MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın

Transkript

MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın
AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ
YIL: 2013 SAYI : 203 26 AĞUSTOS-1 EYLÜL 2013
'Beyaz
Saray!
Sana ne
oluyor?'
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, "Mısır'daki
darbenin arkasında İsrail olduğu" şeklindeki
açıklamasına ABD'den yanıt gelmesine üzüldüğünü
ifade ederek, "Ben burada Amerika'yı ifade
etmedim, İsrail'i ifade ettim. Peki Beyaz Saray'a ne
oluyor da Beyaz Saray bunu konuşuyor. Beyaz Saray
bunu dillendirmemeliydi, böyle bir şeyi
konuşmamalıydı. Eğer bunu konuşması gereken
varsa İsrail konuşmalıydı" dedi. Başbakanımız
Erdoğan, memleketi Rize'de toplu açılış töreni
katılarak bir konuşma yaptı. Hiç kimsenin Türkiye'ye
istikamet çizemeyeceğini dile getiren
BaşbakanımızErdoğan, "Hiç kimse bize ne
yapacağımızı öğretmeye, dayatmaya kalkışamaz.
Onların aklı varsa kendilerine kullansın. Bizim
aklımız, tecrübemiz, tarihimiz bize yeter" dedi. 4’te
Mursi de hata
yaptı demek,
doğrudan
doğruya darbeye
sahip çıkmaktır
8’de
14.Dönem Siyaset Akademisi ödül töreni yapıldı
14. Dönem Siyaset Akademisi “Lider Ülke: Türkiye” Yerel Yönetimler-II
programında dereceye girenler Ak Parti Genel Merkezi’nde
gerçekleştirilen İl Başkanımız Aziz Babuşcu’nun da katıldığı
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında ödüllerini aldılar. 2’de
AK Parti İSTANBUL İL BAŞKANIMIZ
AZİZ BABUŞCU’nun yazısı 03’te
BÜYÜKŞEHİR’DEN
İKİ BÜYÜK YATIRIM 7’de
HABER 02
t
e
s
a
y
i
S
m
e
n
14.Dö
l
ü
d
ö
i
s
i
m
e
d
Aka
ı
d
l
ı
p
a
y
i
n
e
r
ö
t
14. Dönem Siyaset Akademisi “Lider Ülke:
Türkiye” Yerel Yönetimler-II programında
dereceye girenler Ak Parti Genel
Merkezi’nde gerçekleştirilen İl Başkanımız Aziz
Babuşcu’nun da katıldığı Genişletilmiş İl
Başkanları Toplantısında ödüllerini aldılar.
Mart 2013 – Mayıs 2013 döneminde 25
Merkezde gerçekleşen YYP-II programının
Türkiye geneli sınavı 19 Mayıs 2013′te akademi
açan il merkezlerinde, İl’lerinde dereceye
girenlerin katılımıyla yapılan derecelendirme
sınavı 08 Haziran 2013′te Ak Parti Genel
Merkezimizde yapılmıştı.
Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, İl
Ar-Ge Başkanımız Tülin Mazlumoğlu Kestane, İl
Siyaset Akademisi Koordinatörü Murat
Hazıroğlu ve İl Siyaset Akademisinden Ali
Çevik’le beraber, Türkiye birincisi Münevver
Sarıyıldız, Türkiye dördüncüsü Ali Yakar,
İstanbul Avrupa birincisi Mehmet Yıldırım ve
İstanbul Asya birincisi Mustafa Murat Sözüer’e
plaketlerini takdim ettiler.
Akademi birincimiz Sayın Başbakanımızın
yurt dışı gezisine, ikincimiz Sayın
Başbakanımızın yurt içi gezisine, üçüncü,
dördüncü ve beşinci olan arkadaşlarımız da
Sayın Bakanlarımızın gezilerine katılacaklar.
Mısır halkının milli iradesinin yanındayız
“Üsküdar’dan Adeviyye’ye Bin Selam”
fotoğraf sergisinin açılışı AK Parti Genel
Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un
katılımıyla gerçekleştirildi.
Mısır’da yaşanan askeri darbenin ardından
milli iradeye sahip çıkan mısırlılara bir destek de
Üsküdar’dan geldi. Üsküdar Belediyesi tarafından
belediye binası önünde gerçekleştirilen fotoğraf
sergisinde Mısır halkına karşı yapılan zulmün
fotoğrafları Üsküdarlılarla paylaşıldı.
Sessiz kalmamızı beklemesinler
AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Sinan Aktaş,
“Dünya’daki tüm mazlumların güvencesi olan
Türkiye’nin Mısır’da yaşanan askeri darbeye
karşı sessiz kalmasını hiç kimse beklemesin.”
dedi.
Mısır halkının milli iradesinin yanındayız
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan
Kurtulmuş, programda yapmış olduğu
konuşmada “Tüm Dünya Türkiye’nin gözünün
içine bakıyor, bazıları diyor ki ‘Mısır’dan,
Suriye’den Türkiye’ye ne? Türkiye’nin Sudan’da
ne işi var? Türkiye Dünya’daki mazlumlarla
neden ilgileniyor? Türkiye’nin tüm Dünya’ya
karşı duvar örüp içine kapanmasını bekliyorlar.
www.akpartiistanbul.com
Biz Mısır’da herhangi bir siyasi partinin yanında
Mısır halkının herhangi bir gurubunun yanında
saf tutmuyoruz. Biz Mısır halkının milli iradesinin
yanında saf tutuyoruz.” dedi.
