kesintiye u×radÛ Kudatgobilik, CHP Genel BaÝkan Yardιmcιsι

Transkript

kesintiye u×radÛ Kudatgobilik, CHP Genel BaÝkan Yardιmcιsι
MAKAL E
Av. ERTEN CILGA
ÙÛ SaØlˆØˆ ve GüvenliØi
Yönetmelikleri hazˆrlanˆyor
M A KA L E
ECBOHS proje
faaliyetleri teknik
çalˆÛma ziyaretleri ile
devam ediyor
sayfa 7
FATÙH TOKATLI
2012 Ùlerleme Raporu’nun
düÛündürdükleri
sayfa 8-9
Yˆl 49 ~ Sayˆ 875 ~ Ekim 2012
sayfa 10
www.mess.org.tr
ISSN 1300~9699
Toplu sözleÚme düzeni
kesintiye u×radÛ
Kudatgobilik, CHP Genel BaÝkan
Yardˆmcˆsˆ ErdoØan Toprak ile
bir araya geldi.
CHP İşveren Sendikaları ve
Meslek Kuruluşlarından Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan
Toprak, TİSK ve MESS Yönetim
Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik
ve TİSK Yönetim Kurulu üyeleri ile
5 Ekim 2012 tarihinde MESS’te bir
araya geldi. Toprak, Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile
birlikte yaptığı ziyarette, CHP’nin
işverenlere, iş dünyası ve meslek örgütlerine, esnaf, çiftçi, ihracatçı, sanayici ve girişimcilerin sorunlarına
yaklaşımını anlattı.
Erdoğan Toprak, “CHP’nin işverenlerimizin, girişimcilerimizin
sorunlarına yönelik çalışmalarını,
çözüm projeleri ve planlarını paylaşmak, ortak akıl ve işbirliği çerçevesinde yeni çözüm modelleri üretmek için çalışma başlattık. TİSK ile
de bu platformda bir araya gelmek,
işbirliğimizi güçlendirmek, ana muhalefet ve gelecekte iktidar olarak
sorunları masaya yatırıp çözümleri
de uzlaşarak bulmak hedefimiz.”
dedi.
Toprak, Hükümetin TBMM
gündemine getirdiği ve 3 Ekim’den
itibaren Genel Kurul’da görüşülmesine başlanan Toplu İş İlişkileri
Yasası ile ilgili olarak sosyal tarafları uzlaştırmak, ILO standartlarında
bir düzenlemeyi yaşama geçirmek
konusunda muhalefeti ve sosyal tarafları dışlayıcı tavrı yüzünden tasarının yasalaşamadığını, Türkiye’de 10
aydan bu yana toplu sözleşme düzeninin kesintiye uğradığını ifade etti.
İşverenlerin üzerindeki istihdam
yükünün ağırlığının Türkiye’yi bu
açıdan dünya sıralamasında ilk sıralara yükselttiğini ifade eden Erdoğan
Toprak, CHP’nin program ve hazırlıklarında istihdam üzerindeki,
neredeyse ikinci bir işçi istihdamına
olanak sağlayacak yükseklikteki vergi ve prim yükünün makul ve rekabet imkanı sağlayacak düzeye çekilmesini öngördüğünü belirtti.
Erdoğan Toprak, güncel ekono-
29 EKÙM CUMHURÙYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
mik ve siyasi süreçle ilgili olarak da
görüşlerini dile getirdi.
TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik,
CHP’nin işverenlerin sorunlarına
yaklaşımından, çözüm arayışları ve
işbirliği düşüncesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, Erdoğan
Toprak ve CHP heyetine teşekkür
etti.
Kudatgobilik, CHP’nin sanayicilerin sorunlarıyla ilgilenmesi
gerektiğini, CHP’den AB politikaları alanında etkin tutum içinde
olmasını beklediklerini ifade ederek, “Öncelikle Cumhuriyeti kuran
parti olarak Atatürk’e ve felsefesine sahip çıkmalıyız. Bugün neredeyse Atatürk’ü sevmek suç oldu.
CHP’den Cumhuriyet kurulduğunda toplu iğne bile üretemeyen bir
ekonomiden bugün 126 çeşit sanayi
ürünü ihraç eden bir konuma gelen
Türkiye’nin sanayicisine sahip çıkmasını, bir “İstihdam Manifestosu”
ilan etmesini bekliyoruz. AB, Türki-
yesiz olmaz diyorlar. CHP, AB işini
önemsemeli. Mesleki eğitime önem
verilmeli. Sanayicinin en büyük ihtiyacı bu. Türkiye’de 176 üniversite
eğitim veriyor. Eğitim plansız gidiyor, bunları CHP’nin yakın takibe
alması lâzım.” dedi.
Kudatgobilik Tavşanlı’da kurdukları çevreyi olumsuz etkileyen
atıkların enerjiye dönüşümünü sağlayacak tesise CHP ilçe başkanının
karşı çıkıp engellediğini belirterek,
aslında çevreye duyarlı böyle bir
tesise ülkemizin ihtiyacı olduğunu
Toprak’a aktardı.
CHP Milletvekilleri Özkoç ve
Değirmendereli de TİSK’in öncelikle üretimin desteklenmesi önerisini olumlu bulduklarını, CHP’nin
de önceliğinin bu yönde olduğunu
kaydettiler.
TİSK’e görüşme için teşekkür
eden Erdoğan Toprak, CHP’nin işverenlerin sorunlarına sahip çıktığını, ancak her şeyin de kendilerinden
beklenmemesi gerektiğini belirtti.
KURBAN BAYRAMINIZI EN ÙÇTEN DÙLEKLERÙMÙZLE KUTLARIZ
2
iÛveren gazetesi ekim 2012
YENÙ YAYINLARIMIZ
Çalışma hayatının iletişim aracı
olan
Biz Bize gazetesinin Ekim 2012
o
sayısı
yayımlandı. Gazetemizin yeni
s
sayısında,
Cumhuriyetimizin 89. kurus
luş
l yıldönümü ve MESS’in 53. kuruluş
yıldönümü
yer alıyor. Matay Otomotiv
y
Yan
Y Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den Murat
Şahin,
severek yaptığı mesleğini Çat
Ş
Kapı
köşemizde bizlere anlatıyor. Ayın
K
Sorusu
köşesinde Türkiye’de kadınların
S
işgücüne
katılımı hakkında görüşler yer
i
alırken,
Ben Böyle Düşünüyorum köa
şesinde
interneti hangi amaçla kullanış
yorsunuz
sorusuna yönelik MESS üye
y
işyerleri
çalışanlarının görüşlerine yer
i
veriliyor. Uzman Gözüyle köşesinde ise Uz. Dr. İlkay Keskinel bağışıklık sistemiyle ilgili faydalı bilgiler paylaşıyor. Bu ayki röportaj sayfamıza
Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV ) İstanbul İl Koordinatörü Zuhal Ön
konuk oluyor.
MEVGÜNCEL dergisinin Ekim
2012 sayısında; Ortak Eğitim Projesi
eğitimlerine, MEV’in iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı eğitimlerine, yürüttüğü projelerine, MESS-REFA, MESSMEMAS eğitimlerine ve kurum içi
eğitimlere yer veriliyor. Dergiye; İş Kurumu Genel Müdürü Dr. Nusret Yazıcı,
Koç Holding A.Ş. Kurumsal İletişim ve
Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl,
İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım
Çevre Müdürü Barış Bora, Anadolu
Isuzu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İK Müdürü Fatih Mehmet Uğur, Özen Mensucat Yönetim Kurulu
Başkanı Dr. Ahmet Temiroğlu röportajları ve makaleleri ile konuk
oluyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde yayımlanan
İSG yönetmeliklerine, işletmelerde planlama sürecinin önemine ve
organizasyon eğitimlerinde başarı faktörlerine dair makaleler de
yer alıyor.
ekonomisi için büyüme öngörüleri, işletmelerde itibar yönetimi, stratejik planlama ve işletmeler açısından önemi,
işveren sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının ülkemiz
sosyal politikalarının oluşturulmasına katkısı, yatırımların ve istihdamın artırılması için ekonomi politikalarında
yapılacak değişiklikler, ülkemizde kayıt dışı ekonominin
geldiği nokta, sonuçları ve azaltılmasına yönelik çözüm
önerileri, Türkiye ekonomisi ve Avrupa’da yaşanan ekonomik gelişmelerin etkileri, 2012 Türkiye İlerleme Raporu
gibi konular derginin bu sayısının sayfalarında değerlendiriliyor.
Derginin yeni sayısında Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın
CHP Ankara Milletvekili Faik Öztrak, CHP İstanbul
Milletvekili Osman Taney Korutürk, CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, MHP Eskişehir Milletvekili
Dr. Ruhsar Demirel makaleleri ile konuk oluyor. 10. Kalkınma Planı hazırlıkları, Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik gelişmeler, Türkiye’de endüstri ilişkilerinin geleceği, yeni eğitim sistemi, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu, iş ve meslek danışmanlığı çalışmaları, girişimcilik ve liderlik, Türk otomotiv sektöründe ihracat, Türkiye
31. Uluslararasˆ
Ùstanbul
Kitap Fuarˆ’nda
buluÛmak dileØiyle…
MESS ADINA SAHİBİ
Tuğrul KUDATGOBİLİK MESS Yönetim Kurulu Başkanı
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Av. İsmet SİPAHİ MESS Genel Sekreteri
YAYIN KOORDİNATÖRÜ
Aytül ANLAR MESS Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü
YAYIN KURULU
Av. Erten CILGA, Av. Hakan YILDIRIMOĞLU,
Dr. Aykut ENGİN, Aytül ANLAR,
Serra DEMİR, Çisem KILIÇ
GRAFİK TASARIM
Nermin YILMAZ, Nilüfer DEMİRCİ BASUMLI,
Seda Sevinç ŞAKAR KORKMAZ
YAZIŞMA ADRESİ
MESS-Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası
Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: 2
34381 Şişli/İSTANBUL
Tel: 212. 232 01 04 (pbx) Faks: 212. 241 76 19
e-posta
[email protected]
MESS İşveren Gazetesi internette
www.mess.org.tr
YAYIN TÜRÜ
Yerel süreli yayın. MESS’in aylık yayın organıdır.
BASKI
HANLAR Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 16
Kağıthane/İSTANBUL
Tel: 212. 324 08 82
BASKI TARİHİ
19 Ekim 2012
Yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle kullanılabilir.
MESS İşveren gazetesinin basımında geri dönüşümlü
kağıt kullanılmaktadır.
ISSN 1300-9699
1999 yˆlˆndan bu yana katˆldˆØˆmˆz Ùstanbul Kitap Fuarˆ’nda; yönetim dünyasˆ,
endüstriyel iliÝkiler, kiÝisel geliÝim, Harvard Business Review Dergisi’nden
Seçmeler dizisi ve araÝtˆrma yayˆnlarˆmˆz ile kendini geliÝtirmek isteyen herkesi
standˆmˆza bekliyoruz.
Tarih
: 17-25 Kasım 2012
Yer
: TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Beylikdüzü-İSTANBUL
MESS Standı
: 3 No.lu Salon / 603-D No.lu Stant
Ziyaret Saatleri
: Hafta İçi 10.00 - 19.00 / Hafta Sonu 11.00 - 20.00
Ya y ı n l ar ı m ı z i çi n
w w w. m e s s . o r g. t r
adresimizi ziyaret edebilirsiniz.
iÛveren gazetesi ekim 2012
3
MESS kuruluÚunun
53. yÛlÛnda
MESS 53 yˆldˆr hizmet üretiyor, çalˆÝma yaÝamˆnda refah, huzur ve barˆÝ için çˆktˆØˆ yolculukta üyeleri ve
onlarˆn çalˆÝanlarˆ adˆna büyük iÝlere imza atˆyor. Kalˆcˆ çözümlerin toplumsal uzlaÝma ve iÝbirliØinden
geçtiØi inancˆyla MESS, endüstri iliÝkilerinin ve her Ýeyden önce Türkiye’nin yolunu aydˆnlatmayˆ her zamanki
kararlˆlˆØˆyla sürdürüyor. KurulduØu günden günümüze Türk sanayine kazandˆrdˆØˆ dinamizm, üstlendiØi
misyon ve gerçekleÝtirdiØi etkinliklerle MESS Türk çalˆÝma hayatˆnˆn en önemli unsurlarˆndan biri.
Bugün MESS, 53 yˆllˆk güçlü ve saygˆn bir geleneØin arkasˆnda olduØunu bilerek geleceØe daha güvenle
bakabiliyorsa Ýüphesiz ki bunda en büyük pay kurucularˆna ve MESS çalˆÝanlarˆna ait.
MESS Kurucusu Jak V. Kamhi; “MESS çatısında
birlik olarak sürdürdüğümüz mücadeleler neticesinde son zamanlarda yönetimiyle, işçi ve işverenleri ile
ülkemize büyük hizmetlerde bulunan bir çizgiye gelmiştir. Ülkemizin zorlu günlerinde bir avuç sanayici ile
başlattığımız MESS’in bugün vardığı başarılı nokta,
bizler için gurur kaynağıdır… Bugün bazıları rahmetle andığım arkadaşlarım da MESS’in ulaştığı noktayı
görselerdi mutluluk duyarlardı kanısındayım.”
