UZUNDERE İLÇESİNİN SUYA DAYALI REKREASYONEL

Transkript

UZUNDERE İLÇESİNİN SUYA DAYALI REKREASYONEL
ÇORUH HAVZASI UZUNDERE VADİSİ’NİN KIRSAL REKREASYON PLANLAMASI
YÖNÜNDEN SUYA DAYALI OLANAKLARI
Faris KARAHAN1 Tuba ORHAN2
Faris KARAHAN, Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, 25240,
Erzurum; Tel/Fax: 0442 231 2356 / 2427; e-mail: [email protected]
1
Tuba ORHAN, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Doktora Öğrencisi, 25240,
Tel: 0536 329 66 29 Erzurum; e-mail: [email protected]
2
ÖZET:
Su çevremizi saran hava ile birlikte yaĢam için gerekli en önemli öğe olup hiçbir varlık için susuz yaĢam
düĢünülemez. Su ilk çağlardan beri gerek hayatın temel kaynağı gerekse estetik bir tasarım elemanı olarak
insanoğlunun ilgisini çekmiĢtir. Görsel özellikleri(renk, yansıma, ıĢık, hareket), iĢitsel özellikleri(ses,
sukunet, dinlendirici etki), temassal özellikleri(dokunma, eğlence, oyun, neĢe, rekreasyon) ve serinletici
özellikleriyle rekreasyon faaliyetlerine davet eder. Suya dayalı rekreasyon, insanların suyun doğal ve kültürel
zenginliklerine dönük dinlenme ve yitirilen enerjinin yeniden kazanılması eğilimleridir. Ġnsan sağlığı
üzerindeki olumlu etkileri, çekicilikleri ve rekreasyonel potansiyelinin büyüklüğü sebebiyle su ve kıyıları en
fazla tercih edilen rekreasyon alanlarıdır. Su yüzeylerini rekreasyonel bakımından önemli kılan faktörlerden
birisi gerçekleĢtirilebilecek aktivite çeĢitliliğinin çok fazla olmasıdır. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nin su
varlığı incelendiğinde suya dayalı ekoturizm ve rekreasyonel faaliyetlere zengin olanaklar sağladığını
görmekteyiz. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nin su potansiyeli bakımından en önemli su varlıkları olan
Tortum Çayı, Yıkıklar(Yedigöller), Tortum Gölü ve Tortum ġelalesi, mevsimlik Ģelaleler suya dayalı birçok
rekreasyonel faaliyete önemli potansiyel oluĢturup aktivitelerinin yoğunlaĢabileceği alanlar olarak
belirmektedir. Bu çalıĢmada Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nde önerilen su ile doğrudan iliĢkili suya
dayalı rekreasyon etkinliklerini sınıflandırdığımızda: (1)Botçuluk ve Motorlu Su Araçlarıyla Gezinti,
(2)Kürekçilik, (3)Yelkencilik, (4)Su Kayağı, (5)Olta Balıkçılığı, (6)Rafting, (7)Yüzme, (8)Sandalla
Gezinti,(9)Kano etkinlikleri Ģeklindedir. Su ile dolaylı iliĢkili suya dayalı rekreasyon etkinlikleri ise:
(1)Piknik aktiviteleri, (2)Doğa YürüyüĢü(Trekking), (3)Kamping, (4)Manzara Seyri ve Fotoğrafçılık, (5)KuĢ
Gözlemciliği Ģeklinde sınıflandırılmıĢtır. Doğa ve canlılar açısından büyük öneme sahip bu su kaynaklarının
devamlılığı için korunması önceliklidir. Bu alanlarda yapılacak etkinliklerde ekoturizm ve rekreasyonun
sürdürülebilirliği için kaynak değeri yüksek olan su varlıklarının korunması ve bu kaynakların yörenin
ekoturizm potansiyelinin en önemli girdisi olduğunun unutulmaması gereklidir.
Anahtar kelimeler:
GİRİŞ
EndüstrileĢmenin kentlere getirdiği hızlı nüfus artısı, yanlıĢ alan kullanım kararları, tabiatın tahrip edilmesi,
kaynakların aĢırı ve yanlıĢ kullanılması, bilinçsiz toprak ve su kullanımı, yeĢil alanların yok edilmesi telafisi
çok zor çevre sorunları yaratmıĢtır. 19yy’dan sonra endüstriyel ve teknolojik alandaki geliĢmelerin ortaya
çıkarmıĢ olduğu plansız ve sağlıksız kentleĢme insanların fiziksel, ruhsal ve sosyo-kültürel yönden pek çok
sorunu da beraberinde getirmektedir. Özellikle, kent çevresinde görülen olumsuz sonuçlar, insan-çevre
iliĢkisinin sağlıklı biçimde yürümesini sağlayacak rekreasyon alanlarına olan gereksinimi arttırmaktadır. Bir
yandan rekreasyon gereksiniminin artması, diğer bir yandan yoğun yerleĢim alanlarında rekreasyon
olanaklarının giderek azalmasından dolayı kıyısal alanlara talep giderek artmaktadır. Ġnsanın sağlıklı
yaĢamak ve verimli çalıĢmak için bozulan bütünlüğe dilediği aktivitelerle yeniden eriĢmesi olayı olarak
tanımlanabilen rekreasyon insan yaĢamının ayrılmaz bir parçasıdır.
Rekreasyon, yenilenme, yeniden yaratılma veya yeniden yapılanma anlamına gelen Latince “re-tekrar” ve
“create-yaratma” sözcüklerinden türemiĢ olup, bir Ģeyin yeniden yaratılması ya da kazanılması anlamına
gelir(AKTEN, 2003). Türkçe karĢılığı yaygın bir Ģekilde boĢ zamanları değerlendirme olarak
kullanılmaktadır. Bu ise, bireylerin ya da toplumsal kümelerin boĢ zamanlarında gönüllü olarak yaptıkları
dinlendirici ve eğlendirici etkinlikler anlamını taĢımaktadır. Ġnsanlar, çeĢitli büyüklük ve zamanlarda ortaya
çıkan boĢ zamanlarında; uzaklaĢmak, dinlenmek, hava değiĢimi, gezme-görme, sağlık, beraber olma,
heyecan duyma, farklı yaĢantılar elde etme gibi pek çok amaçla, ev dıĢında veya ev içinde, açık veye kapalı
alanlarda ya da pasif-aktif Ģekillerde, kent içinde veya kırsal alanlarda etkinliklere katılmaktadırlar.
Rekreasyon insanların boĢ zamanlarında yaptıkları bu etkinlikleri ifade eden bir kavramdır ve insanın
çalıĢma saatleri dıĢındaki boĢ zamanında katıldığı faaliyetlerle ilgilidir(KARAKÜÇÜK, 1999). Rekreasyona
ulaĢmak amacıyla gerçekleĢtirilen, ya da insanları rekreasyona ulaĢtıran etkenlerin tümü rekreasyonel
aktivite olarak adlandırılmaktadır. Ġnsandan kaynaklanan ve insana ait bir eylem olan rekreasyon aktiviteleri;
zamana, mekana ya da diğer bazı özelliklere bağlı olarak çeĢitli Ģekillerde sınıflandırılmaktadır(ÖZKAN,
2001). Rekreasyon kiĢilerin serbest zamanları içersinde, günlük yasamın sıkıcı, disiplinli ve monoton geçen
çalıĢmasının etkisinden kurtulmak, dinlenmek ve hoĢça vakit geçirmek amacıyla gösterdikleri çeĢitli
aktiviteleri içermektedir. Daha açık bir ifade ile rekreasyon, yıpranan bünyenin yenilenmesi, tazelik ve enerji
kazanması ile yeni ve verimli bir çalıĢma devresi için yapılan hazırlıktır(UZUN ve ALTUNKASA, 1991).
BAYRAKTAR(1972) rekreasyon kavramına oldukça değiĢik bir açıdan bakarak, kesin bir tanımlama
yapmak yerine, daha çok rekreasyonun içeriği üzerinde durmaktadır. Bu müellife göre, öncelikle zevk
almaya yönelik eğlence, dinlenme, öğrenme ve gezi gibi boĢ zamanları değerlendirme olanakları rekreasyon
kavramı içinde düĢünülmekte, ayrıca zevk ve öğrenme öğelerinin önemleri üzerinde durulmaktadır.
TOCHER ve DRĠVER(1970)’da aynı Ģekilde belirli bir tanım vermemekte, ancak rekreasyonun çalıĢma
karĢıtı bir kavram olduğunu ve çalıĢma dıĢı bos zamanlarda gerçekleĢtirilen çeĢitli faaliyetlerin bu kavramın
sınırları içinde düĢünülebileceğini savunmaktadır. Bu görüĢe göre, genellikle yeniden güçlenme, yasamın
monotonluğundan kurtulma ve zevk alma amaçlarına yönelik etkinlikler, rekreasyon kavramı içine
girmektedir.
UZUN ve ALTUNKASA(1991), rekreasyonel aktiviteleri ve alanları sınıflandırmıĢtır. Rekreasyonel
aktiviteleri sınıflandırmada ilk asama, kaynak ve kullanım açısından aynı sınıfa giren kitlesel rekreasyon
aktivitelerinin belirlenmesidir. Ġkinci aĢama; her sınıftaki farklı rekreasyonel eylemler arasında taĢıma
kapasiteleri, standartlar ve yardımcı diğer unsurlar açısından benzerlik ve diğer iliĢkileri analiz etmektir. Bu
özellikler göz önüne alınarak rekreasyonel aktiviteler 4 temel kategori içerisinde sınıflandırılabilirler:
1. Fiziksel rekreasyon aktiviteleri: Çoğunlukla fiziksel bir güç harcayarak yerine getirilen eylemlerdir.
2. Sosyal rekreasyon aktiviteleri: Sosyal iliĢki ve etkileĢimler sonucunda ortaya çıkan eylemlerdir.
3. DüĢünceye dayalı(mental) rekreasyon aktiviteleri: Kültür, eğitim, yaratıcılık ve estetik ağırlıklı
rekreasyon eylemleridir.
4. Çevreye dayalı rekreasyon aktiviteleri: Rekreasyon alanının içerdiği bitki örtüsü, su yüzeyleri, çekici
manzaralar, yaban hayatı gibi unsurlara bağlı olarak yapılan eylemlerdir.
Rekreatif etkinlik alanları, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da 5 grupta toplanarak etkinliklerin listesi
çıkartılmıĢtır(KTB, 1989). Buna göre rekreatif etkinlik alanları:
1. Deniz ve Kum: Kanoculuk, Deniz motorları, Yüzme, Zıpkınla balıkçılık Yatçılık, Rüzgarsörfü,
Dalgıçlık, Kürekçilik, Su kayağı.
2. Dağcılık, KıĢ sporları: Dağcılık, Buz dansı, Kaya tırmanıĢları, Kar futbol, Buz festivali, Buz
heykeltraĢçılığı, Alp kayağı, Kuzey disiplini kayak, Yelkenli kayak.
3. Tabiat ve yeĢil turizmi: Arıcılık, Botanik, Gençlik kampları, Avcılık, Madencilik, Nehir yolculuğu,
Hayvan eğiticiliği, Çiftçilik, Jeoloji, Ornitaloji, Hayvan gözetleme ve izleme, Balıkçılık, Salcılık.
4. Sosyal hayat iliĢkileri: Bowling, Müzik festivalleri, Briç, Sıcak hava balonculuk, ParaĢütçülük,
Sağlık çiftliği, Paten, Tenis, Okçuluk
5. Kültür, sanat ve eliĢleri: Uçak modelciliği, Antikacılık, Çiçek tanzimi, Astroloji, Astronomi,
Mücevher yapma, El iĢleri, NakıĢ, Sinema, Video, Modern dans, Klasik dans, Satranç, Makrame,
Kuklacılık, Müzik, Fotoğrafçılık, Heykelcilik vb. (KARAKÜÇÜK, 1997).
GÜLEZ (1989) ise rekreasyonu; dört ayrı grupta sınıflandırmıĢtır. Bunlar ise:
1. Etkinlik ÇeĢidine Göre Sınıflandırma: Rekreasyonel etkinliğin hareketliliğine ve çeĢidine göre
yapılmıĢ olan bu sınıflandırmada, rekreasyon etkinlikleri 1.Aktif Rekreasyon (etken rekreasyon),
2.Pasif Rekreasyon (edilgen rekreasyon). Aktif rekreasyon; fiziksel bir katılımın söz konusu olduğu,
genelde bir organizasyon ve özel bir beceriyi gerektiren rekreasyon çeĢididir. Pasif rekreasyon ise;
önemli bir fiziksel çaba harcamaksızın yapılan rekreasyon etkinlikleridir.
2. Yerel Sınıflandırma: Rekreasyon eylemlerinin yerleĢim merkezleri içinde veya dıĢında olmasına
göre yapılan bir sınıflandırma Ģeklidir. 1.Kentsel Rekreasyon, 2.Kırsal Rekreasyon olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Kentsel rekreasyon kent içindeki mekanlarda yapılır, kırsal rekreasyon ise kent dıĢı
kırsal mekanlarda yapılan rekreasyon çeĢididir.
3. Yapısal Sınıflandırma: Rekreasyon mekanının temel yapısal özelliğine göre yapılan bu
sınıflandırmada rekreasyon; 1.Kapalıyer Rekreasyonu, 2.Açıkhava Rekreasyonudur. Kapalıyer
rekreasyonu kapalı mekanlarda yapılırken, açıkhava rekreasyonu ise, açıkhava ve doğa koĢullarına
bağlı, daha geniĢ kapsamlı ve kiĢilere daha geniĢ hareket olanağı sağlayan bir rekreasyon grubudur.
