YENİ GOLF - oto aktüel

Transkript

YENİ GOLF - oto aktüel
HAFTALIK DİJİTAL DERGİ
OTO AKTÜEL
YENİ
GOLF
Sayı: 45 1311 Kasım
Aralık 2012
Sayı:
KIŞ LASTİĞİ İÇİN
KAR YAĞMASINI
BEKLEMEYİN!
g
kin
k
e
r
T
00L
Fiat 5
r
e
t
s
e
r
o
F
u
r
a
b
u
S
Audi
t
n
a
v
A
RS 6
2
1
0
F 2 GE
F
O
İS
EN
L
L
A
CH
‘ADAM’ GELiYOR
HAFTALIK DİJİTAL DERGİ
HAFTANIN FOTOĞRAFI
OTO AKTÜEL
11 Aralık - 17 Aralık 2012
AKTÜEL
GÜNCEL
46: LOS ANGELES
SANTE FE
6-9: TÜRİYE’DEN VE DÜNYADAN HAFTANIN PANORAMASI
Navigasyonlu Hyundai Elantra
BU HAFTA
50: LOS ANGELES FUARI
FIAT 500 E
2012 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda dünya
prömiyeri gerçekleştirilen yeni modellerle
Hyundai model skalasındaki zenginliğini
geliştirmiş oldu.
Starpet’ten
çevre eğitimi
OFF-ROAD İSTANBUL
TUNING
58: HAMANN RANGE ROVER E
1986’dan beri araç modifikasyonları
geliştirip üretmekte olan Alman HAMANN Motorsport’un en son eseri Range Rover Evoque, beğenilere sunuldu.
İSOFF CHALLENGE 2012
TANITIM
10: YENİ GOLF
Volkswagen’in efsane modeli
Golf’ün yedinci nesli satışa sunuldu. Yeni Golf, satışa sunulduğu iki haftalık süre içerisinde
aldığı 1.900 adetlik taleple
sınıfının en beğenilen modellerinden biri olduğunu bir kez
daha kanıtladı.
LASTİK
Sorumlu Yazıişleri Müdürü:
Candaş Kurtay
Yayıncı:
Medyaport Medya Yapım
Adres:
Kuyumcukent 1. Plaza 3/9
Çobançeşme-İstanbul
TÜRKİYE
Genel Yayın Yönetmeni:
Abdullah Kurtay
[email protected]
www.otoaktuel.net
HAFTALIK DİJİTAL DERGİ
13 Kasım - 19 Kasım 2012
3
Abdullah KURTAY
[email protected]
Son zamanlarda sürekli ezilmiş
kedi veya köpek manzarasıyla
karşılaşıyorum.
İstanbul’un her yerinde de hummalı bir ‘budama’ çalışması var.
Ama ne budama!.. Neredeyse
ağaçları kökünden kesecekler,
hele zakkumlara reva görülenler
inanılacak gibi değil!..
Ya ezilen kedi ve köpekler!..
Ya diğer sürücüler!.. Çalı çırpı
üzerinden geçiyorlarmış gibi,
hiçbir reaksiyon göstermeden,
üzerlerinden geçiyorlar.
28: KIŞ LASTİKLERİ
Tüm dünyada trafik
kazalarının nedenleri
arasında yağmur, kar
ve buzlanma üst sıralarda yer alıyor.
YAŞAM
Manzara böyle raporlanınca da
çevremizdeki ağaçları yok etmek, kuşları, kedileri, köpekleri
öldürmek, ezmek, eziyet etmek
yaşamın doğal bir parçası olarak
algılanıyor.
Oysa doğadaki her şey yaşama
farklı lezzetler katıyor.
Bu dünya tüm canlıların. Bu ülke
ise bizim.
Merak ediyorum: Türkiye’yi
yaşanmaz hale getirme yolunda
var gücümüzle uğraşmak yerine,
daha yaşanır hale getirmek için,
azıcık çaba göstermek çok mu
zor!
Sürücülerin inanılmaz pervasızlıklarına alıştık. Uzman beylerin, hanımefendilerin yorumları hazır:
Trafik canavarları!..
Eğer tespit doğruysa hepimiz
birer canavarız. Çünkü bencillik
herkesin bilincini bir şekilde esir
almış durumda. Ve en vahimi,
herkes sadece kendisinin doğruları gördüğünü ve sadece kendisinin haklı olduğunu kabullenmiş. Eleştiriye dahi tüm kapıları
kapatmış bir pozisyondayız.
İşte bu yüzden durum vahim.
Sürücü eğitimi, trafik kültürü
oluşturma gibi büyük laflar dinlemek hele hele uymak, bize ters!..
Editor:
Rezzan Alavant
OTO AKTÜEL
Her canlının
yaşama hakkı var,
ama!..
Hadi birileri istemeyerek, ya da
farkına varmadan eziyor, zavallı
hayvancıkları.
66: İSTANBUL
OFF-ROAD YARIŞI
İSOFF’un, Formula
görüntüleri ile zorlu
off-road parkurlarını harmanladığı yeni
nesil yarış konsepti
İSOFF CHALLENGE,
Kemerburgaz’da
yapıldı.
PIT STOP
62: AMERİKAN GÖSTERİSİ
Sportif Motor Sporları
tarafından İstanbul’da
gerçekleştirilen Hot
Rod Tour etkinliği birbirinden renkli görüntülere sahne oldu...
Çünkü toplumun algılaması
değişti. Trafik kazası geçirmiş ve
devrilen aracın altında feryat
figan kurtulmayı bekleyen kazazedelere yardım etme yerine,
ya da manzara karşısında yüreği
burkulacağına akıllı telefonuna
sarılıp, olayı baştan sona videoya
çekmeyi tercih eden duygusuz,
duyarsız bir toplum olduk.
4
6
5
HAFTANIN FOTOĞRAFI
IVECO 2012
AKTÜEL
GÜNCEL
Renault Grubu liderliğini sürdürüyor
13 yıldır binek araç lideri Renault, %13,9 pazar payı ile Ekim 2012 sonu itibariyle
binek araç pazarı liderliğini korumaya devam ediyor. Fluence, Ekim ayı sonuçlarıyla segmentinin lideri oldu. Dacia markası toplam pazarda %3,6 pazar payı ile
8. sırada yer aldı.
Otokar,
Transist’de
Dacia, Ekim 2012 sonu itibariyle
binek otomobil pazar payını %4,9’a
yükselterek geçen senenin aynı
dönemine göre (Ocak – Ekim 2011)
pazar payını %71 arttırmış oldu.
Toplu taşımacılık alanında bir çok yeniliğe
RENAULT GRUBU
imza atarak 5,5 metrelik
minibüslerden 12 metre- Renault Grubu (Renault + Dacia),
lik otobüslere kadar çok Ocak-Ekim döneminde binek + hafif
geniş bir ürün yelpazesi ticari pazarda birinciliği elde etti.
bulunan Otokar, 28-30
Kasım 2012 tarihlerinde
düzenlenen Transist 2012
Fuarı’nda toplu ulaşımda
entegrasyonu vurgulayacak.
Grup, 91 bin 389 adet satış gerçekleştirerek toplam pazarda (Ocak –
Ekim 2012) %15,5 pazar payı kaydetti. Binek araç pazarında Renault
Grubu, gerçekleştirdiği 77 bin 343
adet araç satışı ile %18,3 pay aldı.
RENAULT MARKASI
Renault, Ocak – Ekim 2012 dönemin- Renault markası, binek otomobil pazarında gerçekde 69 bin 838 satış adedi ile toplam leştirdiği 56 bin 773 adet satış ile %13,4 pazar payı
elde etti ve liderliğini sürdürdü.
Fluence, on aylık toplam satış sonuçlarına göre
Türkiye’nin en çok satan ilk 3 otomobili arasında
yer alarak başarısını sürdürüyor.
7
Brisa’dan kış
lastiğine teşvik
Brisa, son kullanıcıları
kış lastiği kullanmaları
yönünde teşvik etmeye
devam ediyor. Brisa sürücülere, sürüş emniyeti
için bugünlerde lastiklerini kontrol ettirmelerini
tavsiye ediyor ve kampanyalarıyla yıpranmış
lastiklerini yenilemeleri
için fırsatlar sunuyor.
Spark Los Angeles
Fuarı’nda
DACIA MARKASI
Pazar %14 düşerken (Ocak - Ekim 2012) Dacia, geçen yılın aynı dönemine göre toplam pazarda, satış
adedini %32 arttırdı. Binek otomobil pazarında ise
yine aynı dönemde Dacia markası satış adetlerini
%57 arttırdı. Dacia, bu performans ile satış adedini
en çok artıran marka oldu. Dacia, 2012 yılı on aylık
toplam pazarda 9. sırada yer aldı. Marka, Ocak –
Ekim 2012’de 21 bin 551 adet toplam satış ile geçen
yılın aynı dönemine göre 1,3 puan artış kaydederek
%3,7 toplam pazar payı elde etti.
GM Finans’tan
büyük adım
General Motors Co.’nun
(NYSE: GM) yüzde yüz
iştirakli bir şirketi olan
General Motors Financial Company, Inc., (GM
Finans) Ally Financial Inc.
(Ally Finans) şirketinden
Latin Amerika, Avrupa
ve Çin’deki otomotiv
finans operasyonlarını
satın aldığını açıkladı.
pazardan %11,8 pazar payı elde etti ve en çok satış
gerçekleştiren ikinci marka oldu.
Vitrin
Hyundai Elantra artık navigasyonlu
Tamamen yenilenen tasarımı ve gelişen teknolojisi ile
Türkiye’de satışa çıktığından
beri sınıfının en iddialı otomobillerinden biri olan Hyundai
Elantra, yeni donanım paketi
ve navigasyon seçeneğiyle artık çok daha fonksiyonel hale
geldi.
Yeni versiyonunda Style
donanım paketinde RDS ve
Bluetooth’lu müzik sistemi kullanılan Elantra, Tune donanım
seviyesindeyse artık Türkiye
şartlarına uyumlu olan navigasyon sistemiyle sunuluyor.
Chevrolet, 30 Kasım – 9
Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek
Los Angeles Otomobil
Fuarı’nda, markanın popüler yeni mini otomobili
Spark’ın elektrikli versiyonunu tanıtacak. Spark
EV lansmanı 2013’te
gerçekleştirilecek.
Bir milyonuncu
Fiat 500 üretildi
Fiat’ın yaklaşık 5
yıl önce ilk olarak
Polonya’da, 2011
yılından itibaren ise
Meksika’da da üretimine başladığı Fiat 500
modelinin 1 milyonuncusu geçtiğimiz günlerde banttan törenle
indirildi. Fiat’ın Polonya’daki fabrikasında
üretilen Fiat 500, kısa
sürede ulaştığı satış
ve üretim başarısıyla
Fiat’ın stil sahibi ikon
modeller geliştirme
konusundaki başarısını
en iyi biçimde kanıtlayan modellerin başında
geliyor.
Mercedes’ten jest
MercedesCard
Mercedes-Benz Türk ve
İş Bankası işbirliği ile
sadece Mercedes-Benz
kullanıcılarına özel yeni
bir kredi kartı çıkıyor
Türkiye İş Bankası
ve Mercedes-Benz,
Türkiye’de ilk kez bir
otomobil markasının
kullanıcılarına özel bir
kredi kartı programı
sunuyor.
8
AKTÜEL
Starpet’ten
çevre eğitimi
Starpet tarafından hayata geçirilen Verimli
Tüketim Hareketi projesi kapsamında Kasım
ayı içerisinde İstanbul
Aile ve Sosyal Politikalar
İl Müdürlüğü’ne bağlı
7-12 yaş çocuk yuvalarında yaklaşık 600 çocuğa
çevre bilinci oluşturmaya
yönelik eğitimler verilecek. Gönüllü eğitmenler
tarafından verilen ve
çocuklara özel oluşturulmuş eğitimlerle doğanın
korunması ve verimli
tüketimin teşvik edilmesi
amaçlanıyor. İstanbul’da
başlayan eğitimlerin bir
sonraki aşmasında, daha
çok çocuğa ulaşması hedeflenmekte.
FiloTürk’ten
uluslararası atak
FiloTürk, uluslararası yatırım fonu Mediterra ile
gerçekleştirilen stratejik
ortaklık ile dünya çapında oyuncu olma yolunda
önemli bir adım attı.
9
GÜNCEL
İstanbul Auto Show’dan tarihi rekor
Ziyaretçilerin %19’u fuara satın alacağı modeli seçmek için gelirken. 4 Kasım’da
116 bin kişi ile Türk fuarcılık tarihinde günlük ziyaretçi rekoru kırıldı. İstanbul
Autoshow 2012’yi fuar süresince toplamda 576 bin 304 kişi ziyaret etti. Gelenlerin yüzde 92’si fuardan memnun olarak ayrıldı.
