Üniversitemizin çeşitli birimlerinde görev yapan pek çok çalışanımız

Transkript

Üniversitemizin çeşitli birimlerinde görev yapan pek çok çalışanımız
Neden
Yak n Do u Ün vers tes ?
“Ö renc s n n laptop kadar
de l süper b lg sayar kadar
dü ünmes n sa layan
ün vers te oldu u ç n”
“Ülkes ne ve toplumuna
kend h kayes n yazd rab lecek
ö renc yet t rd ç n”
3 Mayıs 2013 CUMA
www.neu.edu.tr
[email protected]
Yıl: 2 - Sayı: 60
Kurucu Rektör Dr. Suat . Günsel
Emeğinizin
Kıymetine Özel
Üniversitemizin çeşitli birimlerinde görev yapan pek çok çalışanımız bulunuyor. Varlıkları ve emeklerine teşekkür
edebilmek için üniversitemiz gazetesinin bu sayısını 1 Mayıs İşçi Bayramı’na ayırdık. Muhabir öğrencilerimiz siz
okurlarımız için kampüsü süpüren, binaları temizleyen, çöpleri toplayan, muslukları tamir eden çalışanlarımıza
konuk oldu. Emeklerinin hikayelerini siz okurlarımız için derledi. Yakın Doğu Üniversitesi Üniversite Gazetesi
olarak tüm çalışanlarımızın bayramını kutluyoruz. İyi ki varsınız…
Sf.2
3 Mayıs 2013
Akademik Bak
Academic Overview
Dicle Yıldız KATAR
Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Anabilim Dalı
[email protected]
Institute of Social Sciences Department of Communication
İşçi Bayramı
1881 yılında yarım milyon işçiyi
temsilen kurulan Örgütlü Meslek
ve Emek Birlikleri Federasyonu
“8 saatlik iş günü” mücadelesini
ülke geneline yaymak ve işçilerin
kararlılıklarını göstermek amacıyla
harekete geçti.
ABD’nin Chigago kentinde 40 bin
tekstil işçisinin gerçekleştirdiği
eylem oldukça sert bir şekilde
bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada
8 saatlik işgünü için greve çıkan
1400 işçi işten atıldı. Aynı tarihlerde
greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi
yaşamını yitirdi. Saldırıların ardından
hak talebi bir mücadeleye dönüştü.
ABD ve Kanada’da sendikalar
ve diğer örgütlerin yükselttiği
mücadele sonucu 1 Mayıs 1886’da
yaklaşık 350 bin işçi birden greve
katıldı. Tüm ülkede yaşam durdu.
İşçilerin bu topyekün grevi,
işverenlerin tepkisini çekti.
Chicago’da greve çıkan 40 bin
işçinin eylemini bastırmak için,
saldırılar düzenlendi. işverenler grev
kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı.
Sokak çeteleri bir taraftan işçilere
saldırıyor, bir taraftan da grev
kırıcılığı yapıyordu. Grevci işçilerle
sokak çeteleri arasında çıkan kavga
sırasında, polisin işçilerin üzerine
ateş açması sonucu 4 işçi yaşamını
yitirdi. Bunu izleyen süreçte olaylara
neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi
hakkında idam istemiyle dava açıldı.
İşçiler idam cezasına çarptırıldı.
Albert Persons, Adolph Fischer,
George Engel ve August Spies,
1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş
günü mücadelesinde önderlik
yaptıkları için idam edildi. Albert
Persons isimli işçi, özür dileme
şartıyla affedileceğinin söylenmesi
üzerine, mahkeme heyetine şunları
söyledi; “Bütün dünya biliyor
suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam
cani olduğumdan değil, emekçi
olduğumdan asılacağım.” İşçilerin
cenaze törenine yüz binlerce kişi
Mine Workers. Carbonia, Sardinia, Italy (1950) - Photo: Federico Patellani
Sf.3
3 Mayıs 2013
katıldı. ABD’de yaşanan bu olaylar
uluslararası işçi örgütlerini harekete
geçirdi. 1890 yılında 1 Mayıs
“Uluslararası Birlik, Mücadele ve
Dayanışma Günü” olarak kabul etti.
Türkiye’de 1 Mayıs ilk kez Osmanlı
döneminde, 1905 yılında İzmir’de
kutlandı. Bunu 1909 Üsküp
kutlaması izledi. 1920 1 Mayıs’ında
işgal sürerken işçiler Haliç’ten
başlayarak Karaköy üzerinden
Beyoğlu’na kadar bir yürüyüş
yaptılar ve “Bağımsız Türkiye” yazılı
bir pankart taşıdılar. 1921 yılının 1
Mayısı’nda İstanbul’un hemen tüm
işçileri, özellikle Şirket-i Hayriye,
Seyrü Sefain, Haliç İdaresi ve
Tramvay Şirketi çalışanları 1 Mayıs’ı
kutladı. 1923 yılının 1 Mayısı’nda çok
sayıda yerli ve yabancı işletmede
çalışan işçi grev kararı alarak,
çalışmayı bıraktı.
