suriye ile ilgili bilinmesi gerekenler

Transkript

suriye ile ilgili bilinmesi gerekenler
SURİYE İLE İLGİLİ
BİLİNMESİ GEREKENLER
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
Değerli Gönül Dostları,
Daha önce de konu
Şahsımı Facebook’tan, Twitter’dan,
hakkında defalarca
medyadan yakın takip edenler bilirler ki,
açıklamalarda bulunmama
Cuma İÇTEN her zaman mazlumların yanında rağmen, bazıları görmek,
yer almış ve bu can bu bedende olduğu
duymak istemiyor ve sabit fikirli
sürece de mazlumların yanında yer almaya
olmaya devam ediyor. Sözüm,
devam edecektir. Son günlerde özellikle
sabit fikirli ve PKK düşüncesine
Suriye ile ilgili çok ciddi bir bilgi kirliliği
hâkim olanlara değil. Sözüm
oluşturulmakta ve ben de dâhil olmak üzere gerçekten durumumuzu
AK Parti’ye Kobani üzerinden suçlamalar
anlamaya çalışmak isteyen
yapılmaktadır.
samimi vatandaşlarımıza ve
gönüldaşlarımızadır.
3 YILDIR KAN VAR
Suriye’de üç yıldır kan gövdeyi
götürmekte ve Suriyeliler birbirlerini
katletmektedirler. Geçmişi hemen
hatırlamaya çalışalım. Dört yıl önce gerek
Amerika, gerekse AB ülkelerinden bazıları
ESED yönetimine savaş açmak ve askeri
müdahalede bulunarak SURİYE’ye
müdahale etmek istediler. Bu durum
karşısında, Türkiye böyle bir duruma
müsaade edemeyeceğini ve askeri
müdahaleye karşı olduğunu dile getirdi.
ESED ile diyaloga geçerek daha fazla
demokratikleşmesi yönünde tavsiyelerde
ve destekte bulunarak Batılıların Suriye’ye
müdahale etmesini engelledi. Esed, Suriye’de yeni devrimler için
bazı adımlar attı. Özellikle Türkiye’nin
baskısı ile Kürtlerin kimliklerinin verilmesi
ve sosyal haklardan faydalanmasını
sağlandı. Farklı adımlar da atmasına
rağmen ilerleyen süreçte Esed’in samimi
olmadığı Baas Partisi ve Suriye’deki
Paralel Yapı’dan fazlaca etkilendiği ortaya
çıktı ve demokratikleşme adımlarından
vazgeçerek kendi insanını katletmeye
başladı. O tarihlerde Mısır’da ilk defa seçilmiş bir
sivil yönetim iktidara gelmiş ve İHVAN olarak
bilinen Hürriyet ve Adalet Partisi hâkim olmuş.
Adayı Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı
olmuştur. Mısır’daki bu değişim ciddi anlamda
küresel derin güçleri rahatsız etmiş ve ‘Arap
Baharı’ ile birlikte ciddi anlamda endişeler
yaşamasına sebep olmuştur. Küresel güçler,
kendi kontrolleri olmadan yeniden şekillenen bu
yönetimlerden rahatsızlık duyduğundan onlarca
yıldır birlikte oldukları Esed’den son anda
vazgeçmek istemediler. Esed, insanlarını katletmeye ve zulüm
etmeye başlayınca, sınırlarımıza Esed’den
kaçan Suriyeliler gelmeye başladı. Biz de bize
sığınanlara kucak açtık ve bu durum ile ilgili
düşüncelerimizi dünya kamuoyu ile
paylaşmaya başlayınca Suriye ile ilgili
mesafeler fazlalaşmaya başladı.
-1-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
DAN
BİZ MAZLUMLAR
YANAYIZ
reçte, Batı
Mısır’da yine bu sü
yapılarak
eli ile askeri darbe
r yönetim
Batı’nın istediği bi
ır’ın başına
darbe sonucu Mıs
yen ve
geçti. Türkiye büyü
er
dünyadaki gelişmel
eyen
hakkında söz söyl
e gelen bir
bölgesel güç halin
en dünyadaki
ülke durumunda ik
gelişmelerde
ve bölgesindeki bu
e
ezdi. Nitekim Suriy
susması beklenem
karıştı ve Türkiye
da
m
la
an
i
dd
ci
de
kendi için
ndisine sığınan
ke
a
ad
kt
no
r
he
an
an
insanı ol
hep ayrımı yapmad
ez
m
k
ır
l,
di
n,
di
e
herkes
ve
Biz mazlumlardan
tı.
lış
ça
a
ay
km
çı
p
sahi
ik. İşte
ğumuzu hep belirtt
du
ol
na
ya
n
de
er
nl
ezile
ır,
Suriye ile değil Mıs
ce
de
sa
en
zd
i
yü
bu
de düşüncelerimiz
ile
tin
lis
Fi
n,
ka
ra
Myanmar, A
ifade ettik.
hep
savaş artık bir mez
an
ol
de
e’
iy
ur
S
Şu an
ine
şı etnik kimlik üzer
va
sa
bu
se
im
K
r.
