Atlantik mavi yüzgeçli orkinos krizi

Transkript

Atlantik mavi yüzgeçli orkinos krizi
Atlantik mavi yüzgeçli orkinos krizi
Atlantik mavi yüzgeçli orkinosları, Batı ve Doğu Atlantik ve aynı zamanda Akdeniz'in
yerel balığıdır. Mavi yüzgeçli orkinoslar 700kg ağırlığa ve 3 metre uzunluğa
varabilecek denli büyük canlılardır. Bu göçmen balık saatte 60 mph- mil hıza
erişebilir, ve yaşamı boyunca binlerce mil yol katederler. Akdeniz'deki en üst
yırtıcılardan biri olan mavi yüzgeçli orkinoslar, kırılgan ekosistem için hayati önem
taşırlar.
Mavi yüzgeçli orkinoslar ayrıca dünyadaki en değerli orkinos türlerindendir. Yalnızca
Akdeniz'deki mavi yüzgeçli orkinos balıkçılığının ederi genel olarak 1 milyar ABD
doları civarındadır. Bu miktarın neredeyse tümü, zaman zaman bir tek orkinosun
değerinin 100,000 dolara çıkabildiği suşi ve saşimi pazarı için Japonya'ya ihraç
edilmektedir.
Dünyada şu anki doymak bilmez iştaha yetecek kadar balık olmadığı açık. 1999'da
Greenpeace, Akdeniz'deki mavi yüzgeçli orkinos stoklarının nasıl %80 oranında
azaldığına dair rapor hazırladı. Durum o günden beri yalnızca daha kötüye gitti. Ekim
2009'da ICCAT'in biliminsanları, %95 olasılıkla, Atlantik mavi yüzgeçli orkinoslarının
üreme biyokütlesinin, endüstriyel avcılık başlamadan öncesine göre %15 daha
düştüğünü tespit ettiler.
Son yıllarda yaşanan mavi yüzgeçli orkinos krizi, onlarca yıldır süregelen tahrip edici
gırgır ve parakete avcılığının sonucudur. Çok miktarda balığı çok hızlı bir şekilde
avlayan bu yöntemler, Atlantik orkinoslarının iyileşmesine şans tanımamakta ve
sürdürülebilir balıkçılık yöntemleri ile avlananlarında bu balıkçılıktan vazgeçmeye
mecbur kalmalarına neden olmaktalar. Greenpeace yıllar boyunca ısrarla,
biliminsanlarının bu balıkçılığın durdurulması yönündeki çağrısına destek verdi ve
İspanya'daki Balear Adaları ve Sicilya Kanalı da dahil olmak üzere deniz rezervleri
yaratılması konusunda çağrıda bulundu. Mavi yüzgeçli orkinosların ve denizlerimizin
kendini toparlayabilmesne şans tanıyabilecek tek çözüm budur.
Atlantik mavi yüzgeçli orkinosları konusunda yönetim mekanizmaları başarısız
oldu
Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu (ICCAT)'in bu canlıların
stoklarını korumaktaki başarısızlığı, 2008'de bağımsız bir panel tarafından yapılan
değerlendirme raporunda yönetimi 'uluslararası rezalet' olarak adlandırmalarına yol
açtı. Söz konusu panel ICCAT'in kendisi tarafından görevlendirilmişti.
ICCAT ve üye ülkeler, özelikle de bu balıkçılıktaki avın çoğunu yapan AB ve Akdeniz
ülkeleri, av kotalarının düşürülmesi ve yumurtlama alanlarının korunması
konusundaki bilimsel tavsiyeleri defalarca reddettiler. ICCAT'in kendi biliminsanları
on yılda fazla bir süredir mavi yüzgeçli orkinos stoklarındaki inanılmaz düşüş
konusunda uyarıyorlardı.
2006'dan beri, avlanma kotalarının 15,000 tondan fazla olmaması için ve en can alıcı
zamanlar olan yumurtlama zamanlarında (mayıs-haziran) avlanılmamasını tavsiye
ediyorlardı. Buna karşın, İspanya, Fransa, İtalya gibi bu balıkçılığın yapıldığı ülkeler
ve diğerleri bu tavsiyeleri gözardı etmenin dışında bir de üstelik daha büyük, daha
etkili, güçlü balıkçı tekneleri inşaa etmeye ve kullanmaya devam ettiler.