İşçi taleplerinin arasında, “yabancı
şirketlere el konulması, 1 Mayıs’ın
resmen işçi bayramı olarak
tanınması, sekiz saatlik işgünü, hafta
tatili, serbest sendika ve grev hakkı”
vardı. 1924 yılına gelindiğinde
Sekiz saatlik işgünü için bildiri
dağıtan bir çok işçi tutuklandı.
1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükun
Kanunu sonrasında kutlamalara
izin verilmedi ve 1935 yılına kadar
açık bir kutlama yapılmadı. 1935
yılında çıkarılan “Ulusal Bayram
ve Genel Tatiller Hakkında Kanun”
düzenlemesiyle birlikte 1 Mayıs
“Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak
genel tatil günlerine dahil edildi. 27
Mayıs 1960’dan sonra da “yasaklar”
yaşandı. Toplu Sözleşme, Grev ve
Lokavt Kanunu’nun kabul tarihi
olan 24 Temmuz, 1 Mayıs’ın yerine
Türkiye’ye özel bir tarih olarak
açıklansa da işçiler tarafından
benimsenmedi. Uzun bir aradan
sonra ilk açık 1 Mayıs kutlaması
1975 yılında bir salon toplantısıyla
gerçekleştirildi. Bundan 2 sene
sonra Türkiye 1 Mayıs tarihi için
oldukça trajiktir. 1 Mayıs 1977, İşçi
Bayramı’nda, 34 kişinin hayatını
kaybettiği 136 kişinin yaralandığı
büyük olaylar yaşanır. “Taksim
Olayları” olarak bilinen olaylar halen
tam olarak aydınlatılamamıştır. 1979
yılında Sıkıyönetim Komutanlığı’nın
İstanbul’da miting yapılmasına
müsade etmemesi üzerine 1 Mayıs
kutlamaları İzmir’de yapılmıştır.
Bundan sonraki ilk Taksim kutlaması
2010 yılında yapıldı. 33 yıllık arada
İşçi Bayramı salon kutlamaları
şeklinde sürdü.
Kıbrıs’ta 1 Mayıs 1940’larda özellikle
maden işçilerinin örgütlendiği
Lefke’de başladı.1 Mayıs İşçi
Bayramı, 1960 yılında kurulan
Cumhuriyetle birlikte resmi tatil
olarak kabul edildi. Bu durum
1974’ten sonra da Ada genelinde
devam etti. Kuzey Kıbrıs’ta 4 Nisan
2012’de alınan karar 28 sendikanın
oluşturduğu Sendikal Platform, 1
Mayıs 2012 İşçi Bayramı’nı birlikte
kutlama kararı aldı.
Sf.4
3 Mayıs 2013
Üniversitemizin kahramanları
temizlik turunda
İdris GERMİYANOĞLU - Uğur AYDIN
Mustafa Kanturmuş, Ali
Nariç ve Halil Sorun…
Okurlarımız onları hemen
hatırlayacak. Çünkü daha
önce de sayfalarımıza
konuk olmuşlardı. İşçi
Bayramı için hazırladığımız
özel sayımızda olmasalar,
sayfalarımız eksik kalırdı.
Üniversitemiz kampüsünü
gezip, Yakın Doğu
ailesine temiz bir ortam
sağlamak için her gün
130 kadar konteynırdan
5 ton çöp toplayan gizli
kahramanlar bir kez daha
siz okurlarımızla birlikte…
H
er sabah 7:30’da mesaiye
başlayan Mustafa Kanturmuş,
Ali Nariç ve Halil Sorun,
üniversitemiz Akademik Lojmanlar’ın
bulunduğu bölgeden çöpleri
toplamaya başlıyor. İlki sabah
saatlerinde olmak üzere günde iki
kez, 50 ayrı çöp alma bölgesinde
durup 120 kadar konteyneri
boşaltıyorlar.
GÜNLÜK 5 TON ÇÖP
Kuzey Kıbrıs’ta az sayıda bulunan çöp
kamyonu onların işini kolaylaştıran
bir çalışma arkadaşı olmuş. Günlük
5 ton çöpü toplayan üç çalışanın
elinin değdiği yer temizleniyor.
Küçük çocuklar, üniversiteli gençler,
akademisyenler ve hastane
dolayısıyla halktan çok sayıda
insanın bir arada bulunduğu
üniversitemiz kampüsünün,
günün her saatinde temiz ve
sağlıklı olması gerektiğini söyleyen
çalışanlar, görevlerini titizlikle
yerine getiriyor.
TEMİZLİK TURU
Üniversitemiz kampüsünün
yerleşik olduğu alanın en yüksek
yerinde bulunan Akademik
Lojmanlar’ın bulunduğu noktadan
başlayan derin temizlik faaliyeti,
Konukevi, Yurt ve Fakülte binaları,
Büyük Kütüphane, AKKM,
kantinlerle devam ederek İletişim
Fakültesi’nde tamamlanıyor.
Bu yolculuğu günde iki kez
tekrarlayan görevliler, her hafta
çöp konteynerlerini ilaçlama
görevini yürütüyor.
