrenmanların
yanında kuvvet, aerobik güç, anaerobik güç, sürat, esneklik, denge ve koordinasyon gibi
özelliklerin judoya özgü antrenmanlarla geliştirilmesi gerekmektedir [13].
Bu çalışmada işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel fizyolojik ve
antropometrik olarak incelenmesi ile bilime katkıda bulunulmaya çalışılacaktır.
229
MATERYAL VE METOT
Bu çalışmada; işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve
antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya gönüllü 18 işitme
engelli engelli güreşçi (yaş:19.72 ± 1.96, engel durumu:55 Db. ve üzeri) ve 18 işitme engelli
erkek judocu (yaş:19.61 ± 1.64) olmak üzere 36 sporcu katılmıştır.
Araştırmada yer alanlar son 6 ay içinde ciddi bir sakatlığı olup olmamasıyla ilgili bilgi
formu ile işitme engelliler için işaret dili tercümanınca sorularak belirlenmiştir. Araştırmada
yer alanlar, araştırmaya gönüllü olduklarını belirten ve uygulanacak testler hakkında
bilgilendirme için bir belge verilmiş ve imza alınmıştır.
Araştırma, Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu spor salonunda
yapılmıştır. Araştırmada, sporcuların genel hazırlık dönemi antrenman programları yaptıkları
dönemde test uygulanmıştır.
Ölçüm Protokolleri
Boy Uzunluğu: Boy uzunluk ölçümleri, 0.01 m hassaslık derecesine sahip olan stadiometre
(SECA, Almanya) ile ölçme tekniğine uygun olarak yapılmıştır[14].
Vücut Ağırlığı: Deneklerin ayakları ayakkabısız ve üzerlerinde sadece şort ve tişört ile 0.1 kg
hassaslık derecesine sahip elektronik baskülle (SECA, Almanya) ölçülmüştür[14].
El kavrama Kuvveti Ölçümleri
El kavrama (Takei marka dijital) kuvvet ölçümleri dinamometre ile yapılmıştır. Her
sporcunun ölçümü sırasında dinamometrenin kalibrasyonu yapılarak, dinamometre sporcunun
el ve parmak özelliklerine göre ayarlanmıştır. Ölçümler, ölçüm yapılmayan kol herhangi bir
yerden
destek
almayacak
şekilde
gerçekleştirilmiştir.
Kuvvet
ölçümleri
iki
kez
tekrarlanmıştır. İki denemenin daha iyi olan kuvvet değeri, kilogram cinsinden kaydedilmiştir
[15].
Mekik Testi
Sporcuların 30 sn mekik testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanılmıştır.
Sporculara sırtüstü yatmaları ve dizlerin bükülü, ellerin ensede ve ayak tabanlarının yere
temasta iken başla komutuyla 30 saniye süreyle tekrar edebildikleri kadar mekik
230
yaptırılmıştır. Mekik çekme esnasında ayakların yerden temasının kesilmemesi için ayaklar
tutulmuştur. Sporcuların yere yattıklarında omuzlarının yere, doğrulduklarında ise
dirseklerinin dizlerine değmesine dikkat edilmiştir. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği
mekik sayısı bilgi formuna kaydedilmiştir. [16].
Şınav Testi
Sporculara yüzüstü pozisyonda , ayakların dizlerden gergin ve diz yere temas etmeden gergin
vaziyette vücut ağırlığı ayak uçları ile kollar üzerinde iken vücutlarını kaldırıp indirerek
yapılmıştır. 30 saniye içerisinde tekrar edebildiği şınav sayısı bilgi formuna kaydedildi
[17].Sporcuların 30 sn şınav testi için 1/1000 hassasiyetli el kronometresi kullanıldı.
Sporculara, başla komutuyla 30 sn süreyle şınav yaptırılmıştır.
Dikey Sıçrama Testi ve Anaerobik Gücün Hesaplanması
Dikey sıçrama panosuyla ölçüm yapılmıştır.Ayaklar bitişik ve vücut dik durumda iken çift kol
yukarı uzatılarak parmak uçlarının temas ettiği en son nokta işaretlendi. Daha sonra denek çift
ayağı ile yukarı doğru tüm gücüyle sıçrayıp panoya temas etmesi sağlandı. Denek yukarı
sıçrama esnasında adım almayacak ve dizlerini 90 derece bükeceği belirtilmiştir. Bu işlem 3
kez tekrar edilmiş ve en iyi sonuç kaydedilmiştir. Fox vd., (1998) tarafından da anaerobik
gücün sıçrama mesafesi ve vücut ağırlığından yararlanarak hesap edilebilmesi için aşağıdaki
önerilen formülle hesaplanacaktır[15,18].
Anaerobik güç (kg.m./sn)=
4.9 × (vücut ağırlığı) ×
D
D= Dikey olarak sıçranılan mesafe
Vücut yağ yüzdesi:
Skinfold ölçümünde, her açıda 10 g/sq mm basınç uygulayan holtain skinfold kaliper
kullanılmıştır. Önceden belirlenen; karın (abdomen), suprailiac, triceps ve subscapula
bölgelerinde skinfold ölçümlerinden elde edilen değerlerle, deneklerin vücut yağ yüzdesi
hesaplanmıştır. Bu belirleme için Yuhasz formülünden yararlanılmıştır. Ölçümler her deneğin
sağ tarafından yapılmıştır[19].
231
Verilerin Analizi:
İstatistiksel analizler SPSS 16.0 paket programıyla yapılmıştır. İstatistiksel sonuçlar
%95 güven aralığıyla ve p<0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirilmiştir. Grupların
ölçümleri normallik ve homojen dağılım göstermesi sebebiyle aralarındaki anlamlılık için
işitme
engelli
erkek
güreşçiler
ve
judocuların
farklılığının
analizi
için
independent samples "t" testi uygulanmıştır.
BULGULAR
Tablo 1. İşitme Engelli Güreşçiler ve Judocularda Fiziksel ve Fizyolojik Performans Tablosu
GRUP
N
Ortalama
Std. Sapma
İşitme Engelli Güreşçiler
18
19,72
1,96
İşitme Engelli Judocular
18
19,61
1,64
İşitme Engelli Güreşçiler
18
171,38
5,71
İşitme Engelli Judocular
18
171,94
6,30
İşitme Engelli Güreşçiler
18
77,27
8,22
İşitme Engelli Judocular
18
Sağ el kavrama
İşitme Engelli Güreşçiler
18
kuv. (kg)
İşitme Engelli Judocular
18
43,57
7,67
Sol el kavrama kuv. İşitme Engelli Güreşçiler
18
44,16
7,53
(kg)
İşitme Engelli Judocular
18
43,98
7,37
İşitme Engelli Güreşçiler
18
27,83
2,25
İşitme Engelli Judocular
18
27,94
3,24
İşitme Engelli Güreşçiler
18
38,55
2,70
İşitme Engelli Judocular
18
30,16
4,17
Anaerobik güç
İşitme Engelli Güreşçiler
18
99,98
16,20
(kg.m/sn)
İşitme Engelli Judocular
18
100,82
20,30
Vücut yağ yüzdesi İşitme Engelli Güreşçiler
(%)
İşitme Engelli Judocular
18
16,59
3,30
18
14,70
2,79
Yaş (yıl)
Boy (cm)
p
0,855
0,783
Ağırlık (kg)
0,993
77,33
41,38
23,86
6,73
0,370
0,943
Mekik testi (adet)
0,906
Şınav testi (adet)
0,000
0,891
232
0,73
TARTIŞMA VE SONUÇ
Bu çalışmada; işitme engelli erkek güreşçiler ve judocuların bazı fiziksel, fizyolojik ve
antropometrik parametrelerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Araştırma grupları için boy ortalamalarında işitme engelli erkek güreşçiler de171,38±
5,71
cm
işitme engeli erkek judocularda ise 171,94± 6,30cm. olarak tespit edilmiştir.
Ağırlıkları ortalamalarında işitme engelli erkek güreşçiler de; 77,27± 8,22
erkek judocularda ise
kg
işitme engeli
77,33 ± 23,86 kg olarak olarak tespit edilmiştir.
Araştırma değerlendirme sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de sağ el kavrama
kuvveti sonucunda 41,38± 6,73 kg. işitme engeli erkek judocularda ise 43,57 ± 7,67 olarak
bulunmuştur. Sol el kavrama kuvveti ortalamalarında işitme engelli erkek güreşçiler de; 44,16
± 7,53 kg işitme engeli erkek judocularda ise 43,98 ± 7,37 kg olarak tespit edilmiştir. İki grup
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05.
Diğer parametrelerin değerlendirme sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de 30 sn.
Mekik 27,83 ± 2,25
dk/adet
işitme engeli erkek judocularda ise 27,94± 3,24
dk/adet
olduğu
belirlenmiştir. 30 sn. Şınav test değerlendirme ortalamaları sonucunda işitme engelli erkek
güreşçiler de 30 sn. şınav 38,55 ± 2,70
dk/adet
işitme engeli erkek judocularda ise 30,16±
4,17dk/adet olduğu belirlenmiştir. 30 sn. mekik şınav test değerlendirme ortalamaları sonucu
değerlerinde anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05.Ancak şınav test değerlendirme
ortalamaları sonucu değerlerinde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. P<0.05.
Yapılan değerlendirme sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de Anaerobik güç
değerlendirme ortalamaları sonucunda 99,98 ± 16,20 kg.m/sn işitme engeli erkek judocularda
ise 100,82 ± 20,30 kg.m/sn olduğu belirlenmiştir. Vücut yağ yüzdesi değerlendirme
ortalamaları sonucunda işitme engelli erkek güreşçiler de 16,59 ± 3,30 işitme engeli erkek
judocularda ise 14,70 ± 2,79 olarak belirlenmiştir. İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı
bir ilişki saptanmamıştır. P>0.05.
Literatürdeki çalışmalar antrenmanlarla
gelişim sağlandığını ortaya koymaktadır.
Fiziksel performans korunmasında kas kuvveti oldukça önemlidir. Güreş ve judo
antrenmanlarıyla tüm motorik özellikleri korunması sağlanabilmektedir.
Yapılan bir araştırmaya ortalama yaş 20.60±2.08 yıl, boy 1.73±0.82 m, vücut ağırlığı
79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıştır. Aerobik güç 51,28±0.72 ml/kg/dk,
Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el kavrama kuvvetleri; sağ el
47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg olarak bulunmuştur[20].
Gökdemir ve arkadaşları, 16-17 yaş grubu güreşçilerde yapmış oldukları 8haftalık
233
çabuk kuvvet antrenmanı sonucunda, araştırma grubunun antrenman öncesisağ el kavrama
kuvveti değerlerini; antrenman öncesi 47,80 kg, antrenman sonrası51,74 kg, sol el kavrama
kuvveti değerlerini, antrenman öncesi 46,76 kg, antrenmansonrası 44,79 kg. olarak
belirlemişlerdir [21].
Franchini vd. (2005) elit ve elit olmayan judocularda yaptıkları çalışmada elit
judocularda sağ el pençe kuvveti ortalamalarını 51.01±10.0 kg. olarak, sol el pençe kuvveti
ortalamalarını 49.01±10.0 kg. olarak bulmuş, elit olmayan judocularda sağ el pençe kuvveti
ortalamalarını 42.01±11.0 kg. ve sol el pençe kuvveti ortalamalarını 40.01±10.0 kg. olarak
bulmuştur[22]..
Kanada judo milli takımının fizyolojik profilleri adlı yapılan çalışmada judocuların sol
el pençe kuvveti ortalamalarını ise 55.71±6.6 kg., sağ el pençe kuvveti ortalamalarını
56.41±6.6 kg, olarak bulmuşlardır [23].
Lıttle yapmış olduğu çalışmada, genç erkekler için sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını
52.01±8.3 kg, sol el kavrama kuvveti ortalamalarını ise 50.61±8.5 kg. olarak bulmuşlar,
büyük erkekler için ise sağ el kavrama kuvveti ortalamalarını 57.71±9.0 kg. ve sol el kavrama
kuvveti ortalamalarını 54.01±10.4 kg. olarak bulmuşlardır [6].
Judo sporunda pençe kuvvetinin çok etkili olduğu yapılan birçok çalışmada
belirtilmiştir. Judo antrenmanlarında elbiseden tutma ile ilgili yoğun egzersizler ve mücadele
olmasından dolayı pençe kuvveti oldukça önemli yer tutmaktadır. Özellikle hazırlık
dönemindeki çalışmaların şiddeti, süresi, yoğunluğu ve antrenmanın modeli sporcuların
performans düzeylerini etkilemektedir [13].
Ağaoğlu ve ark. tarafından yapılan araştırmada ortalama yaş 20.60±2.08 yıl, boy
1.73±0.82 m, vücut ağırlığı 79.7±16.56 kg olan 23 erkek milli judocu katılmıştır. Aerobik güç
51,28±0.72 ml/kg/dk, Anaerobik güç 130.09 ± 23.30 kgm/sn, yağ yüzdeleri 9.47±4.33, el
kavrama kuvvetleri; sağ el 47.30±7.26 kg, sol el 47.00 ± 8.30 kg dır. [20].
İşitme engelli judocular üzerine yapılan çalışmada mekik test değerleri ortalamaları deney
grubunda ön test ortalamaları 24.67 ± 5.21 adet,son test ortalamaları ise 26.33 ± 5.45 adet
olarak bulunmuştur [13].
Taylor ve arkadaşlarının Kanada judo takımı üzerinde yaptıkları çalışmada şınav erkek
takım ortalamalarını 72±16 adet olarak bulmuşlardır[24].Krstulović ve arkadaşları tarafından
yapılan elit genç judocularda biomotor sistem adlı çalışmada şınav erkek takım ortalamalarını
56±8 adet olarak bulmuşlardır [25].
İşitme engelli sporcular üzerine yapılan araştırmada 30 sn şınav, kontrol grubunun ön test
234
ortalamaları 21.33±9.35 adet son test ortalamaları ise 22.67±9.43 adet olarak bulunmuş,
deney grubunda ön test ortalamaları 24.73±9.50 adet,son test ortalamaları ise 27.47 ± 10.26
adet olarak bulunmuştur (p>0.05) [13].
Çalışmamızda çıkan sonuçlarla diğer çalışmaların sonuçlarını karşılaştırdığımızda
ortaya çıkan bu farklılığın sebebinin çalışmamızda yer alan sporcuların aktif olarak ve elit
düzeyde sporcu olmalarından, engellilik durumları farklılığından, farklı antrenman
programlarına tabii tutulmalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Savunma sporcuları fizyolojik profilleri üzerine yapılan bir araştırmada MMA erkek
sporcularında dikey sıçrama test ortalama değerlerini 57.61±7.30 güreşçilerde ise 60.00±10
olarak bulmuşlardır[26].
Mücadele sporlarından güreş ekek sporcuları üzerinde yapılan araştırmada dikey
sıçrama ortalama değerlerini deney gurubu için 49.00± 5.00 cm. kontrol grubunda ise 48.00±
4.00 cm. olarak belirtmişlerdir[27].
Yapılan bir araştırmada erkek judocular için anaerobik güç 124.00 ± 16.46 kg-m/sn
iken, araştırmamızda anaerobik güç için görme engellilerde 98,72± 16,70 kg-mlsn, işitme
engelliler için anaerobik güç ortalama değerlerini ise 114,09± 21,34 kg-mlsn, bulunmuştur.
Araştırmadaki anaerobik güç değerinin erkek judocuların sonuçlarından daha iyi olduğu
görülmektedir. Anaerobik güç ile vücut ağırlıgı, vücut yağ yüzdesi, sag ve sol el kavrama
kuvveti arasında P < 0.01 düzeyinde pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anaerobik
güç için bazı parametrelerle ilişkili olduğu belirtilmiştir [12].Ziyagil ve arkadaşları, tarafından
yapılan çalışmada anaerobik güç ortalaması; basketbolcularda 115,803±19,059 kg.m/sn,
futbolcularda 98,622±11,309 kg.m/sn, güreşçilerde 97,432±26,181 kg.m/sn, sedanterlerde
95,862±18,169 kg.m/sn olarak tespit edilmiştir[28].Ziyagil ve arkadaşları, bir yıllık gelişimi
izledikleri 16-17 yaş milli güreşçilerde anaerobik güç değerini 89.93±22.55 ile 106.42±23.34
kgm/sn aralığında[28].Cicioğlu ve arkadaşları, 15-17 yaş grubu güreşçilerin sezonsal
değişimlerini 102.26±13.57 ile 117.94±13.84 kgm/sn aralığını elde etmişlerdir [29].
Judo sporcularının judo spesifik fitness testindeki seviyelerine göre vücut antropometrik
profilleri adlı çalışmalarında beş yıldan az judo yapan A grubu ve beş yıldan fazla judo yapan
judocuları B grubu olarak belirlemişlerdir. A grubu vücut yağ yüzde ortalamalarını %11.9 B
grubuortalamalarını ise %13.8 olarak bulmuşlardır [30].
Yapılan bir çalışmada genç erkek bireylere uygulanan 8 haftalık submaksimal aerobik
egzersiz sonrasında deney grubunun vücut ağırlıkları, Yağsız vücut ağırlığı (YVA) Vücut
yağı (VY) ve vücut yağ yüzdesi (VYY), değerlerinde yüksek düşüşler elde edilmiştir[31].
235
Literatürdeki birçok çalışmada, engellilerde yapılan sportif aktivitelerin motorik
özelliklerin gelişmesinde rol oynaması çalışmamızla paralellik göstermesi açısından
önemlidir.
Sonuç olarak arasındaki fiziksel ve fizyolojik parametre sonuçları açısından
değerlendirildiğinde birçok araştırmayla paralellik göstermektedir. İşitme engeli bakımından,
fiziksel performans düzeyleri üzerine negatif bir etkisinin olmadığı düşünülmektedir.
KAYNAKLAR
1.
http://www.deaflympics.com/games.asp 1924-S07.09.2013 time14:18
2.
Calvert, T. W., Banister, E. W., Savage, M. V., & Bach, T.. A systems model of the effects of training on physical
performance. Systems, Man and Cybernetics, IEEE Transactions on, 1976, (2), 94-102.
3.
Filiz, K. Gazi Üniversitesi Güreş Takımı İle Kara Harp Okulunda Güreşen Azeri Öğrencilerin Bazı Test Ölçüm
Sonuçlarının Karşılaştırılması. Kastamonu Eğitim Dergisi, 503.
4.
Song, T. M. K., & Cipriano, N. Effects of seasonal training on physical and physiological function on elite varsity
wrestlers. Journal of sports medicine and physical fitness, 1984. 24(2), 123-130.
5.
Karakoç, Ö. (2014a). Judo Ögreniyorum. Spor Yayınevi.8-128.
6.
Little, N. G. Physicalperformanceattributes of juniorandseniorwomen, juvenile, junior, andsenior men
judokas. TheJournal of sportsmedicineandphysicalfitness, 1991, 31(4), 510-520.
7.
Callister, R., Callister, R. J., Staron, R. S., Fleck, S. J., Tesch, P., &Dudley, G. A. Physiologicalcharacteristics of
elite judo athletes. International Journal of Sports Medicine, 1991, 12(2), 196-203. http://dx.doi.org/10.1055/s2007-1024667
8.
Franchini, E., Del Vecchio, F. B., Matsushigue, K. A., &Artioli, G. G. Physiologicalprofiles of elite judo
athletes. Sports Medicine, 2011, 41(2), 147-166. http://dx.doi.org/10.2165/11538580-000000000-00000
9.
Van Zant R.S., And Kuzma, S.H. Effect of Community Based Exercise and Educaiton on Individual Fitness in a
CorporateSetting. Research Quarterly for Exerciseand Sport 64 (Suppl), 1993, 46-47.
10. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes
College phlishing 4 edot USA. (1988).
11. MacDougall, J. D., Wenger, H. A., & Green, H. J. (Eds.). Physiological testing of the high-performance athlete.
Champaign, Ill.: Human Kinetics Books. 1991, http://dx.doi.org/10.1249/00005768-199302000-00027
12. İmamoğlu, O., Ağaoğlu, S. A., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Erkek Milli Judocularda Aerobik, Anaerobik Güç, Vücut
Yağ Oranı, El Kavrama Kuvveti Ve Vital Kapasite Aralarındaki İlişki/Rellatıonshıps Among Aerobıc Power,
Anaerobıc Power, Body Fat Percent, Hand Grıp And Vıtal Capacıty In Natıonal Male Judos. Journal Of Physical
Education And Sport Sciences,1(3). 2001.
13. Karakoç, Ö. İşitme Engelli Judocularda Sekiz Haftalık Denge Ve Koordinasyon Antrenmanlarının Performans
Üzerine Etkileri. Yayınlanmış Doktora Tezi. Fırat Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor
Anabilim dalı. 2014.
14. Gordon, S. Decision styles and coaching effectiveness in university soccer. Canadian Journal of Sport Sciences.
1988.
15. Tamer, K., Sporda fiziksel-fizyolojik performansın ölçülmesi ve değerlendirilmesi. Bağırgan Yayım evi, Ankara,
2000, 36: 48-49,115-116.
16. Özer, K., Fiziksel Uygunluk. Ankara: Nobel Yayınları. 2001.
17. Sevim, Y. Antrenman Bilgisi, Tutibay Ltd. Şti. Ankara, s. 172-217. 1997.
18. Fox EL., Bowers, R.W., and Foss M.F. The physiological Basis of physical Education and atlıletes, Sounderes
College phlishing 4 edot USA. 1988.
19. Johnson, B.L,, Nelson, J.K. Practical Measurements for Evaluation in Physical Education, Second Edition, Burgess
236
Publishing Company, USA, 1974; s. 22–59
20. Ağaoğlu, S. A., İmamoğlu, O., Kishalı, N. F., & Çebi, M. Türk Erkek Milli Judo Takım Sporcularının Belirli
Fizyolojik Ve Antropometrik Özelliklerinin İncelenmesi/Investıgatıon Of Some Physılogıc And Antropometrıc
Characterıstlcs. Journal Of Physical Education And Sport Sciences, 1(3). (2001).
21. Gökdemir, K., Çeker, B., & Cicioğlu, İ. Çabuk Kuvvet Antrenmanlarının 16-17 Yaş Grubu Güreşçilerin Bazı
Fiziksel ve Fizyolojik Parametreleri Üzerine Etkisi. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri
Dergisi, 1(1). (1999).
22. Franchini, E., Takito, M. Y., Kiss, M. A. P. D. M., & Strerkowicz, S. Physical fitness and anthropometrical
differences between elite and non-elite judo players. Biology of Sport, 2005, 22(4), 315.
23. Thomas, S. G., Cox, M. H., LeGal, Y. M., Verde, T. J., & Smith, H. K. Physiological profiles of the Canadian
National Judo Team. Canadian journal of sport sciences= Journal canadien des sciences du sport, 1989, 14(3),
142-147.
24. Taylor, A. W., & Brassard, L. A physiological profile of the Canadian judo team. The Journal of sports medicine
and physical fitness, 1981, 21(2), 160.
25. Krstulović, S., Žuvela, F., & Katić, R. Biomotor systems in elite junior judoists. Collegium antropologicum,
2006, 30(4), 845-851.
26. Gochioco, M., Schick, E., Dabbs, N., Khamoui, A., Tran, T., Brown, L., ... & Beam, W. Physiological profile of
amateur mixed martial artists. J Medicine & Science in Sports & Exercise, 2010, 42(5), 837-838.
http://dx.doi.org/10.1249/01.mss.0000386626.85052.ea
27. Akbal, M. Güreşçilerde hazırlık dönemi antrenman programları içerisinde fiziksel çalışmaların kassal kuvvet üzerine
etkileri (Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü). 1998.
28. Ziyagil, M. A., Zorba, E., Kutlu, M., Tamer, K., & Torun, K. Bir yıllık antrenmanın yıldızlar kategorisindeki serbest
stil Türk Milli Takım güreşçilerinin vücut kompozisyonu ve fizyolojik özellikleri üzerine etkisi. GÜ Beden Eğit
Spor Bilim Derg, 1996, 1, 12-19.
29. Cicioğlu, İ., Kürkçü, R., Eroğlu, H., & Yüksek, S. 15-17 Yaş Grubu Güreşçilerin Fiziksel Ve Fizyolojik
Özelliklerinin Sezonsal Değişimi. Spormetre Beden Eğitimi Ve Spor Bilimleri Dergisi, 2007, 4, 151-156.
30. Katralli, J., & s Goudar, S. Anthropometric profile and special judo fitness levels of Indian judo players. Asian
journal of sports medicine, 2012, 3(2), 113. http://dx.doi.org/10.5812/asjsm.34710
31. Dağlioğlu, Ö. The effect of 8-week submaxımal aerobıc exercıse on cardıovascular parameters and body
composıtıon
ın
young
men. International
Journal
Of
Academic
Research,
2013.
5(4).
http://dx.doi.org/10.7813/2075-4124.2013/5-4/a.29
237
KADIN GÜREŞÇİLERDE MÜSABAKA ÖNCESİ AĞIRLIK KAYBINDA
VÜCUT BİLEŞENLERİ VE DEPRESYON
Özkan IŞIK1
1
2
İlkay DOĞAN2
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyoistatistik Anabilimdalı
Özet
Güreş gibi yarışma öncesi müsabaka tartısı yapılan sıklet sporlarında, sporcular
genellikle ağırlık kayıpları gerçekleştirmektedirler. Ağırlık kayıplarını sauna, sıvı ve besin
kısıtlaması yaparak gerçekleştiren sporcular da dehidrasyona maruz kalmaktadırlar. Bu
çalışma dehidrasyonun kadın elit güreşçiler üzerinde oluşturduğu vücut bileşenleri değişimi
ve depresif durumları incelemek amacı ile planlanmıştır. Çalışmaya üniversitelerarası Türkiye
şampiyonasında mücadele eden 29 kadın elit güreşçi katılmıştır. Güreşçilerin depresyon
düzeylerini belirleyebilmek için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve vücut bileşenleri ile
birlikte yaş, boy, vücut ağırlığı ve müsabaka vücut ağırlığı kaybı miktarı belirten kişisel bilgi
formları müsabaka tartısından 1 saat önce uygulanmıştır. Elde edilen verilerin normallik
sınaması Shapiro-Wilk test ile incelenmiştir. Normal dağılım gösteren veriler bağımsız
örneklem t testi ile analiz edilmiştir. Araştırmada ağırlık kaybı gerçekleştiren ve
gerçekleştirmeyen gruplar karşılaştırıldığında; vücut yağ yüzdesi, vücut yağ kütlesi, toplam
vücut suyu yüzdesi ve depresyon düzeyleri arasında istatistiksel olarak fark olduğu tespit
edilmiştir (p<0,01). Sonuç olarak; ağırlık kaybı gerçekleştiren kadın elit güreşçilerin yağ
kütlelerinin daha düşük olduğu, toplam vücut su yüzdelerinin daha yüksek düzeyde olduğu ve
hafif düzey depresyonda oldukları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Güreşçiler, Vücut Bileşenleri, Ağırlık Kaybı, Beck Depresyon Envanteri
238
BODY COMPOSITION CHANGES AND DEPRESSION BEFORE THE
COMPETITIONS AMONG THE ELIT FEMALE WRESTLERS
ABSTRACT
Among weight-sports like wrestling where athletes are required to weigh-in before the
competitions and their weights are measured; athletes generally lose weight. Athletes who
carry out weight loss through sweat room, liquid and nutrition restrictions undergo
dehydration. The current study was undertaken to examine body composition changes and
depressive status caused by dehydration among the female elite wrestlers. 29 female elite
wrestlers who participated in Turkish Inter-University Wrestling Championship were
included in the study. Beck’s Depression Inventory (BDI) used to determine depression levels
of female elite wrestlers; personal information forms that addressed age, height, weight,
amount of weight lost before the competition and body components (Tanita BC-418 brand via
BIA) were administered one hour before weigh-in competition. Data was tested for normality
with the Shapiro-Wilk test. The independent Samples T Test was used to compare pairwise
group variables that followed a normal distribution. In the current study it has been found
statistically significant difference between percentage of body fat, body fat mass, percentage
of total body water and depression levels according to weight loss group and non-weight loss
group. As a result; it has been found that fat mass is lower, percentage of total body water is
higher and depression levels' is mild degree for female elite wrestlers performing weight loss.
Key Words: Wrestlers, Body Composition, Weight Loss, Beck Depression Inventory
239
KADIN GÜREŞÇİLERİN FİZİKSEL, KUVVET VE GÜÇ
ÖZELLİKLERİNDE YAŞ VE SIKLET DEĞİŞKENLERİNE BAĞLI
DEĞİŞİM
Mehmet Akif ZİYAGİL
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN
ÖZET
Uygun antropometrik özellikler ve etkili teknik ve taktik beceriler ile güç, dayanıklılık
ve çeviklik gibi kompleks özelliklere ihtiyaç duyan güreş sporunda bu özelliklerin sezon
öncesi ve sırasında test edilmesi sporcuların kuvvetli ve zayıf yönlerini ortaya koyarak
antrenman planlanması için veri tabanı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı farklı kategori
ve sıkletlerdeki kadın milli güreşçilerin kuvvet ve güç özelliklerinde yaş ve sıklet
değişkenlerine bağlı farklılaşmayı araştırmaktır.
Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan milli takım kampına katılan 13-25 yaşları
arasında 18.28 ± 2.76 yaş ortalamasına sahip 50 kadın güreşçinin boy uzunluğu, ayaklar
çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişörtlü iken elektronik
baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre
cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Dikey sıçrama ölçülerek
anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve sol
kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar
arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U
testleri kullanılmıştır.
Çalışmanın sonuçları, kadın milli güreşçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız,
genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir. Yıldızlar
kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Hem anaerobik kuvvet,
hem de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaşma gözlenmemiştir. Tüm
değişkenlerde genç güreşçiler, yıldız ve büyükler kategorisindeki güreşçilerden daha düşük
değerlere sahiptir. Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı
ilişki (p<0.01) vardır.
Sonuç olarak, düşük anaerobik güç ve el kavram kuvveti düzeyinin gençler
kategorisindeki güreşçilerin kısmen daha kısa boylu ve düşük ortalama vücut ağırlığı değerine
sahip olmasından veya tüm grupların benzer antrenman programları ile çalışmasından
kaynaklandığı söylenebilir.
Anahtar kelimeler: Kadın, güreş, anarobik güç, el kavrama kuvvet.
240
CHANGES DEPENDING ON AGE AND CATEGORY OF FEMALE WRESTLERS
IN THEIR PHYSICAL CHARACTERISTICS, HAND GRIP STRENGTH AND
ANAEROBIC PERFORMANCE
ABSTRACT
Wrestling as a sport demands suitable anthropometric characteristics and efficient
technical and tactical skills with physical fitness parameters including power, stamina and
agility. The testing of these parameters before and during pre-season provides data base for
training plan with presenting their strengths and weakness. Therefore, the aim of this study is
to investigate the changes depending on age and category of female wrestlers in their physical
characteristics, hand grip strength and anaerobic performance.
The data were collected from 50 female wrestlers with the mean age 18.28 ± 2.76 and
a range of 13-25 years attending national training camps in Amasya in 2012. Body height was
measured while participant was standing without shoes. Body weight was measured by digital
weight scale with wearing shirt and t-shirt. Body Mass Index (BMI) was calculated by
dividing the body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared
(BMI = weight/height2). The extension and flexion strength were measured at 600/sec by
using Cybex isokinetic dynamometer. Anaerobic power was also calculated by using vertical
jump score. Grip strength of right and left hands was measured by using a standard adjustable
digital hand grip dynamometer (Takei Scientific Instruments Co. Ltd., Japan).Due to
abnormal distribution of data Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests were used for two
and more than two groups comparisons. Spearman correlation analyzes was used to test
relation among variables.
Results of this study showed that there was only significant difference in body mass
index among cadet, junior and senior women national wrestlers. Cadets’ BMI was
significantly higher than seniors. Neither anaerobic power nor hand grip strength was
differentiated among groups. Junior wrestlers had mathematically the lowest scores. Weight
category was significantly correlated with hand grip strength and and anaerobic power
(p<0.01).
In conclusion, lower anaerobic power and hand grip strength level may be partly due
to their lower body height and weight scores and/or similar training programs among three
groups.
Key words: Female, wrestling, anaerobic power, handgrip strength.
241
GİRİŞ
Olimpiyat Oyunlarına kabul edildiği 2004 yılından itibaren Türk kadın güreşçiler
uluslararası alanda yeterince başarılı olamamıştır. Güreş sporunda başarı için yüksek
yoğunlukta eforlar ile kompleks becerilere ve mükemmel taktik uygulamalara ihtiyaç vardır
Güreşte, sporcuların en yüksek çaba ile sergiledikleri hareketler kuvvet, sürat ve çeviklik
özelliği ile yüksek seviyede ilişkilidir. Seri ve açık beceri, yüksek şiddetle uygulanan teknik
ve taktik bileşenlerin gelişimine ihtiyaç duyan güreş sporunda (Bloomfield ve ark, 1994; Baic
ve ark, 2007), olimpiyat oyunları ile dünya şampiyonalarında başarılı olan güreşçilerin kuvvet
ve güç performanslarının en yüksek düzeyde olduğunu ve başarının birçok bileşene bağlı
olduğu bildirilmiştir (Zi-Hong ve ark, 2013). Uluslararası turnuvalarda ikişer dakikalık iki
devreli ve 30 saniye dinlenme arası olan bir günde 5-7 arasında maç yapan kadın güreşçi
önemli derece zorlayıcı efor sergilemekte ve yüksek seviyede fiziksel uygunluğa ihtiyaç
duymaktadır (Horswill ve ark, 1989). Güreş sporunda anaerobik güç ve kuvvetin alan veya
laboratuvar testleri ile ölçülmesi başarılı performansın sergilemesine yönelik hazırlanan
antrenman programlarının temel verilerini oluşturmaktadır. Kadın sporcuların anaerobik güç
ve kuvvet özelliklerinin yaş gruplarına göre değişiminin gözlenmesi her yaş dönemindeki
antrenman programlarının etkinliğinin araştırılması ve değerlendirilmesi bakımından yararlı
olacaktır. Böylece bu çalışmanın amacı, kadın güreşçilerin fiziksel, kuvvet ve güç
özelliklerinde yaş ve sıklet değişkenlerine bağlı değişimi araştırmaktır.
MATERYAL VE YÖNTEM
Bu çalışmaya 2012 yılında Amasya’da yapılan güreş milli takım kampına katılan 1325 yaşları arasında 18.28 ± 2.76 yaş ortalamasına sahip 50 kadın güreşçinin boy uzunluğu,
ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şort ve tişortlu iken
elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut
ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır. Dikey sıçrama
ölçülerek anaerobik güçleri hesaplanan katılımcıların Takei marka el dinamometresi ile sağ ve
sol kavrama kuvvetleri ölçülmüştür. Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle gruplar
arası karşılaştırmalarda Kruskal Wallis, ikili grupların karşılaştırmalarda Mann Whitney U
testleri kullanılmıştır.
242
BULGULAR
Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik
güç ve el kavrama kuvvetleri Tablo 1’de sunulurken farklı kategorilerdeki kadın milli takım
güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç ve el kavrama kuvvetlerinin
karşılaştırılması Tablo 2’de gösterilmiştir.
Tablo 1. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile anaerobik güç ve el
kavrama kuvvetleri
Değişkenler
Yaş
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden Kütle
İndeksi
Dikey
Sıçrama
(cm)
Anaerobik
Güç
(kg.m.sn)
Sağ El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Sol El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Toplam El
Kavrama
Kuvveti
(kg)
Kategori
N
X ± SS
Min-Maks.
Büyükler
10
22,8 ± 1,03
21-25
Gençler
4
19,5 ± 1,73
18-21
Yıldızlar
36
16,89 ± 1,47
13-20
Toplam
50
18,28 ± 2,76
13-25
Büyükler
10
162,7 ± 5,33
155-172
Gençler
4
158,75 ± 5,97
150-163
Yıldızlar
36
162,92 ± 7,24
150-181
Toplam
50
162,54 ± 6,79
150-181
Büyükler
10
61,9 ± 6,76
52-72
Gençler
4
53,75 ± 6,9
45-61
Yıldızlar
36
55,97 ± 9,12
41-73
Toplam
50
56,98 ± 8,79
41-73
Büyükler
10
23,32 ± 1,42
20,83-25,82
Gençler
4
21,27 ± 1,77
19,57-23,24
Yıldızlar
36
21,04 ± 2,83
15,24-27,34
Toplam
50
21,52 ± 2,67
15,24-27,34
Büyükler
10
40,8 ± 7,11
29-51
Gençler
4
36,75 ± 4,35
31-41
Yıldızlar
36
43,67 ± 6,36
35-57
Toplam
50
42,54 ± 6,6
29-57
Büyükler
10
110,54 ± 9,77
91,56-126,06
Gençler
4
98,25 ± 10,42
82,68-104,37
Yıldızlar
36
108,74 ± 11,07
87,09-139,3
Toplam
50
108,26 ± 11
82,68-139,3
Büyükler
10
32,88 ± 4,27
26,2-38,1
Gençler
4
30,33 ± 2,65
27,8-33,7
Yıldızlar
36
33,23 ± 5,38
23,6-44,1
Toplam
50
32,92 ± 5,01
23,6-44,1
Büyükler
10
32,09 ± 4,63
24,7-39,9
Gençler
4
27,93 ± 3,38
23,2-30,7
Yıldızlar
36
31,03 ± 4,69
24,8-42,3
Toplam
50
30,99 ± 4,62
23,2-42,3
Büyükler
10
64,97 ± 8,77
50,9-77,3
Gençler
4
58,25 ± 5,58
51,9-64,4
Yıldızlar
36
64,25 ± 9,65
48,4-86,4
Toplam
50
63,92 ± 9,25
48,4-86,4
243
X2
sd
Sig.
