Ölçme ve Değerlendirme

Transkript

Ölçme ve Değerlendirme
ORTAÖÐRETÝM
DÝL VE ANLATIM
10. SINIF
DERS KÝTABI
YAZARLAR
KOMİSYON
DEVLET KİTAPLARI
BİRİNCİ BASKI
........................., 2011
MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI YAYINLARI .............................................................................. : 5011
DERS KÝTAPLARI DÝZÝSÝ....................................................................................................: 1503
11.06.Y.0002.4136
Her hakký saklýdýr ve Millî Eðitim Bakanlýðýna aittir. Kitabýn metin, soru ve þekilleri
kýsmen de olsa hiçbir surette alýnýp yayýmlanamaz.
Editör
: Prof. Dr. Muhammet YELTEN
Program Geliþtirme Uzmaný
: Muharrem Hilmi AKBULUT
Ölçme ve Deðerlendirme Uzmaný
: Mehmet Akif KARAKUŞ
Rehberlik Uzmaný
: Aziz ERGÜL
Görsel Tasarım Uzmanı
: Eyüp DUMAN
ISBN 978-975-11-3532-2
Millî Eðitim Bakanlýðý, Talim ve Terbiye Kurulunun 17.12. 2010 gün ve 234 sayýlý kararý
ile ders kitabý olarak kabul edilmiþ, Yayýmlar Dairesi Baþkanlýðýnýn 08.03.2011
gün ve 886 sayýlý yazısý ile birinci defa 253.200 adet basýlmýþtýr.
ÝSTÝKLÂL MARÞI
Korkma, sönmez bu þafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yýldýzýdýr, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Bastýðýn yerleri "toprak!" diyerek geçme, taný:
Düþün altýndaki binlerce kefensiz yataný.
Sen þehit oðlusun, incitme, yazýktýr, ataný:
Verme, dünyalarý alsan da, bu cennet vataný.
Çatma, kurban olayým, çehreni ey nazlý hilâl!
Kahraman ýrkýma bir gül! Ne bu þiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarýmýz sonra helâl...
Hakkýdýr, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Kim bu cennet vatanýn uðruna olmaz ki fedâ?
Þüheda fýþkýracak topraðý sýksan, þühedâ!
Câný, cânâný, bütün varýmý alsýn da Huda,
Etmesin tek vatanýmdan beni dünyada cüdâ.
Ben ezelden beridir hür yaþadým, hür yaþarým.
Hangi çýlgýn bana zincir vuracakmýþ? Þaþarým!
Kükremiþ sel gibiyim, bendimi çiðner, aþarým.
Yýrtarým daðlarý, enginlere sýðmam, taþarým.
Ruhumun senden, Ýlâhî, þudur ancak emeli:
Deðmesin mabedimin göðsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar -ki þahadetleri dinin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Garbýn âfâkýný sarmýþsa çelik zýrhlý duvar,
Benim iman dolu göðsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasýl böyle bir imaný boðar,
"Medeniyet!" dediðin tek diþi kalmýþ canavar?
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taþým,
Her cerîhamdan, Ýlahî, boþanýp kanlý yaþým,
Fýþkýrýr ruh-ý mücerred gibi yerden na'þým;
O zaman yükselerek arþa deðer belki baþým.
Arkadaþ! Yurduma alçaklarý uðratma, sakýn.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsýzca akýn.
Doðacaktýr sana va'dettigi günler Hakk'ýn...
Kim bilir, belki yarýn, belki yarýndan da yakýn.
Dalgalan sen de þafaklar gibi ey þanlý hilâl!
Olsun artýk dökülen kanlarýmýn hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ýrkýma yok izmihlâl:
Hakkýdýr, hür yaþamýþ, bayraðýmýn hürriyet;
Hakkýdýr, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Mehmet Âkif ERSOY
ATATÜRK'ÜN GENÇLÝÐE HÝTABESÝ
Ey Türk gençliði! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini,
ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin,
en kýymetli hazinendir. Ýstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum
etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlarýn olacaktýr. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düþersen, vazifeye atýlmak
için, içinde bulunacaðýn vaziyetin imkân ve þeraitini düþünmeyeceksin! Bu imkân ve þerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
Ýstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düþmanlar, bütün dünyada
emsali görülmemiþ bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile
ile aziz vatanýn, bütün kaleleri zaptedilmiþ, bütün tersanelerine girilmiþ, bütün ordularý daðýtýlmýþ ve memleketin her köþesi bilfiil iþgal
edilmiþ olabilir. Bütün bu þerâitten daha elîm ve daha vahim olmak
üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve
hattâ hýyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, þahsî
menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet,
fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düþmüþ olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdý! Ýþte, bu ahval ve þerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktýr! Muhtaç olduðun kudret,
damarlarýndaki asîl kanda, mevcuttur!
..
MUSTAFA KEMAL ATATURK
ÝÇÝNDEKÝLER
I. ÜNÝTE ............................................................................................................................................1
SUNUM, TARTIÞMA, PANEL
1. Sunum...........................................................................................................................................2
2. Tartýþma ........................................................................................................................................8
3. Panel ...........................................................................................................................................15
II. ÜNÝTE..........................................................................................................................................23
ANLATIM VE ÖZELLÝKLERÝ
1. Anlatýma Hazýrlýk .........................................................................................................................24
2. Anlatýmda Tema ve Konu ............................................................................................................31
3. Anlatýmda Sýnýrlandýrma..............................................................................................................35
4. Anlatýmýn ve Anlatýcýnýn Amacý ...................................................................................................38
5. Anlatýmda Anlatýcýnýn Tavrý .........................................................................................................41
6. Anlatýmýn Özellikleri.....................................................................................................................46
7. Anlatýmýn Oluþumu......................................................................................................................50
8. Anlatým Türlerinin Sýnýflandýrýlmasý .............................................................................................57
III. ÜNÝTE.........................................................................................................................................67
ANLATIM TÜRLERÝ
1. Öyküleyici Anlatým (Hikâye Etme)-Ýsim (Ad) ...............................................................................68
2. Betimleyici Anlatým (Tasvir Etme)-Sýfat (Ön Ad) .........................................................................82
3. Coþku ve Heyecana Baðlý (Lirik) Anlatým-Zamir (Adýl) .............................................................100
4. Destansý (Epik) Anlatým-Fiil (Eylem)-Fiilimsi (Eylemsi).............................................................112
5. Emredici Anlatým-Yapýlarý Bakýmýndan Fiiller (Eylemler) ..........................................................122
6. Öðretici Anlatým-Zarf (Belirteç)..................................................................................................133
7. Açýklayýcý Anlatým-Zarf (Belirteç)...............................................................................................141
8. Tartýþmacý Anlatým-Zarf (Belirteç) .............................................................................................146
9. Kanýtlayýcý Anlatým-Zarf (Belirteç) .............................................................................................151
10. Düþsel (Fantastik) Anlatým-Edat (Ýlgeç) ....................................................................................159
11. Gelecekten Söz Eden Anlatým-Baðlaç ......................................................................................166
12. Söyleþmeye Baðlý Anlatým (Diyalog)-Ünlem .............................................................................174
13. Mizahi Anlatým-Ünlem ...............................................................................................................181
EKLER
1. EK: Tasarý (Proje) Çalýþmasý....................................................................................................191
2. EK: Tasarý Deðerlendirme Ölçeði.............................................................................................192
3. EK: Baþarým (Performans) Ödevi ...........................................................................................193
4. EK: Dereceli Puanlama Anahtarý .............................................................................................194
5. EK: Öz Deðerlendirme Formu..................................................................................................195
TERÝMLER SÖZLÜÐÜ.................................................................................................................196
KAYNAKÇA..................................................................................................................................198
Bu bölüm, iþlenecek konu adlarýný gösterir.
Yeni bilgilerin öðrenilmesi amacýyla yapýlacak hazýrlýk çalýþmalarýný, ders için gerekli materyallerin istenmesini, incelenecek konuyu ve
metni sezdirmeye yönelik ön bilgilerin harekete
geçirilmesini kapsar.
Metni yapý, tema, dil ve anlatým bakýmýndan
çözümleme süreciyle birlikte; eleþtirel düþünme, keþfettirme, iletiþim, araþtýrma, problem
çözme, bilgi teknolojilerini kullanma,Türkçeyi
doðru etkili ve güzel kullanma becerilerini geliþtirmeye yönelik süreci kapsar.
Yapý, tema, dil ve anlatým ögelerinin iç içe
girerek oluþturduklarý organik birliðin anlam
deðerleri ile bu anlamýn oluþmasýný saðlayan
ögeler arasýndaki iliþkilendirme sürecini kapsar.
Mavi renkli etkinlikler, öðrencilerin sýnýf
içinde derse yönelik etkin katýlýmlarý için okul
dýþýnda hazýrlýk yapmalarını gerektiren etkinlikleri gösterir.
Öðrencilerin, bilgilerini sýnýflandýrmalarýný,
karþýlaþtýrma yapmalarýný, bilgiler arasýnda
iliþki kurmalarýný, yeni bilgileri yorumlamalarýný,
kendilerini deðerlendirmelerine yönelik çalýþmalarý kapsar.
Kırmızı renkli etkinlikler, öğrencilerin sınıf
içinde yapacağı etkinlikleri gösterir.
Dersle ilgili yapýlacak örnek tasarý konularýný ve tasarý iþlem basamaklarýný kapsar.
Ayrýca tasarý ile ilgili olarak, öðretmen için
Tasarý Deðerlendirme Ölçeði, öðrenciler için
Öz Deðerlendirme Formu ek olarak verilmiþtir.
Örnek baþarým ödevlerini ve bu ödevlerin
yapýlmasýyla ilgili iþlem basamaklarýný kapsar.
Sadece bir ünite için örnek verilmiþtir. Diðer
üniteler için de ayrýca örnekler geliþtirilecektir.
Baþarým ödevleriyle ilgili olarak, öðretmen için
Dereceli Puanlama Anahtarý, öðrenciler için
Öz Deðerlendirme Formu ek olarak verilmiþtir.
Öðrencilerin, ünite ile ilgili öðrenmiþ olduðu
bilgilerin çoktan seçmeli sorular yoluyla deðerlendirilmelerine yönelik çalýþmalarý kapsar.
Açýklama:
Ölçme Deðerlendirme bölümlerinde “eþleþtirmeli”, “boþluk doldurmalý” ve
“doðru yanlýþ” sorularýnýn üzerinde yönergeleri verilmiþtir. Bu sorularýn yönergeler dikkate alýnarak çözülmesi uygun görülmüþtür.
“Çoktan Seçmeli”, “eþleþtirmeli”, “boþluk doldurmalý”, sorular ile doğru
yanlış sorularının çözümü kitap üzerine yapýlmalýdýr. “Açýk uçlu” sorular ise bu
bölümün sonunda verilmiþ olup; varsa kitaptaki çalışma alanına, yoksa deftere
yazýlmasý tavsiye edilmiþtir.
Söz ola kese savaþý, söz ola kestire baþý.
Söz ola aðulu aþý, bal ile yað ede bir söz.
Yunus Emre
Sunum
Tartýþma
Panel
1
Sunum
Hazırlık
1. Lokanta seçiminizde garsonların servisi etkili midir? Garsonların dış görünüşleri, iş becerileri,
iletişimleri sizi nasıl etkiler?
2. Derslerde teknolojiden nasýl yararlanýlabilir?
3. Bir ürünün seçilmesinde reklamýn etkisini anlatan kýsa bir yazý yazýnýz.
4. Okuduðunuz romanlardan beyaz perdeye aktarýlan var mý? Romaný okumayý mý onun filmini izlemeyi mi tercih edersiniz?
İnceleme
ZEKÂ
(Aþaðýda, çoklu zekâ kuramý ile ilgili bir sunum örneði
verilmiþtir. Bu sunumda slayt gösterisinden yararlanýlmýþtýr.)
Deðerli Misafirlerimiz,
Zekâ, insan için hâlâ birçok yönüyle bilinmezliðini korumaktadýr. Günümüz bilim adamlarýnýn sadece bir kýsmýnýn
keþfedebildiði zekâ, çevreye uyum saðlama gücüdür.
Baþka bir anlatýmla zekâ, bireyin zihinsel olarak kendi kendini yönetme yeteneðidir. Zekâ ile ilgili bugüne dek pek çok
kuram ileri sürülmüþtür. Bunlardan biri de çoklu zekâ
kuramýdýr.
Çoklu Zekâ Kuramý
Çoklu zekâ kuramý, dengeli beslenmeye benzetilebilir. Tek yönlü beslenen çocuklarda belirli hastalýklar
ortaya çýkmaktadýr. Çoklu zekânýn sekiz alaný olduðu düþünülürse sadece matematiksel ve dilsel bir
beslenme, zekânýn tek yönlü uyarýlmasýna neden olur. Bu durum çocuklarýn zihinsel geliþimini olumsuz
yönde etkiler.
Çoklu zekâ kuramýna göre insan beyni sözel-dilsel, mantýksal-matematiksel, müziksel-ritmik, görseluzamsal, içsel, sosyal-kiþiler arasý, doða ve bedensel-kinestetik zekâ alanlarýný içermektedir. Günümüz
eðitim sisteminde, zekânýn sayýsal ve sözel alaný dikkate alýnýyordu. Oysa tek yönlü beslenme vücut geliþimini sýnýrlandýrdýðý gibi tek yönlü zekâ beslenmesi de zihin geliþimini sýnýrlandýrmaktadýr.
Çocuklarýn beslenmelerine iki açýdan bakmalýyýz: Bunlar fiziksel ve zihinsel beslenmedir. Televizyon
reklamlarý karþýsýnda saatlerce çocuklarýna yemek yediren anneler, kendilerini mutlu hissetmektedir. Oysa
yeme ve dikkat bozukluðu bu tür annelerin neden olduðu olumsuzluklarýn sadece birkaçýdýr.
Zihinsel beslenmede ise daha endiþe verici bir durum ortaya çýkmaktadýr. Çünkü onun sonuçlarý, diðerleri gibi açýkça gözlenememektedir. Çocuklarýn zihinsel beslenmesiyle hiç ilgilenmemek veya aþýrý derecede ilgilenmek arasýnda fark yoktur. Çocuklara aþýrý derecede yüklenilerek gereksiz ilgi gösterilmemelidir.
Çoklu zekâ kuramý, zekâya iliþkin geleneksel anlayýþlarýn eksikliklerini belirterek yeni bir pencere açmaktadýr.
2
Bu yeni bakýþ açýsýna göre;
Zekâ, geliþtirilebilir.
Zekâ, sayýsal olarak hesaplanamaz.
Zekâ, çeþitli yollarla ortaya konulabilir.
Zekâ, gerçek yaþam durumlarýnda ölçülür.
Zekâ, bireylerin gizli güçlerini ve onlarýn baþarýlý olabilecekleri farklý yollarý anlamak için kullanýlýr.
Zekâ çok yönlüdür. Doðuþtan getirilen zekâ geliþtirilebilir, deðiþtirilebilir. Zeki olmak belli bir derecede öðrenilebilir. Çoklu zekâ kuramýnýn geliþtiricisi Howard
Gardner (Havýrd Gardnýr), zekânýn özelliklerini þöyle
sýralamaktadýr:
Her insan, kendi zekâsýný arttýrma ve geliþtirme
yeteneðine sahiptir.
Zekâ, sadece deðiþmekle kalmaz; ayný zamanda
baþkalarýna da öðretilebilir.
Zekâ, insandaki beyin ve zihin sistemlerinin birbirleriyle etkileþimi sonucu ortaya çýkan çok yönlü bir
olgudur.
Zekâ, çok yönlülük göstermesine raðmen kendi içinde bir bütündür.
Her insan, çeþitli zekâ alanlarýnýn tümüne sahiptir.
Her insan, zekâ alanlarýnýn her birini belli bir düzeyde geliþtirebilir.
Çeþitli zekâ alanlarý, genellikle bir arada belli bir uyum içinde çalýþýr.
Beyin araþtýrmalarý sonucuna göre her bir zekâ, beyinde sadece belirli bir yerde deðildir. Zekâlarýn
ayrýþtýrýlabilir çokluðu bulunmaktadýr.
Kýymetli Misafirlerim,
Burada þuna da deðinmeden geçemeyeceðim:
Yeni doðmuþ bir bebeðin beyni 350 g'dýr. Yetiþkin bir insanýn beyni ise 1000-1350 g arasýndadýr. Sinir
hücreleri (nöronlar) uyarýlma ve alýnan uyarýcýyý iletebilme özelliðine sahiptir. Her nöron, dentritler aracýlýðý ile
komþu nöronlardan gelen iletileri alýr. Çeþitli uyarýlara tepki verirken dentrit baðlarý artar ve geniþler. Bu
baðlarýn artmasý ve geniþlemesinden dolayý beyin büyür ve beynin aðýrlýðý artar. Zengin çevresel uyarýlar,
çocuðun aktif yaþantýsý ve zihinsel çabasý dentritlerin dallanmasýný hýzlandýrýr. Böylece zekâ geliþir.
Dentritlerin dallanmasý ve komþu hücrelerle baðlar oluþturmasý zekânýn geliþmesi demektir. Bunu saðlamak
için aktif yaþayýþ, uygun oyun malzemeleri, sevecen özel iletiþim ve çeþitlilik gibi yoðun uyarýcýlar gereklidir.
Ancak anne çocuða sürekli egemen olursa yarar saðlamak yerine zarar verir.
Þimdi zekâ alanlarý ve bu alanlara sahip öðrencilerin genel özelliklerine bir göz atalým:
Sözel-Dilsel Zekâ
Kelime oyunlarýný sever.
Hitabeti iyidir, ikna edici bir konuþmasý vardýr.
Kitaplarla iç içedir.
Yazmaktan hoþlanýr.
Ýyi bir kelime daðarcýðý vardýr.
Ýsimleri, yerleri ve tarihleri iyi ezberler.
Konuþmayý sever, esprilidir.
3
Mantýksal-Matematiksel Zekâ
Fen dersinden ve matematikten hoþlanýr.
Problem çözmeyi, mantýk yürütmeyi sever.
Zihinden hesap yapabilir.
Soru sormayý sever.
Mantýk bulmacalarýný sever.
Makinelere karþý meraklýdýr.
Deney yapmaktan hoþlanýr.
Soyut düþünür.
Sosyal Zekâ
Sosyal iliþki kurmaktan hoþlanýr.
Doðal bir lider olarak görülür.
Baþkalarýnýn beklentilerini fark eder.
Sosyal etkinliklerin düzenleyicisidir.
Bir þeyler anlatmaktan hoþlanýr.
Arkadaþlýk için aranan bir insandýr.
Baþkalarýnýn bakýþ açýsýyla bakabilir.
Ýçsel Zekâ
Öz saygýsý yüksektir.
Sezgileriyle hareket eder.
Baðýmsýzlýk duygusu güçlüdür.
Güçlü ve zayýf yönlerini tanýr.
Gerçekçi hedefler oluþturur.
Kendini iyi motive eder.
Bireysel çalýþmayý tercih eder.
Hissettiklerini doðru þekilde ifade eder.
Hatalarýndan ve baþarýlarýndan çýkarým yapabilir.
Ýyi bir öðrenme için baskýn zekâ alanlarýný aktif olarak uyaracak çalýþmalar yapýlmalýdýr. Bununla birlikte diðer zekâ alanlarýný geliþtirici çalýþmalara da yer verilmelidir.
Beni dinlediðiniz için hepinize teþekkür ediyorum.
Esra ÖMEROÐLU - Adalet KANDIR
4
1. Sunumda hangi teknolojik imkânlardan yararlanýlmýþtýr?
2. Bu sunum sizce daha etkili hâle nasýl getirilebilir?
3. “Zekâ” sunumunda güncel ve ilgi çekici bir konu üzerinde durulmuþtur. Baþka hangi konularda sunum
yapýlabileceðini tartýþýnýz. Belirlediðiniz konularý gruplandýrarak tahtaya yazýnýz.
4. Slaytta verilen cümlelerin seçiminde nelere dikkat edilmiþtir?
5. Slaytlarda metnin tamamý verilmiþ olsaydý bunun anlatıma nasıl bir etkisi olurdu?
6. Sunumun nasýl sonlandýrýldýðýný açýklayýnýz.
7. Sunumda anlatým, görüntü ve ses unsurlarýnýn eþ zamanlý olmasýnýn önemini açýklayýnýz.
8. Sunumun amacýna ulaþabilmesi için sunum yapan kişinin tavrý nasýl olmalýdýr?
9. Sunumun bilgileri yenileme, araþtýrma ve anket sonuçlarýný deðerlendirme, bilime katkýda bulunma
gibi amaçlarý vardýr. Buna göre yukarýda verilen sunumun amacýný söyleyiniz.
1. ETKÝNLÝK
Verilen sunumdaki iletiþim ögelerini noktalý yerlere yazýnýz.
Gönderici (Kaynak) -------------- Ýleti (Mesaj)----------- Kanal-------------- Alýcý
(Kim?)
(Neyi?)
...............
..............
(Hangi araçlardan
faydalanýlmýþ?)
.............
(Kime?)
............
Dönüt
..........
Baðlam
2. ETKÝNLÝK
Yukarýda verilen slaytlarý döviz olarak hazýrlayýp “Çoklu Zekâ Kuramý” konulu bir sunum yapýnýz.
Sunumda verilen bilgileri sadece metin olarak okuyunuz.
Okunan metinle, yaptığınız sunumu etkisi bakýmýndan karþýlaþtýrarak hangisinin daha etkili olduðunu
nedenleriyle söyleyiniz.
Bilgiyi aktarmada sunumun etkisi nedir? Verilen sunumu da inceleyerek bunun sonuçlarýný belirtiniz.
3. ETKÝNLÝK
DÝLENCÝ
Galata Köprüsü’nde bir bahar günü, kör bir adam dilencilik
yapýyormuþ.
Dizlerinin dibinde bulunan tabelada “Doðuþtan kör”
yazýlýymýþ. Pek çok insan gelip geçmesine raðmen kimse ona
yardým etmiyormuþ. Oradan geçen bir reklamcý bunu görmüþ.
Zavallý dilenciye acýyýp tabelayý almýþ, tabelanýn arkasýna bir
þeyler yazmýþ. Sonra da tabelayý aldýðý yere býrakmýþ.
Ne olduysa olmuþ!.. Bu tabeladaki yazýyý okuyan herkes,
dilencinin önündeki þapkaya para atmaya baþlamýþ.
Bir cümle yetmiþ, onca kiþiyi etkilemeye ve dilencinin þapkasýnýn kýsa sürede parayla dolmasýna...
“Güzel bir bahar günü... Ama ben baharý göremiyorum!..”
Dilencinin ve reklamcýnýn sunumlarýný karþýlaþtýrarak sunum
þeklinin önemini açýklayýnýz.
5
Anlama ve Yorumlama
4. ETKÝNLÝK
“Eðitim amaçlý sunumlarda en sýk kullanýlan araçlardan bir tanesi de slayttýr. Amerika Birleþik
Devletleri'ndeki Teksas Üniversitesinde Philips tarafýndan yapýlan araþtýrma sonuçlarýna göre insanlar;
okuduklarýnýn % 10'unu, görüp iþittiklerinin % 50'sini, iþittiklerinin % 20'sini, söylediklerinin % 70'ini, gördüklerinin % 30'unu, yapýp söylediklerinin % 90'ýný hatýrlamaktadýrlar. Zaman faktörü sabit tutularak elde edilen
bu oranlar, sýnýf içinde çok ortamlý öðretme durumunun düzenlenmesi gerektiðini göstermektedir.”
Gruplar oluþturunuz.
Verilen araþtýrma konusuyla ilgili iki farklý sunum hazýrlayýp sýnýfta sununuz.
Yaptığınız sunumlarý aþaðýdaki tabloya göre deðerlendirip en etkili sunumu belirleyiniz.
Sunum yerini önceden görüp prova yapmýþtýr.
SUNUMDAN ÖNCE
Kullanacaðý malzemeleri (kürsü, mikrofon, slayt makinesi, bilgisayar, CD vb.) kontrol etmiþtir.
Ciddi, aðýrbaþlý, derli toplu bir görüntü sergilemiþtir.
Ses tonunu, vücut dilini, jest ve mimiklerini konuya uygun olarak
kullanmýþtýr.
Deðiþik kaynaklara baþvurmuþtur.
SUNUM ANINDA
Belge, grafik ve slaytlar kullanmýþtýr.
Kullanýlan slaytlarda cümleler kýsa, açýk ve etkilidir.
Slaytlar ile yapýlan açýklamalar eþ zamanlýdýr.
SUNUMDAN SONRA
Sorulara dinleyicilerle tartýþmaya girmeden inandırıcı, açýk ve net
cevaplar vermiþtir.
Hazýrlanan sunumlardan hareketle slaytýn sunumdaki önemini açýklayýnýz.
5. ETKÝNLÝK
Radyo veya televizyondaki canlý yayýnlarý sunum teknikleri açýsýndan karþýlaþtýrýnýz.
Ýzlediðiniz bu tür sunumlarda anlatým bozukluklarının bulunup bulunmadýðýný belirtiniz.
Bilgi kadar onun nasýl sunulduðu da önemli midir? Tartýþarak sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
6
6. ETKÝNLÝK
Gruplar oluþturunuz.
“Atatürkçülüðün Türk Toplumu İçin Önemi” konulu bir sunum hazýrlayýnýz.
Hazýrladýðýnýz sunumlarý sýnýfta sununuz ve daha sonra bunları karşılaştırınız.
Sunum sonunda:
Sunumu hazýrlarken nasýl bir çalýþma yaptýðýnýzý,
Çalýþmalarýnýzda nelere dikkat ettiðinizi,
Sunumu hazýrlarken hangi kaynaklardan yararlandýðýnýzý,
Sunum hazýrlamanýn kolay ve zor yönlerinin neler olduðunu belirtiniz.
Sunumda dilin hangi iþlevde kullanýldýðýný belirleyip defterinize yazýnýz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Sunumu yapacak kiþinin sunumdan önce ....................................................... yapmasý gerekir.
Sunumda ........................................................ gibi teknolojik araçlardan faydalanabiliriz.
Slaytta kullanýlan metinler ........................................................ gibi özelliklere sahip olmalýdýr.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Kelime oyunlarýný seven ve kitaplarla iç içe olan kiþilerde
“Sözel-Dilsel Zekâ” aðýr basar.
(
)
Prensip sahibi olan ve bireysel çalýþmayý tercih eden kiþilerde
“Sözel-Dilsel Zekâ” aðýr basar.
(
)
Zekâ, çevreye uyum saðlama gücü ve kendini yönetme yeteneðidir.
(
)
3. Aþaðýdakilerden hangisi sunumda dikkat edilmesi gereken özelliklerden biri deðildir?
A) Slaytlar ile anlatýmýn eþ zamanlý olmasý
B) Görsel ve iþitsel unsurlardan yararlanýlmasý
C) Slaytlardaki cümlelerde ayrýntýlara yer verilmesi
D) Sunumda deðiþik kaynaklardan yararlanýlmasý
E) Sunulan konunun güncel olmasý
4. Aþaðýdakilerden hangisi sunum yapan kiþinin dikkat etmesi gereken özelliklerden biri
deðildir?
A) Konuya hâkim olmasý
B) Vücut dilini etkin kullanmasý
C) Prova yapmasý
D) Gereksiz ayrýntýlara girmemesi
E) Soru sorulmasýna izin vermemesi
5. Sunum yapýlacak konunun özellikleri nelerdir?
6. Sunumda hangi teknolojik araçlardan yararlanýlýr?
7. Sunumda kullanýlan slaytlarýn içeriði ve görsel özellikleri nasýl olmalýdýr?
8. Sunum yapmadaki amaç nedir?
9. Sunum öncesi yapýlmasý gereken hazýrlýklar nelerdir?
7
Tartışma
Hazırlık
1. Tartýþmanýn olmadýðý bir hayat nasýl olurdu?
2. Bir sorunun tartýþýlarak çözülebileceðine inanýp inanmadýðýnýzý söyleyiniz.
3. “Doðrular, düþüncelerin çarpýþmasýyla ortaya çýkar.” sözünden ne anlýyorsunuz?
4. Televizyonda yayýnlanan bir tartýþma programý izleyip bu tartýþmanýn konusunu ve nasýl yapýldýðýný
arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz.
İnceleme
TARTIÞMALAR
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Tartýþma bölümüne geçiyorum. Tartýþmacýlara alfabetik sýraya göre söz vereceðiz ve mümkün mertebe
tartýþmanýn uzun olmasýndan ve herhangi bir þekilde kýrýcý sözlerden de kaçýnýlmasýný rica ediyorum. Ýlk
söz Sayýn Prof. Dr. Mustafa Argunþah'ýn.
Prof. Dr. Mustafa ARGUNÞAH:
Teþekkür ederim Sayýn Baþkan. Burada oturan hocalarýmýzýn hepsi bizden oldukça büyük ve bazýlarý
benim þahsen hocam oldular. Bu yüzden incitici veya kýrýcý þeyler söylemem tabi ki beklenemez. Burada
bildirileri tek tek mi ele almak gerekir yoksa tek bildiri üzerinde konuþmak mý? Ýsteyen arkadaþlarým istediði bildiriler üzerinde konuþsaydý sonra diðer bildirilere geçseydik. Bilemiyorum, nasýl bir sistem takip edeceðiz.
8
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Siz, önce konuþmalar üzerinde kendi görüþlerinizi sunun, sonra konuþmacýlara söz vereceðim.
Prof. Dr. Mustafa ARGUNÞAH:
…
Zeynep Korkmaz Hoca’mýn bildirisi dolayýsýyla ona bir iki sorum olacak. Bunlarý not alýrlarsa sanýyorum
cevap verme imkâný olabilir. Bu imla ve terim birliðini saðlama konusunda sizin önerileriniz nedir? Nasýl
saðlayacaðýz bu imla ve terim birliðini? Siz tamamen yok mu sayýyorsunuz? “Sýfat tamlamalarý”nýn dýþýnda da “takýsýz tamlama” diyebileceðimiz bir tamlama yok mudur? Diyelim ki eskiden beri gelen bir “bel baðý”
kelimesini veriyorlar ya da “Fenerbahçe”, “Kadýköy” kelimeleri ile ilgili, “Bahçesaray” kelimeleri ile ilgili...
Sizin gramer kitabýnýz yayýmlanmadýðý için bilmiyoruz, þekil bilgisi içerisinde bunlar yer aldý mý almadý mý
onu da bilmiyoruz. Evet, bunlarla ilgili düþüncelerinizi inþallah bize lütfedersiniz.
…
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Teþekkür ederim, Sayýn Argunþah. Ýkinci olarak söz Sayýn Doç. Dr. Necati Demir'in.
Doç. Dr. Necati DEMÝR:
Kýymetli hocalarým ve deðerli misafirlerimizi saygý ile selamlýyorum. Ayrýca hocalarýmýza kýymetli bildirilerinden dolayý teþekkür ediyorum. Bir orta yolda birleþmiþ olmanýn sevincini ben de yaþýyorum.
…
Zaten gençlerimiz veya toplumumuz az sayýda kelime ile konuþuyor ve pek çok kelime yerine, tek kelimeyi kullanýyor. O kelimenin yerine de yabancýsý geçince tuhaf bir durum ortaya çýkýyor. Þimdi kelimelerin
kullaným bakýmýndan sýklýðý ve yaygýnlaþmasý çok dikkat çekici Türkçede. Artýk yabancý dilden alýnan cümleler konuþulmaya baþlandý toplumda. Yani Türkçeye çevrilmiþ olsa bile cümleyi bozuyor. Bazen yabancý
dilden komple alýnýyor, öyle konuþuluyor bazen de cümle sistemi bozuluyor. Konuþulan, biraz önce de söylediðim gibi sýk kullanýlan kelimelerin yerine yabancý dillerden gelen biçimleri geçiyor. Türkçenin kuþatýlmasý konusunda pek çok tespitlerim olmuþtu. Türkçe her bakýmdan kuþatýlmýþ. Þimdi sadece özetle geçiyorum. Caddelerimiz, artýk iþ dünyamýz bize yabancýlaþýp yabancýlara yakýnlaþmakta. Dikkat ettiniz mi hiç bilmiyorum ama bu, toplumun genel sorunudur. Ýlkokul çantalarýnýn üzerinde bile, sade bir çanta, yazýsýz
çanta bulamazsýnýz ve hep yabancý kelimedir onlar. Türkiye'de üretilen çantalar bunlar. Ama minicik çocuklarýn beyinleri allak bullak oluyor. Yine bir baþka mesele son zamanlarda üretilen okul defterleri. Yani
çocuklarýmýzýn kullandýðý defterlerin tamamýna yakýnýnýn üzerinde yabancý isimler, özellikle büyütülerek
konuluyor.
…
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Ýlk olarak sözü ilk konuþmacý Sayýn Zeynep Korkmaz'a býrakýyorum.
15.5 dakika ara, 15 dakikasý kurumdan yarým dakikasý benden...
Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ:
Efendim, deðerli tartýþmacý meslektaþlarýmýn, arkadaþlarýmýn, öðrencilerimin sorularýna, konuya
katkýlarýna teþekkür ettikten sonra, þimdi konuþma sýrasýna göre bana yöneltilen sorulara yanýt vermek
istiyorum. Mustafa Argunþah, imla-terim birliði meselesinde benden bilgi istediler. Efendim, eðer dikkat
buyurmuþlarsa ben konuþmamda imla-birleþik kelime meselesine ve terimlerdeki kargaþanýn gramerde yol
açtýðý karýþýklýða iþaret etmiþtim. Tekrar edeyim bunu kýsaca. Þimdi Türk Dil Kurumunun üzerinde durduðu
önemli konulardan biri, yalnýz Dil Kurumu deðil tabi üniversitelerdeki arkadaþlarýmýz da bu konuyla yakýndan ilgilidirler, bir meslek adamý olarak bunun üzerinde duruyorlar.
Mesela açýk oturum, bal rengi, ipek böceði, karýþ karýþ, ruh bilimi, un helvasý, yaban gülü. Bunlarýn her
biri birer birleþik kelimedir. Birleþik kelime çünkü iki söz bir araya geliyor ve tek bir kavrama karþýlýk oluyor.
Ama bu tek kavramý oluþturan sözlerden her biri kendi anlamýný koruyor. Bunlar ayrý yazmakla birleþik
9
kelime olma özelliðini yitirmez.
…
Ýkinci tip birleþik kelimeler, bunlar da iki veya daha fazla sözün bir araya gelerek bir tek kavrama karþýlýk
oluþturabilecek bir kelime ortaya koymasý. Bunlarda ister benzetme yolu ile olsun ister baþka sebeple olsun
bir anlam kaymasý söz konusu. Diyelim ki “aslanaðzý", “aslan aðzý” evet bir tamlama, bir isim tamlamasý ya
da ad tamlamasý þeklinde bir kelime grubudur ama bu artýk aslanýn aðzýna benzediði için bir çiçeðe ad
olarak verilmiþtir ve artýk aslanýn aðzý ile bir alakasý yoktur. Doðrudan doðruya bir çiçeðin adýdýr.
“Camgüzeli” ayný þekilde “çakýrkanat” bir ördeðin adý. Bunlarda anlam kaymasý olduðu için bu tür sözler
eðer bitiþik yazýlýrsa imla bakýmýndan bir sýkýntý çýkmaz düþüncesi hâkim olmuþtur. Ben konuþmamda bu
hususu belirtmek istedim. Evet, daha fazla örnek vermeye zannederim gerek yok. Yalnýz bir de ses
deðiþmeleri ile meydana gelen birleþmeler var. Diyelim ki “sütlaç” “sütlü aþ”tır, öyledir ama birleþmiþ artýk
“sütlaç” olmuþ, bu kaynaþma dolayýsýyla, ses kaynaþmasý dolayýsýyla bunu bitiþik yazýyoruz. Yahut “kahvaltý” “kahve altý"dýr. Ama, bazý seslerin eriyip birleþmesiyle kaynaþma söz konusu olduðundan doðal
olarak kullanýmda bitiþik yazýlmasý gerekiyor, bu noktaya iþaret etmiþtim.
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Teþekkür ederim hocam. Þimdi Sayýn Þükrü Halûk Akalýn'a sözü veriyorum.
Prof. Dr. Þükrü Halûk AKALIN:
…
Türk Dil Kurumu bir öðretim kurumu deðil aslýnda, eðitim kurumu deðil fakat Türkçenin eðitim ve öðretimi ile ilgili bilimsel çalýþmalar yapmak ve bunlarý yayýmlamak da Kurumun bir görevi. Bugüne kadar ihmal
edilmiþti. Böyle bir çalýþma grubu kuruyoruz ve çalýþmalara baþlayacaðýz. Burada amaç Türkçenin ana dili
olarak öðretimi sorunlarý ve bununla ilgili yayýmlar. Türkçenin yabancý dil olarak öðretimi sorunlarý ve
bununla ilgili yayýn çalýþmalarýmýz olacak. Yine Sayýn Demir'in iþ yeri adlarý ile ilgili bir sözü vardý. Þimdi
bakýnýz, Sýhhiye'de bir yer var. Bu iþ yeri adlarý ile ilgili pek çok örnek gündeme geldi de yolunuz düþerse
bakýn Ordu Evi'ne gelirken orada bir “Happy Hamile Club” diye bir iþ yeri. “Happy” Ýngilizce olarak
yazýlmýþ,“hamile” Türkçe,“Happy Hamile Club”, neden “club”, "klap” diye okuyorum. Neden “klap” diye
okuyorum. Çünkü “c, l, u, b” biçiminde yazýlmýþ, bu dil kirlenmesinin hangi boyutlara vardýðýný gösteriyor.
Bu konuda aslýnda dilde bir yasaklama düþüncesi deðil ama her konunun biliyorsunuz her alanýn birtakým
özellikleri var. Daha önce geçmiþte bir dil yasasý çýkarýlmasý istendi, eleþtiriler üzerine bundan vazgeçildi
ama þunun yapýlmasý gerekiyor, spiker olabilmek için birtakým kurallarýn olmasý gerekiyor. Ýþ yerine ad koyabilmek için birtakým kurallar olmasý gerekiyor, yasaklama deðil, burada ölçü ne olmalý? Burasý Türkiye
olduðuna göre iþ yerinin adý da Türkçe olmalý. Temsilcilik açýlýyorsa, bayilik açýlýyorsa onun adý elbette
olmalý ama iþ yerinin de bir adý olmalý.
…
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Teþekkür ederim, sað olun! Evet Sayýn Mehmet Özmen'de sýra.
Prof. Dr. Mehmet ÖZMEN:
…
Her dil, içinde bulunduðu þartlara göre birtakým geliþmeler kaydeder. Bu deðiþmez bir kuraldýr. Bugün
dilimiz de ihtiyaçlara göre, yeni geliþmeler, birtakým kelimeler kazanmýþ, bazý kelimeler, yeni kelimeler yapmýþtýr. Bu geliþmeler çaðýn geliþmelerine paralel olan geliþmelerdir. Önce 19. yüzyýla gelinceye kadar
Türkçe, Ýslam kültür medeniyetinin etkisi altýnda kaldýðýndan bu kültür ve medeniyete ait olan pek çok
kelimeyi, bugünkü tabirle söyleyelim, içselleþtirmiþtir. Zaten bir kültürün 600 sene, 400 sene, 500 sene bir
yabancý kültürü kendisine mal etmeden kullanmasý mümkün deðildir. Zaten almýþ ve buna kendi dil kurallarýnýn, kendi dil yapýsýnýn özelliklerine göre bir þekil vermiþtir. Nitekim verdiðimiz “hayat” kelimesi de benim
verdiðim bir örnek deðil. Murat Belge'nin bir yazýsýndan vermiþ olduðum bir kelimeydi. “Hayat” kelimesi
Türkçenin ses yapýsýna uygun anlam kazanmýþ, deyimlere girmiþ bir sözcüktür. Bunu atmanýn dile bir
10
zenginlik kazandýrdýðýný söyleyebiliriz. Yani burada þu hususu dile getirelim. Zenginlik, atmakla olmaz. “Söz
hazinesi” dendi. “Hazine zenginlik ifade eder.” dendi. Hazineden kelime aldýðýmýz zaman, o hazine zenginleþir mi yoksa fakirleþir mi? Ýþte Halûk Bey mukayese yaptý. Kamus-ý Türki'nin söz varlýðý ile arýlaþtýrma
dönemindeki Türkçe sözlüðü söz varlýðýnýn mukayesesinde 10.000 kelimelik bir fark var. Bu fark zenginleþme miydi? Yani ben konuþmamda bir vakayý dile getirdim. Ben de Türkçenin arýlaþmasýný, yenileþmesini, Türkçenin gereklerine göre yeni terimlerin Türkçeye katýlmasýný, bunlarýn genç nesillere öðretilmesini
istiyorum. Ama ayný zamanda istiyorum ki gençlerimiz kendi kültür deðerlerinden de yararlanabilecek
kadar geçmiþ deðerlerimize de sahip çýksýn ve bunlardan da yararlansýn. Biz onu yok sayamayýz.
Osmanlýcadýr, diye bir dönemi, Osmanlýca Türkçe deðildir diye yok sayamayýz. Tarihimizin, dilimizin belli
bir aþamasýna gelmiþ ve kütüphanelerimizde binlerce eser býrakmýþ bu dil yadigârlarýný yok sayabilir miyiz?
“Yok.” diyorsanýz, “Dedemiz yok.” diyorsanýz, yoktur bu kelimeler. Ama bizim dedemiz var, babamýz var,
torunumuz da olacak. Yani bir dile yeni katýlýmlar da saðlayacaðýz. Ama geçmiþ tamamen yok diye, eski
kelimelerdir diye, Osmanlýcadýr diye bunlarý yok sayarsak dilimizi fakirleþtiririz. Bu aþýrýlýklarý ben dile
getirdim.
…
Prof. Dr. Mustafa CANPOLAT (Oturum Baþkaný):
Tabi burada sizlerin de söyleyeceðiniz, söylemek istediðiniz çok þeyler vardý ayrýca soracaðýnýz sorular
vardý. Ama zaman darlýðý yüzünden bunlarýn hiçbirisine imkân tanýyamadým. Ben çok kötü bir oturum
yöneticisi, oturum baþkaný oldum. Size söz veriyorum, bundan sonra hiçbir bilimsel toplantýda oturum
baþkanlýðý yapmayacaðým. Saygýlar sunarým.
Sonuç Bildirisi
…
Tartýþmalar ve deðerlendirmeler Prof. Dr. Mustafa Argunþah, Doç. Dr. Necati Demir, Doç. Dr. Nurettin
Demir, Doç. Dr. Musa Duman, Doç. Dr. Fatma Özkan, Prof. Dr. Mehmet Özmen, Doç. Dr. Vahit Türk ve
Prof. Dr. Kâmil Veli Nerimanoðlu tarafýndan yapýldý (Oturum baþkaný, bildiri sahipleri ve tartýþmacýlarýn
katýlýmýyla aþaðýdaki tespitleri ortaya koydu.).
…
Türk Dil Kurumunun kuruluþundan bu yana geçen süre içerisinde Türkçenin özleþmesinde belirli bir
aþamaya gelindiði, bundan sonra da Batý’dan gelen dýþ etkilere karþý önlemler almak gerektiði belirtilmiþtir.
Dilimizin geliþip zenginleþmesi gerektiði, buna baðlý olarak özleþme hareketinin baþarýlý olabilmesi
için türetilen kelimelerin kurallara uygun þekilde hazýrlanýp yazý ve konuþma dilinde yaþatýlmasý gerektiði
vurgulanmýþtýr.
Doðada ve toplumda deðiþmeyen tek yasanýn “her þeyin deðiþim içinde olmasý” dolayýsýyla toplumda var olan dilin de deðiþim hâlinde olduðu ancak insanlarýn deðiþimleri hoþ karþýlamadýðý ve bunu bozulma olarak niteledikleri ifade edilmiþtir. Dil kurallarýnýn gerekliliðinin tartýþýlamayacaðý ancak bunlarýn kutsallaþtýrýlmamasýnýn gerektiði vurgulanmýþtýr. Çünkü bir dönemde doðru olan, daha sonraki bir dönemde yanlýþ veya yanlýþ olan da doðru kabul edilebilmektedir.
Türkçenin zaman içinde çeþitli etkilenmeler altýnda kaldýðý belirtilmiþ ve kelime alýmýnýn herhangi bir
yabancý güç veya güçlerin, kurum veya kurumlarýn emriyle ve baskýsýyla deðil, kiþilerce; zorunluluktan ve
gerekli görüldükleri için veya yenilik, saygýnlýk, modernlik, dikkat çekme arzularý ve hevesleri gibi þu veya
bu nedenle alýndýðý ifade edilmiþ ve bütün dillerde buna benzer durumlarla karþýlaþýldýðý belirtilmiþtir.
Bütün dillerin birbirinden kelime aldýðý, öte yandan son beþ yüz yýlda bütün Avrupa kültür dillerinin
karma dil hâline geldiði, dil bilimindeki yeni yöntemler ve anlayýþ çerçevesinde bu durumun doðal karþýlandýðý, yabancý kelimelerin alýnmasýnýn sadece “bozulma” vb. kavramlarla ifadesinin doðru olmayacaðý,
burada Türkçenin yapý ve iþleyiþine aykýrý düþmemek kaydý ile bir zenginleþme olduðunun da dikkate alýnmasýnýn gerektiði ifade edilmiþtir.
Dilimizin daha da geliþmesini saðlamak üzere ona; sevgi, anlayýþ ve bilinçle yaklaþmanýn gerektiði
vurgulanmýþtýr.
11
1. Okuduðunuz tartýþma hangi amaçla düzenlenmiþtir?
2. Tartýþmada baþkanýn görevlerinin neler olduðunu metinden hareketle belirleyiniz.
3. Tartýþmada, katýlýmcýlar düþüncelerini açýklarken nelere dikkat etmiþtir?
4. Okuduðunuz tartýþma metni, konuþmalarýn düzenleme yapýlmadan yazýya aktarýlmýþ hâlidir. Eðer
tartýþmacýlar düþüncelerini yazýlý olarak ifade etselerdi okuduðunuz metinle yazılı metin arasında dil ve
anlatým bakýmýndan ne gibi farklýlýklar olurdu?
5. Metinden anlatým bozukluðu olan cümleleri bulup defterinize yazýnýz.
6. Metinde üzerinde durulan konularý bularak bunlarýn güncel ve tartýþýlabilir olup olmadýklarýný söyleyiniz. Buradan hareketle tartýþmada ele alýnacak konularýn özelliklerini belirleyiniz.
1. ETKÝNLÝK
Tartýþmalarda dil, ağırlıklı olarak hangi iþlevde kullanýlýr? Metinden dilin bu iþlevine örnek olabilecek
cümleler bulup defterinize yazýnýz.
2. ETKÝNLÝK
“Burasý Türkiye olduðuna göre iþ yerinin adý da Türkçe olmalýdýr.”
“Her dil, içerisinde bulunduðu þartlara göre birtakým geliþmeler kaydeder.”
Yukarýdaki cümlelerde yabancý kelimeler kullanýlmamýþ, süsten ve sanattan uzak durulmuþ, anlamýn
açýk olmasýna dikkat edilmiþtir.
Bu örneklerden hareketle metni “açýklýk, akýcýlýk, duruluk ve yalýnlýk” açýsýndan inceleyip bunlarýn
anlatýma etkisini belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
3. ETKÝNLÝK
Güncel bir konu belirleyiniz.
Belirlenen konuda, iki karþýt fikri de savunan bir tartýþma metni hazýrlayýnýz.
Hazýrladýðýnýz metni sýnýfta okuyup arkadaþlarýnýzýn metinleriyle karþýlaþtýrýnýz.
Hazýrladýðýnýz bu metinleri mizahi, bitkin, coþkulu bir þekilde okuyunuz.
Farklý duygu deðerleriyle okumanýn tartýþmayý nasýl etkilediðini belirleyip defterinize yazýnýz.
4. ETKÝNLÝK
Açýk oturum, panel, bilgi þöleni, münazara, forum gibi tartýþma türlerini araþtýrýnýz.
Bu tartýþma türlerini karþýlaþtýrarak bu türlerin ortak ve farklý yönlerini belirleyiniz.
Bu tartýþmalarýn topluma açýk olmasýnýn ya da topluma açýk olmayýp sadece sonuçlarýnýn duyurul-
masýnýn amacý ne olabilir? Tartýþýp sonuçlarý tahtaya yazýnýz.
5. ETKÝNLÝK
Televizyondan bir tartýþma programý izleyiniz.
Bu programýn tartýþma kurallarýna uygun olup olmadýðýný tartýþýp sonuçlarýný sözlü olarak ifade ediniz.
6. ETKÝNLÝK
Tartýþma gruplarý oluþturunuz.
Tartýþmayý yönetecek bir baþkan belirleyiniz.
12
Aþaðýda verilen konulardan birini seçerek bir tartýþma düzenleyiniz.
Bir filmin topluma verdiði zararlar ve saðladýðý faydalar,
Belirlediðiniz bir romanýn dil, anlatým ve içeriði,
Ýnsan mý doðaya, doða mý insana hâkimdir?
Tartışmacıları ve başkanı aşağıdaki tabloya göre deðerlendiriniz.
Katýlýmcý Deðerlendirme Formu
Katýlýmcýlar
Özellikler
A
kiþisi
Konu dýþýna çýkmamýþtýr.
Ön yargýlý deðildir.
Tartýþma
Kurallarý
Anlam tekrarýna düþmemiþtir.
Muhatabýna hoþgörülü, nazik ve sabýrlý davranmýþtýr.
Verilen zamana uymuþtur.
Diðer konuþmacýlarýn sözünü kesmemiþtir.
Kýsýr tartýþmalardan kaçýnmýþtýr.
Dil ve
Anlatým
Beden dilini iyi kullanmýþtýr.
Ses tonunu konuya uygun olarak kullanmýþtýr.
Konuþmalarý anlaþýlýr, akýcý ve sürekleyicidir.
Baþkan Deðerlendirme Formu
Tartýþýlacak konuyu ortaya koymuþ ve sýnýrlandýrmýþtýr.
Konu dýþýna çýkan konuþmacýlarý uyarmýþtýr.
Katýlýmcýlarýn birbirlerini suçlamaya yönelik konuþmalarýna izin vermemiþtir.
Tartýþmacýlarýn sýrayla konuþmalarýný saðlamýþtýr.
Süreyi aþan tartýþmacýlarý uyarmýþtýr.
Tartýþmacýlara karþý tarafsýz davranmýþtýr.
Tartýþmayý bir sonuca baðlayýp sonucu rapor hâline
getirmiþtir.
13
B
kiþisi
C
kiþisi
D
kiþisi
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
................................. tartýþma türlerindendir.
Ýyi bir tartýþmacýda .................................. gibi özellikler bulunmalýdýr.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Münazara daha çok sýnýflarda düzenlenen bir tartýþma türüdür.
( )
Baþkan, sonucu bir rapor hâlinde düzenler.
( )
Peþin hükümler tartýþmanýn çýkýþ noktasýdýr.
( )
Katýlýmcýlar, verilen zamana ve sýraya uyarlar.
( )
Tartýþmada amaç bir sonuca ulaþmak deðil kendi fikirlerini kabul ettirmektir.
( )
3. Aþaðýdakilerden hangisi tartýþma için söylenemez?
A) Bir konu üzerinde lehte ve aleyhteki düþüncelerin ortaya konmasý
B) Kýsýr tartýþmalardan kaçýnýlmasý
C) Bazý tartýþma sonuçlarýnýn basýn aracýlýðýyla duyurulmasý
D) Tartýþmanýn baþkan tarafýndan yönetilmesi
E) Baþkanýn, katýlýmcýlara hiçbir þekilde müdahalede bulunmamasý
4. Aþaðýdakilerden hangisi tartýþma kurallarýndan biri deðildir?
A) Ön yargýlý olmamak
B) Verilen zamana uymak
C) Diðer konuþmacýlarýn sözünü kesmek
D) Beden dilini iyi kullanmak
E) Konu dýþýna çýkmamak
5. Aþaðýdakilerden hangisi bir tartýþma türüdür?
A) Röportaj
B) Anket
C) Sohbet
D) Açýk oturum
E) Eleþtiri
6. Tartýþma ile münakaþa arasýndaki farklarý belirtiniz.
7. Tartýþmada amaca ulaþmak için nelere dikkat edilmelidir?
8. “Herkes benim düþünceme katýlýrsa yanýlmýþ olmaktan korkarým.” sözünde tartýþmanýn hangi özelliði
vurgulanmaktadýr?
14
Panel
Hazırlık
1. Bir konuya farklý bakýþ açýlarýyla yaklaþmak kiþiye ne kazandýrýr?
2. Bir insanýn bir konuya bütün yönleriyle hâkim olup olamayacaðýný açýklayýnýz.
3. Katýlýmcýlarýn fikirlerini daha rahat bir þekilde ifade edebilmeleri için tartýþma ortamý nasýl olmalýdýr?
4. Bir panel metni bulup arkadaþlarýnýza okuyunuz.
İnceleme
Korkma, sönmez bu þafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yýldýzýdýr, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayým, çehreni ey nazlý hilâl!
Kahraman ýrkýma bir gül! Ne bu þiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarýmýz sonra helâl...
Hakkýdýr, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!
Mehmet Âkif ERSOY
MÝLLÎ EGEMENLÝK, ÝSTÝKLÂL MARÞI VE MEHMET ÂKÝF ERSOY PANELÝ
(Bu panel 2003 yýlýnda TBMM’de gerçekleþtirilmiþtir.)
Oturum Baþkaný (Nevzat PAKDÝL):
Sayýn Baþkaným, deðerli milletvekili arkadaþlarým, kýymetli davetliler; Ýstiklâl Marþý’nýn Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafýndan millî marþ olarak kabulünün 82'nci yýl dönümü vesilesiyle Türkiye Büyük Millet
Meclisi Kültür, Sanat ve Yayýn Kurulu tarafýndan bir ilke imza atýlarak organize edilen “Millî Egemenlik, Ýstiklâl Marþý ve Mehmet Âkif Ersoy Paneli”ne hoþ geldiniz, þeref verdiniz.
…
Konuþmacýlarýmýzý sizlere takdim etmek istiyorum: Prof. Dr. Burhan Kuzu millî egemenlik kavramý
üzerinde, Sayýn Beþir Ayvazoðlu Ýstiklâl Marþý üzerinde, Sayýn Prof. Dr. Ýlber Ortaylý Mehmet Âkif Ersoy'un
þiiri ve cemiyet anlayýþý üzerinde ve Sayýn Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay Bey, Mehmet Âkif Ersoy'un mo15
dernleþme anlayýþý üzerinde bizlere konuþmalarýný sunacaklardýr.
Ýlk konuþmayý, Prof. Dr. Burhan Kuzu Bey’e veriyorum.
Sayýn Hocam, buyurun.
Prof. Dr. Burhan KUZU:
Türkiye Büyük Millet Meclisimizin deðerli Baþkaný, deðerli bakanlarýmýz, çok deðerli milletvekili
arkadaþlarým, deðerli konuklar, herkesi saygýyla sevgiyle selamlýyorum.
Böyle önemli bir günde, bendenizden millî egemenlik konusunda bir konuþma yapmam istendi. Sizleri,
bu baþlýk altýnda, elbette ki teorik bir tartýþmaya boðmak istemiyorum. Dolayýsýyla, yapacaðým konuþmanýn
kapsamýnda Ýstiklâl Marþý’mýzýn kabulü durumunda Meclis’te yaþanan bazý olaylar ve egemenlik
kavramýnýn bugün geldiði nokta, çektiði sýkýntý ve çileler üzerinde durmak istiyorum.
Bundan tam 82 yýl önce, 12 Mart 1921 günü, Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat baþkanlýk ettiði oturumda, Mehmet Âkif Ersoy'un kahraman ordumuza ve aziz milletimize ithaf ettiði, malum, Ýstiklâl Marþý kabul
edilir. Dört kez okunur ve çok büyük alkýþlar alýnýr. Büyük þair “Onu, milletime ve ordumuza hediye ettik;
zaten o, milletin malýdýr.” demiþtir ve bu nedenle de Ýstiklâl Marþý’ný, Safahat'ýna almamýþtýr kendisinin sað
olduðu dönemde; “O benim deðil, milletimin marþýdýr.” demiþtir. Ödülü olarak 500 lirayý kabul etmediði bir
dönemde, bunu bir kýz lisesine baðýþladýðý bir anda, kendisinin cebinde Zonguldak Milletvekili Hayri
Bey’den borç olarak aldýðý 2 lira vardý. Mustafa Kemal Atatürk, Ýstiklâl Marþý’mýzla ilgili olarak þunlarý söylüyor: “Bu marþ, bizim inkýlabýmýzý anlatýr, inkýlabýmýzýn ruhunu anlatýr; bunu ne unutmak ne de unutturmak
lazýmdýr; Ýstiklâl Marþý’nda istiklâl davamýzý anlatmasý bakýmýndan büyük bir manasý olan mýsralar vardýr.
Benim en beðendiðim yeri de þurasýdýr.” der ve þunu okur: “Hakkýdýr, hür yaþamýþ bayraðýmýn hürriyet /
Hakkýdýr, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!” devam eder: “Benim, bu milletten asla unutmamasýný istediðim
mýsralar iþte bunlardýr, hürriyet ve istiklâl bu milletin ruhudur.” demiþtir.
…
Elimdeki kaynaklara baktýðým zaman, tarih, Büyük Millet Meclisinin “cumhuriyet” kelimesinden sonra en
çok alkýþladýðý oturumun Ýstiklâl Marþý'nýn kabul edildiði oturum olduðunu gösteriyor. Ýstiklâl Marþý, Kurtuluþ
Savaþý’mýzýn en heyecanlý günlerinde yazýlmýþtýr ve öyle bir dönem ki henüz zaferin kazanýlmadýðý hatta
Meclis’in Kayseri'ye taþýnmasýnýn bile gündeme geldiði, dahasý da “manda” tekliflerinin dahi edildiði bir
dönemde yazýlmýþ ve okunmuþtur.
…
Herkesi saygýyla selamlýyorum.
Oturum Baþkaný: Sayýn Burhan Kuzu'ya teþekkür ediyorum.
Þimdi de konuþmasýný yapmak üzere, Sayýn Beþir Ayvazoðlu Bey'e mikrofonu veriyorum.
Beþir AYVAZOÐLU:
Teþekkür ederim.
…
Mehmet Âkif'in Ýstiklâl Marþý’ný, marþ yarýþmasýnýn ilan edildiði, bir yarýþma açýldýðýnýn ilan edildiði tarihten itibaren mi düþündüðü yoksa ta Balkan Harbi’nden itibaren bu marþýn içinde büyüyüp yeþerdiði mi
sorusuna cevap vermek doðru olur diye düþünüyorum. Balkan Harbi günlerine bakacak olursanýz, o günün
basýnýný tarayacak olursanýz ve Balkan Harbi dönemindeki edebiyatýmýzý dikkatle inceleyecek olursanýz,
Balkan Harbi acýlarýnýn, bu harbin arkasýndan meydana gelen o korkunç trajedinin, göç dramýnýn ve kaybedilen bütün bir Rumeli'nin acýsýný en güçlü bir biçimde Mehmet Âkif'in ifade ettiðini görüyoruz. Safahat'ýn ikinci kitabý “Hakkýn Sesleri” adýný taþýr malumunuz olduðu üzere, “Hakkýn Sesleri”ndeki manzumelerin hemen
tamamý Balkan Harbi’nin ve onun yarattýðý acýlarýn son derece büyük belagatle ifadesinden ibarettir. Eðer,
“Hakkýn Sesleri”ndeki manzumeler dikkatle incelenecek olursa, dikkatle okunacak olursa, Ýstiklâl Marþý’ndaki
mýsralarýn ilk tomurcuklarýný, ilk ipuçlarýný bulmak mümkündür. Sadece o deðil, malumunuz olduðu üzere,
Birinci Dünya Harbi patlak verdikten sonra, bize karþý, Osmanlý Devleti’nin, müttefiklerimize karþý harp eden
sömürgelerden toplanmýþ Müslümanlar arasýndan alýnan esirlerin, aslýnda Osmanlý Devleti’ne karþý savaþtýklarýný anlatmak üzere Teþkilat-ý Mahsusa tarafýndan bilindiði gibi Berlin'e gönderilmiþti Mehmet Âkif. Berlin
dönüþü hatta daha Berlin'deyken yazmaya baþladýðý “Berlin Hatýralarý” isimli, ayný zamanda bir seyahatname
niteliði taþýyan büyük bir þiiri vardýr. Bu þiirin önemli bölümlerinden bir tanesi þöyle baþlar:
16
“Korkma! Cehennem olsa gelen göðsümüzde söndürürüz;
Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz.
Düþer mi tek taþý, sandýn, harîm-i namusun?
Meðer ki harbe giren son nefer þehit olsun!”
Bu, ta Birinci Dünya Harbi yýllarýnda Berlin'de, henüz Çanakkale Zaferi’nin idrak edilmediði,
Çanakkale'ye saldýranlarýn büyük bir hýnçla saldýrdýðý, ne olup biteceðini hiç kimsenin bilmediði bir
dönemde yazýlan bir þiir. Burada büyük bir ümit, büyük bir iman ifadesi var; týpký Ýstiklâl Marþý’ndaki ifade.
…
Saygýlar sunuyorum.
Oturum Baþkaný:
Sayýn Beþir Ayvazoðlu'na, bize tarihe bir yolculuk yaptýrdýðý için, tarihimize bir yolculuk yaptýrdýðý için
teþekkür ediyoruz, þükranlarýmýzý sunuyoruz.
Þimdi de deðerli mütefekkir, akademisyen, kültür ve sanat adamý Ýlber Ortaylý Hoca’mýza söz vereceðim.
Sayýn Hocam, buyurun.
Prof. Dr. Ýlber ORTAYLI:
Sayýn Büyük Millet Meclisi Baþkanýmýz,
Sayýn Bakan, sayýn milletvekillerimiz, hanýmefendiler, beyefendiler... 1915 Çanakkale Savaþlarý’nýn
ortasýnda daha evvel de Ayvazoðlu tarafýndan zikredildiði gibi bir manzume, bir þiir, Türkiye'nin ufuklarýný
kapladý. Bu, alýþýlmýþ bir üslup deðildi; kelimeleri tefsir etmekten âciz olan bazýlarý, iyi niyetli de olsalar bu
þiiri tenkit bile ettiler. Ne dendiðini anlamýyorlardý. Bugün de ayný þey görülüyor. Unutulmasýn ki o gün,
bütün Ýslam dünyasý esirdi. Hindistan'da Ýngilizler, en kalabalýk nüfusun bulunduðu Endonezya'da
Hollandalýlar ve iki okyanusun arasýndaki Rusya'da ekserisi Türk halklarýndan olmak üzere Rusya
Müslümanlarý, daha baþkalarý da, hepsi yabancý bayrak altýndaydý ve bu birinci harbe, üstelik bunlar o
yabancý ordularýn askerleri olarak katýlýyorlardý.
Özellikle, geleneklerin ve yaþam biçiminin birbirine geçtiði, insanlarýn, küçük hayatlarýnýn alt üst olduðu
bir dönemde, böyle bir þiirin ve böyle bir anlayýþýn bizim için ne kadar önemli olduðunda hiç þüphe yoktur.
Mehmet Âkif, 19'uncu yüzyýl ve 20'nci yüzyýl baþýndaki Ýslam dünyasýnýn umutsuzluðu ve hercümerci
içindedir. O, 15'inci asrýn büyük Ýslam, Müslüman münevveri Fatih Sultan Mehmet gibi deðildir. O þansa
sahip deðildir. Onun kadar komplekssiz, onun kadar üniversal bir münevver olamaz. II. Mehmet (Fatih)' teki
rahatlýk ve komplekssizlik, 20'nci yüzyýl baþýndaki hiçbir Osmanlý münevverinde de bulunmaz. Bu, mustarip
bir nesildir, ikirciklenmeler içindedir. Bu 20'nci yüzyýlýn sonunda ve 21'inci yüzyýl baþýndaki Müslüman
münevveri ve özellikle Türk aydýný, geçen asýrdakinden çok daha rahat, ileri ve saðlam bir konumdadýr
ama þunu söylemek gerekir ki bugünkü hayatýmýzý anlamak ve ileriye yürüyebilmek için gene de Mehmet
Âkif’lere ihtiyacýmýz vardýr.
Bu bir asýrdý ve bu asýr geçmiþtir. Türkiye, Türk Milleti ve Müslüman dünyasý, bu karanlýk girdabý geride
býrakmýþtýr ama tabii ki sorunlar ve meseleler bitmiþ deðildir ve aslýnda bitecek gibi de deðildir.
Bunun ortasýnda direniþi gösterebilmek, ortalýðý anlayabilmek için, ortamý anlayabilmek ve hayata
devam edebilmemiz için, Mehmet Âkif elan, çok iyi bilinmesi, karakter ve huy olarak anlaþýlmasý gereken
biridir çünkü o 20'nci yüzyýl baþýndaki mustarip ikirciklenmeler içindeki ama çok namuslu ve toplumsal bilinci yüksek aydýn zümreyi temsil etmektedir.
Teþekkür ederim.
Oturum Baþkaný:
Son konuþmacý olarak Âkif'in modernleþme anlayýþýyla ilgili konuþmasýný yapmak üzere Prof. Dr.
Süleyman Hayri Bolay Bey'e mikrofonu takdim ediyorum.
17
Sayýn Hocam, buyurun.
Prof. Dr. Süleyman Hayri BOLAY:
Sayýn Baþkan, sayýn bakanlar, sayýn milletvekilleri ve deðerli misafirler hepinizi saygýyla selamlýyorum.
Modernleþme denildiði zaman, bilhassa bilime önem vermek, rasyonaliteye önem vermek, eleþtiriye
önem vermek, araþtýrmaya önem vermek ve din-bilim münasebeti, din-toplum, din-devlet münasebeti gibi
birtakým konular, daima, bununla ilgili olarak ön plana çýkar.
...
Þimdi Âkif, böyle bir modernleþme anlayýþýnýn veya cereyanýnýn neresindedir? Bu soruya cevap vermeden evvel yine bir soruyu sormak istiyorum: 1919'da, Türkiye'de hangi edebiyatçý, hangi fizik hocasý, profesörü veya hangi fikir adamý atom bombasýnýn patlatýlacaðýndan ve onunla da yeryüzünün çehresinin
deðiþeceðinden bahsetmiþtir? Benim bildiðim kadarýyla, bu konuda hiçbir öneri yoktur ama Mehmet Âkif
müstesnadýr. Mehmet Âkif, 1919'da yazmýþ olduðu bir þiirde daha doðrusu, Safahat'ýn 6. kitabýnýn sonunda bakýnýz ne diyor:
“Yarýnýn ilmi nedir, hâlbuki gayet müthiþ.
Maddenin kudret i zerriyesi uðraþtýðý iþ
(kudret i zerriye: atom bombasý, nükleer enerji)
O yaman kudrete hâkim olabilsem diyerek,
Sarf edip durmada birçok kafa binlerce emek,
Ona yükseldi mi artýk deðiþir rûy-ý zemin,
(rûy-ý zemin: yeryüzü)
Çünkü, bir damla kömürden edecekler temin;
Öyle, milyonla deðil, namütenâhî kudret.”
Þimdi demek ki evvela, ilim ve teknoloji, rasyonaliteyle birlikte modernleþmenin önde gelen gereklerinden biridir. Mehmet Âkif, bunu, daha Türkiye'de belki kimsenin konuþmadýðý dönemde, Avrupa'daki,
Batý'daki çalýþmalarý, geliþmeleri vaktinde ve doðru dürüst takip ederek öðrenmiþ ve onu Türkiye'ye,
yazdýðý þiirlerle duyurmaya çalýþmýþ.
...
Ben, özet olarak kýsaca, bunlarý söylüyorum ve saygýlar sunarak hepinize teþekkür ediyorum.
Oturum Baþkaný:
Sayýn BOLAY'a deðerli açýklamalarý için teþekkür ediyoruz.
1. Panel, hangi konuda düzenlenmiþtir? Katýlýmcýlar konunun hangi yönleri üzerinde durmuþtur?
2. Sýnýfa getirdiðiniz paneller ile yukarýdaki panelin ortak özelliklerini bularak panel türünün özelliklerini
belirleyiniz.
3. Panel metninden anlatým bozukluðu olan cümleleri bulup defterinize yazýnýz.
4. Sözlü anlatým türlerinde (panel, tartýþma, açýk oturum vb.) zaman zaman anlatým bozukluklarýna rastlanmasýnýn sebepleri neler olabilir?
5. Metni açýklýk, akýcýlýk, duruluk ve yalýnlýk yönünden inceleyiniz.
6. Panelde dilin hangi iþlevlerde kullanýldýðýný metinden örnek cümleler göstererek belirtiniz.
7. Katýlýmcýlarýn düþüncelerini açýklarken örneklerden yararlanmasý, panelin inandýrýcýlýðýnı nasýl etkilemiþtir?
8. Katýlýmcýlarýn düþünceleri birbiriyle çatýþýyor mu? Neden?
9. Cümlelerin ve metnin uzunluðu anlatýmý nasýl etkilemiþtir? Açıklayınız.
18
1. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz ve dinlediðiniz panelleri göz önünde bulundurup oturum baþkanýnýn görevlerini belirleyerek þemadaki noktalý yerlere yazýnýz.
BAÞKAN
........................................
........................................
........................................
........................................
........................................
2. ETKÝNLÝK
“Ýstiklâl Marþý ve Mehmet Âkif Ersoy” konulu paneli aþaðýdaki kriterlere göre deðerlendirip bir taným oluþturunuz.
Verilen cevaplar doðrultusunda
paneli tanýmlayýnýz.
Dinleyicilerin tartýþmaya katýlýp katýlmamasý
.........................................................................
.........................................................
.........................................................
.........................................................
Katýlýmcý sayýsý
.........................................................
.........................................................................
.........................................................
.........................................................
Metnin konusu
.........................................................
.........................................................................
.........................................................
.........................................................
.........................................................
Konunun kaç farklý yönden ele alýndýðý
.........................................................
.........................................................................
.........................................................
.........................................................
.........................................................
Katýlýmcýlarýn düþüncelerini ifade etme süreleri
.........................................................
....................................................................
.........................................................
.........................................................
.........................................................
Topluma açýk olmasý
.........................................................
.........................................................................
19
Anlama ve Yorumlama
3. ETKÝNLÝK
Cümleler anlamlarý bakýmýndan (öneri, ön yargý, eleþtiri, tasarý, olasýlýk, varsayým, sebep-sonuç,
yakýnma, uyarma, hayýflanma, küçümseme, karþýlaþtýrma vb.) çeþitlilik gösterir.
Metinden, aþaðýdaki anlamlara uygun cümle örnekleri bulunuz.
Þart
: ………………………………………………………………………………………..................
Karþýlaþtýrma : …………………………………………………………………………………………..............
Beðeni
: ………………………………………………………………………………………..................
4. ETKÝNLÝK
“Panelde herkesi ilgilendiren, sosyal problemlerle ilgili konular ele alýnýr.” Siz de buna örnek olabile-
cek bir konu belirleyiniz.
Bir panel düzenlemek için tartýþma gruplarý oluþturunuz.
Tartýþmayý yönetecek bir baþkan seçerek sýnýf ortamýnda bir panel düzenleyiniz.
Tartýþmanýn sonunda baþkan, isterse dinleyicileri de tartýþmaya katarak “panel”i “forum”a dönüþtürebilir.
5. ETKÝNLÝK
Sizce bakanlar kurulu toplantýsý hangi yönleriyle panele, hangi yönleriyle açýk oturuma benzemekte-
dir? Tartýþarak sonuçlarýný defterinize yazýnýz.
6. ETKÝNLÝK
ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCE SÝSTEMÝ
Türk milletinin bugün ve gelecekte tam baðýmsýzlýða, huzur ve refaha sahip olmasý, aklýn ve bilimin
rehberliðinde Türk kültürünün çaðdaþ uygarlýk düzeyine çýkarýlmasý amacý ile temel esaslarý Atatürk
tarafýndan belirlenen gerçekçi fikirlere ve ilkelere, Atatürkçülük veya Atatürkçü Düþünce Sistemi denir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli, Türk milletinin engin tarihî geleneklerinden haz ve ilham alan Atatürkçü
Düþünce Sistemi'ne dayanýr. Modern devletlerde devletin üç temel görevi vardýr: Bunlar; tam baðýmsýzlýk,
millî egemenlik ve millî birliði saðlamaktýr. Atatürk, tam baðýmsýz, millî egemenliðe dayanan, millî birlik ve
beraberliðe büyük önem veren bir devlet anlayýþýný hayata geçirmiþtir. Atatürkçülük, devletin rejimi ve iþleyiþiyle ilgili gerçekçi düþünceleri ve uygulamalarý kapsar.
Türk milleti, binlerce yýllýk tarihi içinde köklü bir devlet geleneðine sahiptir. Diðer milletler karþýsýnda varlýðýný bu sayede sürdürmüþtür. Devletin millet için önemi, kuvvetli bir gelenek olarak benimsenmiþtir. Bunun
sonucu olarak devlete baðlýlýk, kanunlara saygý, devlet-millet kaynaþmasý oluþmuþtur. Atatürk, Türk milletinin sahip olduðu bu devlet geleneðini, çaðýn gereklerine göre daha da güçlendirmiþtir. Atatürk, bir milletin yükseliþi ve gerilemesini ekonomiyle baðlantýlý görmüþtür. “Yeni Türkiye'mizi layýk olduðu seviyeye
yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayýz.” diyerek ekonominin
önemini dile getirmiþtir. Atatürkçü Düþünce Sistemi, Türk milletinin sosyal ihtiyaçlarýný karþýlamayý ve
ekonomik alanda kalkýnmasýný saðlamayý hedef alan bir düþünce sistemidir.
Atatürkçülük, aklýn ve bilimin rehberliðinde Türk milletini çaðdaþlaþtýrmayý amaçlar. Türk milletine,
millî kimliðini kaybetmeden dünya milletleri arasýnda hak ettiði yeri kazandýrmayý hedef alýr. Bugün ve
gelecekte millî onurumuzdan ve baðýmsýzlýðýmýzdan en küçük bir taviz vermez. Atatürkçü Düþünce
Sistemi, Türk milletinin çaðdaþlaþmasýnda önemli bir yer tutar.
Atatürkçülük, devlet yönetiminde millet egemenliðini esas alan bir sistemdir. Atatürk, Türk milletinin
devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmasýna büyük önem vermiþtir. Bunun en güzel örneðini önce
Erzurum ve Sivas kongrelerini toplayýp milletin fikrini alarak göstermiþtir. Daha sonra 23 Nisan 1920 tari20
hinde TBMM'yi açarak milletin devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmasýný saðlamýþtýr. Tarih boyunca
hür ve baðýmsýz yaþamayý amaç edinmiþ Türk milleti de Atatürkçü Düþünce Sistemi'ni benimsemiþ, bu sistemi yaþatmaya ve yüceltmeye karar vermiþtir.
Atatürkçülük, Türk milletinin güven ve huzur içinde yaþamasýný hedef alan bir dünya görüþüdür. Atatürk,
Türkiye Büyük Millet Meclisini açarak hâkimiyetin millete ait olduðunu göstermiþtir. Cumhuriyetin kurulmasý
ile birlikte Türk milleti, kendi yöneticilerini seçerek demokratik yaþam biçimini günlük hayatýnda uygulayan
medeni milletler arasýnda yerini almýþtýr.
Atatürkçülüðün temelinde, Türk kültürü ve insanlýðýn binlerce yýllýk yüksek deðerleri olan, baðýmsýzlýk,
özgürlük, insan ve vatan sevgisi vardýr. Atatürk, bu deðerleri göz önünde bulundurarak Osmanlý Devleti'nin
yýkýntýlarý üzerinde millî bir devlet kurmuþtur. Türk devletinin güçlenmesini ve halkýn mutluluðunu saðlamak,
ülke gerçeklerinden ayrýlmamak, halka saygýlý olmak Atatürkçü Düþünce Sistemi'nin baþlýca gayeleridir.
Devletimizin geliþip güçlenmesi ve her türlü tehlikeye karþý korunmasý için Atatürkçülüðün yaygýnlaþtýrýlýp
benimsenmesi gerekir.
Muhammed ÞAHÝN
Ýki grup oluþturarak Atatürkçülüðün Türk toplumu için önemi konusunda bir araþtýrma yapýnýz.
Araþtýrma sonuçlarýndan ve yukarýdaki metinden yararlanarak;
Birinci grup “Atatürkçü Düþüncenin Toplumumuz İçin Önemi” konulu bir sunum hazýrlar.
Ýkinci grup ayný konuda bir panel hazýrlar.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Panelde ………………… konular üzerinde durulur.
Panelde dilin ………………… iþlevi kullanýlýr.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Panelde ayný konunun farklý yönleri üzerinde durulur.
Panel sonunda dinleyicilere söz hakký verilirse panel foruma dönüþmüþ olur.
Bilimsel bir havasý olduðu için kapalý ve süslü bir üslup tercih edilir.
( )
( )
( )
3. Aþaðýdakilerden hangisi panelin özelliklerinden deðildir?
A) Katýlýmcýlarýn, konusunda uzman kiþiler olmasý
B) Katýlýmcý sayýsýnýn 3-5 kiþiden oluþmasý
C) Panelin sonunda dinleyicilerin soru sormasý
D) Paneli yöneten bir baþkanýn olmasý
E) Panelin baþkan tarafýndan sonuca baðlanmasý
4. Aþaðýdakilerden hangisi panel baþkanýnýn görevlerinden deðildir?
A) Panelin nezaket kurallarýna uygun olarak yapýlmasýný saðlamak
B) Kendi düþüncelerini de ekleyerek paneli sonuçlandýrmak
C) Panelin baþýnda, katýlýmcýlarý tanýtmak ve onlarýn konuyu hangi yönden ele alacaklarýný açýklamak
D) Katýlýmcýlarýn süreyi aþmamalarýný saðlamak
E) Güncel konular hakkýnda katýlýmcýlara sorular sormak
5. Tartýþma programlarýnda dinleyiciye düþen görevleri söyleyiniz.
6. Etkili bir sunum yapýlabilmesi için panel katýlýmcýlarýnýn dikkat etmeleri gereken kurallar nelerdir?
21
Ünite Sonu Ölçme ve Değerlendirme Soruları
1. Aþaðýdakilerden hangisi sunumda kullanýlan teknolojik araçlardan biri deðildir?
A) Projeksiyon cihazý
B) Tepegöz
C) Bilgisayar
D) Afiþ sistemi E) Ses sistemi
2. Sunumda, aðýrlýklý olarak dil hangi iþlevde kullanýlýr?
A) Göndergesel iþlevde
B) Sanatsal iþlevde
C) Dil ötesi iþlevde
D) Alýcýyý harekete geçirme iþlevinde
E) Heyecana baðlý iþlevde
3. Aþaðýdakilerden hangisi sunumda dikkat edilmesi gereken özelliklerden biri deðildir?
A) Slaytlar ile anlatýmýn eþ zamanlý olmasý
B) Görsel ve iþitsel unsurlardan yararlanýlmasý
C) Slaytlardaki cümlelerde ayrýntýlara yer vermesi D) Sunumda deðiþik kaynaklardan yararlanýlmasý
E) Sunulan konunun güncel olmasý
4. Slaytýn içeriðiyle ilgili aþaðýda verilen özelliklerden hangisi yanlýþtýr?
A) Ýlk slaytýn konunun tamamýný kapsayýcý olmasý
B) Slaytlarýn geçiþleri arasýnda konularýn birbirleriyle baðlantýlý olmasý
C) Slaytlara yazýlan cümlelerin 6-7 satýrdan fazla olmamasý
D) Slaytlarda ayrýntýlý ve açýklayýcý cümlelerin kullanýlmasý
E) Konuyu açýklayýcý tablo ve resimlerin kullanýlmasý
5. Aþaðýdakilerden hangisi tartýþma türlerinden deðildir?
A) Panel
B) Açýk oturum
D) Sempozyum (Bilgi þöleni)
E) Röportaj
C) Forum
6. Aþaðýdakilerden hangisi bir tartýþma konusu olamaz?
A) Dilimize giren yabancý kelimeler Türkçeyi olumsuz etkiler.