4. Zamansal Sınıflandırma: Rekreasyon bu sınıflandırmada; günlük rekreasyon, tatil rekreasyonu ve
değiĢken rekreasyon olmak üzere üç gruba ayrılmıĢtır. Günlük rekreasyon gün içindeki serbest(boĢ)
zamanlarda yapılmaktadır. Bu zamanlar ise; büyükler için çalıĢma arasındaki serbest zamanlar,
çocuklar için okuldaki oyun zamanları ve akĢam üzeri okulun ve çalıĢmanın bitmesi ile baĢlayan
serbest zamanlardır. Tatil rekreasyonu ise; hafta sonu, bayram, yıllık tatillerde oluĢan serbest
zamanlarda yapılan bir rekreasyon grubudur. DeğiĢken rekreasyon ise, emeklilik sonrası yapılan
rekreasyon etkinlikleridir.
Rekreasyon artık çağımız toplumlarının ayrılmaz bir parçası olmuĢtur. Toplumların yaĢamında bu kadar
önemli olan rekreasyon olgusu pek çok faktörün etkisi altındadır. Bunların en önemlileri rekreasyonel doğal
faktörler, rekreasyonel alt ve üst yapı faktörleri ile rekreasyonel sosyal faktörlerdir. Bir alanın rekreasyonel
değerini belirleyen en önemli olgu ise doğal olaylarla oluĢmuĢ olan rekreasyonel doğal faktörlerdir. Doğal
faktörler, fiziksel peyzaj elemanları olan klasik anlamdaki jeo faktörlerden oluĢmaktadır(ALBAY, 2006).
20.yüzyılın son çeyreğinde, artık doğayı ve doğanın ayrılmaz bir parçası olan insanı, hatta tüm yaĢamı tehdit
eden birçok olumsuz faktör nedeniyle, günümüz insanının toplumsal ve fiziksel çevre koĢullan ile denge
durumu bozulmaya baĢlamıĢ, sağlıklı ve mutlu olabilmesi güçleĢmiĢtir. Bununla mücadele için insanlar
sessizliğe ve doğaya yakın bir rekreasyona ihtiyaç duymuĢlardır. Doğada rekreasyon faaliyetlerine duyulan
gereksinimin artıĢ nedenlerinin baĢında sanayileĢme ve kentleĢme gelmektedir. Bu konu ile ilgili olarak
sanayileĢme ve kentleĢme kavramları birlikte ele alınmaktadır. Çünkü çağımızda sanayileĢmenin kentleĢme
olgusunu ortaya çıkarması kadar, kentleĢmenin de sanayileĢmeyi getirmesi, doğal olarak bir neden-sonuç
iliĢkisinin varlığını ortaya koymaktadır. Bu etkileĢimin nedenlerine bakıldığında kentleĢmenin ya da
sanayileĢmenin insanları tatil yapmaya itme nedenleri daha iyi anlaĢılabilmektedir. Kentsel alanlarda
yaĢayanların, kent yaĢamının monotonluğu ve bunalımından kaçma arzusu, turizm ve rekreasyon
faaliyetlerini etkileyen önemli faktörlerden birisidir (SAĞCAN, 1986). Kentlerde yoğunlaĢan çevre
sorunlarıyla birlikte zorlaĢan yaĢam Ģartlarıyla da mücadele içinde olan günümüz insanı; bedensel, psikolojik
ve sosyal sorunlarıyla içice yaĢamak zorunda kalmaktadır. Ġnsanda ve onun yaĢadığı çevrede oluĢan bu
olumsuz değiĢim, çağımız insanının rekreasyon gereksiniminin büyük ölçüde artmasına yol açmaktadır. Bu
durumda kentli, zaman zaman rekreasyona ulaĢmak amacıyla, bir parçası olduğu ancak koparıldığı doğaya
geçici de olsa dönmenin yollarını aramaktadır. Bununla beraber kent yakın çevrelerinde doğal nitelikli,
iĢlevsel kırsal rekreasyon alanlarının çok az bulunması ve var olanlarında giderek azalması; insanların
ekonomik imkanları ve zamanlan ölçüsünde, rekreasyonel amaçlarla çok daha uzak yörelerdeki rekreasyonel
turizm alanlarına yönelmelerini zorunlu hale getirmektedir(ÖZKAN ve KAPLAN, 1992). Sonuçta günümüz
insanı, sağlıksız ve monoton kent yaĢamından uzaklaĢarak doğaya dönmekte, doğal turizm kaynaklarından
da yararlanmak üzere doğada rekreasyon faaliyetlerine yönelmektedir.
Kırsal Mekanlarda Su Olgusu
Su, en kısa anlamla hayatın kaynağıdır. Canlıların yaĢaması için sunulmuĢ bir ayrıcalık olup fiziksel ve
ruhsal açıdan ihtiyaçtır. Bu ayrıcalık bazen insanlara az gelir kurak kalır toprak, bazen ise fazla gelir, seller
olur, insanoğlu bu kaynağı yok etmenin yollarını arar. Ama bazen bu ayrıcalığın varlığı veya yokluğu
anlaĢılmaz, bu da insanlara suyun ne kadar önemli bir nimet olduğunu unutturur. Tarih boyunca su, insan
yaĢamının temel elemanlarından biri olmuĢtur. Su ile insanlar yıkanmıĢ, bitkiler sulanmıĢ, yaĢamak için ana
içeceğimiz olmuĢtur. Doğal su kaynakları tüm dünya coğrafyasını bir ağ gibi örmüĢ, zamanın ilerlemesi ile
bu doğal su kaynaklarına yasamın çeĢitli ihtiyaçlarını karĢılamak üzere yapay su kaynak ve elemanları
eklenmiĢtir. Kırsal alanlardaki doğal kaynaklar kentsel alanlara zaman zaman sokulmuĢ, sokulamadığı
bölgelerde ise bir Ģekilde yapayları oluĢturulmuĢ, kent ve kentlinin su ihtiyacı giderilmeye
çalıĢılmıĢtır(ÖNEN, 2007). Deniz ve nehirler birçok yerleĢime hayat vermiĢ ve genellikle yer seçiminin ana
nedenlerinden biri olmuĢtur. Suyun çevredeki varlığı sadece göllerin, derelerin, nehirlerin ve körfezlerin,
mevcudiyetinden çok daha karmaĢıktır. Su, arazinin Ģeklini ve bitki örtüsünü etkilediği ve onlardan
etkilendiği için peyzaja imza atar(CENDERE, 1998)
Tarih boyunca su kenarları insanoğlunun yiyecek, yerleĢme, çoğalma ve öğrenmeyi sağlayabildiği en ideal
yaĢam alanlarından biri olma görevini üstlenmiĢtir. Su, iĢlevsel açıdan sağladığı kolaylıklar yanında uygun
iklimsel özellikler, manzara ve eğlenceli zaman geçirilebilecek alanlar da sunmaktadır. Tüm bunların dıĢında
su, Ģüphesiz tüm canlı varlıkların yaĢamlarını sürdürebilmeleri için temel bir ihtiyaçtır(HAMAMCIOĞLU,
2005). Su kenarları karayolu ile suyolu ulaĢımının birleĢtiği noktada doğal bir ortamdan farklı fiziksel
özelliklere sahip diğer bir doğal ortama geçiĢ mekanlarıdır. Ġnsan yerleĢmeleri ve evrimi sürecinde suyun
varlığı insanların suya dayalı bir kültürü oluĢturmalarında önemli bir veridir. Su, kentlerin kurulmasında
coğrafya, savunma, ekonomi, teknoloji, ulaĢım, sosyal ve kültürel yaĢam, ekoloji gibi geliĢme süreci
dinamiklerinin Ģekillenmesinde büyük rol oynamaktadır. Bu nedenle kara ile suyun karĢılıklı iliĢkisine bağlı
olarak farklı iĢlevlerin geliĢtiği ve bu iĢlevlere bağlı olarak zaman içinde kentin geliĢimini etkileyen, rolünü
belirleyen, kentle bütünleĢerek kimlik kazandıran en önemli parçası olmuĢtur(KILIÇ, 2001).
Su öğesi, doğasından kaynaklanan, sessiz bir göl manzarasından, kıyıdaki kayaları döven dalgaların
görüntüsüne kadar çeĢitli halleri içeren, uyandırdığı yalnızlık duygusu, doğaüstü farklılığı, samimi serin
atmosferi ve bos zaman faaliyetleri için yarattığı fırsatlar bütünü ile geçmiĢte ve günümüzde rağbet gören
çok hoĢ bir tasarım elemanı olmuĢtur(WYLSON, 1986). Su, güzel bir kompozisyon için tamamen gerekli
olmadığı halde, sıklıkla rastlanan belli baslı bir niteliktir. Her duruma kendini uyduran peyzajdaki en ilginç
obje olup, bir kösede duran girintideki vakadır, uzaktan gözü cezbeder, yaklaĢmaya davet eder, yakınında
olunca zevk verir, boĢluğun sıkıcılığına neĢe katar, en kalabalık manzarayı zenginleĢtirir, Ģekil, stil ve
kapsam olarak en büyüğüne eĢdeğer gelir ya da, en azına adapte olur, sessiz manzaranın dinginliğini
yumuĢatacak sakin bir alana yayılabilir, dolambaçlı acele ederek neĢeye parıltı ve romantik duruma müsriflik
katar(FAĠRBROTHER, 1976).
Kırsal alanlarda suyun kullanımı ile ilgili sorunlar özellikle son 20 yıl içerisinde kendini göstermeye
baĢlamıĢtır. Bu yıllarda Türkiye hızla kentleĢmeye baĢlamıĢ, kırdan kente göçle birlikte, kırsal alanda kalan
insanlar kentsel yaĢamın çekiciliklerini bulundukları ortama taĢımaya baĢlamıĢlar, tarımsal aktivitelerde ise
daha çok verim almak amacı ile çevreye zarar veren gübre, ilaç ve besin maddesi gibi doğal ya da yapay ama
geri dönüĢümü uzun süreçler alan kullanımları benimsemeye baĢlamıĢlardır. Bu kısa periyotta kırsal
alanlarda su kullanım kültürü değiĢmeye baĢlamıĢtır. DeğiĢim, suyun kullanımını artırırken, tarımsal ve evsel
kullanımlarda doğaya zarar veren uygulamaları da beraberinde getirmektedir(KARAHAN, 2004).
Günlük hayatımızda pek çoğumuzun çok fazla önemsemediği, verimsiz ve atıl alanlar olarak nitelediği, hatta
uzun yıllar sıtma hastalığının kaynağı olarak görüldüğü için kurutulan ıslak alanlar; son yıllarda yapılan
araĢtırmalarla gerek doğal dengenin ve biyolojik çeĢitliliğinin korunmasındaki rolleri, gerekse turizm ve
rekreasyonel faaliyetlerle ekonomiye sağladığı katkılar nedeniyle tüm dünyada korunması öncelikli alanların
baĢında yer almıĢtır(GÜNGÖR ve YILMAZ 2004).
Islak alanlar yeryüzündeki baĢka hiçbir ekosistemle karĢılanamayacak iĢlev ve değerlere sahiptir. BaĢta su
kuĢları olmak üzere çok zengin yaban hayatı barındırmalarının yanı sıra, bölgenin su rejimini düzenler,
iklimini yumuĢatır, tortu ve zehirli maddeleri tutarak suyun kalitesini artırır. Balıkçılık, avcılık, sazcılık ve
turizm faaliyetleriyle bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlar. (GÜNGÖR ve YILMAZ 2004)’e göre ıslak
alanların iĢlevleri: yeraltı suyu depolama; yeraltı suyu boĢaltma; taĢkın kontrolü ve suyun yaydırılması; kıyı
tahkimatı ve erozyonu azaltmak; tortu tutma; besin tutma ve aktarma; besin zincirini destekleme; balık
yaĢam ortamları; canlılar için yaĢam ortamları; aktif rekreasyon Ģeklindedir. Islak alanların ne tür insan
etkilerine konu olduğuna iliĢkin bir araĢtırma, su ortamında önem sırasına göre; yüzme, sörfçülük, dalma,
balık tutma, yelken sporları, motorla gezintiler, kano gezintileri, su kayağı ve hava yastıklı teknelerle gezme,
karadaki etkinliklerin resmini yapma, yürüme, çevre gezileri, otomobille gezme, yol dıĢı araçlarla gezme,
piknik, atlı gezintiler, av ve otelcilik gibi yapılaĢmalar, gelgitler sırasında yem ve midye toplama, kuĢ
gözetleme, fotoğrafçılık, uçar avcılığı uygulamalarının yaygın olduğunu göstermiĢtir. Bütün bu etkinliklerin
söz konusu bölgelerde dolaysız/dolaylı, önemsiz/önemli, bilerek/ bilinmeyerek, geçici/sürekli ve tümünün
ortak bir sonucu olarak kaçınılabilir/kaçınılamaz ürünleri vardır. Islak alanlar, olağanüstü dinamik ekolojik
sistemlerin etkisi altında oldukları için dinlence ve eğlence etkinlikleri, kimi dıĢ etkilerle birlikte ekolojik
süreci değiĢtirme ya da çarpıtma sonuçlarını doğurmaktadır (YILMAZ ve ÖZEL, 1999).
Bir kıyı alanında yürüyüĢ, oturma, dinlenme, balık tutma ve manzara seyretme gibi halkın her kesimine ve
değiĢik yaĢ gruplarına hitap edecek rekreasyonel aktiviteler yer alabilmektedir. Bunlar kendi içinde pasif ve
aktif rekreasyonel faaliyetler olarak ikiye ayrılır ki yürüyüĢ, balık tutma aktif, oturma, dinlenme ve manzara
seyretme de pasif bölümü oluĢturur. Kıyı alanı boyunca bu tip aktivitelerin homojen olarak dağılması
insanları her mevsim hafta içi ve hafta sonu, günün her saatinde kıyı alanına çekmek açısından önemlidir.
