Portakal çiçeği kokulu günler

Transkript

Portakal çiçeği kokulu günler
SAYFA 1
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
8 - 14 Nisan
2013
Refleks Gazetesi Portakal Çiçeği Karnavalı
arnavalı özel ekidir.
arn
Bakan Ömer Çelik:
Marka şehir olacağız
İlhamını Adana’mızın
en önemli tarım ürünlerinden birisi olan portakalın baharı müjdeleyen çiçeklerinden alan
bu karnavalın, şehrimizi
bir kültür-sanat merkezi haline getirme hedefimize önemli katkılarda
bulunacağına inanıyorum. W 3’TE
Vali Hüseyin Avni Coş:
Adana’yı tanıtacağız
Bu yıl ilki düzenlenecek olan “Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği
Karnavalı”, Adanamız’ın
sahip olduğu değerleri, şehrimizin yansıttığı tüm renkleri dünyaya
tanıtmak açısından hayli
yararlı olacak çok önemli bir çalışmadır. W 4’TE
Başkan Azim Öztürk:
Bir sevdadır Adana
9 yıllık hizmet dönemimizde ‘Gelecek seçimler
için değil, gelecek nesiller için’ ürettiğimiz ve
bugün Adanalılar’a hizmet veren kalıcı eserlerimiz portakal kokulu bu şehre armağandır.
Emeklerimiz feda olsun.
Keremcem’le
coşuyoruz
Portakal çiçeği
kokulu günler
Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana’ya coşku dolu
günler getiriyor. Karnavalda konserlerden sergilere, gösterilerden kortej
geçişine kadar onlarca renkli etkinlik katılımcılarla buluşuyor.
BU ETKİNLİKTE YOK YOK
DÜNYAYA TANITILACAK
Türkiye’nin ilk halk karnavalı, Nisan
ayında Adana’da düzenleniyor. Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı, 3 gün boyunca on binlerce
konuğu, çok sayıda keyifli etkinlikte
ağırlayacak. Karnaval boyunca jazz,
pop ve polifonik koro konserleri, defile, dans gösterileri, yoga ve spor etkinlikleri, motor senfonisi, kortej yürüyüşü ve sergi gibi organizasyonlar
düzenlenecek.
Karnavalla Adana’nın doğal, tarihi ve
turistik değerlerinin yurdun dört bir
yanına ve dünyaya duyurulması hedefleniyor. Bu amaçla çok sayıda gazeteci
ve sanatçı Adana’da konuk ediliyor.
Gazeteciler ve sanatçılar, karnaval kapsamında Adana’nın başlıca tarihi ve kültürel mekanlarını gezecek. Ayrıca etkinlikte Adana yemeklerinin tanıtımına
da özel önem verilecek. Adana’nın en
güzel lezzetleri konuklara tattırılacak.
Her nisan ayında portakal çiçeği kokusunu
almak için Adana’ya gelirim. Beni tanıyanlar nisan
gelince ‘Sen şimdi kesin
Adana’dasındır’ derler.
W RÖPORTAJ 8’DE
Portakal çiçeği
kokusu yönetmenleri
çekiyor
Nisan ayının ortasından itibaren portakal çiçekleri kokusuyla büyülü bir havaya
bürünen Adana, dizi ve
sinema yönetmenlerinin de
ilgi odağı haline geldi.
02
haberi 12. sayfada
Ayşe Arman
Karnaval Gazetesi
için yazdı:
W 5’TE
Karnavalın fikir
babası Bozkurt:
Portakal Çiçeği Karnavalı, ünlü
tiyatrocu, sinemacı, edebiyatçı,
gazeteci ve müzisyenleri de ağırlayacak. Sunuculuğunu Ece
Vahapoğlu’nun yapacağı karnaval açılışında Keremcem da
davetlileri coşturacak. Ayrıca; Altan Gördüm, Ayşe Arman, Ba
Barış Kılıç, Caner Cindoruk, Cey
Ceyhun Yılmaz, Ebru Özkan, Erdal Cindoruk, Feridun Düza
Düzağaç, İclal Aydın, İpek Tuzcuoğ
Tuzcuoğlu, Levent Özdilek, Melike Güner, Menderes Samancılar, Nebil Özgentürk, Kerem Fırtına,
Rıza Akın, Seda Güven gibi isimler kentin konuğu olacak.
İyi ki Adana’da yaşıyoruz
Bu Karnaval’ın gerçekleşmesi
için en az Ali Haydar Bozkurt
kadar çabalayan iki kişi daha
var. Adana Valisi Hüseyin
Avni Coş ve Seyhan Belediye
Başkanı Azim Öztürk. Onlara
da binlerce teşekkür.
09
Adana doğal güzellikleri, tarihi özellikleri ve Türkiye mozaiğini yansıtan zengin nüfus profiliyle
emsal şehirlerden çok ileridedir. Şehrin bütününde, merkezi idareyle uyum içerisinde ‘insanı merkez alan’ bir yerel yönetim anlayışı sergilendiği takdirde yedisinden yetmişine bu şehirde yaşayan
herkesin, “İyi ki Adana’da yaşıyorum” duygusunu hissetmesi mümkündür. W ORTA SAYFADA
@nisandaadanada
www.nisandaadanada.com
nisandaadanada
nisandaadanada
Twitter’da #nisandaadanada hashtag’ine 13 Nisan 2013 Cumartesi sabah 09.00 akşam 21.00 arası
mesajlarınızı ve karnaval fotoğraflarınızı gönderin, hep birlikte bir rekora daha imza atalım.
Karnaval etkinlik
takvimi son sayfada
SAYFA 2
2
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Bereketin sırrını
kimse çözemiyor
Sanat, spor, bilim, ekonomi ve medyada geçmişten bugüne, Adanalılar
her zaman ön planda oluyor. Gurur tablosunun gücünü nereden
aldığını henüz kimse tam olarak açıklayamasa da genellikle “Binlerce
yıllık kültürel birikim”, bu zenginliğin kaynağı olarak gösteriliyor.
S
Şaşırtan Adana
notları...
Kendine özgü doğal, kültürel ve
folklorik yapısıyla tanınan Adana’yla
ilgili bilgiler, duyanları şaşırtıyor. Adana’yla ilgili öyle ayrıntılar var ki bunları Adanalılar bile hayretle karşılıyor.
İşte, kimi pek bilinmeyen bazı Adana
notları:
Adana, ismi hala değişmeden kullanılan en eski kenttir. Kentin ismi
M.Ö. 1650 yıllarına dayandırılan
bir Hitit tabletinde “Uru Adania”
olarak geçiyor.
Tarih kitaplarında, ‘dünyanın ilk
yazılı antlaşması’ olarak geçen
Kadeş Barış Antlaşması Adana’da
bulunan Şar-Komana’da yapıldı.
Dünyanın günümüze kadar gelebilmiş en eski tıp-eczacılık kitabının yazarı olan hekim Dioscurides
Adana’da yer alan bir antik kent
olan Anavarza’dandır.
Dünyanın hala kullanılan en eski
köprüsü Misis Antik Kent içinde
yer alan Taşköprü’dür.
Tarihte ilk toplu sözleşmeyi 19’uncu
yüzyılın başında Mısırlı İbrahim
Paşa, Adana’da yaptı.
Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en
büyük camisi Adana’da bulunan
Sabancı Merkez Camii’dir.
Toros Dağları’nın bir kolu olan Aladağlar’da dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar çok çeşitlilikte
çiçek ve bitki bulunur.
Bilimsel ismi “Chelonia Mydas” olan
yeşil deniz kaplumbağası, Akdeniz’de sadece Göksu ve Çukurova
Deltası’nda yaşar.
inema, müzik,
tiyatro, edebiyat,
karikatür gibi sanat
dallarında, bilimin
çeşitli alanlarında,
iş dünyasının bütün
sektörlerinde, sporun
tüm branşlarında, medyanın her pozisyonunda
Adanalılar’ı görmek
mümkün. Görmekten
öte, ağırlıklarının diğer
yörelerden daha fazla
olduğu eskiden beri aşikar. Her alanın en önemli
isimlerinin Adanalı olduğunu görmek, akıllara
“Bu bir tesadüf olamaz”
cümlesini getiriyor.
Fakat kimse tam olarak
Adanalı edebiyatçıların,
müzisyenlerin, akademisyenlerin, iş adamlarının,
gazetecilerin, sinemacıların başarısının kaynağını
açıklayamıyor. Yine de
varılan ortak fikir aynı
çerçevede oluyor genellikle: “Adana binlerce yıllık
tarihi, farkı medeniyetlere ev sahipliği yapmış
olması, hem batıya hem
doğuya elinin uzanması
nedeniyle, bu kadar çok
yaratıcı ve başarılı isim
yetiştiriyor…” Saymakla
bitmez ama en azından
bazı ünlü Adanalılar şu
isimlerden oluşuyor:
Şair, yazar ve çizerler:
Orhan Kemal, Yaşar
Kemal, Abidin Dino,
Demirtaş Ceyhun,
Muzaffer İzgü, Kasım
Ener, Mehmet H. Doğan,
İsmail Berduk Olgaçay,
Recep Bilginer, Taha
Toros, Turan Oflazoğlu,
Ali İhsan Karacan,
Can Kozanoğlu, Ali
Püsküllüoğlu, Behçet
Çelik, Bahadır Boysal,
Özcan Karabulut, Ahmet
Selçuk İlkan.
Medya dünyası:
Nebil Özgentürk,
Eyüp Can Sağlık, Mesut
Mertcan, Abdurrahman
Dilipak, Savaş Ay, Cenk
Koray, Cevdet Akçalı,
Ahmet Remzi Yüreğir,
Çetin Yiğenoglu, Çoban
Yurtçu, Ayşe Arman, Ece
Vahapoğlu.
Sinema, tiyatro,
fotoğraf ve resim:
Yılmaz Güney, Danyal
Topatan, İrfan Atasoy,
Yılmaz Duru, Sami
Güçlü, Abdurrahman
Keskiner, Dolunay
Soysert, Ali Şen, Ali
Özgentürk, Aytaç Arman,
Şener Şen, Bilal İnci, Arif
Keskiner, Emre Karayel,
Nihat Ziyalan, Menderes
Samancılar, Şahin
Kaygun, Meral Zeren,
Yılmaz Köksal, Suavi
Sonar, Nurhan Tekerek,
Şahin Paksoy, Levent
Özdilek, Erdal Cindoruk,
Caner Cindoruk, Necip
Memili, Kıvanç Tatlıtuğ.
Can Etili Ökten, Suna
Kan, Mustafa Sağyaşar,
Demir Demirkan, Halil
Atılgan, Hakkı Bulut,
Murat Kekilli, Gönül
Paksoy, Faruk Tınaz,
Vahdet Vural, Serhan
Kelleözü, Yaşar, Kurtuluş,
Feridun Düzağaç, Haluk
Levent, Mazlum Çimen,
Murat Göğebakan, Ümit
Besen.
İş dünyası:
Ahmet Sapmaz,
Ömer Sabancı, Özdemir
Sabancı, Ali Sabancı,
Hasan Arat, Güler
Sabancı, Mehmet Kurt,
Hayyam Gariboğlu.
Bilim dünyası:
Mustafa İnan, Ali
Yaşar Sanbay, Süleyman
Özmucur, İbrahim Agah
Çubukçu, Ali Sevim,
Mustafa Akbulut, Rifal
Uçarol, Faruk Loğoğlu,
Yusuf Halaçoğlu, Şükrü
Haluk Akalın.
Siyaset dünyası:
Ömer Çelik, Kasım
Gülek, Kemal Satır,
Abdülkadir Kemali
(Öğütçü), İmren Aykut,
Tayyibe Gülek, Hasan
Aksay, Devlet Bahçeli,
Mehmet Ünaldı, Bahir
Ersoy, Remzi Oğuz
Arık, İbrahim Tekin, Ali
Münif Yeğenağa, Turhan
Cemal Beriker, Ali Sepici,
Ege Bağatur, Damar
Arıkoğlu, Muslihittin
Yılmaz Mete, İsmail
Safa Özler, Ali Cavit
Oral, Bekir Sami Daçe,
Mehmet Selahattin Kılıç,
Ahmet Sanal, Mehmet
Halit Dağlı, Musa Öztürk,
ürk,
Arif Sezer, Kutlu Aktaş,
Timurçin Savaş, Ersin
Koçak, Cüneyt Canver.
Müzisyenler:
Ferdi Tayfur, Erol
Büyükburç, Celal İnce,
Kani Karaca, Nesimi
Çimen, Ozan Çolakoglu,
Ayşe Hatun Önal,
Tolgahan, Rojin, Sadettin
Öktenay, Şadan Adanalı,
Spor dünyası:
Fatih Terim, Hasan
Şaş, Lütfi Arıboğan,
Kayhan Kaynak, İsmet
Atlı, Erdal Acet, Mustafaa
Ertan, Turgut Aykaç,
Selami Tekkazancı,
Nesrin Olgun Arslan.
Portakal çiçeği kokusu yönetmenleri de çekiyor
Nisan
ayının
başından
itibaren
portakal
çiçeklerinin
kokusuyla
büyülü
bir havaya
bürünen
Adana, dizi
ve sinema
film yönetmenlerinin
de ilgi odağı.
