Aralık

Transkript

Aralık
KKTC BAŞBAKANLIĞI
AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON
MERKEZİ
AYLIK BÜLTEN
ARALIK 2013 / Sayı: 83
MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI HAKKINDA
ÇALIŞMA YAPILDI
Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Çalışmaları
kapsamında, Malların Serbest Dolaşımı faslı ile ilgili
yürütülen çalışmalara Aralık ayında da devam edildi ve
bu doğrultuda 3-6 Aralık 2013 tarihleri arasında ilgili
diğer birkaç alanı da kapsayacak şekilde ortak bir
çalışma yapıldı. Bu doğrultuda, çalışmaları devem
etmekte olan diğer ilgili alanlarla bu fasıl arasında
kesişen noktaların belirlenmesi ve 2014-2016 yıllarını
kapsayacak şekilde Malların Serbest Dolaşımı faslının
Müktesebat önceliklerinin belirlenmesi hedeflendi.
Dört gün için hazırlanan programa göre ilk olarak
Ticaret Dairesi, Sanayi Dairesi, Gümrük ve Rüsumat
Dairesi ve Devlet Laboratuvarı Müdürleri ile ikili
toplantılar yapıldı ve bu toplantıları takiben çalışma
grubu üyeleriyle 3 günlük teknik bir çalışma
gerçekleştirildi. Teknik toplantılara Başbakan
Yardımcılığı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma
Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Enerji Bakanlığı ve Sağlık
Bakanlığı temsilcileri katıldı. Bu toplantılarda, AB
Müktesebatı kapsamında Malların Serbest Dolaşımı
faslına bağlı olarak ele alınan konular ile ilgili bilgiler
verilerek, KKTC için öncelikli olabilecek alanlar
irdelendi. Ayrıca AB uzmanları öncelikli alanların
belirlenmesi için üzerinde çalışılabilecek AB mevzuatı
hakkında bilgi aktardı. Daha sonra çalışma grubu
üyeleri ile AB uzmanları öncelikli olabilecek alanları
ele alınarak 2014-2016 yıllarını kapsayacak şekilde
Malların Serbest Dolaşımı faslı bünyesinde
önümüzdeki 3 yıl içerisinde ele alınabilecek çalışmaları
değerlendirdi. Dört günlük çalışma sonrasında, çalışma
grubu ile beraber 2014-2016 Müktesebata Uyum
Programı'nda yer alacak olan planlama dokümanı
hazırlandı.
BULAŞICI HASTALIKLAR İLE İLGİLİ
ARALIK AYINDA İKİ ÇALIŞMA YAPILDI
Bulaşıcı hastalıklar projesiyle ilgili 2-6 Aralık 2013 ve
11-12 Aralık 2013 tarihlerinde olmak üzere iki çalışma
yapılarak epidemiyoloji ve mikrobiyoloji konuları ele
alındı. Eylül sonu birinci aşaması yapılan
epidemiyoloji eğitiminin ikinci aşaması olarak daha
önceki eğitimde yer alan katılımcı gruba yönelik 2-6
Aralık tarihlerinde ikinci eğitim programı düzenlendi.
Söz konusu eğitimde bulaşıcı hastalıklar
epidemiyolojisi ele alınarak katılımcılarla teorik bilgi
paylaşımı yapıldı. Ayrıca teorik bilgilendirmeye ek
olarak uygulamalı çalışmalar da yapılarak vaka
incelemesi üzerinde duruldu ve bir sonraki eğitimin
Şubat ayı içerisinde yapılmasına karar verildi. Bu
çalışmaya ek olarak 10-13 Aralık 2013 tarihlerinde
mikrobiyoloji konusu da ele alınarak, Temmuz ayında
yapılmış olan laboratuvar değerlendirme çalışmasını
takiben Aralık ayında bu çalışmanın yapılması
planlamıştı. Bu doğrultuda hazırlanan iki günlük
programa göre bulaşıcı hastalıklar ve salgın kontrolü
açısında laboratuvar vasıflarının geliştirilmesine
yönelik pratik eğitim verildi.
ORGANİK TARIM YASASI SONLANDIRILDI
Ülkemizde organik tarım uygulamalarının AB
standartlarında gerçekleştirilmesi ve bu uygulamalara
yönelik etkin denetimin sağlanabilmesi amacıyla
Organik Tarım Yasası Taslağı, Tarım Bakanlığı ve ilgili
Daireleri ile hazırlanarak, görüş almak amacıyla
Merkezi Mevzuat Dairesine gönderildi. Gelinen
aşamada, taslak, Merkezi Mevzuat Dairesi görüşleri
doğrultusunda güncellenerek sonlandırıldı. Taslağın,
Savcılık görüşleri ile birlikte Bakanlar Kuruluna
onaylanmak üzere sevk edilmesi bekleniyor.
FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU ALANINDAKİ
MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARI DEVAM
EDİYOR
Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen çalışmada, telif
haklarının korunmasına yönelik uygulamalar, haklara
yönelik sözleşmelere ilişkin konular, kolektif hakların
yönetimi, hizmet sağlayıcıların sorumlulukları ve
uygulamalar alt başlıklarında hazırlanacak mevzuat
taslağı üzerinde çalışıldı. Ayrıca 2014 yılına ilişkin
çalışmaların planlaması yapıldı. Ayrıca taslak yasanın
Avrupa BirliğiAvrupa
Koordinasyon
Birliği Koordinasyon
Merkezi
Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır
Sayfa 1
ARALIK 2013
hazırlıkları içinde Mart ayı içerisinde ilk çalışmanın
başlatılması kararlaştırıldı.
TELEKOMÜNİKASYON SEKTÖRÜNDEKİ
PİYASA ANALİZİ ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI
Aralık ayında gerçekleştirilen çalışma ile Bilgi
Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu (BTHK)
bünyesinde AB destekli piyasa analizi ve ara bağlantı
ücretlerinin belirlenmesi çalışmaları başladı. Bu
ziyarette AB uzmanları sektör temsilcileri ile görüşerek
ön bilgi aldı ve AB müktesebatına uyumlu olarak bu
çalışmaların nasıl yapıldığı hakkında kendilerine bilgi
aktardı. Ayrıca BTHK ile uzmanlar 2014 yılına ilişkin bir
yol haritası üzerinde mutabık kaldılar. Bu yol haritasına
göre bir sonraki çalışma ziyaretinin 17-21 Şubat 2014
tarihleri arasında gerçekleştirilmesine ve bu ziyarette de
BTHK tarafından bu tarihe kadar gerçekleştirilecek
analiz çalışmalarının gözden geçirilmesine karar verildi.