ODD (Otomotiv Distribütörleri Derneği) ve
TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. işbirliği ile 2-11 Kasım 2012 tarihleri arasında TÜYAP’ta düzenlenen, 45 markanın
500’e yakın model ile katıldığı İstanbul
Autoshow 2012’de 4 dünya lansmanı, 1
Avrupa Lansmanı ve 31 Türkiye lansmanı
gerçekleştirildi. Ziyaretçilerin yoğun ilgi
gösterdiği İstanbul Autoshow 2012’nin
sonuçları 16 Kasım’da düzenlenen basın
toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Basın
toplantısında, ODD Genel Koordinatörü
Oto World Asya
Dr. Hayri Erce
Dr. Hayri Erce, Tüyap Tüm Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal ve Tüyap Tüm Fuarcılık
Autoshow Başkanı İlhan Ersözlü fuar sonuçlarına
ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
FUAR SEKTÖRE GÜÇ KATTI
ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce konuşmasında Autoshow’un sektöre güç kattığını vurguladı. Erce: “İstanbul Autoshow 2012 başarısının
arkasında çok büyük emek ve titiz bir hazırlık
süreci vardı. Tüm fuar kurulumu, organizasyonu
yurtdışındaki Autoshow örnekleri gibi profesyonelce yürütüldü. Bu yıl Autoshow 2012 ile bir üst
lige çıktığımızı gururla söyleyebilirim” dedi.
Avrupa’nın buluşma noktaları olan Cenevre
Fuarını 700 bin kişi, Paris Fuarını 1.2 milyon kişi,
Frankfurt Fuarını 900 bin kişinin ziyaret ettiğini
söyleyen Erce: “İstanbul Autoshow 2012 ile; Cenevre, Paris ve Frankfurt gibi Avrupa’nın buluşma
noktası olan otomobil fuarlarıyla yarışır duruma
geldik” dedi.
“Bebek Haklı” dedi, Toyota GT86 kazandı
Toyota’nın, düzenlediği kampanyasında spor otomobil GT86’yı kazanan talihli belli oldu. Bursa’lı 21
yaşındaki üniversite öğrencisi Merve Kula, kampanyadan kazandığı
Toyota GT86’nın anahtarını Toyota
Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali
Haydar Bozkurt’un elinden aldı.
Vitrin
Anadolu Yakası, Has
Şirketler Grubu ve Evra
Group imzasını taşıyan
Oto World Asya projesiyle ilk Oto AVM’sine
kavuşuyor. Otomotiv
pazarı için büyük önem
taşıyan proje, inşaat
sektörünün iki deneyimli
firması Has Şirketler Grubu ile Evra Group ortaklığıyla hayata geçiriliyor.
Opet eğitim
kampanyası
“Tarihe Saygı Projesi”
ile Gelibolu Yarımadası’ndaki uygulamalarını
altı yıldır aralıksız sürdüren OPET, son olarak
Eceabat’ta Türközü
İlköğretim Okulu’nun
yerine, yeni bir okul inşa
etti.
Shell, madeni yağda küresel lider
Shell’in güçlü rekabetçi konumu, geçtiğimiz birkaç
aydır madeni yağ sektörünü inceleyen lider araştırma firmalarının dikkatini çekiyor. Shell’in küresel
pazar payındaki liderliği Kline&Co. firmasının en
son raporunda doğrulanırken Ipsos MORI ve Harris
Interactive firmaları yaptığı araştırmalarda Shell’in
Çin, Malezya, Tayland, Rusya ve ABD’de (Pennzoil) en çok tercih edilen binek araç ve ağır hizmet
dizel motor yağı markasıolduğu sonucuna vardı.
Infiniti’den Avrupa’da
yatırım kararı
Geleceğin lüks kompakt otomobili olarak
tanımlanan yepyeni bir
modelin üretimi için
fizibilite çalışmalarını
tamamlayan Infiniti, bu
modeli Avrupa’da kendi
bünyesinde üretmeye
karar verdi. Markanın,
Avrupa pazarında büyümesi için fırsat yaratacak olan bu yeni model,
yine Avrupa’daki bir
tesiste üretilerek lojistik
avantaj sağlayacak. Yeni
modelde, Mercedes’le
birlikte geliştirilen
platformun kullanılması
planlanıyor.
Vespa LXV 125
yeniden Türkiye’de
‘Avrupa’nın En Çok
Satan 2 Tekerleklisi’
Vespa’nın tüm dünyada
bir ikon olarak görülen
125 cc’lik modeli LXV
125 ie, yeni ve daha gelişmiş bir elektronik yakıt enjeksiyon sistemiyle
yeniden Türkiye’de
satışa sunuldu.
10
TANITIM
TÜRKİYE YOLLARINDA
Yeni Golf, Antalya’da düzenlenen bir
deneme sürüşü ile medyaya tanıtıldı
YENİ GOLF
42 bin 900 TL’den
başlayan fiyatlarla
alınabiliyor.
11
12
TANITIM
TÜRKİYE YOLLARINDA
Doğuş Otomotiv
Volkswagen tarafından
ilk kez İstanbul Autoshow
Otomobil Fuarı’nda
tanıtılan Volkswagen’in
efsane modeli Golf’ün
yedinci nesli Fuar’ın
bitimiyle birlikte
satışa sunuldu. Yeni Golf,
Autoshow’da
sergilendiği ilk günden
itibaren iki haftalık süre
içerisinde aldığı 1.900
adetlik taleple sınıfının en
beğenilen modellerinden
biri olduğunu bir
kez daha kanıtladı.
1974 yılında pazara sunulmasıyla birlikte yeni
bir sınıfın oluşmasını sağlayan ve bugüne kadar 30 milyon adede yakın bir satış rakamına
ulaşan Golf modelinin yedinci nesli, İstanbul
Autoshow’da Türk tüketicilerle ilk kez buluştu. Fuarda sergilendiği ilk günden itibaren iki
haftalık süre içinde 1.900 adet talep toplanan
Golf VII, Türkiye’de üçü benzinli; biri dizel
olmak üzere dört farklı motor seçeneğiyle ve
42 bin 900’den başlayan fiyatlarla alınabiliyor.
Bugüne kadar geliştirilen en iyi Golf olma
özelliği taşıyan yedinci nesil Golf, malzeme,
işçilik kalitesi, konfor ve teknolojisiyle sınıfının
üzerinde konumlanıyor.
Volkswagen’in sunduğu tüm yeni sürüş destek
sistemlerinin; ESP, XDS (elektronik, dinamik
diferansiyel kilidi), DSR (Dinamik Direksiyon
13
YENİ GOLF
önerisi), İkincil Çarpışma freni ve yorgunluk
tespit sisteminin standart olarak sunulduğu
Yeni Golf, BlueMotion Technology özelliği
sayesinde ‘Start/Stop’ ve ‘Fren Enerjisi Geri
Kazanımı’ gibi teknolojilerin sağladığı düşük
yakıt tüketimi ve karbon salınımı ile çevre
dostu yolculukları mümkün kılınıyor.
MOTOR SEÇENEKLERİ
Yeni Golf ailesinin benzinli versiyonları 1,2 TSI
105 PS, 1,4 TSI 122 PS ve 1,4 TSI 140 PS, BlueMotion Technology ile sunuluyor. Ayrıca, yine
1,4 TSI 140 PS versiyonunda ACT adı verilen
aktif silindir yönetimi sistemi mevcut. Aktif
silindir yönetimi “ACT” teknolojisi, 140 PS’lik
motorun 100 km’de sağladığı 4,8 litrelik yakıt
tüketimi değeriyle, bir önceki nesilden yüzde
16 oranında daha tasarruflu. Yeni Golf’ün
BlueMotion Technology ile donatılan dizel
versiyonu ise 1,6 litrelik TDI motora sahip ve
105 PS güç üretiyor.
Midline Plus, Comfortline ve Highline olmak
üzere üç farklı donanım seviyesiyle satın alınabilecek Yeni Golf, daha güvenli, daha konforlu ve boyutları itibariyle bir önceki nesle göre
daha geniş olmasına karşın, 100 kg’a kadar
daha hafif.
Candaş Kurtay, AntalyaIsparta güzargahında
Yeni Golf’ü denedi.
Volkswagen’in bir devrim niteliğindeki modüler platform yönetimi MQB üzerinde yeniden
tasarlanan 7. nesil Golf, yeni multimedya sistemleri, gelişmiş sürüş destek sistemleri, yeni
iç ve dış tasarımıyla segmentinin standartlarını
yeniden belirliyor. Bir önceki versiyona göre
13mm daha geniş olan Golf VII’nin bagaj hacmi de önceki nesle oranla 30 litre artırılmış.
9
14
TANITIM
TÜRKİYE YOLLARINDA
YENİ GOLF
Ayrıca Yeni Golf’te ikincil çarpışma freni (Multi
Collision Brake) ve yorgunluk tespit sistemi (Fatigue Detection) gibi gelişmiş güvenlik sistemleri standart olarak sunuluyor.
TAMAMEN FARKLI BİR GOLF
Yeni Golf, tasarımı, sahip olduğu sürüş destek
sistemleri ve kendi sınıfında fark yaratan donanım özellikleriyle, önceki nesillerinden tamamen ayrılıyor. Bir önceki nesliyle bile oldukça
geniş bir kullanım alanı sunan Golf, yedinci
nesliyle bunu bir adım daha ileriye taşıyor; Aracın uzunluğu 56 mm artarken, dingil mesafesinin 59 mm artmasıyla ön ve arka koltuklardaki
diz mesafesi de olumlu yönde etkileniyor. Bu
değişim aynı zamanda, aracın ön ve arka çıkın-
15
START STOP SİSTEMİ
VII’de de kullanılmasına olanak sağlıyor. Ayrıca, üretim hattında ve aracın yaşamı boyunca
karşılaşabileceği onarımlarda standardizasyon
da sağlayan MQB, aracın ağırlık merkezini daha
ortaya taşıyarak dengeyi de olumlu etkiliyor.
Yeni Golf, bir önceki neslinde sadece BlueMotion modelinde sunulan ve Start&Stop ve fren
enerjisi geri kazanımı sistemlerini barından
BlueMotion Technology’yi artık tüm motor seçeneklerinde standart olarak sunuyor.
Yeni Golf’de yer alan yeniliklerin en önemlilerinden biri, aynı zamanda diğer pekçok gelişimin de temelini oluşturan MQB yani enlemesine
yerleşimli motorlar için modüler platform kiti.
Segmentler arası da kullanılabilen MQB, bu sayede üst sınıflarda yer alan teknolojilerin Golf
Golf VI’da sadece DSG şanzımanlı modellerde
standart olarak sunulan ESP’nin yanısıra, elektromekanik park freni ve AutoHold, yorgunluk
tespit sistemi (Fatique Detection), ikincil çarpışma freni (Multi Collusion Brake), elektronik dinamik diferansiyel kilidi XDS ve dinamik direksiyon önerisi (DSR) gibi özellikler, Yeni Golf’te
standart olarak sunuluyor.
MQB’nin kazandırdığı üst sınıf pasif güvenlik
önlemleri arasında yer alan çarpışma hazırlığı
(PreCrash) ve yine MQB’nin Yeni Golf’e taşıdığı
tılarının kısalmasına ve 28 mm alçalan tavanıyla
birleşerek çok daha sportif bir görünüme kavuşmasına yardımcı oluyor.
adaptif hız sabitleyici (ACC), Front Assist, şehir
içi acil durum fren sistemi (City Emergency Brake), şerit takip asistanı (Lane Assist) gibi gelişmiş sürüş destek sistemleri de opsiyonel olarak
alınabiliyor.
16
YAŞAM
MACERA HİÇ BU KADAR
“FRANSIZ” OLMAMIŞTI
Peugeot’nun, yeni tasarım kodlarını üzerinde barındıran
yeni otomobili Peugeot 301 Kasım ayı itibariyle ilk olarak
Farklı kullanım ve yol koşullarına
Türkiye pazarına sunuldu.
uyum sağlayacak şekilde geliştirilen Yeni Peugeot 301, her koşulda
tüm Türkiye’de test edildiği çok
özel bir organizasyon ile Ekim
ayında Türkiye yollarına çıktı.
Peugeot 301, yolculuğu esnasında
uğrayamadığı illerden gelen yoğun
istek ve talebin ardından maceraya devam ediyor. Sunucu-oyuncu
Ali TINAZ eşliğinde Yeni Peugeot
301’in yolculuğunun 2. Ayağı 12
Kasım tarihinde başladı. 13 Aralık
2012 tarihine kadar sürecek proje
kapsamında ziyaret edilecek 23
şehri sembolize eden temaların
yansıtıldığı tasarımlar takipçileri
tarafından Peugeot’nun facebook
sayfası http://www.facebook.com/
peugeoturkiye ve twitter sayfası
http://twitter.com/peugeotturkiye
üzerinden görülebiliyor. Böylece
Peugeot 301 ticari lansmanı ile
birlikte Türkiye’nin 40’dan fazla
şehrini ziyaret etmiş, Türkiye yollarında 20 binden fazla kilometre yol
yapmış olacak. Takipçiler etkinliğe
ait maceraları ise sosyal medyanın
yanısıra videolar eşliğinde youtube
üzerinden de izleyebilecekler.
17
18
GÜNCEL
TÜRKİYE’DE YOLLARA ÇIKAN İLK HİDROJENLİ ARAÇ
HYUNDAI ix35 FUEL CELL
Hyundai’nin hidrojenle çalışan ve sıfır emisyona sahip çevre dostu elektrikli otomobili
ix35 Fuel Cell, İstanbul’da açılan ilk ‘Hidrojen Dolum İstasyonu’nda ilk dolumu yapıldıktan
sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş tarafından denendi.
