haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası

Transkript

haber - Ege Bölgesi Sanayi Odası
KAPAK
Yorgancılar ve Tiryaki dönemi
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda 2009-2013
Dönemi Yönetim Kurulu Başkanlığına Ender
Yorgancılar, Meclis Başkanlığına da Mehmet
Tiryaki seçildi.
EBSO’da daha önce Şinasi Ertan ve Selim
Yaşar önce yönetim kurulu başkanlığı yapıp
daha sonra Meclis Başkanı olurken, Ender
Yorgancılar Meclis Başkanlığı’ndan sonra
Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna oturan
ilk başkan oldu.
EBSO, 16 Şubat günü yaptığı seçimle önce
Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu
Üyeleri ile TOBB Delegeleri ve Disiplin Kurulu üyelerini, daha sonra da Meclis Başkanı,
Başkan Yardımcıları ve Katip Üyeyi belirledi.
Sanayiciler Kulübü’nde gerçekleştirilen
seçimlerde Ender Yorgancılar, Ufuk Akgün
ve Atıl Akkan’ın liderliğindeki listeler yarıştı.
EBSO Meclisi’ndeki 144 üyeden 143’ünün oy
kullandığı seçimlerde 76 oy alan Ender Yorgancılar yeni dönem Yönetim Kurulu Başkanı
olurken, Atıl Akkan 41, Ufuk Akgün ise 26
oyda kaldı.
EBSO Meclisi, Yönetim Kurulu seçimlerinin ardından en yaşlı üye olan Nedim
Uysal’ın başkanlığında toplandı. Mehmet
Tiryaki, Salih Esen ve Hilmi Uğurtaş’ın başkan adayı olarak kendilerini tanıtmalarının
ardından oy verme işlemine geçildi. Seçimde,
Tiryaki 74, Esen 43, Uğurtaş 17 oy aldı. Meclis Başkan Yardımcılıklarına Hüseyin Şairoğlu
İşte EBSO’nun yeni yönetimi
Yönetim Kurulu Başkanı
• Ender Yorgancılar
ile Sayıl Dinçsoy seçilirken, Vedat Sabırlı da
Katip Üye oldu.
Seçimlerin ardından ilk devir teslim Meclis
Başkanlığı’nda yapıldı. EBSO Yönetim Kurulu
Başkanı seçilen Ender Yorgancılar, Meclis
Başkanlığı’nı Mehmet Tiryaki’ye devretti. Ender Yorgancılar’ın fotoğrafı Meclis Salonu’nun
kulisinde önceki başkanların fotoğraflarınının yanına asılırken, yeni başkan Tiryaki de
Yorgancılar’a görev anısı olarak plaket takdim
etti. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan
ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ender
Yorgancılar ile Mehmet Tiryaki’yi arayarak
tebrik ettiler. İzmir Ticaret Odası Meclis
Başkanı Necip Kalkan ile Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Demirtaş da başkanlara tebrik
ziyaretinde bulundu.
ebsohaber 3
şubat 2009
Yönetim Kurulu Üyeleri
• Erdoğan Çiçekçi
• H. İbrahim Gökçüoğlu
• Hüseyin Vatansever
• Eyüp Sevimli
• Kamil Porsuk
• Kenan Yavuz
• Haluk Tezcan
• Bayram Talay
• Muhsin Dönmez
• Berkay Eskinazi
Meclis Başkanı
• Mehmet Tiryaki
Meclis Başkan Yardımcıları
• Hüseyin Şairoğlu
• Sayıl Dinçsoy
Meclis Katip Üye
• Vedat Sabırlı
KAPAK
EBSO’da devir-teslim
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Ender Yorgancılar, görevi önceki başkan Tamer Taşkın’dan
devraldı. Eski ve yeni yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı devir
teslim töreninde konuşan geçmiş dönem başkanı Tamer Taşkın,
görev yaptığı 4 yılın su gibi akıp geçtiğini ifade ederek, yeni
seçilen yönetim kuruluna, meclis üyelerine başarılar diledi. Taşkın, “Tecrübelerimizle yeni yönetimin emrindeyiz” dedi. Tamer
Taşkın, yeni dönemde Meclis’te kadınların yer almasına dikkat
çekerek, “Özlediğimiz bir tabloydu. EBSO’nun çehresini değiştiren bir seçim oldu” diye konuştu.
EBSO’yu birlikte yöneteceğiz
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, Taşkın’a
görev süresi boyunca evinden, işinden yaptığı fedakarlık nedeniyle teşekkür ederek, bundan sonraki yaşantısında başarılar diledi.
Yorgancılar, “Tamer Taşkın’dan bayrağı devraldık. Daha yukarı
götürmek hedefimiz. EBSO’yu hep birlikte 144 meclis üyesi, 4 bin
ebsohaber 4
700 üye ile birlikte yöneteceğiz. Yönetim Kurulu’nda bulunan 11
kişi icrada olacak” dedi. Ender Yorgancılar, Türkiye’yi de derinden etkileyen global ekonomik krize de değinerek, “Sanayicinin,
tüccarın, her kesimin sıkıntıda olduğu bir dönemde görevi devraldık. Çözüme yönelik çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın”
diye konuştu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, geçmiş
dönemde Meclis Başkanı olarak görev yaptığını ve Meclis Başkanı
iken Meclis’te bayan üyelerin yer alması gerektiğini söylediğini
hatırlatarak, şimdi Meclis’te bulunan kadın üyelerden Berkay
Eskinazi’nin de Yönetim Kurulu’nda yeraldığını söyledi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, önceki başkan
Tamer Taşkın’a, Yönetim Kurulu’nun yeni üyeleri de önceki
dönemde görev yapan üyelere çalışmalarından dolayı plaket
verdi. Daha sonra yeni ve eski yönetim kurulları birlikte fotoğraf
çektirdi. Yönetim Kurulu katında önceki dönemlerde görev yapan
başkanların fotoğraflarının yanına Taşkın’ın fotoğrafını da Ender
Yorgancılar ve Tamer Taşkın birlikte astı.
şubat 2009
KAPAK
Türkiye’ye örnek seçim
Ege Bölgesi Sanayi Odası, 2009Ege Bölgesi Sanayi Odası üyeleri,
2013 döneminde 4 yıl süreyle görev
Avrupa Birliği normlarına göre hazırEge Bölgesi Sanayi Odası, önüyapacak meclis ve yönetim kurulu
lananan TOBB Mesleklerin Gruplandımüzdeki 4 yıl görev yapacak
başkanları ile Meclis ve Meslek Komiterılması Rehberi’ne göre oluşturulan 67
Meclis ve Meslek Komitesi üyeleleri üyelerini belirledi. Yönetim Kurulu
meslek komitesinde 355 ve bu komiterini Türkiye’ye örnek bir seçimle
Başkanlığına Ender Yorgancılar, Meclis
leri mecliste temsil edecek 144 üyeyi,
belirledi. Devler Meclis’e girdi.
Başkanlığına da Mehmet Tiryaki seçildi.
son derece demokratik ve olgun bir
Şubat ayındaki seçim maratonunda
atmosferde geçen seçimlerle belirledi.
ilk basamağı 11 Şubat günü gerçekleştirilen Meslek Komiteleri
Kültürpark’ta ihtisas fuarlarının düzenlendiği 4 nolu holde
ve Meclis Üyeleri seçimi oluşturdu. EBSO’ya üye seçme ve seyapılan seçimler sonucunda, EBSO’nun 2005 Mart ayındaki
çilme yeterliliğine sahip 4 bin 436 sanayiciden 2 bin 406’sının
seçimlerle belirlenen meclis üyelerinden 50’si tekrar seçimi
oy kullandığı seçimlere katılım oranı yüzde 54 olarak gerkazanırken, önceki dönemlerde meclis üyeliği yapmış 10 isim
çekleşti. 2005 Mart ayında gerçekleştirilen seçimlerde ise 5
de, 144 kişilik Meclis’te yerlerini aldı. EBSO Meclisi’ne böylebin 235 üyeden 3 bin 447’si sandık başına koşmuş ve katılım
likle 84 kişi ilk defa girmiş oldu.
yüzde 66 olarak gerçekleşmişti. 2008 yılı başından itibaren
16 Şubat günü de EBSO binasında yine yargı gözetiminde
ise Aydın ve Milas Şubeleri ayrıldığı için EBSO’nun üye sayısı
yapılan seçimlerde Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları ile
azalmıştı.
Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri belirlendi.
ebsohaber 6
şubat 2009
KAPAK
Örnek seçim, örnek çalışma
kendilerini üyelere ifade etme ortamı sağlandı.
EBSO’nun diğer Odalara örnek bir seçim gerçekleştirmesinde; komitelerinin yapılandırılmasından seçme ve seçilme
yeterliliğine sahip üye listelerinin hazırlanması, seçim bildirgelerinin gönderilmesi, hatta seçime ilişkin duyuruların yapılmasına kadar kusursuz bir ön hazırlık döneminin büyük etkisi
oldu. Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu’nun koordinasyonunda
İdari İşler, Meslek Komiteleri, Sicil Servisi, Başkanlık ve Genel
Sekreterlik Bürosu, Bilgi İşlem Şefliği ve Muhasebe Servisi, oy
kullanmaya gelen bütün üyelere temsil ve ilzam belgesinden
oy kullanacakları sandıklara kadar her türlü bilgiyi anında sağladı. Basın Bürosu sayesinde seçimi izleyen gazeteciler haber
ve fotoğraflarını anında çalıştıkları medya kuruluşuna iletme
imkanı buldu. Tıbbi müdahaleler için içinde elektroşok cihazı
bile bulunan sağlık kabini kuruldu.
Her meslek komitesi için kurulan seçim çalışma masalarında meslek komitesi ve meclis üyeliği için yarışan gruplara
Devler EBSO Meclisi’nde
Daha önce EBSO Meclisi'ne girmeyi tercih etmeyen dev
firmalar da bu seçimlerde Meclis'te yerini aldı. Türkiye ekonomisinin gurur kaynağı, yatırım, üretim, istihdam ve vergide
ilk sıraları kimseye bırakmayan dev şirketler Tüpraş, Petkim ve
Ege’de otomotiv ve yan sanayinin gelişmesine büyük katkıları olan tamamen yerli sermayeye sahip otomotiv devi BMC,
tütün ve sigara devi Philsa EBSO Meclisi'ne girerken, İzmir'in
önde gelen iki çimento fabrikası Batıçim ile Çimentaş da sektörlerini temsil edecek şirketler oldu. Petkim Genel Müdürü
Kenan Yavuz, daha sonra gerçekleştilen seçimlerde Yönetim
Kurulu Üyesi oldu. EBSO Meclisi’nde Tüpraş’ı İzmir Rafineri
Müdürü Mesut İlter, BMC’yi Lojistik Bölüm Yöneticisi Ekrem
Akgün, Philsa’yı da Kurumsal İletişim Direktörü Arzu Amirak
temsil ediyor.
ebsohaber 7
şubat 2009
KAPAK
Aileleler ve kardeşler
Akgerman’ın oğlu Bülent Akgerman,
Meclis’te İnşaat Amaçlı Beton Ürünleri
Sanayi’nden temsil edecek.
Ege Bölgesi Sanayi Odası seçimİzmir’de isimleri özellikle makine
lerinde 8 yıl aradan sonra ilk kez
sanayi ile anılan Baysak’lar ile Dirin’ler
dört kadın meclise girdi. İsimleri
de EBSO Meclisi’nde yeraldı. Bir önceki
8 yıl aradan sonra 4 kadın
sanayi
ile birlikte anılan ailelerin
dönemde merhum Cemal Dirin ile oğulEBSO seçimlerinde 4 kadın da
ları tarafından temsil edilen Dirin’lerden
temsilcileri de mecliste yeraldı.
seçimleri
kazanarak Meclis üyesi olmageçen dönemde kimse bulunmazken,
yı
başardı.
Basım Yayın Komitesi'nden
bu defa Mustafa ve Melih Dirin EBSO
Berkay Eskinazi, Tütün Komitesi'nden Arzu Amirak ile İç Giyim
Meclisi’nde, Nihat Dirin ise İTO Meclisi’nde yeraldı.
Baysak ailesini de Meclis’te Diğer Özel Amaçlı Makine Sana- Komitesi'nden Işın Yılmaz, Cam ve Seramik Ürünleri’nden de
Gülfem Perçin EBSO Meclis üyesi oldu.
yi Komitesi’nde Levent Baysak temsil edecek.
Berkay Eskinazi, daha sonra yapılan seçimlerde Ender
Meclis Başkanlığı yaparken Yönetim Kurulu Başkanlığı’na
Yorgancılar
başkanlığındaki Yönetim Kurulu’nda yeraldı. 1995aday olan Ender Yorgancılar Kalıp Hırdavat ve El Aletleri İmalat
1997
yılları
arasında
Atıl Akkan başkanlığındaki yönetim kuruSanayii’nden, kardeşi Gülfem Perçin ise Cam ve Seramik Ürünlunda
da
dönemin
Meclis’in
tek kadın üyesi Yıldız İşçimenler
leri Sanayiinden Meclis’e girdi.
Ünsal
yeralmıştı.
Ünsal,
Yönetime
giren ilk kadın üye olmuştu.
Gürel ailesinden ise Kazım Gürel ile Noyan Gürel baharat ve
EBSO’nun ilk kadın meclis üyesi Sevil ailesinden Yeşim
tütün gruplarının temsilcileri olarak Meclis’te yeraldı.
Ünsal olmuştu. Daha sonraki seçim dönemlerinde şimdi Yaşar
Daha önceki dönemlerde Kimya, Asansör ve Zeytinyağ SaHolding Yönetim Kurulu Başkanı olan Feyhan Kalpaklıoğlu,
nayi komitelerinden meclise giren Yönetim Kurulu Eski Başkanderi sektöründe isim yapmış ailelerden İşçimenler’in kızı Yıldız
larından Atıl Akkan bu defa Elektrik Tesisatı Sanayiinden meclis
İşçimenler Ünsal, “Lokum kraliçesi” olarak ün yapan Seda Varüyesi olurken, oğlu Şükrü Akkan da Yağ Sanayii’nden Meclis
çın tek kadın üye olarak yeralmışlardı. Hatta Yıldız İşçimenler
Üyesi oldu..
Ünsal, babası Sadrettin İşçimenler ve eşi Altan Ünsal ile birlikte
Çimentaş’ın kurucularından Akgerman ailesini de; şirketin
aynı sıraları paylaşıyordu.
İtalyanlara satışından önceki Yönetim Kurulu Başkanı Öner
ebsohaber 8
şubat 2009
KAPAK
2009-2013 DÖNEMİ MESLEK KOMİTELERİ
1- UN VE YEM SANAYİİ
5- ŞEKERLİ MADDELER SANAYİ
• ÇAMLI YEM BESİCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• YÜKSEL TEZCAN GIDA SANAYİ VE TİC. A.Ş.
• HASUN GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
• SİNERJİ TARIM ÜRÜNLERİ
• ERKOÇ YEM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZIŞIK GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZ ELİF GIDA VE TÜKETİM MALLARI TİC.
• MANİSALI GIDA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÇAĞDAŞ SUSAMCILIK VE GIDA SAN. LTD. ŞTİ.
• KULA ÜNVEREN GIDA ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. İZMİR ŞB.
2- UNLU MAMÜLLER SANAYİ
6- ET VE ET ÜRÜNLERİ SANAYİ
• EGE ATA EKMEK VE UNLU MAM.
• ÇİMENTEPE EKMEK VE UNLU MAM.
• TAŞKENT EKMEK VE UNLU MAM.
• İLKBAHAR EKMEK GIDA
• BEKTAŞ UNLU MAMÜLLER LTD. ŞTİ.
• PINAR ENTEGRE ET VE UN SANAYİ A.Ş.
• AKUA-DEM DENİZ MAHSÜLLERİ LTD. ŞTİ. İZMİR ŞB.
• ERTUĞ BALIK ÜRETİM TESİSİ GIDA VE TARIM İŞL.
• DENEN GIDA TARIM VE HAYVANCILIK SAN. VE TİC. A.Ş.
• ABALIOĞLU YEM SOYA VE TEKSTİL SANAYİ A.Ş.
3- YEMEK SANAYİ
7- SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SANAYİ
• KIRKPINAR MAĞAZALARI GIDA SAN. VE İMALAT
• BORTAR YEMEK VE GIDA
• İZMİR PALAS TURİZM A.Ş.
• BÜYÜK KERVANSARAY TABLDOT YEMEK
• KLAS YEMEK GIDA TARIM ÜRÜNLERİ
4- BAHARAT ÇAY TUZ VE DİĞERLERİ
• KÜTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ DIŞ TİC. VE SAN. A.Ş.
• YOLGÖRMEZLER GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• DEFNE DIŞ TİCARET VE TARIM ÜRÜNLERİ A.Ş.
• ÖMEROĞLU TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• YENİ AK TUZ KİREÇ VE İNŞ. MLZ. LTD. ŞTİ.
• GÜR SÜT MAMÜLLERİ SAN. VE TİC. ÖDEMİŞ ŞB.
• ŞEMSİ EGİ GIDA ÜRÜNLERİ İML. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• SGS – SÜT VE GIDA SANAYİ A.Ş.
• YILDIZ KARDEŞLER SÜT ÜRÜNLERİ SAN. LTD. ŞTİ.
• YAŞİNOĞLU SÜT ÜRÜNLERİ TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
8- YAŞ MEYVE VE SEBZE İŞLEME SANAYİ
• EGE NKM GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• TAMTAD KONSERVECİLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• KARAHALİLOĞLU İTH. İHR. GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• SUSİTAŞ SU ÜRÜNLERİ VE SAN. MAM. İHR. TİC. A.Ş.
• MC CORMICK KÜTAŞ GIDA SAN. DIŞ TİCARET A.Ş.
• BAYTEKS TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• ÇİÇEK SALAMURA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
ebsohaber 9
şubat 2009
KAPAK
9- KURU MEYVE SEBZE İŞLEME VE DİĞER GIDA
• ANATOLİA TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş.
• OSMAN AKÇA TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. A.Ş.
• KADIOĞLU TARIM TİC. VE SAN. A.Ş.
• SELÇUK GIDA ENDÜSTRİSİ İHR. İTH. A.Ş.
• ŞENTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ İHR. SAN. VE TİC. A.Ş.
10- YAĞ SANAYİ
• TARİŞ ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI TARIM SATIŞ KOOP. BİR.
• GARANTİ ZEYTİN ZEYTİNAĞI LTD. ŞTİ.
• ATAK YAĞ GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
• GÜNİZİ BELEVİ YAĞ SANAYİ DAH. TİC. VE KOM.
• EMNİYET ZEYTİNYAĞ FABRİKASI
• GÜMÜŞKESEN TİCARET SANAYİ VE TARIM
• ANTEPLİ ZEYTİN Z.YAĞI SABUN GIDA MAD. LTD. ŞTİ.
11- İÇECEK SANAYİ
• SEVİLEN ŞARAP SANAYİ A.Ş.
• ÖZKUL MEMBA SUYU PAZARLAMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• UMUÇ KARDEŞLER SEVİLEN MEŞRUBAT TAŞ. TUR.
• ÖZ-SU PAZARLAMA GIDA VE İÇECEK MAM. SAN. LTD. ŞTİ.
• YAZGAN ŞARAPÇILIK VE PAZARLAMA LTD. ŞTİ.
12- TÜTÜN SANAYİ
• SUNEL TİCARET TÜRK A.Ş.
• PHİLSA SİGARA VE TÜTÜNCÜLÜK SAN. VE TİC. A.Ş.
• TÜRKİYE TÜTÜNLERİ A.Ş.
• SOCOTAB YAPRAK TÜTÜN SAN. VE TİC. A.Ş.
• ANADOLU FRANA TÜTÜN TİC. A.Ş.
13- PAMUK ÇIRÇIR SANAYİ
• S.S.128 NOLU TEPEKÖY PAMUK TAR. SAT. KOOP.
• S.S.135 NOLU BERGAMA PAMUK TAR. SAT. KOOP.
• DÖNMEZ KOLLEKTİF ŞİRKETİ
• KARHANLAR TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• KARAKAŞ ÇIRÇIR FABRİKASI
14- DOKUMA VE KOMBİNE TESİSLER SANAYİ
• ÖZGÜN BOYA SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• AS BASKI NAKIŞ ÖRME TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• PÜTAŞ PAMUK ÜRÜNLERİ VE ENERJİ TİC.SAN.A.Ş
• UÇAK TEKSTİL TURİZM İTHALAT İHR. SAN. VE TİC. A.Ş.
• KÖYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
15- NAKIŞ VE DİĞERLERİ SANAYİ
• ALTIN NAKIŞ TEKSTİL ÖRME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ATINÇ ABAY TEKSTİL VE NAKIŞ
• ÇELİK NAKIŞ TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
• TİNSEL NAKIŞ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• SEZEN NAKIŞ TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC.
LTD. ŞTİ
16- İÇ GİYİM SANAYİ
• ÖZBA KONFEKSİYON SAN. İHR. İTH. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• DEMOTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
• MERGÜ TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• FARBE TEKSTİL TURİZM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• CİCİKOM TEKSTİL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• RALFTEKS TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş.
• ÖZSİMGE TEKSTİL SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
17- ÖRME GİYİM SANAYİ
• SAN&FA TEKSTİL TİC. VE SAN. A.Ş.
• TRİKOTEKS ÖRME VE KONFEKSİYON SAN. LTD. ŞTİ.
• CANDAN TRİKO-TEKSTİL KONFEKSİYON SAN. LTD. ŞTİ.
• YASİN TRİKOTAJ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÜNPAR GİYİM SANAYİ PAZ. VE DAĞ. LTD. ŞTİ.
18- DIŞ GİYİM SANAYİ
• ABA KONFEKSİYON SAN. VE TİC. A.Ş
• DEMİRIŞIK TEKSTİL VE KONFEKSİYON SAN. VE TİC. A.Ş.
• DERİN GİYİM TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ALİ EREZ TEKSTİL GİYİM ÜRÜNLERİ SAN. LTD. ŞTİ.
• MASEKSPORT İHRACAT İTHALAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ERTUĞRUL TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
• DEMİRCİ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
19- DERİ VE DERİ İŞLEME SANAYİ
• SEVİMLİ DERİ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
• HALİM SARITOPRAK
• ARTKIY DERİ MAMULLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• SEPİCİLER ÇAYBAŞI DERİ SAN. VE TİC.A.Ş.
• OSMANOĞULLARI DERİCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
ebsohaber 10 şubat 2009
KAPAK
20- DERİ GİYİM SANAYİ
25- KAĞIT VE KAĞIT ÜRÜNLERİ SANAYİ
• AKDEDE DERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• DERİFORM DERİ SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• BETA-MOD DERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• LİMEKS DERİCİLİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
• LİDER DERİ ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• DOĞANPAK AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• BAREM OLUKLU MUK. KUTU AMBALAJ SAN. LTD. ŞTİ.
• MİKROSAN AMBALAJ LTD. ŞTİ.
• FORM MUKAVVA AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• KESKİN AMBALAJ SAN. VE PAZARLAMA TİC. A.Ş.
21- AYAKKABI SANAYİ
26- BASIM YAYIM SANAYİ
• HAKEM AYAKKABI VE MALZEMELERİ SAN. LTD. ŞTİ.
• CANİLH AYAKKABI VE DERİ MAM. SAN. VE TİC.
• CEM BEBE AYAKKABI DERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• MUSTAFA KOÇ AYAKKABI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• PEHLİVAN AYAKKABI VE DERİ ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ.
22- AĞAÇ MAMÜLLERİ SANAYİ
• KROMA BASKI ÖNCESİ HAZIRLIK SİST. SAN. TİC. A.Ş.
• ASAŞ MATBAACILIK BASKI MALZ. AMB. SAN.VE TİC. A.Ş.
• TURKUAZ MATBACILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• İZMİR MATBAACILIK BİLGİSAYAR FORM SAN. ŞTİ
• İRFAN ETİKET BASKI VE AMBALAJ SAN.VE TİC.A.Ş.
27- KİMYA SANAYİ
• TAMUĞUR ORMAN ÜRÜNLERİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
• YONSAN EGE YONGA LEVHA SAN. VE TİC. A.Ş.
• İĞCİLER TARIM ORMAN ÜRÜN. PAZ. TİC. LTD. ŞTİ.
• NİF ORMAN ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• YILMAZ KARDEŞLER KERESTE RABITA SAN. LTD. ŞTİ.
23- BÜRO MOBİLYALARI SANAYİ
• SKALA MÖBLE DEKORASYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• UYGUL MOBİLYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TANSU MOBİLYA METAL VE ORMAN ÜRÜN. SAN. ŞTİ.
• SERTER BÜRO MOBİLYA DEKORASYON SAN. ŞTİ.
• GÜRELER MOBİLYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
24- DİĞER MOBİLYA SANAYİ
• ŞEMSİOĞLU MOBİLYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ATELYE KEPİ DEKORASYON VE MOBİLYA SAN. ŞTİ.
• KONFOR DAY. TÜK. MALLARI MOBİLYA SAN. VE TİC. A.Ş.
• ATAR MOBİLYA DEKORASYON ORMAN ÜRÜN. SAN. ŞTİ.
• İNCİ MOBİLYA MALZEMELERİ TİC. VE SAN. A.Ş.
• PETKİM PETROKİMYA HOLDİNG A.Ş.
• DYO BOYA FABRİKALARI SAN. VE TİC. A.Ş.
• KANAT BOYACILIK TİC. VE SAN. A.Ş.
• VERBO BOYA KIMYA SAN. VE TİC. A.Ş.
• AR-TU KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• HABAŞ SINAİ VE TIBBİ GAZLAR İSTİH. END. İZMİR ŞB.
• KUBİLAY KİMYA VE BOYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
28- TIBBİ ÜRÜNLER SANAYİ
• ÖZEL DEN-TEK DİŞ PROTEZ LAB. HİZM. SAN. A.Ş.
• HİPOKRAT TIBBİ MALZEMELER İM. VE PAZ. A.Ş.
• BEYLER KARABULUT DİŞ LAB.SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• AKLENS OPTİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• KURTULMUŞ DENTAL TEKNİK VE MALZ. SAN. VE TİC.
LTD. ŞTİ.
29- İLAÇ VE KOZMETİK ÜRÜNLERİ SANAYİ
• OLGUNSOY LABORATUVARI
• AYTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• DİSERA TIBBİ MALZEME LOJİSTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• AS MÜHENDİSLİK MED. ÖZEL SAĞLIK HİZM..SAN. LTD.
• EGEMEN TIBBİ TEKNİK SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.
30- TEMİZLİK ÜRÜNLERİ SANAYİ
• ASLANLI KİMYA VE METAL İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
• GÜVEN SABUN DET. KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• DEMOK KİMYA GIDA VE AMB. SAN.VE TİC. KOLL. ŞTİ.
• KARŞIYAKA KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ALINTERİ KİMYA SANAYİ KOLL. ŞTİ.
31- RAFİNE EDİLMİŞ PETROL ÜRÜNLERİ SANAYİ
• TÜPRAŞ İZMİR RAFİNERİ MÜDÜRLÜĞÜ
• ALPER KİMYA SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• AGS PARAFİN SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• ŞAMPİYON PETROL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ARES MADENİ YAĞLAR VE KURŞUN MAM. SAN.VE TİC.
ebsohaber 11 şubat 2009
KAPAK
32- KAUÇUK SANAYİ
37- ÇOK AMAÇLI BİNA İNŞAAT SANAYİ
• ORTAKLAR KAUÇUKLU MAM. İMALİ TİC. LTD. ŞTİ.
• İŞÇİMENLER KAYIŞÇILIK PAZARLAMA LTD. ŞTİ.
• AZMAK KAUÇUK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• EKSAN KAUÇUK SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• GARANTİ FİLTRE OTO YEDEK PARÇA SAN. LTD. ŞTİ.
33- PLASTİK AMBALAJ VE BORU SANAYİ
• PLASTİK TİC. VE SAN. EROL PAKSU
• İLERİ İP-HALAT VE PLASTİK AMB. MALZ. SAN. TİC. ŞTİ.
• ÇİPİTAŞ SENTETİK ÇUVAL VE SERGİLİK DOKUMA A.Ş.
• GÜRDEMİR PLASTİK BASKI AMBALAJ SAN. VE TİC. ŞTİ.
• NURAL PLASTİK AMBALAJ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• NAS PLASTİK-METAL EŞYA VE AMB. MALZ. SAN. ŞTİ.
• OPAKSAN PLASTİK SICAK YOLLUK SİST. SAN. LTD. ŞTİ.
34- PLASTİK İNŞAAT MALZEMESİ SANAYİ
• AKIMSAN ELEKTRİK KEMALPAŞA ŞUBESİ
• CEMER KENT EKİPMANLARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• JAPAR PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ SAN.VE TİC. • • •
• PLATSAN PLASTİK İNŞ. TAAHHÜT SAN. VE TİC. A.Ş.
• POLİMAR YAPI MALZEMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
35- DİĞER PLASTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ
• ESEN PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• SÜR PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• BEŞOK KALIP VE PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• İNELLİ PLASTİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• NARSAN PLASTİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
36- İKAMET AMAÇLI BİNA İNŞAAT SANAYİ
• KURYAP İNŞAAT DEKARASYON SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÇAKARLAR İNŞAAT TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
• MŞB İNŞAAT VE TURİZM SAN. VE TİC. A.Ş.
• KAR İNŞAAT TURİZM SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• VURAL İNŞAAT SAN.VE TİC. A.Ş.
• ASİNTAŞ ATTAROĞLU SAN. İNŞAAT TİC. A.Ş.
• RİT İNŞAAT TAAHHÜT SAN. VE TİC. A.Ş.
• ERMİŞ İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZGE İNŞAAT VE TİCARET A.Ş
• İTA İNŞAAT TAAHHÜT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• BALAY MÜHENDİSLİK İNŞAAT TUR. SAN. VE TİC. ŞTİ.
38- ELEKTRİK TESİSATI SANAYİ
• ALİAĞA ÇAKMAKTEPE ENERJİ ÜRETİM A.Ş.
• ÖZYAVRU ELEKTRİK MÜH. TAAH. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TEMÜ-TAŞ ELEKTRİK MAKİNA TESİS MÜH. TİC.A.Ş.
• YORTEL ELEKTRİK İNŞAAT TAAH. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• DOYAP YAPI SANAYİ VE MÜHENDİSLİK A.Ş.
39- MEKANİK TESİSAT SANAYİ
• EMA ISITMA SOĞUTMA KLİMA İNŞ. SAN VE TİC. LTD.ŞTİ.
• TERMAK TEKNİK DONATIM SAN. VE TİC. A.Ş.
• UZAY KLİMA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ERGAZ MÜHENDİSLİK MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş.
• SEGÜ MÜH. ENERJİ VE END. TES. SAN.VE TİC. A.Ş.
40- SOĞUTMA SANAYİ
• AHMET YAR SOĞUTMA SAN. VE TİC. A.Ş.
• SEVEL DONDURMA MAK. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• İMBAT SOĞUTMA ISITMA MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• MESSAN SOĞUTMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• BARLAS SOĞUTMA SAN. VE TİC. A.Ş.
41- İKLİMLENDİRME SANAYİ
• SAFKAR KLİMA SOĞ. VE ISI. CİH. İM. TİC.PAZ. LTD. ŞTİ.
• DİNAMİK ISI VE MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZGÜN MÜHENDİSLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• KLAS ISITMA SOĞ. KLİMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• EGEMAK ISI LTD. ŞTİ.
ebsohaber 12 şubat 2009
KAPAK
42- ASANSÖR İMALAT VE MONTAJ SANAYİ
• GÜRRAY ASANSÖR VE MALZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
• OMAS MÜHENDİSLİK ASANSÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ASTAŞ ASANSÖRLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• ARSER ASANSÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• GÜRALP VİNÇ VE MAK. KONS. SAN. VE TİC.LTD. ŞTİ.
43- MADEN SANAYİ
• POMZA EKSPORT MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• DİPERLİT FİLTRE MADENCİLİK VE SAN. LTD. ŞTİ.
• TEMEL TAŞ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• EGAMİN MİNERAL MADEN END. HAM. SAN. VE TİC. A.Ş.
• LİKYA MİNELCO MADENCİLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
44- MERMER VE GRANİT SANAYİ
• TAŞPINAR GRANİT VE MERMER SANAYİİ
• İZ-KO MERMER MADEN SAN. VE TİC. A.Ş.
• EMİNOĞLU MERMER SANAYİ VE TİCARET
• TAŞİMPEKS GRANİT VE MERMER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• DEKORTAŞ YAPI ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
45- CAM VE SERAMİK ÜRÜNLERİ SANAYİ
• YORCAM YORGANCILAR CAM SAN. VE TİC. A.Ş.
• YİBA GLAS CAM AYNA İŞLEME SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• UFUK ISICAM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
• ÖZİŞ CAM YAPI SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TOPRAK CAM AYNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
46- TOPRAKTAN MAMÜL PİŞMİŞ
İNŞAAT MALZEMELERİ SANAYİ
• ÇELİK TUĞLA FAB.KOMANDİT ŞTİ.
• ŞAHTAŞ ETHEM ŞAHİNLER TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş.
• VARDARLI TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş
• SÜMER BLOK TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş.
• DOĞANAY TOPRAK SAN. VE TİC. A.Ş.
