Saf Yol - Seyahatperest

life_kenya:Layout 1
12/22/11
5:24 PM
Page 2
FORBES
LIFE - BÜYÜK GÖÇ
Saf Yol
T
oyota Land Cruiser marka
safari aracımızın önünde
beni bekleyen rehberim Peter Gathii Kamau ile tanışıyor, cam kenarı koltuklardan birine yerleşiyorum. Yola çıktıktan yaklaşık bir saat sonra kahve yetiştirmek üzere evlenerek buraya, Kenya’nın başkenti Nairobi’ye yerleşen Danimarkalı Karen Blixen’in şimdi müze
olan evinde kısa bir mola veriyoruz.
Müzenin küçücük dükkanından Blixen’in “Otlakların Gölgeleri” (Shadows
on the Grass) ve “Afrika’dan Mektuplar”
(Letters from Africa) isimli kitaplarıyla
birlikte -yıllar önce izlediğim- hayatını
konu alan bol ödüllü “Benim Afrikam”
filmini de alıyorum. Ziyaretimizin sonrasında doğal hayatı ve hayvanların mevsimlik göçünü görebilmek için Kenya’nın güneyine, adını bu bölgede yaşayan yerel halk olan Masaililer’den alan
Masai Mara’ya doğru yola çıkıyoruz.
Küçük kasaba ve köylerden geçiyoruz. Peter’in doğduğu Kikuyu ve Limuru, Maimahiu, Noluka, Moja, Niulele, Ekure, Si-
154
|
FORBES
OCAK, 2012
ambii kasabalarını geçtikten sonra Narok’ta kısa bir yemek molası veriyoruz.
İçecek bir şeyler almak için girdiğim
dükkandaki tezgahtar beni “Jambo”
(merhaba) diyerek selamlıyor. Patlıcan ve
elmalı çorba ile tropikal meyve tabağından oluşan tipik bir Kenya usulü öğle yemeğinden beş saat sonra Masai Mara savanaları, gözlerimizin önünde uçsuz bucaksız uzanıyor. Ulusal Park’a girişin
tek bedeli geçtiğimiz o tozlu yollarda saatler süren rahatsız yolculuk değil, üzerine bir de adam başına 60 dolar ödeniyor. Önceleri eylül ayında başlayan göç
(Masai Mara’dan Tanzanya - Serengeti’ye), kasım ayına yayılmaya başlamış.
Peter’a göre bunun müsebbibi küresel
ısınma.
Safari süresince Kenya’dan Tanzanya’ya akan 395 kilometrelik Mara Nehri üzerinde sürüler halindeki hayvanların geçiş noktalarından birine denk gelebilmeyi ümit ediyorum. Masai Mara’da
bizi hamile annesiyle birlikte otlayan
bir yavru zebra karşılıyor. Peter, zebraların çizgilerinden ayırt edilebileceklerini söylüyor. Şifre şu: Genç zebralar açık
kahverengi, olgun zebralar koyu kahverengi ve erkek olanların çizgileri ise siyah
oluyor. Gördüğüm zebraları bu tüyoyla
sınıflandırıyor olmam doğanın bütün sırrına ermişim hissini yaratıyor. Hemen
sonrasında bir zürafa sürüsü çıkıyor.
Zürafaların da günde en fazla iki saat ve
ayakta uyuduklarını öğreniyorum. Zürafaları izlerken yavrularına yemek yedirebilmek için akasya ağaçlarının dallarını deviren iki fil gözüme çarpıyor. Etrafımda olan bitenler başka bir dünyaya
ait; yavruları ile avlanmaya çıkmış yaban
domuzları, topi, thomson geyiği, kudu,
impala gibi farklı antilop türleri, bir
ceylanın leşinin yanında av partisi veren
sırtlan ve çakallar. TV’deki belgesellerin
birindeymişim gibi, bazen de rüyada...
Hissetmediğim tek şey, bu yaşadığımın
gerçek olduğu -ama gerçek!
Saat 18:00 olmadan parktan çıkmamız gerekiyor. Mara Nehri’ne paralel ilerlediğimiz yolda az önceki olağanüstü
manzaralara yenileri ekleniyor: Göç eden
yaban öküzlerini (wildebeest) görüyorum. Çıkardıkları seslerden dolayı halk
bu hayvanları “gunu” diye çağırıyor.
