50 tane oğlum olsa da

Transkript

50 tane oğlum olsa da
15 - 31 MAYIS 2015
‘İçimdeki tek ukde;
Kudüs ve Mekke’ye
vizesiz gidebilmek’
$.3$57ïmilletvekili adayı ve Gençlik
Kolları Genel Başkanı Abdurrahim Boynukalın, hayatını değiştiren olayın Bosna
Savaşı’nda pazar yerine saldırı görüntüleri
olduğunu belirtirken, en son ağladığı anın
ise Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şahadeti
olduğunu söylüyor. Î 15
Yılın okurları belli oldu
=(<7ï1%8518Ȃ1'$ bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Geleneksel Kitap Okuma
Yarışması’nda, ödüller sahiplerini buldu.
5 bin 911 kişinin katıldığı yarışmada,
toplam 27 bin 374 kitap okundu. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın,
“Kitap okuma Yarışması’ndaki amacımız;
bilginin güç olduğu bir çağda, okuyan
bilgili bir nesil yetiştirmektir.” dedi. Î 14
\\ www.212haber.com //
Yıl:5
Sayı: 77
Fiyatı: 1
SOKAK NE DIYOR?
Î10’DA
Yaklaşan genel seçimler
öncesinde siyasi arena
kızıştı. Seçim meydanları,
caddeler, sokaklar, partileri
ve kendilerine oy toplamak
için koşuşturan vekil adayları
ve parti yetkilileriyle dolup
taşarken, 7 Haziran arenası
birbirinden renkli görüntülere
tanıklık ediyor. Peki, vatandaşın
siyasi nabzı nasıl atıyor?
Tercihlerini neler belirliyor?
SEÇİM HEYECANI YOK
9$7$1'$ĝ,1 seçimleri sabırsızlıkla
bekler bir havada görünmediği ve
kararsız gibi görünenlerin de aslında çoktan kararını verdiği görülüyor. Ancak vatandaşın ortak kanaati kolayca ulaşılabilen, sözünün
arkasında duran, sorunları iyi bilen
milletvekillerini Meclis’te görmek.
BAŞKANLIK DEĞİL
EKONOMİ…
$'$</$5,1 birçoğunu tanımayan
vatandaşın bu seçimlerde dikkatini
başkanlık sisteminden ve çözüm
sürecinden önce partilerin ekonomik vaatlerinin çektiği görülüyor.
Adaydan çok partiye oy veren,
sandıklara sahip çıkılmasını isteyen
vatandaşlar, birbirinden farklı anketlerden çıkan sonuçları da fazlaca
önemsemiyor. görmek.
Sessiz devrimlerin devamı için
CANLA BAŞLA ÇALIŞACAĞIM
$.3$57ï Milletvekili Adayı Fatma Betül Sayan Kaya, “AK
Parti’nin gerçekleştirdiği sessiz devrimlerin
devamını getirmek için
canla başla çalışacağız.”
dedi. Kaya, Türkiye’nin
normalleşmesi açısından AK Parti’nin başörtülü ve 28 Şubat’ı
yaşamış insanları aday
göstermesinin de çok
önemli olduğunun altını çizdi. Î 15
TARİHİ PROJE!
ȁï16$1Yüzlü Şehir ve Şehir Parkı’ projesi
kapsamında 8,7 milyon metrekarelik
Milli Savunma Bakanlığı’na tahsisli
hazine arazisi Esenler’e devredildi. Proje
kapsamında Türkiye’nin ilk planlı şehri
ile 2,5 milyon metrekarelik dünyanın en
büyük parklarından biri yapılacak. Î 8
‘Milli Görüş’çü deyince
herkes selam duruyor
6$$'(73$57ï6ïDŝůůĞƚǀĞŬŝůŝĚĂLJŦEĂŐĞŚĂŶ'ƺůƐŝůƚƺƌŬ͕͞7ƫĨĂŬůĂŝůŐŝůŝĞŶĞƌũŝĚŽůƵ
ŽůƵŵůƵƚĞƉŬŝůĞƌĂůĚŦŬ͘<W͛LJĞŽLJǀĞƌĞŶůĞƌ
ĂƌĂƐŦŶĚĂLJĂƉŦůĂŶĂƌĂƔƨƌŵĂĚĂ͕͚<WĂƌƟ
‘50 tane oğlum olsa da
ver deseler vermezsem namerdim’
0ï//ïï77ï)$.$'$</$5,Çağlayan Adliyesi’nde silahlı
saldırı sonucu hayatını kaybeden şehit savcı Mehmet
Selim Kiraz’ın ailesini anneler günü nedeniyle ziyaret
etti. Baba Hakkı Kiraz’ın sözleri heyeti duygulandırdı.
Kiraz, “Bu ülkenin selameti için ise 50 tane daha tek
oğlum olsa ve benden isterlerse yok dersem namerdim.
Yeter ki selamet olsun. Yeter ki huzur, yeter ki imanımız
kamil olsun.” dedi. Î 8
+'38‡/$5'$1=25/8<25
Î 18
OKUL VE EVİN DIŞINDA ÜÇÜNCÜ ADRES!
<('ï+ï/$/'(51(Ýï͕ ŐĞŶĕůĞƌŝŶ͕ ŽŬƵů ǀĞ ĞǀůĞƌŝŶŝŶ ĚŦƔŦŶĚĂ
ƺĕƺŶĐƺĂĚƌĞƐŽůŵĂLJŦŚĞĚĞŇŝLJŽƌ͘ĂƔĂŬƔĞŚŝƌbƵďĞĂƔŬĂŶŦ
DƵŚĂŵŵĞĚ <ƵƌƚĐĞƉŚĞ͕ ĚĞƌŶĞŒŝŶ ĂŵĂĐŦŶŦŶ ĂŚůĂŬŝ ĚĞŒĞƌůĞƌŝŐĞůŝƔŵŝƔ͕ĂŬůͲŦƐĞůŝŵŶĞƐŝůůĞƌLJĞƟƔƟƌŵĞŬŽůĚƵŒƵŶƵ
ďĞůŝƌƟLJŽƌ͘ Î 16
ŽůŵĂnjƐĂŚĂŶŐŝƉĂƌƟLJĞŽLJǀĞƌŝƌƐŝŶŝnj͍͛ƐŽƌƵƐƵŶĂ͚^ĂĂĚĞƚWĂƌƟƐŝ͛ŶĞ͛ĐĞǀĂďŦĕŦŬŦLJŽƌ͘
ĂƚĞŶďŝnj͚Dŝůůŝ'ƂƌƺƔ͛ĕƺLJƺnjĚĞLJŝŶĐĞŚĞƌŬĞƐƐĞůĂŵĚƵƌƵLJŽƌ͘͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘͘ Î 12
2
15 - 31 MAYIS 2015
G Ü N DEM
www.212haber.com
İmam Hatipli olmayı anlattı
‘Ümmete hizmet bu
Güvercintepe
Spor Parkı
açıldı
neslin izzeti olacaktır’
Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği söyleşilere katılan Prof. Dr. İsmail Lütfi Ç
Çakan,,
İmam Hatip Liselerinin önemini ve İmam Hatipli olmayı
mayı
may
yı anlattı.
B
$ĝ$.ĝ(+ï5Emin Saraç Kültür Merkezi’nde
düzenlenen söyleşiye çok sayıda İmam Hatip
Lisesi öğrencisi katıldı. Dualar ile söyleşiye başlayan Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan
günümüzde İmam Hatip Liselerinde okuyan
öğrencilerin çok şanslı olduğuna vurgu yaptı;
“Şimdiki İmam Hatip Liselerinin imkânları
çok fazla. Bu nimetin şükrünü vermeniz
lazım. Ben İmam Hatip Lisesi’ne giderken
mezunların ne olacağı belli değildi. Samsun
İmam Hatip Lisesi’nden sonra Kayseri İmam
Hatip Lisesi’nde devam ettim. 2025’den itibaren bu ümmetin ve bu dünyanın insanının
İslam’a önderlik eden beyinler yürekler olmaları gerekir. Bizim değerimiz imanımızdır.
Bu ümmetin imam hatiplere çok ihtiyacı var.”
Çakan, sözlerini şöyle sürdürdü, “Ümmete
hizmet bu neslin izzeti olacaktır. Kendinizi
bu amaca hazırlamanız lazım. Siz İmam Hatip nesli bizlerin istikbalisiniz. Bizler İmam
Hatipleri halk ile buluşturmak için çalışmalar yaptık. Yumruğumuzu ‘İmam Hatipliyiz’
diye sıkıyorduk. Bütün alanlarda Kayseri
İmam Hatip Lisesi olarak diğer okullara fark
atıyorduk. Bizim amacımız İmam Hatibimizi
her alanda vatandaşlara göstermekti. Şimdi
de sizlerin tek hedefi İmam Hatip bilincini
insanımıza göstermek olmalıdır. Sizler yeteneğiniz ne alanda ise o alanda yarışmalara
girin, kendinizi gösterin. Çünkü, bugün siz
öğrencilerin imkanları bizlerden çok daha
fazla.”
‘GENÇLİK GÖZÜYLE DÜŞÜNÜR
DURUMDADIR’
Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan gençliğin
gözüyle düşünür durumda olduğunu
belirterek, şunları kaydetti, “Gençliğimiz
maalesef ekranda, çevresinde ne görüyor
ise onunla düşünür duruma gelmiştir. Biz
gözü ile düşünen insanlar olmayacağız. Biz
gözden ibaret değiliz. Gözü ile görenler plan
yapamıyor, ileriyi göremiyor. İnsanlık tarihi
boyunca insanlar ya beyinleri yıkanmış,
ya gönüllerine girilmiş kandırılmış ya da
midelerine hitap edilerek kandırılmıştır.
İnsanların merkezleri buralarıdır. İmam
Hatiplerin beyinleri, gönülleri, mideleri
tertemiz kalmalıdır. Siz İmam Hatipliler
başkaları gibi değilsiniz. Sizin yapacağınız
her iyilikte kötülükte iki misli ile ortaya
çıkacaktır. Çarşıda pazarda İmam Hatipli
gibi dolaşmanız lazım. Peygamber
Efendimiz, sizin en hayırlılarınız görüldüğü
zaman Allah (c.c) olanınızdır, buyurmuştur.
İmam Hatiplilerin de aynen bu hadisteki
gibi yaşamaları gerekiyor. Siz insanlara
hatalarını hatırlattığınız için bir dönem
İmam Hatiplilere kızdılar, tavır aldılar.
Beyinlerimizi yüreklerimizi elimizden
almaya çalışan düzen içerisinde dik
durabilmeniz gerekiyor.”
Çakan, “Hizmetin görülmesi neticesinden
önemlidir. Sizler yolunuzda gidin, şartların ne olduğuna bakmayın. Önemli olan
hizmetin anında yapılmasıdır. Bizler bugünü
değerlendirmek zorundayız. Sizler yaşlandığınızda geriye baktığınızda gençliğinizi heba
etmiş bir insan olmanın vicdanını yaşamayın. Bu dönemleri iyi değerlendirin. Herkes
kendi gücü doğrultusunda İslam’ı en güzel
şekilde temsil etmek zorundadır. Siz İmam
Hatipliler olarak bu alanda sorumluluğunuz
daha fazladır” dedi.
%DĞDNĞHKLU%HOHGL\HVL͛ŶŝŶ
dƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞďŝƌŝůŬŝŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌĞƌĞŬ
ŚŝnjŵĞƚĞƐƵŶĚƵŒƵ'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞ^ƉŽƌ
WĂƌŬŦ͛ŶŦŶƌĞƐŵŝĂĕŦůŦƔŦĚƺnjĞŶůĞŶĞŶďŝƌ
ƚƂƌĞŶůĞLJĂƉŦůĚŦ͘ƂůŐĞĕŽĐƵŬůĂƌŦŶĂǀĞ
ǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌĂƺĐƌĞƚƐŝnjŚŝnjŵĞƚǀĞƌĞŶ
'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞ^ƉŽƌWĂƌŬŦ͛ŶŦŶĂĕŦůŦƔ
ƚƂƌĞŶŝŶĞĂƔĂŬƔĞŚŝƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦ
DĞǀůƺƚhLJƐĂů͕ŬWĂƌƟ7ƐƚĂŶďƵůDŝůůĞƚǀĞŬŝůŝ&ĞLJnjƵůůĂŚ<ŦLJŦŬůŦŬ͕ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ
ĞůĞĚŝLJĞƐŝĂƔŬĂŶzĂƌĚŦŵĐŦůĂƌŦzĂƐŝŶ
<ĂƌƚŽŒůƵ͕DƵƌĂƚbĂŚŝŶ͕,ĂůƵŬŝŬďĂƔǀĞĞĚƌŝ^ŝŶĂŶ'ƺůǀĞŵĞƌŬĞnjĚĞ
ĞŒŝƟŵĂůĂŶĕŽĐƵŬůĂƌǀĞǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌ
ŬĂƨůĚŦ͘,ĂůŦƐĂŚĂƐŦ͕ĚƵƔƵ͕ƐŽLJƵŶŵĂ
ŽĚĂůĂƌŦ͕ŬĂĨĞƚĞƌLJĂƐŦ͕ϭϯϱŬŝƔŝůŝŬƚƌŝďƺŶƺ͕ŽƚŽƉĂƌŬŦ͕ƌĞǀŝƌŝǀĞŵĞƐĐŝĚŝŝůĞƚĂŵ
ƚĞƔĞŬŬƺůůƺ͕ďŝƌŝŶĐŝƐŦŶŦĨƚĞƐŝƐƚĞƔƵĂŶ
ϭ͘ϭϬϬƂŒƌĞŶĐŝĂŬĂĚĞŵŝŵĞnjƵŶƵĞŒŝƚŵĞŶůĞƌĞƔůŝŒŝŶĚĞƐƉŽƌĞŒŝƟŵŝĂůŦLJŽƌ͘
‘10 MAHALLEYE 10 SPOR PARKI’
‘İSLAM MEDENİYETİ DENİNCE
BİLGİ AKLA GELİR’
WƌŽĨ͘ƌ͘7ƐŵĂŝů>ƺƞŝĂŬĂŶƐƂLJůĞƔŝLJŝ͕͞ĂŒŦŵŦnjďŝůŐŝĕĂŒŦĚŦƌ͘,Ğƌ
ŵĞĚĞŶŝLJĞƟŶŝƐŵŝĂŶŦůĚŦŒŦnjĂŵĂŶďŝƌƐŝŵŐĞƐŝǀĂƌĚŦƌ͘ŝŶŵĞĚĞŶŝLJĞƟĚĞŶŝŶĐĞŝůŬĂŬůĂŐĞůĞŶ
ŽLJƵŶĐĂŬƨƌ͕ZŽŵĂŵĞĚĞŶŝLJĞƟ
ĚĞŶŝŶĐĞ,ƵŬƵŬ͕7ƐůĂŵŵĞĚĞŶŝLJĞƟĚĞŶŝŶĐĞďŝůŐŝĂŬůĂŐĞůŝƌ͘7ƐůĂŵŵĞĚĞŶŝLJĞƟŶŝLJĞŶŝĚĞŶďŝůŐŝ
ŵĞĚĞŶŝLJĞƟLJĂƉĂĐĂŬŽůĂŶ7ŵĂŵ
,ĂƟƉůŝůĞƌĚŝƌ͘ĂƨůŦĂƌĂƔƨƌŵĂĐŦůĂƌ͕7ƐůĂŵŵĞĚĞŶŝLJĞƟŶŝŶďĂƨ
ŵĞĚĞŶŝLJĞƟŶĚĞŶƺƐƚƺŶŽůĚƵŒƵ
ƺĕŶŽŬƚĂǀĂƌĚŦƌ͕ĚŝLJŽƌ͘ŝƌŝŶĐŝƐŝ͕
7ƐůĂŵƚĞǀŚŝƚŝŶĂŶĐŦŶŦŐĞƟƌŵŝƔ
ǀĞŬŽƌƵLJŽƌŽůĚƵŒƵŶĚĂŶďĂƨ
ŵĞĚĞŶŝLJĞƟŶĚĞŶƺƐƚƺŶĚƺƌ͘
7ŬŝŶĐŝƐŝ͕ŦƌŬĕŦůŦŒŦLJĂƐĂŬůĂŵĂƐŦĚŦƌ͘
/ƌŬĕŦůŦŬŝŶƐĂŶůŦŒŦďŝƟƌĞŶĚĞƌŝŶ
ďŝƌLJĂƌĂĚŦƌ͘mĕƺŶĐƺƐƺŝƐĞŝĕŬŝǀĞ
ƵLJƵƔƚƵƌƵĐƵLJƵLJĂƐĂŬůĂŵĂƐŦĚŦƌ͘
WĞLJŐĂŵďĞƌŝŵŝnjŝĕŬŝLJŝŬƂƚƺůƺŬůĞƌŝŶĂŶĂƐŦĚŝLJĞĂŶůĂƨLJŽƌ͘͟^ƂnjůĞƌŝ
ŝůĞƚĂŵĂŵůĂĚŦͬͬ͘
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦDĞǀůƺƚhLJƐĂů͕ŚĞƌŵĂŚĂůůĞLJĞƐƉŽƌƉĂƌŬŦ
LJĂƉŦůĂĐĂŒŦŵƺũĚĞƐŝŶŝǀĞƌĚŝ͘hLJƐĂů͕
͞dƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞŬŝŝůĕĞďĞůĞĚŝLJĞůĞƌŝŶĚĞ
ďƂLJůĞƐŝŶĞŬĂƉƐĂŵůŦďŝƌŚŝnjŵĞƚǀĞƌĞŶ͕
ďƂLJůĞƐŝŶĞŵŽĚĞƌŶĞŶƂŶĞŵůŝƐŝĚĞ
ƺĐƌĞƚƐŝnjŚŝnjŵĞƚǀĞƌĞŶƐƉŽƌƉĂƌŬŦLJŽŬ͘
^ƉŽƌƉĂƌŬůĂƌŦŵŦnjŦŚĞƌŵĂŚĂůůĞŵŝnjĞ
ƚĂƔŦLJĂĐĂŒŦnj͘ϭϬDĂŚĂůůĞŵŝnjĞϭϬƐƉŽƌ
ƉĂƌŬŦƐƂnjƺŵƺnjǀĂƌ͘ƵƐƂnjƺŵƺnjƺŶŚĞƌ
njĂŵĂŶĂƌŬĂƐŦŶĚĂLJŦnj͘'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞ͛LJŝ
ďƵŐƺŶŚŝnjŵĞƚĞĂĕŦLJŽƌƵnj͘KŶƵƌŬĞŶƚ
^ƉŽƌWĂƌŬŦŵŦnjϮϬϭϱLJŦůŦƐŽŶƵŶĚĂ
ƚĂŵĂŵůĂŶĂĐĂŬ͘bĂŚŝŶƚĞƉĞ͛LJĞŐĞŶĕůŝŬŵĞƌŬĞnjŝǀĞŚĂůŦƐĂŚĂŵŦnjĚĂŶLJŝŶĞ
ŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjƺĐƌĞƚƐŝnjLJĂƌĂƌůĂŶĂĐĂŬ͟
ĚĞĚŝͬͬ͘
4
YA ZI
15 - 31 MAYIS 2015
Halit BEKİROĞLU
halitbekiroğ[email protected]
Ü
1ï9(56ï7(<,//$5,1'$ kampüslerimizde “hergele meydan”ları
olurdu. Gece boyu yaptığımız okumalar ve müzakerelerin etkisiyle hemen
her sabah gözleri mahmur bir șekilde
ve çoğu zaman saçları/sakalları
dağınık olarak “hergele meydanı”nda
bulușurduk…
Savunduğumuz düșünceye uygun
elimizde gazete ve kitabımız bulunurdu. Çaylar eșliğinde “dava
arkadașları”mızla bu mekanlarda
hasbihal ederdik…
Bugünlerle karșılaștırdığımda seksenli ve doksanlı yıllarda daha dikkatli
okuyucular olduğumuzu söyleyebilirim. Daha o yıllarda “kitap okuma”nın
zahmetli bir iș olduğunu farketmiștim
ama keyifli tarafına odaklanmaya çalıșarak kitapla ilișkimi sürdürdüm…
Hani bazen düșüncelerimizi bizden
daha iyi ifade eden olur ya; yine
hergele meydanı’nda bir sabah
gazete okurken yazarın biri “bilmenin
zahmeti” üzerinde duruyordu. Tam
da düșündüklerime tercüman olarak
insanlarımızın neden okumadıkları ve
derinlemesine bilgi edinme çabası
içerisinde olmadıklarını anlatıyordu…
İmam-ı Azam’a atfedilen; “Bilmediklerim ayaklarımın altına serilseydi bașım göklere değerdi”
sözü bana hep bilmenin zahmetini
hatırlatmıștır. Bilmek, olan durumun
ötesine geçip öze ulașma çabası gibidir. Bir tür hakikate ulașma çabası.