47- İNŞAAT AMAÇLI BETON ÜRÜNLERİ SANAYİ
• AKG YALITIM VE İNŞAAT MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş.
• YURDUN MOZAİK KOLL. ŞTİ.
• TOPAZ PREKAST YAPI ELEMAN. SAN. VE TİC. A.Ş.
• GRETON GRANİT VE PREKAST MALZ. SAN.VE TİC. A.Ş.
• SARGIN BRİKET KÜNK İMALAT TİC. LTD. ŞTİ.
48- ÇİMENTO KİREÇ VE BETON SANAYİ
• İZMİR ÇİMENTO FABRİKASI T.A.Ş. (ÇİMENTAŞ)
• BATIÇİM-BATI ANADOLU ÇİMENTO SANAYİİ A.Ş.
• İKSAŞ İZMİR KİREÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• ÇİMBETON HAZIR BETON VE PREFABRİKE YAPI
ELEMANLARI SAN. VE TİC. A.Ş.
• YAPSAN İNŞAAT MALZEME VE MADDELERİ SAN.
VE TİC. A.Ş.
ebsohaber 13 şubat 2009
KAPAK
49- KOMPOZİT VE DİĞER MİNERAL
ÜRÜNLER SANAYİ
• PROKOM POLYESTER TEKN. ÜRÜN. SAN. VE TİC. LTD.
• EGEMİN MADENCİLİK İNŞAAT MALZ. SAN. VE TİC. LTD.
• POLER FİBERGLASS SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• FİBER TEKNİK POLYESTER SANAYİ İÇ DIŞ TİCARET LTD.
• FATİH POLYESTER TURİZM VE GIDA SAN. DIŞ TİC. LTD.
50- DÖKÜM SANAYİ
• AK DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
• DİRİNLER DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• PINAR DÖKÜM SAN.VE TİC. A.Ş.
• BRAVVO METALURJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• BENZEŞİK METAL DÖKÜM SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ.
51- DEMİR ÇELİK SANAYİ
• MERT ÇELİK METAL ÜRÜNLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÜN-BAK PROFİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• FAAT DEMİR ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• DÖRT YILDIZ DEMİR VE ÇELİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• BİRLİK DEMİR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
52- MADENİ YAPI VE METAL İŞLEME SANAYİ
• ALTINTAŞ MÜH. VE ÇELİK KONS. VE TİC. A.Ş.
• MEPAŞ YAPI TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş
• KARAÇALI MÜHENDİSLİK METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TANAK MÜHENDİSLİK MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZBOSAN BORU-PROFİL END. İTH. İHR. SAN. LTD. ŞTİ.
• ŞİMŞEKLER YANGIN SÖND. ARAÇ. İŞ GÜV. SAN. LTD.
• BEYDEMİR SAÇ PROFİL SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
53- KALIP HIRDAVAT VE EL ALETLERİ
• İZELTAŞ İZMİR EL ALETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
• TEKBAY KALIP MAK. PLASTİK VE SAÇ SAN. TİC. LTD. ŞTİ
• Ç.K.Y.M.KALIP VE MAKİNA SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.
• KAMAS KALIP MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• SAĞLAM KALIP MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
54- FABRİKASYON METAL ÜRÜNLERİ SANAYİ
• NORM CİVATA SAN. VE TİC. A.Ş.
• TELMA TEL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÇÖZÜM MUTFAK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• HİÇYILMAZ MADENİ EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş.
• YAYSE YAY VE MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
55- ÖZEL AMAÇLI MAKİNE SANAYİ
• ÖZDERSAN DERİ MAKİNALARI SAN. VE TİC.LTD. ŞTİ.
• GÖKÇÜOĞLU OTOMOTİV MAKİNA İMALAT SAN. AŞ.
• VARDARCI MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• GİMAS GİRGİN MAK. İML. MONTAJ VE MÜH. SAN.VE
• ADNAN ÖZPULAT-ÖZPULAT MAKİNA İNŞAAT
• HSK HİDROLİK SİSTEM KONTROL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• HİDROMEK SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. EGE SERBEST BÖLGE
56- DİĞER ÖZEL AMAÇLI MAKİNE SANAYİ
• TERBAY İTH. İHR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• MEGATEK MÜHENDİSLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZKAN MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• EGEMAS MAKİNE KİMYA END. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• MUAMMER KAĞITÇIOĞLU MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
ebsohaber 14 şubat 2009
KAPAK
57- TARIM VE METAL MAKİNELERİ SANAYİ
• TÜRKAY TARIM MAKİNALARI SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ.
• BİLGİ TRAFO MAKİNA SANAYİİ KOLL. ŞTİ.
• ALPLER TRAKTÖR MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş.
• KÖPRÜLÜ MAKİNA HIRDAVAT SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ATAN MAKİNA VE YEDEKPARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
58- TAKIM TEZGAHLARI İMALAT SANAYİ
• ERDİR DİZEL MAKİNA PAR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• LAZER METAL İMALAT MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
• FERAY MAKİNA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÖZ MAKİNA TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ
• ERKOÇ METAL MAKİNE SAN. VE TİC. A.Ş.
59- MOTOR POMPA KOMPRESÖR SANAYİ
• MAKSAŞ MAKİNA SANAYİİ A.Ş.
• EKLER POMPA VE MAKİNA SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ.
• ÜRETMAK ÜRETİM MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• İMPO MOTOR POMPA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• GENÇSAN HİDROLİK VE İŞ MAK. SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
60- TARTI ALETLERİ VE DİĞER MAKİNE SANAYİ
• BAYLAN ÖLÇÜ ALETLERİ SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ.
• YILDIZ YANGIN SÖND. SİST. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• E.M.K.ELK. VE MEKANİK KANTAR İM. SAN. VE TİC. LTD.
• TEKNOSEL SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
• TARTAN TARTI ALETLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
61- TAŞIT VE DİĞER ULAŞIM ARAÇLARI SANAYİ
• BMC SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• KATMERCİLER ARAÇ ÜSTÜ EKİP. SAN.VE TİC.A.Ş.
• AKS RÖMORK ENDÜSTRİ VE TİC. LTD. ŞTİ.
• EGEM İTFAİYE ARAÇ. MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• GÜNAY OTO KAROSERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
62- OTOMOTİV YEDEKPARÇA SANAYİ
• TİRYAKİLER OTO MAKİNA TİC. VE SAN. A.Ş.
• EGE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.
• SER-MAK YEDEK PARÇA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• HPT HARTNER TEKNİK PARÇA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
• TERBAY MAKİNA ENDÜSTRİ VE TİC. A.Ş.
• ZF LEMFÖRDER AKS MODÜLLERİ SAN.VE TİC. A.Ş.
• ÖZTEKNİK MOTORLU TAŞIT. VE MAK. SAN. A.Ş.
63- ELEKTRONİK SANAYİ
• ELEKTRAL ELEKTROMEKANİK SAN. VE TİC. A.Ş.
• EDAS AYDINLATMA SAN. VE TİC. A.Ş.
• TAKGÖR ELEKTRONİK SAN. VE TİC.
• PAZARCIOĞLU ANTEN SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TEST TÜM ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.
64- ELEKTRİK CİHAZLARI SANAYİ
• TEKPAN TEKNİK ELEKTRİK KUMANDA PANO SAN. LTD.
• ELKİMA ELEKTRİK İNŞAAT TAAH. SAN. LTD. ŞTİ.
• BATEL ELOKTROMEKANİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
• VOLT ELEKTRİK MOTOR SAN. VE TİC. A.Ş.
• KAEL MÜHENDİSLİK ELK. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
65- AYDINLATMA DONANIMLARI SANAYİ
• MEBA REKLAMCILIK MEKANİK ELK. BAĞ. REK. SAN.
• GÜNDÜZ TRAFO ELEKTRİK MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
• BASKIN ELEKTRİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• DÜNDAR EV CİHAZLARI SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TÜMEL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
66- KUYUMCULUK VE İMİTASYON ÜRÜNLERİ
• SOYMETAL SOYMETALLER SAN. VE TİC. A.Ş.
• KARAKAŞ KUYUMCULUK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• TEMİZOCAK KUYUMCULUK SAN. VE TİC. A.Ş.
• TS ALYANS
• ANKA MÜCEVHERAT VE SAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
67- HİZMETLER VE ÇEŞİTLİ İMALAT SANAYİ
• PROMER BİLGİSAYAR İM. VE YAZILIM HİZ. SAN. LTD.
• HAY FIRÇA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
• BİRİM BİLGİ TEKNOLOJİLERİ TİC. A.Ş.
• İLDAŞ REKLAMCILIK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
• ÜSTÜN BOYA VE İNŞ. MALZ. PAZ. SAN. LTD. ŞTİ.
ebsohaber 15 şubat 2009
KAPAK
2009-2013 DÖNEMİ MECLİS ÜYELERİ
1- Un ve Yem Sanayi
• Hasan Girenes
• Haluk Tezcan
2- Unlu Mamüller Sanayi
• Soner Çelik
• Faik Dalgıç
3- Yemek Sanayi
• Cevat Kırkpınar
• Hasan Küçükkurt
4- Baharat Çay, Tuz ve Diğerleri
• Kazım İlter Gürel
• Coşkun Yolgörmez
5- Şekerli Maddeler Sanayi
• Alaattin Özışık
• Adil Demirelli
6- Et ve Et Ürünleri Sanayi
• Zeki Ilgaz
• Nedim Ambar
7- Süt ve Süt Ürünleri Sanayi
• Kosat Gürler
• Mustafa Egi
8- Yaş Meyve ve Meyve İşleme
• Nedim Kalpaklıoğlu
• Kürşat Yuvgun
• Mehmet Karahaliloğlu
9- Kuru Meyve Sebze İşleme
ve Diğer Gıda Sanayi
• Osman Öz
• Ahmet Bilge Göksan
10- Yağ Sanayi
• Hüseyin Cahit Çetin
• Nejat Özduran
• Şükrü Akkan
11- İçecek Sanayi
• Coşkun Güner
• Serkan Özkul
12- Tütün Sanayi
• Noyan Gürel
• Arzu Amirak
13- Pamuk Çırçır Sanayi
• Nazmi Eraslan
• Tuncer Özçoban
ebsohaber 16 şubat 2009
14- Dokuma ve Kombine Tesisler
• Hilmi Uğurtaş
• Hüseyin Arıcı
15- Nakış ve Diğerleri Sanayi
• Muin Altın
• Atınç Abay
16- İç Giyim Sanayi
• Remzi Peköz
• Işın Yılmaz
• Burak Sertbaş
17- Örme Giyim Sanayi
• Hasan Uğurluoğlu
• Muhittin Keskin
18- Dış Giyim
• Ufuk Akgün
• Ateş İlyas Demirkalkan
• Şükrü Eroğlu
19- Deri İşleme
• Eyüp Sevimli
• Halim Sarıtoprak
KAPAK
20- Deri Giyim Sanayi
• Mehmet Akdede
• Ümit Özkan
21- Ayakkabı Sanayi
• Hakem Gülşen
• Caner İlhan
22- Ağaç Mamülleri Sanayi
• Hüseyin Şairoğlu
• Hüseyin Uğur
23- Büro Mobilyaları Sanayi
• Eftal Serter
• Musa Uygul
24- Diğer Mobilya Sanayi
• Ali Şemsioğlu
• Mustafa Kepi
25- Kağıt ve Kağıt Ürünleri
• Semih Seval
• Recep Taşyanar
26- Basım Yayım Sanayi
• Berkay Eskinazi
• Yusuf Atıl Şenkahya
27- Kimya Sanayi
• Kenan Yavuz
• Hasan Garipler
• Mesut Kanat
28- Tıbbi Ürünler Sanayi
• Atilla Şensoy
• Hayri Dursunoğlu
29- İlaç ve Kozmetik Ürünleri
• Enver Olgunsoy
• Kani Aydoğdu
30- Temizlik Ürünleri Sanayi
• Sezai Aslanlı
• Mustafa Güven
31- Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri
• Mesut İlter
• Ömer Kaplan
32- Kauçuk Sanayi
• Yakup Özdanon
• Muhittin İşçimenler
33- Plastik Ambalaj ve Boru
• Erol Paksu
• Şener Gencer
• Erdoğan Çiçekçi
34- Plastik İnşaat Malzemeleri
• Mehmet Güran
• Fuat Eroğlu
35- Diğer Plastik Ürünleri
• Salih Esen
• Yılmaz Odabaş
36- İkamet Amaçlı Bina İnşaat
• Muhsin Dönmez
• Kadir Çakar
37- Çok Amaçlı Bina İnşaat
• Hakkı Attaroğlu
• Tansu Alper
• Osman Atalay Ermiş
38- Elektrik Tesisatı Sanayi
• N. Atıl Akkan
• Vedat Özyavru
39- Mekanik Tesisat Sanayi
• Hüseyin Vatansever
• Ali Şemsioğlu
ebsohaber 17 şubat 2009
KAPAK
40- Soğutma Sanayi
• Oktay Yar
• Murat Kurtalan
41- İklimlendirme Sanayi
• Atilla Üner
• Metin Akdaş
42- Asansör İmalat ve Montaj
• Güray Aktaş
• Hasan Onur Ercan
43- Maden Sanayi
• Hakan Ürün
• Ahmet Telek
44- Mermer ve Granit Sanayi
• Ahmet Taşpınar
• Mevlüt Kaya
45- Cam ve Seramik Ürünleri
• Gülfem Perçin
• Savaş Başnak
46- Topraktan Mamül Pişmiş
İnşaat Malzemeleri
• Ertaç Karagözlü
• Yılmaz Şahin
47- İnşaat Amaçlı Beton Ürünleri
• Bülent Akgerman
• Pınar Yurdun
48- Çimento, Kireç ve Beton
52- Madeni Yapı ve Metal İşleme
• Cemal Altıntaş
• Metin Ümit Ural
53- Kalıp Hırdavat ve
El Aletleri İmalat
• Ender Yorgancılar
• Kenan Lider
54- Fabrikasyon Metal Ürünleri
• Nedim Uysal
• Yavuz Kaptanoğlu
55- Özel Amaçlı Makine Sanayi
• Atilla Özbek
• Tuncer Vardarcı
• İbrahim Gökçüoğlu
56- Diğer Özel Amaçlı Makine
• Levent Baysak
• Zekai Fidan
57- Tarım ve Metal Makineleri
• Bilgin Türkay
• İsmail Bilgi
58- Takım Tezgahları İmalat
• Nadir Erdir
• Arif Çakmak
59- Motor Pompa Kompresör
ve Diğer Makine
• Mustafa Dirin
• Gürcan Ekler
• Mustafa Güçlü
• Necip Terzibaşıoğlu
49- Kompozit ve Diğer Mineral
Ürünler Sanayi
• Cengiz Kocagil
• Türker Zorlubaş
50- Döküm Sanayi
• Mehmet Kamil Atik
• Melih Dirin
51- Demir Çelik Sanayi
• Aytekin Öztaş
• Reşat Akçakır
ebsohaber 18 şubat 2009
60- Tartı Aletleri ve Diğer
Genel Amaçlı Makine
• İbrahim Baylan
• Hüsamettin Ekmekçioğlu
61- Taşıt ve Diğer Ulaşım Araçları
• Ekrem Akgün
• Mehmet Katmerci
62- Otomotiv Yedek Parça
• Mehmet Tiryaki
• Mehmet Atilla
• Vedat Sabırlı
63- Elektronik Sanayi
• Sayıl Dinçsoy
• Mustafa Cem
64- Elektrik Cihazları Sanayi
• Davut Yanık
• Fahrettin Selçik
65- Aydınlatma Donanımları
• Bayram Talay
• İ. Deniz Gündüz
66- Kuyumculuk ve İmitasyon
Ürünleri Sanayi
• Kamil Porsuk
• Ümit Karakaş
67- Hizmetler ve Çeşitli İmalat
• Ayhan Yıldırım
• Yıldıray Yalınız
KAPAK
Kazanan EBSO oldu
TOBB Delegeleri
Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndaki Yönetim Kurulu ile Meclis
Başkanlığı seçimleri geride kalırken, adayların yarışından EBSO
kazançlı çıktı. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, gelecek için umutlu mesajlar verdi.
Yönetim Kurulu Başkanlığı yarışında geride kalan Atıl Akkan ile
Ufuk Akgün de, projelerini paylaşmaya hazır olduklarını ifade etti.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, sevincini
yönetim kurulu üyeleri ve ailesiyle paylaşırken, yaptığı ilk açıklamada, güzel bir seçim sürecini geride bıraktıklarını ifade ederken,
“EBSO’ya yaraşır, başarılı bir seçim dönemi yaşadık. Kazanan
EBSO oldu. Oy verenlere teşekkür ediyorum, oy vermeyenlere de
layık bir yönetim gerçekleştireceğim. Atıl ağabey ile uzun dönem
birlikte çalıştık. Benim için ayrı bir insan. 80’e yakın oy bekliyordum. Planlı çalıştım. Listemi önceden belirledim. EBSO’yu
yönetecek kişiler dikkatli davranmalı. Bundan sonra Yönetim
Kurulu’ndaki arkadaşlarımızla birlikte sanayicilerimizin
sorunlarına çözüm üretmek, Oda’mızın daha iyi noktalara
gelmesi için çalışacağız” dedi.
Başkanlık yarışına veda eden Atıl Akkan ise seçimlerde
kazananın da kaybedenin de olacağını vurgulayarak, projelerini başka zeminler üzerinde yapmaya devam edeceklerini söyledi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan
Ufuk Akgün ise seçimlerin oldukça centilmence geçtiğini
ifade etti. Akgün şunları söyledi:
“Yenilsek de yensek de EBSO’ya yakışan bir seçim oldu.
İsterlerse projelerimi paylaşmaya hazırım.”
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de, ülkenin
önemli bir dönemeçten geçtiğini ifade ederek, “Seçimleri
büyük olgunlukla ve üyelerin ilgisiyle tamamladık. Sayın
Yorgancılar’a teşekkür ediyoruz. Ondan aldığımız bayrağı
daha ileri götürmek istiyoruz. Şimdi çok çalışmak zamanı. Ülkemizin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Sanayicilerin de
önemli sorunları var. Önceleri 8 saat çalışıyorduk, şimdi 14 saat
çalışmak zorundayız. Katılımcılıkla, birlik ve beraberlik içinde zor
dönemi aşacağımıza inanıyorum” dedi.
• Mehmet Katmerci
• Nedim
Kalpaklıoğlu
• Kürşad Yuvgun
• Ömer Kaplan
• Kadir Çakar
• Mustafa Güçlü
• Hüseyin Arıcı
• Atilla Üner
• Remzi Peköz
• Kamil Porsuk
• Hüseyin Uğur
• Haluk Tezcan
• Salih Esen
• Nedim Uysal
• Fuat Eroğlu
• Faik Dalgıç
• Cevat Kırkpınar
• Tuncer Özçoban
• Şener Gencer
• Ahmet Taşpınar
• Hakan Ürün
Disiplin
Kurulu Üyeleri
• Hüseyin Turhan
• Sadrettin
İşçimenler
• Ertuğrul Doğuç
• Cihangir Hür
• Halit Şahin
• Haydar Atılgan
ebsohaber 19 şubat 2009
Ender Yorgancılar
HABER
hiç
zaman
kaybetmiyor
ebsohaber 20 şubat 2009
HABER
E
ge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
seçilen Ender Yorgancılar, hiç zaman kaybetmeden
çalışmaya başladı. Tamer Taşkın’dan koltuğu devralan
Yorgancılar, öncelikle krizden bunalan sanayicileri
rahatlatacak kararların alınması için çaba gösterecek.
Kısa vadede sanayicilerin piyasaların sıkışık olmasından dolayı
yaşadığı sorunları çözmeye konsantre olacaklarını dile getiren
Yorgancılar, bütün icraatlarını ekip çalışması içinde hayata
geçireceklerini bildirdi. Krizden çıkış için Türkiye’nin öncelikle
üretimin ve ihracatını mutlaka artırması gerektiğine dikkat çeken
Yorgancılar, bunun için satın alma gücünün artıracak tedbirlere
ihtiyaç olduğunu söyledi.
Piyasaların kilidi açılmalı Bu konuda öncelikle Eximbank kredilerinin miktarının
artırılması ve vadelerinin uzatılmasını isteyeceklerini anlatan
Yorgancılar, “Vadelerin uzaması ve kredi miktarının artması
sanayicileri bir ölçüde rahatlatacaktır. Tüketici kredileri, taşıt ve
özellikle kredi kartlarının yeniden yapılandırılması bir zorunluluk. İnsanlar kredi kartlarını ödeyemedikleri için yeni alışverişte
yapamıyor ve piyasalar kilitleniyor. Yeniden yapılandırma ile bu
kilit açılacaktır. Yatırım indirimi uygulamasının da 2009 sonuna
kadar uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Ekonomide güven çok
önemli. Bunun içinde IMF ile anlaşma biran önce yapılmalı.
Bunun sağlanması halinde iç ve dış piyasalara güven verilecek
ve sıkıntı biraz daha azalacak. Bu görüşlerimizi etkin bir şekilde
Ankara’ya ileterek, kısa sürede bu konularda düzenleme yapılması için çalışacağız” dedi. Sanayiciye finans desteği Çözüm odaklı ve takım ruhuna sahip bir yönetim anlayışı ile
çalışacaklarını ifade eden Yorgancılar, bu dönemde sanayicinin
en çok ihtiyacı olan finans kaynağına da ulaşmasını kolaylaştırmak istediklerini vurguladı. Sanayiciye AB, KOSGEB, TÜBİTAK,
İZKA gibi kurumlardan daha fazla destek sağlanması konusunda
etkin olarak çalışacaklarını anlatan Yorgancılar şunları söyledi:
"Sanayici finans kaynaklarına ulaşamıyor. Biz dönemimizde
bunu kolaylaştıracağız. EXİMBANK kaynaklarından daha çok
destek almasını sağlayacağız. Krizden çıkış senaryoları içinde
de Elektrik üzerindeki TRT payının kaldırılması için mücadale
edeceğiz. İç talebin canlandırılması için etkin bir şekilde görüşlerimizi ortaya koyacağız." Sanayiciyi geleceğe taşıyacak
Egeli sanayicilerin robot ve nano teknolojileri ile tanışmasını sağlamak ve üretim yapılarını dönüştürmeleri için gayret
göstereceklerini ifade eden Yorgancılar Yönetim Kurulundan
iki arkadaşının bu konu ile ilgili çalışmalar yapacağını kaydetti.
Egeli sanayicilerin kendilerini yenileyerek, yeni teknolojilere
adapte olması için eğitimler başta olmak üzere birçok projeyi hayata geçireceklerini açıklayan Yorgancılar,
"Sanayicilerimizin ayakta kalması için robot ve nano teknolojileri takip etmesi, bunları işletme bünyelerine adapte etmeleri
gerekiyor. Biz bunun için öncü olacağız. Sanayimizin daha
çok katma değer üretmesi, bölgemize daha fazla kaynak yaratmasını sağlayacağız. Bu sayede Bölge sanayisini geleceğe
taşıyacağız" diye konuştu.
Yorgancılar başkanlığındaki
yönetim bunları yapacak
• Sanayiciyi robot ve nano teknoloji ile tanıştıracaklar • Küresel izleme komitesi kuracaklar • Üyelerin devlet teşviklerinden daha çok yararlanmasını
sağlayacaklar • AB başta olmak üzere farklı fonlardan daha çok
kaynak alınmasını sağlayacaklar • Sanayici veri tabanı oluşturacaklar • EBSO üye sayısını artıracaklar • Üniversite ve sanayi işbirliğini daha etkin hale getirecekler • EBSO Ankara Temsilciliği’ni daha aktif hale getirecekler • Merkezi yönetimle iyi ilişkiler kurarak sorunları kısa
sürede çözecekler • Maden ile Tarım OSB kurulması için çalışacaklar • Sanayicileri EBSO internet sitesinde en gerekli bilgilere
hemen ulaştıracaklar
ebsohaber 21 şubat 2009
HABER
Bütçe açığı daha yılın ilk ayında geçen yılın aynı ayına göre
altıya katlandı. Bunun en büyük iki nedeni ise krizin etkisiyle
azalan vergi gelirleri ve artan harcamalar olarak ortaya çıktı.
Ocakta bütçe açığı yüzde 466 artışla 3 milyar liraya yükseldi.
Son dönemde bozulmaya başlayan bütçe yeni yıla da kötü
başladı. Küresel krizin etkisiyle vergi gelirlerinde azalma, harcamalarda da artış olunca bütçe açığı katlandı. Maliye Bakanlığı
açıklamasına göre, ocak ayında bütçe açığı yüzde 465.8 artarak
2.967 milyar lira oldu. Geçen yılın aynı ayında
açık 524 milyon lira düzeyinde bulunuyordu. Böylece 2009 yılı bütçe açığı hedefinin yüzde 28.5’i de sadece ocak ayında
gerçekleşmiş oldu.
ulaştı. Faiz dışı fazla ise 816 milyon TL ile geçen yılın aynı
ayındakinin yüzde 78.3 altında kaldı. 2009 yılı merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 259 milyar 156 milyon TL’lik
ödeneğin 18 milyar 796 milyon TL ile yüzde 7.3’ü ocak ayında
kullanıldı. Faiz hariç giderler için öngörülen 201 milyar 656
milyon TL ödeneğin de 15 milyar 13 milyon TL ile yüzde 7.4’ü
tüketildi.
Kötü başlangıç
lk
çe i
Büt
Bütçede 2009’a kötü bir
başlangıç yapıldı. ocak ayında
bütçe açığı geçen yılın aynı ayına
göre yüzde 466 dolayında artarak
3 milyar TL’ye yaklaşırken, faiz dışı
fazla geçen yılın yüzde 78 altında çıktı.
Maliye Bakanlığı ocak ayı bütçe gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre, ocak ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı ayına göre
sadece yüzde 0.3 artarak 15 milyar 830 milyon
TL oldu. Bu kötü performansta vergi gelirlerinin
düşüşü etkili oldu.
Ocakta geçen yılın aynı ayına göre gelir vergisinde
yüzde 10.8, kurumlar vergisinde yüzde 15, BSMV’de
yüzde 30.1 ve damga vergisinde yüzde 16.3 oranında
artış görülürken küresel ekonomideki daralmanın yansıması sonucu ithalde alınan KDV başta olmak üzere bazı dolaylı
vergilerdeki tahsilat, hedefin altında kaldı. Talepteki daralma
paralelinde dahilde alınan KDV yüzde 5.5, ithalde alınan KDV
yüzde 30.2, özel tüketim vergisi yüzde 5.3 harçlar yüzde 7.7
düştü. Harcamalar yüzde 15.3 artışla 18 milyar 796 milyon TL’ye
ulaştı. Bunun da 15 milyar 13 milyon TL’sini geçen yıla göre
yüzde 24.9 artan faiz dışı harcamalar oluşturdu. Faiz gideri ise
3 milyar 783 milyon TL ile geçen yılkinin yüzde 11.7 altında
gerçekleşti. Bu gelişmeler sonucunda bütçe açığı geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 465.8 artarak 2 milyar 967 milyon TL’ye
ktü
a çö
ayd
Faiz dışı harcamalar
ebsohaber 22 şubat 2009
HABER
Personel giderleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16.6
artarak 5 milyar 646 milyon TL oldu. Personel giderleri için bütçede öngörülen 57 milyar 211 milyon TL ödeneğin yüzde 9.9’u
kullanıldı. Söz konusu artışta, ek ödemeden yararlanmayan
personele yapılan ödemelerin ağustos ayından itibaren artırılması etkili oldu. Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri
ise 2008’in ocak ayına göre yüzde 11 artarak 691 milyon TL
oldu. Bu amaçla bütçede öngörülen 7 milyar 243 milyon TL
ödeneğin yüzde 9.5’i kullanıldı. 2008’in ocak ayında 1 milyar
59 milyon TL olan mal ve hizmet alım giderleri bu yıl aynı ayda
yüzde 3.6 artarak 1 milyar 96 milyon TL olarak gerçekleşti. 2009
yılında mal ve hizmet alım giderleri için öngörülen 25 milyar
454 milyon TL ödeneğin yüzde 4.3’ü ocak ayında kullanıldı.
Geçen yılın ocak ayında 699 milyon TL olan merkezi yönetim
bütçesi sağlık harcamaları bu yıl aynı ayda 542 milyon TL’de
kaldı. Sağlık harcamalarının 93 milyon TL’si kamu personelinin
tedavi ve ilaç gideri, 449 milyon TL’si ise yeşil kartlıların tedavi
ve ilaç giderleri oluşturdu. Cari transferler 2008’in aynı ayına
göre yüzde 39.5 artarak 7 milyar 166 milyon TL oldu.
Cari transferlerin, başlangıç ödeneğine göre gerçekleşme oranı
ocak ayı itibarıyla yüzde 8.1 olduğu görüldü..
Sosyal yardım hızlı arttı
Ocakta sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için 3 milyar 341 milyon TL transfer yapılmışken, bu yıl aynı ayda söz konusu transfer miktarı yüzde 27.4 bir artışla 4 milyar 250 milyon
TL. Bu artışta ekimden itibaren uygulanmaya başlanan sosyal
güvenlik primi işveren hissesinin 5 puanının Hazine tarafından
ödenmesi etkili oldu. Ocakta bu amaçla yapılan transfer tutarı
342 milyon TL. Cari transferler kapsamında tarımsal destekleme
ödemeleri ocak ayında 453 milyon TL olarak gerçekleşti.
Belediye payları arttı
Bütçede, mahalli idare payları, geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 17.2 artışla 1 milyar 203 milyon TL oldu. Mahalli idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payın artırılmasına
ilişkin düzenleme 2008 yılının temmuz ayından geçerli olmak
üzere yürürlüğe girmişti. 2008 yılı ocak ayında 16 milyon TL
olan sermaye gideri, bu yıl aynı ayda 9 milyon TL olarak gerçekleşti. Ocak ayında sermaye transferleri için öngörülen 2 milyar
825 milyon TL ödeneğin yüzde 2.8’i kullanılarak 80 milyon TL
gider gerçekleştirildi. Borç verme geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 1.8 oranında artarak 325 milyon TL oldu.
ebsohaber 23 şubat 2009
HABER
MB 2009’dan umutsuz
Merkez Bankası faiz indirimleri
nedeniyle ekonomide yılın ikinci yarısında kısmi toparlanma görülebileceğini
belirterek ‘Ancak toparlanma yavaş ve
kademeli olacak’ dedi.
MB’ye göre Türkiye’yi küresel gelişmeler şekillendirecek ve banka tahminlerini küresel ekonomide 2010’un
başından itibaren canlanma olacağı
varsayımına dayandırıyor.
Merkez Bankası Enflasyon
Raporu’nda ve hükümete yazdığı mektupta 2009 yılı ile ilgili umut vermedi.
2009 yılı enflasyon hedefini yüzde
7.5’ten yüzde 6.8’e revize eden Merkez Bankası, 2010 yılının başlarından
itibaren küresel ekonomide kademeli bir
toparlanmanın başlayacağının varsayıldığını bildirdi. Durmuş Yılmaz, Enflasyon
Raporu’nu düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Merkez Bankası ayrıca
hükümet adına Devlet Bakanı Mehmet
Şimşek’e, 2008 enflasyon hedefindeki
sapma nedeniyle bir mektup yazdı.
Küresel ekonomiye bağlı
Merkez Bankası, ekonomik toplarlanmanın ancak yılın ikinci
yaısından itibaren görülebileceğini
belirtirken, küresel ekonomiye
bağlı gelişmelere dikkat çekti.
Raporda ve mektupta, son dönemde, uluslararası kredi piyasalarındaki ve
küresel ekonomideki sorunların önceki
tahminlere göre daha uzun bir süre etkili
olacağına ilişkin görüşlerin güçlendiği
belirtildi. Büyüme öngörülerinin aşağı
yönlü güncellenmesi ve emtia fiyatlarındaki sert düşüşlerin enflasyonun orta
vadeli hedeflerin altında kalma ihtimalini artırdığı kaydedilen mektupta, faiz indirimlerinin kredi
piyasalarındaki baskıyı kısmen bertaraf ettiği, nitekim, tüketici
kredilerinin faizlerinde belirgin bir düşüş gözlendiği ancak ticari
kredi faizlerinin yüksek seviyelerde seyretmeye devam ettiği
ifade edildi.
İhracattaki küçülmenin tahminlerden daha sert olduğu
belirtilerek, önümüzdeki dönemde Türkiye’deki enflasyon ve
para politikası görünümünün büyük ölçüde küresel ekonomideki
gelişmeler tarafından şekilleneceği kaydedilen mektupta şöyle
denildi:
“Bu nedenle, küresel ekonomiye ilişkin varsayımlar her
zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Orta vadeli tahminlerimiz üretilirken, çeşitli uluslararası kuruluşların tahminlerinin
toplulaştırılmasıyla oluşturulan Consensus Forecasts bülteni esas
alınarak, küresel ekonomide 2010’un başından itibaren kademe-
li bir toparlanma olacağı varsayılmıştır.”
‘Daralma daha derin’
Üçüncü çeyrek Gayri Safi Yurtiçi
Hasıla (GSYH) verilerinin iç talebin arka
arkaya üç çeyrek daraldığını gösterdiği
vurgulanan mektupta, “Ekim Enflasyon
Raporu’nda yılın son çeyreğinde ekonominin yavaşlamaya devam edeceği
öngörülmüştü. Son çeyreğe ilişkin göstergeler iktisadi faaliyetteki zayıflamanın
tahminlerimizden daha derin olduğuna
işaret etmektedir” denildi.