HİJYENİK
TEMİZLİK
GÖREVİMİZ
TEMİZLİĞİ
SAĞLAMAK
Ali NARİÇ. 26 yaşında.
Üniversitemizde 6
senedir çalışıyor. “İş
arkadaşlarımla çok iyiyiz.
Böyle güzel bir ortamda
çalışabilmek çok güzel.
Her gün temizliği
sağlamak için mesaiye
başlıyoruz, tertemiz bir
kampüs için elimizden
geleni yapıyoruz”
ifadelerini kullanıyor.
ZEVKLE ÇALIŞIYORUZ
Mustafa KANTURMUŞ. 47 yaşında.
Üniversitemizde 9 senedir çalışıyor. Çöp
kamyonunun şoförlüğünü yapıyor. “Aracımız
teknolojik donanım bakımdan mükemmel. Adada
sayılı bu araçlardan. Biri de üniversitemizde.
İçinde ve dışında kamera sistemi var bu çalışma
koşullarının ne kadar güvenli olduğunu
göstermesi bakımından önemli” diyen Kanturmuş,
“Biz zevkle çalışıyoruz. Üniversitemizin temizliği
için her zaman hazırız” ifadelerini kullanıyor.
Halil SORUN. 32
yaşında. Henüz 4
aydır üniversitemizde
çalışıyor. “Kısa bir
süre oldu ama buraya
ve iş arkadaşlarıma
çok alıştım. Çöp
kamyonumuz iyi bir
teknolojik donanıma
sahip. Bu hijyen
sağlamak için oldukça
iyi bir olanak” diyen
Sorun, sabah mesaiye
başladıktan sonra
kendilerini işlerine
verdiklerini ve akşamın
nasıl olduğunu
anlamadıklarını belirtiyor.
3 Mayıs 2013
İdris GERMİYANOĞLU
Bu hafta siz okurlarımız
için üniversitemiz öğrenci
servislerinden birine
konuk olduk. Servisin
şoförlüğünü yapan İbrahim
Taş’la oldukça samimi ve
neşeli bir sohbete daldık…
İ
brahim Taş, öğrenciler arasında
“İbo Ağabey” diye tanınıyor. 10
yıldır Yakın Doğu ailesine emek
veren Taş, 2 çocuk babası. Servise her
binen öğrenci onu tanıyor ve hatırını
soruyor. Her öğrenciye aynı sıcaklıkla,
sanki evinde misafir ediyormuş gibi
sıcak davranıyor.
15 DURAK 800 YOLCU
İbrahim Taş üniversitemiz
kampüsünden başlayan sefer
boyunca 15 durağa uğradığını
söyledi. Her gün yaklaşık 800
öğrenciyi kampüse veya çeşitli
semtlere taşıdıklarını anlatan
İbrahim Taş, “Öğrenciler benim
kullandığım serviste emanetler. Her
biri benim kardeşim, çocuğum gibi.
Öğrencilerimiz de aynı şekilde bize
karşı saygılı ve samimiler” dedi.
ELEMİZDEN GELENİN EN İYİSİ
“Ulaşım bölümü olarak hepimiz
öğrencilerimizin emniyeti için
Sf.5
15 durak
1 Lefkoşa turu
dikkatliyiz” diyen İbrahim Taş,
“Öğrencilerimizin ulaşımlarını
sağlamak için çaba harcıyoruz.
Elimizden gelenin en iyisini yapma
gayreti içindeyiz” ifadelerini
kullanıyor.
40 YILLIK MÜZİSYEN
İbrahim Taş, aynı zamanda bir
müzisyen. 40 yıldır müzikle
ilgilendiğini söyleyen İbrahim Taş’ın
yaptığı besteler ve hazırladığı klipler
üniversitemiz öğrencileri arasında
oldukça popüler. “Müzik önceleri bir
hobiydi benim için” diyen Taş, zaman
içinde profesyonelleştiğini ifade
ederek, “Çıkarttığım albüm sosyal
paylaşım sitelerinde yayınlanıyor.
Bunun yanında pek çok şarkım ve
hazırladığım klip de yine sosyal
paylaşım sitelerinde izlenebiliyor”
dedi.
Sf.6
3 Mayıs 2013
Neşen ve sesin hep biz
Cankut TAŞDAN
O, 15 yıldır
üniversitemizin “güçlü
ses”i, öğrencilerin Nazife
annesi… Aslında o Yakın
Doğu’nun annesi… Tüm
mesaisi boyunca hiç
durmadan çalışan Nazife
Doğangün, bitmeyen
enerjisi, şefkatli tavrı
ve neşesiyle herkese
tanıdık, herkese yakın
bir isim. 1 Mayıs Özel
sayımızda size onu
anlatmak istiyoruz.
