Bosna`da

Transkript

Bosna`da
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA
web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...
www.balkangunlugu.com
30 MAYIS 2016 PAZARTES - Y›l: 9 Say›: 372
Gazetenizi
Gazetemiz
THY Balkan uçu7larında
ÜCRETS‹Z
DAITILMAKTADIR
ISRARLA STEYNZ!
SIRBSTAN, FRANSA'DA
KOSOVA’YI TANIDI
Fransa Dı7i7leri Bakanlı'ı tarafından Paris’te örgütlenen bakanlar
toplantısında Kosova ve Sırbistan devlet olarak temsil edildi
S
IRBSTAN’ın Kosova’yı
tanıdı.ı yorumlarının
yapıldı.ı toplantıya
Kosova Dı0i0leri Bakanı
görevini vekâletten
yürüten Petrit Selimi ve
Sırbistan Dı0i0leri Bakanı vica
Daçiç katıldı, bu arada Batı
Balkanların Bakanlar Zirvesinde
Kosova ve Sırbistan bayrakları
da yer aldı. Bakanlar toplantısı,
Fransa Cumhurba0kanı Francois
Hollande giri0imiyle organize
edilen 4 Temmuz Zirvesi için
gündemin hazırlanması amacıyla yapıldı. Bu zirveye
Arnavutluk, Makedonya, Bosna
Hersek, Kosova, Karada.,
Sırbistan devlet 0efleri AB ülkelerinden ise Almanya,
Avusturya, Hırvatistan, talya
ve Slovenya katılacak. Sırbistan
Ba0kanı Tomislav Nikoliç,
Cumhurba0kanı Hashim
Thaçi’nin de katılması nedeniyle Karada.
Ba.ımsızlı.ı kutlamalarına katılmayı
reddetmi0ti. 3’te
BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI'nın milli kimliği ile
ilgili Yunanistan’ın önde gelen devlet ve hükümet
yetkililerinin açıklamalarına bir yenisi daha eklendi.
Dışişleri Bakanı Nikos Kocas da azınlığın Türk
olmadığı söyledi. Ancak Kocas'ın açıklaması
bomba niteliğinde, çünkü bir diplomatın ağzından
ilk defa resmen söyleniyor. Kocas, Batı Trakya'daki
Azınlığın Türk olmadığını söylemekle yetinmeyerek, onun "Yunan Azınlık" olduğunu da söyledi.
Dışişleri Bakanı Kocas'ın resmi ağızla Azınlığı
"Yunan Azınlık" olarak nitelemesi, Yunan Dışişleri
tarihinde bir ilki oluşturmakta ve farklı
bir yaklaşım ve Azınlık Politikası olarak temayüz etmesi açısından
dikkat çekmekte. 5’te
SARAYBOSNA'da
zulme kar7ı yürüyü7
TKA’DAN
Arnavutluk Bilim
Akademisi’ne destek
ARNAVUTLUK'un başkenti Tiran'daki
Arnavutluk Bilim Akademisinin
"Akademik Kitaplar" binası, Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)
tarafından yenilenerek hizmete açıldı.
Arnavutluk Kültür Bakanı Mirela
Kumbaro Furxhi birçok kitabın bulunduğu bu binanın bugüne kadar çok
kötü koşullarda hizmet verdiğine dikkati çekerek, "TİKA'nın desteği ve çalışmaları sayesinde iyi bir iş başardık. Kitap
ve kültürel mirasın yanı sıra Tiran'a da
hoş bir yer kazandırdık" ifadelerini kullandı. TİKA Koordinatörü Birol Çetin
ise, iki buçuk aylık bir
çalışmayla yeniledikleri
binanın tarihinin 1920'li
yıllara dayandığına
işaret etti. 3’te
THY, BÜYÜDÜKÇE
KÜÇÜLMESIN
Rifat SAT
Sayfa 3’te
YUNAN BAKAN
ÇILDIRMI$ OLMALI
ULUSLARARASI SARAYBOSNA
ÜNİVERSİTESİ (IUS) ve Bosna
Hersek'teki Mısır Birliği Derneği terör, şiddet ve adaletsizliğe karşı yürüyüş düzenledi. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi
(IUS) ve Bosna Hersek'teki Mısır Birliği
Derneği tarafından, "Adaletsizliğe karşı tek
yürek" sloganıyla düzenlenen yürüyüşe
büyük katılım oldu. Başkentteki tarihi Gazi
Hüsrev Bey Camisi'nden başlayan yürüyüşe katılan kalabalık, Türkiye, Bosna Hersek,
Mısır, Filistin gibi ülkelerin bayraklarını
taşıyarak, Nekbe'nin 68'inci yıl dönümü
münasebeti, Bosna Hersek savaşı sırasında
yaşanan soykırımı suçlarıyla ilgili adaletsizlikler ve Mısır'daki askeri darbeye ve tüm
dünyada şiddete karşı çıkmak için toplandıklarını söyledi.
KARADA NATO'NUN 29. ÜYES
RUSYA'nın karşı çıkmasına rağmen Balkan ülkesi Karadağ, NATO'nun
29. üyesi olarak kabul
edildi. NATO dışişleri
bakanları toplantısında
Karadağ'ın ittifaka katılması onaylandı. İttifak
üyelerinin dışişleri
bakanları ve Karadağ
Başbakanı Milo
Dukanovic, imzaların
ardından NATO kararga-
hı önünde aile fotoğrafı
çektirdi. Karadağ'ın
NATO üyeliğinin kesinleşmesi için ittifak üyelerinin parlamentolarından
da onay gerekiyor. Bu
onaya kadar Karadağ,
NATO'nun tüm toplantılarına gözlemci ve davetli
olarak katılabilecek.
Onayın ardından da
Karadağ, NATO'nun 29.
üyesi olacak. 5’te
Bulgaristan yeni
cumhurba7kanını arıyor
BULGARİSTAN’da Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev
gelecek seçimde yeniden aday olmayacağını duyurdu. Plevneliev, kararını kişisel nedenlere bağlayarak,
politikadan çekilmeyeceğini ancak yeni bir siyasi parti
de kurmayacağını dile getirdi. Plevneliev, halka hitaben konuşmasında parlamentonun yurt dışında
yaşayan Bulgar vatandaşlarının seçme haklarını
sınırlandıran yasayı veto ettikten sonra siyasi eleştirilere maruz kaldığını anımsatarak, veto gerekçelerinin
net ve esaslı olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı
olarak ayrım yapılmaksızın tüm halkı temsil ettiğini
ifade eden Plevneliev, “Cumhurbaşkanı
olmadan önce (iş adamı olarak) on binlerce iş yeri açtım, on binlerce ağaç
diktim.” dedi. 3’te
Makedonya'da 5 Haziran
seçimleri iptal
MAKEDONYA'da daha önce 5 Haziran'da yapılması
kararlaştırılan erken genel seçimin başka tarihe ertelenmesini öngören yasa tasarısı kabul edildi. Ülkede
yaklaşık bir yıldır süren siyasi krizde, önemli gelişmeler yaşandı. Birden çok maddeyi görüşmek üzere
toplanan Mecliste öncelikle geçici hükümetteki
görevlerinden daha önce istifa eden bakanların yerine gelecek isimler belirlendi. Meclisteki
ikinci önemli gündem maddesi de
Demokratik Bütünleşme Birliğinin
(BDI) seçim yasasının değiştirilmesi
talebi oldu. 5’te
SAYFA 02
2 Balkan Haberleri
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
30 Mays 2016
Pazartesi
TKA, Tuzla Üniversitesi’ne
TÜRK DL VE EDEBYATI
BÖLÜMÜ NA EDECEK
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Bosna Hersek'teki temasları kapsamında
ülkenin kuzeydoğusundaki Tuzla şehrini ziyaret etti. Topçu, Bosna Hersek ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son derece iyi ilerlediğini ifade ederek, TİKA’nın Tuzla Üniversitesi Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü için inşa edeceği bina projesiyle şahsen ilgileneceğini aktardı
TUZLA
BALKAN GÜNLÜÜ
C
umhurbaşkanı
Başdanışmanı Yalçın
Topçu, Bosna
Hersek'teki temasları kapsamında ülkenin kuzeydoğusundaki Tuzla şehrini
ziyaret etti. Tuzla Kantonu
Başbakanı Bege Gutica ile
bir araya gelen Topçu,
Bosna Hersek ve Türkiye
arasındaki ilişkilerin son
derece iyi ilerlediğini ifade
ederek, Tuzla Üniversitesi
Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü için inşa edilecek
bina projesiyle şahsen ilgileneceğini aktardı.
www.haberler.com’a göre;
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini söyleyen
Topçu, özellikle Türk-Bosna
Hersek İş Adamları
Derneği'nin (TUBSİAD)
Tuzla'da önemli projeler
geliştirdiğini belirtti. Topçu,
Bosna Hersek'e yatırım
yapan iş adamlarının önümüzdeki dönemde artmasını temenni ederek,
"Türkiye'nin Saraybosna
Büyükelçiliği desteğiyle
Tuzla Üniversitesi Türk Dili
ve Edebiyatı Bölümü'nün
binasını inşa edeceğiz. Türk
İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı (TİKA) da bu konuda üzerine düşeni yapacaktır. Bugünkü toplantımız
neticesinde birçok Türk iş
adamı da bu projeye dahil
olma kararı aldı." dedi.
Gutica da Türk Dili ve
Edebiyatı binasının inşasında TİKA'yla birlikte çalışacaklarını dile getirerek,
"Sayın Topçu'yla kültür ve
ekonomi alanlarında ne
gibi projeler yapabileceğimizi konuştuk. Kendisinin
ziyareti ve ilgisinden son
derece memnun olduk." ifadelerini kullandı. Topçu
ayrıca, Srebrenitsa'daki
Potoçari Anıt Mezarlığı'nı
da ziyaret etti.
SAYFA 03
Balkan Haberleri 3
30 Mays 2016
Pazartesi
MAKEDONYA’da
siyasi kriz derinleiyor
Makedonya'da daha önce 5 Haziran'da yapılması kararlaştırılan erken
genel seçimin başka tarihe ertelenmesini öngören yasa tasarısı kabul edildi
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜÜ
M
akedonya Meclisinde
yapılan oylamada, 5
Haziran'da yapılması
kararlaştırılan erken genel seçimin başka tarihe ertelenmesini
öngören yasa tasarısı kabul edildi.
Ülkede yaklaşık bir yıldır süren
siyasi krizde, önemli gelişmeler
yaşandı. Birden çok maddeyi
görüşmek üzere toplanan
Mecliste öncelikle geçici hükümetteki görevlerinden daha
önce istifa eden bakanların yerine gelecek isimler belirlendi.
www.dunyabulteni.net’e göre;
İçişleri Bakanı Oliver
Spasovski'nin yerine Mitko
Çavkov, Çalışma ve Sosyal
Politikalar Bakanı Frosina
Taşevska Remenski'nin yerine
ise Dime Spasov seçildi.
Başbakan Emil Dimitriev'in tavsiyesi üzerine oy çokluğuyla
seçilen yeni bakanlar yemin
ederek görevlerine başladı.
Meclisteki ikinci önemli gündem maddesi de Demokratik
Bütünleşme Birliğinin (BDI)
seçim yasasının değiştirilmesi
talebi oldu. Hazırlanan yasa
tasarısında, erken genel seçimin
5 Haziran'da yapılmasını öngö-
ren maddelerin çıkarılması talep
edildi. BDI yetkilileri, seçim tarihinin tüm siyasi partilerin seçime hazır olduğunu açıklamasının ardından belirleneceğini
ifade etti. Tartışmaların ardından yapılan oylamada, 5
Haziran'da yapılması planlanan
erken genel seçimin başka tarihe
ertelenmesi kararlaştırıldı.
Böylelikle, daha önce de 24
Nisan'da yapılması planlanan
erken genel seçim, ikinci kez
ertelenmiş oldu.
Bosna’da 506. Ayvaz Dede enlikleri
DONJ VAKUF
BALKAN GÜNLÜÜ
B
osna'da 5 asırdır devam
eden geleneksel 506.
Ayvaz Dede Şenlikleri
kapsamında, şehir meydanında dolaşan atlı birlikler turistler tarafından yoğun ilgi
gördü. Her yıl binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen
Ayvaz Dede Şenlikleri,
www.haberturk.com’a göre;
Bosna Hersek'te bu zamana
kadar yapılan en uzun soluklu etkinlik olarak biliniyor.
Bosna Hersek'e Osmanlı'nın
ülkeyi fethinden önce gelen
Ayvaz Dede'nin anısına beş
asırdan fazla süredir düzenlenen şenliklerin merkezi programı Prusac kentinde yapıldı.
Bosna Hersek'in orta kesimlerindeki Donji Vakuf kentinin
yakınında bulunan Karaula
kasabasında bir araya gelecek
yüzlerce atlı, buradan geleneksel Osmanlı kıyafetleri ve
ay-yıldızlı bayraklarıyla yola
çıktı. Karaula'dan yola çıkan
atlı birlikler, Donji Vakuf
kent merkezinde binlerce kişi
tarafından karşılandı. Bosna
Hersek'in çeşitli kentlerinden
gelen atlılar, daha sonra
Donji Vakuf'tan geçerek merkezi programın düzenleneceği Prusac kasabasına doğru
gitti. Ayvaz Dede
Şenlikleri'nin merkezi programı kapsamında, öncelikle
rivayete göre Ayvaz Dede'nin
beş asır önce Prusac kasabasında görülen kuraklık nedeniyle yakınlardaki dağda 40
gün dua ettikten sonra kayanın açılıp suyun çıktığı yere
geçilerek dua edildi. Ayvaz
Dede Şenlikleri Kur'an-ı
Kerim ve ilahilerin okunmasının ardından kılınan öğle
namazıyla son buldu.
Bosna’da ‘Zulme karı dur’ eylemi
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜÜ
B
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
osna Hersek'in başkenti
Saraybosna'da, son günlerde
Suriye, Filistin, Türkiye ve
Avrupa'da yaşanan terör, şiddet ve
adaletsizliğe karşı yürüyüş düzenlendi.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) ve Bosna Hersek'teki Mısır
Birliği Derneği tarafından,
"Adaletsizliğe karşı tek yürek" sloganıyla düzenlenen yürüyüşe
büyük katılım oldu. www.dunyabulteni.net’e göre; Başkentteki tarihi
Gazi Hüsrev Bey Camisi'nden başlayan yürüyüşe katılan kalabalık,
Türkiye, Bosna Hersek, Mısır,
Filistin gibi ülkelerin bayraklarını
taşıyarak, Nekbe'nin 68'inci yıl
dönümü münasebeti, Bosna Hersek
savaşı sırasında yaşanan soykırımı
suçlarıyla ilgili adaletsizlikler ve
Mısır'daki askeri darbeye ve tüm
dünyada şiddete karşı çıkmak için
toplandıklarını söyledi.
Organizatörlerden Muhammed
Huzeyfe Küçükaytekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde birçok terör eyleminin
Müslümanlarla bağdaştırıldığını
söyleyerek, "Son zamanlarda İslam
dünyasında yaşananlara dikkat çekmek için toplandık. Bu, bizim teröre
karşı olan sesimizdir. Müslümanlar,
terörist değildir. Hepimiz yapılan
zulümlere karşıyız." dedi.
Suriye'de çocukların kimyasal silahlarla öldürüldüğünü söyleyen
Küçükaytekin, "Türkiye, her gün
şehit veriyor. Halep'te yaklaşık 20
bin çocuk öldürüldü. Kimse bu
olaylara tepki göstermiyor" diye
konuştu. Yürüyüş kapsamında, başkentteki Saraybosna Çocukları
Anıtı'na gelen kalabalık, düzenlenen yürüyüşün amacının yazılı
olduğu metni birçok dilde okudu ve
Suriye, Mısır, Türkiye ve Filistin'e
selam gönderdi.
İZMİR MEKTUBU
ürk Hava Yollar
THY,
(THY) her eyden
önce ba nda ta d
BÜYÜDÜKÇE
Türk ibaresi ile gururumuz
KÜÇÜLMESN
olmu tur. Ba ar lar ndan
[email protected]
mutlu oluruz. Kald ki;
THY gerçekten dünya'da
24.Dönem İzmir milletvekili
hakl bir liderli e t rman yor.
Balkan
Stratejik Araştırmalar
Son y llarda Avrupa’da güç- Rifat SAT Merkezi (BASAM) Başkanı
lenen Emirates, Etihad ve
Qatar gibi irketlere kar
müdür Say n Temel Kotil beyAvrupa’da liderli ini, tüm dünyaefendilerin dikkatini çekmek istida da güçlü pazar pay n korumak
yorum. Evet, THY büyüyor.
isteyen Lufthansa'y dahi geride
Ancak bu büyüme beraberinde
b rakan bir THY var. Türk Hava
olumsuzluklar da getirmeye ba laYollar THY, imdiden marka bilid . Say n lker Ayc beyi Türkiye
nirli inde dünyada ilk dört havaYat r m Ajans ndan tan r m. Say n
yolundan biri haline gelmi
Temel Kotil beyefendi ile de bir
bile.Marka bilinirli inde dünya
çok kez görü me imkan m z oldu.
genelinde yüzde 64 ile
Her ikisi de ba ar l yöneticiler.
Lufthansa’y geçti .THY, giderek
Eyvallah, ancak mü teriyi ya da
büyüyor. Ancak bu büyüme Allah
Say n lker Ayc 'n n deyimiyle
korusun beraberinde küçülmeyi
THY'n n yolcu de il konuklar n
getirmesin.
dinlemek gerekiyor. imiz gere i
s k s k seyahat edebiliyoruz ve
THY'N,N
genellikle THY'n kullan yoruz.
BÜYÜMESINDE
Son günlerde özellikle stanbul
,ST,KRARLI
seyahatlerimizde ciddi gecikmeler
HÜKÜMETLER,N
ya an yor. Geçen gün stanbul
ETK,S,
Atatürk havaliman ndaki trafik
nedeniyle havada bir kaç tur
Bu arada bu yükseli in arkas nda
atmak zorunda kald k. Bu vesileyTürkiye'deki istikrarl ve güçlü bir
le havadan yeni yap lan köprüyü
hükümetlerin oldu u unutulmamade görme f rsat m z oldu. Ayn
l d r. Türkiye Cumhuriyeti'nin
ekilde stanbul'dan zmir'e dönerdünya liderli ine oynamas , siyasi
ken de rötarlar oldu ve beklemek
istikrar n getirdi i güç, hükümetin
zorunda kald k.
açt yeni havalimanlar , vatandaArkada lar m zdan da s k s k bu
n al m gücünün artmas yla birikayetleri dinliyorum. Hatlar
likte uça n tercih edilme art ,
art
nca, stanbul'un havaliman bu
D i leri bakanl m zca yurt
trafi
i kald ram yor. Yeni aç lacak
d nda yeni aç lan
stanbul
havaliman bu sorunlara
Büyükelçiliklerimiz, Türkiye'nin
çözüm
olabilir
ancak arada geçen
d yat r mc lar aç s ndan caziple zamanda
s
k
nt
lar büyüyebilir.
mesi, Türk i adamlar m z n güçlestanbul'daki bu trafik dolayl yönnip ihracata yönlenmeleri, tüm
den ba lant l tüm uçu lar da
bunlar THY'n n büyümesinde
olumsuz
etkiliyor. Önemli bir
önemli faktörlerdir.
daveti
yada
i görü mesini bu yüzTHY'n “Avrupa’da yüzde 77.
den kaç rmak üzücü olur. Kald ki;
Yani 100 ki iden 77’si biliyor.
siz trafik yüzünden bir kaç dakika
Hatta dünya genelinde ‘ilk akla
geç kalsan z, uça a al nm yorsugelen havayolu’ s ralamas nda
nuz ve biletiniz yan yor ama hava
Emirates’ten sonra ikinci.
trafi i nedeniyle uça n z bir saati
THY’nin bilinirli inin bu kadar
a an bir gecikmeye maruz kal nca
artmas nda en mühim etken hiç
sadece pilot taraf ndan formalite
ku ku yok ki dünyan n en fazla
bir özür anonsu yap l yor. Bu hiç
noktas na uçan havayolu olmas .
de adil de il. Gecikme ayda y lda
2015’te 284 uçu hatt olan THY,
bir kez olabilir ama son günlerde
2016 ve sonras nda yeni destinaskronik oldu.
yonlarla hat say s 290’ n üzerine
ç kacak. Atlanta devreye girince
BAKENT'TEN
ABD’ye günlük yolcu say s
ÜÇÜNCÜ BÜYÜK
6.500’e, 2017 ba nda da 10 bin
EH,R ,ZM,R'E
ki iye ula acak. Türk Hava Yollar
NEDEN THY YOK?
