Cilt: 2 Sayı: 2 2013 - Bahçe Bitkileri Derneği

Transkript

Cilt: 2 Sayı: 2 2013 - Bahçe Bitkileri Derneği
Bahçe Bitkileri Derneği’nin Haber Bültenidir.
Cilt: 2 Sayı: 2
Dernekten Haberler
www.bahceder.org.tr
2013
İÇİNDEKİLER
Dernekten Haberler
Bahçe Bitkileri Araştırmalarının Geçmişi,
Bugünü ve Geleceği
Türkiye’de Soğuk Hava Depoculuğunun
Mevcut Durumu
Bahçe Bitkileri Derneği’nin yılda iki kez
yayınlanan haber bültenidir.
2013 Yılında Yapılacak Uluslararası
Toplantılar
Bahçe Bitkileri Derneği adına sahibi:
Yönetim Kurulu Başkanı
Ayşe GÜL
Emeklilik Haberleri
Sayfa Düzeni: Özlem TUNCAY
Bahçe Bitkileri Derneği Yönetim Kurulu
Ayşe GÜL
Gülay BEŞİRLİ
Fatih ŞEN
Özlem TUNCAY
Emrah ZEYBEKOĞLU
Bahçe Bitkileri Derneği
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Bültende yayınlanan yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Bahçe Bitkileri Bölümü
35100 Bornova-İZMİR
Tel: +232 388 18 65
Fax: +232 388 18 65
E-mail: [email protected]
Kapak resmi: “BATEM Şekeri”, Nejdet KAPLAN
Bahçe Haber
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
D e r n e k te n H a b e r l e r . . .
Bahçe Haber dergimizin 5. sayısında sizlerle birlikteyiz. 30 Mayıs 2013
tarihinde gerçekleştirilen olağan Genel kurul toplantısında yapılan seçim
sonucunda yeni yönetim kurulu belirlendi ve yönetim kurulu ilk toplantısında görev
paylaşımını; Prof. Dr. Ayşe GÜL (başkan), Gülay BEŞİRLİ (ikinci başkan), Doç. Dr.
Fatih ŞEN (sekreter), Doç. Dr. Özlem TUNCAY (sayman) ve Dr. Emrah ZEYBEKOĞLU
(üye); yaptı.
Yeni yönetim kurulu olarak, önceki dönemde belirlenen faaliyetlerin
sürdürülmesine özen göstereceğimizi vurgulamak istiyoruz. Ayrıca üyelerimizden
gelen istekler doğrultusunda çalışmalara devam edilecektir. Genel Kurul
Toplantısında (1) Derneğimizin adının “Türkiye Bahçe Bitkileri Derneği” olarak
değiştirilmesi, (2) Kurumsal üyeliklere olanak tanınması, (3) Dernek web sayfasının
Türkçe ve İngilizce olarak yenilenmesi, (4) Web sayfasında Bahçe Bitkileri Ar-Ge
sonuçlarının veri tabanının oluşturulması, özetlerin genele, makalelere ulaşımın
üyelere olacak şekilde düzenlenmesi görüşleri ön plana çıkmıştır. Bu konulardaki
görüşlerinizi ve ayrıca diğer öneri ve eleştirilerinizi bizlere iletmenizi rica ediyoruz.
Derneğimizin gelişimine önemli katkılar sunan önceki yönetim kuruluna (Prof.
Dr. Benian ESER, Prof. Dr. Yüksel TÜZEL, Doç. Dr. Fatih ŞEN, Doç. Dr. Özlem
TUNCAY ve Araş. Gör. Tansel KAYGISIZ AŞÇIOĞUL) teşekkür ediyoruz. Ayrıca 22
Haziran 2013 tarihinde emekli olan Prof. Dr. Benian ESER’e sağlıklı ve huzurlu bir
emeklilik yaşamı diliyoruz.
Bu sayımızda “Bahçe Bitkileri Araştırmalarının Geçmişi, Bugünü ve Geleceği” ile
“Türkiye’de Soğuk Hava Depoculuğunun Mevcut Durumu” başlıklı iki makaleye yer
verdik. Makale yazarlarımıza teşekkür ediyoruz.
Önerilerinizi beklediğimizi hatırlatır, sağlıklı günler dileriz.
Yönetim Kurulu
Bahçe Haber
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
3
BAHÇE BİTKİLERİ ARAŞTIRMALARININ GEÇMİŞİ,
BUGÜNÜ ve GELECEĞİ
Dr. Nejdet KAPLAN1, Bülent SAYAL2
GİRİŞ
Anadolu’nun zengin tarımsal biyoçeşitliliği
binlerce yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Anadolu’nun doğal durumu, zengin kültür mirası ve
tarımın burada başlaması gibi etkenler, bahçe
kültürlerinin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu köklü bahçecilik geleneği özellikle 16.
yüzyıldan itibaren Avrupa ülkelerini etkilemiştir.
Türkiye, gerçek anlamda bir Bağ- Bahçe
Cenneti olup, çok eski yıllara dayanan bir bahçecilik kültürü vardır. Anadolu; elma, armut,
ayva, kiraz-vişne, erik, fındık, Antepfıstığı, badem, ceviz, kestane, incir, zeytin, üzüm ve nar
gibi pek çok meyve türü ile sebze ve süs bitkileri türlerinin orijinal gen merkezlerindendir.
Türkiye, Bahçe Bitkilerinde; 4 milyon hektar
açık ve 60 000 hektar örtüaltı alanında yılda
yaklaşık 46 milyon ton meyve ve sebze üretimi
yapan; 30 milyar TL katma değer, 5 milyar $’lık
yıllık ihracat değeri ve yaklaşık 5 milyonluk bir
nüfusa doğrudan geçim kaynağı sunan dünyanın önemli üretici ülkelerinden birisidir.
TÜRKİYE’DE BAHÇE BİTKİLERİ
ARAŞTIRMALARININ GEÇMİŞİ
Cumhuriyet Öncesi Bahçe Kültürleri
Üç kıtanın kesişme noktasında bulunan
Türkiye; Avrupa- Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan
biyocoğrafik bölgeleri ve bunların geçiş zonlarını içermektedir. Bu sebeple; ülkemiz çok farklı
ekosistemlerin farklı formlarına sahiptir. Ülkemizdeki 12.000 bitki taksonunun % 32’si endemiktir. Anadolu medeniyetleri tarih boyunca
bu zengin biyoçeşitliliği kullanmış, başta meyve
ve sebzeler olmak üzere bitkileri kültüre almış,
onlardan azami derecede faydalanmış, seleksiyon yapmış ve bir çok tür ve çeşidi insanlığa
kazandırmışlardır. Çok uzağa gitmeden sadece
Osmanlı dönemine baktığımızda bile bahçe
bitkileri konusunda bu topraklarda ne denli bir
kültür birikiminin olduğu anlaşılmaktadır.
Osmanlı döneminde en eski bahçe kitabı
Revnak-ı bostan 1570 yılında yazılmıştır. Kendi
birikiminden başka, çeşitli kaynaklardan faydalandığını (Geoponika gibi) belirten yazarın verdiği isimler arasında, antik çağ ve islam devri
alimleri yer almaktadır (Önler, 2000).
Başta kavun, karpuz ve kayısı çeşitleri olmak üzere Osmanlıların yetiştirdikleri bir çok
meyve çeşidi, özellikle Macaristan üzerinden
Avrupa’ya geçmiştir (Işın, 2010).
Osmanlı döneminde bir devre adını veren
sümbül ve lale gibi süs bitkilerini geliştirme
konularındaki önceliği ve bunların Avrupa’ya
etkileri yaygın olarak araştırılmıştır. Özellikle
lale konusunda birçok kitap yazılmıştır (Harvey,
1976). Ticari önem taşıyan yüzlerce meyve
çeşidinin adı Osmanlı dönemi kanunnameleri,
narh listeleri, ziraat kitapları, seyahatnameler,
arşiv belgeleri ve sözlüklerde geçmektedir.
Bunların arasında özellikle kuru üzüm, incir,
kayısı ve erik öne çıkar. Türkiye halen bu meyve türlerinin üretiminde öne çıkan bir ülkedir.
17. yüzyılda Evliya Çelebi yüzlerce meyve
çeşidini (Bursa’da 40 çeşit armut,, Malatya’da
7 çeşit kayısı ve 80 çeşit armut, Bitlis’te 11
çeşit armut, Kütahya’da 24 çeşit armut, Ula’da
60 çeşit üzüm, Kilis’te 40 çeşit üzüm) kayda
almıştır (Kahraman ve Dağlı, 2011).
Prof. Dr. Günay Kut’un yayına hazırladığı
1
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Bahçe Bitkileri Araştırmaları Daire Başkanı
Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Bahçe Bitkileri Araştırmaları Dairesi Çalışma Grup Koordinatörü
2Tarımsal
Bahçe Haber
4
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
“Bahçıvan Defteri” 1845 yılında ismi bilinmeyen birisinin “gen bankasında” meyve sayısını
393 çeşit olarak verirken “birkaçı yabancı, biri
de yeni icat armut” 117 çeşit armut kaydı yer
almaktadır. Kullanılan ifadelerden ıslah yoluyla
yeni çeşit geliştirildiği anlaşılmaktadır (Kut,
2005).
