Milli Saraylar Bülteni

Transkript

Milli Saraylar Bülteni
Milli Saraylar Bülteni
Mart 2010
Meclis
Bakanmz
Mehmet Ali ahin
Hereke Hal Fabrikas
gezisi srasnda
çalanlarla
yakndan ilgilendi ve
sorunlarn dinledi.
Meclis Bakan ahin’den Hereke Hal Fabrikasna Ziyaret
M
eclis Başkanı Mehmet
Ali ŞAHİN, Hereke Halı
ve İpekli Dokuma Fabrikası ile
Restorasyonu tamamlanan Kaiser Wilhelm Köşkü, Türk Evi
ve Eski Karakol binalarında in-
celemelerde bulundu. Sayın
ŞAHİN’E, tesisler ve restorasyon hakkında bilgi veren Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin
YILDIZ, günün anısına üzerinde
TBMM amblemi bulunan ipek
dokuma bir pano hediye etti.
Daha sonra Sayın ŞAHİN, beraberindekilerle fabrika bünyesinde bulunan halı ve ipek dokuma üniteleri ile restorasyonu
tamamlanan binaları da gezdi.
Restorasyon hakkında bilgi
alan ve çalışanlarla yakından ilgilenen Meclis Başkanı ve beraberindeki heyet ziyaret sonunda fabrika çalışanlarıyla bir de
hatıra fotoğrafı çektirdi.
Saray Konferanslar Prof. lber Ortayl ile Balad
M
illi Saraylar Dairesi Başkanlığınca daha
önce periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları” yeniden başladı.
Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda Prof.
Dr. İlber ORTAYLI “Neden Dolmabahçe” konulu
bir konferans verdi. Prof. ORTAYLI konferansın
birinci bölümünde dinleyicilere Avrupa’daki sarayların genel karakteristiği ile buraların yaşam
tarzı hakkında bilgi verdi.
Ardından Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı
yapısından saray yaşamına kadar birçok yönünü ortaya koydu.
Konferansın son bölümünde ise katılımcılardan gelen soruları cevaplandıran Prof. ORTAYLI, en çok merak edilen ve çocuklukları bu
saraylarda geçen Osmanlı ailesinin ilginç hatıratlarını anlatarak tamamladı.
İletişim: www.millisaraylar.gov.tr
MS_Bulten_MART_2010.indd 1
04.10.2010 15:36:39
Mart 2010
Dolmabahçe Orglarna Teknik Denetim
D
olmabahçe Sarayı’nda
bulunan iki büyük org
üzerinde Hollanda’dan gelen uzmanlar tarafından teknik inceleme yapıldı. Orgların mevcut kondisyonları ve
restorasyon planlaması için
bilimsel rapor çıkarmak üzere gelen uzmanlar, dört gün
boyunca çalışarak orgları, parçalarını ve mevcut durumlarını inceledi.
Uzmanlar, bu konuda
Dünyadaki en önemli merkezlerden birisi olan Hollanda Utrecht kenti Çalar Saat
ve Cadde Orgları Müzesi
(National Museum van Spe-
elklok tot Pierement) baş
küratörü Bob van Wely
ve iki teknisyenden oluşan üç kişilik bir ekipti.
Sıkı ve planlı çalışmalarıyla örnek olan ekip, Daire Başkanımızla da tanışarak bilgi aktarımında
bulundu.
Mobilya Ustalarmzn Baars
M
illi Saraylar Daire Başkanlığımız bünyesinde
çalışan ustalarımız, el hünerlerinin başarısına bir yenisini ekledi. Dolmabahçe Sarayı girişinde artık ziyaretçilerimizi zarif, kullanışlı, sağlam ve mekana uygun kanepeler karşılıyor.
Özellikle yaşlı, çocuklu bayan
ziyaretçilerimiz kısa zaman
da olsa beklerken ve galoş giyerken saray girişinde rahatça
bu kanepelere oturuyorlar ve
memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Ziyaretçilerimiz adına
atölyelerden sorumlu Turgut
Sönmez’le birlikte marangoz
ve mobilya restorasyon bölümü usta ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz.
FKSAD’dan Milli Saraylara Ziyaret
K
ısa adı FİKSAD olan Fikir
Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu daire başkanlığımıza nezaket ziyaretinde bulundu. Dernek başkanı Osman ERTEM,
FİKSAD’ın kuruluş ve çalışmaları hakkında bilgi verdi ve sivil
toplum kuruluşu olarak yapmak istedikleri projeleri daire başkanlığımız ile paylaşmak
istediklerini bildirdi.
Yalova Atatürk Kökü Restorasyona Alnyor
M
illi Saraylar Daire
Başkanlığı’na bağlı Yalova Atatürk Köşkü restore
ediliyor.
Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan Milli Saraylar
Daire Başkanlığına bağlı Yalova Atatürk Köşkü’nde kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatılıyor.
Yalova’nın temiz havası
ve termal suyunun Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük
Atatürk’ün sağlığına iyi geleceği düşüncesinden hareketle 1929 yılında inşa edi-
len Yalova Atatürk Köşkü, yaşamının son döneminde Atatürk
tarafından kısa bir dönem için
kullanılmıştır. Yalova Atatürk
köşkü günümüzde müze olarak hizmet vermektedir.
Yalova Atatürk Köşkü’nde
yapılacak restorasyon çalışmasıyla binanın yapı elemanlarının güçlendirilmesi ve köşkte yer alan tarihi objelerin dönemsel bakımlarının gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Yalova
Atatürk Köşkü, yapılacak restorasyon çalışmaları süresince ziyarete kapalı olacak.
2
MS_Bulten_MART_2010.indd 2
04.10.2010 15:37:06
Mart 2010
Milli Saraylar Yönetimine Kalite Semineri
M
illi Saraylar Dairesinde yönetici olarak görev yapanlara yönelik Kalite yönetimi semineri 18- 22 Ocak
2010 tarihleri arasında tamamlandı.
Destek Hizmetleri Daire Başkanlığınca
yürütülen çalışmaların devamını sağlamak, aksaklıkları gidermek ve TS EN
ISO 9001: 2008 Kalite çalışmalarını yürütmek amacıyla yapılan semineri TSE
eğitim uzmanlarından Hidayet ŞAHİN
sundu. Seminerin ikinci gününe Destek
Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Fatih
UĞURLU da katıldı.
Kalite Yönetim Sistem Koordinatörlüğü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Sekreterliği İdari Teşkilatının TS EN ISO
9001:2008 Kalite çalışmalarını yürütmek,
var olan sistemin standartlara uygun
bir şekilde entegrasyonunu gerçekleştirmek, sistemin geliştirilmesi ve sürekli
iyileştirilmesini sağlamak amacıyla 2004
kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır.
Koordinatörlük amacını; “Türkiye Büyük Millet Meclisinde sunulan hizmetlerin, gerek çalışanların gerekse hizmet
sunulan kişi ve kuruluşların ihtiyaç, beklenti ve önerileri dikkate alınarak hızlı,
güvenilir, doğru, etkin bir şekilde sunmak. Kurumun bütün hizmet süreçlerinin sürekli iyileştirilmesine yönelik, insan odaklı ve katılımcı bir yönetim kültürünün TS-EN-ISO 9001: 2008 Kalite
Yönetim Sistemi anlayışıyla yürütülmesini sağlamak”şeklinde belirlemiştir.
Yldz Porselen Sat
Koruma ube Müdürlüü
Maazas Beikta’ta Açld Personeline Moral Eitimi
TBMM
Milli Saraylar Dairesine bağlı Yıldız Çini ve Porselen
İşletmesinde üretilen porselen
ürünleri Beşiktaş satış merkezi,
Sinan Paşa Köprü Sokakta açıldı. Yıldız parkı içinde bulunan
Saray ve çevresinin mutfak ve
çini ihtiyaçlarını karşılamak
amacıyla 118 yıldır hizmet veren merkezde daha çok Türk
çini ve porselen sanatını yansıtan ürünler hazırlanıyor.
Satışa sunulan ürünler, Yıldız Çini ve Porselen İşletmesinde hazırlanmakta ve bu
porselenlerin % 90’ı el dekorlu,
% 10’u ise teknik dekorlu olarak üretiliyor. El dekorlu porselenler tamamen el yordamıyla
süslenerek halkın beğenisine
sunuluyor.
Duvar tabaklarından kahve
fincanlarına, kupalardan pasta
takımına kadar geniş bir ürün
çeşitliliğine sahip mağazada
müşterilerin özel üretim siparişleri de karşılanmaya çalışılıyor. İki kattan oluşan merkez
Pazar günleri hariç diğer günler saat 09-18 saatleri arası açık
kalacak.
K
oruma Şube Müdürlüğü
personelinin bilgi, beceri, moral ve motivasyonlarının artırılması amacıyla 1516-17 Şubat 2010 tarihlerinde hizmet içi eğitimi düzenlendi. Kurumumuzda görevli Emniyet Teşkilatı mensuplarına, hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla ‘Stresle Mücadele Etmenin Yolları, Nezaket ve Beden Dilini Kullanma, Disiplin Mevzuatı ve AB
Uyum Yasaları’ konularına da
eğitimler verildi. ‘Stresle Mücadele Etmenin Yolları’ konu-
sunda uzman eğitici Sezgin
ÇEKÜÇ, ‘Nezaket ve Beden Dilini Kullanma’ konusunda uzman eğitici İstanbul Emniyet
Müdürlüğünde görevli Emniyet Amiri Orhan SİNAV, ‘Disiplin Mevzuatı’ konusunda
uzman eğitici İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli
Emniyet Amiri Hamza ERDOĞAN ve ‘AB Uyum Yasaları’ konusunda Milli Saraylar Koruma Şube Müdürlüğünde görevli 4.Sınıf Emniyet Müdür
A.Hulusi ERGÜL katılımcılara
eğitim verdiler.