Küresel ekonomide derinleşen sorunların ve sıkılaşan kredi koşullarının iç
talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam
edeceği ifade edilen mektupta, şu değerlendirmede bulunuldu: “Yapılan faiz
indirimlerinin de etkisiyle yurtiçi talepte
yılın ikinci yarısında kısmi bir toparlanma
görülebilecektir. Bununla birlikte, böylesine büyük çaplı bir krizin ardından iktisadi
birimlerin güveninin normale dönmesinin
zaman alacağı göz önüne alındığında,
toparlanmanın yavaş ve kademeli olması
beklenmektedir. Sonuç olarak, iktisadi
faaliyetin uzunca bir süre zayıf seyretme
olasılığı bulunmaktadır.
Bu nedenle, tahminlerimiz üretilirken, toplam talep koşullarının enflasyona
verdiği desteğin önceki dönemlere kıyasla
belirgin olarak arttığı bir çerçeve esas
alınmıştır.”
Petrol fiyatlarındaki düşüşün de, 2009
yıl sonu enflasyon tahminlerini aşağı çektiği belirtilen mektupta, ekim raporunda 80 dolar olarak alınan
petrol fiyatının 2008 yılının son çeyreğinde 56 dolar olduğu,
önümüzdeki bir-iki yıl için oluşan vadeli fiyatlar da göz önünde
bulundurularak, petrol fiyatlarının 55 dolar düzeyinde seyrettiği
bir çerçevenin esas alındığı ifade edildi.
Küresel piyasalardaki sıkıntılar kısmen azalmakla birlikte; ortaya
çıkan güven kaybı, varlık fiyatlarındaki çöküş ve özellikle firmalar kesimi için sıkılaşan kredi koşullarının küresel ekonomide
ani bir yavaşlamaya neden olduğu kaydedilen mektupta, küresel
ekonomideki belirsizlikler nedeniyle iki alternatif senaryo oluşturulduğuna işaret edildi.
Mektupta, orta vadeli tahminler üretilirken, mevcut otomatik
fiyatlama mekanizmaları dışında dolaylı vergi artışı veya yönetilen/yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanabilecek önemli bir etki
öngörülmediği vurgulandı.
ebsohaber 24 şubat 2009
HABER
‘Para baskı altında’
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, eylül ve ekim
aylarında küresel finans krizinin derinleşmesiyle artan belirsizlik
algılaması ve finansal sistemin küçülme eğiliminin, Türkiye’nin
de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerin kredi riskini olumsuz
etkilediğini ve döviz kurlarında belirgin değer kayıplarına yol
açtığını belirterek, “Bugün gelinen noktada, gelişmekte olan
ülkelerin para birimleri üzerindeki baskı henüz ortadan kalkmamıştır” dedi.
Piyasaya döviz güvencesi
Yılmaz, son dönemde tüm dünyada enflasyon hedeflerinin
aşağı yönlü güncellendiğini, buna rağmen halen risklerin aşağı
yönlü olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Uluslararası piyasalardaki sorunların derinleşmesi ve yurtiçi finans piyasaları
üzerinde olumsuz etkilerinin görülmesi halinde ilave önlemler
alınabilecektir. Bu doğrultuda döviz depo piyasasında işlem yapma limitleri artırılabilecek, Merkez Bankası tarafından bankalara
sağlanabilecek döviz depolarının vadesi uzatılabilecek ve faiz
oranları düşürülebilecektir. Yabancı para zorunlu karşılık oranlarında sınırlı bir miktar daha indirime gidilebilecektir. Dalgalı
döviz kuru rejimi ile çelişmeyecek şekilde, döviz piyasasında
derinliğin kaybolduğu dönemlerde döviz satım ihalelerine tekrar
başlanabilecek, bu piyasada spekülatif davranışlar sonucunda
sağlıksız fiyat oluşumunun gözlenmesi halinde ise piyasaya
doğrudan müdahale edilebilecektir.”
Vergide koşullu indirim
Durmuş Yılmaz, gazetecilerin “2 puanlık faiz indiriminin
ardından 2009’un ikinci yarısında iyileşme görülürse radikal faiz
artışları mı olacak?” şeklindeki sorusu üzerine, “Dünyada beklenenden önce, 2009’un birinci çeyreğinden itibaren toparlanma
başlarsa, 2009 sonlarına doğru önümüze koyduğumuz hedefi
tutturmak üzere faiz artırımlarına gidebiliriz, ölçülü faiz artırımları başlayabilir” dedi. Yılmaz, 2 puanlık faiz indiriminin çok
yüksek olduğu ve kurda gereğinden fazla hareket oluşumuna yol
açtığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de, faiz oranları ile kur
arasında her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de bir ilişki bulunduğunu ancak, son faiz artırımından sonra kurlarda meydana gelen
dalgalanmanın önemli kısmının dışarıdaki koşullardan kaynaklandığını söyledi.
Yılmaz, bu konuda dikkatli olmaya devam etmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi. Yılmaz, mali disiplin çağrısına karşılık
çeşitli sektörlerin vergi indirimi taleplerinin çelişki yaratıp yaratmadığına ilişkin bir soru üzerine, “Burada bir çelişki söz konusu
değil. Ekonominin daraldığı dönemlerde devresel hareketlere
tepki gösteren ve orta vadede mali disiplini bozmayan tepkiler
verilebilir” diye konuştu.
Yılmaz, “Bunu, vergi indirimleri yönünde karar alınabileceği
şeklinde mi anlamalıyız” sorusunu da, “Eğer harcama önceliklerinizi yeniden yapılandırırsanız ve orta vadede ekonominin
üretimsel kapasitesini, büyüme potansiyelini yükseltecekse, bu
tür değişiklikler yapılabilir diyoruz ve dolayısıyla da borç sürdürülebilirlik, borç oranının milli gelire oranı vesaire konusunu
orta vadede tehlikeye sokmayacak bir politikadan söz ediyoruz”
diye yanıtladı.
Vergi gelirlerindeki düşüş, yaklaşan seçimler gibi faktörlerle 2009 bütçesinde bozulma öngörüldüğü belirtilerek, mali
disiplinin hangi koşullarda sağlanabileceğine ilişkin bir soruya
ise Yılmaz şu karşılığı verdi: “Bizim öngördüğümüz, orta vadede
borç-milli gelir oranının öngörülen çerçevede düşmeye devam
etmesi. Ancak yine de aynı büyüklükler içinde kalarak, harcamalar önceliklendirilerek, orta vadede yine de hem enflasyona
hem diğer makroekonomik büyüklüklere yardımcı olacak altyapı
yatırımlarının yapılmasında fayda görüyoruz.”
Hedefin altı sakıncalı
Yılmaz, Merkez Bankası’nın artık enflasyon hedefinin altında
kalmasından endişe ettiği kaydedilerek, enflasyonun düşmesinin
ne gibi bir maliyeti olacağının sorulması üzerine, “Hedefin altında gerçekleşecek bir enflasyonun bedeli, az üretim ve daha fazla
işsizlik demektir. O nedenle biz söylediğimiz hedefin etrafında
dolaşmak durumundayız. Politikalarımız buna yönelik olarak
icra edilecek” dedi. ‘Bedeli 2001’de ödedi’
Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin küresel
krize nasıl tepki gösterdiğinin sorulması üzerine de Yılmaz,
Türkiye’nin dünyanın içinden geçmekte olduğu krizi 2001’de
yaşadığını ve bankacılık sistemine, mali yapısına yönelik dönemin milli gelirinin dörtte 1’i oranında tedbiri hayata geçirdiğini
anımsattı. Diğer ülkelerle ancak, iç talebi, ekonomiyi canlandıracak tedbirler noktasında kıyaslama yapılabileceğini belirten
Yılmaz, IMF’nin bile geleneksel politikalarından vazgeçerek,
iç talebin canlı tutulması yönündeki tedbirleri tavsiye ettiğine
dikkati çekti. Yılmaz, “IMF mali alanı olan ülkelerin harcama yapabileceklerini söylüyor, bizim ülkemizde bu imkân çok değil”
dedi.
Yeni hedef yüzde 6.8
Durmuş Yılmaz, enflasyonun 2009 yılında yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 6.8 olmak üzere, yüzde 5.4 ile yüzde
8.2 aralığında gerçekleşmesinin beklendiğini bildirdi. Yılmaz,
enflasyonun 2010 yılında orta noktası yüzde 5.8 olmak üzere,
yüzde 4 ile yüzde 7.6 aralığında, 2011 yılı sonunda ise yüzde
5.2 düzeyine düşeceğinin öngörüldüğünü belirtti.
Hükümet geçen yıl haziranda orta vadeli enflasyon hedeflerini revize ederken 2009 yılı enflasyon hedefini yüzde 7.5
olarak ilan etmişti. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve toplam talebin
zayıf seyri nedeniyle orta vadeli enflasyon tahminlerinde aşağı
yönlü güncelleme yapıldığını kaydeden Yılmaz, son dönemde
gerçekleşen faiz indirimlerine rağmen, tahminlerin yıl sonunda
enflasyonun hedefin altında kalma olasılığının arttığına işaret
ettiğini belirtti.
Merkez Bankası, iki ayrı enflasyon senaryosu daha hazırladı. Dünya ekonomisinin daha erken ve hızlı toparlanacağı ve
2009’un ikinci yarısından itibaren canlanmaya başlayacağı varsayımıyla hazırlanan birinci senaryoda petrol fiyatları 75 dolar,
enflasyon hedefinin ise 2009’da yüzde 7.6. 2010 sonunda da
yüzde 6.6 olacağı tahmin edildi.
ebsohaber 25 şubat 2009
ANALİZ
Türkiye’nin dış borç yükü,
TÜSİAD ve IMF
Türkiye, global krize ağır bir borç
alacaklı kategorisinin, yüzde 56 paylarıyla,
yükü ile yakalanırken, bu önemli kırılyabancı ticari bankalar olduğu görülüyorganlığın nasıl daha olumsuz gelişmelere
du. Ama ikinci sırada yüzde 29 paylarıyyol açmadan “çevrilebilir” hale geleceği
la, "yerleşik bankaların yurt dışı şube ve
de daha sık konuşulur oldu. Önce bu yük
iştirakleri" geliyordu. Demek ki Türkiye'de
nasıl hızla büyüdü, buna bakalım.
yerleşik bankalar (bunlar yabancı ortaklı
Özellikle dış kaynakla yüksek büyüme
bankalar da olabilir) için yurt dışındaki
gerçekleştirilen, dışarıda likidite bolluğu
şube ya da iştirakleri yoluyla kredi kulyaşandığı 2002 sonrası dönemde özel
landırmakta kendileri açısından bir yarar
reel sektör doludizgin borçlandı. Döviz
vardı.
Mustafa Sönmez
kurunda yukarı doğru bir ani sıçrama olKasım 2009’a kadar özel kesimin
[email protected]
mayacağına güvenen ve dış piyasalardaki
ödemesi gereken dış borç miktarı 45 milyar
faizlerin içeriye göre düşüklüğünü fırsat
dolar dolayında.
sayan sanayi ve hizmet kesiminin hızlı
Bu borcun yenilenmesinin koşullarına
Düşük kur, büyümenin rüzgarı
borçlanmasıyla dış borç stoku 2002’deki
olan sıcak parayı çekmek için kul- bakalım. Borçlu şirketin durumunda iyi130 milyar dolarlık düzeyinden 2008
lanılırken, yerli üretime ve istihda- leşme olup olmayacağı, kendi iradesinin
ortasında 284 milyar doları buldu. Dış
ötesinde Türkiye ekonomisinin durumu ve
ma büyük darbeler vurdu. Krizde
borç stokunda banka ve özel firmaların
alınan önlemlere bağlıdır.. Yabancı banborçların çevrilmesi önemli.
payı yüzde 67’ye ulaşmıştır. Özel kesimin
kalar 2009'da bunu, daha önceki yıllara
dış borç stokunun, ABD doları cinsinden
oranla, çok daha titiz bir biçimde takip
ölçüldüğünde, doruk noktasına ulaştığı
edeceklerdir. Mali durumu kötüye gittiği
Özel Sektör Dú Borç Stoku, 2008-Ç3 için kredilerini kısmak durumunda kalan
2008 yılı üçüncü çeyreğinde (2008 Eylül
Milyon$ %
ayı sonunda) toplam dış borç stoku 146,
yabancı bankalar, dış şoktan olumsuz
Toplam
144.932 100 etkilenen borçlu şirketlerin borçlarını
8 milyar ABD dolarıydı .
Finans
45.384 31,3 çevirme imkanlarını da daraltmış olacakÖzel kesimin uzun vadeli dış borcu
2002 yılında yaklaşık 30 milyar dolar
Gayrimenkul
18.396 12,7 lardır.
iken, 2008 Eylül’üne gelindiğinde yüzde
Şirketlerin mahrum kaldıkları dış
Ulaútrma, Haberleúme 15.523 10,7
380 artmıştı.
kredinin
iç kaynaklarla kısmen de olsa
Ticaret;
9.351 6,5
Özel kesim dış borcunun yaklaşık
karşılanabilmesi gündeme gelecekønúaat
7.796 5,4
yüzde 69'u finansal olmayan şirketlerin.
tir. Bankalara sermaye ya da sermaye
Elektrik, Gaz
6.893 4,8
Bunların da ağırlıkla sanayi dışı, bir başbenzeri kredi yoluyla destek verilmemesi
Ana Metal
6.217 4,3 halinde bu yol daha da önemli çöküşlerle
ka ifadeyle de ihracatçı olmayan sektör6.011 4,1 sonuçlanabilecektir.
ler olması dikkat çekiciydi. Özel sektörde Gda - Tütün
Madencilik
3.978
2,7
dış borçlanmanın yüzde 13’e yakını
Bankacılık sistemi BDDK tarafından
Tekstil
3.433 2,4 nasıl etkin olarak denetleniyorsa, şirketgayrimenkul sektörünce yapılmıştı.
Bunların, başta İstanbul ve Ankara olmak
Oteller ve Lokantalar
3.193 2,2 lerin kısa vadeli borçlanmalarının önüne
üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılan
Ulaúm Araçlar ømalat
2.911 2,0 geçilecek bir mekanizma da hemen
iş-rezidans kuleleri ve alışveriş merkezDi÷er
15.846 10,9 yaşama geçirilmeli, riskli borçlanmaların
leri (AVM) için yapılmış borçlanmalardı.
önü alınmalıydı,ama bu konuda da tren
İkinci sıradaki ulaştırma, haberleşmenin de uçak kiralama, mobil kaçmış görünmektedir.
telefon şirketlerinin yaptığı borçlanmalardı. Ticaret, inşaat ve
Dış borç stokundaki bu olağandışı yükselişte, izlenen kur
elektrik-gaz, borçlanan diğer önemli sektörlerdi. Sanayiide ise
politikasının da önemli bir rolü oldu. Bu dönem boyunca döviz
metalürji, gıda-içki-tütün, madencilik ile tekstilin en çok borçlakuru, aşırı değerli tutularak enflasyonu geriletmenin ana politika
nanlar arasında olduğu dikkat çekiyordu.
aracı olarak kullanılırken ithalatı kamçılayıcı, dolayısıyla yerli
Alacaklılara göre dağılım tarafına bakıldığında en büyük
üretimi, yerli istihdamı olumsuz etkileyen, dış ticaret açığını ve
ebsohaber 26 şubat 2009
ANALİZ
cari açığı büyüten özelliği gözardı edilmiştir. Düşük kur, ithalatı
kamçılayıp mal arzını artırarak fiyatları terbiye etse de cari açığın
44 milyar dolara ulaşmasında en önemli etken oldu.
Düşük kur, büyümenin rüzgarı olan sıcak parayı çekmek için
kullanılırken, yerli üretime ve istihdama büyük darbeler vurdu.
Düşük kur dışarıdan borçlanmayı da kamçılayıcı etkide bulundu. Kurun, şok artışlar göstermeyeceği beklentisziyle, dışarıdan
hızla borçlanılırken, buna resmi otoritelerce hiçbir denetim
getirilmedi.
Şimdi tabii sıra geldi bu kriz ikliminde bu borçların çevrilmesine. Bu konu da IMF anlaşmasının önemli maddelerinden biri.
IMF, gündemdeki anlaşmayla, Türkiye'yi küresel sistemin
çerçevesinde, hasta Merkez'in eteğinde tutmaya devam etmek
istediği gibi, Türkiye'den kredi alacağı olanları da rahatlatmayı
amaçlıyor. Bir süre sonra onların özel sektörden alacaklarını devlet garantili hale getirmesini dayatması ve bunu kabul
ettirmesi hiç şaşırtıcı olmayacak. TÜSİAD da bu beklentisini 25
Ocak 2009’daki genel kurulunda seslendirmiş ve Başkan Arzuhan Yalçındağ şöyle konuşmuştu;
“Diğer önlem alanı şirketler sektörünün yabancı para
ihtiyacı[dır]. Bu problemin kısa dönemde IMF, Merkez Bankası,
Hazine gibi kaynaklardan yararlanılarak oluşturulabilecek bir
fon ile aşılması mümkün. Fon, sağlıklı şirketlerin ödemede zorluk çektikleri kredileri için bir köprü finansman rolü görecektir.”
Yalçındağ’ın TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki istekleri şöyle
tercüme edilebilir; IMF’den gelecek paraya Merkez Bankası
rezervlerini ve Hazine kaynaklarını da ekleyip bir havuz oluşturun; sıkışan “sağlıklı şirketlerin” (yani borçlu büyük firmaların)
dış borçlarını ödeyin. Bu “köprü finansmanını” hangi parayla,
hangi faizle, hangi vadeyle ödeyeceğimiz sorunları ise uygun
yöntemlerle çözülebilir.
Bu yaklaşıma ne denebilir?
Büyük firmaların, dış borçlarını çevirmede zora girince, bu
borçları devlete, son tahlilde topluma fatura etmeyi teklif etmelerinin kamuoyunda hiçbir tepki ile karşılanmamış olması, kendi
başına, ürkütücüdür. Borçlanırken riski de, bedelini ödemeyi
göze alması gerekenlerin, şimdi riski “kamulaştırmak” istemeleri, en azından bu borçlanmayı yapmayan özel sektörün diğer
bileşenlerine karşı haksızlıktır ve itirazına yol açmalıdır.
Ocak’ta enflasyon en çok İzmir’de arttı
Enflasyon, yılın ilk ayında Tüketici Fiyatları(TÜFE) bazında
yüzde 0.29 olurken, 26 bölge içinde TÜFE’nin aylık bazda en
yüksek artış gösterdiği bölge yüzde 2.28 ile İzmir oldu.Ocak’ta
Üretici Fiyatları (ÜFE) ise yüzde 0.23 oranında bir düşüş gösterdi. Yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 9.50, ÜFE’de yüzde
7.90'a geriledi. TÜFE, Ocak ayında 2008 yılının Aralık ayına
göre yüzde 0.29, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.50 ve
oniki aylık ortalamalara göre yüzde 10.54 artış gösterdi.
Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceki aya göre en
yüksek artış yüzde 3.23 ile çeşitli mal ve hizmetler grubunda
gerçekleşti. Ocak ayında endekste yer alan gruplardan eğlence
ve kültürde yüzde 1.84, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde
1.46, ulaştırmada yüzde 0.87, haberleşmede yüzde 0.80,
lokanta ve otellerde yüzde 0.78, konutta yüzde 0.70, sağlıkta
yüzde 0.15, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0.01 artış yaşanırken, eğitimde yüzde 0.01, ev eşyasında yüzde 0.29, giyim
ve ayakkabıda yüzde 8.23 düşüş gösterdi.
Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE’de en yüksek artış
yüzde 18.67 ile konut grubunda gerçekleşti. Bunu, yüzde
13.19 ile lokanta ve oteller, yüzde 12.34 ile çeşitli mal ve
hizmetler, yüzde 11.51 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde
10.10 ile eğlence ve kültür izledi.
2009 yılı Ocak ayında 2003=100 Temel Yıllı Üretici Fiyat
Endeksi’nde geçen aya göre yüzde 0.23, 2008 yılının Aralık
ayına göre yüzde 0.23, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde
7.90 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12.81 artış
gösterdi. Aylık değişim tarım sektöründe yüzde 0.14, sanayi
sektöründe yüzde 0.25 oldu. Tarım sektörü endeksinde, geçen
yılın Aralık ayına göre yüzde 0.14 artış, bir önceki yılın aynı
ayına göre ise yüzde 1.27 düşüş yaşandı. On iki aylık ortalamalara göre yüzde 10.17 artış gerçekleşti. Sanayi sektörü
endeksinde ise Aralık ayına göre yüzde 0.25, bir önceki yılın
aynı ayına göre yüzde 10.20 ve on iki aylık ortalamalara göre
yüzde 13.44 artış oldu.
ebsohaber 27 şubat 2009
ULUSLARARASI
Avrupalı şirketlere yatırım çağrısı
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın, Avrupa’da üretim maliyetleri ve yeni kuşakların baba işine ilgi duymamasının yanı sıra dünyayı saran ekonomik krizden
olumsuz etkilenen şirketlere üretimlerini Türkiye’ye kaydırma
çağrısı yaptı. Taşkın, “Türkiye’ye gelen şirketler ülkemizin etkin
olduğu Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika pazarlarına da girebilirler. Dünyanın bütün ülkelerinin ekonomik
krizi aşmak için çaba gösterdiği ortamda yeni işbirlikleri kazanç
sağlar” dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Almanya İzmir Baş-
konsolosu Stefan Schneider, İtalya Konsolosu Simon Carta ve
İngiltere Konsolosu Anthony Willy Buttigieg’i konsolosluklarda
ayrı ayrı ziyaret etti. 2005 yılı Mart ayından bu yana görev süresi
boyunca uluslar arası ilişkilere büyük önem verdiğini hatırlatan
Tamer Taşkın, EBSO’yu 2 yabancı cumhurbaşkanı, 10 yabancı
bakan, 33 büyükelçinin ziyaret ettiğini, 505 uluslar arası etkinlik
gerçekleştirilirken 4 kıtada 29 ülkeye de iş seyahati düzenlenmesinin bunun en büyük göstergesi olduğunu bildirdi.
Türkiye’nin Avrupa’da Almanya başta olmak üzere İtalya, İngiltere, Fransa, Hollanda, İsviçre, Romanya ile ekonomik ilişkilerinin güçlü olduğuna dikkat çeken Taşkın, “İlişkilerimizin gelişip
güçlenmesinde İzmir’de görev yapan diplomatların da büyük
desteğini gördük. Birbirinden değerli işadamlarının bulunduğu
heyetlerin kentimize gelmesine öncülük ederken sanayicilerimizin kendi ülkelerine yapacakları ziyaretlerde vize başta olmak
üzere her türlü kolaylığı gösterdiler. Önümüzdeki dönemde de
bu ilişkilerimiz artarak devam edecek” dedi.
Türkiye’ye, İzmir’e gelin
Tamer Taşkın, dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle
yeni ülkelere açılımın hızlandığını, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerindeki firmaların yatırımlarını Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi
yerlere kaydırdığını ifade ederken sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alman, İtalyan veya İngiliz firmalarının bu ülkelere gitmeleri kendilerine yeni bir pazar açmıyor. Halbuki Türkiye gerek
kendi dinamik iç pazarı gerekse Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki etkin konumu nedeniyle hem üretim
maliyetleri hem de yeni pazarlara açılımı sağlamak açısından
büyük avantajlar sunuyor. Özellikle İzmirli sanayicilerimiz
ebsohaber 28 şubat 2009
ULUSLARARASI
kaliteli üretimleriyle her sektörde gloistediğini hatırlatan Taşkın, EBSO’nun
bal pazarlarda rekabet edebiliyor. İzmir
bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla
Alman, İtalyan ve İngiliz şirketler
ayrıca nitelikli insan gücü, hava, kara ve
yaptığını sözlerine ekledi. Almanya İzmir
Türk şirketleri ile işbirliğine gittidenizyolu ulaşımı, altyapısı hazır organiBaşkonsolosu Schneider, İngiltere Konsoğinde hem Türkiye’deki yatırımlar
ze sanayi bölgeleri ve sosyal yaşamıyla
losu Buttigieg ve İtalya Konsolosu Carta
artacak hem de yeni pazarlara
da Türkiye’nin yatırım açısından en
da, bugün yaşanan ekonomik krizin
girme imkanı doğacak.
avantajlı yeri. Komşu ülkelerle ticaretimiz
bütün ülkeleri ilgilendirdiğini vurguladı.
arttı. Avrupa’da kendilerine yeni bir çıkış
Ülkelerindeki şirketlerin krizin etkilerini
yolu arayan firmaların Türk sanayicileriyle işbirliğine gitmeleri,
aşmak için alışılmış müşterilerin dışında yeni pazarlar peşinde
üretimlerini Türkiye’ye kaydırmaları, bugünkü jeopolitik şartlar
koştuğunu anlatan konsoloslar, Türklerin Avrupa’da girişmcinedeniyle giremedikleri pazarlara adım atmalarını sağlayacaktır. likleriyle tanındığını, kendilerinin de Türk sanayicilerle ülkeİşbirliğinden bütün taraflar kazançlı çıkar.”
lerindeki sanayicilerin işbirliği yapmaları için ticari aktiviteler
Yabancı bir ükeye giden yatırımcının kendine yardımcı
başta olmak üzere her türlü kolaylığı göstermeye hazır oldukları
olacak doğru insanlar aradığını ve doğru iş ilişkileri kurmak
mesajını verdi.
Neata, İzmir’in gönüllü elçisi
Görev süresi dolan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu Mircea
Neata, ülkesinde İzmir’in gönüllü elçisi olacak.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
Taşkın, İzmir’de en uzun süre görev yapan diplomatlardan
biri olan Romanya İzmir Başkonsolosu Mircea Neata’ya veda
ziyaretinde bulundu. Neata’nın görevi boyunca ülkesi ile İzmir
arasındaki ilişkilerin gelişmesi için büyük çaba harcadığına
dikkat çeken Taşkın, özellikle ekonomik alanda karşılıklı iş
ziyaretlerinin gerçekleştirilmesiyle ticaret rakamlarının artmasına önemli katkı yaptığını hatırlattı. Tamer Taşkın, “İzmir’den
bir dostumuzu uğurluyoruz. Ancak Romanya’da bizi herkesten
iyi tanıyan bir dostumuz olduğu için mutluyuz. Romanya ile iş
yapmak veya bağlantılarını güçlendirmek isteyen İzmirlilerin bu
ülkeye yolu düştüğünde çekinmeden çalabilecekleri bir kapı var.
Sayın Neata, görev yaptığı süre içinde güler yüzü, konulara hakimiyeti ve olumlu yaklaşımı, ilişkilerin gelişmesi için üst düzeyde
temasları, yönetim kabiliyeti ve kazandığı sempatiyle bizden
biri oldu. İzmir’i ve İzmirlileri çok yakından tanıyan diplomatın
Romanya’da etkin görevde bulunması da ilişkilerimizin geleceği
açısından büyük avantajdır. Kendisine ayrıca Odamızla kurduğu diyalog ve üyelerimize gösterdiği ilgiye teşekkür ediyorum”
dedi.
İzmir’deki 4 yıllık görev süresi boyunca her kurumla güzel
bir işbirliği sergilediklerinin altını çizen Başkonosolos Mircea
Neata, “İzmir’de başkonsolosluk düzeyinde temsil, ülkemin bu
kente verdiği önemin göstergesidir. Bizim diplomat olarak görevimiz ülkemizi en iyi şekilde tanıtıp temsil etmek ve görev yaptığımız ülkelerle ülkemiz arasında iyi ilişkiler kurmaktır. Güzel bir
çalışma atmosferi yaşadım, güçlü işbirlikleri gerçekleştirdik. Yeni
dostlar kazandık. Eşim ve benim için İzmir’in her zaman özel bir
yeri olacaktır” diye konuştu.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, Başkonsolos Neata’ya
veda ziyareti anısı olarak kendisiyle birlikte çekilmiş fotoğrafı ile
Türkiye ve Romanya bayraklarının yeraldığı bir plaket verdi.
ebsohaber 29 şubat 2009
ULUSLARARASI
Sektörlere Mısır’da işbirliği fırsatları
Türkiye’nin dış politika ve ticarette
işadamlarını da bakanlarla gerçekleştirigerçekleştirdiği Afrika’ya açılım stratejini
len yurtdışı gezilerine katılmaya çağırdı.
Afrika’ya giriş kapısı niteliğindeki
adım adım uygulamaya koyarken, DevTaşkın, “İhracatçılarımızın ve ihracata
Mısır, hemen her sektörde duylet Bakanı Kürşad Tüzmen başkanlığında
yönelmek isteyen sanayicilerimizin çaba
duğu yatırım ihtiyacı ve daha iç
Mısır’ın Kahire ve İskenderiye şehirlerine
göstermesi lazım. Ocak ayı başında
bölgelerdeki ülkelerle ilişkileri sadüzenlenen ticaret heyeti gezisine katıKosova ve Bosna Hersek’e gerçekleştiriyesinde büyük potansiyel taşıyor.
lan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
len iş seyahatinde 2, Mısır seyahatinde
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İzmirli
ise 3 İzmirli sanayici vardı. Ortadoğu ve
sanayicileri Afrika’ya açılan kapının sunduğu sektörel işbirliği
Afrika’da açılan yeni pazarlara EBSO olarak sanayicilerimizin
fırsatlarından yararlanmaya çağırdı.
girmeleri için uğraş veriyoruz. Ancak ben Anadolu’nun hemen
Tamer Taşkın, 20-23 Ocak günleri arasında gerçekleştiribütün kentlerinden işadamlarının katıldığı bu dış seyahatlerde
len Türkiye-Mısır İşadamları Forumu kapsamında düzenlenen
İzmirlileri görememenin üzüntüsü içindeyim” diye konuştu.
toplantı ve ikili görüşmelerde Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı
Rachid Mohammed Rachid, İskenderiye Ticaret ve Sanayi Odası
Her sektörde işbirliği
Başkanı Ahmed El-Wakil ve Kahire Ticaret Odası Başkanı Ali
Geçtiğimiz yaz İstanbul’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
Moussa ile biraraya geldi. İş forumunun Türk tarafı açısından
himayelerinde Kara Kıta’dan 44 ülkenin cumhurbaşkanı, devlet
oldukça başarılı ve verimli geçtiğini belirten Taşkın, “Afrika
başkanı yardımcıları, başbakan ve bakanlarının katılımıyla
kıtası ile 2013 yılı için gösterilen 50 milyar dolarlık dış ticaret
“Müşterek bir gelecek için dayanışma ve ortaklık” temasıyla
hedefinin yanısıra bu ülkelerin hemen herşeye ihtiyaç duymalagerçekleştirilen 1. Türkiye – Afrika İşbirliği Zirvesi’nde de yatırım
rı, ayrıca bugüne kadar kapalı bir ekonomi olmaları nedeniyle
için İzmir’i adres gösteren EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer
dünyayı saran krizden etkilenmemeleri bizler için büyük fırsatlar Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü:
sunuyor” dedi.
“Mısır’a yaptığımız iş gezisinde ihraç ürünlerimizin tanıtımı,
ihracatçı firmalarımızın dış pazarlardaki paylarında artış sağİzmirliler ilgi göstermeli
lanması ve iki ülke iş çevreleri arasındaki işbirliği imkanlarının
Mısır’da gerçekleştirdiği ikili temaslar çerçevesinde
artırılması hedefine yönelik görüşmeler yaptık. Başta makine
EBSO’nun hazırladığı “İzmir’e yatırım zamanı” kataloglarıyla
sektörü olmak üzere inşaat malzemeleri, mobilyalar, plastik ve
kentin tanıtımını yapan, firmaların iş bağlantıları kurmalarımetalden mamul çeşitli yapı malzemeleri, demir-çelik mamulna yardımcı olmaya çalışan Tamer Taşkın, İzmirli sanayici ve
leri, gıda, otomotiv ve yedek parçaları, hazır giyim ve konfek-
ebsohaber 30 şubat 2009
ULUSLARARASI
siyon, ambalaj malzemeleri, doğal taş ve diğer bütün sektörlerimiz için Mısır’da büyük fırsatlar var. Buradan Afrika’ya da
açılmak mümkün.”
Türkiye’nin Mısır’a yaptığı ihracatın 2006 yılında 709 milyon
dolar iken 2007’de yüzde 27 artışla 903 milyon dolara yükseldiğini, 2008’de ise 1 milyar 330 milyon dolarlık ihracat rakamına
ulaşıldığını hatırlatan Tamer Taşkın, sektörel bazda demir çelikte
yüzde 56, motorlu taşıtlarda yüzde 58, makine ve aksamlarında
yüzde 55, elektrikli cihazlarda yüzde 71 ve plastik ürünlerde
yüzde 91’lik ihracat artışları yaşandığına dikkat çekti.