N
azife Doğangün sırası gelen
siparişin numarasını öyle
anons ediyor ki pek çok
öğrenci sadece bu heyecanlı ve
gür seslenişi duymak için Köprü
Kafe’yi seçiyor. Öğrencilerin
Nazife annesi kimi zaman “Bu
havada tişört giyilir mi?” diye bir
anne şefkatiyle çıkışırken kimi
zaman aldıkları yemeği az bulup,
doymayacaklarından endişe
ediyor…
ANNEM, EVLADIM
Her üniversite öğrencisinin eğitim
gördüğü yıllara dair unutamadığı
pek çok anısı vardır şüphesiz.
Ama Yakın Doğu Üniversitesi
öğrencileri biriktirdikleri anıların
yanında bir sesi de gittikleri her
yere taşıyor. “Annem” ve “Evladım”
diye seslendiği her öğrenci Nazife
anne yanında kendini tek, biricik
hissediyor. Üniversitemizde
eğitimine yeni başlayan öğrenciler
Nazife Doğangün’ün sesiyle
önceleri irkiliyor zaman geçtikçe
bu sesin sahibi şefkatiyle onları da
sarıyor.
“TEŞEKKÜRÜM SUAT BEY’E”
Üniversitemizden söz ederken ilk
olarak Kurucu Rektör Dr. Suat İ.
Günsel’in ismini söylüyor Nazife
anne. “15 yıldır Yakın Doğu ailesi
içinde çalışıyorum. Suat Bey bize
sahip çıktı. Eşim de ben de burada
çalışıyoruz. Çocuğumu okuttum.
İş sahibi oldu” diyen Nazife
Doğangün, üniversitemizden önce
bir portakal fabrikasında çalıştığını
anlattı. günde 500 portakal
paketlediğinden söz eden Nazife
anne üniversitemizde de sürekli
çalışıyor. Söyleşimiz süresince
onlarca sandviç, kumpir, pizza
hazırlayan Nazife anne, öğrencilere
sık sık “Doydun mu?”, “Üşüdün
mü?” diye sormayı da ihmal
etmiyor…
“ÇAMAŞIRLARINI BİLE YIKADIM”
O Yakın Doğulu öğrencileri
kendi çocuğu, öğrenciler de onu
anneleri gibi kabul ediyor. Nazife
anne öğrencilerle olan ilişkisini,
“Çamaşırları olan bir öğrenci
yıkatamamış. Geldi samimiyetle
benden rica etti. Çocuklar benden
çekinmez, ben de ‘Yıkarım be
annem’ dedim. Onu hiç unutmaz.
Mezunlarımız var sonra hepsi ile
gurur duyuyorum, bazılarının
damatlığını, gelinliğini gördüm
elimle evlendirdiklerim oldu. Hala
beni hatırlar ara sorarlar hediyeler
yollar aileleri bana sağ olsunlar.
Balayına gelen eski öğrencimi
evimde misafir ettiğim bile oldu”
diye anlatıyor.
“KARNIN AÇ MI?”
Kendi kızının üniversitemiz Hukuk
Fakültesi mezunu olduğunu
söyleyen Nazife Doğangün, tüm
Yakın Doğulularla kızı gibi gurur
duyduğunu anlatıyor. Söyleşimiz
boyunca sık sık “Karnın aç mı?”
diye soran Nazife anne, emeklilik
yaşı geldiğini fakat çalışmaya
devam edeceğini anlatırken,
“Çalışmak beni hayata bağlıyor.
Ne kadar sıkıntım olursa olsun
buraya geliyorum. İşimin başına
geçiyorum. Her şeyi unutuyorum.
Tek derdim çocuklar oluyor
annem” diyor.
3 Mayıs 2013
Sf.7
zimle olsun Nazife anne
“Yakın Doğu’da hepiniz
benim çocuğumsunuz.
Allah çocuklarımın
hepsine zihin açıklığı
versin. Büyük adam,
büyük kadın olsunlar.
Buradan gidince de
bizleri unutmasınlar…”
Sf.8
3 Mayıs 2013
Yakın Doğu ailesi bu sayfalarda
Üniversite Gazetesi
Emin KAHRAMAN
Üniversitemiz Kuzey
Kıbrıs’ta eğitim veren
diğer üniversitelerde
bulunmayan bir süreli
yayına sahip. Haftalık
olarak yayınlanan
Yakın Doğu Üniversitesi
Üniversite Gazetesi
her hafta Cuma
günü okuyucusuyla
buluşuyor. Genel Yayın
Yönetmenliğini Fatma
Türkkol’un, Mizanpajını
Yiğit Er Yiğit’in yürüttüğü
üniversitemiz gazetesinin
haberlerini, ilgili
dersleri alan öğrenciler
hazırlıyor. “1 Mayıs İşçi
Bayramı Özel” sayımızda,
60’ıncı sayısı çıkan
üniversitemiz gazetesini
ve gazetemizin basın
emekçisi öğrencilerini siz
okurlarımız için konuştuk.