3
MS_Bulten_MART_2010.indd 3
04.10.2010 15:37:11
Mart 2010
Sivas Kongre Binas
TBMM’ye Devrediliyor
S
ivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devir işlemleri başladı. İşlemlerin tamamlanmasının ardın-
dan restore edilecek olan bina,
TBMM Milli Saraylar Dairesi
Başkanlığı tarafından Milli Mücadele Müzesi olarak düzenlenmesi planlanıyor.
Sivas Kongresi’nin yıldönümü törenleri için 4 Eylül
2009 tarihinde Sivas’a gelen
Meclis Başkanı Mehmet Ali
ŞAHİN’in Sivas Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi’nin
restorasyonu ile ilgili verdiği söz yerine getiriliyor. Meclis
Başkanı’nın talimatı doğrultusunda Kongre Müzesi’nin Kültür Bakanlığı’ndan TBMM’ye
devri için çalışma başlatıldı. Meclis bu devrin ardından
restorasyon çalışmasını başlatacak. 3 yıl sürmesi beklenen
restorasyon kapsamında ahşap pencere kasaları yenilenecek, yıpranan duvarlar tamir edilecek, müze içerisine
engelli asansörü yapılacak, giriş kapısının yönü İsmet İnönü
Bulvarı tarafına alınacak. Binanın çatısının bir bölümü uzay
çatı olarak dizayn edilecek, ayrıca ziyaretçilerin dinlenebileceği kafeterya da yapılacak.
Saray Konserlerinin lki 8 ubat’ta Gerçekleti
G
eleneksel olarak sürdürülen ancak uzun
bir süre ara verilen “Saray
Konserleri”nin ilki 8 Şubat'ta
gerçekleşti.
Program açılışında bir konuşma yapan Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin YILDIZ, bu tür etkinliklerin kültürümüze katkılarının büyük
olduğunu ve kurum olarak
bu tür organizasyonları her
zaman destekleyeceklerini
söyledi. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda “ 19. YÜZ-
YILDA MUSİKİMİZ” adlı konser, Birol YAYLA yönetimindeki İstanbul Devlet Klasik
Türk Müziği Korosu tarafından sunuldu.
19. Yüzyıl bestekârlarının eserlerinden oluşan seçkin bir repertuar, koro ve saz
heyeti tarafından icra edilen konser yaklaşık iki saat
sürdü. Konser sonunda Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin YILDIZ koro şefi Birol
YAYLA’ya gecenin anısına bir
plaket sundu.
Gürcistan Parlamento Bakanndan Ziyaret
G
ürcistan Parlamentosu Başkanı David BAKRADZE ve beraberindeki
heyetle Daire Başkanı Yasin YILDIZ’a kısa
bir ziyarette bulundu. Heyet Dolmabahçe sarayını gezerek sarayla ilgili bilgi
aldı. Ardından Daire
başkanı YILDIZ’la saray bahçesinde hatıra fotoğrafı çektirdi.
4
MS_Bulten_MART_2010.indd 4
04.10.2010 15:37:14
Mart 2010
Teknik Birimlerimizden
Avize Atölyesi
M
illi Saraylar Daire Başkanlığı Kültür Tanıtım
Yardımcılığı İdari Şube Müdürlüğü (Obje Restorasyon) ne
bağlı Avize Atölyesi, Daire Başkanlığına bağlı Saray, Köşk ve
Kasırlarda bulunan aydınlatma eserlerinin korunması yaşatılması ve gelecek kuşaklara
aktarılması amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.
Atölye, usta- kalfa- çırak silsilesi ile çalışan 10 personelden oluşmaktadır: Ali Rıza Kır
(Atölye Sorumlusu), Binali Karaduman, Erdoğan Genç, İsmail Uzun, Bahri Tahtacı, Ayhan Yıldız, Osman Çelik, Fatih
Bayrak, Tayfun Keskin, Hasan
Çolak.
Tarihi eser olma niteliğinin
yanı sıra mekanları aydınlatma
görevini de ilk günkü kimliğiyle yerine getirerek yüz elli yılın
yorgunluğunun izlerini taşıyan ve kırılma riski taşıyan aydınlatma eserleri atölyenin çalışmalarına hassasiyet kazandırmaktadır.
