Gençlik Parkı - Atılım Üniversitesi Ankara Digital Kent Arşivi

Transkript

Gençlik Parkı - Atılım Üniversitesi Ankara Digital Kent Arşivi
Gençlik Parkı
Ömer Orhan
Ankara Üniversitesi Dokümantasyon ve Enformasyon Bölümü’nden 2001
yılında
mezun
oldu. 1996-2000
yılları
arasında
A.Ü.
SBF
Kütüphanesi'nde Part-time kütüphaneci, 2000 Ocak-Mayıs ayları
arasında Polis Akademisi Kütüphanesi'nin yeniden organizasyonu ve
otomasyona geçirilmesi projesinde uzman kütüphaneci olarak çalıştı.
2001-2003 yılları arasında İstanbul Harp Akademilerinde askerlik
görevini yerine getiren Orhan, 2005 Nisan-Ağustos ayları arasında
Bilkent Üniversitesi Kütüphaneler Arası Ödünç Verme Bölümü'nde çalıştı.
2005 yılı Ekim ayında Atılım Üniversitesi Kütüphanesi'nde göreve
başlayan Orhan bir süre Kataloglama ve Referans kütüphaneciliği
görevini yürüttü.Halen Kütüphanenin Teknik Hizmetler ve Kurumsal Arşiv
hizmetleri biriminde çalışmaktadır.
Sevgili Okuyucularımız, bu sayımızdan itibaren Ankara'mızın parklarını sizlere tanıtmayı
hedefliyoruz. Park denince Ankara'da ilk akla gelen muhakkak ki Gençlik Parkı'dır.
Adına uygun olarak 19 Mayıs 1943'te İsmet İnönü'nün açılışını yaptığı Cumhuriyet Ankara'sının
bozkırdan bir Başkent çıkarma projesinin en önemli parçalarından birisi olan ilk kent parkı Gençlik
Parkı Ankara'nın merkezinde bir çekim merkezi bir Cumhuriyet kültürü yayma alanı olarak hizmet
hayatına başladı.
Yıllar içerisinde Türkiye gibi O'da değişti
gelişti. Gölünde yüzen yelkenlilere,
plajında güneşlenen kızlara, Kışın
üstünde patenleri ile kayan patencileri,
gazinolarında sayısız ünlü sanatçıyı
ağırladı Gençlik Parkı. Bir zamanlar tüm
gelinlik kızların rüyası idi Gençlik
Parkı'nda evlenmek küçük köprü üzerinde
evlilik hatırası bir resim çektirmek.Gün
geldi Ankara'nın en nezih eğlence
merkezi, Banknotların ön yüzü, Kartpostalların değişmez karesi oldu Gençlik Parkı. Gün geldi bir
cinayet mahal'i, bir kapkaççı yuvası, aileler için girilemez bir mekanı oldu Gençlik Parkı.
Peki, nasıldır Gençlik Parkının geçmişi, Ankara'da belli yaşta kime sorsan "ahh eski Gençlik
Parkı" sözlerini duyacağın park. Neden o kadar önemli idi? Neden o kadar insanın özlemini
çektiği bir yer? Neden kimse üzerinde anlaşamıyor?
Kısa bir tarih gezisi ile başlayalım, 19 Mayıs 1943’de Gençlik Parkı, Başbakan, Meclis Başkanı,
Bakanlar Kurulu üyeleri ve milletvekillerinin katıldığı bir törenle açılan park Ankara için bir ilk olma
özelliği taşıyor. Kent parkı anlayışı ve Cumhuriyet inancıyla inşa edilen park için yapılan hummalı
çalışmalar 1936 tarihinde başlar. Parkın hazırlanması için anlaşılan tasarımcı ise Fransız Theo
Leveau’dur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Gençlik Parkı’nın inşası için 600 bin lira tahsis
edilir. O yıllarda nüfusu 122 bin 270 olan ve
çevresi boş araziyle çevrili, susuzluk çekilen
Ankara için park öylesine önemli bir projedir ki,
her türlü fedakârlık göze alınır.
İncesu mecrası temizlenecek ve üzeri
kapanacaktır.
Filtre
istasyonundan
40
milimetrelik borularla saniyede 150 litre akacak
su getirilecektir. Meydanda büyük bir havuz olacak, üzerinde bir adacık bulunan havuzda, motor
ve sandallar yer alacak ve ayrıca adaya iki de köprü yapılacaktır. Parkta gül bahçesi kahve ve
gazinolar, Ankara ikliminde yaşayabilecek kuşlar için bahçe, açık hava halk tiyatrosu, çocuk
bahçesi, labirent, yüzme havuzu, atlılar için 2 bin 200 metre uzunluğunda gezi yolu bulunacaktır.