1830’larda Türkiye’de uzun süre yaşayan
Robert Walsh, otuzdan fazla kabak ve kavun
çeşidinin İstanbul’da satıldığını söyler, Tuzla’da
yetişen ceviz büyüklüğündeki kirazlardan bahseder. Mustafa Rasim’in 1886 tarihli “Çiftçilik”
kitabında ise 50 kadar meyve çeşit adı sayılır.
Aynı yazar, bahçıvan defterinde 400’ün üzerinde armut çeşidinin kaydedildiğini, üzümün çeşit sayısının armuttan fazla olduğunu belirtir.
Macar tarihçi Sandor Takats (1958), birçok
meyve çeşidinin Anadolu’dan Macaristan’a
götürüldüğünü ve buradan Avrupa’ya geçtiğini
yazmıştır.
Dünyaca meşhur Cantaloupe kavununun,
Türkiye’den Ermeni papazlar tarafından Roma’ya götürülerek Cantaluppi Çiftliğinde yetiştirildikten sonra VIII. Charles döneminde Fransa’ya
götürüldüğü
belirtilmektedir
(Kenber ,1938)
17. yüzyılda yaşamış, çiçek ve meyve merakı yüzünden kendisine “Itri” mahlası verilmiş
olan Buhur-i zade Mustafa Itri Efendi’nin seçtiği bir armut, “Mustafabey” armudu olarak tanınmış ve bir tarafı kırmızı rengi ve tadı ile ünlenmiştir (Işın, 2010).
1790’da Fransız hükümeti tarafından Osmanlı ülkesine gönderilen G.A. Olivier Bursa’da
ağaçların şekil ve meyve için budandığını görmüş ve bu tekniğin ülkesinde de öğrenilmesi
gerektiğini rapor etmiştir (Olivier, 1801). Bu
tespit Anadolu’nun sadece tür ve çeşit bakımından değil; başta budama ve terbiye olmak
üzere yetiştirme teknikleri yönüyle de Dünya’yı
etkilediğini göstermektedir.
Osmanlı döneminde bahçe kültürleri alanında çalışan ilk kuruluş, Göztepe Bağcılık İstasyonu olup, filokseraya dayanıklı aşılı-aşısız asma fidanı üretmek amacıyla 1889 yılında kurulmuştur.
Bahçe Haber
Cumhuriyetin Kuruluşundan
Bahçe Bitkileri Araştırmaları
Günümüze
Ülkemiz, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kurulmaya başlanan Bahçe Bitkileri konu
araştırma Enstitü/İstasyonlarının sunduğu ARGE hizmetlerinin de belirleyici katkılarıyla, Bahçe Bitkileri yetiştiriciliğinde dünyada güçlü bir
konuma sahip olmuştur.
1924 yılında Rize Çay Araştırma Enstitüsü,
1926’da Bilecik Amerikan Asma Fidanlığı ve
Yeşilköy Zirai Araştırma Enstitüsü (MarmaraTrakya Bölge Zirai Araştırma Enstitüsü) kurulmuştur.
1930 –1940 yılları arasını kapsayan 10
yıllık dönem, Bahçe Kültürleri Araştırmaları
açısından en önemli yıllar olarak kabul edilir;
çünkü özellikle meyvecilik ve bağcılık konularında çalışan çok sayıda kuruluş bu süreçte
faaliyete başlamıştır. 1930 yılında Manisa ve
Tekirdağ Bağcılık İstasyonları; 1934’te Kastamonu Bahçe Kültürleri İstasyonu, 1936’da
Antalya Turunçgiller İstasyonu, Giresun Fındık
Araştırma İstasyonu; 1937’de Gaziantep Bölge
Bağ-Bahçe Araştırma Enstitüsü, Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, Malatya Bahçe
Kültürleri İstasyonu; 1938 yılında Erbeyli /
Aydın İncir Islah İstasyonu, 1939 yılında Arifiye/Adapazarı Bahçe Kültürleri İstasyonu, Niğde
Fidanlığı ve Çanakkale Bahçe Kültürleri İstasyonu faaliyete geçirilmiştir.
1940-1960 yılları arasında ise 1944 yılında
Tokat Bahçe Kültürleri İstasyonu ve 1947’de
İskenderun Bahçe Kültürleri İstasyonu,1952
yılında Kilis Bağcılık İstasyonu, 1954’te Eğirdir
Bahçe Kültürleri İstasyonu, 1959 yılında Edremit Zeytincilik İstasyonu ile Nevşehir Bağcılık
İstasyonu kurulmuştur.
1960-1970 döneminde ise, Bahçe Kültürlerinin bütün disiplin dallarını kapsayan modern
araştırma kompleksleri kurulmuştur. Bunların
başında, 1961 yılında kurulmasına başlanan
Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü gelmektedir. Ayrıca, 1966 yılında Kırıkhan Bahçe Kültürleri İstasyonu, faaliyete geçerken aynı dönemde Antalya Sebzecilik İstasyonu, Balıkesir Sebze Tohumu Üretme Merkezi
kurulmuştur. 1968 yılında ise Mersin / Erdemli’de Bölge Bağ-Bahçe Araştırma Enstitüsü ku-
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
5
rulmuştur.
1970-2000 döneminde tamamen yeni bir
araştırma birimi kurulmayıp, mevcut meslek
liseleri ve üretme istasyonlarından bazıları
Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne dönüştürülmüştür. Örneğin, Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü (1983), Eğirdir Bahçe
Kültürleri Araştırma Enstitüsü (1998) ve İslâhiye Araştırma Enstitüsü (1998) . Ayrıca, yine bu
son dönemde, 1970’li yıllarda bölge bahçeciliğine araştırma desteği vermekle de görevlendirilen Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne ek
olarak,
Karadeniz
(Samsun),
Harran
(Şanlıurfa), Anadolu (Eskişehir) kuruluşlarına
da Bahçe Bitkileri Bölümleri eklenmiştir.
Zamanla isim ve görev kapsamları değişen
ve bir kısmı kapatılan bütün bu kuruluşlarda,
1970’li yıllara kadar, büyük çoğunluğu introdüksiyon, adaptasyon, seleksiyon, yetiştirme
teknikleri, bitki besleme ve muhafaza dallarında olmak üzere, 426 adet araştırma projesi
üzerinde çalışılmıştır. Ele alınan konuların
önemli bir kısmı yerel ve pratik sorunları çözme
amacını gütmüş olup, bu çalışmalar sonucunda birçok bahçe bitkisinde büyük bir çeşit değişimi meydana gelmiş, aynı zamanda yetiştirme
ve değerlendirme tekniklerinde de önemli iyileştirmeler söz konusu olmuştur.
1980’li yıllar, diğer alt sektörlerde olduğu
gibi, bahçe bitkileri araştırmalarında da yeni bir
atılım dönemi olmuştur. Bu sürede, 1970’li
yılların sonuna doğru hazırlıkları tamamlanan
Ülkesel Projeler kavramına geçilmiştir. Ülkesel
Projelerde, ana ürün grupları/üretim dalları
itibariyle bahçe kültürlerinin bitki sağlığı dışındaki ıslah, yetiştirme teknikleri, bitki besleme,
hasat ve hasat sonrası işlemler (Hasat Sonrası
Teknolojileri) ve ekonomi-pazarlama disiplinlerinin, birbirini tamamlayıcı şekilde devreye girdiği ve konunun ülke veya en azından yetiştiriciliğin yoğun yapıldığı bölge genelinde bir bütün olarak ele alınıp çalışıldığı görülmektedir.
Bu dönemde Bahçe bitkileri, her biri ayrı bir
koordinatör tarafından izlenip değerlendirilen
şu pomolojik gruplar şeklinde ülkesel projelere
bağlanmıştır:
•
Sert Çekirdekli Meyveler
•
Yumuşak Çekirdekli Meyveler
•
Sert Kabuklu Meyveler
•
Üzümsü Meyveler
•
Turunçgiller
•
Subtropik Meyveler
•
Zeytin
•
İncir
•
Bağcılık
•
Açıkta Sebze Yetiştiriciliği
•
Örtüaltında Sebze Yetiştiriciliği
•
Süs Bitkileri
1979-2009 arasında 30 yıl süreyle devam
ettirilen bu süreçte, ülkenin 23 yöresinde yerleşmiş konu veya havza araştırma enstitülerinde görevli ortalama 300 araştırmacı tarafından
binlerce proje yürütülmüş ve büyük çoğunluğu
sonuçlandırılarak yayınlanmış, bilimsel toplantılarda sunulmuş ve elde edilen veriler ışığında
yayımcılar ve üreticiler için çok sayıda katalog,
kitap ve kitapçık hazırlanmıştır. Yine bu araştırma çalışmalarında elde edilen bulgular, ülkemizin bahçe ürünleri standartlarının ve DPT’ye, 5
yıllık Kalkınma Planları için sektör raporlarının
hazırlanmasında kullanılmıştır (Anıl ve Sayal,
2009).