19
20
GÜNCEL
Başkan Kadir Topbaş
ile Hyundai Assan
Genel Müdürü Ümit
Kararaslan aracı basın
mensuplarına tanıttılar...
Dünyada hidrojenle çalışan yakıt
hücreli otomobillerin üretimine
başlayan ilk marka olan Hyundai,
aynı zamanda Türkiye’de de bir
ilke imza attı. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi ve UNIDO-ICHET işbirliğiyle hizmete açılan “Türkiye’nin
İlk Hidrojen Dolum İstasyonu”nda
ilk resmi dolum Hyundai ix35
Fuel Cell ile gerçekleştirildi.
Dolumun ardından Hyundai ix35
Fuel Cell’in direksiyonuna geçen
İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Dr. Kadir Topbaş, böylece
Türkiye’de yollara çıkan ilk hidrojenli aracı kullanmış oldu.
HYUNDAI ix35 FUEL CELL
21
İlk olarak Danimarka ve İsveç’teki
belediyelerle yapılan anlaşmalar
doğrultusunda Hyundai ix35 Fuel
Cell’lerden oluşan filolar dünya
çapında kamu hizmetinde kullanılmaya başlandı. İstanbul’un da
“Çevre Dostu Şehirler” kapsamında Avrupa’nın en önemli şehirleri
arasında yer almasını sağlayan
Hidrojen Dolum İstasyonu sayesinde gelecek dönemlerde de Hyundai ix35 Fuel Cell’ler ile deneme
sürüşlerinin yapılması ve İstanbul
ile diğer şehirlerimizde altyapı
çalışmaları tamamlandığı taktirde
yakın bir tarihte halkın kullanımına sunulması hedefleniyor.
Sadece su açığa çıkıyor
Hyundai’nin geliştirdiği en son
teknoloji ürünü olan ix35 Fuel
Cell, hidrojen ile çalışıyor. Hidrojen, havadaki oksijen ile tepkimeye girdiği sırada açığa çıkan
enerjiyi yakıt hücreleri elektrikli
motora yönlendiriyor ve aracın
hareket etmesi sağlanıyor. Bu
tepkime sırasında da iki hidrojen
ve bir oksijen atomu sayesinde su
(H2O) elde ediliyor ve egzozundan sadece su ve su buharı açığa
çıkarak çevreye hiç zarar verilmemiş oluyor.
Hyundai’nin dünyadaki en büyük
entegre otomotiv üretim tesisi unvanına sahip olan Ulsan
Fabrikası’nda üretimine başlanan
ix35 Fuel Cell’lerden 2015 yılına
kadar toplam 1.000 adet bantlardan inmiş olacak. İlk olarak
Danimarka ve İsveç’teki belediyelerle yapılan anlaşmalar doğrultusunda ix35 Fuel Cell’lerden oluşan
filolar kamu hizmetinde kullanılmaya başlandı.
Ayrıca Kore, Amerika ve çeşitli
Asya ülkelerinde de deneme sürüşleri gerçekleştiriliyor. Hyundai,
2015 yılından itibaren de yıllık
10 bin adetlik hedefle ix35 Fuel
Cell’lerin seri üretimine başlamayı
hedefliyor.
Hyundai Ar&Ge Bölümü Başkan
Yardımcısı Woong Chul Yang, bu
üstün teknoloji ürünüyle ilgili; “ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin
22
GÜNCEL
Başkan Kadir Topbaş
açılışta bir konuşma
yaptı...
gelişmiş mühendisliği ve çevre dostu teknolojiye
sahip taşımacılıkta otomotiv endüstrisinin lideri
olduğunun kanıtıdır. Sıfır emisyonlu araçlar artık bir
rüya değil. Bizim geliştirdiğimiz ix35 Fuel Cell artık
herkesin kullanımı için hazır ve kendinden emin bir
şekilde yollarda dolaşıyor” diye söylüyor.
Hyundai ix35 Fuel Cell, aslında sürüş özellikleri ve
performans olarak standart ix35 ile aynı, ancak
günümüzdeki elektrikli araçlardan daha verimli.
Hidrojen dolumu yine yakıt dolumu gibi birkaç dakika süren ix35 Fuel Cell, 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşıyor, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor
ve arada başka bir doluma gerek duyulmaksızın tam
basınçla dolum yapıldığında 588 km yol yapabiliyor.
Hyundai bu teknolojiyi geliştirirken özellikle ix35
modelini seçti çünkü ix35, Hyundai’nin akıcı tasarım
felsefesinin ilk modeli ve i30’dan sonra Avrupa’da
en çok tercih edilen ikinci aracı. Hyundai ix35, hem
aile hem de iş yaşamında kullanılabiliyor, sürücü
odaklı performans sergiliyor ve 5 kişinin rahatlıkla
oturabileceği ergonomik bir kabin sunuyor.
Şu an Avrupa’da belirli hükümetler hidrojen dolum
istasyonlarının altyapısı için çeşitli yol haritaları
geliştirdiler ve gerekli fonları oluşturdular. Büyük
Avrupa ülkelerinde mevcut hidrojen dolum istasyonları bulunuyor ve bunlara ek olarak yeni istasyonlar
yapılıyor ve yapımı planlanıyor.
Bu doğrultuda kamu ve özel filo kullanımları için
kullanılacak sıfır emisyonlu ix35 Fuel Cell araçlar,
karbon emisyonlarını düşürmek açısından önemli bir
ortak olacak. Böylece mevsimsel değişimlerin önüne
geçmek için güçlü ve büyük bir adım atılmış olacak.
Hidrojen, sayısız yol ve yöntem ile geliştirelibildiği
ve sınırlı araç talebi olduğu için günümüzde hidrojen dolumunun maliyeti ülkeden ülkeye değişkenlik
gösterebiliyor. Şu an Avrupa’da bu maliyet ortalama
23
Hyundai ix35 Fuel Cell’in test versiyonları, Avrupa
Parlamentosu tarafından 2011 boyunca kullanılmıştı. Ayrıca Hyundai’nin yakıt hücreleriyle geliştirilen
otobüs ve ix35 Fuel Cell’ler, Kore’de Mayıs-Ağustos
ayları boyunca gerçekleştirilen 2012 Yeosu Dünya
Fuarı’nda kullanıldı.
Hyundai ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin Mabuk’ta sadece çevre dostu araçların gelişimi için kurulan Ar&Ge
merkezinde yüz milyonlarca Euro harcanarak 14 yılda bugünkü durumuna getirilen bir proje. Bu proje
dahilinde araçlar, Avrupa, ABD ve Kore’de farklı yol
ve hava şartlarında 3 milyon km’den fazla yol yaparak test edildi. 2012 başında bir adet Hyundai ix35
Fuel Cell, Oslo ile Monaco arasındaki yaklaşık 2 bin
500 km’lik yolu, Avrupa’daki mevcut hidrojen dolum
istasyonlarını kullanarak tamamladı ve bir dünya
rekoruna imza atmış oldu.
Hyundai Otomotiv Grubu Başkanı Mong-Koo
Chung, yakıt hücresi programını şirketin en öncelikli
programı olarak belirledi ve Hyundai’nin çevre dostu teknolojileri geliştirmede öncü marka olmasını
ve topluma daha iyi bir gelecek bırakma konusunda
kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirmesini
sağlamış oldu.
Hyundai ix35 Fuel Cell
Hyundai ix35 Fuel Cell, hem markanın geliştirmiş olduğu en yüksek teknolojiye sahip araç hem de kamu
ve özel filolarda günlük kullanıma uygun olarak
yollarda kullanılabiliyor.
Sürücü ve yolcu açısından ix35 Fuel Cell’in bildiğimiz
standart içten yanmalı motora sahip ix35’ten çok
büyük bir farkı bulunmuyor. En büyük fark, ix35
Fuel Cell’de bulunan elektrik ateşlemeli ünite sayesinde motor gürültüsünün olmaması.
Hyundai’nin bu yakıt hücresi grubunun boyutlarını
minimum seviyeye indirmesi sayesinde kabin içinden
hiçbir alan çalınmadan beş kişinin oturabileceği bir
Ali Kibar...
HYUNDAI ix35 FUEL CELL
Hyundai’nin çevre dostu teknolojilerini tek bir çatı
altında topladığı Blue Drive markasının gözbebeği olan ix35 Fuel Cell, özellikle günümüzde tüm
dünyada çevre kirliliğini azaltmak için uğraş veren
hükümet, kurum ve kuruluşlar için değişimin simgesi
olacak. Avrupa Birliği’nin G8 ülkeleri arasında 2009
yılında imzalanan “2050 itibariyle karbon emisyonlarını yüzde 80 oranında düşürme” hedefi ve “Kaliforniya Sıfır Emisyonlu Araç” kurallarına en uyumlu
araç olarak dikkat çekiyor.
100 km’de 10 Euro civarında seyrediyor. Tam dolum
yapılan bir ix35 Fuel Cell, yaklaşık 5.6 kg hidrojen
alabiliyor ve ikinci bir doluma ihtiyaç duymadan 588
km yol alabiliyor. Bu da yaklaşık 56 Euro’luk bir tam
dolum sunuyor. Bu rakam içten yanmalı motora sahip olan ve günümüzde kullanılan standart araçlara
göre yaklaşık yüzde 20-25 arasında değişen oranda
tasarruf edilmesi anlamına geliyor.
24
GÜNCEL
oturma alanı sunuluyor. Ayrıca sürücülerin, yayaların ve tüm dünyadaki herkesin farkedeceği
gibi ix35 Fuel Cell uzun yol yapabiliyor ve egzozundan sadece evlerimizde içtiğimiz ve günlük
hayatta kullandığımız su açığa çıkarmış oluyor.
Hyundai, hidrojenle çalışan yakıt hücreli araçların gelişimine ilk olarak 1998 yılında başladı
ve araçların gelişimi aralıksız olarak devam etti.
Üçüncü jenerasyon araç olarak hazırlanan bu
yeni nesil ix35 Fuel Cell, bir önceki nesline göre
yüzde 10 oranında geliştirildi. Sistemin çalışma
prensibini oluşturan parçalar, bildiğimiz araçların modüllerinin boyutlarına indirildi ve bu
sayede ix35 Fuel Cell’in, Hyundai’nin Ulsan’daki
fabrikasında standart ix35’ler ile aynı bantta
üretilmesi sağlandı. Ayrıca Avrupalı sürücülerin
beklentilerini karşılayacak şekilde yol tutuş ve
sürüş özellikleri geliştirilen ix35 Fuel Cell’in Avrupa yollarına en iyi uyumu gösterecek şekilde
ayarları yapıldı.
Hyundai ix35 Fuel Cell’in
üstünlükleri
Hyundai’nin ix35 Fuel Cell’inin diğer rakiplerine
göre kullanım açısından sunduğu farklılıkları
bulunuyor. Diğer yakıt hücreli araçlarda oksijeni
sağlamak için sıkıştırılmış hava tankları kullanılıyor ve bu da yakıt tüketimini artırıp gücü yüzde
50’lere kadar düşürebiliyor. Ayrıca diğer araçlarda kullanılan hava kompresörü nedeniyle kabin
içinde istenmeyen gürültü oluşabiliyor.
Hyundai ix35’te ise yakıt hücresi grubunun
yanında, markanın Sonata Hybrid modelinde
bulunan lityum polimer pil kullanılıyor. Sürücü frene bastığında ya da yokuş aşağı inerken
kinetik enerji dönüşüm sistemi, pili şarj ediyor.
Araçta dur-kalk teknolojisi de bulunuyor ve bu
sayede araç rolantideyken sadece pilin gücü
kullanılarak şehir içinde enerji kaybı minimize
edilmiş oluyor. Böylece ix35 Fuel Cell, hem standart ix35’in özelliklerini sunuyor hem de sıfır
emisyon ile doğaya hiç zarar vermemiş oluyor.
çevre dostu yürüyen aksamları hazırlanıyor.
Aynı zamanda binanın yapısı ve mimarisi itibariyle de enerji tüketimini en aza indirerek LEED
sertifikası alan bu merkezde, Hyundai’nin kendi
yakıt hücresi grupları geliştiriliyor ve markaya
ait bir hidrojen dolum istasyonu bulunuyor.
İlk kez 1998 yılında startı verilen program dahilinde 2012 yılı sonu itibariyle üretimin başlaması
ve 2015 yılı itibariyle de araçların ticarileştirilmesi hedefiyle yola çıkılmıştı. Şu an itibariyle
Hyundai, bu programın ilk adımını tamamlamış
oluyor.
Yakıt hücrelerinin Ar&Ge’sinden sorumlu Dr.
Tae-Won Lim, bu teknoloji konusunda son sözü
söylüyor: “Mabuk Araştırma-Geliştirme Merkezi’mizin misyonu, ticari olarak ulaşılabilir sıfır
emisyonlu araçları hazırlamak. Biz, ix35 Fuel
Cell ile bunu başardık ve tüm kamu ile özel
filolar için araçlarımızı kullanıma sunarak dünyanın çevreyi koruma konusunda öncü markası
olduğumuzu ispatladık”
ix35 Fuel Cell Teknik Özellikler
Uzunluk:
4,410 mm
Genişlik:
1,820 mm
Yükseklik:
1,655 mm
Tek dolum ile menzil:588 km
Araç verimliliği:
0.96 kg H2/100 km
Maksimm hız:
160 km/s
Hızlanma(0-100 km/s):12.5 saniye
Yakıt hücresi gücü: 100 kW
Enerji depo sistemi: Pil, 24 kW
Yakıt:(700 bar, 5.6 kg)Hidrojen
Egzoz gazı:
Su ve su buharı
Hyundai ix35 Fuel
Cell’in dolumunu Kadir
Topbaş yaptı...
