xıx. yüzyılda türkistan`da kölelik, çapul ve yağma

Transkript

xıx. yüzyılda türkistan`da kölelik, çapul ve yağma
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XIV/1 (Yaz 2014), s.179-196.
XIX. YÜZYILDA TÜRKİSTAN’DA
KÖLELİK, ÇAPUL VE YAĞMA
Slavery, Plunder and Pillage in the XIXth Century Turkestan
Seda YILMAZ VURGUN*
ÖZ
Köleliğin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kölelik birçok toplum tarafından
devlet ve aile gibi beşeri kurumlardan biri olarak görülmüştür. Dünyanın birçok
bölgesinde var olan köle ticareti Türkistan topraklarında da kendini göstermiştir.
Özellikle Türkmenler köle ticareti ile yakından ilgilenmişlerdir. Değişken bir
ekonomiye sahip olan Türkmenlerin geçim kaynaklarının önemli bir kısmını çapul, yağma hareketlerinden elde edilen gelirler oluştururdu. Özelikle sınır bölgelerinde İranlılar ve Türkmenler arasında karşılıklı çapul hareketleri sık sık görülürdü. Her gün karşılıklı olarak tekrarlanan çapul hareketleri anlık sürer ve bu
yağma hareketi sonucunda çok sayıda esir ele geçirilirdi. Esir ele geçirmenin temel amacı fidye almaktı. Fidye alınamayan esirler Türkistan hanlıklarının Buhara, Hive gibi şehirlerinde kurulan köle pazarlarında satışa çıkarılırlardı. Köle satışı açık artırma usulü ile gerçekleşirdi. Esir satıcısı kölenin özelliklerini överek
onu yüksek fiyata satmaya çalışırdı. Köle sahibi olmak Türkistan’da zenginlik
alameti olarak görülürdü. Han ve önemli devlet adamlarının çok sayıda kölesi bulunmaktaydı. Köleler ev işlerinde, tarlalarda çalışır ve zaman zaman asker olarak
görev yaparlardı. Özellikle Rus köleler, köle pazarlarında bilgili ve daha güçlü oldukları için daha çok rağbet görürlerdi. Köleler Türkistan topraklarında asimile
olmuşlardı. Bu topraklarda evlenmiş, çocuk ve torun sahibi olup kendi kimliklerinden uzaklaşmışlardı. Kölelik kurumundan rahatsızlık duyan Ruslar Türkistan
bölgesinin işgal ettikten sonra bu müesseseyi ortadan kaldırmışlardı. Ancak sıkı
bir şekilde bu topraklarda mevcut olan köle satışı gizli bir şekilde yapılmaya devam edilmişti.
Anahtar kelimeler; Türkistan, Türkmenler, İranlılar, Hanlıklar, Köleler.
ABSTRACT
The history of slavery is dated back to very old times. Slavery was considered by
many societies as one of the social institutions like state and family. Similar with
many regions around the World, slave trade was also seen in Turkestan region.
Especially Turcomans was closely interested in slave trade. Significant part of income sources among Turcomans, who had a diverse economy, was composed by
*
Dr. Sakarya Üniversitesi, [email protected]
180 Seda YILMAZ VURGUN*
the revenues coming from spoiling and plunders. Specifically, in the frontier
zones were often seen spoliations between Iranians and Turcomans. These reciprocal spoils occurred constantly and as a result of these actions many people were
captured as captives. The main reason, why the people were captured, was demand of ransom from other side. The ones whose ransom could not be paid, were
sold in the slave markets of Turcoman cities as Bukhara and Khiva. As selling
method was practiced the auction. The seller was encouraging buyers, trying to
catch fancy of the customers by praising good features of captives. Slave ownership in Turkestan was considered a sign of wealth and power. The Khan and other significant statesmen possessed a lot of slaves.
They were forced to work as domestic worker in residents and in fields and from
time to time as soldiers. Especially Russian slaves were sought after due to their
knowledge and powerfulness. Slaves were assimilated in Turkestan territories.
They got married there and had children and grandchildren, which finally led to
alienation from their own identities. As they felt uncomfortable with the slavery
institution, Russians abolished slavery after they occupied Turkestan region.
However, since slavery was substantially established in this region, even after
abolishment slave trade was continued secretly.
Key Words; Turkestan, Turcoman, Iranians, Khanates, Slaves.
GİRİŞ
XVI. yüzyılın başından itibaren Türkistan’da siyasi birlik yok olmuş ve Türkistan hanlıkları olarak anılan yeni ve parçalı siyasi yapılar ortaya çıkmıştır. Bu hanlıklardan Buhara
1500, Hive 1512 ve Hokand 1710 yılında kurulmuştur.1 Hanlıklar içinde en büyüğü Buhara
Hanlığı idi. Buhara Hanlığı Zerafşan vadisi başta olmak üzere Buhara, Semerkant, Karşı,
Şehr-i Sebz, Kermine, Kerki, Çizak gibi vilayetlerinden meydana geliyordu.2 Hive Hanlığı
Harezm’den Merv’e kadar uzanan sahayı kapsıyordu.3 Hive, Kongrat, Ürgenç, Gazavat ve
Mehmet Alpargu, “Türkistan Hanlıkları”, Türkler, C.8, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002,
s.568, 572.
2
Mehmet, Saray, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti İle Türkistan Hanlıkları Arasındaki
Münasebetler (1775-1875), Türk Tarih Kurum Yayınları, Ankara, 1994, s.2; Nikolai
Vladimirovich Khanikoff, Bokhara: Its Amir and Its People, Translated From The Russian of
Khanikoff by Baron Clement A. de Bode, J. Madden, Londra, 1845, s.96-97; O. Olufsen, The
Emir of Bokhara and His Country, William Heinemann, London, 1911, s.576; Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Basılmamış Doktora Tezi Sakarya, 2009, s.26; Yuri Bregel, An
Historical Atlas of Central Asia, Brill Akamich Puplishers, Boston, 2003, s.63.
3
Ahmet Taşağıl, “Türkistan”, İslam Ansiklopedisi, Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 2002,
s.557.
1
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 181
Hezaresb önemli şehirleriydi. Hokand Hanlığı Fergana Vadisi’nde hüküm süren bir devletti.4
En önemli şehirleri ise; Hokand,5 Taşkent, Margilan, Evliya Ata, Pişpek, Namangan, Türkistan ve Akmescit’ti.
Türkistan’da kurulmuş olan müstakil üç hanlığın iktisadi ve kültürel hayatları oldukça
zayıftı. Bunun en büyük sebebi, Şii İran’ın Türkistan ile Orta Doğu’yu bağlayan yolları kapatması ve XVI. asrın başlarından itibaren Avrupalıların deniz yolu ile Hindistan’a ve Çin’e
gidebilmeleri idi. Bu durum yollardan kazanç sağlayan Türkistan Türklerinin iktisaden zayıflamalarına ve neticede kültür ve medeniyet sahasında geri kalmalarına sebep olmuştur.6
Türkistan hanlıklarının iktisadi ve medeni yönden ilerlemek yerine, birbirleri ile sürekli mücadele halinde olmaları bulundukları şartların daha da kötüleşmesine neden olmuştur. Bir süre sonra hanlıklar Rus tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Rusya Türkistan hanlıklarını istila etmek için XVIII. asrın başından itibaren devamlı seferler düzenlemiş ve nihayetinde XIX. yüzyılda amacına ulaşmıştır.7 Rusya Avrupa ile yarışabilmek için yayılma bölgesi
olarak Türkistan hanlıklarını belirlemiştir. Hanlıklar Osmanlı İmparatorluğu ve İngiltere’den yardım istemelerine rağmen Osmanlı İmparatorluğu içinde bulunduğu zor koşullar ve
mesafenin uzaklığından dolayı kendilerine yardım edememiş İngiltere ise geçmişte yapılan
hatalardan dolayı bir yardımda bulunmamıştır.8
1- Çapul ve Yağma Hareketleri
Türkistan hanlıklarında çapul hareketlerini düzenleyenler genelde Türkmenlerdi. Çapul ve yağma hareketleri daha çok İranlılar ve Türkmenler arasında karşılıklı olarak yapılmaktaydı.9 Türkmenler göçebe, yarı-göçebe, kısmen de yerleşik bir hayat sürmekteydiler.
