Yeryüzü Temizlikçileri

Transkript

Yeryüzü Temizlikçileri
Yeryüzü Temizlikçileri
Emre, annesiyle yaptığı anlaşma gereği
artık kendi odasını kendisi toplayacak ve
kendisi temizleyecekti. Fakat bir haftadır
hiçbirşeye elini sürmemişti. Odası oldukça
dağılmış ve kirlenmişti. Emre odasını
temizlemeye karar verdi ve büyük bir
azimle işe başladı. Odayı temizlemek hiç de
sandığı gibi kolay değildi. Temizlik,
Emre'nin çok zamanını almış ve hakikaten
çok yorulmuştu.
O sırada, uzunca süredir ortalarda
görünmeyen Emre'yi merak eden dedesi
odaya gelmişti. Emre odasını güzelce
temizlemiş ve toplamıştı. Emre’nin odasını
temizleyip, düzenlediğini gören İlyas dede:
“Emreciğim kolay gelsin. Nasılsın?”
Emre: “Teşekkürler dedeciğim. İyiyim. Odamı temizliyordum.”
İlyas dede: “Odanı sen mi temizledin? Ne kadar düzenli ve güzel olmuş” dedi.
Emre: “Evet dedeciğim. Fakat çok yoruldum.” dedi.
Gülümseyen İlyas dede: “Emre sana bir soru saracağım. Bu odayı sürekli bir temizleyen olmazsa acaba ne
olurdu?” diye sordu.
Emre bugün temizlikle o kadar meşgul olmuştu ki bu odanın birisi tarafından temizlenmediğinde, yaşanmaz
bir hal aldığını çok iyi anlamıştı ve “Eğer bu odayı sürekli temizleyen birisi olmazsa temiz kalamaz.” diye cevap
verdi.
İlyas dede: “Peki senin bu küçük odan sürekli temizleyen birisi olmadan temiz kalamazken, sayısını
bilemediğimiz kadar canlının yaşadığı şu dünya nasıl oluyor da böyle temiz kalabiliyor.” diye Emre'ye sordu.
Emre çok iyi biliyordu ki temizleyen birileri olmadan şu koskoca dünyanın temiz kalması mümkün değildi.
Peki ama dünyayı temizleyen kimdi? Dedesine:
“Bu dünyayı temizleyen kimdir? ” diye sordu.
“Yeryüzü Temizlikçileri” dedi İlyas dede. İlyas dede, Emre'nin bugün temizlikle meşgul olduğu için
anlatacaklarını çok iyi anlayacağını biliyordu ve torununa Yeryüzü Temizlikçileri’ni anlatmaya başladı.
“Bu dünya, daima çalışan büyük bir fabrika ve her
zaman dolan ve boşalan bir misafirhane gibidir. Hâlbuki
böyle işlek fabrikalar ve misafirhaneler, pislikler ve
süprüntülerle
kirlenir.
temizlenmezse,
misafirhanesi o
içinde
Eğer
dikkatle
durulmaz.
kadar temiz
bakılmaz
Hâlbuki
bu
ve
dünya
ve kirden uzaktır ki,
gereksiz ve pis olan hiçbir şey ortalıkta bulunmaz. Bulunsa
da hemen temizlenir. Demek bu dünya misafirhanesinin
sahibi, bu dünyaya çok iyi bakıyor ve temizletiyor. Eğer
temizlik olmasaydı, bir senede insanlar ve diğer canlılar
yeryüzünde boğulacaklardı.”
Emre dedesinin anlattıklarını çok doğru bulmuştu. Fakat aklına bazı şeyler takılmıştı. Küçücük odanın
temizliği bile çok yorucu ve zordu. Emre dünya misafirhanesinin sahibinin Allah olduğunu, her şeye gücü yettiğini
biliyordu ama yine de bu temizliğin nasıl yapıldığını bilmek istiyordu. Dedesine:
“Dede dünya çok büyük bir yer, buranın temizliği nasıl yapılıyor?” diye sordu.
İlyas dede: “Cenâb-ı
Hak,
yeryüzünü
temizlemek
ve
her
günde
milyarlarca ölen hayvanların
cenazelerini toplamak için temizlik ve sağlık memuru gibi çalışan etçil hayvanları yaratmış. Eğer o canlılar
görevlerini düzenli olarak yapmasalardı, her yer pis kalacaktı.
Hem küçücük hayvanların cenazelerini ve yerdeki küçücük taneleri
toplamak
vazifesiyle karıncalar görevlidir. Pis sıvıları
da
emmekle
sinekler görevlidir. Dünyanın büyük bir bölümünü oluşturan denizlerin
içerisinde de sürekli temizlik memurları çalışır. Aynı şekilde gözümüzle
göremediğimiz ve adına bakteri dediğimiz canlılar, bütün kalıntıları bize
fark ettirmeden ortadan kaldırmak için çalışır.
Rüzgâr
ise,
zeminin
üzerine
konan
toz
toprak süprüntülerine üfler, temizler. Bulut
süngeri,
toprağı
zemin
bahçesine
yatıştırır,
yıkar.
su
serper,
Sonra
toz
bulutlar,
gökyüzünün kara görüntüsünü temizlemek için
çekilir, gizlenir. Geri kalanlarını da artık sen
düşünebilirsin.”
İlyas dedenin anlattıklarından sonra Emre'nin
aklına, ailecek yaptıkları piknik gelmişti. Yedikleri
yemekten sonra geride kalan yemek artıklarını temizlemek için temizlik memurları sırasıyla gelmişlerdi. Artan
et ve kemikleri köpekleri şimşek, ekmek kırıntılarını karıncalar, karpuzun kabuklarını keçiler, karpuzun yere
dökülen suyunu sinekler temizlemişlerdi. Kendilerine bir tek poşet ve gazeteleri toplamak kalmıştı. Demek ki
yeryüzünde temizlik için sürekli çalışan yeryüzü temizlikçileri vardı. Emre bu dengeye hayran kalmış ve bu
dengeyi koyan ve muhafaza eden Allah'ın ne kadar büyük olduğunu daha iyi anlamıştı.
Emre: “Dedeciğim anlattıkların çok güzeldi. Çok teşekkür ederim.”
İlyas Dede: “Rica ederim Emreciğim. Bu vesile ile Kâinat Sultanının bir olduğunu ve O’nun herşeye gücü
yettiğini daha da iyi öğrenmiş oldun.”
O sırada Emre'nin annesi de odaya gelmişti. Odanın toplandığını görünce, Emre'ye “Aferin sana. Görevini
yerine getirdiğin için seninle gurur duyuyorum.” dedi ve mutlu bir şekilde sohbet etmeye devam ettiler.

Benzer belgeler

Yeryüzü Fabrikaları

Yeryüzü Fabrikaları Emre'nin babası bir kumaş fabrikasında mühendis olarak çalışıyordu. Emre, babasının çalıştığı fabrikayı çok merak ediyor, gitmek istiyordu. Bir gün İlyas dedesi ile birlikte babasını ziyaret etmeye...

Detaylı