THY, hat aç l lar nda dünya
havayolu pazar ndaki pay n
Son olarak THY'n n Ba kent
stanbul 3. havaliman n devreye
Ankara'dan stanbul'a uça vargirmesinin de itici gücüyle iki kattan fazla art rmay hedefliyor.
ken, Ba kent Ankara'dan
Dünya havayolu ta mac l pazaTürkiye'nin üçüncü büyük kenti
r ndan u anda yüzde 1.9 hisse
zmir'e neden seferi yok? Sadece
alan THY, 2023’teki pay n yüzde
THY'n n di er havayolu markas
3.5-4’e ç karmay hedefliyor.Uçak
olan Anadolu jet Ankara- zmir
say s n ise 500’ün üzerine ç karhatt nda yolcu ta yor. Üstelik
may hedefliyor.
zmir uzun y llar Ula t rma ve
imdi gurumuz olan Say n
SAYIN ,LKER AYCI
Ba bakan m z n milletvekili olduVE TEMEL KOT,L
u ehir. Anadolu jet havayolu
BEYEFEND,LER,N
uçaklar nda Busines bölümü olmaD,KKAT,NE
s n, portakal suyu da t lmas n,
problem yok ama lütfen u koltukTHY'n n yönetimindeki iki önemli
lar biraz geni tutun, sizlerin deyiisim THY Yönetim kurulu
minizle konuklar n z bu uçaklarda
Ba kan Say n lker Ayc ve Genel
eziyet görüyor.
T
ARNAVUTLUK
B,L,M AKADEM,S,’N,
T,KA YEN,LED,
TRAN
BALKAN GÜNLÜÜ
A
rnavutluk'un başkenti
Tiran'daki Arnavutluk
Bilim Akademisinin
"Akademik Kitaplar" binası,
Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı (TİKA)
tarafından yenilenerek hizmete açıldı.
www.haberler.com’a göre; açılış törenine Arnavutluk
Kültür Bakanı Mirela
Kumbaro Furxhi, Bilim
Akademisi Müdürü
Muzaffer Korkuti,
Türkiye'nin Tiran
Büyükelçisi Hidayet
Bayraktar, TİKA Tiran
Koordinatörü Prof. Dr. Birol
Çetin, akademisyenler ve
diğer konuklar katıldı.
Büyükelçi Bayraktar, bilim
alanında iş birliğinin iki ülke
arasındaki ilişkilerin sütununu oluşturduğunu belirterek
TİKA'nın desteğiyle yenile-
nen binanın açılışını yapmaktan duyduğu mutluluğu
dile getirdi. Arnavutluk
Kültür Bakanı Furxhi de birçok kitabın bulunduğu bu
binanın bugüne kadar çok
kötü koşullarda hizmet verdiğine dikkati çekerek,
"TİKA'nın desteği ve çalışmaları sayesinde iyi bir iş başardık. Kitap ve kültürel mirasın
yanı sıra Tiran'a da hoş bir
yer kazandırdık." ifadelerini
kullandı. TİKA ile son yıllarda iyi bir iş birliği içerisinde
olduklarını anlatan Furxhi,
"Berat ve Elbasan'daki birkaç
ibadethaneyle ilgili çalışmalarımız oldu. İşkodra'daki
Kurşunlu Camisi'nin restorasyonuyla ilgili çalışmalarımız var. TİKA, Kültür
Varlıkları Enstitüsü ile de
yakın bir iş birliği içerisinde."
dedi. TİKA Koordinatörü
Çetin ise, iki buçuk aylık bir
çalışmayla yeniledikleri binanın tarihinin 1920'li yıllara
dayandığına işaret etti.
Bulgaristan’da Plevneliev
yeniden aday olmayacak
SOFYA
BALKAN GÜNLÜÜ
B
ulgaristan Cumhurbaşkanı
Rosen Plevneliev, sonbaharda yapılacak cumhurbaşkanı
seçiminde tekrar aday olmayacağını açıkladı.
Plevneliev, kararını kişisel nedenlere bağlayarak, politikadan çekilmeyeceğini ancak yeni bir siyasi
parti de kurmayacağını dile getirdi. Plevneliev, halka hitaben
konuşmasında parlamentonun
yurt dışında yaşayan Bulgar
vatandaşlarının seçme haklarını
sınırlandıran yasayı veto ettikten
sonra siyasi eleştirilere maruz kaldığını anımsatarak, veto gerekçe-
lerinin net ve esaslı olduğunu
savundu. Cumhurbaşkanı olarak
ayrım yapılmaksızın tüm halkı
temsil ettiğini ifade eden
Plevneliev, “Cumhurbaşkanı
olmadan önce (iş adamı olarak) on
binlerce iş yeri açtım, on binlerce
ağaç diktim.” dedi. www.dunyabulteni.net’e göre; halkı aldatmadığını ve vicdani olarak huzurlu
uyuyabildiğini dile getiren
Plevneliev, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kez cumhurbaşkanı olan, hep
cumhurbaşkanı olur. O kadar çok
krizin yaşandığı bir ortamda çalışmalarımın değerlendirilmesi için
erken olduğunu düşünüyorum.
Görevimi son gününe dek tam
verimlilikle çalışacağım.”
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
KKTC’nin olu(umda ve ya(am2n2 sürdürmesinde yads2namaz katk2lar2 olan karde(lerimizi adadan uzakla(t2rmak ve
41 y2lda edindikleri mülklerini,
çal2(arak parlatt2klar2 ve i(e
yarar hale soktuklar2 topraklar
ile i( yerlerini ellerinden almak
için de, Avrupa Birlii ile kafa
patlatarak, mü(tereken dahiyane
bir kand2rmacay2 masaya koymaya
ura(2yorlar. Bir anla(ma olmas2
durumunda, bir taraftan K2br2sl2
Türklerin d2(2ndaki tüm KKTC
vatanda(lar2 da Avrupa Birlii
vatanda(2 olacak havucunu uzatmaya ve yutturmaya çal2(2rlarken,
öbür taraftan da güneyde mal
b2rakmam2( olan ki(ilerin ellerinden de topraklar2n al2naca2n2 veya
da ilk mal sahibi diye tan2mlad2klar2 “Rum koçan (Tapu) sahibi”
kabul ederse mülkün paras2n2 bir
tamam ödeyeceini kabul ettirmeye çal2(2yorlar.
1974 Mutlu Bar2( Harekat2ndan
sonra Anadolu’muzdan adaya
gelip yerle(en karde(lerimize
Avrupa Birlii vatanda(l22 teklif
ediyorlar ama altlar2ndan da evlerini, tarlalar2n2, i( yerlerini ve dier
ta(2nmaz mallar2n2 alman2n tuza2n2 kuruyorlar. Ayn2 (ekilde güneyde mal b2rakmam2( K2br2sl2
Türklerin elinden de, kullan2mlar2nda herhangi bir (ekilde elde
edilmi( 1974 öncesi Rum mal2
varsa geri alacaklar2n2n zemini
haz2rl2yorlar bu alabildiince çirkin ve büyük bir tuzak olan bu
öneri ile. Sonras2 ise malum.
Elinden mal2, mülkü, evi, bark2,
topra2, i(yeri ve kökleri al2nacak
ki(iler, ay2r2ms2z olarak
Türkiye’den gelen karde(lerimiz
ile bizim kendi insan2m2z2n belli
bir k2sm2 aday2 terk etmeye mecbur kalacak ve bu çirkin tuza2n
sonunda da hem Rumlar KKTC
topraklar2n2n büyük bir k2sm2n2 ele
geçirmi( olacaklar, hem de
KKTC’de veya da ad2 müzakerelerden sonra her ne olacaksa,
K2br2sl2 Türklere ait olu(turucu
devleti olu(turan Türkler, hem
nüfus bak2m2ndan, hem de toprak
bak2m2ndan az2nl2k haline gelecek.
Çok dikkatli olmal2y2z. Kötü bir
oyun oynanmaya ve le( gibi kokan
bir çorap da ba(2m2za örülmeye
çal2(2lmakta…
MÜZAKERELERDE
ÇRKN
TEZGAH
[email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
ürdürülmekte olan müzakerelerde Rumlar ve Avrupa
Birlii taraf2ndan çirkin bir
tezgâh2n masaya konmak istendii
çok aç2k ve net olarak görünmekte. Rumlar, ara bölgede yer alan
topra2n tümünü ald2ktan sonra
KKTC s2n2rlar2 içinden de alabildikleri kadar topra2 almak pe(indeler. Bunun için de her yolu deniyorlar, her düzenbazl22 da masaya
koyuyorlar. Gerçekte Rumlar2n 4
tane büyük hedefleri var bu süren
müzakerelerde elde etmek istedikleri. Bunun için de canla ba(la
çal2(2yorlar, her hinlii de ortaya
koyuyorlar.
Hedefleri;
Türk askeri tümü ile geri gitsin,
Türkiye’den gelip yerle(enlerin
hepsi geri dönsün,
K2br2sl2 Rumlar 1974’de terk ettikleri topraklar2n tekrardan sahibi
olsun,
K2br2sl2 Türkler “Ayr2cal2kl2 az2nl2k statüsü” ile mevcut Rum devletine kat2ls2n.
Zaten bunlar gerçekle(tiinde de
geriye bir (ey kalm2yor, ada tümü
ile K2br2s Rum idaresi alt2na giriyor, K2br2sl2 Türkler de az2nl2k
haline geliyor. Aram2zdaki baz2
Rum hayranlar2n2n da istedii ve
can2 gönülden destekledii de bunlar asl2nda.K2br2sl2 Rumlar2n
1974’de terk ettikleri topraklar2n
tekrardan sahibi olabilmeleri için
de 1974 Mutlu Bar2( Harekat2ndan
sonra adaya Anadolu’muzdan
gelip yerle(en karde(lerimizin geri
gitmelerini istiyorlar ki, onlardan
bo(alan yerlere kendileri yerle(sinlermi(.
S
MÜTEREK
KANDIRMACA
1974 Mutlu Bar2( Harekat2’ndan
sonra Türkiye’mizin çe(itli yerlerinden gelip, bizlerle birlikte hiç
tan2mad2klar2 bu topraklara t2rnaklar2n2 geçirerek ya(ama tutunan,
çoluk çocua ve toruna kar2(arak,
30 Mays 2016
Pazartesi
Srbistan, Fransa'da
KOSOVA’YI TANIDI
Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından Paris’te örgütlenen bakanlar
toplantısında Kosova ve Sırbistan devlet olarak temsil edildi
PARS - BALKAN GÜNLÜÜ
F
ransa Dışişleri Bakanlığı tarafından
Paris’te örgütlenen bakanlar toplantısında Kosova ve Sırbistan devlet olarak temsil edildi. Bu toplantıya Kosova
Dışişleri bakanı görevini vekâletten yürüten Petrit Selimi ve Sırbistan Dışişleri
Bakanı İvica Daçiç katıldı, bu arada Batı
Balkanların Bakanlar Zirvesinde Kosova ve
Sırbistan bayrakları da yer aldı. www.kosovahaber.net’e göre: Sırbistan Başkanı
Tomislav Nikoliç, Cumhurbaşkanı Hashim
Thaçi’nin de katılması nedeniyle Karadağ
Bağımsızlığı kutlamalarına katılmayı reddetmişti. Bakanlar toplantısı, Fransa
Cumhurbaşkanı Francois Hollande girişimiyle organize edilen 4 Temmuz Zirvesi
için gündemin hazırlanması amacıyla
yapıldı. Bu zirveye Arnavutluk,
Makedonya, Bosna Hersek, Kosova,
Karadağ, Sırbistan devlet şefleri AB ülkelerinden ise Almanya, Avusturya,
Hırvatistan, İtalya ve Slovenya katılacak.
Kosova'dan Karada'a toprak art
PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova Başbakanı İsa Mustafa, 'yolsuzlukla mücadele ve Karadağ ile Sınır
Anlaşması’nın onaylanmasının, vizesiz
seyahat etmekten önce yerine getirilmesi
gereken iki şart' olduğunu söyledi. Mustafa,
“Kriterlerin yerine getirilmesi için bazı süreçleri hızlandırdığından dolayı Meclis’e teşekkür etmek istiyorum. Vize serbestisi tavsiyesi
Avrupa Komisyonu tarafından alınmış önemli ve tarihi bir karardır. Vize serbestisiyle ilgili
yerine getirmemiz gereken daha iki şart var.
Karadağ ile Sınır Anlaşması onaylanmalıdır.
Diğer bir şart ise bireysel veya herhangi bir
siyasi partinin konusu değildir. İkinci şartı
teşkil eden yolsuzlukla mücadele sürdürülmelidir. Hükümet bununla ilgili taahhütlerini
dile getirmiştir ve bu açıdan başarılı olacağımızdan ve en nihayet gereken oyları alacağımızdan eminim.” şeklinde konuştu.
www.dunyabulteni.com’a göre; Avrupa
Birliği Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri
Dimitris Avramopulos, geçen hafta Kosova'ya
Karabağ sınırı konusunda baskı yapmak
üzere vizesiz seyahat kozunu öne süren
Mogherini ile görüşmüştü. Avramopulos,
Kosova'nın, Karadağ ile sınırları yeniden
belirleme anlaşmasını kabul etmesi gerektiğine işaret ederek, "Kosova aynı zamanda, yolsuzlukla mücadele çalışmalarına da devam
etmeli. Kosova, Avrupa ailesinin bir parçasıdır." ifadelerini kullandı. Kosova'da muhalefet toprak kaybına sebep olduğu için aylardır
protesto gösterileri ile Karadağ Sınır
Anlaşması’na karşı çıkıyor.
Kosova, Terörle Mücadele
Yasa Tasarısını onayladı
PRTNE
BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova hükümeti Terörle Mücadele
Yasa Tasarısını onayladı. Kosova
Meclisi 59 evet, 4 çekimser ve hiçbir ret oyu ile Para Aklamanın Önlenmesi ve Terörizmin Finansmanıyla
Mücadeleye ait yasa tasarısını esasta
onayladı. www.dunyabulteni.net’e göre;
Maliye Bakanı Avdullah Hoti, terörle
mücadelenin Hükümetin programıyla
sıkı bağlı olduğunu ve bu program ile
para aklamanın önlenmesinde uluslararası işbirliğine ait etkin erişimin öngörüldüğünü belirtti. Bakan Hoti, polis ve
savcılık ile en iyi işbirliği ve etkileşimin
hayati önem taşıdığını söyledi. Naser
Osmani ise bu yasa tasarısının onaylanması için çerçevenin ilerletilmesinin
İstikrar ve Ortaklık Anlaşmasında çıkan
taleplerle bağlı olduğunu açıkladı. PDK
Parlamento Grubu’ndan Safete
Hadergjonaj yasanın değiştirilip tamamlanmasının terörle mücadelede mevcut
olan bazı düzensizliklerin kaldırılması
amacıyla yapıldığını ifade etti.
DEK heyeti Kosova’da ziyaret gerçekletirdi
PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova Demokratik Türk
Partisi Genel Başkanı ve
Kamu Yönetimi Bakanı
Mahir Yağcılar, Burhan Muharrem
önderliğindeki Türkiye’den gelen
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu delegasyon üyelerini resmi makamında
kabul etti. www.kdtp.org.tr’de yer
alan habere göre; görüşmede Bakan
Yağcılar ve DEİK başkanı Burhan
Muharrem, Kosova ile Türkiye’nin
yakın ilişkilerine değinerek ileriki
dönemlerde daha kapsamlı projelere
imza atılmasına yönelik hazırlıkların
yapılması için istişarelerde bulundurlar. Bakan Yağcılar, yeni yatırım
alanlarının tespit edilmesi doğrultusunda çok yönlü projelerin hayata
geçirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Gençlere çeşitli alanlarda staj yapma
olanaklarının gerekliliğine değinen
Bakan Yağcılar uygun şartların yaratılması için DEİK ile beraber hareket
edeceklerini ifade etti.
SAYFA 05
5 Balkan Haberleri
KARANLIIN
SONU
SEVMEK...
Oya BÇC
üzik dinlemeyi çok sevmekle birlikte arabesk
pek tarz m de ildi. Ancak son bir haftad r
minibüste dinledi im brahim Tatl ses ark s yla birlikte ya yorum… O kadar bar dolu, o kadar
güzel sözleri var ki; ruhuma çok iyi geldi ve müzik
tercihlerimi gözden geçirmeme sebep oldu. smi
Sevmek olan ark n n sözleri, tüm insanl a adeta ders
niteli inde. “ Hayat n tad sevmek, Tanr ’ n n ad
demek sevmek, kulun murad demek, Kalbimizde
sevgiye a ka yer vermeliyiz. Kucak aç p dostlu a
sevip sevilmeliyiz. Sevmek karanl n sonudur. Ne e
huzur doludur. Sevmek Tanr m z’ n yoludur. Bebekli inden itibaren sevgi ruhuyla yeti tirilen
çocuklar, büyüdü ünde de tüm canl lar seven, her
konuyu bar ç l yollarla çözmeye çal an, uzla mac
bireyler olurlar. Geneli bu karakterde olan bireylerden
olu an toplumlarda iç çat malar olmad gibi, di er
toplumlar, ülkelerle de olu abilecek tüm sorunlar
bar ç l, ak lc yollardan çözülür. Starwars serisini izleyenler bilirler; güzelim Annakin Skywalker, sahip
olduklar yla gurura kap l p, öfke nefret taraf na, me hur Karanl k Tarafa geçtikten sonra ne hale geldi.
Yoda’ n n da dedi i gibi “… öfke nefrete; nefret ise
ac ya yol açar.”
M
SEVGNN KARITI DUYGU NEFRET
Nefret, sevginin kar t bir duygu ve çok y k c bir
etkiye sahip. Öyle ki ruhu, kalbi sevgiyle dolu olan bir
insan ile ruhu, kalbi nefret, sevgisizlikle dolu insan
d görünümünden ay rt edilebilirsiniz. Bulunduklar
ortama yayd klar enerji bile farkl d r. Sevgi, insan
dinç tutar, genç kalmas n sa lar, ruhuna akl na kalbine huzur verir. Bu insan n içindeki huzur, yüzüne ve
mimiklerine yans r. Bu durumu içinin güzelli inin
d na yans mas olarak da ifade edebiliriz. Tam tersi
nefret insanlar için de geçerlidir. Onlar n da kalplerinde ta d klar , nefret, kin öfke; sürekli gergin olmalar na, yüzlerinde de gergin çat mac , mutsuz ifade ta malar na neden olur. Ama i in iyi taraf ; Sevgi bula c d r. Siz içinizde sevgiyi ya ar ve en sevgisiz insana
bile sürekli sevgiyle ve anlay la yakla rsan z, o insan n bir süre sonra süngüsünün dü ece ini, daha fazla
nefret insan olmaya güç yetiremeyece ini göreceksiniz. te bu mucizevi etkileri nedeniyle sadece ülkemizin de il tüm dünyan n sevgiye ihtiyac ihtiyac var.
