kent esnaf ve zanaatkarlarının sorunları ve çözüm önerileri

Transkript

kent esnaf ve zanaatkarlarının sorunları ve çözüm önerileri
KENT ESNAF VE ZANAATKARLARININ
SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝ
KENT ESNAF VE ZANAATKARLARININ
SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝ
Yayýna Hazýrlýk: KENT ARAÞTIRMALARI MERKEZÝ
Kordonboyu, Ankara Cad. Akasya Sitesi
B Blok D:12 Kartal-Ýstanbul
Tel: 0216 306 70 24
Faks: 0216 306 37 24
[email protected]
Mizanpaj-Kapak Tasarým
Yusuf LÝMON
Tashih
Tülin SEMAYÝÞ LÝMON
Baský ve Cilt:
Milsan Basýn San. A.Þ.
Tel: 0212 471 71 50
KAM YAYINLARI
1. Baský, Mayýs 2008
ISBN
978-9944-936-24-8
R
İzinsiz yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
2
Ýçindekiler
Sunuþ
7
Kent Esnaf ve Zanaatkarlarýnýn Ekonomik Sorunlarý,
Tehditler ve Çözüm Önerileri
Yrd. Doç. Dr. Fatih YÜCEL
9
Buldan Dokumacýlýk Ýþletmelerinde Güç Birliði:
Ortak Marka - Perakendecilik
Doç. Dr. Ahmet BARDAKÇI
Yrd. Doç. Dr. Þ. Burak HAÞILOÐLU
33
KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý, Bu Alanda Saðlanan
Destekler ve Çözüm Önerileri
49
Melahat KARAGÖZ
Küresel Ekonomide Küçük Ýþletmelerin Yeri ve Önemi
73
Doç. Dr. Halit YANIKKAYA
Avrupa Birliði’ne Giriþ Sürecinde Öðrenen Kentler ve
Rekabetin Deðiþen Doðasý Ýçerisinde KOBÝ Stratejileri
Yrd. Doç. Dr. Hakký ÇÝFTÇÝ
5
97
Sunuþ
Kentler üzerinde yaþadýðýmýz, geleceðimizi inþa ettiðimiz, bizden öncekilerin bize emaneti, gelecek nesillerin ise bizdeki emaneti olan mekânlardýr.
Bu mekânlar insanýn birlikte yaþama ihtiyaçlarýnýn kaçýnýlmaz bir sonucu olarak tarihi süreç içerisinde geliþmiþ ve özellikle de ticaretin geliþmesi kentleri ve kentlerin geliþmesi de ticareti geliþtirmiþtir. Dolayýsýyla kentler ticari
yaþamýn vazgeçilmez mekânlarý olurken kentler için de ticaret vazgeçilmez
bir yaþam kaynaðý olmuþtur.
Kentsel ticaretin en önemli aktörleri hiç þüphesiz ki esnaf ve zanaatkârlardýr. Gerek gerçekleþtirdikleri faaliyetleri ve gerekse kent nüfusu paylarý ile esnaf ve zanaatkârlar adeta kentin temel direði konumundadýrlar.
Günümüzde özellikle iletiþim teknolojilerinin geliþimine paralel olarak
global ölçekte mal ve hizmet akýmýnýn kolaylaþmasý beraberinde uluslararasý ölçekte var olan ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel iþbirliði ve rekabeti
kentler arasý iþbirliði ve rekabete býrakmaya baþlamýþtýr. Kentler günümüzde
artýk çok önemli mekânlar haline dönüþmüþtür. Ancak bu dönüþümü gerçekleþtiremeyen, bu dönüþümün gerektirdiði deðiþimleri baþaramayan kentler
hýzla yaþam kalitesi yönünden bunu baþaran kentlerin çok gerisinde kalmaya
baþlamýþtýr.
Global geliþmenin kentlere yüklediði yeni misyon, yerel aktörlerin yapabilirlik kapasitelerinin geliþtirilmesi sureti ile kentlerin iþbirliði ve rekabet avantajlarýný en etkin biçimde kullanmalarýný gerekli kýlmaktadýr. Bu açýdan
konuya bakýldýðýnda ekonomik, sosyal ve kültürel alanda kent içindeki güçlü konumlarý sebebi ile esnaf ve zanaatkârlar özel bir önem arz etmektedir.
Dünyamýz Sanayi Devrimi’nden günümüze kadar kalkýnma ve refah artýþýnýn ancak büyük ölçekli sanayi ile mümkün olacaðý anlayýþýnýn hâkim olduðu bir süreç yaþamýþtýr. Bu süreçte kalkýnmak isteyen ülkeler büyük ölçek7
8 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
li yatýrýmlarý desteklemiþ ve bu suretle de rekabette güçlü olmayý amaçlamýþtýr. Ancak geliþen teknolojiler günümüzde bu anlayýþýn yetersizliðini ortaya
koymaya baþlamýþtýr. Her ne kadar büyük ölçekli yatýrýmlar halen önemini
korumakta ise de hýzla deðiþen ve geliþen tüketici taleplerini karþýlamada yeterli esnekliði gösteremeyen büyük ölçekli firmalar rekabette baþarýsýz olmaya baþlamýþlardýr. Bu geliþmeyi çok iyi okuyan Çin baþta olmak üzere uluslararasý rekabetin yeni oyuncularý küçük ve orta ölçekli iþyerlerini destekleyerek esnek üretim gerçekleþtirebilen, müþteri ile daha yakýn iliþki kurabilen
firmalarý ile rekabetin yeni güçleri haline gelmeye baþlamýþlardýr.
Ülkemizde kesin sayýlarý bilinmemekle birlikte 2.5 milyon civarýnda esnaf olduðu tahmin edilmektedir. Bu kadar büyük bir rakam esnaflarýn ayný
zamanda istihdam ve ekonomi içerisindeki gücünü de göstermektedir. Esnaflar ayný zamanda yaygýnlýklarý sebebi ile özellikle gelir daðýlýmýnýn adaleti
konusunda da önemli bir misyon yüklenmekte ve ayný zamanda insanlarýn
giriþimci ruhunun geliþmesine katký saðlamaktadýrlar.
Gerek ulusal ve gerekse kentsel yaþamda böylesine önemli misyonlarý olan esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn sorunlarý da çok fazladýr. Buna mukabil seslerini duyurtabilme yönünden yeterli güçte örgütlenmeleri olduðundan da
bahsedemeyiz.
Kent Araþtýrmalarý Merkezi, kent ve kentlileri ilgilendiren konularda karar vericilere yararlý olabilmek amacý ile alternatif politikalar üretmek üzere
kurulmuþ, gayrý ticari bir merkezdir. Merkezimiz gönüllülük esasý ile çalýþmakta, konunun uzmanlarýndan yararlanarak sorun tespiti ve çözüm geliþtirme çabasý içerisindedir.
Kent Araþtýrmalarý Merkezi’nin ilk faaliyeti kent esnaf ve zanaatkârlarýnýn
sorunlarýnýn tespiti ve çözüm önerilerinin geliþtirilmesi için çalýþmak olmuþtur. Bu kapsamda ödüllü makale yarýþmasý düzenlenmiþtir. Yarýþmamýza akademik dünyadan, esnaf ve zanaatkârlardan katýlým olmuþ ve gelen makaleler akademik heyet tarafýndan deðerlendirmeye tabii tutulmuþtur. Bu kitap, deðerlendirmede ilk beþe giren makalelerden oluþmaktadýr. Dileðimiz bu çalýþmanýn
kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn sorunlarýna çözüm üretmede faydalý olmasýdýr.
Kent Araþtýrmalarý Merkezi’ndeki çalýþma arkadaþlarýma, makalemize
iþtirak edenlere ve deðerlendirme heyetine teþekkür ediyor; yeni çalýþmalarla sizlere ulaþmak umudumuzu tazeliyoruz.
Erol KAYA
Kent Araþtýrmalarý Merkezi
Yönetim Kurulu Baþkaný
KENT ESNAF VE
ZANAATKÂRLARININ EKONOMÝK
SORUNLARI, TEHDÝTLER VE
ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝ*
Yrd. Doç. Dr. Fatih YÜCEL**
Özet
Bu çalýþmada dünya ekonomisinde yaþanan hýzlý dönüþümlerin Türkiye
ekonomisinde meydana getirdiði etkilerden esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn nasýl
etkilendiði ortaya konulmaya çalýþýlmýþtýr. Bu dönüþümler çerçevesinde kent
esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn içinde bulunduklarý koþullarýn bir incelemesi yapýlmýþtýr. Öncelikle yaþadýklarý ekonomik sorunlar ve geleceklerine yönelik
tehditler tespit edilmeye çalýþýlmýþtýr. Tespit edilen sorunlara ve tehditlere
yönelik olarak çeþitli çözüm önerilerinde bulunulmuþtur. Böylece, esnaf ve
zanaatkârlarýmýzýn, yaþanan dinamik süreçler içindeki konumunu güçlendirmek ve geleceðe daha emin adýmlarla yürümelerini saðlamak hedeflenmiþtir.
Giriþ
Dünya ekonomisinde yaþanan olumlu ya da olumsuz bütün geliþmeler
“domino etkisi”yle bütün ekonomileri etkilemektedir. Þüphesiz dünya piyasalarýna entegre olmuþ ülkemiz ekonomisi ve ekonomik aktörleri de ortaya
çýkan her geliþmeden etkilenmektedir. Ülkemizin kendine has dinamikleriyle dýþ kaynaklý etkilerin bir araya gelmesi beraberinde farklý sorunlarýn da
doðmasýna yol açmaktadýr.
Bu sorunlardan bir tanesi de kentlerimizin ticari hayatýnýn önemli aktör* KAM Makale Yarýþmasý Birincisi
** Niðde Üniversitesi, ÝÝBF Ýktisat Bölümü
9
10 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
leri olan esnaf ve zanaatkârýmýzýn yaþadýklarý sorunlardýr. Bu çalýþmada, esnaf ve zanaatkârýmýzýn yaþadýklarý ekonomik sorunlar ve geleceklerine yönelik tehditlerin neler olabileceði konusunda bilgiler sunulmuþtur. Tespit edilen
sorunlara ve tehditlere yönelik olarak çeþitli çözüm önerilerinde bulunulmuþtur. Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler (KOBÝ) ayrý bir konu olarak ele alýnma yerine esnaf ve zanaatkârýmýzýn bir parçasý olarak dikkate alýnmýþ ve
bu çerçevede deðerlendirilmiþtir.
Çalýþma, üç ana baþlýktan oluþmaktadýr. Birinci baþlýk altýnda, Türk esnaf ve zanaatkârlarýnýn beslendiði kaynaklar ve geliþim süreçleri kýsa bilgilerle tarihsel çerçevede incelenmiþtir. Türk esnaf ve zanaatkârlýðýnýn beslendiði kaynak olarak Ahilik sistemine deðinilmiþtir. Ýkinci baþlýk altýnda ise,
Türk esnaf ve zanaatkârlarýnýn ekonomik sorunlarý ve geleceklerine yönelik
tehditler paragraflar halinde tespit edilmeye çalýþýlmýþtýr. Üçüncü baþlýk altýnda ise sorunlara yönelik çözüm önerileri alt baþlýklar halinde incelenmiþtir. Bu çerçevede, sosyal güvenlik, mesleki eðitim ve istihdam, finansman,
vergi, mevzuat, Avrupa Birliði (AB) ve dýþ iliþkiler, rekabet stratejileri, teknoloji transferi, kooperatifleþme ile kentsel dönüþüm, kalkýnma politikalarý
ve mikro krediler konularýna deðinilmiþtir.
1. Türk Esnaf ve Zanaatkârlarýnýn Beslendiði
Kaynaklar ve Geliþim Süreci
Türk esnaf ve zanaatkârlarýnýn, hem mesleki hem de meslek ahlaký açýsýndan beslendiði þüphesiz en önemli kaynak, kökleri 13. yy’a kadar uzanan
Ahilik sistemidir. Bu sistem ile çýraklýk-kalfalýk-ustalýk eðitim süreçleri belli kural ve kriterlere baðlanarak, mesleðin yeni nesillere temel prensipler çerçevesinde aktarýlarak geliþtirilmesi saðlanmýþtýr.
Ahilik sistemi ve onu izleyen Gedik Sistemi, 19. yüzyýl baþlarýna kadar
aðýrlýðýný korurken, Osmanlý Ýmparatorluðu’nda aðýrlýk kazanmaya baþlayan
kapitalist giriþimlerle baðdaþmazlýðý dolayýsýyla “sistem” 1908’de tamamen
yasaklanmýþtýr. Ancak lonca sisteminin ortadan kaldýrýlmasý, usta-kalfa-çýrak
iliþkisini ve meslek eðitimi biçimini deðiþtirememiþ ve günümüze kadar yeni koþullara uyarak gelmesini engellememiþtir (Fiþek, 1998).
Günümüzde Ahilik, prensipler, sistem ve uygulama açýlarýndan önemli
farklýlýklar içermelerine raðmen mesleki birlikler olarak varlýðýný sürdürmektedir. Mesleki geliþim ve mesleðin icra edilmesi çeþitli kanunlarca düzenlenmiþ ve çaðýn gereklerine uygun hale getirilmiþtir. Ancak bu dinamik
bir süreçtir. Bu nedenle, esnaf ve zanaatkârlar çaðýn getirdiði yeniliklere ayak uydurmak durumundadýrlar.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 11
2. Türk Esnaf ve Zanaatkârlarýnýn
Ekonomik Sorunlarý ve Tehditler
Günümüzde “küreselleþme” adý altýnda yaþanan geliþmeler, hem teknoekonomi hem de sosyal açýdan ülke ve toplumlarý üzerinde “domino etkisi”
ortaya çýkarmýþtýr. Ortaya çýkan yeni teknolojik geliþmeler yoluyla iletiþim
ve beraberinde bilgi akýþýnýn süratlenmesi, bu etkinin þiddetini de artýrmýþtýr.
Domino etkisi, uluslararasý ticarete de yeni boyutlar kazandýrmýþtýr. Uluslararasý ticaret alanýnda serbestleþmeye yönelik anlaþmalarýn yapýlmasý, yeni
pazarlama kanallarýnýn ortaya çýkmasý, yeni teknolojilerin yaygýnlaþmasý ve
bunlara baðlý olarak ticari ürünlerin çeþit, nitelik ve niceliklerinde de farklýlýklarýn oluþmasýna yol açmýþtýr. Yeni ürünler, yeni piyasalarýn oluþmasýna ve
mevcut tüketim alýþkanlýklarýnýn deðiþmesine neden olmuþtur. Þüphesiz, bu
geliþmeler, hem ülke içinde hem de uluslararasý ticarette yoðun rekabet koþullarýnýn oluþmasýný da beraberinde getirmiþtir.
Ülkemizin ticaret yapýsý, yaþanan bu geliþmelerden doðal olarak etkilenmiþtir. Özellikle, AB ile yapýlan ve 1996’da yürürlüðe giren Gümrük Birliði
Anlaþmasý’yla beraber ülkemize yoðun yabancý sermaye akýmý ile gümrük
tarifelerinin kaldýrýlmasýyla rekabet gücü yüksek tüketim malý giriþleri olmuþtur. Elbette, ortaya çýkan yüksek sermayeli ve teknolojili piyasa tablosundan esnaf ve zanaatkârlar olumsuz etkilenmiþtir. Toplumumuzun tüketim
davranýþlarýndaki deðiþmeler, birçok alanda, geleneksellikten yabancýlaþmaya bir kayýþý gündeme taþýmýþtýr. Bilhassa, üretimlerin otomasyon makine
parklarýyla saðlanmaya baþlamasý, yetersiz sermayeli geleneksel anlamda el
iþi yapan birçok esnafýn da piyasadan dýþlanmasýna yol açmýþtýr. Diðer bir ifadeyle, emeðin yerini teknolojinin almasý bir yok oluþun baþlamasýna yol
açmýþtýr.
AB standartlarý çerçevesinde üretim yapýlamamasý, AB menþeli mallarla
rekabette zayýf kalýnmasýna yol açmýþtýr. Tasarým aþamasýndan baþlayarak üretim, pazarlama-satýþ ve sonrasý hizmetlere kadarki tüm aþamalarýn toplu
þekilde ele alýnamamasý ve sürekli geliþmenin hedeflendiði bir standartlar
sisteminin uygulama eksikliði bu sonucu doðurmuþtur. Günümüzde tüketiciler, satýn aldýklarý mallarda ve hizmetlerde standartlara riayet edilip edilmediðine dikkat etmektedirler. Bu, sadece malýn kaliteli imalâtýyla ilgili deðildir, ayný zamanda, ekonomik geliþmenin sürdürülebilirliðine aykýrý olup olmadýðýyla da baðlantýlýdýr. Bu nedenle, esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn gerekli
standart sistemlerini bünyelerinde tam anlamýyla hayata geçirmemiþ olmalarý, baþta AB olmak üzere dünya piyasalarýyla rekabet etme þanslarýný zora
sokmaktadýr.
12 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Diðer yanda ise dünyayý bir virüs gibi saran Çin mallarý, ülkemiz ekonomisi ve bilhassa esnaf ve zanaatkârlarýmýz üzerinde ciddi olumsuz etkiler ortaya çýkarmýþtýr. Dünyanýn en kalabalýk nüfusuna sahip Çin, bu yönüyle yoðun ve ucuz iþgücüne sahiptir. Çin’in bu özelliði, üretim maliyetlerine de
yansýmakta, her ne kadar pazarladýðý ürünler kalite açýsýndan fakir olsa da,
sahip olduklarý düþük maliyet, bu mallarý yerli mallar karþýsýnda daha cazip
hale getirmiþtir. “Kötü mal alacak kadar zengin deðilim” mantýðýný iþletemeyen tüketici, bu mallara esir olmuþtur. Aslýnda, burada bir dikotomiden de
bahsedilebilir. Bir taraftan ucuz ve kalitesiz Çin malý istilasýyla yok olmaya
yüz tutan yerli zanaatkârýmýz, diðer taraftan da bu mallarla ticaretine canlýlýk kazandýrdýðýný düþünen esnafýmýz. Bu bir tercih meselesidir ki bunu çözmek gerçekten çok güçtür.
Görülen o ki, esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn mevcut üretim yapýlarý ve sahip olduklarý ekonomik güç, oluþan yeni ve çetin rekabet ortamýnda baþarýlý
olma þanslarýný olumsuz etkilemiþtir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de,
deðiþen dünya ticaret yapýsýna yönelik olarak, bu kesimin, devlet tarafýndan
yeterli ölçüde desteklenmemiþ, çetin rekabet ortamýna hazýrlanmamýþ olmasýdýr. Çünkü bu kesim genel olarak, hem sermaye birikimi hem de teknolojik
altyapý açýsýndan yetersiz durumdadýr.
Aslýnda esnaf ve zanaatkârlarýn karþýlaþtýklarý sorunlarýn maddeler halinde sýralanmasý, hem ekonomik sorunlarýnýn hem de onlara yönelik tehditlerin belirlenmesine açýklýk getirecektir. Buradan hareketle, esnaf ve zanaatkârlarýn mevcut sorunlarýný sýralayacak olursak;
* Yüksek ve adaletsiz vergilendirme sorunu
* Sosyal güvenlik konusunda ciddi açýklarýn olmasý
* Kalifiye iþgücü yetersizliði ve yetiþtirme alanýndaki güçlükler
* Yetersiz teknolojik altyapý
* Düþük sermaye birikimi
* Pazarlama ve finansman sorunu
* Ar&Ge için yeterli olanaklara sahip olmama
* Ülkeye yoðun yabancý sermaye akýþý
* Siyasal alanda yeterli lobi faaliyetlerinin yapýlamamasý
* Farklýlaþan tüketim kalýplarýna istenilen düzeyde karþýlýk verememe
* Atýl kapasite kullanýmý
* Üretim verimliliðinin düþük ve maliyetlerin yüksek olmasý
* Devlet desteðinin diðer ülkelere nazaran çok düþük boyutlarda olmasý
* Kaynak ve hammadde açýsýndan yetersizlikler ve dýþa baðýmlýlýk olmasý
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 13
* Kurumsal anlamda örgütlenmelere karþý çaba gösterilmede isteksiz kalýnmasý
* Ýþgücü maliyetlerinin yüksek olmasý
* Alternatif üretim esnekliklerinin oluþmamasý
* Çarpýk kentleþmenin getirdiði sorunlar
* Kriz yönetiminin olmamasý
* Profesyonel yönetim anlayýþýnýn geliþmemesi
* Çok sayýda yasal mevzuatýn olmasý ve bunlarýn net olarak anlaþýlýr bir
nitelikte olmamasý
* Kamuyla iliþkilerde bürokrasinin yoðunluðu
* Altyapýya iliþkin sorunlarýn varlýðý
* Ýnternet gibi yeni ticaret kanallarýnýn yaygýnlaþmasý
* Kayýt dýþý ekonomi ve haksýz rekabetin yaygýnlýðý
* Büyük alýþveriþ merkezlerinin yaygýnlaþmasý
* Organizasyonel sorunlar
* Hukuksal eksikliklerden kaynaklanan sorunlarýn varlýðý
* Ýç ve dýþ ticarette vizyon eksikliðinin olmasý ve uygun pazarlama-satýþ-daðýtým aðlarýnýn bulunmamasý
Yukarýda anýlan sorunlar incelendiðinde, hepsi birbiri ile ilintilidir. Biri,
diðerinin nedeni durumundadýr. Anýlan bütün bu sorunlarýn kent esnaf ve zanaatkârlarý açýsýndan incelenmesinin, üzerinde çalýþýlan konuya farklý bir
perspektif, derinlik ve açýklýk getireceði düþünülmektedir. Buradan hareketle, özellikle, yakýn tarihte ülkemiz ekonomisinde yaþanan geliþmeler ýþýðýnda kent esnaf ve zanaatkârlarýnýn mevcut yapýlarýný olumsuz etkileyen durumlarý aþaðýdaki þekilde özetleyebiliriz.
Son on yýl içinde ülkemiz ekonomisini ve dolayýsýyla esnaf ve zanaatkârlarý etkileyen üç önemli olay vardýr. Bunlar, 1999 depremi, bankacýlýk
alanýnda görülen 2001 ve 2002 finansal krizleridir. Bunlarýn yanýnda, yurtdýþý kökenli finansal krizler ve Çin ekonomisinin uluslararasý ticaretteki etkileri de ek olarak dikkate alýnmalýdýr. Krizler döneminde, çok sayýda ticaret erbabý maalesef piyasadan çekilmek zorunda kalmýþ, varlýklarýný sürdürmeye çalýþanlar da ekonomik darboðazlar içinde kalmýþtýr. Krizler ardýndan
uygulanmaya baþlanan ekonomik program ve buna baðlý tedbirlerin
2004’ten sonra olumlu etkileri görülmeye baþlanmýþtýr. Ancak, bu sürede,
banka tüketici faizlerinin düþmesi sonucu, toplumun elinde tuttuðu paranýn
iki sektöre kaydýðý da gözlenmiþtir. Bunlar, ticaret ve otomotiv sektörleridir.
Uzun vadeli konut kredilerinin ve ona göre nispeten daha kýsa vadeli otomo-
14 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
bil kredilerinin yoðun olarak kullanýlmasý, nakit paranýn piyasadan (ilgili
sektörler lehine) çekilmesi ve bunun sonucunda paranýn bankadan bankaya
aktarýlýr pozisyona gelmesi, özellikle esnaf ve zanaatkârlarýn yoðun olarak
bulunduðu tüketici piyasalarýný zor durumda býrakmýþtýr. Çünkü, bu piyasanýn ihtiyacý, daha farklý ifadeyle, hayat kaynaðý olan nakit para 3 ila 10 yýllýk dönemler arasýnda bu piyasadan çekilmiþ oldu. 2004’ten sonra yaþanan
ekonomideki bahar havasý, kent esnaf ve zanaatkârlarýnýn arzu ettiði ticari
canlýlýðý oluþturmamýþtýr. Ayrýca, YTL’nin diðer ülke paralarý karþýsýnda deðer kazanmýþ olmasý ithalatý artýrmýþtýr. Ýthalat kalemleri incelendiðinde ise,
yatýrým ve ara malý kalemlerinden ziyade tüketim malý kalemi daha çok artmýþtýr.
Asya’nýn yükselen devi Çin, Türkiye’deki maliyetlerin çok ama çok altýndaki maliyetlerde mal üretmektedir. Kalitesiz olmasýna karþýn, düþük maliyetli bu mallar piyasamýzý istila etmiþtir. Ne yazýk ki, düþük nitelik ve niceliðe sahip bu ürünlere toplumumuzun büyük çoðunlukla yönelmesi çoðunluðunu esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn oluþturduðu yerli üreticilerimizin olumsuz etkilenmesine neden olmuþtur. Bu kesim için, ekonomik krizlerin ardýndan bir darbe de bu geliþmeyle yaþanmýþtýr.
Geliþmiþ ülkelerin yeni tüketim davranýþlarýndan birisi de hiper/süper
marketler zincirleridir. Bu ülkeler, kendi esnaf ve zanaatkârlarýný koruma adýna bu tür alýþveriþ merkezlerini kent dýþlarýna taþýmýþtýr. Ülkemizde de
benzer uygulamalar olmasýna karþýn, hâlâ, bu konuda yeterli adýmlar atýlmýþ
deðildir. Bilindiði üzere, alýþveriþ merkezleri birçok ürünün ayný mekânda
buluþtuðu yerlerdir. Bu yerler, tüketiciler açýsýndan, belli bir üründe farklý
markalarýn fiyat, görünüm, kalite v. b. konularda birbiri ile kýyaslanma olanaðý, zaman tasarrufu, eðlence ve boþ zaman deðerlendirme gibi durumlarda
kolaylýklar ve avantajlar içermektedir. Tüketiciyi bu merkezlere iten bir diðer neden ise, çarpýk ve plansýz kentleþmeden dolayý ortaya çýkan otopark
sorunlarýdýr. Özellikle, büyük kentlerde bu sorun üst düzeydedir. Çünkü tüketici ihtiyacýný karþýlamak için bir iþyerine gittiðinde þansý varsa ancak oraya yakýn bir alanda arabasýný park edebiliyor. Yani tüketicinin kafasýnda bir
belirsizlik var. Ancak bu durum, büyük alýþveriþ merkezlerinde söz konusu
deðil. Çünkü bu tür yerler sahip olduklarý açýk ve kapalý otoparklar sayesinde bir baþka avantaja daha sahip oluyor. Kredi kartlarýnýn bu kadar yaygýnlaþmadýðý dönemlerde, tüketici, alýþveriþinde veresiye kanalýný sadece küçük
esnaflar aracýlýðýyla kullanabiliyordu. Ancak kredi kartlarýnýn taksitlendirme
iþleminde kullanýlmasý, veresiye kanalýnýn tamamen olmasa da kapanmasýna,
büyük ölçüde zayýflamasýna yol açmýþtýr.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 15
Tablo 1. Perakendeci Sayýlarý ve Geliþimi
Büyük alýþveriþ merkezlerinin sayýsýnýn artmasý, perakendecilik alanýnda, geleneksel kanallardan organize kanallara yöneliþi ifade eden bir göstergedir. Bu durumda, geleneksel kesimi oluþturan bakkallarýn yerlerini, organize perakendeciler (hiper, zincir, süpermarket) almaya baþlamýþtýr. AC Nielsen’e (2004) göre, sektördeki süper/hipermarket sayýsý 1998’de 2. 135 iken, 2005’te 5. 545’e çýkmýþ; ayný süre içerisinde bakkal sayýsý 155 binlerden 120 binlere gerilemiþtir (Tablo 1). Ayrýca, Tablo 1’de, organize perakendede büyümenin, özellikle süpermarket aðýrlýklý olduðu görülmektedir. Tablo 1’den görüldüðü üzere, ayný periyotta süpermarket ve küçük süpermarket
sayýsý yaklaþýk 3 kat, hipermarket ve büyük süpermarket sayýsý ise sadece 2
kat artmýþtýr. Bu geliþmelere baðlý olarak, görülen bir diðer sorun da bayi/toptancý kesiminde yaþanmaktadýr. Bayi/toptancý kanalýný yoðun olarak
kullanan kesim, geleneksel kanalý kullanan küçük esnaflardýr. Ancak organize kesimin payýnýn artmasý beraberinde doðrudan daðýtýmý gündeme getirmiþ
ve bu kesimin doðrudan daðýtýma yoðunlaþmasý, bayi/toptancý esnafýn da kan
kaybetmesine yol açmýþtýr. Taymaz, Erdoðan ve Çelen’in (2005) çalýþma sonuçlarýna göre, perakendeciler ürünlerinin %35’ini üreticilerden doðrudan
almaktadýr. Bu oran, büyük perakendecilerde %60’a kadar çýkmaktadýr. Sunulan veriler, Türkiye’de organize perakendenin büyümesi ile birlikte bayi/toptancý kanalýnýn da kan kaybettiðini göstermektedir (Erdoðan, 2005). Bu
baðlamda, üretici firmalar tarafýndan, daha yüksek fiyatla ürünlerini alan
bakkal esnafý ise ürününü satýþa sunduðunda müþterisi önünde fiyat artýþlarýnýn sorumlusu olarak görülmektedir (Öðüt, 2000). Bu yanlýþ anlama bakkal
esnafýnýn durumunu daha da kötüleþtirmiþtir.
Alýþveriþ merkezleri, kentlerin sosyal yaþamýnda önemli kýrýlmalar meydana getirmektedir. Sadece tüketici bireye odaklandýðý gibi, imaj vurgulayan
bu merkezler, aslýnda kentlerin ticaret yapýsýný da hýzla çözmektedir. Bu
noktada, alýþveriþ merkezleri, esnaf ve zanaatkârýn özellikle büyük metropol-
16 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
lerde birkaç noktaya sýkýþtýrýlarak, kýsmen yok olmaya terk edilmesi sorununun kaynaðý durumundadýrlar. Alýþveriþ merkezlerinin tercih edilmesinin nedenlerinden birisi de, haksýz rekabetin doðurduðu fiyat indirimleridir. Bu durum, tüketicilerimizin alýþveriþlerini hafta sonlarýna kaydýrmasýna yöneltmiþ,
hafta içi bakkalýmýzdan sadece çok temel maddeleri almasýna yol açmýþtýr
(Öðüt, 2000). Çünkü büyük alýþveriþ merkezleri satýþa sunacaðý ürünleri yüksek ýskontolardan almaktadýr. Bu durum, fiyat rekabeti açýsýndan onlara büyük avantajlar saðlamaktadýr. Bu nedenle, yapmýþ olduklarý indirim oranlarýný, küçük esnaf yakalayamamakta ve rekabet edememektedir. Bir diðer nokta ise, büyük perakendecilerin, birbirleriyle ya da görece küçük olanlarla birleþme yahut satýn alma kanallarýyla piyasada üstünlük saðlamalarýdýr. Bu güç
birliktelikleri sonucu, bu alandaki küçük esnaflar maalesef ciddi rekabet sorunlarýyla karþýlaþmaktadýr.
Üretici firmalarca çeþitli promosyonlar saðlanarak ve raf kiralarý ödenmek suretiyle, bu alýþveriþ merkezleri, daha da uygun koþullarla satýþ yapabilme olanaðýna sahip olmakta, böylece, daha cazip satýþ olanaðý sunan yerler olarak özendirici bir imaja sokulmaktadýr (Öðüt, 2000). Alýþveriþ merkezleri, sahip olduklarý piyasa hâkimiyeti sebebiyle ürünleri kendi markalarý
ile pazarlama eðilimleri, çok sayýda ve çeþitli adlar altýnda tedarikçilerinden
haksýz talepte bulunmalarý, çevrelerinde yerleþik çeþitli meslek ve sanat kollarýnda faaliyette bulunan esnaf ve zanaatkârlar ile küçük ve orta boy iþletmelerin yapýlarýnýn bozulmasýna ve ekonomik faaliyetlerini terk etmek zorunda kalmalarýna neden olmaktadýr (Boran, 2007).
Esnaf ve zanaatkârlarýn sorunlarýndan birisi de, kalifiye eleman yetersizliði sorunudur. Özellikle sekiz yýllýk kesintisiz eðim sürecinin varlýðý, burada sýkýntý oluþturmaktadýr. Durumu bir örneðe indirgeyerek açýklamak yararlý olacaktýr. Bir berber ya da kuaför dükkânýnda temizlik ve bakým iþlerinde
genelde 10’lu yaþlarda çocuklar bulundurulmaktaydý. Bu çocuklar, yerlerin
temizlenmesi, havlularýn düzeni gibi basit iþlerde istihdam edilirken, yapýlan
iþin tekniðini de gözlem yoluyla öðreniyorlardý. Ancak sekiz yýllýk eðitim süreci ve buna ek olarak mesleki eðitim kurumlarýnýn uygulamalarýyla, bu servisteki yaþ ortalamasý 15 ve üstü yaþlara kadar yükselmiþtir. Bu yaþ grubu,
geliþme çaðýndaki gençleri kapsamaktadýr. Bu grup çalýþanlara, diðer yaþ
grubundakilerle ayný iþi yaptýrmak, eþit nitelikte olmamaktadýr. Çünkü bu
yaþ grubunun, hem psikolojik hem de fiziksel geliþimleri, verilen görevleri
yapma ve emirlere itaat açýsýndan daha kýrýlgan niteliktedir. Bu durum çoðu
zaman ustanýn, iþyerindeki düzeni saðlamasý ve yapýlan iþin kontrolü açýsýndan sorunlarla karþýlaþmasýna yol açmaktadýr. Benzer sorunlar, diðer meslek
alanlarýnda da görülmektedir. Buna baðlý olarak, geç yaþta meslek edinmeye
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 17
çalýþan gençler, teorik ve pratik mesleki becerilerini tam olarak geliþtiremeden, o alanda, kendi iþlerini kurmaya çalýþmakta, bu da bazý etik sorunlarý da
beraberinde getirmektedir. Görülen o ki, çýraklýktan ustalýða geçiþ süreci günümüzde hem ahlaki hem de mesleki olgunluðun tam olarak yerleþmemesine, bu nedenle de mesleðin icrasý ve yeni nesillere aktarýlmasý konularýnda
ciddi sýkýntýlara yol açmaktadýr.
Esnaf ve zanaatkârlarýn en önemli sorunlarýndan birisi de, vergilendirme
sorunudur. Mevcut vergi kanunu ve uygulamalarýndaki birçok uyuþmazlýk ve
düzensizlik, ne yazýk ki, esnaf ve zanaatkârlarýn mesleki geleceklerini tehdit
edecek noktada sorunlar içermektedir. Vergilendirmede, yapýlan iþin aðýrlýðý,
iþ hacmi, iþin nitelik ve niceliði tam olarak dikkate alýnmamaktadýr. Çoðu
meslekte, vergi miktarýnýn belirlenmesi ve ödenmesi arasýnda geçen süreçte
yapýlan yan ödemeler (muhasebe ücreti, oda aidatlarý vb. ) vergi matrahýnýn
oldukça üzerindedir. Örneðin 100 YTL vergi matrahýna karþýlýk yapýlan yan
ödemelerin 300 YTL’yi bulmasý ve toplamda 400YTL’lik bir giderin oluþmasý gibi. Ayný iþ kolunda, ama farklý iþ hacmine sahip bazý mesleklerde, vergi
oranlarýnýn yapýlan iþe göre deðil iþin niteliðine göre belirlenmesi, haksýz bazý durumlarýn da oluþmasýna yol açmaktadýr.
Bir diðer sorun da sosyal güvenlik ödemeleri baþlýðý altýnda toplanan
primlerin, emeklilik süreciyle baþlayan getirisinin çok düþük olmasýdýr. Bu
durum, esnaf ve zanaatkârlarýn emekli olsalar bile, bir þekilde iþlerine devam
etmelerine yol açmaktadýr. Emekliliðin, çalýþan bir insan için, ilerleyen yaþýnda rahatlýk ve huzur temalarýný içeren bir anlam taþýmasý gerekirken, maalesef, yapýlan prim ödemelerinin miktarlarý ve sürelerinin oluþturduðu sýkýntýlý sistem, çalýþanlarýn emeklilik karþýsýnda karamsar tutum takýnmalarýna yol açmaktadýr. Bu da, emeklilik sonrasý çalýþma isteðini doðurmakta ve
bir çatýþma ortamýnýn çýkmasýna da neden olmaktadýr. Çeþitli fabrikalarda
ücret karþýlýðý çalýþan insanlar, emekliliklerinin ardýndan serbest piyasaya
girmeye çalýþmaktadýrlar. Bu durum, yýllarca serbest olarak mesleðini icra
etmeye çalýþan insanlarý oldukça rahatsýz etmektedir. Çünkü bir fabrikada çalýþan insan serbest piyasa da çalýþan insana göre yýllarýný daha sýkýntýsýz geçirmektedir. Çünkü eline geçen aylýk para miktarý bellidir. Ama serbest piyasada çalýþan kiþinin aylýk standart bir geliri genelde olmamaktadýr. Aradaki
bu düalite, iç çatýþmalarýn yaþanmasýný beraberinde getirmektedir.
Ülkemizde, çok ciddi þekilde yanlýþ ve çarpýk kurgulanmýþ bir sosyal güvenlik sistemi sonucunda; emekli aylýklarý ve muhtaç yaþlýlara verilen sosyal
yardýmlar, çok düþük düzeyde kalmýþ, saðlýk hizmetlerinde yeterli yaygýnlýk
ve kalite saðlanamamýþ, sosyal güvenlik prim yükü esnafýn ve yanlarýnda çalýþanlar yönünden iþverenlerin ödeme gücünü zorlamýþ, sosyal güvenlik kap-
18 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
samý toplumun tümüne yaygýnlaþtýrýlamamýþ, sosyal güvenlik kurumlarýnýn
verdiði hizmetlerde norm ve standart birliði saðlanamamýþtýr. Bunun yanýnda, henüz genç nüfusa sahip bir toplum olmamýza raðmen, sistemin hýzla bozulan mali dengesi ekonomik istikrarý tehdit eder boyutlara ulaþmýþtýr (TESOB, agws).
Ülkemizde, kontrolden uzak, yüksek kayýt dýþý ekonominin varlýðý, esnaf
ve zanaatkârlarýn iþ sürekliliðini tehdit eden bir baþka önemli sorundur. Bilindiði gibi, kayýt dýþý ekonomi, gelirin vergilendirilemediði, elde edilen haksýz gelirlerin de nereye aktarýldýðýnýn izlenemediði yapýsýyla bir anlamda ekonominin kanseri durumundadýr. Bu kanserli yapý, esnaf ve zanaatkârlarý
derinden vurmaktadýr. Bir taraftan adil olmayan bir vergilendirme sistemi altýnda ezilen esnaf ve zanaatkârlarýmýz, diðer tarafta ise haksýz kazanç saðlayan kayýt dýþý kesim bulunmaktadýr. Kayýt altýna alýnamayan her ticari iþlem,
toplumun gelir kaybýna yol açmaktadýr.
Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn içinde bulunduklarý sorunlarýn kaynaklarýndan birisi de, çarpýk kentleþme sorunudur. Yoðun göç alan büyük kentlerde,
gecekondulaþma ile baþlayan çarpýk kentleþme ve beraberinde gelen trafik
sorunu, esnaf ve zanaatkârlar için ticari kayýplarý da beraberinde getirmektedir. Bu sorun, özellikle, þehir dýþýna taþýnamamýþ, yani organize olmamýþ,
mahalle aralarýna sýkýþýp kalmýþ esnaf ve zanaatkârlarý tehdit etmektedir. Büyük þehirlerde, toplu taþýma araçlarýndan ziyade, özel araçlarýn yoðun olarak
kullanýlmasý bunun da park sorunlarýný ortaya çýkarmasý, tüketicileri rahat
park ve toplu alýþveriþte geniþ mekan sunan alýþveriþ merkezlerine yöneltmiþtir. Kentleþme sorunuyla ilgili bir baþka sýkýntý da, gelen göçün niteliðidir. Göç, bir arayýþýn sonucudur. Elbette ki bu arayýþ, ekonomik gelir elde etmeyle ilgilidir. Bu durum göç edip gelenlerin bir kýsmýnýn kendi iþ yerlerini
kurmasýna, hatta, kazancý yüksek diye hiç anlamadýklarý alanlara dahi yönelmelerine yol açmýþtýr. Gelen göçmenlerin çoðunun niteliksiz iþgücü grubunda olmasý, hem etik hem de yapýlan iþin kalitesiyle ilgili sýkýntýlarý da beraberinde getirmiþtir. Kent içinde sýkýþýp kalan esnaf, hem niteliksiz göç dalgalarýndan hem de çarpýk kentleþmenin sonucu trafik sorunundan dolayý zor
günler geçirmektedir.
Esnaf ve zanaatkârlarýn varlýklarýný sürdürebilmeleri ve büyüyebilmeleri için en önemli unsurlarýn baþýnda, finansman konusu gelmektedir. Bu kesimin, varlýklarýný sürdürebilmeleri için kaynaða, büyüyebilmeleri için de
pazar paylarýný artýrmaya gereksinimleri vardýr. Bu noktada, iki çýkýþ noktasý söz konusudur. Birisi iç kaynaklar, diðeri ise dýþ kaynaklar (Oktay ve Güney, 2002). Bilindiði üzere, dýþ kaynak bir anlamda borçlanmadýr. Borçlanma, bankalar ve finans kuruluþlarý kanallarýyla kredi saðlama anlamýndadýr.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 19
Ancak kredilerin de elde edilebilirlik sorunu vardýr. Esnaf ve zanaatkârlar ihtiyaç duyduklarý kredi miktarýný almada, bu sorunla karþýlaþmaktadýrlar. Öncelikle, öz kaynak yetersizliðinden teminat gösterme sýkýntýsý ve bunun yanýnda kredilerin kýsa vadeli ve yüksek faiz oranlý olmalarý elde edilebilirlik
sorununu ortaya çýkarmaktadýr. Sonuçta, ihtiyaç duyulan finansmanýn saðlanamamasý, esnaf ve zanaatkârlarýn teknik ve sermaye yoðun üretim yerine, emek yoðun üretim yapmalarýna yol açmaktadýr. Elbette, bu durum, hem ürün
kalitesi hem de maliyetine olumsuz etki yapmakta ve rekabet güçlerini zayýflatmaktadýr.
Özellikle, geleneksel yöntemler ve el yordamýna dayalý imalat yapan zanaatkârlarýn çoðu, maalesef, teknolojiye yenik düþmüþlerdir. Kültürel birikimin meyveleri olan el sanatlarýmýz, neredeyse yok olma noktasýna gelmiþtir.
Elbette, bu duruma gelmedeki en büyük nedenlerden birisi, hitap ettikleri
müþteri profilinin fabrikasyon niteliðe sahip ikame mallara kaymasý, yeni
mallarýn fiyatýnýn tamir masraflarýyla neredeyse ayný hale gelmesi (kullan-at
ekonomisi) ya da artýk yapýlan iþe ihtiyaç duyan kesimin kalmamasýdýr. Bu
mesleklere iliþkin þu bazý örnekler verilebilir: El dokumacýlýðý (halý, kilim,
ham bez v. b. ), semercilik, maden iþlemeciliði (altýn, bakýr ve gümüþ), taþ ve
aðaç oymacýlýðý, saraçlýk (hayvan koþumlarý ve süsleri), el yapýmý deri iþleri
(giyim ve ayakkabýcýlýk, mestçilik, yemenicilik, çarýkçýlýk), kalaycýlýk, demircilik, süpürgecilik, mumculuk, sabunculuk, kendircilik, cezvecilik, kavafçýlýk, çilingircilik, býçakçýlýk, hasýrcýlýk ve keçecilik, hasýr yastýkçýlýðý,
saat tamirciliði, halý tamirciliði, bisikletçilik ile at arabasý tamirciliði, boyahanecilik, hallaçlýk, nalbantlýk, yorgancýlýk.
Esnaf ve zanaatkârlarýn sahip olduklarý iþletmelerinin, iç ve dýþ kaynaklý organizasyonel sorunlarý vardýr. Bu sorunlarýn bir bölümü, özellikle, kendi
yapýlarýyla, bir kýsmý ise dýþarýdaki organizasyonlara iliþkin yaklaþýmlarýyla
ilgilidir. Buna göre, iç organizasyonel sorunlarýn kaynaðý, faaliyet hacmini
artýrabilmeleri ve bunu istikrarlý bir þekilde sürdürebilmeleri için, kendi içinde iyi kurulmuþ bir organizasyonel yapýya sahip olmamalarýdýr. Ülkemiz
KOBÝ’leri, kendi organizasyonel yapýlarýný uygun bir zeminde kuramadýðý için kimi zamanlarda içinden çýkýlamaz durumlarla karþýlaþabilmektedir. Dolayýsýyla, kurumsallýk, iþletmelerimizin önemli eksikliklerinden biridir. Yönetim, mali iþler, muhasebe, satýn alma, pazarlama-satýþ ve ticaret (iç-dýþ) gibi temel iþletme faaliyetlerinin her birinin yerine getirilmesi, ayrý ayrý dikkat
gerektirir. Bu nedenle, her faaliyete iliþkin farklý bir departmana ve uzman
personele ihtiyaç bulunmaktadýr. Ancak bunlara sahip olunmamasýndan dolayý, faaliyetlerde iþlevsellik saðlanamamaktadýr. Dýþ organizasyonel sorunlarýn kaynaðý ise ekonomik hayatta da iþletmeler arasýnda birtakým birliktelik-
20 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
lerin, örgütlenmelerin tam olarak kurumsallaþamamýþ olmasýdýr. Ayrýca,
mevcut örgüt ve birliklerin kamuoyu etkinlikleri de oldukça düþük düzeylerdedir (Ekinci, a. g. w. s. ).
3. Sorunlara Yönelik Çözüm Önerileri
Çalýþmanýn bu bölümünde, ekonomik sorunlar ve tehditler baþlýðý altýnda deðinilen sorunlara yönelik çözüm arayýþlarýna yer verilecektir. Ortaya
konulacak önerilerle, esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn geleceðinin korunmasýna
yönelik katkýlar saðlanmaya çalýþýlacaktýr. Bu baðlamda, öneriler, çeþitli baþlýklar altýnda sýnýflandýrýlacaktýr. Böylece konunun daha net biçimde ele alýnmasý hedeflenmektedir.
3. 1. Sosyal Güvenlik
Bilindiði üzere, teorik olarak sosyal güvenlik politikalarýyla, toplum refahýnýn güçlendirilmesi ve bireylerin geleceklerinin bir anlamda teminat altýna alýnmasý amaçlanmaktadýr. Bu amaçlara ulaþabilmek için, ortaya konulan sosyal güvenlik politika önermeleri ve uygulamalarýnýn dinamik bir yapýda olmasý gerekmektedir. Dinamik yapýdan kastedilen ise, sürekli deðiþim
ve güncelleme esnekliðidir. Bunun saðlanabilmesi için, sosyal güvenlik sisteminin genelden özele deðil, özelden genele giden bir yapýda olmasý gerekmektedir. Açacak olursak, bu sistemin çýkýþ noktasýnda, ekonomik birimlerin
özellikleri ve farklýlýklarýnýn yansýmasý olmalýdýr. En alt ekonomik birimlerin (serbest meslek erbabý için her bir meslek grubu olarak) kendilerine has
özellik ve karakteristiklerinin tespit edilerek, bunlarýn, ortaya çýkan yeni durumlara göre kolayca uyumlaþtýrýlabileceði esnek bir sosyal güvenlik politikasýna ihtiyaç vardýr. Ülkemizdeki sosyal güvenlik mevzuatý ve bürokrasinin
aðýr ve hantal yapýsý, maalesef, arzu edilen esnek sosyal güvenlik sisteminin
oluþmasýna olanak vermemektedir. Halbuki, her meslek grubundaki esnaf ve
zanaatkârlarýmýzýn içinde bulunduklarý koþullar incelenip ona göre sosyal
güvenlik politika uygulamalarý yapýlabilse, bu kesimin, hayati sorunlarýndan
birisi çözüme kavuþmuþ olacaktýr.
Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn mevcut sosyal güvenlik uygulamalarýndan
kaynaklanan olumsuzluklarýnýn giderilmesi için (TESK, agws; TESOB,
agws);
* Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn kurum yönetim kurulunda temsil edilmesi
imkaný saðlanmalý
* Sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldýrýlmalý
* Prim borcu bulunan esnaf ve zanaatkârlar saðlýk hizmetinden yararlandýrýlmalý
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 21
* Saðlýk hizmetlerinden yararlanmak için katýlým payý alýnmamalý
* Prim ödeme gün sayýsý 9000 günden 7000 güne indirilmeli
* Ýþverenlerin prim yükü azaltýlmalý
3. 2. Mesleki Eðitim ve Ýstihdam
Üretimde kaliteyi belirleyen en önemli unsurlardan birisi, eðitimli iþgücüdür. Bilindiði üzere, dünyadaki mevcut üretim sistemleri, her geçen gün
deðiþmektedir. Yeni teknolojilerin üretim sistemlerine dâhil olmasýyla, hem
üretim hýzý artmakta hem de düþük maliyetli yüksek kaliteli ürünler üretilmektedir. Bu durum, maliyetlere yansýmakta ve ürünün maliyeti düþürülmektedir. Yeni teknolojilerin uygulanmasý, kullanýlmasý ve geliþtirilmesi noktasýnda devreye eðitimli iþgücü girmektedir. Kýsacasý, eðitimli iþgücü, teknolojinin sindirilmesi hususunda hayati önem taþýmaktadýr. Eðitimli iþgücünün
yetiþtirilmesi, bu nedenlerden dolayý, çok önemlidir. Ülkemizin mevcut eðitim sisteminin, iþgücü eðitimine yaklaþýmý, maalesef, çarpýklýklar içermektedir. Bu çarpýklýklarýn baþýnda, 12 yýllýk kesintisiz eðitimle gençliðin üniversite sýnavlarýna hazýrlanmasý gelmektedir. Gençliðin büyük bir bölümü, üniversitelere giriþ sýnavýnda baþarýlý olamamaktadýr. Ýþte, bu kesim, çýkar yol olarak çalýþma hayatýna entegre olmayý görmektedir. Ancak 12 yýllýk eðitimleri boyunca herhangi bir mesleki eðitim almamýþ olmalarý, bu kesimin, vasýfsýz iþgücü olarak hayata atýlmalarýna yol açmaktadýr. Eðitimli iþgücüne ihtiyaç duyan iþ piyasasý içinde, bu kesimin çok az bir kýsmý istihdam edilmekte, geri kalaný iþsizler ordusuna katýlmaktadýr.
Bu baþlýk altýnda bahsedilebilecek bir diðer konu da asgari ücret uygulamalarýdýr. Hem esnaf ve zanaatkârlarýn hem de çalýþan ücretli kesimin lehine
düzenlemeler yapýlmalýdýr. Bunun için, öncelikli olarak, devletin her iki kesime destek olmasý gerekmektedir. Yapýlacak düzenlemelerle, asgari ücret ödemelerinde devletin ek katkýsý þarttýr. Asgari ücretin belirlenecek bir kýsmý,
devlet tarafýndan finanse edilmelidir.
Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn ihtiyaç duyduðu eðitimli iþgücünün yetiþtirilebilmesi için uygulanmasý gereken diðer noktalar þunlardýr (TESK, agws;
TESOB, agws);
* Eðitim ile istihdam arasýndaki kopukluklarý giderecek baðlantýlar kurulmalý ve iþlevsel hale getirilmelidir.
* Esnaf ve zanaatkârlarýn, mesleki eðitimi ve geliþiminde gerekli bir
yöntem olan çýraklýk eðitimi, geliþtirilmeli ve yaygýnlaþtýrýlmalýdýr.
* Mesleki eðitimin özendirilmesi, iþletmelerin ve onlarýn meslek kuruluþlarýnýn bu alanda daha aktif olabilmeleri için, mesleki eðitim yapan iþletmeler
ve meslek kuruluþlarý beþeri, teknik ve mali açýlardan teþvik edilmelidir.
22 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
* 3308 sayýlý Mesleki Eðitim Kanunu’nun beceri gerektiren mesleklerde
iþyeri açacaklarda ustalýk belgesi aranmasý ile ilgili 30’uncu maddesi geçersiz hale getirilmeli, mesleki eðitim sistemimize darbe vuran, ayný meslek
dallarýnda faaliyet göstermekle birlikte farklý uygulamalara tabi tutulan esnaf
ve zanaatkârlar ile TOBB üyeleri arasýnda haksýz rekabete ve üye kaydetme
karýþýklýðýna sebep olan 5174 sayýlý TOBB Kanunu’nun 102. maddesi iptal edilmeli ya da deðiþtirilmelidir.
* Ülkemizde, iþletmeler üzerindeki istihdam yükü gözden geçirilerek,
rekabet etme ve istihdam yaratma hedeflerini gerçekleþtirmeye imkan tanýyacak bir düzeye çekilmeli. Özellikle, Anayasamýzýn ilgili hükmü çerçevesinde, esnaf ve zanaatkârlarý koruyucu tedbirler alýnmalýdýr.
* Mesleki eðitimin hedeflendiði alanlar için, “yerinden uygulamalý eðitim sistemi” oluþturularak iþe yabancýlaþmanýn ortadan kaldýrýlmasý saðlanmalýdýr.
* “Yaparak öðrenme” tekniði, mesleki eðitimin her safhasýnda verilmelidir.
* Çýraklýk eðitiminde üst yaþ sýnýrý kaldýrýlmalý. Böylece, 12 yýllýk kesintisiz eðitim sisteminin maðdurlarýna, kendilerini geliþtirmeleri ve mesleðe
hazýrlama alanýnda fýrsatlar verilmelidir.
* Mesleki eðitimlerin özendirilmesine yönelik olarak, ilgili meslek kuruluþlarýný teþvik edici düzenlemeler oluþturulmalýdýr.
* Küçük iþletmelerde, istihdam edilen eleman sayýsýnýn artýþýyla ters orantýlý vergi ve sigorta primi sistemi getirilmelidir.
3. 3. Finansman
Esnaf ve zanaatkârlarýn yaþadýðý en önemli sorunlardan birisi de, finansman sorunudur. Genelde finans saðlayan kuruluþlar, uzun vadeli dýþ kaynaklý kredilerin (Dünya Bankasý, Eximbank, Avrupa Yatýrým Bankasý vb. ) kullandýrýlmasý konusunda etkindirler. Ancak bu tür kredileri kullanan kesim,
daha çok devlet kurumlarý veya büyük þirketlerdir. Esnaf ve zanaatkârlarýn
ihtiyaç duyduklarý kýsa vadeli kredilerin kullanýmýnda, finansman kuruluþlarý pek istekli deðillerdir. Ýhtiyaç duyulan kýsa vadeli krediler, az sayýda banka tarafýndan saðlanabilmektedir. Ancak burada, vade, limit, faiz oraný seviyesi gibi bazý sorunlar çýkmaktadýr. Bunun yaný sýra, öz kaynaklarý ve taþýnamaz varlýðý yetersiz olan esnaf ve zanaatkârlar, ilgili krediyi alabilmek için
teminat verememe sorunu da yaþamaktadýrlar (Oktay ve Güney, 2002).
Finansman sorununa çözüm için þu önerilerde bulunulabilir (TESK,
agws; TESOB, agws, Aydýn, a. g. w. s. );
* Esnaf ve zanaatkârlara, finansman açýsýndan devlet desteði arttýrýlarak
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 23
sürdürülmeli, AB ülke uygulamalarý dikkate alýnarak, yeni kredi ve teþvik
sistemlerinin yürürlüðe konularak uygulanmasý saðlanmalýdýr.
* Esnaf kredileri, þahýs limitlerinin yükseltilmesi, vade uzatýmý ve faiz
indirimi gibi desteklerle daha cazip hale getirilmelidir.
* Esnaf ve zanaatkârlarýn en önemli finansman kaynaklarýndan biri olagelen Türkiye Halk Bankasý’nýn özelleþtirilmesine yönelik çalýþmalar durdurulmalý ve etkinliði artýrýlmalýdýr.
* “Ýpotek bankacýlýðý” yerine “projeye dayalý kredilendirme sistemi” getirilmelidir.
* Kredi miktarýný belirleyen iþletmenin kapasitesine baðlý mali profil deðerlendirme sürecinde bankalar, yeni yaklaþýmlar getirmelidir.
* “Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifleri” ve “Kredi Garanti Fonu” uygulamalarýnýn daha da etkin olmasý saðlanmalýdýr.
* Devlet yardýmlarýnýn etkinliðinin saðlanmasý açýsýndan, KOBÝ’lerle ilgili bölümlerde, iþletme ölçeklerini esas alan, iþletme sýnýfýna göre ayrý düzenlemeleri getiren bir yaklaþým benimsenmelidir
* Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn mali kayýtlarýný saðlýklý bir þekilde tutamamasý, mevcut kayýtlarýn firma faaliyetlerini deðerlendirmede yetersiz kalmasý, bütçe, finans ve kaynak kullanýmý konularýnda yeterli yönetim bilgisi
olmamasý nedeniyle, bu kesime yönelik profesyonel “finansal danýþmanlýk
merkezleri” oluþturulmalýdýr.
* Türkiye Halk Bankasý dýþýnda, diðer bankalar da esnaf ve zanaatkârlarý kredilendirmede devreye sokulmalýdýr.
* Hazine Müsteþarlýðý’nýn koordinasyonunda yürütülen KOBÝ teþvik
kredi uygulamasý ile esnaf ve zanaatkârlara ayrýlan fondan, bu kesimin istifadesini sade ve net olarak saðlayabilecek yasal mevzuatýn oluþturularak, bu
fon ile esnaf ve zanaatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri arasýnda irtibat
kurulmasý saðlanmalýdýr.
* Kredi daðýlýmýnda, esnaf ve zanaatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kreditör olarak görev alan banka arasýnda, tam bir uyum saðlanmalýdýr.
* Esnaf ve kefalet kooperatiflerinin, sadece, devlet veya bankalarca verilen kredilere aracýlýk eden kurumlar olmaktan çýkarýlarak, doðrudan finansman saðlayan kuruluþlar olacak þekilde yeniden yapýlandýrýlmasý için, esnaf
odalarýnýn esnaf kefalet kooperatiflerinin ve devletin ortak hareket etmeleri
gerekmektedir.
* Finansal yapýlarýnýn güçlendirilmesi için, bölgesel ve yerel alanda stratejik iþbirliklerine yönelmeleri teþvik edilmelidir.
24 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
3. 4. Vergi
Finansal sorunlar yaþayan esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn bir diðer sorunu,
vergilendirilmelerindeki çarpýklýklardýr. Daha önce de belirtildiði gibi, vergilendirmelerinde kapasite ve gelirler dikkate alýnmamaktadýr. Vergilendirmede, genelleme yerine, özelleme yöntemi uygulanmalý ve her bir esnaf ve zanaatkârlar sýnýfý için, iþ kapasiteleri, üretim kaynaklarý ve gelirleri dikkate alýnarak vergi oranlarýnda farklýlaþtýrma saðlanmalýdýr. (TESK, agws; TESOB, agws, Öðüt, 2000);
* Dolaylý vergiler baþta olmak üzere, vergi oranlarý indirilmelidir.
* Küçük esnaf için, esnaf muafiyeti getirilmeli ve basit usul uygulamasýna devam edilmelidir.
* 1 Ocak 2008’den itibaren ücretliler için getirilen asgari geçim indirimi
uygulamasý esnaf ve zanaatkârlarý da kapsamalýdýr.
* Deniz ticaret odalarýna kayýtlý olan tacirlere uygulanan, ÖTV’siz akaryakýt alýmý uygulamasýndan esnaf ve zanaatkârlar odalarýna kayýtlý esnaf ve
zanaatkârlarýn da yararlanmasý saðlanmalýdýr.
* Taksici esnafýmýzýn ÖTV’siz akaryakýt almasý için gerekli düzenleme
yapýlmalýdýr.
* Taksici esnafýmýzýn mevcut araçlarýný koruma kabinli, özel olarak üretilmiþ araçlarla yenileyebilmeleri için bir kereye mahsus KDV ve ÖTV muafiyeti getirilmelidir.
* Þehir merkezine kurulan büyük alýþveriþ merkezlerinin vergi oranlarý
yüksek tutulmalý, þehir dýþýna kurulmalarý teþvik edilmelidir.
3. 5. Mevzuat
Anayasanýn 173’üncü maddesinde yer alan, “Devlet esnaf ve zanaatkârý
koruyucu ve destekleyici tedbirler alýr” hükmü ile devlete esnaf ve zanaatkârlarý koruyucu ve destekleyici düzenlemeler yapma ve gerekli tedbirler
alma görevi verilmiþtir. Yasada yer alan bu bilginin iþlevselliði ve uygulanabilirliði artýrýlmalýdýr.
Bilindiði üzere, 4054 sayýlý Rekabet Kanunu’nun amacý, mal ve hizmet
piyasalarýnda rekabeti engelleyici, bozucu veya kýsýtlayýcý anlaþma, karar ve
uygulamalarý ve piyasaya hakim olan teþebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarýný önlemek ve bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasýný saðlamaktýr. Bazý durumlarda rekabetin açýk ihlali olduðu gibi, bazý vakalar yoruma açýktýr. 4054 sayýlý Kanun’un 4.
maddesinin b bendi, eþit durumdaki alýcýlara ayný ve eþit hak, yükümlülük ve
edimler için farklý þartlar ileri sürerek, doðrudan veya dolaylý olarak ayrým-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 25
cýlýk yapýlmasýný yasaklamaktadýr. Ancak burada üreticilerin münhasýr bayileri bu yasaktan muaf tutulmaktadýr (Öðüt, 2000).
Ülkemizde oldukça yaygýn olan ve önemli büyüklüðe sahip olduðu düþünülen kayýt dýþý kesimin, hem devlet gelirleri hem de kayýtlý esnaf ve zanaatkârlarýn ticari faaliyetlerinin sürdürülebilirliði üzerinde olumsuz etkiler
yaptýðý ortak görüþtür. Yasal olarak mevzuatlarda, bu kesimin, kayýt altýna alýnmasýna yönelik düzenlemeler yapýlmalý. Bir diðer nokta da, iþlemlerdeki
bürokrasi içeriðinin azaltýlmasý gerekliliðidir. Bunun yaný sýra, aþaðýda sunulan konulara iliþkin mevzuatlarda da düzenleme gerekmektedir (TESK, agws;
TESOB, agws, Aydýn, a. g. w. s. , Öðüt, 2000);
* 5846 sayýlý Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda, esnaf ve zanaatkârlarý maðdur eden düzenlemelerin deðiþtirilmesi yönünde deðiþiklikler yapýlmalýdýr.
* 5362 sayýlý Kanun’da, sicile kayýt olabilmek için öncelikle esnafýn vergi
mükellefi olmasý þartý öngörülmesiyle esnaf ve zanaatkârlarýn yanlarýnda çalýþan
ve vergi mükellefi konumunda bulunmayan kalfa ve ustalar ile baþta þoför esnafý olmak üzere, çok sayýda esnaf ve zanaatkâr, meslek odalarýna kayýt olabilme
hakkýndan mahrum býrakýlmasýnýn giderilmesine yönelik önlemler alýnmalý.
* Gýda Mevzuatý’nda, ustalýk belgesine sahip esnaf ve zanaatkârlarýn küçük iþletmelerde sorumlu müdür olmalarýnýn önündeki engeller kaldýrýlmalýdýr.
* Gýda Mevzuatý’nda, fabrikasyon üretim yapan, çok sayýda iþçi çalýþtýran iþletmelerle, bir-iki iþçi çalýþtýran çok küçük iþletmeler ayný kategoride
tutulmamalý, çok küçük iþletmeler lehine kolaylýklar getirilmelidir.
* 1163 sayýlý Kooperatifler Kanunu’nda yapýlacak deðiþikliklerle, sermaye ve paylarý deðerleri komik rakamlar olmaktan çýkarýlmalýdýr.
* Yasada ve ana sözleþmelerde gerekli deðiþiklikler yapýlarak, esnaf ve
zanaatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri daha güçlü ve verimli kurumsallaþmayý temin edecek biçimde yeniden yapýlanmaya tabi tutulmalýdýrlar.
* Kantin, vakýf ve market gibi isimler adý altýnda, 5422 sayýlý Kurumlar
Vergisi muafiyeti kapsamýnda faaliyette bulunan bu satýþ üniteleri kira, nakliye, personel, elektrik, su gibi çeþitli giderleri tamamen devlet desteði ile karþýlanan bu yerlerin, bir de fiþ ve faturalarý vergi iade kapsamýnda olmasýnýn
serbest piyasa ekonomisi ile çeliþtiði bir gerçektir. Bu uygulamalar nedeniyle
maðdur edilen küçük esnafýn serbest piyasa koþullarýnda rekabet edebilmesi
için kamu kurumu ve kuruluþlarýnýn ticaret yapmamalarý saðlanmalýdýr.
3. 6. AB ve Dýþ Ýliþkiler
AB bünyesinde, birlik ülkelerinin kendi ulusal kaynaklarýnýn yaný sýra,
birliðin, çeþitli kurumlarýnca da esnaf ve zanaatkârlarýn oluþturduðu küçük
26 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
iþletmelere finansman arzý saðlanmaktadýr. Bu konuda, finansman arzý, Avrupa Yatýrým Bankasý, Avrupa Yatýrým Fonu ve Avrupa Komisyonu tarafýndan
yönetilmektedir. AB’de esnaf ve zanaatkârlar ile KOBÝ’lerin finansal sorunlarýnýn çözümüne ve finans ortamýnýn iyileþtirilmesine iliþkin çalýþmalar þu
þekilde özetlenebilir (Aydýn, a. g. w. s. , Açýkgöz, 2006);
* Kredi kolaylýklarýnýn iyileþtirilmesi
* Özel finans araçlarýnýn geliþtirilmesi
* Geç ödeme düzenlemeleri
* Yenilikler için finansman bulma
* Sermaye piyasalarýna eriþimlerin saðlanmasý
* Elektronik ticaretin yaygýnlaþtýrýlmasý
* Küçük giriþimci desteði saðlanmasý
* Yatýrým ortaklýklarýnýn desteklenmesi
* Kesime saðlanan garanti ve kefalet desteklerinin güçlendirilmesi
* Giriþimcilik eðitimi, ucuz ve hýzlý iþ kurabilme olanaðýnýn geliþtirilmesi
* Ýlgili yasalarýn ortamý kolaylaþtýrmasý
* Nitelikli iþgücü bulabilmelerinin saðlanmasý
* Yeni pazarlara açýlabilmelerinin saðlanmasý
* Çevre ve saðlýkla ilgili aðýr þartlara kolay uyumlarý için destek verilmesi
* Vergilendirilmeleri ve finansmanlarýnýn teþvik edilmesi
* Teknolojik ve yeniliklere açýk þekilde kapasite geliþimi saðlanmasý
* Bilgi ve iletiþim imkânlarýnýn geliþtirilmesi
* Ulusal ve uluslararasý tanýnýrlýklarýnýn arttýrýlmasý
* Yönetimlerinin modernizasyonu
* Desteklerin olabildiðince yaygýnlaþtýrýlmasý
* AB piyasalarýnýn talep ettiði kalitede ürün imalâtýnýn gerçekleþtirilmesi veya kaliteye yeterince önem verilmesi
* AB ülkeleri iþletmeleriyle ortak yatýrým yapmadaki isteksizlik ve buna
iliþkin eksikliklerin giderilmesi
* Ýþletmeler, AB üyesi ülke piyasalarýna ürünlerini satmak için gerekli
þartlarý yerine getirme hususunda CE iþaretleme sisteminde olduðu hassaslýðýn saðlanmasý, gereksiz buluþlarý, buna verilebilecek bir örnektir.
AB’ye tam üyelik için uyum sürecinde ülkemiz esnaf ve zanaatkârlarý,
AB Katýlým Öncesi Mali Ýþbirliði Programý veya diðer AB destekli Sivil Toplum Hibe Programlarý kapsamýnda uygulanan projelere dahil olabilmektedirler. Bu noktada, ilgili proje ve uygulamalarýn sürdürülebilirliðinin saðlanma-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 27
sý ve proje hedef gruplarýnýn giriþimciliðini destekleyecek mikro kredi sistemi kurulmasý esnaf ve zanaatkârlarýn sorunlarýnýn çözümüne yönelik bir açýlým saðlayacaðý muhakkaktýr (TESK, agws; TESOB, agws)
3. 7. Rekabet Stratejileri
Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn ekonomik faaliyetlerindeki en önemli noktalardan birisi, þüphesiz, rekabet edebilirlik düzeyleridir. Ekonomik alanda
rekabet gücünü etkileyen, kalite, verimlilik, teknolojik birikim gibi birçok
faktör vardýr. Elbette, bu faktörlerin saðlanabilmesinde rekabet stratejilerinin
oluþturulmasý gerekmektedir.
Günümüzde, ekonomik alanda yaþanan rekabet, müþteri odaklý felsefenin geliþmesine yol açarak nitelikli mal veya hizmet sunumunu saðlamakta,
katýlým ise alternatif iþ ve hizmet alanlarýnýn oluþturulmasýnda, giriþimcilik
ruhunun geliþmesinde, gerçekleþtirilen iktisadi faaliyetten yüksek doyum elde edilmesinde etkin rol oynamaktadýr (Ýraz, 2006). Bu baðlamda, rekabetin
sürdürülebilirliði ayrý bir önem taþýmaktadýr. Sürdürülebilir rekabet için de,
daha etkin ve verimli çalýþma alanlarýnýn oluþturulmasý gereklidir. Bu noktada, geniþ ve modern tesislere sahip, yeniden yapýlandýrýlmýþ Organize Sanayi Sitelerine aðýrlýk verilmelidir. Böylece, kent içlerinde daðýlmýþ olan esnaf
ve zanaatkârlar faaliyet alanlarýna göre kendi organize alanlarýna yerleþtirilmelidir. Bu yolla, teknolojik birikimlerin aktarýlmasý, ortak iþ yapma gibi geliþmelerle rekabette ortak payda da bulunmalýdýrlar.
Rekabet konusunda en önemli faktörlerden birisi de pazarlamadýr. Eðer,
etkin bir pazarlama aðý oluþturulmamýþ ise, piyasaya yayýlma, riski daðýtma
konularýnda geri kalýnacaktýr. Etkin bir pazarlama kanalýyla, üretilen ürün
daha geniþ kitlelere ulaþtýrýlabilir. Bilindiði gibi, bu noktada, en önemli pazarlama araçlarýndan birisi, fuarcýlýktýr. Esnaf ve zanaatkârlar, gerek bireysel
olarak gerekse de birlikler altýnda, alanlarýnda düzenlenen fuar ve sergilere
mutlak suretle katýlým saðlamalýdýrlar. Böylece, hem alanlarýndaki son geliþmeleri yakýndan takip ederler hem de ürünlerini yerli ve yabancý piyasalara
tanýtmada hem zamandan hem de paradan tasarruf ederler.
Rekabet konusunda ortaya konan diðer önerileri aþaðýdaki gibi sunabiliriz (TESK, agws; TESOB, agws, Öðüt, 2000);
* Devlet, ticaret hayatýnda düzenleyici rol üstlenmeli. Bir bakýma, hakem olmalýdýr. Haksýz rekabetin önlenmesi açýsýndan, kamu kurum ve kuruluþlarýna ait kantin, kamp, misafirhane, kuaför gibi yerlerin kendi çalýþanlarý dýþýndaki kiþilere hizmet vermesi önlenmelidir.
* Asli görevi okuyucu kitlesine, siyasi görüþ, yorum, magazin, aktüel, ekonomi, spor ve benzeri konularda haber vermek olan gazeteler, artýk gazete
28 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
ismi ile sorulmayýp, müþteri tarafýndan önce verilen promosyon (ürün ismi;
tabak, makarna, süt, yoðurt, vb. ) lanse edilerek istenmektedir. Durum böyle
iken, doðal olarak, gazete büfeleri bazen bir bakkal dükkâný bazen bir züccaciye dükkânýna dönmekte, bu da küçük esnafý maðdur etmektedir. Bu nedenle, gazeteler, promosyon olarak verilen ürünler yerine asli görevi olan “gazeteleri” okuyucusuna sunmalýdýr.
* Bakkal ve market gibi küçük esnafýn, büyük maðazalarla rekabet edeceði eþit þartlarda mal alým imkânýnýn verildiði yani haksýz rekabetin önlendiði ortam saðlanmalýdýr.
* Birçok kentimizde, ayný sokakta, pazarýn kaldýrabileceðinden fazla
bakkal bulunmaktadýr. Bakkallarýn birbirine rakip olmamalarý için, mesafe
sýnýrlamasý konmasý gereklidir.
* 4054 sayýlý Rekabetin Korunmasý Hakkýnda Kanun çerçevesinde bazý
firmalarýn bakkallar için ayrý, süper/hiper-marketler için ayrý fiyat uygulamalarý ortadan kaldýrýlmalý, buna aykýrý hareket edenlere yasal prosedür uygulanmalýdýr.
* Belediyelere ait tanzim satýþ maðazalarý bakkallar için önemli bir rakiptir. Bu konuya yerel yönetimlerin girmemeleri, bakkallarýn lehine olacaktýr.
Alýnacak yapýsal tedbirlerle bakkallar tanzim satýþ gibi satýþ yapabilecektir.
3. 8. Teknoloji Transferi
Bilindiði üzere, teknoloji transferi ve getirilen teknolojinin üretim sisteminde sindirilmesi, uzmanlýk ve yüksek maliyet gerektiren konulardýr. Rekabetin yüksek olduðu günümüz ekonomilerinde, esnaf ve zanaatkârlarýmýz, üretim sistemlerinde mutlak suretle geleneksellikten teknolojiye yöneliþi saðlamalý, kalite ve maliyet noktalarýnda rekabet þanslarýný artýrmalýdýrlar. Teknolojinin transferi ve sindirilmesi konularýnda, esnaf ve zanaatkârlarýmýza
fýrsatlar saðlayacak ortamlar hazýrlanmalýdýr. Bu noktada, mesleki örgütlere
büyük yük düþmektedir. Mevcut meslek odalarý ve birliklerinin, üyelerine
teknoloji alanýnda hem transfer hem de sindirilmesi noktalarýnda yeni fýrsatlar sunabilecekleri biçimde, yeniden yapýlandýrýlmalarý gerekmektedir.
3. 9. Kooperatifleþme Süreci
Esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn günümüz iþ hayatý dinamikleri dikkate alýndýðýnda, piyasada tek baþlarýna var olmalarý her geçen gün zorlaþmaktadýr.
Birlikten güç doðar felsefesinin önem kazandýðý ekonomi içinde, esnaf ve zanaatkârlarýmýz, kendi alanlarýnda çaðdaþ örgütlenme sistemini içermiþ kooperatifleþmeye yönelmelidirler. Birçok alanda geleneksel anlamda kooperatifleþme söz konusudur. Ancak bu kooperatiflerin, tam anlamýyla henüz yeterince örgütlenememiþ veya kurumsallaþma sürecini tamamlayamamýþ ol-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 29
malarý beraberinde ciddi sýkýntýlarý da getirmektedir. Esnek ve saydam bir
yönetim anlayýþýnýn yerleþmemesinden dolayý, güç paylaþýmý ve tabana yayýlma konusunda sorunlar yaþanmaktadýr. Ýç çekiþmelerden dolayý ekonomi
ve iþ hayatýnda oluþan yeniliklerin takip edilmesi ve tehditlerin önlenmesi
konularýnda kooperatifi oluþturan üyeler fayda saðlayamamaktadýrlar.
Kooperatiflerin deðiþen yapýsý içerisinde, klasik yöneticilik anlayýþýna
son verilerek, bilgili yöneticilerin iþbaþýna getirilmeleri teþvik edilerek yöneticilerin mesuliyetleri artýrýlmalýdýr (Aydýn, a. g. w. s). Ancak bu yolla, esnaf
ve zanaatkârlarýmýzýn tek kiþi iþletmesi ve limited þirketlerinin aralarýnda
stratejik iþbirliklerine giderek, güçlü ve zayýf yönlerini dengeleyebilmeleri
ve gelecekteki fýrsatlarý deðerlendirebilecekleri, ayrýca, tehdit unsurlarýna
yönelik önlem alabilecekleri ortam saðlanabilir ve özendirilebilir.
Kooperatiflerin güçlü olmasýnýn ortaya çýkaracaðý etkiye yönelik, perakendecilik sektöründen bir örnek vermek gerekirse; 1954 yýlýnda Ýsviçre
Migros Kooperatifler Birliði ile Migros Türk kurulmasý, ayný yollardan Gima’nýn kurulmasý.
Kooperatifçilik, mutlaka desteklenmelidir. Þirketleþip büyümek, daha
fazla ciro elde etmek mümkünken, Türkiye gibi geliþmekte olan ülkelerin çýkýþ noktasý olma durumundaki kooperatifçiliðin geliþtirilmesi, özel yasalarla
korunarak, üretim, katma deðer yaratma ve özellikle istihdam oluþturulmasý
açýsýndan korunup kollanmalý, ekonominin ana unsurlarýndan biri olarak desteklenmelidir. Kooperatifçiliðin, sorumluluk, dayanýþma ve sosyalleþme ilkelerinden taviz vermeden geliþtirilmesi gerekmektedir. Bu durumun, ülkelerin, dolayýsýyla bireylerin, sosyoekonomik geliþmelerine büyük katký saðlayacaðý ortadadýr. Ýþte bu noktada, esnaf ve zanaatkârlarýn kooperatifleþmelerini ve örgütlenmelerini kolaylaþtýracak önlemler alýnmalýdýr.
Bölgesel ve yerel farklýlýklardan dolayý, kentlere yoðun göçler yoluyla vasýfsýz iþgücü kaymaktadýr. Göç yoðunluðu, bir taraftan çarpýk kentleþme sorununu, diðer taraftan kayýt dýþý ekonomi sorununu beslemektedir. Bu baðlamda,
kooperatifleþmenin bir baþka önemi daha ortaya çýkmaktadýr. Ýyi organize olmuþ kooperatifler, kayýt dýþýlýkla mücadele konusunda etkin roller üstlenerek
devlete bu konuda yardýmcý olabilirler. Kendi içlerinde kuracaklarý denetleme
birimleri kanalýyla, kendi alanlarýnda gördükleri kayýt dýþý ticari yapýlanmalarý takip ve tespit yollarýyla mücadelede kamuya yardýmcý olabilirler.
3. 10. Kentsel Dönüþüm, Kalkýnma Politikalarý ve
Mikro Krediler
Sivil toplum örgütleri, özellikle meslek odalarý ve birlikleri esnaf ve zanaatkârlarýmýzýn geleceklerinin korunmasý konusunda, aydýnlatýlmalarýnda
30 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
ve güçlendirilmelerinde yönlendirme gücüne sahip ve etkinlikleri mutlaka
deðerlendirilmesi gereken kuruluþlardýr. Bunlarýn yanýnda, belediyeler, valilikler, kaymakamlýklar ve il özel idareleri gibi yerel yönetimlerce de esnaf ve
zanaatkârlara yönelik destek ve teþvikler için pratik strateji modelleri geliþtirilmelidir. Ýþte bu noktada, dünyada, son yýllarda yaygýnlaþan ve ülkemizde
de 2002’den bu yana çeþitli bölgelerimizde kýsýtlý da olsa uygulanmaya baþlanan mikro kredi sistemi önem kazanmaktadýr. Özel örgüt ve birlikler ile kamunun iþbirliði altýnda, pratik destek strateji modelleri çerçevesinde esnaf ve
zanaatkârlara mikro kredi desteði saðlanabilir. Böylece iþ hayatýna yeni atýlacak olan yahut mevcut içinde yeni fýrsatlar yakalama gayretinde olan esnaf
ve zanaatkârlara destek saðlanabilir. Elbette, mikro kredi konusu sadece parasal desteklerden oluþmamalýdýr. Verilen kredinin nerede ve nasýl kullanýlmasý gerektiði konusunda talepçilere bilgi ve altyapý desteði de verilmelidir.
Kentsel dönüþüm modelleri çerçevesinde, kentlerimizin ticari hayatýnýn
önemli aktörleri olan esnaf ve zanaatkârlarýmýz, çarpýk kentleþme sorunu içinde sýkýþmýþ, geleneksel anlamda arasta ya da çarþý, bedesten ve kapalý çarþý sistemi yerine, modern altyapý ve iletiþim aðlarýyla donatýlmýþ sitelerde
toplanmalýdýr. Böylece, hem çarpýk kentleþmenin getirdiði olumsuzluklardan
kurtarýlmýþ olacaklar hem de kendi aralarýnda yeni iþbirlikleri geliþtirme, bilgi birikimlerini paylaþma konularýnda fýrsata kavuþturulmuþ olacaklardýr.
Kentlerin “sosyal omurgasý” sayýlan küçük üretici, esnaf ve zanaatkârlar zinciri çöküþün deðil yükseliþin de kaynaðý olarak daha çaðdaþ bir yapýda yeniden kurulmuþ olacaktýr.
Sonuç
Türkiye’de esnaf ve zanaatkârlýðýn ve dolayýsýyla KOBÝ’lerin geçmiþi,
Ahilik teþkilatýna dayandýrýlabilir. Bu çerçevede, tarihsel geçmiþ yaklaþýk sekiz yüz yýla kadar götürülebilir. Temelde bu kadar geçmiþi olan kuruluþlarýn
çok saðlýklý ve istikrarlý bir bünyeye sahip olmasý beklenirdi, ancak gerçek
hayat incelendiðinde durumun böyle olmadýðý ortaya çýkmaktadýr. Bugün itibariyle köklü iþletme sayýmýz çok sýnýrlý olup, geriye kalan kýsým çok ciddi
sorunlarla hayatýný sürdürmeye çalýþmaktadýr.
Deðiþen piyasa koþullarýna uyum saðlama konusunda, esneklik kazanmaya elveriþli küçük yapýlarýyla esnaf ve zanaatkârlýðýn ve dolayýsýyla KOBÝ’lerin özel nitelikleri vardýr. Bu konumlarý, onlara, önemli avantaj saðlamaktadýr. Bu avantajý deðerlendirebilmeleri için, bu kesimlere, mutlak suretle destek verilmelidir. Bu açýdan, mevcut teþvik ve koruma politikalarý ve
uygulamalarý ile ilgili olarak bürokrasi sürecinin hafifletilmesi ve içeriðin
geniþletilmesi önemli bir yaklaþým olacaktýr. En önemli potansiyellerini o-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 31
luþturan bu esnekliklerinin güçlendirilmesi için, makro önceliklerden baþka
mikro ölçekte bölgesel, sektörel veya iþletme düzeyinde de bazý adýmlar atýlmasý gerekecektir. Gelecekte rekabetin artmasý, büyük sermayenin her alana
yatýrým yapmasýyla, fiyatlar ve kar marjlarý daha da düþecektir. Azalan kayýt
dýþýlýk, artan iç ve dýþ denetim, tüketici bilinci, pazar paylarýný düþürecek ve
verimsiz, standartlarýn altýnda ancak pahalý olan üretimler küçülmek zorunda kalacaktýr. Girdi fiyatlarý, vergi, sosyal güvenlik primleri ve enerji fiyatlarýnýn yeniden ayarlanmasý yardýmýyla azaltýlabilir. Uygun þartlarda, doðrudan finans desteði, yatýrým indirimi, muafiyeti ve vergi istisnasý, Ar&Ge, bilgi teknolojileri ve yenilikçiliðin teþvikine yönelik stratejiler sürekli iyileþtirilmelidir. Esnaf ve zanaatkârlar ve dolayýsýyla KOBÝ’ler, makro teþviklerin
yanýnda, kendi gayretleriyle de konumlarýný iyileþtirebilecekleri ve varlýklarýný bu yeni koþullar altýnda da devam ettirebilmek konusundaki sorumluluðu paylaþacaklarý bir yöntemle özendirilmeli, en azýndan varlýklarýný korumalarýna yardýmcý olunmalýdýr. Bankacýlýk ve kredi alanlarýnda yapýlacak yeni düzenlemelerle esnaf ve zanaatkârlar içinde bulunduklarý turizm, sanayi
ve tarým gibi alanlarda üretken ve ekonomik kalkýnmayý destekleyici aktörler haline getirilebilirler.
Kaynaklar
AC Nielsen (2004), “Retailer Trend 2004”, Yayýmlanmamýþ Rapor, Ýstanbul: AC Nielsen.
Açýkgöz, A. F. (2006), “KOBÝ’lerin Korunma Stratejileri veya Neler Yapýlmalý?”, Ýstanbul Ticaret Odasý; “AB Ýle Müzakere
Sürecinde KOBÝ’lerin Korunma Stratejileri”, Semineri, Nisan.
Aydýn, H. Ý. (2001), “Esnaf ve Zanaatkâr Kredi ve Kefalet Kooperatiflerinde Mevzuat, Ekonomik Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Kooperatif Kontrolörleri Derneði
www. koopkontder. org. tr/dok1q2w/arrap_6. doc
Boran, Þ. (2007), “Perakendecilik Sektörüne Genel Bakýþ”, Ýzmir Ticaret Odasý AR&GE Sektörel Bülten, Ocak.
Ekinci, M. B. (2007); “Avrupa Birliði Üyeliði Sürecinde Türkiye Ýþletmeleri; Sorunlar ve Fýrsatlar”, http://osmantimurtas.
wordpress. com/2007/02/14/avrupa-birligi-uyeligi-surecinde-turkiye-isletmeleri-sorunlar-ve-firsatlar
Erdoðan, T. (2005), “Organize Perakende Sektörünün Ekonomik Dinamikleri: Rekabet Politikasý Açýsýndan Deðerlendirme”,
Rekabet Dergisi, S. 24.
Fiþek, A. Gürhan (1998), “Fiþek Enstitüsü Çalýþan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfý: Türkiye’de Çocuk Emeði Çalýþmalarýna Genel Bakýþ”, II. Ulusal Çocuk Kültürü Kongresi (4-6 Kasým 1998, Ankara)
Ýraz, R. (2006) “Küresel Rekabet Ortamýnda Küçük ve Orta Büyüklükteki Ýþletmelerin Ulusal Sosyo-Ekonomik Sisteme Katkýlarý Açýsýndan Deðerlendirilmesi”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayý 15
Oktay, E. ve Güney, A. (2002), “Türkiye’de KOBÝ’lerin Finansman Sorunu ve Çözüm Önerileri”, Doðu Akdeniz Üniversitesi, K. K. T. C “21. Yüzyýlda KOBÝ’ler: Sorunlar, Fýrsatlar ve Çözüm Önerileri” Sempozyumu, 03-04 Ocak 2002
Öðüt, B. (2000), “Hipermarketler”, TESK Araþtýrma Raporlarý.
Taymaz E. , T. Erdoðan ve A. Çelen (2005), “Hýzlý Tüketim Mallarý: Rekabetçi Koþullar ve Politikalar”, TEPAV Yayýnlarý, Ankara
TESOB (Tokat Esnaf ve Zanaatkârlar Odalar Birliði), http://www. tokatesob. org. tr
TESK (Türkiye Esnaf ve Zanaatkârlarý Konfederasyonu), http://www. tesk. org. tr
BULDAN DOKUMACILIK
ÝÞLETMELERÝNDE GÜÇ BÝRLÝÐÝ:
ORTAK MARKA - PERAKENDECÝLÝK*
Doç Dr. Ahmet BARDAKÇI**
Yrd. Doç. Dr. Þ. Burak HAÞILOÐLU**
Özet
Bir taraftan Türkiye’de, diðer taraftan dünyada büyük ilgi gören Buldan el
dokumacýlýðýnýn kaynaðý asýrlar öncesine dayanmaktadýr. Ýsmini ilçenin adýndan
alan ‘Buldan Bezi’ne olan ilginin Osmanlý Ýmparatorluðu hükümdar ve yakýnlarýna kadar uzandýðý bilinmektedir. Bugün ise birçok devlet adamý ve sanatçý, Buldan el dokumalarýna büyük ilgi göstermektedir. Ürünlerin el sanatý olmasý ve hiçbir kimyasal madde içermemesi, süregelen bu ilginin en önemli kaynaðý olarak
görülmektedir. Ancak, ilçedeki esnaflar ve zanaatkarlar, modern pazarlama stratejilerine dayalý güçlü bir birlik oluþturamamýþlar ve üreticiden tüketiciye geçen
süreçteki en büyük kar payýný aracý kurumlara kaptýrmýþlardýr. El emeklerinin karþýlýðýný tam olarak alamayan ürecilerin birçoðu da sonuç olarak bu mesleði býrakmýþ ya da makine tezgahýna dayalý üretime geçmek zorunda kalmýþtýr. Bu zorunluluk, el dokumacýlýðýn giderek yok olma riskini doðurmuþtur. Bu çalýþma, söz
konusu problemin önüne geçilmesine yönelik pazarlama stratejisi geliþtirmeyi amaçlamaktadýr. Yapýlan literatür araþtýrmasý ve ampirik çalýþmada, Buldan’daki
esnaf ve zanaatkarlarýn ortak marka etrafýnda birleþerek, niþ pazarlamasý-perakendeciliðine aðrýlýk vermeleri gerektiði sonucuna ulaþýlmýþtýr.
Giriþ
Denizli’ye baðlý olan Buldan ilçesi Ege Bölgesinin iç kýsmýnda yer al* KAM Makale Yarýþmasý Ýkincisi
** Pamukkale Üniversitesi, ÝÝBF Ýþletme Bölümü
33
34 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
makta olup, doðuda Güney Ýlçesi, batýda Kuyucak, kuzeyde Sarýgöl, güneyde Sarayköy Ýlçeleriyle komþu bulunmaktadýr. Yüzey þekilleri bakýmýndan
dalgalý bir yapý gösteren Buldan ilçesinde alçak ovalar ve platolar birbirini
tamamlar. Ýlçenin diðer alanlarý dað ve platolarla kaplýdýr. 2000 yýlý nüfus sayýmýna göre; merkez ilçe nüfusu 13. 946, toplam nüfusu 36. 926’dýr. Dokumacýlýk konusunda tüm Türkiye’de meþhur bir ilçedir. Ýlçeye has olan Buldan bezi dünyaca ünlü bir dokuma türüdür (Buldan Belediyesi Resmi Web
Sayfasý, 2007).
Buldan el dokumacýlýðýnýn geleneksel özelliklerinden olan ev-atölye birlikteliði, Orta Çað zanaat üretimini andýrýr biçimde günümüzde de varlýðýný
sürdürmektedir. Dokuma tezgahý, genellikle avlunun bir köþesine veya evle
bitiþik bir ek uzantýya yerleþtirilmiþtir. Ev-atölye-aile iç içeliðinin olduðu bu
yapý son yýllarda deðiþmeye baþlamýþtýr. El dokumacýlýðýnýn nesilden nesile
aktarýlmasýnda ev-atölye-aile iç içeliðinin katkýsý büyüktür. Baba mesleði
dokumacýlýk olmayanlarýn büyük bölümü ise çiftçilik ile uðraþmaktadýr (Buldan Kaymakamlýðý Resmi Web Sayfasý, 2007).
Buldan da dokumacýlýk, kent tarihi kadar eskidir. M.Ö. 2.yy’a kadar götürülen Buldan dokumacýlýðýnýn kökleri, Romalýlar dönemindeki Tripolis’teki
dokumacýlýkla iliþkilendirilmektedir. Buldan iþi kumaþlar, Osmanlý döneminde de popülerdi. Örneðin, Osmanlý hükümdarlarýndan Osman Gazi, I. Murat
ve Yýldýrým Beyazýt’ýn Buldan bezinden yapýlan elbiseler giydiði, ayrýca Barbaros Hayrettin Paþa’nýn þalýnýn Buldan’da dokunduðu bilinmektedir. Yine
Genç Osman’ýn meþhur gömleði ve Yýldýrým Beyazýt’ýn kýzýnýn gelinliðinin
Buldan imzasý taþýmasý, Buldan dokumacýlýðýnýn geçmiþine ait önemli kilometre taþlarý olarak deðerlendirilmektedir. Buldan dokumacýlýðý köklü bir
geçmiþe sahip olmasýna raðmen, son yýllarda dokuma makinelerinin, el dokumacýlýðýnýn yerini almasý, Buldan dokumalarý için ciddi bir risk teþkil eder hale gelmiþtir. (Belsam, 2007; Buldan Belediyesi Resmi Web Sayfasý, 2007)
Yýlmaz (2006: 264) ’a göre Buldan’da endüstrileþme süreci 1990’lý yýllarda, bu ilçede faaliyet gösteren orta ölçekli bir iþletmenin 1. 000 km/yýl
ham bez üretimi ile baþlamýþtýr. Ýlerleyen yýllarda fabrika sayýlarýnýn artmasý
sonucu el dokumacýlýðýnýn yok olmasý riski ortaya çýkmýþtýr. Bu gün, 3000
motorlu tezgaha karþý sadece 30 el tezgahýnýn kalmasý, beklenen bu riski daha belirgin olarak ortaya koymaktadýr (Yýlmaz, 2006: 266) . Ýlçe halkýnýn ortak görüþü, Buldan bezinin kendileri için baba yadigarý, hobi, sevda, ekmek
teknesi v. b. olarak görülmesine raðmen (Marangoz ve Akyýldýz: 2006: 293)
, üreticilerin kooperatifleþmesi ve bir birlik altýnda toplanarak ortak hareket
çabalarý her geçen yýl zayýflamaktadýr (Sarýdemir, 2006: 664-665) .
Bu çalýþma, Buldan’da faaliyet gösteren dokumacýlýk sektöründeki, ço-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 35
ðunluðu mikro iþletme olan KOBÝ’lerin güç birliði yapmalarýna yönelik stratejileri belirlemeyi amaçlamaktadýr. Anýlan stratejilerin hayata geçirilmesi
durumunda, asýrlar öncesine dayanan Buldan dokumacýlýðýnýn geliþmesi, el
sanatlarýnýn yok olmasýnýn önlenmesi ve bu birlik içerisindeki KOBÝ’lerin
sürdürülebilir bir rekabet avantajý elde etmelerinin mümkün olabileceði düþünülmektedir.
Türkiye Ekonomisinde KOBÝ’lerin Önemi
KOBÝ’leri tanýmlamak ve önemini ortaya koymak adýna, Bakanlar Kurulu 2005 yýlýnýn Ekim ayýnda “KOBÝ Tanýmý, Nitelikleri ve Sýnýflandýrýlmasý”
ile ilgili yönetmeliðin yürürlüðe konulmasý için karar almýþtýr. Yönetmeliðin
5. maddesinde KOBÝ’ler Tablo 1’deki þekilde sýnýflandýrýlmýþtýr (Bakanlar
Kurulu, 2005).
Tablo 1. KOBÝ Sýnýflandýrýlmasý
DPT, KOBÝ Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu (2006) ’na göre, 2002 Yýlý
Genel Sanayi ve Ýþyerleri Sayýmý sonuçlarýnýn yukarýdaki tanýmdan hareketle ele alýnmasý durumunda, 2002 yýlýnda Türkiye’de imalat sanayinde 245.
982 adet, ticaret kolunda ise 794. 715 adet KOBÝ olduðu görülmektedir (Dokuzuncu Kalkýnma Planý, 2006). Genel Sanayi ve Ýþyerleri Sayýmý sonuçlarýna göre ülkemizde 2002 yýlýnda toplam iþletme sayýsý ise 1. 720. 598 olarak
belirlenmiþtir.
Türkiye ekonomisinde KOBÝ’lerin önemini ortaya koyabilmek adýna iþyeri sayýsý, çalýþan sayýsý ve ortaya çýkarýlan katma deðer olarak üç göstergeye bakýldýðýnda (Atýlgan, 2006);
* Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Ýþletmelerinin imalat sanayinde faaliyet
gösteren iþletmelerin % 99, 5’ini oluþturduðu,
* Ýmalat sanayindeki istihdamýn % 61,1’inin KOBÝ’lerde yer aldýðý,
* Yaratýlan katma deðerde KOBÝ’lerin payýnýn % 27,3
olduðu görülmektedir. Bu doðrultuda özellikle istihdam noktasýndan
KOBÝ’lerin Türkiye için önemi ortadadýr.
36 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Geliþmiþ ve geliþmekte olan birçok ülkede, KOBÝ’lere atfedilen deðer
zaman içinde artmýþtýr. Çünkü KOBÝ’ler, bölgeler arasýndaki ekonomik geliþmedeki dengesizlik, iþsizlik, yoksullaþma, gelir daðýlýmýndaki adaletsizlik
ve etkin bir rekabet ortamýnýn oluþturulamamasý gibi ekonomik sorunlarýn
çözümünde kilit rol oynamaktadýr. Bunun yaný sýra KOBÝ’ler, daha az yatýrýmla daha çok ürün çeþitliliði yaratarak talep deðiþikliklerine kolaylýkla uyum gösterebilir, büyük iþletmelerin yan sanayi olarak tamamlayýcýsý rolü
oynayabilir ve yapýlarý itibariyle ekonomik dalgalanmalardan daha az etkilenmektedir (Akýncý, 2001). Çünkü KOBÝ’ler büyük iþletmelere göre daha
baðýmsýzdýrlar. Þirket üzerinde ortaklarýn, yönetim kurullarýnýn ya da kredi
verenlerin baskýsý olmaz. KOBÝ’lerde giriþim ve teþebbüs yeteneði fazladýr
(Küçük, 2005:108-109).