B) Edebiyatýmýzda hece ve aruz ölçüsü kullanýlmýþtýr.
C) Teknoloji hayatýmýzý kolaylaþtýrýr.
D) Sanat toplum için yapýlmalýdýr.
E) Þiirde içerik þekilden önce gelir.
7. Aþaðýdakilerden hangisi baþkanýn görevlerinden biri deðildir?
A) Konuþmacýlarý etki altýnda býrakmak
B) Tartýþmayý baþlatmak
C) Herkese eþit konuþma süresi vermek
D) Tarafsýz olmak
E) Kýsa özetler yaparak konuyu toparlamak
8. Aþaðýdakilerden hangisi topluma açýk tartýþmalarýn amaçlarýndan biri deðildir?
A) Halký bilgilendirmek
B) Halký yönlendirmek
C) Kamuoyu oluþturmak
D) Düþünce ve kanaatleri halka iletmek
E) Kendini kabul ettirmek
9. Tartýþmada genel olarak dil hangi iþlevinde kullanýlýr?
A) Heyecana baðlý iþlevde
B) Dil ötesi iþlevde
C) Sanatsal iþlevde
D) Göndergesel iþlevde
E) Alýcýyý harekete geçirme iþlevinde
10. Aþaðýdakilerden hangisi tartýþma için söylenebilir?
A) Konunun tek yönü üzerinde durulur.
B) Katýlýmcýlar için zaman sýnýrlamasý yoktur.
C) Bütün tartýþmalar topluma açýktýr.
D) Mülakat bir tartýþma türüdür.
E) Zaman zaman tartýþmacýlar anlatým bozukluðuna düþer.
11. Aþaðýdakilerden hangisi paneli forumdan ayýran bir özelliktir?
A) Seçilen konu üzerinden farklý düþüncelerin dile getirilmesi
B) Az sayýda dinleyicinin bulunmasý
C) Tartýþmayý yöneten bir baþkanýn olmasý
D) Konularýnýn sosyal ve güncel olmasý
E) Dinleyicilerin konuyla ilgili görüþlerine yer verilmemesi
22
Kitap, istikbale yollanan mektuptur.
Cemil MERÝÇ
Anlatýma Hazýrlýk
Anlatýmda Tema ve Konu
Anlatýmda Sýnýrlandýrma
Anlatýmýn ve Anlatýcýnýn Amacý
Anlatýmda Anlatýcýnýn Tavrý
Anlatýmýn Özellikleri
Anlatýmýn Oluþumu
Anlatým Türlerinin
Sýnýflandýrýlmasý
23
Anlatıma Hazırlık
Hazırlık
1. Yarýþmalara hazýrlýk yapmadan katýlan bir sporcunun baþarýlý olup olamayacaðýný sebepleriyle
açýklayýnýz.
2. Duygu ve düþüncelerinizi sözlü olarak mý yoksa yazýlý olarak mý daha rahat ifade edersiniz?
Neden?
3. Duygu ve düþüncelerinizi ifade etmede okuduðunuz kitaplarýn nasýl bir katkýsý vardýr?
4. “Bakar kör” deyiminden hareketle, bakmak ile görmenin farkýný açýklayýnýz.
5. “Kitap istikbale yollanan mektuptur.” Cemil Meriç'e ait bu sözden anladýklarýnýzý birkaç paragraf
hâlinde yazýp sýnýfta okuyunuz.
6. Hangi þair ve yazarlarýn üslubunu beðendiðinizi nedenleriyle söyleyiniz.
1. ETKÝNLÝK
“Lirik þiir” hakkýnda hazýrlýk yapmadan bir metin yazýp sýnýfta okuyunuz.
Bu konunun anlatýmýnda kendinizi baþarýlý görüp görmediðinizi nedenleriyle söyleyiniz.
Hazýrlýk aþamasýnda bilgi toplamak, deneyimlerimizi topladýðýmýz bilgilerle zenginleþtirmek,
düþüncelerimizi gruplandýrmak, anlatýmýn türünün okuyucu ve dinleyici üzerindeki etkisini belirlemek gerekir.
Bilgi toplamak için okumak, araþtýrmak, not almak, özet çýkarmak, alýntý yapmak gerekir.
24
İnceleme
1. metin
HÜZÜNLÜ DÖNÜÞ
Ýsmail Safa'nýn dört çocuðu ile birlikte çektirdiði fotoðrafýn altýna ve üstüne
kendi el yazýsýyla düþtüðü notlara göre Peyami Safa, 21 Mart 1315 (2 Nisan 1899,
Pazar) tarihinde Ýstanbul'da doðmuþ1 ve adý Tevfik Fikret tarafýndan konulmuþtur.2
Gedikpaþa'da, Bedesten Sokaðý'ndaki evin selamlýk bölümünde babasýnýn
siyasi ve edebî toplantýlar yaptýðý "ebedîliðe layýk tarih anlarýna ait hatýralardan
mahrum"3 olan Peyami Safa'nýn zihninde Sivas'taki sürgün günlerinden de çok
bulanýk ve iç karartýcý birtakým izlenimler dýþýnda bir þey kalmamýþtýr. Bu izlenimleri bir "facia atmosferi" diye tarif eden kahramanýmýz, "Ýki yaþýmda iken babam
ve kardeþim Sivas'ta on ay içinde öldü. Böyle kýsa bir süre ile hem kocasýný hem
çocuðunu kaybeden bir kadýnýn hýçkýrýklarý arasýnda kendimi bulmaya baþladým.
Belki bütün kitaplarýmý dolduran 'bir facia beklemek vehmi' ve yaklaþan her ayak
sesinde tehlike sezmek korkusu böyle bir baþlangýcýn neticesidir." 4 diyor.
Ýsmail Safa, kardeþi Ali Kamî'ye Sivas'tan gönderdiði bir mektupta tifoya
yakalanan ve on beþ gündür otuz dokuz ile kýrk buçuk arasýnda yüksek ateþle
boðuþan Ýlhami'nin hastalýðý yüzünden azap içinde kývranýrken Peyami'nin adeta
kendisini teselli etmek Ýçin maskaralýk yaptýðýný yazýyor: "Peyami'nin maskaralýklarýna, sevimliliklerine nihayet yok fakat Ýlhami bu hâlde iken onu nedense gönül
sevmek istemiyor. Subhanallah? Görsen þaþýrýrsýn. Þu bir buçuk yaþýndaki
mahluk hüznümü, füturumu takdir ediyor. Beni tatyibe, taltife, tesniyete çalýþýyor." 5
Beþir AYVAZOÐLU
1. Ayný fotoðraftaki kayýtlara göre Peyami'nin kardeþlerinin doðum tarihleri þöyledir:
Selim ile Hami, 23 Temmuz 1310 (4 Aðustos 1894), Ayþe Selma 34 Teþrinievvel 1311 (12
Kasým 1895), Hatice Viya 13 Kânunuevvel 1313 (25 Aralýk 1897).
2. Peyami Safa, Ölümünün Yýldönümünde Tevfik Fikret, Tercüman, 21 Aðustos 1959.
3. Peyami Safa, Babam Ýsmail Safa, Türk Düþüncesi, Cilt 1, sayfa 5, 1 Nisan 1954.
4. Cahit Sýtký Tarancý, Peyami Safa, sayfa 3.
5. Ali Kamîl Akyüz, Kardeþim Ýsmail Safa, TD (ayný sayý).
1. “Hüzünlü Dönüþ” adlý metinde yazar neyi, niçin, nasýl anlatmýþtýr?
2. Neyi, niçin ve nasýl anlatmak gerektiði üzerinde düþünmeden konuþmanýn ve yazmanýn tutarlý olup
olmayacaðýný nedenleriyle belirtiniz.
3. Yazar, metni hazýrlarken hangi kaynaklara baþvurmuþtur?
4. Kaynak gösterilmesi metni hangi yönlerden etkilemiþtir?
5. Alýntý yapýlan kaynaklarýn ne þekilde verildiðini çeþitli kitaplarý inceleyerek söyleyiniz.
2. metin
GECE
Ýstanbul, Avrupa'nýn gündüz en parlak, gece en karanlýk þehridir. Tek tük ve birbirinden çok uzak olan
fenerler belli baþlý sokaklarý ancak aydýnlatýr, ötekiler maðara gibidir. Kimse elinde bir fener olmadan bu
sokaklara girmeyi göze alamaz.
…
Ýþte o zaman Ýstanbul`u Beyoðlu ve Galata'nýn yüksek yerlerinden seyretmelidir. Aydýnlanmýþ birçok
küçük pencere, gemi fenerleri, Haliç'in akisleri ve yýldýzlar dört millik bir ufukta titrek ýþýklar meydana getirirler;
25
liman, gökyüzü ve þehir birbirine karýþýr, her þey fezaymýþ gibi gelir. Sema bulutlu olduðu ve ay küçücük bir
yerde sakin sakin parladýðý zaman, kapkaranlýk Ýstanbul'un, kapkaranlýk koruluklarýn ve bahçelerin
üstünde, selatin camilerin bir dizi kocaman mermer mezar gibi aðardýðý görülür ve þehir devler halkýnýn
kabristaný havasýna girer. Ýstanbul, yýldýzsýz ve mehtapsýz gecelerde, bütün ýþýklarýn söndüðü saatte daha
güzel, daha muhteþemdir. O zaman, Sarayburnu'ndan Eyüp semtine kadar, tepelerin daðlara benzediði ve
bunlarýn üstündeki sayýsýz sivriliklerin zihni, rüyalar âlemine sürükleyen orman, ordu, harabe, þato, kayalýk
gibi þayaný hayret görünüþlere girdiði kocaman kara bir yýðýn, ucu bucaðý olmayan bir gölge görülür. Bu
karanlýk gecelerde, Ýstanbul’u bir taraçanýn üstünden seyredip hayal kurmak, zihnen bu büyük ve karanlýk
þehre karýþmak, soluk bir ýþýkla aydýnlanmýþ binlerce haremi keþfetmeye çalýþmak, raks eden güzel
gözdeleri, aðlayan terk edilmiþ kadýnlarý, kapýlarý dinlerken tir tir titreyen haremaðalarýný görmek, iniþli
çýkýþlý girift yollarda gece dolaþan sevdalýlarý takip etmek, Kapalýçarþý'nýn sessiz dehlizlerinde oradan oraya
gitmek, büyük ve ýssýz mezarlýklarda gezmek, yer altýndaki kocaman sarnýçlarýn hadsiz hesapsýz uçurumlarýnda kaybolmak, dev gibi Süleymaniye Camii'nde kapalý kaldýðýný tasavvur etmek, saçýný baþýný yolarak
ve Tanrý'nýn merhametine sýðýnarak camiin içini dehþet ve korku feryatlarýyla çýnlatmak... Ve sonra, birden:
''Ne çýlgýnlýk! Dostum Santoro`nun evinin taraçasýndayým ve aþaðýdaki salonda beni Beyoðlu`nun en
sevimli misafirleriyle zevkli bir yemek yemek için bekliyorlar.'' diye haykýrmak pek hoþtur.
Edmondo De AMICIS (Edmon Dö Amisis)
3. metin
BEÞ ÞEHÝR
Ýstanbul, büyük mimari eserlerin olduðu kadar küçük köþelerin, sürpriz peyzajlarýn da þehridir. Hatta iç
Ýstanbul'u onlarda aramalýdýr. Büyük eserler ona uzaktan görülen yüzünü verirler; ikinciler ise onu çizgi
çizgi iþleyerek portrenin içini dolduran, büyük tecridin kurduðu çerçeveyi bin türlü psikolojik hâl ile yaþanmýþ hayat izleriyle tamamlayan eserlerdir. Þüphesiz bunlarda da asýl söz gene mimarlýðýndýr. Fakat bu
mimarlýk Bayezid, Süleymaniye, Ayasofya, Sultan Ahmed, Sultan Selim yahut Yeni Cami gibi etrafýndaki
her þeye kendi nizamýný kabul ettiren bir saltanat deðildir. Bunlar þehrin mahremiyetinde âdeta eriyip ona
karýþmýþ hissini veren küçük camiler, medreseler, büyüklerin yanýnda en mütevazý nispetlerine indirilmiþ
çeþmelerdir ve zaten kendileriyle deðil içlerine girdikleri terkiple güzeldirler. Birdenbire hiç beklemediðiniz
bir yerde mermer bir çeþme aynasý veya kapý çerçevesi, iyi yontulmuþ taþtan beyaz bir duvar size
gülümser. Ýki servi, bir akasya veya asma, küçük ve üslupsuz bir türbe yahut küçük bir bahçe sanacaðýnýz
bir mezarlýk orada tatlý bir köþe yapar. Ýlk bakýþta tanzimi büyük bir gayrete muhtaç olmayan bir tiyatro veya
opera dekoruna benzeteceðiniz bu köþe, biraz derinleþtirilirse þehrin tarihinden bir parçadýr. Türbede fetih
günü þehit düþen bir veli yatar. Camii III. Mehmed zamanýnýn bir defterdarý yaptýrmýþtýr, çeþme I.
Abdülhamit sarayýnýn kadýnlarýndan birinin hayratýdýr. Yaný baþýndaki mezarlýkta, herkesin malý olan bir
“Hüvelbaki”nin altýnda büyük bir hattat veya musiki ustasý gömülüdür.
Bu küçük köþeler kadar çekici ve zevkli þey pek azdýr. Bunlar bir yýðýn inanç, gelenek, sevkitabii hâline
gelmiþ zevk ve birçok tesadüf ve hatta asýrlarýn ihmaliyle oluþmuþ terkiplerdir. Gülü, serviyi yahut çýnarý
yetiþtiren, her mevsim erguvaný kýzartan, salkýmlarýn kandillerini asan, tabiatýn cömertliðinden baþka hiçbir
israf ve debdebeleri yoktur. Onlar zaman içinde damla damla teþekkül etmiþtir.
Ýstanbul`un Üsküdar ve Boðaziçi'nin hemen her tarafýnda bu cinsten köþelere sýk sýk rastlanýr. Bazýlarý
ayaklarýnýn ucuna takýlmýþ deniz parçasýyla bulunduklarý yokuþtan uçmaða hemen hazýr görünürler. Bir
kýsmý fetih yýllarýndan bir parça gibi asil bir eskilik havasýnda yaþarlar. Hepsinde aðaç, su, taþ insanla geniþ
ilhamlý bir ruh gibi konuþur. Bizim asýl peyzajlarýmýz bu köþelerdir. Ýstanbul halký onlarý yaþarken yapmýþtýr.
Kâinata ruhlarýndaki birlik çerçevesinden bakan insanlarýn eseridir. Pek az yerde sanat ve mimari gündelik hayata bu kadar yakýndan karýþýr. Ýþte, Ýstanbul mahallelerinin asýl çekirdeðini bu peyzajlar yapar.
…
Ahmet Hamdi TANPINAR
1. Metinlerde hangi konu üzerinde durulmuþtur?
2. Yazarlarýn konuya bakýþ açýlarýnýn ayný olup olmadýðýný açýklayýnýz.
3. Kültür birikiminin, deneyimin ve çevrenin anlatýma nasýl bir etkisi olduðunu metinlerden hareketle
belirleyip defterinize yazýnýz.
26
2. ETKÝNLÝK
Her yazý kendi düzeni, temasý ve ifade biçimiyle kendi içinde anlamý olan organik bir birliktir.
“Gece” ve “Beþ Þehir” metinlerinde bütünlüðü saðlayan ögeleri bulunuz. Bu ögelerin anlamlý bir birlik saðlayacak þekilde bir araya getirilip getirilmediðini açýklayýnýz.
4. metin
ATATÜRK'ÜN GENÇLÝÐE HÝTABESÝ
Ey Türk Gençliði! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa
etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kýymetli hazinendir. Ýstikbalde
dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlarýn olacaktýr. Bir gün, istiklâl
ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düþersen, vazifeye atýlmak için, içinde bulunacaðýn vaziyetin imkân
ve þeraitini düþünmeyeceksin! Bu imkân ve þerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Ýstiklâl ve
cumhuriyetine kastedecek düþmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiþ bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanýn, bütün kaleleri zapt edilmiþ, bütün tersanelerine girilmiþ, bütün ordularý
daðýtýlmýþ ve memleketin her köþesi bilfiil iþgal edilmiþ olabilir. Bütün bu þeraitten daha elîm ve daha vahim
olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hýyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri þahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet,
fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düþmüþ olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdý! Ýþte, bu ahval ve þerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktýr! Muhtaç olduðun kudret, damarlarýndaki asîl kanda, mevcuttur!
Mustafa Kemal ATATÜRK
1. “Gençliðe Hitabe” metninin hedef kitlesini ve yazýlýþ amacýný belirleyiniz.
2. Metnin hedef kitlesinin ve yazýlýþ amacýnýn anlatýmýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
3. Metinden, Atatürk'ün tecrübelerini gösteren cümleleri bulunuz. Bu cümlelerin metnin anlatýmýný nasýl
etkilediðini söyleyiniz.
4. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin size düşündürdüklerini söyleyiniz.
5. Metni tema, ifade düzeni ve kendi içinde oluþturduðu bütünlük açýsýndan inceleyiniz.
3. ETKÝNLÝK
Metinlerde, genelden özele gidilebileceði gibi özelden genele de gidilebilir ancak tutarlý bir sýra ve
derecelendirmenin bulunmasý gerekir. Ana düþünce etrafýnda birleþen yardýmcý düþünce, bilgi, deneyim ve örnekler sebep-sonuç iliþkisine göre düzenlenmelidir.
Ýki grup oluþturunuz.
Birinci grup makale, ikinci grup hikâye örneği bulur.
Birinci grup, makalenin ana düþüncesini ve yardýmcý düþüncelerini bulur. Ana düþünce etrafýnda birleþen yardýmcý düþünce, bilgi, deneyim ve örneklerin sebep-sonuç iliþkisine göre düzenlenip düzenlenmediðini belirler. Metinde genelden özele mi özelden genele mi gidildiðini tespit eder.
Ýkinci grup, hikâyeyi aþaðýdaki açýklama doðrultusunda inceler.
“Hikâyelerde olayýn anlatýlmasýna nereden, niçin ve nasýl baþlanmasý gerektiðinin; olayýn hangi
noktalarýnýn anlatýlacaðýnýn, hangi kýsýmlarýnýn farklý ifadelerle tekrar edileceðinin, hangi kýsýmlarýnýn
okuyucunun veya dinleyicinin anlayýþýna býrakýlacaðýnýn belirlenmesi gerekir.”
Her iki grup ulaştıkları sonuçlarý, ana düşünce etrafýnda diðer düþüncelerin, bilgi ve bulgularýn nasýl
birleþeceğini tespit eder. Bulduklarý sonuçlarý tahtaya yazar.
27
5. metin
SON KUÞLAR
…
Belki geliyorlar da ben farkýna varmýyorum.
Sonbahara doðru birtakým insanlarýn çoluk çocuk ellerinde
bir kafes, Ada’nýn tek tepesine doðru gittiklerini görürdüm. Ýçim
cýz ederdi. Büyüklerin ellerinde birbirine yapýþmýþ, pislik
renginde acayip çomaklar vardý. Bunlarla bir yeþil meydanýn
kenarýna varýr, bunlarý bir ufacýk aðacýn altýna çýðýrtkan kafesiyle býrakýrlar, aðacýn her dalýna ökseleri baðlarlardý. Hür
kuþlar, kafesteki çýðýrtkan kuþun feryadýna, dostluk,
arkadaþlýk, yalnýzlýk sesine doðru bir küme gelirler. Çayýrlýkta
bir baþka aðacýn gölgesinde birikmiþ çoluklu çocuklu kocaman
herifler bir müddet bekleþirler. Sonra kuþlarýn üþüþtüðü aðaca
doðru yavaþ yavaþ yürürlerdi.
...
Hele bir tanesi vardý, bir tanesi. Çocuklarý bu iþe seferber
eden de oydu. Ökseleri cumartesi gecesinden hazýrlayan da...
Konstantin isminde bir herifti. Galata'da bir yazýhanesi vardý.
Zahire tüccarýydý. Kalýn, tüylü bilekleri, geniþ göðsü, delikleri
kapanýp açýlan üstü kara kara benekli bir burnu, deriyi yýrtmýþ da fýrlamýþ gibi saçlarý, kýsa kýsa bir yürümesi, kalýn kalýn bir gülmesi...
Sait Faik ABASIYANIK
1. Metinden kiþisel gözlemlerin anlatýma yansýtýldýðý cümleleri gösteriniz.
2. Metinden hareketle anlatýmda gözlemin önemini belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
4. ETKÝNLÝK
Hangi yazım türlerinde ve konuþmalarda gözleme ihtiyaç duyulduðunu araþtýrýp sonuçlarý defterinize
yazýnýz.
5. ETKÝNLÝK
Görmek, bakmaktan farklý bir eylemdir. Varlýk
ve olaylarý benzerlerinden ayýran özelliklerin
belirlenmesi gözlemde oldukça önemlidir.
Resimlere ilk bakýþta tüm ayrýntýlarýn farkýna
varýp varmadýðýnýzý nedenleriyle belirtiniz.
M. C. ESHER (Ýþýr)
28
6. ETKÝNLÝK
Okula giderken çevrenizde gördüklerinizi gözlemleyip defterinize yazýnýz.
7. ETKÝNLÝK
Nice defterden isim sildirdim.
Gelmedi hiç senden ses, kara bahtým.
Bahtým gemisinde yelken yok bildin,
Durma lodos gibi es, kara bahtým.
Yine defterlerden silmiþler beni.
Duyunca bir çirkin ses, kara bahtým,
Sandýlar gemimin yoktur yelkeni.
Ýnadýna coþkun es, kara bahtým.
Seyrânî
Tokatlý Nuri
Tokatlý Nuri, Seyrânî’nin dörtlüðünden esinlenerek benzer bir dörtlük oluþturmuþtur.
Siz de aþaðýdaki metinlerden esinlenerek boş bırakılan yerlere benzer metinler yazýnýz.
KALDIRIMLAR
Sokaktayým, kimsesiz bir sokak ortasýnda;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlýða saplanan noktasýnda,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
...............................................................................
...............................................................................
................................................................................
................................................................................
.............................................................................
Necip Fazýl KISAKÜREK
CUMALARDAN BÝR CUMA
Cumalardan bir cuma idi. Hýrçýn bir rüzgâr, dolu
ile karýþýk iri yaðmur tanelerini güney yönünde
önüne ne gelirse suratýna suratýna çarpýyordu. Bu
kýþtý, gökyüzü alçalmýþ, ufuk diye bir þey kalmamýþtý.
Yollarýn iki yanýndan deli deli ýrmaklar akýyor, bazý yerlerde su kaldýrýmlara kadar çýkýyordu. Çayý sel
basmýþtý, yataðýnýn dikleþtiði yerlerde kocaman
kaya parçalarý ve aðaç kütükleri yuvarlanýyordu.
Tarýk BUÐRA
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
...............................................................................
................................................................................
................................................................................
...............................................................................
8. ETKÝNLÝK
Özet çýkarmak, ayrýntýlarý atma sanatýdýr.
Bu baðlamda, okuduðunuz bir hikâyenin özetini çýkarýp defterinize yazýnýz. Yazdýðýnýz özetleri
sýnýfta arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz.
29
9. ETKÝNLÝK
Bilgi toplama kaynaklarýný, bu kaynaklardan nasýl yararlanýlmasý ve bu kaynaklarýn dipnot olarak nasýl
verilmesi gerektiðini araþtýrýp bir sunum hâline getiriniz. Hazýrladýðýnýz sunumu sýnýfta arkadaþlarýnýza
sununuz.
10. ETKÝNLÝK
Bir konu belirleyiniz.
Neyi, nasýl ve niçin anlatacaðýnýza karar veriniz.
Gazete, dergi, İnternet, ansiklopedi ve kitap gibi kaynaklardan konunuzla ilgili bilgi toplayýnýz.
Deneyimlerinizden ve araþtýrmalarýnýzdan elde ettiðiniz bilgileri not ediniz.
Bu notlardan birbiriyle ilgili olanlarý gruplandýrýnýz.
Yazýya baþlamadan neler üzerinde duracaðýnýzý kýsa cümlelerle alt alta yazýnýz.
Yazýnýzý oluþtururken bilgi topladýðýnýz kaynaklarý dipnot olarak veriniz.
Yazdýðýnýz metinlerde düþünce ve deneyimlerinizi nasýl sýraladýðýnýzý ve ana düþünce ile yardýmcý
düþünceleri nasýl birleþtirdiðinizi açýklayýnýz.
Yeni oluşturduğunuz metinle 1. etkinlikte hazırlıksız olarak yazdığınız “Lirik Şiir” konulu metni
karşılaştırınız.
11. ETKÝNLÝK
Beðendiðiniz bir yazarýn kendisini nasýl yetiþtirdiðini, hangi yazarlardan etkinlendiðini, bilgi ve tecrübelerini eserlerine nasýl yansýttýðýný araþtýrýp sonuçlarýný sýnýfla paylaþýnýz.
12. ETKÝNLÝK
“Gece” ve “Beþ Þehir” metinlerini de göz önünde bulundurarak bireysel zevk ve anlayýþýn yazý
yazma ve konuþma hazýrlamadaki etkisini belirtiniz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Anlatýmda kaynaklara baþvurulmuþ olmasý anlatýmý en çok .................... yönüyle etkiler.
Bir betimlemenin en önemli kaynaðý .................... tekniðidir.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Anlatým yapýlýrken kiþisel deneyimlerden de yararlanýlýr.
Gözlem tekniði düþünce yazýlarýnda daha çok kullanýlýr.
Anlatıma hazırlık yapmak için farklı kaynaklar taranır.
(
(
(
3. Aþaðýdaki yazý türlerinden hangisinde gözleme fazla yer verilmez?
A) Roman
B) Hikâye
C) Masal
D) Gezi yazýsý
E) Deneme
4. Bir yazýya baþlamadan önce aþaðýdakilerden hangisinin yapýlmasý gerekmez?
A) Ne yazýlacaðýna karar vermek
B) Bilgi kaynaklarýndan yararlanmak
C) Toplanan bilgileri kýsa notlar hâline getirmek
D) Toplanan bilgileri aynen yazmak
E) Yazýnýn amacýný belirlemek
5. Günümüzde bilgi toplama kaynaklarý nelerdir?
6. Bir anlatýmýn tutarlý olabilmesi için ne gibi özelliklere sahip olmasý gerekir?
30
)
)
)
Anlatımda Tema ve Konu
Hazırlık
1. Tarih boyunca deðiþmeyen evrensel duygular nelerdir?
2. “Çalýþkanlýk” konusunu iþleyen metinler bularak bunlarý sýnýfa getiriniz.
3. Size çocukluðunuzu hatýrlatan nesneler nelerdir?
4. Ýstiklâl Marþý’mýz hangi duygularla yazýlmýþtýr?
5. “Mutluluðum, baþkalarýnýn mutluluðunu arttýrmaktýr. Mutlu olmak için baþkalarýnýn mutluluðuna
muhtacým ben.”
Andre GIDE (Andre Jid)
“Mutluluk; özgür bir toprak üstünde, özgür bir ulus arasýnda, özgür bir iþ görmektir.”
Goethe (Göte)
Yukarýdaki özdeyiþlerde "mutluluk" duygusunun hangi yönleri üzerinde durulduðunu tartýþarak belirleyiniz.
İnceleme
1. metin
ÖMR-Ý TEHÝ (BOÞ HAYAT)
Þimdi kaç sene oluyor ki böyle her gün sabahleyin çantasýný dolduran mektuplarý alýr, çýkardý.
Yürümekten, kaldýrýmlara sürüne sürüne bu yorgun bacaklarý çekip götürmekten bezmiþ, usanmýþ,
dünyanýn binlerce köþesinden gelen bu kâðýt parçalarýný sokak sokak, kapý kapý gezdirip daðýtmaktan,
evet, artýk nefret edercesine býkmýþtý.
Þimdi kaç sene oluyor ki böyle güneþlerde yanarak, ateþ püskürten yaz havalarýnda nefesi týkanarak,
31
kýþ günlerinde yaðmurlarýn altýnda ýslanan sýrtýný kabartarak, rutubetten sýzlayan ayaklarýný çamurlarýn içinden sürükleyerek, bu büyük þehrin binlerce sokaðýnda dolaþmaktan, çantasý beline çarpa çarpa sayýsýz
adamýn habersiz habercisi olmaktan artýk iðrenmiþ, bunalmýþtý.
Seneler… Onlarýn insafsýz silsilesi her gün meçhul emellerle yüklü baþýný biraz daha indirecek, biraz
daha topraklara yaklaþtýracak darbeler vura vura geçmiþ; güçsüz, sinirleri bozuk yattýðý gecelerden sonra
gündüzleri açan her güneþ, ona: “Bugün yine dünkü gibi her zamanki gibi daðýtýcýsýn ve her zaman böyle
olacaksýn!” demiþti.
Ah! Bu sokaklarýn bitmez tükenmez, karýþýk dolaþýk çizgilerini durmaz dinlenmez adýmlarla binalarýn
rakamlarýna bakarak, dükkânlardan isim sorarak, bir adam bulmak için saatlerce dolaþarak gezmeye
mahkûm olan ömr-i sefil!..
Ýþte bugün baþlayarak inatçý sessizliðiyle soluk giysilerini kemiklerine yapýþtýran, yýrtýk ayakkabýlarýndan
çoraplarýna nüfuz eden yaðmurdan, bütün küskünlüðü feveran etti. Bir yere sýðýnmaya lüzum görmeyerek,
þu kendisini kamçýlamak isteyen yaðmuru küçümsemek için kaçmayarak, hemen oraya, kapalý bir
dükkânýn kenarýna oturdu; gözlerinin önünde siyah kabarcýklarla çamurlarý kaynaþan yaðmurun altýnda bir
cehennem nehri þeklinde akýyor zannedilen sokaða, hayatýn o heyecan sahnesine baktý.
Ýlk önce þemsiyesinin altýnda mahfuz ayaklarýyla sýkýntý içinde geçenleri gördü, sonra çamurlarý yararak
akýp giden arabalara baktý. Þüphesiz yaðmur bunlara ait deðildi.
Bu þemsiyeliler, bu arabalýlar, iþte zavallý çantasýný dolduran mektuplarýn sahipleri…
Bunlarýn içinde þu hayatýn arasýnda kendisi ne idi? Dünyaya bu adamlarýn mektuplarýný taþýmak için mi
gelmiþti?
Artýk sokaða bakmadý, þimdi eski giysisinin kenarlarýndan sýza sýza katrelerle etrafýna damlayan sulara,
çamurlu paçalarýnýn altýnda aðlýyor zannolunan ayakkabýlarýna bakýyordu.
Ah! Bu mektuplar!.. Herkesten gelip herkese giden þeyler! O, bunlara yabancý idi. Ona daha hayatýnda
hiçbir mektup gelmemiþti. O, yalnýz baþkalarýnýn mektuplarýna memurdu. Hiçbir kimsesi yoktu ki ondan
gelecek mektubu olsun.
Þu her gün dolup boþalan çantayý hep bir hayal kýrýklýðý içinde açýp kapardý. Senelerdir elinden geçen
bu þeylere imrenirdi. Ne olurdu, ara sýra bir tanesi bir avuntu hissesi olarak ona ait olsaydý!..
Ýçlerinde neler keþfederdi! Bir tenha sokakta cumbasýnýn içinde bekleyen kadýnýn oðlundan mektup alacaðýný anlardý. Her hafta üç-dört mektubu birden gelen bir týbbiyeli tanýrdý ki mektuplarýn içinde pembe
zarflýsýný açmak için acele ederken elleri titrerdi. Artýk, yavaþ yavaþ, senelerce ülfet ve melekeden mütevellit bir ferasetle yazýlarýndan, isimlerinden, zarflarýn þekillerinden, kaðýtlarýn kokularýndan hemen hemen
muhtevalarýný anlamaya baþlamýþ idi. Evet, bütün o mektuplaþan babalarla çocuklarý, karý kocalarý, âþýklarý keþfediyor; evet, þu gözünün önünden arabalarýyla, þemsiyeleriyle geçen, kendi gibi baþkalarýnýn mektuplarý ile dolu bir çanta asýlý olmayan bütün adamlarý, bütün o mektup sahiplerini anlýyordu ve anlýyordu ki
kendisi bunlarýn içinde nasipsiz, bahtý boþ, tamamýyla yabancý idi. Ona hiçbir yerden mektup gelmeyecekti.
O vakit ýslak saçlarýndan yanaklarýna doðru akan yaðmurlarýn altýnda, bu ümitsiz hayat, bu zavallý kimsesiz daðýtýcý, aðýr bir yeis duydu. Artýk boynuna tahammül edilemeyecek bir zincir ile asýla asýla aþaðý
doðru kaldýrýmlara vurmak için baþýný çekiyor gibi aðýr gelen þu çantayý, þu baþkalarýnýn mektup koruyucusunu koparýp atmak, ayaklarýyla çiðnemek ve sonra biraz da rahat etmek için, iþte þuraya, üzerinden
geçildikçe açýlýp kapanan kirli suyun içinde, arabalarýn tekerlekleri altýnda boylu boyuna uzanýp ölmek,
çamurlara gömülmek istedi.
Halit Ziya UÞAKLIGÝL
(Sadeleþtirilmiþtir.)
1. Hikâyenin konusu nedir?
2. “Ömr-i Tehi” hikâyesine hâkim olan duygu nedir?
3. “Ömr-i Tehi” hikâyesinde verilmek istenen duygu ve düþünceler hangi kiþi, yer, zaman ve baðlamla
sýnýrlandýrýlýp somutlaþtýrýlmýþtýr?
32
1. ETKÝNLÝK
YALNIZLIÐIM
Ilýk bir su gibidir, içimde yalnýzlýðým.
Yalnýzlýðým, ruhumda uzak bir ses gibidir.
Her sabah ufuklardan mavi þarkýlar gelir
Ve her sabah ürperir içimde yalnýzlýðým.
…
Rüya rüzgârlarýnda bir yaprak yalnýzlýðým,
Düþüncem bir neydir ki ürperir perde perde.
Belki bu mýsralarým esecek gönüllerde,
Fakat herkese uzak kalacak, yalnýzlýðým.
Fazýl Hüsnü DAÐLARCA
GAZEL
Yetti bî-kesliðim ol gâyete kim çevremde
Kimse yok çizgine girdâb-ý belâdan gayrý
(Kimsesizliðim o dereceye vardý ki çevremde bela girdabýndan baþka dönen kimse yok.)
Ne yanar kimse bana âteþ-i dilden özge
Ne açar kimse kapým bâd-ý sabâdan gayrý
(Bana ne gönül ateþinden baþka kimse yanar, ne de sabah rüzgârýndan baþka kimse kapýmý açar.)
Fuzûlî
1. Şiirlerden alınan yukarıdaki dörtlük ve beyitlerin temalarını bulunuz.
2. “Ömr-i Tehi” hikâyesi ile bu þiirleri tema bakýmýndan karþýlaþtýrýnýz.
3. Özgürlük, yaþama sevinci, ölüm, hoþgörü vb. duygular tüm insanlarda ortak olmasýna raðmen bunlarýn ifade ediliþ biçimleri farklýdýr. Buna göre yukarýdaki metinleri duygularýn dile getiriliþi yönünden
karþýlaþtýrýnýz.
4. Þiirleri ahenk ve içerik unsurlarý yönünden inceleyiniz.
5. Þiirlerde hangi duyulardan yararlanýlmýþtýr?
6. Yukarýdaki metinleri dil açýsýndan inceleyerek metinlerin dil özelliklerini belirleyiniz.
Anlama ve Yorumlama
2. ETKÝNLÝK
RUBAÝ
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
Ýster kâfir, ister Mecusi, ister putperest ol yine gel,
Bizim dergâhýmýz, ümitsizlik dergâhý deðildir,
Yüz kere tövbeni bozmuþ olsan da yine gel...
Mevlânâ Celaleddin Rumi
...
Elif okuduk ötürü.
Pazar eyledik götürü.
Yaratýlmýþý hoþ gördük,
Yaradan’dan ötürü.
Yunus Emre
Dörtlükleri; temalarý ve temalarýnýn ifade ediliþleri bakýmýndan inceleyip sonuçlarý defterinize yazýnýz.
33
3. ETKÝNLÝK
“Özgürlük” temasýný iþleyen bir nazým bir de nesir örneði bulunuz.
Bunlarý tabloda verilenlere göre karþýlaþtýrýnýz.
Ayný temada yazýlmýþ olan bu metinlerin ayýrt edici özelliklerini söyleyiniz.
Þiir
Nesir
Konu
Tema
Dil ve Anlatým
4. ETKÝNLÝK
Üç grup oluþturulur.
Gruplar “kıskançlık” temasını ele alan öyküleyici, açýklayýcý, mizahi kýsa metinler yazar.
Her grup yazdýðý metni okur.
Ayný temada yazýlmýþ bu metinleri karþýlaþtýrarak ayýrt edici özelliklerini belirtiniz.
Yazdýðýnýz bu metinlerden hareketle anlatým türü, tema ve dil arasýnda nasýl bir iliþki olduðunu açýklayýnýz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Metinlerde gözlemlenebilen her türlü anlam ve dil malzemesini belirtmek için …………….. terimi kullanýlýr.
Tema, sýnýrlandýrýlýp somutlaþtýrýlarak .............................hâline getirilir.
2. Sayýsýný unuttuðum günlerce bekleyiþten
Ben yorgunum, rýhtým taþlarý yorgun.
Art arda geçen gemiler durmuyor bu limanda,
Duranlardan sen çýkmýyorsun.
Türkan ÝLDENÝZ
Þiire hâkim olan tema aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Özlem
B) Sabýrsýzlýk
C) Bitkinlik
D) Umutsuzluk
3. Aþaðýdaki temalarýn iþlenebileceði konular belirleyiniz.
Ayrýlýk
Konular :
Sevinç
Konular :
4. Konu ile tema arasýndaki farklarý açýklayýnýz.
34
E) Yalnýzlýk
Anlatımda Sınırlandırma
Hazırlık
1. “Sanat, psikolojik roman, Eylül, edebiyat, roman” kavramlarýný genelden özele doðru sýralayýnýz.
2. Televizyonlarýmýza ulaþan görüntülerin kalitesinde ileti, verici ve alýcýnýn özellikleri ne kadar önemlidir?
3. Konu ve tür serbest býrakýldýðýnda öðrencilerin çoðunun yazý yazarken zorlanmasýnýn sebebi ne
olabilir?
4. Yazýlara baþlýk konulmasýnýn sebebi sizce nedir?
5. “Bir denizi bardaða dökersen bardaðýn alacaðý yine bardak kadardýr.” ifadesinden ne anladýðýnýzý
açýklayýnýz.
6. Futbol sahasýndaki çizgilerin oyuna katkısı nedir?
İnceleme
1. metin
YAHYA KEMAL ÞÝÝRLERÝ VE ÝSTANBUL
Ýstanbul, Yahya Kemal'in þiirinde semt semt kendisini bulur. Bu saatlerimizin sihirbazý Ýçerenköyü’nden
Boðaz'a kadar bütün Ýstanbul mevsimlerini emsalsiz bir albümün yapraklarý gibi karþýmýzda çevirir:
Ömrüm Ýçerenköyü’nde geçsin.
derken biz Kozyataðý'nda Ýstanbul'un en ucuz ve en güzel terkiplerinden birine küçük bir havuzla birkaç
büyük aðacýn yaptýðý emsalsiz haz âlemine misafir oluruz.
35
Kanlýca'da eski bahçelerde…
dediði zaman bütün bir mazi debdebesi, yaprak yaprak bir sonbahar ölümüyle içimizde yaþar.
Akþam, lekesiz, saf, iyi bir yüz gibi akþam...
deyince þehri, içindeki oturanlarýn manevi çehresiyle birleþmiþ buluruz. Fakat bu canlandýrmalarýn içinde
beni en ziyade þaþýrtan
Günler kýsaldý... Kanlýca'nýn ihtiyarlarý
Bir bir hatýrlamakta geçen sonbaharlarý...
beytidir.
Bu beyti ilk duyduðum andan beri benim için Türkçenin bir tarafýnda, çok hayalî ve belki de mutlak bir
iklim yaþar gibi zaman aynasýnda ömürlerinin hesabýna dalmýþ birtakým insanlar yaþar.
Kanlýca ihtiyarlarý Yahya Kemal'in ellerinde ömrümüzün büyük duruþlarýndan birinde ebedîleþmiþ
çehremizdir.
…
Ahmet Hamdi TANPINAR
1. Metnin temasý nedir?
2. Metnin temasý, mekân ve kiþi bakýmýndan nasýl sýnýrlandýrýlmýþtýr?
3. Ele alýnan temanýn hikâye, þiir gibi farklý türlerle de iþlenip iþlenemeyeceðini belirtiniz.
4. “Anlatýma Hazýrlýk” konusunda verilmiþ olan “Gece” ve “Beþ Þehir” metinlerini de göz önünde bulundurarak anlatýcýnýn tavrý ve amacýnýn, temanýn sýnýrlandýrýlmasýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
2. metin
.......................
Týp fakültesini yeni bitirmiþ, pratisyen hekim olarak ilk görev yaptýðým yere, Konya'ya baðlý bir beldenin saðlýk ocaðýna, gitmiþtim.
Gençtim, bekârdým. Küçük bir beldeydi gittiðim yer. Ýlk gece bir eve
konuk olmuþtum. Tren istasyonunun hemen yanýnda bir evdi. Akþam
yemeðinden sonra çaylarýmýz gelmiþ, sohbetler edilmiþti. Üzerimde yol
yorgunluðu, geldiðim yeni yerin yabancýlýðý vardý. Saatler ilerliyor, aðýr
bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir þey de diyemiyordum.
Saatler epey ilerledi ama yine bir hareket yoktu. Evin büyüðü olan
hacýanneye sýkýlarak sordum:
“Anneciðim, sizin buralarda kaçta yatýlýyor?”
Hacýanne, “Evladým az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz.” dedi.
Merak ettim, tekrar sordum:
“Trenden sizin bir yakýnýnýz mý inecek?”
Hacýannenin yanýtý inanýlacak gibi deðildi:
“Hayýr evladým, beklediðimiz trende bir tanýdýðýmýz yok. Ancak
burasý uzak bir yer. Trenden buralarýn yabancýsý birileri inebilir. Bu
saatte, yakýnlarda ýþýðý yanan bir ev bulamazsa sokakta kalýr. Buralarýn
yabancýsý biri geldiðinde, ýþýðý yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.”
Prof. Dr. Saffet SOLAK
1. Baþlýk, metinde iþlenen temanýn sýnýrlandýrýlmýþ ve somutlaþtýrýlmýþ göstergesidir. Siz de yukarýdaki
metne uygun bir baþlýk bulunuz.
2. Metinde “iyilik” temasý, hangi yollarla somutlaþtýrýlmýþtýr?
3. Siz de ayný temayý iþleyen bir metin yazýnýz. Yazdýðýnýz metinlerde soyut olan temayý nasýl somutlaþtýrdýðýnýzý belirtiniz.
36
Anlama ve Yorumlama
1. ETKÝNLÝK
Bir konu belirleyiniz. (köy, spor, orman vb.)
Konunun hangi amaçla anlatýlacaðýný belirleyiniz. (Köy hakkýnda bilgi vermek, köydeki izlenimlerinizi
dile getirmek, köyün güzelliklerini anlatmak, köyde yaþanmýþ bir olayý aktarmak vb.)
Konuyu amaca uygun olarak sýnýrlandýrýnýz. (Yeþiltepe köyünün geçim kaynaklarý, Yeþiltepe köyünde
hasat mevsimi, Yeþiltepe köyünün doðal güzellikleri vb.)
Belirlediðiniz konu üzerine bir yazý yazýp bunu sýnýfta okuyunuz.
Anlatýcýnýn tavrýnýn metne nasýl yansýdýðýný ayný konu üzerinde yazýlmýþ bütün metinleri
karþýlaþtýrarak belirleyiniz.
2. ETKÝNLÝK
“Kadýnlarýn özgürlüðü” temasý þu þekillerde sýnýrlandýrýlabilir:
“Türkiye'de kadýnlarýn özgürlüðü”
“21. yy. da çalışan kadınların özgürlüğü”
Siz de “sevgi” ve “acýma” temalarýný zaman, mekân, kiþi ve baðlam çerçevesinde sýnýrlandýrýp aþaðýdaki boþluða yazýnýz.
Sevgi
Acýma
3. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki baþlýklarda temalarýn nasýl sýnýrlandýrýldýðýný tartýþarak belirleyiniz.
“Cahit Sýtký'nýn Þiirlerinde Ölüm Korkusu ve Yaþama Sevinci”
“Yunus Emre'nin Þiirlerinde Ýnsan Sevgisi”
“Millî Mücadele Dönemi Edebiyatýnda Yakup Kadri Karaosmanoðlu”
Siz de deneme, makale, fýkra vb. edebî türlerde temanýn nasýl sýnýrlandýrýlýp konu hâline getirildiðini
araþtýrýp sonuçlarýný sýnýfla paylaþýnýz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlede noktalý yeri doldurunuz.
Soyut temalar …………………………… yoluyla somut hâle getirilir.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Baþlýk, temayý sýnýrlandýran ve somutlaþtýran bir göstergedir.
Anlatýcýnýn tavrý ve amacý, temanýn sýnýrlandýrýlmasýnda etkili deðildir.
Anlatýcý hedef kitlenin özelliklerini göz önünde bulundurmalıdır.
3. En çok sýnýrlandýrýlmýþ olan konu aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Türkiye'de yazarlarýn kazancý
B) Kazanç
C) Aðrý'daki kuyumcularýn kazancý
D) Roman satýþýndan elde edilen kazanç
E) Babamýn kiradan elde ettiði kazanç
37
( )
( )
( )
Anlatımın ve Anlatıcının Amacı
Hazırlık
1. Etkili bir iletiþimin gerçekleþmesi için neler gereklidir?
2. Sizce iletiþimde en önemli öge hangisidir? Niçin?
3. Anlatýmda üslubunuzu amacýnýza ve muhatabýnýza göre deðiþtirir misiniz? Neden?
İnceleme
1. metin
BÝYOGENETÝK REZERVLER
Kromozom yapýsý dolayýsýyla genetik özellikleri bakýmýndan karakteristik canlý varlýklarýn ilerde çoðaltýlmak üzere korunmasý için rezerv olarak ayrýlmalarýný ifade eden bir terimdir. Geniþ anlamda bilim ve eðitim
bakýmýndan önem taþýyan ender tür ve ekosistem örneklerini barýndýran, korunmasý gerekli doða parçalarý
biyogenetik rezerv olarak tanýmlanýr (Berkes ve Kýþlalýoðlu, 1990). Bu tanýmlamadan da anlaþýlacaðý gibi
biyogenetik rezervler tipik karakteristiklere sahip, eþi olmayan ya da çok az rastlanan, gelecekleri tehlikede
olan yaþam mekânlarý ve canlýlar toplumunun oluþturduðu ekosistemlerdir. Korunmalarý yasalarla güvence
altýna alýnmýþtýr. Bu koruma sistemi ilk olarak 1973 yýlýnda Viyana'da, Avrupa Çevre Bakanlarý
Konferansý’nda kararlaþtýrýlmýþ ve 1976 yýlýnda uygulamaya baþlanmýþtýr.
Prof. Dr. Necmettin ÇEPEL
38
2. metin
HER ÞEY SENDE GÝZLÝ
...
Sevdiðin kadardýr ömrün..
Gülebildiðin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki aðladýðýn kadar güleceksin
Sakýn bitti sanma her þeyi,
Sevdiðin kadar sevileceksin.
Güneþin doðuþundadýr doðanýn sana verdiði deðer
Ve karþýndakine deðer verdiðin kadar insansýn.
Bir gün yalan söyleyeceksen eðer;
Býrak karþýndaki sana güvendiði kadar inansýn.
Ay ýþýðýndadýr sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldýðýn kadar ona yakýnsýn.
Unutma yaðmurun yaðdýðý kadar ýslaksýn,
Güneþin seni ýsýttýðý kadar sýcak.
Kendini yalnýz hissettiðin kadar yalnýzsýn
Ve güçlü hissettiðin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiðin kadar güzelsin.
Ýþte budur hayat!
Ýþte budur yaþamak!
Bunu hatýrladýðýn kadar yaþarsýn.
Bunu unuttuðunda aldýðýn her nefes kadar üþürsün
Ve karþýndakini unuttuðun kadar çabuk unutulursun.
Çiçek sulandýðý kadar güzeldir,
Kuþlar ötebildiði kadar sevimli,
Bebek aðladýðý kadar bebektir.
Ve her þeyi öðrendiðin kadar bilirsin,
Bunu da öðren,
Sevdiðin kadar sevilirsin.
Can YÜCEL
3. metin
RUH VE BEDEN MESELESÝ
"Kendi kendini taný.”
Sokrates
Âlemin mihraký insandýr. Ham gerçeðe katýlmýþ her ne varsa insanýn eseridir, onun içindir. Ýnsan ise her
þeyden önce ve en mühim vasfýyla ahlaki varlýktýr. Ahlaki varlýk demek ferdin fiilleri ile kamulaþmasý;
parçanýn kiþilik hâlinde bütüne açýlmasýdýr. Ýnsan, bedeniyle insan deðildir; doktrinleri ile ve mevhumlarýyla de insan deðildir. O ancak doymak bilmez bir eylem kaynaðý olan ihtirasýndan kurtulmuþ kiþiliði ile
insandýr. O, niyetsiz bir ruh ve beden gücüdür. Bu sürekli faaliyet, büyüyen bir aðaçtýr ki kökleri uzviyete
uzanýr, çiçekleri cemiyetin içinde fikirler hâlinde yayýlýr ve geliþir. Bedenin eðitimi onu hazýrlamak içindir;
fikrin açýlmasý ruh ve beden kaynaðýndan gelir, onlarýn eseridir.
Halkýn anlayýþý, çoðu kere bu hakikatten gafildir. O, yalnýz bedenin yetiþmesiyle bir gayeye eriþileceðini sanar. Bilmez ki ruhsuz bir bedenin büyüyüp yetiþmesi düþkünlüklerin dizginini salývermek; ot bitmeyen
bir topraðý sulamaktýr. Zira azgýn bir at gibi þahlanan düþkünlükler, insaný uçurumlara sürükler, kýsýr bir
topraða dökülen sular kötü kokulu bataklýklar vücuda getirir.
Halkýn anlayýþý farz eder ki fikirleri beslemekle insana ulaþmak kabildir. Ne boþ hülya! Ruh ve beden
aðacýnýn dallarýndan koparýlan fikir çiçeði hiçbir toprakta yaþayamaz. Onun ömrü sayýlýdýr; mademki kökünden ayrýldý, saksýda veya toprakta o, günü gelince kuruyacaktýr.
Hilmi Ziya ÜLKEN
39
1.
2.
3.
4.
Yukarýdaki metinlerin yazýlýþ amaçlarýný belirleyiniz.
Metinlerin kimlere hitap ettiðini belirtiniz.
Metinleri içerik ve üslup yönünden inceleyip sonuçlarını arkadaşlarınızla paylaşınız.
Metinlerde anlatýmýn amacý ile kullanýlan ifade arasýndaki iliþkiyi belirleyiniz.
1. ETKÝNLÝK
Ýletiþim tablosu çiziniz. Ýletiþimde yer alan ögeleri ve bu ögelerin iþlevlerini tartýþýnýz. Sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
2. ETKÝNLÝK
Anlatým; her iletiþimde olduðu gibi gönderici-alýcý, ileti, kanal ve þifre gibi iletiþim ögelerinin rol ve
iþlevlerine göre þekillenir.
Metinlerdeki iletiþim ögelerini bulup aþaðýdaki tabloya yazýnýz.
Ýletiþim Ögeleri
Biyogenetik Rezervler
Her Þey Sende Gizli
Ruh ve Beden Meselesi
Gönderici (Kim, Ne)
Ýleti (Neyi)
Kanal (Nasýl, Ne ile)
Alýcý (Kime, Neye)
Felsefi, edebî ve bilimsel metinlerde iletiþim ögelerinin rol ve iþlevlerinin anlatýmý nasýl etkilediðini
belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
3. ETKÝNLÝK
“Su” konulu bir bilimsel yazý, bir sanat yazýsý, bir de günlük hayatla ilgili yazý bulunuz ve bunlarý sýnýfa getiriniz. Bu metinlerin yazýlýþ amaçlarýný belirleyip defterinize yazýnýz.
Yazýlýþ amaçlarýnýn anlatýmdaki rolünü ve deðerini tartýþarak sonuçlarýný belirtiniz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlede noktalý yerleri doldurunuz.
Anlatým; gönderici, ........................., kanal, .................... ve þifre gibi iletiþim ögelerinin rol ve iþlevlerine göre þekillenir.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Her anlatýmda anlatýcý ile okuyucu veya dinleyici arasýnda bir iliþki vardýr. Bu iliþki anlatýmýn esas
amacýdýr.
( )
Üslup, amaca ve alýcýya göre deðiþmez.
( )
Gönderici, ileti, kanal ve alýcý iletiþimin ögelerinden deðildir.
( )
3. Metnin yazýlýþ amacý anlatýmý nasýl etkiler? Açıklayınız.
40
Anlatımda Anlatıcının Tavrı
Hazırlık
1. Görülen ve öðrenilen geçmiþ zaman eklerini (-di, -miþ) hangi durumlarda kullanýrsınız?
2. Edebiyatýmýzda yüzyýllardýr aþk, gurbet, ölüm vb. konular ele alýnmýþtýr. Buna raðmen ayný temada ortaya konulan metinlerin farklý olmasýný neye baðlýyorsunuz?
3. Yaðmur; trafikte araç kullanan bir þoför, bir sokak çocuðu, bir çiftçi ya da bir þair için ne ifade eder?
1. ETKÝNLÝK
Deneme, hikâye, tiyatro, þiir türlerinden birine örnek metin bulunuz, okuyunuz ve bunları sınıfa
getiriniz (7. etkinliğe yöneliktir.).
2. ETKÝNLÝK
“Ýstanbul, Türkiye'nin en güzel þehridir.”
“Ýstanbul, Türkiye'nin en kalabalýk þehridir.”
Yukarýdaki ifadelerin doðruluðunu tartýþýp sonuçlarýný belirtiniz.
3. ETKÝNLÝK
…
Dýþ dünyada gördüðümüz varlýklar ve hayat oluþumlarý, bulunduðumuz yere ve mevkiye, ruh hâlimize göre deðer kazanýr ve deðer ifade eder. Babasýnýn ve sevdiði bir insanýn ölüm haberini duyan biri
için yeni açmýþ gül, ay ýþýðý ve çok güzel bir manzara bilmem ki ne ifade eder? Çocuðu denizde boðulan bir anne için sessiz ve sakin denizin, güneþ karþýsýnda tembel tembel yatan kocaman bir yýlandan
ne farký vardýr? Þehirde doðmuþ ve belirli bir yaþa kadar orada büyümüþ bir çocuk için güzel görünen
kuzu ve oðlaklar; onlarýn peþinde koþan ve onlar yüzünden zaman zaman azar iþiten çocuðun gözünde
de güzel midir? Ayný manzaranýn farklý noktalarýndan çekilen fotoðraflarý neden birbirinden farklýdýr? Bir
olaya tanýklýk eden insanlar neden ayný þeyleri düþünmezler?
Þerif AKTAÞ
Yazarýn düþüncelerine katýlýp katýlmadýðýnýzý açýklayýnýz.
İnceleme
1. metin
SÝMÝTLE ÇAY
Bu baþlýða kaþar peynirini de eklemek isterdim ama onun çayla
simidin dostluðu karþýsýnda silinip ikinci planda kalmasý, daha
doðru. Çünkü çayla simidi beraber bulduðumuz günler eksik deðil
ama üçünü bir arada bulmak? Belki çayý da simitten ayýrmak
doðru idi. Yalnýz simitten, sabahýn o leziz, insan icadý yemiþinden
söz açmalýydým. Ama ne yaparsýn, çaya kýyamadým. Simidin
yanýnda o da ikinci planda kalýyor ama dostluklarý da samimi bir
dostluktur. Hiçbir kahvaltý simitle çayýn yerini tutamaz. Ballý reçelli
hatta “paplýmus”lu kahvaltýlarýn sonunda, sokaða bir otomobille
çýkmayan insan varsa kýzýlýr öylesine. Bu çeþit kahvaltýdan sonra
ayaklarýnýz ýslanmadan otomobile atlamalýsýnýz.
...
Sait Faik ABASIYANIK
41
2. metin
YAZMA NÜSHALAR
...
Türk edebiyatýnda açýlan yeni bir devrin bu ilk eseri Kutadgu Bilig hakkýnda, kendi asrýnda veya kendinden sonra, bize bilgi veren herhangi bir kitaba rastlanmamýþtýr.
O kadar ki Yusuf Has Hacip'in hayatý ve eseri hakkýnda elimizde bulunan tek kaynak Kutadgu Bilig'dir.
Kitabýn on birinci bölümünde müellif; eserin adýný, bu adýn manasýný, kendisinin yaþlandýðýný çok kýsa
çizgilerle anlatýr. Eserin 6495. beytinde, onu hicretin 462. yýlýnda yazdýðýný söyler. Kitabýn sonuna ilave
ettiði üçüncü manzumede ise onu bilgi yoluyla, Türk diliyle ve sözü uzatmamaya çalýþarak yazdýðýný belirtir.
Nihad Sami BANARLI
1. Yukarýdaki metinlerde anlatýlanlarý, tartýþýlabilir olmasý yönünden karþýlaþtýrýnýz.
2. Metinlerin bilgi vermek amacýyla mý yoksa sanatsal bir kaygýyla mý yazýldýðýný sebepleriyle belirtiniz.
3. Metinlerde verilen ayrýntýlarýn baþka bir yazar tarafýndan farklý bir þekilde anlatýlýp anlatýlamayacaðýný
açýklayýnýz.
4. Anlatýcýnýn konu karþýsýnda öznel veya nesnel olmasý anlatýmý nasýl etkilemiþtir?
4. ETKÝNLÝK
Yazarlar, eserlerinde kiþiden kiþiye deðiþmeyen, kanýtlanabilen nesnel yargýlara baþvurabileceði
gibi; kiþisel düþüncelerini ve duygularýný ifade edeceði öznel yargýlara da baþvurabilir.
Nesnel veya öznel anlatımla konusu “çay” olan bir metin yazınız. Yazdýðýnýz bu metinleri karþýlaþtýrýp
nesnel ya da öznel olmasýnýn anlatýmý nasýl etkilediðini söyleyiniz.
5. ETKÝNLÝK
Ýki grup oluþturulur. Birinci grup aþaðýdaki fotoðrafý öznel olarak, ikinci grup ise nesnel olarak
betimleyen metinler oluþturur.
Bu metinlerden hareketle birinci grup öznel anlatýmýn özelliklerini, ikinci grup ise nesnel anlatýmýn
özelliklerini belirleyip tahtaya yazar.
42
3. metin
LEYLEK
Senelerden beri leylek görmüyordum. Hatta bu kanatlý yaz seyyahlarýnýn son senelerde Ýstanbul'a az
uðradýðý herkesin dikkatini çekmiþti. Sonradan öðrendik ki Mýsýrlýlar, bilmem ne sebepten dolayý, bu
saygýdeðer kuþlarý arsenikli yemlerle öldürüyorlarmýþ.
Geçen gün sokakta, gölgeleri mor ve keskin yapan bir Afrika güneþi aydýnlýðýnda yürürken birden
damlar tarafýndan gelen bir leylek gagasý takýrtýsýyla durdum. Senelerden beri hasret kaldýðý dost sese
kavuþan kulaðým, âdeta mesut aðýtlarýn geniþ gülümsemesiyle gerilmiþti.
Leylek yaz mevsiminin kuþu deðil, bizzat yazdýr. Kýrmýzý gagasýnýn takýrtýsý, sese dönüþmüþ bir sýcak
temmuzdur. Bir baca üstünden ufka iz düþümlü bir leylek þekli, hayal gücümüze neler katmaz: Maviliði içi
bayýltan, sonsuz, derin bir gökyüzü... Yeþil bir vadide gizlenmiþ, minareli, küçük, beyaz bir þehir...
Yarasalarýn uçuþtuðu, kavak aðaçlarýnýn hafif hafif sallandýðý yeþil bir akþam... Sýcak bir Asya gecesi...
Damlarýn yan duvarlarýna dayanarak, gizli gizli konuþan ve doðacak bakýr bir ayý bekleyen; siyah zülüflü,
kýrmýzý dudaklý, altýn ve mercan gerdanlýklý kadýnlar... Alçak bir gece semasýna serpilmiþ büyük yýldýzlar...
Bütün bu yýldýzlar içinde bir leyleðin düþünen gagasý...
Muhakkak leylek, ressam ve þairi birtakým karmaþýk ve vezinli hayallere davet etmek üzere yaratýlmýþ
bir kuþtur. Ýþte onun içindir ki maddeye tapan Mýsýr köylüsü, kendisine yaramayacak kadar güzel olan bu
hayvaný öldürmek cesaretini kendinde buluyor.
Ahmet HAÞÝM
(Sadeleþtirilmiþtir.)
1. Metinde, yazarýn kendi gözlem veya deneyimlerine dayanan ifadeleri belirleyiniz.
2. Metinde, yazarýn baþkalarýndan öðrendiði veya iþittiði ifadeleri gösteriniz.
6. ETKÝNLÝK
Yazarýn baþkasýndan öðrendiklerini, duyduklarýný ifade etmek amacýyla gerçekleþtirdiði anlatým
dolaylý anlatým, kendi gözlemlerini ve deneyimlerini dile getirdiði her düzeydeki anlatým ise doðrudan anlatýmdýr.
Ýki grup oluþturulur.
Birinci grup, eski bayramlarýn nasýl kutlandýðýný büyüklerinden öðrenerek yazar.
Ýkinci grup, günümüz bayramlarý hakkýnda kendi gözlemlerini yazar.
Yazýlan metinler; yukarýdaki açýklamadan da yararlanarak doðrudan veya dolaylý; öznel veya nesnel
olmalarý bakýmýndan karþýlaþtýrılıp sonuçlar belirtilir.
4. metin
DÜÞÜNCE… NASIL BÝR OLAY?
Düþünce bir süreklilik ve akýþ olayýdýr. Hep öðretildiði ve alýþtýrýldýðý mecrasýnda akmaya meraklýdýr. Çok
büyük dürtüler, çok büyük eylemler olmadýkça ne yataðýndan taþar ne de deltalar oluþturur. Bir alýþýlmýþlýk
hâli, normal hâldir diye hep öyle olmasýnda ýsrarlý olacak deðiliz. Çünkü normal dediðimiz, hiçbir zaman acý
ve ýstýrabýn yolu deðildir. Ancak yanlýþ alýþkanlýklar, yaþam tarzý hâline gelmiþ ýstýraplar þeklinde görüntü
verir. Zaten doðasý gereði düþünce hep tedirginlik üretmeye yatkýndýr. Düþüncenin huzursuz eden ýstýraplar
üretmesine sebep olan hep dizgin tutmayan, kural tanýmayan arzu ve korkulardýr.
...
Hanri BENAZUS (Henri Benazus)
5. metin
ÝKLÝM
Mevsimler, yerin Güneþ’e uzaklýðýndaki deðiþikliklere deðil, yörünge düzlemine inilen dikme ile dönem
ekseni arasýndaki açýya baðlýdýr; bu açý 23,5 derecedir. Kuzey yarý küre Güneþ’e yöneldiðinde kuzey
yazlarý ortaya çýkar; kuzey kýþlarýndaysa Güney yarý küre Güneþ’e döner. Gerçekte aralýk ayýnda yer
43
Güneþ’e en yakýn, temmuz baþlarýndaysa en uzak
konumunu alýr. Bu nedenle kuramsal olarak Güney
yarý küre, Kuzey yarý küreden daha kýsa ve daha sýcak
yazlar, daha uzun ve daha soðuk kýþlar geçirir. Bu etki
yeryüzünde çok az duyulur çünkü kara ve denizlerin
daðýlýmý, söz konusu etkiyi büyük ölçüde dengeler.
...
Coðrafya Ansiklopedisi
1. “Ýklim” metninde duyularýmýza baðlý olarak yazýlan ifadeleri bulunuz.
2. “Düþünce… Nasýl Bir Olay?” metninde kiþisel düþünce, tasarý ve kanaatlere dayanan ifadeleri
bulunuz.
3. Bunlardan hareketle metinleri, konuyu ele alýþlarý bakýmýndan (somut ve soyut olmalarý yönüyle)
karþýlaþtýrýnýz.
4. Metinlerde somut veya soyut kelimelerin çok kullanýlmasýnýn anlatýmý nasýl etkilediðini belirtiniz.
5. Somut veya soyut anlatýmlar daha çok hangi metin türlerinde kullanýlýr?
6. Metinlerin konusunun anlatým tarzlarýný nasýl etkilediðini belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
7. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirilen metinler dikkate alınarak dört grup oluşturulur.
Gruplar bu metinlerin anlatým özelliklerini belirleyerek tabloya yazar.
Öznel- Nesnel
Anlatým
Doðrudan-Dolaylý
Anlatým
I. metin ve
türü
...................
II. metin ve
türü
...................
III. metin ve
türü
...................
IV. metin ve
türü
...................
44
Somut-Soyut
Anlatým
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Anlatýcýnýn; gördüklerini, iþittiklerini, duyularýyla algýladýklarýný ve deneyimlerini dile getirdiði herdüzeydeki anlatýma ........................ denir.
Kiþiden kiþiye deðiþmeyen, kanýtlanabilen bilgilerin kullanýldýðý anlatýma .................... denir.
Kiþisel düþüncelerin ve duygularýn ifade edildiði anlatýma .................... denir.
Baþkasýndan öðrenilenleri, duyulanlarý ifade etmek amacýyla gerçekleþtirilen anlatýma .................... denir.
Anlatýcýnýn kendi gözlemlerini ve deneyimlerini dile getirdiði anlatýma .................... denir.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
“Türkiye, Asya ile Avrupa arasýnda bir köprüdür.” cümlesi öznel anlatýmlý bir cümledir.
(
)
“Ýbrahim Bey, baþarýlý öðretmenlerimizdendir.” cümlesi nesnel anlatýmlý bir cümledir.
(
)
“Meridyenler arasındaki uzaklık ekvator üzerinde yaklaşık 111 km’dir.” cümlesi
öznel anlatımlı bir cümledir.
(
)
3. Aþaðýdakilerden hangisi öznel bir anlatým deðildir?
A) Boðazýn ruhu okþayan görüntüsünü seyrederken seni düþündüm.
B) Buðulu gözlerinde geçmiþin derin izleri vardý.
C) Yaðmurun kasvetli havasý bile içimdeki sevinci hüzne dönüþtüremedi.
D) Utangaç bakýþlarla sessizce saða sola bakýyordu.
E) Nedim Bey, iþ toplantýsý için yedi uçaðýyla Ýzmir'e gitti.
4. Aþaðýdakilerden hangisi nesnel bir yargý deðildir?
A) Cinaslý kafiyeler, eþ sesli kelimelerden oluþur.
B) Tevfik Fikret, aruzu Türkçeye uygulayan en önemli þairdir.
C) Yozgat, Türkiye'nin en kalabalýk þehridir.
D) Orhan Veli, Garip Akýmý’nýn temsilcilerindendir.
E) Ýstanbul, tarih boyunca pek çok kez kuþatýlmýþtýr.
5. Aþaðýdakilerden hangisi somut bir yargýdýr?
A) Geçen günlerin güzelliði, beklenen günlerde aradýðýmýzý bulamayýþýmýzdandýr.
B) Iþýðýn boþluktaki yayýlma hýzý sabit ve saniyede üç yüz bin kilometredir.
C) Gereðinden önce dertlenmek, gereðinden fazla dertlenmektir.
D) Yaþanan anlardan kurtuluþ ancak düþün zenginliði ölçüsünde gerçekleþir.
E) Atasözleri ve deyimlerle zenginleþmiþ bir þiir, engin ufuklar yakalayýp sonsuzluða kanat çýrpar.
6. Ýletiþimde anlatýcý ile anlatýlan nesne veya konu arasýndaki iliþki, anlatýmý nasýl etkiler?
7. Anlatýcýnýn soyut veya somut olarak ifade ettiði sözlü veya yazýlý anlatýmýn özellikleri nelerdir?
45
Anlatımın Özellikleri
Hazırlık
1. Hangi tür yazýlardan hoþlandýðýnýzý söyleyiniz.
2. Duygu ve düþüncelerinizi anlatýrken nelere dikkat edersiniz?
3. “Sudan duru Türkçe” ifadesiyle anlatýlmak istenen sizce nedir?
1. ETKÝNLÝK
Dinleyicinin zihninde açýk bir biçimde beliren, açýklýk bakýmýndan örnek olabilecek metinler
bulunuz, okuyunuz ve bunları sınıfa getiriniz (4. etkinliğe yöneliktir.).
İnceleme
1. metin
ARAMA SEVGÝSÝ
Demokritos, sofrasýna gelen incirleri yerken bir bal kokusu almýþ ve hemen bir araþtýrmadýr baþlamýþ
kafasýnda, o güne dek incirlerinden almadýðý bu koku nerden gelebilir diye. Merakýný gidermek için kalkmýþ
sofradan, incirlerin toplandýðý yeri görmeye gitmek istemiþ. Sofradan niçin kalktýðýný duyan hizmetçi kadýn
gülmüþ: “Boþuna zaman kaybetmeyin.” demiþ. “Ýncirleri bal çanaðýna koymuþtum toplarken.”
Demokritos'un caný sýkýlmýþ bu araþtýrma fýrsatýný kaçýrdýðý, bir merak konusu elinden alýndýðý için. “Hadi
be sen de!” demiþ hizmetçi kadýna. “Keyfimi kaçýrdýn ama ben yine de bal kokusu incirde kendiliðinden varmýþ gibi nedenini araþtýracaðým.” Böyle demiþ ve yanlýþ, kendi varsaydýðý bir etkiye doðru nedenler bulmaktan geri kalmamýþ. Ünlü ve büyük bir filozofun bu hikâyesi, sonunda bir kazanç umudu olmaksýzýn, bizi
seve seve bir þeylerin ardýna düþüren araþtýrma tutkumuzu apaçýk anlatýyor. Plutarkhos'un anlattýðý buna
benzer bir örnekte de adamýn biri arama zevkini yitirmemek için kuþkulandýðý gerçeðin kendisine söylenmesini istemez; kana kana su içme zevkini yitirmemek için hekimin kendisini sýtmadan kurtarmasýný istemeyen hasta gibi.
Týpký bunun gibi, ruhun her türlü besleniþinde zevk çok kez tek baþýnadýr, hoþumuza giden her þey
besleyici ya da saðlýða yararlý deðildir. Düþüncemizin bilimden aldýðý da ne karýn doyurduðu ne de saðlýk
getirdiði hâlde hazdýr yine de.
MONTAÝGNE (Monteyn)
1. “Arama Sevgisi” metninde yazarýn; fikirlerini, duygularýný açýk bir biçimde anlatýp anlatmadýðýný açýklayýnýz.
2. metin
DÝLÝMÝZ
…
Uzak benliði olan dilimiz, Fatihlerin ordularýyla, medeni alýþveriþlerin yoluyla eski, yeni dünyalarý kaç
boy dolaþmýþ, kendi varlýðýndan nice izler býrakmýþ. O, pek yakýn bir geçmiþte Afrika'nýn Cezayir'inde,
Sudan'ýnda; Avrupa'nýn Nemçe sýnýrlarýnda konuþuluyordu.
Bugün bile onun coðrafyasý her dilin çizemeyeceði çizgilerin çok ötelerine aþmaktadýr. O, hâlâ
Balkanlardan Hint sýnýrlarýna, Çin içlerine, buzlu step derinliklerine kadar her yerde konuþuluyordu. Onun
46
her lehçesi bir diyarý tutmuþ, bir iklimi benimsemiþ, orada kendinden olmayan dillere göðüs geriyor. Birçok
yerde okulsuz, bakýmsýz kalsa da halkýn baðrýnda bir ruh zýrhýna bürünmüþ olarak diri duruyor.
Türkçe buyruklarýn dili, yurt - yapý kuranlarýn dili, ülkeler gibi denizleri de þanla aþmýþlarýn dili, topraðý
iþleyenlerin dili, beyinleri uyandýranlarýn dili, sevgilerin dili, sýzýlarýn dili...
Türkçe analarýmýzýn dili, ana dil! Diller güzeli... Yerine göre kýlýçtan keskin, çelikten sert, kayadan sarp,
boradan hýzlý, bürümcekten ince, kelebekten uçucu, çiçekten renkli, kokudan tatlý, altýndan parlak, sudan
duru Türkçe...
Bizi birbirimizle anlaþtýran, dünya milletleri içinde bize de þanlý ve belli bir varlýk veren Türkçe...
Ey bizden daha genç olanlar! Bu dille sizler, ne mutlu, bizlerden çok ve güzel konuþacaksýnýz.
3. metin
Ruþen Eþref ÜNAYDIN
LÝSANIMIZ
Dünyada kulaða en ziyade letafet-bahþ olan lisan, Ýtalyanca veya Rumcadýr, diyenler var. Lakin tecrübe
edenler teslim ve itiraf ederler ki dünyada kulaða en hoþ gelen ve anlamayanlarý bile meftun ve hayran
eden bir lisan varsa o da Ýstanbul'da ve devletin büyük þehirlerinde tekellüm olunan Türkçedir.
...
Mübalaðasýz ve sýrf gayret-i millîyye saikasýyle olmayarak yabancýlarýn dahi tasdiki ile diyebiliriz ki millî
lisanýmýz dünyanýn en güzel lisanlarýndan deðil ise en güzel lisanlarýndan biri olduðunda þüphe yoktur.
…
Dedik, yine tekrar ederiz: Lisanýmýz pek güzel bir lisandýr. Söylediðimiz gibi yazacak ve o þive ve kaide
dairesi içinde ýslah ve terakkisine çalýþacak olursak lisanýn güzelliði ile mütenasip mükemmel bir edebiyata malik olacaðýmýzdan þüphe yoktur.
...
Vaktiyle bitmez tükenmez Farisi izafetlerden, mütenafir tabirlerden, garip lugatlardan hoþlanan tabiatlar
varmýþ!.. Bir türlü o tesirden kurtulamýyoruz. Farisi izafetlerin önünü alamýyoruz. Hatta ben de bu
makalemde bir sebeb-i mücbir olmaksýzýn ve istemediðim hâlde kim bilir ne kadar Farisi izafetler, Türkçeleri
mevcut ne kadar lüzumsuz Arabi ve Farisi kelimeler kullandým.
Þemsettin Sami
1. “Dilimiz” ve “Lisanımız” metinlerinden hangisinin daha akýcý olduðunu nedenleriyle söyleyiniz.
2. “Arama Sevgisi” ve “Dilimiz” adlı metinleri sade bulup bulmadýðýnýzý nedenleriyle belirtiniz.
3. Metinlerdeki cümleleri uzunluk ve kýsalýk yönünden inceleyiniz. Uzun cümlelerin anlatýma nasýl bir
etkisinin olduðunu açýklayýnýz.
4. “Lisanýmýz” metninde yazarýn sanatsal ifadelere baþvurmasý anlatýmý nasýl etkilemiþtir?
2. ETKÝNLÝK
Yukarýdaki metinlerden bugün için anlaþýlmasý güç olan kelimeleri bulup tabloda uygun yerlere
yazýnýz.
Anlamý Bilinmeyen
Kelimeler
Sözlük Anlamý
Parçadaki Anlamý
Bugün için anlaþýlmasý güç olan bu kelimelerin anlatýma etkisini tartýþarak belirleyiniz. Belirlediðiniz
sonuçlarý tahtaya yazýnýz.
47
Anlama ve Yorumlama
3. ETKÝNLÝK
“Dilimiz” ve “Lisanýmýz” metinlerini, tabloda verilenlere göre deðerlendirerek akýcýlýðýn, duruluðun ve
yalýnlýðýn metni nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
Açýk Bir Anlatýmýn Özellikleri
Dilimiz
Lisanýmýz
Ýfadenin hiçbir engele uðramadan akýp gitmesi
Akýcý
Gereksiz söz tekrarýndan kaçýnýlmasý
Ses akýþýný bozan, söylenmesi güç seslere ve kelimelere yer
verilmemesi
Gereksiz ifadelere yer verilmemesi
Duru
Karmaþýk ve anlaþýlmasý güç cümle kullanýlmamasý
Metnin dil ve ifadesinin sade, gösteriþsiz ve süssüz olmasý
Yalýn
Düþünce ve duygunun kýsa ve kesin ifadelerle dile getirilmesi
4. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdiðiniz metinlerin anlatým özelliklerini tartýþarak belirleyiniz.
5. ETKÝNLÝK
Akýcýlýðý; ses, kelime, cümle ve paragraf düzeyinde bozan unsurları araþtýrýp sýnýf panosuna asýnýz.
6. ETKÝNLÝK
“Dünyada kulaða en ziyade letafet-bahþ olan lisan, Ýtalyanca veya Rumcadýr, diyenler var. Lakin tecrübe
edenler teslim ve itiraf ederler ki dünyada kulaða en hoþ gelen ve anlamayanlarý bile meftun ve hayran
eden bir lisan varsa o da Ýstanbul'da ve devletin büyük þehirlerinde tekellüm olunan Türkçedir.”
Paragrafta anlatýlmak istenen duygu ve düþünceyi açýk, akýcý, duru ve yalýn bir biçimde yeniden
yazýnýz.
...............................................................................................................................................................
...............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
7. ETKÝNLÝK
Fikirlerin, duygularýn açýk biçimde anlatýlmasý gerekir. Anlatýlacak hâlin ve olayýn, betimlenecek
görünüþün ve sezginin, dile getirilecek duygunun ve düþüncenin anlatýcýnýn zihninde açýk biçimde belirlenmesi gerekir. Anlatýlacak, dile getirilecek, betimlenecek hususlarýn dilin bilinen ve kabul edilen kurallarýna
uyularak düzenlenmesi zorunludur.
Seçtiðiniz bir konuda yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda açýklýk, duruluk ve yalýnlýk ilkelerine
uygun bir metin yazýp bunu sýnýfta arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz.
48
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Ýçinde gereksiz kelime bulunmayan, ögeleri yerinde kullanýlmýþ cümle .................... cümledir.
Metnin dil ve ifadesinin sade, gösteriþsiz ve süssüz olmasý .................... anlatýmýn ilkesidir.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Açýk bir anlatýmda edebî sanatlara yer verilir.
( )
Güzel ve etkili bir anlatýmda gereksiz söz tekrarlarýndan kaçýnýlmalýdýr.
( )
Anlatımda gereksiz ifadelere yer verilmemesi “duruluğu” sağlar
( )
3. Aþaðýdakilerden hangisi akýcý bir metinde olmamasý gereken bir özelliktir?
A) Sözlü veya yazýlý ifadenin hiçbir engele uðramadan akýp gitmesi
B) Kelime ve cümle düzeyinde gereksiz ifadelere yer verilmemesi
C) Ses akýþýný bozan seslere yer verilmemesi
D) Söylenmesi güç kelimelere yer verilmemesi
E) Uzun cümlelerin kullanýlmasý
4. Açýk bir anlatýmla ilgili aþaðýdaki açýklamalardan hangisi yanlýþtýr?
A) Karmaþýk ve anlaþýlmasý güç cümlelerin kullanýlmasý
B) Söylenmek istenen duygu ve düþüncelerin kýsa ve kesin ifadelerle dile getirilmesi
C) Dilde yaygýn olarak kullanýlmayan söz ve söz öbeklerine yer verilmesi
D) Duru bir anlatýmda anlaþýlmasý güç ve uzun cümlelerin bulunmamasý
E) Sözün gereksiz yere uzatýlmamasý
5. Sözlü veya yazýlý bir metni akýcý kýlan özellik aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Fikirlerin ve duygularýn açýk biçimde anlatýlmasýdýr.