Sürekli göz önünde olan, insanlar n örnek ald klar
sanatç lar, sporcular vb sevgiyi dünyaya yaymada
daha etkili olacaklar ndan bu noktada sanatç lar m za,
sporcular m za büyük görev dü üyor. Gerek Türkiye
gerek dünyada yapacaklar tüm çal malarda mutlaka
sevgiyi i lemeleri gerek. Röportaj yapt klar nda sevgiyi anlatmalar gerek. Sak n karanl k tarafa geçmeyin,
Sevgiyle kal n…..
30 Mays 2016
Pazartesi
NATO Karada’ kabul etti
Rusya'nn kar çkmasna ramen Balkan ülkesi Karada,
NATO'nun 29. üyesi olarak kabul edildi. NATO dileri
bakanlar toplantsnda Karada'n ittifaka katlmas onayland
BRÜKSEL - BALKAN GÜNLÜÜ
R
usya'nın karşı çıkmasına
rağmen Balkan ülkesi
Karadağ, NATO'nun 29.
üyesi olarak kabul edildi.
www.dunyabulteni.net’e göre,
NATO dışişleri bakanları toplantısında Karadağ'ın ittifaka katılması
onaylandı. İttifak üyelerinin dışişleri bakanları ve Karadağ
Başbakanı Milo Dukanovic, imzaların ardından NATO karargahı
önünde aile fotoğrafı çektirdi.
Karadağ ile ilgili tarihi kararın
alındığı toplantıda Türkiye'yi
Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu temsil etti. Karadağ'ın
NATO üyeliğinin kesinleşmesi
için ittifak üyelerinin parlamentolarından da onay gerekiyor. Bu
onaya kadar Karadağ, NATO'nun
tüm toplantılarına gözlemci ve
davetli olarak katılabilecek.
Onayın ardından da Karadağ,
NATO'nun 29. üyesi olacak.
NATO Genel Sekreteri Jens
Stoltenberg, Karadağ'ın üyeliğinin, ülke tarihinde güvenli bir
dönemin başlaması anlamına geldiğini söyledi. Karadağ'ın üyeliğinin bölgeye daha fazla istikrar ve
güvenlik getireceğini ifade eden
NATO Genel Sekreteri, "Bu, aynı
zamanda NATO'nun kapılarının
ortaklar için açık olduğunu net
bir şekilde gösteriyor. Yol kolay
değil, hala yapılacaklar var.
Ancak Karadağ bunun mümkün
olduğunu gösteriyor." dedi.
Karadağ Başbakanı Dukanovic
ise, 16 sene önce NATO ülkeleri
tarafından bombalanan ülkesinin
ittifakın diğer üyeleriyle omuz
omuza duracağını belirterek,
"Bize her zaman güvenebilirsiniz."
diye konuştu.
Filibe’deki Silah Fuar’nda 6 Türk irketi
FLBE - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
S
avunma, Terörle Mücadele ve Güvenlik konulu
12. Uluslararası Hemus 2016 Askeri Sanayi
Fuarı, Bulgaristan’ın doğusundaki Filibe şehrinde açıldı. www.timebalkan.com’un haberine göre;
Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev’in
askeri törenle açılışını yaptığı fuara aralarında
Türkiye, Avusturya, Hollanda, Almanya, Çin, İsrail,
Polonya ve Bulgaristan gibi 20 ülkeden üretici firmalar ve askeri heyetler katıldı. Savunma Bakan
Yardımcısı Orhan İsmailov, iki yılda bir düzenlenen
fuarın yeni yayınına 41 Bulgar ve 22 yabancı şirketin
katılıyor olmasının mutluluk verici olduğunu ifade
etti. Ekonomi Bakan Yardımcısı Lüben Petrov da
yerli savunma sanayinin son yılda ihracat potansiyelini yüzde 50 oranında artırdığını, Hindistan, Suudi
Yılın bombası Kocas’tan geldi
ATNA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
B
atı Trakya Türk
Azınlığı'nın milli kimliği
ile ilgili Yunanistan’ın
önde gelen devlet ve hükümet
yetkililerinin açıklamalarına bir
yenisi daha eklendi. Dışişleri
Bakanı Nikos Kocas da azınlığın Türk olmadığı söyledi.
Ancak Kocas'ın açıklaması
bomba niteliğinde, çünkü bir
diplomatın ağzından ilk defa
resmen söyleniyor. www.milletgazetesi.gr sitesine göre;
Kocas, Batı Trakya'daki
Azınlığın Türk olmadığını söylemekle yetinmeyerek, onun
"Yunan Azınlık" olduğunu da
söyledi. Kocyas, eski bakan ve
ND milletvekili Evripidis
Stilyanidis'in "Batı Trakya: Bir
Sonraki Adım..." isimli kitabının tanıtım programında söz
alarak yaptığı konuşmada Batı
Trakya'daki Azınlık ile ilgili
çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kocas, Batı Trakya'daki
Azınlığın Türk olmadığını
farklı bir şekilde dile getirdi:
Azınlığın, "Yunan Azınlık"
olduğunu iddia etti. Dışişleri
Bakanı Kocas'ın resmi ağızla
Azınlığı "Yunan Azınlık" olarak
nitelemesi, Yunan Dışişleri tarihinde bir ilki oluşturmakta ve
farklı bir yaklaşım ve Azınlık
Politikası olarak temayüz
etmesi açısından dikkat çekmektedir. Bu açıklamalar,
Yunanistan'ın önümüzdeki
süreçte Batı Trakya Türk
Azınlığı ile ilgili yeni bir politika izleyeceğinin ve bunun
ipuçlarının işareti olarak değerlendirildi. Bakan yaptığı
konuşmada, önümüzdeki
süreçte Batı Trakya ile ilgili
yeni tedbirler alınacağını
belirtti.
Bat Trakya Heyeti’nden Erdoan’a ziyaret
ANKARA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
C
umhurbaşkanı Erdoğan
Beştepe Külliyesi’nde Batı
Trakya Türk Heyeti'ni
kabul etti.
www.milletgazetesi.gr’de yer
alan habere göre; bir dizi temas-
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
larda bulunmak üzere Ankara'da
bulunan ve bazı danışma kurulu
üyelerinden oluşan Batı Trakya
Müslüman Türk Azınlık Heyeti
Beştepe Külliyesi’nde
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan tarafından kabul edildi.
Beştepe Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi’ndeki kabulde Yurtdışı
Türkler ve Akraba Toplulukları
Başkanlığı'ndan sorumlu
Başbakan Yardımcısı Yıldırım
Tuğrul Türkeş de hazır bulundu.
Aynı gün Gümülcine Müftüsü
İbrahim Şerif ile İskeçe Müftüsü
Ahmet Mete T.C. Diyanet İşleri
Başkanı Prof. Dr. Mehmet
Görmez tarafından kabul edildi.
Arabistan, Irak ve ABD gibi ülkelere 2015 yılında 640
milyon avroluk ürün sattığını duyurdu. Fuara gelen
Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Tuğgeneral Şaban Umut’un başkanlığındaki heyet,
burada temsil edilen 6 Türk şirketin çalışma ve ürünleri konusunda bilgi aldı. Tuğgeneral Umut, fuarda
Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev, Bakan
Yardımcısı Orhan İsmailov, İçişleri Bakan Yardımcısı
Filip Gunev, Ekonomi Bakan Yardımcısı Lüben
Petrov ve diğer yetkilileri ile görüştü. Türkiye’nin
Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe de, AA’ya yaptığı açıklamada, Tuğgeneral Umut’un heyetinin 3 günlük Bulgaristan ziyaretleri sırasında Bulgar ordusunun askeri ve sivil üst düzey yöneticileri ile bir araya
geleceğini belirtti. Büyükelçi Gökçe, Türkiye’nin
savunma sanayinin 2015 yılında 1,5 milyar dolarlık
ihracat yaptığını, en büyük pazarı ABD olmak üzere
60 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğine vurgu yaptı.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Aratrma
30 Mays 2016
Pazartesi
Göçün 120. yılına yaklaşırken
bir Muhacir Giritli’nin anıları
İç savaştan dolayı sürekli olarak elektrik kesintisi yaşayan bir şehirdeyiz yine. Trablus’un kapkara kış
gecelerindeyiz. Mum ışığının zar zor verdiği kısık aydınlığından faydalanarak sıcacık yüreklerle
rahmetli babamızın etrafında toplandık. Heyecanla bir Girit masalı daha bekliyoruz hep beraber
Y
ıllardır eğitim alanında görev
yapmış babamız vakit kaybetmek bilmezdi. Bu kapkara
soğuk gecenin nasıl değerlendirileceği
kafasında çoktan tasarlamıştı. Bu vesile ile geçmişimizi ve tarihimizi öğretiyordu her akşam. O kadar heyecanlı
ve güzel anlatırdı ki, rahmetlinin kullandığı cümleleri ve ses tonu bu
günde halen kulaklarımızı çınlatmaktadır. Bıkmadan usanmadan küçücük
beyinlerimizin içine Osmanlının aşkını
kazıyordu, Giritli olmanın anlamını
anlatıyordu.”Bütün Giritli dedeleriniz
birer kahraman idi” diyerek göğsümüzü Giritlilik gururu ile kabartıyordu. Mum ışığının verdiği o mistik ve
romantik hava ile babalarını halka şek-
linde sarmış altı çocuğun halini görecektiniz. Babamızın anlattıkları dizi
şeklinde oluyordu zaten. Her akşam
yatmadan kahraman Giritlilerin öyküsünün bir parçasını dinlerdik.
Anlatılan masalı en ince noktasından
koparıyor, öyküyü her birimizin rüyasında umduğu gibi bitiriyordu.
Rahmetli babamız çocuklarının rüyalarına girmeyi başaran bir öğretmen
idi işte. Gelin, bir defa sizde bizimle
oturun ve İbrahim Bekraki’nin ağzından bir kahraman Giritlinin masalını
dinleyin. Bu gece pala bıyıklı Giritli
Halit Ağanın hikâyesini dinleyeceğiz.
Ailemizin büyük amcası olan Halit
Ağa cesareti ve gücü ile tanınmış bir
zat imiş. Girit’i terk ettikten sonra
Lübnan’a yerleşmiş, ailemizin koruyuculuğunu yapmış, hatta tüm göçmen
Giritlilerin sığınacağı kişiydi diyordu
babam. Yabancı bir memlekette yaşayan muhacir Giritlilerin elbette güçlü
ve etrafa sözünü geçirebilen bir adama
ihtiyaçları vardı doğal olarak. İşte bu
kişi Halit Ağa’nın ta kendisiydi.
Odanın tam ortasında yerleşmiş mangalın içinde cayır cayır yanan kömür
odamıza hem ışık hem de ısı veriyordu. Mangalın kenarına konan çaydanlıktan çıkan fokur fokur sesler sihirli
gecemizin süsünü tamamlıyordu bir
şekilde…
“Halit Ağa Trablus’taki muhacir
Giritlilerin babayiğidi idi” cümlesi ile
başlayan
masalımız
şöyle devam
etmişti;
kızınca
anında kıpkırmızıya
dönüşen
beyaz çehresi ve ela
gözleri ile
tanınan ağaAli BEKRAKİ
mız yukarıya burkulmuş pala bıyıklarıyla ünlüydü.
Başından eksik etmediği fesi, geniş
siyah şalvarı üzerinde oturan işlemeli
yeleği ile herkesin dikkatini çeken bir
yakışıklı idi. Sağ elinde ince uzun nar
dalı kösteği ile gezerdi hep. Beline
sarılmış kalın kumaşın altın sarısı ipleriyle gözleri kamaştırıyordu.
Sokaklarda gezerken herkese
Giritlilerin asaletini gösteriyordu bir
şekilde. Bu haliyle Trablus’un o
dönemde önde gelen liderleri bile
Halit Ağamızı itibar eder, saygı ve
hürmet gösterirlerdi. Nitekim Fransız
işgaline karşı istiklal mücadelesi vermiş ve Lübnan Cumhuriyetinin müftülük görevini yaptıktan sonra başbakanlık görevine birkaç kere atanan
ünlü lider Abdülhamit Efendi Karami
bile Halit Ağamızı görünce cübbesini
açıp içine alarak sarılırdı.
LÜBNAN’IN KARMAŞIK
GÜNLERİ
Diğer bir yandan ise fakir fukaraya
sahip çıkmayı bilen amcamız
Lübnan’ın karmaşık günlerinde zalimlerin ellerine vurarak adaleti sağlayabilen bir insandı. Aynı zamanda Giritli
muhacirlerin yanında, yerli halka yaptığı büyük fedakarlıklarla herkesin
gönlüne taht kurmayı başaran bir kişi
idi. Bab- el Tabbane Mahallesine
musallat olmuş bir eşkıya çetesine
karşı korkusuzca durabilen tek kişi
Halit Ağa idi. Bu çetenin elebaşını
uyarmasına rağmen terbiyesiz davranışlarına devam edince onu kendi
tabancasıyla vurmuş ve mahalleden
kovmuştu. Bu vesile ile yerli halkında
hem sevgisini hem de takdirini kazanmayı başarmıştı.
GİRİTLİLER ZULMÜ
SEVMEZ
‘Biz muhacir Giritliler zulmü sevmeyiz. Zulmü gördüğümüz zaman da
susmayız. Bir şekilde durdurmaya
çalışırız. Bu yolda paramızı ve canımızı vermekte de tereddüt etmeyiz.’derdi Halit Ağa amcamız Bu öyküyle
çocuklarını adeta coşturan baba Halit
Amcayı Bekraki ailesinin kahramanı
olduğunu çoktan ilan etmişti
bile.’Baba ne olursun devam et, burada masalını bitirme, başka ne yapardı
amcamız’ diye haykırıyordu herkes.
Babamızın yüzünde ise hafif bir
gülümseme vardı ve yarattığı etkiden
memnun olduğu her halinden belliydi. Babamız devam ediyordu; Buğday
Çarşısı’nda bulunan Giritliler
Kahvehanesine bir Arap kabadayısı
girer ve oradakilere meydan okumaya
niyetli olduğu havasından belli eder.
Kahvehanenin ortasında bulunan
geniş masaya oturur ve yanında getirdiği torbadan ceviz çıkarıp masaya
koyar. Ceviz taneleri birer birer avucunun içine alarak sıkar ve parçaladıktan
sonra masaya bırakır. El kuvvetini
gösteren Arap’ın şovunu sonuna
kadar izleyen Halit Ağa masasından
kalkar ve yavaş yavaş kabadayının
oturduğu masaya doğru ilerler. Eline
bir ceviz tanesini alır, Şehadet ve baş
parmakları arasına yerleştirir ve bir
hamlede param parça eder.’Hadi evla-
dım, senin burada işin olmaz, başka
yere git ve derdini orada anlat’ diyerek adamı kovar. Bundan dolayı Halit
Ağa Giritlilerin baba yiğidi idi işte…
TRABLUS’UN EN ÜNLÜ
AYAKKABICISI
Ağabeyisi olan dedem Ali Bekraki ile
birlikte kunduracılık yapan Halit Ağa
Trablus’un en ünlü ayakkabı imalatını
yapıyorlardı. El muhacir kunduracılığı oldukça beğenilmiş ve tutulmuş,
hatta bir marka haline gelmeyi başarmıştı. Belediyenin yaptığı
tadilattan önceki
dönemde
Matbaacılar
Sokağında oldukça
geniş satış mağazaları
vardı. Ali Bey camide
sabah namazını kıldıktan sonra mağazasını açıyor, ardından
Halit Ağa geliyordu.
Her sabah olduğu
gibi Ali Bey bir sabah
yine dükkanını
açmak üzere yola
çıkar. Ancak onu
takip eden hırsızlar
yolunu keser ve onu
soymaya kalkarlar.
Doğru dürüst Arapça
bilmeyen Ali Bey
etrafına bakar, lakin
alaca karanlıkta
imdadına yetişecek
kimseyi görmez.
Hırsızlar Ali Beye yaklaşıp kimsesiz
Giritliyi tartaklamaya kalkarlar. İşte O
anda ağabeyisine Hızır gibi yetişen ve
nereden çıktığını anlaşılmayan Halit
Ağa elindeki değnekle hırsızları
darma dağın edip etkisiz hale getirir
ve karakola teslim eder. Hayatında
camide hiç sabah namazı kılmamış
Halit Ağa meğer abisinin yolunu yıllardır takip edermiş. Abisi farkında
değildi. İşte bu alışkanlık sayesinde
ağabeyisini hayatı bağışlanmış oldu…
AYAKLANMA
VE İHTİLAL
1958 yılında Bağdat ittifakını destekleyen Lübnan Cumhuriyeti başkanı
Kemil Şamun’a karşı Lübnan’da bir
ayaklanma ve ihtilal olur.
Memleketteki Müslümanlar o dönemde mevcut hükümete karşı silahlı
mücadeleye başlar ve Şamun’dan
Mısır-Suriye ittifakına destek vermesini ister. Bu ayaklanmayı bastırmak için
Şamun’un Amerika’dan yardım istemesi üzerine Amerikan askeri
Lübnan’a gelir ve üç ay içinde muhalefeti bastırmayı başarır. Bu arada
Trablus şehri 1958 ayaklanmasında
çok büyük rol oynadığı için ciddi bir
saldırıya uğramıştı. Artık sokaklar,
evler bombalanıyor, gençler tutuklanıyor ve genel bir anarşi hakimiyeti
sürüyordu memlekette. Sivil halk
Trablusu terk etmeye başlar. Muhacir
Giritlilerin kaçış yönü elbette Suriye
topraklarında bulunan Giritli köyü ElHamidiye olmuştu. Karadan kaçamayan insanlarımız deniz yoluyla kayıklarla ve küçük teknelerle Hamidiye
yolunu tutar. Eylül ayında gerçekleşen
bu olay aileleri perişan eder ve zor
durumda bırakır. Halit Ağamızın ise
hiç kaçmaya niyeti yoktu.’Ölürsem
evimde kalır şerefimle ölürüm’ diyordu. Eşi Halide Hanımın ısrarlarına
dayanamayarak o da Trablus’tan ayrılmak zorunda kalır.
Denizin ortasında esen rüzgârlar fesini
düşürmüş, bıyıklarını aşağıya sarkıtmıştır. Ağlayan çocuklar ve kusan
hanımlar ortasında kendini bulan
Halit Ağa halinden hiç memnun
değildir. ‘Göklere giden yol’ manasını
taşıyan (οδός να στρος) cümlesini
tekrar tekrar söylüyordu.’Giritlilerin
kaderidir bu,hep göçmen olmak’
diyordu.Hamidiye’ye ulaştıklarında
Halit Bey yine ağalığını yapmış,köyde
bulunan üç tane evi misafirlere açmış
ve herkesin ihtiyaçlarını karşılamıştı.
Kendisi Hamidiye’nin en zengin ağa-
larından sayılıyordu ne de olsa… Bu
macera tam üç ay sürmüş, ardından
ihtilalin bitmesi üzerine herkes evine
dönmüş ve eski hayatına devam
etmişti. Akıllarda kalan Halit
Ağamızın insanlara gösterdiği şefkati
ve sınırsız yardımları idi
TARIM REFORMU
YASASI
Bu tarihten sonra Suriye
Cumhuriyeti’nin ilk Tarım Reformu
Yasasını hayata geçirmesiyle beraber
ağalığın yavaş yavaş elden gitmesi
başlamıştı. Sultan II Abdülhamit’in
Giritlilere bahşettiği tarım arazileri
yavaş yavaş elden çıkıyordu artık.