KOBÝ Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu (2006)’na bakýldýðýnda iki önemli zayýflýk göze çarpmaktadýr (Dokuzuncu Kalkýnma Planý, 2006):
* Modern pazarlama tekniklerini kullanamamaktadýr.
* Kalite ve markalaþma eksiði vardýr.
Bu iki temel zayýflýðýn giderilebilmesi KOBÝ’lerin ürünlerini yurt içi ve
yurtdýþý pazarlara daha etkin ve verimli þekilde sunabilmeleri yanýnda marka
oluþturma çabalarýný büyük ölçüde destekleyecektir.
Ortak Marka
Rakiplerle birleþim, rekabet ortamýndaki iþletmelerin uzun süreli amaçsal anlaþmalarýdýr. Böylelikle rekabet içerisindeki iþletmeler, daha çok kazanç saðlar ve global olarak güçlenirler. Bu arenadaki iþletmelerin birleþimi
þebeke olarak adlandýrýlmaktadýr. Davranýþ penceresinden bakýldýðýnda bir
þebeke, kiþiler, pozisyonlar, gruplar veya iþletmeleri içeren sosyal iliþkiler
modelidir. Geleneksel bürokratik yapýlardan farklý olarak iþlerin bütünleþmesinden çok ayrýþmasýna dayanmaktadýr. Bu ise ancak þirketlerin birleþmesi
ve iþbirliði ile yürütülebilir. Þebekelerin, genellikle internet ve benzeri sanal
ortamlarda faaliyetlerini yürütmeleri de mümkündür. Ancak bu tür birleþimlerin gerçekleþtiði bir platformda geleneksel iþletmecilik stratejileri yeterli
olmamaktadýr. Sanal birleþim, kurum içerisinde ve hatta deðiþik coðrafi bölgelerdeki birey veya iþletmelerin, belirli ürünlerin üretimi aracýlýðýyla, iletiþim teknolojileriyle birbirlerine baðlanarak uyumlu hale gelen ve sanki tek
bir iþletme varmýþ gibi faaliyet göstermeleridir. Bir baþka yaklaþýmla, üyeleri uzun vadeli bir amaç veya hedef için bir araya gelmiþ, iletiþimlerini ve iþlerin koordinasyonunu bilgi-iletiþim teknolojileri yoluyla gerçekleþtiren,
coðrafi olarak geniþ alana yayýlmýþ olan bir organizasyondur. Böylelikle, temel yetkinliklerin, kaynaklarýn ve müþteri-pazar fýrsatlarýnýn bir araya geti-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 37
rilerek yalýn organizasyon anlayýþýnda ortak marka etrafýnda toplanýlarak nihai tüketiciye ulaþmak mümkün olabilir.
Bugün, birlikte hareket için gerekçeler eskisinden daha güçlüdür. Yeni ürün geliþtirmek ve yeni pazarlara girmek oldukça yüksek bedeller gerektirmektedir. Örneðin oldukça büyük bir firma olan Motorola, Japon yarý iletken
pazarýna girebilmek için rakibi Toshiba’nýn daðýtým kanalýna ihtiyaç duymuþtur (Hamel vd., 1989). Bu tür örnekleri çoðaltmak mümkündür.
Müþterilerin satýn alma sürecinde karþýlaþtýklarý riskleri minimize etmek
üzere Dünya Fikri Mülkiyet Teþkilatý (WIPO) tarafýndan geliþtirilen bir marka türü de ortak markadýr. TPE tarafýndan da benimsenen ortak marka; “üretim, hizmet veya ticaret iþletmelerinden oluþan bir grubun mal veya hizmetlerini diðer iþletmelerin mal veya hizmetlerinden ayýrt etmeye yarayan iþarettir. ” Ortak marka, sadece ortak marka þartnamesinde belirlenmiþ standartlara uyan ve marka sahibi birliðe üye olan iþletmeler tarafýndan kullanýlabilir (Bardakcý ve Sarýtaþ, 2005).
Ortak marka kullanýmýna iliþkin düzenlemeler sayesinde belirli bir endüstri dalýndaki firmalara küresel rekabette farklýlaþtýrýlmýþ ve sürdürülebilir
bir avantaj, dolayýsýyla, kendilerini koruma imkaný saðlanmýþtýr (UK Patent
Office, 2007). Çünkü satýn alma sürecindeki risklerin alýcýlar adýna ortak
marka sahibi kurum tarafýndan minimize edilmesi söz konusu olacaktýr. Ortak markanýn bölgesel kalkýnma açýsýndan taþýdýðý rekabet avantajýný fark eden Ahmedabad-Hindistan Ulusal Dizayn Enstitüsü (NID), Birleþmiþ Milletler Endüstriyel Geliþme Örgütü (UNIDO) ile Tripur’da üretilen örme giyecekler için bir ortak marka geliþtirmek amacýyla orijinal bir eylem planý hazýrlamýþtýr (Gurumurthy, 2000).
Ortak marka, bölgesel kalkýnma açýsýndan oldukça önemlidir. Bir bölgede güçlü sektörler için oluþturulacak ortak markalar sayesinde hedef pazardaki alýcýlarýn beklentilerinin üzerinde bir kalite güvencesi oluþturmak mümkündür. Çoðu geliþmekte olan ekonominin can damarý olan KOBÝ’lerin bireysel olarak baþarýlý bir marka oluþturabilmek için yeterli finansman ve birikime sahip olmalarý oldukça güçtür. Dolayýsýyla KOBÝ’ler marka oluþturma sürecinde birlikte hareket ederek, ortak markayý özellikle kurumsal müþterilerine kabul ettirmede daha etkili olacaklardýr. Ortak markalarýn geliþtirilmesi özellikle KOBÝ’lerin sürdürülebilir rekabet avantajý elde etmesi için
son derece önemlidir.
Dünyaca tanýnan markalar olan Interflora ve Sunkist ortak markadýr.
Bunlar dýþýnda çok fazla bilinmeyen ortak markalar; Peru’da Cajamarca bölgesi süt ürünleri üreticilerinin kullandýklarý Cajamarca, yine Peru’da Cumbe
bölgesinde yetiþen bir meyve türü olan Chirimoya üreticilerinin kullandýkla-
38 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
rý Chirimoya Cumbe ve Ýtalya’da bir bölgedeki elma üreticilerinin kullandýklarý Melinda markalarýdýr (WIPO, 2007). Melinda ortak markasý ilk oluþturulduðu 1989 yýlýnda 6. 400 hektarda yýllýk üretim 100. 000 ton iken, bu rakam 2003 yýlýnda 240. 000 tona ulaþmýþtýr (Melinda, 2007).
Markanýn firmaya saðladýðý en önemli avantaj ürünün rakip ürünlerden
ayýrt edilebilmesini saðlamasýdýr. Marka sayesinde markanýn sahibi olan firma elde edeceði karlarý arttýracaðý gibi uzun dönemde sürdürülebilir bir rekabet avantajýna sahip olacaktýr. Ancak uygulamada markalama süreci hem
uzun hem de pahalý bir süreçtir. Bu kýsýt altýnda Türkiye’de KOBÝ’lerin finansal güçleri ve yönetsel becerileri göz önüne alýndýðýnda, her KOBÝ’nin
baþarýlý bir markaya sahip olmasýný beklemek mümkün deðildir.
Diðer taraftan, marka olmuþ perakendeciler, belirli ürünlerinde kendi
markalarýný kullanmaktadýrlar. Buna kýsaca özel marka (private brand) adý
verilmektedir. Özel markalarýn çoðunun, geliþmiþ ülke pazarýnda gün geçtikçe pazar payýný arttýrdýðý bilinmektedir (Davidson, 1997: 384; Kobiefor,
2003). Bu durum dikkate alýndýðýnda özellikle gýda, hazýr giyim, tekstil ve
konfeksiyon sektörlerinde fason üreticilerin (sub-contractor) kendi markalarýný oluþturma gayretleri hem daha fazla finansal kaynak aktarýmýný hem de
çok daha fazla yönetsel çabayý zorunlu hale getirmiþtir. Çünkü özel markalarýn sahipleri olan perakendeci zincirleri kendi markalarý dýþýndaki markalarý
reyonlarýna kabul ederken eskiye oranla daha fazla giriþ bedelleri talep etmektedirler. Buna ek olarak pazarda her ürün için artan marka rekabeti, markalarýn daha iyi yönetilmelerini ve daha fazla tutundurma gayreti ile desteklenmelerini zorunlu hale getirmiþtir (Bardakcý ve Sarýtaþ, 2005).
Perakendecilik
Özellikle günümüz küresel rekabet ortamýnda, uluslararasý düzeyde baþarýlý marka olma yolunda uygulanacak stratejilerin sürekliliðinin saðlanabilmesi için büyük finansal kaynaklara ihtiyaç duyulmaktadýr. Örneðin Kidder
Peabody firmasýnýn yaptýðý bir hesaba göre baþarýlý bir marka oluþturmanýn
maliyeti 100 milyon dolar civarýndadýr ve baþarý olasýlýðý %25’tir (Aaker,
1991). Bu durumda beklenen deðer yaklaþýmýndan hareketle baþarýlý bir marka oluþturmanýn maliyeti yaklaþýk 400 milyon dolardýr.
Son dönemlerde Türkiye’de özellikle tekstil ve hazýr giyim sektöründe
baþarýlý markalar belirmeye baþlamýþtýr. Bu baþarýlý markalarýn kabaca ele alýndýðýnda maðaza açarak müþterileriyle buluþtuklarý görülebilir. Örneðin,
Erden Triko 750 ayrý noktada müþterisiyle buluþmaktadýr. (TextilWirtschaft,
2005b). Seven Hill, yurtiçindeki 21 maðaza sayýsýný 2005 yýlýnda 40’a çýkarmayý ve yurtdýþýnda maðazalara yönelmeyi planlamaktadýr (TextilWirtschaft,
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 39
2005a). Mavi Jeans 11 ülkede satýþ maðazasý ve 50 ülkede 4600 satýþ noktasýnda müþterileriyle buluþurken, Colin’s, Loft ve Bigstar dýþ pazarlarda 70
grup maðazasý, 2160 shop ve 1240 korner olmak üzere 1470 satýþ noktasýnda faaliyet göstermektedir. Silk & Cashmere 8 ülkede 27 maðazaya sahiptir
(Bardakcý vd. , 2007). Benzer þekilde mobilya sektöründe Ýstikbal, baþta Yunanistan olmak üzere Ýran, Suriye ve Bulgaristan’da perakendeciler açarak
büyüme eðiliminde olduðunu belirtmiþtir (Yeni Þafak, 2007).
Perakendecilik taným olarak; mal ve hizmetlerin ticari bir amaçla kullanmama veya tekrar satmama ve kiþisel, ailesel gereksinimleri için kullanmalarý koþuluyla, doðrudan doðruya son tüketiciye pazarlanmasýyla ilgili tüm
faaliyetleri kapsamaktadýr (Tek, 1999: 582).
Günümüzde perakendeciliðin önemini anlayabilmek için Fortune Global
500 listesine bakmak yararlý olabilir. Bir perakendeci olan Wal-Mart 351 milyar US$ gelir elde ederek bu listenin birinci sýrasýnda yer almýþtýr. Daðýtým
kanalýnýn son üyesi olarak perakendeciler geçtiðimiz dönemlerde oldukça fazla yayýlým göstererek üreticiler ve markalar karþýsýnda önemli avantajlara sahip oldular. Buna baðlý olarak yapýlan araþtýrmalar perakendecilerin kar oranlarýnýn üreticiden veya marka sahibinden çok daha fazla olduðunu ortaya koymuþtur. Grafik 1’de görüldüðü gibi bir ayakkabýyý üretici 10, 60£’e marka sahibine devretmekte, marka sahibi bu ayakkabýyý 27£’e perakendeciye devretmekte perakendeci ise 50£’e satmaktadýr. Bu paralelde oluþturulacak yurtiçi
ve/veya yurtdýþý zincire sahip olacak bir perakendeci zincirinin marka olma
sürecinin yönetsel ve finansal zorluklarýnýn aþýlmasýnda KOBÝ’lere yardýmcý
olacaðý düþünülmektedir. Perakendeci zinciri üretici ile satýcý arasýnda dolaysýz bir daðýtým kanalý oluþturacaðý için aracý karlarý ortadan kalkacak bu sayede aracý karýnýn bir bölümü üreticiye kalacak, diðer bölümü fiyatlarýn rakiplere oranla daha aþaðýlara çekilmesine imkan saðlayacaktýr.
Grafik 1. 50£’e Satýlan Bir Ayakkabýdan Kim Ne Kadar Kazanýyor?
Çaðdaþ perakendecilik konusunda belki de en fazla iþaret edilen konulardan birisi uzman perakendeciliðin gittikçe artan önemidir. Bu tür bir pazar
40 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
bölümlendirmesi çoðu perakendecinin operasyon yolunu radikal bir þekilde
deðiþtirmiþtir. Bütün talepleri karþýlamak yerine uzman bir grubun ihtiyaçlarýna odaklanmýþtýr. Örneðin çalýþan kadýnlar, 10’lu yaþtaki çocuklar. Pazarýn
bu tür alt bölümlere ayrýlmasý sonucunda perakendecilerin yeni pazarlar geliþtirmesi ya da mevcut pazar hacimlerini büyütmesi mümkün olabilmektedir. Bu durum genel olarak niþ pazarlama olarak tanýmlanmaktadýr. Bu tür bir
giriþim son yýllardaki þiddetlenen rekabet sonucunda kar marjlarýndaki düþüþe karþý perakendecilerin verdikleri en büyük cevaptýr (O’brein ve Haris,
1991:5). Ýngiltere pazarýnda son dönemlerde niþ pazarý perakende sayýsýnda
artýþ gözlenmiþtir (O’brein ve Haris, 1991:120).
Araþtýrmanýn Amacý, Kapsamý ve Metodolojisi
Çalýþmanýn bu aþamasýnda, Buldan’da faaliyet gösteren dokumacýlýk sektöründeki KOBÝ’lerin mevcut durumlarýný tespit etmek ve bu doðrultuda güç
birliði için bir model oluþturulmasý hedeflenmiþtir.
Araþtýrmanýn evrenini Buldan’da faaliyet gösteren dokumacýlýk iþletmeleri oluþturmaktadýr. Evreni oluþturan deneklerin sayýsý fazla olmadýðýndan
alan araþtýrmasý, araþtýrmaya dahil olmayý kabul eden bütün iþletmelere uygulanmýþtýr. Alan araþtýrmasý, Buldan Meslek Yüksek Okulu, Pazarlama Bölümü 2. sýnýf öðrencileri tarafýndan 2006 yýlý Aralýk ayý içersinde, Buldan esnafý ve KOBÝ’lerindeki yetkili kiþilerle 15 sorudan oluþan anket formu kullanýlarak yüz yüze gerçekleþtirilmiþtir. Anket formunda Buldan tekstilinin
geliþmesi için neler yapýlabileceði konusu açýk uçlu bir soru olarak yer almýþtýr.
Araþtýrmanýn Bulgularý
Araþtýrmadan elde ettiðimiz sonuçlara göre; Buldan iþi tabir edilen ürünler çoðunlukla Buldan ilçe merkezinde bulunan perakende satýþ noktalarýnda,
ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancý turistlere veya aracýlara satýlmaktadýr.
Modern pazarlama yaklaþýmýnýn bir gereði olan müþteriye ulaþmak, daðýtým
kanalýný kullanmak yaygýn deðildir. Örneðin araþtýrýlan iþletmelerin sadece
19’unun yurt içinde bayisi bulunmaktadýr. Bu anlayýþa paralel olarak, yurtiçi sipariþler telefon (42 iþletme), gelen müþteri (28 iþletme), e-posta (14 iþletme), faks (11 iþletme ) ve kiþisel satýþ (4 iþletme) yoluyla saðlanmaktadýr.
Yurt dýþý faaliyetler açýsýndan Buldan esnafý ve KOBÝ’lerinin incelenmesi sonucunda ihracatýn çoðunlukla ev tekstili ve havlu konusunda yoðunlaþtýðý görülmektedir. Ürünlerin ihraç edildiði ülkeler ise nispeten zengin bir
daðýlým göstermektedir. Tablo 2’den de görüleceði gibi Ýtalya, Almanya, Kanada, Ýngiltere, Fransa gibi geliþmiþ ülkelere ev tekstili ihracatý gerçekleþti-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 41
rilmektedir. Ev tekstili grubu içersinde masa örtüsü yatak örtüsü, pike nevresim, fiskos örtüsü, perde gibi iþçiliðin ve geleneksel motiflerin yoðun olarak
kullanýldýðý ürünler bulunmaktadýr.
Tablo 2. Ülkelere Göre Ýhraç Ürünleri
Ürünlerini çoðunlukla Buldan merkezde toptan veya perakende olarak
satýþa sunan esnaf, Çin’den ithal edilen ürünleri bir tehdit olarak algýlamaktadýr. Araþtýrma birimlerimizin %98’i (49 iþletme) bu konuda alýnan önlemleri yetersiz görmektedir. Bir baþka bulgu ise Çin’den ithal yoluyla gelen ürünlerin piyasaya girmesi sonucunda Buldan dokumacýðý satýþlarýnýn azalmasý þeklinde ortaya çýkmýþtýr (Tablo 3).
42 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Tablo 3. Çin Mallarýnýn Buldan Dokumacýlýðýna Etkisi
Buldan dokumacýlýðýnýn yaþatýlabilmesi ve özellikle nispeten ucuz fiyat
sayesinde Buldan dokumalarýna rakip olarak görülen Çin tehdidine karþý atýlabilecek adýmlarý belirleyebilmek üzere açýk uçlu olarak sorulan “Buldan
tekstilinin geliþmesi için sizce neler yapýlmalýdýr?” sorusuna verilen cevaplarýn tasnif edilmesi sonucunda Tablo 4 elde edilmiþtir. 18 faktörün belirlendiði bu aþamada, kalite artýþý, tanýtým ve birliktelik faktörlerinin Buldan tekstilini geliþtirmede en önemli faktörler olduðu belirlenmiþtir. Araþtýrmamýzýn
konusu olan ortak marka, kalite kontrolünü doðrudan etkileyebilir ve bunun
yaný sýra kalite artýþýna destek verebilir. Yine ortak marka ile iþletmeler, getireceði açýlýmlarla birlikte geniþ çaplý ve güçlü hareket imkaný da elde edebilir.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 43
Tablo 4. Buldan Tekstilinin Geliþtirilmesini Etkileyen Faktörler
Tablo 5’te Buldan tekstil ürünlerinin özelliklerinin üstünlüklerini belirlemek üzere oluþturulan tercih nedenlerine iliþkin veriler görülmektedir. Buldan tekstil ürünlerinin en önemli tercih nedeninin özellikle ev tekstili kýsmýný oluþturan parçalarýn el iþlemesi ile donatýlmýþ olmasý veya dokumanýn elde yapýlmýþ olmasý olduðu düþünülmektedir. Bu baðlamda aslýnda üretimde
otomasyona geçilmesinin arzu edilmesi veya ithal ürünlerin (bunlar el yapýmý deðildir) engellenmesinin arzu edilmesinin nedeni farklý olmalýdýr. Ev
tekstili ürünleri ihraç eden firmalarda da ürünün ihraç pazarýnda tercih nedeni olarak el yapýmý olmasýnýn önemi ortaya çýkmaktadýr. Bu baðlamda ürünlerin hem katma deðerinin arttýrýlmasý hem de daha fazla tercih edilebilmesinin saðlanabilmesi amacýyla ürün üzerindeki el emeðinin arttýrýlmasýna dönük olarak el tezgahlarýnýn sayýsýnýn ve niteliðinin artýrýlmasý ve bu üreticilerin komisyonculara/aracýlara ezdirilmemesi amacýyla bunlarýn bir çatý altýna getirildiði bir kooperatifin oluþturulmasý önemli görülmektedir. Buldan
bezinin tercih edilmesinde en önemli faktörün kaliteden çok el emeði olduðunun düþünülmesi de ilginçtir. Ürünler el emeði olduðu için tercih edilmek-
44 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
te ancak kalite konusunda satýcýlar/üreticiler eksiklikler görmektedir. Bu anlamda hem kalite artýþý hem de el emeði artýþý saðlanabilirse özellikle dýþ pazarlarda baþarý olasýlýðýnýn artacaðý düþünülebilir.
Tablo 5. Buldan Tekstil Ürünlerinin Tercih Nedenleri
Tartýþma ve Sonuç
Ampirik çalýþmadan elde edilen bulgulardan da görüleceði üzere, Buldan’daki KOBÝ’lerin güç birliði yaparak, ortak marka oluþturmalarý ve bu
doðrultuda nihai tüketiciye doðrudan ulaþmalarý, kendilerine büyük bir avantaj saðlayacaktýr. Bu baðlamda Þekil 1’deki teorik çerçeve oluþturulabilir.
Þekilden de görüleceði üzere, güç birliði oluþturmak için ortak marka ve perakendeciliði bir arada yürütmek gerekmektedir. Çalýþmamýzda bu oluþum,
Ortak Marka-Perakendecilik Çekirdeði Modeli (OPÇM) olarak ifade edilmektedir.
Çalýþmamýzda elde edilen bulgulardan da görüleceði üzere Buldan iþletmeleri ne tek baþýna perakendecilik yapabilir ne de nihai tüketiciye ulaþmaksýzýn ortak marka etrafýnda toplanabilir. Ayrýlmaz bu ikili sayesinde, girdi
maliyetinde düþüþ, girdi kalitesinde artýþ, ürün kalitesinde artýþ, üretim maliyetlerinde düþüþ, tutundurma ve daðýtýmda ölçek ekonomisi, müþteri memnuniyeti, karlýlýk ve reklam etkinliði mümkün olabilecektir.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 45
Þekil 1. Ortak Marka – Perakendecilik Çekirdeði Modeli
Marka konusunda yapýlan araþtýrma sonuçlarýna dayanýlarak ulaþýlan genellemelerde marka baþarýsýnýn ürün kalitesinden geçtiði, müþterilerin zihinlerinde kaliteli olarak konumlanmýþ markalarýn pazarda baþarýlý olacaðý ifade edilmektedir. Dolayýsýyla markanýn performans riskine karþý müþteriye
güven veriyor olmasý markalaþma sürecinde öncelikle ele alýnmasý gereken
stratejik bir noktadýr. Ortak marka bu baðlamda alýcý adýna kalite kontrolü
yaparak performans riskini minimize etmeye dönük bir araç olarak ele alýnabilir. Kalite kontrolü aslýnda araþtýrma konumuz olan Buldan esnaf ve zanaatkarlarý veya KOBÝ’leri için yabancý deðildir. 1937 tarihinde kurulan Buldan 1 numaralý alým satým kooperatifinin amaçlarýndan birisi de dokunan
mallarý kalitesine göre sýnýflandýrmaktýr. Ýlçede perþembe günleri kurulan
dokuma pazarýnda, iþinin uzmaný olan kiþiler, satýþa sunulmak üzere hazýrlanan ürünleri kooperatif adýna inceleyip damgalamaktadýr. Böylelikle kalitesiz olan ürünlerin, mallarýn satýþý veya dükkanlara giriþinin engellendiði bilinmektedir (Sarýdemir, 2006: 664). Bu giriþim, ortak hareket etme adýna ciddi bir adýmdýr.
46 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Ortak marka çatýsý altýnda bir araya gelmek sadece kalite kontrolü saðlamakla kalmayacak, kalitenin iyileþtirilmesi konusunda da bir takým iyileþtirmelere olanak saðlayacaktýr. Örneðin Melina kooperatifleri, elma yetiþtiriciliði konusunda üreticilere teknik destek saðlayabilmek amacýyla birlik adýna
mühendisler istihdam ederek, toprak analizleri, yetiþtirme, budama teknikleri,
ilaçlama ekipmanlarý vb. konularýnda üreticiye oldukça fazla hizmet sunma
yoluna gitmiþler ve böylelikle elma kalitesinde bir artýþ saðlayabilmiþlerdir.
Bunun yaný sýra, tedarik esnasýnda ortak marka sahibi birlik, bütün üyeler adýna tek elden satýn alma gerçekleþtirdiði için pazarlýk gücü büyük ölçüde kendilerine geçecektir. Yine, lojistik maliyetlerinin aþaðýya çekilebilmesi
ve ithalat ve ihracat aþamasýnda aracýlýk hizmeti maliyetlerinin düþürülmesi
mümkün olabilecek, hem girdi maliyetlerinde hem de yardýmcý hizmetlerde
maliyetler aþaðýya çekilmiþ olunacaktýr. Buldan örneðimizde, II. Dünya Savaþý sýrasýnda bu kooperatiflere üye olan üreticilerin yüksek miktarda gelir
elde ettikleri bilinmektedir. Bu dönemde ipliðin kooperatifteki satýþ fiyatý
beþ lira iken karaborsadaki satýþ fiyatý altmýþ liradýr (Sarýdemir, 2006: 663).
Dýþ pazarlara açýlacak perakendeciler için devlet yardýmý da mevcuttur.
Açýlacak perakende noktalarý için demirbaþ ve dekorasyon giderleri % 60 oranýnda en fazla 60.000USD ve kira giderleri %60 oranýnda en fazla
120.000USD hibe yoluyla desteklenmektedir Örneðin Baðrýaçýk vd. (2006:
398), Buldan örneði için Ukrayna’da bir zincir maðaza açýlabileceðini ifade
etmektedir.
Ayrýca Buldan dokumacýlýðý niþ pazarlamaya uygun bir esnekliðe sahiptir. Çünkü üretilen ürünler tamamen o bölgeye özgün olup, ürünün katma deðerini el yapýmý olmasý oluþturmaktadýr. Yine üreticiler, müþterilerinin isteklerine uygun özelliði olan mallar üretebilme yeteneðine sahip olduklarýndan,
bu pazarda bireyselleþtirme (customization) uygulamalarý da mümkündür.
Yani ürün müþterinin arzu ettiði özellik ve tasarýmda maliyeti çok yüksek olmadan üretilebilir.
Sonuç olarak Buldan ilçemizde faaliyet gösteren KOBÝ niteliðindeki esnaf bir ortak marka çatýsý altýnda bir araya gelmek fikrine çoðunlukla sýcak
bakmaktadýr. Bu sayede ürün kalitesine iliþkin problemlerin çözülmüþ olmasýnýn yanýnda, ortak marka maliyet düþürücü bir takým avantajlar da ortaya
çýkaracaktýr. Perakendecilerin gücünün son yýllarda iyice ortaya çýkmaya
baþladýðý küresel rekabet ortamýnda geleneksel pazarlama yöntemini benimseyip, müþteriyi beklemek son derece hatalý bir yaklaþýmdýr. Bu anlamda Çin
ürünlerinin giriþi Buldan esnafýný negatif þekilde etkilemiþ görülmektedir.
Buldan dokumasý el emeðinin yoðun olduðu bir ürün olarak niþ pazarlamaya
uygun bir üründür. Bu doðrultuda ilçede yapýlan üretimin niþ perakendecilik
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 47
yoluyla iç ve dýþ pazarlarda geniþ pazarlara taþýnmasý mümkün olabilecek,
ortak marka sayesinde kalite konusundaki endiþeler yok edilmiþ olunacaktýr.
Daðýtým kanalýnýn son üyesi olarak perakendecilerin, deðer zincirindeki diðer üyelerden daha fazla kazanmasý da perakendeciliðin önemini ortaya koymaktadýr.
Kaynakça
Aaker D. A. (1991) Managing Brand Equity, USA Macmillan Inc.
Akýncý A. (2001) ”Mersin’de Faaliyet Gösteren Küçük ve Orta Boy Ýþletmelerin Destek Beklentileri”, Erciyes Üniversitesi, Orta Anadolu Kongresi, 18-21 Ekim 2001, Nevþehir, ss. 522-532. http://www. kobinet. org. tr/hizmetler/bilgibankasi/ekonomi/OAKDocs/OAK-T40. pdf
Atýlgan T. (2006) “KOBÝ Niteliðindeki Tekstil Ve Hazýr Giyim Ýþletmelerinin Uluslararasý Pazarlara Açýlmasýnda Sektörel Dýþ
Ticaret Þirketlerinin Etkisi”, Yönetim ve Ekonomi, Celal Bayar Üniversitesi ÝÝBF, Cilt:13 (1) , , Manisa, ss:149-166
Baðrýaçýk A. , Dalbudak M. ve Kükrek S. (2006) “Buldan Tekstilinin Dýþ Pazarlama Ar-Ge Ve Kalite Ýyileþtirme Sorunlarý ve
Çözüm Yollarý”, Buldan Sempozyumu, 23-24 Kasým 2006, Buldan.
Bakanlar Kurulu (2005) “Küçük ve Orta Büyüklükteki Ýþletmelerin Tanýmý, Nitelikleri ve Sýnýflandýrýlmasý Hakkýnda Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu, Karar Sayýsý: 2005/9617.19/10/2005 http://www. igeme. gov. tr/tur/haber/Kobi_Yonetmelik.pdf
Bardakcý A., Sarýtaþ H. (2005) “Rekabet Gücü Kazanmada Ortak Markalarýn Rolü Ve Önemi”, Pazarlama Dünyasý, Temmuz-Aðustos, s. 38-44.
Bardakcý A. , Sarýtaþ H. ve Aygören H. (2007) “Perakendeci Markalarýnýn Önlenemez Yükseliþi Ve Tekstil Sektörü Ýçin Alternatif Çýkýþ Önerileri”, Ýktisat, Ýþletme ve Finans, Þubat’07, S. 251, ss. 133-144.
Belsam (2007) “Dokumanýn Baþkenti Buldan”, Buldan El Sanatlarý Merkezi-BELSAM, www.belsam.com.tr, Eriþim: Aralýk
2007.
Buldan Belediyesi (2007), Resmi Web Sayfasý: www.buldan.bel.tr, Eriþim: Aralýk 2007.
Buldan Kaymakamlýðý (2007), Resmi Web Sayfasý: www.buldan.gov.tr, Eriþim: Aralýk 2007.
Davidson, H. (1997) Even More Offensive Marketing, Penguin Books, Ýngiltere.
DPT (2006) “Dokuzuncu Kalkýnma Planý (2007-2013)”, Resmi Gazete, 1 Tem. 2006, S. 26215, http://ekutup.dpt.gov.tr/
plan/ix/9kalkinmaplani.pdf
DPT (2006) KOBÝ Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu, Dokuzuncu Kalkýnma Planý (2007-2013) http://plan9.dpt.gov.tr/
oik14_kobi/kobi.pdf
Gurumurthy G. (2000) Brand Tripur in The Making Knitwear Industry-National Institute Of Design Stage Action Plan, Blonnet. http://www.blonnet.com/businessline/2000/08/24/stories/192402tr.htm.
Hamel G., Doz Y. ve Prahalad C. K. (1989) “Collaborate With Your Competitors-and Win”, Harvard Business Review, JanFeb. 1989.
Kobiefor (2003) , “Özel Markalarýn Pazarý Büyüyor”, KobiEgor, S. 50, Kasým’03, pp. 56-57
Küçük O. (2005) Giriþimcilik ve Küçük Ýþletme Yönetimi, Seçkin Yayýnevi, Ankara.
Marangoz, M. , Akyýldýz, M. (2006) “Doðal ve Kültürel Mirasýn Korunmasý Açýsýndan Coðrafi Ýþaretlerin Önemi ve Buldan
Bezi Örneði”, Buldan Sempozyumu, 23-24 Kasým 2006, Buldan
Melinda (2007) www.melinda.it, Eriþim: Aralýk 2007
O’brein L. ve Haris F. (1991) “Retailing Shopping Society and Space”, David Fulton Publishers, Exeter.
Özdemir Þ. ve Karaca Y. (2007) “KOBÝ’ler Ýçin Dýþ Ticaret Yöntemleri ve Ýhracat Problemleri: Afyon Ýli Doðal Taþ Sektöründe Bir Araþtýrma”, C. Ü. Ýktisadi Ve Ýdari Bilimler Dergisi, Cilt 8, Sayý 1, ss. 1-19
Paliwoda S. J & Thomas M. J. (1998) International Marketing, 3. Edt. , Butterworth & Heinemann, UK.
Sarýdemir S. S. (2006) “Buldan Dokumacýlarýnýn Örgütlenmesi: Kooperatifleþme”, “Tekstil Uygarlýðý ve Buldan”, Buldan
Sempozyumu, 23-24 Kasým 2006, Buldan.
48 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Tek Ö. B. (1999) Pazarlama Ýlkeleri; Global Yönetimsel Yaklaþým Türkiye Uygulamalarý, Beta Yayýnevi, Ýstanbul
TextilWirtschaft, Dünya Tekstil (2005a) , “Türk Markalarýnýn Avrupa’da Yükseliþleri Network Ve Colin’s Almanya’da Maðazalaþma Ataðýnda”, TextilWirtschaft, Dünya Tekstil, Yýl:8, S:1, s. 42.
TextilWirtschaft, Dünya Tekstil (2005b) , “20’li Yaþlarda Ulaþýlan Baþarýnýn Öyküsü ve Ürünü”, TextilWirtschaft, Dünya Tekstil , Yýl:8, Sý:1, s. 48-49
UK Patent Office (2007) http://www.patent.gov.uk, Eriþim: Aralýk 2007.
WIPO (2007) www.wipo.org, Eriþim: Aralýk 2007.
Yeni Þafak, (2007) “Ýstikbal Rusya’da Yerel Marka Alacak”, Yeni Þafak Gazetesi, 20 Kasým’07.
Yýlmaz, S. (2006) “Tekstil Uygarlýðý ve Buldan”, Buldan Sempozyumu, 23-24 Kasým 2006, Buldan.
KOBÝ’LERÝN TEMEL SORUNLARI,
BU ALANDA SAÐLANAN DESTEKLER
VE ÇÖZÜM ÖNERÝLERÝ*
Melahat KARAGÖZ**
Özet
Bu Çalýþmada KOBÝ kavramý çerçevesinde küreselleþme sürecinde KOBÝ’lerin Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemine deðinilerek, KOBÝ’lerin
yaþadýklarý belli baþlý sorunlar, bu sorunlarýn aþýlmasý için saðlanan destekler ve bu konuda getirilen çözüm önerileri belirtilmiþtir. Bölgelerarasý dengesizliklerin giderilmesinde, istihdam olanaklarýnýn yaratýlmasýnda, ülke kalkýnmasýnýn saðlanmasýnda önemli bir rol oynayan KOBÝ’lerin etkinliklerini
sürdürebilmeleri için hem devlet tarafýndan hem de çeþitli kuruluþlar tarafýndan desteklenmeleri gerektiði sonucuna ulaþýlmýþtýr.
Anahtar Kelimeler: Küreselleþme, Destekler, Bölgesel Dengesizlik, Giriþimcilik, KOBÝ’ler ve AR-GE
1. Giriþ
Uluslararasý rekabetin yoðunlaþtýðý global ekonomik düzende firmalarýn
sadece ulusal pazarlar için deðil uluslararasý pazar için de üretime yöneldikleri görülmektedir. Bu geliþmeler firmalarýn baþarýlý olabilmesi için dünya ekonomisi ile entegre olmasýný gerekli hale getirmiþtir. Bu düzen içinde küçük
ve orta büyüklükteki iþletmelerin (KOBÝ) de yerini almasý ve varlýklarýný devam ettirmeleri daha da önem kazanmaktadýr. Ekonomik, politik ve sosyal açýdan geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkeler için önemi giderek artan KOBÝ’ler,
yarattýklarý istihdam olanaklarý, üretimdeki paylarý ve sosyo-ekonomik den* KAM Makale Yarýþmasý Üçüncüsü
** Süleyman Demirel Üniversitesi, Ýktisat Fakültesi, Yüksek Lisans Öðrencisi
49
50 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
genin korunmasý açýsýndan Türkiye için de büyük önem taþýmaktadýr.
KOBÝ’ler sadece ekonomik yaþamda deðil, sosyal yaþamda da önemli birer
iþlev üstlenebilmektedirler. KOBÝ’ler Türkiye’de geniþ bir alana yayýldýklarý için bölgesel geliþmiþlik farklarýnýn giderilmesinde, mülkiyetin geniþ bir alana
yayýlmasýnda, istihdam olanaðý yaratýlmasýnda ve demokratik yaþamýn desteklenmesinde oldukça önem taþýyabilmektedirler. KOBÝ giriþimcilerinin mülkiyet
tutkularý, baþarýlý olma arzularý, cesaretli adýmlarý ve yatýrým yapma istekleri siyasi istikrarýn da temel mekanizmalarý arasýnda kabul görebilmektedir.
Günümüzde Ülkemiz Büyük Ölçekli Ýþletmeleri ile beraber KOBÝ’ler de,
küreselleþme ve Gümrük Birliði kapsamýnda hareket etme zorunluluðu ile
karþý karþýya kalmýþlardýr. Bu nedenle, ülkemiz ekonomik ve sosyal yaþamýnda özel bir öneme sahip olduðu her kesim tarafýndan kabul edilen KOBÝ
sahip veya yöneticilerinin, “teorik yapý, uygulama güçlükleri ve olasý stratejiler hakkýnda bilgilendirilmesi” önem taþýmaktadýr.
Bu çalýþmada, Türkiye’de ve Avrupa Birliði’nde yapýlan KOBÝ tanýmlarý belirtilerek, küreselleþme sürecinde KOBÝ’lerin Türkiye ekonomisindeki
yeri ve önemine deðinilmiþtir. Ayrýca KOBÝ’lerin yaþadýðý temel sorunlara,
bu alanda saðlanan desteklere ve bu sorunlara getirilen çözüm önerilerine
dikkat çekilmeye çalýþýlmýþtýr.
2. Türkiye’de ve Avrupa Birliði’nde KOBÝ Tanýmý
2.1. KOBÝ Tanýmýnýn Gerekliliði
KOBÝ’ler, tüm dünyada olduðu gibi, Türkiye ekonomisinin de dinamik
ve sürükleyici unsurlarýndan biri olup, ülkemizin sosyo-ekonomik geliþmesi
açýsýndan çok büyük öneme sahiptirler. Genel olarak KOBÝ’ler, az sermaye
kullanýmý yanýnda daha çok el emeði ile çalýþan, çabuk karar verme yeteneðine sahip, düþük düzeyde yönetim giderleri ile çalýþan ve ucuz bir üretim
gerçekleþtiren iktisadi teþebbüsler olarak ifade edilebilir.
Günümüzde, küçük iþletmeler denilince, eskiden olduðu gibi baþarýsýz
olduðu için büyüyememiþ, küçük ölçeklerde kalmýþ iþletmeler kastedilmemektedir. Tam tersine küçük iþletmeler dinamik, yenilikçi, fýrsatlarý zamanýnda deðerlendirebilen iþletmelerdir.
Büyüklük ölçüsü olarak hangi kriterlerin alýnacaðý ve bunlarýn miktarý
konusunda ülkemizde çeþitli görüþler bulunmaktadýr. KOBÝ’lerin tanýmý konusunda yaþanan karmaþa, saðlýklý bir envanter çalýþmasýnýn yapýlmasýna da
engel teþkil etmektedir.1
KOBÝ tanýmý için; çalýþan sayýsý, satýþ miktarý, sermayelerinin miktarý ve
1 AKGEMCÝ Tahir , KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler Adlý Makalesi, 2001
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 51
yapýsý, mülkiyeti, faaliyet alaný ve üretim yöntemi gibi sýnýflandýrma yöntemleri arasýnda en çok tercih edilen yöntem istihdam edilen kiþi sayýsý olmuþtur. Ayrýca, satýþ hasýlatlarý ve sermaye mülkiyetinin türü de ek tanýmlama ölçütleri olarak kullanýlmaktadýr.2
2.2. Türkiye’de KOBÝ Tanýmý
Bütün ekonomilerin temel dinamiðini oluþturmalarýna raðmen, bugün
dünya literatüründe üzerinde görüþ birliði saðlanmýþ KOBÝ tanýmý bulunmamaktadýr. Sanayileþme düzeyine, iþletmelerin baðlý olduklarý iþkollarýna ve
üretim tekniklerine baðlý olarak ülkeler arasýnda, hatta ayný ülkenin farklý
bölgeleri ve iþkollarý arasýnda KOBÝ tanýmlamalarý deðiþebilmektedir.
Ülkemizde, KOBÝ’lere yönelik faaliyetlerde bulunan kurum ve kuruluþlarýn; görev tanýmlarý, hedef kitleleri ve faaliyetlerine ayýrdýklarý kaynaklarý
çerçevesinde, hizmet götürdükleri gruplarý belirleyen farklý KOBÝ tanýmlarý
kullandýklarý görülmektedir.
12 Nisan 1990 tarihli 3624 sayýlý KOSGEB hakkýndaki kanunun 2. maddesine göre, 1-50 iþçi istihdam eden Küçük; 51-150 iþçi istihdam eden ise
Orta Ölçekli Ýþletme sayýlmaktadýr.3
Türkiye’de KOBÝ’lere finansman desteði saðlayan Türkiye Halk Bankasý’nýn yaptýðý tanýmlar þöyledir: Halkbank, teþvik belgeli iþletmelerde iþgören sayýsý 1-150 arasý olup, sabit yatýrýmlarý 100 Milyar TL’yi aþmayanlarý;
normal KOBÝ’lerde ise iþgören sayýsý 1-250 arasý olup, toplam makina ve ekipmanlarýnýn kayýtlý net deðeri 400 Milyar TL’yi aþmayanlarý KOBÝ olarak
deðerlendirmektedir.
Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý ve Eximbank ise 1-200 iþçi sayýsýný Orta Ölçek
ölçütü kabul ederlerken; DPT ( Devlet Planlama Teþkilatý) ve DÝE ( Devlet
Ýstatistik Enstitüsü) ise 1-9; 10-49 ve 50-99 iþçi istihdamýný ölçüt olarak almaktadýr.4
2 UZUNOÐLU Sadi, Sudi APAK, Ali Faruk AÇIKGÖZ , AB Müzakere Sürecinde KOBÝ’lerin Korunmasý ve Uyum Stratejileri, Ýstanbul 2005, sy. 31
3 T.C. Baþbakanlýk Devlet Planlama Teþkilatý, KOBÝ Stratejisi ve Eylem Planý, Ocak 2004
4 UZUNOÐLU Sadi, Sudi APAK, Ali Faruk AÇIKGÖZ , AB Müzakere Sürecinde KOBÝ’lerin Korunmasý ve Uyum Stratejileri, Ýstanbul 2005, sy. 31
52 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Tablo 1: Türkiye’deki KOBÝ tanýmlarýna iliþkin olarak bazý kuruluþlarýn benimsediði nicel ölçütler
Kaynak: Dýþ Ticaret Dergisi sayý:2, 1996, DTM, S.42
Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmesi Müftüoðlu, 1997
2.3. Avrupa Birliði’nde KOBÝ Tanýmý
Avrupa Birliði ülkelerinin 1996 yýlýnda tavsiye niteliðinde almýþ olduklarý karar ile ortak bir KOBÝ tanýmý geliþtirilmiþtir. AB komisyon görüþmelerinde, geleneksel ve yeni ölçüler baz alýnarak Tablo 2 ve 3’teki KOBÝ sýnýflamalarý yapýlmýþtýr.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 53
Tablo 2: AB’ye Göre Orta Ölçekli Ýþletme Sýnýflandýrmasý
Tablo 3: AB’ye Göre Küçük Ölçekli Ýþletme Sýnýflandýrmasý
3. Küreselleþme Sürecinde KOBÝ’lerin Türkiye
Ekonomisindeki Yeri ve Önemi
Küreselleþme sürecinde, korumacýlýk ortadan kalkmakta, yabancý sermaye akýþýna serbestlik saðlanmakta, ülkelerin dýþ ticaret kanallarý yoluyla birbirlerinden etkileþimi kolaylaþmakta ve rekabetin yüksek olduðu bir ortamla
karþýlaþýlmaktadýr. Bu süreçte korumacýlýðýn ortadan kalkmasý ile birlikte
devletin ekonomideki rolünün ve desteklerinin azaldýðý, özelleþtirmenin daha ciddi olarak gündeme geldiði bir piyasa yapýsý söz konusudur. Bu açýdan
bakýldýðýnda küreselleþme sürecinin ülke ekonomilerine ve bu ekonomilerin
aktörleri olan firmalara etkileri kaçýnýlmazdýr.5
Ülkelerin kendilerini korumak amacýyla koymuþ olduðu kotalar, gümrük
duvarlarý küreselleþmenin karþýsýnda bir eðilimin ya da “küreleþememenin”
bir göstergesidir.
Bu nedenle küreselleþme ile çeliþkili bir eðilim olan bölgeselleþme ve
bölgesel entegrasyonlar karþýmýza çýkmaktadýr. Bölgeselleþmenin küreselleþ5 ARAS Güler, Alövsat MÜSLÜMOV, Küreselleþme Sürecinde Türkiye Ekonomisinde KOBÝ’lerin Yeri: Finansman, Ekonomik
Sorunlarý ve Çözüm Önerileri, 2002
54 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
meyi engelleyici mi, yoksa kolaylaþtýrýcý mý, olduðu konusunda deðiþik görüþler bulunmakla birlikte, bölgeselleþme ile saðlanan birlikte hareket eðilimi ve ekonomik entegrasyonlarýn küreselleþme için iyi bir zemin hazýrladýðý
aðýrlýklý olan görüþtür. Nitekim son yýllardaki özellikle Avrupa’daki bölgesel
oluþumlar ve sonrasýndaki geliþmeler bunu iþaret etmektedir.
Türkiye’de KOBÝ’lerin büyük ölçüde fason üretime yöneldikleri, kendi
markalarýný yaratmakta ve kendi ürünlerini pazarlamakta güçlük çektikleri
görülmektedir. Ülke imajýnýn ve markanýn olmamasý bu iþletmelerin rekabet
gücünü büyük ölçüde zayýflatmaktadýr.
Bu açýdan bakýldýðýnda, globalleþme sürecinde Türkiye’ye biçilen rol
büyük ölçüde ucuz, fason üretim yapýlan ülke konumundadýr. Firmalar kendi markasýný yaratmadýðý ve kaliteli üretime önem vermediði sürece bu geliþmeler karsýsýnda rekabet avantajý yakalamasý olanaksýzdýr. Öte yandan KOBÝ’lerin küçük olmalarýndan kaynaklanan karar almada ve uygulamadaki esnekliklerinin onlara yeni geliþmelere uyum saðlamak konusunda kolaylýk
saðladýðýný da göz ardý etmemek gerekir.
Önemli bir nokta; rekabetçi bir piyasa ile karþý karþýya kalan, fakat rekabet yeteneði zayýf küçük ya da orta ölçekli iþletmelerin ne þekilde bir strateji izlemeleri gerektiðinin belirlenerek finansal ve diðer gerekli desteklerin
zamanýnda saðlanabilmesidir.6
20. yüzyýlýn baþlarýnda görülen seri imalat tarzý üretim artýk yerini esnek imalat tarzý üretime býrakmýþ durumdadýr. Çünkü tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarý geliþen teknolojiye paralel olarak çok hýzlý deðiþim göstermektedir. KOBÝ’lerin esnek bir yapýya sahip olmasý, müþteriye yakýnlýklarý ve küçük olmalarý onlara önemli bir rekabet üstünlüðü saðlamaktadýr. Bütün bu rekabet avantajý saðlayan özellikler neticesinde tüm dünya ülkelerinde olduðu gibi ülkemizde de
KOBÝ’lerin sayýsý büyük iþletmelere göre oldukça fazla olmaktadýr. Ekonomik
açýdan da ülkemiz KOBÝ’leri oldukça önemli görevler üstlenmektedirler.7
Türkiye ekonomisinin küresel sürece sorunsuz entegrasyonu ve KOBÝ’ler
bakýmýndan uygun bir ekonomik ortam oluþturulabilmesi, biri dýþ, diðeri iç olmak üzere iki koþula baðlanabilir: Birincisi, küreselleþme sürecinin bizzat sürecin egemen sürükleyici ülke ve kurumlarýnca daha hakkaniyetli, daha adaletli bir yörüngeye oturtulmasýdýr. Ýkincisi ise, Türkiye’nin baþta genç dinamik
insan varlýðý olmak üzere, mevcut ekonomik potansiyelini makul, ekonomik
hedeflere yönelik olarak hýzla yeniden kurgulamasý gerekmektedir.8
6 ARAS Güler, Alövsat MÜSLÜMOV, Küreselleþme Sürecinde Türkiye Ekonomisinde KOBÝ’lerin Yeri: Finansman, Ekonomik
Sorunlarý ve Çözüm Önerileri, 2002
7 MÜFTÜOÐLU, T. (1997) Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler, Sorunlar ve Öneriler, EGS Bank Yayýnlarý No:1
8 ÝNCEKARA, Ahmet, Küreselleþme ve Türkiye’deki KOBÝ’lere Etkileri, Ýstanbul Ticaret Odasý, Panel, 2001
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 55
Tablo 4 : Bazý Ülkelerde KOBÝ’lerin Ülke Ekonomisindeki Önemi
Kaynak: Erkumay, 2000
4. Kobi’lerin Üretim Yönetimi ile Ýlgili Sorunlarý,
Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Üretim yöntemleri açýsýndan KOBÝ’lerde emek yoðun üretim teknikleri
daha yaygýn olarak görülmektedir. Bunun nedeni ise, KOBÝ’lerin düþük sermaye ile kurulmuþ olmalarýndan kaynaklanmaktadýr.