B) Gereksiz söz tekrarlarýna yer verilmesidir.
C) Uzun cümlelere yer verilmesidir.
D) Edebî sanatlarýn fazla kullanýlmasýdýr.
E) Dil ve ifadenin gösteriþli olmasýdýr.
6. I. Ýfadenin hiçbir engele uðramadan akýp gitmesi
II. Gereksiz ifadelere yer verilmemesi
III. Ses akýþýný bozan, söylenmesi güç seslere ve kelimelere yer verilmesi
IV. Metnin dil ve ifadesinin sade, gösteriþsiz ve süssüz olmasý
V. Gereksiz söz tekrarýndan kaçýnýlmasý
Yukarýdaki numaralý cümlelerden hangisi açýk bir anlatýmýn özelliklerinden biri deðildir?
A) I
B) II
C) III
7. Açýk bir anlatýmýn özellikleri nelerdir?
49
D) IV
E) V
Anlatımın Oluşumu
Hazırlık
1. Sökülüp takýlabilen eþyalarý (masa, kitaplık vb.) birleþtirirken parçalardan birisini yanlýþ monte etseniz durum ne olurdu?
2. “Su, kurbaðanýn, gelinceye, göle, patlar, gözü, kadar”
Yukarýdaki kelimelerle bir cümle oluþturunuz. Cümleyi kurarken neye dikkat ettiðinizi söyleyiniz.
3. “Faruk Nafiz'i okumayý çok severim.”
“Faruk Nafiz, edebiyatýmýzýn yetiþtirdiði ünlü þairlerdendir.”
Yukarýdaki cümlelerde altý çizili kelimelerin ayný anlamda kullanýlýp kullanýlmadýðýný belirtiniz.
4. “Kelin yanýnda kabaktan söz edilmez.” atasözü neyi vurguluyor olabilir?
1. ETKÝNLÝK
Deneme, þiir, makale, hikâye, gezi yazýsý vb. türlere ait metin örnekleri bulunuz, okuyunuz ve bunları sınıfa getiriniz (13. etkinliğe yöneliktir.).
2. ETKÝNLÝK
Gazete yazýlarýnda ve günlük konuþmalarda, dil bilgisi kurallarýna uyulmamasý ve anlam iliþkilerine
dikkat edilmemesinden kaynaklanan anlatým bozukluklarý içeren örnek metinler bularak sınıfa getiriniz (16.
etkinliğe yöneliktir.).
İnceleme
1. metin
ÇALIKUÞU
…
Araba iniþli yokuþlu dað yoluna girmiþti. Kâh kurumuþ sel çukurlarýndan geçiyor kâh boþ tarlalarýn,
bozulmuþ baðlarýn kenarlarýný takip ediyordu. Seyrek fasýlalarla tek tük köylülere, yorgunluktan inler gibi
ses çýkaran kaðnýlara, sýrtlarýnda çalý demetleri taþýyan çýplak ayaklý kadýnlara tesadüf ediyordu. Ýnce bir
bað yolundan eþkýya gibi korkunç kýyafetli, uzun býyýklý iki jandarma geliyordu. Yanýmýzdan geçerken
arabacýya “Selamünaleyküm!” dediler, dik dik bana baktýlar.
50
Hacý Kalfa, “Yollar maþallah emindir ama ne olur ne olmaz, yüzünü açma.” demiþti. Peçemi sýmsýký
kapayarak arabanýn karanlýk köþesine büzüldüm.
Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ýssýzlýk çöküyordu. Bu Çeçen arabalarýnýn ince yanýk sesli
çýngýraklarý var. Ýcat edenler, bunu pek iyi düþünmüþler. Yamaçlarda uyandýrdýklarý, uzak, sönük akisler kýrlarýn yalnýzlýðý içinde insana mahzun bir teselli sesi gibi geliyor. Hele bir kayalýðýn içinden geçerken öyle
zannettim ki uzaklarda, bu siyah taþlarýn öte tarafýnda bir görünmez yol var; ince sesli bir kadýn hýçkýra
hýçkýra aðlayarak bu yolun içinde arkamýzda koþuyor.
Akþam yaklaþýyor, tepelerin arkasýndaki boðazlara karanlýk çökmeye baþlýyordu. Yol hâlâ bitip tükenmek bilmiyordu. Görünürde ne bir köy hatta ne bir aðaçlýk…
Ýçimde yavaþ yavaþ bir korku uyanýyordu. Ya biz yolumuzun sonuna varmadan gece olursa! Dað
baþlarýnda bir baþýma kalýrsam!
…
Reþat Nuri GÜNTEKÝN
1. Duvar, taþlardan meydana gelir. Onlarý bir arada tutan ise harçtýr. Metni bir duvara benzetirsek duvardaki taþlarýn ve harcýn yerini neler tutmaktadýr? Metinden örnekler vererek açýklayýnýz.
2. a) “Akþam yaklaþ... tepe… arka… boðaz… karanlýk çökme… baþlýyordu.” kelimelerinin niçin anlamlý bir bütün oluþturmadýðýný ve bu kelimelerin hangi eklerle birbirine baðlanarak bir cümle oluþturabildiðini
nedenleriyle açýklayýnýz.
b) Ulaþtýðýnýz sonuçlar çerçevesinde cümlenin oluþumunda eklerin nasýl bir görev üstlendiðini
belirtiniz.
3. ETKÝNLÝK
“Bu Çeçen arabalarýnýn ince yanýk sesli çýngýraklarý var. Ýcat edenler, bunu pek iyi düþünmüþler.” cümlesindeki “bunu” kelimesi kendinden önceki cümleyle bir baðlantý kurmuþtur.
Metinde baþka bir cümle ile baðlantý kuran kelime ya da eklere örnekler bulup bunlarý tablodaki boþ
bırakılan yerlere yazýnýz.
Örnek Cümle
Kelime ya da Ek
4. ETKÝNLÝK
Bir metinde dil ögelerinin dil bilgisi kurallarýna uyularak yan yana getirilmesine
baðlaþýklýk (dil bilgisi baðýntýsý) adý verilir.
Bu sabah istasyon-da onun-la karþýlaþtým.
Aþaðýdaki cümlede baðlaþýklýðýn nasýl saðlandýðýný gösteriniz.
“Ya biz yolumuzun sonuna varmadan gece olursa!”
51
5. ETKÝNLÝK
“Tepelerin arkasýndaki boðazlara karanlýk çökmeye baþlýyordu.” cümlesini, “Çiçeðin ayakkabýsýndaki trenlere güneþlik içmeye yürüyordu.” þeklinde dil bilgisi kurallarýna (bağlaşıklığa) uygun bir þekilde
yazdýðýmýz hâlde cümlenin anlamsýz olmasýnýn sebebini açýklayýnýz.
6. ETKÝNLÝK
“Çalýkuþu” metninin ilk paragrafýndaki kelimelerin yerlerini deðiþtirerek paragrafý yeniden yazýnýz.
“Çalýkuþu” metninden rastgele cümleler seçerek bir paragraf oluþturunuz.
Oluþturduðunuz bu paragraflarý “Çalýkuþu” metnindekilerle karþýlaþtýrýnýz.
Bu çalýþmadan hareketle kelimelerin cümle içerisinde, cümlelerin ise paragraf içerisinde neye göre
bir araya geldiðini belirtiniz.
7. ETKÝNLÝK
“Yamaçlarda uyandýrdýklarý uzak, sönük akisler kýrlarýn yalnýzlýðý içinde insana mahzun bir teselli sesi
gibi geliyor.” cümlesi tek baþýna kullanýldýðýnda nasýl bir anlam belirsizliðinin ortaya çýktýðýný söyleyiniz.
Bu cümledeki anlam belirsizliðini gidermek için neye ihtiyaç duyduðunuzu belirtiniz.
Bir metin, yalnýzca dil bilgisi kurallarýna göre düzenlenmez. Dil ögelerinin ifade
ettikleri husus ve durumlar arasýnda anlam baðýntýlarý da vardýr.
Bu anlam baðýntýlarýna baðdaþýklýk adý verilir.
“Yollara daha mahzun bir ýssýzlýk çöküyordu.”
(Kelimeler birbirini anlam olarak tamamlamýþtýr.)
Paragrafý oluþturan cümleler arasýndaki baðdaþýklýðýn metni oluþturan paragraflar için de söz konusu
olup olmadýðýný metinden örnekler bularak gösteriniz.
Bu örneklerden hareketle anlatýmýn oluþumunda baðlaþýklýk ve baðdaþýklýðýn önemini belirleyerek
defterinize yazýnýz.
8. ETKÝNLÝK
“Çalýkuþu” metninin ilk ve son paragrafýndan alýnan;
“Araba iniþli yokuþlu dað yoluna girmiþti.”
“Ya biz yolumuzun sonuna varmadan gece olursa?” cümlelerinin ikisinde de bir yolculuktan söz ediliyor. Metni oluþturan anlam birlikleri (cümleler, paragraflar) bir tema etrafýnda birleþir.
“Çalýkuþu” metninin temasýný bularak bu temanýn cümleler arasýndaki baðdaþýklýða etkisini belirtiniz.
9. ETKÝNLÝK
Kelimelerin yeni bir anlam ifade etmek için yan yana gelerek oluþturduðu söz gruplarýna
baðdaþtýrma denir.
“Çalý demetleri, ses çýkaran kaðnýlar vb.”
“Çalýkuþu” metninden baðdaþtýrma örnekleri bularak defterinize yazýnýz.
52
10. ETKÝNLÝK
Baðdaþtýrmalar, dilde yaygýn olarak kullanýlan ifadelerle oluþturulabildiði gibi birbiriyle uyuþmayan
kelimelerden de oluþabilir.
“Dilsiz insan” alýþýlmýþ baðdaþtýrma iken
“dilsiz hayaller” alýþýlmamýþ bir baðdaþtýrmadýr.
Siz de metinden bulduðunuz baðdaþtýrmalarý alýþýlmýþ ve alýþýlmamýþ bağdaştırma şeklinde gruplandýrarak resimlerin altlarýndaki boþluklara yazýnýz.
Alýþýlmýþ
Alýþýlmamýþ
.............................................................................
.............................................................................
.............................................................................
.............................................................................
.............................................................................
.............................................................................
.............................................................................
............................................................................
Sözlü ve yazýlý metinlerin oluþturulmasýnda baðdaþtýrmanýn önemini belirtiniz.
2. metin
Bir aslan miyav dedi,
Minik fare kükredi.
Fareden korktu kedi,
Kedi pýr uçuverdi.
Aslanýn miyav demesi, farenin kükremesi gerçek hayatta karþýlýðý olmayan bir durumdur. Yani hâlin
gereðine uygun bir ifade deðildir.
Siz de hâlin gereðine uygun olmayan, örnekteki gibi ifadeler bularak bunlarýn anlatýmý nasýl etkilediðini nedenleriyle açýklayýnýz.
11. ETKÝNLÝK
Kelime, kelime grubu ya da cümlelerin metinde bulunduðu yere baðlý olarak farklý anlamlar
kazanmasýna baðlam denir.
“Güneþli, soðuk bir gündü.”
“Soðuk tavýrla birbirlerini selamlayýp uzaklaþtýlar.”
(“Soðuk” kelimesi cümlelerde kullanýlýþýna göre farklý anlamlar kazanmýþtýr.)
53
Siz de aþaðýdaki kelimeleri farklý baðlamda birer cümlede kullanýnýz.
Aðýr
Acý
Anlama ve Yorumlama
12 ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki dizeleri; hâlin gereðine uygunluk-baðlam, alýþýlmýþ-alýþýlmamýþ baðdaþtýrma yönünden
inceleyerek bunlarýn þiirlere anlam bakýmýndan nasýl bir zenginlik kattýðýný belirtiniz.
Her þey akar; su, tarih, yýldýz, insan ve fikir.
Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.
N. Fazýl KISAKÜREK
Her þey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak.
Serpilen aydýnlýkta dallarýn arasýndan
Büyülenmiþ bir ceylan gibi bakýyor zaman.
Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak.
Bir Rumeli türküsü kanat çýrptý gümüþ vazolarda,
Sýmsýcak bir dua yýkýldý ellerime,
Burma býyýklý aðýtlar dizginledi zamaný.
Kana batmýþ toynaklarda yeþil bir gül dillendi.
Sessizlik keklikleri makaslarken gökleri
Bir ezan yaðmuru ile ta can evimden yandým.
Ve yumdum gözlerimi Ýstanbul'da
Üsküp'te Kalkandelen'de uyandým.
Ahmet Hamdi TANPINAR
Rýdvan CANIM
13. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdiğiniz metinleri baðlaþýklýk, baðdaþýklýk ve baðdaþtýrma açýsýndan inceleyiniz.
Dil birimleri, bu birimler arasýndaki anlam baðlantýsý ve bunlarý birbirine baðlayan dil kurallarý yazarýn
amacýyla ilgilidir. Buna göre metnin yazýlýþ amacýnýn metnin oluþumunu nasýl etkilediðini tartýþarak belirleyiniz. Sonuçlarý defterinize yazýnýz.
14. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümleleri baðlaþýklýk ve baðdaþýklýk kurallarýna uygun bir paragraf oluþturacak þekilde
sýralayýnýz.
BÝR ÖMÜR BÖYLE GEÇTÝ
— Annem ile Humay halam da.
— Yine hayal meyal Batum'dan vapura biniþimi ve bana çok kalabalýk görünen Galata Rýhtýmý’na
geliþimizi, o kalabalýk arasýnda babamýn bize el salladýðýný görür gibi oluyorum.
— Çocukluðumuzu, Ýstanbul'a Bakü'den hareketimizi âdeta bir rüya gibi hatýrlýyorum.
— Akrabalar aðlýyordu.
— Amcam Hüseyin Bey; annemi, Humay halamý, babamýn bir yeðenini ve en büyüðü altý yaþýnda olan
beni ve kardeþlerimi trenle yola çýkardý.
Süreyya AÐAOÐLU
54
15. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerde baðlaþýklýða veya baðdaþýklýða uyulmamasý sonucu ortaya çýkan anlatým
bozukluklarýný düzelterek doðru þekillerini karþýlarýna yazýnýz.
BAÐDAÞIKLIK
Eðitim sorunlarýna baðýmlý olarak suç oranlarý da
artmaktadýr.
Çocuk babasýnýn verdiði harçlýðý küçümsemiþti.
Çam fidanlarýný yamaca özenle ektiler.
Baþarýsýz olmasýnda tembelliðinin katkýsý çok büyüktü.
Galiba bu iþi baþaramayacak gibi görünüyor.
BAÐLAÞIKLIK
Her zaman bahaneler ileri sürüyor, ders çalýþmýyordu.
Arkadaþýndan ödevini yapmasýný istedi.
Bizim takým, en güçlü rakibini kendi sahasýnda yendi.
Bütün konular da bu þekilde deðerlendirilmesi
gerekir.
Listede benim ve senin adýn yokmuþ.
Okul inþaatý önümüzdeki yýl bitirilip faaliyete geçecek.
Beni ancak sen anlar, sen hak verirsin.
Bu yapýlanlarý nasýl kabullendi, niçin tepki göstermedi, anlayamadým.
Oðluna her zaman güvenir, her durumda desteklerdi.
Bu konuyu insanlar tarafýndan yüzyýllardýr çeþitli
þekillerde deðerlendirilmiþtir.
Öðrencilerin en sýcak yuvasý okuldur, ondan çok
þeyler öðrenirler.
Deneme kitaplarýný az, þiiri ise hiç okumam.
Þair yirminci ölüm yýl dönümünde törenlerle anýldý.
Tam meyvelerin olgunlaþtýðý vakitte gelirdi.
Bu meslek de diðer birçok meslek gibi önemli ve
itibarlýdýr.
Anlatým bozukluklarýnýn metnin oluþumunu ve anlamýný nasýl etkilediðini tartýþýp sonuçlarýný belirtiniz.
16. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdğiniz metinleri sınıfta okuyarak bulduğunuz anlatım bozukluğu örneklerini arkadaşlarınızla paylaşınız.
Bu anlatým bozukluklarýndan uygun örnekleri seçip sýnýf panosuna asýnýz.
55
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Dil ögelerinin dil bilgisi kurallarýna uygun bir þekilde yan yana getirilmesine .................... denir.
Birden çok dil birliðinin yan yana gelerek yeni bir anlam ifade etmesine .................... denir.
Dil ögelerinin aralarýndaki anlam baðlantýsýna .................... denir.
BEÞÝK
Batý'nýn medeniyet döküntüleriyle dolu Beyoðlu caddesinde zaman zaman bize bizi tanýtan bir maðaza,
vitrinine bir beþik koymuþ. Acele adýmlarla giderken durdum. Yolumu kesen, acaba hangi yüzyýldý: On
altýncý mý, on yedinci mi?
Kuru tahtaya, bir Türk ustasý bu altýn yapraklarý döktürmüþ. Kansýz renklerin, ihtiyar yaldýzlarýn soyluluðu içinde eski çaðlarý sallayan bu beþik, þimdi bir anýlar mezarýydý.
Sinan, böyle bir beþikte sallanmýþtý. Süleymaniye'yi kuran deha, ilk eðriyi onun baþlýðýnda gördü, ilk
sütunu onun üstünde seyretti.
Nedim, böyle bir beþikte sallanmýþtýr. Ýstanbul'un ilk þairi. Gözlerini dünyaya açtýðý anda, yeþil bir
duvaðýn baharý arkasýndan bu bin bir nakýþlý sanat bahçesini gördü.
Nigarî, böyle bir beþikte sallanmýþtýr. Þimdi yabancý müzelerdeki minyatürlerini, ilk düþlerinde gördüðü
bu altýn yapraklarýn ilhamýyla iþlemiþti.
Hafýz Osman, böyle bir beþikte sallanmýþtýr. Lam elif'in iki þahdamarýna, Türk dehasýnýn asil kanýný
mürekkep yerine akýtan bu hattat. O, sanat hayranlýðýna, koynunda göz açtýðý bu beþikte ermiþti.
…
Tarihin uzak ikliminden gelen ihtiyar adýmlarla vitrinin önünden henüz ayrýlmýþtým. Karþýma bir Yahudi
vitrininde, teneke topuzlu bir çocuk karyolasý çýktý. Bakýp düþündüm: Ya bunun içinde yatýp büyüyenler...
Karþý kaldýrýmdan bir bobstar geçiyordu.
Yusuf Ziya ORTAÇ
(2, 3, 4 ve 5. sorularý “Beþik” metnine göre cevaplandýrýnýz.)
2. Metinden ve sözlükten yararlanarak tabloyu doldurunuz.
Kelime
Temel Anlam
Baðlamdaki Anlamý
ihtiyar
yaþlý, koca
eski, tarihî
döktürmek
sallayan
kansýz
ihtiyar (ikinci kullanýmý)
3. Metindeki “o” kelimesinin anlaþýlýr olmasý için hangi ifadeyle baðlaþýklýk kurulmuþtur? Metinden buna
benzer örnekler gösteriniz.
4. Metinden alýþýlmýþ ve alýþýlmamýþ baðdaþtýrma örnekleri bulunuz.
5. Metindeki “Ýstanbul'un ilk þairi.” eksiltili cümlesi tek baþýna bir anlam ifade eder mi? Niçin?
6. Aþaðýdakilerden hangisi alýþýlmýþ baðdaþtýrma örneðidir?
A) Kara sevda
B) Acý gülümseme
D) Mavi bulutlar
E) Ölü deniz
56
C) Tatlý bela
Anlatım Türlerinin Sınıflandırılması
Hazırlık
1. Bir metni paragraflar hâlinde oluþturmanýn saðladýðý yararlar neler olabilir?
2. Paragraflar kendi içinde nasýl bir bütünlük oluþturur?
3. “Yazý yazmayý öðrenmek, her þeyden önce düþünmeyi öðrenmektir.” Amiel Suche (Emil Suşe)'ye
ait bu sözden anladýklarýnýzý sýnýfla paylaþýnýz.
4. Bir makale bulup bu makaleden açýklamaya, tanýmlamaya ve tartýþmaya örnek olabilecek bölümleri defterinize yazýnýz.
1. ETKÝNLÝK
Bilimsel metinlerden ve sanat eserlerinden betimleme örnekleri bulunuz, okuyunuz ve bunları sınıfa getiriniz (5. etkinliğe yöneliktir.).
İnceleme
1. metin
GÜLEN ADA
Kimi insan, para pul budalasý olur, kimisi keþif ve icat meraklýsý, bazýsý da musiki âþýðý. Deli Davut ise
adalar kara sevdalýsýydý. Denizin bu deli divanesinin gözünde hep adalar tüter, adalar titrerdi. Tan yeri
aðarýrken adalarla beraber uyanacaðým diye çok geceler göz yummazdý. Gecenin loþluðuyla örtülü duran
deniz, rüyasýna dalmýþ derin derin uyurken tan ýþýðýný yüksekten kapan adalar, Arþipel'in o kopkoyu çelik
mavisinde sanki þafak parçalarý gibi parlar ve Davut'a da uzaklardan göz kýrparak koyunlarýnda bir yeni
gün daha yaþayacaðýný ona, gün doðmazdan müjdelerlerdi. Bunu gören Davut, dünyaya yeni gelmiþe dönerdi. Kuþ uçmaz, kervan geçmez dað baþlarýnda gerili duran telgraf tellerine rüzgâr deðince tellerin uzun
uzun “viinggg!” diye inlemesi gibi Davut'un da gönlü, titreye titreye ýþýða ve açýklýklara uyanýr, gözleri
yüreðinde vuran sevinçle harlardý.
...
57
Ne var ki Deli Davut, Arþipel'in sayýsýz adalarý arasýnda -yol uðraðý olmayan, ücra bir yerde- asýl Gülen
Ada’nýn vurgunuydu. Deli Davut, Gülen Ada’ya doðru fýrlarken ada sanki onu karþýlamak için denizden
kalkardý. Deniz adayý fýrdolayý sarar hem köpükleri hem de çýrpýntýlarýyla onu gýdýklardý. Salýnan aðaç,
savrulan dal ve yapraklarla þakrak ada, deliþmen saçlarýný çalkalayarak katýla katýla gülerdi. Ne var ki kendi
ýþýðý içinde gizlenen güneþ gibi ada parlayan ýþýðýnda kaybolur, koca enginde ufuktan ufuða çýnlayan gülüþ
olurdu.
Adanýn ta açýklarýndan çýnlayan gülüþü ile Deli Davut'un denizden gelen gülüþü, birbirine gönül verenlerin karþýlýklý uzatýlan kollarý gibi kavuþarak çekerler, âdeta dudak dudaða gelirlerdi. Zaten her þey... deniz,
dalga, köpük, kaya, aðaç, dal, gök, ne varsa... pembe bir camdan geçen bir bakýþ gibi o gülüþten geçerek
hep þenlenir gülerdi.
Gülen Ada’nýn nerede baþlayýp nerede bittiði hiç bilinmezdi. Çünkü adanýn kýyýlarý ve baðrý denizaltý
maðaralarý ve dehlizleriyle oyuk oyuktu. Adanýn deniz altýndaki koridor ve tünellerinden giren dalgalarýn
sularý, koyun koyuna fýrýl fýrýl girdaplaþýrlar, birbirlerine bir þeyler fýsýldayýp anlatýrlar; sonra birdenbire,
çýldýrasýya sevindiren bir müjdeyi duymuþlarmýþ gibi havaya, bir pýrlanta sütununa benzeyen bir gülüþ
çaðlayaný fýrlatýrlardý. Sular iç içe gökkuþaklarý yaparken ürkek çýðlýklar duyulurdu. Sular yine adaya
dökülürdü. Paniðe tutulan sular, kendilerini uçurumdan atarlardý. Sanki edepsiz Pan, su perilerine sataþýp
çimdiklemiþti ve sanki duyulan çýðlýklar onlarýn çýðlýklarýydý.
Ýzmir'in büyük Kaliferni þirketinin ünlü eksperi Murat Kocadað, Deli Davut'a, “Bana bak! Gülen Ada’yý
biliyor musun? Bu ada nerededir?” diye sordu.
Deli Davut'un cevap olarak kolay ve geniþ bir kavisle havada gezdirdiði eli, sanki adanýn sýnýrlarýný dört
bucaða fýrlatýyor ve adaya, bulunduðu yerden tamamen özgür ve soyutlanmýþ bir varlýk veriyordu. Eksper,
“Ada ne yapar? Güldüðünü söylüyorlar. Gerçekten güler mi?” diye sordu.
Deli Davut, “Fýrlattýðý topu ata tuta yapayalnýz oynayan bir çocuk gibi gülüþünü fýrlatýp tutarak denizlerde
tek baþýna oynar.” dedi.
Eksper bir motor kiraladý. Kýlavuzluk edecek olan Davut'un kayýðý da yedekte çekilecekti.
Kocadað'ýn tavrýnda ve sesinde sahip olduðu otomobillerin, mal ve paralarýn büyük toplamý sýrýtýyordu.
58
Ýnsan onunla görüþürken bir insanla deðil ama otomobillerle, mal ve toprakla ve para kasasýyla konuþmakta olduðunu sanýrdý.
Adanýn asýl tuhaflýðý, adamýn adayý deðil fakat adanýn adamý seçmesi idi.
Uzaktan yanaþmakta olan Kocadað'ý görünce ada yavaþ yavaþ büyümeye koyuldu. Zaten onun saati
saatine uymazdý. Burasý kararýr, ötesi aydýnlanýr, kýzarýr, morarýr, mavileþir, serap gibi ufka yaslanýr, bulut
olur yayýlýr, buðu olur uçar giderdi. Oraya bütün gönül gözlere ve kulaklara toplanarak patýrtý yapýp adayý
ürkütmemek için usul usul ayakucuna basýlarak gidilirdi. Oysa Kocadað, otomobilinin parasýný sayýnca otomobile binmek ve yumuþak koltuðun üstüne yan gelmek hakkýný kazanmýþçasýna, adanýn önüne gelip kendisini eðlendirmek için soytarýlýk yapmasýný bekliyor. Gönül deðil, þaka deðil, para veriyordu. Ada,
Kocadað'ý görünce tepesine doladýðý koskocaman kara bulutu, baþýna davul kadar kavuk edindi ve deniz
ortasýnda asýk suratlý bir gulyabani kesildi.
Motor, adayý kýyýlarken adanýn aðzý kalabalýk maðaralarý köpür köpür köpürerek Kocadað'ýn suratýna
deniz tükürdü. Kayalar diþ göstererek hýrlýyorlardý. Kunduralarýnýn tabanýyla þap þap diye tapu senedi
damgalarcasýna adým atan eksper, adanýn artýk adamakýllý damarýna basmýþtý. Kaya sýrtýný silkince
Kocadað düþtü. Patavatsýz taþlar kuþ tüyü kesileceklerine kaskatý dondular. Bazý kayalarýn tepesi attý. Her
delikten havaya sular fýþkýrdý. Kocadað sýrýlsýklam oldu. Sudan kaçmak için çalýlara daldý. Adanýn tüyleri
diken diken oldu. Sandal çalýlarý Kocadað'a çelme attý. Kocadað durmamacasýna sýrtüstü, yüzüstü geliyordu. Adanýn baðrý hava dolu bir gayda kesilmiþti. Her deliði; daðý daða kavuþturan, diþ kamaþtýrýcý bir cayýrtý
koparýyordu. Adanýn siniri tutmuþtu. Ada, yapyalýn sertliðiyle sipsivri sokuculuðuyla, kapkanca týrmalayýcýlýðýyla Kocadað'ý tekmeledi, tokatladý, tokatladý, tartakladý ve daldý.
Eksperle birlikte gelen ve adayý göklere çýkarýrcasýna öven badi badi bacaklý iki yazman (kâtip) bu edepsizlik ve terbiyesizliði ada deðil fakat kendileri ediyorlarmýþ gibi sýkýlýp büzülüyor; Kocadað, düþtükçe yerden temennalar sallýyorlardý.
Deli Davut, “Ah efendim, bugüne dek hiç de böyle anýrmamýþtý.” dedi.
Kocadað, “Ne zoruma? Bu zýrýltýyý niye dinleyeyim? Gider de oteldeki fonogramýmý çalarým.” dedi. Ýki
yazman da yerden temenna ederek “Ýsabet buyururlar efendim!” dediler. Bunun üzerine Kocadað motora
binince Davut'u, kayýðý ile adada býrakarak çekilip gitti.
Deli Davut þaþtý kaldý. Rüzgâr dindi. Sular karardý. Ada geceye kaydý. Ay çýktý. Adanýn üzerindeki bir
buluttan ince bir nur iniyordu. Serinlik ve fýsýltýdan ibaret bir duvaktý. Adaya sessizlik serpiyordu. Titreyen
yaðmurun her damlasý, ay ýþýðýnda ince bir gümüþ tel oluyordu. Ay ýþýðý, buðuda bir ebemkuþaðý sallandýrdý. Sanki ada, milyarlarca gümüþ tellerle gökkuþaðýna asýlý salýnýyordu. Ada, gelin kuþaðýnýn kavisiyle
sanki Davut'un üzerine eðilmiþ, gülümsüyordu.
Deli Davut, uykusundaki gülümsemenin halesiyle gökkuþaðýnýn çemberini tamamlýyordu. Denize
düþen çið tanesinin ayrýlýðýný denizde kaybetmesi gibi Deli Davut da adanýn ayrýlýðýný yitiriyordu. Gündüz,
gülüþ gülüþe gelmiþlerdi. Ay ýþýðýnda ise ayný gülümseme onlarý birbirlerine sarýyordu. Dünya kendi yolunda, onlar da düþlerinde, döne döne gidiyorlardý...
Cevat Þakir KABAAÐAÇLI
1. “Gülen Ada” hikâyesinin konusunu ve temasýný bulunuz.
2. Ýletiþim þemasýný çizerek metindeki iletiþim ögelerini bu þemada gösteriniz.
3. Metnin yazýlýþ amacýný ve alýcýda uyandýrdýðý etkiyi tespit ediniz.
4. Anlatýcýnýn anlatýlan konu ve nesne karþýsýnda nasýl bir tutum sergilediðini açýklayýnýz.
5. Metni oluþturan paragraflarýn ana fikrini bulunuz.
2. ETKÝNLÝK
Metinden rastgele birkaç paragraf çýkarýnýz.
Metni yeniden okuyup paragraflarýn metnin bütünlüðüne olan katkýsýný açýklayýnýz.
59
3. ETKÝNLÝK
Metindeki paragraflardan birer cümle seçiniz.
Bu cümlelerden bir paragraf oluþturunuz.
Anlamlý bir paragraf oluþup oluþmadýðýný nedenleriyle açýklayýnýz.
Oluþturduðunuz bu paragrafla metnin ilk paragrafýný cümlelerin bir araya gelmesi yönüyle karþýlaþtýrýnýz.
Bundan hareketle cümlelerin paragrafýn oluþumundaki yerini belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
4. ETKÝNLÝK
“Ýletiþime katýlan ögeler, anlatýmýn amacý, alýcýda uyandýrýlmak istenen etki ve anlatýcýnýn anlatýlan
konu veya nesne karþýsýndaki tavrý anlatým türünü belirler. Ýzlenecek yolun belirlenmesi, parçalarýn
içinde yer alacaðý, kendisinden daha geniþ metnin varlýk sebebi ve özellikleri anlatýmýn gerçekleþmesinde rol sahibidir.”
Yaptýðýnýz çalýþmalardan ve yukarýdaki açýklamadan hareketle metnin anlatým türünü nelerin
belirlediðini defterinize yazýnýz.
5. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdiğiniz metinleri kullanýlan betimleme türleri yönünden karþýlaþtýrýnýz.
Açýklayýcý betimleme ile sanatsal betimleme arasýndaki farklarý defterinize yazýnýz.
6. ETKÝNLÝK
Hikâye, masal, makale, deneme, fýkra vb. metin türlerinde farklý anlatým birlikleri bir araya gelir.
“Gülen Ada” adlý hikâyede betimleme, açýklama, tanýtma amacýyla yazýlmýþ parçalar öyküleme
çevresinde birleþmiþtir. Makalelerde ise açýklama, tanýmlama, tartýþma, öðretme, anlatým biçimleri birlikte kullanýlabilir.
“Gülen Ada” metninden betimleme, açýklama, tanýmlama ve öykülemeye örnekler bulunuz.
Metin türlerinin oluþmasýnda anlatým türlerinin üstlendiði rolü tartýþarak belirleyiniz. Tartışma
sonuçlarýnı defterinize yazýnýz.
7. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki kelimelerden anlamlý bir cümle oluþturunuz.
sanmak
yanýlgýdýr
yaþamýn
olduðunu
bir
açýk
deðiþmez
.......................................................................................................................................................................
60
Aþaðýdaki cümlelerden anlamlý bir paragraf oluþtunuz.
Baþka hiçbir þey söylemedi, yanýna bir þey almadý, bize öðüt vermedi.
"Gidiyorsun!” dedi.
Babam, ne neþeli ne de kaygýlý bir tavýrla þapkasýný baþýna geçirip bizimle vedalaþtý.
Annemin olay çýkaracaðýný sanmýþtýk ama o yalnýzca hayalet gibi solmuþ, sararmýþ, ayakta dikiliyor; bir yandan da dudaklarýný ýsýrýyordu:
"Orada kalacaksýn. Bir daha hiç dönmeyeceksin."
........................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
Oluþturulan cümle ve paragraftan hareketle cümlenin oluþumda kelimelerin, paragrafýn oluþumunda
cümlelerin ve metnin oluþumunda paragaraflarýn iþlevini belirtiniz.
Anlatým Türlerinin Sýnýflandýrýlmasý
Yazýya baþlamadan önce düþünülecek þeylerden biri de nasýl bir anlatým türünün kullanýlacaðýnýn
tespitidir. Bir anlatýmda amacýmýz heyecanlandýrmak ise o þeyi olay veya olaylar yoluyla okuyanlarý
âdeta olayý yaþatacak bir þekilde hikâye ederiz. Okunanlarý gözler önünde canlandýrmak istiyorsak
sanatlý ve imalý ifade kullanıp bir tablo gibi canlandýrarak betimleriz. Amacýmýz okuyanlara heyecan
vermek, bilgi veya haber vermek ise sanatsýz ve açýk bir ifadeyle doðrudan doðruya anlatma yolunu
tercih ederiz. Verilen bilgi ve haberler konusunda okuyanlarý inandýrmak istiyorsak amacýmýzý ispat ve
delillerle ifade ederiz.
Yukarýdaki açýklamalar doðrultusunda anlatým türlerini aþaðýdaki gibi gruplandýrabiliriz:
Öyküleyici anlatým, betimleyici anlatým, göstermeye baðlý anlatým, öðretici anlatým, açýklayýcý
anlatým, kanýtlayýcý anlatým, tartýþmacý anlatým, coþku ve heyecana baðlý anlatým, destansý anlatým,
acý ve hüzün verici anlatým, düþsel anlatým, mizahi anlatým, emredici anlatým, söyleþmeye baðlý
anlatým, gelecekten söz eden anlatým vb.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Hikâyede aþaðýdaki anlatým türlerinden en çok hangileri kullanýlýr?
A) Öyküleyici - betimleyici anlatým
B) Öyküleyici - mizahi anlatým
C) Destansý anlatým - düþsel anlatým
D) Kanýtlayýcý anlatým - açýklayýcý anlatým
E) Öðretici anlatým - emredici anlatým
2. Makalede aþaðýdaki anlatým türlerinden en çok hangileri kullanýlýr?
A) Öyküleyici - betimleyici anlatým
B) Öyküleyici - mizahi anlatým
C) Destansý anlatým - düþsel anlatým
D) Kanýtlayýcý anlatým - açýklayýcý anlatým
E) Öðretici anlatým - emredici anlatým
61
3. Halk þiirinde, halk sanatýnda “samimilik” olduðunu söyleyenler, “samimilik"in ne olduðunu bilmiyorlar.
Samimilik, bir kimsenin kendi benliðini, gerçek düþüncelerini, gerçek duygularýný anlamasý demektir. Bu da
çok zor bir iþtir. Öyle herkesin elinden gelmez ancak büyük, pek büyük sanat adamlarýna vergidir. Halk,
þuradan buradan öðrendiði düþüncelerle kendine aþýlanan duygularla yetinir. Bunun içindir ki halk þairleri
hep birbirlerinin söylediklerini söylerler. Hep o düþünceler, hep o duygular... Bunu samimilik sananlar, yalnýz yavanlýk arayanlardýr.
Yukarýdaki paragrafýn anlatýmýnda aþaðýdakilerin hangisi aðýr basmaktadýr?
A) Öyküleme
B) Betimleme
C) Açýklama
D) Tartýþma
E) Destansý anlatým
4. Þiir, kelimelerle güzel þekiller kurmak sanatýdýr, baþka bir þey deðildir. Ama kelime nedir? Annedir,
dosttur, kadehtir, hasrettir, hayaldir yani bir manasý, bir tedaisi, bir gölgesi hatta bir rengi ve tadý olan
nesnedir. Kelime, insanoðlundan haber verir. Ýnsanoðlunu iþlemek, her sanatkârýn boynunun borcudur.
Ýnsanoðlu, dünyanýn en zengin madenidir. Kelime dedik ama kelime boþ bir kalýp deðil ki… Þairin hisleri,
fikirleri, hayalleri, dünya görüþü, felsefesi, þahsiyeti, her þeyi þiirde belli olur. Þu var ki kelimeleri tanýmak,
sevmek, okþamasýný bilmek lazým. Hangi kelime hangi kelimeyle yan yana geldiðinde nasýl bir ýþýk peyda
olur? Bunu bilmek lazým.
Yukarýdaki paragrafýn anlatýmýnda aþaðýdakilerin hangisi aðýr basmaktadýr?
A) Öyküleme
B) Betimleme
D) Tartýþma
C) Açýklama
E) Destansý anlatým
5. Herkes nezle olur ama herkes saman nezlesi olmaz. Acaba niye? Ýþe polenden baþlayalým. Adý çiçek
tozu ama ille de çiçeklerden gelmesi þart deðil. Ýðde, kayýn, gürgen, çýnar, kavak gibi aðaçlardan, yapraklardan onlardan hatta mantarlardan da geliyor. Baharla birlikte çiçeklenme baþlayýnca soluduðumuz
havaya polen dolmaya baþlýyor, aðzýmýza, burnumuza giriyor.
Bu parçanýn anlatýmý için aþaðýdakilerden hangisi söylenemez?
A) Gereksiz ayrýntýlara yer verilmiþtir.
B) Konuþma havasý içinde yazýlmýþtýr.
C) Söz oyunlarý yapmaya özenilmiþtir.
D) Deðiþik örnekler verilerek konu daðýtýlmýþtýr.
E) Terim kullanmaktan kaçýnýlmýþtýr.
6. Turna katarlarý geçiyordu gölün üstünden, gölgeleri maviye dönüþerek. Van Gölü, günün her anýnda
bir renk cümbüþünde yunup arýnýyordu. Bir bakmýþsýn, göl bir anda som turuncu kesmiþ. Bir bakmýþsýn,
gölün ucundan bir mor þimþeði girmiþ, bütün gölü som mora boyayarak öteki ucundan çýkmýþ, ak köpüklü
dalgalarla bütün gölü süsleyerek.
Bu betimlemede (tasvirde) bulunmayan özellik aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Ýþitsel ögelere yer verme
B) Ayrýntýlar üzerinde yoðunlaþma
C) Görsel ögelere aðýrlýk verme
D) Doðayý devinim içinde yansýtma
E) Doða olaylarýný kiþileþtirme
62
7. Kenar mahalleler... Birbirine geçmiþ, yaslanmýþ tahta evler... Kiminin kaplamalarý biraz daha kararmýþ, kiminin balkonu biraz daha eðrilmiþ, kimi biraz daha öne eðilmiþ, kimi biraz daha çömelmiþtir. Hepsi
hastadýr; onlarý seviyorum çünkü onlarda kendimi buluyorum.
Bu parçanýn anlatým biçimi, aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Betimleme
B) Tartýþma
C) Açýklama
D) Öyküleme
E) Fantastik anlatým
8. Bir müzik parçasýný yazýyla, sözle anlatmaya kalkýþmam. Bunun doðru dürüst yapýlabileceðine de
inanmam. Sanýrým bu yargý az çok bütün sanat dallarý için geçerlidir. Sözgeliþi, bir ressamýn tablosunu
yazýyla nasýl anlatýrsýnýz? Bir þiiri nasýl açýklar, bir heykeli nasýl deðerlendirirsiniz? Bunu yapanlar da var
ama onlar da...
Düþüncenin akýþýna göre, bu parçanýn sonuna aþaðýdakilerden hangisi getirilemez?
A) Eserin hakkýný tam olarak veremiyorlar.
B) Daha önce söylenenlere karþý bir tutum içine giriyorlar.
C) Sanat eserinden çok, sanatçýyý öne çýkarýyorlar.
D) Eseri bütün yönleriyle tanýtamýyorlar.
E) Gerçek bir deðerlendirme yapamýyorlar.
9. Aþaðýdakilerden hangisi bir paragrafýn giriþ cümlesi olabilir?
A) Ayný iþlerin bizde de yapýlmasýný ve benzeri sonuçlarýn elde edilmesini istiyoruz.
B) "Türkiye'de bilim yapýlmýyor" þeklindeki bir savý haklý bulmuyoruz.
C) Özet olarak, piramidin tabaný kurulmuþ olmaz.
D) Hocasýnýn da bugün içi yanarak söylediði kanýsýndayým.
E) Bir gencimiz de hocasýnýn bu görüþüne karþý çýkmaktadýr.
10. Ýnsan seksen yaþýnda kendini eylül sonunda bir yaprak gibi hissediyor. Gün ýþýðý daha kýsa sürüyor ve aðaç, besleyici maddeleri yavaþ yavaþ kendine doðru çekmeye baþlýyor. Aðacýn gövdesi azotu, klorofili ve proteinleri emiyor ve böylece ne yeþillik kalýyor ne canlýlýk. Hâlâ bir dala takýlý kalýyorsun ama düþmen an meselesi oluyor. Yakýnlardaki yapraklar birbiri ardýna düþüyor. Sen onlarýn düþüþünü seyrediyorsun,...
Yukarýdaki paragrafýn akýþýna göre son cümle aþaðýdakilerden hangisi olmalýdýr?
A) aðaç yapraksýz kalacak diye korkuyorsun.
B) rüzgâr çýkacak korkusu içinde yaþýyorsun.
C) yeþil bitecek korkusu taþýyorsun.
D) yaþlýlýk korkusu taþýyorsun.
E) düþen yapraklara üzülüyorsun.
63
Ünite Sonu Ölçme ve Değerlendirme Soruları
1. “Nereye baksam mutluluk, umut, sevgi;
Nereye gitsem bir uçarýlýk yüreðimde,
Alýþmadýðým iyimser duygular,
Gökyüzü inadýna mavi,
Yaþamak inadýna güzel!”
Þiirde hâkim olan tema aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Yaþam sevinci
B) Karamsarlýk
C) Hüzün
D) Kararlýlýk
E) Özlem
2. Aþaðýdakilerden hangisi bilgi toplamak için baþvurulan yöntemlerden biri deðildir?
A) Not alma
D) Alýntý yapma
B) Özet çýkarma
E) Araþtýrma
C) Hayal kurma
3. Dalaman Çayý'nýn denize döküldüðü yerlerde, karaya doðru sokulan bir körfezin, nehrin alüvyonlarýyla dolmasý sonucunda meydana gelmiþ olan geniþ delta ovasýna eskiden beri bu ad verilir. Bu ova
Köyceðiz Gölü'nün güney hizalarýnda, Dalaman Çayý'nýn keskin bir dirsekle açýkça güneye doðru
yöneldiði yerlerden baþlar.
Yukarýdaki metinde aðýrlýklý olarak hangi anlatým türü kullanýlmýþtýr?
A) Betimleme
D) Öyküleme
B) Destansý anlatým
C) Söyleþmeye baðlý anlatým
E) Öðretici anlatým
4. Aþaðýdakilerden hangisi anlatýma hazýrlýkta dikkat edilmesi gerekenlerden biri deðildir?
A) Tanýnmýþ yazarlara ait metinlerin örnek alýnmasý
B) Genelden özele ya da özelden genele tutarlý bir sýralamanýn yapýlmasý
C) Mevcut bilgilerle yetinip zaman kaybetmeden konuyu yazmaya geçmek
D) Metnin amacýna ve hedef kitlesine göre bilgileri ve kiþisel deneyimleri düzenlemek
E) Ayrýntýlarý atarak özet bilgileri toplamak ve alýntý yapýlan kaynaklarý göstermek
5. Aþaðýdaki temalardan hangisi en çok sýnýrlandýrýlmýþtýr?
A) Deniz kirliliðinin zararlarý
C) Ülkemizdeki çevre sorunu
E) Denizdeki atýklarýn canlýlara etkisi
B) Tanker kazasýnýn yunuslara verdiði zarar
D) Gençliðin problemleri
6. Görünmez gölgesiyle, külüyüm yanan sevilerin
Evren mangalýnda yýllanmýþ közüm,
Bir baþka gün elektronlarýyla atomlarýn
Tüm yýldýzlarýn ýþýltýlarýný ben yansýtýrým yüzünüze!
Altý çizili kelime gruplarýndan hangisi alýþýlmamýþ baðdaþtýrmaya örnek deðildir?
A) Görünmez gölgesiyle
B) Yanan sevilerin
C) Evren mangalýnda
D) Yýllanmýþ közüm
E) Yýldýzlarýn ýþýltýlarýný
7. “Hiç olmazsa unutmamak isterdim!
Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar…
Az yanýmda kal, çocukluðum,
Temiz yürekli, uysal çocukluðum…
Ah, ümit dolu gençliðim.”
Þiirde hâkim olan tema aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Ölüm
B) Özlem
C) Hüzün
D) Kararsýzlýk
64
E) Yalnýzlýk
8. “Ya sen! Ey sen! Esen dallar arasýndan,
Bir parýltý gibi görünüp kaybolan,
Ne istersin benden akþam saatinde?
Bir gülüþü olsun görülmemiþ kadýn.”
Altý çizili kelimelerden hangisi hâlin gereðine uygun deðildir?
A) Esen
B) Parýltý
C) Akþam
D) Gülüþü
E) Kadýn
9. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde baðlaþýklýktan yararlanýlmamýþtýr?
A) Nitekim Anadolu zaferi, gayesine ulaþan bu þairin son ve sonsuz saadeti olmuþtur.
B) Âkif, daha çok kurallý olmayan nazým þekilleri kullanmýþtýr.
C) Daha sonra manzumeyi planlaþtýrýr ve kâðýda dökerler.
D) Daha çok natüralist tasvirlere dayanan bu hikâye, edebiyatýmýzda bir ilktir.
E) Çünkü o ölçüde özü sözüne uyan insanýmýz pek fazla deðildir.
10. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde baðlaþýklýktan kaynaklanan bir anlatým bozukluðu vardýr?
A) Þundan emin ol ki seni çok severim ve güvenirim.
B) Yýkýlan binanýn eskisinden saðlam bir görüntüsü varmýþ.
C) Radyolarda çokça istek alan þarkýlardan biriydi.
D) Ýnsan umudunu yitirdi mi yolun sonuna varmýþ demektir.
E) Trafik sorunlarýnýn kesin bir çözüme kavuþturulmasý gerekir.
11. Benim mýsralarým görkemli daðlarýn yüce doruklarýndan doðan billur bir pýnar gibidir. Katýksýzdýr,
lezizdir, kendisinden baþka hiçbir karýþýmý kabul etmez. Ondan okumaya yeni geçen bir ilkokul öðrencisi de sanatýnýn zirvesinde olan bir yazar da ayný þeyi anlar. Onda kelimeler köþe taþý gibidir. Ne bir
tanesini söküp atabilirsiniz ne de beðeninize göre yeni bir kelime ilave edebilirsiniz. Sanatýný, gücünü
kelimelerin seçiciliðinden alýr.
Paragrafa göre yazarýn anlatýmýnýn en belirgin özelliði aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Akýcý
B) Özgün
C) Açýk
D) Duru
E) Tutarlý
12. Anlatýmda kapalýlýk, aþaðýdakilerden hangisinin en belirgin özelliðidir?
A) Didaktik þiir
B) Atasözleri
C) Fikir yazýsý
D) Bilmece
E) Ninni
13. Aþaðýdakilerden hangisinde baðdaþýklýktan kaynaklanan bir anlatým bozukluðu vardýr?
A) Baðdaþýklýðýn anlamý kelimeler ve cümleler arasýndaki anlam baðlantýsý demektir.
B) Ýnsanlara yardým etmeyi, her zaman desteklemeyi hayat felsefesi edinmiþtir.
C) Duvarlarý, çerçeveleri ve loþ ýþýklý koridorlarýyla maziyi hatýrlatan bir binaydý.
D) Dünya bor rezervinin büyük bir bölümünü Anadolu topraklarý barýndýrýyor.
E) Sizin ve onlarýn ayný kanaatte olduðunu görmek bizi sevindirdi.
14. Aþaðýda verilen bilgilerden hangisi yanlýþtýr?
A) Ýletiþim, ögelerinin imkânlarýyla sýnýrlýdýr.
B) Tema; baðlam, kiþi, zaman, ifade ve anlatým biçimiyle somutlaþtýrýlýr.
C) Konu, temanýn sýnýrlandýrýlýp somutlaþtýrýlmasýdýr.
D) Dil ögelerinin dil bilgisi kurallarýna uyularak yan yana getirilmesine baðlaþýklýk denir.
E) Birden çok kelimenin yan yana gelerek yeni bir anlam ifade etmesine baðlam denir.
65
15. Aþaðýdakilerden hangisi anlatýma hazýrlýk aþamalarýndan biri deðildir?
A) Anlatýlacak konuyla ilgili bilgi toplama
B) Neyi, niçin ve nasýl anlatmak gerektiðini saptama
C) Anlatýlacaklarý görsel þema ve tablolarla hazýrlama
D) Kiþisel deneyimlerini kullanýlacak hâle getirip notlar alma
E) Konu anlatýlýrken dinleyicilerle göz temasýnda bulunma
16. Aþaðýdakilerden hangisi somut bir anlatýma örnektir?
A) Kötülüðümüz içimizde bizim; içimizse kurtulamýyor kendi kendisinden.
B) Dostluðun kollarý birbirimizi dünyanýn bir ucundan bir ucuna kucaklayabileceðimiz kadar uzundur.
C) Hayatýn deðeri uzun yaþanmasýnda deðil, iyi yaþanmasýndadýr.
D) Baþkalarýnýn bilgisiyle bilgin olabilsek bile ancak kendi aklýmýzla akýllý olabiliriz.
E) Milyarlarca canlýnýn yaþadýðý Dünya'mýz saatte kýrk bin kilometre hýzla dönüyor.
17. Aydos Daðý'nýn kekik dolu eteklerini yalayarak gelen rüzgâra baðrýmýzý verip de buz gibi Ayazma
ve Koru sularýný içtikçe her yarým saatte bir karnýmýz acýkýr. Hele bir de eþek sefasýna kalkýp da Pendikli
muhacir çocuklarýnýn geniþ palanlý eþekleriyle biraz dolaþacak olursanýz, bu karakaçanlardan indiðiniz
zaman yarým okka ekmek size výz gelir. Yakacýk'ýn asýl sefasý Ayazma ile Pendik arasýnda yapýlacak
uzun süvariliktir.
Paragrafta aþaðýdaki anlatým türlerinden hangisinden yararlanýlmýþtýr?
A) Betimleme
B) Emredici anlatým
D) Söyleþmeye baðlý anlatým
C) Coþku ve heyecana baðlý anlatým
E) Öðretici anlatým
18. Penceresindeki adam,
Yüzünde ne sevinç, ne gam.
Alabildiðine geniþ,
Gözlerini ufka dikmiþ,
Sanki bir ebediyete
Bakmada hayret içinde.
Þiire hakim olan tema aþaðýdakilerden hangisidir?
A) Yalnýzlýk
B) Umutsuzluk
C) Ölüm
D) Hayret
E) Hüzün
19.Tavan arasýna, yukarý sofa ve odalara dizilmiþ çamaþýr leðenleri, tenceler, boþ konserve kutularý
yaðmurun altýnda týngýrdýyor; bir çocuk sesinin aðladýðý iþitiliyordu. Bu aðlayan çocuk Ayþe idi. Büyükler
pençelerinin zoruyla parayý aralarýnda paylaþmýþlar; onun ne zamandan beri istediði ipek bir elbise ile
bir çift rugan iskarpin alýnmamýþtý.
Paragrafta aþaðýdaki anlatým türlerinin hangisinden yararlanýlmýþtýr?
A) Öðretici anlatým
B) Söyleþmeye baðlý anlatým
C) Coþku ve heyecana baðlý anlatým
D) Açýklama
E) Öyküleme
20. Aþaðýdakilerden hangisi nesnel anlatýma örnektir?
A) Bir aileyi yönetmek bir devleti yönetmekten hiç de kolay deðildir.
B) Irmaðýn sularý üstünde tek bir gün yaþayan küçük hayvanlar bulunur.
C) Hayat kendiliðinden ne iyi, ne kötüdür: Ona iyiliði, kötülüðü katan sizsiniz.
D) Ýnsanýn en kötü durumu kendini bilmez ve yönetmez olduðu zamandýr.
E) Kitabýn, uzun ömürlü olabilmesi için daha saðlam bir dille yazýlmasý gerekirdi.
66
Düþüncelerinize katýlmýyorum
ama söz söyleme özgürlüðünüzü
sonuna kadar savunacaðým.
Voltaire (Volteyr)
Öyküleyici Anlatým (Hikâye Etme)-Ýsim (Ad)
Betimleyici Anlatým (Tasvir Etme)-Sýfat (Ön Ad)
Coþku ve Heyecana Baðlý (Lirik) Anlatým-Zamir (Adýl)
Destansý (Epik) Anlatým - Emredici Anlatým-Fiil (Eylem)Fiilimsi (Eylemsi)
Öðretici Anlatým-Açýklayýcý AnlatýmTartýþmacý Anlatým-Kanýtlayýcý
Anlatým-Zarf (Belirteç)
Düþsel (Fantastik) AnlatýmGelecekten Söz Eden AnlatýmEdat (Ýlgeç)-Baðlaç
Söyleþmeye Baðlý Anlatým (Diyalog)Mizahi Anlatým-Ünlem
67
Öyküleyici Anlatım (Hikâye Etme) - İsim (Ad)
Hazırlık
1. Bilmediðiniz bir varlýðýn ismi size söylendiðinde zihninizde bir çaðrýþým uyanýr mý? Açıklayınız.
2. Baþýnýzdan geçen bir olayý kişi, zaman ve mekân unsurlarını göz önünde bulundurarak arkadaşlarınıza anlatınız.
3. Bir tiyatro eserinde kiþi, mekân ve zaman hangi ana unsur etrafýnda birleþir?
4. Tarihçi veya roman yazarý, kaybedilmiþ bir savaþý kazanýlmýþ gibi anlatabilir mi? Neden?
1. ETKÝNLÝK
Bir hatýra metni bulunuz, okuyunuz ve sýnýfta getiriniz (6. etkinliğe yöneliktir.).
2. ETKÝNLÝK
Öyküleyici anlatýmla oluþturulmuþ farklý sanat metinleri bulunuz, okuyunuz ve sýnýfta getiriniz (17.
etkinliğe yöneliktir.).
3. ETKÝNLÝK
Öyküleyici anlatýma örnek olabilecek metinler bulup bunlarý sýnýfta okuyunuz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ortak özelliklerini belirleyerek tahtaya yazýnýz.
İnceleme
1. metin
KEFÝL
Meros, elbisesinin altýnda bir hançer saklayýp Sirakuza Kralý Denis'in yanýna sokuldu. Koruyucular
hemen kendisini yakalayýp zincire vurdular. Kral öfkeyle sordu:
— Bu hançerle ne yapacaktýn? Söyle bakalým!
— Þehri, bir zalimden kurtaracaktým.
— Bu arzunun cezasýný daraðacý üzerinde göreceksin.
— Ölüme hazýrým. Af ve aman dilemiyorum. Yalnýz bana küçük bir lütufta bulun: Kýz kardeþimle niþanlýsýný evlendirmek üzere üç günlük mühlet. Arkadaþým bana kefil olacak ve eðer sözümde durmazsam
öcünü ondan alabileceksin!
Kral kýzgýn bir alayla güldü ve biraz düþündükten sonra cevap verdi:
— Sana üç gün müsaade ediyorum. Fakat bilmiþ ol ki bu müddet bittiði zaman görünmediðin takdirde
arkadaþýn senin yerine geçecek ve ben seninle ödeþmiþ olacaðým.
Meros arkadaþýna koþtu:
— Kral, benim talihsiz teþebbüsümün daraðacý üzerinde cezalandýrýlmasýný istiyor. Bununla beraber
kardeþimin evlenmesinde bulunmak üzere bana üç gün müsaade ediyor. Ben dönünceye kadar onun
yanýnda kefilim ol.
Arkadaþý hiç sesini çýkarmadan onu kucakladý, kendini zalim krala teslime gitti. Meros oradan ayrýldý.
Üçüncü gün þafak sökmeden kardeþi ile niþanlýsýný birleþtirmiþ, mühleti geçirmemek için mümkün
olduðu kadar acele geri dönüyordu. Fakat sürekli bir yaðmur çabuk yürümesine mâni oldu. Geçtiði daðlar68
da kaynaklar sel hâline gelmiþ, dereler ýrmak hâlini almýþtý. Yolcu deðneðine dayana dayana bir ýrmaðýn
kenarýna geldiði zaman, büyüyen sularýn iki kýyýyý birleþtiren köprüyü kýrýp götürdüðünü ve kemerleri yýldýrým gürültüsüyle harap etmekte olduðunu gördü. Böyle bir engel karþýsýnda ümitsizliðe düþerek kýyýda çýrpýnmaya, sabýrsýz bakýþlarla uzaklarý süzmeye baþladý.
Gitmek istediði yere onu geçirmek için kendisini tehlikeye atacak hiçbir kayýk, yaklaþan hiçbir gemi görünmüyor ve sular gittikçe deniz gibi kabarýyordu. Kýyýya düþtü ve ellerini göklere kaldýrarak aðlamaya baþladý:
— Ah! Allah'ým, bu kükreyen sularý sakinleþtir. Zaman geçiyor. Güneþ tam tepemize geliyor. Eðer biraz
daha ufka yaklaþýrsa arkadaþýmý kurtarmak için çok geç kalacaðým.
Dalgalar kýzgýnlýðý arttýrmaktan baþka bir þey yapmýyordu. Sular sularý itiyor, saatler geçiyordu. Meros
artýk tereddüt etmedi, hemen coþkun ýrmaðýn ortasýna atýldý. Sularla çetin bir savaþ yaptý ve zaferi kazandý.
Karþý kýyýya geçince Allah'a þükrederek yürüyüþünü hýzlandýrmaya baþladý. Birdenbire, ormanýn en sýk
yerinden kana susamýþ bir eþkýya sürüsü çýkarak korkutucu topuzlarla yolunu kestiler.
— Benden ne istiyorsunuz? Hayatýmdan baþka hiçbir þeyim yok. Onu da krala ve kurtarmaya koþtuðum
arkadaþýma borçluyum, diyerek kendisine yaklaþan bir topuzu yakaladý. Üç haydudu vurarak yere serdi, ötekiler kaçtýlar.
Yakýcý bir güneþ... Meros, yorgunluktan kýrýlan dizlerinin vücudunun altýndan kaçtýðýný hissediyordu.
— Ne iþitiyorum? Bu güzel sesi çýkaran acaba bu dere mi?
Durarak dinledi. Yanýndaki taþlýktan neþeli bir kaynak fýþkýrýyordu. Sevincinden sarhoþ olan yolcu eðildi ve yanan vücudunu serinletti.
Güneþ þimdi bakýþlarýný yapraklar arasýndan uzatarak yol boyunca dev gibi gölgelerle aðaç þekilleri iþliyordu. Ýki yolcu geçti. Meros onlardan hemen uzaklaþtý. Fakat aralarýnda bir þey konuþtuklarýný iþitmiþti:
— Þu anda onu daraðacýna çekiyorlar!
Yetiþememek ihtimali Meros'a kanat verdi ve korku kendisini kamçýladý. Nihayet, uzaktan batan güneþ
altýnda Sirakuza þehrinin kuleleri göründü. Çok geçmeden evinin sadýk bekçisi Flostratus (Fılostratus)'a
tesadüf etti. Onu hemen tanýdý ve titredi:
— Kaç! Artýk arkadaþýný kurtarmanýn zamaný geçti. Hiç olmazsa kendi canýný kurtar. Þu dakikada o can
veriyor. Her an hiç ümidini kaybetmeden seni bekliyordu ve zalimin alaylarý sana olan itimadýný sarsmamýþtý.
— Pekâlâ, mademki onu kurtaramayacaðým, hiç olmazsa onun felaketini paylaþmalýyým. O kanlý zalim
“Bir dost, bir dosta ihanet etti.” demesin. Bir yerine iki kiþiyi kurban ederek fazilete daha çok inansýn.
Meros, þehrin kapýlarýna geldiði zaman güneþ batýyordu. Daraðacýný ve etrafýndaki halký gördü.
Arkadaþýný asmak için bir ipe takmýþlar, henüz kaldýrýyorlardý.
— Dur cellat! Ýþte ben geldim. Bu adam benim kefilimdir.
Halk hayret içinde kaldý. Ýki arkadaþ yarý sevinç içinde kucaklaþtýlar. Hiç kimse bu manzara karþýsýnda
duygusuz kalamazdý. Kral bile bu parlak haberi heyecanla öðrendi ve ikisini de huzuruna getirtti. Uzun
müddet hayretle seyrettikten sonra:
— Hareketiniz kalbimi size baðladý, dedi. Demek ki mertlik ve dostluk baðlýlýðý boþ kelimeler deðilmiþ. Þimdi
benim de sizden bir ricam var. Beni de dostluðunuza kabul edin ve üçümüzün kalbi bundan sonra bir olsun.
Friedrich Von SCHILLER (Fridrih Fon Þiller)
4. ETKÝNLÝK
“Kefil” hikâyesini özetleyerek hikâyedeki kiþi, zaman ve mekân unsurlarýný þemaya yazýnýz.
OLAY
KÝÞÝ
ZAMAN
MEKÂN
...........................................
...........................................
...........................................
Kiþi, zaman ve mekânýn hikâyedeki olayýn oluþmasýna ve geliþmesine katkýsý nedir?
69
5. ETKÝNLÝK
Metinden varlýklarý karþýlayan kelimelere örnekler bulunuz.
Bulduðunuz kelimeleri ayný türden olan ve benzeri olmayan varlýklarý karþýlamalarý yönünden gruplandýrýnýz.
“Kefil” hikâyesinde teklik ve çokluk ifade eden isimlere örnekler bulunuz.
Metinde “-ler” eki almadýðý hâlde çokluk bildiren isimleri bulunuz.
Bulduðunuz bu kelimeleri çoðul isimlerle karþýlaþtýrýnýz ve aralarýndaki farklýlýðý belirtiniz.
2. metin
KIBRIS'IN FETHÝ
Osmanlý kuvvetleri irili ufaklý üç yüz altmýþ gemiyle Müezzinzade Ali Paþa kumandasýnda, Mayýs 1570
tarihinde Ýstanbul'dan hareket etti. Donanmada, Piyale Paþa da bulunuyordu. Piyale Paþa denizden gelebilecek tehlikeye karþý görevlendirilmiþti. Kara kuvvetlerine Lala Mustafa Paþa kumanda ediyordu. Anadolu
týmarlý sipahileri tahsis edilen gemiler ile Fenike Limaný'ndan Kýbrýs'a taþýndý. Önce elli bir günlük kuþatmadan sonra Lefkoþe alýndý. Magosa denizden ve karadan kuþatma ile ancak bir yýlda fethedilebildi (Aðustos
1571).
Prof. Dr. Mücteba ÝLGÜREL
6. ETKÝNLÝK
“Kefil”, “Kýbrýs’ýn Fethi” ve hazırlıkta getirdiğiniz hatýra metnini aþaðýdaki tabloda verilenlere göre
inceleyip bu tür metinlerdeki ortak ögeleri belirleyiniz.
Hikâye Ögeleri
Kefil
Kýbrýs’ýn Fethi
Hatýra (………)
Olay
Kiþiler
Zaman
Mekân
Anlatýcý
Bu ortak ögelerin makale, deneme, gezi yazýsý, biyografi, roman gibi edebî türlerde de bulunup
bulunmadýðýný araþtýrýnýz.
Ulaştığınız sonuçlarýný sýnýfta arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz.
7. ETKÝNLÝK
Sanat metinlerinde anlatýcý, kurmaca kiþi iken öðretici metinlerde gerçek kiþidir. “Kefil” ve “Kýbrýs’ýn
Fethi” metinlerini inceleyerek anlatýcýnýn kurmaca kiþi mi yoksa gerçek kiþi mi olduðunu belirtiniz.
3. metin
CEMÝLE
Yýlký çobanlarýnýn dumana boðulmuþ ve yaðmurla yýkanmýþ
çadýrlarý su basan arazide, kýzarmýþ çayýrlarýn üzerinde, kapkara
duruyordu. Buðu tüten kap aðýzlarýnda kokulu, ince, mavi dumanlar yükseliyordu. Zayýflamýþ aygýrlar sonbahar telaþýyla ve olanca
sesleriyle kiþniyor, kýsraklar her tarafa daðýlýyordu. Ýlkbaharda
bunlarý sürüde tutmanýn hiç de kolay olmayacaðý þimdiden belliydi. Daðlardan inen davar sürüleri, bölünmüþ gruplar hâlinde
dolaþýyordu tarlalarda. Kurumuþ, kararmýþ bozkýr enlemesine ve
boylamasýna toynak izleriyle, patikalarla dolmuþtu.
70
Çok geçmeden bozkýr rüzgârý esmeye, karýn habercisi olan soðuk yaðmurlar yaðmaya baþladý.
Havanýn fena sayýlmayacaðý bir gün çay kenarýna gittim. Burada, kum setlerinin üzerinde, gözüme yanmýþ
bir dað üvezi çalýsý iliþti. Sonra çaydan pek uzak olmayan söðütlükte oturdum. Akþamüzeriydi. Birden, yan
yana giden iki insan gördüm. Bunlarýn çay geçidinden geçtikleri besbelliydi. Aa! Danyar ve Cemile idi bunlar! Gözlerimi onlarýn yüzünden ayýramadým. Ciddi ve endiþeliydiler. Danyar'ýn sýrtýnda bir eþya torbasý
vardý. Coþku içinde olduðu yürüyüþünden belliydi. Önü açýk kaputunun uçlarý, eskimiþ çizmelerinin konçlarýna çarpýyordu. Cemile beyaz bir þala bürünmüþtü ve þal ensesinden sarkýyordu. Üzerinde pek sevdiði
renkli bir entari, bu entarinin üzerinde de pamuklu ceketi vardý. Bir eliyle küçük bir bohça taþýyor, öbür eliyle Danyar'ýn torbasýnýn kayýþýný tutuyordu. Yürürken konuþuyorlardý.
Cengiz AYTMATOV
8. ETKÝNLÝK
“Cemile” metninden isim çeþitlerine örnekler bularak bunları tabloya yazýnýz.
Özel Ýsim
Cins Ýsim
Tekil Ýsim
Çoðul Ýsim
Topluluk Ýsmi
Bulduðunuz bu isim örneklerinin metne kazandýrdýklarýný tartýþýp sonuçlarýný deftere yazýnýz.
Bulduðunuz topluluk isimlerinin bildirdiði varlýklar, topluluk ismi kullanýlmadan baþka nasýl ifade edilebilir?
Yaptığınız çalışmalardan hareketle topluluk isimlerinin ifadeye kazandýrdýklarýný belirtiniz.
9. ETKÝNLÝK
Aþaðýda verilen öyküleyici anlatým ögelerinden hareketle kýsa bir hikâye yazýnýz.
Zaman : Bahar
Mekân : Köy
Kiþi
: Bir köy öðretmeni
Oluþturduðunuz metinden özel, cins, tekil, çoðul vb. isimlere örnekler bularak altýný çiziniz.
4. metin
ON ÝKÝYE BÝR VAR
…
Ýznimin son günü idi. Saat 12'ye geliyor. Koltukta baþým yana
dönmüþ, uyuyakalmýþým. Böyle her uyuklayýp uyanýþta aklýma
ilk gelen, saat olur. Bu defa inanýlmayacak bir þey oldu:
Silkinince saat aklýma gelmedi. Olacak iþ mi bu? Saatlere
baktým. Hepsi on ikiye bir var. Ama tiktaklarý duyulmuyordu. Önce durmuþlar sandým. Hayýr, iþliyorlardý. Duvar
saatinin pandülü bir saða, bir sola gidiyor. Demir döven
demirci, durmadan çekiç sallýyor. Saat on iki oldu. Söz birliði etmiþçesine hiçbirinin saat baþýný vurduðu yok. Belki
saati de vuruyorlardý da ben duymuyordum. Belki ne kelime, bal gibi vuruyorlardý. Zillere tokmaklarýn vurup durduðunu, küçük kuþun kafesinden fýrlayýp fýrlayýp haykýrdýðýný
gayet iyi görüyordum. Ama sesleri çýkmýyordu. Gözümü kapayýp içimi dinledim. Ýþin kötüsü, içimdeki pandülün temposu da yok
olmuþtu. Çýldýracak, týkanacak gibi oldum. Bu durumda normal bir
71
insan ya kulaklarýnýn saðýr olduðuna yahut da sapýttýðýna hükmederdi. Bense o an öldüðümü anladým.
Doktor, “Ölmedin!” diyor. “Ölsen bunlarý yazabilir misin?” Artýk doktorlara da inancým kalmadý. Deðil mi ki
saatlerin sesini alamýyorum; deðil mi ki içimdeki pandülü duyamýyorum. Ne derlerse desinler, ben artýk durmuþ bir saatim.
Hem kim bilir, belki de en doðru saati asýl þimdi gösteriyorum.
Haldun TANER
1. “On Ýkiye Bir Var” hikâyesindeki anlatýcý kurmaca kiþi mi yoksa gerçek kiþi midir? Açıklayınız.
2. Anlatýcýnýn olayýn içinde olup olmadýðýný belirtiniz.
3. “On Ýkiye Bir Var” ile “Kefil” hikâyelerini anlatýcý yönünden karþýlaþtýrarak farklýlýklarýný belirtiniz.
10. ETKÝNLÝK
Tanýk olduðunuz bir olayý öyküleyen bir metin yazýnýz.
Ayný olayý kendi baþýnýzdan geçmiþ gibi anlatýnýz.
Anlatýcýnýn olayý kendi baþýndan geçiyormuþ gibi veya sadece gözlemleyen birisi gibi anlatmasýnýn
anlatýmý nasýl etkilediðini sözlü olarak ifade ediniz.
Buna göre anlatýmda anlatýcýnýn rolünü belirleyip defterinize yazýnýz.
5. metin
BÝZ ÝNSANLAR
…
Karþýsýndakilerden bir tanesi, her þeyi anlamýþ gibi
baþýný iki yana sallayarak dükkândan çýkmýþtý. Fakat onun
yerine içeriye iki kiþi girdi. Biri çýraktý. Kahveci, geç kaldýðý
için onu payladý.
Orhan, tramvaylarýn sesini duyuyordu. Bu hâlde
Necati'nin evine kadar gitmeye muktedir olup olmayacaðýný düþündü. Onu mektebe gitmeden evvel bulmak istediði
için geç kalmaktan korkuyordu. Fakat buradan nasýl çýkacaktý? Felaketin tekerrür etmesi ihtimali onu dehþete
düþürüyordu. Hem yürüyebilecek miydi? Tramvay bekleme yerine kadar gidebilecek miydi? Ýçeriye müþteriler girmeye baþladýðý için bu dükkânda, bu vaziyette daha fazla
kalamazdý. Doðruldu ve üstünden yorganý da kaputu da
attý. Dükkân iyice ýsýnmýþtý.
Ayaða kalkmayý denedi. Tezgâhtan bakan Ýsmail
Efendi:
— Bugün bizim misafirimizsiniz siz, dedi.
Orhan'ýn yere basan ayaklarý karýncalanýyordu. Dizleri
tutmadý. Gene oturmaya mecbur olmuþtu.
— Hayýr, dedi. Gideyim artýk.
Dizlerini ovuþturdu ve tekrar ayaða kalktý, dükkânýn içinde sendeleyerek birkaç adým atmýþtý.
Yürüyebileceðini umuyordu. Tramvaya gidinceye kadar üþümez miydi? Kahvenin kapýsýný açarak ve ceketinin yakasýný kaldýrarak dýþarýya iki tecrübe adýmý attý. Rüzgâr yoktu ve güneþ çýktýðý için soðuk epeyce
kýrýlmýþtý. Camdan, kahveciye ve öteki adama eliyle selam verdi, yürüdü. Gene koþamýyordu. Bekleme
yerine gelinceye kadar topalladý. Bir Fatih tramvayý çabuk gelmiþti. Hemen atladý. Fakat oturur oturmaz
vücudunu kuvvetli bir titreme almýþtý. Tramvayda üç dört kiþi vardý ve dikkatle ona bakýyorlardý. Ceketinin
72
sol cebinden bozukluklarý çýkardý ve biletçi gelmeden avucunda korku ile saydý. Bir kýsmýný düþürmüþ olabilirdi. Bu korkusundan kurtuldu ve biletini aldý. Necati'yi bulamazsa dönüþe de para kalýyordu. Fakat nereye dönecek? Ne yapmak için? Tekrar o kahveye sýðýnmayý düþündü. Ama ne zamana kadar?
Peyami SAFA
1. “Biz Ýnsanlar” metninde anlatýcý kimdir?
2. Anlatýcýnýn olay kahramanlarýndan biri olup olmadýðýný belirtiniz.
3. Metinden anlatýcýnýn kiþilerin bilinmeyen, gözlenemeyecek yönlerinden söz ettiði cümlelere örnekler
bulunuz.
4. Anlatýcýnýn kiþilerin bilinmeyen ve gözlenemeyecek yönlerinden söz etmesi anlatýmý nasýl etkilemiþtir?
11. ETKÝNLÝK
“Biz Ýnsanlar”, “On Ýkiye Bir Var” ve “Kefil” metinlerini tablodaki yargýlara göre deðerlendiriniz.
Yargýlar
Biz Ýnsanlar
On Ýkiye
Bir Var
Bilgi vermek amacýyla yazýlmýþtýr.
Öyküleyici sanat metnidir.
Anlatýcý olay kahramanlarýndan biridir.
(1. þahýs aðzýndan anlatým)
Anlatýcý, sadece olayýn gözlemlenen yönlerini kamera sessizliðiyle aktarmýþtýr.
(3. þahýs aðzýndan anlatým)
Anlatýcý; olaylarý -kiþilerin iç dünyalarý
dâhil- her þeyi bilen, hâkim bir bakýþ açýsýyla anlatmýþtýr.
(Ýlahî bakýþ anlatýmý)
Metinlerde öyküleyici anlatýmýn ortak ögeleri olan olay, kiþi, mekân ve zaman vardýr.
Tablodan hareketle öyküleyici anlatýmýn özelliklerini aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Öyküleyici Anlatýmýn
Özellikleri
73
Kefil
12. ETKÝNLÝK
“Biz Ýnsanlar” metninden duyularýmýzla algýlayabildiðimiz ve algýlayamadýðýmýz varlýk isimlerine
örnekler gösteriniz.
Bu soyut ve somut isimlerin anlatýma kazandýrdýklarýný belirleyerek defterinize yazýnýz.
6. metin
...
Bana gelince ben müstakil odamda sonuna kadar mücadelede devama taraftardým. Doktorlar iyisini
bilecekler ama ateþ vücuda birinci derecede elzem bir þey deðildi. Milyonlarca insan sýrtlarýna, ayaklarýna
giyecek bir þey ve kalýnca bir yatak, yorgan tedarik edebilirse pekâlâ yaþayýp gidiyorlar. Sýcak daha ziyade zevk içindir. Bunun için üþüyerek yaþamak bana yalnýz yoksulluðun alameti gibi görünür ve hüzün verir.
Sobanýn idaresini kendi elime alýrsam daha bir itidal teminine muvaffak olacaðýmý ummuþtum.
Ateþmizaç bir þef idare eder gibi son derece temkinle hareket etmeme raðmen odamda bazen baþka bir
iþe daldýðým oluyordu. Fakat bir zaman sonra öyle bir ateþ içinde kendime geliyordum ki âdeta koþarak
dýþarý kaçýyordum.
Reþat Nuri GÜNTEKÝN
Metindeki isimleri aþaðýdaki tabloya göre gruplandýrýnýz.
Somut Ýsim
Soyut Ýsim
13. ETKÝNLÝK
“Bunun için üþüyerek yaþamak bana yalnýz yoksulluðun alameti gibi görünür ve hüzün verir.”
“Milyonlarca insan sýrtlarýna, ayaklarýna giyecek bir þey ve kalýnca bir yatak, yorgan tedarik edebilirse
pekâlâ yaþayýp gidiyor.”
a) Yukarýdaki cümlelerde kullanýlan isimleri soyut-somut olmalarý yönüyle gruplandýrýnýz.
b) Cümlelerde somut veya soyut isimlere fazlaca yer verilmesinin anlatýmý nasýl etkilediðini belirtiniz.
14. ETKÝNLÝK
Mamafih bütün gece ben yalnýz onu düþündüm. Kalbim onun için nihayetsiz bir þefkatle dolmuþtu ve
gözlerim perdelerin arkasýndan sabaha kadar onun beyaz örtüler altýndaki mütevekkil þeklini, gittikçe
solan, solgun pembe gül rengindeki çehresini ve alevcikleri hiç sönmeyen mübarek gözlerini arýyordu.
Kalbim onun için þefkat ve hasretle dolmuþtu.
Yakup Kadri KARAOSMANOÐLU
...
Yüreciði deðil, ayacýðý sýzlar.
Düþünmekten, yürümekten, susmaktan,
Ha duyasýn, tarlalarda þuncaðýz,
Nazlý buðday, sapanlarýn derdini.
Çatlamýþ toprak gibi, toprak kadar büyümüþ,
Yüreciði deðil, deðil, ayacýðý sýzlar.
Fazýl Hüsnü DAÐLARCA
Metinlerde kullanýlan “-cik, -caðýz” eklerinin kelimelere kattýðý anlamý belirleyiniz.
Bu anlamlarýn baþka hangi eklerle saðlanabileceðini örnekler vererek açýklayýnýz.
Küçültme eklerini “acýma, sevgi, küçültme” anlamlarýnda birer cümlede kullanýnýz.
74
7. metin
AYI VE ÝKÝ AHBAP
Ýki ahbap, parasýz kalýnca oturup nasýl para kazanacaklarýný düþünmeye baþlamýþlar. Doluya koymuþlar almamýþ, boþa koymuþlar dolmamýþ. Ýyice
ümitlerini kaybetmek üzereyken akýllarýna bir fikir
gelmiþ. Hemen komþularýna gidip öldürmeyi planladýklarý bir ayýnýn postunu övmeye baþlamýþlar;
— Bu ayý, öyle sýradan bir ayý deðil. Ayýlarýn
kralý. Öyle kalýn bir postu var ki insaný en acý soðuktan bile korur. Ayýnýn postu öyle büyük ki bir deðil iki
kürk çýkar, demiþler; ayýnýn postunu övmüþler de
övmüþler.
Anlatýlanlar komþunun çok hoþuna gitmiþ.