Karma bir ekonomiye sahip olup hayvancılığı, çiftçiliği, zanaatkârlığı, savaşçılığı ve Hazar
kıyılarında balıkçılığı belirli oranlarda yaparlardı.10 Bulunduğu coğrafyanın zor koşularının
da etkisi ile ekonomik seviyeleri kısıtlı idi.
Yaşam tarzlarının zorluğu, İran ile dini sürtüşmenin yanında fakir oluşları nedeni ile
Türkmenler zaman zaman çapul hareketlerinde bulunmuş, İran ve Rus köylerine saldırarak
Mehmet Alpargu, “Türkistan Hanlıkları”, Türkler, C.8, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002,
s.572; Enver Konukçu, “Hokand Hanlığı”, İslam Ansiklopedisi, Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998, s.215.
5
Catherıne Poujol, “Hokand”, İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1998, İstanbul, s.214.
6
Saray, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki Münasebetler,
s.2.
7
Mehmet Saray, “Rusya’nın Türkistan’da Yayılması”, Türkler, C.18, Yeni Türkiye Yayınları,
Ankara, 2000, s.531.
8
Saray, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki Münasebetler,
s.2.
9
Edmond O’ Donovan, The Merv Oasis, C. II., Smith, Elder, & Co., Waterloo Place, London,
1882, s.31.
4
10
Elizabeth E. Bacon, Esir Orta Asya, Tercüman 1001 Eser, İstanbul, (b.t.), s.66.
182 Seda YILMAZ VURGUN*
ganimet ve esir elde etmeye başlamışlardır.11 Bu dönemden sonra Türkmenlerin ekonomileri
esas olarak çapula ve köle ticaretine dayanmıştır.12
Türkmenler İran sınırına kadar gidip orada yakaladıkları İranlıları esir ederlerdi.13
Meymene yakınlarında Salur Türkmenleri çapul ve yağma hareketlerinde bulunur ve burada
İranlıları kaçırırlardı.14 Kölelerin çoğu İran ve Rusya’dan getirilirdi. İran’ın Meşhed gibi kasabalarına çok sık akınlar düzenlenirdi. İranlı esirlerin çok azına geri dönmeleri için müsaade edilirdi.15 İran ve Türkmenler arasındaki çapul hareketleri oldukça acımasız şekilde yapılırdı. Küçük gruplar yağma için gönderilir ve anlık baskınlar yapılırdı.
İran sınırındaki bölgelerin yöneticileri gelirlerini bu yağma hareketlerinden elde ederlerdi. Mesela İran’ın sınırları içerisinde bulunan Derguez hanının gelirleri büyük oranda
çapullardan karşılanırdı. Çapullardan sığır ve köle elde edilmeye çalışılırdı. İranlılar için
Tekke Türkmen’ini kaçırmak da koyunlar ve sığırlar kadar önemli diğer bir etkendi. İranlılar Türkmen esirleri genelde fidye için kaçırırlardı.16
Çapul hareketleri gerek Türkmenlerin gerekse İranlıların gözünde ahlaki bir yanlış
olarak görülmezdi. Bu çapul hareketleri toplumun huzurunu bozan bir durum değil yasal bir
uğraşı gibi görülürdü. Karşılıklı yapılan çapul ve yağma hareketleri savaş nedeni olarak kabul edilmezdi.17 İran’ın sınır bölgesinde yaşayanların bazıları Rus fethiyle bu sistemin sona
ermesinin kötü sonuçlar yaratacağına inanırdı. Türkmen akınlarının İran halkına büyük
kayıplar verdiği düşünülür ancak onların da karşı seferlerle karşılığını elde ettiklerine inanılırdı. Türkmenler ve İranlı yöneticiler kendi çıkarları doğrultusunda yağma hareketlerinden
zarar gören halkı sindirmeye çalışırlardı.18 Özellikle Türkmenler çapul ve yağma hareketleri
ile ün kazanmışlardı.19
11
Mehmet Yetişgin, “Rusların Türkmen Topraklarını İstilaları”, Türkler, C.18, Yeni Türkiye
Yayınları, Ankara, 2002, s.597. Bacon, age, s.63.
12
Thierry Zarcone, Yasak Kent Buhara 1830-1888, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001, s.11; Zeki
Velidi Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi, C.1, İstanbul, 1981, s.184.
13
İ.A.Mac Gahan, Hive Seyahatnamesi ve Tarihi Musavver, Akademi Kitabevi, İzmir, 1995,
s.188; Muhammed Zâhir Bigi, Mâverâünnehir’e Seyahat, Çev: Ahmet Kanlıdere, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2005, s.74.
14
Eugene Schuyler, Türkistan: Batı Türkistan, Hokand, Buhara ve Kulca Seyahat Notları, Paradigma Yayınları, İstanbul, 2000, s.443.
15
Alexander Burnes, Travels into Bokhara: Being The Account of A Journey from India to
Cabool, Tartary and Persia; Also Narattive of A Voyage on the Indus, from The Sea to Lahore
, wıth Presents From The King Great Britain; Performed Under The Orders of The Supreme
Goverment of India, in the Years 1831, 1832 and 1833, Vol, I-II-III, John Murray-Albemarle
Street, London, 1834, s.275-276.
16
Donavan, age, s.31.
17
Donavan, age, s.55.
18
Donovan, age, s.35-36.
19
Frederick Gustavus Burnaby, A Ride to Khiva: Travels and Adventures in Central Asia, Time-Life Books, Amsterdam, 1986, s.196.
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 183
Çapula karar verildiğinde lider çadırın önüne mızrağını dikerdi. Türkmenler çapula
katılıp katılmamakta serbest idiler. Çapula katılmak isteyen bir Türkmen kendi mızrağını
liderin mızrağının yanına dikerek bu isteğini dile getirirdi. Lider yeterli sayıya ulaştığını
düşünürse çapul hareketinin gününü ve yola çıkacak Türkmenlerin hazırlanmasını isterdi.20
Türkmenler çapulun nasıl gerçekleşeceğini önceden planlamazlardı. Çapul hareketinin yapılacağı yere varınca planlarını yaparlardı.21
Çapula çıkmadan önce atlarını kuvvetlendirmek isteyen Türkmenler hayvanları besiye çekerek arpa ve darı yerine, buğday, ekmek, arpa ve darı hamuru ile semirtirler, atlarını
çapula gitmeden önce nallarlardı.22 Atlara çok az su verilirdi. Eğer at çok susarsa çok hızlı
olacaklarına inanılırdı. Çapul sırasında Türkmenler 24 saat boyunca atın ihtiyacı olan saman,
arpa veya mısırı yanlarına alırlardı.23
Çapula katılan Türkmenlerin bir kısmı kervanların içine tebdili kıyafet ile girerek bilgi edinmeye çalışırken diğer bir kısmı kervan hakkında bilgi edinme ile geçen sürede 5-6
kişilik gruplar halinde köylere saldırıp tarlalarda çalışan köylüleri kaçırırlardı ve çapul hareketleri çok kısa bir süre içinde son bulurdu.24 Türkmenler İranlılara nadiren ikiden fazla
saldırı düzenlerlerdi.25
Çapul hareketlerine nadir olsa da kadınların katıldığı olmuştur. Mesela Özbeklerin bazı kabilelerinde çapulun mevcut olduğu ve kadınların da yaşadıkları yerlerin yakınında
yağma ve çapul hareketlerine iştirak ettikleri bazı kaynaklarda göze çarpmaktadır.26
İranlılar sınır bölgelerinde Türkmen saldırılarından korunmak için çok sayıda kale ve
kule inşa etmişlerdi. Sürüler ve çiftçiler bu kuleler vasıtası ile korunmaya çalışılmıştır. İranlılar Türkmenlerin saldırıları sırasında kuleler aracılığı ile kısa sürede haberleşerek bir araya
gelip, yağmada bulunan Türkmenleri kovalayarak etkisiz hale getirmeye çalışırlardı. Sınırlarda yaşayan İran ve Türkistan halkı için durum korkutucuydu.27
Yağma esnasında gerek Türkmenler gerek İranlılar günahsız değildi. İki taraf da birbirlerine aynı muamelede bulunurdu. İranlılar zaman zaman çapul sırasında ele geçirdikleri
Türkmenleri öldürüp onların başını ganimet için getirirlerdi. Bu Türkmen başları getirildikten sonra herhangi bir yere atılıp çürümeye bırakılırlardı.28
20
Valentine Baker, Clouds in the East: Travels and Adventure on the Perso-Turkoman
Frontier, Chatto and Windus, Piccadlly, London,1876, s.216.