Bu ulașma çabasının bizatihi kendisi
yorucudur ve dolayısıyla tahammülü
kolay değildir…
Bilmek, kișinin kendi eksikliğini fark
etmesini de sağlar. Çünkü bildikçe,
neleri bilmediğimiz ortaya çıkar.
Tersinden; ne kadar az șey bildiğimizin anlașılmasına vesile olur. İmam-ı
Azam’ın sözü aslında bir tür “haddini bilmek”tir. Neleri bilmediğini veya
www.212haber.com
‘Bilmek Azaptır’
bilemeyeceğini anlamaktır. Ölçüsünü
ve menzilini bilmektir. Kișiye haddini
bildiren de yine kendi bilgisidir…
O yüzden biz üniversitede “herșeyi
bilirdik”, bilmediğimiz konularda
bile bilgimiz vardı. yeryüzündeki her
meseleyle ilgili sözümüz olurdu. Üniversite șartlarında yadırganamaması
gereken bu mesele yaș ilerledikçe
haddini bilmeye evriliyor, ki bunda
en önemli saik bilmenin, kișiyi kendi
gerçeği ile yüzleștirmesine vesile olmasıdır. Bir tür Yunus Emre’nin “ilim
kendin bilmektir” mısrası gibi…
Geçenlerde bir dost ziyaretinde “bilgi
azaptır” sözünü duyunca sarsıldım.
Yıllar önce üniversitede okurken
istifade ettiğim köșe yazarından çok
daha güzel ifade edilmiști. Eskilerin
“efradını cami, ağyarını mani” dediği
türdendi. Bilginin neden bu denli
yorucu olduğunu ve ille de süründüre
süründüre kendisine ulaștırdığını,
hatta ulaștırırken yeni bilgi menzilleri
sunarak bilgisizliğimizi yüzümüze
defalarca vurduğunu bir kez daha
anladım…
Bilgi yolu çile yoludur ve epeyce uzun
bir yoldur. Eğitim-öğretim yıllarımızla
asla sınırlandırılamayacak kadar
upuzun bir yoldur. Bunun içindir ki
Peygamberimiz (sav) “Beșikten mezara kadar ilim öğreniniz!” buyurmuștur. Aslında bir tür “son nefese kadar
hakikati arayın!” talimatıdır bu…
Hakikat arayıșının ne tür sancılara
sebebiyet verdiğini ilgilileri bilirler. Her
atlatılan sancıdan sonra daha büyük
sancılara gebe olunacağını da…
Daha ilköğretim sıralarında okurken
sınıflarımızda ya da okullarımızda
“kitap en iyi dosttur” sözü asılı
olurdu. O zaman için çok anlam ifade
etmeyen bu sözü en iyi gurbette
anladım. Dostların olmadığı ya da
zamanla nadiren kazanıldığı ortam-
larda kitaplar iyi dostlardandır. Ama
her dost gibi kitap da “acı söyler” ve
hatta bir miktar acımasızdır; uyarır,
sarsar, șok eder…
Düșünme bilginin sonucudur, bilmek
ise okumanın. Okumanın diğer türleri
sayılabilecek seyretme, gezme, bakma vb. eylemler değil kastım. Bizatihi
kitap okumayı kastediyorum. Çünkü
diğer okuma biçimlerine nazaran
kitabı okumak daha en bașından
zahmetli bir yola girmek demektir. O
yol parça parça bildirir, bildirdiği her
bilgi zihnimizi açar ve zihin, açıldıkça
da sıkıntıya girer. Sonuç itibariyle
o sıkıntı/azap insanı insan yapan
olgunluğa ulaștırır…
Bunun içindir ki çok okuyanların
kafası daha karıșıkmıș gibi görünür.
Çok okuyanların çok bilenlerin cevapları da kısa olmaz. Renkleri bir-iki
renk değildir, onlarca renkle bakarlar
meselelere. Farklı bakıșaçıları bir
taraftan zenginlik gibi görünse de
her bir yaklașıma uzun çileli yollarla
varmıșlardır…
Bilginin azap olduğunu bir ağabeyle
paylaștığımda “Ancak alimler
Allahtan hakkıyla korkar” (35/28)
ayeti ile ilișkilendirdi. Alimlerin
korkuya kapılmaları çok șey bilmeleri
ile yakından ilgilidir. Bildikçe endișe
artar, endișe ise araștırmayı tetikler.
Alimleri en çok korkutan önemli diğer
husus da “akıbet”in nasıl olacağı
hususudur. Akıbetin nasıl olacağı
endișesini, Peygamberimiz (sav) bile
dualarında eksik etmemișlerdir…
Allah (cc) “emanet”i insanoğluna
verir; “göklerin, yerin ve dağların
kabul etmediği emanet”i. (33/72).
Ayette de belirtildiği gibi “zalim ve
cahil” sıfatlarıyla da yaratılmıș biz insanlar, bilmenin sancılı yoluna revan
olarak hakikat arayıșımızı hayırlı bir
akıbete dönüștürme gayreti içerisinde
olmalıyız… //
6
G Ü N DEM
15 - 31 MAYIS 2015
www.212haber.com
Medyadan
vekil adaylığına
&ĞƌŚĂƚ<ĞƐŬŝŶ
DƵƐƚĂĨĂPnjĞů
Kadrajlar
Bu yıl 5’incisi düzenlenen fotoğraf yarışmasına, katılımlar
başladı.
Zeytinburnu’na çevrildi
Z
(<7ï1%8518%(/('ï<(6ï ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) işbirliğiyle organize
edilen geleneksel fotoğraf yarışmasının amacı,
Zeytinburnu’nun herhangi bir bölgesinde
çekilmiş, renkli veya siyah-beyaz bir fotoğrafla
en iyi görüntü ve kompozisyonu yakalayabilmek. Bu amaçla fotoğraf makinesine sarılan
amatör ve profesyonel fotoğrafçılar, dereceye
girmek için deklanşörlere basmaya başladı.
Birinciler Tunahan’dan
Ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in seçici
kurul üyeleri arasında yer alacağı jüride; Haluk
Çobanoğlu, İsmail Küçük, Murat Gür ve
Mustafa Yılmaz gibi fotoğraf sanatçıları da yer
alacak.
Başakşehir Müftülüğü’nün düzenlediği Dini Bilgiler yarışmasında
Tunahan Kız Kur’an Kursu öğrencilerinden Fatma Ocak birinci oldu.
Ocak İstanbul’da Başakşehir’i temsil edecek. Ayrıca Kutlu Doğum haftası vesilesiyle yapılan yarışmalarda şiir dalında Zemzem Taşdemir birinci,
Kur’an’ı Güzel Okuma yarışmasında Döndü Özen ikinci olurken, hadis
dalın ise kurs birincisi Melek Kara oldu.
Yaklaşık 8 ay sürecek olan kıyasıya mücadelenin sonunda; birinciye 6 bin, ikinciye 4 bin,
üçüncüye ise 3 bin TL para ödülü verilecek.
Ayrıca yarışmada dereceye girenler, para
ödülünün yanı sıra fotoğraflarını sergileme
ve Zeytinburnu’nu anlatan birçok tanıtım
filminde ve kitaplarında yer alma fırsatını da
yakalayacak.
Sadece online üzerinden gerçekleştirilecek
olan fotoğraf yarışmasına başvuru yapmak için
vatandaşların “www.tfsfonayliyarismalar.org”
sitesini ziyaret etmeleri yeterli olacaktır. //
*$=(7(&ï Neşe Berber, genel seçimlerde Toplumsal Uzlaşma
Reform ve Kalkınma Partisi ‘TURK PARTİ’ den 2.bölge
milletvekili adayı oldu. Kadın ve genç bir aday olarak politikada
yeni bir soluk getireceğini söyleyen Neşe Berber ‘7 Haziran ve
seçimlerinin ülkemize barış, huzur, refah getirmesi en büyük
dileğimdir ‘dedi. Berber, “Artık dünyada toplumsal uzlaşımcı,
yenilikçi ve en önemlisi halkın sosyal haklarını isteyen ve yerine
getiren eşit, paylaşımcı, barış içinde yani kısaca insanca yaşam
hakkını veren siyasetçilerin yer bulacağına inanıyorum. Dünyada herkesin en doğal hakkı, yaşadığı sürece her türlü sosyal,
insancıl haklara sahip mutlu ve huzurlu yaşamaktır. Artık susan
değil, hakkını arayan konuşan, farkında olan verilene razı gelen,
yeterli görüp oturan değil, almayı bilen, dileyen ve talep eden
bir insan topluluğu var. Basın özgürlüğü, bütün demokratik
ülkelerde temel özgürlükler arasında yer alır. Basın mensubu bir
milletvekili adayı olarak, Meclis’te olup basında olan tüm arkadaşlarımın haklarına sahip çıkmak istiyorum.” diye konuştu.
ƌĐĂŶĞǀĞĐŝ
8
G Ü N DEM
15 - 31 MAYIS 2015
www.212haber.com
Dünyanın en büyük üçüncü
şehir parkı yapılacak (6(1/(5Ȃ(9(
Esenler’in merakla beklediği tarihi projenin müjdesini Başbakan Ahmet Davutoğlu verdi.
Davutoğlu, ilçenin kuzeyinde yer alan 8,7 milyon metrekarelik askeri alanda dünyanın en
büyük kentsel dönüşüm çalışması ile 2,5 milyon metrekare alana sahip dünyanın en büyük üçüncü şehir parkının Esenler’de yapılacağını söyledi.
(
uzaklaşmayan, kendi doğasından uzaklaşmayan yeni bir şehirleşme anlayışını
insanımıza sunacağız. Yatay mimariyle
yepyeni bir Esenler inşa edeceğiz” dedi.
6(1/(5Ȃï1merakla beklediği tarihi projenin müjdesini Başbakan Ahmet Davutoğlu verdi. Dörtyol Meydanı’nda on
binlerce Esenlerli ile buluşan Başbakan
Davutoğlu, ilçenin kuzeyinde yer alan
8,7 milyon metrekarelik askeri alanda
dünyanın en büyük kentsel dönüşüm
çalışması ile 2,5 milyon metrekare
alana sahip dünyanın en büyük üçüncü
şehir parkının Esenler’de yapılacağını
söyledi.
Esenler Belediye Başkanı Mehmet
Tevfik Göksu yaptı. Göks: “Geçtiğimiz
5 yılda Esenler’in mekansal olarak bir
çok sorunları, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ve Hükümetimizin desteğiyle
çözüldü. Çıkmaza girdiğimiz noktada
yeni arayışların peşindeydik. Öyle bir
adım atmalıydık ki, Esenler İstanbul’a
yakışan bir marka olsun. İnsan aklındaki acıları bedeniyle çekermiş, şehirler
de ruhundaki acıları mekânları ile
çekermiş. Esenler de bu acıları çekmiş
bir şehir. Bugün çektiğimiz acıların son
bulduğu gündür. Hayırlı olsun Esenler.
Bu proje için 33 aydır yürütülen bir
çalışma var. 2012 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın ilk olurunu verdiği projede
emeği geçenlere; Cumhurbaşkanımız
ve Başbakanımız başta olmak üzere
Bakanlarımıza, milletvekillerimize,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başka-
ï67$1%8/Ȃ$
7$5ï+ï
0œ-'(
İŞTE TARİHİ PROJENİN
DETAYLARI
DÜNYANIN EN BÜYÜK
ÜÇÜNCÜ YEŞİL PARKI
ESENLER’E...
nımıza, emeği geçen herkese Esenler
halkı adına teşekkür ediyorum”.
TARİHİ MEKANLAR
MUTLAKA KORUNACAK
Başbakan Davutoğlu, projenin dört
temel ayağı olduğuna dikkat çekerek,
“İstanbul’un tarihi mekanları mutlaka
korunacaktır. Özellikle sur içindeki
yanlış yapılaşmaya hiçbir şekilde izin
verilmeyecektir. Ancak İstanbul aynı
zamanda da gelişiyor. Esenler gibi
yerlerde yaşayan vatandaşlarımız en
konforlu konutlarda yaşayacak. İlçedeki konutların yüzde 72’si sorunlu.
Depreme dayanıksız. Sizin güvenliğiniz, bizim namusumuzdur. En güvenli
konutlara sizi oturtmak bizim göre-
vimizdir. İnşallah 90 bin yeni konut
inşa edilecek. Bu yanlış kentleşme
karşısında, gerçek bir kentsel dönüşüm yapacağız, Esenler’i yepyeni bir
ilçe haline getireceğiz. İnsan doğasına
aykırı şekilde yapılaşmaya karşı, yatay
yapılaşma sağlayacağız. Yani topraktan
Başbakan Davutoğlu, “Esenler’de, yeni
bir çevre ve yeşil anlayışı içinde, dünyanın en büyük üçüncü yeşil parkını
yapacağız. 7 milyon metrekarede 500
bin kişi yaşıyor. Esenler’e şimdi 8 milyon
700 bin metrekare alan daha katıyoruz.
Böylece, şehircilik ve çevrecilik anlamında yeni bir paradigma inşa ediyoruz. 2,5
milyon metrekarelik bir şehir parkı inşa
edeceğiz. Esenler’e hayırlı olsun. Çevreci
geçinenlere de ders olsun” dedi.
͞7ŶƐĂŶzƺnjůƺbĞŚŝƌǀĞbĞŚŝƌWĂƌŬŦ͟ƉƌŽũĞƐŝ
ŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂϴ͕ϳŵŝůLJŽŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞůŝŬ
Dŝůůŝ^ĂǀƵŶŵĂĂŬĂŶůŦŒŦ͛ŶĂƚĂŚƐŝƐůŝ
ŚĂnjŝŶĞĂƌĂnjŝƐŝ͞,ƵnjƵƌǀĞhŵƵƚbĞŚƌŝ͟
ƐĞŶůĞƌ͛ĞĚĞǀƌĞĚŝůĚŝ͘ƐĞŶůĞƌ͛ŝŶďĂƔƚĂŶ
ďĂƔĂLJĞŶŝůĞŶŵĞƐŝŶŝƐĂŒůĂLJĂĐĂŬŽůĂŶƉƌŽũĞ
ŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂdƺƌŬŝLJĞ͛ŶŝŶŝůŬƉůĂŶůŦƔĞŚƌŝ
ŬƵƌƵůĂĐĂŬ͘DƺůŬŝLJĞƚǀĞŝŵĂƌƐŽƌƵŶůĂƌŦŶĂ
ŬĂůŦĐŦĕƂnjƺŵŐĞƟƌĞĐĞŬƉƌŽũĞŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂ
ŝůĕĞŐĞŶĞůŝŶĚĞϵϬďŝŶŬŽŶƵƚLJĞŶŝůĞŶĞĐĞŬ͘
dĂƌŝŚŝƉƌŽũĞŝůĞƐĞŶůĞƌ͛ĚĞŬŝƐŽƐLJĂůǀĞ
ŬƺůƚƺƌĞůƚĞƐŝƐĂůĂŶůĂƌŦϱŬĂƚ͕ĞŒŝƟŵƚĞƐŝƐŝ
ĂůĂŶůĂƌŦϭϬŬĂƚ͕LJĞƔŝůĂůĂŶůĂƌϭϱŬĂƚ͕ƐĂŒůŦŬ
ƚĞƐŝƐŝĂůĂŶůĂƌŦϯϱŬĂƚĂƌƚĂĐĂŬ͘
<ĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂLJĂůŶŦnj
dƺƌŬŝLJĞ͛ŶŝŶĚĞŒŝů͕ĚƺŶLJĂŶŦŶĞŶďƺLJƺŬ
ƉĂƌŬůĂƌŦŶĚĂŶďŝƌŝLJĂƉŦůĂĐĂŬ͘ƐĞŶůĞƌ͛ĚĞ
LJĂƉŦůĂĐĂŬϮ͕ϱŵŝůLJŽŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞĂůĂŶĂ
ƐĂŚŝƉƔĞŚŝƌƉĂƌŬŦ͕ŬĞŶƚƐĞůĚƂŶƺƔƺŵĂůĂŶŦŶĚĂƺƌĞƟůĞŶĚƺŶLJĂŶŦŶďŝƌŝŶĐŝ͕ďƺLJƺŬůƺŬ
ďĂŬŦŵŦŶĚĂŶĚƺŶLJĂŶŦŶƺĕƺŶĐƺďƺLJƺŬLJĞƔŝů
ĂůĂŶŦŽůĂĐĂŬ͘ƔĞŚŝƌƉĂƌŬŦŶĚĂŵƺnjĞ͕ƐƉŽƌƟĨ
ĂůĂŶůĂƌ͕ďŝƐŝŬůĞƚǀĞLJƺƌƺLJƺƔĂůĂŶůĂƌŦ͕
ŚĂLJǀĂŶĂƚďĂŚĕĞƐŝ͕ďŽƚĂŶŝŬďĂŚĕĞƐŝ͕ƐĞLJŝƌ
ƚĞƌĂƐŦǀĞƉĞŬĕŽŬĚŽŶĂƨLJĞƌĂůĂĐĂŬͬͬ͘
‘50 TANE OĞLUM OLSA DA
ver deseler vermezsem namerdim’
Milli İttifak adayları Çağlayan Adliyesi’nde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ın ailesini anneler günü nedeniyle ziyaret etti.
%œ<œ.%ï5/ï.3$57ï6ï (BBP) ile Saadet
Partisi’nin (SP) oluşturduğu Milli İttifak
adayları Çağlayan Adliyesi’nde silahlı saldırı
sonucu hayatını kaybeden şehit savcı Mehmet
Selim Kiraz’ın ailesini anneler günü nedeniyle
ziyaret etti. Baba Hakkı ve anne Saadet Kiraz ile
görüşen heyette BBP Genel Başkan Yardımcısı ve
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Adayı Bayram
Karacan, Ali İhsan Gündoğdu ile diğer milletvekili adayları katıldı.
Görüşmede savcı Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz’ın
sözleri heyeti duygulandırdı. Oğlunun ölümü
nedeniyle yaşadığı acının hala taze olduğunu
belirten Hakkı Kiraz, oğlunun gece saatlerine
kadar hukukun yerini bulması için çalıştığını
belirterek şöyle konuştu: “Bu ülkenin huzurunu bozmak istemeyen, bu ülkenin ilerlemesini isteyenler eliyle değil de tam tersine
bu ülkenin huzurunu bozmak isteyenler,
bu ülkenin ilerlemesini istemeyenler, bu
insanların huzurunu kaçırmak isteyenler
tarafından olmuşsa bu olay, benim için bir
ilahi lütuftur. Tam tersi de olabilirdi. Allah
muhafaza öbür tarafta olsaydı ben kendimi de
affedemezdim, insanların içine de çıkamazdım
yüzlerine de bakamazdım.”
Gece uyanıp oğlunu yatağında aradığını ve ‘belki
gelmiştir’ diyerek üzüldüğünü anlatan şehit savcının babası Kiraz, “Bu ülkenin selameti için ise 50
tane daha tek oğlum olsa ve benden isterlerse yok
dersem namerdim. Yeter ki selamet olsun. Yeter
ki huzur, yeter ki imanımız kamil olsun. Bunu
yapanlar buna kastetmişse vallahi de billahi de
ben oğlumun üzülmesine üzülmedim. Ama içim
de yanıyor.” şeklinde konuştu. //
‘E
‘Engelli
lli k
konusunu parti
ti
programı yapan ilk biziz’
0ï//ï<(7‡ï+$5(.(73$57ï6ï
(MHP) İstanbul 3.Bölge Milletvekili Adayı Erdem Karakoç, Büyükçekmece’de Dünya
Engelliler Haftası dolayısıyla
düzenlenen Engelsiz Yaşam
Yürüyüşü’ne katıldı. Yürüyüşte
engelli çocuklar ile yakından
ilgilenen Karakoç, elinde ‘Bize
Engel Olmayın’ yazılı döviz
ile yürüyerek, engellilere ve
ailelerine destek oldu.