Umut vaad ediyor
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, 2007 yılında 40
milyar doları aşkın ithalat yapan Mısır’ın, İzmir’in önde olduğu
demir çelik, makine, hububat, plastik, ağaç ve orman ürünleri,
elektrik ve elektronik eşya, mineral yakıtlar ve yağlar gibi sektörlerin ürünlerine ihtiyaç duyduğunu belirtirken, “Bütün dünya ülkelerini etkileyen global ekonomik krizden gerek petrol gelirleri
gerekse bölgesel ekonomi olma özelliğini koruyarak alt düzeyde
etkilenen Mısır Arap Cumhuriyeti, Türkiye’nin hedef ülkeleri
arasında daha da önemli hale geldi. Türkiye ile Mısır arasında
imzalanmış olan Serbest Ticaret Anlaşması 1 Mart 2007 tarihi
itibarıyla yürürlüğe girmiş, ayrıca bu yıl başından itibaren geçerli
olmak üzere Mısır’da makine ve aksamları ile inşaat malzemeleri dahil olmak üzere yatırım malları ithalatında uygulanan yüzde
10 oranındaki KDV kaldırıldı. Bu durumun iki ülke arasındaki
ekonomik ve ticari ilişkiler açısından umut vaat edici gelişme
göstermesi kaçınılmazdır” dedi.
Kahire ve İskenderiye’de Türk ve Mısır işadamları arasında
ikili iş görüşmeleri gerçekleştirileceğini hatırlatan Tamer Taşkın,
Mısır’a yapılacak iş gezisinin gerek bu ülke pazarına girmek
isteyen gerekse pazardaki paylarını daha da artırmayı amaçlayan
firmalar için önemli bir fırsat oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Kara kıta ile işbirliği
Kara Kıta olarak bilinen Afrika, Türkiye’nin daha etkin olmasını beklerken, 12 büyükelçilikle temsil edilen Türkiye bu sayıyı
2009 sonuna kadar 30'a çıkarmak için de hummalı çalışmalarını
sürdürüyor.
Türkiye’nin Afrika’ya açılım politikasında 1990’lı yılların
sonundan itibaren ciddi bir dönüşüm yaşandı. 1998 yılında da
Afrika’ya Açılım Eylem Planı oluşturuldu. Bu çerçevede 2003
yılında Afrika ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi stratejisi uygulamaya konuldu, hükümet de 2005 yılını Afrika Yılı olarak ilan
etti. 2008 yılının başında da Afrika Birliği Türkiye’yi stratejik
ortak olarak kabul etmişti.
2003 yılında 5.4 milyar dolar olan Türkiye Afrika ülkeleri
ticaret hacmi 2007 yılı sonunda yüzde 140 oranında bir artış
göstererek 13 milyar dolara yükseldi. 2008’in ilk yarısında elde
edilen yüzde 55 oranında artış, yıl sonunda ticaret hacminin 19
milyar dolar rakamına ulaşılacağını gösterdi. 2012 yılında toplam ticaret hacminin 50 milyar dolar olması hedeflendi.
ebsohaber 31 şubat 2009
ULUSLARARASI
Körfez yatırımlarını çekelim
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
Arabistan'ın iş imkanları açısından cazip
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
Kurulu Başkan Yardımcısı Nedim Kalbir ülke olduğunu anlatan Gül, iş adamSuudi Arabistan gezisine katılan
paklıoğlu, İzmir’in Körfez sermayesini
larına yatırımlarını artırma çağrısında
EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yarçekmesi gerektiğini söyledi.
bulundu. Gül, Türk iş adamlarının Suudi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
Arabistan'da başarılı olmasının iki ülke
dımcısı Kalpaklıoğlu, milyarlarca
Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarete katılan
ilişkilerine katkıda bulunacağını dile
dolarlık yatırımlara dikkat çekti.
Kalpaklıoğlu, Türkiye’nin dünyadaki
getirdi.
krizin etkilerini en aza indirmek ve ekoTürkiye ile Suudi Arabistan arasında
nomide yaşadığı sorunları çözümlemek için Suudi Arabistan’ın
deniz taşımacılığı ile gençlik ve spor alanlarında işbirliği anlaşkısa ve uzun vadeli yatırımlarından Türkiye’nin ve İzmir’in
maları imzalayan Cumhurbaşkanı Gül, iş forumu toplantılarında
büyük pay almasını savundu. Kalpaklıoğlu, “Suudi Arabistan
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Milli Savunma Bakanı Vecdi
kısa vadede 2010 yılına kadar altyapıya 200 milyar dolar olmak
Gönül, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TOBB Başkanı Rifat
üzere önümüzdeki 10-15 yıllık dönemde de yaklaşık 600 milyar Hisarcıklıoğlu ile birlikte işadamlarının heyetlerarası görüşmeledolarlık yatırım yapmak istiyor. Biz de bu yatırımlardan mutlaka
rine de başkanlık etti. Cumhurbaşkanı Gül, ekonomik ve ticari
pay almalıyız” dedi.
işbirliğinin derinleştirilmesinin önemine dikkat çekerken, Türk
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdulişadamlarının, özellikle müteahhitlerin Suudi Arabistan’da ilgilah ile bir arara geldiği ziyarette 2002 yılında 1,5 milyar dolar
lenebileceği çok sayıda büyük altyapı yatırım projesi olduğunu
olan ticaret hacminin bugün 5,5 milyar dolar düzeyine ulaştığını vurguladı. Gül, Türkiye ile Suudi Arabistan'ın savunma sanayinanımsatarak, hedefin 10 milyar dolar olduğunu söyledi. Suudi
deki işbirliğine de büyük önem verdiğini belirtti.
ebsohaber 32 şubat 2009
ULUSLARARASI
Ortadoğu’ya açılmanın yeni üssü: RAK
Saqr deniz limanına ulaşım da kolaylıkla sağlanıyor.
RAK Serbest Ticaret Bölgesi’nde 7500 dolar
gibi bir maliyetle ticari bir şirket kurarak hesaplı
bir başlangıç yapmak, sanal ofis üzerinden ticari
faaliyet gerçekleştirmek mümkün olduğu gibi üretici
firmalar veya danışmanlık firmaları için sunulan
m2’si yıllık 440 dolardan ofisler veya m2’si yıllık 55
dolardan depolar kiralamak da mümkün.
105 farklı ülkeden yatırımcı barındıran RAK
Serbest Ticaret Bölgesi, hem KOBI’lerin düşük
maliyetlerle BAE pazarına girmelerini sağlamak hem
de uluslararası yatırımcıların burada daimi temsilci
bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırmak amacıyla “Sanal Ofis” kavramıyla başlangıç için hesaplı
şirket kurulum paketleri öneriyor.
RAK FTZ CEO’su Oussama El Omari, küresel mali yavaşlamanın, bölgenin mevcut ve yeni yatırımcıların desteklenmesine
yönelik yatırımlarını etkilemeyeceğini bildirdi. El Omari, “Ticaret
Parkı’ndaki yeni görkemli ofis binasının açılması RAK STB’nin
üstün hizmet ve tesisler sunmaya yönelik sürekli taahhütlerinin
krize rağmen devam ettiğini göstermektedir. Bölgemizdeki yatırımcıların ihtiyaçlarını karşılayacak yatırımlar sürüyor” dedi.
Oussama El Omari
Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki 7 emirlikten biri
olan Ras Al Khaimah’da 2000 yılında kurulan RAK
Serbest Ticaret Bölgesi, Ortadoğu pazarına girmek
isteyen şirketlerin yeni üssü oldu. 9 yıl önce sadece
17 kayıtlı firma ile kurulan serbest bölge, bugün
106 farklı ülkeden 5100 şirketle beraber, Emirliklerin en hızlı büyüyen serbest ticaret bölgesi haline
geldi. 2008 yılının sonunda 5476 kayıtlı şirketin
bulunduğu bölge, üst üste ikinci yılda da Körfez’de
“Gelişmekte Olan Lider Serbest Ticaret Bölgesi”
seçildi. Bölgede faaliyet gösteren 90’dan fazla Türk
yatırımcının talebi doğrultusunda, 2007 Aralık
ayında İstanbul’da bir İrtibat Bürosu kuruldu. RAK
böylece, BAE’deki 20’yi aşkın serbest ticaret bölgesi
içinde Türkiye’de daimi bir irtibat bürosu bulunduran tek serbest
bölge oldu. RAK Türkiye İrtibat Bürosu; Türk işadamlarına bölgedeki yatırım imkanlarını tanıtan, yeni yatırım yapacak işadamlarının şirket kurulum işlemlerinin takibi, mevcut müşterilerin
de oturum vizesi ve lisans yenileme gibi ihtiyaçlarını karşılayan
RAK Türkiye İrtibat Bürosu, Hindistan, Almanya ve ABD’deki
bölgesel ofislerin ardından dünya çapında açılan 4’ncü büyük
bölgesel ofis niteliği de taşıyor.
Kriz kolay etkilemez
BAE’deki diğer emirliklerle kıyaslandığında hala bakir bir
pazar olan Ras Al Khaimah emirliği, BAE ve Ortadoğu pazarına
ilk kez girmek, bölge bilgisi ve deneyimi kazanmak isteyen ve
yatırımlarını daha da hesaplı kullanmak isteyen özellikle KOBİ
niteliğindeki yatırımcılar için RAK Serbest Ticaret Bölgesi’nde
uygun yatırım koşulları hazırladı.
BAE’de kurumlar vergisi, gelir vergisi, stopaj, KDV gibi klasik
gelir kalemlerinin hiç biri uygulanmadığı için (sadece BAE’ye
yapılan ithalatlarda fatura bedeli üzerinden %4 gümrük vergisi
uygulanıyor) yatırımcılar, yüzde 100 vergi muafiyeti ve yüzde
100 yabancı mülkiyet gibi pek çok avantaja sahip bulunuyor.
RAK STB ayrıca şeffaf kanun ve düzenlemelerin yanı sıra sermaye ve kârın ana vatana döndürülmesi yönünde hiçbir kısıtlama uygulamıyor. Dubai’ye yakın stratejik bir konum, modern
iletişim tesisleri ve Ras Al Khaimah Uluslararası Havaalanı ile Al
ebsohaber 33 şubat 2009
ULUSLARARASI
Almanya ile iş yapma zamanı
Almanya’nın ticaret açısından en
Dönemin EBSO Yönetim Kurulu Başönemli bölgelerinden olan Neuss Ren
kanı Taşkın, uluslararası aktivitelerle İzAlmanya’nın ticaret açısından en
Ekonomik Teşvik Kurumu Yöneticisi
mirli sanayicileri yurt dışına tanıttıklarını,
önemli bölgelerinden Neuss Ren,
Robert Abts, kriz sürecinde kartların
bir yandan da yurt dışından Türkiye'ye,
Türkiye ile lojistik, enerji, kimya,
yeniden karıldığını, yeni kartların dağıtıEge Bölgesi'ne yatırım çekmeyi amaçlametal işleme, tekstil ve hazırgiyim
mında Türk-Alman ilişkilerini geliştirerek
dıklarını söyledi.
sektörlerinde işbirliği istiyor.
gelecekte daha başarılı sonuçların ortaya
Almanya'daki iki önemli bölgeye
konulacağını söyledi.
dikkat çeken Taşkın, Türkiye ile Almanya
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın üyelerine yeni pazarlar açmak
arasındaki ticaretin yaklaşık dörtte birinin bu bölgelerden yapılve işbirliği imkanları yaratmak amacıyla başlattığı Türk-Alman
dığını vurguladı.
işbirliği çalışmaları doğrultusunda Almanya'nın ticaret açısından
Küresel kriz sonrasında Almanya'daki bazı firmaların kapanen önemli bölgelerinden olan Neuss Ren Bölgesi ile Avrupa'nın
ma noktasına geldiğini, Avrupa'daki maliyetlerle baş edemez
en büyük satış ve satın alma pazarı olan Kuzey Ren Westfalya
duruma düştüklerini anlatan Taşkın, bu konuda Türkiye'nin
Bölgesi’nin tanıtıldığı Almanya İle İş Yapmak konulu seminer,
cazip bir ülke olduğunu belirtti. Tamer Taşkın, Almanya’daki
EBSO Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi.
KOBİ’lerin Bulgaristan ve Polonya gibi ülkelere gittiğini ancak
Türkiye’nin daha cazip imkanlara sahip olduğuna dikkat çekerken, “Alman üreticiler Türkiye’ye geldiklerinde maliyetlerini
Türk şirketler 323 bin kişi çalıştırıyor
düşürüyorlar. Türkiye’nin dinamik pazarından yararlanma imNeuss Ekonomik Teşvik Yöneticisi Robert Abts, bölgeler
kanları oluyor. İran, Irak, Suriye gibi komşu ülkelerle rahatlıkla
hakkında katılımcılara bilgi verdi. Almanya'da 65 bin Türk işletticaret yapılabiliyor oluşu da Almanya için büyük avantaj teşkil
mesinin bulunduğunu ve bu şirketlerin ülkesinde 423 bin kişiyi
ediyor” dedi.
çalıştırdığını aktaran Abts, 2003-2007 yılları arasında 7 bin 800
Türk firmasının Neuss Ren Bölgesi'ne yerleştiğini kaydetti. RoAlman KOBİ’lere yatırım daveti
bert Abts, “10 yıl içinde bu değerlerin iki misli artacağına inanıAlmanya'ya artık gündüz gidilip gece dönülebileceğini, iş
yorum. Almanya, dış pazarda Türkiye için çok önemli bir ülke.
yapmamak için bahane üretilmemesi gerektiğini dile getiren
Ren bölgesi de Almanya’nın en dinamik yeri. İki ülke arasıdaki
Taşkın, “Ayda 20 gün seyahat etmeyen iş adamı işini yaşatamaz.
ilişkilerin ciddi altyapısı var” dedi
Tezgahın altında işiniz yok. Patronun işi gezip, irtibat kurmak,
Neuss bölgesinin Kuzey Ren Westfalya Eyaleti’nin lojistik
yeni kişilerle, yerlerle tanışmaktır” diye konuştu.
sektöründe en fazla istihdam sağlayan bölgesi haline geldiğini
Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Stefan Schneider ise,
de söyleyen Abts, ancak bölge ekonomisinin ağırlığını sadece
Almanya’daki 65 bin Türk işletmesinden 24 bininin bu bölgede
lojistik sektörünün teşkil etmediğini, enerji, kimya, metal işleme, faaliyet gösterdiğini bildirdi. Fuarların düzenlendiği Neuss Ren
tekstil ve hazırgiyim ile yiyecek ve tarım endüstrisinin de önde
Bölgesi ile Kuzey Ren Vestfalya Bölgesi'nin ticaret açısından
geldiğini, buradaki şirketlerin yaptıkları işlerle çok önemli nokta- büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Schneider, “İç pazarda
lara geldiğini anlattı.
kalmayıp dış pazara yönelmek çok önemli. İşbirliği yapacağınız
Abts, 29 Mart-1 Nisan 2009 tarihleri arasında girişimci ve
ülkeyi tanımanız çok önemli. Neuss Ren Bölgesi ile Ege Bölgesi
yatırımcı iş adamları için yatırım bölgelerine gezi düzenleyecek- arasındaki ticari ilişkileri geliştirmeyi ve iki bölgenin yatırımcılalerini sözlerine ekledi.
rını biraraya getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
ebsohaber 34 şubat 2009
ULUSLARARASI
Türk sanayisine Japon modeli önerisi
Japonya Araştırmaları Derneği Genel
EBSO adına toplantıya ev sahipliği
Sekreteri Erdal Küçükyalçın, sıkıntılar
yapan
Dönemin Yönetim Kurulu Üyesi
Japonya’nın üretim, yenilikçilik,
yaşayan Türk sanayisinin Japon üretim
Şener
Gencer
de, “Dünyanın en fazla
kalite anlayışı, süreç merkezli
ve teknolojilerini model almaktan başka
yatırım
yapan
ülkelerinden Japonya'nın
düşünce, sürekli iyileştirme, süreç
çaresi olmadığını söyledi.
gözünü Türkiye'ye çevirmeliyiz” dedi.
odaklı yönetim felsefesini Türk
Global ekonomik krizin hüküm
Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilesanayinin örnek alması istendi.
sürdüğü ortamda şirketlerin ayakta
rin iyi olduğunu, ülkemizde Japon sermakalmasına yönelik çalışmalarını sürdüyeli 100 firmanın faaliyet gösterdiğini,
ren Ege Bölgesi Sanayi Odası, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu
Türkiye’de en fazla yatırım yapan 8’nci ülke olduğunu hatırla(DEİK) Türk, Japon İş Konseyi ve Japonya Araştırmaları Derneği
tan Gencer, 2006 yılında iki ülkenin başbakanları tarafından
işbirliği ile EBSO'da, Japonya'da iş yapmanın temel prensiple2010'un Türkiye'de Japon Yılı olarak kabul edilmesinin kararrinin ve Japonya'nın imalat sanayinde sahip olduğu birikimin
laştırıldığını kaydetti. Şener Gencer, daha fazla yatırım için iki
Türkiye'deki KOBİ'lere aktarılması amacıyla “Japon Tarzı Üretim ülke sanayicilerini de bir araya getirdmek gerektiğini belirtirken,
Teknikleri – Monozukuri Eğitim Semineri” düzenlendi.
“Japonya, ihracatımızda 59. sırada. 2008 Ocak-Eylül döneminEBSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen seminerin açılışında de 3.2 milyar dolar ithalat, 220 milyon dolar ihracat yapılmış.
konuşan Erdal Küçükyalçın, “Türk sanayi sektörü, bir duvara
Sektörel anlamda Japonya bizim için potansiyel bir pazar” diye
doğru gidiyor. Dolayısıyla üretim sektörünün ayakta kalabilmesi
konuştu.
için kendini yenilemesi gerekiyor” dedi.
Japon anlayışına ihtiyaç var
Hatalar baştan sıfırlanmalı
Türkiye’nin rekabet avantajı bulunmadığını, girdi maliyetlerinin diğer ülkelere göre çok yüksek olduğunu vurgulayan Küçükyalçın, şöyle konuştu: “BRIC ülkeleri bile bizden daha ucuz. Batı
ülkeleri gibi bilgi üreten bir ülke konumunda değiliz, icatlar yapamıyoruz, bununla da geçinemeyiz. Dolayısıyla Japon üretim
felsefesini iyi anlamak lazım. Türk sanayisinin Japon üretim ve
teknolojilerini model almaktan başka çaresi yok. Bu toplantılarla
da üretim felsefesi, stratejileri, yenilikçilik, kalite anlayışı, süreç
merkezli düşünce, sürekli iyileştirme, süreç odaklı yönetim gibi
üretime ilişkin Japon anlayışlarını KOBİ'lere aktarırken onların
da üretim kalitelerini artıcak bilgiler edinmesini istiyoruz.”
İzmirli sanayicilere “Japon iş dünyasının kültürel kodları” ve
“Japon tarzı üretim teknikleri” konularında sunumlar yapan Monozukuri uzmanı Takeshi Nakamura, tasarım hatalarının daha
deneme üretimi aşamasında sıfırlanarak seri üretime başarılı
bir şekilde geçilmesi gerekitğini söyledi. Nakamura, KOBİ’lerin
sayısının çokluğu ile büyük şirketlerde de üst düzey yöneticilerin
eğitim seviyelerinin yüksekliğini avantaj olarak değerlendirdi.
Temel sanayilerin otomotiv, elektronik, tekstil, çelik, metal ve
yiyecekte olmasına rağmen parça ve kalıp sanayinin yeterince gelişmediğini belirten Nakamura, “Yan sanayi ile ustabaşı
eğitimi gelişmeli. Yöneticilik dışında mühendislik alanında da
yükselmeyi sağlayacak kariyer planlaması olmalı” dedi.
ebsohaber 35 şubat 2009
YOLHARİTASI
Kriz sonrası iş dünyasını neler bekliyor?
Gündemimiz kriz! Her ne kadar krizin
getirdiği yapısal dönüşümler sonucu bazı
sektörler hayata bir anlamda yeniden
başlayacak olsa da, iş dünyasının bir çok
unsurunun temelinde konvansiyonel ekonominin yatıyor olması sonucu, kriz öncesi yarıda kalan bir çok trend ve gelişim,
kriz sonrası kaldığı yerden devam edecek
gibi görünüyor. Belki taraflar değişecek
ancak dünya ekonomisi kriz öncesinde
kaldığı yerden devam edecek. Bu nedenle
işletmelerin krizle boğuşurken, kriz sonrasını da hesap edebilmesi gerekiyor.
Kriz öncesi gündemimiz nelerdi, hangi
sektörde, hangi bölgede, hangi ekonomide neler oluyordu, yakın gelecekte
beklenenler nelerdi? Yeni yatırımlarda,
yeni alınacak kararlarda nelere dikkat
etmeliyiz? Çok sayıda ekonomik kaynaktan derlediğimiz bilgileri aşağıda sizlerle
paylaşıyoruz.
Memet Özkan
[email protected]
Küresel ısınmanın yarattığı tehdit,
doğaya zarar vermeme yönünde
tüketici bilincinin hatta alışkanlıklarını değişmesine, araştırmanın
gelişmesine neden oluyor..
Gıda, hayvancılık ve tarım sektörü
Nüfus artışı frenlendiği ve yeni tarım
alanları da kullanıma açıldığı takdirde
olumlu senaryolar işlemeye başlayacak.
Avrupa Birliği tarıma desteği azaltıyor. Avrupa Birliği (AB), milyarlarca
euro tutarındaki tarım sübvansiyonlarının
azaltılması konusunda bir reforma imza
attı. 2003 yılından bu yana gerçekleştirilen en önemli ilerleme olduğu belirtilen
reform kapsamında çiftçilere yapılan doğrudan yardımlar, 2012 yılına dek yüzde
beş daha azaltılarak, toplam yüzde 10
oranında kesilmiş olacak. Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu rapora göre
bundan on yıl önce istihdam şampiyonu
tarım sektörü idi. 2007 yılında ilk kez
servis ektörü oldu. Tarım sektöründeki
azalışın servis sektörüne kaydığı düşünülüyor.
İklimler, küresel ısınma ve su
Dünyada bir zamanlar gerçekleşmiş olan “Kanlı elmas” ve
“kanlı petrol”den sonra “kanlı gıda” döneminin başlaması kesin
gibi görülüyor. Geleceğe yönelik kötümser gıda senaryolarına
göre iklim şartları giderek bozulacak, kuraklık ve sel felaketleri
artacak, gıda tedariği zorlaşacak, petrol fiyatlarına bağlı olarak
biyodizel üretimi de artacak. Aşırı avlanma av hayvanlarını tüketecek. Topraklara ekim için aşırı yüklenme beraberinde erozyonu getirecek ve tarıma elverişli alanlar gün geçtikçe azalacak.
Bir kilo et oluşturmak için üç kilo tahıl, bir kilo pirzola
oluşturmak için sekiz kilo tahıl gerekiyor. FAO’nun yayınladığı
bir rapora göre 2030 yılında dünya nüfusu 9,3 milyar olacak. Bu
artış daha çok gelişmemiş ülkelerden kaynaklanacak. OECD ve
FAO’ya göre 2008-2017 yıllarında dana eti fiyatlarında bir önceki on yıla göre % 20, beyaz şeker % 30, buğday, arpa ve süttozu
% 40-60, tereyağ % 60, bitkisel yağlar % 80 oranında artacak.
Dünyada tahıl fiyatlarındaki artışı tetikleyen unsurların başında
Çin ve Hindistan’daki artan refah seviyesi geliyor. Bu durum bu
ülkelerde öncesinde ete olan talebi, ardından da hayvanların
beslenmesi için tahıllara olan talebi artırıyor.
Geleceğe yönelik iyimser gıda senaryolarına göre pazar, birkaç yıl içinde kendi içinde dengeye gelecek. Artan gıda fiyatları
yüzünden çiftçiler biyodizelden vazgeçip tekrar gıda maddesi
için ekim yapacak. Çünkü gıda işi daha karlı olacak. Gıda üretimi için üretilen miktar artacağı için bir müddet sonra fiyatlar
düşüşe geçecek. Ayrıca yeni ekin türleri ve teknolojiler sayesinde gıda ürünleri ekstrem iklim koşullarına uyum sağlayacaklar.
Daha az et tüketmeye razı olunulduğu takdirde hayvan beslemesi için kullanılan gıda alanları da insanların hizmetine girecek.
Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “İklim değişiklikleri ve Su” konulu rapora göre, 2025 yılında 50 ülke su sıkıntısı
yaşayacak; 2050 yılında dünyada 2 milyar insan sudan yoksun
kalacak; 30 yıl sonra da 3 milyar insan kullanılabilir su kaynaklarını kaybedecek. Su kaybının durdurulması için yılda 50 milyar
dolarlık bir kaynak gerekiyor. TUSIAD tarafından hazırlanan
“Türkiye’de su yönetimi” başlıklı rapora göre ülkemiz 2030
yılında su fakiri olacak. Yılda kişi başına 1000 metre küpün
altında su kullanan ülkeler su fakiri olarak adlandırılıyorlar.
Küresel ısınmanın Güney Avrupa’da tarımsal üretimi zorlarken, Kuzey Avrupa’da rekolte artışlarına yol açacağı düşünülüyor. Bu varsayım, bu ülkelere yapılacak tarımsal ihracatı yeniden
şekillendirebilir.
Küresel ısınmanın yarattığı tehdit, doğaya zarar vermeme
yönünde tüketici bilincinin gelişmesine, alışkanlıklarını değiştirmesine ve dolayısı ile ar-ge çalışmalarının da yönünü değiştirmesine yol açıyor. Kuraklıkla beraber su tasarrufunu yakından
ilgilendiren bulaşık makineleri sektöründe canlanma bekleniyor.
Küresel ısınma balıkçılık sektörünü vuruyor. Sıcak su türleri
artıyor, soğuk su türleri sabit kalıyor. El Nino gibi olağanüstü
hava olaylarının sayısı artıyor. Okyanuslardaki tuzluluk oranı
artıyor. Küresel ısınma sonucu kenenin yanısıra sıtma gibi hastalıkların da artması bekleniyor. Küresel ısınmanın bir etkisi olarak
mayo sektörü olumlu etkileniyor. Isınan havalar tatil sezonunu
uzatıyor, mayo ve bikini satışları da artıyor. Yatırımcıların yüksek
teknolojili su sanayisine odaklanmaları öneriliyor. Su sanayisinde GE lider konumda.
İnternet ve bilişim sektörü
İnternet bankacılığı kullanımının 2013’te bugüne oranlar 2,5
ebsohaber 36 şubat 2009
YOLHARİTASI
kat artması bekleniyor (şimdiki sayı 4,5
artan bir düzeyde kendi elektriklerini üremilyon). Türkiye’de Internetin yaygınterek, elektrik üreticisi şirketlere bağımlıTarım ve gıda, su, bilişim, deniz
laşması ve e-imzanın gelmesi ile birlikte
lıklarını azaltma arayışında.
ticareti, enerji ve insan kaynakları
lojistik kargo şirketleri evrak taşımacıAB raporlarına göre dünya genelinde
alanında oluşan yeni trendleri glolığında kayba uyruyorlar. Sadece sıcak
güneş enerjisi ekipmanı sanayi gelirlerinin
bal krizden karlı çıkmak isteyen
imza gerektirenleri taşıyorlar.
2010’a kadar 3 kat artış yaşaması bekleşirketler iyi değerlendirmeli.
Visa Europe’un İngiltere’deki Peraniyor.
kende Araştırma Merkezi’ne hazırlattığı
Dünyada enerjiyi en verimli kullarapora göre: 2012-2015 arasında satışların 1/5’i internet üzenan ülkeler Japonya, Almanya ve Danimarka. Türkiye enerjiyi
rinden gerçekleştirilecek. Bazı ürünlerde (teknolojik ürünler) %
OECD ülkelerine göre 2 kat, Japonya’ya göre 4 kat daha verim40’a varan oranlar, ev eşyaları, mobilyalar, halılar gibi ürünlerde siz tüketerek, kriz senaryolarına her gün biraz daha yaklaşıyor.
en düşük oran olan % 10’larda kalacak. Perakende mağazaların
Enerji verimliliği ile binalarda % 20, ulaşımda % 15 tasarruf
sayısı azalacak, mağazacılık teknolojik hale (elektronik kiosklar,
sağlanarak, yılda 6 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ithalatı
interaktif bilgisayarlar, otomatik tarama-ödeme) gelecek.
engellenebilir. Alınacak önlemler olarak yalıtımlı binalar, son
Bilişimde yeni fırsatlar genel yazılım sektöründe değil, spesiteknoloji ampuller ve gereksiz trafik yoğunluğunun azaltılması,
fik konulu ve endüstriyel yazılı sektöründe görünüyor.
kayıp kaçakların azaltılması öneriliyor.
Geleceğin ürünlerinden sayılan ve Brezilya’da 22 milyar litre
üretilen
etanolun Türkiye’de 2008 yılında ancak 77 milyon litre
Deniz ticareti
üretebilmesi bekleniyor. 3 sene önce Türkiye ile hemen hemen
2013 yılına kadar yasal düzenlemelerden kaynaklanan eski
aynı kulvarda olan Brezilya, tarımsal alanlarını dünya ekonogemilerin yenilenme ihtiyacı, Çin ve Hindistan gibi büyük nümisinin trendleri doğrultusunda geliştirerek önemli bir sıçrama
fuslu ülkelerde artması beklenen tüketim, yeni pazarların ortaya
yarattı. OECD öngörülerine göre 2017 yılına kadar ABD’de
çıkmasının deniz ticaretini artırmaya devam etmesi bekleniyor.
üretilen mısırın % 40’ı enerji ihtiyacı için kullanılacak.
Gemi inşa sektöründe konteynır gemileri, kuru yük gemileri,
kargo gemileri, çok maksatlı gemiler, teknolojisi yüksek gemiler
gelecek vaad ediyor.
İnsan kaynakları
Çin’den ABD’ye bir konteyner taşımanın maliyeti 10 yılda 3
Telekomünikasyon, bilgi teknolojileri ve finans sektöründe
bin dolardan 8 bin dolara yükseldi. Yük aynı, yol aynı ancak taCEO sirkülasyonları görülebilir. İşverenlerin önümüzdeki bir yıl
şıma maliyeti 2,7 kat artıyor dolayısı ile küresel şirketler dışarıda
içinde alım yapacakları bölümlerde ilk sırada bayi takip ve gelişüretmekten vazgeçebilirler.
tirme (% 10), ikinci sırada araştırma ve geliştirme (%9), üçüncü
sırada bakım-servis-onarım (%8) görünüyor.
Geleceğin mesleklerine yönelik yüksek öğretim tercihleri
Enerji sektörü
değişiyor: işletme gözden düşerken, e-ticaret ve lojistik gündeme
PwC’nin raporuna göre metal, kimya ve kağıt sektöründe fageliyor.
aliyet gösteren büyük sanayi elektriği tüketicisi şirketler, giderek
ebsohaber 37 şubat 2009
HABER
Alaton hizmetçi lider
Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi
toplantılara aldı. Gerçekten bana hocalık
Leyla Alaton, iş dünyasında kendisini
yaptı, işlerin nasıl yürüdüğünü, başarının
Alarko Holding Yönetim Kuru“hizmetçi lider” olarak ilan ettiğini beliryollarını öğrendim.”
lu Üyesi Leyla Alaton, ailelere
tirken, “Kimi kiminle biraraya getirirsem
çocuklarına baskı yapmamalarını,
iş yaparımın peşindeyim” dedi.
En büyük girişimcilik çocuk
kendi ayakları üzerinde durmayı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Daha sonra tek başına halkla ilişkiöğretmelerini önerdi.
bünyesinde oluşturulan İzmir İl Kadın
ler alanında bir şirket kurup tecrübe ve
Girişimciler Kurulu’nun düzenlediği
birikimlerini değerlendirdiğini hatırlatan
sohbet toplantısına katılan Alaton, hayatı ve yaptığı girişimlerle
Leyla Alaton, Alarko Alsim Evleri’nin satışındaki başarısını örnek
ilgili bilgiler vererek, katılımcıların sorularını yanıtladı. ABD’de
gösterdi. Alaton, daha sonra çalışmaya ara verip 37 yaşında da
okuduğu yıllarda 24 yaşındayken o dönemlerde İstanbul
evlendiğini anlatırken, “İki çocuk doğurdum. 4 yıl aradan sonra
Bayrampaşa’da bir atölyeden ibaret olan Gön Deri’nin kemerleAlarko’ya geri döndüm. Çünkü önceliklerim değişti. Kendimi
rini satarak iş hayatına atıldığını söyleyen Leyla Alaton, “Alarko
hizmetçi lider ilan ediyorum. Kiminle kimi biraraya getirirsem
ya da Alaton ismini kullanmadım. Numuneleri valizle taşıdım.
iş yaparımın peşindeyim. Ancak en büyük girişimcilik çocuk
İlk yıl komisyonculuk yaptım. İkinci yıl 2 milyon dolarlık kemer
büyütmek. Daha büyük zorlukla karşılaşmadım. Koca ve çocuk
sattım. Şimdi Amerika’da ne zaman elinde valizi olan birini
en zoruymuş” diye konuştu.
görsem gülümserim” dedi.