MESS Kurucusu Nurettin Kızılay; “Hayatımda gerçekleşmesini istediğim arzularımdan birisi de
MESS’in 50. kuruluş yılını yaşamaktı. MESS’i bu
zaman içinde memlekete yaptığı büyük hizmetlerden
dolayı kutluyorum. MESS sanayinin nitelikli işgücü
açığını ilk hissedenlerden biri oldu. Bu açığı kapatmak
için de çok çaba harcadı.”
MESS Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan
Erdoğan Karakoyunlu; “MESS fevkalade zor ve sancılı dönemlerde bir mücadele rolü de üstlenmiş ve bu
rolü büyük bir başarı ile yerine getirmiştir. Daima yapıcı ve yaratıcı yenilikçi ve uzlaşıcı olmuş, insana ve
eğitime önem veren yanlarıyla da toplumumuzda lider
ve örnek bir kuruluş olmuştur.”
MESS’te kırk yıla yaklaşan deneyimi ile Genel
Sekreter Av. İsmet Sipahi; “Başarının anahtarı başarıya duyulan inançtır. Gerek üyelerimize, gerek çalışanlarımıza, gerekse ülkemize sorumluluğumuzun
bilincinde hareket ettiğimizi her konuda yansıtmaya
gayret ediyoruz.”
MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul
Kudatgobilik; “Yaratıcı ve öncü çizgisiyle tanınan
MESS ilkeli sendikacılık anlayışıyla da Türk çalışma
yaşamının gelişimine katkıda bulunuyor, endüstri ilişkilerinde başarının ancak birlik ve beraberlik ile sağlanacağına inanıyor. Sosyal taraf olmanın vermiş olduğu
bilinç ve sorumlulukla hareket ederek ülkemizi aydınlık yarınlara ulaştırmayı hedefliyor.”
4
iÛveren gazetesi ekim 2012
Otomotiv Sanayi
Mesleki Yeterlilik
SÛnav ve
Belgelendirme
Merkezi
VOC-TEST
Projesi Londra
teknik ziyareti
Bu Proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.
This Project is funded by the European Union.
Otomotiv
VOC-TEST
Merkezi
VOC-TEST proje adımlarından biri olan Londra Teknik Çalışma Ziyareti, MESS Genel Sekreter Yardımcısı ve VOC-TEST
Proje Koordinatörü Dr. Aykut
Engin liderliğinde, İ.T.Ü. Öğretim
Üyesi-MESS Danışmanı Prof. Dr.
M. Nahit Serarslan, SIBEM A.Ş.
Genel Müdürü Nergis Dökmeci,
Türk Metal Sendikası Dış İlişkiler
Koordinatörü Miray Vurmay, Ford
Otosan Endüstri İlişkileri, İK Operasyonları ve Kocaeli Fabrika İK
Müdürü Ali Rıza Aksoy, Renault
Eğitim Müdürü Erdoğan Güneş ve
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi,
VOC-TEST Proje Danışmanı Prof.
Dr. Süleyman Tekeli’nin katılımı ile
1-5 Ekim 2012 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Ev sahibimiz, MESS kardeş
kuruluşu EEF The Manufacturers
Organisation’un düzenlemiş olduğu program ile SMMT (Motorlu
Araç Üreticileri ve Tüccarları Bir-
liği), Weatherite Manufacturing
Ltd (Sanayi Tipi Isıtma, Soğutma,
İklimlendirme Merkezi), City and
Guilds (Mesleki Yeterlilik Belge
Merkezi), Black Country University Technical College–Siemens
(Siemens’in sponsor olduğu Teknik
Meslek Lisesi ve Yüksek Okulu),
SEMTA (Mesleki Yeterlilik Konseyi) ve Trade Union Congress (İşçi
Sendikaları Konfederasyonu) ziyaret edildi.
Ziyaret edilen ilgili kurumlarda,
İngiltere’de farklı yaş grupları ve
seviyelerdeki teknik eğitim, ulusal
meslek standarlarının ve yeterliliklerin günümüzde bulunduğu durum
ile yakın gelecekte planlanan hedefleri üzerinde ayrıntılı bilgi edinme
fırsatı bulduk. Eğitim-sanayi işbirliği ve elde edilen başarılar da özellikle akademisyen ve sektör temsilcisi katılımcılarımız için ilham
vericiydi.
Türkiye olarak, mesleki eğitim,
ulusal meslek standartları ve yeterlilikler konusunda bulunduğumuz
nokta da aktarılarak, işbirliği olanakları ve bilgi alışverişine yönelik
verimli bağlantılar kuruldu.
Ev sahibimiz EEF’e, tüm proje
süresince ve ziyaret boyunca desteğini esirgemeyen değerli katılımcılarımıza ve kurumlarına teşekkür
ediyoruz.
EEF
ng Ltd.
ufacturi
Weatherite Man
City and Guilds
al College
chic
Black Country Te
SEMTA
gress
Trade Union Con
5
iÛveren gazetesi ekim 2012
“Sendikalar ve
Toplu ØÚ
SözleÚmesi
Kanunu”
TBMM Genel
Kurulu’nda
görüÚülüyor
Uzun zamandan beri ülkemizin
çalışma yaşamı ile endüstri ilişkileri alanının gündeminde yer alan ve
bu alanın geleceğini şekillendirecek
olan Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı, yeni yasama yılının üçüncü
gününde, 3 Ekim 2012 tarihinde,
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı.
Tasarının TBMM’de Temel Kanun olarak ve birinci bölümü 1-30;
ikinci bölümü 31-60 ve üçüncü bölümü Geçici Maddeler de dahil olmak
üzere 61-83. maddelerden oluşan üç
bölüm halinde görüşülmesine karar verilmişti. Bu kapsamda 3, 10 ve
11 Ekim 2012 tarihlerinde yapılan
oturumlarda Tasarının birinci bölümünü oluşturan 1-30. maddelerinin
görüşülmesi tamamlandı.
Tasarının bazı maddeleri, verilen
önergeler neticesinde değiştirilerek
kabul edildi.
Genel Kurul’da verilen ve kabul edilen önergelerle ilk olarak adı
“Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi
Kanunu” olarak değiştirilen Tasarının ikinci olarak “İşkolları” başlıklı
4. maddesi ile ilgili olarak verilen
önergenin kabul edilmesiyle Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde yer alan
işkollarında değişiklik yapıldı. Söz
konusu değişiklikle ilgili cetvelde
16. sırada yer alan “Gemi yapımı
ve deniz taşımacılığı” işkolu ile 17.
sırada yer alan “Liman, ardiye ve
antrepoculuk” işkolları birleştirildi
ve 16 sıra numaralı işkolu “Gemi
yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye
ve antrepoculuk” olarak kabul edildi.
Böylece işkolları sayısı 21’den 20’ye
düşürüldü.
Tasarının “Kuruculuk şartları”
başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasındaki ilk cümlede yer alan “Fiil
ehliyetine sahip” ifadesinden sonra
gelmek üzere “ve fiilen çalışan” ifadesinin eklenmesine ilişkin önerge
kabul edildi ve söz konusu cümle
aşağıdaki şekilde düzeltildi.
“Fiil ehliyetine sahip ve fiilen çalışan gerçek veya tüzel kişiler sendika kurma hakkına sahiptir.”
11 Ekim 2012 tarihinde Tasarı
ile ilgili yapılan görüşmelerde değiştirilerek kabul edilen maddeler
ise şöyle:
Tasarının “Üst kuruluşlara üyelik” başlıklı 20. maddesinin görüşülmesi sırasında Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan
Vekili’nce maddenin 4. fıkrasındaki
cümlenin çok daha iyi anlaşılması
amacıyla “Üyelikten” kelimesinin
ilave edilmesi suretiyle redaksiyon
yapılması istendi. Madde Komisyonca belirtilen bu redaksiyon ile
oya sunuldu ve kabul edildi. Mad-
denin 4. fıkrası “Üye olma, üyelikten
çekilme ve çıkarılma kararları, üst
kuruluş tarafından bir ay içerisinde
Bakanlığa bildirilir.” şeklinde kabul
edildi.
Tasarının “İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesi” başlıklı 24.
maddesinin “Bu madde hükümleri
işverenle iş ilişkisi devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.”
şeklindeki 5. fıkrası, verilen önerge
ile “Bu madde hükümleri işyerinde
çalışmaya devam eden yöneticiler
hakkında da uygulanır.” şeklinde
değiştirildi.
Tasarının “Sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25. maddesine 4. fıkrasındaki “İşverenin” ifadesinden sonra gelmek üzere “fesih
dışında” ifadesi eklendi. Böylece
anılan maddenin 4. fıkrası “İşverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde
işçinin bir yıllık ücret tutarından az
olmamak üzere sendikal tazminata
hükmedilir.” şeklinde kabul edildi.
Aynı maddenin 5. fıkrasının
“Sendikal nedenlerden dolayı iş
sözleşmesinin feshi halinde işçi,
4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasındaki otuz işçi
ve altı aylık çalışma süresi koşulu
aranmaksızın, 20 ve 21 inci madde
hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir.” şeklindeki ilk cümlesi,
kabul edilen önerge ile “Sendikal bir
nedenle iş sözleşmesinin feshi ha-
linde işçi 4857 sayılı Kanun’un 18,
19 ve 21’inci madde hükümlerine
göre dava açma hakkına sahiptir.”
şeklinde değiştirildi.
Aynı maddenin 6. fıkrasının 2.
cümlesindeki “ispat ettiği” ibaresi
de “ileri sürdüğü” olarak değiştirildi
ve cümle “Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia
eden işçi, feshin sendikal nedene
dayandığını ispatla yükümlüdür.”
kabul edildi.
Tasarının “Kuruluşların gelirleri
ve giderleri” başlıklı 28. maddesinin
3. fıkrasındaki 2. cümleden sonra
aşağıda belirtilen cümlenin ilave
edilmesi kabul edildi.
“Ancak, işçi kuruluşları yurtdışında kurulu işveren ve işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları ise
işçi ve işçi kuruluşlarından yardım
ve bağış alamaz.”
11 Ekim 2012 tarihindeki Genel Kurul görüşmelerinde Tasarının
ikinci bölümü üzerinde Hükümet
adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı açıklamalarda bulundu.
TBMM’de grubu bulunan siyasi
partiler ve şahısları adına söz alan
milletvekillerinden sonra soru-cevap işlemi de tamamlandı. Madde
görüşmelerine geçilmeden birleşim
kapatıldı. MESS İşveren Gazetesi yayıma hazırlandığında TBMM
Genel Kurulu’nda Tasarının ikinci
bölümündeki maddelerin görüşülmesine henüz başlanılmamıştı.
6
iÛveren gazetesi ekim 2012
“K.K.T.C. güvenli ellerdedir”
K.K.T.C. Kamu ÙÝçileri Sendikasˆ (Kamu-ÙÝ) 9. OlaØan Genel Kurulu 4 Ekim 2012 tarihinde LefkoÝa’da yapˆldˆ.
MESS Genel Sekreteri Av. Ùsmet Sipahi Genel Kurul’a katˆlarak bir konuÝma yaptˆ.
Çok sayıda davetlinin iştirak
ettiği Genel Kurul Kamu-İşçileri Sendikası Genel Başkanı Sami
Dilek’in şu konuşmasıyla başladı:
“Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın
Bakanlarım, Sayın Konuklar, Sayın
Basın Mensupları ve Değerli Delegeler;
Ülkemizde emeğine karşılık
maaş ve ücretle çalışan kesimlerin, sosyal ve ekonomik sorunlarına çözümler getirmek, bu kesimi
çağdaş bir yaşam düzeyine ulaştırması yönünde, etkili çalışmalarda
bulunmak, dar ve sabit gelirlilerin
milli gelirden yeterli ve hak ettiği
payı alması için mücadele vermek,
ülkemizde adil ve yaygın bir vergi
düzeninin gerçekleşmesi ve çalışanları bordro mahkûmlarının vergi
yükünün hafifletilmesi, en önemlisi
sosyal devlet esprisine uygun olarak,
toplumsal birlik ve sosyal barışın
sağlanması yolunda etkili bir tavır
içinde bulunmak, bağımsız bağlantısız, hür sendikacılık ilkelerine
bağlı bir sendikal harekete önderlik
etmek ve sendikamızı çalışanların
güvenilir öz kitle örgütü haline getirmek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin varlığı ve çalışanların mutluluğu yolunda işbirliği ve
ekip halinde çalışma anlayışı içinde
örgütlü dinamik ve dayanışmacı bir
sendikal hareketin tercümanı olmak
amacımızdır.
Kamu-İş kurulduğu yıldan bugüne kadar, emekten yana, şerefli,
ilkeli ve mücadeleci karakteriyle
toplum içinde yer ettiğini ve mücadelesini bu doğrultuda devam ettireceğini ve hiçbir zaman politikasını
bir veya birkaç siyasi görüşe dayandırmayacağını bu vesile ile vurgulamak isterim. 1974 Mutlu Barış
Harekâtı’ndan günümüze dek oluşturulan, çalışma hayatıyla ilgili tüm
mevzuatın bekçisi ve koruyucusu
olmaya devam edeceğiz. Kamu-İş
ilgili yasalarda, mevcut hakları iyiye,
güzele götürmeyi bir görev olarak
kabul etmiştir.