Tek bir ihtiyaca hitap eden kullanımdan çok geniĢ ölçüde kullanıma imkan verecek rekreasyon alanları
yaratılması halkın kıyıyı birbirleriyle hem de Ģehir merkeziyle gerek yürüyüĢ ve bisiklet gibi aktif
rekreasyona da imkan tanıyacak geçiĢ yollarıyla bağlanması ve ayrıca dinlenme gibi pasif rekreasyon
aktiviteleri içinde kıyı bölgesinde sakin alanların yaratılması kıyıların 24 saat kullanımını desteklemeye
yönelik çalıĢmaların baĢında gelmektedir. Ormanlık bir bölgede halkın % 65'inin su kıyısında yoğunlaĢtığı
saptanmıĢ, yine güzel havalarda Kennemerduinen'de ziyaretçilerin %95'i, kapalı havalarda ise %60'ının deniz
kıyısında dinlendikleri sayımlarla bulunmuĢtur(RODERKERK, 1961). Ġsveç'te yapılan araĢtırmalarda ise
hafta sonu ve tatil evlerinin genellikle deniz, göl ve nehir kıyılarında yoğunlaĢtığı görülmüĢtür. Yine su
kıyılarının büyük ölçüde çekici bir özelliğinin oluĢu nedeniyle, Avrupa'da ilk defa, su kıyılarının korunması
ile ilgili yasaları çıkaran ülke Ġsveç olmuĢtur. Kıyıları özel mülkiyetin tasarrufundan korumak amacıyla
Ġsveç'te 300 metrelik kıyı Ģeridi yerleĢim, parselasyon, etrafının çevrilerek giriĢlerin önlenmesi gibi
eylemlerden arındırılmıĢ ve toplumun yararına açılmıĢtır(ALBAY, 2006).
Akar ve durgun su kıyıları, vadi içleri yerleĢimleri etkileyen en önemli coğrafi etkenlerden biridir. Bu alanlar
tarih boyunca özendirici ve yerleĢmeleri kalıcı olmuĢtur. Akarsu vadileri, sahip oldukları ekolojik, biyolojik,
kültürel ve sosyo-ekonomik özellikleri ile farklı peyzaj karakteri sunarlar. Bu alanlar rekreasyon alanları,
görsel nitelikleri ve ulaĢıma olan katkıları nedeniyle prestij alanları; kentlerin fiziksel yönden biçimlendiren,
görsel açıdan da anlam kazandıran dominant karakterde peyzaj elemanlarıdır. Vadiler ekolojik ve
mikroklima koĢulları yönünden diğer coğrafi formlar arasında ayrı bir öneme sahiptir. Akarsu vadi peyzajları
morfolojik yapıya bağlı olarak çevrelerine oranla farklı iklimsel karaktere sahiptirler. Vadiler diğer yeryüzü
Ģekilleri ile karĢılaĢtırıldıklarında çeĢitli konularda daha üstün özelliklere sahip oldukları gözlemlenmesine
rağmen, ülkemizde yakın zamana kadar yerleĢmelerin odağı durumunda olan akarsularımızın birçoğunun
üzeri kapatılmakta ya da drenaj kanalı olarak kullanılmaktadır. Akarsular çeĢitli atıklarla sürekli olarak
kirletilmekte, üzeri kapatılmakta ya da kanallar içine alınarak doğal görünümlerinden uzaklaĢtırılmaktadır.
Buna rağmen birçok ülkede akarsu vadilerinin kentlerin ana damarları gibi olduğunu görüyoruz. Bu
ülkelerde, koruma ve kullanımın estetik ve iĢlevsel açıdan sürekliliği için her türlü önlem alınarak doğal
özellikleri korunmaktadır(KOÇ, 2006).
Suya Dayalı Rekreasyon Faaliyetleri
Su yüzeyleri rekreasyon amaçlı en çok tehcih edilen alanlardır. Ġnsanlık tarihi boyunca suyun varlığı, baĢlıca
sunduğu yasam kaynağı özelliği insanları suyun bulunduğu ortamlara yerleĢime yöneltmiĢ, estetik ve
fonksiyonel amaçlarla suyun çeĢitli özelliklerinden yararlanılmıĢtır. Çağlar boyunca suyun fonksiyonel
kullanımı yasama mekanlarının biçimlendirilmesini yönlendirmiĢ, çevre tasarımını da önemli ölçüde
etkilemiĢtir. Suyun çeĢitli amaçlarla kullanımının yanı sıra ferahlatıcı klimatik özelliklerinin bulunması, her
canlıya uygun yaĢama ortamı yaratması ve görsel estetik özelliklere sahip olması peyzajda vazgeçilmez bir
tasarım unsuru haline gelmesini sağlamıĢtır (MEMLÜK VE ARK, 1994).
Suya dayalı rekreasyon, insanların suyun doğal ve kültürel zenginliklerine dönük dinlenme ve yitirilen
enerjinin yeniden kazanılması eğilimleridir. Ġnsan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, çekicilikleri ve
rekreasyonel potansiyelinin büyüklüğü sebebiyle su ve kıyıları en fazla tercih edilen rekreasyon alanlarıdır.
Su yüzeylerini ve kıyıları rekreasyonel bakımından önemli kılan faktörlerden birisi gerçekleĢtirilebilecek
aktivite çeĢitliliğinin çok fazla olmasıdır(YILMAZ, 2006). Su varlıkları çekici olmaları nedeniyle rekreasyon
faaliyetlerinde aranılan bir kaynaktır. Su varlıkları, bazen çesitli rekreasyon kullanımlarına olanak vererek
kaynak görevini üstlenmekte bazen de yüzey sekillerini bütünleyip görsel etkiyi artırarak alanın rekreasyonel
potansiyelini etkilemektedir (KHAZĠM, 1990).
Suyun rekreasyonel alandaki kullanımının en güzel örneklerini yurt dıĢında görebiliriz. Kısıtlı su imkanlarına
sahip olan batılı ülkeler iç sularının kıymetini ülkemize göre daha önce kavrayarak yıllar öncesinde su
kenarlarında ve suda yapılan rekreasyon faaliyetlerine ağırlık vermiĢlerdir. Baraj göllerinin rekreasyonel
amaçla giderek artan bir Ģekilde kullanılmasına 1945 yıllarından itibaren baĢlanmıĢtır. Bu tür kullanıĢlar en
çok ABD’de geliĢmiĢtir. Bu ülkede baĢka amaçlarla kullanılan 3 federal ajans mevcut rekreasyonel
olanaklara önemli katkılarda bulunmuĢlardır. Tenesse Valey Authority barajları ve US Army of Corps of
Engineers su baskının kontrolü, enerji üretim, sulama ve sulardaki trafiği iyileĢtirmek için çok amaçlı
projeler yaparken, Bureau of Reclamation’da kurak batı kesiminin su ihtiyacını karĢılanmak üzere
tasarlanmıĢ sulama projeleri yapmaktadır. Bu barajlarla ilgili rekreasyonel geliĢmeler ilk asamalarda
National Parks Service ve diğer kuruluĢlar tarafından yürütülmüĢse de, rekreasyonun geçerli bir amaç olarak
bu projeler içinde kabulü 1940’lara kadar mümkün olmamıĢtır. Bu tarihlerden sonra ise eyaletlerdeki baraj
gölleri, kamp yapma, manzara seyretme, balık tutma, sandalla dolaĢma ve diğer su sporları için geniĢ
olanaklar yaratmıĢtır(ÖZKAZANÇ, 2005).
Ülkemizde baraj göllerinde rekreasyonel faaliyetlere hızlı kentleĢme, yasam Ģartlarının zorlaĢması, büyük
kentlerdeki zaman yetersizliği ve sosyo-ekonomik nedenlerle bir denize kıyısı olmayan illerde göl ve yapay
göller ile baraj göllerinde piknik yapmak dıĢında farklı aktivite çalıĢmalarına ağırlık verilmeye baĢlanmıĢtır.
Özellikle su sporları baraj göllerinde yaygınlaĢan yeni rekreasyon faaliyetleri arasındadır. Suya dayalı
rekreasyon faaliyetleri genelleĢtirildiğinde toplam olarak yüzme ve deniz banyoları balık tutma, kano, çeĢitli
sandallarla gezinti, motorlu deniz araçları ile gezinti, su kayağı, kürek sporu olmak üzere suya dayalı 7
faaliyet saptanmıĢtır. Su kıyıları, suya dayalı informal rekreasyon içinde çok fazla ilgi çekici olduklarından,
bu özelliklerini yukarıda belirtilen faaliyet grupları ile birleĢtirmek söz konusu olabilir ya da ayrı olarak
incelenebilir(MEMLÜK, 1977).
Suya dayalı rekreasyonun değerlendirilmesi makro ölçekteki yaklaĢımda, suların doğal özellikleri faaliyet
gereksinimlerine ve istemlere göre birleĢtirilmeye çalıĢılmıĢ, aĢağıda gösterilen ölçütlere uygun olarak
gruplandırılmıĢtır. Ġrdelenen ölçütler Ģunlardır(MEMLÜK, 1977):
 Karasal sularda balık tutma olanakları: KirlenmemiĢ karasal su yüzeylerinde(nehirler, dereler,
kanallar ve göller) balık tutma iĢleminin görsel olarak izlenebildiği ve bazı kaynaklara göre yeri
saptanabilen kısımlar,
 Karasal sularda diğer aktif faaliyetler: KirlenmemiĢ karasal su yüzeylerinde yüzme ve gezinti
faaliyetlerine uygun alanların görsel olarak izlenebildiği ve bazı kaynaklara göre yeri saptanabilen
kısımlar,
 Karsal sulara yönelik informal rekreasyon içinde nitelendirilen faaliyetler: Güzel görünüm
yönünden değiĢik özellikler arz eden ve geliĢmiĢ bir ulaĢım sisteminin söz konusu olduğu yerler,
 Denize dayalı aktif faaliyetler: Kıyı bandının varlığı makro düzeyde yeterli olarak nitelendirilmiĢtir.
 Kıyılara yönelik informal rekreasyon: Kıyılara ulaĢım olanakları olan yörelerde kıyıların kumsal ya
da çakıllı olması da irdelenerek değerlendirilmeye sokulmuĢtur.
COPPOCK ve DUFFĠELD(1975) yaptıkları çalıĢmalar sonucunda deniz kıyıları ve karasal sular (akarsular,
büyük kanallar, göller vb.) gibi farklı karakterdeki su yüzeylerinde suya dayalı rekreasyon faaliyetlerini
genelleĢtirmiĢ ve toplam olarak 7 faaliyet belirlemiĢlerdir. Bu faaliyetler, yüzme ve deniz banyoları, balık
tutma, kano, çeĢitli sandallarla gezinti, motorlu deniz araçları ile gezinti, su kayağı ve kürek
sporudur(TANRIVERMĠġ, 2000).
Suya dayalı rekreatif aktiviteler aktif katılım gerektiren havuz, akarsu, çay, göl, gölet ve deniz alanlarında
yapılan etkinlikler olup baĢlıca yapılan etkinlikler:
 Yüzme
 Aletli Su altı dalıĢı (Scuba diving)
 Rafting
 Ruzgar sörfü
 Yelkencilik
 Kürekçilik
 Kano
 Jet ski
 Balıkçılık
 Su kayağı
 Sandalla gezinti
 Bot ve Motorlu Su Araçlarıyla Gezinti
 Yat gezintileri
 Tekne gezintileri
 Deniz motoru gezileri
 Snorkel ile denizde gezinme
 Radyo kontrollü maket yat yarıĢları
 Havuz oyunları (su balesi, su jimnastiği, su topu)
Rekreasyonel kıyı kullanımları kentsel alanlarda en çok tercih edilen ve kent ve doğaya en yararlı
kullanımlardır. Genel olarak rekreasyonel kullanımların kıyı alanlarında tercih edilmesinin nedenleri; mutlu
kentli ve sürdürülebilir bir kent içidir Gerek kentsel deniz kıyıları, gerekse de akarsu kıyıları olsun bu alanlar
kent için nefes alma noktaları sayılan, açık ve yeĢil alan potansiyelinin yoğun olduğu alanlardır. Kent içi
yapılaĢmıĢ alanlara göre kentlide daha az kapalılık hissi uyandıran, bu nedenlerle de boĢ zamanlarını
değerlendirip yasamın stresinden arınmak adına kullanımı tercih edilen mekanlardır(ÖNEN, 2007).
Ġnsanların turizmde su kaynaklarına ilgisi sadece denizle sınırlı kalmamıĢ, göllere de yönelmiĢtir. Göller de
denizler gibi yüzme, amatör balıkçılık, su kayağı, yelken açma, sörf ve kano benzeri suya dayalı
rekreasyonal etkinliklere olanak tanır. Ayrıca göller, çevrelerinin nispeten seyrek nüfuslanmıĢ olmalarında
kaynaklanan sessiz ve sakin ortamlarıyla deniz kıyısından kaçanlara kırsal turizm ve ekoturizm olanakları da
sunmaktadır (SOYKAN, 2000). Göl turizmi, deniz kıyılarında belirginleĢen kitle turizminin aksine, bireysel
ya da gruplar halinde yapılabilmektedir. Esasen göllerin turizm açısından en büyük zenginliği, flora ve
faunayı su ortamıyla birlikte sunmalarıdır. Nitekim göller suya dayalı etkinliklerden ziyade piknik, kamping,
avcılık, yürüyüĢ yapma, bisiklete binme, fotoğraf çekme ve manzara seyretme gibi çevresel aktivitelerin
yoğunluk kazandığı ortamlardır (DOĞANER, 2001). BaĢta Finlandiya olmak üzere Hollanda, Ġrlanda ve
Ġzlanda gibi Kuzey Avrupa ülkeleri ile Amerika BirleĢik Devletleri dünyada göl turizminin geliĢtiği baĢlıca
ülkelerdir. Bunlar arasında bin göller ülkesi olarak da nitelendirilen Finlandiya’nın ayrı bir yeri vardır. Diğer
turizm olanaklarının nispeten sınırlı olduğu Finlandiya’da, göl turizmi çok çeĢitli etkinlikleriyle ülkenin
büyük sektörlerinden biri durumuna gelmiĢtir (LEHTOLAĠNEN, 2003). Diğer yandan göl turizmi geliĢmiĢ
batı ülkeleri yanında, ekonomik bakımdan geri kalmıĢ bazı Afrika ülkelerinde dahi önem arz etmektedir.