TÜRKİYE’DE BAHÇE BİTKİLERİ
ARAŞTIRMALARININ BUGÜNÜ
3.6.2011 tarihli 639 sayılı “Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının teşkilat ve görevleri
hakkında kanun hükmünde kararname” ile
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün görev ve sorumlulukları yeniden
belirlenmiştir (Anonymous, 2011a). Tarımsal
Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bu
görev ve sorumluluklarını Türkiye’nin her tarafına dağılmış 47 adet Araştırma Enstitüsü/
İstasyonu sayesinde yerine getirmektedir. Bu
Enstitü ve İstasyonlardan 1 Merkez Araştırma
Enstitüsü, 11 Konu Araştırma istasyonu ve 11
Bölgesel Araştırma Enstitüsü/İstasyonu (Bahçe
Bitkileri Bölümü) olmak üzere toplam 23 tanesinde bahçe bitkileri ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır. Bahçe Bitkileri Araştırmaları Dairesi
Başkanlığınca organize edilen bu çalışmalarda
büyük çoğunluğu yüksek lisans ve doktoralı
(
Bahçe Haber
6
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
yaklaşık 400 araştırmacı yer almaktadır. 639
sayılı “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının
teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname”ye dayanılarak hazırlanan
“Tarımsal Araştırma Enstitüleri ve İstasyonları
Görev Yönergesi”nde tüm enstitü ve istasyonların görevleri tanımlanmıştır (Anonymous,
2011b). Bu yönergeye göre daha önce bahçe
bitkileri araştırmaları konusunda görevi olmayan bazı bölgesel araştırma enstitü ve istasyonlarına bahçe bitkileri araştırmaları konusunda görev verilmiştir.
Günümüz itibarı ile Bahçe Bitkileri konusunda çalışan Araştırma Enstitü ve İstasyonlarımız
şunlardır;
Merkez Araştırma Enstitüsü
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma
Enstitüsü- YALOVA
Bölgesel Araştırma Enstitü ve İstasyonlar
GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve
Eğitim Merkezi – DİYARBAKIR
Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü – KONYA
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü –
ANTALYA
Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü
– ADANA
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü - İZMİR
Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü
– ESKİŞEHİR
Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü –
SAMSUN
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü –
EDİRNE
Doğu Akdeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma İstasyonu - KAHRAMANMARAŞ
Orta Karadeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma İstasyonu - TOKAT
Konu Araştırma İstasyonları
Antepfıstığı Araştırma İstasyonu – GAZİANTEP
Bağcılık Araştırma İstasyonu - MANİSA
Bağcılık Araştırma İstasyonu – TEKİRDAĞ
Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu – Alata/MERSİN
Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu – ERZİNCAN
Fındık Araştırma İstasyonu – GİRESUN
Bahçe Haber
İncir Araştırma İstasyonu – Erbeyli/AYDIN
Kayısı Araştırma İstasyonu – MALATYA
Meyvecilik Araştırma İstasyonu – Eğirdir/
ISPARTA
Zeytincilik Araştırma İstasyonu – Bornova/
İZMİR
Zeytincilik Araştırma İstasyonu - HATAY
Türk Tarımının Dünya Tarımı İçindeki Yeri
Son yıllarda Türk ekonomisinde yaşanan
hızlı gelişme, Türkiye’yi Dünya’nın en büyük
16. ekonomisi durumuna getirmiştir. Dünya
Bankası verilerine göre gayri safi yurt içi hasıla
(GSYH) değerleri bakımından Türkiye, Dünya’nın 16. büyük ekonomisidir. Tarımsal Gayri
Safi Yurt İçi Hasıla (TGSYH) değerleri bakımından ise daha da olumlu bir tablo ile karşılaşmaktayız. Tarımda son 10 yılda gayri safi milli
hasıla 3 kat artarak 24 milyar dolardan 62,5
milyar dolarlara ulaşmıştır. 2002 yılında Dünya’da tarımsal gayri safi milli hasıla sırası 11.
olan Türkiye, 2012 yılında 7. sıraya, Avrupa'da
ise Fransa, İtalya, İspanya, Rusya gibi tarımsal
ekonomi bakımından çok önemli olan ülkeleri
geçerek 1. sıraya yükselmiştir. Türkiye kıta
büyüklüğünde toprakları olan Çin, Hindistan,
ABD, Endonezya ve Brezilya gibi ülkelerin hemen ardında yer almaktadır (Çizelge 1).
Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü’nün (IFPRI) 2012 Küresel Açlık İndeksi
Raporu’nda 1990-2012 döneminde “küresel
açlık indeksini (GHI) azaltan en başarılı ülke
olduğu ifade edilmiştir. Raporda, Türkiye’de
küresel açlık indeksi 1990 yılında 5,7 iken
2012 yılında 1,5’e düştüğü belirtilmiştir.
Türkiye, FAO listesinde yer alan 80 üründen, 7 üründe birinci (fındık, kayısı, incir, kiraz,
vişne, ayva ve haşhaş tohumu), 6 üründe ikinci
(karpuz, kavun, çilek, pırasa, bal ve fiğ), 8
üründe (mercimek, elma, salatalık, yeşil biber,
yeşil fasulye, kestane, Antepfıstığı ve koyun
sütü) üçüncüdür. Bu haliyle Türkiye; Çin ve
Hindistan’ın ardından en fazla birincilik alan
ülke durumundadır. Türkiye’yi ABD takip etmektedir (Anonymous, 2013b).
Ülkemizde 700’den fazla tür üretilmekte ve
binlerce tarımsal ürün ihraç edilmektedir. Uluslararası standartlara göre; tarımsal ekonomi ve
tarımsal üretim bakımından Türkiye, Dünya’daki en önemi tarım ülkelerinden biridir.
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
7
Çizelge 1. Dünya Sıralamasında Türk Tarımı
GSYH (2011)
Tarımsal GSYH (2012)
Sıra
Sıra
Ülke
(Mil. $)
(Mil. $)
1
Amerika Birleşik Devletleri
15,075,675
1
ÇİN
515,8
2
Çin Halk Cumhuriyeti
11,299,987
2
HİNDİSTAN
211,2
3
Japonya
4,444,139
3
ABD
165,0
4
Hindistan
4,420,563
4
ENDONEZYA
82,6
5
Almanya
3,113,927
5
BREZİLYA
82,1
6
Rusya
2,383,364
6
JAPONYA
71,3
7
Brezilya
2,294,178
7
TÜRKİYE
62,5
8
İngiltere
2,287,865
9
Fransa
2,213,780
2002’de
11.
10
İtalya
1,846,922
2009’da
8.
11
Meksika
1,666,531
2012’de
7.
12
Güney Kore
1,554,124
13
İspanya
1,405,787
14
Kanada
1,395,374
15
Endonezya
1,124,631
16
Türkiye
1,075,467
Kaynak: http://data.worldbank.org
Türkiye Bahçe Bitkileri Sektörünün
Bugünkü Durumu
Türkiye toplam bitkisel üretimi olan 124
847 milyon tonun % 33’ünü meyve ve sebze
üretimi oluşturmaktadır (Çizelge 2). Türkiye
tam anlamı ile bir meyve-sebze cennetidir. Sahip olduğu ekolojik avantajları ve zengin kültürel mirası kullanan Türkiye; meyvecilik, sebzecilik ve süs bitkileri yetiştiriciliğinde Dünya’nın
en önemli ülkeleri arasındadır.
1950’li yıllarda 452 000 ton olan meyve
üretimi; 1970 yılında
2.5 milyon tona,
1986'da 7 milyon tona, 1994 'de 11 milyon
tona, 2000 yılında 13.5 milyon tona, 2011’de
Bahçe Haber
8
Ülke
Cilt: 2
Tarımsal GSYH Artışı
ise 18.4 milyon tona yükselmiştir (1970-2011
arası 41 yılda % 737 artış). Birçok meyve, sebze türünde Türkiye Dünya’daki en önemli ilk
beş ülkeden birisidir.
Türkiye’de yılda ortalama 27,5 milyon ton
sebze üretilmektedir. Dünyada üretilen kavunun %12’sini, karpuzun % 11’ini, yeşil fasulyenin %14’ünü, biberin % 10’unu, patlıcanın %
9’unu, domatesin % 8’ini Türkiye karşılamaktadır. Yine birçok sebze türünde Türkiye, Dünya’daki en önemli ilk beş ülkeden birisidir
Yaklaşık 50 yılı aşkın bir geçmişi olan Türkiye seracılığı çok hızlı bir gelişme ile gerek üretim, gerekse ihracat açısından önemli bir sektör haline dönüşmüştür. 2000 yılında 422 bin
Sayı: 2
2013
da olan örtü altı üretim alanı, 2005 yılında
467 bin da alana, 2011 yılında ise %27,83
artarak 600 bin da alana ulaşmıştır. Mevcut
sera varlığımızın yüzde 39,78’i plastik sera,
yüzde 29,29’u alçak tünel, yüzde 17,88’i
yüksek tünel, yüzde 13,04’ü ise cam seradır.