Her biri mesleğe ilk adımla başlayan atölye elemanları
başta kristal aydınlatma grubu
olmak üzere işlevselliğini sürdüren tüm aydınlatma eserlerinin periyodik bakımı, yüzey
temizliği ve restorasyonu çalışmalarını yürütmektedir.
Tüm bu çalışmalar sırasında, irili ufaklı yüzlerce hatta
binlerce kristal parçadan oluşan avize ve şamdanların sistematik bir düzen içinde tamamen sökülmesi ve en ufak
bir karışıklığa mahal verme-
den yeniden takılması şüphesiz avizecilerin hayli maharet
gerektiren işlerinin başında
gelir. Aynı zamanda tüm kristalleri birbirine bağlayan teller yenilenmekte ve eserlerin
sağlamlığı güvence altına alınmaktadır.
Aydınlatma Araçları Seksiyonu ile koordineli olarak çalışan atölye, kristallerin periyodik bakım ve temizliklerinin
yanı sıra yaptıkları işi daha da
öteye taşıyarak eserlerin yaşatılması yönünde yeni sorumluluklar da üstlenmişlerdir.
Aydınlatma araçlarının metal aksamı yüzeysel ya da derinlemesine temizlenmekte ve
geçmişte yapılan kimi yanlış
uygulamalar eserin yüzeyinden
sökülerek metallerin gerçek
kimliği ortaya çıkarılmaktadır.
Diğer yandan çok fazla parçadan oluşan avize ve şamdanlar üzerinde, hasar görerek eksildiği tesbit edilen kristal modüllerin tamamlanması için Osmanlı döneminde
Şamdan Odası, günümüzde
ise Kristal Depo olarak adlandırılan yedek parça deposunda çalışma yapılmaktadır. Söz
konusu depo ve aydınlatma
araçları seksiyonunu ilgilendiren diğer depo çalışmaları da
atölyenin katkıları ile gerçekleştirilmektedir.
İşlevselliğini
sürdürerek
tüm saray, kasır ve köşklerde aydınlatmayı sağlayan avi-
ze ve şamdanların elektrik işlerinin kontrolü ve yenilenmesi
de yine atölyenin çalışma alanı içindedir.
Atölye ustaları, kendi geliştirdikleri bir yöntemle, kırılma
riski taşıyan kristallerin birbirine zarar vermesini engelleyerek her türlü sarsıntıya ve depreme karşı eserlerin dayanıklılığını artırmaktadırlar.
Atölye
çalışanları,
zaman zaman gelen resmi talepler üzerine kurum dışında
da (Cumhurbaşkanlığı Huber
Köşkü, Tarabya Ordu Evi, Eyüp
Sultan Türbesi, PTT Müzesi,
Sultan Abdülmecid Türbesi,
Galata Mevlevihanesi, Kuzey
Deniz Saha Komutanlığı, Selimiye Kışlası, Vali Konağı, Valilik Binası, Balmumcu Jandarma Kışlası ve Bezm-i Alem Valide Sultan Camii) mesleklerini
icra etmektedirler.
Avizeciler ve çalışmalarının geçmişi oldukça eskiye, saraylarda yaşamın sürdüğü Osmanlı dönemine uzanmaktadır. O dönemde, tüm aydınlatma elemanlarının kullanımı
ve bakımından sorumlu olan
görevliler şamdancıbaşı, şamdancı, kandilci, gazcı, fenerci
olarak adlandırılırdı. Geçmişte onların yürüttüğü görevleri, bugün avizeciler olarak adlandırılan zanaatkârlar devralmış hünerli ellerde üstün bir
azim ve gayretle devam ettirmektedirler.
5
MS_Bulten_MART_2010.indd 5
04.10.2010 15:37:22
Mart 2010
Kalemkârlarla Sohbet
M
illi Saraylar Bülteni’nin
bu sayısında köşk ve saraylarımızın her köşesinde
emekleri olan kalemkârlarla
konuştuk. Kurumumuzda toplam 35 kalemkârımız çalışıyor.
Bunlar saray ve köşklerin restorasyonunda duvar ve tavanlardaki resim ve süslemelerini
özenle aslına uygun yenilemeye çalışıyorlar. Aslında çalışma
ortamları çok da kolay değil.