Fiyatta anlaþmýþlar ve iki gün sonra postu getireceklerine söz verip ormana doðru yola koyulmuþlar.
Ýki ahbap, ormanda alacaklarý parayla neler
yapacaklarýný düþünürken ayýlarýn kralý -postundan
bir deðil iki kürk çýkacak kadar bir ayý- aniden karþýlarýna çýkývermiþ. Tabi ki evdeki hesap çarþýya
uymamýþ ve yýldýrým çarpmýþa dönmüþler. Çareyi
kaçmakta bulmuþlar. Biri hemen aðacýn tepesine çýkmýþ. Diðeri ise hiçbir yere kýmýldayamamýþ ve olduðu
yere uzanmýþ. Nefes bile almamýþ. Yattýðý yerden:
— Ýyi ki bir zamanlar, ayýlarýn kýmýldamadan, soluk almadan yatanlara saldýrmadýðýný duymuþtum, diye
düþünürken kocaman ayý, iki ayaðý üzerinde, yerde yatan adamýn yanýna yaklaþmýþ. Ayý, adamý evirmiþ
çevirmiþ, burnunu uzatýp onu bir güzel koklamýþ. Açlýktan nefesi kokan adamýn leþ olduðuna karar vererek
oradan uzaklaþmýþ, ormanýn içinde kaybolmuþ.
Aðaçtaki adam, tehlike geçince aðaçtan inip hemen arkadaþýnýn yanýna gitmiþ:
— Aman çok þükür. Çok korktuk ama tehlikeyi atlattýk. Eee! Nerede bizim post, diye gülmüþ ve eklemiþ:
— Ayý pençesiyle seni çevirince sanki sana bir þeyler dedi. Sahi neler söyledi?
Hâlâ kendisine gelemeyen ve korkudan titreyen adam:
— Bir daha öldürmediðin ayýnýn postunu kimseye satma dedi, demiþ.
La Fontaine (La Fonten)
1. “Ayý ve Ýki Ahbap” masalýnda kiþi, mekân ve zamanýn olay çevresinde nasýl bütünleþtiðini belirleyiniz.
2. Metinde, yaþanmýþ bir olayýn mý yoksa kurgulanmýþ bir olayýn mý anlatýldýðýný açýklayýnýz.
3. Masaldaki olaylar hangi varlýklarýn karþýlaþmasý ya da çatýþmasý sonucu ortaya çýkmýþtýr?
4. Metindeki olaylara “Niçin oldu?”, “Sonra ne oldu?” sorularýný yönelterek olaylar arasýndaki sebepsonuç iliþkisini bulunuz ve olay örgüsünü þema ile gösteriniz.
5. “Ayý ve Ýki Ahbap” ile “Biz Ýnsanlar” metinlerinde verilen mesajlar nelerdir?
6. “Ayý ve Ýki Ahbap” masalýnýn temasý nedir?
7. Masalýn temasýyla olay örgüsünün düzenleniþi arasýndaki iliþkiyi belirtiniz.
15. ETKÝNLÝK
“Ayý ve Ýki Ahbap” masalýnda geçen basit ve türemiþ isimleri bulup defterinize yazýnýz.
Bulduðunuz isimlerden hareketle isimlerin niçin türetildiklerini açýklayýnýz.
75
8. metin
ÝSTANBUL’UN FETHÝ
Ýstanbul, onun zamanýnda fethedildi.
1452’de bu genç hükümdar, bütün devlet erkânýyla ve donanma ile Gelibolu'dan Anadolu Hisarý'na
geldi. Anadolu Hisarý'nýn karþýsýnda büyük bir kale inþa etmek için lazým gelen bütün taþ, kireç ve harç;
usta, kalfa, amele, mühendis, herkes gemilerdeydi.
Fatih, hepsini birden, bir mart sabahý karþýya geçirdi. Oradaki Bizans müfrezeleriyle bir muharebe baþladý. Bu muharebede þehit düþen Türklerin mezarlýðý, Hisar'ýn üstündedir. Hâlâ þehitlik ismiyle yâd olunur.
Fatih baþta olmak üzere, Sadrazam Halil Paþa ve diðer vezir ve serdarlar, o sýrta, 1452 senesinin
Martýndan Aðustosuna kadar, beþ ay zarfýnda el'an (þimdi) gözümüz önünde duran ve Ýstanbul Fethi'ni bir
levha gibi hatýrlatan Rumeli Hisarý'ný inþa ettiler.
Bir sene sonra, 1453’te Türklüðün hafýzasýnda daima en mübarek bir rakam gibi duracak olan bu tarihte, ordu Edirne'den ve donanma Gelibolu'dan Ýstanbul üzerine yürüdü, Ýstanbul Muhasarasý, 26 Nisanda
baþlamýþ itibar olduðuna göre yirmi üç gün sürdü. Donanma, Haliç'i kapayan zinciri kýramadý. Þehre hücum,
Haliç tarafýndaki surlardan daha kolay olabileceði için donanmanýn bir kýsmý karadan Haliç'e geçirildi. Türk
hayalinde daima bir irade ve himmet hamlesi gibi kalacak bu tablo millî tarihimizin en güzel levhalarýndan
biridir. Ancak karadan geçirilmiþ olan bu ince donanma da ümit edilen iþi göremedi. Bütün iþ yine orduya
kaldý 53 gün çetin bir muhasaradan sonra ordu, Edirnekapý ile Topkapý arasýndaki münhat (engin) yerde
bulunan beþinci askerî kapýdan Mayýsýn 29'uncu Salý sabahý Ýstanbul'a girdi.
Yahya Kemal BEYATLI
1. Metinde anlatýlan olaylarýn yaþanmýþ mý yoksa kurgulanmýþ mý olduðunu nedenleriyle belirtiniz.
2. “Ýstanbul’un Fethi” metninde olaylar arasýndaki ilginin nasýl kurulduðunu bulup olay zincirinin oluþumunu açýklayýnýz.
3. Masal metni için “olay örgüsü” ifadesi kullanýlýrken tarih metni için “olay zinciri” ifadesinin kullanýlmasýnýn sebeplerini tartýþarak sonuçlarýný defterinize yazýnýz.
4. Metindeki birleþik isimleri bulup bu isimlerin nasýl oluþtuðunu açýklayýnýz.
16. ETKÝNLÝK
Tabloda oluþumlarý verilen birleþik isimlere uygun örnekler bulunuz.
isim + isim
isim + fiil
isim + fiilimsi
fiil + fiil
sýfat + isim
Tabloya yazdığınız birleþik isimleri de kullanarak olay örgüsünün bulunduðu bir metin yazýnýz.
Yazdýðýnýz metindeki birleþik isimlerin ifadeye kazandýrdýklarýný açýklayýnýz.
17. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdiğiniz öyküleyici anlatımla oluşturulmuş farklı metinleri olay, zaman, mekân ve kiþi
bakýmýndan inceleyiniz.
Ýncelediðiniz bu ögelerin özelliklerinin deðiþmesi anlatýmý nasýl etkiler?
Sýnýfa getirdiðiniz metinlerden birini seçiniz ve dört grup oluþturunuz.
Birinci grup metnin kiþilerini, ikinci grup mekânlarýný, üçüncü grup ise zamanlarýný deðiþtirir.
Dördüncü grup; deðiþtirilmiþ kiþi, mekân ve zaman unsurlarýný kullanarak yeni bir olay örgüsü oluþturur.
Bulduðunuz metinlerle oluþturduðunuz metinleri karþýlaþtýrarak kiþi, zaman ve mekânýn olaydaki
iþlevlerini belirleyiniz.
76
9. metin
BAÞINI VERMEYEN ÞEHÝT
…
Düþman askerleri:
— Size teklifimiz var. Elçimizi içeri alýr mýsýnýz?
Kuru Kadý:
— Alýrýz, gönderin, gelsin, cevabýný verdi.
Bedenler kalkanlý, tüfekli, oklu gazilerle dolmuþtu. Palanganýn ruhu, neþesi, keyfi olan iki arkadaþ bu
esnada tuhaf tuhaf laflar söyleyip yine herkesi güldürüyordu. Bunlarýn ikisine de “deli” derlerdi: Deli
Mehmet, Deli Hüsrev... Serhat muharebelerinde, hayale sýðmayacak yararlýlýklarýyla masal kahramanlarý
gibi inanýlmaz bir þöhret kazanan bu iki deli hiçbir nizama, hiçbir kayda, hiçbir disipline girmeyen, dünya
þerefinde gözleri olmayan Anadolu derviþlerindendi. Her zaferden sonra kumandanlarý onlara rütbe, hilat,
murassa kýlýç gibi þeyler vermeye kalkýnca gülerler: “Ýstemeyiz! Fani vücuda kefen gerektir. Hilat nadanlarý sevindirir...” derler, Hak uðrundaki gayretlerine ücret, mükâfat, hediye kabul etmezlerdi. Harp onlarýn bayramýydý. Tüfekler, oklar atýlmaya… Toplar gürlemeye… Kýlýçlar, kalkanlar þakýrdamaya baþladý mý hemen
coþarlar, kendilerinden geçerler… Naralar savurarak düþman saflarýna saldýrýrlar... Alevli gözlerle takip edilemeyen birer canlý yýldýrým olup tutuþurlardý.
Kuru Kadý onlarýn herkesi güldüren münakaþalarýný, saçma sapan sözlerini gülümseyerek dinlerken
elçiyi yanýna getirdiler. Ýki deli de sustu. Herkes kulak kesildi. Bu elçi Türkçe biliyordu. Küstahça tekliflerini
söyledi.
Palangayý saran Zigetvar kumandaný Kýraçin'di. Yanýnda iki bine yakýn savaþçýsý vardý. Grijgal'in “vire”
ile verilmesini istiyordu. Ateþe, nura, haça, Ýncil'e, Zebur'a yemin ediyor; çýkýp giderlerken muhafýzlara hiçbir ziyaný dokunmayacaðýna dair söz veriyordu.
Kuru Kadý:
— Pekâlâ! Haydi git. Biz aramýzda anlaþalým, kararýmýzý size öðleden sonra bildiririz, diye elçiyi aþaðý
gönderip kapýdan attýrdý.
Sonra etrafýndakilere döndü. Þöyle bir göz gezdirdi. Sýrtýnýn hafif kamburu içeri çekildi:
— Ýþittiniz ya gaziler, dedi. Kýraçin haini bizim yüz on dört kiþiden ibaret olduðumuzu anlamýþ. Üzerimize iki bin kiþi ile geldi. Teklif ettiði “vire”yi kabul etmek isteyenler varsa ellerini kaldýrsýn!
Kimsenin eli kalkmadý.
— Öyleyse hazýr olalým, haydi...
Bir gürültüdür koptu:
— Hazýrýz!
— Hepimiz, hepimiz...
— Hepimiz, hepimiz hazýrýz.
— Kýlýçlarýmýz, kalkanlarýmýz yaðlý.
— Oklarýmýz baðlý.
— Yataðanlarýmýz keskin...
— Bugün nusret bizim.
— Âmin, âmin...
…
Ömer SEYFETTÝN
1. Olayýn gerçekleþtiði zaman ile hikâyenin kaleme alýndýðý zamanýn ayný olup olmadýðýný söyleyiniz.
2. Metinde geçen kiþileri bularak bu kiþilerin olaydaki iþlevlerini belirtiniz.
3. Metindeki olaylarýn birbirine nasýl baðlandýðýný açýklayýnýz.
4. “Baþýný Vermeyen Þehit” hikâyesinde bir durumdan baþka bir duruma geçilirken kiþi, zaman ve mekânýn özelliklerinde ne gibi deðiþiklikler olduðunu belirtiniz.
5. Öyküleyici ögelerle olay örgüsü oluþturmada temanýn etkisini açıklayınız.
6. “Baþýný Vermeyen Þehit” hikâyesi ile “Ayý ve Ýki Ahbap” masalýný inceleyerek anlatýlanlarýn gerçeklikle iliþkisini deðerlendiriniz.
77
Anlama ve Yorumlama
18. ETKÝNLÝK
I
Hiçbir þeyden çekmedi dünyada
Nasýrdan çektiði kadar.
Hatta çirkin yaratýldýðýndan bile
O kadar müteessir deðildi;
Kundurasý vurmadýðý zamanlarda
Anmazdý ama Allah'ýn adýný,
Günahkâr da sayýlmazdý.
Yazýk oldu Süleyman Efendi'ye
KÝTABE-Ý SENG-Ý MEZAR
II
Mesele falan deðildi öyle,
“To be or not to be” kendisi için;
Bir akþam uyudu;
Uyanmayýverdi.
Aldýlar, götürdüler.
Yýkandý, namazý kýlýndý, gömüldü.
Duyarlarsa öldüðünü alacaklýlar
Haklarýný helal ederler elbet.
Alacaðýna gelince...
Alacaðý yoktu zaten rahmetlinin.
III
Tüfeðini depoya koydular,
Esvabýný baþkasýna verdiler.
Artýk ne torbasýnda ekmek kýrýntýsý,
Ne matarasýnda dudaklarýnýn izi;
Öyle bir rüzgâr ki,
Kendi gitti, ismi bile kalmadý yadigâr.
Yalnýz þu beyit kaldý,
Kahve ocaðýnda, el yazýsýyla:
“Ölüm Allah'ýn emri,
Ayrýlýk olmasaydý.”
Orhan Veli KANIK
Bu þiirdeki öyküleyici anlatým ögelerini belirleyerek bu ögelerle kýsa bir hikâye yazýnýz.
19. ETKÝNLÝK
Öyküleyici anlatýmýn hangi metin türlerinde kullanýldýðýný belirleyip defterinize yazýnýz.
20. ETKÝNLÝK
Sýnýf arkadaþlarýnýzýn isimlerini tabloda verilen özellikler açısından değerlendirerek tablodaki uygun
yerlere yazınız.
Soyut
Somut
Basit
Türemiþ
Birleþik
78
21. ETKÝNLÝK
Hem cins hem de özel isim olarak kullanýlabilecek kelimeler belirleyiniz.
Bunlarý birer cümlede kullanınız ve cümleleri tabloya yazınız.
Cins isim
Bahar, yaþlýlarýn hastalýk mevsimidir.
Özel isim
Bahar, her þeyden önce babasýný düþünüyordu.
22. ETKÝNLÝK
Ýsimler cümle içinde farklý kelime türü olarak kullanýlabilir. Aþaðýdaki tabloda verilen kelimeleri istenen kelime türlerine örnek olacak biçimde birer cümlede kullanýnýz.
Kelime
Kelimenin Türü
Cümle
Ýsim
Akþam hüzün ve matem vaktidir.
Zarf
Her akþam uyumadan kitap okurdu.
Akþam
Ýsim
Ýleri
Sýfat
Zarf
Ýsim
Sýfat
Doðru
Zarf
Edat
Siz de isimlerin farklý kelime türlerinde kullanýldýðý örnekler bularak defterinize yazýnýz.
23. ETKÝNLÝK
Yaþayan Asker Ressamlar - Ataol ÖZIÞIK
Yukarýdaki resimden hareketle kýsa bir hikâye yazýnýz.
Yazdýðýnýz hikâyede özel, topluluk, soyut, türemiþ ve birleþik isim kullanýnýz.
Yazdığınız hikâyelerin değerlendirileceği “Öyküleyici Metin Yarýþmasý” düzenleyip birinci olan hikâyeyi
sýnýf panosuna asýnýz.
79
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Eþi olmayan, tek bir varlýðý karþýlayan isimlere .............; bir türün ortak isimlerine ise ............. isim denir.
Ýsimler çokluk eki almadan birden fazla varlýðý karþýlayabilir. Örneðin:..............................................
...............................................................................................................................................................
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Ýlahî bakýþ açýsýnda anlatýcý, olup biteni bir kamera sessizliðiyle izler.
( )
Öyküleyici anlatýmda, herhangi bir olayýn olmasý þart deðildir.
( )
Her öyküleyici anlatýmda kiþi, zaman, mekân bulunur.
( )
Olaylar tema çerçevesinde örgülenir.
( )
Birinci þahýs anlatýmda, anlatýcý olayý dýþarýdan gözlemleyen birisidir.
( )
Olayýn anlatýcýsýna bakarak olayýn yaþanmýþ olup olmadýðýný anlayamayýz.
( )
Üçüncü þahýs anlatýmda, anlatýcý her þeyi bilir.
( )
Öyküleyici anlatým, “öðretici” ve “sanat metni” özelliði gösteren
yazýlarda kullanýlýr.
( )
Yaþanmýþ olaylarda olay örgüsü, kurgulanmýþ olaylarda olay zinciri vardýr.
( )
Öyküleyici anlatýmda bir durumdan baþka bir duruma geçilirken zaman, mekân
ya da kiþide deðiþiklik olur.
( )
3. Aþaðýdakilerden hangisinde “-cik” eki kelimeye küçültme anlamý katmamýþtýr?
A) Karþýki tepecikten bir süvari çýkageldi.
C) Halim Bey bademcik ameliyatý oldu.
E) Küçük bir kedicik kapýyý týrmalýyordu.
B) Elinizdeki kitapçýklarý kontrol ediniz.
D) Zavallýlar, iki göz bir odacýkta oturuyor.
4. “Artýk” kelimesi aþaðýdaki cümlelerin hangisinde ad olarak kullanýlmýþtýr?
A) Yemek hazýr, artýk sofraya oturabiliriz.
C) Yemek artýklarýný deðerlendirmemiz gerekir.
E) Sus artýk, biraz da beni dinle.
B) O bardaktaki artýk suyu dökebilirsin.
D) Havalar ýsýndý, artýk kar yaðmaz.
ÖSS 1995
5. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili kelime isim görevinde deðildir?
A) Bu benim en sevdiðim þiirdir.
C) Karným öyle aç ki baþým dönüyor.
E) Eve döndüðümde vakit bir hayli geçti.
B) Adam, genç yaþta dünyadan göçtü.
D) Ben burada öðretmenken sen daha çocuktun.
6. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili kelime gerçek anlamýyla kullanýlan somut bir isimdir?
A) Þiirdeki duygusallýk beni derinden etkilemiþti.
B) Onun arkadaþý taþ kalplinin biriydi.
C) Nasýrlý ellerini, çocuðun sapsarý saçlarý üzerinde gezdirdi.
D) Öðretmenimize sýnýftaki bütün öðrenciler saygý duyardý.
E) O, heyecanýný hiçbir zaman yenemedi.
80
7. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde topluluk ismi kullanýlmýþtýr?
A) Evin odalarý çiçeklerle donatýlmýþtý.
B) Güreþ kafilesini taþýyan otobüs arýzalanmýþ.
C) Odunlarý evin arkasýna taþýdýlar.
D) Yeni aldýðý elbise kendisine çok yakýþmýþ.
E) Çam aðaçlarýnýn altýnda piknik yaptýk.
8. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde kelimelerin tümü isimdir?
A) Çocuklar, kýrda uçurtma uçuruyordu.
B) Irmaðýn kenarýnda biraz oturup dinlendik.
C) Tarihi konak önümüzdeki günlerde restore edilecek.
D) Bu kasabada çok güzel günler yaþadýk.
E) Akvaryumun içinde balýk, kaplumbaða, yosun vardý.
9. Gönlünü Þirin'in aþký sarýnca
Yol almýþ hayatýn ufuklarýnca
O hýzla daðlarý Ferhat yarýnca
Baþlamýþ akmaða çoban çeþmesi
Bu dizelerde aþaðýdakilerden hangisinin örneði yoktur?
A) Soyut isim
B) Niteleme sýfatý
C) Özel isim
D) Ýþaret sýfatý
E) Çoðul isim
10. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili kelime isimdir?
A) Zil sesini duyduðun zaman sýnýftan hemen çýk.
B) Ben ders çalýþýyorum, kapýyý sen aç.
C) Puanýn yetiyorsa bize yakýn olan liseyi seç.
D) Havalarýn ýsýnmasýna raðmen ekinler hâlâ yaþ.
E) Oraya varýr varmaz bize telgraf çek.
11. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili kelime biçimce tekil olduðu hâlde birden çok varlýðý
karþýlamaktadýr?
A) Kalenin büyük kapýsýndan aðýr adýmlarla girdik.
B) Yarýþmanýn sunucusu, jüriden sonuçlarý aldý.
C) Caddenin köþesindeki çiçekçide bekliyorum seni.
D) Þiir defterinin sayfalarýný çiçeklerle süslemiþti.
E) Yaðýþlý günlerde iþine taksiyle giderdi.
12. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “zirve” kelimesi hem tekil hem soyut hem de cins isim olarak
kullanýlmýþtýr?
A) Daðýn zirvesine ancak iki haftada týrmanabilmiþtik.
B) Zirve, gençliðimde hiç kaçýrmadýðým bir spor dergisiydi.
C) Baþarýda zirveyi yakalamak o kadar da kolay deðil.
D) Onun gözü zirvelerde, bizimle ilgilenmez artýk o.
E) Devlet baþkanlarýnýn katýldýðý zirveler oldukça renkli geçiyor.
13. Öyküleyici anlatýmýn ögelerini maddeler hâlinde yazýnýz.
14. Olay zinciri ile olay örgüsü arasýndaki farký belirtiniz.
15. Olay veya olay örgüsünün düzenleniþi ile tema arasýndaki iliþkiyi açýklayýnýz.
81
Betimleyici Anlatım (Tasvir Etme) - Sıfat (Ön Ad)
Hazırlık
1. “Betimleme” kelimesinin anlamýný araþtýrýp defterinize yazýnýz.
2. Ýnsanýn, sadece fiziksel özelliklere sahip bir varlýk olarak görülüp görülemeyeceðini açýklayýnýz.
3. Ýnsanlarýn ayný manzarayý niçin farklý farklý algýladýklarýný anlatan kýsa bir metin yazýp bu metni
sýnýfta okuyunuz.
1. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz hikâye ve romanlardan bir insanýn, bir eþyanýn, bir manzaranýn, bir yerin, bir hayvanýn
deðiþik yönleriyle tanýtýldýðý bölümler bulup bunlarý sýnýfta okuyunuz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz betimleme metinlerinin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
2. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki fotoğrafta gördüklerinizi bir paragraflık yazı ile anlatınız.
İnceleme
1. metin
KAR YAÐARKEN
On iki yaþýnda var mýydý? Þakaklarýndan, ensesinden sarkan düz, parlak, koyu siyah saçlar altýnda sarý,
süzgün, küçük yüzüne; geniþlememiþ kemikleri üstünde donuk esmer rengiyle zayýf iz düþümleri görülen
kaslarýna; yýrtýk gömleðiyle paçalarý parçalanmýþ pantolonunun içinde ince bir deðnek gibi duran narin vücuduna bakýlsa belki daha küçük zannedilirdi. Fakat ince yay gibi kaþlarýnýn altýnda daima uyanýk bir zekâ parlaklýðýyla gülümser, bütün sokak çocuklarýnda vaktinden önce ortaya çýkan hayat tecrübesi ile görmekte,
anlamakta düþünce gücünü gösterir, gözleri belki on iki yaþýndan daha büyük olabileceðini zannettirirdi.
Sokak çocuðu!..
Kendisini bildiðinden beri sokaktan baþka bir yere sahip olduðunu hatýrlayamýyor -þöyle söylemek
uygunsa- kendisiyle sokakta tanýþmýþtýr. Bütün sokaklar onundur; bu büyük þehir onun için bitmez tükenmez koridorlardan, hollerden, avlulardan meydana gelen geniþ bir evdir; onun içinde istediði gibi -ellerini
içi yýrtýlmýþ ceplerine sokarak daima kesilmeye muhtaç saçlarýnýn tepesinde ýslana ýslana bozulmuþ püskülsüz fesiyle, çorapsýz ayaklarýna daima büyük gelen yýrtýk potinleriyle- bu geniþ evin dehlizlerinde, avlularýnda, sofalarýnda diþlerinin arasýndan ýslýk çalarak rüzgârlarýn önüne düþer; bir öz güvenle etrafý seyre82
derek gezerdi! Evler? Bunlarýn ne olabileceðine dair henüz gerçek bir bilgi edinememiþti. Ýçlerine girmek
nasip olmayan bu yerler kendisince o büyük evin birtakým odalarý hükmündeydi. Ev ve aile hakkýnda kendine özgü, uzaktan parça parça öðrenilen ipuçlarý ile birikmiþ bilgiler sonucuyla sadece belirsiz bir düþüncesi vardý. Ýnsanlar; gözünün önünde kendisini daima bir kenarda býrakarak akýp giden hayat çaðlayaný,
büyük bir gösteri sahnesi gibiydi. Mademki rastlantýlar gözünün önüne böyle her dakika deðiþen bir manzara koyuvermiþti, o da her þeye bildik ve tanýdýk bir gözle bakmaya alýþan gözlerini açar; Edirnekapý'dan
Bahçekapý'ya, Galata'dan Þiþli'ye kadar uzanan bu sahneyi bol bol, kana kana seyrederdi.
Evvela Eyüp'ten baþlamýþ idi, küçük kuru baþýný periþan bir küme þeklinde dolduran hatýratý arasında
kendisini cami avlusunda, mezar aralarýnda koþuyor yahut kebapçýlarýn, kaymakçýlarýn önünde içeride
yemek yiyenleri seyrediyor görürdü.
H. Ziya UÞAKLIGÝL
1. Metinde hangi varlýk ya da varlýklarýn ayýrt edici özellikleri verilmiþtir?
2. “Kar Yaðarken” metninden ayrýntýlar hakkında bilgi edinilmesini sağlayan kelimeleri bulup ilgili olduklarý duyulara göre gruplandýrýnýz.
2. metin
EZÝLENLER
.…
Yaþlý adam, bitkin adýmlarla -bacaklarýný hiç bükmeden deðnek gibi öne atýyordu- iki büklüm, elindeki
bastonunu yere hafifçe vurarak pastaneye doðru yavaþ yavaþ yürüyordu. Ömrümde böylesine garip biçimli bir insan görmemiþtim. Daha önceleri de Miller’in pastanesinde onunla her karþýlaþmamda tuhaf bir duyguya kapýlýrdým. Uzun boyu, kambur sýrtý, seksenlik ölgün yüzü, lime lime paltosu ancak ense kýsmýnda
aktan çok sarý-beyaz bir tutam saç kalan çýplak baþýndaki, kullanýlacak yeri kalmamýþ, yirmi yýllýk, yuvarlak
kenarlý þapkasý sanki düþünülmeden yapýlan, kurumuþ bir zemberek yardýmýyla sürdürülüyormuþa benzeyen hareketleri... Bütün bunlar ilk bakýþta þaþýrtýyordu insaný. Doðrusu, yaþý böylesine geçkin bir ihtiyarý
yapayalnýz, yardýmcýsýz görmek pek tuhaftý. Üstelik bakýcýlarýndan kaçmýþ bir deliyi de andýrmýyor deðildi
hani. Aþýrý sýskalýðý da garibime gidiyordu: Sanki onda beden diye bir þey yoktu; iskeletinin üzerine yalnýzca bir deri yapýþtýrýlmýþ gibiydi. Çevresi mosmor, iri ama fersiz gözleri hiçbir þey görmüyordu ama -bunu
kesinlikle biliyorum- hep karþýya bakardý. Yüzünüze baka baka önünde kimse yokmuþ gibi üzerinize üzerinize yürürdü. Birkaç kez tanýk oldum buna. Miller’in pastanesinde son zamanlarda gözükmeye baþlamýþtý. Nereden geldiðini kimse bilmiyordu. Köpeði hep yanýndaydý. Pastane müþterilerinden konuþan yoktu
onunla. Zaten o da konuþmuyordu kimseyle. Kaldýrýmda durmuþ, meraklý gözlerle onu izliyordum, "Niçin
Miller’in pastanesine dadandý bu adam?” diye düþünüyordum. "Ne iþi olabilir orada?” Hastalýðýmýn, yorgunluðumun sonucu, anlaþýlmaz bir can sýkýntýsý sarmýþtý içimi.
…
DOSTOYEVSKÝ
1. “Ezilenler” metnindeki betimlemeleri bulup bunlarýn iþlevlerini belirleyiniz.
2. Yukarýdaki metinlerde yazarlarýn betimledikleri varlýk ve kavramlara kendi duygularýný katýp katmadýklarýný belirtiniz.
3. “Ezilenler” metninde hangi duyularla ilgili ayrýntýlara yer verilmiþtir?
3. ETKÝNLÝK
Avlunun dört tarafýný çeviren surlar kara tarafýndan kalýn ve birbiri arkasýna birkaç tane idiler.
Bu kýsýmlar çok tenhadýr...
Yukarýdaki cümlelerde altý çizili kelimeler; isimleri sayý, belirsizlik ve iþaret yönlerinden belirtmiþtir.
Þakaklarýndan, ensesinden sarkan düz, parlak, koyu siyah saçlar altýnda sarý, süzgün, küçük yüzüne; geniþlememiþ kemikleri üstünde donuk, esmer rengiyle zayýf iz düþümleri görülen kaþlarýna...
Yukarýdaki cümlede altý çizili kelimeler isimleri renk, þekil, durum vb. yönlerden nitelemiþtir.
83
“Kar Yaðarken ve Ezilenler” metinlerinden bir ismi çeþitli yönlerden niteleyen ve belirten kelimelere
örnekler bulup tabloya yazýnýz.
Sýfatlar (Ön Adlar)
Niteleme
Sýfatlarý
Belirtme Sýfatlarý
Ýþaret Sýfatlarý
Sayý Sýfatlarý
Belgisiz Sýfatlar
Soru Sýfatlarý
Bulduðunuz kelimelerin betimleyici anlatýmdaki rolünü tartýþarak belirleyiniz.
Niteleme sýfatlarýný metinden çýkarýp metni tekrar okuyunuz. Sýfatlarýn, metnin anlatým gücüne nasýl
bir etkisi olduðunu belirtiniz.
Metinde bulduðunuz niteleme sýfatlarýnýn yerine baþka niteleme sýfatlarýný kullanýp kullanamayacaðýnýzý nedenleriyle söyleyiniz.
Belirtme ve niteleme sýfatlarýnýn metne neler kazandýrdýðýný tartýþýp sonuçlarýný defterinize yazýnýz.
3. metin
ÝNCE MEMED
Toros Daðlarý'nýn etekleri ta Akdeniz'den baþlar. Kýyýlarý döven ak köpüklerden sonra doruklara doðru
yavaþ yavaþ yükselir. Akdeniz'in üstünde daima, top top ak bulutlar salýnýr. Kýyýlar dümdüz, cilalanmýþ gibi
düz killi topraklardýr. Killi toprak et gibidir. Bu kýyýlar saatlerce içe kadar deniz kokar, tuz kokar. Tuz keskindir. Düz, killi, sürülmüþ topraklardan sonra Çukurova'nýn bükleri baþlar. Örülmüþçesine sýk çalýlar, kamýþlar, böðürtlenler, yaban asmalarý, sazlarla kaplý, koyu yeþil, ucu bucaðý belirsiz alanlardýr bunlar. Karanlýk
bir ormandan daha yabani, daha karanlýk!
Yaþar KEMAL
4. metin
AKDENÝZ BÖLGESÝ
Daðlýk yamaçlar, kýyýdan baþlayarak beþ yüz ile altý yüz metre yüksekliðe kadar olan kýsýmlarda bütün
mevsimlerde yeþil kalan, sert ve parlak yapraklý bitkilerden meydana gelmiþ olan Akdeniz mavisi ile kaplýdýr. Bu kýsýmlar çok tenhadýr; þurada burada bazý köylere rastlanýr. Bu köylerin halký kýsmen küçükbaþ hayvan sürülerinin geliri ile kýsmen de daðýnýk tarlalarda yaptýklarý çeþitli tarým ile geçinirler. Fakat eski zamanlarda bu daðlýk alan, þimdikinden canlýydý. Kýyýda birçok küçük koylar, ticaret ve korsanlýkla geçinen gemicilere sýðýnak ve antrepo yeri hizmeti görüyordu. Bu devirlerden kalma birçok kale ve þehir harabesi, su
yolu o eski canlýlýðýn birer izidir. Fakat eski limanlarýn bugünkü þartlara göre önemi kalmamýþtýr: Koylardan
çoðu þimdiki vapurlarý barýndýracak kadar büyük olmadýðý gibi gerideki ýssýz daðlar da kýyý ile iç kýsýmlar
arasýnda aþýlmasý güç engellerdir. Buna karþýlýk, kýyýlar boyunca elveriþli yerlerde sýcak bölge meyveciliði
ve turfanda sebzecilik çok geliþiyor, turizmin geleceði de parlak görünüyor.
Besim DARKOT
84
5. metin
ÇARÞI
Ýçindeyken karanlýkça, serin, kalabalýk olurdu. Bir sürü kapýsý vardý. Güvercinli cami avlularýna, çay bahçelerine, çok katlý apartmanlarýna gözü yoran upuzun asfaltlarýna, azgýn güneþlere, denize yakýn sokaklara, uzun iplikli yaðmurlara, yapraklarýný döken bir küme aðaçlýða, sokak satýcýlarýnýn, gazeteci kulübelerinin köþe baþlarýný tuttuðu, sýralarýnda emeklilerin uyuyakaldýðý, çöpçülerin gün boyu tozuttuklarý ýssýz bir
alana, Arnavut kaldýrýmlý, tahta evli, daracýk sokaklarýn akþam üstülerine, yýkýk surlara, gürültülü duraklarla, sabahlarý durulana durulana yýkanmýþ pembe bir yüzle girilip akþamlarý sararmaktan çok, aðulanmýþ gibi
kara, yeþil bir surat, kamburlaþmýþ bir sýrt, aralarýna kir dolmuþ, uzamýþ týrnaklarla çýkýlan iþ yerlerine açýlýrdý. Demek ki her biri ayrý bir mevsime açýktý kapýlarýn. Ölümsüz, kocaman bir yapý demekti bu da. Giderek
de bitimsiz.
Adnan ÖZYALÇINER
“Ýnce Memed”, “Akdeniz Bölgesi” ve “Çarþý” metinlerini okuyup aþaðýdaki sorularý cevaplayýnýz.
1. Metinlerde hangi varlýklarýn betimlemesi yapýlmýþtýr?
2. Metinlerin hangilerinin bilgi hangilerinin estetik zevk vermek amacıyla yazýldýðýný belirtiniz.
3. Metinlerden hangisi ayrýntýlarý olduðu gibi -fotoðrafsal bir gerçeklikle- vermiþtir?
4. Metinlerden yazarlarýn kiþisel yorum ve duygularýný kattýklarý cümleler bulup bu cümlelerin altýný çiziniz.
5. Metinlerdeki ayrıntıları tespit ederek bunlardan hangilerinin özel hangilerinin genel ayrıntılar olduklarını belirtiniz.
4. ETKÝNLÝK
“Ýnce Memed” ve “Çarþý” metinleri sanatsal betimlemeye birer örnektir. Bu metinlerden hareketle sanatsal betimlemenin özelliklerini belirleyip aþaðýdaki tabloya yazýnýz.
1.
2.
3.
4.
5.
Sanatsal Betimleme
Betimlenecek varlýklara kiþisel duygu ve düþünceler katýlýr.
...........................................................................................................................................................
...........................................................................................................................................................
...........................................................................................................................................................
...........................................................................................................................................................
5. ETKÝNLÝK
Sanatsal betimlemenin özelliklerinden yararlanarak önemli bir kiþiyi, bir eþyanýzý veya bir yeri betimleyiniz. Bu betimlemeyi sýnýfta okuyunuz.
6. ETKÝNLÝK
“Akdeniz Bölgesi” metni açýklayýcý betimlemeye bir örnektir. Bu metinden hareketle açýklayýcý betimlemenin özelliklerini belirleyip aþaðýdaki tabloya yazýnýz.
1.
2.
3.
4.
5.
Açýklayýcý Betimleme
Betimlenecek varlýklara kiþisel duygu ve düþünceler katýlmaz.
.....................................................................................................................................................
.....................................................................................................................................................
.....................................................................................................................................................
.....................................................................................................................................................
7. ETKÝNLÝK
Doðup büyüdüðünüz yeri açýklayýcý betimlemenin özelliklerinden yararlanarak betimleyiniz.
85
8. ETKÝNLÝK
... gözü yoran upuzun asfaltlarýna....
“Çarþý” metninden yapýlan bu alýntýda geçen “uzun” sýfatýnýn anlamý sýfatýn baþýna getirilen bir ekle
pekiþtirilmiþtir.
Arnavut kaldýrýmlý, tahta evli daracýk sokaklarýna....
“Çarþý” metninden yapýlan bu alýntýda geçen “dar” sýfatýnýn anlamý ise küçültülmüþtür.
Sizler de okuduðunuz metinlerden pekiþtirme ve küçültme sýfatlarýna örnekler bulunuz.
6. metin
ADANA
Adana'ya üst yandan gelenler, bozkýrlarý zahmetle aþan yollarýn milyonlarca voltluk, dayanýlmaz bir kudret eliyle boyun büktüðünü görürler. Eski insanlarýn taptýðý azametli öküzün, boyunduruða vurulmasýna
benzer bir hâlle kývranan yol, Toroslarýn içinde, Dante'nin serencamýný geçirir. Aþaðý baksanýz gözleriniz
kararýr. O kadar yukarýdasýnýz; geçide göklerden bakar gibisiniz. Yukarý baksanýz baþýnýz döner: O kadar
çukurdasýnýz; insanlýðýn, gözünü ilk açtýðý zaman kendini bulduðu, yedi kat yerin dibinden, maðaralardan
bakar gibisiniz.
Kendinden geçer gibi büküle büküle sürünen yol, Hacýkýrý’na geldiði zaman; hep o dayanýlmaz kudretin
eliyle daðýn yontulduðunu, Çakýt'a yol verildiðini görürsünüz. Siz Çukurova'yý iþte böyle yaman bir pencereden hakikaten daðlarýna, göklerine, ovasýna yakýþýr ululuktaki bu dört köþe yýrtýktan seyredersiniz. Denizle
ovayý, yerle göðü birleþmiþ gibi gösteren bu bakýþ, yukarýlardan uçurumlara bakmanýn þaþkýnlýðýný deðil
uzaklardan Selçuk kervansarayýna eriþmenin vaadini, eminliðini artýrýr. Toroslarý artýk klasik bir Türk minaresinden iner gibi inersiniz. Ova o zaman özenilerek, düþünülerek hazýrlanmýþ bir mabet ölçüsündedir.
Remzi Oðuz ARIK
“Adana” metnindeki yer betimlemelerinin sizde ne gibi çaðrýþýmlar uyandýrdýðýný söyleyiniz.
9. ETKÝNLÝK
Ýki grup oluþturulur.
Birinci grup “Adana” metninde geçen niteleme sýfatlarýnýn; ikinci grup ise belirtme sýfatlarýnýn (iþaret,
sayý, belirsizlik, soru) altýný deðiþik renkteki kalemlerle çizer.
Bulunan sýfatlarýn niçin niteleme ve belirtme sýfatý olduðu tartýþarak belirtilir.
10. ETKÝNLÝK
SARIKAMIÞ
Doðunun gizemli kenti Kars'ý çevreleyen ormanlara, yemyeþil kýrlara inat hüzünlü bir yer Sarýkamýþ...
Uçaktan indikten sonra havaalanýndan þehir merkezine beþ dakikada varýyoruz. Ama yolumuz bitmiyor;
tren hattý boyunca ilerliyor, dere kenarýndan, yeþil bir vadiden geçerek yaklaþýk bir saat sonra Sarýkamýþ'a
geliyoruz. Solumuzda uzanýp giden karlý Allahüekber Daðlarý... 1915'te burada donarak ve hastalýktan ölen
on binlerce askerin anýsý var... Bol oksijenli havasý, þifa olsun diye yiyebileceðiniz balý ve kaþarý, bir de kültürel zenginliðiyle ayrý bir diyarda olduðunuzu hissediyorsunuz. Doðunun Alpleri olarak nitelendirilen
Sarýkamýþ'ýn kayak merkezleri de aralýktan nisana kadar süren uzun sezonlarýyla özellikle kayak meraklýlarý için ideal bir tatil mekâný... Sarýkamýþ'ta hava soðuk; insanlarý ise öyle sýcak ki... Anadolu misafirperverliðini burada tam anlamýyla yaþamak mümkün. Otel, restoran ya da bir dükkân... Gittiðiniz her yerde
kendinizi müþteri deðil misafir gibi hissediyorsunuz. Alýþveriþ yapýp yapmamanýz hiç önemli deðil, her kapýda mutlaka ikram edilen bir fincan çay var.
Melis TOSYALI
“Sarýkamýþ” metninde geçen sýfatlarý bulup yerlerine baþka sýfatlar getiriniz.
Sýfatlarýn betimleyici anlatýmdaki önemini tartýþarak belirleyiniz. Sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
86
7. metin
BEÞ ÞEHÝR
Atatürk her þart içinde kendisini empoze edenlerdendi. Bakýþýnda, jestlerinde, ellerinin hareketinde,
kýmýldanýþlarýnda ve yüzünün çizgilerinde bütün bir dinamizm vardý. Bu dinamizm etrafýný bir çeþit sessiz
sarsýntý ile dolduruyordu. Öyle ki birkaç dakikalýk bir konuþmadan sonra bu mütevazý ve rahat adamýn, bu
öðreticinin anýnda bir uçtan öbür uca geçebileceðini mesela en rahat ve kahkahalý bir sohbeti keserek en
çetin bir kararý verebileceðini ve daha gücü, bu kararý verdikten sonra yine ayný noktaya dönebileceðini
düþünebilirsiniz. En iyisi istim üzerinde bir harp gemisi gibi çevik, harekete hazýr bir dinamizm diyelim.
A. Hamdi TANPINAR
8. metin
ÜZÜMCÜ
Evin arka penceresine koþtum. Üzümcü, tepeye varmýþtý. Yolun kenarýndaki kayanýn üstüne küfesini
koydu. Ellerini belindeki kýzýl kuþaðýn ön tarafýna soktu. Açýk göðsü; çýplak, sert baldýrlarýyla bir kuvvet abidesi vaziyetinde durdu. Mütekabir, kalýn kaþlarý altýnda mütehakkim, aðýr dönen iri gözlerinden fýrlayan
nazarlarýyla, Marmara'nýn dalgalarýna, karþýdaki sahile, mavi göðü, lacivert deniziyle, altýn köpüðü renginde güneþin ýþýðýyla mavi gözlü, sarý saçlý bir kýza benzeyen sevimli, sevgili yurdunun taþýna, topraðýna
derin derin baktý.
A. Hikmet MÜFTÜOÐLU
9. metin
SÝNEKLÝ BAKKAL
Zaptiye Nazýrý, oðlunu zamanýnda çil çeyrek gibi hep bir çýrpýda kesilmiþ “Paþazade” örneklerinden biri
diye görür. Kýyafeti onlara benzemez deðil pantolon çizgilerine mübalaðalý bir ehemmiyet verir, yeleði,
ceketi kusursuz kesilmiþtir. Fakat ona raðmen, seçtiði renklerin koyuluðu, boyun baðýnda hiç fanteziye
kapýlmamasý, zevkinde bir baþkalýk, bir durgunluk olduðunu gösterir. Yüzü de ilk görünüþte, o mübarek
örneðe benzer. Minimini zarif býyýklar, kansýz, ince, azýcýk dejenere bir sima... Fakat dikkat edilirse yüzünde onu züppelikten kurtaran iki aza vardýr: Biri, gözleri ve bakýþýnýn manasý; öteki aðzý ve dudaklarýnýn ifadesi... Gözleri, düþünen, hem derin düþünen adamlarýn dalgýnlýðý hususiyetiyle baþka gözlerden ayrýlýr.
Aðzýnýn çizgileri sarih ve temizdir. Dudaklarýnda temiz yaþamýþ aðýzlarýn topluluðu, rakik mizaçlý bir adamýn tatlýlýðý vardýr... Fakat bunu Selim Paþa fark edemez. Kendi canlý kanlý hatta biraz yýrtýcý hilkatine hiç
benzemeyen bu oðul, paþaya göre daima yanlýþ yolda sürüklenen bir neslin numunesi...
Halide Edip ADIVAR
1. Metinlerde portresi verilen kişileri tespit ederek bunların daha çok hangi özelliklerinden bahsedildiğini belirtiniz.
2. Bu portrelerdeki betimlemelerin diðer betimlemelerden hangi yönleriyle farklý olduðunu söyleyiniz.
11. ETKÝNLÝK
“Sinekli Bakkal” metninde portresi verilen kiþinin fiziksel ve ruhsal özlelliklerini belirleyip aþaðýya
yazýnýz.
Fiziksel Özellikleri
......................................................
......................................................
......................................................
......................................................
Ruhsal Özellikleri
......................................................
......................................................
......................................................
......................................................
12. ETKÝNLÝK
Metinlerde portresi verilen kiþilerden birinin resmini çiziniz.
En iyi çizilen resmi seçiniz.
Resmin başarıyla çizilmesinde metindeki anlatımın rolünü tartışarak belirleyiniz.
87
13. ETKÝNLÝK
Bir arkadaþýnýzýn fiziksel ve ruhsal özelliklerini betimleyen bir portre yazýnýz. Bu portreyi sýnýfta arkadaþlarýnýza okuyunuz.
10. metin
DOKUZUNCU HARÝCÝYE KOÐUÞU
Son günlerde etrafýmý çeviren, küçük, hassas topluluðun galeyaný. Annemin gözyaþlarý. En uzak arkadaþlarýmýn ziyaretleri. Ümitler. Akrabada telaþ (Fakat Erenköyü'nün felaketten haberi yok ve duymasýný
istemiyorum.) Adalar'dan ve Boðaziçi'nden mektuplar. Herkeste bir tavsiye illeti: Filan operatörün ihtisasý.
Doktor Mithat'ýn faaliyeti, birçok operatöre müracaatý...
Ben minderin üstünde arka üstü yatýyorum; etrafýmýn telaþýný seyrederken kendimi unutuyorum. Hatta
bazý kendimi hepsinden fazla sakin buluyorum fakat bu kalabalýklar daðýlýp da felaketimle baþ baþa kalýnca; dehþet. Vücudumun büyük bir parçasýný kaybetmek hayaline bir saniye katlanamýyorum, içime baygýnlýklar geliyor, ellerimle hasta bacaðý tutuyorum ve onun ölümünü kendi ölümümden daha dehþetli buluyorum.
Giyinip soyunurken, pansuman yapýlýrken, minderin üstünde uzanýrken, dakikalarca, mahkûm uzvuma
bakýyorum; her parçasý, her hareketi, her yeni aldýðý þekil bana birçok düþünce veriyor, canlanýyor, ehemmiyet kazanýyor, þahsiyet sahibi oluyor ve öteki saðlam uzuvlar arasýnda idama mahkûm bir kardeþ gibi
endiþeli bir hareketsizlikle susuyor. Celladýn býçaðýna teslim olacak olduktan sonra yýllarca bu iþkenceyi
niçin çekti? Niçin kan aðladý?
Onu testere altýnda düþünemiyorum; keskin bir çeliðin kalýn bir kemik üstünde yürüyüþü -hele çýkaracaðý ses- tüylerimi ürpertiyor. Fakat hayal etmekten daima kaçtýðým bu korkunç düþünce, en ummadýðým
zamanlarda beynime musallat oluyor. Evde býçakla ekmek kesilmesine bakamýyorum.
Ameliyattan sonraki hâlimi düþünmek de ayrýca dehþet veriyor. Büyük bir uzvun boþluðunu hissetmeye
nasýl dayanacaðýmý anlamýyorum; bir diþ çektirdikten sonra bile yerinde aðýzdan daha büyük bir boþluk kaldýðý zannedildiði hâlde, ayrýlan bir bacaðýn yerinde kalan uçurumun baþ dönmesine nasýl alýþýlýr? Harp tebliðlerinde yaralý sayýlarýný okurken hep kanlý maceralarý benimkine benzeyen binlerce insaný düþünüyorum.
Fakat bu beni hiç teselli etmiyor hatta hasta uzvumun bir obüs parçasýyla kopup gitmesini tercih ediyorum.
Nüzhet'in hayali bütün bu düþüncelerimden bir saniye ayrýlmýyor; hep kendimi ameliyattan sonra ve
Nüzhet'in karþýsýnda görüyor, onun manzaram karþýsýndaki hislerini tahlil etmeye muvaffak olmadan baþýmý silkeliyor yahut yerimden kalkýyor yahut inliyor yahut birini çaðýrýyor ve bu hayalden kaçýyorum. Fakat o
beni kovalýyor. Ruhumun en kalabalýk anlarýnda bile, yýðýnlarý itip dürterek sivriliyor ve þuurumu kaplýyor,
ter içinde kalkýyorum. Bazen bu iþkence içinde bunaldýðýmý anlayan etrafýmdaki insanlarýn, bana haykýran
bir merhametle baktýklarýný görüyorum.
Feci karardan sonra bana bakan gözlerin hepsi ne kadar derinleþti. Bütün bu gözlerde ruhumun akislerini görüyorum, hepsi ta içime bakýyorlar ve ruhumu aksettiren birer küçük ayna gibi esrarlý bir karanlýk
parýltýsýyla kamaþýyor, oyuluyor, derinleþiyorlar.
Bazýlarý da var ki büyük mahkûmiyetimi bakýþ açýlarýna sýðdýrmak için hayretle kavsini açan kaþlar altýnda büyüyor, katýlaþýyor, aptallaþýyor, kapýþmýyor, gözlerimi yakalayan yapýþkan bir parýltýyla yüzüme bakakalýyorlar.
Peyami SAFA
1. “Dokuzuncu Hariciye Koðuþu” metninde görünenin dýþýnda neler anlatýlmýþ ve nelerin betimlemesi yapýlmýþtýr?
2. Anlatıcının nasýl bir ruh hâli içinde olduðunu açýklayýnýz.
3. Bir insanın davranýþlarından yola çýkarak psikolojik durumunun tahlil edilmesinin de betimleme olup
olamayacaðýný nedenleriyle açýklayýnýz.
14. ETKÝNLÝK
Yakýndan tanýdýðýnýz bir insaný, ruhsal yönden çözümleyen bir betimleme metni yazýp bunu sýnýfta
okuyunuz. Yazdýðýnýz metinde geçen sýfatlarý çeþitlerine göre gruplandýrýnýz.
88
15. ETKÝNLÝK
“Dokuzuncu Hariciye Koðuþu” metninden sýfatlarý bularak bunlarý aþaðýdaki tabloda yapýlarýna göre
gruplandýrýnýz.
Basit Sýfatlar
bir boþluk
Türemiþ Sýfatlar
büyük boþluk
Birleþik Sýfatlar
birçok düþünce
11. metin
HÜRREM SULTAN
SAHNE: Kanunî'nin sarayýnda bir salon, bir ikindi sonrasý. Dýþarýdan uðultu hâlinde gürültüler gelmektedir. Ara sýra top sesleri. Sahne ilkin boþtur. Sonra Mihrimah Sultan ile kocasý Rüstem yukarýdan, Hürrem
Sultan ise saðdaki has odasýndan çýkar. Hürrem endiþeli adýmlarla pencerelere doðru yürürken Mihrimah
ile Rüstem, Osmanlý geleneðince saygý duruþu gösterirler.
HÜRREM: (Atlas perdeleri aralar, dýþarýyý seyreder, konuþmaz.)
MÝHRÝMAH: (Annesini taklit eder, o da atlas perdenin öteki ucunda dýþarýyý seyreder.)
(Rüstem az uzakta kalmýþtýr. Bu sessiz oyun bir an sürer.)
HÜRREM: (Birden dudaklarýndan dökülüyormuþ gibi) — Korkuyorum!
(Sessizlik. Üçü birbirine bakýnýr.)
Orhan ASENA
1. “Hürrem Sultan” metnindeki betimlemelerin hangi amaçla kullanýldýðýný belirtiniz.
2. Bu metindeki betimleme ile diðer betimleme örnekleri arasýnda nasýl bir fark olduðunu açýklayýnýz.
16. ETKÝNLÝK
“Kandilli yüzerken uykularda
Mehtabý sürükledik sularda”
Kandilli, Ýstanbul'da bir semtin adýdýr. Ýnsanlara ait bir özellik olan “uyumak” fiili, cansýz bir varlýk olan
Kandilli semtine aktarýlarak insandan doðaya bir deyim aktarmasý yapýlmýþtýr.
“Yüce daðlarýn baþýnda
Salkým salkým olan bulut”
“Salkým salkým" olmak üzüme ait bir özelliktir. Bu özellik doðanýn diðer bir varlýðý olan buluta aktarýlarak doðadaki nesneler arasýnda bir deyim aktarmasý yapýlmýþtýr.
“Mutfaðý keskin bir koku sarmýþtý.”
Herhangi bir nesnenin keskinliðini dokunma duyumuzla algýlarýz. Dokunma duyumuzla algýlayabileceðimiz bir özelliði burada koklama duyumuzla iliþkilendirerek duyularýmýz arasýnda bir deyim aktarmasý yapýlmýþtýr.
“Bugün yine kafasý dalgalý.”
"Dalga" doðada var olan bir özelliktir. Fakat burada dalgalý olmak bir insanýn düþünceli olduðunu
anlatmak için kullanýlmýþtýr. Dolayýsýyla doðadan insana bir deyim aktarmasý yapýlmýþtýr.
Yukarýdaki deyim aktarmalarý örneklerini inceleyiniz. Buradan hareketle okuduðunuz betimleyici
anlatýmla oluþturulmuþ metinlerde geçen deyim aktarmalarýný bulunuz.
Betimleme metinlerindeki deyim aktarmalarýnýn özelliklerini belirleyip defterinize yazýnýz.
89
17. ETKÝNLÝK
“Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun.”
Göz insanýn bir organýdýr. Benzetme amacý gütmeden göz söylenerek insan kastedilmiþtir. Burada
parça bütün iliþkisiyle ad aktarmasý yapýlmýþtýr.
“Bu yaz, elimden Attilâ Ýlhan'ý düþürmedim.”
Attilâ Ýlhan'ýn ismi söylenerek Attilâ Ýlhan'ýn eserleri kastedilmiþtir fakat burada Attilâ Ýlhan’la eserleri
arasýnda herhangi bir benzerlik iliþkisi yoktur.
“Adana'ya bereket yaðýyor.”
Bereket kelimesiyle anlatılmak istenen yaðmurdur. Bereket sonuç, yaðmur bereketin nedenidir.
Yukarýdaki ad aktarmalarý örneklerini inceleyerek 1, 2 ve 3. metinlerde geçen ad aktarmalarýný
bulunuz.
Betimleme metinlerindeki ad aktarmalarýnýn özelliklerini belirleyip defterinize yazýnýz.
18. ETKÝNLÝK
BAHAR VE KELEBEKLER
Küçük salonun fes renginde kalýn, aðýr perdeli penceresinden, dýþarýsý muhteþem, parlak bir sulu boya
levhasý gibi görünüyordu. Saf, mavi bir sema... Çiçekli aðaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karþý sahilde mor, fark olunmaz sisler altýnda daðlar, korular, beyaz yalýlar... Bütün bunlarýn üzerinde bir esatir rüyasýnýn havai hakikati gibi uçan martý sürüleri! Pencerenin önündeki þiþman koltuða gayet zayýf, gayet sarý,
gayet ihtiyar bir kadýn oturmuþtu. Bahara, hayata dargýn gibi arkasýný dýþarýya çevirmiþti. Sönmüþ gözleri
köþelerdeki gölgelere karýþýyordu. Karþýsýnda, bir þezlonga uzanmýþ esmer, güzel bir kýz, siyah maroken
kaplý bir kitap okuyor; pencereden, çiçek, kýr kokularý; deniz, dalga fýsýltýlarý getiren tatlý bir nisan rüzgârý
giriyordu. Bir saatten beri ikisi de susuyor, öyle duruyorlardý. Bu ihtiyar büyük nine tam doksan yedi yaþýnda idi. Köþelerin hafif karanlýklarýndan bazen uyanýr gibi ayrýlan gözlerini ara sýra, karþýsýnda kitap okuyan
genç kýza, bu torununun torununa atfediyordu... Birden, üç diþi kalan buruþuk aðzýný açtý. Esnedi. Bir
mumya uzvu kadar sararmýþ, katýlaþmýþ elini baþýna götürdü. Kahverengindeki yemenisinin altýnda daha
beyaz görünen saçlarýna dokundu. Bir an düþündü. Yine esnedi. Galiba uyanacaktý. Arkasýndaki açýk pencereden giren muharrik rüzgâr onu tehyiç ediyor, kuþlarýn güneþli cývýltýlarý, çiçek ve çimen kokularý hayalinde uzak, ezelî bir fecir, nihayetsiz, mülevven bir sabah uyandýrýyordu. Yavaþ yavaþ kamburunu arkasýna dayadý. Ellerini dizlerine koydu, baþýný kaldýrdý. Biraz doðruldu.
Ömer SEYFETTÝN
Salonun penceresinden, dýþarýsý görünüyordu. Sema, aðaçlar, deniz… Sahilde daðlar, korular, yalýlar…
Bütün bunlarýn üzerinde martý sürüleri… Koltuða kadýn oturmuþtu. Arkasýný dýþarýya çevirmiþti. Gözleri,
gölgelere karýþýyordu. Karþýsýnda bir kýz, kitap okuyor; pencereden nisan rüzgârý giriyordu. Ýhtiyar nine
yaþýnda idi. Köþelerin karanlýklarýndan gözlerini ara sýra kýza, torununun torununa atfediyordu... Birden,
aðzýný açtý. Esnedi. Elini baþýna götürdü. Saçlarýna dokundu. Düþündü. Yine esnedi. Galiba uyanacaktý.
Pencereden giren rüzgâr onu tehyiç ediyor, kuþlarýn cývýltýlarý, çiçek ve çimen kokularý hayalinde fecir,
sabah uyandýrýyordu. Kamburunu arkasýna dayadý. Ellerini dizlerine koydu, baþýný kaldýrdý. Doðruldu.
Yukarýda “Bahar ve Kelebekler” metni ile bu metnin betimleme ögeleri çıkarılmış hâli verilmiştir.
Metinleri betimleme ögeleri yönünden karþýlaþtırarak düþüncelerinizi sýnýfla paylaþýnýz.
Çalışmalarınızdan hareketle anlatýmda, betimlemenin rolünü tartýþarak belirleyiniz. Sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
90
Anlama ve Yorumlama
19. ETKÝNLÝK
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý
Baþýmda eski âlemlerin sarhoþluðu
Loþ kayýkhaneleriyle bir yalý;
Dinmiþ lodoslarýn uðultusu içinde.
Ýstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalý.
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý;
Bir yosma geçiyor kaldýrýmdan.
Küfürler, þarkýlar, türküler, laf atmalar.
Bir þey düþüyor elinden yere;
Bir gül olmalý.
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý.
ÝSTANBUL’U DÝNLÝYORUM
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý;
Bir kuþ çýrpýnýyor eteklerinde.
Alnýn sýcak mý, deðil mi bilmiyorum;
Dudaklarýn ýslak mý deðil mi, bilmiyorum;
Beyaz bir ay doðuyor fýstýklarýn arkasýndan
Kalbinin vuruþundan anlýyorum;
Ýstanbul'u dinliyorum.
Orhan Veli KANIK
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý;
Önce hafiften bir rüzgâr esiyor;
Yavaþ yavaþ sallanýyor,
Yapraklar aðaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucularýn hiç durmayan çýngýraklarý;
Ýstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalý.
Ýstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalý;
Kuþlar geçiyor derken
Yükseklerden, sürü sürü, çýðlýk çýðlýk;
Aðlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadýnýn suya deðiyor ayaklarý;
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý.
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý;
Serin serin Kapalýçarþý,
Cývýl cývýl Mahmutpaþa
Güvercin dolu avlular,
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgârýnda ter kokularý;
Ýstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalý.
“Ýstanbul'u Dinliyorum” þiirinden betimleme ögeleriyle ilgili kelimeleri bulunuz. Bunlarý aþaðýdaki
tabloda gruplandýrýnýz.
Görme
Ýþitme
Tatma
91
Dokunma
Koklama
20. ETKÝNLÝK
ESKÝCÝ
.................... gün halasý sokaktan baðýrarak geçen bir satýcýyý çaðýrdý. Evin avlusuna sýrtýnda çuval kaplý
bir .................... torba, elinde bir .................... iskemle ve .................... bir demir parçasý, .................... kýyafetli .................... adam girdi. Torbasýnda da mukavva gibi bükülmüþ .................... tomar duruyordu.
Konuþtular, sonra önüne bir sürü .................... , .................... , .................... ayakkabý dizdiler.
Satýcý iskemlesine oturdu. Hasan da merakla karþýsýna geçti. .................... , .................... , ...............,
.................... ve .................... evde öyle caný sýkýlýyordu ki... Þaþarak eðlenerek seyrediyordu: Mukavvaya
benzettiði .................... deriyi iki tarafý ................... ,.................... býçaðýyla kesiþine, aðzýna bir ....................
çivi dolduruþuna, sonra bunlarý birer birer, Ýstanbul'da gördüðü maymun gibi avurdundan çýkarýp ayakkabýlarýn altýna çabuk çabuk mýhlayýþýna, deri parçalarýný, .................... bir suya koyup ýslatýþýna, ....................
çanaktaki macuna parmaðýný daldýrýp tabanlara sürüþüne, hepsine bakýyordu. Susuyor ve bakýyordu.
Refik Halit KARAY
Sýfatlarýnýn çoðu çýkarýlmýþ “Eskici” metnini anlatým gücü bakýmýndan etkileyici bulup bulmadýðýnýzý
nedenleriyle söyleyiniz.
“Eskici” metnindeki noktalý yerlere metnin genelinde bir anlam bütünlüðü saðlayacak þekilde uygun
sýfatlar getiriniz.
Yaptığınız çalışmalardan hareketle sıfatların betimleme metinlerindeki önemini açıklayınız.
21. ETKÝNLÝK
Gözlem, yalnýz görmekle sýnýrlandýrýlamaz. Görme, diðer duyu organlarý aracýlýðýyla alýnan bilgilerle beslenir, desteklenir. Gözlem, doðrudan gözlem yanýnda olaylarý ve varlýklarý hatýrlamaya veya
hayale dayanarak da gerçekleþebilir. Doğrudan gözlemin yanı sıra olayları ve varlıkları hatırlama ve
hayal yoluyla yapılan gözlem de vardır.
Bir yeri, bir insaný veya bir hayvaný betimleyen paragraf yazýnýz.
Nasýl bir evde yaþamak isterdiniz? Yaþamak istediðiniz bu evi hayalen gözlemleyerek betimleyiniz.
Bu etkinlikler neticesinde kaç türlü gözlem yöntemi olduðunu belirleyerek aþaðýya yazýnýz.
Gözlem Yöntemleri: ..............................................................................................................................
.................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................
.................................................................................................................................................................
22. ETKÝNLÝK
Fotoðraflardan birini seçip fotoðrafýn ifade ettiði deðeri ve anlamý anlatan bir betimleme metni yazýnýz.
92
23. ETKÝNLÝK
Tablodaki cümlelerin hangi tür betimlemeyle yazýldýðýný tespit ederek betimleme türünü ve neden bu
betimleme türüne örnek olduğunu ilgili yerlere yazýnýz.
Betimleme Türü
Cümle
Nedeni
Aþýrý kilolu insanlarda damar sertliði ve kalp rahatsýzlýklarý daha çok görülür.
Murat þaþkýnlýðýný soðuk bir gülümseme altýnda gizleyen bir bakýþla çevreyi süzdü.
Öldürülen Argos Kralý, kahraman
Agememnon kýzý, yiðit Orest'in kardeþiyim.
Yahya Bey, iyi bir eðitim görmesine raðmen ilim yerine
þiirde kalem oynatmayý tercih etmiþ bir þairdir.
Dicle Nehri, Güneydoðu Anadolu'nun en uzun nehridir.
Erzurum, doðunun en büyük yerleþim
merkezlerinden biridir.
Soðuk bir kýþ gecesi aniden uyandý.
Aðýz boþluðu, hemen bütün omurgalýlarda
diþlerle döþenmiþtir.
Piþmanlýk duygusu içini bir kor gibi yakýyordu.
Martha Eggert, ýlýk gecenin içinde bülbül gibi þakýyor.
24. ETKÝNLÝK
Tabloda verilen bölümleri inceleyerek noktalı yerleri uygun şekilde tamamlayınız.
Yaptýðý Ýþ
Zamaný
Seçilen Kiþinin Ýþi Yaparken Betimlenmesi
Kahvaltý hazýrlamak
Sabah
Annem her zamanki titizliðiyle kahvaltýyý hazýrlamaya baþladý. Önce babamýn odun fýrýnýndan aldýðý
sýcak, mis kokulu kýzarmýþ ekmekleri dilimledi. Sonra
bunlarý çevresinde danteller olan ekmek sepetine
yerleþtirdi.
.......................................
...............................
...................................................................................
...................................................................................
...................................................................................
93
25. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki resimlerden bir tanesini seçip duyularýnýzla elde ettiðiniz gözlemleri hayalinizle zenginleþtirerek betimleyiniz. Betimleme paragrafýný fikir vermek için mi yoksa heyecan uyandýrmak için mi yazdýðýnýzý belirtiniz.
..........................................................................................................
...............................................................................................................
...............................................................................................................
...............................................................................................................
..........................................................................................................
...............................................................................................................
...............................................................................................................
...............................................................................................................
..........................................................................................................
...............................................................................................................
...............................................................................................................
...............................................................................................................
26. ETKÝNLÝK
Yaþadýðýnýz mahalleyi veya sokaðý iki farklý bakýþ açýsýna göre karlý bir kýþ ya da sýcak bir yaz gününe, bir cumartesi akþamý ya da bir pazar sabahýna ait özellikleriyle anlatan bir betimleme paragrafý yazýnýz. Bunlarý sýnýfta okuyup arkadaþlarýnýzýn fikirlerini alýnýz.
27. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz ve dinlediðiniz metinlerden hareketle betimlemelerin kullanýldýðý metin türlerini aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Betimlemenin Kullanýldýðý
Metin Türleri
94
28. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki deyim aktarmalarýný bulunuz.
Bunlarýn nasýl yapýldýðýný açýklayarak türünü belirtiniz.
Deyim Aktarmalarý
Açýklama
Deyim Aktarmasýnýn Türü
Menekþeler, o gelince
selama durmuþ.
Duyular arasýnda
Bir aslan miyav dedi,
Minik fare kükredi.
Ay damlýyor gökyüzünden üstümüze.
Çukurova bayramlýðýn giyerken,
Çýplaklýðýn üzerinden soyarken,
Þubat ayý kýþ yelini kovarken,
Cennet demek sana yakýþýr daðlar.
Aslanlarýmýz düþman üzerine kükreyerek atýldý.
Tatlý sözlerle gönlümüzü almaya çalýþtý.
Güle naz,
Bülbül eder güle naz.
Girdim dostun baðýna,
Aðlayan çok, gülen az.
Ýnsandan doðaya
29. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki örneklerde geçen ad aktarmalarýný bulup bunlarýn nasýl yapýldýðýný açýklayýnýz.
Ad Aktarmasý
Yapýlýþ Þekli
Dönüyor pullu cepken, dönüyor allý þalvar.
Tencere yarým saattir kaynýyor.
Cahit Sýtký'yý tavsiye ederim.
Uçaklar ölüm yaðdýrýyordu.
Motorlu, iskeleye yanaþtý.
Uçaðýmýz birazdan Erzurum’a inecek.
Ankara, son geliþmelerden rahatsýz.
95
30. ETKÝNLÝK
Saatçýoðullarý'nýn ipek fabrikasý bu rüzgârsýz öðle güneþi altýnda aðýrlaþan havayý uzaklarda dönen bir
uskur uðultusuyla sarsýyor; minimini çocuklar, ateþler içinde yanan yoksul mahallenin bu nöbetli nabzýný
dinleyerek tahta beþiklerinde uyuyordu.
Refik Halit KARAY
Önce upuzun sonra kesik saçýn vardý.
Tenin buðdaysý, boyun bir baþak kadardý.
A. Muhip DIRANAS
Uyumaya baþlayan Perekladin'in kapalý gözlerinin önünde kapkara gülümseyen bulutlar arasýndan alev
gibi kýpkýrmýzý bir virgül kuyruklu yýldýz gibi kaydý.
Anton ÇEHOV
Iþýl ýþýl gözlerle etrafý süzerek sokaðýn baþýnda taze taze simitler satan masmavi gözlü çocuða
“Günaydýn!” dedi.
Sýmsýcak bir yuvanýn özlemini çekiyordu.
Üzerinde tertemiz bir gömlek vardý.
Yukarýdaki dize ve cümlelerde bulunan niteleme ve pekiştirme sýfatlarýný belirleyiniz.
Bulduðunuz örnekleri inceleyerek sýfatlarda pekiþtirmenin hangi yolla yapýldýðýný belirtiniz.
Pekiþtirme sýfatlarýna baþka örnekler bulup defterinize yazýnýz.
Metinlerde geçen pekiþtirme sýfatlarýnýn iþlevlerini tartýþarak sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
31. ETKÝNLÝK
Korkunç dalgalarla boðuþan gemicilerin Karadeniz'deki sýðýnaðý biricik limana, bir sabah vakti girdik.
Ahmet Muhip DIRANAS
Gökyüzünde soluk bir dilim ay, uçlarý salkým salkým buz tutmuþ iri çam dallarýna takýlýp sallanarak yükseliyordu.
Mahmut YESARÝ
Boyasý uçmuþ direklerde denizin ýslak havasýyla ýslanmayan kiremit gibi kaskatý yelken bezlerinde,
geniþ bir sýkýntý, yaz uykusuna dalmýþtýr.
Sabri Esat SÝYAVUÞGÝL
Kýsacýk boyuyla aðacýn dallarýna ulaþmaya çalýþýyordu.
Gide gide derince bir kuyuya vardýlar.
Eriklerin ekþimsi bir tadý vardý.
Yeþilimtýrak gözleriyle herkesi hayran býrakýyordu.
Yukarýdaki cümlelerde geçen niteleme sýfatlarýný bulunuz.
Bulduðunuz niteleme sýfatlarýndan küçültme anlamlý olanlarýný tespit ediniz.
Bulduðunuz küçültme sýfatlarýný inceleyerek sýfatlara küçültme anlamý katan ekleri belirleyip defterinize yazýnýz.
96
32. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki altý çizili kelimelerin türünü söyleyiniz. Bunlardan hangilerinin sýfat olduðunu nedenleriyle
açýklayýnýz.
Her insan çevre kirliliðine karþý duyarlý olmalýdýr.
Herkes, çevre kirliliðine karþý duyarlý olmalýdýr.
O bölge millî park ilan edildi.
Orasý millî park ilan edildi.
Hangi aðaçlar kýþýn yapraklarýný dökmez?
Hangileri kýþýn yapraklarýný dökmez?
Yaþlý insanlara yardým etmeliyiz.
Yaþlýlara yardým etmeliyiz.
Bu eve bir hafta önce taþýndýk.
Buraya, bir hafta önce taþýndýk.
Güzel kýzlar içinde bir seni sevdim.
Güzel günler geride kaldý.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Betimlemeler, .................... ve .................... olmak üzere ikiye ayrýlýr.
Kiþinin iç dünyasýný anlatan betimlemelere .................... denir.
Kiþinin dýþ görünüþünü anlatan betimlemelere .................... denir.
2. Aþaðýda verilen ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Açýklayýcý betimlemeler bilgi vermek amacýyla yapýlýr.
Sanatsal betimlemelerde kiþisel duygu ve düþüncelere yer verilir.
Betimleyici anlatımlarda nesnel bir nitelik vardır.
(
(
(
)
)
)
Toprak gittikçe nemleniyor, gölgeler koyulaþýyor. Dönemeçte karþýma ansýzýn, araba geniþliðinde bir su
çýkýyor: Kumlu yataðýnda yüzü kýrýþa kýrýþa akan bir su... Ýncecik de bir þýrýltý duyuluyor ara ara. Pirina
Fabrikasý’nýn altýnda, zeytin sularýyla katran gibi oluyor: Batak kokuyor, zeytinyaðý kokuyor. Suyun içine konmuþ üç taþa basarak karþýya geçiyorum. Ýki yana; sýk, deli zeytin, nar fidanlarý, defneler, böðürtlenler, adýný
bilmediðim daha bir sürü parlak yapraklý aðaççýklar sýralanýyor. Yatak derinleþiyor... Gerçekten bir tabiat cennetine giden cennet ayaðýdýr bu. Havasý binlerce canlýnýn soluðuyla dolu, ýssýzlýðý anlamlý, fýsýltý... Koyu gölgelerin kucaðýnda kýmýltýlar var... Suda; yürüdüðüm dünya gibi bir dünya daha açýlmýþ, akýp gidi-yor... Her
birimizi bir diþlisine takmýþ o, gürültülü, katý düzen susuyor, bambaþka bir âlem uyanýyor çevremde.
Mehmet BAÞARAN
3. Metinde hangi duyumuzla ilgili ayrýntýya yer verilmemiþtir?
A) Tatma
B) Koklama
C) Görme
D) Dokunma
E) Ýþitme
4. Gümüþ bir dumanla kapandý her yer.
Yer ve gök bu akþam yayla dumaný;
Sürüler, çemenler, sarý çiçekler,
Beyaz kar, yeþil çam, yayla dumaný!
Yukarýdaki dizelerde kaç tane niteleme sýfatý vardýr?
A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
E) 5
5. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde sýfat yoktur?
A) Onun gözlerinde ýþýltýlar dans eder.
B) Ufkumuza boþ hatýralar dolar.
C) Her zaman kalbim kalbinle atar.
D) Çerçevelere sýðmaz bir resim.
E) Yazmakla bitmez bütün hevesim.
97
6. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde bir ad, birden fazla sýfat tarafýndan nitelenmiþtir?
A) Çalýnan antikalar çabucak bulundu.
C) Arkadaþýmýn zeki, terbiyeli öðrencileri vardý.
E) Müjdeli haber okulda bir anda duyuldu.
B) Kýrmýzý gülün kokusu, bütün odayý kaplamýþ.
D) Pilav gününde, eski günler anlatýldý.
7. Aþaðýdaki sorulardan hangisine verilen cevap sýfat görevinde kullanýlamaz?
A) — Babasý nasýl bir adamdý?
— Yaþlý.
B) — O hangi romanlardan hoþlanýr?
— Polisiye.
C) — En çok hangi yemeði sever?
— Fasulye.
D) — Buraya kaç kiþi geldiniz?
— Üç.
E) — Odalar kaçar kiþilikti?
— Beþer.
8. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde virgül kaldýrýldýðýnda altý çizili kelimenin türü deðiþmez?
A) Kalabalýk, meydana doðru yürümeye baþladý.
B) Çocuk, elbiselerini üst kata taþýdý.
C) Yaþlý, müdüre þöyle bir baktý.
D) Zavallý, insanlardan hâlâ yardým bekliyordu.
E) Vefalý, arkadaþlarýna hiçbir zaman ihanet etmez.
9. “Bir” kelimesi aþaðýdaki cümlelerin hangisinde sayý sýfatý olarak kullanýlmýþtýr?
A) Karanlýk sokaða girince içime bir korku düþtü.
B) Böyle bir denizi dünyanýn hiçbir yerinde göremezsiniz.
C) Bir takým yemek seti için bu para fazla deðil mi?
D) Gözlükler, yüzüne tatlý bir hava katýyor.
E) Bir yaz gecesi sahilde çay içerken tanýþmýþtýk onunla.
10. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde niteleme sýfatý kullanýlmýþtýr?
A) Dün üç arkadaþ bir iskelede buluþtuk.
B) Eskiler bu iskeleye cankurtaran derlermiþ.
C) Fýrtýna nice balýkçýyý iskeleye sýðýnmak zorunda býrakmýþ.
D) Ýskelenin bir yaný, tahtalarý çürüdüðü için kullanýlmýyormuþ.
E) Buranýn sakinleri bir gün sert bir dalganýn iskeleyi götüreceðinden korkuyorlar.
11. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde soru anlamý soru sýfatýyla saðlanmamýþtýr?
A) Bizi buraya hangi araba getirmiþti?
B) Sana hiç yakýþtýramadým, o ne biçim söz öyle?
C) Size nasýl bir ev lazýmdý?
D) Daha kaç kez söyleyeceðim bunu?
E) Onun kaçýncý katta oturduðunu biliyor musun?
12. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde bir isim, hem niteleme hem iþaret hem de sayý sýfatý almýþtýr?
A) Þu birkaç yaþlý asker bu kaleyi nasýl savunacak bilmiyorum.
B) Yýllarca bu iki eski arkadaþ birbirlerinden haber alamamýþtý.
C) Kalenin o eski yüksek kapýsýný birkaç darbeyle açabilirlerdi.
D) Birbirini yýllardýr özlemle bekleyen arkadaþlarý bu korkunç, amansýz saldýrý yine mi ayýracaktý?
E) Artýk önlerinde onlarý bekleyen, o neþeli, güzel günler yoktu.
98
13. Sýfatlar bazen bir ismin önüne gelmeden de o ismi niteleyici bir anlam taþýyabilir.
Aþaðýdakilerden hangisinde böyle bir kullaným görülmektedir?
A) Þimdi artýk o eski evlerden hiçbir eser yok.
B) Oda, etrafa daðýlmýþ dosyalara ve kitaplara raðmen ürkütücü derecede boþtu.
C) Büyük bir uçurumun karþýsýnda öylece duruyorum sanki.
D) Kitaplarý, kitaplýktaki yerlerine, dosyalarý yazýhanenin gözlerine yerleþtiriyoruz.
E) Okuduðum kitapta gördüðüm ilgi çekici sonuçlarý defterime yazdým.
14. Aþaðýdaki dizelerin hangisinde pekiþtirilmiþ niteleme sýfatý kullanýlmýþtýr?
A) Artýk ebedi huzur deminin
Ýçebilirim sýrlý tasýndan
B) Girmek üzereyim dar kapýsýndan
O eski rüyalar âlemine
C) Bütün mevsimlerin üstüne
Geriliyor bembeyaz bir kanat
D) Gelip durdu artýk iþte hayat
Bana hep onu vadeden güne
E) Hatýralarla kabaran deniz
Doluyor ruhun oluklarýndan
15. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde adlaþmýþ sýfat kullanýlmýþtýr?
A) Evin giriþinde kapýcýyý göremeyince çok þaþýrdý.
B) Bildiði bütün fýrýnlarý gezdi ama ekmek, bulamadý.
C) Elindeki üç beþ lirayla neler alabileceðini düþündü.
D) Ondan daha düþkünü mü vardý ki yardým etsin.
E) Nedense kiracý bu ay, parasýný getirmemiþti.
16. (I) Hayatýmýn bundan sonrasýný bilmem anlatmaya lüzum var mý? (II) Hastane koðuþuna düþene
kadar epeyce yer dolaþtým. (III) Küçük ve biçare pansiyonlarda uykusuz, sapsarý geceler geçirdim. (IV) Her
sene küskün, zalim bir rüyanýn kurbaný ömrümü sürükledim. (V) Bir gün gözlerimi açtýðým zaman kendimi
koðuþta bu ýstýrabýn ortasýnda buldum.
Bu parçada numaralanmýþ cümlelerin hangisinde sýfat kullanýlmamýþtýr?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
17. “Sinop burnundan denize doðru bakýyoruz.” cümlesindeki deyim aktarmasını bularak açıklayınız.
18. “Bu yaz günü uzun kolla dolaþýlýr mý?” cümlesinde ad aktarmasý hangi kelimeyle yapýlmýþtýr? Bu
cümledeki ad aktarmasýnýn yapýlýþ þeklini açýklayýnýz.
19. Betimlemelerle sýfatlar arasýnda nasýl bir iliþki vardýr?
99
Coşku ve Heyecana Bağlı (Lirik) Anlatım-Zamir (Adıl)
Hazırlık
1.
2.
3.
4.
5.
Ses tonunuzun duygularýnýza göre deðiþip deðiþmediðini söyleyiniz.