Kamu-İş sendikal eğitime son
derece önem vermektedir. Geçtiğimiz dönem eğitimi gerektiği ölçüde
gündeme getiremedik. Bu dönem
sendikal eğitime daha fazla önem
vererek yurt içinde ve yurt dışında
delegelerimizi ve üyelerimizi eğitmek için projeler hazırlamaktayız.
Bize birçok desteğin yanında,
eğitim kapılarını açan, eğitimlerin
yapılmasını sağlayan Türk Metal
Sendikasıdır. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Sayın Pevrul Kavlak
ve onun yönetimidir. Kendilerine
huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Ayrıca Kamu-İş’e uluslararası kapıları da açan Türk Metal Sendikasının değerli yöneticileridir. Bu
bizlere büyük bir destek ve onur
vermektedir.
Kuzey Kıbrıs’ta ara eleman yetiştirme kapasitesi yoktur. Bizlere Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası
Genel Başkanı ve Genel Sekreteri,
ekiplerinin büyük tecrübeleri ve ya-
yınlanmış kitapları ile destek sağlamaktadır. Bizlere set set gönderdikleri kitap ve dergileri başta, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Esnaf ve
Zanaatkarlar Odası ve daha birçok
kuruluşlara dağıtmış durumdayız.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Genel Sekreteri aramızdadır.
Sayın Av. İsmet Sipahi’ye, Kurulumuzu onurlandırdığı ve katkıları
için teşekkür ederiz. Ayrıca TİSK ve
MESS Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tuğrul Kudatgobilik’e selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderiyorum.
Bu dönem içerisinde ülkemizde
ve çevremizde birçok siyasi gelişmeler gerçekleşmektedir. Kıbrıs adası bu
siyasi gelişmelerin hedefidir. Kamuİş Kıbrıs sorununun barışçı bir şekilde halledilmesi ve kalıcı bir idarenin oluşturulması için ülkemizde
iki devletli, Türkiye’nin etkin ve fiili
garantisi, siyasi ve ekonomik eşitliğe
dayalı bir idari mekanizmanın oluşturulmasını desteklemektedir.
MESS
Genel
Sekreteri
Av. İsmet Sipahi konuşmasında
düşüncelerini özetle şöyle dile getirdi:
“Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın
Bakanlarım, Sayın Delegeler;
9. Olağan Genel Kuruluna davetiniz bizleri onurlandırmıştır.
TİSK ve MESS Yönetim Kurulu
Başkanı Tuğrul Kudatgobilik’in selam ve sevgilerini iletiyorum. Sayın
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile
uzun yıllar süren dostluğumuzdan
Türk Metal Sendikasˆ
Genel Mali Sekreteri
Ùsmail DURSUN,
MESS Genel Sekreteri
Av. Ùsmet SÙPAHÙ,
K.K.T.C. CumhurbaÛkanˆ
Dr. DerviÛ ERO×LU,
K.K.T.C. Kamu-ÙÛ
Sendikasˆ Genel
BaÛkanˆ
Sami DÙLEK,
K.K.T.C. ÇalˆÛma ve
Sosyal Güvenlik Bakanˆ
Dt. Úerife ÜNVERDÙ,
K.K.T.C. Maliye Bakanˆ
Ersin TATAR (soldan
saØa)
Av. Ùsmet SÙPAHÙ
bildiğim ve yürekten inandığım temel düşünce K.K.T.C. güvenli ellerdedir. Rahmetli Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş’ı da saygı ve rahmetle anmak boynumuzun borcudur.
Tüm K.K.T.C. halkının huzur ve
güveni emin ellerdedir. Bizler; işverenleri, sendikaları ve çalışanları
ile demokratik hak ve özgürlükleri
gelişen K.K.T.C.’nin yanındayız.
Diyalog, işbirliği ve dayanışmanın
temellerini attık. Gelişmeleri sürdürmekte kararlıyız. Genel Kurulunuzun ülkeye ve çalışma hayatına
önemli katkılarda bulunacağı inancı ile hepinize saygılarımı sunuyorum.”
Genel Kurul’da K.K.T.C. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, yaptığı
konuşmada, K.K.T.C. Kamu İş’in
9. Genel Kurulu’nda bulunmaktan
büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, Kamu-İş ve Hür-İş’in
kurulduğundan beri bu sendikalarla
hep beraber olduğunu kaydetti.
Dr. Eroğlu, Anavatan Türkiye’den gelen değerli dost İsmet
Sipahi’nin, düşünceleri ve hissiyatına tercüman olan konuşmasının
kendisini son derece duygulandırdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Aslında gerçek budur. K.K.T.C.
halkıyla Anavatan Türkiye halkı her
zaman kardeşlik ilişkisi içerisinde
olmuştur. Karşılıklı sevgi, karşılıklı
saygı ve dayanışma K.K.T.C. devletinin temellerinin sağlamlaşmasında
K.K.T.C. halkının bu topraklarda
huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Bugün de K.K.T.C.
halkı K.K.T.C. semaları altında bu
topraklarda huzur ve güven içerisinde, Anavatan Türkiye’nin garantisi
altında yaşamaktadır. Devletimiz
varlığını sürdürmektedir.”
7
iÛveren gazetesi ekim 2012
ØÚ Sa×lÛ×Û ve
Güvenli×i
Yönetmelikleri
hazÛrlanÛyor
Av. ERTEN CILGA
MESS BaÛ Hukuk MüÛaviri
[email protected]
B
ilindiği üzere İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu, bazı hükümleri yayımı tarihinde;
“İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri”
başlıklı 6., “İş sağlığı ve güvenliği
hizmetlerinin desteklenmesi” başlıklı 7. ve “İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları” başlıklı 8. maddesi dışında kalan maddeleri yayımı
tarihinden itibaren altı ay sonra; bu
maddeleri ise çalışan sayısı ve işyeri
tehlike sınıfına göre yayımı tarihinden itibaren altı ayla iki yıl arasında
değişen sürelerde yürürlüğe girmek
üzere, 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
Söz konusu Kanunun “İş sağlığı
ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler” başlıklı 30. maddesiyle belirlenen konulardaki usul ve
esasların ise Bakanlıkça çıkarılacak
yönetmeliklerle düzenleneceği hüküm altına alınmıştı. İşte bu kapsamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği
Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan
Yönetmelik Taslakları, görüşlerini
vermeleri için sosyal taraflara gönderilmeye başlandı. Aşağıda belirtilen bazı Taslaklarda yer alan düzenlemeleri ve görüşlerimizi şöyle
özetleyebiliriz.
ÙÛ SaØlˆØˆ ve GüvenliØi
Risk DeØerlendirmesi
YönetmeliØi Tasla؈
Risk değerlendirmesi yükümlülüğü başlıklı m.5/1’de işverenin risk
değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlü olduğu düzenleniyor. Maddedeki “yaptırmakla”
ibaresinden işverence dışardan bu
konunun uzmanı olan kişi ya da
kurumlardan hizmet satın alınarak
risk değerlendirilmesinin yaptırılabileceği düşünülse de Taslağın
bütünü incelendiğinde risk değerlendirmesinin işverence bu yolla
yaptırılabileceğine yönelik herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı
görülüyor. Oysa teknik uzmanlık
gerektiren böyle bir konuda işverene bu imkanın sağlanması gerekmektedir.
Tehlikelerin tanımlanması başlıklı m.8 ile çalışma ortamında bulunan fiziksel, kimyasal, biyolojik,
psikososyal, ergonomik ve benzeri
tehlike kaynakları ile bunların etkileşimi sonucu ortaya çıkabilecek
tehlikelerin belirlenip kayda alınacağı düzenlenerek, bu yapılırken göz önünde bulundurulacak
hususlar açıklanıyor. Bu maddede
yer alan “İşyerinde; çalışana karşı
şiddet, psikolojik taciz ve aşırı iş
yüklemesi, stres veya sorumlulukların net bir şekilde belirlenmemesi
ile birimler ya da kişiler arasındaki
iletişimsizlikten kaynaklanabilecek
tehlikeler”in nasıl göz önünde bulundurulacağı ise belirsizdir. Kişiden kişiye değişebilecek, sübjektif
değerlendirmelere neden olabilecek bu tür bir tanımın Taslaktan
çıkarılması gerekiyor.
Risk değerlendirmesinin yenilenmesi başlıklı m.12/1’de risk değerlendirmesinin tehlike sınıfına
göre çok tehlikeli, tehlikeli ve az
tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç
üç, beş ve yedi yılda bir yenileneceği hüküm altına alınıyor. Oysa, risk
değerlendirmesinin hedefi, çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması ve iyileştirilmesidir. Bilim ve
teknolojideki gelişmeler çerçevesinde konuyla ilgili yeni yöntem ve metotlar üretilmektedir. Bu da risk değerlendirme sürecinin süreklilik arz
ettiğini göstermektedir. Bu nedenle
Taslakta risk değerlendirmesinin
yenilenmesi yerine güncellenmesi
ifadesi kullanılarak, riske maruziyet
şekli, maruziyet miktarı ve maruziyet süresinin dikkate alınması suretiyle yapılmasının gerektiği belirtilmeli ve işyeri ile ortam şartlarında
maruziyet düzeyini etkileyebilecek
herhangi bir değişiklik olduğunda
güncellenmesi yönünde bir düzenlenme yapılmalıdır.
ÙÛ GüvenliØi
Uzmanlarˆnˆn Görev,
Yetki, Sorumluluk ve
EØitimleri Hakkˆnda
Yönetmelik Tasla؈
İş güvenliği uzmanlığı belgesi başlıklı m.7/1-a’da (A) sınıfı iş
güvenliği uzmanlığı belgesinin Bakanlıkça verileceği kişilerin nitelikleri açıklanmaktadır. İş sağlığı ve
güvenliği alanında en az 7 yıl teftiş yapmış mühendis, mimar veya
teknik eleman olan iş müfettişlerine ve Genel Müdürlük ve bağlı
birimlerinde iş sağlığı ve güvenliği
alanında en az 8 yıl görev yapmış
Bakanlık iş sağlığı ve güvenliği
uzmanlarına istekleri halinde (A)
sınıfı uzmanlık belgesinin verileceği düzenlenmektedir. Mevcut “İş
Güvenliği Uzmanlarının Görev,
Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri
Hakkında Yönetmelik”e göre, görev
yaptıkları süre artırılmış olsa da bu
Yönetmeliğin aksine bahsi geçen
kişilere (A) sınıfı belgenin sınavsız verilmesi doğru olmayacaktır. İş
sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği ana bilim dalında tezli yüksek lisans yapmış olan mühendis, mimar
veya teknik elemanların (B) sınıfı
iş güvenliği uzmanlığı sınavında
başarılı olmaları halinde (B) sınıfı
belgenin verileceği şeklindeki düzenlenmedeki şartları zorlaştıran
“Tezli” ibaresi ise çıkarılmalıdır.
Taslakta mevcut Yönetmeliğin aynı
başlıklı maddesinde düzenlenen
ve yurtdışından alınan iş güvenliği uzmanlığı veya eş değer belgeye
sahip olan mühendis, mimar veya
teknik elemanlarla ilgili hiçbir düzenlemeye yer verilmemesi ise çok
önemli bir eksikliktir.
İş güvenliği uzmanının yükümlülükleri başlıklı m.12/4-a’da
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri veya noter tarafından her
sayfası mühürlenerek onaylanan
defterin bir asıl iki suret olması isteniyor. Bu düzenleme bürokrasiyi
artıracak ve toplamda üç tane olan
defterin küçük de olsa aralarında
farklılık olması halinde hangisinin
geçerli olacağı konusunda sıkıntı
yaşanabilecektir. Bu nedenle, mevcut “İş Sağlığı ve Güvenliği Hiz-
metleri Yönetmeliği”nde olduğu
gibi “Onaylı defter; seri numaralı
ve kendinden kopyalı olur…” şeklindeki düzenleme muhafaza edilmelidir.
Eğitim kurumu yeri ve yerleşim
planında aranacak şartlar başlıklı
m. 15, İdari bölümlerde aranacak
şartlar başlıklı m.16 ve Derslik ve
diğer bölümlerde aranacak şartlar
başlıklı m.17’deki mevcut Yönetmelikte olmayan ve şartları ağırlaştıran düzenlemeler de Taslaktan
çıkarılmalıdır. Aynı durum İşyeri
hekimi ve iş güvenliği uzmanlığı
eğiticileri başlıklı m. 21 ile iş güvenliği uzmanlığı eğitici belgesi
alacaklarla ilgili şartların örneğin
lisansüstü eğitim yerine doktora,
en az dört yarı yıl ders verme yerine en az sekiz yarı yıl ders verme
şeklindeki mevcut Yönetmeliğe
göre ağırlaştırılan durumlar için de
geçerlidir.