Son yıllarda
birçok dizi
ve sinema
filmi,
set olarak
Adana’yı
kullandı.
kilitleyen diziyle Adana milyonlarca
Adana’nın Yeşilçam’la ilişkisi çok caddelerini, sokaklarını, köprülerini,
kişi tarafından daha yakından tanınan
eskilere dayanıyor. 1950’lerden itiba- Seyhan nehrini kendilerine set yapar
bir kent haline geldi. Dizinin çekilren özellikle pamuk tarlaları, ağalar ve hale geldi.
diği yerleri görmek için gelenler oldu
ırgatları konu olarak seçen senaryolar
büyükşehirlerden. Bu dizinin yayın
için çekim adresi haline gelen Adana, DİZİLERİN GÖZDESİ
Son dönemde Adana’da çekilen ilk hayatını bitirmesinden birkaç yıl sonra
son dönemde yine sinemanın, aynı
ise Hanımın Çiftliği geldi ekranlara.
zamanda da televizyon dizilerinin dizi Beyaz Gelincik oldu. Yayınlandığı
Orhan Kemal’in aynı adlı romanından
gözdesi oldu. Yönetmenler Adana’nın dönem izleyiciyi ekranların başına
uyarlanan dizi, bazı sahneleri hariç
tamamen Adana’da çekildi. Filmdeki
Adanalı karakterler hafızalara kazındı.
JAMES BOND BURADAYDI
Adana’nın ağırladığı en yeni televizyon yapımı ise Dila Hanım oldu.
Erkan Petekkaya’nın karizmasıyla
sürüklediği dizi, Adana’da çekilen
diğer diziler gibi kısa sürede başarıyı
yakaladı. Dizilerle yetinmeyen Adana,
sinema filmlerini de ağırlamaya başladı son dönemde. Dizi olarak 10 yıldır
ekranlarda olan Kurtlar Vadisi’nin
sinema yapımının en önemli sahneleri
için Adana tercih edildi. Gişe rekorları
kıran bu film hala konuşulurken, geçtiğimiz yıl James Bond yeni macerası
için Adana’ya uğradı. Serinin 23’üncü
yapımı olan Skyfall filminin en hareketli sahneleri Adana’da çekildi. Tek
sıkıntı, bu sahnelerin İstanbul’da
geçiyormuş gibi montajlanmasıydı.
SAYFA 3
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
3
Adanalı
heyecanla
bekliyor
Portakal Çiçeği Karnavalı,
Adana’da her kesimin ilgisini
çekiyor. Yılın en güzel döneminde yapılacak organizasyon
için vatandaş “Biz de karnavalda
olacağız” diyor.
Adanamız marka şehir olacak
Ömer
Çelik
Kültür ve Turizm Bakanı
Yüz yıllar boyunca birçok uygarlığa
ev sahipliği yapan Adana, tarihi, turistik ve kültürel zenginlikleriyle ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından birisidir. Kentimiz Hitit, Asur, Pers,
Mısır, Roma, Bizans, Selçuklu, İslam ve
Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra, doğal potansiyeli ve
güzellikleriyle de her bakımdan ilgiyi hak
etmektedir.
Yemyeşil doğası, suyu, toprağı, yaylaları, sahilleri, yemek kültürü ile
Adanamız’ın çok yakın bir gelecekte turizmde hak ettiği konuma ulaşacağı-
na olan inancımız tamdır.
Şehrimizin turizm potansiyelini daha
da geliştirmek ve uluslararası alanda
tanınır hale getirmek, ancak Adana’yı
bir “marka şehir” yapmakla mümkündür. Bir şehrin ulusal ve uluslararası
bir marka haline getirilmesinin yolu ise
kültürel hayatının zenginleştirilmesinden
geçmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak,
Adanamızın turizm potansiyelini uluslararası düzeyde sergilemek ve kentimizi bir marka şehir haline getirebilmek
için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde
sürdürmekteyiz. Nitekim Adana, son
dönemlerde hayata geçirilen kültürel projeler ile bir marka olma yolunda hızla
ilerlemektedir.
Adını şehrimizi en önemli tarım ürünlerinden birisi olan portakalın baharı
müjdeleyen çiçeklerinden alan bu karnavalın, Adanamızı bir kültür-sanat merkezi haline getirme hedefimize önemli
katkılarda bulunacağına inanıyorum.
Karnavalın düzenlenmesinde ve tanıtımında emeği geçen herkese şükranlarımı
sunuyor, tüm hemşerilerimi muhabbetle
selamlıyorum.
Adana’daki
önemli tarihi
eserlerden
birinin, Kanuni
Sultan Süleyman, IV’üncü
Murat ve
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ü
ağırlayan
Ramazanoğlu
Konağı olduğunu biliyor
musunuz?
İki padişah ve bir cumhurbaşkanı
bu konakta ağırlandı
Adana’ya gelenlerin mutlaka ziyaret
etmeleri gereken yerlerden biri, bugün
Çukurova Üniversitesi’nin kültür merkezi olarak hizmet veren Ramazanoğlu Konağı’dır. Geçmişi 6 asırdan daha
fazla olan konak, aslında Ramazanoğlu
beyliğine ait sarayın seramlık bölümüdür. Konak, Ramazanoğlu Beyleri’nin
yanı sıra sefer dönüşü konaklayan Kanuni Sultan Süleyman ile IV’üncü Murat gibi iki büyük padişahı ağırlamış-
tır. Konağın bir başka önemli misafiri
ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu.
Tarihteki yeri, ilginç mimarisi ve konuk ettiği önemli misafirlerle dikkat
çeken Ramazanoğlu Konağı, dekorasyonuyla da ziyaretçilerini büyülüyor. Konak, ziyaretçilerini tarihte yolculuğa çıkarmanın yanı sıra her cumartesi günü
konferanslara da ev sahipliği yapıyor.
Her hafta konusunda uzman bir isim,
konakta konferans veriyor.
BİRÇOK KEZ ONARILDI
19’UNCU YÜZYIL DEKORASYONU
Adana’nın sembol yapılarından Büyük Saat ile Kızılay Caddesi arasında yer alan Ramazanoğlu Konağı, bugüne kadar Ramazanoğlu Beyliği’nin yönetim merkezi, Ziya Paşa ve Hacı Hasan Efendi’nin valilikleri sırasında valilik kabul salonu, ailenin konutu ve bir dönem de işyeri olarak kullanıldı. Konak, Ceyhan depreminin ardından yaklaşık 10 yıl ka-
palı kaldı. Konağın şu anki dekorasyonu, 1800’lerin sonlarını yansıtıyor. Yapıdaki eşyalardan, kabul salonundaki korniş, 2 elbise ve 150 yıllık
bir halı orijinal. Diğer eşyalar ise dönemin Adana Valiliği yapan Ramazanoğlu Hacı Hasan Efendi’nin eşi, Osmanlı’nın ilk kadın öğretmenlerinden Emetullah Hoca Hanım’ın anılarından yararlanarak hazırlanmış.
Eldeki bilgiler, konağın 1360-1390
yılları arasında inşa edildiğini, binada yer
alan bir yazıdan da 1495’te onarım geçirdiğini gösteriyor. Daha sonra, Irak seferi
dönüşü 14-15-16 Aralık 1535’te misafir
edilen padişah Kanuni Sultan Süleyman
ve Bağdat Seferi dönüşü 1638’de ağırlanan
IV’üncü Murat’ın ziyareti öncesi konağın
elden geçirildiği sanılıyor. Yapının
1960’larda da onarıldığı biliniyor. Son
olarak bundan birkaç yıl önce Vakıflar
Genel Müdürlüğü, konakta kapsamlı bir
restorasyon yaptı.
HER ETKİNLİĞE KATILMAK İSTİYORUM
Gamze Çakır (22)
Öğrenci
Okul programımla
çakışmayan bütün
organizasyonlara
gideceğim.
Özellikle öğrenciler
için karnavalın
kaçırılmayacak bir
etkinlik olacağını
düşünüyorum.
ÇOCUKLARIMLA KATILACAĞIM
Bünyamin Kahraman (41)
Esnaf
İşyerim Seyhan’da.
Azim Başkan’ın
çalışmalarını
beğeniyorum. Son
olarak böyle bir
karnavala destek
verdiği için kendisine
teşekkür ediyorum.
Çocuklarımla
katılacağım.
ADANA’YA EN GÜZELİ YAKIŞIR
Eda Yaltır (30)
Ev Hanımı
Ünlü sanatçıları
görme imkanı
bulacağız. Nisan ayı
Adana’nın en güzel
günlerini içerisinde
barındırır. Adana’ya
da Türkiye’nin
en iyi karnavalını
yapmak yakışır diye
düşünüyorum.
HEYECANLA BEKLİYORUZ
İlhan Şimşek (40)
Teknisyen
Bu güzel
organizasyonu
düşünen Ali Haydar
Bozkurt beye ve
destek veren Adana
Valimiz Hüseyin
Avni Coş’a, Seyhan
Belediye Başkanımız
Azim Öztürk’e
çok teşekkür
ediyoruz. Heyecanla
bekliyoruz.
TSM KONSERİNE GİDECEĞİM
Bahattin Öğülmüş (69)
Emekli
Adana’da vatandaşın
sahip çıkacağı
bir aktiviteye
ihtiyaç vardı.
Programda kendime
uygun olanları
işaretliyorum,
TSM konserini
dinleyeceğim.
Hava güzel olursa
kortejde de yürümek
istiyorum.
www.refleksgazetesi.com
Me Medya Adına
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Esra ÖZDEN
Genel Yayın Yönetmeni
Mehmet ULUĞTÜRKAN
Görsel Yönetmen
Celalettin GÜVERCİN
Tel: (322) 458 88 54 Fax: (322) 458 38 66
Turhan Cemal Beriker Bulvarı Gizerler İş Merkezi
Kat: 5 D: 11 Seyhan / ADANA
BASKI: Star Medya Yayıncılık A.Ş. Adana Matbaa / 0322 324 22 88
SAYFA 4
4
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Karnaval tanıtımımıza önemli katkı sağlayacak
Arkeolojik çalışmalar sonucu elde edilen verilere göre, tarihsel geçmişi yüzyıllar öncesine uzanan Adana; Hitit, Asur,
Pers, Mısır, Roma, Bizans, Selçuklu,
İslam ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmıştır. Günümüz Adanası’nda,
eski uygarlıklardan kalan eserler hala
oldukça etkileyicidirler. Seyhan Nehri
üzerinde, bugün dünyada halen kullanılan en eski köprü olma özelliği taşıyan
Taşköprü’nün yanı sıra çok sayıda höyük,
ören yeri, kale, kilise, kervansaray, cami,
mescit, medrese, han, hamam, vb. bir
çok eser günümüze kadar ulaşmıştır.
Hüseyin
Avni Coş
Adana Valisi
BU KARNAVAL YARARLI OLACAK
Adanamız’a bakıldığında, turizmin her
çeşidinden yararlanılacak zenginlikleri
görmek de mümkündür. Yemyeşil doğasıyla, suyuyla, toprağıyla, iklimiyle, yaylalarıyla, deniziyle, sahilleriyle, kültür ve tabiat varlıklarıyla, tarihsel mirasıyla Adana,
sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesiyle yakın bir gelecekte turizmde hak
ettiği konuma ulaşacaktır. Tüm çabamız
bu yöndedir. İşte bu kapsamda, bu yıl ilki düzenlenecek olan “Nisan’da Adana’da
Portakal Çiçeği Karnavalı”, Adana’nın sahip olduğu değerleri, ilimizin yansıttığı
tüm renkleri tüm dünyaya tanıtmak açısından hayli yararlı olacak çok önemli bir
çalışmadır. Adana’da yaşamın tüm renklerine rastlamak mümkündür. Adana “sarı sıcak”tır. Pamuğuyla beyazdır. Tarlaların örtüsü, beyaz gelinliktir. Narenciyesiyle turuncudur. Seyhan ve Ceyhan Nehirleri ile Karataş ve Yumurtalık Sahilleri ile
mavidir, laciverttir. Şalgamıyla kırmızıdır.
Kebabıyla lezzetin tarafsız rengidir. Verimli topraklarından fışkıran ürünleriyle berekettir. Doğal güzellikleri ve yaylaları ile yeşilin tüm tonlarıdır. Zengin bitki örtüsü ile gökkuşağı renkleridir. Bir sevdadır Adana. “Ağa”lar diyarıdır. Filmlere, şiirlere,
romanlara konu olmuş delikanlılık öyküsüdür. Emektir, alın teridir Adana. Sanatın
tüm dallarıdır. Romanla Yaşar Kemal’dir,
Orhan Kemal’dir. Sinema ile Yılmaz Güney’dir, Aytaç Arman’dır. Resimle Abidin
Dino’dur. Müzik ile Suna Kan’dır. Manş
Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk Kızı Nesrin Olgun’dur, Güreşte Olimpiyat Şampi-
İşin sırrı…
İlhami
Günsel
Karnaval Direktörü
Kıymetli Adanaseverler,
Gerçek bir Adana aşığı olan Ali Haydar
Bozkurt dostumuzun yaklaşık bir yıl önce
yüzbinlerce Adanalı’nın duygularını seslendirerek ateşlediği fikir, olağanüstü bir sevgi
hareketiyle, ‘ilk’lerin ve ‘en’lerin şehrinde
bugünlerde “Türkiye’nin ilk karnavalı”
haline geliyor. Ortaya çıkan kıymeti tam olarak anlatabilmek için, Nisan’da Adana’da
projesi üzerinde fiilen çalışmaya başladığımız Kasım 2012’den bugüne nasıl geldiğimizi kısa notlarla paylaşalım;
- İlk hedefi, bir gün süreli Portakal Çiçeği
Festivali düzenlemek olan proje için birkaç Adanasever çalışmaya başladı. Projenin
kurgusu için, tüm ekibin benimsediği şu
fikir ortaya çıktı: Adana halkı bu projede
seyirci değil, “aktif katılımcı” olmalı...