SÜRÜŞ EHLİYETLERİ ALANINDAKİ
MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINA DEVAM
EDİLDİ
Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen çalışma ile
Ulaştırma Politikası kapsamındaki Yol Ulaşımı alanında
Sürüş Ehliyetleri Sistemine yönelik hazırlıklara devam
edildi.
Çalışmada bu konuda hazırlanan tüzük değişiklikleri ve
yeni tüzük taslakları ele alınarak AB uzmanlarının
görüşleri doğrultusunda güncellendi. Ayrıca bu
taslakların AB müktesebatı ile uyumunu gösterecek olan
Uyum Tablosu çalışmalarına başlanarak belirli bir
noktaya getirildi.
Yapılan çalışmalar neticesinde Uyum Tablosu
üzerindeki çalışmaların tamamlanabilmesi için bir
çalışma ziyaretine daha ihtiyaç bulunduğu ve bu
ziyaretin de 2014 yılının ilk aylarında
gerçekleştirilmesine karar verildi.
AB İLE VİZE MUAFİYETİ GÖRÜŞMELERİ
BAŞLIYOR
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında geri kabul anlaşması
imzalandı. Anlaşmayla eş zamanlı olarak vize muafiyet
görüşmeleri de başlıyor. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, vizelerin serbestleştirilmesi için öngörülen 3.5
yıllık sürenin çok uzun olduğunu söyledi ve sürecin
hızlandırılması çağrısında bulundu. Avrupa
Komisyonunun içişlerden sorumlu üyesi Cecilia
Malmström ise sürecin ne kadar süreceğini kestirmenin
mümkün olmadığını belirtti.
Avrupa Birliği'ne Türkiye'den girdiği tespit edilen kaçak
göçmenlerin Türkiye'ye iadesini öngören geri kabul
anlaşması, Ankara'da imzalandı. Anlaşma, onay için
TBMM'ye gönderilecek. Geri kabul
anlaşmasıyla birlikte vize serbestisi
mutabakat metni de imzalandı. Avrupa
Komisyonu'nun içişlerden sorumlu
üyesi Cecilia Malmström, Dışişleri
Sayfa 2
Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB Bakanı ve Baş
müzakereci Egemen Bağış ve İçişleri Bakanı
Muammer Güler'in katıldığı imza töreninde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan da bir konuşma yaptı.
Vize muafiyeti görüşmelerinin başlaması sebebiyle
AB'ye teşekkür eden Erdoğan, vizelerin kalkması
halinde Türkiye vatandaşlarının AB'ye akın edeceği
gibi bir hava yaratıldığını, ancak geçmişte çeşitli
sebeplerle ülkeden ayrılmak zorunda kalan
vatandaşların artık Türkiye'ye geri dönmeye
başladığını belirtti. Erdoğan, vize müzakereleri için
öngörülen 3.5 yılın çok uzun olduğunu düşündüklerini
belirterek, sürecin hızlandırılması çağrısında bulundu.
Erdoğan aynı zamanda AB'ye katılım müzakerelerini
de yakından takip etmekte olduğunu, 22. faslın açılması
ve imzalanan son anlaşmaların da sürece yeni bir ivme
kazandıracağını belirterek, 2014 yılının Türkiye-AB
ilişkileri açısından farklı bir yıl olması temennisinde
bulundu.
Davutoğlu da törende yaptığı konuşmada Türkiye'nin
AB'ye entegrasyon sürecinde üç aşama bulunduğunu
belirterek, birinci aşama olarak 'psikolojik devrimi'
saydı ve 'Avrupa'da Türkiye, Türkiye'de de Avrupa'ya
bakış değişecek' dedi. İkinci aşama olarak önümüzdeki
3-3.5 yıl boyunca kurumlar arasındaki çalışmaların
hızlanacağını ve artacağını ifade eden Davutoğlu, uzun
vadede Türkiye ve Avrupa halkları arasındaki
etkileşimin yoğunlaşacağını kaydetti.
Malmström ise vizelerin serbestleştirilmesine ilişkin
yol haritasındaki koşullarla ilgili olarak Türkiye'de
bulunan kaygıları anlayışla karşıladıklarını, bunlara
çözüm bulmaya çalışacaklarını belirtti. Malmström,
vizesiz seyahat görüşmelerinin ne kadar süreceğini şu
anda kestiremeyeceklerini söyledi.
Geri kabul anlaşmasını 2012'de paraflayan Türkiye,
anlaşmanın imzalanmasıyla eş zamanlı olarak vize
serbestisi getirilmesini istiyordu. AB tarafı ise vize
serbestisi görüşmelerinin başlaması için Ankara'nın
anlaşmaya imza atmasını şart koşuyordu. Bulunan ara
formül çerçevesinde vize serbestisi görüşmeleri, geri
kabul anlaşmasının imzalanmasıyla eş zamanlı olarak
başlayacak. Ancak Türkiye'nin, vizelerin 'makul bir
süre' içinde serbestleşmemesi halinde geri kabul
anlaşmasını tek taraflı olarak askıya alma hakkı
bulunacak.
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI GÖREVİNİ
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU ÜSTLENDİ
Kabinede on görev değişiminin yaşandığı revizyon
çerçevesinde Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın,
görevini, 2010-2012 döneminde Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi Başkanlığı da yapan Ak Parti
Antalya milletvekili Mevlüt
Çavuşoğlu'na devredeceği
açıklandı. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, bir süredir beklenen
kabine revizyonunu açıkladı.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından
Avrupa Birliği
Hazırlanmıştır
Koordinasyon Merkezi
ARALIK 2013
Revizyon çerçevesinde on görevde değişiklik yaşandı.
Avrupa Birliği Bakanlığı'nı Ak Parti Antalya
milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Egemen Bağış'tan
devralacak. Çavuşoğlu daha önce 2010-2012
döneminde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi
Başkanlığı görevini de yürütmüştü.
30 Mart 2014'te düzenlenecek yerel seçimlerde Ak
Parti'nin Hatay Büyükşehir Belediye başkan adayı olan
Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı görevini Bekir
Bozdağ'a bırakacak. Bozdağ'dan boşalan Başbakan
Yardımcılığı görevini Emrullah İşler üstlenecek.
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması çerçevesinde
gündemde yer alan iddialar sebebiyle görevlerinden
istifa eden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri
Bakanı Muammer Güler ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar; görevlerini sırasıyla Nihat Zeybek,
Efkan Ala ve İdris Güllüce'ye devredecek. Partisinin
İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı olan
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, koltuğunu Lütfü
Elvan'a devredecek. Ak Parti'nin Gaziantep
Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in görevini ise Ayşenur
İslam üstlenecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nı Akif
Çağatay Kılıç, Suat Kılıç'tan devralacak. Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise görevini Fikri Işık'a
devredecek.