Yetkilerin askıya alınması ve iptali başlıklı m.32/8’deki mekanın
cezalandırıldığı düzenleme de ceza
hukukunun genel prensiplerine aykırıdır.
ÙÛ Hijyeni Ölçüm,
Test ve Analiz
Laboratuvarlarˆ
Yeterlilik YönetmeliØi
Tasla؈
Kapsam ve İstisna başlıklı
m.2/3’de kendi bünyesinde çalışanlara yönelik iş hijyeni, ölçüm, test
ve analiz yapan laboratuvarlara sahip kurum ve kuruluşların bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu
belirtilmekte, ancak bu tür laboratuvarların elde ettiği sonuçların iş
sağlığı ve güvenliği mevzuatındaki sınır değerlere uyum için esas
alınmayacağı düzenlenmektedir.
Bu durumda kendi bünyesinde çalışanlara yönelik iş hijyeni, ölçüm,
test ve analiz yapan laboratuvarlara sahip kurum ve kuruluşların,
söz konusu Yönetmeliğin kapsamı
dışında tutulmasının hiçbir anlamı
bulunmayacaktır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
ile getirilen düzenlemelerle ilgili
usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak onlarca yönetmelikle yapılacağı biliniyor. Birbirleriyle bağlantılı konular olduğu gerçeğinden
hareketle, ilgili yönetmeliklerin
birlikte değerlendirilerek, benzer
hususlarda birbirine koşut hükümleri içermesine dikkat edilmesi ve
yürürlüğe giriş tarihlerinin de aynı
olmasının uygulamada kolaylık
sağlayacağı unutulmamalıdır.
8
iÛveren gazetesi ekim 2012
ECBOHS proje faaliyetleri teknik ç
ÙSG alanˆnda önemli faaliyetlere imza atan MESS’in Türk Metal Sendik
24-28 Eylül 2012 tarihlerinde Finlandiya’nˆn baÝkenti Helsinki’de çeÝit
Ziyaret kapsamında MESS
delegasyonunda; Proje koordinatörlüğünü yürüten MESS Genel
Sekreter Yardımcısı Dr. Aykut
Engin, MESS İSG Müdürü
Altan Çetinkal, MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar, MESS
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
Uzmanı Serra Demir, Türk Metal Sendikası Eğitim & Proje
Uzmanı Adnan Parçalı, İÇDAŞ
Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım
Sanayi İSG Müdürü H. Agah
Ayhan, Arçelik A.Ş. İSG Uzmanı
Bülent Gök ve Coşkunöz Metal
Form Makina Endüstri ve Ticaret A.Ş. İş Güvenleği ve Ergonomi Yetkilisi Umut Olgaçer yer aldı.
Proje faaliyetlerinde en başından
beri aktif olarak yer alan Doç. Dr.
Heikki Laitinen ise teknik çalışma gezisi boyunca MESS ekibine eşlik ederek katılımcıların
İSG alanında kapsamlı bilgiler
edinmesine yardımcı oldu.
Teknik çalışma ziyaretleri
sırasıyla; İş Güvenliği Merkezi
(ttk), Finlandiya Sosyal İşler ve
Sağlık Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren İş Güvenliği ve
Sağlığı Genel Müdürlüğü, Metso Otomasyon ve Teknoloji Ltd.,
Finlandiya Teknoloji Endüstrileri Federasyonu, Arctech Helsinki
Tersanesi A.Ş., 3T Danışmanlık
ve Eğitim Merkezi, KoneCranes
Ltd. ve Planmeca Ltd. işyerlerine
ve fabrikalarına yapıldı. Ziyaretler sürecinde üst düzey yöneticiler ve iş sağlığı ve güvenliği
uzmanları ile görüşüldü. Teknik
ziyaret kapsamındaki görüşmeler
kurum ve kuruluşların;
• İSG yapısını gözlemlemek,
• İSG yönetim sistemini
incelemek,
• Metal sanayine eğitim
hizmeti veren kurum içi
ve dışı eğitim sistemlerini
yerinde görmek,
• İSG sistemi ile bağlantılı
paydaşları ziyaret etmek
amacıyla organize edildi.
ÙÝ GüvenliØi Merkezi (ttk)
ÙÛ GeliÛtirme Müdürü Tiina-Mari Monni (soldan 4.) Finlandiya’daki
ÙSG yapˆlanmasˆ hakkˆnda bilgi verdi. Monni, Merkezin iÛ güvenliØi
için neleri amaçladˆØˆnˆ, finans kaynaklarˆnˆ, eØitim projelerini,
basˆlˆ materyaller ile danˆÛmalˆk faaliyetlerini katˆlˆmcˆlarla paylaÛtˆ.
ÙSG Genel MüdürlüØü
Kurumun Genel Müdürü Leo Suomaa (soldan 4.), Finlandiya’daki
çalˆÛma hayatˆ ve ÙSG politikasˆ, mevzuatˆ ve saha uygulamalarˆ
hakkˆnda bilgi verdi. Suomaa iÛyerinde iyi çalˆÛma koÛullarˆ için
neler yapˆldˆØˆ, yˆllar bazˆnda meydana gelen iÛ kazasˆ oranlarˆ,
çalˆÛma istatistikleri, sektörlere göre istihdam oranlarˆ gibi bilgiler
paylaÛtˆ.
Metso Otomasyon
Operasyonel Mükemmellik&ÙSG
Ù Departmanˆ BaÛkan Yardˆmcˆsˆ
Saija Stenbacka (soldan 4.) ile Operasyonel Mükemmellik&Kalite
Departmanˆ Yöneticisi Juha Virolainen (soldan 5.) ekibe eÛlik eden
isimler oldu. Stenbacka, 30 bin çalˆÛanˆ ve 6,6 milyar euro cirosuyla
50’den fazla ülkede faaliyet gösteren Metso’nun üretim alanlarˆ,
çalˆÛan profili ve ÙSG faaliyetleri ile politikalarˆna yer verdiØi bir
sunum yaptˆ.
Finlandiya Teknoloji
Endüstrileri Federasyonu
Ù ÇalˆÛma Grubu Yöneticisi Aki Sundell (soldan 1.), Federasyonun
ÙSG
yapˆsˆ, çalˆÛma politikalarˆ ve faaliyet alanlarˆ hakkˆnda bir sunum
gerçekleÛtirdi. Sundell sunumunda kuruluÛun iÛ saØlˆØˆ ve güvenliØi,
organizasyon yapˆsˆ, çalˆÛmalarˆ ve projeleri hakkˆnda bilgi verdi.
Arctech Helsinki Tersane
ÙSG Yöneticisi Minna Sääski (soldan 5.) ve Ar-Ge Mühendisi
Matti Nallikari (soldan 2.) sunumda ÙSG çalˆÛmalarˆ, eØitimleri ve
raporlamalarˆ hakkˆnda bilgi verdi. Tersaneyi ve yapˆmˆ devam eden
buz kˆrˆcˆ gemileri gezdirdi, yüksek riskli çalˆÛma alanlarˆnˆn olduØu
tersanelerde ÙSG kurallarˆnˆn nasˆl uygulandˆØˆnˆ paylaÛtˆ.
3T Results
Kurumun Kurucusu ve Yöneticisi Doç. Dr. Heikki Laitinen (ön sˆra
soldan 3.) ile 3T Müdürü Marco Vuorinen (ön sˆra saØdan 1.) 20
yˆldan bu yana danˆÛmanlˆk ve eØitim faaliyetleri gerçekleÛtirdikleri
kurumun online eØitim içerikleri ile e-öØrenmenin avantajlarˆnˆ
aktardˆ. Katˆlˆmcˆlar online eØitimleri inceleme fˆrsatˆ buldu.
9
iÛveren gazetesi ekim 2012
alÛÚma ziyaretleri ile devam ediyor
kasˆ ortaklˆØˆ ile yürüttüØü ECBOHS-ÙÝ SaØlˆØˆ ve GüvenliØi için Avrupa ÙÝbirliØi Köprüleri Projesi kapsamˆnda
tli teknik çalˆÝma ziyaretleri ve toplantˆlar gerçekleÝtirildi.
KoneCranes
Kaldˆrma ekipmanlarˆ üretiminde dünyanˆn önde gelen gruplarˆndan,
üretim ve proses endüstrileri, tersaneler, limanlar ve terminaller de
dahil olmak üzere geniÛ bir alanda müÛterilerine hizmet vermekte
olan KoneCranes’in Finlandiya fabrikasˆ ziyaret edildi. Güvenlik
Müdürü Markku Räman ve Güvenlik Mühendisi Krista Kotilainen
kˆsa bir tanˆtˆm sunumunun ardˆndan ekibe fabrika inceleme
gezisinde eÛlik ettiler. Vinç ve aksesuarlarˆ üreten fabrikanˆn imalat
bölümleri gezildi, ÙSG uygulamalarˆ yerinde gözlemlendi.
Planmeca
1971
9 yˆlˆndan bu yana saØlˆk,
Ø görüntüleme teknolojisi, a؈z
Ø saØlˆØˆ
Ø Ø
ve bakˆmˆ alanlarˆnda hizmet üreten ve yˆllˆk 750 milyon euro cirosu
ile Planmeca Grubu’nun ana üretim alanˆ olan diÛ ürünleri, dijital
görüntüleme ve yazˆlˆmlar üreten Planmeca’nˆn Üretim Müdürü
Kai Mäenpää (saØdan 2.), Orta DoØu ve Afrika SatˆÛ ve Pazarlama
Müdürü Sami Puhlin ve ÙSG Müdürü Olli Heikkinen (saØdan 3.)
üretim ve ÙSG uygulamalarˆ hakkˆnda birer sunum yaptˆlar. Daha
sonra fabrika üretim tesisleri ziyaret edildi ve uygulamalar yerinde
incelendi.
H. Agah AYHAN / ÙÇDAÚ
H
İş sağlığı ve güvenliği ülkemizde
her geçen gün yükselen
m
bir
b değer haline geldi. Bu alan
endüstri
işletmelerinin öneme
li
l ve vazgeçilmez bir parçası.
Bu alanda MESS tarafından
organizasyonu gerçekleştirilen teknik çalışma
gezisi ile İSG alanındaki iyi uygulamalar ve
Finlandiya’nın mevzuat yapısı hakkında bilgi alma ve karşılaştırma yapma şansımız oldu.
Bünyemizde bulunan fabrikalarımıza benzer
iş kolunda saha ziyaretleri gerçekleştirmemiz,
bu geziye kendi açımdan daha büyük bir değer
kattı. Yapılan bilgilendirmelerde iş sağlığı ve
güvenliği alanının verimlilik ile aynı kapsamda
değerlendirilmesi oldukça ilgimizi çekti.
konusunda geriden gelen işletmeler olduğunu
da göz ardı etmemek gerekiyor. Finlandiya’da
ziyaret ettiğimiz firmalarda 5S düzenini yansıtan atölyelerin öne çıktığını gördük. Çalışma
ortamındaki düzen, görsellik, geniş çalışma
alanları ve üretim baskısının yoğun olmaması
iş kazaları sıklığının az olmasını açıklayabilir.
Ancak özellikle kaza sıklığının daha az olmasının en önemli sebebinin ülkedeki eğitim seviyesinin yüksekliği olduğunu düşünüyorum.
İşyerinde çalışan bir bireyin kurallara uygun
ve otokontrollü davranış şekline sahip olmalarını sağlayan temel unsurun, yaşam boyu
öğrenmeye yönelik oluşturulan eğitim sistemi
olduğunu uygulamalar ile gördük. Özellikle
e-öğrenme uygulamaları iş güvenliği kurallarına uygun çalışma disiplininin sürdülebilirliğini sağlamakta ve kolaylaştırmakta.
Bülent
GÖK / ARÇELÙK
B
MESS yetkilileri koordinasyonunda,
şirketim ve benim
n
için
i çok faydalı bir teknik ziyaret
r gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum.
Ziyaret ettiğimiz özel
n
sektör kuruluşlarının çoğunun global firmalar
olması nedeniyle firmaların organizasyonel
yapıları ile iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarındaki yaklaşımlarını, şirketimdeki uygulamalar ile kıyaslama imkanım oldu. Finlandiya’da
resmi kurum ve kuruluşlar, işverenler, çalışanlar,
işveren sendikaları, çalışan sendikaları ve sivil
toplum kuruluşlarının katılımı ile iş sağlığı ve
güvenliği sürecinin başarılı bir şekilde yürütüldüğünü gözlemleme şansımız oldu. Ayrıca
ziyaret süresince, çalışanlarımızın eğitimlerine
yönelik olarak uzun yıllardan beri birlikte çalıştığımız MESS ve MESS Eğitim Vakfı ile birlikte yeni projelerin geliştirilebilmesi için karşılıklı görüş alışverişinde bulundum. Bu faydalı
çalışmaya şirketimi temsilen beni davet eden
MESS yetkililerine çok teşekkür ederim.
D Necdet KENAR / MEV
Dr.