21
Mehmet Emin Efendi, İstanbul’dan Orta Asya’ya Seyahat, Haz: A. Mühibbe Darga, s.51.
22
Henri de Coulboeuf de Blocqueville, Türkmenler Arasında, Çev: Rıza Akdemir, Kültür ve
Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1986, s.76-77.
23
Baker, age, s.217.
24
Baker, age, s.218-219; Donovan, age, s.31.
Baker, age, s.220.
26
Burnes, age, s.255.
27
Donovan, age, s.33.
25
28
Donovan, age, s.10, 12, 31.
184 Seda YILMAZ VURGUN*
Türkmenler için fidye önemli idi. Eğer esirlerin ailelerinden fidye alınabilirse, kaçırılanlar serbest bırakılırdı. İranlı komutanlara çok saygılı davranılırdı. Çünkü onlar için istenen paranın her halükarda ödeneceği düşünülürdü.29 Fidye alınmadığı takdirde ise köleler
esir pazarlarına yollanırdı. Ama her halükarda fidye alınması daha kârlıydı.30
Özelikle İran’ın sınır bölgelerinde çiftçiler zengin değildi. Yalnızca kaçırılanın ailesi
ya da arkadaşı tarafından küçük bir oran teklif edilirdi. Tutsaklar paradan çok yiyecekle fidyelerini ödeyebilirdi. Kaçırılan bu çiftçileri çoban olarak tutmak da faydasızdı. Çünkü kaçma
olasılıkları çok yüksekti; bu nedenle de hapsedilir ya da zincirlenirlerdi. Sıklıkla İranlılar
çok sayıda tutsak ele geçirdiklerinde, Türkmenler çok sayıda Derguezliyi arkadaşlarına karşılık olarak değiştirmek için kaçırırlardı.31 Türkmen tutsakların eşleri de kendi kişisel süslerini özellikle gümüş paraları kocalarının özgürlüğünü satın almak için gönderirlerdi. Bu para
hanın zimmetine alınır, hiçbir adamla paylaşılmazdı.32
Türkmenler elde ettikleri esir sayısı az ise atlarının arkasına bunları bindirirlerdi. Eğer
sayı fazla ise esirler yedek atlara bağlanırlardı.33 Türkmenler tahmin edilen sayıdan daha
fazla köleye sahip olurlarsa onları atlarının arkasına bağlayarak Hive ve Buhara köle pazarlarına satmaya götürürlerdi.34 Köleler genelde yürütülürlerdi.35
Rus işgali Türkistan bölgesinde devam ederken Türkmenler ve İranlılar arasında çapul
ve yağma hareketleri devam ediyordu.36 Sistemli adam çalma Ruslar tarafından Hive ve Buhara köle pazarlarının kapanmasından önceki gibi yaygın değildi.37
Ruslar Hive’yi ele geçirdikten sonra İranlılar Hive evlerini basıp yağmaya başlayınca
Hiveliler General Kaufman’dan38 yardım istemişlerdi. Bunun üzerine General Kaufman harekete geçerek bu İranlıları yakalatmış ve idam ettirtmiştir. Ancak Rus askerleri Kaufman’ın
bu tutumundan pek memnun olmamışlardır. Hivelilerin İranlı kölelere çok kötü muamele
ettikleri fikrine sahip oldukları için İranlıların idamını gaddarlık olarak görmüşlerdir.39
29
Blocqueville, age, s.45; Ali Suavi, Hive Hanlığı ve Türkistan’da Rus Yayılması, Haz: M.
Abdülhalik Çay, Orkun Yayınevi, İstanbul, 1977, s.49.
30
Bacon, age, s.63.
31
Donovan, age, s.34.
32
Donovan, age, s.39.
33
Baker, age, s.219.
Gabriel Bonvalot, Eski Yurt: Orta Asya’dan, Çev: M. Reşat Özmen, Tercüman Gazetesi Yayınları, İstanbul, 1894, s.139.
35
Mac Gahan, age, s.188.
34
36
37
Donovan, age, s.10
Donovan, age, s.34.
38
1867 yılında birinci Türkistan valisi olmuş Rus generalidir. Hive, Semerkant ve Hokand’ı
zaptetmiştir. Türk Ansiklopedisi, C.XXI., Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1974,
s.406.
39
Mac Gahan, age, s.188.
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 185
2- Orta Asya’da İranlı Köleler ve Kölelerin Durumu
Tarih boyunca bütün dünyada sosyal hayatta kölelik müessesi önemli bir yere sahip
olmuştur. Eski Mısır’da ve Yakındoğu’da kölelerin çok kalabalık bir yekûn teşkil ettiği bilinmektedir.40 Kölelik Uygurlar, Gazneliler, Büyük ve Anadolu Selçukluları, Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok devlette bulunmaktaydı.41
Türkmenlerin esas olarak Rus ve İranlı köle ticaretiyle geçindiklerini ve Hive ile Buhara’daki büyük esir pazarlarını beslediklerinden bahsetmiştik. Türkmenler Afganilerden de
esir alırlardı. Ancak bunlar Hanefi mezhebinden olduğundan alınıp satılmaları caiz değildi.
Türkmenler Afganları ne satarlar ne de hakaret ederlerdi. Yahudiler arasında esir edinmek
adet olmamıştı.42 Hintli köleler de bölgede mevcuttu.43
Kölelere Türkistan bölgesinde çeşitli isimler verilmekteydi. Özbekler tarafından yağma yolu ile ele geçirilen esirlere “ölçe” denirdi. Ayrıca köle karşılığı olarak “toğma, kul,
dedek” gibi tabirler de kullanılmaktaydı.44 Kendilerine verilen bu isimlerden köleler hoşlanmazlardı. Dördüncü kuşak İranlı köleler kul adını yumuşatmaya çalışmışlar, fakat ortadan
kaldıramamışlardı. Azat edilen köleler kul imasından yine de kurtulamamıştır.45 Hanlıklar
arasında kölelere farklı isimler verildiği de oluyordu. Mesela Hive’deki İranlı kölelere
“toğma” denilirdi.46 Orta Asya’da bir köle satın alınıldığında ona tekrar isim verilirdi.47
Kölelik Orta Asya’da oldukça yaygın bir faaliyetti. Orta Asya’da zenginlerin büyük bir
çoğunluğu köle sahibiydi.48 Köle mülkiyeti bir zenginlik işareti sayılırdı ve her aristokrat
ailenin köleleri vardı.49 Hanlar çok sayıda köleye sahip olurlardı. Mesela Buhara Hanı
Nasrullah’ın topraklarında binden fazla çalıştırdığı kölesi vardı.50 Zengin Buharalılar
yaklaşık 40 kadar köleye sahip iken Koşbeği gibi önemli devlet adamları yaklaşık 100 köleye
sahip olabiliyorlardı. Çok sayıda bağ-bahçe, araziye ve kalabalık bir haneye sahip oldukları
için bu insanlar daha fazla köleye ihtiyaç duyorlardı.51
M.Akif Aydın-Muhammed Hamidullah, “Köle”, İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı
Yayınları, C.26, Ankara, 2002, s.237.