AKTÜEL 03
A K P a r t i İ S TA N B U L İ L B A Ş K A N I
AZİZ BABUŞCU
www.akpartiistanbul.com
GÜNDEM 04
'Beyaz Saray!
Sana ne oluyor?'
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan,
"Mısır'daki darbenin arkasında İsrail
olduğu" şeklindeki açıklamasına ABD'den
yanıt gelmesine üzüldüğünü ifade ederek, "Ben
burada Amerika'yı ifade etmedim, İsrail'i ifade
ettim. Peki Beyaz Saray'a ne oluyor da Beyaz
Saray bunu konuşuyor. Beyaz Saray bunu
dillendirmemeliydi, böyle bir şeyi
konuşmamalıydı. Eğer bunu konuşması gereken
varsa İsrail konuşmalıydı" dedi.
Başbakanımız Erdoğan, memleketi Rize'de
toplu açılış töreni katılarak bir konuşma yaptı. Hiç
kimsenin Türkiye'ye istikamet çizemeyeceğini
dile getiren Erdoğan, "Hiç kimse bize ne
yapacağımızı öğretmeye, dayatmaya kalkışamaz.
Onların aklı varsa kendilerine kullansın. Bizim
aklımız, tecrübemiz, tarihimiz bize yeter" dedi.
"HEMEN TUTUŞTULAR"
Hiç kimsenin Türkiye'ye yapay gündemleri
enjekte edemeyeceğinin altını çizen Erdoğan,
"Bizi dışarıda eleştirenler, son günlerde bizi
uluslararası medyada hedef haline getirenler,
Mısır'da darbeye darbe diyemeyecekler kadar
zavallıdır. Demokrasi diyorlar, nasıl demokrasi
bu? Biz demokrasiyi siyasi literatürde sandık
olarak öğrendik. Biz bunu böyle öğrendik, milletin
iradesinin sandıkta tecellisi olarak öğrendik. Ama
son zamanlarda bir şey daha öğrendik baktık
2011, 3 Şubat, İsrail'de bir panel. İsrail'deki bu
www.akpartiistanbul.com
panelde eski dışişleri bakanı, şimdi adalet bakanı
olan bir bayan, onun yanında Fransa'daki yine bir
Yahudi entelektüel konuşuyorlar. Genişletilmiş il
başkanları toplantımızda açıkladım, hemen
tutuştular. Niye tutuşuyorsunuz, niye rahatsız
oluyorsunuz? Moderatör soruyor; 'Eğer Mısır
seçimlerinde Müslüman Kardeşler kazanırsa
buna ne dersiniz?', 'Böyle bir şeyi düşünmek
istemem. Zaten böyle bir şey de olmaz. İktidarda
kalamazlar. Filistin'de, Cezayir'de kalamadılar'
diyor, arkasından da 'Demokrasi sadece sandık
değildir' diyor. Şimdi ben sesleniyorum;
'demokrasi sandık değildir' diyenlerin kim
olduğunu öğrendiniz mi? İşlerine geldiği zaman
sandık, gelmediği zaman sandık değil" ifadelerini
kullandı.
"BEYAZ SARAY'A NE
OLUYOR DA BUNU KONUŞUYOR"
Açıklamalarına Beyaz Saray'dan gelen yanıtı
anımsatan Başbakanımız Erdoğan, şöyle
konuştu:
"Üzüldüm, niye çünkü bunun muhataba
Beyaz Saray değildi. Ben burada Amerika'yı ifade
etmedim, İsrail'i ifade ettim. Peki Beyaz Saray'a ne
oluyor da Beyaz Saray bunu konuşuyor. Beyaz
Saray bunu dillendirmemeliydi, böyle bir şeyi
konuşmamalıydı. Eğer bunu konuşması gereken
varsa İsrail konuşmalıydı. Bu NATO'da birlikte
olan iki ülke olarak, bir ortağın, bir diğer ortağa
böyle bir yaklaşımı yakışık almadı. İşte dünyanın
çifte standardını göstermesi bakımından bu da
çok önemli. Fakat biz uzun ince bir yoldayız,
gidiyoruz gündüz gece."
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan,
Suriye'de yaşananlara dikkat çekerek, Birleşmiş
Milletlere, "Ey Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi neredesin? Sen ne işe yararsın, sen ne
için kuruldun? Senin kuruluş amacın barış değil
miydi? Sen şu anda barışın güvencesi değilsin"
diye seslendi.
Rize Meydanı'nda, toplu açılış törenine katılan
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, burada
yaptığı konuşmada, yapımı tamamlanan tesis ve
yurtların resmi olarak açıldığını ifade etti. OVİT
Tüneli ile yolları açan iktidarın AK Parti olduğunu,
yolun medeniyet olduğuna inandıklarını anlatan
Erdoğan, artık kazaların olmadığı bir Karadeniz
Sahil Yolu'nun yüzde 70'ini tamamladıklarını ve
yüzde yüzünün bitmiş olduğunu ifade etti. Rize
için Türkiye ve insanlık için çalışmaya, ter
dökmeye devam edeceklerini vurgulayan
Başbakan, insanların aidiyetini hissetikleri
şehirlere karşı vefa borçları olduğunu belirten
Erdoğan, kendisinin de baba-ana ocağı Rize'ye
karşı vefa borcu bulunduğunu belirtti.