Örneğin Kenya’nın büyük göllerinden olan Nakuru, yılda ortalama 200 bin kiĢinin ziyaret ettiği önemli bir
turizm merkezidir(AKPINAR ve AKBULUT 2007).
MATEREYAL VE METOT
Bu araĢtırmada Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nin kırsal rekreasyon planlaması yönünden su
potansiyelinin rekreasyonel kullanım açısından saptanması amaçlanmıĢtır. Bu araĢtırmanın temel olarak
çalıĢma materyalini Erzurum ili sınırları içerisinde yer alan Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nin suya dayalı
rekreasyonel olanaklarına kaynak olabilecek sahip olduğu doğal kaynaklar oluĢturmaktadır. AraĢtırmada
arazide yapılan inceleme ve gözlemler, araĢtırma alanına iliĢkin görsel ve yazılı kaynaklar materyal olarak
çalıĢma bütününde değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢma kapsamında kullanılan veriler arasında benzer bilimsel
çalıĢma kaynaklarına iliĢkin literatür çalıĢması yapılarak, benzer içerikli lisansüstü tez çalıĢmalarından, süreli
yayınlardan ve dergilerden, makale ve seminerlerden, sempozyum kaynaklarından yararlanılmıĢtır.
AraĢtırmanın yöntemi; gözlem, inceleme, veri toplama ve değerlendirmeden oluĢmaktadır. AraĢtırma
alanında yapılan gözlem ve incelemelerle rekreasyon alanları tespit edilmiĢ, Çoruh Havzası Uzundere
Vadisi’nin su potansiyelinin rekreasyonel bakımdan sahip olduğu su kaynaklarının rekreasyon aktivitelerine
sağlamıĢ olduğu zengin olanaklar nedeniyle bu doğal kaynaklar ayrı birer materyal olarak incelenmiĢtir.
ÇalıĢma ile ilgili rekreasyon değerlendirme yöntemine iliĢkin benzer kaynaklar ile rekreasyon alan
planlamasına yönelik araĢtırmalar incelenerek derlenmiĢtir. Rekreasyonel kullanım potansiyelinin
belirlenmesine yönelik kaynaklardan rekreatif aktivitelere iliĢkin olanaklar ve yeterlilikleri belirtilerek
önerilen su ile doğrudan ve dolaylı iliĢkili suya dayalı rekreasyon etkinliklerinin sınıflandırılması
amaçlanmıĢtır.
ARAŞTIRMA BULGULARI
Uzundere Vadisinin (Çoruh Havzası) Doğal Özellikleri
Büyük biyoçeĢitliliğiyle Kafkasya ekolojik bölgesinin batı ucunu oluĢturan Çoruh Vadisi, Uluslararası
Koruma Örgütünün seçtiği dünyanın 34 sıcak noktasından biridir. Türkiye’nin en görkemli hazinelerinden
biri olan Çoruh Havzasının çok sayıdaki vadilerinden biri olan ve Çoruh Nehrinin kollarından birini
oluĢturan Tortum Çayının geçtiği Uzundere Vadisi(Çoruh Havzası) Erzurum ilinin kuzeyinde ErzurumArtvin karayolu koridoru üzerinde yer almaktadır. Uzundere Vadisi Doğu Anadolu Bölgesinin Doğu
Karadeniz Bölgesi ile olan sınır bölgelerinden birini oluĢturup doğal zenginliği, kültürel, tarihi ve
rekreasyonel değerleri açısından Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinin önemli yörelerindendir(ORHAN, 2008).
Ġlçe rekreatif aktiviteler için zengin bir potansiyele sahiptir. Suya dayalı rekreasyon alanlarıyla bu aktiviteler
çeĢitlenmektedir. Ġlçe ilginç peyzaj formları, jeolojik formasyonu, bitki örtüsü çeĢitliliği, fauna, ekolojik
özellikleri görsel nitelik ve bozulmamıĢ doğasıyla görülmeye değer kırsal rekreasyon alanlarından birisidir.
Çoruh Havzası Uzundere Vadisi zengin doğasıyla kent dıĢında kırsal rekreasyon alanı olarak görülmeye
değerdir. Sınırları içerisinde bulunan Tortum Gölü, Tortum ġelalesi, Yıkıklar(Yedi Göller), mevsimlik
Ģelaleler, göl, dere ve çaylarıyla suya dayalı rekreatif aktivite yapmak isteyenlere çeĢitli alternatifler sunar.
Fotoğraf, yürüyüĢ ve gezinti(trekking), piknik, kamping, kuĢ gözlemleme, bitki gözlemlemenin yanı sıra olta
balıkçılığı, kano, kürek, bot ve motorlu su araçlarıyla gezinti, gölde yelken, kayıkla gezinti, manzara seyriyle
sessizliği dinleyerek dinlenme yapılabilecek aktivitelerin en baĢında gelenleridir.
Tortum Çayı: Erzurum Ġlinin en önemli havzalarından birini oluĢturan Çoruh Havzası sınırları içerisinden
doğan Tortum Çayı, Kargapazarı Dağları’nın kuzey yamaçlarından kaynaklarını alan baĢlangıcı olan
Yumaklı ve Akbaba’dan çıkan çaylarla oluĢmakta Uzundere vadisini geçerken, civardan dik yamaçlı derin
vadilerden gelen çeĢitli derelerin sularıyla beslenerek Tortum Gölü’ne akmaktadır(ġekil 1.). Tortum Çayı,
Tortum Gölünden çıktıktan sonra gölün aĢağı vadisinde Tortum ġelalesini meydana getirir. Tortum Çayı,
Oltu Çayı ile birleĢip daha sonra Yusufeli-Oltu-Erzurum yol ayrımında(Su kavuĢumu) Çoruh Nehri ile
birleĢerek Karadeniz’e dökülür. Tortum Çayı civarındaki dik yamaçlardan erozyonla akan topraklar Tortum
Gölüne doğru giderek DenizbaĢı mevkiinde küçük delta oluĢturur. Zaman zaman çiftçiler bu alüvyonlu
toprakları alarak tarım arazilerine götürerek kullanırlar. Tortum Gölü havzasını erozyondan korumak için
ağaçlandırma çalıĢması ve derelerde taĢkın koruma çalıĢmaları yapılmaktadır. Tortum Çayı, baĢlangıcı olan
Yumaklı ve Akbaba’dan çıkan çaylarla oluĢmakta Tortum Havzasını geçerken, civardan gelen çeĢitli
derelerin sularıyla beslenerek Tortum Gölü’ne akmaktadır. Uzundere Ġlçesi’nde baĢlıca akarsu ağını Tortum
Çayı ve kolları oluĢturur. Tortum Çayı derin bir Uzundere vadisi içinde kuzeye doğru akıĢına devam
etmektedir.
Şekil 1. Uzundere Vadisi ve Tortum Çayından bir görünüm (Cüneyt OĞUZTÜZÜN)
Tortum Gölü: Uzundere Vadisinin kuzeyinde bulunan Tortum Gölü 1700’lü yılların ortalarında, Balıklı
Köyü batısında bulunan Kemerli Dağı’ndan heyelan sonucu kopan bir kütlenin Tortum Çayı vadisinin önünü
tıkayarak, vadi yatağının Tortum Çayı sularıyla dolmasıyla oluĢmuĢtur. Uzundere Ġlçesi merkezine yaklaĢık
8km mesafededir. 6.6km² yüzölçümüne sahip Tortum Gölü, bir dağ göçüntüsünün meydana getirdiği set
gölü(doğal baraj)dür(ġekil 2.). Sert kretase kalkerlerinden kıvrımlı bir yapı gösteren göl kıyıları, gölün içine
doğru sarp yamaçlar halinde ve güzel görünüĢlü olarak inmektedir. Bu büyük yıkıntı dolayısıyla Tortum
Çayı’nın akıĢı engellenmiĢ, burada bir doğal baraj ve gerisinde bir göl çanağı oluĢmuĢtur. Gölün
oluĢumundan sonra, eski yatağına dönemeyen Tortum Çayı, yeni bir yatak açmıĢ ve bugünkü gölün
ayağından 1.2km kadar kuzeydoğuda, 22 metre geniĢlik ve 48 metre yükseklikten düĢen Tortum ġelalesi
oluĢmuĢtur. Tortum Gölü’nün uzunluğu kuzey–güney yönünde 11km, geniĢliği doğu–batı yönünde 600 ile
1000m’yi bulmaktadır. Derinliği 40–50m olan Tortum Gölü’nün denizden yüksekliği 1027m’dir
(GÜRESĠNLĠ, 1978). Gölde kafes balıkçılığı yapılmakta olup, alabalık ve aynalı sazan rastlanan türlerdir.
Gölün doğu kıyılarını peribacaları süslerken, batı yamaçlarında çok dik ve kayalık yapılar göze
çarpmaktadır. Gölün doğu kıyılarında Erzurum-Artvin karayolunun karĢısında bulunan Peri Bacaları oldukça
ilginçtir. Peri bacaları tabiat tahribatı, su dalgaları ile oluĢmuĢ su kıyısında tabiat harikası görüntülerdir.
Tortum Gölü çevresinde rekreasyon ve ekoturizm faaliyetleri açısından en önemli sorun konaklama ve tesis
imkanlarının bulunmamasıdır. Tortum Gölü’nün yakın çevresinde, göl manzarasının en iyi görülebileceği ve
aynı zamanda da su sporları yapmaya uygun tesislerin kurulabileceği potansiyel yerlerden birisi, Balıklı
Köyü yakınlarından göle doğru sokulmuĢ bulunan Bozburun Yarımadasıdır. Tortum Gölü, Tortum ġelalesi
ve Tortum Hidroelektrik Santrali çevresinde, doğal çevre faktörlerinden olan litolojik ve hidrografık doğal
çevre elemanlarıyla ilgili, çok muhteĢem doğa manzaraları vardır. Bu göz alıcı ve gösteriĢli manzara, ancak
vadi periferisi üzerindeki hakim sitler üzerinden iyi seyredilebilir. Örneğin, bir bütün olarak göl manzarasını
seyredebilmek için, Tevin Dağı(2400m) veya Kemerli Dağı(2700m) doruklarından birine çıkmak gerekir.
Buralardan bakıldığında, insanın görüĢ ufkuna göz kamaĢtırıcı, görkemli, coğrafi oluĢum ve doğa turizmi
potansiyeli bakımından, hayranlık uyandıran bir peyzaj serilmektedir. Bu çevre, hem âdeta bir jeoloji ilmi
laboratuvarı gibidir ve hem de, dağcılık, yani Alpinizm bakımından, yüksek bir potansiyel
taĢımaktadır(DOĞANAY, 1994). Tortum Gölü ve çevresi suya dayalı birçok rekreasyonel faaliyete imkan
sunmakta olup, yelken, kürekçilik, kano, su kayağı, balıkçılık, kayıkla gezinti, sandallarla kürek çekme ve
benzeri birçok aktivite için eĢĢiz bir potansiyel ve büyüklüğe sahiptir. Su sporları, fotoğrafçılık, doğa
yürüyüĢü(trekking), piknik, dağ bisikleti, kamping, avlanma(balık tutma), kuĢ gözlemleme, bitki
gözlemleme, manzara seyriyle sessizliği dinleyerek dinlenme yapılabilecek aktivitelerin en baĢında
gelenleridir.
Şekil 2.Tortum Gölü’nden bir görünüm (Cüneyt OĞUZTÜZÜN)
Tortum Şelalesi: Uzundere Ġlçesi Çağlayanlı Köyü’nde yer alan Tortum ġelalesi coğrafi olarak Karadeniz
Bölgesi’nin Doğu Karadeniz Bölümü sınırları içerisinde yer almaktadır. Türkiye'nin en yüksek Ģelaleleri
arasında yer alan Tortum ġelalesi oluĢumu açısından ve yüksekliği bakımından ise dünyanın önemli
Ģelalelerinden birisidir(ġekil 3.). Tortum ġelalesi çevresinin deniz seviyesinden yüksekliği yaklaĢık 1000m
dolayındadır. Tortum ġelalesi’nin oluĢumuna, Kemerlidağ’dan kopan büyük bir heyelan kütlesinin Tortum
Çayı’nın aktığı Tev Vadisi’ni kapatması sebep olmuĢtur. Heyelan molozları ardında ĢiĢen ve geniĢleyen
Tortum Çayı kendisine akacak yeni bir mecra bulmuĢ ve geniĢçe bir fay bloğundan aĢağı dökülmeye
baĢlamıĢtır. ġelaleden inen çay akabinde dar bir vadiden geçerek Oltu Çayı ile birleĢip Çoruh Nehriyle
Gürcistan’a kadar devam edip Karadeniz’e dökülmektedir. Tortum Gölü’nden gelip 22m’lik geniĢlikten 48m
yükseklikten düĢen sular; üstte gökkuĢağı, altta koca bir dev kazanı meydana getirmiĢtir. Tortum
Hidroelektrik Santrali devreye girdikten sonra Tortum Gölü’nden santral türbinlerine alınan su, Ģelalenin eski
heybetini biraz yitirmesine sebep olsa da suların kabardığı ilkbahar aylarında Ģelale muhteĢem görünümüne
sahiptir(KARAHAN, 2007). Tortum ġelalesi manzarasıyla insanın düĢ gücünü zorlar; özellikle ilkbahar
aylarında muhteĢem görünümüyle usta bir yönetmenin bir filmi karesi gibi eĢsizdir. Bu doğa harikasında dev
kazanı diye nitelendirilen yerde Ģelale sularının oluĢturduğu damla ve serpintilerle serinleyip, güneĢ
ıĢınlarının Ģelaleden sıçrayan mini su damlalarında kırılmasıyla oluĢan gökkuĢağına tepeden bakma fırsatını
yakalanabilmektedir.
Şekil 3. Tortum ġelalesinden bir görünüm (Cüneyt OĞUZTÜZÜN)
Yıkıklar(Yedi Göller): Yıkık Bağlar da denilen bölge Tortum Gölü’nün hemen altında Uzundere Ġlçesi
Ulubağ köyünün bir mahallesidir. Yıkıklar(Yedi Göller)’ın denizden yüksekliği 800m’dir. Bölgede Tortum
Gölü havzasından ve yeraltından sızan sızıntı suların oluĢturduğu Ġncegöl, Karagöl, Efendigilin ve Nazlıgilin
isimli göller bulunmaktadır. Göllerden birinde alabalık çiftliği ve mesire yeri bulunmaktadır.