Osmanlý ordusunda mehter takýmýnýn kuruluþ amacýný araþtýrýp defterinize yazýnýz.
Þiir okunurken fon müziklerinin kullanýlmasý þiirin anlatým gücünü nasýl etkiler?
Duygularýnýzý ifade ederken daha çok hangi anlatım türlerini kullandýðýnýzý belirtiniz.
“Güneþ bugün 7.15'te doðdu.”
“Güneþ sabahýn erken saatlerinde bulutlarý yýrtarak insanlýða yeniden gülümsedi.”
Yukarýdaki cümlelerin ikisi de ayný olayý mý anlatýyor?
Bu cümlelerin hangisinin duygularý harekete geçirmede daha etkili olduðunu belirtiniz.
1. ETKÝNLÝK
Okuyucuyu coþturan, heyecanlandýran metinler bulup sýnýfta okuyunuz. Okunan metinlerle ilgili
düþüncelerinizi söyleyiniz. Coþku ve heyecana baðlý oluþturulmuþ bu metinlerin ortak özelliklerini tespit
ederek sonuçlarý tahtaya yazýnýz.
2. ETKÝNLÝK
“Bülbül” þiirinin, hangi olay üzerine yazýlmýþ olduðunu araþtýrınız (1. soruya yöneliktir.).
Öyküleyici ve betimleyici anlatýma örnek metinler bulunuz ve sınıfa getiriniz (18. etkinliğe yöneliktir.).
İnceleme
1. metin
BÜLBÜL
Bütün dünyaya küskündüm, dün akþam pek bunalmýþtým;
Nihayet bir zaman kýrlarda gezmiþ, köyde kalmýþtým.
Þehirden kaçmak isterken sular zaten kararmýþtý,
Pek ýssýz bir karanlýk sonradan vadiyi sarmýþtý.
Iþýk yok, yolcu yok, ses yok; bütün hilkat kesilmiþ lal...
Bu istiðraký tek bir nefha olsun etmiyor ihlal.
Muhitin hâli “insaniyyet”in timsalidir, sandým;
Dönüp maziye týrmandým; ne hicranlar, neler andým!
Taþarken haþrolup beynimden artýk bin müselsel yâd,
Zalamýn sinesinden fýþkýran memdud bir feryâd,
O müstaðrak, o durgun vecdi nagâh öyle coþturdu
100
Ki vadiden bütün, yer yer, enînler çaðlayýp durdu.
Ne muhrik naðmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi;
Aðaçlar, taþlar ürpermiþti; güya Sûr-i Mahþer’di!
-Eþin var, aþiyanýn var, baharýn var ki beklerdin;
Kýyametler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
O zümrüt tahta kondun, bir semavi saltanat kurdun;
Cihanýn yurdu hep çiðnense, çiðnenmez senin yurdun.
Bugün bir yemyeþil vadi, yarýn bir kýpkýzýl gülþen.
Gezersin, hanumanýn þen, için þen, kâinatýn þen.
Hazansýz bir zemin isterse, þayet rûh-u ser-bâzýn,
Ufuklar, bu'd-u mutlaklar bütün mahkûm-u pervazýn.
Deðil bir kayda, sýðmazsýn - kanatlandým mý - eb'âda;
Hayatýn en muhayyel gayedir ahrara dünyada,
Neden öyleyse mâtemlerle eyyamýn periþandýr?
Niçin bir damlacýk göðsünde bir umman huruþandýr?
Hayýr, matem senin hakkýn deðil... Matem benim hakkým:
Asýrlar var ki aydýnlýk nedir, hiç bilmez afakým!
Teselliden nasibim yok, hazan aðlar baharýmda;
Bugün bir hanumansýz serseriyim öz diyarýmda!
Ne hüsrandýr ki: Þark'ýn ben vefasýz, kansýz evladý,
Serapa Garb’a çiðnettim de çýktým hâk-i ecdadý!
Hayalimden geçerken þimdi, fikrim herc ü merc oldu,
Selâhaddîn-i Eyyûbî'lerin, Fatih'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: Nâkûs inlesin beyninde Osman'ýn;
Ezan sussun, fezalardan silinsin yâdý Mevlâ'nýn!
Ne hicrandýr ki: En þevketli bir mâzi serap olsun;
O kudretler, o satvetler harap olsun, türab olsun!
Çökük bir kubbe kalsýn mabedinden Yýldýrým Hân'ýn;
Þenaatlerle çiðnensin muazzam kabri Orhan'ýn!
Ne haybettir ki: vahdetgâhý dinin devrilip taþ taþ,
Sürünsün þimdi milyonlarca mevasýz kalan dindaþ!
Yýkýlmýþ hanumanlar yerde iþkenceyle kývransýn;
Serilmiþ gövdeler, binlerce, yüz binlerce doðransýn!
Dolaþsýn sonra, Ýslam'ýn harem-gâhýnda na-mahrem...
Benim hakkým, sus ey bülbül, senin hakkýn deðil matem!
Mehmet Âkif ERSOY
1. “Bülbül” şiiriyle ilgili araþtýrmanýzın sonucunu arkadaşlarınızla paylaşınız.
2. “Bütün dünyaya küskündüm, dün akþam pek bunalmýþtým.” dizesinde altý çizili kelimeler þairin ruh
hâlini yansýtmaktadýr. Siz de þiirde duygu ve çaðrýþým deðeri olan (heyecan, mutluluk veya mutsuzluk ifade
eden; dinî duyarlýlýk, derin düþünce, yüceltme gibi hâlleri dile getiren) söz ve söz öbeklerinin altýný çiziniz.
3. Þiirdeki imgeleri bulup bu imgelerin özelliklerini defterinize yazýnýz.
4. Þairin etkili bir anlatým için hangi ahenk unsurlarýný kullandýðýný açýklayýnýz.
5. “Bülbül” þiirinde, kelime ve cümle seviyesindeki tekrarlarýn metnin anlatýmýný nasýl etkilediðini belirtiniz.
6. Þiirde “ben” kelimesiyle kimin duygularýnýn dile getirildiðini söyleyiniz.
3. ETKÝNLÝK
“Bülbül” þiirinde isim olmadýklarý hâlde isimlerin yerini kiþi, belirsizlik, soru ve iþaret yoluyla tutan kelimelerin altýný deðiþik renkteki kalemlerle çiziniz.
Metinde bu kelimelerin kullanýlma nedenlerini açýklayýnýz.
101
4. ETKÝNLÝK
“Dönüp maziye týrmandým, ne hicranlar, neler andým!” dizesinde “týrmanmak” fiili ilk anlamý dýþýnda kullanýlmýþtýr.
Siz de “Bülbül” adlý þiirden ilk anlamý dýþýnda kullanýlan kelimelere baþka örnekler bulunuz.
2. metin
YOK GÝBÝ YAÞAMAK
...
Beni bu kentten kurtar beni yalnýz ko git beni.
Arýyorum arýyorum o ilk çað ýrmaklarýnda sedef ellerini.
Susmam seni ürkütmesin içimde çaðlar var bilmelisin.
Katý bir yalnýzlýk bu, bilmelisin.
Kaçmam, kendimi bulmam, ben senden yoksunum, iyi bilmelisin
Þu yalnýzlýk çýkmazýnda önümde niye sen varsýn?
Niye her þey bir anda kayýyor, ben kayýyorum.
Kalbim niçin bu kadar yabancý, sen niye yoksun?
Bir sam yüklü geceleri içimden atamýyorum.
Niye bunlarý bir anda unutamýyorum?
Hadi tut elimden gök gibi, ölü gibi yalnýzým.
Erdem BEYAZIT
5. ETKÝNLÝK
Metinden sizin için duygu ve çaðrýþým deðeri olan kelimeleri bulunuz. Bu kelimelerin sizde uyandýrdýðý duygularý ve çaðrýþýmlarý sýnýfla paylaþýnýz.
6. ETKÝNLÝK
Lirik anlatým kullanýlarak oluþturulmuþ “Bülbül” ve “Yok Gibi Yaþamak” adlý metinlerin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
7. ETKÝNLÝK
Metinlerde geçen zamirleri ve bu zamirlerin hangi isimlerin yerine kullanýldýðýný belirleyip defterinize
yazýnýz.
3. metin
YABAN
Kaç defa elime bir sopa alýp …………. önüme katarak kendi ormanlarýna doðru sürmek arzusunu duydum. Fakat sað kolum yoktu.
Onun için deðil midir ki …………. aralarýnda dolaþýrken kaba kaba sýrýtýrlardý ve sað tarafýmda bir boþ
torba gibi sallanan yenimle oynamaya kalkýþýrlardý. Sonra bu yeni, sallanýp durmasýn diye uçlarýndan bükerek cebime soktum. O gün bu gündür, hâlâ öyle dolaþýrým.
Lakin bu köyde de hiç kimse kolsuz olduðumun farkýnda deðil… Hâlbuki burada, isterdim ki farkýnda
olsunlar. Zira sað kolumu, ben …………. için kaybettim. Ýstanbul'da zilletim olan þey, burada þerefimdir.
Hatta ilk günler Mehmet Ali ile köyde dolaþýrken þuna buna rasgeldik mi hemen sað yanýmý çevirirdim. Hele
yeni yetiþen delikanlýlarla genç kýzlara ne yapýp yapýp mutlaka bu noksanýmý hissettirmeye çabalardým.
…………., benim son süsüm, son þuhluðum, son çalýmýmdý. Beþ on gün içinde o da gitti. Sað kolumun yokluðu, ………… takdirini celbetmek þöyle dursun hatta merhametini bile uyandýrmadý. Acaba niçin? Bunu
sonradan anladým: Zira burada sakatlýk hemen herkese mahsus bir hâl gibidir.
…
Yakup Kadri KARAOSMANOÐLU
102
8. ETKÝNLÝK
Metinde boþ býrakýlan yerlere aþaðýdaki zamirleri getirerek zamirlerin metnin anlamýný nasýl etkilediðini söyleyiniz.
( ben, kimsenin, bunlarý, onlar, bu)
Zamirlerle tamamlanan metinde anlam yönünden ne gibi deðiþiklikler olduðunu açýklayýnýz.
9. ETKÝNLÝK
“Bülbül”, “Yok Gibi Yaþamak” ve “Yaban” metinlerindeki zamirleri tabloya göre gruplandýrýnýz.
Þahýs (Kiþi) Zamiri
Ýþaret Zamiri
Belgisiz Zamir
Soru Zamiri
Teklik
Çokluk
Zamirlerin niçin bu þekilde sýnýflandýrýldýðýný tartýþarak belirleyiniz.
“Yaban” metnindeki “burada” zamiri önceki cümlede geçen “köy” kelimesinin yerine kullanýlmýþtýr.
Metindeki diðer zamirleri de bu yönüyle inceleyerek cümleler arasýnda kurulan ilgilerde zamirlerin nasýl bir
iþlevi olduðunu söyleyiniz.
4. metin
SEN, BEN, O!..
5. metin
Her ben, dolaylý bir þekilde bir seni anlatýþ, bir senden yakýnýþtýr.
Çünkü benim yerim seninle onun arasýndadýr.
Ve o deðildir bana yakýn olan, sensin.
Ben, ben olsam dil bilgisi kitaplarýndaki tekil þahýs zamirlerini
Þu sýraya göre düzenlerdim:
Sen, ben, o!
Baþta sen gelir çünkü ben diye bir þey yok sen olmadýkça.
Her ben, ben'liðini sen'le anlar.
Behçet NECATÝGÝL
DÜNYANIN BÜTÜN ÇÝÇEKLERÝ
…
Dünyanýn bütün çiçeklerini diyorum,
Dünyanýn bütün çiçeklerini diyorum.
Kýr ve dað çiçeklerini istiyorum,
Ben köy öðretmeniyim, bir bahçývaným.
Kaderleri bana benzeyen.
Ben bir bahçe suluyordum gönlümde,
Yalnýzlýkta açarlar, kimse bilmez onlarý,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden.
Geniþ ovalarda kaybolur kokularý...
Ne güller fýþkýrýr çilelerimden,
Yurdumun sevgili ve adsýz çiçekleri!
Kandýr, hayattýr, emektir benim güllerim.
Hepinizi, hepinizi istiyorum gelin görün beni.
Korkmadým, korkmuyorum ölümden;
Topraðý nasýl örterseniz öylece örtün beni.
Siz çiçek getirin yalnýz, çiçek getirin.
…
Ceyhun Atuf KANSU
“Sen, Ben, O!..” ve “Dünyanýn Bütün Çiçekleri” metinlerindeki baðlamlarý ve metni oluþturan parçalarýn baðlamla iliþkisini belirtiniz.
103
10. ETKÝNLÝK
“Sen, Ben, O!..” ve “Dünyanýn Bütün Çiçekleri” metinlerindeki þahýs zamirlerini, tekil ve çoðul olma
durumlarýna göre gruplandýrarak defterinize yazýnýz.
Bu þahýs zamirlerinin yerine karþýladýklarý isimleri kullanarak metinleri yeniden okuyunuz.
Ýki metni karþýlaþtýrarak isimlerin yerine zamirlerin kullanýlma sebeplerini söyleyiniz.
6. metin
HAN DUVARLARI
Serpilmeye baþladý bir yaðmur ince ince,
Uzun yollar bu sesten silkinerek yatýyor...
Son yokuþ noktasýndan düzlüðe çevrilince
Kendimi kaptýrarak tekerleðin sesine
Nihayetsiz bir ova aðarttý benzimizi
Uzanmýþ kalmýþým yaylýnýn þiltesine,
Yollar bir þerit gibi ufka baðladý bizi
Bir sarsýntý... uyandým uzun süren uykudan;
Gurbet beni muttasýl çekiyordu kendine.
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan
Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine.
Karþýda hisar gibi Niðde yükseliyordu,
Ne civarda bir koy var, ne bir evin hayali
Sað taraftan çýngýrak sesleri geliyordu;
Sonun ademdir diyor insana yolun hâli,
Aðýr aðýr önümden geçti deve kervaný,
Arasýra geçiyor bir atlý, iki yayan
Bir kenarda göründü beldenin viran haný,
Bozuk düzen taþlarýn üstünde týkýrdýyan
Alaca bir karanlýk sarmadayken her yeri.
Tekerlekler yollara bir þeyler anlatýyor,
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
11. ETKÝNLÝK
Þiirdeki þahýs zamirlerini bulup defterinize yazýnýz.
Þiirde geçen “kendi” dönüþlülük zamirlerinin altýný çizip bu zamirlerin hangi ismin yerine kullanýldýðýný
söyleyiniz.
“Kendi” dönüþlülük zamiri ile þahýs zamirinin bir arada kullanýlmasýnýn, cümlenin anlamýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
Dönüþlülük zamirini ikileme þeklinde veya pekiþtirme anlamýyla birer cümlede kullanýnýz.
“Sen” ve “ben” þahýs zamirlerinin anlamý bazen “biz” ve “siz” þahýs zamirleriyle saðlanýr. Bu kullanýmýn sebebini örnekler vererek açýklayýnýz.
7. metin
BENÝ UNUTMA
Bir gün gelir de unuturmuþ insan,
En sevdiði hatýralarý bile.
Bari sen her gece yorgun sesiyle,
Saat on ikiyi vurduðu zaman,
Beni unutma.
O saatlerde serpilir gülüþün
Bir avuç su gibi içime, ey yâr.
Senin de baþýnda o çýlgýn rüzgâr,
Deli deli esiverirse bir gün,
Beni unutma.
Çünkü ben her gece o saatlerde,
Seni yaþar ve seni düþünürüm.
Hayal içinde periþan yürürüm.
Sen de karanlýðýn sustuðu yerde,
Beni unutma.
Ben ayaðýmda çarýk, elimde asa,
Senin için þu yollara düþmüþüm.
Senelerce sonra sana dönüþüm,
Bir mahþer gününe de rastlasa,
Beni unutma.
Ümit Yaþar OÐUZCAN
104
8. metin
BÝZÝM MEMLEKET
Ýçimden tanýrým ben o illeri
Onlar ki zahirde viran olurlar.
Ardýçlý daðlarý, çamlý belleri
Aþanlar Þirin'e hayran olurlar.
Dökülür köpüklü sular yarýndan,
Baharlar yaratýr kýþýn karýndan,
Ýçenler sihirli pýnarlarýndan
Þöyle bir silkinir ceylan olurlar.
Orada yaþayan erlerin içi
Bir tasta yoðurur derdi, sevinci.
Onlar ki sabansýz, tarlasýz çiftçi;
Davarsýz, kavalsýz çoban olurlar…
Baþý boþ kýrlara salar tayýný,
Elinden düþürmez okla yayýný,
Aklýna getirmez zafer payýný
Memleket yolunda kurban olurlar.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
1. “Beni Unutma” ve “Bizim Memleket” þiirlerinde þairlerin kime seslendiðini söyleyiniz.
2. Bu þiirlerin yazýlýþ amacýnýn bilgi vermek mi duygularý harekete geçirmek mi yoksa edebî zevki tattýrmak mý olduðunu açýklayýnýz.
3. “Bizim Memleket” þiirinde iþlenen vatan sevgisi temasý “Bülbül” þiirinde nasýl ele alýnmýþtýr?
12. ETKÝNLÝK
Þairlerin ayný duyguyu farklý farklý yorumlamalarýnýn sebeplerinin ne olabileceðini anlatan kýsa bir
metin yazýp sýnýfta okuyunuz.
13. ETKÝNLÝK
“Beni Unutma” ve “Bizim Memleket” þiirlerinde varlýklarýn yerini iþaret yoluyla tutan veya varlýklarý iþaret yoluyla belirten kelimelerin altýný çiziniz.
Bulduðunuz kelimelerden hangilerinin iþaret ettiði isimle birlikte kullanýldýðýný, hangilerinin iþaret ettiði
kelimenin yerine kullanýldýðýný söyleyiniz.
Anlama ve Yorumlama
14. ETKÝNLÝK
Rahmet… rahmet! Anlat o güzel ellere:
Sizindir bu tükenmez musiki, bu orman
Orada akmýyor, duruyor zaman.
Kuþlar, böcekler ve kara taþlar…
Her þey yerli yerinde, kendinden emin
Bayýltýcý kokusu gece çiçeklerinin.
Ani bir üzüntüyle bu rüyadan uyandým,
Tekrar o alev gömleði giymiþ gibi yandým.
Her yerden o hem ayný bakýþ, ayný emelde,
Bir kanlý gül aðzýnda ve mey kâsesi elde;
Her yerden o hem ayný güzellikle göründü,
Sandým bu biten gün beni ram ettiði gündü.
Baki Süha EDÝBOÐLU
Yahya Kemal BEYATLI
105
Bu yaðmur… bu yaðmur… bu kýldan ince
Öpüþten yumuþak yaðan yaðmur…
Bu yaðmur… bu yaðmur… bu bir gün dinince
Aynalar yüzümü tanýmaz olur.
Necip Fazýl KISAKÜREK
Bu rüzgâr, bu deli rüzgâr bir çýðlýk…
Besbelli onlardýr bizi çaðýran.
Ýþte gökler geniþ, ufuklar açýk,
Onlardýr, onlardýr bizi çaðýran.
Ahmet Kutsi TECER
Bu mu? Bu has bahçedir
Bu mu? Bu has gümüþtür
Bu mu? Bu has ekmektir
Bunlar göz pýnarlarý
Bunlar göz yaylasý kan çanaðý
Güneþ yanýðý gül döðmesi
Kâðýt ve kalem
Akýl ve yürek
Bu mu?
Özdemir ÝNCE
Yukarýdaki metinlerde geçen iþaret zamirlerini ve iþaret sýfatlarýný bulup defterinize yazýnýz.
Ýþaret zamirlerinin iþaret sýfatlarýndan farkýný söyleyiniz.
15. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki kelimeleri iþaret sýfatý ve iþaret zamiri göreviyle cümle içinde kullanýnýz.
Bu
Ýþaret zamiri : .......................................................................................................................................
Ýþaret sýfatý : .......................................................................................................................................
Þu
Ýþaret zamiri : .......................................................................................................................................
Ýþaret sýfatý : .......................................................................................................................................
O
Ýþaret zamiri : .......................................................................................................................................
Ýþaret sýfatý : .......................................................................................................................................
Böyle
Ýþaret zamiri : .......................................................................................................................................
Ýþaret sýfatý : .......................................................................................................................................
16. ETKÝNLÝK
Ýçerisinde iþaret sýfatý ve iþaret zamirlerinin kullanýldýðý bir lirik anlatým metni oluþturunuz.
........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................
........................................................................................................................................................
17. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki, dizelerde geçen “o” ve “onlar” zamirlerinin bir insanýn mý yoksa insan dýþýndaki bir varlýðýn mý yerini tuttuðunu belirtiniz.
Türkülerle yunmuþ yýkanmýþ dilim;
Onlarla aðlamýþ, onlarla gülmüþüm.
— Yarýn küçük, gidecek yalnýz; öyle mi balýða?
— O gitmek istedi; “Sen evde kal!” diyor…
Bedri Rahmi EYÜBOÐLU
Tevfik FÝKRET
Arkada bir su devrile devrile akýyor.
Rastgele bir aðaca soruyorum,
Bir þey var sanki onu soruyorum.
Deðil orda diyor, belki biraz daha ilerle.
Cemal SÜREYA
106
9. metin
ÝDEALÝ BULAMADIÐIM ZAMAN
Bir uçurum gibi büyüyen sükût; hayattan, ýþýktan, ümitten kopuþ... Nihayet gönlüme baharý getiren sesiniz. Kýrýk bir tekne, karanlýk bir deniz. Ufukta siz olmasanýz hayat denen bu yolculuk; bu rezil, bu pespaye,
bu komik sürükleniþ dayanýlmaz bir çile olurdu. Yeniden kendimi buldum mektubunuzda, ömrümün en
kederli anlarý sizi kaybettiðimi sandýðým anlardý: Þubat'ýn ilk günleri, Ankara. Gök kubbenin bütün yýldýzlarý baþýmda parçalandý ve güneþ kahkahalar atarak uzaklaþtý ufkumdan ve gece, ýslak, yaðlý, isli bir gece
bütün benliðimi bir ahtapot gibi kucakladý. Kimsiniz? Otuz yýldýr gördüðüm rüya. Artýk benim için yol üçe
ayrýlmýyor. Þehzadelerin karþýsýna çýkan yol iki: Ölüm veya ...
Mektubunuz rüyada duyulan dost sesler gibi: Fýrtýnalar diniyor, yaralar kapanýyor ve insan yaþadýðýný
anlýyor. Sizi kaybettiðim zaman yani sizde rüyamý, sizde ideali bulamadýðým zaman dünyam kör bir kuyuya benziyor: Yýlanlarýn ýslýk çaldýðý, laðým kokan kör bir kuyu. Güzel yazýyorsunuz. Çünkü kaleminize ilham
veren Eros'un ta kendisi. Bütün ruhunuz konuþuyor, hayatýn dile geliþi gibi bir þey. Siz yaprak yaprak açýlan bir kitapsýnýz, benim keþfettiðim bir kýta: Cemilanya. Sizi küçük görmektense gözlerimi bin kere feda
etmeye razýyým. Benim ezelî melikem. Elest bezminden niþanlým.
… Mektubun bir büyü gibi bulutlarý daðýttý. Yarý yarýya iyileþtim, bir yenisi tekrar beni Zaloðlu Rüstem'e
çevirir. Sensiz sýhhat neye yarar? Neden dinç olacakmýþým?
Cemil MERÝÇ
1. Metnin yazýlýþ amacýný söyleyiniz.
2. Yazar metinde kiþisel duygularýný mý genel duygularý mý dile getiriyor?
3. Metnin temasýný bularak cümlelerin bir araya gelmesinde temanýn önemini açýklayýnýz.
4. Metinde ismin yerini soru yoluyla tutan kelimelerin altýný çiziniz.
18. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdiğiniz metinlerle “Ýdeali Bulamadýðým Zaman” metnini öyküleyici, betimleyici ve lirik
anlatýmýn özellikleri bakýmýndan karþýlaþtýrýnýz. Sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
Coþku ve heyecana baðlý anlatýmýn daha çok hangi metin türlerinde kullanýldýðýný belirleyip defterinize yazýnýz.
Lirik anlatýmla oluþturulmuþ metinlerde dilin hangi iþlevinde kullanýldýðýný söyleyiniz. Belirlediðiniz
iþlevlere örnek cümleler bularak bunlarý defterinize yazýnýz.
19. ETKÝNLÝK
“Ýdeali Bulamadýðým Zaman” metninden tabloda istenenlere uygun örnekler bulup karþýlarýna yazýnýz.
Devrik Cümleler
Eksiltili Cümleler
Soru Cümleleri
Kýsa Cümleler
Mecaz ve Yan Anlamlý Kelimeler
Þahýs Zamirleri
Bulduğunuz kelime ve cümlelerin lirik anlatýmýn oluþumuna bir katkýsýnýn olup olmadýðýný açýklayýnýz.
Metinlerdeki cümleleri yapý ve anlam bakýmýndan inceleyerek lirik anlatýmla oluþturulmuþ metinlerde kullanýlan cümlelerin özelliklerini belirtiniz.
107
20. ETKÝNLÝK
ANKARA
“Bereket yol tenha deðildi. Saðdan soldan kimi þehre kimi Çubuk'a doðru yürüyen köylüler geçiyordu.
Yaðýz bir eþek üstünde ak sakallý bir ihtiyar, karýsý ardýndan, pabuçlarýný eline almýþ yayan gidiyordu. Bir
yol dönemecinde uzunca bir kaðný dizisine rastgeldiler. Bu kaðnýlarýn yüzü þehre yönelikti ve o kadar yavaþ
ilerliyorlardý ki yürüyüp yürümedikleri ancak gýcýrtýlarýndan belli oluyordu. Selma Haným, bunlardan her birinin bir top mermisi taþýdýðýný gördü. Her birinde bir tek mermi... Ve bazýsýnýn üstüne uykuya dalmýþ bir
çocuk gibi yorgan örtülmüþtü. Bunlarý çeken mandalar o kadar zayýftý ki kalça kemikleri nerede ise derilerini bir burgu gibi delecekti.”
Yakup Kadri KARAOSMANOÐLU
KÜÇÜK AÐA
“Kasabada yalnýz yaþlýlar, kadýnlar ve çocuklar kalmýþtý. Dört yýldýr dükkânlarla, baðlarla, bahçe ve torbalarla yalnýz onlar uðraþýyor, her þeyin verimi de ona göre düþüyordu.
Aylardan beri her ev kocaman bir göz olmuþ, yollara dikilmiþti. Her evin beklediði biri vardý, bir yavuklu, bir koca, bir oðul, bir aða veya dayý...
Kimi hastanesinden kimi daðýlan kýtasýndan kimi esaretten gelecekti. Nasýl geleceklerdi? Hangi beden
ve ruhla geleceklerdi? Bunu düþünen veya düþünmeye cesaret eden yoktu; geleceklerinin, gelmelerinin
muhtemel olduðunu bilmek yetiyordu. Sonra gelmeleri gerekti, þarttý artýk. Yoksa pýrýl pýrýl Akþehir kendi
üzerine kapanan bir mezar olup çýkardý. Buna az bir þey kalmýþtý.”
Tarýk BUÐRA
HAVUZ BAÞI
“Herkes geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramým, çocukluk bayramým salýncaksýz geçmiþ gibi gözüme yaþ doldu.
Soðuktan mý titriyordum yoksa heyecandan, üzüntüden mi bilmem. Havuzun suyu bulanýk. Kapýnýn
saatleri 12'yi geçmiþ. Kanepelerde kimseler yok. Tramvay ne fena gýcýrdadý. Tramvaydaki adam bir tanýdýk mýydý acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktý? Yoksa kimseciklerin oturmadýðý kanepelerde bu saatte yalnýz baþýboþlar mý oturur?”
Sait Faik ABASIYANIK
“Ankara”, “Küçük Aða” ve “Havuz Baþý” metinlerinde, hangi ismin yerini tuttuðu açýkça belli olmayan
zamirleri bulup altýný çiziniz.
Bu belgisiz zamirlerin ifadeye nasýl bir anlam kazandýrdýðýný belirtiniz.
“Bir gece yarýsý birini uyandýrmak gerektiyse o beni uyandýrdý, ben de onu.” cümlesinde “bir ” kelimesi belgisiz sýfat, “birini” kelimesi ise zamirdir.
Siz de metinlerden belgisiz sýfatlarý bulup belgisiz zamirlerle karþýlaþtýrarak aralarýndaki farký belirtiniz.
21. ETKÝNLÝK
RÝNDLERÝN AKÞAMI
Dönülmez akþamýn ufkundayýz, vakit çok geç;
Bu son fasýldýr ey ömrüm, nasýl geçersen geç.
Geniþ kanatlarý boþlukta simsiyah açýlan
Ve arkasýnda güneþ doðmayan büyük kapýdan
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geçince baþlayacak bitmeyen sükûnlu gece.
Gurûba karþý bu son bahçelerde, keyfince,
Ya aþk içinde harab ol, ya þevk içinde gönül.
Ya lale açmalýdýr göðsümüzde yahut gül.
Yahya Kemal BEYATLI
“Rindlerin Akşamı” adlı şiiri vurgu ve tonlamaya dikkat ederek okuyunuz.
Şiirdeki ahenk ögelerini defterinize yazýnýz.
Ahenk ögelerinin ve ses akýþýnýn þiirin duygu atmosferine katkýsýný tartýþarak belirleyiniz. Tartışma
sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
108
22. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerde bulunan belgisiz sýfat görevindeki kelimeleri belgisiz zamir olarak, belgisiz
zamir görevindekileri de belgisiz sýfat olarak cümle içinde kullanýnýz.
Belgisiz Zamir
Belgisiz Sýfat
.............................................................................
Hiçbir oyuncuyu beðenmedim.
Birkaçý kenarda oturmuþ, oyun oynuyorlardý.
.............................................................................
.............................................................................
Bazý insanlarýn deðiþmez prensipleri vardýr.
Sözlerin hiçbiri kulaðýna girmiyordu.
.............................................................................
.............................................................................
Kimi çocuklar annesinden ayrýlmaz.
.............................................................................
Baþka sorun istemiyorum.
Çuvaldakilerin birazý döküldü.
.............................................................................
23.
... ETKÝNLÝK
Ayva sarý nar kýrmýzý sonbahar!
Her yýl biraz daha benimsediðim.
Ne dönüp duruyor havada kuþlar?
Nerden çýktý bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçýncý bahçe gördüm tarumar.
...
Nerde ne zaman bu hava çalýnsa,
Hoþ geldi geçmiþteki güzel günler.
Nereye gidersen git günlük tasa,
Býrak biraz da þad olsun gönüller.
...
Ýçimi titreten bir sestir her gün.
Saat her çalýþýnda tekrar eder:
Ne yaptýn tarlaný, nerede hasadýn?
Elin boþ mu gireceksin geceye?
Bir düþünsen yarýyý buldu ömrün.
Gençlik böyledir iþte, gelir gider.
Cahit Sýtký TARANCI
Býrak her þeyi nereye gidiyorum?
Neler geçmiþti aklýmdan nedendi aðladýðýn, neydi güldüðün?
Ah, nasýldý yaþamak?
Ziya Osman SABA
Yukarýdaki metinlerde kullanýlan soru zamirlerinin altýný çiziniz.
Soru zamirlerinin yerlerine bir isim getirilip getirilemeyeceðini sýnýfça tartýþarak belirleyiniz.
Bu zamirlerin cümleye nasýl bir anlam kazandýrdýðýný söyleyiniz.
109
24. ETKÝNLÝK
ODYSSEÝA (ODÝSE)
…
Sabah sisi içinde doðan gül parmaklý þafak, görünür görünmez herkesi çaðýrdým ve söz alarak þöyle
dedim:
— Sadýk arkadaþlarým, siz hepiniz burada kalacaksýnýz yalnýz ben kendi gemimi ve gemimin tayfasýný
alýp þu erlerin kimler olduðunu anlamaya gideceðim: Doðruluk bilmez haydutlar, vahþiler mi yoksa yabancý konuklar, tanrýdan korkan erler mi?
Az sonra, zaten yakýn olan o yere varmýþtýk; ucunda, denizin üstünde, yüksek bir maðara gördük, kubbesi defnelerle sarmaþmýþ. Burada sürülerle koyun ve keçiler dinleniyordu.
Çarçabuk maðaraya ulaþtýk, kendisini orada bulamadýk, semiz davarlarýný otlaða götürmüþtü.
Maðaranýn içine girince her þeye hayran kaldýk, kendimiz de peynir alýp yedik, oturup onu bekleyekaldýk.
Otlaktan döndü ve yemeðini hazýrlamak için kocaman bir kucak kuru odun taþýyordu, onlarý maðaranýn
aðzýna öyle bir gürültü ile attý ki biz ürkerek en dibe çekildik.
…
Homeros
“Odysseia” metnindeki zamirleri bulup tabloya göre gruplandýrýnýz.
Þahýs Zamiri
Ýþaret Zamiri
Belgisiz Zamir
Soru Zamiri
Basit Zamir
Birleþik Zamir
25. ETKÝNLÝK
Tablodaki kelimeleri sýfat ve zamir görevlerinde cümle içinde kullanýnýz.
Soru Zamiri
Soru Sýfatý
Hangi
Ne Kadar
Kaç
26. ETKÝNLÝK
“5N 1K” olarak bilinen “ne, nerede, ne zaman, nasýl, niçin, kim” kelimelerini cümlede kullanýnýz.
Bu kelimelerden hangilerinin soru zamiri olarak kullanýlabileceðini belirtiniz.
27. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki tabloda verilen kelimeleri soru sýfatý ve soru zamiri görevinde cümlede kullanýnýz.
Sýfat:
Kimi
Zamir:
Sýfat:
Öteki
Zamir:
Sýfat:
Bazý
Zamir:
110
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Coþku ve heyecana baðlý anlatýmlarda kelimeler daha çok ………………… anlamýnda kullanýr.
Coþku ve heyecana baðlý anlatýmlarda dilin daha çok ………………… iþlevi kullanýlýr.
“Bu, þu, o, hangi, kaç, birkaç, bazý vb.” kelimeler bir isimden önce gelip onu nitelerse ………., bir
ismin yerine kullanýlýrsa ……… dir.
Sýfat ve zarflar çekim eki alýnca genellikle …….. veya ……. dönüþür.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Zamir, insan isimlerinin yerini kalýcý olarak tutan kelimedir. .
Þahýs zamirleri isim çekim eklerinin tamamýný alabilir.
Zamirlerle isim tamlamasý oluþturulabilir.
Bir soru kelimesi çekim eki almýþsa kesinlikle soru zamiridir.
Birer iþaret zamiri olan “bunlar, þunlar, onlar” kelimeleri iþaret sýfatý olarak da kullanýlabilir.
(
(
(
(
(
)
)
)
)
)
3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde dönüþlülük zamiri pekiþtirme görevinde kullanýlmýþtýr?
A) Kendi düþen aðlamaz.
C) Kendim ettim, kendim buldum.
E) Her gün aynada kendi güzelliðini seyrederdi.
B) Zorluklarý sen kendin yenmelisin.
D) Kendisini her türlü korkudan uzak tutardý.
4. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde soru zamiri vardýr?
A) Bu adresi size kim verdi?
C) Kaçýncý katta oturuyorsunuz?
E) Evi nasýl buldunuz?
B) Burada kaç apartman var?
D) Bize ne zaman geleceksiniz?
5. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “bu” kelimesi zamir görevinde kullanýlmýþtýr?
A) Bu evlerin yapýmýna geçen yýl baþlandý.
C) Bu romaný severek okuyorum.
E) Bu sorun onu sürekli rahatsýz ediyor.
B) Bu sonbahar oldukça uzun sürdü.
D) Bu senin ikinci yanlýþýn.
6. Aþaðýdaki cümlelerden hangisinin yüklemi zamirdir?
A) Bunu yapan olsa olsa Ali'dir.
C) Ayþe, bizim sýnýfýn en çalýþkanýdýr.
E) Üç yýldýr bu okulun öðrencisidir.
B) Bu yýl þampiyonluk bizimdir.
D) O, iki ödüllü bir romancýdýr.
7. Dostoyevski'nin “Suç ve Ceza” romanýndan alýnan aþaðýdaki cümlelerde kullanýlan zamirlerin
altýný çizerek bu zamirlerin çeþitlerini cümlelerin karþýsýndaki noktalý yerlere yazýnýz.
Her kim olursa olsun, kimsenin ne düþündüðünü umursamaz bir hâl alývermiþti. (……………..)
Burada insanýn canýný sýkan þey nedir, biliyor musun? (……………..)
Yalnýz buradakilerin kýlýðý kýyafeti ötekilerden daha düzgünceydi. (……………..)
Yerin dibinden çýkar gibi karþýma çýkar: Bu adam kim, bu adam nerede idi, ne gördü? (……………..)
8. Daha çok hangi metin türlerinde coþku ve heyecana baðlý anlatýmdan yararlanýlýr?
9. Coþku ve heyecana baðlý anlatýmla öyküleyici anlatýmý karþýlaþtýrýnýz.
111
Destansı (Epik) Anlatım-Fiil (Eylem)-Fiilimsi (Eylemsi)
Hazırlık
1. Uluslararasý yarýþmalarda (futbol, atletizm, müzik vb.) elde edilen baþarýnýn “destan yazmak” deyimi ile özdeþleþtirilmesi size ne ifade ediyor?
2. Bir olayýn destanlaþtýrýlarak anlatýlmasýnýn sebebi ne olabilir?
1. ETKÝNLÝK
Türk ve dünya destanlarýndan birer örnek bularak bu destanlarýn kahramanlarýnýn adlarýný söyleyiniz.
2. ETKÝNLÝK
Destansý anlatýmla oluþturulmuþ metinler bulunuz. Bu metinleri sýnýfta okuyup sizde uyandýrdýðý duygularý açýklayýnýz.
Okuduðunuz bu metinlerin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
3. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki resimde gördüklerinizi ve bu resmin sizde uyandýrdýðý duygularý sözlü olarak anlatýnýz.
Y. FOLYALI (kendi koleksiyonu)
112
İnceleme
1. metin
ÇANAKKALE ÞEHÝTLERÝNE
Hangi kuvvet onu, hâþâ, edecek kahrýna râm?
Çünkü te'sis-i Ýlâhî o metîn istihkâm.
Sarýlýr, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beþerin azmini tevkif edemez sun'-u beþer;
Bu göðüslerse Hudâ'nýn ebedî serhaddi;
“O benim sun'-u bedî'im, onu çiðnetme!” dedi.
Âsým'ýn nesli... diyordum ya... nesilmiþ gerçek:
Ýþte çiðnetmedi namusunu, çiðnetmeyecek.
Þühedâ gövdesi, bir baksana, daðlar, taþlar...
O rükû olmasa, dünyâda eðilmez baþlar,
Vurulup tertemiz alnýndan, uzanmýþ yatýyor,
Bir hilâl uðruna, yâ Rab, ne güneþler batýyor!
Ey, bu topraklar için topraða düþmüþ asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alný deðer.
Ne büyüksün ki kanýn kurtarýyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanlarý ancak, bu kadar þanlý idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsýn?
“Gömelim gel seni tarihe!” desem, sýðmazsýn.
Herc ü merc ettiðin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
“Bu, taþýndýr.” diyerek Kâ'be'yi diksem baþýna;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taþýna;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namýyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle;
Mor bulutlarla açýk türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyya'yý uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altýnda, bürünmüþ kanýna,
Uzanýrken gece mehtâbý getirsem yanýna,
Türbedârýn gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebrîz etsem;
Tüllenen maðribi, akþamlarý sarsam yarana...
Yine bir þey yapabildim diyemem hâtýrana.
Sen ki son ehl-i salîbin kýrarak salvetini,
Þarkýn en sevgili sultaný Salâhaddîn'i,
Kýlýç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki Ýslâm'ý kuþatmýþ, boðuyorken hüsran,
O demir çemberi göðsünde kýrýp parçaladýn;
Sen ki rûhunla beraber gezer ecrâmý adýn;
Sen ki a'sâra gömülsen taþacaksýn... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey þehîd oðlu þehîd, isteme benden makber,
Sana âgûþunu açmýþ duruyor Peygamber.
Þu Boðaz Harbi nedir? Var mý ki dünyada eþi?
En kesîf ordularýn yükleniyor dördü beþi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'yaKaç donanmayla sarýlmýþ ufacýk bir karaya.
Ne hayâsýzca tehaþþüd ki ufuklar kapalý!
Nerde- gösterdiði vahþetle- “Bu bir Avrupalý!”
Dedirir: Yýrtýcý, his yoksulu, sýrtlan kümesi;
Varsa gelmiþ, açýlýp mahpesi, yahud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ý beþer;
Kaynýyor kum gibi, tûfan gibi mahþer mahþer.
Yedi iklimi cihânýn duruyor karþýnda,
Ostralya'yla beraber bakýyorsun: Kanada!
Çehreler baþka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahþetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâûna da züldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asýr yok mu, o mahluk-ý asîl,
Ne kadar gözdesi mevcud ise hakkiyle sefîl,
Kustu Mehmetçiðin aylarca durup karþýsýna;
Döktü karnýndaki esrârý hayâsýzcasýna.
Maske yýrtýlmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müthiþ ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalýyor âfaký;
Beriden zelzeleler kaldýrýyor a'mâký;
Bomba þimþekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göðsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altýnda cehennem gibi binlerce lâðam;
Atýlan her lâðamýn yaktýðý; yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müthiþ tipidir: Savrulur enkâz-ý beþer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boþanýr sýrtlara, vâdîlere saðnak saðnak.
Saçýyor zýrha bürünmüþ de o nâmerd eller,
Yýldýrým yaylýmý tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangýný, durmuþ da açýk sînelere,
Sürü hâlinde gezerken sayýsýz tayyâre.
Top tüfekten daha sýk, gülle yaðan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmýndan;
Alýnýr kal'a mý göðsündeki kat kat iman?
Mehmet Âkif ERSOY
113
1. “Çanakkale Destaný” metninde tarihî olay ve kiþilerin nasýl anlatýldýðýný defterinize yazýnýz.
2. Þairin tarihî olay ve kiþilerin hangi yönlerine deðindiðini söyleyiniz.
3. Þiirin sizde uyandýrdýðý duygularý defterinize yazýp sýnýfta okuyunuz.
4. ETKÝNLÝK
Tarih kitabýnýzdan Çanakkale Savaþý’ný anlatan bir metin bulunuz.
Bulduðunuz bu metinle “Çanakkale Destaný” þiirini duygu ve olaylarýn ele alýnýþ yönünden karþýlaþtýrýnýz. Sonuçları sözlü olarak belirtiniz.
5. ETKÝNLÝK
Þiirde iþ, oluþ ve hareket bildiren kelimelere örnekler bulunuz.
Bu fiilleri tabloda verilenlere göre gruplandýrýnýz.
Bu fiillerin kim tarafýndan yapýldýðýný belirtiniz.
Haber Kipleri
Görülen geçmiþ zaman
Öðrenilen
geçmiþ
zaman
Þimdiki
zaman
Dilek Kipleri
Gelecek
zaman
Geniþ
zaman
Ýstek kipi
Þart kipi
Gereklilik
kipi
Emir kipi
6. ETKÝNLÝK
SÝVASTOPOL
Derken, tabur komutaný yine iþaret verdi. Yine subaylar fýsýltýyla konuþarak emri birbirlerine ilettiler ve
kara bir duvar gibi duran 1. bölük çöktü. Onlara “Yere yat!” emri verilmiþti. 2. bölük de yere yattý ve Pest,
eline sivri bir þeyin battýðýný duydu. Yalnýz, 2. bölüðün komutaný ayakta kalmýþtý. Kýlýcýný saða sola savurup
hiç durmadan konuþtukça týknaz silüeti bir öne bir arkaya gidip geliyordu.
“Pekâlâ, adamlarým! Haydi, þimdi, aslanlarým! Kurþunlarýmýzý israf etmeyip bu süprüntüleri süngümüzle temizleyeceðiz. “Hurra!” diye baðýrdýðýmda hepinizin arkamdan geldiðini görmek istiyorum. Kimse geride oyalanmasýn. Birbirinizden ayrýlmamalýsýnýz, bu en önemlisi… Onlara kim olduðumuzu gösterelim ve
yüzümüzü kara çýkarmayalým, tamam mý arkadaþlar?
TOLSTOY
Metindeki fiilleri bularak bunlarýn ne zaman ve kim tarafýndan gerçekleþtirildiðini defterinize yazýnýz.
Bu fiillerin kip ve þahýs eklerini çýkararak metni yeniden okuyunuz.
Okuduğunuz metinden hareketle fiildeki kip ve þahýslarýn iþlevini belirleyiniz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz destansý anlatýmla oluþturulmuþ metinlerde daha çok hangi kiplerin kullanýldýðýný söyleyiniz.
7. ETKÝNLÝK
OSMANCIK
Osman Bey, herkesi büyük odaya aldý ve yaþ baþ sýrasýna göre sedire, minderlere buyur etti. Kendisi
hâlâ ayakta idi. Hizmet edenler çekilip gittikten sonra da oturmadý ve hep ayakta konuþtu.
“Hey benim saydýklarým, ata yerine, kardaþ yerine koyduklarým size derim: Domaniç'e yönelmek isteriz,
zillet sol yanýmýzda, þeref sað yanýmýzdadýr. Nefsimiz sol yanýmýzda, soyumuz sopumuz sað yanýmýzdadýr. Batýlýn vebali sol yanýmýzda, Hakk’ýn rahmeti sað yanýmýzdadýr. Haber aldým, haber emanet ederim:
114
Ýnegöl tekfuru ve Köprühisar tekfuru ve Yarhisar tekfuru ve Karacahisar tekfuru ittifak eylemiþlerdir; yayla
günü göçümüze ve Söğüt'e saldýracaklardýr. Dileyen kendi tedbirini kendi alýr, dileyen beni dinler. Ben
Ertuðrul Bey Gazi oðlu, Kayý Beyi Osman, ben derim: Gün bu gündür. Batýl bir oldu, hak da bir olmak
gerektir. Vurmak kurarlar, vurmak gerektir. Hey benim saydýklarým, ata yerine, kardaþ yerine koyduklarým;
siz ne dersiniz?”
Minderde oturan konuk beylerin baþlarý, sedirde oturan Ertuðrul Bey Gazi'nin yoldaþlarýna çevrildi.
Onlar da týpký onlar gibi -sözleþmiþçesine- en yaþlýlarý Kara Tekin'e baktýlar.
Kara Tekin:
“Bana neye bakarsýnýz?” diye baþladý. Hiç duraklamadan konuþtu. Sesi kararlý idi, öylece de sürdürdü.
“Beyimiz Osman Bey Gazi dedi ve de güzel dedi, hoþ dedi, doðru dedi, uymak gerektir.”
Sonra Ak Temür'e döndü:
“Hey benim eli bencileyin titrek, dili genceleyin çevük kardaþým Ak Temür; elinin ayý boðduðu günleri
unut ve bir öðüt de sen ver.”
Bunun üzerine, hoþ sözlü, hoþ gülüþlü Ak Temür:
“Bre insafsýz, bre bana acýmaz kardaþ, neye düþürdün aklýma ayý silkelediðim çaðlarý?” diye baþladý.
“Bak a, ne oldu; ha deyince doðrulmaya gücüm yetmezken yüreðimi kýlýç donanmak hevesi bastý.”
Tarýk BUÐRA
“Osmancýk” metnindeki fiillerin altýný çiziniz.
Bu fiilleri metinden çýkarýnýz.
Metnin anlamýnda nasýl bir deðiþme olduðunu inceleyerek fiillerin kullanýlma nedenlerini belirtiniz.
Bu fiilleri taþýdýklarý anlamlara göre gruplandýrýp tablodaki uygun yerlere yazýnýz.
Anlamlarýna Göre Fiiller
Kýlýþ Fiilleri
(Nesne alabilen fiil)
düzenlediler
2. metin
Durum Fiilleri
Oluþ Fiilleri
(Nesne alamayan fiil) (Öznedeki deðiþimin zamanla fark edildiði fiil)
yürüdü
iyileþiyor
KANÝJE KALESÝ'NÝN FETHÝ
Sadrazam Ýbrahim Paþa 1600 yýlý baharýnda tekrar sefere çýkýp Kanije üzerine yürüdü. Bu arada
Bobofça Kalesi de istirdat edilmiþti. Ordu Kanije'yi kýrk günden fazla muhasara etti. Kalenin barut mahzeninin infilaký üzerine müdafiler teslim olmak zorunda kaldýlar. Kanije, beylerbeyilik hâline getirilip Tiryaki
Hasan Paþa’ya verildi. Sadrazam Ýbrahim Paþa, Temmuz 1601'de yeni bir sefere çýkmak üzereyken serhatta öldü. Yerine, sadaret kaymakamý bulunan Yemiþçi Hasan Paþa tayin olundu. Yeni sadrazam hemen
Belgrat'a hareket etti. Ordu daha Belgrat'a ulaþmadan Belgrat'ýn düþman eline geçtiði haberi geldi. Buraya
gidildiyse de asker yenik düþtü. Tam bu sýrada Erdel ve Boðdan'ý da ele geçirerek Romanya'da bir idare
kurmayý planlayan ancak vazgeçip Osmanlý merkezine elçi gönderip itaatini bildiren Mihal’in Avusturya
hükûmetinin düzenlediði suikasta kurban gittiði haberleri geldi. Böylece Avusturya hükûmeti siyasi bir cinayet iþlemiþ oluyordu. Bu haber üzerine Osmanlý Devleti bölgeye süratle bir ordu sevk edip güvenliði saðladý. Erdel, Eflak, Boðdan'da Osmanlý Devleti’ne baðlý, güçlü bir düzen tesis edildi. Sonuçta Avusturya'nýn
iþlediði bir siyasi cinayet Osmanlý Devleti'nin iþine yaramýþtý. Avusturya'nýn yeni bir taarruz haberi geldi.
Arþidük Ferdinand kumandasýnda bir ordunun Kanije'yi kuþatmakta olduðu, müdafilerin zor durumda
bulunduðu öðrenilmiþti.
Genel Türk Tarihi Ansiklopedisi
115
3. metin
GENÇ OSMAN
Genç Osman dediðin bir küçük uþak,
Beline baðlamýþ ibriþim kuþak,
Askerin içinde birinci uþak,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman!
Genç Osman dediðin bir küçük aslan,
Baðdat'ýn içine girilmez yastan,
Her ana doðurmaz böyle bir aslan,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman!
Baðdat'ýn kapýsýn Genç Osman açtý,
Düþmanýn cümlesi önünden kaçtý,
Kelle koltuðunda üç gün savaþtý,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman!
Kayýkçý Kul MUSTAFA
1. “Kanije Kalesi’nin Fethi” ve “Genç Osman” metinlerinde hangi konunun ele alýndýðýný söyleyiniz.
2. Hangi metni daha gerçekçi ve etkileyeci bulduðunuzu nedenleriyle açýklayýnýz.
3. Metinleri anlatým yönünden ayýran en önemli farkýn ne olduðunu söyleyiniz.
8. ETKÝNLÝK
“Kanije Kalesi’nin Fethi” metninde fiilden türemiþ olan isim, sýfat ve zarflarýn altýný deðiþik renkteki
kalemlerle çiziniz. Bu kelimeleri, aldýklarý eklere göre gruplandýrýp tablodaki uygun yerlere yazýnýz.
FÝÝLÝMSÝ
Ýsim-fiiller
Sýfat-fiiller
-ma, -ýþ , -mak
-acak, -an, -ar -asý, -dýk, -maz, -mýþ
uyu-y-an
uyu-mak
Zarf-fiiller
-ýp, -ýnca, -arak, -ken, -madan,
-dýkça, -maksýzýn, -r...-maz vb.
uyu-y-up
Fiilimsilerin metnin anlatýmýna etkisini belirleyip sonuçlarý defterinize yazýnýz.
9. ETKÝNLÝK
Tablodaki boş bırakılan yerleri yönergelere uygun olarak doldurunuz.
Kelimeler
dolduran
Kökleri
Fiilimsi eklerini
almýþ mýdýr?
Olumsuzluk þekilleri
var mýdýr?
Fiilimsi ise türü
nedir?
dol-dur
“-an” sýfat-fiil
doldur-ma-yan
sýfat-fiil
keskin
uyku
bilmeyerek
patlatmaya
116
10. ETKÝNLÝK
OÐUZ KAÐAN DESTANI
Günlerden bir gün Ay Kaðan'ýn gözü parladý. Erkek oðul doðurdu. Bu oðulun yüzü gök rengi, aðzý ateþ
kýzýlý, gözleri ela, saçlarý ve kaþlarý kara idi. Güzel perilerden daha alýmlýydý.
Bu oðul anasýnýn göðsünden ilk sütü içip bundan sonra içmedi. Çið et, çorba ve þarap istedi. Dile gelmeye baþladý. Kýrk günden sonra büyüdü. Yürüdü, oynadý.
Ayaklarý sýðýr ayaðý gibi, beli kurt beli gibi, omuzlarý samur omuzu gibi, göðsü ayý göðsü gibi idi.
Vücudunun her yeri tüylü idi. At sürüleri güder, ata binerdi. Av avlardý. Günlerden sonra, gecelerden sonra
yiðit oldu.
Bu çaðda, bu yerde bir ulu orman vardý. Çok dereler ve ýrmaklar var idi. Buraya gelen avlar çok çok,
burada uçan kuþlar çok çoktu.
Bu ormanýn içinde büyük bir canavar var idi. At sürülerini ve halký yerdi. Büyük, yaman bir canavardý.
Aðýr bir baskýyla halký ezmiþti. Oðuz Kaðan bir yiðit, cesur kiþi idi. Bu canavarý avlamak diledi. Günlerden
bir gün ava çýktý. Çýda ile, ok-yay ile, kýlýç ve kalkanla atlandý. Bir geyik yakaladý. Bu geyiði dalýn çubuðu
ile bir aðaca baðladý. Gitti.
Ondan sonra sabah oldu. Tan aðaran çaðda geldi, gördü ki canavar geyiði almýþtýr. Gene bir ayý tuttu.
Altýnlý bel baðý ile aðaca baðladý. Gitti. Bundan sonra sabah oldu. Tan aðaran çaðda geldi, gördü ki canavar ayýyý da almýþtýr.
Bu sefer aðacýn dibinde (kendisi) durdu. Canavar gelip baþý ile Oðuz’un kalkanýna vurdu. Oðuz, çýda ile
canavarýn baþýna vurdu. Onu öldürdü. Kýlýç ile baþýný kesti, aldý, gitti. Gene gelip gördü ki bir sunkar (ala
doðan) canavarýn içerisini (baðýrsaklarýný) yemektedir. Yay ile ok ile o sunkarý öldürdü. Baþýný kesti. Ondan
sonra dedi ki: Canavar geyik yedi, ayý yedi çýdam (onu) öldürdü. Demir olduðundandýr. Canavarý sunkar
yedi. Yayým, okum öldürdü. Bakýr olduðundandýr, dedi ve gitti.
Resimli Türk Edebiyatý
“Çanakkale Şehitlerine” ve “Oðuz Kaðan Destaný”nda geçen olaðanüstü olaylarý ve kiþileri söyleyiniz.
Bu olaylarýn ve kiþilerin anlatýma katkýsýný belirleyip defterinize yazýnýz.
11. ETKÝNLÝK
Ýncelediðiniz Türk ve dünya destanlarýndan hareketle destansý anlatým ile destanlar arasýndaki iliþkiyi aþaðýya yazýnýz.
...................................................................................................................................................................
...................................................................................................................................................................
...................................................................................................................................................................
12. ETKÝNLÝK
Destansý anlatýmla oluþturulmuþ metinlerin ortak özelliklerini aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Destansý Anlatýmla Oluþmuþ
Metinlerin Ortak Özellikleri
117
13. ETKÝNLÝK
BASÝRET SAHNESÝ
Bir kadýn belirdi.
Cesaretle bana
Yaklaþarak þöyle dedi:
— “Bak Hakan,
Benim ölüm döþeðindeki
Sözlerimi iyi dinle.
Benim altý oðlum,
Altý gelinim ve
Otuzdan fazla torunum
Vardý.
Hep barýþçýl iþlerle
Uðraþýyorduk;
Ekiyor, biçiyor,
Hayvanlar besliyorduk.
Sen gelip hepimizi katlettin.
Bu suçlarýn sebebiyle,
Allah'ýn cezasýný
Hak etmedin mi?”
…
Ýhtiyarýn sözleri
Yüreðimde kötü bir
Duygu býraktý.
Neredeyse,
Hayat felsefemi
Yeniden gözden
Geçirecektim.
Cengiz Han:
— Aman Allah'ým
Bana neler oluyor?
Endiþe içindeyim.
Acýmasýz hastalýk
Bütün gücümü tüketiyor.
Senin bana,
Devamlý yardým
Edeceðini sanýyordum.
Bugün ise
Aðrýlar içinde
Yataðýmda kývrýldýðýmda,
Hakaret gibi algýladýðým
Bir olayý hatýrladým:
Bir zamanlar askerlerim
Dinyeper Nehri civarýnda,
Ufak bir þehirde,
Zafer kazanmýþ,
Sokaklarý kana
Bulamýþlardý.
Ben gururla,
Savaþ alanýný denetliyordum.
Her tarafa yayýlmýþ
Ýnsan yýðýný arasýndan,
Ansýzýn
Aþaðý yukarý
Seksen yaþlarýnda olan
Muhtar ÞAHANOV
“Oðuz Kaðan Destaný” ve “Basiret Sahnesi” metinlerinde yüklem görevinde kullanýlan isimleri bularak tablodaki uygun yerlere yazýnýz.
Birden fazla kip eki alarak birleþik zaman oluþturmuþ fiil örnekleri bulup tablodaki uygun yerlere yazýnýz.
Bulduðunuz kelimeleri, tabloda verilen örneklerdeki gibi çözümleyiniz.
Yüklem olan isimler
Çalýþkandý
Çalýþkan idi
Birleþik zamanlý fiiller
Bakýyormuþ
Tablodan hareketle ek fiillerin hangi iþlevlerde kullanýldýðýný belirtiniz.
118
Bakýyor imiþ
14. ETKÝNLÝK
FORSA
Ýhtiyar sevincinden bayýlmýþtý. Kendisine gelince oðlu ona:
— Ben karaya cenk için çýkýyorum. Sen gemide rahat kal, dedi.
Eski kahraman kabul etmedi:
— Hayýr. Ben de beraber cenge çýkacaðým.
— Çok ihtiyarsýn baba.
— Fakat kalbim kuvvetlidir.
— Rahat et! Bizi seyret!
— Kýrk senedir dövüþe hasretim.
Oðlu:
— Vurulursun! Vatana hasret gidersin, diye onu gemide býrakmak istedi.
Kara Memiþ, o vakit birdenbire gençleþmiþ bir kaptan gibi doðruldu. Duramýyordu. Kalkan, kýlýç istedi
sonra gemide sallanan sancaðý göstererek:
— Þehit olursam bunu üstüme örtün! Vatan, al bayraðýn dalgalandýðý yer deðil midir, dedi.
Ömer SEYFETTÝN
“Forsa” metninden ek fiil almýþ kelimeler bularak bu kelimeleri verilen örneklerde olduðu gibi tablodaki boş bırakılan yerlere yazýnız.
Ek fiil
Eklendiði Kelimenin Türü
Ýsimlendirme
eskidir
isim
Ek fiilin geniþ zamaný
alýyordu
fiil
Þimdiki zamanýn rivayeti
15. ETKÝNLÝK
Geceleyin bir ses böler uykumu,
Ýçim ürpermeyle dolar: —Nerdesin?
Arýyorum yýllar var ki ben onu,
Âþýkýyým beni çaðýran bu sesin.
Eskiler alýyorum.
Alýp yýldýz yapýyorum.
Musiki ruhun gýdasýdýr,
Musikiye bayýlýyorum.
Ahmet Kutsi TECER
Orhan Veli KANIK
Metinlerdeki fiillerin kiplerini belirtiniz.
Bu kiplerin hangilerinde anlam kaymasý olmuþtur?
Anlam kaymasýnýn metnin anlatýmýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
Anlama ve Yorumlama
16. ETKÝNLÝK
Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslý, Ferhat ile Þirin gibi halk hikâyelerimizin destansý anlatýma örnek
olup olmayacaðýný tartýþarak belirtiniz.
119
17. ETKÝNLÝK
Ýþlenen metinlerden hareketle destansý anlatýmýn kullanýlabileceði edebî türleri þemaya yazýnýz.
Destansý Anlatýmýn
Kullanýldýðý Edebî Türler
18. ETKÝNLÝK
Yaþadýðýnýz önemli bir olayý destansý anlatýmýn özelliklerini kullanarak yazýnýz.
Yazmýþ olduðunuz metindeki fiilleri bularak bunların kiplerini ve þahýslarýný belirtiniz.
Yazdığınız metindeki fiilimsileri gösteriniz.
19. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki kelimeleri bir cümlede yüklem olarak kullanınız ve bu yüklemlerin kip ve þahýs eklerini
belirtiniz.
Çocuk
Hasta
Lezzetli
Okuyan
Bahar
Doktor
:
:
:
:
:
:
Sen hâlâ çocuksun. Ek fiilin geniþ zamaný, 2. tekil þahýs
.................................................................................................................................
.................................................................................................................................
.................................................................................................................................
.................................................................................................................................
.................................................................................................................................
20. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerin sonundaki boþluklara uygun olan kip ve þahýs eklerini getiriniz.
Fiilin hangi kipte çekimlendiðini ve kaçýncý þahýs tarafýndan yapýldýðýný karþýsýndaki noktalı yerlere yazýnýz.
Ürken at son sürat koþ(tu)...
Bunu ona ulaþtýrýrsan çok memnun ol…….
Onu uyarmasaydýnýz, aþaðýya düþ……..
Lütfen buraya park etme…….
Sýnavý kazanmak için daha çok çalýþ…….
(geçmiþ zaman 3. tekil þahýs (o) )
(………………………….………......)
(………………….………………......)
(……………………......………….…)
(…………………….…….....…….…)
21. ETKÝNLÝK
En güzeli bizim köydür.
En güzeli bizim köy.
Ek fiilin geniþ zamaný 3. tekil þahýsa getirilen “-dýr” eki bazen kullanýlmaz.
Siz de “-dýr” ekinin kullanýlmadýðý ek fiil örnekleri bulunuz.
120
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Bir fiile ……………………………………………….……….. ekleri getirilerek sýfat-fiiller türetilir.
Bir fiile ……………………………………………….……….. ekleri getirilerek isim-fiiller türetilir.
Bir fiile ……………………………………………….…….. ekleri getirilerek zarf-fiiller (bað-fiil) türetilir.
2. Aþaðýdaki ifadalerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Bütün kiplerin birleþik zamanlý çekimi yapýlabilir.
Fiilimsilerin olumsuzu yapýlamaz.
Destansý anlatýmda þiir türünden yararlanýlabilir.
3. Aþaðýdakilerden hangisinin yükleminde zaman bildiren bir kip eki yoktur?
A) Tok olan cümle cihaný tok sanýr. / Aç olan âlemde ekmek yok sanýr.
B) Bir güçlükle karþýlaþtýðýnýzda kendinize bir kaçýþ yolu deðil, bir çýkýþ yolu arayýn.
C) Rüzgârý yönlendiremeyiz ancak yelkenleri kontrol edebiliriz.
D) Her þey yolunda gidiyorsa mutlaka bir þeyi gözden kaçýrýyorsunuzdur.
E) Dünyada kusur iþlemeyen iki insan vardýr: Biri ölmüþtür, diðeri de doðmamýþtýr.
4. Aþaðýdakilerin hangisinde anlam kaymasýna uðramýþ bir fiil yoktur?
A) Bütün sýkýntýlarým, dertlerim kitaplarýn arasýna dalýnca bitiyor.
B) Eski zamanlarda bir bilgine sorarlar: Mutluluðun sýrrý nedir?
C) Tam her þey yoluna girdi, derken adam pat diye çýkagelir.
D) Bir daha böyle bir rezaletle karþýma çýkmayasýn.
E) Bazen sesini duyurabilmek için susman gerekir.
5. Aþaðýdakilerden hangisi destansý anlatýmýn özelliklerinden biri deðildir?
A) Doðaüstü olaydan bahsedilmesi
B) Kiþilerin ve kavramlarýn en üstün özellikleriyle anlatýlmasý
C) Anlatýmda abartýya yer verilmesi
D) Sanatsýz bir dil kullanýlmasý
E) Coþku ve heyecana yer verilmesi
6. Aþaðýdaki dizelerin hangisinde zamir ek fiil alarak yüklem olmuþtur?
A) Beni herkes severdi çocukluðumda.
B) Sendin bütün korkularýmýn çaresi.
C) Ben uzaklarda olmalýyým.
D) Denize bakan evler gibiydim seninle.
E) Onu benden, beni ondan ayýran deniz.
7. Aþaðýdaki cümlelerden hangisinin yüklemi, ek fiil almýþ bir sýfattýr?
A) Bu elmalar henüz tatlanmamýþ.
B) Eski evimiz de bu kadar geniþti.
C) Þu anda olayýn gerçek nedenini bilen yok.
D) Söylediklerine göre bu sýnýfýn en çalýþkaný sensin.
E) Yarýn hava tüm yurtta yaðmurlu olacakmýþ.
8. Destansý anlatýmýn özellikleri nelerdir? Açıklayınız.
9. Ek fiilin görevleri nelerdir? Belirtiniz.
121
(
(
(
)
)
)
Emredici Anlatım-Yapıları Bakımından Fiiller (Eylemler)
Hazırlık
1.
2.
3.
4.
Toplum düzeninin saðlanmasýnda kurallarýn yeri nedir?
Hangi durumlarda emredici ifadelerin kullanýldýðýný nedenleriyle belirtiniz.
“Dur, sus, kalk” gibi emredici ifadeler sizde nasýl bir etki býrakýr?
Trafik levhalarýnýn sizin için ne anlam ifade ettiðini söyleyiniz.
1. ETKÝNLÝK
Kanun, yönetmelik, reklam metinleri, kullanma kýlavuzlarý, trafik kurallarýný bildiren metinler bulup
bunlarý sýnýfta okuyunuz. Bu metinlerle ne iletilmek istendiðini tartýþarak belirleyiniz. Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ve bu metinlerde kullanýlan dilin özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
2. ETKÝNLÝK
Emredici anlatýmla oluþturulmuþ bir metin bulunuz ve sınıfa getiriniz (13. etkinliğe yöneliktir.).
İnceleme
1. metin
ÞEYH EDEBALÝ’NÝN VASÝYETÝ
Ey oðul, artýk beysin!
Bundan sonra
Öfke bize, uysallýk sana;
Güceniklik bize, gönül almak sana;
Suçlamak bize, katlanmak sana;
Âcizlik bize, hoþ görmek sana;
Anlaþmazlýklar bize, adalet sana;
Haksýzlýk bize, baðýþlamak sana...
Ey oðul, iþin aðýr,
Ýþin çetin, gücün kula baðlý.
Allah yardýmcýn olsun!
Güçlüsün, kuvvetlisin,
Akýllýsýn, kelamlýsýn!
Ama bunlarý nerede,
Nasýl kullanacaðýný bilmezsen
Sabah rüzgârýnda savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklýný yener.
Daima sabýrlý, sebatlý ve
Ýradene sahip olasýn!
Dünya, senin gözlerinin gördüðü gibi deðildir.
Bütün bilinmeyenler,
Fethedilmeyenler,
Görünmeyenler ancak sen faziletli ve
Ahlaklý olursan gün ýþýðýna çýkacaktýr.
Ey oðul, sabretmesini bil.
Vaktinden önce, çiçek açmaz.
Þunu da unutma:
Ýnsaný yaþat ki devlet yaþasýn.
122
Ey oðul! Ananý, ataný say!
Bereket büyüklerle beraberdir.
Ýnancýný kaybedersen,
Yeþilken çöllere dönersin.
Açýk sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördüðünü görme! Bildiðini bilme!
Sevildiðin yere sýk gidip gelme!
Ey oðul! Üç kiþiye acý:
Cahil arasýndaki âlime,
Zenginken fakir düþene ve
Hatýrlý iken itibarýný kaybedene.
Ey oðul! Unutma ki
Yüksekte yer tutanlar,
Aþaðýdakiler kadar emniyette deðildir.
Haklýysan mücadeleden korkma !..
Tarýk BUÐRA
1. “Þeyh Edebali’nin Vasiyeti”nde niçin emredici anlatým kullanýlmýþtýr?
2. Bu metinde dil hangi iþleviyle kullanýlmýþtýr? Dilin bu iþlevine örnek cümleler gösteriniz.
3. Metindeki iletiþim ögelerini iletiþim tablosu üzerinde göstererek metindeki ileti deðeri taþýyan cümleleri defterinize yazýnýz.
3. ETKÝNLÝK
“Þeyh Edebali’nin Vasiyeti” metninde emir, telkin ve öneri ifade eden kelime ve kelime gruplarýnýn
altýný çiziniz.
Bu tür ifadelere yer verilmesinin metnin anlamýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
2. metin
1982 ANAYASASI'NDAN
MADDE 4: Anayasanýn 1’inci maddesindeki Devletin þeklinin cumhuriyet olduðu hakkýndaki hüküm
ile, 2’nci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif edilemez.
MADDE 7: Yasama yetkisi Türk milleti adýna Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
MADDE 10: Herkes; dil, ýrk, renk, cinsiyet, siyasi düþünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayýrým gözetilmeksizin kanun önünde eþittir.
(Ek fýkra: 5170 - 7.5.2004 / m.1) Kadýnlar ve erkekler eþit haklara sahiptir. Devlet, bu eþitliðin yaþama geçmesini saðlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kiþiye, aileye, zümreye veya sýnýfa imtiyaz tanýnamaz.
Devlet organlarý ve idare makamlarý bütün iþlemlerinde kanun önünde eþitlik ilkesine uygun olarak
hareket etmek zorundadýrlar.
MADDE 11: Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargý organlarýný, idare makamlarýný ve diðer
kuruluþ ve kiþileri baðlayan temel hukuk kurallarýdýr.
Kanunlar anayasaya aykýrý olamaz.
MADDE 14: Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüðünü bozmak, Türk Devleti’nin ve Cumhuriyeti’nin varlýðýný tehlikeye düþürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin bir kiþi veya zümre tarafýndan yönetilmesini veya sosyal bir sýnýfýn diðer sosyal sýnýflar üzerinde egemenliðini saðlamak veya dil, ýrk, din ve mezhep ayýrýmý yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüþlere dayanan bir devlet düzenini kurmak amacýyla kullanýlamazlar.
MADDE 17: Herkes yaþama, maddi ve manevi varlýðýný koruma ve geliþtirme hakkýna sahiptir. Týbbi
zorunluluklar ve kanunda yazýlý hâller dýþýnda, kiþinin vücut bütünlüðüne dokunulamaz; rýzasý olmadan
bilimsel ve týbbi deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye iþkence ve eziyet yapýlamaz; kimse insan haysiyetiyle baðdaþmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
123
3. metin
ÖSS KILAVUZU’NDAN
DÝKKAT! CEVAP KÂÐIDINIZI BAÞKALARININ GÖREMEYECEÐÝ ÞEKÝLDE TUTUNUZ.
GENEL AÇIKLAMA
4. Cevaplamaya istediðiniz sorudan baþlayabilirsiniz. "Sözel Bölüm"deki sorularla ilgili cevaplarýnýzý,
cevap kâðýdýnýzdaki "Sözel Bölüm"e; "Sayýsal Bölüm"deki sorularla ilgili cevaplarýnýzý da cevap kâðýdýnýzdaki "Sayýsal Bölüm"e iþaretlemeyi unutmayýnýz.
5. Bu kitapçýktaki her sorunun, sadece bir doðru cevabý vardýr. Bir soru için birden çok cevap yeri iþaretlenmiþse o soru yanlýþ cevaplanmýþ sayýlacaktýr.
6. Cevaplarýnýzý koyu siyah ve yumuþak uçlu bir kurþun kalemle iþaretleyiniz. Ýþaretlerinizi cevap yerlerinin dýþýna taþýrmayýnýz. Tükenmez kalem veya dolma kalem kullanmayýnýz.
7. Cevap kâðýdýnýzý buruþturmayýnýz, katlamayýnýz ve üzerine gereksiz hiçbir iþaret koymayýnýz.
8. Deðiþtirmek istediðiniz cevabý yumuþak bir silgiyle, cevap kâðýdýný örselemeden, temizce siliniz ve
yeni cevabýnýzý iþaretlemeyi unutmayýnýz.
9. Bu test puanlanýrken her bölümdeki doðru cevaplarýnýzýn sayýsýndan yanlýþ cevaplarýnýzýn sayýsýnýn dörtte biri düþülecek ve kalan sayý o bölümle ilgili ham puanýnýz olacaktýr. Bu nedenle, hakkýnda hiçbir fikriniz olmayan sorularý boþ býrakýnýz.
1. Yukarýdaki metinlerin öðretici ve açýklayýcý yönlerinin olup olmadýðýný belirtiniz.
2. Metinlerdeki anlam kaymalarýný bularak bunlarýn emredici anlatýma katkýsýný belirtiniz.
4. ETKÝNLÝK
Metinlerin hangi amaçla yazýldýðýný aþaðýdaki noktalı yerlere yazýnýz.
Þeyh Edebali'nin Vasiyeti: ........................................................................................................................
...................................................................................................................................................................
1982 Anayasasý : ......................................................................................................................................
...................................................................................................................................................................
ÖSS Kýlavuzu : ..........................................................................................................................................
...................................................................................................................................................................
5. ETKÝNLÝK
“1982 Anayasasý”, “Þeyh Edebali'nin Vasiyeti” ve “ÖSS Kýlavuzu”nda sýkça kullanýlan þahýs zamirlerinin ve çekim eklerinin altýný çiziniz.
Zamirlerin ve çekim eklerinin emredici anlatýmda çok kullanýlmasýnýn sebeplerini tartýþarak sonuçlarýný
belirtiniz.
6. ETKÝNLÝK
“1982 Anayasasý” ve “ÖSS Kýlavuzu” metinlerindeki fiilleri, bu fiillerin kiplerini ve cümleye kattýðý
anlamý belirleyerek tabloya yazýnýz.
Cümlelerin emir, telkin, öneri anlamý taþýmasýnda fiillerin bu kiplerle çekimlenmesinin nasýl bir etkisi
olduðunu söyleyiniz.
Fiil
Kipler
124
Cümleye Kattýðý Anlam
(emir, telkin, öneri)
7. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz ve dinlediðiniz emredici metinlerden hareketle bu anlatýmýn özelliklerini aþaðýdaki
þemaya yazýnýz.
Emredici Anlatýmýn
Özellikleri
8. ETKÝNLÝK
Fiillerin Yapýsý
Basit
Fiil
sev-
Türemiþ
Fiil
sev-in-dir-
Birleþik Fiil
Yardýmcý Fiille Kurulan
Birleþik Fiiller
Ýsim + yardýmcý fiil
his + et-
Kurallý Birleþik
Fiiler
Fiil + fiil
hisset-
gör + ebilkoþ + uver(Yardýmcý fiil: et-, ol-, eyle-, kýl-) düþ + eyazgit + edur-
Anlamca Kaynaþmýþ
Birleþik Fiiler
Ýsim + fiil
görebil- göze + girkoþuverdüþeyazgidedur-
göze gir-
Yukarıdaki tabloda fiilerin yapısı açıklanmıştır. Bu tablodan yararlanarak incelediðiniz emredici anlatým metinlerinden alýnan aþaðýdaki cümlelerde geçen birleþik fiillerin altýný çizip bu birleþik fiillerin nasýl oluþtuðunu açýklayýnýz.
Yukarýdaki tablodan yararlanarak aþaðýdaki cümlelerde bulduðunuz birleþik fiilleri gruplandýrýnýz.
Gruplandýrdýðýnýz birleþik fiil örneklerini birer cümlede kullanýnýz.
Fatih Sultan Mehmet, Ýstanbul’un fethini kafasýna koymuþtu.
Ýmparatora örnek olsun diye böyle hareket ettik.
Yedisinden yetmiþine kadar bütün oba neye uðradýðýný bilememiþ.
Ýlk uðradýklarý evde þöyle bir tekerleme söyleyiverdiler.
Aniden karþýma çýkýnca korkudan öleyazdým.
Ben yaptýklarýmýn hesabýný verebilirim.
Haldun Taner’in vefatýnýn dördüncü yýl dönümü münasebetiyle kaleme alýnmýþtýr.
Sen gelince ben mutlu olacaðým.
Sen iþlerini yapadur, ben geliyorum.
Çocuk babasýna doðru koþuverdi.
Verilen iþleri erkenden bitirince komutanýnýn gözüne girmiþti.
Askere giden oðlunun arkasýndan bakakaldý.
Gördüðü ilgiden çok memnun olmuþtu.
Birden saçlarýnda yaðmuru hissetti.
125
9. ETKÝNLÝK
Tablodaki birleþik fiiller ile bunlarýn karþýladýðý anlamlarý eþleþtiriniz.
Yazabildi
Süreklilik
Koþuver
Yeterlilik
Gidedur
Yaklaþma
Düþeyazdý
Tezlik
10. ETKÝNLÝK
Herhangi bir ürünü tanýtmak amacýyla bir reklam broþürü hazýrlayýp sýnýf panosunda sergileyiniz.
Hazýrladýðýnýz reklam broþürlerini ve medyada yayýnlanan reklamlarý inceleyerek reklamlarda öneri
ve telkinlerin nelerle zenginleþtirildiðini tartýþýp sonuçlarýný belirleyiniz.
Reklam broþüründe kullandýðýnýz cümlelerin ve fiil kiplerinin özelliklerini açýklayýnýz.
11. ETKÝNLÝK
ÝNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESÝ
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakýmýndan eþit doðarlar. Akýl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karþý kardeþlik anlayýþýyla davranmalýdýrlar.
Hiç kimse kölelik ve kulluk altýnda bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde
yasaktýr.
Hiç kimseye iþkence yapýlamaz; zalimce,
insanlýk dýþý veya onur kýrýcý davranýþlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.
Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunmasý
için gerekli olan tüm güvencelerin tanýndýðý açýk
bir yargýlama sonunda, yasaya göre suçlu olduðu
saptanmadýkça suçsuz sayýlýr.
Hiç kimse, iþlendiði sýrada ulusal ve uluslararasý hukuka göre bir suç oluþturmayan herhangi
bir eylem veya ihmalden dolayý suçlu sayýlamaz.
Kimseye suçun iþlendiði sýrada uygulanabilecek
olan cezadan daha aðýr bir ceza verilemez.
Herkesin tek baþýna veya baþkalarýyla ortaklaþa mülkiyet hakký vardýr. Hiç kimse keyfi olarak mülkiyetinden yoksun býrakýlamaz.
Herkes, eðitim hakkýna sahiptir. Eðitim, en azýndan ilk ve temel eðitim aþamasýnda, parasýzdýr. Ýlköðretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eðitim herkese açýktýr. Yüksek öðretim yeteneklerine göre herkese,
tam bir eþitlikle, açýk olmalýdýr.
Eðitim, insan kiþiliðini tam geliþtirmeye ve insan haklarýyla temel özgürlüklere saygýyý güçlendirmeye
yönelik olmalýdýr. Eðitim, bütün uluslar, ýrklar ve dinsel topluluklar arasýnda hoþgörü ve dostluðu özendirmeli ve Birleþmiþ Milletlerin barýþý koruma yolundaki çalýþmalarýný geliþtirmelidir.
Çocuklara verilecek eðitim türünü seçmek öncelikle ana ve babanýn hakkýdýr.
Metindeki çekimli fiillerin (kip ve þahýs eki almýþ fiillerin) altýný çiziniz.
Bu fiillerde bildirilen yargýlarýn kim tarafýndan yapýldýðýný söyleyiniz.
