Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Sinan Paþa hak ettiði görünüme kavuþuyor Sinan Paþa Camisi restorasyonu aralýksýz devam ediyor Sırpl ar “ Av rupa ” dedi Sırbistan’da zafer Demokratların oldu. Sırbistan halkı bu seçim sonuçları ile tekrar Avrupa Birliği taraftarı da olduğunu kanıtlamış oldu. Bütün tartışma ve karşı çıkmalara rağmen, Sırbistan ile eş zamanlı olarak seçimler Kosova’da da yapıldı. Haber sayfa 10’da Haberin sayfa 6’da Vatandaþ Temmuzda pasaportlarýna kavuþuyor K Kulaklıkaya, Kosova’yı ziyaret etti KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 427 YIL: 10 Perşembe , 15 Mayıs 2008 Fiyatý: 0.50 Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu tarafından kabul edilen TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya, Kosova ile Türkiye arasında işbirliğinin her safhada artarak devam edeceğini ifade ederken, kurum olarak eğitim, sağlık, kültür ve tarihi araştırmalar konusunda destek sözü verdi. İ ki günlük Kosova ziyaretinde bulunan Türkiye İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanı Musa Kulaklıkaya, ziyareti çerçevesinde Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Başbakan Haşim Thaçi, Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Enver Hocay, Sağlık Bakanı Aşlush Gashi, İslam Birliği Başkanı Naim Ternava ve Kosova’da yaşayan Türk sivil kuruluşları yetkilileri ile bir araya geldi. Seydiu, Kulaklıkaya’yı kabul etti Kosova ziyareti çerçevesinde TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya Salı günü Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu ile bir araya geldi. Görüşmede Kosova’nın bağımsızlığı sonrasındaki süreç ile Kosova’nın kalkınması ile ilgili konular masaya yatırıldığı bildirildi. Kulaklıkaya, Başbakan Thaçi ile Görüştü Kosova ziyaretinde bulunan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Genel Başkanı (TİKA) Musa Haber sayfa 12’de Haber sayfa 5’te Výçýtýrýn’da Türkçe Resmiyet Kazandý T ürklerin yaþadýðý Výçýtýrýn’da Türkçe Beldiye Meclisi kararı ile belediye bünmyesinde resmi dil oldu. Toplanan Výçýtýrýn Belediye Meclisi üyeleri, kullanýmda olan resmi diller arasýnda Türkçe’nin de yer almasýna iliþkin öneriyi ezici oy çoðunluðuyla kabul etti. Výçýtýrýn Belediye Meclisi’nin oluþtuðu toplam 31 üyeden öneri 1’e karþý 30 oyla kabul edildi. Kulaklıkaya Salı günü Başbakanı Haşim Thaçi ile de bir araya geldi. Görüşme ardından gazetecilerin karşısına çıkan TİKA Başkanı, “Başbakana, Kosova’nın bağımsızlık sürecinde kurumsallaşma ve kalkınma çabalarına, Türkiye’nin ve benim başkanlığını yaptığım TİKA olarak destek sunabileceğimizi ifade ettim” diye konuştu. Haberin devamı sayfa 3’te Kosova bağımsızlıktan sonra da “Sanatla Uyandı” 6. Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleni görkemli hafta boyu çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu yıl ki etkinliklerde resim sergisi, şiir dinletisi, müzik ziyafeti, panel, tiyatro gösterisi ile ebru sanatları sanat severlerin beğenisine sunuldu. osova vatandaþlarý Temmuz ayýnda Kosova Cumhuriyeti pasaportlarýna kavuþuyor. Ýçiþleri Bakanlýðý, vatandaþlara Kosova Cumhuriyetinin yeni pasaportlarýný 21 Temmuzda daðýtmak için dur durak demeden çalýþmalarýný tüm hýzýyla sürdürüyor. Kosova Cumhuriyeti vatandaþlarýna verilecek olan pasaportlarýn kapaðýnda Kosova Cumhuriyeti yazýsý ve iþareti yer alacak.. Haber sayfa 5’te 17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar Þenlikleri Festivali düzenlendi Çalýklý’da çok sayýda etkinliðin gerçekleþtiði festival kapsamýnda Üsküp’te 13. Uluslararasý Türk Halk Kültürü Sempozyumu da düzenlendi. Haber sayfa 11’de Kosova Analiz... Baðýmsýzlýk tanýma süreci üzerine... 1 7 Þubatta Marthi Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde baðýmsýzlýðýný ilan eden Kosova’yý tanýma süreci devam ediyor. Bugüne kadar Kosova’yý baðýmsýz ve egemen devlet olarak tanýyan ülke sayýsý 40’ı buldu. Baðýmsýzlýðý tanýyan ülkelerin yarýsýný Avrupa Birliði üyeleri yer almasý baðýmsýzlýðý taçlandýrýrken, özellikle Ýslam ülkelerinin baðýmsýzlýðý halen tanýmamýþ olmasý Priþtine’yi düþündürüyor. Avrupa Birliði kararsýz Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýya 40 ülke arasýnda 18 Avrupa Birliði üyesi de bulunuyor. Bu da Avrupa’nýn Kosova’ya vermiþ olduðun önemin açýkça bir yansýmasý. Baðýmsýzlýðý tanýyan ülkelerin dýþýnda yer alan diðer birlik üyeleri ise Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna þiddetle karþý çýkýyor. Kimisi Sýrbistan ile iyi iliþkilerinden kimisi kendi akraba veya dost toplumu içinde yer alan sorunlu bölgelerden kimi ise kendi sorunlu bölgelerine emsal teþkil etmesinden çekindiði için baðýmsýzlýðý tanýmaya öcü olarak bakýyor. Slovakya, Sýrbistan ile tarihi ve akraba iliþkilerden dolayý Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkarken, Romanya, Ýspanya ve Kýbrýs Rum Kesimi kendi sýnýrlarý içinde var olan sorunlu bölgelerden dolayý baðýmsýzlýðý tanýmaktan kaçýnýrken, Yunanistan ise dost ve akraba ülkesi Kýbrýs Rum Kesiminden dolayý baðýmsýzlýða sýcak bakmýyor. Bu ülkeler kendi gerekçelerini ortaya atarak Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmaya yanaþmayacaklarýný açýkça dile getiriyorlar. Bu konuda Sýrbistan’ýn kararýna saygýlý davranacaklarýný ifade eden ülkeler, ancak Sýrbistan’ýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýdýðý zaman tanýyabileceklerinin sinyallerini veriyorlar. Bu tablodan da görüleceði gibi Kosova’nýn baðýmsýzlýðý konusunda birlik içinde bir konsensüs halen saðlanmýþ deðil. Avrupa’nýn dünya devi olmasý için önemli bir sýnav niteliði taþýyan Kosova baðýmsýzlýk sürecinin noktalanmasý konusunda bir konsensüsün yakalanýp yaþanmayacaðý belirsizliðini koruyor. Ýslam ülkeleri ve baðýmsýzlýk Kosova’nýn baðýmsýzlýk tanýma sürecinde en büyük sürprizi Ýslam ülkeleri yapmýþ bulunuyor. Zaten halkýnýn neredeyse tamamýný Müslümanlarýn oluþturduðu Kosova’da halk, ayný dine mensup olduðu kardeþlerinden tanýma konusunda bir adým atmalarýný beklemelerine raðmen aradan geçen üç aya yakýn zaman sürecinde halen bu yönde bir adým atýlmýþ deðil. Bugüne kadar ki süreçte nüfusunun çoðunun Müslümanlardan oluþtuðu ülkelerden sadece Türkiye ve Afganistan baðýmsýzlýðý tanýmasý, Müslüman Kosova halkýnýn aklýnýn karýþmasýnda önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Ýslam ülkelerinin bu tutumuna karþýn Ortodoks dünyasý ise Bulgaristan hariç, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý konusunda Sýrbistan’ýn desteklerken ve baðýmsýzlýða þid- detle karþý çýkarken, Ýslam dünyasýna örnek olacak niteliklerini koruyorlar. Lobicilik gereksinimi Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilanýndan sonra önem arz eden tanýma süreci geçen zaman itibarý ile tam anlamý ile sonuç vermiþ deðil. Üç aya yakýn bir süreç içinde baðýmsýzlýðý 39 uluslararasý toplum üyesinin tanýmýþ olmasý sürecin tam anlamý ile saðlýklý yürümediðinin açýkça bir kanýtý. Bu yönde özellikle Kosova dýþýnda var olan Arnavut yada Kosova lobisine büyük görev ve sorumlualuklar düþüyor. Kosova’nýn yeni Dýþiþleri Bakaný Skender Hüseni ilk çýktýðý Viyana ziyaretinde bir araya geldiði Panama, Ekvator, Kosta Rika ve Paraguay’ýn Viyana Büyükelçilerinden ülkelerinin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmaya davet etmesi, hükümetin tanýma konusunda lobiciliðe önem vereceðinin açýk bir kanýtý olarak görülebilir. Çünkü, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný her bir tanýma taçlandýracaðý gibi Kosova’nýn uluslararasý toplumda temsilliyetinin önünü açacaktýr. Bölge ülkeleri ve baðýmsýzlýk Kosova’nýn 17 Þubatta ilen etmiþ olduðu baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasý bölge ülkelerini de bölmüþ durumda bulunuyor. Bölge ülkelerinden Arnavutluk, Slovenya, Hýrvatistan ve Bulgaristan, Kosova’yý baðýmsýz ve egemen bir devlet olarak kabul ederken, Makedonya, Karadað, Sýrbistan, Bosna ve Hersek ise baðýmsýzlýðý tanýmýþ deðil. Sýrbistan ve Bosna Hersek, Kosova’nýn tanýnmasýna þiddetle karþý çýkarken, Makedonya ve Karadað ise sürece daha temkinli davranýyor. Ama özellikle Makedonya’da seçim arifesinde hükümet ve Makedon siyasiler Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna yüklenirken, baðýmsýzlýðý bölgenin en büyük sorunu olarak göstermeye çalýþýyorlar. Makedonya’nýn Kosova’yý baðýmsýz ve emene bir devlet olarak tanýyýp, tanýmayacaðýnýn seçim sonuçlarýna baðlý olduðunu söyleyebiliriz. Karadað ise sürece yani baðýmsýzlýðý tanýyabileceðinim sinyallerini veriyor. Kosova ziyaretinde bulunan Ulçin Belediye Baþkaný Gýzim Haydinaga, Karadað’ýn Kosova’yý tanýmaya hazýrlandýðýný gündeme getirmesi, Karadað Hükümetinin gündeminde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýnýn yer aldýðýný tüm çýplaklýðý ile gözler önüne seriyor. Sencar Karamuço Perşembe, 15 Mayıs 2008 2 Kosova’nýn geleceði Avrupa mý? Avrupa Günü nedeni ile Priþtine’de düzenlenen törende hazýr bulunan Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu, baðýmsýzlýk ile Kosova’ya Avrupa yolunun açýldýðýný ifade ederken, Meclis Baþkaný ise Kosova’nýn geleceðinin Avrupa’da olduðuna dikkat çekti. D ünya geleninde olduðu gibi da Kosova’da Avrupa Günü çeþitli törenlerle kutlandý. Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu açýlýþýný yaptýðý resepsiyonda Kosova’nýn Avrupa Birliði üyeliði iyimserliðini konusunda ifade ederken, baðýmsýzlýk ilaný ve ardýndan gelen tanýma sürecinin Kosova’ya Avrupa Birliði yolunu açtýðýný söyledi. Seydiu, “Geniþleme süreci etkinlikleri çerçevesinde Avrupa Birliði, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyarak, Kosova’nýn birliðe üyelik yolunu açmýþ bulunuyor. Bu noktadan sonra da Kosova, AB üyeliði için hazýr ve istekli olduðunu yapmýþ olduðu reformlar ile kanýtlamýþtýr. Kosova kurumlarý bununla da kalmayýp, Avrupa standartlarýna uyumlu bir çalýþma prosedürüne sahip olacaktýr. Kimse bu konuda kuþku ve endiþe duymamalýdýr. Çünkü, Kosova’nýn geleceði Avrupa Birliði içindedir. Kosovalý liderler olarak da bizler Kosova’nýn birliðe üye olmasý içim gerekçi çalýþmalarý yürüteceðiz” diye konuþtu. Krasniçi: Kosova’nýn yeri Avrupa’dadýr Öte yandan törende bir konuþma yapan Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi de Avrupa’nýn bütünleþme konusunda sürdürdüðü etkinlikler sayesinde bu etkinlikler ile çok sayýda Avrupa halký için birliðin kapýsýnýn açýldýðýný söyledi. Krasniçi, “Kosova olarak Avrupa’yla olduðu gibi bizim genel olarak batý ile de iliþkilerimiz çok iyi bir seviyede bulunuyor. Bugün, yani bu tören Avrupa ile yani geleceðimizle ilgili daha sýký bir iþbirliði içinde olacaðýmýzý doðrulamaktadýr. Bugün Avrupa Kosova’dadýr, yarýn ise Kosova’nýn Avrupa’da olmasýný diliyoruz” diye konuþtu. Kuçi: Bugün tarihi bir gün Baþbakan Yardýmcýsý Hayredin Kuçi ise yapmýþ olduðu konuþmasýnda 9 Mayýs gününün Avrupa ile yeni bir tarihin baþlangýcý simgelediðini söyledi. Priþtine belediyesi de tören düzenlendi Avrupa Günü ile ilgili Priþtine’de örgütlenen törenin açýlýþýný yapan Priþtine Belediye Meclisi Baþkaný Ýsa Mustafa, törene katýlan bütün konuklar ile töreni þereflendiren öðrencilerin bu bayramý kutladý. Mustafa, Avrupa Gününün Kosova’da kutlamanýn gururunu yaþadýklarýný ifade ederken, bu günü Kosova’nýn geleceði olan gençlere hediye etti. Mustafa, “Gençler siz, Avrupa Günü’nü baðýmsýz Kosova’da kutlayan ilk kuþak öðrencilerisiniz. Sizin mutlu ve saðlýklý olmanýz beni çok mutlu etmektedir. Ancak hep birlikte Avrupa’yla bütünleþirsek o zaman daha da mutlu olurum” diye konuþtu. Törende, Avrupa Komisyonunun Priþtine Eþgüdüm Ofisi Þefi Renco Daviddi de bir konuþma yaptý. Avrupa Günü’nü kutlamak amacýyla biz burada bulunuyoruz, diye konuþmasýna baþlayan Daviddi, Avrupa Birliði için önem arz eden bu günün Kosova’da kutlanmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Öðrencilere Avrupa Birliði’nden de kýsa bahseden Daviddi, birlik hakkýnda daha çok bilgi edinmeleri amacýyla ayrýca çocuklara kitaplarýn daðýtýlacaðýný söyledi. 3 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Kosova Kulaklıkaya, Kosova’yı ziyaret etti Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu tarafından kabul edilen TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya, Kosova ile Türkiye arasında işbirliğinin her safhada artarak devam edeceğini ifade ederken, kurum olarak eğitim, sağlık, kültür ve tarihi araştırmalar konusunda destek sözü verdi. Seydiu, Kulaklıkaya’yı kabul etti Kosova ziyareti çerçevesinde TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya Salı günü Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu ile bir araya geldi. Görüşmede Kosova’nın bağımsızlığı sonrasındaki süreç ile Kosova’nın kalkınması ile ilgili konular masaya yatırıldığı bildirildi. Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu görüşme ardından yapmış olduğu açıklamada, Türkiye’nin Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan öncü ülkelerden biri olduğunu hatırlatırken, TİKA Başkanı Kulaklıkaya’ya, Kosova’nın Türkiye’ye duyduğu minnettarlığı ifade etti. Türkiye’nin Kosova’nın geçmiş olduğu tüm safhalara önemli destek verdiğinin de bilincinde olduklarını ifade eden Seydiu, iki ülke arsındaki bu ilişkilerin dada ileri bir safhaya taşınması isteminde bulundu. TİKA’nın bugüne kadarki çalışmalarından da büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, “TİKA tarafından sunulan destek sayesinde, Kosova’da özellikle ekonomik anlamda büyük yatırımlar yapıldı. Bu yardımlar Kosova’nın ekonomik kalkınmasına büyük destek niteliğindedir. Bu desteğin ileride de yapılmasına ihtiyaç duymaktayız. Bu işbirliğinin artarak devam etmesi istemimi TİKA Başkanına da ilettim” diye konuştu. Görüşme ardından basına açıklamada bulunan TİKA Başkanı Kulaklıkaya, görüşmeyi olumlu olarak değerlendirirken, görüşmede Türkiye ile Kosova arasındaki işbirliğini görüştüklerini söyledi. Kurum olarak her zaman Kosova’nın ve Kosovalı’nın yanında olmaya gayret ettiklerinin altını çizen Kulaklıkaya, “TİKA olarak şimdiye kadar ağırlıklı olarak yerel taleplerin karşılanmasına ağırlık verdik. Ancak yeni dönemde daha çok yeni oluşan devlet kurumlarıyla, bakanlıklarla daha sistematik ve daha kurumsal bir işbirliğinin gerçekleşmesi hedefliyoruz. Ayrıca Kosova kurum ve kuruluşları ile eğitim ve sağlık, kültürel işbirliği, özellikle tarih araştırmaları konusunda yakın bir işbirliği içinde olacağız” diye konuştu. Kosova’da öncelik verilecek projelere değinen TİKA Başkanı, ”Biz talep endeksli çalışıyoruz. Bir ülkenin öncelikleri hangi alanlar olursa biz o alanlarda çalışırız. Ancak görüşmelerde ağırlıklı olarak eğitim ve sağlık sektörünün ön plana çıktığını gördüm. Buna ilaveten gençlerin ve hanımların meslek edinmeleri konusunda bir işbirliği arzusunun olduğunu görüyoruz. Biz esas itibarıyla insanı, toplumu ve devleti ilgilendiren her konuda işbirliğine açığız “ dedi. Kosova’nın bir tarım potansiyelinin var olduğuna işaret eden TİKA Başkanı, bu tarım potansiyelinin, tarım teknikleri konusunda Türkiye’nin tecrübelerini aktarmakla geliştirmeyi düşündüklerini kaydetti. Tarım ve hayvancılık alanında projelerin başarıyla gerçekleştiğini söyleyen Musa Kulaklıkaya, “Bunlara gelecekte de devam etmeyi düşünüyoruz. Ama ağırlıklı olarak eğitim ve sağlık konusunda, kültürel işbirliği, özellikle tarih araştırmaları konusunda yakın bir işbirliğimizin olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Kulaklıkaya, Başbakan Thaçi ile Görüştü Kosova ziyaretinde bulunan Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Genel Başkanı (TİKA) Musa Kulaklıkaya Salı günü Başbakanı Haşim Thaçi ile de bir araya geldi. Görüşme ardından gazetecilerin karşısına çıkan TİKA Başkanı, “Başbakana, Kosova’nın bağımsızlık sürecinde kurumsallaşma ve kalkınma çabalarına, Türkiye’nin ve benim başkanlığını yaptığım TİKA olarak destek sunabileceğimizi ifade ettim” diye konuştu. TİKA Başkanı, her iki tarafta da bu konuda samimi bir niyet var olduğunu, dolayısıyla önümüzdeki günlerde, çeşitli sektörlerde Kosova hükümetinin belirleyeceği öncelikler çerçevesinde planlı, programlı ve koordineli bir işbirliğine gidilme kararlığına varıldığını açıkladı. Temennimiz Kosova halkının huzuru, refahı için Türkiye olarak yapabileceğimizin en iyisini yapmaktır diyen Kulaklıkaya, bu konuda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili bakanlar düzeyinde son derece iyi karşılandıklarını ve görüşmelerde ortaya atılan önerilerin kabul gördüğünü belirtti. Kulaklıkaya, Kosova’nın mutluluğu ile refahı için önümüzdeki günlerde el birliği ile çalışmaların başlayacağını söyledi. Kulaklıkaya, Prizren’e incelemelerde bulundu Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) Başkanı Musa Kulaklıkaya Kosova ziyareti çerçevesinde Pazar günü Prizren ve Mamuşa’yı ziyaret ederek, oralarda incelemelerde bulundu. TİKA tarafından ihaleye açılan Prizren Sinan Paşa Camii restorasyonu çalışmalarından da yakından ilgilenen Kulaklıkaya, restorasyon projesi hakkında yetkililerden bilgi aldı. Ferati: “Ademi merkezcilik paralel Sırp birimlerine son verecek” Y erel Yönetim Bakanı Sadri Ferati, AB Sivil Misyonu Şefi Piter Feith’i kabul etti. Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi konusunun ele alındığı toplantıda Bakan Ferati, Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi paralel Sırp birimlerine son vereceğini söyledi. Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesi önemli olduğunu belirten Bakan Ferati, paralel organların kurulmasına gereksinim olmadığını ifade etti. Kosova’da yapılacak seçimleri kabul edilemez olduğunu belirten Bakan Ferati, “Biz, demokratik yollarla, Kosova kurumları ile Kosova yasalarını uygulayacak herkesle işbirliğine hazırız” dedi. Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesinin Kosova kurumları için önemli bir sınav olduğunu belirten Bakan Ferati, Bakanlığın şimdiye dek kabul ettiği tüm evrakları yerine getireceğini söyledi. Bakan Ferati, “Kosova vatandaşları kabul edilen bu evraklar dışında diğer evraklar için gereksinimi yoktur. Kosova’da kabul edilen ademi merkezcilik evrakları tüm vatandaşlara, özellikler Sırpların yaşadıkları bölgelere geniş olanaklar sağlıyor” dedi. Bakan Ferati, bakanlığı 13 ila 14 Haziran tarihlerinde Kosova’da yerel yönetimin gerçekleşmesi için uluslararası düzeyde bir toplantı düzenleyeceğini söyledi. Kosova AB Sivil Misyonu Şefi Piter Feith, başında bulunduğu misyonun BM “çadırı” altında olmasına değinirken, “Bu sorunun BM Örgütünde görüşüldüğünü” söyledi. Feith, “Bu sorun BM örgütünde görüşülüyor. En iyisi bunu onlara sormak gerekir. Hükümet bu görüşmelere katılacak” dedi. Kosova’da AB misyonunun rolüne değinmeyen Feith, “Bakan Ferati ile ademi merkezcilik konularını ele aldıklarını” söyledi. Kosova’da yeni pilot belediyelerinin kurulmasına değinen Feith, topluluklar ile yapacakları görüşmelerde buna karar vereceklerini söyledi. Feith, Bakan Ferati’ye Kosova’da ademi merkezciliğin gerçekleşmesinde her tür yardımda bulunacaklarını söyledi. Guldiman: “Belediyeler mültecilerin evlerine dönmeleri planları var” Dönüş ve Mülteciler Bakanı Boban Stankoviç, Kosova AGİT Misyonu Şefi Tim Guldiman’ı kabul etti. Savaştan sonra evlerini terk eden mültecilerin evlerine dönüşü konusunun ele alındığı görüşmede, konu üzerine her belediyenin planlarını hazırladığı belirtildi. A GİT Misyonu Şefi Tim Guldiman, Kosova Dönüş ve Mülteciler Bakanı Stankoviç’e mültecilerin evlerine dönüşü çalışmalarına destek sunarken, iki kurum arasında ilişkilerin iyi olduğunu söyledi. Guldiman, “Kosova’da tüm belediyeler mültecilerin evlerine dönüşü için stratejileri var. Belediyeler, bu sorunu çözmeleri için tüm potansiyelini kullanmaları gerekir” dedi. Bakan Stankoviç’ten Kosova’yı terk eden mülteciler ile temaslarını sıklaştırması isteminde bulunan Gudilman, mültecilerle iletişimin zayıf olduğunu söyledi. Kosova Dönüş ve Mülteciler Bakanı Boban Stankoviç mültecilerin evlerine dönüşünde Kosova belediyeleri arasında işbirliğinin önemli olduğunu söyledi. Bakan Stankoviç, “Evlerine dönmek isteyen mülteciler ile temasa geçmek önemlidir. Bu yönde çalışmalarımızı sürdürmeliyiz” dedi. Bakan Stankoviç ve Guldiman iki kurum arasında ileriye yönelik işbirliğin önemli olduğunu, bu sayede başarılar kaydedileceğini belirttiler. Kosova ile Türkiye Arasýnda Bankacýlýk Protokolü Ýmzalandý K osova Merkez Bankasý Kurumu (AQBK) ile Türkiye Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) arasýnda karþýlýklý anlayýþa dayalý bankalarýn denetlenmesi protokolü imzalandý. Protokolün amacý ‘iki ülke arasýnda bankacýlýk alanýnda iþbirliðini geliþtirmek’ olarak açýklandý. Kosova adýna protokolü imzalayan AQBK Müdürü Hashim Rexhepi, anlaþmanýn, Türkiye ve Kosova’da hizmet veren bankalarýn kapsamlý olarak denetlemesine yardýmcý olacaðýný ayrýca Kosova Merkez Bankasý Kurumunun Türkiye Bankacýlýk Düzenleme ve Denetleme Kurulunun tecrübelerinden yararlanmasýna katký saðlayacaðýný belirtti. Türkiye BDDK Baþkaný Tevfik Bilgin ise, protokolün imzalanmasýnýn ardýndan yaptýðý açýklamada, protokolün bankacýlýk alanýndaki iþbirliðini daha ileriye taþýyacaðýna inandýðýný vurguladý. Kosova’da TEB ve Türk sermayesinin aðýrlýklý olduðu Tiran merkezli Banka Tregtare Kombtare (Ulusal Ticaret Bankasý) faaliyet gösteriyor. KEK’ten iyi haber Kosova Elektrik Kurumundan tüketicilere iyi haber. Kurum tarafından basına yapılan açıklamada son günlerde Kosova gelenindeki bütün tüketicilere kesintisiz elektik verildiği bildirilirken, bunun daha uzun süreceğinin altı çizildi. K osova Elektrik Kurumu tarafından yayınlanan bir bildiride Kosova’da elektrik üretiminin son günlerde ihtiyaçları karşılayacak derecede üretildiğine dikkat çekilirken, bu yüzden de tüketicilere daha sıralı elektriğin sağlanacağı bildirildi. Kurum, özellikle ‘Kosova B’ Termo Santralında iki ünitenin yeniden üretime girmesiyle, Kosova’da elektrik tedariki ile sorunun yaşanmayacağını bildirildi. Bildiride, “Şu anda elektrik enerjisinin tedariki konusunda her hangi bir sınırlama yapılmamaktadır. Her üç gurupta yer alan tüketicilere sürekli elektrik enerjisi verilmektedir. Ancak gerekli olduğu zamanlarda tüketimin en fazla yapıldığı saatlerde kısıtlamaların olabileceği bildirildi. Eroin tüccarlarına ağır darbe Kosova K Perşembe, 15 Mayıs 2008 Cema’ya, dört yýl hapis osova Posta ve Telekomünikasyon eski genel müdiresi Leme Cema, resmi görevini kötüye kullanmak ile yönetimi altýndaki þirketi zarara sokacak bir sözleþmeyi imzalamak suçlarýndan dört yýllýk hapis cezasýna çarptýrýldý. Priþtine Ýl Mahkemesinin uluslararasý savcýsý tarafýndan cezaya çarptýrýlan Cema, Yüksek Mahkemenin kararý onayana dek serbest kalacak. Leme Cema duruþmada Kosova Posta ve Telekomünikasyonun bir projesini gerçekleþtirmek için sözleþmeye katýlan “Norway invest” þirketin temsilcisi Mustafa Neziri’yi suçlandý. Neziri, para sakladýðý gerekçesi ile iki yýllý hapis cezasýna çarptýrýldý. Her iki sanýkta bu soruþturma kapmasýnda hapis cezasýnýn yanýnda kuruma 300.000 euro para cezasý ödemeleri de karara baðlandý. Xhema ve Neziri’nin avukatlarý, alýnan bu kararýn aðýr olduðunu ve karara karþý itirazlarýn yapýlacaðýný söylediler. Kuçi, büyükelçilikler müjdesini verdi B aşbakan Yardımcısı Hayredin Kuçi, Kosova’da yönetim ile çok sayıda konuda yaşanan boşluğun 15 Haziranda yürürlüğe girecek olan yeni Kosova Anayasası ile son bulacağını söyledi. Anayasanın yürürlüğe girmesi ile çok sayıda taşın da yerine oturacağı öngörüsünde bulunan Kuçi, anayasasının yürürlüğe girmesi ile yeni oluşturulan Kosova Dışişleri Bakanlığının da işlevselliğinin artacağını söyledi. Kosova’nın ilk etapta politik etkisi büyük olan başkentlerde büyükelçilik açacağını ifade eden Kuçi, büyükelçilik çalışmalarının başarılı bir şekilde yürütülmesi için gerekli kadroya sahip olduklarını söyledi. Halkçı Başbakan Başbakan Thaçi göreve başladıktan sonra ilk defa Kosova tarihinde şikayete bulunan Kosovalı vatandaşları iş yerinde kabul etti. Kosova vatandaşları ile bir araya gelen Başbakan Thaçi, vatandaşın şikayetlerini dinledi. B aşbakan Haşim Thaçi ile bir araya gelen Kosovalı vatandaşlar karşılaştıkları farklı sorunları dile getirdiler. Ağır sosyal durumlarından bahseden vatandaşlara başbakan sorunların çözüleceği vaadinde bulundu. Vatandaşlardan biri ise geçenlerde trafik kazası geçiren kızına ameliyat parası istedi. Diğeri ise Siyasal Bilimler Fakültesinden mezun olan çocuğu için iş istedi. Başbakan Thaçi, vatandaşlarla bir araya gelmesinin başlıca amacının vatandaşların sorunlarını onların ağzından dinlemek olduğunu belirtti. Muhalefet partileri başbakanın halkla bir araya gelmesini tepki ile karşıladılar. Muhalefet başbakanın bu girişimini zaman kaybetme, seçim öncesi kampanya ve gösteri olarak değerlendirdiler. Başbakan Thaçi, dairesinde kabul ettiği her vatandaşa Kosova Cumhuriyeti bayrağını, onlar ise Başbakana Kosova Kurtuluş ordusu UÇK’nın sembollerini hediye ettiler. Son günlerde Kosova’da önemli artış gözlenen uyuşturucu satım ve tüketimine büyük bir darbe vuruldu. Ferzovik yakınlarında yapılan bir baskın ile 2550 bin avro değerinde 15 kilogram eroin ele geçirilirken, olaya karışan ve ilişkisi bulunan beş kişi de tutuklandı. K osova Polis Hizmetleri (KPH), Ferzovik’e yakın Zaskok köyünde, düzenlediği bir operasyonda, 15 kilogram uyuşturucu ele geçirirken, beş kişiyi de tutukladı. Olayla ilgili olarak yapılan açıklamada, Kosova Polis Hizmetlerinin altı aydan beri şüpheli hareketleri ile dikkat çeken bu kişileri takibe aldığı, güvenilir bilgilerin alınmasından sonra, bir operasyon ile uyuşturucu ile bu işlerle uğraşan kişiler ele geçirildiği bildirildi. Ele geçirilen bu uyuşturucunun piyasa fiyatının 250 bin avro olduğu bildirildi. : 4 27 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO 4 Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Kosova Výçýtýrýn Þehrinde Türkçe Resmiyet Kazandý T ürklerin yaþadýðý Kosova’nýn Výçýtýrýn þehrinde Türkçe resmi dil oldu. Toplanan Výçýtýrýn Belediye Meclisi üyeleri, kullanýmda olan resmi diller arasýnda Türkçe’nin de yer almasýna iliþkin öneriyi ezici oy çoðunluðuyla kabul etti. Výçýtýrýn Belediye Meclisi’nin oluþtuðu toplam 31 üyeden öneri 1’e karþý 30 oyla kabul edildi. Oylama yapýlmadan önce öneri konusunda açýklama yapan Výçýtýrýn Belediye Baþkaný Bayram Mulaku, bu þehirde yüzyýllardýr Türklerin de yaþadýðýný hatýrlatarak, yasalar gereði Türkçe’nin Výçýtýrýn’da kullanýlan resmi diller arasýnda yer almasýnýn önemine iþaret etti. Türkiye’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk ülkelerden biri olduðunu belirten Belediye Baþkaný Mulaku, ayrýca iki ülke arasýnda var olan dostane ve akrabalýk iliþkileri nedeniyle Türkçe’nin resmi dil arasýnda yer almasýnýn gerekli olduðuna vurgu yaptý. Türkçe’ye Výçýtýrýn þehrinde resmiyet kazandýran kararýn alýnmasý ardýndan toplantýda hazýr bulunan Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa Sarnýç yaptýðý konuþmada, “Türkiye Kosova Cumhuriyeti’nin baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk ülkeler arasýnda yer alarak, tarihi ve manevi sorumluluðunu yerine getirmiþtir. Þimdi bu yeni dönemde özellikle Výçýtýrýn halký ile Türkiye’deki ilgili belediyeler arasýnda iliþkileri daha da geliþeceðine inanmaktayým. Özellikle bu çerçevede ekonomik anlamda Türkiye’den iþ adamlarý gelip Výçýtýrýn’da daha fazla yatýrým yapmalarýný özendireceðiz” þeklinde konuþtu. Bugün bu kararý almakla Výçýtýrýn Belediyesi ve halkýnýn Türkiye’ye karþý sorumluluðunu yerine getirmiþ olduðunu belirten Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa Sarnýç, Türkçe’nin Výçýtýrýn’da belediye düzeyinde resmi dil olarak kabul edilmesinin kararlaþtýrýlmasý dolayýsýyla þükranlarýný dile getirdi. Müsteþar Sarnýç’ýn bu konuþmasý, Výçýtýrýn Belediye Meclisi üyeleri tarafýndan alkýþla karþýlandý. Bugün önemli bir gün yaþayan Výçýtýrýn, Kosova’da Türkçe’nin resmileþtiði 6’ýncý þehir oldu. Bundan daha önce Prizren, Mamuþa, Mitroviça, Priþtine ve Gilan’da Türkçe, belediye meclislerinin kararlarýyla resmi dil olmuþtu. Vatandaþ Temmuzda pasaportlarýna kavuþuyor K osova vatandaþlarý Temmuz ayýnda Kosova Cumhuriyeti pasaportlarýna kavuþuyor. Ýçiþleri Bakanlýðý, vatandaþlara Kosova Cumhuriyetinin yeni pasaportlarýný 21 Temmuzda daðýtmak için dur durak demeden çalýþmalarýný tüm hýzýyla sürdürüyor. Kosova Cumhuriyeti vatandaþlarýna verilecek olan pasaportlarýn kapaðýnda Kosova Cumhuriyeti yazýsý ve iþareti yer alacak. Ýçiþleri Bakanlýðý Genel Sekreteri Halil Blaca konu ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada, bakanlýðýn yasalarýna göre, vatandaþlara yeni pasaport, kimlik belgesi ve sürücü ehliyeti verilmesi için çalýþmalarý aralýksýz sürdürdüðünü söyledi. Alman “Giesecke & Devrient” þirketinin yeni pasaportlarýný hazýrladýðýný ifade eden Blaca, “Pasaportlarýn yapým ihalesini Alman þirketi kazanmýþ bulunuyor. Hükümete, 600 bin adet pasaportun basýlmasýnýn için 1.5 milyon avroya mal olacaðýný söyledi. Daðýtýlacak olan pasaportlarýn Avrupa standartlarýnda olacaðýný ifade eden Blaca, vatandaþlara pasaport alýmýnýn ne kadara mal olacaðý hakkýnda bilgi vermekten kaçýndý. Blaca, vatandaþlara pasaport ve diðer evraklarýn verilmesi konusunda Kosova kurumlarý ve UNMIK kýs bir zaman içinde karar alacaðýný da ifade etti. Kosova’da çalýþmalarýný sürdüren paralel organlarý tarafýndan verilen evraklar geçerli olamayacaðýný belirten Blaca, “Sýrbistan tarafýndan Kosova vatandaþlarýna verilen hiçbir belge Kosova kurumlarýnda kabul görmeyecektir” diye konuþtu. Kosova dýþýnda bulunan vatandaþlara ne zaman seyahat belgelerinin verilip verilmeyeceði halen belirsizliðini koruyor. Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi konu ile ilgili yaptýðý açýklamada, bu yönde halen bir karar alýnmadýðýna dikkat çekerken, karar alýndýðý takdirde dünyanýn farklý bölgelerinde açýlacak olan Kosova Cumhuriyeti Büyükelçiliklerinde evraklarýn verileceðini sözlerine ekledi. Kimlik belgeleri Fransa’dan Kosova Cumhuriyeti vatandaþlarý kimlik belgeleri basýlmasý için Fransa “Thales” þirketi ile anlaþma imzalandý. Kosova Cukhuriyetinin yeni pasaportlarýný Almanlar yapacakken, kimlik belgelerini ise Fransýzlar yapacak. Kosova gündemi 9 Sencar Karamuço Kosova, Avrupalý olma yolunda! Mayýs size yani bizlere bir þey ifade ediyor mu bilmiyorum. Ama bu tarih Avrupa Birliði’nin 4 önemli simgesinden biri olan Avrupa Gününü simgeliyor. Avrupa Konseyi 1985 Milano zirvesinde almýþ olduðu bir karar ile 5 Mayýsta kutlanan “Avrupa Günü” 9 Mayýsa kaydýrýlarak, Avrupa Birliði’nin resmi bayramý ilan edildi. Bu tarihten sonra her yýl birlik üyeleri ve kendine birlik içinde yer edinmek isteyen ülkeler, bu günü resmi tören ve aktivitelerle kutluyor. Bugün çeþitli etkinlikler ile kutlansa da genel itibari ile 9 Mayýsta Avrupa Birliði üye ülkelerinde günün anlamý ile toplantýlar düzenlenir ve bu toplantýlarda Avrupa Konseyi’nin kuruluþu, amacý, ilkeleri anlatýlýr, çalýþma organlarý tanýtýlýr ve Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi okunur. Dünya genelinde olduðu gibi bu yýl Avrupa Bayramý, Kosova’da da kutlanmaya baþlandý. Bunun kutlanmasýnýn iki önemli boyutu yani iç ve dýþ boyutu bulunuyor. Birincisi yani iç boyutu, Kosova kurum ve kuruluþlarýnda Avrupa bilincinin oluþmasýný oluþturuyor. Kosova hükümeti ve sivil toplumun Kosova’nýn ancak Avrupa Birliði bünyesinde hayat bulabileceðinin farkýnda varmýþ olmasý, Kosova’nýn ve biz gençlerin geleceði açýsýndan önemli bir noktaya tekabül ediyor. Ýkincisi yani dýþ boyutu ise bu küçük aktiviteler ile Avrupa Birliði’ne “kapýlarýný aç, ben geliyorum” mesajý verilmiþ oldu. Yani Kosova’nýn Avrupa’nýn bir parçasý olduðu ve Kosova’nýn Avrupa deðerlerini taþýdýðý açýk bir þekilde Avrupa ile paylaþýlmýþ oldu. Þu an Kosova içinde tam anlamý ile Avrupa Birliði ve üyeliði ile ilgili tam anlamý ile bir bilgi cahilliðin baþýný almýþ gittiði bir dönemde Avrupa Bayramýnýn kutlanmasý toplumun bu uðurda bilinçlenmesi açýsýndan hayati rol oynar nitelikte bulunuyor. Kosova’nýn var olan parametrelerde Avrupa Birliði dýþýnda kalmasý tam anlamý ile bir felaket senaryosu ile eþdeðer bir konuya tekabül etmektedir. Çünkü, þu an Kosova’nýn karþý karþýya kaldýðý düþmanlar (Sýrbistan, ekonomik çýkmaz, organize suç, rüþvet vs.) ancak ve ancak birliðin desteði ve yardýmý ile çözülebilir. Bunun yaný sýra Kosova þu anda tam anlamý ile demokratik bir yönetime hazýr olmadýðýndan dolayý da bu boþluðun Ahtisari çözüm öneri paketi gereðinde de olduðu gibi Avrupa Birliði ile doldurulmasý kaçýnýlmaz bir gerçek olarak karþýmýzda duruyor. Bugüne kadar yani savaþtan sonra geçen dokuz yýllýk süreçte bu görevi üstlenen Birleþmiþ Milletler Ýdaresinin bunun üstesinden gelemediðinin en yakýn þahidi olduk. Bu yüzden de artýk özellikle UNMIK’in elinde tutmakta ýsrar ettiði yetkileri, birliðin sivil misyonun devretmesi birinci öncelik konusunu oluþturuyor. Hükümet özellikle de Baþbakan ve yardýmcýsý Kosova’nýn geleceðinin Avrupa’da olduðu dersini çok iyi çalýþmýþa benziyor. Baþbakan, katýldýðý her yurt dýþý toplantýsýnda Kosova’nýn Avrupa Birliði’ni hedeflediðini ve bu uðurda da üzerine düþen görevleri baþarý ile yerine getirdiðini ve bu konuda gerekeli olan her tür sorumluluðu üstlenmeye hazýr olduðunu sürekli dile getirmeyi ihmal