- Proje ekibinin profesyonel yaşamlarındaki organizasyon deneyimi ve medya
gücü, Nisan’da Adana’da projesi için gönüllülük esasıyla seferber edildi. Bu sayede ulusal ve yerel basın haberleriyle, televizyon
Mini Adana Sözlüğü
Her yörenin dilinde kendine özgü unsurlar vardır, ama Adana’nınki bir başkadır. Çünkü Adanalı’nın dili sadece şivesiyle değil, kullandığı farklı kelimelerle de kültürel zenginliğimize katkı sağlar. Adana’da duyduğunuz bazı kelimelere şaşırmak istemiyorsanız, size sunduğumuz mini
sözlüğe bir göz atın.
QAboov: Şaşırma ünlemi
QHelke: Kova
QÖlük: Ölmüş kişi
QGıska: Küçük soğan
QGapsalık: Bahçe kapısı
QCelfin: Piliç
QFirez: Ekinin tarlada
QCücük: Civciv
QCuluk: Hindi
kalan sapı
QDikeç: Kazık
QGaçıl: Kenara çekil
QÇot: Üstü kesilmiş ağaç
QCıncık: Cam
QGöbelek: Mantar
QGülle: Bilye, misket
QAvarlık: Evin bahçesine
QBibi: Hala
ailenin ihtiyacını karşıla- QDepik: Tekme atmak
QZumzuk: Yumruk atmak
mak için dikilen sebze
QCırlavuk: Ağustos böceği
QDellenmek: Çok sinirlenmek
QBanadura: Domates
QGidişmek: Kaşınmak
QYörep: Yokuş yukarı
QZarpadanak: Birdenbire
QAnarya: Geriye doğru
QKertiş: Kertenkele
QBocit: Sürahi
QTosbağa: Kaplumbağa
QPeşkir: Havlu
QDulda: Güneş ve rüzgarQÇaput: Bez, kumaş parçası
dan korunaklı yer.
QBayaktan: Az önce
QSoyka: Ölen kişinin elbiQKele: Bir hitap ünlemi
seleri.
programlarıyla, sosyal medya vasıtasıyla
ülke çapında milyonlarca kişiye ulaşıldı.
- Yapılan ön çalışma Adana’da görücüye
çıktı. Adana basın camiasının verdiği desteğin de etkisiyle, projeye müthiş bir halk
desteği geldi. İşte bu andan itibaren, festival
kelimesi bir kenara bırakılıp “karnaval”
hazırlığına başlandı. Projeye gönüllü destek veren teknik kapasitesi yüksek arkadaşlarımızın sayısı artınca, ekibimiz de tam
donanımlı bir “Karnaval Komitesi” haline
geldi...
- Adana halkının coşkulu beklentilerini gören duyarlı yöneticilerimiz devreye
girdi. Vali Sn. Hüseyin Avni Coş, karnavalı
“Adana’nın meselesi” olarak değerlendirip
tüm kamu birimlerini harekete geçirdi.
Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim
Öztürk, Adana için “vizyoner” bir yaklaşım
göstererek karnavalın temel ihtiyaçlarını
üstlendi. Kentin iki liderinin olumlu işbirliği, Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ömer
Çelik’in karnavala desteğini de beraberinde getirdi.
- Kentteki kurumların, organize grupların, sivil toplum örgütlerinin, 7’den 70’e
her kesimin destek ve katılımını sağlamak
için sayısız görüşmeler yapıldı. Karnaval
korteji ve sokak aktiviteleri için birçok
toplantı ve paylaşımlar gerçekleştirildi.
Binlerce mesaj ve telefon trafiği yaşandı.
Günlerce süren dolu dolu bir karnaval
programı en ince detayına kadar titizlikle
hazırlandı.
Uzun lafın kısası, Nisan’da Adana’da
Portakal Çiçeği Karnavalı için Adana halkı
ile birlikte aylardır sürdürülen sabırlı çalışmalarla hedefe doğru yol aldık. Şimdi ise
karnavalın keyfini hep birlikte yaşamak
için sabırsızlanıyoruz.
Yarattığı olumlu etki itibarıyla Adana’ya
önemli katkı sağlayacağını gördüğümüz ve
daha ilk yılından itibaren halk tarafından
bu denli sahiplenilen Portakal Çiçeği Karnavalı projesinin başarısındaki sırrı öğrenmek ister misiniz? Çok basit... “Halkı işin
içine katmak”...
Yaşadıkları kente olan inanç ve bağlılıklarını gösteren Adana halkına, projeye
destek veren bakanımıza, valimize, belediye başkanımıza, kurumlarımızın yöneticilerine Karnaval Komitesi adına sonsuz
teşekkürlerimi sunarım.
yonu İsmet Atlı’dır. Bilimde, sanatta, sporda, siyasette, yaşamın her alanında birçok
değerli isim yetiştirmiş, ‘ilk’lerin ve ‘en’lerin kentidir Adana.
HALKA MAL OLACAK
Bu kapsamda baktığımızda, Çukurova Bölgesi’nin yıldız kentlerinden olan Adana’yı tanıtma çalışmalarına hız verdiğimiz, ilimizin sahip olduğu turizm potansiyelini değerlendirip, geliştirmeyi amaçladığımız bir süreçte, Adana sevdalıları, Adana gönüllülerince düşünülen bu etkinliğin
gerçekleştirilecek olması, bizleri hayli mutlu etmiştir. Bu karnaval ile on binlerce in-
sanımız, Adana’nın sahip olduğu renkleri yaşayacak ve portakal çiçeğinin mis kokusu ile harmanlanan havasını soluyacak,
her yıl tekrarlanacak olan bu etkinlik “Adanalılık” olgusunu tüm dünyaya yansıtacaktır. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın
Ömer Çelik’in öncülüğünde, ilimiz ve bölgemizdeki turizm potansiyelinin layık olduğu ölçüde değerlendirilip geliştirilmesine yönelik tüm girişim ve faaliyetler, bu
karnavalın organizasyonunda olduğu gibi
duyarlı dostlarımızın kişisel istek ve heyecanları, bizleri “Adana’yı marka kentler arasına taşımak” konusunda motive ve teşvik etmektedir.
Çeşitli etkinlikler ve çok geniş bir katılımla düzenlenmesiyle, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanındaki Adanalılar’ı bir
araya getirecek olan “Nisan’da Adana’da
Portakal Çiçeği Karnavalı”nın, halka ve
tüm Adana’ya mal olacağına, bu karnavalın
sahiplenilip, benimseneceğine ve gelenekselleşeceğine hiç kuşku yoktur.
Şu bir gerçektir ki, kentlerin sahip olduğu kültürel etkinlikler, o kentin aynı
zamanda ruhudur, onurudur, gururudur.
Çok isabetli bir kararla, portakal çiçeği kokusunun en yoğun yaşandığı Nisan ayında
yapılan bu karnaval, Adana’nın sembol etkinliklerinden biri olacaktır. Bu duygu ve
düşüncelerle, yaşamın tüm renklerini, Adanamız’ın penceresinden tüm dünyaya yansıtacak olan bu karnavalın düzenlenmesinde ve tanıtımında emeği geçen herkese, bu
önemli projenin örnek olması temennisiyle, tüm Adana gönüllüsü dostlara selam,
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Portakal çiçeği
rotası
Normal şartlarda şehir merkezindeki
Vali Yolu Caddesi, Gazipaşa Bulvarı,
Ziyapaşa Bulvarı, Atatürk Caddesi, Toros
Caddesi, Turgut Özal Bulvarı gibi bölgelerin tamamında yoğun şekilde bulabileceğiniz portakal çiçeklerini, bu yıl
bazıları erken açıp dökülmeye başladığı
için bazı bölgelerde göremeyebilirsiniz.
Bunun için de farklı alternatifler
Nisan’da Adana’da....
Adana’ya gelmişken yapmadan
gitmemenizi tavsiye ettiğimiz
o kadar çok şey var ki, buraya
sığdırmak mümkün olmadı.
Bu nedenle size,
www.nisandaadanada.com sitesindeki “Adana’da Neler
Yapılır?” bölümünü incelemenizi
tavsiye ederiz.
Sokakları
portakal
çiçeği kokan
Adanamız’da,
hemen hemen
tüm ana
caddelerde
Portakal
ve Turunç
ağaçlarını
göreceksiniz.
Nisan’da, tüm
sokakların
mis gibi
portakal çiçeği
kokmasını
sağlayan
ağaçlar, aynı
zamanda
Adanamızın
sembolüdür.
Portakal
çiçeklerinin
kokusunu
daha fazla
duyabileceğiniz
alternatif
bölgeler
hakkında bilgi
vermek istedik.
olarak, Adana şehir
merkezine arabayla
8-10 dakika mesafedeki Çetinel Green Club
Tesisleri’ne (tüm taksiciler bilir)
uğrayabilir, orada birşeyler içerken bahçesindeki yoğun portakal çiçeği kokularını içinize çekebilirsiniz. Veya, şehir
merkezine 20-30 dakika mesafedeki portakal bahçelerini de ziyaret edebilirsiniz.
Bizlerin kontrolü dışında gelişen bu
mevsim kayması nedeniyle biraz hüzünlüyüz. Sizlere en yoğun zamanında
sokaklardaki portakal çiçeği kokusunu
hissettiremediğimiz için... Umarız önümüzdeki yıllarda, bu planlamada ve karnaval tarihi tespitinde çok daha başarılı
bir sonuç alarak, sizlere Adana sokaklarının yoğun portakal çiçeği kokan halini
de yaşatma şansını yakalayacağız.
Karnavalamızın bundan sonra her yıl
daha iyi organize edilerek, bu yıl yaşanabilecek olası aksaklıkların giderilerek daha coşkulu şekilde planlanacağına inancımız tamdır. Her yıl sizleri Nisan’da Adana’da olmaya davet ediyoruz.
SAYFA 5
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
5
Hizmetlerimiz, portakal çiçeği kokulu bu şehre armağandır
Prof. Dr.
Azim
Öztürk
Seyhan Belediye Başkanı
Sırtını zirveleri karla kaplı Toroslara,
ayaklarını masmavi Akdeniz’e uzatmış,
geçmişten geleceğe uzanan eşsiz bir tarih
ve kültür şehridir Adana. Aynı gün içinde Pozantı’da kayak yapabilir, Magarsus
Antik Kenti’ne ev sahipliği yapan Karataş’ın altın kumsalından denize girebilirsiniz Adana’da… Saimbeyli, Feke ve
Tufanbeyli’nin dağında, ovasında piknik yapabilir, Bürücek’in serin havasında ‘yayla’ yapıp, soyu tükenmekte olan
Caretta Caretta Kaplumbağaları’nın
dünyadaki sayılı yumurtlama merkezlerinden biri olan Tuzla’nın sahilinde
güneşlenmek de cabası… Üstelik aynı
gün ve yalnızca birkaç saat içinde…
lık üssü’ olma yolunda emin adımlarla
ilerliyor…
Tüm bu doğal zenginliklerinin yanında binlerce yıldır değişmeyen ismi nedeniyle de genç Türkiye Cumhuriyeti’nin
bir numaralı şehri olmaya da hak kazanmıştır Adana. Adanus, Adonis, Azana,
Erdene, Batana, Danuna, Edene, Uru
Adania ve elbette hali hazırda söylendiği
şekliyle; Adana… Adana’nın tarihi ve
doğal özelliklerini taçlandıran bir güzellik de şimdi adına Türkiye’nin ilk karnavalını düzenlediğimiz ‘portakal çiçeği’dir. Her yıl Mart sonu, Nisan başı geldi
mi bu şehri baştanbaşa sarar bir portakal
çiçeği kokusu… Hani şarkılarda, türkülerde, masallarda, filmlerde söylendiği
gibi adeta; ‘aklınızı başınızdan alır’ bu
koku… Kendinizi sokaklara atar bu mis
gibi kokuyu içinize çeke çeke adımlarsı-
ELBETTE ADANA
‘Dünya’nın halen kullanılan
en eski köprüsü’ şöhretini belki
de mütevazılığından olsa gerek
pek kullanmayan, Seyhan
Nehri’nin gümüş gerdanlığı
Taşköprü de bu şehirdedir,
Lokman Hekim’in ‘ölümsüzlük
iksirinin formülünü’ altından
akan Ceyhan Nehri’ne düşürdüğü
Misis Köprüsü de…
Binlerce yıl önce insanlık tarihinde
‘ilk organ naklinin’ yapıldığı adres Adana’nın Akdeniz’e açılan limanı Karataş’tı. Bugün Adana, Ortadoğu’nun ‘sağ-
nız Adana’yı…
2013 yılı Nisan ayı bu şehrin geçmişten geleceğe uzanan doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerine yeni bir katkının
yapıldığı dönem olarak geçecek tarihe.
Çünkü bu tarih ilkini gerçekleştirdiğimiz ‘Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği
Karnavalı’nın ilkinin düzenlendiği dönemdir. Ve bundan sonraki yıllarda geleneksel hale getirilerek bu şehre özgü portakal çiçeği kokusunun tüm dünyaya yayılmaya başlayacağı dönem olacaktır…
Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde
Mart 2004’de göreve ilk geldiğimizde bir
söz verdik. Bu, ‘Sizler efendi, biz hizmetkâr olacağız’ sözüydü. Bu anlamda
verdiğimiz sözün gereğini yerine
getirdik ve pek çoğunu şehir halkının ilk kez bizimle tanıdığı
sosyal, kültürel ve teknik hizmetleri, bu şehirde yaşayanlara sunduk.