41
Civan Çelik, Bilinmeyen Yönleri ile Osmanlı Devletinde Kölelik (18. yüzyıl ve 19. yüzyıl),
Yolcu Yayınları, Samsun, 2012, s.30.
42
Mac Gahan, age, s.188.
43
Zarcone, age, s.126.
44
Abdullah Gündoğdu, Hive Hanlığı Tarihi: Yadigâr Şibaniler Devri 1512-1740, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlamamış Doktora Tezi, Ankara,1995, s.231.
45
Arminus Vambery, “The Slave Trade and Slave Life in Central Asia”, Fornight Review, 7/5
(1867:May), s.548.
40
46
Karadağ, agt, s.24.
Burnes, age, s.256; Schuyler, age, s.443.
48
Baron Meyendorf, “A Journey from Orenburg to Bokhara in the Year 1820”, The Great
Game: Britain and Russia in Central Asia, C.V, Kıs: II, Routledge, London, 2004, s.36.
49
Zarcone, age, s.136-137.
50
Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.156-157.
47
51
Meyendorf, age, s.62.
186 Seda YILMAZ VURGUN*
İslam dünyasına Afrika, Kafkasya ve Rusya’nın yanında bir dönem Türkistan’dan da
köle satılmıştır.52 Göçebe ve aristokrat bir yapıya sahip olan Özbekler Harezm bölgesine
geldikleri zaman iş gücüne duyulan ihtiyacı köleler aracılığı ile karşılamaya çalışmışlardır.
Köleye duyulan talep nedeni ile kölecilik Harezm’de Türkistan’ın diğer bölgelerine oranla
daha çok gelişmiştir.53 Zamanla Hive bir köle şehri haline gelmiş ve Orta Asya’nın en büyük
esir ticaret pazarı olmuştur.54 Hive şehrinin içindeki köle pazarı önemli idi.55 Hive Hanlığı’nın değişik şehirlerinde de köle pazarları bulunurdu.56
Türkistan hanlıkları içerisinde en eski ve en güçlü olan Buhara Hanlığı’nın her şehrinde köle pazarı bulunmazdı.57 Her cumartesi sabahı Buhara şehrinde 30-40 tezgâhtan oluşan bir köle pazarı kurulurdu.58 Karşı ve Çarçuy köle pazarının bulunduğu şehirlerden olup
köle ticareti Türkmenlerin tekelinde idi.59 Şehr-i Şebz köle pazarının olmadığı bir şehirdi.60
Ürgenç’te de çok sayıda Rus köle bulunurdu.61
Türkmenler köleleri yakaladıktan sonra ellerinden zincirlerlerdi.62 Schuyler kölelerin
satın alındığında çıplak olarak kendilerine verildiğini belirtmiştir. 63 Ancak bu durum gerçeğe yakın gibi görülmemektedir. Her tutsağı ayrı ayrı bağlamaya yetecek kadar zincir olmadığından dolayı köleler ikişer ya da üçerli sıralar halinde zincirlere bağlanırlardı.64 İranlılar da
ele geçirdikleri Türkmenleri ağır bir biçimde boyun, bel, el veya ayaklarından zincire vururlardı. Bu demirler gece gündüz takılı tutulurlardı.65
İranlı köleler ilk olarak tepeden tırnağa iyice aranırlardı. Üstlerindeki değerli eşyalar
alınırdı.66 Sonra aileleri ve nasıl yakalandıkları konusunda bilgi edinilmeye çalışılarak, onlara Müslüman, yani Sünni olup olmadığı sorulurdu. Çünkü Özbeklere göre Şiiler gerçek Müs-
52
Aydın, agm, s.243.
Gündoğdu, agt, s.230.
54
Muhammed Bilal Çelik, Firdevsü’l-İkbal’e Göre Hive Hanlığı Tarihi ve Devlet Teşkilatı, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya,
2004, s.103.
53
Suavi, age, s.49; Orta Asya’dan Esintiler, Ankara, 2003, s.55
Mac Gahan, age, s.188.
57
Burnes, age, s.281, Olufsen, age, 519.
58
Burnes, age, s.281; Olufsen, age, 519.
59
Schuyler, age, s.414; Olufsen, age, s.563, 571; Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.39.
60
Schuyler, age, s.406.
61
Mohana Lāla Munshi, Travels in The Panjab, Afghanistan, Turkistan, to Balk, Bokhara, and
Herat, W. H. Allen & Co., 1846, London, s.135.
55
56
62
Meyendorf, age, s.61.
Schuyler, age, s.443.
64
Blocqueville, age, s.43
65
Donovan, age, s.34-35.
63
66
Blocqueville, age, s.43
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 187
lüman değillerdi.67 Türkistan bölgesine getirilen İranlı köleler ibadetlerini gizli bir şekilde
yaparlardı. Bir kısmı içlerinde Şii inancını benimsemiş olsalar da Sünni inancını ikrar ederlerdi.68 Diğer bir kısmı ise bölgenin etkisi ile Sünni olurdu.69
Orta Asya halkı cüzam, veba, kolera, rişta, sıtma, humma gibi hastalıklardan dolayı
çok sıkıntı çektiğinden70 kölelerde dikkat edilen diğer bir özellik salgın hastalığa sahip olup
olmadığı idi. Özellikle sıkı bir cüzam kontrolüne maruz kalırlardı.71 Eğer satılan kölede saklanmış bir hastalık çıkarsa geri iade ilk üç gün içinde yapılırdı.72 Köle uzun zaman bir efendiye hizmet ettikten sonra bir başkasına tekrar satılabilirdi.73
Türkmenlerin İranlılara yağma düzenlediği zamanlarda eğer çok sayıda esir mevcut
ise bir ayaklanmanın baş göstermemesi için sıkı tedbirler alınırdı. Az sayıda tutsak ellerinde
kaldığı zaman onlar daha serbest bırakılır bir kısmının ayaklarındaki zincirler gündüz çıkarılır gece tekrar bağlanırdı.74
Kölelerin kötü de olsa beslenmeleri Tekkeliler için ağır bir külfet oluştururdu. Türkmenler yiyecek olarak kölelere sabah akşam ekmek ve biraz su verirlerdi. Bayram günlerinde verilen yiyecek miktarı biraz daha artardı. Kölelere yiyecek vermemenin bir başka nedeni de onların hürriyetlerini almaya zorlamak ve sahip oldukları düşünülen paranın yerlerini
söylemelerini sağlamak fikri olabilirdi.75 Özellikle salgın hastalıkların olduğu zamanlarda
köleler açlık ve hastalık ile yoğun bir şekilde mücadele etmek zorunda kalırlardı. Salgın hastalığın sebep olduğu panik içinde köleler tam manası ile beslenemezlerdi.76
Orta Asya’da bulunan İranlıların bir kısmı Horasan’dan ticaret için, bir kısmı iyi bir iş
bulmak için, bir kısmı da hanlıklarda iyi bir mevki elde etme ümidi ile bölgeye gelmişlerdi.
Orta Asya’da yaşayan İranlıların diğer bir bölümü ise Türkmenlerin getirdiği esirlerden
oluşmaktaydı.77
67
Mac Gahan, age, s.188, Burnes, age, 282.
68
Olufsen, age, s.369; Khanikoff, age,s.86.
69
Vambery, agm, s.546.
