Milgem Özel Sayısı için tıklayınız

Transkript

Milgem Özel Sayısı için tıklayınız
MÖNCH TÜRKİYE YAYINCILIK
MilGem
Özel Sayı
2o11
MÖNCH
PUBLISHING GROUP
MÖNCH
TÜRKİYE YAYINCILIK
Başkan ve Eş-Yönetici: Manfred SADLOWSKI
Yay›n Yönetmeni ve Sahibi: Hakk› ARIS
Yaz› ‹şleri Müdürü: Bora KUTLUHAN
Yazarlar:
Prof. Dr. Hasan KÖN‹ [TR], Bora KUTLUHAN [TR],
Tümg. [E] Selahattin ŞENER [TR],
‹brahim SÜNNETC‹ [TR], Bülent YILMAZER [TR],
Marvin LEIBSTONE [US]
Reklam ve Teknik Koordinatör: Mehmet DEM‹RKOL
Grafik Tasar›m: Osman ŞAH‹NYAVUZ
Da¤›t›m Sorumlusu: U¤ur ÇARDAKLI
KAPAK FOTOĞRAFI
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
MÖNCH YAYIN GRUBU:
Heilsbachstrasse 26, D-53123 Bonn, Germany
Tel: [228] 6483-0 Fax: [228] 6483-109
[email protected] • www.MPGBonn.de
Başkan: Manfred SADLOWSKI
CEO: Volker SCHWICHTENBERG
Genel Yay›n Yönetmeni: Dennis P MERKLINGHAUS
Pazarlama Yönetmeni: Christa ANDRÉ
MÖNCH
BÜROLARI
Arabic Countries
Khaled ZAHALAN 36, P.O.Box 55034, Dubai, U.A.E.
Tel: [+4] 2941441 • Fax: [+4] 2941035
Mobile: [+971-50] 5520964 • [email protected]
!
USA/Canada Offices
Helena HOOGTERP
4125 Venetia Way Palm Beach Gardens, FL 33418
Tel: [+1-203] 445-8466 • Fax: [+1-203] 445-8406
Cell: [+1-203] 543 7469 • [email protected]
!
France
Georges FRANCE
6, impasse de la Grande, F-91510 Janville-sur-Juine
Tel: [+33-1] 60 82 98 88• Fax: [+33-1] 60 82 98 89
[email protected]
!
Italy
Franco LAZZARI
RID, Via Martiri della Liberazione,
79/3 I-16043 Chiavari [GE]
Tel: [+39-0185] 30 8606 • Fax: [+39-0185] 30 9063
[email protected]
!
Spain/Portugal
Antonio TEROL GARCIA
Mönch España Editorial
S.A. c/Miguel Angel 6, escalera dcha. puerta 9,
PISO 6° E-28010 Madrid
Tel: [+34-91] 3 10 29 98 • Fax: [+34-91] 3 10 24 54
[email protected]
!
Germany
Christian LAUTERER
Scandinavia and the Baltic States
Stephen ELLIOTT
Mönch Publishing Group
Heilsbachstrasse 26, D-53123 Bonn, Germany
Tel: [228] 6483-0 Fax: [228] 6483-109
[email protected] • www.MPGBonn.de
MÖNCH Yay›n Grubunun Di¤er Dergileri:
MILITARY TECHNOLOGY [‹ng. 12 Say›/Y›l]
NAVAL FORCES [‹ng. 6 Say›/Y›l]
WEHRTECHNIK [Alm. 6 Say›/Y›l]
TECNOLOGIA MILITAR [‹sp. 6 Say›/Y›l]
ARAB DEFENCE & AEROSPACE BUSINESS [Arapça 6 Say›/Y›l]
CTP: REPROTEK • Bask›: ANKARA OFSET
Da¤›t›m: DOĞAN DA⁄ITIM A.Ş.
Yaz› ve foto¤raflar›n tüm haklar› Mönch Yay›nc›l›k’a aittir.
İzinsiz al›ntı yapılamaz.
Yay›nlanan yaz›lar tamamen yazarlar›n görüşlerini yans›t›r.
MÖNCH TÜRKİYE YAYINCILIK
Halit Ziya Sk. No: 26/9 Çankaya
06540 Ankara - TÜRK‹YE
Tel: +90[312] 441 93 54 • Fax: +90[312] 439 57 24
www.monch.com.tr • [email protected]
iÇiNDEKiLER
MÖNCH
OFFICES
3
Yayıncının Önsözü
Hakkı ARIS
Türkiye Hayaline Kavuşuyor!
TCG Heybeliada Görevde...
Büyükada Denizde...
Mönch TR
4
15
Deniz Sistemlerinde Milli Çözümler
SSM Murad BAYAR Mesajı
MilGem Projesi: Milli Savunma
Sanayiinin Lokomotifi
16
30
33
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
MilGem: Bir Prestij Projesi!
Tuğamiral [E] M. Savaş ONUR
Bir Milli Gemi Hikayesi…
[“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!]
Bora KUTLUHAN
2
Mönch TR
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
ÖNSÖZ
sağlam temeller üzerine tanımlayarak 70li yıllardan itibaren planlar
adım adım hayata geçirilmiş ve aşamalar halinde gerçekleştirilen programlı çalışmalar, sabırla bugünlere
getirilerek, ilk meyvelerini başarılı bir
şekilde vermeye başlamıştır.
Türkiye Bir
Hayaline
Kavuşuyor!
Türk Deniz Kuvvetleri’nin bilhassa 2oo4 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile birlikte aldığı
cesaretli kararlar, bugün gururla
sahip çıkılan Milli Gemi [MilGem] çalışmasının başarısının temelini oluş-
A
TATÜRK’ün en güzel şekilde
altını çizdiği, “En güzel coğrafî vaziyette ve üç tarafı denizlerle
çevrili olan Türkiye…”, ne yazık ki bu
muhteşem zenginlikten bugünlere
kadar gerektiği şekilde yararlanabilmesini bilememiş, çıkarlarını yüceltecek stratejiler
geliştirerek, uygulamaya geçirememiştir.
ATATÜRK’ün
dikkat çektiği, denizcilikle ilgili olarak “…endüstri,
ticaret ve spor…”
etkinlikleri üzerine
yoğunlaşmak gerekliliği, ne yazık
ki, diğer yapılması
gerekenler karşısında kolaylıkla göz ardı edilebilmiştir.
Bugün denizlerimizin muhteşem
zenginliğinden en iyi şekilde yararlanabildiğimiz etkinlik, ‘bacasız sanayi’
tabir edilir hale gelen turizm olmuştur, ki o da ancak 90lı yıllar ile birlikte
önemi idrak edilerek ciddiyetle ele
alınmaya başlandıktan sonradır.
Günümüzde dünyada deniz taşımacılığı başka ülkelerin hakimiyetindedir, ki bunların önemli bir kısmı,
sadece tek tarafı denize sahip ülkeler
olarak dikkat çekmektedir. Dünya ticaretinin dörtte-üçünden fazlasının
denizler üzerinden yapıldığı göz
3
önünde bulundurulursa, deniz ticaret
filolarının önemi açıkça görülmektedir.
Günümüzde dünya Gemi İnşa Sanayi, yine bambaşka ülkelerin güdüm
ve hakimiyetindedir. Ne kadar üzücüdür ki, Akdeniz’in bir Türk Gölü haline
geldiği zamanlarda kimsenin dilinden
turmuştur.
MilGem Projesi ile birlikte ortaya
çıkarılan Muharip Gemi tasarım ve
geliştirme kabiliyeti, aynı şekilde ulusal komple sistem entegrasyon çözümü yeteneği, bundan sonraki
MilGem’lere, TF 2ooo’lere ve daha
nice çalışmalara
yön verecek ve
ışık tutacaktır.
düşmeyen Osmanlı Donanması, kendi
ihtiyacını kendisi karşılarken, bu birikim
saklanarak geleceğe taşınamamıştır.
Ancak 21nci Yüzyıl ile birlikte Türkiye’de Gemi İnşa Sanayii bir yerlere
gelmeye başlayabilmiştir.
Türkiye’nin denizcilik etkinliklerine
ve daha da önemlisi buna yönelik sanayi altyapısı hedefine gereken önemi
verememesi ise Türk Deniz Kuvvetleri’ni, asli görevini yerine getirirken hayati önemi haiz bu ihtiyacın karşısında,
kendi içinde bir çözüm oluşturulması
yönünde zorlamıştır.
Ne mutlu ki, Türk Deniz Kuvvetleri
bu atılıma yönelik hedef ve stratejilerini
Savunma ve
Havacılık dergisi
olarak daha ilk
günden itibaren
en yakından takip
ettiğimiz bu çalışmada, gerek Türk
Deniz Kuvvetleri
ve SSM açısından, gerekse ulusal
savunma
sanayi
tabanı
açısından, tüm emeği geçenleri gönülden kutluyoruz.
Bu MilGem Özel Sayısı ile birlikte, sizlere MilGem’in Hikayesini sunuyoruz.
Sağlıcakla Kalın!
Hakkı ARIS
Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Türkiye Hayaline Kavuşuyor!
TCG Heybeliada Görevde. . .
Büyükada Denizde. . .
4
Mönch TR
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
TCG Heybeliada [F-511]’nın Donanmaya
Teslimi ve Büyükada [F-512]’nın Denize
İndiriliş Töreni, ‘Türkiye’nin Hayaline
Kavuştu’ğu gün olarak tarihe geçti. 27 Eylül
2o11 tarihinde İstanbul Tersanesi
Komutanlığı’nda düzenlenen etkinlik,
Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük hayallerinden
birisinin, Türkiye’nin kendi beceri ve birikimleri ile
gerçekleştirilebildiğini göstermesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.
2oo4 yılındaki projenin tanıtımı toplantısında sınıfın ilk gemisinin teslimat süresi 7
yıl olarak belirlenmişti. Tüm süreçlerin tamamlanarak ve zorlu ‘ilk uygulamaların’
sorunsuzca yerine getirilerek inşası tamamlanan TCG Heybeliada, sadece bir tedarik
projesi olarak değil, aynı zamanda bir atılım projesi olarak kayda geçmiştir.
Hayati kritik sistemlerinin tamamen milli olarak Türk birikim havuzuna
kazandırılan geminin, tasarımından itibaren tüm entegrasyonu da milli olarak
gerçekleştirilmiştir.
Bu sonucu ile Türkiye’yi, komuta ve kontrol sistem yazılım ve entegrasyon
kabiliyetine sahip sınırlı sayıdaki ülkeler arasına sokan bu projenin başarısı, ilgili,
ilgisiz herkes için bir gurur vesilesi olmuştur.
Bu yazımızda bu gururlu gün ile ilgili olarak yaşanan heyecanı sizlerle paylaşmaya
çalıştık.
5
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde...
TCG Heybeliada [F-511], görevine başlamak üzere Donanmaya teslim edilmeyi
beklemekte [üstte], DzKK Ora. Murat BİLGEL konuşmasını yapıyor [altta]
[Fotoğraflar: U. ÇARDAKLI/S&H].
T
CG Heybeliada [F-511]’nın Donanmaya Teslimi ve Büyükada [F-512]’nın
denize indirilişi, 27 Eylül 2011 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığında düzenlenen bir
törenle gerçekleşti.
Töreni Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL,
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet ÖZEL, Milli
Savunma Bakanı İsmet YILMAZ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat BİLGEL, 1nci
Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın ATAMAN,
Donanma Komutanı Oramiral Nusret GÜNER,
Savunma Sanayi Müsteşarı Murad BAYAR, görevdeki ve emekli komutanlar, yabancı askerî
ataşeler ve ulusal savunma sanayi temsilcileri
ile kalabalık bir davetli grubu ile basın mensupları izlediler.
Bu önemli günde Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN
ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Murat BİLGEL’in yaptıkları konuşmaları, sırasıyla aşağıda sunuyoruz:
pazarlardan alınan gemilerle Donanma yapılamadığını siz de biliyorsunuz… Evvelâ çekirdek bir Donanma tedarik etmekle yetinip,
deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz.
Bundan sonra memleket sanayiinden fışkıracak Donanmayı yapmak daha kolay olacaktır”, hedefine ulaştığımız, Türk Denizciliğinin
16ncı Yüzyılda üstün denizcilik bilgisi, gemi
yapımındaki yüksek teknoloji, lojistik destek
sistemi ve deniz haritacılığı sayesinde yaşadığı
altın çağını tekrar yakalamanın gururuna eriştiğimiz, aynı zamanda deniz harp tarihimizin
şeref sayfalarından biri olan Preveze Deniz Zaferinin 473ncü Yıl Dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü’dür.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bilindiği üzere, dünya yüzeyinin %71’ini
kaplayan deniz ve okyanuslar, geniş kapasiteli ulaştırma imkânları, sunduğu çok zengin
besin kaynakları ve diğer doğal kaynaklar yanında, alternatif enerji kaynakları ile de insanlığın vazgeçilmez hayat alanını ve ekonomik
mücadele zeminini oluşturmaktadır.
Halihazırda dış ticaretimizin yaklaşık
%90’ının deniz yolları üzerinden gerçekleştirildiği de bu vizyon içerisinde dikkate alındığında; küresel ölçekte daha da ivmelenerek
genişleyecek olan ekonomimiz ve buna bağlı
olarak ortaya çıkacak güvenlik ihtiyacı, kaçınılmaz olarak Türkiye’nin daha denizci bir
devlet hâline dönüşmesini dikte etmekte, bu
bağlamda Türk Deniz Kuvvetleri’nin de Türkiye Cumhuriyeti’nin her geçen gün önemi
artan denizlerdeki hak ve menfaatlerini korumak üzere çok daha güçlü olmasını zarurî kılmaktadır.
Bilhassa, Avrasya’nın zengin enerji kaynaklarının küresel ekonomiye entegrasyonu
ile ortaya çıkan enerji koridorlarının çevre denizlerimizden geçmesi, diğer taraftan küreselleşmenin de etkisiyle dünya deniz ticaretinin
güvenliğinin sağlanması ihtiyacı; ‘Mavi Vatan’
olarak kabul ettiğimiz deniz yetki alanlarımızdan, menfaatlerimizin etkilendiği tüm denizlere kadar sancak gösterilmesini, bir
zorunluluk hâline getirmiştir.
Temelleri, 1o81 yılında atılan Deniz Kuvvetlerinin daha sonraki yüzyıllar boyunca güçlendirilmesi ideali, ulaşılmak istenen bir hedef
olarak varlığını hep korumuştur.
Fatih Sultan MEHMET’in Haliç’te 1455 yılında temelini attığı İstanbul Tersanesi’nin,
bugün millî gemimizin inşa edildiği tersane olması da bunun bir tezahürüdür.
Osmanlı Donanmasını yaşatmak üzere
Deniz Kuvvetleri
Komutanı Ora.
Murat BİLGEL’in
Konuşması
“S
AYIN Cumhurbaşkanım, Başbakanım, Genelkurmay Başkanım, Bakanım, Komutanlarım, Saygıdeğer Konuklar,
Değerli Basın Mensupları.
Türk Silâhlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri
ve Ulusumuz için gurur, mutluluk ve heyecan
dolu tarihî bir günü yaşatacak olan törenimizi
teşriflerinizle, bizleri onurlandırdığınız için
şahsım ve personelim adına şükranlarımı sunarım.
Bugün; millet olarak ATATÜRK’ün 1924
yılında Hamidiye kruvazöründe verdiği “Dış
6
Mönch TR
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
1900’lü yılların başında halk tarafından teşkil
edilen ‘Donanma Cemiyeti’ örneğinde olduğu
gibi, ATA’sının verdiği direktiften ve öz kaynaklarından ilham alan milletimiz, o günler
için büyük bir hamle ile şanlı Yavuz zırhlısının yaralarını sarıp, ona yeniden hayat verirken, Gölcük Tersanesi’nin doğmasına, millî
gemi inşa ve onarım sanayisinin tohumlarının
filizlenmesine ve geleceğin modern Donanmasının teşkiline öncülük etmiştir.
Önceleri alt-yapı ve eğitimli personel yetersizliği nedeniyle bakım ve onarım maksadıyla üç yılda bir yurt dışına gönderilen
gemilerimizin bakımları, Deniz Kuvvetlerimizin hamlesi sonucunda, yurt dışında eğitim
görmüş mühendis subaylarımızın gayreti ile
kendi askerî tersanelerimizde yapılmaya başlanmış, elde edilen bilgi birikimi ile refakat
muhribi inşa projesi başlatılmıştır.
30 yıla yakın süre donanmamızda başarıyla hizmet veren Berk ve Peyk refakat muhripleri, kendi harp gemimizi yapabilecek
kudrete sahip olduğumuzun kanıtı olarak,
millî gemi hedefine doğru bizlere ilham ve cesaret kaynağı olmuştur.
70’li yıllardan itibaren, yabancı firmalar tarafından sağlanan dizayn, inşa modeli ve malzeme ile 90’lı yılların ortasına kadar
denizaltılarımız, hücumbotlarımız ve fırkateynlerimiz Türkiye’de inşa edilmiştir.
1990’lı yıllara gelindiğinde, askerî tersanelerimizde ulaşılan mühendislik seviyesi, işçilik kalitesi, bilgi ve teknoloji birikimi ile
araştırma-geliştirme alanında yetiştirdiğimiz
personelimiz, savaş sistemleri yazılımlarımızın
millîleştirilmesi, korvet sınıfında millî bir harp
gemisi tasarlanması ve inşa edilmesi konularında bize güven vermiştir.
7
Bu özgüven ile 1996 yılında millî bir savaş
yönetim sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalara, 2004 yılından itibaren ise tamamen
yerli olarak tasarlanan MilGem korvetinin askerî tersanede dizayn ve inşa çalışmalarına
başlanmıştır.
Bu bağlamda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından geliştirilen ‘GENESİS’ Savaş Yönetim Sistemi, millî kabiliyetlerimizin
gelişiminde önemli bir kilometre taşı olmuştur.
Bu sayede, tamamen millî bir yazılım altyapısı ile tüm sensör ve silâh sistemlerinin hiç-
MilGem projesinin ikinci gemisi olan Büyükada
denizle kucaklaşmak üzere hazır durumda [üstte],
törene katılan davetliler [altta] [Fotoğraflar: U.
ÇARDAKLI/S&H].
bir bağımlılık olmadan tam performanslarında
kullanılma kabiliyeti kazanılmıştır. Mevcut
millî yazılımla, gelişmiş ‘Sea Sparrow’ güdümlü mermisinin entegrasyonu kendi imkânlarımız ile modernizasyona tâbi
tuttuğumuz gemilerimizde gerçekleştirilmiş ve
başarı ile denenmiştir.
Millî savaş yönetim sistemi alt-yapımız;
MilGem Projesinde olduğu gibi, gelecekteki
plâtformlarımızın da değişen ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirilmektedir.
Bugün burada Donanmamıza katılarak fiilen göreve başlayacak olan MilGem’in ilk gemisi ‘TCG Heybeliada’ ve denize indirilecek
olan ‘Büyükada’; bir tedarik projesi değil, bir
teknolojik atılım, yerli harp gemisi sanayii için
bir lokomotif, uluslararası alanda ise model olmayı hak eden ve büyük bir gururla dost ve
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde...
gemi inşa yeteneklerinin yanında Deniz Kuvvetlerimiz için hayatî olan üstün bakım ve
onarım kabiliyetine borçluyuz.
Harp gemisi inşa imkân ve kabiliyetine
sahip tersaneler, tüm dünyada stratejik ve kritik teknolojiye sahip kuruluşlar olarak düşünülmektedir. Bu nedenle, harp gemisi inşa
edebilen tersanelerin ve bu tersanelere destek
olan yan-sanayinin faaliyetlerinin ve bu sektörde yer alan yetişmiş insan gücünün istihdamında sürekliliğin temini, bu çerçevede,
denizaltı inşası ile harp gemilerinin bakım
onarım ve çağa ayak uyduracak şekilde modernizasyonlarını yapmak açısından alternatifi
bulunmayan askerî tersanelerimizin, Deniz
Kuvvetlerimizin vuruş ve duruş gücünün idamesi açısıdan muhafazası önem arz etmektedir.