Ü
niversitemiz gazetesinin
amacını, “Üniversitemiz
Kurucu Rektörü Dr. Suat
İ. Günsel’in işaret ettiği şekilde,
tüm fakülteler, bölümler, İlkokul,
Kolej, Banka, Müzeler ve tüm
kuruluşlarıyla Yakın Doğu’nun
“Üniversite Gazetesi” olmak” diyerek
açıklayan Fatma Türkkol, bunun için
haber konularını, yapılan etkinlikler,
öğrenci faaliyetleri, akademik
gelişmeler, kampüsteki günlük
hayat, öğrenci ve çalışanların birebir
hikayelerine kadar genişleterek
bir bütün olarak Yakın Doğu’yu
aynı gazetede buluşturmak için
çalıştıklarını söyledi.
HER ÖĞRENCİDEN 7 HABER
Gazetede yer alan haberi
üniversitemiz İletişim Fakültesi
öğrencilerinin haber yazımı
hakkındaki dersleri kapsamında
hazırladıklarını anlatan Türkkol,
“İletişim Fakültesi’nde Haber
Yazımına Giriş, Haber Toplama ve
Yazma Teknikleri gibi dersler var. Bu
dersleri alan her öğrencinin dönem
boyunca en az 7 haber hazırlaması
gerekiyor” dedi. İlgili derslere
girerek öğrencilere o hafta için
hazırlayacakları haberin konusunu
verdiklerini belirten Türkkol,
“Öğrencilerimiz hazırladıkları
haberleri getiriyor. Düzeltilmesi
gereken noktaları belirleyip
düzenliyoruz. Hazırladıkları her
haber öğrencilerimiz açısından bir
tecrübe oluyor. Dekan Yardımcımız
Yrd. Doç. Dr. Gürdal Hüdaoğlu’nun
yardımıyla manşeti belirliyoruz ve
haberleri yerleştiriyoruz” ifadelerini
kullandı.
223 ÖZEL HABER
“60 haftadır okuyucuya bir bütün
olarak Yakın Doğu’yu sunmaya
çalışıyoruz” diyen Fatma Türkkol
gazetede bugüne kadar 223 haber
yayınlandığını söyledi. Türkkol,
“Üniversitemiz gazetesinde bugüne
kadar 223 haber okuyucuyla
buluştu. Bu haberlerin 199 tanesini
öğrencilerimiz muhabir olarak gidip
hazırladı. Bir gazete içinde bu kadar
çok özel haberin yayınlanabiliyor
olması özel bir durum” dedi. “Haber
hazırlamak öğrencilerimiz için ders
zorunluluğu olarak görünüyor.
Ancak hiçbir öğrencimiz konuya
böyle yaklaşmıyor. Büyük bir emek
sarf ediyorlar” ifadelerini kullanan
Türkkol, öğrencilerin sınav haftası
içinde bile haber hazırladıklarını,
ellerinden gelenin en iyisi için
çalıştıklarını vurguladı.
ÖZEL SAYILARDAN
MEZUNLARIMIZA
Üniversitemiz gazetesinin
haberlerine dair ayrıntılar da veren
Fatma Türkkol, bugüne kadar ilgili
dersleri alarak haber hazırlayan
27 öğrenci olduğunu söyledi.
“Üniversitemiz gazetesinde 223
haber ve Kısa Kısa köşesinde
125 haber okuyucuyla buluştu.
Mezunlarımız köşesinde 51
mezunumuz ağırlandı” diyen Fatma
Türkkol, üniversitemiz gazetesinin
9 ayrı sayısının, yılbaşı, 1 Mayıs İşçi
Bayramı, 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü, üniversitemiz mezuniyet
törenleri gibi özel sayılara ayrıldığını
ifade etti.
ÜNİVERSİTEMİZ GAZETESİNİN
‘HİT’LERİ
Üniversitemiz gazetesinde
haberleri yayınlanan öğrenciler
hakkında da bilgi veren Türkkol,
“Öğrencilerimizin her birinin emeği
çok değerli. İlk kez muhabirlik
yaptıklarının, heyecanlarını
bastırmaya çalışarak söyleşiler
yaptıklarının, büyük bir performans
Muhabir öğrencimiz, Selem Kaplan
Muhabir öğrencimiz, Uğur Aydın
Muhabir öğrencimiz, Cankut Taşdan
Sf.9
3 Mayıs 2013
gösterdiklerinin farkındayız.
Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz”
dedi. Bugüne kadar 27 öğrencinin
üniversitemiz gazetesi için haber
hazırladığını anlatan Fatma Türkkol,
“Her biri ayrı emek verdi, Yakın Doğu
ailesi için değerliler. Ancak bazı
öğrencilerimiz hazırlamaları gereken
haber sayısını tamamladıktan
sonra da muhabirimiz olarak
çalışmaya devam etti ve daha fazla
haber hazırladılar” dedi. Türkkol,
“Üniversitemiz gazetesi için aldığı
çeşitli dersler kapsamında en çok
haber hazırlayan öğrencilerimizin
başında, 60 sayıda 27 haberle
İdris Germiyanoğlu geliyor. 21
haberle Emin Kahraman, 20 haberle
Selam Kaplan, 16 haberle Meriç
Mataracı ve 15 Haberle Cankut
Taşdan en fazla haber hazırlayan
öğrencilerimiz” ifadelerini kullandı.