Halit Ağa üzgün ve gidişattan memnun değildi. ‘Elbette zenginlerin zulmüne karşıyım ama Hamidiye’deki
arazilerimiz Girit’te bıraktıklarımızın
bedeliydi’ diyordu.’Biz yerlilerden
farklıyız, bunu anlamaları lazım’
diyordu. Halit Ağa belli ki bu hayata
küsmesi başlamıştı bu tarihten
sonra.Yaşı da ilerleyince inzivaya
çekilmişti ve 1973 yılında gözlerini
yumarak bu hayata veda etmişti.
Kahramanca yaşayan Giritli ağaya
yakışacak şekilde hayatını sürdüren
bu zatın ölümü de çok sakin ve sessiz
olmuştu.Trablus’ta bulunan (Gureba)
Mezarlığına defnedildiğini biliyoruz
ancak bugün mezarı
bulunamıyor.Trablus’ta yaşanan iç
savaşın getirdiği düzensizliklerle
mezarı da kurban oldu. Halit Ağa aramızda yok belki.Fatiha okunacak
mezarı da yok.Ama o insanların hafılarında kazınmış ve ailemizin gurur
kaynağı olarak yaşamaya devam edecek hep. İşte bu gecenin masalı bitiyor.
Muhacir Giritlilerin bitmeyen acı
masallarından biriydi.Ama bu masal
hep anlatılacak,yeni nesillere aktarılacak.Anlatılacak ki, kahraman dedeleri
nasıl yaşadı ve nasıl öldü bilecekler…
www.diyariturk.com
sitesinden alınmıtır
SAYFA 07
Yerel Yönetimler 7
30 Mays 2016
Pazartesi
Umurbey ve Jupa
KARDE OLDU
Umurbey Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün babası
Ali Rıza Efendi’nin de doğup büyüdüğü yer olan
Makedonya Merkez Jupa Belediyesi ile kardeş kent oldu
ÇANAKKALE
BALKAN GÜNLÜÜ
U
murbey Belediyesi, Mustafa Kemal
Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendinin de
doğup büyüdüğü yer olan Makedonya
Merkez Jupa Belediyesi ile kardeş kent oldu.
www.diyariturk.com’un haberine göre; Umurbey
Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve
Spora Bayramı’nda, günün anlamına uygun bir
çalışmaya imza attı. Mustafa Kemal Atatürk’ün
babası Ali Rıza Efendi’nin de doğum yeri olan,
Makedonya’nın tek Türk belediyesi Merkez Jupa
Belediyesi ile Umurbey Belediyesi, kardeşlik belgesine imza attı. Umurbey Belediye Başkanı Sami
Yavaş, beraberinde eşi Aynur Tuna Yavaş ve başkan danışmanı Samet Uzunca, Makedonya’nın
Merkez Jupa Belediyesini ziyaret etti. Merkez Jupa
Belediye Başkanı Ariyan İbrahim ve Umurbey
Belediye Başkanı Sami Yavaş, daha sonra kardeşlik
protokolüne imza attı. Merkez Jupa Belediye
Başkanı Ariyan İbrahim, kardeşlik protokolünün
Umurbey ve Jupa halkları için kültürel ve ekonomik açıdan çalışmalar yapılacağını, sürekli ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunacaklarını söyledi.
Umurbey Belediye Başkanı Sami Yavaş, “Bizi çok
güzel ağırladılar. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
Sürekli diyalog halinde olacağız. Biz de kardeş
belediyemizi en yakın zamanda Umurbey’de ağırlayacağız” dedi.
Mamua Belediyesi Kosovalı mezunları aırladı
MAMUA - BALKAN GÜNLÜÜ
T
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ürkiye’nin değişik üniversitelerinde
eğitimlerini tamamladıktan sonra
Kosova’ya dönen Kosovalı mezun
öğrenciler tarafından 2007 yılında kurulan
ve kısa adı TÜMED olan, Türkiye
Mezunları Derneği üyesi, Türk, Arnavut ve
Boşnak asıllı gençleri ‘”Mezunlar
Buluşması Kokteyli”nde bir araya geldi.
www.diyariturk.com’a göre; Kosova'nın
tek Türk Belediyesi olan Mamuşa'nın
Türkiye mezunu yöneticileri, Türkiye
Mezunları Derneği ile Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkleri
ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen Mezunlar
Buluşmasına, KDTP Genel Başkanı ve
Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir
Yağcılar, Kosova Meclis Başkanvekili ve
Türkiye Mezunu Fikrim Damka, Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlık Yurdışı Türkleri
ve Akraba Toplulukları Başkanı Doç, Dr.
Kudret Bülbül, Türkiye Cumhuriyeti
Prizren Başkonsolosu Selen Evcit,
Türkiye’deki üniversitelerden mezun
olmuş Kosovalı milletvekilleri ve 200’ün
üzerinde mezun katıldı. Kosova ve Türkiye
Cumhuriyeti Milli Marşlarının okunmasıyla başlayan kokteylde konuşan Türkiye
Mezunları Derneği Başkanı Cengiz Çesko,
geride kalan 25 yıl içerisinde binlerce
Kosovalı gencin Türkiye’nin değişik üniversitelerde eğitim gördüğünü ve halen de
görmeye devam ettiğini belirtti. Kosova
Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ise,
1990’lı yılların başından bu yana yüzlerce
Kosovalı Türk, Arnavut ve Boşnak asıllı
gencin Türkiye’de eğitim gördüklerini ve
Kosova’ya döndüklerinde önemli görevler
üstlendiklerini söyledi.
abam sigara içerken böyle
derdi."Ta- butuma bir çivi daha
çakayBm" de- yip sigarasBnB yakardB. 3 yBl önce ba- bamB da bu nedenden
yani "Akciğer Kan- seri"nden kaybettim.
AnlayacağBnBz bile bile lades... Ş u illetin
kBsaca bir tarihine giriş yapalBm sonra
kaldBğBmBz yerden de- vam edelim.
Kristof Kolomb 1492’de Amerika’yB
keşfettiğinde bu kBtanBn yerli- leri tedavi
ve dini amaçlarla tütün üreti- mi yapByorlardB.
Bu keşiften sonra Avrupa ya döndüğünde
yanBnda bu kBta da daha önce hiç
görülmemiş olan tütün tohum- larB ve yapraklarB vardB. Tarihler 1556’yB gösterdiğinde ise
Fransa ilk defa tütünle tanBştB ve Jean Nicot
kBsa zamanda tütün içmeyi popüler hale getirdi. Bu yüzden bilim adamlarB “Nikotin” olarak bilinen bu kimyasal maddeye onun adBnB
verdi- ler. Bir yBl sonra İngiliz aristokrat şairi
Sir Walter Relaigh’nin tütün içmeye başlamasByla İngiltere’ye de girdi.
B
JAPONYA 1610’DA
YASAKLAMIŞ
BağBmlBlBğBnB fark eden Japonya 1610’da
tütün üretimi ve içimini yasakladB. ArdBn- dan
hBzla yayBlan bu tehlikeli tüketime bir yasak
da 1634’de Rus ÇarB’ndan geldi ve Rusya’da
da yasaklandB. Tütün içerken yakalananlarBn
ceza olarak burnu kesili- yor, suçun tekrarB
halinde ölüme mah- kum ediliyordu. 1761’de
İngiliz Doktor John Hill tarihte bilinen ilk
tütün-kanser araştBrmasB olan raporunu yayBnladB. 1891’de Kanada’nBn British Colombia
eyaletinde, 15 yaşBndan küçüklerin tütün
içmesi yasaklandB. 12 yBl sonra ise tüm
Kanada’da yasaklanmasB için meclise ka- nun
tasarBsB verildi. 1930’da ise Alman- ya’nBn
Köln Üniversitesi sigara-kanser ilişkisini istatistiksel olarak ortaya çBkardB. 1943’te ise
dünya yetişkin nüfusunun yüzde 60 civarB
sigara içiyordu. Gelelim günümüze değerli
okuyucular: SBkB du- run! Nüfusu 6 milyara
yaklaşan dünya- mBzda kişi başBna bin paket
düşüyor. Bu da toplam 6 trilyon sigara yapar.
Bu ra- kam sektördeki para hacminin ne
kadar büyük olduğu konusunda da fikir veriyor. Dünyada her yBl 4 milyon insan sigaradan hayatBnB kaybetmektedir!(Rakamlar tüyler ürpertiyor!) Dünya SağlBk Örgütü(WHO) dünyada en büyük sağlBk sorununun sigara olduğunu ilan etmiştir.
Sigaraya bağlB olarak bebeklerde ve ço- cuklarda; ani bebek ölümleri, astBm va- kalarB,
kulak enfeksiyonlarB, solunum en- feksiyonlarB her yBl artBş göstermektedir. Türkiye de ise
her yBl 100 bine yakBn in- sanBmBzB kurban
veriyoruz. BakBn bu 100 bin kişiyi daha çarpBcB örneklerle destek- leyeyim. Her gün bir
uçak düşüyor ve 300 kişi ölüyor. Her yBl 100
bin nüfuslu bir şehrimize atom bombasB atBlByor. Her gün içi dolu 6 otobüs yolcularB ile
birlik- te ölüyor. Bilmem olayBn vahametini,
va- himliğini anlayabiliyor muyuz? Bir ilginç
tespit daha. HayatBnda ilk iki sigarasBnB tamamen bitiren gençlerin yüzde 85’i si- gara
bağBmlBsB olmaktadBr. Sadece sağlBğa mB zararB vardBr? Tabii ki hayBr! Sosyal yö- nünden
birkaçBna değinmek istiyorum. Birincisi sigara içen bir çocuk ailesine iç- mediğini söyleyerek yalan söylemektedir. İkincisi evli olan
çiftlerden içmeyenler rahatsBz olur, bu da
türlü sBkBntBlara sebep olur. Üçüncüsü sigara
içen aile reisi har- camBş olduğu, sigara parasByla ailesinin hakkBnB yemiş olmaz mB?
Bunun yanBnda ailesinden harçlBk alan bir
çocuk da pa- rasBnB yanlBş yerde
kullandBğBndan ailesi- nin hakkBna saygBsBzlBk
etmiş olur. Dör- düncüsü milyarlarca liramBz
duman edi- lerek milli servetin yok olmasBna
sebep olmaktadBr. Yani demem o ki, bu
TABUTUMA
BR ÇV...
www.ergundur.com
Hepsi Hikaye...
Ergun DUR
yasak aslBnda, bir yasak değil, kendimize,
aile- mize, çevremize karşB farkBndalBk sağlamak. Bu kadar ciddi bir adBmB sulandBr- maya
çalBşanlarBn –sigara içsek bile- ek- meğine
yağ sürmeyelim.
Onunla tanBştBğBmda daha 14 yaşBnday- dBm,
o ise benden oldukça yaşlBydB. HayatBna giren
ilk kişi ben değildim, son kişi de ben olmayacaktBm kuşkusuz. Herkes bu beraberlik için
yaşBmBn çok kü- çük olduğunu düşünüyordu.
AslBnda hiçbir zaman yaşBnBzBn uygunluğu
söz konusu ola- maz böyle bir ilişkide.... İlk
önceleri sadece yakBn arkadaşlarBmla
paylaştBm küçük sBrrB- mB. Sadece gönül
eğlendiriyordum onun- la.(Ne kadar da aptalmBşBm!) Aileme anlata- mazdBm. SanBrBm
kByametin kopmasB diye adlandBrBlan bu
durum, olanca gerçekliğiyle çBkardB karşBma.
Gizledim, gizledim. Başlan- gBçta çok seyrek
buluşuyorduk. Daha sonra buluşmalarBmBzBn
sayBsB arttB. Gönül eğlen- dirmek demiştim ya,
koca bir palavra... Çok zaman geçmesine
gerek kalmadB hayatBmda kapladBğB yeri anlamam için. Evet onu sevi- yordum, ama yine
de aklBmda hep o düşün- ce vardB.”Onun tutsağB değilim, istediğim zaman terk edebilirim.”
̇ N
̇ C ̇ PALAVRA
K
Buyurun size ikinci palavra. Ne hayatBmBn
her safhasBna girmesi yetti onu terk etmeme.
Ne de annemin bizi yakalamasB. AslBnda bizi yakaladB demem yanlBş. İzlerimi buldu,
ardBnda bBktBklarBnB gördü. KBzmadB bağBrmadB. Sadece kBsa bir nasihat çekti. Biliyordu.
Çünkü buluşmamBzB yasaklamasBnBn bir şey
ifade etmeyeceğini o zamana kadar gizli devam ediyordu, yine gizli kalabilirdi. Zaman
geçtikçe birbirimize bağlandBk. Ben ona
bağlandBm, şimdi geriye bakByorum da 6
uzun yBl geçti ve veren taraf hep ben oldum.
O bana sahte mutluluklar verdi sadece, bense her şeyimi... Herhalde hayatta canBmB vereceğim tek o oldu. Onun için kavga ettim,
onun yüzünden hastalandBm: Ama hiçbir
zaman ayBrmadBm yanBmdan, ayBramadBm...
Biliyordum nelere yol açtBğBnB, görüyordum.
Önce onu sevmeyi öğrendim, sonra nefret
etmeyi. Beraber olmayB istemediğim anlarda
bile yanBmda olduğunu gördüm. İrademi
yerle bir ettiğini beni kendimle karşB karşBya
getirdiğine şahit oldum. BaşkalarBnB kBrdBm
onun yüzünden ve ben daha da fazla kBrBldBm. İnsanlarla arama girdi. ArkadaşlarBm
ondan nefret etti çoğu zaman. Hatta ben bi- le
tiksindim bazen, ondan, bedenime ve ruhuma sinen kokusundan. DudaklarBmBn her
dokunuşunda, ben onun ruhundan çalByorum, o benim bedenimden. O her seferinde
yeniliyordu kendini. Bense gittikçe kötüleşiyordum; Ama bir türlü terk edemedim. AslBnda birkaç kez denedim ayrBlmayB. Hepsinde de dönüşüm bir öncekinden güçlü oldu.
Yokluğunda kBvrandBm hasretinden, alBşmaya
çalBştBm; ama asla atamadBm aklBmdan. Uzun
ve stresli geceler hep ev sahibim oldu.
TBrnaklarBmB yedim, yetmedi kuruyemişe
başladBm. AyrBlBk kilo aldBrdB ve ben hep geri
döndüm. Hatta şuan bile yanBmda; ama yi- ne
de yemin ediyorum burada, hepinizin önünde:
“BİRGÜN BIRAKACAĞIM ŞU LANET
OLASICA SİGARAYI.”
Strugal örencilerden iade-i ziyaret
STANBUL - BALKAN GÜNLÜÜ
G
eçtiğimiz aylarda Makedonya’da
bulunan Struga kardeş şehri
ziyaret ederek orada yaşayan
Türk ve Müslüman öğrencilere okul
üniforması ve spor malzemeleri hediye
eden Büyükçekmece Belediye Başkanı
Dr. Hasan Akgün’e öğrencilerden iadeyi ziyaret gerçekleşti. Öğrenciler Başkan
Akgün ile birlikte törene katılarak milli
duyguları yaşadılar.
www.diyariturk.com’a göre; Başkan
Akgün’ün yakından ilgilendiği misafir
öğrenciler tören sonrasında ilçeyi geze-
KIRCAAL’YE BURSA CAM
KIRCAAL
BALKAN GÜNLÜÜ
B
üyükşehir
Belediyesi’nin
öncülüğünde
Bursalı işadamları tarafından Kırcaali’de inşa
edilen ve Bulgaristan’ın
en büyük mabedi olacak
Bursa Camii’nde çalışmalar hızlandı. Bursa
Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Altepe,
Bulgaristan’da Kırcaali’de
inşaat çalışmaları devam
eden Bursa Camii’ni ziyaret etti. Temel aşaması
tamamlanan ve kat inşaatı başlayan caminin
hakim tepede bulunması
dolayısıyla Kırcaali’nin
her bir bölgesinden görülebileceğini kaydeden
Başkan Altepe, uzun yıllar yapılması düşünülen
bu hayırlı işin Bursa’ya
ve Bursalı işadamlarına
nasip olduğunu ifade etti.
www.diyariturk.com’a
göre; Proje ve inşaat çalışmalarının Büyükşehir
Belediyesi’nin öncülüğünde Bursalı işadamları
tarafından sürdürüldüğünü, Bursa Camii ve İslam
Kültür Merkezi’nin
temelleri üzerinde hızla
yükseldiğini belirten
Başkan Altepe, “Burası
tamamlandığında inşallah Bulgaristan bölgesinin en büyük kültür merkezi ve külliyesi olacak.
Toplam arsası 3600 metrekare. Kırcaali
Belediyesi’nin tahsis ettiği bu alana 3000 metrekare taban alanlı bir inşaat
ve üzerine 750 metrekare
taban alanlı bir cami
yapıyoruz” dedi. Bursa
Camii ve İslam Kültür
Merkezi’nin bölgeye
yakışacağını, Kırcaali için
bir gerdanlık olacağını
söyleyen Başkan Altepe,
inşaat çalışmalarının
‘kapalı alanda 1500 kişinin ibadet edebileceği’ ve
‘aynı anda 5000 kişinin
kullanabileceği’ şekilde
sürdürüldüğünü kaydetti.
Şu anda temel aşamasının sona erdiğini ve zor
kısımlarının yükselmeye
başladığını ifade eden
Başkan Altepe, “Projeye
destek veren Bursalı tüm
işadamlarına teşekkür
ediyorum. Yine onların
desteğiyle camimiz kısa
sürede ortaya çıkacak.
İnşallah en kısa zamanda
da açılışını gerçekleştirmiş olacağız. Bunun için
gayret ediyoruz.
Şimdiden hayırlı uğurlu
olsun” diye konuştu.
rek tarihe tanıklık etmiş eserleri yerinde
incelediler. Unutulmaz bir gün yaşadıklarını belirten Makedon öğrenci heyeti
başta Başkan Akgün olmak üzere emeği
geçen herkese teşekkür ettiler.
Makedonya Struga şehrinden gelen
heyet okullarıyla kardeş okul olan
Büyükçekmece Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek, Okul Müdürü Hikmet
Aras’ın eşliğinde Türkçe dersine girdiler. Türkiye’deki eğitim sistemi hakkında misafir öğrencileri bilgilendiren
Aras, gün sonunda günün anısına
Makedon heyetinin temsilcisine
bir de plaket takdim etti.
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
VERG
HTLAFLARINDA
UZMAN
MÜTALAASI
Nazlı Gaye ALPASLAN
ilirki ilik, özel bilgi ve
uzmanl k gerektiren
durumlarda hâkimin
kendisine yard m için ki i ya
da ki ileri görevlendirmesidir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanuna göre getirilen bilirki ilik, bir davada davan n çözümü için hakim taraf ndan bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi
gerektiren durumlarda görü
ve oyuna müracaat edilen
üçüncü ki i veya ki ileri ifade
etmektedir. Delil sistemleri ve
deliller yer ve zamana göre
de i ebilmektedir. Bilirki ilik
müessesesi de bu de i en yer
ve zamana göre teknik bilgi ve
uzmanl a göre ortaya ç kan
bir durumdur. Bir hukuksal
ihtilaf n çözümünde hukuk bilgisine dayan larak çözümleme
olaya uygulanacak hukuk
kural n bulma yetkisi ve görevi hâkime aittir. Anayasaya
yarg yetkisinin ba ms z mahkemelere ait oldu unu belirtmi tir. Bu yetkinin ba kalar na
devri de mümkün de ildir.