Bu haliyle Türkiye, yine Dünya’daki belli başlı
örtüaltı üreticilerden birisidir.
Ülkemizde 2000 yılında 15.132 dekar
olan süs bitkileri üretim alanı, 2005 yılında
39.300 dekar alana, 2011 yılında 92.900
dekara ulaşmıştır. 2011 yılı itibariyle yaklaşık
76 milyon $’lık ihracata karşılık, 68 milyon
$’lık ithalat söz konusudur.
TÜİK meyve, sebze üretim/tüketim denge
tablolarına baktığımız zaman bahçe bitkileri
bakımından (tropik ve egzotik meyvesebzeler hariç) Türkiye kendine fazlasıyla
yeterli durumdadır. Bu özelliği ile Türkiye bahçe bitkileri sektöründe ihracatçı ülke durumundadır.
Sebzeler ve süs bitkileri sektöründe yaklaşık 5 milyonluk bir kitleye istihdam sağlanmaktadır.
Çizelge 2. Bahçe Bitkileri Üretiminin Bitkisel Üretim içindeki yeri
Klasik (seleksiyon, melezleme, mutasyon)
ve moleküler ıslah yöntemleriyle yeni meyve,
asma, sebze ve süs bitkileri çeşitlerinin elde
edilmesi ve tescili
Tescilli çeşitlerin bölgesel performanslarının belirlenmesi
İleri yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi ve
benimsetilmesi
Organik yetiştiriciliğin geliştirilmesine yönelik çalışmalar
Gelişmiş hasat ve hasat sonrası teknolojilerin ülke koşullarında uygulanmasına yönelik
projeler
Bahçe Bitkileri İşletme sosyo-ekonomisi,
maliyet ve karlılık analizleri
Bahçe Bitkileri Araştırmaları İle Son Yıllarda
Elde Edilen Bazı Önemli Sonuçlar
Sebze
Araştırma Enstitülerimizce geliştirilen ve
üretimde yer alan 157 Standart çeşit yanında,
50 adet Hibrit sebze çeşidi geliştirilmiştir. Son
yıllarda, Biberde 6, Domateste 4 (İlk Yerli Sanayi Çeşidi), Beyaz Baş Lahana’da 1 ve Soğanda 1, patlıcanda 1, kabakta 2, kavunda 1, sarımsakta 2 olmak üzere, 18 sebze çeşidi tescil
ettirilmiştir.
Tarla Bitkileri
Meyve
Sebze
Toplam
2000
66.482
14.227
24.638
105.348
2005
75.461
15.983
26.472
117.916
2006
77.176
16.186
25.852
119.214
2007
70.286
15.556
25.661
111.503
2008
74.383
16.782
27.218
118.383
2009
80.368
17.725
26.780
124, 874
2010
90.580
17.915
25.997
134.492
2011
93.303
18.426
27.547
139.276
Kaynak: http://www.tuik.gov.tr
Bahçe Bitkileri Araştırmaları
Mevcut AR-GE Proje konuları
Bahçe bitkileri genetik kaynaklarının toplanması, tanımlanması, muhafazası ve sürdürülebilir kullanımına yönelik projeler
Bahçe Haber
Üretimde yer alan Standart Sebze Çeşitlerinde;
Domatesin % 50’si
Biberin
% 30’u
Patlıcanın % 55’i
Hıyar’ın
% 100’ ü Araştırma Enstitülerimiz tarafından karşılanmaktadır.
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
9
Türkiye F1 Hibrit Sebze Çeşitlerinin
Geliştirilmesi Ve Tohumluk Üretiminde
Kamu-Özel Sektör İşbirliği Projesi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından, özel
firmaların talepleri de dikkate alınarak hazırlanan “Türkiye F1 Hibrit sebze Çeşitlerinin Gelişmesi ve Tohumluk üretiminde Kamu-Özel sektör İşbirliği” projesi 2004 yılında yürürlüğe konulmuştur. Projenin Ana Çalışma Konusu; 8
Adet Sebze Türünde (Domates, Biber,
Patlıcan, Hıyar, Karpuz, Kavun, Kabak,
Lahana) nitelikli genitörlerin elde edilerek özel sektörle birlikte ıslahta kullanımıdır.
Projede 5 Bakanlık araştırma enstitüsü, 7 üniversite ve 36 özel tohumculuk firması yer almıştır.
Projenin Hedefi: Projenin başlangıç
yılı olan 2004 yılında % 10 düzeyinde
olan yerli F1 Hibrit sebze tohumluğu
kullanımı araştırma politikaları sayesinde % 45’e çıkmıştır. Bu Oranın 2015 yılı
sonunda % 60’lar düzeyine çıkarılması
hedeflenmiştir Proje aynı kararlılık ve
idealler doğrultusunda devam etmektedir (Ekiz ve Ark, 2010).
Projeden Elde Edilen Önemli Çıktılar:
Proje başlangıcında kamu ve özel sektörde büyük ölçüde ihtiyaç duyulan ıslahçı sayısı
artırılmış ve enstitülerimizde yaklaşık 30 kişilik
ülkemizin en büyük organize ıslah grubu oluşturulmuştur.
Bakanlık, Üniversite ve Özel Sektör Araştırmacılarına yönelik 15 teorik ve uygulamalı
kurs gerçekleştirilmiş olup, tohumculuk sektörü çalışanları en üst seviyede bilgi ile donatılmıştır.
Enstitülerin elinde bulunan gen havuzu
yaklaşık 10 kat artırılmış, bir kısmının sınıflamaları yapılarak ülkemiz ıslahçılarının kullanımına sunulmuştur. F1 Türkiye Sebze Tohumculuğunu Geliştirme Projesi kapsamında 8 sebze
türüne ait 14.000 den fazla örnek, 5 araştırma
enstitüsünde muhafaza edilmektedir.
Laboratuar ve iklim kontrollu seralar kullanılarak önemli hastalık ve bazı zararlılara
olan dayanıklılık testlemelerine başlanmıştır.
Kısa ve orta vadeli Islah Ar-Ge projeleri ile
Bahçe Haber
10
Cilt: 2
gerçek anlamda Özel Sektör, Enstitü ve Üniversite işbirliği sağlanmıştır.
Hıyar, Kavun ve Biberde kısa zamanda ilk
hibritler elde edilerek kayıt altına alınmıştır.
( HIYAR-Ayer 187 F1, KAVUN-Canay F1 ve BİBER-Çakır F1)
Tohum Firmalarımızın sorunlarına çözüm
ya da çözüm önerisi getirebilecek kurumsal bir
yapının temelleri atılmıştır.
Süs Bitkileri
Doğal süs bitkilerinin kültüre alınması konusunda; TAGEM desteği ile yürütülen çalışmalara ek olarak, 2006 yılında TÜBİTAK desteği
ile başlatılan Bazı Doğal Bitkilerin Kültüre Alınması, Yeni Tür ve Çeşitlerin Süs Bitkileri Sektörüne Kazandırılması projesi TAGEM–Özel Sektör- Üniversite işbirliğinin sağlandığı 9 iş paketli
projede Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü liderliğinde 7 Bakanlık Araştırma Enstitüsü, 7 Üniversite ve 13 Özel Süs Bitkileri Firması yer almaktadır.
Bu çalışmanın amacı;
Doğadan sökülüp ihracatı yapılan süs
bitkisi türlerinin tarla koşullarında üretilmesi ve
Floramızın daha fazla tahripten korunması;
Ülkemizde henüz ticareti yapılmayan bazı
doğal bitkilerden, seleksiyon çalışmaları sonucu tespit edilecek ümitvar tiplerin kültüre alınarak sektöre kazandırılması;
Sayı: 2
2013
Melezleme ve mutasyon ıslahı yoluyla,
yeni çeşitlerin geliştirilmesi;
Üretime tavsiye edilecek çeşitlerin yetiştirme tekniklerinin belirlenmesidir.
Şu ana kadar yapılan çalışmalarla; Türkiye
Florasının hemen hemen her bölgesi taranarak
ve 3000 m rakımlara kadar çıkılarak, ülkemizde henüz ticareti yapılmayan ekonomik öneme
sahip Colchicum (Acı Çiğdem), Fritillaria (Ters
Lale), Hyacinthus (Sümbül) taksonu, İris
(Süsen), Lilium (Zambak), Nectaroscordum
(Ballı Sarımsak) , Paeonia (Şakayık), Polygonatum (Mührüsüleyman), Tulipa (Lale) taksonları
ile , diğer cinslere bağlı 25 takson, olmak üze-
re % 40’ı endemik 750 tür toplanmıştır Türkiye florasındaki 4100 lokasyon
taranmıştır. Toplanan materyal Yalova’da muhafaza altına alınmıştır. Toplanan bitkiler kültüre alınarak, amaca
uygun tipler seçilmiş ve yetiştirme
teknikleri belirlenmektedir. Seçilen
doğal tiplerden, mutasyon ve melezleme yolu ile ıslah çalışması başlatılmış,
sektörün kullanabileceği yeni çeşit
adayları elde edilmeye başlanmıştır.
