Portakal çiçeği kokulu günler
Transkript
Portakal çiçeği kokulu günler
SAYFA 1 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 8 - 14 Nisan 2013 Refleks Gazetesi Portakal Çiçeği Karnavalı arnavalı özel ekidir. arn Bakan Ömer Çelik: Marka şehir olacağız İlhamını Adana’mızın en önemli tarım ürünlerinden birisi olan portakalın baharı müjdeleyen çiçeklerinden alan bu karnavalın, şehrimizi bir kültür-sanat merkezi haline getirme hedefimize önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. W 3’TE Vali Hüseyin Avni Coş: Adana’yı tanıtacağız Bu yıl ilki düzenlenecek olan “Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı”, Adanamız’ın sahip olduğu değerleri, şehrimizin yansıttığı tüm renkleri dünyaya tanıtmak açısından hayli yararlı olacak çok önemli bir çalışmadır. W 4’TE Başkan Azim Öztürk: Bir sevdadır Adana 9 yıllık hizmet dönemimizde ‘Gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için’ ürettiğimiz ve bugün Adanalılar’a hizmet veren kalıcı eserlerimiz portakal kokulu bu şehre armağandır. Emeklerimiz feda olsun. Keremcem’le coşuyoruz Portakal çiçeği kokulu günler Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana’ya coşku dolu günler getiriyor. Karnavalda konserlerden sergilere, gösterilerden kortej geçişine kadar onlarca renkli etkinlik katılımcılarla buluşuyor. BU ETKİNLİKTE YOK YOK DÜNYAYA TANITILACAK Türkiye’nin ilk halk karnavalı, Nisan ayında Adana’da düzenleniyor. Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı, 3 gün boyunca on binlerce konuğu, çok sayıda keyifli etkinlikte ağırlayacak. Karnaval boyunca jazz, pop ve polifonik koro konserleri, defile, dans gösterileri, yoga ve spor etkinlikleri, motor senfonisi, kortej yürüyüşü ve sergi gibi organizasyonlar düzenlenecek. Karnavalla Adana’nın doğal, tarihi ve turistik değerlerinin yurdun dört bir yanına ve dünyaya duyurulması hedefleniyor. Bu amaçla çok sayıda gazeteci ve sanatçı Adana’da konuk ediliyor. Gazeteciler ve sanatçılar, karnaval kapsamında Adana’nın başlıca tarihi ve kültürel mekanlarını gezecek. Ayrıca etkinlikte Adana yemeklerinin tanıtımına da özel önem verilecek. Adana’nın en güzel lezzetleri konuklara tattırılacak. Her nisan ayında portakal çiçeği kokusunu almak için Adana’ya gelirim. Beni tanıyanlar nisan gelince ‘Sen şimdi kesin Adana’dasındır’ derler. W RÖPORTAJ 8’DE Portakal çiçeği kokusu yönetmenleri çekiyor Nisan ayının ortasından itibaren portakal çiçekleri kokusuyla büyülü bir havaya bürünen Adana, dizi ve sinema yönetmenlerinin de ilgi odağı haline geldi. 02 haberi 12. sayfada Ayşe Arman Karnaval Gazetesi için yazdı: W 5’TE Karnavalın fikir babası Bozkurt: Portakal Çiçeği Karnavalı, ünlü tiyatrocu, sinemacı, edebiyatçı, gazeteci ve müzisyenleri de ağırlayacak. Sunuculuğunu Ece Vahapoğlu’nun yapacağı karnaval açılışında Keremcem da davetlileri coşturacak. Ayrıca; Altan Gördüm, Ayşe Arman, Ba Barış Kılıç, Caner Cindoruk, Cey Ceyhun Yılmaz, Ebru Özkan, Erdal Cindoruk, Feridun Düza Düzağaç, İclal Aydın, İpek Tuzcuoğ Tuzcuoğlu, Levent Özdilek, Melike Güner, Menderes Samancılar, Nebil Özgentürk, Kerem Fırtına, Rıza Akın, Seda Güven gibi isimler kentin konuğu olacak. İyi ki Adana’da yaşıyoruz Bu Karnaval’ın gerçekleşmesi için en az Ali Haydar Bozkurt kadar çabalayan iki kişi daha var. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk. Onlara da binlerce teşekkür. 09 Adana doğal güzellikleri, tarihi özellikleri ve Türkiye mozaiğini yansıtan zengin nüfus profiliyle emsal şehirlerden çok ileridedir. Şehrin bütününde, merkezi idareyle uyum içerisinde ‘insanı merkez alan’ bir yerel yönetim anlayışı sergilendiği takdirde yedisinden yetmişine bu şehirde yaşayan herkesin, “İyi ki Adana’da yaşıyorum” duygusunu hissetmesi mümkündür. W ORTA SAYFADA @nisandaadanada www.nisandaadanada.com nisandaadanada nisandaadanada Twitter’da #nisandaadanada hashtag’ine 13 Nisan 2013 Cumartesi sabah 09.00 akşam 21.00 arası mesajlarınızı ve karnaval fotoğraflarınızı gönderin, hep birlikte bir rekora daha imza atalım. Karnaval etkinlik takvimi son sayfada SAYFA 2 2 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Bereketin sırrını kimse çözemiyor Sanat, spor, bilim, ekonomi ve medyada geçmişten bugüne, Adanalılar her zaman ön planda oluyor. Gurur tablosunun gücünü nereden aldığını henüz kimse tam olarak açıklayamasa da genellikle “Binlerce yıllık kültürel birikim”, bu zenginliğin kaynağı olarak gösteriliyor. S Şaşırtan Adana notları... Kendine özgü doğal, kültürel ve folklorik yapısıyla tanınan Adana’yla ilgili bilgiler, duyanları şaşırtıyor. Adana’yla ilgili öyle ayrıntılar var ki bunları Adanalılar bile hayretle karşılıyor. İşte, kimi pek bilinmeyen bazı Adana notları: Adana, ismi hala değişmeden kullanılan en eski kenttir. Kentin ismi M.Ö. 1650 yıllarına dayandırılan bir Hitit tabletinde “Uru Adania” olarak geçiyor. Tarih kitaplarında, ‘dünyanın ilk yazılı antlaşması’ olarak geçen Kadeş Barış Antlaşması Adana’da bulunan Şar-Komana’da yapıldı. Dünyanın günümüze kadar gelebilmiş en eski tıp-eczacılık kitabının yazarı olan hekim Dioscurides Adana’da yer alan bir antik kent olan Anavarza’dandır. Dünyanın hala kullanılan en eski köprüsü Misis Antik Kent içinde yer alan Taşköprü’dür. Tarihte ilk toplu sözleşmeyi 19’uncu yüzyılın başında Mısırlı İbrahim Paşa, Adana’da yaptı. Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en büyük camisi Adana’da bulunan Sabancı Merkez Camii’dir. Toros Dağları’nın bir kolu olan Aladağlar’da dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar çok çeşitlilikte çiçek ve bitki bulunur. Bilimsel ismi “Chelonia Mydas” olan yeşil deniz kaplumbağası, Akdeniz’de sadece Göksu ve Çukurova Deltası’nda yaşar. inema, müzik, tiyatro, edebiyat, karikatür gibi sanat dallarında, bilimin çeşitli alanlarında, iş dünyasının bütün sektörlerinde, sporun tüm branşlarında, medyanın her pozisyonunda Adanalılar’ı görmek mümkün. Görmekten öte, ağırlıklarının diğer yörelerden daha fazla olduğu eskiden beri aşikar. Her alanın en önemli isimlerinin Adanalı olduğunu görmek, akıllara “Bu bir tesadüf olamaz” cümlesini getiriyor. Fakat kimse tam olarak Adanalı edebiyatçıların, müzisyenlerin, akademisyenlerin, iş adamlarının, gazetecilerin, sinemacıların başarısının kaynağını açıklayamıyor. Yine de varılan ortak fikir aynı çerçevede oluyor genellikle: “Adana binlerce yıllık tarihi, farkı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması, hem batıya hem doğuya elinin uzanması nedeniyle, bu kadar çok yaratıcı ve başarılı isim yetiştiriyor…” Saymakla bitmez ama en azından bazı ünlü Adanalılar şu isimlerden oluşuyor: Şair, yazar ve çizerler: Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Abidin Dino, Demirtaş Ceyhun, Muzaffer İzgü, Kasım Ener, Mehmet H. Doğan, İsmail Berduk Olgaçay, Recep Bilginer, Taha Toros, Turan Oflazoğlu, Ali İhsan Karacan, Can Kozanoğlu, Ali Püsküllüoğlu, Behçet Çelik, Bahadır Boysal, Özcan Karabulut, Ahmet Selçuk İlkan. Medya dünyası: Nebil Özgentürk, Eyüp Can Sağlık, Mesut Mertcan, Abdurrahman Dilipak, Savaş Ay, Cenk Koray, Cevdet Akçalı, Ahmet Remzi Yüreğir, Çetin Yiğenoglu, Çoban Yurtçu, Ayşe Arman, Ece Vahapoğlu. Sinema, tiyatro, fotoğraf ve resim: Yılmaz Güney, Danyal Topatan, İrfan Atasoy, Yılmaz Duru, Sami Güçlü, Abdurrahman Keskiner, Dolunay Soysert, Ali Şen, Ali Özgentürk, Aytaç Arman, Şener Şen, Bilal İnci, Arif Keskiner, Emre Karayel, Nihat Ziyalan, Menderes Samancılar, Şahin Kaygun, Meral Zeren, Yılmaz Köksal, Suavi Sonar, Nurhan Tekerek, Şahin Paksoy, Levent Özdilek, Erdal Cindoruk, Caner Cindoruk, Necip Memili, Kıvanç Tatlıtuğ. Can Etili Ökten, Suna Kan, Mustafa Sağyaşar, Demir Demirkan, Halil Atılgan, Hakkı Bulut, Murat Kekilli, Gönül Paksoy, Faruk Tınaz, Vahdet Vural, Serhan Kelleözü, Yaşar, Kurtuluş, Feridun Düzağaç, Haluk Levent, Mazlum Çimen, Murat Göğebakan, Ümit Besen. İş dünyası: Ahmet Sapmaz, Ömer Sabancı, Özdemir Sabancı, Ali Sabancı, Hasan Arat, Güler Sabancı, Mehmet Kurt, Hayyam Gariboğlu. Bilim dünyası: Mustafa İnan, Ali Yaşar Sanbay, Süleyman Özmucur, İbrahim Agah Çubukçu, Ali Sevim, Mustafa Akbulut, Rifal Uçarol, Faruk Loğoğlu, Yusuf Halaçoğlu, Şükrü Haluk Akalın. Siyaset dünyası: Ömer Çelik, Kasım Gülek, Kemal Satır, Abdülkadir Kemali (Öğütçü), İmren Aykut, Tayyibe Gülek, Hasan Aksay, Devlet Bahçeli, Mehmet Ünaldı, Bahir Ersoy, Remzi Oğuz Arık, İbrahim Tekin, Ali Münif Yeğenağa, Turhan Cemal Beriker, Ali Sepici, Ege Bağatur, Damar Arıkoğlu, Muslihittin Yılmaz Mete, İsmail Safa Özler, Ali Cavit Oral, Bekir Sami Daçe, Mehmet Selahattin Kılıç, Ahmet Sanal, Mehmet Halit Dağlı, Musa Öztürk, ürk, Arif Sezer, Kutlu Aktaş, Timurçin Savaş, Ersin Koçak, Cüneyt Canver. Müzisyenler: Ferdi Tayfur, Erol Büyükburç, Celal İnce, Kani Karaca, Nesimi Çimen, Ozan Çolakoglu, Ayşe Hatun Önal, Tolgahan, Rojin, Sadettin Öktenay, Şadan Adanalı, Spor dünyası: Fatih Terim, Hasan Şaş, Lütfi Arıboğan, Kayhan Kaynak, İsmet Atlı, Erdal Acet, Mustafaa Ertan, Turgut Aykaç, Selami Tekkazancı, Nesrin Olgun Arslan. Portakal çiçeği kokusu yönetmenleri de çekiyor Nisan ayının başından itibaren portakal çiçeklerinin kokusuyla büyülü bir havaya bürünen Adana, dizi ve sinema film yönetmenlerinin de ilgi odağı. Son yıllarda birçok dizi ve sinema filmi, set olarak Adana’yı kullandı. kilitleyen diziyle Adana milyonlarca Adana’nın Yeşilçam’la ilişkisi çok caddelerini, sokaklarını, köprülerini, kişi tarafından daha yakından tanınan eskilere dayanıyor. 