Başbakanımız Erdoğan, "Gerektiğinde Karadeniz
gibi kabaracağız. Gerektiğinde Fırtına Deresi gibi
coşacağız. Gerektiğinde Kaçkar gibi ağır olacak,
ağır başlı olacağız. Gerektiğinde Rize'nin şelaleleri
gibi akacak, gerektiğinde gölleri gibi durulacağız.
Dünyanın neresinde haksızlık varsa adaletsizlik
varsa zulüm varsa Rize'den aldığımız ilhamla
haksıza zalime ve saldırgana karşı hakkı
savunacağız. Dünyanın neresinde mağdur varsa
ona elimizi uzatacağız. 81 vilayetiyle Türkiye'yi
nakış nakış işlerken komşularıma kardeşlerimize
dostlarımıza karşı müşfik olacak zor
zamanlarında yanlarına koşacağız. Biz anne baba
ocağımızdan ecdadımızdan Rize'nin
kahramanlarından bunu böyle gördük" dedi.
GÜNDEM 05
BM SEN NE İŞE YARARSIN,
SEN NE İÇİN KURULDUN?Suriye'de şu ana kadar 100 binden fazla
insanın hayatını kaybettiğini belirten Erdoğan,
Şam'daki kimyasal silah saldırısını hatırlatarak,
"Orada kan yoktu, orada kurşun izleri yoktu o
yavrular malesef kimyasal silahlarla şehit
edilmişlerdi. Ben inanıyorum ki bu Beşşar Esad'ın
artık son çırpınışlarıdır. Çünkü muntakim olan
Allah inanıyorum ki bunun hesabını en kısa
zamanda ondan soracaktır. Bu yavruların
intikamını onlardan alacaktır" diye konuştu.
Başbakanımız Erdoğan sözlerine şöyle devam
etti:
"Bize birileri diyor ki 'Türkiye yalnızlaştı'. Yok.
Hayır, yalnızlaşmadık. Bizim yanımızda onların
tankı, topu, uçağıyla o yavruların üzerine
iniyorlarsa bilesiniz ki bizim yanımızda da önce
hak var, sonra halk var. Bizde bununla yürüyoruz.
Bugüne kadar böyle geldik. Biz medya ile sermaye
ile gelmedik. Uzun ince bir yolda halkla hakla
yürüdük farkımız buydu. Bundan sonra da böyle
yürüyeceğiz. Türkiye'yi bu tavrından dolayı
yüzsüzce eleştirenler var. Türkiye Suriye ve Mısır,
Somali ile neden bu kadar ilgileniyor diyenler var.
Bir NATO ülkesi olarak dünyanın dört bir yanında
görev verildiğinde giden Türkiye'ye neden,
Somali'ye, neden Afganistan'a gittin diyen var mı?
Yok. Neden Balkanlara gittin diyen var mı? Eyy
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi neredesin?
Sen ne işe yararsın, sen ne için kuruldun? Senin
kuruluş amacın barış değil miydi? Sen şu anda
barışın güvencesi değilsin."
TÜRKİYE BÜYÜK BİR DEVLETTİR
5 Birleşmiş Milletler Daimi Üyesi'nin dünyanın
kaderini belirlediğini belirten Erdoğan, "Hele hele
şu anda 2 tane üye dünyanın kaderini belirliyor.
Ama şuun unutmayın dünya 5'ten büyüktür.
İnşallah bununda vakti zamanı geldiğinde, dünya
halkları hesabını soracaktır. Binlerce kilometre
öteden gelip Ortadoğu coğrafyasına müdahale
edenlere, bu coğrafyada cetvel ile sınır çizenlere,
bu coğrafyanın hem kanını hem petrolünü
içenlere tek cümle söyleyemeyenler bugün
Türkiye'nin insanı, vicdani gayretlerini eleştiri
konusu yapıyorlar. Bunun içinde ülkemizin
içindeki gafiller, cahiller de var. Zalime bir çift söz
söyleyemeyenler mazlumun yanındaki
Türkiye'ye söz söylemeye yelteniyorlar, darbeye
darbe diyecek kadar cesareti olmayanlar,
Türkiye'ye saldırarak vicdanlarının üzerini
örtmeye çalışıyorlar" diye konuştu. Mısır'da
sniper silahı ile öldürülen 17 yaşındaki Esma'nın
durumuna sessiz kalanların Türkiye'nin dürüst,
ilkeli ve mert duruşunu içlerine sindiremediğini
belirten Erdoğan, Türkiye'nin birilerinin
havsalasına sığmayacak kadar büyük bir ülke
olduğunu ifade etti. Erdoğan sözlerine şöyle
devam etti:
"Türkiye tarihi, ecdadı ve medeniyeti
susmayacak ve susturulamayacak kadar büyük
bir devlettir. 1071 yılından bugüne kadar bu
topraklar üzerinde, bu geniş coğrafyada sesimizin,
sözümüzün ulaştığı her yerde biz sadece hakkı
savunduk, sadece barışı savunduk, sadece
dostluğu, kardeşliği, dayanışmayı savunduk. Bin
yıldır kardeşin kardeşi katletmesine, Müslümanın
www.akpartiistanbul.com
Kazandığı
tazminatlarla
ne yapacak?
Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan, CHP
Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'na açtığı
davalardan şu ana kadar
yaklaşık 100 bin TL'ye yakın
para kazandığını, biraz daha
biriktiğinde kazandığı paralarla
fakirleri sevindireceğini söyledi.
Rize'de toplu açılış töreninde
halka hitap eden Erdoğan, ana
muhalefet partisinin lideri
Kılıçdaroğlu'na açtığı davalara
sözü getirdi ve şunları söyledi:
'Her şey yargıda. CHP’nin
Genel Başkanı’ndan 100 bin
liraya yakın tazminat kazandım
şu ana kadar. Eski rakamla 100
milyar. Biraz daha biriksin. Daha
büyük rakamlara çıkacak.
Biliyorsunuz Kayseri Belediye
Başkanı sucuk dağıtmıştı. Biz
de fakiri Kılıçdaroğlu’ndan
gelenlerle sevindirelim
istiyoruz'
Müslümana kıymasına, mezhep çatışmalarına
asla müsamaha göstermedik, kardeşin kardeşi
katlettiği çatışmaların içinde hiçbir zaman
olmadık. Biz hep arabulucu olduk, hep mazlumun
yanında yer aldık. Biz her zaman sulhu, barışı
teşvik eden, kardeşleri barıştıran bir anlayış içinde
olduk. Biz parçalayan değil toparlayan olduk. Biz
ayrıştıran değil kucaklaştıran olduk. Biz kan
akmasın, çocuklar ölmesin, Esmalar, Ayşeler
ölmesin istiyoruz. Biz Ortadoğu'nun çöllerinde,
Afrika'nın steplerinde, Kafkasların, Balkanların
dağlarında insanlık daha fazla can çekişmesin,
insanlık ve vicdan kurumasın istiyoruz.
Türkiye'nin bütün bölgedeki politikası çok nettir.
Biz insani, vicdani olandan yanayız. Biz huzurlu bir
ülke olmak istiyoruz. Bunun komşuların huzur
içinde olmasını istiyor, bunun mücadelesini
veriyoruz. Çanakkale zaferimizde biz Kahireli,
Sinalı, Gazzeli, Kudüslü, Şamlı ve Halepli
kardeşlerimize neden buruya geldiniz diye sorduk
mu? Onlarda biz neden buruya geldik demeden
Çanakkale'de bizimle beraber savaştılar. Bizimle
bizim vatanımızı savundular, şehit oldular Ey
bugün bize orada ne işiniz var diyenler, önce bizim
tarihi bir sorumluluğumuz var."
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenerek,
"Mardin'de yaptığım konuşmada 'Biz milliyetçiliği
ayaklarımızın altına aldık' dedim. Arkadan çıktı
'Bu konuşmayı buralarda yapmak kolay, bunu
Rize'de yap da göreyim seni' dedi. Ben şimdi
burada tüm Rizeli hemşehrilerime sesleniyorum:
AK Parti'nin ilkelerinde etnik milliyetçilik, dinsel
milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik yoktur. Biz
bütün Türkiye'de aynı şeyi söyleriz" diye konuştu.
Başbakanımız Erdoğan, memleketi Rize'de
toplu açılış töreni katılarak bir konuşma yaptı.
CHP'nin Suriye ziyaretini hatırlatan Erdoğan,
"Anamuhalefet partisinin milletvekilleri zalim
Esad ile aynı fotoğrafta poz verdiler. Kişi
sevdikleriyle beraberdir. Bunlar onlarla beraberdi.
Bunlar hep ortada. Biz Hak'layız, halklayız" dedi.
Anamuhalfet partisinin sorumlularına
"Gazetelerde, televizyonlarda yeni doğmuş
bebeklerin, üç, beş yaşındaki o masum çocukların
solgun yüzlerine bakabildiniz mi, sırtını
sıvazladığınız o zalimin insanlık dışı katliamı ile
gururlandınız mı?" sorusunu yönelten Erdoğan,
"Kendi ülkesinin başbakanını diktatörlükle itham
edenler, dünyaya şikayet edenler acaba, sırtını
sıvazladıkları Esad için diktatör sıfatını
kullanabilecek cesarete sahipler mi? Reyhanlı'da
53 kardeşimiz alçakça bir saldırıda katledildi. Bun
alçakça saldırının altından CHP'nin ilişkide olduğu,
CHP'ye rehberlik eden suç örgütleri çıktı. Biz bu
alçaklığı unutmadık ve unutmayacağız. CHP'nin
terör örgütleriyle ilişkisini, başka ülkelerin
diktatörleriyle işbirliğini, kaos için, sokak sokak
çatışma için yaptığı çağrıları unutmadık ve
unutmayacağız. Onlar Türkiye düşmanı
diktatörlerle yürüyorlar ama biz sizlerle
yürüyeceğiz" diye konuştu.