savaşıdı
i bir hata olur.
oturtmasın, bu cidd
inden
esinden, büyümes
m
liş
ge
n
ni
e’
iy
rk
Tü
n
bir güç olmasında
el
es
lg
bö
da
u’
oğ
Ortad
tsızlık
çözmesinden raha
ı
ar
nl
ru
so
ile
i
is
kend
çleri elinde
resel ekonomik gü
kü
le
lik
el
öz
n
ya
du
fuzu ile
lgede azıcık bir nü
bö
le
lik
el
öz
,
ar
ız
nl
ta
tu
ddi anlamda rahats
ci
il
ra
İs
en
ed
z
fu
an
bölgeye nü
darbesini yapmad
ri
ke
as
ır
ıs
M
ri
le
ri
oldu ve bi
nmak
e girişiminde bulu
rb
da
r
bi
de
e’
iy
rk
önce Tü
dular. Bu darbeyi
ol
z
sı
rı
şa
ba
t
ka
fa
istedi;
darbe
an güçler Mısır’da
ay
m
ra
şa
ba
de
e
iy
Türk
erce
gözleri önünde binl
ın
an
ny
dü
ve
r
ıla
yapt
hepsi bu
atı, Amerika ve AB
B
r.
ile
tt
tle
ka
nı
sa
in
kasında oldular ve
e
askeri darbenin ar
ı çıkan ülke Türkiy
rş
ka
k
te
a
un
B
r.
le
destekledi
oldu.
-2-
SUÇLANAN
BİZ OLDUK
Suriye ile ilgili en
başından beri
ciddi anlamda bizi
suçladılar ve
Suriye’de kan
döken terör
örgütleri ile bizleri
bir arada
göstermeye
çalıştılar.
Ellerinde hiçbir
delil olmadan bize
alçakça saldırdılar
ve bilgi kirliliği
oluşturdular.
Düne kadar
Suriye’de
Kürt’lerin
yaşadığını PYD’yi,
Rojava’yı,
Kobani’yi eminim
pek kimse
bilmiyordu; ama
bugün herkes
biliyor. Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
PYD, Suriye’de Kürtler
üzerinden siyaset yapmaya
çalışan ve Suriye Kürt’lerinin
% 12’sinin desteğini alan bir
yapıdır. YPG’de bu yapının
silahlı kanadıdır, elinde silahı
olan Kürt grubu olduğundan
etkin bir güce sahip
olmuştur. Bu yapı PKK’nın
askeri kanadı tarafından
ciddi anlamda
desteklenmektedir. YPG,
Suriye karıştığında bunu
fırsat bilerek kendisi gibi düşünmeyen birçok Kürt yapılanması ile savaşmış ve
birçoğunu da savaş sebebiyle zorla kendi safına katmıştır. YPG, PKK’nın ciddi anlamda
desteklediği Marksist bir yapıya sahiptir ve bu anlayışı gütmektedir.
PYD - YPG
KİMDİR?
SURİYELİ KÜRTLERİN GÖÇÜ
Oysaki Suriye’nin kuzeyinde PYD ve
YPG dışında onlarca Kürt yapılanması
vardır. Bu yapılanmaların hepsi YPG’nin
zulmüyle karşılaştı ve birçoğu YPG
tarafından katledildi. Bu Kürt katliamları
yapıldığında Türkiye’deki HDP/PKK her
zaman sustu, hiç konuşmadı. Çünkü bu
yapı kendi dışındaki her grubu ve
oluşumu reddetmektedir.
Kobani’den önce YPG’nin ve
PYD’nin zulmünden dolayı üç yıl
içersinde yüz binlerce Suriyeli Kürt,
Türkiye’ye göç etti ve bunların birçoğu
hâla kamplarda yaşamaktadır. HDP, bu Kürtlerden hiç
bahsetmediği gibi bunu Türkiye
gündemine de taşımadı. O zaman biz
bunu defalarca dile getirdik; ama bugün
Kobani için konuşanlar YPG’nin ve
PYD’nin Kürt katliamlarını hiç ağzına
almadılar ve üç yıldır bu Kürt’lere Türkiye
bakmaktadır.
Esed, iç savaş başladığında Kürt
bölgesini Kürtlere bırakarak bir de ayrıca
Kürtlere karşı bir cephe oluşturmak
istemedi. Bundan yararlanmak isteyen
PKK, üç yıl önce Hewler’de (Erbil) birlik
anlaşması yapılıp Suriye’deki tüm Kürt
örgütlerinin ortak hareket etmesi kararı
alınmasına rağmen, diğer Kürt örgütleri
sindirip tek başına hareket etti. Oysa Esed, “Devrilmezsem, zaten
Kürt bölgesini geri almak zor olmaz” diye
düşündü. Derilirse de kendinden
sonrakiler için bir tuzak hazırlamış
olacaktı. Bugün IŞİD olmazsa ilerde yine
bu bölgede katliama kalkacak birileri
olacaktı. Biz bu tuzağı görüp, Kürtlerin de
özellikle Suriye muhalefetiyle ortak
hareket ederek Kürtlerin bu
katliamcılardan korunması için çok çaba
sarf ettik.