Engelli vatandaşlar konusunu parti programına alan
ilk siyasi partinin Milliyetçi
Hareket Partisi olduğunu
ifade eden Karakoç, “Ülkemizde özellikle engelliler ile
ilgili görsel, işitsel, zihinsel
ve iletişim bozukluğu olan
engelliler ile ilgili Türkiye’de
ilk adımı atan ilk sempozyumu düzenleyen, bunu parti
programı haline getiren parti
biziz. Aynı zamanda meclise
de eski Ülkü Ocakları Genel
Başkanı Muharrem Şemsek
beyi engelli olarak ilk taşıyan
Milliyetçi Hareket’in mensubu olarak vatandaşı çok
geniş bir kesimi ilgilendiren
bir konuda ilgisiz kalmamız
mümkün değil” dedi. //
Özel eğitim öğrencilerine
ücretsiz sinema etkinliği
(1*(//ï/(5 Haftası kapsamında
Kayaşehir Site Sinemaları, Şamlar
Özel Eğitim Uygulama Merkezi
öğrencilerini misafir etti. Öğrenciler için özel bir salon ve seans
tahsis eden Site sinemaları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Turan Ağbaş, özel eğitime olan
hassasiyetinden dolayı kapılarını
engellilere açarak öğrencileri,
öğretmenlerini ve velilerini en
iyi şekilde ağırlayarak örnek bir
davranış sergiledi.
Şamlar Özel Eğitim Uygulama
Merkezi Müdürü Suphi Meriç, bu
duyarlılıklarından dolayı Turan
Ağbaş’a teşekkür ederek toplumun tüm kesimlerinin engelliler
konusunda duyarlı davranması
gerektiğini vurguladı.
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
40. günde
40 hatim okundu
Çağlayan Adliyesi’nde uğradığı silahlı saldırı sonucu
şehit edilen savcı Selim Kiraz
için Mersin İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği tarafından 5. Etap İmam-ı Azam
Camii’nde Kur’an-ı Kerim
tilaveti programı gerçekleştirildi. İlçe Müftüsü Remzi
Pehlivan’ın hatim duası
yaptığı programa çok sayıda
vatandaş katıldı. MERİMDER
İstanbul Şube Başkanı Levent
Tan, “Düzenlediğimiz programa desteklerini esirgemeyen
başta belediye başkanımız ve
ilçe müftümüze, katılımcılara
teşekkür ediyoruz.” dedi.
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANI
Necmettin Çakmak
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Ümit ATICI
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez
Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/
A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL
Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
10
Sİ YASET
15 - 31 MAYIS 2015
7 Haziran milletvekili seçimleri
için geri sayım
başladı. Seçimlere bir aydan az
bir süre kala vatandaşın düşüncesini öğrenmek
üzere sokağa çıktık. Sorularımızı
sorup seçimler
hakkında seçmenin görüşlerini
aldık. Adayların
birçoğunu tanımayan vatandaş,
Başkanlık sisteminin detayları
hakkında da bilgiye vakıf değil.
SOKAK NE DİYOR?
HACER TÜRKEL
7
œ5.ï<(Ȃ'(yaklaşan 7 Haziran milletvekili seçimleri için geri sayım başladı. Seçimlere bir aydan
az bir süre kala vatandaşın düşüncesini öğrenmek
üzere sokağa çıktık. Sorularımızı sorup seçimler
hakkında seçmenin görüşlerini aldık.
Başakşehir halkına seçimler hakkında görüş ve
düşüncelerini, beklentilerini, tercih edeceği partiyi, milletvekili adaylarını, Başkanlık sistemini,
ekonomiyi, anket sonuçlarını ve kutuplaşmayı
sorduk. Adayların birçoğunu tanımayan vatandaş, Başkanlık sisteminin detayları hakkında
genellikle bilgiye hakim değil. Başkanlık sistemi
hakkında kimi vatandaş, ‘Bizim Başkanlık sistemine ihtiyacımız yok. Bu ülkenin bekası için,
bölünmenin kimseye bir faydası yok.’ derken
kimi de Başkanlık sisteminin detaylarını bilmese
de AK Parti’de dillendirilen Başkanlık sisteminin
farklı olacağını düşünüyor. ‘Başkanlık mı, ekonomi mi?’ diye sorduğumuzda ise hangi partiden
olursa olsun karşımızdakinin cevabı ‘ekonomi’
oluyor.
İstikrarın sağlanması için
ekonomi önemli
.DGLU.XUW
–ßUHQFL
Hangi partiye oy vereceksiniz?
Daha önce AK Parti’ye oy verdim, bu seçimde de AK Parti’ye vereceğim inşallah.
Milletvekili adaylarını tanıyor musunuz?
Tanıyorum.
Adaya mı yoksa partiye mi oy veriyorsunuz?
Partiye oy veriyorum ama şu andaki adayı da tanıdığım için ona da
oy vermiş olacağım.
Oy verirken öncelciğiniz ne olacak?
Tabi ki ekonomi olacak. İstikrarın sağlanması için ekonomi önem-
li. İstikrarı 13 yıllık AK Parti iktidarı döneminde
gördük. Ekonominin istikrarının devam etmesi
ve daha da ileriye gitmesi adına ekonomi ön
planda benim için.
Başkanlık sistemini tam olarak biliyor musunuz?
Okulda da gördüğüm için Başkanlık sisteminin
detaylarını biliyorum; ancak AK Parti’de dillendirilen Başkanlık sistemi farklı olacak sanırım.
Zaten öyle olması da gerek; çünkü bizim kültürel
yapımız normal Başkanlık sistemine uygun değil.
Anketler sizin için önemli mi?
Anketler benim için önemli. Belli başlı şirketler
var ve onların yaptıkları anketler de bu zamana
kadar gördüğüm kadarıyla tutarlılar. O yüzden
güveniyorum. Tabi objektif olanlar daha ziyade
yoksa taraflı olanlar çok fazla bir anlam ifade
etmiyor benim için.
Türkiye’de kutuplaşma var mı?
Kutuplaşma siyasetin doğası gereği var. Kutuplaşma olmadan siyaset yapmak mümkün değil;
lakin bizde dost-düşman ayrımını çok fazla
ortaya çıkarıyorlar. Ben düşmanlık seviyesine
çekilmemesi gerektiğine inanıyorum.
Bizim Başkanlık
sistemine ihtiyacımız yok
0XDPPHU–]FDQ
Esnaf
www.212haber.com
Bu seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?
Daha önce AKP’ye oy verdim, bu dönem MHP’ye vereceğim.
Adayları tanıyor musunuz?
Adaylar hakkında bilgi aldım. Hepsi de eğitimli, kariyer ve vizyon
sahibi insanlar. Bu ülkeye iyi hizmet edeceklerini düşünüyorum.
Adaya mı yoksa partiye mi oy vereceksiniz?
Partiye. Tabi ki izlemiş olduğu politika da önemli.
Oy verirken öncelciğiniz ekonomi mi yoksa başkanlık sistemi mi
olacak?
Ekonomi. Ülkenin sorunu ekonomik sorun. Bu konuda iktidar
yetersiz kaldı. Ülkenin durumu ortada.
Başkanlık sisteminin detaylarını biliyor
musunuz?
Bizim öyle bir sisteme ihtiyacımız yok. Bu değerlerle bu toplum ayakta duruyor. O sistem bu
ülkeye zarar getirir. Bu ülkenin bekası önemli,
insanların şahsi egoları değil.
Siyasi partilerle alakalı yapılan anketler sizin için
önemli mi?
Tabi ki ama gerçek anlamda yayınlanırsa önemli.
Herkes birilerinin tarafı olmuş, işine geleni yayınlıyor. Halkın tercihleri dikkate alınmıyor. Bakıyoruz hep birilerinin oyunu yüksek gösteriyorlar.
Adaylar oyların
bölünmesine sebep oluyor
Fatma Zehra Benlisoy
(YKDQñPñ
adaylar oyların bölünmesine sebep oluyor diye
düşünüyorum.
Oy verirken öncelciğiniz ekonomi mi yoksa başkanlık sistemi mi olacak?
Şu anda ekonomi; çünkü ekonomisi güçlü olan
ülkeler güçlü olur. Ekonomi çökerse her şey çöker.
Başkanlık sisteminin detaylarını biliyor musunuz?
Okuduğum kadarıyla biliyorum ama detaylı olarak bilmiyorum. Edindiğim bilgilere göre daha verimli olabileceğini, belki bürokrasinin daha kolay
olacağını, daha güçlü olunacağını düşünüyorum.
7XUJXW–]NñOñ§
ðĖ§L
Başkanlık sisteminin detaylarını biliyor
musunuz?
Hiçbir şey bilmiyorum. Zaten ben partiden
martiden bir şey anlamam. AK Parti’yi biliyorum, başka da bir şey bilmiyorum.
Siyasi partilerle alakalı yapılan anketler sizin
için önemli mi?
Yok, hepsi boş.
Türkiye’de kutuplaşma var mı?
Yok, öyle bir şey yok. Ben şu an işten geliyorum. 100’e yakın insanla fabrikada çalışıyoruz.
Alevisi de var, Sünnisi de. Herkes kendi düşüncesini ifade edebiliyor.
Siyasi partilerle alakalı yapılan anketler sizin
için önemli mi?
Birinde yüzde 45-50 alan diğerinde yüzde 30-35
alıyor. Sanki düşünce tarzına göre anket belirliyorlarmış gibi geliyor bana ama birkaç tanesinin bir
veya iki puanla sonucu tutturduklarını biliyorum.
Türkiye’de kutuplaşma var mı?
Evet var, özellikle de cemaatler arasında. Onun
cemaati, şunun cemaati, vs. Kendi cemaatinden
olmayanı neredeyse Müslümanlıktan bile çıkaracaklar. Allah bizi birbirimize düşürmesin.
Halk parçalara bölünmüş
durumda
0HU\HP*H]PLĖRßOX
(YKDQñPñ
Daha önce hangi partiye oy verdiniz? Şimdi hangi partiye oy
vereceksiniz?
Hayatım boyunca Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisi dışında
hiçbir partiye oy vermedim ve benimsemedim. Saadet Partisi’nin tamamen Kur’an ve sünnete dayalı hedefleri olduğunu biliyorum. Bundan
dolayı da bu seçimde de yine Saadet Partisi’ne vereceğim.
Adayları tanıyor musunuz?
Adayların hepsini tanımıyorum ama bir kısmını tanıyorum diyebilirim. Onlar da zaten Milli Görüş kadrolarında yetişmiş insanlar. Onlara
güveniyoruz.
Adaya mı yoksa partiye mi oy veriyorsunuz?
Elbette partiye oy veriyorum. Bu önemli benim
için. Adaya verecek olsak örneğin çok taktir ettiğimiz insanlar Milli Görüş kadrolarındaydılar ama
daha sonra bir başka partiye gittiler. O yüzden
aday değil, parti diyoruz.
Oy verirken öncelciğiniz ne olacak?
Ekonomiyi düşünerek Saadet Partisi’ne oy vereceğim.
Başkanlık sisteminin detaylarını biliyor
musunuz?
Tam olarak bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla
bizim ülkemize ve İslami kurallara uymayan bir
sistem.
Türkiye’de kutuplaşma var mı?
Evet, maalesef var. Özellikle şu anki hükümet
tarafından bu yapıldı. Baktığımız zaman halkımız
parçalara bölünmüş durumda. Bu da üzücü tabi.
Kim bu ülkenin yararına
çalışacaksa onun peşindeyim
Ben partiden martiden
anlamam
Daha önce hangi partiye oy verdiniz? Şimdi hangi partiye oy
vereceksiniz?
AK Parti’ye verdim, yine AK Parti’ye vereceğim.
Adayları tanıyor musunuz?
Hiçbirini tanımıyorum.
Adaya mı yoksa partiye mi oy veriyorsunuz?
Ne yalan söyleyeyim partiye veriyorum.
Oy verirken öncelciğiniz ekonomi mi yoksa başkanlık sistemi mi
olacak?
Ekonomi tabi. Halkın durumunu görüyorsunuz. AK Parti kadar
kimse çalışmadı. O yüzden ben partimi tercih ediyorum.
Bu seçimde hangi partiye oy vereceksiniz?
AK Parti döneminden önce Saadet Partisi’ne veriyordum ama kurulduğundan bu yana AK Parti’ye vermeye devam ediyorum.
Milletvekili adaylarını tanıyor musunuz?
Hemen hemen. İsim olarak birçoğunu biliyorum ama birebir tanımıyorum.
Adaya mı yoksa partiye mi oy vereceksiniz?
Özellikle bu süreçte tabi ki partiye oy vereceğim, adaya değil. Bir de
(GD$NĖXQ
7DVDUñPFñ
Daha önce hangi partiye oy verdiniz? Şimdi hangi partiye oy vereceksiniz?
Önceki seçimde CHP’ye oy verdim. Bu seçimde de siyasi partilerin
seçim bildirilerini değerlendirip sonra kararımı vereceğim. Zamanında
tek bir millet, tek bir bayrak diyenler 180 derece dönüyorsa bazı şeyleri
düşünmek zorunda kalıyorum.
Adayları tanıyor musunuz?
CHP’li milletvekili adaylarının birçoğunu tanıyorum. Birkaçının tanıtım programlarına katıldım. Siyasetini, aile yapısını en çok beğendiğim
örnek aldığım bir aday var o da Özgür Karabat.
Adaya mı yoksa partiye mi oy veriyorsunuz?
Ben adaya oy veriyorum. Kim bu ülkenin yararına çalışmışsa/çalışacaksa onun peşindeyim. Ben
kimileri gibi takım taraftarı değilim.
Oy verirken öncelciğiniz ne olacak?
Tabi ki ekonomi olacak. Asgari ücretle çalışan bir
bayan olarak maaşlarımızın daha iyileştirilmiş
olmasını istiyorum. Türkiye’nin kalkınması için ilk
önce ekonominin güçlü olması gerekiyor.
Başkanlık sisteminin detaylarını biliyor musunuz?
Nerede bir hadise varsa arkasından mutlaka
Başkanlık sistemi dayatması vardır. Batılı güçler
Türkiye’yi paramparça yapmayı kafaya koymuş
durumdalar. Başkanlık sisteminin Türkiye’de
konuşulması onlar için biçilmiş kaftan bana göre.
Türk kadını olarak her karış toprağı ecdadımızın
kanlarıyla sulanan ülkemin Birleşik Türkiye Cumhuriyeti olmasına taraftar değilim.
Türkiye’de kutuplaşma var mı?
Etnik, dini ve siyasi kutuplaşma var ama bu kutuplaşma halkın özünde yok.
Sİ YASET
www.212haber.com
AK Parti İstanbul
milletvekili adayı
Aziz Babuşcu, AK
Parti karşındaki cepheyi koordine eden
üst aklın, 7 Haziran
seçimlerindeki başrol
oyuncularının HDP
ve Selahattin Demirtaş olduğunu söyledi.
HDP’ye Demirtaş üzerinden Türkiye partisi
görüntüsü verilmek istendiğini de sözlerine ekleyen Babuşcu, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Demirtaş’ı kitleler nezdinde popüler sevimli
çocuk haline getirme operasyonu yaptılar. Şimdi
o operasyonun devamında başrol oyunculuğu
görevi verdiler. Ama bu millet aynı Demirtaş’ın
6-7 Ekim olaylarında insanları sokağa çağırarak
50’den fazla insanın öldürülmesine sebebiyet
veren konuşmanın sahibi olduğunu biliyor.
Zorlamayla fıtratın değişmediğini Van’da billboardlara asılan kan akan musluk reklamındaki
tehdidi görerek fark etti. Bu tuzak da bu senaryo
da tutmaz” ifadelerini kullandı. //
Yüzü gülen taraf
zabıtalar oldu
%$ĝ$.ĝ(+ï5 Belediyesi’nin bu yıl
üçüncüsünün düzenlediği “Müdürlükler Arası Futbol Turnuvası” birincisi belli
oldu. Zabıta Müdürlüğü Takımı’nın şampiyon olduğu turnuvada oyuncular kupalarını Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcıları Murat Şahin ve Yasin Kartoğlu’nun
elinden aldı.
12 müdürlüğün katıldığı turnuvada ilk
maç Sosyal Yardım İşleri ve Özel Kalem
Müdürlükleri arasında yapıldı. 13 hafta
boyunca devam eden müsabakaların final
maçı ise Özel Kalem ve Zabıta Müdürlükleri arasında oynandı. Turnuvada birincilik
kupasını Zabıta Müdürlüğü alırken, ikincilik kupasını Özel Kalem Müdürlüğü aldı,
diğer futbolculara da madalyaları verildi.
3-1’lik skorla biten final maçında takım
oyuncuları heyecanlı bir mücadele sergiledi. Mücadelede yüzü gülen taraf Zabıta
Müdürlüğü oldu. Turnuva boyunca toplam
73 maç yapılırken, 563 gol kaleyle buluştu.
11
‘Demirtaş üst aklın
başrol oyuncusudur’
A
.3$57ïİstanbul 2. Bölge milletvekili
adayı Aziz Babuşcu, seçim çalışmaları
kapsamında Başakşehir’de sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya
geldi. STK temsilcileri ile kahvaltı yapan Babuşcu, sorun ve istekleri dinledi.
Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda
da bulunan Babuşcu, özellikle HDP Eş
Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a
sert sözlerle yüklendi.
Üst aklın 7 Haziran seçimlerinde başrol
oyunculuğu görevini HDP ve Selahattin Demirtaş’a verdiğini belirten Ba-
DEMİRTAŞ’I SEVİMLİ
ÇOCUK GİBİ GÖSTERMEK
İSTİYORLAR
15 - 31 MAYIS 2015
buşcu, “Niye böyledir? Bugüne kadar
AK Parti kaşında bir araya gelen cephe
pek çok senaryo ve onun rol modellerine görevler verdi. Fakat bunlar bugüne
kadar görevlerini yerine getiremediler. Yani AK Parti girdiği 9 seçimden
de başarı destanları yazarak çıktı. Bu
karşıt cephe her defasında hüsrana
uğramasına rağmen AK Parti karşıtlığı
tavrından vazgeçmedi. Şimdi bunları koordine eden üst akıl ve bizim iş
birlikçi yerli muhalefet ve uluslar arası
güç merkezleri ve onların her ikisine
de lojistik destek sağlayan paralel örgüt
bu defa HDP’yi başrol oyuncu olarak
seçti” dedi.
Aziz Babuşcu, açıklamalarını şöyle
sürdürdü: “Şimdi şöyle düşünüyorlar,
“CHP iki üç puan kaybetse bir şey
olmaz. Zaten verdiğimiz görevi yapamadılar. MHP de aynı şey geçerli ama
HDP üzerinden Demirtaş’ı yeni sevimli
cici çocuk mantığı içerisinde yeni bir
dile kavuşturur ve farklı kesimlerden
de oy devşirterek baraj üstüne alırsak,
1- bu bize eski Türkiye’ye dönüş ve
koalisyonlar dönemini getirebilir. 2-
uluslar arası güç merkezleri açısından
da Türkiye’yi hasta adam konumuna
tekrar geri getirebilir.
Karşı cephenin bütün hesabı bu
senaryo üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla buna yükleniyorlar. Hatta
Demirtaş, rüyalarında bile bir araya
gelmeleri mümkün olmayanların çatı
aday formülünde bir araya gelirken
Demirtaş özellikle ayrı bir figür olarak dışarıda kaldı. O üst aklın yapmak
istediği yeni denemenin hazırlık
aşamasıydı.”
12
Sİ YASET
15 - 31 MAYIS 2015
www.212haber.com
Bizim tek derdimiz var;
BU ÜLKEYE İSTİKAMET VERECEK
insanları o koltuklara oturtmak
Siyaseti topluma hizmet etmenin bir aracı olarak gördüğünü söyleyen Saadet
Partisi (Milli İttifak) İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Nagehan Gül
Asiltürk, “Ekonomide kendine yeten, üreten, her yerde sanayi bacaları tüten,
işçisinin kalkındığı, halkının alım gücünün arttığı müreffeh bir Türkiye için,
ahlak ve maneviyat için siyaset yapıyoruz.” diyor.
1
HACER TÜRKEL
<,/,1'$ Ankara Üniversitesi Dil
ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde eğitim
görme hakkı kazanan; fakat başörtüsü meselesi yüzünden zorlu bir süreç
yaşayan, arkadaşlarıyla bu mücadele
için eylemlere katıldığı ve açlık grevleri
başlattığı gerekçesiyle hakkında tutuklama kararı dahi çıkarılan Saadet Partisi
İstanbul İl Kadın Kolları Eski Başkanı
ve aynı zamanda (Milli İttifak) İstanbul
3. Bölge Milletvekili Adayı Nagehan Gül
Asiltürk’ün hayatı kelimenin tam anlamıyla aksiyon ve mücadeleyle dolu.
Başörtüsü mücadelesinin verildiği yıllarda
(1987) polis eve tutuklamak için gelmiş
ama kendisinin o sırada evde olmaması
dolayısıyla tutuklama başarılı olamamış.
Bu mevzu uzun süre devam etmiş. O
seneyi öyle geçirdikten sonra geçici bir yönetmelikle başörtüsüyle alakalı problem
çözülünce, hakkındaki tutuklama kararı
da kaldırılmış. Daha sonra okula devam
edip ikinci sınıfı tamamlamış ama üçüncü
sınıfta tekrar yönetmelik değişince aynı
zulüm devam etmiş. Ertesi yıl devam edemediği için sınıfta kalan Asiltürk, yine bir
seçim arifesi bir yönetmelik değişikliğiyle
bu mağduriyetten kurtulmuş ve okulu
tamamlayabilmiş.