Emek yoðun üretim tekniði, geliþmekte olan ülkelerde bulunan KOBÝ’lerde uluslararasý piyasaya açýlma konusunda önemli bir rekabet üstünlüðü oluþturabilmektedir. KOBÝ’ler üretimlerini gerçekleþtirirken gerek kendi seviyesindeki iþletmelerle gerekse büyük iþletmelerle rekabet etmek zorundadýrlar.9
Fakat bu alanda da önlerinde önemli sorunlar bulunmaktadýr. KOBÝ’lerin önlerine çýkan sorunlarý iki grupta toplamamýz mümkündür. Birinci gru9 ALPKAN, Lütfihak, Tolga YILMAZ, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler, 2002
56 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
bu tedarik aþamasýnda yaþanýlan sorunlar, ikinci grubu ise mal veya hizmetin üretimi sürecinde yaþanýlan sorunlar oluþturmaktadýr.
4.1. Tedarik Konusunda Yaþanýlan Sorunlar,
Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Üretim sürecinin ilk aþamasýný satýn alma faaliyeti oluþturmaktadýr. Satýn alma bu nedenle önemli bir iþtir. Büyük iþletmelerde satýn alma faaliyeti
ayrý bir departman tarafýndan yürütülürken KOBÝ’lerde ise bu faaliyet genellikle KOBÝ patronu tarafýndan yürütülmektedir. Nitelikli eleman ihtiyacý burada da karþýmýza çýkmaktadýr.
Üretimde kalitenin arttýrýlmasý için mutlaka KOBÝ’lerin örgütlenme modeli
oluþturmalarý ve bu model içerisinde satýn alma faaliyetini ayrý bir departman olarak göstermeleri gerekmektedir. Bu departmanda iþin uzmaný profesyoneller olmalý ancak onlarýn denetimini de mutlaka bir patron/ giriþimci yapmalýdýr. Böylece daha üretim sürecinin baþýnda kaliteyi yakalamaya baþlayacaklardýr.10
KOBÝ’ler kitle üretimi yerine sipariþ tarzý üretim yaptýklarýndan hammadde
ve ana mal tedarikinde nitelik sorunu ile karþý karþýya kalabilmektedirler. Yani her
zaman ayný kalitede hammadde alamama durumu ile karþýlaþabilmektedirler. Bu
durumda ise doðrudan üretimin kalitesi deðiþmektedir. Büyük iþletmelerde ise
durum tamamen farklýdýr. Çünkü büyük iþletmelerin sürekli alýþveriþte bulunduklarý tedarikçileri vardýr. KOBÝ’lerin ürettikleri ürünler sipariþe göre deðiþebilmektedir. Bu esnek üretim tarzý kimi zaman onlar için bir avantaj oluþturmakta fakat
kimi zaman da hammadde alýmýnda nitelik sorunu olarak karþýlarýna çýkmaktadýr.
KOBÝ’ler sipariþe dayalý esnek üretim yaptýklarýndan dolayý hammadde
tedarikinde fiyat indirimlerinden yararlanamamakta ve miktar kýsýtý ile karþý
karþýya kalmaktadýrlar. Büyük iþletmeler büyük miktarlarda hammadde alýmý
gerçekleþtirdiklerinden tedarik sýrasýnda fiyat indiriminden yararlanabilmektedirler. Fakat KOBÝ’lerin böyle bir durumu söz konusu deðildir.11
Tedariklemede ortaya çýkan bir diðer dar boðaz da sipariþ edilen hammaddenin istenilen zamanda saðlanamamasýdýr. Bazý hammaddelerin zamanýnda saðlanamamasý nedeniyle iþletmeler, sipariþlerini karþýlayabilmek için
hammadde stokuna yönelmektedirler. Bu ise, kaynak israfýna yol açmaktadýr.
Stoklamaya gidilmemesi halinde ise, sürekli fiyat artýþlarýndan yoðun biçimde etkilenmek her zaman mümkün olmaktadýr.12
10 ÇETÝN, C. (1996) Yeniden Yapýlanma, Giriþimcilik, Küçük ve Orta Boy Ýþletmeler ve Bunlarýn Özendirilmesi, Der Yayýnlarý, Ýstanbul
11 ALPKAN, Lütfihak, Tolga YILMAZ, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler, 2002
12 OKTAV, Mete, Orta ve Küçük Ýþletmelerde Ýhracata Yönelik Pazarlama Sorunlarý ve Çözüm Önerileri, Ankara: Semih
Ofset, 1990
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 57
Tedarik konusunda KOBÝ’lerin karþýlaþtýklarý sorunlarýn aþýlmasý ancak kendi aralarýnda örgütlenmeleri ile mümkündür. Bu þekilde hem hammaddeyi istenilen zamanda elde edecekler hem de fiyat indirimlerinden yararlanabileceklerdir.
Bununla birlikte devlet de birtakým yasal düzenlemelerde bulunmalý; düzenleyeceði kanunlar ile KOBÝ’lerin pazarlýk güçlerini korumalý ve küçük miktarlarda
mal alsalar dahi fiyat indirimlerinden yararlanmalarýný saðlamalýdýr.13, 14
Mali açýdan KOBÝ’leri rahatlatmak ve kaliteli mal tedarikinde bulunmalarýný saðlamak amacýyla Halkbank KOBÝ’lere kredi desteði sunmaktadýr.
Bununla birlikte tedarikten sonra baþlayan üretim aþamasýnda KOBÝ’leri bilgilendirmek üzere Milli Prodüktivite Merkezi ve Teknoloji Geliþtirme Vakfý
çeþitli yayýnlar piyasaya sürerek KOBÝ’lere destek saðlamaktadýr. Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý nitelikli eleman istihdamý konusunda KOBÝ’lere destek saðlarken Hazine Müsteþarlýðý da fon kaynaklý kredi desteðinde bulunarak tedarik konusunda ülkemiz KOBÝ’lerini rahatlatmaya çalýþmaktadýr.
4.2. Üretim Sürecinde KOBÝ’lerin Teknoloji Açýsýndan
Yaþadýðý Sorunlar, Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Teknolojinin geliþmesi doðru bilginin, doðru yer ve zamanda kazanýlmasý ile mümkündür. Günümüzde bilgiye ulaþmak için yapýlan çalýþmalar biliþim olarak adlandýrýlmaktadýr. Biliþim faaliyeti bilgiyi bulma, raporlama,
güncelleme gibi alt faaliyet bileþenlerinden oluþmaktadýr. Bilgisayar kullanýmýnýn her geçen gün yaygýnlaþmasýyla bilgiye ulaþmanýn önemi bir o kadar
daha artmaktadýr. Artýk iþletmeler bilgisayar destekli üretim yöntemlerini
kullanmaya adým adým giriþmektedirler. Bu konuda da KOBÝ’lerin önüne bazý sorunlar çýkmaktadýr.15
Nitelikli insan istihdamý diðer alanlarda olduðu gibi biliþim ve teknoloji alanýnda da önemli bir sorun olarak KOBÝ’lerin karþýsýna çýkmaktadýr. Çünkü
KOBÝ’ler nitelikli insan istihdamý konusunda oldukça düþük seviyededirler.
Dünya genelinde yapýlmýþ olan araþtýrmalar nitelikli insan ihtiyacý sorununun
ancak 2050’li yýllarda ortadan kalkacaðýný göstermektedir. Teknolojiyi fabrikalarda kýsa sürede üretebilirsiniz ama onu kullanacak iþ gücünü kýsa sürede yetiþtirmeniz mümkün olmamaktadýr. Teknolojiyi öðrenmek teknolojiyi kullanmakla
mümkündür. Teknolojiyi kullanmazsanýz öðrenmeniz de mümkün deðildir.16
13 Özgen, H. , Doðan, S. (1998) KOBÝ’lerin Uluslararasý Pazara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Yönetim Sorunlarý ve Çözüm Önerileri, Dýþ Ticaret Dergisi, Yýl 3 , Sayý 9
14 Atik, H. , Sezer, S. , (2001) Avrupa Birliði’ne Entegrasyon Sürecinde Küçük ve Orta Boy Ýþletmelerin Sorunlarý: Kayseri
ve Nevþehir Örneði, 1. Orta Anadolu Kongresi, Nevþehir
15 Karadal, H., Kazan , H., Uygun, M.,(2003) Biliþim Teknolojilerine Geçiþ Sürecinde Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Ýþletmelerinin Temel Üretim ve Yönetim Sorunlarý:Aksaray Örneði
16 Haspolat, T. (2002) Türkiye’de E-Kobi Gerçeði , www.insankaynaklari.com (Yayýn Tarihi: 29.03.2002)
58 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Ülkemizde gerçekleþtirilen teknoloji ile ilgili çalýþmalar geliþmiþ ülkelere kýyasla daha düþük seviyelerdedir. KOBÝ’lerde bilgisayar kullanýmýnýn
çok düþük seviyelerde olduðunu görmekteyiz. Günümüzde bilgisayarla birlikte akla ilk gelen kavramlardan biri internet olmuþtur. Artýk ticaretin dahi
internet üzerinden yapýlýr hale gelmesi KOBÝ’lerin bu soruna önemle eðilimlerini gerektirmektedir.
Çaðý yakalamak teknolojiye ayak uydurmakla mümkündür. Fakat ülkemizde internet kullanýmý konusunda að baðlantýsý ile bazý sorunlar yaþanmaktadýr.
Bu sorunu ortadan kaldýrmak için altyapý çalýþmalarýna daha fazla önem
verilmelidir. KOBÝ’lerin baþarýyý yakalamalarý için kendileri için gerekli olan teknoloji seçimini yapmalarý gerekmektedir.Bunun için ise KOBÝ’ler bilgilendirilmelidir. Teknoloji seçimini yaptýktan sonra ise belli bir plan ve
program yapýp teknolojiyi buna göre yönetmelidirler.17
KOBÝ’lerin teknoloji konusundaki sorunlarýný minimuma indirgemek ve
teknolojiyi takip etmelerini saðlamak için Halkbank KOBÝ’lere kredi desteðinde bulunmaktadýr. KOBÝ’ler bu kredi sayesinde modern üretim tekniklerinden yararlanabileceklerdir.18, 19
KOSGEB, Türkiye Teknoloji Geliþtirme Vakfý ve Ýstanbul Sanayi Odasý
yapmýþ olduðu çalýþmalar ile KOBÝ’lerin internet kullanýmýný arttýrmaya çalýþmaktadýrlar, bununla birlikte internet vasýtasýyla bilgiye en kýsa yoldan ulaþmalarýný saðlamaktadýrlar.20
Nitelikli eleman ihtiyacýnýn çözümüne yönelik olarak Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý ve KOSGEB istihdam desteðinde bulunmaktadýr. Ayrýca KOSGEB
ve Mesleki Eðitim ve Küçük Sanayi Destekleme Vakfý da KOBÝ’lere yönelik
eðitim desteði vererek KOBÝ’lerin teknoloji konusunda bilgi sahibi olmalarýný saðlamaktadýr.
4.3. Standardizasyon Konusunda KOBÝ’lerin Yaþadýðý
Sorunlar, Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Standart kavramý üretimde birlikteliði saðlamak, kalite sýnýfýný belirlemek ve niteliklerini tespit etmek için oluþturulmuþ bir ürün tanýmlama listesi
olarak tarif edilebilir. Ürünlerini dýþ pazarlarda pazarlamak isteyen firmalar
üretim sürecinde belli ürün standartlarýna uymak zorundadýrlar. Özellikle yan
17 Güneþ, Ý. (2003) Elektronik Ticaret ve KOBÝ’ler Ýçin Yeni Fýrsatlar, www.bilgiyonetimi.org (Yayýn Tarihi: 18.07.2003)
18 AKGEMCÝ Tahir , KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler,KOSGEB Yayýnlarý,Ankara, 2001
19 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
20 ALPKAN, Lütfihak, Tolga YILMAZ, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler, 2002
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 59
sanayi olarak çalýþan firmalarýn büyük bir çoðunluðu küçük ve orta ölçekli sanayi iþletmesidir. Bu iþletmelerin üretimlerinde belli bir standart yoktur. Bu
nedenle sadece yurt içi piyasaya yönelik olarak üretim yapmaktadýrlar.
Fakat Avrupa Birliði sürecine girdiðimiz þu zamanda artýk KOBÝ’lerin ürettikleri ürünlerde belli standart kurallara uymalarý gerekmektedir. Bunu
saðlamak için ise KOBÝ’ler arasýnda iþbirliði anlaþmalarýna gidilmeli ve bunun neticesinde gerek ürün üretiminde gerekse hizmet üretiminde standartlaþma saðlanmalýdýr.21
Standardizasyon konusunda Türk standartlarý Enstitüsü KOBÝ’lere yönelik olarak eðitim ve yayýn desteðinde bulunmaktadýr.22 KOSGEB kurmuþ olduðu internet aðý ile KOBÝ’leri standardizasyon konusunda bilgilendirme çalýþmalarýnda bulunmaktadýr.
Küçük Ýþletmeleri Geliþtirme Merkezi ise KOBÝ’lere yönelik bilgi temini ve yayýn desteðinde bulunmaktadýr. Türkiye Teknoloji Geliþtirme Vakfý ise standardizasyonla ilgili olarak danýþmanlýk desteðinde bulunmaktadýr.23, 24
4.4. Üretim Maliyetleri Konusunda KOBÝ’lerin Yaþadýðý
Sorunlar, Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Bütün iþletmelerin en temel amacý müþterilerine kaliteyi ucuza sunabilmektir. Bunu yapabilmek için de üretim maliyetlerini minimuma indirmeleri
gerekmektedir. KOBÝ’lerin maliyetlerini düþürmelerini saðlayacak bir uygulama takas ya da barter faaliyetidir.
Takas organizasyonlarýnýn kurulmasý ile KOBÝ’ler organizasyon içinde
para alýþveriþinde bulunmadan birbirleriyle mal ve hizmet deðiþ tokuþu yapabilmektedirler. Böylece iþletmelerin atýl kapasiteleri kullanýlabilmekte ve
hammadde tedarikinde indirimlerden yararlanabilmektedir. Üyeleri pazarlama bilgi sistemlerinden faydalanarak dýþ pazarlarda pazar paylarýný daha rahat arttýrabilmektedirler. Ayrýca firmalar kendi aralarýnda iþbirliðine giderek
büyük iþletmeler gibi ölçek ekonomilerinden faydalanabilmekte ve böylece
maliyetlerini düþürmektedirler.
KOBÝ’lerde maliyetlerin düþürülmesi için gerekli olan bir diðer þart ise
modern teknolojiyi üretim sistemlerine adapte etmeleridir. Bunu gerçekleþtirebilmeleri için ise kredi desteði almalarý gerekmektedir.
21 Doðan, Ö. Ý., Marangoz, M., (2002) KOBÝ’lerin Dýþ Pazarlara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Sorunlar ve Çözüm Önerileri ve
Bir Uygulama, Dýþ Ticaret Dergisi, Sayý:24, Ss. 150-152
22 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
23 AKGEMCÝ Tahir, KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý,Ankara, 2001
24 ALPKAN, Lütfihak, Tolga YILMAZ, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan
Destekler, 2002
60 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
KOBÝ’lerde bilgisayar kullanýmýný arttýrýcý uygulamalar yapýlmalý ve
bilgisayar destekli üretime geçmeleri teþvik edilmelidir. Bu sayede maliyetler düþecek ve üretimin kalitesi artacaktýr.25 KOBÝ’ler finansal kiralama (leasing) yöntemini kullanarak öz kaynaklarýný tüketmeden yatýrým yapabilir ve
teknolojiyi iþletmelerinde kullanabilirler. Leasing yöntemi ile bir malý öz
kaynak kullanarak almak yerine finansal kiralama þirketleri aracýlýðýyla belli bir süreliðine kiralayabilirler.
Leasing sayesinde iþletmeler yatýrým için kazandýkça ödeme yaparlar ve
bu sayede de yatýrýmlar kendi kendini finanse etmiþ olur. Ülkemizde mevcut
olan finansal kiralama þirketlerinin sayýsý arttýrýlarak KOBÝ’ler yatýrýma özendirilmeli ve modern teknolojiyi kullanmalarý saðlanmalýdýr.26, 27
KOSGEB KOBÝ’lerin üretim maliyetlerini düþürmek ve teknolojiyi kullanmalarýný saðlamak için yazýlým kredi desteðinde bulunmaktadýr. Hem
böylelikle iþletmelerde bilgisayar kullanýmý da arttýrýlmaktadýr. Bununla birlikte düzenlemiþ olduðu eðitimlerle üretim teknikleri konusunda KOBÝ’leri
bilgilendirmeye çalýþmaktadýr.28
Türkiye Teknoloji Geliþtirme Vakfý da KOBÝ’lerin yeni teknolojiyi kullanmalarýný saðlamak ve bunun neticesinde üretim maliyetlerini düþürmek amacýyla yeni ürün teknikleri ve teknoloji kullanýlmasý ile ilgili danýþmanlýk
desteði vermektedir. Bunun benzeri bir destek de Küçük Ýþletmeleri Geliþtirme Merkezi tarafýndan KOBÝ’lere verilmektedir.29
4.5. KOBÝ’lerin Araþtýrma ve Geliþtirme Ýle Ýlgili Sorunlarý,
Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Ülkemizde araþtýrma geliþtirme faaliyetlerinin önemi ancak 1990’lý yýllarýn baþýnda anlaþýlmýþtýr ve bu tarihten sonra iþletmeler bünyelerinde bir araþtýrma geliþtirme departmaný oluþturmaya baþlamýþlardýr. Büyük iþletmeler
büyük bir sermaye yapýsýna sahip olmalarýndan dolayý araþtýrma geliþtirme
departmanýný rahatlýkla oluþturabilmektedirler.
Oysa kýsýtlý bir sermaye yapýsýna sahip olan KOBÝ’ler araþtýrma geliþtirme departmaný kurmayý düþünseler bile bunu gerçekleþtirebilmek için ayrý
bir program ve bütçe oluþturamamaktadýrlar.
25 2000’li Yýllara Doðru Türkiye’nin Önde Gelen Sorunlarýna Yaklaþýmlar : KOBÝ’ler (1995), Türkiye Genç Ýþadamlarý Derneði, Ýstanbul
26 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
27 ALPKAN, Lütfihak, Tolga YILMAZ, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler, 2002
28 Devlet Destekleri, Ýstanbul Sanayi Odasý Yayýnlarý, Yayýn No: 2003-14, Ýstanbul
29 AKGEMCÝ Tahir, KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý,Ankara, 2001
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 61
Ayrýca araþtýrma geliþtirme faaliyetlerinin deðerlendirme ve izleme sürecinin uzun olmasý, proje dokümanýnýn hazýrlanmasýndaki zorluklar KOBÝ’lerin bu faaliyetlere yönlenmesini kýsýtlamaktadýr.30
Tüketicilerin taleplerine en kýsa sürede cevap verebilmek için iþletmeler
yeni ve geliþen teknolojiye uyum saðlamalý ve kullanmalýdýrlar. Fakat KOBÝ’ler geliþen teknolojiyi kendi bünyelerine adapte etme konusunda yetersiz
kalmakta ve bir uyum sorunu yaþamaktadýrlar.
Burada KOBÝ’lerin yapacaklarý en iyi iþ büyük iþletmelerin üretemedikleri ürünleri üreterek pazarda söz sahibi olmaya çalýþmak olmalýdýr.Çünkü
KOBÝ’lerin pazara uyumu büyük iþletmelere göre daha rahat gerçekleþmektedir. Esnek bir yapýya sahip olmalarýndan dolayý üretim sistemlerini çok kýsa sürede deðiþtirebilmektedirler. Bu özellikler KOBÝ’lere büyük iþletmeler
karþýsýnda önemli bir rekabet avantajý saðlamaktadýr.31, 32
KOBÝ’lerin araþtýrma geliþtirme faaliyetlerine yönelmelerini saðlamak için üretimde stratejik iþbirliði çalýþmalarýnýn sayýsý arttýrýlmalýdýr. KOBÝ’ler
arasýnda ortak iþbirliði anlaþmalarý yapýlmalý ve son teknoloji bu iþletmelere
de adapte edilmelidir. KOBÝ’lerde asýl sorun bilgi veya enformasyon eksikliðinden kaynaklanmaktadýr. Araþtýrma geliþtirme çalýþmalarýnýn önemi KOBÝ’lere anlatýlmalý ve bünyelerinde bir araþtýrma geliþtirme departmaný oluþturmalarý saðlanmalýdýr.33
Birleþmiþ Milletler Sýnai Kalkýnma Örgütü’nün Ankara Ofisi KOBÝ’lerde araþtýrma geliþtirme faaliyetlerinin geliþimini saðlamak için metroloji ve
kalibrasyon laboratuarlarý oluþturmaktadýr. KOSGEB, TÜBÝTAK, Türkiye
Teknoloji Geliþtirme Merkezi ve Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý gibi kurumlar da
KOBÝ’lere yönelik proje bazýnda araþtýrma geliþtirme desteði saðlamaktadýrlar. Halkbank KOBÝ’lerin kýsýtlý olan sermaye yapýlarýný güçlendirmek ve araþtýrma geliþtirme faaliyetlerinin sayýsýný arttýrmak üzere araþtýrma geliþtirme kredi desteði sunmaktadýr.
Maliye Bakanlýðý da araþtýrma geliþtirme çalýþmalarý için yapýlan harcamalarda vergi erteleme desteði saðlayarak KOBÝ’leri bu tür faaliyetlere özendirmektedir.
KOBÝ’lerin bilgi alanýndaki eksiklerini gidermek için KOSGEB, Milli
Prodüktivite Merkezi ve Ýhracatý geliþtirme Merkezi teknik yayýn desteði
saðlamaktadýr. Ýstanbul Sanayi Odasý, Teknoloji Geliþtirme Vakfý ve KOS30 AR- GE Destek Programlarý ve AR-GE Faaliyetleri, www.inovasyon.org/pdf/blm8.pdf
31 MÜFTÜOÐLU, T. (1997) Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler, Sorunlar ve Öneriler, EGS Bank Yayýnlarý No:1
32 AKGEMCÝ Tahir, KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý,Ankara, 2001
33 Özgen , H., Doðan, S. (1998) KOBÝ’lerin Uluslararasý Pazarlara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Yönetim Sorunlarý ve Çözüm
Önerileri, Dýþ Ticaret Dergisi, Yýl 3, Sayý 9
62 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
GEB internet ortamýndan bilgi paylaþým desteði saðlayarak KOBÝ’leri araþtýrma geliþtirme faaliyetleri konusunda bilgilendirmeyi amaçlamaktadýrlar.
Türk Patent Enstitüsü de KOBÝ’lerin AR-GE faaliyetleri sonunda geliþtirilecek olan yeni ürünlerin lisans veya patent haklarýný üstlerine almalarýna yönelik olarak çalýþmalarda bulunmakta onlara destek saðlamaktadýr.34
5. KOBÝ’lerin Pazarlama ile Ýlgili Sorunlarý,
Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler
Modern pazarlama kavramý, her þeyin pazar ile baþladýðýný kabul etmektedir. Bu nedenle, KOBÝ’lerin baþarýlarýnda pazar üzerinde yoðunlaþmak önem kazanmaktadýr. KOBÝ’ler hedef pazarlarýný tanýmlamada ve pazarlama stratejisi belirlemede yetersizdirler. Çünkü pazar araþtýrmasý yapmadan kiþisel gözlemlerini
kullanmaktadýrlar. Ayrýca KOBÝ’ler özellikle sosyo-ekonomik koþullardaki deðiþmeler sonucu oluþan tüketici tercihlerindeki hýzlý deðiþikleri izlemede ve bunlara ayak uydurmada da yeteri kadar baþarýlý olamayabilmektedirler.35
KOBÝ’lerin pazarlama iþlevine iliþkin özellikleri aþaðýdaki gibi sýralanabilir:36
- KOBÝ’lerde pazarlama konusunda uzman kiþilerin istihdam edildiði
ayrý bir pazarlama bölümü yoktur.
- Bu açýdan KOBÝ’lerde “az geliþmiþ bir pazarlama” anlayýþýndan söz etmek mümkündür.
- KOBÝ’ler pazarlama araçlarýndan yeterince yaralanamamaktadýrlar.
- KOBÝ’lerde düzenli bir pazarlama araþtýrmasý yapýlmamaktadýr.
- Genel olarak KOBÝ’lere ihracat pazarlarý kapalýdýr veya bu iþletmelerin ihracat pazarlarýna girmeleri çok zordur.
- KOBÝ’ler, genellikle ürünlerinin pazarlamasýnda pahalý ve karmaþýk
satýþ kanallarý ve satýþ örgütleri kullanamamaktadýrlar.
- Büyük iþletmeler kitle üretiminin avantajlarýndan yararlanýrlarken,
KOBÝ’ler yararlanamamaktadýrlar.
- KOBÝ’ler daha çok yerel pazarlara hitap etmektedirler.
- KOBÝ’ler genellikle sýnýrlý bir pazar payýna sahiptir.
KOBÝ’lerin pazarlama iþlevine iliþkin baþlýca üstünlükleri aþaðýdaki gibidir:
- Doðrudan (direkt) pazarlama,
34 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
35 Çetin, Canan, Yeniden Yapýlanma, Giriþimcilik, Küçük ve Orta Boy Ýþletmeler ve Bunlarýn Özendirilmesi, Ýstanbul: Der
Yayýnlarý, 1996
36 Müftüoðlu, Tamer, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler: Sorunlar ve Öneriler, Ankara: Sevinç Yayýnevi, 1991
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 63
- Kiþisel müþteri iliþkileri,
- Pahalý ve karmaþýk satýþ örgütünün olmamasý,
- Esnekliðin yüksek olmasý,
- Satýþ giderlerinin azlýðý,
- Yalýn ve küçük pazarlarda faaliyet gösterme,
- Esneklik, yani müþterilerin özel arzu ve isteklerine cevap verebilme.
KOBÝ’lerin pazarlamadaki temel sakýncalarý ise þunlardýr:37
- Yetersiz pazarlama anlayýþý,
- Yetersiz piyasa araþtýrmasý,
- Pazarlama araçlarýndan yeterince yararlanamama,
- Sýnýrlý ve dar bir pazara baðýmlýlýk veya alternatifsizlik,
- Yan sanayi olarak çalýþma durumunda alýcý firmaya baðýmlýlýk.
KOBÝ yönetimleri, ölçekleri oranýnda büyük iþletmelerde olduðu gibi
pazarlama departmanlarý oluþturup, burada amaca yönelik planlar hazýrlayarak, etkinlik hedefleyebilmelidirler. Dýþ pazarlara açýlmak isteyen iþletmeler
öncelikle iþletmelerinde dýþ pazarlara açýlma konusunda deneyimli, bilgi sahibi ve dil bilen kiþileri istihdam etmek durumundadýrlar.38
KOBÝ yöneticileri büyük iþletmelerde olduðu gibi pazarlama departmanlarý oluþturmalýdýrlar. Bu departmanda çalýþan elemanlarýna kararlarý doðrudan alýp uygulama serbestisi tanýmalýdýrlar.39
KOBÝ’lere Ýhracatý Geliþtirme Merkezi, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliþtirme ve Destekleme Merkezi Baþkanlýðý ve Türkiye Teknoloji Geliþtirme Vakfý
düzenledikleri eðitimlerle destek saðlamaktadýrlar.40 Ayrýca KOSGEB ve Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý nitelikli eleman istihdam desteði de saðlamaktadýrlar. KOSGEB ayrýca pazarlama alanýnda KOBÝ’lere danýþmanlýk desteði de sunmaktadýr.41
KOBÝ’ler sermayelerinin az olmasý nedeniyle reklâm vb. gibi pazarlama
araçlarýna para ayýramamaktadýrlar. Finansal açýdan KOBÝ’lere saðlanacak
desteklerle pazarlama araçlarýndan daha fazla yararlanmalarý saðlanabilir.
Ayrýca internet ortamýnda oluþturulacak bilgi bankalarý sayesinde KOBÝ’lerin bu alanda bilgi sahibi olmalarý saðlanmalýdýr.42 Bu alanda KOSGEB oluþ37 AKGEMCÝ Tahir, KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý,Ankara, 2001
38 KOSGEB Saha Araþtýrma Çalýþmasý Ön Deðerlendirme Raporu, Aralýk 2004, Ankara
39 ALPKAN, Lütfihak, Tolga YILMAZ, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler, 2002
40 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
41 Devlet Destekleri, Ýstanbul Sanayi Odasý Yayýnlarý, Yayýn No: 2003-14, Ýstanbul
42 Özgen , H., Doðan, S. (1998) KOBÝ’lerin Uluslararasý Pazarlara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Yönetim Sorunlarý ve Çözüm
Önerileri, Dýþ Ticaret Dergisi, Yýl 3, Sayý 9
64 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
turmuþ olduðu KOBÝ- NET aðý ile iþletmeler arasý bilgi temini desteði sunmaktadýr. Milli Prodüktivite Merkezi ve Türkiye Sýnaî Kalkýnma Bankasý da
bu alanda KOBÝ’lere teknik yayýn desteði saðlamaktadýr.
Modern pazarlama anlayýþýnda müþteriyi beklemek yerine bizzat müþterinin faaliyette bulunduðu piyasalara girmek pazarlama alanýnda baþarýya ulaþabilmek için en temel þarttýr.43
KOSGEB Pazar Araþtýrma ve Ýhracatý Geliþtirme Enstitüsü ile iþ ortamlarý oluþturma gezileri ve iþletmeler arasý ticari iþbirliði geliþtirme desteði
sunarak KOBÝ’lere pazarlama araþtýrmasý konusunda yardýmcý olmaya çalýþmaktadýr. Türkiye Sýnaî Kalkýnma Bankasý, ÝGEME, Ýktisadi Kalkýnma Vakfý ve Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý KOBÝ’lere yönelik pazar araþtýrma desteði vermektedirler.
6. KOBÝ’lerin Ýhracat ile Ýlgili Sorunlarý, Çözüm
Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler
Ýhracat, ülke ekonomisinin geliþmesinde ve kalkýnmasýnda önemli rol
oynar. Bununla beraber ekonominin yeterli derecede ihraç edilebilir mal üretmesi; ihracatýn gerçekleþmesi ve beklenen faydalarýn saðlanmasýnda kritik
bir faktördür. Günümüzde ihracat, geliþen ve geliþmekte olan ülkelerde, büyük ve küçük ekonomilerde ve hatta KOBÝ’lerde dünya ticaretindeki geliþmeler ýþýðýnda önem verilen ve deðiþik ticaret geliþtirme programlarý ile desteklenen bir faaliyet olarak görülmektedir. Ýhracata yönelmiþ firmalarýn ihracatlarýný geliþtirme kapsamýnda karþýlaþtýklarý baþlýca sorunlar arasýnda kalite kontrolü ve standardizasyon bulunmaktadýr. Ayrýca fiyat maliyet iliþkisini
doðru kuramamalarý da bir sorun kaynaðýdýr. Temelde, ihracatta KOBÝ’lerin
kronik sorunlarý, ihracat pazarlamasý yönetimi düþüncesinin ve yaklaþýmýnýn
uygulanamamasýndan kaynaklanmaktadýr.
6.1. KOBÝ’lerin Ulusal Düzeydeki Sorunlarý
KOBÝ’lerin ulusal düzeydeki sorunlarý aþaðýdaki gibi sýralanabilir:
1. KOBÝ’leri ihracata yöneltmek veya ihracatlarýný geliþtirmek için planlý bir strateji izlenmemesi,
2. Küçük sanayi sektörünü geliþtirmeyi ve bu sektörün ihracata katkýsýný artýrmayý hedefleyen amaçlarýn açýkça ortaya konmamasý,
3. Mevcut amaçlarýn küçük sanayi sektörünün ihracatýnýn gerçekleþtirilmesine yönelik olmamasý,
4. KOBÝ’leri desteklemek için belirlenmiþ bir hedef olsa dahi alýnan ön43 Ekinci, M.B., (2003) Türkiye’de KOBÝ’lerin Kurumsal Geliþimi ve Finansal Sorunlarý, Akson, Ýstanbul
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 65
lem ve uygulamalarýn bu amaca uygun olmamasý,
5. KOBÝ’ler için talep piyasasýný koordine edecek bir kuruluþun olmamasý,
6. Ýç piyasa þartlarýnýn dýþ piyasaya göre daha cazip olmasý,
7. Ýhracatta mevcut uygulamalarýn KOBÝ’lerin aleyhine iþlemesi,
8. Bürokratik engeller,
9. Teþvik tedbirlerinin yetersizliði,
10. KOBÝ’lerin organize olmamalarý.
6.2. KOBÝ’lerin Ýþletme Düzeyinde Karþýlaþtýklarý Sorunlar
KOBÝ’lerin iþletme düzeyinde karþýlaþtýklarý sorunlar; “ölçeklerinden
kaynaklanan finansal sorunlar ve dýþ pazarda rekabet gücünü etkileyen sorunlar” olmak üzere iki ayrý yapýda incelenebilir:
6.2.1. KOBÝ’lerin Ölçeklerinden Kaynaklanan Finansal Sorunlar
1. Ýhracata yönelik üretimin finansmaný için kredi bulma zorluðu,
2. Ucuz ve kaliteli hammadde bulma güçlüðü,
3. Ýhracat pazarlamasý faaliyetlerinin sýnýrlý kaynaklar sebebiyle karþýlanamamasý,
4. Satýþ geliþtirme, tanýtým faaliyetlerinin mali açýdan çok külfetli olmasý.
6.2.2. KOBÝ’lerin Dýþ Pazarda Rekabet Gücünü Etkileyen Sorunlar
1. Kalite düþüklüðü,
2. Dýþ fiyatlamada yanlýþlýklar,
3. Rakiplerin yeterince tanýnmamasý,
4. Hatalý pazarlama stratejileri,
- Ýhracat konusunda bilgi ve eleman eksikliði,
- Ýhracata yönelik üretim için kapasite yetersizliði, zor ve riskli olarak
kabul edilen dýþ pazarlar konusunda psikolojik engeller,
- Ürünlerin ihracata uygun olmamasý,
- Dýþ ticaret organizasyonlarýnýn yeterince yardýmcý olmamasý.
KOBÝ’ler ihracat konusunda yapýlacak düzenlemelerle dýþ ülkelerdeki
iþletmelerle ticaret yapmaya özendirilmelidirler.44 KOBÝ’leri dýþ pazarlara açýlmaya yönlendirmek için bir an önce onlarýn önündeki bürokratik engellerin kaldýrýlmasý gerekmektedir.45 Ýhracat yapmak isteyen KOBÝ’ler kendi aralarýnda organize olurlarsa önlerindeki birçok sorunu ortadan kaldýrabilirler.
44 Çetin, Canan, Yeniden Yapýlanma, Giriþimcilik, Küçük ve Orta Boy Ýþletmeler ve Bunlarýn Özendirilmesi, Ýstanbul: Der
Yayýnlarý, 1996
45 AKGEMCÝ Tahir, KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý,Ankara, 2001
66 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Böylelikle dýþ pazarlardaki rekabet þanslarýný da arttýrmýþ olacaklardýr.46
KOBÝ’lerin dünya pazarlarýna açýlabilmeleri için üretmiþ olduklarý ürünleri tanýtmalarý, reklâmýný yapmalarý gerekmektedir. KOBÝ’lerin bu tür tanýtým faaliyetlerini yapabilmeleri için desteklenmeleri gerekmektedir.47
Türk Eximbank, Halkbank, Vakýfbank ve Dýþ Ticaret Müsteþarlýðý KOBÝ’lere yönelik düzenlemiþ olduklarý ihracat kredileri ile onlarý ihracat yapmaya özendirmektedirler.48 Ýhracatçý Birlikleri ve KOSGEB marka oluþturma
ve tanýtým desteði saðlayarak KOBÝ’lerin yurt dýþýndaki pazarlarda ürünlerini tanýtmalarýna destek vermektedir.49
7. KOBÝ’lerin Finansal Yönetim ile Ýlgili Sorunlarý,
Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
Türkiye’de KOBÝ’lerin sorunlarý ile ilgili olarak yapýlan uygulamalý çalýþmalarda, finansal sorunlar listenin en baþýnda yer alabilmektedir. Ülkemizdeki KOBÝ’ler, diðer ülkelerdekilere göre kredi hacminden daha az yararlanmaktadýrlar. KOBÝ’lerin bankacýlýk sisteminden kullandýklarý kredilerin, toplam kredi içindeki payý çok fazla deðildir. Uzmanlar, KOBÝ’lere esnek garanti anlaþmalarý adý altýnda uygun oranlarla orta ve uzun vadeli kredilerin verilmesi amacýyla özel, kamu ve yarý kamu finans kurumlarýnýn oluþturulmasýný önermektedirler.
Sanayi alanýnda KOBÝ’lere az maliyetli kredi imkanlarýnýn saðlanmasý
son derece önem taþýmaktadýr. Türk KOBÝ’lerinin gerekli kredi olanaklarýna
yeterince düþük maliyetle sahip olabilmeleri saðlanabilmelidir. Bu konuda
en büyük görev de devlete düþmektedir.
KOBÝ’lerin finansal özellikleri þu þekilde belirtilebilir:50
- KOBÝ’lerin ayrý bir finansman bölümü yoktur.
- KOBÝ’lerde iþletme sahibinin iþletmesiyle özdeþleþmesi ve bir kader
birliðine girmiþ olmasý, bu iþletmelerin kredilendirilmesi þartlarýnda da etkisini göstermektedir.
Nitekim KOBÝ’ler kredilendirilirken, kredi verilen iþletmenin performansý ve ödeme gücünden ziyade iþletme sahibinin kiþi olarak gösterebileceði teminatlara bakýlmaktadýr.
46 Müftüoðlu, T., Durukan, T. (2004) Giriþimcilik ve KOBÝ’ler, Gazi Kitabevi, Ankara
47 Özgen , H., Doðan, S. (1998) KOBÝ’lerin Uluslararasý Pazarlara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Yönetim Sorunlarý ve Çözüm
Önerileri, Dýþ Ticaret Dergisi, Yýl 3, Sayý 9
48 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
49 Devlet Destekleri, Ýstanbul Sanayi Odasý Yayýnlarý, Yayýn No: 2003-14, Ýstanbul
50 Müftüoðlu, Tamer. Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler : Sorunlar ve Öneriler. Ankara : Sevinç Yayýnevi, 1991.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 67
- Ýþletmenin iflasý durumunda küçük iþletme sahibi iþletmesindeki varlýklara ilave olarak tüm kiþisel varlýðýný da kaybetmek durumunda kalmaktadýr. Böylesi bir risk dolayýsýyla iþletme sahipleri, kredi almaktan çekinebilmektedirler.
Burada, KOBÝ’lerin finansal avantajlarýnýn sýralanmasý yararlý olacaktýr:
- Baðýmsýzlýk,
- Sübvansiyonlar.
KOBÝ’lerin finansal dezavantajlarý ise þunlardýr:
- Yetersiz finansman bilgisi,
- Modern finansman tekniklerini yeterince izleyememe,
- Sermaye piyasasýna girememe,
- Yeni ortak alýmýnda her iki tarafta da tereddütler,
- Oto finansman olanaklarýnýn kýsýtlý olmasý,
- Genelde kredi almada teminat sorunu (Halkbank kolaylýk getirmektedir),
- Ýþletme sahibinin kiþisel varlýklarýyla sorumlu tutulmasý,
- Kredi hacminin düþük, kredi maliyetinin yüksek olmasý.
KOBÝ’lerin kamu kredilerinden yararlanmalarýný saðlamak için para ve
maliye politikalarýnda ciddi reformlar yapýlmalý ve bunun neticesinde reel
faizi düþürecek önlemler alýnmalýdýr. Ekonomiyi güçlendirirken iþsizlik oraný da göz önünde bulundurulmalý, arz-talep dengeleri incelenerek ekonomiyi
tam istihdam seviyesinde tutacak bir iktisat politikasý izlenmelidir.51
Halk Bankasý KOBÝ’lere yönelik olarak finans konusunda; halk iþlem
kredisi, KOBÝ bütçe kredisi, avantaj hesap kredisi, KOBÝ sanayi kredisi, iþletme kredisi ve iþyeri edindirme kredisi gibi krediler vermektedir. Ayný þekilde Vakýfbank, Garanti Bankasý, Ziraat Bankasý, Sýnai Yatýrým ve Kalkýnma
Bankasý da KOBÝ’lere yönelik olarak kredi desteði vermektedir. Hazine
Müsteþarlýðý da KOBÝ’lerin yapacaklarý yatýrýmlarda yatýrým indirim desteði,
finansman fon desteði, finansal kiralama desteði, KDV erteleme desteði saðlamaktadýr.52
8. KOBÝ’lerde Örgütlenme ve Yönetim Sorunlarý,
Çözüm Önerileri ve Saðlanan Destekler
KOBÝ’lerin genelde, büyük iþletmelere göre daha küçük bir örgütsel yapýya sahip olmalarýndan dolayý, iþbölümü uygulamasý daha kolay olabilir. Bu
51 Zengin, A. (2002), Makroekonomik Ýstikrar ve KOBÝ’ler, 21. Yüzyýlda KOBÝ’ler : Sorunlar, Fýrsatlar ve Çözüm Önerileri
Sempozyumu, Gazi-Maðusa, Kýbrýs
52 Çolakoðlu, M. H. , (2002) KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara
68 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
iþletmelerde çalýþan insanlarýn hemen hemen hepsinin birbirini tanýmasý iþbölümünde kolaylýk saðlamaktadýr.
Bundan dolayýdýr ki, KOBÝ’lerde kimin ne yapacaðý, kimden emir alýp
kime emir vereceði açýk bir þekilde belirlenmiþ durumdadýr. Bu da, olumlu
bir etken olarak göze çarpmaktadýr. Ne var ki, küçük iþletmelerde formel yapýlanmaya yeterince önem verilmemektedir. Çünkü yönetici kimin ne yapacaðýný kendisi saptamaktadýr. Bu da yöneticinin olmadýðý zamanlarda iþlerin
aksamasýna neden olabilmektedir.53
Uzmanlaþmaya gelince KOBÝ’lerde örgüt amaçlarýný gerçekleþtirecek iþler, rasyonel bir takým kriterlere göre parçalara ayrýlmalý ve herkes kabiliyetli
olduðu iþte derinlemesine uzmanlaþmaya çalýþmalýdýr. Ne var ki, kimi zaman
yapýlacak örgüt içi yer deðiþtirmeler veya etkin rotasyonlarla, olumsuz koþullarda karþýlaþýlabilecek bir çok sorun giderebileceði gibi, motivasyonel bir yapý da kurulabilecektir. Burada, yönetim biçimi ve liderlik tarzý önemlidir.
Herhangi bir örgütün koordineli bir biçimde faaliyetini sürdürebilmesi için iyi bir biçimde yönetilmesi gerekir. KOBÝ’lerde uygun bir liderlik biçiminin seçilmesi, ayný zamanda iþletme sahiplerinin amaçlarýnýn gerçekleþmesine de yardýmcý olacaktýr.54
KOBÝ’lerin organizasyon düzeyinde karþýlaþtýklarý sorunlarýn çözümüne
yönelik olarak Birleþmiþ Milletler Sýnai Kalkýnma Örgütü Ankara Ofisi sanayi politikalarý oluþturma ve uygulama desteði saðlamaktadýr. KOSGEB,
Milli Prodüktivite Merkezi, Ticaret ve Sanayi Odalarý, Türkiye Orta Ölçekli
Ýþletmeler, Serbest Meslek Mensuplarý ve Yöneticiler Vakfý KOBÝ’lerin yönetim düzeyinde yaþadýklarý sorunlarýn çözümü için yönetici ve personel eðitim desteði saðlamaktadýr.55
Sonuç ve Öneriler
Türkiye’de iþletmelerin % 99, 89’unu teþkil eden KOBÝ’ler ekonominin
ve sosyal sistemlerin istikrar unsuru ve temel dinamiðidir.
KOBÝ’ler Türkiye’de geniþ bir alana yayýldýklarý için bölgesel geliþmiþlik farklarýnýn giderilmesinde, mülkiyetin geniþ bir alana yayýlmasýnda, istihdam olanaðý yaratýlmasýnda ve demokratik yaþamýn desteklenmesinde oldukça önem taþýyabilmektedirler.
KOBÝ giriþimcilerinin mülkiyet tutkularý, baþarýlý olma arzularý, cesaretli adýmlarý ve yatýrým yapma istekleri siyasi istikrarýn da temel mekanizma53 Müftüoðlu, Tamer. Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler: Sorunlar ve Öneriler. Ankara: Sevinç Yayýnevi, 1991.
54 Alpugan, Oktay, Küçük Ýþletmeler, Kavramý, Kuruluþu ve Yönetimi. 2.b., Ankara : Der Yayýnlarý, 1994.
55 AKGEMCÝ Tahir, KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý, Ankara, 2001
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 69
larý arasýnda kabul görebilmektedir.
Ülkemiz KOBÝ’lerinin daha etkin kýlýnabilmesi için aþaðýdaki öneriler
sýralanabilir:
- Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý, KOSGEB, TOBB, Esnaf ve Sanatkarlar
Konfederasyonu ile diðer ilgili kamu kurum ve özel kuruluþ temsilcilerinin
yer aldýðý bir KOBÝ Dayanýþma Kurumu veya konseyi oluþturulmalýdýr. Ulusal kalkýnmayý da direkt etkileyebilecek olan bu oluþumun alacaðý kararlar,
en üst düzeyde kabul görüp, uygulanmasý saðlanmalýdýr.
- Ýlgililer ve taraflarca kabul gören ortak bir KOBÝ tanýmý yapýlýp, günün
koþullarýna uygun sýnýflandýrmalara gidilmelidir. Bunun sonucunda, her ölçek ve nitelikteki teþebbüslerin geliþtirilmesi ve desteklenmesine yönelik
tedbir ve politikalarýn saptanmasý daha da kolaylaþacaktýr.
Bu tür bir sýnýflandýrma, farklý ölçeklerdeki iþletmelerin farklý nitelikler
taþýyan sorunlarýnýn daha kolay teþhis edilebilmesi ve çözümler geliþtirilmesinde de bir çok avantaj saðlayabilecektir.
- KOBÝ’lere dýþ kaynak temininde, geliþmiþ dünya ülkeleri boyutuna ulaþýlmalýdýr. Faaliyette olan KOBÝ’ler özellikle finansal açýdan desteklenmeli ve çeþitli vergi kolaylýklarý saðlanabilmelidir. Mali olanaklarýn güçlendirilmesi, Türk KOBÝ’lerinin, küreselleþen dünyada rekabet boyutuna ulaþýp, ayakta kalabilmeleri için gerekli bir koþuldur.
- KOBÝ’lere, sermaye piyasasý içinde daha etkin yer verilmelidir. ÝMKB
kapsamýndaki bölgesel pazarlar, hiç olmazsa ülkemiz orta ölçekli iþletmelerini kapsayabilecek þekilde yeniden yapýlandýrýlmalýdýr.