BAKANLARDAN 06
BAKANLARIN KATLİAM YORUMLARI
Davutoğlu: Suriye’NİN her bir acısı bizim acımızdır ÇİÇEK: Suriye’de yaşananlar insanlık suçu
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Temel talebimiz şu oldu;
BM'nin alandaki heyetine derhal bölgeye ulaşım imkanı
tanınmalı. Bu kimyasal silah saldırısındaki bütün gerçekler
ortaya çıkarılmalıdır. Bundan kimin mesul olduğu konusu
ortaya çıkarılmadan, herhangi bir şekilde insanlık
vicdanının bunu kabul etmesi mümkün değildir. Suriye
Ulusal Koalisyonu, değişik vesilelerle böyle bir erişim
konusunda elinden geleni yapacağını vurguladı. Bugünkü
görüşmelerde de bunu ele alacağız. Uluslararası toplum
üzerindeki baskımızı, taleplerimizi aralıksız devam ettireceğiz. İnşallah oradaki
kardeşlerimizin, masum kadın ve çocukların hukukunu korumak için gereken
ne adım varsa bunları atacağız.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Suriye'de kimyasal silah
kullanıldığı iddialarına ilişkin, "Bu bir katliamdır ve
insanlık suçudur" dedi. Çiçek, şunları kaydetti: "100
binden fazla insan hayatını kaybetti. 4 milyondan fazla
insan yerini, yurdunu, ülkesini terketti. Mülteci
kamplarında veya son derece zor şartlarda yaşıyor.
Aradan geçen bu kadar süre içerisinde ne uluslararsı
camia ne de demokrasi adına hak ve hukuk adına her
zaman raporlar hazırlayan, yeri geldiğinde mangalda
kül bırakmayan bir dünya, bir camia, bugüne kadar bir tedbir geliştiremedi,
caydırıcı bir tedbir ve tavır ortaya koyamadı. Tabii bunlar da artık bunun
ötesindeki vahşetlerin, cinayetlerin işlenmesine cesaret verdi.
ÇELİK: BM güvenlik konseyi karşısında durmalı YILMAZ: ÖLENLER KENDİ EVLATLARIM GİBİ
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Suriye'de kimyasal
silah kullanılmasını kınadı. Çelik, "Bunun karşısında durması
gereken öncelikli organ olan BM Güvenlik Konseyi ise
kınamanın ötesine geçen bir tutum alamıyor. Bu aslında
uluslararası toplumun hukuk açısından, meşruiyet açısından
ve uluslararası barış idealine katkı açısından tam anlamı ile
bir krizidir.” dedi.Çelik, “Daha önce bütün bu süreci takip
ettiğimizde Batı’nın, uluslararası toplumun, uluslararası
organların Suriye ile ilgili kırmızı çizgileri belliydi. Suriye’de
Esed rejimi hava kuvvetlerini kullanırsa bu bizim kırmızı çizgimiz, demişlerdi. Sonra
Esed rejimi hava kuvvetlerini kullandı, bunun karşısında uluslararası toplum,
uluslararası organların hiçbiri harekete geçmedi.” dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye'de bin 300
kişinin ölümüne yol açan kimyasal katliamla ilgili,
"Ölen evlatları kendi evlatlarım gibi gördüm" dedi. Milli
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye'de bin 300
kişinin ölümü ile sonuçlanan kimyasal silah katliamı
ile ilgili, "Sayın Cumhurbaşkanımız güzel bir söz
söyledi: 'Kelimelerin tükendiği an.' Bununla ilgili
söylenecek her şey söylendi. Daha farklı ne
söyleyebiliriz? İnsanlığın bittiği, duygunun bittiği yer,
hakkın, hukukun bittiği yer. Dünyada güvenliği sağlasın diye kurulan
örgütlerin zaman geçirmek için, topu taca atmak için kendi güvenlik
elemanları orada hemen oraya yönlendiremezler mi?
BAYRAKTAR:SEYİRCİ KALAN ÜLKELER HUZUR BULAMAZ ERGÜN: MAZLUM ÜLKELERİN SADECE TÜRKİYE’Sİ VAR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,
"Suriye’de yaşanan katliama seyirci kalan hiçbir ülke
huzur bulamaz. Dünya ülkeleri kendi ideolojileri
karşısında bu duruma seyirci kalmakla asla mutlu
olamaz." dedi. Bayraktar, Suriye yönetiminin kimyasal
silah kullandığı iddiaları ve bunun Türkiye'ye etkileri
ile ilgili sorular üzerine şunları söyledi: dünyanın ne
durumda olduğunu, medeniyim diye medeniyet
tellallığı yapan ülkelerin ne olduğunu görmek lazım.
Suriye’de yaşanan katliama seyirci kalan hiçbir ülke huzur bulamaz.
Dünya ülkeleri kendi ideolojileri karşısında bu duruma seyirci kalmakla
asla mutlu olamaz."
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Tüm
dünyanın olanı biteni görmezden geldiği bir dönemde
Türkiye'nin mazlum insanların yanında saf tutmuş olması
son derece önemli, son derece değerli bir olaydır" dedi.
Ergün, şöyle konuştu: "Bu tür dönemlerde Türkiye'nin
güçlü bir ülke olmasının ihtiyacını daha yakından
hissediyoruz. Bugün Türkiye ekonomik, askeri, siyasi,
diplomatik açıdan kendi geçmişine yakışan bir seviyeyi çok
daha öncelerden yakalamış olsaydı, dünyada inanın bu tür
sorunlar ya olmazdı ya da çok daha az bir şekilde gerçekleşirdi. İşte biz son 10
yıldır bölgemizdeki tüm dünyadaki bütün insanları ilgilendirecek şekilde güçlü
bir Türkiye'yi inşa etmeye çalışıyoruz."