Deniz Kuvvetlerimiz bahse konu askerî
tersanelerde; hâlihazırda özel sektör tersanelerimizde tasarım ve inşa kabiliyeti olmayan,
ileri teknoloji ürünü denizaltıların dizayn ve
inşasına, ana su üstü unsurlarının prototiplerinin tasarım ve inşasına devam ederken, bilgi
birikimini Savunma Sanayii Müsteşarlığı koordinesinde, devlet politikası doğrultusunda
özel sektör tersanelerine aktarmaya devam
edecektir.
Türk Milletinin bağrından çıkan, millî
güce dayalı bir Deniz Kuvvetine sahip olan ve
olmaya devam edecek Türk Deniz Kuvvetleri;
devletimizin desteğinde artan bir ivme ile millî
gemilere ve sistemlere sahip oldukça, şanlı
bayrağımızı ve Türk toprağını dünyanın her
yerine götürdükçe, dost ve kardeş ülkelerimizin ve vatandaşlarımızın yardımına koştukça,
devlet politikalarını destekledikçe ve ulusal
menfaatlerimizi korudukça, Türk Milletinin
huzur ve güven içerisinde yaşamasının ‘Yurtta
Sulh, Dünyada Sulh’ politikasının teminatlarından biri olmaya devam edecektir.
müttefik donanmalara tavsiye edebileceğimiz,
performansı ispatlanmış örnek bir projedir.
Aynı zamanda bu Proje, örnek gösterilebilecek seviyede koordineli bir yönetim anlayışının iş-birliği ile ürün geliştirmenin ve ortak
çalışmanın millî alanda nasıl başarılı sonuçlar
üretilebileceğinin somut bir kanıtı olarak karşımızda durmaktadır.
Heybeliada korveti;
! Proje yönetimi, tasarım inşa ve entegrasyon alanında Deniz Kuvvetlerinin,
! Finansal, idarî ve sözleşme yönetimi
ile malzeme tedarik alanında Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın,
! Araştırma ve sistem geliştirme alanında güzide Üniversitelerimiz, Bilimsel araştırma kurumlarımız ve
firmalarımızın,
! Diğer bir deyişle, işçisinden mühendisine tamamen Türk toplumunun,
omuzlarında yükselmiştir.
MilGem sadece plâtform tasarımlarının
millî olarak yapılması değil, kritik sistemlerin
de millî olarak geliştirilmesini sağlayan çok sayıda projenin tek bir plâtformda buluştuğu
ortak bir ürün olmuştur.
Türkiye’de ilk kez bir savaş gemisinin
silâh ve sensör sistemlerinin kısmen tasarım ve
tüm entegrasyonu bütün safahatlarıyla millî
olarak gerçekleştirilmiştir.
Böylelikle Türkiye, komuta kontrol sistemi geliştirme ve entegrasyon kabiliyetine
sahip olan çok az sayıda ülke arasına girmiş
ve savaş sistemleri geliştirme konusunda seçkin bir ülke durumuna gelmiştir.
Projede sorumluluk alan tüm yükleniciler
askerî gemi inşa standart ve normlarında
ürünler üreterek uluslar arası pazarda rekabet
edebilir nitelik kazanmışlardır.
Diğer taraftan, özellikle sivil gemi inşa sanayimizde son 15 yılda önemli aşamalar kaydedilmiş, yurt içi ve yurt dışından alınan gemi
inşa projeleri çağdaş yöntemler kullanılarak
başarı ile tamamlanmış, dünya standartlarında
gemileri inşa ve ihraç eder duruma gelinmiştir.
Özel sektör tarafından gerçekleştirilen Süratli Müdahale ve Devriye Botu, Sualtı Taarruz
Botu, Yeni Tip Karakol Botu, Sahil Güvenlik
Arama Kurtarma Gemisi, Amfibi Çıkarma Gemisi, Akaryakıt Gemileri gibi diğer yardımcı
sınıf gemiler, özel gemi inşa sektörümüzün
ulaşmış olduğu seviyenin somut kanıtlarıdır.
Yerli sanayimizin gerek Deniz Kuvvetleri
için gerçekleştirdiği projelerden elde edilen
müspet sonuçlar, gerekse benzer gemileri yurt
dışına ihraç edebilme konusunda gösterdiği
başarılar, geleceğe güvenle bakmamızı sağlamaktadır.
Yaşadığımız 21nci Yüzyılda bu imkân ve
kabiliyetlerle daha da güçlenecek Deniz Kuvvetlerimiz; Denizlerdeki hak ve menfaatleri-
Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, geminin Flandrasını
Gemi Komutanı Dz. Kd. Bnb. Erdinç KUŞÇU’ye teslim
ediyor [üstte], Bnb. KUŞÇU yeminini ederken [altta]
[Fotoğraflar: U. ÇARDAKLI/S&H].
mizi korumakta, deniz ticaret yollarımızın güvenliğini sağlamakta, uluslararası iş birliği anlaşmaları kapsamında Dünya barışına katkıda
bulunmakta ve insanî yardım faaliyetleri icra
ederek Dünyada etkin rol üstlenmekte, Büyük
Okyanus’tan Hint Okyanusu ve Atlantik’e,
Manş Denizi’nden Arap Denizi’ne, Aden Körfezi’ne kadar tüm denizlerde varlık gösterip
bayrağımızı başarıyla ve gururla dalgalandırmaktadır.
Bugün Libya’da yaşanan krizde, hükûmetimizin politikası doğrultusunda başarılı bir
tahliye harekâtı icra edip, müteakiben herkesin dikkatini çekecek şekilde bölgede üstün
bir kuvvet muhafaza edebildiysek, bunu özveri ile çalışan uzman personelimize, lojistik
alt-yapımızın sağlamlığına, tersanelerimizin
Sayın Cumhurbaşkanım,
Bu fırsattan istifade ile; modern deniz gücümüzü oluşturmada müstesna desteğini esirgemeyen başta Sayın Başbakanımız,
Genelkurmay Başkanımız, Millî Savunma Bakanımız ile Savunma Sanayi Müsteşarlığımıza,
Projelerimizin
gerçekleştirilmesinde
emeği geçen görevdeki ve emekli komutanlarımıza ve personelimize, bilimsel kuruluşların,
üniversitelerin ve özel sektörün seçkin yönetici, akademisyen ve mensuplarına, göstermiş
oldukları gayret, fedakârlık ve emekleri için
başta komutanları ve idarecileri olmak üzere
İstanbul ve Gölcük Tersaneleri ile MilGem
Projesinin gerçekleşmesindeki katkılarından
dolayı Aselsan, Havelsan, STM firmalarının ve
diğer yüklenici firmalarımızın tüm seçkin personeline takdir, tebrik ve teşekkürlerimi sunar,
bu vatanı bizlere emanet eden ve bugünlere
gelmemizi sağlayan tüm şehit ve gazilerimiz
8
Mönch TR
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
ile ebediyete intikal etmiş olan silâh arkadaşlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anarım.
Bu duygu ve düşüncelerle, biraz sonra
Donanma Komutanlığına teslim edilecek Heybeliada Korvetinin ve denize indirilecek Büyükada Korvetinin; Devletimiz, Milletimiz,
Silâhlı Kuvvetlerimiz ve Deniz Kuvvetlerimiz
için hayırlı ve uğurlu olmasını diler, saygılar
sunarım.”
Başbakan Recep
Tayyip
ERDOĞAN’ın
Konuşması
“B
UGÜN, Cumhuriyet tarihimizin ilk
millî savaş gemisi Heybeliada’yı
ülkeye kazandırmanın heyecanını ve gururunu sizlerle paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ülkemize ve milletimize
hayırlı olsun, kutlu olsun, mübarek olsun.
Bildiğiniz gibi, bu gemimizi 2004 yılında
hayata geçirdiğimiz Millî Gemi [MilGem] Projesi kapsamında inşa ettik.
Bugün MilGm Projesi ile ne kadar haklı ve
doğru bir adım attığımızı ispat etmiş olmanın
da ayrıca memnuniyetini yaşıyorum. Millî savunma, ancak millî bir sanayi ile ve millî bir
anlayışla etkin ve mümkün olur.
Ben bu vesile ile MilGem Projesi içerisinde
yer alan ve Heybeliada gemimizin yapımındaki
mühendislerimizden akademisyenlerimize, işçi
ve teknisyenlerimizden bürokratlarımıza kadar
emeği geçen herkesi kutluyor, kendilerine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Bugün denize indireceğimiz Büyükada’nın da
şimdiden ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Hatırlayacaksınız, Heybeliada’yı bundan
tam üç yıl önce fırtınalı, yağmurlu bir günde
denize indirmiştik. Ama hamdolsun, üç yıl
önce o rüzgârlı günde denize indirdiğimiz bu
9
gemi, şimdi bütün fırtınalara dayanıklı bir şekilde ülkemizin bayrağını denizlerde gururla
taşıyacak, bu aziz vatanın savunmasında
önemli bir vazife ifa edecektir.
Türkiye’nin aydınlık yarınları için bütün
gücümüzle, bütün direncimizle alın teri dökmeye, eserler kazandırmaya, gücümüze güç
katmaya devam edeceğiz. Herkes bilsin ki,
Türk bayrağı denizlerde de, okyanuslarda da
barışın sembolü olmaya devam edecektir.
Burada şu müjdeyi de sizlerle özellikle paylaşmak istiyorum. Türkiye artık dünyada savaş
gemisi tasarım ve inşasını gerçekleştirebilen 10
ülke arasına girmiş bulunuyor. Ekonomimiz
sağlam bir şekilde hedeflerine ilerlerken, dış
politikada Türkiye her mecrada barışın bayraktarlığını yaparken, savunma sanayiinde de tarihi bir eşiği bugün aşmış oluyoruz.
Hangi alanda olursa olsun, artık dünya
üzerinde ülkeler dışarıya bağımlı bir şekilde
güçlerini idame ettiremiyorlar.
Günümüz şartlarında evrensel değerlerle,
yerel zenginliklerinizi buluşturamadığınız tak-
dirde tabii olarak uluslararası rekabetin gerisinde kalmaya mahkûm oluyorsunuz. Demokrasinizi en ileri standartlara ulaştıracaksınız,
ekonominizi güven ve istikrar zemininde sağlam bir konuma getireceksiniz, kalkınma hedeflerinizden asla taviz vermeyeceksiniz ve
bunları yaparken eş zamanlı olarak özellikle
savunma sanayiinde kendi projelerinizi hayata
geçirerek farkınızı ortaya koyacaksınız.
İşte bu anlayışla son dokuz yılda hükûmet
olarak savunma sanayiine yeni bir anlayış getirdik ve bir vizyon farklılığını ortaya koyduk.
‘Dünyanın gelişmiş ülkeleri kendi silâhını,
kendi helikopterini, kendi savaş gemisini inşa
edebiliyorsa, Türkiye neden bunu yapamasın?’
dedik.
Mühendislerimizin, bilim adamlarımızın,
teknisyenlerimizin uluslararası çapta gerçekleştirdikleri başarıları kendi ülkeleri için de hayata geçirebilecekleri bir ortamı sağladık ve
dokuz yılda bu alanda önemli mesafeler kat
ettik.
Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin silâh ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranını, dikkatinizi çekiyorum, %50’ye çıkardık.
Bu sektörümüzdeki kararlı çalışmalarımız neticesinde ihracatımız ABD$1 Milyar, ciromuz
ise ABD$2.3 Milyar seviyesine çıkmış durumdadır.
Bakınız, Türkiye 2004-2010 yılları arasında
dünyada en çok askerî teçhizat ithal eden ülkeler arasında; 6ncı sıradan, 14ncü sıraya indi.
Yani dışarıya bağımlılığı önemli ölçüde
azalma gösterdi. Buna mukabil aynı süre içerisinde askerî teçhizat ihracatında ise 27nci sıradan, 21nci sıraya yükseldik.
Bu da demek oluyor ki, sadece kendimiz
için üretmedik, ürettiğimiz askerî teçhizatlar
TCG Heybeliada personeli gemiye giriyorlar [üstte],
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN törende
konuşmasını yapıyor [altta] [Fotoğraflar: B.
KUTLUHAN/S&H].
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde...
noktasında dışarıya olan satışlarımızı da artırdık.
Bildiğiniz gibi şu anda askerimizin kullanacağı piyade tüfeği ülkemizde tasarlanmış ve
testlerine başlanmıştır.
Millî tankımız olan ‘Altay’ın konsept tasarımını da tamamladık ve ülkemizde ilk defa
modern bir tankın üretimi için bütün alt-yapıyı
hazır hale getirdik. 10.000m yükseklikte uçabilen ve 24 saat havada kalabilen ‘Anka’ isimli
insansız hava aracımızın da deneme uçuşlarına başladık. Altını çizerek ifade ediyorum;
Anka ile birlikte inşallah stratejik yeteneklere
sahip insansız hava aracı üreten 3ncü ülke
Türkiye olacaktır. İlk savaş helikopterimiz
olan ‘Atak’ helikopterinin de tüm yazılım ve
tasarımlarını tamamladık ve şu anda prototip
üretim safhasındayız. Ayrıca, bu süreç içerisinde Türkiye F-16 modernizasyon merkezi
olmuştur. Elbette bunlarla yetinmiyoruz. İnşallah daha fazlasını başaracağız ve bunu başaracak
iradeye,
kabiliyete,
bunu
gerçekleştirebilecek imkânlara fazlasıyla sahibiz.
Cumhuriyetimizin 100ncü Yıl Dönümü
olan 2023 yılında kendi millî tüfeğini, topunu,
tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava
araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve
ihraç eden bir Türkiye vizyonunu hep birlikte
başaracağız, bu hedefe birlikte ulaşacağız.
Bugün bu gurur verici merasimle birlikte,
aynı zamanda gurur verici bir zaferin de, Preveze Deniz Zaferi’nin 473ncü Yıl dönümünü
idrak ediyoruz. Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, bundan 473
yıl önce dönemin en güçlü donanmalarından
birine karşı tarihî bir zafer elde etmiştir.
Bu vesile ile Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanan bu anlamlı günde, Barbaros Hayreddin’den, Piri Reis’e, Turgut Reis’ten Kılıç Ali
Bu destanın kahramanı Barbaros Hayreddin, ‘Beni leb-i deryaya gömün. Ben leventlerimin sesini ve denizin hırçın dalgalarını
duymak istiyorum.’ derken medeniyetimizin
aynı zamanda bir deniz medeniyeti olduğunu
söylüyordu.
Şunu da özellikle paylaşmak istiyorum.
Barbaros Hayreddin, kendi hatıralarında Preveze Deniz Zaferi’ni anlatırken, o destanın sırrını şu şekilde dile getiriyor; ‘Düşmanın birçok
bakımdan üstünlüğüne karşı bizim de bazı üstünlüklerimiz vardı. En mühimi, benim, donanmamın bütün filolarına, hatta her
kadırgaya hakim olmam, herhangi bir emrimin, o anda en uzaktaki kadırgalar tarafından
bile yerine getirilmesiydi. Düşmanda ise vaziyet bunun aksiydi. DORIA, değil filolara, kanatlara bile hakim değildi. Esasen düşman
donanması, birbirinin dilinden anlamayan,
birbirini kıskanan çeşitli kavimlerin donanmalarından meydana gelmişti.’ İşte bizim en
büyük gücümüz, bu aziz vatanın topraklarının
her köşesine aynı hissiyatla yaklaşmamız, birbirimizle aynı dili konuşmamız ve birbirimize
gönül diliyle seslenmemizdir.
Bu bakımdan Preveze Deniz Zaferi’nden
bugün dahi uluslar arası toplum tarafından gerekli derslerin çıkarılmasını, tarihin ve zamanın mesajının doğru okunmasını tavsiye
ediyorum.
Türkiye artık ‘Üç tarafımız denizlerle, dört
tarafımız da düşmanlarla çevrili’ deyip kendi
içine kapanan bir ülke değildir. Bizim denizlerdeki ülke çıkarımız, çevre denizlerinden Süveyş Kanalı’na, oradan da Hint Okyanusu’na
kadar uzanır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan
Türkiye’nin ekonomik menfaatlerini ve güvenliğini sonuna kadar koruyacağı bilinmelidir.
Ticarî menfaatlerimizin korunmasının
yanı sıra, denizlerimizdeki doğal kaynaklar
üzerindeki haklarımızı da savunmak için gerekli güvenlik tedbirlerini almakta kararlıyız.
Nitekim Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin
Doğu Akdeniz’de tek taraflı olarak giriştiği
petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine karşı
da hemen gerekli tedbirlerimizi aldık. KKTC
ile New York’ta yaptığımız anlaşmadan sonra
biz de Piri Reis gemimizi arama faaliyetlerinde
bulunmak üzere bölgeye gönderdik.
Bundan sonra da millî menfaatlerimiz neyi
gerektiriyorsa, onu tereddütsüz bir şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz. Barışın im-
Reis’e bütün kahraman denizcilerimizi rahmet
ve şükranla anıyoruz.
İşte bizler tarih boyunca mucizevi başarılara imza atmış ecdadımızdan böyle bir miras
devraldık. Bugün de onlardan aldığımız bu
mirası, onlardan aldığımız bu emaneti yere
düşürmemek için büyük bir hassasiyetle gayret gösteriyoruz. Bu bakımdan Preveze Deniz
Zaferi ilham verici birçok mesajı içinde barındıran bir destandır.
O destanı yazanları Yahya Kemal şu
dizelerinde ne güzel ifade ediyor:
‘Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!
Adalar’dan mı? Tunus’dan mı, Cezayir’den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi,
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seferden geliyor?’
Geminin silah sistemlerinden HARPOON Güdümlü
Füzeleri [yanda] ve Türk Bahriyesinde ilk defa
envantere giren RAM nokta/hava savunma sistemi
[üstte] görülüyor. Tören sonrası davetlilerden bir
bölümü de gemiyi gezme fırsatı buldular
[Fotoğraflar: B. KUTLUHAN/S&H].
10
Mönch TR
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
kânlarını sonuna kadar değerlendireceğiz, ama
ülkemizin hukukunu da sonuna kadar koruyacağız. Büyük ve güçlü bir ülke olduğumuzun farkındayız. Bütün politikalarımızı da
büyüklüğümüzle ve gücümüzle doğru orantılı
olarak tayin ediyoruz.
Yapılması gerekenleri doğru zamanda hayata geçirecek kudrete, dirayete ve imkânlara
sahibiz. Hükûmet olarak geçen dokuz yılda
olduğu gibi, bundan sonra da sahip olduğumuz imkânları daha da genişletmek, özellikle
savunma sanayimizi daha da güçlendirmek
için çalışmalarımızı hızlandırarak, 2023 hedeflerimize odaklanmaya devam edeceğiz.
İnanıyorum ki, bugün milletimizle birlikte
bu büyük gururu bizatihi kendi mühendis,
teknisyen ve işçilerimiz tarafından üretilen
harp gemilerimizde görev yapacak olan bahriyelilerimiz de büyük bir heyecanla yaşıyorlar.
Ben bir kez daha; Sayın Cumhurbaşkanım, Genelkurmay Başkanım, Milli Savunma
Bakanım, hep birlikte bu adımlarda emeği
geçen kardeşlerimi kutluyorum, Türk Silâhlı
Kuvvetlerimize şu anda teslim edilecek MilGem Projesinin ilk eseri olan Heybeliada ve
denize indireceğimiz Büyükada ile birlikte, bu
kutlu yürüyüşün hayırlı olmasını diliyorum,
emeği geçenleri tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı
Abdullah GÜL’ün
Konuşması
“D
EĞERLİ Misafirler,
Her şeyden önce hepinize sevgi
ve muhabbetlerimi sunuyorum.