F
Finlandiya,
iş kazaları, mesl
lek
hastalıkları ve İSG uyg
gulamaları
açısından en iyi
ü
ülkelerin
başında geliyor. Bu
n
nedenle
Finlandiya’nın dünya
çapında sanayi işletmelerinin,
tersanelerinin, iş sağlığı ve güvenliği genel
müdürlüğünün, metal işveren sendikasının ve
İSG kurumlarının ziyaret edildiği teknik inceleme gezisi çok yararlı geçti. Sanayide en
iyi uygulamaları gördük, kamuyu, işverenleri,
profesyonelleri, uzmanları dinledik, İSG kültürünün nasıl oluştuğunu gözlemledik. Ziyaret
ettiğimiz kurumlar ve yetkililerin ilgisi ve tüm
sorularımıza samimi ve doyurucu cevaplar vermesi takdire şayandı. Teknik gezinin ve geniş
anlamda projenin amacına ulaştığını düşünüyorum.
Umut
OLGAÇER / COÚKUNÖZ
U
Ziyaretlerde iş kazası sayılarını
nüfusa orantıladığıy
mızda
Türkiye’deki kaza sıkm
lığının
Finlandiya’daki kaza
l
sıklığının
yaklaşık 10 katı
s
daha fazla olduğunu gördük.
Teknolojik imkanlar ve İSG yönetim sistemleri uygulamalarını gözlemlediğimde kendi
çalıştığım şirket ve kıyaslama yaptığım Türkiye’deki sanayi tesislerinde başabaş ve bazı
konularda çok daha etkin İSG uygulamalarına
sahip olduğumuzu görebildim. Ancak Türkiye geneline baktığımızda İSG uygulamaları
A
Adnan
PARÇALI / TÜRK METAL
Ziyaretler esnasında Finl
landiya’da
iş sağlığı ve güvenliği
m
mevzuatı,
sendikaların iş sağl
lığı
ve güvenliği sistemindeki
k
konumları,
işçi ve işveren kesiminin birlikte kurmuş oldukları İş Güvenliği Merkezi’nin faaliyetleri hakkında edinilen bilgilerin yanı sıra ileri gelen birçok
firmada iş sağlığı ve güvenliği sistemi üzerine
detaylı incelemeler yaptık. Farklı sistemlerin
ve uygulamaların gözlemlendiği Finlandiya
teknik çalışma ziyaretinin Türkiye ve Batı Balkan ülkeleri adına faydalı olduğunu belirterek
organizasyon boyunca değerli katkı ve gayretleriyle programın verimli geçmesinde büyük
emeği olan MESS Genel Sekreter Yardımcısı
Dr. Aykut Engin’e ve MESS ekibine en içten
teşekkürlerimi sunuyorum.
10
iÛveren
iÛveren
gazetesi
gazetesi
ekimekim
2012
2012
2012 Ølerleme Raporu’nun
düÚündürdükleri
AB Komisyonu’nun “2012 GeniÝleme Paketi” 10 Ekim 2012 tarihinde yayˆmlandˆ. Bu paket bir geniÝleme
stratejisi belgesi ve aday ülkelere iliÝkin deØerlendirmeler içeren teknik ilerleme raporlarˆndan oluÝuyor.
FATÙH TOKATLI
MESS Uluslararasˆ ÙliÛkiler Müdürü
[email protected]
İlerleme Raporu olarak adlandırdımız teknik rapor, temel olarak
müzakere başlıkları çerçevesinde
müktesebat uyumu doğrultusunda
gerçekleştirilen ilerlemeleri ve tabi
eksiklikleri eleştiri dozu yüksek bir
tonda ortaya koyuyor. Oldukça ayrıntılı olan bu teknik rapordan ziyade Genişleme Strateji Belgesi,
Komisyon’un Türkiye’nin katılım
sürecine ilişkin stratejisini daha net
ortaya koyuyor.
Türkiye’nin ekonomik
dinamizmi hem Türkiye
hem AB için bir fˆrsat
Genişleme Strateji Belgesi’nin
girizgahında genişleme politikasının amacı ve faydaları anlatılıyor ve
şu ifadeler kullanılıyor: “(Genişleme Politikası) ulusları ve kültürleri
biraraya getirmiş, AB’ye çeşitlilik
ve dinamizm katarak onu zenginleştirmiştir. Bugün AB üyelerinin
dörtte üçü eski genişleme ülkelerinden oluşmaktadır.” Belgede
Orta ve Doğu Avrupa’yı içeren
genişleme dalgasının sadece suni
bir bölünmeyi ortadan kaldırmakla kalmadığı, aynı zamanda daha
derin ticari entegrasyon, daha büyük bir iç pazar, daha büyük ölçek
ekonomileri ve daha çok yatırım ve
istihdam imkanları şeklinde karşılıklı faydalar sağladığının da altı
çiziliyor. Burada 2007’den önce
AB’ye katılan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamı kadar bir ekonomik büyüklüğü
tek başına ifade eden Türkiye’nin
neden hala dışarıda olduğu sorusu
bu ifadeler ışığında daha da anlamlı
hale geliyor.
Euro Bölgesi’nin içinde geçmek1 Turkey Conclusions 2012, sayfa 6.
te olduğu kriz süreci de belgede genişleme boyutundan ele alınıyor ve
bu gibi krizlere karşı dayanıklılığın
artırılmasının ancak daha büyük ve
daha güçlü bir Birlik oluşturulması
ile mümkün olacağı vurgulanıyor.
Bu noktada Komisyon Türkiye örneğine geri dönüyor ve “Türkiye’nin
ekonomik dinamizmi, jeostratejik
rolü, enerji güvenliğine katkıları ve
genç nüfusu hem Türkiye, hem AB
için bir katılım perspektifi bağlamında bir fırsat ifade etmektedir”
ifadesini kullanıyor.
Türkiye ile AB
arasˆndaki ticareti
engelleyen sorunlarˆn
ortadan kaldˆrˆlmasˆ
gerekiyor
Türkiye ile ilgili spesifik tespitlere bakıldığında Komisyon,
Türkiye’nin küresel krizden önce
gerçekleştirdiği reformlar sayesinde büyümesini sürdürdüğü, ancak
önemli ölçekte dış açıkların devam
ettiği; söz konusu dış açıklarla enflasyonun artma eğiliminin makroekonomik dengelere yönelik en
önemli tehditleri oluşturduğunun
altını çiziyor. Kayıt dışı istihdamın
yükseliği ve işgücü piyasasındaki
bölümlü yapının devam ettiği vurgulanarak sendikal mevzuata ilişkin reformun hayata geçirilmesinin
gerekliliği de ön plana çıkarılıyor.
Komisyon, Türkiye-AB ilişkilerinin
en başarılı yönlerinden biri olarak
tanımladığı Gümrük Birliği konusunda, başta serbest ticaret anlaşmaları olmak üzere Türkiye’nin
endişelerini
gidermek
üzere
neler yapılabileceğinin araştırıldığını belirtiyor ve Gümrük Birliği’nin
modernize edilerek Türkiye ile AB
arasındaki ticareti engelleyen sorunların ortadan kaldırılmasının gerektiğini vurguluyor. Belgede bu amaçla Komisyonun Dünya Bankası’na,
Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin et-
kilerini araştırmak üzere bir araştırma sipariş edildiği ve hazırlanacak
raporun Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna temel teşkil etmesinin amaçlandığı belirtiliyor.
Genel itibariyle Komisyon, Strateji Belgesi’nde Türkiye’nin üyelik
perspektifine biraz ürkeklikle de olsa
sahip çıkıyor ve Türkiye’nin AB’ye
üyeliğinin katkılarını, ekonomik ve
jeostratejik boyutlarda öne çıkarıyor.
Genişleme Paketi’nin Türkiye’ye
ilişkin sonuçlarında “Türkiye, üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri
üstlenme kapasitesini iyileştirmeye
devam etmiştir” denmekte ve şirketler hukuku, istatistik, bilim ve
araştırma ve Gümrük Birliği müktesebatına ilişkin gelişmeler bu ilerlemeye örnek olarak veriliyor.1
Ancak belgenin ilerleyen paragraflarında Türkiye’nin Güney
Kıbrıs’a karşı uyguladığı politikalara ilişkin Kıbrıslı Rum ve Yunanlı
Komisyonerlerin bastırmasıyla eklendiği kolaylıkla anlaşılan eğreti
paragraflarla gerçek durum ortaya
çıkmış oluyor. Genişleme Politikası, AB mekanizmalarının mevcut
tabiatından dolayı üyelerinin kendi
dış politika gündemlerine hizmet
etmek zorunda kalıyor.
İlerleme Raporu’nda AB’nin
müktesebat uyumunda ilerleme
kaydedilemeyen dosyalara ilişkin
eleştirilerine bakıldığında bunların
büyük kısmının Türkiye’nin veya
AB’ye katılım sürecindeki herhangi
bir devletin ancak katılımın siyasi
olarak kesinleşmesi durumunda atabileceği nihai adımlar niteliğindeki
alanlara yoğunlaştığı görülüyor.
Türk kamuoyu üyelik
hedefine inancˆnˆ
yitiriyor
Tabiatı itibariyle asimetrik bir
süreç olan katılım müzakereleri süreci, fiili blokajlar neticesi açılamayan
başlıklardan dolayı diğer ülkelerin
yaşadıkları benzer süreçlerden daha
da asimetrik hale gelmiş bulunuyor.
Buna en yakın örnek, vize liberalizasyonu konusundaki AB tutumudur. AB Türkiye’den Geri Kabul
Anlaşmasını imzalamasını beklerken
AB’nin taahhüdü bunun karşılığında
bir “yol haritasının uygulamasının
başlatılmasıyla” sınırlı kalıyor.
Türkiye’nin bu kadar asimetrik
taleplerle karşı karşıya bırakılmasının sonucu olarak Türk kamuoyu
üyelik hedefine inancını yitiriyor,
ancak AB makamları doğru dersleri çıkarmakta güçlük çekiyorlar.
Kimi Avrupalı siyasi liderler ise AB
hedefine yaklaştırmak istemedikleri Türkiye’yi AB’ye uzak durmakla
suçluyorlar.
Öte tarafta AB’nin Türkiye’ye
olumsuz tavrı, Türk kamuoyunun
AB gündemini takip etmesini de
olumsuz yönde etkiliyor. Nitekim
AB tarafında euro krizi, Türkiye tarafında ise Ortadoğu’daki gelişmeler, AB kurumları arasında, AB üye
devletleri arasında ve üye devletlerle
kurumlar arasında çok çetin mücadelelere sahne olan 2014-2020 bütçe müzakerelerini perdeledi. 20142020 bütçesi de Türkiye’nin üyeliği
planlanarak tasarlanmış değil. 19992005 döneminde Türkiye’nin üyelik
perspektifine sahip çıkan ve tutarlı
bir duruş sergileyen Komisyonun,
o dönemki konumundan daha geri
gittiğini söylemek mümkün. 2004’te
müzakerelerin başlamasını tavsiye
eden aynı Komisyonun, müzakerelerin 2020 sonrasına kadar uzamasını nasıl izah edeceği ise meçhul. Bu
durum, Türkiye’nin hukuk üstünlüğü çerçevesinde güçlü ekonomik
kalkınma hedeflerine odaklanarak
AB ile yakınsama sürecine kendi
başına devam etmesini gerektiriyor.
Buna ek olarak, AB’nin Türkiye’yi
üye almak için daha zor jeostratejik
koşullara mahkum etmemesini dilemekten başka yapabileceğimiz fazla
bir şey yok.
11
iÛveren gazetesi ekim 2012
DÜNYADAN
BASINDAN
Elektrik zamlarˆ rekabet Ùstihdam artˆÛˆ giderek
gücümüzü törpülüyor
yavaÛlˆyor
Sanayide Elektrik Maliyetleri (kwh BaÝÛna Dolar)
ERCAN KUMCU
HABERTÜRK, 17 Ekim 2012
1 Venezuela
$0.01
2 Úzlanda
$0.03
3 Kazakistan
$0.05
4 Arjantin
$0.05
5 Rusya
$0.05
6 G. Kore
$0.06
7 ABD
$0.07
8 Kanada
$0.07
8 Ürdün
$0.07
10 Norveç
$0.07
11 Tayland
$0.07
12 Endonezya
$0.07
13 Yeni Zelanda
$0.08
14 Tayvan
$0.08
15 Peru
$0.08
16 Bulgaristan
$0.09
17 Estonya
$0.09
18 Malezya
$0.09
19 BAE
$0.10
19 Úspanya
$0.10
21 Úsveç
$0.11
22 Romanya
$0.11
23 Úsrail
$0.11
24 Finlandiya
$0.11
25 Yunanistan
$0.11
26 Danimarka
$0.12
27 Meksika
$0.12
28 Fransa
$0.12
29 HÛrvatistan
$0.12
30 Hong Kong
$0.12
31 Polonya
$0.12
32 Lüksemburg
$0.12
33 Hollanda
$0.12
34 Úngiltere
$0.13
35 Slovenya
$0.13
36 Úsviçre
$0.13
37 Macaristan
$0.13
38 Belçika
$0.14
39 Litvanya
$0.14
40 Türkiye
$0.14
41 Portekiz
$0.14
42 Hindistan
$0.14
43 Singapur
$0.15
44 Úrlanda
$0.15
45 Avusturya
$0.15
46 Üili
$0.16
47 Almanya
$0.16
48 Çek Cumhuriyeti
$0.16
49 Kolombiya
$0.17
50 Brezilya
$0.18
51 Slovakya
$0.18
52 Japonya
$0.18
53 Filipinler
$0.18
54 Útalya
$0.28
Yılın ikinci yarısında ortaya çıkan bütçe
açığına karşı hükümet, zamları gündeme
getirdi. Bütçe dengesinin sağlanması adına
atılan bu adımda, hanehalkı kadar imalat
sanayi de olumsuz etkilendi. Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD)
tarafından yayımlanan Dünya Rekabet
Yıllığı 2011 verilerine göre sanayide elektrik maliyetleri sıralamasında
Türkiye, 54 ülke içinde 40. sırada yer
alıyor. Son gelen fiyat artışı ile sıralamada daha da geriye düşeceğimiz
şüphe götürmez. Küresel rekabet
arenasında, yarışı zor şartlar altında
yürüten sanayi kuruluşlarımız bu
durumdan negatif etkilendi.