-3-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
IŞİD, bana göre küresel derin
ekonomik şirketler ve güçler tarafından
İsrail istihbaratı başkanlığında kurulmuş,
şimdilik Esed’in emrine verilen bir terör
örgütüdür. Amacı Esed rejiminin
meşrulaştırılmasını sağlayacak adımlar
atmak, İslamafobiyi beslemek, Esed’in
açıktan vurmak istemediklerine savaş
açmak ve IŞİD eli ile hakimiyet alanını
genişletmek. Nitekim bu görevini şu ana
kadar başarmış durumdadır. İslam ile
uzaktan yakından bir ilgisi olmayan, sapık,
psikopat ve psikolojik sorunları olan
teröristlerin, dünyanın her tarafından bu
örgüte katılarak, cinayetler işleyen vahşi bir
terör örgütüdür. Bu örgüt içersinde en
büyük katılımlar AB ülkelerinden olmuştur.
Bu örgüte Türkiye’den giden Kürt’ler de
var, Türk’ler de vardır. Sözde selefi
inancını savunmaktadır. Ne hikmet ise de
İran ile de bir sorun yaşamamaktadır.
Esed’in ve Maliki’nin varlığı örgütü büyüttü
ve örgütün en önemli silah kaynakları da
sözde ele geçirilen depolardaki ABD
silahlarıdır.
Bugün Batı dünyası, tüm olanların
sorumlusu kimyasal silah kullanan Esed’i
değil de, IŞİD vurmak istiyorsa bu Esed
rejiminin meşrulaşması demektir.
ABD’nin Irak işgalinden sonra Irak
hapishanelerinde tutulan iki bin kişi;
Suriye’de ise 2004 yılında beri
hapishanelerde tutulan ve sayısı belli
olmayan tutuklulara özel eğitim verildi ve
bu kişiler şu an IŞİD saflarında savaşmaya
devam etmektedirler.
Bu yapının içersinde dünyanın birçok
ülkesinden gelen özel istihbarat elemanları
ve yetiştirilmiş savaşçılar vardır,
birçoğunun yüzlerini kapatmasının nedeni
de budur.
Ayrıca IŞİD denen bu terörist yapı,
gerek AK Parti’yi ve iktidarımızı, gerek ise
Türkiye’de bulunan siyasi partileri
reddetmiş ve tekfir etmiş bir yapıdır.
IŞİD’in durumu böyle. Başından beri
AK Parti ve bizler tarafından biliniyorken,
bizim bu terör örgütünü desteklediğimizi,
silah verdiğimizi iddia eden provokatörler
hangi delillerle bunu söylediklerini
ispatlamak zorundadırlar.
-4-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
İ
N
A
B
O
K
N
İ
IŞİD İÇ
?
İ
L
M
E
N
Ö
R
A
D
A
K
U
B
N
E
D
E
N
CİZİRE’Yİ
DÜŞÜRMEYE
ÇALIŞIYORLAR
Bölgeden gelen haberlere göre, Türkiye’de
Akçakale’nin karşısına denk gelen Tel Abyad ile
yine Kargamış karşısındaki Cerablus IŞİD’in
kontrolünde. Güneyde Rakka IŞİD’in kalesi
konumunda, Güneydoğuya doğru Haseke de
IŞİD’in denetiminde. Arada kalan bölge de,
Türkiye’de Suruç’un karşısına denk gelen
çatışmaların yaşandığı yer Kobani. Dolayısıyla
Kobani, IŞİD’in etkin olduğu iki nokta arasındaki
bağı kesiyor.
Bu mikro coğrafi bakış genişletildiğinde de
Kobani’nin, ‘Demokratik Özerklik’ sistemini
benimseyen Rojava’nın doğusunda Cizire,
batısında da Afrin kantonlarının arasında kaldığı
görülüyor.
Haseke ‘potansiyel tehdit’ Kuzey Suriye’de
Rojava’nın batıdan doğuya Irak sınırına kadar
uzandığı göz önünde bulundurulduğunda,
bölgenin merkezinde kalan Kobani’nin IŞİD’in eline
geçmesi, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin
bölgedeki coğrafi hâkimiyetlerinin zayıflamasına,
kantonlar arasındaki bağın da kopmasına neden
olabilir. Doğuda, Türkiye sınırına yakın Kamışlı’nın
güneyine denk gelen Haseke ise stratejik önemi
açısından diğer bölgelerden daha farklı.
-5-
Haseke daha kozmopolit,
hem rejim hem YPG, hem de
diğer gruplar var. Kendi
başına bir bölge, ileride çok
daha büyük sorunlara yol
açabilecek potansiyeli var
oranın. ‘Cizire’yi düşürmeye
çalışıyorlar’, IŞİD’in Kobani
‘ye yönelik saldırılarının
ardındaki olası amaç ise,
sadece ilişkiyi koparmak
değil, eğer Kobani
düşürülürse o zaman IŞİD
Cizire’ye yönelik operasyonda
da daha avantajlı hale gelmiş
olacak. Haseke’den ve diğer
yerlerden de Cizire’nin iç
bölgelerine doğru saldırı
başlayacak. Cizire’yi de
düşürmeyi planlıyorlar. Irak’ın
kuzeyinde hâkimiyetini
güçlendirmeye çalışan IŞİD’in
Rojava’ya yönelik saldırılarını
şiddetlendirmesinin arkasında
Irak ve Suriye’deki güçlerini
birleştirip koridor açma hedefi
var.