YUNANİSTAN'IN AB DÖNEM BAŞKANLIĞI
ÖNCELİKLERİ BÜYÜME, GÖÇ VE ENERJİ
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, Ocak ayında
başlayacak Avrupa Birliği dönem başkanlıklarının
önceliklerinin ekonomide büyümeyi canlandırma,
göçün düzenlenmesi, denizciliğin teşviki ve deniz
altındaki enerji kaynaklarının keşfi olacağını açıkladı.
AB dönem başkanı Litvanya'nın Cumhurbaşkanı Dalia
Grybauskaite'yi kabul eden Samaras, 'Litvanya
başkanlığının öncelikleri arasında mali istikrarın yanı
sıra büyüme ve istihdam yer alıyordu. Bu ikili hedef
doğrultusunda devam edeceğiz. Önceliklerimiz
bankacılık birliğinin tamamlanması, göç akınlarının
yönetilmesi ve deniz altındaki enerji zenginliklerinin
geliştirilmesi de dâhil olmak üzere ortak bir denizcilik
gündemi olacak' dedi.
Grybauskaite, Mayıs ayında yapılacak Avrupa
Parlamentosu seçimlerinin Yunanistan'ın görev süresi
boyunca hızlı kararlar almasını gerektireceğini belirtti.
L i t v a n y a l i d e r i , ' Yu n a n i s t a n ' ı n h e d e f i n e
ulaşabileceğinden eminim' dedi.
Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'ı 2014'ün ilk
yarısında AB dönem başkanlığı görevlerinin yanı sıra
önemli iç gelişmeler de bekliyor. Yunanistan'da 18-25
Mayıs'ta yerel seçimler düzenlenecek. Bu seçimde neoNazi Altın Şafak partisi sandıktan
güçlenerek ayrılabilir. Eylül ayında
bir sempatizanının karıştığı cinayetin
büyük yankı bulması ve parti
hakkında geniş bir soruşturma
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
başlatılmasına rağmen Altın Şafak, anketlere göre
ülkedeki en popüler üçüncü parti olmayı sürdürüyor.
Öte yandan Atina yönetimi, mali destek programı
çerçevesinde kendisine söz verilen kredi dilimlerini
alabilmek için uluslararası kreditörleriyle görüşmeleri
de sürdürüyor. Yunanistan'ın 2014 bütçesi, altı yıl üst
üste küçülmenin ardından yüzde 0.6 ile ilk kez büyüme
öngörüyor. Son veriler ise ülkedeki işsizlik oranının
yüzde 27.6 seviyesini bulduğunu gösteriyor.
LETONYA, AVRO BÖLGESİNİN 18. ÜYESİ
OLUYOR
Letonya, 1 Ocak 2014'te Euro
Bölgesi'nin 18. üyesi olmaya
hazırlanıyor. Letonya'yı, 2015'te
ortak para birimine geçmeyi
hedefleyen bir diğer Baltık ülkesi
Litvanya takip ediyor. Ancak diğer Avrupa Birliği
ülkeleri, Avro Bölgesine katılmak için o kadar acele
etmiyor.
Baltık ülkelerinden Estonya, 2011'de Avro Bölgesine
katılmıştı. Letonya'nın ardından Litvanya'nın da ortak
para birimine geçmesiyle birlikte 2015'ten itibaren tüm
Baltık ülkelerinin Avro kullanmaya başlaması
bekleniyor. Ancak eski Doğu Bloku ülkelerinden
Polonya ve Çek Cumhuriyeti, Avro Bölgesine katılmak
için o kadar acele etmiyor.
Varşova yönetimi, 2015 yılında Avro Bölgesine hazır
olacaklarını söylemekle beraber katılmak için net bir
tarih vermekten kaçınıyor. Kriz yılları boyunca
ekonomide büyümeyi koruyan tek AB ülkesi olan
Polonya'nın para birimi zloti, Avro karşısında
zayıflamış ve ülkenin ihracatı artış kaydetmişti.
Polonya Maliye Bakanı Mateusz Szczurek, 'Avro
Bölgesine katılmanın faydalı olduğu iddialarının hayal
ürünü olduğunun ortaya çıktığını' söylemişti.
Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Temmuz 2013'te
AB'nin 28. üyesi olan Hırvatistan'ın ise Avro Bölgesine
katılmak için önünde uzun bir yol var. Romanya
Başbakanı Victor Ponta, 2018'de Avro Bölgesine
katılmak istediklerini söylemişti. AB'nin en yoksul
ülkesi Bulgaristan'ın Maliye Bakanı Petar Çobanov,
Avro Bölgesine katılma kriterlerini önümüzdeki dört
yıl içinde yerine getirebileceklerini söylüyor. Ancak
Macaristan, ortak para birimine geçmek için daha geniş
bir döneme yayılan bir takvim öngörüyor. Başbakan
Viktor Orban, 'Önümüzdeki birkaç yıldan
bahsetmiyoruz; yirmi, hatta belki otuz yıldan
bahsediyoruz' demişti.
İRLANDA, KURTARMA PROGRAMINDAN
RESMEN ÇIKTI
Üç yıl önce AB ve IMF'ten 85 milyar Avroluk kurtarma
paketi alan İrlanda'nın mali destek programı resmen
sona erdi. Üç yıl önce maliyesini kontrol altında
tutabilmek için acil yardım isteyen İrlanda, mali destek
programı çerçevesinde bütçe açığını azaltmak ve
Sayfa 3
ARALIK 2013
ekonomisini düzeltmek için şart
koşulan önlemlerin tamamını
yerine getirdi. İrlanda Maliye
Bakanı Michael Noonan, 'Bu,
yolun sonu değil, yoldaki çok önemli bir dönüm
noktasıdır. Aynı politikalarla devam etmeliyiz' dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da
İrlanda hükümeti ve halkını kutlayarak 'Çabaları ve
fedakârlıkları sayesinde İrlanda artık, kendi kendini,
kendi çabalarıyla finanse edebilecektir' dedi.
İrlanda'nın programının başarıyla sonuçlanmasında
AB'nin oynadığı role işaret eden Barroso, 'Bugünkü
sonuç, diğer AB ülkelerinin önemli mali desteği ve
dayanışması olmadan mümkün olamazdı. Avrupa
Komisyonu'nun katkıları ve çabalarından gurur
duyuyorum. Başından sonuna kadar İrlanda'nın
yanında durduk' şeklinde konuştu.
Avrupa'da ekonomik büyümeye yavaş yavaş geri
dönülürken, İrlanda'nın ardından Portekiz'in de gelecek
yıl kurtarma programından çıkması bekleniyor. Ancak
Yunanistan ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyor.