Dış piyasalarda rekabetçi kar
marjları ile çalışmakta olan sektör, üst üste gelen enerji zamları
ile ihracat ürünlerinde fiyat/
maliyet dengesini kurmakta
büyük güçlükler ile karşı karşıya kaldı. İmalat sanayisinde
en önemli girdi kalemlerinden birini oluşturan enerjinin yarattığı ek maliyetler
bu durumun temel sebebini
oluşturuyor. Yarattığı katma
değer ile ülke ekonomisinin
lokomotifi olan imalat sanayii rekabet gücünün zamlar yoluyla kırılması, bütçe
dengesine faydadan çok
zarar getirecektir. Diğer
bir söyleyişle, dış ticaret
açığı hâlihazırda yüksek
olan ülkemizin temel ihracat kalemlerini artan
maliyetler ile satılamaz
duruma
getirdiğimizde artacak olan gelir ve
istihdam kaybı ekonomiye zamlarla oluşacak
getirinin çok üstünde
zarar verecektir.
Kaynak: Uluslararasˆ Yönetim GeliÝtirme Enstitüsü (IMD) Dünya Rekabet YˆllˆØˆ 2012
Temmuz döneminde (haziran
temmuz ve ağustos ayları ortalaması) işsizlik oranı yüzde 8.3’e
yükseldi. Genellikle mevsimsel nedenlerle işsizlik oranı Ağustos dönemine (temmuz, ağustos ve eylül
ayları ortalaması) kadar düşmeye
devam eder, eylül dönemi (ağustos,
eylül ve ekim ayları ortalaması) ile
birlikte yükselme eğilimine girer.
Mart dönemi ile birlikte yeniden
düşmeye başlar.
Bu yıl işsizlik oranındaki yükseliş bir ay erken başladı. Mevsimsel
hareketin erken gelmesinin önemli
bir nedeni ekonomik büyümedeki
yavaşlama ile beraber özellikle inşaat gibi sektörlerde istihdam kaybının erken başlaması oldu. Geçen
yılın aynı dönemine göre, temmuz
döneminde toplam istihdam 545
bin kişi arttı, bir önceki döneme
göre 79 bin kişi azaldı. Azalışın yarısından fazlası inşaat sektöründen
kaynaklandı.
Kadˆn istihdamˆ artˆÛˆ
istikrarlˆ
Ekonomik büyümedeki yavaşlamanın istihdamdaki eğilimleri etkilemesi kaçınılmaz. Aslında, ekonomik büyümedeki yavaşlama geçen
yılın ikinci yarısından sonra başladı.
İstihdam artışındaki azalma ise geçen yılın kasım ayı ile beraber başladı. Bir anlamda istihdam verileri
büyümedeki yavaşlamaya belli bir
gecikme ile tepki verdi denebilir.
Toplam istihdam artışının ekonomik büyümeye tepki vermesinin
gecikmesi bir ölçüde kadın istihdamının neredeyse ekonomik büyümeden bağımsız olarak artıyor
olması. Daha teknik deyimiyle,
kadın istihdamındaki artışın ekonomik büyümedeki değişmelere
olan esnekliği erkek istihdamından çok daha az. Kadın istihdamı
2008-2009 döneminde azalmamıştı.
Şimdide, kadın istihdamı ekonomik
büyümedeki düşüşe fazla tepki vermiyor denebilir.
Grafikte, on iki aylık ortalamalar bazında kentlerdeki istihdam
artışının kadın ve erkek nüfustaki
gelişmeleri veriliyor. Kırmızı çizgi
ile gösterilen kadın nüfustaki istihdam artışı oldukça istikrarlı. 2009
yılında erkek istihdamı azalırken,
kadın istihdamı ortalama 100 bin
kişi artmaya devam etti. Türkiye
ekonomisinin yeniden hızlı bir büyüme sürecine girdiği 2010 ve 2011
yıllarında erkek istihdamındaki artış
yıllık ortalama 800 kişiye çıkarken,
kadın nüfusun istihdamındaki artış
istikrarını korudu ve 300 bin kişi civarında kaldı. Son aylarda da kadın
istihdamındaki artış ortalama 300
bin kişinin üzerinde tutunmaya
devam ediyor.
Mevsimsel
olumsuzluklar
Önümüzdeki aylarda istihdam
verileri mevsimsel nedenlerle olumsuz yönde gelişecek. İşsizlik oranı
daha da yükselecek. Mevsimsel
etkenlerin yanında, ekonomik büyümedeki yavaşlama da giderek daha
sert bir hal aldığından, işsizlik oranındaki artış 2010 ve 2011 yıllarının aynı dönemlerinden daha sert
olabilir. Gelecek yılın şubat dönemine kadar işsizlik oranının yeniden
çift haneye ulaşmaması olumlu olarak nitelendirilmeli.
İşsizlik oranındaki değişmeleri
doğrudan etkileyecek en önemli gelişmelerden biri işgücüne katılma
oranı (çalışan ve iş arayan nüfusun
çalışma yaşındaki nüfusa bölümü).
Türkiye’de bu oran artma eğiliminde. Eğilim kadın nüfusta çok
daha güçlü. Mevsimsel olarak istihdam olanakları değişirken, işgücüne
katılım eğiliminin daha istikrarlı bir
seyir izlemesi işsizlik oranında belli bir seyir izlemesi işsizlik oranında belli bir oynaklığa neden oluyor.
Önümüzdeki aylarda işgücüne
katılım fazla düşmeden istihdam
düştüğü taktirde, işsizlik oranındaki artış daha sert olabilir.
12
iÛveren gazetesi ekim 2012
PERYÖN’ün gündeminde
“insan yönetimi” var
Ùnsan yönetimi alanˆnda Avrupa’nˆn en büyük kongresi olan 20. PERYÖN Ùnsan Yönetimi Kongresi
3-5 Ekim 2012 tarihlerinde Ùstanbul Lütfi Kˆrdar Uluslararasˆ Kongre ve Sergi Sarayˆ’nda gerçekleÝtirildi.
MESS Genel Sekreter BaÛ Yardˆmcˆsˆ Av. Hakan YILDIRIMO×LU “Bugünün sendikacˆlˆØˆ ve insan kaynaklarˆ iÛbirliØi” baÛlˆklˆ oturuma
konuÛmacˆ olarak katˆldˆ.
4 Ekim 2012 tarihinde Bilim
İlaç İnsan Kaynakları Direktörü Aykut Bora moderatörlüğünde
“Bugünün sendikacılığı ve insan
kaynakları işbirliği” başlıklı oturum
gerçekleştirildi. Oturuma konuşmacı olarak MESS Genel Sekreter Baş
Yardımcısı Av. Hakan Yıldırımoğlu,
TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Av.
Ali Nafiz Konuk ve Tekgıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel
katıldı.
Oturumda; Türkiye’de dinamik
bir geçmişe sahip olan sendikacılık
kimliğinin değiştiği, erzak dağıtımı,
ücret pazarlığı yapan sendikacılık
anlayışından çok farklı bir noktada olunduğunun üzerinde duruldu.
İnsana yakışan, demokratik iş ortamını sağlamayı hedefleyen, taraf
değil, ortak payda olan, işi destekleyen sendikacılık anlayışının yerleştiğinden bahsedildi. Yeni dönemde
sendikaların en önemli iş ortağının
insan kaynakları departmanları olduğu belirtildi.
Sosyal diyalog iyi
iÛlediØi sürece
çözülemeyecek hiçbir
sorun yok
MESS Genel Sekreter Baş Yardımcısı Av. Hakan Yıldırımoğlu
konuşmasında; insan kaynakları
departmanlarının hem işçi sendikası hem de işveren sendikası tarafından olaylara bakarak, ilişkileri çok
yönlü yönetmesi gerektiğini söyledi.
Sosyal diyaloğun taraflar arasındaki
her türlü sorunu çözebileceğini dile
getiren Av. Yıldırımoğlu, insan kaynakları sistem ve süreçlerini yapılandırırken endüstri ilişkilerini te-
mel alarak işçi-işveren ilişkilerinin
yönetilmesi gerektiğine değindi.
TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Av.
Ali Nafiz Konuk konuşmasında;
hangi sektörde olursak olalım rekabet içinde verimliliğin çok önemli
olduğunu ve kendi deyimiyle de
törü ve PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Oğuz Duman, İş
Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür
Yardımcısı Dr. Rana Güven ve Koç
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Centel
katıldı.
ve çok daha bilinçli yöneticiliklere,
liderliklere ihtiyacımız var. Sadece
yasa yapmakla bu sorun çözülmemelidir. Bu konuyu çocuklara ve
ailelere kadar taşımamız, kültürel
sosyal değişim projesi olarak yönetmemiz gerekir.” dedi.
ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği
Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana
Güven konuşmasında; “İş sağlığı ve
güvenlik kültürü, öğrenilebilir bir
davranış biçimidir. Meslek hastalıkları yüzde 100, iş kazaları yüzde 98
oranında önlenebilir. Dünyada her
gün 1 milyon iş kazası meydana geliyor, yaklaşık 5 bin işçi işle ilgili bir
hastalığa yakalanıyor, 1.000 kişi de
“ÙÛ GüvenliØi: Yasasˆ çˆktˆ. Artˆk herkes güvende (mi)?” baÛlˆklˆ oturum Dr. Necdet KENAR’ˆn moderatörlüØünde gerçekleÛti.
İK’nın sendika ile iş ve güç birliği
yapması gerektiğinden söz etti. Kazan-kazan ilişkisine dikkat çekti.
Tekgıda İş Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Türkel konuşmasında; özellikle 1960’dan başlayarak
Türkiye’deki sendikal hareketi; siyasal, sosyal ve toplumsal anlamdaki
örnekleriyle paylaştı. Sendikal hareketlerin gelişmesi ve sağlıklı bir
yapıya oturtulması için sendikacıların ve insan kaynaklarının birlikte
çalışması gerektiğini ve yeni yasal
düzenlemenin de bunu desteklediğini belirtti.
4 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen bir diğer oturum ise MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar moderatörlüğünde gerçekleştirildi. “İş
Güvenliği: Yasası çıktı. Artık herkes
güvende (mi)?” başlıklı oturuma konuşmacı olarak TAV Havalimanları
Holding İnsan Kaynakları Direk-
ÙÛ kazalarˆnda
Avrupa’da ilk sˆradayˆz
Dr. Necdet Kenar konuşmasında; her gün ortalama 172 iş kazası
meydana geldiğini, bunlardan 3’ünün
ölüm, 6’sının sürekli iş göremezlikle
sonuçlandığını söyledi. Soruna çözüm
olarak 30 Haziran 2012’de İş Sağlığı
ve Güvenliği Kanunu’nun yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Dr.
Kenar, Kanunun yaklaşık 1 milyon
436 bin işletme ve 11 milyon çalışanı
yani kamu ve özel bütün işleri ve işyerlerini, çırak ve stajyerler dâhil tüm çalışanları, faaliyet konularına bakmaksızın kapsama aldığı bilgisini verdi.
TAV Havalimanları Holding
İnsan Kaynakları Direktörü ve
PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı
Yiğit Oğuz Duman konuşmasında;
“İş güvenliği yoksa orada iş de yoktur. İş güvenliği ile ilgili bana kalırsa
çok daha yaptırımcı, çok daha ciddi
ölüyor. İş sağlığı ve güvenliği, sosyal
ve ekonomik boyutta çok önemli bir
sorun” dedi.
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut
Centel “Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konuları özel bir yasayla ilk
defa düzenleniyor. Bir kuralın olması ve bir yaptırıma bağlanmış olması
ve denetlenmesi kişilerin kendilerini
hukuki açıdan güvende hissetmelerini sağlamaktadır. Kamu ve özel
sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine ait tüm çalışanlarını güvence
altına almaktadır. İşyeri hekimleri
ve iş güvenliği uzmanlığı konusunda yeni yasa önemli hak ve yetkileri
tanımaktadır.” dedi.
Kongre kapsamında PERYÖN
İnsan Yönetimi ödüllerinin beşincisi sahiplerini buldu. Finale kalan firmalar arasında; Ford Otomotiv San.