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
KOBANİ’DEN ROjAVA hALKININ
İRADESİNİ KIRMAK İSTİYORLAR
IŞİD, Cerablus’tan Tel Abyad’a geçebilmek için Kobani’yi alıp Kobani’nin
güneyinde Fırat Nehri boyunca ilerlemek zorunda kalmayacak ve Irak’a uzanan
koridoru açmış olacak. “Kobani’den Rojava halkının iradesini kırmak istiyorlar.
Kobani’de Kürtler kaybederse, Cizire’de kaybetmeleri çok zor olmaz.
IŞİD SİLAhLARI
KİMDEN ALIYOR?
Uluslararası anlaşmalar gereği yivli
silahlarda, son kullanıcı devletler tarafından
bilinmek ve takip edilmek zorunluluğu vardır.
Tüm silahların balistik sonuçları, seri
numaraları, bu silahları üreten fabrikalar
tarafından devletlere ve NATO’ya bildirim
zorunluluğu vardır. Bir terör örgütünün
elindeki uzun namlulu silah, aslında hangi
ülkeden o terör örgütünün eline geçtiği bilinir,
bunu kimse saklayamaz; çünkü balistik ve
seri numarası vardır. Şimdi Türkiye’nin IŞİD
terör örgütüne silah verdiği iddia edenlere
lafım o kadar. IŞİD teröristi öldürüldü, bu
teröristlerin elindeki silahın seri numarasını
Türkiye düşmanı ülkelere verin bakın bakalım
bu silahlar hangi ülkelerde bu örgütlere gitmiş
anlaşılır.
-6-
AN
YAKALAN
INDA
R
A
L
R
I
T
MİT
IYDI?
M
R
A
V
h
SİLA
ın,
aralel yapın
Bu iddia, p
nlısı
ve Esed ya
n
ri
le
i’
ş
a
h
Haş
rtaya
anlarınca o
m
ş
ü
d
e
iy
Türk
ki Tır’larda
atıldı. Oysa
yardım
iden insanı
g
e
’y
e
y
ri
u
S
Ki bir Tır’ın
ı.
rd
a
v
i
s
e
r
malzem
. İçindekile
ış
m
ıl
ç
a
r
e
il
içindek
içinde silah
r
e
ğ
e
i,
d
le
u
görüntü
lel Yapı bun
ra
a
P
u
b
ı
d
dı?
olsay
yurmaz mıy
u
d
a
y
a
y
n
ü
tüm d
Cuma İÇTEN
MAKSAT FARKLI
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
Operasyon görüntüleri
görsel medyada yayınlandı.
Hiçbir görüntüde silah var mı? El
cavap yok! Diyelim ki var.
a. O halde üç ağacın yer
değiştirmesi ile AB
parlamentosu iki gün
içerisinde Türkiye’ye kınama
cezası verdi, bu silahların
seri numarası ile AB bu
durumda o kadar istihbarat
birimleri olmasına rağmen
neden bunu ispatlayamıyor?
b. Türkiye’nin silah verdiğini
iddia edenler IŞİD’in elde
ettiği silahları nerden ve ne
şekilde elde ettiklerini
konuşmuyor ve bu silahları
vermeleri bu denli
kamuoyuna taşımıyor neden
?
c. MİT Tır’larına operasyon
yapanlara MİT kimlik
göstermesine rağmen neden
Tır’larda aramalar yapıldı, bu
hukuka aykırı değil miydi? d. İçinde silah olsa dahi bu
ülkeyi savaşa götürecek bir
gelişme değil miydi, kim
neden böyle bir istihbarat
konusu olan durumu
kamuoyuna açıkça göstersin
? Demek ki maksat farklıydı,
birileri ülkeyi karıştırmak,
mahrem bilgileri servis etmek,
iftiralar üzerinden delil
oluşturmak hesabındaydı.
TÜRKİYE NEDEN IŞİD
İLE SAVAŞMIYOR?
Türkiye, Birleşmiş Milletler’e
üye olan bir NATO ülkesidir ve bir
başka ülke sınırına üye ülkelerin
kabulü olmadan girmesi yasal
anlamda mümkün değildir. Ayrıca
Suriye mevcut bu durum özellikle ne
hikmet ise İsrail, İran, Rusya, Çin ve
Arap ülkeleri tarafından radikal bir
şekilde desteklenmektedir. Böyle bir
durumda Suriye topraklarına
yapılacak bir müdahalede bu
ülkeleri karşımıza net olarak almış
olacağız. Biz 13 Ekim 2013 tarihinde
Bakanlar Kurulu kararı ile IŞİD’in bir
terör örgütü olduğunu tüm dünyaya
ilan ettik, biz bunu ilan ettiğimizde
bugün IŞİD’dan rahatsız olan ülkeler
bu ismi dahi bilmiyorlardı. Özgür
Suriye Ordusu başından beri Esed
ve IŞİD’e’e karşı mücadele ediyor
zaten. Dolayısı ile bu yapının NATO
ve müttefik ülkeler tarafından
desteklenmesi gerektiğini
vurguladık.