Ancak, bir hukuksal ihtilaf n
hukuk bilgisine dayan larak
çözülebilmesi, yani olaya
hangi hukuk kural n n uygulanabilece ini hâkimin anlayabilmesi için, uyu mazl k konusu olay n niteli inin ortaya
konulmas hakk nda uzmanl k
gerektiren özel veya teknik
baz bilgilere gereksinim duyulabilir. Nitekim, günümüzde
iktisadi, sosyal, s nai ve teknik
gibi alanlarda kaydedilen
geli meler, bu sahalarda ortaya
ç kabilecek ihtilaflarda ihtisas
gerektiren bilgiye giderek ihtiyaç duyulmaktad r. Bu gibi
ihtiyaçlar nedeniyle bunlar
dikkate alan yasa koyucular
yarg ca, teknik veya özel bilgiyi gerektiren hususlarda bilirki iye müracaat yetkisi vermektedir. 5271 say l Ceza
Muhakemeleri Kanunun 67/6
md hükmüne göre Cumhuriyet
Savc s , kat lan, vekili, üpheli
veya san k, müdafii veya
kanunî temsilci, yarg lama
konusu olayla ilgili olarak
veya bilirki i raporunun haz rlanmas nda de erlendirilmek
üzere ya da bilirki i raporu
hakk nda, uzman ndan bilimsel
mütalaa alabilirler. Sadece bu
nedenle ayr ca süre istenemez. Bir davada tahlili hakim
taraf ndan bilinmeyen özel ve
teknik bilgiyi icap ettiren
durumlarda oy ve görü üne
ba vurulan üçüncü ki iye
veya ki ilere bilirki i denilmektedir. Bilirki i, görü üne
ba vurulan husus hakk nda,
özel ve teknik bilgisine dayan larak inceleme yapar ve vard sonuçlar mahkemeye bildirir. Ba ka bir ifade ile, bilirki i sahip oldu u ihtisas bilgisi
ile yarg lama evresine yard mc olur. Bilirki i incelemesinde dava ile ilgili olarak çözümü hakimler taraf ndan
bilinmeyen özel ve teknik bilgisinin gerekli oldu u durumlarda müracaat edilir. Ba ka
bir ifade ile, hakimin teknik
ve özel bilgisinin yeterli olmad hallerde, bilirki i yarg ca
yard mc olur. Bu sebeple,
bilirki iye müracaat edilmesine
gerek olup olmad na yarg ç
karar verecektir. Bilirki ilik,
özel ve teknik bilgiyi gerektirdi i için herkes bilirki i olamayaca gibi bilirki ilik
yapacak ki ilerde belli ö renim ko ulu ve tecrübe aran lacakt r. Vergi yarg lamas nda,
ceza yarg lamas nda bilirki iliin yan s ra 5271 say l
CMK’nun 67/6 maddesine
göre uzman mütalaas al nmas
yolunda s kl kla kullan lmaktad r.
Bilirki i raporu takdiri deliller
aras nda say lm olup, mahkeme hakimi bilirki i raporu ile
ba l de ildir. Dava dosyas ndaki di er deliller gibi bilirki i
raporunun takdiri de mahkemenin takdirine b rak lm t r.
Ancak hakimler, çözümü
uzmanl , özel veya teknik
bilgiyi gerektiren hâllerde
bilirki iye ba vurduklar için
genellikle kararlar n da bilir-
B
ki i raporlar na dayand rmaktad rlar.
BLRK
RAPORU
E er bilirki i raporu
gerçe i yans tm yorsa
ne olacak? te böyle
bir durumda raporun gerçe i
yans tmad n dü ünen taraf
5271 say l kanunun 67/6.maddesi gere ince uzman ndan
bilimsel mütalaa alabilir. Hatta
uzman mütalaas n n bilirki i
raporundan önce bilirki inin
de erlendirmesine sunulmak
üzere veya bilirki i raporundan
sonra, bilirki i raporundaki
hata ve çeli kileri ortaya koymak amac yla al nmas mümkündür. Dileyen taraf, konusunda uzmanl bilinen herhangi bir ki i veya kurumdan
dava konusu olayla ilgili olarak uzman mütalaas alarak,
bu raporu dava dosyas na delil
olarak sunabilir. Mahkemenin
görevlendirmi oldu u bilirkiinin raporu ile taraflar n kendi
seçecekleri herhangi bir
uzmandan alacaklar uzman
mütalaas aras nda hiçbir fark
bulunmamaktad r. Zira her
ikisi de mahkeme nazar nda
takdiri deliller aras nda yer
almaktad r. Örnek olarak; Bir
bina in aat nda kullan lan
haz r betonun standartlara
uygun olup olmad konusundaki bir davada, mahkemenin
görevlendirdi i n aat
Mühendisi bir bilirki inin
raporuna kar l k, davan n
taraflar ndan birisi n aat
Mühendisleri Odas veya
stanbul Teknik Üniversitesi
n aat Fakültesi’ne müracaat
ederek binada kullan lan haz r
betonun kalitesi hakk nda
bilimsel mütalaa alabilir.
Mahkemenin görevlendirdi i
bilirki inin ücreti hakimin takdir yetkisindedir. Uzman
mütalaas için ödenecek ücret
ise taraflar aras nda serbestçe
kararla t r labilir. Uzman
mütalaas konusu adeta bilirkiilik kurumunun otokontrol
sistemi say labilir. Ayn
zamanda da özel bilirki ilik
kurumunun uygulamaya geçmesi anlam n ta maktad r.
Zaman zaman çevremizden
duyar z; hatal bilirki i raporu
yüzünden davay kaybettim
diye, bilimsel uzman mütalaas
bu tür yak nmalara son verecektir. Mahkemelerin atam
oldu u bilirki ilerin de daha
dikkatli rapor düzenlemeleri
konusunda yönlendirici olacakt r. Uzman bilirki ilik
müessesesi ile çe itli uyu mazl klar daha kolay ve isabetli bir
biçimde çözümleme olana na
kavu mu olacakt r. Vergi
uyu mazl klar nda uzman bilirki iye müracaat edilmesi daha
çok vergi tekni i gibi konularda düzenlenen ve vergi
inceleme raporlar ndan kaynaklanan uyu mazl klarda
uygulanabilmektedir. Vergi
uyu mazl klar n n sonucu olarak düzenlenen gerek vergi
tekni i raporlar ve gerekse
vergi inceleme raporlar n n
yorumlanmas ndan do an
uyu mazl klarda uzman mütalaas na ba vurulmaktad r.
Uzman mütalaalar daha çok
asliye ceza mahkemelerinde
veya konuyla ilgili olarak
Yarg tay’ n çe itli ceza dairelerinde de erlendirilmektedir.
Vergi uyu mazl klar nda da
uzman mütalaas vergi mahkemelerinde veya Dan tay’ n
ilgili dairelerinde 5271 say l
CMK’nun 67/6. maddesine
göre uzmandan bilimsel
mütalaa al nabilmektedir.
Vergi uyu mazl klar nda, bilirki i atamas , seçimi gibi konular uyu mazl n durumuna
göre tam isabetli olamamaktad r. Ancak, bilirki i raporlar na
kar yap lan itirazlar nedeniyle bilirki iler uygulamada daha
çok düzenlenen iddianameler
veya vergi inceleme raporlar n n t pa t p ayn s yönünde
bilirki i raporu düzenledikleri
görülmektedir. Bilirki i raporlar , uzman mütalaas veren
ki ilere göre düzenledikleri
raporlar bilimsel yorumlardan
uzak oldu u söylenebilir.
Hatta, uygulamada bilirki ilerin düzenledikleri raporlar n
objektif, gerçekçi ve tutarl
oldu u konusunda çe itli ele tiriler ileri sürülmektedir.
30 Mays 2016
Pazartesi
Yabanc örencilerin
TÜRKÇE YARII
Türkiye’deki 21 üniversitede okuyan yabancı uyruklu
öğrenciler "Türkçe Konuşma Yarışması”nda ter döktüler
Kültürel ve Sosyal Rehberlik
Koordinatörü Selman Bayer,
TRT Spikeri Funda Korayile
TDK Temsilcisi Prof. Dr. Gürer
Gülsevin yer aldı.
21 ÜNİVERSİTE'NİN
ÖĞRENCİLERİ TER
DÖKTÜ
21 farklı üniversitenin Türkçe
Öğrenimi Uygulama ve
Araştırma Merkezlerinde
(TÖMER) eğitim gören 21
öğrencinin katıldığı yarışmada
dereceye girenleri, Yüksek
Öğretim Kurulu Üyesi, Yunus
Emre Enstitüsü Başkanı Prof.
Dr. Hayati Develi açıkladı.
Yarışmada birinciliği Necmettin
Erbakan Üniversitesi’nden
Mısırlı Moamen Elhusseini,
ikinciliği Uludağ Üniversitesi’nden Nijerli Mohamed
Alitine Maman, üçüncülüğü ise
Ege Üniversitesi’nden Filistinli
Yara Abu Hussien kazandı.
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜÜ
İ
zmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, Türkçe Öğretimi
Uygulama ve Araştırma
Merkezi’nin ev sahipliğinde
yapılan yarışmayı, Rektör Prof.
Dr. Galip Akhan, İKÇÜ TÖMER
Müdürü Prof. Dr. Turan Gökçe,
24. Dönem İzmir Milletvekili ve
AK Parti Sivil Toplum ve
Halkla İlişkiler Başkan
Yardımcısı Rıfat Sait, Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar
Başkanlığı (YTB) İzmir
Koordinatörü Dr. Fırat Yaldız,
protokol üyeleri ve öğrenciler
takip etti. Yarışmanın Seçici
Kurulu’nda ise; Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Üyesi Prof.
Dr. Hayati Develi, Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu - Atatürk Kültür
Merkez Başkanı Prof. Dr. Turan
Karataş, YTB Öğrenciler Dairesi
AFRİKALI
ÖĞRENCİDEN TÜRKÇE
ESPİRİLER
Yarışmada ikinci olan Uludağ
Üniversitesi’nden Nijerli
Mohamed Alitine Maman'a
ödülünü 24.Dönem İzmir milletvekili Rifat Sait verdi. Ödül
aldıktan sonra kısa bir konuşma yapan Maman, ilginç
Türkçe esprileri ile salonu kahkahaya boğdu. Nijerli öğrenci,
ilk geldiğimde üniversiteye
"Başvurmam" söylendi. Bunun
başımı bir yerlere vurmak
olmadığını daha sonra öğrendim, dedi. Nijerli Mohamed
esprilerine şöyle devam etti:
"Türkiye'ye ilk geldiğim günlerdi. Türkçe’yi iyi bilmiyordum.
Minibüse binmiştim. Arkadan
bir yolcu bağırdı: "Bu durakta
inek" Baktım, durakta inek
yoktu.
TÜRKİYE'DE HER
YERDE ANA VAR AMA
BABA YOK, NEDEN?
Nijerli öğrenci, salona dönerek
"Size bir şey sormak istiyorum,
dedi. Sizin Türkiye'de her yerde
Ana var. Tabelada, Anayol yazıyor, hukukta Anayasa var,
Türkçeyi Ana dil olarak kullanıyorsunuz, Ana fikir soruluyor,
Ağlarsa Anam ağlar diyorsunuz, Anavatanınız var. Peki
Türkiye'de Baba yok mu’ diye
sordu?
BİRİNCİ OLAN
MISIRLI ÖĞRENCİ İLE
RABİA SELAMI
24. dönem İzmir milletvekili ve
AK Parti Genel Merkez Sivil
Toplum ve Halkla İlişkiler
Başkan Yardımcısı Rifat Sait,
yarışmada birinci olan Mısırlı
Moamen Elhusseini'yi tebrik
ettikten sonra birlikte Rabia
selamı vermesi izleyiciler arasında memnuniyet oluşturdu.
Program sonunda yarışmaya
katılan öğrenciler jüri heyeti ve
protokolle birlikte fotoğraf
çektirdiler.
Yunanistan Türkiye'yi
eref ülkesi ilan etti
ATNA
BALKAN GÜNLÜÜ
Balkan mutfakları
Bulgaristan’da yarıtı
Y
unanistan, Türkiye’yi
dört şeref ülkesinden
biri olarak ilan etti.
www.tourexpi,com’un verdiği bilgilere göre; bu kapsamda Yunanistan’ı ziyaret
edecek olan Türk vatandaşları, ilgili işareti taşıyan her
mağazada, belirlenmiş
fiyatlar üzerinden yüzde 20
indirim avantajına sahip
olacak. Yunanistan, Dışişleri
Bakanlığının inisiyatifiyle,
‘şeref ülkesi’ geleneğinin
hayata geçeceği ilk yılda,
Türkiye’yi dört şeref ülkesinden biri olarak ilan etti.
SVET VALAS - BALKAN GÜNLÜÜ
B
Yunanistan Dışişleri
Bakanlığı’nın, Yunanistan
Ticaret ve Girişimcilik
Odaları Birliği’yle anlaşmasının akabinde Yunanistan’ı
turizm döneminde ziyaret
edecek olan Türk vatandaşları, ilgili işareti taşıyan her
mağazada belirlenmiş fiyatlar üzerinden yüzde 20
indirim avantajına sahip
olacak.
ULUSLARARASI GRTLLER
FESTVAL 7. KEZ YAPILDI
AYDIN
BALKAN GÜNLÜÜ
K
uşadası Belediyesi ile
Giritliler Dostluk ve
Yardımlaşma Derneği
tarafından düzenlenen 7.
Uluslararası Giritliler
Festivali Girit kültürünü
yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenlendi. Festivale büyük bir
katılım oldu.
Girit Adası Heraklion ve
Agios Nikolaos Belediyeleri
tarafından da desteklenen
festival, Kuşadası şehir merkezinde ve Davutlar Sevgi
Plajı’nda düzenlenen çeşitli
etkinliklerle gerçekleştirildi.
Giritlilerin kültürlerini yaşatmak, yeni nesillere taşımak,
tanışma ve dostlukları pekiştirmek amacıyla düzenlenen
festivale geçmiş yıllardan
daha geniş bir katılım oldu.
Festival kapsamında ayrıca
Eski Giritliler Fotoğrafları
Sergisi açıldı. Giritliler
Kültür ve Yardımlaşma
Derneği Başkanı Yunus
Çengel, 7 yıl önce bir zeytinlikte yapmaya başladıkları
şenliğin bugün binlerce
Giritlinin katılımı ile uluslararası bir festivale dönüşmesinin kendilerini mutlu ettiğini
belirtti. 2 gün boyunca
Kuşadası’nda Girit kültürünün her yönü ile sunulduğunu ifade eden Çengel
“Türkiye’de Girit kültürü-
nün en önemli merkezleri
arasında yer alan
Kuşadası’nda bu yıl yaptığımız etkinlikler ile sadece
Girit kültürünü tanıtmadık
aynı zamanda Giritli
Rumların katılımı ile dostluk
şarkılarını da birlikte söyledik. İki halkın birlikte yaptığı
bu festival ile Türkiye ile
Girit arasında yer alan ‘Barış
Denizi Ege’ üzerinde dostluk
köprüsünün temelleri sağlam şekilde atıldı”dedi.
alkan mutfakları Bulgaristan’da yarıştı.
Yüzlerce nefis yemek ve tatlı çeşidi jüri
üyelerinin ve yarışmalara katılan lezzet
düşkünlerinin beğenisine sunuldu. www.touerexpi,com sitesinde yer alan bilgilere göre;
Bulgaristan’ın turistik şehri Sveti Valas ( Küçük
Manastır)’ da Hotel Premier Fort Beach’de gerçekleşti. Balkan Mutfak Yarışması (Balkan
Culinary Competition) ‘da Avrupa, Asya,
Amerika ve Afrika olmak üzere 4 kıtadan 16
ülke, 100 yarışmacı, 24 takım yer aldı. Authentic
Bulgarian Tastes ve Bulgarian Carving
Association organizasyonunda gerçekleşen
yarışmanın juri üyeleri ise 14 farklı ülkeden.
!mtiyaz Sahibi $lhan akirolu
TEMS$LC$L$KLER
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Akn ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MULA Mehmet TOKGÖZ
MAN$SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
$STANBUL Faruk AZEM
DEN$ZL$ Fahrettin KOYUNCU
DI TEMS$LC$L$KLER
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL$ $LER
KUTLU KARAN!
B$LG$ $LEM
KEMAL B!ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BAS KI TARİHİ: 30 Mayıs 2016
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Aratrma 9
30 Mays 2016
Pazartesi
OSMANLI’DA
VAKIF
MEDENYET
Prof. Dr. Yusuf Ziya KESKN
elime olarak vak f, bir kimseyi veya
bir eyi al koymak, durdurmak, tutmak ve hapsetmek manalar na gelmektedir. Terim olarak “bir mal n mâliki
taraf ndan dinî, içtimaî ve hayrî bir gayeye
ebediyen tahsisi” eklinde özetlenebilecek
hukukî bir i lemle kurulan ve slam medeniyetinin önemli unsurlar ndan birini te kil
eden hayr müessesesini ifade eder. Kur’ânKerîm’de vak f kavram na ve kurumuna i aret eden bir ifade yer almamakla birlikte
Allah yolunda infak etmeyi, fakir, muhtaç ve
kimsesizlere yard mda bulunmay , iyilik
yapmada ve takvada yard mla may ve
yararl i lere yönelmeyi ö ütleyen birçok
âyet vard r. Bu ayetler Müslüman toplumlarda vak f anlay ve uygulamas n n temelini
olu turmu tur (Bkz. Âl-i mrân 3/92; Mâide,
5/2; Hac, 22/77). Hz. Peygamber’in hadislerinde ve ashab n söz ve uygulamalar nda
vak f kavram ve kurumu için dayanak te kil
eden baz örnekler vard r. Allah Resűlü, ölen
kimsenin amellerinin kesilece ini, bunun üç
istisnas ndan birinin geride devaml bir sadaka (sadaka-i câriye) b rakmas oldu unu
belirtmi (Müslim, Vasiyye, 14),
Medine’deki Fedek ve Hayber hisselerinin
bir k sm n Müslümanlar n yarar na olmak
üzere sadaka haline getirmi tir (Buhârî,
Vesâyâ, 1). Hz. Ömer, Hayber’deki bir arazisini, Hz. Peygamber’in tavsiyesine uyup
sat lmamak, hibe edilmemek ve miras kalmamak art yla fakirler için tasadduk etmi
(Buhârî, Vesâyâ, 22), Hz. Osman da yine
Resűlullah’ n yol göstermesiyle Medine’deki
Rűme kuyusunu sat n al p bütün
Müslümanlar n yarar na tahsis etmi tir
(Tirmizî, Menâk b, 18).