Bugün gerçekten çok gururluyuz. Biraz
önce değerli Deniz Kuvvetleri Komutanımızı
ve değerli Başbakanımızı dinleyince anlatılanlara kulak verdiğimizde, hepimiz çok gururlandık gerçekten. Bugün mutlu bir günde
beraberiz. Bir taraftan Preveze Deniz Zaferi’nin 473ncü Yıl Dönümü, diğer taraftan da
Deniz Kuvvetleri Günü! Deniz Zaferi’nin yıl
dönümü vesilesiyle Deniz Kuvvetlerimizin anlamlı günü. İşte bu anlamlı günü ayrıca bizim
için heyecanlı kılan ise şu arkamızda gördüğümüz savaş gemileri. Daha önce dışa bağımlı
olarak satın almak durumunda olduğumuz bu
gemileri bugün kendi mühendislerimiz, kendi
teknisyenlerimiz, kendi işçilerimiz, emekçilerimizle beraber üretmenin gururunu yaşıyoruz. Tabii ki en önemli nokta, buna karar
vermek, bunu öncelik hâline getirmek ve
‘bunu biz yapacağız’ demektir.
Şu bir gerçek ki; eğer önceliklerinizi alırsanız, azimli hareket ederseniz, yapamayacağınız hiçbir şey yoktur. Dünyada bunun en
çarpıcı örnekleri aslında vardır. Öyle ki, millî
gelirleri en az gelişmiş ülkeler safhasında olan,
fert başına düşen gelirleri bizim çok çok geri-
11
mizde olan ülkeler, rakipleri nükleer silâh
yaptıkları için ‘biz de yapacağız’ demişlerdir,
o siyasî kararı aldıktan sonra yapmışlardır. Dolayısıyla, biz bu kararları almakla, gerçekten
ülkemizin büyüklüğüne yakışır harekete başlamış durumdayız. Bundan dolayı, Millî Savunma Bakanlığını, bundan dolayı Savunma
Sanayii Müsteşarlığını ve her şeyden önce de
hükûmetimizi tebrik ediyorum.
Şu bir gerçek ki; bir ülkenin güçlü olması,
şüphesiz ki onun toplam millî gücünün, güçlü
olmasından geçmektedir. Millî gücünün en
önemli ayaklarından birisi de onun ordusudur.
Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL konuşmasını yapıyor
[altta] [ Fotoğraf: U. ÇARDAKLI/S&H], tören
bitiminde TCG Heybeliada’yı gezdikten sonra
gemiden ayrılıyor [üstte] [Fotoğraf: B.
KUTLUHAN/S&H
Ordusunun, silâhlı kuvvetlerinin güçlü olması
da, onun dışa bağımlı olmamasından geçmektedir. Bizler bunun acılarını geçmişte yaşamış
bir ülkeyiz. Müttefiklerimizin bile, yeri geldiğinde bütün geçmişteki ilişkilerimizi unutup,
silâh ambargosuna maruz kalan bir ülkeyiz.
Dolayısıyla, artık gururlanabiliriz. Türkiye sadece standart silâhları değil, Türkiye artık ateş
gücü yüksek olan, dışarıyla yarışabilen, üstün
nitelikli silâhları da yapmaya başlamıştır. Kara
Kuvvetlerimizde, Hava Kuvvetlerimizde olduğu
gibi, Deniz Kuvvetlerimizde de bunun başlamış
olmasından büyük bir gurur duyuyorum.
Ayrıca, konuşmaları dinlediğimde ve buraya gelmeden notları okuduğumda beni en
çok sevindiren noktalardan birisi, özel sektörle yapılan iş birliğidir. 50’ye yakın özel sektör firmasının bu gemilerin inşasında görev
aldığını duymuş olmam, beni gerçekten ziyadesiyle mutlu etmiştir.
Şunu hepimiz biliyoruz; sanayide, bilimde
ve teknolojide çok ileri giden ülkelerde motor
gücü savunma sanayii oluşturmuştur. Türkiye’de de ekonominin, sanayinin ve teknolojinin daha güçlü olmasında ve ilerlemesinde
savunma sanayiinin katkısı çok büyük olacaktır. Zaman zaman savunma sanayimizle ilgili tesisleri geziyorum. TAI’yi, Aselsan’ı,
Makine Kimya’yı; bunları gezdiğimde gerçekten büyük bir gurur duyuyorum. Özlediğimiz
noktaya giderek yaklaştığımızı görmekten dolayı da gerçekten çok heyecanlanıyorum.
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Türkiye Hayaline Kavuşuyor! TCG Heybeliada Görevde... Büyükada Denizde...
Şu bilinen bir gerçektir ve bunu en iyi askerler bilir: Barış istiyorsanız, istikrar istiyorsanız, hak ve hukukunuzu korumaya
hazırsanız, savaşa da hazır olmanız gerekir.
Savaş en son tercih edilen bir olaydır. Savaşı
hiç kimse tercih etmez, aslında en kötü senaryodur. Ama savaşmamak için, savaşları önlemek için, barışı yapmak için, barışa herkesi
mecbur kılmak için savaşa da hazır olmak gerekir. Savaşa hazır olmanın birinci şartı da,
yüksek ateş gücü ve en modern teknolojiye
sahip olmak ve bunu kendi elinizle, kendi gücünüzle yapmaktır. Bugün gerek Heybeliada,
-Donanmaya teslim ediyoruz, Deniz Kuvvetlerimize- gerekse Büyükada gemilerinin tamamen tasarımının, dizaynının, sistemlerinin,
hepsinin Türk mühendisleri, Türk teknisyenleri ve Türk işçileri tarafından yapılmış olmasından gerçekten büyük bir gurur duyuyorum.
İnanıyorum ki, bu başarıların arkası gelecektir.
İleride çok daha büyük heyecanları hep beraber yaşayacağız. Unutmayın ki, milletimiz de
bunlarla hep gurur duymaktadır.
Ben Heybeliada’nın bahtının açık olmasını
ve Büyükada’nın da en kısa zamanda aynı şekilde Deniz Kuvvetleri’ne teslimini temenni
ediyorum. Emeği geçen herkesi bir kez daha
tebrik ediyorum. Donanmamıza, Deniz Kuvvetlerimize, Türk Silâhlı Kuvvetlerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle bütün
şehitlerimizi rahmetle anıyorum ve herkese
başarılar diliyorum. Sağolun.”
Konuşmaların ardından, Donanmaya katılan her gemiye verilen ‘Hizmete Giriş Belgesi’ ve ‘Kuruluşa Alınış Belgesi’ TCG
Heybeliada’ya verilmiştir.
Bunlardan ‘Hizmete Giriş Belgesi’ şunları
vurguluyordu:
‘TCG Heybeliada, İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından 22 Ocak 2007 tarihinde
kızağa konmuş, 27 Eylül 2008 tarihinde denize
indirilmiştir. TCG Heybeliada bugün 27 Eylül
2011 tarihinde F-511 borda numarası ile hizmete girecektir.’
‘Kuruluşa Alınış Belgesi’nde ise şu ifadeler yer almaktaydı:
‘TCG Heybeliada Deniz Kuvvetlerinin asli
vurucu gücü olan Donanma Komutanlığı’nın
bağlısı Batı Görev Grup Komutanlığı, 1nci Korvet
Filotillası Komodorluğu kuruluşuna alınacaktır.’
12
Mönch TR
Soldaki büyük fotoğraf, MilGem projesinin ikinci
gemisi Büyükada’nın denize inişini [Fotoğraf: U.
ÇARDAKLI/S&H], yanda ise denize kavuştuktan
sonra görülüyor [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H].
MilGem sınıfının ilk gemisi TCG Heybeliada Boğaz
Köprüsü altından geçişi sırasında görülüyor [Fotoğraf:
DzKK].
Daha sonra TCG Heybeliada’ya çekilecek
olan ‘Komutan Flandrası’ ile ilgili şu bilgiler
verildi:
‘Komutan flandrasının çekilmesi ile birlikte gemilerimiz Harp Gemisi olmanın ve hizmete girmenin bir nişanesi olarak ‘Türkiye
Cumhuriyeti Gemisi –TCG’ ön adı almaya hak
kazanmaktadırlar. Flandra dünya denizciliğinin geleneklerinden birisini temsil eder. Üzerinde ay-yıldız bulunan bir bayrak niteliğinde
olan flandra TC Devletinin bir parçası sayılan
savaş gemilerinin asla arya etmeden [indirmeden] sürekli taşıdıkları, gemilere vatan toprağını koruyacak savaş gemisi onurunu veren ve
sadece denizde kullanılan komutanlık sembolüdür.’
Bu bilgilerin verilmesini takiben, TCG
Heybeliada Komutanı Dz. Bnb. Erdinç KUŞÇU’ya ‘Hizmete Giriş Belgesi’ ve ‘Kuruluşa Alınış Belgesi’ ile Komutanlık Flandrası
Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL tarafından teslim edildi.
Bnb. KUŞÇU daha sonra and içerek, bayrağını öptü ve teslim aldı. TCG Heybeliada
personeli ise verilen komutla gemiye girerek
görev yerlerine geçtiler. Daha sonra TCG Heybeliada’ya Komutan Flandrası toka edildi [çekildi].
Tören, MilGem Projesinin ikinci gemisi
Büyükada hakkında bilgi verilmesi ile devam
etti. Büyükada ile ilgili şu bilgiler verildi:
‘Sınıfının ikinci gemisi olan Büyükada,
TCG Heybeliada ile aynı teknik özelliklere
13
sahip olup, ilk kaynağı 27 Eylül 2008 tarihinde
yapılmıştır. Bugün denize inişini müteakip
inşa, donatım ve seyir tecrübeleri sonrasında
Büyükada’nın teslimi Eylül 2013’e planlanmıştır.’
Bu bilginin verilişini takiben Büyükada;
Genelkurmay Başkanı Org. Necdet ÖZEL’in
eşi Kamuran ÖZEL tarafından: “Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Gemisi Büyükada. Seni denize indiriyorum. Vatanıma, Milletime hayırlı
ve uğurlu olmanı, şanlı Türk Bayrağını, şerefle
ve başarıyla dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan neta olsun.”
ifadeleri ile denize indirildi.
Törenin sona ermesini müteakip; Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, Başbakan Recep
Tayyip ERDOĞAN, Genelkurmay Başkanı
Org. Necdet ÖZEL, Millî Savunma Bakanı
İsmet YILMAZ, Deniz Kuvvetleri Komutanı
Ora. Murat BİLGEL, 1nci Ordu Komutanı Org.
Yalçın ATAMAN, Donanma Komutanı Ora.
Nusret GÜNER, Savunma Sanayii Müsteşarı
Murad BAYAR ve diğer protokola bağlı zevat
TCG Heybeliada’yı gezdiler. Onların ayrılışının ardından da diğer davetliler ile birlikte gemiyi gezme fırsatımız oldu S&H
Savunma Sanayii Müsteşarlığı
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Deniz Sistemlerinde
Milli Çözümler
Kurulduğu 1985 yılından bu yana yurtiçi harp sanayimize yeni bir
ivme kazandıran Müsteşarlığımız, özellikle yurt içi özgün tasarım
sistem ve platformlarla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin
modernizasyonuna katkıda bulunduğu son on yıllık dönemde Deniz
Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçlarının savunma sanayiimiz
eliyle karşılanmasında etkin rol almıştır.
Türkiye’de mevcut bütün yetenekleri bir araya getirecek bir proje
modeli ile 2004 yılında fiilen başlatılan Denizaltı Savunma Harbi ve
Keşif Karakol Gemisi [MilGem] Projesi bugün başarıya ulaşmış olup,
yüksek savaş gücüne sahip ilk milli tasarım harp gemimiz olan
Heybeliada 27 Eylül 2011 tarihinde Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı’na teslim edilmiştir. Türkiye böylelikle dünyada harp
gemisi tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisi olmuştur.
Müsteşarlığımızın tüm sistem ve malzemelerinin geliştirilmesi ve üretilmesinde görev aldığı MilGem
Projesi ile deniz sistemlerinde uzman savunma firmalarımız ile araştırma kuruluşlarının yeni
kabiliyetler kazanması ve sektöre onlarca yeni firmanın katılması sağlanmıştır. MilGem Projesinden
elde edilen kazanımlar ve savunma sanayimizin geldiği aşama itibariyle, ülkemizin ihtiyacı olan
tüm askeri gemiler artık özel sektör tersanelerimizin de katılımıyla milli olarak tasarlanıp
üretilmeye başlanmıştır.
Önümüzdeki dönemde deniz platform ve sistemlerinde elde ettiğimiz aşamanın geliştirilerek
sürekliliğini sağlamak amacıyla, tüm askeri gemi inşa projelerinin program yönetimi yaklaşımıyla
bir bütün olarak ele alınması ve araştırma-geliştirme faaliyetleri ile teknolojik yetkinliğimizin daha
da artırılması sağlanacaktır. Başta MilGem olmak üzere Türkiye’de ürettiğimiz tüm su üstü
platformlarının özel sektör eliyle ihracatı için gerekli çalışmalar yürütülerek, sektörün
sürdürülebilirliği açısından önemli bir kaynağın elde edilmesinin yolu açılacaktır.
Bahriyemiz, araştırma kuruluşları ve üniversitelerimiz
ile sanayiimizin bizlerle birlikte gerçek bir takım
çalışması sonucunda başarıya ulaştırdığı MilGem
Projesinde emeği geçen herkese Müsteşarlığım adına
teşekkür eder, Heybeliada gemimizin ülke
savunması hizmetinde etkin görevler yapmasını
temenni ederim S&H
Murad BAYAR
Savunma Sanayii Müsteşarı
15
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
MilGem Projesi:
Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi
16
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Eylül 1924’de
Hamidiye Kruvazörü ile Karadeniz gezisinde iken, Gemi
Komutanı Binbaşı Hüsamettin ÜNSAL ile yaptığı bir
söyleşide donanmanın oluşması ile ilgili fikirlerini; “Dış
pazarlardan satın alınan gemilerle donanma yapılamadığını
siz de biliyorsunuz. Donanma sadece kıyıyı koruyacak bir
kuvvet değil, bundan daha önemli olarak deniz yollarının
güvenliğini sağlayacak bir kuvvettir. Anadolu’da yaşadıkça, bu
bakımdan ihtiyacımız daha büyüktür. Evvelâ çekirdek bir donanma
tedarik etmekle yetinip, deniz sanayi ve ticaretimizi geliştirmeliyiz. Bundan sonra
memleket sanayiinden fışkıracak donanmayı yapmak da kolay olacaktır” şeklinde
ifade etmiştir.
Yine aynı gezide Hamidiye Kruvazörünün hatıra defterine; “Hudutlarının mühim ve
büyük aksamı deniz olan Türk Devleti’nin Donanması da mühim ve büyük olmak
gerektir. O zaman Türkiye Cumhuriyeti daha müsterih ve emin olacaktır.
Mükemmel ve kaadir bir Türk Donanmasına malik olmak gayedir….”
satırlarını yazmıştır.
17
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
B
ÜYÜK Önder bu birkaç cümle ile
deniz sanayi ve ticaretimizin gelişimine yönelik vizyonunu dile getirmiş ve güçlü
bir donanmanın önemini belirtmiştir. İşte bu
eşsiz vizyonun gerçekleşmesindeki en önemli
yapı taşı olan, Cumhuriyet tarihinde yepyeni
bir dönemin kapılarını açan, taşıdığı nitelikler
itibarıyla şanlı bahriye tarihimizin en önemli
dönüm noktalarından birini teşkil eden, bir
büyük savunma sanayi hamlesinin ilk ürünü,
harp gemisi inşa literatüründe en zorlu süreç
olarak kabul edilen ve dünyada sadece sayılı
ülkelerin başarıyla gerçekleştirebildiği, dizayn
ve entegrasyon faaliyetlerinin tamamı Türk
mühendis ve işçilerinin eseri olan Millî Gemi
[MilGem] Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada [F-511] Korveti 27 Eylül 2011 tarihinde
yapılan törenle Deniz Kuvvetleri kuruluşuna
alınarak hizmete girmiş, aynı gün projenin
ikinci gemisi Büyükada denize indirilmiştir.
Geçmişten Günümüze Uzanan Başarı
Yolu; Korkuları Yıkan Gemi: Gölcük
Yağ Tankeri
Kurtuluş Savaşı sonrasında sınaî atılımlar
yaparak kalkınmaya çalışan genç Cumhuriyet
Türkiyesi’nin donanması maalesef yorgun, yaralı ve tamire muhtaç bir hâldedir. Türkiye’de,
o zamanın şartlarına göre, ne ileri bir teknoloji veya fabrika ne de örnek teşkil edebilecek
inşa edilmiş bir gemi vardır. Ancak; Mühendishane-i Bahri-i Hümayun yani Deniz Harp
Okulunda yetişmiş, Cumhuriyetin ilk gemi
inşa mühendislerinden olan İnşaiye Yüzbaşı
Ata NUTKU önderliğinde 1931 yılında başlatılan bir proje ile ‘Türkiye’de gemi yapılamaz’
zihniyeti yıkılıyor ve ülkede yepyeni bir süreç
başlıyordu. Bir çok engellere ve engellemelere
karşın Cumhuriyet tarihinde ilk kez Deniz
MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi
Fabrika ve Atölyeler Müdürlüğünde [Gölcük
Tersanesi Komutanlığı] ‘Gölcük’ isimli bir yakıt
tankeri, Yüzbaşı Ata NUTKU ve arkadaşları tarafından dizayn edilerek, 26 Temmuz 1934’te
kızağa konuluyor, 1 Kasım 1935’te birkaç kişinin katıldığı sade bir törenle denize indiriliyordu. Gölcük Yağ Tankerinin dizayn ve
inşası ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin
gemi inşa serüveni başlıyordu.
Bu nedenle yaklaşık 50 yıl süreyle Cumhuriyet Donanmasında hizmette kalan ‘Gölcük Yağ [Yakıt] Gemisi’ millî gemi dizayn ve
inşa tarihimizde, geçmişten günümüze uzanan
başarı yolunun başlangıç noktası ve yeniden
doğuşun bir simgesidir. Gerek Yüzbaşı Ata
NUTKU ve arkadaşlarının Cumhuriyetin ilk
yıllarında başardığı gemi inşa projelerinin, gerekse bugün hizmete giren TCG Heybeliada
[F-511] Korvetinin, yani MilGem Projesinin ilk
adımının önemini yazar Abidin DAVER’in şu
sözleri yalın bir şekilde özetlemektedir:
“Dikkat edilirse görülür ki, Türk’ün deniz-
lere hâkimiyet devri kendi gemilerini kendi
yaptığı zamanlardır. ‘Akdeniz bir Roma deniziydi’ diyenlere ‘Hayır, Akdeniz bir Türk gölü
idi!’ diye cevap verebilmemizi temin edenler,
yalnız Barbaroslar, Turgutlar değil, tersanelerde bu amirallere gemi hazırlayan meçhul
gemi mimarları ve ustalarıydılar.”
Ata NUTKU’nun Yuvarladığı
Kar Topu Çığ Oluyor
1930’ların koşullarında devlet eli ve öncülüğünde başlatılan sanayileşme sürecine paralel olarak genç Türkiye Cumhuriyeti, ilk
gemilerini yine bu yıllarda inşa etmiştir.
Gölcük yağ tankerinin inşasını takip eden
yıllarda Gölcük Tersanesinde 1960’lı yılların
başlarına kadar 8.8 ton ila 550 ton aralığında
altı tanesi hücumbot geri kalanları yardımcı
sınıf olmak üzere toplam 28 parça gemi inşa
edilmiştir.