Çalışma sonucunda seçilen çeşit
adayları tescil ettirilerek sektöre kazandırılmaya başlanmıştır. İlk olarak 3
şakayık
çeşidi
(Alev
Topu,
Eful,Tombak) tescil ettirilmiştir. Enstitü bünyesinde yapılmaya başlanan “Türkiye
Geofitleri Bahçesi”nin 2013 yılı içerisinde açılması planlanmaktadır. Dünyanın ılıman iklim
kuşağında, barındırdığı tür sayısı bakımından
en büyüğü, ülkemizde ise ilk olacaktır.
Bahçe Haber
Meyve-Bağ
Meyvecilikte günümüze kadar; 892 adet
meyve/asma çeşit, 199 Adet Anaç tescil ettirmiştir. Son yıllarda araştırma enstitü/
istasyonlarımızda seleksiyon, melezleme ve
mutasyon ıslahları ile yeni çeşit geliştirme çalışmaları hız kazanmış; bunun neticesinde,
üretimde giderek daha fazla yer alan meyve–
bağ çeşitleri tescil ettirilmiştir. Bunlardan bazı
örnekleri sıralayacak olursak
Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu’nun geliştirdiği tamamen çekirdeksiz limon
çeşitleri: Alata, Gülşen, Uzun
Manisa bağcılık Araştırma İstasyonu’nun
çekirdeksiz üzüm çeşitleri: Sultan 1, Manisa
Sultanı, Saruhanbey, Sultan 7, Altın Sultani;
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün ilk yerli narenciye çeşitleri: Portakal
(BATEM Fatihi, BATEM Şekeri ve BATEM Baharı), mandarin (BATEM Göral, BATEM İncisi, BATEM Yıldızı) limon (BATEM Sarısı, BATEM Pınarı), sofralık ve sanayiye uygun 4 adet yeni nar
çeşidi (Hicrannar, Esinnar, Onurnar, Yılmaznar);
Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün tescil ettirdiği İlk Trabzonhurması çeşitleri; Akbulut, Onur, İrem, Kaplan, Yeşilırmak,
Ayder;
Antepfıstığı Araştırma İstasyonun kavlatma
oranı yüksek Antepfıstığı çeşitleri; Barak Yıldızı
ve Tekin;
Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri merkez
Araştırma Enstitüsünce geliştirilen 0900 Ziraat
kiraz çeşidi ve çok daha üstün özelliklere sahip
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
11
yeni çeşit adayları, Oğuzlar 77 Ceviz Çeşidi,
Akçay 77 Armut çeşidi, Yalova İncisi üzüm çeşidi vd.
Meyve Genetik Kaynakları
Araştırma Enstitülerimizin bünyesindeki 16
Gen Bahçesinde; Ilıman İklim Meyvelerinde;
60 türde 9306 adet meyve örneği (çeşit, klon,
tip) Bağcılıkta; 2132 adet asma örneği, muhafaza edilmektedir. Ülkemiz meyve genetik kaynaklarının toplanması, muhafazası, tanımlanması, çoğaltılması ve ıslah çalışmalarında kullanılması aralıksız devam etmektedir.
Çukurova Üniversitesi ile birlikte, ALATA
(Bahçe Kültürleri A.İ.), BATEM (Batı Akdeniz
Tarımsal A.E.) ve EGE (Tarımsal A.E.)’de bütün
özellikleri tanımlanmış ve kayda geçirilmiş 964
adet turunçgil ve akraba türleri muhafaza edilmektedir.
Kivi Üretiminin Geliştirilmesi Çalışmaları
Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri merkez
Araştırma Enstitüsü tarafından 1988 yılında
başlatılan çalışmadan olumlu sonuç alınmış ve
bugün başta Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde kivi üretimi hızla gelişmiştir. Günümüzde
40 000 tonlara varan kivi üretimi yakın gelecekte hızla artacaktır. Kivi konusunda halen
ithalatçı olan ülkemiz birkaç yıl içinde ihracatçı
duruma gelecektir.
Bahçe Haber
12
Cilt: 2
Bahçe Bitkileri Araştırma Projelerinin
Değerlendirilme Süreci
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel
Müdürlüğünce
yayınlanan “Tarımsal Araştırma
Yönetimi Uygulama Kılavuzu”ndaki öncelikler ve
ilkeler
doğrultusunda
hazırlanan yeni teklif,
devam eden ve sonuçlanan projeler önce Enstitü
Araştırma Komitesi’nde
(EAK) görüşülmektedir.
Enstitü Araştırma Komitesi’nin onayını alan projeler her yıl yapılan Program Değerlendirme Toplantıları’nda (PDT) ele
alınmaktadır. 2013 yılında yapılan program Değerlendirme Toplantıları’nda bir hafta boyunca
5 farklı grupta olmak
üzere 387 proje ele alınmıştır. Bu projelerin 24
adedi sonuçlanan, 226 adedi devam eden, 76
adedi de yeni teklif projeleri kapsamaktadır.
TAGEM dışı kaynaklardan (AB, TUBİTAK, Kalkınma Ajansları vb) desteklenen 61 adet proje
de yine bu gruplarda değerlendirilmiştir
(Çizelge 3).
Program Değerlendirme Toplantıları’na
(PDT) Araştırma Enstitü/İstasyonlarında görev
yapan araştırıcıların yanı sıra üniversitelerimizin ilgili öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşları
(STK) temsilcileri, özel sektör temsilcileri de
davet edilmektedir. 2013 yılı “Bahçe Bitkileri
Program Değerlendirme Toplantıları”na Araştırma Kuruluşlarından 330, Üniversitelerden
116, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından 30 olmak üzere toplam 476 katılım sağlanmıştır (Çizelge 4).
BAHÇE BİTKİLERİ ARAŞTIRMALARININ
GELECEĞİ
Türk Tarımsal Araştırmalarının 2023
Hedefleri
Küresel ve Bölgesel Güç Türkiye’ye yakışır
nitelikte, Tarımsal sorunlara uluslararası çözüm üreten, Ulusal ve uluslararası düzeyde ArGe Projeleri uygulayan 40 milyar $ tarımsal
Sayı: 2
2013
ürün ihracatı için teknoloji geliştiren, sonuç
alan, tanınan ve saygı gören yüksek prestijli bir
“Tarımsal Araştırma Teşkilatı” hedeflenmektedir. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel
Müdürlüğü AR-GE bütçesindeki değişim Şekil
1’de görülmektedir. Buna göre 2002 yılından
2012 yılına kadar son on yılda AR-GE bütçesi
13 kat artış göstermiştir. Bu rakamlara personel giderleri dahil edilmemiştir. Bu durum araştırma çalışmalarına ayrılan payın hızla büyüdüğünü göstermektedir..
yenilikler ölçüsünde dünyada söz sahibi olmaktadır. Bu yüzden Türkiye; Dünya ülkeleri ile
rekabet edebilmek, İthal etmek yerine kendi
teknolojisini geliştirmek ve kullanmak, gelişmiş
ülkelere bağımlı kalmamak, gıda güvenliğini
sağlamak için Ar-Ge yapmak zorundadır.
Gelişmiş ülkeler Ar-Ge harcamaları için bütçelerinden Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYH)
yaklaşık % 2’si oranında pay ayırmaktadırlar.
Bilim Teknoloji Yüksek Kurulunca benimsenen
Türkiye'nin 2023 Ar-Ge hedefi ise; Dünya sıralamasında ilk 15 ülke arasında yer almak ve
GSYİH’ de Ar-Ge’nin payını da % 3'e yükseltmektir.
Çizelge 3. 2013 Yılı Program
Değerlendirme Toplantıları Proje Sayıları
GRUPLAR
Yeni
Teklif
Devam
Eden
Sonuç
Bilgi Amaçlı
TOPLAM
Ilıman İklim Meyveleri
21
73
9
10
113
Subtropik Meyveler
18
46
5
14
83
Bağcılık
15
32
4
21
72
Sebze ve Süs Bitkileri
19
49
4
8
80
Organik Tarım
3
26
2
8
39
TOPLAM
76
226
24
61
387
Çizelge 4. 2013 Yılı Program Değerlendirme
Toplantıları Katılımcı Sayıları
GRUPLAR
TOPLAM
38
Özel sektör ve
STK
9
66
17
2
85
Bağcılık
50
15
5
70
Sebze ve süs bitkileri
Organik tarım
73
39
31
15
9
5
113
59
TOPLAM
330
116
30
476
Ilıman iklim meyveleri ve sert
kabuklu meyveler
Subtropik meyveler
Araştırma
Enstitüleri
102
Üniversiteler
Çizelge 5’te bazı ülkelerin araştırmageliştirme çalışmalarına bütçelerinden ayırdıkları paylar görülmektedir. Türkiye son on yılda
AR-GE çalışmalarına ayırdığı bütçeyi 4 katı artırmış olsa bile gelişmiş ülkelerin oldukça arkasındadır.