Hyundai Yakıt Hücresi Programı
Hyundai’nin yakıt hücresi programı, firmanın
Kore - Mabuk’ta bulunan Çevre Teknolojileri
Araştırma Enstitüsü’ndeki mühendisler tarafında geliştiriliyor. Bu merkezde, Hyundai’nin
25
Törenle açılan ilk ‘Hidrojen Dolum
İstasyonu’nun ilk müşterisi Hyundai ix35...
HYUNDAI ix35 FUEL CELL
26
KIŞ LASTİĞİ
Goodyear Türkiye Genel Müdürü Emin Özkan:
Ticari araçlarda kış lastiği zorunluluğu,
trafik güvenliği için çok önemli bir karar
Goodyear Türkiye Genel Müdürü Emin Özkan, Ticari Araçlarda Kış Lastiği Zorunluluğu
Yasası’nı desteklediklerini belirterek, “Trafik güvenliği için çok önemli bir karar.
Düzenlemede net olmayan bazı hususların da ilgili yetkililerce en kısa sürede açıklığa
kavuşturulacağını umuyoruz” dedi.
Goodyear Türkiye Genel Müdürü Emin
Özkan, “12 Kasım 2012 tarihi itibariyle
tüm Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde
de yürürlüğe giren Ticari Araçlarda Kış
Lastiği Zorunluluğu Yasası’nı destekliyoruz” açıklamasını yaptı.
Bu yasanın, yolcu ve yük taşıyan ticari
araçlara her yıl 1 Aralık -1 Nisan tarihleri
arasındaki dönemde, uygun kış lastiği
kullanma zorunluluğunu getirdiğini
belirten Özkan, “Konuyla ilgili olarak
yapılan düzenlemede tam olarak net
olmayan bazı hususların ilgili yetkililerce
en kısa sürede açıklığa kavuşturulacağını
umuyoruz” dedi.
Yaz lastiklerinde kullanılan kauçuğun,
+7 derecenin altında tutunma özelliğini
kaybettiğini söyleyen Özkan, “Bundan
dolayı, karlı ve buzlu yollarda performans düşüklüğü ortaya çıkar. Oysa kış
lastiklerinde kullanılan özel kauçuk sayesinde, +7 derecenin altında da lastiğin
tutunma özelliği korunur. Bu da tüketiciler için çok daha güvenli sürüş performansı demektir. Kış lastiği kullanma
zorunluluğunun tüm araç grupları için
geçerli olmasının trafik güvenliği açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz”
27
şeklinde konuştu.
Türkiye’de tüketici lastikleri yenileme
pazarında yaklaşık 10 milyon adet lastik
satıldığını söyleyen Özkan, “Kış lastiklerinin toplam tüketici lastikleri pazarına oranı %20-25 seviyelerinde. Ticari
lastikler yenileme pazarında ise yaklaşık
1,5 milyon adet lastik satılıyor ve M+S
(çamur+kar) işaretli lastikler ticari araçlarda çeker aksta kullanılmaktadır. Ancak yasal düzenleme bu kullanımı doğru
sınırlara oturtacaktır. Kış lastiği kullanımının önemi hakkında artan iletişim
çalışmaları, yeni yasa ve kış lastiği uygulaması üzerine beklentiler ile birlikte kış
lastiği segmentinde büyümenin artarak
devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.
Tüketicinin kış lastiğinden
beklentisi “güvenlik”
Özkan sözlerine şöyle devam etti: “Kış
lastikleri, en zorlu kış koşullarında bile
sürücüye maksimum güvenlik ve ideal
sürüş konforu sağlar. Eğer sürücüler en
zorlu kış koşullarında; daha fazla fren
emniyeti, aracı yönlendirme kabiliyeti,
üstün çekiş, etkin su boşaltımı, ıslak ve
buzlu zeminlerde yola tam temas, suda
kızaklamaya karşı direnç ve +7 derecenin altında bile üstün yola tutunma bekliyorlarsa, kış lastikleri kullanmalıdır.”
“AB ülkeleri yol koşullarına
bakılmaksızın belirli
dönemlerde kış lastiği
uygulamasını zorunlu
kılmış”
Özkan, AB ülkelerindeki uygulama ile
Türkiye’deki yasa hakkında ise şunları
söyledi: “Genel kural olarak, hava sıcaklığının +7 derecenin altına düşmesiyle
kış lastiği kullanımının yol güvenliğine
olan katkısının arttığı yönündedir.
Bununla birlikte; lastiğin minimum diş
derinliğini karşılıyor olması ve lastik
basıncının tavsiye edilen seviyede olması
yol güvenliği için önemli olan diğer
hususlardır. Ülkemizde de birçok Avrupa
ülkesine benzeyen hava koşulları yaşanmaktadır. Bu nedenle, ticari araçlarda
özellikle çeker aks lastiği için tanımlanan kış lastiği zorunluluğu yasasının
geçerli olması trafik güvenliği açısından
son derece önemlidir.”
28
KIŞ LASTİĞİ
Niçin kış lastiği kullanmalısınız?
• Yaz lastiklerinin yere temas eden yüzeyi +7
dereceden itibaren sertleşir. Bu nedenle ıslak ve
soğuk yolda yeterli kavrama sağlamaz. Kış lastikleri ise yapılarındaki doğal kauçuk payları sayesinde düşük ısılarda bile esnekleşirler ve tutuşları
artar.
• Kışın yaz lastikleri ile fren mesafesi uzar, virajda araç merkezkaç kuvvetinin etkisi ile daha fazla dışarıya doğru savrulur, araçlarda önden veya
arkadan kaymalar artar. Bu nedenle kış lastiği
kullanılması sürücü ve sürüş güvenliği açısından
büyük önem gösterir.
• Karla kaplı bir zeminde 50km/h süratte standart lastik ile fren mesafesi 43m iken kış lastiği
ile bu mesafe 35m’ye düşmektedir. Aradaki 8
metrelik fark ciddi kazaların önlenmesi anlamına
gelmektedir.
• Buzlu zeminde ise 30km/h süratte standart
lastik ile fren mesafesi 68m iken kış lastiği ile
bu mesafe 57m’ye düşmektedir. Buzlu zeminde araçların 30 km’den daha hızlı yol aldıklarını
düşündüğümüzde, iki lastiğin durma mesafesi
arasındaki fark iyice açılmaktadır ve daha olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
KIŞ LASTİĞİ İÇİN
KAR YAĞMASINI BEKLEMEYİN!
• Kış lastiklerinin blok desenlerinin üzerinde bulunan derin yivler, lastiğin adeta yere yapışmasını sağlayarak ekstra bir tutunma sağlamaktadır.
Kış lastiği kullanımının önemine dikkat çeken Continental Türkiye Binek
Lastikleri Satış Müdürü Mehmet Akay,
kışın güvenli sürüş için sürücülere
önemli ipuçları verdi.
Güvenliğin altın kuralı
Tüm dünyada trafik kazalarının
nedenleri arasında yağmur, kar ve
buzlanmanın üst sıralarda yer aldığının altını çizen Mehmet Akay, kış
lastiği kullanımının önemine dikkat
çekti. Yaz lastiklerinin yere temas
29
eden yüzeyinin +7 dereceden itibaren sertleştiğini, bu nedenle ıslak ve
soğuk yolda yeterli kavrama sağlamadığını belirten Akay, kış lastiklerinin
ise yapılarındaki doğal kauçuk payları
sayesinde düşük sıcaklıklarda bile
esnekleşip tutuşlarının arttığını ifade
etti.
Mevsiminde doğru lastik
Mevsiminde doğru lastik kullanımının sürücüler için önemine değinen
Mehmet Akay, “Araç sahiplerinin
ortalama olarak 2,5 – 3 senede bir lastik değiştirdiklerinden yola çıkarsak;
6 senede toplamda iki takım lastik
kullanılıyor. Kış döneminde araçlarına kış lastiği takmaları durumunda,
sürücüler için herhangi bir değişiklik
yaşanmayacaktır” dedi.
Kış lastiğinin önemi
Continental’in dünya çapında kış
lastiği kullanımına yönelik yaptığı
son araştırma sonuçlarına göre binek
ve 4x4 segment araçlar için kış lastiği
Mehmet
Akay, kış
lastği
kullanmanın
önemini
anlattı
Araştırma sonuçlarında, kış lastiğinin zorunlu olmadığı Fransa ve Lüksemburg gibi
ülkelerde sürücülerin kış lastiğine yönelik
talepleri artış gösterdi. Türkiye’de de ticari
araçlar için kış lastiği zorunluluğuna yönelik
kanunu memnuniyetle karşılayan Mehmet
Akay, “Continental olarak tam 60 yıldır kış
lastikleri üretiyoruz. Sürücülere kış lastiği
kullanımının önemini anlatıyoruz. Kış lastiği kanunu ile sürücü ve sürüş güvenliğinin
en üst düzeye çıkması sağlanırken, yolların
temizlenmesi ve aşınması gibi birçok maliyet kalemi de hafifleyecek” derken, kış
koşullarının sürüş sırasında boşa harcamaya
neden olduğu akaryakıtı da azaltacağını ve
böylece çevre kirliliği gibi olumsuzlukların
da önüne geçileceğini ifade etti.
piyasası genişliyor. Araştırma sonuçlarına göre, 2011 yılında Batı ve Orta
Avrupa’da 90 milyon kış lastiği satıldı. 2010 yılında 207 milyon binek ve
4x4 araç lastiği satılırken, bu rakam
2011’de 218 milyona yükseldi.
Kış lastikleri, 7 derecenin altına inen
sıcaklıklarda, sürüş güvenliğini tehdit
eden tüm faktörleri en aza indirerek sürüş güvenliğini en üst düzeye
çıkarıyor. Kış lastiklerinin yalnızca
kar yağdığı zaman ihtiyaç duyulan
ve sadece karlı yollarda kullanılan bir
lastik olmadığını önemle vurgulayan
Mehmet Akay kış aylarında alınan
güvenlik önlemleri hakkında “Ekim
ayından itibaren düşen sıcaklıklar
ve hava koşulları için çeşitli güvenlik
önemleri alınıyor. Ancak, kış lastikleri,
kış koşulları için en güvenli ve tartışmasız en iyi çözümdür” dedi.
Kış lastiklerinin üstün tutunma
ve kavrama özellikleri, sadece
karda buzda değil, ısının +7
dereceye düştüğü tüm hava ve
yol şartlarında gereklidir.
30
YENİLİK
YOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR
Opel’in şık ve neredeyse
sınırsız bireyselleştirme
imkanı sunan yeni küçük
otomobili ADAM, 2013
yılı Mart ayında pazara
sunulacak. Jam - Glam Slam olmak üzere üç
farklı model seçeneğiyle
satışa sunulacak ADAM
70 HP güç üreten 1.2 lt
benzinli motora sahip.
31
OPEL ADAM
32
YENİLİK
YOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR
Opel yeni modeli
ADAM ile 2013
yılında 250
adetlik bir satış
hedefliyor.
33
OPEL ADAM
Bütünüyle Almanya’da geliştirilen
ve üretilen tek otomobil olan Yeni
ADAM ile Opel, A segmentinde
anahtar markalardan biri konumuna
ulaşmayı amaçlıyor.
34
YENİLİK
OPEL ADAMYOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR
Küçük olmasına rağmen kaslı bir görünüme
sahip ADAM yaklaşık 3.70 metre uzunluğunda ve 1.72 metre genişliğinde (aynalar hariç).
Bu şık, üç kapılı hatchback şehir içi sürüşlerde sağladığı kolaylıkla rahat bir sürüş imkanı
sunuyor. Bununla birlikte sahip olduğu sürüş
dinamikleri, eğlence ve çevikliğe odaklanan şasi
ve direksiyon ayarları sayesinde şehir dışında
da dikkat çekici ve konforlu bir sürüşe olanak
tanıyor. İç mekanda ADAM, dört kişiye üst sınıf
otomobilde seyahat ediyormuş hissi sunarken
aynı zamanda önde oturan yolcular küçük bir
otomobilden beklenmeyen yüksek bir ferahlık
duygusunun keyfini sürüyorlar. ADAM’ın kokpiti de, geniş renk, dekor, şık tavan döşemesi ve
ışık efekti seçenekleriyle sahibinin zevkine göre
bireyselleştirilebiliyor.
35
Opel ADAM ayrıca üst segmentlerin seçkin
teknolojilerini de sunuyor. Araç sahibinin araç
içerisindeki akıllı telefonunu (Android ve Apple
iOS) entegre eden yeni IntelliLink araç içi bilgieğlence sistemi bu otomobili en iyi bağlantıya
sahip küçük otomobil haline getiriyor. ADAM’ın
doğal şehir ortamı için ideal diğer özellikler
arasında, en dar alanlarda dahi park etmeyi
kolaylaştıran Gelişmiş Park Pilotu, sürüş güvenliği sağlayan Kör Nokta Uyarı Sistemi ve özellikle
şehir içi kullanımlarda direksiyonu farkedilir
derecede yumuşatan yeni hidrolik direksiyon
sistemi “CITY” modu yer alıyor.