1950’lerden itiba- Seyhan nehrini kendilerine set yapar bir kent haline geldi. Dizinin çekilren özellikle pamuk tarlaları, ağalar ve hale geldi. diği yerleri görmek için gelenler oldu ırgatları konu olarak seçen senaryolar büyükşehirlerden. Bu dizinin yayın için çekim adresi haline gelen Adana, DİZİLERİN GÖZDESİ Son dönemde Adana’da çekilen ilk hayatını bitirmesinden birkaç yıl sonra son dönemde yine sinemanın, aynı ise Hanımın Çiftliği geldi ekranlara. zamanda da televizyon dizilerinin dizi Beyaz Gelincik oldu. Yayınlandığı Orhan Kemal’in aynı adlı romanından gözdesi oldu. Yönetmenler Adana’nın dönem izleyiciyi ekranların başına uyarlanan dizi, bazı sahneleri hariç tamamen Adana’da çekildi. Filmdeki Adanalı karakterler hafızalara kazındı. JAMES BOND BURADAYDI Adana’nın ağırladığı en yeni televizyon yapımı ise Dila Hanım oldu. Erkan Petekkaya’nın karizmasıyla sürüklediği dizi, Adana’da çekilen diğer diziler gibi kısa sürede başarıyı yakaladı. Dizilerle yetinmeyen Adana, sinema filmlerini de ağırlamaya başladı son dönemde. Dizi olarak 10 yıldır ekranlarda olan Kurtlar Vadisi’nin sinema yapımının en önemli sahneleri için Adana tercih edildi. Gişe rekorları kıran bu film hala konuşulurken, geçtiğimiz yıl James Bond yeni macerası için Adana’ya uğradı. Serinin 23’üncü yapımı olan Skyfall filminin en hareketli sahneleri Adana’da çekildi. Tek sıkıntı, bu sahnelerin İstanbul’da geçiyormuş gibi montajlanmasıydı. SAYFA 3 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 3 Adanalı heyecanla bekliyor Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana’da her kesimin ilgisini çekiyor. Yılın en güzel döneminde yapılacak organizasyon için vatandaş “Biz de karnavalda olacağız” diyor. Adanamız marka şehir olacak Ömer Çelik Kültür ve Turizm Bakanı Yüz yıllar boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Adana, tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleriyle ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından birisidir. Kentimiz Hitit, Asur, Pers, Mısır, Roma, Bizans, Selçuklu, İslam ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, doğal potansiyeli ve güzellikleriyle de her bakımdan ilgiyi hak etmektedir. Yemyeşil doğası, suyu, toprağı, yaylaları, sahilleri, yemek kültürü ile Adanamız’ın çok yakın bir gelecekte turizmde hak ettiği konuma ulaşacağı- na olan inancımız tamdır. Şehrimizin turizm potansiyelini daha da geliştirmek ve uluslararası alanda tanınır hale getirmek, ancak Adana’yı bir “marka şehir” yapmakla mümkündür. Bir şehrin ulusal ve uluslararası bir marka haline getirilmesinin yolu ise kültürel hayatının zenginleştirilmesinden geçmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Adanamızın turizm potansiyelini uluslararası düzeyde sergilemek ve kentimizi bir marka şehir haline getirebilmek için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Nitekim Adana, son dönemlerde hayata geçirilen kültürel projeler ile bir marka olma yolunda hızla ilerlemektedir. Adını şehrimizi en önemli tarım ürünlerinden birisi olan portakalın baharı müjdeleyen çiçeklerinden alan bu karnavalın, Adanamızı bir kültür-sanat merkezi haline getirme hedefimize önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Karnavalın düzenlenmesinde ve tanıtımında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, tüm hemşerilerimi muhabbetle selamlıyorum. Adana’daki önemli tarihi eserlerden birinin, Kanuni Sultan Süleyman, IV’üncü Murat ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ağırlayan Ramazanoğlu Konağı olduğunu biliyor musunuz? İki padişah ve bir cumhurbaşkanı bu konakta ağırlandı Adana’ya gelenlerin mutlaka ziyaret etmeleri gereken yerlerden biri, bugün Çukurova Üniversitesi’nin kültür merkezi olarak hizmet veren Ramazanoğlu Konağı’dır. Geçmişi 6 asırdan daha fazla olan konak, aslında Ramazanoğlu beyliğine ait sarayın seramlık bölümüdür. Konak, Ramazanoğlu Beyleri’nin yanı sıra sefer dönüşü konaklayan Kanuni Sultan Süleyman ile IV’üncü Murat gibi iki büyük padişahı ağırlamış- tır. Konağın bir başka önemli misafiri ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. Tarihteki yeri, ilginç mimarisi ve konuk ettiği önemli misafirlerle dikkat çeken Ramazanoğlu Konağı, dekorasyonuyla da ziyaretçilerini büyülüyor. Konak, ziyaretçilerini tarihte yolculuğa çıkarmanın yanı sıra her cumartesi günü konferanslara da ev sahipliği yapıyor. Her hafta konusunda uzman bir isim, konakta konferans veriyor. BİRÇOK KEZ ONARILDI 19’UNCU YÜZYIL DEKORASYONU Adana’nın sembol yapılarından Büyük Saat ile Kızılay Caddesi arasında yer alan Ramazanoğlu Konağı, bugüne kadar Ramazanoğlu Beyliği’nin yönetim merkezi, Ziya Paşa ve Hacı Hasan Efendi’nin valilikleri sırasında valilik kabul salonu, ailenin konutu ve bir dönem de işyeri olarak kullanıldı. Konak, Ceyhan depreminin ardından yaklaşık 10 yıl ka- palı kaldı. Konağın şu anki dekorasyonu, 1800’lerin sonlarını yansıtıyor. Yapıdaki eşyalardan, kabul salonundaki korniş, 2 elbise ve 150 yıllık bir halı orijinal. Diğer eşyalar ise dönemin Adana Valiliği yapan Ramazanoğlu Hacı Hasan Efendi’nin eşi, Osmanlı’nın ilk kadın öğretmenlerinden Emetullah Hoca Hanım’ın anılarından yararlanarak hazırlanmış. Eldeki bilgiler, konağın 1360-1390 yılları arasında inşa edildiğini, binada yer alan bir yazıdan da 1495’te onarım geçirdiğini gösteriyor. Daha sonra, Irak seferi dönüşü 14-15-16 Aralık 1535’te misafir edilen padişah Kanuni Sultan Süleyman ve Bağdat Seferi dönüşü 1638’de ağırlanan IV’üncü Murat’ın ziyareti öncesi konağın elden geçirildiği sanılıyor. Yapının 1960’larda da onarıldığı biliniyor. Son olarak bundan birkaç yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü, konakta kapsamlı bir restorasyon yaptı. HER ETKİNLİĞE KATILMAK İSTİYORUM Gamze Çakır (22) Öğrenci Okul programımla çakışmayan bütün organizasyonlara gideceğim. Özellikle öğrenciler için karnavalın kaçırılmayacak bir etkinlik olacağını düşünüyorum. ÇOCUKLARIMLA KATILACAĞIM Bünyamin Kahraman (41) Esnaf İşyerim Seyhan’da. Azim Başkan’ın çalışmalarını beğeniyorum. Son olarak böyle bir karnavala destek verdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Çocuklarımla katılacağım. ADANA’YA EN GÜZELİ YAKIŞIR Eda Yaltır (30) Ev Hanımı Ünlü sanatçıları görme imkanı bulacağız. Nisan ayı Adana’nın en güzel günlerini içerisinde barındırır. Adana’ya da Türkiye’nin en iyi karnavalını yapmak yakışır diye düşünüyorum. HEYECANLA BEKLİYORUZ İlhan Şimşek (40) Teknisyen Bu güzel organizasyonu düşünen Ali Haydar Bozkurt beye ve destek veren Adana Valimiz Hüseyin Avni Coş’a, Seyhan Belediye Başkanımız Azim Öztürk’e çok teşekkür ediyoruz. Heyecanla bekliyoruz. TSM KONSERİNE GİDECEĞİM Bahattin Öğülmüş (69) Emekli Adana’da vatandaşın sahip çıkacağı bir aktiviteye ihtiyaç vardı. Programda kendime uygun olanları işaretliyorum, TSM konserini dinleyeceğim. Hava güzel olursa kortejde de yürümek istiyorum. www.refleksgazetesi.com Me Medya Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Esra ÖZDEN Genel Yayın Yönetmeni Mehmet ULUĞTÜRKAN Görsel Yönetmen Celalettin GÜVERCİN Tel: (322) 458 88 54 Fax: (322) 458 38 66 Turhan Cemal Beriker Bulvarı Gizerler İş Merkezi Kat: 5 D: 11 Seyhan / ADANA BASKI: Star Medya Yayıncılık A.Ş. Adana Matbaa / 0322 324 22 88 SAYFA 4 4 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Karnaval tanıtımımıza önemli katkı sağlayacak Arkeolojik çalışmalar sonucu elde edilen verilere göre, tarihsel geçmişi yüzyıllar öncesine uzanan Adana; Hitit, Asur, Pers, Mısır, Roma, Bizans, Selçuklu, İslam ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmıştır. Günümüz Adanası’nda, eski uygarlıklardan kalan eserler hala oldukça etkileyicidirler. Seyhan Nehri üzerinde, bugün dünyada halen kullanılan en eski köprü olma özelliği taşıyan Taşköprü’nün yanı sıra çok sayıda höyük, ören yeri, kale, kilise, kervansaray, cami, mescit, medrese, han, hamam, vb. bir çok eser günümüze kadar ulaşmıştır. Hüseyin Avni Coş Adana Valisi BU KARNAVAL YARARLI OLACAK Adanamız’a bakıldığında, turizmin her çeşidinden yararlanılacak zenginlikleri görmek de mümkündür. Yemyeşil doğasıyla, suyuyla, toprağıyla, iklimiyle, yaylalarıyla, deniziyle, sahilleriyle, kültür ve tabiat varlıklarıyla, tarihsel mirasıyla Adana, sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesiyle yakın bir gelecekte turizmde hak ettiği konuma ulaşacaktır. Tüm çabamız bu yöndedir. İşte bu kapsamda, bu yıl ilki düzenlenecek olan “Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı”, Adana’nın sahip olduğu değerleri, ilimizin yansıttığı tüm renkleri tüm dünyaya tanıtmak açısından hayli yararlı olacak çok önemli bir çalışmadır. Adana’da yaşamın tüm renklerine rastlamak mümkündür. Adana “sarı sıcak”tır. Pamuğuyla beyazdır. Tarlaların örtüsü, beyaz gelinliktir. Narenciyesiyle turuncudur. Seyhan ve Ceyhan Nehirleri ile Karataş ve Yumurtalık Sahilleri ile mavidir, laciverttir. Şalgamıyla kırmızıdır. Kebabıyla lezzetin tarafsız rengidir. Verimli topraklarından fışkıran ürünleriyle berekettir. Doğal güzellikleri ve yaylaları ile yeşilin tüm tonlarıdır. Zengin bitki örtüsü ile gökkuşağı renkleridir. Bir sevdadır Adana. “Ağa”lar diyarıdır. Filmlere, şiirlere, romanlara konu olmuş delikanlılık öyküsüdür. Emektir, alın teridir Adana. Sanatın tüm dallarıdır. Romanla Yaşar Kemal’dir, Orhan Kemal’dir. Sinema ile Yılmaz Güney’dir, Aytaç Arman’dır. Resimle Abidin Dino’dur. Müzik ile Suna Kan’dır. Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk Kızı Nesrin Olgun’dur, Güreşte Olimpiyat Şampi- İşin sırrı… İlhami Günsel Karnaval Direktörü Kıymetli Adanaseverler, Gerçek bir Adana aşığı olan Ali Haydar Bozkurt dostumuzun yaklaşık bir yıl önce yüzbinlerce Adanalı’nın duygularını seslendirerek ateşlediği fikir, olağanüstü bir sevgi hareketiyle, ‘ilk’lerin ve ‘en’lerin şehrinde bugünlerde “Türkiye’nin ilk karnavalı” haline geliyor. Ortaya çıkan kıymeti tam olarak anlatabilmek için, Nisan’da Adana’da projesi üzerinde fiilen çalışmaya başladığımız Kasım 2012’den bugüne nasıl geldiğimizi kısa notlarla paylaşalım; - İlk hedefi, bir gün süreli Portakal Çiçeği Festivali düzenlemek olan proje için birkaç Adanasever çalışmaya başladı. Projenin kurgusu için, tüm ekibin benimsediği şu fikir ortaya çıktı: Adana halkı bu projede seyirci değil, “aktif katılımcı” olmalı... - Proje ekibinin profesyonel yaşamlarındaki organizasyon deneyimi ve medya gücü, Nisan’da Adana’da projesi için gönüllülük esasıyla seferber edildi. Bu sayede ulusal ve yerel basın haberleriyle, televizyon Mini Adana Sözlüğü Her yörenin dilinde kendine özgü unsurlar vardır, ama Adana’nınki bir başkadır. Çünkü Adanalı’nın dili sadece şivesiyle değil, kullandığı farklı kelimelerle de kültürel zenginliğimize katkı sağlar. Adana’da duyduğunuz bazı kelimelere şaşırmak istemiyorsanız, size sunduğumuz mini sözlüğe bir göz atın. QAboov: Şaşırma ünlemi QHelke: Kova QÖlük: Ölmüş kişi QGıska: Küçük soğan QGapsalık: Bahçe kapısı QCelfin: Piliç QFirez: Ekinin tarlada QCücük: Civciv QCuluk: Hindi kalan sapı QDikeç: Kazık QGaçıl: Kenara çekil QÇot: Üstü kesilmiş ağaç QCıncık: Cam QGöbelek: Mantar QGülle: Bilye, misket QAvarlık: Evin bahçesine QBibi: Hala ailenin ihtiyacını karşıla- QDepik: Tekme atmak QZumzuk: Yumruk atmak mak için dikilen sebze QCırlavuk: Ağustos böceği QDellenmek: Çok sinirlenmek QBanadura: Domates QGidişmek: Kaşınmak QYörep: Yokuş yukarı QZarpadanak: Birdenbire QAnarya: Geriye doğru QKertiş: Kertenkele QBocit: Sürahi QTosbağa: Kaplumbağa QPeşkir: Havlu QDulda: Güneş ve rüzgarQÇaput: Bez, kumaş parçası dan korunaklı yer. QBayaktan: Az önce QSoyka: Ölen kişinin elbiQKele: Bir hitap ünlemi seleri. programlarıyla, sosyal medya vasıtasıyla ülke çapında milyonlarca kişiye ulaşıldı. - Yapılan ön çalışma Adana’da görücüye çıktı. Adana basın camiasının verdiği desteğin de etkisiyle, projeye müthiş bir halk desteği geldi. İşte bu andan itibaren, festival kelimesi bir kenara bırakılıp “karnaval” hazırlığına başlandı. Projeye gönüllü destek veren teknik kapasitesi yüksek arkadaşlarımızın sayısı artınca, ekibimiz de tam donanımlı bir “Karnaval Komitesi” haline geldi... - Adana halkının coşkulu beklentilerini gören duyarlı yöneticilerimiz devreye girdi. Vali Sn. Hüseyin Avni Coş, karnavalı “Adana’nın meselesi” olarak değerlendirip tüm kamu birimlerini harekete geçirdi. Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, Adana için “vizyoner” bir yaklaşım göstererek karnavalın temel ihtiyaçlarını üstlendi. Kentin iki liderinin olumlu işbirliği, Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ömer Çelik’in karnavala desteğini de beraberinde getirdi. - Kentteki kurumların, organize grupların, sivil toplum örgütlerinin, 7’den 70’e her kesimin destek ve katılımını sağlamak için sayısız görüşmeler yapıldı. Karnaval korteji ve sokak aktiviteleri için birçok toplantı ve paylaşımlar gerçekleştirildi. Binlerce mesaj ve telefon trafiği yaşandı. Günlerce süren dolu dolu bir karnaval programı en ince detayına kadar titizlikle hazırlandı. Uzun lafın kısası, Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı için Adana halkı ile birlikte aylardır sürdürülen sabırlı çalışmalarla hedefe doğru yol aldık. Şimdi ise karnavalın keyfini hep birlikte yaşamak için sabırsızlanıyoruz. Yarattığı olumlu etki itibarıyla Adana’ya önemli katkı sağlayacağını gördüğümüz ve daha ilk yılından itibaren halk tarafından bu denli sahiplenilen Portakal Çiçeği Karnavalı projesinin başarısındaki sırrı öğrenmek ister misiniz? Çok basit... “Halkı işin içine katmak”... Yaşadıkları kente olan inanç ve bağlılıklarını gösteren Adana halkına, projeye destek veren bakanımıza, valimize, belediye başkanımıza, kurumlarımızın yöneticilerine Karnaval Komitesi adına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. yonu İsmet Atlı’dır. Bilimde, sanatta, sporda, siyasette, yaşamın her alanında birçok değerli isim yetiştirmiş, ‘ilk’lerin ve ‘en’lerin kentidir Adana. HALKA MAL OLACAK Bu kapsamda baktığımızda, Çukurova Bölgesi’nin yıldız kentlerinden olan Adana’yı tanıtma çalışmalarına hız verdiğimiz, ilimizin sahip olduğu turizm potansiyelini değerlendirip, geliştirmeyi amaçladığımız bir süreçte, Adana sevdalıları, Adana gönüllülerince düşünülen bu etkinliğin gerçekleştirilecek olması, bizleri hayli mutlu etmiştir. Bu karnaval ile on binlerce in- sanımız, Adana’nın sahip olduğu renkleri yaşayacak ve portakal çiçeğinin mis kokusu ile harmanlanan havasını soluyacak, her yıl tekrarlanacak olan bu etkinlik “Adanalılık” olgusunu tüm dünyaya yansıtacaktır. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ömer Çelik’in öncülüğünde, ilimiz ve bölgemizdeki turizm potansiyelinin layık olduğu ölçüde değerlendirilip geliştirilmesine yönelik tüm girişim ve faaliyetler, bu karnavalın organizasyonunda olduğu gibi duyarlı dostlarımızın kişisel istek ve heyecanları, bizleri “Adana’yı marka kentler arasına taşımak” konusunda motive ve teşvik etmektedir. Çeşitli etkinlikler ve çok geniş bir katılımla düzenlenmesiyle, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki Adanalılar’ı bir araya getirecek olan “Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı”nın, halka ve tüm Adana’ya mal olacağına, bu karnavalın sahiplenilip, benimseneceğine ve gelenekselleşeceğine hiç kuşku yoktur. Şu bir gerçektir ki, kentlerin sahip olduğu kültürel etkinlikler, o kentin aynı zamanda ruhudur, onurudur, gururudur. Çok isabetli bir kararla, portakal çiçeği kokusunun en yoğun yaşandığı Nisan ayında yapılan bu karnaval, Adana’nın sembol etkinliklerinden biri olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, yaşamın tüm renklerini, Adanamız’ın penceresinden tüm dünyaya yansıtacak olan bu karnavalın düzenlenmesinde ve tanıtımında emeği geçen herkese, bu önemli projenin örnek olması temennisiyle, tüm Adana gönüllüsü dostlara selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Portakal çiçeği rotası Normal şartlarda şehir merkezindeki Vali Yolu Caddesi, Gazipaşa Bulvarı, Ziyapaşa Bulvarı, Atatürk Caddesi, Toros Caddesi, Turgut Özal Bulvarı gibi bölgelerin tamamında yoğun şekilde bulabileceğiniz portakal çiçeklerini, bu yıl bazıları erken açıp dökülmeye başladığı için bazı bölgelerde göremeyebilirsiniz. Bunun için de farklı alternatifler Nisan’da Adana’da.... Adana’ya gelmişken yapmadan gitmemenizi tavsiye ettiğimiz o kadar çok şey var ki, buraya sığdırmak mümkün olmadı. Bu nedenle size, www.nisandaadanada.com sitesindeki “Adana’da Neler Yapılır?” bölümünü incelemenizi tavsiye ederiz. Sokakları portakal çiçeği kokan Adanamız’da, hemen hemen tüm ana caddelerde Portakal ve Turunç ağaçlarını göreceksiniz. Nisan’da, tüm sokakların mis gibi portakal çiçeği kokmasını sağlayan ağaçlar, aynı zamanda Adanamızın sembolüdür. Portakal çiçeklerinin kokusunu daha fazla duyabileceğiniz alternatif bölgeler hakkında bilgi vermek istedik. olarak, Adana şehir merkezine arabayla 8-10 dakika mesafedeki Çetinel Green Club Tesisleri’ne (tüm taksiciler bilir) uğrayabilir, orada birşeyler içerken bahçesindeki yoğun portakal çiçeği kokularını içinize çekebilirsiniz. Veya, şehir merkezine 20-30 dakika mesafedeki portakal bahçelerini de ziyaret edebilirsiniz. Bizlerin kontrolü dışında gelişen bu mevsim kayması nedeniyle biraz hüzünlüyüz. Sizlere en yoğun zamanında sokaklardaki portakal çiçeği kokusunu hissettiremediğimiz için... Umarız önümüzdeki yıllarda, bu planlamada ve karnaval tarihi tespitinde çok daha başarılı bir sonuç alarak, sizlere Adana sokaklarının yoğun portakal çiçeği kokan halini de yaşatma şansını yakalayacağız. Karnavalamızın bundan sonra her yıl daha iyi organize edilerek, bu yıl yaşanabilecek olası aksaklıkların giderilerek daha coşkulu şekilde planlanacağına inancımız tamdır. Her yıl sizleri Nisan’da Adana’da olmaya davet ediyoruz. SAYFA 5 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 5 Hizmetlerimiz, portakal çiçeği kokulu bu şehre armağandır Prof. Dr. Azim Öztürk Seyhan Belediye Başkanı Sırtını zirveleri karla kaplı Toroslara, ayaklarını masmavi Akdeniz’e uzatmış, geçmişten geleceğe uzanan eşsiz bir tarih ve kültür şehridir Adana. Aynı gün içinde Pozantı’da kayak yapabilir, Magarsus Antik Kenti’ne ev sahipliği yapan Karataş’ın altın kumsalından denize girebilirsiniz Adana’da… Saimbeyli, Feke ve Tufanbeyli’nin dağında, ovasında piknik yapabilir, Bürücek’in serin havasında ‘yayla’ yapıp, soyu tükenmekte olan Caretta Caretta Kaplumbağaları’nın dünyadaki sayılı yumurtlama merkezlerinden biri olan Tuzla’nın sahilinde güneşlenmek de cabası… Üstelik aynı gün ve yalnızca birkaç saat içinde… lık üssü’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor… Tüm bu doğal zenginliklerinin yanında binlerce yıldır değişmeyen ismi nedeniyle de genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bir numaralı şehri olmaya da hak kazanmıştır Adana. Adanus, Adonis, Azana, Erdene, Batana, Danuna, Edene, Uru Adania ve elbette hali hazırda söylendiği şekliyle; Adana… Adana’nın tarihi ve doğal özelliklerini taçlandıran bir güzellik de şimdi adına Türkiye’nin ilk karnavalını düzenlediğimiz ‘portakal çiçeği’dir. Her yıl Mart sonu, Nisan başı geldi mi bu şehri baştanbaşa sarar bir portakal çiçeği kokusu… Hani şarkılarda, türkülerde, masallarda, filmlerde söylendiği gibi adeta; ‘aklınızı başınızdan alır’ bu koku… Kendinizi sokaklara atar bu mis gibi kokuyu içinize çeke çeke adımlarsı- ELBETTE ADANA ‘Dünya’nın halen kullanılan en eski köprüsü’ şöhretini belki de mütevazılığından olsa gerek pek kullanmayan, Seyhan Nehri’nin gümüş gerdanlığı Taşköprü de bu şehirdedir, Lokman Hekim’in ‘ölümsüzlük iksirinin formülünü’ altından akan Ceyhan Nehri’ne düşürdüğü Misis Köprüsü de… Binlerce yıl önce insanlık tarihinde ‘ilk organ naklinin’ yapıldığı adres Adana’nın Akdeniz’e açılan limanı Karataş’tı. Bugün Adana, Ortadoğu’nun ‘sağ- nız Adana’yı… 2013 yılı Nisan ayı bu şehrin geçmişten geleceğe uzanan doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerine yeni bir katkının yapıldığı dönem olarak geçecek tarihe. Çünkü bu tarih ilkini gerçekleştirdiğimiz ‘Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı’nın ilkinin düzenlendiği dönemdir. Ve bundan sonraki yıllarda geleneksel hale getirilerek bu şehre özgü portakal çiçeği kokusunun tüm dünyaya yayılmaya başlayacağı dönem olacaktır… Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde Mart 2004’de göreve ilk geldiğimizde bir söz verdik. Bu, ‘Sizler efendi, biz hizmetkâr olacağız’ sözüydü. Bu anlamda verdiğimiz sözün gereğini yerine getirdik ve pek çoğunu şehir halkının ilk kez bizimle tanıdığı sosyal, kültürel ve teknik hizmetleri, bu şehirde yaşayanlara sunduk. Bugün; Yetiştirme Yurdu, Hayal Dünyası, Huzurevi, Meslek Edindirme Merkezleri (SEYMER), Kültür Merkezi, Gençlik Merkezi, Engelliler Okulu gibi hizmet veren ve bu misyonunu nesiller boyunca sürdürecek pek çok eserimizi ‘portakal kokulu bu şehrin’ güzel insanlarına armağan ettik… Feda olsun… Naren Amca’nın portakal çiçeği formülü bey kızını dermansız dertlerden kurtarmış (!) Aytekin Gezici Tarih Yazarı Adana’nın doğal, tarihi, kültürel, teknik tüm ihtiyaçlarını tamam etmiş olmasının bir önemi yok. Çünkü tüm bu varlıkların üstüne eldeki ürünü satmak için öyle afili de bir öyküye ihtiyaç var ki bilemezsiniz. İşte şehrin imajına olumlu bir katkı yapmak adına geliştirilmiş ‘Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı’nın tek eksiğini ‘Resimli Adana Tarihi’nin mimarı bu fakir tamamlıyor. Sonraki yıllarda bu şehrin sembolü haline gelecek olan ‘portakal çiçeği’ni âleme pazarlamak için efsane lazımsa onu da biz üretiriz demiştik. Ürettik bile. Buyurun okuyun, okutun, yakın ve uzak çevrenize anlatmaya başlayın hemen. Efsaneleri sever misiniz? Ben çok severim de size ondan sordum. Bir şehri, bir tarihi kalıntıyı, memleketin ücra bir köşesindeki şifa kaynağını ona atfedilen renkli efsanelerle daha iyi öğrenir, daha çabuk hatırlayıveririz. NAREN AMCA’NIN ‘PORTAKAL ÇİÇEĞİ İKSİRİ’NİN SIRRI Bundan yüzyıllar yüzyıllar önce sırtını ‘zirvesi karla kaplı Toroslar’a, ayaklarını serin mavi Akdeniz sularına’ uzatmış Çukurova’da halkın çok sevdiği babacan bir bey yaşardı. Bu bey öyle bildik astığı astık, kestiği kestik ceberrut beylere benzemez, halkıyla oturur kalkar, ekmeğini onlarla bölüşür, suyunu aynı çeşmeden içermiş. Halkın sevgilisi babacan beyin güzeller güzeli bir kızı varmış. Sarı saçları, mavi gözleri, ince narin yapısıyla güzelliği dilden dile konuşulan bu güzel kız evlilik çağı gelip çattığında amansız bir derde düşmüş. Düşer ya. Ben diyeyim birkaç hafta siz deyin birkaç ay içinde dünyalar güzeli kızın yüzü sararıp solmaya, kıvırcık sarı saçları dökülmeye, masmavi gözleri kararmaya başlamış. İnce narin vücudunun güzelliği dilden dile dolaşan bu kızımızın beli bükülmüş, elleri yaşlı nineler misali buruşup pörsümeye yüz tutmuş. Kızının gözlerinin önünde eriyip gittiğini, güzelliğini kaybetmesi bir yana o yıllarda çocukları korkutmak için kullanılan ‘ecinnilere’ dönüştüğünü gören babacan bey yedi diyara haber salmış. Beyin talimatıyla dört bir yana dağılan tellallar ellerindeki davula vurup en yüksek perdeden bağırmaya başlamış; “Duyduk duymadık demeyin. Aziz beyimizin dünyalar güzeli kızını düştüğü amansız hastalıktan kurtaran her kim olursa ağırlığınca altın verilecektir…” Bu çağrıyı duyup Aziz beyin konağının kapısında sıraya giren hokkabazlar, sihirbazlar, madrabazlar birbiri ardına güya büyülü söz söyleyip, sözde şifalı suları güzeller güzelli kızın üzerine serpiyor, ama hiçbir değişiklik olmuyormuş. Başarısız her girişim Aziz beyin üzüntüsünü büyütüyor, dışa vuramadığı öfkesinden içi içini yiyormuş. Aziz beyin dünyalar güzeli kızının içine düştüğü çaresiz hastalık ve şifa olsun diye yapılan çabaların sonuçsuz kaldığı haberi dilden dile yayılmış ve Karataş ilçesinin Tuzla Beldesi’nde yaşayan aksakallı, piri fani Naren Amca’nın kulağına kadar gitmiş. Yalnızca çevresine verdiği güzel öğütleri, gülümseyen çehresi ve yaptığı iyiliklerle tanınan Naren Amca, kulağına gelen ‘ümitsiz’ haberler üzerine kolları sıvamaya karar vermiş. Her yılın mart ayı sonu nisan ayı başında olduğu gibi yine bahçesindeki portakal ağaçlarını donatan ‘portakal çiçeklerini’ incitmekten korkar bir edayla teker teker toplayan Naren Amca, bahçesinde kaynayan kazanın içine atıvermiş misler gibi kokan kucak kucak çiçeği. Bir portakal ağacının kalın gövde si nden kendi elleriyle yonttuğu kepçeyle karıştırdığı portakal çiçek ler i n i n s u y u n u yalnızca kendisinin bilebildiği şifalı sözleri söy- leyerek belirli bir kıvama getirmiş. Az sonra taze sıkılmış portakal suyunun bulunduğu sürahinin içine kepçenin ucuyla kazandan aldığı portakal çiçeği sinmiş sudan birkaç damla ekleyivermiş. Sürahiyi ahırda bekleyen eşeğinin heybesine özenle yerleştirmiş. Aziz beyin konağının bulunduğu yere gitmek için yola çıkmaya artık hazırmış. Naren amcanın kendisi gibi uysal eşeği ile seyahati birkaç saat sürmüş. Zaten Tuzla sahilinden yola çıkıp, Seyhan Nehri üzerinde kurulu Taşköprü’nün hemen yanındaki konağa gelmek için daha fazla zamana ihtiyaç yokmuş. Uzun lafın kısası, Naren Amca’nın ‘portakal çiçeği iksiri’ onun beyin konağına getirmesinden hemen sonra, gün geçtikçe daha da kötüleşen hasta kızcağıza verilmiş. Sürahiden içtiği ilk yudumla hasta kızın aylardır hasret kaldığı o derin nefesi alıvermesi hastalığının iyileşeceğinin işareti olmuş. Her sabah günün ilk ışıklarıyla Naren Amca’nın ‘portakal çiçeği iksirini’ birkaç yudum içen, ardından, pamuğa damlattığı iksiri önce gözlerine sonra vücuduna süren genç kızın eski haline dönmesi çok da fazla zaman almamış. ADI, PORTAKAL ÇİÇEĞİ VEREN AĞAÇLARA KONDU Portakal çiçeği iksirini kullanmaya başladıktan tam bir hafta sonra genç kızın neşe dolu kahkaha sesleri yükselmeye başlamış konaktan. Saçları eskisi gibi kıvır kıvır, gözleri bir kez bakana engin denizleri anımsatan maviliğine yeniden kavuşmuş. Aziz bey, güzeller güzeli kızını eski sağlığına kavuşturan Naren amcaya vaad ettiği gibi ağırlığınca altın vermek için aramaya çıktığında almış kötü haberi. Naren Amca, biricik kızını iyileştiren iksiri verip köyüne geri dönerken vermişti son nefesini. Aziz bey kızının yeniden sağlığına kavuştuğuna mı sevinsin, yoksa kızını sağlığına kavuşturan piri fani ihtiyara verdiği sözü tutamamasına mı üzülsün bilememiş. Neden sonra bölge halkı, meyvesi ayrı, dalında yetişen çiçeği ayrı şifa veren portakal ağacına ve o ağacın benzeri meyve veren ağaçlara Naren amcanın adından yola çıkarak ‘Narenciye’ ismini vermiş. İşte bugün adına Türkiye’nin ilk karnavalı düzenlenen portakal çiçeği ağacına narenciye denmesinin nedeni budur… SAYFA 07 SAYFA 06 He r kes , ‘İyi k i Adana ç e y i d n ’da yaşıyorum’ desi A dana doğal güzellikleri, tarihi özellikleri ve Türkiye mozaiğini yansıtan zengin nüfus profiliyle emsal şehirlerden çok ileridedir. Şehrin bütününde, merkezi idareyle uyum içerisinde ‘insanı merkez alan’ bir yerel yönetim anlayışı sergilendiği takdirde yedisinden yetmişine bu şehirde yaşayan herkesin, “İyi ki Adana’da yaşıyorum” duygusunu hissetmesi mümkündür. Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde görev yapan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, 9 yıldır ortaya koyduğu ‘insan merkezli, adalet eksenli’ hizmet anlayışıyla şehrin sakinlerine, “İyi ki Seyhan’da yaşıyorum” dedirtti. Kentsel dönüşümden, sosyal sorumluluk projelerine, kültürel aktivitelerden, mesleki kurslara kadar hemen her konuda farkını ortaya koyan Seyhan’da belediyeciliğin temel görevleri de en yüksek standartta yerine getirildi. ADANA, ŞEHİR MEYDANI’NA DA AZİMLE KAVUŞUYOR BAŞBAKAN AN ERDOĞAN’DAN N’DAN İK ÖĞRENDİK met-“Seyhanlı efendi, biz hizmet hizmetet karız” diyerek 9 yıl önce hizmet vadığını belirten Seyhan Beleiçin kolları sıvadığını diye Başkanı Prof. of. Dr. Azim Öztürk, “Yöneni halkın hizmetkarı olarak ticinin kendisini gördüğü anlayışıı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan öğrendik” dedi. Seyhan’da ikinci hizmet dönemini sürdüren Başkan Prof. Dr. Azim Öztürk, aradan geçen sürede halkın istemediği hiçbir projeyi başlatmadıklarını ve halkın desteğini almış pek çok eserin yıllardır halka hizmet vermeyi sürdürdüğünü belirterek, “Başarımızın sırrı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın belediyecilik ve hizmet anlayışıdır” diye konuştu. Bugün Adana sokaklarında halkın dilinde, ‘Azimle başladı’ denen pek çok hizmet var. Bunların en başta geleni kuşkusuz Adana şehircilik tarihinde ilk kez kez ve elbette elbette ‘azimle’ ‘aziml ‘aziml azimle’ e’ gerçekleştirilen ge ‘Kentsel dönüşüm ve yenileme’ çalışmasıdır. Evet, Ak Parti iktidarında Türkiye’nin pek çok şehri adeta yeni baştan inşa edilirken Adana’da ‘kentsel dönüşümü’ başlatmak Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk’e nasip olmuş. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kentsel dönüşüm insanı yücelten bir projedir. Bu nedenle kentsel dönüşümü milleti mağdur etmeden, vatandaşımızın rızasını alarak gerçekleştirmek zorundayız” sözlerini ilke edinen Başkan Prof. Dr. Öztürk, “Saha çalışmasında insanlarımızı doğru bilgilendirmeye hassasiyet gösterdik. Kentsel dönüşümle önce kendilerinin sonra şehrin kazanacağına inanan insanlarımızın tamamı ‘kentsel dönüşüm’ anlaşmasına gözü kapalı imza attılar” dedi. SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ Şehirde, Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk’ün imzasını taşıyan sosyal sorumluluk projeleri neredeyse tüm insanlara bir şekilde dokunmayı hedefliyor. Halen 11 ayrı noktada faaliyet gösteren Seyhan Belediyesi Meslek Edindirme Merkezleri 2004’den bu yana 80 bin kursiyerine mesleki veya hobi amaçlı eğitim verdi. Bugün 11 SEYMER’de 107 derslikte 232 uzman öğretmen tam 55 ayrı branşta kursiyerlerini eğitiyor. Seyhan Belediyesi’nin altı ay gibi kısa bir zamanda inşa ettirip Milli Eğitim’e devrettiği ‘Engelliler Meslek Okulu’ da yine ‘sosyal sorum- luluk’ kapsamında değerlendiriliyor. 