“MUTLULUK DUYUYORUZ”
Üniversitemiz gazetesinin mizanpajı
Yiğit Er Yiğit tarafından yapılıyor.
“Üniversitemiz gazetesinin
mizanpajı, İletişim Fakültesi’nin
değerli öğretim üyeleriyle birlikte
belirlendi. Daha sonra zaman
içinde birkaç kez okuyucularımız
için yeniledik, tazeledik. Mizanpajı
yapan arkadaşımız Görsel İletişim
Tasarımı Bölümü mezunu,
konusunda uzman. Üniversitemiz
gazetesinin mizanpajı yanında,
baskıya hazırlanması aşamalarının
da sorumluluğunu üstleniyor”
diyen Türkkol, “Okuyucularımız
üniversitemiz gazetesinin artık
kendine özgü bir tarza sahip
olduğunu söylüyor. Bu bizim, ilgili
öğretim üyelerimiz ve emeği geçen
öğrencilerimiz için mutluluk verici”
ifadelerini kullandı.
ÇALIŞANLARIMIZ
KIYMETLİLERİMİZ
“Üniversitemiz gazetesinin en
dikkat çeken yönlerinden biri
çalışanlarımızı konu almamız” diyen
Fatma Türkkol, “Çalışanlarımızın
Yakın Doğu ailesinin değerlileri
olduğunu düşünüyoruz. Birlikte
bir aileyiz. Üniversitemizi bir
bütün olarak sayfalarında
buluşturmayı hedefleyen
gazetemizde onların emekleri
olmazsa olmazdı” ifadelerini
kullandı. Üniversite gazeteleri
içinde başka örneği bulunmayan
bu haberlerin, üniversitemiz
Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel
ve Rektör Prof. Dr. Ümit Hassan
tarafından desteklendiğini
belirten Türkkol, “Bu tür haberler
ve üniversitemiz gazetesinde yer
alan haberlerle, çalışanlarımızdan
mezunlarımıza, öğrencilerimizden
idari personelimize kadar bir
bütün olarak Yakın Doğu ailesinin
fotoğrafını vermesi için çaba sarf
ediyoruz” dedi.
İNTERNET, FACEBOOK ve TWİTTER
Üniversitemiz gazetesinde yer
alan haberlere internet sayfası,
Facebook ve Twitter hesaplarıyla
tüm dünyadan ulaşılabiliyor. Konu
hakkında bilgi veren Fatma Türkkol,
“Üniversitemiz gazetesinin http://
yakindoguuniversitegazetesi.
wordpress.com/ adresinden
ulaşılabilen bir internet versiyonu
var. Bugüne kadar 178 bin
696 ziyaretçimiz oldu. Bunun
yanında universitegazetesi’nden
ulaşılabilecek bir Facebook
ve YaknDouGazetesi’nden
ulaşılabilecek bir Twitter hesabı
var. Her hafta yeni haberlerimizi
bu adreslerden paylaşıyoruz.
Hesaplarımızı güncelliyoruz” dedi.
Üniversitemiz
gazetesinin “HİT”leri
*İdris Germiyanoğlu
27, Emin Kahraman 21,
Selem Kaplan 20, Meriç
Mataracı 16 ve Cankut
Taşdan 15 haberle
üniversitemiz gazetesi
için en fazla haber
hazırlayan öğrencilerimiz
oldu.
*Üniversitemizde
geçtiğimiz dönem
yapılan Bahar
Şenlikleri’ni konu
alan “Şenliğimize
yıldız yağdı” başlıklı
haber, üniversitemiz
gazetesinin internet
sayfasında en çok
okunan haber oldu.
“İlahiyat ‘ilk’ler fakültesi”
ikinci sırada yer alırken,
“Bir tutku hikayesi:
Bisiklet” isimli haber en
çok okunan haberler
arasında üçüncü sıraya
yerleşti.
Muhabir öğrencimiz, Meriç Mataracı
Muhabir öğrencimiz, Emin Kahraman
Sayılarla üniversitemiz
gazetesi
*Üniversitemiz gazetesinde
223 özel haber yayınlandı.
*Kısa Kısa köşesinde
yayınlanan haber sayısı 125
*Mezunlarımız köşesinde
ağırlanan mezun sayısı 51
*Gazetenin internet sayfasını
176 bin 696 kişi ziyaret etti
Mizanpaj, Yiğit Er Yiğit
Genel Yayın Yönetmeni, Arş. Gör. Fatma Hazan Türkkol
*Yılbaşı, Mezuniyet, 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü, 1
Mayıs İşçi Bayramı gibi günler
için 9 “Özel Sayı” hazırlandı
Sf.10
3 Mayıs 2013
Yurtlara aile sıcaklığı
veren güler yüzler
Emin KAHRAMAN
Üniversitemiz öğrencilerine yurt odalarını ev sıcaklığına dönüştürüyor onlar... Gün yorgunluğuyla yurtlarına
dönen öğrencileri kendi çocukları, kardeşleri gibi karşılayan, öğrenciler için emeklerini sakınmayan güvenlik
ve kafeterya görevlileri… 1 Mayıs Özel sayımızda muhabir arkadaşımız üniversitemiz öğrenci yurtlarını gezdi
ve siz okurlarımız için onların hikayelerini derledi.