En son İranlı diplomatlar bile
“Esed izin verirse, IŞİD ile
savaşmaları için asker yollarız”
dedi. Yani Esed’in varlığını ve
meşruiyetini kabul ettiğini resmen
ilan ettiler. Ayrıca yine İranlı
diplomatlar, ESED yönetimi düşerse
İsrail’in güvenliği tehdit altında olur
dediler, yani ABD ve İsrail
diplomatlar ile aynı düşünceler
içersinde oldukları resmileşmiş
oldu. İşte Suriye’de “Kimin eli kimin
cebinde” olayı yaşanmaktadır.
-7-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
‘TÜRKİYE NEDEN KÜRT’LERE
SAhİP ÇIKMIYOR’ İDDİASI
a. Bu büyük bir yalan, üç yıldır YPG’nin
PKK’nın zulmünden kaçan Kürt’lere biz
sahip çıktık ve bu zulümden kaçanların
sayısı şu ana kadar yüz bini geçti.
Ayrıca son olaylar ile birlikte bize sığınan
Kürtlerin içersinde her din ve mezhepte
olanlar va. Üç yüz bin kişiyi buldu.
Bunların 200 bin kişisi bir ay içerinde
Türkiye’ye sığınanlar.
Barzani bile Türkiye kadar Suriye
kuzeyindeki Kürtlere sahip çıkamadı.
Buna rağmen Barzani her yerde
Türkiye’nin bu tutumunu takdir ile
karşılamakta ve bunu dile getirmektedir.
Unutulmamalıdır ki Barzani ve
Peşmergeler geçmiş zamanlarda PKK
ve YPG ile defalarca çatışmış ve
yüzlerce insan ölmüştür. Yani Kürt bir
örgüt Irak Kürdistanı ile savaşmaktadır
ve Irak Kürdistanı ile aynı
düşünmemektedir. Tam aksine Irak
Kürdistanı başkanı Barzani Suriye
politikaları ile ilgili Türkiye ile aynı
düşünmektedir.
b. Üç yıldır Şanlıurfa’dan bugüne dek
devlet tarafından 200 yakın Yardım Tır’ı
ROJOVA ve KOBANİ’ye insanı yardım
malzemesi götürmüş, bizzat benim de
içimde olduğum ayrı bir sivil toplum
kuruluşu İHH de SURİYE Kürtlerine
100’e yakın Tır ile yardım malzemesi
götürmüştür. Aynı şekilde Barzani de
yollamaya çalışmış, bizim de Barzani’nin
de yardımTırları YPG tarafından talan
edilmiştir. Barzani’nin yardım etmesi de
engellenmiştir. Neden kimse PKK’nın bu
zulmünü görmüyor. PKK’nın zulmüne
karşı Kürtlerin sessizliğini, Cumhuriyetin
ilk yıllarında İstiklal Mahkemeleri
zamanında CHP’nin zulmüne karşı
çıkamayan ve zulmü dillendiremeyen
Anadolu insanının sessizliğine
benzetiyorum.
c. Kobani’ye saldırılar olmaya
başladığında üç gün içersinde iki yüz bin
Kürt’ü din, dil, ırk ayrımı yapmadan
kucak açan tek ülke Türkiye oldu. Bunun
aksini iddia edenler, kamplarda kalan
Kürtleri ziyaret etsinler. Ayrıca
kamplarda kalan Kürtlere bugün ses
çıkaranların sahip çıkmaması da
düşündürücüdür.
-8-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
d. HDP, her fırsatta gelen mülteci sayısının
on bini geçmediğini vurgulayarak göç eden
insan sayısını bile gizlemeye çalıştı. Sivil
Toplum Kuruluşlarının yardımlarını ve
bireysel yardımları engelledi. Hatta bazı
yardım gönüllülerini kendi medyalarında
teşhir ederek onları yolsuzlukla suçladı ki
110’dan fazla belediyeye sahip olan HDP,
ne hikmetse Kobani’den gelen mültecilere
yardımda hep eksik kaldı. Kobani’den göç
edenlere sahip çıkacağına, sınıra gidip
gerginlik çıkararak şov yaptılar. Herhalde
Türkiye’nin bu mazlum halka yardım
etmesi, onların siyasi hesaplarına uymadı.