BAĞIŞ: KATLEDEN ZİHNİYET İNSAN OLAMAZ
EROĞLU: BABASINI DA GEÇTİ ZALİM ESED
AB Bakanı Bağış, vahşetin, hiçbir şekilde kimsenin kabul
edemeyeceğini belirterek, "O yavruları, o bebekleri kimyasal
silahlar kullanarak katleden zihniyet, değil Müslüman, insan
dahi olamaz" dedi. Türkiye'nin dünyaya doğru mesajları
vermek ve dünyayı uyandırmak adına çok önemli görevleri
ifa ettiğini anlatan Bağış, insanlık tarihinin en önemli
imparatorluklarına başkentlik yapan İstanbul'un bugün de
vicdanın başkenti olma yolunda ilerlediğini dile getirdi. Mısır
ve Suriye başta olmak üzere yaşanan bütün küresel
trajedilere son verilmesi için hareket etmesi gerekiyor. Onun için de İstanbul'dan
New York'a, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne bir köprü oluşturmamız ve
bütün insanlığın o köprüden geçmesini sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Suriye'deki
kimyasal saldırının büyük bir vahşet olduğunu
belirterek, "Burada insanlar ölürken batının sessiz
kalması doğrusu çok düşündürücüdür. Babasını da geçti
bu zalim Esed" dedi. Bakan Eroğlu, Suriye'de kimyasal
silah kullanılmasını vahşet olarak değerlendirdi. Eroğlu,
"Suriye'de kimyasal silah kullanılarak çocukları
katletmesi gerçekten çok büyük bir vahşet, büyük bir
zulümdür. Hatta atalarımız mezalim derdi. Mezalime
bütün dünya sessiz duruyor. Buna gerçekten hayret ediyorum. Yani bu kadar
zulüm var. Babasını geçti bu zalim Esed. Babası da büyük bir zalimdi. Babasını
maalesef geçti, artık kimsenin tahammülü kalmadı" diye konuştu.
www.akpartiistanbul.com
GÜNDEM 07
Sancaktepe’ye
meydan parkı
ve kültür
kompleksi
Sancaktepe'ye yapılan yatırım ve
hizmetlerin temel atma ve açılış
töreninde konuşan Başkan Topbaş, “Bu
yürüyüş sayın Başbakanımızın başlattığı hizmet
kervanının bir yürüyüşüdür” dedi.
Sancaktepe'ye yapılan yatırım ve
hizmetlerin tanıtım temel atma ve açılış töreni
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş’ın katılımıyla Yenidoğan Kapalı Spor
Salonu bahçesinde gerçekleştirildi.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kutlama
telgrafı gönderdiği törenine Hakkari Valisi
Necmettin Kalkan, AK Parti İstanbul İl Başkanı
Aziz Babuşçu, Sancaktepe Belediye Başkanı
İsmail Erdem ile AK Parti Milletvekileri Bilal
Macit, Osman Boyraz, Mehmet Domaç ve çok
sayıda vatandaş katıldı.
Törende konuşan İstanbul Büyükşehir
Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, çok önemli
bir açılış ve temel atma töreninde daha
İstanbullularla buluşmaktan duyduğu
memnuniyeti belirterek, “Bu yürüyüş sayın
Başbakanımızın başlattığı hizmet kervanının bir
yürüyüşü. Bu yürüyüş milletimizin yeniden
kendine geliş yürüyüşüdür” dedi.
Medeniyetin ve teknolojinin bu kadar
geliştiği 21. Yüzyılda Ortadoğu’da yaşanan
acılara dünyanın seyirci kaldığını vurgulayan
Başkan Kadir Topbaş, ''Suriye ve Mısır kanayan
bir yara ve bir ateş yumağına dönmüştür.
Malesef vicdanlar suskun. Nasıl bir zaman
diliminde yaşıyoruz ki insanlık bununla ilgili
haykırışta bulunmuyor?” diye konuştu.
Dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun
sadece din kardeşlerinin değil tüm mazlumların
zulümden kurtulması için mücadele eden
ecdadın mensupları olduklarını vurgulayan
Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Bugün Mozambik
Başbakanı ile birlikteydik. Akşam saatlerinde de
Güney Afrika Gautena Eyaleti Başbakanı ile
yemekli bir toplantıda bir araya geleceğiz. Bu
Türkiye’nin geldiği noktayı gösteriyor. Türkiye
ve İstanbul sadece kendi kabuğu içinde değil.
Dünyanın birçok şehrine model oluyoruz ve
kalkınmasına destek veriyoruz. Görüştüğümüz
ülke ve şehirlerin yöneticilerine, ‘Biz bu noktaya
gelmek için ciddi bedeller ödedik. Dostlarımızın
ve ezilen insanların bedel ödemesini
istemiyoruz. Bunun için her türlü bilgi ve
deneyimi paylaşırız. El uzatırız’ diyoruz.”
“İBB olarak dünyanın hangi noktasında
sıkıntı varsa gücümüz yettiğince orada olduk”
diyen Başkan Topbaş, “Endonezya Açe’deki
tsunaminin ardından, Pakistan’daki sel
felaketinde ve depreminde, Afganistan
depreminde, Japonya’daki radyasyon
yayılmasına neden olan sızıntıda oradaydık.