Bazen iskele üstünde çoğu zaman da tavan süslemeleri çalışmalarını hayli zorlaştırmakta. Ancak bunu sanatçı edası
ve severek yaptıkları için zorluklarını görmediklerine şahit olduk. Biz şu anda Dolmabahçe Sarayı Selamlık Hünkâr
Hamamı’nın kalem işini yapan
iki değerli kalemkâr arkadaş
ile meslekleri, tecrübeleri ve
en önemlisi buradaki hatıraları
ile ilgili bir sohbet ettik. Kuşkusuz kurumumuzda bu alanda
çalışan çok kıymetli arkadaşlar var ve bu iki arkadaşın bizlere söyleyeceği şeyler aslında
sadece kendilerinin değil Milli Saraylarda ve Dolmabahçe
Sarayı’na belki de sarayın yapıldığı dönemden günümüze
kadar hizmeti geçen her ustanın lisanı tercümesi olacaktır.
Önce kendi ağızlarında
kendilerini tanıyalım.
Selma GÜNAY: Y.T.Ü. Restorasyon Bölümü’nden 1987
yılında mezun oldum. 1988
yılında Milli Saraylar Daire
Başkanlığı’na bağlı Dolmabahçe Sarayı’nda “Kalemkâr” olarak göreve başladım.
Canan SAYIN: Y.T.Ü. Restorasyon Bölümü’nden 1995
yılında mezun oldum. Öğrenim döneminde Milli Saraylarda Kalemkârlık bölümünde
Kasımpaşa Kuzey Deniz Saha
Komutanlığı’nda kalem işi restorasyonunda staj yaptım.
1995 yılında Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı Dolmabahçe Sarayı’nda “Kalemkâr”
olarak göreve başladım.
Sohbetimize başlarken
okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Çalışmaya başladığımız ilk
günden bugüne kadar bizden
her türlü destek ve yardımlarını esirgemeyen; başta atölye
sorumlumuz ve ustamız Sayın
Onur BAYBURA Bey’e ve İdari
Şube Müdürümüz (Tarihi Binalar) Sayın Filiz MISIRLI Hanıma
sonsuz saygı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Çalıştığınız yerleri ve
atölye ortamında yaptığınız
işlerle ilgili biraz bilgi verir
misiniz?
Milli Saraylara bağlı saray,
köşk ve kasırlar 19. yüzyıl yapıları olarak bu dönemin eklektik süsleme anlayışını yansıtmaktadır. Dolayısıyla bizler de
Barok ve Rokoko üsluplarının
ağırlıkta olduğu bu dönem kalem işi tekniğinde uzmanlaşma fırsatı bulduk. Bu üsluplardaki kalem işi tekniğinin uygulanması klasik döneme göre
farklılıklar taşır. Renk tonlarının hazırlanması, dönem motiflerinin iyi tanınması ve motiflere üçüncü boyut etkisinin
doğru resim bilgisiyle verilmesi gerekmektedir. Kalemkâr
atölyesi bu açılardan bizim
için üniversitedeki teorik eğitimden sonra uygulama yönünden kendimizi geliştireceğimiz imkan sağlamıştır. Çünkü uygulamalı sanatlarda teorik eğitim kadar usta-çırak ilişkisiyle yetişmek de önemlidir.
Milli Saraylar’daki uzun
çalışma döneminizde hiç
unutamadığınız bir an ya da
anı bizlerle paylaşmak ister
misiniz?
Buradaki çalışma hayatımız süresince birbirinden farklı; bazen hoş bazen nahoş ya
da ilginç olaylarla da karşılaştık. Örneğin 1999 yılında Muayede Salonunun galeri katı
ve kubbesinde çalışıyorduk. İş
iskelesinin yerden yüksekliği
aşağı yukarı 35 metre civarındaydı. İşte bizler Ağustos depreminden sonraki artçı depremleri hep burada ve iskelenin üzerinde yaşadık. Yerde
olanlar pek bu sarsıntıyı hissetmiyorlardı ama bizler iş iskelesinin üzerinde iyice bir sallandık. Bir defasında elimizdeki bütün malzemeleri yere bırakıp panikle aşağı inmiştik.
Bütün bunlara rağmen işimizi
mümkün olduğunca aksatmadan bitirdik.
Mutlaka bir bölümün kalemişini yaparken zorlandığınız anlarda olmuştur. Fakat sizleri keyiflendiren zamanlar da olmuştur. İsterseniz birazda bu anlarla ilgili
konuşalım.
Bu işin en keyifli yanlarından biri ise burada çalışmış
eski ustaların yazılarına rastlamak. Genelde ustalar isimlerini yazıp tarih atıyorlar ama bazen çok kişisel yazılara da tanık
oluyoruz. Bu da bizi hem şaşırtıyor hem eğlendiriyor. Örneğin Dolmabahçe Sarayı Selamlık Bölümü’nde 3 no’lu odada
tavan eteğinin hemen bitiminde Rum alfabesiyle yazılmış
“ADANASIOS TZARAMBURAS”
ismini görmek mümkündür.