28,885
2
,000**
1,321
2
,517
4,294
2
,117
7,314
2
,026*
4,204
2
,122
3,945
2
,139
1,394
2
,498
2,285
2
,319
1,452
2
,484
Tablo 2. Farklı kategorilerdeki kadın milli takım güreşçilerinin fiziksel özellikleri ile Anaerobik güç
ve el kavrama kuvvetleri
Değişkenler
Yaş
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden Kütle
İndeksi
Dikey
Sıçrama
(cm)
Anaerobik
Güç
(kg.m.sn)
Sağ El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Sol El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Toplam El
Kavrama
Kuvveti
(kg)
Kategori
N
X ± SS
Min-Maks.
Büyükler
10
22,8 ± 1,03
21-25
Gençler
4
19,5 ± 1,73
18-21
Yıldızlar
36
16,89 ± 1,47
13-20
Toplam
50
18,28 ± 2,76
13-25
Büyükler
10
162,7 ± 5,33
155-172
Gençler
4
158,75 ± 5,97
150-163
Yıldızlar
36
162,92 ± 7,24
150-181
Toplam
50
162,54 ± 6,79
150-181
Büyükler
10
61,9 ± 6,76
52-72
Gençler
4
53,75 ± 6,9
45-61
Yıldızlar
36
55,97 ± 9,12
41-73
Toplam
50
56,98 ± 8,79
41-73
Büyükler
10
23,32 ± 1,42
20,83-25,82
Gençler
4
21,27 ± 1,77
19,57-23,24
Yıldızlar
36
21,04 ± 2,83
15,24-27,34
Toplam
50
21,52 ± 2,67
15,24-27,34
Büyükler
10
40,8 ± 7,11
29-51
Gençler
4
36,75 ± 4,35
31-41
Yıldızlar
36
43,67 ± 6,36
35-57
Toplam
50
42,54 ± 6,6
29-57
Büyükler
10
110,54 ± 9,77
91,56-126,06
Gençler
4
98,25 ± 10,42
82,68-104,37
Yıldızlar
36
108,74 ± 11,07
87,09-139,3
Toplam
50
108,26 ± 11
82,68-139,3
Büyükler
10
32,88 ± 4,27
26,2-38,1
Gençler
4
30,33 ± 2,65
27,8-33,7
Yıldızlar
36
33,23 ± 5,38
23,6-44,1
Toplam
50
32,92 ± 5,01
23,6-44,1
Büyükler
10
32,09 ± 4,63
24,7-39,9
Gençler
4
27,93 ± 3,38
23,2-30,7
Yıldızlar
36
31,03 ± 4,69
24,8-42,3
Toplam
50
30,99 ± 4,62
23,2-42,3
Büyükler
10
64,97 ± 8,77
50,9-77,3
Gençler
4
58,25 ± 5,58
51,9-64,4
Yıldızlar
36
64,25 ± 9,65
48,4-86,4
Toplam
50
63,92 ± 9,25
48,4-86,4
244
X2
sd
Sig.
28,885
2
,000**
1,321
2
,517
4,294
2
,117
7,314
2
,026*
4,204
2
,122
3,945
2
,139
1,394
2
,498
2,285
2
,319
1,452
2
,484
Tablo 2’nin devamı……..
Değişkenler
Anaerobik
Güç
(kg.m.sn)
Sağ El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Sol El Kavrama
Kuvveti
(kg)
Toplam El
Kavrama
Kuvveti
(kg)
Kategori
N
X ± SS
Min-Maks.
G 1. (41-45 kg)
6
93,8 ± 10,36
82,68-111,12
G 2. (47-50 kg)
7
103,68 ± 5,7
96,49-111,78
G 3. (51-55 kg)
11
107,49 ± 7,89
97,45-121,75
G 4.(56-60 kg)
9
108,69 ± 9,5
91,56-125,06
G 5. (61-65 kg)
6
113,99 ± 9,98
103,73-132,35
G 6.(67-73 kg)
11
116,38 ± 10,14
104,09-139,3
Toplam
50
108,26 ± 11
82,68-139,3
G 1. (41-45 kg)
6
28,37 ± 3,25
24,9-32,2
G 2. (47-50 kg)
7
30,09 ± 2,63
24,6-31,8
G 3. (51-55 kg)
11
31,92 ± 4,61
23,6-38,1
G 4.(56-60 kg)
9
34,81 ± 5,59
27,8-44,1
G 5. (61-65 kg)
6
35,48 ± 3,89
30,5-40,3
G 6.(67-73 kg)
11
35,28 ± 5,22
27,4-43,8
Toplam
50
32,92 ± 5,01
23,6-44,1
G 1. (41-45 kg)
6
25,93 ± 1,64
23,2-27,7
G 2. (47-50 kg)
7
29,07 ± 2,36
26-32,4
G 3. (51-55 kg)
11
29,99 ± 4,05
24,7-37,1
G 4.(56-60 kg)
9
31,94 ± 5,34
26,2-42,3
G 5. (61-65 kg)
6
33,42 ± 3,56
30-39,6
G 6.(67-73 kg)
11
33,87 ± 4,68
26,7-42,3
Toplam
50
30,99 ± 4,62
23,2-42,3
G 1. (41-45 kg)
6
54,3 ± 3,75
50,6-59,8
G 2. (47-50 kg)
7
59,16 ± 4,15
51,6-63,6
G 3. (51-55 kg)
11
61,91 ± 8,52
48,4-75
G 4.(56-60 kg)
9
66,76 ± 10,62
55,6-86,4
G 5. (61-65 kg)
6
68,9 ± 7,14
61,1-79,9
G 6.(67-73 kg)
11
69,15 ± 9,23
54,1-86,1
Toplam
50
63,92 ± 9,25
48,4-86,4
X2
sd
Sig.
17,378
5
,004**
11,946
5
,036*
18,716
5
16,591
5
,002**
,005**
*p<0.05, **p<0.01
TARTIŞMA
Çalışmanın sonuçları, kadın milli güreşçilerin sadece beden kütle indeksinin yıldız,
genç ve büyükler kategorisi arasında anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir. Yıldızlar
kategorisinin ortalama değeri büyüklerden anlamlı düzeyde farklıdır. Ne anaerobik kuvvet, ne
de el kavrama kuvveti kategoriler arasında farklılaşmaktadır. Tüm değişkenlerde gençler,
245
yıldız ve büyükler kategorisindeki güreşçilerden daha düşük matematiksel değerlere sahiptir.
Sadece sıkletler ile el kavrama kuvveti ve anaerobik güç arasında anlamlı ilişki (p<0.01)
vardır. Olimpiyat oyunları ile dünya şampiyonalarında başarılı olan güreşçilerin kuvvet ve
güç performanslarının en yüksek düzeyde olmasına karşın bu eğilim aerobik güçte
görülmemektedir (Zi-Hong ve ark, 2013). Kadın güreşçilerde kuvvet ve güçte tüm kategoriler
arasında anlamlı farklılığın olmamasının sebebi antrenman programlarının yetersizliği veya
yetenekli sporcuların eksikliğinden kaynaklanabilir. Sıkletlere göre, BKİ, anaerobik güç ve el
kavrama kuvveti anlamlı şekilde farklılaşmaktadır. Yıldızlardan büyükler kategorisine doğru
gelişmesi gereken fiziksel uygunluk özelliklerinin denetlenmesi ve zayıf yönlerin
geliştirilmesi antrenman programlarının etkinliği açısından önemlidir. Bu konuda daha detaylı
araştırmalara ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak, yaş kategorilerine göre sadece beden kütle indeksi değerleri anlamlı
şekilde değişirken sıkletlere göre BKİ, anaerobik güç ve el kavrama kuvveti anlamlı şekilde
farklılaşmaktadır. Uluslararası alanda başarılı olmak için kadın güreşçilerde yeteneğin seçimi
ve geliştirilmesi konusunda daha çok çabaya ihtiyaç vardır.
Referanslar
Bloomfield, J., Ackland, TR., Elliott, B.C., (1994), Applied anatomy and biomechanics in
sport. First Edition. Blackwell Scientific Publications, RC1235A66.
Baic, M., Sertie, H., Starosta, W., (2007) Differences in physical fitness levels between the
classical and the freestyle wrestlers. Ki nesiology, 39(2): 142-149.
Zi-Hong, H., Lian-Shi, F., Hao-Jie, Z., Kui-Yuan, X., Feng-Tang, C., Da-Lang, T., Ming-Yi,
L., Lucia, A.,and Fleck, S.J. (2013) Physiological profile of elite chinese female
wrestlers. The journal of strength and conditioning research 27(9)/2374–2395.
Horswill, CA, Scott, JR, and Galea, P. (1989).Comparison of maximum aerobic power,
maximum anaerobic power, and skinfold thickness of elite and nonelite junior wrestlers.
Int J Sports Med 10: 165–168.
246
KADIN GÜREŞÇİLERİN GÜREŞ ALANINDAKİ SORUNLARI:
TOPLUMSAL CİNSİYET ANALİZİ
Esra EMİR1
1
Canan KOCA2
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
2
Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi
Bu araştırmanın amacı Türk halklarının dini, siyasi, sosyal ve ekonomik yapı ve
yaşayışlarının her safhasında yer alan ve güreş yapmanın ibadet sayıldığı, güreş meydanının
ise ibadet ve er meydanı olarak görüldüğü (Nadiem, 1968) güreş alanında kadın güreşçilerin
deneyimlerini ve sorunlarını toplumsal cinsiyet yaklaşımıyla analiz etmektir. Araştırmanın
amacı bağlamında nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubu ulusal
ve uluslar arası alanda başarı kazanmış aktif olarak güreşe devam eden 15 kadın güreşçiden
oluşmaktadır. Kadın güreşçilerle yapılan bireysel görüşmeler yoluyla elde edilen veriler içerik
analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Güreş alanındaki kadın güreşçilerin deneyimlerini ve
sorunlarını incelerken toplumsal cinsiyeti “bir toplumsal yapı” ve “bir cinsiyet kategorisi için
uygun görülen eylem” olarak tanımlayan sosyal inşacı toplumsal cinsiyet yaklaşımı dayanak
alınmıştır (Connell, 1987; West ve Zimmerman, 1987). Araştırma bulgularına göre sporcu
olmanın ötesinde erdemlilik ve kahramanlığı içinde barındıran onursal değerler biçilen
pehlivanlığın ve Türklerin ata sporu olarak görülen güreşin baskın şekilde erkek
hakimiyetinde olan toplumsal cinsiyetlendirilmiş bir alan olduğu görülmektedir. Kadın
güreşçiler güreş alanında olduğu gibi güreş alanının dışında da bir takım söylemler ve
pratiklerle ötekileştirilmekte ve alanın dışına itilmektedirler. Öte yandan kadın güreşçiler
toplum tarafından kadına ve erkeğe atfedilen değerlerden kaynaklı bir takım sorunlarla
karşılaşmaktadırlar. Kadın güreşçilerin karşılaştığı toplumsal cinsiyet temelli en önemli sorun
güreş sporunun cinsiyetlendirilmesi ve kadına uygun görülmemesidir. Bunun yanı sıra
kadınlar güreş alanında bedensel güçlerinin aşağılanması, aile ve sosyal çevreleri tarafından
güreş yapmaları konusunda desteklenmemeleri, medyada sıklıkla erkeklerin yer almaları
kadınların
güreş
müsabakalarının
medyada
yer
bulamaması
gibi
sorunlarla
karşılaşmaktadırlar. Kadınların spor ortamındaki bu gibi deneyimlerinin ve karşılaştıkları
sorunların görünür kılınması yoluyla spor ortamının kadınlar için baskı aracı olmaktan
çıkarılmasının sağlanabileceği düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Güreş
247
PROBLEMS OF WOMEN WRESTLERS IN THE FIELD OF WRESTLING:
GENDER ANALYSIS
Esra EMİR1
1
Canan KOCA2
Ondokuz Mayıs University, Yaşar Doğu Faculty of Sport Sciences
2
Hacettepe University, Faculty of Sport Sciences
The purpose of this study is to analyze the experiences and problems of women wrestlers in
the field of wrestling, which has a place in every phase of Turkish people’s religious,
political, social and economical structure and way of living and which considers wrestling as
religious service and the wrestling arena as an arena of religious service and contest (Nadiem,
1968), through gender approach. Qualitative research approach was used within the context of
the purpose of the study. The sample of the study consists of 15 women active wrestlers who
have earned national and international success.
The data obtained through individual
interviews with the women wrestlers were analyzed through content analysis. For the analysis
of the experiences and problems of women wrestlers in the field of wrestling, social
constructive gender approach which defines gender as “a social structure” and “a suitable
action for a gender category” was used as base (Connell, 1987; West and Zimmerman,
1987). According to the results of the study, it can be seen that being a wrestler, which
includes honorary values such as virtuousness and heroism beyond being an athlete, and
wrestling, which is the ancestor sport of Turks, is preponderantly a genderized field under the
domination of men. Women wrestlers are factionalized and pushed outside the field with
certain statements and practices. On the other hand, women wrestlers face some problems
resulting from the values attributed to men and women by the society. The most important
gender based problem faced by women wrestlers is genderization of wrestling and sport and
the fact that it is not considered as suitable for women. Besides, women wrestlers face
problems such as their physical strength being despised in the wrestling field, not being
supported by their families and social environment, and not getting a place in the media
although men wrestlers are frequently seen in the media. It is thought that by making
women’s such experiences and problems visible, sports environment can cease to be a means
of pressure for women.
Key Words: Gender, wrestling
248
‘KIRGIZ KÜRÖŞ’ GÜREŞİNİN ESKİ BOYUTUNUN
CANLANDIRILMASI, KIRGIZLARIN UNUTULAN VE YASAK
EDİLEN OYUNLARI HAKKINDA BİLGİLERİN BİLİMSEL
DÖNÜMÜNE DAHİL EDİLMESİ
Prof. Dr. Marat SARALAEV1
1
Kırgızistan Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi
‘Küröş’ Kırgız milli güreşi eski çağda ortaya çıkmıştır ve gençleri askeri etkinliğe
hazırlık gösterme işi ile bağlı olmuştur. Daha sonra ‘Küröş’ spor müsabaka halini almıştır.
Sovyet döneminde ‘Küröş’ modern spor türüne dönüştürülmüştür. Kuralları
yetkinleştirme sorumululuğunu V.V. OZAROVSKİY, A. KELDİBEKOV, F.E. BAYMAN ve
başkalar almıştır.
Ne yazık ki, ‘Küröş’ kurallarına gerçek milli güreşe özgü olmayan unsurlar içine
alınmıştır. Bu eksiklikler donatım, sıkletler, müsabaka yöntem ve kurallarını da etkilemiştir.
Fikrimizce ‘Küröş’ güreşi etnik spor taleplerine uygun gelmesi için güreşin ilk, eski çağ
unsurları yeniden kazandırılması gerekmektedir. ‘Küröş’ spor türünden başka Göçebe
Kırgızların tarihinde birçok oyun ve müsabakaları yasak edilmiştir ve unutulmuştur. Örneğin
olarak ‘Börü Atış’, ‘Kişte’, ‘Çatırantaş’ gibi entelektüel oyunlar, ‘Monus - Monus’ genç
oyunları, ‘Er Sayış’, ‘Çabışuu’ at oyunları, genç kızlar ve hanımlar katılan ‘Kızoyun’ oyunu,
‘Car körüü’, ‘Tokmoksaluu’, ‘Töşök talaşuu’, insan onur kırıcı oyunları: ‘Töö çeçmey’,
‘Atala Baş’, ‘Taz Süzüşüü’, ‘Öpkö Çabış’ oyunları.
Yukarıda söze getirdiğimiz oyun, müsabaka ve eğlenceleri ortaya çıkarmak ve eski
haline dönüştürmek amacıyla Yusuf Has Hacib’in ‘Kutadgu Bilig’, Abu Ali ibn Sin yazarının
‘Tedavi Bilimi Kanunu’, ‘Manas’ Destanı, ‘Kococaş’, ‘Er Tabıldı’, ‘Kurmanbek’, ‘Canıl
Mırza’ epik eserler gibi tarihi kaynakları inceledik. Sancıra (Secere) ve etnografik
materyalleri de araştırdık. Unutulmuş ve yasak edilmiş olan oyun ve müsabakaların ele
alınması onların bazılarının modern beden eğitimi ve spor tecrübesinde kullanılmasını
olanaklı kılacaktır. Onların araştırılması esasında Kırgız milli beden eğitimi araçlarının
yedeğini dolduracaktır.
249
Восстановление древнего формата борьбы «куреш», включение в научный оборот
сведений о забытых и запрещенных играх кыргызов
Саралаев Марат
кандидат педагогических наук, доцент, Кыргызская Республикаг. Бишкек
Кыргызская национальная борьба «куреш» возникла в давние времена и была
связана с подготовкой молодежи к военной деятельности. В дальнейшем «куреш» стал
использоваться и как спортивное состязание.
В советское время «куреш» был модернизирован под тип современного спорта.
Совершенствованием правил занимались – Озаровский В.В., Келдибеков А., Байман Ф.
Е. и другие.
К сожалению, в правила национальной борьбы «куреш» были включены ряд не
свойственных для истинного «куреша» элементы. Они коснулись экипировки, весовых
категорий, приемов и правил состязаний. По нашему мнению – чтобы борьба «куреш»
отвечала требованиям этноспорта, должны быть восстановлены древние, первозданные
элементы вида. Кроме борьбы «курош», в истории кыргызов-кочевников были
запрещены и забыты ряд игр и состязаний. Это «б\р= таш», «киште», «чатыран таш» интеллектуальные игры; подростковая игра «монус-монус», конные виды единоборья –
«эр сайыш», «чабышуу»; игры, где участвовали девушки и женщины – «кыз оюн»,
«жар к\р==», «токмок салуу», «т\ш\к талашуу»; игры унижающие достоинство человека
– «т\\ чечмей», «атала баш», «таз с=з=ш==», «\пк\ чабыш».
С целью выявления и восстановления вышеназванных игр и состязаний,
развлечений и забав мы изучили целый ряд источников: «Дивани лугат ат-тюрк»
Махмуда Кашгари, «Канон врачебной науки» Абу Али ибн Сина; эпические
произведения – «Манас», «Кожожаш», «Эр Табылды», «Курманбек», «Жаъыл Мырза».
Мы также исследовали санжыра (родословие) и этнографические материалы. Изучение
забытых и запрещенных игр и состязаний даст возможность использовать некоторые из
них в современной физкультурно-спортивной практике. Их изучение существенно
восполнит арсенал средств кыргызской национальной физической культуры.
250
KIRGIZİSTAN GELENEKSEL AT OYUNLARI HAKKINDA ÖĞRENCİLERİN
BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ
Nurmira ABDIBEKOVA ABDIBEKOVNA1
1
Kırgız Devlet Beden Eğitimi ve Spor Akademisi
ÖZET
Bu makalede öğrencilerinin Beden Eğitim yönünde konuşma yetkisinin gelişimi
konusu inceleniyor Modern eğitiminde olmazsa olmaz bilimlerin arasında bakalavr için
inglizce ve yüksek lisans için mesleki inglizce dilinin yeri önemli olduğu belirlenir. Bilimin
başlıca amacı-eğitimin sadece sonuç alıcı yapmak değil, eğitimi ilginç olmasını,öğrencilerin
de eğitim sürecine sürüklemesini ve öğrencilerinin eğitimde başlıca ve önemli katılımcı
olmasını sağlamaktır. Egzersizlerin etkinliği ilk sırada motivasyonun yükselişiyle,derse olan
ilgiyle şartlandırılmıştır ve bunlar eğitim sürecinin önemli görevleridir. Günümüzde sporcu
öğrencilerin konuşma faaliyetindeki yeteneklerinin oluşması dilbilim ve didaktik temellerinin
aktüel ve gerekli sorunudur. Kırgızistan Cumhurbaşkanının 1Temmuz 2013,(155)"Resmi
dilinin gelişmesi için çare olarak ve Kirgızistanda dil politikasının iyileşmesi"hakkında
kararnamesinde dil siyasetin öncelik amaçları ve kalkınma rüçhanları tayin edilmiştir. Modern
toplumda bütün hayati etkinlik alanlarında yabancı dilinin rolünün eğiliminin güçlenmesi
gözleniyor, yabancı dili öğrenmede yeni yaklaşım talep ediyor ve bunun esası sadece ayrı dil
bakımlarının öğretim yöntemlerinden ibaret etmiyor,bunun yanında yeni dünya görüşünün
oluşumunu kapsamasını gerektiriyor. Günümüzde yansıması"Yüksek okul mezunlarının
zorunlu minimum hazırlık seviye" sinde,Resmi eğitim standartları yüksek meseki eğitiminde
"yabancı dil" eğitim biliminin içerğinde bulunan,Kirgızistan genç uzmanların dilin derin
bilimeleri bir sosyal sipariş oldu. Modern resmi yüksek okul standartlar gereğince yabancı dil
esasi ve mesleki olarak iki seviyede öğretilebilir. "Beden eğitim" yönündeki gelecek
uzmanlarının dil hazırlığın gelişmesi ingliz dilini onlararın mesleki faaliyetini optimizasyon
aracı kılıyor. Bunların hepsi kendi sırasında gelecek uzman antrenörlerin,beden eĝitim
öğretmenlern,askeri aday hazırlık uzmanlarının asıl niteliklerin ve konuşma faalietlerin
içeriklerini tarif etmek gerekiyor. Modern toplumsal gelişim, bilimsel ve teknik devrimi etkisi
altında dillerarası iletişime toplumsal gereksinimleri güçlendiriyor ve yabancı dilleri iletişim
aracı olarak zaptetme gereksinimi teşvik ediyor.
251
DEVELOPMENT OF STUDENT’S SPEECH ACTIVITY STUDYING KYRGYZ
NATIONAL GAMES AT THE ENGLISH LESSON
ABSTRACT
This article focuses on question about the developing speech activities of students in the field
of “Physical culture”. It is noted that in modern higher education a special place among the
disciplines, which is a mandatory educational component, is English language for bachelor
and professional foreign language for magistracy. The main task of subject is to make
learning not only effective, but also fun, to engage students in the learning process to make
them active participants. The efficiency of the exercises is primarily due to the explosion of
motivation, increases interest in the subject and it is an important part of the learning process.
The problem of linguo-didactic bases of formation of skills of speech activity of studentsathletes is relevant and in demand today.
Presidential Decree "On measures to develop the state language and to improve language
policy in the Kyrgyz Republic" from July 1, 2013, №155 identified priorities and priorities for
the development of language policy.
At present, foreign language is the discipline of developing and actively demand: increase the
numbers of students in the field of «Physical culture» are interested in the study of Kyrgyz
national games, developing new approaches to learning that are being actively implemented
in the educational process.
Currently, the social order was formed on a deep knowledge of foreign languages by young
specialists of Kyrgyzstan, which is reflected in the 'Requirements for mandatory minimum
level of preparedness of graduates "and the content of the educational program of discipline"
Foreign language "of the state educational standards of higher professional education.
According to the current state educational standards of higher education foreign language can
be taught at two levels: basic and core. Improving language training future experts in the field
of "Physical Education" makes English the means to optimize their professional activities.
This, in turn, requires determining the essential characteristics and the content of the speech
activity of the future trainers of specialists, teachers for physical education and preconscription training of specialists.
252
Modern social development under the influence of scientific and technological revolution
enhances social needs in interlingual communication; stimulate the need for mastery of
foreign languages as a means of communication [1, p.3].
Introduction
According to the researchers, while studying in high school students have to create
many kinds of texts in different styles and genres, an important place in the educational
process takes the production (creation) of texts. Educational speaker (volunteer) should be
able to change the role of communication, use in accordance with their varied means of
expression [2, p.15].
Learning a foreign language is intended to form a personality, able and willing to
participate in cross-cultural communication. Our focus is the means of formation of speech
activity skills at English lessons. Currently, however, we can say decrease in students'
motivation to learn a foreign language. That is why the formation of positive motivation
should be considered by a teacher as a special task. As a rule, the motives are related to
cognitive interests of students, the need to have new knowledge and skills. But the first need
of students in the study of a foreign language - communication. Making a friendly climate,
orienting students to the communication, it is necessary to choose such forms of activities that
will stimulate their activity.
In various papers on the theory, methods of teaching and education methodologistsresearchers give different interpretations didactic bases of formation of speech activity skills
at the English lesson. In this matter, there are many problems and deficiency.
We agree with the opinion of the Russian researcher L.L.Nelyubin that "language is
interpreted in a broad sense as a means of communication between people, weapons of
formation and expression of thoughts and feelings, means assimilation and transmission of
information. In order to effectively act on the senses and the mind, the teacher must speak
English fluently and know culture of English speaking countries. Speech activity is a system
of the creative skills solve the communicative tasks".
"There is a system of speech acts included in any activity - entirely theoretical,
intellectual or practical." According to this view, speech activity presents a process of active,
purposeful learning language; determine the situation of communication and interaction
between people. Consequently, the teaching of speech activity in a foreign language should be
carried out from a position of self-formation, determined by the fullness of its characteristics,
activities. Speech activity is implemented in such kinds of it, such as: 1. listening. 2. Writing.
253
3. Reading. 4. Speaking. These kinds of speech activity are considered as basic forms of
human interaction in the process of verbal communication [3, p.40].
Speech activity is one of the activities of people, understood Methodists as "active,
purposeful, mediated by the language system and due to the situation of communication the
process of transferring and receiving messages" [4, p.17].
So, at first we try to define the word "speaking". There are many definitions and they
are believed to be correct and appropriate.
Speaking is a kind of speech activity, which is realized when in the minds of the
speaker there is a need for action on the speech of the communicators. Various factors is
influenced in the process of speaking, including: the purpose for which is made verbal action;
the theme of communication; time and place of communication; the relationship between the
communicators (neutral, formal, friendly, advice, consent); social and communicative role of
partners (student and teacher, director and employee, group mates) [4, p. 279].
Teaching speech is constructed taking into account the fact that the actual
communication can take the form of dialogue and monologue.
Dialog (from the Greek "a conversation, the conversation of two people") - is a chain
or series expresses when participants communicate alternately act as a speaker and a listener.
Monologue (from the Greek for "one word, speech").
According to Russian researchers L.S. Kryuchkov., N.V., Moshchinskiy, teaching
speaking includes three components: 1) an introduction to the memory of students of
linguistic material; 2) development of skills to operate this material; 3) development of skills
in the use of speech for real communicative purposes [4, p. 280-282].
Productive kinds of speech activity include speaking and writing, to receptive listening and reading. Speaking and writing play in the process of communicating an active
role; the aim is the generation of speech, so they are considered to be productive kinds of
speech activity. Listening and reading - this kind of speech activity, the aim is the perception,
reception of information and subsequent processing, so they are referred to as receptive types
of speech activity.
Reading - receptive type of speech activity, because it is based on the perception of the
graphic language signs. Reading is not only perception, but also the process of extracting
information. Reading value of human life is extremely high, because we get a lot of
information necessary for us through the reading. Recently, it is an important to read a book
254
on foreign language for the intellectual person. Reading develops memory, improves it. In
addition, students are introduced English speaking countries through the reading.
German Methodist G. Pypho observed rightly that is hardly a person who denies
situational great importance to learning foreign speech. The situation is an incentive to the
speech and a set of events, relations. On this basis, the Methodists are recommended for the
creation of situations commonly used visualization.
In addition, as the practice of teaching, as a result of system of exercises, students
master the communicative ability to manage dialogic communication that contributes to the
development of initiative of students, as well as the development and improvement of skills of
oral speech [5, p.126].
According to K.S. Krichevsky, teaching a Foreign Language extension of their general
outlook will also lead to increased interest in studying foreign help to languages and students
motivation.
In the educational process, students learn a variety of knowledge, skills and abilities.
This causes the teacher to use the corresponding variety of methods. To assess the knowledge
of the most often used methods are written and oral interviews. Conversations, testing,
questioning, interpreting survey organized in such a way as to encourage all those involved in
or to the answer - frontal approach, or some of them - an individual approach. Using the
modern technologies we had created "English Manual: the development of oral
communication skills of students in the field of «Physical culture ". This manual focuses on
the formation of cultural competence in the English lesson. Methods of teaching English
language are presented thematic tasks, including texts and pre-text, post-text exercises and
activities focused on the study of language and culture.
Next, we give an example of practical English, which was used with second course
year students of the Kyrgyz state physical culture and sports. We have developed a system of
exercises.
One of the main objectives of foreign language is the development of speaking skills.
To create a motivation to communicate in English, you need to use the situation, i.e., the
exercises in which the speaker need to talk. Technique of application of this method is
follows:
255
THEME OF THE LESSON: KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ
PEOPLE
Pre– text exercises
Exercise №1. Discuss the following questions.
6. What sports are popular in Kyrgyzstan?
7. Why are these sports popular in Kyrgyzstan?
8. Which Kyrgyz sportsmen take part in the Olympic?
9. Are there many sport fans in Kyrgyzstan?
10.
Who are champion sportsmen and women in Kyrgyzstan?
Exercise №2. Read the definitions of these words and learn by heart.
KOK BORU – Kyrgyz national game. Two teams try to catch carcass of a goat or a calf.
RIDERS – Kok-boru game’s players
ER-SАIYSH - Two riders try to pull each other off the horseback with pikes.
KURESH” – Kyrgyz wrestling
TOGUZ KARGO'OL - national game played with nine balls.
AT CHABISH - Popular horse racing.
DJORGO SALYSH - A competition of special breed of horses known as Djorgo.
KUNAN CHABISH - Racing foals, two to three years old.
KYZ KUUMAI - national game when the boy and girl race and catch up.
TYIN ENMEI - picking up the coins from surface while racing on horseback: Each player is
allowed to make three attempts.
Exercise №3. Read and translate the text.
KOK BORU - NATIONAL GAME OF KYRGYZ PEOPLE
As "Aba Kurosh" - a Turkish national wrestling, also "Sumo" - Japan national
wrestling, Kok boru is a very widespread game between the Kyrgyz, Kazakh, Tajik, and
Uzbek nations. The name "kok-boru" means, "gray wolf”. In fact this original game is very
ancient. It is appeared in those remote times when herds of cattle grazed in the steppes and
mountains all year round without a shelter or top dressing exposed to the attacks of wolves.
Having no firearms the shepherds could not deal with wolves on the spot. Brave djigits
(young men) chased after the wolves until the beasts of pray ran off their feet, then began
beating them with slicks and lashes, trying to snatch it away from each other. Later "kokboru" was replaced by "Ulak tartysh''.
Composition of the team – 17 people: 1 – supervisor, 1 – coach, 3 - horsemen, 12 –
players. The athletes of 18 years and older are allowed taking part in the competitions. 2
points are awarded for the winners, for the draw – 1 point, for the loss – 0 point. The team
256
that throws more goals (goats) into a Tai Kazan of an opponent will be considered as a
winner.
The game kok boru is held on the field with the following dimensions: length 200
meters, width 70 meters with two Tai Kazans by their sides. The diameter of Tai Kazan is
4.60 sm, height 120 sm; depth 50 sm. Weight of the goat is 30-33kg.
The games are held according to the rules of the Federation on Kok Boru in the
Kyrgyz Republic. One game lasts 60 minutes.
The team places are determined by the amount of points. With equal number of points
of the two teams, the advantage is given to the team which successfully won the internal
game. With equal points of two or more teams, the advantage is given by the following
indicators: for the victory in a personal game; on the best difference of the thrown and
conceded goals (goats) into the tai kazan, between the teams; on the best difference of the
thrown and conceded goals (goats) into the tai kazan, in all games.
It is strictly forbidden to change players and horses during the game. The teams that
changed the players or horses will be considered as they lost the game. The horseshoes should
be smooth, not sharp. The player who violates the rules of the game is sent off the field for 2
minutes. In case of violation of the rules of the game in which a player is injured, the player
who violated the rules is removed for 5 minutes or until the end of the game.
Kok boru is played during special holidays and national events such as Independence
Day on the 31st of August and Nooruz holiday and Nooruz holiday. However teams are
trained throughout the year.
Post– text exercises
Exercise №4. Answer the following questions.
4. What kinds of Kyrgyz national games do you know?
5. How do you play Ulak tartysh?
6. When do people usually play national games?
CRITICAL THINKING
257
Exercise №5. Make cluster with new words.
Ulak tartysh
Exercise №6. Explain the meanings the following word combinations in
written form.

Model: Kok boru – Kyrgyz national game. Two teams try to catch
carcass of a goat or a calf.
Kok boru …, carcass of a goat or a calf …, riders ….
Exercise №7. Make dialogue, using new words and general questions on
theme: The Kyrgyz national games.
Consequently, in the range of targeted training activities, developing the skills of speech
activity should include both preparatory and educational exercises. Such exercises require
students to certain intellectual efforts to form language skills of the sportsmen-students. Such
exercises confirmed the real possibility to speak English fluently, even for a short period of
time. We will do everything possible that learning foreign languages will be interesting for
students. We use this method as the formation speech activity skills for their future
professional job.
Bibliography:
1. L.L. Nelyubin. Linguistic stylistics of modern English language: A Training Manual - 4th
Edition, trans. and ext. - M.: Flint: Science, 2007. – p.128.
2. Winter IA Psychological aspects of teaching speaking in a foreign language. M. 1985. –
p.145.
3. L.S. Kryuchkov, N.V. Moshchinskiy. Practical methods Russian as a foreign language:
Textbook. Benefit / - 3rd ed. - M. Flint: Science, 2012.- p.480.
258
4. The functioning of the Russian language in Kyrgyzstan and issues of bilingualism.
Student’s scientific-practical conference materials. Bishkek. 28.11.2014. – p.126.
В данной статье рассматривается вопрос о развитии речевой
деятельности
студентов
по
направлению
«Физическая
культура».
Отмечено, что в современном вузовском образовании особое место среди
дисциплин, являющихся обязательным образовательным компонентом,
занимает английский язык для бакалавриата и
иностранный язык для магистратуры.
профессиональный
И главная задача дисциплины -
сделать обучение не только результативным, но и интересным, чтобы
вовлечь студентов в процесс обучения, сделать их главными и активными
участниками. Эффективность упражнений обусловлено в первую очередь
повышением мотивации, интереса к предмету, а это является важной
задачей процесса обучения.
Проблема лингводидактических основ формирования навыков
речевой деятельности студентов-спортсменов актуальна и востребована на
сегодняшний день.
Указом Президента Кыргызской Республики «О мерах по развитию
государственного языка и совершенствованию языковой политики в
Кыргызской Республике» от 1 июля 2013 года, №155 определены
первоочередные задачи и приоритеты развития языковой политики.
В современном обществе наблюдается тенденция усиления роли
иностранного языка во всех сферах жизнедеятельности человека, что
требует нового подхода к обучению иностранным языкам, суть которого
заключается не только в методике преподавания отдельных языковых
аспектов, но и формировании нового мировоззрения.
259
В настоящее время сформировался социальный заказ на глубокое
знание иностранных языков молодыми специалистами Кыргызстана,
который нашел свое отражение в «Требованиях к обязательному
минимальному уровню подготовленности выпускников вуза» и содержании
образовательной
программы
государственных
по
дисциплине
образовательных
профессионального
образования.
В
«Иностранный
стандартов
соответствии
с
язык»
высшего
современным
государственным образовательным стандартом высшего образования
иностранный язык может преподаваться на двух уровнях: базовом и
профильном.
Совершенствование
языковой
подготовки
будущих
специалистов по направлению “Физическая культура” делает английский
язык средством оптимизации их профессиональной деятельности. Это, в
свою очередь, требует определить сущностную характеристику и содержание
речевой
деятельности
будущих
специалистов-тренеров,
учителей
по
физической культуре и специалистов допризывной подготовки.
Современное
технической
общественное
революции
развитие
усиливает
под
влиянием
общественные
научно-
потребности
в
межязыковой коммуникации, стимулирует необходимость в овладении
иностранными языками как средством общения [1, с.3].
260
KIRGIZLAR’IN MİLLİ GÜREŞİ OLAN “LEYLEK GÜREŞİ” TARİHİ,
ÖZELLİĞİ VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU
Saitdin AZİZBAEV 1
1
Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi
Dekanı, Bişkek/Kırgız Cumhuriyeti.
Göçebelerin tüm yaşamının temeli mücadeledir. Geçmişte insan kendi hayatı, sonra
kendi kabilesi için, daha sonra topladığı mülkiyeti için mücadele göstermiştir ve daha sonra
kendi toprağı için mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu mücadele sonsuzdur bu mücadele
eskide ortaya çıkarak bu evrende yaşayan birçok halkın gönlünü, ilgilerini yansıtmadan aynı
zamanda eğlenme, boş zamanını geçirme, dinlenmesinin aracı olmuştur.
Bu konuyu araştırmada Türk halklarının geleneksel oyunları ve yarışmalar gelişişiminin özel
bir benzerliğinin farkına vardık. Bu olay da onların uzun yıllardır sürdürülen akrabalık
bağlarını, dostluk ilişkilerini kanıtlamaktadır ve günümüzde de Uluslararası Güreş
Sempozyum ve Yarışmalar, kahraman şehir sayılan Kahramanmaraş şehrinde, Olimpiyat
Şampiyonları, Uluslararası Güreş Birliği (UnitedWorldWrestling), Dünya Şampiyonları
yetiştirilen, Karakucak ve Şalvar gibi güreşin geleneksel türü yerine getirilen merkezlerde
Uluslararası Spor Yarışmaları yerine getirilerek kendi yerini almaktadır.
Güreş eskiden beri Kırgızların en sevildiği spor çeşidi olduğu tartışma götürmezdir.
Kırgızların milli güreşlerinin biri olan ‘Leylek’ Güreşi eskide Leylek ilçesinde tarihi miras
olarak meydana çıkarak kuşaktan kuşağa aktarılarak gelmektedir. Halihazırda Kırgızistan’da
o spor dünyasında kendi özel yerini tutabilmiştir. Halk arasında kendi popüllerliğini
kazanabilmiştir ve kendi yetkinlik seviyesine ulaşabilmiştir. ‘Leylek’ Güreşi’nin geleceği
aydındır ve Uluslararası meydana çıkabilir niyetindeyiz.
261
ИСТОРИЯ, ОСОБЕННОСТИ И СОВРЕМЕННОЕ СОСТОЯНИЕ
НАЦИОНАЛЬНОЙ БОРЬБЫ КЫРГЫЗОВ «ЛЕЙЛЕК КУРЕШ».
Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ
Кыргызская государственная академия физической культуры и спорта,
декан факультета допризывной подготовки и физической культуры,
Бишкек/ Кыргызская Республика
Основой всей жизни кочевников является борьба. С прошлых времён
человечество вела борьбу за свою жизнь, затем за свой род, потом за своё
собранное имущество и была вынуждена бороться за свою землю. Борьба
бесконечна, возникнув в древности, она отражала не только желания,
интересы, но и являлась средством для развлечения, отдыха, свободного
досуга большинства народов проживающих на земном шаре.
При исследовании данной темы мы увидели особенную схожесть развития
традиционных игр и состязаний тюркских народов, которые являются
доказательством их родственных связей, дружественных отношений,
поддерживаемые на протяжении многих лет и они сегодня выполняют
свою основную функцию укрепляя международные спортивные связи
через международные симпозиумы и фестивали борьбы, традиционно
проводимые
много
раз
в
уникальном
и
героическом
городе
Кахраманмараше, на Родине традиционных видов борьбы-каракуджак и
шальвар и прославленных богатырей, борцов признанных Объединённым
Миром Борьбы (United World Wrestling) – победителей Олимпийских игр,
Чемпионатов Мира и традиционных видов борьбы-каракуджак и шальвар.
Борьба издавна является самым любимым видом спорта кыргызского
народа. Один из видов, культивируемых национальной борьбы кыргызов
262
«Лейлек куреш», возникнув издавна в Лейлекскском районе, как
историческое наследие, созданное нашими предками передавалась из
поколения в поколение, сегодня в современном Кыргызстане она заняла
своё особенное место в спортивном обществе, по уровню популярности
среди населения она пользуется большим интересом и достигла своего
совершенства. Лейлекская борьба имеет перспективу и может выйти на
международный уровень.
263
KIRGIZLARIN ÜNLÜ KAHRAMANI OLAN BABA OĞLU
KOCOMKUL HAKKINDA TARİHSEL ANILAR
Toktobek İMANALİEV1
Saitdin AZİZBAEV2
Beden Eğitimi ve Spor Kırgız Devlet Akademisi Rektörü, Bişkek/Kırgız Cumhuriyeti
Beden Eğitim ve Spor Kırgız Devlet Akademisi, Asker Adayı Eğitimi ve Beden Eğitimi Fakültesi
Dekanı, Bişkek/Kırgız Cumhuriyeti
1
2
ÖZET
Eskiden beri Kırgız halkı bilge ve güçlü insanlara çok saygı ile davranmaktadır. Kırgız
halkı özellikle ünlü kahramanlarını, at yarışı ustalarını ve Halk Yarışmaları galiplerini överek
gelmektedir. Kırgız kahramanlarının en saygılı ve ünlü kahramanı Baba oğlu Kocomkul
olmuştur (1888-1955yy.). Bu ünlü kahraman Baba oğlu Kocomkul Suusamır bölgesinde
doğmuştur. Onun babası da çok ünlü kahraman olmuştur. Onun zenginliğini halk
yarışmalarında elde edilen hediyeleri oluşturmuştur. Kocomkul ilk olarak 15 yaşında
yarışmayı kazanmıştır ve ‘Güreş Oodarış’ gibi büyük yarışmalara Kurman Bey’i anma töreni
olduğunda 20 yaşında katılmıştır. Kocomkul pehlivan, güçlü adam değil aynı zamanda zengin
insanların fakirlere gösteren baskısına karşı, adalet için
mücadele eden insan olmuştur.
Kırgızlar yerleşik yaşam tarzına geçmeye başladıklarında ev ve ağıllar inşaatinde çok yardım
göstermiştir. Kocomkul birçok zaman demirhanede çalışmıştır ve boş zamanlarında kendi
yeteneğini, gücünü (nal, zincirleri kırararak, parçalayarak) göstermiştir. Ona birçok şiir, kitap,
destanlar adanmıştır (F.E. Bayman ve M.K. Saralaev Broşürleri, A. Belekov uzun şiiri), onun
onuruna Bişkek şehrindeki Spor Saray onun adı ile adlandırılmıştır.
Kırgız kahramanı Baba oğlu Kocomkul’un spor başarıları ve sosyal etkinliği hiç
unutulmazdır. Her zaman şairler tarafından dile getirilir, onun onuruna filmler çekilir, spor
uzmanları tarafından tarif edilir. Ayrıca, tüm Türk Halkının tarihsel mirası, serveti, kültürel
zenginliği olan Kırgızları’n geleneksel spor türlerinin geleceğini etkileyecektir.
264
Д-р. Токтобек ИМАНАЛИЕВ; Ректор Кыргызской государственной
академии физической культуры и спорта, Бишкек/Кыргызская
Республика
Д-р. Саитдин АЗИЗБАЕВ; Кыргызская государственная академия
физической культуры и спорта, декан факультета допризывной подготовки
и физической культуры, Бишкек/ Кыргызская Республика
Кыргызский народ всегда относился с уважением к мудрым и сильным
людям. Особенно народ славил знаменитых богатырей, мастеров скачек и
победителей народных состязаний. Одним из знаменитых кыргызских
богатырей, был Каба уулу Кожомкул (1888-1955гг.). Известный богатырь
Каба уулу Кожомкул родился в Суусамырской долине. Его отец был
знаменитым богатырём, его основное состояние составляли призы от
народных состязаний и тризн. Кожомкул впервые в 15 лет стал
победителем, но в больших соревнованиях как куреш, оодарыш участвовал
с 20 лет на поминках Курман бая. Кожомкул был не только силачом, но и
активно боролся за справедливость и против гнёта бедняков со стороны
бай-манапов. Когда кыргызы стали переходить на оседлый образ жизни он
помогал в строительстве домов и кошаров. Некоторое время Кожомкул
работал в кузне и в свободное время показывал свою силу ломая подковы,
разрывая цепи, гнув ломы. Ему посвящены многие поэмы, книги, песни
(брошюры Ф. Е. Баймана, М.К.Саралаева, поэма А. Белекова), его именем
назван Дворец спорта в городе Бишкек.
Спортивные достижения и общественная деятельность кыргызского
богатыря Каба уулу Кожомкула будут воспеваться акынами, сниматься
кинофильмы, описываться спортивными специалистами, а также повлияет
на дальнейшее развитие национальных видов спорта и кыргызских
национальных состязаний, которые являются достоянием, культурным
богатством, историческим наследием всех тюркских народов.
265
KORUMALI FUTBOL VE GÜREŞÇİLERİN EGZERSİZ ÖZ YETERLİK
İLE ÖFKE DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Mehmet Akif ZİYAGİL1 Nevzat DEMİRCİ1
1
Fethi ARSLAN1 Erkan GÜLGÖSTEREN1
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, korumalı futbol ve serbest stil güreşçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araştırılmasıdır.
Bu çalışmaya 2016 yılında Mersinde ortalama yaşı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek
serbest stil güreşçi ve ortalama yaşı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol oyuncusu
gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak iken duvara sabitlenen
mezura ile vücut ağırlıkları şortlu iken elektronik baskül ile ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi
(BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine
bölünerek hesaplanmıştır. Bandura tarafından geliştirilen 18 maddeden oluşan 0-100 puan
skor ile ifade edilen egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100
arasında belirlenen ikili grup oluşturuldu. Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ),
sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla 34 madde ile öfke içe vurumu, öfke dışa
vurumu ve öfke kontrolü 3 alt ölçeğinden oluşmuştur. Verilerin normal dağılım göstermemesi
sebebiyle ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney U testi ile değişkenler arasındaki ilişkileri
belirlemek içinde Spearman korelasyon testi kullanılmıştır.
Bu çalışmanın sonuçları (Bulgulara göre), yaş ile öfkenin kontrol edilebildiğini
gösteren öfke kontrolü ve öfkenin bastırılmış olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer
değişkenler açısından serbest güreşçiler, sürekli öfke ve öfke dışa alt skorlarında korumalı
futbol oyuncularından daha büyük değerlere sahiptir. Egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı
futbol oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre öfke tarzları
biçimleri farklılaşmamaktadır.
Sonuç olarak, EÖY sürekli öfke ve öfke ifade tarzları üzerinde etkili değildir. Serbest
güreşçiler, yüksek öfke skorlarına karşın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek EÖY
sergilemiştir.
Anahtar kelimeler: Güreş, korumalı futbol, öfke, egzersiz öz-yeterlik.
266
COMPARISON BETWEEN AMERICAN FOOTBALLERS AND WRESTLERS’
EXERCISE SELF-EFFICACY AND ANGER LEVEL
ABSTRACT
It was hypothesized that exercise self-efficacy stating to a person’s belief about the
consistent ability of performing exercise or training behavior had an effect on suppressing of
anger and expressing of anger in aggressive behaviors of combat sports including free style
wrestling (FSW) and American football (AF). Thus, the aim of the study was to investigate
the effects of exercise self-efficacy on trait anger level and anger expression styles in male
American footballers and free style wrestlers.
The data were collected from volunteer 100 FSW with the mean age 21.01 ± 2.36
years and 100 AF with the mean age 21.54 ± 1.95 years. Participants’ body height was
measured with wall fixed tape measure. Body weight was measured by digital weight scale
with wearing shirt with bare foot. Body Mass Index (BMI) was calculated by dividing the
body weight (in kilograms) by the body height (in meters) squared (BMI = weight/height2).
According to exercise self-efficacy scale (ESES) developed by Bandura consists of 18 items
with a score between 0 (zero) and 100 points, two groups were formed with the interval of 050 and 51-100. Trait Anger- Anger style scale (TAASS), In order to determine the athletes'
anger expression scale formed with 34 items including 3 sub-scale as anger in, anger out and
anger control. Because of abnormal distribution of data, Mann-Whitney U test was used for
two group comparisons and to determine the relationships among variables, Spearman's
correlation test was used.
The results of this study showed that FSW had higher scores in the subscales of trait
anger and anger out than AF players. No significant difference was found in anger control
representing the ability of control the emotions and anger in showing the ability to suppress of
anger. AF players had significantly higher scores of exercise self-efficacy than FSW. Anger
subscales were not differentiated between two group forming with respect to scores of ESES.
In conclusion, ESES had no effect on the suppression of anger and anger control. AF
players had a higher ESE scores while FSW had a higher anger scores.
Key words: Wrestling, American football, anger, exercises self-efficacy.
267
GİRİŞ
Bilgi işleme, karar verme, uygulama ve performansın kontrolü aşamalarında dikkati
dağıtarak veya artırarak performansı etkileyen öfke ve saldırganlık arasındaki ilişkiyi araştıran
çalışmalarda, müsabaka ortamında rakiplere karşı sergilenen öfke duygusunun sporcuların
saldırgan davranışlarını artırdığı gösterilmiştir (Jones, 2003; Wittmann, Arce, & Santiseban
2008; Conroy, Silva, Newcomer, Walker, & Johnson, 2001). Sporcuların farklı durumlarda
egzersiz veya antrenman yapma davranışını kontrol edebilme konusunda sporcunun kendi
gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz-yeterliğinin (EÖY) öfkenin bastırılması ve öfkenin
kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır (Bandura, 1997). Bu hipotezde Bandura
(1997,
2001)
sosyo-bilişsel
yaklaşımla
öz-yeterlik
seviyesine
göre
insanlar
karşılaştırıldığında, öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aşırı duygusal uyaranlara karşı
koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğunu iddia etmiştir (Bandura,
1997, 2001). Beklentilerin karşılanmaması ve hayal kırıklığı neticesinde oluşan duygusal bir
tepki olan öfke; bireylerde öfke içe vurumu, öfke dışa vurumu ve öfke kontrolü gibi değişik
alt boyutlarda incelenmektedir (Starner ve Peters 2004; Sung, Puskar ve Sereika 2006).
Bunlar; öfke duygusunun sözel olarak veya davranışa dökülerek dışarıya yansıtılmasını
gösteren öfke dışa vurumu; kişinin öfkesini içinde tuttuğu öfke içe vurumu ile öfkesini ne
ölçüde kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleşme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü
boyutlarıdır. (Starner ve Peters 2004). Mücadele sporları olan serbest güreş ve korumalı
futbolda sporcuların farklı durumlarda antrenman yapma davranışını kontrol edebilme
konusunda sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin (EÖY)
öfkenin bastırılması ve öfkenin kontrolü üzerinde etkili olduğu varsayılmaktadır.
Böylece bu çalışmada, korumalı futbol ve serbest stil güreşçilerinin egzersiz özyeterliği seviyesinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzlarına etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
MATERYAL VE YÖNTEM
Bu araştırma 2016 yılında Mersinde ortalama yaşı 21.01 ± 2.36 yıl olan 100 erkek
serbest güreşçi ile ortalama yaşı 21.54 ± 1.95 yıl olan 100 erkek korumalı futbol (Amerikan
Futbolu) oyuncusu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların boy uzunluğu, ayaklar çıplak
iken duvara sabitlenen mezura ile vücut ağırlıkları şortlu iken elektronik baskül ile
ölçülmüştür. Beden Kütle İndeksi (BKİ), kilogram cinsinden vücut ağırlığı, metre cinsinden
boy uzunluğunun karesine bölünerek hesaplanmıştır.
268
Bandura tarafından geliştirilen 18 maddeden oluşan 0-100 puan skor ile ifade edilen
egzersiz öz-yeterliği ölçeği (EÖYÖ) skorlarına göre 0-50 ile 51-100 arasında belirlenen ikili
grup oluşturulmuştur. Bandura’nın (1997) geliştirdiği toplam 18 maddeden oluşan
katılımcıların fiziksel aktivite ve egzersiz yapmaya yönelik kendi güvenini gösteren egzersiz
öz-yeterlik ölçeği 0.968’lik test-tekrar test değeri ile geçerlik ve güvenirlik çalışması
yapılarak Bozkurt (2009) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır.
Spielberger ve arkadaşları (1983) geliştirdiği öğrencilerin öfke ifade tarzlarını ölçmek
için ergen ve yetişkinlerde zaman sınırlaması olmadan kullanılan Sürekli Öfke-Öfke İfade
Tarzı Ölçeği’nin (SÖÖTÖ) Türkçe’ye uyarlanması Özer (1994) tarafından yapılmıştır. Sürekli
Öfke-Öfke İfade Tarzı Ölçeği (SÖÖTÖ), sporcuların öfke ifade tarzlarını belirlemek amacıyla
34 maddeyi kapsayan sürekli öfke ile öfke içe vurumu, öfke dışa vurumu ve öfke kontrolü 3
alt ölçeğinden oluşmuştur. Özer’in (1994) çalışmasında, cronbach alfa değerleri “öfke
kontrolü” boyutu için. 84; “öfke dışa vurumu” boyutu için .78 ve “öfke içe vurumu” boyutu
için .62’dir.
Verilerin normal dağılım göstermemesi sebebiyle ikili karşılaştırmalarda Mann
Whitney U testi ile değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için Spearman korelasyon testi
kullanılmıştır.
269
BULGULAR
Çalışmamızda, korumalı futbol KF) ve serbest güreşçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile
egzersiz öz-yeterlik ve öfke düzeyleri Tablo 1’de, egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile
51-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke düzeylerinin karşılaştırılması Tablo 2’de ve
fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değişkenleri arasındaki
ilişki Tablo 3’te sunulmuştur.
Tablo 1. Korumalı futbol (KF) ve serbest güreşçilerin (SG) fiziksel özellikleri ile egzersiz öz-yeterlik,
sürekli öfke ve öfke düzeyleri
Değişkenler
Yaş
(yıl)
Boy
Uzunluğu
(kg)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
Beden
Kütle
İndeksi
(BMI)
Sürekli
Öfke
(puan)
Öfke
İçe
(puan)
Öfke
Dışa
(puan)
Öfke
Kontrol
(puan)
Egzersiz
Öz
Yeterlik (puan)
N
X ± SS
Min-Maks.
KF
94
21,54 ± 1,95
18-26
SG
108
20,97 ± 2,5
10-29
Toplam
202
21,24 ± 2,27
10-29
KF
94
178,16 ± 8,04
160-195
SG
108
175,55 ± 7,26
159-200
Toplam
202
176,76 ± 7,73
159-200
KF
94
83,48 ± 13,85
63-125
SG
108
77,86 ± 15,93
46-135
Toplam
202
80,48 ± 15,22
46-135
KF
94
26,19 ± 3,17
21,47-34,63
SG
108
25,1 ± 3,81
18,2-37,04
Toplam
202
25,61 ± 3,56
18,2-37,04
KF
94
22,24 ± 6,22
11-40
SG
108
24,65 ± 6,04
10-40
Toplam
202
23,53 ± 6,23
10-40
KF
94
17,64 ± 3,94
10-28
SG
108
18,16 ± 3,94
9-29
Toplam
202
17,92 ± 3,94
9-29
KF
94
19,66 ± 4,25
12-34
SG
108
21,47 ± 4,78
10-33
Toplam
202
20,63 ± 4,62
10-34
KF
94
24,54 ± 5,51
13-36
SG
108
23,73 ± 4,71
9-36
Toplam
202
24,11 ± 5,1
9-36
KF
94
63,77 ± 14,28
33,89-95
SG
108
58,59 ± 12,4
31,11-88,89
Toplam
202
61 ± 13,52
31,11-95
Grup
*p<0.05,**p<0.01.
270
Z
değeri
Asymp.
Sig.
-2,296
,022**
-2,681
,007**
-3,152
,002**
-2,826
,005**
-2,820
,005**
-,787
,431
-2,896
,004**
-1,028
,304
-2,813
,005**
Tablo 2. Egzersiz öz-yeterlik puanı 1-50 olanlar ile 5-100 puan olanların fiziksel özellikleri ve öfke
düzeylerinin karşılaştırılması
Değişkenler
Egzersiz
N
X ± SS
Min-Maks.
1-50 puan
94
21,54 ± 1,95
18-26
51-100 puan
108
20,97 ± 2,5
10-29
Toplam
202
21,24 ± 2,27
10-29
Boy
1-50 puan
94
178,16 ± 8,04
160-195
Uzunluğu
51-100 puan
108
175,55 ± 7,26
159-200
(kg)
Toplam
202
176,76 ± 7,73
159-200
Vücut
1-50 puan
94
83,48 ± 13,85
63-125
Ağırlığı
51-100 puan
108
77,86 ± 15,93
46-135
(kg)
Toplam
202
80,48 ± 15,22
46-135
Beden
1-50 puan
94
26,19 ± 3,17
21,47-34,63
Kütle
51-100 puan
108
25,1 ± 3,81
18,2-37,04
İndeksi (BMI)
Toplam
202
25,61 ± 3,56
18,2-37,04
1-50 puan
94
22,24 ± 6,22
11-40
51-100 puan
108
24,65 ± 6,04
10-40
Toplam
202
23,53 ± 6,23
10-40
1-50 puan
94
17,64 ± 3,94
10-28
51-100 puan
108
18,16 ± 3,94
9-29
Toplam
202
17,92 ± 3,94
9-29
1-50 puan
94
19,66 ± 4,25
12-34
51-100 puan
108
21,47 ± 4,78
10-33
Toplam
202
20,63 ± 4,62
10-34
1-50 puan
94
24,54 ± 5,51
13-36
51-100 puan
108
23,73 ± 4,71
9-36
Toplam
202
24,11 ± 5,1
9-36
Yaş
(yıl)
Sürekli
Öfke
Öfke
İçe
Öfke
Dışa
Öfke
Kontrol
Öz Yeterlik
*p<0.05,**P<0.01
271
Z
Asymp.
değeri
Sig.
-,933
,351
-1,589
,112
-1,134
,257
-,443
,657
-,700
,484
-,215
,830
-1,384
,166
-1,755
,079
Tablo 3. Fiziksel uygunluk, egzersiz öz-yeterlik, sürekli öfke ve öfke ifade tarzı değişkenleri arasındaki ilişki
Egzersiz
Öz-yeterlik
Sürekli
öfke
Öfke
İçe
Öfke
Dışa
Öfke
Kontrol
Egzersiz Öz-yeterlik
1,000
-,123
,050
-,092
,119
Sürekli öfke
-,123
1,000
,330**
,617**
-,395**
Öfke İçe
,050
,330**
1,000
,473**
,092
Öfke Dışa
-,092
,617**
,473**
1,000
-,308**
Öfke Kontrol
,119
-,395**
,092
-,308**
1,000
Branş
-,198**
,199**
,056
,204**
-,073
Yaş
-,074
-,088
-,026
-,072
-,003
Boy uzunluğu
-,109
,047
-,027
-,031
-,059
Vücut Ağırlığı
-,039
,000
,038
-,003
-,069
,027
-,019
,064
,004
-,074
BKİ
*P<0.05,**p<0.01.
TARTIŞMA
Fiziksel aktivite ve antrenman yapma davranışını kontrol edebilme konusunda
sporcunun kendi gücünü güven algısını ölçen egzersiz öz yeterliğinin sürekli öfke ve öfke
ifade tarzlarına etkisinin araştırıldığı bu çalışmada, yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve beden
kütle indeksi değerlerini kapsayan fiziksel özellikler korumalı futbol oyuncuları ve serbest stil
güreşçiler arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklıdır (farklılık göstermektedir).
Fiziksel özellikleri farklı iki grup arasında, kişinin genelde kendini nasıl hissettiğini, ne derece
öfke yaşadığını ifade eden sürekli öfke, kişinin başkalarıyla ilişkilerinde öfkesini ne ölçüde
kontrol ettiği veya ne ölçüde sakinleşme eğiliminde olduğunu belirten öfke kontrolü ve
öfkenin bastırılmış olduğunu gösteren öfke içte skorları hariç diğer değişkenler açısından
serbest güreşçiler, sürekli öfke ve öfke dışa alt skorlarında korumalı futbol oyuncularından
daha büyük değerlere sahiptir. Diğer taraftan, egzersiz öz-yeterliğinde ise, korumalı futbol
oyuncuları daha yüksek değerlere sahiptir. EÖYÖ gruplandırmasına göre sürekli öfke ve öfke
ifade tarzlarının farklılaşmadığı görülmektedir. Bu sonuçlar, Ausbrooks ve ark. (1995) ile
Bandura’nın (1997, 2001) öz-yeterlik seviyesi yüksek olanların aşırı duygusal uyaranlara
karşı koyma, bastırma ve kontrol etme yeteneklerinin yüksek olduğu, Mowlaie ve
arkadaşlarının (2011) özgüven ile birlikte spor öz yeterlik düzeyinin spor performansı, öfke
ve öfke kontrolü boyutları arasında ilişki olduğu yönündeki bulgularından farklı değildir.
272
Bunun başlıca sebebi korumalı futbol ve serbest güreşçilerin elit düzeyde sporcu olmaları ve
çalışmamızda sedentar veya daha düşük seviyede aktif olan grubun olmaması gösterilebilir.
Sonuç olarak, elit sporcu grupları arasında egzersiz öz-yeterliliğinin sürekli öfke ve
öfke ifade tarzları üzerinde etkili gözükmemektedir. Serbest güreşçiler, yüksek öfke
ortalamalarına karşın korumalı futbol oyuncuları daha yüksek egzersiz öz-yeterlik düzeyine
sahiptir.
Referanslar
Bandura A. (1997) Self efficacy, The Exercise of Control. New York: W.H. Freeman.
Bandura, A. (2001). Social cognitive theory: An agentic perspective. Annual Review of
Psychology, 52, 1-26.
Bozkurt N. (2009) Investigation of the Breast Cancer Patients Exercise Self-Efficacy Scale
Turkish reliability and validity. Izmir: Ege University Institute of Health Sciences.
Conroy, D. E., Silva, J. M., Newcomer, R. R., Walker, B. W., & Johnson, M. S. (2001).
Personal and participatory socialisers of the perceived legitimacy of aggressive
behavior in sport. Aggressive Behavior, 27, 405-418.
Jones, M. V. (2003). Controlling emotions in sport. The Sport Psychologist, 17, 471-486.
Mowlaie, M., Besharat, M.A., Pourbohlool, S., & Azizi, L. (2011) The mediation effects of
self-confidence and sport self-efficacy on the relationship between dimensions of
anger and anger control with sport performance Social and Behavioral Sciences 30,
38 – 142.
Starner TM, Peters RM (2004). Anger expression and blood pressure in adolescents. The
Journal of School Nursing, 20 (6): 335-342.
Sung KM, Puskar KR, Sereika S (2006) Psychosocial factors and coping strategies of
adolescents in a rural Pennsylvania high school. Public Health Nurs., 23 (6): 523529.
Wittmann, M., Arce, E., & Santisban, C. (2008). How impulsiveness, trait anger and extra
circular activities might affect higher aggression in school children. Personality and
Individual Differences, 45, 618-623.
273
KURASH (KURAŞ) VE JUDO SPORLARININ BENZER VE FARKLI
YÖNLERİNİN İNCELENMESİ
Fikret ALINCAK1
Önder KARAKOÇ2
Cengiz TAŞKIN3
Gaziantep Üniversitesi, Nizip Meslek Yüksekokulu
Gaziantep Üniversitesi BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu
3
Batman Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
1
2
ÖZET
Bu çalışmada; Kurash (kuraş) ve judo sporlarının benzer ve farklı yönlerinin
incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden tarama modeli
uygulanmıştır.
Orta Asya kavimleri ve Türklerin mücadele ve savunma sanatlarında ne kadar ileri
gittikleri savunma ve güreşte ustalıkları dünyaca bilinmektedir. “Kuraş” sözcüğü
Özbekçe’den tercüme edildiğinde “Güreş” anlamına gelmektedir. Kuraş ile mücadele ve
toplumsal spor olarak çoğu eski doğu literatür kaynaklarında karşılaşmak mümkündür.
Geleneksel güreşler arasında 3500 yıl öncesine dayanan dönemi kapsamaktadır.
Fakat hiçbir ülke, mücadele sanatlarını Japonlar gibi sistematize edip, prensiplerini ve
kurallarını dünyaya tanıtamamışlardır. Olimpik mücadele sporlarından Judo her geçen gün
Dünya’da gelişerek yol almaktadır.
Araştırma sonucunda, Kurash ve Judo sporları arasında giysi, müsabaka alanı,
sikletler, kurallar ve tekniklerde benzerlikler görülmektedir. Fakat yerde uygulanan
tekniklerden kırış ve boğuş teknikleride Judo sporunda uygulanmakta ancak kurash sporunda
uygulanmayan farklılıklardandır.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Kurash (Kuraş), Judo, Spor
274
ANALYSIS THE SIMILARITIES AND DIFFERENCES OF KURASH AND JUDO
MARTİAL ARTS
ABSTRACT
In this study we are aimed to investigate and analyze the differences and similarities of Judo
and Kurash martial arts sports. Screening model of qualitative research methods were applied
in the research.
Central Asian nomads and the Turks are well-known around the world because of making
progress in martial arts and combat,
defense and wrestling mastery. 'Kurash’ means
‘wrestling’ and comes from the Uzbek language. It is possible to encounter Kurash in the
ancient eastern literature sources as a combat and social sports. It covers the period between
traditional wrestling dating back 3,500 years.
But no country systematized Judo and introduced its principles and rules to the world as
Japanese. Judo is one of the Olympic combat sports and is developing around the world day
by day.
As a result of this study; clothing, competition area, weights, rules and technical similarities
are seen but
arm lock technique and choking/struggling technique differences are seen
because these techniques are used in Judo but aren't used in Kurash.
Keywords: Wrestling, Judo, Kurash, Sport
275
MALATYA’DA DÜĞÜN GÜREŞLERİ VE RİTÜELLERİ
Abdullah DOĞAN1
Mehmet Gül2
Hulusi BÖKE1
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü MALATYA
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
1
2
ÖZET
Bu çalışmayla Malatya bölgesinde geleneksel sporlar içerisinde önemli bir yere sahip
olan düğün güreşlerinin tarihi süreç içerisindeki geçirdiği aşamalar ve günümüzdeki durumu
tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada veri toplama tekniği olarak görüşme ve tarama
tekniği kullanılmıştır. Düğün güreşlerinin yapılış biçimi ve kuralları, konuyla alakalı 20
kişiyle görüşülerek belirlenmiştir. Malatya bölgesinde geleneksel kültürün önemli bir parçası
olan düğün güreşleri, okuntu/davetiye, ödüller, güreş alanı, sucu/su dağıtıcısı, giysi, müzik,
boylar/katagoriler, güreşin yapıldığı günler, meydancı, peşrev, hakem, usta çırak ilişkisi,
aracı, yemek, şalvar alma, oyun kuralları gibi ritüellere ilaveten düğün güreşi yapmış
pehlivanlar olmak üzere 17 alt başlık altında ele alınmıştır. Düğün güreşleri yirminci yüzyılın
son çeyreğine kadar Malatya’nın Darende ilçesinde ayak, orta, başaltı ve baş olmak üzere dört
sıklette ve diğer ilçelerde de tek sıklet olarak hemen hemen her düğünde yapılmıştır. Bu
tarihlerden sonra kültürel değişim sürecinin etkisiyle düğün güreşlerine rastlanılmamıştır.
Anahtar Kelimeler: Düğün, Düğün Güreşleri, Şalvar, Malatya, Ritüel
ABSTRACT
By means of this study, it has been tried to determine current situation, and the
historical course and stages of wedding wrestling that has crucial role in traditional sports in
the region of Malatya.
Data collection, interview and screening methods are used in the research. 20 people
were interviewed in order to the rules and kinds of wedding wrestling.
The wedding wrestling that is an important part of traditional culture of Malatya
Region is categorized under 17 headings such as call-out/invitation, prizes, wrestling pitch,
water deliverer, costume, music, weights/categories, wrestling dates, fieldsman, peşrev
(overture), referee, relations between master and apprentice, intermediary, foods, taking
276
shalwar (şalvar alma), rules for wrestling and other rituals in addition to wrestlers that took
part in wedding wrestling.
Wedding wrestling was held until last quarter of twentieth century in almost any
wedding in the district Darende in Malatya under four weight categories such as food (ayak),
middle (orta), below head (başaltı) and head whereas it was held in one weight category in
almost any wedding in other districts. After last quarter of twentieth century, such wrestling
has not been seen due to results of cultural changes
Key words: Wedding, Wedding Wrestling, shalwar (şalvar), Malatya, Ritual
277
MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİN KORUNMASI VE
GELİŞTİRİLMESİNDE ATA SPORUMUZ GÜREŞİN ÖNEMİ
Aydoğan Soygüden1, Mehmet Gül2
Erciyes Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Cumhuriyet Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
ÖZET
Güreş sporu geçmişten günümüze kadar milli ve manevi değerlerimizi besleyen çok
önemli kaynaklardan bir tanesidir. Türk halk kültürünün şekillenmesinde önemli yapı
taşlarındandır. Kültürel tarihimize baktığımızda birçok yerde güreş ile ilgili konuların
olduğunu görmekteyiz. Böyle bir kaynağın daha aktif kullanılarak kültürel değerlerimizi
korumak ve geliştirmek için bir araç olarak kullanılması gerektiği düşünülmektedir. Bu
çalışma, milli ve manevi değerlerimizin korunması ve geliştirilmesi için ata sporumuz güreşin
yaygın bir şekilde kullanılmasına dikkat çekmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma literatür
taraması şeklinde hazırlanmıştır. Günümüzde kültürel yozlaşma ile beraber toplumumuzda
değerler kaybı meydana gelmektedir. Milli ve manevi değerlerden oluşan bu tür kayıpları
korumak için güreş gibi ata sporlarımızı bir araç olarak kullanılabiliriz. Özellikle ata
sporumuz güreşin içerisinde geçen milli ve manevi kültürümüzü besleyen kavramlar yeni
nesil gençlerimizde ilham kaynağı olabilir. Spor sadece fiziksel gelişimi değil aynı zamanda
fizyolojik, psikolojik, kişilik ve karakter gelişimine katkıları bulunmaktadır. Ata sporumuz
güreş binlerce yıllık tarihimizde her zaman en önemli milli sporlarımızdan bir tanesidir.
Sonuç olarak günümüzde meydana gelen değerler kaybına neden olan etkenleri ortadan
kaldırmak için ata sporumuz güreş bir araç olarak kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler: Milli ve Manevi Değerler, Türk Halk Kültürü, Ata Sporumuz Güreş
278
THE IMPORTANCE OF OUR ANCESTORS SPORT WRESTLING WITH THE
PROTECTION AND DEVELOPMENT OF NATIONAL AND SPIRITUAL VALUES
Wrestling sport is nourishment of our national and spiritual values of the past to the present is
one of the most important sources. One of the most important building stone in the formation
of the Turkish folk culture. We see that the subject related to wrestling in many places we
look at our cultural history. Such a resource is used more actively to protect our cultural
values and is thought to be used as a tool to develop. This study was made for our ancestor
sport of wrestling use of widespread a way to draw attention to the protection and
development of our national and spiritual values. The study was prepared by a literature.
Today, cultural degeneration occurs with the loss of value in our society. Our ancestor sports
such as wrestling can be used as a tool as to protect such losses arising from national and
spiritual values. In particular, the concepts of ancestor sport wrestling to feed our national and
spiritual culture and can inspire a new generation of our young people. Sports are not only for
physical development but also make contributions to the development of physiological,
psychological, personality and characters. Our history of thousands of years our ancestors
sport of wrestling is always one of our most important national sports. As a result, today our
ancestors sport wrestling to eliminate the factors that cause the loss of occurred value used as
a tool.
Keywords: National and Spiritual Values, Turkish folk culture, Our Ancestors Sports
Wrestling
279
NASIL BİR KIRKPINAR OLMALI?
İlhan TOKSÖZ
Trakya Üniversitesi Kırkpınar BESYO Spor Yöneticiliği Bölümü KIRKPINAR BESYO
ÖZET
Bu araştırmada her yıl Edirne ilinde gerçekleşen Geleneksel Kırkpınar Yağlı
Güreşleri organizasyonunun mevcut durumu incelenerek organizasyonun ve içinde bulunan
etkinliklerin nasıl planlaması ve ne şekilde yürütülmesi gerektiği ile ilgili açıklamalara yer
verilmektedir. 2010 yılında UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesine
alınan ve 2016 yılında 655.’incisi gerçekleşecek bu köklü yapının yönetim, planlama ve
etkinlik süreçlerini verimli hale getirecek araştırmaların yapılması, ülkemizde böyle değerli
bir mirasın korunması ve geliştirilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu doğrultuda yapılan
bu araştırmanın Kırkpınar Yağı Güreşleri Festivali’nin planlanması ve verimli kılınması
konularında yol gösterici olacağı düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Edirne, Kültürel Miras, Spor,
Organizasyon
HOW KIRKPINAR SHOULD BE ?
ABSTRACT
In this research, the current situation of Traditional Kırkpınar Oil Wrestling
organization which is held every year in Edirne was studied and some statements were made
deal with how this organization and the events within the scope of it should be planned and
conducted. It is all important to make researches for making the management, planning and
activity processes of this long-standing structure which was added to Intangible Cultural
Heritage List by UNESCO in 2010 and is going to be held 655th time in 2016 more
productive in terms of preserving and developing such a precious heritage in our country. It is
considered that this research made in this direction will be a guide in the areas of planning
and making Traditional Kırkpınar Oil Wrestling Festival more productive.
Key words: Traditional Kırkpınar Oil Wrestling,
Organization
280
Edirne, Cultural Heritage, Sport,
OSMANLI ARŞİV BELGESİNDE: XIV. YÜZYIL BURSA AHMED-İ
DÂ'İ MAHALLESİNDE İKİNCİ BİR GÜREŞ TEKKESİ
Mehmet TÜRKMEN1
1 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Dünyada ve Türklerde ilk spor formatına giren ve ilk kurumsallaşan sporun güreş
olduğu bilinmektedir. Osmanlı’da “güreş tekkeleri” öncelikli yaptırılan kurumsal binalar
içerisinde yer almaktaydı. Miri veya evlâdilik olsunlar gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor,
bugün bunlar Osmanlı arşivi dediğimiz belgelerle kayıt altına alınıyordu. Çalışmada
Osmanlı’nın 1326 da fetih edip 1336 dada ilk başkent yaptığı ve ilk güreş tekkesini kurduğu
Bursa’da, yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmış ikinci bir güreş tekkesin olduğundan
bahsedilecektir.
Tarama yöntemiyle yapılan bu çalışma, Osmanlı arşiv vesikasından faydalanılarak
yapıldı. 25 Temmuz 1726 tarih, fon kodu İbnül Emin Evkaf olan belge çalışmanın merkezi
olarak alındı. Ayrıca kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi karakteriyle araştırmak için
Bursa’ya gidilerek söz konusu güreş tekkesinin orijin yeri tespit edildi. Bilinen ilk güreş
tekkesinin yeri ile arasındaki mesafe ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve seçici özelliği olan
bazı fotoğraflar ile de çalışma desteklendi.
Bu güreş tekkesinin 1389 – 1398 tarihlerinde yapılıp, I. Beyazıt tarafından vakfiyeler
bağladığı; miri olduğu, ilk yapıldığı yerinin Bursa’nın Ahmed-i Dâ'i Mahallesi’nde ve
bugünde aynı adı taşıyan caminin hemen sol bitişiğinde olduğu belirlendi. Güreş tekkeleri
geleneğine uygun olarak imar edildiği; bugün işgal edilmesine rağmen ünlü bir pehlivanın
mezarının hala yerinde durmasından belirlendi. Güreş tekkesinin XVII. Yüzyılın başına kadar
aktif olduğu, bu tarihten sonra ilgisizlikten dolayı çevresinde bulunan sakinler tarafından özel
mülkiyetlerine geçirilmek istediği, ancak Bursa haremeyn vakıfları müfettişi Süleyman
tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuştuğu sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Bursa, Osmanlı, güreş tekkesi.
281
IN OTTOMAN ARCHIVES DOCUMENT; A SECOND WRESTLING LODGE IN
BURSA AHMED-I DA'I DISTRICT IN 14th CENTURY
ABSTRACT
Wrestling is known to be the first shaped into sport format and institutionalized sport in the
World and Turks. Ottoman “Wrestling Lodges” was located in corporate buildings that build
primarily. Whether principality or heritage based or not foundations that will bring income
were connecting and recording to the today we call Ottoman archives. In this study, where
Ottoman conquest in 1326 and made capital in 1336 and established the first wrestling lodge
in the Bursa, will be mentioned that a second wrestling lodge was built in the later same
century.