Erdi Bulanık
Erdi Bulanık, Yakın Doğu ailesini en yeni, en genç
kafeterya görevlisi. Henüz daha 4’üncü Yurt’taki
görevinin 2’nci ayında... Bulanık en büyük
destekçisinin Osman Karadayı olduğunu söyledi.
H
er ne kadar yeni gibi gözüksem de okulda pek o kadar yeni
değilim” diyen Erdi Bulanık, Üniversitemizi Beden Eğitimi Bölümü
3’üncü sınıf öğrencisiyken askerlik görevi için eğitimine bir müddet
ara verdiğini söyledi. “Askerden geldikten sonra üniversitemizde
çalışmaya başladım. Önümüzdeki dönem de eğitimimin kalan kısmını
tamamlayacağım” dedi.
Şadi İlknur Kefsiz
Üniversitemize 5 yıldır emek veren Şadi İlknur Kefsiz,
hafta içi 10’uncu Yurt kantininde hafta sonları ise
üniversitemiz Çamaşırhane’sinde görev yapıyor.
2
çocuk annesi Şadi İlknur Kefsiz, “Öğrencilerimiz bana Şadiye abla
diyor. Ben de anneyim, onları çok iyi anlıyorum” dedi. Çocuklarının
da üniversitemizde eğitim aldığını söyleyen Kefsiz, “Oğlum Bilgisayar
Öğretmenliği, kızım da Psikolojik Danışmanlık Rehberlik Bölümü’nde
okuyor. Ben tüm öğrencilerimizin halini anlıyorum çünkü benim
çocuklarım da onlar gibi” diye konuştu.
YAKIN DOĞU ŞEMSİYESİ
Yakın Doğu ailesine emek vermekten memnun olduğunu belirten
Kefsiz, “Üniversitemizin çeşitli fakülte ve kantinlerinde çalıştım. Yakın
Doğu şemsiyesi altında olmaktan memnunum. İş arkadaşlarımla ve
öğrencilerimizle büyük bir aileyiz” dedi.
AİLE SICAKLIĞI
“Yakın Doğu’da bir aile sıcaklığı var” diyen Bulanık, öğrenci ve çalışan
olarak Yakın Doğu ailesinde olmaktan hep mutluluk duyduğunu
söyledi. Öğrencilerle iyi ilişkilerinin olduğunu anlatan Bulanık,
“Yaşım itibariyle onlarla aynı frekansta sayılırım, ben de kısa bir süre
öğrenciydim iletişimimiz daha sağlıklı ve güzel oluyor” ifadelerini
kullandı.
İYİ ANLAŞAN İŞ ARKADAŞLARI
Bulanık, “Yakın Doğu ailesinde bir samimiyet hakim. Tüm çalışma
arkadaşları birbirileriyle çok iyi anlaşıyor” derken Osman Karadayı’nın
kendisi için yol gösterici bir ağabey olduğunu belirtti. “Onun 6 yıllık bir
iş tecrübesi var. Tecrübesini paylaşması benim için çok kıymetli” diyen
Bulanık, üniversitemize emek vermekten memnun olduğunu söyledi.
Sf.11
3 Mayıs 2013
Nermin Isırgan
Nermin Isırgan 4 yılı aşkın bir süredir üniversitemizde
çalışıyor. “Annemin rahatsızlığı sebebiyle kısa bir
ara çalışmadım ancak yeniden aileme döndüm”
diyen Isırgan, ara verdiği dönemde işini ve çalışma
arkadaşlarını çok özlediğini söyledi.
A
nnemin rahatsızlık dönemi zorlu bir süreçti. Bu zorlu süreçte
benden desteklerini esirgemediler diyen Nermin Isırgan, çalışma
arkadaşlarının hakkını ödeyemeyeceğini söyledi.
Osman Karadayı
Üniversitemize 6 yıldır emek veren Osman Karadayı,
öğrenciler ve çalışma arkadaşları arasında “Osman
Ağabi” olarak tanınıyor.
O
sman Karadayı Güzelyurt’ta yaşadığını belirterek, “Biz bir aileyiz ve
her gün işe arkadaşlarımla birlikte geliyorum. Görevimin başına
geçiyorum” dedi. “Öğrencilerimizin bize birer emanet olduğunun
bilincindeyiz” diyen Karadayı, “Hiç birine müşterimizmiş gibi
bakmıyoruz” ifadelerini kullandı.
SOHBETTEN YOL TARİFİNE
“Öğrenciler zaman zaman konuşmak dertleşmek istiyorlar, yol
tarifi alıyorlar, sohbet ediyorlar” diyen Karadayı, tatil dönemlerinde
memleketlerine giden öğrencilerin “Osman ağabi var mı bir isteğin”
demelerinin kendisini duygulandırdığını anlattı.