Türkiye’nin Kobanili’lere sahip çıkmasını
içine sindiremedi, kendinden başka hiçbir
oluşumu ve kurumu tanımayan bir
zihniyete sahip olmaları HDP’yi bu olaylara
sevk etti.
e. Şu anda gerek Şanlıurfa’da, gerek ise
f. Sayın Başbakanımız her konuşmasında
Kobani’nin bizler için ne kadar önemli
olduğunu hep vurguladı. Her
konuşmasında Suriye’deki Türkmenler
bizim için ne kadar kıymetliyse Kürtler de o
kadar kıymetlidir, dedi.
g. HDP, Suriye karışmadan önce
Suriye’deki Kürtleri ağzına dahi almıyor,
oradaki yapılan zulümlerden hiçbir zaman
bahsetmiyordu, bugün İran Kürtlerinden
bahsetmediği gibi. Yarın bir olay olur da
İran karışırsa, hemen bunlar o Kürtlere de
el atıp kaos oluşturur. Tek parti, tek adam,
tek ideoloji sahibi olmaları, başka
kuruluşlara tahammül etmemeleri, onları
zorba ve zalim olmalarına sebep
olmuştur, tıpkı eski CHP gibi.
Hatay’da PYD saflarında savaşanlar
Bir Kürt olarak benim için de Filistin ne kadar
hastanelerde tedavi edilmekteler ve bu
önemliyse Suriye’deki Kürtler de o kadar
sayı her gün ciddi anlamda artmaktadır.
önemlidir. Her zaman söyledim. Zalimin
Bundan daha büyük bir yardım olabilir mi ?
Barzani Irak Kürdistanı’ndan silah yardımı
dini, dili, ırkı olmadığı gibi mazlumun da
yaptığını ve YPG bu yardımı teslim aldığını
dini, dili, ırkı olmaz. Bu ayrımı kim yaparsa
söyledi.
yapsın asla bizden değildir.
-9-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
TÜRKİYE NEDEN KOBANİ’YE
GİRMİYOR, NEDEN SAVAŞMIYOR?
a. Türkiye tek başına NATO ve Birleşmiş Milletler ülkesi
olarak Kobani’ye girmesi ciddi bir hata olur. Şu an Suriye
kuzeyinde siviller yok, olanlar da acımasızca YPG tarafından
katledilmeleri için ve bunu kullanmak için ordalar ve çoğunluğu
Türkiye’de misafir edilmektedir. Birileri zaten bizi bataklık
içersine çekip, içerden de bizi vurmanın hesabını yapabilir;
nitekim Kobani’deki olaylar ile ilgili Kürtlerin yaşadıkları şehirleri
birileri savaş alanına çeviriyorsa niyet bariz olarak ortaya
çıkmış olur. Bugünkü Suriye’nin başına gelenler bundan çok
farklı değildir. Kobani bizim onur ve namus mücadelemiz,
elbette onu IŞİD’in eline geçmesine müsaade etmeyeceğiz ve
Kobani’nin yanında olacağız. Biz bunu uluslararası kamuoyu ile
paylaştık, başından beri üç şart koştuk:
1. Suriye uçuşa yasak bölge ilan edilmeli
2. Sınırlarda tampon alanlar oluşturulmalı, özellikle insanı
yardım durumları için
3. Esed’e muhalif olanların desteklenmesi, eğitilmesi.
Amaç, Suriye içersinde Suriyeliler ile bu işin çözülmesini
sağlamaktır.
b. PKK ve YPG kendisi gibi düşünmeyen tüm Kürt
gruplarını düşman ilan edip üç yıl içersinde binlerce Kürt’ü
katlettiler. İlk başlarda Esed’den yana yer aldılar. Sonrasında
tarafsız olmayı doğru görüp tarafsız olarak kendi otonomileri
kanton yönetimlerini kurdular. Suriye’de IŞİD, Özgür Suriye
Ordusu ile savaşırken YPG, Esed ile anlaşarak IŞİD’e ses
çıkarmayarak IŞİD’in büyümesini sağladılar. Akıllarınca batan
gemiden mal kaçırmanın hesabı yapıldı ve tamamen PKK
güdümünde hareket ettiler. Türkiye her seferinde özellikle PYD
aracılığı ile Özgür Suriye yanında yer alarak Esed ve IŞİD’e
karşı mücadele vermelerini istedi; ama PKK, PYD, YPG bunu
reddettiler. Bugün KOBANİ’deki katliamların bir sorumlusu da
bu duruma yıllarca sesiz kalanlardır.
-10-
c. PKK, YPG
başından beri Kobani’de
savaşmamak için
bahaneler ürettiler. Önce
Kandil’den yapılan
açıklamada biz düz
ovada çatışamayız,
dediler sonrada 17
yaşındaki çocukları
ellerine silah vererek bir
bir IŞİD’e karşı
öldürttüler. Bu işi
profesyonel yapan
birlikleri de Kandil’den
ayırtmadılar. Amacı
Türkiye den giden
gençlerin cenazeleri
üzerinden tekrar prim
yapmaktı. Nitekim
Kurban Bayramı’nda
şehirleri savaş alanlarına
çevirip Kürtlerin iş
yerlerini, arabalarını
yakıp Kürtleri katlederek
PKK militanlarının tekrar
Türkiye dağlarında silah
sıkmaları için bahane
oluşturdular. IŞİD
Süriye’de Kürtleri ve
insanlığı; PKK,
Türkiye’de Kobani
bahanesi ile Kürtleri
katletti.