Bugün; Yetiştirme Yurdu,
Hayal Dünyası, Huzurevi,
Meslek Edindirme Merkezleri (SEYMER), Kültür Merkezi,
Gençlik Merkezi, Engelliler Okulu gibi hizmet veren ve bu misyonunu nesiller boyunca sürdürecek pek
çok eserimizi ‘portakal kokulu bu şehrin’
güzel insanlarına armağan ettik…
Feda olsun…
Naren Amca’nın portakal çiçeği formülü
bey kızını dermansız dertlerden kurtarmış (!)
Aytekin
Gezici
Tarih Yazarı
Adana’nın doğal, tarihi, kültürel,
teknik tüm ihtiyaçlarını tamam etmiş
olmasının bir önemi yok. Çünkü tüm
bu varlıkların üstüne eldeki ürünü
satmak için öyle afili de bir öyküye
ihtiyaç var ki bilemezsiniz. İşte şehrin imajına olumlu bir katkı yapmak
adına geliştirilmiş ‘Nisan’da Adana’da
Portakal Çiçeği Karnavalı’nın tek eksiğini ‘Resimli Adana Tarihi’nin mimarı
bu fakir tamamlıyor. Sonraki yıllarda
bu şehrin sembolü haline gelecek olan
‘portakal çiçeği’ni âleme pazarlamak
için efsane lazımsa onu da biz üretiriz
demiştik. Ürettik bile. Buyurun okuyun, okutun, yakın ve uzak çevrenize
anlatmaya başlayın hemen.
Efsaneleri sever misiniz? Ben çok
severim de size ondan sordum. Bir
şehri, bir tarihi kalıntıyı, memleketin
ücra bir köşesindeki şifa kaynağını ona
atfedilen renkli efsanelerle daha iyi
öğrenir, daha çabuk hatırlayıveririz.
NAREN AMCA’NIN ‘PORTAKAL
ÇİÇEĞİ İKSİRİ’NİN SIRRI
Bundan yüzyıllar yüzyıllar önce
sırtını ‘zirvesi karla kaplı Toroslar’a,
ayaklarını serin mavi Akdeniz sularına’
uzatmış Çukurova’da halkın çok sevdiği babacan bir bey yaşardı. Bu bey öyle
bildik astığı astık, kestiği kestik ceberrut
beylere benzemez, halkıyla oturur kalkar, ekmeğini onlarla bölüşür, suyunu
aynı çeşmeden içermiş.
Halkın sevgilisi babacan beyin güzeller güzeli bir kızı varmış. Sarı saçları,
mavi gözleri, ince narin yapısıyla güzelliği dilden dile konuşulan bu güzel kız
evlilik çağı gelip çattığında amansız bir
derde düşmüş. Düşer ya.
Ben diyeyim birkaç hafta siz deyin
birkaç ay içinde dünyalar güzeli kızın
yüzü sararıp solmaya, kıvırcık sarı
saçları dökülmeye, masmavi gözleri
kararmaya başlamış. İnce narin vücudunun güzelliği dilden dile dolaşan bu
kızımızın beli bükülmüş, elleri yaşlı
nineler misali buruşup pörsümeye yüz
tutmuş.
Kızının gözlerinin önünde eriyip gittiğini, güzelliğini kaybetmesi bir yana
o yıllarda çocukları korkutmak için
kullanılan ‘ecinnilere’ dönüştüğünü
gören babacan bey yedi diyara haber
salmış. Beyin talimatıyla dört bir yana
dağılan tellallar ellerindeki davula
vurup en yüksek perdeden bağırmaya
başlamış; “Duyduk duymadık demeyin. Aziz beyimizin dünyalar güzeli
kızını düştüğü amansız hastalıktan
kurtaran her kim olursa ağırlığınca
altın verilecektir…” Bu çağrıyı duyup
Aziz beyin konağının kapısında sıraya
giren hokkabazlar, sihirbazlar, madrabazlar birbiri ardına güya büyülü
söz söyleyip, sözde şifalı suları güzeller
güzelli kızın üzerine serpiyor, ama
hiçbir değişiklik olmuyormuş. Başarısız
her girişim Aziz beyin üzüntüsünü
büyütüyor, dışa vuramadığı öfkesinden
içi içini yiyormuş.
Aziz beyin dünyalar güzeli kızının
içine düştüğü çaresiz hastalık ve şifa
olsun diye yapılan çabaların sonuçsuz
kaldığı haberi dilden dile yayılmış ve
Karataş ilçesinin Tuzla Beldesi’nde
yaşayan aksakallı, piri fani Naren
Amca’nın kulağına kadar
gitmiş. Yalnızca çevresine verdiği güzel öğütleri,
gülümseyen çehresi ve
yaptığı iyiliklerle tanınan Naren
Amca, kulağına gelen ‘ümitsiz’
haberler üzerine kolları sıvamaya
karar vermiş. Her yılın mart ayı
sonu nisan ayı başında olduğu
gibi yine bahçesindeki portakal
ağaçlarını donatan ‘portakal
çiçeklerini’ incitmekten korkar bir edayla teker teker
toplayan Naren Amca,
bahçesinde kaynayan kazanın içine
atıvermiş misler
gibi kokan kucak
kucak çiçeği.
Bir portakal
ağacının kalın
gövde si nden
kendi elleriyle
yonttuğu kepçeyle karıştırdığı portakal
çiçek ler i n i n
s u y u n u
yalnızca
kendisinin
bilebildiği
şifalı sözleri söy-
leyerek belirli bir kıvama getirmiş. Az
sonra taze sıkılmış portakal suyunun
bulunduğu sürahinin içine kepçenin
ucuyla kazandan aldığı portakal çiçeği
sinmiş sudan birkaç damla ekleyivermiş. Sürahiyi ahırda bekleyen eşeğinin
heybesine özenle yerleştirmiş. Aziz
beyin konağının bulunduğu yere gitmek için yola çıkmaya artık hazırmış.
Naren amcanın kendisi gibi uysal eşeği
ile seyahati birkaç saat sürmüş. Zaten
Tuzla sahilinden yola çıkıp, Seyhan
Nehri üzerinde kurulu Taşköprü’nün
hemen yanındaki konağa gelmek için
daha fazla zamana ihtiyaç yokmuş.
Uzun lafın kısası, Naren Amca’nın
‘portakal çiçeği iksiri’ onun beyin
konağına getirmesinden hemen sonra,
gün geçtikçe daha da kötüleşen hasta
kızcağıza verilmiş. Sürahiden içtiği ilk
yudumla hasta kızın aylardır hasret
kaldığı o derin nefesi alıvermesi hastalığının iyileşeceğinin işareti olmuş.
Her sabah günün ilk ışıklarıyla Naren
Amca’nın ‘portakal çiçeği iksirini’
birkaç yudum içen, ardından, pamuğa
damlattığı iksiri önce gözlerine sonra
vücuduna süren genç kızın eski
haline dönmesi çok da fazla zaman
almamış.
ADI, PORTAKAL ÇİÇEĞİ
VEREN AĞAÇLARA KONDU
Portakal çiçeği iksirini kullanmaya
başladıktan tam bir hafta sonra genç
kızın neşe dolu kahkaha sesleri
yükselmeye başlamış konaktan. Saçları eskisi gibi kıvır
kıvır, gözleri bir kez bakana engin denizleri anımsatan
maviliğine yeniden kavuşmuş. Aziz
bey, güzeller güzeli kızını eski
sağlığına kavuşturan Naren
amcaya vaad ettiği gibi ağırlığınca altın vermek için aramaya çıktığında almış kötü
haberi. Naren Amca, biricik kızını iyileştiren iksiri
verip köyüne geri dönerken
vermişti son nefesini. Aziz
bey kızının yeniden sağlığına kavuştuğuna mı sevinsin, yoksa kızını sağlığına
kavuşturan piri fani ihtiyara verdiği sözü tutamamasına mı üzülsün bilememiş.
Neden sonra bölge halkı,
meyvesi ayrı, dalında yetişen
çiçeği ayrı şifa veren portakal
ağacına ve o ağacın benzeri
meyve veren ağaçlara Naren
amcanın adından yola çıkarak
‘Narenciye’ ismini vermiş. İşte
bugün adına Türkiye’nin ilk
karnavalı düzenlenen portakal çiçeği ağacına narenciye
denmesinin nedeni budur…
SAYFA 07
SAYFA 06
He r
kes
,
‘İyi k
i Adana
ç
e
y
i
d
n
’da yaşıyorum’ desi
A
dana doğal güzellikleri, tarihi
özellikleri ve Türkiye mozaiğini yansıtan zengin nüfus profiliyle emsal şehirlerden çok ileridedir. Şehrin bütününde, merkezi idareyle uyum içerisinde ‘insanı merkez
alan’ bir yerel yönetim anlayışı sergilendiği takdirde yedisinden yetmişine bu şehirde yaşayan herkesin, “İyi ki Adana’da yaşıyorum” duygusunu hissetmesi mümkündür.
Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde
görev yapan Belediye Başkanı Prof.
Dr. Azim Öztürk, 9 yıldır ortaya koyduğu ‘insan merkezli, adalet eksenli’
hizmet anlayışıyla şehrin sakinlerine,
“İyi ki Seyhan’da yaşıyorum” dedirtti.
Kentsel dönüşümden, sosyal sorumluluk projelerine, kültürel aktivitelerden, mesleki kurslara kadar hemen
her konuda farkını ortaya koyan Seyhan’da belediyeciliğin temel görevleri de en yüksek standartta yerine
getirildi.
ADANA, ŞEHİR MEYDANI’NA DA
AZİMLE KAVUŞUYOR
BAŞBAKAN
AN
ERDOĞAN’DAN
N’DAN
İK
ÖĞRENDİK
met-“Seyhanlı efendi, biz hizmet
hizmetet
karız” diyerek 9 yıl önce hizmet
vadığını belirten Seyhan Beleiçin kolları sıvadığını
diye Başkanı Prof.
of. Dr. Azim Öztürk, “Yöneni halkın hizmetkarı olarak
ticinin kendisini
gördüğü anlayışıı Sayın Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan’dan öğrendik” dedi. Seyhan’da ikinci hizmet dönemini sürdüren
Başkan Prof. Dr. Azim Öztürk, aradan geçen
sürede halkın istemediği hiçbir projeyi
başlatmadıklarını ve halkın desteğini almış
pek çok eserin yıllardır halka hizmet vermeyi sürdürdüğünü belirterek, “Başarımızın
sırrı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın belediyecilik ve hizmet
anlayışıdır” diye konuştu. Bugün Adana
sokaklarında halkın dilinde, ‘Azimle başladı’
denen pek çok hizmet var. Bunların en başta
geleni kuşkusuz Adana şehircilik tarihinde
ilk kez
kez ve elbette
elbette ‘azimle’
‘aziml
‘aziml
azimle’
e’ gerçekleştirilen
ge
‘Kentsel dönüşüm ve yenileme’ çalışmasıdır.
Evet, Ak Parti iktidarında Türkiye’nin pek
çok şehri adeta yeni baştan inşa edilirken
Adana’da ‘kentsel dönüşümü’ başlatmak
Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim
Öztürk’e nasip olmuş. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın “Kentsel dönüşüm insanı
yücelten bir projedir. Bu nedenle kentsel
dönüşümü milleti mağdur etmeden, vatandaşımızın rızasını alarak gerçekleştirmek
zorundayız” sözlerini ilke edinen Başkan
Prof. Dr. Öztürk, “Saha çalışmasında insanlarımızı doğru bilgilendirmeye hassasiyet
gösterdik. Kentsel dönüşümle önce kendilerinin sonra şehrin kazanacağına inanan
insanlarımızın tamamı ‘kentsel dönüşüm’
anlaşmasına gözü kapalı imza attılar” dedi.
SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ
Şehirde, Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim
Öztürk’ün imzasını taşıyan sosyal sorumluluk
projeleri neredeyse tüm insanlara bir şekilde
dokunmayı hedefliyor. Halen 11 ayrı noktada faaliyet gösteren Seyhan Belediyesi Meslek
Edindirme Merkezleri 2004’den bu yana 80 bin
kursiyerine mesleki veya hobi amaçlı eğitim
verdi. Bugün 11 SEYMER’de 107 derslikte 232
uzman öğretmen tam 55 ayrı branşta kursiyerlerini eğitiyor. Seyhan Belediyesi’nin altı ay gibi kısa
bir zamanda inşa ettirip Milli Eğitim’e devrettiği
‘Engelliler Meslek Okulu’ da yine ‘sosyal sorum-
luluk’ kapsamında değerlendiriliyor. 25 derslik
ve meslek atölyelerinden oluşan hizmet binasında 200 engelli çocuğumuz eğitim görüyor.
Engellilere yönelik özel SEYMER ile Türkiye
Sakatlar Derneği Adana Şubesi işbirliğinde
düzenlenen engellilere meslek kazandırmaya
yönelik bilgisayar kurs merkezi de yine adı gibi
‘Azimli’ başkanın imzasını taşıyan ‘sosyal sorumluluk’ projelerinden. Başkan Prof. Dr. Öztürk’ün
talimatıyla bedensel engellilere yönelik dizayn
edilen ‘Engelsiz Park’ da kısa sürede tamamlanacak ve ‘Türkiye’ye örnek olacak’ bir projedir.