Şekil 4. Yıkıklar(Yedigöller)den Bir Görünüm (Cüneyt OĞUZTÜZÜN)
Mevsimlik Şelaleler: Uzundere Ġlçesi’nde bahar aylarında çok sayıda mevsimlik Ģelale görülmektedir. En
önemlilerinden biri ilçe merkezi Uzundere deresi yatağı yanında Yayla Mahallesi orman yolunda bulunan
Sudökülen ġelalesi’dir. Mevsimlik Ģelalelere Sapaca Köyü, Cevizli Yaylası gibi topografya ve orman
kaynakları zengin alanlarda da sıkça rastlanmaktadır. ġelalelerin muhteĢem görüntüsünün yanında çevredeki
görsel değeri artıran vadi ve ilginç jeolojik oluĢumlar, ilginç peyzaj formları ve bitkilerin sunduğu mevsimsel
renk gösterileriyle zengin görsel peyzajı izleme imkanı sunmaktadır. Uzunkavak yaylasında bulunan
mevsimlik Ģelale ve göllerde alanda suya dayalı rekreatif faaliyetler için alternatif oluĢturmaktadır.
Uzundere Vadisi (Çoruh Vadisi) İçin Önerilebilecek Suya Dayalı Rekreasyon Aktiviteleri:
A. Su İle Doğrudan İlişkili Suya Dayalı Rekreasyon Etkinlikleri
1. Botçuluk ve Motorlu Su Araçlarıyla Gezinti: Günümüzde botlar, göl ve akarsularla yapılacak farklı
türdeki etkinlikler için değiĢik tasarımlarda, boyda, değiĢik malzemelerden üretilmekte pek çok farklı bot
bulunmaktadır. STOTT(1967) iyi kalitedeki bir botçuluk alanında, botçuluk alanının ölçüsünü desteklemeye
yetecek kadar yeterli su alanının bulunması gerektiğini vurgulayarak E.Schneberger ve C.W.Threinen,
Wisconsin Koruma Bölümünün Rekreasyonel Kullanımlar Ġçin Göl Yönetimi adlı çalıĢmalarında birbirine
bağlı bir zincir oluĢturmayan 200 dekardan küçük göllerin motorlu botlar için çok küçük olduğunu ayrıca her
su kayağı biriminin yaklaĢık 80 dekarlık bir su yüzeyine gereksinim duyduğunu belirtmiĢtir. Günümüzde
bireylerin talep ettikleri suya dayalı rekreasyon etkinlikleri içinde yüzmeden sonra en fazla tercih edilen
etkinlikler arasında motorla ve botla gezintiler gelmektedir. Uzundere vadisi içerisinde Tortum Çayı, Tortum
Gölü ve Yıkıklar(Yedi Göller) bölgeleri bu faaliyetler açısından oldukça uygundur. Tortum Gölü gerek
uzunluğu gerekse alanının büyüklüğü göz önüne alındığında durgun sularda yapılan hem motorsuz botlarla
hem de motorlu botlarla gezintiler için büyük bir potansiyele sahiptir. Yıkıklar(Yedi Göller) bölgesi de yer
alan küçük çaplı göllerle yine bu aktiviteler için imkan sağlayabilecektir. Ayrıca Uzundere Vadisi boyunca
akan Tortum Çayı motorlu ve motorsuz bot gezintileri ve diğer suya dayalı araçlar için oldukça uygundur.
2. Kürekçilik: Kürek sporu bir ekip sporudur. Kürekçilik aktiviteleri için iç ve durgun sular uygundur. 10002000m’lik bir yarıĢ alanı uzunluğuna, yarıĢmanın seviyesine göre 6 kulvar için uygun geniĢlik olan 30m
geniĢliğe ve en az 1m’lik derinliğe ihtiyaç vardır. Bu kriterler alanları bu kriterlere uygun birçok baraj gölü
bu faaliyet için ideal kılmaktadır. Ülkemizde kürek sporu ile ilgili pek çok kulüp bulunmakla beraber, bu
kulüplerin birçoğu çalıĢmaları için baraj göllerini tercih etmektedirler. Baraj göllerinde yapılabilen suya
dayalı rekreasyon faaliyetlerinden birisi olan kürek sporu daha çok takım çalıĢmasını gerektirmektedir.
Tortum Gölü kürek sporu açısından ülkemizde en uygun Ģartlara sahip bölgelerden biridir. Tortum Gölü’nde
yapılacak olan kürek faaliyetleri için tanıtım eksikliği, bölgede spor ile ilgili bir kulübün bulunmaması bu
rekreasyon faaliyetini arka planda bırakmaktadır. Ancak ülkemizde birçok üniversitenin kürek takımlarının
bulunması ve yarıĢların yapılması, Erzurum ilinde potansiyel teĢkil eden Atatürk Üniversitesi bünyesinde
ileriki zamanlar için bir kürek kulübünün kurulabileceği ihtimalini artırmaktadır. Bu amaçla öncelikle
üniversite bünyesinde, ilerleyen zaman zarfında il genelinde kürek kulüplerinin açılması Tortum Gölü’nün
kürek antrenmanlarının ve yarıĢlarının yapılabileceği bir alan olarak kullanılmasına olanak sağlayacaktır.
Efes Pilsen’in, BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı(UNDP) ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iĢbirliğiyle
yürüttüğü Doğu Anadolu Turizm GeliĢtirme Projesi(DATUR) kapsamında kürek federasyonu ile Tortum
Gölü’nde çekek yeri yapma konusunda ortak insiyatif sonucu bir proje hazırlanmıĢtır. Yörede kürek sporu
için spor federasyonları ve kulüplerle bilgilendirme ve iĢbirliği çabaları sürdürülmektedir.
3. Yelkencilik: Suya dayalı rekreasyon faaliyetleri içerisinde iç sularda en fazla yapılan spor formu
yelkendir. Yelken yarıĢları kategorilere ayrılmıĢ teknelerle kıyıya yakın, Ģamandıralar veya iĢaretlerle
belirlenmiĢ bir parkurda yapılır (SAVAġ, 1997). Sınırlı sayıda yeken için en az 4 hektar civarında yüzey
alan uygun olurken, yarıĢma ile birlikte baĢarılı bir kulüp için 20 hektarlık bir alan en az 1m’lik bir derinlik
gereklidir. Göllerde de yapılan suya dayalı rekreasyon aktivitelerinden olan yelkencilik geniĢ su yüzeyi
alanı, uygun rüzgar yönü ve hızı istediği için Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nde yer alan kuzey-güney
doğrultusunda bulunan Tortum Gölü alanı, yöneyi ve iklimi açısından çok uygun olarak görülmektedir.
Tortum Gölü bu etkinlikle 2007 yılında Efes Pilsen’in, BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı(UNDP) ve
Kültür ve Turizm Bakanlığı iĢbirliğiyle yürüttüğü Doğu Anadolu Turizm GeliĢtirme Projesi(DATUR)
kapsamında tanıĢmıĢtır. Tortum Gölü’nde 1 Temmuz 2007 yılında alanda birincisi düzenlenen Denizcilik ve
Kabotaj Bayramı kutlanmıĢtır. Uzundere Kaymakamlığı, Uzundere Belediyesi, Türkiye Yelken Federasyonu
ve Denizcilik MüsteĢarlığı tarafından düzenlenen etkinlik kapsamında Tortum Gölü’nde yelken yarıĢları
düzenlenmiĢ ve yelkencilik sporu tanıtılmıĢtır. Bu etkinlik Tortum Gölü’nün su sporları açısından taĢıdığı
potansiyelin tanıtımı ve bu etkinlikle uğraĢanlar için farkındalığın sağlanması açısından büyük önem
taĢımaktadır.
4. Su Kayağı: Bir suya dayalı rekreasyon etkinliği olan su kayağı her yaĢta yapılabileceği gibi, yılın büyük
bir bölümünde ailece veya arkadaĢ gruplarıyla denizlerde ve durgun sularda yapılabilir. Kayma ve denge
sporu olarak su üzerinde kalabilme amacıyla bir tekne ile çekilmek suretiyle su kayağı yapılmaktadır. Su
kayağı yapabilmek için tekne, motor, kayaklar, can yeleği ve teleski (bazı ülkelerde tekneden farklı olarak
teleski kullanılarak çekme sağlanmaktadır) gerekmektedir. Su kayağı aktiviteleri için yaklaĢık 1-30 hektarlık
bir alana ihtiyaç vardır ve herkese açık olmayan sularda kullanılması güvenlik için gereklidir. Çoruh Havzası
Uzundere Vadisi içerisinde bu etkinlik için Tortum Gölü önemli bir potansiyeldir. Suya dayalı rekreasyon
eylemlerinden olan su kayağı ve yelkencilik geniĢ su yüzeyi alanları istedikleri için Tortum Gölü oldukça
uygun olarak görülmektedir.
5. Olta Balıkçılığı: Rekreasyonel alan kullanıcılarının büyük çoğunluğunu balıkçılar oluĢturmaktadır. Balık
tutmak büyük-küçük, kadın erkek herkesin ve her yaĢ rubundaki insanın yapabileceği bir aktivitedir. Amatör
balıkçılar kayıkları ile açık denizlerde, iskelelerde, deniz kenarındaki kayalıklarda, doğal ve yapay göllerde,
akarsularda, derelerde açıkçası suyun bulunduğu yerleri tercih etmektedirler. Genelde spor amaçlı
balıkçılığın dıĢında Tortum Gölü ve Yıkıklar(Yedi Göller) göllerinde alabalık üretim tesisleri kurulmakta ve
tatlı su balıkları da yetiĢtirilmektedir. Rekreasyonel aktivite olarak olta balıkçılığı etkinliğinin çekiciliğini
etkileyen bir takım etkenler bulunmaktadır. GeniĢ ve derin olan durgun su yüzeyleri balık avlama konusunda
geniĢ olanaklar sağlar. Olta ile balıkçılığın yapılacağı mekanlara ulaĢım kolay olmalıdır. Olta balıkçılığı
açısından önemli olan özelliklerden biri de balık türü ve sayısının yeterli olmasıdır. Çoruh Havzası Uzundere
Vadisi’nde yer alan Tortum Gölü, Yıkıklar(Yedi Göller) ve Tortum Çayı alanında yapılabilecek suya dayalı
aktivitelerden birisini de olta balıkçılığı oluĢturmaktadır. Tortum Çayı havzasında alabalık, sazan ve aynalı
sazan türleri bulunmaktadır. Özellikle Tortum Gölünde bulunan Bozburun Yarımadası yöre ve çevre illerde
yaĢayanlar için fazla tercih edilen uğrak bir mesire yeridir ve olta balıkçılığı için uygundur. Yöre ve çevre
halkının olta balıkçılığına olan eğilimlerinin yüksek olduğu görülmektedir.
6. Rafting: Rafting, raft adı verilen botlarla, tepesi yüksek nehirlerde yapılan bir akarsu(nehir) sporudur.
Raftingde raftı devirmeden, kürekle yönlendirerek kayalar ve engeller arasından geçirmek Ģeklinde yapılır.
Rafting, 6 ile 8 kiĢilik takımlar halinde yapılır ve bu sporda akan sular zorluk derecesine göre altı dereceye
ayrılırlar. 6. derece en zor parkurları, 1. derece ise en kolay parkurları belirtir. Uzundere Vadisinin de
içerisinde bulunduğu Çoruh Havzasında Çoruh Nehri, dünyanın rafting için en uygun 10 nehri arasında yer
almaktadır. Uzundere vadisinde yer alan Çoruh Nehrinin de kollarından birini oluĢturan Tortum Çayı
üzerinde akıntılı ve dalgalı sularda yapılan rafting sporuna uygun zorluk derecelerine göre parkurlar
bulunmaktadır. Tortum Çayı daha düĢük dereceli parkur seviyelerine sahiptir ve bu spora yeni baĢlayanlar ve
amatörler için idealdir. Bu parkurda rafting yapmak için en uygun aylar Mayıs ve Hazirandır. Haziranın
ikinci yarısından itibaren sular azalmaya baĢlar. Tortum Çayında 12.06.2009 tarihinde Efes Pilsen’in,
BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı(UNDP) ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iĢbirliğiyle yürüttüğü Doğu
Anadolu Turizm GeliĢtirme Projesi(DATUR) kapsamında yerel halka rafting eğitimi de verilerek bu sporun
bölgedede daha aktif yapılması için gerekli tanıtım ve bilgilendirme çalıĢmaları yapılmıĢtır.
7. Yüzme: Uzundere vadisinde yüzme aktivitesi için çok uygun alanlar bulunmamaktadır. Sebebi ise yüzme
alanı olarak değerlendirilmesine olanak verebilecek suyun fiziksel özelliklerinin pek fazla imkan
vermemesidir. Mevcut göllerin su kalitesi ve derinlikleri insan sağlığı açısından tehdit edecek etkenleri
içermektedir. Bölgede Tortum Gölü Bozburun Yarımadası ve göl kıyı bölümleri gerçekleĢtirilebilecek
bölümlerdir. Ayrıca yüzme için önerilen Bozburun Yarımadası içeriye doğru bir koy oluĢturduğu için yüzme
ile beraber yapılması tehlikeli olan su sporları(motor gezintisi, su kayağı vb.) alanından da ayrılabilecektir ve
yüzme etkinliğinin kontrolü sağlanabilecektir.
8. Sandalla Gezinti: Bireylerin en fazla talep ettikleri suya dayalı rekreasyon eylemleri içinde sandalla
gezintide gelmektedir. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi içerisinde Tortum Gölü ve Yıkıklar(Yedi Göller) bu
etkinlik için uygun alanlardır. Günümüzde sandalla gezinti Tortum Gölü ve Yıkıklar(Yedi Göller) de ziyaret
eden ziyaretçi, turist ve yerel halka kontrollü olarak yapılmaktadır.