Ülkeler ürettiği bilgi, geliştirdiği teknoloji ve
Bahçe Haber
149
Tarımda 2023 Vizyonu
Tarımda 2023 Vizyonu’na göre Türkiye;
yeterli, kaliteli ve güvenilir gıda üretimi ile 85
milyon nüfusunu besleyen, İhracatçı konumunu daha da geliştiren, rekabet gücünü artıran,
Dünyada ve bölgesinde söz sahibi olan bir
ülke hedeflemektedir (Anonymous, 2013c).
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
13
Buna göre; 40 milyar $ Tarım Ürünleri İhracatı
ve 150 milyar $ Gayri Safi Tarımsal Hasıla ile
Dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer alan bir Türkiye hedeflenmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu vizyon ve hedeflere inanmış
olarak çalışmalarını yönlendirmektedir.
Şekil 1. AR-GE Bütçe Kapasitesi (milyon TL)
Türk tarımının gelecekle ilgili öngörülerinde
şu başlıklar öne çıkmaktadır.
Tarımda kalite standartları ve gıda güvenliği
önem kazanacaktır. Bu sebeple işletme sayısı
azalırken kapasite ve kalite artacaktır.
Planlanan düzenlemeler sayesinde dış pazarlarda ürünlerin rekabet şansı artacaktır.
Özellikle yaş meyve sebzeler önem kazanacaktır.
Organize hayvancılık
bölgeleri
oluşturulacaktır.
Sözleşmeli üretim
ve organik tarım
ön plana çıkacaktır.
Devletin
AR-GE
yatırımlarına yaptığı destek artacaktır.
Yatırımcıların büyük
çoğunluğu
yüksek teknolojili
tarımsal faaliyetlere yönelecektir.
Kaynak: T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü.
Bakanlık Ar-Ge Çalışmaları. Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi 2. Baskı. 2013
Çizelge 5. Bazı Ülkelerin Ar-Ge Harcamalarının GSYH Oranı
Ülke
Oranı %
ABD
AB
Çin
Japonya
Güney Kore
Rusya
İsviçre
Türkiye
Israil
Almanya
Fransa
İngiltere
2.88
1.90
1.70
3.33
3.36
1.24
3.62
0.86
4.28
2.78
2.21
1.85
Kaynak: OECD, Main Science and Technology Indicators, 2013
Bahçe Haber
14
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
Bahçe Bitkileri Araştırmalarında Öncelik
Verilecek Konular
Geleneksel ve ileri yöntemlerle, özellikle
biyotik (hastalık ve zararlılar) ve abiyotik
(düşük ve yüksek sıcaklık ve su stresi, tuzluluk,
kireç ve diğer olumsuz çevre koşulları) stres
koşullarına tolerant meyve, asma, sebze ve
süs bitkisi çeşitlerinin ıslahı
Pazarlama süresinin uzatılmasını sağlayacak çok erkenci ve çok geççi yeni çeşit ıslahı
İleri yetiştirme teknikleri, bahçe ve taç yönetimi ve fizyoloji araştırmalarıyla ülke meyveciliğinin uluslararası rekabet şansının yükseltilmesi
İleri hasat ve hasat sonrası teknolojilerinin
yaygınlaştırılması
Örtüaltı sebze yetiştiriciliğinde F1 hibrit tohumluk temininde dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik AR-GE faaliyetlerinin hızla nihai hedefe ulaştırılması
Entegre Ürün Yönetimi bitki sağlığı ve diğer
disiplinlerle ortak bir bütünlük içerisinde çevreye ve insan sağlığına dost ileri bahçe yönetim
tekniklerinin yaygınlaştırılması
Organik meyve-sebze yetiştiriciliğinde yerel
kaynaklardan girdi üretim teknik, yöntem ve
teknolojilerinin geliştirilmesi…
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Anıl, Ş., Sayal, B. 2009. Türkiye’de Bahçe Bitkileri Araştırmalarının Dünü, Bugünü, Yarını.
Türktarım. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Dergisi Sayı:190 S.31-37
Anonymous, 2011a. Resmi Gazete. “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının teşkilat ve
görevleri hakkında kanun hükmünde karar-
Bahçe Haber
name” 3.6.2011
Anonymous 2011b. Tarımsal Araştırma Yönetimi Uygulama Kılavuzu. T.C. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü,
Anonymous 2013a www.meyvemirası.org
Anonymous 2013b. www.faostat.fao.org/site
Anonymous 2013c. Stratejik Plan 2013-2017.
www.tarim.gov.tr/SGB/Documents/
Stratejik
Ekiz, H., Sayal, B., Yılmaz, S., vd. 2010. Türkiye F1 Hibrit Sebze Çeşitlerinin Geliştirilmesi
ve Tohumluk Üretiminde Kamu-Özel Sektör
İşbirliği Projesi. Sonuç Raporu (20042010), TAGEM, Ankara
Harvey, J.H., 1976. Turkey as a Source of Garden Plants. Journal of the Garden History
Society 4/3 s:21-42
Işın, P.M., 2010 Osmanlı Meyve Kültürü, Birinci Mutfak Kültürü Sempozyumu, Bilecik.
Kenber, L.A., 1938. Anayurdu Türkiye Olan
Ürünlerin Tarihi ve Ekonomik Bitkilerin Biyojeografisi Tan Matbaası, İstanbul
Kut, G., 2005. Meyve Bahçesi. Journal of Turkish Studies. 29 (2005) s 201-206
Kahraman, S.A., Dağlı, Y., 2011. Günümüz
Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi .
Yapı Kredi Yayınları, İstanbul
Olivier, G. A., 1801 Travels in the Ottoman Empire. London
Önler, Z., 2000 Revnak-ı Bostan. Türk Dil Kurulu Yayınları, Ankara
Takats, S., 1958. Macaristan Türk Aleminden
Çizgiler, Ankara.
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
15
TÜRKİYE’DE SOĞUK HAVA DEPOCULUĞUNUN
MEVCUT DURUMU
Mustafa Erkan
Türkiye, sahip olduğu uygun iklim koşulları
sayesinde dünya üzerinde yetiştiriciliği yapılan
çok sayıda bahçe ürününün ekonomik olarak
üretilmesine olanak sağlamaktadır. Ülkemiz
45 milyon tona ulaşan meyve ve sebze üretim
miktarı ile dünyada önemli üretici ülkeler arasında da ilk sıralarda yer almaktadır (TUİK,
2012). Ancak, ülkemizde bahçe ürünlerinde
hasat ve hasat sonrası aşamalarda önemli
miktarlarda ürün kayıpları meydana gelmektedir. Bu kayıpların oranı gelişmiş ülkelerde ürüne ve hasat sonrası işlemlere bağlı olarak %510, gelişmekte olan ülkelerde ise %20-40
arasında değişmektedir (Kader, 2002; Erkan,
2012). Bu kayıp oranları dikkate alındığında
ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 10 milyon
tonu aşan yaş meyve ve sebze daha tüketicilere ulaştırılamadan pazar değerini kaybetmekte yada bozulup atılmaktadır. Bu
kayıplar dikkate alındığında ülkemizdeki
hasat sonrası kayıpların miktarı dünyada
çok sayıda ülkenin üretim miktarından bile
daha yüksektir. Hasat sonrası işlemlerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta yetiştiricilik aşamalarında yüksek kalitede üretilen
meyve ve sebzelerin hasat sonrası tüm aşamalarda da kalitelerini ve besin değerlerini koruyacak ortamlarda işlem görmeleridir. Hasat
sonrası kalitenin korunması ancak soğukta
depolama ve soğuk zincirin devamlılığı ile sağlanabilir.
Soğukta depolama; yüksek kazanç elde
etmek, ürünün daha sonra tüketilmek, işlenmek ya da pazarlanmak üzere kalitesini koruyacak koşullarda bekletilmesi ve işlem görmesidir. Depolama; insanlık tarihi boyunca kullanılan eski bir teknik olup, bu işlem insanlık
1Akdeniz
tarihiyle beraber gelişme göstermiştir. Depolama insanların yiyecek ve içeceklerini karlara
gömmesiyle başlamış ve günümüzde bu alandaki en son teknoloji olan Dinamik Kontrollü
Atmosfer (DKA) teknolojisi kullanılarak yapılan
muhafazaya kadar gelinmiştir.