- KOBÝ’lerin sorunlarý ile ilgili olarak yapýlan araþtýrmalarda sürekli
benzer sorunlarýn ortaya konulmasý, bu iþletmelerin yeterli ilgiyi görmediklerini göstermektedir. Geliþmiþ ülkelerde olduðu gibi ülkemizde de KOBÝ’lere hak ettikleri deðer ve önem verilmeli ve baþarýsýzlýklarýna sebep veren etmenler iyileþtirilmelidir.
- Giriþimciliðin önündeki bürokratik engeller ortadan kaldýrýlmalýdýr.
Ülkemiz kadýnlarý ve gençlerinin ulusal ekonomiye katkýlarýný artýrmak için,
taraflarý cezbedici uygulamalar sergilenmelidir. Kadýn ve genç giriþimciler ile birlikte sakatlar ve eski mahkumlarýn da kendi iþletmelerini açabilmeleri
toplumsal barýþ ve sosyal refah için önemlidir. Bu açýdan, bürokrasinin yok
denecek kadar azaltýlmasý, elektronik iletiþim, internet ortamlarý ve yerinden
yönetim uygulamalarýnýn artýrýlmasý gereklidir.
- Her bölgenin öncelikli faaliyet alanlarý belirlenip, baþarýlý olma þanslarý yüksek büyüme trendine girmiþ iþletmeler ve giriþimciler saptanarak desteklenmeli, potansiyel giriþimcilerin bulunduklarý bölgede iþ sahibi olmalarý
70 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
saðlanmalýdýr. Kýsaca KOBÝ giriþimciliði desteklenmelidir.
- Her ilde Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý, KOSGEB, Ticaret ve Sanayi Odalarý, Esnaf ve Sanatkarlar Birlikleri, üniversiteler ve il bazýndaki ilgili kuruluþlarýn iþbirliði saðlanarak, KOBÝ yönetimlerine, “yönetim danýþmanlýðý,
finans yönetimi, teknik bilgi aktarýmý, Ar-Ge, ürün ve süreç geliþtirme, ortak
üretim, pazarlama ve ihracat olanaklarýnýn geliþtirilmesi” yönünde eðitim ve
teþvikler saðlanmalýdýr. Bu anlamda, dýþ ticaret sektörlerinin daha etkin kýlýnmasýna da çalýþýlmalýdýr.
- Giriþimcilere altyapý ve danýþmanlýk hizmeti veren teknoparklar artýrýlarak, tüm yurttaki KOBÝ’lerin projelerinin hayata geçirilmesine destek olunmalýdýr. Bu yolda üniversiteler ile iþbirliðine gidilerek, faaliyetteki teknoparklar daha iþlevsel kýlýnmalý, faaliyete geçecek olanlar ise hýzlandýrýlmalýdýr. AR-GE hizmetlerine gerekli fonlar saðlanmalý ve rekabet üstünlüðü saðlayan buluþlar mutlaka ödüllendirilmelidir. Ayrýca, geliþmiþ dünya ülkelerinden bilgi ve bilgi teknolojilerinin transfer olanaklarý araþtýrýlmalýdýr.
Kaynakça
Kitap ve Makaleler
Çetin, C., Yeniden Yapýlanma, Giriþimcilik, Küçük ve Orta Boy Ýþletmeler ve Bunlarýn Özendirilmesi, DER Yayýnlarý,
Ýstanbul, 1996
Oktav, Mete, Orta ve Küçük Ýþletmelerde Ýhracata Yönelik Pazarlama Sorunlarý ve Çözüm Önerileri, Ankara: Semih
Ofset, 1990
Özgen, H., Doðan, S., KOBÝ’lerin Uluslararasý Pazarlara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Yönetim Sorunlarý ve Çözüm Önerileri,
Dýþ Ticaret Dergisi, Yýl:3, Sayý:9, 1998
Atik, H., Sezer, S., Avrupa Birliði’ne Entegrasyon Sürecinde Küçük ve Orta Boy Ýþletmelerin Sorunlarý: Kayseri ve Nevþehir
Örneði, 1. Orta Anadolu Kongresi, Nevþehir, 2001
Karadal, H., Kazan, H., Uygun, M., Biliþim Teknolojilerine Geçiþ Sürecinde Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Ýþletmelerinin Temel Üretim ve Yönetim Sorunlarý: Aksaray Örneði, 2003
Haspolat, T., Türkiye’de E-KOBÝ Gerçeði, 2002
Güneþ, Ý., Elektronik Ticaret ve KOBÝ’ler Ýçin Yeni Fýrsatlar, 2003
Akgemci, T., KOBÝ’lerin Temel Sorunlarý ve Saðlanan Destekler, KOSGEB Yayýnlarý, Ankara, 2001
Çolakoðlu, M. H., KOBÝ Rehberi, TOBB Genel Yayýn No Genel: 359- PM: 2, Ankara, 2002
Doðan, Ö. Ý., Marangoz, M., KOBÝ’lerin Dýþ Pazarlara Açýlmada Karþýlaþtýklarý Sorunlar ve Çözüm Önerileri ve Bir Uygulama, Dýþ Ticaret Dergisi, Nisan 2002, Sayý: 24, Ss.: 150-152
2000’li Yýllara Doðru Türkiye’nin Önde Gelen Sorunlarýna Yaklaþýmlar: KOBÝ’ler, Türkiye Genç Ýþadamlarý Derneði, Ýstanbul, 1995
Devlet Destekleri, Ýstanbul Sanayi Odasý Yayýnlarý, Yayýn No: 2003- 14, Ýstanbul
AR-GE Destek Programlarý ve AR-GE Faaliyetleri, www.inovasyon.org/ pdf/ blm8.pdf
Müftüoðlu, Tamer, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler: Sorunlar ve Öneriler, Ankara: Sevinç Yayýnevi , 1991
Þimþek, M. Þerif, Ýþletme Bilimlerine Giriþ, 4.b. Konya: Damla Ofset, 1997
Þimþek, M. Þerif, Yönetim ve Organizasyon, 3.b. Konya: Damla Ofset, 1997
KOSGEB Saha Araþtýrma Çalýþmasý Ön Deðerlendirme Raporu, Aralýk 2004, Ankara
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 71
Ekinci, M. B., Türkiye’de KOBÝ’lerin Kurumsal Geliþimi ve Finansal Sorunlarý, Akson, s. 62-66, Ýstanbul, 2003
Müftüoðlu, T., Durukan, Giriþimcilik ve KOBÝ’ler, Gazi Kitabevi, Ankara, 2004
Zengin, A., Makroekonomik Ýstikrar ve KOBÝ’ler, 21. Yüzyýlda KOBÝ’ler: Sorunlar, Fýrsatlar ve Çözüm Önerileri Sempozyumu, Gazi- Maðusa, Kýbrýs, 2002
Alpkan, Lütfihak, Yýlmaz, Tolga, Türkiye’deki KOBÝ’lerin Sorunlarý, Çözüm Önerileri ve Bu Alanda Saðlanan Destekler, 2002
Alpugan, Oktay, Küçük Ýþletmeler, Kavramý, Kuruluþu ve Yönetimi, 2.b., Ankara : Der Yayýnlarý, 1994.
Ýncekara, Ahmet, Küreselleþme ve Türkiye’deki KOBÝ’lere Etkileri, Ýstanbul Ticaret Odasý, Panel, 2001
Aras, Güler, Alövsat, Müslümov, Küreselleþme Sürecinde Türkiye Ekonomisinde KOBÝ’lerin Yeri: Finansman, Ekonomik Sorunlarý ve Çözüm Önerileri, 2002
Avrasya Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler Kongresi, Biþkek, Kýrgýzistan, Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý Yayýnlarý, Ankara, Haziran 2001
A. , Ceylan, Türkiye’de Küçük Ýþletmelerin Finansal Sorunlarý ve Çözümleri, AIESEC Bursa Þubesi Küçük Ýþletmelerin Sorunlarý Semineri, Bursa, 26 Aralýk 1983, s, 36.
T.C. Baþbakanlýk Devlet Planlama Teþkilatý, KOBÝ Stratejisi ve Eylem Planý, Ocak 2004
Uzunoðlu, Sadi, Sudi Apak, Ali Faruk Açýkgöz , AB Müzakere Sürecinde KOBÝ’lerin Korunmasý ve Uyum Stratejileri, Ýstanbul 2005, sy. 31
Diðerleri
http://www.igeme.org.tr/_vti_bin/shtml.exe/firmalar/kobi_link.htm
http://www.kosgeb.gov.tr/kosgeb.htm
http://www.kobinet.org.tr/ikv_kba.html
www.garanti.com.tr
www.vakifbank.com.tr
www.insankaynaklari.com
www.bilgiyönetimi.org
KÜRESEL EKONOMÝDE KÜÇÜK
ÝÞLETMELERÝN YERÝ VE ÖNEMÝ*
Doç. Dr. Halit YANIKKAYA**
1. Giriþ
Ýktisadi geliþmenin motoru olarak görülen ‘Küçük ve Orta Büyüklükteki
Ýþletmeler’ (KOBÝ)1, özellikle geliþmekte olan ülkelerde refah seviyesinin
yükseltilmesinde ve bölgesel kalkýnmada önemli bir yere sahiptir. Ekonomide üretim, hizmet ve ticaret sektöründe yarattýklarý istihdam ve saðladýklarý
katma deðer, rekabet gücü ve yenilik sürecine yönelik avantajlarý açýsýndan
önemli bir kesimi oluþturan KOBÝ’ler, dünyanýn birçok ülkesinde olduðu gibi ülkemizde de ekonomik yapýnýn temel taþlarýndan biridir. Küreselleþme ve
entegrasyonun derinleþerek hýz kazandýðý günümüzde, KOBÝ’ler için bazý
fýrsat ve tehditler ortaya çýkmaktadýr. Geliþmekte olan ülkelerin KOBÝ ve
mikro iþletmelerini (esnaf ve sanatkârlar), sanayileþmiþ ülke standartlarýna
yakýnlaþtýrmak için gerekli tedbirleri almasý ve onlar için en uygun politikalarý geliþtirmesi gerekmektedir.
KOBÝ’lerin aktiviteleri çoðu geliþmekte olan ülkede artýþ eðilimi göstermektedir. Her ne kadar veriler kýsýtlý olsa da bazý ülkelerde küçük iþletmeler,
büyük ölçekli iþletmelere nazaran daha hýzlý büyümektedirler. Sanayi istihdamýnýn çoðunu saðladýklarý için iþgücündeki mutlak artýþý absorbe eden bu
iþletmelerdir. Yalnýz tek sahipli iþletmelerde çok daha yavaþ büyüme
görülmektedir2.
* KAM Makale Yarýþmasý Mansiyon
** Celal Bayar Üniversitesi, Uygulamalý Bölümler Yüksek Okulu
1 Bu çalýþmada KOBÝ kavramý mikro iþletmeler ya da esnaf ve sanatkârlar olarak da bilinen çok küçük iþletmeleri de kapsamaktadýr.
2 Leidholm, Carl and Mead, Donald, (1987), “Small scale industries in developing countries: Empirical evidence and policy implications”, MSU International Development Papers, Paper No. 9, s. 118.
73
74 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Leidholm and Mead (1987:118) 12 geliþmekte olan ülkeyi kapsayan detaylý çalýþmasý sonucunda KOBÝ’ler ve mikro iþletmeler hakkýnda þu sonuçlara ulaþmýþtýr.
i) Bu iþletmeler küçük olmalarýna raðmen toplam olarak sanayi istihdamýnýn büyük çoðunluðunu saðlamaktadýrlar.
ii) Çoðu geliþmekte olan ülkede sanayi iþletmelerinin çoðunluðu kýrsal
da bulunmaktadýr ve bunlarýn aktiviteleri kolaylýkla gözlemlenememektedir.
Sýklýkla kýrsal iþletmelerdeki istihdam þehirlerdeki istihdamý aþmaktadýr.
iii) Sanayi iþletmelerinin çok büyük çoðunluðu küçük deðil esasýnda mikro iþletmelerdir. Gerçekte, bir kiþinin sahip olduðu ve beþ ya da daha az iþçi
çalýþtýran iþletmelerdir. Çok sayýda olmalarý ve göreceli olarak düþük gelire sahip olmalarý ya da gelir daðýlýmýnýn en altýnda olmalarý nedeniyle, politika yapýcýlar tarafýndan ilgilenilmesi gereken potansiyel grup durumundadýrlar.
iv) Tamamýna yakýnýnýn sahipleri özel kiþilerdir ve sýnýrsýz sorumluluklarý söz konusudur.
v) Ýþletme sahipleri ve aile bireyleri küçük ölçekli iþletmelerde en temel iþgücü grubunu oluþturmaktadýr. Çýraklýk kurumu da bazý bölgelerde önemlidir.
vi) Çoðu ülkede KOBÝ’lerde ortalama bir birey, yýlýn tamamýnda tam zamanlý olarak çalýþmamaktadýr. Çoðu zaman bu insanlar, yýlýn deðiþik zamanlarýnda tarým gibi alanlarda da yarý zamanlý olarak çalýþmaktadýr. Bu durumda KOBÝ’lerin çoðunluðunun, yýl içinde zamanýnýn önemli bir bölümünü
müþteri bekleyerek geçirdiðini göstermektedir.
vii) Baþlangýç sermaye miktarý gibi küçük ölçekli iþletmelerin kullandýklarý sermayenin de az olduðu görülmektedir. Fakat, sermaye az olmasýna raðmen, KOBÝ’lerin karþýlaþtýðý sermaye giriþ engelleri de azdýr.
viii) KOBÝ’lerin kuruluþ ya da büyütülmesi aþamasýnda kullanýlan kaynaklarýn çoðu ya kiþisel tasarruflardan, akrabalardan ya da biriktirilen kazançlarýndan meydana gelmektedir. Ticari banka kredilerinin, kamunun ya da
informel para kaynaklarýnýn azlýðý ilgi çekicidir.
2. KOBÝ’lerin Küresel Ekonomide Önemi
Sanayi Devrimi’nin ilk günlerinden bu tarafa sanayileþme süreci büyük
ölçekli iþletmeler ile iliþkilendirilmiþtir. 19. yüzyýlýn sonlarýnda öncelikle
ABD ve Kýta Avrupa’sýnda gerçekleþen büyük iþletmelerin ortaya çýkýþ ve
hakimiyeti sanayileþme sürecinde doðal bir süreç olarak düþünülmüþtür. Küçük iþletmelerin durumu ise geçici ve yok olma yolunda bir süreç olarak düþünülmüþtür. Ülkelerin gelir seviyeleri ile istihdamýn çoðunluðunun olduðu
iþletme ölçeði arasýnda çok güçlü bir korelasyon mevcuttur. Düþük ve orta
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 75
gelir seviyelerindeki ülkelerde KOBÝ’ler istihdamýn temel kaynaðýdýr. Gelir
seviyesi arttýkça küçük iþletmelerin yoðunluðu giderek azalacaktýr3.
Fakat, 1970’lerdeki ekonomik krizlerden sonra KOBÝ’ler hakkýndaki anlayýþ deðiþmeye baþlamýþtýr. Çok hýzlý deðiþen belirsiz bir ortamda KOBÝ’lerin büyük ölçekli iþletmelerle rekabet etmede baþarýlý olduðu görülmüþtür.
KOBÝ’ler rekabet þartlarýný devamlý surette belirleyen yeni ürün ve fikirlerin,
yeniliklerin desteklenmesinde temel unsurdur. Ayrýca, geliþmiþ ülkelerde
1980’li yýllarda görülen KOBÝ’lerin istihdam ve üretimdeki payýnýn artmasý,
KOBÝ’lerin halen sanayileþme sürecinde önemli olduðunu göstermektedir.
Son yüzyýlda büyüyen piyasalar, büyüyen firma örneklerine tanýklýk etmiþtir. Gerçekten sanayi ekonomileri içinde ölçek ekonomilerinin yaygýn olduðu bazý sektörler için firma ölçeðinin büyük olmasý gereklidir. Böyle bir
ortamda oluþan piyasalar oligopol veya monopol piyasalardýr ve bu piyasalardaki büyük firmalarýn rekabet baskýsýndan yoðun biçimde etkilenen KOBÝ’ler için ise hükümetler bazý destek programlarý ve politikalar düzenlemektedir. Örneðin, bu türden programlar 1992 yýlýnda Birliðin tam entegrasyonundan sonra AB içerisinde geliþtirilmiþtir. Bu büyük pazar, büyük firmalar için oldukça önemli fýrsatlar doðurmuþtur. Ancak asýl sorun, dünyanýn en
büyük pazarlarýndan biri olan bu piyasa içinde küçük firma sektörünün varlýðýný nasýl sürdüreceði olmuþtur. Ancak korkulan gerçekleþmemiþ birçok küçük iþletme faaliyetlerine devam etmiþ, kimileri ise büyümüþtür. Geliþmiþ ve
geliþmekte olan ülkelerde özel sektörün büyük bir bölümünü oluþturan KOBÝ’ler ve ekonomik büyüme arasýnda bir baðlantý olduðu üzerinde durulmaktadýr. Genellikle KOBÝ’lerin ekonomik büyümeye olan katkýsýndaki eksikliði ortaya koyacak biçimde küçük firmalarýn büyümeyi sýnýrladýðýna ve resmi
dýþ finans kaynaklarýna daha az ulaþtýðýna dair önemli kanýtlar mevcuttur.
Ayný tartýþmalar NAFTA’dan sonra ABD ve Kanada için de söz konusu olmuþtur. Bundan bazý kiþisel firmalar etkilenmiþ olsa da küçük ve yeni firmalar üzerindeki etkisi henüz ortaya çýkmamýþtýr.
Genellikle sanayi sektöründeki KOBÝ’ler dýþ ticaret potansiyelinin fazla
olmasýndan dolayý çok büyük firmalardan kaynaklanan rekabet tehlikesini en
çok hissedenler olmaktadýr. Hizmet sektörü de KOBÝ’lerin çok bulunduðu sektör olduðu için bu sektörde büyük öneme sahiptir. Sermaye hareketlerinin liberalleþtirilmesi, hizmet sektöründeki ticaretin giderek artmasý ve geliþmiþ ülke
tabanlý hizmet sektöründeki iþletmelerin tüm dünyaya yayýlmasý sonucu geliþmekte olan ülkelerdeki KOBÝ’ler de daha fazla baskýya maruz kalmaktadýrlar4.
3 Taymaz, Erol, 2005, “Are Small Firms Really Less Productive?”, Small Business Economics 25, s. 429.
4 Lall, Sanjaya, 2000, “Strengthening SMEs for International Competitiveness” Queen Elizabeth House, University of Oxford, unpublished manuscript, s. 2.
76 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Son yýllarda geniþleyen piyasalar, derinleþen karþýlýklý baðýmlýlýk ve artan standartlaþma hareketleri beklenenin aksine büyük firmalarýn önemini
arttýrmamýþtýr. Yapýlan son analizler küresel ekonomi içerisinde yeni ve küçük firmalarýn rolünün giderek arttýðýný göstermektedir. Büyüyen pazar fýrsatlarý küçük firmalar için yeni fýrsatlar üretirken, ayný zamanda bu pazarlarýn büyümesi için de küçük ve yeni firmalar kritik bir öneme sahiptirler. Ayrýca yeni ve küçük firma sektörleri küresel ekonomi içinde ekonomik refahýn
saðlanmasýnýn zorunlu bir parçasýdýr5.
KOBÝ’ler deðiþik geliþmiþlik seviyesindeki sanayi iþletmelerinin çoðunluðunu oluþturmaktadýr. Çoðu ülkede de istihdamýn çoðunu saðlamaktadýr.
Geliþmiþ ekonomilerde KOBÝ’ler modern sanayi ve hizmet sektöründe ve genellikle yüksek teknolojili aktivitelerle ilgilenmektedirler. Genel olarak tüm
ekonomilerde ve özelikle geliþmiþ ülkelerde KOBÝ’ler birbirlerinden ve büyük iþletmelerden öðrenmekte ve bilgi sahibi olmaktadýrlar. Fakat, özellikle
bu tür piyasa tabanlý öðrenme süreçleri teknolojik kalkýnmayý desteklemek için yeterli deðildir. Bunlarýn tam olarak yaþandýðý bir dünyada, hükümetler
KOBÝ’lere saðlanan destekleri artýrmaya ve geliþtirmeye çalýþmaktadýrlar.
Hükümetler KOBÝ’lerin büyümesi ve geliþtirilmesi için önemli ölçüde kaynak ve çaba sarf etmektedirler. Fakat, KOBÝ’ler açýsýndan rekabetin önemi
ancak son yýllarda anlaþýlmaya baþlanmýþtýr.
Günümüzde geliþmekte olan ekonomilerde iþletme ölçekleri, geliþmiþ
ülkelere göre çok farklýdýr. En yoksul ülkelerde ortalama, çalýþanlarýn 2/3’ü
beþten az iþçi çalýþtýran mikro iþletmelerde, geri kalaný ise 100’den fazla iþçi çalýþtýran büyük iþletmelerde çalýþmaktadýr. KOBÝ’ler ise toplam iþgücünün %10’undan azýný kullanmaktadýr ve bu tür ekonomiler de çok yaygýn deðildir. En zengin ülkelerde ise tersine, çalýþan nüfusun 2/3’ü büyük firmalarda, kalanýnýn büyük bir kýsmý KOBÝ’lerde ve çok küçük bir kýsým ise mikro
iþletmelerde istihdam edilmektedir. Birçok geliþmiþ ülkede yine büyük firmalar, ekonomik faaliyetlerde aslan payýný almaktadýr, ancak KOBÝ’ler de istihdam paylarýnýn aksine ekonomik anlamda önemli bir role sahiptirler. Yeni
ürün geliþtirme ve teknolojik yeniliklere de öncülük etmektedirler.
2.1. Dünya Ekonomisinde KOBÝ’lerin Yeri
Aþaðýda 89 ülke için 1990’larýn sonu ve 2000’li yýllarýn baþýndaki verileri kullanarak KOBÝ’lere (mikro iþletmeler dahil) iliþkin verilerle oluþturulan þekiller sunulmaktadýr6. Þekil 1 ve Þekil 2’den anlaþýlacaðý gibi bölgeler
5 Reynolds, Paul D., 1997, “New And Small Firms in Expanding Markets”, Small Business Economics, s. 79.
6 Kozak, Marta, (2007), Micro, Small, and Medium Enterprises: A Collection of Published Data International Finance Corporation (IFC), Washington, D.C.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 77
arasýnda kiþi baþýna düþen (her 1000 kiþi için) KOBÝ sayýsýnda ciddi farklýlýklar bulunmaktadýr. KOBÝ’ler yüksek gelirli ülke gruplarýnda daha yoðun
olarak görülmektedir. KOBÝ yoðunluðu ile gelir düzeyi arasýndaki doðrusal
iliþki Þekil 2’den çok daha açýk þekilde görülmektedir. Türkiye düþük-orta
gelir grubu ve ‘Doðu Avrupa ve Orta Asya’ bölgesinde bulunmakta olup
2000 yýlý verileriyle her 1000 kiþi için KOBÝ (mikro iþletmeler ya da esnaf
ve sanatkârlar, küçük ve orta ölçekli iþletmeler) yoðunluðu 3.1’dir. Dünyada
(110 ülke) ortalamasýnýn 36 olduðu düþünülürse bu oranýn ülkemizde oldukça düþük olduðu görülür. Dolayýsýyla, ülkemizde KOBÝ’lere çeþitli düzeylerde ve þekillerde destek verilmesi gerekliliði yanýnda, sayýlarýnýn da artýrýlmasýnýn zorunlu olduðu da açýktýr.
Yüksek KOBÝ yoðunluðunun ülkelerin geliþmiþlik düzeyinin bir nedeni
mi yoksa sonucu mu olduðunu anlamak içinse KOBÝ yoðunluðu ile diðer bazý deðiþkenler arasýndaki iliþkileri de incelemek gerekmektedir. Zira her bir
ülkede KOBÝ sayýsýný etkileyen faktörlerin ne olduðu yeterince anlaþýlmadan
bu hususta politika önerilerinde bulunmak beklenen sonuçlarýnýn alýnmasýný
engelleyecektir.
Þekil 1 : Ülke Gruplarýna Göre KOBÝ Yoðunluðu
Kaynak:International Finance Corporation (IFC), Washington, D.C.
78 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Þekil 2: Gelir Gruplarýna Göre Ortalama KOBÝ Yoðunluðu
Kaynak:International Finance Corporation (IFC), Washington, D.C.
2.2. KOBÝ’lerin Yoðunluðu ve Kayýtdýþý Ekonominin
Büyüklüðü
Bir ekonomide kayýt dýþý sektörler genellikle, vergi ödemeyen ve resmi
kayýtlarda yer almayan küçük iþletmeleri kapsamaktadýr. Firmalarý kayýt dýþý
kalmaya iten faktörleri anlamanýn önemli olduðu açýktýr. Bazý hükümetler
vergi tabanýný arttýrmak ve bu iþletmelerin resmi kurum ve politikalardan yararlanmalarýný saðlamak amacýyla kayýt dýþý sektörün azaltýlmasýna büyük önem vermektedir. Kayýt dýþý iþletme sayýsýndaki artýþ KOBÝ yoðunluðunu azaltan bir unsurdur; çünkü þekillerde sadece kayýt altýnda olan iþletmeler yer
almaktadýr. Küçük iþletmelerin kayýt altýna alýnabilmesinin önündeki engellerin (finansman, kötü iþ ortamý gibi) yüksek olmasý KOBÝ yoðunluðunun azalmasýna neden olmaktadýr.
Þekil 3 bu iki deðiþken arasýnda iliþkiyi göstermektedir. Kayýtdýþý ekonominin boyutu ile KOBÝ yoðunluðu arasýndaki negatif iliþki açýkça görülmektedir. Kayýtdýþý ekonominin boyutu yüksek olan ülkelerde KOBÝ yoðunluðu daha az olma eðilimi göstermektedir. Türkiye’de 2002 verileriyle kayýtdýþý ekonominin boyutu GSYÝH’nýn %34.3’ü olarak hesaplanmýþtýr7. Ülkemiz için bu oran geliþmekte olan ülkeler ortalamasýnýn altýnda yer almaktadýr. Bu durum ülkemizde düþük KOBÝ yoðunluðunu, kayýtdýþý ekonominin
7 Schneider, Friedrich (2005), Shadow Economies of 145 Countries all over the World: Estimation Results over the Period
1999 to 2003, Johannes Kepler University of Linz, Department of Economics, Austria, unpublished manuscript, s. 17.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 79
boyutu dýþýnda etkileyen çok daha önemli deðiþkenlerin olduðunu göstermektedir.
Þekil 3 : KOBÝ Yoðunluðu ve Kayýtdýþý Ekonominin Boyutu (% GSYÝH)
Kaynak: International Finance Corporation (IFC), Washington, D.C. and Doing Business Report
(World Bank, 2006).
2.3. KOBÝ’lerin Yoðunluðu ve Finansman Sorunlarý
Finansmana ulaþmada zorluklar küçük iþletmeler için kayýt altýna girmenin önündeki engellerden biridir. Dolayýsýyla, KOBÝ yoðunluðunu azaltan en
önemli unsurlardan biri de finansmana ulaþmadaki zorluklardýr. Örneðin yeni iþe baþlayan bir giriþimcinin kredi olanaklarý sýnýrlý ise veya henüz iyi bir
nakit akýþý yaratmadan kredilerini ödemek zorunda ise, erken bir baþarýsýzlýða uðrama riski oldukça yüksek olacaktýr. Kredi saðlama ve KOBÝ yoðunluðu arasýndaki güçlü iliþki Þekil 4 yardýmýyla gösterilmiþtir. Þekilde KOBÝ
yoðunluðu ile kredi bürolarýnýn kapsama alanýnýn geniþliði arasýnda pozitif iliþki görülmektedir. Bu orana iliþkin veriler ülkemiz için bulunmamaktadýr.
Yapýlan birçok çalýþma küçük firmalarýn büyüklere göre finansal olarak
daha kýsýtlý ve resmi finans kaynaklarýna da daha az ulaþabildiklerini göstermektedir. KOBÝ’ler ekonomik büyümenin motorudur, ancak pazar hatalarý ve
kurumsal hatalar bunlarýn büyümelerini aksatmýþ ve böylece hükümet müdahalelerini haklý göstermiþtir. Küçük firmanýn büyümesi üzerinde makroekonomik ve politik istikrar gibi idari özelliklerin, vergilendirme, etkin olmayan
80 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
düzenlemeler, altyapý, mülkiyet haklarýnýn korunmasý, finansman gibi þartlarýn etkisini araþtýrmýþtýr. Sonuç olarak ise finansman sorununun firmanýn büyümesi önündeki en büyük engel olduðunu ortaya çýkmaktadýr8.
Þekil 4: Ortalama KOBÝ Yoðunluðu ve Kredi Kuruluþlarýnýn
Kapsama Alaný
Kaynak: International Finance Corporation, Doing Business Report, 2006.
2.4. KOBÝ’lerin Yoðunluðu ve Ekonomik Ortam
Küçük iþletmeler açýsýndan resmi kayýtlara girip girmeme kararýný verirken etkili olan faktörlerden birisi de genel iþ ve yatýrým ortamýdýr. Dolayýsýyla, iþ ortamýný ölçen üç deðiþken ile KOBÝ yoðunluðu arasýndaki iliþki aþaðýdaki üç þekilde (Þekil 5-7) analiz edilmiþtir. Bunlardan birincisi, yeni bir iþletme kurarken varolan prosedürlerin fazlalýðýdýr. Bir iþletme kurmak için
gerekli gün sayýsý ile KOBÝ yoðunluðu arasýnda güçlü ve negatif bir iliþki
mevcuttur. Þekil 5’de KOBÝ sayýlarýndaki azalma iþe baþlamak için gereken
gün sayýsýnýn artýþýna baðlanmýþtýr. Ýþ kurmak için gerekli gün sayýsýnýn fazla olduðu ülkelerde KOBÝ yoðunluðunun çok daha az olma eðiliminde olduðu açýktýr. Bürokratik iþlemlerin çok olmasý halihazýrdaki iþletmelerin resmi
kayýt altýna girmesini engelleyeceðinden ve kurulacaklarýn da gecikmesi ya
da engellenmesi anlamýna geleceðinden bu sonuç sürpriz olarak algýlanma8 Beck, Thorsten, Demirguc-Kunt, Aslý, 2006, “Small and Medium-size Enterprises: Access to Finance as a Growth Constraint”, Journal of Banking and Finance 30, s. 2933.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 81
malýdýr. Bu tür bürokratik zorluklarýn, çok büyük iþletmelere nazaran KOBÝ
ve esnaf ve sanatkârlarý daha çok etkilediði de bilinmektedir. Ülkemizde yeni iþ kurmak için gerekli süre 6 gündür ve bu oran dünya ortalamasýnýn (47.3
gün) çok altýndadýr. Kayýtdýþý ekonominin geliþmekte olan ülkelere göre düþük olmasý ile bu sonuçlar paralellik göstermektedir.
Þekil 5: KOBÝ Yoðunluðu (her 1000 kiþi için) ve Ýþletme Kurma Süresi (Gün)
Kaynak:International Finance Corporation and Doing Business Report 2006.
Ýkinci olarak, küçük iþletme sahipleri ilk yýllarýnda, istikrarlý bir iþ seyri
ya da istikrarlý bir nakit fon akýmý yakalayamazlar. Ýþe alma ve çýkarmanýn önündeki engeller iþletmenin iþ ya da mal akýmýna baðlý olarak gerekli ayarlamalarý yapmasýný da zorlaþtýracaktýr. Ýþletmenin iþgücü talebi olmasý halinde bile bu tür zorluklar istihdamý zorlaþtýracaktýr. Ýstihdama dair bu tür engellerin sermayelerinin yeterli olmamasý nedeniyle daha çok KOBÝ’leri etkilemektedir. Þekil 6’da gösterilen KOBÝ istihdamý (toplam istihdam içindeki
payý) ve iþten çýkarmanýn zorluðunu gösteren endeksle arasýndaki iliþki tezimizi destekler niteliktedir. Türkiye’de bu endeks rakamý (100 üzerinden)
30’dur ve dünya ortalamasýna (31) çok yakýndýr. Fakat, Türkiye’de toplam
istihdam içinde KOBÝ istihdamýnýn payý yüzde 64.3’tür ve bu oran dünya ortalamasýnýn (yüzde 57.7) üzerindedir. Türkiye için yüksek istihdam verileri
ile iþten çýkarmanýn göreceli olarak diðer geliþmekte olan ülkelere göre ko-
82 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
lay olmasý uyum halindedir. Yüzde 30’luk bu oranýn daha da aþaðýlara çekilmesinin ülkemizde istihdam ve KOBÝ sayýsýnýn artýþýna pozitif katkýlar yapacaðý açýktýr. Buna karþýlýk, iþe almanýn zorluðunu gösteren endeks rakamý ülkemiz için (100 üzerinden) 56’dýr ve bu rakam dünya ortalamasý olan 32 düzeyinin çok üzerindedir. Ülkemizde bu endeksi daha aþaðýlara çekecek politikalarýn hýzla hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Þekil 6: KOBÝ Ýstihdamý ve Ýþten Çýkarma Zorluk Derecesi Endeksi
Kaynak: International Finance Corporation and Doing Business Report 2006.
Üçüncü olarak, her ne kadar KOBÝ’lerin dýþ ticaretteki yeri çok büyük
iþletmelere göre az olsa da, dýþ ticaretin kolaylaþtýrýlmasýnýn KOBÝ yoðunluðunu artýracaðý beklenmektedir. Þekil 7’de ihracat ve ithalat için gerekli olan
imzalarýn sayýsý ile KOBÝ yoðunluðu arasýndaki iliþki gösterilmektedir. Þekilde istenilen imza sayýsý az olan ülkelerin çok daha fazla KOBÝ yoðunluðuna sahip olduðu açýkça görülmektedir. Türkiye’de 2005 yýlý itibariyle ihracat esnasýnda 8 adet ve ithalat esnasýnda 13 adet doküman/imza istenmektedir. Bu oranlar ihracat için dünya ortalamasýnýn (7 imza) biraz üzerinde olmakla beraber ithalat için dünya ortalamasýnýn (8 imza) çok üzerindedir. Yani, bu noktada KOBÝ’lerin daha fazla dýþ ticarete katýlabilmeleri ve yarar
saðlayabilmeleri için hükümetin alacaðý tedbirler bulunmaktadýr. Ticari liberalleþmeden istenilen sonuçlarýn elde edilebilmesi için ticaretin önündeki engellerin en aza indirilmesinin önemi açýktýr.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 83
Þekil 7: Ortalama KOBÝ Yoðunluðu ve Ýhracat/Ýthalat için Gerekli Ýmzalar
Kaynak: International Finance Corporation (IFC), and Doing Business 2006).
3. KOBÝ’lerin Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Hem sanayileþmiþ hem de geliþmekte olan ülkelerde KOBÝ’ler, 19. ve 20.
yy.’da hýzla önemini kaybetmiþtir. Ancak büyük iþletmelere raðmen varlýklarýný korumayý da devam ettirebilmiþlerdir. Bunun nedeni olarak pazar, maliyet ve
talep yapýsýndaki farklýlýklar görülmektedir. Bunun bir sonucu olarak ekonomik
ikili (dual) yaklaþým kabul görmeye baþlamýþtýr. Bu teoriye göre ise KOBÝ’ler
büyük iþletmelere hizmet ederek ayakta kalabilirler. Bunun yanýnda Schumpeterian ekonomistler, KOBÝ’lerin artan önemini, 1970 krizi sonrasý dünya kapitalist ekonomisinin yaþadýðý teknolojik dönüþüm ile açýklamaktadýr. Artan rekabet ortamý imalat iþletmelerini, rekabetçi olduklarý alanda uzmanlaþmaya zorlamaktadýr. Uzmanlaþma yoluyla sabit maliyetler ve belirsizlikler azaltýlabilir, daha ucuz iþgücü saðlanabilir ve yüksek kalite yakalanabilir. Uzmanlaþmanýn ise
üç yolu vardýr: Ademi merkeziyetçilik, taþeronluk anlaþmasý ve firma dýþý tedariktir. Böylece küçük olmak bir rekabetçi avantaj haline getirilebilir9.
Küresel ekonomide entegrasyonun giderek derinleþmesine baðlý olarak
tüm dünyada ve ülkemizde KOBÝ’ler açýsýndan bir çok fýrsat ve tehdit belirmektedir. Entegrasyonun artmasý durumunda mal dolaþýmýnýn daha kolayla9 Taymaz, E., 2001, “Small and Medium Sized Enterprises in Turkish Manufacturing Industries”, Journal of Economic Cooperation 22, s. 45.
84 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
þacak olmasý ve büyüyen pazarlardan yararlanma olanaðý KOBÝ’ler açýsýndan birer fýrsat olarak görülebilir. Ancak ilgili sektörlerdeki diðer firmalarla
rekabet etmek zorunda kalýnacak olmasý bir tehdit olarak görülebilir. Ayrýca
teknolojik altyapý ve maliyet gibi unsurlar açýsýndan daha avantajlý olan geliþmiþ ülke firmalarý geliþmekte olan ülkelerdeki KOBÝ’ler için bir zorluk oluþturabilir. Bu durumu KOBÝ’ler açýsýndan dezavantaj konumundan çýkarmak için hükümetlerin KOBÝ’lere bazý destekler sunmasý gerekmektedir. Özellikle enerji gibi temel girdilerde yapýlacak indirim ve teknoloji yatýrýmlarýna yapýlacak destek KOBÝ’lerin rekabetçi güçlerini artýracaktýr. Ayrýca bilgi ve iletiþim teknolojisi altyapýsýnýn devlet desteðiyle geliþtirilmesi yenilikçiliðe olanak verecek bir sosyo-kültürel ortama katkýda bulunacaktýr.
Küresel rekabetin halen KOBÝ’lere getirdiði zorluklar yanýnda, artan
karþýlýklý baðýmlýlýk süreci de KOBÝ’lerin karþýsýna bir takým engeller ortaya
çýkarmaktadýr. KOBÝ’lerin gelecekteki baþarýsý bu engellerin üstesinden gelme kapasitesiyle ilgilidir. Bunlar ise; üretim sistemlerinin hýzlý deðiþen teknolojiyle uyumunun saðlanmasý, finansal sorunlar, pazarlama problemleri ve
yönetsel sorunlardýr. Bu sorunlarý ortaya çýkaran ve KOBÝ’lerin üzerinde etkili olan faktörler ise küreselleþme, artan entegrasyona raðmen seçici korumacýlýk politikalarý, biliþim teknolojileri ve internet ve müþterilerin ürünler
hakkýnda artan bilgisi, çevre baskýlarý ve politik iklimdir10.
1970’li yýllarda az geliþmiþ ülkelerdeki politikacýlar, 1960’lar aksine büyük
ölçekli sanayi ve zengin kesim yerine küçük ölçeði ve düþük gelir gruplarýný koruma yönünde adýmlar atmýþlardýr. Bu amaçla uygulanan ilk destek programlarý,
KOBÝ’lerin kaynak sýkýntýsýný azaltmak ve rekabetçi güçlerini arttýrmak amacýyla daha çok arz yönlü olmuþtur. Bunun için kurulan örgütler de küçük giriþimlere, teknik ve yönetim eðitimleri, pazarlama desteði, teknoloji önerileri ve tedariki gibi konularda yardýmcý olmuþlardýr. Bu programlardan oldukça iyi fakat yetersiz sonuçlar alýnmasýna raðmen birçok sorun da ortada durmaktadýr.
1970’li yýllardan bu yana geliþmekte olan ülkelerde ve Türkiye’de, küçük
ölçekli imalat giriþimlerine teknolojik destek saðlanmasý amacýyla yapýlan
projelerin çoðu, çeþitli nedenlerle baþarýsýz olmuþtur. Baþarýlý projeler ise, ürün ve iþlem teknolojilerinin etkin bir þekilde kullanýlmasýný gerektiren, rekabetçi ekonomik çevrede küçük üreticilerin rekabetçi gücünü kabul etmiþ, talep
odaklý, belirli çýkarlarý ve sorunlarý olan üreticilere yardým eden ve piyasa
prensiplerine odaklý uygun bir teþvik yapýsý düzenlemiþ olan projelerdir11.
10 Coþkun, Recai, Remzi Altunýsýk, Management’s Concerns About The Issues Faced By Turkish SMEs, International Journal
Of Entrepreneural Behaviour and Research, Vol:8, No: 6, 2002, s. 274.
11 Romijn, H., 2000, “Technology Support for Small Industries in Developing Countries:A Review of Concepts and Project
Practices”, Eindhoven Centre for Innovation Studies, Working Paper 00.06, s.1.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 85
3.1. Makroekonomik Çevrenin KOBÝ’lere Etkisi
Sanayileþmiþ ülkelerde makroekonomik yapýnýn özellikle KOBÝ’leri olumsuz etkilediðini söylemek güç olsa da geliþmekte olan ülkelerde genellikle genel makroekonomik yapý KOBÝ’lerin aleyhine bir durumdadýr. Kamu
politikalarý genellikle büyük sanayi iþletmelerine yönelik olup, bu tür politika ve projeler hem dizayn hem de uygulama aþamasýnda küçük ölçekli iþletmeleri dýþarýda býrakabilmektedir. Bu durum da bu tür iþletmeleri büyük iþletmelere karþý rekabet edemez konuma getirmektedir12.
Kamu politikalarýnýn küçük iþletmeleri olumsuz etkilediðiyle ilgili olarak çok sayýda politika seçeneði örnek olarak sayýlabilir. Dolayýsýyla politika yapanlarýn politikalarýn hem oluþturulma hem de uygulama aþamasýnda
bu duruma azami dikkat sarf etmeleri gerekmektedir. Bu politikalarý sermaye ve iþgücü piyasalarý için ayrý ayrý düþünmekte yarar vardýr. KOBÝ’lere yönelik sermayenin varlýðýný ve fiyatýný belirleyen çok sayýda politika sayýlabilir: Düþük faizli krediler, faiz oraný tavanlarý, tarifeler, kotalar ve döviz kurlarý, vergi teþvikleri. Temelde KOBÝ’ler bu tür politikalarla, sermayeyi daha
ucuza saðlayarak yatýrýmlarý artýrmak istemektedir. Düþük oranlý faizler bazý
seçilmiþ KOBÝ’leri hedef alsa da KOBÝ’lerin çoðunluðunun bu tür kredilere
ulaþmasý zordur ve genellikle daha yüksek faizle informel piyasalardan kredi bulma yoluna gitmektedirler. Benzer þekilde ithalat kolaylýklarýndan yararlanarak sermaye mallarýný daha fazla ithal edebilecek olanlar yine büyük
iþletmelerdir. KOBÝ’ler ise genellikle ithal ettikleri mallarýn yanlýþlýkla tüketim malý olarak sýnýflandýrýlmasýndan dolayý daha yüksek gümrük vergilerine tabii olmaktadýrlar. Dikiþ makinesi terziler için ya da kayýk motoru balýkçýlar için buna örnek gösterilebilir. Sonuç olarak bu tür politikalar küçük ölçekli iþletmelerle rekabet eden büyük iþletmeler için sermayeyi çok daha ucuza bulmalarýna yardýmcý olmaktadýr.
Hükümetler iþgücü piyasalarýna da müdahalede bulunmaktadýr ve bu durum genellikle müdahalenin olmadýðý duruma göre iþgücü maliyetlerini artýrmaktadýr. Asgari ücret kanunu, zorunlu ek kolaylýklar, çalýþma kurallarý ve
diðer iþgücü düzenlemeleri, kamu sektörü ücret politikalarý bunlara örnek
gösterilebilir. Bu tür müdahaleler genellikle piyasada oluþan ücretleri yükseltmektedir. Sermaye piyasalarýndaki etkilerine benzer þekilde, hükümet
müdahaleleri küçük iþletmeleri daha olumsuz etkilemekte ve büyük iþletmeler ise çok daha az ya da hiç etkilenmemektedir.
Ampirik çalýþmalar (bkz, Haggblade, Leidholm and Mead, 1986) hükümet müdahalelerinden doðan faktör piyasalarýndaki bozulmalarýn geliþmekte
12 Leidholm, Carl and Mead, Donald, (1987), “Small scale industries in developing countries: Empirical evidence and policy implications”, MSU International Development Papers, Paper No.9, s. 119.
86 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
olan ülkelerde ciddi bir yekun teþkil ettiðini göstermektedir. Kamu müdahaleleri küçük ölçekli iþletmelere nazaran büyük ölçekli iþletmeler için sermayenin maliyetini azaltýcý ve iþgücünün maliyetini artýrýcý etki yapmaktadýr.
KOBÝ’lere yönelik politikalarýn mal piyasalarýndaki etkisi de önemlidir.
Çok sayýda çalýþma özellikle kýrsal bölgelerdeki küçük ölçekli iþletmeler için en önemli problemin ürettikleri mal ve hizmetlere pazar bulma aþamasýnda yaþandýðýný göstermektedir. KOBÝ’lere yönelik politikalar pazar bulma
konusunda çok önemli görevler üstlenebilir. Bunlar ticaret ve tarým sektöründeki küçük ölçekli iþletmeler için çok daha önemli olabilir. Leidholm and
Mead (1987 s: 97-99) de sunulan kanýtlar tarife yapýlarýnýn doðasýna baðlý olarak korumacý politikalarýn küçük ölçekli iþletmeler nazaran büyük ölçekli
iþletmeleri daha fazla koruduðunu göstermektedir. Tarýmdaki küçük ölçekli
iþletmelere yönelik politikalar az sayýda büyük tarýmsal iþletmeyi deðil de
çok sayýda KOBÝ’yi ve düþük gelirli çiftçiyi hedef almalýdýr. Çünkü bu yöndeki politikalar hem kýrsaldaki küçük ölçekli iþletmeler hem de kýrsal kalkýnma açýsýndan çok daha olumlu sonuçlar doðuracaktýr.
Politika reformlarýna kýyasla projeler geçmiþte hükümetler ve uluslararasý mali kuruluþlar tarafýndan küçük ölçekli iþletmelerin iyileþtirilmesinde
kullanýlan en temel enstrümanlardan olmuþtur. Çok sayýda olmalarý ve geniþ
alanlara yayýlmýþ olmalarý küçük ölçekli iþletmeleri direkt proje yardýmý ile
etkin bir þekilde, ulaþýlmasý zor olan hedefler haline getirmektedir. Dolayýsýyla bu tür projelerin çok deðiþik þekillerde olmasýný zorunlu kýlmaktadýr.
Geliþmekte olan ülkelerde çok sayýda deðiþik proje küçük ölçekli iþletmelerin desteklenmesinde kullanýlmýþtýr. Bunlardan baþlýcalarý olarak mali, teknik/üretime iliþkin yardýmlar, yönetim, pazarlama ve altyapýya iliþkin destekler olarak sayýlabilir. Bunlar genellikle verimliliði artýrarak ya da maliyetleri düþürerek üretimi artýrmayý amaçlamaktadýr.
Son on yýldýr tüm dünyada küreselleþme ve liberalleþme hareketleriyle
birlikte sosyal, ekonomik ve politik anlamda büyük deðiþimler yaþanmaktadýr. Yapýlan birçok çalýþma, sosyal istikrarý garanti eden ve bütün ekonomilerin bel kemiði olan mikro iþletmelerin ve özellikle KOBÝ’lerin, geliþmekte
olan ülkelerde sanayi kuruluþlarýnýn büyük bir bölümünü oluþturduðunu göstermektedir. KOBÝ’lerin ekonomik büyümeye, istihdama ve geliþime katkýsý
düþünüldüðünde bunlarýn güçlendirilmesi için büyük bir ihtiyaç vardýr. Uygulanacak politikalar ise yerel gereksinimler, kaynaklar ve giriþimcilik yetenekleri dikkate alýnarak hazýrlanmalýdýr. Rekabet baskýsýnýn yoðun olduðu alanlarda KOBÝ’lerin hayatta kalma ve büyüme þanslarý oldukça azdýr13.
13 KOSGEB, 2002, “ Strengthening of Small and Medium-sized Enterprises Facing Globalisation and Liberalisation”, Journal of Economic Cooperation 23, s. 5.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 87
Sektörün geliþimine ve makroekonomik geliþmelere göre kurulan bazý
KOBÝ’ler büyüyerek yollarýna devam ederken kimileri ise yok olmaktadýr.