126
12. ETKÝNLÝK
Fiillerde bildirilen yargýnýn kim tarafýndan yapýldýðý belli ise fiil etken; belli deðil ise fiil edilgen çatýlýdýr. Edilgen çatýlý fiiller “-l-” veya “-n-” ekini alýr.
"Balýk tuttu." ( Kim tuttu? O)
Özne-yüklem iliþkisine göre etken çatýlý fiil
“Karpuz kesildi ve yendi."
Özne-yüklem iliþkisine göre edilgen çatýlý fiil
(Kim tarafýndan kesildi, yendi? Belli deðil.)
4. metin
“Gemiden getirdiðim bütün eþyalarýmý büyük bir güçlükle buraya taþýdým. Burada bazý mevsimler þiddetli yaðmurlar yaðdýðý için bu eþyalarý iyice korumam gerekiyordu. Yaptýðým çadýrýn içerisinde ikinci bir
çadýr yaptým. En üst çadýrýn üstüne de katranlý bir muþamba gerdim. Bu arada artýk gemiden getirdiðim
yatakta yatmýyordum. Ýkinci kaptanýn hamaðýnda yatýyordum. Gerçekten de çok güzel bir hamaktý. Bu
hamakta uyumak bana oldukça zevk veriyordu.”
Daniel DEFOE (Denyýl Defo)
5. metin
“Gemiden getirilen bütün eþyalar büyük bir güçlükle buraya taþýndý. Burada bazý mevsimler þiddetli yaðmurlar yaðdýðý için bu eþyalarýn iyice korunmasý gerekiyordu. Çadýrýn içerisine ikinci bir çadýr yapýldý. En
üst çadýrýn üstüne de katranlý bir muþamba gerildi. Bu arada artýk gemiden getirilen yatakta yatýlmýyordu.
Ýkinci kaptanýn hamaðýnda yatýlýyordu. Gerçekten de çok güzel bir hamaktý.”
4 ve 5. metinlerdeki fiillerin altýný çiziniz.
Altýný çizdiðiniz fiilleri etken ve edilgen çatýlý olmalarý yönüyle inceleyerek tablodaki uygun yerlere yazýnýz.
144. metin
5. metin
Fiil
Fiil Çatýsý
Fiil
Fiil Çatýsý
taþýdým
etken
taþýndý
edilgen
Yaptýðýnýz çalýþma neticesinde etken ve edilgen çatýlý fiillerin hangi durumlarda kullanýldýðýný söyleyiniz.
13. ETKÝNLÝK
Hazırlıkta getirdiğiniz metindeki fiilerin çatýsýný özne-yüklem iliþkisine göre inceleyiniz.
Etken çatýlý fiilleri edilgen, edilgen çatýlý fiilleri etken fiile çevirerek metni yeniden yazýnýz.
Bu iki metni karþýlaþtýrarak kullanýlan fiil çatýsýnýn anlatýma etkisini açýklayýnýz.
127
14. ETKÝNLÝK
Durmayýn orada kargý kucakta,
Dolansýn yiðitler köþe bucakta,
Bir savaþ edelim kelle kucakta;
Þehitler aþkýna çalýn kýlýncý.
Köroðlu Destaný
Ne sabahý göreyim ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsýn, verin karanlýklarý!
Islak bir yorgan gibi, sýmsýký bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün; serin karanlýklarý.
Necip Fazýl KISAKÜREK
Altý çizili fiillere aþaðýdaki sorularý sorarak cevaplarý tabloya yazýnýz.
Fiiller
Fiil, kim tarafýndan gerçekleþtirilmiþtir?
Ýþten etkilenen kimdir?
dolansýn
görüneyim
bürüneyim
15. ETKÝNLÝK
“Dönüþlü” fiillerde özne hem iþi yapar hem de yaptýðý iþten etkilenir. Bu fiiller “-l” veya “-n” ekini alýr.
Leyla, taraðýný alýp bir süre tarandý.
Bu cümlede tarama iþini gerçekleþtiren ve bu iþten etkilenen Leyla’dýr.
Fuat, sabah erkenden yola koyuldu.
Bu cümlede yola koyulma fiilini gerçekleþtiren ve fiilden etkilenen Fuat’týr.
Aþaðýdaki cümlelerde kullanılan fiillerin çatısını özne-yüklem iliþkisine göre değerlendiriniz.
Yine bir bahar sabahý güneþ, bahçesindeki evvel zamandan kalma çitlembik aðaçlarýnýn üstünden
doðarken Cabir Efendi de kapýsýnda göründü.
Ömer SEYFETTÝN
Bu kalabalýktan ve ýþýktan çok memnun görünüyorlar.
Reþat Nuri GÜNTEKÝN
Dondurma, Bursa havlularýnýn katmer katmer üzerine yerleþtirildiði eski dondurma kutularýndan yenir.
Sait Faik ABASIYANIK
Temel Reis'in kayýðýndan, mor bulut kümelerine benzeyen sýradaðlara bakýp ne kadar boþuna kuþkulanmýþtý.
Kemal TAHÝR
Buralara yabani güller, aþýsýz iðdeler arasýnda alýmlý edalarla, kývrýla kývrýla dolaþan gölgeli, hoþ kokulu yollardan inilir.
Refik Halit KARAY
Tespit ettiğiniz fiilleri edilgen ve dönüþlü çatýlý olmasý yönünden karþýlaþtýrarak aþaðýdaki noktalı yerlere yazınız.
Edilgen ve dönüþlü fiiller “-l-” veya “-n-” ekini alýrlar ancak ………… fiillerde iþi bizzat özne yaparken
………… çatýlý fiillerde iþi yapan belli deðildir.
16. ETKÝNLÝK
En az iki varlýk tarafýndan gerçekleþtirilebilen fiiller iþteþ çatýlýdýr. Bu fiiller “-þ-” ekini alýr.
Gereksiz yere tartýþtý.
Cümledeki tartýþmak fiili tek baþýna yapýlamaz.
Hýrsýzlar, polisi görünce panik hâlinde kaçýþtýlar.
Bu cümlede kaçýþmak fiili birlikte yapýlmýþtýr.
128
Aþaðýdaki metinlerde bulunan iþteþ çatýlý fiillerin altýný çiziniz.
Bu fiillerin karþýlýklý mý yoksa birlikte mi yapýldýðýný belirtiniz.
Ýyice yaðlanmýþ olan pehlivanlar toprak üstünde kapýþtýlar.
Refik Halit KARAY
Rüzgâr eser, dallarýmýz atýþýr;
Kuþlarýmýz birbiriyle ötüþür.
KARACAOÐLAN
Gitme, ey yolcu! Beraber oturup ağlaşalım.
Elemim bir yüreðin kârý deðil, paylaþalým.
Mehmet Âkif ERSOY
Ýçimde silah sesleri,
Sabaha kadar tövbe tövbe,
Gecelerle dövüþürüm.
Fazýl Hüsnü DAÐLARCA
Her kim bize dostum derse onunla görüþelim. Düþmanlarla güreþelim, dediler.
Ergenekon Destaný
Ýki eski dost yýllardýr görüþmemiþti. Böyle ansýzýn karþýlaþýnca kucaklaþtýlar ve sevinçlerinden aðlaþtýlar.
17. ETKÝNLÝK
“-þ-” ekini almadýðý hâlde iþteþ anlam taþýyan fiillere örnekler bulup defterinize yazýnýz.
18. ETKÝNLÝK
Emredici anlatýmýn sosyal hayattaki yerini tartýþarak belirleyiniz.
Vardýðýnýz sonuçlarý tahtaya yazýnýz.
19. ETKÝNLÝK
Þiirde emredici anlatýmla oluþturulan cümleleri belirleyiniz.
Bazý fiillerin gerçekleþmesi için bir nesneye ihtiyaç vardýr. Bu tür fiiller geçiþli fiillerdir.
Babam duvarý boyadý. (Boyamak fiilinin gerçekleþmesi için bir nesneye (duvara) ihtiyaç vardýr.
Neyi boyadý? Cevap: Duvarý)
Bazý fiillerin gerçekleþmesi için bir nesneye ihtiyaç yoktur. Bu tür fiiller geçiþsiz fiillerdir.
Tavþan, taþýn üzerinden atladý.
(Neyi atladý? Cevap: ...)
Aþaðýdaki þiirde bulunan geçiþli ve geçiþsiz fiilleri defterinize yazýnýz.
ÝSTANBUL KAPILARINDA
Haliç'te gemiler duradursun, ne var?
Bir ses gidip gelirdi kulaklara,
Kapkara bir düþünce bize karþý, apaþikâr;
Yün ve pamuk balyalarý ile donanmýþ,
Koko'nun dört parça gemisi,
Sularý oynatmadan geliyor birisi
Gecenin peþi sýra.
Bir top ateþ açtý Kasýmpaþa sýrtlarýndan,
Sýðýndýk þafaðý ve sessizliði yýrtan daðlara.
Bizden yana uykusu kaçmýþ böcekler,
Kader ve sular küçülüyordu önümüzde.
Ýkinci mermi karnýndan öptü kadýrgayý,
Haliç'in karanlýk sularýna gömüldü, bulamadýk
Kaptaný, tayfasý kaç para?
Vakt eriþmek üzre geceyi durdurmak gerek,
— Ateþler yakýlsýn, mum dikilsin mýzraklara!
— Analar, bugün için doðurdu leventlerim!
Tavýnda demir gibi yeniçeriler, erkek;
Bir kolu havada kaldý Ýshak Bey’in
Arkasýndan Ulubatlý Hasan
Týrmandý surlara ve Allah'a.
Mustafa Necati KARAER
129
20. ETKÝNLÝK
“Evin önünde birkaç araba durdu.”
“Evin önünde birkaç arabayý durdurdu.”
“Reþat Nuri'nin ‘Çalýkuþu’ kitabýný okudu.”
“Reþat Nuri'nin ‘Çalýkuþu’ kitabýný okuttu.”
Altý çizili fiillerin nesne alýp alamayacaðýný söyleyiniz.
Fiillerin aldýðý “-dýr-” ve “-t-” eklerinin fiillerin çatýsýný ve anlamýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
Bu fiillerde nasýl bir anlam deðiþikliði olduðunu tartýþarak sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
21. ETKÝNLÝK
Geçiþsiz fiil
Oldurgan Fiil (Geçiþli Fiil)
güldü
ağladı
bitiyor
uyudu
durdu
güldürdü
ağlattı
bitiriyor
uyuttu
durdurttu
Geçiþli Fiil
Ettirgen Fiil (Geçiþli Fiil)
çözdü
bekledi
okudu
sevdi
kýrdý
çözdürdü
bekletti
okuttu
sevdirdi
kýrdýrdý
Ettirgen ve oldurgan fiiller oluþturulurken hangi eklerin kullanýldýðýný yukarýdaki açýklamalardan hareketle belirtiniz.
Oldurgan yapan ekler
...................................
Ettirgen yapan ekler
...................................
22. ETKÝNLÝK
Tablodaki fiilleri kullanarak nesne-yüklem ilişkisini örneklendiren cümleler yazınız.
Cümle
al-
Fýrýndan taze ekmek aldýrdým.
yazbilçözgör Tablodaki fiilleri ettirgen veya oldurgan çatýya çeviriniz ve bunları birer cümlede kullanýnýz.
Geçiþsiz Fiil
Cümle
Oldurgan
piþiçyürügezgül130
Anlama ve Yorumlama
23. ETKÝNLÝK
Trafik iþaretleriyle emredici anlatýmý iliþkilendirerek bir sunum hazýrlayýp çalışmanızı sýnýfta sununuz.
24. ETKÝNLÝK
Nokta (.): Ben noktayým. Her þeyin son noktasýyým. Benden sonra cümleler yeniden baþlar. Bütün cümleler benimle biter. Beni görünce “DUR”.
Siz de aþaðýdaki noktalama iþaretlerinin görevlerini emredici anlatýmla örnekteki gibi iliþkilendirerek
aþaðýya yazýnýz.
Virgül
: .........................................................................................................................................
Ünlem
: .........................................................................................................................................
Soru iþareti : .........................................................................................................................................
25. ETKÝNLÝK
Sýnýfta uyulmasý gereken kurallarý tartýþarak belirleyiniz.
Belirlediðiniz kurallarý sýnýf panosuna asýnýz.
Oluþturulan metni, emredici anlatýmýn özellikleri (kip, anlam, þahýs zamiri, dilin iþlevi vb.) yönünden
inceleyiniz.
Metindeki fiillerin çatýlarýný bulup defterinize yazýnýz.
26. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki fiillere dönüþlülük eki getirerek bu fiilleri cümle içinde kullanýnýz.
oyala: …………………………………………………………………………………..
sev: ………………………………………………………………………………….
gör: ………………………………………………………………………………….
ara: ………………………………………………………………………………….
dola : ………………………………………………………………………………….
27. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki fiilleri etken, edilgen ve dönüþlü olacak þekilde birer cümlede kullanýnýz.
süsle: …………………………………………………………………………………..
.…………………………………………………………………………………..
.…………………………………………………………………………………..
bak: …………………………………………………………………………………..
.…………………………………………………………………………………..
.…………………………………………………………………………………..
28. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki metinde, birden fazla kiþi ile gerçekleþtirildiði hâlde, iþteþ çatýlý olmayan fiillerin altýný çiziniz.
Bulduðunuz bu fiillerin iþteþ olmamalarýnýn sebeplerini tartýþýp sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
Ötüþen kuþlarýn, meleþen kuzularýn, þýrýldayan derelerin insana vereceði huzuru tadabilmek için yola
çýktýk. Aðaçlarýn arasýndaki kývrýmlý yollardan ilerleyerek geç saatlerde bir dað köyüne ulaþtýk. Gözlerimiz
bize yardýmcý olacak birini aradý ancak etrafta kimse görünmüyordu.
Arkadaþým “Bu saatte yola çýkmayacaktýk!” diye çýkýþtý. Çaresiz baþka bir diyara doðru oradan uzaklaþtýk.
131
29. ETKÝNLÝK
Tabloda verilen fiil çatýlarýna uygun örnekler bularak boş bırakılan yerlere yazýnýz.
Etken
Özne-Yüklem Ýliþkisine Edilgen
Göre Fiil Çatýlarý
Dönüþlü
Ýþteþ
Geçiþli
Nesne-Yüklem Ýliþkisine Geçiþsiz
Göre Fiil Çatýlarý
Oldurgan
Ettirgen
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Emredici anlatýmda………….., ………………., …………… ifade eden kelimeler çok kullanýlýr.
Emredici metinlerin ………………. ve ………………. yönleri de vardýr.
2. Aþaðýdaki ifadalerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Edilgen ve dönüþlü çatýlý fiiller “-l-” veya “-n-” ekini” alýr.
“-l-”, “-n-” veya “-þ-” ekini almamýþ olan bütün fiiller etkendir.
Nesne alan fiiller geçişsizdir.
(
(
(
)
)
)
3. Aþaðýdaki birleþik kelime türlerinden hangisi her zaman bitiþik yazýlýr?
A) Birleþik isimler
B) Öbekleþmiþ birleþik zarflar
C) Kurallý birleþik fiiller
D) Yardýmcý fiillerle yapýlan birleþik fiiller
E) Anlamca kaynaþmýþ birleþik fiiller
4. Aþaðýdakilerden hangisi emredici metinlerin amacý olamaz?
A) Öðretmek
B) Açýklama yapmak
C) Bir iþi yaptýrmak
D) Bir davranýþý gerçekleþtirmeye zorlamak
E) Okuyucuyu duygulandýrmak
5. Aþaðýdaki cümlelerin hangisindeki altý çizili kelimede "-ma, -me" eki ötekilerden farklý bir
görevde kullanýlmýþtýr?
A) Onlarý görmesin diye elinden geleni yapýyordu.
B) Olup bitenleri hayalinde canlandýrmaya çalýþýyordu.
C) Bekleme odasýnýn nerede olduðunu sordu.
D) Bu türlü aktarmalarýn yazýya yeni bir þey katmadýðýna inanýyordu.
E) Hepiniz bisiklete binmeyi öðrenmelisiniz, diye bizleri uyardý.
6. Aþaðýdaki atasözlerinin hangisinde sýfat-fiil, ötekilerden farklý bir görevde kullanýlmýþtýr?
A) Sona kalan, dona kalýr.
B) Veren eli herkes öper.
C) Varýný veren utanmamýþ.
D) Yaþ kesen, baþ keser.
E) Tekkeyi bekleyen, çorbayý içer.
7. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde adlaþmýþ sýfat görevinde kullanýlan bir sýfat-fiil vardýr?
A) Toplantýya sanat dünyasýnýn tanýnmýþ isimleri katýlacak.
B) Etraf sararmýþ yapraklarla doluydu.
C) Okulun önünde bekleyen öðrenciler geziye gidecek.
D) Çocuklar, anlatýlanlarý can kulaðýyla dinliyordu.
E) Onunla görülecek bir hesabýmýz vardý.
8. Emredici anlatýmýn özelliklerini belirterek sosyal hayattaki yeri ve önemini söyleyiniz.
132
Öğretici Anlatım - Zarf (Belirteç)
Hazırlık
1.
2.
3.
4.
5.
Bir konu hakkýnda bilgi edinmek için ne tür kaynaklara baþvurduðunuzu açýklayýnýz.
"Ansiklopedik bilgi" sözünden ne anladýðýnýzý açýklayýnýz.
Öðrendiðiniz bilgileri nasýl kalýcý hâle getirebilirsiniz?
Öðrendiklerinizi baþkalarýna aktarýrken nelere dikkat edersiniz?
Bilgi birikiminin bir metnin anlaþýlmasýndaki etkisi nedir?
1. ETKÝNLÝK
Fizik, kimya, coðrafya, tarih gibi ders kitaplarýnýzdan metinler bulup sýnýfa getiriniz.
Bu metinleri okuduktan sonra bunlarýn ortak özelliklerini belirleyip sonuçlarý defterinize yazýnýz.
İnceleme
1. metin
MERÝDYENLER
Ekvatordan kuzey-güney yönünde birer derece açýyla geçerek bir
kutuptan ötekine uzanan daire yaylarýdýr. Ekvatorun çevresi 360 derece
olduðundan 360 meridyen bulunur. Meridyenler arasýndaki uzaklýk ekvator
üzerinde yaklaþýk 111 km’dir. Bu uzaklýk, ekvatordan kutuplara doðru
gidildikçe daralýr. Meridyenlerin birleþtiði kutuplarda bir nokta hâlini alýr.
Meridyenlerin yerini belirtmek için Londra'daki Greenwich (Grinviç) gözlemevinden geçen meridyen esas alýnmýþtýr. “0” derece olarak kabul
edilen bu meridyen baþlangýç meridyenidir. Bunun doðusunda bulunan
180 meridyene doðu meridyeni, batýsýnda bulunan 180 meridyene batý
meridyeni denir. Ayrýca baþlangýç meridyeninin doðusundakine Doðu
Yarým Küre, batýsýndakine Batý Yarým Küre denir.
Coðrafya Ders Kitabý
1. Metinde meridyenlerin hangi özellikleri açýklanmýþtýr?
2. Metin, bilgi vermeyi mi yoksa duygularý ifade etmeyi mi amaçlamýþtýr?
133
2. metin
KLASÝSÝZM
Bu sanat okulunun gayesi tabiatý akla uygun bir þekilde taklit etmektir. Klasisizme göre sanatýn üç temeli
vardýr: akýl, saðduyu, tabiat. Bir eser güzelliðini, deðerini akýldan alýr. Saðduyuya uymayan hiçbir anlatýmýn
estetik deðeri yoktur. Hiçbir þey “gerçek”ten daha güzel
olamaz. Ancak “gerçek” sevimlidir. Ýnsan ruhu inanmadýðý hiçbir þeyden heyecan duymadýðý için tabiatý
taklit gerekir. Klasisizmde gayeye varabilmek için tabiattan ayrýlmamak, aklýselimden uzaklaþmamak; Grek ve
Latin kaynaklarýndan faydalanmak; sanatçýnýn daima
kusursuzluða varabilmek için istek duymasý þarttýr.
Klasisizm için “1660 Edebiyat Akýmý” da denilir.
Konularýn insan tabiatýna uygunluðu, davranýþlarýn aklýn
denetimine baðlý oluþu, konularýn gerçekliði klasisizmin
temel özellikleridir. Gide'ye göre: “Klasisizm geçici raðbeti deðil sürekli raðbeti arar.” Ana dilin en güzel biçiminde yazýlmasý, biçim kusursuzluðu, kurallara tam
uygunluk, din dýþý konulara eðilim klasik yapýtlarýn temel
nitelikleri arasýndadýr. Cornaille (Korneyýl), Racine
(Rasin), Moliere (Molyer), La Fontaine (La Fonten) , La
Bruyere (La Buruyer) klasisizmin en ünlü öncüleridir.
Pierre JULIEN (Piyer Julyen)
La Fontaine, Louvre (Lur) Müzesi, Paris
Edebiyat Ders Kitabý
1. Metinde klasisizmin hangi özellikleri açýklanmýþtýr?
2. Metni öznel ve nesnel olmasý yönüyle inceleyerek öðretici anlatýmlarda daha çok hangi anlatým
türünün kullanýldıðýný belirleyiniz.
3. metin
MADDENÝN ÜÇ HÂLÝ
Maddenin üç hâli vardýr: katý, sývý ve gaz hâli.
Uygun koþullarda madde bir hâlden diðer hâle dönüþebilir. Bu dönüþüm sýrasýnda bir kütle kaybý olmaz.
a. Katý hâli: Bir maddenin belli bir þekli ve belli bir
hacmi varsa maddenin bu durumuna “katý hâl” denir.
Katý maddeyi oluþturan tanecikler arasýndaki boþluklar
çok azdýr. Maddenin katý hâlinde, tanecikler arasýnda
bir düzenlilik vardýr.
b. Sývý hâli: Sývý maddelerin belli bir þekli yoktur.
Bunlar içinde bulunduklarý kabýn þeklini alýrlar. Hafif bir
kuvvet uygulanarak sývýlarýn biçimi rahatlýkla deðiþtirilebilir. Sývý hâlde tanecikler arasýndaki boþluk katýlara
göre daha fazla olup tanecikler arasýndaki düzensizlik artar.
c. Gaz hâli: Bir maddenin belli bir þekli ve belli bir hacmi yoksa ve bulunduðu kabýn þeklini alarak hacmini kaplýyorsa bu duruma “gaz hâli” denir. Gaz maddeyi oluþturan tanecikler arasýnda büyük boþluklar ve
düzensizlikler vardýr.
Maddenin üç hâli yandaki þemada gösterilmiþtir.
Kimya Ders Kitabý
1. 3. metinde maddenin hâlleri hakkýnda hangi bilgiler verilmiþtir?
2. Okuduðunuz metinlerde parçalar (metin, tablo, resim vb.) arasýndaki iliþkinin nasýl saðlandýðýný belirleyiniz.
134
2. ETKÝNLÝK
“Meridyenler”, “Klasisizm” ve “Maddenin Üç Hâli” adlı metinleri açık bir anlatımın özelliklerine göre
değerlendiriniz. Sonuçları tablodaki uygun yerlere “Evet” veya “Hayır” şeklinde yazınız.
Açýk Bir Anlatýmýn Özellikleri
Meridyenler
Klasisizm
Maddenin Üç
Hâli
Ýfadenin hiçbir engele uðramadan akýp
gitmesi
Gereksiz söz tekrarýndan kaçýnýlmasý
Ses akýþýný bozan, söylenmesi güç
seslere ve kelimelere yer verilmemesi
Gereksiz ifadelere yer verilmemesi
Karmaþýk ve anlaþýlmasý güç cümle
kullanýlmamasý
Metnin dil ve ifadesinin sade, gösteriþsiz
ve süssüz olmasý
Düþünce ve duygunun kýsa ve kesin
ifadelerle dile getirilmesi
3. ETKÝNLÝK
Coðrafya, edebiyat ve kimya ders kitaplarýndan alýnan metinlerin yazýlýþ amacýný tabloya yazýnýz.
Metnin Adý
Metnin Yazýlýþ Amacý
Meridyenler
Klasisizm
Maddenin Üç Hâli
4. ETKÝNLÝK
“Meridyenler”, “Klasisizm” ve “Maddenin Üç Hâli” metinlerinde dil ağırlıklı olarak hangi iþlevinde kullanýlmýþtýr? Metinlerden dilin bu iþlevine örnek cümleler gösteriniz.
4. metin
TOSUN
Sülüklü'nün dar, dolambaçlý sokaklarýndan birinde çýplak ayaklarýndaki takunyalarýný bozuk kaldýrýmlarýn üzerinde at nalý gibi týkýrdatarak koþan bir kýz çocuðu, viran bir evin önünde durdu. Kapý tokmaðýna
birkaç defa vurdu. Açan olmadý.
Birbirine yaslanmakla ayakta durabilen bu kaðþamýþ evceðizler sanki bir sýrada uyuyorlar… Yerde,
duvar üstünde sönük bakýþlarla aðýr aðýr gezinen, tüyleri seyrelmiþ, karný karnýna yapýþmýþ birkaç aç kedi
sokaðýn hareketsizliðini canlandýrýyor… Cumbanýn birine asýlmýþ, küçük kafesteki saka kuþu, mahbesinin
çubuklarýný gagalayarak aþaðý, yukarý çýrpýnýyor.
Takunyalý kýzýn elinde küçük bir kâse var. Açýlmayan kapýnýn tokmaðýna bir daha yapýþtý. Tak, tak,
tak! Gene çýt yok… Bu defa çocuk sinirlendi, tokmaðýný oyuncak yaparak tak, taka, tak, taka… Tak, taka,
tak, tuhaf bir kadans tutturdu ve bu takýrtýnýn ahengiyle gittikçe cezbelenerek elindeki kâse muhteviyatýnýn
çalkana çalkana yarýsýný döktü.
Nihayet içeriden kart, kýsýk bir ses fýþkýrdý.
Hüseyin Rahmi GÜRPINAR
135
5. metin
DÝVANIHÜMAYUN
Bizzat padiþahýn baþkanlýðýnda birinci
derecede devlet iþlerini görüþmek üzere
toplanan divana Divanýhümayun ismi verilmiþtir. Bu Osmanlý Divaný; Selçuklu, Ýlhanlý ve
diðer Türk devletleri örnek alýnarak meydana
getirilmiþtir.
Osmanlý Devleti'nde Sultan Orhan
zamanýndan itibaren divanýn bulunduðu
görülür. Divan toplantýlarý Sultan I. Murad,
Yýldýrým Bayezid, Çelebi Mehmed ve II. Murad
devirlerinde de devam etmiþtir. Mesela
Yýldýrým Bayezid, halkýn þikâyetlerini yüksek
bir yere çýkarak dinler ve haksýzlýða uðrayanlarýn davalarýna çözüm getirdi.
Hükümdar nerede bulunursa divan orada
kurulurdu. Fatih'e kadar divana hükümdarlar baþkanlýk etmiþtir. Bundan sonra veziriazamlar divana reislik
yapmýþ ve Mührihümayun da kendisine verilmiþtir. Bu durum veziriazamýn devlet adamlarý üzerindeki
gücünü artýrmýþtýr. Padiþaha ise divan toplantýlarýný kafes arkasýndan dinlemek suretiyle onlarý devamlý
kontrol altýna alma imkâný vermiþtir.
Divan toplantýlarý Kanunî zamanýna kadar bugünkü Kubbealtý denilen binanýn bulunduðu yerin arkasýndaki Divanhane'de yapýlmaktaydý. Kanunî devrinde veziriazam Damat Ýbrahim Paþa bugünkü binayý yaptýrarak divan toplantýlarý ondan sonra burada yapýlmýþtýr.
Osmanlý divaný, bugünkü anlamda Bakanlar Kurulu, Danýþtay, Yargýtay, Anayasa Mahkemesi gibi devlet
kurumlarýnýn görevlerini yerine getiren önemli bir meclisti. Burada alýnan kararlar, Osmanlý hukuk sistemi
gereðince kanun sayýlmýþtýr. Ancak alýnan kararlarýn veya verilen buyruðun kanun hükmüne girebilmesi
için gerekli þartlarý taþýyýp taþýmadýðýna bakýlýr, gerektiðinde þeyhülislama sorulur ve bunun için fetva
alýnýrdý. Bu þekliyle kanun yapýcý olarak Osmanlý Devleti'nin en önemli yasama ve yürütme organý niteliðini taþýmaktaydý.
Prof. Dr. Yusuf HALAÇOÐLU
5. ETKÝNLÝK
4 ve 5. metinleri; söz sanatlarýna, yan anlam ifade eden kelimelere ve kelime gruplarýna yer verilip
verilmemesi açýsýndan inceleyiniz.
Bu deðerlendirme sonunda öðretici metinlerin dil ve anlatým özelliklerini belirtiniz.
6. ETKÝNLÝK
MUTLAK MESAFE
Mutlak mesafe, lokasyonlarýn daðýlýþý hakkýnda bilgi edinmede genel bir görüþ saðladýðý için yararlýdýr.
Mutlak mesafe, ayný zamanda izafi mesafeyi de geniþ ölçüde etkiler. Fakat bununla beraber, insanlarýn
algýladýðý biçimde zaman, ücret ya da elveriþlilik temeline dayanarak harekete karar vermeyi etkileyen izafi
mesafedir. Buna baðlý olarak mesafe izafiyse mekânlar mesafeyle ölçüldüðüne göre, böylece mekân da
izafi olacaktýr. Ýzafi mekânýn incelenmesi, önceden de deðinildiði gibi, yakýn yýllarda coðrafyadaki en önemli geliþmelerden biri olmuþtur. Böylece bütün lokasyonlar sabit olmaktan çok izafi olarak göründüðünden
“Nerede?” sorusu da yeni bir anlam kazanmýþtýr.
Dr. Erol TÜMERTEKÝN
136
“Mutlak Mesafe” metnini dil, üslup ve okuyucu seviyesi açýsýndan inceleyip ders kitaplarýnýzdaki
metinlerle anlaþýlabilirlik yönünden karþýlaþtýrýnýz. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
Metinlerin anlaþýlmasýnda bilgi birikiminin önemini açýklayýnýz.
“Mutlak Mesafe” adlı metni anlamakta niçin zorluk çektiðinizi açýklayýp metinle alýcý (okuyucu) iliþkisini belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
7. ETKÝNLÝK
Üç grup oluþturulur. Birinci grup edebiyat ders kitabýndan, ikinci grup matematik ders kitabýndan,
üçüncü grup ise tarih ders kitabýndan öðretici anlatýmla yazýlmýþ, tablo ve resimlerle zenginleþtirilmiþ
metinler bulur, sýnýfa getirir.
Her grup getirdiði tablolar, resimler ve metinler arasýnda iliþkinin nasýl saðlandýðýný ve iliþkiyi
saðlayan ifadeleri belirler ve tahtaya yazar.
Bu çalýþma sonucunda gruplar öðretici anlatýmla yazýlmýþ, tablo ve resimlerle zenginleþtirilmiþ
metinlerde bölümler arasýndaki iliþkinin nasýl saðlandýðýný tespit eder. Belirlenen sonuçlar tahtaya yazýlýr.
8. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz ve dinlediðiniz öðretici metinlerin ortak ve farklý yönlerini belirleyip tabloya yazýnýz.
Öðretici Metinler
Ortak Yönleri
Farklý Yönleri
9. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki resimlerden birini seçip öðretici anlatýmýn özelliklerini kullanarak bir paragraf yazýnýz.
Yazdýklarýnýzý arkadaþlarýnýzla paylaþýp onlarýn deðerlendirmelerini alýnýz.
137
6. metin
ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCEDE MÝLLÎ GÜÇ UNSURLARI
Atatürkçü Düþünce Sistemi'nde millî güç unsurlarý olan siyasi güç, ekonomik güç, askerî güç ve
sosyokültürel güçlerin önemi çok büyüktür.
Atatürk, Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda devletler arasý iliþkileri yakýndan takip edip devletin siyasi gücünü
çok iyi kullanmýþtýr. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda Sovyet Rusya ve Fransa ile yapýlan Moskova ve Ankara antlaþmalarý ile bunu ispatlamýþtýr. Kurtuluþ Savaþý'ndan sonra imzalanan Mudanya Ateþkes Antlaþmasý ve
Lozan Antlaþmasý ile bu baþarýlar devam ettirilmiþtir.
Bir devletin millî sýnýrlarýný korumasý ancak iç ve dýþ düþmanlarýna karþý kuvvetli bir askerî güce sahip
olmasýyla saðlanabilir. Baþka devletler askerî yönden güçlü olan bir devleti istila etmeye cesaret edemez.
Ýçeride de güvenlik sayesinde, halk huzurlu bir þekilde yaþar.
Bütün bunlarýn yanýnda ekonomik ve kültürel kalkýnmayý gerçekleþtiremeyen milletler baþka milletlerin
tehdidi altýndadýr. Kültürel çöküþle birlikte o toplumda çözülmeler baþlar, millî birlik ve beraberlik ülküsü
tehlikeye düþer.
Muhammed ÞAHÝN
7. metin
ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCE SÝSTEMÝ
“Milletimizin yüksek karakterini... yaradýlýþtan sahip olduðu zekâsýný, ilme baðlýlýðýný, güzel sanatlara
sevgisini, en deðerli varlýðýmýz olan millî birlik, iyi geçinmek ve çalýþkanlýk duygu ve kabiliyetlerindeki olgunluðunu, ulus varlýðýný ve yurt erginliðini korumak”, azim ve kararýný “devamlý olarak ve her türlü vasýta ve
tedbirlerle besleyerek geliþtirmek”,
138
“Türkiye’yi hür, baðýmsýz, daima daha kuvvetli, daima daha refahlý” olmasýný saðlayacak ekonomik güce
sahip kýlmak,
Atatürk
Atatürk’ün Türk milleti için söylediklerini, fikirlerini yapmak istedikleri, yaptýklarý ve baþarmaya çalýþtýklarýný, özet olarak dinamik ideali mihver olarak almak; Atatürkçülüðün öngördüðü genel niteliklere uygun
olarak aklýn ve ilmin rehberliðinde gerçekleþtireceðimiz vazifelere dönüþtürmek, baþarýlý þekilde çalýþmak,
bütün vatandaþlarýn, Türk milletinin mutluluðu ve Türk Devleti’nin parlak geleceði için esastýr.
Atatürkçülük, Cilt III
10. ETKÝNLÝK
Atatürkçü düþüncede dayanýþmanýn, millî birliðin saðlanmasýndaki önemi konusunda bir araþtýrma
yapýnýz.
Araþtýrma sonuçlarýndan ve yukarýdaki metinlerden yararlanarak “millî birlik ve beraberlik yönünden
Atatürkçü düþüncede dayanýþmanýn önemi” konulu öðretici anlatým türünde metin oluþturunuz.
Metninizi sunum hâline getirerek sýnýfta sununuz.
11. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki metni okuyunuz. Daha sonra çerçeve içirisinden verilen kelime veya kelime gruplarýný
metindeki boş bırakılan yerlere yerleþtirerek metni tekrar okuyunuz.
“bir o kadar da, hep, dursuz duraksýz, gözünüzün içine bakýp, böyle, birdenbire, þu tarihte, artýk durmadan, hemen ardýndan, uzun uzun, ballandýra ballandýra, giderek, uzun, þöyle, sabýrla, yazar, çok,
nasýl, hiç mi hiç, yine, bugün”
Yazarlýkta ............... ünlenmiþ, adýnýz ............... saðda solda duyulmaya baþlamýþsa edebiyat öðretmenleriyle öðrencilerin de ............... odak noktasý olursunuz; yarýyýl dinlenceleri sýrasýnda kimi öðrenciler
kapýnýzý çalar, sizinle konuþmaya gelirler.
Kývanç verici bir olgudur bu kuþkusuz ama ............... sýkýcý. Öðrenciler ............... birbirinin benzeri sorularla karþýnýza dikilir, ............... ne diyeceðinizi ............... beklerler. Siz de sabýrla karþýlýðýný verirsiniz.
............... þurada doðmuþsunuzdur, þu þu iþleri yapmýþ, þu þu ödülleri almýþ, ............... þu þu kitaplarý
yayýmlamýþsýnýzdýr.
Peki, ............... yazar oldunuz? Bir de onu anlatýn bize, derler ...............
Her mesleðin kendine özgü aþamalarý, evreleri vardýr, bilirim. Yazarlýk yerine marangozluðu seçmiþ
olsaydým; kimin, hangi ustanýn yanýna girdiðimi, uzun yýllarýmý iþin raconunu öðrenme yolunda nasýl harcadýðýmý, önce kalfa olup ardýndan da nasýl ustalýða eriþtiðimi ............... hatta ............... anlatabilirdim.
Yazarlýk konusuna gelince...
Tartýþmasýz her yazarýn da bir çýraklýk dönemi olmuþtur. Benim oldu, üstelik ............... da sürdü. Çünkü
yazarlýk alanýnda ............... usta olunmuyor, yine birdenbire kendinize özgü, kendi kiþiliðinizin damgasýný
taþýyan ürünlerin sahibi olamýyorsunuz. Kolay deðil çünkü.
Ama þunu da belirteyim hemen: Yazarlýk, marangozluk deðil yani öylesi bir zanaatla uzak yakýn bir ilgisi
yok hiç. O yüzden þunu ..............., bunu ............... yaptým da yazar oldum nasýl denilebilir?
139
Kimilerine göre, yazar olunmaz, ............... doðulurmuþ. Doðru da olabilir, yanlýþ da. Bir yetenek
olgusuna inanýyorum. Gelin görün ki bu acaba gerçek bir yazar olmak için yeterli mi?
Bir de ............... çalýþmak, ............... yazmak, yazmaktan býkmamak gereði vurgulanýr.
Evet, yazar üretken olmalýdýr, durmadan yazmalýdýr, yazmaktan býkmamalýdýr; katýlýyorum buna da fakat
onca üretkenliðine, yazmaktan ............... býkmazlýðýna karþýlýk, ............... de kendini yazardan saydýrmamýþ, saydýramamýþ nice “yazar” adlarýndan ............... bir liste yapabilirim size.
Tarýk Dursun K.
Çıkardığınız kelimeler metnin anlatýmýný nasýl etkilemiþtir?
Metne yerleþtirdiðiniz kelime veya kelime gruplarýnýn türünü söyleyiniz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Öðretici anlatýmda dil ........................... iþlevinde kullanýlýr.
Öðretici metinlerde kelimeler ........................... anlamda kullanýlmaz.
2. Aþaðýda verilen ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Öðretici metinler; açýklama, aydýnlatma, bilgi verme amaçlarýyla yazýlýr.
(
)
(
)
(
)
Öðretici metinlerde, dilin bünyesine mal olmamýþ yan anlam ifade eden
kelime ve kelime gruplarýna yer verilir.
Öðretici metnin anlaþýlmasý ve yorumlanmasý için okuyucunun verilen
bilgiyi kavrayabilecek birikime sahip olmasý gerekir.
3. Aþaðýdakilerden hangisi öðretici anlatým için söylenemez?
A) Dilin daha çok göndergesel iþlevi kullanýlýr.
B) Söz sanatlarýna, kelimelerin mecaz anlamýna yer verilir.
C) Metnin anlaþýlmasý için okuyucu bilgiyi kavrayabilecek birikime sahip olmalýdýr.
D) Daha çok ders kitaplarýnda ve ansiklopedilerde kullanýlýr.
E) Verilen bilgiler örneklerle ve tanýmlarla pekiþtirilir.
4. Millî birlik ve beraberliðin saðlanmasýnda Atatürkçülüðün önemini söyleyiniz.
5. Öðretici metinlerin yazýlýþ amacý nedir?
6. Öðretici anlatýmýn dil ve anlatým özellikleri nelerdir?
7. Öðretici metinlerle alýcý arasýndaki iliþkiyi açýklayýnýz.
140
Açıklayıcı Anlatım - Zarf (Belirteç)
Hazırlık
1. Bilgi sahibi olduðunuz bir konu hakkýnda açýklama yaparken nelere dikkat edersiniz?
2. Çevrenizdeki problemleri anlatmak isteseydiniz nasýl bir anlatým yolu seçerdiniz?
3. Zaman kavramýnýn varlýðýný nasýl algýlarýz?
1. ETKÝNLÝK
Açýklayýcý anlatým türünde yazýlmýþ metinler bulup bu metinleri arkadaþlarýnýza okuyunuz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ortak özelliklerini belirleyip bunları tahtaya yazýnýz.
İnceleme
1. metin
KOMPOZÝSYON
Öðrencilerin imtihan kâðýtlarýný okuyorum. Çoðunda bir yýðýn bilgi var fakat bunlarýn konu ile ilgisi yok
ve çoðu karmakarýþýk. Kompozisyon iþte bunlarýn zýddýdýr. Çeþitli konularda düzensiz bir yýðýn bilgiye sahip
olmak yeterli deðildir. Öðrenci herhangi bir konuda lüzumlu ile lüzumsuzu seçebilmeli, fikirlerini bir sýraya
koymasýný öðrenmelidir.
Karýþýk bir taþ, demir ve cam yýðýný bir araya geldi mi bir mimari eser vücuda gelmez. Yapý için elbette
buna benzer malzemeye ihtiyaç vardýr. Fakat mimari, her þeyden önce, bir düzendir. Her taþ, bir planýn içinde yerli yerine konulunca bina göklere yükselir ve bir saadetin þarkýsýný söyler.
Batý dillerinden alýnma kompozisyon kelimesi, çeþitli þeylerin düzenli olarak bir araya getirilmesi manasýný taþýr ve çeþitli sahalarda musikide, resimde, mimaride ve edebiyatta kullanýlýr. Kelimenin çeþitli
sahalara tatbiki de gösteriyor ki kompozisyon muhtevadan yahut malzemeden ziyade, onlarýn bir araya
getiriliþi ile ilgilidir ve bu çok mühim bir þeydir.
Tabiat ile hayat, insanoðlunun þekil vererek güzel ve faydalý eserler vücuda getirilebileceði muazzam
bir malzeme deposudur. Resim mi yapmak istiyorsunuz? Dünyada renkten ve boyadan çok ne var? Hakiki
bir ressam konu bakýmýndan da bir sýkýntý çekmez. Bütün tabiat ve hayat iþlenecek konu ile doludur. Mühim
141
olan, herhangi bir konu etrafýnda bir renk kompozisyonu vücuda
getirmektir.
Sanatçýnýn tabiata ilave ettiði þey, yeni bir düzendir. Sesler, taþlar, kelimeler ve fikirler için de durum aynýdýr. Dünyada bir yýðýn
çalgý aleti ve ses çeþidi vardýr. Bunlarý geliþigüzel bir þekilde bir
araya getirirseniz sadece gürültü çýkarmýþ olursunuz. Musiki çeþitli
sesler arasýnda güzel bir düzen kurmaktýr. Yahya Kemal, þiiri, bir
“kelimeler istifi” olarak tarif eder. Güzel bir mýsrada, kelimelerin yerlerini deðiþtirdiniz mi derhâl büyüsü kaybolur.
Öðrencilere çeþitli örnekler vererek dizi, sýra, istif veya düzenin
ehemmiyetini anlatmak lazýmdýr. Düþünce karýþýklýðýnýn önüne
ancak böyle geçebiliriz.
Aslýnda her insan duyar, düþünür ve etrafýnda olanlarý fark eder.
Fakat bunlar bizim içimize karmakarýþýk olarak girer. Her insan bir
duygu, düþünce ve intiba deposudur. Konuþurken veya yazarken
içinde bulunan duruma göre bu depodan bazý þeyleri seçer, cümle
hâline getiririz. Eðer onlar arasýnda bir bað kuramazsak yazýlan
veya konuþulan þeyler, baþkalarýna saçma gelir. “Saçmak” ile ilgili
olan “saçma” kelimesi, düzenin zýddýdýr. Nazým, nizam, tanzim, muntazam kelimeleri de birbirinin akrabasýdýr. Tanzim edilmiþ her þeyde nazma yakýn bir taraf vardýr. Bir manav dükkâný veya bir vitrin tanzim edilince göze güzel görünür.
Prof. Dr. Mehmet KAPLAN
1. Metnin konusu nedir?
2. Yazarýn bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olup olmadýðýný açýklayýnýz.
3. Yazarýn metinde problemi ortaya koyduðu cümlelerin altýný çiziniz.
4. Yazar, problemin çözümünü açýklarken hangi yöntemlerden yararlanmýþtýr? Bu yöntemlerin kullanýldýðý paragraflarý gösteriniz.
2. metin
KURUTULMUÞ FELSEFE BAHÇESÝ
Çiçek sevgisi birçok insanýn, birçok ulusun kanýna
karýþmýþtýr. Japonlar çiçeðe gösterdikleri saygý oranýnda
ruhlarýnýn yüceliðine inanýrlar. Onlara göre, doðanýn
özüne yakýn olmak, insana da yakýn olmaktýr. Onlar yollarý üzerinde rastladýklarý çiçeklere de hiç dokunmazlar.
Çocuklar bile ormanda oyun oynamaya gittikleri vakit
dallarý yolmaktan, bitkileri sökmekten kaçýnýrlar. Japon
yazýtlarýndan birinde þöyle bir uyarý vardýr:
“Bu aðaçtan tek bir dal koparanýn parmaðý kesilecektir.”
Diyeceðim, Japonlar çiçekleri kendi çevrelerinden
ayýrmak istemezler. Onlarý saksýlarda, evlerin içine
kapatýlmýþ ya da limonluklarda yapma saksýlarla bunaltýlmýþ görmek kendilerini üzer.
Bir imparatoriçe korka korka dokunduðu bir çiçeðe
þöyle demiþ:
“Seni koparýrsam, elim seni kirletir.”
Çiçekçiler de çiçekleri rastgele koparmazlar. Her dalý,
her sapý özenle seçerler. Çayname yazarý Okakura Kakuzo gereðinden çok çiçek koparan çiçekçilerin
utançtan yüzlerinin kýzardýðýný yazar.
Çiçek sevgisinde Çinliler de Japonlardan geri kalmaz. Onlar da doðaya bir saðlýkevi gözüyle bakar.
142
Doðanýn hiçbir hastalýðý iyileþtirmese de kendini beðenmiþlere iyi geldiðine inanýrlar. Yazarlar ise anýlarýnda, mektuplarýnda en çok doða güzelliklerinden söz açarlar. Onlara bakýlýrsa bir doða parçasýný dile getirmeyen yazý, hayatý gitmiþ, bayatý kalmýþ bir nesneden baþka bir þey deðildir.
Çiçek, Türk yaþamýnýn da içine sokulmuþtur. Hele Ýstanbul, iyisinden çiçek ve aðaç vurgunudur. XVII.
yüzyýlýn ilk yýllarýnda Ýstanbul'a gelen Polonyalý Simeon (Simon), Ýstanbul'daki her bahçenin bir selvilik
olduðunu söyler. Fransýz gezginlerinden Jean Thevenot (Jan Dývenot) da ondan 60 yýl sonra bütün
Boðaz'ýn bahçelerle dolu olduðunu görecektir. Bayram yerlerinde kurulan salýncaklar bile çiçek ve aðaç
dallarýyla süslüdür.
Salah BÝRSEL
1. Metinde iþlenilen konu hangi yönüyle ele alýnmýþtýr?
2. Metinde, nelerin karþýlaþtýrýldýðýný ve örneklendirildiðini belirtiniz.
2. ETKÝNLÝK
“Kompozisyon” ve “Kurutulmuþ Felsefe Bahçeleri” metinlerinde dil daha çok hangi iþlevinde kullanýlmýþtýr? Metinlerden bu kullanýma örnek cümleler gösteriniz.
3. ETKÝNLÝK
Çiçekçiler de çiçekleri rastgele koparmazlar. Her dalý, her sapý özenle seçerler.
Yukarýdaki cümlelerde altý çizili zarflar fiilleri durum yönüyle nitelemiþtir.
“Kompozisyon” ve “Kurutulmuþ Felsefe Bahçesi” metinlerinden fiilleri, fiilimsileri ve isimleri niteleyen
kelimelerin altýný çiziniz.
Durum bildiren bu kelimelerin hangilerinin niteleme sýfatý hangilerinin durum zarfý olduðunu nedenleriyle açýklayýnýz.
Durum zarflarýnýn cümleye kazandýrdýðý anlamý tartýþarak belirleyiniz.
3. metin
HÝKÂYEDE YOÐUNLUK
Millî Eðitim Bakanlýðý yayýnlarý arasýnda çýkan “Çehov-Hikâyeler” kitabýnýn birinci cildinde, çeviren
Servet Lünel'ce yazýldýðý izlenimini uyandýran ilginç bir önsöz var. Þöyle diyor yazar: “Romanda bir ailenin
içine girer, onunla birlikte yemek yer, çalýþýr, sever ve nefret ederiz; hikâyede ise ancak evin önünden
geçer, açýk bir pencereden bakýp masa baþýnda toplanmýþ bütün bir aileye göz gezdiririz. Pencerenin
önünden geçerken gördüðümüz sahnenin ne olduðu, nereden doðduðu hikâyede birkaç satýrla gösterilmiþ,
aydýnlatýlmýþ olabilir ama hikâyeci isterse bunu büsbütün okuyucuya býrakýr. Öyle de olabilir, böyle de.
Ancak hiç deðiþmeyen bir þey vardýr: Hikâye, kýsa bir zaman içinde bir olayý, bir sahneyi anlatýr.” Nahit Sýrrý
Örik'in hikâye tanýmýný da göz önünde tutarak “kýsa” kavramý üzerinde duralým: Kýsa hikâye... “Kýsa” sayfa
azlýðýný mý zaman darlýðýný mý göstermektedir? Sayfalarca süren baþarýlý kýsa hikâyeler, uzun yýllara yayýlan olaylarý iþleyen kýsa hikâyeler, “kýsa” sözcüðüne baþka bir anlam bulmamýzý gerektiriyor, iki tanýmýn birleþtiði nokta: Aydýnlanma, “icmal” kavramý; çaðdaþ hikâyenin insani bir gerçekliði bir aydýnlanma aný çevresinde geliþtiren bir sanat türü olduðu. Öyleyse “kýsalýk, bu aydýnlanma anýný vurucu, unutulmaz kýlabilmek için gereken” yoðunluk olmalýdýr.
Artýk yoðunluðun dramatik gerilime yönelmesini, aydýnlanma aný ile patlak vermesini çeþitli örneklerden
inceleyebilir, bu anýn niteliklerini saptayabiliriz. Ýlk anlamýyla bir “çakma”, bir “gerçekle yüzyüze geliþ”tir
aydýnlanma; yazarýn, okurun, hikâye kiþisinin birdenbire bir gerçeði ayýrt etmesi, bir çözüme varmasýdýr.
Þöyle bir soru geliyor akla: Olayýn doruðuyla aydýnlanma aný her zaman çakýþýr mý? Steinbeck
(Staynbek)'in “Kasýmpatýlarý” hikâyesindeki kadýn kahraman, çerçiye armaðan ettiði kasýmpatýlarýný yolun
kýyýsýna fýrlatýlmýþ görünce aydýnlanýr. Katherine Mansfield (Ketrin Mensfiýld)'in “Garden Parti” hikâyesinde
küçük Laura (Lora) þýk giysileriyle gittiði yoksul evinde þapkasýnýn yersizliðini ayýrt eder, “hayatý çok...
þey...” bulur. Ýki hikâyenin de aþaðý yukarý son tümceleridir bunlar, olayýn doruðuyla aydýnlanma aný iki
örnekte de çakýþmýþtýr. Kemal Tahir'in unutulmaz “Arabacý” hikâyesinde ise bambaþka bir durum söz konusudur: Arabacý, gerçek evinin “yollar” olduðunu çok önceden sezmiþtir, oysa olayýn doruðu, arabacýnýn kendinin ev boyunduruðundan kurtaracak yalaný uydurmasýyla hazýrlanýr, yola çýkýp beygirleri týrýsa kaldýrma143
sýyla vurgulanýr. Ömer Seyfettin'in “Yüksek Ökçeler”inde Hatice Haným çok ufak bir gerçek keþfeder:
Evinde iç rahatlýðýna kavuþmasý için yüksek ökçelere dönmesi gerekmektedir. Hatice Haným'ýn bulduðu
çözüm, olayýn da çözümüdür.
“Ýncelediðimiz örnekler olayýn doruðuyla aydýnlanma anýnýn her zaman çakýþmadýðýný gösteriyor bize.
Bazen olay anýnýn bir çözümü olarak yeni bir doruða yükseliyor, bazen de yaratýlan etkinin sönüþü, dramatik gerilimin boþalýþýyla daha alt bir gerilim düzeyinde sürüyor.”
Yazarlarýn tutumlarýný, teknikleri kullanýþlarý kadar “aydýnlanma aný”ný kullanýþlarý belirliyor. Sözgelimi
O'Henry (O’Henri)'de “þaþýrtý”dýr aydýnlanýþ. Çehov'da gündelik hayattan alýnmýþ hüzünlü bir kesit, Edgar
Alan Poe (Edgi Elýn Po)’da kahramanýnýn içine düþen bir kuþkudur. Maupassant (Mopasan)’ýn kiþisi, anýlarýný didiklerken bir gerçeði bulup çýkarýr.
Tomris UYAR
1. “Hikâyede Yoðunluk” metninde ele alýnan konularýn hangi yönleri üzerinde durulmuþtur?
2. Yazarın, bu metinde açýkladýðý konuya hâkim olup olmadığını açıklayınız.
3. Açýklayýcý metinler; tanýmlama, açýklayýcý betimleme, sýnýflandýrma, örneklendirme, benzerlik ve
karþýtlýklardan yararlanýlarak oluþturulur. Buna göre “Kurutulmuþ Felsefe Bahçesi” ve “Hikâyede Yoðunluk”
metinlerinde bu yöntemlerin hangilerinden yararlanýldýðýný örnekler göstererek belirleyiniz.
4. ETKÝNLÝK
“Hikâyede Yoðunluk” metninde yazar kime seslenmiþtir?
Buna göre açýklayýcý anlatýmda yazarla okuyucu arasýnda nasýl bir iliþki olduðunu belirtiniz.
5. ETKÝNLÝK
“Kompozisyon”, “Kurutulmuþ Felsefe Bahçesi” ve “Hikâyede Yoðunluk” metinlerinin dil ve anlatým
özelliklerini aþaðýdaki tabloda gösteriniz.
Dil ve Anlatým Özellikleri
Kompozisyon
Kurutulmuþ
Felsefe Bahçesi
Hikâyede
Yoðunluk
Ýfadenin hiçbir engele uðramadan akýp gitmesi
Gereksiz söz tekrarýndan kaçýnýlmasý
Ses akýþýný bozan, söylenmesi güç seslere ve
kelimelere yer verilmemesi
Gereksiz ifadelere yer verilmemesi
Karmaþýk ve anlaþýlmasý güç cümle kullanýlmamasý
Metnin dil ve ifadesinin sade, gösteriþsiz ve süssüz olmasý
Düþünce ve duygunun kýsa ve kesin ifadelerle
dile getirilmesi
Dilin göndergesel iþlevinde kullanýlması
Açýklayýcý anlatým biçiminden yararlanýlması
Anlama ve Yorumlama
6. ETKÝNLÝK
Açýklayýcý anlatýmla oluþturulmuþ, dinlediðiniz ve okuduðunuz metinlerin ortak özelliklerini söyleyiniz.
144
7. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz ve dinlediðiniz açýklayýcý anlatým metinlerinden hareketle açýklayýcý anlatýmýn özelliklerini belirleyip defterinize yazýnýz.
8. ETKÝNLÝK
Aþaðýda verilen problemlerden birini seçip açýklayýcý anlatýmýn özelliklerini kullanarak kýsa bir metin
oluþturunuz.
Çevrenizin turizm potansiyelinin etkili bir tanýtýmý için neler yapýlabileceði
Þiirin açýk olmasý
Mutlu olma sanatý
Hazýrladýðýnýz metinleri sýnýfta arkadaþlarýnýza okuyup bu metinler hakkýndaki düþüncelerinizi paylaþýnýz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýda verilen ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Açýklayýcý anlatýmda kesin ve açýk ifadenin önemi büyüktür.
(
)
(
)
(
)
Açýklayýcý metinlerde tanýmlama, açýklayýcý betimleme, sýnýflandýrma,
örneklendirme, benzerlik ve karþýtlýklardan yararlanmak esastýr.
Açýklayýcý yazýlarda kelimelerin mecaz anlamlarýnda kullanýlmasýna
özen gösterilir.
2. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde eylemi durum yönünden belirten bir kelime kullanýlmýþtýr?
A) Yaðmur kesilene dek bir çatý altýnda bekledik.
B) Otobüs duraða yaklaþýnca durakta bir hareketlenme baþladý.
C) Kýrlardan topladýðý çiçekleri annesine götürdü.
D) Akþama yakýn Yolcular Sokaðý’nda bir hareketlenme görüldü.
E) Kendisine verilen iþleri bitirebilmek için ölesiye çalýþýyordu.
3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde ikileme, kelime türü yönüyle ötekilerden farklýdýr?
A) Teyzem bizi þehirde sýk sýk ziyaret ederdi.
B) Düþtüðümü görenler þaþkýn þaþkýn bana bakýyordu.
C) Bu kente yeni yeni alýþmaya baþlamýþtým.
D) Döþeme tahtalarý yer yer çürümüþtü.
E) Kentin üzerinde yükselen sivri sivri kuleler tuhaf bir görüntü oluþturuyordu.
4. Aþaðýdakilerden hangisi açýklayýcý anlatýmý, öðretici anlatýmdan ayýran en önemli özelliktir?
A) Kesin, açýk ve anlaþýlýr ifadelere yer vermesi
B) Açýklama, aydýnlatma ve bilgi vermenin esas alýnmasý
C) Bir sorunun ortaya konup onun çözümlenmeye çalýþýlmasý
D) Kelimeleri gerçek (temel) anlamýnda kullanmaya dikkat edilmesi
E) Okuyucunun seviyesine uygun bir üslubun kullanýlmasý
5. Açýklayýcý anlatýmýn özeliklerini söyleyiniz.
145
Tartışmacı Anlatım-Zarf (Belirteç)
Hazırlık
1. Sorunlarýn çözümünde baþkalarýnýn fikirlerini almanýn önemini açýklayýnýz.
2. Bir tartýþmada düþüncelerinizi açýklarken nelere dikkat edersiniz?
3. “Her düþünce ayrýlýðýnýn, her okulun; bir görevi, büyük reformlarda oynayacaðý bir rolü vardýr. Bu
sistemin çokluðu size zararlý geliyorsa su götürmez þu gerçeði tanýmýyorsunuz demektir: Iþýk yalnýz tartýþmadan çýkabilir.” Auguste Blanouý (Agust Bloni)'ye ait bu sözden ne anladýðýnýzý açýklayýnýz.
1. ETKÝNLÝK
Sýnýfa tartýþmacý anlatýmla yazýlmýþ metinler getirerek arkadaþlarýnýza okuyunuz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ortak özelliklerini ve yazýlýþ amaçlarýný belirleyerek tahtaya yazýnýz.
İnceleme
1. metin
YÜZ YILLIK BÝR TARTIÞMA
Türk tiyatrosuna, kendi gösteri geleneklerimizden yararlanarak mý yoksa Batý örneklerine özenilerek mi
varýlýr? Bu soru yüz yýldýr tartýþýlýyor.
Þair Evlenmesi, tiyatroculuðumuza “la” sesini verdiðinden bu yana, Ali Bey’in Ayyar Hamza'sý, Ahmet
Vefik Paþa’nýn yerli oyunmuþ duygusu veren Moliere uygulamalarý, Teodor Kasap’ýn Pinti Hamit'i ve Ýþkilli
Memo'su ama daha da çok Hayal dergisinde açtýðý ilginç ve yürekli kampanyasý ile Þinasi'nin çýðýrýný destekleyip sürdürdüler. Ne var ki Tanzimat kýrmasý bir Avrupa hayranlýðýnýn at oynattýðý aydýnlar, daha doðrusu yarý aydýnlar ortamýnda yanký bulamadýlar. Hele Namýk Kemal, biraz sonra da Abdülhak Hamit biçim bakýmýndan Batý kalýplarýna kapýlýnca tiyatro tarihimizin ilk “biz bize benzerizciler”i azýnlýkta kaldýlar. O günden
sonra da Türk tiyatrosunun kaderi en az bir doksan yýl için çizilmiþ oldu. Arada Fecr-i Âti'nin ölü doðan, halk
damarýndan kopmuþ kavanoz edebiyatý tiyatroya da el atýp Þahabettin Süleyman'ýn kaleminden acayip
yapýtlar sunduðu ve gidiþin sakatlýðýna gülmeye varan bir sivrilikle vurguladýðý hâlde yine de uyanan olmadı.
146
Baþkent seçkinlerinin tek tiyatrosu sayýlan
Darülbedayi'nin ilk oyun daðarcýðýna bir göz
atýn:
Bir dolu Batý özentisi uygulama ile karþýlaþacaksýnýz. Seyirci ve geleceðin yazarlarý
bu yoldan eðitilmek isteniyordu. Kiþiler ne
bizden ne onlardan çevresi ne Türk ne
Avrupalý, durumlarý davranýþlarý tatlý su
Frengi ailelerinkine benzeyen bir dünyayý
tiyatronun çaðrýþýmý diye belleyen bu kuþaklarý sonradan bu ilk izlenimin bilinçaltý etkisinden kurtarmak ya çok güç olacak ya da çoðu
zaman görüldüðü gibi hiç olamayacaktýr.
Roman alanýnda bir Halit Ziya'nýn bizden olmayan, havada duran kiþileri, tanýmlarý, yorumlarý, yargýlarýna
karþý yüzde yüz bizden bir Hüseyin Rahmi'miz vardý. Beyoðlu'nun iki üç bin kiþisi için roman yazan Ýzzet
Melih’ler, Saffet Nezihi'lere karþý Ahmet Rasim'ler, Osman Cemal'ler dengeyi tutuyordu. Ama tiyatro alanýnda Hüseyin Suat'larýn, Tahsin Nahit’lerin ve öbür uygulayýcýlarýn karþýsýna çýkacak güçlü bir yerli yazarýmýz
yoktu. Bu yoklukta onun yerini yabancý yapýtlarý þaþýlacak bir sýcaklýkla yerlileþtiren Ýbnürrefik Ahmet Nuri
almak zorunda kaldý. Çoðu insanýn Sekizinci'yi Hisseyi Þayia'yý, Ceza Kanununu, Ýpekçi Merhum'u yerli
sanýþý boþuna deðildir. Musahipzade Celal, ortaoyunu tekniðini tiyatroya çýkaran ilk yazarýmýz sayýlsa yeri.
Ama o da aðýrlýðýný bu devirden biraz sonra, asýl 1930'lardan bu yana, Muhsin Ertuðrul'un yönettiði Þehir
Tiyatrolarýna sürekli yapýtlar verdiði evrede duyuracaktýr.
...
Haldun TANER
1. Bu metin hangi amaçla yazýlmýþtýr?
2. Yukarýdaki tartýþma, hangi ifade biçimleriyle baþlamýþ ve nasýl sürdürülmüþtür?
3. Tartýþmada yazar veya konuþmacý yeteneði, bilgisi ve deneyimiyle kendine göre bir yöntem belirler.
“Yüz Yýllýk Bir Tartýþma” metninde tartýþýlan konuyu ve yazarýn bu konuya bakýþ açýsýný belirleyiniz.
4. Yazarýn tercih ettiði cümle ve kelimelerin metnin anlatýmýna nasýl bir katkýsýnýn olduðunu açýklayýnýz.
5. Metinde okuyucuyu ikna etmek için dil nasýl kullanýlmýþtýr?
2. ETKÝNLÝK
Yakup Kadri Karaosmanoðlu son yýllarda eskimiþti.
Sonunda þu kanýya vardým.
Yukarýdaki cümlelerde altý çizili zarflar fiilleri zaman yönüyle belirtmiþtir.
“Yüz Yıllık Bir Tartışma” adlı metinden zaman zarflarýna örnekler bulup defterinize yazýnýz.
Fiilin bildirdiði zamanla fiili belirten zarfýn bildirdiði zamanýn farklý olup olmadýðýný inceleyip sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
2. metin
ÝKÝNCÝ YENÝ VE KAPALI ÞÝÝR
— Evet, yok, yok... Bir sürü þair adý, bir sürü kitap baþlýðý. Bir þiir enflasyonudur gidiyor. Sanýrým, beklemekten de yorulduk. Nedir bu Ýkinci Yeni diye adlandýrýlan ve bir akým süsü verilen anlayýþsýzlýk?
— Dur, o kadar coþma, diye söz aldý A., þiir elbette anlamsýz olamaz. Bu arada senden yanayým. Son
yýllarda, kelimeleri boþuna harcanmýþ emek sayarým. Þiirin ne olduðunu anlamadan bu yola sapanlarý
kendi hâllerine býrakmalý. Zaman onlarýn hakkýndan gelir. Ama her kapalý þiire de kötü þiir gözüyle bakmamak gerek.
...
— Bence, dedi, sanatý bilinçaltý süzgecinden geçirmeye çalýþtýklarý için þiirleri kapalý sanýlýyor. Ama
onlar henüz söyleyiþlerini bulmuþ deðiller. Oysa edebiyatta, hele þiirde, söyleyiþ görüþ açýsýnýn ta kendisidir. Bilinçaltýnýn beslediði ilk zenginlik, þaire özgü açýdan, dýþ gerçeði aydýnlattý mý dil de söyleyiþ de yara147
týlmýþ olur. Sanatta, acelenin yeri yoktur. Bekleyelim. Yüzyýllar, parmakla sayýlacak kadar az sayýda büyük
eser verir. Baþýmýzý, otuz kýrk yýl öncesine çevirirsek þiirimizin bugüne dek ne kadar yol aldýðýný daha iyi
görebiliriz. Günümüzün þairleri þiiri sadece dilin sadeliðinde ve hece kalýplarýnda bulan, otuz kýrk yýl önceki anlayýþtan ne kadar uzaktalar.
Suut Kemal YETKÝN
1. Yukarýdaki tartýþma, hangi ifadelerle baþlamýþ ve nasýl sürdürülmüþtür?
2. Metinde dilin hangi iþlevi ön plana çýkmýþtýr? Metinden dilin bu iþlevine örnek cümleler bulunuz.
3. ETKÝNLÝK
Tartýþmacý anlatýmla yazýlmýþ 1 ve 2. metni inceleyerek tablodaki boş bırakılan yerleri doldurunuz.
Kelime ve Cümlelerin Özellikleri
1. Metin
2. Metin
Ýfadenin hiçbir engele uðramadan akýp gitmesi
Gereksiz söz tekrarýndan kaçýnýlmasý
Ses akýþýný bozan, söylenmesi güç seslere ve kelimelere yer
verilmemesi
Gereksiz ifadelere yer verilmemesi
Karmaþýk ve anlaþýlmasý güç cümle kullanýlmamasý
Metnin dil ve ifadesinin sade, gösteriþsiz ve süssüz olmasý
Düþünce ve duygunun kýsa ve kesin ifadelerle dile getirilmesi
Dilin göndergesel iþlevinde kullanýlması
Tartýþmacý anlatýmda kullanýlan kelime ve cümlelerin özelliklerini belirleyiniz.
4. ETKÝNLÝK
Baþýmýzý, otuz kýrk yýl öncesine çevirirsek þiirimizin bugüne dek ne kadar yol aldýðýný daha iyi görebiliriz.
Yukarýdaki cümlede altý çizili zarf baþka bir zarfý azlýk-çokluk yönüyle belirtmiþtir.
1 ve 2. metinden fiilleri, fiilimsileri, sýfatlarý ve diðer zarflarý azlýk-çokluk yönünden etkileyen zarflara
örnekler bulup defterinize yazýnýz.
Azlýk-çokluk zarflarýnýn cümledeki iþlevlerini belirleyiniz.
5. ETKÝNLÝK
ESKÝ’NÝN YENÝ’NÝN HAYRANLARINA
Sormama müsaade eder misiniz?
Shakespeare (Þekspir) yeni midir? Beþ yüz yýl önce yaþamýþtýr. Modern çaðýn en eski þairidir.
Shakespeare eski midir? Piyesleri hâlâ oynanýyor, tiyatro salonlarý dolduruyor. Hâlâ ona dair monografiler
birbirini kovalamaktadýr. Hakkýnda en çok eser yazýlan odur. Geçen gece Londra Radyosunda ona dair
konuþma vardý.
Ayný soruyu Türk ve yabancý bütün gerçek sanatçýlar için tekrarlarsak cevap da ayný olur. Onlara ne
yeni demek mümkündür ne de eski.
Gerçek sanat eseri zamana mukavemet eder. Yahut gerçek sanat eserinin dünyasý içinde zaman geçmez. Onun eskiliði ve yeniliði söz konusu deðildir.
...
Geçmemeye layýk bir sanat çýðýrý moda olamaz. O insan kadar eski bir geleneði, insan kadar ebedî bir
tazelik hâlinde devam ettirir.
Eðer nonfigiratür resmi bir süs diye kabul ederseniz o insan kadar eskidir. Halis resim diye kabul eder148
seniz kötü bir fal yaþamayacak demektir.
Yeniyi inkâr eden “eski” hayranlarý eskiyi inkâr eden “yeni” hayranlarýyla ayný hata çizgisi üstündedirler.
Birinciler her ananýn çocuðu olduðunu ikinciler de her çocuðun anasý olduðunu kabul etmezler. Yahut
çocuk doðunca anasýnýn öleceðini sanýrlar.
Peyami SAFA
Metnin anlatýmýný nesnel ve öznel oluþu bakýmýndan deðerlendiriniz.
Metnin nesnel ya da öznel oluþu anlatýmý nasýl etkilemiþtir?
6. ETKÝNLÝK
Azlýk-çokluk zarflarý cümleye eþitlik, üstünlük, en üstünlük, aþýrýlýk anlamý kazandýrýr.
Azlýk-çokluk zarflarýný yukarýdaki anlamlarý karþýlayacak þekilde cümlelerde kullanýp bunlarý defterinize yazýnýz.
Anlama ve Yorumlama
7. ETKÝNLÝK
Tartýþmacý anlatýmla oluþturulmuþ, okuduðunuz ve dinlediðiniz metinlerin ortak özelliklerini belirleyip
þemaya yazýnýz.
Tartýþmacý Anlatýmla Oluþturulmuþ
Metinlerin Ortak Özellikleri
8. ETKÝNLÝK
Belirlediðiniz bir konu hakkýnda tezler oluþturarak önce tezlerinizi destekleyen düþünceleri sonra
görüþlerinizin karþýtý olan düþünceleri (antitezleri) sýralayýnýz.
Bu düþünceleri göz önünde bulundurarak kendi tezlerinizi kanýtlayan bir tartýþma metni oluþturunuz.
9. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümleleri tartýþmacý anlatýmla devam ettirerek paragraf oluþturunuz.
“Sanatçý eserini sanat için oluþturmalýdýr.” diyorlar. Sanatçý toplumu, insanlarý aydýnlatmýyorsa beni ilgilendirmez onun yazdýðý eserler...
Bazý þairler düz yazýnýn anlatým gücünün bir yerde tükendiðine inanýr. Bence böyle deðildir...
10. ETKÝNLÝK
ANNELER VE BABALARLA BÝR HASBÝHÂL
Bu ders yýlý baþlarken okul çocuklarýmýz ve gençlerimize geçen hafta dilimin döndüðü kadar düþündüklerimi söyledim. Þimdi de okulda çocuðu olan ana, baba okuyucularýmla biraz dertleþmek istiyorum. Arada
149
ileri geri laf edersem kusuruma bakmasýnlar. Memleketin yarýný olan çocuklarýmýz için bugünden hazýrlýklý
olmanýn bir millî vazife olduðunu hesaplayarak bu noktada gösterilen fazla duyarlýðý mazur görsünler. Ýþin
þakasý yok, bütün ümidimiz onlarda; memleketin istikbali onlarýn iyi yetiþmesindedir. Meseleyi ne derece
ciddiye alýrsak çözülmesini de o nispette doðru yapabiliriz. Bir defa þu malum hakikati tekrarlayalým: Çocuk,
iç içe üç çevre içinde büyür: Aile, okul, geniþ topluluk. Ýleri neslin iyi veya fena yetiþmesinde bu üç çevreye mensup olan herkes sorumludur. Ýþi yalnýz öðretmene ve okula yükleyip ailenin ve bütün milletin bu
sorumluluktan kendini sýyýrmasý mümkün deðildir.
Denilecek ki bütün millet, nasýl olur da terbiye iþinden sorumlu kýlýnabilir. Buna cevap vermek için bir
misal vereyim: Sabahlarý tramvaya, vapura, otobüse ve dolmuþa binerken hepimizin gördüðü izdiham
manzaralarý içinde okul çocuklarýyla büyük adamlar arasýndaki münasebete bir bakalým. Daha ilkokulun
birinci ve ikinci sýnýfýnda bulunan bir küçük çocuk, kendini itip kakan hatta minimini ayaklarýna basýp geçen,
taþýta atlayan aðabeylerini, ablalarýný, babalarýný, hatta, dedelerini görürse kendinden büyüklere muhabbet
ve hürmet besleyebilir mi?
Hasan Ali YÜCEL
“Anneler ve Babalarla Bir Hasbihâl” metninde geçen zaman zarflarýnýn altýný çizip bunlarýn anlatýma
katkýsýný sözlü olarak ifade ediniz.
Zaman zarflarýnýn kullanýldýðý cümlelerdeki yüklemin kipini tespit ediniz.
Yüklemin kip ekiyle cümledeki zaman zarfýnýn ayný zamaný anlatýp anlatmadýðýný söyleyiniz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdakilerden hangisi tartýþmacý anlatým için söylenemez?
A) Herkesin takip etmesi gereken bir tartýþma yöntemi vardýr.
B) Ýhtimal bildirmeyen, kesin, kanýtlanmýþ bilgiler kullanýlýr.
C) Savunulan ve karþý çýkýlan görüþlere yer verilmelidir.
D) Dilin göndergesel ve alýcýyý harekete geçirme iþlevlerine daha çok yer verilir.
E) Ýki farklý bakýþ açýsýnýn olabileceði konular bu türde iþlenmeye daha elveriþlidir.
2. Aþaðýdaki konulardan hangisi tartýþmacý anlatýmda ele alýnmaya daha elveriþlidir?
A) Tarih boyunca kullanýlan iletiþim yöntemleri
B) Bir gencin gelecekten beklentileri
C) Düþünce; bir sanat eserinde araç mýdýr, amaç mýdýr?
D) Çevre sorunlarýna karþý alýnacak önlemler
E) Gün batýmýnýn insanda uyandýrdýðý duygular
3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfý kullanýlmamýþtýr?
A) Seni epeydir buralarda görmüyorum.
B) Þimdilerde gece gezmeleri moda oldu.
C) Geçenlerde arkadaþlarla senden söz ettik.
D) Bir þeyler bilmediði hâlde öylesine konuþuyor.
E) Buralarda kýþýn kimseyi bulamazsýnýz.
4. Tartýþmacý anlatýmýn özellikleri nelerdir?
150
Kanıtlayıcı Anlatım-Zarf (Belirteç)
Hazırlık
1. Sorunlarýnýzý çözerken baþkalarýnýn düþüncelerinden yararlanýr mýsýnýz? Niçin?
2. Düþüncelerinizi açýklarken nelere dikkat edersiniz?
3. Siz bir reklamcý olsaydýnýz insanlarý ikna etmek için hangi yollara baþvururdunuz?
4. Bir cümlede, zarflarý kullanma ihtiyacýnı niçin hissedersiniz?
1. ETKÝNLÝK
Bir düþünceyi, bir savý kanýtlamak üzere yazýlmýþ yazýlar bulup bunlarý sýnýfta okuyunuz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
İnceleme
1. metin
YAZARLIK YETENEÐÝ YÝTER MÝ?
Yazarlýk yeteneði yiter mi? Eskiden yitmeyeceði kanýsýndaydým. Yazar nihayet, ilerleyemez, bir noktada
kalýrdý; niçin yeteneðini yitirsindi? Bu konuda okuduðum iki yazý bende karýncalanma yarattý. Bunlardan biri
oldukça eski: Bir mizah dergisinde belki de bir Halkevi Dergisi’nde (unuttum þimdi), Hüseyin Rifat'ýn eskiden
ne güzel þiirler yazdýðý hatta Hayyam'dan ne güzel çeviriler yaptýðý ama artýk yeteneðini iyiden iyiye yitirdiði
söyleniyordu. Fazla önemsememiþ olacaðým ki ya da Hüseyin Rifat gibi hiçbir zaman yakýnlýk duymadýðým
bir þairle ilgili bir saptama bende hiçbir izlenim uyandýrmamýþ olacak ki okuyup geçmiþtim. Sonra bir gün
Sartre (Satr)’ýn Edebiyat Nedir’ini okudum (O kitabýn çok önemli bulduðum son bölümü yani yarýsý Türkçeye
çevrilmedi). Sartre da Fransýz edebiyatýnda bazý yazarlarýn yeteneklerini yitirdiklerinden söz ediyordu. O
zaman, o Mizah Dergisi’ndeki ya da Halkevi Dergisi’ndeki yazý da dirildi, yeni bir güncellik kazandý bende.
Ama yine de yalnýzca bir soruydu bu benim için: Yazar, nasýl olurdu da yazarlýk yeteneðini yitirirdi?
Okumuþ olduklarýný hiç mi hiç okumamýþ, daha önemlisi, yazmýþ olduklarýný hiç mi hiç yazmamýþ bir duruma nasýl gelebilirdi?
Bu iki yazýyý okuyuþumun üzerinden yýllar geçti. Sonunda þu kanýya vardým: Yitiyor, yitebiliyor. Bir þair
bir gün daha kötü bir þair, bir yazar daha kötü bir yazar hâline gelebiliyor. Hatta bir bakýma kendi eski yazdýklarýnýn okuru olma düzeyini artýk tutturamamaya baþlýyor. Bunu, bir þairin, bir yazarýn belli bir anda oluþtuðu doruk anýna ya da durumuna artýk bir daha ulaþamamasý gerçeðiyle karýþtýrmayalým. Koþullar deðiþtiði için geri düþmüþ olmak da ayrý þey. Yeni durumlara ayak uyduramamadan da eskimiþ olmaktan da
baþka bir þey benim demek istediðim. Baþarýsýzlýktan söz etmiyorum.
Yakup Kadri Karaosmanoðlu son yýllarda eskimiþti. Ama bir Necip Fazýl Kýsakürek'te bir yetenek erozyonu olmuþtur. Bir Falih Rýfký Atay da öyle... John Steinbeck (Con Staynbek)’in son yýllarýnda, böyle bir
durum görülmüþtür. Öyle ki bu yazara Nobel Ödülü’nün veriliþi bazý çevrelerde sürpriz olarak karþýlanmýþtý.
Cemal SÜREYA
1. Metnin yazýlýþ amacýný belirleyip defterinize yazýnýz.
2. Metnin konusunu bularak konunun nasýl sýnýrlandýrýldýðýný söyleyiniz.
3. Metinden tanýmlama ve açýklama örnekleri bularak bunlarýn kanýtlayacý metinlerdeki önemini belirtiniz.
4. Yukarýdaki metinde yer alan anlam ve kelime tekrarlarýný bularak bunlarýn anlatýma katkýsýný açýklayýnýz.
5. Yazar düþüncesini kabul ettirmek için nasýl bir yol izlemiþtir?
6. Yazarýn anlattýklarýný inandýrýcý kýlmak için baþvurduðu “kanýtlama” örnekleri bulunuz.
151
2. metin
TÜRKÝYE'NÝN TURÝSTÝK DEÐERÝ
Yurdumuz, tabiat ve tarih zenginliðiyle, turizm bakýmýndan eþsiz bir hazinedir. Bir bölgeden öteki bölgeye deðiþen görünüþ ve iklim ayrýlýklarý, Türkiye'yi her mevsimde, her turistin faydalanabileceði, ideal bir
ülke yapmaktadýr. Dünyanýn hiçbir ülkesi, Türkiye kadar uzun ve zengin bir tarihin mirasýna sahip deðildir.