etmiyor. Yardýmcýsý Kuçi, Baþbakana karþýn Kosova içinde görev yapan Avrupalý diplomatlar ile sürekli bir araya gelip, üyelik konusunda nabýz yokluyor. Hükümetin þu anda baþlatmýþ olduðu bu Avrupai politikayý bütün vatandaþlar olarak biz de belleyip, üzerimize düþen görevi yerine getirmek bizim en önemli vatandaþlýk görevlerimizden birini oluþturuyor. Bizi ancak ve ancak var olan karamsar tablodan Avrupa Birliði kurtaracaðý düþüncesini paylaþýyorum. Avrupa Birliði üyeliðini neden bu kadar destekliyorum diye soracak olursanýz; “AB kendisi ile ayný deðerleri paylaþan ve onlarý beraberce geliþtirmek isteyen bütün Avrupalý ülkelere açýk bir uluslar arasý örgüt hüviyetindedir. Avrupa deðerleri çerçevesinde toplumda çoðulculuðu, hoþgörüyü, dayanýþmayý destekler. AB vatandaþlarýna sýnýrlarýn bölmediði bir özgürlük, güvenlik ve adalet alaný ile serbest rekabete dayalý tek bir pazar saðlar. AB’nin amacý dengeli bir ekonomik büyümeyi, sosyal pazar ekonomisi koþullarýný, sosyal geliþmeyi, tam istihdamý, bilim ve teknik alanda ilerlemeyi gerçekleþtirmek ve çevre kalitesini yükseltmektir. Birlik toplumdan dýþlamaya ve ayrýmcýlýða karþýdýr. Sosyal himayeyi, kadýn-erkek eþitliðini, kuþaklar arasýnda dayanýþmayý ve çocuk haklarýný korumayý hedef alýr. AB üye ülkelerin ulusal kimliklerine, temel politik ve anayasal yapýlarýna saygýlýdýr. Toprak bütünlüðünün, asayiþin ve iç güvenliðin korunmasýný her devletin temel iþlevi olarak görür. AB, Anayasasý’na uygun olarak, üye ülkelerin kendisine tanýdýðý yetkiler çerçevesinde hareket eder”. Ýþte yukarýda özetle çizmeye çalýþtýðým Avrupa Birliði üyelik profilinden de görüleceði gibi bu yüzden Kosova’nýn Avrupa Birliði üyeliðini destekliyor ve arzuluyorum. Bütün bu kriterleri içinde barýndýran bir ülkede, “Her þeye muhalif olmayý kendine hobi edinmiþ kiþiler hariç” yaþamayý herkes arzular ve hayal eder. O yüzden de “Avrupa yolunda yolun açýk olsun Kosova” diyor ve hepinize iyi bir hafta geçirmenizi temeni ederim. Kosova Fevzi Karamuço K Komþumuz evimizde söz geçirmeye kararlı osova üç ay önce tarihinde en büyük olayý yaþadý ve baðýmsýzlýðýný ilan etti. Dünyanýn bir çok devleti de bu baðýmsýzlýðý tanýyarak, baðýmsýzlýðý taçlandýrdý. Tanýma süreci bu gün de devam ediyor. Kosova baðýmsýzlýk ile kendi benliðini kazandý. Artýk Kosova vatandaþlarý kendi sýnýrlarý çerçevesinde bir ev sahibi oldular. Her ev sahibinin evi ile ilgili kendine has ev kurallarý vardýr. Bu kurallara ev içinde yaþayanlar ve misafirlerin buna uymasý zorunludur. Her ev sahibi için komþusu ile iliþkiler çok önemlidir. Çünkü komþu ile iyi iliþkilerde bulunmak, komþu ile dost olmak rahat ve huzurlu bir ortam için önemli bir gerekliliktir. Ama son yýllarda deðiþen dünya þartlarýnda yeni komþular ile iliþki kurmak biraz zor oluyor. Pratikte de bildiðimiz gibi sorunlarý olan iki komþunun arasýnda birdenbire iyi ve dostane iliþkilerin kurulmasý zordur. Ev sahibi yeni gelen komþuya kuþku ile bakar, ondan kendi kurallarýna uymasýný ister. Hata bazý durumlarda da onu komþu olarak görmeyi bile ret eder. Bu gibi olumsuz olaylarýn çözümü için en önemli ilaç zamandýr. Çünkü zamanýn geçmesi ile komþular birbirlerini tanýmalarý ile aralarýnda var olan tabularda yýkýlmaya baþlar. Sonuçta o senin komþundur ve huzurlu bir hayat için komþu komþunun külüne muhtaçtýr. Kosova ile Sýrbistan bunun en belirgin örneði olarak karþýmýzda duruyor. Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ettiði tarihten üç aylýk bir süreyi geride býrakmýþ bulunuyoruz. Kosova baðýmsýzlýðýný ilan ederek, sýnýrlarý içinde kendi egemenliðine kavuþtu. Bu sadece teoride kalmýþ görünüyor. Çünkü pratikte bunun tam teresi hüküm sürmeye devam ediyor. Kosova’nýn kuzey komþusu yeni kurulan devletin var oluþunu ciddiye almayarak, komþusunun içiþlerine karýþmakla beraber, komþusunu göremezden geliyor. Bunun en iyi örneði Sýrbistan üst düzey yetkililerinin Kosova’da seçim kampanyalarýný düzeltmeleri oluþturuyor. Bunun yanýnda Sýrbistan yerel ve parlamenter seçimlerini baðýmsýz, egemen Kosova topraklarýnda yapýlmasý bunun diðer çarpýcý bir örneði niteliðinde bulunuyor. Komþunun bu olumsuz davranýþý Kosova vatandaþlarýný þaþýrtmaya devam ediyor. Onlar, komþusunun yeni kurulan evin iç kurallarýna karþý bu davranýþý kabul etmediler. Komþusundan bu davranýþýna ýsrarla karþý gelerek, bunun önüne geçilmesi için yetkilileri göreve davet ettiler. Ama bütün çaðrý ve engelleme giriþimlerine raðmen seçimlerin Kosova’da yapýlmamamsýnýn önüne geçemediler. Kosova’yý yöneten uluslararasý idare de buna göz yumarak, komþuda demokratlarýn kazanmasýna destek olmuþ oldular. Sýrbistan’da hafta sonu yapýlan seçimleri demokratik güçler kazandý. Ama bu demokratik güçlerin bundan sonra komþusu ile iliþkileri nasýl yürüteceði bizim için büyük önem arz etmektedir. Bu Kosova’nýn ve bölgenin geleceði açýsýndan hayati önem taþýmaktadýr. Ama Sýrbistan’ýn kutsal mekaný olarak kabul ettiði Kosova ile ilgili düþüncesini zor deðiþtireceðe benziyor. Biz hepimiz bu deðiþimin yaþanmasý taraftarýyýz ama bu konuda bir deðiþikliðin yaþanýp yaþanmayacaðýný önümüzdeki aylar yada yýllar gösterecek. Uzun yýllar bu iki komþu arasýnda yaþanan anlaþmazlýklarýn sona ermesi ile bölgenin de istikrara kavuþacaðý açýktýr. Kosova 17 Þubata kendi baþýna baðýmsýz bir devlet hüviyeti kazandý. Her ev sahibinin olduðu gibi Kosova’nýn da kendi evini ve bahçesini kendi düzenleme hakkýna sahiptir. Evini nasýl yöneteceði, bahçesini nasýl süsleyeceði hakkýnda artýk kendisi karar almalýdýr. Bu yeni kurallarýn demokrasi kurallarýna göre yapýlmasý ise önem arz etmektedir. Geçenlerde evin düzeni ile ilgili en önemli kurallar bütünü olan anayasayý kabul ederek, Kosova bir bakýma kendi evinin reisi olmuþ oldu. Sonuç olaral, kim olursa olsun güvenli ve huzurlu bir hayat ikame ettirmek istiyorsa komþusunun ev kurallarýna uymak zorundadýr. Perşembe, 15 Mayıs 2008 Sırplar “Avrupa” dedi 6 Sırbistan’da zafer Demokratların oldu. Sırbistan halkı bu seçim sonuçları ile tekrar Avrupa Birliği taraftarı da olduğunu kanıtlamış oldu. Bütün tartışma ve karşı çıkmalara rağmen, Sırbistan ile eş zamanlı olarak seçimler Kosova’da da yapıldı. S ırbistan’da olduğu gibi Kosova’da da uzun zamandan beri rekabete dönüşen Sırbistan yerel seçimleri Avrupa yanlısı partinin zaferi ile sonuçlandı. İlk yayınlanan sonuçlara göre Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in partisi Demokratik Partinin oyların yüzde 39’unu kazandığı bildirilirken, Radikal Partinin ise seçimlerde yüzde 29 civarında oy aldığı açıklandı. Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç bir açıklama yaparak, seçim sonuçlarının Sırbistan halkının Avrupalı olduğunu kanıtladığını savundu. Tadiç, “Avrupa - Sırbistan seçimlerden zaferle koalisyonunun ayrıldığını açıkça söyleyebilir ve bu zaferi kutlayabiliriz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir kaç hemen sonra yerel seçimlerde Sırbistan halkı, Avrupa yolunda ilerlemek istediğini kanıtlamış oldu. Düzenlenen son iki seçimlerle Sırbistan halkı, Sırbistan’ın Avrupa Birliği’nin bir parçası olmak istediğini ortaya koymuştur. Sırbistan Avrupa yolunda ilerleyerek, kendini Avrupa Birliği içinde bulacaktır” diye konuştu. Kosovalı Sırplar da sandık başına gitti UNMIK ve Kosova Hükümetinin Sırbistan seçimlerinin Kosova’da yapılmasını hukuka aykırı ve geçersiz olarak nitelendirmesine rağmen, seçimler Sırbistan'la eş zamanlı olarak Kosova'nın 26 seçim merkezinde düzenlendi. Kosova’da Sırpların yoğun olarak yaşadığı ve oy kullanıldığı bölgelerde seçim havası ve heyecanı Sırbistan’ı atmadı. Kosovalı Sırplar, sabahın erken saatlerinden oy kullanma merkezlerini akın eden Sırplar, destekledikleri parti lehinde oylarını kullandılar. UNMIK: Seçimler geçersiz UNMIK Yöneticisi Joachim Ruecker konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamada, "Yasadışı seçimlerin, yasal sonuçları olmaz. Sonuçlar, tanınmayacak. Bu süreçten sonra UNMIK olarak Kosova kurumlarında Sırpları temsil eden siyasiler ile ilgili Kosovalı Sırpların durumunu görüşeceğiz. Bundan sonra Kosovalı Sırplar ile muhatabımız onları Kosova Meclisinde temsil eden partiler ve yöneticileri olacaktır" diye ver yansında bulundu. . Priştine de tepki gösterdi Priştine de yerel seçimlerin düzenlenmesine tepki gösterdi. Yerel Yönetimler Bakanı Sadri Ferati, seçim sonuçlarını tanımayacaklarını ve seçilmiş yöneticilerle işbirliği yapmayacaklarını söyledi. AB Tadiç’in zaferinden memnun Avrupa Birliği, Sırbistan’da yapılan seçimlerde Avrupa yanlısı Devlet Başkanı Boris Tadiç’in kazanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. AB dönem başkanı Slovenya’dan yapılan açıklamada, Sırbistan’da yapılan seçimlerin sonucunda AB yanlısı Devlet Başkanı Boris Tadiç’in galibiyet kazanmasından duyulan memnuniyet dile getirildi. Sonuçların ardından hızla “açık Avrupa gündemi” olan bir hükümetin kurulmasının ümit edildiği de ifade edildi. Açıklamada, böyle bir hükümetin, gerekli koşulların yerine getirilmesi halinde Sırbistan’a adaylık statüsü dahil AB yolunda daha fazla ilerleme sağlayabileceğine dikkat çekildi. Hükümeti, Aşırı Milliyetçiler Kurmak İstiyor Bu arada, muhalefetteki milliyetçi lider Tomislav Nikoliç, Tadiç’in zaferine rağmen hükümeti kendi partisinin kuracağını savundu. Radikal Parti lideri Nikoliç, seçim sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, Tadiç’in başında olduğu Demokratik Parti’yi kapsamayan bir koalisyon olasılığının hala mevcut olduğunu söyledi. Nikoliç, Başbakan Voyislav Koştunitsa’nın bloğu ve Lahey’de savaş suçlusu olarak yargılanırken ölen eski Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç’in Sosyalist Partisi ile bir koalisyon hükümeti kurmak istediğini bildirdi. Koalisyon arayışları başladı Sırbistan’da yapılan genel seçimleri batı yanlısı koalisyon açık arayla kazandı. Sırbistan’da , koalisyonun başarısına rağmen hükümet kurmak için gereken çoğunluğu sağlamaya çok uzak olduğunu ve aşırı milliyetçi Tomislav Nikoliç’in Sırbistan Radikal Partisi’nin ise yüzde 28.6 ile ikinci sırada bulunduğunu bildirdi. Seçimlere katılım oranının yüzde 60.7’de kaldığı açıklanırken, tahminlere göre 250 üyeli parlamentoda, Tadiç koalisyonunun 103 milletvekili çıkaracağı, Nikoliç’in Radikallerinin ise kendi görüşüne yakın partilerle toplamda yüzde 48.4’lük oy oranıyla parlamentoda sayısal çoğunluğu sağlayabileceği ifade ediliyor. 7 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Balkan Bulgaristan Yeni Demokrasi partisi resmen kuruldu B ulgaristan Pazar gününden itibaren yeni bir siyasi partiye kavuþtu. Ulusal Ýstikrar ve Ýlerleme Hareketi’nin (NDSV) eski üyeleri, partinin geçen yazki kongresinde seçilen NDSV yönetimini protesto etmek amacýyla Bulgaristan Yeni Demokrasi (BND) partisini kurdular. BND eðilimli milletvekilleri son birkaç aydýr muhalefetten yana tutum sergileyip iki güven oylamasýnda kabineye karþý çýkmýþlardý. BND, diðer sað partilerle ortaklýk kurma umuduyla kendisini merkez saðda konumlandýrýyor. Öte yandan Avrupa Komisyonu (AK), AB fonlarýnýn kullanýmý konusunda Bulgaristan’a yönelik söylemini sertleþtiriyor. AK’nin Geniþleme Müdürlüðü genel müdürü Michael Lee Pazar günü Bulgaristan’a AB fonlarýný yönetebildiðini kanýtlamasý için 16 Haziran’a kadar süre verdi. Aksi takdirde AK, Bulgaristan AB üyesi olmadan önce olduðu gibi ülkeye saðlanacak fonlarýn onaylanmasýnda kontrolü tamamen alacak. ABD büyükelçisinden BH’ye, AB ve NATO yolundaki reformlarý hýzlandýrma çaðrýsý A BD’nin BH Büyükelçisi Charles English Pazar günü siyasi liderlerin gerçekçi olabilmek için AB ve NATO üyelik çabalarýný hýzlandýrmalarý gerektiðini söyledi. Baðýmsýz Aydýnlar Derneði Çember 99’un düzenlediði bir tartýþmada söz alan English, BH’nin iki kuruma üyelik yolunda ilerlemesi için daha çok þeyin yapýlmasý gerektiðini vurguladý. Büyükelçi forum katýlýmcýlarýna hiaben yaptýðý konuþmada, siyasilerin “her reformla ilgili sert tartýþmalarla üç yýlý ziyan edip enerjilerini dar etnik çýkarlar üzerinde harcayamayacaklarýný söyledi. English, üç taraftan oluþan ülkenin geleceðinin BH’de yattýðý gerçeðini kabul etmesi gerektiðini söyledi. “Uzun süreli refah ve kalkýnma tamamen ortak olabilir ve olmalýdýr da. Müreffeh ve baþarýlý bir Sýrp Cumhuriyeti’nin yalnýzca güçlü ve müreffeh bir BH’nin parçasý olarak var olabileceðine þüphe yoktur.” diyen büyükelçi, her türlü ayrýlýkçý söylemin istikrarsýzlýk yarattýðý konusunda da uyardý. BH’de yaþayan Hýrvatlar hakkýndaysa English, ABD hükümeti onlarýn geçerli düzenlemelerden tatmin olmadýklarýnýn farkýnda olmakla birlikte, “iç sýnýrlar ve BH’nin toprak düzeniyle ilgili önerilerin etnik bölünmeyi þiddetlendirdiðini” söyledi. Büyükelçi, Boþnaklarýn geçmiþin siyasi planlarýný yönetmesine veya reformlara olan katýlýmlarýný sýnýrlamasýna izin vermemeleri gerektiðini belirtti. Makedonya kampanya dönemi resmen baþladý 1 Haziran’da yapýlacak erken seçimlere 20 gün kala, kampanya dönemi Pazar günü resmen baþladý. Kampanyalar, ana siyasi rakiplerin -iktidardaki VMRO-DPMNE ve 19 partiden oluþan koalisyonu “Daha Ýyi bir Makedonya için” ve Makedonya Sosyal Demokrat Ýttifaký (SDSM) ile “Güneþ Makedonya için Koalisyon”dan yeni ortaðýný mitingleriyle start aldý. Ýlk mitingi VMRO-DPMNE Ohri’de düzenlerken, SDSM destekçileri Makedonya’nýn doðusundaki Stip kentinde toplandýlar. Rating kuruluþunun yürüttüðü son ankette, “Daha Ýyi bir Makedonya için” koalisyonunun %37 oyla önde gittiði ve onu %18 ile “Güneþ”‘in islediði öne sürülüyor. Demokratik Bütünleþme Birliði %11 ile üçüncü sýrada yer alýrken, onu %6 ile Arnavut Demokrat Partisi izliyor. Ý Beriþa: Arnavutluk anayasasýnda baþka deðiþiklikler de yapýlacak ktidardaki Demokrat Parti (DP) yakýnda anayasayý deðiþtirip milletvekili dokunulmazlýðýný kaldýrmak istiyor. Baþbakan Sali Beriþa Cumartesi günü yaptýðý açýklamada, DP’nin milletvekilleri hakkýnda soruþturma açýlabilmesini, ancak tutuklama dokunulmazlýðýna sahip olmalarýný isteyeceðini açýkladý. Beriþa, devam eden anayasa reformlarýnýn muhalefet ve iktidar partisinin Arnavutluk’un geliþimi hakkýndaki ortak vizyonunun kanýtý olduðunu söyledi. DP ve muhalefetteki Sosyalist Parti uzun zamandýr beklenen seçim reformlarý konusunda geçtiðimiz günlerde birlikte çalýþmýþlardý. ER H AN TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] 11 Sýrbistan Seçimleri Mayýs Pazar günü Sýrbistan halký yerel yöneticilerini ve meclis üyelerini seçmek için sandýk baþýna gitti. Sýrbistan Seçim Komisyonu’nun açýkladýðý ilk resmi verilere göre, Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in baþýný çektiði “Avrupalý Sýrbistan Ýçin” koalisyonu oylarýn yüzde 38,44’ünü alarak birinci oldu. Daha radikal görüþleriyle tanýnan “Sýrp Radikal Partisi” ise, kamuoyu yoklamalarýnda yansýtýlan beklentilerin altýnda kalarak, yüzde 29,36’lýk oyla ikinci sýrada yer aldý. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtunitsa’nýn liderliði altýndaki “Sýrbistan Demokratik Partisi - Yeni Sýrbistan” koalisyonu ise yüzde 11,59’luk oyla üçüncü oldu. Yüzde 5’lik seçim barajýný Sýrbistan Sosyalist Partisi ve Liberal Demokratik Parti de geçmeyi baþardý. Diðer taraftan, azýnlýklara uygulanan pozitif ayrýmcýlýk sayesinde, Boþnak, Macar, Roman ve Arnavut azýnlýðýn da mecliste temsilcileri bulunacak. Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç yaklaþýk üç ay öncesi düzenlenen cumhurbaþkanlýðý seçiminde, Sýrp Radikal Partisi’nden rakibi Tomislav Nikoliç’i küçük bir oy farkýyla yenmeyi baþarmýþtý. 11 Mayýs 2008’deki seçimlerde ise Tadiç’in liderliðindeki Avrupa yanlýsý koalisyon, Sýrp Radikal Partisi’ni açýk bir farkla geride býraktý. Oysa seçimlerden yalnýzca birkaç gün önce kamuoyu yoklamalarý Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonunun, Sýrp Radikal Partisi’yle neredeyse birebir gitmekte olduðunu göstermekteydi. Son anda durumu Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonunun lehine deðiþtiren iki temel hususun yaþandýðý söylenebilir: Birincisi, cumhurbaþkaný Tadiç’in etrafýndaki siyasi akým seçimlere birkaç gün kala Avrupa Birliði ile Ýstikrar ve Ýþbirliði Anlaþmasý’ný imzalamayý ve meclisten geçirmeyi baþardý. Ýkincisi ise, yine Tadiç’e yakýn olanlar Fiat otomobil firmasýnýn Sýrbistan’a yatýrýmcý olarak gelmesini saðlayabildi. Bu çerçeveden bakýldýðýnda, Sýrbistan halký Avrupa yanlýsý siyasilerin ülkeye daha iyi bir ekonomik gelecek vaat ettiðine inanmýþ olmalý. Avrupa yanlýsý koalisyon seçimlerden galip olarak çýktýysa da, yeni hükümeti kurabilmesi garantili deðildir. Örneðin, 2000 yýlýndan bu yana Sýrbistan’da düzenlenen meclis seçimlerinde Sýrp Radikal Partisi hep birinci olmayý baþarmýþ, ancak hükümeti hiç kuramamýþtýr. Benzer þekilde, Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonunun iktidara taþýnýp taþýnmaya- caðý þimdilik belirsizidir. Sýrbistan açýsýndan seçimden birinci parti olarak çýkmaktan ziyade, koalisyon kurabilme kapasitesinin yüksek olmasý daha önemlidir. Mevcut seçim sonuçlarýna bakýlacak olursa, Avrupa yanlýsý görüþleriyle tanýnan Liberal Demokratik Parti’yle birlikte, azýnlýklarý temsil eden bütün milletvekilleri de yanýna çekmeyi baþarabilse bile, Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonu 3-4 milletvekili eksikliði yüzünden hükümeti kuramayacak. Sýrbistan’da hükümeti kurabilmek için, en az 126 milletvekilinin desteðini almak gerekiyor. Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtunitsa’nýn liderliði altýndaki Sýrbistan Demokratik Partisi — Yeni Sýrbistan son dönemde daha radikal bir duruþa kaydýðý için, Avrupa yanlýsý siyasi partilerle hükümete razý olmayacaðýný açýk olarak ifade etti. Tam tersine, Baþbakan Koþtunitsa Sýrp Radikal Partisi ile adeta yeni bir ortaklýk içine girdi. O yüzden, þimdilik bütün gözler, kurucusu Sýrplarýn eski lideri Slobodan Miloþeviç olan Sýrbistan Sosyalist Partisi’ndedir. Sýrbistan Sosyalist Partisi iki küçük siyasi partiyle ittifak halinde seçime katýlmýþ ve meclise 20 milletvekilini sokmayý baþarmýþtýr. Bu yüzden, Sýrbistan Sosyalist Partisi hangi tarafa desteðini verirse, hükümeti o kurabilecektir. Þimdiye kadar bu parti daha radikal duruþlu bloka sempatiyle baktýðýný hiç gizlemedi. Ancak, Avrupalý Sýrbistan Ýçin koalisyonundan büyük tavizler elde ederse, Sýrbistan’da Avrupa yanlýsý bir hükümetin iþbaþýna gelmesini de saðlayabilecektir. Bu yüzden, önümüzdeki süreçte Sýrbistan’da hükümet kurma çabalarý çerçevesinde çetin pazarlýklarýn yaþanmasý bekleniyor. Zaten Sýrbistan’da seçiminin kendisinden ziyade, hükümeti kurma çabalarý daha ilginçtir. Hatýrlatmak gerekirse, Sýrbistan’ýn son hükümeti, hükümeti kurmak için öngörülen yasal sürenin dolmasýna sadece birkaç dakika kala kurulabilmiþti. Son olarak, Kosova yetkilileri tarafýndan geçersiz sayýlmýþ ise de, Sýrbistan meclis ve yerel seçimlerinin, Sýrplarýn kontrolündeki Kosova’nýn kuzeyinde de gerçekleþtiði belirtilmelidir. Kosovalý Sýrplarýn aðýrlýklý olarak daha radikal duruþlu siyasi partilerden yana oy kullandýklarý dikkat çekicidir. Neticede, Kosova’nýn kuzeyinde yaþanabilecek geliþmeler açýsýndan da, Sýrbistan’da hangi hükümetin iþbaþýna geleceði önem arz ediyor. Dünya Kýdemli demokratlar: “Hillary artýk çekil” Dünya Turu Çin’de deprem: Binlerce kiþi enkaz altýnda Çin’in güneybatýsýndaki Siçuan eyaletinde meydana gelen 7.9 büyüklüðündeki depremde hayatýný kaybedenlerin sayýsý on iki bini geçti. Sadece Mianzhu þehrinde on bin, Mianyang þehrinde ise on sekiz binden fazla kiþinin enkaz altýnda olduðu bildiriliyor. Çin’in Siçuan eyaletinde, meydana gelen 7,9 büyüklüðündeki depremin bilançosu artýyor. Yaklaþýk 2-3 dakika sürdüðü belirtilen depremin ardýndan pek çok artçý sarsýntý meydana geldi. Halkýn dün geceyi sokaklarda geçirdiði bölgeye doðru, kurtarma ekipleri yola çýktý. Ancak yollarýn da yýkýlmýþ olmasý, kurtarma ekiplerinin iþini zorlaþtýrýyor. Sadece Mianzhu þehrinde on bin, Mianyang þehrinde ise 18 bin kiþinin enkaz altýnda olduðu belirtiliyor. Deprem anýnda yýkýlan okullardaki öðrenciler derste olduðu için, sadece okullarýn enkazýnýn altýnda binlerce kiþinin kaldýðý tahmin ediliyor. Depremde hayatýný kaybedenlerin sayýsý ise on iki bini geçti. Taliban’dan TV Yasaðý Afganistan’da Taliban örgütü, Ýslami olmayan programlar yayýmladýklarý gerekçesiyle Logar vilayetinde televizyon kanallarýnýn seyredilmesini yasakladý. Baþkent Kabil yakýnlarýndaki Logar vilayetinde hafta sonu camilere giren onlarca maskeli Taliban militaný, bölge sakinlerini televizyon seyretmemeleri konusunda uyardý. Militanlar, halka, televizyon seyretmeyi býrakmadýklarý takdirde þiddetle karþý karþýya kalacaklarýný söyledi. Afganistan’da 2001 yýlýnda iktidardan uzaklaþtýrýlan Taliban örgütünün bu eyleminin, Logar‘da etkinliðini artýrmasýnýn göstergesi olarak yorumlandý. ABD ataþeleri Rusya’yý terk edecek Rusya’nýn, ABD’nin Moskova Büyükelçiliðinde görevli 2 Amerikan askeri ataþesinden ülkeyi terk etmesini istediði belirtildi. ABD Dýþiþleri Bakanlýðýndan bir yetkili, Rusya’nýn ataþelerle ilgili görüþüyle uyuþmadýklarýný, ancak isteðine uyacaklarýný açýkladý. Yetkili, “Ayrýlmalarýný istediler. Bu harekete karþý çýkýyoruz, ancak talebe uyacaðýz” diye konuþtu. Washington yönetimi de, geçen yýl kasým ayýnda bir Rus askeri görevlisinin, 22 Nisanda da bir diðerinin ABD’yi terk etmesini istemiþti. Rusya’da Medvedev dönemi baþladý Rusya’da 2 dönemdir devlet baþkanlýðý görevini yürüten Vladimir Putin, bugün görevini halefi Dimitri Medvedev’e devretti. Ardarda 3 dönem görev yapamayacaðý için yeniden aday olamayan Vladimir Putin’in desteklediði Dimitri Medvedev, bugün Moskova’da gerçekleþen devir teslim töreninde, yemin ederek resmen görevine baþladý. 42 yaþýndaki Medvedev, Mart ayýndaki seçimi halkýn yüzde 70’inin oyunu alarak kazanmýþtý. Putin Yeni Kabinesini Belirledi Rusya’da Baþbakan Vladimir Putin, yeni kabinesini belirledi. Yeni kabinede Eski baþbakan Viktor Zubkov, baþbakan yardýmcýsý olacak, Sergey Lavrov’un Dýþiþleri Bakanlýðý da sürecek. Maliye Bakaný Aleksiy Kudrin, Savunma Bakaný da Anatoli Serdyukov... Bu üç bakanlýkta deðiþiklik olmamasý, Devlet Baþkanlýðýný Dimitri Medvedev’in üstlendiði ABD’de Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðý yarýþýnda rakibi Barack Obama’nýn oldukça gerisine düþen Hillary Clinton’a, partinin bazý kýdemli isimlerinden artýk çekilmesi yönünde çaðrýlar gelmeye baþladý. A BD’de Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðý yarýþýnda, rakibi Barack Obama’nýn oldukça gerisine düþen Hillary Clinton’a, partinin bazý kýdemli isimlerinden artýk çekilmesi gerektiði yönünde çaðrýlar yapýldý. Fakat Hillary, mücadeleyi býrakmamakta kararlý olduðunu açýkladý. 1972 baþkanlýk seçimlerinde Demokrat Parti’nýn adayý olan 85 yaþýndaki George McGovern, açýklamasýnda, Clinton’ýn artýk kazanma þansý kalmadýðýný belirterek, Hillary’den çekilmeyi düþünmesini istedi. Daha önce Clinton’ý destekleyen, ancak geliþmeler doðrultusunda tercihini Obama’dan yana deðiþtiren McGovern, “matematik bilimi, Obama’dan yana” dedi. McGovern, Clinton’ýn daha fazla yarýþta kalmasýnýn, Cumhuriyetçi aday John McCain ile mücadelede Demokrat Parti’yi zayýflatacaðýný söyledi. ABD medyasýnda yer alan haberlerde, Demokrat Parti’nin bazý baþka kýdemli isimlerinin de perde gerisinde Clinton ile temas kurarak, artýk çekilmesi gerektiði telkininde bulunduðu dile getirildi. Clinton ise çekilmesi yönündeki telkinlere direnerek, “Aday kesin olarak ortaya çýkana kadar yarýþtayým” dedi. Hillary’nin, yarýþý sürdüreceðinin bir iþareti olarak, parasýzlýk çeken seçim kampanyasýna kendi servetinden 6.4 milyon dolar borç verdiði dün açýklanmýþtý. En son North Carolina ve Indiana ön seçimlerinde aradýðýný bulamayan Clinton, baþkan adayýný belirleyecek delegeler yarýþýnda, Obama’nýn 150 delege arkasýndan gidiyor ve geriye kalan altý küçük yerdeki ön seçimler sonucu Hillary’nin bu açýðý kapatma ihtimali bulunmuyor. ABD medyasý, bu ortamda Obama’nýn Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðýna artýk çok yaklaþtýðý konusunda hemfikir bulunuyor. Nobelli isimler sorunlara çözüm arayacak Ü rdün Kralý II. Abdullah ile konferansa ev sahipliði yapacak olan Nobel Barýþ Ödülü sahibi Elie Wiesel, dördüncüsü yapýlacak konferansýn, bu yýl özel olarak gýda ve enerji krizine odaklanacaðýný söyledi. “Çözebileceðimiz sorunlarý çözmeye çalýþacaðýz” diye konuþan Wiesel, Arap-Ýsrail çatýþmasý gibi “inatçý” sorunlarýn gündemlerinde olmadýðýný kaydetti. Ürdün’ün antik Petra kentinde yapýlacak konferansta, katýlýmcýlarýn çok sýký korunacaðýný belirten Wiesel, ”(Dört yýl önce yapýlan) ilk toplantýmýzda, tehlike altýndaki dünyayý masaya yatýrmýþtýk ve biliyorsunuz dünya hala tehlikede...” diye konuþtu. 17 Haziran’da baþlayacak konferansa katýlacaklar arasýnda, barýþ ödülü sahibi eski Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama ve BM eski genel sekreteri Kofi Annan gibi isimler yer alýyor. Ekonomi, Kimya, Fizik ve Týp alanýnda da Nobel ödülü sahiplerinin katýlacaðý konferansýn 3 gün süreceði belirtildi. ABD Halký Gelecekten Umutsuz A merikalýlarýn Bush yönetimine güveni giderek azalýyor. Son kamuoyu araþtýrmasýna göre, her 5 Amerikalýdan 4’ü, ülkede gidiþatýn iyi olmadýðý görüþünde. ABC News Televizyonu ile Washington Post Gazetesi tarafýndan yapýlan kamuoyu araþtýrmasý, Amerikalýlarýn 1992’den bu yana ülkenin geleceði konusunda en umutsuz durumda olduklarýný ortaya koyuyor. Ülke çapýnda bin 122 katýlýmcý arasýnda gerçekleþtirilen araþtýrma sonucuna göre, Amerikalýlarýn yuzde 80’i, ülkedeki gidiþatýn iyi olmadýðýný düþünüyor. Ülkedeki kamuoyu yoklamasý Bush’a güvenin azaldýðýný gösterdi. Perşembe, 15 Mayıs 2008 8 Rusya’nýn dýþ, ekonomi ve savunma politikalarýnda bir deðiþiklik olmayacaðýnýn sinyali olarak algýlanýyor. Ancak yeni kabinede enerji ve sanayi iki ayrý bakanlýða ayrýlýyor. Bu da yabancý yatýrýmcýlara enerji ve telekomünikasyon gibi stratejik alanlarda yatýrým engeli getiren Rusya’da, Putin’in bu konulardaki egemenliði sürdürme politikasý olarak görülüyor. Kolombiyalý vekil konuþurken kalp krizi geçirdi Kolombiyalý milletvekili Hoze Fernando Castro, parlamentoda konuþma yaptýðý sýrada kalp krizi geçirdi. Uzun süre ambülans gelmeyince iki kriz daha geçiren milletvekili kurtarýlamadý. Kolombiya parlamentosunda sýradan baþlayan gün saðlýk skandalýna dönüþtü. Ulaþtýrma tasarýsýnýn görüþüldüðü toplantýda söz alan 60 yaþýndaki milletvekili Hose Fernando Castro, konuþmasý sýrasýnda aniden fenalaþarak olduðu yere yýðýldý. Milletvekilinin kalp krizi geçirdiðii anlaþýlýnca hemen ambülans çaðrýldý. Ama ambülansýn gelmesi uzun sürünce milletvekili kurtarýlamadý. Zapatero’ya kiliseden sert tepki Ýspanya’da sosyalist Zapatero hükümetinin “Din Özgürlüðü Yasasý”nda reformlar yapacaðýný açýklamasý, Katolik Kilisesinin sert tepkisine yol açtý. Kardinaller, Zapatero’yu Tanrýsýz bir toplum yaratmaya çalýþmakla suçladý. Ýspanya’da Baþbakan Yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü Maria Teresa Fernandez de la Vega’nýn Bakanlar Kurulu toplantýsýndan sonra, mevcut “Din Özgürlüðü Yasasý”nda deðiþiklikler yapýlmasý gerektiðine inandýklarýný söylemesi üzerine, Toledo ve Valencia’dan 2 kardinal, Baþbakan Jose Luis Zapatero’yu Tanrýsýz bir toplum yaratmaya çalýþmakla suçladý. Obama’dan Clinton’a 4 süper çalým Kasým ayýnda yapýlacak ABD baþkanlýk seçimi adayýný arayan Demokrat Parti’de önemli geliþmeler oluyor. Son önseçimlerde Hillary Clinton’la arasýndaki delege farkýný artýran Barack Obama’ya bir destek de süper delegelerden geldi. Obama ilk defa daha fazla süper delegenin desteðine sahip oldu. Barack Obama 4 süper delegenin daha desteðini kazandý. Delegelerden ikisi daha önce Clinton’a destek vereceklerini açýklamýþtý. Son geliþmeyle Utah, Ohýo ve Virjin adalarýndan delegeler Obama’ya destek verecekler. Bush’dan Suriye ve Ýran’a uyarý ABD Baþkaný George W. Bush, Ýran ve Suriye’yi uyararak, “uluslararasý topluluðun, Lübnan’ýn yeniden yabancýlarýn egemenliðine geçmesine izin vermeyeceðini” söyledi. Bush, yaptýðý açýklamada, “Hizbullah ile yabancý destekçileri Tahran ve Þam yönetimlerinin, þiddet ve tehditle Lübnan’da hükümeti devirmek ve Lübnan halkýný iradesinden uzaklaþtýrmak için yaptýklarý son giriþimleri kýnýyorum” ifadesini kullandý. “Uluslararasý topluluðun, Ýran ve Suriye yönetimlerinin Lübnan’ý yabancý egemenliðine ve denetimine sürüklemesine izin vermeyeceðini” belirten Bush, ABD’nin Lübnan Baþbakaný Fuad Sinyora’ya destek verdiðini yineledi. Bush, açýklamasýnda, “Lübnan halkýnýn güvenliðini saðlamak için ABD güçlerinin Lübnan silahlý kuvvetlerine yardýmcý olmayý sürdüreceðini” belirtti. Dünya Turu 9 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Türkiye Erdoğan: Teröristler yolun sonuna geldi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün yolun sonuna geldiğini, terör yoluyla bir yere varılamayacağını belirterek, teröristlere, “Yolun sonuna geldiniz. Gelin bu yanlış yoldan dönün” çağrısında bulundu. Kraliçe Elizabeth Türkiye’ye geldi İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 37 yıl sonra Türkiye’ye geldi. Ankara’da ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret eden Kraliçe II. Elizabeth’i Türkiye Cumhurbaşkanı Gül Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı. İ ngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü Prens Philip, resmi ziyaret için özel uçakla Ankara’ya geldi. Kraliçe ve beraberindekiler, Esenboğa Havalimanında Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve eşi Nihal Aydın, Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara Garnizon K o m u t a n ı Korgeneral Aslan G ü n e r , İngiltere’nin A n k a r a Büyükelçisi Nick Baird, Türkiye’nin L o n d r a Büyükelçisi Yiğit Alpogan ve eşi ile diğer yetkililer tarafından karşıl a n d ı . Havalimanındaki karşılama sırasında Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın eşi Nihal Aydın, Kraliçe Elizabeth’e çiçek sundu. Kraliçe Elizabeth’in gelişi sırasında Esenboğa Havalanında çok sıkı güvenlik önlemleri alındığı dikkati çekti. Gazetecilerin çantaları ve kameraları özel eğitimli köpeklerle kontrol edildi. Türkiye’ye 1600 Kg Hediye Getirdi Geldiği özel uçaktan indikten sonra, aprondan kendisine tahsis edilen araçla havaalanından açıklama yapmadan ayrılan Kraliçe Elizabeth, bindiği araçtan alanda bulunanlara el salladı. Yeşil biyeli siyah tayyör, siyah rugan ayakkabı giyen ve kıyafetini yeşil-siyah şapka, siyah eldiven ve siyah rugan çantayla tamamlayan Kraliçe’nin uçağında 25 kişi bulunduğu bildirildi. Kraliçe, Türkiye’ye toplam ağırlığı 1600 kilogram olan hediye getirdi. Ilk Durak Anitkabir Kraliçe, Ankara’da ilk olarak Anıtkabir’e gitti. Anıtkabir özel defterini imzalayan Kraliçe Elizabeth’i, Cumhurbaşkanı Gül Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı. Çankaya Köşkü’nde onuruna verilen yemekte konuşan Kraliçe, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yaptığı konuşmada söyledi. İngiltere Kraliçesi’nin Türkiye ziyareti dört gün sürecek. Kraliçe Elizabeth Ankara’nın yanı sıra İstanbul ve Bursa’ya gidecek. T ürkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya’da yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış törenine katıldı. Kepez Belediyesi Spor Tesisi önündeki törende konuşan Başbakan Erdoğan, memleketin birlik ve beraberliğine, huzur ve istikrarına, vatandaşların can ve mal güvenliğine kast eden terör örgütünün hiç bir ayrım, hiç bir değer tanımadığını, son menfur saldırılarla gösterdiğini vurguladı. Bölücü terör örgütünün insanlık dışı yüzünü Batman’da, Siirt’te, Bingöl’de hain mayın saldırılarıyla bir kez daha gösterdiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: “Hakkari’deki karakolumuza yapılan saldırı girişimi de aynı gerçeği bir başka açıdan ortaya koydu. Bu saldırıda hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ve bugün Antalya’da defnedilen Serhat kardeşime, diğer illerde defnedilen şehit yavrularımıza Allah’tan rahmet diliyorum. ‘Ruhları şad olsun’ diyorum.” Son günlerdeki olayları doğru değerlendirmek için bir hususu iyi değerlendirmek gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, “O da şudur; çok yönlü terörle mücadelemiz, güvenlik güçlerimizce gerek polisimiz, gerek Türk silahlı Kuvvetlerimizin son süreçte icra ettiği başarılı harekatlarla kritik bir aşama gelmiştir” dedi. Erdoğan, son olarak da dün akşam sınır ötesindeki terör örgütü hedeflerine bir hava harekatı gerçekleştirildiğini belirterek, hedeflerin başarıyla vurulmasından sonra, kahraman pilotların emniyet içerisinde üslerine döndüklerini kaydetti. Erdoğan şöyle konuştu: “Aldığımız siyasi, diplomatik, sosyokültürel ekonomik tedbirlerle de gerek içeride, gerekse dışarıda yalnızlaşan, lojistik ve finansal kaynakları kesilen terör örgütünün şaşkınlık ve panik içerisinde olduğunu görüyoruz. Terör örgütünün içine düştüğü ruh halini, psikolojik çöküntüyü, dağınıklık ve çaresizliği örtbas etmeye yönelik, beyhude çırpınışlar içinde olduğunu çok açık ve net biçimde görüyoruz. Şuna da emin olunuz; milletimizin duygu birliğinden, güvenlik güçlerimizin fedakarlık ve kahramanlıklarından güç alan terörle mücadelemiz, mutlaka başarıya ulaşacaktır.” Babacan’dan AB’ye rest: Önce takvim Avrupa Günü dolayısıyla AB üyesi ülkelerin büyükelçileriyle kahvaltıda