K
ÜMEYYE CAM
slam âleminde ilk vak f, 706 y l nda Emevî
Halifesi Velîd b. Abdülmelik (705-715) taraf ndan am’da yapt r lan “Ümeyye Camii”
için kurulmu tur. Daha sonra Abbasiler
döneminde hukuki esaslar tespit edilen vak f
müessesesi, slam dünyas n n her kö esine
süratle yay lm t r. slam tarihinin ilerleyen
dönemlerinde Müslüman toplumlarda vak f
uygulamalar giderek artm t r. Vak flar,
VIII. yüzy l ortalar ndan XIX. yüzy l n sonlar na kadar bütün slam ülkelerinin sosyal,
ekonomik ve kültürel hayat nda son derece
etkili olmu tur. slam ülkelerinde birbirinin
yerine geçen devletler zaman zaman vak f
hazinelerine el atmak istemi lerse de genelde
hep koruyucu tav r içinde bulunmu lar,
vak flar n süreklili ini desteklemi lerdir.
slam toplumunun siyasi ve ekonomik geli mesine paralel olan bu ço almay maveraünnehirden Atlantik k y lar na kadar her tarafta
görmek mümkündür. Mescidler, ribatlar,
tekkeler, medrese ve mektepler, köprüler,
sulama kanallar , suyollar , kervansaraylar,
hastaneler ve imaretler gibi birçok dinî-hayrî
tesis, hep vak flar sayesinde vücuda getirilmi tir. Vak f sistemi, slamiyet’in kabulünden sonra özellikle Selçuklular ve
Osmanl lar döneminde Türk dünyas n n sosyal, kültürel ve ekonomik hayat na damgas n vurmu tur. Nitekim Osmanl Devleti’nde
daha ilk beyler zaman nda ba layan, devletin
siyasi ve mali kudretinin geli mesine paralel
olarak geli ip artan vak flar n, Osmanl lar
dönemindeki ilk müessisi, Orhan Gazi
olmu tur. O, znik’te ilk Osmanl medresesini kurarken onun idaresi için yeterince gelir
getirecek gayr menkul vakfetmi tir. Bu
medresede k sa süre zarf nda kudretli ilim ve
devlet adamlar yeti mi tir. Orhan Gazi,
bunun d nda Adapazar ’nda halen “Orhan
Bey Camii”, Kand ra’da Orhan Camii” ad yla an lan camiler ile yine Adapazar ’nda
medrese,
TABBAH VE BEVVAP
Bursa’da bir cami, zaviye, misafirhane ve
imaret in a ederek bunlara vak flar tahsis
etmi tir. Bu hay r eserlerinin görevlileri olan
müderris, imam, haf z, nakip, tabbâh (a ç ),
hadim ve bevvâb gibi kimseleri de tayin
etmi tir. Orhan Gazi’den ba layarak
Osmanl padi ahlar , sultanlar , vezirleri,
emirleri, zengin ki iler, pek çok vak f kurmu tur. Mesela Y ld r m Bayezid, Bursa’da
bir dârulhayr, bir hastane, bir tekke, iki medrese ve bir cami yapt rm t r. Osmanl lar
olu turduklar vak flar , büyük bir inançla
ayakta tutma, geli tirme ve sürekli k lmaya
önem vermi ve bunlar n ihtiyaçlar n giderecek vak flar da kurmay ihmal etmemi tir.
stanbul’u Bizans Devleti’nin merkezi
olmaktan ç kar p Osmanl Devleti’nin merkezi haline getiren Fatih Sultan Mehmed, bu
fetih esnas nda ümera, devlet adam ve
askerlere, ganimetten dü en hisselerini verdikten sonra, kendi hissesine dü en emlaktan
hiçbirini almayarak tamam n milletin mal
olmak üzere vakfetmi tir. O, Bizans’tan
kalan bu harap ehri, devletin merkezi olmaya yara r bir hale getirirken yapt vak flardan epey istifade etmi tir. Bizzat Padi ah
veya saray mensuplar taraf ndan kurulup
yönetilen vak flar, “Selâtin Vak flar ” olarak
bilinir. Özel ah slar taraf ndan kurulan
vak flar ise mütevelliler taraf ndan yönetilmi tir. Osmanl sultanlar sadece vak f yapmakla yetinmemi ler, ayn zamanda ba kalar taraf ndan yap lan vak flara da yard mda
bulunmu lard r. Nitekim me hur vak flar
aras nda padi ah n maddi yard mlar ile
senelik bütçelerini denkle tirenler az de ildi.
Bu yard m, nakdî oldu u gibi bazen de aynî
oluyordu. Konya’daki Sadreddin Konevî
zaviyesi gibi orta büyüklükte bir vak f, XVI.
asr n son senelerinde Karaman gelirlerinden
y lda 3600 akçe al yordu. Bunun yan nda
mal olarak da pirinç vs. gibi yard mlar da
yap l yordu. Osmanl lar döneminde vak flar n korunup vâk f n artlar na göre idare edilmesi prensibine titizlikle uyuluyordu. Hatta
padi ahlar bile vak flar n statülerini de i tirmek, haklar n azaltmak ve memurlar n
de i tirmek hususunda kendilerini yetkili görmüyorlard . Bunun için vakfiyede belirtilen artlar n d na ç k p ba ka
türlü yönetmeye çal an veya hakk
olmad halde vak f mal ndan istifadeye çal anlar derhal bundan menedilirdi.
Vak f sisteminde kat l mc l k ve payla ma ruhu hâkim olup insanl n mutluluu amaçlanmaktad r. Vak f yapan ki i
fedakârl n ve ba kalar na yard mc
olman n mutlulu unu; vak ftan yararlanan
ki i de bir ihtiyac n kar lam olman n
sevincini ya amaktad r. Vak flar n amaçlar n n sürekli çe itlendi i görülmektedir. Çünkü
vakf n en üstünü, insanlar n en çok ihtiyaç
duydu u alanlarda yap lan d r. Bu ihtiyaçlar
bölgeden bölgeye ve zamana göre de i mi tir. Bundan dolay vak f olgusunu bütünlü ü
içinde anlamland rabilecek en iyi tan mlama
“hayrat sistemi”dir. Özellikle Osmanl dönemine ait vak flarla ilgili belge koleksiyonlar nda ve ba ta tarih kitaplar olmak üzere
di er eserlerde Türklerin hayrat kavram n
bilinçli bir ekilde kulland klar , bunu devletin ve toplumun bir sistemi halinde i lettikleri görülmektedir. slam dünyas nda dinî, içtimaî, hatta siyasî merkezler konumunda olan
camilerin ayr bir önemi vard . Özellikle
Osmanl döneminde say s z cami ve mescid
vak f halinde in a edilmi , donat lm ve
bütün görevlilerine maa verilmi ti. Mimari
alanda mükemmelli e ula an Osmanl camileri, hemen her ehirde, hükümdar, hükümdar ailesi, yüksek devlet adamlar ve hay rsever halk taraf ndan yapt r lm t r. Özellikle
stanbul’daki padi ahlar taraf ndan in a ettirilen selâtin camileri birer mimari aheserdir.
badet i levi d nda camiler ayn zamanda
manevi etkile im ve dini bilginin ö retildi i
merkezler, halka aç lan toplant yerleriydi.
nsanlar n davran lar na yön veren de erler
herkese burada ö retiliyordu. Baz camilerde
iftar vakti erbet da t l yor, fakirlere ve talebelere iftar yeme i veriliyordu. Vak f olarak
tesis edilen kurumlardan biri de medreselerdi. Vak flar sayesinde medreseler ilmî, idarî
ve malî muhtariyete sahip birer müessese
haline gelmi tir. Selçuklulardan itibaren
ba ta Nizamiye medreseleri olmak üzere
bütün slam dünyas nda ve bilhassa Osmanl
Devleti’nde pek çok medrese vak f eklinde
kurulmu , ö retim kadrolar n n ve di er çal anlar n n maa lar ndan talebelerin ihtiyaçlar na kadar bütün masraflar vak flar taraf ndan kar lanm t r.
KAPISI HERKESE AÇIK
slam dünyas n n her yerinde büyük bölümü
vak f halinde kurulan ve zengin vak flarla
beslenen farkl tarikatlara ait tekke, hankâh
ve zaviyeler de birer e itim kurumu gibi hizmet veriyordu. Buralardaki e itim ve ö retim ise tasavvuf a rl kl idi. Camiler gibi
tekkelerin kap s da herkese aç kt ; buralarda
bedava yemek da t l yor ve insanlar bar nd r l yordu. Sosyal niteli i bak m ndan en
dikkate de er vak f hayrat eserlerinden biri
de imaretlerdir. Bunlar genellikle mutfak,
yemekhane, kiler, ambar, ah r ve misafirlerin
yatacaklar tabhâne (misafirhane) odalar ndan meydana geliyordu. maretlerin i levi,
vak flar n koydu u artlara göre içinde
bulundu u külliyenin çal anlar na, mektep
ve medrese talebelerine, tekke ve zaviye
dervi lerine, yörenin fakirlerine, zengin ve
fakir bütün yolculara paras z yemek vermekti. Mesela stanbul külliyelerine ba l imaretlerin her birinde günde ortalama 500-1000
ki i yemek yiyordu. XVIII. yüzy lda stanbul
imaretlerinde her gün yemek yiyenlerin say s 30.000’den fazlayd . XVI. yüzy lda
Mimar Sinan’ n in a etti i on dört imaret
külliyesinde toplam 2.529 ki inin çal t
tespit edilmi tir. Bunlar n masraflar n kar lamak, külliyelerin bak m ve onar m n yapmak için gelir temini amac yla hayrat kurucular ayr ca i yerleri yapt r yor, bu yap la ma ehrin fiziksel dokusuna ve ekonomisinin
geli mesine önemli katk sa l yordu. Söz
konusu vak f eserleri insanlar n ruhî, fikrî,
zihnî ve bedenî ihtiyaçlar n kar lamak ve
onlar mutlu k lmak için tesis edilmi , bunun
yan nda hastalar için darü ifalar ve hastaneler aç lm t r. Osmanl toplumunda; cami,
tekke, zaviye, kabristan, namazgâh, medrese,
mektep, kütüphane, imaret, kervansaray, tabhâne, gölgelik, s nak, t p medresesi, ayakta
tedavi yeri (dispanser), hamam, kuyu, su yollar , çe me, a evi, kald r m, köprü, muvakkithane gibi vak flar n yan s ra, öksüz k zlara
çeyiz verilmesi, borçlu oldu undan dolay
hapiste bulunanlar n borçlar n n ödenmesi,
köy ahalisinin ya l lar na elbise verilmesi,
kale ve istihkâmlara veya donanmaya yard m edilmesi, askerin donan m , deniz feneri
in as , yetimlere, dul kad nlara ve muhtaçlara
yard m edilmesi, çocuklar n baharda aç k
havada gezdirilmesi, fakirlerin ve kimsesizlerin cenazelerinin kald r lmas , bayramlarda
fakir ve kimsesizlerin sevindirilmesi ve hayvanlara g da ve su verilmesi gibi toplumun
ihtiyaç duyaca her tür hizmet yürütülmekteydi. Vak flar, slam dünyas nda çe itli köy
ve ehirlerin kurulmas veya yeniden te kilatland r lmas nda büyük rol oynam t r.
Osmanl da genel olarak ehirlerdeki mahalleler, vak f bir külliyenin (vak f camilerin,
hamam, çe me ve benzeri yap lar n) etraf nda kurulmu tur. Bu ekilde yap lan yüzlerce
eser sayesinde, Türk- slâm ehri karakterinin
en iyi örnekleri olu turulmu tur. Osmanl
külliyeleri sadece ibadet yeri, ö retim merkezi veya fakir bar na de ildi. Bunlar, çevrelerinde toplant yerlerinin geli mesine öncülük ettikleri için sosyal katalizör rolü oynuyor, sosyal ve kültürel bütünle meyi te vik
ediyordu. stanbul, ba l ba na vak flarla
kurulmu bir hayrat ehridir. Osmanl
Devleti’nin ilk döneminde ehirlerin fethinden sonra devlet adamlar ve zenginler buralarda yeni vak f müesseseler kurduklar gibi
nüfusunu artt rmak için bu ehirlere
Türkmenlerin yerle tirildi i de bilinmektedir.
Bir taraftan bu yerlerin fiziki çehresini de i tiren, di er taraftan oralara yeni bir kültür
ta yan bu faaliyetler daha sonraki as rlarda
da sürmü tür. Mesela Damad brahim Pa a,
do um yeri olan Mu kara köyünde birçok
vak f kurup d ar dan nüfus getirterek yerle tirmek suretiyle bu köyü “Nev ehir” (yeni
ehir) haline getirmi tir.
DEVAM EDECEK...
Neden hep kylanlar
Türk ve Müslümanlar?
Hep beşeriyetle istişare edecek değiliz ya, günlerden bir gün çok bilen
Google ile sohbet ederken aklıma geldi ve soruvermiş bulundum.
Neden hep öldürülen, hakir görülen, aşağılanan, geri plana itilmeye
çalışılan, yokmuşuz gibi davranılan hatta ve hatta herkesin hakkıyken
yaşamak, katledilen Türk ve özellikle de Müslümanlardır diye?
C
evap gecikmedi ve yüz binlerce link ayağıma seriliverdi.
Cevapların çoğunluğunu bizlerden, yani
Evladı Fatihan’dan
ve din kardeşlerimizden taraflı olarak vermeleri beni şaşırtmadı ama küçük bir
Aşkın MESUT forumda yapılmış
olan bir paylaşım çok
dikkatimi çekti.
Sizlerle paylaşarak başlamak isterim. İstanbul
Üniversitesi'nde öğretim üyesi Alman asıllı
Prof. Naumark ile bir kısım talebesi
Boğaziçi’nde geziye çıkarlar. Talebelerden biri
Prof. Naumark'a şu soruyu sorar:
- Avrupa bizi neden sevmez hocam?
Prof Naumark su cevabi verir:
- Çok samimi olarak itiraf edeyim ki,
Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de
mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk
ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:
1. Müslüman olduğunuz için sevmez ama
faraza laik söyle dursun, Hıristiyan olsanız
da size düşman olarak bakmaya devam ederler.
2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar su
gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz Osmanlı arşivi tam olarak
ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden
yazılması gerekir.
3. Avrupa’nın pazarı idiniz, şimdi Avrupa’yı
pazar yapmaya başladınız.
4. En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve
ensemizde at koşturdunuz.
5. Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise
orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna
mezar ettiler.
6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hâkimiyet sağladılar. Önce
ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar.
Giyiminizden yaşantınıza kadar sonra kendi
içinizde sizi bölmeye başladılar A-B-C-D
gibi...
7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet
uğruna her şeyini feda etmeseydiler,
İslamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki Vahhabiliği
kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığının
adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyet’i, sapık
inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-i
Saadet'i devam ettirdi.
8. Kilise size kin kusmaktadır ve sebepleri de
yukarıdadır.
9. Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz
vardı, simdi 19 üniversite var (O tarihte öyle
idi simdi ise çok daha fazla ) Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı tarihinize bakin her medresede bilim eğitimi vardı
ilk denizaltını Osmanlının yaptığını çoğunuz
bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu
biliyor.
10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz
an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır
Ama sizde bunun olması bu şartlarda çok
zor.
11. Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız."
İşte böyle sevgili dostlar. Bunu itiraf eden
onların içlerinde doğmuş, büyümüş ve yetişmiş birisi. Verdiği cevap kan donduruyor.
Geçmişi ve bugünü görerek gelecek için bir
sonuç çıkarmam gerekirse bu kanın akmaya
devam edeceği aşikar. Tamam, onlar bu kanı
akıtmak için kendince sebepleri hücrelerine
sindirmiş olabilirler. Peki neden? Aynı şeyleri
yaşamayalım, Türk ve Müslümanlar bize tekrar hükmetmesin diye düşünüyorlar. Sadece
bununla yetinmeyecekleri de apaçık ortada.
Kendilerini de güven içinde hissedebilmeleri
için onlardan büyük ve güçlü rakiplerin piyasada olmaması lazım gelir. Bunun için dünya
döndükçe çalışacaklar. Kendilerine rakip gördükleri bizleri her fırsatta eğitim, ekonomik,
dini ve etnik bir takım oyunlarla dize getirmeyi hatta ve hatta yok etmeyi düşünmeyi
bırakmayacaklar. Onlar böyle düşünüyorlar
diye, düşünceleri yanlış ve kötü diye kınamak bize hiç birşey kazandırmaz.
BENZETEREK HAKİMİYET
SAĞLADILAR
Bizi silah ile yenemeyenler, bizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Çünkü
kendileri o zayıflıkları yüzünden yüzyıllarca
bizler tarafından yönetildiler. Akıllanıp önce
ahlaki değerlerimizi yıpratmaya başladılar;
giyimimizden, yeme içme alışkanlıklarımıza,
komşuluk ilişkilerimizden, bizi biz yapan ne
varsa kendileriyle yer değiştirmeye, sonra
kendi içimizde bizleri bölmeye başladılar...
Yani yüzyıllar önceki hallerine bizi büründürmeye çalışıyorlar. Bizi bizden alıp, bizim
olanı; yönetim, eğitim, ekonomi, sosyoloji,
tıp, ticaret askerlik ve teknolojimizi kendilerine kopyalayıp, kendilerinki iyi birşeymiş gibi
süsledikleri, doğru olan onlarınkiymiş gibi ve
boyun eğmelerine neden olan ne varsa bize
pompaladılar. İşin kötü tarafı da biz bunu
kendimiz aldık, benimsedik. Neden?
Kendimizi unuttuk. Bugün Avrupa medeniyeti dediğimiz ve gıptayla baktığımız ne var
ne yoksa hepsi bizim eserimizin geliştirilmiş
olan bir versiyonu. Bunu, tarihimizi, geçmiş
deneyimlerimizi, yaşayışımızı bilseydik ne
bir değişime uğrar ne de bu coğrafyada bir
damla kan akmasına izin vermezdik. Bunu
nasıl mı yapardık? Son ve hak dinimizi layıkıyla yaşayarak, tarihimizi iyi analiz edip
alim ve memleket sevdalısı bürokratlarımızı
dinleyerek. Ne demiş atalarımız. Zararın
neresinden dönülürse kardır. İşte biz de bu
kötü gidişatın önünde durup kendimize çeki
düzen vermeli, çizgiye çekilmeli ve özümüze
dönmeliyiz. Ecdat her zaman batıyı şaşırtmıştır. Bunu bir kez daha yapabiliriz. O
zamanın şartları düşünülürse bugün bunu
yapmamamız için hiçbir sebep yok. Hak
bizim yanımızda. Bunun için sadece biraz
tevekkül ve cesaret yeter...
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
30 Mays 2016
Pazartesi
TÜRKYE
KOSOVA’DA
SADECE CAM M
NA EDYOR ?
Süleyman ÇESKO
osova’ya hem maddi,hem manevi destek ç@kan
yegane devlet T.C. devletidir. Kültürden
sanata,sosyal yard@mlardan,BATILILARIN
Askeri güç olarak bile kabul etmedi0i “Kosova
Güvenlik Gücüne”(FSK) yapm@5 oldu0u sonsuz destekler,devlet olarak kalk@nmas@,ba5ka ülkeler taraf@ndan
tan@nmas@ gibi bizleri ayakta tutacak her alanda katk@lar@n@ sundu ve sunmaya da devam eden tek devlet.Ancak
Kosova medyas@n@n tamam@ “Bat@l@lar” taraf@ndan sermaye edildi0i için yapt@0@ yard@mlar manipüle ediliyor,halka
sadece Camii in5a eden,fakirlere yard@m etmeyen bir
devlet olarak sunulmaya çal@5@yor.
K
ROMAN HACILARIN
Cumhurbakanl ziyareti
Ak Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından 11 Mayıs'ta İzmir ve Manisa'dan Umre'ye gönderilen 33 Roman,
yurda döner dönmez solluğu Cumhurbaşkanlığı külliyesinde aldı
tısı yapıp görüştürdük. Binali bey,
Roman hacıları telefonda tebrik etti.
Roman kardeşlerimiz çok mutlu oldular.