KEŞKE DAHA ÖNCE BU AİLEYE KATILSAYDIM
Yakın Doğu ailesine ağabeyinin aracılığıyla katılan Isırgan, “Ağabeyim
Yakın Doğu ailesine uzun yıllar hizmet verdi. Şimdi benim burada onun
gibi pek çok ağabeyim var” ifadelerini kullandı. Çalışma ortamının, iş
arkadaşlarıyla aile ortamına dönüştüğünü anlatan Isırgan, “Şimdi keşke
diyorum daha önce Yakın Doğu ailesine katılmış olsaydım” dedi.
Yıldız Oktar
ÖĞRENCİ VELİLERİYLE TANIŞMA
Üniversitemize ziyaret eden öğrenci velilerinin kendisiyle de tanışmaya
geldiğini söyleyen Osman Karadayı, “Bazı öğrencilerimiz ailelerini
tanıştırmak için getiriyor. Çok mutlu oluyorum” dedi. Karadayı, çalışma
ortamının huzurlu olduğuna dikkat çekerek, “Müdürlerimiz ve iş
arkadaşlarımızla gayet uyumlu ve mutlu bir çalışma ortamına sahibiz”
şeklinde konuştu.
Remziye Avare
Yıldız Oktar 10 yıldır Yakın Doğu ailesine emek
veren bir çalışanımız. 5’inci Yurt’ta “Yıldız anne” diye
bilinen Oktar, öğrencilerle birlikte olmaktan memnun
olduğunu söyledi.
Yakın Doğu Üniversitesi kantin ve kafeteryalarında 15
yıldır her gün aynı enerjisi ve neşesiyle hizmet veren
Remziye Avare, emeklilik günleri yaklaştığı için biraz
mahzun…
B
Ü
“ÖĞRENCİLERİMİZ VEFALI”
Mezun olduktan sonra kendisini aramaya devam eden pek çok öğrenci
olduğunu anlatan Yıldız Oktar, “Askerde olup da halt hatır sormak için
arayanlar, düğünlerine davet edenler, mezun olduktan sonra yeniden
Kıbrıs’a aileleriyle tatile gelip de Yıldız ablalarının bir çayını içmeden
dönmeyen öğrencilerimiz var” ifadelerini kullandı.
ARTIK VEDA ZAMANI
Kısa bir süre sonra emeklilik zamanının geleceğini söyleyen Remziye
Avare “ailem” dediği üniversitemiz için şunları söylüyor, “Yakın Doğu
ailesine bana 15 yıldır iş imkanı sağladıkları için ne kadar teşekkür
etsem az. Oğlum da üniversite eğitimini burada tamamladı. Ben
burayı ailemin bir parçası olarak benimsedim. İşimi arkadaşlarımı çok
özleyeceğim, herkesten bu vesileyle haklarını helal etmesini istiyor
ve tüm öğrencilerimize sağlık mutluluk ve başarı dolu bir yaşam
diliyorum”.
u öğrenciler benim çocuklarım gibi. Aynı onlar yaşında üniversite
öğrencisi bir kızım var diyen Yıldız Oktar, iş hayatının sorumlulukları
yanında, öğrenciler ihtiyaç duyduğunda onlara bir anne, abla gibi
yaklaştıklarını söyledi. Oktar, “Biz burada büyük bir aileyiz, 10 yıldır bu
aileye hizmet etmekten memnunum. İş arkadaşlarımı ve böyle güzel
iyi niyetli vefakar öğrencileri seviyorum” dedi.
niversitemizde yaklaşık 15 yıl önce kasiyer olarak işe başladığını
söyleyen Avare, kasiyerlikten, kantin ve kafeterya müfettişliğine
kadar pek çok alanda hizmet vermiş bir çalışanımız. Sadece istenen
siparişleri hazırlamakla yetinmeyen Avare, her öğrencinin hatırını
sorup, üzüntülüyse teselli ettiğini, sevinçliyse paylaştığını söyledi.
DUYURU
Yakın Doğulu akademisyenlerimizin
dikkatine, üniversitemiz gazetesinin
Akademik Bakış isimli sayfasında
yayınlanmak üzere, akademik
alanlarınızla ilgili hazırladığınız
makaleleri okurlarımızla
paylaşmanızı bekliyoruz.
Çalışmalarınızı [email protected]
adresine gönderebilirsiniz.
www.neu.edu.tr
[email protected]
f/universitegazetesi
u/YaknDouGazetesi
Yakın Doğu ailesine
n
i
ç
i
k
e
m
e
z
i
n
i
ğ
i
verd
.
.
.
r
e
l
r
ü
k
k
e
ş
e
t
z
u
s
son
Sahibi
Yakın Doğu Üniversitesi
Genel Yay n Yönetmen
Fatma TÜRKKOL
M zanpaj
Y t Er Y T
Haber Merkez
Emin KAHRAMAN - İdris GERMİYANOĞLU - Uğur AYDIN - Cankut TAŞDAN
Yak n Do u Üniversite Gazetesi

Benzer belgeler