This study conducted with the screening method is done by benefiting from the Ottoman
archive documents. The document that 25 July 1726 dated and İbnul Emin Evkaf fund coded
is considered as a core of this study. Also in terms of investigating with its own place and
own historical character we went to Bursa and identify the location of origin of the said
wrestling lodge. The local map created by the measuring distance between the first wrestling
lodge and its and the work is supported by some of distinctive photos.
It’s learned that this wrestling lodge established between 1389 – 1398, connected by Beyazıt
the First to the foundations, related to principalities, the first place is in Bursa Ahmed-I Dai
neighborhood and today right next to the same named mosque. Wrestling lodges is allowed
accordance with the tradition, although it is today occupied but determined by the tomb of a
very famous wrestler still remains. To conclude, the wrestling lodge is an active state in the
early 17st century, after that they want to put in their private property by residents because of
the lack of interest but sued by the Bursa haremeyn foundations inspector Suleyman and
regained its old mission.
Keywords: Bursa, Ottoman, wrestling lodge.
282
GİRİŞ
Tekkelerin kuruluş yönünden en kapsamlısına “hânkâh”, onun küçüğüne “tekke”, daha
küçüğüne “zaviye”, dergâh merkezî pozisyonda olanlara da “âsitâne” denilmektedir (Cebecioğlu,
2009: 646). Osmanlı vesikalarında da güreş tekkeleri; “küştig’ran/ küşti-gîran ”, “küşti-ca”,
“pehlüvânân tekyesi”, “güleşciler tekkesi”, “pehlivan mektebi” şeklinde geçmektedir (BOA,
C.MF:1712 / 14017; MF. MKT: 996 / 46). Binicilik ve atıcılık başta olmak üzere Türkistan
kökenli birçok sporun üst veya ana birimi olan güreş tekkelerine, çağdaş araştırmacılar “güreş
tekkesi” veya “pehlivan tekkesi” tabirini kullanırlar (Yıldız 2002: 140; Fişek 1985: 30). Batılı
araştırmacılar da “güreş eğitim merkezleri”, “sporcu eğitim merkezleri” ve “spor akademileri”
kavramını kullanırlar (Stojanow 2007: 160; Petrov 1984: 41-42; Nadiem 1968: 12).
Yöneticilerine ise “şeyh, duacı, mürşit, yol atası, postnişin, baba, dede” deniliyordu. Öğrencilerine
kıdeme göre “talib, acemi, şakirt, miyander”, kıdeme bakılmaksızın geneline ise “derviş” denilirdi
(BOA, DH. MKT: 2247-27; C. MF:1288 / 0841; C. MF: 7756/0839).
Az nüfuslu, yüksek idealli Osmanlı Devleti’nin kurucuları ile bunlara hizmette bulunan
tarikat Babaları, çoğa karşı durabilmesi, nitelikli insan sahibi olmasıyla mümkündü. Nitelikli
insansa, kurumsallaşma ile yetişebilirdi (Arabacı 1999: 141; Köprülü 1991: 46; Barkan 1942: 282).
Osmanlı kuruluşundan itibaren alınan her kasaba ve şehre ilk önce kadı ve subaşı atıyor,
hemen ardından dini, siyasi ve sosyal hizmet binaları yaptırıyordu (Atsız 1970: 21-22;
Hüsameddin 1926: 284-292). Bunların yanı sıra güreş tekkeleri kuruyorlardı. Devletin birçok
sosyo-kültürel ve ekonomik fonksiyonlarını da yerine getiren bu kurumlar, aynı zamanda
faaliyet gösterdiği coğrafya halkları tarafından da büyük kabuller görüyordu (Kahraman 1995:
189-190; Kara 1990: 77; Laqueur 1979: 21).
Osmanlı güreş tekkeleri, adına münhasır olmanın da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından
Türk kültürünün temelini oluşturan en önemli olgulardan biriydi. Dolayısıyla “tekke
pehlivanlığı” gibi milli kültür unsurlarıyla beslenmiş tarihi miraslar, sadece Osmanlı ve onun
devamı olan Türkiye’nin tarihi değerleri değildir. Kaynağını aldığı Türkistan ve tüm Türk
dünyasının ortak değerleridir (Krasilnikov, 2004: 17). Güreş tekkeleri ile ilgili monografik bir
çalışmaya henüz rastlanılamamaktadır. Sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı çalışmalar
bulunmaktadır. Bunların çoğu kaynaklardan kopup nakillerle ve özelliklede Evliya Çelebi’nin
aktarımlarına dayalı olarak yapmışlardır. Güreşle ilgili yapılmış çalışmalarda, menakıbeci bir
tarih anlayışı veya tefrikacı bir anlatımın ötesine gidilememiştir. Daha doğrusu çoğu birinci el
kaynakların yokluğunda dönüp dolaşıp aynı kaynakları kullanmışlardır. Böyle çalışmalar ise
283
güreşin kurumsal tarihi ve analitik derinleşmesinin önünde duran bir engeldir. Sporun bugün
fenomen olduğu, küreselleşme ile birlikte milli kültür unsurlarının törpülendiği dünyamızda,
Osmanlı güreş tekkelerinin amaç değerlerinin yeniden el üstünde tutulmasına ihtiyaç vardır
düşüncesindeyiz.
Çalışma, pehlivan tekkelerinin geçmişini, kuruluş felsefesini, yerine getirdiği
fonksiyonları bu doğrultuda yaygınlaşmasını anlamaya yönelik bir araştırma olma iddiasında
değildir. Fakat geleceğinin inşası bakımından önem arz emektedir. Zira çalışmanın merkezine
alınan, yeni ve yeri tespit edilecek olan Bursa’daki bu ikinci güreş tekkesi birinci el kaynaktır.
Tekkeler miri (devlete ait) veya evlâdilik (soy esasına dayalı olarak) olsun devlet
tarafından çağında gelir getirecek vakfiyeler bağlanıyor, bunlar bugün arşiv dediğimiz
belgelerle kayıt altına alınıyordu. Ancak Türkiye’de spor tarihçiliğinde belgelerden
faydalanma alışkanlığı pek yoktur. Çalışma Bursa’da yine aynı yüzyılın sonlarında yapılmış
ikinci bir güreş tekkesinden bahsedilecektir. Çalışmanın amacı; Bursa Ahmed-i Dâ’i
mahallesinde yapılmış bu güreş tekkesini belgeye dayalı olarak meşruiyetini gösterip spor
literatürüne kazandırmaktır. Bu bağlamda çalışmanın özgün olmasına dikkat edilmiştir.
MATERYAL VE METOD
Osmanlı güreş tekke veya zaviyeleri için sınırlıda olsa yerli ve yabancı bağlayıcı
çalışmalar bulunmaktadır (Stojanow 2007: 160; Yıldız 2002: 140; Kahraman 1995: 189-190;
Petrov 1984: 36-42; Nadiem 1968: 10-24). Bunların bazı özgün olanı dışında, çoğu bir birinin
tekrarı durumundadır. Fakat burada ilk defa ele alınacak olan Bursa’daki ikinci bir güreş
tekkesiyle ilgili hiçbir disiplinde çalışmaya rastlanılmamaktadır.
Tarama yöntemiyle yapılan bu araştırma, birinci el kaynak sayılan Osmanlı arşiv
vesikasından faydalanılarak yapılmıştır. “Hicri 25 Zilkade 1138 tarih, Dosya No: 39, Gömlek
No: 4515, Fon Kodu: İbnül Emin Evkaf” olan belge çalışmanın merkezi olarak alınmıştır.
Belge tahlil edilip, metindeki diplomatik unsurlarla birlikte aslına sadık kalınarak okundu ve
transkripsiyonu yapıldı. Ardından aynı şekilde sadeleştirildi.
1336 tarihinde Nilüfer Hatun tarafından Osmanlı’nın ilk güreş tekkesi olarak kale içine
yaptırılan ile aynı olabileceği varsayımından hareket edilmek zorunluluğu doğdu. Zira Evliya
Çelebi’den (II.-2005: 17-19) çağdaş araştırmacılara tüm kaynaklar dizisi Bursa’da tek bir güreş
tekkesi olduğunda ısrarlı gözüküyorlardı (Kara 1990: 77; Hüsameddin, 1926: 284-292). Ancak
284
bu orijinal Osmanlıca belge (BOA, İE.EV: 39/4515) sadeleştirilince gösterilen adresin kale
içinden farklı bir yerde olduğu kuşkusunu oluşturdu. Bunun için ilkin Ahmed-i Dâ’i
Mahallesi ile Kale içi adreslerinin aynı olup olmadığı sorusuna cevap arandı.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için kaynağı kendi yerinde ve kendi tarihi
karakteriyle araştırıldı. Akıcı bir sentez uygulayabilmek için söz konusu bulunan güreş
tekkesi ile bilinen ilk eski tekkenin bulunduğu bölgeye gidildi. İkisi arasındaki mesafe
ölçülerek yerel haritası çıkarıldı ve güreş tekkelerinin maddi ve manevi karakterine uygun
olup olmadığı da araştırıldı. Bu bağlamda seçici ve de ayırıcı özelliği olan bazı fotoğraf ve
haritalar ile çalışma desteklendi ve de aşağıdaki bulgulara ulaşıldı.
BULGULAR
Orhan Gazi Bursa’yı aldığı (1326) tarihten 10 yıl sonra (1336) Osmanlı'ya ilk başkent yapmıştı.
Aynı yılda eşi Nilüfer Hatun (Holofira) tarafından ilk "Güreşçiler Tekkesi", kale içinde bulunan
Bey Sarayı yanına yaptırıldı. Hisar’ın Kaplıca Kapısı yanında ve sur dibindeki bu kapalı binaya
çok sayıda vakıf bağlamıştı (Kara, 1990: 77; Atsız, 1970: 21-22; Hüsameddin, 1926: 284-292).
Evliya Çelebi’nin Bursa’ya gittiğini söylediği 1640 yılında “Tekke-i hayy-ı Bursa: Tekke-i rüfai
birdir ama fukarası cümle garibandır. Güreşçiler tekkesi birdir” (II.-2005: 18). “Tekke-i hayy-ı”
tabirinden bu bilinen tekkenin aktif olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte I. Beyazıt ‘in kentin
güneyindeki Pınarbaşı'na güreş talimi ve halkın eğlence yeri olarak bir geniş alan yaptırdığı
bildirilmekteydi (Yıldız, 2002: 153; Kahraman-II, 1989: 9). G. D. Kyle; Grekler ’de MÖ 540-516
yıllarından itibaren “Pale-estra” adında devletin büyük desteğiyle güreş eğitim kurumların
olduğunu; burada “Kato-pale” ve “Orthia-pale” adında iki tür güreş eğitiminin verildiğini
bildirmektedir. Devamında da; “Bunlardan ikincisi 1336 yılında I. Orhan Gazi’nin eşi Holofira
tarafından kopya edilip Bursa’ya yapıldı. Sonra bu kurumlar Osmanlı’da o kadar tuttu ve yayıldı
ki, asıllarını bile geçecek düzeye geldi” (2010: 41-43).
Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa’da Türk kültüründe engin bir yeri olan güreşin yapılan ve
yaptırılan mekânları şimdiye kadar sadece bu bilgilerle sınırlıydı. Konuda derinleşmek için
Arşivi Katalogları taranır iken şu konu başlığına rastlanıldı (BOA, İE. EV: 39/4515):
“Bursa'da Ahmed Dai mahallesinde keştgir pehlivanlara sükna olmak üzere Sultan Yıldırım
Bayezıd tarafından vakf edildiği halde Kalaylı oğulları tarafından zabt olunan tekyenin
pehlivan-ı şehriyariden Hamza'nın ilmatısı mucibince vaz-ı sabıkına ircaı hakkında Bursa
Haremeyn Müfettişi Süleyman'ın yazdığı arz”.
285
Hicri 25 Zilkade 1138 /25 Temmuz 1726 tarihli bu belgenin ikinci satırında “keştgir”,
sekizinci satırında “güştegîr” geçmekteydi. Her iki kelimenin kökü de “güreş” kelimesinin
Farsça karşılığı olan “küşti” sözcüğünü karşılamıyor veya müteradifleri değildi.
Birincisi
“seyir ve temâşâ etmek gezmek” anlamına gelmekte, ikincisi ise bir baklagil cinsine tekabül
ediyordu. Her iki terimin eki olan “gîr” ise; Farsça (giriften) “tutmak, yakalamak” mastarının
emir köküdür. Türkçedeki “yapan, tutan”, gibi mânalara gelir ve kelimenin sonuna eklenir ki,
giriş başlığında da yazıldığı gibi “küşti-gîr” (küşti = güreş, gîr = tutanlar- yapanlar) ekini
doğru yansıtıyordu. Kelimenin kökünde bir yazım hatası olabilir veya yazıldığı dönemde bu
şekliyle doğru algılanabilirdi. Arkasından “pehlivanlara sükna / güreşçilere ait” cümlesi ve
takibeden tüm ifadeler buranın bir güreş tekkesi olduğunu müşahhas bir şekilde ortaya koydu.
Şekil (Belge) 1: Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA) Tarih: 25 Zilkade 1138, Dosya
No: 39, Gömlek No: 4515, Fon Kodu: İbnül Emin Evkaf
286
İE. EV: 39 / 4515_01 (TRANSKRİPSİYON)
287
Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu.
Tatbik: mutabıktır
Mühür.
Taht-ı nezâret-i aliyyede olan evkâfdan merhûm Sultan Yıldırım Bâyezid Hân Vakfı'ndan Ahmed Dâ‘î
mahallesinde vâki‘ geştgîr pehlivânları iskân olunmak için binâ ve vakıf olan pehlivan tekpyesi dimekle ma‘rûf
tekye murûr-ı eyyâm ile harab olmağın civârında sâkin Kalaylıoğulları Emin, Abdullah nâm kimesneler mülkiyet
üzre zabt ve harîmini kendüye mülk bahçe ve tekyenin ba‘zı duvarını hedm idüp vakfa gadr itmekle civârında
sâkin bî-garaz müslimînden li-ecli'l-ihbâr meclis-i şer‘a hâzırûn olan el-hâc Mehmed bin Osman ve Mustafa bin
Abdülkadir ve Memiş bin el-Hâc İbrahim ve Bayram bin Veys ve Hasan bin Şükür ve Mustafa bin Abdullah ve
el-Hâc Mehmed bin el-Hâc Hüseyin ve Osman bin Osman ve sâyirleri bu vechile takrîr-i kelâm ederler ki
kadîmü'l-eyyâmdan ile'l-ân mevzi‘-i mezbûr güştegîr pehlivanları tekyesi olup pehlivanlardan âyende vü revende
misâfireten sâkin oldukları ma‘lûmumuzdur deyü âlâ tarîki'ş-şehâde her biri haber vermeleriyle mûcebince
tekye-i mezbûr mezbûrların yedinden alıpın yine ke'l-evvel ibkâ buyurulmak ricâsına pehlivânân-ı şehriyârîden
Hamza Pehlivan iltimâsıyla ol ki vâki‘u'l-hâldir pâye-i serîr-i a‘laya arz u i‘lâm olundu. bâkî fermân men lehü'lemrindir. 15 Zilkade 1138.
Hurrire fi'l-yevmi'l-Hamis ve'l-ışrîn zilkade lisene semaniy ve selâsîn ve miete ve elf
Eddâî
El-abdü'dâî li-deleti'l-aliyye Süleyman el-Müfettiş Hilafet-i bi-evkafi'l-haremeyn Burusa
İE-EV: 39 / 4515-01 (SADELEŞTİRME)
Yüce nezaretinizde olan vakıflardan merhum Sultan Yıldırım Bayezid Han vakfından [Bursa'da] Ahmed Dâ’î
mahallesinde güreş pehlivanları iskân olunmak için bina edilip vakf edilen ve Pehlivan Tekkesi adıyla bilinen
tekkenin zamanla harap ve kullanılamaz hale gelme sebebiyle yakınlarında sakin. Kalaylıoğulları Emin ve
Abdullah adlı şahısların burayı kendi mülklerine geçirdikleri, avlusunu da bahçe olarak kullanmaya başladıkları
ve ayrıca tekkenin bazı duvarlarını da yıkarak vakfa zarar verdikleri çevre sakinleri tarafından ihbar
olunmuştur. Bunun üzerine Hacı Mehmed bin Osman, Mustafa bin Abdülkadir, Memiş bin Hacı İbrahim,
Bayram bin Veys, Hasan bin şükür, Mustafa bin Abdullan ve Hacı Mehmed bin Hacı Hüseyin ve Osman bin
Osman ile diğer bazı şahıslar mahkemeye davet edilerek konu hakkında bilgi talep edildiğinde. Bu durumu
doğrulamışlar; "çok eski zamanlardan beri bahsi geçen mıntıkanın, güreş pehlivanları tekkesi olup
pehlivanlardan gelip-gidenlerin burada misafireten kaldığını biliriz" diye şahitlik etmişlerdir. Gereğince adı
geçen tekke söz konusu şahısların elinden alınıp yine eskiden olduğu gibi amacına hizmet etmesi saray (padişah)
pehlivanlarından Hamza pehlivan tarafından da iltimas etmektedir. [07.15.1726].
Yüce Devletiniz için her daim duacınız
Bursa Haremeyn Vakfıları Müfettişi Süleyman
Arz edildiği üzere zabt edilmesi için hüküm buyuruldu
[Metindeki diplomatik unsurlar]
Salı Günü Divan-ı Hümayun'da atik defterden Derkenar, Buyuruldu.
Tatbik: mutabıktır
Mühür.
18. yüz yılın ortalarından itibaren güreş tekkelerinin vakıf mallarına, hatta faaliyet binasına
çevre sakinleri veya Osmanlı paşaları tarafından müdahalelerin (zabtıyla füruhtu) olduğu
288
görülmektedir (BOA, A.MKT. NZD: 308/ 42; İE. EV: 39/ 4515; Gökçen 1946: 37). Bu
tevliyet ve vakıfların zapt olunmasından da anlaşılacağı gibi tekkeler atıl durumdadır. Ahmed
Dâ‘î’ deki güreşçiler tekkesi de pasif durumdadır ve faaliyet binasına çevre sakinleri
tarafından el konulduğu görülmektedir. Güreş tekkelerine müdahalelerin tamamına yakını
“Mahkeme-i Şer’iyye Sicilleri” defterlerinde yer alırken (Gökçen 1946: 37, 90, 92), bu
tekkeye müdahaleye menin İbnül Emin Evkaf’ta yer aldığı gözükmektedir. Osmanlı güreş
tekkelerinin devletin birçok sosyal fonksiyonlarını da ifa etmekteydi. Sekizinci satıda geçen
gelen geçen (âyende vü revende) yolculara sınıf ve statü ayırmaksızın eskiden olduğu gibi
tekrar yedirip içirip konaklatılmalı denilmektedir.
Şekil 2.1: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ’î Mahallesi Mesafesini Gösterir Kroki
Ahmed Da’i
Şekil 2.2: Bursa Kalesi ile Ahmed Dâ’î Mahallesi Mesafesini (3.8 km) Gösterir Kroki
289
Şekil 3 (1-2): Teke önünde bulunması gereken ünlü bir pehlivanın mezarının görüntüleri
Şekil 4 (1-2): Tekkenin sağ bitişiğindeki Ahmed Dâî Camisi görüntüleri
290
Şekil 5 (1-2): Yer Kapı (Bâb-ı Zemin); Bursa Hisarı’nın güneydoğu bölümündeki kapısıdır.
Tahtakale kapısından iki sur arası koridora girildikten 90-100 metre ileride bulunan ve iki sur
arası koridordan ilk şehir içi sur kapısıdır. Nilüfer Hatun’un tahmini 1336 yılında yaptırdığı
ilk güreş tekkesi bu kapının girişinin hemen solundaydı (Kale içinde Bey Sarayı’nın
yakınında). Kapı, 2007 yılında aslına uygun olarak onarılmıştır.
291
TARTIŞMA
Güreş tekkeleri yapılırlarken nüfus yoğunluğu ve kaynak israfı dikkate alınıyordu. Buna
göre irili ufaklı güreş tekkeleri, İmparatorluğun her tarafına yayılmış ve derinlemesine
teşkilatlanmıştı. Büyük yerleşim yerlerinde bir veya birkaç tekke, küçük yerleşim yerlerine ise
zaviyeler yapılıyordu (Fişek, 1985: 30). Tekkelerinin giderleri yaptıranların bağladığı vakıf
gelirlerinden karşılanırdı (BOA, HAT: 1594/70). Hatta bazıları “Müstesna Vakıf” kabul edilmiş ve
I. Mahmud dönemine (1730) değin korunmuştur. Müstesna vakıflar, her türlü vergiden muaf
oldukları gibi yaptıkları sosyal işlevlere bağlı olarak devletten yardım da alıyorlardı. Osmanlının
ikici Başkenti Edirne’de 160 pehlivanın yatılı kaldığı Veliyyüddin Mahallesinde Şeyh Cemalettin
Güreşçiler Tekkesi vardı (BOA, C. EV: 127/ 6345). Henüz yeri ve kapasitesi tespit edilememekle
birlikte 14 Rebiulâhir 1211 tarihli bir belgede, yine Edirne'nin Hadim Timurtaş Mahallesi'nde de
bir güreş tekkesi vardı (BOA, C. EV: 470/ 23764). İstanbul’da ise bilindiği gibi Pehlivan Şuca ve
Demir Baba olmak üzere tekkeden de büyük olan 300 pehlivanın barındıkları (Evliya I, 2003: 587)
iki hânkâh vardı (BOA, C.MF: 95/ 4712_ 1-2-3). Ancak Bursa’da da olması gereken ikinci bir
tekkenin bu çalışmayla birlikte ortaya çıkmış olması, Osmanlı’nın güreşte kurumsallaşma
geleneğine uygun düşmektedir.
Güreş tekkeleri yaptırılan tarafından vakfedilen mal ve mülklerin gelirleriyle hayatlarını
idame ettiriyorlardı. Belgede net olarak görüldüğü gibi tekkeye I. Bayezid (1360-1402) tarafından
vakfiyeler bağlanmıştır. Eğer vakıf gelirleri gider fazlası veriyorsa, zamanla Şumnu Musa Baba ve
diğer güreş tekkeleri örneğinde olduğu gibi (BOA, C. EV: 214 / 10691), gelir fazlasıyla sosyal
veya dini hizmet binaları tekkelerin yanı başına yaptırılırdı. Şekil 4’deki Ahmed Dâî Camisi de
büyük olasılıkla böyle yaptırılmıştır.
Dâî; “duâ eden, duâcı”, Ahmed Dâ’î ise; “Duacı Ahmet” demektir (Devellioğlu, 1996: 162).
Osmanlıda duacılık (salavatçıyan) bir sosyal örgüttür (BOA, TS.MA.d: 1532). Güreş
organizasyonları esnasında günümüzün cazgırlık görevini yapan eğitimli, hitabeti güçlü, şair ruhlu
ve yeteneğinde ihtirâmat-ı fâika (yüksek itibarlı) kişilerdi. İdari yapı tarafından hep himaye ve ihya
edilmişler, 1827 yılına değin bu mesleği ifa edenler güreş tekkeleri şeyhleriydiler (BOA, TS.MA.d:
2353 - 070, 1) Tekke şeyhleri bu vasıfların yanısıra güreş geçmişleri parlak ve güreşte ustalık
düzeyine ulaşmış kişiler olmak zorundaydılar. Bunlar huzur güreşlerinde en azından başpehlivanlar
kadar ve çoğu zaman daha fazla padişahların ihsanına mazhar olurlardı (BOA, TS.MA.d: 2352 –
325, 1). 14. yüzyılın ikinci yarısıyla, 15. yüzyılın başında yaşamış olan Ahmed Dâ’î (ölümü 1421) ,
I. Bayezid tarafından 1389 yılında manzum eseri “Çeng-nâme” den dolayı Germiyan
292
Oğulları’ndan Bursa’ya getirtilmiştir. Bu ilk eserinde pehlivan ruhunu iyi işleyen Ahmed Dâ’î,
1389 yılına kadar Bursa’da şakirt/ çırak (muhtemelen güreş tekkesinde pehlivan eğitimi vermiştir)
yetiştirmiştir. Tüm yönleriyle güreş tekkesi şeyhi olma vasıflarına haiz biri olduğu gözükmektedir
(Ertaylan, 1952: 3, 12- 13; Uzunçarşılı, 1932: 213-214).
Her güreş tekkesinin içinde eskiden ün salmış bir pehlivanın türbesinin bulunması (Edirne
Şeyh Cemaleddin Güreşçiler Teknesi’ndeki Er Sultan türbesi örneğinde olduğu gibi), zorunlu
bir âdeti kadimdi (Fişek, 1985: 32). Güreş tekkelerini Bektaşi senkretizmli şeyhler yönetir, bu
geleneğe göre de eğitin – öğretim verilir, Ahilik ritüellerine göre de dervişlere (öğrenciler)
kademe verilirdi (Tan, 1976: 56). Bu çevre diyagramından gelen şeyhler, Orta Asya’daki
“ata” sıfatını Horasan’dan Anadolu’ya Baba, Dede, Pir, Abdal, Kalender ve Gazi gibi adlara
dönüştürmüşlerdi. Bu gelenekten gelen tarikat ehlinde gaza kaçınılmazdı ve pehlivan olmak
dini vecibe ve milli bir vazife olarak algılanırdı (Köprülü, 1991: 46). Farsça kökenli
“pehlevan” dan gelen “Pehlivanlık” ise; 12. Yüzyılda “Yiğit, mert, cengâver, bilgili, arlı,
güreşçi” anlamına gelen Orta Asya’nın “Alp” sıfatından dönüşmüştü (Tokmaşeva, 2008: 427431). Başta Şekil 3’ de “Pehlivan Dede” görüntüsü, eylemleri, şeyhlik sıfatlarıyla, fikri ve
şekliyle, kısacası her yönüyle Osmanlı güreş tekkeleri ve misyonuyla bire bir örtüşmektedir.
SONUÇ
Ahmed-i Dâ'i Mahallesi’ndeki bu güreş tekkesinin XVIII. Yüzyılın başına kadar
aktifken, bundan sonra ilgisizlikten dolayı çevresindeki sakinlerden Kalaylıoğulları kardeşler
tarafından özel mülkiyetlerine geçirilmek istenmiştir. Eski saray (padişah) pehlivanlarından
Hamza, Bursa Haremeyn Vakıfları Müfettişi Süleyman’a durumu şikâyetle bildirmiş, müfettiş
tarafından mahkemeye verilerek, tekrar eski misyonuna kavuştuğu anlaşılmıştır.
Bursa’nın Ahmed Dâ’î Mahallesindeki bu güreş tekkesi, I. Beyazid tarafından 1389 –
1393 yılları arasında yaptırdığı ve vakfedildiği ve de miri olduğu;
Osmanlı’nın ilk güreş tekkesi olarak bilinen ve Nilüfer Hatun tarafından kale içine
yaptırılan tekkeden farklı olarak onun güney batısında ve 3,8 km mesafede yer aldığı;
Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da 14. Yüzyılın sonlarında yapılmış ikinci bir güreş tekkesi
bulunduğu;
Evliya Çelebi’nin Bursa’ya gittiğini söylediği 1646 - 1647 yıllarından yaklaşık 250 yıl önce
bu tekkenin faaliyette olduğu;
293
Pehlivan Dede türbesinin hala yerinde durabilmesi, özellikle “Dede” tabirinin
kullanılması, Ahmed Dâ’î Cami’sinin bitişiğinde yer alması, en önemlisi bütün bunların
Osmanlı güreş tekkesi kodlarıyla bire bir örtüşmesi tekkenin yerinin burası olduğu;
Tekkenin hizmet binası ve önünde bulunması gereken açık alan idman sahsı
günümüzde tamamen işkâl edilmiş durumdadır. Ama bugünkü Bursa’nın Ahmed-i Dâ'i
Mahallesi’nde ve aynı adı taşıyan caminin hemen sol bitişiğinde olduğu;
Arşiv belgelerine ve olayın geçtiği bölgede yapılan gözlemlere dayalı olarak tesbit
edilerek bu sonuçlarına varılmıştır.
Ayrıca tekkenin bulunduğu mahallenin adını taşıyan, şair, edebiyatçı ve adına müsemma
duacı (salavatcı) Ahmed Dâ’î, I. Beyazid tarafından tekkenin kuruluşunun hemen peşinden
Bursa’ya getirtilip şakirt (çırak/talebe) yetiştirildiği ve 1398 yılına kadar bu görevini
sürdürdüğü belirlenmiştir. Güreş tekkesi şeyhliği vasıflarına haiz olduğu belirlenen bu zât,
büyük ihtimalle burada şeyhlik yapmıştır
KAYNAKLAR
A – Başbakanlık Osmanlı Arşivleri (BOA)
Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Defterleri (TS. MD. d): D. 2352 – 325, 1; D. 2353 - 070, 1; D. 1532.
Belge Tasnifleri: A.MKT. NZD: 308/42; C. EV: 214 / 10691; C. EV: 127/ 6345; C. EV: 470 / 23764; C. MF:1288 / 841;
C.MF: 7756 / 0839; C. MF: 95 / 4712_ 1-2-3; C. MF:1712/14017; HAT: 1594/70; DH. MKT: 2247-27; İE. EV: 39 / 4515-01;
MF. MKT: 996 / 46;
B - Nakil Kaynaklar
ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor Kuruluşları - Vakıf İlişkisi", Osmanlıda Spor Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin
Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya.
ATSIZ, H. Nihal (1970). Aşıkpaşaoğlu Tarihi, Birinci Basılış, 1000 Temel Eser: 23, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi
BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı:
II, ss.279-304.
CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul: Ağaç Kitabevi Yayınları.
DEVELLİOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına Hazırlayan S. Güneyçal,
Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
ERTAYLAN, İsmail Hikmet (1952) Ahmed-i Dâ’i’ nin Hayatı ve Eserleri, İstanbul.
EVLİYÂ ÇELEBİ Seyahatnamesi (C.1-3. 2006). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1-3, İstanbul: YKB Yay. -2353,
Edebiyat-717.
294
FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi.
GADLO, A.V. (1987). Etnografiya narodov Sibiri i Dalnego Vostoka, Leningrad, s. 85.
GÖKÇE, İbrahim (1946). Sicillere Göre XVI. Ve XVII. Asırlarda Saruhan Zaviye ve Yatırları, İstanbul: Marifet Basımevi.
HAFIZ HIZIR İLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit Kayra), . İstanbul: Güneş Yay
HÜSAMEDDİN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey’in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17.
KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ), Ankara: Kültür Bakanlığı
Yayınları: 1028 & 1029.
KARA, Mustafa (1990). Bursa’da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları.
KYLE, G. Danold (2010) Sport in the Cultures of the Ancient World, Londra: OU. Press.
KRASİLNİKOV, V. P. (2004) “Kontseptsiya stanovleniya i formirovaniya traditsionnykh igr i sostyazaniy korennykh
narodov Sibiri”, Teoriya i praktika fiz. Kultury, No: 4, s. 17.
KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. İ. B. Yay: 118, İlmi Eserler: 11.
LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und jetzt, Frankfurt/ Bern/
Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2.
NADİEM, İhsan (1968). Trace of Turkey in İndian Wrestling, London: Oxford University Press.
NOBLE, Graham (2001). “The life and deth of the Terrible Turk”, Journal of Manly Arts, (3 February 2001), pp: 18-30.
OCAK, Ahmet Yaşar (2000). “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunda Dervişlerin Rolü”, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu,
Efsaneler ve Gerçekler: Tartışma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999), Ankara, 2000, s. 74-75.
PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press.
STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”, pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in Central and South-East Europe.
TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk Güreşi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri, Ankara: K.TD. Yay.
TOKMAŞEVA, M.A. (2008). “Kuzbas yerli halkları (Şor - Teleutlar) beden eğitimlerinin organize edilmesi”, Sibirya
halklarının tarihi- kültürel etkileşimleri: Uluslararası ilmi- pratik konferans malzemeleri. Novokuznetsk: KuzGPA. ss:
427-431
UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı (1932). Kütahya Şehri, İstanbul Devlet Matbaası, s, 213, 214,
YILDIZ, Doğan (2002). Çağlarboyu Türkler’de Spor, İstanbul: Telebasım Yayıncılık
295
OSMANLI GÜREŞ TEKKELERİ VE GREK GYMNASIONLARININ
İNCELENMESİ
Ali Kerim YILMAZ1 Ceyhun BİRİNCİ1 Kürşat ACAR1 Fatih Karakaş1
1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi
ÖZET
Türk toplumlarının sosyo-ekonomik yapı ve yaşayışlarının neredeyse her bölümünde yer alan
güreş, edebiyat, sanat ve geleneklerinin teşekküllerinin de hemen hemen tamamında önemli bir
yer tutmuştur. Güreş sporu aynı zamanda genel ve özel merasimlerinde de Türk toplumlarının
ayrılmaz bir parçası haline geldiği bilinmektedir. Osmanlı devletinde sporsal yapı incelendiğinde
kurumsallaşan ilk sporun güreş olduğu görülmüştür. Bu teşkilatlanma merkezi bölgelerde Güreş
(Pehlivan) tekkeleri ile taşralarda Güreş zaviyeleri olarak belirlenmiştir. Grek toplumuna
bakıldığında ise kent agoraları(kırsal spor alanları)’nın elverişsizliği sonucunda erkek çocukların
ve delikanlıların eğitmenler gözetiminde koşu, at biniciliği, disk atma, boks ve güreş yapmaları
için ‘’gynmnasion’’ olarak nitelendirilen kamusal spor alanları ve merkezleri yapılmıştır.
Gymnasionlarla içiçe bulunan ve bazen ayrıca yapılan Palaistra(güreş yeri) genellikle
gymnasionların ayrılmaz bir parçası ve en karakteristik bölümü olmuş ve zamanla
polislerin(kentlerin) tamamlayıcı öğelerinden biri haline gelmiştir. Araştırmamızda tarih-tarama
yönteminden yararlanıldı. Konuyla ilgili sınırlı sayıda bulunan çalışmalardan, gymnasionlar,
güreş tekke ve zaviyerleriyle ilgili yapılan bazı bağlayıcı ve monografik çalışmalara değinildi.
Belgelere dayalı kaynakların yanı sıra Osmanlı arşiv belgelerinden de nakil çalışmamızda
kullanıldı.Osmanlı Güreş tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisinde de
kendilerine özgü inanç ve geleneklerine dayalı sosyal-dini ve sosyo-ekonomik anlamda kurumsal
örgütlenmeler görülmüştür. İki yapının ortak özelliklerine bakıldığında eğitimlerin sadece spor
üzerine değil aynı zamanda beşeri bilimler, kültürel eğitimler, dini ve askeri eğitimleri de içinde
barındırdığı açıkça görülmekte olup bununla beraber burada yetişenlerin bulundukları
toplumlarca saygın kişilikler olarak görüldüğü ve devlet işleyişlerinde yer aldıkları tespit
edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Güreş Tekkesi, Gymnasion, Palaistra, Osmanlıda Güreş
296
ANALYSIS OF OTTOMAN WRESTLING LODGES AND GREEK GYMNASIONS
ABSTRACT
Wrestling, which takes part in almost every part of the socio-economic structure and way of
life of Turkish societies, has also kept an important place in organizations of literature, art and
customs. It is also known that wrestling is an inseparable part of Turkish societies in general and
private ceremonies. When the sportive structure of the Ottoman Empire is analyzed, it can be
seen that wrestling was the first sport to institutionalize. This organization was specified as
Wrestling (Pehlivan) lodges in central areas and as Wrestling Zawiyas in rural areas. When the
Greek society is examined, it can be seen that, as a result of the inconvenience of agoras (rural
sport areas), public sport areas and centers known as “gymnasion” were made for boys and
teenagers to run, ride a horse, throw disc, box and wrestle while accompanied by trainers.
Palaistra(wrestling area), which was nested within gymnasions or sometimes built separately,
was an indispensable part and the most characteristics part of gymnasions and became one of the
supplementary components of polis (cities). Our study made use of history-screening method. Of
the limited number of studies on the subject, monographic studies on gymnasions, wrestling
lodges and zawiyas were referred to. As well as resources based on documents, transfers from
Ottoman archive documents were also used. When Ottoman lodges and Greek gymnasions are
examined, it can be seen that both have social-religious and socio-economic organizations based
on their beliefs and traditions. When the common characteristics of both structures are examined,
it can clearly be seen that trainings were not only on sports, but they also included humanities,
cultural education, religious and military training. In addition, it was found that the people
trained in these places were considered as respectable people by the society they lived in and
they had places in state affairs.
Key Words: Wrestling in the Ottoman Empire, Wrestling lodges, Palaistra, Gymnasion
297
GİRİŞ VE GENEL BİLGİLER
Çalışmanın Önemi ve Amacı
Osmanlı Pehlivan tekkeleri, kendine özgü özelliklerinden ve adına münhasır olmasının
da ötesinde yapısı ve etkileri bakımından incelendiğinde de Türk kültürünü oluşturan en
önemli olgulardan biri olduğu bilinmektedir[1, 2 ,3]. Bu bakımdan düşünüldüğün de tekke
pehlivanlığı gibi şanlı ve milli kültür unsurlarıyla beslenmiş büyük bir mirasın sadece
Osmanlı devleti ve devamında gelen Türkiye tarihinde değil, doğuşunun başladığı Tüm Türk
dünyasının ortak değerlerindendir[4]. Aynı şekilde Grek gymnasionları da stoa ve agoralardan
sonra Antikçağ döneminde Grek halkının ayrılmaz bir parçası olduğu ve polislerin (şehir)
içerisinde palaistra’nın yanı sıra büyük şehirlerde en az iki ya da daha çok gymnasion olduğu
bilinmekte olup, kendi palaistraları olmayanların bir palaistra kiralamak ya da genel
gymnosia’ları kullanmak zorunda olmaları gymnosiaların Grek kültüründe hem kentsel hem
de kültür açısından tamamlayıcı öğelerden biri olduğunu açık bir şekilde göstermektedir[5].
