Clichy`de Sessiz Günler – Henry Miller. (Çeviren: Avi Pardo.) Henry

Transkript

Clichy`de Sessiz Günler – Henry Miller. (Çeviren: Avi Pardo.) Henry
Clichy’de Sessiz Günler – Henry Miller. (Çeviren: Avi Pardo.)
Henry Miller’dan sefalete ve yenilgiye, yalnızlığın hazzına ve tenin hüzünlerine,
uygarlığın kokuşmuşluğuna dair cesur, sarsıcı ve sözünü sakınmayan bir kitap:
Clichy’de Sessiz Günler.
Clichy’de Sessiz Günler, yazarın Paris yaşantısından kesitler sunuyor. Henry
Miller, iki uzun öyküsünün yer aldığı bu kitapta türlü iki yüzlülük üzerine inşa
edilmiş bir dünya düzeni karşısında kendi bildiğini okuyor, olanca sefaleti ve
görkemiyle sayfalara hayatı işliyor. Clichy’de Sessiz Günler, parlak ışıkların
altında değil, karanlık sokak köşelerinde, pespaye otel odalarında geçiyor ve
Henry Miller, yaşam denen döngünün tüm hilelerini bir bir sayıp döküyor.
Clichy’de Sessiz Günler, sevgi mitoslarını yerle bir eden, çekincesiz bir kitap.
Uygarlık yalanları karşısında dikilen Henry Miller, insanlık durumlarını cesur ve
dürüst bir dille, yer yer okurunu sarsacak şiddette anlatıyor. Yanılsama çarkları
baş döndürücü bir hızla işleyen dünyanın karşısında tek silahı: sözcükleri.
Henry Miller
“Zaman zaman patlayan, bizi
yaralayan ve içimizi dağlayan,
bizden iniltiler, gözyaşları ve
beddualar koparan sayfalar
okuyorsak, bilin ki bunlar sırtı
duvara dayalı, tek savunması
sözcükler olan biri tarafından
yazılmıştır; sözcükler dünyanın
yalancı ve ezici ağırlığından,
yüreksizlerin kişilik mücadelesini
çökertmek için yarattığı işkence
aletleri ve çarklardan daha
güçlüdür.” – Henry Miller
1891 yılında New York’ta doğdu ve büyüdü. ‘Istırap, keder ve kargaşadan ibaret’
olduğunu söylediği gençlik yıllarında bulaşıkçılıktan liman işçiliğine, barmenlikten
gazeteciliğe varana değin pek çok farklı işe girip çıktı. Céline, Rabelais ve
Dostoyevski gibi büyük ustaların yanı sıra Henry David Thoreau, Walt Whitman ve
Jack London’ın özgürlük odaklı arayışlarından etkilenmiştir. Mütevazı ve çelişkili
karakteriyle öne çıkan Henry Miller, etkilendiği tüm metinlerle bağını kopartarak
özgün sesini bulduğunu ve bir tür ‘umutsuzluk’ yüzünden yazar olduğunu söyler.
Fransa’da yayımlanan başyapıtı Yengeç Dönencesi, otuz yılı aşkın bir süre boyunca
kendi ülkesinde yasaklara maruz kalmıştır; Henry Miller’ın eserleri, uzun yıllar
basılmadıkları gibi ABD’ye sokulmaları gümrük tarafından engellenmiştir. Hakkında
açılan davalardan beraat etmesiyle Miller, özgün ve cesur sesi ile çağdaş Amerikan
edebiyatının devleri arasında kabul görmüştür.
Kelimelerinin gücü sayesinde eserlerini yasaklara tabi tutan zihniyet karşısında galip
gelerek kültleşen Henry Miller, otobiyografik unsurlar barındıran eserlerinde varoluş
sefaletini, coşkusunu ve insanın temel açlıklarını benzersiz biçimde ortaya koyar.
Henry Miller, 1980 yılında hayata veda etmiştir.