buluşan Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye’ye somut tarih vermeden siyasi içerikli engel çıkarılmamasını istedi, “Reformların ne zaman yapılacağı Türkiye’nin inisiyatifindedir” dedi. T ürkiye Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla AB üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileriyle Swissotel’de kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Babacan, toplantının başında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin AB istiyor diye adım atmayacağını belirterek, “Ne zaman üyelik tarihimiz, takvimimiz somutlaşır, o zaman takvim konusunda AB ile daha ortak bir yaklaşım, farklı bir duruş gösterebiliriz” dedi. Türkiye’nin hedefinin AB’ye tam üyelik olduğunu vurgulayan Babacan, “Herhangi başka bir hedef söz konusu değildir” dedi. Ali Babacan, AB ile yürütülen müzakerelerde siyasi içerikli engeller çıkarılmaması ve teşvik edici yaklaşım olması gerektiğini de belirtti. AB sürecinin Türkiye’yi çok daha öngörülebilir bir ülke haline getirdiğini ifade eden Babacan, “Attığımız adımların, yaptığımız açılımların sadece AB istiyor diye yapılması, maalesef bugünün Türkiye’sinde ve AB’sinde çok gerçekçi ve çok olası bir yaklaşım değildir” diye konuştu. Üyelik tarihinin belli olmadığı bir süreçte takdim açısından reformların ne zaman ve nasıl yapılacağının önemli bir ölçüde Türkiye’nin inisiyatifinde olduğunu kaydeden Ali Babacan, “Ne zaman üyelik tarihimiz, takvimimiz daha somutlaşır, o zaman belki takvim konusunda AB ile daha ortak bir yaklaşım, farklı bir duruş gösterebiliriz” dedi. Güncel Sinan Paþa hak ettiði görünüme kavuþuyor Sinan Paþa Camisi restorasyonu aralýksýz devam ediyor P rizren’in ve Balkanlarýn en önemli tarihi mekanlarýndan biri olan Sinan Paþa Camisinin restorasyon çalýþmalarý tüm hýzýyla sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlýðýnýn giriþimleri ve TÝKA’nýn desteði ile dokuz aydan beri restore ediliyor. Cami restorasyonu ile ilgili çalýþmalarý yakýndan takip etmek ve okuyucularýmýzý bilgilendirmek için restorasyon çalýþmalarý ile uðraþan mimar Bekim Çeko ile projeyi, bugüne kadar yapýlan çalýþmalarý, bundan sonra nelerin yapýlacaðý ile projenin ne zaman tamamlanacaðý ile ilgili kýsa bir röportajda bulunduk. Sinan Paþa Restorasyon projesi kimin projesi. Baþka bir deyiþle projeyi hangi kurum ve kuruluþlar destekliyor? Sinan Paþanýn restorasyon projesi ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlýðý tarafýndan yapýldý. Bakanlýk tarafýndan projenin çiziminden sonra, proje Türkiye Ýþbirliði Kalkýnma Ýdaresi tarafýndan ihale edildi. Ýhaleyi Türkiye Cumhuriyetinden Akçaylar Restorasyon Þirketi yaklaþýk 640 bin avro ile ihaleyi kazandý. Proje üç aþamadan oluþmak üzere restorasyon, restütüsyon ve röleve aþamalarýndan oluþuyor. Yani caminin restorasyon projesi üç aþamada hayata geçirilecektir. Birincisi koruma aþamasý, ikincisi cami içinin yani el iþlerinin korunmasý ile caminin restorasyon aþamasýndan oluþuyor. kavuþmasý yer almaktadýr. Bu konuda görev alacak olan personel kýsa bir zaman içine Prizren’e gelerek, bu aþamayý tamamlayacaktýr. Rekonstruksiyon çalýþmalarý çerçevesinde ayrýca ikinci dünya savaþýnda bombalama sonucu yýkýlan caminin son cemaat yeri eskisine yani orijinaline sadýk kalýnarak, tekrar yapýlacaktýr. Ama özellikte bunun yapýmýnda kullanýlacak olan taþ eksikliði sorunu çekmekteyiz. Çünkü yörede projede kullanýlabilecek taþ bulma zorluðu çekildiðinden bu boþluðu Türkiye’den karþýlamak durumundayýz. Projeye uygun taþlarýn bulunup, kesilmesinden sonra projenin bu ikinci aþamasý da tamamlanmýþ olacaktýr. Projenin üçüncü aþamasýný oluþturan restorasyon çalýþmalarý ile ilgili de çevre düzenlemesi ile ilgili önemli adýmlar atýlmaya baþlandý. Özellikle caminin arka avlusunun yeniden düzenleneme çalýþmalarý tüm hýzýyla sürüyor. Bunun dýþýnda üst pencereler ile ilgili çalýþmalar yaný sýra son cemaat kubbesinin yapýmý ve kurþunla örtülmesinin ardýndan, cami merdivenleri ile cami çevresinin düzenlenmesi yapýlacaktýr. Sinan Paþa Camisinin restorasyon projesi çerçevesinde cami etrafýnda yer alan dükkanlarýn yýkýmý var mý? Proje içinde caminin çevresi ve bahçesinin düzenlemesi yer alýyor. Prizren Belediyesi almýþ olduðu karar ise caminin minaresinin önünde yer alan dükkanlarýn yýkýmý da gerçekleþecek. Bu dükkanBugüne kadar ki süreç içinde cami restorasy- larýn yýkýmý ile cami ve çevresi daha iyi bir onu ile neler yapýldý ve bundan sonra neler görünüme kavuþacaktýr. yapýlacak? Proje ne zaman sona erecek? Restorasyon ile ilgili ihale aðustos ayýnda tamamlamasýndan sonra restorasyon çalýþmalarý eylülde Bu konuda tam bir tarih verme durumunda baþladý. Ýl etapta statik projenin hazýrlanmasý deðiliz. Çünkü, restorasyon iþlerinde yani eser yapýldý. Caminin güçlendirmesinden sonra, ikinci içinde çalýþmaya baþladýðýnýzda bazen planlar ve üçüncü aþamada yapýlacak olan çalýþmalara dýþýnda bazý geliþmeler yaþanabiliyor. Eser ile baþlandý. ilgili planlanan bazý aksaklýklar ile karþýlandýðý Ýkini aþamanýn önemli çalýþmalarýndan birini zaman teknikler deðiþtirmek durumunda kalýyoluþturan cami içindeki hat ve fresklerin korun- oruz. Bu da ister istemez zamanýn uzamasýna etki masý yönünde önemli adýmlar atýldý. Bu hatlarýn etmektedir. korunmasý ile ilgili proje Ýstanbul’da hazýrlandý. Bu proje içinde fresk ve yazýlarýn tekrar canAlpay Halko landýrýlmasý yani uygun teknik ile eski üslubuna Perşembe, 15 Mayıs 2008 10 11 1 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Güncel 17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar Þenlikleri Festivali düzenlendi Çalýklý’da çok sayýda etkinliðin gerçekleþtiði festival kapsamýnda Üsküp’te 13. Uluslararasý Türk Halk Kültürü Sempozyumu da düzenlendi. 0 - 12 Mayýs tarihlerinde Makedonya’nýn Valandova kasabasý Çalýklý köyünde düzenlenen 17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar Þenlikleri Festivalinde Kosova’yý “MESK” Çok Uluslu Kosova Derneði, “Filizler” Türk Kültür Sanat Derneði ve festival kapsamýnda Üsküp’te düzenlenen 13. Uluslararasý Türk Halk Kültürü Sempozyumunda sunduðu teblið ile Mr. Taner Güçlütürk temsil etti. 10 Mayýs günü düzenlenen törenle resmi olarak açýlýþý gerçekleþtirilen 17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar Þenlikleri Festivalinde 27. Uluslararasý yaðlý güreþ müsabakalarý yapýldý, akþam saatlerinde de tiyatro temsili düzenlendi. Ayný gün Radoviþ’te T.C. Kültür Bakanlýðýnýn Ses Sanatçýlarý konser verdi. 11 Mayýs Makedonya ve komþu ülkelerden davet edilen halk danslarý ekiplerinin Halk Oyunlarý Yarýþma Programý düzenlendi. Programda hazýrladýklarý gösterilerle Prizren’in “MESK” Çok Uluslu Kosova Derneði ve “Filizler” Türk Kültür Sanat Derneði sahne aldý. Konçe “Karacaðolan” Türk Kültür Sanat Derneðinin misafiri olarak festivalde yer alan “MESK” Çok Uluslu Kosova Derneðinin sunduðu gösteriler büyük beðeni ve alkýþ topladý. Konçe’de düzenledikleri konser yaný sýra ertesi gün Üsküp’te de sahne alan “MESK” Çok Uluslu Kosova Derneði, gösterdikleri üstün performans üzerine festivale katýlan TRT yetkililerinden TRT’nin misafiri olarak gösterilerini sunmak üzere Ankara’ya davet sözü aldýlar. “Filizler” Türk Kültür Sanat Derneðinin de folklorumuzu baþarýyla temsil ettiði festivalde, Makedonya’dan katýlan halk danslarý ekiplerinin yarýþtýðý festivalde sonuçlar açýklandý ve dereceye giren ekiplere ödülleri takdim edildi. Ödül töreni ardýndan T.C. Kültür Bakanlýðýnýn Ses Sanatçýlarý ve Makedonya’nýn ad yapmýþ rock gurubu “Süleyman&Sultan Calls” sahne aldý. Doðru Yol etkinlik dolu bir haftayý daha geride býraktý 23 Nisan etkinlikleri çerçevesinde Ýstanbul-Sarýyer’de düzenlenen etkinliklere Kosova’yý temsilen katýlan “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði “Ata Çocuklarý” gurubu, gösterdikleri baþarý ve ziyaret anýsýna gönderilen sertifikalarýn takdim töreni düzenlendi. “Ata Çocuklarý” gurubu üyeleri ve ebeveynlerinin katýldýðý törende, gurup üyelerine sertifikalarý “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði Baþkaný Tahir Luma ve “Ata Çocuklarý” Kolu Baþkaný Liriye Diþo tarafýndan verildi. Unutulmaz anýlarla Ýstanbul’dan ayrýldýklarýný kaydeden “Ata Çocuklarý” Kolu üyeleri, yakýn dönemdeki faaliyetlerde yer almak üzere yeni içerikli programlarla çalýþmalarýna ara vermeden sürdürme kararý aldý. Geçen hafta içerisinde Türkiye’nin “YAFEM” Yalova Folklor Eðitim Merkezi, Kosova ziyaretleri çerçevesinde “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneðini ziyaret ettiler. Dernek Baþkaný Tahir Luma ve yönetim kurulu üyeleri tarafýndan aðýrlanan heyete derneðin çalýþmalarý tanýtýldý ve Prizren’in tarihi eserleri gezdirildi. “YAFEM” Yalova Folklor Eðitim Merkezi Baþkaný Özer Koyuncu ziyaret anýsýna “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði Baþkaný Tahir Luma’ya plaket ve hediyeler sundu. Akþam Prizren’de aðýrlanan heyet ertesi gün Sultan Murat türbesi ziyareti ardýndan Makedonya’nýn Valandova kasabasý Çalýklý Akþamýn geç saatlerine kadar süren eðlencelerde halaylar çekildi, Türk halk, sanat ve rock müziði eþliðinde unutulmaz anlar yaþandý, zengin müziðimizin her türünün tadýna varýldý. 12 Mayýs tarihinde Üsküp’te 13. Uluslararasý Türk Halk Kültürü Sempozyumu düzenlendi. Dil, edebiyat ve halk kültürü olmak üzere üç ana baþlýk altýnda düzenlenen oturumlarda Kosova, Makedonya, Türkiye, KKTC, Bulgaristan, Ukrayna ve Yunanistan’dan toplam 27 katýlýmcý bilimsel araþtýrmalarýný içeren tebliðlerini sundular. Sempozyum ardýndan sanatçý portresi tanýtýmýnda Makedonya’nýn ad yapmýþ Türk Tiyatro sanatçýsý-yazar Mustafa Yaþar’ýn hayatý, çalýþmalarý ve sanatý üzerine duruldu. Festival kapanýþý “MESK” Çok Uluslu Kosova Derneðinin sunduðu gösteriler ve T.C. Kültür Bakanlýðýnýn Ses Sanatçýlarýnýn Üsküp’te sahne aldýðý konserle son buldu. köyünde düzenlenen 17. Uluslararasý Hýdrellez Bahar Þenlikleri Festivaline katýlmak üzere Kosova’dan ayrýldýlar. “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneðinin hafta içerisindeki etkinliklerinden bir diðeri de “Sultan Murat” Kýþlasýnda Türk Askerlerine düzenlediði konser oldu. Kosova Türk Temsil Heyet Baþkaný Tuðgeneral Uður Tarçýn ve Kosova Türk Tabur Komutaný Yarbay Kerim Acar’ýn da izlediði konserde dernek sanatçýlarý tarafýndan Türk Halk, Türk Sanat ve Türk Pop müziðinin en seçkin örnekleri sunuldu. Konser anýsýna Kosova Türk Temsil Heyet Baþkaný Tuðgeneral Uður Tarçýn tarafýndan “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði Baþkaný Tahir Luma’ya teþekkür belgesi sunuldu. Güncel Perşembe, 15 Mayıs 2008 12 K os o v a ba ğı m s ı zl ı k t a n so n ra “Sanatla Uyandı” 6. Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleni görkemli hafta boyu çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bu yıl ki etkinliklerde resim sergisi, şiir dinletisi, müzik ziyafeti, panel, tiyatro gösterisi ile ebru sanatları sanat severlerin beğenisine sunuldu. 6 . Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleninin açılışı Cuma akşamı Gazi Mehmet Paşa Hamamı’nda yapıldı. Kalabalık davetlinin katılımı ile ilgili gerçekleşen açılışta konuşan Şölen Tertipleme Komisyon Başkanı Ercan Şpat, şölenin amacının halka sanatın tanıtılması ile şölenin büyük bir kısmına ev sahipliği yapacak olan Gazi Mehmet Paşa Hamamının durumuna dikkat çekmek olduğunu söyledi. Şpat, şölenin üç yıldan beri uluslararası bir boyut kazandığının altını çizdi. Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, sanatın toplumlar arasında diyalogun sağlanmasında önemine Açılışa ilgi büyüktü işaret ederek, şölenin bu yönde başarılı olduğunu Şölene Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir söyledi. Yağcılar, Milletvekilleri Müferra Şinik ve Enis T ö r e n d e konuşan Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya, şölenin Prizren’in tanıtımı ile Kosova’nın sanatçıların geldiği dış ülkeler ile dostluk ilişkileri geliştirme açısından büyük bir misyona sahip olduğuna dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti Eşgüdüm Müsteşarı Mustafa Sarnıç ise yapmış olduğu açıklamada şöleni tertipleyenlere teşekkürlerini iletirken, şölenin Prizren dışına taşınmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, şölenin bütün Balkanlara yayılması temennisinde bulundu. Şpat: Şölen artık Prizren’i değil de Kosova’yı aşmış durumda Bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Sanatla Uyanmak” Şöleninin Tertipleme Komisyon Başkanı Ercan Şpat ile şölenin tarihi, bu yıl ki etkinlikler ile şölenin geleceği ile ilgili kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle neden başka bir şey değil de “Sanatla Uyanmak”? Genel olarak bu yıl ki etkinlikleriniz neler? Sanatçı arkadaşlar bu girişimde bana geldiklerinde bu projeyi hayata geçirmek için mart sonu yada nisan ayının başı gibi düşünülmüştü. Bu etkinliğin bu dönemde yapılmasını kabul ettikten sonra etkinliğin ismini tartışmaya başladık. Sonra aramızda “Sanat” dedik, kıştan doğru bahara geliş dedik ve sonra da şölenin “Sanatla Uyanmak” olmasını kararlaştırdık. İşte sanat ile uyanmak isminin kısa tarihçesi bu. Bu sene Balkanlardaki Türk edebiyatının sembolü olan Yahya Kemal ile ilgili düzenleyeceğimiz önemli bir konferans yer alıyor. Bunun dışında yine daha önceden düzenlemediğimiz klasik Türk Sanat Müziği konserlerimiz Prizren ve Priştine’de sanat severlerin beğenisine sunuldu. Bu yıl yine ilk defa bir belgesel filmi de sanat severlerin beğenisine sunma fırsatını yakaladık. Bunun dışında Balkan sanatçılarının oluşturduğu bir karma resim sergisi, şiir dinletisi, tiyatro gösterisi ile gençlerimizin yeni nesillere hep anlatması açısından ebru sanatı ve hattat sanatları gösterimi de bu yıl ki etkinliklerimiz arasında bulunuyor. Başka bir deyişle bu yıl “Sanatla Uyanmak” ta 16 etkinlik sanat severlerin beğenisine sunulacak. 6’ncısı düzenlenen “Sanatla Uyanmak” Şöleni hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu yılın şölenin kendisine has özellikleri var. Bu defa açılış konuşmalarında da dendiği gibi bu yıl “Sanatla Uyanmak” ilk defa bağımsız Kosova’da kutlanıyor. Bu birinci boyutu. Bir diğer boyutu da şölen artık tam anlamı ile bir uluslararası boyut kazanmış bulunuyor. Şölenin etkisi artık Prizren’i değil de Kosova sınırlarını aşmış bulunuyor. Festivale artık bütün Balkan devletlerinden sanatçılar katılıyor. Bu da şölenin önemini ve etkinliğinin görülmesi açısından önemli bir gelişmeye tekabül ediyor. Bu yıl ki şölende eski yıllara oranla Prizren dışında da faaliyetler yapılmaya başlandı? Bunun nedeni nedir? Prizren dışında bu yıl neler yapıldı yada yapılacak? Şimdi bazı etkinliklerin sadece Prizren ile sınırlarken, insan sanki bir günah işliyormuşuz gibi hissediyor. Biz şölene katılan misafirlerimizin sadece Prizren’i değil de Türklerin yaşadıklar diğer bölgeleri de görmelerini istediğimizden şöleni Prizren dışında da yaşatmaya karar verdik. Bu karar ile Kosova’nın diğer şehirlerinde yaşayan Türkler de bu şölenden faydalanıp, sanatla iç içe olmalarını istediğimden bu yönde bir karar almış bulunuyoruz. Geçen yıllarla karşılaştırmak gerekirse Sanatla Uyanmak her yıl kendini geliştiriyor? Sizce bu gelişim hangi noktalarda nasıl gerçekleşti? Şimdi bir kere 3’ncü yıldan sonra şölen uluslararası bir boyut kazanmış bulunuyor. Bu bir defa çok önemli bir ilerleme. Eski şölenlerde çok sayıda örgütlenme ile ilgili aksaklık yaşanırken, artık bu aksaklıklar hiç denecek kadar az bir seviyeye düşmüş bulunuyor. Şölenin birincisi ile bu sonuncusu arasında etki açısından da çok büyük ilerleme kaydetmiş bulunuyor. Bu yıl ki şölene Kosova dışından sanatçıların katılım istemi kapasite üzerindeydi. Bu yıl katılamayan bazı sanatçı arkadaşlar önümüzdeki şölene katılım için şimdiden başvuruda yapmış bulunuyor. Bu da şölenin ne kadar geliştiği ve itibar kazandığının açık bir kanıtı niteliğinde. Oysa “Sanatla Uyanmak” ta her zaman değişmeyen tek şey var maalesef o da Gazi Mehmet Pasa Hamamının durumudur. Bu konuda durum değişse dahi hep olumsuz anlamda gelişiyor. Oysa bizim bu şöleni burada düzenlememizin temel nedeni hamamın durumu ile ilgili kamuyu bilgilendirmek ve kamu vicdanını zorlamaktır. Ama bugüne kadar bütün çağrılara rağmen maalesef bu konuda somut bir başarı elde edilmiş değil. Şölen hangi kurum ve kuruluşların desteği ile düzenleniyor? Şölen ilk başta her zaman olduğu gibi Prizren Belediyesi Kültür Gençlik Ve Spor Müdürlüğünün maddi desteğiyle gerçekleşiyor. İlkinde olduğu gibi bu sene ki organizasyona da çok önemli kurul ve kuruluşlar şölene maddi ve manevi destek sunmaktadır. Şölen, şimdi teker teker saymaya kalkışsam yetişemem ama genel itibari ile Kosova hükümetinin bakanlıkları olsun, Türkiye Kültür Bakanlığı, TİKA gibi çok önemli kurum ve kuruluşun desteği ile yapılmaktadır. 