Medhal Salon’da ise yine
bir Rum usta kurşun kalemle “Anneciğim doğmuş” yazıp
1910 tarihini atmış. Herhalde
annesinin doğum günüydü ve
özlemini bu şekilde dile getirmişti. Tabi bunları görünce, insanın o dönemi hayal etmesi,
gözünde canlandırması kaçınılmaz oluyor.
İşte bizler restoratörler olarak bu ustaların ve sanatkarların emeklerini en iyi şekilde gelecek nesillere aktarabilmek, tarihimize ve kültürümüze sahip çıkmak için çalışıyoruz. Aslında işimizin bu
yönü bizleri bir yandan motive
ederken bir yandan da hayattan da keyif almamızı sağlıyor.
6
MS_Bulten_MART_2010.indd 6
04.10.2010 15:37:27
Mart 2010
Personel Haberleri
Başsağlığı
Sivil Savunma Uzmanlığı İtfaiye memuru Fikret YİĞİT’in babası ve Kurumumuz emekli koruma memuru Lütfi YİĞİT 23
Şubat Salı günü vefat etmiştir.
Merhuma Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz.
KURUMUMUZDAN AYRILANLAR
Ad
Özlem
Engin
Erdal
lknur
Onur
Osman Nihat
Erman
Niyazi
Üzeyir
Mustafa
Akn
Soyad
TOPRAK
YILMAZ
UURLU
YILMAZ
YURTBAI
BGN
GÖKTA
NUHOLU
TAKIN
KOÇAK
DURMUOLU
Ünvan
Restoratör
D temizlik eleman
Mobilyac
Kat Hizmetlisi
Rehber
Rehber
Büro Görevlisi
Rehber
Shhi tesisatç
Sedefçi
D temizlik eleman
Ayrl Tarihi
31.12.2009
31.12.2009
31.12.2009
31.12.2009
26.12.2009
15.12.2009
01.12.2009
01.12.2009
14.11.2009
14.10.2009
14.10.2009
KURUMUMUZA KATILANLAR
Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası İpekli Dokuma Ünitesi Çalışanlarından Rıfat Kayman’ın Annesi
22.02.2010 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz. Rıfat KAYMAN Tel no: 0-536-505 08 36
Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası Halı Tamir ve
Restorasyon Bölümü çalışanlarından Mustafa Köksal’ ın
Babası, İlker Köksal’ın Dedesi 20.02.2010 tarihinde vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet yakınlarına baş
sağlığı dileriz. Mustafa KÖKSAL Tel no: 0-532-273 07 67
Doğum Haberi
Tahakkuk Servisi çalışanı memur Hüseyin UÇAN’
ın 15 Ocak 2010 tarihinde dünyaya gelen oğlu Mustafa Yiğit UÇAN’ a sağlıklı bir ömür dileriz.
Ad
Yasemin
Muharrem
Eyüp
Malik Can
Ceren
Uur
Orhan
Julide
Soyad
ÖZTÜRK
DKMEN
AHN
BAK
SUNGU
GÜRBÜZER
TAYFA
ERSOY
Ünvan
Gda teknikeri
Resepsiyon görevlisi
Koruma memuru
Büro görevlisi
Sat görevlisi
Büro görevlisi
El süslemeci
Resepsiyon görevlisi
Üzeyir
Özge Fikriye
Necmi
Fatih
Ömer Faruk
Lale
Gürsel
Ziya
Aye
lhan
Büreyde
Ahmet Hamdi
Halil brahim
KARATA
UYSAL
ÖTER
KARABULUT
ENER
USTAOLU
YILMAZ
ALAK
DURDU
KOCAMAN
AYTEKN
BAYRAKTAR
ERBAY
ARATIRMACI
REHBER
MEYDANCI
Büro Görevlisi
Büro Görevlisi
Büro Görevlisi
Müavir
Müavir
Memur
Müavir
Mimar
Mimar
Saray Müdürü
Balama Tarihi
05.10.2009
11.01.2010
21.01.2010
22.01.2010
25.01.2010
08.02.2010
08.02.2010
15.02.2010
27.10.2009
23.12.2009
05.10.2009
23.10.2009
27.10.2009
16.02.2010
15.10.2009
22.10.2009
17.11.2009
09.12.2009
21.12.2009
07.01.2010
15.01.2010
Yeni Yaynlarmz
D
aire Başkanlığımız tarafından oluşturulan Yayın Kurulu yeni yayınlara imza atıyor. Dolmabahçe Sarayı’nın
Atatürk’le olan bağlantısı nedeniyle
Atatürk ve Dolmabahçe adıyla hazırlanan broşür, gerek ziyaretçilerden, gerekse öğrencilerden büyük ilgi gördü. Daha
sonra 2010 yılı için özel bir takvim hazırlandı; Milli Saraylar Tablo Koleksiyonundan adı verilen takvim, görülen her yerde aranan ve istenen bir takvim oldu.