II. Dünya Savaşı sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri [ABD]’nden alınan su-üstü ve
Ebedi Başkomutan
Atatürk’ün [yanda]
gösterdiği hedefe bir
adım daha yaklaşmanın
mutluluğu ile TCG
Heybeliada [üstte] bir
tecrübe seyri sırasında
gün batımında
görülüyor [Fotoğraflar:
DzKK].
18
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
denizaltı gemilerinin kapsamlı onarımları
1960’lı yılların başlangıcına kadar imkânsızlıklar ve tecrübe eksikliği nedeni ile tersanelerimizde yapılamaz. Bu gemiler ABD’ne
kapsamlı onarım amaçlı gönderilirken,
1965’ten sonra öncelikle muhriplerin, ardından da denizaltı gemilerinin kapsamlı onarımları askerî tersanelerimizde yapılmaya
başlanmıştır.
Gölcük Tersanesinde inşa edilen ilk savaş
gemisi olan TCG Koçhisar, Eylül 1963’te kızağa konulmuş ve Eylül 1965’te denize indirilmiştir. Mart 1967’de kızağa konulan, TCG
Berk ve Ekim 1968’de kızağa konulan TCG
Peyk ile 1960’lı yılların diğer önemli savaş gemisi inşa projesi olan Refakat Muhribi projesi
başlatılmış ve gelecekteki projelerin teminatı
olmuştur.
Diğer taraftan 1941 yılında tekrar faaliyete
geçen Taşkızak Tersanesinde, 1970’li yılların
başlarına kadar yaklaşık 70 parça gemi inşa
edilmiş, bu gemilerin büyük çoğunluğunu, dizaynı millî olan -Deniz Kuvvetleri mensubu
asker ve sivil mühendisler tarafından dizayn
edilen- çıkarma gemi ve araçları ile değişik
maksatlı yardımcı sınıf gemiler oluşturmuştur.
1970’li yıllarda bir başka atılım daha gerçekleştirilmiş, teknoloji ve bilgi paylaşımının
sağlanmasını da kapsayan anlaşmalar ile Taşkızak Tersanesinde Alman FLW Tersanesi dizaynı hücumbotlar, Gölcük Tersanesinde ise
yine Alman HDW Tersanesi dizaynı denizaltı
inşaları başlamıştır. Bu inşa faaliyetleri esnasında, yüklenici Alman firmalarından alınan
eğitimler; askerî tersanelerin bugünkü bilgi,
tecrübe ve alt-yapı seviyesine ulaşmalarında
önemli katkılar sağlamıştır.
Bu faaliyetler, 1980’li yıllarda Alman dizaynı fırkateynlerin inşasının Gölcük Tersanesinde gerçekleştirilmesi ile sürdürülmüş ve
modern teknoloji hem askerî tersanelerimize
hem de bahriyemize girmiştir. 1960’lı yıllarda
başlayan gemi onarım ve inşa hamlesi sonucunda, askerî tersanelerimiz 1980’lerde her
türlü savaş gemisinin inşa ve onarımını yapacak yeteneğe ulaşmıştır.
Taşkızak Tersanesi Komutanlığı, geçmişten gelen bilgi birikimi ve yukarıda bahsedilen inşa faaliyetlerinden kazandığı tecrübeleri
de kullanarak millî dizayn çalışmalarını 80’li
ve 90’lı yıllarda da sürdürmüş, bu dönemde 94
parça gemi dizayn ve inşa edilmiştir. İnşa edilen bu gemilere,
TCG Çakabey [1977], TCG Sarucabey
[1981], TCG Karamürsel [1984], TCG Taşkızak
[1983], TCG Osmangazi [1990] ve 30 adet Sahil
Güvenlik Botu örnek göserilebilir. Bu proje-
TCG Berk denize indiriliyor [Fotoğraf: DzKK].
19
Yzb. Ata NUTKU [yanda] ve Gölcük Yağ Tankeri
çizimi [altta] [Fotoğraflar: DzKK].
ler, bugün eriştiğimiz dizayn kabiliyetinin altyapısının oluşmasına çok önemli katkıda bulunmuştur.
Türk Savunma Sanayiinin Dönüm
Noktası; Millî Gemi [MilGem]
Projesinin Başlangıcı
Bugün bu mutlu güne ulaşmamızı sağlayan yorucu ama bir o kadar da gurur verici
projenin çalışmaları 1990’lı yılların başlarına
kadar uzanmaktadır. Türk Deniz Kuvvetlerinin Denizaltı Savunma ve Keşif/Karakol görevleri maksadıyla ihtiyaç duyduğu yeni
gemilerin tedarik sürecine ilişkin ilk çalışmalar; “Gemi inşa malzemelerinin paket malzeme olarak tek firmadan alınması yerine
sistem bazında alımların tarafımızdan yapılması ve gemi inşasının tamamen kendi olanaklarımızla gerçekleştirilmesi” konusunda
1993 yılında dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vural BAYAZIT’ın direktifine
istinaden yapılan incelemeler ile başlatılmıştır.
Yapılan incelemeler neticesinde, söz konusu gayretler sayesinde büyük oranda tasarruf elde edileceği ve buna ilâveten, ülke
içerisinde teşkil edilecek tasarım, inşa, entegrasyon, test ve tecrübe alt-yapısı ile bilgi ve
tecrübe birikimi sayesinde tasarrufların, takip
eden projeler için de son derece önemli millî
bir kazanım oluşturacağının tespit edilmesi
üzerine, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK]
söz konusu yeni gemilerin bu modelle tedarik
edilmesine karar vermiştir.
Tüm tasarım ve entegrasyonu Türk mühendislerine ait olacak bir geminin, kısa adıyla
MilGem’in, ilk konsept tasarım çalışmalarına
1996 yılında başlanmıştır. Amaç, korvet boyutlarında bir Türk savaş gemisini millî olanaklar ile dizayn ve inşa etmektir. Bu derece
kapsamlı ve karmaşık bir geminin dizayn ve
entegrasyonunun ilk defa millî olarak yapılıyor olması ve mevcut sanayi alt-yapısının imkânları zorlanarak birçok yerli sistemin millî
imkânlarla üretiminin hedefleniyor olması,
projeye Millî Gemi [MilGem] isminin verilmesine vesile olmuştur.
Mayıs 2004’e gelindiğinde, MilGem
Projesi kapsamında
alınan Savunma Sanayii İcra Kurulu kararı ile dört adedi
opsiyon
olmak
üzere, toplam 12
adet ‘Denizaltı Savunma Harbi ve
Keşif Karakol Gemisi’nden birinci geminin
örnektip
[prototip] olarak performans ve teslimat
takvimi sorumluluğu
DzKK’nda
olmak
üzere DzKK İstanbul
Tersanesi Komutanlığı tarafından inşa
edilmesi, ihtiyaç duyulan alt-sistem, mal-
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi
korumak, denizden gelebilecek tehdidi caydırmak ve önlemek maksadıyla;
!
!
!
!
zeme ve hizmetlerin Millî Savunma Bakanlığı
[MSB] Savunma Sanayii Müsteşarlığı [SSM]’nca
tedarik edilmesi kararlaştırılmıştır.
Yürütülecek proje faaliyetleri sayesinde;
! DzKK tersanelerinde mevcut bilgi birikimi ve tecrübenin etkin bir şekilde değerlendirilmesi,
! Yurt içinde uluslar arası standartlarda
alt-sistem ve malzeme imalâtının sağlanması,
! Daha düşük ömür devri maliyeti ile
daha kapsamlı entegre lojistik destek sağlanması,
! Sistem entegrasyonunda dışa bağımlılığın azaltılması,
! DzKK tersaneleri ile özel sektörde mevcut gemi dizayn ve inşa imkân ve kabiliyetlerinin entegrasyonu suretiyle, özel sektörün
harp gemisi inşa alanında gerekli bilgi birikimi, tecrübe ve alt-yapı kazanımlarına olanak
sağlanması,
! Harp gemisi inşasında uluslar arası pazarda rekabet edebilecek bir sanayi gücüne
erişilebilmesi,
! Dizayn, proje yönetimi ve inşanın millî
imkânlarla gerçekleştirilmesi ile önemli
oranda tasarruf sağlanması, hedeflenmiştir.
MilGem Projesinde Deniz Kuvvetlerimiz,
ihtiyaç olarak tarif ettiği plâtform ve onu oluşturan alt-sistemleri dış kaynaklardan tedarik
ederek kullanmak yerine, kendi ihtiyaçları
çerçevesinde şekillendirilmiş bir çözümü millî
imkânlarla oluşturma, millî harp gemisi sana-
Varlık ve sancak göstererek caydırıcılık sağlamak,
Etkin ve kesintisiz keşif-gözetleme ve
karakol görevlerini gerçekleştirmek,
Denizde terörist faaliyetleri takip ederek önlemek,
Arama/kurtarma görevleri icra etmektir.
MilGem Sınıfı Korvetlerin
Temel Özellikleri
MilGem Korveti, Türk Deniz Kuvvetleri’nin sürat, denizcilik ve stabilite isteklerini
karşılayacak şekilde geliştirilmiş, tek gövdeli,
deplasman tipi tekne formuna sahiptir. Geminin tam boyu 99.5, azamî genişliği ise 14.4
m’dir.
Sahip olduğu Dizel ve Gaz Türbini Kombine [CoDAG] tahrik sistemi ile 29 knot’un
üzerinde sürat yapabilme kabiliyetine sahiptir.
MilGem Korveti Sea Hawk S-70B deniz
helikopteri için gerekli platform, hangar ve
kapsamlı destek ekipmanlarına ve yaklaşık
100 personel için gerekli yaşam yeri ve yaşam
destek kapasitesine sahip olacak şekilde tasarlanmıştır.
yiinin gelişimine katkıda bulunma ve bunu
kurumsallaştırarak millî/yerli kuruluşlara gerekli alt yapıyı hazırlama görevini MSB SSM ile
birlikte üstlenmiştir. DzKK’nın geminin dizayn, entegrasyon, inşa ve performans sorumluluğunu üstlenme kararının temelinde,
yaklaşık 80 yıllık bilgi, tecrübe ve alt-yapı birikimine dayalı özgüven ve cesaret yatmaktadır.
Geminin Özellikleri
! Tam Boy
: 99.5 m
! Azamî Genişlik
: 14.4 m
! Deplasman
: 2.300 ton
! Ana Tahrik Sistemi
: 2 x Dizel +1 x
Gaz türbini [CoDAG], 2 x piç
kontrollü pervane
‘Dosta Güven, Düşmana Korku’
MilGem Korvetlerinin Görevleri
MilGem Korvetlerinin görevi; Türkiye
Cumhuriyeti’nin deniz alâka ve menfaatlerini
TCG Koçhisar’ın inşaası [üstte] [Fotoğraf: DzKK],
Gölcük Tersanesinde inşa edilen TCG I. İnönü
denizaltısı, Türk Bayrağı toka edilme töreni esnasında
[yanda] görülmekte [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H].
20
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
!
!
Azamî Seyir Siası
Azamî Sürat
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
: 3.500 Nm
: 29+ kt
TCG Sarucabey'in
Taşkızak Tersanesi’nde
denize İndirilmesi, 30
Temmuz 1981 [Fotoğraf:
DzKK].
Silâh Sistemleri
MilGem Korveti;
! Su üstü Harbi,
! Denizaltı Savunma Harbi,
! Hava Savunma Harbi,
! Keşif Gözetleme,
! Asimetrik Tehditlere Karşı Savunma,
! Komuta-Kontrol görevlerini icra
edebilmek amacıyla;
! Hava, su-üstü, su-altı ve elektronik
harp maksatlı, gelişmiş hedef arama
ve takip sistemlerine,
! Su-üstü hedeflerine karşı güdümlü
mermi ve top sistemlerine,
! Hava hedeflerine karşı güdümlü
mermi ve top sistemlerine,
! Su-altı hedeflerine karşı torpido
sistemine,
! Elektronik destek [ED] ve Lazer ikaz
sistemi ile RF/Lazer çıkış yapan radar
ve G/M’leri tespit imkânına,
! Yüksek teknoloji muhabere
sistemlerine,
! Tüm bunların entegrasyonunu
sağlayan Millî Komuta Kontrol ve Atış
Kontrol sistemlerine sahiptir.
Su-Üstü Harbi
MilGem, ana batarya olarak çift maksatlı,
yüksek atış gücüne sahip, hava, su-üstü ve kara
hedeflerine karşı çeşitli tip mermi atabilen bir
adet 76 mm topa sahiptir. 76 mm top, atış kontrol radarı ve bu radara entegre elektro-optik
dayrektör ile kontrol edilebilmektedir.
MilGem, su-üstü harbi maksatlı olarak,
Harpoon Güdümlü Mermisi ile de teçhiz edilmiştir. Harpoon G/M’leri uzun menzilde yüksek vuruş olasılığı ve hassas hedef ayrım
kabiliyetine sahiptir.
Asimetrik tehditlere karşı, uzaktan ve lokal
kumanda edilebilen, stabilize edilmiş iki adet
12.7 mm makineli tüfek ve bu sisteme entegre
Lazer/IR/TV elektro-optik sistemleri ile bağımsız kontrol sistemine sahiptir.
Hava Savunma Harbi
MilGem Hava Savunma Harbinde; öz savunma silâhı olarak 76 mm topa ilâve olarak,
Nokta Savunma Güdümlü Mermi [RAM] sistemine sahiptir. Nokta Savunma Güdümlü
Mermi sistemi tam otomatik olup, gerektiğinde sadece kerteriz bilgisi ile hedef üzerine
atış yapabilmektedir.
Stabilize platformlu 12.7 mm makineli tüfekler yüksek atım ve otomatik hedef takip kabiliyeti ile yakın mesafe, alçak irtifa hava
hedeflerine karşı da kullanılabilmektedir.
Denizaltı Savunma Harbi
Gemi, etkin bir Denizaltı Savunma Harbi
amacıyla; karinaya bağlı millî sonar sistemine,
modern torpido silâhlarına, torpido karıştırma
ve aldatma sistemine sahiptir. Anılan silâh ve
sistemlere ilâveten üzerine konuşlanacak DSH
maksatlı helikopter ile uzun menzilden itibaren etkin bir DSH kabiliyetine sahip olabilmektedir. Tüm DSH silâh ve sensörleri savaş
yönetim sistemi ile entegre yapıdadır.
Elektronik Harp
MilGem; radar, elektronik ve lazer ikaz sistemlerini içeren, oldukça gelişmiş elektronik
harp sistemleri ile geniş bir tehdit yayınım
spektrumunu kapsayan, RF ve lazer her türlü
tehdit tanımını geniş kütüphane yapısıyla kullanıcıya bildirebilen ve savaş sistemlerine entegre yapıda çalışan bir sisteme sahiptir. Millî
Elektronik Harp Sistemi, Savaş Yönetim Sistemi ile entegre olup, otomatik savunma yapabildiği gibi, Elektronik Taarruz/Lazer karşı
sistemler kabiliyeti eklenmek üzere açık mimarîye sahiptir.
Muhabere ve Seyir Sistemleri
MilGem, tanımlı harekât ihtiyacına cevap
verecek şekilde dâhilî ve haricî muhabere sistemlerine sahiptir. Muhabere sistemleri, askerî
uydu muhaberesi ve telsizler, Yerel Alan Ağı,
dâhilî muhabere imkân ve kabiliyetleri açısından ele alındığında oldukça gelişmiştir.
21
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Seyir amacıyla; MilGem’de bir adet ticarî
seyir radarı, bir adet Düşük Yakalanma Olasılıklı [Low-Probability Intercept - LPI] radar ile
elektronik seyir haritalarını kullanan WECDIS
sistemi ve çeşitli seyir yardımcıları ile Uluslar
Arası Denizcilik Örgütü’nün kurallarına uygun
denizde çatışmayı önleme sistemleri mevcuttur.
Helikopter
Su-üstü harbi, DSH ve keşif/taarruz maksatlı olarak kullanılan Sea Hawk S-70B deniz
helikopteri, aynı zamanda bu harp nevilerini
desteklemek üzere; Su-üstü arama radarı,
Elektro-optik sistemler, Sonar sistemi, Muhabere sistemleri ve diğer plâtformlar ile veri aktarımını sağlamak üzere taktik data link
sistemleri ile teçhiz edilmiştir. Üzerinde bulunan çeşitli tipte Güdümlü Mermi ve Torpido
silâhları ile etkin bir plâtform olarak ortaya
çıkmaktadır. Helikopter, MilGem’in tanımlı
görevlerini icrada tamamlayıcısı olacaktır.
MilGem’de, Sea Hawk S-70B helikopterinin konuşlanması için hangar, helikopter yakalama ve transfer sistemi, helikopterlerin
gece-gündüz iniş/kalkış imkânına sahip olacağı plâtform ve destek ekipmanları, yedek
silâh cephaneliği ve JP-5 yakıtı ikmal imkânı
mevcuttur.
Savaş Yönetim Sistemi
MilGem’in dağıtık mimarî yapısındaki gelişmiş millî GENESİS-MilGem Savaş Yönetim
Sistemi [G-MSYS]; plâtform üzerindeki tüm
sensörlerden gelen bilgileri derleme, silâhları
tahsis etme ve hedef bilgilerini entegre link
sistemi ile diğer plâtformlara aktarma/diğer
plâtformlardan alma kabiliyetine sahiptir.
Savaş Yönetim Sistemi, temel görevlerini
geminin farklı bölme ve
MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi
güvertelerine yayılmış olan çift veri ağı [dual
distributed] sayesinde gerçekleştirmektedir.
Savaş Yönetim Sistemi, ileride eklenebilecek
her türlü silâh ve sensörün entegre edilebileceği açık sistem mimarisine sahiptir.
! MilGem, Radar Kesit Alanı [RKA], Kızıl
Ötesi [K/Ö] izi, manyetik izi ve su-altı gürültü
seviyesi güncel teknolojik seviyeye uygun olarak ve azamî oranda millî imkânlar kullanılarak azaltılacak şekilde dizayn edilmiştir.
! Geminin dizaynının ilk aşamasından itibaren ‘İz Yönetimi’ uygulanmıştır. Geminin su
üstünde kalan tekne formu ile üst-yapıların
geometrileri, bilgisayar destekli RKA kestirim
yöntemleri ile sürekli olarak değerlendirilmiş
ve açık güverte silâh, sensör ve eçhizelerin işlevselliğini en az seviyede etkileyecek şekilde
geliştirilmiştir.
! MilGem’in K/Ö izinin ortam şartlarından farkının en düşük seviyede olmasını sağlayacak ve düşük K/Ö iz profili temin edecek
şekilde dizaynda gerekli tedbirler alınmıştır.
Gemi konfigürasyonuna, gerçek zamanlı K/Ö
iz profilini resmedecek ve koşullara en uygun
tedbirlerin alınmasını sağlayacak bir sistem
ilâve edilmiştir.
! Düşman su-altı plâtformlarının pasif sonarları ile tespit menzilini azaltmak ve kendi
sonar sisteminin etkinliğini artırmak amacı ile
geminin akustik izinin minimize edilmesi için
üst seviyede dizayn tedbirleri alınmıştır.
! Gemi, demirli ve dip manyetik mayınlara karşı korunma için, manyetik izi minimize
edecek Millî Degaussing [D/G] Sistemi ile teçhiz edilmiştir.
! KBRN korunması amacıyla, atmosfer
basıncından yüksek pozitif hava akışına sahip
Toplu Koruma Bölgeleri oluşturulmuştur.
Savaş Harekât Merkezi [SHM]
MilGem’in Savaş Harekât Merkezi [SHM];
su-üstü harbi, hava savunma harbi, denizaltı
savunma harbi maksatlı, müstakil ve müşterek
harekât yapabilecek konsol, cihaz, operatör
ve idareciler tarafından donatılabilen, modern
ve gelişmeye açık sistem mimarisine uygun bir
konsept ile tasarlanmıştır.