ADAM yalnızca rakiplerinden daha fazla bireysellik sunmakla kalmıyor: Yüksek bir standart
donanım seviyesi ile aynı zamanda paranızın
karşılığında size daha fazla otomobil sunuyor.
51 kW/70 bg 1.2 litrelik benzinli motora sahip
ADAM’ın giriş fiyatı 11.500 Avro (Almanya’da
KDV dahil Tavsiye Edilen Satış Fiyatı). Üst sınıf
teknolojiler ve sınırsız bireyselleştirme seçenekleri bile ulaşılmaz değil. Örneğin, IntelliLink
bilgi-eğlence sistemi fazladan yalnızca 300 Avro
karşılığında sunulurken, yıldızlı bir gökyüzü
izlenimi yaratan 64 LED lambayla aydınlatılan
starlight tavan döşemesi yalnızca 380 Avro karşılığında satın alınabiliyor.
Küçük lifestyle otomobil
segmentindeki yeni çocuk ADAM
ADAM, Opel’in ürün atağı yaptığı bu süreçte
çok önemli bir anda piyasaya giriyor. 2008’den
bu yana Opel, amiral gemisi Insignia ile başlayıp yüksek hacimli modelleriyle devam eden
biçimde model yelpazesini tümüyle yeniden
şekillendirdi ve artık pazarda yeni segmentlere
giriyor ya da yeni segmentler yaratıyor: Ampera
(menzil uzatma sistemine sahip elektrikli otomobil), Mokka (Küçük SUV), ADAM (şık küçük
otomobil) ve yakında gelecek Cascada (orta boy
convertible) modellerinin tümü, bu geniş büyüme programının üçüncü dalgasının parçaları
olup, Opel portföyünün genişlemesine katkıda
bulunuyorlar.
Şu anda Opel özellikle, 3.70 metrelik ADAM,
3.74 metrelik Agila, 4.00 metrelik çekirdek
model Corsa, 4.28 metrelik yeni Mokka SUV ve
4.29 metrelik Meriva’yı içeren A ve B segment-
36
YENİLİK
OPEL ADAM
YOLA ÇIKMAK İÇİN GÜN SAYIYOR
Almanya’da Üretildi:
Eisenach’tan Avrupa’nın
yollarına
ADAM hakkında dikkate değer bir diğer
nokta da onun yalnızca Almanya’da (Rüsselsheim’daki Uluslararası Teknik Geliştirme Merkezi’nde) geliştirilmekle kalmayıp
aynı zamanda Almanya’da üretileceğidir.
Opel, küçük bir otomobil için böyle bir
karar veren tek otomobil üreticisi ve Eisenach fabrikasının yüksek verimliliği bunu
mümkün kıldı. Opel, en güncel standartları karşılamak için Eisenach tesislerini sürekli olarak güncelliyor. ADAM’ın üretimine başlamak için toplam 190 milyon Avro
yatırım yapılmış olup, bunun 120 milyonu
tesisin kendisine yapılan yatırımdır. Bu
yatırım, yeni binaları ve yeni, teknoloji
harikası üretim tesislerini içeriyor.
lerindeki varlığını güçlendiriyor. Şık ADAM modelinin gelişiyle Opel, 5 kapılı Agila ile birlikte A
segmentindeki sunumunu da tamamlıyor. Agila,
sahip olduğu yüksek işlevsellik seviyesi ve kullanışlı özellikleriyle tüketiciyi ikna ederken ADAM,
rakipsiz bireyselleştirme potansiyeli, kaslı tasarımı
ve üstün teknolojisiyle öne çıkıyor.
ADAM taze ve cesur bir yol izliyor
ADAM tanıdık tarifleri taklit etmiyor. Segmentteki başlıca rakipleri retro tasarım yolunu seçerken
ADAM taze ve cesur bir yol izliyor. Öncelikle,
sahip olduğu modern, modaya uygun görüntüsü,
neredeyse sınırsız kişiselleştirme olanakları ile bir
araya gelerek onu tüm rakiplerinden ayırıyor. Ayrıca ADAM, kokpitindeki yüksek kaliteli unsurların
kullanımında ve güvenliğini, konforunu ve eğlence faktörünü pekiştiren teknolojilerde ortaya
koyduğu gibi, normalde yalnızca üst sınıf araç-
37
ların premium modellerinde sunulan özellikleri
sunuyor. Aynı zamanda, Opel tüm versiyonlarda
yüksek bir standart donanım seviyesi ile ADAM’ın
ücretlerini ulaşılabilir düzeyde tutuyor.
Opel, ADAM müşterilerinin yaklaşık %80’inin
gerçek şahıslar olmasını ve bunların yarısından
fazlasının yeni müşteriler olmasını bekliyor. Fakat
ADAM şirketler ve işletmeler için de bir imaj
aracı olarak öne çıkacak: satışların yaklaşık %20
’sinin filo ve ticaret sektöründe olması bekleniyor.
Genel olarak ADAM, otomobilinin kendi bireysel
kişiliğini yansıtmasını isteyen, tarz sahibi genç
ve kendisini genç hisseden erkekler ve kadınları
cezbedecek. Bu insanlar, moda bilinci ve bireyselliğe büyük önem verirler; onlar yalnızca trendleri
takip etmez, onları bizzat yaratırlar ve bu sebeple
fikir liderleridirler.
Uzmanlar, ADAM’ın yeni bir yarışmacı olduğu
yaşam tarzına odaklı alt segmentin önümüzdeki
yıllarda istikrarlı biçimde büyüyeceğini tahmin
ediyorlar. 2000 yılından bu yana A segmentindeki
şık otomobillerin (yaklaşık 3.70 metre uzunluktaki) satışı %30 civarında artarken, B segmentindeki
lükse odaklı otomobillerin (yaklaşık 4.00 metre
uzunluktaki) satışı %110 arttı. 2008 yılındaki
450.000 otomobil tesciline karşılık 2011 yılında
Avrupa’da bu şık araçlardan yaklaşık 630.000 adet
trafiğe çıktı.
Küçük otomobil pazarına yeni oyuncu
Şimdi Opel bu büyüyen pazarı ADAM ile fethetmek istiyor. Özellikle İtalya’da küçük otomobillere
yönelik yüksek bir talep görülüyor ve bu pazar
ADAM’ın en büyük pazarı haline gelebilir. Opel’in
bu yeni yaşam tarzına odaklı küçük otomobili için
diğer başlıca pazarlar Almanya, İngiltere, Fransa
ve Hollanda olacak.
38
4X4
2013’TE EFSANENİN 4. NESLİ GELİYOR
SUBARU
FORESTER
39
Yeni Forester 240 beygir
gücündeki Turbo versiyonlu 6 ileri
CVT şanzımanlı spor
otomobillerin sürüş zevkinin 4x4
bir SUV’da da yaşanabileceğini
ispatlıyor. Yeni bir AWD kontrol
sistemi olan “X-MODE” ise
tümsekli ve kaygan yol
koşullarında denge sağlıyor.
40
4X4
2013’TE EFSANENİN 4. NESLİ GELİYOR
SUBARU
FORESTER
Zarif ve kompakt tasarımı, güçlü 4X4 özellikleri ve
sadece Subaru’ya özgü Boxer motoru sayesinde farklı
bir konumda yer alan Forester’ın 4. neslinin dünya lansmanı 13 Kasım’da Japonya’da yapıldı. Spor
otomobiller yaratma konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahip olan Subaru’nun, “Confidence
in Motion” mottosu ile yeniden geliştirdiği 4. Nesil
Forester modelinde sportif bakış açısı ön plana çıkıyor. 240 beygir gücündeki Turbo versiyonu ile yollara
çıkmaya hazırlanan Yeni Forester, spor otomobillerin
41
sürüş zevkinin 4x4 bir SUV’da da yaşanabileceğini
ispatlıyor.
Yeni Forester mükemmel yakıt verimliliği ve güvenlik
performansı ile konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor.
Daha işlevsel hale getirilen kabininin yanı sıra yüksek düzeyli araç performansı sağlayan AWD kontrol
sistemi ile donatılan Forester’da “sürüş keyfi” maksimuma çıkartılıyor.
Düşük yerçekimi merkezine ve üstün bir ağırlık
SUBARU’nun amiral gemisi olarak
nitelendirilen Forester modeli
yenilendi. Performans, güven ve
dayanıklılığı birleştirmesiyle
dünyanın en beğenilen 4X4’leri
arasında yer alan SUBARU FORESTER,
2013 yılında sınıfında fark yaratacak
yeniliklere imza atıyor. Gerçek bir SUV
karakteri ve spor otomobil kavramları harmanlanarak yeniden geliştirilen
Forester, daha yüksek bir sürüş
platformuna, maksimum sürüş
performansına ve ortalama yüzde 11
daha düşük yakıt tüketimine sahip.
dengesine sahip olan Forester AWD sistemi sayesinde
farklı yol koşullarına uygun sürüş kalitesi sunuyor. Lineartronic şanzıman ile birleştirilmiş yeni nesil boxer
motor sayesinde yüksek yakıt tasarrufu elde ediliyor.
Gövde ve şasi bölgesinin geliştirilen rijitliği sayesinde
daha konforlu bir sürüş sağlanıyor.
Yeni nesil boxer motor
Yeni nesil motorların çevre duyarlılığını artırmak için
Subaru’nun geleceğe yönelik motor stratejisinin baş-
langıç aşamasında geliştirilen bu motor, çevre dostu
özelliklerle donatılmış mükemmel sürüş performansı
sunuyor. Subaru geleneğinden gelen karşılıklı yatay
konumda yerleştirilmiş 4 silindirli benzinli motor
çevre dostu özelliklere sahip.
Motor tüm vites aralıklarında yumuşak bir hızlanma
performansı sunuyor. Bu özellik yeni nesil motorların
taleplerini karşılamak üzere Subaru mühendisleri
tarafından geliştirildi.
42
4X4
2013’TE EFSANENİN 4. NESLİ GELİYOR
SUBARU
FORESTER
Büyüyen bagaj alanı ve konforlu
ferah kabin
Kabinde her bir direğin konumumun ve
arka bölümdeki zemin şeklinin yeniden
tasarlanması ile birlikte hem ferahlık hem
de açıklık hissi sağlanıyor. Koltuk pozisyonları da bir önceki modele göre arka koltukta
oturanlar için daha iyi bir görüş açısı sunuyor.
Bagaj alanı ve arka kapı açıklığı büyütülerek
bagajın kullanım alanı artırılmış. Elektrikli
bagaj kapısı ile bagaj otomatik olarak kolayca açılıp kapanabiliyor. Daha geniş kapı
açıklıkları ve alçak yan eşikler, yolcuların
araca giriş çıkışı kolaylaştırılıyor.
Çok fonksiyonlu ön konsol
43
Bu yeni tasarım, karşılıklı yatay düzeneğin hafiflik, kompakt yapı, alçak ağırlık merkezi ve üstün titreşim dengesi gibi mevcut avantajlarından taviz vermeden sergilediği performansı yeni bir boyuta taşıyor. Yeni geliştirilen
motor; Düşük Yakıt Tüketimi (Ortalama %11daha az
tüketim) ve Euro 5 standartlarına uyumlu egzoz emisyonu değerlerine sahip.
sinin kullanıldığı yeni Forester’da yakıt silindirlere doğrudan püskürtülerek, yanma verimliliğine ulaşılıyor ve
bunun sonucunda yüksek bir motor ve yakıt verimliliği
elde ediliyor. Düşük motor hızlarında üstün bir tepkiye
sahip olan ve yeni geliştirilen twin-scroll tuboşarj sayesinde düşük devirlerde yüksek tork elde edilerek başarılı
değerlere imza atılıyor.
Direk Enjeksiyonlu Turboşarjlı motor
Rahat kullanım olanağı sağlayan X MODE özelliği
Yeni Subaru Forester’ın 4x4 mekanizması, her yol koşulunda üstün sürüş performans sağlaması için yeni bir
X-MODE sistemine sahip.
Yeni Forester’da sportif sürüşlerin gerçekleşmesine olanak sağlayan direkt enjeksiyonlu ve turboşarjlı tamamen
yeni bir motor da kullanıma sunuluyor.
Subaru’ya ait direkt enjeksiyonlu turbo motor teknoloji-
Forester’ın şasi ve gövdedeki rijitliği artırılarak yoldan
kaynaklanan tüm sarsıntılar absorbe ediliyor. Gövdenin
yanlara hareketi minimuma indirilirken, aynı zamanda çevik araç kontrolü ve gürültüsüz sarsıntısız sürüş
Yeni bir AWD kontrol sistemi olan “X-MODE” tümsekli
ve kaygan yol koşullarında aracın dengede kalmasını
sağlıyor. X-MODE düğmesine basarak sistem kolaylıkla
aktif hale getiriliyor.
konforu sağlanıyor. Aracın şasisi turboşarjlı modele
özel olarak ayarlandı. Yüksek hızlarda daha iyi denge
sağlamak amacıyla süspansiyon rijitliği sağlamlaştırılan
modelde şerit değişimlerinde ve virajlarda üstün denge
sağlanıyor.