ABD’de eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüArmut piş ağzıma düş
ğünü ilk olarak öldürülen işadamı Üzeyir Garih’in asistanlığıGünümüz gençliğini de değerlendiren Alaton, şunları söynı yaptığını hatırlatan Leyla Alaton, sözlerini şöyle sürdürdü:
ledi: “Gençlerde görüyorum; armut piş, ağzıma düş. Bugünün
“Belki kemer işini bırakmasaydım kemer kraliçesi olabilirdim.
gençleri içler acısı. Yazın 3 ay tatil yapacak, bütün kış çok yoAma ailemden destek görmedim. ‘Kızımız harçlığını çıkarıyor’
rulmuş. Bizim jenerasyon para güvenip değil, çalışmaya güvenip
denildi. Ailem tarafından bana açık açık kendi işimizde çalış
kazanmış.”
diye söylenmedi. Ama şartlar beni o yola itti ve aile şirketinde
Leyla Alaton, ayrıca kadınlara çocuklarını kendi kararlarını
çalışmak için Türkiye’ye geri döndüm. Üzeyir bey beni bütün
vermeleri konusunda özgür bırakmalarını isteyerek, “Gel bizim
ebsohaber 38 şubat 2009
HABER
şirkette çalış diye söylemeyin” dedi. Alarko Grubu’nun kriz öncesindeki bolluk döneminde de tutucu bir şirket olarak hızlı bir
şekilde büyümediğini hatırlatan Leyla Alaton, “Dünya ekonomisinde kriz öncesi dönemde yaşanan gelişmelerin normal olmadığını değerlendirdik. Grup olarak ‘çılgın zenginleşmeleri pek
hayra alamet görmedik’. Bilimsel verilere dayanmasa da küresel
boyutta bir krizin gerçekleşeceğini tahmin ediyorduk. Geçen
dönem içinde pek çok şirket hızla büyüdü, ancak kayıp gitti.
Biz kayan yıldız olmadık, olmayacağız. Kriz konusunda somut
bir tedbirimiz olmadı, ancak kriz öncesinden taahhüt projelerine başlamadık. Alarko Grubu krizi bahane edip çalışanları işten
çıkarma gibi bir eylem içine girmedi. Yıllardır birlikte çalıştığımız insanlara etik olmayan bir davranışta bulunmayacağız.
Sayfa sayfa reklam vererek saygınlık kazanılmaz. Önce çalışanının saygınlığını kazanmanız gerekli. Ancak kriz döneminde
ödemelerde kötü mazeretler zinciri yaşanıyor. İstanbul’da geç
kalan nasıl ‘trafik sıkışıktı’ mazeretini uyduruyorsa, ödemeler
zincirinde de kriz nedeniyle aynı mazeretler zinciri oluşuyor”
diye konuştu.
Eşe dosta güvenip iş kurmayın
Katılımcıların yeni bir yatırıma girilmesi durumunda hangi
sektöre yönelmek gerektiği sorusunu cevaplayan Alaton, “Bu
dönemde üretim sektörüne değil de, sermaye gerektirmeyen bir
işe veya hizmetler sektöründe bir yatırımın tercih edilebileceğini söyledi. Leyla Alaton, “Uzmanlaşma ile birlikte hizmetler
sektöründe mesela 5 yıl önce olmayan alanlarda rekabetin
yaşandığını görüyoruz. Uzmanlaşma ile kendinize yeni pazarlar
açabilirsiniz. Bununla beraber yeni girişim yapmayı hedefleyenler tanıdıklarına güvenmemesi gerekiyor. En azından eşin
dostun işini yaparım diyorsanız, yarı yolda kalırsınız. Anneniz
bile ekmeği sizden değil, yıllardır alıştığı fırından alır” dedi.
Kadın girişimci olarak üniversite yıllarından itibaren kadın
istihdamını arttıracak ya da kadın girişimcileri destekleyecek
işleri ilk etapta tercih ettiğine işaret eden Alaton, kadın girişimcilerin yukarı çıkması için de kadınsal kıskançlıkları bırakarak
kadınlar ile çalışmaları önerisinde bulundu.
Toprak ve Kadın
Başlangıcın ve sonun ismi, mevsimlerle birlikte değişen, mevsimlerle birlikte yeşeren, aldıkça veren, verdikçe
bereketlenen; toprak.. Doğuran ve büyüten, içine kapandıkça daha renkli açılan, küstükçe barışan, her bahar
sesindeki hüzünlü nağmeyi gökyüzüne savuran; kadın..
Hayatın devamlılığının iki değişmez ögesi, toprak ve
kadın..
Gördüğü tüm eziyete, şiddete rağmen, doğurmaktan vazgeçmeyen, şefkatini yitirmeyen, yumuşaklık ve
güzellikle elini değdirdiği her yerin yeniden ışıldamasını
sağlayan kadın cinsi belki de en çok toprakla benzeşiyor.
Savurganlıklarla, umursamazlıklarla gördüğü zarara rağmen insansoyuna sırt çevirmeyen toprakla..
Toprağa yazılıyor şiirler,
kadına yazılıyor şarkılar.
Toprak da kadın da büyük bir
aşkla, muhtaçlıkla seviliyor,
toprağa da kadına da zarar
vermekten geri durulmasa
da.. İnsanoğlu ikisine de nasıl
muhtaç, topraksız ve kadınsız
sürdüremiyor yaşamını oysa..
Nasıl umursamaz ve nasıl
şiddete meyilliyiz.. Nasıl
tehlikeli ve nasıl yavaş yavaş
örüyoruz ağları ikisinin de
İHSAN ÖZDURAN
üzerine... İnsanoğlu kadını ve
Bayanlar Birliği
toprağı örselemekten korkkurucu üyesi
mazken, kadından ve topraktan gelen bereketi göz ardı ederken, nasıl da tehlikeliyiz
ve tehlikedeyiz aslında.. Dünyaya yeni bir yüz oluşturulacaksa, yeni nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakılacaksa, bizden sonrakilerin gülüşü bizden daha aydınlık olsun
diye çabalanacaksa, ilk yapılması gereken, kadına da
toprağa da saygı göstermesini öğrenmek ve öğretmek olacak. Toprağı ve kadını umursayarak, göz ardı etmeden,
örselemeden ve incitmeden yaşamayı öğretmek olacak
yetişen nesillere yaşanılır bir dünyanın hayat dersi.
Karşılıksız ve sınırsız bir şefkat ve sevgi ile dolu hayatın belkemiği kadınlar, yaşamın atardamarı toprak, ikisi
de gösterilecek özen ve sevgi ile daha ışıltılı bir dünya
bırakacak, doğacak çocuklarımızın avuçlarına... Ve işte o
zaman diyebileceğiz ki bundan böyle ağlama; gül dünya..
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Oda seçimlerinin Türk sanayii ve ticaret hayatına hayırlı olmasını dilerken; EBSO Vakfı Bayanlar Birliği & Kültür, Sanat Kulübü
üyesi tüm dostlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun diyorum.
ebsohaber 39 şubat 2009
SEKTÖRLERİMİZ
Sözleşmeli
tarım
pazar
garantisi
sağlıyor
Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Daire Başkanı Ümit
Bayram Kutlu, sözleşmeli tarımın pazar garantisi sağladığını
kaydetti.
Ege Bölgesi Sanayi Odası, tarıma dayalı gıda sanayinin
geleceği için sorunların kaynağına indi. EBSO Avrupa Birliği
Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Komitesi, Türkiye’de tarım sigortaları ve sözleşmeli tarımın önemini bakanlıklar ve sektörü
çatısı altında toplayan kurumların temsilcileriyle tartıştı.
Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Daire Başkanı Kutlu, sözleşmeli tarımın ürün sürekliliğinin sağlanmasında da önemli
olduğunu vurgulayan Kutlu, “Sözleşmeli üretim modeli
üreticiye pazar garantisi sağlayarak ürün arzında süreklilik
sağlıyor. Ayrıca sanayicinin kaliteli hammadde ihtiyacının
kesintisiz temin edilebilmesi ve tüketicinin sürekli ve uygun fiyatlarla çeşitli ürünleri tüketebilmesi açısından önem
taşıyor” dedi. 26 Nisan 2008 tarihinde Sözleşmeli Üretim İle
İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik çıktığını hatırlatan
Kutlu, “Yönetmeliğin amacı üretimin belirli usul ve esaslar
çerçevesinde düzenlenerek verim ve kalitenin artırılması ve
tarımda sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Ayrıca bu şekilde
standartlara uygun ürünler elde edilebilir” ifadesini kullandı.
Tarım Sigortaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel
Müdürü Tanfer Dinler de, 22 yıl önce “Devlet millet elele vererek çiftçinin can ve mallarını güvence altına alacak
sistemleri kuracağız” sloganı ile Tarım Sigortaları Geliştirme
Planı’nın hazırlanıp uygulamaya konulduğunu hatırlattı.
Özellikle çiftçinin mallarını güvence altına almak için henüz AB’de bile olmayan organizasyon ve otomasyon sistemlerini kapsayan Tarım Sigortaları Türkiye Modeli’ni oluşturduklarını belirten Dinler, “tarımda devrim” olarak nitelendirilen
Tarım Sigortaları Kanunu’nun 2005 yılında yürürlüğe girmesinden sonra vakıf olarak aynı inançla çiftçilerin can güvenliğini sağlayacak sistemleri kurmak için yola çıktıklarını anlattı.
Tanfer Dinler, çiftçi sigortalarındaki çalışmalara ilişkin şu
bilgileri verdi: “Çözüm ortaklarımızın bilgi birikimleriyle
çiftçinin alabileceği kadar ucuz fakat çok kapsamlı ve yüksek
teminatlı bir kaza poliçesi geliştirdik. Bu poliçeden daha ucuz
bir çiftçi kaza sigortası hiçbir ülkede yok. İsteğe bağlı olmasına rağmen daha 1 yılı doldurmadan 120 bin çiftçi kaza risklerine karşı güvence altına alındı. Hedefimiz 5 yılda 1 milyon
ebsohaber 40 şubat 2009
SEKTÖRLERİMİZ
çiftçiyi kaza risklerine karşı güvence altına alacak sistemleri
kurmaktır. Bu poliçenin yanı sıra çiftçi emeklilik sigortası ile
de sosyal güvencesini elde edecek. Çiftçi sigortası poliçesini
göstererek bankalardan her türlü krediyi kullanabilecek olan
çiftçi, ürünlerini gelir garantisi ile sigortalattıracak, ürün borsalarında ve future piyasalarında aktif rol oynayacak.”
Kayıtlı ekonomiye geçişin yolu
Küresel ekonomik krizin olumsuz etkilerinin işsizlik
ortamında tarım ve buna bağlı sanayinin önemini biraz daha
artırdığına dikkat çeken EBSO AB Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Komitesi Başkanı Kürşad Yuvgun ise, yakın zamana kadar
tarım sektörünün hak ettiği ilgiyi göremediğini belirtti.
Yuvgun, “Düne kadar olabildiğince teknolojik, az sayıda
istihdam gerektiren ara malları ithalatına dayalı sektörler baş
tacı yapılıyordu. Buna karşın neredeyse yüzde 100 katma
değer yaratan istihdama katkısı en yüksek sektör sıralamasın-
da üst sırada yer alan tarım ve tarıma dayalı sanayi beklenen
ilgiyi görmüyordu. Ülkemizde bu yüzden tarım sektörünün
önemi çok fazladır” dedi.
Tarıma dayalı sanayi içersinde yer alan özellikle gıda sanayi çoğu zaman alivre iş bağlantıları yapmak zorunda kaldığı
bilgisini veren Yuvgun, başka biçimde kapasite kullanım oranlarının yükseltilmesi ve rantabl çalışmanın temin edilmesinin
mümkün olmadığını kaydetti.
Yuvgun, “Böyle bir durumda alivre satın alma anlaşması
yapan tacir firmalar henüz teslim almadıkları ürünlerle ilgili
alivre satış anlaşmaları yapabilmektedir. Dahası onlardan
satın alanlarda aynı şekilde alivre satışlara devam edebilmektedir. Alivre satış anlaşmasını yapan gıda sanayicimiz ise bir
çok riskin altına imza atmış durumdadır. Zira sözleşme ile
yüklendiği edimlerini yerine getirmemesi veya herhangi bir
sebeple getirememesi durumunda yüksek montanlı tazminatlar ödemeye mahkum olacağı gibi, yerine getiremediği edimi-
ebsohaber 41 şubat 2009
SEKTÖRLERİMİZ
nin telafisi için alıcının fiyat ve ödeme ön
üreteci hem de tüketiciyi ilgilendiren bu
koşulu dahi olmadan yapacağı tedarikleri
olumsuz gelişmeleri hayati bir gerçeklik
Sözleşmeli tarım üretici ve ürüntemin ve tazmin etme mecburiyeti ile
olarak gündeme gelmesi gerekmektelere pazar garantisi sağlarken,
karşı karşıyadır” diye konuştu.
dir. Bu alanda yaşanan sıkıntıların diğer
tarım sigortası da kayıtdışı ekonoBu riskleri sözleşmeli tarımla aşılacakurumlar ile yaşanana işbirliklerinde günmi ile mücadelede başarıyı artırağını vurgulayan Yuvgun, sözlerini şöyle
deme getirilmesinde EBSO bünyesinde
cak unsurlardan biri olacak.
sürdürdü: “Bazı risklerin yok edilmesi
kurulan AB tarım ve tarıma dayalı sanayi
ya mümkün değildir ya da taşınmaları
komitemiz ile gıda sorunları komitemiz
ekonomik değildir. İşte bu durumlarda çözüme ilişkin müracaat
çalışmalarına devam etmektedir” diye konuştu.
edilecek tek enstrüman sigortadır. Ülkemizde kayıt dışı ekonominin gayri safi milli hasılaya oranını yüzde 61 düzeyinde olduSonuç Raporu
ğu düşünüldüğünde bilinmelidir ki sigortadan yararlanacak olan
Sözleşmeli üretimin beraberinde getirdiği mali sorunların
sadece kayıtlı ekonomidir. Tarım sigortasındaki olası olumlu
çözüme kavuşturulmasının gerekliliği, aksi taktirde 5488 sayılı
gelişmeler kayıt dışı ekonomi ile mücadelede caydırıcı olabiletarım kanunu ve kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan
cek kayıtlı ekonomiye geçişi özendirecektir.” yönetmeliğin amaca hizmet etmekten, özendirici olmaktan uzak
kalacağı anlaşılmıştır.
Buğday ve arpa rekoltesi düşebilir Sözleşmeli üretim ile ilgili yönetmelikte kapsam dışı bıraEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim kurulu Başkan Yardımcısı
kılmış olan fason üretim sözleşmesi konusunun da kapsama
Nedim Kalpaklıoğlu ise konuşmasında nüfusun hızla arttığına
alınabilmesinin gerekliliği,
dikkat çekerek, “Birleşmiş Milletler yetkileri dünya nüfusu 6,6
Ülkemizde Tarım sigortaları konusunda kat edilen mesafe
milyardan 2050 yılında 9,2 milyara ulaşacağı bilgisini veriyor.
ve Dünyada tarım sigortaları uygulamaları hakkında gelişmişlik
Ayrıca 2025 yılında açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalınacak
seviyesi ortaya konularak kıyaslanmış ve Ülkemizde de en kısa
insan sayısının da 1,2 milyara yaklaşacağına dikkat çekiliyor.
zamanda zorunlu All-Risk tarım sigortaları uygulamasının temini
Bugün en çok açlık çeken yerler Afrika kıtası ve Uzakdoğu ülke- konusunda EBSO önderliğinde çalışmalara devam edilmesi
leri” dedi.
hususunda konsensüs temin edilmiştir.
2025 yılına gelindiğinde 4 milyar insanın yeterli içme suyuna
Sözleşmeli üretimin getirdiği mali sorumlulukların başlıcaları
ulaşamayacağının tahmin edildiğinin altını çizen Kalpaklıoğlu,
ve ilgili konularda ortaya çıkan çözüm önerileri şunlardır:
“Bu yüzyılda başlayan su kıtlığı ve gıda fiyatlarının yükselmesi
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan Hasan Halil
çeşitli sorunları ortaya çıkarmaktadır. Küresel çapta yaşanan bu
Gönül tarafından Sözleşmelerin Damga vergisine tabi olduğu
gelişmeler Türkiye’de de tarımı ve buna dayalı sektörü olumsuz
İfade edilmiştir. Toplantı sırasında EBSO mali müşavirlerinden
yönde etkileyebilir. 2008 yılı sonuna kadar kuraklığa bağlı olaTayfun Şenol’un katkıları ve salonda izleyiciler tarafından gelen
rak Türkiye’nin buğday rekoltesinde yüzde 22, arpa rekoltesinde bilgilendirmeler ile damga vergisi kanununda, ekici ile alıcı araise yüzde 31 oranında bir azalma bekleniyor. Ülkemizde hem
sında düzenlenen tütün alım satımı mukavelenameleri ile bunla-
ebsohaber 42 şubat 2009
KÜRŞAD YUVGUN
ra ilişkin rehin senetleri
konusunda getirilen
istisna hatırlatılmış,
yani tütün alım satım
sözleşmelerinden damga vergisi alınmadığı
vurgulanmış, buradaki
istisna kapsamının genişletilerek, yönetmelik hükümlerine göre
düzenlenecek tarımsal
üretim sözleşmelerini
de kapsayacak şekilde düzenlenmesinin
isabetli olacağı tespit
edilmiştir.
Hasan Halil Gönül
tarafından sözleşmeye
istinaden yapılan avans
ödemelerinde GVK 94.
madde hükmüne göre
stopaj yapma zorunluluğu bulunduğu ifade
edilmiştir. Bu hususa
ilişkin ise izleyiciler
tarafından bu hususun
tarım sektöründe kanayan bir yara olduğu,
verilen avansların her zaman mala dönüşemeyebileceği, bazı
durumlarda çiftçinin borçlu kalabileceği özellikle ifade edilerek;
94. maddede yapılacak bir düzenleme ile stopaj yükümlülüğünün ödeme esasından çıkartılarak mal alımı sırasında yapılmasının temin edilmesinin gerekliliği ifade edilerek, “zira müstahsil
makbuzu da bu aşamada düzenlenmektedir” denilmiştir.
Mevcut düzenleme ile avans ödemelerinde stopaj yaparsak,
ardından da mal alımı gerçekleşmezse, yapılan stopaj ne olacak
diye de konunun vehametini ayrıca ifade etmişlerdir.
Hasan Halil Gönül tarafından sözleşme kapsamında çiftçiye gübre, fide, tohum, ilaç gibi mallar verildiğinde, bunların
çiftçiye ayni olarak yapılan avans ödemesi kabul edildiğini İfade
edilmiştir.
Bu hususa ilişkin de izleyiciler tarafından, ortada mal yokken
nasıl stopaj yapılabileceği ve bunu borsadan nasıl geçirebilecekleri, borsadan geçiremeyince de iki kat fazla stopaj ödeme durumunda kalınacağı ifade edilerek stopaj yaparken ayni veya nakdi
ödeme olayını bakanlığın çok ciddi bir şekilde tekrar irdelemesi
gerektiği belirtilmiştir.
Bu konuda maliye bakanlığının ısrarcı davranmasının sistemi
tıkayacağı, tarımsal ürün üreticilerini ve sanayici firmaları mağdur edeceği. Konunun bir an önce kanun değişikliği suretiyle
çözüme kavuşturulması gerektiği ifade edilerek, önceden stopaj
yapılmış ise, ürün teslimleri sırasında düzenlenecek zirai müstahsil makbuzlarında stopaj konusunda ne yapılması gerekecek
diye de ayrıca belirsizlikler ve zorluklar dile getirilmiştir.
Hasan Halil Gönül tarafından sözleşme kapsamında damga
NEDİM KALPAKLIOĞLU
SEKTÖRLERİMİZ
vergisi matrahının
tespiti hususunda
yaptırılmışsa tarım
sigortası bedelinin
esas olabileceği ifade
edilmiştir. İzleyiciler
ise bu hususta bazı
sorunlar ortaya çıkacağını söyleyerek “
Hiçbir sigorta poliçesi
hasarın tamamını
tazmin etmemektedir.
Tazmin edilmeyecek
bölümden de damga
vergisi alınması ise adil
değildir. Toplantımızda
anlaşıldığı gibi bir çok
tarımsal risk ülkemizde
sigortalanamamaktadır.
Ancak All-Risk tarım
sigortası konusunda
getirilecek mecburi
uygulamanın ve bu uygulamaya ilişkin hasar
ödeme oranının belirlenmesi durumunda
bu matrah üzerinden
damga vergisi alınması
adil olacaktır” demişlerdir.
Ülkemizde uygulanan Tarım Sigortalarında, öncelikle
sigortalanabilir risklerin sınırlılığının gelişmiş ülkelerde uygulanan Zorunlu, All-Risk Tarım sigortası uygulamaları seviyesine
getirilmesinin gerekliliği ve aciliyeti, ve bu hususta ısrarlı bir
biçimde çalışma yürütülmesinin Ülkemize hizmet bağlamında
önemi vurgulanmış, EBSO’nun konuya bakışı ve eğilimi taktirle
karşılanmıştır.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele bağlamında da, sigortadan
yalnızca kayıtlı ekonominin istifade edebilecek oluşunun, bir
başka deyişle kayıt dışı ekonominin sigortadan istifade etmesinin kesinlikle mümkün olmadığı, tarım sigortası konusunda elde
edilebilecek olası gelişmelerin kayıt dışı ekonomi ile mücadelede caydırıcı olabileceği, kayıtlı ekonomiye geçişi de özendireceği vurgulanmıştır.
Ayrıca tarıma dayalı sanayi içerisinde yer alan gıda sanayiinin sektörel özellikleri gereği alivre satış anlaşmaları yapmak
zorunda kaldıklarında taşıdıkları risklerin büyüklüğü de dikkate
alınmak suretiyle, satış sözleşmesi ile yüklendikleri edimlerini
her hangi bir sebeple yerine getirememeleri durumunda karşı
karşıya oldukları risklerin taşınamaz boyutta olduğu; bu hususta
sözleşmeli üretim yapacak üreticilerin de kendilerine üretim
sözleşmelerinin illiyet bağları ile intikal edecek sorumlulukları
kesinlikle taşıyamayacakları, bu nedenle sigortalanabilir riskler
açısından bütün tarafların ihtiyaçlarını karşılayan, gelişmiş ülkelerde uygulandığı gibi tarım sigortalarına ihtiyaç olduğu tespit
edilmiştir.
ebsohaber 43 şubat 2009
GÖRÜŞ
Örtülü vergi affı: Varlık Barışı
Kamuoyunda varlık barışı olarak
adlandırılan 5811 sayılı “Bazı Varlıkların
Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” ekonomiye kaynak kazandırmak amacıyla bazı özel düzenlemeler
getirmesinin yanında tüm mükelleflere
ve mükellef olmayanlara vergisel avantajlar da sunmaktadır. Özetle belirtmek
gerekirse kanun, ekonomiye taze finansal kaynak aktarılması şartıyla mükellef
ve mükellef olmayanlara 2008 öncesi
dönemler için vergisel af vaat etmektedir. Detaylarını izleyen bölümlerde
açıklayacağımız varlık barışı kanununun
hükümlerinden yararlanmak için ise 02
Mart 2008 son başvuru tarihidir.
Ancak Türkiye’de bulunan ve yasadan yararlanmak isteyen varlıkların beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave
edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda genel hatları ile yer verilen
yasanın hükümlerinden yararlanmak için;
1- Bankalara bir dilekçe ile veya Gelir ya
da Kurumlar Vergisi yönünden bağlı olunan
vergi dairesine kağıt ortamında veya elektronik ortamda bir beyanname ile bildirim
İ. Halil Bağdınlı
yapılması gerekmektedir. Bu iki seçenekten
[email protected]
birinin yapılması yeterli olacaktır. Ancak
beyanlarını elektronik ortamda veren mükellefler vergi dairesine olan bildirimlerini
Türkiye’de bulunan ancak 1 Ekim
2008 tarihi itibariyle işletmenin öz de elektronik ortamda yapacaklardır.
2- Bildirimde bulunanın Türkiye’de ikakaynakları arasında yeralmayan
metgahı yoksa, Ankara Vergi Dairesi Başvarlıkların da rayiç bedelle vergi
kanlığı Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Varlık Barışı Yasası’nın esasları
dairelerine
bildirilmesi
gerekiyor.
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Beyoğlu
Yasa ister yurt içi ister yurt dışı kayVergi Dairesi Müdürlüğü ve İzmir Vergi
naklı olsun para, altın, döviz, menkul
Dairesi Başkanlığı Konak Vergi Dairesi
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları
Müdürlüğü’ne beyanda bulunulmaları gerekmektedir.
ile taşınmazların Türkiye’de kayıt altına alınması şartıyla ver3- Şirketlerin; kanuni temsilcileri, ortakları veya şirket ya
gisel avantajlardan yararlanmayı mümkün kılmaktadır. Ancak
da şirketin ortakları adına Kanun kapsamına giren varlıkları
kaynakların yurt içi veya yurt dışından olmasına göre bazı farklı
1/10/2008 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir
hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir.
vekalet ya da temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye
1 Ekim 2008 itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan;
yetkili olanların, yasadan yararlanmak istemeleri halinde, varlıkpara, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
ları şirket adına beyan ederek yurda getirmeleri gerekmektedir.
araçları ile taşınmazların Varlık Barışı yasasının hükümlerinden
yararlanması için öncelikle, 02 Mart 2009’a kadar rayiç bedelleri ile banka veya aracı kuruma bildirilmeleri ya da vergi daireNasıl bir vergi affı?
lerine beyan edilmeleri gerekmektedir. Bu konuda taşınmazlar
Önceki bölümde açıklandığı üzere başvuru yapanlar için
dışındaki menkul kıymetlere 01.10.2008 itibariyle yurt dışında
yasa ile getirilen sonuçlar bir başka ifade ile yasa ile getirilen
sahip olunduğunun ispatlanması gerekmektedir. Ancak bu
örtülü vergi affının esasları ise aşağıda yer aldığı gibi olmaktadır;
konuda ispat edici belgeler beyan esnasında ibraz edilmeyecek,
1- Yurt dışından getirilen varlıkların değeri üzerinden % 2,
ileride istenilmesi halinde ibraz edileceklerdir. Sadece taşınmaz- yurt içinde bulunup sermayeye ilave edilecek varlıkların değeri
ların 01.10.2008 tarihi itibariyle yurt dışında sahip olunduğuna
üzerinden % 5 oranında vergi ödenecektir.
dair ispat edici vesikalar beyan ile birlikte ibraz edilecektir.
2- Bu vergiler için ödeme zamanı, tarhiyatın yapıldığı ayı izBu şekilde yurt dışından getirilen fonların sermayeye eklenme
leyen ayın sonudur. Örneğin beyan üzerine vergi dairesi vergiyi,
zorunluluğu bulunmamakta, sadece pasifte özel fon hesabında
08.02.2008 tarihinde hesaplar ise, ödemenin Mart 2009 ayının
tutulmaları gerekmektedir. Bu şekilde getirilen fonlar sermayeye
sonuna kadar yapılması gerekecektir.
ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak olup, bu fonlar
3- Bu kapsamda ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaişletmenin tasfiye edilmesi halinde de vergilendirilmeyecektir.
yacak ve başka bir vergiden de mahsup edilemeyecektir.
Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına
4- Bu kapsamda beyan edilen varlıklar nezdinde 1.1.2008
göre defter tutan mükelleflerin de, söz konusu kıymetleri defteröncesi dönemler için vergi incelemesi yapılmayacaktır.
lerinde ayrıca göstermeleri şartıyla vergilendirilmeyecektir.
5- Ancak sair nedenlerle 1/1/2008 tarihinden önceki döDaha öncede belirtildiği üzere, Türkiye’de bulunan ancak
nemlere ilişkin vergi incelemesi yapılması ve bu incelemeler
1 Ekim 2008 tarihi itibarıyla işletmenin öz kaynakları arasında
sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden matrah
yer almayan varlıkların 02 Mart 2009’a kadar rayiç bedelle vergi farkı tespit edilmesi halinde bu Kanun kapsamında beyan edilen
dairelerine beyan edilmesi durumunda da yasadan yararlanmak
tutarlar inceleme sonucu bulunacak matrah farkından mahsup
mümkün olacaktır. Yurt içinde bulunan kıymetlere 01.10.2008
edilecektir.
itibariyle sahip olunduğunun ispatlanması gerekmemektedir.
6- Bu konuda yasalaşma aşamasında da yoğun olarak tapılan
ebsohaber 44 şubat 2009
GÖRÜŞ
tartışmalar sonucunda söz konusu Kanun
11- Beyan edilen varlıklarla ilgili ola
hükmünden yararlananlar hakkında kamrak amortisman ayrılamayacaktır.
2008 öncesi dönemlere ait varlıkbiyo, sermaye piyasası, gümrük, kara para
12- Yasada yer almamasına rağmen
lara ilişkin vergi affından yararlaveya kaçakçılıkla mücadele mevzuatları
nabilmek için kaynak yurtdışından Maliye Bakanlığınca tebliğ ile ortaklara
ve Türk Ceza Kanunu açısından inceleme
borcu olan şirketlerde, borca isabet eden
gelmişse yüzde 2, yurt içinden
ve kovuşturma yapılabilecektir. Tasarıda
gelmişse yüzde 5 stopaj ödenmeli. tutarın banka veya benzeri finansal kuruyer alan bu konulardaki inceleme ve koluşa yatırılması şartıyla yasadan yararlavuşturma yapmayı engelleyen fıkra kabul
nılması hususu da imkan olarak tanınmışedilmemiştir.
tır. Ancak bu uygulama ölü doğmuş gözükmektedir.
7- Yukarıda sıralanan şartlara uymayanlar hakkında ise vergi
incelemesi yapılabilecek, bulunacak matrah farkından her hangi
Sonuç
bir indirim de yapılmayacaktır.
5811 sayılı yasa ile getirilen örtülü vergi affı, özetle yurt
8- Beyan edilen varlıklarla ilgili olarak amortisman ayrılamadışında 01.10.2008 itibariyle sahip olunduğu ispatlanabilen
yacaktır.
veya daha önce işletme kayıtlarında yer almayan ve 01.10.2008
9- 30/4/2009 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak
itibariyle sahip olunduğunun ispatlanmasına da gerek duyulüzere yurt dışında bulunan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin
mayan para, döviz, altın, menkul kıymet ve taşınmazların kayıt
satışından doğan kazançların, iştirak kazançlarının ve ticari
altına alınmaları şartıyla mükelleflerin 2008 öncesi dönemlerine
kazançların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
vergi affı getirmektedir. Bu avantajdan yararlanmak için kaynak
31/5/2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi durumunyurt dışından gelmiş ise % 2, yurt içinden gelmiş ise % 5 stopaj
da gelir veya kurumlar vergisinden yönünden istisna uygulanaödenmesi gerekmektedir.
caktır.
Yasa özellikle 2008 öncesi dönemler için örtülü bir vergi affı
10- Yurt dışında bulunan kurumların tasfiyesinden doğan
getirmekte, ancak mükelleflerin yasa hükümlerinden yararlankazançları da, 31/10/2009 tarihine kadar Türkiye’ye transfer
mak için yazımızda da genel hatları ile
edilmiş olmaları kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinbelirtilen detaylara mutlak suretle dikkat etmeleri
den istisna olacaktır.
gerekmektedir.
ebsohaber 45 şubat 2009
HABER
Krizin ilacı ekonomide güven
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
ama alacaklarımız ödenmiyor. İzmir’de
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, dünya40 şirket iflas ertelemesi istedi. Şimdi
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
yı saran ekonomik krizin etkilerinin
kredi faizleri yüzde 25 civarında olmasıTaşkın, Türkiye’nin ekonomik krizi
Türkiye’de işsizlik ve devletin vergi gena rağmen bankalar devlete yüzde 13’le
ancak zamanında uygulamaya
lirlerindeki azalışla yılın ilk çeyreğinden
para vermeyi tercih ediyor. ABD’de bile
konulan önlemler ve piyasalara
itibaren daha çok hissedileceğini söyledi.
devlet insanlara para veriyor ama kimse
güvenle aşabileceğini söyledi.
Taşkın, “Bu krizden önlemlerin zamakorkudan harcamıyor.”
nında alınması, kararların zamanında
Türkiye’de yaşanan her krizin işletmeverilmesi sayesinde kurtulabiliriz” dedi.
lerde az adamla çok iş yapmayı öğrettiğini, devletin de yatırım
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, görev süresi bitiyapmadığını söyleyen Tamer Taşkın, “Ülkeyi 2002’den beri özel
minden önce son olarak Buca Esnaf ve Sanayici İşadamları
sektör taşıyor. Devlet bir daha Sümerbank, Etibank açmaz” dedi.