Başörtüsü mücadelesinin kendisine çok
şey kattığını dile getiren Nagehan Gül
Asiltürk, “Çok muazzam bir mücadeleydi. Ben hiçbir zaman pişman olmadım.
Hiçbir zaman niye bize bunu yaptılar demedim; çünkü bu inanan bir insan için
müthiş bir şey. Bugün artık başörtülüler
mecliste temsil ediliyor. Sebebi bugünkü
iktidarın bunu dirayetle ortaya koyması
değil, sebebi bizim o gün o başörtüsü
mücadelesini vermemizdi. Bir problemi
çözmek istiyorsanız yönetmelikle filan
çözemezsiniz. Siyasiler maalesef oy
amacıyla günübirlik tedbirler buluyorlar.
Böyle tedbir olmaz. Eğer bir problem
çözülecekse kökten, kanunen çözülmeli.
Kaldı ki Anayasamızda başörtüsünü
yasaklayan hiçbir kanun olmadığı gibi,
inanç özgürlüğünü destekleyen kanun da
var.” diye belirtiyor.
Üniversite yıllarında bir taraftan başörtüsü mücadelesi verirken bir taraftan da
Milli Gençlik Vakfı (MGV)’nın kadın
kollarının genel merkezinde çalışmalarda bulunan Nagehan Gül Asiltürk, “Çok
faydalı hizmetlerde bulunduk. MGV’nin
Kadın Kolları Merkezini oluşturduk ve
eğitim birim başkanlığı görevini üstlendim. İstanbul’a geldikten sonra Refah
Partisi İl Kadın Kollarına davet edildim.
Bir müddet devam etikten sonra Refah
Partisi kapatıldı. Fazilet Partisi kurulduktan sonra Kadın Kollarının kurulma
çalışmalarına davet edildim. Daveti seve
seve kabul ettim ve Fazilet Partisi’nin
kurulma çalışmalarında bulundum. İlk
görevim teşkilatlanma başkan yardımcılığı oldu. Arkasından teşkilatlanma
başkanlığı ve Mart 1999 seçimlerinden
hemen sonra da Erbakan hocamızın
bizzat görev vermesiyle Fazilet Partisi
Kadın Kolları Başkanı olarak göreve
getirildim. Fazilet Partisi de kapatılınca Saadet Partisi kuruldu. Kurulurken
Kadın Kollarını kurma görevi tekrar
hocamız tarafından şahsıma verildi.”
sözlerine yer veriyor.
“Genel seçimlerde genel merkezimiz
temayül yoklamaları sonucunda teşkilatımızın teveccühüyle milletvekili
adaylığını bizim için uygun görmüşler
ve bizi milletvekili adayı olarak gösterdiler.” diyen Asiltürk, “7 Haziran’dan
sonra inşallah bütün inançlı kesimleri,
bütün kardeşlerimizi, bütün mazlumları,
ezilenleri Türkiye’de, İslam âleminde ve
dünyada temsil edip haklarını korumak
için Allah’ın izniyle mecliste mücadelemize devam edeceğiz.” ifadelerini
kullanıyor.
MÜREFFEH BİR TÜRKİYE
İÇİN SİYASET
76 milyon Türk evladının, 1 buçuk
milyar İslam âleminin ve dünyadaki
tüm mazlumların kurtuluşu için siyaset
yaptığını aktaran Nagehan Gül Asiltürk
şunları kaydediyor: “Biz hiçbir zaman
Ahmet, Mehmet için çalışan bir siyasi
parti olmadık. Örneğin ben burada
kadın kolları başkanlığını yaparken,
babam Çorum’da 1. sıradan milletvekili
adayı idi. Ben isteseydim gidip babam
için Çorum’da çalışabilirdim ama bu
bana yakışmaz, ben davam için çalışırım
diyerek kapı kapı, sokak sokak dolaşıp
İstanbul’daki adaylar için çalıştım. Eğer
şahıs adına çalışıyor olsaydık biz o gün
babamız için çalışırdık. Bizim tek derdimiz var; bu ülkeye istikamet verecek
insanları o koltuklara oturtmak.”
CİNNET TOPLUMU HALİNE
GELDİK
Siyaseti topluma hizmet etmenin bir
aracı olarak gördüğünün ve bu sebeple
siyasetin içinde bulunduğunun altını çizen Asiltürk, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Kanla alınan toprakları masa başında
imzayla kaybetmemek için, neslimizi
korumak için, ekonomide kendine yeten,
üreten, müreffeh bir Türkiye için, her
yerde sanayi bacaları tüten, en üstün teknolojiyle donanmış fabrikalar kurabilen,
çiftçisi tekrar üretmeye başlayan, hayvancısı tekrar yetiştirmeye başlayan, bunun
sonucunda öz kaynaklarını kullanarak
bütün bu sistemin doğru çalıştığı ve
halkının alım gücünün arttığı, esnafının
canlandığı, memurunun, işçisinin kalkındığı bir Türkiye için, dış politika için,
ahlak ve maneviyat için siyaset diyoruz.”
Türkiye’nin büyük bir kutuplaşma halinde olduğunu vurgulayan Asiltürk, “Kadın için şöyle politikalar, erkek için böyle
politikalar yapacağız diyorlar. Bu toplum
birlikte yaşayan bir toplum ve bugün
kadının derdi neyse erkeğin derdi de o.
Ben buna gönülden inanarak söylüyorum. Eğer bugün ahlak ve maneviyattan
kadın şikâyet ediyorsa erkek de şikâyet
ediyor; çünkü aynı şeyleri paylaşıyoruz,
aynı şeyleri yaşıyoruz. Bunu ‘Pembebüs’
projemizde de gördük. Hanımlar iş çıkış
saatlerinde ulaşım açısından çok sıkıntı
çekiyorlar. Hanımlarımızı rahatlatmak
için bir pembebüs projemiz oldu. Bunu
halka duyurmak için bir imza kampanyası başlattık. Gördük ki o imza kampanyalarının yarısında beylerin imzaları
var. Onun için diyorum ki bu toplumun
sıkıntısı neyse onu kadın da çekiyor
erkek de.” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’nin geldiği noktayı korkunç
olarak adlandıran Nagehan Gül Asiltürk, “15 sene de Türkiye çok önemli
bir dönüşüm yaşadı. Yaşanan sıkıntıları
bizzat içinde görüyoruz. Bugün eğer
uyuşturucu kullanım yaşı 11’e, sigara
Nagehan Gül Asiltürk konuşmasına
şöyle devam ediyor: “Örneğin ekonomi
kadını da erkeği de etkiliyor. Ekonomi
öyle bir şey ki bütün toplumsal rahatsızlıkların temelini de oluşturuyor. Siz
şimdi ahlak veremediğiniz, maneviyatla
‘Milli Görüş’çü deyince
herkes selam duruyor
7ƫĨĂŬŵĞƐĞůĞƐŝĚĂŚĂŬŽŶƵƔƵůƵƌŬĞŶŚĂůŬƚĂŵƺƚŚŝƔďŝƌ
ƚĞǀĞĐĐƺŚŽůƵƔƚƵŒƵŶĂĚĞŒŝŶĞŶEĂŐĞŚĂŶ'ƺůƐŝůƚƺƌŬ
ƐƂnjůĞƌŝŶŝƔƂLJůĞƚĂŵĂŵůŦLJŽƌ͗͞EĞƌĞLJĞŐŝƚƐĞŬŝƫĨĂŬůĂŝůŐŝůŝ
ĞŶĞƌũŝĚŽůƵŽůƵŵůƵƚĞƉŬŝůĞƌĂůĚŦŬ͘<W͛LJĞŽLJǀĞƌĞŶůĞƌ
ĂƌĂƐŦŶĚĂLJĂƉŦůĂŶĂƌĂƔƨƌŵĂĚĂ͕͚<WŽůŵĂnjƐĂŚĂŶŐŝƉĂƌƟLJĞ
ŽLJǀĞƌŝƌƐŝŶŝnj͍͛ƐŽƌƵƐƵŶĂ͚^ĂĂĚĞƚWĂƌƟƐŝ͛ŶĞ͛ĐĞǀĂďŦĕŦŬŦLJŽƌ͘
,W͛LJĞŽLJǀĞƌĞŶůĞƌĂƌĂƐŦŶĚĂLJĂƉŦůĂŶĂƌĂƔƨƌŵĂĚĂLJŝŶĞ
^ĂĂĚĞƚWĂƌƟƐŝĕŦŬŦLJŽƌ͘,ĞƉƐŝŶŝŶŝŬŝŶĐŝƚĞƌĐŝŚŝďŝnjŝnj͖ĕƺŶŬƺ
ƚŽƉůƵŵďŝnjŝƚĂŶŦLJŽƌ͕ďŝnjĞŐƺǀĞŶŝLJŽƌĂŵĂƂLJůĞďŝƌĂůŐŦ
ve içki kullanım yaşı 9’a indiyse, kadın
cinayetleri arttıysa hiç kimse bu ülkenin
gidişatıyla ilgili iyi şeyler söyleyemez. 30
yıl önce ailelerimiz bize, ‘yanınıza birisi
gelip başınızı okşadığı zaman gülümseyin, teşekkür edin’ diye öğretirdi.
Şimdi bu devletin Bakan’ı ‘çocuklarınıza
çığlık atmayı öğretin’ diyor. Türkiye’nin
dönüşümü için bizim başka bir şey
konuşmaya ihtiyacımız yok. Bu durum
Türkiye’nin geldiği noktayı o kadar iyi
özetliyor ki. Eğer bugün toplum cinnet
noktasındaysa bizim her birimizin yapabilecek bir şeyi var. Biz ortaya bir çözüm
koyuyoruz ve diyoruz ki önce ahlak ve
maneviyat.” diyor.
ŽƉĞƌĂƐLJŽŶƵŽůƵƔƚƵƌƵůƵLJŽƌŬŝŝŶƐĂŶůĂƌŬŽƌŬƚƵŒƵŝĕŝŶŽLJ
ǀĞƌĞŵŝLJŽƌ͘ϰϱLJŦůĚŦƌďƵƚŽƉůƵŵďŝnjŝƂLJůĞƚĂŶŦLJŽƌŬŝ͖ďŝƌ
ƚĂŶĞŚŦƌƐŦnjŦŵŦnjĕŦŬŵĂĚŦŝĕŝŵŝnjĚĞŶ͕ďŝƌƚĂŶĞLJŝLJŝĐŝŵŝnj͕ďŝƌ
ƚĂŶĞďĞŶĐŝůŝŵŝnj͕ďŝƌƚĂŶĞďƵŵŝůůĞƟŶĂůĞLJŚŝŶĞLJĂƉŦůĂŶďŝƌ
ĕĂůŦƔŵĂŵŦnjĕŦŬŵĂĚŦ͘KŶƵŶŝĕŝŶ͚Dŝůůŝ'ƂƌƺƔ͛ĕƺĚĞLJŝŶĐĞ
ŚĞƌŬĞƐƐĞůĂŵĚƵƌƵLJŽƌ͘dĞŬƉƌŽďůĞŵŝŵŝnjďƵĂůŐŦLJŦLJŦŬŵĂŬƨ͘ůůĂŚ͛ĂŚĂŵĚŽůƐƵŶŝƫĨĂŬůĂďŝƌůŝŬƚĞďŝnjďĞLJŝŶůĞƌĚĞŬŝŽ
ĂůŐŦLJŦLJŦŬƨŬ͘ϳ,ĂnjŝƌĂŶ͛ĚĂƐĂŶĚŦŬƚĂŬŝďĂƌĂũŦLJŦŬŵĂŬŝĕŝŶ
ƔŝŵĚŝŐƂƌĞǀƐĞĕŵĞŶĚĞͬͬ͘͟
eğitemediğiniz toplumu bir de ekonomik açıdan sıkıntıya ittiğiniz de insanlar
şükür kavramını, çocuklar paylaşmayı unutuyor. Artık öyle bir toplum
oluşmuş ki patlama noktasında. Adam
eve ekmek götürememenin ezikliğini
yaşarken, bir de kadın vuruyor. İntiharlar, boşanmalar korkunç safhada. Adam
önce karısını ve çocuğunu vuruyor,
arkasından kendini. Cinnet toplumu
haline geldik. Türkiye’de üç ana problem
var. Biz grup olarak meclise girdiğimizde bu üç ana konuda çok önemli hizmetler yapmayı düşünüyoruz. Olmazsa
olmaz üç mücadele alanımız: ‘Ahlaki ve
manevi tahribat’, ‘Ekonomik bunalım’ ve
‘Dış politikada yaşanan sıkıntılar’. Bununla ilgili milletimizin sözcüsü olma
noktasında üzerimize ne düşerse onu
yapmaya hazırız.”
13 YILDA BİR NESLİ
KAYBETTİK
Milletin başörtüsü problemini çözsün
diye AKP’ye oy verdiğini belirten Asiltürk, “Bu milletin başka hiçbir beklentisi
yoktu. Anayasayı değiştireceğiz, başörtüsünü serbest kılacağız diye söz verdiler.
13 yıl bu konuda bir şey yapmadılar. Bazı
kardeşlerimiz iktidara çok büyük minnet
duyuyor. Ben başörtüsü çilesini çekmiş
bir vatandaş olarak tam tersi şunu söylüyorum: Bütün başörtülü kardeşlerimin
bu iktidara hesap sorması lazım. Madem
başörtüsü meselesi bir gecede çözülecekti, neden 13 yıl bir nesli kaybettik?
Onun günahını kim çekecek? Başörtüsü
meselesini köşede tuttular, aynı İmam
Hatip meselesini tuttukları gibi. Ne
zaman sıkışırsak başörtüsünü kullanırız
dediler ve ilk sıkıştıkları zaman da onu
kullandılar. Cidden de tesiri oldu. Ayrıca
hiçbir yerde başörtüsü yasağı olmadığı
halde bunların çıkarttığı geçici hükümlerle hâkimlere, polislere ve üniformalı
görevlilere başörtüsü yasağı geldi.” diye
konuşuyor.
14
EĞİTİM
15 - 31 MAYIS 2015
www.212haber.com
Liseliler Erbakan’ın
mücadelesini yazdı
ï
67$1%8/ï/0ï//ï(Ýï7ï0 0œ'œ5/œÝœ’nün
düzenlediği Liselerarası “Bitmeyen Mücadele Erbakan” konulu kompozisyon
yarışmasının ödül töreni Zeytinburnu
Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Törene Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih
Erbakan, Zeytinburnu Belediye Başkanı
Murat Aydın, Saadet Partisi Zeytinburnu İlçe Başkanı Kemal Yılmaz, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan
Yılmaz,Bakırköy İlçe Milli Eğitim
Müdürü Emrullah Aydın, Güngören İlçe
Milli Eğitim Müdürü Yusuf Kahraman
, AGD Zeytinburnu ilçe Başkanı İsmail
Yazar, Saadet Partisi 2.Bölge Milletvekili
Adayı Levent Çotuk, Ehli Beyt Vakfı Genel Sekreteri Hasan Hulisi Özdönmez,
Eğitim Birsen İstanbul 1 Nolu Şube
Başkanı Ferhat Öztürk ve Ümmet Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Nizar
Demirci katıldı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği Liselerarası “Bitmeyen
Mücadele Erbakan” konulu kompozisyon yarışmasının ödül töreni Zeytinburnu
Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.
Abdusselam Wanımi’nin Kur’an-ı Kerim
tilavetiyle başlayan programda konuşan
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat
Aydın, Erbakan’ın kendi siyasi hayatında
önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “O’nun hedeflerini gerçekleştirme
yolunda attığımız adımlar inşallah
meyvelerini birer birer vermektedir.”
diye konuştu.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih
Erbakan ise, Erbakan hocanın milletin
düşünce sisteminde yeni bir çığır açtığını, bir çağı kapatıp yeni bir çağ açtığını
vurgulayarak, “Milli görüş hareketi
öncesinde ‘bizim geleceğimiz ve kurtuluşumuz batıda ve batılılaşmadadır’
anlayışı hakimken, milli görüş hareketinin başlamasıyla, Erbakan hocamızın
siyaset sahnesine çıkmasıyla ‘hayır, ne
münasebet kurtuluş kendi değerlerimizdedir’ anlayışı hakim oldu. Milli görüş
hareketinin başlatılmasıyla ‘dindarlar,
inançlı insanlar yenilik yapamaz, başarılı olamaz, yöneticilik yapamaz, devlet
yönetemez’ anlayışı yerle bir oldu”
ifadesini kullandı.
Kompozisyon yarışmasında dereceye
giren ilk 10 öğrenciye tablet, Erbakan
Külliyatı, Fatih Erbakan imzalı Davam
kitabı verilirken, ilk üç öğrenciye de
Mescid-i Aksa seyahati ödülü verildi. //
D-8 ÖZEL ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLEN ÖĞRENCİLER:
1.Mu’min YETULLAH -hůƵƐůĂƌĂƌĂƐŦ&ĂƟŚ^ƵůƚĂŶDĞŚŵĞƚŶĂĚŽůƵ7ŵĂŵ,ĂƟƉ>ŝƐĞƐŝ
Ϯ͘7ƐŵĂŝů<K^KE'K>hͲhůƵƐůĂƌĂƌĂƐŦ&ĂƟŚ^ƵůƚĂŶDĞŚŵĞƚŶĂĚŽůƵ7ŵĂŵ,ĂƟƉ>ŝƐĞƐŝ
Ɛŝ
ϯ͘ŝŶĂƵƐƐĂDKhͲhůƵƐůĂƌĂƌĂƐŦ&ĂƟŚ^ƵůƚĂŶDĞŚŵĞƚŶĂĚŽůƵ7ŵĂŵ,ĂƟƉ>ŝƐĞƐŝ
KOMPOZİSYON YARIŞMASINDA DERECEYE GİREN ÖĞRENCİLER::
ϭ͘ƐƌĂĞƚƺů<KZ<hdʹ<ĂĚŦŬƂLJ<ŦnjŶĂĚŽůƵ7,>͘
Ϯ͘&ĂƚŵĂĞŚƌĂ7^>DʹĞLJƟŶďƵƌŶƵ<ŦnjŶĂĚŽůƵ7,>͘
ϯ͘ƌǀĂŶƵƌZK)EʹDĂůƚĞƉĞŶĂĚŽůƵ7,>͘
ϰ͘&ĂƚŵĂdƵŒďĂ'mE>ZʹdƵnjůĂ,ĂůŝůdƺƌŬŬĂŶ<Ŧnj7,>͘
ϱ͘dƵŒďĂh7ʹƌŶĂǀƵƚŬƂLJWƌŽĨ͘ƌ͘EĞĐŵĞƫŶƌďĂŬĂŶ<Ŧnj7,>
ϲ͘ĞLJŶĞƉ7ƐŵĂŝůK)>hʹDĂůƚĞƉĞŶĂĚŽůƵ7,>͘
ϳ͘ďƌĂƌŝůĂƌĂPdmZ<Ͳ^ĂŵŝŚĂLJǀĞƌĚŝŶĂĚŽůƵ>ŝƐĞƐŝ
ϴ͘ĞLJnjĂůŝĨzZDͲ<ĂƌƚĂůŶĂĚŽůƵ7,>͘
ϵ͘zƵƐƵĨůƉĞƌ<7ZDEͲ<ĂĚŝŬƂLJƌŬĞŬŶĂĚŽůƵ>ŝƐĞƐŝ
ϭϬ͘EĂƐƵŚůƉĞƌĞŶ<KK)>EʹƐĂƚƉĂƔĂ<ŦnjŶĂĚŽůƵ7,>͘
Yılın okurları belli oldu
Zeytinburnu’nda bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Geleneksel Kitap Okuma Yarışması’nda, ödüller
sahiplerini buldu. 5 bin 911 kişinin katıldığı yarışmada, toplam 27 bin 374 kitap okundu.