9. Kano: Kano genellikle göllerde ve debisi çok yüksek olmayan akarsularda yapılan bir doğa sporu
çeĢididir. Rafting yapılabilen bölgelerin hemen hemen tümü kano sporuna da elveriĢli bölgelerdir. Çoruh
Havzası Uzundere Vadisi su potansiyeliyle kano sporu için uygun ortamlar taĢımaktadır. Tortum Gölü ve
Tortum Çayı bu etkinlik için ideal ortamlardır. Tortum Gölü’nde 12.06.2009 tarihinde Efes Pilsen’in,
BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı(UNDP) ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iĢbirliğiyle yürüttüğü Doğu
Anadolu Turizm GeliĢtirme Projesi(DATUR) kapsamında yerel halka kano eğitimi de verilerek bu spor dalı
aktif hale gelmiĢtir. Bu etkinlik sayesinde yerel ve yabancı katılımcıların rehberliğiyle eğitilen yerel gençler
oluĢturulacak paylaĢımlarla ileride ülkemiz ve dünyanın farklı bölgelerinde düzenlenen yarıĢmalara
katılabilecek ve tanıtım imkanı sağlayacaklardır. Bu da öz çevrenin gençlere bakıĢ açısını ve kendilerine olan
güvenlerinin artmasını sağlayacaktır. Kano, kürek ve sandalla gezinti için göl kıyılarında gerekli olan iskele
ve rampaların yapılması ayrıca malzemelerinin konulabileceği tesislerin bulunması da bu etkinliklerin
gerçekleĢtirilebilmesi için en önemli faktörler arasındadır.
Çoruh Havzası Uzundere Vadisi içerisinde Tortum Gölü ve Yıkıklar(Yedi Göller) de yapılabilecek en zevkli
suya dayalı rekreasyon aktivitelerinden biriside son yıllarda hızla yaygınlaĢan radyo dalgalarıyla uzaktan
kumanda edilebilen yaklaĢık 1m büyüklüğünde olan yelken maketleriyle yapılan radyo kontrollü maket yat
yarıĢlarıdır. Bu etkinlik yurt dıĢında yaygın olarak yapılsa da ülkemizde henüz geliĢmemiĢtir. Çoruh Havzası
Uzundere Vadisi içerisinde Tortum Gölü ve Yıkıklar(Yedi Göller) de bu aktivitenin yaygınlaĢması ile belki
de bölge çağında ülkemizde de ilki uygulanacak yarıĢmalarla ve turnuvalar örnek teĢkil edebilecektir. Radyo
kontrollü maket yat yarıĢlarının yapılabilmesi için göl alanlarında gerekli tanıtım ve reklam çalıĢmalarının
yapılması önceliklidir.
B. Su İle Dolaylı İliskili Suya Dayalı Rekreasyon Etkinlikleri:
1. Piknik aktiviteleri: Piknik alanları halkın günübirlik ihtiyaçlarına uygun olarak birinci derecede
yararlanılacak alan ve tesislerdir. Günümüzde piknik olgusu içinde su ve su çevreleri önemli bir faktör
oluĢturmaktadır. YapılmıĢ olan çalıĢmalar incelendiğinde görülmüĢtür ki insanlar piknik yapmak için
çoğunlukla akarsu, göl, baraj gölü gibi su çevrelerini tercih etmektedirler. Yapılacak mekânlarda, çevre
güzelliği ve manzara değeri önem taĢımaktadır. Doğa ve çevre bilinci öneminin giderek daha iyi anlaĢıldığı
günümüzde hızlı kentleĢmeyle beraber, betonlaĢma, trafik, stres gibi sorunlar, kentli insanın tatil günlerinde
kent dıĢına çıkma ve yeĢil doğa içerisinde dinlenme, yorgunluklarından arınma, rahatlama istekleri bir
ihtiyaç haline gelmiĢtir. Suyun bulunduğu alanlar, hem görsel özellikleri hem de çeĢitli aktivitelere olanak
sağlaması yönünden pikniğe uygun ortamlar oluĢturmaktadır. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi piknik
aktivitesi açısından barındırdığı su potansiyeliyle yöre ve çevre iller için rekreasyonel faaliyetler açısından da
önemli bir değere sahiptir. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi Erzurum Ġli, çevre il ve ilçelerden gelen
ziyaretçiler için piknik amaçlı etkinlikler için yoğun bir ilgi ve kullanım alanıdır. Tortum Gölü ve Tortum
ġelalesi çevresi, Yıkıklar(Yedi Göller), Zugar Boğazı bölgesi yörenin en baĢlıca tercih edilen piknik alanları
arasında yer almaktadırlar. Tortum Gölü’nün geniĢ su yüzeyi, çevresindeki dağlar ile sivri ve yüksek
tepelerin muhteĢem görüntüleri, kanyonlar, vadileri ve Tortum ġelalesi çevresi, Yıkıklar(Yedi Göller),
görüntüleri, bitki örtüsü ile piknik yapmak isteyenler için çok uygundur. Bu alanlar piknik yapmaya elveriĢli
olduğu kadar ekoturizme yönelik birçok aktivitelere de olanak sağlamaktadır.
2. Doğa Yürüyüşü (Trekking): YürüyüĢ her yas grubuna hitap eden, form tutmanın en iyi yollarından birisi
olarak kabul edilen hız ve dayanma gücü gerektirmeyen popüler bir serbest zaman sporudur. YürüyüĢ tek
baĢına veya arkadaĢ grubuyla herhangi bir organizasyona gerek duyulmadan gerçekleĢtirilebileceği gibi,
etkinliği daha cazip hale getirmek ve katılımcı sayısını arttırmak amacıyla çeĢitli organizasyonlar içerisinde
de gerçekleĢtirilebilmektedir(KARAKÜÇÜK,1997). Kentsel yaĢamın olumsuzluklarından uzaklaĢıp doğa ile
içiçe olma arzusuyla planlanan doğa yürüyüĢleri olan trekking son yıllarda deniz, kıyı turizmi ve buna bağlı
aktivitelere karĢılık olarak geliĢen alternatif turizm olgusunun en fazla ilgi gören doğa etkinliklerinden
birisidir. Katılımcılar tüm yorgunluklardan kısa sürede sıyrılıp temiz havanın etkisi ve gözü okĢayan
muhteĢem manzaralar ile trekking aktivitelerini yapabilme imkanı bulup doğanın imrendirici güzellikte
keyfini doyasıya yaĢamaktadırlar. Çoruh Havzası Uzundere Vadisinde çeĢitli vadi ve yayla oluĢumlarıyla
farklı zeminlere sahip, bazen tırmanmayı gerektiren, bazen de sadece sarıçam ormanlarının arasından
yürünebilecek, bazen de göl ve Ģelaleler arasından geçilen pek çok dağ yürüyüĢü rotası bulunmaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve UNDP iĢbirliğinde; Efes Pilsen finansal desteği ile yürütülmekte olan Doğu
Anadolu Turizm GeliĢtirme Projesi kapsamında Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nde dağ yürüyüĢü rotaları
çıkartılmıĢtır. Farklı zorluk derecelerine sahip 8 rota GPS sistemi ile tespit edilmiĢtir. Bunların büyük bir
bölümü içerisinde özellikle Tortum Çayı ve Tortum Gölü civarı, Tortum ġelalesi ve Yıkıklar(Yedigöller)
çevrelerinde yer almaktadır. Bu rotalar yöreye gelen yerli ve yabancı yürüyüĢ severler tarafından çok fazla
ilgi görmekte yılın her dönemi kullanılmaktadır.
3. Kamping: Kamping; tatil dönemlerinde rekreasyonel amaçla, yararlanan tarafından birlikte getirilen
taĢınabilir bir barınakta(çadır veya karavanda) ya da sabit tesislerde geçirilen kısa süreli yasama biçimidir
(GÜLEZ, 1989).Kent ortamından uzaklaĢmak, doğayla iç içe olmak insanların zihinlerini ve bedenlerini
dinlendirmektedir. Aynı zamanda eğlendirici bir aktivite olan kampçılık yeni dostluklar ve arkadaĢlıklarında
kurulmasında bir etkendir. Suyun bulunduğu alanlar çevre değeri bakımından yüksek olması yanında çeĢitli
rekreasyonel olanaklar sunması, kamping için en değerli kaynaklardan birisini oluĢturmaktadır. Bu alanlarda
karaya dayalı rekreasyonel aktivitelerle birlikte su içi rekreasyonu olan yelken, su kayağı, sandal gezintisi,
yüzme gibi faaliyetler alanlarda tercih edilerek, su yüzeylerinin yanında ve yakınında geliĢtirilmektedir.
Ġnsanlar kamp yapma, balık tutma, sandalla gezi, su kayağı, yüzme gibi rekreasyonel faaliyetlere olanak
sağlayan su ile iliĢkili alanları kamping amacıyla daha çok tercih etmektedirler. Çoruh Havzası Uzundere
Vadisinin gerek tarihsel kimliği, doğal ve kültürel zenginlikleri, gerek zengin su potansiyeliyle çeĢitli
rekreatif etkinliklere olanak vermesi yönüyle kamping için önemli bir potansiyel oluĢturmaktadır. Tortum
Çayı havzası gerek ilginç jeolojik ve topoğrafik oluĢumlarıyla gerekse tarihi dokusuyla kamping rekreasyonu
için ideal bir bölgedir. Yine Tortum ġelalesi, Tortum Gölü ve Yıkıklar(Yedigöller) ve çevresi kamp alanları
için oldukça uygundur. Bol oksijenli serin ve temiz havada sağlıklı yaĢam için yürüyüĢ yapmak, yerel
insanlarla bir arada bulunup paylaĢım içerisinde olmak, çadır kurmak, meydan ateĢi çevresinde oturup sohbet
etmek, canlı türlerini incelemek açısından Uzundere vadisi giderek artan bir ilgi görmekte kampçılık
açısından önemli bir potansiyel oluĢturmaktadır.
4. Manzara Seyri ve Fotoğrafçılık: Çoruh Havzası Uzundere Vadisi, çok derin vadi sistemleri ve sarp
yapısı ile ziyaretçilerine eĢsiz manzaralar sunmaktadır. Ġnsan faaliyeti çok yoğun olmadığı için doğal
zenginliklerini büyük ölçüde korumuĢ olan Uzundere vadisinde, farklı iklimlerin aynı anda egemen olması,
burada yaĢayan bitki ve hayvan türlerinin çeĢitliliğini arttırdığı gibi, bölgeyi canlılar açısından da son derece
özel bir konuma getirir. Bölgede, Tortum Gölü ve Tortum ġelalesi çevresi, Yıkıklar (Yedigöller), mevsimlik
Ģelaleler, kayalık derin vadiler, tepeler, küçük düzlükler ve yüksek dağ zirveleri yalnızca bu coğrafyada
görülen bitkilerin ve hayvanların yanı sıra çok çeĢitli canlı türlerine de elveriĢli yaĢam alanı sağlamaktadır.
Bölgede çeĢitli jeolojik zamanlara ait formasyonlar ve çok çeĢitli kayalar bulunmaktadır. Çok eski jeolojik
zamanlardan kalma okyanus tabanına ait deniz canlılarına ait fossilere bile rastlanabilmektedir. Vadi
çevresinin geniĢ lav ve tüf kayalar gibi çoğunlukla volkanik kaynaklı olan jeolojik yapısı, Tortum ġelalesi ve
Tortum Gölü, Yıkıklar(Yedi Göller), mevsimlik Ģelaleler, ilginç jeolojik oluĢumlar, peribacaları oluĢumları,
kahverengi, sarı, kırmızı, yeĢil renkteki kaya ve toprak parçalarıyla ĢaĢırtıcı manzaralar oluĢturur. Ayrıca
bölgedeki fauna ve flora çeĢitliliği de seyir açısından ayrı bir alternatif oluĢturmaktadır. Çoruh Havzası
Uzundere Vadisi çevresi manzara ve doğal peyzaj görünümüyle ekoturizm ve rekreasyon amaçlı
fotoğrafçılık ve manzara seyri faaliyetleri açısından alternatifler ve büyük zenginlikler sunmaktadır. Bölgeye
gelen ziyaretçi ve turistler tüm yorgunluklardan kısa sürede sıyrılıp temiz havanın etkisi ve gözü okĢayan
muhteĢem manzaralar ile doğanın keyfini doyasıya yaĢamaktadırlar. ġelalelerin muhteĢem görüntüsünün
yanında çevredeki görsel değeri artıran vadi ve ilginç jeolojik oluĢumlar, ilginç peyzaj formları ve bitkilerin
sunduğu mevsimsel renk gösterileriyle de zengin görsel peyzajı izleme imkanı sunmaktadır. Tortum Gölü,
Tortum ġelalesi ve Tortum Hidroelektrik Santrali çevresinde, doğal çevre faktörlerinden olan litolojik ve
hidroğrafık doğal çevre elemanlarıyla ilgili, çok muhteĢem doğa manzaraları vardır. Bu göz alıcı ve gösteriĢli
manzara, ancak vadi periferisi üzerindeki hakim sitler üzerinden iyi seyredilebilir. Örneğin, bir bütün olarak
göl manzarasını seyredebilmek için, Tevin Dağı(2400m.) veya Kemerli Dağı(2700m.) doruklarından birine
çıkmak gerekir. Buralardan bakıldığında, insanın görüĢ ufkuna göz kamaĢtırıcı, görkemli, coğrafi oluĢum ve
doğa turizmi potansiyeli bakımından, hayranlık uyandıran bir peyzaj serilmektedir. Özellikle hidroelektirik
santralin yer aldığı Karadağ yarma vadisi dar bir boğazın iki yakasında inĢa edilmiĢ, karĢılıklı iki dev hisarı
andıracak biçimde istiflenmiĢ volkanik tüf ve tortul kayaç katmanlarından oluĢmuĢ; ender rastlanan bir doğa
harikası olarak göze çarpar. Bu çevre, hem âdeta bir jeoloji ilmi laboratuvarı gibidir ve hem de, dağcılık, yani
Alpinizm bakımından, yüksek bir potansiyel taĢımaktadır (DOĞANAY 1994). Ayrıca Yıkıklar(Yedigöller),
mevsimlik Ģelaleler tüm yıl boyunca her mevsim birçok ekoturizm etkinliğine olanak sağlayan görülmeye
değer eĢĢiz manzaralara sahiptirler.