Derneği’nin (BESİAD) Vizyon Toplantısı’na konuk olup ekonomideki son gelişmelere ilişkin bir sunum yaptı. ABD’de uzun
Türkiye’yi özel sektör taşıyor
vadeli konut finansman kredileri (mortgage) kriziyle patlayan fiTaşkın, şu andaki en büyük sorunun güven bunalımı oldunansal krizin, reel sektörün kredi kaynaklarını da olumsuz yönde ğunu vurgularken, şu önerilerde bulundu: “Hedefimiz; çözüm
etkilemesiyle global hale geldiğini hatırlatan Taşkın, Türkiye’nin
bulunana kadar hayatiyetimizi kaybetmemek. Çünkü güven
bu krizi son üç yıldır kendi iç politikasındaki gelişmeler nedeniy- kaybolunca her şey bitiyor. İşinizi yeniden gözden geçirin,
le daha ağır olarak yaşadığına dikkat çekti.
size zarar vermeye başlayan alanlardan çıkın, işinizi gerekirse
Tamer Taşkın, kendi iş yaşamından da örnekler verdiği
teknolojisi sizden aşağı olan yerlere taşıyın. Ailenizin geleceğini
konuşmasında, Türkiye’nin 2008’in son çeyreğinde sanayide
tehlikeye atmayın. Bu süreçte devlet de iç piyasayı canlandırayüzde 60’a varan oranlarda küçülme görüldüğünü belirtirken,
cak, kredi imkanlarını işletmelere yönlendirip üretimi artıracak
“Kapanan şirketler ve çalışanların işsiz kalmasıyla devletin 2009
kararları uygulamaya koymalı. Dünyada 12 trilyon dolarlık bir
yılı başından itibaren vergi gelirleri de düşüyor. Hükümete
ticaret hacmi var. Biz 120-130 milyar dolar ihracat, 200 milyar
istihdam üzerindeki yükleri azaltın diyoruz ama kendi alacağındolar civarındaki ithalatımızla bu rakamın içinde çok küçük bir
dan vazgeçmiyor. Kimse vergi ödeyemezse ülke ekonomisi nasıl pay alıyoruz. Dolayısıyla karamsarlığa gerek yok. Ancak fırtınalı
dönecek? İki çalışanın vergisini almayacağım dese o insanbir havada olduğumuz gerçeğini unutmamalıyız. Kimsenin yanlar evlerine ekmek götürmeye devam edecekler. Ancak işten
lış yapma lüksü yok. Hesabımızı bilmek ve kararlarımızı doğru
çıkarınca hem devlet vergi alamıyor, hem işsiz sayısı ve onlara
vermek zorundayız.”
verilecek işsizlik yardımı artıyor. Yani devletin kasasından daha
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, BESİAD üyelerine
fazla kaynak çıkıyor. Milletin çantasında para yatırım yapacak
Buca’yı cazibe merkezi kılacak etkinlikler gerçekleştirmelerini,
yer aradığı ortamda biz serbest bölgelerimizdeki avantajları orta- sahip oldukları zenginliklerin farkına varıp birlikte hareket etmedan kaldırdık. Şimdi yatırımcı gelsin diye uğraşıyoruz. İthalattaki lerini önerdi.
vergi azaltıldı, iş işten geçtikten sonra yanlışlığın farkına varıldı.
Bürokratik hatalar hep bize zarar veriyor. Birkaç ay sonra belki
bu krizden çıkacağız, fakat işlerini kaybeden insanlar bir daha
işlerine geri dönemeyecekler. Bu nedenle önlemlerin zamanında
alınıp kararların zamanında verilmesi şart” diye konuştu.
Krizin başlangıcında finansman ağırlıklı gelişmeler nedeniyle
EBSO’da banka müdürleriyle toplantı yapıp ödemelerini düzenli
olarak yapan şirketlerden kredilerin geri çağırmamalarını istediklerini, ancak krizin reel sektöre sıçramasıyla şekil değiştirdiğini
anlatan Taşkın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi iş yok, sipariş yok. Borcunuz olmasa, hammaddeyi,
enerjiyi bedava verseler ürettiğini satacak yer yok. Özelleştirme
devam etse alacak kimse yok. Petrol gideri düşüyor, cari açığımız azalıyor ama cari açığın finansmanında etkin rol oynayan
yurtdışı müteahhitlik gelirleri ve turizm geliri yok. Avrupa’da
şirketler çalışanlarını ücretsiz izine çıkarıyor. Bizim de otomotiv
yan sanayi, makine imalat sanayi başta olmak üzere pek çok sanayi dalımızda üretim durdu. Gider kalemlerimizde azalma yok
ebsohaber 46 şubat 2009
GÖRÜŞ
Türkiye ekonomisinin bugünkü durumu
8 şubat, 2009 tarihinde ABD’nin Chida yüzde 50’ler civarında olmasıda kabul
cago kentindeki panelde Türkiye ekonoedilemez bir durumdur.
misinin bugünkü durumu analiz edilerek;
Şeffaf ve kolay uygulanır bir Vergi
global krizde yapılması gerekenleri, makro
Reformu hem millet ve de devlet için
düzeyde inceledi. Sayın Vefa Tarhan da
önem taşımaktadır. Sanırım ortak bir payda
bir sumum yaptı.
bulunabilir. En azından,bu kriz döneminde
Bu sunumu yorumluyorak, yerimizin
“asgari ücretin vergi diş bırakılması” ve de
darlıgı sebebiyle bilginize sunmak istidar gelirli kesime fon aktarak alım gücünün
yorum. Arzu edenlere orijinal sunumu
arttırılması ile iç talebin canlandırılması,
İngilizce olarak gönderebilirim.
suyu olmayana çamaşır makinesi hediye
Semih Alkoç
Zira bugünlerde bazıları IMF standby
etmekten yeğdir ve daha fazla sevaptır.
[email protected]
mütabakatının şart oldugunu savunurken,
Uygulanan serbest kur politikası mutlaka
bazı kesimlerde ümüğümüzü sıktırmagözden geçirilmelidir. TCMB’nin böyle
yız diye sanırım;yerel seçimler sonua
bir misyonu yoktur. Yapısal reformlarTürkiye’nin etkin şekilde tanıtılkadar dayanacaklar. Bana göre tabiidir
dan biri olan MB özerkliği sayesinde ve
ması hem yabancı yatırımlar hem
ki Türkiye’nin yararına olmayan bir IMF
başarılı uygulamaları ile ve de tutarlı mali
de turizm açısından büyük önem
sözleşmesi uygun olmayacaktır.
politikalar ile enfilasyonda ciddi başarılar
taşıyor. Yapısal reformlar hızla
Global krizle birlikte, zaten IMF’in
kazanılmış ve 30 yıldan sonra enfilasyon
tamamlanmalı.
pozisyonu ve misyonu dünya çapında tartek haneli rakamlara gerilemiştir. Başarılı
tışılır olmuştur. Ama bu krizin bir ayağını
mali politikalarda büyük katkısı olan Sayın
likidite sorununun oluşturduğunu düşünürsek IMF ile yapılacak
Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan’a da acil şifalar diliyoruz.
bir mütabakat önem kazanmaktadır.
Ancak toplam dış borcun içindeki özel sektörün borç probleminin
Diğer taraftan ise Sayın Vefa Tarhan’ın bahsettiği gibi ana
çözümü gelecekte cari acıktan daha önemli olacaktır.
yapısal sorunlar, son beş yılda büyük makroekonomik başarıların
Sonuç olarak, şu öneriler düşünülebilir:
yanında, hala çözüm beklemektedir. Ayrıca başarıların yanın• İç talebin canlandırılması için dar kesimlilere, vergi indirimi
da başta cari açık gibi devasa bir problemi, dünya global para
ve emeklilere en az 1 maaş tutarında ek ödeme,
piyasalarındaki yükselen ülkelere akan devasa fonlarla şimdiye
• Asgari ücretin 1 yıl boyunca vergi dışı bırakılması,
kadar finasmanında önemli bir sorun ile karşılaşmadan bugünlere
• İşletmelerin, işçilk enerji gibi önemli girdilerinde
geldik.
nakdi yardım,
Aşağıda belirtilen üç başlı direngen problemler hala çözüm
• Peşin verginin en az 6 ay süreyle ertelenmesi,
beklemektedir.
• Yatırım ve ihracatın kesinlikle nakdi teşviki,
• İşsizlik sorunu,
• Döviz kazandırıcı faliyetlerde esnek kur politikası,
• Köklü bir vergi reformu,
• Mevcut tam dalgalı kur politikasının gözden gerilmesi,
• Kayıt dışı ekonomi nin azaltılması,
• Yabancı yatırımların ciddi bir şekilde teşviki
Bunlardan işsizlik problemi en ön sırada yerini alırken, global
• Esnek çalışma sisteminin İş kanununda esnetilmesi
kriz nedeniyle çalışanlar büyük bir endişe ile sıra bize ne za• Bölgesel asgari ücret sistemine geçilmesi,
man gelecek diye bekler bir durumda. Şüphesiz bu da insanların
• Kredi kartlarında başıbozuklugun önlenmesi,
moral-motivasyonunu etkilemektedir. Sorun, Türkiye için çok
• Vadeli çek sisteminin revizyonu,
daha önem kazanmaktadır. Zira her yıl genç nüfus sebebiyle iş
• Yeni TTK’nın acilen Meclis’ten geçirilmesi
gücü piyasasına üniversite mezunlarıda dahil yaklaşık 700 bin kişi
• Şeffaf ve kolay uygulanabilir bir vergi reformu,
çıkmaktadır.
• Kayıt dışı ekonominin küçültülerk, ekomomiye ve vergi
Ciddi bir araştırma yapılırsa yeni mezun üniversite mezunu
sistemine dahil edilmesi,
geçlerimizin yüzde 50’si halen asgari ücretle iş bulamamaktadır.
• Egitim reformu ve iş gücü planlanması,
Yanlış eğitim politikaları dün de vardı, bugün de var. Büyük bir
• Yapısal reformların hızla tamamlanması,
kaynak israfıdır.
• Türkiye’nin tanıtımının etkin şekilde arttırılması, Hem turizm
Yüce Yaradan, “Yiyin, için ama israf etmeyin” diye buyuruyor.
ve hemde yabancı yatırımcılar açısından önem taşımaktadır.
Ben bu arada özellikle, neden ekonomi ünüversitemizin bir
• Seçim sonrası IMF ile makul ve müşterek paydada anlaşarak,
ciddi araştırma yapmayıp, kamu oyunun önüne çıkmıyorlar diye
“Bir akçe bin akçe” sözünün unutulmaması,
eleştirmek istiyorum.sadece diploma vermek yetmiyor
• Yapısal reformların geniş kapsamlı bir mutabakat ile yapılması,
İşsizlik sorunu okadar derinki milyonlarca kişi umudunu kesti• Son olarak ta; her kesimin elini taşın altına koyması.
ği için iş aramaktan vazgeçmiş durumda.
Yaşar Üniversitesi’ndeki sunumumda söylediğim gibi; 2009
Kayıt dışı ekonomi sıfır olamaz ama, ekonomi içindeki payının tehlike ve fırsaltlar yılıdır.
ebsohaber 47 şubat 2009
HABER
Güçlü, saygın,
üretken EBSO
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda 2005 Mart ayından 2009 Şubat ayına kadar
Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunan Tamer Taşkın, 4 yıllık görev süresini
değerlendirirken “Dünyaya Açılıyoruz” sloganı ile ülkenin ve bölgenin tanıtımını
yaptıklarını ve EBSO’yu güçlü, saygın ve üretken imajı ile yarattıklarını söyledi. Taşkın, gelecek dönemde seçilen yönetimlerin bu çıtayı daha da yukarı taşıyacaklarını
söyledi. EBSO’da göreve başlarken bir dönem başkanlık yapacağını açıklayan ve
2009-2013 döneminde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na tekrar aday olmayan Tamer
Taşkın, organ seçimleri öncesinde düzenlediği basın toplantısında 4 yıllık çalışmalarını anlattı. Yönetim döneminde çok hızlı dinamik, itibarlı, diyaloğa açık ve
ulaşılır bir başkanlık süreci yaşandığını ifade eden Taşkın, odayı sanayicilerin gurur
duyduğu bir yer haline getirdiklerini söyledi.
Taşkın, “Çalışmalara çok zaman ayırdık. Boş beyanatın az olduğu, tenkitlerin yanında çözüm önerilerini de dile getirdim. İzmir ve Ankara’daki
bürokratlar ile uyumlu çalıştık ve bugün itibari ile gerek bakanlıklar gerekse
büyükşehir belediyesinde tek bekleyen dosyamız yok” diye konuştu.
Yönetim döneminde “Dünyaya Açılıyoruz” sloganı ile yurtdışı tanıtımları ve heyet ziyaretlerine önem verdiklerini dile getiren Taşkın, “5 kıtadan
61 ülkeden ziyaretçi ağırladık. 4 kıtadan 24 ülkeye iş gezisi yapıldı. 4 yıl
içinde 142 üst düzey yurtiçi ziyareti gerçekleştirildi. Yine bu süre içinde
1257 gün etkinlik yapıldı. 2 Cumhurbaşkanı, 13 bakanımız, 10 yabancı
bakan, 33 büyükelçi odamızı ziyaret etti. Ödül törenlerimize Başbakanımız, Meclis Başkanımız geldi. Oda’yı yurtiçinde tanınan güçlü, saygın
üretken bir imaja taşıdık. Sanayicinin gurur duyduğu bir oda haline
getrdik. Bu heyet ziyaretlerinde en fazla geri dönüş Almanya, Hollanda, Avusturya, İtalya ve Türki Cumhuriyetler’den oldu. Bu ziyaretlerin gelecek dönemde de yapılması lazım. Bu bir süreçtir
kesintisiz olarak yapılması lazım. Çünkü dünyanın en gelişmiş sanayi bölgeleri bile halen tanıtım ajansları vasıtasıyla
dünyayı gezmekteler. Bir de bugün İzmir sadece yurtdışı
ile değil yurtiçinde gelişen iller ile birlikte koşuyor ve
rekabet ediyor” ifadelerini kullandı.
Basın toplantısında dönem içinde yapmak isteyip
de yapamadığı projelerin olup olmadığı sorusuna cevap
veren Taşkın, “İzmir’i baştan sona sanayi tesislerini tarayarak bunlar ile birebir görüşmeler yaparak, tüm birimleri ile
Odaya ulaşabilir kılmayı hedeflemiştik. Oda üyesi olmayanları
da tespit ederek üyeliğini sağlamak istemiştik. İnşallah bizden
sonrakiler bunu gerçekleştirir” dedi.
Taşkın, gazetecilerin Oda’ya bağlı Aydın ve Milas şubelerinin ayrılmasının bu
dönemde gerçekleşmesiyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine, “Şubelerin
ayrılmasının bizim yönetimimizle ilgisi yok. Bu şubeler daha önce ayrılma yönünde çalışma başlatmıştı. Bu şartları sağlaması periyot olarak bizim döneme rastladı.
Balıkesir, Denizli ve Manisa geçmişte nasıl ayrıldıysa bu şubeler de ayrılma yönün-
ebsohaber 48 şubat 2009
de irade belirtmişlerdir. Aydın’da Bunun doğru olup olmadığı
konusu mahkeme sürecindedir” diye konuştu.
Taşkın, Oda’da başkanlık görevine gelecek kişilerde lisan
bilme ve üniversite mezunu olma şartlarının artık minimum
standart olmasını temenni ettiğini de dile getirdi.
Eksikleri hep dile getirdik
İçinde bulunulan dönemi değerlendirirken ekonomik gelişmelere de değinen Taşkın, “Görev sürem içinde güneşli günler
yaşandı biz o süreçte yine eleştiri yaptık. Eksik gördüklerimizi
dile getirdik. Bugün kriz ortamında bunların acilen yapılması
gerekiyor. Yatırım indirimi teşviki örneğin kaldırıldı ancak yerine
yenisi konulmadı. Bunun yanında Türkiye’nin ihracatı bu dönemde küçülmeye doğru gidiyor. Bunu göz ardı edip ‘aylık olarak yüzde 30 daraldı ama halen artıyor’ söylemlerini bırakmalıyız. Mart ayında rakamlar düşecek. Futbol maçında yenilen bir
takımın 80. dakikaya kadar öndeydik diye avunmasına benziyor
bu. Pazarlar daralıyor, yeni pazarlara yönelmemiz lazım” dedi.
IMF ile anlaşmanın seçimlerden sonrasına kalacağı yönünde
görüş bildiren Tamer Taşkın, “Seçimler, Türkiye ekonomisi için
hep nihai tarihler olmuştur. Seçimler bitene kadar IMF ile anlaşma beklemiyoruz. IMF ile yapılacak anlaşma ülkenin geleceği
için yeni bir yol haritası çizilmesi demektir. Bu da seçimlerden
önce olmaz. 1 Nisan sabahı Türkiye IMF ile yapılacak anlaşmayla yeni bir sabaha uyanabilir” diye konuştu.
4 yılda neler gerçekleşti?
HABER
• 2 yabancı cumhurbaşkanı ziyaret etti
• Başbakan, bakan, büyükelçi düzeyinde 90 konuk
geldi
• Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, büyükelçi, vali gibi
üst düzey makamlara 142 ziyaret gerçekleştirildi
• 719 ulusal temas gerçekleştirildi
• Uluslar arası 505 etkinlik yapıldı
• 5 kıtadan 61 ülke konuk edildi, 29 ülkeye iş seyahati
yapıldı
• 174 ulusal iş gezisi gerçekleştirildi
• 20 uluslar arası 18 ulusal işbirliği protokolü imzalandı
• Üyeler yeni pazarlara taşındı
• 2 bin 110 meslek komitesi toplantısında 6 bin 126
karar alındı
• 27 sektör kurulu toplantısı, 7 ortak toplantı yapıldı
• İzmir’e yatırımcı çekilmesi amacıyla 10 dilde katalog
hazırlandı
• 47 yurtiçi, 16 yurtdışı fuara katılım gerçekleşti
• EBSO 42 kurumda temsil ediliyor
• Toplantı, sempozyum, panel gibi 350’den fazla
organizasyon yapıldı
• 53 kuruma sosyal destek sağlandı
• KOBİ Okulu kapsamında 184 eğitim yapıldı
• Genç Sanayiciler Birliği, 380 üyesi ile 210
faaliyete imza attı
Hisarcıklıoğlu’ndan
Taşkın’a teşekkür
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, Şubat ayındaki seçimlerde bir daha başkanlığa
aday olmayacağını açıklayan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB
Yönetim Kurulu üyesi Tamer Taşkın'a bu güne kadar yaptığı çalışmalar
ve yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etti. Rifat Hisarcıklıoğlu, Taşkın'ın
TOBB'da dört yıllık görevi süresince önemli başarılara imza attığını,
özellikle Afrika ile olan ilişkiler konusunda TOBB'un iş yükünü üstlendiğini, yüksek bir performansla çalıştığını bildirdi. Türkiye'nin dünyadaki payını artırmak için dış ticaretini geliştirmesi gerektiğini ifade eden
Hisarcıklıoğlu, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ulaşamadığı pazarlara ulaşması lazım. Alternatif pazarlardaki imkanlarımızı araştırıyor olmamız lazım. Özellikle Afrika pazarında daha etkili olmamız gerekiyor"
dedi. Hisarcıklıoğlu ayrıca, çalışma süresi boyunca Taşkın'a destek olan
eşine, ailesine, EBSO Meclis üyelerine ve sanayicilere teşekkür etti.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın da, geçen dönemde TOBB'un
uluslararası anlamda çok başarılı çalışmalara imza attığını, Amerika'dan
Asya'ya kadar bir çok ülkede iyi tanınan ve saygın bir oda haline geldiğini söyledi. TOBB'un Türkiye'nin kalkınmasında önemli etkinliğe sahip
olduğunu belirten Taşkın, görev dönemi boyunca sıkıntılarının yetkililere ulaştırılmasında TOBB'un büyük desteğini gördüklerini söyledi.
ebsohaber 49 şubat 2009
HABER
Taşkın’dan veda ziyaretleri
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
Vali Kıraç, “İlkeli davranışlarınızla, dostEBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Oda’daki
luğa dayalı ilişkilerinizle örnek oldunuz.
görev dönemi sona ererken İzmir Valisi
EBSO’nun sizden sonraki dönemde de
görevi sona eren Tamer Taşkın,
Cahit Kıraç ile İzmir’deki kardeş odalar
başarılı çalışmalara imza atacağına inanıİzmir Valisi Kıraç ve iş dünyası
ve sivil toplum örgütlerine veda ziyaretyorum” diye konuştu.
temsilcilerine ayrı ayrı ziyaretlerle
leri yaptı. Taşkın, Vali Kıraç ve Odalara
Kurumlarla vedalaşma
veda etti.
görevde bulunduğu süre içinde İzmirli
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın,
sanayicilerin sorunlarının çözümü için
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu
birlikte çalışmanın yanı sıra gösterdikleri dostluk dolu yaklaşıma
Başkanı Ekrem Demirtaş, Meclis Başkanı Necip Kalkan, İzmir
da teşekkür etti.
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen, Meclis
Başkanı Ayhan Baran, Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu
İlk ziyaret Vali Kıraç’a
Başkan Vekili Sabri Ünlütürk, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları
İzmir Valisi Cahit Kıraç’ı makamında ziyaret eden Tamer Taş- Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, EGEV Başkanı Yılmaz Temizokın, 2005 Mart ayından bu yana sürekli yükselen bir tempo ile
cak, ESİAD Başkanı Sıtkı Şükürer, İZSİAD Başkanı İlknur Denizli,
İzmir’in Türkiye’de yatırımlar için en uygun kent olduğunu öne
İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse, ESİDEF Başkanı Ramaçıkardıklarını, Almanya’dan Çin’e, Rusya’dan Güney Afrika’ya
zan Davulcuoğlu, İGİD Başkanı Mehmet Timuroğlu’na da veda
kadar dünyanın dört bir yanında İzmir’i tanıttıklarını anlattı.
ziyaretlerinde bulundu. Oda ve Derneklerin Yönetim Kurullarıİzmir’e bir yandan yabancı yatırımcı çekmeye çalışırken diğer
nın da hazır bulunduğu ziyaretlerde Tamer Taşkın, görev yaptığı
tarafından İzmirli sanayicileri dünyaya açma hedefiyle gecesüre içinde en iyi şekilde hizmet vermeye çalıştığını belirtirken,
gündüz uğraş verdiklerini belirten Taşkın, sanayicilerin ayağına
“izmir’in dünyaya tanıtımı, yatırımların çekilmesi için büyük
kadar giden hizmetlerle Oda’nın imajını da değiştirdiklerini söy- çaba gösterdiğimiz bu sürede İzmir’deki kardeş odalarımız ve
ledi. Tamer Taşkın, “Türkiye’nin yıldız olduğu dönemde aktivite- sivil toplum örgütlerimizin de yakın desteğini gördük. Dolu dolu
lerimizle etkin olduk. Birlikte EXPO sürecini yaşadık. Sanayicile- hizmet ve aktiviteler yaşadığımız bir dönemi geride bıraktık. Bu
rimizin her türlü konusunu birlikte paylaştık. Örnek bir çalışma
örnek çalışma dönemi için teşekkür ediyorum” dedi.
dönemi geçirdik. Size şehrimiz ve Ege Bölgesi Sanayi Odası
Oda, Borsa ve Dernek başkanları da Taşkın’ın EBSO Yöneadına gösterdiğiniz çabalara teşekkür etmeye geldim” dedi.
tim Kurulu Başkanlığı döneminde İzmir’in gelişimi için çaba
İzmir Valisi Kıraç da, Tamer Taşkın ile Ege Bölgesi Sanagösterdiğini, bir sanayici olarak bundan sonra da aynı şevkle
yi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak birlikte çalışmaktan
çalışmaya devam edeceğine inandıklarını ifade etti. İzmir Esnaf
memnunluk duyduğunu dile getirdi. Taşkın’ın hem bir sanayici
ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Tamer
hem de sanayi odası başkanı olarak sanayinin nabzını çok iyi
Taşkın’ın tekrar Oda başkanlığına aday olmayarak bütün kesimtuttuğunu, çözüm bulan bir yaklaşımla görev yaptığını söyleyen
lere örnek bir davranışı nedeniyle plaket verdi.
ebsohaber 50 şubat 2009
GÖRÜŞ
SGK’dan zordaki işletmelere taksit şansı
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlıİşletmelerin kuruma olan borçlağı 6183 sayılı kanunun 48 maddesinin
rının toplamı 100.000 TL’nin üstünde
sağladığı yetkiyi kullanarak Çok Zor
ve işletmenin hisseleri İMKB’de işlem
durumdaki işletmelerden olan alacağını
görmüyor ise ilgili oranın doğruluğuna
taksitlendirme kararı almıştır. Konuya
ilişkin SMMM ve YMM’ler tarafından
ilişkin 2009-20 sayılı SGK Genelgesi
genelgenin ekinde örneği yer alan “Çok
03.02.2009 tarihinde yayınlanmıştır.
Zor Durumun Tespitine İlişkin Rapor”
İlgili genelgeye göre 2.000.000 TL’ye
un düzenlenmesi ve kuruma verilmesi
kadar borçları tecil ve taksitlendirme yetgerekmektedir.
kisi Sosyal Güvenlik Kurumu İl MüdürleTayfun Şenol
rine verilmiştir. Genelge ekinde bulunan
Taksit sayısı
[email protected]
başvuru formu ve genelgenin ön gördüğü
Borcun taksit sayısına ilişkin tespit
ekleri hazırlayarak kuruma başvuran
İşletmelerin talebi doğrultusunda SGK
işletmeler SGK İl Müdürlerinin onayına
İl Müdürleri tarafından belirlenecektir.
İşletmeler, vergi ve ihale açısından
müteakip tecil ve taksitlendirme hakkınAncak taksit sayısı genelge gereği hesapkendilerini zor durumda bırakan
dan yararlanabileceklerdir.
lanacak oranın “1,5” tan küçük olması
sosyal güvenlik borçlarını müşaTaksitlendirilecek Borçta Üst Sınır
halinde en çok 36 ay, 1,5 ile 2 arasında
virlerinin de desteğiyle uygun bir
Taksitlendirmeye konu olacak
olması halinde en çok 30 ay olabileceködeme düzenine getirebilir.
sigorta borcu işletmenin bağlı olduğu
tir. Genel ilke olarak borcun eşit taksitler
her sigorta müdürlüğü ve prim çeşidi
halinde taksitlendirilmesi kabul edilmekle
başına 2.000.000 TL’dir. Daha net anlatımla bir işletmenin İzmir beraber genelge de yer alan koşullar yerine getirildiğinde kadeSigorta Müdürlüğü’ne 2.000.000 TL Sigorta Primi, 2.000.000
meli taksitlendirme de yapılabilecektir.
TL İşsizlik Sigorta Primi, 2.000.000 TL İdari Para Cezası, Ankara
Sigorta Müdürlüğü’ne yine aynı şekilde 2.000.000 TL Sigorta
Başvuru şekli
Primi, 2.000.000 TL İşsizlik Sigorta Primi, 2.000.000 TL İdari
Genelge’nin istediği koşulları sağlayan işletmeler
Para Cezası, olmak üzere toplamda 12.000.000 TL borcu olsa
Genelge’nin 1 numaralı ekinde yer alan “Başvuru Formu”nu
dahi taksitlendirme işleminden yararlanabilecektir. Sigorta kolu
eksiksiz olarak dolduracak ve borcun toplam tutarına ve işletmebazında ve müdürlük bazında üst limit 2.000.000 TL’dir.
nin nevine göre ya Genelge’nin 2 numaralı ekinde yer alan Mali
Durum Raporu’nu ya Sermaye Piyasası Kurulu’na sunduğu Mali
Teminat miktarı
Tabloları ya da SMMM veya YMM tarafından yazılmış “Çok
Taksitlendirme işlemine konu olan borcun toplamda 50.000
Zor Durumun Tespitine İlişkin Rapor”u ekleyerek borca ilişkin
TL’nin altında olması durumunda teminat aranılmayacak, ancak
Müdürlüğe başvuracaktır.
50.000 TL’yi aşması durumunda aşan kısmın % 50’si oranında
teminat kurumca istenecektir.
Taksitlendirmenin bozulması
Çok Zor Durumda Olma Durumu’nun Tespiti
Taksitlendirme işlemi onaylandıktan ve ilk taksit ödenerek
İşletmelerin çok zor durumda olup olmadığına ilişkin tespit,
işlem yürürlülüğe girdikten sonra, 3 taksitin üst üste ödenmemesi
işletmenin başvuru tarihinde en fazla üç ay öncesine ilişkin
durumunda işlem bozulacak ve tüm borç muaccel olacaktır.
bilançosu üzerinden yapılan hesaplama ile tespit edilecektir.
Genelge “(Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar) / Kısa Vadeli
Yararlanamayacak olanlar
Borçlar” oranının “2” den düşük çıkması halini işletmenin zor
Genelge de ön görülen koşulları sağlamayanlar ile daha önce
durumda olduğunun göstergesi olarak kabul etmiştir. İlgili oranın herhangi bir tecil taksitlendirme işlemi yapıp mücbir sebepler
“2”den düşük çıkması halinde işletmeler tecil ve taksitlendirmedışında taksitlendirme işlemi bozulanlar ilgili genelgenin sağlaye başvurabileceklerdir.
dığı haklardan yararlanamayacaktır. Daha önce çıkarılan tecil ve
Çok Zor Durumda Olma Durumu’nun Beyanı
taksitlendirme işlemlerinde olduğu gibi bu genelge ile sağlanan
İşletmelerin kuruma olan borçlarının toplamı 100.000 TL’nin hakların kullanılmasında bir tarih kıstı bulunmaktadır. Çok zor
altında olması durumunda işletmenin beyanı kabul edilecektir.
durumda olan işletmeler gerekli başvuru evraklarını hazırlayarak
Ancak Sigorta Müfettişleri diledikleri takdirde ilgili oranın doğru
kuruma istedikleri zaman başvurabilirler. Gerek gider yazılahesaplanıp hesaplanmadığını kontrol edebilecektir.
madığı için Kurumlar Vergisi matrahından indirilemediği için
İşletmelerin kuruma olan borçlarının toplamı 100.000 TL’nin gerekse de bir çok ihalenin ön koşulu olduğu için işletmeleri zor
üstünde olması durumunda eğer işletmenin hisseleri İMKB’de
durumda bırakan sosyal güvenlik borçlarını uygun bir ödeme
işlem görüyor ise Sermaye Piyasası Kurumu’na verdikleri Mali
düzenine getirmek isteyen işletmeler müşavirlerinin de desteğini
Tablolar üzerinden hesaplanan oran kabul edilecektir.
alarak bu haktan yararlanabilirler.
ebsohaber 51 şubat 2009
HABER
İzmir’den ilk uçuş yıldönümünde sergi
Ege Bölgesi Sanayi Odası, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından,
ilk Türk uçağını yapan ve Türk havacılık tarihinde ilklerin uygulayıcısı Vecihi Hürkuş’un İzmir’den ilk uçuşu gerçekleştirdiği
28 Ocak 1925’ten tam 84 yıl sonra onun anısına açılan fotoğraf
sergisine ev sahipliği yaptı.
Vecihi Hürkuş’un ilk Türk uçağı Vecihi K VI’yı İzmir’de
yapması ve ve ilk uçuşu yine bugün Gaziemir ilçesinin kuruluş
yeri olan Seydiköy’deki Tayyare Meydanı’nda gerçekleştirmesinin anısına düzenlenen sergiyi İstanbul Tayyareci Vecihi Hürkuş
Müzesi Derneği organize etti. Sergiye, Hürkuş’un 84 yaşındaki
kızı Gönül Hürkuş Şarman, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, İstanbul Tayyareci Vecihi Hürkuş
Müzesi Derneği Başkanı Bahadır Gürer ve çok sayıda davetli
katıldı. Havacılık tarihi ve ilk uçak Vecihi K VI’nın yeraldığı 300
fotoğraf ile Vecihi Hürkuş’un röportajlarının bulunduğu gazete
haberleri büyük ilgi gördü. Gönül Hürkuş Şarman, babasının
bu tür etkinlikle hatırlanmasının kendisini çok mutlu ettiğini
dile getirdi. Fotoğrafları dikkatle inceleyen, gazete haberlerini
okuyunca Vecihi Hürkuş’un uçağını uçurabilmek için katlandığı
zorlukları öğrenen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, sanayicilerin dünya ile rekabette üretim ve pazarlamadaki zorluktan
daha fazlasını bürokrasiyle yaşadığını ifade etti.
Vecihi Hürkuş’un kaleminden İzmir’den ilk uçuş
“28 Ocak 1925.. Seydiköy Tayyare Meydanı’nın ölü sükutu içindeyim. Meydanda ne bir tayyare var, ne bir motor sesi..
Hangara geldiğimi gören makinistim Ekrem koşarak yanıma
geldi ve ben daha kendisine bir şey söylemeden o, “Tayyarenizi
çıkarayım mı hocam?” derken gözleri sevinçle doluydu. Hassas
çocuk.. Gelişimi ve maksadımı ne güzel anlamıştı.
Kısa bir süre sonra birkaç askerin daha yardımıyla beyaz kuşum görüldü. İçimdeki coşkun sevince rağmen kararımı kimseye
hissettirmemeye çalışıyorum zannındaydım. Fakat bu hassas
gençlerde öyle içten duygular var ki, benim ne yapmak istediğimi söylemeden onlar biliyorlar. Ve bu işleri yaparken pervaneler
gibi sevinçle çırpınıyorlar ve demek istiyorlar ki, bu muvaffakiyet
Türk milletinindir. 15 dakika devam eden uçuştan sonra inişe
geçtim. Bu tatbikat da normal bir tayyarenin hassasiyeti gibi
neticelendikten sonra etrafımı saran arkadaşlarımın omuzları
üzerinde kendimi buldum. Meydan ne çabuk dolmuştu!
Benim ani uçuşum gibi birçok arkadaş ve talebelerim Vecihi
tayyaresini havada görünce hemen yerlerinden fırlayarak meydana koşmuşlar ve yere indiğim zaman beni candan kutlamışlardı. Duygularıma ve sevincime büyük heyecanlar katan bu
samimi ve candan tezahürat, bu yürekten taşan tebrikler, büyük
başarımın en yüksek mükafatı olmuştu.”
ebsohaber 52 şubat 2009
MECLİS
Yorgancılar:
Reel sektöre
destek şart
Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Ender Yorgancılar, Ender Yorgancılar, krizin yaralarının giderek derinleştiği bir
süreçte Türkiye’nin yine gündeminin farklı konulara kaydığını,
İsrail’in 22 günden bu yana Gazze’ye gerçekleştirdiği saldırının
her anını canlı izlediklerini, yerel seçimlerle ilgili konuların gündemden hiç düşmediğini, gazetelerin manşetlerinde ise tutuklamalar ve detaylarının yer aldığını, ancak bu ülkenin milli gelirini
sağlayan, gencine istihdam yaratan, ülkeye katma değer sağlayan reel sektör temsilcilerinin haykırışlarının ne yazık ki hiçbir
gazetede yer almadığını, sadece reel sektörün, yoğun bakımda
yatan bir hasta olarak karikatürize eden bilgilerini gazetelerde
gördüklerini söyledi. Yorgancılar, 1994 krizinin kamunun, 2001
krizinin bankacılık kesimin krizi olduğunu, yaşanan küresel
krizin ise hızla reel kesimin krizi olma yolunda ilerlediğini ki
bunun da krizin boyutunu ve ciddiyetini arttırdığını belirtti.