Düþük gelir seviyesine sahip ekonomilerde, KOBÝ’lerin büyüklere göre daha
fazla baþarýsýz olduklarý ancak hayatta kalmayý baþarabilenlerinse daha hýzlý
büyüyebildikleri literatürde çok yaygýn olan bir görüþtür. Ayný zamanda iþletmenin yaþý da hayatta kalma þansýný etkilemektedir. Daha genç olan KOBÝ’ler daha az ayakta kalabilirken, beklenen büyüme oraný ise yaþla birlikte
azalmaktadýr. Ayrýca iþletme sahibinin etnik köken, eðitim durumu gibi demografik ve sosyal özellikleri giriþimin uzun ömürlü olmasýný ve büyüme
performansýný önemli oranda etkilemektedir14.
Son yýllarda artýk küçük ve orta ölçekli iþletmeler giriþimciliðin ve sürekli yeniliðin kaynaðý durumuna gelmiþlerdir. Yeni kurulan firmalarýn çoðu
da küçük ve baþarýlý oldukça hýzlý büyüme kapasitesine sahip iþletmelerdir.
Ayrýca istihdamý arttýrma politikasýnda da bu yeni firmalarýn önemi büyüktür. Bunun iki nedeni vardýr: hayatta kalma oranlarý yükseldikçe sürekli istihdam saðlama þanslarý oldukça fazladýr ve baþarýlý olanlar hýzla büyümeye
baþladýklarýndan istihdam yaratma þanslarý da hýzla artmaktadýr.
Mead ve Liedholm (1998), çoðu yeni iþletmelerin ilk iki yýlýnýn hayati öneme sahip olduðunu belirtmektedir. Görülen odur ki yeni iþletmelerin azýmsanmayacak bir kýsmý bu dönemi atlatamamaktadýr. Ýlk iki yýlý baþarý ile atlatanlardan çoðu da ne þimdi ne sonra büyüyebilecektir. Büyüyebilenler ise
halihazýrda ikinci yýlýn sonunda büyüme kapasitesi göstermektedirler. Bu durum gelecekte baþarýlý olacaklarý önceden belirlemek açýsýndan önemli bilgi
saðlamaktadýr.
Örneðin, KOBÝ’lerin Türkiye’de, kuruluþlarýndan sonra 5 yýl hayatta
kalma oraný %52’dir ve Hollanda, Avusturya ve Ýsveç’in gerisinde kalmýþtýr.
Firmalarýn genellikle ilk kuruluþ aþamasýnda küçük ölçekli olmayý tercih ettikleri görülmektedir. 1986’da kurulan iþletmelerin %11’i 10-24 arasý iþçi çalýþtýrýrken, sadece %2’si büyük ölçekli firma þeklindedir. Bu yýlda kurulan
KOBÝ’lerden %64’ü 1992 yýlýnda kapanmýþtýr. Yani bu firmalarýn büyümenin
yanýnda, kapanma olasýlýklarý da oldukça yüksektir. Baþarýlý olan KOBÝ’lerden birçoðu büyüme yoluna girerken, büyük ölçekli kurulan firmalar da küçülme yoluna girmiþlerdir.
3.2. Teknolojik Yetersizlik
Büyük firmalar sektöre hakim olabilmek için yenilikçi politikalara küçüklerden daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden KOBÝ’ler her zaman yeni14 Mengistae, Taye, 2006, “Competition and Entrepreneurs’ Human Capital in Small Business Longevity and Growth”, Journal of Development Studies, vol.42, no. 5, s. 813.
88 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
likçi bir yapýya sahip olmak zorunda deðildir. Küçük firmalarýn geliþimi açýsýndan, sanayi örgütlerinin ve kullanýlan yenilik sistemlerinin ayrý bir önemi
vardýr. Büyük firmalar Ar-Ge faaliyetleri ile yenilik öncüleri olurken küçük
firmalar varolan teknolojiyi kullanmak durumundadýr. Bu aþamada bilgi teknolojilerinin kullanýmý iþletmenin dýþ çevre ile iletiþimini arttýrarak yenilik
faaliyetlerine hýz kazandýrabilir. Kazanýlan yenilikçi yapý ise KOBÝ’lerin geliþimine katký saðlayacaktýr. Bu nedenle çeþitli plan ve programlarla, esnaflarý da içeren iþletmeler grubunu yapýsal deðiþimlere adaptasyon konusunda
cesaretlendirmek ve iç piyasadaki deðiþimleri benimsemelerini saðlamak gerekmektedir. Ayrýca deneyim kazanmalarýný saðlamak ve uluslar ötesi faaliyetlere özendirmek, giriþimciler için daha iyi bir finansal çevre saðlamak ve
onlarýn ekonomik geliþimini daha iyi takip etmek uygulanacak programlarýn
diðer amaçlarý olmalýdýr15.
Geçmiþ yýllarda en büyük tartýþmalardan biri büyük iþletmelerin modern
teknikler ve ölçek ekonomisi sayesinde ekonomiye daha büyük katký saðlayacaðýna dair inanýþýn yerini, KOBÝ’lerin de etkin bir þekilde üretime katýlabileceði görüþünün almasý olmuþtur. Ancak KOBÝ’ler makine ve ekipmanlarýnýn sýnýrlý oluþu yüzünden teknolojiyle ilgili büyük sorunlar yaþamaktadýr.
Bu yüzden, rekabette geri kalmalarý birim maliyetlerinin çok yüksek oluþuna
baðlanabilir. Ancak grup halinde hareket etmenin meydana getireceði sinerji
ile bu sorunun üstesinden gelmek kolay olabilir. Politikacýlar da yatay ve dikey bütünleþmelerle KOBÝ’lerin geliþtirilmesi konusu üzerinde durmaktadýrlar. Programlarýn amacý KOBÝ’lerin rekabet gücü kazanmalarý için güçlü bir
donaným kazanmalarýný saðlamak üzerine olmalýdýr.
Yine son yýllardaki önemli bir tartýþma KOBÝ’ler için uygun teknolojinin
nasýl geliþtirileceði konusunda olmuþtur. Bazýlarý KOBÝ’lere uygun bir teknolojinin varolmadýðýný iddia ederken, bazýlarý diðer benzer sanayi kollarýnda uygulanan teknolojilerin uygun olabileceðini, ancak bunun için teþviklerin yetersiz olduðunu öne sürmüþlerdir. Ýlk görüþe göre devlet eliyle KOBÝ’ler için etkin bir teknoloji geliþtirmeyi amaçlayan, bilim ve teknoloji kurumlarý oluþturulmalýdýr. Uygun teknoloji bu tür projelerle altýn çaðýný yaþamýþtýr. Projelerden bazýlarý baþarýlý olurken, bazýlarý ticarete geçme aþamasýnda baþarýsýzlýða uðramýþtýr. Böylece 1970’lerde arz odaklý programlarýn
genel anlamda baþarýsýz olduðu söylenebilir.
1980’lere gelindiðinde ise, teknoloji geliþtirme üzerine ‘makro-teþvik
yaklaþýmý’ öne çýkmýþtýr. Geliþmekte olan ülkelerde kabul gören bu yaklaþým
ile, daha önceleri büyük iþletmelere önemli bir teþvik saðlayan ithal ikameci
15 Renata Lèbre La Rovere, 1998, ” Small and Medium-Sized Enterprises and IT Diffusion Policies in Europe”, Small Business Economics 11, s. 2.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 89
politikalar yüzünden bozulan teþvik yapýsýnýn düzeltilmesi amaçlanmýþtýr.
Bu yaklaþým ile KOBÝ’lerin ekonominin geneline nasýl entegre edileceði ve
ondan nasýl etkilendiði konusunda ilerlemeler kaydedilmiþtir. Ancak birçok
geliþmekte olan ülkede, politikacýlarýn sanayi politikalarýna KOBÝ’leri dahil
etmemesi halen önemli bir sorundur.
1990’lý yýllarda ise teknoloji destek müdahaleleri ilerleme kaydetmiþtir.
Artýk sanayileþme sürecinde KOBÝ’ler de önem kazanmaya baþlamýþtýr. Geliþmekte olan ülkelerde yaþanan liberalleþme süreci, küreselleþen dünyaya
entegrasyon çabalarý ile KOBÝ’lere iliþkin bazý deðiþimler kaçýnýlmaz hale
gelmiþtir. Ýleri düzeydeki Geliþme Yolundaki Ülkelerde (Doðu Asya ülkeleri
ve Latin Amerika) KOBÝ’lerin, ihracata yönelik sanayileþmeye büyük oranda katýlým saðladýklarý söylenebilir. Ayrýca bu iþletmelerin rekabet gücü ulusal rekabetçi gücün ayrýlmaz bir parçasý olarak görülmektedir. Bu amaçla
KOBÝ’lerin yeni teknolojiye uyum saðlamasý ve geliþmeleri benimsemesi için önemli politika deðiþikliklerine gidilmiþtir.
Orta gelirli Geliþme Yolundaki Ülkelerde (Pakistan, Hindistan, Meksika
vb.) ise KOBÝ’lerde grup oluþturma yoluyla iþletme içi dinamizm arttýrýlmaya çalýþýlmýþtýr. Bu da uzun dönemde iþletmelerin rekabetçi gücünü arttýrabilecek bir geliþmedir. Düþük gelirli Geliþme Yolundaki Ülkelerde KOBÝ’ler için uygulanan teknolojik destek programlarý göze çarpmaktadýr. Ancak bu
ülkelerin ekonomik açýdan zayýf bir durumda olmalarý yüzünden küçük firmalara, diðer ülkelere oranla daha çok teþvik ve destek verilmektedir. Büyük
ölçekli sanayide ise çoðunlukla yabancý yatýrýmlar görülmektedir.
Son yýllarda yaygýn bir biçimde uygulanan, küçük giriþimlere teknolojik
destek projelerinin geliþtirilmesinin bir nedeni de geliþmeleri takip etmek ve
öncü olabilmek için yerel bir rekabet gücü elde edilmek istenmesidir. Ayrýca
küçük firmalarda bu yerel teknoloji gücünün desteklenmesi için önemli bir
nokta da talep-yönlü bir yaklaþýma sahip olmaktýr. Bu yaklaþým ile standartlaþma, kalite geliþimi, birim maliyetin kontrol edilmesi gibi konularda ilerleme saðlanacaktýr. Bu projelerin belirli bir coðrafi bölgede ayný iþ dalýnda
olan küçük giriþimci gruplarýna yönelik olmasý pratiklik ve maliyetlerde etkinlik açýsýndan iyi bir yöntemdir. Ayrýca problem çözme ve etkileþim saðlama, bilgi alýþveriþi gibi konularda da kolaylýklar saðlanacaktýr. Tüm katýlýmcýlara ulaþabilecek, uygun bir teþvik yapýsý da projeyi baþarýya götüren unsurlardandýr. Kenya’da, Brezilya ve Singapur’da bu konuda oldukça baþarýlý
projeler geliþtirilmiþtir.
Özellikle yoksul ülkelerde küçük giriþimler imalat alanýnda istihdama
çok büyük bir katký saðlamaktadýr. Bu nedenle hükümetler bu giriþimlerin kazançlarýný ve verimliliklerini geliþtirmek için önemli bir çaba göstermektedir.
90 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Bunlardan en önemlisi teknolojik destek projeleridir. Çünkü teknolojik yeterlilik, geliþmekte olan ülkelerin küreselleþen dünyaya entegrasyonunu arttýrmalarý için, küçük giriþimlerin sahip olmalarý gereken önemli bir belirleyici
unsurdur. Genellikle atölye tipi yerlerde kurulan küçük giriþimler, mobilya,
döþemecilik, deri eþya üretimi, traktör kasasý gibi basit ürünleri, çok fazla ekipman olmaksýzýn üretirler ve orta ve alt gelir gruplarýna hitap ederler.
Küreselleþme ve teknolojik yenilikler sayesinde, KOBÝ’ler yeni pazarlara girme ve maliyetlerini düþürme fýrsatý yakalamýþlardýr. Bunun yanýnda yoðun rekabet ve yeni riskler de onlarý beklemektedir. Bu yüzden küreselleþmenin yarattýðý fýrsatlar iyice tanýmlanmalý ve ona uygun politikalar geliþtirilmelidir16.
3.3. Finansal Sorunlar
Tüm dünyada KOBÝ’ler, büyük iþletmelere kýyasla finans kaynaklarýna ulaþma ve bu kaynaklarý kullanma açýsýndan daha sorunlu bir yapýya sahiptir.
Belki de geliþmekte olan ülkelerde KOBÝ’lerle ilgili olarak karþýlaþýlan en önemli sorunlardan biri finansman konusudur. Bu yüzden, hem geliþmiþ hem
de geliþmekte olan ülkelerde bu konunun üzerinde dikkatle durulmaktadýr17.
Geliþmiþ ülke ekonomilerinin birçoðunda, küçük ve orta boy iþletmelerin finansal ihtiyaçlarýný karþýlamak amacýyla çok çeþitli yerel finans kurumu mevcuttur. Bu kuruluþlar zayýf yapýlarýna raðmen yeni kurulan ve küçük ölçekli
iþletmelerin kredi ihtiyaçlarýný, hane halklarý ve diðer fon kaynaklarýndan saðlayabilmekte ve ekonomik büyümeye de katkýda bulunmaktadýrlar18.
Örneðin, AB ülkelerinde, kredi kolaylýklarýnýn iyileþtirilmesi, özel finans araçlarýnýn geliþtirilmesi, geç ödeme düzenlemeleri, yenilikler için finansman bulma, sermaye piyasalarýna eriþim, sýnýr ötesi iþbirliðinin geliþtirilmesi, internet ve e-ticaretin yaygýnlaþtýrýlmasý KOBÝ’lerin finans olanaklarýnýn iyileþtirilmesi için yürütülen çalýþmalardan bazýlarýdýr. Ülkemizde ise, devlet yardýmlarý, banka kredileri, kiralama (leasing), factoring, risk sermayesi iþletmeleri gibi araçlar, esnaf-sanatkâr ve KOBÝ’lere finans desteði
saðlayacak araçlardýr. Bu iþletmelere finans saðlayan en büyük kuruluþ ülkemizde halen Türkiye Halk Bankasý’dýr.
Dünya Bankasý’nca yapýlan bir ankete göre büyük firmalar her zaman,
küçüklere göre daha fazla kredi olanaklarýna sahiptir. Ancak, farklý ülkeler16 KOSGEB, 2002, “ Strengthening of Small and Medium-sized Enterprises Facing Globalisation and Liberalisation”, Journal of Economic cooperation 23, s. 11.
17 Demirci, R., Akpýnar, A., Çevik, Ý., 2001, “Avrupa Birliði ve Türkiye’de Esnaf-Sanatkar Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler”, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliði, Ankara.
18Cull, R., Davis, L., E., Lamoreaux, N., R., Rosenthal,J., L., 2006, “Historical financing of small- and medium-size enterprises”, Journal of Banking & Finance 30, Elsevier B.V., s. 3020.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 91
de KOBÝ’ler için deðiþen oranlarda kredi imkanlarý saðlandýðý da bir gerçektir. Örneðin birçok ülkede KOBÝ’ler fonlarýnýn %10’unu ticaret kredilerinden
%40’ýný ise ticari banka kredilerinden saðlamaktadýrlar. KOBÝ’ler bu türden
dýþsal kaynaklara yöneldikçe finansal sistem daha fazla geliþecektir ve KOBÝ’lerin varlýðý ile finansal geliþim arasýnda bir iliþki kurulabilecektir.
Geliþmiþ ülkelerde farklý zaman ve yerlerde küçük ve orta ölçekli iþletmelerin finans sorunlarýnýn nasýl çözüldüðüne dair yapýlan araþtýrmalara göre, bu ülkelerin çoðunda tarihi olarak önce finans kurumlarý geliþimini tam
olarak bitirmiþ ve 18.yy. ile 20.yy.’da da bu ülkeler baþarýlý bir þekilde sanayileþmiþlerdir. Fakat bu finansal kuruluþlarýn KOBÝ’lerin finanse edilmesinde çok önemli bir yere sahip olmadýðý da bilinmektedir. Bunun anlamý KOBÝ’lerin geliþimi için de böyle bir finans sisteminin varlýðý zorunlu deðildir.
Yani bu kurumlar yerel talebe göre doðmuþlardýr. Örneðin Kuzey Atlantik ülkelerinde menkul deðerler piyasasý çok geliþmiþ olmasýna raðmen, küçük ve
orta boy iþletmelerin finansmanýnda çok küçük bir role sahiptirler. Öncelikle hisse senedi alacak kiþilerin bilgi eksikliði nedeni ile bu iþletme hisselerini daha az tercih etmeleri, daha sonra davranýþlarý iyi bilinen yerel giriþimlerin tercih edilmesi gibi nedenlerle bölgenin büyük iþletmelerinin bile güçlü
bir kotasyon elde etmesi oldukça güçtür. Bu da KOBÝ’lerin finans olanaklarýný sýnýrlayan bir unsurdur.
KOBÝ’lerin kuruluþ aþamasýnda ihtiyaç duyulan sermaye ise genelde iþletmenin türünü belirlemektedir. Ortaklýk veya baþka biçimde kurulan her türün kendine göre iyi veya kötü yanlarý vardýr. Ancak, Almanya’da yaygýn olarak kullanýlan bir ortaklýk türü, özel sýnýrlý sorumluluk þirketleri (adi þirket
türü) ile ortaklýkta yaþanan sorunlar ortadan kaldýrýlmaya çalýþýlmýþtýr. Adi
þirket ile anonim þirket arasýndaki ortak nokta her ikisinde de sermaye paylarýnýn ticari olmamasý, ancak tüm ortaklarýn sýnýrlý sorumlu olmasýdýr. Daha
sonra Ýngiltere (1907) ve Fransa’da (1925) da bu tür kuruluþlara izin verilmiþtir. Birçok küçük firma, bu yeni þirket biçimine adapte olmuþtur. Sýrasýyla tüm Avrupa ülkeleri uygulamayý baþlatmýþtýr.
Sonralarý ticaret ve yatýrým bankalarý olarak anýlan uluslararasý banka
türleri, küçük ve orta boy iþletmeler için kredi olanaklarýný geniþletmiþlerdir.
Özel bankalar da müþterilerine çok geniþ yatýrým ve ticaret olanaklarý sunmalarýna raðmen, özellikle Almanya’da 19.yy.’ýn 2. yarýsýnda yaygýnlaþan uluslararasý bankalar, büyük bir finansman aracý kuruluþu olarak yükselmektedir.
Bankalarýn hem ticaret hem de yatýrým konusunda birlikte verdikleri hizmetlerden en çok yararlanan iþletmeler ise, KOBÝ’ler olmuþtur. Farklý özel sýnýrlý ortaklýklar þeklinde veya adi ortaklýk þeklinde kurulan bu iþletmelerin en
çok tercih ettiði kredi türü ise kýsa vadeli ticari kredilerdir. Ancak Berlin,
92 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Londra, New York, Paris gibi büyük finans merkezleri, KOBÝ’ler için önemli bir kredi kaynaðý olmaktan yoksun kalmýþlardýr.
KOBÝ’lere ve çiftçilere kredi olanaðý sunan bir baþka kuruluþ da yine Almanya’da doðan kredi kooperatifleridir. Kentsel kesim kooperatifleri yine,
küçük esnaflara ve dükkan sahiplerine kredi saðlamak amacýyla kurulmuþlardýr. Kýrsal alanda daha fazla kooperatif olmasýna raðmen kenttekilerin üye
sayýsý daha fazladýr. Tasarruf bankalarý da birçok sanayi kuruluþunun yatýrýmýný desteklemek amacýyla ilk olarak Almanya’da kurulmuþ ve tüm bölge ülkelerine hýzla yayýlmýþtýr.
Bu baðlamda, Türkiye’de 1951 yýlýnda kurulan esnaf kefalet kooperatifleri Halk Bankasý’nca verilen krediler için aracýlýk hizmetleri sunmaktadýr.
Bu kooperatifler Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliði altýnda örgütlenmiþlerdir. Halk Bankasý sayesinde esnaf ve sanatkarlara kullandýrýlan kredi miktarý 2000 yýlý itibariyle
420 trilyon TL.’dýr. Ýþletmeler yaþamlarýnýn farklý aþamalarýnda, farklý amaçlar için, farklý türden finansmana ihtiyaç duyarlar. Uzun dönemli ve kýsa dönemli kredi ile hisse senetleri üç ana finans kaynaðý olarak, eksik de olsa birbirlerinin yerine ikame edilebilirler. Kuruluþlar ülkelerindeki yasal sisteme,
faktör donanýmýna, hükümet yapýsýna göre deðiþen bu üç tür krediden en çabuk hangisine ulaþabiliyorsa onu daha çok tercih edecektir. Ülkeler arasýnda
olduðu kadar, ülke içindeki farklý bölgelerde iþletmelere saðlanan kredi olanaklarý farklýlýk göstermektedir19.
Sonuçta geliþmiþ ülkelerinin çoðu, finans ihtiyaçlarýný yerel aracý kuruluþlardan saðlamaktadýr. Bu kuruluþlarýn iki önemli eksikliði vardýr. Birincisi, çok azý projeden saðlanacak geliri göz önünde bulunduran farklý kriterlere dayanarak, giriþimciler arasýnda ayrým yapmalarýdýr. Ýkincisi ise, sektörel
ve coðrafik açýdan çeþitlilik göstermemektedirler. Bunun sonucunda, krizlerin üstesinden gelmede ciddi zorluklar ile karþýlaþýrlar. Kuzey Atlantik merkezli ülkelerde bu sorunlar, diðer ülkelere kýyasla çok ciddi boyutlarda deðildir. Bölge hükümetleri yerel finans piyasalarýnýn geliþiminde çok önemli bir
yere sahip deðildir. Bunun yerine özel kiþi ve kuruluþlar eliyle finans sorunlarý çözülmeye çalýþýlmaktadýr. Bugünlerde geliþmekte olan ülkelere, týpký bu
bölge ülkelerinde 19yy.’da olduðu gibi, KOBÝ’lere artýk çok çeþitli finans olanaklarý saðlanmaktadýr. Firma ölçeði ile yorum yapýlýrsa, bu ölçek büyüdükçe bankalara ve benzer aracý kurumlara olan talep de artýþ göstermektedir. Örneðin, 1756 adet mikro iþletmenin %14, 4’ü aile ve akrabalardan borç
alma yoluna giderken, %9, 5’i banka gibi dýþ kaynaklara baþvurmakta, sade19 Demirci, R., Akpýnar, A., Çevik, Ý., 2001, “Avrupa Birliði ve Türkiye’de Esnaf-Sanatkar Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler”, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliði, Ankara.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 93
ce %3, 2’si hisse senedi satmakta, %8, 9’u leasing, ticari kredi, kredi kartý
vb. kullanýrken, %64’lük bir kýsmý firma içi kaynaklara baþvurmaktadýr.
1317 büyük firmadan %31, 5’i ise banka kredisi gibi dýþ kaynaklarý kullanmaktadýr. Türkiye’de ise mikro iþletmelerin % 80’i firma içi kaynaklardan,
% 5’i aile ve akrabalardan, %7’si bankalardan finansman saðlamaktadýr20.
KOBÝ’ler için az miktarda sermayenin saðlanmasý, ihtiyaçlarý genel olarak düþünüldüðünde yeterli deðildir. Mali olmayan çok sayýda kýsýt yanýnda
sabit sermaye satýn alabilmek için ciddi anlamda krediye ihtiyacý olan bu iþletmeler, çok sayýda kýsýt ve zorluklarla karþý karþýyadýr. Ýþletmelerini büyütmek için azami derece çaba sarf eden iþletme sahipleri, genellikle ürettikleri
mallara piyasa bulma ve ihtiyaç duyduklarý girdilerin saðlanmasý konusunda
karþýlaþtýklarý problemleri rapor etmektedirler (Liedholm ve Mead, 1995).
Fakat bu tür iþletmeler için finansman sorununu çözmeye yönelik programlar bu firmalarýn ayakta kalabilmelerine ve bu gruptaki kiþilerin öncesine
oranla daha yüksek ve güvenilir gelir elde etmesine yardýmcý olacaktýr. Bu
grup için genellikle eksikliði en fazla hissedilen faktör olan sermayenin saðlanmasý ya da bu konuda destek olunmasý, devamlýlýklarýný sürdürebilmeleri ve
performanslarýnýn artmasý için temel unsur olabilecektir. Bu iþletmelere kredi
ve tasarruflarýn daha iyi saðlanabilmesi için yeni ve yenilikçi yöntemler geliþtirilmiþtir. Geliþtirilen yöntemlerle bu iþletmelere çok küçük kredilerle büyük
yardýmlarýn yapýlabileceði görülmüþtür. Bu tür iþletmelere, faaliyetlerine devam edebilmeleri için saðlanan desteklerin istihdama katkýsý, yeni iþletme açmayý desteklemenin getireceði istihdam katkýsýndan çok olacaktýr.
4. Sonuç
Geniþlemeyi hedefleyen ve istihdamýný artýran küçük iþletmelerin ekonomiye katkýsý esas olarak büyüme konusunda olmaktadýr. Bu iþletmeler bireylerin yoksulluktan kurtulmasý ve gelir düzeyini artýrmasýna yardým etmek
için en temel mekanizma olabilir. Bu iþletmeler genellikle ekonominin diðer
gruplarýndan farklý olan dinamik faktörlere baðlýdýr. Ýþletmelerin büyümesi
halinde yeni iþgücü aldýklarý için istihdamý artýrýcý etkisi vardýr. KOBÝ’lerin
içindeki deðiþik gruplar, yoksullukla mücadele, istihdam ve büyüme hedeflerine farklý þekillerde katký yapmaktadýrlar. Ýstihdam açýsýndan büyüme imkaný olmayan çok sayýda yeni KOBÝ, basit ve sadece geçinmeye yönelik aktivitelerle uðraþmaktadýrlar. Bu tür iþletmeler, yoksulluðu azaltmaya yönelik
plan ve programlar için hedef grup olarak düþünülmelidir. Bu iþletmelere yönelik destekler ileri derecede yoksulluk içinde olan çok sayýda insaný daha az
20 Cull, R., Davis, L., E., Lamoreaux, N., R., Rosenthal,J., L., 2006, “Historical financing of small- and medium-size enterprises”, Journal of Banking & Finance 30, Elsevier B.V., s. 3035.
94 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
yoksul yapmak için önemli bir unsurdur. Bu tür iþletmeler deðiþik dinamik
faktörlerin etkisine tabii olmaktadýr, çünkü sayýlarý ancak yeni açýlmalar yoluyla arttýrýlabilmektedir.
En genel þekliyle daha dinamik bir ekonomi oluþturmak için yapýlacak
makroekonomik reformlar KOBÝ’lerin desteklenmesi, geliþtirilmesi ve istihdamýn artýrýlmasý yönünde etkili bir seçenek olacaktýr. Buna karþýlýk ekonomik durgunluk içindeyken bile KOBÝ’ler de istihdam artýþý yaþanabilecektir,
fakat bu iþlerin çoðunluðu genellikle çok kýrýlgan ve getirisi çok düþük yeni
açýlan iþletmelerde olacaktýr. Bu tür iliþkilerin iþletme düzeyinde yapýlan anketlerde bile kaçýrýlmasý çok kolay olacaktýr, zira iþletme sahiplerinin kendi
baþarýlarýný etkileyen en temel unsur olarak ülkenin genel makroekonomik
durumunu göstermeleri çok zor olmayacaktýr.
Benzer þekilde KOBÝ’ler direkt hükümet kontrolleri ya da düzenlemelerini genel problem ve sýkýntýlarý arasýnda saymasalar da bu tür düzenlemelerin dolaylý etkileri onlar için çok önemli, yaygýn ve baðlayýcý olabilmektedir.
Girdilere ödemek zorunda olduðu fiyatlar ve girdilere ulaþým konularý dikkate alýndýðýnda hükümet düzenlemeleri, KOBÝ’lere oranla büyük iþletmeleri
korur durumdadýr. Bu tür politika ve düzenlemelerin kaldýrýlmasý halinde
KOBÝ’ler iyileþtirilmesi yönünde adýmlar atýlmýþ olacaktýr.
Makro ölçekte mikro iþletme ve KOBÝ’lere yönelik destek plan ve projelerinin bu iþletmelere önemli katkýlarý olacaðý açýktýr. Eðer ekonomi durgunluk
ya da kriz içindeyse etkin ve iyi dizayn edilmiþ olsalar bile, bu tür desteklerin
KOBÝ’lerin büyümesinde, iyileþtirilmesinde etkin olacaðýný beklemek güçtür.
Fakat ekonomi geniþleme yolunda ise bir çok dinamik KOBÝ bu gelir ve refah
artýþýndan payýný alacaktýr. Ýyi plan ve projeler bu yönde olumlu sonuçlar verse de bu desteklerin etkilerinin abartýlmasý ise kolay olacaktýr.
Proje düzeyinde daha spesifik olarak düþünülürse, literatürden çýkan en
temel sonuç hem iþletmeler hem de müteþebbisler çok farklý ve çeþitli olduðudur. KOBÝ’ler arasýnda ülkenin refahýna deðiþik þekillerde katký yapan ve
deðiþik ihtiyaçlarý olan çok deðiþik gruplar vardýr. Plan ve projeleri dizayn edenler bu farklýlýklarý göz önünde bulundurmalýdýr. Yeni kurulan iþletmeler ile halihazýrda faaliyette bulunan ve büyümek isteyen iþletmelerin problem ve
kýsýtlarý farklý olacaktýr.
KOBÝ’ler için destek saðlamaya çalýþan kuruluþlarýn karþýlaþtýðý en temel sorun yardým aþamasýnýn çok maliyetli olmasýdýr. Potansiyel müþteriler
coðrafi olarak daðýnýk, ihtiyaçlarý birbirinden çok farklý olduðu için ayrý ayrý ve genellikle her biri için baþka uzmanlýk gerekliliði baþ göstermektedir.
Kalkýnmaya ayrýlan fonlarýn giderek azaldýðý bir ortamda farklý KOBÝ’lerin
farklý sorunlarýyla ilgilenecek yeni kuruluþlarýn hem yurt içinde hem de yurt
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 95
dýþýnda kurulmasýný beklemek ya da istemek gerçekçi olmayacaktýr.
Bu zorluðun aþýlmasý için üç potansiyel durum çözüm olabilir. Birincisi
bazý belirli alt sektörlere (örneðin, marangozluk, tekstil veya tahýl ürünleri)
yoðunlaþmayý içermektedir. Bu tür bir yoðunlaþmanýn sonucu olarak ilgili
kuruluþlar iþletmelerin büyüme fýrsatlarý ve ihtiyaçlarý hakkýnda daha derin
ve detaylý anlayýþ kazanabilirler. Bu tecrübelerini belirli grup üretici, daðýtýcý veya tacir ihtiyaçlarýný karþýlamak, onlara daha iyi yardým edebilmek için
kullanabilirler. Alt sektörler analizi genellikle belirli sektörler için dikey pazarlama ve üretim kanallarýný araþtýrma, bu kanallar arasýnda ve içinde oluþan rekabet iliþkisini analiz etme, küçük ve büyük iþletmeler arasýndaki iliþkiyi anlama ve sektörde büyümeyi engelleyen, darboðaz oluþturan noktalarý
belirlemeyi gerektirmektedir.
Ýkinci yöntem halen uygulanan destek projelerinin deðerlendirilmesini içermektedir. Çoðu ülkede, çok sayýda kurum, KOBÝ’lere kredi saðlamakta,
eðitim ve teknik destekte bulunmaktadýr. Bu kuruluþlara en yararlý olacaklarý yerlere destek verme aþamasýnda yardýmcý olmak herkes açýsýndan yararlý
olacaktýr. Üçüncüsü, varolan kuruluþlarýn KOBÝ’leri desteklerken piyasalarý
her zaman dikkate almalarý çok önemlidir. Normal rekabet kurallarýnýn dikkate alýnarak piyasa tabanlý önerilerin oluþturulmasý ve uygulanmasý çok önemlidir. Bu noktada temel katký belki de alýcý ve satýcýlara piyasalarýn sunduðu olanaklar konusunda bilgi saðlamak olacaktýr.21
Kaynakça
Beck, Thorsten, Demirguc-Kunt, Aslý, 2006, “Small and Medium-size Enterprises: Access to Finance as a Growth Constraint”, Journal of Banking and Finance 30,
Coþkun Recai, Remzi Altunýsýk, Management’s Concerns About The Issues Faced By Turkish SMEs, International Journal Of
Entrepreneural Behaviour and Research, Vol:8, No: 6, 2002.
Cull, R., Davis, L., E., Lamoreaux, N., R., Rosenthal, J., L., 2006, “Historical financing of small- and medium-size enterprises”, Journal of Banking & Finance 30, Elsevier B.V.
Demirci, R., Akpýnar, A., Çevik, Ý., 2001, “Avrupa Birliði ve Türkiye’de Esnaf-Sanatkar Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler”,
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliði, Ankara.
Doing Business Report, 2006, World Bank, Washington, D.C.
European Commission, 2000, The European Observatory for SMEs Sixth Report, Ýtaly.
Haggblade, Steven, Carl Liedholm, and Donals Mead (1986), The Effect of Policy and Policy Reforms on Non-Agricultural
Enterprises and Employment in Developing Countries:A Review of Past Experiences”, E.E.P.A. Discussion Paper NO.1.
Cambridge: Harvard Institute for International Development. International Finance Corporation (IFC), 2006, World Bank,
Washington, D.C.
International Finance Corporation (IFC), 2006, Washington, D.C. (World Bank).
KOSGEB, 2002, “ Strengthening of Small and Medium-sized Enterprises Facing Globalisation and Liberalisation”, Journal
of Economic cooperation 23.
21 Mead, Donald C. and Liedholm, Carl, 1998, “The Dynamics of Micro and Small Enterprises in Developing Countries”,
World Development, 26(1), s.73.
96 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Kozak, Marta, (2007), Micro, Small, and Medium Enterprises: A Collection of Published Data International Finance Corporation (IFC), Washington, D.C.
Lall, Sanjaya, 2000, “Strengthening SMEs for International Competitiveness” Queen Elizabeth House, University of Oxford,
unpublished manuscript.
Leidholm, Carl and Mead, Donald, (1987), “Small scale industries in developing countries: Empirical evidence and policy
implications”, MSU International Development Papers, Paper No.9.
Leidholm, Carl and Mead, Donald, (1995), GEMINI Action Research Program 1: Final Report. The Dynamic Role of Micro
and Small Scale Enterprises in the Development Process. GEMINI Project, PACT Publications, New York.
Mead, Donald C. and Liedholm, Carl, 1998, “The Dynamics of Micro and Small Enterprises in Developing Countries”,
World Development, 26 (1).
Mengistae, Taye, 2006, “Competition and Entrepreneurs’ Human Capital in Small Business Longevity and Growth”, Journal of Development Studies, vol.42, no. 5.
Renata Lèbre La Rovere, 1998, ” Small and Medium-Sized Enterprises and IT Diffusion Policies in Europe”, Small
Business Economics 11.
Reynolds, Paul D., 1997, “New And Small Firms Ýn Expanding Markets”, Small Business Economics.
Romijn, H., 2000, “Technology Support for Small Industries in Developing Countries:A Review of Concepts and Project Practices”, Eindhoven Centre for Innovation Studies, Working Paper 00.06.
Schneider, Friedrich (2005), Shadow Economies of 145 Countries all over the World: Estimation Results over the Period
1999 to 2003, Johannes Kepler University of Linz, Department of Economics, Austria, unpublished manuscript.
Taymaz, E., 2001, “Small and Medium sized Enterprises in Turkish manufacturing industries”, Journal of Economic
Cooperation 22
Taymaz, Erol, 2005, “Are Small Firms Really Less Productive?”, Small Business Economics 25.
AVRUPA BÝRLÝÐÝ’NE GÝRÝÞ
SÜRECÝNDE ÖÐRENEN KENTLER VE
REKABETÝN DEÐÝÞEN DOÐASI
ÝÇERÝSÝNDE KOBÝ STRATEJÝLERÝ*
Yrd. Doç. Dr. Hakký ÇÝFTÇÝ**
Abstract
The future reflection of a concept of Small and Medium-Sized Enterprises
SMSF’s based on learning organizations and competitive strategiesa part of the
global world, and facing the facts of the new world order strictly depends on
its being equipped with an understanding in which national knowledge, awareness, strategy, and policies are produced, vision, strategy, effort, and creativity are the primary components, the new dimensions of the technological revolution provide life with speed, mobility, and easiness, and the concept of ethics and legal structures are stronger. This dimension is the primary condition
of a global integration of (SMSF’s ) and learning cities organizations based on
identity, personality and equal conditions. Infinite opportunities are provided
for “a global SMSF’s or a global learning cities organizations” being able to
determine, as the individual of a society, SMSF’s and learning organization undergoing a dynamic period, his background beforehand, planning his future on
his own and experiencing it, using the common language of business, mastering information technology, and conceiving the local characteristics of the
common civilization as well as understanding its culture in general. Therefore, competition and dynamics of national Competitive Advantage are of critical, but unexplained importance on economic development. Therefore, such
* KAM Makale Yarýþmasý Mansiyon
** Çukurova Üniversitesi, ÝÝBF Ýktisat Teorisi ve Tarihi
97
98 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
countries need to restructure their industries by making new investment on advanced technologies as well as to devise effective competitive strategies for
having competitive advantageous.By entering the new millenium in which
complexity and uncertainity arises, we feel expilictly the crisis that SMSF’s face with. In order to cope with these developments SMSF’s have to rediscover
learning process which is found in their nature and empowers it. Although there are many barriers or limitations for SMSF’s to realize or be a learning organization, the basic barrier is “uncreatable thought change”. Ýn fact, SMSF’s have the capacity to create their own future, or, in other words real change for
creation of a learning organization. To meet this challenge SMSF’s have to develop their individual, business (organizational) and sectoral learning ability.
Özet
Global dünyanýn bir parçasý olan ve yeni dünya düzeninin gerçekleriyle
yüz yüze gelen, öðrenen organizasyon ve rekabet stratejileri temeline dayalý
KOBÝ tasarýmýnýn gelecek öngörüsü, ulusal bilgi, bilinç, strateji ve politikanýn üretilmesi, vizyon, strateji, gayret ve yaratýcýlýðýn asli unsur olduðu, teknoloji devriminin yeni boyutlarýnýn yaþama hýz esneklik ve kolaylýk getirdiði,
etik anlayýþýnýn ve hukuk yapýsýnýn daha saðlam olduðu bir anlayýþa bürünmüþ olmasýndan geçmektedir. Bu boyut, KOBÝ’lerin ve öðrenen kent organizasyonlarýnýn kimlikli, benlikli ve eþit koþullu evrensel bir buluþmasýnýn temel koþuludur. Dinamik bir süreçten geçen bir toplumun, KOBÝ’lerin ve öðrenen organizasyonlarýn bireyi olarak bu yeni düzende, özgeçmiþini önceden
yazabilen, kendi geleceðini planlayýp gerçekleþtirebilen, iþ aleminin ortak dilini kullanabilen, bilgi teknolojisine hakim, ortak uygarlýðýn genel kültürüne
vakýf olduðu kadar bunun yerel özelliklerinin de farkýný kavrayan “global
KOBÝ’lere ve global öðrenen þehir organizasyonlarýna” büyük imkanlar tanýnmaktadýr. Bununla birlikte, iktisadi geliþmede rekabet ve ulusal rekabet
gücünün hala açýklanamamýþ önemi bulunmaktadýr. Dolayýsýyla, bu ülkelerin
hem ileri teknolojilere yönelik adýmlar atarak sanayilerini yeniden yapýlandýrmalarý, hem de her düzeydeki rekabet üstünlüðünü saðlamaya yönelik rekabet
stratejilerini iyi düzenlemeleri gerekmektedir. Karmaþýklýðýn ve belirsizliðin
çoðaldýðý yeni bin yýla girdiðimiz þu günlerde, KOBÝ’lerin karþý karþýya kaldýðý kriz durumu daha hissedilir hale gelmektedir. Bunun için KOBÝ’lerin bunun için, doðalarýnda bulunan ve doðal yapýlarýna güç veren öðrenme sürecini yeniden keþfetmeleri gerekmektedir. Öðrenen organizasyon olma yolunda
KOBÝ’lerin aþma durumunda olduklarý birçok engel olmasýna raðmen, aslýnda temelinde “yaratýlamayan zihniyet deðiþikliði” vardýr. Buna yönelik KOBÝ’ler var güçleri ile çalýþmalarýný sürdürmektedir. Kaldý ki, geleceði yaratma
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 99
kapasitesine sahip KOBÝ’lerin, gerçek deðiþim için öðrenen organizasyonu oluþturmasý ya da süreçsel boyutlarý aþmalarý hem bireysel, hem iþletme, hem
de sektörel öðrenme yeteneðinin geliþtirilmesini saðlar.
Key Words: Small and Medium-Sized Enterprises (SMSF’s), learning organizations and competitive strategies
Anahtar Sözcükler: KOBÝ’ler, Öðrenen Organizasyonlar ve Rekabet
Stratejileri
1. Giriþ
Rekabet, üretimde, kaynak daðýlýmýnda ve yenilikte etkinliði saðlayarak
ve iktisadi refah ve gücün tek bir elde toplanmasýný önleyerek demokratik
katýlýmcýlýðý çoðulculuðu arttýrdýðý için piyasa ekonomilerinde stratejik öneme sahiptir. Günlük hayatta, belirli bir menfaat elde edebilmek amacýyla baþkalarýný geçmeye çalýþmak ya da benzer konumda olan kiþilere karþý belirli
yararlarý temin etmek için üstünlük saðlama amacýyla yarýþmaktýr. Ýktisadi
faaliyetlerin etkinliði için stratejik bir unsur ve bir davranýþ biçimidir. Bununla birlikte, rekabet; fiyat indirimi, reklam, Ar-Ge yatýrýmýnda bulunma,
mal ve hizmetlerin kalitesini artýrma ve ürün ve üretim süreçlerinde farklýlaþmadýr. Fiyat yaklaþýmý geleneksel yaklaþýmý, kalite (ürün) Neo Avusturya
Okulu modern yaklaþýmý, Schumpeter’de yenilik ve icatta bulunma yeteneði,
A.Smith’de kendi çýkarlarýný azamileþtirmeye çalýþan bireylerin anarþi ve kaos yerine iktisadi açýdan daha optimal, sosyal açýdan daha adil ve arzu edilebilir piyasa sonuçlarýna ulaþmayý saðlayan karar verme ve eyleme geçme özgürlüðü olarak açýklanmýþtýr.
Yeni rekabete iliþkin bu geliþmeler doðrultusunda uluslarýn hepsinin rekabet ilkelerine göre, önemli ve önemsiz olmanýn önemi gibi birtakým avantajlarýndan dolayý karþýlýklý baðýmlýlýklarý görülmektedir. Mesela, hassas buz
hokeyi ekipmaný Ýsveç’te tasarlanmakta, Kanada’dan finanse edilmekte ve sýrasýyla Cleveland ile Danimarka montajý yapýlarak Kuzey Amerika ve Avrupa’da daðýtýmý yapýlmaktadýr; aletlerin imalinde kullanýlan alaþýmýn moleküler yapýsý Delaware’de araþtýrýlýp patenti alýnmakta ve Japonya’da imal edilmektedir. Reklam kampanyasý Ýngiltere’de tasarlanmakta, filmler Kanada’da
çekilmekte, Ýngiltere’de seslendirilmekte ve New York’ta tab edilmektedir1.
1 Benzer þekilde, spor arabalar Japonya’dan finanse edilmekte, tasarýmý Ýtalya’da yapýlmakta, New Jersey’de icat edilip
Japonya’da imal edilen geliþmiþ elektrik komponentler kullanýlarak Indiana, Meksika ve Fransa’da montajý tamamlanmaktadýr. Mikro iþleyiciler Kaliforniya’da tasarlanmakta, Amerika ve Batý Almanya’da finanse edilmekte ve Güney Kore’de imal edilen dinamik hafýzalar içermektedir. Jet uçaklarýn tasarýmý Washington eyaletinde ve Japonya’da yapýlmakta, Seattle’de monte edilmekte, kuyruk makaralarý Kanada’dan, özel kuyruk bölümleri Çin ve Ýtalya’dan, motorlarý Ýngiltere’den getirilmektedir.Uzay uydularý Kaliforniya’da tasarlanmakta,Fransa’da imal edilmekte, Avustralyalýlar tarafýndan finanse edilmekte ve Sovyetler Birliði’nde yapýlmýþ bir roketle fýrlatýlmaktadýr.
100 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Böylesi küresel aðlar içinde, mamuller birer bileþimdir. Deðiþ tokuþ edilen þey nihai mallardan ziyade uzmanlaþmýþ problem çözücü hizmetler (araþtýrma, ürün tasarýmý, fabrikasyon), problem teþhis hizmetleri (pazarlama, reklamcýlýk, müþteri danýþmanlýðý) ve aracýlýk hizmetleridir (finansman, teftiþ, taahhüt). Bunlarýn yanýnda, belirli rutin komponentlerle bazý hizmetler sayýlabilir ve bütün bunlar deðeri ortaya çýkarmak üzere birleþtirilebilmektedir. Bu gibi sýnýr ötesi baðlantýlar þu anda ileri ekonomiler arasýndaki ticaretin büyük bölümünü oluþturmaktadýr (Reich, 1994, s.51-53). Buna karþýlýk ekonomilerin
birbiriyle bu denli mafsallaþmasý ulusal ekonomi politikalarýndaki esnekliklerin kaybolmasýna neden olmaktadýr. Ayrýca ülkelerin uluslararasý iþbölümünde
bazý görevleri üstlenmeleri sonucu ihtisaslaþtýklarý alanlarýn düþük katma deðer üreten sektörler olmasý günümüzdeki uluslararasý eþitsiz daðýlým þemasýnýn
ortaya çýkýþýna neden olmaktadýr (ÝKV, 1992, s.2).
Bu karþýlýklý baðýmlýlýklara raðmen, ayný iktisadi geliþme düzeyinde, her
ülke veya bölge, vatandaþlarýnýn yirmi birinci yüzyýlda en yüksek hayat standartlarýna sahip olmasýný teminat altýna almak için ayný sanayileri istemektedir. Vatandaþlarýna birinci sýnýf hizmet sunabilmek için mikroelektronik, biyoteknoloji, yeni malzeme-bilgisi sanayileri, telekomünikasyon, sivil havacýlýk, robotik artý makine aksamý ve bilgisayar artý yazýlým gibi listeler ortaya koymaktadýrlar (Thurow, 1994, s.24).
Bu sebeple rekabetçilik uluslarýn ve sanayinin ana meþgalelerinden birini oluþturmaktadýr (Porter, 1994, s.36). Ve artýk günümüzde anlaþýlan olgu
bir uluslar topluluðundan diðer uluslar topluluðuna yapýlan kaynak aktarýmýyla birilerinin sosyal refahý için diðerlerinin sosyal sefaletine dayanan
paylaþým sistemleri sonunda týkanmaktadýr. Bu durum hem dünya barýþýný
tehdit etmekte hem de günümüzde yaþanan globalizasyonun fonksiyonu olan
delokalleþmenin hatalý gerçekleþmesine sebep olmaktadýr.
Burada ulusal sýnýrlarýn ve devletlerin genel çýkarlarýnýn dýþýnda uluslarüstü bir mantýkla örgütlenen piramitler arasý rekabetten söz edilebilir. Örneðin New-York Þehir Devletinin Londra Docklands Tele Limaný aracýlýðýyla
Amsterdam tekno parkýnda biyoteknoloji üzerine Londra Þehir Devletinin
Defense (Fransa) Tele Limaný aracýlýðýyla Taichung (Tayvan) serbest bölgesinde kurulu tekno park üretimiyle rekabete girdiði düþünülebilir. Hatta iki
piramitte de Cal-Tech Üniversitesi’nin (ABD) AR-GE faaliyetlerinde proje
ürettiði dahi söz konusu olabilmektedir. Görüldüðü gibi ülkeler veya topluluklar gibi klasik bütünleþmeler kaybolmakta, yerine çeþitli iþlevleri bulunan
(üretim, yönetim, yatýrým, istihdam, finans, AR-GE ) üstlenmiþ alanlar ortaya çýkmaktadýr.
Öte yandan, çeþitli alanlara yayýlmak (conglomerate)’tan çok belli alan-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 101
larda küresel boyutlara ulaþan, derinleþmiþ üretim yapan uluslarýn günümüzde önem kazandýðý görülmektedir (Schaffer, 1993, s.77). Bilgi üretme altyapýsý ve dinamizmi ile teknoloji üretim bilgisini üretebilme ve yenilik oluþturma kabiliyetleri daha stratejik bir unsur olarak deðerlendirilmektedir. Klasik
üretim fonksiyonundaki müteþebbislik unsuru da üretim bilgisinin oturmasý,
geliþmesi ve kullanýlmasý yönündeki yaratýcý sevk ve idare kavramlarý ile iç
içe hale gelmektedir (Inama, 2002, s.85).