En eski uygarlýklarýn izleri, anýtlarý bizim topraklarýmýzdadýr.
Batýlý bir turizm uzmaný diyor ki: “Doðu ile Batý arasýnda bir köprü olan Ýstanbul, Boðaziçi, Büyükada,
Yalova, Uludað, Bergama, Efes, Ýzmir, Antalya... bir turist için o kadar çekicidir ki buralar birer altýn damarý hâline getirilebilir.”
Bir baþka Batýlý uzman da: “Yeryüzünde pek az memleket turist çekme bakýmýndan Türkiye ile boy
ölçüþebilir.” diyor.
Bu deðerli övgüler birer nezaket sözü deðildir. Gerçekten yurdumuz, Akdeniz ikliminden Alpler iklimine
kadar basamak basamak deðiþen tabiat nitelikleriyle, deniz kýyýlarý, yüce daðlar, ormanlar, göller, çaðlayanlar vb. güzellikleri yanýnda en eski uygarlýklarýn anýlarýný da sýnýrlarý içine alýr.
Homer zamanýndaki eski Ýyon þehirleri buradaydý; Truva burada bulunuyordu. Efes, Bergama ve öteki
uygarlýk merkezlerinin baþlýca kalýntýlarý, hâlâ burada göze çarpmaktadýr. Ünlü filozof Diyojen burada doðmuþtur; Ýskender Batý Asya seferlerine buradan geçmiþti. Kördüðüm'ü kestiði yer buradadýr. Sezar'ýn
“Geldim, gördüm, yendim.” diye söz ettiði zafer, Anadolu'nun içlerinde, Zile yakýnlarýnda kazanýlmýþtý.
Ýlk Mýsýr sülaleleri zamanýndan bile eski olan uygarlýk kalýntýlarýnýn meydana çýktýðý Tarsus'ta Saint Paul
(Sen Pol) doðmuþ, Efeslilere hitap eden mektuplarýný yaydýðý gezilere buradan çýkmýþtý.
Anadolu'nun yüzeyine yayýlmýþ bulunan dört bin yýllýk Hitit uygarlýðýnýn eserleri, bir turist için akýllarý durduracak derecede ilgi çekicidir. Bizans, Selçuk ve Osmanlý uygarlýklarýnýn sayýlamayacak çeþitli muhteþem
anýtlarý, yurdumuzun her yerinde bütün canlýlýðýyla ayaktadýr. Sözün kýsasý, Türkiye’miz bir turist cennetidir: Peribacalarý, Pamukkale, Kuþcenneti, Tortum, Abant, Antalya þelaleleri vb. tabiat mucizeleri burada
toplanmýþtýr.
Bunlarý turizm bakýmýndan deðerlendirmeyi bilmeli, turistlere karþý geleneksel konukseverliðimizi göstermeliyiz. Her turisti güler yüzle yolcu etmek, bizim için ulusal bir ödev olmalýdýr. Çünkü yurdumuzdan
kafasý, gönlü dolu ve dinlenmiþ olarak ayrýlan her yabancý, bizi dünyaya iyi tanýtan gönüllü birer elçidir.
Hasan OLALI
1.
2.
3.
4.
Yazarýn metni yazma gerekçesini belirten cümleleri gösteriniz.
Yazarýn konuya bakýþ açýsý nedir?
Görüþünü kanýtlamak için yazar hangi örnek ve belgelere baþvurmuþtur?
Metinde dilin hangi iþlevde kullanýldýðýný örneklerle gösteriniz.
2. ETKÝNLÝK
Metinde hitap edilen kitlenin özellikleri nelerdir?
Kanýtlayýcý anlatýmda hitap edilen kesimin kültür düzeyinin ve beklentilerinin rolünü söyleyiniz.
3. ETKÝNLÝK
Konuþmacý veya yazar üzerinde durduðu konuyu aydýnlatmak ve düþüncelerini kabul ettirmek için
örneklere, farklý kiþilerin düþüncelerine vb. baþvurur.
“Yazarlýk Yeteneði Yiter mi?” ve “Türkiye’nin Turistik Deðeri” metinlerinde yazarların ele aldýðý konuyu inandýrýcý kýlmak için baþvurduðu yöntem ve tekniklere örnekler gösteriniz.
“Türkiye’nin Turistik Değeri” adlı metinde belirli bir kanýtlama yöntemi olup olmadýðýný tartýþarak
belirleyiniz.
Bu yöntem ve tekniklerin ele alýnan konuyla nasýl bir iliþkisi olduðunu açýklayýnýz.
152
3. metin
...
Son yýllarda yapýlan araþtýrmalar, eðitimde övme ve ödüllendirmenin, yerme ve cezalandýrmadan daha
iyi sonuçlar verdiðini ortaya çýkarmýþtýr. Bir araþtýrmacý övme ve yermenin baþarý üzerindeki etkisini ölçmek
için 4 ve 6. sýnýf öðrencilerine bir matematik testi uygulamýþ ve böylece ayný yaþta ve ayný kabiliyette olan
öðrencileri dört gruba ayýrmýþtýr. Beþ gün üst üste bu gruplara, üzerinde on beþer dakika çalýþmak üzere 30
problem vermiþtir. Bu deneyde her günkü çalýþmadan sonra I. gruptaki çocuklarýn her biri sýnýfýn önüne çaðýrýlýp kendilerine çok iyi baþardýklarý söylenmiþtir. II. gruptaki öðrenciler gene sýnýfýn önüne çaðýrýlýp hatalarý
belirtilmiþ ve baþarýsýzlýktan ötürü azarlanmýþlardýr. III. gruptakilere hiçbir þey yapýlmamýþtýr; bunlar ancak
ötekilere yapýlan muameleyi görmüþlerdir. IV. grup ise ayrý bir dershanede çalýþtýrýlmýþtýr. Bunlar ödüllendirilmeyip cezalandýrýlmadýklarý gibi I ve II. grubun tabi olduðu muameleyi de görmemiþlerdir. Beþ günlük süre
içinde I. grupta devamlý bir ilerleme görülmüþ, II. grup öðrencilerde ikinci gün bir gayret artýþý ama sonra bir
gerileme meydana gelmiþtir. III. grubun baþarýsý övülen ve azarlanan gruplara nazaran daha düþük olmuþ;
IV. grup (hiçbir muameleye tabi olmayanlar) ise hepsinden daha geri kalmýþtýr.
Feriha BAYMUR
(Düzenlenmiþtir.)
1. Yazar, metinlerde ileri sürdüðü görüþü kanýtlamak üzere hangi örnek ve belgelere baþvurmuþtur?
2. Bu örnek ve belgelerin ele alýnan konuyla iliþkisini belirleyiniz.
3. Yukarýdaki metinlerde geçen kelime ve kelime gruplarýnýn daha çok gerçek anlamýnda mý yoksa
mecaz anlamýnda mý kullanýldýðýný söyleyiniz.
4. Metinden sizin için çaðrýþým ve duygu deðeri olan kelime ve kelime gruplarý bulup defterinize yazýnýz. Bu kelime ve kelime gruplarýnýn sizde uyandýrdýðý çaðrýþýmlarý ve duygularý açýklayýnýz.
Anlama ve Yorumlama
4. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki önermelerden tartýþmak istediðiniz dördünü seçerek bunlarla ilgili kullanabileceðiniz kanýtlarý sýralayýnýz:
Önermeler:
a. Okullardaki sýnavlar çoktan seçmeli olmalýdýr.
b. Toplumlarý kahramanlar deðil kahramanlarý toplumlar yaratýr.
c. Turizm, ülke ekonomisine sanayiden daha fazla katký saðlar.
ç. Ülkelerin tanýtýmýnda en etkili yol spordur.
d. Dünya barýþý hoþgörüyle saðlanýr.
e. Toplumlardaki bunalýmlarýn nedeni genellikle ekonomiktir.
f. Bir okul açmak, bir hapishane kapamak demektir.
g. Ýki yüz sene yaþasaydým daha mutlu olurdum.
h. Savaþlar, eðitim ve öðretim yoluyla önlenebilir.
Kullandýðýnýz kanýtlama yöntemlerini örneklerle açýklayýnýz.
Bunlarýn hangisini daha etkili bulduðunuzu nedenleriyle belirtiniz.
5. ETKÝNLÝK
Kanýtlayýcý anlatýmla oluþturulmuþ okuduðunuz ve dinlediðiniz metinlerin ortak özelliklerini belirleyip þemaya yazýnýz.
Kanýtlayýcý Anlatımla Oluşturulmuş
Metinlerin Özellikleri
153
6. ETKÝNLÝK
"Fatih, içeri girmek istemiyordu." cümlesindeki "içeri" kelimesi yer-yön zarfýdýr. Yer-yön zarflarý
durum eki aldýklarýnda isimleþir.
Aþaðýdaki cümlelerde yer-yön bildiren kelimeleri bularak bu kelimelerden zarf olanlarý defterinize yazýnýz.
Ýçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi.
Peyami SAFA
Dýþarýda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmýþlardý.
Artýk komutanlardan baþka hiç kimse dýþarý çýkmazdý.
Attilâ ÝLHAN
Kaþla göz, gerisi söz.
Atasözü
Aþaðý tükürsem sakal, yukarý tükürsem býyýk.
Deyim
Artýk geride özleyeceðim hiçbir þey yok.
Sait Faik ABASIYANIK
Aþaðý katý, sakin ve daha sýcak olduðu için seçtik.
Aka GÜNDÜZ
Baðýna, bahçene, suyuna, topraðýna veda ederek geri gidiyorum.
Falih Rýfký ATAY
Ýçeri odadan sesler geliyor.
7. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki metinlerde soru ögeleri hangi kelimelerle saðlanmýþtýr?
Ve kopuþ ne zaman baþlar?
Ne zaman biter bir sevda?
Ataol BEHRAMOÐLU
Neden böyle düþman görünürsünüz;
Yýllar yýlý dost bildiðim aynalar?
Cahit Sýtký TARANCI
“O zamanlar niçin daha çok okumadým? Niçin daha çok çalýþmadým? Önümde açýlan yükselme yoluna
neden sapmadým da zevki çabucak kaybolan bir eðlencenin peþinde zamanlarýmý harcadým?” diye dizlerini döven insanlara hayatta çok rastladým.
Þevket RADO
Siz de soru zarflarýnýn kullanýldýðý örnek cümleler bulup defterinize yazýnýz.
Bulduðunuz soru zarflarýný inceleyerek soru zarflarýnýn niçin kullanýldýðýný açýklayýnýz.
8. ETKÝNLÝK
Güncel bir sorun belirleyiniz.
Bu sorunun çözümü için çeþitli öneriler sýralayýnýz.
Bu çözüm önerilerini niçin sunduðunuzu ve bununla neyi amaçladýðýnýzý belirten bir kanýtlayýcý anlatým metni yazýp sýnýfta okuyunuz.
9. ETKÝNLÝK
TÜRK KADININ TOPLUMDAKÝ YERÝ VE KADIN HAKLARI
Atatürkçü Düþünce Sistemi çok yönlü analiz edildiði zaman, yapýlan reformlarýn en fazlasýnýn “Türk
Kadýný”na yönelik olduðu görülmektedir. Bu sisteme göre, bir milletin seviyesini o millette kadýnýn ulaþtýðý
seviye belirlemektedir.
Türk vatandaþýnýn, Türk ailesinin sosyal haklarý ve birbirleriyle iliþkilerinin uygar ülkelerle düzeye getiril154
mesi gerektiðine inanan Atatürk, ülkenin çeþitli yerlerindeki gezileri sýrasýnda kadýn haklarý konusunda
görüþlerini açýk bir dille kamuoyuna duyurmaktan çekinmemiþtir.
Atatürk, kadýn haklarý ve statüsü
konusunu sadece millî bir mesele olarak görmemiþtir. Cumhuriyet'in kurulmasýndan sonra konuyu süratle milletlerarasý alana götüren ilk insan
Atatürk'tür. 22 Nisan 1935'te Ýstanbul'da
Beylerbeyi Sarayý'nda “Milletlerarasý
Kadýn Kongresi”nin toplanmasý için
imkânlar hazýrlamýþ ve kongreyi himayesine almýþtýr. Dünya çapýnda ünlü
kadýnlarýn ve yazarlarýn katýlýmýný da
saðlayan kongreye gönderdiði telgrafta
“Siyasi ve içtimai haklarýn kadýn tarafýndan kullanýlmasýnýn, beþeriyetin saadeti ve prestiji bakýmýndan elzem olduðuna eminim.” ifadelerine yer vermiþtir. Buna göre Türk kadýnýnýn dünya kadýnlarýyla iliþkilerinin alacaðý þekil
de Atatürk'ün “Türk kadýnýnýn dünya kadýnlarýna elini vererek dünya barýþ ve güveni için çalýþacaðýna emin
olabilirsiniz.” ifadeleriyle belirlenmiþtir.
Atatürk'ün 1923'ten itibaren üzerinde titizlikle durduðu ve uygulamaya koyduðu kadýn haklarý için dünya
ancak 1975 yýlýnda birlik olarak çaba sarf etme gereði duymuþ ve bu yýlý “Kadýn Yýlý” olarak ilan etmiþtir.
Atatürkçü Düþünce Sistemi çok iyi tahlil edildiðinde “Kadýn ve Eðitimi” konusunda aþaðýda yer alan
boyutlar yoðunluk kazanmaktadýr.
Kadýnýn Toplumdaki Statüsü
Kadýn, aile ve toplum arasýnda bir köprü görevini görür. Kadýnýn toplumlarda yerine getirdiði görevleri
itibarýyla, sosyal sistemin iþleyiþine katkýsý büyüktür. Bu açýdan kadýnýn toplumdaki statüsü incelenirken
önce onun birey olarak kiþiliðini kazanmasý daha sonra aile ve toplum içerisindeki durumu düþünülmelidir.
Atatürk'ün bu konuya iliþkin yaklaþýmý dikkate deðerdir. “Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüteceðimiz yol vardýr. Bu yol, Türk kadýnýný çalýþmamýza ortak yapmak, ilmî, ahlaki, sosyal, ekonomik yaþamda
erkeðin ortaðý, arkadaþý, yardýmcýsý ve destekleyicisi yapmak yoludur.” Bu düþünce yapýsý, Türk toplumunda kadýnýn bir kiþilik kazanmasýna yol açmýþtýr. Bu açýdan bakýldýðý zaman, Atatürk'ün kendine özgü bir
kadýn anlayýþý vardýr. O, bugün dünya aydýnlarýnýn birleþtiði ve Birleþmiþ Milletler Teþkilatýnýn yaymaya
çalýþtýðý ileri düzeydeki görüþü çok daha önceleri dile getirmiþtir. 1923 yýlýnda Ýzmir'de yaptýðý konuþmada
“Þuna inanmak lazýmdýr ki dünya üzerinde gördüðümüz her þey kadýnýn eseridir.” diyen Atatürk, her toplumun iki cinsten oluþtuðunu, cinslerden yalnýz birinin yüzyýlýmýzýn gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinilmesinin o toplumu yarý yarýya zayýflattýðýný vurgulamýþtýr.
Toplumumuzun uðradýðý baþarýsýzlýklarýn sebebini, kadýnlarýmýza karþý ihmal ve kusurumuzun sonucunda gören Atatürk, kadýnlarýmýzýn erkeklerden daha çok aydýn, daha çok verimli, daha fazla bilgili olmak
zorunda olduklarýný belirtmiþtir. Çünkü ona göre “Türkiye Cumhuriyeti'nde kadýn, en saygýn yerde, her
þeyin üstünde yüksek ve þerefli bir varlýktýr.”
Atatürk, Türk kadýnýna Türk ordusu saflarýnda resmen ve üniformalý olarak yer veren ilk generaldir. O,
“Kadýn meselesinde cesur olalým. Kuruntuyu býrakalým, açýlsýnlar, zihinlerini ciddi ilimler ve fenlerle süsleyelim.” derken kadýnýn hem kiþiliðini kazanmasýný hem topluma katkýsýný hem de eðitilmesini istemiþtir.
Türk Kadýnýnýn Toplumun Sosyal ve Ekonomik Yapýlanmasýndaki Yeri
Atatürk, Türk toplumunun yapýlanmasýnýn ve kalkýnmasýnýn, Türk kadýnýnýn kalkýnmasýna baðlý olduðu
kanýsýndaydý. Gerçekten de Ýstiklal Savaþý boyunca cephede dövüþen, cephe gerisinde sýrtýnda cephane
taþýyan Türk kadýnýnýn bu davranýþlarý dýþýnda ülkenin kurtuluþu yolunda mitinglere katýlmak, dernekler kurmak ve yabancý devletlerin dikkatlerini çekici bildiriler yayýmlamak suretiyle birçok etkinlikleri olmuþtur.
155
Atatürk, bir toplumun kadýn-erkek birlikte kalkýnabileceðini, bunlardan birinin ihmal edilmesinin ülke için
büyük bir hata olacaðýný þu ifadelerle dile getirmiþtir: “Bir toplum, bir millet erkek ve kadýn denilen iki cins insandan oluþur. Mümkün müdür ki bir kitlenin bir parçasýný ilerletelim, diðerini görmemezlikten gelelim de kitlenin
tümü ilerlemeye imkân bulabilsin? Þüphe yok ki ilerleme adýmlarý, dediðim gibi iki cins tarafýndan beraber arkadaþça atýlmak, ilerlemek ve yenileþme sahasýna birlikte geçmek lazýmdýr. Ýþte, böyle olursa inkýlap baþarýlý olur.”
Atatürk'e göre, toplumu kalkýndýrmak istiyorsak Türk kadýnýný çalýþmalarýmýzda ortak etmek, sosyal hayatýmýzý
onunla birlikte yürütmek, ekonomik hayatta erkeðin ortaðý, arkadaþý yapmak zorundayýz.
Ahmet ÇOBAN
Dört grup oluþturarak Türk kadýnýnýn cumhuriyetle birlikte kazandýðý haklar konusunda bir araþtýrma
yapýnýz.
Gruplar, araþtýrma sonuçlarýndan ve yukarýdaki metinden yararlanarak Türk kadýnýnýn toplumdaki yeri
ve kadýn haklarý konulu açýklayýcý, öðretici, tartýþmacý ve kanýtlayacý anlatým türlerinde metin oluþturunuz..
Her grup oluþturduðu metni sýnýfta okur ve en güzel metin seçilerek sýnýf panosuna asınız.
Bu çalýþmalardan hareketle gruplar; öðretici, açýklayýcý, tartýþmacý ve kanýtlayýcý metinleri karþýlaþtýrarak metinlerin ortak ve farklý özelliklerini aþaðýdaki tabloya yazınız.
Anlatým
Türleri
Ortak Özellikleri
Farklý Özellikleri
Öðretici
Metinler
Açýklayýcý
Metinler
Tartýþmacý
Metinler
Kanýtlayýcý
Metinler
10. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerde geçen zarflarýn altýný çlziniz.
Bulduðunuz zarflarýn cümleye kazandýrdýðý anlamlarý cümlelerin karþýlarýndaki noktalı yerlere yazýnýz.
CÜMLELER
CÜMLEYE KAZANDIRDIÐI ANLAM
Güneþ pýrýl pýrýl akýyor gözlerinde.
Karataþ köyünde akþam ýpýssýz bastýrdý.
Gece uyumalý, gündüz çalýþmalý.
Büyük lokma ye; büyük konuþma.
Bizi aramakla iyi ettin.
Aþaðý tükürsem sakal, yukarý tükürsen býyýk.
Toprak derin derin ürperdi.
Bu þiiri yaðmur yaðarken yazdým.
En sýkýntýlý günlerimde bana kol kanat gerdi.
Buraya kadar nasýl gelmiþ?
Beklediðimiz haber akþamüzeri geldi.
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
(...........................................)
Bu zarflarý anlam ve yapý bakýmýndan aþaðýdaki tabloya göre gruplandýrýnýz.
Durum
Zarflarý
Zaman
Zarflarý
Basit Yapýlý Zarflar
Türemiþ Yapýlý Zarflar
Birleþik Yapýlý Zarflar
156
Miktar
Zarflarý
Yer-yön
Zarflarý
Soru
Zarflarý
11. ETKÝNLÝK
YAÞASIN EDEBÝYAT…
Ýþte o zaman farkýna vardým: Tam önümüzdeki, ortadaki sýralardan birinde oturuyordu Sait Faik.
Yanýndaki arkadaþlarý, ayaða kalkýp kendisini alkýþlayanlarý selamlamasý için zorluyordu. Kýpkýrmýzý kesilmiþti yüzü, koltuðunda iyice büzülmüþtü. Fakat alkýþ gittikçe daha da þiddetleniyordu. Galiba biraz da arkadaþlarýnýn zorlamasýyla... Çaresiz ayaða kalktý. Lakin þöyle biraz doðrulup kendisini alkýþlayanlarý selamlamasýyla koltuðuna yeniden çöküvermesi bir oldu. Sözcüðün tam anlamýyla, pancar gibi kýzarmýþtý tepeden týrnaða. Alkýþlar diner dinmez de sessizce sývýþýverdi salondan.
Demirtaþ CEYHUN
Metindeki fiilleri, fiilimsileri, zarflarý, sýfatlarý veya adlaþmýþ sýfatlarý azlýk-çokluk yönünden belirten
kelime ya da kelime gruplarýný bulunuz.
Tabloyu göstergelere uygun olarak doldurunuz.
Zarfýn Kattýðý Anlam
Zarf
Zarfýn Cümle Ýçinde Kullanýmý
üstünlük
çok
Çok bilen, çok yanýlýr.
eþitlik
en üstünlük
aþýrýlýk
azaltma
Çok bilen, çok yanýlýr.
biraz
oldukça
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýda verilen ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Okuyucuyu veya dinleyiciyi ikna etmek, düþündürmek ve üzerinde durulan
konudan uzaklaþmamak için bazý kelime, kelime öbeði veya cümleler kanýtlayýcý
anlatýmda aralýklarla tekrar edilir.
Konuþmacý ve yazar üzerinde durduðu konuyu aydýnlatmak ve düþüncelerini kabul
ettirmek için örneklere baþvurur.
Konuþmacý ve yazar konuyu aydýnlatmak maksadýyla farklý kiþilerin düþüncelerine
müracaat eder
Kanýtlayýcý anlatýmda hitap edilen toplumun kültür düzeyi ve beklentileri göz ardý edilebilir.
Kanýtlayýcý metinlerde kavramlarý tanýmlama ve açýklama önemli deðildir.
( )
( )
( )
( )
( )
2. Aþaðýda verilen cümlelerdeki boþluklarý edindiðiniz bilgilere göre doldurunuz.
Cümleye eþitlik, üstünlük, en üstünlük, aþýrýlýk anlamý kazandýran zarflar ................... zarflarýdýr.
Kanýtlayýcý anlatým; inandýrma, ..................., ................... amaçlarýyla düzenlenir.
3. Aþaðýdaki cümlelerdeki zarflarý bularak bunlarýn çeþitlerini yanlarýndaki boþluða yazýnýz.
Böyle söyleyerek genç adamý bazen elinden, bazen yakasýndan tutup sürüklüyordu.
Evine nasýl geldi, geceyi nasýl geçirdi; bilemedi.
Hâlbuki Cemil'le Seniha her gün bu paranýn iki mislini harcýyorlardý.
Çünkü pek yaramaz, pek inatçý ve pek dik kafalýsýnýz.
Hakký Celis, dýþarýya çıkar çýkmaz geniþ bir nefes aldý.
Siz, Seniha'ya gülünç görünüyorsunuz.
157
(
(
(
(
(
(
)
)
)
)
)
)
4. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “yarýn” kelimesi, kelime türü yönüyle ötekilerden farklýdýr?
A) Arkadaþlar, bu konuya yarýn devam edelim.
B) Yarýn sýnavýn var, sen hâlâ geziyorsun.
C) Ýnanýyorum ki yarýn bugünden daha iyi olacak. D) Üniversite sýnavý sonuçlarý yarýn açýklanýyormuþ.
E) Yarýn, hava güzel olursa denize gidelim.
5. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde yer-yön zarfý kullanýlmamýþtýr?
A) Biraz geri gelirseniz biz de ön tarafa park edebiliriz.
B) Çocuklarýný uyandýrmak için yukarý çýktý.
C) Dýþarýsý çok soðuk, içeri girelim.
D) Kar kütlesi hýzla aþaðý yuvarlanýyordu.
E) Asfalttan ayrýlan araba yavaþ yavaþ yokuþa sardý.
6. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde soru anlamý bir zarfla saðlanmýþtýr?
A) Ne tür kitaplardan hoþlanýrsýnýz?
C) Bu gece danýþmada kim görevli?
E) Bu konularý öðrenciye nasýl anlatýyorsunuz?
B) Burada kaç gün daha kalacaðýz?
D) Sizi nerede bekleyelim?
7. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfý kullanýlmamýþtýr?
A) Sütler kaymak tutar tutmaz ordayým.
B) Akþam bir baþka güzeldir bizim diyarda.
C) Bu olaydan anladým ki daha insanlýk ölmemiþ. D) Sen gülünce güller açar gül pembe.
E) Gelir gelmez buradan ayrýldý.
8. Aþaðýdaki dizelerin hangisindeki altý çizili kelime, kelime türü yönüyle ötekilerden farklýdýr?
A) Çekilen son dalganýn eteðinden
O masal maðarasý açýlýr birden
C) Karýþan saatler içinde hatýrana
Bazý sabahlarla ikindiler yan yana
E) Hangi güvercin kanadý
Bu sarayý tamamladý
B) Yarým aydýnlýkta tutuþur, parlar
Uyku sularýnda yüzen balýklar
D) Yosunlu bir boþluktan
Çekiyor kendine beni
9. Türkçede bakla ile alakalý iki deyim vardýr. Her ikisi de illiyet, kurutulmuþ baklanýn zor ýslanmasý ve
zor yumuþamasýyla ilgilidir. Kurutulmuþ baklanýn aðza alýndýðýnda ýslanýp yumuþamasý uzun bir süreyi
ilzam eder. Sýr saklama ve dilini tutma konusunda kendisine itimat edilemeyen kiþiler için "Aðzýnda bakla
ýslanmaz." deyiminin kullanýlmasý bu yüzdendir. Yani duyduðu bir sýrrý hemen baþkasýna anlatýr, demlenesiye kadar yahut bir baklanýn ýslanacaðý müddet kadar olsun beklemez demeye gelir.
Yukarýdaki paragrafta aşağıdaki anlatım türlerinden hangisi ağır basmaktadır?
A) Kanýtlayýcý anlatým
B) Açýklayýcý anlatým
C) Betimleyici anlatým
D) Tartýþmacý anlatým
E) Öðretici anlatým
10. Bir yabancý yazara göre devirlerin ve senelerin ayrý ayrý kokularý varmýþ, bu teþhisin sýhhat ve isabetini anlayacak kadar koku alma duygum maalesef geliþmiþ deðil... Buna raðmen bu hissimin müsaadesi nispetinde bilirim ki: Âlemin manzarasý, renklerden olduðu kadar kokulardan örülmüþtür. Köpekler, yalnýz burunlarýyla etraflarýndaki kiþilerden eþyadan ve hadiselerden haberdar olmuyorlar mý? Köpeklerde ve
kargalarda en çok gýpta ettiðim, koku alma duygusunun o "hayret uyandýrýcý” kudretidir.
Yukarýdaki paragrafta aşağıdaki anlatım türlerinden hangisi ağır basmaktadır?
A) Kanýtlayýcý anlatým
B) Açýklayýcý anlatým
C) Betimleyici anlatým
D) Tartýþmacý anlatým
E) Öðretici anlatým
11. Kanýtlayýcý anlatýmýn özellikleri nelerdir?
12. Kanýtlayýcý anlatýmda dil hangi iþlevinde kullanýlýr?
13. Kelime ve kelime grubu tekrarlarýnýn kanýtlayýcý anlatýmdaki iþlevi nedir?
158
Düşsel (Fantastik) Anlatım-Edat (İlgeç)
Hazırlık
1. Ýçinde olaðanüstü ögeler bulunan bir filmi anlatýnýz.
2. Hayal dünyanýzda oluþturduðunuz bir varlýðýn resmini çizip bu resmi sýnýf panosuna asýnýz.
3. Masallardan önce söylenen tekerlemelerin çocuklarýn hayal dünyasýnýn geliþimine ve Türkçeyi
öðrenmelerine nasýl bir katkýsý olabilir?
4. Sizce teknoloji mi hayalleri hayaller mi teknolojiyi geliþtirmiþtir?
5. Yüz yýl önce kurulmuþ bir hayal ile günümüzdeki bir hayal arasýnda nasýl bir fark olabilir?
6. Bilim kurgu ne demektir? Bilim kurgu edebiyatýnda hayal gücü mü yoksa bilimsel gerçekler mi aðýr
basar? Jules Verne (Jul Vern)’in “Denizler Altýnda Yirmi Bin Fersah”, Isac Asimov (Ayzek Asimov)’un
“Robot” romanlarýný düþünerek cevaplayýnýz.
7. Uzay gemilerinde geçen olaylarý anlatan ve buradaki kiþileri tanýtan yazýlar okuyup onlarý arkadaþlarýnýza anlatýnýz.
8. Aþaðýdaki resimle gerçeklik arasýnda nasýl bir baðlantý kurabilirsiniz?
9. Ýzlediðiniz korku filmlerindeki korku ögelerini belirleyiniz. Bunlarýn neden korkutucu olduðunu arkadaþlarýnýzla tartýþýnýz.
1. ETKÝNLÝK
Bilim kurgu ve fantastik romanlardan bölümler bulup sýnýfa getiriniz. Bu metinleri arkadaþlarýnýzla
paylaþýnýz. Okuduðunuz ve dinlediðiniz metinlerin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
İnceleme
1. metin
BÝTMEYECEK ÖYKÜ
Hâlâ havada uçmaktaydý Atreju. Kýrmýzý pelerini arkasýnda coþkun kývrýmlarla dalgalanýyor, deri bir kemerle yatýrdýðý simsiyah kývýrcýk saçlarý rüzgârýn etkisinde uçuþuyordu. Beyaz uður ejderhasý
Fuchur (Fukhýr), gökyüzündeki daðýnýk bulutlarýn ve sisin arasýndan
aðýr aðýr, dalgalana dalgalana uçmaktaydý.
Bir aþaðý, bir yukarý; bir aþaðý, bir yukarý...
Yola çýkalý ne kadar olmuþtu? Günler geçti, geceler geçti; derken
yine günler geçti. Atreju ne kadar zamandýr yolda olduklarýný bilmiyordu. Ejderha, uykusunda da uçabiliyordu; hep böyle gidiyor, gidiyordu
ve Atreju da ejderhanýn beyaz yelesine sýmsýký sarýlmýþ durumda, ara
sýra kestiriyordu. Ama bu, hafif ve huzursuz bir uykuydu. Bu nedenle
de uyanýþý bile, her þeyin belirsizleþtiði bir rüyaya dönüþüyordu.
Altlarýnda, ta aþaðýlarda daðlar, beldeler, denizler, adalar ve
nehirler... Hepsi gölgeler hâlinde geçip gidiyordu... Atreju artýk hiçbir
þeye dikkat etmiyor, Güney Kehanet'ten bu yana sýk sýk yaptýðý gibi
binek hayvanýný da dehlemiyordu. Önceleri sabýrsýzlanmýþtý çünkü bir Uður Ejderhasý'nýn sýrtýnda Fantazya
sýnýrlarýnýn ötesine yani insanoðullarýnýn yaþadýðý dýþ dünyaya varmanýn pek güç olmayacaðýný sanmýþtý.
Michael ENDE (Maykýl Ende)
159
2. metin
AÐRI DAÐI
Çok çok zaman önce Anadolu'muzun doðusunun doðusunda ünlü bir Kafdaðý varmýþ. Kafdaðý, öyle
böyle daðlardan deðilmiþ, soylu soplu, adý saný belli bir daðlar padiþahýymýþ. Koskocaman yamaçlarý, uçlarý bulutlara varan doruklarý, yemyeþil uzanan etekleri varmýþ. Yaþarmýþ oðullarý, kýzlarý arasýnda.
Kafdaðý'nýn kendisine benzeyen oðullarý, kýzlarý varmýþ. O bölgede bir dað ailesi kurmuþ.
Büyük oðlu Yeni Kafdaðý, babasýna benziyormuþ. Büyük, gösteriþli ve yakýþýklýymýþ. Evlenme
çaðý gelmeden bulunduklarý yörenin az ötesinde
yaþayan, kendi hýsýmlarý olan Küçük Aðrý Daðý'yla
söz kesilmiþ. Zaman dolunca Büyük Aðrý Daðý'nýn
kýz kardeþi olan Küçük Aðrý Daðý'yla evleneceklermiþ.
Büyük Aðrý Daðý, Kafdaðý'nýn karþýsýnda onun
kadar yüce, onun kadar kocamanmýþ ve kýz kardeþiyle birlikte çok uyumlu, tatlý bir yaþayýþlarý varmýþ.
Gel zaman git zaman, günler, aylar geçmiþ aradan. Büyük Aðrý Daðý, ordusunu toplayýp çok uzun
süren bir savaþa gitmiþ. Savaþ bu, ne zaman biteceði belli olur mu? Ordusuyla savaþýp uðraþýrken o,
Kafdaðý'nýn saðlýðý bozulmuþ. Çok yaþlý olduðu için
dermanýnın tükendiðini anlayarak çevresindeki dað
oðullarýna, dað torunlarýna durumunun iyi olmadýðýný bildirmiþ. Gün gelmiþ, Kafdaðý ölmüþ. Onun yerine yaþça büyük olan Aðrý Daðý'nýn padiþah olmasý gerekiyormuþ. Bunu iyi bir zaman bilen genç Kafdaðý,
daðlar baþkaný Büyük Aðrý Daðý, seferden dönmeden padiþah olmayý tasarlamýþ. Öteki tüm daðlara düþüncesini söylemiþ ve padiþahlýk tahtýna oturmuþ, diðer küçük daðlar bu durum karþýsýnda ona bir þey söylememiþler. Sözlüsü olan Küçük Aðrý Daðý da sesini çýkaramamýþ. Padiþahlýk sýrasýnýn aðabeyinde olduðunu biliyormuþ ama sözlüsü Kafdaðý'na aðzýný açýp bir çift sözcük söyleyememiþ.
Anonim
1. Yukarýdaki metinlerde geçen olaylar ile kiþileþtirilen varlýklar arasýnda nasýl bir iliþki olduðunu açýklayýnýz.
2. Okuduðunuz metinlerden hareketle düþsel âlemin belli bir sýnýrýnýn olup olmadýðýný söyleyiniz. Düþsel
âlemin imkânlarýný belirleyip defterinize yazýnýz.
2. ETKÝNLÝK
Metinlerde geçen kiþileþtirilmiþ varlýk ve kavramlarý bulup defterinize yazýnýz.
Bulduðunuz bu varlýk ve kavramlarýn geçtiði olaylarýn özelliklerini belirtip tahtaya yazýnýz.
3. ETKÝNLÝK
“Aðrý Daðý” ve “Bitmeyecek Öykü” metinlerinden tek baþýna anlamý olmayýp cümle içerisinde anlam
kazanan kelimeleri bulup altlarýný çiziniz.
Bu kelimelerin cümleye kazandýrdýðý anlamlarý belirtiniz.
3. metin
DÜNYALAR SAVAÞI
Marslýlarýn besin kaynaðý olarak inkâr edilemeyecek þekilde insanlarý tercih etmeleri, Mars'tan gelirken
yanlarýnda erzak olarak getirdikleri kurbanlarýnýn kalýntýlarýnýn yapýsýna bakarak açýklanabilir. Ýnsanlarýn
eline geçen kuruyup büzülmüþ kalýntýlarýndan anlaþýldýðý kadarýyla bunlar (bedenleri silikondan oluþan süngerler gibi) silikonlu, gevrek iskeletleri, güçsüz bir kas yapýlarý ve çakmaktaþý büyüklüðündeki yuvalarýnýn
içinde kocaman gözleri olan yuvarlak kafalý, yaklaþýk 1.80 metre boyunda, iki ayaklarý üzerinde durabilen
160
yaratýklardý. Anlaþýlan her silindirin içinde bunlardan iki üç tane getirilmiþti ancak dünyaya ulaþmadan önce
hepsi öldürülmüþlerdi. Bu onlar için iyi olmuþ da denebilir çünkü bizim dünyamýzda ayakta durmaya kalkýþmalarý, bedenlerindeki bütün kemiklerin un ufak olmasýna yol açacaktý.
…
Uyumaya ihtiyaç duymuyorlardý, bir insanýn kalbinin uyuduðundan daha fazla uyuduklarý söylenemezdi. Tekrar güç kazanmasý gereken büyük çaplý bir kas sistemleri olmadýðýndan, bu periyodik dinlenme iþlemi onlarýn bildiði bir þey deðildi. Öyle görünüyordu ki ya çok az yoruluyorlar ya da hiç yorgunluk duymuyorlardý. Dünyadayken hareket edebilmek için mutlaka bir çaba harcamalarý gerekiyordu ama yine de
sonuna kadar hareket hâlinde kalabiliyorlardý. Yirmi dört saatin yirmi dört saatinde de çalýþýyorlardý, dünyadaki canlýlar arasýnda belki karýncalar için bu durumun geçerli olduðu söylenebilir.
H. G. WELLS (Vels)
4. metin
GEÇMÝÞ OLSUN
O gün tüm dünyayý gezdi. Kâh göklerde kuþ gibi süzülerek kâh sýradan insanlar gibi sokaklarda dolaþarak sýnýrsýz özgürlüðün tadýný çýkardý. Tabii ki sadece görsel olarak... Ne etrafýnda esen rüzgârý hissedebiliyor ne de baþ ucunda durduðu çiçeðe dokunup kokusunu alabiliyordu.
Kâh And Daðlarý’nda, göklerde süzülen bir kartala eþlik etti, onunla birlikte avlandý kâh Ýspanya'da, bir
parkta sarý saçlý bir kýz çocuðunun sýnýrsýz mutluluðunu tattý, Endonezya'da þafak vakti bir balýkçýyla balýk
avladý. Ancak hiçbirinin zihnine girmedi; bunu yaparak onlarýn mutluluðunu aynýyla yaþayabilirdi ama baþkalarýnýn anýlarýný kendi kâbuslarýyla kirletemezdi.
Bunu bir tek kiþiye yapmak isterdi.
Kendi ülkesine döndüðünde çoktan gece yarýsý olmuþtu. Bedenine dönmekte ise acele etmek istemiyordu. Ýnsansýz topraklar üzerinde, ay ýþýðý altýnda, bir gece kuþu gibi süzülerek ilerledi. Derken bir tepe
dikkatini çekti. Daðlarýn üstünde bir dað yavrusu... Ay ýþýðý altýnda biçimi, arka ayaklarý üstüne oturmuþ bir
kaplana benziyordu. Etrafýný dolaþtý. Bir karayoluna bakan ön yüzü dimdik bir duvar gibi yüzlerce metre
yükseliyordu. Etekleri çam ve ladin aðaçlarý ile örtülü, bulutlarla taçlý zirvesi karlýydý. Rüzgâr bu taçtan
kopardýðý bulut parçacýklarýný aþaðýlara savuruyor, onlarla raks ediyor, sonra turunu tamamlayýp tekrar taca
katýyordu. Soluk ay ýþýðýnda görünüþü muhteþemdi.
Coþkun HEPYONER
4. ETKÝNLÝK
“Aðrý Daðý” ve “Dünyalar Savaþý” metinlerinin yapýsýný oluþturan ögeleri belirleyip bunları tabloya yazýnýz.
Metin Adý
Olay
Kiþiler
Mekân
Zaman
Aðrý Daðý
Dünyalar
Savaþý
Metinlerde geçen olaylarýn gerçeklikle iliþkisini söyleyiniz.
Kiþilerin özelliklerini ve olaydaki iþlevlerini belirtiniz.
Mekânlarýn özelliklerini ve düþsel anlatýmdaki iþlevini açýklayýnýz.
Zamanýn iþlevini ve metindeki zamanla yaþanýlan zaman arasýndaki farký defterinize yazýnýz.
Metindeki kiþi ile mekân arasýnda nasýl bir iliþki vardýr?
161
5. ETKÝNLÝK
“Kâh göklerde kuþ gibi süzülerek...” cümlesindeki “gibi” edatýnýn tek baþýna bir anlamý yoktur. Bu edat
“kuþ” kelimesiyle bir anlam birlikteliði saðlayarak edat grubu oluþturmuþtur.
“Kâh sýradan insanlar gibi sokaklarda dolaþarak sýnýrsýz özgürlüðün tadýný çýkardý.” cümlesinde ise
“gibi” edatý “sýradan insanlar” kelime grubuyla bir anlam birlikteliði saðlayarak edat grubu oluþturmuþtur. Bu
cümlede edat grubu zarf görevinde kullanýlmýþtýr. “Gibi” edatý birlikte kullanýldýðý “sýradan insanlar” kelime
grubuna benzerlik anlamý katmýþtýr.
Sizler de 1, 2 ve 3. metinlerdeki edat gruplarýný bularak defterinize yazýnýz.
Bulduðunuz edat gruplarýnýn cümlede hangi görevde kullanýldýðýný açýklayýnýz.
Edatlarýn birlikte grup oluþturduðu kelime veya kelime gruplarýna kazandýrdýðý anlamý belirtiniz.
Bulduðunuz örnekleri inceleyerek edat grubunun özelliklerini belirtiniz.
6. ETKÝNLÝK
“Geçmiþ Olsun” metnindeki edatlarý çýkartarak metni yeniden okuyunuz. Metnin anlamýnda nasýl bir
deðiþiklik olduðunu söyleyiniz.
Edatlar çýkarýldýðýnda cümlenin anlamýnýn bozulup bozulmayacaðýný belirtiniz.
6. metin
GAMSIZIN ÖLÜMÜ
O sabah, ana mektebinin bahçesinde fevkalade bir telaþ ve canlýlýk vardý. Talebe bayramý günüydü. Ýlk ve
orta mektepler, kafile kafile marþlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, þehrin uzak mesirelerine daðýlýyorlardý.
En ihtiyar talebesi altý yaþýnda olan bu ana mektebinin o kadar uzaklara götürülmesine imkân yoktu. Onlar,
bayramlarýný -kendi minimini ve paytak adýmlarýyla- yirmi dakika çeken bir dere kenarýnda yapacaklardý.
Hazýrlýk, dehþetti. Bahçe, renk renk elbiselerle canlý bir çiçek tarlasýna dönmüþtü. Erkek çocuklar, yeni
potinlerini siliyorlar; kýzlar, birbirlerinin saçlarýný düzeltiyorlar, çözülmüþ kuþaklarýný baðlýyorlar, düðmelerini
ilikliyorlardý. Altý yaþýnda bir kýz, taþ merdivenin basamaðýna oturmuþ; dört yaþýnda bir öksüz, arkadaþýnýn
sökük gömleðini dikmeye çalýþýyordu.
Nihayet hazýrlýk bitti, kafile yola düzüldü. Bir elleriyle
taburda arkadaþlarýnýn elini tutuyorlar, ötekiyle renkli paketler, minimini sepetler içinde yiyecekleri, oyuncaklarýný taþýyorlardý.
Sokaklarda fazla gürültü, intizamsýzlýk olmasýn diye
öðretmenler, çocuklara marþ söyletmeye baþlamýþlardý.
Büyükler, göðüslerinin bütün kuvveti, kalplerinin bütün
sevinciyle baðýrýyorlar; küçükler, yürümekte olduðu gibi
þarký söylemekte de geri kalýyorlar, eðlenceli bir karýþýklýk
oluyordu.
Tabur, sokaklardan geçerken pencereler açýlýyor, kadýn
baþlarý sarkýyor, dükkânlardan satýcýlar çýkýyordu.
Bu ana mektebinin, bütün gezintilerde olduðu gibi alay
baþýný yine “Gamsýz” çekiyordu.
Gamsýz, sarý tüylü ihtiyar bir mahalle köpeðiydi. Ýnsan
gibi anlayýþlý fakat insandan daha vefakâr bir mahluktu.
Galiba serseri ve kalendermeþrebi için ona mahallede
“Gamsýz” demiþlerdi. Fakat hakikatte o, köpeklerin en gamlýsý idi, birkaç sene evvel büyük bir mateme uðramýþtý. Dört
yavrusunun birden zehirlendiðini, gözünün önünde kývrana kývrana öldüðünü görmüþtü. Onlarý götüren
süprüntü arabasýnýn arkasýndan uzak mahallelere gitmiþ, bir hafta geri dönmemiþti.
Reþat Nuri GÜNTEKÝN
162
7. ETKÝNLÝK
Derste okuduðunuz düþsel yazýlarla “Gamsýzýn Ölümü” adlý düþsel olmayan kurmaca metni konu,
tema ve yapý bakýmýndan aþaðýdaki tabloda karþýlaþtýrýnýz.
Düþsel Olmayan
Kurmaca Metin (Gamsýzýn Ölümü)
Düþsel Metinler
Benzerlikler
...................................................................................
...................................................................................
...................................................................................
...................................................................................
...................................................................................
Farklýlýklar
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
Konu
Tema
Zaman
Mekân
Kiþiler
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
................................
8. ETKÝNLÝK
“Düþsel yazýlarda, yapýyý meydana getiren ögeler arasýndaki iliþki deðiþmez. Deðiþiklik iletiþime katýlan
ögelerin farklýlýðýnda aranmalýdýr.” Bu açýklama doðrultusunda düþsel yazýlardaki olay örgüsü, kiþi, mekân
ve zaman bütünleþmesinin özelliklerini maddeler hâlinde defterinize yazýnýz.
9. ETKÝNLÝK
Sinemaya uyarlanmýþ bir düþsel romaný sýnýfça belirleyiniz. Romandaki düþsel âlemin teknolojik
imkânlarla nasýl zenginleþtiðini belirleyiniz.
Düþsel film ve metinlerde hayale sýðýnmanýn, yaþanýlan gerçeklikten kaçýþýn nedenlerini tartýþarak
sonuçlarýný sözlü olarak ifade ediniz.
163
10. ETKÝNLÝK
Düþsel anlatýmýn hangi metin türlerinde kullanýlmasýnýn uygun olduðunu arkadaþlarýnýzla tartýþýnýz.
Belirlediðiniz metin türlerini defterinize yazýnýz.
Anlama ve Yorumlama
11. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki paragrafý düþsel anlatýmla tamamlayýnýz.
Yaratýk upuzun týrnaklarýyla boþluða bir þeyler çizmeye baþladý. O anda ortaya bir ekran çýktý ve uzayýn yedinci boyutu göründü...
12. ETKÝNLÝK
Düþsel anlatým özelliklerini kullanarak gerçeküstü ögeler içeren bir rüyanýzý yazınız.
Yazdýklarýnýzý arkadaþlarýnýza okuyunuz ve onlarýn düþüncelerini alýnýz.
13. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki metinlerde geçen edat gruplarýný bulunuz. Edatlarýn birlikte kullanýldýklarý kelimelere kattýklarý anlamlarý belirleyip defterinize yazýnýz.
Metinlerdeki edatlarýn yerine anlamý bozmayacak þekilde hangi eklerin getirilebileceðini örneklerle
gösteriniz.
Edatlarýn yerine kullanýlan bu eklerin cümlelere kazandýrdýðý anlamlarý tartýþarak sonuçlarý defterinize yazýnýz.
Bir çocuktun sen parýltýlar yaratacaktýn
düzensizliðinden,
Bunun için belki de,
Masmavi bir örtü gibi býrakarak gölgeni,
Geçtin resim çeken söðütlerin içinden.
Cemal SÜREYA
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ý iþtiha sizin,
Doyunca, týksýrýnca, çatlayýncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsýnýz, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarýn kalýr mý kim bilir?
Tevfik FÝKRET
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktý.
Yürüdü uçurumun baþýna kadar,
eðildi, durdu.
Býraksalar
Ýnce, uzun bacaklarý üstünde yaylanarak
ve karanlýkta akan bir yýldýz gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovasý’na atlayacaktý.
Nazým Hikmet RAN
164
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Düþsel anlatýmda olay örgüsü vardýr.
Düþsel anlatýmlarda kiþileþtirilmiþ varlýklar yoktur.
Yapýyý meydana getiren ögeler; düþsel metinlerde de düþsel olmayan
kurmaca metinlerde de aynýdýr.
(
(
)
)
(
)
2. Aþaðýdaki cümlelerde geçen edatlarý bularak edatlarýn cümleye kattýðý anlamlarý karþýlarýna
yazýnýz.
Hikâyeleri daktilo ya da bilgisayar ile yazýnýz.
(....................................)
Çocuðu kolundan tuttuðu gibi sokaða fýrlattý.
(....................................)
Ayaðýný yorganýna göre uzat.
(....................................)
Ders çalýþmak için odasýna çekildi.
(....................................)
Mektubu okuyunca köyünü görmüþ kadar sevindi.
(....................................)
3. (I) Bilge bir kadýndý halam. (II) Babama da birçok þeyi o öðretmiþ. (III) Baþýna “eleçek” denen bir örtü
örterdi. (IV) Geleneklerimize göre bunu yalnýz evli kadýnlar takardý. (V) Vakur ve zarif bir görünümü vardý.
Bu parçada numaralanmýþ cümlelerin hangisinde edat kullanýlmýþtýr?
A) I
B) II
C) III
D) IV
4. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “doðru” sözü edat görevinde kullanýlmýþtýr?
A) Bence bu öðrenci doðru söylemiyor.
B) Her doðru her yerde söylenmez ki caným!
C) Doðru zamanda doðru yerde olmak gerekir.
D) Haziran sonlarýna doðru köylüler yaylaya çýkardý.
E) Ýki yanlýþýn bir doðru etmeyeceði belliydi.
5. Düþsel anlatýmda aþaðýdakilerden hangisine yer verilmez?
A) Varsayým
B) Abartma
D) Kanýtlama
C) Hayal
E) Kiþileþtirme
6. “Göre” edatýný “bakýmýndan, karþýlaþtýrma” anlamý katacak þekilde birer cümlede kullanýnýz.
7. “Doðru” edatýný “yönelme, yaklaþma” anlamý katacak þekilde birer cümlede kullanýnýz.
8. “Ýle” edatýný “birliktelik, araç, durum” anlamý katacak þekilde birer cümlede kullanýnýz.
9. “Gibi” edatýný “eþitlik, benzerlik” anlamý katacak þekilde birer cümlede kullanýnýz.
10. Düþsel anlatýmýn özellikleri nelerdir?
11. Düþsel anlatýmda daha çok hangi kipler kullanýlýr?
165
E) V
Gelecekten Söz Eden Anlatım-Bağlaç
Hazırlık
1. Bundan on yýl sonra yaþamýnýzýn nasýl olmasýný istersiniz?
2. Gelecek nesillere býrakmak istediðiniz dünyanýn özelliklerini sözlü olarak anlatýnýz.
3. Sosyokültürel ve teknolojik alanda gelecekten beklentilerinizi açýklayýnýz.
1. ETKÝNLÝK
Thomas More’un eserlerine konu olan olaylarýn kaynaðýný ve yazarýn hayatýný araştırınız (1. soruya
yöneliktir.).
2. ETKÝNLÝK
Gelecekten söz eden metinler bulup sýnýfa getiriniz.
”Ütopya” kelimesinin anlamýný araþtýrýnýz. Ütopya metinlerine örnekler bularak bunlarý sýnýfta okuyunuz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
İnceleme
1. metin
ÜTOPYA
Ütopyalýlar, bütün savaþ tutsaklarýný deðil de ancak silah elde yakaladýklarýný köle yaparlar. Köle çocuklarý ya da baþka memleketlerde köle olanlar, Ütopya'ya ayak basar basmaz özgür sayýlýrlar. Ama Ütopyalýlar arasýnda aðýr suç iþleyenler, kölelikle cezalandýrýlýr. Bazen de baþka ülkelerde aðýr suçlar iþleyip ölüm
cezasýna çarptýrýlanlar, Ütopya'da köle olurlar. Bu çeþit köleler çok boldur orada.
Bunlarýn çoðunu pek az bir parayla hatta genel olarak bedavaya alýrlar. Bu köleler durmadan çalýþmak
zorundadýrlar. Kendi aralarýndan köle olanlara daha da sert davranýrlar. Çünkü Ütopyalý köleler, bu kadar
kusursuz bir devlette en erdemli þekilde eðitildikten sonra gene de kötülük yaptýklarý için daha da kötü sayýlýr, daha büyük bir cezayý hak eder onlarýn gözünde.
Bir baþka çeþit köleleri de vardýr onlarýn: Bazen baþka bir ülkede didinip duran yoksul bir iþçi, kendi
isteðiyle Ütopya'da köle olur. Ütopyalýlar böylelerine çok iyi davranýrlar; nerdeyse kendi özgür yurttaþlarýymýþ gibi saygý gösterirler onlara. Yalnýz bu adamlar daha çok çalýþmaya alýþýk olduklarý için biraz daha fazla
iþ verilir onlara. Bu yabancý köleler Ütopya'dan gitmeye niyetlenirse (ki binde bir olur bu) Ütopyalýlar onu
zorla tutmazlar, eli boþ da göndermezler kendi ülkesine.
Önce de söylediðim gibi hastalara büyük bir sevgiyle bakarlar. Yeniden saðlýða kavuþsunlar diye ne ilaç
esirgenir ne de besleyici yiyecekler. Çaresiz hastalýklara tutulanlarý avutmak için yanlarýna oturur, onlarla
konuþur, ellerinden geleni yaparlar.
Uzun süre önce Ütopyalýlarýn yardýmýyla baskýdan kurtulan hiç kimseye boyun eðmeden özgür yaþayan
komþu ülkelerin halký, Ütopyalýlarýn hukuk iþlerindeki ustalýðýný bilirler. Onlardan, bazen bir yýl bazen da beþ
yýl için yönetici ve yargýç alýrlar. Bir yargýcýn çalýþma süresi bitince þerefler ve ödüller baðýþlayarak onu Ütopya'ya geri götürüp bir yenisini alýrlar yerine. Bu sayede komþu ülkelerin kendi devlet iþlerini çok akýllýca
düzenledikleri su götürmez. Çünkü bir devletin geliþmesi de yýkýlmasý da o devleti yönetenlerin ve yargýçlarýn elindedir. Ütopyalýlar; bir süre sonra kendi ülkelerine döneceklerini, orada paranýn hiçbir deðeri olmadýðýný bildikleri için rüþvet alýp da namus yolundan þaþmazlar. O ülkede yabancý olduklarý, halký tanýmadýklarý
için ne kimseyi kayýrýrlar ne de kimseye kötü niyet gösterirler. Oysa bu iki þey yani yargýçlarýn adam kayýrmalarý ve para tutkusuna kapýlmalarý, bir devletin en saðlam ve en güvenilir yaný olan adaletini yýkýverir.
166
Ütopyalýlar; savaþtan da vuruþmadan da pek hayvanca bir þey diye tiksinir, iðrenirler. Kaldý ki bu iþi
insanlarýn yaptýðý kadar hiçbir hayvan yapmaz. Bütün öteki uluslarýn tersine savaþta kazanýlan þerefi þerefsizliðin ta kendisi sayarlar. Gerçi her gün savaþ talimleri yaparlar hem de yalnýz erkekler deðil kimi günler
kadýnlar da bu talime katýlýrlar ama bunu gerekince elleri silah tutabilsin diye yaparlar; savaþa yalnýz yurtlarýný savunmak, dostlarýnýn topraklarýný düþmanlardan ya da zorbalarýn boyunduruðu altýnda ezilen bir
ulusu kölelikten kurtarmak, kendi güçleriyle kurtarmak için girerler. Bunu da sadece acýma duygusuyla
yaparlar. Dostlarýnýn yardýmýna sadece onlarý savunmak için koþmazlar, zaman zaman da onlara daha
önce yapýlmýþ kötülüklerin öcünü almaya giderler. Ama bunu, daha iþ tazeyken, kendilerine danýþýldýðý,
öðüt istendiði zaman yaparlar. Davayý haklý görürlerse ve karþý taraf istenen haklarý yerine getirmezse onu
suçlu ve savaþýn baþlýca sorumlusu sayarlar.
Thomas MORE (Tomýs Mor)
1. Hazırlıkta yaptığınız araþtýrmanın sonuçlarını arkadaþlarýnýzla paylaþýnýz.
2. Yazarýn olaylara bakýþ açýsýný belirleyiniz. Bu bakýþ açýsýnýn alýþýlmýþ olandan farklý yönleri nelerdir?
3. Metinde anlatýlanlarýn özelliklerini belirleyip bunlarý defterinize yazýnýz.
4. Metinden hareketle anlatýcýnýn özellikleri hakkýnda neler söyleyebilirsiniz?
3. ETKÝNLÝK
Oysa bu iki þey yani yargýçlarýn adam kayýrmalarý ve para tutkusuna kapýlmalarý, bir devletin en saðlam
ve en güvenilir yaný olan adaletini yýkýverir.
Yukarýdaki cümlede geçen “ve”, “oysa” ve “yani” kelimelerinin tek baþlarýna bir anlamý yoktur.
Anlamý olmayan bu kelimelerin cümlede hangi amaçla kullanýldýðýný belirleyip tahtaya yazýnýz.
2. metin
ÝKLÝM DEÐÝÞÝKLÝÐÝ
Dünyamýzý tehdit eden en büyük çevre sorunlarýndan birisi olarak adlandýrýlan küresel ýsýnma ve iklim
deðiþikliði olgusu, en baþta fosil yakýt kullanýmý, sanayileþme, enerji üretimi, ormansýzlaþma ve diðer insan
etkinlikleri sonucunda ortaya çýkmýþ, ekonomik büyüme ve nüfus artýþý bu süreci daha da hýzlandýrmýþtýr.
…
Küresel iklimdeki gözlenen ýsýnmanýn yaný sýra, en geliþmiþ iklim modelleri, küresel ortalama yüzey
sýcaklýklarýnda 1990-2100 dönemi için 1.4 C° ile 5.8 C° arasýnda bir artýþ olacaðýný öngörmektedir. Küresel
sýcaklýklardaki artýþlara baðlý olarak da hidrolojik döngünün deðiþmesi, enerji temin güvenliði ve su kaynaklarýnýn hacminde ve kalitesinde azalma, kara ve deniz buzullarýnýn erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal
daralmasý, deniz seviyesinin yükselmesi, kýyý ekosistemlerinin olumsuz etkilenmesi, kuraklýk ve sele maruz
kalan bölgelerde tarým ve mera bölgelerinde azalma, iklim kuþaklarýnýn yer deðiþtirmesi ve yüksek sýcaklýklara baðlý salgýn hastalýklarýn ve zararlýlarýn artmasý gibi, dünya ölçeðinde sosyoekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan yaþamýný doðrudan etkileyecek önemli deðiþikliklerin olabileceði beklenmektedir.
Diðer taraftan, küresel ýsýnmaya baðlý iklim deðiþikliðinin etkileri yalnýz küresel olmadýðý gibi, bölgesel
ve zamansal farklýlýklar da oluþturabilmektedir: Örneðin, Dünya’nýn bazý bölgelerinde kasýrgalar, seller ve
taþkýnlar gibi þiddetli hava olaylarýnýn þiddetlerinde ve sýklýklarýnda artýþlar olurken bazý bölgelerinde uzun
süreli ve þiddetli kuraklýklar ve bunlarla iliþkili çölleþme olaylarý daha fazla etkili olabilmektedir. Bu tip bir iklim
deðiþikliði, öngörülemeyen veya tahmin edilemeyen çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçlar oluþturabilir.
Dr. Mustafa ÞAHÝN
1. Metinde ihtimal bildiren kelime ve kelime gruplarýný, bunlarýn metinde yüklendikleri iþlevleri belirleyip
defterinize yazýnýz.
2. Metinde anlatýlanlarýn çýkýþ noktasýný belirleyiniz.
167
4. ETKÝNLÝK
Metinler
Baðlaçlar
Baðlama Gruplarý
Ütopya
Ýklim Deðiþikliði
... da ... da
savaþtan da vuruþmadan da
Metinlerde geçen baðlaçlarý ve baðlama gruplarýný bularak bunlarý yukarıdaki tabloya yazýnýz.
Bulduðunuz baðlaçlardan hareketle baðlaçlarýn özelliklerini ve kullanýlma nedenlerini belirleyip defterinize yazýnýz.
Baðlaçlarýn kelime gruplarýný nasýl oluþturduðunu araþtýrýp sonuçlarýný defterinize yazýnýz.
Metinlerde geçen baðlaçlarý aþaðýdaki tabloda yapýlarýna göre gruplandýrýnýz.
Basit Baðlaçlar
Türemiþ Baðlaçlar
Birleþik Baðlaçlar
3. metin
DEVLETÝN OLUÞUMUNA DAÝR
Sokrates: Bence bir devlet, insan tek baþýna pek çok þeye ihtiyaç duyduðu anda doðar. Yoksa devletinin kurulmasýnýn baþka bir baþý var mýdýr? Ne dersin?
Adeimantos: Bence yoktur.
Sokrates: Öyleyse bazýlarý þu, bazýlarý bu ihtiyacý karþýlar diye insanlar yardýmlaþýr. Birçok ihtiyaçlarý
olduðundan bir oturma yerine pek çok ortak ve yardýmcý toplarlar. Bu topluluða da þehir, devlet adý verilir;
öyle deðil mi?
Adeimantos: Çok doðru.
Sokrates: Biri, birine bir þey verip de ondan bir þey alýrsa bunu kendisi için faydalý olduðunu düþünerek yapar, deðil mi?
Adeimantos: Kesinlikle.
Sokrates: Öyleyse bir þehrin kurulum aþamalarýný gözümüzde canlandýralým. Tabi ki bir þehir ihtiyaçlarýmýzdan doðacaktýr.
Adeimantos: Elbette.
Sokrates: Ama ihtiyaçlarýmýzýn ilki, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarýmýzý gidermektir. Var olmamýz ve yaþayabilmemiz buna baðlýdýr çünkü.
Adeimantos: Çok doðru.
Sokrates: Ýkincisi; oturacak yer, üçüncüsü de giyecek ve bu gibi þeyler saðlayabilmektir.
Adeimantos: Öyle.
Sokrates: Dur öyleyse. Bu þehir bütün bu ihtiyaçlarý nasýl karþýlayacak? Biri çiftçi, biri duvarcý, diðeri
dokumacý olacak, deðil mi? Bunlarla birlikte bir de ayakkabýcý veya bedenimizin ihtiyaçlarý için baþka biri
de katýlmalý mý?
Adeimantos: Elbette.
PLATON
168
4. metin
DESEM KÝ
Býrak ben söyleyeyim güzelliðini;
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuþlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Þayet sesimi fark edemezsen
Rüzgârlarýn, nehirlerin, kuþlarýn sesinden
Bil ki ölmüþüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliðini.
Ve neden sonra
Tekrar duyduðun gün sesimi gök kubbede,
Hatýrla ki mahþer günüdür,
Ortalýða düþmüþüm seni arýyorum.
Desem ki vakitlerden bir nisan akþamýdýr,
Rüzgârlarýn en ferahlatýcýsý senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanlarýn en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardým çiçeklerin en solmazýný.
Topraklarýn en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattým yemiþlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazým,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir þeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Ýnan bana sevgilim inan,
Evimde þenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski þarap.
Cahit Sýtký TARANCI
1. Üçüncü ve dördüncü metinlerde ihtimal bildiren kelime ve kelime gruplarýný bulup bunlarýn metinde
yüklendikleri iþlevleri sözlü olarak açýklayýnýz.
5. ETKÝNLÝK
3. metindeki baðlaçlarý çýkarýp metni yeniden okuyunuz.
Baðlaçlarýn çýkarýlmasýnýn metnin anlamýný nasýl etkilediðini açýklayýnýz.
Metindeki baðlaçlarýn yerine baþka bir baðlacýn kullanýlýp kullanýlamayacaðýný tartýþarak belirleyiniz.
Baðlaçlarýn yerine virgül, noktalý virgül kullanýlýp kullanýlamayacaðýný metinler üzerinde uygulayýp
sonuçlarý defterinize yazýnýz.
6. ETKÝNLÝK
Metinlerdeki zaman bildiren kelimeleri ve çekimli fiilleri belirleyip tabloya yazýnýz.
Zaman Bildiren Kelimeler
Çekimli Fiiller
Zaman bildiren kelimelerin ve çekimli fiillerin metne kazandýrdýðý anlamý belirleyip defterinize yazýnýz.
Anlama ve Yorumlama
7. ETKÝNLÝK
Gelecekten söz eden anlatýmýn hangi metin türlerinde kullanýldýðýný aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Gelecekten Söz Eden Anlatýmýn
Kullanýldýðý Metin Türleri
169
8. ETKÝNLÝK
Ýki grup oluþturulur.
Her grup, teknolojinin hýzlý geliþimini göz önünde bulundurarak insanlýðýn yüz yýl sonraki hâlini anlatan düþsel ve gelecekten söz eden anlatýmla birer metin oluþturur.
Gruplar oluþtuklarý metinleri okur ve bunlarý aþaðýdaki tabloda mekân, konu, tema, kiþiler ve zaman
bakýmýndan karþýlaþtýrýr.
Gelecekten Söz Eden Anlatým
Düþsel Anlatým
Benzerlikler
...................................................................................
...................................................................................
...................................................................................
Farklýlýklar
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
Mekân bakýmýndan
Konu bakýmýndan
Tema bakýmýndan
Kiþiler bakýmýndan
Zaman bakýmýndan
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
.....................................
9. ETKÝNLÝK
“Eline saðlýk.” dedi bey. “Pilav da pilav olmuþ hani.” cümlesinde “de” baðlacý tekrarlanan iki kelimenin arasýna girerek kelimenin anlamýný pekiþtirmiþtir.
Siz de baðlaçlarýn bu iþlevde kullanýldýðý benzer örnekler bularak defterinize yazýnýz.
10. ETKÝNLÝK
Gelecekten söz eden anlatýmla oluþturulmuþ metinlerin ortak özelliklerini aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Gelecekten Söz Eden Metinlerin
Ortak Özellikleri
170
11. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki tabloda “ancak” ve “ile” kelimelerini edat ve baðlaç; “yalnýz” kelimesini edat, baðlaç, sýfat
ve isim görevinde birer cümlede kullanýnýz.
edat:
ancak
baðlaç:
edat
:
ile
baðlaç:
edat
:
baðlaç:
yalnýz
sýfat:
isim:
12. ETKÝNLÝK
Konusunu gerçek hayattan almýþ anlatmaya baðlý bir metin bulunuz.
Bulduðunuz bu metni varsayýmla oluþturulmuþ “Ütopya” metniyle gerçeðe yakýnlýk duygusu bakýmýndan karþýlaþtýrýp farklýlýklarýný belirleyiniz. Belirlediðiniz bu farklýlýklarý defterinize yazýnýz.
13. ETKÝNLÝK
Metinlerdeki altý çizili kelimelerin görevlerini ve cümleye kattýðý anlamlarý belirleyip defterinize yazýnýz.
Yalnýz senin gezdiðin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarýmýz da bin bir baharý saklar.
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek,
Ýncinir düz caddede daðda gezen ayaklar.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Gökyüzünde yalnýz gezen yýldýzlar,
Yeryüzünde sizin kadar yalnýzým.
Bir haykýrsam belki duyulur sesim:
Ben yalnýzým, ben yalnýzým, yalnýzým...
Hikmet Münir EBCÝOÐLU
14. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerde bulunan baðlaçlarýn altýný çiziniz.
Bu baðlaçlarýn yerine -anlamý bozmayacak þekilde- baþka baðlaçlar getirerek cümleleri yeniden yazýnýz.
Cümlelerin anlamlarýnda deðiþiklik olup olmadýðýný açýklayýnýz.
Çok defa muhtarla bile boy ölçüþmeye kalkýþýrdý.
Oktay AKBAL
Düze insen de daðda gezsen de hapiste olsan da yitip gitsen de ölsen de sen onlarýn gözüne batmýþ
çelik bir dikensin.
Yaþar KEMAL
Ne vaziyetlerinin ehemmiyetini ne de kahramanlýðýný; ne kahraman olacaklarýný veya ölüp gidecekleri
günü düþünüyorlardý.
Falih Rýfký ATAY
Karþýmda, yaþlý adamýn yanýnda, yine yaþlý bir adamla bir de oðlu ya da torunu yerinde görünen bir delikanlý oturuyor.
Adalet AÐAOÐLU
Hayýr, dedi. Mecmuaný kapamayacaksýn. Ancak dün akþam bahis mevzuu olan herhangi bir iltibaslý
yazý gözüme iliþti mi senden ve arkadaþlarýndan rica edeceðim, bana gelip o yazýyla ne demek istenildiðini anlatacaksýnýz.
Y. Kadri KARAOSMANOÐLU
171
15. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki metinde bulunan baðlaçlarýn altlarýný çiziniz.
Cümlelerde baðlaç yerine virgül, noktalý virgül kullanýlýp kullanýlamayacaðýný söyleyiniz.
Bu noktalama iþaretleri kullanýldýðýnda cümlelerin anlamlarýnda deðiþiklik olup olmadýðýný açýklayýnýz.
Haftada bir bazen iki mektup, hepsi de çifte pullarla gelir aðýrlýklarýndan.
Fakir BAYKURT
Ada’nýn bu yakasýnda hiç ev yoktur. Yalnýz bir tek kýr kahvesi vardýr.
Sait Faik ABASIYANIK
Ya ben? Ýþten dönerim, sormaz yorgun muyum, aç mýyým? Ancak varsa ver...
Orhan KEMAL
16. ETKÝNLÝK
Verilen konulardan birini seçerek gelecekten söz eden kýsa bir metin oluþturunuz.
1- Barýþýn hâkim olduðu bir dünya
2- Herkesin zengin ve mutlu olduðu bir dünya
3- Hiçbir çevre ve saðlýk sorunun olmadýðý bir dünya
4- Gerçek sevgi ve saygýnýn yaþandýðý bir dünya
5- Herkesin birbirini anladýðý bir dünya
Yazdýðýnýz metinleri sýnýfta okuyup düþüncelerinizi paylaþýnýz.
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerlere uygun edat ve baðlaçlarý getiriniz.
Haftada üç gecede yemekten ....................... evden çýkarak bu sükûngâh-ý ârâmiþi býrakarak
................ Vezneciler'e ................ gider.
Ahmet Cemil ................ dinler, ................ dinlemeksizin susardý.
Bir vakit gelirdi ................ her ikisi ................ yorulur, çocuk küçücük eli ................ aðzýný saklayýp yalandan esnemeye baþlar.
2. Aþaðýdaki ifadelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Düþsel anlatýmla gelecekten söz eden anlatýmýn olay örgüsü aynýdýr.
Edat ve baðlaçlarýn hiçbir zaman tek baþýna anlamý yoktur.
Baðlaçlar çýkarýldýðýnda cümlenin anlamýnda hiçbir zaman deðiþme olmaz.
(
(
(
3. “Hiç yolcusu yokmuþ gibi sessizce alýr yol;
Sallanmaz o kalkýþta ne mendil ne de bir kol."
Yukarýdaki dizelerde aþaðýdakilerden hangisinin örneði yoktur?
A) Edat
B) Ýþaret sýfatý
D) Baðlaç
C) Durum zarfý
E) Sayý sýfatý
4. “Bugün dersimizde kafiye, redif konusunu göreceðiz.”
Bu cümledeki virgülün yerine aþaðýdaki baðlaçlardan hangisi getirilebilir?
A) veya
B) ya da
C) ve
172
D) yahut
E) belki
)
)
)
5. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “koþula baðlýlýk” söz konusudur?
A) Konuþmak üzere kürsüye yöneldi.
B) Evden çýkmak üzere olduðunu öðrendim.
C) Geri vermek üzere aldý.
D) Güneþ doðmak üzereyken yola çýktýk.
E) Onu trene binmek üzereyken yakaladýk.
ÖSS 1988
6. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde, de (da) baðlacý nesneleri birbirine baðlamaktadýr?
A) O konuyu ben de arkadaþým da biliyoruz.
B) Þiiri de matematiði de çok severdi.
C) Salý günü de çarþamba günü de uðradým, yerinde yoktu.
D) Onu o günden sonra görmedim de aramadým da.
E) Bu iþi eskiden de sevmiyordum bugün de sevmiyorum.
ÖSS 1991
7. Ýle kelimesi aþaðýdakilerin hangisinde baðlaç olarak kullanýlmamýþtýr?
A) Doðduðu kentle yaþadýðý kent arasýnda yýllarca gidip geldi.
B) Bir romanýyla bir öyküsü filme alýndý.
C) Elindeki uzun saplý fýrçayla tavaný boyadý.
D) Kitaplarýyla defterlerini ayný çantaya yerleþtirdi.
E) Þapkasýyla kahverengi paltosu uyum içindeydi.
ÖSS 1988
8. Aþaðýdaki dizelerin hangisinde ile (-le, -la) baðlaç görevindedir?
A) Dinleyin geliyor sesi arýlarla böceklerin.
B) Karþýnda fecirle deðiþen aðaç...
C) Býrak saçlarýnla oynasýn rüzgar.
D) Zengin parýltýnla dolar gecemiz.
E) Ebediyetinle geldik diz dize.
9. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “yalnýz” kelimesi baðlaç görevindedir?
A) Bu kadar yolu yalnýz hâl hatýr sormak için gelmediniz, deðil mi?
B) Arkadaþlar evlerine gidince bir hafta yalnýz kaldým.
C) Yalnýz þiirleriyle deðil, denemeleriyle de tanýnýrdý.
D) Bu kadar eþyayý yalnýz baþýma taþýmamý beklemiyorsunuz sanýrým.
E) Orada daha fazla kalamazdým, yalnýz gidecek bir yerim de yoktu.
10. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “gibi” sözü “Konuþmayý sevmediði gibi, yanýndakilerin çok
konuþmasýndan da hoþlanmazdý.” cümlesindeki anlamýyla kullanýlmýþtýr?
A) Yaþý küçüktü; ama büyük bir insan gibi davranýyordu.
B) Söylediklerimi anlamýþ gibi davrandý ama anladýðýndan emin deðilim.
C) Kendisi ders çalýþmadýðý gibi baþkalarýnýn çalýþmasýna da izin vermiyordu.
D) Suç iþlemiþ de bunu gizliyormuþ gibi bir hali vardý.
E) Çýkýþ zili çaldýðý gibi dýþarý fýrlar, kendini oyun sahasýna atardý.
11. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “de” baðlacý cümleye küçümseme anlamý katmýþtýr?
A) Kitaplarýný belki de okulda unuttun.
B) Onun annesi de babasý da öðretmendi.
C) Masaya bir örtü örttü, üzerine de bir vazo koydu.
D) Bu çorak araziyi ekip biçeceðiz de zengin olacaðýz öyle mi?
E) Almanya'ya gittikten iki ay sonra bana bir mektup gönderdi, içine bir de resim koymuþ.
173
Söyleşmeye Bağlı Anlatım (Diyalog)-Ünlem
Hazırlık
1. Günlük konuþmalarýnýzda resmiyetin ölçüsünü neye göre belirlersiniz?
1. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz bir romandan farklý baðlamda farklý kiþilerle gerçekleþmiþ karþýlýklý konuþma örnekleri bularak sınıfa getiriniz (8. etkinliğe yöneliktir.).
2. ETKÝNLÝK
Televizyonda söyleþmeye dayalý bir program izleyiniz (11. etkinliğe yöneliktir.).
Çevrenizdeki tanýnmýþ bir kiþiyle söyleþi yapýnýz. (11. etkinliğe yöneliktir.).
3. ETKÝNLÝK
Söyleþmeye baðlý metin örnekleri bulup bunlarý sýnýfla paylaþýnýz. Bu metinlerin özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
4. ETKÝNLÝK
Bir konuyu öðretme, hüznü ve sevinci anlatma, bir çevreyi betimleme ya da yaþanmýþ bir olayý
hikâye etme amacýyla düzenlenmiþ konuþma örnekleri hazýrlayarak sýnýfta sununuz.
İnceleme
1. metin
ATTÝLÂ ÝLHAN'LA MÜLAKAT
Ýnsanýn zevkle okuduðu romanlar, þiirler vardýr. Hani caný sýkýldýðýnda defalarca okuduðu hâlde, elinin
yine de ilk onlara uzandýðý kitaplar... Ekolleþmiþ anlatýmý olan bazý yazarlarýmýzýn yapýtlarý artýk alýþkanlýklarýmýz olmuþtur. Bu haftaki konuðumuz, hepimizin kitaplýðýna aþina olmuþ bir yazar. Hem yazar hem þair
hem senarist hem gazeteci hem de araþtýrmacý Attilâ Ýlhan...
— Sayýn Ýlhan, dilerseniz öncelikle edebiyat alanýna giriþiniz ve verdiðiniz ilk ürünleri öðrenelim sizden.
— Edebiyat dünyasýna pek erken girdim denilebilir. Gerçekten çocuk denecek yaþta yazýyordum ben.
Ýlk þiirimi ilkokul üçteyken, ilk romanýmý da orta ikide yazdým. Yazmak bende önüne geçilmez bir hevesti.
Þiiri de o gün duygulanýp þiir olarak yazýp býrakmýyorum. Yazmak benim için sürekliliktir. Liseye kadar bu
þekilde sürekli olarak yazdým. 1946'da lise ikinci sýnýfta iken þiir dalýnda bir sanat armaðanýnda derece
aldým. Ve edebiyat alanýna paraþütle bir iniþ yaptým... Kendimi bir anda þiir dünyasýnda buldum... Aslýnda
o ana kadar yazýlmýþ on romaným vardý. O, on romaný yayýmlayamadým... Ve artýk beðenmediðim için de
yayýmlamayacaðým. “Sokaktaki Adam” yani basýlan ilk romaným, benim on birinci romanýmdýr.
...
— Çalýþma düzeninizden bahseder misiniz? Edebiyat alanýnda en üretken yazarlarýmýzdan birisiniz.
Bunu nasýl gerçekleþtiriyorsunuz?
— Felaket, asap bozucu nitelikte disiplinliyimdir. Sabah 07.00 - 09.30 arasý, öðleden sonra ise 15.0019.00 arasý benim çalýþma saatlerimdir. Geceleri kesinlikle çalýþmam. Gece hayatým, içkim, sigaram olmadýðý için erken kalkarým ve güne zinde baþlarým. Üretkenliðe gelince bu sürekli çalýþtýðým için oluyor. En
kaim romanlarýmý bile günde bir sayfa yazarým. “Nasýl yetiþtiriyorsun?” diyeceksiniz. Sürekli ve disiplinli
çalýþtýðým için oluyor bu. Öyle ki çalýþýrken þubat ayýnýn 28 çekip çekmemesini bile dikkate alýrým.
— Eserlerinizde kullandýðýnýz dil hakkýnda neler söylemek istersiniz? Neden yoðun Osmanlýca bir dili
yeðliyorsunuz?
174
— Aðdalý bir lisan kullandýðým doðru. Fakat ben geniþ bir tarih reformu içinde roman yazýyorum.
1900'lerin Selanik ve Ýstanbul'da geçen olaylarý ve bunlarý yaþayan insanlarý yazýyorum. Mesela Ýttihat ve
Terakki'den bahsederken Türkçeleþtireyim derken Birlik ve Ýlerleme Partisi dersem komiklik yapmýþ olurum.
O zamanki konularý dönemin insanlarý olarak koruyorum. Eðer o kavramlarý anlatamazsak o devri de anlatamam. Entelektüel ve siyasi kavramlarý dönemin yapýsýna uygun olarak koymak lazým.
— Peki, yetiþen ve okuyan nesil tarafýndan anlaþýlýp anlaþýlmadýðýnýz konusunda ne diyeceksiniz?
— Umurumda deðil. Anlasýnlar keratalar! Zaten öðrenmeleri gereken kültür varlýðýmýz o dille yazýlýr.