Tarımdan, sanayiye, ekonomiden eğitime kadar her alanda
en hızlı şekilde yeniden yapılanmaya gerek olduğunu, politikaların uzun vadede ihtiyaca cevap verebilecek şekilde hazırlanmasının olmazsa olmazlar arasında yer aldığını, bunlar geçmişte
yapılmadığı için sektörlerimizin her geçen gün rekabet gücünü
kaybettiğini söyleyen Yorgancılar, hükümetin krize dair herhangi
bir program ya da politika sunmadığı takdirde önünü göremeyen
reel sektörün, ne üretimine devam edebileceğini, ne istihdam
yaratabileceğini, ne de yatırım yapabileceğini, dolayısı ile reel
sektörün nereye gittiği belli olmayan bir yola girmektense, yerini
korumayı tercih edeceğini belirtti. Türk ekonomisinin kurtarıcısının yine özel sektör olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu,
ancak, hükümet olarak kamunun etkinliği daraltılıp, özel sektör
ekonomide söz sahibi yapılıyorsa, o zaman gereğinin de yapılması gerektiğini, zira özel sektöre dair alınmayan önlemlerin
ülke ekonomisine ihanet niteliği taşıdığını ifade etti.
Yorgancılar, iktisadi olarak krizin kötüleşme derecesinin
işsiz sayısındaki artıştan da anlaşılacağını, ekonomik büyüme
küçüldükçe, istihdamın daralmasının da beklenen bir gerçek
olduğunu, her ne kadar son açıklanan rakamlar işsiz sayısını 2.7
milyon olarak gösterse de asıl rakamların bir sonraki dönemde
ortaya çıkacağını belirterek, 2005 yılından bu yana kurumsal
olmayan sivil nüfus yüzde 3 daralmışken, işsiz sayısındaki artışın
yaklaşık yüzde 7.5 olarak gerçekleştiğini, işsizlik oranının 2005
yılında yüzde 10,1 iken, 2008 yılında yüzde 10,9’a yükseldiğini, özellikle genç nüfusumuzdaki işsizlik oranının dikkat çekici
olduğunu, bir de gizli işsizlik konusu detaylı değerlendirildiğinde bu oranın, yüzde 20’nin üzerinde olduğunun çok açıkça
görüldüğünü dile getirdi.
İşini kaybeden, evini geçindiremeyen, borçlarını ödeyemeyen vatandaşın psikolojisinin bozularak, suça meyilli hale
geldiği bir süreçten geçildiğini, zira ülkemizde son 7 yıldır suç
oranının yüzde 63 arttığını söyleyen Yorgancılar, kapanan ticari
işletme sayısındaki yıllık artışın yüzde 51.2 ile rekor bir düzeye ulaştığını ki, sadece İzmir’de 30’a yakın iflas ertele-mesi ve
20’ye aşkın iflas isteyen firma bulunduğunu, tüm bu yaşananlara
son vermenin hükümetin elinde olduğunu, yapılacak düzenlemeyle işçinin işverene yükünü hafifletmeye yönelik çalışmaların
sonuçlanması, sektörlerimizin desteklenmesi için gerekli acil
tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini vurguladı. Yorgancılar, “bizler ne krizler atlattık” demenin bugün bir anlamı bulunmadığını, geriye dönüp bakıldığında 2007 ve 2008’de olduğu
gibi 2009’u da nasıl tükettik diye konuşulmamasını ve herkesin
ülkemizde her şeyin güzel olması için elinden gelen gayreti fazlasıyla sarf edeceği bir yıl olmasını ümit ettiğini söyledi.
ebsohaber 53 şubat 2009
MECLİS
Taşkın:
Tedbirler
zamanında
uygulanmalı
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim
gi yükünün azaltılması, tarım sektöründeki
Kurulu Başkanı Tamer Taşkın, Türkiye
küçülmenin önüne geçilmesi, sanayicinin
“IMF’den gelecek kaynak sanayi
ekonomisinin son 6 yılda yakaladınakit sıkıntısının acilen çözülmesi, kamu
sektörüne yönlendirilmeli. Yapığı istikrarlı büyüme trendinin, Türk
ve özel sektöre yönelik taahhütlerin zamasal reformlara devam edilmeli.
sanayisinin eseri olduğunu, dolayınında yerine getirilmesi, mevduatların taKamu kaynaklarının kullanımında
sı ile üreticinin yaşadığı sıkıntıların
mamının veya bir kısmının sigorta kapsaetkinlik sağlanmalı.”
Türkiye’nin sıkıntıları olduğunu, ancak
mına alınması, hazinenin sanayiciye kredi
hükümetin halen krize karşı herhangi
vermek için kaynak yaratması, Merkez
bir tedbir planı gerçekleştirmemiş olmasının yaşanan sıkıntılara
Bankası’nın bankaların iskonto kredisi verme koşullarını kolayçözüm bulunamamasına neden olduğunu ifadeyle, ekonomilaştırması, artan stok maliyetlerini azaltmaları için stok kredilenin tüm göstergelerinin nerdeyse olumsuz seyrettiğini, büyüme
rinin sağlanması, tedarikçiye kredi desteği verilmesi, bankaların
oranının, üretimin, ihracatın, yatırımların, kredi hacminin, vergi
geri dönmeyen krediler ile karşılaştıklarında, şirketlerin iflasını
hasılatının, tüketici talebinin düşüşte olduğunu, giderek derinistemelerine bir çözüm üretilmesi, Eximbank’ın ihracatçıya
leşen krizin dip noktasına ne zaman varılacağının cevabının
desteğini arttırması, Merkez Bankası’nın kontrollü faiz indirimine
gerçekten çok zor olduğunu, zira Merkez Bankası Başkanı’nın
devam etmesi, sanayicinin enerji maliyetlerinin arttırılmasından
yapmış olduğu bir açıklamada “yeni gelecek olan kriz dalgasına
vazgeçilmesi, kredi kullanımında alınan vergilerin düşürülmesi,
hazırlanın” dediğini belirtti.
yurt dışından alınan KKDF’lerin üzerindeki yüzde 3 verginin kalTaşkın, IMF ile yapılan anlaşma sonrasında gelecek paranın
dırılması, kıdem tazminatı sorununa çözüm bulunması, çalışma
sanayi sektörüne yönlendirilmesi gerektiğini, akabinde yapısal
mevzuatında esnekliğin uygulanmasının sağlanması ve çalışma
reformlara devam edilmesi, zor durumda bulunan şirketlere
ödeneğinden yararlanma koşullarının kolaylaştırılması, belirli
yönelik yasal mevzuatın geliştirilmesi, kamu kaynaklarının kulsüreli iş sözleşmelerinin yapılmasına ilişkin sınırlamaların kaldılanımında etkinlik sağlanması gerektiğini, zira Türk sanayisinde
rılması, çalışılan süreye göre ücret ödeme sistemi uygulamasına
kriz şartlarında AB kaynaklı yeni yüklere tahammül bulunmadıgeçilmesi, Sosyal Güvenlik Sisteminde Bağkur ve Emekli Sandığı
ğını, hükümetinin birinci önceliğinin talebi canlandırmak, kamu
açıklarının işçi ve işveren pirimlerine yansıtılmasının önlenmesi
alt yapı yatırımlarını hızlandırmak, yatırım indirimini acilen
gerektiğini söyledi.
yeniden uygulamaya koymak yarım kalmış sanayi yatırımlarını
Taşkın, Aralık ayında Fas, Bosna Hersek, Kosova ve Mısır’a
tamamlamak olduğunu ifade etti.
yapılan ziyaretlere katıldığında, Avrupa’nın daralmasının
Dünyayı etkisi altına alan krizden dolayı ihracatçılarımızın
yanında, Avrupa, Amerika gibi sanayileşmiş ülkeler konseptindamping uygulamalarına karşı korunması, enerji üzerindeki verde olmayan, ülkelerin hayatını devam ettirdiğini gördüğünü,
ebsohaber 54 şubat 2009
MECLİS
onun için Afrika ülkelerine, BalkanTOBB kadın girişimciler kurulunu ve
lara, Orta Doğu ülkelerine ve Türki
KOBİ Ege Platformunu oluşturarak, işler
“Görev süremiz boyunca sanayi
Cumhuriyetler’e yapılacak ihracat ile sıhale getirdiklerini, irtibat bürolarımızın
sektörünün büyümesi, sanayi
kıntılı dönemin aşılabilineceğini belirtti.
hizmet vermeye devam ettiğini, Ankara
kuruluşlarının kurumsal ve pazar
Daralan iç piyasa için yerli malı kullanılofisimizin 4 yıldır başa baş bütçesiyle
olarak gelişmeleri, Odamızın
ması yönünde tavsiyelerde bulunurken,
odamıza en ufak bir yük getirmediğini,
kurumsal kapasitesi için çalıştık.”
batılıların bunu bizden daha iyi yaptıklaKOBİ Okulunun 2006 yılında başlatmış
rını, öncelikle fabrikalarını yaşatma heolduğu projesi ile eğitim alanında sesini
sabı yaptıkları için zincir fabrikası olan yabancı firmaların önce
duyurduğunu, KOBİ yaz okulunda inovasyon, farkındalık temadiğer ülkelerdeki fabrikaları kapatacaklarının hesaba katılması
larının işlendiğini, üyelerimize yönelik ücretli ve ücretsiz eğitim
gerektiğini, ayrıca, iflas erteleme, kayyum, atama gibi konuların
faaliyetlerinin gerçekleştirildiğini, ücretli eğitimlerden elde ediaynen Avrupa’da da bulunduğunu, üstelik devletin firmaları
len 55 Bin TL’lik gelirin EBSOV’a devredildiğini, 25 bin kişinin
birbirini aldatma ve istismar etmelerini önleyecek kontrolleri ve
verilen eğitimlerden yararlandığını, eğitim kurumları ile müthiş
sistemleri bulunduğunu, biz de ne yazık ki bu kontrol sistemleri- bir aktivite ve beraberlik sağladıklarını ki bu konuda emeği genin çalışmadığını dile getirdi.
çen İbrahim Gökçüoğlu’na teşekkür etmek istediğini belirtti.
Tamer Taşkın, Odamızda ve üye firmalarda yerli yabancı
üniversite, meslek yüksek okulu öğrencilerine staj imkanı sağGeceli gündüzlü çalışma
landığını, OSB’ler ile kurulan iyi ilişkilerin yanında otomotiv ve
Görev yaptıkları 4 yıllık süreçte; sanayi sektörünün büyümedöküm OSB’lerinin oluşması için her zaman destek olduklarını
si, sanayi kuruluşlarının kurumsal ve pazar olarak gelişmeleri,
ancak ne yazık ki istedikleri çözümü üretemediklerini, EBSOV
EBSO’nun kurumsal kapasitesi ve imajı için çalıştıklarını, ilimiz,
Bayanlar Birliği’nin çalışmalarının son sürat devam ettiğini söyOdamız başta olmak üzere bölgemizin, ülkemizin tanıtımı,
OSB’lerimize yatırımcı çekmek için gayret sarf ettiklerini ki bunu ledi. 10 dilde basılan sektör kataloglarının bir çok uluslararası
yaparken de gerekli olan yurt dışı, yurt içi açılımları gerçekleştir- organizasyona ve ülkeye gönderildiğini, gelen heyetlere verildiğini, EBSO’nun 4 yılda yazılı basında 9134 kere, görsel basında
diklerini söyledi. Taşkın, stratejilerini üyelere ve tüm paydaşlara
1667 kere yer aldığını, Odamızın bilgi işlem alt yapısının en modestek olmak, pazar sağlamak, yatırımı ve gelişimi tamamlamaları üzerine kurduklarını, imaja, bilgiye önem verdiklerini, EBSO dern şekilde yatırımlarının yapıldığını, vize konusunun Odamız
organlarının tüm rutin toplantılarını gerçekleştirerek, faaliyetlerin çalışanlarınca en hızlı şekilde çözümlendiğini, EBSO logosunun
marka tescilinin yapıldığını, önceki dönemde başlatılan Odamız
yolunu açan karar süreçlerini işlettiğini, yurt içinde çeşitli etkinkatlarındaki tadilatların bitirildiğini belirtti.
likleri düzenleyici birçok organizasyonda katılımcı rolü oynarTaşkın, 4 yıllık görev süresinde, çalışmalarına destek veren,
ken, yurt dışında ise daha çok katalog göndererek, iletişimci bir
yardımcı olmaya çalışan başta EBSO Meclis Başkanı Yorgancıfaaliyet stratejisi izlediklerini ifade etti.
lar, Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu üyeleri, Meslek Komiteleri
Taşkın, geçen süreçte Odamızın çok sayıda üst düzey yerli,
üyeleri olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlara, sivil toplum
yabancı konuklar tarafından ziyaret edildiğini, yine 5 kıta ve 61
örgütlerine, üst düzey yöneticilere, Başbakan nezdinde bakanlaülkeden gelen yabancı ziyaretçileri ağırlamanın mutluluğunu
ra, bürokratlara ve kurumlarına teşekkür ederek, azalan kadroya
yaşadıklarını dile getirerek, Odamızın yurt içinde üst düzey
rağmen, artan işyükünün üstesinden başarıyla gelen, tüm oda
ziyaretler gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar,
komutanlar, Vali, Müsteşar gibi çok sayıda makama da sanayici- çalışanlarına Genel Sekreter Mustafa Kalyoncu nezdinde teşekkür etti.
nin sorunlarının, önerilerinin bizzat iletildiğini, 2004 yılında 27
olan uluslararası etkinlik sayısının 2008 yılında 152’ye ulaştığını
belirtti. Taşkın, EBSO’nun 42 kurum ve kurulda temsil edildiğiOnur veren görev
ni, yurtiçi ve yurt dışında düzenlenen fuarlarda, kurulan ücretÖnümüzdeki seçim sürecinde tüm üyelerimize seçime
siz standlar ile gerek Odamızın, gerekse üyelerimizin tanıtıcı
katılarak oy kullanmalarını, mutlaka iradelerini sergilemelerini
dokümanlarının sergilendiğini, yapılan temaslar sonucunda
söyleyen Taşkın, göreve geldiği günden bu yana sık sık üç konu
ulusal çapta 18, uluslararası çapta 20 protokol imzalandığını, bu ile karşı kaşıya kaldığını, “EBSO bizim için ne yapıyor” diye sodönemde proje yapmaya önem verdiklerini, özellikle Leonardo
ran sanayiciye bunun cevabını verdiklerini ve artık “EBSO sizin
programı dahilinde meslek liselerinin projelerine sosyal ortak
için her şeyi yapıyor, peki siz yararlanıyor musunuz” diye sorolunduğunu, bazı projelerde ise paydaş ortak olarak rol alındığı- duklarını, diğer sorunun, “siz oradan kimin parasını harcıyorsunı söyledi.
nuz?” olduğunu ki, “4 senedir müthiş azalan bütçe ile kimsenin
KOSGEB tarafından sağlanan hizmet ve desteklerin, KOBİ’ler parasını gereksiz harcamıyoruz” yanıtını verdiklerini, üçüncü
için çok önemli olduğunu bildiklerinden dolayı, EBSO, KOSkonunun ise seçimlerdeki “15 dakika önce bir arkadaş geldi ona
GEB iş birliği ile kurulan EBSO sinerji odağının ve Türk Patent
söz verdim” konusu olduğunu, oysa EBSO’nun temsiline aday
Enstitüsü’nün hizmete girdiğini, EBSO çevre merkezi ile Danışolanların verilen sözlerle değil, bu işi gerçekten sahiplenerek
ma merkezinin gönüllü danışmanlar tarafından sağlanan ücretsiz yapabilecek kabiliyet ve yetenekte olması kriteri baz alınarak
bilgilendirme hizmeti ile 4 senedir arzu eden sanayicilere
seçilmesi gerektiğini ifade etti.
hizmet sunduğunu söyledi. Taşkın, Genç Sanayiciler Birliği’ni,
Taşkın, işveren oldukları için bir çalışan gibi kariyerlerinde
ebsohaber 55 şubat 2009
MECLİS
mevki olarak yükselme şanslarının buMenemen OSB’nin 1000 m2, Manisa
lunmadığını, kariyer konusunu da sosyal
OSB’nin 1,5 milyon m2 yer sattığını,
“1968 yılında alınan kararla
alandaki çalışmalar ile tamamladıklarını,
ALOSBİ’de ise bugün paranızı geri ödüEBSO’nun verdiği bursla İzmir
bundan dolayıdır ki Türkiye’nin sayılı
yoruz dense en az 300-400 bin m2’lik
Yüksek Tekstkil Teknik Okulu’nda
odalarından biri olan Ege Bölgesi Sanayi
yerin terk edileceğini, iyi günlerde sadece
okudum. Yıllar sonra EBSO’ya
Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı
241 bin m2 yer satılan Aliağa OSB’de
başkan oldum, borcumu ödedim.”
görevini yürütmekten büyük onur ve
bugünkü kriz şartlarından sonra kimsenin
gurur duyduğunu, bunun yanında TOBB
gelip yer almayacağını söyledi. 2 sene
yönetim kurulu üyeliğine girmesi konusunda kendisini destekönce yapılan seçimlerle Akkan’a oy verenlerin bugünlerin yaleyen başkanlara teşekkür ettiğini, çünkü bulunmaz bir birikim,
şanmasına neden olduğunu, yani oradaki sanayiciye bu kötülütecrübe edinme fırsatı bulduğunu belirtti.
ğün Akkan’a oy veren meclis üyelerince yapıldığını, şu anda Tire
EBSOV’da verilen bursların kimlere, nereye gittiği konusunun gibi bir kurtuluş şansının da bulunmadığını, zararın sanayicilerin
genelde takip edilmediğini ancak 4.11.1968 tarihinde Odamız
paralarıyla ödeneceğini, ancak bunun nasıl yapılacağını kendisiyönetim kurulunca, kendisinin İzmir Yüksek Tekstil Teknik
nin de bilmediğini, değerlendirmeyi meclis üyelerine bıraktığını
Okulu’nda Odamız tarafından verilecek burs ile okutulmasına
söyledi.
ilişkin alınan kararı okuyarak, 1968 yılında alınan o karar ile,
Yeni çıkarılan Türk lirasına baktığında ilk önce yabancı para
Odamız’ın imkanlarıyla okuduğunu, yıllar sonra kendisinin Ege
zannettiğini, çünkü paranın arkasında yer alan resimdeki kişiyi
Bölgesi Sanayi Odası’nın çeşitli organlarında, son olarak Yönetanımadığını belirterek, EBSO Meclis Üyesi Yurdun’un Atatürk
tim Kurulu başkanlığı görevinde bulunarak, borcunu ödemeye
gülmüyor ifadesinden ziyade paralarımızda yer alan kişilerin
çalıştığını ifade ederek, sözlerine son verdi.
kim olduğunun bilinmediğinden bahsetmesini beklediğini söyledi. Taşkın, EBSO Meclisinin son toplantısını güzel bir şekilde
kapatmasını beklerken yine adından kavgalarla söz ettireceğini
Taşkın üyeleri cevaplandırdı
bunun kendisini çok üzdüğünü, çünkü bu meclisin şehrin en
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın, 2 sene önce yapılan
seçilmiş, mutena, şerefli, itinalı işadamlarının geldiği bir yer
ALOSBİ seçimlerine “5 trilyon verin ben burayı bitireceğim”
olduğunu ifade etti.
diyerek girdiğini, ancak Akkan’ın seçildiğini, o zaman 5 trilyon
Atıl Akkan; Taşkın’ın ifadelerinde bazı yanlışlıkların bulunile rayına oturtulabilecek organizenin bugün sohbetlerde söyduğunu, eğer yer satmamış olsalardı ALOSBİ gibi bir şaheseri
lenen borcunun 160 trilyon olduğunu, her ay meclis üyelerine
yaratamayacaklarını belirterek, ALOSBİ üyelerine borçlardan
gönderilen OSB kitapçığına bakıldığında bu borç yer almasa da
dolayı kimsenin para ödetmeyeceğini, şu anda kesin hesapların
sanayi alanının 9 milyon 220 bin, toplam alanın 4 milyon 648
çıkarıldığını, geçici kabulün yapıldığını, 35-40 euroyu tamamlabin olduğunun, 2008 yılı sonu itibariyle 2 milyon 711 bin 510
yanın gelip tapusunu alabileceğini, kimsenin sıkılmasına gerek
m2 arsa satılırken, 2005 yılı başında 2 milyon 470 bin m2 arsa
olmadığını, bugün ALOSBİ’de çıplak tarlanın m2’sinin 150satışı yapıldığının görüldüğünü, yani 5 yıldızlı, 7 yıldızlı olduğu
300 milyon lira arasında olduğunu, eski üyelerin menfaatlerini
ifade edilen OSB’nin bu iki süreç arasında sadece 241 dönüm
korumak için arsaların elbette bugünkü bedelden satıldığını,
yer satabildiğini belitti.
Taşkın’ın ifade ettiği gibi sadece 240 bin m2 arsa satılmadığını,
Taşkın, şehre ters olduğu ifade edilen Tire OSB’nin aynı
ayrılan üyeler düştüğü için rakamın öyle göründüğünü, tapu versüreçlerde 448 bin dönüm, Torbalı OSB’nin 335 bin dönüm,
dikleri alanların 531dönüm olduğunu, eğer Taşkın’ın Krone gibi
firmaları başka organizelere götürmeseydi ALOSBİ’nin de büyük
oranda yer satışı yapabileceğini belirti.
Meclis Başkanı Yorgancılar; Tüm OSB’lerin olduğu gibi
Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı Bayanlar Birliği Başkanı
ALOSBİ’nin de evraklarının herkese gönderildiğini, her ne kadar
Berkay Eskinazi, EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin 10 yılı
Akkan’ın ALOSBİ’nin 69 milyon YTL civarında banka borcu
geride bıraktığını, geçen bu süreç içerisinde hedefolduğunu söylese de bunun üzerine ilave edilmesi gereken 25
lerinin ihtiyacı olan öğrencilere eğitim bursu sağlatrilyon liralık bir leasing borcu, 25 trilyon lira civarında da mütemanın yanısıra kendileri, eşleri, çevreleri için de bir
ahhide borç bulunduğunu toplamda bugün itibariyle 120 trilyon
şeyler yapmaya çalışmak olduğunu, aldıkları eğitimlira borç bulunduğunu, gelen evrakta sadece leasing borcunun
ler ile hep birlikte çok şeyi aştıklarını, cesaretlenyer aldığını, müteahhide olan borca yer verilmediğini söyledi.
diklerini, birbirinin hayatlarına dokunduklarını, çok
Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın; eğer Krone’yi Tire
şey öğrendiklerini, başardık-larını, mutlu olduklarını,
OSB’ye kendisi götürdüyse, İpek Kağıt Georgia-Pacific’i ve
başardıkça daha çok inandıklarını, inandıkça çoğalHindistan’dan gelen traktör fabrikasını Manisa’ya kimin götürdüdıklarını belirtti.Başta 10 kişiyle başladıkları yolda 25
ğünü sormak istediğini, ayrıca OSB’lerimizi ziyaret eden yabancı
kişiye ulaştıklarını, amaçlarının ortak olduğunu
yatırımcıların neden denizin kıyısında, limana 2 km mesafede,
hatırlatan Berkay Eskinazi, cesaretleri ve umutları ile 4 yıllık
7 yıldızlı yeri tercih etmeyerek, merkeze 1 saat uzaklıktaki
süreçte Vakfa yaklaşık 80 bin TL katkı sağladıklarını bildirdi.
OSB’leri tercih ettiklerini tüm meclisin düşüncelerine sunmak
istediğini dile getirdi.
Bayanlar başardıkça mutlu
ebsohaber 56 şubat 2009
MECLİS
Sanayicinin gündemi
ABD’de mortgage kredisi
krizi ile başlayıp
dünyayı saran
global finansal
krizin etkilerine
karşı Türkiye’nin
alması gereken
önlemler Ege
Bölgesi Sanayi
Odası Meclis
Toplantısının
gündemini oluşturdu. Dünyanın
yaşadığı kriz
ortamının ayak
sesleri duyulurken Türkiye’nin
iç siyasi gelişmelere odaklandığını ve alması
gereken önlemlere odaklanamadığını vurgulayan EBSO
Meclis Üyesi sanayiciler, proje,
üretim, yatırım
ve istihdamın
öneminin bir
kez daha anlaşıldığını, hükümetin reel sektörü
destekleyecek
önlemleri zaman kaybetmeden uygulamaya
koymasını, global krizin fırsata
çevrilmesini
istedi.
sektörler ve ekonomi
Avni Ersoy
Bir araya gelmeyi bildik
EBSO Meclis Üyesi
Avni Ersoy, Ege Bölgesi
Sanayi Odası Meslek
Komitesi’nde ve meclisinde 1981 yılından bu
yana görev yaptığını,
göreve başladığında
sanayici büyüklerinden; EBSO’nun bir
okul olduğu, her gün
yeni şeyler öğrenildiği,
her ne kadar tartışmalı
toplantılar yaşansa da
amacın daha iyiye doğru gitmek olduğunu dinlediğini, aslında sadece
dinlemekle kalmayıp, geçen 25 yıllık süreçte
bunları yaşadığını, her şeyden önemlisi birliktelikleri paylaştıklarını, bir noktada buluşmasını
bildiklerini, yeni adımlar attıklarını, var olanları
daha güzelleştirmek için çaba sarfettiklerini,
hiçbir yerde olamayacak seçim heyecanlarını
yaşadıklarını, her ne kadar bazen toplantılarda
fikir birliğine varmak için tartışıp, bağrışsalar
da toplantı sonrasında yine bir araya gelmeyi
bildiklerini söyledi.
Ersoy, sadece bölgemizde değil, ülkemiz
ekonomik ve ticari hayatında üreticiler olarak
önemli kararların alınmasının altına imza attıklarını, kendi sektörlerindeki bilgi ve deneyimleri,
diğer sektörlerdeki sanayicilerle paylaşarak
sinerji yarattıklarını, şehrimizin gelişmesine destek olabilmek için OSB’lere sanayi odası olarak,
sanayiciler olarak var güçleriyle destek olmaya
gayret ettiklerini, geçen süreç zarfında bilgilerini, deneyimlerini ikinci nesillere aktarmak, geleceğe yön vermek için çaba sarfettiklerini ve artık
yavaş yavaş bu görevleri genç beyinlere bırakma
zamanının geldiğini dile getirerek, 25 yılı aşkın
süre zarfında emek veren bir sanayici olarak
artık Ege Bölgesi Sanayi Odası’na sadece onur
üyesi olarak katılma kararı aldığını, her ne kadar
artık EBSO’da görev almayacak olsa da kalbinde
EBSO’nun ve birlikte çalıştığı arkadaşlarının her
zaman olacağını, 25 yılı aşkın sürede EBSO’da
görev aldığı için çok büyük gurur duyduğunu,
böylesine değerli dostlar edindiği için çok mutlu
olduğunu belirtti.
Nezih Öztüre
Onurlu bir görev
EBSO Meclis Üyesi
Nezih Öztüre, otuzlu yaşlarına girerken,
büyük bir keyif ve
heyecanla girdiği EBSO
meclisinde büyük onur
duyarak çeşitli görevlerde bulunduğunu,
insanın bir kere burada
görev alınca hep burada
olmak istediğini, ne kadar süredir bu mecliste
görev yaptığını hatırlamadığını ama artık
onur üyesi olarak EBSO’da yer almak istediğini
söyleyerek, istemeden kırdığı ya da üzdüğü
arkadaşları varsa özür dileyerek, yeni seçilecek
Meclis üyelerine başarılar diledi.
İbrahim Gökçüoğlu
Üniversite sanayi işbirliğinde
gurur verici sonuçlar
EBSO Meclis Üyesi
İbrahim Gökçüoğlu,
4 yıllık görev süresinde
EBSO Meclisi’nde belirli
deneyimler edindiğini,
kendisine verilen ÜSKK
görevini de layıkıyla
yapmaya gayret ettiğini, çünkü bu ülkenin
kurtuluşunun, geleceğinin ancak üniversitelerdeki bilgi birikiminin
sanayiye aktarımı ile
gerçekleşeceğine inandığını ifadeyle, şimdiye kadar üniversite sanayi
işbirliğinin hayata geçirilmesinde büyük etken
olan döner sermaye sistemini 3.5 yıl boyunca
takip ettiklerini ve en sonunda, döner sermaye
ebsohaber 57 şubat 2009
MECLİS
sistemiyle ilgili kanun tasarısının maliye bakanlığına gönderildiğini, ufak revizyonların yapılmasının ardından 2-3 ay içerisinde
büyük engellerin kalkacağını, bu oluşumun içinde lokomotif
konumunda bulunan EBSO için neticeye varılacak olmasının
gurur verici olduğunu belirtti.
Gökçüoğlu, ÜSKK’nın 2000 yılında kurulan bir komite
olduğunu ancak, şimdiye kadar yapılan çalışmalarla ilgili yazılı
bir belge bulunmadığını gördüklerinde, komitede yeni görev
alacaklara kılavuz olması açısından 2000-2005 arasında yapılan
toplantıların tutanaklarını bir kitapçık haline getirerek kütüphanemizde yer verdiklerini ayrıca, 2005-2008 devresinde yapılan
tüm çalışmalarla ilgili bilgileri derleyerek kitap haline getirdiklerini, CD olarak da meclis üyelerine dağıttıklarını söyledi.
Üniversite-sanayi işbirliğinin oluşturulmasında büyük emek
harcayan arkadaşlarına teşekkür eden Gökçüoğlu, bundan sonra
bu komitede görev alacaklara büyük işler düştüğünü, çünkü
zor olanı başararak engelleri kaldırdıklarını, artık üniversitedeki
hocaların sanayicileri ziyaret edebileceklerini, böylece ortak
çalışmalar için gerekli ortamın yaratılmış olduğunu dile getirdi.
TOBB tarafında oluşturulan YOİK Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nda 12 tane komite bulunduğunu, bu
komitelerde yer alan sanayiciler ile devletin bürokratlarının karşılıklı fikir telakkileri sonucunda bir eylem planının hazırlandığını ve emir niteliğinde olan planın hedefe ulaşmazsa tekrar revize
edilerek, neticeye ulaştırılmaya çalışıldığını ki yapılan çalışmaların ardında Başbakanlığın bulunduğunu söyleyen Gökçüoğlu,
1,5, 2 senedir üzerinde çalıştığı bir proje bulunduğunu, bunun
eylem planına alınması için konuyu diğer bir grupta bulunan Tiryaki ile paylaştığını ve büyük ilgi gören projesinin eylem planına
alındığını belirtti. Bunu ifade etmesindeki amacının EBSO’da
TOBB’a görevli gönderilecek kişilerin Başkan ve Başkan yardımcılığı hedefi olması gerektiğini, çünkü bu hedeflenmediği
takdirde karar alınan masalarda bulunulamadığını, dolaysıyla,
düşüncelerin, projelerin hayata geçirilemediğini söyledi.
Gökçüoğlu 4 yıl boyunca birlikte çalıştıkları Meclis
Başkanı’na, Meclis Üyelerine, Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyelerine Genel Sekreter nezdinde bütün oda çalışanlarına teşekkür
ederek, 11 Şubatta yapılacak seçimlerde herkese başarılar diledi.
Salih Esen
Plastik sektörü desteklenmeli
EBSO Meclis Üyesi Salih Esen,
hem Meclis, hem de Yönetim Kurulu
Başkanı’nın ülkenin içinde bulunduğu
durumu çok güzel özetleyerek, sektörel
desteğe ihtiyaç duyulduğunu bir kez
daha vurguladıklarını, kendisinin de
plastik sektörünün nasıl desteklenmediği, aksine ne kadar güç duruma düşürüldüğü hususunda bilgi vermek istediğini
söyledi.
Esen, plastik sektörünün son derece
dinamik bir sektör olduğunu, bir çok
yere gerek mamül, gerekse hammadde
olarak katılması nedeniyle ihracattaki
öneminin büyük olduğunu, ancak bunun ithalata da bağlı olduğunu, çünkü üretilen ve tüketilen ürünlerin %80’inin, yaklaşık
3 milyon 200 bin tonunun yurt dışından ithal edildiğini belirtti.