Binlerce yıllık köklü
bir tarihe sahip Adana,
şehircilik
anlamında
maalesef ki diğer şehirlerimizin oldukça gerisinde
çerçe
kaldı. Bu çerçevede
daha
çok büyükşehir belediyesi düzenlemesi gereken
‘şehir meydanı’ inşa etme
Seyha
görevi de Seyhan’ın
genç ve
adı gibi azimli başkanına
Sey
nasip oldu. Seyhan
BelediProf Dr. Azim
ye Başkanı Prof.
Öztürk, şehrin merkezi bir
noktasında yöre
yöresel ifadeyle ‘mezbele’ görünümündegö
ki alanda önce kamulaştırma yaptı. 85 konut ve işyeri
sahibiyle ‘el sıkışarak’ teker
teker anlaşan Başkan Prof.
Dr. Öztürk, 6 bin metrekarelik bölgede yıkım işlemlerini tamamladı. Bir süre açık
otopark olarak hizmet veren
alanda ilk kazma vuruldu.
Altı 300 araçlık otopark üstü
dinlenme ve su oyunları
parkı olarak düzenlenen,
Adana tarihinin ilk şehir
meydanı kazma vurulduktan dört ay sonra halkın
hizmetine sunulacak.
BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN
ÖDÜLLÜ PROJELER TÜRKİYE’YE
ÖRNEK OLDU
Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, gerek
ilk gerekse ikinci hizmet döneminde ortaya koyduğu
eserlerle farkını hissettiriyor. Bu anlamda Başkan Prof.
Dr. Öztürk’ün birinci hizmet döneminde inşa edilen
Yetiştirme Yurdu, Hayal Dünyası ve Huzurevi projeleri
kısa sürede inşa edilip halkın hizmetine sunuldu. Bu projelerin bir diğer özelliği de bizzat Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’dan ödül almış olmalarıdır.
Adana’nın
merkez
Seyhan
İlçesi
Belediye
Başkanı
Prof. Dr.
Azim
Öztürk,
insan
merkezli,
adalet
eksenli
hizmet
anlayışında
herkesin
“İyi ki
Seyhan’da
yaşıyorum”
demesi için
çalıştıklarını
söylüyor.
z
u
r
o
y
alışı
ADANA TARİHİYLE DE
‘AZİMLE’ BARIŞTI
ADANA ‘AZİMLE’
KÜLTÜR VE SANATIN
KALBİ OLDU
Adana sokaklarında şöyle bir
dolaştığınızda şehrin ‘Azimle’ kazandığı yatırımları duyacağınızı ifade
etmiştik. İşte şehrin ‘Azimle’ kazandığı konulardan birisi de yıkılıp yok
olmaya yüz tutan tarihi mirasla barışmak oldu. Kısaca Adana tarihiyle
de ‘Azimle’ barıştı. Günümüzden
100 yıl önce dönemin Adana Valisi Cemal Paşa’nın şehirdeki öksüz ve
yetim çocukların meslek öğrenmeleri
için inşa ettirdiği tarihi okul binası
tam 100 yıl sonra yöresel şiveyle ‘tıpkısının aynısı’ oldu.
100 yıllık Gazi Mektebi’ni yeni
yüzyıla hazırlayan Azim Başkan,
“Bu hizmeti yerine getirirken Sayın
Başbakanımızın ‘Ata yadigârı eserlere sahip çıkalım’ sözlerini kendimize ilke edindik. Bu anlamda ‘eski
Adana’ diye ifade edilen ve tarihi
Tepebağ semtinde bulunan, film platolarını andıran ‘Kemerli Sokak’ için
sağlıklaştırma projesine başladık. Bu
sokak üzerindeki tüm tescilli tarihi yapıların dış ve iç cephelerinde
sağlıklaştırma yapıp gelecek nesillere
bu haliyle teslim edeceğiz” sözleriyle
tarihe verdiği önemi özetliyor.
“KADIN KONUKEVİ
HEP BOŞ KALSIN”
Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr.
Azim Öztürk, uygulamalarında olduğu kadar söylemleriyle de farkındalık
oluşturan bir yönetici profili çiziyor.
Başkan Prof. Dr. Öztürk, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları
doğrultusunda inşa edildikten sonra
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı emrine verilecek olan 50 yatak kapasiteli
‘Kadın Konukevi’nin ‘hep boş kalması’
temennisiyle inşa ettirildiğini söylüyor.
PORTAKAL ÇİÇEĞİ
KARNAVALI ADANA’YA
ARMAĞAN OLSUN
Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr.
Azim Öztürk, ‘Nisanda Adana’da’
ismiyle dillendirilen ve Türkiye’nin ilk karnavalı olma özelliğini taşıyan ‘Portakal Çiçeği Karnavalı’nın da destekçilerinden.
Adana Valiliği’nin himayesinde
gerçekleştirilen karnavalın paydaşlarından olan Başkan Prof.
Dr. Öztürk, “Sosyal medyada
büyük yankı bulan ve kısa sürede
Adana isminin Türkiye ve dünya
ölçeğinde olumlu anlamda anılmasına fırsat veren Portakal
Çiçeği Karnavalı’mız Adana’ya
armağan olsun” diye konuştu.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE 15 BİN KONUT HAMLESİ
Bugün Seyhan’da Barış ve İsmetpaşa mahalleleri sınırında ‘Kıyıkent
Evleri’ inşaatları hızla yükseliyor.
Aslında ‘inşaatlar yükseliyor’ lafı
sözün gelişi söylenmiş bir cümle.
Çünkü Seyhan Kıyıkent Evleri Birinci Etap Birinci Kısım kapsamında 3 Ekim 2012’de temeli atılan bin
398 konutun pek çoğu tamamlanmış, artık hak sahiplerinin kuralarını
çekip eşyalarını yerleştirmesini bekliyor. Türkiye’de bu alanda bir rekora imza atan Seyhan Belediye Başkanı
Prof. Dr. Azim Öztürk, “Sayın Baş-
S‹ YAH MAV‹ KIRMIZI SARI
bakanımızın kentsel dönüşüm ve yenilemeye gösterdiği hassasiyeti emir
kabul ettik. Ekim 2012’de temelini attığımız konutları Ekim 2013’de hak
sahiplerine teslim edeceğiz” dedi. Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, şehrin kuzeyiyle güneyini,
doğusuyla batısını birbirinden asla
farklı değerlendirmediğini anlatırken,
“Kentsel dönüşüm hizmetimizi insanlarımızın ayağına götürürken aynı
özeni gösterdik. Barış ve İsmet Paşa
Mahalleleri’nde 10 bin konut olarak
projelendirdiğimiz kentsel dönüşüm
hamlesini Barbaros ve Bey Mahalleleri’nde 5 bin konut olarak planladık. Bu anlamda ilk etapta kentsel
dönüşümde 15 bin konut hamlesini
tamamlayacağız. Zaten bizim kentsel
dönüşümdeki kararlılığımız inşaatlara
başladığımız bölgelerin çevresinde
etkisini olumlu olarak göstermektedir. Vatandaşlarımız müteahhitlerle anlaşarak yapılan imar planı
çerçevesinde, eski plansız konutlarını
yıktırıp depreme dayanıklı yeni konutlar yaptırmaya kendiliklerinden
başlamaktadır” diye konuştu.
SAYFA 01
Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim
Öztürk, gerçekleştirdiği kültürel ve
sanatsal etkinliklerle Seyhan’ı adeta şehirde ‘kültür ve sanatın kalbinin attığı’ bir odak haline getirdi.
Adana’nın ilk fonksiyonel kültür
merkezini bir yılda tamamlayan
ve hizmete sokan Başkan Prof. Dr.
Öztürk, gerçekleştirdiği ve öncülük
ettiği etkinliklerle şehri bu alanda
ilgi odağı haline getirdi.
İlki 2004 yılının yaz aylarında gerçekleştirilen ve sonraki yıllarda geleneksel hale gelen ‘Doğa
Yürüyüşü ve Dağ Şenliği’ bir
Adana markası olarak anılmaya hak kazandı. Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk
her yaz yaklaşık 10 bin Adanalı’ya
şehrin ‘çılgın trafiğinden’ uzakta
doğayla baş başa saatler yaşatıyor.
Adana’da artık bir gelenek
haline gelen, ‘Seyhan Belediyesi
23 Nisan Çocuk Oyunları Şenliği,
Seyhan Konferansları, Gölge
Oyunu, Kukla Tiyatrosu gösterileri,
Uluslararası Atatürk Satranç Festivali, Gençlik ve Bahar Şenlikleri
ile SEYMER’lerin Yılsonu Genel
Sergileri Adanalılar’ın randevu
defterlerinin ilk sayfalarında yer
alıyor. İlki 2012’de düzenlenen
ve Adana’nın geleneksel yemekleri ile zengin tarihinin yanında
evrensel değerlerin de uzman isimler tarafından anlatıldığı ‘Adana
Kültür Günleri’, henüz ikincisi
düzenlenmesine rağmen şehirde
ciddi bir rağbet gördü. Belli ki
izleyicilerin her yıl katlanarak
büyüdüğü ve salonlara sığmadığı
bu etkinlik artık geleneksel bir
hal alacak. Adanalılar’ın yıllardır
yakındığı konuların başında şehrin
doğal ve tarihi güzelliklerinin
gerek Türkiye geneli, gerekse yurtdışına yeteri kadar anlatılamadığı,
tanıtılamadığı iddiası gelir.
Seyhan Belediye Başkanı Prof.
Dr. Azim Öztürk bu yakınma
sözlerine karşılık bakın hangi ümitli açıklamayı yapıyor; “Adana Milletvekilimiz Sayın Ömer Çelik’in
Sayın Başbakanımız tarafından
Kültür ve Turizm Bakanı olarak
görevlendirilmesinin ardından şehrimizin kültür ve turizm alanında
bir cazibe merkezi olacağına kesin
gözüyle bakıyoruz.
Sayın Bakanımızın göreve
atandığı günden başlayarak
Adana’nın tarihi ve turistik değerlerinin ön plana çıkarılması adına
attığı adımlar tüm Adanalıları heyecanlandırmıştır. Biz inanıyoruz
ki kısa sürede gerçekleştirilecek
birkaç projeyle Adanamız yıllardır
ihmal edildiğini düşündüğü bu
alanda fevkalade öne çıkacaktır.”
S‹ YAH MAV‹ KIRMIZ I SARI
SAYFA 8
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
8
Portakal çiçeği kokusu
anılarımın tam ortasında
Adana’ya belki de şimdiye kadar benzeri görülmemiş günler yaşatacak olan
Portakal Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası,
TOYOTA’nın Türkiye CEO’su Ali Haydar
Bozkurt. Tam bir Adana sevdalısı olan
Ali Haydar Bozkurt, fikri ortaya attığı
günden bu yana bütün enerjisiyle karnaval için çalışıyor. Destek çağrılarından
sanatçılarla görüşmeye, organizasyondan
finans ihtiyacının çözülmesine kadar karnavalın bütün aşamalarına emek veren
Bozkurt, portakal çiçeğinin kokusunun
peşinden neden gittiğini, organizasyona
başladığında yaşadığı heyecanı paylaştı.
BU ETKİNLİK DÜZENLENMELİYDİ
Böyle bir karnavalı düzenleme fikri
nereden çıktı?
Her yıl Nisan’da açıp tüm bir kentin kimyasını değiştiren Portakal
Çiçekleri’nin o anlatılamaz güzellikteki
kokusu anılarımın tam ortasında yer
tutar. Aksatmadan her Nisan gerçekleştirdiğim Adana ziyareti sonunda, yani
portakal çiçekleri dökülüp meyveye
dönüşürken, bir sene sonrasının planlarını yapmaya başlarım... İstedim ki tüm
insanlar renk cümbüşü içinde o kokunun tadını çıkarsın ve her yıl Nisan’da
Adana’da bir araya gelip o anları birlikte
yaşasınlar. Beni tanıyanlar bilir; Nisan’da
Adana ve portakal çiçeği sevdamı... O
yüzden her Nisan’da cep telefonuma
mesajlar yağar mutlaka...” Geldin mi?”
“...Portakal Çiçekleri açtı! Kesin sen şimdi
Adana’dasındır, değil mi?” şeklinde...
Hatta, “İlk portakal çiçeğini ben gördüm”
diye yazıp, resmini çekip gönderenler
de az değildir. Bu güzellikleri herkesin yaşaması için ne yapmalıyım, nasıl
yapmalıyım diye çok düşündüm. Bence
Adana’da mutlaka bir Portakal Çiçeği
Etkinliği düzenlenmeliydi. Ama öyle bildiğimiz anlamda klasik bir festival olmamalıydı bu. Bir sokak karnavalı mesela...
Türkiye’nin her yerinden insanlar gelmeli
Karnaval boyunca Adana’ya... Sokaklar,
o benzersiz portakal çiçeklerinin kokusu
eşliğinde konserlere sahne olmalı, sanatçılar en beğenilen eserlerini sergilemeli,
ressamlar tuvallerini sokaklara kurmalı,
yazarlar kitaplarını caddelerde imzalamalı, tiyatrolar sokağa taşınmalı… Bu sene
önemli bir kısmını başarmış olacağız.
İnanıyorum ki gelecek yıllarda çok daha
güzel işler çıkacak. Adana’yı yalnızca
güneyde bir kent olarak değil tüm güzellikleriyle tanıtmak için her koşulda elimden gelenin en iyisini yapmaya azami
gayret göstereceğim.
ÜNLÜLERİN DESTEĞİ BÜYÜK OLDU
Fikir olarak destekleyen çok olmuştur
ama uygulamada neyle karşılaştınız?
Destek gördünüz mü?