ERDOĞAN’A ZEMZEM
VE HURMA
TÜRK-YE’N-N REKLAM SIKINTISI
Bizler “Bir Elinin Verdi0ini Öbür Elin Görmesin” sözüyle yo0rulmu5,yapt@0@m@z iyiliklerin nekadar az duyulursa
o kadar sevab@n da artt@0@n@ eskilerimizden
ö0renmi5iz.Türkiye’nin de gerek Arnavutlukta gerek
Kosova Makedonya Bosna gibi ülkelerde yapm@5 oldu0u
destekleri ön plana atmamas@ malum Türk medyas@nda
oldu0u gibi Balkanlar@n medyas@ da ba5ka yerlere çekme
konusunda hiçbir Türkiye dü5man@ medyas@n@n eline su
dökemez. Balkanlar’@n en genç ülkesi olan
Kosova,Türkiye’den en fazla destek gören devletlerin
ba5@nda yer [email protected] Türkiye’nin yapm@5 oldu0u en
büyük yanl@5 yada ihmal etti0i bir kol yard@mlar@ yeterince iyi lanse edememesi ve do0rudan halka [email protected] sözden kast@m Türkiye’nin halkla ilgilenmedi0i
olarak anla5@lmas@n,ancak yapt@klar@ yard@mlar@ do0rudan
birinci elden ula5t@rmas@,kesinlikle ba5kalar@na b@rakmamas@ [email protected]’n@n medyas@ tamamen “BATI” kaynakl@ ve finansl@ olmas@ sebebiyle,Türkiye’nin yapm@5
oldu0u destekleri görmezden gelmesi çok do0al.Bu
sebeple de Medya konusunda TRT ve AA Arnavutça
yay@n yapsada “BATICI” medya kadar söz konusu takipçiye ve yapm@5 olduklar@ haberlerle onlar kadar ses getirememekteler.Medya eksikli0iyle yapt@klar@n@ Kosova
halk@na tam olarak aktaramayan Türkiye,bu alanda da
güçlenmesinin zaman@ geldi de geçmekte.Kosova’da her
alanda oldu0u gibi %97’si Müslüman olan Kosova’n@n
belli bölgelerinde Camii s@k@nt@s@n@ gideriyor,her bölgede
Camiileri in5a ediyor.Ancak sürekli Camiilerin in5a edilmesini ön planda tutarak yap@lan di0er yard@mlar@ kullanmamas@,Kosova’n@n medyas@na sadece malzeme oluyor.Kosova medyas@nda nerde Türkiye ile ilgili bir haber
verilse sadece “Camiiler” ile ilgili haberler verilmekte.Bu
durumda halka “Ya Bizde Camii Yeterince Var,5 Yok”
sözü gazetenin man5etlerinde bile kullan@l@yor,ancak
ABD’nin yada AB’nin yapm@5 oldu0u en küçük sosyal
yard@mlar büyütülüyor ve ilgiyi onlara çekmeye çal@5@yorlar.
NAC-ZANE TAVS-YE
Türkiye belli bölgelerde Camii s@k@nt@lar@m@z@ bitirdikten
sonra ilk olarak i5sizlikle,açl@kla bo0u5an büyük bir kitleye do0rudan [email protected]@l@lar belli bölgerde kliseleri
in5a etmi5,5imdi de fakir ve aç olan insanlara misyonerler
arac@l@0@yla ula5@yor,zor durumda olan ailelere yüklü miktarda yard@mlar,çocuklar@na burslar, en iyi üniversitelerde
e0itim gibi do0rudan çaresiz kalm@5 insanlar@n tabiri caiz
ile “bel kemi0inden vuruyor”ve bu sayede yava5 yava5
çok say@da insan@ da slam’dan uzakla5t@rmay@ [email protected] durumda da özellikle k@rslar kesimlerde çok fazla
da Hr@stiyanl@0a geçi5ler sa0lan@yor.
Kosova’da halka hiçbir kar5@l@k beklemeden yan@nda
duran tek devlet Türkiye demi5tik.Bu durumda T.C. siyasetçisinden,askerine do0rudan fakir halka ula5mal@,s@k@nt@lar@n@ dinlemeli,dertlerine derman [email protected]@m@z zaten
Türk görmeye hasret,bide onun derdine derman oldu0unda kimse bu milleti yolundan döndüremez.
BATILILAR Kosova’n@n genç nesillerine
e5cinsellik,alkollü uyu5turuculu festivallerle batakl@0a
iterken,Türkiye Kosoval@ gençlerden ümidini kesmemeli
ve acilen gençlere yo0unla5mal@ .
Bu yüzden de Türkiye do0rudan Kosova halk@na ula5mal@ ve yapt@klar@n@ daha fazla ön plana [email protected] seviyede
etkin olan Türkiye yanl@s@ sosyal medya veya di0er haber
sayfalar@na destek vermeli.Türkiye’nin sadece Camii in5a
eden bir devlet olmad@0@n@,Kosova’n@n her alanda destekçisi oldu0unu “HALKA” göstermeli...
ANKARA - BALKAN GÜNLÜÜ
A
k Parti Sivil Toplum ve Halkla
İlişkiler Başkanı ve Manisa
Milletvekili Selçuk Özdağ'ın
koordinatörlüğünde başlatılan proje
kapsamında ihtiyaç sahibi Roman
vatandaşların umreye gönderilmesinin
ilk etabı tamamlandı. İzmir ve
Manisa'dan ihtiyaç sahibi toplam 33
Roman vatandaş, 11 Mayıs'ta kutsal
topraklara gönderildi. Umre ziyaretini
tamamlayan Romanlar, Ankara'ya gelir
gelmez soluğu Cumhurbaşkanlığı külliyesinde aldılar. 24. Dönem İzmir milletvekili ve Romanlardan sorumlu Ak
Parti Sivil Toplum ve Başkan Yardımcısı
Rifat Sait ile birlikte Başkan yardımcıları
Ekrem Çelebi ve Yalçın Özdemir,
Roman hacılara külliyede eşlik ettiler.
24.Dönem İzmir milletvekili ve
Romanlardan sorumlu Ak Parti Sivil
Toplum ve Başkan yardımcısı Rifat Sait,
Ak Parti olarak başlattıkları proje kapsamında Türkiye'nin birçok bölgesinden toplam 330 Roman vatandaşı
umreye götürmek istediklerini ve ilk
aşamada İzmir ve Manisa'dan 33
Roman vatandaşı umreye gönderdiklerini söyledi. Sait, Türkiye'de ilk defa
2009 yılında Cumhurbaşkanımız ( O
zaman Başbakandı) Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'ın talimatlarıyla Ak Parti'nin
Roman çalıştayı düzenlediğini hatırlatarak, Ak Parti olarak Roman kardeşlerimize sahip çıkıyoruz, dedi. Sait, Roman
kardeşlerimizi, yeni Başbakan adayımız
Sayın Binali Yıldırım ile telefon bağlan-
Sait, Umre'den dönen Roman kardeşlerimiz, Sayın Cumhurbaşkanımıza kutsal topraklardan zemzem ve hurma
getirmişler. Kabe'den getirdikleri bu
emanetleri Cumhurbaşkanımıza vermek üzere Roman hacılarımızı
Cumhurbaşkanlığı külliyesine götürdük. Sayın Cumhurbaşkanımız Rize'de
olduğundan görüşemediler. Bu yüzden
biraz üzüldüler ancak külliye ziyareti
Roman kardeşlerimizi çok mutlu etti.
Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devletimize çok dua ettiler, dedi. Roman hacılardan bir kardeşimiz, külliyede Sayın
Cumhurbaşkanımızı göremeyeceğini
anlayınca çok üzüldü. Bir ara Sayın
Cumhurbaşkanımızın resmini görünce
ağlamaya başladı. Kendisini zor teskin
ettik. Bunun üzerine bu kardeşimizi
inşallah 28 Mayıs'ta Diyarbakır'a götürme sözü verdik. Biliyorsunuz Sayın
Cumhurbaşkanımız ve Sayın
Başbakanımız 28 Mayıs'ta Diyarbakır'a
gidecekler. İnşallah bu kardeşimizi
Diyarbakır'da Sayın
Cumhurbaşkanımızla tanıştırmak istiyoruz, dedi. Roman hacılara, ziyaretin
ardından külliyede akşam yemeği
ikram edildi. Romanlar daha sonra külliyenin yanındaki Beştepe millet camisinde birlikte yatsı namazını kıldılar.
Kafile ardından İzmir'e hareket etti.
Bosna Hersek'teki Alperenler
Tekkesi'nde mevlit okundu
BLAGAJ - BALKAN GÜNLÜÜ
Ü
lkenin birçok kentinden ve
yurt dışından gelen binlerce
Boşnak, Blagaj'da toplandı.
www.haberler.com’a göre; Bosna
Hersek'te geleneksel olarak düzenlenen "Mevlit ve Zikir Günleri" kapsamında yapılan programa, Bosna
Hersek İslam Birliği Başkan
Yardımcısı ve Din İşleri Müdürü
Nusret Abdibegovic, Mostar
Müftüsü Salem Dedovic ve çok sayıda devlet temsilcisi katıldı. Dedovic,
programda yaptığı konuşmada,
yağan yağmura rağmen mevlit programına katılan herkese minnetlerini
sunarak, "Ülkenin birçok şehrinden
ve yurt dışından binlerce kişi barışın, huzurun ve güvenin mekânına
geldi." dedi. Mevlit ve zikir programının geleneksel hale gelmesi ve
nesilden nesile aktarılmasından duyduğu mutluluğu ifade eden Dedovic,
"Rabbimden, dünyada ve şehrimizde
barış, güvenlik ve birlik duygularının hakim olmasını dilerim." diye
dua etti. Bosna Hersek Federasyonu
Parlamento Başkanı Edin Music ise
bu sene 41'incisi düzenlenen "Mevlit
ve Zikir Günleri" etkinliğinde
bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Program kapsamında vermek istediğim mesaj, birbirimizi, vicdanımızı, kültürümüzü,
geleneklerimizi ve bizi biz yapan
özelliklerimizi koruyalım.
Farklılıklara ise açık olalım ve saygı
duyalım, bunlar dostluk köprülerinin oluşmasını sağlar." ifadesini kullandı. Mostar İslam Birliği, Karagöz
Bey Medresesi, "Preporod Mostar"
Boşnak Kültür Birliği ve Bosna
Hersek Tarikat Merkezi tarafından
organize edilen program kapsamında, mevlit okundu ve zikir yapıldı.
Aydın’da Küçük Kosova var
AYDIN
BALKAN GÜNLÜÜ
DT-K Balkanlar Komitesi
Üsküp’te i$ba$# yapt#
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ
konomik İşbirliği Teşkilatı
Ana hedefi, ‘Türkiye’nin
yurtdışındaki diyaspora
çalışmalarına katkı sağlamak ve
Balkanlarla alakalı stratejileri
geliştirerek, bunları hem
Türkiye’yle hem de
Bulgaristan, Yunanistan,
Romanya gibi ilgili ülkelerin iş
insanlarıyla paylaşmak’ olarak
vurgulanan buluşmada yapılan
çalışmaların gerek Türkiye’ye
gerek diğer Balkan ülkelerine
önemli katkılar sağlamasına
ilişkin temenniler dile getirildi.
www.diyariturk.com’un haberine göre, Dünya Türk İş Konseyi
(DTİK) kapsamında düzenlenen Balkan Girişimciler
Toplantısı Ömür Şölendil’in ev
sahipliğinde T.C. Üsküp
Büyükelçiliği’nde düzenlenen
bir akşam yemeğiyle start aldı.
Aralarında T.C. Ekonomi
Bakanlığı Müsteşarı İbrahim
Şenel, DTİK İcra Kurulu üyelerinden Berna İlter ve DTİK
Balkanlar Başkanı Ömer
Süsli’nin de bulunduğu çok
sayıda iş adamını bir araya
getiren toplantı, Büyükelçilik
Konutundaki davetin ardından
Makedonya Devlet Bakanı
Furkan Çako’nun yanı sıra,
Balkanların dört bir yanından
gelen DTİK üyesi iş adamlarının, Makedonya Türkiye
Ticaret Odası MATTO başta
olmak üzere çeşitli kamara ve
derneklerin, akademisyen ve
ticari müşavirlerin de katılımıyla Üsküp’te devam etti.
ydın Kosovallılar
Kültür ve Dayanışma
Derneğinin düzenlemiş
olduğu “Dayanışma Birlik ve
Kardeşlik Gecesi”nde yıllar
önce Aydın’a yerleşmiş olan
Kosovalılar bir araya geldi.
www.diyariturk.com’a göre;
Gecede birlik ve beraberlik
mesajları verilirken, konuklara
Arnavut böreği ve komposto
ikram edildi. Gecenin açılış
konuşmasını yapan Aydın
Kosovalılar Kültür ve
Dayanışma Derneği Başkanı
Niyazi Aykut, “Bu derneği,
Aydın’da oturan Arnavutların
birbirleriyle tanışması, kaynaşması ve dayanışması için kurduk. Derneğimiz ilk etkinliğini
geçen yıl Ramazan ayında,
üyelerine ve sivil toplum örgütlerine iftar yemeği vererek
yaptı. Bu gecemiz ile ikinci
etkinliğimizi gerçekleştirmenin
onurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki yıllarda
daha büyük ve güzel organizasyonlar, yapacağız.
Gecemizin düzenlenmesinde
emeği ve desteği olan herkese
çok teşekkür ediyorum” diye
ÇIRPINDIKÇA
BATIYORSUNUZ!
ükrü GÖKKAYA
hmet Do0an zaman zaman konu5malar@nda; “Biz Türk partisi de0iliz, yaln@zca
Türklerin büyük bölümü bize oy verdi0i
için bize Türk Partisi diyorlar” derdi de inanmazd@k. Adam asl@nda y@llard@r 5akayla kar@5@k
gerçekleri söylüyormu5 me0er! Çünkü
Cebel’deki anma törenlerinde ve kutlamalardaki rezil sahnelerin müsebbipleri asla Türk olamazlar! Cebel asla s@radan bir 5ehir de0ildir. O
kutsal topraklar as@rlard@r, Türklük ve slam @5@0@nda ya5ayan, günü geldi0i zamanda “Ben
ezelden beridir hür ya5ad@m hür ya5ar@m, hangi
ç@lg@n bana zincir vuracakm@5 5a5ar@m” felsefesiyle hareket ederek meydanlara dökülen,
inançlar@ ve kimlikleri için canlar@n@ seve seve
feda eden kahramanlar@n memleketidir. Tabi
bunlar@ idrak edebilmek için önce ayn@ iman ve
5uura sahip olmak gerekir. Bir kere her 5eyden
önce bir Türkiye Cumhuriyeti vatanda5@ olarak
size sorar@m, siz hangi hakla benim ülkemin
Büyükelçisini yuhalars@n@z? Siz kimsiniz? Bu
gücü ve cesareti nereden al@yorsunuz?
A
BRE GAF-LLER
Bre gafiller, ey utanmazlar, arlanmazlar; u5akl@0@n@ yapt@0@n@z, kar5@s@nda el pençe divan durdu0unuz komünistler bu insanlara her türlü
zulmü yaparken, bu millete bugün ya0c@l@0@n@
yapt@0@n@z Rusya’m@ sahip ç@kt@ yoksa hayâs@zca yuhalad@0@n@z Türkiye mi? Evet, siz orada
Say@n Büyükelçiyi de0il Türkiye’yi yuhalad@n@z. Çünkü büyükelçiler görev yapt@klar@ yerlerde ülkelerini temsil ederler. Daha dün
Kap@kule’ de KAPIKULU, Ankara’da PASPAS oldunuz, görü5ecek adam arad@n@z, döndünüz benim ülkemin Say@n Büyükelçisini protesto ediyorsunuz öyle mi?
unu söylemeden geçemeyece0im; Türkiye
Cumhuriyeti istihbarat birimleri acilen harekete
geçmeli, bu nankörlerin hepsini teker teker tespit etmeli ve bundan sonra Türkiye’ye giri5lerine asla müsaade etmemeli. O kadar cahil, o
kadar zavall@s@n@z ki, koskoca Türkiye
Cumhuriyeti Büyükelçisinin sizin provokasyonlar@n@za alet olaca0@n@, sizin seviyenize inece0ini dü5ünüyorsunuz ve bu rezillikleri yap@yorsunuz. O kadar mükemmel, o kadar sa0duyulu bir 5ekilde durumu idare etti ki Say@n
Büyükelçi, bir Türk olarak kendisiyle gurur
duyduk gerçekten. Konu5mas@ ve tepkileri
anlayanlar için adeta ders niteli0inde idi. Tabi
anlayanlar için!
Dedik ya, bunlar@ idrak edebilmek için o 5uur
ve imana sahip olmak laz@m. Ama nerede sizde
o? Sözde 5ehitlere dua okuyorsunuz, bir taraftan “âmin” diye ba0@r@yorsunuz di0er taraftan
müzik çal@yorsunuz Öte yandan daha dün Lütvi
Mestan’@, ülkelerin birbirlerinin s@n@rlar@na
sayg@ göstermesi gerekti0ini içeren bir konu5ma yapt@0@ için önce partiden at@yorsunuz,
sonra da Cebel’de Atatürk’ün “Yurtta sulh
cihanda sulh” sözünü pankart yap@p ta5@yorsunuz. Bu nas@l bir çeli5kidir Allah a5k@na?
Madem Cebel Belediye Ba5kan@’n@ sevmiyorsunuz, o zaman neden sa0dan soldan toplad@0@n@z maa5l@ adamlar@n@zla belediye taraf@ndan
düzenlenen organizasyona kat@l@yorsunuz?
Gidin, kendi program@n@z@ yap@n, 5ehitleri de
an@n, kutlaman@z@ da yap@n. Ama sizin derdiniz
üzüm yemek de0il ki, ortam@ buland@rmak, çirkeflik yapmak. Bir di0er protesto etti0iniz isim
ise ba5ta Bulgaristan olmak üzere tüm
Balkanlar’a ola0anüstü hizmetler yapan, bunu
yaparken de hiçbir ayr@mc@l@0a girmeyen Bursa
Büyük5ehir Belediye Ba5kan@ Say@n Recep
Altepe. Say@n Ba5kan konu5mas@nda en ufak
siyasi bir mesaj vermiyor, hatta konu5mas@n@
üst perdeden yap@p Türkiye-Bulgaristan ili5kilerini içeren bir konu5ma yap@yor, ”Bulgaristan
AB’de olmas@na ra0men sürekli göç veriyor,
çünkü üretemiyor, ama AB’nin kap@s@nda olan
Bursa her y@l 100 bin göç al@yor ve üretiyor,
gelin i5birli0i yapal@m” diyor, orada üç-be5
soytar@ halen “DPS” diye ba0@r@yor.
AMA S-Z DE HAKLISINIZ!
A
E
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
konuştu. Dayanışma Birlik ve
Kardeşlik Gecesine Aydın Valisi
Erol Ayyıldız, Kosova
Başbakanı Başdanışmanı ve
Milletvekili Blerim Grainca, AK
Parti İzmir eski Milletvekili
Rıfat Sait, Kosova Ankara
Büyükelçisi Avni Spahiu,
Kosova Cumhuriyeti İstanbul
Başkonsolosluğu Kosova
Başkonsolosu Rahmi Morina,
Koçarlı Kaymakamı Fırat Çelik,
Buharkent Kaymakamı Cemil
Öztürk, Kocarlı Belediye
Başkanı Mutlu Öztürk, Aydın
Kosovallılar Kültür ve
Dayanışma Derneği Başkanı
Niyazi Aykut, MHP Aydın İl
Başkanı Cem Akbudak, AK
Parti Efeler İlçe Başkanı Aytaç
Arslan, kurum ve kuruluş
müdürleri ve Kosovalı vatan-
daşlar katıldı. Aydın’daki
Kosovalılarla bir arada olmaktan çok mutlu olduğunu ve
karşısında küçük bir Kosova
bulunduğunu ifade eden
Kosova Ankara Büyükelçisi
Avni Spahiu, “Adetlerinizi, kültürünüzü muhafaza ettiniz ve
Türkiye’ye çok güzel bir şekilde entegre oldunuz. Kosova
yönetiminden ve halkından
selam getirdim. Kosova artık
özgür bir devlet inşallah hepiniz ziyaret edersiniz. Kosova ve
Türkiye ilişkileri son derece
önemli. Türkiye her zaman
yanımızda oldu. Türk halkına
çok büyük saygı duyuyoruz ve
onlara minnettarız. İki halk arasındaki dostluğu muhafaza
eden sizlersiniz” dedi.
nsanlar i5, a5 sahibi olursa, ekonomik özgürlüklerine kavu5ursa onlar@ hangi vaatlerle kand@racak ve avuçlar@n@z@n içinde tutacaks@n@z?