ZEYTİNBURNU
OKUYOR
ĞƌĞĐĞLJĞŐŝƌĞŶŝƐŝŵůĞƌĞƂĚƺůůĞƌŝŶŝƚĂŬĚŝŵĞƚŵĞŬƺnjĞƌĞŬƺƌƐƺLJĞ
ĕŦŬĂŶLJĚŦŶ͕ϰϲďŝŶƺLJĞLJĞƐĂŚŝƉ
ĞLJƟŶďƵƌŶƵŝůŐŝǀůĞƌŝ͛ŶŝŶ͕
ĞLJƟŶďƵƌŶƵ͛ŶƵŶŽŬƵŵĂLJĂnjŵĂ
ŽƌĂŶŦŶŦĂƌƴƌĚŦŒŦŶŦ͕ďƵǀĞƐŝůĞLJůĞƚƺŵƺLJĞůĞƌĞƚĞƔĞŬŬƺƌůĞƌŝŶŝ
ŝůĞƫŒŝŶŝŝĨĂĚĞĞƫ͘<ŽŶƵƔŵĂƐŦ
ƐŦƌĂƐŦŶĚĂLJĂƌŦƔŵĂĚĂĞŵĞŒŝ
ŐĞĕĞŶŝůŐŝǀůĞƌŝĕĂůŦƔĂŶůĂƌŦŶĂ
ǀĞƂŒƌĞŶĐŝůĞƌŝŶĞŵŝŶŶĞƩĂƌůŦŒŦŶŦ
ĚŝůĞŐĞƟƌĞŶLJĚŦŶ͕͞<ŝƚĂƉŽŬƵŵĂ
=(<7ï1%8518%ï/*ï Evleri tarafından
gerçekleştirilen Geleneksel Kitap Okuma
Yarışması’nda heyecan doruktaydı. Kırk gün
boyunca devam eden kıyasıya mücadeleye, mimar, mühendis doktor, öğrenciler ve çeşitli meslek gruplarından her yaştan vatandaş katıldı.
Dört ayrı gruptan oluşan yarışmada, birinci
grubu; 4 ve 5. sınıflar, ikinci grubu; 6, 7 ve 8.
sınıflar, üçüncü grubu; lise öğrencileri, dördün-
cü ve sonuncu grubu ise yetişkinler oluşturdu.
Kırk günün sonunda, 5 bin 911 kişinin katılımıyla gerçekleşen sınavda, katılımcılara belirlenmiş olan roman ve hikayelerden toplam 100
adet soru soruldu. Yapılan sınav sonucunda,
dört ayrı grupta dereceye giren elli kişiye, toplam 37 bin 400 Türk lirası para ödülü dağıtıldı.
Birincilerin 2 bin, ikincilerin 1.500 ve üçüncülerin 1000 TL ile ödüllendirildiği törende,
dereceye giren isimler şu şekilde sıralandı:
Birinciler; Elif Ezgi Dağ, Elif Berra Gültek,
Emir Bekiroğlu, Kadir Kaya, Fatma Üstün,
İkinciler; Sara Yetiş, Şahin Üregil, İrfan Kaya,
Recep Uçan, Üçüncüler; Ali Kerem Bayarslan,
Emirhan Şayir, Yusuf Aygün, Fatma Dağ ve
Esra genç adlı isimler oldu. Dereceye giren
isimler, ödüllerini, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’dan aldı.
zĂƌŦƔŵĂƐŦ͛ŶĚĂŬŝĂŵĂĐŦŵŦnj͖ďŝůŐŝŶŝŶŐƺĕŽůĚƵŒƵďŝƌĕĂŒĚĂ͕ŽŬƵLJĂŶ
ďŝůŐŝůŝďŝƌŶĞƐŝůLJĞƟƔƟƌŵĞŬƟƌ͘Ƶ
ƐĞďĞƉůĞŐĞŶĕůĞƌĞ͕ŬŝƚĂƉĚŽůƵĂLJĚŦŶůŦŬďŝƌƂŵƺƌĚŝůŝLJŽƌƵŵ͘͟ĚĞĚŝ͘
ĂŶĂŬŬĂůĞƔĞŚŝƚůĞƌŝŶŝŶƵŶƵƚƵůŵĂĚŦŒŦƚƂƌĞŶĚĞ͕njĂĨĞƌŝŶϭϬϬ͘zŦůŦ
ĂŶŦƐŦŶĂƂnjĞůĂŶĂŬŬĂůĞ^ĂǀĂƔůĂƌŦ
ĂĚůŦƟLJĂƚƌŽŽLJƵŶƵŶƵƐĂŚŶĞůĞLJĞŶ
ŝůŐŝǀŝƺLJĞůĞƌŝ͕ƚƂƌĞŶĚĞĚƵLJŐƵ
ĚŽůƵĂŶůĂƌŦŶLJĂƔĂŶŵĂƐŦŶĂŶĞĚĞŶ
ŽůĚƵͬͬ͘
Sİ YASET
www.212haber.com
15 - 31 MAYIS 2015
15
Sessiz devrimlerin
devamı için canla
başla çalışacağım
AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Fatma Betül Sayan Kaya,
y
“Ülkemizin her bir ferdinin insan onuruna yakışır şekilde yaşayabilmesi
si için,
bugüne kadar AK Parti’nin gerçekleştirdiği sessiz devrimlerin devamını
ını getirmek için canla başla çalışacağız.” sözlerine yer veriyor.
HACER TÜRKEL
ï
/..858/'8Ý8 yıllardan itibaren
Başakşehir’de ikamet eden AK Parti
İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı
Fatma Betül Sayan Kaya, gazetemizi
ziyaret etti. Ziyaretin ardından hoş bir
sohbet gerçekleştirdiğimiz Sayan Kaya,
lise yıllarında karşılaştığı ve sonraki
yıllarda devam eden 28 Şubat zulmünü
anlattı. Beyoğlu Anadolu Lisesi’nde okul
birincisi olmasına rağmen başörtülü
olduğu için mezuniyet kütüğüne kendi
isminin değil, ikinci olan arkadaşının
isminin çakıldığını belirten Fatma Betül
Sayan Kaya, “Ablam İstanbul Üniversitesi elektronik mühendisliğinde 3. sınıf
öğrencisiydi. İkna odalarından geçirildi ve okuldan atıldı. Ailemin Fatih’te
hukuk bürosu vardı. Ablamı Almanya’ya
götürerek eğitimine orda devam etmeğ y
y da
sini sağlayabildiler.
Ablam Almanya’
elektronik mühendisliğini bitirdi ve
master yaparak Türkiye’ye döndü. Aynı
kalifikasyona sahip eniştem çok iyi bir
iş bulduğu halde ablam başörtüsüyle
mühendis olarak çalışabileceği bir iş
bulamadı. Bende Üniversite sınavlarında Türkiye derecesi yapmama rağmen
Boğaziçi Üniversitesi’ni tercih edemedim; çünkü başörtüsü yasağı oraya da
gelmişti.” diyor.
Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik
Mühendisliği’nde burslu okuduğunu,
okul bittiğinde genç bir mühendis olarak
Arçelik, Siemens, P&G firmalara iş
görüşmesi için çağrıldığımda cv’niz çok
iyi ama burada başörtülü çalışamazsınız cevabını almış. Amerika’nın en iyi
okullarından biri olan NYU’da meme
kanserinin görüntülenmesi üzerine doktora çalışması yapan Fatma Betül Sayan
Kaya, “Tıp eğitimi aldım. Ülkeme geri
döndüğümde AK Parti iktidarında üniversitelerde başörtüsü sorunu ortadan
kalkmıştı. Türkiye ekonomik açıdan çok
ciddi mesafe kat etmişti. Küçük yaştan
itibaren siyasetin içinde yetişmiş bir birey olarak, ülkeme döndüğümde hizmet
etmek için AK Parti İstanbul il yönetim
kurulu üyesi olarak siyasete başladım.”
şeklinde konuşuyor.
HER BİRİMİZ KENDİ
ALANIMIZDA ÇIĞIR AÇTIK
GAZETEMİZİ DE ZİYARET ETTİ
<WĂ
<WĂƌƟ7ƐƚĂŶďƵůϯ͘ƂůŐĞDŝůůĞƚǀĞŬŝůŝĚĂLJŦ&ĂƚŵĂĞƚƺů^ĂLJĂŶ<ĂLJĂ͕7ůĕĞĂƔŬĂŶŦ
LJŚĂŶPnjŐƺƌĞů͕ĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶzĂƌĚŦŵĐŦƐŦzĂƐŝŶ<ĂƌƚŽŒůƵǀĞƚĞƔŬŝůĂƚŵĞŶƐƵƉůĂLJŚĂŶ
ƌŦLJůĂ ďŝƌůŝŬƚĞ
ϮϭϮ,ĂďĞƌ͛Ğ ŶĞnjĂŬĞƚ njŝLJĂƌĞƟŶĚĞ ďƵůƵŶĚƵ͘ 'ĞŶĞů <ŽŽƌĚŝŶĂƚƂƌƺŵƺnj
ď
ƌŽůĂŬŦƌǀĞzĂLJŦŶĂŶŦƔŵĂŶŦŵŦnjEĞĐŵĞƫŶĂŬŵĂŬƚĂƌĂķŶĚĂŶŬĂƌƔŦůĂŶĂŶ^ĂLJĂŶ͕
ƌŽů
ƐĞĕŝŵĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŚĂŬŬŦŶĚĂďŝůŐŝůĞƌǀĞƌĚŝ͘
ƐĞĕŝŵ
Al Jazeera Türk milletvekili
adaylarına en sevdikleri
mekândan içlerinde ukde
kalanlara, emeklilik
hayalinden hayatlarındaki
dönüm noktalarına kadar 12
soru sordu. İşte AK Parti 3.
Bölge 7. Sıra milletvekili adayı
ve Gençlik Kolları Genel
Başkanı Abdurrahim
Boynukalın’ın verdiği
cevaplar:
Türkiye’nin normalleşmesi açısından
AK Parti’nin başörtülü ve 28 Şubat’ı
yaşamış insanları aday göstermesinin
çok önemli olduğunun altını çizen
Sayan Kaya şunları kaydediyor: “Hayatlarının en verimli çağlarında okulundan
atılmış, eğitimine ara vermek zorunda
kalmış, okulu bitirdiyse de iş bulamamış, bulsa bile ucuz işçi olarak sömürülmüş, öz vatanında ötekileştirilmiş,
yani Cumhurbaşkanımızın deyimiyle
damdan düşmüş insanların her türlü
zorluğu aşarak normal şartlarda asla
cesaret edemeyecekleri işler yapmaları önemli bir kazanım oldu başörtülü
kadınlar açısından. Kendi ayakları
üzerinde durabilen, birey olarak ‘öldürmeyen acının güçlendirdiği’ birer örnek
nek
Ev. Gidemediğim en favori mekânım.
Bir de bu aralar İstanbul 3. Bölge
Seçim Koordinasyon Merkezi.
S Kitap okumak, film izlemek dışında hobiniz var mı?
Playstation.
AK Parti’nin İstanbul 3.Bölge Milletvekili
adayları Harun Karaca ve Özlem Zengin,
seçim irtibat bürosu açtı.
Bir yıl süreyle ıssız bir adaya gideceksiniz, yanınıza yalnızca bir edebiyat
eseri, bir şarkı ve bir film almanıza
izin var. Hangilerini alırsınız?
Cemil Meriç / Işık Doğu’dan Gelir,
Neşet Ertaş / Yolcu, The Intouchables.
S Sizi en çok ne sinirlendirir?
Üst üste soru sorulması, dedikodu.
S Siyasetçiler dışında kahramanınız
var mı? Varsa kim?
Bosna Savaşı’nda pazar yerine saldırı
görüntüleri. Saf masumiyet ve saf
kötülükle tanışma.
Bir İsmet İnönü - Mustafa Kemal
caps’ine.
S En son neye ağladınız?
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şahadetine.
S Her insanın özlemini duyduğu ya
da dolduramadığı bir boşluk vardır.
Sizin özleminiz neye ve neden? Ya da
içinizde ukde kalan bir şey var mı?
Saraybosna’dan başlayıp; Üsküp,
Kudüs, Semerkand ve Mekke’ye tek
seferde pasaportsuz, vizesiz gitmek.
Amcam. Babamı küçük yaşta kaybettim. Beni bu yaşıma kadar büyüttü,
her hatamı görmezden geldi ve bildiğim her şeyi büyük bir sabırla öğretti.
Üzerimde büyük emeği var. Allah razı
olsun.
S Bugün yurtdışına bir seyahate
çıkacak olsanız, ilk nereye, hangi
ülkeye gitmek istersiniz?
S En sevdiğiniz dizi hangisi?
S Emeklilik hayaliniz ne?
House of Cards.
Öyle bir günün geleceğini sanmıyorum. Yine de olursa; zeytinyağı reklamlarındaki tonton dedelerin hayatı
fena değil gibi gözüküyor. //
S Sizin hayatınızın değiştiren bir
olay – bir hikâye var mı? Küçük bir
Londra. Evliliğimin ilk senesi orada
geçti. Bolca anı...
“Bir anlamda ötekileştirilmiş insanların,
hangi kesimden gelirse gelsin ne hissettiklerini anlayacak, dertlerine çare olacak
ve ülkemizin her bir ferdinin insan
onuruna yakışır şekilde yaşayabilmesi
için bugüne kadar AK Parti’nin gerçekleştirdiği sessiz devrimlerin devamını getirmek için canla başla çalışacağız.” sözlerine yer veren Fatma Betül Sayan Kaya,
“Millet olarak en büyük kazancımız, en
zor koşullarda dahi kendimize güvenir ve
birlik olursak başaramayacağımız bir şey
olmadığı, hayallerimizi birlikte başaracağımız gerçeğinin ben ve diğer engellense
de çıtasını daha da yükselten başörtülü
arkadaşlarımın şahsında görmeleri olacak.” ifadelerini kullanıyor.
Sayan Kaya, “Seçildiğim zaman ülkemdeki her bir bireyin vatanında özgürce
ve kardeşlik ortamında yaşaması için
elimden geleni yapacağım.” sözlerine yer
veriyor. ///
bozamayacak’
olay büyük bir sonuca sebep oldu mu
- dönüm noktanız var mı?
S En son neye çok güldünüz?
SESSİZ DEVRİMLERİN
DEVAMI İÇİN…
‘Kimse huzurumuzu
‘İçimdeki tek ukde;
Kudüs ve Mekke’ye
vizesiz gidebilmek’
S En sevdiğiniz ‘mekân’ neresi?
oldular. Her birimiz kendi alanımızda
çığır açan insanlar olduk.”
$.3$57ïȂ1ï1 İstanbul 3.Bölge
Milletvekili adayları Harun Karaca
ve Özlem Zengin, Tokatlı hemşehrileriyle birlikte Küçükçekmece’de seçim
irtibat bürosu açtı. Tokatlıların büyük
ilgi gösterdiği açılışa AK Parti İstanbul
3.Bölge Milletvekili adayı Feyzullah
Kıyıklık, AK Parti Küçükçekmece İlçe
Başkanı Mustafa Korkut, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, Başakşehir AK Parti İlçe Başkanı
Ayhan Özgürel, Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal, Zile Belediye
Başkanı Lütfi Vidinel, ve partililer
katıldı.
Gazete365’in haberine göre, AK Parti
Milletvekili adayı Harun Karaca, “Burada Alevi kardeşlerimiz var, Sünni
kardeşlerimiz var. Diğer bölgelerden
illerden arkadaşlarımız kardeşlerimiz
var. Biz unutmayalım ki hep birlikte
Türkiye’yiz. Kutlu doğumun sevinci
bizim olduğu kadar Kerbela’nın hüznü
de bizimdir. Biz bu memlekette huzur
ve barış içinde hep beraber yaşamak
zorundayız. Bizim huzurumuzu,
kardeşliğimizi bozmak isteyenler var.
Bunlara kesinlikle paye vermeyeceğiz.
Bizim gözlerimizin renkleri farklı olabilir. Farklı düşüncelerimiz de olabilir.
Ama biliniz ki gözyaşlarımızın rengi
aynıdır” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ
İÇİN OY İSTEYELİM
Konuşmasına, “Onlar konuşur, AK
Parti yapar” kelimesi ile başlayan AK
Parti Milletvekili adayı Özlem Zengin,
“Biz şöhret peşinde değiliz. Biz kardeşliğimizi, birliğimizi iyi günde ve kötü
günde her daim gösteren insanlarız.
Ne yaparsak birinci sınıf yapıyoruz.
Biz kendimiz için burada değiliz. Bu
bölgenin 31 tane milletvekili adayı var.
Biz hepsine talibiz. Her bir kardeşimiz
için sonuna kadar uğraşacağız. Tamamını almadığımız müddetçe ne kadar
çıkarsa çıksın bize azdır. Benim teşkilatımızdan ricam, kadın, erkek, genç
hepimiz birlik olalım. Çok az vaktimiz kaldı. Son bir gayretle pişmanlık
yaşamamak için her birimiz her kapıyı
çalalım. Ve onlardan, Türkiye’nin geleceği için oy isteyelim” dedi. //
16
RÖPORTAJ
15 - 31 MAYIS 2015
www.212haber.com
<HQLȁ\HGLJ¼]HOJHQ§OHUȂ\HWLĞVLQ
Okul ve evin dışında
üçüncü adres!
Özellikle ayrışmanın ve sosyal sorumsuzluğun zirve
yaptığı bir dönemde, emin insanların birlikte yola
düşmesini ve yola
düşenlerin de birbirlerine düşmeksizin hedefe yönelmesi için gayret
gösteren
YediHilal,
gençlerin,
okul ve
evlerinin
dışında
üçüncü
adres
olmayı
hedefliyor.
Muhammed Kurtcephe
HACER TÜRKEL
F
œ7œ99(7ï/ï09($+/$. üçgeninde yetişecek bir nesle öncü olmak
arzusuyla kurulan YediHilal, faaliyet
merkezine Anadolu coğrafyasını
koyuyor. Özellikle ayrışmanın ve
sosyal sorumsuzluğun zirve yaptığı
bir dönemde, emin insanların birlikte
yola düşmesini ve yola düşenlerin de
birbirlerine düşmeksizin hedefe yönelmesi için gayret gösteren YediHilal, insanlık tarihi boyunca süregelen
Hak-Batıl mücadelesinde saf tutma
hedefinde. Sözün özü YediHilal, “Bir
derdim var bin dermana değişmem.”
diyenlerin oluşturduğu gönül birlikteliği.
Derneğin amacının kadim medeniyetimizin değerlerini esas alan,
ahlaki değerleri gelişmiş, akl-ı selim
nesiller yetiştirmek, yetişen bu nesille
toplumda bu özelliklerin kalıcı bir şekilde tesis edilmesini ve yaşatılmasını
sağlamak olduğunu belirten Başakşehir YediHilal Başkanı Muhammed
Kurtcephe, “Gençlerimize okul ve
evlerinin dışında üçüncü adres olmayı hedefliyoruz.” diyor.
SYediHilal Derneği denince ne
anlamamız gerekir? Kuruluş amacı-
n
zd n ve ffaaliyetlerinizden
li tl rin
nızdan
kısaca
bahseder misiniz?
2012 yılında, İstanbul merkezli
kurulan YediHilal, faaliyet ekseninin
merkezine Anadolu coğrafyasını koymakta. Bu coğrafyadaki fütüvvet, ilim
ve ahlak üçgeninde yetişecek bir nesle
öncü olmak arzusuyla kurulan YediHilal, iki yıl devam eden bir istişare sürecinin neticesinde kurumsal yapılanma
sürecine girmiş ve Türkiye’nin dört
bir yanına hilalin aydınlığını taşımayı
gaye edinmiştir. 2015 Şubat ayında
ise Başakşehir şubemiz kurulmuş ve
gençliğimize hizmete başlamıştır.
Derneğimizin amacı; medeniyetimizin değerlerini esas alan, ahlaki
değerleri gelişmiş, başkalarının hukukuna riayet eden, hür fikirli, vicdan
sahibi, birikimli ve donanımlı, akl-ı
selim nesiller yetiştirmek, yetişen
bu nesille toplumda bu özelliklerin
kalıcı bir şekilde tesis edilmesini ve
yaşatılmasını sağlamak, toplum huzurunu ilgilendiren temel meselelerde Hakk’tan yana tavır alıp kamuoyu
oluşturmak, sivil inisiyatifin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak
için yurtiçinde ve yurtdışında benzer
hedefleri olan kurum ve kuruluşlarla
etkin bir şekilde iletişim ve dayanışma içerisinde olmaktır.
Özellikle ayrışmanın ve sosyal sorumsuzluğun
zirve yaptığı bir dönemde, emin insanların
birlikte yola düşmesini ve yola düşenlerin de
birbirlerine düşmeksizin hedefe yönelmesini
savunan YediHilal, insanlık tarihi boyunca
süregelen Hak-Batıl mücadelesinde saf tutma
hedefindedir. Kısacası YediHilal, “Bir derdim
var bin dermana değişmem.” diyenlerin oluşturduğu birlikteliktir.
GENÇ, HAZİNE DEMEKTİR
SYediHilal ismi Başakşehir’de sıklıkla
telaffuz edilmeye başlandı, bize yaptığınız
çalışmalardan bahseder misiniz?
YediHilal Başakşehir, gençlerimize okul ve evlerinin dışında üçüncü adres olmayı hedefliyor.