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
d. Ne akılsa PKK’nın, Türkiye’nin kendisine silah vermesi beklentisi var. Böyle bir
durum kabul edilebilir mi? Biz hava saldırılarından ziyade Kobani’nin IŞİD’den
temizlenmesi ve saldırıların bitmesi için mutlaka kara harekatı yapılması gerektiğini
düşünüyoruz. Bu kara harekatında kimin olup olmamasının bir ehemmiyeti yok, önemli
olan böyle bir harekatın yapılmasıdır aksi durumda hava harekatı ile sadece siviller zarar
görür.
PYD siyasetini Esed karşıtı olarak belirleyip Özgür Suriye Ordusu yanında yer
alsaydı bugün ne Esed ne de IŞİD olacaktı.
IŞİD ile savaşmayan PKK, Kobani bahanesi ile çözüm sürecinin bittiğini söyleyerek
Türkiye’de tekrar savaşacağını ilan etti. Şu an Kürtler Kobani’de katledildiğini söyleyenler
Kürtleri ölüme terk edip arka döndüler. Amaç ne tabiî ki Kobani değil, artık derin güçler
onlara nasıl bir rol biçtiyse onu hizmet ediyorlar, hem de Parelel Yapı ile omuz omuza!
Biz güçlü komşularımızın olmasını
isteriz. Terör ve kargaşanın olmadığı
AK PARTİ
komşu ülkelerin bizlere daha fazla
KOBANİ VE
katkısı olur. Suriye’nin zayıflığı ve
karışıklığı en çok bizlere zarar
KÜRTLER hAKKINDA
verir. Bakın Irak Kürdistanı’nın
NE DÜŞÜNÜYOR ?
en iyi anlaştığı ülke dost
olduğu güvendiği ülke
Suriye’de yaşayan Kürtlerin hakları
Türkiye’dir. Türkiye, Irak
yüzyıllardır gasp edilmiş ve buradaki
Kürdistanı’nın yeniden
insanlarımız ile bizler akrabayız. Cetvel ile çizilen
yapılanmasını sağladı ve
bu sınırlarda aslında kendi kardeşlerimiz yaşıyor.
orada en çok ekonomik pay
Aynı medeniyetin insanlarıyız ve burası da
alan tek ülke biziz. Dolayısı
yüzyıllardır birlikte yaşadığımız kardeşlerimizin
ile YPG ve PKK’nın kirli
toprakları. Suriye bataklığa döndü ve öncelikle bu
bilgileri bize iftiralar
bataklığın kurutulması gerekir. Bataklık kurumadığı
içermektedir. Bugün Suriye
sürece IŞİD gider başka bir terör örgütü gelir ve
üzerinden kan akıtan
insanlarımız da bizler de her zaman tehdit altında
küresel derin ekenomik
oluruz. Bu yüzden özellikle NATO ile birlikte Özgür
güçler
ve şirketler, yarın
Suriye Ordusu desteklenmesi Suriye’de bulunan
gittiklerinde biz bize
Kürt kardeşlerimiz de bu özgürlük
kalacağız. Bakın 2 milyon
mücadelesinde Esed’e karşı savaşması gerekir.
Suriyeliye kucak açıp üç yıldır
Esed gittikten sonra bu mücadelede yer
bakan ve 5 milyar dolar direkt
alanlar kendi aralarında bir araya gelerek
para harcayan tek ülkeyiz. Biz bu
haklar ve hürriyetler noktasında kendi
yaklaşımı Saddam kimyasal silah
kaderlerini kendileri belirler ve
kullandığında Peşmergelere de
alınacak bu karar ne olursa
olsun Türkiye’de buna
yaptık ve bundan çekinmedik şimdi
saygı gösterir.
ise Irak Kürdistanı’nda söz sahibiyiz. -11-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
AK PARTİ İÇİN FİLİSTİN
NE ANLAMA GELİYORSA
SURİYE KÜRTLERİ DE
AYNI ANLAMA GELİYOR
Bizi, Suriye’ye gidip
savaşmak isteyenleri
engellediğimizi ifade ettiler. Peki,
PKK dağlarda her zaman
Suriye’ye girip çıkmıyor mu yani
kim olursa olsun PKK gibi
Biz Filistin’i sahiplendiğimizde orada
dağlardan Kobani’ye gidemiyor
katliamlar yapıldığında oraya asker yollamadık, mu? Şu an isteyen herkes bir
oraya savaş uçaklarımızı yollamadık.
yolunu bulup Kobani’ye girip
Diplomatik alanda mücadele verdik ve
savaşabilir, tek yol Suruç sınırı
veriyoruz. Suriye’deki Kürt kardeşlerimiz için de mı? Ama şov yapmak için gümrük
aynı mücadeleyi verirken mecliste askeri
kapılarından bizlerin silahları ile
müdahale için karar çıkarttık. Oysa bunu Filistin birlikte insanlara müsaade
için yapmamıştık, bu aslında Kürt’lerin bizim için etmemizi ve PKK silah vermemizi
bekliyorlarsa yanılıyorlar. Bu
farklı anlamının olduğunun bir ispatıdır. uluslar arası ilişkilerde kabul
Biz terör örgütü olan IŞİD için tezkere
edilecek bir durum değildir. Kaldı
çıkardığımızda bu tezkere hayır diyen HDP’nin
ki PKK hala ülke içersinde yakıp
kendisidir. HDP, PKK baskısı ile tezkereye
yıkarak öldürerek bizlere tehdit
neden hayır dediğini hala açıklamış değil.
olmaya devam etmektedir.