İrlanda ekonomisinin önümüzdeki yıl yüzde 2 oranında
büyümesi bekleniyor. Ülkedeki işsizlik oranı, 2012'de
yüzde 15.1 ile zirveyi görmesinden bu yana yüzde
13'ün altına kadar geriledi.
AB, ABD İLE SERBEST TİCARET
ANLAŞMASINA ENERJİNİN DE DÂHİL
EDİLMESİNİ İSTİYOR
Enerji fiyatlarını düşürmeye çalışan Avrupa Birliği,
ABD'den serbest ticaret müzakerelerine enerji
konusunun da dâhil edilmesini isteyecek. Siyasi açıdan
hassas bir konu olan enerji konusunu müzakere
masasına getirmek, tarımdan finansa kadar pek çok
alanı kapsayan görüşmeleri daha da zor bir hale
getirebilir. Ancak yine de doğalgaz fiyatlarının
ABD'dekinden üç kat pahalı olduğu Avrupa Birliği
açısından büyük kazançlar söz konusu olabilir.
ABD, gerçekleştirdiği 'kaya gazı devriminin'
meyvelerini topluyor. Avrupa açısından ise ABD'den
doğalgaz ithal etmek, doğalgaz fiyatlarını düşürmenin
kıtadaki toplumsal ve jeolojik engellerin üstesinden
gelerek kendi kaya gazını üretmekten daha kolay bir
yol olabilir. Washington merkezli düşünce kuruluşu
Brookings Enstitüsü'nün tahminlerine göre 2020'de
ABD'nin doğalgaz ihracatı günde 170 milyon
metreküpü bulabilir. Bu da İngiltere'de kışın oluşan
günlük talebin yarısı demek.
Bu doğalgazın büyük kısmı büyük ihtimalle enerji
fiyatlarının Avrupa'dan daha yüksek olduğu Asya'ya
gidecek. Ancak küçük bir miktar bile Rusya ile
müzakerelerde Avrupa'nın elini güçlendirebilir. Bir üst
düzey AB yetkilisi, 'ABD doğalgazının yalnızca
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kullanıcılar için
saklanması için bir sebep yok. Bizim için TTIP'deki
(Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı) en önemli
konulardan biri de bu' dedi. Washginton'daki
Sayfa 4
siyasetçiler ise daha temkinli
davranıyor.
İhracat yapılması halinde
ABD'deki doğalgaz fiyatı
artacak ve büyük olasılıkla
siyasetçilerin oy kaybı yaşamasına ve yoğun bir şekilde
enerji kullanan sektörlerin rekabet gücünün azalmasına
yol açacak. ABD, Arap ülkelerinin petrole ambargo
koyduğu 1970'lerden bu yana ham petrolün lisanssız
olarak ihraç edilmesine izin vermiyor. Doğalgaz
ihracatı ise daha az tartışma yaratan bir konu. ABD, sıvı
doğalgaz (LNG) için ihracat lisansları veriyor. Ancak
fiyat endişesi sebebiyle burada da çekinceli davranıyor.
Müzakerecilerin 2014 yılı sonunda tamamlamayı
umduğu AB-ABD ticaret anlaşması ise bu lisansları
otomatik hale getirecek.
ABD, enerjiyi de görüşmelere açmaya hazır
olduklarını söylüyor, ancak şartları açık bir şekilde
ortaya koymuyor. Avrupa'ya destek, enerji konusunun
müzakerelere açılmasındaki çıkarı en fazla olan
kesimlerden gelebilir. Büyük enerji şirketleri hem
ABD doğalgazını ihraç ederek kazanç sağlayabilir,
hem de doğalgaz fiyatlarının artması bu şirketlerin
kârını artırabilir. ABD Ticaret Odası Avrupa Başkan
Yardımcısı Peter Chase, 'Enerji şirketleri de dâhil
olmak üzere ABD ve Avrupalı şirketlerin Atlantik'in iki
yakasında çok yoğun yatırımlar yapması sebebiyle
ABD ve AB taraflarının müzakerecileri esasen aynı
şirketlerin çıkarını temsil ediyor. Daha çok işbirliği
odaklı bir yaklaşımı benimseyebilirler' dedi.
Tartışma yaratan konulardan biri, uzun vadede enerji
ithalatının sürmesi beklenen Avrupa'nın TTIP'i diğer
ticaret anlaşmaları açısından 'altın standardı' gibi
görmesi ve diğer görüşmeler açısından da yol haritası
teşkil edecek bir metin üzerinde anlaşılmasını istemesi.
ABD ise bunun, enerji konularının büyük stratejik
önem arz ettiği Kongre'de gereksiz sorunlara yol
açacağı görüşünde. ABD'li yetkililer, enerji konusunun
ticaret anlaşmasının metni çerçevesinde, daha sessiz
bir şekilde görüşülebileceğini söylüyor.
Bir diğer sorun da düzenlemeler. Sektördeki bazı
kesimler, siyasi ve ekonomik hedefler büyüdükçe
beğenmedikleri kuralların ortadan kalkacağını
düşünüyor. Ticaret anlaşmasından özellikle Avrupalı
rafinericilerin büyük beklentisi var. ABD'de rafine
petrol ürünlerinde yasal kısıtlamalar bulunmuyor.
ABD'de yaz mevsiminde benzin talebinin artması ve
Avrupa'daki dizel rafinerilerinin azlığı, ABD'nin dizel,
Avrupa'nın benzin ihraç etmesine yol açıyor.
2012 yılında ABD Avrupa Birliği'ne günde 345 bin
varil dizel ihraç ederken AB de ABD'ye 349 bin varil
benzin ihraç etti. Bu durum da AB rafinericilik
sektörünü temsil eden Europia verilerine göre 32
milyar dolarlık ticaret hacmi yarattı. Kuruluşa göre AB
yasalarının zift kumundan elde edilen ürünlerin
geleneksel petrole göre daha çok kirliliğe yol açtığını
değerlendirmesi sebebiyle bu ticaret de risk altında.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından
Avrupa Birliği
Hazırlanmıştır
Koordinasyon Merkezi
ARALIK 2013
Sektör, AB'nin tekliflerine uzun yıllar karşı çıkmıştı.
Ancak AB kaynakları, ticaret görüşmeleri ivme
kazandıkça daha hafif düzenlemeler geleceğini
söylüyor. TTIP müzakerelerinin üçüncü turu 16-20
Aralık'ta yapılacak.