Geleceðin tarihçileri, yirminci yüzyýlý bir uygun rekabet (niche competition), yirmibirinci yüzyýlý ise kafa-kafaya rekabet (head to head competition)
yüzyýlý olarak betimlemektedirler (Porter, 1994, s.21). Uygun rekabet, herkesin öne geçebileceði bir alanýn olduðu, hiç kimsenin iþin dýþýna itilmediði,
birebir kazanmanýn olduðu “kazan kazan” rekabet olarak tanýmlanmaktadýr.
Bununla birlikte yenilik ve giriþimcilik, eþ zamanlý globalleþme, piyasa farklýlýklarý, organizasyonel biçimsizlikler, rekabetçi avantajlarýn niteliði gibi
unsurlar 1990’lý yýllarýn en önemli yönetim temalarý olacaktýr (Caulkin,
1990, s.2). Kafa kafaya rekabet denilen 21.yüzyýl rekabeti ise, mikroelektronik, biyoteknoloji, yeni malzeme bilgisi sanayileri, telekomünikasyon, sivil
havacýlýk, robotik artý makine aksamý ve bilgisayar artý yazýlým gibi “yedi anahtar sanayileri” herkesin ele geçiremeyeceði, bazýlarýnýn kaybedip bazýlarýnýn kazanacaðý bir “kazan kaybet” rekabetidir. Öte yandan son yýllarda gerçekleþen rekabet, bireyci deðerlerle cemaatçi deðerlerin oluþturduðu rekabet
mücadelesi þeklinde yayýlmaktadýr (Porter, 1994, s.23).
Yeni Uluslararasý Rekabetin Özellikleri
Yeni uluslararasý rekabette, uluslar geleceðin ekonomilerini tesis ederken yüksek hacim ekonomilerini deðil yüksek deðer ekonomilerini esas almaktadýrlar. Bu ekonomilerde pek az mamulün belirgin milliyeti olmaktadýr.
Burada önemli olan herhangi bir malýn imalinde, hangi ulusun bireyleri ne
deðer oluþturmuþ, ne tür bir tecrübeye sahip olmuþ ve bu tecrübeyi gelecekteki daha büyük deðer ilaveler için nasýl kullanmýþ olduðudur (Reich, 1994,
s.11). Öte yandan rekabetçi bir ülkede uzun vadedeki hayat standardýnýn ve
kiþi baþýna ulusal gelirin esas belirleyicisi üretkenliktir. Beþeri kaynaklarýn
üretkenliði onlarýn ücretini, sermayenin üretkenliði ise sermaye sahiplerinin
getirisini belirlemektedir. Yüksek üretkenlik sadece yüksek gelir düzeylerini
saðlamakla kalmaz, vatandaþlara uzun çalýþma saatleri yerine boþ zaman tercih etme fýrsatý da vermektedir. Ayrýca hayat standardýný daha da yükselten
kamu hizmetleri için ödenen gelirin kaynaðý olan ulusal geliri meydana getirip sürdüren de üretkenlik artýþýdýr. Bu artýþ ayný zamanda ekonominin sürekli olarak kalitesini de yükseltmektedir (Porter, 1994, s.39).
Öðrenen þehirler kapsamýnda yaþam boyu öðrenmeyi destekleme ve sos-
102 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
yal ve ekonomik yeniden oluþumlarýn rekabete yaptýðý katkýlar yer almaktadýr. Öðrenen þehir, olaðanüstü global deðiþimlerin yaþandýðý dönemlerde
kendini nasýl yenileyeceðini öðrenmeye çalýþan þehirdir. Yeni teknolojilerin
hýzlý yayýlýmý, ulusal sýnýrlarýn ötesindeki fikirlerin ve bilgilerin aktarýlabilmesi için önemli fýrsatlar sunar. Sermaye akýþýnda ve üretimde global deðiþiklikler saðlansa bile, ulusal ya da bölgesel ekonomilerin yönetiminde risk
ve belirsizlikler de yaþanabilmektedir. Ancak bu durumda gene öðrenme gelecekteki varlýðýn yaþamsal nedenidir.
Sürdürülebilir kalkýnmada ve rekabet gücünü arttýrmada öðrenen toplum, öðrenen þehir fikrini yüz yüze geldikleri deðiþimin gücüne yaratýcý olarak karþýlýk verebilmek için yaþamsal bir fýrsat olarak görmektedir.
Bu doðrultuda küreselleþmiþ ekonominin kontrol dýþý piyasa güçlerinin
egemenliði ile yaþanan hýzlý deðiþim daha da önemli duruma gelen KOBÝ’leri birtakým sorunlarla karþý karþýya býrakmýþtýr. Bu durum KOBÝ’ler, küçük
esnaf ve sanatkarlar ve yerel kalkýnmanýn temel dinamiði olan yerel yatýrýmcýyý olumsuz, beklenmedik bir dýþsal þokla karþý karþýya býrakmýþtýr. Bu durum ve uygulanan yanlýþ teþvik politikalarý ekonomik ve sosyal kalkýnmada
odak kabul edilen KOBÝ’lerin varlýklarýný devam ettirebilmelerini ya da iþlevsel etkinliðini gerçekleþtirebilmelerini oldukça zorlaþtýrmakta, teþviklere
ilgiyi bilinçsizce artýrýp yatýrýmlarý yanlýþ alanlara kanalize etmelerine neden
olmaktadýr. Çünkü deðiþim, KOBÝ’leri mevcut bilgi, deneyim ve iþleyiþin dýþýna çýkmaya zorlar. Ayný zamanda deðiþim, küçük esnaf ve zanaatkarlarýn
sürdürülebilir geliþmelerini saðlayacak taklitçilikten uzak geçmiþ deneyimlerini bugünle ve gelecekle süsleyici uyum ve geliþme politikalarýna kanalize edilmelidir. Bu durum gerçekleþmediði zaman kriz durumu baþarýsýz bir
yönetim sorununa baðlanýr.
Esnek ve uyum yeteneði fazla, yeniliklere ve geliþmeye, beþeri iliþkilere yatkýn, hýzlý ve etkili karar olanaðýna sahip olan KOBÝ’ler ve bünyenin uzuvlarý olan esnaf ve zanaatkarlar ve uygulama sahasý olan yerel ve kentsel
kalkýnma üzerindeki etkisi olumsuz rekabet, örgütsel-yapýsal yetersizlikler,
iþlevsel eþgüdümleme yoksunluðu kýsaca çevresel olumsuzluklar dolayýsýyla
krize girmeleri, iç dengelerin bozulmasýna, kaynaklarýn ve enerjinin anlamsýz bir þekilde harcanmasýna neden olmaktadýr. Bir de buna yöneticilerin yetersizliði ve yetkinsizliði eklenince kriz iyiden iyiye örgütün tüm yapýsýný sararak, yok etmeye uzanýr. Her ne kadar dýþ çevresel kriz kaynaklarý (doðal felaketler, genel olarak ekonomik belirsizlik ve dalgalanmalar, daralmalar, bozulmalar, anlaþmazlýklar ve huzursuzluklar, güçlü rekabet ortamý vs.), örgüt
içi kriz kaynaklarý kadar önemli ise de, içsel kriz kaynaklarýna dikkat çekmek, böylece kontrol edilebilirlik noktasýndaki faktörleri hiç deðilse kontrol
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 103
etme olanaðýný yakalama düþüncesini iþaret etmek bu çalýþmanýn yerel düþün
küresel davran þeklinde maratonel bir bakýþý benimsemek geçmiþin en derinliklerinden yola çýkarak yapýlan hatalarýn tekrarlanmamasý ve geleceðin ufuklarýný o derinlikte süsleme KOBÝ’lerin krize düþmesinin gerçek nedenleri
daha anlaþýlabilir kýlacak ve bu anlayýþta çözüm gerçekleþtirilecektir.
Glokalleþmeden (yerelleþmeden) globalleþme eðilimine doðru kayan ekonomilerde çok uluslu þirketler, uluslaraþýrý bir nitelik kazanmaya baþlamýþ,
delokal uluslarüstü bir pozisyona eriþme gayesi içerisine girmiþtir. Çok-uluslu þirketler; sermayenin birden fazla ülkenin giriþimcisine ait olmasý, ayný
anda birden fazla ulusal/bölgesel pazara hitap etmesi, yatýrýmlarýnýn dünyanýn çeþitli bölgelerine yayýlmasý gibi özellikleri ile dünya ekonomisinde önemli bir deðiþimin aracý olarak uluslararaþýrý firmalarda sermayenin KOBÝ’lerin, esnaf ve zanaatkarlarýn ulusal kimliðinin önemini azaltmýþ, buna
karþýlýk firmalarýn dünya ölçeðinde uygulamaya koyduklarý kendilerine özgü
kurum kültürlerinin öne çýktýðý, delokal uluslarüstü bir pozisyon almýþlardýr.
Son on yýlda dünya çapýnda doðrudan yabancý yatýrýmlar, dünya ticaretinden
4 kat daha hýzlý büyümüþtür. Bu þirketler, ekonomik avantaj nereyi gösterirse oraya yerleþecek, maliyetleri yerel hükümetlere ve vergi yükümlülerine
yýkacak, rahatsýz edilirse gitme tehdidini ortaya atacak; hem ücretleri hem de
sosyal maliyetleri aþaðý çekmek isteyeceklerdir.
Çok uluslu þirketlerin çoðalmasýyla ulusal sýnýrlarýn ortadan kalkmasý,
sermayenin söz sahibi olmasý, bölgesel bütünleþmelerin yaþanmasý ve bilgi
ve teknolojinin öneminin artmasý, bilgiye sahip emeðin ortaya çýkmasý gibi
olgular yeni bir çalýþma düzenini baþlatmaktadýr. Bu yeni çalýþma düzeni içinde verimliliðin yolu sorumluluk sahibi iþçi ile ortaklýktan yani iþbirliðinden, ekonomik birimler arasýnda sinerjik etkileþim, rekabet ve dayanýþmanýn
birlikteliðinden geçmektedir. Bu iþbirliðinde esneklik, rekabet, verimlilik ve
yenilikler önem kazanmaktadýr. Rekabet üstünlüðünün temel kaynaðý insanlar, bilgiyi üreten ve iþleyen insanlardýr. Bilgi bazlý yönetim bir bakýma deðiþimin yönetimidir. Alman Filozof Friedrich Nietzche’nin “Derisini deðiþtirmeyen yýlan ölür” sözü ve yine “Dýþýmýzdaki dünya bizden daha hýzlý geliþiyorsa, sonumuz yakýndýr”, diyen Joan F.Welch’in sözleri bilim ve teknoloji alanýndaki deðiþmelere ve özellikle enformasyon teknolojisindeki deðiþmelere atýfta bulunmuþlardýr. Bütün bu deðiþimler, baþta endüstri iliþkileri
olmak üzere, üretim teknoloji, yönetim, iþletmecilik anlayýþý, pazarlama, insan kaynaklarý yönetimi, eðitim ve istihdam gibi pek çok alandaki deðiþimlerden oluþmaktadýr. Bu deðiþimlerin dünyadaki deðiþim hýzýyla paralellik
arz etmesi gerekmektedir. Öte yandan dünya ekonomisindeki hýzlý geliþme
ihracat alanýndaki geleneksel yapýda hýzlý bir çöküþe neden olmuþtur. Bunun-
104 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
la beraber, devletin ekonomiye müdahale alanlarý daralmaya baþlamýþtýr. Konuya ihracat hizmetleri açýsýndan bakýldýðýnda ise; merkezi düzenlemelerin
gevþetilerek esnekleþtirilmesi ve idari yapýda yaþanan büyük deðiþim ile birlikte, özel sektörün kamunun önüne geçmesi ihracat yapýsýnda deðiþimlere
sebep olmaya baþlamýþtýr. Ülkeler arasýnda kalkan ekonomik sýnýrlar, iletiþim
teknolojisinde ortaya çýkan geliþmeler ve artan rekabet olgusu, “Fordist Üretim” ve “Taylorist Yönetim” anlayýþýnýn ortadan kalkmasý, ihracat yapýsýnda
da ciddi deðiþimleri beraberinde getirmiþtir. Schumpeter’in yýllarca önce iþaret ettiði gibi, ekonomik rekabetin özü denge deðil, sürekli deðiþme durumudur. Dünyadaki geliþmeler doðrultusunda, makro ve mikro düzeyde tüm organizasyonlarda deðiþim kaçýnýlmaz olmuþtur. Çok hýzlý yaþanan küreselleþme olgusu, toplumsal sistemin tüm alt sistemlerini ve bireylerini etkilemektedir. Küreselleþme olgusu ile ortaya çýkan yeni rekabet koþullarý, eskiye oranla çok daha sert ve imha edicidir.
Bu zorunluluk ve geliþmeler doðrultusunda, Türkiye’nin rekabet gücü ile ilgili literatür taramalarýndan yola çýkarak rekabet gücü yüksek ürünlerin,
zayýf, fýrsat ve düþük ürünlerin tespiti özetle SWOT versiyonu bir çalýþma
çeþitli alanlara yayýlarak ortaya konulacaktýr. Bu çalýþmada yukarýdaki tematik öðeler irdelenecektir. Bu tematik öðeleri ortaya koyarken bugüne kadar
yapýlan yurtiçi ve yurtdýþýndaki çalýþmalar ve teorik çerçeve referans çerçevesi olarak sunulacaktýr. Çalýþmanýn bu referans çerçevesinin kýsýtýnda teorik
olarak Klasik, Neoklasik, Fonksiyonel, K.Marx, Avusturya Ýktisat Okullarý ile mikro ve makro çerçevede rekabet anlayýþý çerçevesinde ulusal ve uluslararasý rekabette öne çýkan öðeler bulunacaktýr. Öte yandan yurtiçinde bugüne kadar yapýlan çalýþmalar kýsýtýnda, Aktan-Baysan (1984), ÝKV (1985),
DPT (1988), Güran (1990), TUSÝAD (1991), TÝSK (1995), ÝSO (1995), Öz
(1999), Kotan (2002), Yýlmaz (2003) ve Çiftçi ve TÝSK (2004) endüstriyel
rekabet gücü çalýþmalarý dikkate alýnmýþtýr. Özetle bu çalýþmada 1980’deki
dýþa açýlmayla birlikte 2005 yýlýna kadar olan evrede, Türkiye’de rekabetin
deðiþen doðasý ortaya konulmaya çalýþýlmýþtýr. Yurtdýþý çalýþmalar kýsýtýnda
Chaganti (1987), Porter (1990), Pilling (1991), Golden ve Dollinger (1993),
Ferguson (1994), Badrinath (1994), Kinni (1994), Hosley, Lau, Levy ve Tan
(1994), Moini (1995), Monkhouse (1995), Lim, Sharkey ve Kim (1996), Zairi (1996), Baghci (1996), Walley ve Thwaites (1996), HooleyCox, Shipley,
Faly, Beracs ve Kolos (1996), Flynn ve Flynn (1996), Bloodgood, Sapienzave Almeida (1996), Thompson ve Coe (1997), Jemmesson (1997), Mourdoukotas ve Papadimitriou (1998), Hsieh ve Lin (1998), Chaharbaghi ve Lynch
(1999), Ma (1999), Bilgin (1999), Beal ve Lockamy (1999), Taylor (2000),
Oliver (2000), Ma (2000), Johnsonve Busbin (2000), Beal (2000), Özgener
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 105
(2000), Rutihinida (2000), Kotorov (2001), Erginel (2001), Barney (2001),
Wong, Maher, Wang ve Long (2001), Jasimuddin (2001), Taylor (2001), Kuratko, Goodale ve Hornsby (2001), Tena, Llusar ve Puig (2001), Schetter
(2002), Ma (2002), O’Donnell, Glimore, Carson ve Cummins (2002), Waiker, Walker ve Wallace (2002) çalýþmalarý irdelenecek dünya ile uyum derecesi tespit edilecektir. Çalýþmada ayrýca öðrenen þehirler ve sürdürülebilir
kalkýnma açýsýndan rekabet gücündeki geliþmeler kapsamlý konular olarak
iþlenecektir. Bu kapsamlý çalýþma yukarýdaki rekabet gücü çalýþmalarýndan
bu çalýþmayý farklý kýlmaktadýr.
2. Globalleþmenin Getirdiði Deðiþimin Doðasý
Debisi yüksek bir nehir yataðýnda; nehrin ruhuna ve kaderine yabancýlaþmadan, ahlaki sorumluluk içerisinde nehrin akýntýsýna kapýlmadan, bilimsel sorumluluk alanýný daraltmadan, bilimsel ve ahlaki sorumluluðu, birlikteliði yaþamak, zaman ve mekan idraki açýsýndan tarihten geleceðe ve merkezden çevreye bir köprü oluþturmak uluslarýn, KOBÝ’lerin ve öðrenen kent organizasyonlarýnýn belirleyeceði toplumsal stratejilere katký saðlayabilecektir.
Bu stratejiler doðrultusunda dinamik bir uluslararasý çevrenin dinamik deðiþiminde bulunan toplumlar, KOBÝ’ler ve öðrenen kent organizasyonlarý; metodolojik derinlik saðlayacak olan zaman derinliði kapsamýnda tarihi olgularý ve mekan derinliði kapsamýnda ise coðrafi derinliði doðru tasvir, açýklama,
anlama, anlamlandýrma ve yönlendirme, olgunun gerçekliðine nüfuz edebilmeyi, sebep sonuçlarý doðru kurabilmeyi ve temel hedefi özgün bir duruþ ve
özgün bir çerçevede þekillendirmeyi esas almalýdýrlar. Bu baðlamda dinamik
bir uluslar arasý çevrenin dinamik deðiþiminde bulunan toplumlar, KOBÝ’ler,
küçük esnaf ve zanaatkarlar ve öðrenen kent organizasyonlarýnýn üç farklý
psikolojiyle üç farklý alternatifte toplandýklarý görülmektedir.
Birinciler, kendi dinamizmini sýnýrlayan statik bir tavýr içerisinde, uluslararasý yapýnýn dinamizminin geçmesini bekleyerek bütün tanýmlama ihtiyaçlarýný uluslararasý sistemin istikrara kavuþmasýna kadar ertelemektedirler.
Bu durumda özgüvensiz, kendi dinamizminden korkan statükocu bir yapýya
sahip olmaktadýrlar. Bunun sonucunda özgüven problemi, dinamizmi geçiþtirmek için vakit kazanma, kendi toplumsal potansiyellerini kontrol altýnda
tutma, kendi yerel varoluþlarýný koruma ve kaosun anaforundan korunma gibi menfi negatif sinerjiyle donatýlmaktadýrlar.
Ýkinciler; kendi dinamizmlerinin odaklandýðý güç unsurlarýný anlamlandýrmaksýzýn uluslararasý dinamizmin akýþýna kendilerini kaptýrmaktadýrlar.
Kendini tarih içerisinde bir özne olarak tanýmlama sýkýntýsý çekmekte ve tarihi akan bir nehir, uluslararasý güç merkezlerini bu nehri yönlendiren etken
106 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
unsurlar, kendini de bu akýþa kapýlmak zorunda olan sýradan bir nesne olarak
gören bir bakýþ içerisinde yapýlanmaktadýrlar. Bunun sonucunda ise, kimlik
tanýmlamasý problemi ile boðuþmakta, dinamizmin sarhoþluðunda vakti unutmaya yönelmekte, kendi toplumlarý ile yabancýlaþarak küresel trend trenini kaçýrmamaya çalýþmakta, yerel varoluþ amaçlarýndan koparak mümkün olduðunca çabuk bir zamanda küresel varoluþ alanlarýna ulaþmaya çalýþmakta
ve anafordan etkilenmeye çalýþmaktalar.
Üçüncüler ise kendi dinamizminin potansiyelini uluslararasý dinamizmin potasýnda bir güç parametresi haline dönüþtürebilme çabasý içine girmektedir. Bu tercih her iki dinamizmin kaynaklarýný da; mekanizmasýný da,
akýþ seyrini de resmedebilen, açýklayabilen, anlayabilen ve anlamlandýrabilen bir yaklaþýmýn ürünü olabilir. Bu yaklaþýmda ise, kendi tarih ve coðrafya derinliklerinden kaynaklanan bir özgüvene sahip olmanýn psikolojik gücü ile kendi dinamizmlerini bir güç oluþturma kanalýna akýtarak uluslararasý dinamizmin dengeye dönüþmesi sürecinde belirleyici bir stratejik performans gösterebilmektedirler. Bunun yaný sýra, vaktin her anýný geleceði þekillendirme potansiyelini taþýyan bir deðer olarak görüp, deðerlendirilemeyen
aný kaçan bir fýrsat olarak deðerlendirmektedirler. Ayrýca kendi toplumlarý ile tarihi bir yürüyüþe çýkarak, kararlýlýkla toplumun kendi bünyesinde barýndýrdýðý her dinamik unsuru zamanýnda ve gerektiði gibi kullanýrlar. Bununla birlikte kendi yerel varoluþ alanlarýyla küresel varoluþ alanlarý arasýnda
yeni bir anlamlýlýk iliþkisi kurarak, gelecek nesilleri tarihte onurlu bir özne
kýlacak zemini hazýrlamaya çalýþýr ve kaostan kozmosa geçiþin aktörleri olmaya gayret ederler.
Bu baðlamda KOBÝ’ler, küçük esnaf ve zanaatkarlar ve öðrenen kent organizasyonlarýnýn kentlerde öðrenmenin süreçsel boyutlarý açýsýndan þekildeki merdivenleri týrmandýklarý görülmektedir.
Þekil 1: Kentlerde Öðrenmenin Süreçsel Boyutlarý
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 107
Bu aþamalarda temsil ettikleri müþterinin bilinçlenmesi ve beklentilerinin (kalite, hýzlý servis, ucuzluk, ürünün estetik deðeri, güvenilir olmasý v.b.)
yükselmesi, yeni açýlan pazarlar ve beraberinde getirdiði pazar payý kapma
yarýþý, küreselleþme olgusu ve korumacýlýk, uluslararasý ve bölgesel bütünleþmelerin rekabet savaþlarýný kýzýþtýrmasý, sýcak savaþ taktik ve stratejilerinin soðuk savaþ taktik ve stratejilerine dönüþmesi, yeni teknolojik buluþlar,
bilgi teknolojilerindeki geliþmeler, bilgisayar kullanýmýnýn yaygýnlaþmasý, üretim sürecinde robotlardan yararlanýlmasý ve haberleþme alanýndaki hýzlý
geliþmeler, insan haklarý ve demokrasi alanýndaki geliþmeler dolayýsýyla organizasyonlarda insana saygýnýn önem kazanmasý ve bu faktörler ve bunlara
eklenebilecek birçok faktör, devlet dahil tüm organizasyonlarýn bu deðiþimleri fýrsat ve tehdit olarak deðerlendirecekleri yeni stratejileri ve ekonomik
reformlarý benimsemelerini gerektirecek yapýlanmalarý ön plana çýkarmaktadýr.
Þekil:2.Öðrenen Kent Ýçin KOBÝ Stratejileri
Kaynak: Melek Vergiliel TÜZ, Kriz Döneminde Ýþletme Yönetimi, (Ekin Kitabevi, Bursa: 1996), s. 7. Bernard
BODOUX, “Öðrenen Organizasyonlar”, Human Reseurces, Y.1.S.8 (Haziran 1997), s. 52. M.Tamer MÜFTÜOÐLU, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler; Sorunlar ve Öneriler, (Desen Ofset, Ankara: 1993),
s. 7. Selen DOÐAN, “Ýþletmeleri Sürekliliðe Götüren Yol: Kurumsallaþma ve Önemi”, Erciyes Ünv. ÝÝBF Dergisi, S.12 (1999), s. 144. Hüseyin ÖZGEN-Murat TÜRK, “Öðrenen Organizasyon Sistemi ve Bir Öðrenen
Organizasyon Modeli”, Amme Ýdaresi Dergisi, C.29, S.2 (Haziren 1996), s.77. Robert H. ROSEN
(Çev.Gündüz BULUT), Ýnsan Yönetimi, (MESS Ya. Ýstanbul:1998), s.176. , Beyza Oba FURMAN-Ayþe Can
BAYSAL, “Türkiye’de Þirket Ýdeolojileri”, 1994 Dokuz Eylül Ünv. Ýþletme Fakültesi, Kuþadasý 2. Yönetim
Kongresi Bildirisi, s. 219.
108 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Bu olumsuzluklarla beraber dünyadaki deðiþim trendiyle birlikte uluslararasý serbest piyasa kurallarýnýn geçerli olduðu dünya ekonomik konjonktüründe firmalar arasýnda yoðun ve acýmasýz bir rekabet süreci baþlamýþtýr.
Mega rekabet ya da hiper rekabet olarak adlandýrýlabilecek bu geliþmeler kamu, özel ve üçüncü sektördeki tüm organizasyonlarý deðiþime zorlamaktadýr.
Üretimin daha çok teknoloji aðýrlýklý olmasý, geliþmekte olan ülkelerin de
hammadde üstünlükleri ile katma deðeri yüksek ürünlerde geliþmiþ ülkelerle
rekabet edebilmelerini saðlamaktadýr. Organizasyonlarý deðiþime zorlayan
faktörler aþaðýdaki unsurlardan oluþmaktadýr.
Þekil.3. Deðiþim ve Devletten Sivil Topluma Doðru Güç Kaymasý Olgusu
Kaynak: Aktan, Coþkun Can (1999), “Toplumsal Dönüþüm ve Türkiye”, AD Kitapçýlýk Ýstanbul s.29
Deðiþim dinamikleri analiz edildiðinde devletten bireye doðru bir güç
kaymasý yaþandýðý saptanmaktadýr. Gerçekten de ekonomide serbestleþme, özelleþtirme, yerelleþtirme, gönüllüleþtirme, demokratikleþme gibi reformlarla
devletin gücünün, görev ve fonksiyonlarýnýn giderek daraldýðýný, buna karþýn
sivil toplumun gücünün geniþlediðini söylemek mümkün. Dünyada bu deðiþim
trendi tüm hýzýyla devam etmektedir. Bu faktörlerin yaný sýra, organizasyonlarý (holdingler, þirketler, küçük ve orta ölçekli firmalar, kamu iktisadi teþebbüsleri, kamu kurumlarý vs.) deðiþime zorlayan diðer faktörler þunlardýr:
* Global Rekabetin Artmasý,
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 109
* Uluslararasý ve Bölgesel Entegrasyonlarýn Önem Kazanmasý,
* Bilgi ve Ýletiþim Teknolojilerindeki Geliþmeler ve Sibernetik Devrim,
* Malzeme Teknolojisindeki Geliþmeler,
* Yeni Teknolojik Buluþlar,
* Yeni Oluþan Pazarlardan Pay Kapma Yarýþý,
* Ekonomik Kalkýnmanýn Ýtici Gücünün, Ýnsan Kaynaðý Olduðunun Anlaþýlmasý,
* Müþterilerin Bilinçlenmesi ve Müþteri Beklentilerinin Deðiþmesi,
* Uluslararasý Ticarette Standardizasyona Gidilmesi.
Þekil.4. Deðiþimin Boyutlarý ve Deðiþim Dinamikleri
Kaynak: Aktan, Coþkun Can (1999), “Toplumsal Dönüþüm ve Türkiye”, AD Kitapçýlýk Ýstanbul 1999, s.19
110 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Bu faktörlerin her biri belli bir süreçten geçtikten sonra deðiþimi zorunlu kýlmaktadýr. Mesela kamu yönetiminin yeniden düzenlenmesi belirli bir
dönemde yapýlýp tamamlanan bir iþ deðil, bir süreçtir. Kamu yönetiminin oluþturulmasý yalnýzca örgütsel yeniden yapýlanma ile baþarýlamaz. Yapýsal iyileþtirmeler yanýnda yönetilenlerin özlemi, hýzlý, etkili, açýk, hukuka saygýlý ve yolsuzluklardan arýndýrýlmýþ bir kamu yönetimidir. Bu yönetimin esaslarý ise,
* Dünya klasmanýnda altyapýsý olan bilgi tabanlý bir ekonomi,
* Kendini hayat boyu öðrenmeye adamýþ bir toplum,
* Teknolojik yenilemenin en ön safýnda ve dünyadaki en güçlü rekabetçiler arasýnda yer alan bir ekonomi,
* En yüksek çevre standartlarý için çalýþan bir toplum,
* Sosyal katýlýmcý ve çoklu kültürlü bir toplumdur.
Hýzlý, etkili, açýk, hukuka saygýlý ve yolsuzluklardan arýndýrýlmýþ bir sürecin iþlemesine imkan tanýndýðýnda ise yatýrýma uygun iklimlerde yerli ve
yabancý birçok küçük ve büyük iþletme için saðlýklý zeminlerde faaliyet yapma imkaný oluþacaktýr. Aþaðýdaki þekilde bu saðlýklý sürecin iþlemesi için
belli baþlý sorunlardan yola çýkarak öðrenen kentlerde ve KOBÝ’lerde olasý
yatýrým iklimini engelleyen sorunlar ve çözüm önerileri sunulmuþtur.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 111
Þekil. 5. Yatýrýmlar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Kaynak: Çiftçi Hakký, Kovancýlar Birol vd. (2005), Maliye Hesap Uzmanlarý Vakfý Bilimsel Araþtýrma
Yarýþmasý derece alan eserlerinin Özetinden tarafýmca derlenmiþtir.
Bunun yaný sýra, KOBÝ’lerin ve öðrenen kentlerin küreselleþen dünyada
yatýrým cazibesini belirleyen unsurlar; ekonomik ve politik denge karþýlaþtýrmalý, rekabetçi avantajlar, mülkiyet haklarýnýn korunmasý ve yabancý ticaret
sahalarý açýsýndan aþaðýdaki tabloda verilmiþtir:
112 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Tablo:1. Küreselleþen Dünyada Ülkelerin Yatýrým Cazibesini
Belirleyen Unsurlar
Kaynak: Kovancýlar, Birol (2005), “Türkiye’de Yatýrým Ýkliminin Geliþtirilmesi ve Ýstihdam” konulu
Maliye Hesap Uzmanlarý Vakfý Ekonomik ve Mali Araþtýrma Yarýþmasý, MHUV Yayýný, Ankara
Yerli ve yabancý yatýrýmcýlarý cezbedecek diðer bir politika aracý ise teþvik belgeli yatýrýmlar için sunulan imkanlardýr. Bu ise Þekil 6’da topluca derlenip sunulmuþtur.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 113
3. Öðrenen Kentler ve KOBÝ’ler
Sürdürülebilir kalkýnmada ve rekabet gücünü arttýrmada öðrenen toplum, öðrenen þehir fikrini yüz yüze geldikleri deðiþimin gücüne yaratýcý olarak karþýlýk verebilmek için yaþamsal bir fýrsat olarak görmektedir. Ýngiltere’de “öðrenen þehir” olarak nitelendirilen þehirlere bakýldýðýnda baþlangýç
aþamasýnda, baþvurulan yöntemler farklýlýklar göstermektedir. Ancak bu aþa-
114 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
mada birtakým temel unsurlarýn gerekli olduðu varýlan genel kanýdýr. Bununla ilgili unsurlara aþaðýda deðinilmiþtir (http://www.lifelong.co.uk).
a. Anahtar Bireyler
b. Anahtar Kuruluþlar
c. Çekirdek Grup
d. Ekonomik Hayata Katýlan Daha Geniþ Gruplar
e. Anahtar Ýþverenler
Dünyada þehirler, kendilerini yenilemek için ilgili kesimlerin kullandýðý
öðrenme yöntemleri bakýmýndan çeþitlilik gösterir (Larsen, 1999, s.2-3).
ABD’de Pittsburg’da çelik endüstrisinin çöküþü, yoðun yeniden yapýlanmaya yönelik eðitim programlarý ile önlenmiþtir. Japonya’da, Kakegawa’da
þehrin canlandýrýlmasý, vatandaþlarýn katýlýmý ve de içsel yatýrýmlarý cezbeden hýzlý tren sayesinde mümkün olmuþtur. Alman þehri Jena ekonomik ve
kültürel deðiþimin bir diðer örneðidir. Doðu ve Batý Almanya’nýn yeniden
birleþmesinden önce, Jena’nýn ekonomisi, sadece bir Doðu Almanya þehri
konumundan ibaret deðildi; Cat Zeiss Optik ve enstrümantasyon kompleksi
idi. Sahip olunan teknolojik altyapý, bugünün Jena’sý için katalizör görevini
görmüþtür. Zeiss kompleksi 68.000 nüfusa sahip Jena’da 23.000 kiþinin istihdamýný saðlamaktaydý. Ýzlenen “öðrenen þehir” modeline dayalý kalkýnma
stratejisi, bugün Jena’yý ileri teknoloji bölgesi ve 200 kadar iddia sahibi firmanýn kurulu bulunduðu þehir konumuna getirmiþtir. Özellikle bio-teknoloji
alanýnda istihdam olanaklarý giderek artmakta ve büyük geliþme kaydedilmektedir. Bu genel ekonomik ve kültürel deðiþimler fark edilir bir hýzla gerçekleþmiþtir. Son altý yýlda Friedrich Schiller Üniversitesi, Batý Almanya’dan
gelen profesörler ile üniversite kadrolarýnýn % 85’ini deðiþtirmiþtir. Ýlk ve
ortaokullarda eðitim düzeyi yukarýya çekilmiþ, Thringia’da yaklaþýk 32.000
öðretmen profesyonel ve politik anlamda deðerlendirilmiþtir.
Öðrenen bölgenin Fransýz örneði, Poitiers çevresidir. Önceleri aðýrlýklý
olarak tarýmsal karakterli olan bu bölge, iletiþim teknolojisi, multimedya ve
kalifiye düzeyi yüksek iþgücüne sahip bir bölge olma yolundadýr. Bölgede
“Futuroscope” adýyla eðitim ve boþ zaman faaliyetlerinin gerçekleþtirildiði,
araþtýrma-geliþtirme faaliyetleriyle birleþtirildiði bir “tema parký” kurulmuþtur. Buraya 70 firma çekilerek, 1500 kiþiye parkýn içinde, 12.000 kiþiye de
bölge genelinde iþ yaratýlmýþtýr. Geliþimin büyük bir bölümü kamusal finansman olanaklarý ile gerçekleþtirilmiþtir.
Ýskandinavya’nýn Oresund bölgesi iki ülke arasýnda kalmýþ, gelenekselden 21.yy’ýn bilgi yönelimli endüstrilerine taþýnan bir bölgedir. Sembolik pasaj olarak da adlandýrýlan bu bölge, 2000 yýlý içinde Danimarka’nýn Kopen-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 115
hag þehri ile Ýsveç’in Malmoe þehri arasýnda inþasý tamamlanacak 16 km. uzunluðundaki köprü ve tünel ile gerçek niteliklerine kavuþacaktýr. Ara-sýnýr
bölgesi, Ýskandinavya’da büyük ölçüde araþtýrma-geliþtirme olanaklarý, birinci sýnýf eðitim kurumlarý ve teknolojik know-howlar yoðunlaþacaktýr.
175.000 firma 2.8 milyonluk bölge nüfusunun 1.4 milyonunu istihdam edecektir. Ýki bölgeyi birleþtirecek köprü ve tünel kaçýnýlmaz biçimde araþtýrma,
eðitim ve yatýrým politikalarýnda yeni yaklaþýmlar getirecektir.
Ýspanya’nýn Andalusia bölgesi bir diðer geliþme modelini sunmaktadýr.
Bilinenin aksine, yüzünü Afrika’ya dönmüþ, ýlýman bir iklimden, tarihi deniz
limanlarýndan, yoðun tarým ve zengin kültürel mirastan yararlanan, tarihi potada eriten ve turistlerin dikkatini çeken zengin bir Ýspanyol bölgesi deðildir.
Þimdilerde faaliyetlerini çeþitlendirmek için bilinçli olarak çaba göstermektedir. Seville, Malaga, Cadiz, Cordoba ve Granada gibi iyi üniversitelerin bulunduðu þehirlerde son dönemlerde iletiþim, teknoloji ve araþtýrma yatýrýmlarý, yeni firmalarý ve giriþimcileri ortaya çýkarmaktadýr.
Avrupa’da en büyük yeniden geliþtirme projelerinden biri Londra’nýn
doðusunda Kent-Thames bölgesindedir. 30 yýldan beri, bu endüstriyel sistemin biçimlendirilmesi için 4 milyar sterlin yatýrýlmýþtýr. 15.000 kiþinin istihdam edildiði çimento fabrikasýnýn öncülüðünde, gerekli altyapý ve ticari geliþmenin dýþýnda, Avrupa kýtasý ile hýzlý tren hattý baðlantýsý, 30.000 yeni ev
ve çeþitli ofis kompleksleri, bu bölgeye 50.000 yeni çalýþanýn kolay ulaþabilmesi için Londra-kent Belediye Meclisi tarafýndan gerçek bir öðrenen bölge
yaratmak için plana koyulmuþtur. Özel sektörün desteklediði 20 ilk ve 10 ortaokul inþa edilmektedir. Ýngiltere’nin diðer þehirlerinde, kendilerini yenilemek için toplumun kullandýðý öðrenme yollarý bakýmýndan çeþitli örnekler
bulunmaktadýr (OECD, 1999, s.15-16). Liverpool’da, teknoloji, okullarý ve
toplumun öðrenen kesimlerini birbirine baðlamak için kullanýlmaktadýr, Southampton’da, nüfusun tamamýnýn bilgi teknolojileri konusunda eðitilmeleri
konusunda hedefler oluþturulmuþtur; Swansea’da, Avrupa Fonu kullanýlarak,
bilgi teknolojisi aðý geliþtirilmektedir; Sheffield öðrenme merkezleri yerel aðýný geliþtirmekte; “Citinet”, “dünya parmaðýnýz ucunda” sloganýyla evleri,
okullarý, iþletmeleri ve halk merkezlerini birbirine baðlamýþtýr; Hull’da halkýn eðitimine odaklaþan geniþ tek bir þehir ve “Yeniden Oluþum Bütçesi”
teklif edilmiþtir. Þehrin ekonomik geliþme stratejisinin anahtar unsuru olarak
öðrenmenin yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiði vurgulanmýþtýr. Glasgow’da, “Glasgow Öðrenme Anlaþmasý” çerçevesinde öðrenmenin yerleþtirilmesine, özellikle gençlerin projeler içinde yer almasýna ve küçük iþletmelerde çalýþanlarýn geliþtirilebilmesi için programlarýn gerçekleþtirilmesine gayret gösterilmektedir.Yukarýda verilen ülke örneklerinde de görüldüðü üzere rekabet gü-
116 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
cü ve sürdürülebilir kalkýnma öðrenen þehirlerle daha büyük ivme kazanmaktadýr. Bu çalýþmada rekabeti artýran öðrenen þehir uygulamalarý, Avrupa
Birliði’nin de sürdürülebilir kalkýnma açýsýndan önem verdiði olgularýn baþýnda yer almaktadýr (Tekeoðlu v.d., 2000).
3.1. Öðrenen Þehir/Bölge
Öðrenen þehir; önemli deðiþimler geçiren küreselleþen bir ortamda, geliþen diðer þehirlere göre geride kalmayý önleyecek ve kendi kendine deðiþen
ortama uyum saðlanmasýna yardýmcý olacak, süreklilik gösteren öðrenme çabalarýný ahenk içinde icra eden bir þehir (bölge) özelliðindedir. Öðrenen þehirler, global deðiþimlerde bilim ve teknoloji alanýndaki geliþmeleri kullanýp,
süreklilik arz eden bir öðrenme süreci içinde ulusal ve/veya bölgesel anlamda diðer ülke/þehir/bölgelere göre daha ileride olabilmeyi saðlayan bir uygulama ve/veya sistemdir (Blunket, 1998). Tipik bir öðrenen þehir/bölge; geniþ
bir ilgi alanýna sahip aktif katýlým gösteren ortaklar aracýlýðýyla baþarýlý olabilecektir. Bu anlamda geniþ ilgi alanýna sahip muhtemel aktif ortaklar þu þekilde özetlenebilir (Blunket, 1998):
* Toplumsal örgütlerde ve ticari birliklerde üye olarak çalýþan bireyler,
* Her düzeyde eðitim verebilecek olan kiþi veya kurumlar,
* Her sektörde farklý büyüklükteki kurum, kuruluþ ve organizasyonlarda
çalýþanlar,
* Anahtar konumundaki kurum ve kuruluþlar (yerel yönetimler, ticaret
ve sanayi odalarý, iþletme örgütlenmeleri, bölgesel kalkýnma ajanslarý, bölgesel örgütlenmeler vb. gibi).
Öðrenen þehir, yerine ya da büyüklüðüne bakýlmaksýzýn bir þehir, bölge,
toplum ya da bir kuruluþ olabilir. Öðrenmenin deðerinin algýlanmasýnda, kültürel deðiþimin saðlanmasýnda sosyal ve kurumsal iliþkilerin gücü kullanýlýr.
Bu açýdan bakýldýðýnda, öðrenmenin iki farklý boyutu söz konusudur: Birincisi, formel ya da informel eðitimden geçmek suretiyle, kiþilerin bilgi, beceri ve anlama yeteneði gibi nitelikleri edinimini ifade eden “bireysel öðrenme”dir. Ýkincisi ise, organizasyonlarýn, yani firmalar, eðitim ve araþtýrma kurumlarý, gönüllü kuruluþlar v.b.lerinin kendi içlerinde ya da aralarýnda olan
“kolektif” ya da “kurumsal” öðrenmedir. Öðrenen þehirler, öðrenmeyi, toplumun bütün kesimlerini içine alan sosyal birleþmenin, yeniden oluþumun ve
ekonomik geliþmenin saðlanmasýnda bir araç olarak kullanýr. Öðrenen þehirler; 21. yüzyýlýn bilgi toplumlarýna, inkübatörler (ilk geliþme merkezleri) ve
yönlendiriciler olarak hizmet eden, gerekli kaynaklarýn, kurumsal yapýlarýn,
modern teknolojilerin ve karmaþýk deðerlerin doðru karmasýný sunabilen yapýlanmalardýr (Larsen, 1999).
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 117
Öðrenen þehrin ya da bölgenin tek bir tanýmý yoktur; bununla beraber,
kavram, buluþ ve buluþu destekleyen sistemlere yönelik teorilere dikkat çekmektedir. Öðrenen þehirler ve bölgeler için, geliþimin özünde, öðrenmenin
ve buluþun yerleþmesinin gerektiði genel kabul görmüþ bir düþüncedir. Öðrenmede süreklilik ile bilgi ve iletiþim teknolojilerinin yaratýcý kullanýmlarý
da esastýr. Sonuçta bütün çabalarýn nedeni ekonomik faaliyetlere destek olmaktýr. Öðrenme ile toplum, giderek daha fazla esnek yapýya kavuþur ve teknolojik olarak güncelleþtirilmiþ iþgücü ortaya çýkar. Bununla birlikte iyileþtirilmiþ ücretler ve istihdam olanaklarý da saðlanýr (Lifelonglearning, 2004).
Öðrenen þehirlerin, birbiri ile baðlantýlý iki temel amacý söz konusudur.
Bunlar:
1) Yaþam boyu öðrenmeyi desteklemek,
2) Sosyal ve ekonomik yeniden yapýlanma oluþumlarýnýn nasýl gerçekleþtirileceðini öðrenmek.
Yerel ve global pazarlarda varolabilmek için, bireylerin ve kuruluþlarýn,
özelliklerini ve yeteneklerini artýrmak, bilgilerinin kalitesini yükseltmek, deðiþimin doðasý gereði bir zorunluluktur. Bu nedenle ilgili taraflarýn öðrenme
sürecine dahil olmalarý için cesaretlendirilmeleri gereklilik arz etmektedir.
Öðrenen bölgeler, bölgelerin geliþim kabiliyetleridir. Öðrenen bölge, iþletmeler arasý iþe ait þirket prosesleri ve pratiksel birlik ile iliþkili olan mevcut bilgi tabanlarýnýn ve bölgedeki Ar-Ge altyapýsýnýn öðrenme, farklýlaþtýrma, rekabet gücünü yükseltme amacýný saðlayabilen bir sistemdir. Bir bölgenin iþletme merkezli ekonomik geliþimini esas nokta olarak kabul eder. Öðrenme süreci, aktörlerin sorumluluklarýnýn yanýnda tartýþma ve iþbirliklerinin
ortaya çýkmasýnda, esnek að yapýsý içinde iliþkilerin azalmasýnýn önünde sürekli öðrenme baþarýsýnýn ortaya çýkmasýnda bölgenin geliþmiþliðini etkin
hale getirir (Tekeoðlu v.d., 2000).
Öðrenen bölgeler “iþin ve eðitimin aðlarla birbirine baðlanmasý” ya da
öðrenme yeteneðinin geliþtirilmesi olarak tanýmlanabilir. Buradaki öðrenme
yalnýzca bireysel öðrenmenin geliþtirilmesi deðil ayný zamanda bölgesel geliþmedir. Öðrenme süreci bireysel öðrenmeden bölgesel öðrenmeye giden ve
süreç boyunca bölgedeki sürekli geliþimi zorunlu kýlan bir faaliyettir. Karmaþýk bir sistem olarak öðrenen bölge, bölgenin kendi potansiyelini, yeteneðini ve yönetim yapýsýný geliþtirmesidir. Geliþim sadece aktörlerde deðil ayný zamanda bölgenin çevresi, bölgesel yapýnýn üst ve alt inþasýnda ve bilgi
yoðun ortaklýklar oluþturmayý içerir. Kýsaca sabit, duraðan yapýlarýn açýlmasýna ve harekete geçirilmesine çalýþýr” (Altýnok v.d., 2004).
OECD’nin 1999 yýlýnda yayýnladýðý “Learning Cities and Regions (Öðrenen Þehirler ve Bölgeler)” baþlýklý raporunda, topluluk içinde yer alan ül-
118 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
kelerin bilgi esaslý ekonomiler olma yolunda koþullandýklarý ifade edilmiþtir.
Raporda, ulusal ve uluslararasý iktisadi kaynaklarýn, gerçekleþtirilen mal/çýktý üretimi miktarýndan ziyade, sahip olunan insan kaynaðý, onun yeteneklerinin profili ve bilgi kapasitesi ile tanýmlanmaya baþlandýðýna yer verilmiþtir.
Endüstriyel ekonomiden, bilgiye dayalý ekonomiye geçiþte ortaya çýkan deðiþikliklere Tablo 2’de yer verilmiþtir.
Tablo 2. Bilgiye Dayalý Ekonomiye Geçiþte Ortaya Çýkan Deðiþiklikler
Kaynak: Richard Florida, “Learning Regions, Futures, Vol.27, No.5
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 119
Tablo 3. Öðrenen Þehrin Özellikleri
Kaynak: Newtels, 2000
120 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
“Öðrenen Þehir” çalýþmalarýnýn ilk aþamasý, toplumun bütün kesimlerinin öðrenmeye katýlýmýný teþvik etmek ve geliþimini saðlamak amacýyla, sektörler ve kuruluþlar arasýnda ortaklýklar oluþturmaktýr. Bu ortaklýklarda (Lifelonglearning, 2004):
1) Bireysel, toplumsal organizasyonlar,
2) Her kademeden eðitmenler,
3) Sektör ve büyüklük farký olmaksýzýn bütün kuruluþlarda istihdam edilen çalýþanlar,
4) Anahtar kurum/kuruluþlar (yerel yönetimler, ticaret ve sanayi odalarý,
bölgesel geliþmeye yönelik çalýþan kurum/kuruluþlar) yer almaktadýr.
Bu ortaklýklar:
* Kamu ve özel sektörlerden, ilgili kesimleri barýndýran geniþ bir yelpazede olduðundan, toplum kalkýnmasýnda sinerji etkisi yaratýr.
* Topluma sunulan formel, enformel ya da çalýþmaya dayalý olan deðiþik
öneriler arasýnda uyumu saðlar.
* Sektörler arasýnda, eðitim ve istihdamýn her düzeyi ile iletiþim kurar.
* Öðrenmenin baþarýya ulaþmasý için ve harekete geçirici unsur olmasý
bakýmýndan medyayý kullanýr.