Somali’de, Senegal’de, Etiyopya’da, Afrika’nın
birçok sıkıntısında oradaydık. Hatta Haiti’ye bile
gittik. Dünyadaki herhangi bir sıkıntıdan bigane
kalamayan bir anlayışın mensuplarıyız. Yerel
yönetimlerde bizlere verdiğiniz desteğin
yansımalarını bu tür hizmetlerin açılışlarında
görüyorsunuz. Sizlerin yansıması olarak bizler
geleceğimizi inşa ediyoruz” şeklinde konuştu.
Törende konuşmaların ardından Kadir
Topbaş, Aziz Babuşçu ve beraberindekiler,
çocuklarla birlikte butona basarak Sancaktepe
Meydan Parkı açılışı ve Yenidoğan Kültür
Merkezi’nin temel atma törenini gerçekleştirildi.
Esenler’e 1 milyar TL yatırım
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Esenler’e yaptığı 13 ayrı
yatırımın açılışın yapan ve Güzel Esenler Projesi’nin temelini atan
Başkan Kadir Topbaş, ilçeye 9 yılda tam 1 milyar TL yatırım
yaptıklarına dikkat çekti. Törende konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş, Başbakanımız Erdoğan ile birlikte 40 yıl önce
başlattıkları hizmet yürüyüşüne devam ettiklerini belirterek, şöyle
konuştu; “Hayaller kurduk ve ideallerimizin peşine düştük. Gece gündüz
demeden, yorgunluk hissetmeden çalıştık. Gerçekten İstanbul’un şekli
şemali değişti. İstanbul’a gelen yabancılar şehrimizdeki gelişmelerden
hayranlıkla bahsediyor. Bu başarının temelinde halkımızın destek verdiği
istikrarlı bir yönetim var. Milletimiz hizmetlerimizi görüyor. Biz de ‘daha
neler yapabiliriz’ diye düşünüyoruz.” İstanbul’a 10 yılda 60 milyar TL
yatırım yaparak dünya ile yarışan bir şehir ortaya oluşturduklarını
belirttid Başkan Kadir Topbaş, konuşmasının ardından Tevfik Göksu,
Osman Aşkın Bak ve çocuklarla birlikte kurdele keserek tamamlanan 13
yatırımı hizmete aldı. Esenler’deki kentsel dönüşüm çalışmaları
kapsamında 1 yıl gibi kısa bir sürede ev sahibi olan vatandaşlar da Kadir
Topbaş’a teşekkür plaketi verdi.
www.akpartiistanbul.com
AK Parti'den
AKFacebook atağı
Sosyal medyadaki kargaşaya son verip
suiistimalleri önlemek ve takipçileri
birleştirmek amacıyla Ak Parti ya da
Başbakan Tayyip Erdoğan adına partililerce
açılan sayfalar kapatıldı, parti adına Facebook'ta
3 kurumsal adres oluşturuldu.
Bundan böyle AK Parti ve Recep Tayyip
Erdoğan ibarelerini içeren adlandırmalar da
sadece partinin denetimindeki resmi sayfalar
için kullanılabilecek.
Facebook operasyonu partinin resmi
internet sitesinden duyurulurken, "AK Parti
olarak, kurumsal kimliğimizi koruma amacıyla,
partili kardeşlerimizin talepleri doğrultusunda,
Facebook mecrasında önemli bir adım atmış
bulunuyoruz" denildi ve şu bilgilere yer verildi:
"Attığımız bu adımla, Facebook mecrasında AK
Parti veya Recep Tayyip Erdoğan adına
birbirinden farklı birçok sayfa olmasının yol
açtığı kargaşaya son verebilmeyi; takipçilerimizi
birleştirebilmeyi hedefliyoruz. Facebook
mecrasında partimize destek amacıyla gönüllü
kardeşlerimiz tarafından açılmış çeşitli
sayfaların, bugüne dek önemli bir işlev
gördüğünü elbette inkar edemeyiz;
gerçekleştirmiş oldukları halisane
çalışmalardan dolayı onlara minnettarız. Takdir
edersiniz ki, kurumsal kimliğimizin korunması
sayesinde, partimizin saflarında yer almayan
kullanıcılar tarafından bu mecranın suiistimali
de önlenmiş olacaktır. Bu yeni adım, AK Parti
veya Recep Tayyip Erdoğan ibarelerini içeren
adlandırmaların sadece partimizin
denetimindeki resmi sayfalar için
kullanılabileceği anlamına geliyor. Nitekim,
geçmişte gönüllü kardeşlerimiz tarafından
açılmış olan, adreslerinde AK Parti veya Recep
Tayyip Erdoğan ibarelerini içeren Facebook
sayfalarının kapanması tümüyle sözünü
ettiğimiz teknik nedenlerden kaynaklanmıştır."
Partimizin Facebook'taki kurumsal
sayfaları da şöyle duyuruldu:
https://www.facebook.com/LiderRecepTayyipErdogan
https://www.facebook.com/RecepTayyipErdogan
https://www.facebook.com/akparti
Mursi de hata yaptı
demek, doğrudan
doğruya darbeye
sahip çıkmaktır
Başbakan Erdoğan, Rize'de Recep Tayyip
Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı
Meclis Toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bizim eğitimin fiziki alt yapısından,
muhtevasına daha fazla yoğunlaşmamız
kaçınılmaz bir noktaya geldi.
Ekonominin ihtiyaç duyduğu elemanları
yetiştirmek için muhteviyata eğilmemiz gerekiyor.