Ülkemizde muhafaza doğal soğutmalı soğuk hava depolarıyla başlamıştır. Önceleri,
meyve ve sebzelerin saklanmasında kullanılan
bu depolar; kiler, samanlık ve toprak altında
bulunan doğal veya yapay mağaralardır. Bu
depolar, ürünü çeşitli dış etkenlerden, sıcaklık
ve dondan koruma özelliğine sahiptir. Ayrıca,
ortamdaki düşük sıcaklıktan daha etkili ve
kontrollü olarak yararlanılacak şekilde geliştirilen bu depolarda, mekanik başka bir soğutma
sistemi yoktur ve bu depolar ülkemizde “adi
depolar, doğal depolar veya soğutucusuz depolar” olarak isimlendirilmektedir. Bu sistem;
soğuk havanın, mekanik bir soğutucu kullanılmaksızın doğal yollarla, tamamen dış ortamdan sağlandığı muhafaza sistemidir. Ülkemizde, yoğunluklu olarak Nevşehir bölgesinde,
başta limon olmak üzere değişik ürünlerin muhafaza edildiği depolar bu muhafaza sistemine
örnek olarak gösterilebilir. Bu depolarda limonlar Eylül ayına kadar yaklaşık 8-9 ay süreyle
depolanabilir. “Yatak Limonculuğu” olarak adlandırılan bu depolama sistemi ülkemizde oldukça yaygındır ve hala aktif olarak kullanılmaktadır. Nevşehir bölgesindeki yer altı ve
mekanik soğutma destekli depolarda, son yıllarda sadece patates depolanması amacıyla
300.000 ton kapasite yaratılmıştır. Söz konusu
depolar, çok yoğun olmamakla birlikte; portakal, altıntop, elma gibi diğer ürünlerin depolanması ve mantar yetiştiriciliği amacıyla da kulla-
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü – Antalya
Bahçe Haber
16
1
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
nılabilmektedir.
İnsanların yıl boyu ürün tüketme isteği ve
daha kaliteli ürün talebinin artmasıyla birlikte
makine ile soğutulan depolama sistemleri başlamıştır. Bu depolarda ortam sıcaklığı makina
tarafından üretilen soğuk hava ile istenilen
sıcaklık derecesine kadar düşürülerek soğutma işlemi yapılır. Makina ile soğutulan depolarda kullanılan soğutma sistemlerinde, kaynama
sıcaklıkları çok düşük olan soğutucu akışkanlar kullanılır.
Soğukta depolama tekniğindeki devrim
1800’lü yılların son çeyreğinde gerçekleştirilmiştir. Bilimsel olarak, soğuk depolama sistemlerindeki gelişmeler, II. dünya savasından
sonra ortaya çıkmıştır. Savaş sonrası özellikle
üretim ve tüketim arasındaki dengesizlik depolamanın önemini artırmıştır (Sayılı ve ark.
2006).
Ülkemiz­de mekanik olarak soğutulan depolama uygulamalarının başlangıcı ise yakla­
şık yüz yıl öncesine dayanmaktadır. İlk soğuk
deponun İstanbul’da 1904 yılında kurulduğu
ancak daha sonraki yıllarda bir gelişim göstermediği bilinmektedir. Ülke­mizde soğukta depoculuk özellikle 1950’li yıllardan iti­baren hız
kazanmıştır. 1954 yılında Et ve Balık Kurumunun faaliye­te geçmesiyle depo gereksinimi
önemli ölçüde artmıştır. 1970 yılına kadar bir
kısmı da Süt Endüstrisi Kurumuna ait olmak
üzere çeşitli kamu kuruluşlarınca 156 adet so­
ğuk depo yapılmış olup bunların toplam kapasitesi 348 601 m3’tür. 1971 ve 1980 yılları
arasındaki dönemde so­ğuk depo tesislerinin
yapı tekniği konusunda önemli aşa­malar kaydedilmiştir. Yaş meyve ve sebzelerin muhafa­
zasını amaçlayan ve ihracata dönük projelerin
uygulan­masına olanak veren tesislerin kurulması da bu dönem­lerde gerçekleştirilmiştir
(Kaynaş ve Sakaldaş 2009).
1920’li yılların sonlarında İngiltere’de yaygın olarak tüketilen Cox Orange Pippin ve
Bramley’s Seedling elma çeşitlerinin düşük
sıcaklığa olan hassasiyeti nedeniyle bu elmaları üşüme zararının görülmeyeceği daha güvenli
bir sıcaklık olan 4oC de depolanabilmesini sağlamak amacıyla geliştirilen düşük O2 ve yüksek
CO2 içeren kontrollü atmosfer ortamda depolamanın aynı zamanda meyve kalitesi üzerinde
olumlu etki yaptığı anlaşılınca bu teknoloji tüm
Bahçe Haber
dünyada yaygınlık kazanmaya başlamıştır
(Thompson, 2010). Kontrollü atmosferde muhafazada etilen, CO2 ve O2 kontrolünün yapılmasıyla depolamada çığır açan çalışmalar hızlanmıştır. Kontrollü atmosfer teknolojisiyle birlikte özellikle depo izalasyonu konusunda
önemli gelişmeler olmuş ve soğukta depolama
sisteminde önemli bir girdi olan elektrik giderlerinde önemli azalmalar yaşanmıştır. Ülkemizde Kontrollü Atmosfer çalışmaları ilk olarak
Yalova Araştırma Enstitüsü’nde yapılmaya başlanmış ve 2012 yılı itibariyle 25 firma ve
35.000 ton kapasiteye ulaşmıştır.
Kontrollü Atmosferde depolama sisteminin
kullanılmaya başlamasıyla birlikte bu alanda
yapılana çalışmalara devam edilmiş ve O2 konsantrasyonunun düşürülebileceği minimum
değerler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmalarda özellikle elmalar için solunumun minimum seviyeye düşürülebildiği ve meyve kalitesinin korunmasında oldukça etkili olan %1
dolayındaki O2 ortamında depolama tekniği
geliştirilmiş ve bu teknik Ultra Düşük Oksijen
(ULO) de depolama tekniği olarak adlandırılmıştır. Kontrollü atmosferde depolama tekniğinin daha da geliştirilmesinde ise gelinen en
son nokta Dinamik Kontrollü Atmosfer (DKA)
teknolojisidir. Bu sistem spektrofotometrik bir
yöntemle ürünün oksijen miktarına verdiği tepkiye göre ortam bileşenlerinin ayarlanması
prensibine dayanmaktadır (Prange ve ark.,
2003). Daha çok elmalar için kullanılan bu
depolama sisteminde KA ve ULO’ de muhafazaya göre meyvelerin daha uzun süre ve daha
kaliteli bir şeklide muhafaza edilebildiği bildirilmektedir (Watkins, 2008). KA, ULO ve DKA’de
depolama sistemleri ülkemizde son yıllarda
yaygınlık kazanmaya başlanmıştır. DKA’de henüz ticari bir depo bulunmamasına rağmen
özellikle KA’de depolama sistemleri uluslararası pazar rekabeti nedeniyle bir ivme kazanmıştır. KA, ULO ve DKA’de muhafazanın ülkemizde
yaygınlaşamamasının temel nedeni,bu depolara birden çok üreticinin ürünün birlikte depolanmasından kaynaklanmaktadır. Ürün sahiplerinin depoları farklı zamanlarda açma ve
ürün pazarlama talepleri bu yeni teknolojilerin
ülkemizdeki uygulanabilirliğinin önündeki en
büyük engeldir.
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
17
Sonuç olarak, insanların yıl boyu ve daha
kaliteli ürün tüketme alışkanlıklarının başlamasıyla birlikte soğukta depolama teknolojileri
daha da önemli hale gelmeye başlamıştır. Meyve ve sebzeler hasat sonrası kalitelerini ancak
soğukta muhafaza teknolojisi ile daha uzun bir
süre koruyabilirler. Bu teknoloji kullanılarak
depolanan ürünlerde hasattan sonra ortaya
çıkan çürümelerin oranı da daha düşüktür.
Meyve ve sebze üretimi bakımından önemli bir
potansiyele sahip olan ülkemizde, yurtdışına
daha fazla miktarlarda ürün pazarlanması da
ancak bu yeni teknolojilerin ülkemizde yaygınlaşmasıyla sağlanabilecektir. Aksi taktirde ülkemiz sadece üreten, ancak uluslararası pazarlarda söz sahibi olamayan bir ülke konumundan ileri gidemiyecektir.
TUİK. Bitkisel Üretim İstatistikleri (http://
tuik.gov.tr).
Watkins, C.B. 2008. Dynamic controlled atmosphere storage – a new technology for
the New York storage Industry? NY Fruit
Quart. 16: 23–26.
KAYNAKLAR
Erkan, M. 2012. Bahçe Tarımı – I, Ünite 8.
Bahçe Ürünlerinin Muhafaza ve Pazara Hazırlanması. T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını
No: 2372 s. 168-187.
Kader, A.A. 2002. Postharvest biology and
technology: an overview in postharvest
technology of horticultural crops. University
of California, Agriculture and Natural Resources Publication number : 3311, USA.
Kaynaş, K. ve Sakaldaş, M. 2009. Karaman
İli̇nde Elma Depolanan Soğuk Hava Tesi̇si̇
Varlığı, Sorunlar ve Çözüm Öneri̇leri. Tarım
Bilimleri Araştırma Dergisi 2 (1):159-163.
Prange, R.K., DeLong, J.M., Harrison, P.A., Leyte, J.C. and Mclean, S.D. 2003. Oxygen concentration affects chlorophyll fluorescence
in chlorophyll-containing fruit and vegetables. J. Am. Soc. Hortic. Sci. 128: 603–607.