5. Kuş Gözlemciliği: Türkiye, coğrafi konumu, topoğrafik yapısı ve değiĢik iklim koĢullarının oluĢturduğu
farklı ekolojik karakterdeki ıslak alanlarıyla Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkelerinden biridir. Batı
Palearktik bölgedeki 4 ana kuĢ göç yolundan ikisinin Anadolu üzerinden geçmesi ülkemizdeki su
kaynaklarının önemini daha da arttırmaktadır. Her yıl göçleri sırasında milyonlarca göçmen kuĢ iki kez
Çoruh Havzası Uzundere Vadisi üzerinden geçmekte ve buradaki sulak alanları kullanmaktadır. Yine
binlerce su kuĢu düzenli olarak bu alanlarda kıĢlamakta ve kuluçkaya yatmaktadır. Çoruh Havzası Uzundere
Vadisi pek çok kuĢ türünün neslini devam ettirebilmesi için anahtar bölge konumundadır. Bu nedenle
bölgedeki sulak alanların korunması çok daha fazla önem taĢımaktadır. Uzundere Vadisinin de içinde yer
aldığı Çoruh Havzası kuĢ göç yolları açısından da büyük önem taĢımaktadır. Bulunduğu bölgenin geneline
göre daha düĢük bir rakıma sahip olan Çoruh Havzası, Kafkasya ile Anadolu arasında süzülerek göç eden
yırtıcı kuĢlar ile diğer göçmen kuĢlar için bir geçiĢ koridoru vazifesi görmektedir. Hazar Denizi’nin
batısından geçerek Çoruh Havzasını takip ederek Ortadoğu’ya buradan ya Mısır ya da Arap Yarımadası’na
oradan da Afrika’ya ulaĢmaya çalıĢan onbinlerce kuĢ türünün yoğunlaĢtığı bir koridordur(BEKĠR ve ARK.
2008). Yapılan çalıĢmalar günümüze kadar kuĢ gözlem turizmi açısından da yüksek bir potansiyele sahip
olduğu belirlenmiĢtir. Doğada gözlemlenmesi oldukça güç olan ve görülebilmesi için uzun mesafe yürümeyi
gerektirebilen birçok kuĢ türünün bölgede araç yolundan uzaklaĢılmadan gözlenebiliyor olması bu bölgeyi
daha da ayrıcalıklı bir konuma getirmektedir (BEKĠR ve ARK. 2008). Tortum Gölü rotası, Tortum Çayının
göle ulaĢtığı geniĢ düzlükler, dereler, sazlık ve mevsimsel subasar alanların bulunduğu vadide yer alır.
Gözlem alanının kuzeyinde dünyanın en büyük çağlayanlarından biri olarak da kabul edilen Tortum ġelalesi
bulunmaktadır. Tüm Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’ne bakıldığında tortum gölü tek açık ve büyük göl
olması sebebiyle göç zamanlarında su kuĢlarını barındıran en iyi alandır. Uzundere Vadisi yıl boyu kuĢ
gözlemciğine uygundur. KuĢ göçünün yaĢandığı ilkbahar ve sonbahar aylarında tür çeĢitliği ve sayıları çok
fazladır. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi sahip olduğu su kaynakları arasındaki Tortum ġelalesi ve Tortum
Gölü, Yıkıklar(Yedi Göller), mevsimlik Ģelaleler kuĢlar için önemli bir üreme, konaklama ve göç esnasında
uğrak yeri özelliği taĢımaktadır. Özellikle Tortum Gölünün güney kıyıları geniĢ bir düzlük barındırdığından,
bu bölgede göç sırasında konaklayan kıyı kuĢları ve üreyen beslenen yırtıcılar tüm yıl boyu kolaylıkla
gözlemlenebilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve UNDP iĢbirliğinde; Efes Pilsen finansal desteği ile
yürütülmekte olan Doğu Anadolu Turizm GeliĢtirme Projesi kapsamında Çoruh Havzası Uzundere
Vadisi’nde 25-27 Eylül 2009’da düzenlenen 2.Çoruh Vadisi KuĢ Gözlem Festivali Uzundere ilçesinde
gerçekleĢtirilmiĢtir. Festival kapsamında Uzundere Vadisinde Tortum Gölü ve çevresi, Tortum ġelalesi ve
Tortum Çayı’nın değiĢik bölümlerinde kuĢ göçü izlenmiĢtir. KuĢ gözlem festivaliyle ekoturizm açısından
büyük önem taĢıyan bölge, kuĢ envanteri ve sahip olduğu doğal birikimlerin gözler önüne serilmesi
bakımından da ön plana çıkması sağlanmıĢtır.
TARTIŞMA VE SONUÇ
Su rekreasyonel gereksinimleri karĢılamasını sağlayan bir elemandır. Su kıyısı ve yakın çevresi rekreasyonel
yönden sürekli istenilen yerler olup suya dayalı rekreasyon faaliyetlerine imkan tanımaktadır. Günümüzde
yoğun ve hızlı geçen kent yaĢamı içinde pek çok insanın rekreasyon gereksinimini gidermek için rekreasyon
potansiyelleri yüksek olan doğal su kaynakları çevresini tercih etmektedirler. Çevresine yapılan rekreasyonel
alanlar ve yüzme, avlanma, tekne gezileri, yürüyüĢ gibi aktivitelerle ile bu potansiyeli karĢılayabilecek
donanımdadır. Su ve su yüzeyleri teknolojinin geliĢmesi ile birlikte yoğunlaĢan kent nüfusu, ağırlaĢan yaĢam
koĢulları ve hızla artmakta olan yapılaĢma sonucu yeĢil alanların azalmasıyla insan için yeni rekreasyon
faaliyetlerinin de yapılabileceği cazip mekanlar haline gelmiĢlerdir. Son yıllarda yapılan araĢtırmalarda
insanların rekreatif faaliyetler için yeĢil alanların yanında özellikle su ve su yüzeylerini tercih edenlerin
oranlarının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Günümüzde turizm ve rekreasyon amaçlı en çok tercih
edilen su yüzeyleri arasında ilk sırada deniz ve deniz kıyıları gelmektedir. Denize kıyısı olmayan bölgelerde
ise insanlar çoğunlukla akarsu, göl, nehir gibi daha yakın olan sulak alanları tercih etmektedirler.
Günümüzde birçok doğa göl, rezervuar, deniz ve akarsu kıyıları belirli dönemlerde turizm ve rekreasyon
amacıyla yoğun kullanımlara sahne olmaktadır. Su kıyılarına olan talebin giderek artması ile birlikte bu
kaynakların planlanması gereği de ortaya çıkmıĢtır. Su kıyılarına yönelik planlamalar birçok Avrupa
ülkesinde uzun yıllardır yapılmaktadır. Özellikle göl kıyılarında yaptıkları düzenlemelerle ekonomik ömrünü
doldurmuĢ olan birçok baraj gölünün yeniden insanoğluna kazandırılmasını sağlamıĢlardır. Bu planlamaları
yaparken de var olan iç suların uzun dönemde yüksek kalitede ve doğal dengelerinin bozulmamasını da göz
önünde bulundurmuĢlardır. Ülkemizde ise bu konu ile ilgili geçmiĢ yıllara ait planlama çalıĢmalarının
olmadığı, yapılanlarda ise alanın tasıma kapasitesi ve halkın rekreasyon talebinin göz ardı edildiği ve
düzenlenen alanın sürdürebilirliğinin sağlanamadığı görülmektedir(ÖZKAZANÇ, 2005).
Yeryüzünde bütün su yüzeyleri, rekreasyon ve spor faaliyetleri için uygun özelliklere sahip değildir.
Rekreasyon amaçlı kullanılabilir su yüzeylerine etki eden fiziksel ulaĢılabilirliğin derecesi, su yüzeyinin
doğası (suyun hareketli veya durgun oluĢu, derinliği, geniĢliği, kıyısının ve çevresindeki alanın özelliği),
ulaĢılabilirliği etkileyen yasal düzenlemeler, alana yönelen talep miktarı, kapasite alıĢkanlıklar ve beklentiler,
mülkiyet hakkı, yeni alternatiflere uygunluğu ve su yüzeyinin yönetimi gibi bazı faktörler bulunmaktadır.
Suyun rekreasyon faaliyetlerine uygunluğu, suyun kalitesi, miktarı ya da kullanım sıklığı ile
ilgilidir(TANRIVERMĠġ, 2000). Su kıyısının rekreasyon faaliyetlerine uygunluğu ise alanın topografyası,
iklim özellikleri, su kıyısının yönetimi, alanın taĢıma kapasitesi, alana yönelik talep, ulaĢılabilirlik, gibi
faktörlere bağlıdır.
WEST (1995)’e göre sulak alanlar, rekreasyon, eğitim ve estetik amaçlı kullanılan önemli alanlardır
(GRAYSON ET AL. 1999). Doğal sulak alanlar güzel manzarası ve barındırdığı doğal hayatın yanı sıra, kuĢ
gözleme, yüzme, doğa fotoğrafçılığı, yürüyüĢ ve su sporları yönünden ideal ortamlar sunması sebebiyle de
aynı zamanda pek çok yerli ve yabancı insanın ilgisini çekmektedir. Sulak alanlarla ilgili olarak yapılan
benzer bir çalıĢmada KuĢ Cenneti Milli Parkı’nı 1993 yılının ilk on ayında 36.435 kiĢi ziyaret ettiği
belirlenmiĢtir (ÜN 1995). Venezüella’daki Morrocay Ulusal Parkı’na gelen ziyaretçiler ise yılda 7 milyon
dolar harcamaktadır. GEARHART ve HĠGLEY (1993)’in Arcata’da ki sulak alanda yaptıkları araĢtırmaya
göre; piknik ve dinlenme için günde 75–175 kiĢinin, kuĢ gözlemciliği vb. için günde 5–50 kiĢinin, koĢu ve
yürüyüĢ için 20–80 kiĢinin eğitim amaçlı olarak ayda 50–200 kiĢinin fotoğraf çekimi için ise 30–75 kiĢinin
ziyaret ettiği belirlenmiĢtir(CAMPLELL and OGDEN, 1999).
Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nde bulunan sulak alanlar çevresinde kullanım ve kirliliğe karĢı herhangi bir
koruma önlemi alınmaması kaynak sürekliliği ve canlı yaĢamı için tehdit oluĢturmaktadır. Bu yüzden hassas
bir ekolojik dengeye sahip olan Tortum Çayı, Tortum Gölü, Tortum ġelalesi, yıkıklar ve çevresi içerisinde
barındırdığı bitki ve hayvan yaĢamı da dikkate alarak, kaynak değerlerinin aĢırı kullanım ve kirlilikten
korunması, peyzaj değerlerinin sürekliliği için gereklidir. Bu nedenle kaynak çevrelerinin çevre temizliği,
ağaç kesimi, atıklar, gölden kum çekilmesi konusunda daha hassas davranılmalı ve yanlıĢ kullanımların
engellenmesi sağlanmalıdır. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi rekreasyonel faaliyetler doğrultusunda
Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinin en güzel doğa merkezlerinden birisidir. Ancak bilinçsiz ve kontrolsuz olarak
yapılacak rekreasyon faaliyetlerinin olumsuz etkileriyle birlikte su potansiyelinin taĢıma kapasitesinin
üstünde kullanma sonucunda zaman içinde su kaynaklarının doğal yapısının bozulması, tahrip olması ve
çevre kirliliğinin meydana gelmesi riskleri Çoruh Havzası Uzundere Vadisi doğasını olumsuz yönde
etkileyecektir. Bu sebepten alanın kullanımı yetkili birimler tarafından sürekli olarak kontrol edilmeli ve
taĢıma kapasitesi üzerinde alan kullanıma izin verilmemelidir. Çoruh Havzası Uzundere Vadisi sahip olduğu
su potansiyeli ile hiçbir bölgede olmayan çok zengin kaynaklara sahiptir. Vadi ve havza çevresindeki su
kaynaklarının geri dönüĢsüz bir Ģekilde alan kaybına neden olan tehditlerin baĢında kirlilik ve erozyon
sorunu gelmektedir. Erzurum Ġlinin en önemli havzalarından birini oluĢturan Çoruh Havzası sınırları
içerisinden doğan Tortum Çayı, ekolojik, çevresel ve turizm açısından önemli bir yere sahip olan Tortum
Gölüne dökülmektedir. Bölgede kanalizasyon sistemi yeterli olmadığından, evsel ve küçük çaplı endüstri
tesislerinin atık sularının çoğu Tortum Çayına deĢarj edilmekte Tortum Çayı ve bu çayla beslenen Tortum
Gölünün ekolojisi olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca kendini yenileme kapasitesinin üzerinde kirletilen su
kaynaklarının estetik görünümleri kaybolmasına ve rekreasyon amacıyla kullanılamamasına sebep olacaktır.
Bu tehditlerle doğal ve ekolojik yapısını kaybeden su kaynaklarına eski halini sonradan kazandırmak, yok
olan türleri geri getirmek ya çok zor veya hiç mümkün olamamaktadır. Bu istenmeyen sonuca ulaĢılmaması
için, atık ve artık maddelerin bir ön arıtıma tabi tutulduktan sonra su kaynaklarına zarar vermeyecek özelliğe
getirilerek boĢaltılması gerekmektedir.