A.Ş., Eğitim ve Gelişim Yönetimi
kategorisinde ödül aldı.
13
iÛveren gazetesi ekim 2012
Özel Øhtisas KomisyonlarÛ
çalÛÚmalarÛnÛ sürdürüyor
ÚEYDA AKTEKÙN
MESS MüÛavir Avukatˆ
[email protected]
K
alkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı (2014-2018)
çalışmaları
kapsamında
oluşturulan Özel İhtisas Komisyonları, çalışmalarına devam ediyor.
Bu kapsamda, Sendikamız Müşavir Avukatı Şeyda Aktekin, “Sosyal
Güvenlik Sisteminin Sürdürülebilirliği Özel İhtisas Komisyonu”nun
26 Eylül 2012 tarihinde Ankara
Barcelo Otel’de yapılan toplantısına Konfederasyonumuzu temsilen
katıldı.
Uludağ Üniversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper’in Komisyon Başkanı, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Oğuz Karadeniz’in ise Raportör
olarak seçildiği toplantıda; Doç. Dr.
Oğuz Karadeniz tarafından hazırlanan 1. Taslak Rapor değerlendirildi
ve bu çerçevede konuyla ilgili işveren kesimi görüşleri toplantıda sözlü olarak dile getirildi.
Toplantıda, Komisyonun nihai
raporunun Aralık ayı sonuna kadar
hazırlanması gerektiği ifade edilerek
raporun oluşturulabilmesi için, bazı
alt komisyonlar kuruldu. Söz konusu alt komisyonlar çalışmalarını;
• Kurumsal Yapılanma Organizasyon
• Mevzuat-Norm Standart Birliğinin Sağlanması
• Sosyal Güvenliğin Finansmanı
• Kapsam, Kayıtdışı İstihdam ve
Haklar
• Tamamlayıcı Sosyal Güvenlik
Programları
başlıkları altında sürdürecek.
Bu başlıklar altında incelenecek
bazı konular ise şöyle sıralanabilir;
• Sosyal güvenlik sisteminde ikincil mevzuatın sadeleştirilmesi,
• Herkesin anlayabileceği dilde
broşür ve kitapçıklarla kanun,
yönetmelik ve genelgelerin daha
anlaşılır hale gelmesi,
• Sistemde 4/a-b-c sigortalıları
arasında var olan norm ve standart farklılıklarının azaltılması,
• 4/b sigortalılığından 4/a sigortalılığına sızmaların önlenmesi,
• 5510 sayılı Kanun’da (m.6) yer
alan istisnaların daraltılması,
• İstisnalar kapsamında yer alanların çalışma koşulları, prim
ödeme güçleri ve karşılaştıkları
sosyal riskler de dikkate alınarak
onlara özgü sosyal sigorta programları oluşturulması,
• Sosyal sigorta prim teşviklerinin
emek yoğun ve kayıt dışının yoğun olduğu sektörlere verilmesinin sağlanması,
• Özellikle gelir idaresi ile işbirliğine gidilerek bağımsız çalışanların kazançları konusunda asgari ücretten az olmamak üzere
vergi matrahlarının esas alınması
• Tamamlayıcı mesleki emeklilik
programlarının Türkiye’de işlerliğinin tartışılması,
• Bireysel emeklilik tasarruflarının
arttırılmasının sağlanması konusunda öneriler geliştirilmesi
(fonların tanıtımı, finansal okuryazarlık, vb.).
Alt Komisyon çalışmalarının en
geç Kasım ayı başında tamamlanması öngörülüyor. Bunu takiben
Aralık ayı sonuna kadar asıl Komisyonca, Rapora nihai şeklinin
verilmesi ve Komisyon çalışmasının
sona erdirilmesi planlanıyor.
Bu çerçevede, işveren görüşlerinin raporda yer almasını sağlamak
üzere alt komisyonlarda görev alınmış ve ayrıca işveren görüşleri sözlü
ve toplantı akabinde de yazılı olarak
bildirilmiştir.
Toplantıda, 2008 yılında 5763
sayılı ve 2011 yılında 6111 sayılı
Kanunlarla, kayıtlı istihdamı özendirmek için çeşitli teşvikler getirildiği ve işveren kesimince bunun
memnuniyetle karşılandığı; ancak,
işveren prim hissesinde 5 puanlık indirim uygulamasıyla sağlanan
olumlu etkinin, prim tavanını aşan
ikramiye vb. ödemelerin sonraki aylarda prime tabi tutulması uygula-
masının getirilmesiyle kısmen zarar
gördüğü ifade edilmiştir.
Ayrıca, sosyal güvenlik sisteminin finansman sorununun çözümü
için işsizlik ve kayıtdışı istihdamla
mücadele edecek politikaların netleşmediği, sosyal yardımlar sisteminin istihdamla ilişkisinin etkin
biçimde kurulamadığı ve bunun sonucunda SGK açıklarının artmaya
devam ettiği vurgulanmıştır.
Toplantıda ayrıca, gerçekleştirilen reforma rağmen SGK açıklarının artmaya devam etmesinin altında temel olarak işgücü piyasasındaki
çarpıklıklar yattığı ifade edilerek bu
çarpıklıkların ana noktaları şöyle
özetlenmiştir:
• Hem genel işgücüne katılım
oranının, hem de kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğü (Haziran 2012 itibariyle
işgücüne katılım oranı %50,8,
erkeklerin işgücüne katılım oranı
%71,7, kadınların işgücüne katılım oranı ise %30,6’dır.),
• Dağınık ve istihdama yöneltici
nitelik taşımayan sosyal yardım
sistemimiz nedeniyle, bireylerin
çalışma isteğinin yetersiz olması
(SGK verilerine göre Mart 2012
itibariyle yeşil kartlı kişi sayısı
9.368.979’dur.),
• Kayıtdışı istihdam nedeniyle
SGK’nın uğradığı prim kaybı (İstihdam edilen 27 milyon
554 bin kişinin %40,4’ü yani 11
milyon 121 bin kişi kayıtdışıdır. Bunlar tıpkı çalışmayanlar
gibi yeşil kart ve sosyal yardımlardan yararlanmaktadır. Bu
yardımları kaybetmemek için
de kayıt dışı çalışmayı tercih
etmektedirler.).
Yukarıdaki sorunlar çerçevesinde toplantıda ayrıca; sosyal güvenlik reformunun başarılı sonuçlar
doğurabilmesi için kayıtlı olmayı
özendiren bir yaklaşım benimsenmesi, özellikle kayıtdışı ile mücadele konusunda büyük görev yüklenen
5510 sayılı Kanun’da yeni “teşvik
mekanizmaları”nın devreye soku-
larak kayıtlı işverenlerin desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Mevcut teşvik mekanizmalarının
da (örneğin 5510 sayılı kanunun 81.
maddesi ile getirilen 5 puanlık prim
indirimi, 4447 sayılı yasanın genç
ve kadın işçi istihdamı için getirdiği teşvik, özürlü işçi çalıştırma prim
teşviki, 5084 sayılı yasa ile kalkınmada öncelikli yörelerde yapılan yatırımlarda çalışanlara dönük teşvik
vb. gibi) sürekliliği sağlanmalıdır.
Teşvik temelli yaklaşım çerçevesinde işveren kesiminin görüşleri
aşağıdaki şekilde özetlenmiştir;
• Yüksek prim ödeyen işverenler
açıklanmalı ve ödüllendirilmelidir. 5502 sayılı Kanun’un 10.
maddesi ile prim borcu olan
işverenlerin kamuoyuna açıklanmasına dair usul ve esaslar
belirlenmiştir. Kanun’da değişiklik yapılarak primlerini düzenli
ödeyen işverenler de kamuoyuna
duyurulmalıdır.
• Beş yıl süre ile primlerini düzenli
ödemiş işverenlerin, ödeme güçlüğüne düşmesi halinde primlerinin takside bağlanması veya
ertelenmesi konusunda Kurum
Yönetim Kurulu yetkili olmalıdır.
• Belli süre iş kazası ve meslek
hastalığı olmayan işyerlerinin
kısa vadeli sigorta kollarından
ödedikleri primler -asgari prim
oranının altına düşülmemek koşulu ile- %50’si oranında indirilmelidir.
• Toplu iş sözleşmesi uygulanan
işyerlerinde asgari işçilik oranı
uygulaması kaldırılmalıdır.
• Yine toplu iş sözleşmesi uygulanan yerlerde denetimler sadece
“şikayet” halleri ile sınırlanmalıdır.
• Asgari işçilik uygulaması sonucu ek olarak tahsil edildiği ifade
edilen Kurum gelirleri ile fiili sigortalılardan elde edilen gelirler
ve varsa bu kişilere yapılan hizmetler için yapılan giderler kamuoyuna açıklanmalıdır.
14
iÛveren gazetesi ekim 2012
MESS iÚ sa×lÛ×Û ve
güvenli×i alanÛnda
düzenlenen
organizasyonlara
konuÚmacÛ
olarak katÛlarak
görüÚleriyle
katkÛ verdi
İngiliz sertifikasyon firması UK
CARES tarafından 4 Ekim 2012
tarihinde İstanbul’da demir çelik
sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine yönelik bilgilendirme semineri
düzenlendi. 1984 yılında kurulmuş
olan UK CARES, kâr amacı gütmeyen vakıf statüsünde bir kurumdur.
Türkiye’de inşaat çeliği üreticilerine yönelik faaliyet gösteren kurum,
ürün ve yönetim sistemi sertifikasyon hizmetleri yürütmektedir.
Düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan MESS İş Sağlığı ve
Güvenliği Müdürü Altan Çetinkal,
iş kazası ve meslek hastalığı istatistikleri kapsamında MESS, SGK ve
Eurostat verileri hakkında sunum
yaptı. Sendikamız tarafından her yıl
yapılan MESS Üyelerinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri araştırmasının değerlendirme
yöntemi, istatistiklere ilişkin tanımlar hakkında açıklamalarda bulunan
Çetinkal;
• kaza sayısı,
•
•
kayıp işgünü sayısı,
günlere, saatlere, yaralanma
türüne, nedenlerine, organlarına, yaş ve öğrenim dağılımına göre iş kazaları ile
• kaza sıklık ve kaza ağırlık
oranlarına ilişkin sonuçlar
hakkında bilgiler verdi. Araştırmada, üretim yapılan iş dallarının değerlendirmesinin TÜİK tarafından
yayımlanan Avrupa Topluluğunda
Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki
Sınıflaması (Nace Rev.2) kullanılarak yapıldığını aktaran Çetinkal,
demir çelik sektörünün bu sınıflamada Ana Metal Sanayii iş dalında
yer aldığını ve yapılan işin iş sağlığı ve güvenliği açısından riskinin
yüksek olması nedeniyle Sendikamız üyeleri arasında bu iş dalında
yaşanan kaza oranlarının diğer iş
dallarına göre yüksek olduğunu
vurguladı. SGK ve Eurostat verileri
hakkında bilgilerin de verildiği seminerde, katılımcıların sorular cevaplandırıldı.
Yeni Yüzyˆl Üniversitesi ve Öz Ùplik-ÙÛ Sendikasˆ
tarafˆndan ÙÛ SaØlˆØˆ ve ÙÛ GüvenliØine Hukuki BakˆÛ
adlˆ sempozyum düzenlendi
Sempozyuma MESS üst düzey yöneticileri katˆldˆ.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve Öz
İplik-İş Sendikası tarafından 12
Ekim 2012 tarihinde düzenlenen
sempozyumda, iş sağlığı ve güvenliği konusu dört panelde ele alındı.
Panellerde sosyal taraflar, yargı mensupları ve akademisyenler iş sağlığı
ve güvenliği alanındaki gelişmeler
hakkındaki görüş ve değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı. Sempozyumun “6331 sayılı İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu’na Sosyal Tarafların Bakışı” adlı paneline MESS İş
Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Altan
Çetinkal konuşmacı olarak katıldı.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi Üyesi
Seracettin Göktaş’ın başkanlığında
gerçekleştirilen panelin diğer konuşmacıları; ÇSGB İş Teftiş Kurulu İstanbul Grup Başkanlığı’ndan
Lütfi Alpsoy, Hak-İş Konfederasyo-
nu Sosyal Güvenlik Uzmanı Zahid
Gönencan idi. Çetinkal paneldeki
konuşmasında, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun bu alanda yeni bir
dönemi başlattığını, ancak uygulamaya yönelik pek çok soru işaretini
de beraberinde getirdiğini dile getirdi.
Kanunun işveren yükümlülükleri
ve cezai yaptırımlar konusunda çok
gelişkin olduğunu belirten Çetinkal,
neredeyse Kanunun her bir maddesine yönelik son derece ayrıntılı
ve fahiş nitelikte idari para cezası
hükümlerinin getirildiğini, buna
karşılık işveren camiasının yıllardır
dile getirdiği teşvik ve rehberlik mekanizmalarına Kanunda yer verilmemesinin de büyük bir çelişki ve
eksiklik olduğunu vurguladı. Panel
sonrası Çetinkal’a sunduğu katılardan dolayı plaket takdim edildi.