Beka - İz Azaltımı
Bir savaş gemisinin en önemli dizayn kriteri muharebe alanında geminin bekasını sürdürebilme yeteneğidir. Geçen yüzyılın ilk
yarısında bu hedefe, kalın zırhlarla kaplanmış
gemiler ve daha uzun menzilli toplarla erişilirken, günümüzün modern savaş gemilerinde
bu hedefe düşmanın sizi geç tespit etmesini
sağlayacak ve dolayısı ile size ilk hücum imkânını verecek iz yönetimi tedbirleri ve uzun
menzilli algılayıcı ve silâhlarla erişilmektedir.
Bu kapsamda, geminin izlerini [su-altı, radar
kesit alanı, elektromanyetik iz] asgariye indirecek modern tedbirler tüm dizayn süreci boyunca göz önünde bulundurulmuştur. Bu
tedbirler sayesinde, TCG Heybeliada [F-511],
dünya üzerindeki benzer örnekleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşük izlere, halk arasındaki tabiri ile ‘hayalet gemi’ özelliğine sahip
şekilde dizayn edilmiştir. Geç tespit edilme ve
erken tespit edip hücum geliştirebilme özelliğinin yanında MilGem Korveti su altı patlaması, vurulma sonrası yara alma durumunda
harp edebilme kabiliyetini sürdürebilme açısından da üstün özelliklere sahiptir. Geminin
bu kapsamda sahip olduğu imkân ve kabiliyetleri şu başlıklar halinde özetlenmiştir:
Tekne Yapısı
Geminin yapısal dizaynı, Türk Loydu Askerî Gemi Klaslama Kurallarına [2004] ve bu
kuralları bütünleyen diğer askerî mukavemet
ve beka dokümanlarına uygun olarak yapılmıştır.
Tekne ve üst binaların ana malzemesi olarak yüksek mukavemetli gemi inşa çeliği [DH
36] kullanılmıştır. Tekne ve üst binaların kaplamasında ve mukavim
TCG Kemalreis [F-247]
denize indiriliyor, 24
Temmuz 1998 [Fotoğraf:
S&H Arşiv].
22
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
sızdırmaz ana bölme perdelerinde alüminyum
malzeme kullanılmamıştır. Baş, kıç direk ve
baca alüminyum malzemeden imal edilmiştir.
Ana Tahrik ve Sevk Sistemi
Bir adet Gaz Türbini ve iki adet Dizel Makine tarafından üretilen ana tahrik gücü, çapraz bağlantılı dişli kutusu tarafından iki adet
şaft ve iki adet değişken piçli pervaneye iletilmektedir. Bu sevk sisteminde, ekonomik seyirde bir dizel makine ile intikal imkânı
olduğundan, makine bakım aralıkları artmakta, ömür devri maliyeti düşmektedir.
Geminin CoDAG ana tahrik sistemi konfigürasyonu, sistem güvenilirliği, bu boyuttaki
bir gemide mevcut olabilecek en yüksek seviyede tutulmakta olup, performans ve desteklenebilirlik açısından optimum bir çözüm
oluşturmaktadır. Bu sistemin zorlu entegrasyon ve montaj dizaynı ile tüm test ve tecrübe
faaliyetlerinin İstanbul Tersanesi Komutanlığınca yapılmış olması da kazanılan bilgi ve
tecrübe birikimine güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Elektrik Sistemi
MilGem’de elektrik gücü, sistem güvenilirliği ve bekası yüksek olacak şekilde tasarlanmıştır. Gemide dört adet dizel-jeneratör seti
bulunmaktadır.
Güç dağıtım sistemi %100 yedekli ve
NATO standartlarına uygundur.
Entegre Plâtform Kontrol ve
İzleme Sistemi [EPKİS]
MilGem’de, sürekli ve güvenilir operasyon
kabiliyeti sağlamak, reaksiyon süresini düşürmek ve gemi yönetimini basitleştirmek amacıyla Entegre Plâtform Kontrol ve İzleme
Sistemi [EPKİS] tesis edilmiştir.
EPKİS ile geminin ana tahrik ve sevk sistemi, elektrik güç üretim/dağıtım sistemi ve
diğer gemi servis sistemlerinin kontrol, kumanda ve izlenmesi sağlanabilmektedir.
EPKİS’e ait süreçlerin arayüzleri, grafik ekranlar yardımıyla oluşturulmaktadır. EPKİS
23
grafik ekranları ve kontrol parametreleri üzerinde kullanıcı tarafından değişiklik yapılabilecek, yeni sayfalar oluşturulabilecek ve yeni
kontrol parametrelerinin ilâvesi mümkün olacaktır.
EPKİS’in hazır bulunma seviyesini yükseltmek amacıyla, kullanıcı istasyonları arasında yedekli iki veri hattı kullanılmakta ve
kullanıcı istasyonları, çoklu sunumcu [multiserver] felsefesine göre çalışmaktadır. İki veri
hattından herhangi birinin kopması hâlinde,
sistem kesinti olmaksızın alternatif veri yolu
üzerinden çalışmaya devam edecek şekilde tasarlanmıştır.
Yaşam Mahalleri
MilGem yaklaşık 100 kişilik yaşam yeri ve
yaşam destek kapasitesine sahip olacak şekilde dizayn edilmiştir. Yaşam yerlerinin dizaynında NATO ve TS standartları esas
alınmıştır.
Servis Mahalleri
MilGem’de hastaların yatarak tedavisine
imkân sağlayacak bir revir, bulaşıkhane, çamaşırhane, kantin, berberhane gibi imkânlar
da mevcuttur.
MilGem Proje Ofisi personeli bir arada, 24 Aralık
2010 [üstte], Heybeliada büyüyor [altta], ED sistem
montajı [yanda] [Fotoğraflar: DzKK].
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
TCG Heybeliada [F-511] mukavemet analizleri [en
üstte], model deneyleri [üstte] ve 27 Eylül 2008’de
denize indiriliyor [altta] [Fotoğraf: S&H Arşiv].
Manevra Sahaları
Gemide dört adet manevra sahası bulunmaktadır. Bunlardan baş altı manevra sahası
ve sancak-iskele vasat manevra sahaları geminin Radar Kesit Alanını [RKA] azaltabilmek için
kapalı mahal yaklaşımı ile dizayn edilmiştir.
Kıç manevra sahası helikopter plâtformudur.
İskele vasatta gemi vasıtası olarak bir adet
mukavim karinalı şişme bot [RHIB] ve mataforası bulunmaktadır. Kıç altında bulunan bot
rampası ise gemi düşük süratle ilerlerken bir
adet RHIB’in denize atılabilmesine/gemiye alınabilmesine imkân sağlamaktadır.
MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi
doküman hazırlanmıştır.
Gemi konfigürasyonunda
bulunan
40.000’i aşkın parçanın malzeme yönetim
bilgileri oluşturularak,
işletme ve idame safhasında yararlanılmak
üzere DzKK envanterine kazandırılmıştır.
Sarfedilen tüm
çabalar, TCG Heybeliada [F-511]’nın donanmamızın
en
maliyet etkin şekilde desteklenen gemisi olmasını sağlayacaktır.
MilGem Proje Ofisi [MPO] kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Sonrasında Dizayn Proje
Ofisi [DPO] olarak adlandırılan ofis, savaş gemisi dizaynı, entegrasyonu ve inşası için gerekli tüm mühendislik disiplinlerine haiz
mühendis personelin yanında, kullanıcı ve lojistik personelin de bir araya getirilmesi ile kurulmuştur.
İlk aşamada çekirdek olarak nitelendirilebilecek toplam 19 Deniz Kuvvetleri personeli
ile göreve başlayan MPO’nin personel sayısı,
zaman içerisinde gelişen ihtiyaçlara ve proje
aşamalarına uygun olarak artırılmış ve bugün
tamamı Deniz Kuvvetleri personeli olan 50’ye
ulaşmıştır. Söz konusu personel sayısı, yurt dışındaki kuruluşların bünyesinde sürdürülen
benzer projelerde çalışan mühendis sayısı ile
mukayese edilemeyecek kadar az sayıda personeli ifade etmektedir.
MPO, sadece böylesine gelişmiş bir teknolojiye sahip geminin dizayn ve entegrasyonunu
gerçekleştirmekle kalmamış; malzeme/sistem
tanımlanması, tedarik süreçlerinin gemi inşasına paralel olacak şekilde yönetimi, yerli sis-
MilGem Projesinin Temel
Taşı: MPO
DzKK tarafından, Millî Gemi hedefine yönelik tasarım ve entegrasyon çalışmalarının
yapılması maksadıyla, 12 Mart 2004 tarihinde
İstanbul Tersanesi Komutanlığı bünyesinde
Proje Kapsamında Yürütülen
Entegre Lojistik Destek [ELD]
Faaliyetleri
MilGem Projesi ile örnektip gemi olan
TCG Heybeliada [F-511]’da tasarım aşamasından itibaren Entegre Lojistik Destek uygulamaları hayata geçirilerek; Deniz Kuvvetleri
bağlısı komutanlıklar, yükleniciler ve projeye
katkı sağlayan kurumlar arasında eşgüdüm
sağlanmış, tüm sistem dizayn ve entegrasyon
sürecinde güvenilirlik, idame edilebilirlik, yedeklenebilirlik hususları göz önünde bulundurulmuştur. Bu sayede geminin hizmet ömrü
süresince maliyet etkin bir şekilde ve yurt içi
imkân ve kabiliyetlerden azamî oranda istifade etmek suretiyle idame edilebilirliğinin
sağlanacağı değerlendirilmektedir.
Proje süresince Entegre Lojistik Destek
faaliyetleri kapsamında, DzKK eğitim kurumlarında görevli eğitici personel, onarım teşkillerinde görevli bakım/onarım personeli ve
kullanıcı personele yaklaşık 700 gün süreyle
200 farklı eğitim verilmesi sağlanmıştır.
TCG Heybeliada [F-511]’nın işletme ve
idamesinde gemi personeli, bakım/onarım kuruluşları ile DzKK eğitim kurumlarınca kullanılmak üzere, 550.000 sayfayı aşkın teknik
24
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
tem tedarikçilerine dizayn desteği sağlanması,
dizayn yönetim sisteminin kurulması, geminin
ömür boyu desteği kapsamındaki faaliyetleri ve
sistem eğitimlerinin yönetilmesi süreçleri ile geminin dizaynından malzeme tedarikine, inşasından ikmal sistemine tanıtılmasına kadar olan
ve dünyada hiçbir dizayn organizasyonunun
gerçekleştirmediği kadar geniş bir yelpazedeki
çalışmaları ile de bir ilk olmuştur.
MPO tarafından icra edilen dizayn ve entegrasyon işlemleri esnasında; özellikle yoğun
iş gücü gerektiren, başta elektrik dizaynı ile ilgili işler olmak üzere, üç boyutlu modelleme
ve sonlu elemanlar analizi gibi işlerde, MPO
personelinin mühendislik sorumluluğunda
yerli firmalardan personel ve ekipman desteği
sağlanmıştır.
Proje sayesinde, daha önceleri savaş gemisi dizaynı konusunda yeterli tecrübeye
sahip olmayan diğer yerli [sivil] firmaların da,
dizayn sürecine katkıda bulunmaları sağlanarak, hem savaş gemisi dizaynı alanında tecrübe kazanmaları, hem de gelecek projelerde
risk alabilecek güvene sahip olmaları sağlanmıştır.
MilGem Projesi ile
Başarılanlar ve İlk Meyvesi:
TCG Heybeliada [F-511]
İstanbul Tersanesi Komutanlığında 26
Temmuz 2005 tarihinde gerçekleştirilen tören
ile örnektip gemi olan TCG Heybeliada [F511]’nın ilk kaynağı yapılmıştır.
Ülke çapında herkese heyecan veren bu
projede en önemli adımlardan birisi olan denize iniş töreni, Preveze Deniz Zaferinin
470nci Yıl Dönümü ve Deniz Kuvvetleri
Günü olarak kutlanan 27 Eylül 2008 tarihinde
gerçekleşmiştir. Aynı tarihte projenin ikinci
25
76 mm top ile ilk uçaksavar atışı, 14 Haziran 2011
[üstte], altta ise Heybeliada mavi vatana kavuşuyor.
İlk seyir liman çıkışı, 2 Kasım 2010 [Fotoğraflar:
DzKK].
gemisi Büyükada [F-512]’nın ilk kaynağı da
yapılmıştır. Aradan geçen yaklaşık üç yıl
içinde sistemlerin tedariki, gemiye alınması ve
montajı ile entegrasyonu sağlanmış, müteakiben yapılan kapsamlı liman ve deniz kabul
testleri ile sistem performansları gerçeklenmiştir. Büyükada [F-512]’nın tekne inşası da
bu faaliyetlere paralel olarak yürütülmüştür.
Yurt dışında yıllardır gemi dizayn, entegrasyon ve inşası ile uğraşan dünya devi ve
teknoloji lideri uluslar arası gemi inşa tersanelerince sürdürülen benzer projelerin süreleri ile MilGem Projesi karşılaştırıldığında; ilk
defa bu seviyede kapsamlı bir dizayn ve en-
tegrasyon faaliyeti icra ediliyor olmasına rağmen, TCG Heybeliada [F-511]’nın planlama,
konsept oluşturma ve dizayn çalışmaları da
dâhil olmak üzere, yaklaşık yedi yılda filosuna teslim edilmiş olması elde edilen başarıyı gözler önüne sermektedir. Bu yedi yıllık
süre; konsept dizaynı, olurluk çalışmaları ve
maliyet/etkinlik analizi, ön dizayn, kontrat dizaynı ve detay dizayn ile inşa ve test safhalarının tamamını içermektedir. Bu kadar kısa
süre içerisinde, bu derece gelişmiş ve kapsamlı bir savaş gemisinin tüm aşamalarının
gerçekleştirilmesindeki en önemli etken; sağlam iradesi, iş kültürü, disiplini, mesleklerine
olan inancı, saygısı ve bağlılığının yanı sıra,
üstün bir motivasyon ile MilGem Projesine
gönülden bağlanarak ve ülke menfaatleri uğruna her türlü kişisel beklentiyi bir kenara bırakarak çalışan, başta İstanbul Tersanesi
Komutanlığı ve Araştırma Merkezi Komutanlığı [ArMerKom] personeli olmak üzere,
DzKK’nın vizyon sahibi komutanları ve özverili tüm personeli ile ülke çapındaki ilgili
kurum ve kuruluşlarda görev alan her seviyedeki personelin üstün gayret, emek ve alın
teri olmuştur.
MilGem Projesi ile ülkemizde değişik
kurum ve kuruluşlarda birbirinden bağımsız
ve dağınık olarak oluşan bilgi ve tecrübe ile
alt-yapı, bir proje etrafında odaklanarak, bu sinerjinin teknoloji üretimine dönüşmesine olanak sağlanmıştır. Benzer şekilde MilGem
Projesi, ülkemizde çeşitli kuruluşların dağınık
olarak yürüttükleri, önemli kaynak harcaması
yapılan, ancak karşılığında istenilen oranda
üretime dönük girdi alınamayan Araştırma ve
Geliştirme [ArGe] faaliyetlerinin de belirli konulara odaklanmasını, aynı amaç için birlikte
çalışmayı ve teknoloji üretimini beraberinde
getirmiştir.
Bu çerçevede, MilGem Projesi kapsamında millî imkânlarla hayata geçirilen sistemlere örnek vermek gerekirse;
! Gemi üzerinde bulunan sensör ve silâh
sistemleri, DzKK ArMerKom tarafından geliştirilerek Havelsan ve Yaltes firmaları tarafından MilGem’e uyarlanan ‘GENESİS [Gemi
Entegre Savaş İdare Sistemi]-MilGem Savaş
Yönetim Sistemi’ ile komuta ve kontrol edilmektedir.
! Bu proje kapsamında arayüz uyarlamaları gerçekleştirilen 76 mm top için DzKK ArMerKom ile Aselsan tarafından birlikte
geliştirilen ‘Top Atış Kontrol Sistemi [TAKS]’,
ileride muhtelif çaplardaki toplar için ihtiyaç
duyulacak atış kontrol sistemi çalışmalarına
önemli bir alt yapı oluşturmaktadır.
! Deniz [su-altı] birimleri TüBiTAK tarafından, gemi birimleri DzKK ArMerKom tarafından üretilen ‘Millî Sonar Sistemi’, MilGem
Projesi kapsamında gerçekleştirilen en önemli
ilklerden biridir.
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Bunlara ilâveten;
! Asimetrik harp ve yakın mesafe savunma silâhı olarak Aselsan tarafından geliştirilen stabilize edilmiş, elektrooptik ve
uzaktan kumanda kabiliyetli ‘STAMP 12,7 mm
Makineli Tüfek Sistemi’,
! DzKK ArMerKom tarafından G/M’lerden korunmak için millî imkânlarla geliştirilmiş algoritmalara sahip ‘Kalkan Karıştırıcı Atım
Sistemi’,
! Millî imkânlarla Aselsan tarafından geliştirilen, düşman elektromanyetik yayınlarının tespit edilerek düşmanın teşhis edilmesi
için kullanılan Elektronik Destek [ED] Sistemi,
! Gemide mevcut analog Tanıma/Tanıtma [IFF] sistemini özgün temas izleme algoritmaları ile sayısal olarak Savaş Yönetim
Sistemine ve 3 Boyutlu Arama Radarına bağlamak üzere DzKK ArMerKom ile Havelsan’ın
birlikte geliştirip uyarladığı ‘Millî IFF Temas İzleyici [MİTİS] Sistemi’,
! TüBiTAK tarafından tamamen millî imkânlarla geliştirilen, Kızılötesi Başlıklı
G/M’lere karşı savunma maksadıyla kullanılan
‘Kızıl-Ötesi İz Yönetim Sistemi’,
gibi birçok sistem zorlu test şartlarından başarıyla çıkmış, özgün savaş sistemleridir.
Benzerlerinden daha sessiz çalışan kompresörler, askerî ihtiyaçlara uygun elektrik panoları ve güç kabloları, düşük yakalanma
olasılıklı [LPI-Low Probability of Interception]
seyir radarı ve Lazer İkaz Sisteminin yerli firmalarca/kurumlarca üretimi sağlanmıştır.
Köprü-üstünde kullanılmak için radar sinyallerini geçirmeyen zırhlı cam üretimi de yurt
içinde ilk defa gerçekleştirilmiştir.
Millî imkânlarla geliştirilen sistemler bu
kadarla da sınırlı değildir:
MilGem Projesi: Milli Savunma Sanayiinin Lokomotifi
! Ülkemizde ilk kez üretilen TL D-36 kalitesinde yüksek akma dayanımına sahip gemi
inşa sacı,
! Düşük Radar Kesit Alanlı 76 mm Top
Dış Muhafazası [Kupola],
! Dümen sistemi,
! Su-altı patlamasına dayanımlı kaportalar,
! Titreşim sönümleyiciler,
! Tatlı su üretme sistemi,
! Elektrik dağıtım sistemi üniteleri,
! Ana tahrik dizeli ve gaz türbini hava
emiş ve egzoz sistemi,
! Basınçlı hava sistemleri,
! Isıtma, Havalandırma ve İklimlendirme
[IHİ] sistemi detay dizaynı ve iklimlendirme
santralleri, fanlar gibi sistemin alt-ekipmanları,
! Yangın söndürme sistemleri,
! Gemi demir ve zincirleri ile ırgat sistemleri,
! Vasıta mataforası ve gemi vasıtaları,
! Gemi mobilyaları ve servis mahalleri
ekipmanları,
! Helikopter hangar kapısı, torpido
kovan mahali kapakları, kıç kapak, teleskobik
babalar, sancak iskelesi,
millî imkânlarla geliştirilen birçok sistemden
sadece birkaç örnektir.