Yaban öküzlerini zebra sürüsü takip
ediyor. Bu inanılmaz geçişi nefesimi tutup izliyorum. Nehirde bir timsah kafası beliriyor ve zebralar can havliyle tekrar karaya doğru koşmaya başlıyor. Bir
av mı göreceğim diye heyecanlanıyorum
FOTOĞRAFLAR: ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM, FORBES ARŞİV
Her yıl kasım ayında gerçekleşen ve iki milyon hayvanın Masai Mara’dan
Mara Nehri’ni geçerek Serengeti’ye ulaştıkları büyük göçü izlemek bir insanın
yaşayabileceği en müthiş deneyim. ÖZGE ALTINOK LOKMANHEKİM
life_kenya:Layout 1
12/22/11
5:24 PM
Page 3
Aslanlar aracınızın gölgesinde dinlenirse şaşırmayın,
huyları böyle! (üstte). Safariye gidiyorsanız programınıza
balonla geziyi de mutlaka ekleyin, gördüklerinizi unutamayacaksınız (solda). Masai yerlisinin bu fotoğrafını çekmek
ve köye girip dolaşmak için 30 dolar vermek gerekiyor.
OCAK, 2012
FORBES | 155
life_kenya:Layout 1
12/22/11
5:24 PM
Page 4
FORBES
LIFE - BÜYÜK GÖÇ
Safari süresince Kenya’dan Tanzanya’ya akan 395
kilometrelik Mara Nehri, hayatın kaynağı ve bazen
de engeli. Uçsuz bucaksız savanalar, vahşi hayattan
muhteşem manzaraları cömertçe sunuyor (altta).
-tanık olmayı isteyeceğim en son şey bu.
Peter bu noktadan artık bir süre geçiş olmayacağını, zebraların timsahtan dolayı tedirgin oldukları için yön değiştireceklerini ve geçiş için başka bir nokta bulacaklarını söylüyor.
Otele vardığımda günün yorgunluğu
çöküyor. Odama giderken bir güvenlik
görevlisi bana eşlik ediyor zira hayvanlar zaman zaman ışığı görüp otelin bahçesine kadar gelebiliyor, ziyaretçileri
korkutuyormuş. Tedirginlik yaşıyorum
ama ‘Afrika’ öyle tarifsiz bir bölge ki, insanı sanki büyülüyor. Her türlü yok156
|
FORBES
OCAK, 2012
sunluğa, tuhaflığa ve korkuya rağmen bulunmaktan haz alabileceğiniz ender yerlerden burası. Lodge’daki odamın harika bir Masai Mara manzarası var. Böceklere karşı cibinlik kullanılan yatağa yatar yatmaz uykuya dalıyorum.
Sabah saat 04:00’te kalkıyorum. Balon safarisi yapmak üzere beni almaya gelen rehber Peter ile alana gidiyoruz. Güneşin doğuşunu havada izleyeceğim.
Ancak yağan yağmur gittikçe şiddetleniyor. Pilot Ernest, yağmur devam ederse balon safarisini iptal etmemiz gerekeceğini söylüyor. O takdirde safariye araç-
la devam edeceğim için “Hakuna Matata!” diyorum. Kenya’daki tüm etnik
grupların ortak dili ‘Swahili’de “Sorun
yok, üzülmek yok” anlamına gelen, “Aslan Kral” filminden öğrendiğim bu cümleyi yerinde kullandığım için pek memnunum... Pek de konuşkan olmayan pilot Ernest, onun ana dilinde birkaç kelime duyunca sanki yumuşuyor, yarım saat çene çalıyoruz. Yağmurun dinmesiyle vakit kaybetmeden havalanıyoruz. Ve
o muhteşem anı kaçırmıyorum. Üstelik
güneş doğarken gökkuşağı da çıkıyor. Sürüleri tepeden görüyorum, önce nokta
life_kenya:Layout 1
12/22/11
5:25 PM
Page 5
Afrika’ya safariye gidip bir Masai köyünü görmeden
dönmek olmaz. Gayet sıcak karşılanacağınız bu
köylerde alışveriş, sıkı pazarlıklara sahne oluyor.