Genç, hazine demektir. Biz bu hazinelerimizin
üzerindeki tozları silip, onlara kitapla dost
olmayı öğretiyoruz. Bunun için “Okuma Halkaları” kuruyoruz. Gençlerin okuduğunu anlaması, anladığını yazması, yazdığını yaşaması ve
özgün fikirler üretip akl-ı selim ve berrak bir
akılla olayları değerlendirmesini istiyoruz.
On beş günde bir Ömer Nasuhi Bilmen
Camii’nde “Hoca Camide Gençler Camide”
programımızla gençlerimizi camilerde buluşturuyoruz. Gençlerimizle camilerde buluşmayı, caminin halkla ve Hakk’la buluşma yeri
olduğunu gösteriyor, onlara cemaat olmanın
hazzını yaşatmaya gayret ediyoruz.
“7 Güzel Kitap 7 Güzel Genç” projemizle
Başakşehir’deki tüm ortaokul ve lise gençliğine kitaplar okutmayı planlıyoruz. Yeni yedi
güzel gençlerin yetişmesi için gayret ediyoruz.
Gençlerin okuması, aklını kullanması, çağın
sorunlarına berrak bir akılla kafa yorması
bizim için önemli. Bu uğurda Mevla yardım
ederse Başakşehir YediHilal kütüphanesini
kuracağız. Okuduğumuz eserleri gençlerimizle
paylaşacak, onların okuduklarını potamızda
eriterek, doğru sözlü, çalışkan, cesaretli, dini
bütün gençlerin yetişmesi için uğraşacağız.
Sömestir ve yaz tatillerinde “YediHilal Kampları” yapıyoruz. Kamplarımızda gençlerimizin
kendi becerilerini, yeteneklerini ortaya çıkarmaya çalışıyor, onlara kendilerine yetebilme
beceresi kazandırıyoruz. Gençlerle okuyor,
gençlerle düşünüyor, gençlerle oynuyoruz; bu
da bizi genç kılıyor.
YEDİHİLAL GENÇLERİ ANLAMA
ÇABASIDIR
SGenelde ülkemizde, özelde Başakşehir’de
bunca dernek ve vakıf varken sizin diğer derneklerden farkınız nedir? Neden YediHilal?
Derneğimizin en büyük özelliği hedef kitlesi
olarak çalışmanın merkezine sadece gençliği
koymasıdır. Biz, sadece ortaokul, lise ve üniversite gençliği üzerine çalışıyoruz. Tüm proje ve
programlarımız gençlere yönelik. Biz çocuklarımızın bizlere benzeyeceğini düşünüyoruz.
Belki simaca benziyor; ancak onlarla yeterince
ilgilenmediğimiz için onları anlamıyoruz,
onlar da bizi anlamıyor. YediHilal gençleri anlama çabasıdır. YediHilal gençlerin enerjilerini
güzel çalışmalarda değerlendirme gayretidir.
YediHilal, yeni Asım’lar, yeni Furkan Doğan’lar
yetiştirme projesidir. YediHilal gençlerin gür
sesidir, olmalıdır da.
HAYATIMIZIN MERKEZİNE
MESCİDİ KOYUYORUZ
S EĞŐŝďŝĨĂĂůŝLJĞƚůĞƌĂŒŦƌůŦŬůŦŽůĂĐĂŬ
SEĞŐŝďŝĨĂĂůŝLJĞƚůĞƌĂŒŦƌůŦŬůŦŽůĂĐĂŬ
ĚĞƌŶĞŬƚĞ͍,ĂŶŐŝŬŽŶƵůĂƌĂƂŶĐĞůŝŬ
ǀĞƌŝLJŽƌƐƵŶƵnj͍PnjĞůůŝŬůĞŶĞůĞƌŝǀĞ
ŬŝŵůĞƌŝŐƺŶĚĞŵŝŶŝnjĞĂůŦLJŽƌƐƵŶƵnj͍
zĞĚŝ,ŝůĂůƔĂŚƐĂďĂŒůŦĚĞƌŶĞŬĚĞŒŝůĚŝƌ͘,ĞƌďŝƌŝŵŝŵŝnjĚĞƌŶĞŒŝŵŝnjŝŶ
ŐƂŶƺůůƺƐƺǀĞLJŽƌƵůŵĂnjďŝƌŶĞĨĞƌŝĚŝƌ͘
'ƺŶƺŶŚĞƌƐĂĂƟŶĚĞLJƂŶĞƟŵŝŵŝnjĚĞŬŝďŝƌĂƌŬĂĚĂƔŦŵŦnjĚĞƌŶĞŬƚĞĚŝƌ͘
ƵďŝƌŐƂŶƺůnjĞŶŐŝŶůŝŒŝŶŝŶ͕ŐĞŶĕůĞƌĞ
ŽůĂŶƐĞǀĚĂŶŦŶƚĞnjĂŚƺƌƺĚƺƌ͘ƵŶƵ
ďĂŶĂĂƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵƚĞŬůŝĨĞƫŒŝŶĚĞ
ďƵŬĂĚĂƌƐƺƌĞŬůŝůŝŬĂƌnjĞĚĞĐĞŒŝŶŝ
ĚƺƔƺŶŵĞŵŝƔƟŵ͖ĂŶĐĂŬŐƂƌĚƺŬůĞƌŝŵLJĂƉƨŒŦŵŦnjŝƔŝŶŐƺnjĞůůŝŒŝŶŝďŝnjĞ
ŐƂƐƚĞƌŝLJŽƌ͘ĞƌŶĞŒŝŵŝnjŝŶĨĂĂůŝLJĞƚůĞƌŝ
ŬŝƚĂƉǀĞĐĂŵŝĞŬƐĞŶůŝĚŝƌ͘,ĂLJĂƨŵŦnjŦŶŵĞƌŬĞnjŝŶĞŬŝƚĂďŦǀĞŵĞƐĐŝĚŝŬŽLJƵLJŽƌƵnj͘'ĞŶĕůĞƌŝŵŝnjĞ͖ŬŝƚĂƉŽŬƵŵĂĂůŦƔŬĂŶůŦŒŦŬĂnjĂŶĚŦƌŵĂLJŦ͕ďƵŶƵ
ďŝƌŬƺůƚƺƌŚĂůŝŶĞĚƂŶƺƔƚƺƌŵĞLJŝ͕
ďŝůŐŝǀĞďŝƌŝŬŝŵůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶŵĂLJŦǀĞ
ŝůŬĞŵƌŝŽŬƵŽůĂŶďŝƌĚŝŶŝŶƺŵŵĞƟŶĞŽŬƵŵĂLJŦĂƔŦůĂŵĂLJŦŚĞĚĞŇŝLJŽƌƵnj͘
͞dƺŵŬŝƚĂƉůĂƌďŝƌŬŝƚĂďŦŶĂŶůĂƔŦůŵĂƐŦŝĕŝŶŽŬƵŶƵƌ͘͟ĚƺƐƚƵƌƵŝůĞ<Ƶƌ͛ĂŶͲŦ
<Ğƌŝŵ͛ŝŽŬƵŶŵĂƐŦŐĞƌĞŬĞŶŝůŬŬŝƚĂƉ
ŐƂƌƺLJŽƌƵnj͘ƵŬŝƚĂďŦďŝnjĞLJĂƔĂŵŦŝůĞ
ŐƂƐƚĞƌĞŶWĞLJŐĂŵďĞƌĨĞŶĚŝŵŝnjŝŶ
ŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝŶLJĂƔĂŵŦŶĚĂƂƌŶĞŬ
ŽůŵĂƐŦŝĕŝŶĕĂůŦƔŦLJŽƌƵnj͘
7ůĕĞŵŝnjĚĞďŝƌƺŶŝǀĞƌƐŝƚĞŽůŵĂŵĂƐŦ
ŚĂƐĞďŝŝůĞŝůŬĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŵŦnjŦŽƌƚĂƂŒƌĞƟŵŐĞŶĕůŝŒŝƺnjĞƌŝŶĚĞďĂƔůĂƴŬ͘
ŶƐĂŒůĂŵƚĞŵĞůůĞƌďƵLJĂƔůĂƌĚĂ
ĂƨůŵĂŬƚĂĚŦƌ͘KƌƚĂƂŒƌĞƟŵLJĂƔůĂƌŦŶĚĂƺŵŵĞƚƔƵƵƌƵĂůŵŦƔďŝƌŐĞŶĕůŝŬ
ďŝnjůĞƌŝĕŝŶŝƐƟŬďĂůǀĂĂƚĞƚŵĞŬƚĞĚŝƌ͘
ƵƐĞďĞƉůĞƚƺŵĞŶĞƌũŝŵŝnjŝŐĞŶĕůĞƌĞ
ŚĂƌĐŦLJŽƌƵnj͘
GENÇLERİ SORUNLU
DEĞİL, SORUMLU
GÖRÜYORUZ
S'ĞŶĕůŝŒŝŶƐŽƌƵŶůĂƌŦŶŦŶĂƐŦů
ĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌŝLJŽƌƐƵŶƵnjǀĞďƵLJƂŶĚĞ
ŶĞƚƺƌĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŶŦnjǀĂƌͬŽůĂĐĂŬ͍
ZĂďďŝŵŝnjďŝnjůĞƌŝďƵĚƺŶLJĂLJĂ
ZĂďďŝŵŝnjďŝnjůĞƌŝďƵĚƺŶLJĂLJĂ
ŝŵƟŚĂŶŝĕŝŶŐƂŶĚĞƌĚŝ͕ďŝnjůĞƌĞĐƺnjͲŝ
ŝƌĂĚĞǀĞƌĚŝ͖ĚŽŒƌƵLJƵLJĂŶůŦƔƚĂŶ͕
,ĂŬŬ͛ŦďĂƨůĚĂŶĂLJŦƌƚĞƚŵĞŵŝnjŝ
ŝƐƚĞĚŝ͘ƵŶƵŶŝĕŝŶďŝnjĞWĞLJŐĂŵďĞƌ
ǀĞ<ŝƚĂƉŐƂŶĚĞƌĚŝ͘7ŵƟŚĂŶŦŶďŝƌ
ƉĂƌĕĂƐŦŽůĂŶƔĞLJƚĂŶŦĚĂLJĂƌĂƴ͘
7ŶƐĂŶůĂƌĚƺŶLJĂŝŵƟŚĂŶŦŶĚĂŶĞĮƐ
ǀĞƔĞLJƚĂŶůĂŵƺĐĂĚĞůĞŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞĚŝƌ͘
bĞLJƚĂŶŬĞŶĚŝŶŝnjĂŵĂŶĂǀĞƔĂƌƚůĂƌĂŐƂƌĞŐĞůŝƔƟƌŝLJŽƌ͕ŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝŶ
ƂŶƺŶĞLJĞŶŝLJĞŶŝƚƵnjĂŬůĂƌŬƵƌƵLJŽƌ͘
'ĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝĕĂŒŦŶďƵLJĞŶŝǀŝƌƺƐůĞƌŝŶĞŬĂƌƔŦŬŽƌƵŵĂůŦLJŦnj͘ƵƚƵnjĂŬůĂƌĂ
ŬĂƌƔŦŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝŬŽƌƵŵĂŬŝĕŝŶ
ŬŝƚĂďŦŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjŝŶďĞLJŶŝŶĞǀĞ
ŐƂŶůƺŶĞŬŽLJƵLJŽƌ͕ďĞĚĞŶůĞƌŝŶŝĐĂŵŝůĞƌĚĞƐĞĐĚĞůĞƌĚĞďƵůƵƔƚƵƌƵLJŽƌƵnj͘
'ĞŶĕůŝŒŝŚĂŬŝůĞŵĞƔŐƵůĞƚŵĞnjŝƐĞŬ
ďĂƨůŽŶůĂƌŦŝƐƟůĂĞĚĞƌ͕ZĂŚŵĂŶ͛ŦŶ
LJŽůƵŶĂĚĞŒŝůƔĞLJƚĂŶŦŶLJŽůƵŶĂ
ŐƂƚƺƌƺƌ͘ŝnjŐĞŶĕůĞƌŝƐŽƌƵŶůƵĚĞŒŝů͕
ƐŽƌƵŵůƵŐƂƌƺLJŽƌƵnj͘
SƵŐƺŶĞ͕ŐĞůĞĐĞŒĞǀĞdƺƌŬŝLJĞ͛LJĞ
ďĂŬŦƔŦŶŦnjŶĂƐŦů͍
7ĕŝŶĚĞďƵůƵŶĚƵŒƵŵƵnjďƵŐƺŶůĞƌ
ĚƺŶLJĂŝŵƟŚĂŶŦŵŦnjŦŶĕĞƟŶůĞƔƟŒŝ͕
ŚĂLJĂƨŵŦnjĂLJĞŶŝǀŝƌƺƐůĞƌŝŶŐŝƌĚŝŒŝ
ďŝƌĚƂŶĞŵ͘'ƂƌƺůĞŶŽŬŝďƵŝŵƟŚĂŶ
ĚƺŶLJĂƐŦŶĚĂďƵŶůĂƌŬŦLJĂŵĞƚĞŬĂĚĂƌ
ĚĂĚĞǀĂŵĞĚĞĐĞŬ͘ŝnjĞĚƺƔĞŶ
ŬĞŶĚŝŵŝnjŝǀĞŐĞŶĕůŝŒŝŵŝnjŝďƵǀŝƌƺƐůĞƌĚĞŶŬŽƌƵŵĂŬǀĞ^ƺŶŶĞƚƵůůĂŚĂ
ƐĂƌŦůŵĂŬƨƌ͘
ŝnjůĞƌďƵƺůŬĞLJŝŐĞŶĕůĞƌŝŵŝnjĚĞŶ
ĞŵĂŶĞƚĂůĚŦŬ͘ƵŐƺŶŽŶůĂƌŦĞŶŐƺnjĞůƔĞŬŝůĚĞLJĞƟƔƟƌĞƌĞŬdƺƌŬŝLJĞ͛ŵŝnjŝ͕
ĞĐĚĂĚŦŵŦnjŦŶďŦƌĂŬƨŒŦLJĞƌĞƚĞŬƌĂƌ
ŝŵĂŶǀĞĂnjŝŵůĞŐĞƟƌŵĞůĞƌŝŶŝƐĂŒůĂŵĂŬŝƐƟLJŽƌƵnj͘ƵŶƵƐĂĚĞĐĞďŝnjůĞƌ
ĚĞŒŝů͕ĚƺŶLJĂĚĂŬŝƚƺŵDƺƐůƺŵĂŶůĂƌ
ďĞŬůĞŵĞŬƚĞĚŝƌ͘ƺŶLJĂŶŦŶĚƂƌƚďŝƌ
ƚĂƌĂķŶĚĂŵĂnjůƵŵůĂƌŦŶŐƂnjLJĂƔŦŶŦŶ
ĚŝŶŵĞƐŝŝĕŝŶŐĞŶĕůŝŒŝŵŝnjŝĞŶŐƺnjĞů
ƔĞŬŝůĚĞLJĞƟƔƟƌŵĞůŝLJŝnj͘ŶĐĂŬďƂLJůĞ
ŐĞůĞĐĞŒĞƵŵƵƚůĂďĂŬĂďŝůŝƌŝnjͬͬ͘
YediHilalin en önemli özelliklerinden birisi de
her müslümanı, her insanı, onuruyla, kimliğiyle,
kişiliğiyle kabul etmesidir. Biz “kimliğinle gel,
meşrebinle gel!” diyoruz. “Hangi cemaatten,
hangi vakıf, hangi dernekten olursan ol kimliğinle gel…” YediHilal bir grubun bir cemaatin,
bir meşrebin değil, ümmeti İslam’ın bir çatısıdır.
Biz burada gençlere yeni cemaat kimliği kazandırmıyoruz, sadece onlara ümmet şuuru veriyoruz. Onlara salt bir şeyler öğretme çabasında
değil, onlardan da öğrenme gayretindeyiz.
Zekâ oyunları atölyesinde turnuva vakti
=(<7ï1%8518ŝůŐŝǀůĞƌŝďƵLJŦůŝůŬŬĞnj
ĚƺnjĞŶůĞĚŝŒŝŬƺůƚƺƌǀĞƐĂŶĂƚĂƚƂůLJĞůĞƌŝŝůĞ
ŐĞůĞĐĞŒŝŶƐŽƐLJĂů͕ƐĂŶĂƚƐĂůǀĞŬƺůƚƺƌĞůďŝůŝŶĐĞƐĂŚŝƉďŝƌĞLJůĞƌŝŶŝLJĞƟƔƟƌŝLJŽƌ͘'ŝƚĂƌ͕
ďĂŒůĂŵĂ͕ŬĞŵĂŶ͕ĚƌĂŵĂ͕njĞŬĂŽLJƵŶůĂƌŦ͕
ƚĞŵĞůƌĞƐŝŵ͕LJĂŒůŦďŽLJĂǀĞŚĂůŬŽLJƵŶůĂƌŦ
ĂƚƂůLJĞůĞƌŝLJůĞƺLJĞůĞƌŝŶŝŶŚĞƌĂůĂŶĚĂŐĞůŝƔŝŵŝŶĞĚĞƐƚĞŬǀĞƌĞŶďŝůŐŝĞǀůĞƌŝŐĞůĞĐĞ
ŒŝŶĂLJĚŦŶůŦŬLJĂƌŦŶůĂƌŦŶĂŬĂƉŦĂƌĂůŦLJŽƌ͘
ƵŬĂƉƐĂŵĚĂŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞŶĂŬŦůǀĞ
njĞŬĂŽLJƵŶůĂƌŦĂƚƂůLJĞƐŝŶĚĞŬĞŶĚŝůĞƌŝŶŝ
ŐĞůŝƔƟƌĞŶďŝůŐŝĞǀŝƺLJĞůĞƌŝŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞŶƚƵƌŶƵǀĂŝůĞLJĞƚĞŶĞŬůĞƌŝŶŝƐĞƌŐŝůĞĚŝ͘
zĂƌŦƔŵĂŶŦŶŝůŬĞƚĂďŦŶĚĂ͕ŚĞƌďŝůŐŝĞǀŝ͕
ŬĞŶĚŝŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌĚŝŒŝƚƵƌŶƵǀĂ
ŝůĞĞŶŝLJŝůĞƌŝŶŝďĞůŝƌůĞĚŝ͘ĂŚĂƐŽŶƌĂďŝůŐŝ
ĞǀůĞƌŝĂƌĂƐŦŶĚĂŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞŶƚƵƌŶƵǀĂ
ŝůĞĮŶĂůĞƚĂďŦŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĚŝ͘
DĂŶŐĂůĂƚƵƌŶƵǀĂƐŦŶĚĂďŝƌŝŶĐŝůŝŒŝzĞƔŝůƚĞƉĞŝůŐŝǀŝ͛ŶĚĞŶ,ĂůŝůzĂŒŦnjŬĂnjĂŶŦƌŬĞŶ͕
ŝŬŝŶĐŝ͕sĞůŝĞĨĞŶĚŝŝůŐŝǀŝ͛ŶĚĞŶDĞŚŵĞƚ
ĞůŝŬŽůĚƵ͘<ŦLJĂƐŦLJĂďŝƌƌĞŬĂďĞƚĞƐĂŚŶĞ
ŽůĂŶďĂůŽŶĞƚƵƌŶƵǀĂƐŦŶĚĂŝƐĞďŝƌŝŶĐŝůŝŒŝ͕^ƺŵĞƌŝůŐŝǀŝ͛ŶĚĞŶƐƌĂ,ĂnjĂƌ
ŬĂnjĂŶĚŦ͘zĞƔŝůƚĞƉĞŝůŐŝǀŝ͛ŶĚĞŶ,Ăůŝů
zĂŒŦnjŝƐĞŝŬŝŶĐŝŽůĚƵ͘^ŽŶŽůĂƌĂŬŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞŶYƵŝdžŽƚƵƌŶƵǀĂƐŦŶĚĂ^ƺŵĞƌ
ŝůŐŝǀŝŶĚĞŶDƵŚĂŵŵĞĚ&ƵƌŬĂŶLJĚŽŒĂŶďŝƌŝŶĐŝůŝŒŝŬĂnjĂŶŦƌŬĞŶzĞƔŝůƚĞƉĞŝůŐŝ
ǀŝ͛ŶĚĞŶ<ĞǀƐĞƌƵƌĂŬ͕ŝŬŝŶĐŝŽůĚƵ͘ŝůŐŝ
ĞǀůĞƌŝ͕ƚƵƌŶƵǀĂĚĂLJĞƌĂůĂŶƚƺŵƺLJĞůĞƌŝŶĞŬĂůĞŵůŝŬŚĞĚŝLJĞĞĚĞƌŬĞŶ͕ďŝƌŝŶĐŝǀĞ
ŝŬŝŶĐŝŽůĂŶƺLJĞůĞƌŝŶĞŝƐĞƐŦƌƚĕĂŶƚĂƐŦŝůĞ
ďŝƌůŝŬƚĞďĂƐŬĞƚďŽůƚŽƉƵŚĞĚŝLJĞĞƫͬͬ͘
www.212haber.com
Şubat
ayında seçime
giden 5. Etap Site
Yönetim Kurulu,
oy birliğiyle yeniden
seçildi. 2014 yılında
büyük değişikliklere
imza atan Yönetim,
2015’te hem devam
eden projelerini
tamamlıyor hem de
yeni projelerini
hayata
geçiriyor.