Sektör mensuplarına bildirilmeksizin ve görüşleri sorulmaksızın
yılbaşında alınan karar ile gelişmekte olan Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Endonezya, Filipinler, Güney Afrika, Hindistan,
İran, Katar, Kuveyt, Kazakistan, Malezya, Lübnan, Nijerya,
Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Tayland, Türkmenistan,
Ukrayna, Umman ve Vietnam gibi ülkelerden yapılan ithalatta
alınan vergi oranının %3’ten, %6.5’e çıkarıldığını, ayrıca özel
teşvik düzenlemelerinden yararlanacak Azerbaycan, Gürcistan,
Kolombiya, Venezuella gibi ülkeler için de bugüne kadar %0
olan gümrük vergisinin %6.5’e yükseltildiğini, ancak yapılan
vergilendirme salt olarak %40’lık ithalatı karşılayamadığı için
bu %40’lık bölümün fiyatının % 3.5 oranında arttığını, geriye
kalan %60’lık kısmın da fiyatlarının kendiliğinden yükseleceğini,
dolayısıyla plastik sektörüne gelecek olan yükün bu bağlamda
120 milyon dolar gibi bir seviyeye çıkacağını, buradan hükümetin kasasına girecek olan paranın da 40 milyon dolar seviyesinde
olacağını vurguladı.
Yapılan uygulamanın çarpıcı boyutunun, saymış olduğu
ülkelerden mamül alındığında değil de hammadde alındığında
gümrük vergisinin uygulanması olduğunu, yani Türkiye’deki
işleme sektörünün rekabet gücüne darbe vurulduğunu dile
getirdi. Esen, hükümetin krizin reçetesi olacak nitelikte almış
olduğu kararla; yurtdışındaki nakitlerin ülkemize getirilmesi
durumunda çok düşük vergi alınacağının açıklanarak, kaynakların ülkeye girmesinin önünün açıldığını, hisse senetlerinden
stopajın kaldırıldığını, mevduat sigorta fonu kapsamının geliştirilmesi için yetki alındığını, ancak mevduata verilen güvence
oranının arttırılması konusunda bir girişimde bulunulmadığını,
imalatçı kobilere can suyu kredisi adı altında kredi verildiğini,
vergi borçlarının ertelendiğini, vergi borcunu 18 ayda ödeyenden çok küçük oranda faiz alındığını, SSK primlerini aksatmadan
ödeyenlere yüzde 5 indirim getirildiğini, sicil affının çıkarıldığını
belirterek, yapılan uygulamalardan hangi sanayicinin ne şekilde
yarar sağlayacağının, belli olmadığını ifade etti.
Esen, Merkez Bankası görüşüne göre; daha aktif bir yapı
sergilemek, sanayinin canlandırılması, iş aleminin hareketlendirilmesi adına hükümetin bir takım tedbirleri almaya gayret
ettiğini, ancak tüm üreticilerin kaynağa ihtiyacı varken, neden
yurt dışından hammadde getirdiklerinde vadeli ithalattan yüzde
3 oranında KKDF alındığını anlayamadığını belirterek, halen
daha IMF ile yapılan görüşmelerde belirgin bir noktaya ulaşılamadığını, bunun gerekçesi olarak da seçimlere kadar yatırımlara
hız verildiği, kaynak yaratıldığı için IMF’nin bunları engellemesi
olarak gösterildiğini ki bunun da yatırımların dolu dizgin gidebileceği, kaynakların orta yerde uçuştuğu bir dönemin yaşandığı
anlamına geldiğini, oysa hiçbir sanayicinin yüzde 40 kapasitenin
üzerine çıkabilecek üretim ve satış kapasitesine sahip olmadığını
söyledi.
IMF ile anlaşma sağlanması için seçimler beklenirken, bu
dönem içerisinde hiçbir firmanın iflas etmesine, haciz kıskacının
içine girmesine sebep olunmamasını ümit ettiğini söyleyen Esen,
artık aspirin tedavisine son verilmesi gerektiğini vurguladı. Dö-
ebsohaber 58 şubat 2009
MECLİS
nemin son meclis toplantısı olması dolayısıyla Yönetim Kurulu
Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine yapmış oldukları gayretli
çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, yeni dönemde de gerçekleri bu kürsüden haykırmak için beraber olmayı ümit ettiğini
söyledi.
Atıl Akkan
BOTAŞ OSB’leri finans kaynağı görüyor
EBSO Meclis Üyesi Atıl Akkan, Dönemin son meclisi olması nedeniyle, 4
yıl boyunca görev yaptığı Yönetim Kurulu Başkanı nezdinde Yönetim Kurulu’na,
Meclis Başkanı nezdinde tüm meclis
üyelerine teşekkür ederek, 11 Şubatta
yapılacak olan seçimlerde adaylara
başarılar diledi.
Aliağa OSB Yönetim Kurulu Başkanı
olarak kendisinin, İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş’ın, Kemalpaşa
OSB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar
Yurdun’un, Tire OSB Yönetim Kurulu
Başkanı Kamil Porsuk’un ve Manisa
OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek’in bir araya gelerek,
BOTAŞ’ın sanayicilerden ve organizelerden istediği teminat
mektuplarına karşı çıkan bir basın toplantısı yaptıklarını, bunun
sonucunda 23.12.2008 Cuma günü Ankara 55. noterliğinden bir
ihbarname aldığını ve burada; sermayesinin tamamının devlete
ait olan BOTAŞ’ın ticari anlamda serbest piyasa koşullarına göre
hareket eden bir iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, bu noktada
kamu nezdinde güvenilir bir şirket olan müvekkil şirketin kurum
kimliğinin zedelendiği, şahsi ve kurumsal haklarına saldırı mahiyetinde ifadelere yer verilmesi noktasında bu ihtarın çekilmesi
zaruretinin doğduğunun ifade edilerek, toplantıda sarf ettiği
sözlerin kendisine ait olup olmadığını sorulduğunu söyledi.
Akkan, sarf ettiği sözlerin kendisine ait olduğunu asla tekzip etmediğini, hatta az bile söylediğini düşündüğünü, enerji
bakanlığı çeşitli kurumlarına para kaptırmışken, 17 trilyon da
TEİAŞ, TEDAŞ’dan alacağı varken, BOTAŞ’ın OSB’lerden bir lira
alacağı olmadığı halde teminat istediğini, bu adaletsiz davranış
karşısında OSBÜK’ten çıkan karar ile artık hiçbir organizenin
teminat vermeyeceği gibi bir de dava açacağını belirtti. Bilgi
edindirme kanunu çerçevesinde doğalgazı ne kadar fiyata alıp,
ne kadar fiyatla sattıklarını sorduklarını, gelecek cevap sonrasında fahiş fiyatla Türk halkına doğalgaz sattıkları için dava açacaklarını dile getiren Akkan, 1 Ocak 2008 ile 31.12.2008 tarihleri
arasında doğalgaza %77 zam yapıldığını, her ne kadar bu süre
zarfında petrolün varilinin 190 ile 146 dolar arasında seyretmesi
nedeniyle bu artışın yapıldığı söylense de şimdi petrolün varili
40 dolara düşmüşken niye doğalgazda indirim yapılmadığını, bir
şirket olarak elbette kar etmesi gerektiğini ancak bu kadar fahiş
fiyatlarla kar etmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
Gelen ihbarnameye cevap vermeyeceğini, şimdiye kadar
kendisine çok ihtarnameler geldiğini, gümrük baş müdürünün
yüzüne yolsuzluk yapıldığı, rüşvet çarkının döndüğünü söylediklerini, savcılığa gidip beraat ettiklerini, çünkü ispatladıklarını,
doğalgaz konusunda da OSB’ler olarak mücadelelerinin devam
edeceğini söyledi.
Erdoğan Çiçekçi başkan adaylığını açıkladıktan sonra birlikte
yedikleri bir yemekte, “sen başkan adayı olamazsın, devam
ettiremezsin, çünkü şartlı başkanlıklar telaffuz ediyorsun” dediği
zaman, Çiçekçi’nin “cenazem de kalksa başkan adayıyım” dediğini, ancak, geçen hafta “Ender Yorgancılar için çekiliyorum”
derken, “Atıl Akkan da çekilsin yaşı ilerledi” ifadesini kullandığını söyleyerek, Çiçekçi’nin kendisinden büyük olduğunu belirtti.
Akkan, geçen meclis toplantısında adaylığının meclis üyelerine
bağlı olduğunu ifade ettiğini, geçen süreç içerisinde ise aday
olmaya karar verdiğini, diğer adaylara başarılar dilediğini belirterek, son kararı verecek olanlara “kimi layık görüyorsanız ona
oy verin” dedi.
Erdoğan Çiçekçi
Göstergeler olumsuz kritik dönemeçteyiz
EBSO Meclis Üyesi Erdoğan Çiçekçi, işveren sendikaları konfederasyonu
başkanlığından aldığı yazıda; dünyanın
içinde bulunduğu kriz ortamında hükümetimizin halen önlem planını açıklamaması nedeniyle, birçok sektörün krizden kaynaklanan sorunlarla kendi başına
mücadele ettiği, güven duygusu ve
sorunlara çözüm bulma umudu giderek
azaldığı için bu gerçekler karşısında 10
Şubat 2009 Salı günü yapılacak toplantıya davet edildiğini ve yazı ekinde gönderilen raporda dikkatini çeken bölümü
paylaşmak istediğini söyledi. Buna göre
raporda, son yıllarda sanayi üretiminde istikrarsızlığın giderek
yükselmesi, cari açık, enerji ve işgücü maliyetleri başta olmak
üzere yüksek girdi maliyetlerinden kaynaklanan hızlı rekabet
gücünün azalması ve döviz cinsinden özel sektör borçlanması
gibi yapısal sorunlar yaşayan Türk ekonomisinin, 2008 yılında
patlak veren küresel krizin olumsuz etkileri ile son derece kritik
bir döneme girdiği, ekonominin hemen hemen tüm göstergelerinin olumsuz yönde seyrettiği, büyüme oranının, sanayi üretiminin, yatırımların, ihracatın, verimliliğin, kredi hacminin, satışların, tüketici talebinin, vergi hasılatının düşüşte olduğu, işsizlik
ile kapanan işyeri sayısının hızla arttığı, Türkiye ekonomisinin
resesyona girdiği, bu vahim tabloya rağmen sanayi sektörünün
yalnız bırakıldığı, adeta üvey evlat muamelesine tabi tutulduğu,
uluslararası piyasalardaki likidite fazlasının yanlış fonlanması
sonucu krizin ülkeden ülkeye şekil değiştirdiği, giderek derinleşen krizin dip noktasına ne zaman varacağının kimse tarafından
bilinemediği, bilinen tek hususun ülkemizde en büyük riskin reel
sektörün üretimi ve istihdamın üzerinde bulunduğu konularının
yer aldığını dile getirdi.
Çiçekçi, en önemli sorunun yaşanan kriz olduğunu, konfederasyonun bu kadar açık tavır koymasının küçümsenmemesi gerektiğini, zira yaklaşık 28 işveren sendikasının böyle bir metnin
altına imza atarak çağrı yaptığını, yakın zamanda dile getirdikleri tedbirlerin hükümet tarafından en kısa sürede alınacağını ümit
ebsohaber 59 şubat 2009
MECLİS
ettiğini, çünkü bekleyecek vaktin kalmadığını belirtti.
6 ay önce Yönetim Kurulu Başkanlığına aday olduğunu
açıklarken, EBSO Başkanının 4-5 günlük süreç içerisinde tanınmadan seçilmesini önlemek, iyi değerlendirme yapılmasına
zaman tanımak için erkenden adaylığını açıkladığını söylediğini,
aynı zamanda kendi komitesinden Esen’in adaylığını açıklaması
durumunda da kendi adaylığı gözden geçirebileceğini belirttiğini
söyleyen Çiçekçi, Esen’in aday olduğunu açıklamasını ardından,
Akkan’ın kendisine konuyla ilgi ne düşündüğünü, bir komiteden
iki başkan adayı olmasının doğru olmayacağını söylediğini, kendisinin ise Esen’in adaylığı konusunda bir şey duymadığını ifade
ettiğini, daha sonra Esen’in adaylığını öğrenmesiyle adaylıktan
çekildiğini söyledi.
EBSO’da hizmet eden başkanların çok değerli olduğunu, hiç
kimsenin saygıda kusur etmeyeceklerini, Akkan’a da kendisini
yönetime taşıyan biri olarak hep saygı gösterdiğini, ancak bir
yandan da Akkan’ın öncelikli vazifesinin Aliağa Organize Sanayi
Bölgesi olduğunu hatırlatmak istediğini, 2 sene önce ALOSBİ
seçimlerinde kendisini desteklerken gayet iyi anlaştıklarını, şimdi
EBSO Yönetimine aday olmaması yönünde ifadeleri nedeniyle kötü algılandığını, Akkan’ın kendisinin ifadesinde söylediği
ALOSBİ’nin 160 trilyon lira olan borcunun öncelikle temizlenmesi gerektiğini, çünkü kendisine inanarak oy verdiklerini, bu
güveni boşa çıkarmadan gereğini yapması gerektiğini, yoksa
kendisinin aday olmasının arkasından çekilmesinin hiç önemli
olmadığını, aday olan Yorgancılar’ın yanında da seve seve hizmet yapabileceğini belirtti.
Adaylık polemiği
Atıl Akkan, Çiçekçi’nin mensubu olduğu sendikanın yazılarını son satırına kadar Meclis toplantısında okuyarak, sendikasıyla
bağlantılı konuşmalar yaptığını, ancak her ay dağıtılan OSB’lerle
ilgili kitapçıkları okumadığını, mizanları incelemediğini söyleyen Akkan, Aliağa OSB’nin 160 trilyon lira borcu bulunmadığını, Çiçekçi’nin söylediği sözden dolayı özür dilemesi gerektiğini
belirtti.
Akkan, Fortis Bank’tan 30 milyon dolar kredi aldıklarını,
çeşitli yatırımlarla faizleri ödedikten sonra, 9,5 trilyon para
kazandıklarını, geriye kalan 16,5 trilyonu ödediklerini, ipotek
olarak gösterdikleri arazilerin ipoteklerinin, ödemeler yapıldıkça
çözüldüğünü, bir süre sonra ödedikleri para karşılığında ipoteklerin fek edilmediğini, konuyla ilgili olarak, bankaya, BDDK’ya,
Başbakan’a ve Sanayi Bakanı’na yazılar yazarak, kalan bakiye
borçları ödemeyeceklerini ve uğrayacakları zarardan bu konuya
el atmayanların sorumlu olacaklarını ifade ettiğini vurguladı.
Fortis Banka’la yaptıkları sözleşmede; bankaya yatırılan her 10
dolar karşılılığında 1 m² yerin fek edilmesi ibaresinin bulunduğunu, şu anda Fortis Bank’a 2100 dönüm yerlerinin ipotekli
olduğunu ki oysa ipotek altında olması gereken yerin 1300
dönüm olduğunu, 800 dönüm daha yerin ipoteğinin fek edilmesi gerektiğini, ancak banka fek yazılarını vermeyince, bankadaki
bütün paraları çekerek başka bankalara aktardıklarını, bunu
da üyelere bildirdiklerini çünkü anlaşma yapılırken bankanın
üye listesini alarak tüm üyelere paraları bankalarına yatırmaları
gerektiği yönünde yazı yazdığını söyledi.
Bu tür konuşmaların yaşanacağını tahmin ettiği için Fortis
Banka giderek, çift imzalı ve kaşeli yazı aldığını ki burada;
yazının düzenlendiği tarih itibari ile kayıtlarımızın teftişinden
USB 13.500 dolar tutarındaki ana para borcunuz işleyecek, vergi
ve faiz masraflarınız ile devam etmekle birlikte bu tarih itibari
ile muaccel olmuş, bir miktara rastlanmamıştır. Ancak bankamızın sözleşmeden doğan hak ve alacakları saklıdır. İş bu yazı
talebimiz üzerine herhangi bir sorumluluk üstlenmeden düzenlenmiştir. İfadelerinin bulunduğunu söyleyen Akkan, yazıdan da
anlaşılacağı üzere Aliağa OSB’nin gecikmiş ya da ödenmemiş
borcu bulunmadığını belirtti.
Çiçekçi’yle yemek yerken kendisine “Aliağa OSB seçimlerini ne zaman meclise getireceksin?” diye sorulduğunda, Şubat
ayında yeni üyelerle yapılacak meclis toplantısına getireceğini,
yangından mal kaçırmaya gerek olmadığını, yeni seçilen meclis
üyelerinin de seçime katılma hakları bulunduğunu, ancak
karşısında aday liste çıkarsa, kendi listesini geriye çekeceğini
ifade ettiğini söyledi. Akkan, tüm meclis üyelerini Aliağa OSB’yi
görmeleri için davet ettiğini, bitirilmemiş bir iş bulunmadığını,
doğalgaz, telefon, Internet, temiz su, pis su, elektrik gibi hizmetlerin herkesin kapısına kadar ulaştırıldığını, arsa almak isteyenlere projelerini getirdikleri anda akşamına ruhsatlarının verildiğini,
dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yapılmadığını belirterek, OSB’lerle ilgili kitapçıkların herkese gönderildiğini, tüm
detayların orada yer aldığını, hali hazırda 2500 dönüm satılacak
arazileri bulunduğunu, 50 eurodan satılsa 125 milyon euro takribi 250 trilyon lira para edeceğini, 2000 dönüm de tahsisli arazi
bulunduğunu, TEİAŞ’dan 6,5 milyon dolar alacakları olduğunu,
elektrik, su, doğalgaz pis su satışlarından gelir elde edeceklerini, 350 bin ağaçlık ormandan da karbon sertifikasını satarak,
bu ormandan ömür boyu gelir sağlayacaklarını, ayrıca %20’si
Aliağa OSB’nin olan Çakmaktepe gibi bir elektrik santrallerinin
bulunduğunu, bu seneki karının 25 trilyon lira olduğunu, üstelik
4 motor çalıştırarak bunu elde ettiklerini, 2009’da 16 motor
çalıştırarak, 75 trilyon lira kar hedeflediklerini dile getirdi.
Erdoğan Çiçekçi; Akkan’ın, farklı bir kişilik, farklı bir başkan olduğunu, sevmemenin, saymamanın mümkün olmadığını, yaptığı işleri elbette takdir ettiklerini, düşünceleriyle onu
üzmenin kendisini daha çok üzdüğü ancak, senelerdir kürsüden
istediği gibi konuşup, espri yapıp, giderayak gol ayma hakkının
hep Akkan’da olduğunu, oysa kendileri bir şey söylediği zaman
inanılmaz polemikler yapıldığını, eğer Aliağa’nın borcu 160
trilyon değilse kendisinden özür dilediğini, rakamları tamamen
iyi niyetiyle ortaya koyduğunu söyledi.
Çiçekçi, OSB’lerin sanayici için var olduğunu, dolayısıyla
buralardaki maliyetlerin önem teşkil ettiğini, asıl vurgulamak
istediği konunun birlikten kuvvet doğacağı olduğunu, özellikle
herkesin dar boğazda bulunduğunu bir dönemde böyle konuları konuşarak, tartışmalarının doğru olmadığını ifade ederek,
adaylığını açıklayan Akkan’ı tebrik ederek, oy verecek dostlarının olmasını temenni ettiğini dile getirdi ve aynı komitede daha
önce başkanlık yapmış bir arkadaşının aday olması nedeniyle
adaylığını geri çektiğini, bunun yenilme olarak değil, medeni bir
hareket olarak görülmesi arzu ettiğini söyledi.
Meclis Başkanı Yorgancılar, tüm meclis üyelerinin iş adamı
ebsohaber 60 şubat 2009
MECLİS
kimliği, kendine özgü bir tarzı ve duruşu olduğunu, Akkan’ın
az önce 2100 metrelik temlikin 1300’e düşürülmesi gerektiğini
ifade ettiğini, zaten bugün işadamı kimliği ve diyaloğu ile hangi
bankaya gidilirse gidilsin, eğer taahhüdünüzü yerine getirdiyseniz bu düşürme işleminin yapılabileceğini, bunu kavga ortamına
çekmenin bir anlamı bulunmadığını belirtti.
Pınar Yurdun
Tek ideolojimiz Kemalizm
EBSO Meclis Üyesi Pınar Yurdun,
söz almasındaki gerekçesinin Akkan’ın
da ifade ettiği gidipte gelmemek, gelipte
bulmamak düşüncesi olduğunu söylerken, Ersoy’un yaşı gereği aday olmayacağını açıkladığını, kendisinin Ersoy’dan
büyük olduğunu ancak, Kemalpaşa OSB
ile ilgili neticeye ulaştırmak istediği
projeler bulunduğunu, bu işlerinin sonuçlanmasının akabinde kendisinin de
meclis üyeliği görevinden çekileceğini
belirtti.
Yurdun, uzun zamandır inkar edilen,
teğet geçecek, bize dokunmayacak
denilen krizin içine hızla girdiğimizi, sebebini düşündüğünde
Taşkın’ın bir meclis toplantısında yaptığı sunumun aklına takıldığını, izniyle onu ifade etmek istediğini söyledi. Bu sunumda
Taşkın’ın bir yanda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad,
bir yanda da Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chaves’in resmi
bulunan slaytı göstererek; eğer bunlar bir şey yaparlarsa işte
Türkiye o zaman krizin içine düşer. O zaman dünya ekonomisi
allak bullak olur dediğini belirten Yurdun, yaşanan krizinden
şu anda en az etkilenen ülkelerin daha önce IMF’ye resti çekip,
kendi ekonomik politikalarını yürürlüğe koyan Güney Amerika
ülkeleri olduğunu ve işte bir densizlik yaparsa dünya ekonomisi allak bullak olur denilen Chaves’in oldukça etkin bir rolde
bulunduğunu dile getirdi.
Krizin, stratejik ortağımız, dünyanın en büyük ülkesi denilen
Amerika’dan kaynaklandığını, bu dönemde Amerika’nın Irak’a
girdiğini, mezhepleri bir birine düşürdüğünü, insanları bir birine
kırdırdığını, bir bataklık yarattığını ve maalesef Türkiye’nin bu
bataklıktan büyük oranda etkilendiğini ifadeyle Yurdun, netice
olarak, Türkiye’nin bir tek ideolojisi bulunduğunu, bunun da
Kemalizm olduğunu, şu anda her yönden Kemalizm ile Türk
ulusu devletine saldırılar geldiğini, niçin Atatürk, niçin Anıt Kabir deyip, Türk Ulusu ifadesini bize çok gören Amerika’nın yeni
başkanının Lincoln’ün anıtı önünde yemin edip, ulusal kimliğini
Amerika olarak ortaya koyduğunu söyledi.
Yurdun, Atatürk’ün hayatının çok meşakkatli geçtiği için gülen resimlerini çok ender olması nedeniyle, bir paranın üzerine
konabilecek ciddiyette gülen bir fotoğrafını bulmanın çok güç
olduğunu, istenen ifadelerin bilgisayar düzenlemeleriyle yapıldığını ki bunları yapan kişilerinde yabancı olduklarını, çünkü bu
işi Türk mühendisleri yapsaydı, Atatürk’ün paralarımız üzerinde yer alan fotoğraflarının yaşadıklarımız karşısında çatık kaşlı
olacağını ifade etti.
Mehmet Tiryaki
İç çekişmeler ekonominin önüne geçti
EBSO Meclis Üyesi Mehmet Tiryaki,
Dört yıllık görev sürelerinin göz açıp,
kapayıncaya kadar çok hızlı bir şekilde
sona erdiğini, bu dönemde özverili
çalışmaları ile başta Meclis Başkanı
Yorgancılar’a, Yönetim Kurulu Başkanı
Taşkın’a, Yönetim Kurulu ve Meclis
üyeleri ile Genel Sekreter nezdinde tüm
çalışanlara teşekkür etti.
Yaşadıkları dört yılın özeleştirisini
yapmak istediğini söyleyen Tiryaki,
EBSO Meclisini çalıştıran en önemli
unsur olan komitelerin çok verimli
çalışmadığını, dolayısı ile Meclisin de
çok sağlıklı çalışmasının beklenemeyeceğini, bazı komiteler
şeklen toplanırken, bazı komitelerin ise cansiperane, büyük vakit
ayırarak meslek grupları için çalıştıklarını, ne yazık ki bu dönem
içerisinde gerçekleştirdikleri Meclis toplantılarında mesleki
sorunların da yeterince konuşulmadığını, kendisine göre bir sivil
toplum örgütü olarak, EBSO Meclisi’nde en çok mesleki sorunların görüşülmesi gerektiğine inandığını belirtti.
2007 yılında dünyada mortgage krizi başladığında, ülke
gündemini, genel seçim sonuçları, cumhurbaşkanı seçiminin
oluşturduğunu, 2008 yılında krizin belirtilerinin daha da ağırlaştığında yine ülke gündemini daha ziyade türbanın teşkil ettiğini,
Ağustos’ta kriz patladığında ise gündemde iktidar partisinin
kapatılıp, kapatılmaması ve Ergenekon Davalarının yer aldığını,
bugüne gelindiğinde, sanayi üretiminin çift haneli eksi rakamlara
indiğinde gündemde yerel seçimlerin yer aldığını söyledi.
Tiryaki, krizle ilgili eki Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’in
yaptığı bir sunumdan alıntı yaparak, IMF’den bir grup araştırmacının 1960 ile 2007 yılları arasında gelişmiş 21 OECD ülkesini
kapsayan araştırmasında; 121 resesyon, 112 kredi daralması, 28
kredi verilmesinin durması, 114 konut fiyatı düşüşü, 28 konut
fiyatı çöküşü, 234 hisse senedi fiyatı düşüşü, 58 hisse senedi
fiyat çöküşünün incelenerek, bugüne kadar olan krizlerin aksine
2008 krizinde resesyon, kredi daralması, hisse senetleri fiyat
düşüşü, konut fiyatları düşüşü gibi dört unsurun birlikte yaşandığının görüldüğünü, bir diğer araştırmada ise finansal kriz yaşamış 5 sanayileşmiş ülkede, 5 Asya ülkesinde, 2 Latin Amerika
ülkesinde, Norveç’te, ABD’de 1929 krizin incelendiğinde elde
edilen bulgularda; konut sektörünün süresi 6 yıl olmak üzere
%35 düştüğü, süresi 3,4 yıl olmak üzere hisse senetlerinin % 55
düştüğü, süresi 5 yıl olmak üzere İşsizlik oranının 7 puan yükseldiği, süresi 1,9 yıl olmak üzere GSMH’nın 9.1 puan düştüğü,
süresi 3 yıl olmak üzere kamu borcunun %86 arttığının saptandığını, elde edilen bu bulgulardan hareketle global ekonominin
resesyondan çıkış senaryosunda iyimser tahminle 2009 sonu ya
da kötümser tahminle 2010 yılı sonu demenin mümkün olduğunu belirtti.
ebsohaber 61 şubat 2009
MECLİS
Sanayileşme milli politika olmalı
Araştırmacıların, yaşanan krizlerde hükümetlere; moralleri
yükseltecek önlemler ile politikalar geliştirmek, Güvenilir ülke
imajı vermek, denk bütçe yapmak, kararları geciktirmemek, politik stres yaratmamak, bankacılık sektörünü karşına almamak, iş
dünyasına moral vermek, IMF ile anlaşma yollarını aramak gibi
yapılması gereken ve yapılmaması gerekenler konusundaki tavsiyelerini okuyarak, ülke olarak bu tavsiyelerin hangilerini yerine
getiriyor, hangilerini yerine getirmediğimizin takdirini Meclis’e
bıraktığını söyleyen Tiryaki, araştırmaların firma bazındaki tavsiyelerinin ise kısaca; alacak tahsiline önem verilmesi, morallerin
bozulmaması, soğuk kanlı olunması, krizin uzun sürebileceğinin
düşünülmesi, müşteriler ile sadakat ilişkisinin unutulmamasının,
kemerlerin sıkılması, tasarrufların arttırılması, yerli ürünlerin,
yeni pazarların araştırılması ve satın alma sisteminin etkinleştirilmesi olduğunu ifade etti.
Tiryaki, Türk Sanayisi ile ilgili bir İngiliz subayının 1876
yılında Üsküdar’dan Kars’a 3,5 ay at üstünde yolculuk yaparak,
gözlemlerinden hareketle yazmış olduğu “Küçük Asya Seyahatnamesi” adlı kitabı okuduğunu ve kitapta bir yabancının gözü
ile var olan değerlerimizin nasıl değerlendirilemeyişine üzülerek
tanık olduğunu, özellikle şeker üretimi konusunda yazılanlardan
hareketle yapmış olduğu araştırmada, 1936’da Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 5. Dönem 3. Yasama yılını açılış
konuşmasını okuyarak, Atatürk’ün endüstrileşmenin en büyük
milli davaları olduğunu vurguladığını ve çalışması, yaşaması
için hammaddeleri ülkemizde bulunan büyük küçük her türlü
sanayiyi kurarak, işleteceklerini, ihtiyaç duyulan kredileri kolayca ve ucuzca verecek bir kurum kurulması gerektiği konusunu
da ayrıca vurguladığını, bu güzel konuşmanın mutlaka meclis
üyelerince okunması gerektiğini, Çünkü Atatürk’ten sonra hiçbir
hükümetin sanayileşmeyi milli bir politika olarak benimsemediğini söyledi.
Sayıl Dinçsoy
Sıkıntılar faydaya çevrilmeli
EBSO Meclis Üyesi Sayıl Dinçsoy,
artık edilgen değil, etken olmaları gerektiğini, bilinen konuları tekrar etmenin ya da basında yer alan haberleri
anlatmanın bir faydası bulunmadığını,
dikkat çekici olmanın doğru ve cesaretli
bir eylem olduğunu, ki bu bağlamda Akkan’ı kutladığını, zira doğalgaz
konusunda yaptıkları basın toplantısının
çok dikkat çekici ve etkin olduğunu, bu
konunun çözülmesinin sadece organize
sanayi bölgelerine, sanayicilere değil,
halka da faydası olacağını, gerçekleştirilen bu eylemin arkasında hep birlikte
durmak zorunda olduklarını, yoksa yaşanan sıkıntıları aşmanın
mümkün olmayacağını dile getirdi.
Dünyada arz fazlası bulunduğunu, arz fazlasının ise beraberinde harpleri getireceğini ya da büyük ekonomilere çöküntü
yaşatacağını ifadeyle oluşan durumların mutlaka faydaya çevrilmesi gerektiğini, yoksa şikayet ederek bir noktaya varılamayacağını, hükümet nezdinde girişimlerde bulunularak gerekli
düzenlemelerin yapılması yönünde çaba sarf etmedikleri sürece
kötü gidişin önüne geçilemeyeceğini ifade etti.
Dinçsoy, sıkıntıların faydaya çevrilmesi gerekliliğinden hareketle, 2001 krizi sonucunda bugünkü sağlıklı bankaların doğduğunu, yine Tansu Çiller’in Türk ekonomisinin hazırlıklı olmadığı
bir dönemde ülkeyi gümrük birliğine sokmasıyla çok sağlıklı
işletmelere sahip olunduğunu ifade ederek, şartlar ne olursa
olsun mutlak suretle KOBİ’lerin canlandırılması, ekonomiye
kazandırılması, yatırımları, istihdamı arttıracak Teşvik Yasası’nın,
Yatırım İndiriminin süratle TBMM’sinden geçirilmesi gerektiğini,
KOBİ yaratma, geliştirme ve yönlendirmenin sadece KOSGEB
tarafından değil Bakanlık tarafından da özendirilmesi, inovasyon, teknoparklar, teşvik konularının realize edilmesi, girişimcilik hızını arttırmak amacıyla; vergi ve mevzuatın azaltılması,
yalınlaştırılması gerektiğini, Oda olarak kentimize ve ülkemize
katkıda bulunmak için eylem ve atılım planları gerçekleştirmeleri gerektiğini söyledi.
Metin Deyirmenci
OSB yönetimleri sanayicileri zor durumda bırakmamalı
EBSO Meclis Üyesi Metin Deyirmenci, Aliağa Organize Sanayi
Bölgesi’nin, diğer organizeler gibi
Odamız’ın çalışmalarıyla sanayicilere,
Türk Sanayine katkıda bulunulmak
amacıyla kurulduğunu, kimsenin bu
amaçların dışına çıkarak, organizenin
parasını har vurup, harman savuramayacağını, uygulamaları ile sanayicileri
zor duruma düşüremeyeceğini, kendisinin ne yazık ki Aliağa Organize Sanayi
Bölgesi Müteşebbis Heyet seçimlerinde,
organizenin kuruluşundan itibaren yer
alması ve organizeyi tamamlayacağı
inancı ile Akkan’a, destek verdiğini söyledi.
Deyirmenci, imkanları ile 7 yıldızlı organize sanayi bölgesi
olduğu söylenen Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nden ayrılmak
isteyen üyelerine neden ödedikleri aidatların geri verilmediğini sorarak, zamanında 1 Euro’ya alınan arsaların 40-50-60
Euro’dan da satılmaya çalışılmasını doğru bulmadığını, ayrıca
ALOSBİ’nin 160 bin Euro borcunun olduğunun söylenildiğini,
Akkan’ın bu borçları temizlemeden görevden ayrılmasını istemediğini, yapılanlara bir sanayici olarak artık kayıtsız kalmanın
mümkün olmadığını belirtti.MetinDeyirmenci, dört yıldan bu
yana dökümcüler ihtisas organize sanayi bölgesini kurmak için
çalıştıklarını, ama ne yazık ki yine ALOSBİ yönetiminin engellemeleri ile karşılaştıklarını, oysa dökümcülüğün bugün dünyada
diğer meslek gruplarına göre daha iş yapabilir durumda olduğunu belirtti. Ne olursa olsun Akkan’ın ALOSBİ’nin borçlarını
temizlemeden görevinden ayrılmasını istemediğini, yaptığı
yanlış yönetim karşısında Akkan’ın EBSO’da başkan olarak yer
almasını da doğru bulmadığını ifade etti.
ebsohaber 62 şubat 2009

Benzer belgeler