25 derslik ve meslek atölyelerinden oluşan hizmet binasında 200 engelli çocuğumuz eğitim görüyor. Engellilere yönelik özel SEYMER ile Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi işbirliğinde düzenlenen engellilere meslek kazandırmaya yönelik bilgisayar kurs merkezi de yine adı gibi ‘Azimli’ başkanın imzasını taşıyan ‘sosyal sorumluluk’ projelerinden. Başkan Prof. Dr. Öztürk’ün talimatıyla bedensel engellilere yönelik dizayn edilen ‘Engelsiz Park’ da kısa sürede tamamlanacak ve ‘Türkiye’ye örnek olacak’ bir projedir. Binlerce yıllık köklü bir tarihe sahip Adana, şehircilik anlamında maalesef ki diğer şehirlerimizin oldukça gerisinde çerçe kaldı. Bu çerçevede daha çok büyükşehir belediyesi düzenlemesi gereken ‘şehir meydanı’ inşa etme Seyha görevi de Seyhan’ın genç ve adı gibi azimli başkanına Sey nasip oldu. Seyhan BelediProf Dr. Azim ye Başkanı Prof. Öztürk, şehrin merkezi bir noktasında yöre yöresel ifadeyle ‘mezbele’ görünümündegö ki alanda önce kamulaştırma yaptı. 85 konut ve işyeri sahibiyle ‘el sıkışarak’ teker teker anlaşan Başkan Prof. Dr. Öztürk, 6 bin metrekarelik bölgede yıkım işlemlerini tamamladı. Bir süre açık otopark olarak hizmet veren alanda ilk kazma vuruldu. Altı 300 araçlık otopark üstü dinlenme ve su oyunları parkı olarak düzenlenen, Adana tarihinin ilk şehir meydanı kazma vurulduktan dört ay sonra halkın hizmetine sunulacak. BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN ÖDÜLLÜ PROJELER TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, gerek ilk gerekse ikinci hizmet döneminde ortaya koyduğu eserlerle farkını hissettiriyor. Bu anlamda Başkan Prof. Dr. Öztürk’ün birinci hizmet döneminde inşa edilen Yetiştirme Yurdu, Hayal Dünyası ve Huzurevi projeleri kısa sürede inşa edilip halkın hizmetine sunuldu. Bu projelerin bir diğer özelliği de bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan ödül almış olmalarıdır. Adana’nın merkez Seyhan İlçesi Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, insan merkezli, adalet eksenli hizmet anlayışında herkesin “İyi ki Seyhan’da yaşıyorum” demesi için çalıştıklarını söylüyor. z u r o y alışı ADANA TARİHİYLE DE ‘AZİMLE’ BARIŞTI ADANA ‘AZİMLE’ KÜLTÜR VE SANATIN KALBİ OLDU Adana sokaklarında şöyle bir dolaştığınızda şehrin ‘Azimle’ kazandığı yatırımları duyacağınızı ifade etmiştik. İşte şehrin ‘Azimle’ kazandığı konulardan birisi de yıkılıp yok olmaya yüz tutan tarihi mirasla barışmak oldu. Kısaca Adana tarihiyle de ‘Azimle’ barıştı. Günümüzden 100 yıl önce dönemin Adana Valisi Cemal Paşa’nın şehirdeki öksüz ve yetim çocukların meslek öğrenmeleri için inşa ettirdiği tarihi okul binası tam 100 yıl sonra yöresel şiveyle ‘tıpkısının aynısı’ oldu. 100 yıllık Gazi Mektebi’ni yeni yüzyıla hazırlayan Azim Başkan, “Bu hizmeti yerine getirirken Sayın Başbakanımızın ‘Ata yadigârı eserlere sahip çıkalım’ sözlerini kendimize ilke edindik. Bu anlamda ‘eski Adana’ diye ifade edilen ve tarihi Tepebağ semtinde bulunan, film platolarını andıran ‘Kemerli Sokak’ için sağlıklaştırma projesine başladık. Bu sokak üzerindeki tüm tescilli tarihi yapıların dış ve iç cephelerinde sağlıklaştırma yapıp gelecek nesillere bu haliyle teslim edeceğiz” sözleriyle tarihe verdiği önemi özetliyor. “KADIN KONUKEVİ HEP BOŞ KALSIN” Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, uygulamalarında olduğu kadar söylemleriyle de farkındalık oluşturan bir yönetici profili çiziyor. Başkan Prof. Dr. Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda inşa edildikten sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı emrine verilecek olan 50 yatak kapasiteli ‘Kadın Konukevi’nin ‘hep boş kalması’ temennisiyle inşa ettirildiğini söylüyor. PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI ADANA’YA ARMAĞAN OLSUN Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, ‘Nisanda Adana’da’ ismiyle dillendirilen ve Türkiye’nin ilk karnavalı olma özelliğini taşıyan ‘Portakal Çiçeği Karnavalı’nın da destekçilerinden. Adana Valiliği’nin himayesinde gerçekleştirilen karnavalın paydaşlarından olan Başkan Prof. Dr. Öztürk, “Sosyal medyada büyük yankı bulan ve kısa sürede Adana isminin Türkiye ve dünya ölçeğinde olumlu anlamda anılmasına fırsat veren Portakal Çiçeği Karnavalı’mız Adana’ya armağan olsun” diye konuştu. KENTSEL DÖNÜŞÜMDE 15 BİN KONUT HAMLESİ Bugün Seyhan’da Barış ve İsmetpaşa mahalleleri sınırında ‘Kıyıkent Evleri’ inşaatları hızla yükseliyor. Aslında ‘inşaatlar yükseliyor’ lafı sözün gelişi söylenmiş bir cümle. Çünkü Seyhan Kıyıkent Evleri Birinci Etap Birinci Kısım kapsamında 3 Ekim 2012’de temeli atılan bin 398 konutun pek çoğu tamamlanmış, artık hak sahiplerinin kuralarını çekip eşyalarını yerleştirmesini bekliyor. Türkiye’de bu alanda bir rekora imza atan Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, “Sayın Baş- S‹ YAH MAV‹ KIRMIZI SARI bakanımızın kentsel dönüşüm ve yenilemeye gösterdiği hassasiyeti emir kabul ettik. Ekim 2012’de temelini attığımız konutları Ekim 2013’de hak sahiplerine teslim edeceğiz” dedi. Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, şehrin kuzeyiyle güneyini, doğusuyla batısını birbirinden asla farklı değerlendirmediğini anlatırken, “Kentsel dönüşüm hizmetimizi insanlarımızın ayağına götürürken aynı özeni gösterdik. Barış ve İsmet Paşa Mahalleleri’nde 10 bin konut olarak projelendirdiğimiz kentsel dönüşüm hamlesini Barbaros ve Bey Mahalleleri’nde 5 bin konut olarak planladık. Bu anlamda ilk etapta kentsel dönüşümde 15 bin konut hamlesini tamamlayacağız. Zaten bizim kentsel dönüşümdeki kararlılığımız inşaatlara başladığımız bölgelerin çevresinde etkisini olumlu olarak göstermektedir. Vatandaşlarımız müteahhitlerle anlaşarak yapılan imar planı çerçevesinde, eski plansız konutlarını yıktırıp depreme dayanıklı yeni konutlar yaptırmaya kendiliklerinden başlamaktadır” diye konuştu. SAYFA 01 Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, gerçekleştirdiği kültürel ve sanatsal etkinliklerle Seyhan’ı adeta şehirde ‘kültür ve sanatın kalbinin attığı’ bir odak haline getirdi. Adana’nın ilk fonksiyonel kültür merkezini bir yılda tamamlayan ve hizmete sokan Başkan Prof. Dr. Öztürk, gerçekleştirdiği ve öncülük ettiği etkinliklerle şehri bu alanda ilgi odağı haline getirdi. İlki 2004 yılının yaz aylarında gerçekleştirilen ve sonraki yıllarda geleneksel hale gelen ‘Doğa Yürüyüşü ve Dağ Şenliği’ bir Adana markası olarak anılmaya hak kazandı. Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk her yaz yaklaşık 10 bin Adanalı’ya şehrin ‘çılgın trafiğinden’ uzakta doğayla baş başa saatler yaşatıyor. Adana’da artık bir gelenek haline gelen, ‘Seyhan Belediyesi 23 Nisan Çocuk Oyunları Şenliği, Seyhan Konferansları, Gölge Oyunu, Kukla Tiyatrosu gösterileri, Uluslararası Atatürk Satranç Festivali, Gençlik ve Bahar Şenlikleri ile SEYMER’lerin Yılsonu Genel Sergileri Adanalılar’ın randevu defterlerinin ilk sayfalarında yer alıyor. İlki 2012’de düzenlenen ve Adana’nın geleneksel yemekleri ile zengin tarihinin yanında evrensel değerlerin de uzman isimler tarafından anlatıldığı ‘Adana Kültür Günleri’, henüz ikincisi düzenlenmesine rağmen şehirde ciddi bir rağbet gördü. Belli ki izleyicilerin her yıl katlanarak büyüdüğü ve salonlara sığmadığı bu etkinlik artık geleneksel bir hal alacak. Adanalılar’ın yıllardır yakındığı konuların başında şehrin doğal ve tarihi güzelliklerinin gerek Türkiye geneli, gerekse yurtdışına yeteri kadar anlatılamadığı, tanıtılamadığı iddiası gelir. Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk bu yakınma sözlerine karşılık bakın hangi ümitli açıklamayı yapıyor; “Adana Milletvekilimiz Sayın Ömer Çelik’in Sayın Başbakanımız tarafından Kültür ve Turizm Bakanı olarak görevlendirilmesinin ardından şehrimizin kültür ve turizm alanında bir cazibe merkezi olacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Sayın Bakanımızın göreve atandığı günden başlayarak Adana’nın tarihi ve turistik değerlerinin ön plana çıkarılması adına attığı adımlar tüm Adanalıları heyecanlandırmıştır. Biz inanıyoruz ki kısa sürede gerçekleştirilecek birkaç projeyle Adanamız yıllardır ihmal edildiğini düşündüğü bu alanda fevkalade öne çıkacaktır.” S‹ YAH MAV‹ KIRMIZ I SARI SAYFA 8 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 8 Portakal çiçeği kokusu anılarımın tam ortasında Adana’ya belki de şimdiye kadar benzeri görülmemiş günler yaşatacak olan Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası, TOYOTA’nın Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt. Tam bir Adana sevdalısı olan Ali Haydar Bozkurt, fikri ortaya attığı günden bu yana bütün enerjisiyle karnaval için çalışıyor. Destek çağrılarından sanatçılarla görüşmeye, organizasyondan finans ihtiyacının çözülmesine kadar karnavalın bütün aşamalarına emek veren Bozkurt, portakal çiçeğinin kokusunun peşinden neden gittiğini, organizasyona başladığında yaşadığı heyecanı paylaştı. BU ETKİNLİK DÜZENLENMELİYDİ Böyle bir karnavalı düzenleme fikri nereden çıktı? Her yıl Nisan’da açıp tüm bir kentin kimyasını değiştiren Portakal Çiçekleri’nin o anlatılamaz güzellikteki kokusu anılarımın tam ortasında yer tutar. Aksatmadan her Nisan gerçekleştirdiğim Adana ziyareti sonunda, yani portakal çiçekleri dökülüp meyveye dönüşürken, bir sene sonrasının planlarını yapmaya başlarım... İstedim ki tüm insanlar renk cümbüşü içinde o kokunun tadını çıkarsın ve her yıl Nisan’da Adana’da bir araya gelip o anları birlikte yaşasınlar. Beni tanıyanlar bilir; Nisan’da Adana ve portakal çiçeği sevdamı... O yüzden her Nisan’da cep telefonuma mesajlar yağar mutlaka...” Geldin mi?” “...Portakal Çiçekleri açtı! Kesin sen şimdi Adana’dasındır, değil mi?” şeklinde... Hatta, “İlk portakal çiçeğini ben gördüm” diye yazıp, resmini çekip gönderenler de az değildir. Bu güzellikleri herkesin yaşaması için ne yapmalıyım, nasıl yapmalıyım diye çok düşündüm. Bence Adana’da mutlaka bir Portakal Çiçeği Etkinliği düzenlenmeliydi. Ama öyle bildiğimiz anlamda klasik bir festival olmamalıydı bu. Bir sokak karnavalı mesela... Türkiye’nin her yerinden insanlar gelmeli Karnaval boyunca Adana’ya... Sokaklar, o benzersiz portakal çiçeklerinin kokusu eşliğinde konserlere sahne olmalı, sanatçılar en beğenilen eserlerini sergilemeli, ressamlar tuvallerini sokaklara kurmalı, yazarlar kitaplarını caddelerde imzalamalı, tiyatrolar sokağa taşınmalı… Bu sene önemli bir kısmını başarmış olacağız. İnanıyorum ki gelecek yıllarda çok daha güzel işler çıkacak. Adana’yı yalnızca güneyde bir kent olarak değil tüm güzellikleriyle tanıtmak için her koşulda elimden gelenin en iyisini yapmaya azami gayret göstereceğim. ÜNLÜLERİN DESTEĞİ BÜYÜK OLDU Fikir olarak destekleyen çok olmuştur ama uygulamada neyle karşılaştınız? Destek gördünüz mü? Adanalılar başta olmak üzere Adana’ya keçi ayaklılar, sokak sanatçıları ve ressamları, ilginç kostümleriyle tüm halkımızı bu eğlenceye beklediğimizi bir kez daha yinelemekte fayda var. Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası Ali Haydar Bozkurt, portakal çiçeklerinin kokusunun, anılarının tam ortasında yer tuttuğunu söylüyor. Bozkurt, “Her nisan ayında bunun için Adana’ya gelirim. Beni tanıyanlar nisan ayı gelince ‘Sen şimdi kesin gelmişsindir’ diye mesaj atar” diyor. gönül veren işadamları, sivil toplum kuruluşlarının üst düzey yöneticileri, hepimizin çok yakından tanıdığı sanatçılar ve basın mensupları bu projeye desteklerini esirgemediler. Bu sevgi hareketinin bir karnaval ile taçlandırılması yönünde konuyu sahiplenen Adana Valiliği ve Adana Seyhan Belediyesi’ne, Başkan Prof. Dr. Azim Öztürk’e ve ilk günden bu yana yanımızda olan Adana halkına da çok teşekkür etmek istiyorum. MUCİZEYE TANIKLIK EDİLECEK Böyle bir karnavalı düzenlerken en büyük zorluk ne oluyor, en keyifli yanı nedir? Adana Valiliği ve Adana Seyhan Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştireceğimiz karnavalın hazırlıklarını, Adana’ya gönül veren STK’ların ve tüm Adana halkının özverili çabalarıyla sürdürdük. Çok kısa bir sürede bu kadar çok kişiye duyurmayı başardığımız Portakal Çiçeği mucizesini görmeye farklı şehir ve ülkelerden onbinlerce misafirimizin geleceğini ve sokakları portakal çiçeği kokan Adana’nın keyfini yaşayacaklarını ümit ediyoruz. Bizim için de en büyük keyif bu. İlk yılında elimizden gelenin en iyisini yapmayı amaçladık. Gelecek yıllardaki amacımız çok daha iyi organizasyonlar ile yüzbinlerce yerli ve yabancı turistin Adana’daki bu mucizeye tanıklık etmesini sağlamaktır. Adana halkını ve dışarıdan gelecek tüm misafirlerimizi portakal çiçeği mucizesinin yarattığı sevgi, kardeşlik ve hoşgörü dolu bir atmosferde iyi vakit geçirmeye davet ediyoruz. Böyle büyük bir organizasyonun koordinasyonu çok kolay olmuyor elbette. Büyük özveri gerektiriyor. 4 ay gibi çok kısa bir sürede organizasyonun tüm detaylarını oluşturduk ve tanıtımlarını tamamladık. Karnavalın finansı nasıl sağlanıyor? En büyük katkı Adana Valiliği ve Adana Seyhan Belediyesi’nden geldi. Onların himayesinde hazırlıklarımızı sürdürdük. Ayrıca ulusal ve bölgesel sponsorlarımız mevcut... BU EĞLENCEYİ KAÇIRMAYIN Adanalı sanatçılarla organizasyon için görüştünüz mü? Ne dediler? Karnaval sırasında pekçok etkinlik aynı anda Adana’nın farklı yerlerinde gerçekleşiyor olacak. Bunun için oluşturduğumuz komiteye Adanalılar’dan çok sayıda öneri geldi. Bizler de Adanalı sanatçılarımızla görüşmeler yaptık. “Karnaval’da ben de varım, yeteneklerimi tüm Türkiye’den gelen izleyicilerle paylaşmak istiyorum” diyenlere [email protected]’a mesajlarınızı iletin dedik ve çok sayıda talep aldık. O arkadaşlarımızın performanslarını karnavalımızda hep birlikte göreceğiz ve onlar ile birlikte harika vakit geçireceğiz. Motorsiklet, bisiklet, klasik araba kulüpleri, dans okulları, kostümlü gruplar (okullar, tiyatro grupları, v.b.), spor kulüpleri, üniversiteler, jonglörler, Bu organizasyonun Adana’ya nasıl bir katkısı olacaktır? Sizin beklentiniz nedir? Öncelikle belirtmeliyim ki “Nisan’da Adana’da” projesinin ve Portakal Çiçeği Karnavalı’nın 3 aşamalı olarak hayata geçmesini hedefliyoruz. İlk etapta fikri geniş kitlelere ulaştırıp farkındalık yaratmak ve dikkatleri Adana’ya çekmek amacındayız. Gelenlerin Adana’da portakal çiçeklerinin kokusunu almalarını, o güzelliği hissetmelerini istiyoruz. İkinci etapta Adana’yı bir cazibe merkezi haline getirerek, portakal çiçeklerinin açtığı her yılın Nisan ayında kültürel ve sanatsal aktiviteler ile kentimizi bir karnaval alanına çevirmek ve kamuoyunda Adana algısını sağlam bir şekilde yerleştirerek, katılımcı sayısını artırmak hedefindeyiz. Uzun vadede ise uluslararası arenada Adana markasını oluşturmak, yerli ve yabancı turistlerin öncelikli olarak Adana’yı tercih etmelerini sağlayarak Adana’nın ekonomisine büyük bir katkı yapmak düşüncesini taşıyoruz. KATKISI BÜYÜK OLACAK Dünyada benzer organizasyonlarda nasıl sonuçlar alınıyor? Mesela Japonlar bu konuda harika bir iş çıkartmışlar. Her yıl aynı dönemde “kiraz ağaçları çiçek açıyor” diye dünyanın her yerinden milyonlarca turist Japonya’ya gidiyor. Uçaklarda, otellerde yer bulunamıyor... “Neden böyle bir şeyi biz de yapmayalım” diye konuyu açtığımda herkesin desteğini gördüm. Adana’nın bu güzel avantajının bir karnavala dönüştürülmesinin çok faydalı olacağını, önce Türkiye’nin dört bir yanından insanların geleceğini, zamanla da uluslararası bir hale geleceğini düşünüyorum. Karnavalın kente kültür-turizm anlamında ve ekonomik boyutlarda büyük katkısı olacaktır. DEVAMI MUTLAKA GELMELİ Sizce bir Adanalı, bu karnavalın etkinliklerine neden katılmalı? Öncelikle kente özgü bir olguya sahip çıkmak için etkinliklerin tümünde yoğun bir katılım bekliyoruz Adanalılar’dan. Çünkü bu onların karnavalı ve bu karnavala sahip çıkıp kuşaklar boyu sürdürmek onların elinde. Yani bir anlamda devamlılık şart. Bunun yanında ayrıca Adanalı hemşehrilerimden beklentilerim de olacak. Şöyle ki; “Portakal Çiçeği” mevsiminde yüzünüzde gülümsemeyi, gönlünüzde hoşgörüyü eksik etmeyiniz, evlerinizi, işyerlerinizi, otomobillerinizi bu dönem için süsleyerek, ışıklandırarak karnavala destek veriniz. Adana’nın sanatlarını ‘olgun’laştıran okul Karnavalın perde arkası Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı organizasyonunu gerçekleştiren resmi kurumların kimler olduğunu artık deyim yerindeyse ‘sağır sultanlar’ bile duydu. Ancak her konuda olduğu gibi bir projenin görünür yüzü olduğu kadar bir de işin yükünü üstlenmiş ‘görünmeyen kahramanları’ vardır. Karnavalın Sponsorluk Koordinatörü Me Medya’da hummalı bir çalışma var. Karnaval hazırlık sürecinde Adana’da, İlhami Günsel, Ayşegül Ataman, Esra Özden, Aytekin Gezici, Mehmet Uluğtürkan ve İstanbul’da ise Taçnur Aydın (fotoğraf karesinde yer alamayan) bir hayli yoruldu. Sizce buna değmedi mi? Adana’nın el sanatları, Olgunlaşma Enstitüsü’nde yaşatılıp geliştiriliyor. Tam 41 yaşındaki okulda yapılanlar görenleri hayran bırakıyor. Adana’daki eğitim kurumlarının her biri ayrı ayrı kıymetli ama Olgunlaşma Enstitüsü’nün yeri bir başka kuşkusuz. Çünkü okulda her yaştan insana, Adana’nın ve bölgenin el sanatları, tekniğine uygun olarak ve estetik değerler açısından en üst düzeyde öğretiliyor. Geniş olanaklara sahip okulda öğrencilerin yaptığı eserler görenleri büyülüyor. Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü İkbal Kalın, kurumun geleneksel Türk el sanatlarının araştırılıp uygulanması ve gelecek nesillere bu kültürün bozulmadan iletilmesi amacı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1972’de kurulduğunu belirtiyor. Türkiye’de şu anda 15 olgunlaşma enstitüsü bulunduğunu kaydeden İkbal Kalın, “Adana Olgunlaşma Enstitüsü, bunların arasında ilk sıralarda gelenlerden biri. O- kulumuzda geleneksel el sanatlarını öğrenmek isteyen meslek erbabı kişiler yetiştiriliyor. Eğitimler sonunda bakanlıktan onaylı sertifika veriyoruz” dedi. OKULDA MÜZE DE VAR Gündüz ve gece programları bulunan okulda 4 binin üzerinde öğrenci bulunduğunu kaydeden İkbal Kalın, “Kültürümüzün doğru tanıtılması ve yaşatılması amacıyla faaliyet gösteren Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nün çalışmaları Türkiye’nin dört bir yanında ve yurt dışında sergilendi. Özellikle düzenlediğimiz defileler büyük ilgi gördü. Ayrıca okulumuz bünyesinde bir müzemiz var. Bu müzeyi ziyaret edenler, çeşitli yerlerden bağışlanan eski el sanatı ürünlerinin yanı sıra okulumuzda yapılan bazı çalışmalardan da örnekler görebiliyor” diye konuştu. SAYFA 9 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 9 Nefesimizi tuttuk karnavalı bekliyoruz Biz, kıpır kıpırız. Sevinçliyiz. Heyecanlıyız. Çocuklar kadar şeniz. Nefesimizi tuttuk, “Portakal Çiçeği Karnavalı”nı ve karnavala katılacak misafirlerimizi bekliyoruz. Dünyanın her yerinden gelecekler… Gelsinler… Onları, sokakları portakal çiçeği kokan Adana’da kucaklamaya hazırlanıyoruz. RACONU VARDIR ADANALI’NIN Ayşe ARMAN Yazar Bir hafta kala, beni bir heyecan sardı. Gelenlere, bizim memleketi nasıl anlatmalı, nasıl tanıtmalı? Yaşar Kemal’in “sarı sıcağından” mı bahsetmeli? ‘Pamuğun beyazı’nı mı tarif etmeli, göstermeli, pamuk kültüründen mi söz etmeli? “Bu narenciye’nin turuncusunu başka yerde göremezsin!” mi demeli? Konuya, cömertlikten, delikanlılıktan, ağalardan, çifçilerden, hatta kadın çiftçilerden mi girmeli? Bu toprakların hep ‘ilk’lerin çıktığı Çok daha zengin, çok daha derin. topraklar olduğunu mu söylemeli? Kebabın Allah’ı bizim memleketiYaşar Kemalleri, Orhan Kemalleri, mizde yenir. Yılmaz Güneyleri, Abidin Dinoları, Ama Adana, kebaptan ibaret değilSuna Kanları mı anlatmalı… dir! İşte “Nisan’da Adana’da” sloganıyla ‘Bilimde, sanatta, sporda, siyasette bir duyurusu yapılan karnaval biraz da sürü ilk, bu şehirden çıktı’ mı demeli? bunu anlatıyor. Adana kültürü üzerine Yoksa meseleye, “Raconu vardır başka bir “farkındalık” yaratmaya çalıAdanalı”nın diye mi girmeli? şıyor. En iyisi alıp, kebaba gitmeli! NİSAN’DA Romanlara, ADANA’DA “Nisan, ayların en zalimidir!” der filmlere konu MARKA OLDU T.S. Eliot, olan Adanalılık Fikir baba20’nci yüzyılın, o en hüzünlü şiirinde… kavramının derisı, Ali Haydar Evet, nisan ayların