AB VE ABD SERBEST TİCARET
MÜZAKERELERİNİN İLK AŞAMASINI
TAMAMLADI
Avrupa Birliği ve ABD, Transatlantik Ticaret ve
Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakerelerinin üçüncü
turunu tamamladı ve müzakerelerin ilk aşaması sona
ermiş oldu. Taraflar, önümüzdeki yılın başında siyasi
bir değerlendirme yapmayı planlıyor. Avrupa Birliği ve
ABD, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP)
müzakerelerinin Washington'da düzenlenen üçüncü
turunu tamamladı.
AB tarafının baş müzakerecisi Ignacio Garcia Bercero,
'Üçüncü turun sonucundan son derece tatmin
olduğumuzu söyleyebilirim. Ekonomilerimizi
güçlendirecek, büyüme sağlayacak ve daha önemlisi en
çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde hem Avrupalılar,
hem de Amerikalılar için istihdam yaratacak iddialı bir
ticaret ve yatırım anlaşması imzalama yolunda
gidiyoruz' dedi. AB ve ABD müzakerecilerinin aynı
zamanda 50'nin üzerinde paydaşla bir araya gelerek
kendilerinin sorunlarını yanıtladığı bildirildi.
Avrupa Komisyonu, üçüncü turda üzerinde çalışılan
konular arasında şirketler için özgür ve adil rekabet,
enerji ve hammaddeye erişim, çalışan haklarının ve
çevrenin korunması ve ticarette bürokrasinin
azaltılmasının yer aldığını açıkladı. AB'den yapılan
açıklamada, oluşturulacak kuralların özellikle
KOBİ'ler açısından fayda sağlayacağı ve anlaşmada
KOBİ'lere özel bir fasıl öngörüldüğü kaydedildi.
Üçüncü turla birlikte TTIP müzakerelerinin ilk aşaması
tamamlanmış oldu ve Avrupa Komisyonunun ticaretten
sorumlu üyesi Karel De Gucht ile ABD Ticaret
Temsilcisi Michael Froman arasında siyasi bir
değerlendirme yapılmasının önü açıldı.
Müzakerelerin dördüncü turunun 2014'ün Mart ayında
Brüksel'de düzenlenmesi bekleniyor. AB, bu turda iki
tarafta bulunan sektörel düzenlemelerin birbiriyle nasıl
uyumlu hale getirilebileceği ve gelecekte yeni
düzenlemeler oluşturulurken bunlar üzerinde nasıl
daha yakın işbirliği yapılabileceği konusunda
çalışmayı hedefliyor. AB ve ABD, dünya ekonomisinin
neredeyse yarısını kapsayacak serbest ticaret anlaşması
müzakerelerini Avrupa Komisyonu'nun görevinin sona
ereceği 2014 sonuna kadar tamamlamayı hedefliyor.
Ancak müzakerelerin birkaç yıl sürmesi bekleniyor.
A B , G Ü R C İ S TA N V E M O L D O VA İ L E
O R TA K L I K A N L A Ş M A S I S Ü R E C İ N İ
HIZLANDIRDI
Ortaklık Anlaşması'nı imzalama sürecini askıya alan
Ukrayna'da yaşadıkları bocalamanın sonuçlarından
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
ders çıkaran Avrupa Birliği
liderleri, Gürcistan ve
Moldova'nın süreçlerini
hızlandırma kararı aldı. İki ülke
ile ortaklık anlaşmalarının Ağustos 2014'te
imzalanması planlanıyor. AB liderler zirvesinin sonuç
metninde 'Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği'nin bu
anlaşmaları en geç Ağustos 2014'te imzalamaya hazır
olduğunu teyit eder' denildi.
Zirvenin ardından açıklamalarda bulunan AB Konseyi
Başkanı Herman Van Rompuy, liderlerin Kiev'deki AB
yanlısı protestoların 'daha iyi bir geleceğe duyulan
özlemi' yansıttığını söyledi. Van Rompuy, 'Avrupa
Birliği ile yakınlaşma isteği Gürcistan ve Moldova
halklarınca da paylaşılmaktadır. Avrupa Konseyi'nin
bugünkü mesajı, seçimlerinde onların yanında
olacağımızdır ve anlaşmaların imza sürecini, en geç
gelecek Ağustos'ta imzalanacak şekilde hızlandırma
niyetindeyiz' dedi.
'Ağustos' sembolü
Uzmanlar, anlaşmanın AB kurumlarının tatil olduğu
Ağustos ayında imzalanmasının, Gürcistan ile Rusya
arasında 2008 yılında yaşanan Ağustos savaşını
hatırlattığını söyledi. Bu savaş, Gürcistan'ın, pratikte
Rus kontrolü altında olan Güney Osetya bölgesini geri
almak için düzenlediği saldırıyla başlamıştı. AB
liderleri aynı zamanda imzaların, Mayıs ayındaki
Avrupa seçimlerinin ardından dikkatler yeni Avrupa
Komisyonu'nun kurulması gibi farklı yerlere
çevrilmesinden önce atılmasını istemiş olabilir.
Gürcistan ve Moldova, AB ile ortaklık anlaşmalarını
28-29 Kasım'da Vilnius'ta düzenlenen Doğu Ortaklığı
zirvesinde paraflamıştı. Ukrayna ise Mart 2012'de
parafladığı Ortaklık Anlaşması'nı bu zirvede
imzalamaktan vazgeçmişti.
Rusya, AB yolunda Ukrayna'da olduğu gibi
Moldova'ya da tehditler savurdu. Rusya geçtiğimiz
Eylül ayında Moldova'dan gelen şaraplara 'gıda
güvenliğini' gerekçe göstererek ithalat yasağı
getirmişti. Bazı Rus yetkililer, Rusya'da çalışan
Moldova vatandaşlarına da kısıtlamalar
getirebilecekleri uyarısında bulunuyor. Yurtdışına
çalışmaya giden mevsimlik işçilerin Moldova
ekonomisine katkısı bu yıl 2 milyar Avroyu buldu. Bu
miktarın yüzde 60'ını Rusya'da çalışan göçmen işçiler
sağladı.
Ancak AB diplomatları, Moldova'nın nispeten küçük
bir ülke olması sebebiyle, Kişinev yönetiminin ihtiyaç
duyması halinde kendilerine yardım etmenin zor
olmayacağını düşünüyor. Avrupa Parlamentosu
Moldova'dan gelen şaraplar için ithalat vergisini
kaldırma kararı almıştı. Son gelişmeler, bu yıl yeni bir
cumhurbaşkanı ve yeni bir başbakanın göreve geldiği
Gürcistan'da ise eski Başbakan
Bidzina Ivanişvili ile eski Devlet
Başkanı Mihail Saakaşvili
arasındaki kamplaşmayı
Sayfa 5
ARALIK 2013
yumuşatacak gibi görünüyor. Gürcistan'ın 2008'den bu
yana Rusya ile diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
Gürcistan Başbakanı Irakli Garibaşvili geçtiğimiz
günlerde kendisine Ukrayna'daki gelişmelerin ülkesini
nasıl etkileyeceği sorulması üzerine, kendilerinin
Rusya'ya Ukrayna ve Moldova kadar bağımlı
olmadıklarını belirtmişti.