Bigi, age, s.92; Bonvalot, age, s.125; Khanikoff, age, s.61; George Dobson, Russia’s Railway
into Central Asia Notes of A Journey From St. Petersburg to Samarkand,W. H. Allen &
Co.,13, Waterloo Place and At Calcuta, London, 1890, s.264; Elkan Nathan Adler, Jews in
Many Lands, The Jewish Publication Society of America, Philadephia, 1905, s.203, 266;
Mehmet Alpargu, “19. Yüzyılda Buhara Hanlığında Bir Seyyah Tabip: Johann Martin
Honigberger”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIII/2, 2013, s.205; Mesut Ayar, Osmanlı
Devletinde Kolera: İstanbul Örneği (1892-1895), Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2007, s.5.
71
Burnes, age, 282.
72
Vambery, agm, s.546.
70
73
Burnes, age, 282.
Blocquveille, age, s.44.
75
Blocquveille, age, s.44, 46.
76
Eugene, age, s.436
74
77
Bacon, age,s.34
188 Seda YILMAZ VURGUN*
Ali Suavi Hive Hanlığı’ndaki köle sayısının Acem ve Rus tutsaklar ile 50-60 bin kadar
olduğunu not etmiştir.78 Türkistan bölgesindeki kölelerin büyük çoğunluğu İranlıydı.79 Mesela Hive’de İranlı kölelerin sayısı 27.000 kadardı.80
Her yaştan ve her cinsiyetten insan Orta Asya’nın değişik bölgelerinde kurulan köle
pazarlarında satışa sunulmaktaydı. Köle pazarlarında özellikle güçlü erkekler ve kadınlar çok
revaçtaydı. İran’da yaygın olarak beyaz saçlar siyaha boyandığı için İranlı kölelerin genç
olup olmadığını belirlemekte zorluk çekilirdi.81 Köle almak için pazara geç saatlerde gidildiği
takdirde sadece çocuklar ve yaşlılar bulunabilirdi. Çünkü kadınlar köle pazarına gelir gelmez
ister genç olsun ister yaşlı hemen satılırlardı.82
Orta Asya insanı kölenin nasıl özelliklere sahip olduğunu görmekten ziyade köle ticareti ile daha çok ilgileniyordu. Pazarlık yüksek bir fiyat ile başlar zamanla makul bir fiyata
ulaşabilirdi. Satıcı elindeki kölenin özelliklerini sayar ve onun iyi özelliklerini sıralayarak
karşısındaki alıcıyı etkilemeye çalışırdı. Çevrede köle ticaretini izleyen insanlar da alıcı ve
satıcı arasında bir o tarafa bir bu tarafa destek olurlardı.83
1820’li yıllarda iyi gelişmiş bir kölenin fiyatı 40 ya da 50 tilla arasında olmakla beraber
yine de kölenin özelliklerine göre değişiklik gösterebiliyordu. Örneğin ayakkabı yapabilen
bir köleyse değeri 100 tilla daha artabiliyordu. Kadınlar genç ve güzel olanları dışında erkeklerden genelde daha ucuza satılıyorlardı. Zaman zaman kadın kölelerin fiyatı 100-150 tillaya
kadar çıkabiliyordu.84
Şeriat kesinlikle yasaklamasına rağmen bir Müslüman’ın köle olarak satılması Orta
Asya’daki diğer bir çelişkiydi. İranlı Şiiler XV. yüzyılda Buharalı fıkıh âlimlerince verilen
fetvayla Müslüman kabul edilmiyorlardı.85 Ancak Orta Asya’da İranlılardan pek hoşlanılmaz, onlar kâfir olarak görüldükleri için köle olarak satılabilineceği iddia edilirdi. Bu durum
İranlıların köle olarak satılmasını meşrulaştırmak için çeşitli menfaat grupları tarafından
desteklenmiş gibi görünmektedir.86
Kölelerin en zor zamanları ilk yakalandıkları ve efendileri tarafından eğitildikleri dönemdi. İranlı köleler genelde kaçırılan çiftçilerden oluştuğu için fakir olurlardı. Onlar zengin ailelerin yanına gittikleri zaman oradaki zenginliğe ve yaşam tarzına alışırlardı.87 Bir yıl
78
Suavi, age, s.49.
Vambery, agm, s.548.
80
Mac Gahan, age, s.189.
81
Vamber, agm, s.546.
82
Eugene, age, s.436
79
83
Schuyler, age, s.437
Meyendorf, age, s.61
85
Zarcone, age, s.136
86
Schuyler, age, s.437
84
87
Vambery, agm, s.548
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 189
boyunca hata yapmayan köleler ailenin bir ferdi gibi görülmeye başlanırdı. Hizmet ettikleri
aile tarafından benimsenmeleri onların iyi huylarına bağlıydı.88
Kölelere yaptıkları hatalar oranında farklı cezalar uygulanırdı. Bir köle güçlü, sağlıklı
ve iyi görünümlü olmasına bakılmadan 20 yıl içerisinde 30 kez hata yaparsa saçları gri renge
dönüştürüldü.89
Bir kölenin kaçması ve onlara samimiyetle yardım edecek birini bulmak çok zordu.
Bir Türkmen kaçaklara para karşılığında yardım edeceğini belirtse de çok güvenmemek gerekirdi. Bazı kaynaklarda köle ile para konusunda anlaştıktan sonra kaçarlarken Türkmen’in
bilerek arkada kaldığı ve köleyi öldürdüğü bildirilmiştir. Bazı durumlarda ise Türkmen, kölenin kaçmasına yardım eder ancak köle parayı emin bir yerde vereceğini söylerse onu önce
bir yere kapatır ve tellalın kaçağı tarif etmesini beklerdi. Ardından tellala giderek köleyi
gördüğünü belirtip kölenin başına konan parayı almaya çalışırdı.90
Kölelerin kaçmalarının cezası genelde ölümdü.91 Kaçma girişiminde bulunan köleye
efendisinin inisiyatifine bağlı olarak fiziksel ceza da verilebiliyordu.92 Bir kısmının ise zincirlerinin sayısı artırılıp kilitlerinin üstüne kurşun dökülürdü.93
Köleler çeşitli iş dallarında çalıştırılır kimi çobanlık yapar kimi ziraat işlerinde kullanılırdı. Zaman zaman askeri seferlere de katılırlardı.94 Büyük bir çoğunluğu kökenlerini
unutur, efendileri tarafından evlendirilerek kendi kimliklerinden uzaklaşırlardı.95 Hatta Buhara Hanlığı içerisindeki halkalardan olan Taciklerin köle olarak getirilen İranlılar olduğu
bazı kaynaklarda belirtilmektedir.96
XIX. yüzyılda Şii İranlılar sayıca fazla değildi. İranlılar sayı olarak az olmalarına rağmen ülke yönetimini elinde bulunduran Mangıt Hanedanı ile kızlarını evlendirmek sureti
ile ilişkilerini geliştirmişlerdir. İranlı kızların çok güzel olması dolayısıyla hanımlar için çok
yüksek başlık paraları verilmiş ve bu hanımlar sadece zengin devlet adamları ile evlenebilmiştir. Bu durum İranlıları zengin yönetici sınıfa daha da çok yaklaştırmıştır.97 Farklı sosyal
statülere sahip Türkistanlıların da esir kadınlarla evlendiği görülürdü.98
88
Vambery, agm, s.547-549
Vambery, agm, s.546
90
Blocqueville, age, s.85
91
Schuyler, age, s.441
89
92
Meyendorf, age, s.61
Blocqueville, age, s.85
94
Muhammed Bilal Çelik, Firdevsü’l-İkbal’e Göre Hive Hanlığı Tarihi ve Devlet Teşkilatı,
s.103.
95
Burnes, age, s.256. Bonvalot, age, s.282; Donovan, age, s.35.
96
Olufsen, age, s.282.
97
Nurettin Hatunoğlu, Türkistan’da Son Türk Devleti Buhara Emirliği ve Âlim Han, Ötüken
Yayınları, İstanbul, 2011, s.133-134.
93
98
Bigi, age, s.74.