Önceleri askıya alınan projeden sonraları tamamıyla vazgeçilir.
1939 da inşaata yeniden başlanır ve 1941 yılının Ağustos ayında deneme amaçlı parkın
havuzuna su verilmeye başlanır.
1943 yılında hizmete açılan Gençlik Parkı kısa sürede Başkentlilerin sosyal yaşamında önemli bir
yere oturur. Hafta sonu aktiviteleri, memur ailelerinin gazino ve piknik keyifleri giderek yeşeren bu
büyük havuzlu parkın etrafında sürmeye başlar. Ankara hatırası fotoğrafların hemen hemen
çoğunun fonunda Gençlik Parkı yer alır.
Semaverde çay keyifleri, İstanbul’un en gözde ses sanatçıları parkta, Başkent’in ilk sahiplerini
ağırlar. Parkın büyük havuzundan sandallarla gezmek dışında yüzmek ve diğer sportif etkinlikler
için de yararlanılabileceği düşünülür ve 1944 yılının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda havuzda
yüzme, kürek ve yelken yarışmaları düzenlenir. Ankara gibi susuz, kurak bir kentte böylesine
büyük bir havuz ve ağaçlık alanın önemi küçümsenecek gibi değildir.
Sadece yazın değil kışın bile Gençlik Parkı'nın
gölü Ankaralılar için bir çekim merkezidir. O
tarihlerde Ankara'da buz pateni pisti yoktur ama
bunu bir engel olarak görmeyen Ankaralı gençler
kışın soğuk havalarda donan göl üzerinde
çalışmalarını ve gösterilerini icra ediyorlardı.
1968 tarihle ve Fehmi Tekelioğlu ve
arkadaşlarına ait fotoğraflarda da görüldüğü gibi
genci, yaşlıcı erkeği, kadını hep birlikte paten
yapan insanların görülmekte ve bu manzara bize
o tarihlerde Başkentin bu nadide parkının
Avrupa'daki örneklerinden hiç geride kalmayan bir sosyal etkinlikleri içinde barındırıyordu.
Yıllar geçti ve takvim 1980'leri 1990'ları göstermeye başladı değişen sosyo-kültürel hayat,
değişen Türkiye ve değişen Başkent Gençlik Parkının işlevini de büyük ölçüde değiştirdi.
Her Ankaralının Gençlik Parkı hikayesi vardır. Bende kendiminkini örnek vermek istiyorum.
hayatımın 13 yılını Ankara'da geçirdim ve Gençlik Parkına sadece bir kere gittim. Bu yazıyı
kaleme alırken bunu düşündüm ilk önce neden gitmedim bunca yıldır Gençlik Parkına?
1996 yılında Ankara'daki ilk yılımdı. DTCF kütüphanecilik Bölümü'nden arkadaşlarla topluca gittik.
Neden gittik? Çoğumuz ilk defa gelmişti Başkente merak içindeydi. Bu kent neyi barındırır içinde
hep söylenen, büyüklerimizden duyduğumuz büyülü Ulus neresidir?, Ya da Kocaman karışık Tren
garı, Gölü ile Gençlik Parkı ?
Bir umut toplandık gittik. İlk şoku kapıda yaşadım. Gençlik Parkı yazısının bir kısmı düşmüştü.
Kapısından başlayarak meydana kadar sağlı sollu seyyarlar, pirinç yazıcıları, koku satıcıları,
falcılar, hatta bul karayı al parayı oynatıcılar dolu idi. Yakamızı onlardan kurtarmak baya zor oldu
bir nefeste meydana kadar geldik. Kapıdan
meydana kadar sizi götüren havuzun durumu
içler acısı idi birde havuzların başında
ışıklandırılmış Atatürk Portresi vardı ama
ışıklarının bir kısmı yoktu onunda.
Meydanda ise her şeye rağmen çok güzel bir görüntü sizi karşılıyordu. Koca göl üzerinde dolanan
kayıklar, deniz bisikletleri, fıskiyesi ve o ağaçlar. Gençlik Parkından bunca yıldan sonra aklımda
kalan hala ağaçlarıdır.
Sanki bir vaha gibiydi Gençlik Parkı. Baraj gölleri kadar olan gölü, her tarafı sarmış ağaçları,
gözün alabildiği kadar yeşildi Park, ama rahatsız ediciydi insanlar. Hava asılı duran buraya ait
değilsin sesi beynimizde çalkalandı hepimiz de çok üzülmüştük.
Her şeye rağmen gezmeye devam ettik. Köprüye geldiğimizde daha sıkıntılı bir hal aldı gezi.