Çalışmamız da dünya tarihinde önemli yer tutmuş iki milletin yaşamlarının içinde direkt
olarak yer tutmuş ve birbirinin benzeri olan güreş tekkeleri ile gymnasionlar hakkında özgün
bir değerlendirme yapılmıştır. Bu çalışma güreş tekkelerinin ve gymnasionların geçmişini
anlamaya bu iki farklı kültürün geçmişten günümüze gelen benzerlikleri hakkında bilgi
vermek adına önem arz etmektedir.
Güreş Tekkeleri ve Gymnasionların Etiminolojisi-Terminolojisi
Güreş tekkelerinin kuruluş yönünden en büyük ve kapsamlı olanına ‘’hankah’’ onun
biraz daha küçüğüne ‘’tekke’’, en küçüğününe ise ‘’zaviye’’ ismi verilirdi. Dergah merkezi
pozisyonda olanlara da ‘’asitane’’ denilirdi [6]. Osmanlı arşivlerinde güreş tekkeleri ‘’ Küştica, Küştig’ran, Keşt-gir, Pehlüvanan Tekyesi, Güleşciler Tekkesi, Pehlivan Mektebi’’
isimleriyle de geçmektedir[4,7,8]. Binicilik ve atıcılık başta gelmek üzere Türkistan kökenli
çok fazla sporun üstünde veya ana faktörü olan güreş tekkeleri, günümüz Türk bilim adamları
tarafından Güreş Tekkesi ve Pehlivan Tekkesi ismiyle anılmış, batılı araştırmacılar ise, Güreş
Eğitim Merkezleri, Sporcu Eğitim Merkezleri ve Spor Akademileri kavramlarını
kullanmışlardır[9,10,11]. Güreş Tekkeleri yöneticilerine ise ‘’Şeyh, Duacı, Murşit, Yol atası,
Postnişin, Baba, Dede’’ deniliyordu. Öğrencilerine ise derece sıralamasına göre ‘’Acemi,
Şakirt, Miyander’’, kıdeme bakılmaksızın geneline verilen isim ise ‘’Derviş’’ denilirdi[4].
Gymnasiolar kuruluş bakımından incelendiğinde genellikle kent yönetimlerince inşa
ettirildiği ve büyük kentlerde palaistraların yanı sıra, iki ya da daha çok sayıda yapıldığı
298
görülmüştür. İnşa edildikleri dönem koşulları incelendiğinde öncelikle asker yetiştirilmesi
amaç olsa da fiziki eğitim ile ruhsal ve zihinsel eğitiminde ön planda olmasına özen
gösterilmiştir. Gymnasio’ların başında tüm faaliyetlerden sorumlu ‘’Gymnasiarkhos’’
unvanına sahip yöneticiler vardır. Burada yetişen atletlerin antrenör ve eğitmenlerine ise
‘’gymnastes’’ adı verilirdi. Gymnasiolarda güreş başta olmak üzere birçok branş olduğu için
buradaki sporcuların yada öğrencilerin genel adı ‘’atlet’’ olarak adlandırılırdı. Burada atletler
yaşlarına göre sınıflandırılırlardı.
BULGULAR
Güreş Tekkeleri ve Gymnasioların Kuruluşu ve Yaygınlaşması
Nüfusu az, yüksek hedefli Osmanlı Devleti’nin kurucuları ile devlete hizmette bulunan
tarikatların, çoğunluğa karşı durabilmesi ve gelişmiş ve nitelikli olmakla mümkündü. Nitelikli
ve gelişmiş insan ise şüphesiz ki kurumsallaşma ve eğitimle olabilirdi [13,2,3]. Osmanlı
Devleti kuruluşundan itibaren (1299) alınan her toprağa yani şehir ve kasabalara ilk önce kadı
ve subaşı atıyor, bunlardan hemen sonra dini, siyasi ve sosyal sosyal hizmet binaları
açtırıyordu[4,14,15].
Kurulan
bu
teşkilatlanmanın
yanı
sıra
güreş
tekkeleri
de
kuruyorlardı[16,17,18]. Güreş tekkeleri yapılmadan önce dikkat edilen hususlar nüfus
yoğunluğu ve kaynak israfından kaçınmaktı. Öncelikle batı sınırları başta gelmek üzere, irili
ufaklı güreş tekkeleri, imparatorluğun dört bir yanına yayılmış ve teşkilatlanmıştır. Büyük
yerleşim yerlerinde genellikle bir veya birkaç tekke, az nüfuslu ve küçük yerleşim
merkezlerine ise tekkelerin küçükleri olan zaviyeler yapılıyordu[9]. Güreş tekkelerinin
giderleri tekkeleri yaptıranların bağladığı vakıf gelirlerinden karşılanırdı. Merkezden uzak
Anadolu’nun birçok beldesinde ise zaviye giderleri meslek örgütü olan Ahi teşkilatları
üstleniyordu. Hem Ahi teşkilatları olsun hem de merkezi vakıflar olsun, tümünün gelirleri
ticari kuruluşlar, tarım işletmeleri ve meskenlerden oluşmaktaydı[4].
Grek gymnasionlarına bakıldığında ise kuruluş aşamasında güreş tekkelerinde olduğu
gibi büyük kent ve yerleşim merkezlerine genellikle iki yada daha fazla gymnasion yapıldığı
görülmüş, Gymnasionlar Osmanlı Güreş Tekkelerinde olduğu gibi devletin dört bir yanına
yayılmıştır. Bu alanların inşa aşamaları genellikle kent yönetimlerince yapılmış, gereken
harcamalar ise çoğunlukla kendi kaynakları olmakla beraber bazen şehir hazinesinden veya
diğer özel şahıslardan sağlanan yardımlardan (leitourgia) sağlanır ve bu hizmetlere karşılık
kendilerine kent yönetimleri tarafında altın taç ile onurlandırılırlardı[5].
299
Güreş Tekkeleri ve Gymnasionların Fiziki Yapısı
Osmanlı Güreş Tekkelerinin büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından
küçüklü büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir şeyh odası olmak zorundaydı.
Oda yerine hücre ve loca isimlerinin kullanıldığıda görülmüştür. Bunların haricinde mütevelli
toplantı mabeyni adı altında öğrencilerinde teorik ders aldıkları yerler, antrenman
mabeyni(alanı), hamamı, fırını, ve mutfağı vardı. Yazları açık alanda güreş yapılabilmesi için
tekkelerin yanında büyük çimli bir saha bulunurdu. Tekkelerin yapılışı için belirli bir
konumlanma olmaz iken genelde ünlü bir pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran
Şeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin hemen yanına yapılırdı. Güreş Tekkelerinin genellikle
hemen bitişiğinde büyük bir ambarı bulunur, bu ambara vakıflardan ve vakıf gelirlerinden
toplanan yiyecekler, diğer malzemeler ve yakıtlar konulurdu[4,18].
Grek Gymnasiolarında fiziki yapı incelendiğinde ise kurulacağı yerin spor çalışmaları
ve askeri eğitim gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiştir. Eğitimin sağlıklı
ve düzenli bir alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir
yerin seçilmesine özen gösterildiği görülmüştür. Gymnasionlar genellikle su kenarları ırmak,
çay, nehir kenarlarına kurulması tercih edildiği görülse de (Tarsus gençler gymnasion’u
Kydnos
çayı’nın
kenarında,
Olympia
gymnasion’u
Kladeos
ırmağının
kenarında
kurulmuştur.) bazen su kanalları açılarak bu kanallardan beslenmiş bazen de Asos
(Behramkale)’ ta olduğu gibi bir sarnıca depolanmıştır. Dinsel anlamda bakıldığında ise
gymnasionlar bulunduğu kentte saygı gören tanrıların yada yerel kahramanların kutsal alanına
bağlı olarak kurulmuştur. Bu alanlarda çoğunlukla Herakles ve Hermes’ e tapınılsa da beden
ve ruh sağlığının önemli olduğu gymnasionlar da Asklepios’ta büyük saygı görmüş ve çoğu
zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios kutsal alanı ya da tapınağı yer
almıştır[4,19]. Genel olarak bakıldığında ise gymnasionların değişik koşullar nedeni ile her
kentte farklı yerde konumlandığı, büyük yapı adalarını kapladığı, Hippodamos’un geliştiridiği
planlı kentleşmenin, başka yapıların yanı sıra gymnasionlar da etkisinin görülüp dikdörtgen
biçiminde ortaya çıkmaya sağladığı düşünülmektedir. Kent merkezlerinin tam ortasına
kurulan gymnasionlar görülse de (Nikaia-İznik Gymnasionu) bu alanlar genellikle kentin tam
merkezinde konumlanmamıştır[4,19,20]. Gymnasionların Klasik Çağ’ın sonlarına doğru ve
Helenistik Çağ’da beden eğitimi ve genel eğitim için yapılan çeşitli odaların bulunduğu,
sütunlu kare bir avluyu kapsayan daha değişik bir yapı olarak karşımıza çıktığı
300
görülmektedir[4,19]. Roma Çağı’nda büyük değişiklikler yaşayan gymnasionlara hamam
geleneği eklenmiş ve Roma kültürüne has yeni bir yapı tipi ortaya çıkmıştır[19,20].
Güreş Tekkeleri ve Gymnasionlarda Verilen Eğitimler
Güreş tekkelerinin başına pehlivanlık adına yakışır, nam salmış, gelenek ve
göreneklerini bilen, otoriter, okuma-yazma bilen işinin uzmanı şeyhler başa getirilirdi.
Şeyh’ler de olması gereken özelliklerin başında olumsuz eleştiri almamış ve halk arasında
saygın ve bilinen kişilerin olması gerekiyordu. Devlete ait olan tekkelere şeyhi devlet
atıyordu; evladilik olanlara ise eski şeyhin birinci derece yakınlarından atanırdı. Yani buradan
çıkacak özetle tekkelerde soy esası olduğu gözükmektedir[5]. Şeyhlik süresinde herhangi bir
sınırlama olmamakla beraber, işlerini yürütmesinde ve mağdur ve mahsur olmadığı sürece
görevine devam edebilirdi. Şeyh atamalarının onayı bulunduğu şehrin mahkemelerince
onaylanır idi. Sosyal hiyerarşinin en üst noktasında bulunan şeyhler mütevellinin bilgisi
dahilinde zaviyeleri de kontrolü altında tutardı. Şeyhler güreşcileri pehlivan geleneğine göre
yetiştirir, hakan huzurunda yapılan güreşler sırasında güreşçilerle beraber dualar
ederdi[4,8,16].Tekkelere alınan öğrencilerin etnik kökenine bakılmazdı. Osmanlı Devletinde
tekkelere giriş hakkı kazanıp burada eğitim almak, prestij kazanma açısından en önemli
vasıtalardan biri idi, bu yüzden tekkelere alınacak öğrencilerin bazı kriterleri sağlaması
gerekiyordu. Öğrenciler, tekkenin bulunduğu bölgede ki yapılan güreş müsabakalarında
psikolojik, ahlaki ve fiziksel olarak performansı yeterli bulunan 15-16 yaş aralığında ki
gençlerden seçilirdi [10,11]. Evliya Çelebinin tanımına göre tekkelere gürbüz, tuvan, server,
hünerver ve zoraver gençler alınırdı[4]. Tekkelerde düzenli bir şekilde Şeyh eşliğinde önce
Gülbang-i Muhammedi çekilir, daha sonra ise pehlivanların pir olarak bildikleri Pir-yar-ı
Mahmud Veli adına Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri hariç küdüm ve davul eşliğinde
periyodik antrenmanlar yapılırdı [8]. Pazartesi ve Perşembe günleri ise hakanın biniş günleri
olduğu için huzur güreşleri yapılırdı[4]. Cuma günleri ise namazdan sonra halkında izleyip
güreşebileceği meydanlarda genelde iane güreşleri yapılırdı. Cuma güreşleri, tarikat
tekkelerinde olduğu gibi kendine özgü törenlerle başlar ve devam ederdi. 17-20 yaş aralığında
ki güreşçiler çıraklıktan ustalığa geçişi simgeleyen, Ahilik ve Bektaşilik geleneklerini
simgeleyen kıspet giyme törenleri yapılırdı [9,21,22]. Güreşcilere antrenman ve müsabakalar
haricinde günde iki öğün bol yemek verilir ve aynı zamanda bu pehlivanlar gerektiğinde
askeri hizmete hazır bulunurlardı. Öğrenciler, pehlivanlık başta olmak üzere, çok yönlü
301
sporculuğun yanı sıra teorik olarak ta bir çok alanda eğitim alıyorlardı. Güreş tutamıycak yaşa
geldiklerinde ise devletin farklı bünyelerinde görevlere atanıyorlardı [23].
Gymnasionların eğitim yapısında ise tüm etkinliklerin ve eğitim programlamasının
Gymnasiarkhos unvanıyla adlandırılan yöneticilerin gözetimi altında yapılırdı. Bu yöneticiler
halka açık gösteriler ve spor etkinliklerinden sorumlu olan, okulları yöneten ve yarışmacıları
denetim altında tutan kamu görevlileridir. Gymnasiarkhos’un görevleri genelde, eğitim
düzenini sağlamak ve proglamlamak, öğretmenler ve çalıştırıcıların atanması, binaların ve
araç-gereçlerin bakımı ve tesisin tüm sorumluluklarının yanı sıra yarışmalarda kazanılan
ödüllerin dağıtımlarını da sağlamaktı. Yönetici eğitimi ve diğer harcamaları genellikle kendi
kaynaklarından yapar yeri geldiğinde de şehir hazinesinden veya özel şahısların sağladığı
yardımlardan (leitourgia) sağlardı. Atletlerin (öğrencilerin) eğitmenlerine ve antrenörlerine
verilen unvan ise Gymnates idi. Antik Çağ’da okul eğitimi, bedeni ruhu ve zihni etkileyen
tüm biçim verici etkenleri kapsayan paideia’nın ancak bir bölümü idi. Beden eğitimi, ağır
spor eğitimi, öğrenim ve genel oyunlar için her yaştan ve sınıftan insanlar gymnasionlara
gelirdi [5,24]. Genellikle kent (polis) yönetimlerince inşa ettirilen gymnasionlar geniş bir spor
tesisi niteliği taşımaktaydı. Yapıldıkları döneme bakıldığında öncelik olarak askeri eğitim
öncelik olsa da fiziksel, ruhsal, zihinsel eğitimde de yeterli düzeyde uyumun sağlanmasına
özen gösterilmiştir. Özellikle Helenistik Çağ’da çok yönlü kullanılan bir tesis olan
gymnasionlar gençlerin (gymnos) olarak beden eğitimi yaptığı mekanlar olmuştur.
Gymnasion’larda genellikle öğleye kadar güreş, boks, pankras, disk atma, uzun atlama, koşu
gibi bedensel etkinlikler yapılırdı, öğle sonraları ise daha çok temel bilimler, dil ve gramer,
güzel konuşma (retorik), çoğrafya, matematik ve müzik dersleri görülmüştür. Güreşin
ağırlıkta olduğu spor müsabakalarının yanı sıra sporda sonra yapılan vücut bakımı, felsefe,
matematik, edebiyat müzik vs. öğretildiği gibi gymnasion’ların kendi bünyesinde bulunan
halka açık kütüphaneler ve kent arşivleri de bulunmaktadır[5].
TARTIŞMA VE SONUÇ
Osmanlı güreş tekkeleri ve Grek gymnasionları incelendiğinde her ikisininde
bulundukları toplumun ayrılmaz birer parçası oldukları görülmüştür. Kuruluş ve
yaygınlaşması aşamasında ise güreş tekkelerinin kuruluş amacının toplumun hem nitelikli ve
eğitimli bir toplum olması hem de karşı güçlere karşı diri bir toplum yaratma düşüncesi
olduğu görülmüş olup tüm bunlar yapılırken dini ritüellere de bağlı kalmak amaçlanmıştır.
Gymnasionlar da ise amaç toplumun refahı, eğitimi ve güzel zaman geçirmesi olarak
302
belirlenmiş olup her iki kültürde bulunan bu yapılarda yetişen kişiler devletlerinin
birimlerinde zaman zaman önemli roller üstlenmişlerdir. Her iki yapıda bulundukları yerlerde
nüfus yoğunluğu gözetililerek yapılmış olup şehir merkezlerinde şehrin büyüklüğü ve ihtiyaca
göre sayıları belirlenmiştir. Tekkelerin ve gymnasionların gelirleri bağlı oldukları vakıflar,
devlet destekleri ve gönüllülük esaslarıyla karşılanmıştır. Fiziki yapılarına bakıldığında
tekkelerin olmassa olmazı büyüklüğü yada nüfusu ne olursa olsun en azından küçüklü
büyüklü 24 öğrenci ve 12 misafir yatak odası ve bir şeyh odası olmak zorundadır.
Gymnasionlar da şekil olarak böyle kural veya sayı yoktur sadece bu yapıların dikdörtgen
olarak yapıldığı görülmüştür. Tekkeler belli bir yere konumlanmaz iken genelde ünlü bir
pehlivanın türbesinin yanına yada o tekkeyi kuran Şeyh veya Pehlivanın türbesi tekkenin
hemen yanına yapılırdı. Gymnaisonlarda ise kurulacağı yerin spor çalışmaları ve askeri eğitim
gereksinimlerine uygun bir yer olmasına özen gösterilmiş, eğitimin sağlıklı ve düzenli bir
alanda yapılabilmesi için, gölge yapan ağaçların altında, suyu bol, korunaklı bir yerin
seçilmesine dikkat edilmiştir. Çoğu zaman gymnasion mekanlarının yanında bir Asklepios
kutsal alanı ya da tapınağın yer aldığı görülmüştür. Her iki kurumunda eğitim yapısı
incelendiğinde sadece beden eğitimi ve spor üzerine değil aynı zamanda temel bilimler, sanat,
dil ve gramer, güzel konuşma, matematik, fizik gibi derslere de yer verilmiştir. Osmanlı güreş
tekkeleri isminden de belli olduğu gibi sadece güreş sporunu içerirken gymnasionlarda ise
güreşin yanı sıra boks, pankras, disk atma, uzun atlama ve koşu gibi branşlara yer verilirdi.
Sonuç olarak her iki kurumunda devletin ve toplumun içerisinde çok önemli bir yer tuttukları
toplumun her bölümünde kültürüne ve yaşam tarzına etki ettikleri açıkça görülmektedir.
KAYNAKLAR
1. OCAK, Ahmet Yaşar, (2000) “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunda Dervişlerin Rolü”, Osmanlı
Devleti’nin Kuruluşu, Efsaneler ve Gerçekler: Tartışma Panel Bildirileri (Ankara, 19.03.1999),
Ankara, 2000, s. 74-75.
2. KÖPRÜLÜ, Fuat (1991). Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, (7. Baskı), Ankara: D. İ. B. Yay:
118, İlmi Eserler: 11.
3. BARKAN, Ö. Lütfi (1942). “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler",
Ankara: Vakıflar Dergisi, Sayı: II, ss.279-304.
4. Türkmen M, Demirhan B. Osmanlı güreş tekkeleri ve fonksiyonelliği. Türk Halklarının
Geleneksel Spor Oyunları Kongre Dizisi. 20-22 Kasım 2015, Bişkek-KIRGIZİSTAN, s. 62-73
5. Başgelen N. Antik çağ kent yaşamında kamusal spor mekanları ve Anadolu gymnasionları. 2.
Baskı, İstanbul, Arkeoloji ve sanat yayınları, 2009.
6. CEBECİOĞLU, Ethem (2009). Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözcüğü, 5. Baskı, İstanbul:
Ağaç Kitabevi Yayınları.
7. DEVELİOĞLU, Ferit (1996). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, 13. Baskı, Yayına
Hazırlayan S. Güneyçal, Ankara: Sözlük Dizisi 1, Aydın Kitabevi Yayınları.
8. EVLİYÂ ÇELEBİ Seyahatnamesi (C.1. 2006, C.3. 2001). (Haz: A. Kahraman – Y. Dağlı ), C.1,3,
İstanbul: YKB Yay. - 2353, Edebiyat-717.
303
9. FİŞEK, Kurthan (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, İstanbul: Gerçek Yayınevi.
10. STOJANOW, Valeri (2007). “Genesis and Development ofthe (Turkish Question) in Bulgarian”,
pp: 160-194, BulgarianHungarian Scholary From II, Sofia: May 16-17, Nation and Minorities in
Central and South-East Europe
11. PETROV, Raiko (1984). Wrestling in Bulgarian, Sofia: SELA Press.
12. NADİEM, İhsan (1968).Trace of Turkey in İndian Wrestling, London: Oxford University Press.
13. ARABACI, Caner (1999). "Osmanlı Spor Kuruluşları - Vakıf İlişkisi", Osmanlıda Spor
Sempozyumu (Kitabı), Alâeddin Keykubat Kampusu, 26-27 Mayıs, Konya.
14. ATSIZ, H. Nihal(1970). Aşıkpaşaoğlu Tarihi, Birinci Basılış, 1000 Temel Eser: 23, İstanbul:
Milli Eğitim Basımevi.
15. HÜSAMEDDİN, Hüseyin (1926). “Orhan Bey’in Vakfiyesi”, Tarih-i Osmani Encümeni
Mecmuası, 1 Eylül, Sayı: 17.
16. KAHRAMAN, Atıf ( 1989). Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi, ( 1989a/C. 1 & 1989b/C. 2 ),
Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları: 1028 & 1029.
17. KARA, Mustafa (1990). Bursa’da Tarikatlar Ve Tekkeler 1, Bursa: Uludağ Yayınları.
18. LAQUEUR, Hans Peter (1979). Zur kulturgeschichtlichen Stellung des Turkischen einst und
jetzt, Frankfurt/ Bern/ Cirencester: Europäisch Hochschulschriften, Reine XXXV, Bd. 2.
19. Wycherley, R.E, Peripatos: The Athenian Philosophical Scene. II Greece & Rome, Second Series,
1962, c. 9, No:1, 2-21
20. Wycherley, R.E. , Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu?( Çev. N. Başgelen, N. Nirven), 1991,
İstanbul
21. DELİCE, Halil (2010). Koca Yusuf, 5. Baskı, İstanbul: Babıali Kültür Yayıncılık.
22. TAN, Nail (1976).“Tarihi Türk Güreşi Hakkında Notlar”, Geleneksel Türk Sporları Semineri,
Ankara: K.TD. Yay.
23. HAFIZ HIZIR İLYASAĞA (1987). Letâif-i Enderun &Tarih-i Enderun 1812-1830, (Haz. Cahit
Kayra), Güneş Yay. İstanbul.
24. Dürüşken, Ç. ,’’Antik Çağ’da Sporun Anlamı, Önemi ve Eğitimi’’, Türk-Alman Kültür
Diyaloğunda Spor Ahlakı ve Spor Felsefesine Yeni Yaklaşımlar Sempozyumu, İstanbul, s.127130, 1991
304
OSMANLI SARAYLARINDA GÜREŞÇİLERİN İSTİHDÂMI VE
ROLLERİ
Mehmet TÜRKMEN1 Osman İMAMOĞLU1 Onur ÖZTÜRK1
1
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimler Fakültesi
ÖZET
Bu çalışmada Osmanlı Devletinde Saraylarda istihdam edilen güreşçiler ve rolleri
incelenmeye çalışılmıştır. Literatür ve belge taraması yapılmıştır. Osmanlı Devletinin
Kuruluşundan itibaren güreşte kurumsallaştığı, güreşe ve güreşçilere de hamilik yaptığı
bilinmektedir. Osmanlı güreş tekkeleri ile mektepler gibi kendi kurumlarının alt yapısından
yetişenlerin tamamına, ikinci olarak da taşrada yetişen pehlivanların bir kısmına saraylarda
kadro verdiği tespit edilmiştir. Bu güreşçilerin bir kısmı sosyal statüsünü artırmıştır. Örneğin
“baş vezir/vezir-i azam” olan olmuştur. Padişahın Sarayındaki güreşçilerin içlerinden biri
“pehlivan kâhyası” olarak görevlendirilerek pehlivanların kendi iç düzenini sağlamakla, diğer
saray halkıyla ilişkilerini ve yapacakları işleri düzenlemekle görevli olurdu. Padişahın
huzurunda “huzur güreşleri” yapılırdı.
Osmanlı saraylarında istihdam edilen güreşçiler bazen saray entrikalarına
karıştırılmak istenmiş ise de devleti ve milleti için olumlu hizmetleri ile anılmaları gerektiği
düşünülmektedir. Her şeye rağmen milli ve dini kültürün taşıyıcılığını yapmışlardır.
Anahtar kelimler: Osmanlı sarayı, güreş, istihdâm
305
EMPLOYMENT AND ROLES OF WRESTLERS IN THE
OTTOMAN PALACE
ABSTRACT
This study attempted to examine the Ottoman Empire in the palace employed wrestlers
and roles. Literature and document scanning is performed. Since the establishment of the
Ottoman Empire as an institution in wrestling, wrestling and wrestlers it is well known to his
patronage. All those grown from their own institutions, such as schools with infrastructure
Ottoman wrestling lodges the second, the team has been established that some of the
provinces in the palace grown wrestlers. Some of this wrestler increased social status. For
example, they’re been "grand vizier / queen-i-azam". One of them wrestlers in the Sultan's
palace "wrestler steward" to provide its own internal layout of the wrestlers as we nominate
the other court would be obliged to regulate the work they do and their relations with the
public. Sultan's presence "peace wrestling" was held.
Wrestlers who are employed in the Ottoman palace is sometimes thought that the court
was asked to mix the machinations of the state and should be referred to the positive service
to the nation. Despite everything, they became the bearer of national and religious culture.
Keywords: Ottoman palace, wrestling, employment.
306
PREPUBERTAL ERKEK ÇOCUKLARIN GÜREŞ SPORUNA KATILIM
SEBEPLERİ
Mehmet Akif ZİYAGİL1
2
Mehmet TÜRKMEN 2
1 Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN
ÖZET
Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreşe eğitimine başlarken katılım için en başta
gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri gelişimi, sportmenlik ve iyi
vatandaşlığın geliştirilmesi gösterilirken kazanmak veya şampiyon olmak en son sırada
öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, Güreş Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan
çocukların güreşi tercih nedenlerinin belirlenmesidir.
Konya’da 2003 yılında yapılan Güreş Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan
ortalama yaş değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaşları arasındaki toplam 456 erkek
prepubertal güreşçi katılmıştır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreş sporu yapmak
istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak
sunulmuştur.
Bu çalışmanın bulguları, katılımcıların % 51,7’sinin “sevdiği için”, % 20.5’inin
“şampiyon olmak için”, % 11.6’sının “ata sporu olduğu için”, % 3.9’unun “yatılı okumak
için”, % 3.7’si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8’i “iş sahibi olmak için”, % 1.1’i “ailesine faydalı
olmak için” güreş sporuna başladığını göstermektedir. Katılımcıların güreşe katılım için
gösterdiği diğer sebeplerin her birinin % 1’in altında olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreşe doğru şekilde
yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreş antrenmanlarına düzenli ve etkin şekilde
katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların
ilgisinin sportif başarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik
gelişimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli
sağlanmalıdır.
Anahtar kelimeler: Güreş, oyun, katılım, ergenlik öncesi.
307
REASONS TO THE PARTICIPATION OF WRESTLING SPORT FOR
PREPUBERTAL BOYS
ABSTRACT
At the beginning of wrestling education for prepubertal boys, the participation reasons
in wrestling including fun, playing games, health, skill development, sportsmanship and the
development of good citizenship are accepted as positive attitudes than expecting to win and
to be champion. The purpose of this study was to determine the participation reasons to
wrestling activities for children who attended the talent identification for Wrestling Training
Centers.
The data were collected from 456 prepubertal boys aged between 11.36 ± 0.480 years
with an age range of 11-12 years attending the talent identification scouting for Wrestling
Education Centers of Turkey in Konya in 2003. An open-ended question of “why would you
like to do the sport of wrestling?” was directed to participants. Answers of the participants are
presented as percentages.
The results of this study showed that 51,7% of the participants’ “for love”, 20,5% of
them “to be champion”, 11,6% of them “forefather sport of wrestling”, 3,9% of them “to be
boarding student”, 3,7% of them “family advice”, 2,8% “to have a job”, 1,1% “to be useful
for their family”, started to sport of wrestling. Each of the other reasons to participate
wrestling showed below 1% is observed.
In conclusion, half of the prepubertal boys preferred to the sport of wrestling because
of their love. In prepubertal period the expectations of gaming and entertainment, physical,
mental, social and psychological development are right attitudes than sporting success toward
long lasting intense wrestling practice in ensuring regular and effective participation. The
right reasons to participate wrestling education with the child self-motivated to be important
should be provided.
Key words: Wrestling, game, participation, prepuberty.
308
GİRİŞ
Passer (1981) çocukların sportif etkinliklere katılım sebepleri olarak beceri gelişimi,
bir gruba mensubiyet, heyecan, mücadele, başarı, statü, fiziksel uygunluk ve enerji boşalımı
gösterilmişti. İyi nedenlerle spora başlama, uzun vadede çocukların etkinliklere katılımdan
daha çok yarar sağlamasını mümkün kılacaktır. Yanlış nedenlerle sportif etkinliklere katılım,
çocuğun erken yaşta sportif çalışmaları terk etmesi ile sonuçlanabilir. Antrenörler sadece
sportif başarılarla ilgili değil çocukların bütünsel olarak değerlendirilmesi ve çok yönlü
gelişimi hedeflemelidir. Öncelikle onların topluma yararlı ve ahlaklı iyi insanlar olarak
yetişmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliştiren bireyler olmalarını, yetenekli
çocukların
Olimpiyat
Oyunlarına
kadar
uzanan
organize
kulüp
çalışmalarına
yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir.
Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreşe eğitimine başlarken katılım için en başta
gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri gelişimi, sportmenlik ve iyi
vatandaşlığın geliştirilmesi gösterilirken kazanmak veya şampiyon olmak en son sırada
öneme sahiptir. Çocukların sportif etkinliklere katılımında önem sırasına göre; sportif
etkinliklere başlangıcında çocukların sürekli katılımının sağlanması, eğlence ve oyun
ihtiyacının karşılanması, aktivitelerdeki çeşitlilik, spor ortamının sosyal açıdan güvenliği,
yaralanmalara karşı güvenlik tedbirlerinin alınması, ahlak ve karakter geliştirme, akademik
başarı ile fiziksel, sosyal ruhsal ve zihinsel gelişim hususlarına dikkat edilmelidir. Sportif
başarı en son sırada önemsenmelidir. Kendi dürüst oyun ve meslek ahlakı ilkelerine bağlı olan
ve çocukların uygun beceri ve kapasiteleri nasıl geliştireceğini bilen bir antrenör, rehberlik
ettiği çocukların ihtiyaçlarını anlayarak onların başarılarından daha çok gayret ve çabalarını
ödüllendirmelidir. Güreş sporun yapmayı seven ve güreş antrenmanlarında eğlenen
sporcuların antrenörleri onların erken yaşlarda başarılarından daha çok gelişimlerini
önemsediğinde geleceğin şampiyon güreşçilerinin temelini oluşturmuş olacaktır.
Bu çalışmanın amacı, Güreş Eğitim Merkezleri özel yetenek sınavına katılan
çocukların güreşi tercih nedenlerinin belirlenmesidir.
309
MATERYAL VE YÖNTEM
Konya’da 2003 yılında yapılan Güreş Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan
ortalama yaş değeri 11.36 ± 0.480 yıl olan 11-12 yaşları arasındaki toplam 456 erkek
prepubertal güreşçi katılmıştır. Katılımcılara açık uçlu “niçin güreş sporu yapmak
istiyorsunuz?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların cevapları yüzdelik değerler olarak
sunulmuştur.
BULGULAR
Prepubertal güreşçilerin “niçin güreş sporu yapmak istiyorsunuz?” sorusuna yönelik
verdikleri cevapların dağılımı Tablo 1’de sunulmuştur.
Tablo 1. Çocukların güreş sporunu tercih sebepleri.
Güreşe Katılım sebepleri
Sıklık (f)
Yüzde (%)
Sevdiğim İçin
235
51,5
Şampiyon Olmak İçin
86
18,9
Ata Sporu Olduğu İçin
53
11,6
Yatılı Okumak
18
3,9
Aile Tavsiyesi
17
3,7
İş Sahibi Olmak İçin
12
2,6
Aileme Faydalı Olmak
5
1,1
Başarılı Olmak
4
0,9
Güreşçi Olmak
3
0,7
İlgisi Olduğu
3
0,7
Kendim İçin
3
0,7
Öğretmen Olmak
3
0,7
Merak
2
0,4
Spor Yapmak İçin
2
0,4
En İyi Spor Dalı
1
0,2
Güreşçi Olmak İçin
1
0,2
Hareketi Sevdiğim İçin
1
0,2
Hocasının Desteği İle
1
0,2
İyi Bir Spor Olduğu İçin
1
0,2
Sağlık İçin
1
0,2
Sebepsiz
1
0,2
Seçmelerde Seçildiği İçin
1
0,2
Seçmeleri Kazandığı İçin
1
0,2
Vücudum Güreşe Yatkın
1
0,2
456
100
Toplam
310
TARTIŞMA
Ergenlik öncesindeki erkek çocukların güreşe eğitimine başlarken katılım için en başta
gelen sebepler arasında eğlenmek, oyun oynamak, sağlık, beceri gelişimi, sportmenlik ve iyi
vatandaşlığın geliştirilmesi gösterilirken kazanmak veya şampiyon olmak en son sırada
öneme sahiptir (Ziyagil, 2007). Güreş Eğitim merkezleri (GEM) sınavlarına katılan 456 erkek
prepubertal güreşçinin % 51,5’i sevdiği için güreş sporunu seçtiğini belirtmiştir. Güreş sporuna
sevdikleri için başlayan sporcular, uzun yıllar istikrarlı şekilde antrenmanlara katılma yeteneği
sergileyecektir. Şampiyon güreşçi olmak için güreşe başlayanlar ise, aşırı stres altında daha
erken sürede güreşten kopmaları söz konusudur.
Bu çalışmanın bulguları, katılımcıların % 51,7’sinin “sevdiği için”, % 11.6’sının “ata
sporu olduğu için”, % 3.9’unun “yatılı okumak için”, % 3.7’si “aile tavsiyesi ile”, % 2.8’i “iş
sahibi olmak için”, % 1.1’i “ailesine faydalı olmak için” güreş sporuna başladığını
göstermektedir. Prepubertal çocukların güreşe katılım için gösterdiği diğer sebeplerin her
birinin % 1’in altında olduğu görülmektedir.
Prepubertal çocukların eğlence ve oyun
ihtiyacının karşılanması, ahlak ve karakterinin geliştirilmesi, akademik başarı ile fiziksel,
sosyal ruhsal ve zihinsel gelişim önemsenerek topluma yararlı ve iyi insanlar olarak
yetişmelerini, ömür boyu sağlığını koruyabilen ve geliştiren bireyler olmalarını, yetenekli
çocukların
Olimpiyat
Oyunlarına
kadar
uzanan
organize
kulüp
çalışmalarına
yönlendirilmesini temel hedefler olarak seçmelidir (Weis ve ark, 1989; Brustad, 1992; Weis
ve ark, 1992).
Sonuç olarak, ergenlik öncesi çocukların yarısının sevdikleri için güreşe doğru şekilde
yöneldikleri açıktır. Uzun yıllar sürecek yoğun güreş antrenmanlarına düzenli ve etkin şekilde
katılımın sağlanmasında, ergenlik öncesi dönemde, oyun ve eğlence beklentisi ile çocukların
ilgisinin sportif başarıdan daha çok onların fiziksel, zihinsel, sosyal ve psikolojik
gelişimlerine çekilerek çocuğun doğru nedenler ile kendi kendine motive olması önemli
sağlanmalıdır.
Referanslar
Passer, M.W. Children in sport: Participation motives and psychological stress. Quest 33:231244, 1981.
Brustad, R.J. Integrating socialization influences into the study of children's motivation in
sport. J. Sport Exer. Psych. 1459-77, 1992.
Weiss, M.R., and N. Chaurneton. Motivational orientations in sport. In: Advances inSport
Psychology, T.S. Horn (Ed.). Champaign, IL: Human Kinetics, 1992, pp. 61-99.
Weiss, M.R., and L.M. Petlichkoff. Children's motivation for participation in and withdrawal
from sport: Identifying the missing links. Ped. Exer. Sci. 1:195-211, 1989.
Ziyagil, M.A. (2007) Beden Eğitimi ve Spor Ders Notları. Amasya Üniversitesi. S.1.
311
PREPUBERTAL GÜREŞÇİLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ VE
KOORDİNASYON PERFORMANSINA YAŞIN ETKİSİ
Mehmet Akif ZİYAGİL1
Mehmet TÜRKMEN2
1
2
Mersin Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-MERSİN
Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi-SAMSUN
ÖZET
Geleceğin başarılı güreşçilerinin yeteneğinin erken yaşta keşfedilmesi ve uzun vadeli
çalışmalar ile geliştirilmesi gerekmektedir. Aynı yılın içerisinde doğan çocuklar arasında bile
yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan kaynaklanan performans farklılıkları gözlenirken
Türkiye’de hala 2 yaş grubu birlikte yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı 2003
yılında Kahramanmaraş bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreşçilerin fiziksel ve
koordinasyon özelliği üzerine yaşın etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
Kahramanmaraş ili güreş yetenek seçimi sınavına yaş ortalaması 11.58±1.34 yıl olan
9-13 yaşları arasındaki 173 güreşçi katılmıştır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu,
bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon
oranları ölçülen güreşçilere farklı hareket becerilerin oluşan koordinasyon testi uygulanmıştır.
Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis testi ile Spearman korelasyon analizleri
uygulanmıştır.
Çalışmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ,
kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon
performansında yaş faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artış eğilimi gözlenmektedir. Otureriş testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriş testi hariç tüm
yapısal değişkenler ile negatif yönde anlamlı ilişki göstermektedir.