Verimli ve güvenli sürüş için ön konsolda
çok fonksiyonlu ekran yer alıyor. Aracın yokuşta kalkış yardımı fonksiyonu da bulunuyor. Bu sistem sayesinde araç dik bir yokuşta
dursa bile sürücü kolaylıkla aracı çalıştırabiliyor.
“EyeSight” ile maksimum güvenlik
Subaru’nun benzersiz sürüş destek sistemi
“EyeSight”ın ikinci versiyonu hem turbolu
hem de turbosuz modellerde yer alıyor. Ön
camın üst kısmına yerleştirilen sensörler
sayesinde yolculuk sırasında yolu tarayan ve
tehlikeleri uyaran sistem, güvenli sürüşler
için referans oluyor.
44
GÜNCEL
Ford Fiesta dijital
pazarlama uygulamalarından
iki ödül birden kazandı
Avrupa ve Türkiye’nin satış rekortmeni, Red Dot tasarım ödüllü Fiesta; üstün teknolojilerini
tanıttığı online medya kampanyasıyla DPİD’den birincilik, Sesli
Kontrol Sistemi uygulamasının
yaratıcılığıyla Digital Age’den
Başarı Ödülü aldı.
Türkiye otomotiv sektörünün
lideri Ford, Fiesta için hazırladığı dijital pazarlama kampanyalarıyla iki yarışmadan
ödül aldı. DPİD tarafından
düzenlenen 5. Doğrudan Pazarlama Ödülleri’nde Entegre
Online Medya Kampanyası
Kategorisi’nde birincilik ödülü
alan Fiesta Kampanyası, Digital
Age Yaratıcılık Ödülleri’nde ise
En Yaratıcı Dijital Reklam Uygulamaları kategorisinde Başarı
Ödülü kazandı.
45
Ford Fiesta “Hayat Kurtaran
Teknolojileriyle” DPİD ödüllerinde birinci oldu
olarak mobil mecrada interaktif
rich medya çalışması hayata
geçirildi.
357 projenin katıldığı DPİD
(Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği) Doğrudan Pazarlama Ödülleri’ne Ford Fiesta,
Anahtarsız Giriş Sistemi, Türkçe
Sesli Kontrol Sistemi ve USB
Bağlantısı özelliklerinin vurgulandığı online medya kampanyasıyla birincilik ödülüne layık
bulundu. Her özellik için ayrı
ayrı tasarlanan uygulamalarla,
hedef kitlenin bulunduğu mecralarda Fiesta’nın “Hayatı Kolaylaştıran Teknolojiler” sloganına
dikkat çekildi.
“Türkçe Sesli Kontrol” sistemi
için ise bu özelliğin birebir yaşatıldığı rich medya çalışmaları
ve projeler yapıldı. Ntvmsnbc ve
Mynet siteleri farklı karakterlerle açılarak, Fiesta’nın “Türkçe
Sesli Kontrol” özelliğine paralel
olarak Türkçeleştirildi. Fizy ve
MSN’de ise kullanıcı deneyimi odaklı çalışmalar yapılarak
kullanıcının site içerisinde sesi
ile arama/yönlendirme yapması
sağlandı.
“Anahtarsız Giriş Sistemi” için
video sitelerinde filmler gösterilirken, “USB Bağlantısı” ile ilgili
Ayrıca sosyal medyada kampanyanın bilinirlik ve erişim
oranını yükseltmek amacıyla
Facebook’ta premium reklam
modeli kullanıldı.
Türkçe Sesli Kontrol Sistemi
uygulaması, yaratıcılığıyla
Başarı Ödülü getirdi
Yaratıcılıkta sınır tanımayan
dijital pazarlama fikirlerini
ödüllendiren Digital Age Yaratıcılık Ödülleri’nde ise Ford Fiesta,
MSN’de uyguladığı proje ile En
Yaratıcı Dijital Reklam Uygulamaları Kategorisinde Başarı
Ödülü’ne layık bulundu.
Ford Fiesta’nın Türkçe Sesli
Kontrol Sistemi, hedef kitlenin bulunduğu MSN’e entegre
edilerek, kullanıcılara ürün
özelliğini vurgulayan farklı bir
deneyim yaşatıldı. Ürün özelliği
ile sitede kategoriler arası geçiş
işlemi bütünleşti ve kolaylaştı.
MSN ana sayfasından Türkçe
Sesli Kontrol Sistemi’nin duyurusu yapıldı ve “Yandaki başlıklardan birini söyle, ben de seni oraya götüreyim” mesajıyla birlikte
kategoriler sıralandı. Listelenen
kategoriler içinde gitmek istediği kategoriyi söyleyen kullanıcı
Fiesta ile birlikte o kategorinin
ana sayfasına yönlendirildi.
Uygulamayı 1.730.888 tekil kişi
kullandı, 30.259 tekil kullanıcı
ise reklam ile etkileşime geçti.
Tasarım ödüllü Fiesta Avrupa
ve Türkiye’de satış
rekortmeni
Pazara sunulduğu 1976 yılından bu yana dünya çapında 15
milyon adetten fazla satılan
Ford Fiesta, Avrupa ve Türkiye
pazarlarında satış rekorlarına
devam ediyor.
Sıradışı tasarımıyla dünyanın en
prestijli tasarım ödüllerinden
olan Red Dot Tasarım Ödülü’ne
layık bulunan Fiesta, dinamik dış
ve ince bir zevkin ürünü olan iç
tasarımıyla da göz kamaştırıyor.
Bulunduğu sınıfın en çok satılan
modeli konumundaki Fiesta’da
2012 model yılı ile artık tüm
donanım seviyelerinde USB bağlantısı ve 6 hoparlör standart
olarak sunuluyor.
Zengin donanım paketi
Fiesta ile sunulan ve çok satan X
Paket ile birlikte gelen Elektrikli
Katlanan Yan Aynalar, Karartılmış Arka Camlar, Otomatik
Yanan Farlar, Yağmur Sensörü,
Otomatik Kararan Dikiz Aynası
ve Hız Kontrol Sistemi’ne ilave
olarak ile Plus Paket ile Anahtarsız Giriş & FordPower Anahtarsız
Çalıştırma Sistemi, Bluetooth &
Türkçe Sesli Kontrol özelliklerini
içeren Sony Müzik Sistemi, sürücü/ön yolcu yan perde havayastıkları ve sürücü diz hava yastığı
gibi yüksek teknolojik özellikler
son derece cazip fiyatlarla kullanıcılara sunuluyor.
46
LANSMAN
LOS ANGELES’TA DÜNYA PRÖMİYERİ YAPTI
SANTE FE
7
KOLTUKLU
2012 Los Angeles Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyeri
gerçekleştirilen yeni modellerle Hyundai model skalasındaki zenginliğini geliştirmiş oldu.
Beş kişilik Santa Fe de ilk kez
Nisan ayında Amerika’da düzenlenen New York Uluslararası
Otomobil Fuarı’nda görücüye
çıkmış ve daha sonra bu pazara
hızlı bir giriş yapmıştı.
Bu model baz alınarak geliştirilen yedi kişilik Santa Fe ise
daha fazla oturma alanı isteyen
geniş aileler için hazırlandı.
Hyundai’nin “New Thinking
New Possibilities” felsefesi
doğrultusunda müşterileri için
sunduğu Santa Fe, hem beş kişi-
47
lik, hem de yedi kişilik iki farklı
versiyonuyla oldukça ayrıcalıklı
bir seçenek olacak.
Yeni Santa Fe, yedi kişilik versiyonunda beş kişilik modele
göre daha uzun dingil mesafesine sahip. Güncel modelden
100 mm daha uzun olan aracın
dingil mesafesinin genişliği ise
2800 mm. 4905 mm uzunluğa
sahip araç beş kişilik kardeşine
bu anlamda 215 mm fark atmış
oluyor. 1885 mm genişliğe (5
mm daha fazla) ve 1690 mm (10
mm daha fazla) de yüksekliğe
sahip yedi kişilik Santa Fe, bu
haliyle daha iri ve daha heybetli
olduğunu gözler önüne seriyor.
Uzun dingil mesafesi ve verimli
iç mekanıyla aile odaklı müşteriler için maksimum konfor
sağlayan araç aynı zamanda
rakiplerinden çok daha fazla
geniş bir yaşam alanı sunmuş
oluyor. Oturma alanı standart
40:20:40 oranında katlanabilen
arka koltuklarıyla artırılırken
bu koltukların hemen arkasın-
daysa mükemmel bir yükleme
kapasitesi de sunuluyor. Kayak
malzemeleri, Golf, Snowboard
veya Sörf Tahtası gibi uzun ekipmanlar için ideal olan bagaj hacmine ek olarak 50:50 oranındaki
yatırılan koltuklar sayesinde de
daha fazla yükleme alanı elde
edilebiliyor.
Boyutları genişleyen yedi kişilik
Santa Fe’de yeni sis farları,
altıgen ızgara ve ek olarak yeni
krom barlar, yeni tasarımlı 18
inç jantlar, farklı tip çift çıkışlı
son susturucu, tampon ve stop
lambalarıyla dikkat çekiyor.
294 beygir gücündeki 3.3 litrelik
GDI Lambda motorla donatılan
Santa Fe aynı zamanda altı ileri
otomatik şanzımanla kombine
edildi. Amerika pazarı için limitli
sayıda üretilecek olan 3.3 litrelik
bu modelin maksimum torku
376 Nm.
Hyundai, yeni versiyonda bir dizi
yenilikleri de beraberinde getiriyor. Hyundai, panoramik cam
tavan, yedi adet hava yastığı,
Araç Denge Yönetimi (VSM) ve
sürüşe bağlı olarak seçilebilir direksiyon modlarıyla birlikte yeni
nesil navigasyonlu multimedya
sistemini de sunuyor.
Yedi koltuklu Santa Fe, 2013’ün
ilk aylarından itibaren Amerika
pazarında satılmaya başlanacak.
Beş koltuklu Santa Fe
Amerika’da Santa Fe Sport
adıyla satılırken yeni model ise
Santa Fe adını kullanmış olacak.
48
LANSMAN
Veloster C3 Convertible Concept
Asi sporcu
Hyundai, modern premium felsefesine sadık
kalarak ürün gamını genişletmeye devam ediyor.
Markanın sportif üyesi Veloster ise Convertible
gövde tipine sahip üstün konsepti ile dinamizmin
kapılarını aralamaya devam ediyor. 2012 Los
Angeles Otomobil Fuarı’nda dünya prömiyeri
gerçekleştirilen bu yeni modelle birlikte
Hyundai her kullanım zevkine göre üstün
modeller sunuyor.
49
Amerika ve Avrupa’da çoğu kişi
tarafından el üstünde tutulan
Hyundai’nin sportif temsilcisi Veloster, Los Angeles Fuarı’nda ilginç
bir konseptle görücüye çıktı. C3
yani Cabrio 3 kapı anlamına gelen
yeni konsept de markanın sportif
başarılarına bir yenisini daha eklemeyi hedefliyor. Üstü açık coupe
tarzındaki bu konsept kullanıcısına
keyif yaşatırken aynı zamanda da
büyük bagaj işlevselliğini sunmuş
oluyor. Egzotik üçüncü kapı ise
Veloster’ın simgesi olmaya devam
ederken yenilikçi rulo şeklindeki
bez tavanıyla da dikkat çekiyor.
Günlük hayata son derece
uyumlu bir otomobil
Hyundai Kuzey Amerika Baş Tasarımcısı Chris Champan yeni konsept ile ilgili olarak “ Yuvarlanan
taş yosun tutmaz” atasözünden
etkilenerek bu aracın tavanını
geliştirdik söyledi. Chapman “
Veloster C3 rulo tavan kavramı
günlük hayata son derece uyumlu
bir otomobil ve kişiselleştirme açısından özgürlük sunuyor” dedi.
50
LANSMAN
Fiat’tan Elektrikli
500 Atağı!
Fiat 500e, 2013 baharında
satışa sunulacak!
İtalyan otomobil üreticisi Fiat,
2012 Los Angeles Otomobil
Fuarı’nda geçtiğimiz günlerde 1
milyonuncusu ürettiği Fiat 500
modelinin elektrikli versiyonunu
tanıttı. Fiat 500e adı verilen yeni
model, 2013 yılının ilk çeyreğinde ABD pazarında ve öncelikli olarak Kaliforniya’da satışa
sunulacak. Fiat Kuzey Amerika
Başkanı Tim Kuniskis; “Fiat
500e, elektrikli araç pazarındaki
bir paradigmayı değiştirmeyi
hedefliyor. Fiat 500e, tüm hava
koşullarında tutarlı bir performans sağlayan akü teknolojisi
ile birlikte ikonik İtalyan tasarımını ve yüksek menzilli performansı birleştirmesiyle ön plana
51
çıkıyor” açıklamasını yaptı.
Fiat 500e adını alan yeni çevreci
tasarım ikonu, Fiat markasının
güçlü sürüş ve tasarım değerlerinin çevre dostu sıfır emisyon
teknolojisiyle kombine edilerek
yollara çıkışını temsil etmesi bakımından büyük önem taşıyor.