Liderler zirvesinin ardından açıklamalarda bulunan
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Moldova ve
Gürcistan ile Ortaklık Anlaşması'nın imzalanmasının
hızlı bir süreç gerektirdiğini, ancak AB liderlerinin bu
sürece hazır olduğunu söyledi. Almanya uzun yıllardır
Ukrayna'nın AB sürecini en çok yavaşlatan ülke
konumundaydı.
AB, UKRAYNA İLE ORTAKLIK ANLAŞMASI
GÖRÜŞMELERİNİ ASKIYA ALDI
Avrupa Birliği, Ukrayna Devlet
Başkanı Viktor Yanukoviç'in imza
sürecini rafa kaldırdığı Ortaklık
Anlaşması üzerindeki görüşmelerin
askıya alındığını açıkladı. Ukrayna
yönetiminin anlaşmadan vazgeçmesi üzerine ülkede
patlak veren protestolar ise devam ediyor. Avrupa
Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan
Füle, Twitter'da yaptığı açıklamalarda Yanukoviç ve
Ukrayna hükümetinin Ortaklık Anlaşması
konusundaki sözleri ve yaptıklarının giderek
birbirinden daha farklı hale geldiğini söyledi.
Yanukoviç'in Rusya ile daha yakın ilişkiler kurmak için
anlaşmayı imzalama sürecini askıya almasının
ardından patlak veren protestolar, dördüncü hafta sonu
da devam etti. 200 bin kişi, dondurucu soğuğa rağmen
başkent Kiev sokaklarını doldurdu. AB'den daha önce
teklifin masada olduğu açıklaması gelmesine rağmen
Füle, Ukrayna hükümetinin açıklamalarının gerçekle
bir bağlantısı bulunmadığını belirtti ve anlaşmanın
imzalanmasıyla ilgili çalışmaların durduğunu söyledi.
Ukrayna, anlaşmanın imzalanması için AB'den daha
çok mali destek talep ediyordu.
Gözler şimdi Yanukoviç'in yapacağı Moskova
ziyaretine çevrildi. Ukrayna muhalefeti, Yanukoviç'in
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eski Sovyet
ülkelerini bir araya toplamaya çalıştığı, Rusya, Belarus
ve Kazakistan arasındaki gümrük birliğine katılma
yönünde bir adım atmasından endişe ediyor. Muhalefet
lideri ve eski Ekonomi Bakanı Arseniy Yatsenyuk,
'[Yanukoviç] eğer gümrük birliği anlaşmasına imza
atarsa ülkeye geri dönmek yerine Moskova'da kalması
daha iyi olur. Ukrayna'yı satarsa ona çok sıcak bir
karşılama hazırlayacağız' dedi. Milliyetçi kanadın
lideri Oleh Tyahnybok ise 'Kremlin Ukrayna'dan
intikam almak istiyor. Ukrayna'yı bölmek ve kanda
boğmak istiyor. Bu devlet başkanının, Moskova'da
Ukrayna'nın çıkarlarına aykırı hiçbir şeye imza
atmasına izin vermiyoruz' şeklinde konuştu.
Protestocular, Yanukoviç'in ziyaretine denk gelecek
Sayfa 6
büyük bir gösteri planlıyor. Başbakan Mikola Azarov
ise Rusya'dan alınan doğalgazda fiyat indirimi
beklendiğini söyledi.
Göstericilere bir destek de ABD'li senatör John
McCain'den geldi. Kiev'deki gösterilerin kalbinde yer
alan Bağımsızlık Meydanı'nda konuşan McCain,
Ukrayna'nın geleceğinin Avrupa'da olduğunu söyledi.
ABD dış siyasetinin önemli isimlerinden olan McCain,
'Haklı mücadelenizi desteklemek için, Ukrayna'nın
kendi kaderini özgür ve bağımsızca tayin etme hakkı
için buradayız. Sizin istediğiniz gelecek Avrupa'dadır'
dedi. McCain, meydanda yaptığı konuşmanın ardından
basına yaptığı açıklamalarda, AB'nin Kiev yönetimi ile
görüşmeleri askıya almasının 'son derece rahatsız edici'
olduğunu ifade etti. ABD'li siyasetçi daha sonra
Yanukoviç ile de bir araya geldi.
AB BAKANLARI 'BANKACILIK BİRLİĞİNDE'
ANLAŞTI
Avrupa Birliği maliye bakanları, AB
liderler zirvesi öncesinde 'bankacılık
birliği' üzerinde anlaşmaya vardı. Uzun
görüşmelerin ardından üzerinde varılan
anlaşma, mali sıkıntı yaşayan bankaların
ülkelerin ekonomisini de aşağı
çekmesinin önüne geçmeyi amaçlayan bir
sistem öngörüyor. Anlaşmaya son şeklini AB liderleri
verecek.
12 saat süren görüşmelerin ardından açıklamalarda
bulunan Avrupa Komisyonunun iç pazardan sorumlu
üyesi Michel Barnier, 'Bugün bankacılık birliği için çok
önemli bir gün. Avrupa'nın bankacılık sisteminde,
banka krizlerinin maliyetini vergi mükelleflerinin
üstlenmemesi için devrim niteliğinde değişiklikler
yapıyor ve büyük kurtarma paketleri devrini sona
erdiriyoruz' dedi. AB bakanlarının vardığı nihai
anlaşma, Ortak Çözüm Mekanizmasını ilgilendiriyor.
Bu mekanizma, iflasla yüz yüze olan bankaların
ekonomiye daha fazla zarar vermeden kapatılması için
kullanılacak. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang
Schauble, 'Bankacılık birliğinin son ayağı da
tamamlandı' dedi.