190 Seda YILMAZ VURGUN*
Zaman içerisinde Türkistan bölgesinde bulunan köleler toplumla kaynaşmışlar ve
bunlar devlete üst rütbelere kadar çıkabilmişlerdir. Buhara Hanlığı’nda bir zamanlar kölelik
yapan üst düzey İranlı memurlar bulunmakta idi.99 Buhara’da kurulan Serbazi adı verilen
düzenli ordunun büyük bir kısmı da İranlılardan oluşmaktaydı.100 Köle askerlerin kullanılması sadece Türkistan’a özgü değildi. Kölelerin İslam devletlerinde istihdamı Emevilerin ilk
yıllarına kadar uzanmaktaydı.101
Kölelerin özgürlükleri oldukça kısıtlıydı. Ata binmemek gibi uymak zorunda oldukları
birtakım kurallar vardı.102 Genellikle tarım işlerinde kullanılan köleler çoğunlukla vakıflara
aittiler.103 Buhara’daki Özbekler birçok işlerini köleler vasıtası ile yaparlardı.104 Bu bölgedeki
Özbekler ve Türkmenler yemek yerken sağ ellerini bölgedeki köleler ise sol ellerini kullanırlardı.105
Kölelerin özgürlüklerini kısıtlayıcı etkenler olmasına rağmen onlar efendilerini mahkemeye verebilmek gibi bazı haklara sahiplerdi.106 Hive Hanlığı’ndaki kölelerin Ramazan ayı
sonunda üç günlük bir tatilleri vardı. Bu süre zarfında Hive’de toplanan köleler birbirleri ve
akrabaları ile görüştürülürlerdi.107
Türkistan topraklarında kölelerin azledilebilmesi sahibinin inisiyatifine ve kölenin iyi
huylu olmasına paralel olarak karşılaşılan bir durumdu. Köle hür bir şekilde hayatına devam
etmek için bir belge almak zorunda idi. Bu belge bölgenin geçici yöneticisi ve kadı tarafından imzalanırdı. Kölenin azledilmesi bir törenle olur misafirler çağrılır, koyunlar kesilirdi.
Tören bir kilim üzerinde yapılırdı. Kırgızlar ise azledilen köleye beyaz kemikten bir kemer
takarlardı. Böylece köle siyah kemikten, beyaz kemiğe geçerek sınıf atlardı.108
Kaufman köleliğin kaldırıldığını ilan ettikten sonra köleleri tasfiye etmeye başlamıştır.
Hive’deki köleleri her kervanda 500 kişi olacak şekilde üç kervanla yola çıkarmış ve bu durumdan da İran hükümetini haberdar etmiştir. Bu kervandan biri Etrek Vadisi yolu ile gönderilmiş ve bu kervan Tekke Türkmenlerinin eline düşmüştür. Diğer bir kervan ise
Olufsen, age, s.576; Suavi; age, s.49; Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.66.
100
Khanikoff, age,. s.87; Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği,
s.180.
101
Aydın, agm, s.244.
99
102
Zarcone, age, s.126.
Vambery, agm, s.545; Zarcone, age, s.136-137.
104
Burnes, age, s.281; Olufsen, age, s.519.
105
Gülay, Karadağ, Avrupalı Gezginlerin Seyahatnamelerine Göre 19. Yüzyılda Batı Türkistan
Hanlıkları, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Afyon, 2006, s.134.
106
Muhammed Bilal Çelik, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, s.86.
107
Muhammed Bilal Çelik, Firdevsü’l-İkbal’e Göre Hive Hanlığı Tarihi ve Devlet Teşkilatı,
s.103
103
108
Vambery, agm, s.547.
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 191
Krasnovodsk yolu ile İran’a gönderilmiş ve köle olarak tutulan İranlılar güvenli bir şekilde
evlerine ulaşmışlardı.109
3- Türkistan Bölgesinde Rus Kölelerin Durumu
Türkmenlerin yağma hareketlerine, Rus ve İranlı kölelerin alınıp satılmasına karşı
mücadele etmeye çalışan Ruslar üs olarak Aşuda’yı kullanmışlardır.110 Diğer bir önemli nokta ise Rus Çarlığı’nın Orta Asya’da ele geçirdiği toprakların güneydeki bitim noktası olan
Aşur Adası’dır. Burası çevre olarak Türkmen oymakları ile dolu bir yerdir. Ruslar Hazar
Denizi’ne çok önem vermişlerdi.111 Hazar kıyıları köle ticareti yapılan ve Türkmen korsanlarının sık sık uğradığı tehlikeli bir bölgeydi.112 Rus köleler genelde Bahr-ı Hazar sahilinde
bulunan balıkçılardandı. Ancak bu köleleri Orenburg ve Sibir sınırına giden Kırgızlar yakalayıp Hive’ye getirirlerdi.113
Ruslar uzun süre Hazar Denizi’nde vapur işletmek için Türkmenlerle mücadele etmek
zorunda kalmışlardır. Birçok oymağı para ve değerli hediyelerle kendilerine bağlamaya çalışmışlardır. Bu bölgede bulunan Rus muhacirlerin sayısı sürekli artmıştır. Ruslar ne kadar
koruyucu tedbirler almış olsalar da Türkmenler bu bölgenin Ruslarını esir edip büyük fidyeler almadan bırakmazlardı. Ruslar da Türkmen saldırılarından korunmak için ticaret gemilerinin yanına savaş gemileri katarak ticarete devam etmeye çalışırlardı. Bu durum da oldukça
zahmetli olurdu.114
Zarcone Rus kölelerin sayısının Buhara’da, İranlı kölelerden farklı olarak, hiçbir zaman birkaç bini aşmadığını belirtmiştir.115 Ali Suavi ise Hive Hanlığı’ndaki Rus kölelerin
sayısının 4-5 bin civarında olduğunu ifade etmiştir.116
Orta Asya’da bulunan köleler arasında en kıymetlileri fiziksel özellikleri ve sahip oldukları bilgi dolayısıyla Rus kölelerdi. Rus köleler İranlı kölelerden daha çok çalıştıklarından dolayı daima daha pahalı olurlardı. Genç ve sağlıklı bir Rus esirin fiyatı 60-90 tilla arasındaydı.117 Hive hanları genelde bunları kendi hizmetleri için alırlardı. Rus kölelerin bir
kısmını hanlar kendi bağ ve bahçelerinin bakımı ve gelişimi için kullanırlardı.118 Hive hanı
109
Mac Gahan, age, s.189; Donovan, age, s.37.
Zarcone, age, s.52.
111
Cemal Kutay, Sahte Derviş, Sile Maatbası, 1970, s.28-29.
110
112
Zarcone, age, s.52.
Mac Gahan, age, s.188
114
Kutay, age, s.28-29.
113
115
116
Zarcone, age, s.136-137.
Suavi, age, s.49.
Muhammed Bilal Çelik, Firdevsü’l-İkbal’e Göre Hive Hanlığı Tarihi ve Devlet Teşkilatı,
s.103.
118
Mehmet Yetişgin, “Rusların Türkmen Topraklarını İstilaları”, Türkler, C.18, Yeni Türkiye
Yayınları, Ankara, 2002, s.599.
117
192 Seda YILMAZ VURGUN*
tarafından alınanların bazıları topçu muallimliğinde bazıları da memuriyette kullanılırlardı.