Sandya, 2010. Modified atmosphere packaging of fresh produce: Current status and
future needs. LWT-Food Science and Technol. 43: 381-392.
Sayılı, M., Batu, A., Tokatlı, M. ve Yıldız, M.
2006. Tokat ilinde meyve ve sebze depoculuğunun Mevcut Durumu Sorunları ve Çözüm Önerileri.Gıda Teknolojileri Elektronik
Dergisi (3): 27-36.
Thompson A.K. 2010. Controlled atmosphere
storage of fruits and vegetables.
czescccccISBN: 9781 84593646 4. CABI
Publishing, pp.259.
Bahçe Haber
18
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
2013 Yılında Yapılacak Olan Uluslararası Toplantılar
 August 11, 2013, United States of America, II International Symposium on Plant Cryopreservation, http://col.st/RlEtRA
 August 25, 2013, Germany, VI International Symposium on Rose Research and Cultivation,
http://www.rosesymposium2013.uni-...
 August 28, 2013, France, VI International Phylloxera Symposium, https://colloque.inra.fr/
phyllox2013
 September 2, 2013, United Kingdom, VI International Conference on Managing Quality in
Chains MQUIC2013, http://www.mquic2013.com
 September 2, 2013, Mexico, 59th Annual Meeting of Interamerican Society for Tropical Horticulture, http://www.horticultura2013.org.mx/
 September 3, 2013, Czech Republic, II International Symposium on Plum Pox Virus, http://
www.isppv2013.upol.cz
 September 9, 2013, Kenya, I International Symposium on Ornamentals in Africa, http://
hakenya.net/index.php/ishs, ...
 September 12, 2013, India, IV International Conference on Landscape and Urban Horticulture:
Impact of Landscape Horticulture on Development of Urban Economy with Green Environment,
http://www.icluh.in/
 September 20, 2013, China, III International Symposium on Pomegranate and Minor Mediterranean Fruits, http://www.pomegranate2013.com
 September 25, 2013, Italy, III International Symposium on Molecular Markers in Horticulture,
http://eventi.fmach.it/Molecular, ...
 October 6, 2013, Korea (Republic of), Greensys 2013 , New Technologies for Environment Control, Energy, saving and Crop Production in Greenhouse and Plant Factory, http://
www.greensys2013.org
 October 9, 2013, Hungary, II European Congress on Chestnut, http://www.chestnutdebrecen.eu
 October 14, 2013, Peru, International Symposium on Medicinal Plants and Natural Products,
http://www.ISMPNP2013.org
 October 17, 2013, China, XIII International Asparagus Symposium, http://
www.ias2013China.com
 October 20, 2013, Chile, II International Symposium on Organic Matter Management and Compost Use in Horticulture, http://www.compost, for, horticulture.com
 October 28, 2013, France, II International Symposium on Organic Greenhouse Horticulture,
http://www.amiando.com/...
 October 28, 2013, Italy, VIII International Congress on Cactus Pear and Cochineal, http://
www.soishs.org/cactuspear/
 November 4, 2013, Armenia, International Symposium on Fruit Culture and its Traditional
Knowledge along Silk Road Countries, http://www.silksym.com
 November 19, 2013, New Zealand, I International Symposium on Bacterial Canker of Kiwifruit
(Psa), http://www.psa2013.co.nz/
 December 4, 2013, Laos, II Southeast Asia Symposium on Quality Management in Postharvest
Systems, http://www.kmutt.ac.th/SEAsia2013
Bahçe Haber
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
19
Prof. Dr. Vedat ŞENİZ Emekliye Ayrıldı
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Vedat
ŞENİZ’in emeklilik töreni 26.06.2013 tarihinde, Prof. Dr. M. Rifat OKUYAN Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Hocamızın sevenlerini
buluşturan tören Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdoğan BARUT’un açılış konuşması ile başladı. Fakülte Dekanı Prof. Dr. İsmail
FİLYA, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Kamil DİLEK’in konuşmaları ile devam etti. Açılış konuşmalarını, Prof. Dr. Vedat ŞENİZ’in yaşam
öyküsünün sunumu izledi. Prof. Dr. Vedat ŞENİZ’e Bahçe Bitkileri Bölümü’nün ve Uludağ
Üniversitesi Rektörlüğü’nün ayrı ayrı şükran
plaketleri sunulduktan sonra Ziraat Fakültesi
Dekanlığı’nda düzenlenen kokteyl ile devam
etti.
Bahçe Haber
20
Cilt: 2
Prof. Dr. Vedat ŞENİZ 01.07.1946 tarihinde Makedonya’nın Ohri şehrinde doğdu. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri
Bölümü’nden 1969 yılında mezun oldu. Tarım
Bakanlığı Ankara Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü’nde ve Tarım Bakanlığı Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Genel Müdürlüğü’nde çalıştı. 15 Mart 1973 tarihinde Lisans
öğrenimini tamamladığı Ankara Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümüne Asistan olarak girdi; 1977’de Doktor, 1983’de Doçent unvanını aldı. 1983 yılından itibaren Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri
Bölümünde çalışmalarına devam etti ve
1988’de Profesör unvanını aldı. Öğretim üyeliği
boyunca sebze yetiştiriciliği ve ıslahı konulu
dersleri verdi.
Sayı: 2
2013
Prof. Dr. Ali ÜNAL ve Prof. Dr. Benian ESER
Emekliye Ayrıldı
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Prof. Dr. Ali ÜNAL ve Prof. Dr. Benian
ESER emekliye ayrıldı.
Prof. Dr. Ali ÜNAL 02.02.1946
tarihinde Külköy (Karahallı-Uşak)’de
doğdu. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünden 1971
yılında mezun oldu. 1972-1973 yıllarında Kütahya ve Aydın Zirai Mücadele
Müdürlüklerinde çalıştı. 1975 yılında
göreve başladığı Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde 1983’de Doktor, 1988’de Doçent, 1995’de Profesör unvanını aldı.
Öğretim üyeliği boyunca “Genel Meyvecilik” ve “Ilıman İklim Meyve Türleri”
derslerini verdi. Ege Üniversitesinin
dışında Tokat ve Tekirdağ Ziraat Fakültelerinde görev yaptı.
Bahçe Haber
Prof. Dr. M. Benian ESER 21.06.1946
tarihinde Ödemiş (İzmir)’te doğdu. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünden 1969 yılında mezun
oldu. 1969-1970 yıllarında Bornova Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünde çalıştı. 1972 yılında göreve başladığı
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümünde 1978’de Doktor,
1983’de Yardımcı Doçent, 1985’de Doçent, 1993’de Profesör unvanını aldı.
Öğretim üyeliği süresince “Sebze Yetiştirme Tekniği”, “Bahçe Bitkileri Yetiştirme
Tekniği” ve “Sebze Tohumculuğu” derslerini verdi. Ege Üniversitesinin dışında,
Dicle Üniversitesi Urfa Ziraat Fakültesinde bir yarıyıl görev yaptı. 2004-2010 yılları arasında Ege Üniversitesi Tohum
Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürü olarak çalıştı. 2009-2013
yılları arasında Bahçe Bitkileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürdü.
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
21
Prof. Dr. Ali ÜNAL ve Prof. Dr. Benian ESER
Emekliye Ayrıldı
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali ÜNAL ve
Prof. Dr. M. Benian ESER’in emeklilik töreni 01.07.2013 tarihinde yapıldı. Törende hocalarımızın
aileleri, meslektaşları, doktoralarını hocalarımızın danışmanlığında tamamlayan ve şuanda Türkiye’nin değişik üniversitelerinde görev yapan öğretim elemanları bir araya geldi. Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dekanlık toplantı salonunda gerçekleştirilen tören Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı
Prof. Dr. M. Ercan ÖZZAMBAK’ın açılış konuşması ile başladı. Fakülte Dekan Yardımcısı Prof. Dr.
Hülya İLBİ ile Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent ÖZKAN ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla
SİLKÜ’nün konuşmaları ile devam etti. Açılış konuşmalarını, Prof. Dr. Ali ÜNAL ve Prof. Dr. M. Benian ESER’in yaşam öykülerinin sunumu izledi. Prof. Dr. Ali ÜNAL ve Prof. Dr. M. Benian ESER’e
Bahçe Bitkileri Bölümü’nün şükran plaketleri sunulduktan sonra Bahçe Bitkileri Bölümü’nde düzenlenen kokteylde katılımcılar keyifli anlar yaşadı.
Bahçe Haber
22
Cilt: 2
Sayı: 2
2013
Hocalarımızı kutluyor, kendilerine sağlıklı
ve huzurlu bir emeklilik yaşamı diliyoruz.
Bahçe Haber
Cilt: 2 Sayı: 2
2013
23
Bahçe Bitkileri Derneği
Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü
35100 Bornova-İZMİR
Tel: +232 388 18 65
Fax: +232 388 18 65
E-mail: [email protected]
www.bahceder.org.tr

Benzer belgeler