Bankacılık birliğinin diğer iki ayağı olan Ortak
Denetim Mekanizması ve Ortak Hesap Garantisi
üzerinde daha önce anlaşmaya varılmıştı. Ortak
Denetim Mekanizması, Avro Bölgesindeki belli başlı
bankaların aldığı riskleri ve mali durumlarının sağlığını
takip edecek. Denetim yetkisi Avrupa Merkez
Bankası'na (ECB) verilecek. Ortak Hesap Garantisi
çerçevesinde ise Avro Bölgesinde ortak bir fon
oluşturulması ve 100 bin Avroya kadar büyüklükteki
hesapların, bankaların kapatılması riskine karşı
sigortalanması öngörülüyor. Yaklaşık 55 milyar Avro
büyüklüğe sahip olması planlanan fon, önümüzdeki 10
yıl boyunca kademeli olarak oluşturulacak. Geçiş
döneminde bu fonun rolünü üye ülkeler üstlenmeye
devam edecek.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
ARALIK 2013
Bankaların kapatılması için ise Avrupa Komisyonu ve
2014 yılında katılacak Letonya ile birlikte 18 Avro
Bölgesi ülkelerinin temsil edileceği yeni bir kurum
görevlendirilecek. Üçayaklı sistem, daha önce olduğu
gibi devletlerin, iflasla yüz yüze kalan bankalara büyük
kaynaklar aktarmaları sebebiyle kendilerinin de
kurtarma programına ihtiyaç duymasının önüne
geçmeyi hedefliyor.
Avrupa Birliği liderlerinin Aralık içerisinde yapılacak
zirvesinde anlaşmayı, son şeklini verdikten sonra
onaylaması bekleniyor. Sistemin daha sonra Avrupa
Parlamentosu'nun onayını alması gerekecek. Ancak
sistemde halen bazı boşluklar bulunuyor. Schauble,
500 milyar Avroluk kurtarma fonu Avrupa İstikrar
Mekanizmasının (ESM) bankalara doğrudan para
aktarmasına katı bir şekilde karşı çıkmaya devam
ediyor. Fransa, İtalya ve İspanya ise bu olasılığın da
değerlendirilmesini istiyor.
AB LİDERLERİ BANKACILIK BİRLİĞİNDEN
MEMNUN, AP İLE ZORLU GÖRÜŞMELER
BEKLİYOR
Brüksel'de bir araya gelen AB liderleri, maliye
bakanlarının son rötuşlarını yaptığı, Avrupa çapında bir
bankacılık birliği oluşturulması planı için varılan
anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Ancak liderler,
Avrupa Parlamentosu ile görüşmelerin zorlu geçmesini
bekliyor. Öte yandan AB ülkelerinin ekonomilerinde
reforma gitmesini şart koşacak 'sözleşmeler' üzerinde
anlaşmaya varılamadı.
Maliye bakanlarının bankacılık birliği üzerinde vardığı
anlaşmayı memnuniyetle karşılayan Fransa
Cumhurbaşkanı François Hollande, 'Avrupa birkaç ay
içinde, belki de geçtiğimiz on yıl boyunca
başardıklarından daha fazlasını başardı' dedi. Almanya
Şansölyesi Angela Merkel de 'Bu, maliye bakanlarının
gayretleriyle gerçekleşmiş büyük bir başarıdır' dedi. İki
lider de, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin
Schulz'un anlaşmayla ilgili olarak akşam dile getirdiği
itirazların farkında olduklarını söyledi.
Schulz: Bankacılık birliği metni olumsuz sonuçlar
doğurabilir
Schulz, denetim mekanizması çerçevesinde bankaların
kapatılması konusunda nihai otoritenin Avrupa
Komisyonunda olmasını istiyor. Bakanlar ise üye
ülkelerin pek çok yetkiyi korumasını sağlayacak,
karmaşık bir komite yapısı üzerinde anlaşmaya
varmıştı. Anlaşma, nihai karar alınmadan önce
Parlamento ve Komisyon'un da katılacağı üçlü
görüşmelere götürülecek.
'Bu, acil bir vakayı hastaneye yatırmadan önce hastaya
acil müdahalede bulunmak yerine önce hastanenin
yönetim kurulunu toplamaya benziyor' diyen Schulz,
üzerinde varılan anlaşmanın 'olumlu
etkilerde bulunmamakla kalmayıp,
olumsuz etkilerde de
bulunabileceğini' söyledi. Schulz'un
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
esas itiraz noktaları bunlar olmakla birlikte AP Başkanı
konuşmasına başka unsurları da ekledi. Schulz, üçlü
görüşme sürecinin 'çok uzun, çok zor ve çok karmaşık'
olacağını söyledi.
Hollande, 'Parlamento ile müzakereler her zaman zorlu
geçiyor ve bu da demokratik tartışma sürecinin bir
parçası' dedi. Fransa lideri sonunda bir uzlaşmaya
varılacağını söylerken Almanya lideri Merkel,
'Parlamento ile yoğun bir diyalog' beklediklerini ifade
etti.
Sözleşmeye bağlı anlaşmalar tartışmalı
Bununla birlikte liderler, ekonomisi sağlam temellere
oturmayan ülkelerin reform taahhütlerini yerine
getirmesi için AB'nin elindeki güçleri artıracak
'sözleşmeye bağlı anlaşmaların' detaylarını tartışmaya
açamadı.
Avrupa Komisyonunun bu teklifi, ülkelerin rekabet
güçlerini artırmak için reform yapmasının şart
koşulmasını ön görülüyor. Şu anda Komisyon, ülkelere
reform yapmalarını söyleyebiliyor veya eleştiriler
getirebiliyor. Ancak bunların, ülkenin bütçe açığının
GSYİH'ya oranı için yüzde 3 tavanını şart koşan
Büyüme ve İstikrar Anlaşması'nı ihlal etmemesi
halinde herhangi bir bağlayıcılığı bulunmuyor.
Merkel daha önce Avro Bölgesinde ekonominin
yönetimini sözleşmeye bağlı anlaşmalarla
güçlendirmeye yönelik teklife destek vermişti, ancak
Alman lider ülkelerin bu durumda nasıl
ödüllendirileceği konusunda sessizliğini koruyor.
Fransa Cumhurbaşkanı, 'Koordinasyon sağlamalıyız.
Rekabet gücü için anlaşmalara ihtiyacımız var mı, yok
mu, onu tartışıyoruz' dedi. Almanya'yı üstü kapalı bir
şekilde eleştiren Hollande, 'Ancak bunun tartışılması
için isteksizlik söz konusu olabilir, çünkü dayanışma
fikri bazı [ülkeleri], diğerleri için para harcayacaklar
diye endişelendiriyor. Finansmanın nasıl yapılacağı
konusunda büyük belirsizlik var. Bu sebeple konuyu
gelecek yıl yeniden görüşme kararı aldık' dedi. AB
liderleri sözleşmeye bağlı anlaşmaları Ekim 2014'te
tekrar görüşecek.
AB'DE BANKALARIN KAPATILMASI İÇİN
MEKANİZMADA ANLAŞILDI
Avrupa Birliği ülkeleri, iflasla karşı karşıya bankaların
kapatılması için oluşturulacak Ortak Çözüm
Mekanizması üzerinde anlaşmaya vardı. Mekanizma,
AB'de oluşturulacak bankacılık birliğinin üç temel
ayağından biriydi. Üzerinde anlaşmaya varılan
düzenlemelere göre bundan sonra Avro Bölgesinde
bankaların kurtarılması sırasında büyük hissedar ve
büyük hesap sahiplerinin de maliyeti üstlenmesi
standart bir prosedür haline gelecek.