13 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Güncel Türkçenin Kosova’sý Taner’in Þiiri, Barýþ’ýn Fotoðrafý Kervan, Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya, Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı Yarbay Kerim Acar, Türkiye Cumhuriyeti Eşgüdüm Bürosu Müsteşarı Mustafa Sarnıç, TİKA Kosova Koordinatörü Kürşad Mahmat, ile çok sayıda belediye yetkilisi, dernek başkanı Kosova ve Türkiye’den gelen iş adamı ve Kosova genelinden davetli katıldı. Karma sergi açıldı Açılış töreni ardından Kosova ressamlarının yanı sıra Balkan coğrafyasından katılan sanatçıların çalışmalarından oluşan karma sergisi açıldı. Serginin açılışını şölene Türkiye’den katılan sanatçı Gül Dalkıran gerçekleştirdi. Andelib’den müzik ziyafeti 6. Uluslararası Sanatla Uyanmak Şöleni çerçevesinde Cumartesi akşamı Andelib Musiki Topluluğu Prizren Kültür Evi salonunda sanat severlere unutulmaz bir müzik ziyafeti verdi. Türk sanat müziğinden seçkin örneklerin icra edildiği konserde Rumeli Türküleri de unutulmadı. “Yörükler ve Adak” Sanatla Uyanmak faaliyetleri çerçevesinde Pazartesi akşamı Mehmet Paşa Hamamında Makedonyalı etnolog Elizabeta Konseka’nın Doğu Makedonya’da ki Yörük Türkleri ile ilgili hazırlamış olduğu belgesel sanat severlerin beğenisine sunuldu. Büyük alkış alan belgesel çalışmasının mimarı Koneska, çalışmasında temel amacın Makedonya’nın kuzeyinde yaşayan Yörüklerin nasıl kapalı bir toplumda yaşadıklarını ve onların yüzyıllardan beri korumayı çalıştıkları adet ve görenekleri tüm kamuoyu ile paylaşmak olduğunu sözlerine ekledi. Beyatlı ölümünün 50. yılında anıldı 6. Uluslararası ‘Sanatla Uyanmak’ Şöleni çerçevesinde salı günü Priştine’nin ‘Grand’ Oteli’nde, Türkiye’nin önemli edebiyatçılarından Yahya Kemel Beyatlı’nın 50. ölüm yıldönümü nedeniyle bir panel düzenlendi. Panelde konuşan bütün panelistler, Yahya Kemal Beyatlı’nın usta yazarlığının yanı sıra örnek kişiliğine de dikkat çekerken, Beyatlı’nın Türk Edebiyatındaki rolü üzerinde durdular. Toplam 16 faaliyet Bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Sanatla Uyanmak” şöleni çerçevesinde Balkan ülkelerinden 30 kadar sanatçının katılımıyla Prizren, Priştine ve Mamuşa’da 16 faaliyet gerçekleşecek. B ir ülke veya toplumun güzel ve güçlü geleceði o ülke insanlarýna baðlýdýr. O ülke veya toplumun insanlarýndan özellikle, gençlerinin durumlarýna baðlý. Çünkü gelecek ileridedir fakat dünden baþlayýp yarýna gitmektedir. Gelecek, kökleri geçmiþte, dallarý bugünden ileride olan bir büyük aðaçtýr. Kosova’nýn yeni yüzleri ve yeni gerçekleriyle yaþamaya baþladýðýmýz þu son zaman diliminde birçok yenilikler görüldü. Tarihe not düþülen birçok önemli gün de bu son sürecin ürünü oldu. Biz, bu ülkenin insanlarý olarak anladýk ki, Kosova bir kez daha yeniden kuruluyor. Ýþte, bütün bu yeniden kurmada herkes (kiþi ve toplum olarak) bir konumda olacaktý. Bu konumlardan bazýlarý iyi, bazýlarý kötü. Bütün bunlar baþladý, ilerliyor. Biz Kosova Türkleri, Balkanlar’daki olumsuz sürecin etkilediði kiþiler olarak bugünkü Kosova gerçekliðinde konumlarýmýz ve etkilerimiz oranýnda geleceðimizi güzel ve güçlü þekilde kurabileceðiz. Biz, ancak ve ancak çok çalýþýp saðlam politikalar üreterek toplum olarak daha saðlam duruþlar ortaya koyabileceðiz. Bu mantýktan hareketle bireysel olarak da bazý çýkarýmlarda bulunabiliriz. Kosova’da bizim kültürümüzün daha etkili ve saygý verilen hâle gelmesi önce birey olarak bizim her birimizin içinde baþlayýp bitiyor. Benim çoðu zaman söz ettiði þu kültürünü tanýma durumu önemlidir. Ýnsan, birey olarak kendisini ve kültürünü iyice tanýmalý. Bundan sonra ve bununla beraber de kendi yetenek ve ilgilerini tanýmalý. Bunlarýn sonrasýnda zaten baþarýya yönelme baþlar. Yukarýda yazdýklarým çok yoðun düþüncelerin ürünleri gibi. Peki, bunlarý neden yazdým? Beni bu tarz düþünceleri tekrarlamaya bazý önemli ve sevindirici geliþmeler itti. Yaþýtlarýmýzýn, arkadaþlarýmýzýn baþarýlarýnýn bende yarattýðý olumlu tesirler sebebiyle bugün kaleme sarýlýrken “iþte, böyle olmalýyýz” diyorum bir kez daha. Bunu derken, ayný zamanda da bir sebebin güzel sonuçlarýný görmekten dolayý da mutluyum. Yakýn zaman önce, Cojep’in (Conseil de la Jeunnesse Pluriculturelle) Fransa’da uluslararasý çapta üçüncüsünü düzenlediði Türkçe þiir ve öykü yarýþmasýnýn sonuçlarý açýklanmýþtý. Fransa’nýn Obernai kentinde düzenlenen kültür ve sanat gecesi ile yarýþma sonuçlarý duyurulmuþtu. Þiir ve edebiyat dolu gecede, þiir dalýnda Alpay ÝÐCÝ birincilik ödülüne Türkiye’den Yücel Barut, ikincilik ödülüne de Kosova’dan kardeþimiz Taner Güçlütürk layýk görüldü. Ýþte benim bunu duymam, önce toplumum sonra þahsým adýna sevinmeme vesile oldu. Daha çok Avrupa’nýn deðiþik ülkelerinden ve Türkiye’den katýlýmýn olduðu yarýþmada dereceye giren eserler, geceye katýlan deðiþik kiþiler tarafýndan okunarak dinleyicilerle paylaþýldý. Taner Güçlütürk’ün Yörük Düðünü adlý güzel ve anlamlý þiirinin dereceye girmesi beni içten sevindirdi. Kendisini bu vesileyle bir kez daha tebrik ediyorum. Kalemiyle daha birçok derecelendirmelere, baþarýlara imza atacaðýna olan inancým tam. Bu güzel þiirle derece elde edilme de Kosova’mýzda Türkçemizin resmiyetten men edildiði günlere tesadüf etmiþti. Bu tesadüfün insanlara güzel bir hatýrlatma olduðunu umarým. 3 Nisan’da Priþtine’de gerçekleþtirilen ve bildiðim kadarýyla Kosova’daki ilk resim sergisi olan Barýþ Karamuço’nun sergisindeki fotoðraf kareleri de beni oldukça etkilemiþti. Barýþ arkadaþým da, alanýnda edindiði akademik bilgileri tecrübeleriyle besleyerek bugüne gelenlerden. Bunlar güzel þeyler. Bizim insanlarýmýzýn baþarýlarý, çalýþma ve gayretleri takdire deðer þeyler. Taner Güçlütürk ve Barýþ Karamuço iki örnek. Pasif olmanýn yararsýzlýðýný, aktif çalýþmanýn yararýný gösteren deðerli iki örnek. Ben daha birçok dost biliyorum, derin bilgilerle ve becerilerle dolu olan. Bazýlarý benle yaþýt, bazýlarý aðabeylerim, bazýlarý kardeþlerim... Bizim toplum olarak bu tarz yeni örneklere ihtiyacýmýz çok. Kosova’nýn Osmanlý’dan sonra Yugoslavya devri oldu. Babalarýmýzýn, dedelerimizin tam olarak gördüðü bir devirdi o. Geride kaldý. Hem de çok geride. Ondan sonrasýnda gelen sýkýntýlý dönem ve savaþ, birçok þeyin ertelenmesine sebep olmuþtu. Þimdi Kosova’da yeni bir dönemdeyiz. Güzel veya fena... Her nasýl ise... Ancak, bizler yaþýyorsak ve yaþayacaksak, çalýþarak var olmanýn erdemiyle yaþamalýyýz. Ýlk adýmda Kosova’ya, sonrasýnda Türk Dünyasýna; insanlýða yapýlacak çok ve önemli þeyler var. Ben hep diyorum. Artýk az konuþup çok iþ yapmanýn vakti. Düzgün planlar, uzun soluklu saðlam projelerin zamaný. Bunu da hem bireysel hem toplumsal düzlemde yapmak durumundayýz. Fot o : Na fi z L ok v i ça Agim Rifat Kültür Perşembe, 15 Mayıs 2008 Balkan Türk Þiiri 14 Hazýrlayan: Agim Rifat GENÇLÝÐE HÝTAP ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Yoktu fýrsat elinde dün gidemezdin ileri, Gaddar eller çekmişlerdi, gözüne perdeleri, Göremezdin ne önünü, ne bastýðýn yerleri, Böyle sönüp kül olurdu, gençliðin emelleri. Evet Ama Ya Þiir Okur yazar deðildin sen, hakikattan uzaktýn, Geleceðe hazýrlanmýþ mükemmel bir tuzaktýn, Baharýnda hazan görmüþ kurumuþ bir yapraktýn, Güneþ görmez, mahsul vermez, kýymetsiz bir topraktýn. Kýrýlmayan ümidinle çare arar gezerdin, Hayatýnda hem dostunu, düþmanýný sezerdin, Elinde bir kuvvet olsa, sen onlarý ezerdin, Denizlere batmýþ olsan, yine çýkar yüzerdin. Her þeyiniz var / her þeyiniz Þiiriniz yok Doðdu hakikat güneþ, bugün artýk dün deðil, Sana yoktur hiçbir kuvvat desin ki bugün eðil, Serbestsin sen intihapta nereye versen meyil, Yoktur hakiki kimselerin sana desin hür deðil. Manþet kadýnlar Sütun salonlar sizin Baþlar Köþeler Gece gündüz durma çalýþ, çýkar dünden hýncýný, Kafaný ilimle doldur, çek bilgi kýlýcýný. Size ait Lüks sözler Enver Tuzcu Dünya þairleri Konya’da buluþtu Ofset jüri Flaþ ödüller Yayýnlar Basýnlar sizin Konya, Birinci Uluslararasý Þairler Buluþmasý’na ev sahipliði yaptý. Toplam 18 ülkeden 80 þairin katýldýðý programda, þairler þiirleriyle sunum yaptý. Konya’da Kosova’yý þairimiz Zeynel Beksaç temsil ediyor. Sizi bekliyor sizi Rakýlar mezeler Ziyafetler K Þakþak ruhlu Hayhay huylu Kýrk suratlý enteller Etliler Sütlüler Güçlüler Sizinle baþlýyor anam sizinle Tarih coðrafya Sizinle bitiyor Þair siz Þerif siz Hep siz Her þeyiniz var her þeyiniz Þiiriniz yok (1987) aþgarlý Mahmut’un bininci, Nasreddin Hoca’nýn 800. doðum yýlý, Hz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin Konya’ya geliþinin 780. yýlý ve Yahya Kemal Beyatlý’nýn 50. vefat yýlý sebebiyle Konya Valiliði, Konya Büyükþehir Belediyesi, Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü ve Selçuk Üniversitesi’nin iþbirliði ile hazýrlanan “Birinci Uluslararasý Þairler Buluþmasý” Konya’da yapýldý. Selçuk Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapýlan programa, Konya Valisi Osman Aydýn, Selçuklu Kaymakamý Þükrü Görücü ve Ýl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çýpan’ýn da aralarýnda bulunduðu davetliler katýldý. Programda konuþan Vali Osman Aydýn, Türk kültüründe þairlerinin ayrý bir deðerinin olduðunu, bunun da Türk kültür ve edebiyatý için olumlu bir geliþme olduðunu belirterek, “Þairler, þiirleriyle Türk dilinin geliþmesine önemli derecede katkýda bulunuyorlar. Bu, bizim kültür ve dil açýsýndan zenginliðimizin iþaretidir. Deðiþik ülkelerden þairlerin burada bulunmasý da bu zenginliði pekiþtirmiþtir” þeklinde konuþtu. 15 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Kültür Raif VIRMİÇA Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür.. PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ VII HACI MEHMET TAHİR EFENDİ B ugüne kadar Mehmet Tahir Efendinin hayatı ve kişiliğiyle ilgili rabıtalı bir tetkik yapılmamıştır, sadece eseri ve hayatı hakkında kimi bilgiler verilmişse de onların çok kısıtlı olduğunu ifade etmek gerekir. Bu yüzden biz, 2002 yılında ilk defa bu büyüğümüzün hayatı ve kişiliğiyle yanı sıra bugüne kadar Prizren’in tarihi ile ilgili yazılan el yazmalardan en değerlisini ve en gerçeğini oluşturan Menakıp’ıyla mütedair teferruatlı malumatları ihtiva eden “Hacı Mehmet Tahir Efendi-Menakıp” adı altında bir kaynak eserini yayınladık. Hacı Mehmet Tahir Efendinin doğum tarihi kesin olarak bilinmez. Fakat XIX. yüzyılın ilk yıllarında Prizren’de doğduğu ve çok yaşlı öldüğü, babasının ve ailesinin de buralara Arabistan’dan geldikleri ve baba adının da Zülfikar olduğu malumdur. İlkin Aşağı Tabakhane semtinde daha sonra Emin Paşa Mahallesinde eski bir ev satın alarak yerinde 1276/1859 yılında yeni bir ev inşa ederek kitabesini de duvara talik ederek hayatının sonuna kadar burada yaşamıştır. Bu ev bugün inşa kitabesiyle hala mevcuttur. Bu evin ön duvarında talik edilen kitabeden Hacı Mehmet Tahir Efendinin manzum tarihin şairi olduğu da kanıtlanmaktadır. Hacı Mehmet Tahir Efendinin XIX. yüzyılda Prizren’de doğduğunu, hayatı boyunca da Prizren’de yaşadığını, büyük bir âlim, eğitimci, müderris, müftü, şair ve tarihçi olduğunu, Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi bilen ve konuşan bir kişi de olduğuna dair, yaşamından ve yazmış olduğu eserlerinden anlamaktayız. Mehmet Tahir Efendi doğduğu Prizren’de ilk ve medrese eğitimini bitirdikten sonra, fakülte öğrenimini Emin Paşanın öldüğü yılda (1259/1843) İstanbul’da tamamlamıştır. Yüksek eğitimini tamamladıktan sonra Hacı Mehmet Tahir Efendi hac ibadetini de yerine getirerek Prizren’e dönmüştür. Prizren’e döndüğünde halk onun bu başarısından haberdardı ve onu büyük bir âlim olarak kabul ederek ona talep ve beklentilerini bildirmişlerdir. Halkın arzularını yerine getirmek gereğiyle Mehmet Tahir Efendi, Emin Paşa Camii avlusunda mevcut olan eski medresenin canlandırılması için, yetkili makamlardan-valilikten almış olduğu izinden sonra, Hacı Mahmut Efendi ve Mola Nuh Efendi ile birlikte 15.000 kuruş ile bir depodan oluşan ortaklaşa bir vakfiye oluşturuyorlar. Evkaf Kuyudi Kadimesinin 582. defterlerinin 58-59 sayfalarının 30,31 ve 32 sıralarında kaydedilen bu vakfiyede “Saraçhane Mahallesi’nde, çarşı kurbünde olan Emin Paşa Camii avlusunda Vakf-ı mezbûrett-e bulunan bina ve ihya edilmiş olan medrese müderrisine tahsis edilmek üzere Hacı Mahmut 3000, Hacı Mehmet 2000, Mola Nuh 10.000 ve ayrıca bir mahzem ki cem’an 15.000 kuruş ve bir mahzem vakfedip üç ayrı vakfiye tescil edilmiştir” diye bildirilmektedir. Vakfiyelerin paraya ait olanlarının tarihi 1 Rebiyül Ahir 1265 (27 Kasım 1848) mahzene ait olanın 11 Cemaziyül Ahir 1265 (4 Mayıs 1848) dir Hacı Mehmet Tahir Efendi, Emin Paşa Camii avlusunda mevcut olan eski medreseyi yıktırılarak, 1272/1855—56 yılında halkın yardımıyla yenisini inşa etmiştir. Bu vaka bugün cami avlusunda mevcut olan medrese binasının iki pencere arasında talik edilen ve kendisinin bizzat dizelerini yazan kitabeden de anlaşılmaktadır. Medrese tamamlandıktan sonra Hacı Mehmet Tahir Efendi bu medresede müderris olarak çalışmaya başlamıştır. Bu medresede uzun yıllar müderris olarak çalışan Mehmet Tahir Efendinin elinden çok sayıda öğrenci icazetini almıştır. Hacı Mehmet Tahir Efendi yapmış olduğu her yönlü çalışmalarıyla kısa bir zaman içinde adını sadece Prizren’de değil, Prizren Sancağı yöresinde de başarılı bir müderris olarak tanıtmaya başarmıştır.1868 yılında Prizren’in vilayet merkezi olmasıyla, Hacı Mehmet Tahir Efendi Prizren Sancağı Müftüsü görevinden, Prizren Vilayeti Müftüsü görevine atanmıştır. Hacı Mehmet Tahir Efendi bu görevde iken Menakıp’ını 1876 yılında yazmıştır. Menakıp’taki bilgilerden, Hacı Mehmet Tahir Efendinin büyük bir muallim olarak eğitime büyük ilgi göstermesi yanında, dürüst, iyimser, hayırsever ve halk tarafından takdire layık görülen bir kişi olduğu da anlaşılmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle XIX. yüzyılda Prizren tarihinde ve Prizren’in her yönlü kalkınmasında önemli bir yeri vardır. Hacı Mehmet Tahir Efendinin el yazma ile yazılan Menakıp’ı dışında Türkçe yazılan daha iki el yazma eserinin ki bunlardan birinin şiirlerini ihtiva eden Divanı’dır. Hacı Mehmet Efendinin bir de mecmuası vardır. Bu eserlerin Prizren’de mevcut olan özel kütüphanelerde bulunduğunu bildiren Mustafa Müftü, bu el yazma eserlerini ve divanını çevirme kaydıyla bir şahıs tarafından alındığını bildirmektedir. Öyle ki verildiği günden bu eserlerin akıbeti bilinmez. Dolayısıyla alan kişi bunları bugüne kadar yayınlamamıştır ki bu bilim alanında büyük bir kayıptır. Divanı elimizde olmadığından dolayı Mehmet Tahir Efendinin bir şair ve şiir yazdığına dair önemli kanıtlardan biri onun, bazı cami ve diğer eserlerimizle ilgi yazmış olduğu kitabelerin dizileridir. Dolayısıyla Hacı Mehmet Tahir Efendi, bugün Prizren’de hala mevcut olan ve 1275 yılında yazmış olduğu Cuma Camii, 1272 yılında yazmış olduğu Emin Paşa Medresesi ve 1276/1859 yılında evinin kitabelerini de manzum tarihi şairidir. Mehmet Tahir Efendinin Muhammet-emin ile Alirıza adında iki oğlu vardı. Hacı Mehmet Tahir Efendi çok yaşlı olarak 1883 yılında Prizren’de vefat etmiştir MENAKIB Bugüne kadar Osmanlı döneminde Prizren tarihiyle ve orada yaşayan değerli ve önemli kişi ve vakıflar için Arapça yazılan el yazmalardan en önemlisini ve mutlaka ki Mehmed Tahir Efendinin yazmış olduğu Menakıp’ı oluşturmaktadır. Mehmet Tahir Efendi Prizren tarihiyle, Osmanlı eserleriyle ve yüzyıllar boyunca Prizren’de yaşayan kimi önemli kişilerin hayatlarıyla ve onların vakıflarıyla ilgili Menakıp’ını 4 Cemaziyyel Evel 1293 / 11 Mayıs 1876 yılında, Prizren Vilayeti Müftüsü görevinde bulunduğu dönemde yazmıştır. Bugüne kadar Menakıp’la ilgili yayınlanan yazıların tümünde Menakıp’ın yazılış tarihinin bilinmediği ileri sürülmüştür. Menakıp’la ilgili diğer bir husus da bu müellifler tarafından Menakıp’ın adsız olduğunun ileri sürülmesidir. Oysa bu türde yazılan eserlere müellifler tarafından özel bir isim verilmemişse, o zaman bu türde yazılan eserlere, eğer bir ya da birçok Menakıp’ı içerirse, “menakıp-name” adı da verilmektedir. Fakat biz Mehmet Tahir Efendinin bu el yazma eserini orijinaline göre “Menakıp” olarak adlandırdık ve öyle de kitabımızda yayınlamaya uygun gördük Çünkü eseri okuduğunuzda her bölümün “Menakıp” sözcüğüyle başladığını görebilirsiniz. Menakıp sözcüğü ise, parlaklık, özellik şan kazanmış, yaşamı açıklayan eser, manasını içermektedir. Menakıp’ta her bölüm kendine ayrı bir bütünlüğü oluşturmaktadır ve birbiriyle bağlantısı yoktur. İlk defa Türkçeye de tercüme ettiğimiz Menakıp’la