2
<,/,1'$5. Etap yönetim olarak
büyük değişikliklere imza attı.
Öncelikle kameralar, blok içlerinin
boyanması, blok girişlerine şifreli
geçiş sistemi, site isimlerinin led
ışıklı yapılması gibi birçok yenilik
getirildi. 2015’te bütçe görüşmelerinde sakinlerin talepleri dikkate
alınarak temsilcilerle toplantılar
düzenlendi.
GÜVENLİK YÜZDE
50 ORANINDA
RAHATLATILDI
Görüşmelerde ön plana çıkan
güvenlikle ilgili sorunlar olunca
bununla ilgili site yönetimi olarak
2015 yılında daha ciddi çalışmalar
yapma kararı aldıklarını dile getiren 5. Etap Site Müdürü Mehmet
Akif Demirpolat, “Çalışmalardan
bazıları şu an itibariyle başlamış
bulunuyor. Sitelerin giriş kapıları
misafir ve site sakini girişi olarak
planlanmaya ve uygulanmaya
başlandı. Plaka okuma sistemi kuruldu. Şu anda sitelerin tamamında
plaka okuma sistemi bulunuyor. Bu
da güvenliği yüzde 50 oranında rahatlatmış durumda. Güvenlik noktasında önemli olan ikinci aşama
ise iletişim. Sakinlerin misafirleri
geldiğinde diafonla görüntülü konuşma şeklinde daire sahibine bilgi
verilecek. Bununla ilgili teklifler
toplandı ve sunumlarının yapılması
için çalışmalar devam ediyor. 2015
yılında yapılacak en önemli çalışmalar güvenliği artırma yönünde.
Bunlarla ilgili vatandaşlar kurallara
uyduğu sürece 5. Etap artık daha
güvenli hale gelecek.” diyor.
G Ü N DEM
15 - 31 MAYIS 2015
17
5. Etap artık
daha güvenli
YANLIŞ PARK ETME
NEDENİYLE PARK SORUNU
İKİYE KATLANIYOR
Sitelerdeki bir başka problemin de otopark
problemi olduğuna dikkat çeken Demirpolat, “Zaten yeterli olmayan otopark sayısına
bir de yanlış park eden vatandaşlar eklenince bu sorun ikiye katlanıyor. Düzgün park
edilmeyle ilgili gerek internet sitesi aracılığıyla gerek blok girişlerinde ilan panolarıyla
sitelere sürekli duyurular yapılıyor; ancak
sitenin mesafe kat edebilmesi için öncelikle
kat sakinlerinin istekli olması ve kurallara
uyması gerekiyor.” sözlerine yer veriyor.
BLOK GİRİŞLERİ DESENLİ BOYA
İLE DAHA DA GÜZEL OLACAK
Blok girişlerinin desenli boya yapılması
yönünde çalışmaları olduğunu belirten
M. Akif Demirpolat konuyla ilgili şunları
kaydediyor: “Bununla ilgili çalışmalarda şu
an üç site tamamlanmış durumda. Bir aya
kadar boyamayla ilgili çalışmalar bitmiş
olacak. Desenli boyalar baskı şeklinde
duvar kâğıdı görünümünde olacak. İsteyen
blok yöneticisi kendi bloğuyla görüşüp
devamını yaptırabilir; ancak bunun için de
kendileri ücret ödemek zorunda.”
SOKAK LAMBALARININ
TAMAMI LED’E DÖNÜŞECEK
Bu yıl sitelerde led aydınlatma çalışmalarının da olacağını söyleyen Demirpolat,
“Sokak lambalarının tamamı led’e dönüşecek. Bunun yanı sıra blok içi aydınlatmalarının led olmasıyla ilgili araştırmalar da
devam ediyor. Ayrıca 2014 yılında başlanan
TSE çalışmalarıyla ilgili bir bütçe yapan 5.
Etap’ın şu an itibariyle tüm sitelerinde asansörler yeşil etiket almış durumda. Sakinler
asansörleri güvenle kullanabilirler. Öte
yandan birçok sitede belediyeyle işbirliği
halinde ve yönetim kurulunun kararıyla
birlikte yangın merdivenleri boşaltılmaya
başlandı. Sığınakların kapıları tamamen
kapalı durumda.” şeklinde konuşuyor.
18
G Ü N DEM
15 - 31 MAYIS 2015
www.212haber.com
Gayrimenkul sektöründe
ÇADIR DÖNEMİ BAŞLIYOR
İlgi Yönetim tarafından bu yıl ilki düzenlenecek olan Emlak Çadırı’nda tamamı hemen teslim, iskanı alınmış ve kullanıma hazır durumdaki konut, ofis
ve mağazalardan oluşan 240 bağımsız bölüm “fiyatı siz belirleyin” sloganıyla
piyasa değerinin çok altında fiyatlarla 31 Mayıs’ta sahipleriyle buluşuyor.
G
$<5ï0(1.8/6(.7–5œ1'( çadır dönemi
başlıyor. Farklı bölgelerde yer alan markalı konut ve ticari projelerinden temin
edilen kullanıma hazır haldeki konut,
ofis ve dükkanlar Emlak Çadırı’nda çok
düşük fiyatlarla satışa sunuluyor. Bu yıl
ilki düzenlenecek olan Emlak Çadırı’nda,
konutlar 99 bin TL’ye, VIP ofisler 149 bin
TL’ye ve Cadde dükkanlar 199 bin TL’ye
satışa sunulacak. Yılda sadece bir gün
kurulacak olan Emlak Çadırı’nın ilki 31
Mayıs 2015, Pazar günü yapılacak.
FİYATI SİZ BELİRLEYİN
Tamamlanmış ve iskanı alınmış markalı
Gayrimenkul projelerindeki bağımsız bölümleri “Fiyatı siz belirleyin…” sloganı ile
alıcılarla buluşturmayı hedefleyen Emlak
Çadırı, katılımcılarına maket üzerinden
değil, görerek beğendiği konut, ofis ya da
dükkanı piyasanın çok altında fiyatlarla
sunuyor. Emlakcadiri.com web sitesi üzerinden herkesin başvurabileceği Emlak
Çadırı’nda satışa sunulan bağımsız bölümlerde 3 temel şart aranıyor: İnşaatının
tamamlanmış ve hemen teslim edilebilir
olması, sıfır olması ve iskanlı olması.
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE BİR İLK
Pek çok geliştirici firmanın inşaatını
tamamladığı markalı projelerde var olan
az sayıdaki nitelikli stoğu pazarlama ve
tanıtım bütçelerinin yüksekliği nedeniyle
ellerinde tuttuklarını ve kampanya yapacak bir ticarim hacim oluşmadığını be-
lirten İlgi Yönetim Genel Müdürü Murat
Gülep; “Biz inşaatı tamamlanmış markalı
gayrimenkul projelerinden gerekli tüm
teknik, idari kontrolleri ve anlaşmaları
yaparak Emlak Çadırı’na garantör olduğumuz konut, ofis ve cadde dükkanlarını
topluyoruz. Emlak Çadırı’nda satılan
bağımsız birimlerde tek fiyat uygulaması
yapıyoruz. Bu yıl tüm konutları KDV dahil 99 bin liradan, ofisleri 149 bin liradan,
Cadde dükkanlarını ise 199 bin liradan
satışa sunacağız. Bu avantajlı fiyatların
yanı sıra Emlak Çadırı’nda sağladığımız bir diğer avantajımız da piyasanın
kendi rayicini kendi belirlemesine imkân
tanıyacak şekilde açık artırma düzenliyor
olmamız. Bu şekilde gerek yurtiçi gerekse
yurtdışı yatırımcı ve kullanıcılara kendi
takdir ettikleri fiyatlar üzerinden hemen
teslim gayrimenkul yatırımı yapma fırsatı
sunmuş olacağız” şeklinde konuştu.
Konuşmasında Emlak Çadırı sayesinde
projelerde ciddi maliyet tutan pazarlama
ve tanıtım giderlerini ortak kampanya
sayesinde minimize ettiklerini belirten
Gülep, bu sayede maliyetleri aşağı çektiklerini ifade etti. Gülep, “Markalı konut
projelerinin nerdeyse tamamında az
sayıda bulunan stoklar, firmalara aidat ve
işletme yükü getiriyor. Ayrıca geliştirici
firmalar bu stokların ikinci el olmamasıadına yıllarca kiraya veremiyor ve elinde
bekletmek zorunda kalıyor. Biz, Emlak
Çadırı’nda bu ürünlerin hızlı satışı adına
dip fiyatlar belirleyip satışa sunuyor ve
alıcılarla gerçek fiyatlar üzerinden buluşmalarına olanak tanıyoruz” diyor. //
SON BAŞVURU
29 MAYIS
Bu yıl 31 Mayıs Pazar
günü düzenlenecek olan
satışlara kayıt ve başvuru için son gün 29 Mayıs
Cuma saat 17.00.
Dileyen herkesin katılabileceği Emlak Çadırı’na ön başvurular emlakcadiri.com
web sitesi üzerinden yapılıyor.
Kan bağışı kampanyasına
rekor katılım
HDP uçlardan
zorluyor
HDP’nin İstanbul oyları kentin kıyılarında. Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçiminde en yüksek oranı kentin iki ucunda yer alan
Esenyurt ve Sultanbeyli’de tutturdu. HDP seçim çalışmalarında Bağcılar gibi kentin kıyılarında yer alan ilçelere ağırlık veriyor.
7œ5.ï<(6(‡0(1ï1ï1 yaklaşık beşte birinin yaşadığı İstanbul, HDP’nin barajı
aşması için kritik öneme sahip. HDP’nin
en çok oy alması beklenen yer İstanbul’un
üçüncü bölgesi. Selahattin Demirtaş’ın
Cumhurbaşkanlığı seçiminde İstanbul’da
yüzde 10’un üzerine oy aldığı Başakşehir
dahil olmak üzere 13 ilçenin altısı üçüncü
bölgede. HDP’nin en zayıf olduğu bölge
ise birinci bölge yani Anadolu Yakası.
Anadolu Yakası’nda Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun ilçe ortalaması yüzde 8.2. Bu oran üçüncü bölgede
9.5. HDP, Anadolu Yakası’ndaki zayıflığını
partinin en büyük kozu olan Selahattin
Demirtaş’ı bu bölgede birinci sıradan aday
göstererek aşma yoluna gitti. Önceki seçim
sonuçları HDP’nin asıl oylarını artırdığı
yer olarak kenar semtleri öne çıkarıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin
Demirtaş en yüksek oy oranını kentin iki
ucunda tutturdu. Kentin Batı ucundaki
Esenyurt’ta yüzde 17.2, Doğu ucundaki
Sultanbeyli’deki yüzde 16.2 aldı. Özetle
HDP barajı İstanbul’da kıyılardan zorlayacak. Bunun farkında olan parti başta
Bağcılar, Esenyurt ve Başakşehir’in Güvercintepe, Altınşehir gibi mahalleleri olmak
üzere kentin kıyılarını zorlamaya devam
ediyor.
Al Jazeera’nın haberine göre, HDP Bağcılar İlçe Eş Başkanı Cevdet Halim “Bırakın
rozeti, parti bayrağı bile kalmadı. 100
çuval parti bayrağını gençler iki günde
bitirdi. Her yere astılar” dedi. Gerçekten
de Bağcılar’da asılan HDP bayrakları AK
Parti ile yarışır vaziyette.
Parti 2011 genel seçiminde 31 bin 468,
2014 yerel seçimlerinde ilçe meclisi için 38
bin 183, 2104 cumhurbaşkanlığı seçiminde
ilçeden 48 bin 917 oy aldı..
Aslında HDP’lileri Bağcılar’da enerjik
kılan yukarıdaki bu rakamlar. Bu rakamlar bize HDP çizgisindeki siyasi hareketin İstanbul Bağcılar’da son üç seçimdir
aldığı oy sayısını gösteriyor. HDP son üç
seçimdir oylarını artırıyor. İlçe Eş Başkanı
Cevdet Halim bu seçimde hedeflerinin 100
bin oy olduğunu söylüyor. //
=(<7ï1%8518Ayhan Şahenk Ortaokulu, Kızılay ile işbirliği yaparak
kan bağışı kampanyası düzenledi.
Öğrencilerin üstün gayretleri ve
velilerin büyük ilgileri sonucu
üçüncüsünün gerçekleştirildiği
geleneksel kan bağışı kampanyasına
Okul müdürü Harun Can, müdür
yardımcıları Abdi Yaman, Fazile
Öztürk, Abdullah Taş, Zeytinburnu
İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa yılmaz, Eğitim Bir-Sen Zeytinburnu İlçe Başkanı Ahmet Çoşkun
ile ilçe başkan yardımcısı Erdal
Bakırtaş, Adile Mermerci Anadolu
Lisesi Müdürü Yunus Özbek, Saniye
Sezgin Elmas İlkokulu Müdürü
Ali Akıllı, Fatma Süslügil İlkokulu
Müdürü Dilek Gürel, Zeytinburnu Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi
Sevim Akbay, Zeytinburnu Erdemli
Nesiller Derneği Başkan Yardımcısı
Hüseyin Eroğlu, Kafdağı Kitabevi
sahibi Rıdvan İner, Beştelsiz Mahalle
Muhtarı Âdem Yavuz, Telsiz Mahalle
Muhtarı Yakup Toraman, Mardinliler Derneği yönetim Kurulu Üyeleri,
Gazeteci-Yazar Hüseyin Çetiner ve
Mehmet Alpay, Piyade Yarbay Ümit
Narcıkara, öğrenciler ve velileri
katılarak destek verdiler.
Okul Müdürü Harun Can, sosyal
sorumluluk projesi kapsamında
düzenledikleri kan bağışı kampanyasına gösterilen yoğun katılımdan
dolayı son derece memnun olduklarını dile getirerek gerçekleştirdikleri
kampanya ile öğrencilere de örnek
olmak istediklerini söyledi. Okul
Müdürü Harun Can, gerek bizzat
programa katılarak, gerekse kan bağışında bulunarak destek olan bütün
katılımcılara teşekkür etti.
Okul müdür yardımcısı Fazile Öztürk de gazetemize yaptığı açıklamada; “Şimdiye kadar yapılan kampanyalar içinde en verimli kampanyayı
gerçekleştiriyoruz ve İstanbul’da bir
günde 261 ünite kan toplayarak bir
rekora imza attık. Emeği geçen bütün öğrenci ve velilerimizi kutluyorum” dedi. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
15 - 31 MAYIS 2015
19
ONE MINUTE
tarihine dikkat!
A
$.3$57ï Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, “Dinleme
kararlarının alındığı zamanlara
bakıp, geriye doğru gidince
hepsinin başlangıcına dair bir
tarih var. Ondan önceye hiçbiri
geçmiyor. Nedir bu tarih? Tayyip
Erdoğan’ın Davos’taki o ‘One
Minute’ konuşması” dedi.
Şentop, , İkitelli Organize Sanayi
Bölgesi (İOSB) sanayici ve iş
adamlarıyla bir araya geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, paralel yapının devreye sokulmasının tarihine
dikkat çekti.
Şentop, özellikle yerel seçimlerde
“paralel yapının” devreye sokul-
Engelliler bir
günlüğüne
asker oldu
Fiziksel veya zihinsel engelleri sebebiyle vatani görevini yerine getiremeyen 15 engelli vatandaş, 23.
Motorlu Piyade Tümeni Hasdal Kışlası tarafından
organize edilen “1 Günlük Temsili Askerlik Programı” vesilesiyle asker olmanın gururunu yaşadı.
ï%5$+ï0(57(3( Ramazan
Temel ve Hüseyin Öksüz gibi
isimlerden oluşan 15 engelli
asker adayı, birliğine katılmadan
önce aileleri ve Zeytinburnu Belediyesi yetkilileriyle birlikte kutlama yemeğinde buluştu. Avrupa
Biriliği Bakanı Volkan Bozkır,
Zeytinburnu Belediye Başkanı
Murat Aydın, İlçe Askerlik Şube
Başkanı Ali Koluaçık, Kent
Konseyi Başkanı Cemal Merdan, ve Başkan Yardımcısı Gönül
Demirel’in de davetliler arasında
yer aldığı yemekte engelli askerlere moral yemeği verildi.
Yemeğin ardından kına
gecesine katılan engelli asker
adayları, Zeytinburnu Meydanı’ndaki vatandaşlar tarafından
sloganlarla karşılandı. AKDEM Engelliler Koordinasyon
Birimi tarafından hazırlanan
gösterilerle birlikte şölen
havasında geçen kına gecesinde AKDEM Engelliler Müzik
Ekibi ve Engelliler Gösteri
Sanatları Ekibi geceye renk
kattı. Gösteri sonrası davetliler
asında yer alan Zeytinburnu
İlçe Müftüsü İsmail Gökmen,
Engelli askerlere dualar ederek,
askerleri, vatandaşlarla birlikte
kışlaya uğurladı. Asker türküleri eşliğinde kınaları yakılan
engelliler, herkesle helalleşerek
vatandaşların dualarını aldı.
YEMİN EDİP,
TESKERE ALDILAR
11 Mayıs Pazartesi günü 15 engelli
asker adayı, Zeytinburnu Kültür
ve Sanat Merkezi’nde, Engelliler
Koordinasyon Birimi öğrencilerinin
düzenlediği el sanatları sergisinin
açılışına katıldıktan sonra davul
zurna ile 23. Motorlu Piyade Tümeni
Hasdal Kışlası’na uğurlandı. Askerler, burada yemin ederek, bir
günlüğüne de olsa asker olmanın
gururunu ve onurunu bir arada
yaşadı. Temsili Askerlik Programı
kapsamında vatani görevlerini yerine
engelli askerler, tören sonrası teskere
alıp, terhis oldu. //
Haydi Çocuklar!
sürüş hâkimiyetini artıracağı Sarı
Bisiklet Projesi’nde çocuklara 40
dakikalık teorik bilginin yanında
40 dakikalık da pratik uygulamalar yaptırılacak.
BİSİKLET SÜRME ZAMANI
Türkiyenin önemli markalarından ETİ’nin desteğiyle Aktif
Yaşam Derneği’nin öncülüğünde;
hareketli yaşamı teşvik etmeyi ve
bisiklet kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlayan “Sarı Bisiklet”
Projesi, Zeytinburnu İlçesi Kazım
Özalp İlkokulu’nda uygulanmaya başlandı. Bisiklete binmeyi
bilmeyen çocukların bisiklet
sürmeyi öğreneceği; bisiklete
binmeyi bilen çocukların ise
18 Mayıs’a Kadar Sürecek
Kazım Özalp İlkokulu’nun
bahçesinde oluşturulan bisiklet
parkurlarında velilerin izniyle okul
öğrencilerinin katıldığı bisiklet
sürme eğitimi çalışmaları 18 Mayıs
tarihine kadar sürecek. Konu ile
ilgili gazetemize açıklamada bulunan okul müdürü Metin Arslan, bu
projede verilen eğitim ile çocukların güvenli bir şekilde bisiklete
binebilmeleri, kask takmanın
önemini anlamaları, trafik kurallarını öğrenmelerinin sağlanması
hedeflenmektedir, dedi.
duğunu dile getirerek, şunları
kaydetti: “Sadece 17-25 Aralık
değil, daha öncesi var. 7 Şubat
2012’de paralel yapının MİT
Müsteşarına yaptığı operasyon
var. Dinleme kararlarının alındığı zamanlara bakıp, geriye doğru
gidince hepsinin başlangıcına
dair bir tarih var. Ondan önceye
hiçbiri geçmiyor. Nedir bu tarih?
Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki
o ‘One Minute’ konuşması. O
tarihten önce hiçbir soruşturma,
dinleme kararı yok. Tayyip Erdoğan Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanına ‘One Minute’ dedi. Bu
‘bir dakika’ demek ama söyleyiş
tarzına, yerine, kime söylediğine
bağlı. Uluslararası platformda
İsrail Cumhurbaşkanına, ilk defa
dünyada yüzüne karşı bir siyasetçi söylüyor. ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyoruz ya aslında o 5’in
her biri aslında dünyaya hükmediyor. Böyle bir dünya düzeni
var. Böyle bir dünya düzeninin
kuruluş sebebi de esasen İsrail’in
güvenliğini teminat altına almak.