MilGem Projesine millî sanayimizin desteği sadece sistem ve malzeme üretimi ile sınırlı değildir. İstanbul Teknik Üniversitesi
tarafından ilk kez bu boyutta bir savaş gemisinin form optimizasyonu, model deneyleri,
manevra ve denizcilik hesapları yapılmıştır.
Gemi klaslaması konusunda 49 yıllık tecrübeye sahip Türk Loydu, ilk kez bu boyutta bir
savaş gemisini klaslamıştır.
TCG Heybeliada [F-511] Korvetinin İstanbul Tersanesi Komutanlığında inşası esnasında yaklaşık 1.000 ton gemi inşa çeliği,
10.000 m’den fazla boru, 240 km kablo ve
yaklaşık 10.000 adet ekipman ve teçhizat kullanılmıştır. Gemi, 550.000 sayfadan fazla
11.000’e yakın resim ve doküman hazırlanarak inşa edilmiştir. Gemi konfigürasyonunda
yer alan sistemlerin performanslarının gerçeklenmesi için yaklaşık 500 adet test icra
edilmiştir.
Harp gemisi inşa literatüründe, kısıtlı kaynaklara rağmen çok kısa sayılabilecek bir
zaman diliminde gerçekleştirilen yoğun faaliyetler ile Donanma Komutanlığı kuruluşuna
alınan TCG Heybeliada [F-511]; ulusal savunma sanayimizin çok yakın bir gelecekte
büyük atılımlar yaparak, dünya çapında re-
Üstte TCG
Heybeliada’nın milli
olarak inşa edilmiş olan
MilGem G-SYS ile
donatılmış Savaş
Harekat Merkezinden
bir görüntü. Yanda ise
TCG Heybeliada’nın en
modern seyir sistemleri
ile donatılmış Köprüüstünden bir görüntü
[Fotoğraflar: B.
KUTLUHAN/S&H].
26
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
TCG Heybeliada’nın helikopter güvertesinde bir adet S-70 SeaHawk
helikopteri konuşlanmış bulunmaktadır [Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H].
kabet edebilir hale geleceğinin de en önemli
göstergesidir.
MilGem Projesinin
Kazandırdıkları
Yaklaşık 80 yıllık bir birikim ve son yedi
yıldır gece gündüz devam eden çalışmalar neticesinde ilk adımı başarı ile tamamlanan MilGem Projesi ile elde edilen kazanımları
özetlemek gerekirse:
! Türkiye’de mevcut, ancak dağınık olan
bilgi ve tecrübe birikimi bir araya getirilmiş ve
geliştirilmiştir.
! DzKK’nda ve Türkiye’de bilgi ve tecrübe eksikliği mevcut olan sahalarda bu birikim tesis edilmeye başlanmış ve/veya tesis
edilmesi desteklenmiştir.
! Askerî gemi dizayn ve entegrasyonun
yanı sıra birçok sistemin millî imkânlarla gerçekleştirilmesi ile çok sayıda yerli firma projeye dâhil edilmiştir.
! Askerî gemiye uluslar arası standartlarda sistem/cihaz/malzeme/hizmet sunan
yerli firmaların özellikle yurt dışı pazarlar için
iyi bir referans elde etmelerine olanak sağlanmıştır.
! Teknolojik ve askerî açıdan birçok kritik sistemin millîleştirilmesi gerçekleştirilmiştir.
! Bu proje ile ülkemizde gerçek anlamda
bilgi ve teknoloji üretilmeye başlanmıştır.
Belirtilen hedeflere uygun olarak, dizayn
ve entegrasyonun millî olarak gerçekleştirilmesinin sağlamış olduğu avantajla, sistem, eçhize seçimi, yerli firmaları yönlendirme ve
firma yeteneklerini aşan hususlarda iş paylaşımı yapılmış, yoğun çabalar sonrasında, yerli
firmalarla toplam 74 farklı sistem, malzeme ve
hizmet alımı sözleşmesi imzalanmış, savunma
sanayimizi oluşturan tüm unsurların Projeye
27
dâhil olması sağlanarak teknolojik ve askerî
açıdan kritik sistemlerde millîlik gerçekleştirilmiş ve tüm bu çabalar sonucunda proje maliyetinde %65’lik yerlilik oranına ulaşılmıştır.
Dünya üzerinde kendi savaş gemisini dizayn ve inşa eden ülke sayısı oldukça sınırlıdır. Savaş gemisi projesi gerçekleştirebilen
ülkeler daha üst seviyede teknoloji gerektiren
projelere bir basamak daha yaklaşmaktadırlar.
Esasen bir teknolojik atılım projesi olarak nitelenmesi gereken MilGem Projesi, işte bu basamağın ülkemiz tarafından da geçilmesini
sağlamıştır. Bilindiği gibi, teknolojiyi üretmeden ve geliştirmeden sadece kullanarak gerçek anlamda teknolojik olarak gelişmişlik
sağlanamamaktadır.
Tüm bu gerçeklerden hareketle, MilGem
Projesi, salt bir savaş gemisi dizayn ve entegrasyon projesi değil, ulusal savunma sanayi-
mizi oluşturan unsurların koordinasyonu, ulusal ekonomimiz açısından katma değer yaratılması, dışa bağımlılığın azaltılması ve
ülkemizin sahip olduğu potansiyelin en
önemli unsurlarından olan millî mühendislik
gücümüzün tüm dünyaya ispat edilmesi açısından da gerçek anlamda teknolojik atılım
projesidir.
Her şeyin ötesinde, MilGem Projesinin başarı ile gerçekleşmesiyle; çağdaş bir muharip
su-üstü gemisi inşasının yurt içi dizayn ve entegrasyon imkân ve kabiliyetleri ile yapılabileceğine yönelik güven sağlanmış ve
müteakip harp gemisi dizayn, entegrasyon ve
inşalarının millî imkânlarla gerçekleştirilebilmesi için yeterli bir alt-yapı oluşturulmuştur.
Tamamen Türk mühendisleri ve Türk işçisinin göz nuru ve alın teri ürünü olan MilGem
Projesinin ilk gemisi TCG Heybeliada [F-511]
ve proje kapsamındaki müteakip gemiler;
aklın, bilginin, azmin ve çalışkanlığın çelikten
bir ifadesi olarak dünya denizlerinde şanlı
bayrağımızı dalgalandıracak ve her zaman
gurur kaynağımız olacaktır.
Deniz Kuvvetleri; MilGem Projesinde üstlendiği tasarım ve inşa sorumluluğunun yanı
sıra, sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübeyi,
MilGem Projesi ile ortaya konulan hedeflere
uygun olarak, yerli sanayi ile paylaşmaya hazırdır. MilGem 3-8’inci gemilerinin inşasının
bu yaklaşımla gerçekleştirilip, Deniz Kuvvetlerinin sahip olduğu harp gemisi tasarım ve
inşa bilgi birikiminin SSM koordinesinde yerli
sanayiye aktarılması öngörülmektedir S&H
TCG Heybeliada, güçlü bir sensör paketi ile
donatılmaktadır. Yanda, ED tedbirleri ile desteklenen
3D radarı görülmektedir. Ayrıca seyir amacıyla, ticari
seyir radarı ve ‘Düşük Yakalanma Olasılıklı’ [LPI]
radarı bulunmaktadır [Fotoğraf: U. ÇARDAKLI/S&H].
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
28
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
29
MilGem: Bir Prestij Projesi!
Bu faaliyetlerin icrasında; DzKK ile koordine içinde çalışılarak Projenin, bütçe hedefi
içinde ve zaman plânına uygun olarak bitirilmesi, azamî yerli katkı ile gerçekleştirilmesi,
Millî Savunma Sanayii ve gemi inşa sanayi sektörlerinin imkân ve yeteneklerinin kullanılması ve geliştirilmesi, gerektiğinde proje
bütününde meydana gelebilecek zafiyetlerin
giderilmesine katkı sağlanması hedeflenmiş ve
gelinmiş olan noktaya kadar bu hedeflerden
sapılmadan faaliyetler yürütülmüştür.
SSM ve STM arasında imzalanan Sözleşme
öncesinde STM tarafından yapılan çalışmalar
ile STM’nin sözleşme kapsamında sorumlu olduğu malzeme/sistemlerden 66 adedinin ve
tüm hizmet kalemlerinin [12 adet] yurt içinden
tedarik edilebileceği ön görülmüş ve sözleşmeye bu şekilde yansıtılmıştır.
Sözleşmenin imzalanması sonrasında tedarik ile ilgili çalışmalar süresince sistem/malzeme tedariklerinde yerlileştirme gayretlerine
devam edilerek, sözleşmede belirlenen yurt içi
malzeme/sistem tedariklerine ilâve olarak yurt
dışı statüsünde olan; dizel jeneratör setleri,
27 Eylül 2011 tarihinde, Preveze Deniz Zaferi’nin 473ncü yılında bir zafere daha
imza atan Türk Deniz Kuvvetleri Millî Gemi [MilGem] Projesinin ilk gemisi TCG
Heybeliada [F-511]’yı hizmete alarak Donanma Komutanlığı kuruluşuna dâhil
etmiştir. STM, Türkiye’nin bir prestij projesi olan MilGem Projesi’nde üstlenmiş
olduğu sorumluluklardan duyduğu gurur ile, aynı gün denize indirilen ikinci gemi
Büyükada [F-512]’nın inşasında da üstlenmiş olduğu görevleri en iyi şekilde
yerine getirmek üzere çalışmalarını gayret ve heyecan içerisinde sürdürmektedir.
S
AVUNMA Sanayii Müsteşarlığı [SSM] ve
Deniz
Kuvvetleri
Komutanlığı
[DzKK]’nın ortaya koyduğu büyük vizyon ve
kararlı tutum ile gerçekleşen ve Türkiye’nin
millî imkânları azamî oranda kullanılarak dizayn ve inşa edilmesini öngeren MilGem Projesi, son yılların en önemli savunma
projelerinden birisidir. MilGem Projesi ile Türkiye’de ilk defa olarak günümüz teknolojisine
uygun, yüksek standartlara sahip, karmaşık bir
su üstü harp gemisinin dizayn ve entegrasyonu
yerli sanayinin desteği ile DzKK tarafından millî
imkânlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
STM, Savunma Sanayii İcra Komitesi
[SSİK]’nin 22 Haziran 2005 tarihli kararı ile;
yardımcı makine, alt-teçhizat ve hizmetlerin
tedarik sorumluluğunu üstlenerek MilGem
Projesi’nde yer almıştır. 2005 yılında teşkil edilen çekirdek kadro ile yoğun olarak çalışmalara başlanılmış ve SSM ile 13 Nisan 2006
tarihinde Birinci Gemi Heybeliada için ‘MilGem Projesi Prototip Gemi Dizayn Hizmetleri
ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi’, 25 Haziran
2009 tarihinde ise revize edilerek ikinci gemi
Büyükada’yı da kapsayacak şekilde ‘MilGem
Projesi Prototip Gemi ve İkinci Gemi Dizayn
Hizmetleri ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi’
imzalanmıştır.
Sözleşme kapsamında STM’ye verilen sorumluluklar; gemi dizaynı, klaslama hizmetleri, model deneyleri, gemi savaş sistemleri ve
ana-tahrik sistemi hariç;
! Diğer sistemlerin,
! Geminin inşasında kullanılacak
inşa/donatım malzemelerinin, ve
! Geminin inşası süresince ihtiyaç duyulacak, tüm hizmetlerin,
sağlanması şeklinde belirlenmiştir.
TCG Heybeliada, adını aldığı Heybeliada’nın önünde
tecrübe seyrinde [üstte], Cumhurbaşkanı Abdullah
GÜL ve Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, köprüüstünde seyir sistemleri ile ilgili bilgi alıyorlar
[Fotoğraflar: DzKK].
30
STM
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
konverterler, kablolar, nitrojen sıkıştırılmış gaz
sistemi gibi sekiz adet sistem tedariki de yurt
içinden sağlanmıştır.
MilGem Projesinde üstlenilen plâtform
inşa ve donatım malzemelerinin tedarik faaliyetlerinde;
! DzKK Dizayn Proje Ofisi tarafından
gönderilen şartnameye uygun ürün tedariki
için ilgili firmaların belirlenmesi ve teklife
çağrı dosyalarının gönderilmesi,
! Konu ile ilgilenen firmalar ile toplantı
yapılarak teknik isterler ve standartlar konusunda detay bilgi verilmesi,
! Tekliflerin alınması,
! İsterleri sağlayan firma tekliflerinde iyileştirmeye açık/soru işareti olan konularda
toplantı ve değerlendirmeler yapılması,
! Aday firmaların teknik tekliflerinin
DzKK ile paylaşımı ve teknik değerlendirme
toplantısı yapılması,
! Aday firmalarda kalite denetlemesi yapılması,
! Belirlenen aday firma ile sözleşme görüşmesi yapılması ve sözleşme imzalanması,
! Üretim dönemi denetlemeleri yapılması, dokümantasyon ve sertifikalandırma ile
ilgili süreçlerin tamamlanması ve destek verilmesi,
! Firma tarafından DzKK ve STM desteği
ile hazırlanan fabrika kabul test prosedürüne
uygun olarak Fabrika Kabul Testlerinin [FAT]
icrası ve sonrasında tersaneye sevk edilmesi,
! Montaja kadar olan sürede gerekli ise
idame ve bakımların yapılması,
! Montaj ve çalıştırma öncesi testler icra
edilmesi,
! Test prosedürüne uygun olarak Liman
Kabul Testleri yapılması [HAT],
! Test prosedürüne uygun olarak Seyir
Kabul Testleri yapılması [SAT],
! Garanti dönemi süresince olası sorunlara müdahale edilmesi,
hususlarını kapsayan uzun ve ticarî gemi inşa
sektörünün aşina olmadığı bir süreç yaşanmaktadır.
Proje başlangıcındaki yıllarda ticarî gemi
inşa sektöründeki canlılık, MilGem Projesi
için tedarik edilecek olan birçok malzemenin
rafta hazır ürün olmaması ve gemide bulunacak birçok önemli alt-sistem, cihaz ve malzemenin MilGem Projesi için geliştirilmesi
ihtiyacının yanı sıra yukarıda belirtilen tedarik sürecindeki işlemlerin karmaşıklığı ve
uzun süreleri kapsaması nedeniyle başlangıçta birçok firma projeye girme konusunda
isteksiz davranmıştır.
Firmalar ile yapılan görüşmeler ile projenin önemi anlatılmış, projede yer almalarıyla
ulaşacakları bilgi birikimi ve ürün standartları
ile uluslar arası pazarda rekabet şansı elde
edebilecekleri kendilerine açıklanarak Projede
yer almaları konusunda cesaretlendirilmişler-
31
MilGem Projesinde Erdemir Demir Çelik Fabrikaları
ve Özkan Demir Çelik tarafından üretilen yüksek
mukavemetli çelik saç ve özel profil kullanılmıştır.
Geminin en kritik yardımcı sistemlerinden birisi
durumunda olan dümen makinası ve donanımı özel
sektör firmaları Data ve Gürdesan tarafından askerî
standartlara uygun olarak dizayn ve imal edilmiştir
[altta] [Fotoğraflar: B. KUTLUHAN/S&H]
dir. Proje kapsamında üstlenilen sorumlulukların yerine getirilebilmesi maksadıyla 300’e
yakın firma ile görüşmeler sürdürülmüş ve
teklif alınmıştır. Bu çalışmalara bir kaç örnek
verilmesi gerekirse; gemi elektrik dizayn hizmeti alımı için 12 firma ile görüşmeler sürdürülmüş, üç firmadan şartnameye uygun teklif
alınmış, Entegre Plâtform Kontrol ve İzleme
Sistemi için 17 firma ile görüşmeler sürdürülmüş, altı firmadan şartnameye uygun teklif
alınmış ve şartname isterlerini en iyi karşılayan firmalar ile sözleşme imzalanmıştır.
MilGem Projesinde bugün gelinen durum
itibarıyla gemi inşa ve donatımında kullanılan
malzeme, cihaz ve sistemler değer olarak %65
oranında yerli sanayi imkânları ile karşılanmıştır. Bu oran kalem bazında %80 dolaylarındadır. Küçük boyutlu alımlar için 212 firma
ile çalışmalar yürütülmekte, hizmet ve materyal tedariki konusunda özel sektör sanayiinde
toplam 70’e yakın firma ile ana sözleşme yapılmış ve 8.774 kalem malzeme tedarik edilmiştir. Hizmet ve materyal tedarik
sözleşmelerinin her biri için; sözleşme öncesinde ve sonrasında sürdürülen geliştirme, dizayn ve üretim çalışmaları bu yazıya
sığamayacak birer öykü niteliğindedir, dolayısıyla burada sadece bir kaç örnek verilmesi ile
yetinilecektir. Projede yer alan bütün firmalar,
standartları DzKK tarafından belirlenen ürünleri istenilen askerî standartlarda teslim edebilmek üzere; yoğun mühendislik faaliyetleri
yürüterek istenilen cihaz/sistemi dizayn etmişler, süreç içerisinde iyileştirme faaliyetleri
ile ürünlerini geliştirmişlerdir. TCG Heybeliada [F- 511]’nın Projenin önem ve özelliğine
uygun sistem/cihazlar ile donatımı firmaların
özverili çalışmaları ile sağlanmıştır.
Bir harp gemisinin inşasında kullanılan temel malzeme
kalemi çelik saç ve
profildir. Türkiyede
ilk defa MilGem Projesinde muharip sınıf
bir savaş gemisinin
tekne inşasında tamamen yerli üretim
çelik saç ve profil
kullanılmaktadır. Bu
maksatla
Erdemir
Demir Çelik Fabrikaları ve Özkan Demir
Çelik firması tarafından üretilen yüksek
MilGem: Bir Prestij Projesi!
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
mukavemetli çelik saç ve özel profil kullanılmıştır. İstenen özelliklere sahip yüksek mukavemetli çelik saç levha ihtiyacının, yeni
hizmete giren haddehanesinde, üretim kapasitesine oranla çok düşük bir miktar olmasına
rağmen, zaman plânına uygun olarak üretilmesi konusunda ERDEMİR’in gösterdiği duyarlılığı belirtmek gerekir. Kullanılan çelik saç
ve profilin, geminin inşasında nispeten düşük
değerde bir maliyet kalemi olduğu düşünülebilir, ancak çeliğin gemi inşası için stratejik
önemi olan temel bir malzeme kalemi olduğu
dikkatten kaçırılmaması gereken bir konudur.
Geminin en kritik yardımcı sistemlerinden
birisi durumunda olan dümen makinası ve donanımı özel sektör firmaları Data ve Gürdesan
tarafından askerî standartlara uygun olarak dizayn ve imal edilmiştir. Yine geminin en
önemli yardımcı sistemlerinden olan ve gemide 2.000kW’dan büyük bir elektrik gücünün kontrolünü ve dağıtımını sağlayan
elektrik tevzi tabloları Anel firması tarafından
askerî standartlara uygun olarak dizayn ve
imal edilmiş, testlere tâbi tutulmuştur. Gemide
kullanılan kaportalar Özmak firması tarafından, Türkiye’de ilk defa askerî standartlara
uygun olarak üretilmiş, sızdırmazlık ve yangın
ile ilgili bir dizi teste tâbi tutulmuştur. Bunlar
özel sektör sanayicisi ile birlikte yapılan çalışmalardan sadece bir kaç örnektir.
Bu noktada belirtilmesi gereken bir diğer
husus ise, daha önce gemi inşası ve donatımı
ile ilgili hiç ürünü olmayan bazı sanayicilerimizin ilk defa MilGem Projesi ile gemi inşa sanayiine girmiş olmasıdır. Bunlara örnek
olarak, gemideki şok ve titreşim sönümlendirici elemanları geliştiren ve üreten Tekno-Kauçuk firması, torpido kapaklarını ilk defa
Türkiye’de geliştiren ve üreten Meg Gemi firması verilebilir.