Tortum Gölü ve Tortum ġelalesinin çevresinde piknik, balıkçılık, doğa yürüyüĢü gibi rekreasyonel
aktiviteler zaten yapılmaktadır. Alternatif rekreasyonel faaliyetler olarak, botçuluk ve motorlu su araçlarıyla
gezinti, kürekçilik, yelkencilik, su kayağı, rafting, yüzme, sandalla gezinti, kano, dağcılık faaliyetleri, kamp
faaliyetleri, kuĢ gözlemciliği ve flora turizmi gibi baĢlıca faaliyetler desteklenerek, bu imkanların en iyi
Ģekilde değerlendirilmesi gerekir. Turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin, çalıĢma alanının bölgesel
kalkınmasını destekleyecek önemli bir unsur olacağı düĢünülmektedir. Önemli doğal, tarihi ve kültür
varlıklarına, rekreatif olanaklarına rağmen, yörenin turizm ve rekreasyonel kaynakları yeterince
tanıtılmamıĢtır. Tanıtım faaliyetlerinin artırılmasıyla birlikte, alternatif turizm ve rekreasyon faaliyetleri de
geliĢecektir.
Su tüm zamanlarda peyzajın bitkiler gibi en canlı ve dinamik unsurlarından biri olmuĢtur. GeliĢmekte olan
ülkelerde suyun noksanlığı kadar, varlığında kullanım biçimleri sosyo–ekonomik ve kültürel yapıyı, peyzaj
bütünlüğünü temelinden etkileyen ve değiĢtiren bir unsur olarak göze çarpar. Sosyo–ekonomik değiĢim ve
yozlaĢmalar tüm doğal kaynaklarda olduğu gibi su ile ilgili de pek çok sorun üretmektedir. Bu süreç o kadar
hızlı yaĢanmaktadır ki temelinde doğa olan pek çok anlayıĢ geleneksel mimari tarzın terk edilmesini, kırsal
ve tarımsal peyzaj bütünlüğünün geri kazanılamayacak ölçüde dejenere olması sonucunu doğurmaktadır. Bu
sorunların giderilebilmesi için temel olarak aĢağıdaki düĢünceler önerilebilir(KARAHAN, 2004).
 Su kıt bir kaynaktır. Havza temelinde yönetim planlarına göre rasyonel bir Ģekilde kullanımı
sağlanmalıdır.
 Köylüler su kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli, su kirliliğinin insan, hayvan, bitki ve geniĢ
kapsamlı olarak doğa üzerindeki olumsuz etkilerinden haberdar edilmelidir.
 Evsel atık sular hiçbir kontrol olmaksızın dereye deĢarj edilmektedir. Tortum Gölü havzasında
hemen hemen bütün köy yerleĢimlerinde aynı sorun yaĢanmaktadır. Bu nedenle atık suları toplayan
bir kanalizasyon sitemi kurulmalı ve toplanan sular arıtıldıktan sonra Tortum Gölüne verilmelidir.
 Gelecekte özellikle yayla alanları için konut, turizm, ormancılık ve hayvancılıkla ilgili yönetim
planları hazırlanmalı, su kaynakları üzerindeki baskıların peyzaj bütünlüğünü olumsuz etkilemesine
izin verilmemelidir.
Sonuç olarak Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nin su potansiyeli bakımından en önemli su varlıkları olan
Tortum Çayı, Yıkıklar (Yedigöller), Tortum Gölü ve Tortum ġelalesi, mevsimlik Ģelaleler suya dayalı birçok
rekreasyonel faaliyete önemli potansiyel oluĢturup aktivitelerinin yoğunlaĢabileceği alanlar olarak
belirmektedir. Bu çalıĢmada Çoruh Havzası Uzundere Vadisi’nde önerilen su ile doğrudan iliĢkili suya
dayalı rekreasyon etkinliklerini sınıflandırdığımızda: (1)Botçuluk ve Motorlu Su Araçlarıyla Gezinti,
(2)Kürekçilik, (3)Yelkencilik, (4)Su Kayağı, (5)Olta Balıkçılığı, (6)Rafting, (7)Yüzme, (8)Sandalla
Gezinti,(9)Kano etkinlikleri Ģeklindedir. Su ile dolaylı iliĢkili suya dayalı rekreasyon etkinlikleri ise:
(1)Piknik aktiviteleri, (2)Doğa YürüyüĢü(Trekking), (3)Kamping, (4)Manzara Seyri ve Fotoğrafçılık, (5)KuĢ
Gözlemciliği, Ģeklinde sınıflandırılmıĢtır. Doğa ve canlılar açısından büyük öneme sahip bu su kaynaklarının
devamlılığı için korunması önceliklidir. Bu alanlarda yapılacak etkinliklerde ekoturizm ve rekreasyonel
faaliyetlerin sürdürülebilirliği için kaynak değeri yüksek olan su varlıklarının korunması ve bu kaynakların
yörenin ekoturizm potansiyelinin en önemli girdisi olduğunun unutulmaması gereklidir.
KAYNAKLAR:
AKTEN M., 2003. Isparta Ġlindeki Bazı Rekreasyon Alanlarının Mevcut Potansiyellerinin Belirlenmesi.
Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Sayı: 2, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 115132.Isparta.
AKPINAR, E.,AKBULUT, G., 2007. Hafik Gölü ve yakın çevresinin turizm olanakları. Erzincan Eğitim
Fakültesi Dergisi Cilt-Sayı: 9-1 Yıl: 2007.Erzincan
ALBAY, N., 2006. Üsküdar-HaydarpaĢa Arası Kıyı Düzenlemesinin Rekreasyonel Açıdan
Değerlendirilmesi, BahçeĢehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Tasarımı Yüksek Lisans Programı,
Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.
ASLAN, Z., 1993. SanayileĢme ve kentleĢmenin doğada rekreasyon faaliyetlerine duyulan gereksinimi
arttırıcı etkisi Ekoloji dergisi, Temmuz-Ağustos-Eylül 1993 sayı:8, Ġzmir.
BAYRAKTAR, A. 1972. Rekreasyon Turizm ĠliĢkileri ve Bu Konular ile Ġlgili Tesislerde Peyzaj
Planlamanın Önemi, Peyzaj Mimarlığı, 3.
BEKĠR, S., ÇAKIR, E., HAN, M., GÜLTEKĠN, Y., ORHAN, T., KARAHAN, F., 2008. Uzundere
Vadisinin (Çoruh Vadisi) KuĢ Gözlemciliği Yönünden Fırsatları. 1. Türkiye Av ve Yaban Hayatı
Sempozyumu ve sektörel sergisi, (17–20 Nisan 2008), Side/Antalya.
BÜLENT Ö., KAPLAN A.,1992. Ġzmir KuĢ Cennetinin Rekreasyonel Turizm Yönünden Önemi, Turizm
Yıllığı EKĠM 1992, Türkiye Kalkınma Bankası Yayım, Ankara.
CENDERE, A., 1998. Su Elemanlarının Kentsel Mekanlarda ve YeĢil Alanlarda Kullanımı, Yüksek Lisans
Tezi, Ġstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
DOĞANAY, H., 1994. Tortum (Uzundere) Çağlayanı ve Turistik Potansiyel (Coğrafi Bir Tanıtım).Turizm
Yıllığı, Kalkınma Bankası Yayını, Ankara.
DOĞANER, S. 2001. Türkiye Turizm Coğrafyası, Çantay Kitabevi, Ġstanbul.
GÜLEZ, S. 1989 Park Bahçe ve Peyzaj Mimarisi, K.T.Ü. Orman Fakültesi Ders Teksirleri Serisi 29,
Trabzon.
GÜNGÖR, S., YILMAZ, T. 2004. Islak Alanlarda Rekreatif Olanaklar ve Stratejiler, Kırsal Çevre Yıllığı.
GÜRESĠNLĠ, Y.Z., 1978. Tortum Gölü Su Toplama Havzasında Sedimentasyon Sorunu ve Kontrolü
Üzerinde Bir AraĢtırma.(BasılmamıĢ Doktora Tezi). S.166 Erzurum.
FAĠRBROTHER, N., 1976. The Natural of Landscape Design. The Architectural Press, s.79. London.
HAMAMCIOĞLU C., 2005. Kentlerin Suyolu GiriĢlerinde GeçmiĢten Günümüze YaĢanan AĢamalar ve
Kentsel Tasarım TMMOB ġehir Plancıları Odası Süreli Yayınlar Planlama Dergisi yıl:2005 sayı:3 Ankara.
KARAHAN, F., 2005. Tarih Boyunca Bahçe Sanatının GeliĢmesinde Su. Ulusal Su Günleri 2005, 6–8 Ekim
2005, Trabzon.
KARAHAN, F., 2004. Su Kullanım Kültüründeki DeğiĢimlerin Kırsal Peyzaj Bütünlüğüne Etkileri:
Uzundere Örneğinde Bir Köy YerleĢiminin Değerlendirilmesi, Ulusal Su Günleri 2004, 6–8 Ekim 2004,
Ġnciraltı, Ġzmir, Türk Sucul YaĢam Derg., 2 (3): 258–265.
KARAHAN, F. 2007. Tortum ġelalesi ve Erzurum-Tortum ġelalesi Karayolu Koridoru. Tortum Ziraat Odası
Yayınları, Yayın No:1, 144 sayfa.
KARAKÜÇÜK, S. 1999. Rekreasyon (BoĢ Zamanları Değerlendirme) 3.Baskı. Ankara
KHAZĠM, A., 1990. Metropoliten Alanlar Ġçinde Kalan Su Kıyılarının Rekreasyonel Kullanımı “Ankara
Mogan Gölü” Örneği, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı,
Ankara.
KILIÇ, A. 2001, Kent Kıyılarının DönüĢümünde Endüstriyel Miras Kavramı: Ġstanbul Ġstinye Tersanesi,
Türkiye’nin Kıyı ve Deniz Alanları 3. Ulusal Konferansı 2001, Kıyı Alanları Yönetimi Türkiye Milli
Komitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara, s:127-134.
KOÇ, Y., 2006. Ġmrahor Vadisinin Rekreasyon Potansiyelinin Saptanması Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilimdalı Yüksek Lisans Tezi,Ankara
LEHTOLAĠNEN, M. 2003. Public Infrastructure Investments And Their Role In Tourism Development In
The Finnish Lake Region www.matkailu.org/jarvimatkailu/pdf/mika_iltcpaper.pdf
MEMLÜK, Y. 1977. Bursa ġehri ve Çevresi Ġçin Rekreasyon Sisteminin Saptanması Üzerinde Bir
AraĢtırma, Doktora Tezi (yayımlanmamıĢ), AÜ Fen Bilimleri Enstitüsü
ORHAN T. 2008. Uzundere Ġlçesi ve Yakın Çevresinin Ekoturizm Potansiyelinin Belirlenmesi ve
Sınıflandırılması, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Yüksek
Lisans Tezi, Erzurum.
ÖNEN, M., 2007. Kentsel Kıyı Mekanı Olarak Akarsuların Rekreasyonel Kullanım Potansiyelinin
Ġrdelenmesi: EskiĢehir Porsuk Çayı ve Ġstanbul Kurbağalıdere Örneği, Ġstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul.
ÖZKAZANÇ, D., 2005. Kirazlıköprü Baraj Gölü ve Çevresi Rekreasyon Potansiyelinin Saptanması Üzerine
Bir AraĢtırma, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Bartın.
ÖZTÜRK S., 2005. Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Rekreasyonel Kaynak Değerlerinin
Ġrdelenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2005, ISSN:
1302-7085, Sayfa: 138-148
RODERKERK, E.C.M., 1961. Recreation, recreation-planning and nature-protection in the Kennemerduinen
SAĞCAN M, 1986.Rekreasyon ve Turizm, Cumhuriyet Basımevi, Ġzmir,
SOYKAN, F. (2000). “Kırsal Turizm ve Avrupa’da Kazanılan Deneyim”, Anatolia Turizm AraĢtırmaları
Dergisi, 11 (Mart-Haziran), 21-33.
TANRIVERMĠS, E. 2000. Ankara Kosullarında Suya Dayalı Rekreasyon-Spor Faaliyetlerinin Planlanması
Üzerine Bir Arastırma, Doktora tezi
TOCHER, S., DRĠVER, B. 1970. Towards a Behavioral Esthetics: the on of Recreational Engegament, with
Implications for Planning, Element of Outdoor Recreation Planning. An Arbor: Michigan University Press.
UZUN, G., ALTUNKASA F. M., 1991.Rekreasyonel Planlamada Arz ve Talep, Ç.Ü. Ziraat Fak. Genel
Yayın No:6 ,Yardımcı Ders Kitapları Yayın No:1, Adana.
UZUN, O., O, YILMAZ 2009. Düzce Akarsuyu Havzası Peyzaj Değerlendirmesi ve Yönetim Modelinin
GeliĢtirilmesi Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bilimleri Dergisi 2009, 15 (1) 79-87
YILMAZ, R. 2006. Saroz Körfezinin Turizm Ve Rekreasyonel Kullanım Potansiyeli Üzerine Bir AraĢtırma,
Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Tekirdağ. Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2006, ISSN: 13027085, Sayfa: 124-135.
YILMAZ, T., ÖZEL, E.A., 1999. Islak Alanlarda Rekreatif Olanaklar. A.Ü. Ziraat Fakültesi. Peyzaj
Mimarlığı Bölümü. Lisans Tezi. Ankara.
WYLSON, A., 1986. Aquatecture: Architecture and Water. The Architectural Press, s.151. London.

Benzer belgeler

kırsal alanlarda yapılan rekreatif faaliyetlerin bölgede yaşayanlara

kırsal alanlarda yapılan rekreatif faaliyetlerin bölgede yaşayanlara Öğr. Gör. Dr. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-Rekreasyon Bölümü, [email protected] Doç. Dr. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu-Spor Yöneticiliği Bölüm...

Detaylı

Uzundere İlçesi ve Yakın Çevresinin Ekoturizm Potansiyelinin

Uzundere İlçesi ve Yakın Çevresinin Ekoturizm Potansiyelinin insanlarla kısa bir süre bir arada bulunup paylaşım içerisinde olmak, çadır kurmak, yaban hayvanlarını yaşadıkları doğal ortamlarında izlemek, görüntülemek, bitki türlerini incelemek açısından ilçe...

Detaylı