Adanalılar başta olmak üzere Adana’ya
keçi ayaklılar, sokak sanatçıları ve ressamları, ilginç kostümleriyle tüm halkımızı
bu eğlenceye beklediğimizi bir kez daha
yinelemekte fayda var.
Nisan’da Adana’da Portakal
Çiçeği Karnavalı’nın fikir babası
Ali Haydar Bozkurt, portakal
çiçeklerinin kokusunun, anılarının
tam ortasında yer tuttuğunu
söylüyor. Bozkurt, “Her nisan
ayında bunun için Adana’ya
gelirim. Beni tanıyanlar nisan
ayı gelince ‘Sen şimdi kesin
gelmişsindir’ diye mesaj atar” diyor.
gönül veren işadamları, sivil toplum
kuruluşlarının üst düzey yöneticileri,
hepimizin çok yakından tanıdığı sanatçılar ve basın mensupları bu projeye
desteklerini esirgemediler. Bu sevgi hareketinin bir karnaval ile taçlandırılması
yönünde konuyu sahiplenen Adana
Valiliği ve Adana Seyhan Belediyesi’ne,
Başkan Prof. Dr. Azim Öztürk’e ve ilk
günden bu yana yanımızda olan Adana
halkına da çok teşekkür etmek istiyorum.
MUCİZEYE TANIKLIK EDİLECEK
Böyle bir karnavalı düzenlerken en büyük
zorluk ne oluyor, en keyifli yanı nedir?
Adana Valiliği ve Adana Seyhan
Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştireceğimiz karnavalın hazırlıklarını,
Adana’ya gönül veren STK’ların ve tüm
Adana halkının özverili çabalarıyla sürdürdük. Çok kısa bir sürede bu kadar çok
kişiye duyurmayı başardığımız Portakal
Çiçeği mucizesini görmeye farklı şehir
ve ülkelerden onbinlerce misafirimizin
geleceğini ve sokakları portakal çiçeği
kokan Adana’nın keyfini yaşayacaklarını
ümit ediyoruz. Bizim için de en büyük
keyif bu. İlk yılında elimizden gelenin
en iyisini yapmayı amaçladık. Gelecek
yıllardaki amacımız çok daha iyi organizasyonlar ile yüzbinlerce yerli ve yabancı
turistin Adana’daki bu mucizeye tanıklık
etmesini sağlamaktır. Adana halkını ve
dışarıdan gelecek tüm misafirlerimizi portakal çiçeği mucizesinin yarattığı sevgi,
kardeşlik ve hoşgörü dolu bir atmosferde
iyi vakit geçirmeye davet ediyoruz. Böyle
büyük bir organizasyonun koordinasyonu
çok kolay olmuyor elbette. Büyük özveri
gerektiriyor. 4 ay gibi çok kısa bir sürede
organizasyonun tüm detaylarını oluşturduk ve tanıtımlarını tamamladık.
Karnavalın finansı nasıl sağlanıyor?
En büyük katkı Adana Valiliği ve
Adana Seyhan Belediyesi’nden geldi.
Onların himayesinde hazırlıklarımızı sürdürdük. Ayrıca ulusal ve bölgesel sponsorlarımız mevcut...
BU EĞLENCEYİ KAÇIRMAYIN
Adanalı sanatçılarla organizasyon için
görüştünüz mü? Ne dediler?
Karnaval sırasında pekçok etkinlik aynı
anda Adana’nın farklı yerlerinde gerçekleşiyor olacak. Bunun için oluşturduğumuz
komiteye Adanalılar’dan çok sayıda öneri
geldi. Bizler de Adanalı sanatçılarımızla
görüşmeler yaptık. “Karnaval’da ben de
varım, yeteneklerimi tüm Türkiye’den
gelen izleyicilerle paylaşmak istiyorum”
diyenlere [email protected]’a
mesajlarınızı iletin dedik ve çok sayıda
talep aldık. O arkadaşlarımızın performanslarını karnavalımızda hep birlikte
göreceğiz ve onlar ile birlikte harika vakit
geçireceğiz. Motorsiklet, bisiklet, klasik
araba kulüpleri, dans okulları, kostümlü
gruplar (okullar, tiyatro grupları, v.b.),
spor kulüpleri, üniversiteler, jonglörler,
Bu organizasyonun Adana’ya nasıl bir
katkısı olacaktır? Sizin beklentiniz nedir?
Öncelikle belirtmeliyim ki “Nisan’da
Adana’da” projesinin ve Portakal Çiçeği
Karnavalı’nın 3 aşamalı olarak hayata geçmesini hedefliyoruz. İlk etapta fikri geniş
kitlelere ulaştırıp farkındalık yaratmak ve
dikkatleri Adana’ya çekmek amacındayız.
Gelenlerin Adana’da portakal çiçeklerinin
kokusunu almalarını, o güzelliği hissetmelerini istiyoruz. İkinci etapta Adana’yı
bir cazibe merkezi haline getirerek, portakal çiçeklerinin açtığı her yılın Nisan
ayında kültürel ve sanatsal aktiviteler ile
kentimizi bir karnaval alanına çevirmek
ve kamuoyunda Adana algısını sağlam
bir şekilde yerleştirerek, katılımcı sayısını
artırmak hedefindeyiz. Uzun vadede ise
uluslararası arenada Adana markasını
oluşturmak, yerli ve yabancı turistlerin
öncelikli olarak Adana’yı tercih etmelerini sağlayarak Adana’nın ekonomisine
büyük bir katkı yapmak düşüncesini taşıyoruz.
KATKISI BÜYÜK OLACAK
Dünyada benzer organizasyonlarda nasıl
sonuçlar alınıyor?
Mesela Japonlar bu konuda harika bir iş
çıkartmışlar. Her yıl aynı dönemde “kiraz
ağaçları çiçek açıyor” diye dünyanın her
yerinden milyonlarca turist Japonya’ya
gidiyor. Uçaklarda, otellerde yer bulunamıyor... “Neden böyle bir şeyi biz de
yapmayalım” diye konuyu açtığımda
herkesin desteğini gördüm. Adana’nın bu
güzel avantajının bir karnavala dönüştürülmesinin çok faydalı olacağını, önce
Türkiye’nin dört bir yanından insanların
geleceğini, zamanla da uluslararası bir
hale geleceğini düşünüyorum. Karnavalın
kente kültür-turizm anlamında ve ekonomik boyutlarda büyük katkısı olacaktır.
DEVAMI MUTLAKA GELMELİ
Sizce bir Adanalı, bu karnavalın
etkinliklerine neden katılmalı?
Öncelikle kente özgü bir olguya sahip
çıkmak için etkinliklerin tümünde yoğun
bir katılım bekliyoruz Adanalılar’dan.
Çünkü bu onların karnavalı ve bu karnavala sahip çıkıp kuşaklar boyu sürdürmek
onların elinde. Yani bir anlamda devamlılık şart. Bunun yanında ayrıca Adanalı
hemşehrilerimden beklentilerim de olacak. Şöyle ki; “Portakal Çiçeği” mevsiminde yüzünüzde gülümsemeyi, gönlünüzde
hoşgörüyü eksik etmeyiniz, evlerinizi,
işyerlerinizi, otomobillerinizi bu dönem
için süsleyerek, ışıklandırarak karnavala
destek veriniz.
Adana’nın sanatlarını ‘olgun’laştıran okul
Karnavalın perde arkası
Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı organizasyonunu gerçekleştiren resmi kurumların kimler olduğunu artık deyim yerindeyse ‘sağır sultanlar’ bile duydu. Ancak her konuda olduğu gibi bir projenin görünür yüzü olduğu kadar bir de işin yükünü üstlenmiş ‘görünmeyen kahramanları’ vardır. Karnavalın Sponsorluk Koordinatörü
Me Medya’da hummalı bir çalışma var. Karnaval hazırlık sürecinde
Adana’da, İlhami Günsel, Ayşegül Ataman, Esra Özden, Aytekin Gezici, Mehmet Uluğtürkan ve İstanbul’da ise Taçnur Aydın (fotoğraf
karesinde yer alamayan) bir hayli yoruldu. Sizce buna değmedi mi?
Adana’nın
el sanatları,
Olgunlaşma
Enstitüsü’nde
yaşatılıp
geliştiriliyor.
Tam 41
yaşındaki
okulda
yapılanlar
görenleri
hayran
bırakıyor.
Adana’daki eğitim kurumlarının her biri ayrı
ayrı kıymetli ama Olgunlaşma Enstitüsü’nün yeri
bir başka kuşkusuz. Çünkü okulda her yaştan
insana, Adana’nın ve bölgenin el sanatları, tekniğine uygun olarak ve estetik değerler açısından
en üst düzeyde öğretiliyor. Geniş olanaklara
sahip okulda öğrencilerin yaptığı eserler
görenleri büyülüyor.
Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü İkbal Kalın, kurumun geleneksel
Türk el sanatlarının araştırılıp uygulanması ve gelecek nesillere bu kültürün bozulmadan iletilmesi amacı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1972’de kurulduğunu belirtiyor. Türkiye’de şu anda 15 olgunlaşma enstitüsü bulunduğunu kaydeden İkbal Kalın, “Adana Olgunlaşma Enstitüsü, bunların arasında ilk sıralarda gelenlerden biri. O-
kulumuzda geleneksel el sanatlarını öğrenmek isteyen meslek erbabı kişiler yetiştiriliyor. Eğitimler sonunda bakanlıktan onaylı sertifika veriyoruz” dedi.
OKULDA MÜZE DE VAR
Gündüz ve gece programları bulunan okulda 4 binin üzerinde öğrenci bulunduğunu
kaydeden İkbal Kalın, “Kültürümüzün
doğru tanıtılması ve yaşatılması amacıyla
faaliyet gösteren Adana Olgunlaşma
Enstitüsü’nün çalışmaları Türkiye’nin
dört bir yanında ve yurt dışında sergilendi. Özellikle düzenlediğimiz defileler
büyük ilgi gördü. Ayrıca okulumuz bünyesinde bir müzemiz var. Bu müzeyi
ziyaret edenler, çeşitli yerlerden bağışlanan eski el sanatı ürünlerinin yanı sıra
okulumuzda yapılan bazı çalışmalardan
da örnekler görebiliyor” diye konuştu.
SAYFA 9
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
9
Nefesimizi tuttuk karnavalı bekliyoruz
Biz, kıpır kıpırız.
Sevinçliyiz.
Heyecanlıyız.
Çocuklar kadar şeniz.
Nefesimizi tuttuk, “Portakal Çiçeği
Karnavalı”nı ve karnavala katılacak
misafirlerimizi bekliyoruz.
Dünyanın her yerinden gelecekler…
Gelsinler…
Onları, sokakları portakal çiçeği
kokan Adana’da kucaklamaya hazırlanıyoruz.
RACONU VARDIR ADANALI’NIN
Ayşe
ARMAN
Yazar
Bir hafta kala, beni bir heyecan sardı.
Gelenlere, bizim memleketi nasıl
anlatmalı, nasıl tanıtmalı?
Yaşar Kemal’in “sarı sıcağından” mı
bahsetmeli?
‘Pamuğun beyazı’nı mı tarif etmeli,
göstermeli, pamuk kültüründen mi söz
etmeli?
“Bu narenciye’nin turuncusunu
başka yerde göremezsin!” mi demeli?
Konuya, cömertlikten, delikanlılıktan, ağalardan, çifçilerden, hatta kadın
çiftçilerden mi girmeli?
Bu toprakların hep ‘ilk’lerin çıktığı
Çok daha zengin, çok daha derin.
topraklar olduğunu mu söylemeli?
Kebabın Allah’ı bizim memleketiYaşar Kemalleri, Orhan Kemalleri,
mizde yenir.
Yılmaz Güneyleri, Abidin Dinoları,
Ama Adana, kebaptan ibaret değilSuna Kanları mı anlatmalı…
dir! İşte “Nisan’da Adana’da” sloganıyla
‘Bilimde, sanatta, sporda, siyasette bir duyurusu yapılan karnaval biraz da
sürü ilk, bu şehirden çıktı’ mı demeli?
bunu anlatıyor. Adana kültürü üzerine
Yoksa meseleye, “Raconu vardır
başka bir “farkındalık” yaratmaya çalıAdanalı”nın diye mi girmeli?
şıyor.
En iyisi alıp,
kebaba gitmeli!
NİSAN’DA
Romanlara,
ADANA’DA
“Nisan, ayların en zalimidir!” der
filmlere konu
MARKA OLDU
T.S. Eliot,
olan Adanalılık
Fikir baba20’nci yüzyılın, o en hüzünlü şiirinde…
kavramının derisı, Ali Haydar
Evet, nisan ayların en zalimidir.
nine kebap eşliBozkurt’a
binAma Adana’da değil!
ğinde inmeli…
lerce teşekkür.
Adanalılar için değil!
Bir de acılı
Bir Adanalı
Portakal çiçekleri “misss” gibi açmışken,
şalgam varsa
olarak,
sokaklar şahane kokarken,
yanında…
Adana’ya bu
bizim hüzünlü olmamıza imkan yok.
Oh ne ala!
karnavalı armağan etmekle
büyük hizmet
KEBAPTAN
yaptı. Gerçekten “vizyoner” olduğunu
İBARET DEĞİLDİR
Bazen, “Adana, kebaptan mı ibaret?” kanıtladı. O aslında kendinden yola
çıktı, Nisan’da Adana’ya geldiğindiye soruyorlar.
de, üzerine bir tişört geçirip, ayağına
Değil tabii.