Biz Kobani’nin ve tüm Kürtlerin yanındayız
HDP Türkiye içersinde
ve yanında olmaya devam edeceğiz. Özellikle
Kobani bahanesi ile Kürt’leri
PKK ve YPG bizim Kobani’de Suriye’de
sokağa davet ederken sokağa
mazlumların yanında olmamızdan son derece
çıkan PKK ve KCK’lılar sözde
rahatsızlar; çünkü onlar İsrail ile gizli bir
Kürtler, diğer Kürtlerin iş yerlerini
anlaşma yaptılar. evlerini medreseleri talan ettiler
yaktılar yıktılar. Okulları yaktılar
Asıl savaş su, petrol, enerji hattı
ve insanları IŞİD gibi yakıp
kavgasıdır. Türkiye’nin Kuzey Irak petrolünü
katlettiler. Peki, HDP’liler ne
kendi topraklarından Akdeniz’e ulaştırması
yaptılar özel hayatları en lüks
enerji koridoru açması başta İsrail olmak üzere
saraylarda devam etti, gariban
derin güçleri rahatsız etmiştir, asıl sorun bu
çocukların taş atmasına alkış
enerji koridorunun Suriye kuzeyinden
tuttular, kendi çocuklarını
açılmasını sağlayarak Akdeniz’e ulaşmasını
Avrupa’da veya özel okullarda
sağlamak yani içinde Türkiye’nin olmadığı
okutmaya devam ettiler.
alternatif bir koridor. PKK ve YPG’nin
HDP’li Belediyeler millete
Barzani’yi sevmemesi ve anlaşmaması işte bu
hizmet etmesi gerekirken gelen
yüzdendir ve bunu insanlarımızın görmesi
misafirlere yardım toplayıp
gerekir. ulaştırması gerekirken etrafı
savaş alanına çevirenler ile
Kürtlerin abisi ve destekçisi samimi olarak
birlikte hareket ettiler, alkış
sadece Türkiye’dir. Bu destek Ak Parti ile
tuttular, sokaklara insanları
gerçekleşmektedir şu an Ak Parti olmamış
çıkarmak için belediye araçları ile
olsaydı Yezidiler dahil olmak üzere 300 binden
anons yaptılar, yakılan iş
fazla Kürt’e kim kapılarını açıp sahip çıkacaktı. yerlerine itfaiye aracı
yollamadılar.
-12-
Cuma İÇTEN
AK Parti
Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı
Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi
Diyarbakır Milletvekili
CEVAP BULMASI
GEREKEN SORULAR
iNeden YPG ve PKK Suriye içersindeki farklı Kürt gruplarını katledip
yok etti ve Türkiye’deki HDP buna neden sesiz kaldı?
iSuriye politikamızda neden Kürdistan lideri BARZANİ ve AK Parti gibi
düşünüyor ve bu konuda gerekli destekte bulunuyor?
iPYD lideri birçok alanda Türkiye’nin desteğini aldığını defalarca
zikretmedi mi? Defalarca Türkiye’ye gelmedi mi?
iPKK neden Suriye’de Kobani için savaşmıyor da Kobani’yi her anlamda yanında olan
Kürtlere sahip çıkan Türkiye’yi ve bizleri tehdit ediyor?
iHDP, YPG’den kaçan ve Türkiye’de bulunan Kürtlere neden bugüne kadar yardım etmedi?
iHDP hem Türkiye’nin Kobani’ye girmesini ve yardım etmesini isterken neden tezkereye
hayır dedi?
iHDP, PKK ile birlikte hareket ederek Kobani bahanesi ile neden Kürtlerin iş yerlerini
evlerini yağmaladılar ve kendileri gibi düşünmeyen dindar Kürtleri öldürdüler.
iSuriye olayları çıkmadan PKK 30 yıldır Suriye’de olmasına rağmen neden Suriye Kürtlerini
bugüne kadar gündeme taşımamış hakları noktasında onlara yardımcı olmamıştır. HDP
neden düne kadar Suriye’deki Kürtlerin haklarını savunmamıştır. Bugün İran’daki Kürtlerin
haklarını savunmadıkları gibi, ki Kürtler Sünni oldukları için hala İran zindanlarında ve
zulüm görüyorlar.
iNeden İsrail ve İran Suriye politikalarında aynı düşünüyorlar?
iNeden İran, Rusya ve Çin ile aynı yerde durmaktadırlar?
i Kimyasal silah kullanmak, herkesin kırmızı çizgisi olmasına rağmen savaş ve müdahale
nedeni sayılırken dünya neden buna sesiz kaldı?
iIŞİD Kobani’de; YPG Suriye kuzeyinde; PKK Türkiye’de neden Kürt’lere saldırıyor?
-13-