SSM’nın DzKK ile müştereken gerçekleştirdiği yoğun çalışmalar ve gösterilen kararlı
tutum sonucunda 10 Nisan 2004 tarihinde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyurularak başlayan MilGem Projesi, o tarihte
öngörülen zamanda [2011 yılı] başarı ile ta-
Yurt dışı emsallerinin yarı maliyetinde
tamamlanarak,
tüm dünyaya örnek olmuş ve Türkiye, harp
gemisi inşa eden sınırlı sayıda ülke arasında
yer almıştır.
Bunun yanı sıra, Proje süreci içerisinde
Askerî Gemi İnşa sektöründe sanayileşme
adına büyük kazanımlar elde edilmiş, önemli
bir bilgi birikimi oluşturulmuş, ulaşılan standartlar ve ürün yelpazesi ile uluslar arası piyasalarda rekabet edilebilir hâle gelinmiştir.
Bütün bu sonuçları ile değerlendirildiğinde, MilGem Projesi dünyada emsali çok az
olan, Türk Denizciliği adına gurur duyulacak
bir prestij projesidir.
TCG Heybeliada [F-511]’nın denizlerimizde bayrak göstermeye başladığı şu günlerde STM, MilGem Projesinde üstlenmiş
olduğu sorumlulukları; oluşturduğu deneyimli kadrosu ile Projenin başlangıcında çok
kısıtlı verilere dayanarak öngördüğü bütçesi
içerisinde, istenilen standartlarda, zaman plânına uygun olarak azamî yerli katkı ile gerçekleştirmenin gururunu yaşamaktadır.
Mevcut kadromuz ile elde ettiğimiz deneyim
ve bilgi birikimini Büyükada [F-512]’nın inşasında ve Deniz Kuvvetlerinin önümüzdeki
dönem projelerinde de hizmete sunmak
üzere çalışmalara devam edilmektedir S&H
!
Aselsan tarafından tasarlanan 76mm Top Atış
Kontrol Sistemi [TAKS] ile ülkemizde ilk kez bir atış
kontrol yazılımı geliştirilmiş ve geliştirilen bu sistem
önce Konya/Karapınar’daki atış poligonunda,
ardından da G-Sınıfı bir firkateynde başarı ile test
edilerek TCG Heybeliada üzerine uyarlanmıştır. Üstte
sağda SHM’nde yer alan 76mm Top Atış Kontrol
Operatörü Konsolu, üstte solda, ön planda ilk kez
TCG Heybeliada üzerinde kullanılan Sea Sentor
TKAS’ne ait 8 hücreli sahte hedef lançeri ve arka
planda 12.7 STAMP tareti, altta ise Mk46 ve Mk54
torpidolarının atılabildiği 2 kovanlı Mk32 torpido
lançeri görülüyor [Fotoğraflar: İ. SÜNNETCİ/S&H].
mamlanarak, TCG Heybeliada [F-511] Donanma Komutanlığına katılmıştır. Türkiye’de
ilk kez uygulanan bir proje modeli ile; geminin tasarım, inşa, sistem entegrasyonu, performans sorumluluğu, bu konudaki bilgi
birikimi ve deneyiminden azamî istifade edilecek şekilde DzKK’na verilmiş, dizayn ve inşa
faaliyetleri için gerekli sistem, malzeme ve hizmetlerin tedarik sorumluluğu STM tarafından
üstlenilmiştir. Deniz Kuvvetlerinin sahip olduğu bilgi ve tecrübenin yanı sıra Türkiye’nin
ilgili sanayi potansiyelinin en yoğun ve gerçekçi oranda kullanıldığı ve sanayinin teknoloji anlamında gelişmesini destekleyen
MilGem Projesi;
! Plânlandığı süre içerisinde,
! İstenilen performans değerlerinde,
! %65 gibi bir yerlilik oranında,
32
Bora KUTLUHAN
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
1990’lı yılların başlarından itibaren fikrî
hazırlığı oluşturulan ‘korvet’ konseptinin,
Türk Deniz Kuvvetleri’nde hayata geçirilme
aşamasına 1996 yılında gelindi. Kavramsal
çalışmaları tamamlanan proje, başlangıcından
itibaren bir ‘Millî Gemi’ olarak tanımlanmış ve
1997-2006 On Yıllık Tedarik Plânına [OYTeP]
bu tanımlama ile dâhil edilmiştir.
Bir Milli Gemi Hikayesi…
[“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!]
33
B
AŞLANGICINDA bir Denizaltı Savunma Harbi ve Karakol Gemisi olarak ele alınan ‘Milli Gemi [MilGem]’ Projesi
sonucunda ortaya çıkacak platformların,
Ege’de yıllardır keşif karakol görevini yapmakta olan ‘Hisar’ Sınıfı gemilerin yerini alması hedeflenmekteydi.
Bu nedenle gemilerin 1.200-1.500 ton arasında bir büyüklüğe sahip olması planlanmaktaydı. 2ooo yılında proje Savunma Sanayii
Müsteşarlığı [SSM] tarafından üstlenildi ve Savunma Sanayii İcra Komitesi [SSİK]’nin 15
Şubat 2ooo tarihli toplantısında ihaleye çıkılması kararlaştırıldı.
Firmalara 2 Ocak 2oo1 tarihine kadar verilen süre sonucunda SSM’na intikal eden iki
adet teklifin tâbi tutulacağı işlem, MilGem İstişare Kurulunda görüşüldü. Ancak birisinin geTCG Heybeliada’nın ilk kaynağı yapılıyor [üstte], 26
Temmuz ‘o5. MilGem Proje Ofisi [MPO]’ne ilk
ziyaretimiz sırasında projede görev alan mühendisler
ile birlikte [altta], 16 Ekim ‘o5 [Fotoğraflar: S&H
Arşiv].
yapıyordu. Bu toplantıda, ‘Örnektip MilGem’in, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı [DzKK]
İstanbul Tersanesinde inşa edilmesi, diğer 11
geminin ise özel sektör tersanelerinde inşası
yönünde bir irade beyanı olmuştur. Bu toplantıya dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı
Ora. Özden ÖRNEK, Kurmay Başkanı Kora.
Uğur YİĞİT, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad
BAYAR ve DzKK ile SSM’nın diğer yetkilileri
ile birlikte geniş bir sanayici ve basın mensubu
katıldı.
Toplantıda Projenin Türk yerli sanayisine
açılması aşamasına gelindiğini ifade eden ve
yeni konseptin tanıtımını yapan SSM Murad
BAYAR, konuşmasında şunları vurgulamıştı:
“Ben bugünü, müsaade ederseniz, tarihi
bir gün olarak tanımlamak istiyorum. Bundan
sonra herkesin de bunun bilincinde olması gerekiyor, sanayicilerimiz olsun, basın mensuplarımız olsun, Silahlı Kuvvetler mensupları
olsun ve tüm katılanlar için. Neden tarihi bir
gün diyorum, onu biraz açıklamak istiyorum.
Birincisi, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı
çici Teminat Mektubu vermemesi, diğerinin
ise verdiği Teminat Mektubu uygun bulunmadığından, 2oo2 yılında ihale sonuçsuz kaldı.
MilGem Projesinin Hayata
Geçirilmesi
Bu yazımızda sizlere, 27 Eylül 2011 tarihinde Donanmamıza teslim edilen TCG Heybeliada [F-511]’nın bu aşamaya gelene kadar
geçirdiği bazı safhaları anımsatmak istiyoruz.
Bizler, Savunma ve Havacılık Dergisi olarak
MilGem Projesini ve sınıfının ilk gemisi olan
TCG Heybeliada [F-511]’nın oluşum sürecini
mümkün olduğu kadar yakından ve büyük bir
heyecan ile takip ettik.
2oo2 yılında sonuçsuz kalan MilGem ihale
çalışması, aynı yıl Türkiye’de meydana gelen
ekonomik kriz nedeni ile ertelendi. 2oo2-2oo4
yılları arası, MilGem Projesinin yeni bir yaklaşımla ele alındığı bir dönem oldu.
10 Haziran 2oo4 tarihinde TüBiTAK’ın Ankara’da yer alan Merkezindeki konferans salonu tarihi bir toplantıya ev sahipliği
34
Bora KUTLUHAN
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Türk ve yabancı yüklenici ve altyüklenicilerin projeye verdikleri
önem ve hassasiyet ile TCG Heybeliada tam zamanında tamamlandı ve teslim edildi.
MPO’ne bir ziyaretimizde
Heybeliada’nın denize indirilişi için
kalan 677 Günü gösteren geri sayım
cihazı [yanda]. Tersaneyi ikinci
ziyaretimizde, altta Heybeliada,
cüssesini ortaya çıkarmaya başlamıştı,
24 Nisan ‘o8.
bugün burada, bu toplantıya önderlik ediyor ve diyor ki, bir ana
savunma sistemini, bir ana harp
sistemini, ben bugün sanayiye açıyorum diyor. Şimdi bu tür toplantılar daha önce oldu. Ama bu proje
somut bir projedir. Arkasında İcra
Komitesi kararı var, net bir harekât
ihtiyacı var ve finansmanı plânlanmış bir projedir. Biz bu projeye
bugün başlıyoruz.”
O dönemde SSM Deniz Araçları Şube Müdürü olan Levent
NEHİR ise katılımcılara proje ile ilgili olarak şu bilgileri vermiştir:
“… MilGem ihalesinin 2oo2 yılında olumsuz sonuçlanmasını müteakiben MilGem Tedarik Modeli yeniden gözden geçirilmiş ve
MilGem Projesinin Millîlik vasfını artırmak
maksadıyla, finansmanın olabildiğince yerli
kaynaklardan karşılanması da göz önüne alınarak, yerli dizayn bir örnektip geminin maksimum yerli katkı ile Türkiye’de inşasını
öngören bir model geliştirilmiştir.
Bu bağlamda, örnek geminin dizayn, inşa
ve performans sorumluluğu DzKK İstanbul
Tersanesine ait olacaktır.
MilGem Projesinin birinci gemisi olacak
örnektip geminin, dizayn ve İstanbul Tersanesi Komutanlığında inşası dâhil yedi yıl, müteakip 11 geminin inşasının da, gemileri inşa
etmeye talip olacaklar arasından ihaleyle belirlenecek yerli özel sektör tersanesinin imkân
ve kabiliyetine bağlı olarak 7.5-12 yılda gerçekleştirilmesi tahmin edilmektedir.
Örnektip Milli Gemi’nin dizayn ve inşasını
gerçekleştirmek üzere İstanbul Tersanesi bünyesinde teşkil edilen ‘MilGem Proje Ofisi
[MPO]’, 12 Mart 2oo4 tarihinde faaliyete geçmiştir.
35
MilGem, korvet tipi bir gemi olup
teknik bazı özellikleri şunlardır:
! Gemi boyu 95 m, deplasmanı 1.700t
civarında.
! Maksimum sürati 27kt, azamî devamlı
sürati 25kt.
! Mürettebat sayısı 80.
Gemi, ağır deniz koşullarında görev kabiliyeti ve 10 tonluk bir helikopterin iniş-kalkış
yapabileceği helikopter platformuna sahip
olacak, ayrıca görev ihtiyaçlarını karşılayacak
günümüz teknolojisine sahip gelişmiş silâh,
komuta-kontrol, sensor ve elektronik sistemler ile donatılacaktır.
Uzaktan tespit/teşhis imkânlarının azaltılması ve güdümlü mermi, mayın gibi silâhlardan etkilenme ihtimalini en aza indirmek
maksadıyla gemi;
! Radar kesit alanı,
! Kızılötesi iz,
! Akustik iz ve manyetik iz
azaltıcı teknolojiler kullanılarak dizayn ve inşa
edilecektir.”
Toplantıda ortaya konulan bu irade aynen
devam etti ve tüm tarafların, yani DzKK, SSM,
İlk Kaynak
TCG Heybeliada [F-511]’nın ilk
kaynağı 26 Temmuz ‘o5’te İstanbul
Tersanesi Komutanlığı [Pendik]’nda Gemi Teslim, Kızağa
Koyma, Denize İndirme, törenleri
içerisinde gerçekleştirildi.
Törende dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER, dönemin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanı Bülent ARINÇ,
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, ve dönemin; Genelkurmay
Başkanı Org. Hilmi ÖZKÖK, Millî
Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL
ve Kuvvet Komutanları ile SSM
Murad BAYAR ve çok sayıda üst düzey sivil ve
askerî yetkili de hazır bulunmuştur.
Dönemin DzKK Ora. Özden ÖRNEK törende yaptığı konuşmada: “… ülkemizin gemi
inşa konusundaki tüm potansiyelini kullanarak,
en fazla ulusal katkı oranı ile millî bir karakol
gemisinin dizayn ve inşa edilmesi yönünde gösterdiğimiz çabalarımız ilk meyvesini vermiştir.
Bu mutlu sonuç, biraz sonra Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilk kaynağı yapılacak olan
MilGem Projesinin ilk gemisi olan Heybeliada’dır,” demiş ve MilGem Projesi hayata geçirildikten sonra yurt içinde ve yurt dışında Deniz
Kuvvetlerimizin ve Türk Sanayicisi ile Araştırma
Merkezlerinin MilGem Projesini gerçekleştirebilecek bilgi ve alt-yapıya sahip olmadığı, bu projenin millî olanaklar ile gerçekleştirilmesinin
mümkün olamayacağı şeklinde haksız iddiaların ortaya atıldığını ifade etmiştir.
Bu iddiaları asılsız çıkaran gelişmelere de
değinmiş ve geminin ulusal bir tasarıma sahip
olacağını belirtmiştir.
Yapılan konuşmaların ardından geminin
ilk kaynağı zamanın Cumhurbaşkanı SEZER
tarafından yapıldı.
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!]
miz MilGem Projesi ile ortaya konulan hedefleri yakaladığında, dünya pazarına muharip
gemi ihraç edebilen ülkeler arasına girecek,
nitelikli, maliyet-etkin mühendislik ve işçilik
ile yerli üretim oranındaki artış ve ArGe faaliyetlerine paralel olarak bu pazarda hızla ilerleyerek, harp gemisi inşasında en iyilerin
arasında hak ettiği yeri alacaktır.”
Bugün gerçekten birçok dost ve müttefik
ülkenin TCG Heybeliada’ya gösterdikleri ilgi
bu öngörünün gerçek olacağı izlenimini vermektedir.
MPO’ni ziyaretimiz sırasında TCG Heybeliada’nın denize inişine kalan gün sayısını gösteren sayaç dikkatimizi çekmişti. Bu sayaç
mutlaka bu projede çalışanları motive eden
unsurlardan biri olmuştur. Ama esas motivasyonu; çeşitli iç ve dış çevrelerden gelen
olumlu katkılar olduğu kadar, olumsuz eleştirilerin de yarattığı kanaatini taşımaktayız.
Bu törende dağıtılan broşürde geminin
2ooo ton olacağı ifade edilmekteydi. Başlangıcı 12oo-15oot olarak yola çıkılan gemi, önce
17oo tona, bu aşamada da 2ooo tona çıkmış
bulunmaktaydı.
Diğer bazı özellikler de değişmişti. Örneğin 95 m olan boy 99 m’ye, 27kt olan azamî
sürat 29kt’a çıkarılmıştı.
İstanbul Tersanesi
Komutanlığını ve MilGem
Proje Ofisini ilk Ziyaret
Savunma ve Havacılık Dergisi olarak MilGem Proje Ofisi [MPO] tarafından davet edildik. 16 Ekim ‘o5’te MPO’nin uhdesinde
kurulduğu DzKK İstanbul Tersanesi Komutanı
Tuğamiral İsmail DEMİREL ile makamında detaylı bir söyleşi yapma fırsatı bulduk. MPO’ni
gezdik ve MPO Müdürü Dz. Y. Müh. Alb.
Ahmet ÇAKIR’dan bir brifing aldık.
Bu brifing sonrası ofisi gezimiz esnasında,
çalışan tüm mühendislerde bu Projeye olan
inançlarını gördük. Tuğa. DEMİREL o söyleşimizde şu hususa vurgu yapmıştı:
“Yayınlanan araştırmalar, önümüzdeki 15
yıllık dönemde dünya üzerinde deniz kuvvetleri olduğu bilinen 162 ülkenin, ABD$27o Milyar seviyesinde çeşitli boyut, tip ve
özelliklerde gemiden/deniz vasıtasından oluşan talepleri olacağını göstermektedir. Bu ihtiyacı
karşılayabilecek,
yani
deniz
kuvvetlerinin ihtiyacı olan bu gemi/deniz sistemlerinin tasarım ve inşasını yapabilecek
ülke sayısı 20’den
fazla değildir. Ülke-
MilGem Projesi ile İlgili
Olarak İmzalanan
Sözleşmeler ve Bazı
Kilometre Taşları
2oo4 TüBiTAK toplantısı sonrasında MilGem Projesinin başarılabilmesi için beş yıl
içinde bir çok sözleşmenin imzalandığına
tanık olduk. Bunlardan bazılarını sıralayarak
bu zorlu süreci anımsayalım:
Heybeliada, 27 Eylül
‘o8’de denize indirildi
[altta ve yanda], aynı
törende Büyükada’nın
da ilk kaynağı yapıldı
[üstte].
36
Bora KUTLUHAN
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
Tamamen Milli olarak üretilen Sonar’ın
Transdüserleri gemiye monte ediliyor [üstte], geminin
tüm sistem tasarımını gösteren bir bilgisayar çalışması
[altta].
Kızılötesi İz Tahmini ve Yönetim
Sistemleri
Kızılötesi [IR] İz Tahmin çalışmalarının yapılmasının ve tamamen yerli imkânlar ile geliştirilmesinin plânlandığı ve ‘Gerçek Zamanlı
IR İz Yönetim Sistemi’nin dizayn edilerek, üretim, test ve entegrasyon faaliyetlerinin yürütülmesinin amaçlandığı proje Ana Yüklenici
olarak seçilen TüBiTAK-UEKAE ile 23 Haziran
‘o5 tarihinde imzalanmıştır.
Form Optimizasyonu
Form Optimizasyonu ve Modelleme sözleşmesi 4 Temmuz ‘o5’te İstanbul Teknik Üniversitesi ile imzalandı.
Elektromanyetik Uyumluluk ve
Etkileşimin Azaltılması
Gemide kullanılacak elektrik, elektronik
ve elektromekanik teçhizat/alt-sistemin temini
ve gemiye entegrasyonu sırasında EMI/EMC
[ElectroMagnetic Interference/ElectroMagnetic Compatibility] açısından gerekli modelleme, analiz, uygulama, test, ölçüm,
değerlendirme ve iyileştirme faaliyetlerinin
yürütülmesinin amaçlandığı sözleşme Ana
Yüklenici TüBiTAK-UEKAE ile 13 Temmuz ‘o5
tarihinde imzalanmıştır.
TB-SH 05 Sualtı Telefonu Üretim ve
Entegrasyonu
TCG Heybeliada’da kullanılacak Sualtı Telefonunun tasarım, üretim, test ve gemiye ens-
37
talasyon/entegrasyon faaliyetlerini kapsamakta olan proje, Ana Yüklenici TüBiTAKMAM ile 14 Temmuz ‘o5 tarihinde
imzalanmıştır.
Gemi Klaslanma
Prototip geminin klaslanması sözleşmesi
26 Ağustos ‘o5’te, Türk Loydu ile imzalandı.
‘DeGaussing’ Sistemi Üretimi ve
Entegrasyonu
Degaussing [D/G] Sistemi’nin üretimi ve
gemiye entegrasyonu ile MilGem’de oluşan
elektromanyetik alanların vektörel olarak ortadan kaldırılmasının amaçlandığı projenin
sözleşmesi Ana-Yüklenici TüBiTAK-MAM ile
5 Aralık ‘o5 tarihinde imzalamıştır.
1nci Paket Tedarik ve Top Atış Kontrol
Sistemi
14 Nisan ‘o6’da SSM’nda gerçekleştirilen
imza töreni kapsamında STM ile 1nci Paket
Tedarik, Aselsan ile Top Atış Kontrol Sistemi
sözleşmeleri imzalanmıştır. Tedarik sözleşmesi ile MilGem Projesi daha güvenilir bir takvime bağlanmış oldu. Top Atış Kontrol sistemi
ise geminin 76mm topunun atış kontrolunu
sağlamaktadır. İmza töreninde hazır bulunan
dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora.