Rize'de 11 yılda 1503 derslik açtık. Bugün 3769
öğretmen ilde görev yapıyor. Rize kendisine sırt
dönülecek unutulacak bir şehir değildir. Rize'ye
vefa borcumuzu ödemenin gayreti içerisindeyim.
Genç ve dinamik nüfusu geleceğe
hazırlamazsanız nüfus tek başına bir şey ifade
etmiyor. Nitelik çok önemli.
Biz hüküm merkezli çalışmadık, hikmet
merkezli çalıştık. Bizim geçmişimizde hikmeti
görürsünüz. Bu hikmettir bizi buraya getiren. Kitap
yüklü merkepler... Bu kadar cehalet ancak tahsille
mümkündür derler. Buna dikkat etmek lazım.
"İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen
kendin bilmezsin, bu nice okumaktır" der Yunus.
Çocuklarımız okudukça daha da cahilleşiyor,
kendisine daha da yabancılaşıyorsa, orada ters
giden bir şey vardır. Böyle bir eğitim tarzı bizim
kabulleneceğimiz bir eğitim tarzı olamaz.
Biz buna üniversitelerimizde yaşadık.
Üniversitelerimiz kendini topluma kapattılar.
Milletten kopuk, izole bir noktaya geldiler. Şehrin
www.akpartiistanbul.com
sanayisiyle, ekonomisiyle ilgilenemediler.
İşte bunu tersine çeviriyor, üniversitemizle
ülkenin kucaklaşmasını sağlamak için gayret sarf
ediyoruz. Bu süreci daha da hızlandırmak
zorundayız. Özellikle üniversitelerimiz
demokrasileşme konusunda daha işlev bir görev
almalarını sağlamak zorundayız.
Eğer eğitim sadece bilgiyi aktarmak olsaydı,
bilgisayarlar zaten bunu yapıyor, eğitime ihtiyaç
kalmazdı. Eğitim, bilginin desteğiyle analiz
yapabilmeyi, yani talimle terbiyeyi bir arada
verebilen bir süreç olmak zorundadır.
Biz üniversitelerin ülke olaylarında yol gösterici
olmasını istiyoruz.
Mısır'da son haftalarda yaşananlar sadece
siyasetin konusu değil.
İlim adamı ilim namusundan bedeli ne olursa
olsun taviz vermemeli.
Bilim adamlarının doğruyu söylemesi lazım. Biz
bile bilime ters bir şey söylediğimiz zaman, bilim
adamlarının ferman buyurdunuz efendim
dememesi lazım.
Batı Mısır olayıyla birlikte kendisiyle çelişmeye
başlamıştır. İki ay içinde bir askeri darbe yaşanmış,
6 binden fazla masum insan yaralı ve hayatını
kaybetmiş ama buna Batı hala bir dur diyemedi.
Mısır'daki darbeyi dünyaya sempatik
gösterebilmek için, demokratik darbe, sandıksız
demokrasi gibi, gerçekten ucube, aklın ve mantığın
kabul edemeyeceği kavramlar üretmiştir.
Kendisini insani ve vicdani değerlerden
soyutlamış da olsa bilim buna karşı çıkmalıdır.
Mısır'daki olaylar karşısında susmak çok ağır bir
vebalin altına girmektir. Özellikle üniversitelerin
bu hadiseler karşısında daha gür bir ses
çıkarmaları beklenmiştir. Bugün darbeye darbe
diyemeyenin, yarın bu hastalık bütün vücuda
sirayet ettiğinde bu darbeye darbe demesi hiçbir
anlam ifade etmez.
Çünkü başka şeyler var, alışılmız
yolsuzlukları var. Biz bu dönemde, yolsuzlukların
bağlarını kestik. Hala yolsuzluk var. Kayıt dışı
ekonomi hala var. Bunları da aşacağız. Onun için
bizim önümüz açık, başaracağız bunu.
Mursi de hata yaptı demek, doğrudan
doğruya darbeye sahip çıkmaktır. Ortada
demokrasi cinayeti varken, Mursi'yi gündeme
getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır.
Bizde de aynı şeyler yapıldı. Menderes hatalı
dediler. 12 Eylül, 28 Şubat da meşrulaştırılmıştır.
Ona da diktatör dediler, bakın o günkü
gazetelere. Şimdi şahsıma da aynı şeyi
söylüyorlar. Ben diktatör olacağım Biri çıkacak,
bana diktatör diyecek, vay onun haline.
Yarının üniversiteleri bilimle, demokrasiyle
anılsın istiyoruz. İkna odalarını kuranlar, bugün
Ankara'da caddede yol kesiyorlar.
Milletvekilliğine sığınarak. Asla biz yol kesenler
familyası içinde yer almadık, almayacağız. İşimiz
ve işiniz zor.

Benzer belgeler

MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın

MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın Basın toplantısında, AK Parti’nin yapısı, yaptıkları ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulunan Genel Merkez Seçim İşleri Başkanımız Mustafa Şentop, gazetecilerin sorularını da yanıt...

Detaylı

MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın

MOBİL Telefon ve Pdf İçin Tıklayın darbenin arkasında İsrail olduğu" şeklindeki açıklamasına ABD'den yanıt gelmesine üzüldüğünü ifade ederek, "Ben burada Amerika'yı ifade etmedim, İsrail'i ifade ettim. Peki Beyaz Saray'a ne oluyor d...

Detaylı