Sizde yava5 yava5 sonunuzun geldi0inin fark@ndas@n@z ve günü kurtarmak için çabal@yorsunuz.
Ç@rp@nmaya devam edin. Ama 5unu da iyi
bilin, ç@rp@nd@kça bat@yor, batt@kça da çirkefle5iyorsunuz. Bu milleti halen aptal yerine koyuyor, “Hak ve özgürlüklerin adresi HÖH’tür”
diye orada nutuk at@yorsunuz. Çeyrek asr@n
büyük bölümünü iktidar orta0@ olarak geçirdiniz, söyler misiniz bu millete hangi hakk@ ald@n@z, hangisini özgürce kulland@rd@n@z? Ana
dilde e0itim mi sa0lad@n@z? Vak@f eserlerini
geri al@p yönetimlerini onlara m@ verdiniz?
Kendi seçtikleri müftüye sayg@ gösterilmesine
yard@mc@ m@ oldunuz? 5sizliklerine çare mi
oldunuz? K@sacas@ Cebel’de rezilliklerinize bir
rezillik daha eklediniz. Aziz 5ehitlerimizim
kemiklerini s@zlatt@n@z. Ama sizde, 5ehide
sayg@, milli de0erleri korumak gibi, onlar@ siyasete alet etmemek gibi özellikler olsayd@ zaten
bu toplum bu duruma gelmezdi?
Bu arada 5unu da size hat@rlatal@m; Sak@n
Türkiye’de ki birkaç kendine hayr@ olmayan
adama filanda güvenmeyin, çünkü onlar@n art@k
kendilerine hayr@ yok. Hatta kendi partilerine
bile yönetemiyorlar, tabanlar@na hâkim olam@yorlar, anlayaca0@n@z kelin merhemi olsa önce
kendi ba5@na sürer! Siyasette hiçbir zaman mikrofona bakmayacaks@n, kabloyu takip ederek
hoparlör kim onu bulmaya çal@5acaks@n.
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Yerel Yönetimler 11
30 Mays 2016
Pazartesi
Balkan müziinin billur sesi Matrac
Makedon müzisyenlerle söyleyecek
G
amze Matracı, 1957 yılında
Makedonya’nın Köprülü
(Veles) şehri, Veniçani köyünden; Türkiye’ye (Manisa’nın
Kuşlubahçe mahallesine) göç etmiş
bir ailenin torunudur. Büyük klarnet
ustası Aytunç Nevzat Matracı’nın kızı
olarak anne karnından beri müzikle
iç içe yaşamış. Babasının müzisyen
oluşu ile çok küçük yaşlardan itibaren
sahnelerde şarkı söylüyor. Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuarı
Ses Eğitimi bölümünden 2010 yılında
mezun olmuş. 2006 yılından bu yana
İzmir Büyükşehir Belediye
Bandosu’nun Klarnet sanatçısı aynı
zamanda solistlerinden biri. Balkan
Coğrafyası’nın hemen hemen hepsinden şarkılar söylüyor. Genç, dinamik
oluşu sahne performanslarında dikkatleri üstüne çekiyor. TRT televizyonlarında ve radyolarında birçok
programda onu görmeniz, sesini dinlemeniz mümkün.
İşte o günlerden beridir Balkan
Coğrafyası’nın Müziği olmazsa olmazımdır…
•Balkan müziğini nasıl yorumlarsınız? Bu konuda yaptığınız bazı araştırmalar var mı?
Balkan Şarkılarını söylemeden önce
yani öğrenme sürecimde, ulaşabildiğim en eski ve doğru kaydı araştırıyorum. Babamdan miras kaset ve cd
•Müziğe nasıl başladınız? Ailenizde
müzikle uğraşan var mı?
Babamın müzisyen olması en büyük
etken bence; Yeteneğimi ondan aldım.
Küçük yaşlardan beridir başka hiç bir
meslek olmadı aklımda. Babamın
anlatımını hatırlıyorum, yeteneğimi
keşfetme hikayesi şöyle: Çok küçük
yaşlardayken, bir gün babam klarnetiyle çalışıyormuş.(Tabi ben her
zaman ki gibi yanındayım) Bende
ellerimi dizlerime vurarak, ritmi hiç
aksatmadan eşlik etmişim. Dikkatini
çekmiş ve elime bir darbuka vermiş,
bir ritm çalmış “bunu çal bakalım”
demiş, aynısını yapmışım. Ritmi
değiştirerek başka bir örnek yapmış
“bir de bunu çal?” , ben yine aynısını
hatasız çalmışım. Ve o gün anlamış ki
Gamze’nin ritm kulağı çok güçlü. Bir
de eskiden medya ve iletişim bu
kadar güçlü değildi. Güç bela
Balkanlardan bir kaset ulaşırdı O’na,
dinlemesi ve şarkıları repertuarına
eklemesi için, yine ben o kasetlerin
üzerine kendi sesimi kaydederdim, O
şarkıyı söyleyerek… Kızamazdı bile:)
kütüphanemiz var. Gerek oradan
gerekse internet üzerinden kaydı
buluyorum. Bol bol dinleyerek kendi
yorumu katarak çalışıyorum. Eğer
melodi türkçe değilse sözlerini doğrulayıp gerek görürsem notalarını yazıyorum. Orkestra arkadaşlarımla paylaşıp provalarımızı yapıyoruz ve
repertuarımıza ekliyoruz.
•En çok sevdiğin ve
yorumladığın Balkan
Türküleri hangileridir?
Rumeli türkülerini de Balkan coğrafyasında ki tüm ezgileri de ben çok
seviyorum. Geleneksel, otantik hallerini daha çok dinlemeyi tercih ediyorum. Tek tek saymak çok uzun sürer
ama Türkülerimizden “Çalın
Davulları Çaydan aşağıya”, “”Bir fırtına tuttu bizi deryaya kardı”,
“Bülbülüm altın kafeste” söylerken
çok keyif aldığım türküler. Boşnakça
“
Uzun süredir devam eden bir
albüm projem var.
Makedonya’da başlayıp,
Türkiye’de devam ediyoruz.
Makedonya’daki kayıtlarımızın
Aranjörü Nikolce Micevski oldu.
Dünyaca ünlü trompetçi yakın
dostum, kardeşim Cambo
Aguşev trompetleri çaldı. Goce
Dimovski kavalıyla eşlik etti. Ve
daha birçok iyi müzisyenlerle
çalıştık. Aynı şekilde Türkiye’de
de öyle çok iyi müzisyenlerle
çalışıyoruz
Sevdalinkalar “Zvijezda tjera mjeseca” “moj dilbere” , “mujo kuje” , “razbolje se sultan Sulejman”, ” oj safete
sajo sarajlijo”, Makedonca da “yovano yovanke” ,” zajdi zajdi jasno
sonce”, “More sokol pie” “tvoite ochi
leno mori”, “ja izlezi stara majko”,
Arnavutça “Cou rexho”, “Jarnanna”,
“oj kosov oj nana ime”, “xhamadani”…. İlk aklıma gelenler sadece. Bu
liste uzayıp gider…
•Konserlerinizde sizden hangi
Türküyü söylemenizi istiyorlar. Ve
sizin söylemekte en çok zevk aldığınız Türkü hangisi ve neden?
Son yıllarda Bulgaristan
Türkülerinden ” Güldaniyem ” çok
popüler oldu. O çok isteniyor. Çok da
güzel bir türküdür…
Makedonya’da bir konser nasip
olmadı ama çok kısa bir süre sonra
yani 5 aralık 2015 günü Bitola’da
“Grupa Fontana”nın konserine
konuk olacağım. Onlarla birlikte 6
şarkı söyleyeceğim. Şimdiden çok
heyecanlıyım. Üsküp’e ve
Makedonya’ya her daim geleceğim
çünkü benim dedelerimin memleketi
yani benim memleketim.
Makedonya’yı çok seviyorum.
•Gamze türkü söylemediği zaman
neler yapar?
Evliyim, eşimle ve ailemle zaman
geçiriyorum. Gezmek ve yeni yerler
görmeyi de çok seviyorum.
•Türkiye’de ve Balkanlarda örnek
aldığın bazı sanatçı var mı?
Türkiye’de Havva Karakaş ve
Muammer Ketencoğlu benim için çok
”
•Üsküp’te, Makedonya’da hiç konser düzenledin mi? Ve konserler
nasıl geçti? Unutamadığın hatırında kalan bazı anılar var mı?
Üsküp’e tekrar gelecek misiniz?
Makedonya’ya sık sık geliyorum.
Kimi zaman işlerim sebebiyle
kimi zamanda özlediğim için.
Son olarak Eylül ayında
Gostivar’daydım. Arkadaşım
Yusuf Emini’nin kız kardeşinin
düğününe davetli olarak geldim, tabi şarkı da söyledim.
Çok keyifliydi benim
için, adetler, gelenekler, eğlence her
şeyden çok
keyif aldım.
Bugüne
kadar
önemli, örnek aldığım ve öykündüğüm sanatçılar. Makedonya’dan
Esma Recepova, Kevser Selimova,
Nikola Badev, Vaska İlieva,
Aleksandar Sarievski , Naum
Petreski… Bosna’dan Safet İsovic,,
Nada Mamula, Hanka Paldum ,
Halid Beslic , Arnavutça ise Hanife
Sejfulla, Gonco Manakovska’nın şarkılarını beğenerek dinliyorum, onların sanatını örnek alıyor, onların şarkıları öğreniyor ve söylüyorum.
•İlerideki plan ve
projelerin nelerdir?
Uzun süredir devam eden bir albüm
projem var. Makedonya’da başlayıp,
Türkiye’de devam ediyoruz.
Makedonya’daki kayıtlarımızın
Aranjörü Nikolce Micevski oldu.
Dünyaca ünlü trompetçi yakın dostum, kardeşim Cambo Aguşev trompetleri çaldı. Goce Dimovski kavalıyla
eşlik etti. Ve daha birçok iyi müzisyenlerle çalıştık. Aynı şekilde
Türkiye’de de öyle çok iyi müzisyenlerle çalışıyoruz. Ve benim için en
önemlisi de bu albüm çalışmamızı
Türkiye’nin en önemli plak şirketlerinden biri olan “Kalan Müzik” etiketiyle kısa bir süre sonra dinleyenlerimizle buluşturacağız. Ljubojna Brass
Fantasy Grubu Kurucuları Vera ve
Oliver ile tanıştık. Ve birbirimizi
çok sevdik, birlikte bir proje yapacağız.
www.timebalkan.com
sitesinden alınmıtır…
Gamze Matracı
SAYFA 12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA
30 Mays 2016 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
DÜNYA KUPASI
Yunanistan'n oldu
Yurtdışı Türkler Başkanlığı tarafından İlk kez geçen yıl düzenlenen
Uluslararası Öğrenciler Dünya Kupası'nı Yunanistan kazandı
ANKARA - BALKAN GÜNLÜÜ
Y
urtdışı Türkler Başkanlığı tarafından
İlk kez geçen yıl düzenlenen
Uluslararası Öğrenciler Dünya
Kupası bu yıl da yoğun ilgiyle karşılandı. 11
Şubat 2016 tarihinde 9 şehirde başlayan ve
199 takımın yarıştığı turnuvada son 16’ya
kalan takımlar, Ankara’daki final mücadelelerine katılma hakkı kazandı. www.yenibalkan.com sitesinin haberine göre; final mücadelelerinde ise son 4 takım Afganistan,
Yunanistan, Mali ve Bosna Hersek oldu.
3’üncülük karşılaşması Afganistan ve Mali
arasında oynanırken, final mücadelesi ise
Bosna Hersek ve Yunanistan müsabakasına
sahne oldu. Afganistan’ı 2-1 yenen Mali turnuvanın 3’üncüsü olurken, Bosna Hersek’i
finalde 3-1’lik skorla mağlup eden
Yunanistan kupanın sahibi oldu. Maçın başlama vuruşunu YTB Başkanı Doç. Dr.
Kudret Bülbül yaptı. Karşılaşmanın ilk yarısını Yunanistan 2-0 önde tamamlarken, ikinci yarıda atılan karşılıklı atılan birer gol,
maçın skorunu belirledi. Rakibini 3-1 ile
geçerek şampiyon olan Yunan takımını
oluşturan öğrenciler, müsabakanın bitiş
düdüğüyle birlikte büyük sevinç yaşadı.
YTB Başkanı Kudret Bülbül, Uluslararası
Öğrencilere yönelik pek çok çalışmaya imza
attıklarını ancak en renkli çalışmanın dünya
kupası organizasyonu olduğunu bildirdi.
Turnuvada 199 takımın yarıştığına dikkati
çeken Bülbül, “Bana göre turnuvaya katılan
bütün takımlar kazanandır. Ama her kazananın da bir kazananı vardır. O kazanan
bugün Yunanistan” diye konuştu. Dünya
Kupası organizasyonuna ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden
Bülbül, uluslararası öğrenciler arasında
dostlukları pekiştirmeyi ve kalıcı ilişkiler
kurmayı amaçladıklarını söyledi.
Bitez 2. Balkan Spor
Festivali ile enlendi
MULA - BALKAN GÜNLÜÜ
B
odrum'a bağlı Bitez beldesinde
düzenlenen 2. Balkan Spor
Festivali, 7 ülkeden 700'ü aşkın
sporseverin katılımıyla yapıldı.
www.haberler.com’a göre: Herkes İçin
Spor Federasyonu tarafından geçen yıl
ilki Edirne'de düzenlenen, 2. Balkan
Spor Festivali, Bodrum'a bağlı Bitez
beldesinde renkli görüntüler yaşanmasına neden oldu. 7 ülkeden yaklaşık
700'ü aşkın sporcu, yönetici, akademisyen ve davetlinin katıldığı festival kapsamında 3 gün boyunca çeşitli yarışmalar düzenlendi. Herkes İçin Spor
Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Erdal
Zorba, 3 yaşından 93 yaşına kadar herkese spor yaptırmak parolasıyla bu festivalin düzenlendiğini belirtti.
Cumhurbakanı’nın
eski takımı ETT,
Dünya ampiyonu
İETT Futbol Takımı, 2016 World
Corporate Cup Games oyunlarında
İngiltere'nin Everton kentinde 3. kez
dünya şampiyonu oldu.
www.haberler.com’a göre:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın da bir dönem oynadığı İETT
Futbol Takımı, iki yıl üst üste şampiyonluğun ardından 2016'nın da dünya şampiyonu olarak yoluna devam ediyor.
3 MAÇIN 2'SİNİ KAZANDILAR
İngiltere, Romanya, Birleşik Arap
Emirlikleri gibi ülkelerin de yer aldığı
birçok ülkeden takımlarla mücadele eden
İETT Futbol Takımı ilk gün grupta oynadığı 3 maçın 2'sini kazanıp 1'inde berabere kalarak grubunu 2. sırada tamamlayıp
çeyrek final maçı oynamaya hak kazandı.
Çeyrek final maçında Birleşik Arap
Emirlikleri takımına karşı 2-0 geriden
gelip maçı penaltılara taşıyan İETT, rakibine karşı penaltılarda üstünlük sağlayıp
yarı finale yükseldi.
FİNALDE 5-0'LIK GALİBİYET
Yarı finalde İngiliz takımını 2-0 yenerek
eleyen İETT final maçında ise bir diğer
İngiliz takımıyla karşı karşıya geldi.
Finalde güzel bir futbol ortaya koyarak
rakibini 5-0 gibi farklı bir skorla yenen
İETT 3. kez dünya şampiyonu oldu.
Şampiyonada finale kadar 25 ülke, 5 kıta,
22 bin 500'ün üzerinde kuruluş ve 1 milyonun üzerinde katılımcı mücadele etti.
World Corporate Cup Games ilk defa
1988 yılında Amerika'nın California eyaletinde düzenlenmişti.
Kırçova’da Fenerbahçe
Fan Kulübü açıldı
ÇARI ÜSKÜP TA
KÖPRÜSÜ’NÜ “YAKTI”
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ
K
ara kartallar, stadı olmadan
çıktığı şampiyonluk yolculuğunda, saha içi ve saha dışı
her türlü zorluğa göğüs gererek azmini ve inancını bir an olsun yitirmeden şampiyonluğa ulaştı. En son
2008-2009 sezonunda mutlu sona ulaşan Beşiktaş, 7 yıl aradan sonra şampiyon oldu. www.timebalkan.com’a
göre; Süper Lig’in bitimine bir hafta
kala şampiyonluğunu ilan eden
siyah-beyazlı ekibin taraftarları
sokaklara dökülerek şampiyonluğu
doyasıya kutlamaya devam ediyorlar.
Üsküp Çarşı Grubu Üsküp’ün tarihi
Taş Köprüsü’nde meşaleler yakarak,
kara kartalların 14.cü şampiyonluğuna sevindi. “Üsküp Çarşı” grubu da
Beşiktaş’ın 14.cü şampiyonluğunu
Üsküp Türk Çarşısı’nda kutladı.
Üsküp Çarşı grubu üyesi Sedat Şerif,
“Beşiktaş’ın şampiyonluk maçını
“Sultan” kafede izlediklerini belirterek, şampiyonluktan dolayı çok mutluyuz” dedi.
Makedonya’nın Kırçova Şehrinde
Fenerbahçe tarafları Fenerbahçe Fan
Kulübünün açılışını gerçekleştirdi.
www.yenibalkan.com sitesinde yer
alan habere göre; çok sayıda Kırçovalı
futbolseverin katıldığı açılış törenine
ayrıca Kırçova Müftüsü Murat Husini
ve Kosova Fenerbahçe Derneği Başkanı
Mahir Mula da katıldı. Fenerbahçe Fan
Kulübü yapılan dualar eşliğinde açıldı.
Daha sonda ise Arnavutluktan gelen
ünlü top cambazı Fabiano Duro, gösteri
yaptı. Kırçova’da açılan Fenerbahçe
Fan Kulübü’nün Başkanlık görevini
fanatik Fenerbahçe taraftarı olan
Kırçovalı Masaro lakablı Muammer
Kocacik üstlendi.
Bosna’da Mulaomeroviç
dönemi baladı
Bosna Hersek Milli Takımı'nda
başantrenörlük görevi, Anadolu Efes'in
eski basketbolcularından Damir
Mulaomerovic'e emanet edildi.
Bosna Hersek Basketbol
Federasyonundan yapılan açıklamada,
milli takımda başantrenör Dusko
Ivanovic'in yerine 41 yaşındaki
Mulaomerovic'in getirildiği belirtildi.
www.fotomac.com.tr sitesinden alınan
habere göre; Mulaomerovic, oyun
kurucu olarak görev yaptığı basketbolculuk kariyerinde Anadolu Efes'in yanı
sıra Real Madrid, Olympiakos ve
Panathinaikos'ta forma giymişti.
Antrenörlüğe 2013'te ülkesinin Sloboda
Tuzla takımında başlayan Bosna
Hersekli Mulaomerovic, geçen yıldan
bu yana Hırvatistan'ın Cibona Zagreb
takımını çalıştırıyor.

Benzer belgeler