Bir
yıl
bile
olsa
farklı
yaştaki
çocukları
birlikte
değerlendirmek
doğru
gözükmemektedir. Yaşın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı
yaştaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anahtar kelimeler: Prepubertal, yaş, fiziksel ve koordinasyon.
312
THE EFFECTS OF AGE ON PHYSICAL CHARACTERISTICS AND
COORDINATION PERFORMANCE IN PREPUBERTAL WRESTLERS
ABSTRACT
The discovery of the ability of future successful wrestlers at early ages and to develop
these abilities with long-term studies, have been executed in many sports. Performance
differences are observed even among children born in the same year due to their high body
weight and height. The aim of this study was to investigate the relationship between the age
and physical characteristics of adolescent wrestlers of 12, 13 and 14 years of age who were
tested during the talent identification scouting for Wrestling Education Centers of Turkey.
Body height and weight were measured for the calculation of Body Mass Index (BMI),
before coordination test of adolescent males. In addition, vertical speed bounce, thirty meter
sprint and shuttle test were applied. One-way variance analysis (ANOVA) and multiple
comparison tests were carried on for comparison among age groups.
According to the findings of our study, in prepubertal males; age, height, body weight,
BMI, arm, trunk and leg length, trunk/leg length rate and coordination performance
statistically significant upward trend observed depending on the age factor. But, there was no
significant difference in the sit-and- reach test. Coordination performance is correlated
statistically negatively with all structural variables except sit-and- reach test.
Consequently, it does not seem logical to evaluate the children for talent selection in
different ages. To reduce the effects of age on the physical and conditional properties, the
children of the same age, should be evaluated according to in the first, second and third fourmonth period of the year.
Keywords: Prepubertal, age, physical characteristics, coordination.
313
GİRİŞ
Uzun vadeli çalışmalar ile yeteneğin erken yaşta keşfedilen ve geliştirilen başarılı
güreşçileri antrenör ve spor bilimcilerin ortak çalışması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yetenek
seçiminin başlangıcında, çoğu zaman iki yaş aralığında bir yıllık yaş farkı olması yetenek
seçiminde daha yaşlının lehine sonuçlanıyordu. Son yıllarda, aynı yılın başında, ortasında ve
sonunda doğan çocuklar arasında bile yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğundan
kaynaklanan performans değişikliklerine neden olduğu bilinmektedir (Musch ve Grondin,
2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve Dhuey, 2006). Nisbi yaş etkisi adölesan
dönemde, ilerleyen yaşla azalırken takım sporlarında performansı çok az etkilediği
bildirilmiştir (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010; Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014;
Ford ve Williams, 2011). Böylesine kompleks, dinamik ve karmaşık süreçte, yetenekli
güreşçilerin seçilmesi ve geliştirilmesi aylar ile ifade edilen gelişimsel farklılıkları bile daha
önce doğanları yetenekli gibi göstererek uzun vadeli sporcu geliştirme yatırımlarının hedefe
ulaşmamasına yol açmaktadır. Türkiye’de hala 2 yaş grubunun birlikte değerlendirildiği
Güreş Eğitim Merkezleri yetenek seçimi yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı 2003 yılında
Kahramanmaraş bölgesi GEM sınavına katılan prepubertal güreşçilerin fiziksel ve
koordinasyon özelliği üzerine yaşın etkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem
Kahramanmaraş ili güreş yetenek seçimi sınavına yaş ortalaması 11.58±1.34 yıl olan
9-13 yaşları arasındaki 173 güreşçi katılmıştır. Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, kol uzunluğu,
bacak uzunluğu, gövde rotasyon esnekliği, kalça abduksiyon ile gövde hiperekstansiyon
oranları ölçülen güreşçilere farklı hareket becerilerin oluşan koordinasyon testi uygulanmıştır.
Normal dağılım göstermeyen verilere Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testleri ile
Spearman korelasyon analizleri uygulanmıştır.
314
BULGULAR
Tablo 1. Farklı yaş gruplarındaki çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon
performanslarının karşılaştırılması.
Değişkenler
Boy
Uzunluğu
(cm)
Vücut
Ağırlığı
(kg)
BKI
Kol
Uzunluğu
(cm)
Gövde
Uzunluğu
(cm)
Bacak
Uzunluğu
(cm)
Gruplar
N
X ± SS
Min-Maks.
9 yaş
16
132,75 ± 8,52
120-153
10 yaş
16
136,38 ± 7,25
121-146
11 yaş
38
139,71 ± 7,86
125-159
12 yaş
53
142 ± 7,71
126-160
13 yaş
50
145,46 ± 8,97
130-169
Toplam
173
141,12 ± 8,94
120-169
9 yaş
16
28,83 ± 5,18
22-39,5
10 yaş
16
31,06 ± 5,78
21-43,7
11 yaş
38
32,96 ± 4,77
21-43,5
12 yaş
53
34,62 ± 5,25
27,3-54
13 yaş
50
38,09 ± 7,63
24-68,5
Toplam
173
34,4 ± 6,59
21-68,5
9 yaş
16
16,25 ± 1,53
13,61-18,94
10 yaş
16
16,57 ± 1,82
13,44-20,78
11 yaş
38
16,81 ± 1,38
13,23-20,77
12 yaş
53
17,11 ± 1,41
14,54-21,09
13 yaş
50
17,86 ± 1,87
11,57-23,98
Toplam
173
17,13 ± 1,67
11,57-23,98
9 yaş
16
56,16 ± 4,12
51-64
10 yaş
16
57,72 ± 4,82
48-66
11 yaş
38
58,53 ± 4,22
52-68
12 yaş
53
58,92 ± 8,72
5-70
13 yaş
50
60,94 ± 3,98
53,3-71
Toplam
173
59,05 ± 6,07
5-71
9 yaş
16
71,06 ± 4,46
65-78
10 yaş
16
72,5 ± 3,6
68-79
11 yaş
38
72,36 ± 4,73
63-84
12 yaş
53
72,47 ± 4,47
62-82
13 yaş
50
74,21 ± 10,39
63-134
Toplam
173
72,82 ± 6,74
62-134
9 yaş
16
61,69 ± 5,39
53-75
10 yaş
16
63,88 ± 7,87
50-77
11 yaş
38
67,36 ± 6,21
53-83
12 yaş
53
69,53 ± 4,98
60-82
13 yaş
50
71,25 ± 10,92
6-85
Toplam
173
68,3 ± 8,17
6-85
p< 0.05, **p< 0.01.
315
X2
sd
Sig
30,292
4
,000**
33,878
4
,000**
18,105
4
,001**
16,574
4
,002**
1,678
4
,795
41,268
4
,000**
Tablo 1’in Devamı………
Değişkenler
Gövde/Bacak
Oranı
Gövde
Rotasyonu
(cm)
Kalça
Adduksiyon
(derece)
Govde
Hiper
Ekstansiyonu
(cm)
Otur
Eriş
Esneklik
Testi
(cm)
Koordinasyon
Testi
(sn)
Gruplar
N
X ± SS
Min-Maks.
9 yaş
16
86,91 ± 6,71
75,68-98,53
10 yaş
16
88,5 ± 13,3
66,67-113,24
11 yaş
38
93,48 ± 10,54
72,6-120,31
12 yaş
53
96,16 ± 7,27
73,17-112,9
13 yaş
50
98,01 ± 16,5
4,48-122,22
Toplam
173
94,54 ± 12,25
4,48-122,22
9 yaş
16
149,25 ± 24
114-195
10 yaş
16
159,19 ± 32,12
100-213
11 yaş
38
150,92 ± 20,66
105-194
12 yaş
53
152,53 ± 28,27
94-218
13 yaş
50
152,92 ± 31,1
65-210
Toplam
173
152,6 ± 27,47
65-218
9 yaş
16
176,5 ± 22,42
140-220
10 yaş
16
184,69 ± 22,76
145-210
11 yaş
38
174,21 ± 18,98
140-210
12 yaş
53
167,32 ± 27,39
110-220
13 yaş
50
163,4 ± 18,14
130-200
Toplam
173
170,16 ± 23,02
110-220
9 yaş
16
17,56 ± 6,81
8-31
10 yaş
16
16,69 ± 9,26
1-32
11 yaş
38
18,58 ± 6,98
0-31
12 yaş
53
20,36 ± 9,5
-4-55
13 yaş
50
20,62 ± 6,07
4-36
Toplam
173
19,45 ± 7,85
-4-55
9 yaş
16
21,19 ± 4,89
11-34
10 yaş
16
22,13 ± 5,06
13-37
11 yaş
38
20,55 ± 5,81
10-34
12 yaş
53
20,98 ± 5,6
10-35
13 yaş
50
19,6 ± 5,89
12-38
Toplam
173
20,61 ± 5,62
10-38
9 yaş
16
13 ± 2,4
9,5-19
10 yaş
16
11,89 ± 1,4
10-14,28
11 yaş
38
11,73 ± 1,28
9,53-14,46
12 yaş
53
29,36 ± 133,24
8,3-981
13 yaş
50
13,25 ± 11,53
8,2-90,76
Toplam
173
17,7 ± 73,94
8,2-981
p< 0.05, **p< 0.01.
316
X2
sd
Sig
28,201
4
,000**
1,687
4
,793
13,877
4
,008**
4,802
4
,308
5,903
,
4
13,008
4
207
,011*
Tablo 2. Prepubertal çocukların fiziksel özellikleri ve koordinasyon performanslarının yaş değişkeni
ile ilişkisi
Değişkenler
Yaş
Değişkenler
Yaş
Değişkenler
Yaş
Vücut ağırlığı
,432
**
Gövde uzunluğu
,071
Gövde hiperekstansiyonu
,161*
Boy uzunluğu
,405**
Bacak uzunluğu
,478**
Esneklik (Otur Eriş testi)
-,144
Koordinasyon
-,223**
Kalça adduksiyonu
-,263**
**
BKI
,318
Kol uzunluğu
,302**
Gövde/bacak oranı
,390
GovORT
**
,013
p< 0.05, **p< 0.01.
TARTIŞMA
Büyüme, olgunlaşma ve değişimli olarak kullanılsa da, yine kafa karışıklığı
yaratmayacak şekilde ayrı ayrı kullanılmalıdır. Güreşte takvim yaşına göre organize edilen
müsabakalardaki çocukların performansı geleceğin başarısının tahmininde kullanılmaktadır.
Aynı yılda daha erken dönemde veya ilk aylarda doğanların bile müsabakalarda avantajlı
olduğu bilinmektedir. Nisbi yaş etkisi ilk olarak eğitim alanında daha sonra gençlerin sportif
gelişimlerinde gösterilmiştir. Yetenekli olarak tanımlananların % 67 ilk aylarda, % 2’si yılın
son aylarında doğanlardan oluşmuştur (Brewer ve ark, 1995). Yaşlı çocukların daha büyük,
daha güçlü ve süratli olmaları sebebiyle yetenek seçimlerinde daha başarılı olduğunu
göstermektedir. Bu sebeple güreşte müsabakalara yetenekli sporcuların belirlenmesinde
büyüme ve olgunlaşmanın sonuçlarının dikkatle değerlendirilmesine ihtiyaç vardır.
Çalışmamızın bulguları, prepubertal erkeklerde yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ,
kol, gövde ve bacak uzunlukları ile gövde/bacak uzunluğu oranı ve koordinasyon
performansında yaş faktörüne bağlı istatistiksel anlamlı artış eğilimi gözlenmektedir. Otureriş testinde ise, anlamlı farklılık yoktur. Koordinasyon performansı otur-eriş testi hariç tüm
yapısal değişkenler ile negatif yönde anlamlı ilişki göstermektedir. Bu farklılıkların
kaynağının yüksek vücut ağırlığı ve boy uzunluğuna bağlı performans değişiklikleri olma
ihtimali çok yüksektir (Musch ve Grondin, 2001; McCarthy ve Collins, 2014; Bedard ve
Dhuey, 2006). Nisbi yaş etkisi adölesan dönemde, ilerleyen yaşla azalırken güreş gibi bireysel
mücadele sporlarında nisbi yaş etkisi daha büyüktür (Baker ve ark., 2012; Till ve ark., 2010;
Coutts, Kempton ve Vaeyens, 2014; Ford ve Williams, 2011).
317
Bir
yıl
bile
olsa
farklı
yaştaki
çocukları
birlikte
değerlendirmek
doğru
gözükmemektedir. Yaşın fiziksel ve kondisyonel özellikler üzerine etkisini azaltmak için aynı
yaştaki çocukların yılın birinci, ikinci ve üçüncü dört aylık dönemlerine göre
değerlendirilmesi gerekmektedir.
Referanslar
Baker, J., Janning, C., Wong, H., Cobley, S. & Schorer, J. (2012) Variations in relative age
effects in individual sports: Skiing, figure skating and gymnastics. European Journal
of Sport Science, pp.1–8. Advance online publication. doi:10.1080/17461391.
2012.671369.
Brewer, J., Balsom, P., & Davis, J. (1995). Seasonal birth distribution amongst European
soccer players. Sports Exercise and Injury, 1, 154 – 157.
Coutts, A. J., Kempton, T. & Vaeyens, R. (2014) Relative age effects in Australian football
league
national
draftees.
Journal
of
Sports
Sciences.
doi:10.1080/02640414.2013.847277.
Ford, P. R. & Williams, M. A. (2011) No relative age effect in the birth dates of awardwinning athletes in male Professional team sports. Research Quarterly for Exercise
and Sport, 82(3):.570–573.
Musch, J. & Grondin, S. (2001) Unequal competition as an impediment to personal
development: A review of the relative age effect in sport. Developmental Review, 21:
147–167.
McCarthy N. & Collins, D. (2014) Initial identification & selection bias versus the eventual
confirmation of talent: evidence for the benefits of a rocky road? Journal of Sports
Sciences. 32;(17): 1604-1610.Bedard ve Dhuey, 2006).
Till, K., Cobley, S.,Wattie, N., O’Hara, J., Cooke, C. & Chapman, C. (2010) The prevalence,
influential factors and mechanisms of relative age effects in UK rugby league.
Scandinavian Journal of Medicine and Science in Sports, 20: 320–329.
318
SERBEST VE GREKOROMEN STİL GÜREŞÇİLERİN
ANTROPOMETRİK YAPILARINA İLİŞKİN BAZI DEĞERLERİN
KARŞILAŞTIRILMASI
Hakan ORUÇ Serkan HAZAR
Niğde Üniversitesi
ÖZET
Bu çalışmanın amacı Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda
okuyan serbest ve grekoromen stil güreşçilerin antropometrik yapılarına ilişkiin bazı
değişkenlerin karşılaştırılmasıdır.
Bu çalışma, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu’nda okuyan sağlık
sorunu bulunmayan, 10 grekoromen stil ve 12 serbest stil dalında elit düzeyde aktif sporculuk
yapan 22 güreşçi gönüllü olarak katılmıştır.
Katılımcıların vücut yapılarına ilişkin ölçümler TANİTA marka biyoelektrikse empedansla
ölçülmüştür. Bacak ve sırt kuvvetleri ise dinamometre ile ölçülmüştür. Esneklik ölçümleri ise
otur-eriş yöntemiyle ölçülmüştür. Elde edilen verilere nanparametrik istatistiksel analizlerden
bağımsız gruplarda Mann-Whitney U Testi uygulanmıştır. Çalışmanın verileri SPSS - 16,0
programı aracılığı ile değerlendirilmiştir. Değerlendirmelerde anlamlılık düzeyi p < 0.05
olarak kurgulanmıştır.
Sonuç olarak; araştırmaya katılan Serbest stil ve grekoromen stil güreşçilerin bazı
değerlerinde matematiksel farklılıklar olmasına karşın bu farklar istatistiksel açıdan anlamlı
değildir.
ABSTRACT
The purpose of this study is to comparison of some variables that related to anthropometric
composition of freestyle and Greco-Roman style wrestler.
12 freestyle and 10 Greco-Roman style elite wrestler totally 22 active wrestlers, without
health problems voluntarily participated In this study who student of
Niğde University
School of Physical Education and Sports High School.
Related to the body structure of the participants measurements was measured by TANİTA
bioelectrical impedance. Leg and back strength were measured by the dynamometer.
Flexibility measurements were used with the sit and reach method. SPSS 16.0 program was
319
used for data analysis and Mann-Whitney U test was used for comparison. Significant level
was set at 0,05 level
As a result; though have some mathematical differences in the participating in the study
Freestyle and Greco-Roman style wrestler’s value, but this difference were not statistically
significant.
320
SPORDA DİNİ RİTÜELLER VE DEĞERLER
Barbaros Serdar ERDOĞAN, Mehmet Haşim AKGÜL, Ahmet ŞAHİN, Sezgin
KORKMAZ
ÖZET
Spor ve din, kökleri insanlık tarihi kadar eski olan iki olgudur. Kökeninde dinsel bir
yan bulunduğu ve doğasında manevi olduğu ve en azından kayıtlı tarih kadar eski olduğu
düşünülen sporun, tarih boyunca din ile değişen bir ilişkisi olmuştur. Tarihsel perspektiften
bakıldığında geleneksel yapıdaki toplumlarda dinsel törenlerle çevresi örülmemiş fiziki
aktivite ya da sportif oyun görülmemektedir. Din, hayatı yönlendiren temel bir unsur olması
sebebiyle her türlü aktivite dinsel bir anlam taşımakta, spora benzeyen faaliyetlerde
meşruiyetlerini dinsel referanslardan sağlamaktadırlar. Geleneksel dönemlerde sportif
faaliyetlerde görülen ritüeller günümüzde de farklı değildir. Modern toplumun beraberinde
getirdiği modern spor dünyasında da sık sık ritüellere rastlamaktayız. Bu çalışmanın temel
amacını da spor, din ve ritüel kavramlarının birbirleriyle olan ilişkisi izah etmek
oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Değer, Din, Ritüel, Spor,
RELIGION RITUELS IN SPORTS AND VALUES
ABSTRACT
Sports and religion are two subjects which are as old as human history. It is believed that
sports have a religious origin and they are spiritual in nature. Sports are considered to be at
least as old as recorded history. Throughout history, they had a changing relationship with
religion. From a historical perspective, in traditional societies, there is no physical activity or
the sports game that is not enveloped in religious ceremonies. Religion is an essential element
of life. So, every activity has a religious meaning. Activities similar to sports use religious
321
references to ensure their legitimacy. Traditional rituals seen in sporting activities are no
different today. Often we find rituals in the modern sports brought about by the modern
society. The main purpose of this study is to explain the relationship between sports, religion
and ritual forms.
Keywords: Religion, Rituals Sports, Values
322
TÜRK BAYRAĞINI AVRUPA DÜNYA VE OLİMPİYAT GÖNDERİNDE
DALGALANDIRAN GELENEKSEL GÜREŞLERDEN GELEN
PEHLİVANLARIMIZ
Yalçın Kaya1 Kadir Ekin1
1
Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Konya
ÖZET
Bir ülkenin bayrağı dalgalanırken başka milletlerin saygı duruşunda durduğu tek yer
Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat gönderine ülkesinin
bayrağını çektirebilecek tek güç de sporculardır. Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda tüm dünya
milletlerinin, kendi ülkesinin insanlarının genetik üstünlüğünü, bilimsel anlamdaki
üstünlüğünü, stratejik anlamdaki üstünlüğünü hatta ekonomik anlamdaki ayakta kalabilir
ligini kanıtlama mücadelesi haline geldiği görülmektedir. Kurtuluş savaşından çıkmış,
dünyanın hasta adam, hatta ölü adam diye tanımladıkları Osmanlı imparatorluğuna güvenini
yitiren ve batmış bir ülke olarak gördükleri ülke ile hiçbir konuda ilişki kurmamayı düşünen
dünya milletleri, olimpiyatlarda peş peşe olimpiyat kürsüsüne çıkan şampiyonlarımızı
görünce hala dimdik ayakta kaldığımızı düşünmek zorunda kalmışlardır. İşte bu tarihi
damgasını dünya milletlerinin bağrına vuran şampiyonlarımızın hemen hepsinin, geleneksel
güreşten geldiği görülmektedir. Bu araştırmada kendi ifadeleri ile kendi ağızlarından birebir
yapılan röportajlardan elde edilen geleneksel güreşlerden modern güreşe nasıl madalyalar
kazandırdıkları ile ilgili bilgiler sunulacaktır. Çalışmada aynı zamanda geleneksel güreşlerden
gelen düşünce modelleri, o Anadolu insanımızın saf ve tertemiz, ama son derece ası, son
derece yüce, son derece mükemmel duygularına da yer verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Bayrak, geleneksel güreş, güreş, şampiyon
323
TURKISH NATIONAL WRESTLERS WHO SUCCEEDED TO RAISE
TURKISH FLAG UP TO THE FLAGPOLE AT EUROPE, WORLD AND OLYMPICS
Europe, World and Olympics competitions are the just places where all the countries
locate in the silence in front of the flags of the other countries. The only power who can
succeed to raise the flags are athletes. In the Olympics, it can be seen that there is a battle of
demonstrating the superiority of nations genetics, hegemony of economic power, strategic
advantage and scientific predominance between countries during the competitions. The
countries that have seen Ottoman Empire as a sick man even a death man after the World War
Two, obligated to see our existence and power with the success of Turkish athletes at
competitions. Most of the athletes that hit the headline on history are among of traditional
wrestlers. In this research, the interviews that we made one by one with the wrestlers from
traditional wrestling to modern wrestling about their stories of how they became successful
and achieved those medals will be submitted. Additionally, thought patterns from traditional
wrestling which are exceedingly pure, unruly, supreme and their great feelings will take place
in this study.
Key word: Competitions, national wrestlers, Turkish flag, wrestlers
324
GİRİŞ
Bayraklar, milletlerin varlığının sembolüdür. Bayraklar, milletlerin özgürlüğünün
sembolüdür. Bayraklar milletlerin millet olduğunun sembolüdür. 28 Kasım 1919 Cuma günü,
cuma namazı kılmak için ulu camiye toplanan halk kalede düşman bayrağı var. Düşman
bayrağının altında cuma namazı kılınmaz diye homurdanmaya başlar. Birden minberden
Hafız Ali Efendi’nin taa iliklerinden titreyerek, tıpkı yanardağ gibi püsküren bir sesle
haykırdığını duyulur. Hafız Ali Efendi, “Ey muhterem cemaat, ey Maraşlılar, görüyorsunuz
ki, Maraş kalesinde şu an Fransız bayrağı dalgalanmakta. Fransız bayrağının dalgalandığı
yerde hürriyet yoktur” Der. Hafız Ali Efendinin Hürriyetin olmadığı yerde de Cuma namazı
kılınmaz diyerek, halkın DNA’larındaki ER’lik duygusunu, yiğitlik duygusunu, iman
duygusunu ateşleyen nidasını duyan halk, birden minberdeki sancağı alarak, Allah Allah
sesleriyle kaleye hücum eder(2001 Türkkorur 2002 Türkkorur, 2004 Türkkorur). Herhalde
halk Cuma namazı kılmaya pusatlarını kuşanaraktan da gelmemişlerdi. Hatta zafer
kazandıkları, kazma ve küreklerini de yanına alarak gitmemişlerdi namaza. Silahsız bir
şekilde, silahlı ve eğitimli olan askeri birliklerin üzerine gidiyorlardı. Fakat öyle inanmışlardı
ki, öyle bir imana sahiptiler ki, Allah onları nusratıyla, düşman askerlerinin karşısında
mükemmel bir ordu gibi göstermiştir. Onların imanından dolayı öyle bir güç vermiş ki,
canlarını hiçe sayarak Kaleye Bayrağımızı dikmişler ve sonra Cuma namazı kılmışlardır.
Çanakkale harbinde Mustafa Kemal “Ben size ölmeyi emrediyorum” dediğinde (Güzel 1996),
bu çok zor olmamıştır. Çünkü bu millet zaten DNA’larındaki iman ile kendilerine ölmeyi
emretmiş bir milletti. Ulubatlı Hasan, İstanbul surlarına sancağımızı dikerken, göğsüne
saplanacak olan okları göğüsleyebilecek imana sahip olduğu için, gözünü kırpmadan bayrağı
kapmış ve burçlara dikmişti. Bayrak, o muhteşem imanın gücüyle şehadet şerbeti içmesine
rağmen, elinden düşmemiştir.
1900 yılların başlarında Osmanlı tacirleri bozulan ekonomileriyle birlikte, yabancı
tacirlere borçlanmışlar. Borçlarının günü geldiğinde ise, yabancı tacirler, borcunu
ödeyemeyen tacirlerimize; “Kolay, hallederiz, fakat siz militarist amaçlı spor yapıyorsunuz.
At meydanlarını, ok meydanlarını, pehlivan tekkelerinizi kapatın. Yani bir başka deyimle,
içinizdeki ER’liğin (Fişek, 1985Kahraman, 1995, Kahraman 1998, Çelebi 2006, Küçük 2007,
Eminoğlu 2010) kaynağı olan, yiğitliğin kaynağı olan her şeyi yok edin. Genlerinizdeki
imanın kaynaklarını kurutun. Oyun oyalanma, işten uzaklaşma gibi, dahası, misyonerliği
yaymak amacıyla kurulan ve geliştirilen basketbol, voleybol gibi branşları yapın. Biz de sizin
borçlarınızı erteleyelim” demişler (Kaya 2002). Daha sonraları tekke ve zaviyelerle birlikte
325
pehlivan tekkeleri de kapatılmıştır (Ergin 1986, Esin 1991, Akkurt 2008, Aras 2015) Fakat
güreş, öyle sadece pehlivan tekkelerinde yapılan bir şey değil ki. Her Türk baba hanımını
alırken, pehlivan doğurabilir mi, diye düşünerek evlenir. Çocuğu daha doğar doğmaz onunla
boğuşmaya başlar. Sonra çocuklar kendi aralarında güreş tutar. Daha sonra, düğünlerde,
önemli günlerde hep güreşler tutulur. İki Türk çocuğu bir araya geldiğinde sen beni yıkabilir
misin(yenebilir misin), diye konuşulur. Başka insanlar, iki çocuğu bir arada gördüklerinde sen
bunu yıkabilir misin, diye hemen kızıştırırlar ve güreştirilirler. Hatta olimpiyat
şampiyonumuzun anlattığı enteresan bir anekdotu var. Bizzat birebir yaptığımız
görüşmemizde Tevfik Kış hocamız; aynı zamanda bir yanlışlığa parmak basıyor ve bizim
Avrupa’dan aldığımız kadınlarda güreşin, asırlardır ülkemizde yapıldığına dair yaşanan
bilgilerini bizlerle paylaşıyor. Bizim köyde kadınlar da güreşirdi diyor. Daha da eskiye
gidildiğinde yine Türk kadınlarının güreş yaptıklarına dair belgelere rastlanmaktadır.
Bunlardan, Koryak’ların tahtadan yaptıkları süs eşyalarının üzerinde güreşçi figürlerinin
bulunmaktadır (Aykut 2008, Aras 2015). Bazı Türk boylarındaki sosyal yaşantıda güreş
yapıldığına dair bilgiler bulunmaktadır. Kadınların da güreş yaptıklarına dair bilgilere
rastlanmaktadır. Orta Asya’da nişanlanmak için müstakbel gelini güreş de yenmek
gerekiyordu. Yedinci veya sekizinci yüzyıla ait bir gümüş tepsideki figürde Bamsı Beyrek ile
Banu Çiçek‟in nişan güreşinin temsil edildiği düşünülmektedir (Esin 1991). Kadınlar da
kocalarını kahramanlık, yiğitlik derecelerini ölçerek seçerlerdi. Banu Çiçek, Bamsı Beyrek‟le
ok atma, at sürme yarışına girdikleri, hatta onunla güreştikleri ve bu konular da erkeğin
kendisinden daha başarılı olduğunu gördüğü zaman evlenmeye karar verdiklerine dair bilgiler
mevcuttur (Ergin 1986).
Ülkelerarası soğuk savaşların bölümlerinden biri olarak ta kabul edilebilecek olan
spor, dünyadaki birçok alanı etkisi altına almaktadır. Dünya Şampiyonaları, Olimpiyat
Şampiyonaları başta olmak üzere uluslararası yarışmalarda ülkeler, kendi güçlerini, kendi
üstünlüklerini göstermekte ve kanıtlamakta, kitle iletişim araçlarının her geçen gün daha da
gelişerek daha fonksiyonel olmasıyla da tüm dünyaya kendi üstünlüklerini sürekli olarak
duyurmaktadırlar. Bu şekilde üstün ülkeler; üstün olmayan ülkeler, üstün ırklar; üstün
olmayan ırklar veya milletler şeklinde birtakım kavramlar oluşarak insanların psiko-sosyal
açıdan etkilenmeleri gerçekleşmektedir. Güçlü ülkenin, güçlü ırkın, güçlü toplumların
bireyleri; daha az güçlü olan ülkelerin, ırkların, toplumların insanlarına psikolojik üstünlükler
kurmakta ve bu üstünlüğü sürekli olarak hissettirmektedirler. Bu, ülkelerdeki eğitimden
ekonomiye, iletişimden askeri alanlara, sportif başarıdan akademik çalışmalara kadar her
326
alana yansımaktadır. Bunun daha çok farkında olan ülkeler, spora hem ekonomik hem
bilimsel anlamda daha fazla yatırımlar yapmakta, daha güçlü stratejiler geliştirmekte, daha
mükemmel politikalar üretmekte ve sonucunda başarıyı yakalayarak istediklerini elde
etmektedirler.
Her alandaki başarı mutlaka motivasyonla gelmektedir. Motivasyon, performansı
artırmak için yapılan teşviklerle birlikte, biyolojik olarak performans parametrelerini inhibe
ederek (engelleyerek) performansı olumsuz yönde etkileyen ekstra stimulanlardan arındırma
işlemidir (Kaya 1999). Davranış değişimleri, düşünce değişimleriyle başlar. Düşünce
değişimleri ise, değerlerden etkilenir ve değerlerle şekillenir. Motivasyonu etkileyen
değerlerin gücü, etkinlik düzeyi ve istenen davranış ya da reaksiyonla uyumluluk düzeyiyle
ilgilidir. Değerler, arındırılması gereken uyaranlar, performansı olumsuz yönde etkileyen
stimulanlar veya tepkiler yönünde olursa, başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Değerler çok
güçlü, performansı sadece amaca yönelik olarak olumlu yönde etkileyen parametreleri
gereken düzeyde etkileyebilecek oranda ve ekstra uyaranları da devre dışı bırakabilecek kadar
etkin ise, istenilen başarı elde edilebilecektir (Kaya 2011).
Eğitim, insanların yapılmaması gerekenlere sarf ettikleri zaman, enerji ve istek gibi
parametrelerin, sarf edilmemesi gerekenlere yöneltebilme sanatıdır (Kaya 1999). Bu
manipülasyon yöntemlerinin ekili olabilmesi için de bireyin değerlerinin güçlü olması gerekir
ki, kendisini değerlerine dolayısıyla başarılı olabilmesi için gerekenleri yapmaya istenilen
düzeyde yönlendirebilsin ve adayabilsin.
Sporda rekorlar ve madalyalar saliselik zaman bilimleriyle, milimetrik mesafelerle,
çok küçük ağırlık farklarıyla el değiştirmektedir. 100 metre dünya şampiyonasında birinci ile
dördüncü arasındaki zaman farkı sadece saniyenin % 4’ü kadardır. Birinci ile ikinci arasındaki
fark ise, sadece saniyenin % 1’i kadardır (Kaya 1999). Spordaki başarı herhangi bir alandaki
başarıyla mukayese edilemeyecek kadar büyük ve önemlidir. Çünkü o ülkenin bayrağı dünya
gönderinin en yüksek noktasına dikilecek, tüm dünya o ülkesin bayrağı ve ulusal marşı
karşısında saygı duyacak, dolayısıyla o ülkenin maddi ve manevi değerleri de o bayrakla
birlikte tüm dünya tarafından saygı görecektir. Bu da o ülkenin, tüm dünya milletleri
tarafından saygınlığının ve üstünlüğünün Kabul edilmesi anlamına gelmektedir.
Cumhuriyetin kurulduğunda tüm dünya Osmanlının artık tamamen göçtüğünü hasta
insanın öldüğünü düşünmekte idi. Kurtuluş savaşından yeni çıkmış, açlık ve sefalet içerisinde
bulunan Türkiye’de spora önem verildiğinde bazı insanlar ‘bu sefalet içerisinde spora neden
önem veriliyor’ diye düşünmekte idiler. Ancak, 1936 Berlin Olimpiyatlarda 79 kiloda Yaşar
327
Erkan ilk altın madalyayı alırken, Ahmet Kirişçi bronz madalya aldı.
1948 Londra
Olimpiyatlarında 12 Türk sporcu şeref kürsüsüne çıktı. Türkiye, tamamı güreş sporundan
olmak üzer toplam 6 altın madalya kazandı ve 7 sırayı aldı. O zaman Dünyanın “hasta adam,
ölü adam” diye tanımlanan Osmanlının devamı olan Türkiye’nin ve Türklerin ölmediği,
dimdik ayakta olduğu, tüm Dünyaya hissettirilmiş ve kabul ettirmiş oldu (Kaya 2002).
Dolayısıyla, spor platformlarında değerler, sporcuları doruk performansa taşıyan,
bedensel ve zihinsel performansı ateşleyerek daha yüksek verimliliğe ulaşılmasına neden
olabilecek son derece önemli bir etkendir.
İşte bunun gerçekleşmesini sağlayan o asil ruh, o imkânsızlıklar içerisinde mücadele
veren, o birçok engele rağmen yılmadan, bıkmadan ölümü; ölümüne göze alarak mücadele
eden geleneksel güreşten gelen, bu ruhu geleneksel güreşin özünden alan güreşçilerimizin bu
olağan üstü tarzlarının bir bir incelenerek altın harflerle yazılması gerekmektedir. Ve bu ruhun
her dönem genç nesillere aktarılmasının gereğinin ekmek kadar, su kadar önemli olduğu son
derece ciddi bir fenomendir. Çünkü bu ruh olmadığında milletlerin ekmeği de elinden
alınmakta, suyu da ellerinden alınmakta özgürlükleri de elinden alınmaktadır.
MATERYAL VE METOT
Bu çalışma geleneksel güreşlerden gelen ve ülkemizin bayrağını olimpiyat gönderinde
dalgalandıran ve istiklal marşımızı tüm dünyaya dinleten 10 sporcumuzla yapılan birebir
görüşmelerde elde edilen motivasyon tarzları ile ilgili örneklerin araştırılması ve
sunulmasından oluşmaktadır.
BULGULAR VE TARTIŞMA
Dört kez dünya, iki kez olimpiyat (Roma ve Melbourne) şampiyonu olan ve dünyada
yenilgisi olmayan tek sporcu olan güreşçimiz Mustafa DAĞISTANLI:
“Sene 1952. Askerlik için İstanbul’a geldiğimde, beni güreşçi olarak yazdılar. Ben o
güne kadar hayatımda hiç mindere ayak basmamıştım. Sadece çayırlarda çıkıp güreşirdim.
Beni askerden alıp Kasımpaşa’da yapılan İstanbul şampiyonasına güreştirmeye götürdüler.
Mindere çıkıp ilk kez Greko-Romen yaptım ve herkesi tuşla yendim. Daha sonra Türkiye
şampiyonalarına gittik. Rakiplerimi bir bir yenip finale çıktım. Finalde bir önceki 1948
Londra Olimpiyat Şampiyonu olan Nasuh Akar’ı da yendim ve ilk kez katıldığım Türkiye
şampiyonasında şampiyon oldum.” Diyen şampiyonumuz da, geleneksel Türk güreşlerinden
328
gelerek dünya tarihine adını yazdırmış, hem de yenilgisi olmayan tek güreşçi olarak yazdırmış
bir şampiyonumuzdur.
1954 yılında Tokyo’da Dünya Şampiyonu olup yurda döndüğümde, askeri bando
takımı beni havaalanında karşıladı” diyen şampiyonumuz, dünya savaşının izlerini üzerinden
atamamış ve yoksulluk içerisinde olan devletimizin ve milletimizin bu şampiyonluğun
önemini ve anlamını ne kadar algıladığını ortaya koymakta, aynı zamanda o dönemlerdeki
spora verilen değere de vurgu yapmaktadır.
-Birçok Avrupa ve Dünya şampiyonlukları bulunan ve bir kez olimpiyat ikinciliği, bir
kez de olimpiyat şampiyonluğu bulunan sporcumuz Ahmet AYIK:
“Her köylü çocuğu gibi 9-10 yaşlarında güreşe başladım. Düğünlerde, harmanlarda,
bayramlarda güreşiyoruz. Köy olarak, yöre olarak güreş aileden de gelen bir kültürdür bizim
için. Yöre olarak güreşe çok düşkün olan bir yerde başladık güreşe.” Diyor ve yaşadığı
zorlukları, şu cümlelerle anlatıyor: “Kar yağmış zaten, gece düğün oluyor, halay çekiliyor,
orası buz oluyor. Karın üzerinde 3,5 saat güreştiğimizi hatırlıyorum. Ben buzun üstünde
yapılan antrenmanlarla geliştirdim kendimi. Güreş yapıyorduk, 1 haftada ellerimizin
derilerinin değiştiğini yaşadık. Ellerimiz çok üşürdü. Buz gibi olan Harmanda güreş
yapardık.
Ellerimizi
suyun
buharında
ısıtıyoruz,
vücudumuz
donuyordu.”
Diyor,
şampiyonumuz.
Sporcumuz, “Derecelere girdik. Zaten karakucağımız vardı. Ankara’da Şampiyona
yapıldı. Orada derecelere girdik. Orada beğenildik. Rahmetli Yaşar Doğu ve Halil Palamur
vardı Ankara güreş kulübünde. Orada çalıştık. Şartlar çok kötüydü, ama hep Allah’a
şükrederdik. Hep o zaman onlar olmasaydı, şimdi bu günler olmazdı diye düşünerek
şükrederiz.” Şimdi her şey çok mükemmel.” Diyor ve yöresel sporların temelinden gelen
sporcuların bu millete neler kazandırdığını ortaya koyuyor. Şampiyonumuz yaşadığı bir başka
zorlukları da şu sözlerle ifade ediyor:
“O zaman sobayla ısınırdık. Sobayı biz yakardık, önce eski sporcular ısınırlardı.