Yener KARAHANOĞLU, şunları söylemişti:
“MilGem’in inşası bizim bir rüyamızdı.
Deniz Kuvvetlerinin bir rüyasıydı. Bunu gerçekleştirmek için de bütün arkadaşlar ellerinden gelen her türlü gayreti gösterdiler,
göstermektedirler. Bizim hedefimiz, kendi dizayn ettiğimiz gemiyi azamî yerli katkı payı
kullanarak inşa etmektir. Biz bu hedefimizden
hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bu hedefe
ulaşmamızı, maalesef içte ve dışta, engellemek
isteyen birtakım gruplar var. Ama onlarla da
sonuna kadar mücadele edeceğiz ve biz bu
gemiyi yapacağız. Bunu bütün dünya âlem biliyor. Ben bir kere daha burada herkesin huzurunda söylemek istiyorum. Bu gemi
nihayetinde olacaktır. Belki ben görmeyeceğim, belki burada oturan arkadaşlar da görmeyecek, ama bu gemi olacaktır. Pervanesini
çevirip, topunu, güdümlü mermisini attığı
zaman hepimiz herhalde onunla gurur duyacağız.”
Ora. KARAHANOĞLU da geminin teslimini gördü ve hepimiz de gurur duyduk.
Geminin İnşasına Fiilen
Başlanılması
22 Ocak 2oo7
Ana Tahrik Sistemi [ATS]
Prototip Gemi ATS Tedarik Projesi kapsamında 14 Aralık ‘o5’te bir Teklife Çağrı Dosyası
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
[TÇD] yayımlanmış ve 27 Nisan ‘o6 tarihinde ilgili firmalar tekliflerini SSM’na iletmiştir.
Tekliflerin değerlendirilmesi neticesinde
17 Ekim ‘o6 günü firma seçimi yapılmış ve
MTU Motor Türbin Sanayi firmasıyla sözleşme
görüşmelerine başlanmıştır. Beş ay süren müzakereler, 23 Mart ‘o7 tarihinde atılan imzalarla
noktalanmıştır.
ATS; Kombine Dizel ve Gaz [CoDAG] konfigürasyonunda olacak ve iki adet dizel motor,
bir adet gaz türbini, bir adet devir düşürücü
dişli, iki adet şaft ve iki adet pervaneden [CPP]
oluşmakta. Toplam 31MW gücünde olacak
ATS’nin gemiye sağlayacağı itki kuvveti ise
1.397 kn olarak açıklandı. Bu sayede TCG
Heybeliada’nın intikal sürati 15kt, azamî sürati
ise 29+ kt olarak gerçekleşecek ve gemi 3.500
deniz millik bir harekât siasına sahip olacak.
Dizel motorların her biri 4.320 kW güç
üreten MTU 16V595TE90 tipinde, GE LM2500
tipi gaz türbini ise 23.000 kW güç kapasitesine
sahip. Renk ürünü ve toplam ağırlığı 133t olan
devir düşürücü dişli ise 31.640 kW toplam
güce ve gaz türbin devrede iken 220rpm, dizeller devrede iken 135rpm şaft devrine sahip
olacak. Geminin en önemli alt-sistemlerinden
birisi olarak tanımlanan ATS’nde kullanılacak
Escher Wyss model şaft ve pervane [CPP] donanımında, beş kanatçıklı pervanenin çapı
3.8m, toplam şaft boyu ise yaklaşık 30m.
Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!]
günü, 23 Mayıs’ta imzalandı. Proje kapsamında; radarlar, sonarlar, elektronik harp üniteleri, seyrüsefer sistemleri, uydu dâhil tüm
haberleşme, top, güdümlü mermi ve torpido
silâh sistemleri bulunmaktadır.
Sözleşmeyi; Dönemin Deniz Kuvvetleri
Komutanı Ora. Yener KARAHANOĞLU, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad BAYAR, dönemin Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Engin
ALAN, Aselsan Genel Müdürü Cengiz ERGENEMAN, dönemin Havelsan Yönetim Kurulu
Başkanı Hayrettin UZUN [şimdi Türk Silâhlı
Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı-TSKGV Başkanı] ve Havelsan Genel Müdürü Faruk A.
YARMAN imzaladılar.
Savaş Yönetim Sistemi, bir savaş gemisinin beyni ve sinir sistemlerini oluşturmaktadır,
diyebiliriz. Bu sistem olmaksızın, bir savaş gemisi, bir bütün olarak savaşamaz.
Gemi denize indikten sonra sistem entegrasyonu ve
donatımı sırasında yaptığımız bir ziyarette MPO
Müdürü Alb. Ahmet ÇAKIR [beyaz baretli, şimdi
Tuğamiral rütbesi ile İstanbul Tersanesi Komutanı] ve
mühendisler ile birlikte [üstte solda], Türk işçisinin el
emeği, ulusal kaynaklardan elde edilmiş malzemeleri
gemiye monte ediyor [üstte sağda], 5 Kasım ‘o9.
2 ve 3ncü Paket Dizayn Hizmetleri ve
Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme ve
Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi
Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora.
Yener KARAHANOĞLU’nun da hazır bulunduğu törende 2 ve 3ncü Paket Dizayn Hizmetleri ve Plâtform İnşa ve Donatım Malzeme
ve Hizmetlerinin Tedarik Sözleşmesi STM ile
9 Nisan ‘o7’de imzalandı. Ora. KARAHANOĞLU o gün itibarıyla Projedeki yerli katkı
oranının %57’ye ulaştığının altını çizmişti.
Savaş Yönetim Sistemi
Millî yazılım olması amaçlanan Gemi
Savaş Yönetim Sistemi MilGem Projesinin en
önemli kısmını oluşturmaktaydı. Yapılan uzun
görüşmeler sonunda bu sözleşme AselsanHavelsan iş ortaklığı ile IDEF ‘o7 Fuarının 2nci
Torpido Korunma Sistemi
Gemiyi düşman torpido saldırılarından koruyacak ‘soft-kill’ tipi bir torpido savunma sisteminin tedarikine yönelik olarak çok katılımlı
bir rekabet ortamında yürütülen çalışmalar,
Türk Deniz Kuvvetleri’nin deniz havacılığı kabiliyetini oluşturan SeaHawk helikopteri, TCG Heybeliada
güvertesindeki yerini alırken görülüyor [Fotoğraf: DzKK].
Millî Sonar Sistemi
MilGem için millî bir Sonar sisteminin sözleşmesi 12 Temmuz ‘o6’da imzalandı. Çalışma
üç bölümde gerçekleştirilmiştir. Gemi içi elektronik birimleri DzKK Araştırma Merkezi Komutanlığı [ArMerKom] tarafından Ay Sınıfı
denizaltılar için prototip olarak geliştirilen
Millî Pasif Sonar Sisteminden elde edilen tecrübe ile üretilmektedir. Sonarın deniz birimleri [transdüser dizini] TüBiTAK tarafından
geliştirilmiş ve üretilmiştir. Sonar Domu kompozit olarak üretilmiştir. Proje için plânlanan
Sualtı Akustik Laboratuvarı [SAL], 14 Mart
‘o8’de TüBiTAK MAM’da hizmete açılmıştır.
38
Bora KUTLUHAN
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
TCG Heybeliada’nın helikopter
pistinden ilginç bir görüntü, küçük
fotoğrafta ise iki yıl süren zorlu ve
yoğun testler sırasında gerçekleştirilen
RAM deneme atışı görülüyor
[Fotoğraflar: DzKK].
uzun süren bir inceleme sonucunda Ultra
Electronics ürünü Sea Sentor Torpido Karşı
Tedbirleri Sisteminin seçimi ile sonuçlanmıştır.
Kraliyet Donanmasında Sonar 217o olarak
bilinen Sea Sentor çözümü, gemiye yaklaşmakta olan torpidoları saptayıp yerini belirlemekte, sahip olduğu geniş torpido ve
torpidolarla başa çıkmak için hazırlanan taktik plân veri tabanı sayesinde gemi komutanına geminin torpidodan kaçınması için
uygulaması gereken manevraya ilişkin taktik
bilgi vermekte [grafikî olarak ekranda göstermekte] ve torpido tehdidini başka yöne yönlendiren veya ortadan kaldıran karşı-tedbir
kabiliyetlerini sağlamaktadır. Sözleşme 13
Ağustos ‘o7’de imzalanmıştır.
RIM-116 RAM Güdümlü Füze Silâh
Sistemi Tedariki
TCG Heybeliada için tüm hava hedeflerine karşı etkili savunma sistemi RIM-116 RAM
Güdümlü Füze Silâh Sistemi seçildi. 24 adetlik birinci grup RAM Güdümlü Füzenin tedarik
sözleşmesi 19 Aralık ‘o8’de imzalandı. İkinci
grup için ise sözleşme 2o Temmuz ‘o9 tari-
39
hinde imzalandı. İlk Mk-49 füze lançeri, Ekim
‘10’da TCG Heybeliada’ya yerleştirildi.
Heybeliada’nın İnşa
Faaliyetlerini Ziyaretimiz
İlk Türk Korveti Heybeliada’nın bloklar
hâlinde inşa edilişini ve bu blokların kızakta
birleştirilmesini Türk basınında görüntülemek
ilk olarak Savunma ve Havacılık Dergisine
nasip oldu. 24 Nisan ‘o8 tarihinde geminin
inşa edildiği İstanbul Tersanesi Komutanlığına
yaptığımız ziyarette, MPO Müdürü Dz. Y.
Müh. Alb. Ahmet ÇAKIR’ı ziyaretimiz sonrasında atölyeler ve kızaktaki gemide incelemeler ve çekimler yapma fırsatımız oldu.
Geminin tekne yapısını oluşturan 3o blokun çelik levhaları bu atölyelerde plazma tezgâhlarda kesiliyor, profiller ile birleştiriliyordu.
Geminin gövdesini meydana getiren yüksek
vasıflı çelik Ereğli Demir Çelik Fabrikası [ErTCG Heybeliada tasarımından itibaren 21nci Yüzyılın
bütün gereksinimlerini bünyesine almıştır.
Mürettebatın modern yaşam şartları için hiç bir
masraftan kaçınılmamıştır. Solda revir, sağda ise
dinlenme salonu görülüyor.
demir] tarafından özel olarak üretilmekteydi.
Piyasada belki de tek alıcısı olan bu özel DH36 çeliğini üretmek için Erdemir zaman zaman
kendi üretimine ara vermekte ve ebat olarak
da özel olan bu ürünü İstanbul Tersanesi Komutanlığına sağlamaktadır.
Misafirliğimiz sırasında geminin kıç üstü
blokunun yerleştirilmesi operasyonu yapıldı.
Diğer blokların inşaları da atölyelerde devam
etmekteydi. O gün geminin denize ineceği
günü hayal ederek İstanbul Tersanesinden ayrıldık.
Denize İniş
27 Eylül 2oo8 Preveze Deniz Zaferinin
47o’nci Yıl Dönümü idi. Ve hava o güne kadar
az görülecek kadar kötüydü. Rüzgârla birlikte
sicim gibi yağmur yağmaktaydı.
Mayın Avlama Gemilerinin altıncı ve sonuncusu olan TCG AKÇAY [M-270] ile birlikte
Heybeliada [F-511] da denizle buluşuyordu.
İstanbul Tersanesi Komutanlığının, Heybeliada’nın bulunduğu kızağın karşısına rastgelen misafir plâtformunun üzeri kapalı
olmasına rağmen yağmurdan kaçmak imkânsızdı.
Ama bütün olumsuz hava şartlarına rağmen Heybeliada işte karşımızda denize inmeye hazır bulunuyordu.
Törende, dönemin TBMM Başkanı Köksal
TOPTAN ile birlikte Başbakan Recep Tayyip
ERDOĞAN ve dönemin Genelkurmay Baş-
S AVUNMA VE H AVACILIK • M İL G EM Ö ZEL S AYISI
kanı Org. İlker BAŞBUĞ, Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL ile Kuvvet Komutanları
KKK Org. Işık KOŞANER, DzKK Ora. Metin
ATAÇ, HvKK Org. Aydoğan BABAOĞLU,
JGnK Org. Atila IŞIK ve kalabalık bir davetli
topluluğu yer almaktaydılar.
Ora. ATAÇ konuşmasında:
“Denize indireceğimiz Heybeliada’ya tarihî olma vasfını kazandıran en önemli özelliği, bu gemiyi Deniz Kuvvetleri
mühendislerinin dizayn etmiş olması ve azamî
yerli katkı payı ile -ki şu anda %7o’lere ulaştık, donatım sonunda %8o’lere ulaşacağımızı
umuyorum- inşa edilmiş olmasıdır. Bu başarı
ile dünyada ‘Harp Gemisi’ dizayn edebilen 15
ülke arasına girmiş oluyoruz. Bu geminin bu
hâle gelmesi hiç de kolay olmamıştır. Ben bu
hâle gelmesini adeta Kurtuluş Savaşı’nda imkânsızlıklar içinde savaşan ‘Çılgın Türkler’in
mücadelesine benzetiyorum. Çılgın Türkler’in
denizci torunları bu Projeyi gerçekleştirmeyi
başardılar. Kendilerini kutluyorum. İşte bu
gemi Türk mühendisinin, Türk işçisinin eseridir”, demiş ve “TCG Heybeliada 2o11 yılında
göreve hazır olacaktır”, diye ilave etmiştir.
Başbakan ERDOĞAN da konuşmasında:
“Savaş gemilerinin inşasıyla, tarih boyunca
sahip olduğumuz yeteneği yeniden canlandırmış oluyoruz. Denizcilikte bir dünya markası
olma yolunda ilerliyoruz”, dedi. “Denizlerimizde istediğimiz etkinlikte söz sahibi olabilmemiz için askerî gemi inşalarına ihtiyacımız
var”, diye devam eden ERDOĞAN, dünyada
söz sahibi olmanın yolunun denizcilikte söz
sahibi olmaktan geçtiğine vurgu yaptı.
Konuşmaların ardından Heybeliada kızaktan denize olan yolculuğu başladı ve Mavi
Vatanı’na kavuştu.
Aynı gün MilGem Projesinin ikinci gemisi
olan Büyükada’ya ilk kaynağı TBMM Başkanı
Köksal TOPTAN yaptı.
Millî Sonar Dizininin TCG
Heybeliada’ya Entegrasyonu
Türkiye’nin ilk Millî Sonar Transdüser Prototipi [TBT-o1 Ver:1.o1] tasarlanıp, üretilerek
SSM tarafından Mayıs ‘o8 tarihinde kabul edilmiştir. Türkiye’nin ilk Millî Sonar Dizini’nin
kabul testleri 25 Mayıs - 17 Haziran ‘o9 tarihleri
arasında gerçekleştirilmiştir. Millî Sonar Dizini,
MilGem Sınıfı’nın 1nci gemisi TCG Heybeliada
korvetine entegre edilmek üzere 17 Temmuz
‘o9 tarihi itibarıyla sevk edilmiştir.
TCG Heybeliada’yı İkinci
Ziyaret
27 Eylül 2oo8’de denize indirilen TCG
Heybeliada, Ana Tahrik Sistemi ile birlikte,
tüm silâh sistemleri, komuta kontrol sistemleri,
muhabere, elektronik harp, tüm iç tezyin ve
teçhizatının takılması ve entegrasyonu için
ıslak havuzda tekrar kızaklandı.
Bir Milli Gemi Hikayesi… [“Yapamazlar” Dediler… Yaptık!]
İnşanın bu aşamasında faaliyetleri yerinde
görmek amacı ile İstanbul Tersanesi Komutanlığını, Savunma ve Havacılık dergisi olarak
bir kez daha ziyaret ettik.
5 Kasım ‘o9 günü İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda MPO Müdürü Dz. Y. Müh. Kd.
Alb. Ahmet ÇAKIR’ın ev sahipliğinde yaptığımız ziyarette, Heybeliada’yı bulunduğu ıslak
havuzda gezdik. Gezi sırasında Alb. ÇAKIR, 6o
kadar firma ile sözleşme yapıldığını, bunları
45’inin yerli olduğunu belirtmiş ve başlangıçta
bir çok zorlukla karşılaştıklarını ifade etmişti.
Gezimiz esnasında millî sonar domu, geminin karinasına monte edilmekteydi. Gerek
Ana Tahrik Sisitemi’nin monte edileceği
bölüm, gerek silâh sistemleri ve gerekse sensörler ile ilgili teferruatlı bilgi aldıktan sonra
Heybeliada’ya bir kez daha veda etmiştik.
sistemleri ve savaş sistemlerinin deniz şartlarındaki performans kontrolleri yapılmaktadır.
Projenin ikinci gemisi olan Büyükada [F512]’nın tekne inşası da İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda devam etmektedir.”
2 Kasım ‘1o tarihinden itibaren, her türlü
test/tecrübenin yapıldığı TCG Heybeliada, onbinlerce detayı kapsayan testlerin başarıyla tamamlanmasından sonra 27 Eylül ‘11 tarihinde
Donanma’ya teslim edildi…
Sonuç
D
ÜNYA denizlerinde bir Türk korveti [aslında büyük bir korvet
veya küçük bir fırkateyn de yanlış olmaz]
Türk Bayrağını gururla dolaştıracak.
Çünkü o gemiyi Türk mühendisleri tasarlayıp inşa ettiler. Türk sanayii bu eserde
büyük pay sahibi oldu. Bu gurur, MilGem
Projesine katkı sağlayan, omuz veren,
emek harcayan, terini akıtan herkesindir.
Ne mutlu onu yaratanlara….Ne mutlu ona
komuta edecek Bahriye Zabitlerine...
Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan neta
olsun TCG Heybeliada...
Kardeş gemilerin sana katılmak için heyecanla bekliyorlar S&H
İlk Seyrine Çıkması
11 Kasım 2o1o tarihinde DzKK’ndan aşağdaki bilgi notu iletildi:
“MilGem [Millî Gemi] Projesi adı altında,
İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda 22 Ocak
‘o7 tarihinde inşasına başlanan Heybeliada [F511] Korveti, 27 Eylül o8 tarihinde denize indirilmiş, 2 Kasım ‘1o tarihinde ise ilk seyrine
çıkmıştır.
DzKK MilGem Projesiyle, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir savaş gemisinin
savaş sistemleri de dâhil olmak üzere tüm tasarım, entegrasyon ve analiz aşamalarını tamamen millî olarak
gerçekleştirmektedir.
Türk DzKK, bu Projeyle çok sayıda millî
sanayi kuruluşu, üniversite ve bilimsel
kurumu da bir araya
getirerek, bilgi ve
tecrübe birikimiyle
Türkiye’nin kendi
savaş gemisinin tasarım ve üretimini gerçekleştirmesini
sağlamıştır.
Türkiye’nin ilk
millî üretim savaş gemisi olan Heybeliada
[F-511]’nın donatım,
test/tecrübe ve eğitim
faaliyetlerine
yoğun bir program
dâhilinde
devam
edilmektedir.
Bu kapsamda; 2
Kasım ‘1o tarihinden
itibaren Deniz Kabul
Tecrübelerine başlanılan
Heybeliada
[F-511]’nın, ana tahrik
[ana makine], seyir
TCG Heybeliada’nın düşük radar kesit alanına uygun
olarak tasarımlanmış olan tekne yapısından bir
detay, köprü-üstünün bir görünüşü vurgulanıyor
[Fotoğraf: B. KUTLUHAN/S&H].
40

Benzer belgeler