Arkasından, Milli Saraylar dergisinin
beşinci sayısı hazırlandı. Derginin tarihinde ilk defa, bu yıl içinde en azından
iki sayı çıkarılması hedefleniyor. Baskı için bugünlerde tamamlanmak üzere
olan diğer yayınlar; “Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu” kitabı, “Belgeler ve Fotoğraflarla Meclis-i Mebusan” sergisi kataloğu. Bu arada, elinizde bulunan Milli Saraylar bülteni yepyeni tasarımıyla ilk defa basılarak düzenli olarak kurum personelimize ulaştırılıyor. Bütün bu yayınların mutfağında yer alan yayın birimimize teşekkür ediyoruz.
7
MS_Bulten_MART_2010.indd 7
04.10.2010 15:37:31
Mart 2010
Tarih’ten Notlar
Padiah kzlarnn yaral
askerlere pijama dikmeleri...
brahim Paa’nn
kulaklar çnlasn...
İ
brahim Paşa, Abdülhamid
döneminde yaşamış bir askerdir. Her sabah Serencebey
yokuşundaki evinden atına biner, kışlaya gelirmiş. Günlerden bir gün yine gayet erken
kışlaya geldiğinde kışla kapısında bir kadın kendisini karşılar ve:
— Paşam! Ben mülâzım Niyazi efendi’nin karısıyım. Bir
haftadır kocam eve uğramıyor. Perişan olduk. Merhamet
et! Emret de evine gelsin, bize
baksın!
Diye yalvarır. Paşa kadını teskin edip kocasını göndereceğine söz verir. Makamına oturur oturmaz Niyazi
Efendi’yi çağırır, şiddetli bir şekilde uyarır.
Niyazi Efendi:
— Efendim! Lütfedin! Beni
de dinleyin Evde dirlik düzenlik yok! Bir dakika rahat, huzur yok. Eve gidip işkence azabı çekmektense burada yatıp
kalkmayı tercih ediyorum. Halim berbat. Evde kavga gürültüden başka bir şey yok.
Paşa daha çok kızar:
— Be adam! Evde, rahat,
huzur hangimizde var? Ya ben
neden sabah sabah erkenden
evden kalkıp kışlaya geliyorum? Ben böyle iken bir kere
bile eve gitmemezlik yapıyor
muyum? Sen de Eyüb sabrından eser yok mu? Evine gitmediğini bir daha işitmeyeyim!
Yoksa…
Diye Paşa, Niyazi Efendi’yi
bir güzel tehdit eder. Tabii
mülâzım efendi’de bu emir
üzerine her akşam istemese
de soluğu evde almış…
unan Harbi sırasında yaralı askerler için padişah
kızlarının sarayda gecelik dikmeleri dikkat çekici bir vakıadır. Nitekim bu olayı Şadiye
Hanım şöyle hikâye eder:
“Babamın saltanatı zamanında yalnız bir tek harp hatırlıyorum. O da Yunan harbidir. Bu benim çocukluk zamanıma rastlamıştır. Hatırladığıma göre, haremdeki dairelere top top bezler getirilip dağıtılmıştı. Yaralı askerler için gecelikler dikilirdi.
Hizmetkârlarımızla beraber
sabahın erken saatlerinden,
gece uyku saatine kadar dikiş
makinelerimizin başında bizden istenilen sayıda giyeceği yetiştirmeye çalışırdık. Bu
hummalı faaliyet bütün muharebe müddetince devam
etti. Ben de çamaşırlara düğ-
me dikerdim. Aklımca büyük
iş gördüğümü sanırdım. Babam aramıza gelir:
“Aferin evlatlarım, Allah
sizlerden razı olsun, vatan için
çalışmak ne tatlıdır. Allah vatanımızı düşmanlardan muhafaza buyursun!” derdi.
Biz bu sözlerden kuvvet ve
şevk alırdık, zaman kaybolmasın diye gözümüzü iğnemizden ve makinemizden ayırmaksızın onu dinlerdik. Vatan!
Vatan! Babam bizlere bunu ne
çok söylemişti. (…) Talimhane kışlası vardı. Yunan muharebesinde kışlanın bir kısmını hastane yapmışlardı. Yaralı askerler geldikçe onlara nasıl ihtimam edeceğimizi bilemezdik. Babam bizzat buraya
gelir, yaralı askerleri okşar, hatırlarını sorardı…”
(Şadiye Osmanoğlu, Hayatımın Acı ve Tatlı Günleri)
Abdülhamid’in
yapt 150 Baston
Sultan Abdülhamid’in
soanl yumurtas...