Şikâyet olsun diye değil, ama 180 kişi çalışırdık orada. Milli sporcular çalışır, duş yapar,
ısınır, biz sonra duş yapar ısınırdık. Aramızda para toplar, bir çeki odun alır, ısınırdık. Kendi
cebimizden ısınırız, hem de aynı zamanda askeriz. Yani, şimdi her şey çok iyi durumda. ”
Diyen şampiyon sporcumuz, hangi şartlarda şampiyon olduğunu belirtmekte ve bu
imkânsızlıklar karşısında tek güçlerinin inanmak olduğunu ortaya koymaktadır.
329
“Biz bir turnuvaya veya şampiyonaya katıldığımızda, o şampiyonada 1. olabilmektir
tek düşüncemiz.”
“Çoluk, çocuk, eş, dost, her şey biterdi bizim için. Sadece güreşi düşünürdük. Şimdi
şöyle, eğlenme, eğlence yapma, gezme, tozma aklımızdan bile geçmezdi. Sadece bizim bir
rakibimiz bir başkasıyla güreşirse, onu izlerdik. Oyunlarını, stilini öğrenmeye çalışırdık.
Sonra istirahat ederdik, ona konsantre olurduk, onu düşünürdük.” Şeklindeki yaşam
anlayışını da ortaya koymaktadır.
“Kazanırsak, kazanmak güzel şeydir, sevinirdik. Bizim felsefemizde kaybetmek yoktur.
Benim bir mağlubiyetim var sonra onu 3 defa yendim. Ben hatta takımı da 2. ettik. Yoksa
namağlup unvanımızı devam ettiriyorduk. Benim felsefemde var o. Kaybetmek yok asla. O
gün, bunu hep söyleriz. Milli takımdaki düşüncede kaybetmek diye bir şey yoktu.” Diyerek,
tarihe geçecek ifadesini kullanmaktadır.
“Mahmut Atalay’la, rahmetliyle benim ilk katıldığım şampiyonaydı. İkimiz de
rakiplerimizi yendik. Ben, Japon rakibime yenildim. Tahlillerden biliyorlarmış, fakat o zaman
idareciler bize söylemediler. Ben sarılığa yakalanmışım. Üç kişiyi tuşla yendim. Yaa
şampiyon olacak, şimdi söylersek morali bozulur diye, bana söylememişler. Japon Sasa ile
güreşiyorum. 6 gün önce çok rahat yendiğim Japon güreşçi Sasa, dünya 2. si. Ama çok rahat,
açık farkla 2 kere yendim. Birinde 18-20 puan farkla, birinde tuşla yendim.”
“Yine yenerdim. Ama söyleselerdi ben kendimi ayarlardım.” Diyen şampiyon
güreşçimiz son derece muhteşem bir inanmışlıkla sarılık olmasına karşın yenilgisine bahane
bulmuyor ve bana bildirselerdi kendimi ayarlardım diyerek hastalığın bile yenilgiye bahane
olamayacağına vurgu yapıyor.
“Sarılık, karaciğerle ilgili olduğu için güçten düşmüşüm. Güç yetmedi. 2. devrede
yenildik. Sabaha kadar Mahmut Atalay ile ağladık.” Diyerek, yenilginin ne anlama geldiğini
ne kadar mükemmel bir şekilde anladığını ortaya koyuyor. Şampiyonumuz hasta olmasına
rağmen yenilgiyi hazmedemiyor, al bayrağımızın gönderin en tepesine çıkamadığını
hazmedemiyor ve sabaha kadar ağlıyor. Bu ne idrak, bun me bilinçlilik değil mi?
“Gidince çocuklarının yüzüne ne diye bakacağız. Sporda yenilmek doğal bir şeydir,
ama bizde o dönemde yenilmek çok kötü bir olaydı. Benim hiç bronz madalyam yok. Benim
bir ikinciliğim var, o da yenilmeden aldım. Bir tanesi de yenildim sadece, o da sarılık
olduğumda. Almanya’da ikinci oldum.” Diyerek, o muhteşem felsefesini tezyin ediyor.
‘’1 yıl önce Yeni Delhi’deki dünya şampiyonasında yendiğim ABD’li bir sporcuyla
güreşiyordum. Minderde istediklerimi yapamadım, kondisyonum kalmadı. Bir türlü harekete
330
geçemiyorum. Son dakikalara geldik, minderin dışından içeri girdik. Bu sırada Mahmut
Atalay ile göz göze geldik. Dizlerinin üzerine çökmüş, ‘Ne yapıyorsun? Ahmet Ayık yenildi
diyeceklerine, öldü desinler. Nasıl güreşiyorsun?’ diye bağırdı. O anda kendime geldim.
Koltuk altından adamı bastırdım ve güreş bitti. Sonrasında finale kadar gittim ve altın
madalya kazandım.’’ Görüldüğü gibi şampiyonumuz sadece hastalığı değil, yaşadığı olaylarla
yenilginin ölümden bile daha kötü bir durum olduğunu iliklerine kadar adeta kazıdığının
mesajını veriyor.
“Biz de, 'Allah'ım bizi bir Rus'a, Bulgar'a, Amerikalıya yendireceğine, cenazemi
Türkiye'ye gönder' derdik'' diyen şampiyonumuz, yenilginin ölümden bile daha ağır bir şey
olarak algıladıklarını ortaya koyuyor. Bir insanda hayatta kalma motivi her şeyi üzerindedir
(Başer 1986, Kaya 1999). Der psikoloji kitapları. Fakat şampiyonumuz bu ezberi bozarak
şampiyon olmak için gerekli motivasyon düzeyinin öyle yüksek seviyelerde olduğunu ifade
ediyor ki, bu düzey hayatta kalmanın bile önüne geçiyor ve sporcumuz performansını
ölümüne ortaya koyuyor.
Yine Avrupa, Dünya şampiyonlukları bulunan olimpiyat şampiyonu güreşçimiz,
Tevfik KIŞ:
“Güreşe çocukluk döneminde başladım. Bizim çocukluk döneminde herkes güreş
yapardı. Ondan sonra, hayat böyle devam eder diyor.” Bunu derken de çekirdekten yetme bir
güreşçi olduğunun mesajını vermektedir. “Hatta kadınlar bile güreş yapar bizim oralarda”
Öyle, düğün sahibi bir tosun keser. Orada bir kelle, paça ve tosunun derisi vardır. Ortaya
konur ve kazanan onları alır. Kadınların ayrı bir bölümü vardır, orada kadınlar güreş tutar.
Orada genç kızlar kadınlarla güreşmezler. Çünkü kadınlar genç kızları sıkıştırırlar. Orasını
burasını sıkarlar, onlar da büyük kadınlarla güreşmezler.” Diyor ve kadınlardaki güreş ile
ilgili olarak tarihe ışık tutuyor. Şampiyonumuz aynı zamanda bizlerle önemli bir anısını da
anlatıyor. Şöyle ki:
“Bizim oraların başpehlivanı vardı, Glik Mustafa derlerdi. Bir de gıdık kız var, kocası
zayıf güçsüz. Her işi kadın yapardı. Pehlivan Mustafa dayı, iki keçi almış. Gıdık kız, soruyor.
Bunu nereden aldın? Sataşacak ya... Bunlara güreş tutalım mı? Diyor. Mustafa, olurdu,
olmazdı derken. Mustafa pehlivan, “Gıdık kız… Ben yorgunum, bana takılma” dedi. Herkes,
“hayır güreşeceksiniz” diyor. Ayağında goca don var gıdık kızın. Donun ayağını bağladı.
Beline palaska taktı. Adam çok kızdı. Kadına birden öfkeyle saldırdı. Kadın, bir çift daldı,
kaldırdı, adamı sırt üstü yere vurdu.” Diyerek şampiyonumuz, hem Türk kadınının yıllar
331
öncesinden güreş yaptığının tarihi bir kanıtını ortaya koymakta; hem de, Türk kadının ne
kadar güçlü olduğunun örneğini sunmaktadır. Şampiyonumuz bir başka anısını da şöyle
anlatmaktadır:
“Bizim güreş yazarı akşam gazetesinde yazar Nazmi Otogan vardı. Rus milli takımı ile
bizim milli takımı eşleştirir güreş yaptırır, yorumlar yapardı. Benim sıklete geliyor. Necati
ağabeyle yapmış. İsmet ile yapmış, rakibim onları tuş yapmış. Rus’un beni ne kadar zamanda
tuş yapacağını yazıyor.” Demek ki, Nazmı Otogan da şampiyonumuza o anda güvenmiyor.
“Gittim hepsiyle görüştüm. Necati ağabeyle yapmış ona gittim. İsmet abiye gittim.
Ağabey, neler yapar. Şunu yapıyor. Necati Morgül’e gittim, haa şunu yapıyor, bunu yapıyor
dedi.” Her şeyi öğrendim ve ona göre çalıştım. Diyor, şampiyon güreşçimiz. Şampiyonumuz,
üniversite bitirmemiştir. Eğitim açısından bakıldığında ciddi bir eğitim de almamıştır. Fakat
takip ettiği yol incelendiğinde hiçbir şeyi şansa bırakmadığı görülmektedir ve son derece
bilinçli, son derece zekice şampiyon olmanın yollarını bulduğu görülmekte ve son derece
yürekli bir şekilde şampiyon olma yolunda çabalara sarf ettiği görülmektedir. Sonuçta da o
dünya devi kabul edilen şampiyonu yeniyor ve şampiyon oluyor.
-Birçok şampiyonluğa imzasını atan olimpiyat şampiyonumuz Müzahir SİLLE ise,
kendi hikâyesini şöyle anlatıyor:
“Müsabaka öncesinde tek düşüncem rakiplerimi biran önce tuş etmekti. Maçlarımı
uzatmayı sevmezdim. En meşhur hareketim olan, saltoyla rakiplerimi yenerdim. 1960 Roma
Olimpiyatları öncesinde 1955’te Almanya’da ve 1958 Budapeşte’de dünya ikincisi oldum.
Olimpiyatlar öncesinde babam bana şampiyon ol ve aile şerefimizi kurtar dedi.”
“Olimpiyata hazırlanırken idmanda ağrılarım arttı ve hastalandım. Doktorlar
ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Ben ise, kafam karışık bir şekilde hastaneye bir kâğıt
bıraktım. Kâğıtta, kendi isteğimle çıktığıma dair bir not vardı. Daha sonra olimpiyat köyüne
gittim 4-5 kilo fazlam vardı ve saunaya gidip saatlerce kilo vermeye çalıştım. Sonunda kilomu
verip müsabakalara başladım.” Diyen şampiyonumuz da dikkat edildiğinde ameliyat olmak
zorunda. Yani hayati tehlikesi var. Ancak sorumluluk bilinci öylesine üst düzeylerde ki,
şampiyonumuz şehitlerimizin kanını temsil eden o al bayrağımızın gönderde dalgalanması
için çanını bile hiçe sayıyor, üstüne üstlük ameliyat olmak zorunda olduğu durumu ile
şampiyonluk kürsüsüne çıkıyor ve bayrağımızı olimpiyat gönderinde dalgalandırıyor. Ne
muhteşem bir motivasyon ki, bunu bir de ameliyatlık haliyle 4-5 kg vererek gerçekleştiriyor.
“Mükemmel geçen müsabakalardan sonra finale çıktım. Finalde Macar Imre Polyak’ı
yenerek şampiyon oldum. Bu, aynı zamanda Macar güreşçinin ilk ve son yenilgisi oldu.”
332
Diyor.
“Olimpiyatlardan dönerken madalyayı babama verip al baba, aile şerefimizi
kurtardım dedim. Babam, 1900 doğumlu, gülleci Eşref olarak tanınırdı. Babam da o kadar
kuvvetliydi ki, çocukken onun koluna asılıp barfiks çekerdim.” Diyen şampiyonumuz, aynı
zamanda genetik faktörlerle ilgili ipuçları vermektedir.
“İdmanlarımı haftada 5-6 gün şeklinde değil, tıpkı ekmek yer gibi, su içer gibi 3 öğün
idman yapardım. Saatlerce koşar 3 öğün yemek yer gibi, 3 öğün idman yapardım.” Diyen
şampiyon güreşçimiz, son derece düzgün cümleleriyle altın harflerle yazılması gereken,
şampiyonluğun önemli bir gerçeğini ortaya koymaktadır. Ağır Alzheimer hastası olan
şampiyonumuz, güreşten başka her şeyi unutmuş, kızını, hanımını bile hatırlayamayacak
duruma gelmiştir, fakat güreşle ilgili hiçbir şey belleğinden yok olmamıştır. “Müsabakalara
giderken, tam takım olarak tek hedefimiz bütün dünyayı yenmek ve şampiyonluğu başka
ülkelere bırakmamaktı.” Diyen şampiyonumuz, kendi şampiyonluğundan çok; şampiyonluğu
başka ülkelere bırakmamak üzere hedefine kilitlenmiştir. Beyin dokularında veya
fonksiyonlarında bir problem olduğuna göre, onu da unutmalıydı. Fakat unutmamıştı. İşte
şampiyonumuza en iyi tanıdığı kişiler sorulduğunda, alakasız cevaplar vermesine rağmen,
ağır Alzheimer hastası olan şampiyonumuz yukarıdaki bilgileri verdiğinde buna inanmak
zordu. Araştırdığında hepsinin doğru olduğunu görüldü ve bunun bilim adına tarihe geçecek
bir vakıa takdimi olabilecek kadar önemli olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine
varıldı.
Çünkü her şeyi unutan bir Alzheimer hastası, güreşle öyle bir özdeşleşmiştir ki, her
şeyi unutmasına rağmen; güreşle ilgili 1960 ta yaşadığı olayla ilgili yabancı isimleri,
ülkeleriyle beraber hatırlamaktadır. Kaldı ki, insanların en çok önemli olduğunu bilmelerine
rağmen, insanlara isimleriyle hitap etmenin önemini bilmelerine rağmen unuttuğu günümüzde
54 yıl öncesindeki bir yabancının ismini, ülkesini hatta tarihleri bile doğru hatırlamaktadır.
-Bir başka olimpiyat şampiyonu sporcumuz Bayram ŞİT’de yine geleneksel
güreşlerden yetişmiş ve bayrağımızı olimpiyat gönderinin en tepesine diktirerek tüm dünyaya
istiklal marşımızı dinletmiştir. Şampiyonumuz:
Köyden çıkıp oralara kadar bayrağımızı diktirmek ve istiklal marşımızı dinletmek için
gitmek, öyle her güreşçiye kısmet olmaz. Diyerek, bunun Allah tarafından bir nimet
olduğunun farkında olduğunu da bildirmektedir. Bizler güreşlere gittikçe, Denizli Acıpayam
havalisi beni tanır oldu. Öyle düğün güreşlerinde herkes beni tanır oldu. Diyen
333
şampiyonumuz da geleneksel güreşlerden gelerek al bayrağımızı dalgalandıran bir başka
sporcumuzdur.
-Saymakla bitmeyecek şampiyonluklara imza atan ve iki kez olimpiyat gönderine
bayrağımızı çektirerek tüm dünyaya istiklal marşımız karşısında saygı duruşunda dinlettiren,
aynı zamanda asrın güreşçisi olarak kabul edilen Hamza YERLİKAYA’da şunları
anlatmaktadır.:
Sürekli arkamda Türk halkının gücünü ve desteğini hissettim”.
Bayrak ve inanmak… İşin temelinde bunlar vardır daima
Omuzlarımdaki yükü taşımak değil; en tepeye çıkarmak, bayrağımızı göndere
çektirmek, istiklal marşımızı söyletmek, ülkeme altın madalya kazandırmak olduğu bilincini
daima kendi kendime düşünmüşümdür ve iyice kafama yer edindirmişimdir
Minderde her rakibe Türk’ün gücünü ve üstünlüğünü göstermek istemişimdir
Türk milletinin duası hep yanımda olduğumu hissederdim.
Kazandığım maçlarda başarılarda anlatmaya yetebilecek bir tarif yok, ifadesiyle
sözün bittiği asla hiçbir kelimenin yetmediği bir noktaya vurgu yapmaktadır. Ama istiklal
marşının tüylerimi diken diken etmesi, bu duyguyu tarif edebilecektir.
Son derece muhteşem bir duygu yükü ile Türk halkının gücünü ve desteğini arkamda
hissettim diyen şampiyonumuz, şampiyonluğun temelinin bayrak ve inanmak olduğuna vurgu
yapmaktadır. Şampiyonumuz, omuzundaki yükün farkında olduğunu,
tek hedefinin
bayrağımızı gönderin en tepesine çıkartmak olduğunu, istiklal marşımızı söyletmek olduğunu,
altın madalya kazanmak olduğunu vurgulamakta ve beyin dokularını sadece bunlarla
formatlamaktadır.
Şampiyonumuz
ayrıcı
o
duygunun
ifade
edilmesinin
mümkün
olmayacağını, o duygunun sadece tüylerin diken diken olması ile tarif edilebileceğini ifade
ediyor.
Geleneksel güreşlerden gelen bir başka olimpiyat şampiyonumuz Mahmut DEMİR’
de birçok şampiyonluktan, al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandırdıktan
sonra Atlanta Olimpiyatlarında al bayrağımızı göndere çektirmiş ve tüm dünya milletleri
bayrağımız karşısında saygı duruşunda durarak dinletmiştir.
“Türk sporcular güreşte, mesela; Ruslar, Almanlar, Romenler o zaman popülerdiler.
Rus hegemonyası vardı. O kadar olmasa da şimdi de var. Bizim sporcularımız Rus’la maça
çıktıkları zaman, yüzde yüz yenileceklerini düşünürler. Ben anladım ki, Rus’u yenmeyince
şampiyon olunmaz. O zaman Rus’tan korkmaya da gerek yok. Onun da iki eli iki ayağı var,
334
beyni var. Diyen, şampiyonluk gerçeğini ne kadar üst düzeyde yakaladığı görülmektedir.
Elbette ki, Rus Amerikalı fark etmez. Önemli olan o dönemdeki favori sporculardır.
Şampiyon sporcumuz şampiyonluğun en önemli noktasına değinmekte ve şampiyon olmanın
ilk kuralının şampiyonu yenmek olduğuna vurgu yapmaktadır.
“O spor yaptığımız dönemde, ülkemizin de bazı kriz dönemleri vardı. Sanki o dönemde
kazanacağımız bir başarının ülkemize, ülkenin yaşadığı duruma bir katkısı olacak diye
düşünüyordum.” Diyen sporcumuzun şampiyonluğa kendi ihtiyacından çok kritik dönemler
yaşayan ülkesinin daha çok ihtiyacının olduğunu düşündüğü görülmektedir. Şampiyonumuz
bunu öyle bir boyuta getirmiştir ki, “Belki son kampa girdiğimizde aileme de söylerim,
rahmetli anneme, babama; köyde kentte ölen de olsa, kalanda olsa, bana söylemeyin” diyerek
bir insan için en önemli anlardan olan bir yakının ölümünün bile kendi performansına zarar
verebileceği ihtimali ile söylenmemesini tembih ediyor. Şampiyonumuz bir başka önemli
motivasyon stratejisini de şöyle ifade ediyor:
“Şampiyona öncesi son ikinci kamptayız. Kampta benim dışımda kimse yok. Milli
takım teknik direktörü Yakup Topuz’la beraberiz. Rampa koşusu yapıyoruz. Rampa çıkıyoruz.
Kapasitemizi açmak için, zamana karşı yarışıyorsunuz. Tepeye çıktığınızda nabız 230240’lara çıkıyor. Şöyle 200- 300 metre yürüyorsunuz, nabız tekrar 140’lara düşüyor. Tekrar
çıkıyorsunuz… Biz bu idmanı haftada 2 kere yaparız ve her defasında üç kere tekrarlarız.
Haftada toplam 6 defa. Ben, bir koştum, 2, 3, 4, 5,6… Hocam, “Ya, Allah için bir daha koş”
dedi. Koştum. Hz. Muhammet için dedi, bir daha koştum. Hz Ali için, Hz. Ebubekir için…
Atatürk için… Cumhuriyet dönemine kadar geldik. Görüldüğü gibi, burada değerlerin
performansın son noktalarının zorlanması için nasıl kullanıldığı son derece çarpıcı bir örnekle
sunulmuştur. Sporcularımız gerçekte motive edilmek isteniyorsa önce değerlerin oluşması
sağlanmalıdır. Geleneksel güreşlerde bu değerlerin kültürel temellerle mükemmel bir şekilde
oluşturulduğu ve bu değerlerin genellikle şampiyonluktan daha fazla ön plana çıktığı
bilinmektedir. Dolayısıyla hazır değerlerle sporcuların performans sınırlarının zorlanması
hem antrenmanlarda hem de müsabakalarda mümkün olabileceği için geleneksel sporlardan
gelen güreşçilerimizin motivasyon düzeylerinin daha yüksek olduğu söylenebilir. Tıpkı
geleneksel güreş temeli olan Mahmut Demir’de olduğu gibi.
Türk güreş tarihinde 6 kez Avrupa şampiyonluğu ile Tüm zamanlar içinde ikinci en
büyük rekortmen olan, birçok şampiyonluklara imza atan ve olimpiyat ikincisi güreşçimiz
Şeref EROĞLU’da şunları anlatmaktadır:
335
“Üzerimdeki yükü, bayrağı düşünürüm. Türk milletini her zaman dünya spor
arenalarında en üst seviyeye getirmek istemişimdir. Uluslararası bir müsabaka, Avrupa,
Dünya ve de her sporcunun rüyası olan Olimpiyat ruhu, rüyası… Her zaman bunlarla
büyüdüm ve hedefim daima yüksekti. Milli mayoyu giydiğim zaman kendimi çok daha güçlü
hissederdim. Diyor, geleneksel güreşlerden gelen bir başka şampiyonumuz Şeref Eroğlu.
Beynini hep yüksek hedeflere formatlayan sporcumuz, “Kan çıkardı antrenmanlarda.
Antrenman, maçın aynası gibidir. “Antrenmanda ağla ki, maçta ağlat” derlerdi. Diyerek,
canından üstün tuttuğu ülkesinin bayrağını göndere çektirmek için kendi kanını bile
bayrağından önde tutmaktadır, tıpkı savaştaki askerler gibi. “ Ağlatmaktan kasıt, şiddet değil
tabi ki. Ezici bir üstünlük… Yani galip gelmektir. Diyerek bir de açıklık getiriyor ifade ettiği
duygularına. Müsabakalara her zaman galip gelmek için çıkarım. O anki baskı, o anki
atmosfer, üzerimdeki ağırlık, bunların verdiği sorumluluk,
ekstra bir yük verebiliyordu
bazen.” Diyen sporcumuz, önemli kendini kamçılayan önemli motivlerden olan bu
sorumluluk bilincine de vurgu yapmaktadır.
“Avrupa, Dünya Şampiyonluklarında final maçının bitim düdüğünden sonra, bu
noktaya kadar gelmem için çektiğim antrenman acıları, zorluklar, fiziki engeller, sakatlıklar,
hepsi gözümün önünden film şeridi gibi geçer ve Türk bayrağını en üstte görmek, istiklal
marşın tüm ülkelere dinletmek, beni her zaman daha da ileri gitmeye motive etmiştir.” Diyen
şampiyonumuz en büyük hedef olan bayrağımızın en üstte görmek ve istiklal marşımızı tüm
ülkelere dinletmek motivinin kendisini en yüksek düzeyde motive ettiğini bildirmektedir.
-Birçok kez al bayrağımızı dalgalandıran bir başka sporcumuz Harun DOĞAN da 3
kez dünya şampiyonu olarak al bayrağımızı dünya gönderine diktirmiş ve tüm dünya
milletlerine saygı duruşunda istiklal marşımızı dinletmiştir. Şampiyon sporcumuz Harun
Doğan da şunları bizlerle paylaşmaktadır:
“Her sporcu çok çalışabilir. Her sporcu yetenekli olabilir. Ama şu bir gerçektir ki,
sporcunun ruhu kendini şampiyon edebilir” diyen geleneksel güreşlerden gelen sporcumuz,
sporcunun ruhunun kendini şampiyon yapabildiğine vurgu yapıyor ve şampiyonluk ruhunun
çok çalışmaktan ve yetenekli olmaktan da önemli olduğunu tecrübeleriyle ifade ediyor.
Şampiyon sporcumuz yaşadığı ve kendini şampiyonluğa götüren müsabakanın son
saniyelerindeki bir özel olayı da bizlerle paylaşıyor: “Allah’la ben varım sadece dünyamda.
İnancım var. Yarabbi dedim, Allah’ım, burada ancak bana sen yardımcı olabilirsin diyorum.
Yarabbi dedim, sen bana yardım et. Senden başka kimse bana yardım edemez... Orada istiklal
marşımız var, bayrağımız var. O kadar çalışmışsın, ömrünü vermişsin. Orada bayrağınızı
336
dalgalandırıp marşınızı söylettiğinizde… Ülkene gururla dönmek… Dünyalar sizin oluyor.
Memleketimizin insanlarıyla bunu paylaşmak bambaşka… Sanki dünyaları fethetmiş gibi
hissediyorsunuz kendinizi.” Diyen şampiyon sporcumuzun, birkaç saniye içindeki zihninden
ışık hızıyla geçen motivasyon zincirleri birçok şeyi ortaya koymaktadır. Şampiyonumuz,
zihinsel ve duygusal süreçlerinin bir başka gerçeğini de ortaya koymaktadır. Şampiyonumuz,
“Tarihinden gelen bir savaşı yaşıyorsunuz. Dostluk, arkadaşlık var, ama bir Yunanlıyla, bir
Ermeni’yle, bir Fransız’la, Amerikalıyla bir savaş veriyorsun.” Diyerek, girişte açıklanan tüm
dünya milletlerinin başka ülkelere dikemediği bayraklarını Avrupa, Dünya ve Olimpiyat
gönderine dikerek var olduklarını, güçlü olduklarını, üstün olduklarını ispatladıklarının
farkındalığına vurgu yapıyor.
Metin KAPLAN’da al bayrağımızı Avrupa ve Dünya gönderinde dalgalandıran bir
başka güreşçimizdir. Şampiyon sporcumuz da şunları bizlerle paylaşmaktadır.
“Abdestsiz mindere çıkmazdım ve beni sevenlerin izlemesinden ve dua etmesinden çok
etkilenirdim” diyen geleneksel güreşlerden gelen şampiyon sporcumuz, geleneksel güreşlerde
daha çok ön plana çıkan manevi fenomenlerle elde ettiği üst düzey motivasyonu bizlerle
paylaşmaktadır. Aynı zamanda, “Dünyanın en mutlu insanı olursunuz, bu duyguyu anlatmak
ve tarif etmek çok zor. Bu duygu ancak yaşanmakla anlaşılır.” (Kaya 2016) diyen Kaplan,
motivasyonda gerçek ödül olan manevi ödülün ne kadar önemli olduğunu bilmekle
yetinmiyor; aynı zamanda onu en yüksek düzeyde yaşıyor. Kaplan, orada yaşadığı duyguları
öyle süblime ediyor ki, insanların hayal bile edemediği boyutlarda yaşadığı hissediliyor.
Görüldüğü gibi şampiyonlar, şampiyon olmanın son derece üstün bir psikoloji ile
mümkün olabileceği ortaya konmaktadır. Aynı zamanda geleneksel güreşlerden gelen
sporcularımızın kültür düzeyleri, belki şu anki sporcularımızın kültür düzeylerinin altındadır,
fakat son derece salt bir şekilde, değerlerin doruk düzeyde yaşanmasıyla oluşturdukları
şampiyonluk psikolojisini üst düzeylerde yakaladıkları görülmektedir. Üniversite mezunu
olan şampiyonlarımızda ise, daha çok bilimsel yaklaşımlar içeren yorumlar bulunmaktadır.
Sonuç olarak, al bayrağımızın gönderlerde daha çok dalgalanması isteniyorsa, modern
güreşlerin salt, tertemiz duygularla donatılmış, son derece içten, inanmış, özümüzden gelen
duygularla yoğurulmuş kaynakları olan geleneksel güreşlere daha çok önem verilmelidir. Bu
şekilde aynı zamanda şampiyon adayı sporcularımız, güreş sporunun direkt olarak
yoruculuğuyla karşılaşmak yerine kültürel ve folklorik temaları ile söz konusu yoruculuğu
337
hem eğlenceli bir şölene dönüştürmektedirler, hem de Türk toplumunun özündeki üstün
niteliklerle yoğrulmuş sporcuların ortaya çıkmasına katkılar sağlanmış olunacaktır.
KAYNAKLAR
Güzel A., (1996) Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Yay. Yay no:3 Çanakkale.
Aras K. (2015) Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşunda Tekkelerin Güreş Sporuna. Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi sayı:15,s. 203-209
Akkurt, M,2008: Kahramanmaraş’ta yapılan Geleneksel Güreşlerin Tarihsel Gelişimi ve
Toplum Tarafından Algılanış Biçimleri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sütçü İmam
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kahramanmaraş.
Eminoğlu Ö., Tüzün A.,(2010) Türk Dünyasında Ortak Sporlar. Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü Yay. Ankara
Esin, E. 1991: “Katun ( Türk Kadınına Dair)” Erdem, cilt 7, sayı 20, s. 471.
Ergin, M. 1986: Dede Korkut Kitabı, Metin- Sözlük, Ebru Yayınları: 8 İstanbul.
Çelebi E. 2006: Seyahatname ( Hazırlayan Zuhuri Danişment) C: 1-VII, İstanbul.
Küçük, M. 2007: “Osmanlılar Döneminde Güreş ve Güreşçiler Tekkesi” Din ve Hayat,
Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul Müftülüğü Dergisi, spor, Sayı 17, s.15
Fişek, K. 1985: 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi, Gerçek Yayınevi, İstanbul.
Kahraman, A. 1989: “ Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi” cilt2, Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yayınları, 1029, Kültür Eserleri Dizisi: Ankara, s. 38-39
Kahraman, A. 1995: Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara.
Başer E. (1986) Uygulamalı Spor Psikolojisi. M.E.G.S.B. Yayınları. Yayın no: 31.
Ankara
Kaya, Y. (1999) “Performansta Üçüncü Boyut HİPNOZ VE SPOR” Selçuk Üniversitesi.
Matbaası, KONYA.
Kaya, Y. (2002) Atatürk’ Gençlik ve Spor’ Panelist Beyşehir13/05/
Kaya Y. (2011) Motivasyon Stratejileri. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya
Kaya Y. (2016) Nasıl Şampiyon Oldular. Selçuk Üniversitesi Matbaası. Konya.
Türkkorur Y. (2001) Tarihte Kahramanmaraş. Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş Dergisi.
Sayı 13. Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmaraş.
Türkkorur Y. (2002) Tarihte Kahramanmaraş. Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş Dergisi.
Sayı 14. Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmaraş.
Türkkorur Y. (2004) Tarihte Kahramanmaraş. Madalyalı Tek Şehir Kahramanmaraş Dergisi. Sayı 16.
Yorum Gazetesi Tesisleri. Kahramanmara
338
TÜRK GÜREŞİNDE DÖNÜM NOKTASI: 1948 LONDRA
OLİMPİYATLARI
Selami ÖZSOY
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
ÖZET
Türklerin ata sporu olan ve yüzyıllar boyunca Anadolu ve Balkanlarda bir gelenek
olarak çayırda yapılan güreş, Türkiye’nin olimpiyat oyunları tarihinde de en fazla madalya
kazandığı spor branşıdır. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1940 ve 1944 yıllarında yapılamayan
olimpiyatların Londra’daki 14. Yaz Olimpiyat Oyunları, Türk güreşçilerinin kazandığı
başarılarla Türk spor tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Türk milli takımının 12
madalya kazanarak 59 ülke arasında altıncılığı elde ettiği Londra olimpiyatları Türk basınında
geniş yer bulmuştur. Olimpiyatlarda, Türk güreşçilerinin başarıları savaşa girmemiş ama
siyasi ve ekonomik olarak fazlasıyla etkilenmiş, yıllarca yüzü gülmemiş bir ulusu sevince
boğmuştur. Serbest stilde 56 kiloda Nasuh Akar, 62 kiloda Gazanfer Bilge, 67 kiloda Celal
Atik ve 73 kiloda Yaşar Doğu, grekoromen 62 kiloda Mehmet Oktav ile ağır sıklette Mersinli
Ahmet Kireççi’nin olimpiyatlarda altın madalya alması, gazetelerin birinci sayfalarından
“dünya şampiyonu olduk” başlıklarıyla duyurulmuştur. Gazeteler olimpiyatları takip etmek
üzere Londra’ya muhabirler göndermişler, günü gününe gelişmeleri okurlarına fotoğraflarla
aktarmışlardır. Türk güreşçilerinin galibiyetle biten müsabakaları tek tek ayrıntılarıyla
anlatılmıştır. Londra’ya foto muhabiri gönderen Hürriyet gazetesi, olimpiyatlarla ilgili yaptığı
yayınlar sayesinde tirajını üçe katlamıştır. Bu çalışmada, belge tarama yöntemiyle, Akşam,
Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde 1948 Londra olimpiyat oyunlarıyla ilgili haber ve
yorum ve fotoğraflar incelenmiştir.
339
A MILESTONE IN TURKISH WRESTLING: 1948 LONDON OLYMPICS
ABSTRACT
Wrestling, which is the ancestor sport of Turks and has been done on the meadows in
Anatolia and Balkans as a tradition for centuries, is the sports branch in which Turkey won
the largest number of medals throughout the history of the Olympic games. The 14th Summer
Olympic Games in London that could not be held in 1940 and 1944 due to the World War II
became a milestone in the Turkish sports history with the success of the Turkish wrestlers.
The London Olympics in which the Turkish national team got the sixth place among 59
countries by winning 12 medals had a widespread media coverage in the Turkish press. The
success of the Turkish wrestlers in the Olympics made a nation, which did not enter the war
but was exceedingly affected both politically and economically and the face of which did not
smile for years burst into joy. That Nasuh Akar won gold medal in freestyle at 56 kilograms,
Gazanfer Bilge at 62 kilograms, Celal Atik at 67 kilograms, and Yaşar Doğu at 73 kilograms,
Greco-roman Mehmet Oktav at 62 kilograms and Ahmet Kireççi from Mersin won gold
medal in heavyweight in the Olympics was announced under the headlines of “we became
world champion” on the front pages of the newspapers. The newspapers sent reporters to
London to follow the Olympics and conveyed the developments day by day with photographs.
The fixtures of the Turkish wrestlers that ended with a victory were narrated with minute
details. Hürriyet newspaper, which sent a photojournalist to London, tripled its circulation
with its publications on the Olympics. In this study, the news, commentaries, and photos
related to the 1948 London Olympics in Akşam, Cumhuriyet, and Hürriyet newspapers are
examined.
340
TÜRK MİLLETLERİNİN EN ESKİ VE DİALEKTİK
BİR SPORU: GÜREŞ VE ONUN GELECEĞİ
Kanat CANUZAKOV
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu. Biskek
ÖZET
Her milletin kendine has kültürü, dili, tarihi, örf-adetleri, oyunları, eğitsel ve spor oyunları vardır.
Türk halklarının de tarihte eskimeyen, kaybolmayan kültürü, dili, beden eğitimi ve sporu, dünya
uygarlığında derin ve önemli bir yere sahiptir. Türk halklarının genel kültüründe özellikle beden
eğitimi ve spora önem gösterilmiştir. Esas olarak Türk halklarının tarihsel gelişim sürecinin
başlangıcından itibaren beden eğitimine, yarışmalara ve onun dallarına büyük önem verilmiştir. Türk
sporları içerisinde güreş Türk insanının karakteristik yapısını yansıtması sebebiyle Türk halklarının
ortak simgesi haline gelmiştir.
Bu çalışmadaki amacımız genel olarak Türk halklarının milli sporu olan güreşin özellikleri,
farklılıkları, değişim ve gelişim sürecini araştırmaktır. Halk arasında ‘Türk ulusu ne kadar yaşarsa
milli güreşte o kadar yaşar’ diye bir söz ve inanış vardır. Bunun yanı sıra Türk halklarının milli
güreşin farklı türleri, çeşitli adları, kavramları ve kuralları olduğunu hayat ispatlamaktadır. Güreş,
yüzbinlerce yıldan beri her zaman dialektik olarak gelişerek, değişerek ve toplum değişince kendisini
yenileyerek günümüze kadar gelmiştir. Araştırmalar sonucunda Türk halklarının milli yarışma
sporları içerisinde güreşin adının değişmesine rağmen anlamı ve içeriği değişmeyen Türk dünyasının
en gözde spor dalı olduğunu görmekteyiz.
Günümüzde dünyanın beş kıtasında yaşayan milyonlarca insan aktif bir şekilde güreş sporu ile
ilgilenmekte ve bu sporda kendini geliştirmekte. Dünya çapında organizasyonlar düzenlemekte. Türk
halklarının güreşi, günümüzde dünya çapında çok sevilen popüler bir spor dalı olduğunu kanıtlamış
durumdadır.
Anahtar Kelimeler: Güreş, Türk Halkı, Dialektik Spor.
341
Түрк элдеринин эң байыркы жана диалектикалык спорту. Күрөш жана анын
келечеги
Проф.док. Канат Джанузаков, Кыргыз-түрк «Манас»
университети, Дене тарбия жана спорт жогорку мектеби.
Бишкек.
Корутунду
Ар бир улуттун өзүнүн маданияты, тили, тарыхы, үрп-адаттары, оюн- шооктору,
кыймылдуу жана спорттук оюндары бар. Түрк элдеринин дагы тарыхта көөнөрбөс
(эскирбес, жоголбос) маданияты, тили, дене маданияты жана спорту дүйнөлүк
цивилизацияда терең жана туруктуу орун алган. Түрк элдеринин жалпы маданиятында
өзгөчө бир орунду дене маданияты жана спорту ээлеп турат. Негизинен түрк элдери
өзүнүн тарыхый өсүп-өнүгүшүнүн алгачкы жылдарынан эле дене маданиятына,
таймаштарына жана анын түрлөрүнө көп көңүл бурган. Түрк элдеринин дене
маданияты жана спортунда күрөш өзгөчө орунду ээлейт жана улуттук символу болуп
эсептелет.