en zalimidir. nine kebap eşliBozkurt’a binAma Adana’da değil! ğinde inmeli… lerce teşekkür. Adanalılar için değil! Bir de acılı Bir Adanalı Portakal çiçekleri “misss” gibi açmışken, şalgam varsa olarak, sokaklar şahane kokarken, yanında… Adana’ya bu bizim hüzünlü olmamıza imkan yok. Oh ne ala! karnavalı armağan etmekle büyük hizmet KEBAPTAN yaptı. Gerçekten “vizyoner” olduğunu İBARET DEĞİLDİR Bazen, “Adana, kebaptan mı ibaret?” kanıtladı. O aslında kendinden yola çıktı, Nisan’da Adana’ya geldiğindiye soruyorlar. de, üzerine bir tişört geçirip, ayağına Değil tabii. Bunları yapmadıysanız “Adana’ya gittim” demeyin Adana’da yaşıyorsanız I Ulu Cami, Sabancı Merkez ya da ziyarete gelmişseniz, yapCamisi, Büyük Saat, Bebekli manız gereken bazı şeyler var ki Kilise, Taşköprü ve Tepebağ ihmal ederseniz, çok şey kaçırırsıevlerini, Anavarza, Şar ve Misis nız. Onlar neler mi? İşte birkaçı: ören yerlerini ziyaret edin. Kağıt Telkâri Sergisi Kökeni eski Mısır ve Ortadoğu’ya kadar uzanan gümüş ve altın telkâri sanatının kağıtla yapılan bir benzetmesi olan “Kağıt Telkâri” Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında Adana’da sergilenecek. Bu sanatı ülkemizde icra eden nadir sanatçılardan Prof. Dr. Canan Ersöz’e ait sergi, 11-17 Nisan tarihleri arasında ACIBADEM Adana Hastanesi fuayesinde gezilebilecektir. I Adana Kebabı’nın mutlaka tadına bakın. Yanında şalgam ve sonrasında aşlama içmeyi de ihmal etmeyin. Adana’nın en ünlü tatlısı olan Bici Bici’nin de tadına bakın. I Kent merkezindeki Bölge Arkeoloji ve Etnografya Müzelerini, Atatürk Evi ve Tepebağ Mahallesi’ni gezin. I Ziyapaşa Bulvarı’ndaki kafelerde kahve için, pastanelerdeki enfes pastaların tadına bakın. I Büyüksaat ve Melek Girmez civarında alışveriş yapın. I Çakmak Caddesi’nin hareketli Convers’lerini giyip, memleketinin portakal çiçeği kokan sokaklarında dolaşmaktan ne kadar keyif aldığını anlattı. “Portakal çiçekleri, bu şehrin sembolü, ama bunu iyice vurgulamalıyız” dedi. Ve yaptı. Şimdiden, “Nisan’da Adana’da” bir marka oldu. O ve karnaval komitesi ekibi, deli gibi çalıştı. Artık her sene, Nisan ayında, portakal çiçeklerinin açılma tarihine göre, hep birlikte bu karnavalı kutlayacağız. Her şeyin başlangıcı bebektir. Ama ben inanıyorum ki, bu karnaval büyüyecek. Her yıl daha da serpilecek, güzelleşecek. BİNLERCE TEŞEKKÜR Bu arada en az Ali Haydar Bozkurt kadar çabalayan iki kişi daha vardı. Adana Valisi Hüseyin Avni Çoş ve Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk. Onlara da binlerce teşekkürler. Emeği geçen herkese binlerce teşekkür. Karnavalda görüşmek üzere! Hoşçakalın, portakal kokuları içinde kalın! kalabalığına dalın. I Atatürk Parkı’nda vakit geçirin. I Adana Garı’nın büyüleyici güzelliğini tren sesleri arasında izleyin. IEski çarşıları gezin, Adana ile ilgili anılarınızı yaşatmak için yöreye özgü ürünlerden alın. I Seyhan Baraj Gölü kenarındaki restoranlarda, göl manzarası izleyerek yemek yiyin. I Zengin bitki örtüsü ve yaban hayatıyla ünlü Aladağlar’a tırmanın I Ağyatan ve Akyatan Kuş Cenneti’ni ziyaret edin. Bisikletçiler karnaval için yollarda MÜSABAKA PROGRAMI: Adana Portakal Çiçeği Karnavalı, bisikletçilerin heyecanlı parkurlarda pedal basacağı yarışları da ağırlayacak Türkiye Bisiklet Federasyonu KAP Adana Portakal Çiçeği Karnavalı Yol Yarışları 12-14 Nisan’da düzenleniyor. Adana Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Fazlı Bayram’ın katkısıyla karnavalın adını alan yarışın hazırlıklarını Adana Bölge Bisiklet Antrenörü Fatih Aydın hazırlıyor. Gelecek yıllarda da her yıl nisan ayında düzenlenmesi planlanan bu bisiklet etkinliğinin giderek büyümesi, marka bir yarış olması ve bölgeye de yayılması bekleniyor. 12 Nisan 2013 Yol Yarışı - TÜYAP Fuar alanı 09.00 Büyük Erkek . . . . . . . . . . . . . . . . . 130 Km. 14.00 Genç Erkek. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90 Km. 13 Nisan 2013 Yol Yarışı - TÜYAP Fuar alanı 09.00 Büyük Bayan. . . . . . . . . . . . . . . . . 50 Km. 11.30 Genç Bayan . . . . . . . . . . . . . . . . . . 40 Km. 13.00 Yıldız Bayan. . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 Km. 15.00 Master Erkek . . . . . . . . . . . . . . . . 60 Km. 14 Nisan 2013 Kreteryum Yarışları - Dilberler Sekisi 10.00 Büyük Erkek . . . . . . . . . . . . . . . . . 50 Km. Akabinde Genç Erkek . . . . . . . . . . . . . . . 40 Km. Akabinde Büyük Bayan. . . . . . . . . . . . . . 25 Km. -Genç Bayan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20 Km. -Yıldız Bayan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 Km. Akabinde Master Erkek . . . . . . . . . . . . . 30 Km. SAYFA 10 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 10 Bu lezzete dayan dayanabilirsen SEYMER’den Portakallı tarifler Baharda çiçeğinin mis kokusuyla Adana’daki varlığını en yoğun şekilde hissettiren portakalla ne çok tatlı, kek ve reçel yapıldığını biliyor musunuz? Vitamin deposu portakalı sofralarınıza farklı lezzetlerde taşımak istiyorsanız işte size bazı tarifler: Portakal Çiçeği Reçeli Malzemeler: (Bir bardak portakal çiçeği için) Portakal çiçeğinin taç yaprakları tohumlarından ayrılmak suretiyle ayıklanacak. 1,5 bardak şeker, 1 bardak su, yarım limon suyu Yapılışı: Ayıklanan portakal çiçekleri 15-20 dk. haşlanır, suyu süzülür. Haşlanan sudan yarım bardak kadar ayrılır. Ayrı bir tencerede şerbeti hazırlamak için şeker, su ve haşlama suyundan ayrılan miktar 5 dk. kadar kaynatılır. Haşlanan çiçekler de şerbetin içine atılarak 15-20 dk. daha kaynatılır ve kıvama gelince ateşten alınır. Soğutulup kavanozlara konur. Kaymakla beraber kahvaltı sofralarında, ikindi çaylarında ikram edilebilir. Portakal çiçeklerinin çok özel bir tarafı da çiçekler beyaz, suyunun ise meyvesi gibi sarı olmasıdır. Püf noktası: Hangi ölçüyü kullanırsanız, o ölçünün bir buçuk katı kadar şeker, şekerin yarısı kadar da su ve yarım limon suyu, yaptığınız tüm reçellerde güzel sonuç almanızı sağlayacaktır. Bir Adana organizasyonu için gazete hazırlayıp kebaptan bahsetmemek elbette olmaz. Biz de size bu damak çatlatan yemeğin lezzet sırlarını verelim istedik. Adana kebabının geçmişinin binlerce yıl önceye dayandığı iddia ediliyor. Bazı tarihçiler, kazılarda bulunan kabartma resimlerdeki figürlerin Adana kebabını gösterdiğini söylüyor. Haklı olmalılar çünkü böyle bir lezzeti, bundan 3 bin yıl önce bu topraklarda yaşayanlar tadamamışsa büyük kayıp olurdu onlar için. Yemekleri arasında en ünlüsü tabii ki kıyma ile yapılan “Adana Kebabı”dır. Adana Kebabı’nın en büyük özelliği ise erkek koyun etinden olması, etinin sinirsiz hale getirilmesi ve zırhla elde kıyılmasıdır. Adana Kebabı’nın yanında bol yeşillik ve ezme salata yenir. Mevsimine göre ayran veya pancar ve siyah havuçtan yapılan şalgam suyu içilir. Şalgamı Adana’da şifa niyetine bile içen vardır. Özellikle mevsiminde, kebapla birlikte ve salatasında ekşi olarak aroması muhteşem turunç ekşisini kullanmak bir ayrıcalıktır. Kebap Keb ap Ada Adana’ na’da na’ da yen yenir… ir… Türkiy Tür kiye’n kiy e’nin e’n in her ye yerin rinde rin de bir ke kebap bapçı bap çı bul bulabi abilir abi lir ve keb kebap ap yiy yiyebi ebilir ebi lirsin lir siniz. sin iz. Am Amaa gerç gerç erçek ek Ada Adana na Kebabı Keb abı,, sade abı sade adece ce Ada Adana’ na’da na’ da yen yenir. ir. Bu le lezze zzetin zze tin sırrı sır rı ise ise,, yöre yöre öreye ye özg özgü ü tapt tapt aptaze aze ma malze lzemel lze meler, mel er, dünden den bu bugün günee taşı gün taşı aşınan nan ge gelen leneks len eksel eks el yön yön-temler tem ler,, pişi ler pişiren renin in ustalığı ğı ve kuş kuşkus kusuz kus uz ki en önemli öne mlisi, mli si, Ad Adana ana’da ol olman manın ve kebabı man abı ye yerrken Adana ha havas vasıı solu vas solu oluman manın man ın ver verdiğ diğii keyifti diğ k ftir. r. Turunçgil Reçeli Malzemeler: 3 mandalina, 2 portakal, 1 limon, 1 greyfurt (pembeleri tercih edilmelidir), 1 turunç Şerbeti için: 1,5 kilo şeker, 750 gr. su, 1 limon suyu Yapılışı: Meyve kabukları kibrit çöpü şeklinde doğranır. Tencereye bol soğuk su ekleyerek 10-15 dk. kaynatıp süzülür. Şerbet için şeker, su ve limon suyu 5 dk. kadar kaynatılır. Kaynatılıp süzülen meyve kabuklarını şerbetin içine atılır. Beraber 20-25 dk. daha kıvama gelene kadar kaynatılır. Kaynarken üzerinde biriken köpükleri alınır. Reçelimiz hazırdır. Portakallı Karanfilli Tatlı Malzemeler: 3 yumurta, 150 gr. tereyağı, 1 çay bardağı pudra şekeri, 1 çay bardağı hindistan cevizi, 1 çay bardağı irmik 2 portakal kabuğu rendesi, 1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya, 8 çorba kaşığı tepeleme un. Şerbeti için: 3 su bardağı toz şeker, 3 su bardağı su, 2 bardak portakal suyu. Yapılışı: Tatlının şerbetini yapmak için, şeker ve su tencereye konulup kaynamaya bırakılır. Portakalların suyu sıkılır, kaynayan malzemenin içine eklenir. Tereyağı karıştırma kabına alınır. Üzerine hindistan cevizi, irmik, kabartma tozu ve vanilya konur. Portakalların kabukları içine rendelenir. Karışım yoğurulur. İçine yumurtaları teker teker kırılır. Bir yumurtanın sarısı üzeri için ayrılır. Yoğurduktan sonra 3 çorba kaşığı tepeleme un konulup peşinden pudra şekeri ilave edilerek yoğurulur. 5 çorba kaşığı daha tepeleme un eklenir. Toplam 8 çorba kaşığı tepeleme un konur ve yoğurulur. Hamurdan, cevizden biraz daha büyük parçalar koparılır ve elde oval şekil verilir. Yağlanmış fırın tepsisine hamurlar dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı sürülür. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirilir. Fırından çıkarılan tatlıya sıcak şerbet dökülür ve soğuyunca üzerine hindistan cevizi serperek servis edilir. Adana Keb Ada Kebap ap Sofrası: Sofras Sof rası: ı: Adana Kebabı, Kuşbaşı, Et Külbastı, Beyti Kebap, Et Veya Tavuk Tava, Yağlı Kara, Kaz Başı, Kaburga, Patlıcan Kebap, Tavuk Izgara, Tavuk Şiş, Tavuk Kanat, Tavuk Külbastı, Patlıcan Güveç, Ciğer Şiş, Çöp Şiş, Lahmacun, Peynirli Pide, Çiğ Köfte, Ezme Salata, Sumaklı Soğan Salatası, Tablacı Salatası, Tahin Salatası, Patlıcan Köz, Pişmiş Soğan, Biber, Domates, Maydanoz, Nane, Tere, Turp, Turunç, Limon. Kebabın yapılışı: Yaylalarda doğal ortamda yetiştirilmiş, en az bir yaşındaki koyundan elde edilen et bir gün dinlendirilir. Dinlenmiş et yağ, sinir, damar ve zarlarından ayıklanır. Aynı koyundan elde edilen kuyruk da aynı şekilde ayıklanıp, dinlendirilir. Dinlenmiş et, “zırh” tabir edilen, iki elle kullanılan keskin bıçakla kıyılır. Kıyılmış et miktarının yüzde 15’i kadar dinlenmiş kuyruk, zırh ile ayrıca kıyılır. Kıyılmış et ile kuyruk, binde üç ile binde sekiz arasında (ideali binde beş) acı kırmızı biber ve tuz ilave edilerek yoğrulur. Bu karışım, Adana Kebabı’nın ana unsurunu teşkil eder. Karışım hazırlanırken başka hiçbir şey (salça, sebze, karabiber, iç yağı v.b.) katılmaz. Yoğrulmuş karışım, zırh ile tekrar kıyılır. Kıyma tekrar yoğrulur. Homojen hale gelmiş karışım, 0.5 cm kalınlığında, 3 cm eninde, 75 – 80 cm uzunluğunda demir şişlere sıvanır gibi yapıştırılır. Bu işleme, eti şişe saplama adı verilir. Saplanan et, şiş yüzeyine dengeli bir şekilde yayılır. Dengeli sıvama pişmenin önemli şartıdır. Saplama esnasında el suya batırılıp, şiş üzerindeki et sıvazlanır. Bu işlem, etin şişten dökülmemesi için önemlidir. Ancak elde kalacak su miktarı gayet az olmalıdır. Su çok olursa et haşlanır, kebabın tadı bozulur. Şişe saplanan et miktarı 120 gramdır. SAYFA 11 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 11 ibaret olduğunu mu sanıyo n a t p a b e k n ı n ı tfağ n u rs u z ? Analı Kızl Göçebe kültürden yerleşik kültüre en son geçen Adana Türkmen ve Yörükleri binlerce yıllık Türk mutfak kültürünü de günümüze kadar koruyup saklayarak taşımışlardır. Tarih akışı içinde Adana Mutfağı, Batı’nın, Yakın Doğu’nun, Arap kültürünün ve hepsinin üstünde de Anadolu ve Türk Mutfağı’nın etkisi altında kalarak kendine özgü bir lezzet sentezi oluşturmuştur. Adana mutfağında damak tadını gastronomik açıdan 3’e ayırabiliriz. Birincisi evlerde ve ev yemeği satan lokantalarda pişirilen yüksük çorbasından içli köftesine kadar yüzlerce çeşidi olan Adana yemekleridir. İkincisi mangal kullanılarak yapılan Adana kebabından kuşbaşısına, ciğer şişten külbastısına ve bunlarla birlikte yenilen yeşillikler ve salatalardan oluşan kebap kültürüdür. Üçüncüsü ise şırdanından aşlamasına, halka tatlısından şalgamına ve geçmişte olup bugüne çok azı taşınmış olan eskimosundan haşlanmış nohutuna kadar olan sokak lezzetleridir. Adana yemeklerinde yağlı, baharatlı, acılı, hamurlu, bulgurlu ve et ağırlıklı olanlar ön plana çıkmaktadır. Hemen hemen her evde bir et kütüğü ile tokmağı, biber salçası, nane, sumak, kırmızı pul biber, kimyon, karabiber, gibi çeşit çeşit baharatı, tahini, hamur tahtasını bulmak mümkündür. Aynı zamanda süt, yoğurt, peynir, çökelek de bol miktarda kullanılmaktadır. ı Bakliyat türleri de sebze ve çorbalarda bol miktarda kullanılır. Tencere yemeklerinde, lezzet vermesi için kuyruk yağı kullanılır. Kökleşmiş bir mutfağa sahip Adana yemekleri asırlardır bir zaman tüneli içinde birçok aşçı, birçok lokantacı, birçok ev hanımı tarafından elden ele dilden dile aktarılarak bugünlere getirilmiştir. Adana’nın zengin mutfağında çorba denince ilk akla gelenler; yüksük çorbası, tirşik çorbası, evde hiçbir şey olmayınca yeşil mercimek, ıspanak ve erişteden oluşan dul avrat çorbasıdır. Ispanak başı, kabak çintmesi, bulgur yemeklerinden analı-kızlı, ekşili topalak, sarımsaklı köfte ve ‘içli köfte’ de önemli lezzetler arasındadır. Adana mutfağını oluşturan lezzetler saymakla bitmez. İçli köftesinden kısırına, fellah köfte- Adana yemeklerinden seçmeler: Yüksük Çorbası, Analı Kızlı, Tirşik Çorbası, Dul Avrat Çorbası, Sıkma, Babagannuş, Muammara, Haydari, Patlıcan Salatası, İçli Köfte, Sarımsaklı Köfte, Mercimekli Köfte, Kısır, Fellah Köftesi, Vardabit, Isırgan Otlu Börek, Tahinli Lahana Sarması, Kuru Patlıcan ve Biber Dolma, Adana Mantısı, Kaynar. sinden sıkmasına, patlıcan tavasından muammarasına, tahin ve haşlanmış kuru fasulyeyle yapılan ‘vardabit’ten ciğer kebabına, acı turşudan mercimekli köftesine, kışın üzerine dövülmüş ceviz konularak içilen sıcacık kaynarına kadar yüzlerce lezzeti içinde barındırır. Yürek yangınını bici bici söndürür Adana’da sokak lezzetleri denilince ilk akla gelenlerin başında bici bici, şalgam suyu, aşlama, şırdan, halka tatlıyı sayabiliriz. Üzerine tuz ve kimyon serperek üçgen kağıt külahlara konulan ve beyaz emaye kovalarda satılan haşlanmış nohut, yazın sıcak günlerinde insanın içini serinleten o güzelim eskimolar, bıçakla uçlarındaki kabukları soyup ağzımızda ezerek öz suyunu içtiğimiz şeker kamışları, kamış parçalarına dolanan rengarenk şeker macunları ise bugün sadece küçük mahallelerde görülebilir. Nisan’da Adana’da sloganıyla gerçekleşen “Portakal Çiçeği Karnavalı”nda Adana’mıza özgü değişik lezzetlerden keyif almanız dileğiyle, hepinize afiyet olsun… Bici Bici Adana sokak lezzetleri Bici bici, karsambaç, halka tatlı, taş kadayıf, karakuş tatlısı, aşlama, şalgam, sıkma, ayran, dikenli incir, turşu, tablacı kebabı, şeker kamışı, şam tatlısı, eskimo, pamuk şeker, şeker macunu, haşlanmış nohut, elma şekeri, sahlep, karpuz çekirdeği, camekanda lahmacun. Kaynak: Tayyar Zaimoğlu ÇUKTOB Şırdan n a Ad u m a Adana’nın tarihi ve kültürü kadar zengin bir mutfağı da bulunmaktadır. Adana mutfağının bu zenginliği; kaynağını asırlardan beri bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmasından ve bu medeniyetlerin yemek kültürünü de mutfağında yaşatmasından almaktadır. Yüksük Çorbası Kuru Dolma Halka Tatlı Kısır Aşlama SAYFA 12 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Nisan’da Adana’da olmak var Adana, Nisan ayında benzerine dünyada bile az rastlanan bir karnavala ev sahipliği yapacak. Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı’nda konserlerden sergilere, gösterilerden kortej geçişine kadar onlarca renkli etkinlik düzenleniyor. Türkiye’nin ilk halk karnavalı olarak kabul edilen organizasyon, 3 gün boyunca on binlerce katılımcıyı çok sayıda keyifli etkinlikte ağırlayacak. Karnaval boyunca çeşitli konserler, defile, dans gösterileri, yoga ve spor etkinlikleri, motor senfonisi, kortej yürüyüşü ve birçok sergi düzenlenecek. Etkinlikler kapsamında, Güney Rotary Kulübü tarafından dünyanın en büyük mozaik resmi rekoru denemesi yapılacak. Bu denemede, çocuklar tarafından yapılan yaklaşık 20 bin barış temalı resim bir araya getirilerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girilmesi planlanıyor. Karnavalla Adana’nın doğal, tarihi ve turistik değerlerinin yurdun dört bir yanına ve dünyaya duyurulması hedefleniyor. Bu amaçla çok sayıda gazeteci ve sanatçı Adana’da konuk ediliyor. Çok sayıda medya mensubu ve sanatçı, karnaval kapsamında Adana’nın başlıca tarihi ve kültürel mekanlarını gezecek. Ayrıca etkinlikte Adana yemeklerinin tanıtımına da özel önem verilecek. Adana’nın en güzel lezzetleri konuklara tattırılacak. Karnaval Şar k ım ı Her bahar yeniden Çiçeklenen aşk bu Bir masal bir rüya Adana’da her Nisan’da Bekleme, bekleme haydi gel Bekleme bekleme, yine gel Şarkı söz-müzik: Murat Hasarı - Hatice Kübra Erişir KARNAVAL HARİTASI ve ETKİNLİK NOKTALARI z TAKVİM 12 NİSAN 2013 CUMA Yer: Şinasi Efendi Caddesi 20.00 Rock&Pop Konseri Çağ Üniversitesi - Vesaire Müzik Grubu 20.30 Jazz Konseri İbrahim Abiler Orkestrası 13 NİSAN 2013 CUMARTESİ Yer: Şinasi Efendi Caddesi 13.00 Defile - Toroslardan Esintiler Olgunlaşma Enstitüsü (Lions Kulüpleri Katkısıyla) 14.00 Müzik Şöleni Divan Musiki Derneği Yer: Atatürk Parkı 13.00 Motor Senfonisi Türk Chopper 13.15 Arjantin Tango Gösterisi Casa de la Danza 14.00 Yoga Gösterisi Derya Pütün 14.30 Halk Oyunları Gösterisi Adana Huzurevi Sakinleri 11.00-17.00 Resim Sergisi Çukurova Güzel Sanatlar Derneği Yer: Gazipaşa Parkı 13.00 Halk Oyunları Gösterisi Adana Bosna Derneği 14.00 Taekwon-do Show Murat Karabulut & Çetin Topçuoğlu Spor Kulübü 14.30 Pop Dans Gösterisi Güney Yıldızı Özel Eğitim Merkezi 11.00-17.00 Resim Sergisi Ayas Engelliler Kulübü Yer: Vali Yolu 15.30 KARNAVAL KORTEJİ Yer: İstasyon Meydanı 17.00 Karnaval Açılışı 17.40 Karnaval Gösterileri 18.00 Konser Keremcem Yer: Taşköprü 21.00 Dilek Feneri Aktivitesi 14 NİSAN 2013 PAZAR Yer: Şinasi Efendi Caddesi 11.00 Pop Dans Gösterisi Güney Yıldızı Özel Eğitim Merkezi 12.00 Taekwon-do Show Murat Karabulut & Çetin Topçuoğlu Spor Kulübü 13.00 Halk Oyunları Gösterisi Adana Bosna Derneği 11.00-17.00 Resim Sergisi Mavisu Engelliler Kulübü Yer: Atatürk Parkı 11.00 Karnaval Gösterisi Akademi Mizansen 12.00 Latin Dans ve Ritmik Jimnastik Gösterisi Çukurova Üniversitesi 13.00 Arjantin Tango Gösterisi Casa de la Danza 11.00-17.00 Resim Sergisi ve Canlı Resim Performansı Gör-Bir Derneği Yer: Gazipaşa Parkı 11.00 Yoga Gösterisi Derya Pütün 12.00 Halk Oyunları Gösterisi Adana Huzurevi Sakinleri 11.00-17.00 Portakal Çiçeği Tabloları Sergisi Sanatevi Yer: İstasyon Meydanı 12:00 Motor Senfonisi Türk Chopper 14:00 Guinness Rekor Denemesi Güney Rotary Kulübü 17:00 Polifonik Koro Güney Rotary Kulübü 17:30 Senfoni ile Adana Türkü ve Şarkıları Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası 19:30 Pop Jazz Konseri Grup Paralel 11-17 NİSAN 2013 Yer: ACIBADEM Hastanesi 17.30 (Açılış) Kağıt Telkâri Sergisi Prof. Dr. Canan Ersöz 12 NİSAN 2013 Yer: Kaktüs Sanat Merkezi (Atatürk Caddesi) 20.00 Tiyatro Oyunu Düdüklüde Kıymalı Bamya Moda Gönüllüleri Derneği Yer: Dans Evim (Çukurova Kulübü Arkası) 20.30-24.00 Portakal Çiçeği Milongası Casa de la Danza 13 NİSAN 2013 Yer: Ç.Ü. Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi 11.00 TSM Konseri Çukurova Güzel Sanatlar Lisesi 14 NİSAN 2013 Yer: Dilberler Sekisi 10.00 Portakal Çiçeği Yarışı Türkiye Bisiklet Federasyonu 15-16-17 NİSAN 2013 Yer: Adana Müzik Merkezi (Şinasi Efendi Cad.) 17.00-19.00 Genç Yetenekler Dinletisi