Rus kölelerin geneline Müslüman olmaları teklif edilirdi.119
Rus çarları, Hive hanlarının Rus esirler elde etme konusundaki arzuları ve ayrıca kendi tebaalarının Türkistan topraklarında köle olarak satılmasından büyük rahatsızlık duymakta idi. Rus köleleri kurtarmak için her türlü gayret gösterilmekteydi.120
Zaman zaman Rusların Hive Hanlığı’na saldırmak için Rus köleleri bahane ettikleri
görülmekte idi. İngiltere Rusların başvurdukları bu bahane ile güneye yayılmalarını engellemek için elçilerini köle ticaretini kaldırmak konusunda Türkistan hanlarını ikna etmesi
için göndermişti. Ancak İngilizlerin gönderdiği Albay Charles Stoddart ve Yüzbaşı Arthur
Conolly idam edilmiş ve görüşmeler başarısız olmuştu.121 Bu subayların ardından Teğmen
Richmond Shakesper Hive’ye gönderilmişti. Yaklaşık 400 esirin serbest bırakılmasını sağlamış ve onları Orenburg’a götürmüştü. Ruslar Hivelileri esirleri serbest bırakmaları konusunda ikna edenin kendi ajanları Cornet Aitov olduğuna inanarak bu olayı şüphe ile karşılamışlardı.122
Rus hükümeti Türkistan hanlıklarının durumunu tetkik için gönderdikleri Albay
İgnatiyev başkanlığındaki heyet ile Buhara hanı arasında imzalanan antlaşmaya Rus esir ve
mahkûmların özgürlüklerine kavuşması maddesini de ekletmiştir.123
İgnatiyev ile görüşmesinin ardından Nasrullah Han bütün hanlıktaki Rus mahkûm ve
esirlerin durumunun araştırılmasını istemiştir. Handan aldığı izin sonucunda mahkûm ve
esirler İgnatiyev’e getirilmişti. İgnatiyev kimin geri döneceği ya da Buhara’da kalacağı konusuna karar vermiştir.
Askerlerin Ruslarla ilgili yaptığı araştırmanın başlamasından birkaç gün sonra, Elçilik
binasına geliş gidişleri artmış İgnatiyev ve heyeti Rus kökenli insanları sorgulayıp tanıkları
dinlemişlerdi. Hepsini Rusya’ya geri götürmeye gerek görülmemişti. Birçoğunu bir Rus olarak kabul etmek de mümkün gözükmemekteydi.124
Rus esirlerin birçoğu Müslümanlığı kabul etmiş ve Müslümanlarla evlenerek aile
kurmuşlardı.125 Çocuklarından torunlarına kadar herkes Buhara’da idi. Artık birer Buharalı
119
Mac Gahan, age, s.187.
Robert F. Baumann, “Rusya’nın Türk Bölgelerinde Yayılması”, Türkler, C.18, Ankara, 2002,
s.581; Gündoğdu, agt, s.231.
121
M. Bilal Çelik- Serkan Yazıcı, “Büyük Oyunun İki Aktörü ve Osmanlı Devleti”, Prof. Dr.
Özer Ergenç’e Armağan, Ed: Ümit Ekin, Bilge Kültür Sanat Yayınları, 2013, s.144-148; Steven
Sabol, “Orta Asya’da Rus-İngiliz Rekabeti”, Türkler, C.18, Ankara, 2002, s.589-590.
122
Sabol, age, s.589-590.
123
Nikolai Pavlovic Ignatyev, Mission N.P. Ignatyev to Khiva and Bukhara in 1858, John L.
Evans (Trs.), Oriental Research Partnus, Newtonville, 1984, s.107; Saray, Rus İşgali Devrinde
Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki Münasebetler, s.63-64; Robert F.
Baumann, “Rusya’nın Türk Bölgelerinde Yayılması”, Türkler, C.18, Ankara, 2002, s.581.
124
İgnatiyev, age, s.112.
120
125
Suavi, age, s.49; Allworth, age, s.5.
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 193
olup nereden geldiklerini unutmuşlar, Asya gelenekleri ve yasaları içinde asimile olup gitmişlerdi. Hatta Hive hanının Ruslardan birçok yakını vardı.126
Aslını kaybederek bu toprakların bir parçası olanları geri götürmek konusunda hiç de
istekli davranılmamıştı. Bu nedenle, inançlarını özgürce yaşamak isteyen Müslümanları,
yıllardır geniş aileler kurarak burada kök salmış olanları ve Rusya’ya geri dönmek istemediklerini beyan edenler götürülmemişti. İgnatiyev ile birlikte 12 kişi anavatanlarına geri dönmeyi tercih etmişti.127
Rusya miralayı Denilevxsky ve Hive hanı arasında yapılan antlaşma neticesinde artık
Hiveliler tarafından Rus kölelerin kaçırılmasının men edilmesi ile ilgili bir madde konulmuştur. General Kaufman önce Hive’deki köleliği kaldırmasıyla ün yapmış, ardından bir
antlaşma ile Buhara’daki köleliği tamamen kaldırmıştı.128
Türkistan ve Osmanlı bölgelerinde köle ticaretinin yabancı ülkelerin baskıları sonucunda ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Osmanlı Devleti’nde köle ticaretinin ortadan kaldırılmasında İngilizlerin direktifleri etkili olmuştur.129 Türkistan bölgesinde ise Ruslar köle
ticaretinin durdurulmasını istediklerini açıklamışlardır. Buharalılar köle ticaretinin uzun
zaman önce sona erdirildiğini bildirmişlerdir. Buhara’da bulunan Rus memurlar bu konuda
yanıltılmıştır. General Kaufman’a artık Buhara’da köle ticaretinin olmadığına dair resmi bir
rapor verilmiştir. Ancak kaynaklarda bu dönemde halen köle ticaretinin mevcut olduğu
sonucu çıkarılmaktadır.130 Yapılan antlaşmalara rağmen Türkistan bölgesinde köle ticaretini
durdurmak pek kolay olmamıştır. Köle pazarları Rusların baskısı altına girmiştir.131
Toplumun her kesimine kadar işleyen köle ticaretini bir anda engellemek kolay değildir. Burada esirlerin aleni olarak değil de gizli gizli satılmaya başlaması artan Rus baskısından kaynaklanmaktadır. Köle alım satımını engelleyemeyen hükümet Rusların dikkatini
çekmesin diye böyle bir yola başvurmuş olmalıdır.
SONUÇ
Kölelik çağlar boyunca pek çok devlette farklı farklı uygulamalarla var olmuştur. Türkistan’da kendinden önceki Türk devletlerinin ve iş gücüne duyulan ihtiyacın etkisiyle kölelik kurumu var olmuştur. İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde kurulan köle pazarları ülkelerin ekonomilerine ciddi oranda bir gelir sağlayan köle ticaretinin düzenli işlemesine yol
açmıştır. Günümüzde insanlık dışı bir olay olarak görülen kölelik Türkistan hanlıkları tarafından da uygulanmıştır.
126
Suavi, age, s.49.
127
İgnatiyev, age, s.112.
Eugene, age, 444.
129
Civan Çelik, Bilinmeyen Yönleri ile Osmanlı Devletinde Kölelik; s.86
130
Eugene, age, s.436; Bonvalot, age, s.283; Olufsen, age, s.574, 571.
128
131
Mac Gahan, age, s.187; Olufsen, age, s.519.
194 Seda YILMAZ VURGUN*
Türkistan bölgesinde çapul ve yağma hareketleri genelde Türkmenler tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkmenler bu akınları, fakirlik ve yaşam koşullarının yetersizliği gibi faktörlerin etkisi ile gerçekleştirmişlerdir. İran ve Rus köylerine girmiş buradaki insanları kaçırarak hanlıkların birçok bölgesinde bulunan köle pazarlarında satmışlardır. Özelikle aralarındaki dini ve siyasi sürtüşmelerden dolayı çok sayıda İranlı köle elde edilmiştir. Türkmenler bu akınları bir yaşam tarzı, ekonomiye katkı ve siyasi bağımsızlığın bir simgesi olarak
görmüşlerdir. Keza İranlılar için de durum farklı değildir. İranlılar da Türkmen tarafına baskınlarda bulunup Türkmenleri kaçırmışlardır.