Bunları yapmadıysanız
“Adana’ya gittim”
demeyin
Adana’da yaşıyorsanız I Ulu Cami, Sabancı Merkez
ya da ziyarete gelmişseniz, yapCamisi, Büyük Saat, Bebekli
manız gereken bazı şeyler var ki
Kilise, Taşköprü ve Tepebağ
ihmal ederseniz, çok şey kaçırırsıevlerini, Anavarza, Şar ve Misis
nız. Onlar neler mi? İşte birkaçı:
ören yerlerini ziyaret edin.
Kağıt
Telkâri
Sergisi
Kökeni eski Mısır ve Ortadoğu’ya
kadar uzanan gümüş ve altın
telkâri sanatının kağıtla yapılan bir
benzetmesi olan “Kağıt Telkâri” Portakal
Çiçeği Karnavalı kapsamında Adana’da
sergilenecek. Bu sanatı ülkemizde icra
eden nadir sanatçılardan Prof. Dr. Canan
Ersöz’e ait sergi, 11-17 Nisan tarihleri
arasında ACIBADEM Adana Hastanesi
fuayesinde gezilebilecektir.
I Adana Kebabı’nın mutlaka
tadına bakın. Yanında şalgam
ve sonrasında aşlama içmeyi de
ihmal etmeyin. Adana’nın en
ünlü tatlısı olan Bici Bici’nin de
tadına bakın.
I Kent merkezindeki Bölge
Arkeoloji ve Etnografya
Müzelerini, Atatürk Evi ve
Tepebağ Mahallesi’ni gezin.
I Ziyapaşa Bulvarı’ndaki kafelerde
kahve için, pastanelerdeki enfes
pastaların tadına bakın.
I Büyüksaat ve Melek Girmez
civarında alışveriş yapın.
I Çakmak Caddesi’nin hareketli
Convers’lerini giyip, memleketinin portakal çiçeği kokan sokaklarında dolaşmaktan ne kadar keyif aldığını anlattı.
“Portakal çiçekleri, bu şehrin sembolü, ama bunu iyice vurgulamalıyız”
dedi. Ve yaptı.
Şimdiden, “Nisan’da Adana’da” bir
marka oldu. O ve karnaval komitesi
ekibi, deli gibi çalıştı.
Artık her sene, Nisan ayında, portakal çiçeklerinin açılma tarihine göre,
hep birlikte bu karnavalı kutlayacağız.
Her şeyin başlangıcı bebektir.
Ama ben inanıyorum ki, bu karnaval
büyüyecek. Her yıl daha da serpilecek,
güzelleşecek.
BİNLERCE TEŞEKKÜR
Bu arada en az Ali Haydar Bozkurt
kadar çabalayan iki kişi daha vardı.
Adana Valisi Hüseyin Avni Çoş ve
Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk.
Onlara da binlerce teşekkürler. Emeği
geçen herkese binlerce teşekkür.
Karnavalda görüşmek üzere!
Hoşçakalın, portakal kokuları içinde
kalın!
kalabalığına dalın.
I Atatürk Parkı’nda vakit geçirin.
I Adana Garı’nın büyüleyici
güzelliğini tren sesleri arasında
izleyin.
IEski çarşıları gezin, Adana ile ilgili
anılarınızı yaşatmak için yöreye
özgü ürünlerden alın.
I Seyhan Baraj Gölü kenarındaki
restoranlarda, göl manzarası
izleyerek yemek yiyin.
I Zengin bitki örtüsü ve yaban
hayatıyla ünlü Aladağlar’a
tırmanın
I Ağyatan ve Akyatan Kuş Cenneti’ni
ziyaret edin.
Bisikletçiler karnaval
için yollarda
MÜSABAKA PROGRAMI:
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı,
bisikletçilerin heyecanlı parkurlarda
pedal basacağı yarışları da ağırlayacak
Türkiye Bisiklet Federasyonu KAP
Adana Portakal Çiçeği Karnavalı Yol
Yarışları 12-14 Nisan’da düzenleniyor.
Adana Beden Terbiyesi Bölge Müdürü
Fazlı Bayram’ın katkısıyla karnavalın
adını alan yarışın hazırlıklarını Adana
Bölge Bisiklet Antrenörü Fatih Aydın
hazırlıyor. Gelecek yıllarda da her yıl
nisan ayında düzenlenmesi planlanan bu bisiklet etkinliğinin giderek
büyümesi, marka bir yarış olması ve
bölgeye de yayılması bekleniyor.
12 Nisan 2013 Yol Yarışı - TÜYAP Fuar alanı
09.00 Büyük Erkek . . . . . . . . . . . . . . . . . 130 Km.
14.00 Genç Erkek. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90 Km.
13 Nisan 2013 Yol Yarışı - TÜYAP Fuar alanı
09.00 Büyük Bayan. . . . . . . . . . . . . . . . . 50 Km.
11.30 Genç Bayan . . . . . . . . . . . . . . . . . . 40 Km.
13.00 Yıldız Bayan. . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 Km.
15.00 Master Erkek . . . . . . . . . . . . . . . . 60 Km.
14 Nisan 2013
Kreteryum Yarışları - Dilberler Sekisi
10.00 Büyük Erkek . . . . . . . . . . . . . . . . . 50 Km.
Akabinde Genç Erkek . . . . . . . . . . . . . . . 40 Km.
Akabinde Büyük Bayan. . . . . . . . . . . . . . 25 Km.
-Genç Bayan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20 Km.
-Yıldız Bayan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15 Km.
Akabinde Master Erkek . . . . . . . . . . . . . 30 Km.
SAYFA 10
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
10
Bu lezzete dayan dayanabilirsen
SEYMER’den
Portakallı tarifler
Baharda çiçeğinin mis kokusuyla
Adana’daki varlığını en yoğun şekilde hissettiren portakalla ne çok tatlı,
kek ve reçel yapıldığını biliyor musunuz? Vitamin deposu portakalı sofralarınıza farklı lezzetlerde taşımak
istiyorsanız işte size bazı tarifler:
Portakal Çiçeği Reçeli
Malzemeler:
(Bir bardak portakal çiçeği için)
Portakal çiçeğinin taç yaprakları tohumlarından ayrılmak suretiyle ayıklanacak.
1,5 bardak şeker, 1 bardak su, yarım
limon suyu
Yapılışı:
Ayıklanan portakal çiçekleri 15-20 dk.
haşlanır, suyu süzülür. Haşlanan sudan
yarım bardak kadar ayrılır. Ayrı bir tencerede şerbeti hazırlamak için şeker, su
ve haşlama suyundan ayrılan miktar 5
dk. kadar kaynatılır. Haşlanan çiçekler
de şerbetin içine atılarak 15-20 dk. daha
kaynatılır ve kıvama gelince ateşten
alınır. Soğutulup kavanozlara konur.
Kaymakla beraber kahvaltı sofralarında, ikindi çaylarında ikram edilebilir.
Portakal çiçeklerinin çok özel bir tarafı
da çiçekler beyaz, suyunun ise meyvesi
gibi sarı olmasıdır.
Püf noktası: Hangi ölçüyü kullanırsanız,
o ölçünün bir buçuk katı kadar şeker,
şekerin yarısı kadar da su ve yarım
limon suyu, yaptığınız tüm reçellerde
güzel sonuç almanızı sağlayacaktır.
Bir Adana organizasyonu için gazete hazırlayıp kebaptan bahsetmemek elbette olmaz. Biz
de size bu damak çatlatan yemeğin lezzet sırlarını verelim istedik. Adana kebabının geçmişinin
binlerce yıl önceye dayandığı iddia ediliyor. Bazı
tarihçiler, kazılarda bulunan kabartma resimlerdeki figürlerin Adana kebabını gösterdiğini
söylüyor. Haklı olmalılar çünkü böyle bir lezzeti,
bundan 3 bin yıl önce bu topraklarda yaşayanlar
tadamamışsa büyük kayıp olurdu onlar için.
Yemekleri arasında en ünlüsü tabii ki kıyma
ile yapılan “Adana Kebabı”dır. Adana Kebabı’nın
en büyük özelliği ise erkek koyun etinden
olması, etinin sinirsiz hale getirilmesi ve zırhla
elde kıyılmasıdır. Adana Kebabı’nın yanında bol
yeşillik ve ezme salata yenir. Mevsimine göre
ayran veya pancar ve siyah havuçtan yapılan şalgam suyu içilir. Şalgamı Adana’da şifa
niyetine bile içen vardır. Özellikle mevsiminde,
kebapla birlikte ve salatasında ekşi olarak aroması muhteşem turunç ekşisini kullanmak bir
ayrıcalıktır.
Kebap
Keb
ap Ada
Adana’
na’da
na’
da yen
yenir…
ir…
Türkiy
Tür
kiye’n
kiy
e’nin
e’n
in her ye
yerin
rinde
rin
de bir ke
kebap
bapçı
bap
çı bul
bulabi
abilir
abi
lir
ve keb
kebap
ap yiy
yiyebi
ebilir
ebi
lirsin
lir
siniz.
sin
iz. Am
Amaa gerç
gerç
erçek
ek Ada
Adana
na
Kebabı
Keb
abı,, sade
abı
sade
adece
ce Ada
Adana’
na’da
na’
da yen
yenir.
ir. Bu le
lezze
zzetin
zze
tin
sırrı
sır
rı ise
ise,, yöre
yöre
öreye
ye özg
özgü
ü tapt
tapt
aptaze
aze ma
malze
lzemel
lze
meler,
mel
er,
dünden
den bu
bugün
günee taşı
gün
taşı
aşınan
nan ge
gelen
leneks
len
eksel
eks
el yön
yön-temler
tem
ler,, pişi
ler
pişiren
renin
in ustalığı
ğı ve kuş
kuşkus
kusuz
kus
uz ki en
önemli
öne
mlisi,
mli
si, Ad
Adana
ana’da ol
olman
manın ve kebabı
man
abı ye
yerrken Adana ha
havas
vasıı solu
vas
solu
oluman
manın
man
ın ver
verdiğ
diğii keyifti
diğ
k ftir.
r.
Turunçgil Reçeli
Malzemeler: 3 mandalina, 2 portakal, 1
limon, 1 greyfurt (pembeleri tercih edilmelidir), 1 turunç
Şerbeti için: 1,5 kilo şeker, 750 gr. su, 1
limon suyu
Yapılışı: Meyve kabukları kibrit çöpü
şeklinde doğranır. Tencereye bol soğuk
su ekleyerek 10-15 dk. kaynatıp süzülür.
Şerbet için şeker, su ve limon suyu 5 dk.
kadar kaynatılır.
Kaynatılıp süzülen meyve kabuklarını
şerbetin içine atılır. Beraber 20-25 dk.
daha kıvama gelene kadar kaynatılır.
Kaynarken üzerinde biriken köpükleri
alınır. Reçelimiz hazırdır.
Portakallı Karanfilli Tatlı
Malzemeler: 3 yumurta, 150 gr. tereyağı,
1 çay bardağı pudra şekeri, 1 çay bardağı
hindistan cevizi, 1 çay bardağı irmik 2
portakal kabuğu rendesi, 1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya, 8 çorba kaşığı
tepeleme un.
Şerbeti için: 3 su bardağı toz şeker, 3 su
bardağı su, 2 bardak portakal suyu.
Yapılışı:
Tatlının şerbetini yapmak için, şeker ve
su tencereye konulup kaynamaya bırakılır. Portakalların suyu sıkılır, kaynayan
malzemenin içine eklenir. Tereyağı
karıştırma kabına alınır. Üzerine hindistan cevizi, irmik, kabartma tozu ve
vanilya konur. Portakalların kabukları
içine rendelenir. Karışım yoğurulur.
İçine yumurtaları teker teker kırılır.
Bir yumurtanın sarısı üzeri için ayrılır.
Yoğurduktan sonra 3 çorba kaşığı tepeleme un konulup peşinden pudra şekeri
ilave edilerek yoğurulur. 5 çorba kaşığı daha tepeleme un eklenir. Toplam
8 çorba kaşığı tepeleme un konur ve
yoğurulur. Hamurdan, cevizden biraz
daha büyük parçalar koparılır ve elde
oval şekil verilir. Yağlanmış fırın tepsisine hamurlar dizilir. Üzerlerine yumurta
sarısı sürülür. Önceden ısıtılmış 180
derecelik fırında pişirilir. Fırından çıkarılan tatlıya sıcak şerbet dökülür ve
soğuyunca üzerine hindistan cevizi serperek servis edilir.
Adana Keb
Ada
Kebap
ap Sofrası:
Sofras
Sof
rası:
ı:
Adana Kebabı, Kuşbaşı, Et Külbastı, Beyti Kebap,
Et Veya Tavuk Tava, Yağlı Kara, Kaz Başı, Kaburga,
Patlıcan Kebap, Tavuk Izgara, Tavuk Şiş, Tavuk
Kanat, Tavuk Külbastı, Patlıcan Güveç, Ciğer Şiş,
Çöp Şiş, Lahmacun, Peynirli Pide, Çiğ Köfte, Ezme
Salata, Sumaklı Soğan Salatası, Tablacı Salatası, Tahin
Salatası, Patlıcan Köz, Pişmiş Soğan, Biber, Domates,
Maydanoz, Nane, Tere, Turp, Turunç, Limon.