Fiat Kuzey Amerika Başkanı Tim
Kuniskis; “Fiat 500e adı verdiğimiz yeni model, 2013 yılının ilk
çeyreğinde ABD pazarında ve
öncelikli olarak Kaliforniya’da
yer alan Fiat bayilerinde satışa
sunulacak. Fiat 500e, giderek
hızlı bir şekilde kalabalıklaşan elektrikli araç pazarındaki
bir paradigmayı değiştirmeyi
hedefliyor. Fiat 500e, tüm hava
koşullarında tutarlı bir performans sağlayan akü teknolojisi
ile birlikte ikonik İtalyan tasarımını ve yüksek menzilli performansı birleştirmesiyle ön plana
çıkıyor” açıklamasını yaptı.
Fiat 500e; 111 HP (83 kW)
üreten, 2. seviye (240 volt)
dâhili şarj modülü (OBCM) ile 4
saatten daha kısa sürede yeniden şarj olabilen ve sıfır egzoz
emisyon üreten teknolojik yapısının yanı sıra 160 km’lik şehir
içi menziliyle de dikkat çekiyor.
Fiat 500e’nin dünya standartlarında elektrikli araç kontrolü ve
frenleme performansı sunmasını
sağlayan Fiat-Chrysler mühendisleri, yeni EV güç aktarma
organı için yeni bir şasi ve süspansiyon tasarlarlarken Avrupai
sürüş dinamiklerini daha da
sağlamlaştırdılar.
Fiat 500e’nin kabin içerisinde ise
retro-fütüristik tasarıma ek olarak EV teknolojisine ait öğelerin
bir araya getirilmiş olması ön
plana çıkıyor. Yeni 7 inçlik ince
filmli (TFT) gösterge paneli; araç
fonksiyonlarını, şarj seviyelerini
ve yol bilgisayarı bilgilerini sürücü ve yolcularına iletmek için
tam renkli grafiklerden faydalanıyor. Yeni TomTom navigasyon
ünitesiyse sürücüye aracın şarj
miktarını, menzili ve güç akışı
durumunu gözlemleme imkânı
verirken aynı zamanda gerçek
zamanlı olarak yakında bulunan
şarj istasyonlarını da gösterebiliyor. Bununla birlikte yeni
geliştirilen Fiat 500e Smartphone uygulaması sayesinde
(iPhone ve Android ile uyumlu),
Fiat 500e sürücü ve yolcularının
sürekli olarak şarj işlemini kont-
rol edebilmesi, sürücünün enerji
kullanımını takip etmesi, aracın
ve yakında bulunan şarj istasyonlarının konumunu belirlenmesi imkanı da sağlanıyor.
Fiat 500, “Elektrikli Turuncu”
rengine ek olarak Nero (siyah)
olarak veya Steam (beyaz) kodlu
renkler kullanılarak kabin içinde
sıra dışı bir görsellik elde edilmiş.
52
BMW ????
LANSMAN
Fiat 500L Trekking
2012 Los Angeles Fuarı
kapsamında Fiat 500L
modelini tanıtan İtalyan
otomobil üreticisi Fiat,
asıl sürprizini ise Fiat 500L
Trekking’i ilk defa günışığına çıkarak gerçekleştirdi. Fiat 500L’nin modern
ve şık tasarım öğelerinin maceracı unsurlarla
desteklenmiş versiyonu
olarak ön plana çıkan Fiat
500L Trekking, 17 inçlik
jantları, daha geniş tekerlek yuvaları ve gövde barlarıyla hem şehir içinde
hem hafif arazi şartlarına
uygun bir otomobil olarak dikkat çekiyor.
Kuzey Amerika pazarında
satışa sunulacak olan Fiat
500 L ve Fiat 500L Trekking modellerinin kaputu
53
altında ise 1.4 litre silindir
hacimli, MultiAir Turbo
teknolojili 160 HP güç üreten benzinli motor görev
yaparken, hem 6 ileri vitesli manuel hem de 6 ileri
vitesli otomatik şanzıman
seçenekleriyle müşterilerin
beğenisine sunulacak.
Fiat’ın yeni müşteri taleplerini karşılama hedefinin
bir parçası olarak üretimine start verdiği Fiat 500L
modelinin Kuzey Amerika
pazarı tanıtımı, 2012 Los
Angeles Otomobil Fuarı
kapsamında gerçekleştirildi. Fiat, fuar kapsamında
aynı zamanda Fiat 500L
Trekking modelini ilk kez
tanıtarak büyük bir sürprize imza attı. Fiat 500L’nin
modern ve şık tasarım öğe-
lerinin maceracı unsurlarla
desteklenmiş versiyonu
olarak ön plana çıkan Fiat
500L Trekking, 17 inçlik
jantları, daha geniş tekerlek yuvaları ve gövde
barlarıyla hem şehir içinde
hem hafif arazi şartlarına
uygun bir otomobil olarak dikkat çekiyor. Fiat
Kuzey Amerika Başkanı
Tim Kuniskis, “ Gucci’den
Abarth’a kadar farklı
versiyonları bulunan Fiat
500 modelimiz ve şimdi de
yenilenen Fiat 500L modelimiz, aslında Fiat markasının aynı metal levhadan
üretebileceği farklı kişilikleri ve yetenekleri gözler
önüne sermektedir. Fiat
500L Trekking’in dayanık-
lı ve maceracı yapısıyla
daha geniş bir müşteri
kitlesini kendimize çekeceğimize inanıyoruz”
açıklamasını yaptı.
Kuzey Amerika pazarında
satışa sunulacak olan Fiat
500 L ve Fiat 500L Trekking modellerinin kaputu
altında ise 1.4 litre silindir
hacimli, MultiAir Turbo
teknolojili 160 HP güç
üreten benzinli motor
görev yaparken, hem 6
ileri vitesli manuel hem
de 6 ileri vitesli otomatik
şanzıman seçenekleriyle
2013 yılının yaz aylarında
müşterilerinin beğenisine
sunulacak.
54
GÜNCEL
Audi’den çığır açan performans
YENi AUDI
RS 6 AVANT
RS model ailesinin
yeni üyesi RS 6 Avant,
performans ve
verimliliğin ideal
birleşimini sergiliyor.
4.0 TFSI twin-turbo V8
motoruyla 560 hp güç
ve 700 Nm tork üreten
ve Audi’nin hafif yapı
teknolojisiyle ağırlığı
azaltılan RS 6 Avant,
0’dan 100 km/s
hıza 3,9 saniyede
çıkabiliyor.
Günlük kullanıma uygun yüksek performanslı bir spor otomobil olarak tasarlanan yeni Audi RS 6 Avant’ın karakteri ve
sportiflikten taviz vermeyen tarzı, AUDI AG’nin yüzde yüz
iştiraki olan quattro GmbH’nin çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. Şirketin RS modelleri, güçlü motorlarıyla markanın
dinamik ruhuna öncülük ediyor. “RS” kısaltması ise, quattro
sürekli dört çeker sistemi, üstün direksiyon hakimiyeti, ikonik
araç tasarımı ve aracın her yönüyle günlük kullanım uygun
olmasıyla, model serisinin en güçlü versiyonunu temsil ediyor.
Lansmanı geçen yıl gerçekleştirilen 4.0 TFSI, Audi’nin motor boyutlarını küçültme stratejisinin mükemmel bir örneği
olarak öne çıkıyor. Yeni Audi RS 6 Avant’ın twin-turbo V8
motoru, 3.933 cc silindir hacmiyle her tür sürüş koşulunda
güven veren bir güç üretimi sunuyor. Araç 5.700 ile 6.700 d/d
aralığında 560 hp maksimum güce ulaşıyor ve 1.750 ile 5.500
d/d aralığında 700 Nm sabit tork üretiyor.
RS’e özel sayısız tasarım detayı, yüksek performanslı
Avant’ın kendine özgü görünümünü öne çıkarıyor. Bunlardan
en dikkat çekici olanlar, gövdedeki mat alüminyum uygulamalar, aracın ön kısmındaki ekstra parlak siyah renkteki
koruyucu ızgara, tamponlar, çamurluk, parlak kapı eşikleri
ve geniş tavan rüzgârlığı. Arka kısımdaki difüzör ve iki adet
büyük oval egzoz borusu ise, araca cesur bir görümüm kazandırıyor.
Yaklaşık yüzde 20’si alüminyumdan üretilmiş olan gövde, yüksek dayanımlı çelikten yapılmış birçok bileşen içeriyor. Yeni
Audi RS 6 Avant önceki modele kıyasla yaklaşık 100 kilogram
daha hafif.
Audi RS 6 Avant’ın sportif ve şık kokpiti, sürücü için özel
olarak tasarlandı. Siyah renkli göstergeler beyaz kadran ve
kırmızı rakam çizgileriyle dikkat çekiyor. Kokpikte; ortası
düz, üç kollu, çok fonksiyonlu direksiyon simidi; aydınlatmalı
kapı eşikleri; takometre, MMI göstergeleri, sürücü bilgilendirme sistemi (DIS) ve sportif RS logoları öne çıkıyor. RS spor
koltukların belirgin yan yükseltileri, entegre koltuk başlıkları
ve RS 6 logoları da yine standart olarak sunuluyor. Koltuklar
siyah Alcantara ve deri kombinasyonu kaplamalarıyla dikkat
çekiyor.
Güçlü twin-turbo V8 motor sayesinde yeni Audi RS 6 Avant
0’dan 100 km/s’ye segmentinin en kısa süresi olan 3,9 saniyede ulaşıyor. Standart konfigürasyonda, maksimum hız
elektronik olarak 250 km/s ile sınırlandırıldı. Opsiyonel olarak
bu rakam 280 km/s veya 305 km/s’ye kadar yükseltilebiliyor.
Yüksek performanslı Avant, 100 km’de ortalama yalnızca 9,8
litre yakıt tüketiyor. Bu özelliğe katkıda bulunan faktörler
arasında yeni standart start-stop sistemi ve ilerici ısı yönetim
sistemi yer alıyor. Aracın yakıt tüketimi, önceki modele kıyasla
yaklaşık yüzde 40 azaltıldı.
55
56
GÜNCEL
Yeni Audi RS 6 Avant’ın verimliliğini artıran bir diğer öncü
teknoloji de Cylinder on Demand (silindir kapatma) sistemidir. Sistem düşük - orta seviyedeki yük ve motor hızlarında,
2, 3, 5 ve 8 numaralı silindirlerin emme ve egzoz valflerini kapatıyor. Bu durumda 4.0 TFSI motor, sürücü yeniden hızlanarak gücü artırana kadar dört silindirli bir motor gibi çalışıyor.
Böylece aktif silindirlerin çalışma verimliliği artıyor, çünkü
yük arttıkça çalışma noktası silindirlere dağıtılıyor. Dört
silindirli çalışma sisteminden sekiz silindirliye geçiş hissdilemeyecek kadar kısa zaman içerisinde gerçekleşiyor. Sürücü
bu değişikliği yalnızca gösterge panelindeki uyarı sayesinde
fark edebiliyor.
YENi AUDI
RS 6 AVANT
4.0 TFSI motor, geçiş süreleri kısaltılmış sekiz ileri vitesli
triptonic şanzımanla birlikte sunuluyor. Vites geçişini kendisi
yapmak isteyen sürücüler, direksiyonun üzerindeki düğmeleri veya vites kolunu kullanabiliyor. Tork dağıtma sistemine sahip quattro sürekli dört çeker sisteminin merkezinde
kendinden kilitlemeli merkezi diferansiyel duruyor. Bir yağ
soğutucusu, diferansiyelin sıcaklığını düzenliyor. İstenildiğinde, sportif diferansiyel gücü kesintisiz olarak arka tekerlekler
arasında dağıtarak aracın kıvraklığını ve dengesini artırıyor.
Frenler performanstan kesinlikle taviz vermiyor. 390 milimetre çapındaki ön diskler, altı pistonlu siyah renkli kaliperlerle
sıkıştırılmış..Ayrıca 420 milimetre çapındaki karbon fiber
seramik fren diskleri de isteğe bağlı olarak sunuluyor. Bu
disklerin kaliperleri ise antrasit gri renkte boyanmış.
Sürücü bilgilendirme sisteminin RS menüsündeki yeni özelliklerden biri de vites geçiş uyarı ışığı. Devir arttıkça göstergedeki yeşil kısımlar aydınlanıyor. Devir kırmızı çizgiye yaklaştığında ise, gösterge çubuğu kırmızı oluyor ve yanıp sönmeye
başlıyor. Seçilen vitesin, basınç artışının, yağ sıcaklığının
gösteriliyor olması ve dijital bir hız göstergesi, RS 6’nın özel
sürücü bilgilendirme sistemini tamamlayan diğer özellikler.
Yeni Audi RS 6 Avant’ın standart donanımları, zengin bir
liste oluşturuyor. Bunlar arasında Xenon plus farlar, LED
arka ışıklar, lastik basınç kontrol sistemi, aydınlatmalı kapı
eşikleri ve özel sürücü bilgilendirme sistemi yer alıyor. Ayrıca
araç, Audi park sistemi plus, hız sabitleme sistemi, üç bölgeli
otomatik klima, MMI touch (dokunmatik MMI) özellikli MMI
navigasyon plus ve 10 hoparlörlü Audi ses sistemi gibi özelliklere de sahip.
Diğer seçenekler arasında benzersiz tasarımlı LED farlar, seramik ön ve arka frenler, spor arka aks diferansiyeli, spor süspansiyon ve Dinamik Sürüş Kontrol Sistemi (DRC) yer alıyor.