18
“S
97 yılında Türk - Yunan harbi zaferle neticelenir. Ne var ki Sultan Abdülhamid’in sevincini
acı bir burukluk gölgelemektedir. Sultan savaşta yaralananların hepsini İstanbul’a getirtir, onları çeşitli
hastanelere yerleştirerek tedavilerini yaptırmaktadır.
Yaralıların durumunu günü gününe takip eden Sultan Abdülhamid, bir sabah marangozhaneye iner ve
Yüzbaşı Mehmed Efendi’ye şöyle bir emir verir:
— Haydi bakalım, Mehmed Usta! 150 tane baston ağacı kes.
Sultan Abdülhamid’in bu isteğine şaşıran Yüzbaşı
sormadan edemez:
— Ferman efendimizindir. Lâkin bu kadar baston
ağacı ne olacak hünkârım?
Sultan’ın verdiği cevap ibretliktir:
— Tahkik ettim. Gazilerimizin birçoğu ayaklarından yaralı. Bunlar iyileşseler bile ileride bastona muhtaç olacaklar. Onları hastanelerden taburcu
edip memleketlerine gönderirken kendilerine birer
baston hediye edeceğiz.
8
Y
TBMM
MİLLİ SARAYLAR DAİRE
BAŞKANLIĞI BÜLTENİDİR.
MS_Bulten_MART_2010.indd 8
Yayın Kurulu Adına
Editör:
İlhan KOCAMAN
üzerine bağlı kumaşlara iliştirilmiş
kâğıtlara da isimleri yazılırmış…
Padişah iftar yemeklerinden tatmakla birlikte en ziyade soğanlı yumurtayı önemser ve beğenirse bu
yemeği yapan kişiyi kendine kilerci
başı seçermiş…
Hemencecik soğanlı yumurtada neymiş deyip geçmeyin! Soğanlı yumurtanın yapılması, pişirilmesi
çok büyük bir marifet gerektirirmiş.
Enderun efendilerinin verdikleri
bilgilere göre soğanlı yumurtanın
pişirilmesi üç buçuk saat sürermiş.
Onun hem lezzetini, hem de pişirilmesini yalnızca erbabı bilirmiş…”
ofranız nur, haneniz mamur olsun!”, sözü Osmanlı’da
boşuna
söylenmemiş.
Çünkü
Osmanlı’da yemek kültürü oldukça önemliymiş. Yemek deyince, Padişahların her birinin bir başyemeği varmış. Söz gelimi Sultan II.
Abdülhamid’in en çok sevdiği yemek soğanlı yumurtaymış. Hatta
soğanlı yumurtayı kim iyi yaparsa
o ödüllendirilirmiş. Özellikle de Ramazan ayının 15’inde Hırka-i Saadet
ziyaretleri yapılır ve aynı gün Topkapı Sarayı’nda iftar yemeği yenirmiş.
“Sultan Abdülmecid’den itibaren bu iftar yemekleri Enderun efendileri tarafından ve aralarında gizliden gizliye bir yarış varmış gibi hazırlanır, yemek sahanlarını örten ve
Önemli bir not: Maslak Kasrımızın yöneticisi Jale Hanımefendi, Sultan Abdülhamid’in o çok
beğendiği soğanlı yumurtayı pek iyi pişirmekte
imiş. Bizden söylemesi…
Grafik Tasarım:
Baskı:
Mehmet
Renk Matbaası
MİYASOĞLU
0212 612 11 27
Adres: TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı,
Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, İSTANBUL.
Tel: 212 236 90 00 - Faks 212 227 66 73
www.millisaraylar.gov.tr
04.10.2010 15:37:34

Benzer belgeler

Sofra Takımları Koleksiyonu

Sofra Takımları Koleksiyonu alanında geleneksel olarak her yıl verilen ödüllerden “kamu yayıncılığı” alanındaki ödüle, bu yıl Milli Saraylar layık görüldü. 1987 yılından itibaren yayın numarası verilmek suretiyle Milli Sarayl...

Detaylı

Milli Saraylar Bülteni

Milli Saraylar Bülteni illi Saraylar Dairesi Başkanlığınca daha önce periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları” yeniden başladı. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda Prof. Dr. İlber ORTAYLI “Neden Dolmabahçe” konulu bir ...

Detaylı

Meclis Baükan×ndan Japon Konuùuna Yemek

Meclis Baükan×ndan Japon Konuùuna Yemek önce periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları” yeniden başladı. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda Prof. Dr. İlber ORTAYLI “Neden Dolmabahçe” konulu bir konferans verdi. Prof. ORTAYLI konferansı...

Detaylı