Köprü etrafında sanki "Deli Dumrul"lar mekanına gelmiş gibi olduk köprü tıkanıktı resmen gelene
gidene dilenen bir sürü çocuk dilenci bacaklarımıza yapıştı. Bu vartayı da atlatıp lunapark
kapısından gerisin geri dönerek en yakın kapıya yöneldi ve günün en güzel anı olarak üzülerek
de olsa gençlik kapısından çıkmak kaldı aklımda.
Gençlik Parkı benim ve sınıf arkadaşlarım için o gün bitti bir daha da adı geçmedi. Unutulması
gereken bir anı idi uzunca bir süre için Gençlik Parkı.
Bir avuç genç üniversitelinin yaşadığı bu olayın sorumlusu kimdi? Parkı mesken edenler mi?
Yoksa o güzelim parkı Cumhuriyetin, Başkentin önemli simgelerinden birisi olan Gençlik Parkı'nı
bu hale getiren Belediyeler mi ? Göç mü? Şehrin Çankaya'ya doğru kayması Kızılay'ın Ulus'u
bastırması ve yeni merkez olması şehrin tortusunun Ulus semti üstüne serilmedi mi? Atatürk'ün
gösterdiği çağdaşlık yolundan uzaklaşmamız mı? Ankaralı ruhunun kaybolması mı? Daha
sayılacak bir sürü soru ve bu sorulara
verilecek onlarca cevap var elbette.
Bir zamanlar şehrin en nezih parkının
düştüğü bu durumdan kurtulması elbette
tüm Ankaralıların temennisidir. Yakın
zamanlarda belediye tarafından şehrin
etraflarına yapılan çok büyük parklar da bu
ihtiyacın bir göstergesidir. Ankara gibi
ağaçsız ve yakın zamanda da tecrübe
ettiğimiz susuz bir kent elbette yeşil
alanlara,
parklara
ihtiyaç
duyuyor.
Nüfusunun büyük bir kısmını oluşturan
memurlar ve öğrenciler şehir içinde bir
uğrak yeri Parklar ve bu parklardan en
eskisi, en büyüğü ve bence en güzeli
Gençlik Parkının bir an evvel güzelliğine, ruhuna ve geçmişine yaraşır zarafetine kavuşturulması
gerekiyor.
Yeni Gençlik Parkı
Gençlik Parkı'nın belediyelere devri ile yıllar içinde parka ilaveler ve değişik kesimlere peşkeş
çekmelerin sonunda 6 Mayıs 2005 tarihinde revize etmek adı altında bugünkü belediye başkanı
tarafından 1.5 yıl gibi kısa bir süre yeniden eski dokusu korunup açılacağı teminatı ile kapatılan
park halen kapalı durumdadır.
19 Mayıs 2009 da açılması planlanan parkın açılışı gecikmekle birlikte yapılan çalışmaların
sonuca geldiği görülmektedir.
Gençlik Parkının son durumunu açılışından önce yerinde görme şansına sahip olduk ve oradan
edindiğimiz izlenimleri sizlerle paylaşıyoruz.
Belediye tarafından 2007 yılında yayınlanan proje ile ilgili filmde görülen ada artık yok. Aynı
zamanda diğer tüm gazinolarda kapatılmış durumda. Gençlik Parkını yenileme ihalesini alan
ANFA Fuarcılık yetkileri Büyükşehir Belediyesi’ne ait Altınpark dışındaki parklarda olduğu gibi
Gençlik Parkı’nda da artık içkili tesis olmayacağını ilan etmiş durumdadır.
Necip Fazıl Kısakürek ve Kemal Sunal Kültür Merkezlerinin tamamen yıkılıp ve yerlerine 350
kişilik yeni bir kültür merkezi inşa edilmiş durumda, havuz yeniden su tutmuş ve çevre
düzenlemeleri bitmek üzere olan parkta en önemli değişiklik sanırım Lunapark kapısına giden
gölü ikiye bölen köprünün yıkılmasıdır. Eski köprünün aşınmadan dolayı yıprandığını dile getiren
yetkililer onarım yerine yıkımı tercih etmişler yine ve yeni bir köprü yapılmış. Bir zamanlar kağıt
paralarda da yer bulan köprü işlevsel olarak aynı ama artık yenilenmiş hali ile eskiden bir eser
kalmamış durumda. Göl içerisinde bulunan ada ve restoranda kaldırılmış durumda.
Kaynakça:
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=875320&
CategoryID=42&Date=08.06.2009
http://www.funonice.net
Sanki viran Ankara .Derleyen Funda Şenol Cantek. Ankara: İletişim,2006.
Hürriyet gazetesi, 27.05.2009

Benzer belgeler