Anlaşma, bu uygulamanın yürürlüğe gireceği tarihi de
iki yıl öne çekiyor. Uygulama böylece 2016'dan
itibaren yürürlükte olacak. AB maliye bakanlarının
plana onay vermesi bekleniyor. Avrupa Komisyonunun
iç pazardan sorumlu üyesi Michel Barnier, atılan
Sayfa 7
ARALIK 2013
adımın 'bankaların hatalarının cezasını artık ilk olarak
vergi mükelleflerinin ödememesi için büyük bir adım
olduğunu' söyledi.
Barnier, 'Zayıf bankaların öngörülebilir, etkin ve kamu
kaynaklarına en düşük düzeyde başvurulacak şekilde
kapatılması, Avrupa'nın finans sektörüne güveni
yeniden tesis etmek için esastır. Bu yeni kurallar
yürürlüğe girdiğinde, bankaların devlet eliyle
kurtarılması ve bunun vergi mükellefleri açısından
doğurduğu sorunlar geçmişte kalacak' dedi.
Yılın başında Güney Kıbrıs için hazırlanan kurtarma
programında, bankaların sıkıntıya girmesi halinde
hesap sahiplerinin zarar görmeyeceği tabusu yıkılmıştı.
Plan kapsamında bankaların kapatılması konusunda
yetkili bir kurum ve maliyeti üstlenecek bir fon da
oluşturulacak. AB'de daha önce bankalar için ortak bir
denetim mekanizması üzerinde anlaşmaya varılmıştı.
Bankacılık birliğinin üçüncü ayağını ise 'hesap garanti
sistemi' oluşturacak.
AB BÜTÇESİNİN KAZANANLARI ERASMUS+
VE UFUK 2020 OLDU
Avrupa Birliği, eğitim programı
Erasmus+ ve araştırma programı
Ufuk 2020'nin finansmanı üzerinde
resmen anlaşmaya vardı. İki proje,
2014-2020 döneminde bütçenin en
b ü y ü k i k i k a z a n a n ı o l d u .
Rekabetçilik Konseyi toplantısında bir araya gelen
bakanların kararıyla birlikte Ufuk 2020'nin bütçeden
aldığı payda önümüzdeki yedi yıllık dönemde yüzde 30
artış yaşanacak ve toplam 80 milyar Avroya ulaşacak.
Erasmus+'ın payı ise yüzde 40 artarak 14.7 milyar
Avroya ulaşacak.
Avrupa Parlamentosu ve Konseyin nihai imzayı
atmasıyla birlikte Erasmus+ programı Ocak 2014'te
yürürlüğe girebilecek. Gelişmeyi memnuniyetle
karşılayan Avrupa Komisyonunun araştırmadan
sorumlu üyesi Maire Geoghegan-Quinn, 'Ufuk 2020
çerçevesindeki ilk fon çağrılarını önümüzdeki hafta, 11
Aralık'ta yapacağız. Bu çağrılar, AB ve ötesinde bilim
insanları ve şirketler için büyük fırsatlar sunacak ve bu
fırsatların kaçırılmaması gerekiyor' dedi.
Ufuk 2020 Avrupa'nın en büyük araştırma
programı
Ufuk 2020 hakkındaki beş
d ü zen leme tas lağ ı v e
Erasmus+, Kasım sonunda
Avrupa Parlamentosu'nun
Strasbourg'daki genel kurulunda büyük çoğunlukla
kabul edilmişti. AB bakanlarından Parlamento'da
oylanan metinlere tam destek geldi.
Ufuk 2020, yaklaşık 80 milyar Avroluk bütçesiyle
AB'nin şu ana kadarki en büyük araştırma programı ve
dünyada kamu tarafından finanse edilen büyük
programlardan biri olacak. Ufuk 2020 aynı zamanda
tasarruf önlemlerinin hüküm sürdüğü bir dönemde, şu
anda yürürlükte olan Yedinci Çerçeve Programı'na
kıyasla yaklaşık yüzde 30 artışla, önümüzdeki AB
bütçesinde ciddi bir artış gösteren sayılı programlardan
biri olacak. Üç temelin üzerine inşa olan (bilimsel
mükemmellik, sınai liderlik ve toplumsal zorluklar)
Ufuk 2020, keşfedici bilimlerden pazara yakın
inovasyona kadar her tür faaliyeti destekleyecek.
Teklifler çerçevesinde, üniversitelere doğrudan
finansman sağlayan tek kuruluş Avrupa İnovasyon ve
Teknoloji Enstitüsü (EIT) de kayda değer bir şekilde
güçlendirilmiş oldu.
Programla birlikte araştırma ve inovasyonun AB
düzeyindeki finansmanı ilk kez tek bir çatı altında
toplanıyor ve bürokrasinin azaltılması için ilk kez ortak
kurallar getiriliyor. Buradaki ana hedef, başta küçük
araştırma kuruluşları ve küçük işletmeler için olmak
üzere katılımı kolaylaştıracak daha uyumlu ve basit bir
program yaratmak.
Erasmus iş hayatına geçişi kolaylaştıracak
Erasmus+ programı ise AB'nin daha önce yedi kola
bölünen eğitim, staj ve gençlik desteklerini tek bir
program haline getiriyor ve ilk kez spor için de fon
ayrılıyor. Avrupa Komisyonu'nun eğitim, kültür, çok
dillilik ve gençlikten sorumlu üyesi Androulla
Vassiliou, 'Erasmus+ programı, genç insanların bilgi ve
becerilerini yurtdışında artırmasına olanak sağlayacak.
Bütçenin büyük kısmı bireysel olarak yer değişimi için
harcanacak olsa da Erasmus+ aynı zamanda insanların
eğitim hayatından iş hayatına geçişini kolaylaştıracak
ortaklıkları, üye ülkelerde eğitimi modernize edecek ve
eğitim kalitesini iyileştirecek reformları destekleyecek'
dedi.
İplik Pazarı Sokak No: 28 Büyük Hamam Karşısı
Surlar içi - Lefkoşa
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Tel: +90 392 228 3423 /
+90 392 228 3424
Faks: +90 392 228 3448
Http://www.eucoordination.org
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır.

Benzer belgeler

haziran - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi

haziran - KKTC Başbakanlık Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Avrupa BirliğiAvrupa Koordinasyon Birliği Koordinasyon Merkezi Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır

Detaylı