Köleliğin kaldırılmasında Sanayi Devrimi’nden sonra kölelerin tarım işletmelerinde
sanayi işçiliğinde ve toplumun diğer hizmetlerinde pahalıya mal olması etkili gibi görünmektedir. Ancak Türkistan bölgesindeki köleliğin Ruslar tarafından kaldırılmasında kendi
tebaalarının sürekli Türkistan halkı tarafından kaçırılmasının etkisi göz ardı edilemez.
Çarlar Rusların kaçırılmasından büyük bir rahatsızlık duymuşlar ve kendi tebaasını
düşünmenin yanında Hive Hanlığı’na saldırıda bulunmak için de Rus kölelerin kurtarılması
iddiasını sürekli ortaya atmışlardır. XIX. yüzyılda Ruslar Türkistan bölgesinde köleliği kaldırdıklarını ilan etmelerine rağmen resmi olarak kölelik olmasa da Türkistan halkını kendi
çıkarları doğrultusunda köleleştirmeye çalışmışlardır.
KAYNAKÇA
ALPARGU Mehmet, “Türkistan Hanlıkları”, Türkler, C.8, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002,
ss.557-605.
ALPARGU Mehmet “19. Yüzyılda Buhara Hanlığında Bir Seyyah Tabip: Johann Martin
Honigberger”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIII/2, 2013, ss. 199-207.
ALLWORTH Edward, Central Asia 120 Years of Russian Rule, Duke Universty Press, London, 1969.
AYAR Mesut, Osmanlı Devletinde Kolera: İstanbul Örneği (1892-1895), Kitabevi Yayınları, İstanbul,
2007.
BACON Elizabeth E., Esir Orta Asya, Tercüman 1001 Eser, İstanbul, (b.t.).
BAKER Valentine, Clouds in the East: Travels and Adventure on the Perso-Turkoman Frontier,
Chatto and Windus, Piccadlly, London, 1876.
BAUMANN Robert F. “Rusya’nın Türk Bölgelerinde Yayılması”, Türkler, C.18, Ankara, 2002, s.577586.
BİGİ Muhammed Zâhir, Mâverâünnehir’e Seyahat, Çev: Ahmet Kanlıdere, Kitabevi, İstanbul, 2005.
BLOCQUEVILLE Henri de Coulboeuf de, Türkmenler Arasında, Çev: Rıza Akdemir, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1986.
BONVALOT Gabriel, Eski Yurt: Orta Asya’dan, Çev: M. Reşat Özmen, Tercüman Gazetesi Yayınları,
İstanbul, 1894.
BREGEL Yuri An Historical Atlas of Central Asia, Brill Akamich Puplishers, Boston, 2003.
BURNABY Frederick Gustavus, A Ride to Khiva: Travels and Adventures in Central Asia,
Time-Life Books, Amsterdam, 1986.
BURNES Alexander, Travels into Bokhara: Being The Account of A Journey from India to Cabool,
Tartary and Persia; Also Narattive of A Voyage on the Indus, from The Sea to Lahore, with
Presents From The King Great Britain; Performed Under The Orders of The Supreme
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, XIV/1, Yaz 2014. 195
Goverment of India, in the Years 1831, 1832 and 1833, Vol, I-II-III, John Murray-Albemarle
Street, London, 1834.
ÇAĞATAY Ergun, Bir Zamanlar Orta Asya, Tetragon Yayınları, İstanbul, 1996.
ÇELİK Civan, Bilinmeyen Yönleri ile Osmanlı Devletinde Kölelik (18. yüzyıl ve 19. yüzyıl), Yolcu
Yayınları, Samsun, 2012.
ÇELİK Muhammed Bilal, Firdevsü’l-İkbal’e Göre Hive Hanlığı Tarihi ve Devlet Teşkilatı, Sakarya
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya, 2004.
ÇELİK Muhammed Bilal, 1800-1865 Yılları Arasında Buhara Emirliği, Sakarya Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Sakarya, 2009.
ÇELİK M. Bilal - YAZICI Serkan, “Büyük Oyunun İki Aktörü ve Osmanlı Devleti”, Prof. Dr. Özer
Ergenç’e Armağan, Ed: Ümit Ekin, Bilge Kültür Sanat Yayınları, 2013, ss.140-152.
DOBSON George, Russia’s Railway into Central Asia Notes of A Journey From St. Petersburg to
Samarkand, W. H. Allen & Co.,13, Waterloo Place and At Calcuta, London, 1890.
GÜNDOĞDU, Abdullah, Hive Hanlığı Tarihi: Yadigâr Şibaniler Devri: 1512-1740, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlamamış Doktora Tezi, Ankara,1995.
HATUNOĞLU Nurettin, Türkistan’da Son Türk Devleti Buhara Emirliği ve Âlim Han, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2011.
IGNATYEV Nikolai Pavlovic, Mission N.P. Ignatyev to Khiva and Bukhara in 1858, John L. Evans
(trs.), Newtonville: Oriental Research Partnus, 1984.
KARADAĞ Gülay, Avrupalı Gezginlerin Seyahatnamelerine Göre 19. Yüzyılda Batı Türkistan Hanlıkları, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Afyon, 2006.
KHANİKOFF Nikolai Vladimirovich, Bokhara: Its Amir and Its People, Translated From The Russian
of Khanikoff by Baron Clement A. de Bode, J. Madden, Londra, 1845.
KONUKÇU Enver “Hokand Hanlığı”, İslam Ansiklopedisi, Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 1998,
ss.215-216.
KUTAY Cemal, Sahte Derviş, Arkın Yayınları, İstanbul, 1970.
MAC GAHAN İ A., Hive Seyahatnamesi ve Tarihi Musavver, Çev: Kolağası Ahmed, Akademi
Kitabevi, İzmir, 1995.
MEYENDORF Baron, “A Journey from Orenburg to Bokhara in the Year 1820”, The Great Game:
Britain and Russia in Central Asia, C.V, Kısım: II, Routledge, London, 2004.
MUNSHİ Mohana Lāla, Travels in The Panjab, Afghanistan, Turkistan, to Balk, Bokhara, and Herat,
W. H. Allen & Co., London, 1846.
POUJOL Catherıne” Hokand”, İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 1998, İstanbul,
s.214.
SABOL Steven “Orta Asya’da Rus-İngiliz Rekabeti”, Türkler, C.18, Ankara, 2002, s.587-595.
SARAY Mehmet, “Rusya’nın Türkistan’da Yayılması”, Türkler, C.18, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara,
2000, ss.561-576.
SARAY Mehmet, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti İle Türkistan Hanlıkları Arasındaki Münasebetler (1775-1875), Türk Tarih Kurum Yayınları, Ankara, 1994.
SCHUYLER Eugene, Türkistan: Batı Türkistan, Hokand, Buhara ve Kulca Seyahat Notları, Paradigma
Yayınları, İstanbul, 2000.
196 Seda YILMAZ VURGUN*
SUAVİ Ali, Hive Hanlığı ve Türkistan’da Rus Yayılması, Haz: M. Abdülhalik Çay, Orkun Yayınevi,
İstanbul, 1977.
O’ DONOVAN Edmond, The Merv Oasis, C. II., Smith, Elder, & Co., Waterloo Place, London, 1882.
OLUFSEN O., The Emir of Bokhara and His Country, William Heinemann, London, 1911.
Orta Asya’dan Esintiler, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Yayınları, Ankara, 2003.
TAŞAĞIL Ahmet “Türkistan”, İslam Ansiklopedisi, Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 2002, ss. 556560.
TOGAN Zeki Velidi, Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi, C.1, İstanbul, 1981.
Türk Ansiklopedisi, C.XXI., Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1974.
VAMBERY Arminus “The Slave Trade and Slave Life in Central Asia”, Fornight Review, 7/5
(1867:May), ss.538-550
YETİŞGİN Mehmet “Rusların Türkmen Topraklarını İstilaları”, Türkler, C.18, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, ss.596-606.
ZARCONE Thierry, Yasak Kent Buhara 1830-1888, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001.

Benzer belgeler