Бул илимий изилдөө ишинде биз түрк элдеринин улуттук күрөш спортунун
өзгөчөлүктөрүн, айырмачылыктарын жана өзгөрүп өнүгүүлөрүн изилдөөнү максат
кылып алдык. Анткени эл арасында «Түрк элдери канча кылым жашаса, улуттук
«күрөш» спорту ошончо жашайт» деген түшүнүк жана ишенич бар. Ошондой эле түрк
элдеринин улуттук күрөш спортунун ич-ара көптөгөн түрлөрү, алардын түрдүү
аталыштары, түшүнүктөрү жана эрежелери бар экендигин турмуш далилдөөдө. Күрөш
он, жүз миңдеген жылдардан бери дайыма диалектикалык өсүп-өнүгүү, өзгөрүү жана
коомдун түзүлүшүнө өзгөрүүгө жараша жаңылануу абалында болуп келген. Изилдөө
иштеринин натыйжасында түрк элдеринин улуттук таймаш спортторунун ичинен
«Күрөш» эң байыркы жана аты, аталышы өзгөрүлсө да, мазмуну жана мааниси
өзгөрбөгөн Түрк дүйнөсүнүн спорту экени айкын болду.
Азыркы мезгилде «Күрөш» спортунун түрлөрү менен жер шаарынын 5 материгинде
миллиондогон адамдар активдүүалектенишип,
көнүгүшүп жана машыгышып,
өзүлөрүнүн чеберчилигин жогорулатып келүүдө. Ошондой эле дүйнөлүк деңгээлдеги
мелдештер уюштурулуп өткөрүлүүдө. Түрк элдеринин «Күрөшү» бүгүн дүйнө
элдеринин эң сүйүктүү жана популярдуу болуп бараткан спорту экендиги аныкталды.
342
1.GİRİŞ VE GENEL BİLGİ
Türk halkları geçmişten günümüze kadar beden eğitimine, beden eğitimi araştırmalarına, çeşitli
halk oyunlarına, yarışmalara ve türlerine çok önem vermiştir. Onların gelişmesi için halk arasında
yaygınlaşması amacıyla her türlü tedbirleri aldıkları bilimsel araştırmalar sonucundaki makalelerde,
destanlarda belirlenmiştir. Türk halkları, beden eğitimi araştırmalarının, çeşitli milli oyunların,
güreşlerin her insanın özel hayatında ve toplum içerisinde çok önemli bir yeri olduğuna inanmıştır.
Özellikle beden eğitimi araştırmalarını sadece sporsal faliyetlerle sınırlandırmayıp aynı zamanda
sağlıklı çevik vatansever nesillerinde yetişmesinde kullanılan önemli bir terbiye aletidir. Buda beden
eğitimi araştırmalarını her toplum için olmazsa olmazlar arasına sokmuştur.
Beden eğitimi alıştırmalarının ve halk yarışmalarının arasında değerli ve en yaygın spor dalının
güreş olduğunu görmekteyiz. Güreş tüm Türk halkları içerisinde en popüler ve sevimli spor dalı
olarak sayılır. Çünkü güreş sadeliği, yararlılığı ve ilginç olması bakımından hem gençler hemde
yetişkinler arasında aynı değere sahiptir. Bu sebeple 3-4 yaşındaki çocuklardan başlayarak 70-80
yaşındaki yaşlılara kadar hem bayanlar hem de erkekler tarafından aynı seviyede sevilen bir spor
dalıdır.
Eskiden günümüze kadar güreşin birçok türü olmuştur. Ne kadar millet varsa o kadar güreşin
türü vardır ve o türlerin versiyonları olmuştur. Güreşin genel kuralları adı ve anlamı aynı olmasına
rağmen, her milletin yaşam tarzına, geleneklerine, ruhi özelliklerine göre yapılacağı yerler, güreş için
giyilecek giysileri vardır.
Günümüzde Türk halklarının en meşhur milli ve halk sporu olan güreş, çok gelişmiş tanınmış,
popüler çok yönlü ve her zaman gelişen ve değişen bir dialektik spor olarak sayılır. Felsefik anlamda
güreşte dialektiktir, gelişme ve değişme özelliği gösterir. Güreşte canlı bir organizma gibi gelişerek,
değişerek, yenilenerek ve milli özelliklere uydurularak yaşamaktadır.
1.1. GÜREŞ - ESKİ MİLLİ SPOR TÜRÜDÜR
Türk halklarının beden eğitimi ve sporunda güreş milli spor dalı olarak binlerce yıldan beri kabul
edilmekte ve bilinmektedir. Günümüzde güreşi uluslararası çapta yaygınlaştırma çabaları
yapılmaktadır. Son 20-25 sene içersinde güreş ayrı bir bilimsel araştırma konusu olarak
araştırılmaktadır. Ünlü bilim adamları K.Yusupov (Özbekistan), Mehmet Türkmen (Türkiye),
M.Tanikeev (Kazakistan), H.Anarkulov (Kırgızistan), E.Ragimov (Azarbaycan), M.Bolganbaev
343
(Kazakistan), Ç.İvankov (Tataristan) bu konuda birçok bilimsel araştırmalar yaparak kendi
araştırmalarında güreşin Türk halklarının en eski spor dallarından biri olduğunu ve genciyle yaşlısıyla
bütün insanlar tarafından sevildiğini ve tercih edildiğini de eserlerinde de belirtmişlerdir.
Bu bilim insanlarının eserlerine dayanarak Türk halklarının en popüler spor türü güreş her zaman
gelişen değişen yenilenen, yani felsefe diliyle diyalektik bir spor türü olduğunu anlam bakımından
aynı ama şekli ve adı bakımından farklı olan Türk halklarının bir sporu olduğunu dile getirmişlerdir.
Türk halklarının tarihinde güreş 2500 yıl önce milli spor olarak halk arasında değerini koruyarak
günümüze değin gelmiştir. Güreş, özellikle iki amaçla kullanılmıştır. Birincisi, bütün tören bayram
cümbüş ve düğünlerde eğlenme, pehlivanları belirleme ve onları seyircilere tanıtma insanlara neşe
sunmak amacıyla. İkincisi de, gençleri savaşa hazırlama onların güç kuvetlerini pekiştirme vatanını
halkını korumaya hazırlama aracı olarak kullanılmıştır.
Tarih kaynaklarında, Yunan düşünürü Heredot 2500 yıl önce tarih adlı kitabında Türk sporu ve
güreş hakkında bilgi vermiştir. Heredota benzer bilgileri doğunun en büyük bilim adamlarından İbn-i
Sina dahi çalışmalarında güreşin faydası ve geçmişi hakkında bizleri bilgilendirmiştir. Kırgız halkının
“Manas” ve “Er Tabıldı” destanlarında da güreşle ilgili bilgiler verilmiştir. Bunlar da güreşin ne
kadar eski köklü ve milli bir spor dalı olduğunun göstergesidir.
1.2. GÜREŞİN BUGÜNÜ VE YARINI
Türk milletlerinin en eski ve kutsal sayılan milli spor türü güreş son derece hızlı gelişmektedir ve
çağdaş toplumsal değerlere göre kendisini yenilemektedir. Günümüzde altı tane bağımsız Türk
Devletinde Azerbaycan’da (güleş), Kazakistan’da (kures), Kırgızistan’da (güröş), Türkmenistan’da
(goreş), Türkiye’de (güreş), Özbekistan’da (kuraş). 9 tane Federal Cumhuriyette Başkurdıstan’da
(kureş), Altay (kureş), Tuva Cumhuriyeti (hureş), Çuvaşistan (kereş), Tataristan (koreş), Nogay
(kuryeş) adları altında milli ve uluslararası yarışmalar düzenlenmektedir. Dünyanın 26 tane Türk
topluluğunda
70 den fazla ülkede güreş ve güreşin türleri üzerine güreş ve şampiyonalar
düzenlenmektedir. Güreşin esas özelliği kuşak olduğundan dolayı çoğu ülkelerde (güreş belboo)
güreşi kuşak bağlanarak yapılan güreş olarak adlandırılmaktadır, fakat bu bizim bildiğimiz Türk
güreşinin aynısıdır.
344
Kırgızistan’da güreşin beş, Kazakistan’da iki, Özbekistanda dört, Altay’da üç, Türkiye’de ise dört
türü yaygındır. Güreşin üç tane uluslararası Federasyonu açılarak dünya şampiyonaları
düzenlenmektedir. Bunlar, Alış Uluslararası Kemer Güreş Federasyonu, Kırgızistan Kuraş
Uluslararası Federasyonu, Özbekistan ve Koreş Ulusararası Derneği Tataristan, Koreş belboo güreşi
kuşak bağlanarak yapılan güreş 27. Dünya yaz üniversite oyunları 2013 Kazan şehri programına
eklenmiştir. Yüz civarında pehlivanlar dünya çapında güreşerek kendilerinin ustalığını ve Türk
güreşinin değerini dünyaya göstermiştir.
TARTIŞMA
Türk dünyasında ve dünyanın birçok ülkesinde Türk dilini konuşan halkaların yaşadığı bölgelerde
milli dövüşler eskiden beri güreş adı altında kullanılarak gelmiştir. Ancak her millet güreşi farklı
şekilde adlandırmıştır. Buna ilave olarak göreş kurallarında farklılıklar vardır. Güreşin temel
teknikleri ve kuralları güreşçilerin gömlek pantolon ve kuşaklarının olması, güreşçilerin birbirlerini
kuşaklarından tutarak ellerini bırakmadan güreşmesi ve rakibi tuşa getirerek kazanmasıdır.
Birçok bilimsel çalışmada ispat edilmiştir ki (Kule Petrov, 1994. Bolganbaev, 1980. Türkmen
2011. İvankov, 2007. Saralaev, 1995. Yusupov, 1990. Baymen, 1978), güreş, Türk Dünyasının beden
eğitimi ve spor kültüründe önemli bir yer tutarak ve binlerce yıldan beri ulusal bir kimlik kazanıp,
diğer spor branşlarına nazaran en eski ve diyalektik, sürekli gelişme içerisinde olan içeriğini
değiştirmeden çeşitli tür ile yaygınlaşan bir spor çeşididir.
Türk devletlerinde milli ve uluslararası yarışmalar güreşin milli ad ve kurallarına göre
düzenlenmektedir. Dolayısıyla günümüzde Türk halklarının milli sporu olan güreşin gelecekte
uluslararası olimpiyat oyunlarına girmesi şüphelidir. Çünkü ‘güreş’, ‘koreş’, ‘alış’ ve ‘bel boo güreşi’
ayrı bir spor türü olmakla olimpik olma şartları sağlamamaktadır. Bu yüzden gelecekte Türk ülkeleri
birleşerek bütün Türk halkları için tek olan belboo güreşi veya Türk güreşi olarak adlandırılan tek
güreş kurallarını belirleyerek bunu halk arasında yaygınlaştırması ve dünya çapında yükseltmesi
gerekmektedir.
Olimpiyat oyunlarının programına Türk halklarının güreşini ‘Türk Güreşi’ adıyla girmesi
amaçlanmalı ve bu amaca ulaşmak için tüm Türk halkları hep beraber çalışmaları gerekir. Bunun için
aşağıdaki gibi faaliyetleri beraber organize etmek ve düzenlemek gerekir.
1. ‘Türk Güreşi’ diye adlandırılan güreş türünün kurallarını belirlemek,
2. ‘Türk Güreşinin’ ulusal ve uluslararası Federasyonlarını oluşturmak.
345
3. ‘Türk Güreşinin’ en az 4 kıtada ve 75 ülkede Federasyonlarını oluşturarak halk arasında
yaygınlaşmasını sağlamak.
4. ‘Türk Güreşi’ ulusal ve uluslararası müsabakaları düzenlemek.
5. ‘Türk Güreşini’ Olimpiyat oyunlarının programına güreşin sadece bir dalı olarak girmesi için
plan hazırlamak ve bu iş planının gerçekleştirilmesi için elimizden geleni (maddi, kuvvet)
yapmak.
‘Türk Güreşi’, Türk devletlerinin ve halklarının ortak kültürel, siyasi, ekonomik işbirlikleri ve
organize faaliyetleri sonucunda Olimpiyat oyunlarının programına girebilir ve bu etkinlikler
doğrultusunda güreşin dünya çapında en belirgin bir spor çeşidi olması sağlanabilir.
KAYNAKLAR
Bayman F.E., Kırgız Spor Güreşi, Gençleri Terbiye Yöntemleri. Bişkek 1972.
Bolgambayev M.H., Kazakça güreş –Güreş – Almata.1980.
İvankov Ç.T.,Ulusal Eğlence Güreş.- İnsan. Kazan, 2007.
Mehmet Türkmen, Türk Dünyası Medeniyetinde ‘Güreş ve Güreşçi’ anlamları –Ululararası
Karakucak ve Kısa Şalvar Güreş Sempozyumu, Kahramanmaraş.
5. Saralaev M.K., Bukuev M.O., Mambetkaliev C.M. Manastan Kalan Oyunlar. Bişkek, 1995.
6. Tanikeev M., Kazakistan Spor Medeniyeti Tarihi, Almata, 2001.
7. Kun L. Beden Eğitimi ve Sporun genel tarihi. M. Raduga. 1982.
1.
2.
3.
4.
346
TÜRK ULUSAL VE ULUSLARARASI
GÜREŞ HAKEMLERİNİN İŞ DOYUMLARININ ANALİZİ
Mehmet GÜL1 Rafet ÜNVER1 Abdulkadir TEKİN2
1
2
Cumhuriyet Üniversitesi
Kırıkkale Üniversitesi/ Kırıkkale University
ÖZET
Bu çalışmanın amacı Türkiye’de faal olarak görev yapan ulusal ve uluslararası
düzeydeki güreş hakemlerinin iş doyumlarını çeşitli değişkenler açısından analiz etmektir.
Araştırma grubunu Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve illerinde görev yapan 111 ulusal ve 41
uluslararası güreş hakemi olmak üzere toplam 152 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada veri
toplama aracı olarak 15 sorudan oluşan Kişisel Bilgi Formu ve Minnesota İş Doyum Ölçeği
kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerden yüzde (%), frekans, ortalama ve
standart sapma değerlerden yararlanılmıştır. Bununla birlikte çeşitli değişkenler arasındaki
farkları ortaya koymak amacıyla bağımsız gruplar t testi ve tek yönlü varyans analizinden
(Anova) yararlanılmıştır. Elde edilen bulgularda güreş hakemlerinin yaş ortalamalarının 37
yaş olduğu, tamamına yakının erkek hakemlerden oluştuğu (% 95,4) büyük bir kısmının aktif
olarak güreş yaptığı (%91,5) belirlenmiştir. İş doyumları açısından güreş hakemlerinin orta
düzeyde bir değer aldıkları tespit edilmiştir. Hakemlerin iş doyum düzeylerini artırmak için
terfi, görevlendirme gibi uygulamaların adil düzenlenmesi önemlidir. Bununla birlikte görev
aldıkları organizasyonlarda karşılaştıkları sorunların (konaklama, ulaşım, ücret, vb.)
giderilmesi gereklidir.
Anahtar Kelimeler: Güreş; İş Doyumu; Ulusal ve Uluslararası Hakem
347
THE ANALYSIS OF WORK SATISFACTION LEVELS OF TURKISH NATIONAL
AND INTERNATIONAL WRESTLİNG REFEREES
ABSTRACT
The purpose of this study is to analysis the work satisfaction levels of Turkish national and
international wrestling referees in terms of some variables. The subjects group is composed
totally 152 individuals who are 111 national, 41 international levels referees in different
regions and city of Turkey. The Personal Information Scale and Minesota Work Satisfaction
Scale were used as data collection tools. Percentages (%), frequency, mean and standard
deviation that are definition statistics were used in data analyses. In addition to this
independent t test and Anova analyses were used due to exhibit differences between some
variables. In the results obtained that wrestling referees’ ages 37 years, almost all were male
(%95,4), most of the referees have wrestled actively (%91,5). In terms of work satisfaction
wrestling referees have taken a intermediate levels satisfaction. It is important to just order the
practices as promoting and assignment. However, the problems encountered of referees have
to be troubleshoot in their assignment organization.
Key Words: Wrestling; Work Satisfaction; National and International Referees
348
SUPATAEVA, Elvira Аkinovna
Pedagojik adayı Bilimler
Kıdemli araştırmacı
Kırgız Eğitim Akademisi
Dil durum Kırgızistan'da
Birkaç yüzyıl önce Kırgız topraklarına gelen rus dili, uzun süre konuşma ve iş dili
olarak yerini aldı.
XIX asrın 50-70'li y.y Kırgızistan için önemli tarihsel olay meydana geldi – bu da
Çarlık Rusya’ya katılmak olmuştu. Bu dönemden sonra kırgızlar kendi ulusal bilinçlerini,
kültürlerini, edebiyatlarını, geniş bir ölçüde rus dili ve kültürü ile bağdaştırdılar. Rus nüfusun
gelmesi ile modern okullar ve diğer eğitim kurumları ortaya çıktı. Dil, Kırgızların ayrı
temsilcileri tarafından kullanarak, iş, kültür, günlük iletişim araçı haline gelir. Rus dili,
dünyanın kültürel zenginliğini, insanlığın sanatsal değerlerini kavramada bir rehber haline
gelir.
Kırgız ilköğretim okullarında Rusya’yı öğretme yöntemi tarihi 1918 başlar (yani, Orta
Asya’nın ulusal okullarında rus dilinin gönüllü olarak öğrenilmesine dair Тürkistan
Cumhuriyeti Hükümetin kararı kabulünden itibaren).
L.A. Şerba, V.M. Çistakov ve diğer önde gelen bilim adamları, rus olmayan okullarda,
rus dilin öğretim tekniği üzerinde durmuşlardır. Tarihe göre, geçen yüzyılın 40-50 yılları
arasında eğitim biliminin bir dalı olarak P.İ. Harakoz, V.P. Petrov, G.İ. Horols, L.A. Şeyman,
İ.A. Batmanov v.b. ilim adamları tarafından hazırlanmıştır.
Kırgız okullarında rus dili öğretim yöntemlerin gelişmesine, Orusbaev A.O., Tagaev
M.C., Dobaev K.D., Darbanov M.E., Derbişeva Z.K., v.b. büyük katkı sağlamıştırlar.
Ancak, 90'lı yılların başlarında Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve Kırgız
Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını elde etmesiyle birlikte, rus dilin yeri ve rolü sadece toplumda
değil, aynı zamanda eğitim sisteminde de radikal biçimde değiş oldu.
Bağımsızlığın son 20 yıl içinde rus dili alanının daralmasının başlıca nedenleri,
şunlardır:
Birincisi, birleşik sovyet eğitim sisteminin dağılması, kültür ve dil alanların hızla
rusçadan kopması, sonuç olarak – anadili rusça olanların göçetmeleri, uzmanların başka
yerlere gitmeleri, başka yabancı dillerin öğretilmesine yönelerek, rusça’ya ayrılan ders
saatlerinin azalması.
Ancak, rusça’nın kullanma alanın daralmasına rağmen, rus diline gerek etnikarası,
gerek uluslararası iletişim dili olarak ihtiyaç henüz oldukça yüksektir.
Kırgızistan vatandaşlarının, ikinci yabancı dili bilenlerin (bunların içinde-rusça,
kırgızca, özbekçe, türkçe, inglizce, fransızca, almanca v.s.) oranı (47,3%), bunların içinden
(83,1%) iletişim dili olarak rusça’yı kullanmaktadırlar.
Kırgızistan’ın piyasa ekonomisine geçiş şartlarında, nüfusun büyük kısmı giderek daha
aktif halde ekonomik faaliyetlere karışmaktadırlar. Modern iş hayatının uygulamalarından
görüldüğü gibi, düzgün konuşma yeteneği- ticari başarının en önemli koşullardandır. Bu
yüzden, rus dilinın resmi-iş tarzı hakkındaki dersler öğrenciler için oldukça önemlidir.
349
The role of official business style of the Russian language in Kyrgyzstan.
Supataeva Elvira AKINOVNA
The candidate of pedagogical Sciences
Senior researcher
Kyrgyz Academy of Education
Having appeared on the territories of Kyrgyz land centuries ago, the Russian is firmly
and permanently occupied the niche of the main conversational and business language. The
important historical event happened for modern Kyrgyzstan during 50-70-s of XIX century accession to imperial Russia. Since that time the Kyrgyz people composed their national
identity, culture, and literature in a broad relationship with the Russian language and Russian
culture. With arrival of the Russian population secular schools and other educational
institutions were established. The language, manifesting itself in the speech of some
representatives of the Kyrgyz ethnic group, becomes a tool of business, cultural, consumer
communication. Russian became a conductor in comprehension of world`s cultural wealth
and art values of mankind.
History of the development of methods of teaching the Russian language in the
elementary school started from 1918 (since the adoption of the resolution of the Government
of the Republic of Turkestan about voluntary study of the Russian language in the national
schools of Central Asia). At the origins of the teaching of the Russian language in nonRussian schools were Scherba, L, A; Chistyakov,V,M, V,M and other distinguished scientists.
According to the history the methodology of teaching Russian language in the schools had
been started to develop as one of the branches of education during 40-50-ies of the last
century by scientists-methodists Harakoz,P,I; Petrov,V,P; Horolc, G,I; Sheiman, L,A;
Batmanov, I,A, and etc.
A great contribution to the development of teaching methods of the Russian language
in the schools had been made by Orusbaev, S,A; Tagaev, M,J; Dobaev K,D; Darbanov M,E;
Derbisheva Z,K. and etc.
However, with the collapse in the early 90’s of the Soviet Union and the independence
of the Kyrgyz Republic, the role and place of Russian language radically changed, not only in
society but also within the education system.
The main reasons confining the Russian language for the last 20 years of
independence are:
First of all, the destroy of unified Soviet education system, the rapid derussification of
cultural and linguistic space as a consequence - the migration of native speakers, the outflow
of qualified personnel, the reduction of the hours devoted to the teaching of the Russian
language in favour of other foreign languages, etc. However, despite the reduction of
application of the Russian language, the demand of language as an inter-ethnic and
international communication still remains quite high.
Less than half of the Kyrgyz people (47.3%), with the second language (including
Russian, Kyrgyz, Uzbek, Turkish, English, French, German, etc.), a significant proportion
(83.1%) communicates in Russian.
In conditions of transition of modern Kyrgyzstan to a market economy the major part
of the population is more and more actively involved in economic activities. As practice of
modern business shows the ability to conduct a business conversation – is one of the most
important conditions of commercial success. And so the lessons for officially-business style
of Russian language have great value for students.
350
Языковая ситуация в Кыргызстане
СУПАТАЕВА Эльвира Акиновна
кандидат педагогических наук
Кыргызская академия образования
Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский
прочно и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка.
Важное историческое событие произошло для современного Кыргызстана в 50-70х гг. ХIХ в. - присоединение к царской России. С этого периода кыргызы свое
национальное самосознание, культуру, литературу слагали в широкой взаимосвязи с
русским языком и русской культурой. С приходом русского населения, появились
светские школы и другие учебные учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных
представителей кыргызского этноса, становится средством деловой, культурной, бытовой
коммуникации. Русский язык стал проводником в постижении мирового культурного
богатства, художественных ценностей человечества.
История развития методики обучения русскому языку в кыргызской начальной
школе начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства
Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных
школах Средней Азии).
У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли
Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика
преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики
начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом,
И.А.Батмановым и др.
Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской
школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева
З.К. и др.
Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением
независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место
русского языка не только в обществе, но и в системе образования.
Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет
независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система
образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как
следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение
часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных
языков и др.
Однако, несмотря на сокращение
сферы применения русского языка,
потребность как языка межнационального и международного общения пока еще
остается достаточно высокой.
Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%), владеющих вторым языком
(среди которых - русский, кыргызский, узбекский, турецкий, английский, французский,
немецкий и прочие), значительная часть (83,1%) общается по-русски.
В условиях перехода современного Кыргызстана к рыночной экономике
значительная часть населения все более активно вовлекается в экономическую
деятельность. Как показывает практика современного бизнеса умение вести деловой
разговор – является одним из наиболее важных условий коммерческого успеха. И
351
поэтому занятия по официально-деловому стилю русского языка имеют важное
значение для студентов.
Супатаева Эльвира Акиновна
кандидат педагогических наук
Кыргызстан
ЯЗЫКОВАЯ СИТУАЦИЯ В КЫРГЫЗСТАНЕ
Многоязычие остается одной из главных характеристик и важнейшей
культурной ценностью Кыргызстана. Согласно статистики - 59,4 процента населения
Кыргызстана в возрасте 15 лет и старше владеют двумя и более языками: кыргызским,
русским и другими языками.
В целом в Кыргызстане возрастает роль кыргызского языка как
государственного языка, постепенно изменяется функция русского языка, имеющего
статус официального языка, по-новому в обществе воспринимаются и используются
мировые языки (в первую очередь, английский и китайский языки) и языки других
государств (турецкий и языки соседних государств).
Русский язык остается в республике языком межнационального общения.
Появившись на территориях кыргызских земель несколько веков назад, русский прочно
и надолго занял нишу основного разговорного и делового языка.
С приходом русского населения, появились светские школы и другие учебные
учреждения. Язык, проявляясь в речи отдельных представителей кыргызского этноса,
становится средством деловой, культурной, бытовой коммуникации. Русский язык стал
проводником в постижении мирового культурного богатства, художественных
ценностей человечества.
История развития методики обучения русскому языку в кыргызской школе
начинается с 1918 года (с момента принятия постановления правительства
Туркестанской республики о добровольном изучении русского языка в национальных
школах Средней Азии).
У истоков методики преподавания русского языка в нерусской школе стояли
Л.А. Щерба, В.М. Чистяков и другие видные ученые. Согласно истории методика
преподавания русского языка в кыргызской школе как одна из отраслей педагогики
начала активно разрабатываться в 40-50-х годах прошлого столетия ученымиметодистами П.И. Харакозом, В.П. Петровым, Г.И. Хорольцом, Л.А. Шейманом,
И.А.Батмановым и др.
Большой вклад в развитие методики обучения русскому языку в кыргызской
школе внесли: Орусбаев А.О., Тагаев М.Дж., Добаев К.Д., Дарбанов М.Э., Дербишева
З.К. и др.
Однако с распадом в начале 90-х годов Советского Союза и обретением
независимости Кыргызской Республикой принципиально изменились роль и место
русского языка не только в обществе, но и в системе образования.
Главные причины сужения сферы русского языка за последние 20 лет
независимости таковы. Во-первых, разрушившаяся единая советская система
образования, стремительная дерусификация культурного и языкового пространства, как
следствие - миграция носителей языка, отток квалифицированных кадров, сокращение
часов, отведенных на преподавание русского языка в пользу других иностранных
языков и др.
Однако, несмотря на сокращение
сферы применения русского языка,
потребность как языка межнационального и международного общения пока еще
352
остается достаточно высокой. Из менее чем половины кыргызстанцев (47,3%),
владеющих вторым языком (среди которых - русский, кыргызский, узбекский,
турецкий, английский, французский, немецкий и прочие), значительная часть (83,1%)
общается по-русски.
Кыргызстанский лингвист М.Дж. Тагаев отмечает, что для полноценного
развития государства, приобщения этноса к мировому образовательному, научному и
культурному пространству, к новым технологиям недостаточно одного, пусть даже
достаточно развитого языка. Сейчас здравомыслящая элита общества и большинство
населения страны понимает, что национальная ограниченность – это путь в никуда. В
этой связи проблемы межкультурной коммуникации и выбора языка-посредника между
странами СНГ и мировым сообществом стоят особенно остро в настоящее время. На
эту роль в Кыргызстане претендуют многие языки: русский, английский, турецкий,
китайский и др. [1].
Особенно заметна в последнее время экспансия турецкого языка. В настоящее
время активно развивается сотрудничество Кыргызстана в области образования с
Турецкой Республикой.
Турция первой из государств мира признала государственную независимость
Кыргызской Республики и установила с ней дипломатические отношения 24 декабря
1991 года. Открытие турецкого посольства в КР в апреле 1992 года стало новой вехой в
развитии двусторонних дружественных отношений.
Турция является одной из приоритетных стран, с которыми Кыргызстан
особенно тесно сотрудничает. Она имеет очень выгодное геополитическое положение,
находясь на стыке Европы и Азии, имеет железнодорожные, морские, воздушные пути
сообщения. Немалую роль играет и ее стремление расширить свое присутствие и
влияние в Центрально-Азиатском регионе. Турецкое управление по сотрудничеству и
развитию при Аппарате Премьер-министра Республики Турция (ТИКА) было основано
в 1992 году, после распада Советского Союза и Восточноевропейского
Социалистического Блока, с целью предоставления технической помощи
развивающимся странам и развития с ними отношений в сфере экономики, торговли,
техники, культуры, образования и социального развития с помощью проектов и
программ ТИКА. Управление ТИКА начало свою деятельность и в
Кыргызской Республике в 1992 году и до сегодняшнего дня осуществляет проекты и
программы сотрудничества в сфере экономики, торговли, техники, образования и в
социальной сфере.
В 2013 году двадцатилетие своей деятельности в нашей стране отметило
Международное образовательное учреждение (МОУ) «Себат». Кыргызско-турецкие
лицеи «Себат» функционируют практически во всех областях Кыргызской Республики
- 9 мужских и 5 женских международных лицеев. Обучение в них платное, мальчики и
девочки учатся раздельно. Живут дети в общежитиях и домой приезжают лишь на
выходные.
Также в рамках турецкой образовательной ассоциации «Себат»«Себат»
функционируют международная школа «Silk Road» и международный университет
«Ататюрк-Ала-Тоо». По последним данным, в МОУ «Себат» в Кыргызстане обучается
более 9 тысяч человек. Среди них 80% учащихся – это кыргызы, около 7% - русские,
4% - узбеки, около 3% - турки.
В Кыргызской Республике ныне действует женские учебные заведения как
кыргызско-турецкий лицей Анадолу и профессиональный лицей.
В 1995 году в Измире было подписано межправительственное соглашение об
открытии в столице Кыргызстана Кыргызско-Турецкого университета «Манас»,
353
который со временем стал одним из ведущих вузов страны. Цель учебных программ –
подготовка кадров международного стандарта. Основные языки преподавания –
кыргызский и турецкий, овладение английским языком является обязательным.
Выпускники получают дипломы, признаваемые в Кыргызстане и Турции.
Кыргызстанцы с большим интересом изучают культуру и историю Турции и его
народа, наследие его великого сына, основателя Турецкой Республики Мустафы
Кемаля Ататюрка. В Кыргызстане создан Международный фонд его имени. Один из
парков Бишкека носит имя Ататюрка, а памятник Ататюрку по достоинству занял
место среди исторических и культурных памятников столицы Кыргызстана.
Достоянием широкой публики в нашей стране стал главный труд Ататюрка «Нутук»
(Путь новой Турции). В апреле 2002 г. в Национальном театре оперы и балета имени
А.Малдыбаева прошла презентация этой книги, изданной в Турции на кыргызском
языке.
Литература
1. Тагаев М.Дж. Межкультурная коммуникация на постсоветском пространстве
(на примере Республики Кыргызстан) // Электронный ресурс:
file:///F:/%D1%81%D1%82%D0%B0%D1%82%D1%8C%D0%B8%202016/mezhk
ulturnaya-kommunikatsiya-na-postsovetskom-prostranstve-na-primere-respublikikyrgyzstan.pdf
2. Окшаубаева Б., Узакбаева А. Социально-экономические отношения Кыргызской
Республики с Турцией // Вестник Иссык-Кульского университета. - 2014. - № 37.
Электронный ресурс: http://nbisu.moy.su/_ld/27/2759_IGU_OKSHAUBAEVA.pdf
354
ÜNİVERSİTE SPORLARI VE GÜREŞ
Doç. Dr. Atilla PULUR
Ülkemizde Güreş Sporu hem ulusal hem de uluslararası seviyede itibar görürken
Üniversite Sporları Federasyonu tarafından da sürekli olarak desteklenmiş, bu sporun
üniversite gençliğine sevdirilmesi ve popülaritesini kaybetmemesi adına gerekli çalışmalar
yapılmıştır.
Ulusal alanda bu çalışmaların en somut örneği üniversitelerin güreş sporuna olan
katılımının her geçen yıl artması, uluslararası alanda ise ülkemizde düzenlenen ve
düzenlenecek olan uluslararası güreş organizasyonlarıdır. Türkiye Üniversite Sporları
Federasyonu, Türkiye Güreş Federasyonu ile birliktelik sağlayarak bu anlamda üzerine düşen
görevleri eksiksiz yerine getirmektedir.
Aşağıdaki bölümlerde Üniversite Sporları ve Güreş ilişkisi ulusal ve uluslararası
boyutlarda sunulmaya çalışılmıştır.
1. ULUSAL BOYUT: ÜLKEMİZDE ÜNİVERSİTE SPORLARI VE GÜREŞ

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun kuruluş tarihi olan 1996 yılından
bugüne kadar Üniversite seviyesinde Güreş branşına olan ilgi sürekli olarak bir
gelişim göstermiştir.

Aşağıda 2000-2016 yılları arasında Güreş branşına katılım istatistikleri verilmiştir;
355
2. ULUSLARARASI BOYUT:
2.1. ÜLKEMİZDE DÜZENLEDİĞİMİZ ULUSLARARASI
ORGANİZASYONLAR

Güreş, hem Uluslararası Organizasyon düzenleme hem de Uluslararası Organizasyona
katılım bakımından ülkemizin çok başarılı olduğu branşlardan biri olma özelliğini
yıllardır sürdürmektedir.

Ülkemiz, 1968 yılında İstanbul'da gerçekleştirilen 1. Dünya Üniversiteler Güreş
Şampiyonası ile İlk Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonasını düzenleyen ülke
olma özelliğine sahip olurken,

1998 yılında tam 30 yıl sonra, Ankara, 3. Dünya Üniversiteler Güreş
Şampiyonasına evsahipliği yapmıştır (Kaynak: http://fisu.net/en/FISU-Wrestling3585.html).

2005 yılında İzmir’de gerçekleştirilen 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor
Oyunlarında (23. Summer Universiade) Güreş, Seçmeli Branş olarak ülkemiz
tarafından seçilerek organizasyonu çok başarılı ve rekor katılım (40 ülke, 340 sporcu)
ile gerçekleştirilmiştir.

Ve ülkemizdeki 4. Uluslararası Güreş Organizasyonu
356
12. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası, 25-30 Ekim 2016,
Çorum
12. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik
ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla 25-30 Ekim 2016 tarihleri arasında
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ve Hitit Üniversitesi işbirliğinde
Çorum'da düzenlenecektir.
Dünyada, hem Yaz Spor Oyunlarını (23. Summer Universiade, İzmir) hem
de Kış Spor Oyunlarını (25. Winter Universiade, Erzurum) düzenleyen
sayılı ülkelerden biri olan ülkemiz, bu konuda Uluslararası Üniversite
Sporları Federasyonu (FISU) ve tüm dünyanın takdirini toplamış olup 12.
Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonasıyla ülkemizde düzenlenen
uluslararası organizasyon listesine yine büyük bir organizasyonu eklemiştir.
40 ülkeden yaklaşık 450 sporcunun katılımının beklendiği 12. Dünya
Üniversiteler Güreş Şampiyonasında da geçmiş yıllardaki başarımızın
süreceğine inanıyoruz.
2.2. KATILDIĞIMIZ ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR &
DERECELER
Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu olarak 1996 yılından bugüne kadar düzenlenen tüm
Uluslararası Güreş Organizasyonlarına (Dünya Şampiyonası ve Seçmeli branş olarak Dünya
Üniversiteler Yaz Spor Oyunlarında) katılmaktayız.
Aşağıda bugüne kadar katıldığımız organizasyonlar verilmiştir;
YIL ORGANİZASYON-ŞEHİR
(ÜLKE)__________________________________
2014 11. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Pecs (Macaristan)
Serbest: 2 altın-1 gümüş-3 bronz
Greko-romen: 2 altın-3 gümüş-2 bronz
2013 26. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli Branş – Kazan (RUS)
Serbest: 1 altın-
Greko-romen: 1altın-1 bronz
2012 10. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Kuortane (Finlandiya)
Serbest: 2 altın-1 gümüş-2 bronz
Greko-romen: 2 gümüş-2 bronz / Bayanlar: 1 bronz
2010 9. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Torino (İtalya)
Serbest: 1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-4 bronz / Bayanlar: 1 bronz
2008 8. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Thessaloniki (Yunanistan)
Serbest: 3 gümüş-2 bronz
Greko-romen: 2 altın-2 bronz
2006 7. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Ulaanbaatar (Moğolistan)
357
Serbest: 1 gümüş
Greko-romen: 3 altın-1 bronz
2005 23. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları-Seçmeli Branş – İzmir
Serbest: 1 altın-2 gümüş-2 bronz
Greko-romen: 2 altın-2 gümüş / Bayanlar: 1 gümüş
2004 6. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Lodz (Polonya)
Serbest: 1 gümüş
Greko-romen: 1 altın-1 gümüş-3 bronz
2002 5. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Edmonton (Kanada)
Serbest: 2 altın-1 gümüş
Greko-romen: 2 altın-2 bronz
2000 4. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Tokyo (Japonya)
Serbest: 2 altın-1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 2 altın-1 gümüş-3 bronz
1998 3. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Ankara (Türkiye)
Serbest: 3 altın-1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 1 altın-4 gümüş
1996 2. Dünya Üniversiteler Güreş Şampiyonası - Tahran (İran)
Serbest: 1 altın-1 gümüş-1 bronz
Greko-romen: 2 altın-4 gümüş
1996-2016 YILLARI ARASINDA TOPLAMDA 33 Altın-33 Gümüş-35 Bronz madalya ÜLKEMİZE
KAZANDIRILMIŞTIR
Türkiye Üniversite Sporları olarak Türk güreşine olan ilgimiz ve katkımız artarak devam
edecektir.
Doç.Dr. Atilla PULUR
T.Ü.S.F. Başkan Vekili
358

Benzer belgeler