ilgili bir bütünlük oluşturmaya çalıştık ve Menakıbın Arapçadan Türkçe tercümesini Sayın Erol Tabak’ın katkılarıyla gerçekleştirdiğimizi bildirmek istiyorum. Arapça yazılan ve 21 sayfadan ibaret olan Menakıp’ın asıl metni Gazi Mehmet Paşa Kütüphanesi’nde yani Prizren İslam Birliği’nde korunmaktadır. Menakıp’ta şiir biçiminde ve iki sütun halinde verilen mısralar talik ile yazılmıştır. Toplam olarak 560 mısrası ya da 280 beyti vardır. Menakıp 34 bölümden (Menakıp’tan) oluşmaktadır. Her bölüm kendine ait bir bütünlüğü oluşturmaktadır. Örneğin: “Sinan Paşa oğlu Mehmet Paşa’nın menkıbesi”, “Semer kantlı hükümdarımız Budak Hoca’nın menkıbesi ve minberin koyulması” vs. Menakıb’da sayfalar kaydedilmemiştir, bunun yerine müellif biten sayfaların sonunda yeni gelen sayfanın ilk sözcüğünü kullanarak yeni sayfaya devam etmiştir. Mesnevi üslubunda yazılan beyitlerde, müellif tahvîl metrisini kullanarak beyitleri kafiyeli olarak yazmıştır. Beyitler genellikle “na” hecesi (sufiski) ile biter. Öyle ki beyitlerde kafiyenin bozulmaması için, müellif bu “na” hecesini kimi durumlarda ihtiyaçsız olarak da kullanmıştır. Vakıfnameler ve diğer menakıp-nameler gibi Mehmet Tahir Efendinin de yazmış olduğu bu Menakıp’ı da, besmelehamddele ve salvele ile başlar ve biter. Mehmet Tahir Efendi bu değerli eserinde Prizren’de, Osmanlıların gelişinden yaşadığı döneme kadar bir zaman diliminde, din, eğitim, kültür-siyasi ve diğer alanında şöhret olmuş birçok sayıda kişilerin yaşamları, eserleri hayratları ve vasıfları hakkında yanı sıra Prizren tarihi için çok önemli bilgileri dile getirmektedir. Manakıp’tan görülüyor ki Mehmet Tahir Efendi yaşadığı dönemin bir tanığı, gözlemcisi ve olaylar içinde bir kişi olarak sadece Prizren’de ki olayları değil, daha önceki dönemlerde meydana gelen ve yaşlılardan duymuş olduğu olayları da çok iyi bir anlatım yoluyla dile getirerek o kişi ve olaylar hakkında bugüne kadar hiç bilinmeyen çok önemli verileri ortaya atmaktadır. Bu durum ise Mehmet Tahir Efendinin bu konular üzerinde büyük bilgisinin olduğunu göstermektedir. Daha önceleri biz Menakıp’ta Mehmet Tahir Efendinin vermiş olduğu bilgiler dışında kişi, vakıf ve olaylarla ilgili yaptığımız özel araştırmalardan elde ettiğimiz yeni tespitlerimizi ve daha önce TC Kültür Bakanlığı yayımlarınca yayımlanan “Kosova’da Osmanlı Mimari Eserleri I” kitabımızdaki buluşlarımızı da ekleyerek, kişiler, vakıflar ve durumlar hakkında bir bütünlük yaratmaya çalıştık ve yukarıda bildirdiğimize göre Hacı Mehmet Tahir Efendi Hayatı Eserleri hakkında bir eser yayınladık. Yazarın Mesajı-Son Ey her şeyin ulusu, bizlere yol gösteren Peygamberimizin hakkı için bizi aziz eyle Çocuklarımıza uzun ömür ve soyumuza başarılar ver, Onlara, bilgilerini ve zengin keşiflerini kolaylaştır. Allah’ım sen beni bilgi ve iyilikle zenginleştirdin, Beni öbür dünyada da senin güzelliğinle zenginleştir. Allah’ım, beni ailem ve çocuklarımla zengin ettiğin gibi, Onlara uzun ömürler ve bütün bilgileri ver. Ey bağışlayıcı, onlara zenginlik sağla ve seçkin zenginlikler ver ki senden başka hiç kimseye muhtaç olmasın Peygamberimizin hakkı için Ey galip, benim düşmanlarımı mağlup et, Şeriatımızı küçümseyenleri yok et. Ey kadir olan sevdiklerimizin işlerini kolaylaştır, Sen onları başarılı kıl ki bu bizim dinimizdir. Ey koruyucu, bizleri koru ve bizi koru Aynıca, çocuklarımızı da koru Allah’ım, Tahir’i noksanlık ve eksiklikleriyle, Ümitle kapına geldi Allah’ım rahmet et Sevgili Muhammed’in ve temiz olanın nüfusunu tevessül Ediyor ve diyor ki onu bizim şefiğimiz eyle. 4 Cemaziyyel evvel 1293 11 Mayıs 1876 Hacı Mehmet Tahir Efendi Evi Kitabesi Bi-hamdi’llah civâr-ı medresemde hazret-i Bâri Nasip itdi bize nice meşakatlarda bu dâr-ı Ne külfet çekdim eyvâh ta’ edâ idince nakdîni Binasın karz ile kurdum Hudâyâratdı ahbâbı Muammer eyle ferzendin muvaffak eyle ensâbım Mukîm olan sûrûr ile amân yâ hazret-i bâkî İlâhi yüz sürüp dergâhına Tâhir didi târih Mübârek eyleye Mevlâ bu ahsen beyt-i ra’nayı Sene 1276 Emin Paşa Medresesi Kitabesi Li-Hamdullah ki mi'mâr-ı mürüvvet eyledi âbâd Dil-l âşık gibi nâlân bu mevz'i pur-nur Yeniden kıldılar işbu mahall-i dersi âbâdân İlâh Pürzerin ehlün bu sa'yün eyle gil meşkur Ola her bir şeker hâr-i mugaylan çeşm-i a'dâya Olur ukbâde hem rûh-i Emin Paşa dahi mesrur Kitab-ı cifr'i 'aklide bu vech üzere muharredur Hulus üzre binâ oldi olur hayri ebed mevfur Medrese destiyle meşgul nahif Tâhir dedi târih Muvaffak ola yâ Deyyâan ola ilm-i amel-l menşur (Sene 1272 ) Cuma Camiin I. Tamir Kitabesi Cenâb-ı Hazret-i Sultan Mecid Han'ın zemânındâ Nice âsâr-ı hayr ile ihyâ olur her günde mülkinde Hususen şehr-i Pürzen'de fethiden kalma bir ma'bed Mürur-i dehr ile olmışken enkazı perâkende Hulusi Paşa razı ile vezir ve dahi defterdâr Ehâli ittifâkıyle anı elyledi zibende İki yüz kırkda vaz' etmiş eski nasaara Sekiz yüz on üçünde oldı mü'minin ferhunde Rikâb-ı şah ser bu abından şâh kim Feyzi Ağa Olup ta'mirine bâis nezâret kıldı her günde Mu'ammer kuşusiyle şevkile Tâhir dedi târih İlaha ta kıyamet tâ ola islâmda zinde Sene 1275 Güncel 16 Bir Dostun Dosta Yürüyüşü* Perşembe, 15 Mayıs 2008 Dinde yapýlan her deðiþiklik... P Prof.Dr. Ahmed Yardım eygamber efendimizin ve Onun dört halîfesinin zamanlarýnda bulunmayýp da, dinde sonradan meydana çýkarýlan söz, yazý, usûl ve işlerin hepsine bid’at denir. Peygamber efendimiz; (Dinde yeni ortaya çýkan þeylerden kaçýnýnýz. Çünkü bu yeni þeylerin hepsi bid’attir. Bid’atlerin hepsi dalâlettir, yoldan çýkmaktýr) buyurmuþlardýr. Ebû Hafs-ý Niþâbûrî hazretlerine, bid’at hakkýnda suâl edildiðinde; “Ýlâhî hükümleri çiðnemek, sünneti küçümsemek, þahsî istek ve düþüncelere tâbi olarak Kur’ân-ý kerîm ve sünnete uymayý terk etmektir” cevabýný vermiþtir. KÜFRE SEBEP OLAN BÝD’AT! Abdülganî Nablüsî hazretleri, Hadîkat-ün-nediyye adlý kitâbýnda buyuruyor ki: “Bid’at, sünnete yanî Muhammed aleyhisselâmýn bildirdiði din bilgilerine ters düþen, i’tikâd, amel ve sözler demektir. Allahü teâlâ, kullarýný kendisine ibâdet etmek için yarattý. Ýbâdet, insanýn Rabbine, hakîr, âciz, muhtaç olduðunu göstermesidir. Bu da, her aklýn, nefsin ve âdetlerin güzel ve çirkin dediklerine uymayýp, Allahü teâlânýn güzel, çirkin dediklerine teslîm olmak, Onun gönderdiði Kitâba, Peygamberlere inanmak ve bunlara tâbi olmak demektir. Bir insan, bir iþi, Rabbinin izin verdiðini düþünmeden, kendi görüþü ile yaparsa, Allahü teâlâya kulluk yapmamýþ, Müslümânlýðýn îcâbýný yerine getirmemiþ olur. Bu iþ, inanýlmasý lâzým olduðu söz birliði ile bildirilmiþ olan þeylerden ise, bu inanýþý, küfre sebep olan bid’at olur. Bu iþ, i’tikâdda olmayýp da, yalnýz dinden olan sözde ve iþte kalýrsa, büyük günâh olur. Hadîs-i þerîfte; (Bir kimse, dinde olmayan bir þey meydâna çýkarýrsa, bu þey ret olunur) buyuruldu. Bu hadîs-i þerîf gösteriyor ki, dinden olmayan bir i’tikâd, bir söz, bir iþ, bir hâl ortaya çýkarýlýr, bunun din ve ibâdet olduðuna inanýlýrsa, yâhut Ýslâmiyyetin bildirmiþ olduklarýnda bir fazlalýk veyâ noksanlýk yapýlýr, bunu yapmakta sevâb beklenirse, bu yenilikler, deðiþiklikler, bid’at olur. Ýslâmiyyete uyulmamýþ, ona îmân edilmemiþ olur. Dinde olmayýp, âdette olan yenilikler, deðiþiklikler bid’at olmaz. Yemekte, içmekte, binme ve taþýma vâsýtalarýnda, binâlarda yapýlan yenilikleri, deðiþiklikleri dînimiz reddetmez. Bunun için, masada, ayrý tabaklarda, çatal kaþýk ile yemek, otomobile, uçaða binmek, her çeþit binâ, ev ve mutfak eþyâsý kullanmak, bütün fen âletleri, dinde bid’at deðildir. Bunlarý yapmak, faydalý yerlerde kullanmak câiz hattâ farz-ý kifâyedir. Radyo, hoparlör, elektronik makineler yapmak ve bunlarý ibâdetlerin dýþýnda kullanmak câizdir. Fakat, hoparlör ile ezân, Kur’ân-ý kerîm, mevlid okumak, ibâdeti deðiþtirmek olur, bid’at olur. hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlâ, dinde bid’at olan bir þeyi yapan, bu bid’ati Allah rýzâsý için terk etmedikçe, onun hiçbir amelini kabûl etmez) buyuruldu. Allahü teâlâ, i’tikâdda, amelde veyâ sözde yâhut ahlâkta bid’at olan bir şeyi yapmaya devâm edenin, bu cinslerden olan ibâdetleri sahîh olsa da, hiçbirini kabûl etmez. Ýbâdetlerinin kabûl olmasý için, bu bid’ati, terk etmesi lâzýmdýr...” DÎNÝ HAFÝFE ALMAK!.. Fudayl bin Ýyâd hazretleri buyuruyor ki: “Ehl-i sünnet bir kimseyi görünce, sanki Eshâb-ý kirâmdan birini görmüþ gibi olurum. Bid’at ehli birini gördüðüm zaman da, münâfýklardan birini görmüþ gibi olurum.” Ebû Muhammed Berbehârî hazretleri, sevenlerine buyururdu ki: “Bid’at sâhibini üstün tutan, dînin yýkýlmasýna yardým etmiþ olur. Kim bid’at ehline güler yüz gösterirse, dîni hafife almýþ olur. Bid’at ehlinin cenâzesine katýlan, ayrýlýncaya kadar Allahü teâlânýn gazâbýndan kurtulamaz. Gayr-i müslim ile yemek yerim, fakat bid’at ehliyle sofraya oturmam. Bid’at ehlinden yüzünü çevirenin kalbini, Allahü teâlâ îmân ile doldurur.” Netice olarak dinde yapýlan her deðiþiklik, dalâlettir ve zararlýdýr. Peygamber efendimizin buyurduðu gibi: (Ýbâdetleri benden ve eshâbýmdan gördüðünüz gibi yapýnýz! Ýbâdetlerde deðiþiklik yapanlara bid’at ehli denir. Bid’at sâhipleri muhakkak Cehenneme gidecektir. Bunlarýn hiçbir ibâdetleri kabul olmaz.) Kare Bulmaca No: 52 Soldan Saða 1. Eski Kosova Başbakanı Ramuş .... 2. Düşünce, fikir-Tekerlekli motorlu, motorsuz kara taşıdı 3. Müzikte bir nota-Halk, halkın aşağı tabakası-Alfabe 21. harf 4. Alfabede birinci harf-Birşeyin akmasına yarayan boru-Yaz EB 5. Bir çeşit füze-Kalın ve kaba kumaş 6. İslam dinine inanan — ABD’li eski bokser Kasius Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:50 K osova’dan ayrıldığım günden beri, sağ olsun öğrencilerimiz benden irtibatı, iletişimi kesmediler. Sürekli ararlar, hal hatır sorar, Prizren’den, Kosova’dan bilgi verir, olayları, başlarından geçenleri anlatırlar. Kısaca, Prizren’den ayrılsak da, gönlümüz Prizren’de, Kosova’dadır. Bir süredir görüşemediğimiz bir öğrencimin gönderdiği yazıyı okuduğumda durumu öğrendim. Prizren Eğitim Fakültesi sekreteri Memduh bey vefat etmişti. Ne çabuk! Daha dün gibi beraberdik. Yaşadıklarımız gözümün önüne geldi, zihnimde bir bir canlandı, bir film şeridi gibi geçti… Saygıdeğer Tevfik Yücesoy Hocamızın dediği gibi, ölümle yan yana yaşıyorduk. Ölümle hayat arasında çok ince bir çizgi vardı. O çizgi her an, her dakika geçilebilir, kalkabilirdi… Memduh bey Fakültenin en sevilen, sayılan değerli şahsiyetlerinden biri idi. Arnavut olsun, Boşnak olsun, Türk olsun, Rom olsun, herkes onu severdi. Bu O’nun mülayim, yumuşak, yardımsever, barışçı yapısından kaynaklanmaktaydı. Kimseye ayırım yapmaz, elinden geldiğince herkese yardım eder, herkesin işinin olmasına, yapılmasına gayret ederdi. İşini seven, düzenli, tertipli, iş disiplinine sahip bir insandı. Sakarya Üniversitesi ile yapılan protokol çerçevesinde yanlış hatırlamıyorsam 2006 yılında Türkiye’ye giden öğrencilerle birlikte Türkiye’ye gidişi, onun için unutulmaz bir olaydı. Bildiğim kadarıyla ilk kez Türkiye’ye gidiyordu. Program çerçevesinde, Sakarya, Bursa ve İstanbul’a gitmişlerdi. Bu seyahatten son derece memnun kalmıştı. Sakarya’daki hocalardan, saygıdan, ikramdan son derece memnun olmuştu. Bursa’ya ve özellikle İstanbul’a hayran kalmıştı. Memduh bey dindar bir insandı. Belki Eğitim Fakültesi’nin en dindar kişisiydi. Cafer beyin anlattığına göre; En zor zamanlarda bile dört kişi ramazan ayında oruçlarını tutmuşlardı. Bunlardan biri Memduh beydi. Cuma namazlarını Kaçanik Mahallesi’ndeki camide kılmayı severdi. Birkaç kez beraber gittiğimizde, Boşnak hocadan hoşlandığını, iyi vaaz ettiğini söylemişti. Bir keresinde arabasına bindiğimizde bize ilahi dinletmişti. İlahi kasetleri alıp dinlediğini, bunların kendisini dinlendirdiğini belirtirdi. Türkiye’ye gidişinde şöyle söylemişti: “İstanbul, Sakarya, Bursa’da gezilecek tarihi yerleri gezelim. Ama başka yerlere gidilecekse, beni bir camiye bırakın. Geziniz bitince gelin beni alın”. Gönlünün camilere bağlı olmasına güzel bir örnek. Tasavvufu, mürşidleri severdi. Ahmet Rufai, Mevlana, Hacı Bektaş Veli, sevdiği tasavvuf büyükleri arasında idi. Konya’yı, Mevlana’yı çok görmek istediğini sürekli dile getirirdi. Kendisi de tasavvuf ehli idi. Tek sözle söylemek gerekirse “derviş”di. Karıncayı bile incitmekten korkan, herkesle iyi geçinen, herkese iyi davranan hoş gönüllü, güler yüzlü bir zattı. Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Yukarýdan Aþaðýya 1. Bil Klinton’un eşinin esmi 2. Her tarafı sula kaplı kara parçası- Elektrik direnç birimi 3. Müzikte bir nota- Eskiden ağırlık ülçübirimi 4. Alfabenin ilk harfi- Fransız aktör Delon 5. Karadenizli sanatçı Güloğlu 6. Ün Asya yakındoğuda bir ülke — Potasyum’un kısaltması 7. AB, AD şöhret sahibi olmak- Kızıl, kırmızı 8. Avrupa Birliği kısaltılması-Doğum için yaptıran kadın 9. Orduda rütbesi binbaşı ile albay arasından olan üstsubay Sinan Paşa, Ege, Erdal, No, Eren, İ, C, Amos, Aş, Arsen, Ebe, Real, İran Sayın Doktor Memduh Bamya Bey’e Osmanlı’yı severdi. Osmanlı’nın İslam Dini’ni bu topraklara getirdiğini, adaletli olduğunu, iyi yönetim gösterdiğini söylerdi. Osmanlı’ya haksızlık edilmesinden hoşlanmadığını belirtirdi. Evinin yakınındaki Müderris Ali Efendi Camii için şunları söylemişti: Sırp milliyetçiliği baskısının arttığı 1990’lı yıllarda, Arnavut toplumu olarak, okullarını taşıyarak bu camide eğitim-öğretime başlamışlar. O zor dönemi, kendi çabalarıyla büyük özveri ile geçirmişler, varlıklarını devam ettirmişler. Doktorasını büyük ciddiyetle yapıyordu. Bize zaman zaman gösteriyor, kimi zaman kaynak konusunda, dipnot gösterme konusunda fikrimizi alıyordu. Doktora tezi olgunlaşmadan, araştırdığı her konuyu güzel bir şekilde tamamlamadan bitirmeyi istemiyordu. Kısmet değilmiş. Ancak, Üniversitenin ona doktora ünvanını verecek olması gerçekten çok memnun edici vefalı bir davranış. Umarım doktora tezi tamamlanır ve bir vesile ile basılır. Okulda bir gün rahatsızlandığını duyunca Türkçe bölümü hocaları olarak ziyaretine gittik. O kadar çok memnun oldu ki. Bizi nasıl ağırlayacağını şaşırdı. İkram üstüne ikramda bulundu. Orada ailesi ile de tanışma imkânı oldu. Saygıdeğer eşi çok saygı da bulundu. Kızı ise okula devam ediyordu ve üniversite okumak istediğini belirtmişti. Bana son bir vasiyeti şu idi: “Türkiye’ye gittiğinde buraları unutmak yok. Elde edeceğin kitap ve dergilerin fazlalarını buraya gönder. Senden tek isteğim bu”. Peki Memduh bey, isteğinizi yerine getirmeye çalışıyorum, çalışacağım. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kimimize ne kadar hayat verilmişse, o kadar ömür sürüyoruz. Kimimiz çok, kimimiz orta, kimimiz ise az yaşıyor. Ne kadar yaşarsak yaşayalım, ömür bir gün, bir yerde sona eriyor. Dünyaya gelişimiz bize sorulmadığı gibi, gidişimiz de bize sorulmuyor, sorulmayacak da. O halde önemli olan ailemize, çevremize, insanlara faydalı insanca bir hayat sürmek. Prizren’in sakinlerinden sevdiğimiz doktor Memduh beyin sevdiği Hakka yürüyüşünde, bizlerden ayrılmasından dolayı üzüntü duyuyorum. Ancak iyi eserler, güzel bir isim bıraktığı için teselli buluyorum. Kendisine Allah rahmet, yerinin cennet, ailesine, sevenlerine de sabır diliyorum. Sözlerime güzel söyleyen bir şairin dizeleriyle son vermek istiyorum: “O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrail’e “hoş geldin!”diyebilmekte hüner… Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz? Güneşe göç var da, kalan biz miyiz? Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti, “İyi insanlar iyi atlara binip gitti”. *Yrd.Doç.Dr.Cem Topsakal, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Van/ Türkiye. 17 Perşembe, 15 Mayıs 2008 Raife (Kemal) USTAÝBO 13 Kasým 2007 tarihinde hakkýn rahmetine kavuþan deðerli eþim, annemiz, kayýnvalidemiz ve babaannemiz Hatice (Hoca) HALÇE (1933-2007) Vefatýnýn 6. ayýnda rahmetle anýyoruz. Ölüm acý gerçek. 6 ay oldu bizlerden ayrýlalý. Yokluðuna alýþmak zor oluyor. Hepimizin kalbinde yaþýyorsun ve daima yaþayacaksýn. Dualarýmýz seninle, ruhun þad mekanýn cennet olsun. Seni hiçbir zaman unutamayacak olan: 11 Mayýsta ölümünün 6’ncý ayýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Kardeþin: Kemal Yengen: Zeynep Yeðenlerin: Nehal, Orhan ve Oktay Zehra (Cibo) KEMAL Eþin: Teki Oðlun: Ýliyaz Gelinin: Teuta Torunlarýn: Nida, Nisa ve Diyar. Hasan ( Aziz ) BUŞ İş yerinde iş kazası sonucu vefat eden dedebaba-ağabeyimizi rahmetle anıyoruz. Mekanının cennette olması için yüce Mevla’ya duacıyız. Hayata veda edişin bizi derinden üzdü. Seni hiçbir zaman unutmayacağız. Her zaman kalbimizdesin. 