nokta gördüğümüz hayvanlara daha yakından bakabilmek için zaman zaman alçalıp zaman zaman yükseliyor Ernest –
bu jestlerini ‘hakuna matata’ya bağlıyorum. Yaklaşık bir saat sonra yere indiğimizde akasya ağaçları altında kurulmuş
harika bir kahvaltı sofrası bekliyor. Kızarmış yeşil muz, haşlanmış ve fırınlanmış tatlı mısır, mercimek yemeğine benzeyen ‘mbaazi’, hamur işini andıran ‘vitumbua’ ve ‘maandazi’nin tadına baktıktan sonra papaya, mango ve ananastan oluşan tropik meyve tabağı geliyor
masaya. Her ne kadar bu harika kahvaltı sofrasından kalkmak istemesem de
rehberim Peter çitaların, aslanların ve leoparların sabah saatlerinde avlandıklarını ve acele etmezsek av saatini kaçıracağımızı söyleyince arabaya koşuyorum.
Önce yalnız yatan bir çita, sonra 70x300
objektifle ya da dürbünle bile akasya ağacının dalları arasında zor seçebildiğimiz bir leopar görüyorum. Peter aniden
yön değiştiriyor ve iki tane daha safari
aracının olduğu yere doğru direksiyonu
kıvırıyor. “Aslan” diyor, “Biri dişi, diğeri erkek, balayı çifti”. Aslanlara yakın bir
yere gidene dek aslanlar hakkında bilgi
veriyor. Makinemi elimden düşürmeden
ardı ardına fotoğraf çekiyorum. Üç araç
daha bulunduğumuz bölgeye geliyor,
konvoy halinde aslanları izliyoruz. Tüm
araçlardan dürbünler, büyük lensler çıkıveriyor, herkes aslanların fotoğrafını
çekmeye uğraşıyor. Halimize bakıp gülüyoruz. Peter, Masai Mara’da yolun
sahibinin hayvanlar olduğunu ve eğer aslanlar yoldan çekilmezse onları rahatsız
etmemek için araçların geri gitmesi ve
başka yoldan safariye devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Aslanları geride bıraktığımızda Peter
safarinin en can alıcı sorularından birini
soruyor, “Masai köyü görmek ister misiniz?” Yarım saat içinde 20 haneli bir köydeyiz. Masaili erkekler tarafından dans ederek ve sıçrayarak karşılanıyorum. Ne kadar yukarı sıçranırsa o kadar kuvvetli
olunduğuna inanan Masaili savaşçı erkekler için sıçrama önemli bir sınav. Nhele isimli genç bir Masaili köyü gezdirip Masaililer hakkında bilgi veriyor. Köye girip
dolaşmak ve fotoğraf çekebilmek için 30
dolar ödüyorum. Nhele; “Bizi yanlış anlamayın, kültürümüzü para karşılığı satmıyoruz, bu parayı okul için harcıyoruz”
diyor. Masaililer pazarlık yapmayı seviyor,
100 dolardan başlayan pazarlık, 20 dolar
ile neticelenebiliyor. Burada Kenya Şilin-
gi dışında dolar, euro ya da pound ile de
alışveriş yapılabiliyor.
Akşamüzeri Masai Mara’dan başlayan
göçün varış noktasını görmek üzere Serengeti’ye doğru yola çıkacağız. Serengeti’de gergedanları da görebilecek olmanın heyecanı ile Ernest Hemingway’in
“Afrika’nın Yeşil Tepeleri” (Green Hills
of Africa) isimli kitabını okumayı bırakıp Tanzanya’ya gitmek üzere eşyalarımı
toplamaya başlıyorum. ƒ
Nerede Kalınır?
Eğer otel konforu arıyorsanız Mara Serena Lodge’ta; lüks bir şekilde çadırda kalmayı tercih ediyorsanız Kicheche Valley’de (www.kicheche.com), Sarova Mara
Game Camp’ta (www.sarovahotels.com) ya
da su aygırlarının bulunduğu bölgenin hemen yanında 50 tane çadırdan oluşan Fairmont’ta (www.fairmont.com/marasafariclub) ya da 17 çadırla hizmet veren Little
Governor’s Camp’te konaklayabilirsiniz.
OCAK, 2012
FORBES | 157