Kebabın yapılışı:
Yaylalarda doğal ortamda yetiştirilmiş, en
az bir yaşındaki koyundan elde edilen et bir
gün dinlendirilir. Dinlenmiş et yağ, sinir, damar
ve zarlarından ayıklanır. Aynı koyundan elde
edilen kuyruk da aynı şekilde ayıklanıp, dinlendirilir. Dinlenmiş et, “zırh” tabir edilen, iki
elle kullanılan keskin bıçakla kıyılır. Kıyılmış et
miktarının yüzde 15’i kadar dinlenmiş kuyruk,
zırh ile ayrıca kıyılır. Kıyılmış et ile kuyruk,
binde üç ile binde sekiz arasında (ideali
binde beş) acı kırmızı biber ve tuz ilave
edilerek yoğrulur. Bu karışım, Adana
Kebabı’nın ana unsurunu teşkil
eder. Karışım hazırlanırken
başka hiçbir şey (salça, sebze,
karabiber, iç yağı v.b.) katılmaz.
Yoğrulmuş karışım, zırh ile
tekrar kıyılır. Kıyma tekrar
yoğrulur. Homojen hale gelmiş karışım, 0.5 cm
kalınlığında, 3 cm
eninde, 75 – 80
cm uzunluğunda
demir şişlere sıvanır gibi yapıştırılır.
Bu işleme, eti şişe saplama adı verilir.
Saplanan et, şiş yüzeyine dengeli bir şekilde yayılır.
Dengeli sıvama pişmenin önemli
şartıdır. Saplama esnasında el
suya batırılıp, şiş üzerindeki et
sıvazlanır. Bu işlem, etin şişten
dökülmemesi için önemlidir. Ancak
elde kalacak su miktarı gayet az
olmalıdır. Su çok olursa et haşlanır,
kebabın tadı bozulur. Şişe saplanan
et miktarı 120 gramdır.
SAYFA 11
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
11
ibaret olduğunu mu sanıyo
n
a
t
p
a
b
e
k
n
ı
n
ı
tfağ
n
u
rs
u
z
?
Analı Kızl
Göçebe kültürden yerleşik
kültüre en son geçen Adana
Türkmen ve Yörükleri binlerce yıllık Türk mutfak kültürünü de günümüze kadar
koruyup saklayarak taşımışlardır. Tarih akışı içinde
Adana Mutfağı, Batı’nın,
Yakın Doğu’nun, Arap
kültürünün ve hepsinin
üstünde de Anadolu ve
Türk Mutfağı’nın etkisi
altında kalarak kendine
özgü bir lezzet sentezi
oluşturmuştur.
Adana mutfağında
damak tadını gastronomik açıdan 3’e ayırabiliriz. Birincisi evlerde ve
ev yemeği satan lokantalarda pişirilen yüksük
çorbasından içli köftesine kadar yüzlerce çeşidi
olan Adana yemekleridir.
İkincisi mangal kullanılarak
yapılan Adana kebabından kuşbaşısına, ciğer şişten külbastısına ve bunlarla birlikte yenilen
yeşillikler ve salatalardan oluşan
kebap kültürüdür. Üçüncüsü ise
şırdanından aşlamasına, halka
tatlısından şalgamına ve geçmişte
olup bugüne çok azı taşınmış
olan eskimosundan haşlanmış
nohutuna kadar olan sokak lezzetleridir.
Adana yemeklerinde yağlı,
baharatlı, acılı, hamurlu, bulgurlu ve et ağırlıklı olanlar ön plana
çıkmaktadır. Hemen hemen her
evde bir et kütüğü ile tokmağı,
biber salçası, nane, sumak, kırmızı pul biber, kimyon, karabiber, gibi çeşit çeşit baharatı,
tahini, hamur tahtasını bulmak
mümkündür. Aynı zamanda
süt, yoğurt, peynir, çökelek de
bol miktarda kullanılmaktadır.
ı
Bakliyat türleri de sebze ve çorbalarda bol miktarda kullanılır.
Tencere yemeklerinde, lezzet
vermesi için kuyruk yağı kullanılır. Kökleşmiş bir mutfağa
sahip Adana yemekleri asırlardır
bir zaman tüneli içinde birçok
aşçı, birçok lokantacı, birçok ev
hanımı tarafından elden ele dilden dile aktarılarak bugünlere
getirilmiştir. Adana’nın zengin
mutfağında çorba denince ilk
akla gelenler; yüksük çorbası,
tirşik çorbası, evde hiçbir şey
olmayınca yeşil mercimek, ıspanak ve erişteden oluşan dul avrat
çorbasıdır. Ispanak başı, kabak
çintmesi, bulgur yemeklerinden
analı-kızlı, ekşili topalak, sarımsaklı köfte ve ‘içli köfte’ de önemli lezzetler arasındadır.
Adana mutfağını oluşturan
lezzetler saymakla bitmez. İçli
köftesinden kısırına, fellah köfte-
Adana yemeklerinden
seçmeler:
Yüksük Çorbası, Analı Kızlı,
Tirşik Çorbası, Dul Avrat
Çorbası, Sıkma, Babagannuş,
Muammara, Haydari, Patlıcan
Salatası, İçli Köfte, Sarımsaklı
Köfte, Mercimekli Köfte, Kısır,
Fellah Köftesi, Vardabit, Isırgan
Otlu Börek, Tahinli Lahana
Sarması, Kuru Patlıcan ve Biber
Dolma, Adana Mantısı, Kaynar.
sinden sıkmasına, patlıcan tavasından muammarasına, tahin ve
haşlanmış kuru fasulyeyle yapılan ‘vardabit’ten ciğer kebabına,
acı turşudan mercimekli köftesine, kışın üzerine dövülmüş ceviz
konularak içilen sıcacık kaynarına kadar yüzlerce lezzeti içinde
barındırır.
Yürek yangınını bici bici söndürür
Adana’da sokak lezzetleri denilince ilk akla
gelenlerin başında bici bici, şalgam suyu, aşlama, şırdan, halka tatlıyı sayabiliriz. Üzerine
tuz ve kimyon serperek üçgen kağıt külahlara
konulan ve beyaz emaye kovalarda satılan haşlanmış nohut, yazın sıcak günlerinde insanın
içini serinleten o güzelim eskimolar, bıçakla
uçlarındaki kabukları soyup ağzımızda ezerek
öz suyunu içtiğimiz şeker kamışları, kamış parçalarına dolanan rengarenk şeker macunları
ise bugün sadece küçük mahallelerde görülebilir. Nisan’da Adana’da sloganıyla gerçekleşen “Portakal Çiçeği Karnavalı”nda
Adana’mıza özgü değişik lezzetlerden
keyif almanız dileğiyle, hepinize
afiyet olsun…
Bici Bici
Adana sokak lezzetleri
Bici bici, karsambaç, halka tatlı,
taş kadayıf, karakuş tatlısı, aşlama,
şalgam, sıkma, ayran, dikenli
incir, turşu, tablacı kebabı,
şeker kamışı, şam tatlısı,
eskimo, pamuk şeker, şeker
macunu, haşlanmış nohut,
elma şekeri, sahlep, karpuz
çekirdeği, camekanda lahmacun.
Kaynak:
Tayyar Zaimoğlu
ÇUKTOB
Şırdan
n
a
Ad
u
m
a
Adana’nın tarihi
ve kültürü kadar
zengin bir mutfağı
da bulunmaktadır.
Adana mutfağının
bu zenginliği;
kaynağını
asırlardan beri
bir çok uygarlığa
ev sahipliği
yapmasından ve
bu medeniyetlerin
yemek kültürünü
de mutfağında
yaşatmasından
almaktadır.
Yüksük Çorbası
Kuru Dolma
Halka Tatlı
Kısır
Aşlama
SAYFA 12
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Nisan’da Adana’da olmak var
Adana, Nisan ayında benzerine dünyada bile az rastlanan
bir karnavala ev sahipliği yapacak. Nisan’da Adana’da Portakal Çiçeği Karnavalı’nda konserlerden sergilere, gösterilerden kortej geçişine kadar onlarca renkli etkinlik düzenleniyor.
Türkiye’nin ilk halk karnavalı
olarak kabul edilen organizasyon, 3 gün boyunca on binlerce katılımcıyı çok sayıda keyifli
etkinlikte ağırlayacak. Karnaval
boyunca çeşitli konserler, defile,
dans gösterileri, yoga ve spor etkinlikleri, motor senfonisi, kortej yürüyüşü ve birçok sergi düzenlenecek. Etkinlikler kapsamında, Güney Rotary
Kulübü tarafından dünyanın en
büyük mozaik resmi rekoru denemesi yapılacak. Bu denemede, çocuklar tarafından yapılan yaklaşık 20 bin barış temalı resim bir
araya getirilerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girilmesi planlanıyor. Karnavalla Adana’nın
doğal, tarihi ve turistik değerlerinin yurdun dört bir
yanına ve dünyaya duyurulması hedefleniyor. Bu amaçla çok sayıda gazeteci
ve sanatçı Adana’da konuk
ediliyor. Çok sayıda medya
mensubu ve sanatçı, karnaval kapsamında Adana’nın
başlıca tarihi ve kültürel
mekanlarını gezecek. Ayrıca etkinlikte Adana yemeklerinin tanıtımına da
özel önem verilecek. Adana’nın en güzel lezzetleri
konuklara tattırılacak.
Karnaval Şar
k ım ı
Her bahar yeniden
Çiçeklenen aşk bu
Bir masal bir rüya
Adana’da her Nisan’da
Bekleme, bekleme haydi gel
Bekleme bekleme, yine gel
Şarkı söz-müzik: Murat Hasarı
- Hatice Kübra Erişir
KARNAVAL HARİTASI ve ETKİNLİK NOKTALARI
z
TAKVİM
12 NİSAN 2013 CUMA
Yer: Şinasi Efendi Caddesi
20.00 Rock&Pop Konseri
Çağ Üniversitesi - Vesaire Müzik Grubu
20.30 Jazz Konseri
İbrahim Abiler Orkestrası
13 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Yer: Şinasi Efendi Caddesi
13.00 Defile - Toroslardan Esintiler
Olgunlaşma Enstitüsü (Lions Kulüpleri Katkısıyla)
14.00 Müzik Şöleni
Divan Musiki Derneği
Yer: Atatürk Parkı
13.00 Motor Senfonisi
Türk Chopper
13.15 Arjantin Tango Gösterisi
Casa de la Danza
14.00 Yoga Gösterisi
Derya Pütün
14.30 Halk Oyunları Gösterisi
Adana Huzurevi Sakinleri
11.00-17.00 Resim Sergisi
Çukurova Güzel Sanatlar Derneği
Yer: Gazipaşa Parkı
13.00 Halk Oyunları Gösterisi
Adana Bosna Derneği
14.00 Taekwon-do Show
Murat Karabulut & Çetin Topçuoğlu Spor Kulübü
14.30 Pop Dans Gösterisi
Güney Yıldızı Özel Eğitim Merkezi
11.00-17.00 Resim Sergisi
Ayas Engelliler Kulübü
Yer: Vali Yolu
15.30 KARNAVAL
KORTEJİ
Yer: İstasyon Meydanı
17.00 Karnaval Açılışı
17.40 Karnaval Gösterileri
18.00 Konser
Keremcem
Yer: Taşköprü
21.00 Dilek Feneri Aktivitesi
14 NİSAN 2013 PAZAR
Yer: Şinasi Efendi Caddesi
11.00 Pop Dans Gösterisi
Güney Yıldızı Özel Eğitim Merkezi
12.00 Taekwon-do Show
Murat Karabulut & Çetin Topçuoğlu Spor Kulübü
13.00 Halk Oyunları Gösterisi
Adana Bosna Derneği
11.00-17.00 Resim Sergisi
Mavisu Engelliler Kulübü
Yer: Atatürk Parkı
11.00 Karnaval Gösterisi
Akademi Mizansen
12.00 Latin Dans ve Ritmik
Jimnastik Gösterisi
Çukurova Üniversitesi
13.00 Arjantin Tango Gösterisi
Casa de la Danza
11.00-17.00 Resim Sergisi ve
Canlı Resim Performansı
Gör-Bir Derneği
Yer: Gazipaşa Parkı
11.00 Yoga Gösterisi
Derya Pütün
12.00 Halk Oyunları Gösterisi
Adana Huzurevi Sakinleri
11.00-17.00 Portakal Çiçeği
Tabloları Sergisi
Sanatevi
Yer: İstasyon Meydanı
12:00 Motor Senfonisi
Türk Chopper
14:00 Guinness Rekor Denemesi
Güney Rotary Kulübü
17:00 Polifonik Koro
Güney Rotary Kulübü
17:30 Senfoni ile Adana Türkü ve
Şarkıları
Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası
19:30 Pop Jazz Konseri
Grup Paralel
11-17 NİSAN 2013
Yer: ACIBADEM Hastanesi
17.30 (Açılış) Kağıt Telkâri Sergisi
Prof. Dr. Canan Ersöz
12 NİSAN 2013
Yer: Kaktüs Sanat Merkezi (Atatürk Caddesi)
20.00 Tiyatro Oyunu
Düdüklüde Kıymalı Bamya
Moda Gönüllüleri Derneği
Yer: Dans Evim (Çukurova Kulübü Arkası)
20.30-24.00 Portakal Çiçeği Milongası
Casa de la Danza
13 NİSAN 2013
Yer: Ç.Ü. Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi
11.00 TSM Konseri
Çukurova Güzel Sanatlar Lisesi
14 NİSAN 2013
Yer: Dilberler Sekisi
10.00 Portakal Çiçeği Yarışı
Türkiye Bisiklet Federasyonu
15-16-17 NİSAN 2013
Yer: Adana Müzik Merkezi (Şinasi Efendi Cad.)
17.00-19.00 Genç Yetenekler Dinletisi

Benzer belgeler