Yukarýda belirtilen ortaklýklar, geniþ kamu diyaloðunun birer parçasý olmayý gerektirir. Amaçlarý, toplumun geleceðini küresel deðiþim çaðýnda aydýnlatmaktýr. Geleneksel olarak, kamu hizmetleri, müþterileri olan halka çoðu kez danýþýlmaksýzýn ve katýlýmý saðlanmaksýzýn ulaþtýrýlmaktadýr. Topluma hizmet etmek için yaratýlan demokrasi, toplumun isteklerine dayandýrýlmamaktadýr. Birçok þehir ve kasaba, günümüzde bölgesel demokratik uygulamalarýn önemli geleneklerini güçlendirmenin yeni yöntemlerini araþtýrmaya baþlamýþ ve yeniden oluþum için katýlýmýn faydasýnýn yadsýnamaz olduðunu anlamýþtýr. Gerçek öðrenen toplumlar, nasýl yönetilmeleri gerektiðinin ve
nasýl deðiþeceklerinin bilincinde olan ve bunun da öðrenme sürecine dahil
olmalarýyla mümkün olacaðý bilincini taþýyan toplumlardýr. Bu süreç, isteklerini ve ihtiyaçlarýný açýkça ifade edebilen vatandaþlar (insanlar) talep eder.
Eðitim sistemi de böylesi bir öðrenme kültürünün deðiþiminde önemli bir
unsurdur (Lifelonglearning, 2004).
Aþaðýdaki þekil incelendiðinde; öðrenen þehir/bölge çalýþmalarýnda giriþ
aþamasýnda yapýlmasý gerekenler görülmektedir. Burada yapýlacaklar üç aþamada; “Politika: Ýlkeler, uygulama; Karar verme, ürün; Planlar ve politikalar” þeklinde gerçekleþtirilmektedir. “Uygulama: Karar verme” aþamasýnda;
veri analizleri, senaryolar ve etkileri, konsültasyon, ortak çalýþma, deðerleme, düzenlemeler, uyarýlar, ortak bir kararla özel amaç için bir bölge ayrýl-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 121
masý çalýþmalarý yapýlmaktadýr.
Þekil 7: Öðrenen Þehir/Bölge Ýçin Giriþ Aþamasýnda Yapýlmasý Gerekenler
Kaynak: Candy, 2002
Öðrenen toplumun 10 özelliði þu þekilde özetlenebilir (Longworth, 2002):
1. Öðrenme hayat boyu sürecek bir faaliyet olarak kabul edilmelidir.
2. Öðrenme sürecine dahil olanlar kendi geliþimleri için sorumluluk almalýdýrlar.
3. Deðerleme bir baþarýsýzlýktan çok bir geliþmeye/ilerlemeye iþaret etmelidir.
4. Yetenek/yeterlilik, kiþisel ve bir deðerin parçasý biçiminde, takým çalýþmasýyla bilgiye ulaþmak suretiyle deðerlenecektir.
5. Öðrenme; performansý artýrmaya yönelik olarak birlikte çalýþan herkesin yani öðrenciler, aileler, öðretmenler, iþçiler ve toplumun diðer kesimleri
arasýndaki bir ortaklýktýr.
Yukarýdaki mevcut 5 ilkeye “Avrupa Yaþam Boyu Öðrenme Ýnisiyatifi”
5 ilke daha eklemiþtir:
6. Herkes diðerlerinin öðrenmesine katkýda bulunmak için bazý sorumluluklar almayý kabul etmelidir.
7. Erkekler, kadýnlar ve toplumun bir parçasý olan engelli insanlarýn öðrenme fýrsatlarýna ulaþabilmelerinde eþitlik saðlanmalýdýr.
8. Öðrenme kavramý, içinde eðlence ve ödülü beraberinde barýndýran bir
yaratýcýlýk faaliyetidir.
122 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
9. Öðrenme daha geniþ bakýþ açýsýný, zihnin açýlmasýný, daha toleranslý
olmayý, diðer kültürlere, ýrklara, geleneklere vb.lerine daha anlayýþlý ve saygýlý olmayý içerir.
10. Öðrenme bireysel olarak, aile içinde, toplumda ve dünya genelinde
büyük ölçüde önemi bilinen bir kavramdýr.
Öðrenen bölgenin ilgili taraflara saðlayacaðý faydalar aþaðýdaki gibi özetlenebilir (Alphait, 2004):
1. Ortaklýklarý, bilgi aðýný ve kümeleri tesis eder.
2. Kaliteyi geliþtirir, bölgelerdeki sektör taraflarýna zamanýnda bilgi akýþý saðlar.
3. Destinasyonda yüksek seviyeli öðrenme becerisi saðlar.
4. Kaliteli ürün ve hizmet oluþturur.
5. Yenilik geliþtirme kapasitesini açýða çýkarýr.
6. Performansý ve çýktýlarý artýrmak suretiyle büyük bir rekabet gücünü
ortaya çýkarýr.
7. Daha fazla özerklik saðlar.
8. Daha büyük çalýþma alanlarý esnekliði saðlar.
9. Giriþimci mantýðýyla çalýþýr.
10. Deðiþen teknolojiyle çalýþýr.
11. Küreselleþme ve küresel deðiþimlere karþý uyarlayýcý stratejiler geliþtirir.
12. Daha sürdürülebilir bir biçimde nasýl çalýþýlmasý gerektiði anlaþýlýr.
13. Bilgiye tam olarak eriþmek suretiyle yaþam kalitesinin yükselmesinden zevk alýnmasýný saðlar.
Öðrenen bölge kavramý içerisinde, ileriye gitmesini saðlayan 3 dinamik
çemberi vardýr (Alphait, 2004):
1. Taraflarýnýn dinamik çemberi (merkez): Bir bölgedeki birbirleriyle
kaynaþarak ortaklýk kuran, aða katýlan, yukarýdan aþaðýya veya aþaðýdan yukarýya koordinasyonu gerçekleþtiren taraflardan oluþan çember.
2. Öðrenmenin dinamik çemberi (orta): Stratejik bilgilerin, öðrenmenin,
danýþmanýn/rehberliðin ve desteðin oluþturduðu çember.
3. Rekabet için iþçilik faktörlerinin çemberi (dýþ): Yenilik içerisinde bilgi deðiþimi için iþçilik þartlarýný, örgütsel yapýyý ve yeterlilikleri dikkate alan rekabetteki geliþmelerden oluþan çember.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 123
Þekil 8: Dinamik Öðrenme Piramidi
Kaynak: Cedefop, 1998
Öðrenme piramidi, öðrenen bölge kavramý içerisinde bu faaliyetin her
bir seviyesini göstermektedir. Þekilde seviyelerin bölgesel aðla nasýl entegre
olduðu görülmektedir. Bu sistemde her bir seviye kendisine ve bütüne önemli deðerler katmaktadýr. Öðrenen bölgeler ile tek amaca yönelik bir ortaklýk
yapýsýnýn oluþumu, bölge için kalitenin yükseltilmesi ve zamanýnda bilgi akýþýnýn saðlanmasý, bölgeye ait ileri düzeyde öðrenmenin saðlanmasý, kent açýsýndan kaliteli ürün ve hizmet yaratýlmasý, bölgenin tanýtýmý açýsýndan yenilikçi bakýþ açýlarýnýn ortaya çýkmasý, bölgenin rekabetçi yapýsýnýn artýrýlmasý, bölgenin daha baðýmsýz bir yapýya kavuþmasý, daha esnek çalýþma ortamlarýnýn oluþmasý, deðiþen teknolojiyle farklý çalýþma ortamlarýnýn oluþmasý, küresel ortam ve deðiþimlere yönelik uygun stratejiler geliþtirilmesi ve
tam bilgiye ulaþmak suretiyle hayat kalitesini yükseltme olanaðýna ulaþýlmasýna sebep olmaktadýr (Cedefop, 1998). Öðrenen þehir/bölge için vizyon oluþturma süreci aþaðýda özetlenmektedir (Walters ve Etkind, 2005):
124 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Tablo.4. Öðrenen þehir/bölge için vizyon oluþturma süreci
Öðrenen þehir/bölge için vizyon oluþum süreci kapsamýnda; eðitim, ortaklýk ile bilgi aðlarýnýn oluþturulmasý, bilginin yayýlmasý ve sonrasýnda yaþam boyu öðrenme neticesinde, sosyal birleþme ve tüm bu olgularýn bir yaþam biçimi/stili haline gelmesi gerçekleþmektedir. Tüm bu gerçekleþtirilen aþamalar sonucunda öðrenen bölge/þehir için vizyon geliþtirilmiþ olacaktýr.
Þekil 9: AB Öðrenen Bölge Yol Haritasý
Kaynak: Sillence, 2004
Öðrenmeyi, toplumun bütün kesimlerini içine alan sosyal birleþmenin,
yeniden oluþumun ve ekonomik geliþmenin saðlanmasýnda bir yol olarak
kullanmak mümkündür. Buna örnek bir yol haritasý yukarýda AB’de öðrenen
bölgeler yol haritasý olarak sunulmuþtur.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 125
Mükemmel öðrenen þehir bölgesi modeli üzerinde durulmadan önce kent
deðer zinciri ve destinasyon yönetimi modelinin açýklanmasýnda yarar bulunmaktadýr.
Þekil 10: Deðer Zinciri ve Destinasyon Yönetimi Modeli
Kaynak: Sillence, 2004
Yukarýdaki þekilden de anlaþýlacaðý gibi; kentten yararlanan tüm kesimler dikkate alýnarak yani bu kesimlerin ahenk içinde ortak çýkarlarý için bir amaç etrafýnda toplanmalarý saðlanarak, bir “Deðer Zinciri” yaratýlýp en uygun destinasyon yönetimi saðlanabilir. AB kapsamýnda mükemmel öðrenen
kent bölgesi modeli üzerinde çalýþmalar yapýlmaktadýr. Aþaðýda mükemmel
öðrenen kent bölgeleri için birinci düzey, bir þekil yardýmýyla açýklanmaya
çalýþýlmaktadýr.
126 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Þekil 11: Mükemmel Öðrenen Kent Bölgesi
Kaynak: Sillence, 2004
Mükemmel bir öðrenen kent bölgesi modeli kurmak için öðrenme piramidi odaklý, ana gruplar ve öðrenme deneyimleri sunanlar ile talep edenlerin
birlikte etkileþimleriyle kent deðer yaratma zinciri ve destinasyon geliþtirme
olanaklarý ortaya çýkmaktadýr. Bu süreç içinde çýkar gruplarýnýn görüþleri de
sürekli gözden geçirilmektedir. Bu süreci önemli hale getiren, ana gruplar içinden çýkan öðrenme deneyimleri sunanlar ile talep edenlerin öðrenme piramidi çerçevesinde birbirlerini etkilemeleridir.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 127
Þekil 12: Mükemmel Öðrenen Kent Modelinin Ayrýntýlarý
Kaynak: Sillence, 2004
Mükemmel öðrenen kent bölgeleri modelinin ayrýntýlý hali ikinci düzey,
Þekil 3.6’daki gibidir. Burada öðrenme deneyimlerini sunanlar (bölgesel eðitim yetkilisi, üniversiteler, özel kesim eðitim danýþmanlýk, bölgesel mesleki
eðitim, on-line eðitim, TV kanallarý) ile talep edenler (okuldan ayrýlanlar, yerel yönetim personeli, mikro iþletme çalýþanlarý, yerel medya organlarý) karþýlýklý olarak birbirlerini etkileyerek; KOBÝ’lerde iletiþim yetenekleri, müþteri haklarýný koruma eðitimleri, kalite ödülleri, Avrupa tema parký ile ilgili
doküman hazýrlanmasý ve KOBÝ-mikro iþletme için að hazýrlanmasý aþamalarýnýn gerçekleþtirilmesini saðlarlar. Bu arada öðrenme deneyimleri sürekli
devredilir.
Öðrenen bölge/þehir kapsamýnda çoklu çýkar gruplarý açýsýndan problem
çözme süreci modeli (Alphait, 2004):
* Problem: Benzer KOBÝ’lerde diðer ülkelerdekine göre KOBÝ sayýsýnýn
azalmasý, beraberinde bölgesel diðer iþletmelerde kazanç kaybý oluþmasý ve
iþsizliðin artmasý.
* Problemle karþý karþýya kalan çýkar gruplarýnýn belirlenmesi: Hükümet, yörede faaliyette bulunan etki altýnda kalan iþletmeler, mevsimlik iþgücü, okul bitirip iþ arayanlar.
* Bir bölgesel politika çözümünün seçimi: Kent destinasyonunda kalite-
128 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
yi artýrýp yeni pazarlama kampanyalarý düzenlemek suretiyle söz konusu
kent destinasyonunda faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli iþletmelerin rekabet gücünü artýrmak.
* Bir öðrenen bölge/þehir yaklaþýmýný adapte etme: Mikro iþletmeleri
desteklemek; iþgücünün yeteneklerini geliþtirmek ve daha yetenekli kalifiye
iþgücünü çekici kýlmak amaçlarýna ulaþabilmek için üzerinde tartýþýlarak anlaþmaya varýlan bir (network) að geliþtirmek amacýyla ortak bir yol haritasý
belirlemek.
* Faaliyet ve çalýþma programý: Bölgenin deðer zinciri önceliklerini tanýmlamak, acente içi yönetim ortaklarýnýn rolünü tartýþmak ve hazýrlamak,
eldeki kaynaklarý belirlemek, mevcut programlar üzerine yeniden odaklanmak, çoklu çýkar gruplarý oluþumlarýný cesaretlendirmek, etkin kümeler oluþturan çýkar gruplarý arasýnda iletiþimi saðlamak, spesifik faaliyetleri fonlamak ve diðer çýkar gruplarý kapasiteleri için ölçüler geliþtirmek.
* Öðrenen bölgede resmi eðitim ve öðretim hizmeti sunanlarý deðerlendirmek: Öðrenen bölge merkezleri programlarýný gözden geçirmek ve on-line halka açýk üniversite kurs modülleri gibi. Öðrenen bölge/þehir genelinde
deðer yaratan bir araç olarak her bir bireysel parçayý kullanarak kalite geliþtirme çemberi ve deðerlemesi önerilir.
* Öðrenen bölgede gayriresmi öðrenme süreçleri ile ilgili faaliyetleri deðerlendirmek: Ýnternet kullanýmýný cesaretlendirerek geliþtirmek, evlerin bilgisayarlaþmasýný cesaretlendirmek ve bölgesel düzeyde sanatsal ve kültürel
faaliyetleri artýrmak suretiyle; çýkar gruplarý arasýndaki diyaloðu ve iletiþimi
artýrmak yoluyla gayriresmi öðrenme sürecini deðerlendirmek.
* Geliþmeyi izlemek ve raporlamak: Öðrenen bölge portalýný bir bütün
olarak tanýtmak, performans göstergelerini ve süreci deðerlendirmek ve bölgesel konferanslar düzenleyip raporlar hazýrlanmasýný saðlamak.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 129
Þekil 13: Öðrenen Kent Bölgesi Bilgi Aðý Modeli
Kaynak: Sillence, 2004
Yukarýdaki þekilden de anlaþýlacaðý gibi öðrenen kent bölgelerinin oluþturulmasý için üçüncü düzey modelleme aþamasýnda, öðrenen kent bölgesi
bilgi aðý oluþturulmasý ve yönetilmesi için web sitesi portalý altyapýsý gösterilmeye çalýþýlmaktadýr.
Öðrenen kent bölgelerinin oluþturulmasý için KOBÝ’lerin rekabet gücü
(RG) stratejileri maliyet düþürücü olanlar, ürün farklýlaþtýrma stratejileridir.
Bu stratejilerde de toplam maliyet liderliði, farklýlaþtýrma ve odaklanma diðer rakipler devre dýþý býrakmada önemli unsurlardandýr (Porter2000, s44).
Yine rekabet edebilirlik özelliði kazandýrmada hýzlýlýk, yenilik, farklýlýk ve
verimlilikde önemlidir (Çetintaþ 2001, s. 9). RG yetmezliðinin bir sonucu olarak, sanayicilerimiz giderek ya geleneksel ürünlerine daha az katma deðer
ekleyebilmekteler ya da rakiplerinin terk ettikleri daha düþük katma deðerli
“yeni” ürünlere–mecburen- yönelmektedirler (ÝSO 2001). Öðrenen kent bölgelerinin özellikle son dönemde bilgi tabanlý (knowledge based) ürünler ( Üretim faktörleri; 6M – Man, Machine, Material, Money, Marketing, Management) ve bunlarýn göbeðindeki bilgi (know-how) çekirdeði yüksek katma deðer yaratabilmektedir. Rekabet gücünün arttýrýlmasý; üretim faktörlerinin iyileþtirilmesi, rekabet kabiliyetinin kazanýlmasý ile mümkündür.
130 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Þekil 14.Üretim faktörlerinin evrimi
Kaynak: Ýstanbul Sanayi Odasý (ÝSO) 2001, Rekabet Gücü Politikasý, Ýstanbul
Öðrenen kent rekabet kabiliyeti ise; ürün kalitesinin artmasýný teþvik edici ulusal kalite altyapýsý metroloji (ölçüm), standardizasyon, test, sertifikasyon (belgelendirme), akreditasyon aktivitelerinin güvenilirliði ve uluslararasý
geçerliliði, kendi bölgelerine özgü kalite altyapý kurumlarý oluþturulmasý ile
mümkündür. Kalite kavramýný bu denli ön plana çýkaran, yaþanan hýzlý deðiþim sürecinde üretilen mal ve hizmetlerdeki çeþitlilik, uluslararasý ticarette liberalleþme, ticari sýnýrlarýn yok olmasý, teknolojik ilerlemeler ve bu geliþimlerin beraberinde getirdiði yeni rekabet koþullarýdýr (Ýpekgil 2000).
Þekil 15. Rekabette Son 40 Yýlda Yaþanan Deðiþim
Öðrenen kentlerde rekabet ortamý da kendini sürekli geliþtirmeye dönük
çabasýný sürdürmüþtür. 1970’li yýllarda teknolojinin yaygýnlaþarak, hayatýmý-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 131
zýn her alanýna girdiði bu dönemde, üretim öðelerini ucuz olarak saðlayan ve
bunlarý teknoloji yardýmýyla bir araya getiren iþletmeler, daha düþük maliyette rekabet dönemi baþlatmýþlardýr (Ýpekgil 2000).
Þekil.16. Kýsa ve Uzun Vadedeki Stratejiler
Genel baðlamda ise öðrenen kentler orta ve uzun vadede yüksek oranlý
ve istikrarlý büyüme, uluslararasý piyasalarla rekabet edecek ileri teknoloji,
insan kaynaklarýnýn geliþtirilmesi ve istihdamýn arttýrýlmasý, altyapý hizmetlerinin geliþtirilmesi ve çevrenin korunmasý ve bölgelerarasý geliþmiþlik
farklarýnýn azaltýlmasý gibi stratejilerin uygulama sahasý olmuþ, baþrole ise
yaygýnlaþmýþ bir kent esnaf ve zanaatkarlarýný koyarak oyunu sürdürmeye
devam etmektedir. Devlet ise bu oyunda etkin bir rol oynayýp piyasadaki geliþmeleri durduran müdahaleleri ile faydadan çok zarara yol açmaktadýr. Bu
uygulamalarýn sonuçlarý ise þekilde görülmektedir.
132 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Þekil:17.Devletin Aþýrý Büyümesinin Ortaya Çýkardýðý
Ekonomik Sonuçlar
Kaynak: Coþkun Can Aktan, (1995), “Optimal Devlet”, s.60
3.2. Öðrenen Kent Sürecinde KOBÝ’lerin Karþýlaþtýðý
Sorunlar
Öðrenen kentlerde yaþanan hýzlý deðiþim daha da önemli duruma gelen
KOBÝ’leri birtakým sorunlarla karþý karþýya býrakmýþtýr. Bu durum ekonomik
ve sosyal kalkýnmada odak kabul edilen KOBÝ’lerin varlýklarýný devam ettirebilmelerini ya da iþlevsel etkinliðini gerçekleþtirebilmelerini oldukça zorlamaktadýr.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 133
Tablo.5. Kent Esnaf ve Zanaatkarlarýn Karþýlaþtýklarý Krizler
M.Tamer MÜFTÜOÐLU, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler; Sorunlar ve Öneriler, (Desen Ofset,
Ankara: 1993), s. 7. Selen DOÐAN, “Ýþletmelerin Sürekliliðe Götüren Yol: Kurumsallaþma ve Önemi”, Erciyes Ünv. ÝÝBF Dergisi, S.12 (1999), s. 144. Hüseyin ÖZGEN-Murat TÜRK, “Öðrenen Organizasyon Sistemi
ve Bir Öðrenen Organizasyon Modeli”, Amme Ýdaresi Dergisi, C.29, S.2 (Haziren 1996), s.77.Robert H.
ROSEN (Çev.Gündüz BULUT), Ýnsan Yönetimi, (MESS Ya. Ýstanbul:1998), s.176. , Beyza Oba FURMANAyþe Can BAYSAL, “Türkiye’de Þirket Ýdeolojileri”, 1994 Dokuz Eylül Ünv. Ýþletme Fakültesi, Kuþadasý 2. Yönetim Kongresi Bildirisi, s. 219.
Çünkü deðiþim, KOBÝ’leri mevcut bilgi, deneyim ve iþleyiþin dýþýna çýkmaya zorlar. Fakat her þeye raðmen kriz durumu baþarýsýz bir yönetim sorununa baðlanýr (Dinçer 1996, s.383). Diðer olumsuzluklar ise þekil 18’de sayfa kýsýtý nedeniyle özetlenmiþtir.
134 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Þekil 18. Öðrenen Kentte KOBÝ’leri Bekleyen Olasý Olumsuzluklar
Kaynak: Melek Vergiliel TÜZ, Kriz Döneminde Ýþletme Yönetimi, (Ekin Kitabevi, Bursa: 1996), s. 7. Bernard
BODOUX, “Öðrenen Organizasyonlar”, Human Reseurces, Y.1.S.8 (Haziran 1997), s. 52.
KOBÝ’lerde öðrenen organizasyon disiplini oluþturma ve geliþtirme
perspektifi Peter Senge tarafýndan öngörülen 5 bileþen etrafýnda biçimlenir.
Bu, faaliyet temelli ve küresel normlara eriþme ekseninde deðerlendirilir.
Küresel normlara eriþmek, deðiþimi yakalamak ancak sürekli öðrenme ile
saðlanabilir. Bu noktada KOBÝ’lere iliþkin öðrenen organizasyon disiplini oluþturma ve geliþtirme yönelimi þu þekilde izlenebilir (Senge, 1996, S.6 Braham: 1998, S.19 ve User 1999, S.503)
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 135
Þekil.19. Öðrenen Kent Sürecindeki KOBÝ’leri Etkileyen Faktörler
Kaynak: Özgür DÖÐERLÝOÐLU, “Kurum Kültürünün Kalite Kültürüne Dönüþümü”, Standart Dergisi, Y. 35,
S. 418 (Ekim 1996), s. 138.Halime ÝNCELER, “KOBÝ’ler Teknolojiyi Yönetemiyor”, TÜBÝTAK MAM Dergisi,
Y. 1, S. 1 (1998), s.1. Peter DRUCKER, Yeni Gerçekler, (Ýþ Bankasý Ya., Ýstanbul: 1993), s. 234.Hüseyin
BAÞLIGÝL, “Sistem Mühendisliði”, www.kho.edu.tr/btym/sistem/d369.txt.
Öðrenen kentler sürecinde KOBÝ’lerde deðiþen koþul ve durumlara uyum saðlayýcý manipülasyonlar, geliþme açýsýndan deðerlendirilir. Özellikle
bu, organizasyonlarýn sadece ayakta kalmaya yönelik faaliyette bulunmalarýnýn ötesinde geleceðini yaratmak açýsýndan kapasitesinin sürekli geniþletilmesi ve kiþilerin öðrenme gereksinimlerinin giderilmesi, yaratma ve üretme
sürecinin bir parçasý olarak deðerlendirilir (Drucker, 1993, s.234).
136 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Þekil.20. KOBÝ’leri Bekleyen Kurumsal Faktörler
Bu noktada KOBÝ’lerin krizden çýkýþta ve yeniden yapýlanma sürecinde
sistem düþüncesinin mantýðý “bugünün sorunlarýnýn dünün çözümlerinde aranmasýna baðlý” olduðu gerçeði üzerindedir. Ayrýca kriz ortamýnda sorunlarýn münferit olarak algýlanmamasý bunun yanýnda sorunlarýn da bir bütün olduðunun altýnýn çizilmesi gerekir. Bu, sorunlarýn çözümünü tek tek deðil, sistem içinde bir bütün olarak çözülmesi anlamýndadýr. Kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn doðasýndaki avantajlarýn bir anda dezavantaja dönüþebilirliði, öðrenme konusu üzerinde daha duyarlý ve ciddi durmalarýna neden olmaktadýr.
Belki yapýlacak þey, doðal olarak öðrenme isteðini harekete geçirmek ve onu zinde tutabilmek olmalýdýr. Ancak kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn kriz yaratan nedenlerden dolayý doðal yapýlarý hýzla bozulmakta, avantaj dezavantaja dönüþebilmektedir. Stratejik açýdan kriz, tehditleri fýrsatlara çevirici geliþme ve dinamiklik için hatýrlatýcý ve tetikleyici olarak düþünülür. Kaldý ki, olumsuz deneyimler, etkili bir öðrenme olanaðý yaratýr ve kent esnaf ve zanaatkarlarýna ileride olasý bir tehdit ve tehlike karþýsýnda önlem ve çözüm üretme yeterliliði fýrsatý saðlar ve þoklara karþý kýrýlganlýðý yok eder.
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 137
Þekil.21. Ýrlanda’da Küçük esnaf ve Zanaatkarlarýn Baþarý Nedenleri
Öðrenen organizasyon düþüncesi bu noktada, yeni ve coþkun yaklaþým içerir ve sürekli þoklara karþý tamamlayýcý politika ve kurumlarý uzun soluklu ve güçlü donatýr. Süreçsel boyutlardaki etkinlik, öðrenen organizasyon boyutunda yadsýnmaz katký yapar ve deðer katar. Bu nedenle kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn rekabet gücünü artýrmasý için, kabuðunu deðiþtirmeyen yýlan
ölür ilkesinde olduðu gibi sürekli kabuðunu geliþmelere göre ayarlayýp taklitçiliðin önlenmesi ve öðrenen kent disiplini oluþturma ve geliþtirme perspektifine göre özellikle deðerlendirilmesi gerekir. Bu baðlamda Þekil 21’de
Ýrlanda’da küçük esnaf ve zanaatkarlarýn baþarý nedenlerinin ardýnda yatan
nedenler bize çok þeyi açýklamaktadýr.
Sonuç ve Deðerlendirme
Ýnsanoðlu tarih boyunca kendi üretimini yapabilmek ve baðýmsýzlýðýný
kazanabilmek uðraþý içerisinde olmuþtur. Dünyadaki oluþuma bakýldýðýnda,
var olan büyük iþletmelerin esnaf ve zanaatkar olarak doðduðu bir gerçektir.
Bu nedenle kent esnaf ve zanaatý ülkelerin geleceði açýsýndan büyük bir öne-
138 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
me sahip olup büyük iþletmelerin tamamlayýcýsýdýrlar. Rekabetin yoðunlaþmasý ile birlikte kalite ve verimlilik yükselmekte, teknik yenilikler hýzlanmakta, kaynaklar daha etkin kullanýlmakta ve özgürlükler artmaktadýr. Ayrýca kent esnaf ve zanaatkarlarý, bölgeler arasý dengeli büyümeye ve çevrenin
korunmasýna yardýmcý olmaktadýrlar.
Kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn yeniden yapýlandýrma yönelimli öðrenen
organizasyon kavramýnda, tüm çalýþanlarýn sürece/iþbirliðine dahil olmasý
hayati bir önceliðe sahiptir. Çünkü bireylerin iþyerine kiþilikleriyle gelmesi
ve her an bir þeylerin öðrenilmesi, yeterliliðinin ötesinde, öðrenmenin kurumsallaþtýrýlmasý açýsýndan gerekir. Dahasý iþletme düzeyindeki öðrenmenin
üstünde sektörel öðrenmenin de geliþtirilmesi ve rekabet gücünün arttýrýlýp
süreklilik arzetmesi buna baðlýdýr. Kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn doðasý gereði saðlanan öðrenme avantajýnýn, gerek yöneticilerin duyarsýzlýðýndan, gerekse öðrenme perspektifinin olmayýþý nedeniyle dezavantaja dönmekte olduðu görülmekte ve öðrenen organizasyon olma düþüncesini etkileyen dýþsal
faktörlerden ziyade içsel faktörlerin yönetilmesi, kontrol edilmesi, sürekli izlenmesi daha olanaklý kýlýnmakta, öðrenme baþarýsýzlýklarýnýn örgütsel olmasý yaný sýra bireysel nitelikte olanlarý daha öncelikle deðerlendirilmektedir.
Kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn en önemli misyonu birçok ülke ekonomisine en büyük katkýlarý yapmýþ olmasý ve serbest pazar ekonomisinde rekabetin sürdürülmesine yardýmcý olmalarýdýr. Bunun yanýnda, ülkedeki büyük
iþletmelere girdi saðlamakta ve büyük iþletmelerde gerçekleþtirilmesi zor olan üretim esneklikleri sayesinde, büyük iþletmelere yardýmcý olmaktadýrlar.
Çalýþmadan yola çýkarak saðlanýlan yararlarý ise (Kýlkýþ, 1981, s.259); gelir
yelpazesi içinde denge unsurunun kuvvetini saðlamasý ile sosyal yönden deðil, ekonomik açýdan da önem taþýmasý, yeni fikirlerin ve buluþlarýn kaynaðý
olmasý, endüstride gereken esnekliðin saðlanmasýna katkýda bulunmasý, daha
çabuk karar verme olanaklarýna sahip olduklarý gibi, daha az yönetim ve genel iþletme gideriyle çalýþtýklarýndan, daha çabuk ve daha az giderle üretimde bulunmalarý, kiþisel insiyatiflerin ortaya çýkmasýnda büyük rol oynadýklarý gibi, ayrýca istihdam ve eðitimdeki paylarýnýn büyüklüðü, birçok kalifiye
elemanýn teknik eðitimlerini aldýklarý ilk kuruluþlar durumunda olmasý, üretim ve sanayileþmeyi bütün yurda yaymada etkili bir araç rolü oynamasý, asýl nitelikleri nedeniyle küçük sanayi iþletmeleri durumunda bulunan küçük
iþletmeler, uzun dönemde büyük sanayi iþletmelerinin girdilerinin ve ara ürünlerinin üreticisi durumunda olmasý, sosyal ve politik bakýmdan kullanýlmayan iþgücü, hammadde ve finansman kaynaklarýnýn daha küçük yatýrýmlarda kullanýlma olanaklarýný saðlayarak yaþam düzeyinin yükselmesinde de
etkili olmasý, aile birikimlerinin doðrudan yatýrýmlara yansýtýlmasýnda, kü-
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 139
çük iþletmeler, yararlý iþlevleri yerine getirmesi, iþçi-iþveren iliþkilerinin daha yakýn ve olumlu bir ortam içerisinde geliþmesi (bu durum sosyal patlamalarýn bu kesimde ortaya çýkmasýný büyük ölçüde önleyici niteliktedir), savaþ
ekonomisinde büyük sanayi iþletmelerinin zarar görmesi durumunda küçük
iþletmeler yararlý bir iþlevi yerine getirip üretime devam edip, küçük ölçüde
de olsa, ihtiyaçlarý karþýlamaya devam etmesi þeklinde özetlenebilmektedir.
Kent esnaf ve zanaatkarlarýnýn içinde bulunduðu idari ve düzenleyici ortamýn geliþtirilmesi, finansal ve mali ortamýn geliþtirilmesi, uluslararasýlaþmasýna yardým edilmesi, rekabet gücünün arttýrýlmasý ve giriþimciliðinin ve
özel hedef gruplarýnýn teþviki, acilen yetkili makamlarýn seçici ve bilinçli kararlarýyla saðlanmasý gerekmektedir. Aksi halde yeni fikirlerin ve buluþlarýn
kaynaðýnýn yok olmasý, birçok kalifiye elemanýn teknik eðitimlerini aldýklarý ilk kuruluþlarýnýn ve uygulama sahalarýnýn kaybolmasý, iþsizliðin artmasý,
gelir daðýlýmýnýn tek elde kutuplaþarak yogunlaþmasý, kaynaklarýn etkin daðýlýmýnýn önlenmesi her þeyden önce esnaf ve zanaatkarý olmayan bir toplumun temel dinamiklerden yoksun olduðu ve büyük düþüncenin ve uygulamanýn damarlarýnýn kesildiði otomasyona terkedilmiþ, süreci bütünü içerisinde
algýlayamamýþ, hiçleþmiþ, daðýlmýþ, yabancýlaþmýþ bir sanal üretim, hormonlu üretim ve büyümenin uygulama sahasý bulacaðý bir ekonomi karþýmýza çýkacaktýr. Bu durumda Leslie Lipson (Demokratik Uygarlýk, 1984)’ýn söylediði gibi,
“ Toplumsal evrim sürecinde hiçbir þey son ve deðiþmez deðildir. Bir kuþaðýn ortaya koyduðu tedaviden daha sonraki bir kuþaðýn gidermeye çalýþtýðý hastalýk türer. Toplumsal sistemin deðiþmesinin yarattýðý sonuçlar hiçbir
zaman taný olarak önceden görülemediðinden, hükümetler sürekli olarak tümüyle planlanamayan ya da denetlenemeyen eylemlerin öngörülmedik yan
ürünleri ile uðraþýrlar”.
Kaynakça
Aktan, C.C, Vural, Ý.Y (2004), “Rekabet Gücü ve Türkiye”, TÝSK yayýnlarý, Rekabet Dizisi 3, Yayýn No:255, Ankara
Aktan Okan ve Tercan Baysan (1984), “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu: Liberasyon, Karþýlaþtýrmalý
Üstünlük ve Optimum Politikalar”, ODTÜ Geliþme Dergisi, Cilt 12, Sayý 1-2, 1984
Altýnok, S. Birol Mercan, Nuri Baltacý, “Öðrenen Bölgeler: Bölgesel Kalkýnmada Ortak Bilgi Kullanýmý”
Badrinath, R. (1994), ”Helping Small and Medium Size Firms to Enter Export Markets”, Ýnternational Trade Forum,
April-June, s.4
Baghci, Prabir K. (1996); “Role of Benchmarking As A Competitive Strategy:The logistic Experience” International Journal
of Physical Distribution and Logistics Management, c.26, s.2
Barney, Jay B. (2001), ”Resorce Based Theories of Competitive Advantage:A Ten Year Retrospective on the Resorce Based
View”, Journal of Management, November-December, c.27, s.6
Barbara J. BRAHAM (Çev. Ali Tekcan), Öðrenen Bir Organizasyon Yaratmak, (Rota Ya. No. 18, Ýstanbul: 1998), s. 19.
Beal, Reginald M. (2000), “Competing Effectively:Environmental Scanning, Competitive Strategy and Organizational Per-
140 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
formance” Journal of Small BusinessManagement, January, c.38, s.1
Beal Reginald and Archie Lockamy (1999)” Quality Differentiation for Competitive Advantage :A Contingency Approach”,
European Journal of Innovation Management, c.2, s.2
Bernard BODOUX, “Öðrenen Organizasyonlar”, Human Reseurces, Y.1.S.8 (Haziran 1997), s. 52. Caulkin, Simon (1990),
“Introduction”, the Economics Publication, From The economist Conferences, Management Briefings, Special Report
No:1202, April 1990, London
Beyza Oba FURMAN-Ayþe Can BAYSAL, “Türkiye’de Þirket Ýdeolojileri”, 1994 Dokuz Eylül Ünv. Ýþletme Fakültesi, Kuþadasý 2. Yönetim Kongresi Bildirisi, s. 219.
Bloodgood, James, M. Harry, J. Sapienza and James G. Almeida (1996), The Internationalization of New High Potential
U.S Ventures:Antecedents and Outcomes”, Enterpeneurship:Theory and Practice, Summer, c.20, s.4
Blunket, David, Toolkit Practice Progress And Value: Learning Communities, Assessing The Value They Add, May 1998
Candy, Janet (2002). Planning For Learning Cities: A Survey Of The Role Of Regional And Town Planning Professionals In
Creating Learning Cities And Regions, Learning Cities and Regions Conference, Melbourne 14-15 October 2002, OECD
CEDEFOP: ‘Training for a changing society. A report on current vocational education and training research in Europe
1998’, Luxembourg (1999)
Chaganti, Radha (1987), “Small Business Strategies in different Industry Growth Environments”, Journal of Small Business
Management, July, c.25
Chaharbaghi Kazem and Richaqrd Lynch (1999), “Sustainable Competititve Advantage:Towards A Dynamic Resource-Based Strategy”, Management Decision, c.37, s.1
Çiftçi Hakký (2004), “Ýktisadi Geliþmede Uluslararasý Rekabet ve Ulusal Kurumlar Dinamiði”, Seçkin Kitabevi, Ankara, 2004, s.7
DPT (1988), Türk Sanayinin AT Sanayi Karþýsýndaki Rekabet Ýmkanlarý”, ÖÝK Raporu, Ankara
Ferguson, Wade (1994), ”EC Product and Service Standards” Journal of Small Business Management, October, c.32, s.4
Flynn James E. And Barbara B. Flynn (1996), “Achieving Simultaneous Cost and Differentiation Competitive Advantage Through
Continuous Improvement:World Class Manufacturing As A Competitive Strategy” Journal of Management Studies, Fall, c.8, s.3
Golden Peggy A.and Marc Dollinger (1993), ”Cooperative Alliances and Competitive Strategies in Small Manufacturing
Firms”, Entrepenaurship:Theory and Practice, Summer, c.17, s.4
Florida, Richard (1995). Learning Regions, Futures, Vol.27, No.5
Güran, Nevzat (1990), “Dýþa Açýlma Sürecinde Türkiye Ekonomisinin Rekabet Gücü”, Avrupa Topluluðu Ýliþkiler Baþkanlýðý, Eylül, Ankara
Halime ÝNCELER, “KOBÝ’ler Teknolojiyi Yönetemiyor”, TÜBÝTAK MAM Dergisi, Y. 1, S. 1 (1998),
Hooley Graham, Tony Cox, David Shipley, john Faly, Jozsef Beracs and Krisztina John Cockburn, Eckhard Siggel, Massaoly Coulibaly and Sylvain Vezina (1998), “Measuring Competitiveness and Its Sources: The Case of Mali’s Manufacturing
Sector.” African Economic Policy Paper. Discussion Paper Number 16, October 1998, s.1
Hosley, Miller, Agness T.V. Lau, Ferdinand K. Levy and Doreen S.K. Tan (1994), “The Quest for Competitive Learning Organization” Management decision, c.32, s.6
Hsieh Chang-tseh and Binshan Lin (1998), “Internet Commerce for Small Businesses”, Industrial Management and Data
Systems, c.98, s.3
Hüseyin BAÞLIGÝL, “Sistem Mühendisliði”, www.kho.edu.tr/btym/sistem/d369. txt Inama Stefano (2002), “Market Access
for LDCs-Issues Be Adressed”, Journal Of World Trade, Volume 36, February 2002, Number 1
ÝSO (1995), “Gümrük Birliðinin Ýmalat Sanayi Sektörü Üzerindeki Etkileri ve Bu Sektörün Rekabet Gücü”, ÝSO Yayýný, Ýstanbul
ÝKV (1992), “Dünyada Globalizasyon ve AB’nin Sanayi Politikasý”, ÝKV yayýný, hazýrlayan Arif esin, Ýstanbul
Ýnci USER, “Aktif Katýlýmcý Eðitim”, Marmara Ünv. ÝÝBF Dergisi, C. 14, S. 1 (1999), s. 503.
Jasimuddin, Sajjad M. (2001), “Analyzing the Competitive Advantages of Saudi Arabia with Porter’s Model”, Journal of
Business and Industrial Marketing, c.16, s.1
Jemmesson, Peter (1997), “Using the Internet for Competitive Advantage”, Industrial Management and Data Systems, c.97, s.4
Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri 141
Johnson, Julie T. And James W. Busbin (2000), “The Evolution of Competititve Advantage” Competitiveness Review, Summer-Fall, c.10, s.2
Kini, Theodere (1994), “Reving Fans”, Industry Week, c.243, s.14
Kotan, Zelal (2002), “Uluslararasý Rekabet Gücü Göstergeleri Türkiye Örneði”, TC Merkez Bankasý Yayýnlarý, Araþtýrma Genel Müdürlüðü, Ankara
Kotorov, Rado P. (2001), “The Strategy Whell:A Method for Analysis and Benchmrking for Competitive Strategy”, Competitive Intelligience Review, August, c.12, s.3
Kuratko, Donald F, John F.Goodale and Jeffrey S. Hornsby (2001), “Quality Practices for A Competitive Advantage in Smaller Firms”, Journal of Small Business Management, October, c.39, s.4
Larsen, Kurt (1999). “Learning Cities:The New Recipe In regional Development”, Observer, No:217, June 1999, s.2-3
Lim, Jeen-Su, Thomas W. Sharkey and J.Kim (1996), “Competitive Environment Scanning and Export Involvement:An Initial Inquiry”, International Marketing Review, c.13, s.1
Ma, Hao (1999), “Creation and Preemption for Competitive Advantage”, Management Decision, c.37,
Ma, Hao (2000), “Competitive Advantage and Firm Performance”, Competitiveness Review, Summer-Fall, c.10, s.2
Ma, Hao (2002), “ Competitive Advantage:What’s Luck Got to Do With It?, Management Decision, c.37, s.3
Melek Vergiliel TÜZ, Kriz Döneminde Ýþletme Yönetimi, (Ekin Kitabevi, Bursa: 1996), s. 7.
Moini, A.H. (1995), “An Inquiry into Succesful Exporting:An Empirical InvestigationUsing A Three-Stage Model” , Journal
of Small Business Management, July, c.33, s.7
Monkhouse, Elaine (1995), ”The Role of Competitive Benchmarking in Small to Medium-Sized Enterprises”, Benchmarking
for Quality Management and Technology, c.24, s.4
Mourdoukotas Panos and Stratos Papadimitriou (1998), “Do Japanese Companies Have a competitive Strategy” European
Business Review, c.98, s.4
OECD, Learning Cities and Regions, Fransa 1999, s.15-16
O’Donnell, Aodheen, Audrey Gilmore, David, Carson and Darly Cummings (2002), “Competitive Advantage in Small to
Medium Sized Enterprises”, Journal of Strategic marketing, September, c.10,
Oliver, Richard W. (2000), “Sustainable Competitive Advantage”, Journal of Business Strategy, November-December, c.21, s.2
Öz Özlem (1999), “The Competitive Advantage of Nations: The Case of Turkey, Ushgate
Özgür DÖÐERLÝOÐLU, “Kurum Kültürünün Kalite Kültürüne Dönüþümü”, Standart Dergisi, Y. 35, S. 418 (Ekim 1996), s. 138.
Pilling, Bruce K. (1991), “Assesing Competitive Advantage in Small Businesses:An Application to Franchising”, Journal of
Small Business Management, October, c.29, s.4
Hüseyin ÖZGEN-Murat TÜRK, “Öðrenen Organizasyon Sistemi ve Bir Öðrenen Organizasyon Modeli”, Amme Ýdaresi Dergisi, C.29, S.2 (Haziren 1996), s.77Porter, Micheal (1998), “Global Rekabette Üstünlüðün Sýrrý”, Rekabet Dersleri, Capital
Yönetim Dizisi:3, Ýstanbul
Peter SENGE, “Mental Models”, Planning Review, Vol. 20, No. 2 (Marc/April 1996), s. 6.
Peter DRUCKER, Yeni Gerçekler, (Ýþ Bankasý Ya., Ýstanbul: 1993), s. 234.
Porter, M.E (1998)., The Competitive Advantage of Nations. New York: The Free Press, 1998, s.84.
Porter, Michael, E. (2000), “Rekabet Stratejisi”, Sistem Yayýncýlýk, No:206, Ýstanbul, Çev. Ulubilgen Gülen
Porter, Micheal E. (1994), “The Competitive Advantage of Nations”, Harvard Business Review, March-April, c.68, s.2
Reich, Robert (1994), “Küresel Aðlar”, Küresel Rekabet, Ýz yayýncýlýk:90, Ýktisat ve Ýþ Dünyasý Kitaplýðý:4, Ýstanbul
Robert H. ROSEN (Çev.Gündüz BULUT), Ýnsan Yönetimi, (MESS Ya. Ýstanbul:1998), s.176.
Rutihinida, Cramer (2000), ”Strategies for Tanzania’s Small and Medium Size Enterprises in Global Competition”, Global
Competitiveness, Annual, c.18, s.1
Schaffer Mark E. (1993), “Regulation, Competition Policy and Economic Growth in Transition Economics” Competition and
Competition policy, Plimer Publishers, London
142 Kent Esnaf ve Zanatkarlarýnýn Sorunlarý ve Çözüm Önerileri
Schetter, Joel (2002), “Learning by Doing”, Training, c.39, s.4
Selen DOÐAN, “Ýþletmeleri Sürekliliðe Götüren Yol: Kurumsallaþma ve Önemi”, Erciyes Ünv. ÝÝBF Dergisi, S.12 (1999), s. 144.
Taylor, Ruth Lesle (2001), “Small and Medium Size Businesses in Pursuit of the Global Economy”, Journal of Global Competition, c.9, s.1
Taylor, Ruth Lesle (2001), “Small and Medium Size Businesses in Pursuit of the Global Economy”, Journal of Global Competition, c.9, s.1
M.Tamer MÜFTÜOÐLU, Türkiye’de Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeler; Sorunlar ve Öneriler, (Desen Ofset, Ankara: 1993), s. 7.
Tekeoðlu, M., GÜÇRAY A. ve Önal Y.B. (2000), “2000’li Yýllara Girerken Adana Ýli Sosyo-Ekonomik Göstergeleri, Geliþme
Potansiyeli ve Ticaret Kesiminin Mevcut Durumunun Analizi”, Adana Ticaret Odasý Araþtýrma Projesi, Mart 2000, Adana
Tena, Ana Belen, Juan Carlos Bou Llusar and Vincente Roca Puig (2001), “Measuring the Reletionship Between Total Quality Management an sustainable Competitive Advantage:A Resource-based View”, Total Quality Management, c.12, s.7-8
Thurow Lester (1994), “Küresel Rekabet”, Ýz yayýncýlýk:90, Ýktisat ve Ýþ Dünyasý Kitaplýðý:4, Ýstanbul
Thompson, Kenneth N. And Barbara J. Coe (1997), “Gaining Sustainable Competitive Advantage Through Strategic Pricing:Selecting A Perceived Value Price”, Pricing Strategy and Practice, c.5, s.2
TÝSK, “Türk Sanayinin Avrupa Topluluðunda Rekabet Gücü ve Problemleri”, ÝKV Yayýný, Ýstanbul
TÝSK (1989), “Türk Sanayinin Avrupa Topluluðunda Rekabet Gücü ve Problemleri”, ÝKV Yayýný, Ýst
TUSÝAD (2002), Yeni Rekabet Stratejileri ve Türk Sanayisi, Ýstanbul:Temmuz 2002, Yayýn No.TUSÝAD-T/2002-07/322
Waiker, Avinash, Josie Walker and Dawn Wallace (2002), “Small Business and The Useof the Internet:Implication for Competitiveness”, Journal of Global Competition, c.10, s.1
Walley Keith and Des Thwaites (1996), “A review, Synthesis and Interpretation of the literature on Competitive Advantage”, Journal of Strategic Marketing, Vol.4, No:3
Walters, Shirley ve Etkind, Roger, Developing a Learning Region: What can Learning Festivals Contribute?, University of
Western Cape, South Africa http://www.uwc.ac.za/dll/indaba/administration/files/Learning%20Festival%20Paper24304.doc,
Eriþim tarihi, 20/10/2005
Wong, Yim, Yu, Thomas E.Maher, Wang and Fu Long (2001), “Exploring Taiwan’s Competitive Advantages:Present and
Future”, Management Research News, c.23, s.6-7
Yýldýrým Kýlkýþ, Küçük Sanayici, Küçük Tacir ve Esnaf Kredi Sorunlarý, II.Türkiye Ýktisat Kongresi Sosyal Geliþme ve Ýstihdam
Komisyonu Tebliðleri, Ankara: DPT Yayýn No:1781, 1981, ss.259-270.
Yýlmaz, Bahri (2003), “Turkey’s Competitiveness in the European Union”, Working Paper: 12 February 2003
Zairi, Mohamed (1996), ”Competition:What Does It mean”, The TQM Magazine, c.8, s.1

Benzer belgeler