Þimdi dili deðiþtiriyoruz diye onlarý reddedemeyiz. Romanlarýmda zaten ben konuþurken þimdi kullandýðýmýz dille, onlarý konuþtururken yaþadýðý devirde konuþtuklarý gibi yazýyorum. Son romaným “Dersaadette
Sabah Ezanlarý”nda devrindekilerden daha aðdalý bir dil kullanýyorum. Çünkü olay 1900'de ve Selanik'te
geçiyor. Baþka bir anlatým dili seçmem imkânsýz.
...
— Þimdi biraz þiire dönelim. Siz edebiyat literatüründe þair sýnýfýndan mýsýnýz yoksa yazar mý?
— Pek çoðu beni þair sýnýfýna sokar. Fakat ben kendimi þair olduðu kadar yazar ve gazeteci olarak da
görüyorum. Senaryo da yazýyorum. Yani ben edebiyatýn, yazým dünyasýnýn içindeyim.
...
— Son bir sorumuz var Sayýn Ýlhan. Edebiyatýmýz, hangi iþlevi yüklenmesi gerektiðinin bilincine sizce
vardý mý?
— Tam anlamýyla varmýþ diyemem. Henüz modalardan kurtulamadýlar. Yine de birkaç önemli yazarýmýzýn olduðunu kabul etmek gerekir. Þu andaki durumumuz, Cumhuriyet sonrasý Türk edebiyatý çizgisine girmiþtir. Bu durum Tanzimat sonrasý olan Batý etkileriyle eþdeðerdedir. Taklit edebiyatý geliþmiþtir. Artýk Türk
edebiyatýnýn ulusal bilincine varmasý lazým. Þu an var olan kozmopolitliði de ilericilik sayýyor bazý yazarlarýmýz. Ýþin en komik ve acý olan yaný da bu. Ayný durum Türk edebiyatýnda olduðu gibi, sanatýn her dalýnda, Türk sinemasýnda bile var. Estetik düzeyde ulusal özellikleri kavramak ve öncelikle ulusal bir bileþime
ulaþmak gerekir.
Tüles HASDEMÝR
1. Mülakatý yapan kiþi ile Attilâ Ýlhan’ýn birbirlerine hitap biçimlerini ve birbirlerini dinleme tarzlarýný inceleyerek bunlarýn mülakattaki önemini belirtiniz.
2. Attilâ Ýlhan’la mülakatý yapan kiþi arasýnda geçen iletiþimde görme ve iþitme duyularýnýn etkin olarak
kullanýlmasý mülakatý nasýl etkilemiþtir?
3. Mülakatý gerçekleþtiren kiþi, Attilâ Ýlhan’a sorularýný yöneltirken nasýl bir üslup kullanmýþtýr?
4. Attilâ Ýlhan, sorulara cevap verirken nasýl bir üslup kullanmýþtýr?
5. Röportajýn nasýl bir ortamda gerçekleþtiðini açýklayýnýz.
6. Karþýlýklý konuþmalarýn baðlama ve konuþan kiþilere göre deðiþip deðiþmediðini belirtiniz.
7. Mülakatýn uzun ya da kýsa olmasýnýn söyleþinin niteliðini nasýl etkileyeceðini belirtiniz.
2. metin
GELDÝÐÝ GÝBÝ
Þu kýþ günleri yok mu sevemiyorum bir türlü... Her yýl boyunca: “Ýnsanlarýn çalýþýrken en çok düþündükleri, en çok eðlendikleri mevsim kýþtýr. Uzun gecelerde ocak baþýna büzülüp ne yapacaðýný þaþýran kiþioðlu aklýný iþletmiþ; hakikatleri, sýrlarý araþtýrmýþ; masallar uydurmuþ; insanlar, yasalar koymuþ. Medeniyeti
kýþýn getirdiði ihtiyaçlar yaratmýþ deðil mi?” derim ama olmuyor iþte, boþuna. Ta gençliðimde Remy de
Gourmont (Römi dö Gurmon)’un bilmem hangi kitabýnda okuduklarýmdan kalma bu yanký kandýramýyor
beni. Doðru sözler, doðru ya, beni avutmaya, güz sonu içimi sarmaya baþlayan o korkuyu andýrýr periþanlýðý gidermeye yetmiyor.
Soðuktan yakýnacak deðilim. Ne yalan söyleyeyim, öyle çok üþümedim ömrümde; serinlikler basýnca
sýrtýmý pekiþtirmenin, oturduðum yeri ýsýtmanýn bir çaresini bulurum. Üþümenin, þöyle biraz üþümenin de
bir tadý vardýr doðrusu. Kar altýnda beþ-on dakika, yarým saat yürüdükten sonra sýcak bir odaya girip parmaklarýný hohlamanýn zevkine doyulur mu? Gözlerinizin içi parlar. "Vuuuu! Üþüdüm!" diyerek mangala,
sobaya yaklaþýrken gülümsememek, gülmemek elinizde midir? Keyifle hatýrlarsýnýz üþüdüðünüzü...
Kýþý, gündüzleri kýsacýk olduðu için sevmem. Sabahleyin bir türlü doðmak bilmeyen güneþ erkenden de
çekip gider. Hele þimdi! Saat dördü biraz geçti mi, ortalýk kararýveriyor. Ne anladým ben ondan?
Penceremden bakýyorum, tertemiz bir hava, berrak... Bir çekicilik vardýr. Ankara'nýnki Ýstanbul'unki gibi öyle
baygýn deðildir; yarý sevdalý, yarý hüzünlü hülyalar kurmaya sürüklemez, insaný çýkýp gezmeye çaðýrýr. Ama
175
nereye gideceksin? Sen daha biraz yürümeden sular kararacak, çevreni seçemez olacaksýn. Lambalarýn
ýþýðý ne kadar parlak olursa olsun, gezmelere elveriþli deðildir.
“Yaþlandýn sen artýk, kocadýn, yarým saat dolaþsan yoruluveriyorsun, dizlerin tutmuyor, bir de gezme
sözü mü edeceksin?" diyeceksiniz. Haklýsýnýz. Evet, yürüyemiyorum artýk, çabucak bir kesiklik geliyor. Ama
yaþlandým diye benim gezme, uzun uzun gezme hülyalarý kurmamý da yasak edecek deðilsiniz ya! Býrakýn,
unutuvereyim yaþlandýðýmý, unutayým da yaz gelince o uzun günlerde dilediðimce gezebileceðimi umayým... Hem ben ýþýðý, ýþýklý günleri yalnýz gezmek, yürümek için sevmem ki! Bir yerde oturup çevrenize, ta
uzaklara bakmanýn da tadý yok mu? Gözlerinizin görebildiði bütün yerler sizindir, þu tepelerdeki aðaçlar, bir
sýraya dizilmiþ þu renk renk evler, þu uzaklaþan insan, þu yaklaþtýkça yüzü beliren gölge, hepsi hepsi sizindir; sizindir de deðil sizsiniz onlar... Onlara baktýkça, onlarý gördükçe benliðimizin geniþlediðini, zenginleþtiðini duyarsanýz. Yalnýz deðilsiniz, çevrenizde, gözünüzün görebildiði kadar uzaklarda hayat var, hepsini
sevebilir, hepsini düþünebilirsiniz. Kýþýn ise öyle mi? Daralýverir, küçülüverir çevreniz. O kýsacýk günler, bu
yeryüzünün varlýklarýyla beslenmenize yetmez, uzun gecelerde ise kendi kendinizle baþ baþa kalýr, gündüz toplayabildiðiniz azýcýk þeyi de çabucak tüketirsiniz. Ah, kýþ geceleri, bitmek bilmeyen, insaný kendi
kendine, hep kendi kendini düþündürmeye sürükleyen kýþ geceleri! Size hep kendi kendinizi düþündürdüðü
için de benliðinizi gözünüzde büyütür, büyütür. Ýçinizde tükenmez hazineler bulunduðunu sandýrýr... Evet,
medeniyeti belki kýþýn getirdiði ihtiyaçlar yaratmýþtýr, kýþ geceleri belki hakikatleri araþtýrmaya, sýrlarý
çözümlemeye, masallar uydurmaya, araþtýrmaya, yasalar kurmaya elveriþlidir ama bizi kendi kendimizle
uðraþmaya, benliðimizi beðenmeye sürükleyen de odur.
Neye yazdým bu satýrlarý? Hiç... Iþýða hasretimi, ýþýklý yaz günlerine hasretimi söylemek istedim, iþte o
kadar. Böyle geldi, böyle yazdým.
Nurullah ATAÇ
1. Yazarýn kýþ hakkýndaki düþüncelerini söyleyiniz.
2. Nurullah Ataç, düþüncelerini sýralarken nasýl bir üslup kullanmýþtýr?
5. ETKÝNLÝK
Ýki grup oluþturulur. Birinci grup “Geldiði Gibi” metnindeki iletiþim ögelerini, ikinci grup ise “Attilâ
Ýlhan’la Mülakat” metnindeki iletiþim ögelerini iletiþim tablosunda gösterir.
Her grup incelediði metindeki iletiþim ögelerinin özelliklerini belirler.
Gruplar iki metin arasýndaki iletiþim farklýlýklarýnın ve söyleþmeye baðlý anlatýmla saðlanan iletiþimin
özelliklerini belirleyip tahtaya yazar.
3. metin
YILDIZLARA BAKMAK
GÖZLEM EVÝ MÜDÜRÜ — (Güler.) Vaktiniz varsa hay hay!
YOLCU — (Aðlamaklý) Yok, ne yazýk ki vaktin yok. Çok geç kaldým.
GÖZLEM EVÝ MÜDÜRÜ — Çok geç kaldýnýz!
ARABACI — Bey, hemen gidelim! Ben yýldýz da gösteririm size!
YOLCU — (Azarlar.) Görmüyorum dedim yahu, göz doktoru musun sen?
GÖZLEM EVÝ MÜDÜRÜ — Bu iþ doktor iþi deðil yaþamak iþi. Arabacý! Nasýl senin beygir! Yemini yedi,
suyunu içti mi?
ARABACI — Yedi, içti, beyim!
GÖZLEM EVÝ MÜDÜRÜ — Ne yapýyor þimdi?
ARABACI — (Gülerek) Yýldýzlarý seyrediyor, müdür bey!
GÖZLEM EVÝ MÜDÜRÜ — (Güler.) Bravo beygire! Yaþamasýný biliyor desene!
YOLCU — (Kýzmýþ.) Aptal yerine koydunuz beni; düpedüz aptal! Alacaðýnýz olsun, gösteririm ben size!
GÖZLEM EVÝ MÜDÜRÜ — (Güler.) Görmüyorsunuz ki gösteresiniz, dostum!
YOLCU — Yürü gidelim, arabacý! Deliler evine gelmiþiz; durulmaz burada!
(Hýzla uzaklaþan ayak sesleri... Müdürün kahkahasý... Kapanan bir kapý... Sessizlik... Az sonra dörtnala giden atýn nal sesleri, tekerlek sesleri... Sesler birden kesilir. Uzaktan uðultu hâlinde, son hecesi uzatýlarak, “Çiçeklere baktýn mý?” sesleniþi duyulur, ses erir daðýlýr. At kiþner. Yolcu da, arabacý da gürültüden
biraz baðýrýr gibi konuþurlar.)
YOLCU — Arabacý, çabuk beni o söylediðin bahçeye götür, çiçekleri göster bana; önce çiçekleri!
176
ARABACI — Geç oldu bey, çiçekler uykuya yattý, hiçbiri görülmez þimdi.
YOLCU — Hay Allah! Yahu, bunun da mý zamaný var?
ARABACI — Var ya, tabi var! Çiçekler sabahýn erken saatlerinde, bir de gün batarken görülür, bey!
Acele etmeyin, yarýn sabah ben size bütün çiçekleri gösteririm, bütün çiçekleri!
YOLCU — (Ýçini çeker.) Ah, ben yarýn belki buralarda olmam! Arabacý! Þimdi göster, þimdi. Hiç deðilse
bir yýldýz göster bana.
ARABACI — Bunlar birbirlerine baðlý þeyler bey! Çiçekleri gördünüz mü, gökyüzüne bakmadan yýldýzlarý da görürsünüz.
YOLCU — Geç kaldým, çok geç kaldým!
ARABACI — Geç kaldýnýz, bey!
(Bir süre nal, tekerlek sesleri... At kiþner.)
Behçet NECATÝGÝL
6. ETKÝNLÝK
Ýki grup oluþturulur.
Birinci grup “Yýldýzlara Bakmak” metnini dramatize eder. Ýkinci grup ise metni dramatize etmeden okur.
Hangi grubun anlatýmýnýn daha etkili olduðunu sýnýfça tespit edilir.
Tespitlerinizden hareketle jest ve mimiklerin anlatýma kazandýrdýklarýnı belirleyip tahtaya yazılır.
7. ETKÝNLÝK
“Vaktiniz varsa hay hay!” “Hay Allah! Yahu, bunun da mý zamaný var?” cümlelerinde “hay” kelimeleri bir düþünceyi mi yoksa duyguyu mu anlatmýþtýr?
Altý çizili kelimelerin ne tür bir iþlevinin olduðunu açýklayýnýz.
Okuduðunuz metinlerden tek baþýna bir anlamý olmayan ama deðiþik duygularýmýzý ve coþkularýmýzý anlatmaya yarayan kelimeleri (ünlemleri) bulup defterinize yazýnýz.
“Yýldýzlara Bakmak” metninden, seslenme amacýyla kullanýlan kelimeleri tespit edip bu tür kelimelerin ünlemlerle farkýný belirtiniz.
4. metin
BABALAR ve OÐULLLAR
Arkadiy gözlerini yere indirdi.
“Anneni anlamýyorsun Yevgeniy. Sadece iyi bir kadýn deðil o, son derece de zeki. Bu sabah yarým saat
konuþtu benimle, söylediði her söz öyle yerinde ve öyle ilginçti ki.”
“Hep benden bahsetmiþtir herhâlde.”
“Yalnýz seni konuþmadýk.”
“Dýþarýdan baktýðýn için onu benden daha iyi gözlemlemiþ olabilirsin. Eðer bir kadýn konuþmayý yarým
saat sürdürebiliyorsa iyiye iþarettir bu. Ama ben yine de gidiyorum.”
“Bunu onlara bildirmen kolay olmayacak. Bizi düþünerek on beþ gün sonrasý için planlar kuruyorlar.”
“Evet, kolay olmayacak zaten bu sabah þeytana uyup babamýn canýný sýktým. Geçen gün köylülerden
birini falakaya yatýrmýþ. Haklý da... Evet, evet yüzüme öyle dehþetle bakma. Ýyi etmiþ çünkü o adam hýrsýzýn, sarhoþun biridir. Yalnýz babam, bu iþin benim kulaðýma geleceðini sanmýyordu. Duyduðumu öðrenince de caný çok sýkýldý. Þimdi yine üzeceðim onu... Neyse caným, elbette unutur.”
Bazarov “Neyse caným.” dedi ama Vasiliy Ývanyiç'e niyetini açýncaya kadar koca bir gün geçti. Sonunda,
çalýþma odasýnda ona iyi geceler dilerken uzun uzun esnedikten sonra, “Ha, evet... Neredeyse unutuyordum söylemeyi... Emir ver de yarýn bizim atlarý Fedot'a göndersinler.”
Vasiliy Ývanyiç þaþýrýp kaldý.
“Bay Kirsonav mu gidiyor?”
“Evet, ben de gidiyorum onunla.”
Yaþlý adam sendeledi.
“Gidiyor musun?”
“Evet... Gitmem gerekiyor. Lütfen atlar için gerekli emri ver.”
“Tamam, ta...” diye kekelemeye baþladý yaþlý adam. “Posta hanýna... Olur... Yalnýz... Yalnýz... Neden
gidiyorsun?”
“Kýsa bir süre onlarla kalmam gerekiyor. Sonra yine geleceðim buraya.”
177
“Ya! Kýsa bir süre için demek... Çok iyi!” Vasiliy Ývanyiç cebinden mendilini çýkardý, burnunu silerken
neredeyse yere kadar eðildi. “Peki öyleyse... Öyle olsun! Ama ben sanýyordum ki... Biraz daha kalacaksýn
yanýmýzda. Üç gün... Üç yýl sonra... Çok az oldu bu, çok az Yevgeniy.”
“Geri döneceðim dedim ya sana, çok kalmayacaðým. Gitmem gerekiyor.”
Ývan Sergeyeviç TURGENYEV
1. Yukarýdaki metinden söz ve anlam tekrarlarýna örnekler bulunuz. Bu tekrarlarýn yapýlma nedenini ve
anlatýma katkýsýný belirtiniz.
Anlama ve Yorumlama
8. ETKÝNLÝK
“Hazırlık” 1. etkinlikte bulduğunuz örnekleri inceleyerek karþýlýklý konuþmanýn baðlama ve konuþulan
kiþiye göre deðiþip deðiþmediðini belirleyip sonuçlarý defterinize yazýnýz.
9. ETKÝNLÝK
Monologlar (iç konuþmalar) da söyleþmeye dayanýr. Roman, hikâye ve tiyatro metinlerinden monolog örnekleri bularak bunlarý sýnýfta canlandýrýnýz.
10. ETKÝNLÝK
Okuduðunuz ve dinlediðiniz metinlerden hareketle söyleþmeye baðlý anlatýmla oluþturulmuþ metinlerin özelliklerini aþaðýdaki þemada belirtiniz.
Söyleþmeye Baðlý Anlatýmla
Oluþturulmuþ Metinlerin
Özellikleri
11. ETKÝNLÝK
“Hazırlık” 2. etkinlikte yaptýðýnýz çalýþmalardan hareketle jest ve mimiklerin konuþmaya kazandýrdýklarýný, vurgu ve tonlamanýn konuþmadaki önemini belirleyip defterinize yazýnýz.
Görme ve iþitmenin söyleþmeye baðlý anlatýmdaki önemini belirtiniz.
12. ETKÝNLÝK
Söyleþmeye baðlý anlatýmýn nerelerde ve nasýl kullanýldýðýný araþtýrýp defterinize yazýnýz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz metinlerden hareketle söyleþmeye baðlý anlatýmýn kullanýlabileceði yazý
türlerini bulup aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Söyleþmeye Baðlý Anlatýmýn
Kullanýldýðý Metin Türleri
178
13. ETKÝNLÝK
Resmî ve samimi özellikte günlük konuþmalar hazýrlayýp sýnýfta sununuz.
Konuþma içinde resmiyetin ve samimiyetin ölçüsünü arkadaþlarýnýzýn belirlemesini isteyiniz.
Aile üyeleri ve resmî görevlilerle yaptýðýnýz konuþmalar arasýndaki farklılıkları tartýþarak belirleyiniz.
Ýtiraz etmede, soru sormada, bir soruya cevap vermede bireysel alýþkanlýklarýn kazanýlmasýnýn gerekli olup olmadýðýný tartýþýnýz. Sonuçlarýný tahtaya yazýnýz.
14. ETKÝNLÝK
Kýsa bir piyes yazýnýz. Yazdýðýnýz bu metinleri sýnýfta okuyup arkadaþlarýnýzýn düþüncelerini alýnýz.
15. ETKÝNLÝK
“Ah” ünlemini “acýma, özlem, öfke” anlamlarýna gelecek þekilde birer cümlede kullanýnýz.
Acýma: .......................................................................................................................................................
Özlem: ......................................................................................................................................................
Öfke: .........................................................................................................................................................
“Ha” ünlemini “hatýrlama, uyarma, isteklendirme” anlamlarýna gelecek þekilde birer cümlede kullanýnýz.
Hatýrlama: .................................................................................................................................................
Uyarma: ....................................................................................................................................................
Ýsteklendirme: ...........................................................................................................................................
“A” ünlemini “kýzma, hitap, sevinme” anlamlarýna gelecek þekilde birer cümlede kullanýnýz.
Kýzma: ......................................................................................................................................................
Hitap: ........................................................................................................................................................
Sevinme: ...................................................................................................................................................
“Vay” ünlemini “sevinme, acýma” anlamlarýna gelecek þekilde birer cümlede kullanýnýz.
Sevinme: ...................................................................................................................................................
Acýma: ......................................................................................................................................................
16. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerde geçen ünlemlerin ve tonlama yoluyla ünlem deðeri kazanan kelimelerin altýný çiziniz.
Bulduðunuz ünlemlerin cümleye kattýðý anlamý karþýlarýndaki noktalı yerlere yazýnýz.
Uygun yerlere ünlem iþareti koyunuz.
Korkma sönmez bu þafaklarda yüzen al sancak
(......................................)
Nerde olsam çýkýyor karþýma bir kanlý ova
Sen misin yoksa hayalin mi vefasýz Kosova
(......................................)
(......................................)
Mehmet Âkif ERSOY
A mektubu gene evde unuttum
(......................................)
Ah ne güzeldi o Direklerarasý'ndaki Ramazan ve Donanma Geceleri (......................................)
Y. Kadri KARAOSMANOÐLU
Eyvah ne yer ne yâr kaldý
Gönlüm dolu ah u zâr kaldý
(......................................)
(......................................)
Abdülhak Hamit TARHAN
179
Ah bu þarkýlarýn gözü kör olsun
Yazýk Bu iþ böyle mi olacaktý
Yazýk sana Böyle mi yapacaktýn
Ay Sen mi idin Ay ne güzel
A ne güzel A sen burada mýydýn
Hey çocuklar Gelin bakalým Hey arkadaþ Ayaðýma basýyorsun
Of býktým artýk Of kolum acýdý
Bu da ne karýþýk bir rüya imiþ diye söyleniyordu
(......................................)
(......................................)
(......................................)
(......................................)
(......................................)
(......................................)
(......................................)
(......................................)
A. Þinasi HÝSAR
Oh hele þükür Hepsinin ellerinden kurtulduk
(......................................)
A. Þinasi HÝSAR
E artýk bu söze diyecek yok
Eh dün geceki kafayla bu kadarý olacaktý elbet
Necati CUMALI
(......................................)
(......................................)
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Roman, hikaye ve tiyatrolardaki karþýlýklý konuþmalara............................., iç konuþmalara ise
............................ denir.
Karþýlýklý konuþmalarýn seviyesi ................................... göre deðiþir.
2. Aþaðýdaki cümlelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
Bazý kelimeler ünlem olmadýðý hâlde tonlama yoluyla ünlem deðeri kazanabilir.
Ünlemler cümlenin yapýsýna temel bir öge olarak girer.
Söyleþmeye baðlý anlatýmlarda jest ve mimikler anlatýmýn gücünü artýrýr.
Söyleþmeye baðlý anlatýmlarýn süresi sýnýrlandýrýlmamalýdýr.
Tekrarlar söyleþmeye baðlý anlatýmlarda ifadeyi kuvvetlendirir.
3. Aþaðýdakilerin hangisinde söyleþmeye baðlý anlatým kullanýlmaz?
A) Mülakat
B) Röportaj
C) Tiyatro
D) Monolog
E) Makale
4. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde ünlemden yararlanýlmamýþtýr?
A) Keþke her þey zannettiðin kadar basit olsa
B) Evin içinde üzgün bir þekilde dolaþtým durdum
C) Eyvah ne yer, ne yâr kaldý
D) Ne olur yanlýþ anlamayýn beni
E) Yazýk, verdiðim emeklere yazýk
5. Ey bitmek bilmeyen hýncý zamanýn,
Her þey bana karþý kendi içimde.
Renk ve büyüsüyle bakýþlarýnýn
Musiki, hatýran gibi peþimde.
Bu dizelerde aþaðýdaki kelime türlerinden hangisinin örneði yoktur?
A) Edat
B) Baðlaç
C) Ünlem
6. Söyleþmeye baðlý anlatýmýn özellikleri nelerdir?
180
D) Zamir
E) Belirteç
(
(
(
(
(
)
)
)
)
)
Mizahi Anlatım-Ünlem
Hazırlık
1. Mizah kelimesinin sizde çağrıştırdıklarını söyleyiniz.
2. Mizahýn hayatýnýzdaki yeri nedir? Hangi durumlarda mizaha baþvurursunuz?
3. Nasrettin Hoca fýkralarýna bugün de gülmenizin sebepleri neler olabilir?
4. Mizah kahramanlarýmýzdan kimleri tanýyorsunuz?
5. “Konuþmanýn ilk gerekli ögesi gerçek, ikincisi saðduyu, üçüncüsü hoþ yaradýlýþ, dördüncüsü nüktedir.” Sir W. Temple (Sör Tempýl)’a ait bu sözden ne anlýyorsunuz?
6. Korku, sevinç, acýma, üzüntü gibi duygularýnýzý ne tür kelimelerle ifade edersiniz?
1. ETKÝNLÝK
“Kara mizah”, “ironi”, “humor”, “karikatür”, “parodi”nin sözlük anlamlarýný bulunuz.
“Komik”, “komik durum", “komik kiþi”, “komik jest” kelime ve kelime öbekleriyle ne anlatýldýðýný
araþtýrýnız
“Humor” ve “ironi”ye örnek olabilecek metinler bulunuz.
Alay, hiciv, kara mizah örnekleri bularak sınıfa getiriniz.
(Çalışmalar 11. etkinliğe yöneliktir.)
2. ETKÝNLÝK
Mizahi anlatýmla oluþturulmuþ metinler bulunuz.
Bunlarý sýnýfta okuyup arkadaþlarýnýzýn düþüncelerini alýnýz.
Okuduðunuz ve dinlediðiniz bu metinlerin ortak özelliklerini belirleyip tahtaya yazýnýz.
181
İnceleme
1. metin
AL HAKKINI GÝT
Nasrettin Hoca'nýn, Akþehir'de kadýlýk yaptýðý günler…
Yoksul bir adam, eline geçirdiði bir parçacýk ekmeði ile
birlikte bir aþçý dükkânýnýn önüne gitmiþ, orada fýkýr fýkýr kaynamakta olan bir et çömleðinin baþýna geçmiþ. Ve sonra
ekmeði, çömlekten çýkan buhara tutarak yemeye baþlamýþ.
Bunu gören aþçý dükkânýnýn sahibi:
“Ver bakalým tirit parasýný.” demiþ. Adamýn yakasýna sarýlmýþ.
Yoksul adam:
“Yahu!” demiþ dükkân sahibine. “Ben senin ne etinden
aldým ne de etin suyundan. Ýnsaf et…”
Dükkân sahibi, yoksul adamý yakaladýðý gibi Nasrettin
Hoca'nýn önüne getirmiþ.
Olayý anlattýktan sonra:
“Bu adamdan þikâyetçiyim, paramý isterim Kadý Efendi.”
demiþ.
Nasrettin Hoca, bir de yoksul adamý dinlemiþ. Sonra
cebinden birkaç akçe çýkarýp avucunda sallamaya baþlamýþ.
Sonra da dükkân sahibine:
“Bu sesi duydun mu?” diye sormuþ.
Dükkân sahibi:
“Duydum, Kadý Efendi.” demiþ.
Nasrettin Hoca:
“Bu ses, senin hakkýn olan sestir. Al hakkýný ve durma git.” demiþ.
2. metin
TAM AÇLIÐA ALIÞIRKEN
Zorlu bir kýþ olmuþ… Nasrettin Hoca'nýn parasý tükendikçe tükenmiþ. Ne yapacaðýný þaþýrmýþ. Sonunda
çareyi masrafý kýsmakta, aza katlanmakta bulmuþ. Bu arada, eþeðinin yemini kýstýkça kýsmýþ Nasrettin
Hoca.
Azaltmýþ…
Azaltmýþ… Her gün biraz daha azaltmýþ…
Hayvancaðýz, yavaþ yavaþ gücünü yitirmeye baþlamýþ. Yemini azaltmasýna karþýn, eþeðin yaþadýðýný
gördükçe seviniyormuþ Nasrettin Hoca. Ve günbegün, yemi azaltmayý sürdürmüþ.
Ama bir sabah ahýra gittiðinde ne görsün, hayvan ölmüþ.
Nasrettin Hoca:
Ahh çekmiþ derinden, tam açlýða alýþýrken öldü zavallýcýk…
3. ETKÝNLÝK
Nasrettin Hoca fýkralarýnda mizahý saðlayan ögeleri belirleyip defterinize yazýnýz.
Nasrettin Hoca fýkralarýnda bize komik gelen unsurlarýn normal olandan hangi yönüyle farklýlýk gösterdiðini açýklayýnýz.
182
3. metin
TAÞLAMA
Ormanda büyüyen adam azgýný
Çarþýda pazarda insan beðenmez
Medrese kaçkýný softa bozgunu
Selâm vermek için kesan beðenmez
Elin kapýsýnda karavaþ olan
Burunu sümüklü gözü yaþ olan
Bayramdan bayrama bir týraþ olan
Berbere gelir de dükkân beðenmez
Âleme ta'n eder yanýna varsan
Seni yanýltýr bir mesele sorsan
Bir cim çýkmaz eðer karnýný yarsan
Camiye gelir de erkân beðenmez
Daðlarda kýrlarda gezen bir yörük
Kimi týmar sipah kimisi bölük
Bir elife dili dönmeyen hödük
Þehr-istana gelir ezan beðenmez
Bir çubuðu vardýr gayet küçücek
Zu'm-ý fâsidince keyf getirecek
Kýrýk çanaðý yok ayran içecek
Kahvede faðfurî fincan beðenmez
Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan þehre kaçanlar
Meþe yapraðým kýyýp içenler
Rumeli Yenicesi duhan beðenmez
Ýþ gelmez elinden gitmez bir kâre
Aslýnda neslinde giymemiþ hare
Sandýðý gömleksiz duran mekkâre
Bedestene gelir kaftan beðenmez
Kazak Abdal söyle bu türlü sözü
Yoðurt ayran ile hallolmuþ özü
Köyden þehre inse bir köylü kýzý
Ýnci yakut ister mercan beðenmez
Kazak Abdal
4. ETKÝNLÝK
“Taþlama” metnindeki komik olan unsurlarý bulup bu unsurlarý Nasreddin Hoca fýkralarýyla karþýlaþtýrýnýz. Farklý ve benzer yönlerini defterinize yazýnýz.
4. metin
KARAGÖZ’ÜN ÂÞIKLIÐI
KARAGÖZ — (Penceresinden) Hoþ geldin keçi
suratlý!
HACÝVAT — Geliverse karþýma, o söylese ben
dinlesem, ben söylesem o dinlese...
KARAGÖZ — (Penceresinden) Þu Hacivat da
benden bir temiz dayak yese...
HACÝVAT — Her ikimiz de söyleþirken bizi
temaþaya tenezzül eden ahibbâ, safâyab olsalar.
Diyelim, iþimizi Mevla’m rast getire! Yâr bana bir eðlence meded!.. Aman bana bir eðlence meded!..
KARAGÖZ — (Pencereden) Geliyorum patlama!..
HACÝVAT — Yâr bana bir eðlence meded!
KARAGÖZ — (Pencereden atlar, boðuþmaya
baþlarlar. Hacivat kaçar, Karagöz sýrtüstü düþer.)
Aman of... Öldüm bayýldým, eski hasýrlar gibi yerlere
yayýldým. (Ayaða kalkarak) Amanýn ense köküm,
þakaklarým, sigara tablasý gibi kulaklarým. Seni gidi
utanmaz arlanmaz idare fitili, mum bacaklý adam seni,
hele bir daha gel de bak sana neler yaparým.
HACÝVAT — Vay... Karagöz'üm, maþallah akþam-ý þerifler hayýrlar olsun!
KARAGÖZ — Lebbeyk...
183
HACÝVAT — “Akþam-ý þerifler hayýrlar olsun!” derim.
KARAGÖZ — Senin de silsileni sansarlar boðsun! (Tokat atar.)
HACÝVAT — Aman Karagöz'üm beni böyle gelir gelmez darba hakkýn yok!
KARAGÖZ — Sen de þu tokadý al, burnuna sok! (Tokat atar.)
HACÝVAT — Yazýklar olsun sana Karagöz'üm yazýk!
KARAGÖZ — Hoþ geldin kazýk oðlu kazýk! (Tokat atar.)
HACÝVAT — Yazýklar olsun o senin peder ü maderine! Hâþâ huzurdan, þu dünyaya eþþek gelmiþsin,eþþek gidiyorsun.
KARAGÖZ — Ona ya Rabbi þükür!..
HACÝVAT — Ne gibi?..
KARAGÖZ — Sen de katýr geldin, hergele gidiyorsun ya!
HACÝVAT — Yazýklar olsun o senin peder ü maderine ki seni okutup yazdýrmamýþlar.
KARAGÖZ — O pederli tâder ne demek oluyor?
HACÝVAT — Yani senin pederin yok mu?
KARAGÖZ — (Aðlayarak) Ah Hacivat, benim peder vefat etti.
HACÝVAT — Ya!.. Madem ki Vefa'ya gitti, Zeyrek'in alt baþýnda otur, avdette görüþürsünüz.
KARAGÖZ — Sen benden Unkapaný'nda bir tokat yer misin? (tokat)
HACÝVAT — Karagöz'üm affedersin! Sizin pedere ne oldu?
KARAGÖZ — Öldü... Öldü...
HACÝVAT — Aman Karagöz'üm kim gördü?
KARAGÖZ — Kim görecek, mahalleli gördü.
HACÝVAT — Nasýl gördüler bakayým?
KARAGÖZ — Beyazlara bürünmüþtü.
HACÝVAT — Beyazýt'ta aktara mý görünmüþtü?
KARAGÖZ — Hayýr Sultanahmet'te bakkala görünmüþtü. (tokat)
HACÝVAT — Aman Karagöz'üm, birdenbire anlayamadým sizin peder ne oldu?
KARAGÖZ — Senin anlayacaðýn bizim peder sizlere ömür.
HACÝVAT — Çirmen mi idi, yoksa çimendifer mi idi?
KARAGÖZ — Ne o?
HACÝVAT — Aldýðýnýz kömür.
KARAGÖZ — Þimdi senin suratýna bir elleme konarsam anlarsýn! (tokat)
HACÝVAT — Doðru söyle Karagöz'üm, sizin pedere ne oldu?
KARAGÖZ — Köftehor, ne kalýn kafalý adamsýn! Bizim peder uzandý, uzandý.
HACÝVAT — Demek sizin peder lastikli idi.
KARAGÖZ — Hayýr elektrikli idi. (tokat)
HACÝVAT — Doðru söyle Karagöz'üm pedere ne oldu?
KARAGÖZ — Kozalak Mahallesi’ne gitti.
HACÝVAT — Kavaklar kariyyesine mi gitti?
KARAGÖZ — Hayýr, Anadolu Hisarý'na gitti. (tokat)
Ünver ORAL
5. ETKÝNLÝK
“Karagöz’ün Âþýklýðý” metninden ünlemleri çýkarýp metni yeniden okuyunuz. Ünlemlerin anlatýma etkisini belirleyip tahtaya yazýnýz.
6. ETKÝNLÝK
“Karagöz’ün Âþýklýðý” ve “Taþlama” metinlerindeki tiplerin, karakterlerin ve anlatýlan “olay”ın alýþýlmýþ
olandan hangi yönleriyle ayrýldýðýný sözlü olarak açýklayýnýz.
184
5. metin
ÞAÞIRTMACASÝDUR
Rizeli, dinleyenlere bir bilmece sorar:
— Aðaçdadur, saridur, öter; nedur bilin bakalum?
Dinleyenler, “kanarya, bülbül” gibi çeþitli cevaplar verirler.
Rizeli “Bilemedunuz.” der ve cevabý kendisi
söyler:
— Hamsidur.
Orada bulunanlar:
— Caným, hamsi aðaçta olur mu, derler.
Rizeli:
— Astým oni aðaca.
Orada bulunanlar:
— Peki hamsi sarý olur mu?
Rizeli:
— Boyadým oni.
Orada bulunanlar:
— Hamsi hiç öter mi?
Rizeli:
— Orasi da þaþýrtmacasidur daa...
Anonim
7. ETKÝNLÝK
“Þaþýrtmacasidur” metninden yararlanarak ses, hareket, konuþma ve görünüþ taklitlerininin mizahi
metinlerdeki rolünü tartýþarak belirleyiniz.
8. ETKÝNLÝK
1, 2, 3, 4 ve 5. metinlerdeki mizahý saðlayan durumlarý, hareketleri, kelime ve kelime gruplarýný defterinize yazýnýz.
9. ETKÝNLÝK
“Þaþýrtmacasidur” metninden de hareketle mizahi metinlerde dilin hangi iþlevlerde kullanýlabileceðini belirtiniz. Okuduðunuz mizahi metinlerden de dilin bu iþlevlerine örnek cümleler bulunuz.
Anlama ve Yorumlama
10. ETKÝNLÝK
Derste iþlediðiniz ve getirdiðiniz metinleri inceleyerek mizaha hangi durumlarda baþvurulduðunu
belirleyiniz. Sonuçlarýný sözlü olarak ifade ediniz.
11. ETKÝNLÝK
“Komik”, “komik durum", “komik kiþi”, “komik jest” kelime ve kelime öbekleriyle ne anlatýldýðýný sýnýfla paylaþýnýz.
Alay, hiciv, kara mizah örnekleri bulup bunlarý mizah ögeleri yönüyle karþýlaþtýrýnýz. Sonuçlarýný tahtaya
yazýnýz.
“Humor” ve “ironi”ye örnek olabilecek metinlerde mizahýn nasýl saðlandýðýný tartýþarak belirleyiniz.
Sonuçlarýný sýnýfla paylaþýnýz.
185
12. ETKÝNLÝK
Dinlediðiniz ve okuduðunuz mizahi metinlerin özelliklerini belirleyip aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Mizahi Metinlerin
Özellikleri
13. ETKÝNLÝK
Baþýnýzdan geçen komik bir olayý mizahi anlatýmýn özelliklerini göz önünde bulundurarak yazýnýz.
Yazdýklarýnýzý arkadaþlarýnýzla paylaþýp onlarýn düþüncelerini alýnýz.
14. ETKÝNLÝK
Aþaðýdaki cümlelerin ögelerini bulunuz.
Ögelerini bulduğunuz cümlelerden hareketle ünlemlerin cümlede hangi ögeyi oluþturduðunu belirtiniz.
Aman Karagöz'üm, kim gördü?
Ah, a kardeþ, gideceðin yere amma geç kalýyorsun ha!
15. ETKÝNLÝK
Mizahi anlatýmýn kullanýldýðý metin türlerini aþaðýdaki þemaya yazýnýz.
Mizahi Anlatýmýn Kullanýldýðý
Metin Türleri
186
Ölçme ve Değerlendirme
1. Aþaðýdaki cümlelerde noktalý yerleri doldurunuz.
Ünlemler cümle ögesi olarak …………………
Ünlem iþaretinden sonra ………… harfle baþlanýr.
“Ey Türk Gençliði!” söz grubu ünlem deðil, bir ……………….
Ýnsanýn kendi kendisiyle alay etmesine………….. denir.
2. Aþaðýdaki cümlelerin sonuna doðru ise “D”, yanlýþ ise “Y” yazýnýz.
“Bu dünyada kimsenin ahýný almayacaksýn.” cümlesinde “ah”
kelimesi ünlem görevinde kullanýlmýþtýr.
( )
“Bravo çok güzel bir sunum yaptýnýz” cümlesinde ünlem iþareti
(!) “bravo” kelimesinden sonra veya cümlenin sonuna getirilebilir.
( )
Mizahi anlatýmda güldürü unsuru sadece jest ve mimiklerle saðlanýr.
( )
3. Aþaðýdaki cümlelerden hangisinin sonuna ünlem iþareti (!) getirilmez?
A) Keþke, o kýrýcý sözleri hiç söylemeseydin
B) Adamýn çok üzgün olduðu yüzünden anlaþýlýyordu
C) Yazýklar olsun, bunu bana nasýl yaparsýnýz
D) Eyvah, yine umutlarým daðýldý bir lodosta
E) Aaa, kocaman adamýn söylediklerine bak
4. Aþaðýdaki cümlelerde geçen "yalan" kelimelerinden türü yönüyle ikiþerli gruplar luþturulursa
hangisi dýþarýda kalýr?
A) Þu yalan dünyada, insan kalbi kýrmanýn ne anlamý var!
B) Yýlandan korkmam, yalandan korktuðum kadar.
C) Yalan, ben sana böyle bir þey demedim!
D) Murat yalan, ölüm gerçek; dostlar beni hatýrlasýn.
E) Beni yalan sözlerle kandýrmaya çalýþma.
5. “Ünlemler” ve “hitap unsurlarý (seslenmeler)” cümlenin hangi ögesini oluþturur?
A) Zarf tümleci
B) Dolaylý tümleç
C) Belirtili nesne
D) Cümle dýþý unsur
E) Özne
6. Alay, hiciv ve kara mizah arasýndaki farklar nelerdir?
7. Mizahi anlatýmýn özellikleri nelerdir?
8. Humor ve ironi nedir? Açıklayınız.
9. Nasreddin Hoca fýkralarýnda mizahý saðlayan ögeler nelerdir? Söyleyiniz.
187
Ünite Sonu Ölçme ve Değerlendirme Soruları
1. Biçare çocuðun, o güzel fakat renksiz dudaklarý titriyordu. Çakmakçýlar yokuþunu çýkarken ayaklarýnýn sýzladýðýný hissediyor fakat korkusundan söyleyemiyordu. Gözüne karþýsýndaki on adýmlýk yer,
yürümekle bitmez tükenmez, sonsuz bir mesafe gibi görünmeye baþladý. Ayaklarý dolaþýp düþecek gibi
oldu. Sonra yine doðruldu. Yürüyorlardý.
Paragrafla ilgili verilen aþaðýdaki bilgilerden hangisi yanlýþtýr?
A) Üçüncü þahýs aðzýndan anlatýmýn kullanýldýðý
C) Edat ve baðlaç kullanýldýðý
E) Öyküleyici anlatým ögelerinin bulunduðu
B) Öyküleyici sanat metni olduðu
D) Anlatýcýnýn kurmaca kiþi olmadýðý
2. Geniþ merdivenlerden yukarý kata çýktýk, burada yemek odasýndan salona kadar gümüþ leðen,
ibrikten, ufak incili kaftana kadar bütün eþyanýn bir kýymeti, bir inceliði vardý. Camekânýn içinde Asya ve
Avrupa'nýn hemen her tarihî milletine ait olmak üzere pýrlantadan akike, altýndan pirince kadar belki üç
yüz yüzük, kadife yivler arasýnda sýralanmýþtý.
Paragrafta aşağıdaki anlatım türlerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Öyküleyici anlatým
B) Betimleyici anlatým
C) Açýklayýcý anlatým
D) Tartýþmacý anlatým
E) Öðretici anlatým
3. Aþaðýda öyküleyici anlatým ile ilgili verilenlerden hangisi doðrudur?
A) Anlatýcý kurmaca kiþi olmak zorundadýr.
B) Ýki temel bakýþ açýsý ile yazýlabilir.
C) Öðretici özelliði gösteren yazýlarda da kullanýlabilir.
D) Öyküleyici anlatýmda sadece olay ve kiþi ortak ögedir.
E) Kurmaca olaylarda olay zinciri vardýr.
4. “Anlatým türlerinde dilin bazý iþlevleri aðýrlýklý olarak kullanýlýr.” yargýsýna göre aþaðýdaki eþleþtirmelerden hangisi yanlýþtýr?
A) Öðretici - Göndergesel iþlev
C) Emir - Alýcýyý harekete geçirme
E) Öyküleyici - Dil ötesi iþlev
B) Lirik - Heyecana baðlý iþlev
D) Betimleyici - Þiirsel iþlev
5. Akþam saatleri geçmek bilmiyor. Bulaþýk suyu kaynayacak birazdan. Mutfakta o saatlerin yemek
kokusu, su buðusu. Bir parça alüminyum teli kopardý Nesrin, yarýsýný alýp pakete koydu. Çaydanlýðý parlatmýþtý, þimdi sýra büyük tencerede. Aslýnda porselen bir demlik almalý bunun üstüne. Alüminyum, tadýný bozuyor çayýn; sular da kötü. Þu köþeye, bezlerin oraya bir çivi çakmalý yarýn ilk iþ. Cezveyi asmalý.
Musluðun çevresi hep kalabalýk, bir þey dayayacak yer yok. Bir de... Yok ama süngerlerin rengi çabuk
soluyor, hele yað filan sýyýrdýn mý musluktan, en iyisi bir... Yýrtýk naylon çoraplardan bir bulaþýk bezi dikmeli, bir de sert hamam kesesi el deðmiþken.
Yukarýdaki metinde ayrýntýlarýn belirlenmesinde aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanýlmamýþtýr?
A) Görme
B) Ýþitme
C) Tatma
D) Dokunma
6. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde “duyu aktarmasý” vardýr?
A) Keskin bir çýðlýk parçalýyordu geceyi.
B) Hüzün, Boðaz'ýn mavi sularýnda yüzüyordu.
C) Kuþlar en güzel þarkýlarýný söylüyordu dallarda.
D) Güneþ bulutlara yaslanmýþ, yorgunluðunu demliyordu.
E) Seyirciler onu çýlgýnlar gibi alkýþlýyordu.
188
E) Koklama
7. Anlatým türleriyle ilgili aþaðýda verilen bilgilerden hangisi doðrudur?
A) Lirik anlatýmda kelimeler genellikle gerçek anlamýnda kullanýlýr.
B) Öðretici anlatýmda amaç okuyucuyu heyecanlandýrmaktýr.
C) Gelecekten söz eden anlatýmda ihtimal ve varsayýmlara yer verilir.
D) Emredici anlatýmda dilin daha çok göndergesel iþlevi kullanýlýr.
E) Sýfatlar, daha çok kanýtlayýcý anlatýmda kullanýlýr.
8. Toplumsal kurallarýn belirlendiði bir metinde ağırlıklı olarak hangi anlatým türü kullanýlýr?
A) Destansý
B) Öyküleyici
C) Lirik
D) Emredici
E) Öðretici
9. Tanýmlama, örneklendirme, sayýsal verilerden yararlanma, karþýlaþtýrma gibi yöntemlerden
daha çok hangi anlatým türünde yararlanýlýr?
A) Açýklayýcý
B) Lirik
C) Destansý
D) Mizahi
E) Fantastik
10. Aþaðýdakilerden hangisi söyleþiye baðlý anlatýma örnek bir metin türü deðildir?
A) Sohbet
B) Mülakat
C) Diyalog
D) Makale
E) Monolog
11. Biraz önce beyaz mantolarýný rüzgâra kaptýran aðaçlar, kaybolan gün ýþýðýnda kopkoyu, korkunç
karaltýlar hâlinde birbirlerine daha çok sokulmuþ gibi görünüyordu. Bu yabani bölgeye aðýr bir sessizlik
çökmüþtü. Burasý cansýz, hareketten yoksun, soðuðu kaný donduran, ýpýssýz bir bölgeydi. Yabani bölgeye, kasvetten öte soðuk bir yalnýzlýk hâkimdi. Bu soðuk yalnýzlýðýn baðrýnda acý acý çýnlayan bir kahkaha gizliydi sanki. Her türlü acýdan daha korkunç bir kahkaha; ruhsuz, bir heykelin gülümseyiþi kadar
donuk, buz gibi soðuk bir kahkaha!.. Acýmasýz, uçsuz bucaksýz bu bölge kendi iradesini her þeye egemen kýlarak tüm bilgeliðiyle yaþamla ve yaþama çabalarýyla alay ediyor gibiydi.
Paragrafta hangi anlatým türünden yararlanýlmýþtýr?
A) Açýklayýcý
12.
B) Öyküleyici
C) Lirik
D) Betimleyici
E) Öðretici
Geçer geceleri çizilmiþ daðlardan,
Yiðit yanýk türküsüyle.
Halkýn düþü çaðýrýr onu
Yansýr güzel kayalarda
Beyaz atýnýn gölgesiyle.
Þiirin hangi mýsrasýnda sýfat kullanýlmamýþtýr?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
13. “O” kelimesi aşağıdakilerin hangisinde farklý bir türde kullanýlmýþtýr?
A) Anýlmazdý Veysel adý
O, sana âþýk olmasa.
B) Gördüm ki o gurbet kuþunun gezdiði yerde cansýz bir avuç tüy yatýyor…
Baktým: O, kuþmuþ.
C) Kalbime girme; o, kaþane deðil.
Git bahar, git bahar… Uzaklarda gül.
D) Hani bir resmim kalmýþtý sende,
Onu olsun yalnýz býrakma emi.
E) O, eski bir güvercindi, gittikçe hatýrlarým
O, eski bir güvercindi; uçmasý da iyiydi bana kalýrsa.
189
14. Aþaðýdaki cümlelerden hangisinin yüklemi çatý yönüyle farklýdýr?
A) Bayýlan adam boylu boyunca yere serildi.
B) Okulun bahçesinde bir paket bulundu.
C) Ayrýlacaklarýný anlayan çocuk annesine sýkýca sarýldý.
D) Seyircilerin alkýþlarýný duyan sanatçý koltuðuna iyice kuruldu.
E) Posta kutusuna mektubun gelmediðini görünce çok üzüldü.
15. “Irmak - gece - ufaklýk” isimlerinin ortak özellikleri aþaðýdakilerden hangisinde doðru olarak
verilmiþtir?
A) Somut - Tekil - Özel isim
B) Soyut - Çoðul - Cins isim
C) Soyut - Topluluk - Özel isim
D) Somut - Tekil - Cins isim
E) Somut - Topluluk - Cins isim
16. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde zarf kullanýlmamýþtýr?
A) Çocuk korkulu gözlerle etrafýna bakýyordu.
B) Ýpler arasýndan elini zorla heybeye sokmaya çalýþtý.
C) Arabayý biraz daha ileri alabilir misiniz?
D) Yaþanan doyumsuz bir günün ardýndan yüzler gülüyordu.
E) Buradaki çayýr ve otlaklarda hayvan otlatýlmaz.
17. Aþaðýdaki cümlelerde kullanýlan fiilimsilerden ikiþerli grup oluþturulursa hangisi dýþta
kalýr?
A) Buluþmayý hayal ederdik eþsiz baharlar ülkesinde.
B) Çorbasýndan baþka bir þeye el sürmeyen þaire, öteki yemekleri gösterdi.
C) Kapýdan çýkarken daktilonun týkýrtýlarý arasýndan biri bana seslendi.
D) Ýki karga havalanýp okulun saçaðýna kondu.
E) Çaresiz insanlarý düþünmekten alamadým kendimi.
18. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde edat kullanýlmamýþtýr?
A) Þiirde þekil için içerik feda edilemez.
B) Çocuk, kaþla göz arasýnda kaybolmuþtu.
C) Martýlar denizin üzerinde sevinçle raks ediyordu.
D) Yalnýz senin gezdiðin yerler mi güzel sanýyorsun?
E) Devrindeki pek çok þair gibi o da Ýstanbul’u anlatmýþtý.
19. Aþaðýdaki cümlelerden hangisinde anlam kaymasý yoktur?
A) Bu akþam hep birlikte maça gidiyoruz.
B) Pýnarýn suyu her gün biraz daha azalýyor.
C) Ansýzýn büyük bir balýk çýkýverir karþýsýna.
D) Bunlarýn hesabý bir gün mutlaka sorulur.
E) Bilirim acý nasýl da oturur adamýn yüreðine.
20. Nihayetsiz çöllerin üstünden hep beraber
Geçerken bulmadýlar ne bir ot ne bir yosun
Ürkmeden su içsinler yavaþça susun, susun!
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler…
Altý çizili kelimelerden hangisi sýfat görevindedir?
A) Nihayetsiz
B) Hep
C) Ne... ne
190
D) Ürkmeden
E) Yavaþça
1. EK
TASARI ÇALIÞMASI
Seçilebilecek konular:
1. Türk dilinin yabancý kelimeler karþýsýndaki durumu ve yapýlmasý gerekenler,
2. Çevre kirliliðini emredici anlatýmla sunum hâline getirme,
3. Geçmiþten günümüze mektubun sosyal hayatýmýzdaki yeri ve teknolojik geliþmeler karþýsýndaki
durumu.
Not: Bu konular dýþýnda ilgi duyduðunuz bir konuyu da belirleyebilirsiniz.
Süre: Ýki ay
Çalýþma Ýçeriðinde Yer Almasý Gereken Konu Baþlýklarý:
1. Tasarýnýn adý (1-15 kelime arasý olmalýdýr.)
2. Tasarýnýn konusu (Konu açýk ve net bir biçimde ifade edilmiþ olmalýdýr.)
3. Tasarý çalýþmasý içinde belirlenen durumun ya da sorunun ayrýntýlý biçimde tanýmlanmasý (Bu
konudaki tasarýnýn amacý belirtilmekle birlikte, durum ya da sorun net biçimde açýklanmalýdýr ve 715 sayfa olmalýdýr.)
4. Geliþtirme sürecinin açýklanmasý (Bu aþamada toplanan bilgilerden yola çýkarak bir ürün ortaya
koymaya yönelik ya da öneriler geliþtirmeye dönük yapýlanlar 7-15 sayfayý geçmeyecek þekilde anlatýlmalýdýr.)
5. Sonuç ve öneriler
6. Kaynakça
Tasarý Hazýrlanýrken Ýzlenecek Basamaklar:
1. Basamak: Bu aþamada, seçmeyi düþündüðünüz konuyu araþtýrýp araþtýrmayacaðýnýza, konuyla
ilgili kaynaklara ne düzeyde ulaþacaðýnýza iliþkin inceleme yaparak konu seçimine hazýrlýk yapýnýz.
Bu aþamada öðretmeniniz ile araþtýrmayý düþündüðünüz konuyu paylaþýp ondan konu belirlemede
yardým alýnýz.
2. Basamak: Bir önceki basamakta yaptýðýnýz iþlemler sonucunda belirlediðiniz konunun “önemini,
neden bu konuyu seçtiðinizi, hazýrlayacaðýnýz tasarý sonucunda neye ulaþmak istediðinizi” belirleyiniz.
3. Basamak: Seçtiðiniz konu ile ilgili yeterli bilgiye ulaþmak amacýyla gerekli kaynaklara ulaþýnýz
(Kütüphane, Ýnternet, TV, radyo ve konu ile ilgili kaynak kiþiler vb.).
4. Basamak: Bir önceki basamakta ulaþtýðýnýz tüm kaynaklardan elde ettiðiniz bilgilerden faydalanarak oluþturduðunuz bilgileri metne dönüþtürünüz (7-15 sayfayý geçmeyecek biçimde).
5. Basamak: Ulaþtýðýnýz kaynaklardan elde ettiðiniz bilgileri deðerlendirerek çözüm önerileri üretiniz.
Bu çözüm önerilerini belirleme nedenlerinizi ortaya koyunuz.
6. Basamak: Çalýþmalarýnýzý rapor hâline dönüþtürünüz.
7. Basamak: Raporu resimler, gazete haberleri, kendi çizimleriniz, tablo, grafik ve istatistiklerle destekleyerek poster hâline dönüþtürünüz.
8. Basamak: Çalýþmalarýnýzýn sunumunu yapýnýz.
Puanlama: Ekte verilen Tasarý Deðerlendirme Ölçeði ile yapýlacaktýr.
191
2. EK
TASARI DEÐERLENDÝRME ÖLÇEÐÝ
Tasarýnýn Adý
Adý ve Soyadý
Sýnýfý
Nu.
:
:
:
:
DERECELER
GÖZLENECEK
ÖÐRENCÝ KAZANIMLARI
I. TASARI HAZIRLAMA SÜRECÝ
Tasarý amacýný belirleme
Tasarýya uygun çalýþma planý yapma
Grup içinde görev daðýlýmý yapma
Belirlenen konunun önemini ortaya koyma
Hazýrlanan tasarý sonunda ne tür sonuçlara ulaþýlmak
istendiðini ortaya koyma
TOPLAM
II. TASARININ ÝÇERÝÐÝ
Tasarý konusunda bilimsel açýdan doðru bilgiler aktarma
Toplanan bilgileri çözümleme
Elde edilen bilgilerden çýkarýmda bulunma
Yapýlan çalýþmanýn özgün olmasýna özen gösterme
Yapýlan çýkarýmlarýn nedenlerini ortaya koyma
Yapýlan çalýþmada eleþtirel düþünme becerisini gösterme
Hazýrlanan raporu; resimler, gazete haberleri, çizimler,
tablolar, grafikler ve istatistiklerle destekleme
Metne aktarýlan tüm bilgilerde Türkçeyi doðru biçimde
kullanma
Yararlanýlan kaynaklarý rapora yansýtma
TOPLAM
III. SUNU YAPMA
Konuyu dinleyicilerin ilgisini çekecek þekilde sunma
Sunuyu hedefe yönelik araç ve gereçle destekleme
Sunuda akýcý bir dil ve beden dilini kullanma
Sorulara cevap verme
Verilen sürede sunuyu yapma
Sunum sýrasýnda Türkçeyi doðru biçimde kullanma
TOPLAM
GENEL TOPLAM
192
Zayýf
Kabul
edilebilir
Orta
Ýyi
Çok
iyi
1
2
3
4
5
3. EK
BAÞARIM ÖDEVÝ
Ýçerik Düzeyi
DÝL VE
ANLATIM
Sýnýf Düzeyi
ORTAÖÐRETÝM
10. SINIF
Beklenen
Baþarým
Ünitenin Adý
ANLATIM
TÜRLERÝ
Araþtýrma,
Grafik
Oluþturma ve
Yorumlama
Becerisi
Etkili ve Güzel
Anlatým Becerisi
Süre
Puanlama
Yöntemi
(....)
Hafta
Dereceli
Puanlama
Anahtarý
Sevgili Öðrenciler,
Sizden aþaðýdaki ünite ile ilgili olarak verilen konularý dikkatlice okumanýzý, bunlardan yapmak
istediðiniz bir tanesini seçmenizi ve seçtiðiniz konu ile ilgili araþtýrma yaparak çalýþmanýzý, bir rapor
hâlinde ve sýnýf ortamý içinde poster biçiminde sunmanýzý bekliyorum.
a) Seçeceðiniz herhangi bir konuda hikâye yazýnýz. Bu hikâyeyi yazarken öyküleyici anlatýmýn özelliklerini de dikkate alýnýz. Bu metinlerdeki dil bilgisi ögelerini (isim, sýfat, zarf vb.) bularak
daðýlýmlarýný grafiklerle gösteriniz. Oluþturduðunuz hikâyeyi ve grafikleri fotoðraf, çizim, resim, karikatür vb. görsel araçlarla zenginleþtiriniz.
b) Seçeceðiniz herhangi bir konuda hikâye yazýnýz. Bu hikâyeyi yazarken betimleyici anlatýmýn özelliklerini de dikkate alýnýz. Bu metinlerdeki dil bilgisi ögelerini (isim, sýfat, fiil vb.) bularak
daðýlýmlarýný grafiklerle gösteriniz. Oluþturduðunuz hikâyeyi ve grafikleri fotoðraf, çizim, resim, karikatür vb. görsel araçlarla zenginleþtiriniz.
c) Seçeceðiniz herhangi bir konuda hikâye yazýnýz. Bu hikâyeyi yazarken duygusal anlatýmýn özelliklerini de dikkate alýnýz. Bu metinlerdeki dil bilgisi ögelerini (isim, sýfat, zamir vb.) bularak
daðýlýmlarýný grafiklerle gösteriniz. Oluþturduðunuz hikâyeyi ve grafikleri fotoðraf, çizim, resim, karikatür vb. görsel araçlarla zenginleþtiriniz.
NOT: Yukarýda belirtilen konularýn dýþýnda ünite ile ilgili istediðiniz bir konuyu benimle paylaþarak belirleyebilirsiniz.
Bu çalýþmayý baþarýyla tamamlayabilmeniz için aþaðýdaki adýmlarý izlemelisiniz.
1. Çalýþmanýz için yukarýda verilen konularý dikkatlice okumalý ve düþünmelisiniz.
2. Yapabileceðinizi düþündüðünüz bir konuyu seçmelisiniz.
3. Seçtiðiniz konu ile ilgili araþtýrma yapmalýsýnýz.
4. Çalýþmanýz için aile bireyleri, kitaplar, gazete haberleri, Ýnternet vb. kaynaklardan yararlanabilirsiniz.
5. Araþtýrmalarýnýza dayanarak konu ile ilgili sunacaðýnýz raporda hangi bilgilere yer vereceðinize karar vermelisiniz (planlamalýsýnýz).
6. Çalýþmalarýnýz doðrultusunda teslim edeceðiniz raporu hazýrlamalýsýnýz.
7. Çalýþmalarýnýz doðrultusunda sýnýfta sergileyeceðiniz araç gereçleri (poster ve bu posterde yer almasýný düþündüðünüz görsel araç gereçler) hazýrlamalýsýnýz.
8. Çalýþmanýzý rapor olarak .../.../ 20.. tarihinde teslim etmeli ve görsel araç gereçlerinizi
sýnýfta sunmalýsýnýz.
193
4. EK
DERECELÝ PUANLAMA ANAHTARI
AÇIKLAMA: Yukarýdaki baþarým ödevi aþaðýdaki ölçütler doðrultusunda puanlanacaktýr.
5
4
3
2
1
Ödevi hazýrlarken çeþitli kaynaklardan faydalanýlmýþtýr.
Baþarým ödevinde çalýþýlmak üzere seçilen konunun raporlaþtýrýlmasýnda ulaþýlan kaynaklardaki bilgilerden yeterince yararlanýlmýþtýr.
Poster çalýþmasýnda aktarýlan bilgiler grafik dýþýnda fotoðraf, karikatür, çizim vb.
ile desteklenmiþtir.
Poster çalýþmasýnda yer alan görsel araç gereçler, konuya iliþkin özet bilgiler ile
desteklenmiþtir.
Ödevde kullanýlan kaynaklar uygun biçimde rapora yansýtýlmýþtýr.
Rapor anlaþýlýr biçimde yazýlmýþtýr. Oluþturulan cümleler Türkçe yazým kurallarýna uygundur.
Ödevi hazýrlarken çeþitli kaynaklardan faydalanýlmýþtýr.
Baþarým ödevinde çalýþýlmak üzere seçilen konunun raporlaþtýrýlmasýnda ulaþýlan kaynaklardaki bilgilerden yararlanýlmýþtýr.
Poster çalýþmasýnda aktarýlan bilgiler grafik dýþýnda fotoðraf, karikatür, çizim vb.
ile desteklenmiþtir.
Poster çalýþmasýnda yer alan görsel araç gereçler, konuya iliþkin özet bilgiler ile
desteklenmiþtir.
Ödevde kullanýlan kaynaklar uygun biçimde rapora yansýtýlmamýþtýr.
Rapor anlaþýlýr biçimde yazýlmýþtýr.
Ödevi hazýrlarken çeþitli kaynaklardan faydalanýlmýþtýr.
Baþarým ödevinde çalýþýlmak üzere seçilen konunun raporlaþtýrýlmasýnda ulaþýlan kaynaklardaki bilgilerden yararlanýlmýþtýr.
Poster çalýþmasýnda aktarýlan bilgiler grafik dýþýnda fotoðraf, karikatür, çizim vb.
ile yeterince desteklenmemiþtir.
Poster çalýþmasýnda yer alan görsel araç gereçler, konuya iliþkin özet bilgiler ile
yeterince desteklenmemiþtir.
Ödevde kullanýlan kaynaklar uygun biçimde rapora yansýtýlmamýþtýr.
Rapor anlaþýlýr biçimde yazýlmýþtýr.
Rapor anlaþýlýr biçimde yazýlmýþtýr.
Poster çalýþmasýnda aktarýlan bilgiler grafik dýþýnda fotoðraf, karikatür, çizim vb.
ile yeterince desteklenmemiþtir.
Poster çalýþmasýnda yer alan görsel araç gereçler, konuya iliþkin özet bilgiler ile
yeterince desteklenmemiþtir.
Raporda konuya iliþkin yer alan bilgiler yetersizdir ve anlaþýlýr biçimde yazýlmamýþtýr.
194
5. EK
ÖZ DEÐERLENDÝRME FORMU
Öğrencinin Adý ve Soyadý :
Sýnýfý
:
Numarası
:
AÇIKLAMA: Aþaðýdaki tabloda tasarý boyunca çalýþmalarýnýzý en iyi þekilde ifade eden seçeneðin altýna “X” iþareti koyunuz.
DERECELER
DEÐERLENDÝRÝLECEK TUTUM VE DAVRANIÞLAR
Her Zaman
Bazen
Hiçbir
Zaman
1. Planlý çalýþmaya özen gösterdim.
2. Tasarý çalýþmalarým sýrasýnda planýma uygun hareket ettim.
3. Araþtýrmalarýmda çeþitli kaynaklardan yararlandým.
4. Öðretmenimin önerilerini dinledim.
5. Çalýþmalarým sýrasýnda zamanýmý verimli biçimde kullandým.
6. Çalýþmalarým sýrasýnda deðiþik araç gereçlerden faydalandým.
7. Sorumluluklarýmý tam anlamýyla yerine getirdim.
8.Çalýþmalarýmý sunarken görsel araç gereçleri kullanmaya çalýþtým.
Bu etkinlik sýrasýnda en iyi yaptýðým iþler ve etkinlikle ilgili yorumlarým: ..................................................
......................................................................................................................................................................
......................................................................................................................................................................
......................................................................................................................................................................
......................................................................................................................................................................
.....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
....................................................................................................................................................................
195
Terimler Sözlüğü
A
açýk oturum: Güncel, siyasal, sosyal ve bilimsel konularýn veya sorunlarýn herkesin izleyebileceði bir
biçimde açýk olarak tartýþýldýðý toplantý.
açýklýk: Bir söz veya yazýda maksadýn açýk olmasý özelliði.
akýcýlýk: Söz, yazý ve anlatýmýn akýcý olma özelliði.
alýcý: Kaynaktan gelen mesajýn iletici, araç ve yöntemleri takip ederek ulaþtýðý kiþi.
anlatým biçimi: Birbirinden farklý konularý, olaylarý, gözlem ve izlenimleri anlatýrken kullanýlan yöntemler.
B
baðdaþýklýk: Dil ögelerinin ifade ettikleri husus ve durumlar arasýnda anlam baðýntýlarý.
baðdaþtýrma: Anlamlý birden çok dil birliðinin yan yana gelerek yeni bir anlam ifade etmesi.
baðlaç: Eþ görevli kelimeleri veya önermeleri birbirine baðlayan kelime türü.
baðlam: Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi
etkileyen, onun anlamýný, deðerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst.
baðlaþýklýk: Bir metin ve metin parçasýnda dil ögelerinin dil bilgisi kurallarýna uyularak yan yana getirilmesi.
betimleme: Tasarlama, bir þeyi sözle veya yazýyla anlatma, göz önünde canlandýrma, tasvir.
D
dönüt: Kaynaktan gelen mesaja alýcýnýn gösterdiði tepkinin tekrar kaynaða ulaþmasý süreci.
duruluk: Açýklýk.
E
edat: Tek baþýna anlamý olmayan, sonuna geldiði sözle cümledeki diðer kelimeler arasýnda iliþki kuran
kelime türü, ilgeç.
eþ güdüm: Konuþmacý ile malzemeleri kullanan kiþi arasýndaki uyum.
F
fiil: Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramý taþýyan veya zaman kavramý ile birlikte kiþi kavramý veren kelime, eylem.
fiilimsi: Fiilden türetilen, olumsuzu yapýlabilen mastar, sýfat-fiil, zarf-fiil vb. türleri bulunan ad, eylemsi.
forum: Bazý sorunlarýn görüþülerek karara baðlandýðý genel toplantý.
G
gönderici: Kaynaktan gelen mesajý iletici, araç ve yöntemleri takip ederek ulaþtýran kiþi.
H
humor: Alay, dalga geçiþ, hafife alma, boþ verme.
Ý
içerik: Sözlü veya yazýlý anlatýmda verilmek istenen öz, düþünce, duygu ve imgelerin bütünü.
ileti: Gönderilmek istenen mesaj.
iletiþim: Duygu, düþünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla baþkalarýna aktarýlmasý, bildiriþim, haberleþme, komünikasyon.
iletiþim tablosu: Ýletiþim ögelerinin gösterildiði tablo.
ironi: Söylenen sözün tersini kastederek kiþiyle veya olayla alay etme.
isim: Canlý ve cansýz varlýklarý, duygu ve düþünceleri, çeþitli durumlarý bildiren kelime, ad.
J
jest: Herhangi bir þeyi açýklamak için genellikle el, kol ve baþ ile yapýlan içgüdüsel veya iradeli hareket.
196
K
kanal: Mesajýn alýcýya iletilmesini saðlayan araç ve yöntemler.
kip: Fiillerde belirli bir zamanla birlikte konuþanýn, dinleyenin ve hakkýnda konuþulanýn, teklik veya çokluk olarak belirtiliþ biçimi.
konu: Konuþmada, yazýda, eserde ele alýnan düþünce, olay veya durum, mevzu.
M
mesaj: Bir iletiþim sürecinde iletiþim malzemesi olan fikirler.
münazara: Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapýlan tartýþma.
O
olay: Bir arada bulunmak zorunda olan en az iki kiþinin veya iki kiþi yerine geçen kavram veya varlýðýn
bireysel farklýlýklar sebebiyle karþý karþýya gelmesi veya çatýþmasý sonucu ortaya çýkan eylem.
Ö
öyküleme: Tasarlanan, gözlemlenen ya da yaþanan bir olayý yer, zaman ve kiþi kavramlarýna baðlayarak ifade eden biçimi.
P
panel: Dinleyiciler önünde, seçilmiþ bir konuþmacý grubunun bir konuyu tartýþmak amacýyla düzenlediði toplantý, açýk oturum.
parodi: Ciddi sayýlan bir eserin bir bölümü veya bütününü alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaþka bir özellik vererek biçimle öz arasýndaki bu ayrýlýktan gülünç etki yaratan bir oyun türü.
S
sempozyum: Belli bir konuda çeþitli konuþmacýlarýn katýlýmýyla düzenlenen bilimsel aðýrlýklý toplantý, bilgi
þöleni.
sýfat: Canlý ve cansýz varlýklarý, duygu ve düþünceleri, çeþitli durumlarý bildiren kelime, ön ad.
slayt: Saydam bir yüzey üzerine alýnmýþ, projeksiyonda kullanýlmaya özgü görüntü.
sunum: Yenileyen, pekiþtiren, hatýrlatan, önemli noktalarý öne çýkaran; bir çalýþma sonucunu açýklayan;
laboratuvar araþtýrmalarýný sunan, anket sonuçlarýný ifade eden; önemli olay ve olgularý dile getirmek üzere
yapýlan konuþmalar.
T
tartýþma: Bir sorun üzerine sözle veya yazýlý olarak karþýlýklý, bazen de sertçe savunma.
tema: Öðretici veya edebî bir eserde iþlenen konu, düþünce, görüþ.
tutarlýlýk: Kiþinin anlattýklarýnýn önceki anlattýklarýyla çeliþmemesi.
Ü
ünlem: Türlü duygularý anlatan veya bir doða sesini yansýtan kelime, nida.
Y
yalýnlýk: Açýk, süsten ve zorlamadan uzak, kolayca anlaþýlabilen anlatým.
Z
zamir: Kiþi, dönüþlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramlarý vererek varlýklarýn yerini tutan söz, adýl.
zarf: Bir fiilin, bir sýfatýn veya bir zarfýn anlamýný zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramlarý bakýmýndan
etkileyen kelime, belirteç.
197
Kaynakça
Abasýyanýk, Sait Faik, Havuz Baþý-Son Kuþlar, Bilgi Yayýnevi, Ankara, 1986.
Abasýyanýk, Sait Faik, Mendil Altýnda, Bilgi Yayýnevi, Ankara, 1983.
Aðaoðlu, Adalet, Ýçimin Sesi, Saf Okura Safiyâne Kitaplar, 75 Yýlýn Ýçinden, Ankara, 1990.
Aksan, Doðan, Her Yönüyle Dil 1, 2, 3, TDK Yayýnlarý, Ankara, 1977, 1980, 1982.
Asya, Arif Nihat, Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Ötüken Yayýnevi, Ýstanbul, 1994.
Ayvazoðlu, Beþir, Peyami Safa'nýn Hayatý, Ötüken Yayýnevi, Ýstanbul, 2002.
Atatürkçülük ve Atatürkçü Düþünce Sistemi, MEB Yayýnevi, Ýstanbul, 1998.
Banarlý, Nihat Sami, Resimli Türk Edebiyatý Tarihi I, Devlet Kitaplarý, Ýstanbul, 1971.
Batur, Suat, Açýklamalý Örnekli Türk Edebiyatý, Altýn Kitaplarý, Ýstanbul, 1998.
Benazus, Hanri, Düþünce… Nasýl Bir Olay, Düþüncenin Istýrabý, Ýstanbul, 1998.
Beyatlý, Yahya Kemal, Aziz Ýstanbul, MEB Yayýnlarý, Ýstanbul, 1995.
Bozkurt, Fuat, Türkiye Türkçesi, Kapý Yayýnlarý, Ýstanbul, 2004.
Çalýk, Ethem, Edebî Mülakatlar, Ötüken Neþriyat, Ýstanbul, 1993.
Çamlýbel, Faruk Nafiz, Han Duvarlarý, Atlas Yayýnlarý, Ýstanbul, 1985.
Çepel, Necmettin, Doða-Çevre-Ekoloji, Altýn Yayýnlarý, Ýstanbul, 1995.
Daðlarca, Fazýl Hüsnü, Toprak Ana, Varlýk Yayýnlarý, Ýstanbul,1959.
Ende, Michael, Bitmeyecek Öykü, Kabalcý Yayýnevi, Ýstanbul, 1996.
Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabý II, TDK Yayýnlarý, Ankara, 1991.
Ergin, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Boðaziçi Yayýnlarý, Ýstanbul, 1985.
Ersoy, Mehmet Âkif, Safahat, Ýz Yayýnlarý, Ýstanbul, 1991.
Esendal, Memduh Þevket, Bütün Eserleri II-X, Bilgi Yayýnevi, Ankara, 1983, 1985.
Garipoðlu, Kemal, Örnekli Kompozisyon Bilgileri, Altýn Yayýnlarý, Ýstanbul, 1992.
Gencan, Tahir Nejat, Edatlar ve Edat Tümleçleri, Türk Dili, Sayý 198, 1968.
Genel Türk Tarihi, Komisyon, Yeni Türkiye Yayýnlarý, Ankara, 2002.
Güntekin, Reþat Nuri, Anadolu Notlarý I-II, Ýnkýlâp Kitabevi, Ýstanbul, 1965.
Güntekin, Reþat Nuri, Çalýkuþu, Ýnkýlâp Kitabevi, Ýstanbul, 1972.
Hacýeminoðlu, Necmettin, Türk Dilinde Yapý Bakýmýndan Fiiller, Kültür Bakanlýðý Yayýnlarý, Ankara, 1992.
Huxley, Aldous, Cesur Yeni Dünya (çev. Ümit Tosun), Ýthaki Yayýnlarý, Ýstanbul, 2000.
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Kadýn Koordinasyon Merkezi, Dünya Edebiyatýndan Seçme Öyküler, KKM
Yayýnlarý, Ýstanbul, 2005.
Ýlhan, Attilâ, Korkunun Krallýðý, Bilgi Yayýnevi, Ýstanbul, 1987.
Kanýk, Orhan Veli, Bütün Þiirleri, Adam Yayýnlarý, Ýstanbul, 1995.
Karaalioðlu, Seyit Kemal, Kompozisyon Sanatý, Ýnkýlâp Yayýnlarý, Ýstanbul, 1996.
Karaosmanoðlu, Yakup Kadri, Yaban, Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul, 1997.
Karay, Refik Halit, Memleket Hikâyeleri, Ýnkýlâp Yayýnlarý, Ýstanbul, 1991.
Kemal, Yaþar, Ýnce Memed, Cem Yayýnlarý, Ýstanbul, 1974.
La Fontaine, Zambak Yayýnlarý, Ýstanbul, 2003.
Lewis, C.S., Son Savaþ, Türkiye Ýþ Bankasý Yayýnlarý, Ýstanbul, 2002.
Meriç, Cemil, Jurnal, Ýletiþim Yayýnlarý, Ýstanbul, 1998.
198
Montaigne, Denemeler (çev. Sabahattin Eyuboðlu), Cem Yayýnevi, 1999.
Oðuzcan, Ümit Yaþar, Tüm Þiirleri 2, Özgür Yayýnlarý, Ýstanbul, 1983.
Ömeroðlu, Esra, Adalet Kandýr, Biliþsel Geliþim, Morpa Yayýnlarý, Ýstanbul, 2005.
Öner, Sakin, Örneklerle Kompozisyon Sanatý, Yuva Yayýnlarý, Ýstanbul, 2005.
Oral, Ünver, Karagöz Oyunlarý, Kitap Evi, Ýstanbul, 2002.
Özdemir, Emin, Sözlü-Yazýlý Anlatým Sanatý (Kompozisyon), Remzi Kitabevi, Ýstanbul, 1986.
Özdemir, Emin, Yazý ve Yazýnsal Türler, Varlýk Yayýnlarý, Ýstanbul, 1983.
Özkan, Mustafa; Hatice, Tören; Osman, Esin, Yüksek Öðretimde Türk Dili, Yazýlý ve Sözlü Anlatým, Filiz
Kitabevi, Ýstanbul, 2001.
Rousseau, Jean-Jacques, Ýtiraflar, MEB Yayýnlarý, Ýstanbul, 2001.
Safa, Peyami, Biz Ýnsanlar, Ýnkýlâp Yayýnlarý, Ýstanbul,1959.
Seyfettin, Ömer, Seçme Hikâyeler, MEB Yayýnlarý, Ýstanbul, 1997.
Solak, Saffet, Bütün Dünya dergisi, Aralýk, 2005.
Þahanov, Muhtar, Cengiz Han'ýn Sýrrý, Da Yayýncýlýk, Ýstanbul, 2002.
Taner, Refika; Asım Bezirci; Edebiyatýmýzda Seçme Hikâyeler, Kaya Yayýnlarý, Ýstanbul, 1983.
Taner, Haldun, Bütün Hikâyeleri, Bilgi Yayýnevi, Ankara, 1994.
Taner,
ye
Bir Var,
Haldun,
BilgiOn
Yayýnevi,
Ýki
Ankara, 1988.Tanpýnar, Ahmet Hamdi, Edebiyat Üzerine Makaleler, MEB Devlet Kitaplarý Yayýn
Küçük Fýkralar (hzl. Ferhat Aslan), Özgür Yayýnlarý, Ýstanbul, 2004.
Ülken, Hilmi Ziya, Aþk Ahlaký, Demirbaþ Yayýnlarý, Ýstanbul, 1999.
Yazým Kýlavuzu, TDK Yayýnlarý, Ankara, 2005.
Yelten, Muhammet; Halil Açýkgöz; Kelime Gruplarý, Ýstanbul, 2005.
Yücel, Hasan Ali, Anneler ve Babalarla Bir Hasbihâl, Kültür Üzerine Düþünceler, Ýþ Bankasý Yayýnlarý, Ankara,
1965.
www.tbmm.gov.tr
www.akmb.gov.tr
199
GÜNEY KIBRIS
RUM YÖNET‹M‹
NÖC: Nahcivan Özerk Cumhuriyeti
(Azerbaycan)
İl merkezleri
Başkent (Ankara)
(A
ZE N
RB .Ö
AY .C
CA
N)
Devlet sýnýrý
Özerk olmayan Türk bölgeleri
Özerk cumhuriyet, eyalet ve vilayetler
Baðýmsýz Türk devletleri
Özerk cumhuriyet ve vilayet sýnýrý
(
(
YA
AS .
AK C
H
Hakasya C.
Krasnoyarsk
ÖZERK VÝLAYETLER
ÖZERK CUMHURÝYETLER
Keþmir’deki bu sýnýr çizgisi (BM) Kontrol hattýdýr. Bu hat 1972 Simla
Antlaþmasý ile belirlenmiþ olup, Keþmir’in nihai statüsü hakkýnda
Hindistan ve Pakistan tarafýndan henüz bir anlaþmaya varýlmamýþtýr.
Krasnoyarsk

Benzer belgeler