OSD ÙSG Komitesi toplantˆsˆ düzenlendi
16 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen OSD İSG Komitesi toplantısına MESS İş Sağlığı ve Güvenliği
Müdürü Altan Çetinkal katılarak iş
sağlığı ve güvenliği mevzuatında yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na
bağlı olarak çıkarılması öngörülen
ikincil mevzuat taslaklarının yavaş
yavaş sosyal tarafların görüşlerine
sunulmaya başlandığını belirten
Çetinkal; risk değerlendirmesi, iş
güvenliği uzmanı ve iş hijyeni konularında hazırlanmış yönetmelik
taslaklarında yer alan düzenlemeler
hakkında katılımcılara bilgi aktardı.
15
iÛveren gazetesi ekim 2012
“ÙÛ SaØlˆØˆ ve GüvenliØinde
Hukuksal Boyut” semineri yapˆldˆ
konuda verilmesi gerekli temel eğitim konuları ve konuyla ilgili yargı
kararlarına ilişkin katılımcılara bilgi
aktarıldı. Seminerlerde, iş sağlığı ve
güvenliği kurallarına aykırılık halinde karşılaşılabilinecek idari, hukuki
ve cezai yaptırımlar ile 6331 sayılı İş
Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu
kanun ile getirilen yeni düzenlemeler konusunda da katılımcılara bilgi
verildi.
27 Eylül 2012 tarihinde, MESS
Ankara Bölge Temsilciliği’ne bağlı üye işyerlerinden ISE Otomotiv
Geliştirme Sanayi ve Ltd. Şti.’de
“İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşçi ve
İşverenlerin Hukuki Sorumluluğu”
konulu seminer gerçekleştirildi.
MESS Ankara Bölge Temsilcisi
ve Hukuk Müşaviri Mesut Ulusoy
ve Müşavir Avukat Vahap Ünlü
tarafından, üyemizin işyerinde yapılan sunumunda; iş sağlığı ve güvenliğinde pozitif kültür, iş sağlığı
ve güvenliğinin kavramsal içeriği,
iş sağlığı ve güvenliğini düzenleyen
mevzuat ve bu çerçevede işçi ve işverenlerin yükümlülükleri ve hakları,
iş sağlığı ve güvenliğinde en temel
önleyici misyonu üstlenmiş bulunan
iş sağlığı ve güvenliği kurulu ve bu
Otomotiv VOC-TEST
Merkezi Projesi
Ùzleme Ziyareti
Sendikamˆzda
gerçekleÝtirildi
Bu Proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.
This Project is funded by the European Union.
Otomotiv
VOC-TEST
Merkezi
Sendikamız, Merkezi Finans ve
İhale Birimi (CFCU) ile Mesleki
Yeterlilik Kurumu (MYK) koordi-
nasyonunda yürütülen “Türkiye’de
Mesleki Yeterlilik Kurumunun ve
Ulusal Yeterlilik Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (UYEP)” altında “Otomotiv Sanayi Mesleki
Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme
Merkezi (Otomotiv VOC-TEST
Merkezi) Projesi kapsamındaki çalışmalarına devam ediyor. 5 Ekim
2012 tarihinde, Sendikamız merkezinde projeye ilişkin izleme ziyareti
Türkiye’de Sonuç Odaklı İzleme
ÙÛin özü ÙSG kültürü
oluÛturmak
Av. Mesut Ulusoy gerçekleştirdiği sunumunda, iş sağlığı ve güvenliği
alanında yaşanan problemlerin ortadan kaldırılmasında rol oynayan en
etkili faktörün, iş sağlığı ve güvenliği
alanındaki felsefenin iyi anlaşılarak,
bu konuda oluşturulacak bilinç ve
kültür olduğunu vurguladı. Ulusoy,
Teknik Destek Ekibi tarafından
gerçekleştirildi.
AB Bakanlığı’ndan AB İşleri
Uzman Yardımcısı Meltem Bektaş
Bayrambey, Integration GmbH’den
Proje İzleme Kıdemli Uzmanı Ayla
Hekimoğlu ve Proje İzleme Uzmanı
Selin Aslan’ın gerçekleştirdiği ziyarete MESS Proje Ekibi’nden Endüstri Yönetimi ve Araştırma Uzmanı Barış Can Avınca ve Eğitim
Bölümü Uzman Yardımcısı Gamze
G. Çaparlar katıldı.
Proje uygulamalarˆ ve
yarattˆØˆ etkileri
incelendi
İzleme ziyaretinde, Barış Can
Avınca tarafından proje altyapısını, Sendikamızın VOC-TEST
faaliyetlerini ve SIBEM (Sınav ve
bir işletmenin iş sağlığı ve güvenliği kültürüne sahip olmasının ancak
bu değerlere sahip çıkan yönetim
ve çalışanlarca sağlanabileceği ifade
ederek, daha az “keşke” diyebilmek
için güvenli davranmanın bir yaşam
tarzı olarak benimsenmesi gerektiğini vurgulandı. İş sağlığı ve güvenliği konusunda sadece işverenlerin
değil, çalışanların da önemli görev
ve sorumluluğu olduğunu hatırlatan
Ulusoy, çalışanların işyerinde alınan
iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine
uymak zorunda olduklarını söyledi.
Sunumda, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak Yargıtay’ın emsal
niteliğindeki bazı kararları üzerinde
de durularak, işçi ve işverenlerin hak
ve yükümlülüklerinin yargı organlarınca ne şekilde ele alındığı hususu
ayrıntılı olarak incelendi ve katılımcıların konuya ilişkin soruları değerlendirildi.
Belgelendirme Merkezi A.Ş.)’in
çalışmalarını özetleyen bir sunum
yapıldı.
Integration
GmbH
Proje
İzleme Kıdemli Uzmanı Ayla
Hekimoğlu, VOC-TEST Projesi’nin başarılı bir uygulama örneği
olduğunu vurgulayarak uygulamada kullanılan yöntemler ve edinilen
deneyimler hakkında bilgi istedi.
Proje İzleme Uzmanı Selin Aslan
ise Projenin otomotiv sektöründe
büyük etkiler yaratacağını belirterek uygulamaların yarattığı etkiler
ve geri bildirimleri hakkında sorular yöneltti.
Sendikamız; proje faaliyetlerine önümüzdeki dönemde devam
ederek ülkemizin nitelikleri kanıtlanmış ve yeterlilik belgesine sahip
işgücünün oluşmasını sağlamak
amacıyla faaliyetlerini sürdürecek.
16
iÛveren gazetesi ekim 2012
ECBOHS Projesi’nin ikinci
Destek ÇalÛÚtayÛ düzenlendi
Yeni yasalaÝan ÙSG Kanunu hakkˆnda verilen detaylˆ bilgiler, iÝletmelerden gelen iÝçi temsilcileri ve
ÙSG temsilcileri tarafˆndan yoØun ilgi ile kar݈landˆ.
Avrupa Komisyonu Genişleme Direktörlüğü tarafından finanse edilen ve MESS tarafından
yürütülen ECBOHS-İş Sağlığı
ve Güvenliğinde Avrupa İşbirliği
Köprüleri Projesi kapsamında 1112 Ekim 2012 tarihlerinde proje
ortağımız Türk Metal Sendikası
tarafından Büyük Anadolu Didim
Resort Otel’de “İş Sağlığı ve Güvenliği Temsilcilerine Sendikalar
Tarafından Sağlanan Destek” başlıklı çalıştay düzenlenlendi. Çalıştayın açılışını, Türk Metal Sendikası
Genel Başkan Yardımcısı Süleyman
Yıldırım ve Türk Metal Sendikası Eğitim ve Proje Koordinatörü
Miray Vurmay yaptı. Çalıştayda
projemiz danışmanlarından Dr. Jeff
Bridgford (Avrupa İşçi Sendikaları Koleji Eski Yöneticisi/İngiltere),
Türk Metal Sendikası proje asistanı
ve İSG Uzmanı Cem Snaet ve yine
Türk Metal Sendikası Proje Asistanı Adnan Parçalı uzmanlık alanlarına ilişkin seminerler verdi. İzmir
ve Manisa bölgesindeki işletmelerin
işçi temsilcileri ve İSG temsilcilerinden oluşan katılımcıların çalıştaya gösterdikleri yoğun ilgi dikkat
çekiciydi.
Çalıştayın açılış konuşmasında
Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Yıldırım,
Projenin beklenen etkilerinin, iş
sağlığı ve güvenliği konularında karar alma, politika uygulaması ve gözetleme süreçlerine daha fazla katılabilme, kamu kesimi ve diğer sivil
toplum kuruluşları ile daha fazla işbirliği yapabilme, işyerinde sağlık ve
güvenlik alanında AB müktesebatı
ve etkisi konularında işverenlerde ve
işçilerde daha fazla farkındalık yaratmak olduğunu belirtti.
Çalıştayın ilk sunumu Cem
Snaet’ın “İş Sağlığı ve Güvenliğinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları” adlı sunumu oldu. Cem Snaet
sunumunda iş kazaları ve meslek
hasalıklarının Türkiye ve dünyadaki
durumunu dile getirdi. Zaman zaman örnek iş kazaları videolarınında
gösterildiği sunumda, İSG Uzmanı
Cem Snaet iş kazası senaryosunun
nasıl işlediğinin ve bu senaryoda
en büyük rolün tehlikeli hareket ve
tehlikeli durumun olduğunu belirtti.
Meslek hastalıklarınında iş kazaları kadar önemli olduğunu vurgulayan Cem Snaet, hastalıkların hangi
şartlarda meslek hastalığı sayılacağı,
ne kadar sürede ortaya çıkması gerektiği ve bununla ilgili yapılacak
yardımları dile getirdi. Snaet ayrıca
yeni yasalaşan İSG kanunu hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verdi.
Adnan Parçalı ise son zamanlarda gündemden düşmeyen ve iş
yerlerinde önemli bir sorun olan
mobbing “İşyerinde Psikolojik Taciz” adlı sunumu gerçekleştirdi.
İSG temsilcilerinin büyük ilgiyle
dinlediği ve yer yer sorularla katıldığı sunum büyük ilgi topladı.
Mobbing sürecinin önemine değinen Adnan Parçalı, taciz edici davranışların, haftada en az bir kez ve
altı ay boyunca devam etmesi sonucunda mobbing olarak değerlendirildiğinin altını çizdi. Mobbing
kavramını 80’li yılların başında ilk
kez kullanan İsveçli endüstri psikoloğu Heinz Leymann’ın 45 ayrı
psikolojik taciz davranışını tanımladığını ve bunları 5 alt faktör şeklinde gruplandığını belirten Adnan
Parçalı bunlarla ilgili açıklamalarda
bulundu.
Çalıştayda, Avrupa İşçi Sendikaları Koleji Eski Yöneticisi Dr. Jeff
Bridgford bilgi toplama, müzakere
planı, risk değerlendirmesi, iş verenle müzakere, İSG temsilcilerinin
yeterlilikleri, denetçilerle çalışma
konularında bilgi ve deneyimlerini
paylaştı. İnteraktif bir eğitim yönteminin uygulandığı çalıştayda katılımcılar gruplara ayrılarak örnek
uygulama çalışması yapıldı. Gruplar
tarafından hazırlanan verilen konu
ile ilgili görüş ve öneriler, tüm katılımcılarla paylaşıldı. Gruplara verilen konular şöyle sıralandı:
• İş sağlığı ve güvenliği temsilci-
leri olarak, düzenli olarak karşılaştığınız sağlık ve güvenlik problemleri?
• İşyeri sağlığı ve güvenliği temsilcisi olarak, risk değerlendirmesi
faaliyetlerine müdahale.
• İSG temsilcilerinin ne tür eğitim ihtiyaçları bulunmaktadır? Bu
ihtiyaçlar nasıl belirlenir?
• Kazaların önlenmesi nasıl gerçekleşir?
Dr. Jeff Bridgford konulara yapılan geri bildirimlerde bilgi ve deneyimlerini paylaşarak çalıştayın güzel
bir eğitim havasında geçmesini sağladı.
Grup çalışmaları İSG temsilcilerinin istekli katılımlarıyla daha da
verimli hale geldi. İSG temsilcilerinin konularla ilgili görüş ve önerilerini paylaşmaları fikir alışverişilerine
ve yeni fikirlerin doğmasını sağladı.
Çalıştayın sonunda ise değerlendirme ve görüş alışverişinde
bulunuldu. Bu bölümde katılımcılarla; çalıştayın İSG uygulamaları,
verimliliği, ECBOHS Projesi’nin
devamlılığı, yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası, işyerinde psikolojik taciz
konusunun yaygınlaşması vb. konularda değerlendirmeler yapıldı ve
görüş alışverişinde bulunuldu. Çalıştayın verimli ve donanımlı olması
bütün katılımcıları memnun etti.

Benzer belgeler

İncele

İncele Av. Erten CILGA, Av. Hakan YILDIRIMOĞLU, Dr. Aykut ENGİN, Aytül ANLAR, Serra DEMİR, Çisem KILIÇ GRAFİK TASARIM Nermin YILMAZ, Nilüfer DEMİRCİ BASUMLI, Seda Sevinç ŞAKAR KORKMAZ YAZIŞMA ADRESİ MESS-...

Detaylı