İşte bu, dünyada İkinci Dünya Savaşı sonrası düzenine ilk
meydan okumadır ve bu düzenin
değişmesi yönünde yüksek sesle
dile getirilmiş ilk adımdır.”
Bunun rahatsızlık doğurduğunu
ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı
bertaraf etmek için hareket geçildiğini aktaran Şentop, “Ancak
bu planın Türkiye’de icrası lazım.
Bunu kim icra edecek. Eskiden
askerler vardı, öyle bir uygulama artık imkansız hale geldi. O
zaman örgütlü bir güç aradılar
Türkiye’de. Belki polis içinde,
jandarma, hakimler ve savcılar
içinde örgütlenmiş bir yapı. Bu
işin taşeronunu onlara verdiler”
diye konuştu. //
20
YA ZI
15 - 31 MAYIS 2015
Emin BATUR
ROMANYA’DA 1 MAYIS
[email protected]
&
www.212haber.com
$98ĝ(6.8
Romanya deyince aklıma Çavuşesku
gelir.
Hani o balkondan konuşmasını yaparken
protesto seslerinin yükselmesi ile şaşkına
döndüğü anki yüzünü hatırlıyorum.
Yıllarca sürdürdüğü diktatörlüğün
verdiği güvenle, şu anda meydanın
dalgalanmasına bir türlü mana veremiyor ‘’Gördüklerim doğru mu?’’ der gibi
tereddüt ederken, ortası delik bayraklar
yükselmeye başlamıştı.
Bu ve benzeri ülkelerde Komünistler herkese zulmeden despot idareler kurmuştu.
E, biz de burada sol örgütlerle az cedelleşmedik.
Binaenaleyh bunların iskambil kâğıdı
gibi arka arkaya devrilmelerinden hoşnuttuk…
İşte! Şeytanın saklandığı yer burası…
Avrupa ve Amerika için kötü rejim
yoktur.
Söğüşlenebilir rejim onlar için o makbuldür.
Çavuşesku; bayrağın ortasına yerleştirdiği, rejimi temsil eden o arma kesilerek
çıkarılmış ve bayraklar o şekilde meydanda sallanıyordu.
Ortası kesilmiş bayrakları görünce artık
tereddüt etmeye mahal kalmadığını
anlayan Çavuşesku, işin sonuna geldiğini
anlayarak, hızlı bir şekilde sırtını dönüp
kaçabileceğini düşündü.
Ancak,
ROMANYA’DA 1 MAYIS
Biz yine konumuza dönelim.
1 Mayıs günü Romanya Bükreş’teydim.
Diğeri arazi üreten bir marka: ARO
ithalata izin verilmiyordu.
Akıbeti?
Buna Komünist sistemin üretimde
getirdiği tıkanmadan dolayı, içerdeki
üretimin düşüklüğü eklendiğinde, halk
varlık içinde yokluk çekiyordu.
…?
Komünizm, Krallık, Laiklik vs. fark
etmez.
Şehri içimde sindirmeye çalışıyorum.
HELİKOPTER
Yollar geniş, her taraf yeşil.
Ülkenin Helikopter fabrikası vardı.
Avrupa’nın 3 büyüğü (İngiltere, Almanya, Fransa)
Şehrin içinde akan nehrin belli yerlerine
Çavuş kepçeyle dalmış, çok güzel göletler
oluşturmuş.
Romanya helikopter üretiyordu yani.
Karşılarında yeni bir güç istemiyorlardı.
ROMANYA
AVRUPA’NIN BU GÜÇLÜ
ÜLKELERİNE RAKİP
OLABİLECEK BİR GÜÇ MÜ?
Hele bir tanesi var ki resmen göl… Belki
de tabii bir göldü onu ıslah etmiş. İçinde
tekneler turist gezdiriyor.
Bisiklet kiralayıp 2 saate yakın dolaşıyorum.
Hem de 30-40 yıl önce.
Kim yaptı? Çavuş
Şu anda kimin?
Fransızların… Eurocopter ismiyle imalata devam.
Petrol? Var.
Ferdi teşebbüsün öldürüldüğü, Binaenaleyh ‘’Ben üretip de başkası mı yesin?’’ anlayışı, ülkeyi yokluğa mahkûm
etti.
Her şeyin var olduğu ülkede, hiçbir şey
bulunmaz oldu.
Zaten Komünizmin çıkmazı da bu değil
mi?
Netice:
Hakkındaki karar çoktan verilmiş;
Park bitmiyor.
Kim çıkardı? Çavuş.
Pusuda bekleyen İngiliz’i, Almanı, Fransız ı böyle bir fırsatı kaçırır mı?
Sağındaki solundaki adamlar ayarlanmıştı.
Bazı yerlerde ağaçlar o kadar büyük ve
sık ki… Kuş çığlıkları bana balta girmemiş ormanları hatırlatıyor.
Şu anda kimin?
Önce Çavuş’un etrafındakileri ayarttılar.
…?
Kaybolmaktan korkup geri dönüyorum.
Doğalgaz… Kim çıkardı? Çavuş.
Sonra tek elden çıkmış ortası yırtık bayrakları kendi adamlarının eline verdiler.
Bahsettiğim bu park şehrin içinde.
Şu anda kimin?
Kim yapmış? Çavuş.
…?
Bükreş 2 milyon civarında bir şehir ama
buna benzer böyle bir sürü park var.
Göller var göletler var.
Sorular öyle uzayıp gider.
Nihayet,
Arabanın bagajında kaçmaya çalışırken yakalanması… Bagajdan çıkarken
kalpağının tozunu alarak özenle kafasına
geçirmesi… Alelacele mahkeme kurularak idam kararı verilmesi…
Hayır?
Ancak bunlara muhtaç olmayacak bir
güç haline doğru gidiyordu.
Kendi ayakları üzerinde durabilecek bir
ülke haline gelmişti.
Avrupa’nın patron devletleri (Almanya,
İngiltere, Fransa) bunu kabullenmediler.
Kim yapmış? Çavuş.
Metro ile birçok yere ulaşmak mümkün.
Ucuz.
Kim yapmış? Çavuş.
Yollar geniş sağlı sollu yüksek ağaçlar.
Geniş yaya yolları, fiskeyeler...
Böyle bir şey beklemiyordu ama Çavuş’a
karşı nefret doluydu.
Romanya’da doğmuş ama Alman asıllı.
Gerisi çorap söküğü gibi geldi.
İbrahim Bey 16 yıldır Romanya’da yaşayan bir kardeşimiz.
Bugün Romen bankalar Almanların,
‘’Nereyi görmek istersiniz? ‘’ diye soruyor.
Bu hıza alışık almayan infaz memurlarına arkadan sakallı, kır saçlı ve seyrek
saçları özenle arkaya taranmış birinin
emreder gibi kafasıyla işaret vermesi…
Onlar, kendilerine her zaman avuç açan,
borçlandırıp kafasında devamlı kamçı
salladıkları bir ülke istiyorlar.
Kim yapmış? Çavuş.
Evler…
Ve devam ediyor:
Daha önceki yazımda İtalya ve onların
başına musallat edilen ‘’Kızıl Tugaylar’’
dan dan bahsetmiştim.
Yamru yumru biçimsiz bloklar ama
içinde sıcak suyu merkezi sistem. Bütün
şehir üç merkezden hem ısınıyor, hem
de sıcak su kullanıyor. Ne zaman? 30-40
yıl önce.
Çavuşesku’nun;
Tereddütte olan infaz memurlarının
aldığı bu işaretle, Çavuşesku ve karısının
koluna girerek infaz mahalline götürülmeleri…
Yani Avrupa’nın patron devletleri
İtalya’yı bile markaja almak istedi ama
başarılı olamadılar.
Kim yapmış? Çavuş.
Neden bizi PKK , DHKP-C vb. terör
örgütleri ile meşgul ettikleri…
1 Mayıs’ta olayların büyümesi için neden
bu kadar gayret ettikleri…
Taksim’deki basit olayları dünyaya en çok
Alman-İngiliz medyasının neden servis
ettiği, bu vesile ile daha iyi anlaşılmış
oluyor.
AVRUPA
AVRUPA’NIN PATRON
DEVLETLERİ BAŞKA HANGİ
ÜLKELERİ MARKAJA ALDI?
30-40 yıl önce yaşı müsait olanlar
İstanbul’un halini düşünüp bir kıyas
yapsın bakalım.
Yaşı müsait olmayanlar ise, o yıllarda
İstanbul’un ne halde olduğunu gösteren
filmler var, onlara baksınlar.
Örnek olarak:
Kapıcılar Kralı, Bekçiler Kralı, Çiçek
Abbas gibi filmler İstanbul’ un o yıllarda
nasıl bir şehir olduğuna dair yeterince
bilgi verir sanırım.
Bu anlattıklarımla da öylece kıyas edin.
Aradaki fark o zaman daha net görülecek.
Romanya’ya bir kimlik kazandırmak
istediğinden, yaptığı saray ve karşısında
bulunan bloklarda, -Bloklar bildiğimiz
Komünist hantal yapılar değil. Cesametli yapılar ama ‘Grekoromen’ mimari
tarzında yapıldığı için heybetli güzel bir
duruşları var.Çevresindeki üst düzey subay, bürokrat vb. kişileri yerleştirdiğini, böylece
bundan sonra yapılacak mimari yapılara
örnek oluşturduğundan bahsetti.
Diyeceksiniz ki; her şey bu kadar iyi
güzeldi de, neden halk Çavuş’u büyük bir
nefretle devirdi.
HÜRRİYET
Her şey vardı, her şey iyi güzeldi ama
birincisi hürriyet yoktu.
Devam edelim.
O ekmek kadar, su kadar aziz olan hürriyet yoktu.
• Çavuş bütün bunları hak etti mi?
Romanya’nın mali-finans dengesi pozitif…
Kimin kimi ispiyonlayacağı belli olmayan kör bir diktatörlük vardı.
• Bana göre fazlası ile hak etti.
Borç almayı bırakın borç veren bir ülke.
İnsanlar buna tahammül edemedi.
• Peki, insanların çok ağır hareket ettiği
Romanya’da bu kadar hızlı süreç normal mi?
Kim? Çavuş.
İkincisi varlıklardan halk istifade edemiyordu.
AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN
ÜLKE İSTEMİYOR
• !!!...
• Her şeyi tamamlanmış bir inşaat
ruhsatını almanın 8-10 ay sürdüğü bir
ülkeden bahsediyoruz. Hem de 25 yıl
önce değil, şimdi bile işler bu kadar
ağır işliyor, tekrar soruyorum bu hız
normal mi?
• Valla ne bileyim, o yıllarda Komünist
ülkelerin böyle arka arkaya devrilmesi
biraz da hoşumuza gidiyordu.
İspanya.
Yugoslavya.
Çekoslovakya.
Ve tabii ki, SSCB
Bunlardan İspanya ve Yugoslavya başlı
başına bir yazı konusudur.
Bilhassa Yugoslavya.
Şimdi bankalar kimin elinde? Almanların.
Ağır sanayii var. Hantal mantal ama var.
Fabrika yapan fabrikaları var. Kasaba,
hatta şehir büyüklüğünde fabrikalar
var… (dı)
Rejim değiştikten sonra molozunun
kırıntısının kırıntısını satanlar milyoner
oldu. Batmış geminin malları…
Aç kurtlar gibi saldırdılar
Yugoslavya’ya…
Kim kurmuştu? Çavuş.
Gözü dönmüş Faşist Sırplar da bu oyuna
geldi.
ARABA
Şimdi bakın ne haldeler…
Avrupa’nın en müreffeh en güçlü ülkesi
olma yolunda ilerliyordu Yugoslavya.
Ama gözü dönmüş Sırp ve Hırvatlar her
şeyi berbat etti.
Ülkenin 2 araba markası vardı.
Birisi ülkemizde de biliniyor: DACIA
Kim kurdu? Çavuş.
Şu anda kimin? Fransızların.
Halk zaten doluydu.
Cumhurbaşkanı bile Alman.
‘’Şu Çavuş’un Sarayını bir görelim’’
diyorum. ‘’Bak’’ diyor, ‘’Sen de Çavuş’un
sarayını görmek istiyorsun’’
Manganın ‘’ATEŞ!’’ Emriyle Çavuş’un
hemen can vermesi, karısının yediği
o kadar kurşuna rağmen bir türlü can
vermemesi, bunların hepsi dün gibi
gözümün önünde…
Çavuş konuşmaya başladığında ayarttıkları adamların bir ‘’YUH’’ çekmesi yetti.
Korumacılık adı altında dışardan hiçbir
DACIA ve diğer sanayi yatırımlar Fransızların,
Akaryakıt sektörü OMV Avusturya’nın
yani o da Almanya’nın sayılır.
Perakende sektörü İsveç, İtalya, İspanya,
Fransa vs.
E, diyeceksiniz ki, İngiltere bu işin neresinde.
İngiltere bu işin planlayıcısı, beyni olduğu için o sadece rüsum alır.
Yapılan her operasyondan, her alış-verişten vergisini fazlasıyla almıştır merak
etmeyin.
Peki, Romanya’da 1 Mayıs’ta olay, kutlama vs. ne oldu?
Günler öncesinde gerginlik yaşadığımız,
çıkan olaylarda bazen ölümlerin olduğu
ülkemize karşılık eski bir Komünist ülke
olan Romanya’da ‘1 Mayıs’ ta olay, arbede
veya kutlama yok mu?
Yok!
Gün boyu dolaştım 1 Mayıs etkinliği ile
ilgili hiçbir şey görmedim.
Merakımı İbrahim Bey giderdi:
‘’1 Mayıs’ta insanlar akın akın
Köstence’ye gider. Deniz kıyısında sabahlara kadar eğlenir.
Burada 1 Mayıs kutlaması budur!..’’ dedi.
İçimden ‘’Doğru’’ dedim. Niye gerginlik
olsun ki?
İngilizlerin burada işi bitti.
Sırada başka ülkeler var…
www.212haber.com
G Ü N DEM
15 - 31 MAYIS 2015
21
1. Etap’a Havaray geliyor
B
$ĝ$.ĝ(+ï5-Sefaköy-Halkalı Havaray Hattı Projesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul edildi. Proje planlara
işlenmeye başlandı. İstanbul
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin
mayıs ayı toplantılarının üçüncü
birleşimi, Saraçhane’deki belediye binasında yapıldı.Toplantıda,
havaray projesi ele alındı. Ulaşım
Planlama Müdürlüğü’nün Başakşehir-Sefaköy-Halkalı Havaray
Hattı Projesi’ne ilişkin hazırlanan
tadilat teklifi, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunuldu.
Komisyon raporu, CHP’li meclis
üyelerinin “ret” oyuna rağmen AK
Partili üyelerin “evet” demesiyle,
oy çokluğuyla kabul edildi. 11,60
kilometre uzunlukta olan SefaköyHalkalı-Başakşehir Havaray Projesi, Sefaköy metrobüs durağından
başlayacak, Halkalı Meydanı’ndan
geçerek, Atakent, İkitelli ve Başakşehir 1. Etap Metrosu’na kadar
gidecek. Proje, Beylikdüzü İncirli
Metrosu, Kirazlı Halkalı LRT Hattı
ve Mecidiyeköy Mahmutbey Metrosu ile entegre olacak.
Roseva Çikolata Cafe açıldı
Başakşehir’in ilk çikolata cafesi
olan Roseva Çikolata Cafe’nin
açılışı yapıldı. İlçe Milli Eğitim
Müdürü Ramazan Yılmaz’ın da
katıldığı açılışta, Başakşehir Beledi-
yesi Kültür Müdürü Basri Akdemir,
Başakşehir Mahalle Muhtarı Fatih
Mehmet Yıldırım, Erne Medya
Genel Müdürü Halil Gölve ve Genel
Koordinatör Erol Çakır ve davet-
liler de hazır bulundu. Açılışın ardından davetliler Ali Salman ve Semazen ekibinin gösterileriyle keyifli
anlar yaşarken yapılan ikramlarla
birlikte ağızlarını tatlandırdılar.
22
G Ü N DEM
15 - 31 MAYIS 2015
‡–3‡œ/(5
.252681'$1
08+7(ĝ(0
.216(5
‘KÖR OLASI ÇÖPÇÜLER’
Aralarında Başakşehir Belediyesi çalışanlarının da yer aldığı ve çeşitli ilçe belediyelerinin
temizlik personelinden oluşan koro basın mensupları için söyledi. Grup, Başakşehir Temizlik İşleri Şantiyesinde verdiği konserde geniş repertuarı ile beğeni topladı.
7
(0ï=/ï.ïĝ‡ï/(5ï1'(1 oluşan müzik
korosu Başakşehir’de görücüye çıktı.
Aralarında Başakşehir Belediyesi
çalışanlarının da yer aldığı ve çeşitli
ilçe belediyelerinin temizlik personelinden oluşan koro basın mensupları için söyledi. Grup, Başakşehir
Temizlik İşleri Şantiyesinde verdiği
konserde geniş repertuarı ile beğeni
topladı.
13 temizlik personelinden oluşan
müzik korosu Başakşehir Belediyesi
Temizlik İşleri Şantiyesinde bir araya
SÜPÜRGELER, KÜREKLER MÜZİK
ALETİ OLDU
Temizlik personeli korosu konserde; gitar,
davul, zurna gibi müzik aletlerinin yanı sıra çöp
kutularını, plastik süpürgelerini, küreklerini de
kullandı. Sosyal yaşama renk katmak, çalışanlar
arasında iletişimi kuvvetlendirmek için bir araya gelen koro üyelerinin eğitmenliğini ise yine
kendi arkadaşları yapıyor.
‘HEM MÜZİSYENİM HEM DE KENDİ
SOKAĞIMI SÜPÜRÜYORUM’
Müzik grubunun üyeleri duygularını şu şekilde
dile getirdi.
Bülent İlgün: “Süpürgeciyim. Ben hem müzisyenim hem de kendi oturduğum mahalleden
on sokağı süpürüyorum. Bu işe girişince çeşitli
ilçelerde çalışan çöpçü arkadaşlarla tanıştık.
Provalarımızı boş zamanlarımızda farklı yerlerde yapıyoruz. Repertuarımızda beğendiğimiz
türküler var.”
Mehmet Can Tekin: “Grupta gitar çalışıyorum.
12 yıldır gitar çalıyorum. Böyle bir koronun
olduğunu söylediler bende dahil oldum. Amatör
bir ruhla çalışıyoruz.”
Bayram Gül: “Benim müziğe ilgim vardı. Biz
çok büyük düşünüyoruz. Profesyonel olmak
istiyoruz. Belediyelerin etkinliklerinde boy
göstermek istiyoruz. Ailemden ve çevremden
takdir alıyorum.”
Mikail Aksu: “Benim müzikle ilgim çocukluğumdan itibaren vardı. Hatta bir kaset denemem bile oldu. Bu ortamdan çok mutluyum.
Tekrar müzik hayatına dönmek beni mutlu ediyor. Arkadaşlarımızın yaş günlerinde, pikniklerde ya da özel günlerde sahne almak istiyoruz.”//
Ehliyetimi kaybettim Hükümsüzdür.
Enes GÜNEY
www.212haber.com
geldi. Çok sayıda basın mensubunun
yer aldığı etkinlikte koro konserine
‘çöpçüler’ parçası ile başlandı. Geniş
bir repertuarla basın mensuplarının
karşısına geçen koro anneler günü
içinde parçalar seslendirdi.
Yaklaşık bir buçuk ay önce çalışmalara başlayan grup haftanın belirli
günlerinde bir araya gelerek prova
yapıyor. Aralarında amatör olarak
müzik aleti çalanlarında yer aldığı
grup özel günlerde de sahne almaya
hazırlanıyor.

Benzer belgeler

Devlet Eski Bakanı Hasan Aksay

Devlet Eski Bakanı Hasan Aksay yorumluyorum; Nasılsa AK Parti tek başına iktidarına devam edecek. Sandığa gidip oy kullanacağız. Gücü sandıkla teyit edeceğiz anlamına yorumluyorum ben bunu. Birazdan miting yapacağız. Kılıçdaroğl...

Detaylı

Başakşehir Müftüsü Remzi Pehlivan

Başakşehir Müftüsü Remzi Pehlivan Uysal, “Bizim projemizde betonlaşaşma anlamında herhangi bir değişiklik yapmayacağız.” diye konuştu. Bahçeşehir’deki gölet alanı ile ilgili ihalede en yüksek teklifi 103milyon lira ile Atmaca Grubu...

Detaylı