28 Mayýsta ölümünün 1’inci yýlýnda seni derin sevgi ve saygýyla anýyoruz. Sen hiç ölmedin kalbimizde daima yaþayacaksýn. Seni hiçbir zaman unutamayan: Oðlun: Kemal Gelinin: Zeynep Yeðenlerin: Nehal, Orhan ve Oktay Mahmut (Destan) KEMAL Eşi: Berayet oğlu: Aziz kızı: Bahriye kardeşleri: Fatma , Nurten , Birsen , Süzan , Raif damadı: Salaydin gelini: Mariya torunları: Meryem , İlyas , Sezen , Oruç , Nisa 5 Haziranda ölümünün 10. yýlýnda seni rahmet ve sevgiyle anýyoruz. Mekanýnýn cennette olmasý için yüce 5 Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Hasan ( Aziz ) BUŞ Sen hiç ölmedin ki. Baba. Seni hiç bir zaman unutmadık. Hasretinle yanıp tutuşan kalbimizin her atışında sen yaşıyorsun. Mekanının cennetteolması için yüce Mevla’ya duacıyız. Ruhun şad olsun. Eşi: Berayet oğlu : Aziz kızı : Bahriye Oðlun: Kemal Gelinin: Zeynep Yeðenlerin: Nehal, Orhan ve Oktay Deðerli eþim, babamýz... Fadil BULLUTÝ Hasan ( Aziz ) BUŞ İş yerinde iş kazası sonucu vefat eden dede-baba-ağabeyimizin haberini alır almaz bizlerle üzüntülerini paylaşan , bizlere başsağlığı dileyen birey, kurum ve kuruluşlara ayrı ayrı teşekkür ederiz. Raif BUŞ ve BUŞ ailesi Ölümünün 11’inci yýlýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Eþin: Hadiye Kýzýn: Mükerrem Torunlarýn: Merdi, Edip Damadý: Ali Sağlık Perşembe, 15 Mayıs 2008 Aþk stresi azaltýyor Makarna, obezite riskini azaltýyor Diyetisyen Prof. Dr. Ayþe Baysal, makarna ve bulgurun, kan þeker düzeyini olumlu yönde etkilerken, diðer yandan besin alýmýný azaltarak obezite riskini düþürdüðünü belirtti. P rof. Dr. Baysal, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneðinin, Türkiye Diyetisyenler Derneði ile birlikte hazýrlayýp yayýnladýðý ‘’Bilimsel Yönleriyle Makarna’‘ adlý kitabýnda yer alan makalesinde, makarnanýn beslenme ve saðlýk açýsýndan yararýný anlattý. Makalede, saðlýklý beslenmede büyük önem taþýyan kompleks karbonhidratlarýn kaynaðýnýn tahýllar ve kuru baklagiller olduðunu vurgulayan Prof. Dr. Baysal, makarnanýn ise kompleks karbonhidratlarýn en zengin kaynaðý olduðunu bildirdi. Makarnanýn, B12 dýþýnda bütün B vitaminleri ve minerallerini içerdiðini belirten Prof. Dr. Baysal, ancak tam durum buðdayý irmiðinden üretilen makarnalardaki vitamin ve mineral oranýnýn, kepeði ve özü ayrýlmýþ irmikten yapýlan makarnalardan daha yüksek olduðunu, tam buðday irmiðinden üretilen makarnalarýn diyet lifi için de en iyi kaynaklardan biri olduðunu bildirdi. Prof. Dr. Baysal, makarnanýn çok az yað içerdiðini, peynir yerine 2-3 kaþýk önceden piþmiþ mercimek ve biraz soðan kullanýlmasý durumunda, makarnadaki diyet lif oranýnýn artacaðýný vurguladý. ‘’Makarnanýn þiþmanlama ile ilintisi yok’‘ Makarnanýn hayvansal kaynaklý peynir, yumurta ve kýyma gibi besinlerle hazýrlanmasý ya da bunlarla yapýlan soslarla birlikte tüketilmesi halinde bitkisel besinlerde bulunmayan B12 vitamininin karþýlanmasýna katkýda bulunacaðýný ifade eden Prof. Dr. Baysal, þunlarý kaydetti: ‘’Saðlýklý beslenmeye örnek gösterilen Akdeniz beslenme biçiminin temel özelliði, tahýl, sebze, meyve, kuru baklagiller gibi ürünlerden zengin, doymuþ yað içeren kýrmýzý etten fakir olmasý ve görünür yað olarak zeytin yaðý kullanýlmasýdýr. Örneðin, Doðu Akdeniz ülkelerinde bulgur, Ýtalya’da makarna, ekmek dýþýnda en çok tüketilen tahýl ürünleridir. Makarna ve bulgur, kan þeker düzeyini olumlu yönde etkilerken, diðer yandan besin alýmýný azaltarak obezite riskini de düþürmektedir. Bu veriler, uygun ve yeterli miktarda makarna yemenin, þiþmanlamayla ilintisi olmadýðýný gösterir.’‘ Prof. Dr. Baysal, beyaz ekmek, beyaz un ve þekerden yapýlan ürünler, patates ürünleri yerine, uygun sosla hazýrlanmýþ makarna yenmesini önerdi. Yüksek enerjili beslenen kadýnlarýn oðlu oluyor Ýngiliz araþtýrmacýlar, enerji bakýmýndan zengin besinler alan kadýnlarýn erkek çocuk doðurma olasýlýðý daha yüksek olduðunu açýkladý. Ý ngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nden Fiona Mathews ve ekibi, annenin beslenme þekli ve bebeðin cinsiyeti arasýndaki iliþkiyi araþtýrdý. 740 hamilenin, gebelikten önce ve gebelik sýrasýndaki beslenme alýþkanlýklarýný inceleyen bilim adamlarý, ilk çocuðuna gebe kalan ve bebeðin cinsiyetini bilmeyen bu kadýnlarý hamile kalýrken, kalori desteklerine göre 3 gruba ayýrdý. Enerji desteðini en fazla alan kadýnlarýn yüzde 56’sýnýn erkek, en az alanlarýn yüzde 45’ininse kýz bebek dünyaya getirdiði görüldü. Araþtýrmada, kahvaltýda tahýl tüketimi, potasyum, kalsiyum, C, E ve B12 vitaminleri bakýmýndan daha zengin ve daha çeþitli besin tüketimi ve erkek çocuk doðurma arasýnda güçlü bir iliþkinin olabileceði de ortaya çýktý. Mahthews, “bu çalýþmalarýn, genç kadýnlarýn az kalorili beslenme tarzýný tercih ettiði geliþmiþ ülkelerde neden erkek oranýnýn azaldýðýný açýklamaya yardýmcý olabileceðini” söyledi. Son 40 yýlda sanayi ülkelerinde erkek bebek sayýsýnýn az da olsa azaldýðý gözleniyor. Bu düþüþ, tüketim ürünlerindeki kimyasal maddelere baðlanýyor. Bununla birlikte a r a þ t ý r m a c ý l a r, geliþmiþ ülkelerdeki genç kadýnlarýn deðiþen beslenme alýþkanlýklarýnýn da bu düþüþü açýklayabileceðini belirtti. Kahvaltý alýþkanlýðýnýn geliþmiþ ülkelerde neredeyse ortadan kalktýðýný söyleyen araþtýrmacýlar, ABD’de kahvaltý yapan eriþkinlerin oranýnýn, 1965’te yüzde 86 iken 1991’de yüzde 75’e düþtüðünü vurguladý.Araþtýrmacýlar, kahvaltýyý atlamanýn normal gece açlýðý süresinin uzamasýna, bu nedenle glikoz seviyesinin düþmesine neden olabileceði görüþünü savunuyor. Daha önce laboratuvarda yapýlan araþtýrmalar, glikozun erkek bebek dünyaya getirme olasýlýðýný artýrabileceðini göstermiþti.Araþtýrma, “Proceeding of the Royal Society” dergisinde yayýmlandý. 18 Aþk duygusunun baþlangýçta strese yol açsa da, daha sonraki dönemlerde güçlü bir stres azaltýcý olduðu belirtildi. M emorial Hastanesi Nöroloji Uzmaný Dr. Abdullah Özkardeþ, aþkýn dünyadaki her insanýn karþýsýna çýkabilecek bir duygu olduðunu belirterek, aþkta hayranlýkla baþlayan duygularýn, daha sonra kiþiye mutluluk vermeye baþladýðýný bildirdi. Hastalýklarla mücadelede pozitif düþünce biçiminin büyük yararý olduðunu ifade eden Dr. Abdullah Özkardeþ, aþkýn, insanda yarattýðý pozitif düþünceyle hastalýklarla mücadelede önemli etken olduðunu belirtti. Pozitif duygularýn, özellikle stresli durumlarda insanýn kendisini daha iyi hissetmesini saðladýðýný ifade eden, Dr. Özkardeþ, þunlarý kaydetti: “Aþk, þefkat ve mutluluk duygularý, baðýþýklýk sistemini daha iyi hale getirir ve hastalýklarla savaþmaya yardýmcý olur. Aþk, pozitif psikoloji ile yakýndan ilgilidir. Aþk duygusu baþlangýçta strese yol açsa da daha sonraki dönemlerde güçlü bir stres azaltýcý oluyor. Kiþilerin stresli durumlarla baþ edebilmesine yardým ederek, saðlýklý ve doyurucu bir yaþam için önemli bir etkeni oluþturur.” Aþkýn ilk belirtilerinin uykusuzluk ve iþtahsýzlýk olarak kendisini gösterdiðini belirten Özkardeþ, þöyle devam etti: “Aþkýn önemli iki belirtisi var. Uykusuzluk ve iþtahsýzlýk. Birde bunlarýn yanýnda aþýrý canlýlýk, enerji de varsa siz aþkýn çemberine girmiþsiniz demektir. Aþk, duygulaným, dikkat, motivasyon ve hafýza ile ilgili beyin alanlarýný da aktif hale getirir. Bu yapýlarýn aktifleþmesi, stresin azaltýlmasý gibi sonuçlar verir.” Depresyon D vitamini eksikliðiyle baðlantýlý D vitamini eksikliði, özellikle yaþlý kimselerde depresyon riskini artýrabiliyor... A msterdam’daki Vrije üniversitesi uzmanlarýnýn 65 ila 95 yaþlarýndaki 1282 kiþi arasýnda yürüttüðü çalýþma, depresyona uðrayan veya psikiyatrik sorunlarý olan kimselerde D vitamini eksikliði bulunduðunu gösterdi. Depresyondaki kimselerde D vitamini oranýnýn, diðer insanlardan yüzde 14 düþük olduðu belirlendi. Araþtýrma, D vitamini eksikliðinin “paratiroid” hormon seviyesinin artmasýna da yol açtýðýný gösterdi. “Paratiroid” bezlerinin fazla çalýþmasýnýn depresyonla baðlantýlý olduðu zaten biliniyor. Bu buluþ, depresyon tedavisi bakýmýndan önemli sayýlýyor. Zira kandaki D vitamini eksikliði ve tiroid fazlasý, perhiz ve kalsiyum takviyesi yaparak veya güneþe fazlaca çýkarak giderilebilecek. 19 4 Gençlik Perşembe, 15 Mayıs 2008 İşte size birbirinden güzel dört bayan; “Heps Gurubui” ile sımsıcak bir söyleşi... Onların HEPSİ Süper Birbirinden güzel ve şirin kız... Bir de güzel sesleri, kıvrak ve şölensel dansları biraraya gelince; seyre doyum olmayan ve ülkemiz müzik tarihinde biraraya gelmiş bayan grupların asla yakalayamamış oldukları bir başarıyı resmediyorlar. Hepsi Grubu, kuruldukları ve ilk şarkılarının namelerini kulaklarımıza mırıldanmaya başladıkları tarihten itibaren geniş kitlelerce beğenilen nadir gruplardan. Ve bu beğenimiz (gerçi tescile ihtiyaç yok) MTV müzik televizyonu tarafından da tescillendi desek yeridir. Çocukluğunuzda böyle bir yere geleceğinizi hiç düşünür müydünüz? Yada çocukluğunuzdaki hayalleriniz nelerdir? Gülçin: Ya tabi ki düşünüyorduk. Herkesin sen ne olacaksın dedikleri zaman, zaten mikrofon olarak, her tür silindir şeklindeki eşyayı alıp şarkı söylemeye çalıştığım için böyle bir hayalim vardı yani. Eren: Benim çocukluk hayalim çok komikti. Ahçı olmaktı. Ama bu çocukluk hayaliydi. Sonra, ortaokul yıllarına geldiğimizde tabi ki hayalimiz böyle bir grup olmaktı. gerçekten… Ama proje başladığında da bu kadar tepki alacağımızı çok kısa zamanda buraya geleceğimizi tahmin etmiyorduk. Yasemin: Benim de mutlaka sahne ile ilgili bir şey olacağı kesindi, çünkü aileden gelen bir şeydi sonuçta. Tiyatrocu olmayı istiyordum. Ama daha sonra klasik baleye geçince dansçı olmaya karar verdim. Hep değişti bu fikir ama sonradan şarkıcılıkla dans bir arada olunca bu gurup kuruldu ve şimdi buradayız. Güzel yani. Cemre: Zaten başından beri bunu istiyordum. Tabi klasik bale okuduğum için yani onda da sahne almak iyi ama, başından beri bunu istiyordum. Buraya geleceğimizi tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalık olacak ama, ben ediyordum yani... Başarınızda bayan ve güzel olmalarının payı yüzde kaç? Eren: Bayan olmamız şu şekilde algılanabilir. Hani yalnızca bayan olduğumuz için değil ama, kız gurubu hani ilk defa bu şekilde bir şey yaptığı için ilgi çekmiş olabilir mesela. %30 olabilir. Bayan olmamız ve dört kişi olmamız bence %30 olabilir. Hayatınızın filmi? Eren: Hayatımın filmi. Büyük Umutlar. Gülçin: Hayatımın filmi diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi sevmiyorum. Eren gibi ilgim yok. Ama dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum. Cemre: Ya ben, şimdi pek film aklıma gelmedi düşün düşün… Genel olarak Angelina Jolie izlerim; çoğu filmini seviyorum ben. Hayatımın filmi... ımm... (gülüşmeler) Pek bir şey aklıma gelmiyor şu anda. Yasemin: Benim biraz saçma gelecek insanlara ama Armagedon olabilir. Filmin son sahnesi beni çok etkilemişti. O olabilir. Bu arada yaşlarınız kaç? Gülçin: 20 yaşındayım 85 liyim. Cemre: 20 Eren: 21 Yasemin:19 Mesela bugün makyajlarınızı siz mi yaptınız? Siz mi yaparsınız? Makyaj eğitimi aldınız mı? Yasemin: Ben bugün kuaföre gitmedim. Kendi kendime yaptım her şeyi. Saçıma da fazla şey yapmıyorum artık... konserlere çıkarken bazen kendim yapıyorum, daha kolay ve daha pratik. Doğallıktan yana daha çok yakışıyor açıkçası bana kendi halinde bırakmak. Makyajımı da kendim yaptım. Bugün aslında Erenle biz gitmedik kuaföre üşendik. Biz kendimiz yaptık. Eren: Makyaj eğitimi almadık. Ama artık suratımıza makyözler çok fazla makyaj yapa yapa kendimize en çok yakışanı yavaş yavaş bulmaya başladık. Bir de makyaj nasıl yapılır yavaş yavaş biz de. Ben de bugün kuaföre gitmedim. Zaten saçlarım normal, yani makyajı da kendim yaptım. Birde sürekli kuaföre gidip makyaj yaptırmak... hani gerek yok diye düşünüyorum. Gülçin: Bu arada ya şey; biz hep beraber küçüklüğümüzden beri, sahneye çıktığımız için, kendi makyajlarımızı ve sahne makyajımızı kendimiz yapmak zorunda kalıyorduk. Bu sahne makyajı başka bir şey ama, ben öyle bir şey ki bazen özellikle rimel sürerken batırıyorum ve kendim yapmamayı tercih ediyorum o yüzden; ben de bugün kalkıp kuaföre gittim yani. (gülüşmeler) Cemre: Ben istesem makyajı düzgün şekilde yaparım ama artık saç ve makyaj yaptırmak istemiyorum. Hiç hoşuma gitmiyor saç ve makyaj yaptırmak elimde olsa hiç makyajsız şekilde çıkıcam rahat rahat, ama olmuyor yani. Bazı çocukluk anılarınızı sorsak, neler söyleyebilirsiniz? Yasemin: Ben bir kere köpeğimle birlikte uyumuştum. Bizim sibirya kurdumuz vardı o zaman daha ona yer yapamamıştık bahçede... apartmanda bakıyorduk bir süre, balkonda kocaman bir kulübesi vardı. Motosiklet geçtiğinde sürekli havlıyor, susması için yanına gitmen gerekiyor... yani ben kulübeye girdim onunla, kulübeden çıkınca yine havlamaya başlıyordu ve ben kulübede onunla birlikte uyudum sabaha kadar. (gülüşmeler) Sabah uyandığımda yalıyordu beni o şekilde uyanmıştım. Çokta büyük, ben de küçüğüm... Kaç yaşındaydın? Yasemin: İlkokul sondaydım orta bire geçicektim. Baya büyüktü o birlikte uyumak zorunda kalmıştık onunla... iğrenç kokuyordum kalktığımda. (gülüşmeler) Eren: Ben de kız kardeşimle, benden iki yaş küçük kız kardeşim var, annemler evde yokken evdeki birçok eşyayı kül tablası olsun, abajur olsun bir sürü eşyayı; bir tane böyle kapalı barandamız vardı hepsini oraya taşırdık... ve hepsinin üstüne bir fiyat koyardık... annemler eve geldiğinde onlara satmaya çalışırdık... böyle saçma sapan oyunlar oynardık kardeşimle. Evdeki eşyaları annemlere satıyorduk tekrardan. (gülüşmeler) En çok ne kadar yiyebilirsin? Yasemin: En çok bir ekmek yerim. (gülüşmeler) Ben yemek yemeği çok seviyorum ama bu sıralar yememem gerekiyor. (gülüşmeler) Baya bir kilo aldım çünkü. En çok balık ve tavuk severim. Sebzelerden brokoli yemeği severim. Bir de anneannemin yaptığı Ayşe kadın fasulyeyi, zeytin yağlı. Zeytin yağlı dolma... Bugüne kadar karşılaştığınız en garip soru yada sorular ne oldu sitenizde veya forumlarda? Yasemin: Boyumuzu çok merak ediyorlar mesela. İlk klibimizde midilliler olduğu için onları bazı insanlar gerçekten at zannedip bizim çok uzun olduğumuzu düşünüyorlarmış. En garibi buydu benim aklıma gelen... Bir keresinde de “memleketin neresi” diye bir soru gelmişti. Gelecek projeler neler peki? Gülçin: Şu anda yapacağımız şeylerden en yakın olanı konserlerimiz... Koreografımız Selahattin Kara, dünya çapında ünlü bir koreograf bu arada; Michel Jakson, Britney Spears, Lenny kravitz Madonna gibi birçok insanla çalışmış ve şimdi de bizimle birlikte çalışıyor... bizim için büyük bir şeref tabi bu... Eren: Biz Türk olduğumuz için şanslıyız bu konuda... O nedenle çalışabiliyoruz onunla. Yoksa çok seçici... Gülçin: Her şarkımıza koreografi yapıyoruz şu sıralar. Her gün yeni bir koreografi öğreniyoruz ve sürekli verdiğimiz konserlerde bunları sergiliyoruz. Spor Perşembe, 15 Mayıs 2008 Galatasaray 2007-2008 sezonu şampiyonu Galatasaray Gençlerbirliği Oftaşspor’u maçını 2-0 kazandı ve 20072008 sezonu sampiyonu oldu. Fenerbahçe’ninde Trabzonspor’dan aldığı mağlubiyet yine de Şampiyonlar Ligine yetti. Besiştaş UEFA kupasına katılırken, Sivasspor’da İntertoto’ya gidecek. Trabzon geleneði bu kez bozdu ! Bu sezon ligde erken havlu atan Trabzonspor, Turkcell Süper Lig’de son haftaya şampiyonluk umuduyla giren Fenerbahçe’yi 2-0 yendi. Avni Aker Stadý’nda oynanan mücadelenin ilk yarýsýnda etkili bir futbol ortaya koyan bordo-mavililer, 30. dakikada Yattara ve 45. dakikada Umut Bulut’un sayýlarýyla sonuca gitti. Sezonu 49 puanla 6. sýrada tamamlayan Trabzonspor, Fenerbahçe karþýsýnda 12 maç sonra galip gelerek þansýzlýðýný kýrdý. Þampiyonluk þansýný son haftaya taþýyan Fenerbahçe, Trabzonspor’a yenilip, lider Galatasaray’ýn da OFTAÞ Spor’u maðlup etmesiyle ligi 73 puanla ikinci sýrada tamamladý. Sivas Ýntertoto’ya Turkcell Süper Lig’in baþarýlý takýmý Sivasspor, üçüncülük þansýný Fenerbahçe’nin Trabzonspor’a deplasmanda 2-0 yenilmesiyle kaybetti. Son hafta karþýlaþmasýnda Gençlerbirliði’ni deplasmanda 2-0 yenen Sivasspor, sezonu 73 puanla kapattý. Sivasspor’un üçüncülük için çekiþtiði Beþiktaþ, sahasýnda Vestel Manisaspor’u 5-1’le geçerken, Fenerbahçe’nin de Trabzonspor’a 2-0 yenilmesiyle bu 3 takým sezonu 73 puanla kapattý. Beşiktaş’ýn UEFA aþký! Ligin son haftasýnda, küme düþmesi kesinleþen Vestel Manisaspor’u Ýnönü Stadý’nda 5-1 maðlup eden siyah-beyazlýlar, sezonu 73 puanla kapattý. Trabzonspor’a yenilen Fenerbahçe ve Gençlerbirliði’ni maðlup eden Sivasspor ile puanlarý eþitlenen Beþiktaþ, üçlü averajda Sivasspor’un üstünde yer alarak ligi üçüncü bitirdi. Bu sonuçla Beþiktaþ, gelecek sezon Türkiye’yi UEFA Kupasý’nda temsil etme hakký elde etti. Siyah-beyazlýlarý galibiyete Ýbrahim Kaþ (2) Nobre, Ali Tandoðan ve Holosko’nun golleri taþýdý. Ege ekibinin tek sayýsýný ise Rafael kaydetti.