MMI navigation plus sisteminin mükemmel bir tamamlayıcısı
olan Bluetooth online araç telefonu ise, size otomobilinizin
içinde web tabanlı Audi bağlantı hizmetlerini sunuyor.
57
58
TUNING
BOĞAZ’DAKİ ASİLZADE
HAMANN Range Rover Evoque
Alman modifiye devi HAMANN’nın
tasarımcıları Range Rover Evoque’a
ayrıcalık katarak onu çok daha
cazip hale getirdiler. Ekip bu küçük
Range Rover’a gerçekleştirdikleri sihirli dokunuş ile ona hacim
vermek ile kalmayıp gerek yolda
gerekse yol dışında Evoque’u gerçek bir kıskançlık nesnesine dönüştürdü.
HAMANN Evoque çok
maskülen!
Otomotiv tutkunları için 1986’dan beri ilgi çekici araç
modifikasyonları geliştirip üretmekte olan Alman
HAMANN Motorsport’un en son eseri Range Rover
Evoque, İstanbul’da beğenilere sunuldu.
59
HAMANN’ın tasarladığı yeni body
kit hassas işçiliğin ve ileri teknolojinin yanı sıra kusursuz yüzey
düzlüğünü ve aerodinamik paketin
kalitesini de ortaya koyuyor. İki
parçalı ön spoyler, aracın dinamik
ön yapısının esas bileşenlerini
oluştururken çamurluk kaplamaları
HAMANN SUV’a “en maskülen”
sıfatını kazandırıyor. Yan marşpiel
setiyle desteklenen bu çamurluklar serinin gövdesini ön aksta 70
milimetre ve arka aksta 80 milimetre genişletmiş.
HAMANN Evoque’ un arka orta
paneli ise aracın kendine güveninin ortaya çıkartmış, yuvarlatmış
çift çıkışlı paslanmaz çelik susturucunun yankılanmasına olanak
tanımış. Araçtaki göz alıcı XXL
jantlar genişletilen çamurlukları
doldurmakta ve aracın kişiselleştirilmesini tamamlamakta.
HAMANN ile
performans her şeydir!
HAMANN Evoque ile performans
her şeydir. Yüksek performansın
Evoque tutkunları için ne demek
olduğunu çok iyi bilen HAMANN
en üst düzey motor gücü artışı
sağlamak için bileşenleri en iyi
şekilde optimize etmiş.
65 Nm tork artışı
sağlanmış
Spor hava filtresi kadar egzoz
sisteminin de performansını
arttıran HAMANN tüm bileşenleri optimize etmesiyle motor
çekiş güçlerinde büyük oranda
artış sağlamış. Evoque’un sahip
olduğu 2.2TD4 ve 2.2ED4 dizel
motorların gücünü 31 PS/25 kW,
torkunu ise 65 Nm arttırmış. Benzinli motorda da önemli güç artışı
sağlayan HAMANN, 2.0Si4 motorun gücü 38 PS / 31 kW, torkunu
ise 55 Nm artmış.
60
TUNING
HAMANN Range
BOĞAZ’DAKİ ASİLZADE Rover Evoque
Üstün motor performansını tamamlayan en önemli unsurlardan
birinin jantlar olduğunu çok iyi
bilen HAMANN’ın Türkiye temsilcisi Penta Oto, Evouque tutkunlarını heyecanlandıracak ve onların
taleplerini karşılayacak bir jant
programı da sunmakta. Göz alıcı
sportif bir görünüş kadar daha zarif ve lüks bir görünüme de sahip
olan bu tek parçalı 22 inç jantlar
Anniversary Evo ve Anniversary
Evo Blackline isimleri altında
satışa sunulmakta. Bu özel tasarım
jantlar için önerilen kombinasyon
ön ve arkada 10.5Jx22-inç jant
61
ve 295/30ZR22 lastikten oluşmakta. HAMANN’ın yeni Evoque’na
Türkiye’de Penta Otomotiv’den
erişilecek. Evoque’un sahip olduğu 2.2TD4 ve 2.2ED4 dizel motorları için güç artışı paketinin maliyeti yaklaşık 1,490Euro iken 2.0Si4
motor için bu paketin maliyeti
1,790Euro’yu buluyor. Evoque’u
maskülen gösteren ön tampon,
çamurluk kaplamaları, yan marşpiyel, arka orta panel ile susturuculardan oluşan yeni HAMANN
Body Kiti yaptırmak isterseniz ise
yaklaşık 7,900Euro’luk bir maliyeti
gözden çıkartmanız gerekiyor.
HAMANN Evoque ile performans
her şeydir. Yüksek
performansın Evoque
tutkunları için ne demek
olduğunu çok iyi bilen
HAMANN en üst düzey
motor gücü artışı
sağlamak için
bileşenleri en iyi şekilde
optimize etmiş.
62
YAŞAM
TOP WHEELS-HOT ROD TOUR’DA
AMERİKAN GÖSTERİSİ
Sportif Motor Sporları tarafından
İstanbul’da gerçekleştirilen Hot Rod
Tour etkinliği birbirinden renkli
görüntülere sahne oldu...
63
64
YAŞAM
TOP WHEELS-HOT ROD TOUR’DA
AMERİKAN
GÖSTERİSİ
Amerikan otomobil meraklıları geçtiğimiz günlerde
‘Top Wheels - Hot Rod Tour İstanbul etkinliğinde bir
araya geldiler. Etkinliğe; katılan ünlü isimler,
Amerikan otomobiller ve Extreme Audio’daki müzik
ziyafeti damgasını vurdu.
Yurtdışında bir çok ülkede büyük ilgi toplayan
Hot Rod Tour, Türkiye’de ilk defa Sportif Motor
Sporları tarafından İstanbul’da gerçekleştirildi.
İstanbul’un tanınmış simalarından Ekrem Vardar, Ali Vardar, Gökhan Arsoy, Taylan Kümeli,
Neslihan Kozanoğlu, Başar Kozanoğlu, Melisa
Çakarlar, Turgay Sancaktaroğlu, Tolga Savacı,
65
Nermin Bezmen, Ali Kuranel, Serdar-Figen Özer
gibi isimleri buluşturan etkinlik renkli görüntülere sahne oldu.
Etkinlik program dahilinde katılımcıların dinlenme molası verdiği Extreme Audio’nun Sheraton
Maslak’taki showroom’undaki müzik ziyafeti
güne damgasını vurdu.
66
SPOR
Fotoğraflar: Yiğit Çırpanlı
İSOFF
Challenge
2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
67
İSOFF’un, Formula
görüntüleri ile zorlu
off-road parkurlarını
harmanladığı yeni
nesil yarış konsepti
İSOFF CHALLENGE’da
start’ın ardından daha
ilk metrelerde
başlayan büyük
rekabet, ilerleyen
kilometrelerde
amansız bir
mücadeleye dönüştü.
68
SPOR
İSOFF Challenge 2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
2012’ye yayılmış 3 ayağın sonunda toplanan puanlar Ali Doğaner – Baybars Öztürk’ü 2012 İSOFF Challenge Şampiyonu
yaptı. İkinci Can Tahincioğlu – İlyas Tahincioğlu, 3. Serdar Uludağ – Ataer Ekener oldu.
18 Kasım Pazar günü, Kemerburgaz’da İSOFF’un
organize ettiği İSOFF Challenge 2012’nin 3. ayağını
izlemek için toplanan binlerce seyirci, sene başından bu yana devam eden mücadelenin son heye-
69
canını yaşadılar. Aynı anda start alan 19 ekip, kıran
kırana bir yarışın sonunda finişe ilk gelen ve kupayı
alan ikili olmak için yarıştı. İlki 20 Mayıs’ta, ikincisi
21 Ekimde organize edilen 3 ayaklık şampiyonanın
üçüncü ve son ayağında ikinci ayağı da birinci olarak tamamlayan Can Tahincioğlu – İlyas Tahincioğlu
birincilik kupasını aldı.
İlk iki ayakta co-pilotluk koltuğuna oturarak yarışa
ısınan İlyas Tahincioğlu bu son kritik ayakta pilot
koltuğunda yerini aldı. Üçayakta toplanan puanlar
da 2012 şampiyon ekibi belirledi: Ali Doğaner –
Baybars Öztürk.
70
SPOR
İSOFF Challenge 2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
İSOFF’un, Formula görüntüleri ile zorlu off-road parkurlarını harmanladığı yeni nesil yarış konsepti İSOFF
CHALLENGE’da start’ın ardından daha ilk metrelerde
başlayan büyük rekabet, ilerleyen kilometrelerde
amansız bir mücadeleye dönüştü.
BİRBİNDEN ZOR RAMPALAR
2.5 km uzunluğundaki parkurda tam 20 tur süren bu
çekişmeli off-road gösterisi, alana toplanan binlerce
seyircinin tezahüratları ile renklendi. İSOFF CHALLENGE parkuru; dimdik tırmanış rampaları, su ve balçık
71
geçişleri ile seyircilere, güzel ikili mücadelelerle renklenen harika bir off-road şöleni yaşattı.
Start pozisyonlarını belirleyecek sıralama turlarında
Hürriyet Grit – Hüseyin Afşar ekibi en iyi dereceyi
yaptı. Suzuki Grand Vitara’sıyla 2.5 km uzunluğundaki parkuru 02.29,6 dereceyle geçen ekip start’da
pole pozisyonunda bulunmaya hak kazandı. Modifiye edilmiş ve oldukça değiştirilmiş Cherokee’siyle
Kubilay Tüfekçi – Bülent Kaya 02.34,9 ile onu takip
etti. Sıralamam turlarında 3. Dereceyi ise 02.36,6 ile
Pajero ile yarışa giren Arif Çarpışantürk – Salih Çarpı-
Ali Doğaner – Baybars Öztürk 2012 İSOFF
Challenge Şampiyonu oldu.
şantürk yaptı.
Start anından itibaren ekipler, sıralama turları
sonucu elde ettikleri yer avantajını korumak için
müthiş bir mücadele içine girdiler. 20 tur süren yarışta pilotaj kadar strateji ve dayanıklılık da sonucu
belirleyen önemli faktörler oldu. Yarışın en güzel
görüntülerinden biri start alan araçların tümünün ilk
rampaya saldırıp havada uçarak hep birlikte geçmesi
oldu. Kuru zeminde süren yarış su geçişlerinde renkli
görüntüler verdi.
Oldukça kırıcı geçen yarışta araçlarını parçaladıkları,
lastiklerini neredeyse kaybettikleri halde yarışa hırsla
devam eden ekiplerin hevesi seyircilerin futbol maçlarını aratmayan yoğun tezahüratları ile desteklendi.
19 ekipten 6’sı damalı bayrağı göremeden yarışı terk
etmek zorunda kaldı. Adnan Ofluoğlu ile yarışan
tanınmış dizi oyuncularından Emre Kızılırmak da ilk
off-road deneyimini edindiği bu yarışı tamamlayamayan isimler arasında yer aldı. Sıralama turlarında
en iyi dereceyi yapan Hürriyet Grit – Hüseyin Afşar ve
Arif Çarpışantürk – Salih Çarpışantürk abandone olan
ekipler arasında yer aldılar.
72
SPOR
İSOFF Challenge 2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
73
Oldukça kırıcı geçen yarışta araçlarını
parçaladıkları, lastiklerini neredeyse
kaybettikleri halde yarışa hırsla devam
eden ekiplerin hevesi seyircilerin futbol
maçlarını aratmayan yoğun tezahüratları
ile desteklendi.
74
SPOR
İSOFF Challenge 2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
Ali İşeri – Canberk İşeri,
Leyon Benzesin – İzak
Benzesin ve Metin Akyüz
– Emirhan Kutlu mekanik
arızalar nedeniyle yarışı
tamamlayamayan ekipler
oldu.
Heyecanla izlenen yarışın
sonunda Can Tahincioğlu – İlyas Tahincioğlu,
Buggy araçları ile damalı
bayrağı 56:04 derece
ile göğüslediler. Onları
+1:18 ile Hüseyin Memioğlu – Şükrü Arslan ve
Cherokee’leri takip etti.
Üçüncülük kupası ise bir
diğer Cherokee’ye, +2:34
derece ile Adnan Ofluoğlu – Ahmet Yurtseven’e
gitti.
Gün içinde koşulan yarışta Genel Klasman ve
Sınıf derecelerini alanlar
kupalarını seyircilerin
alkışları arasında alırken,
2012 Şampiyonları İSOFF
gecesinde kupalarına
kavuşacaklar.
75
76
SPOR
İSOFF Challenge 2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
İSOFF CHALLENGE parkuru; dimdik tırmanış
rampaları, su ve balçık geçişleri ile seyircilere,
güzel ikili mücadelelerle renklenen harika bir
off-road şöleni yaşattı.
77
78
SPOR
İSOFF Challenge 2012’de
KUPA SAHİBİNİ BULDU
İstanbul Off Road Kulübü; İSOFF’un
hayata geçirdiği Challenge yarışlarında
araçların hepsi birlikte start aldığı için
yarış kıran kırana bir mücadele içinde
gerçekleşiyor.
79
80
HAFTALIK DİJİTAL DERGİ
www.otoaktuel.net
OTO AKTÜEL
Altıncı sayıda buluşmak üzere...

Benzer belgeler