ICCAT üyesi olan ülkeler, Komisyonu'nun son derece yetersiz olan kurallarına bile
uymakta başarısız oldular. Gittikçe artan yüksek orandaki yasadışı, raporlanmayan
ve kontrol edilmeyen (IUU) balıkçılık söz konusu krizi iyice tetikledi. Örneğin 2007'de
Fransa kotasının %53 üstünde avlandı, bu yakalanan her üçüncü balığın yasadışı
olduğu anlamına gelir.
Greenpeace geçtiğimiz yıllarda, mavi yüzgeçli orkinos avcılığındaki yasadışı
faaliyetlerinden pekçok vakayı defalarca belgeledi 1.
ICCAT'in başarısızlıkları:
• 2007'deki toplam av miktarının yaklaşık 61,100 ton olduğu tahmin edilmekte
– ki bu yasal av limitinin yaklaşık 2 katı ve tavsiye edilen kotanın 4 katından
fazlasını oluşturuyor.
• 2009'daki 22,500 tonluk kota, hala tedbirli yaklaşım amacıyla tavsiye edilen
kotanın (7,500 ton) 3 katını geçiyordu. Popülasyonu korumak için karar
verilen yönetim planı başarısız oldu ve sadece yasadışı avcılığın çoğundan
sorumlu olan gırgırla avcılığın sezonunun 10 gün kadar kısaltılmasına yaradı.
• 2009 Kasım ayında en son verilen bilimsel tavsiyelere göre, 2023 yılına dek
stokların iyilşeme şansını %50 bile olabilmesi için avlanma miktarının 8,000
tonu geçmemesi gerekiyordu – Ancak AB, Akdeniz'deki avlanan ülkeler ve
Japonya 13,500 tonluk bir av kotasının kabul edilmesi için ellerinden geleni
yaptılar.
• 2010 Şubat ayında ICCAT Sekretaryası, 2009 av sezonu bittikten yaklaşık 6
aydan sonra bile, sezonda yapılan avın %50 sinden fazlasının, yasadışı
avcılıkla mücadele için daha yeni belirlenen kurallara uymakta başarısız
olduğunu itiraf etti.
CITES mavi yüzgeçli orkinos konusunda başarısız oldu
Mart 2010'da, Doha'da yapılan Soyu Tehlike Altındaki Türlerin Uluslararası Ticareti
Konvansiyonu (CITES) toplantısında Kuzey Atlantik mavi yüzgeçli orkinoslarının
Apendix 1 listesine girmesine yönelik öneri, üye ülkelerce reddedildi. Söz konusu
öneri kamuoyunda yeterli desteği almıştı, hatta ABD ve AB tarafından da
desteklendiği açıklanmıştı. Eğer başarılı olabilseydi, bu türün stoklarında bir iyileşme
görülene dek uluslararası ticaretini durduracaktı. Ancak CITES toplantısındaki
Japonya'nın delegasyonun lobi faaliyetleri mavi yüzgeçli orkinosların kurtuluşu için
son umudun engellenmesine neden oldu.
Greenpeace eyleme geçiyor ve çözümler sunuyor
Greenpeace, Akdeniz'de mavi yüzgeçli orkinos av kotalarının sıfıra indirilmesini ve
acilen Akdeniz mavi yüzgeçli orkinos avcılığının durdurulmasını talep ediyor. Ayrıca
Akdeniz'deki mavi yüzgeçli orkinos yumurtlama alanlarının acilen oluşturulması
gereken büyük ölçekli deniz rezervleri ağının parçası olması gerektiğinin altını
çiziyor. Bu söz konusu canlıların popülasyonlarının iyileşmesi için ilk adım olacaktır;
eğer yarın da balık istiyorsak, hemen bugün deniz rezervlerine ihtiyacımız var.
Atlantik mavi yüzgeçli orkinoslar gibi türlerin son derece kritik seviyelere düşmesi,
yıllardır süregelen politik başarısızlığın açık bir göstergesidir. Balıkçılık
yönetimlerinde kullanılan sistemlerin balık türlerini aşırı avlanmaktan ve tüm deniz
ekosisteminin geleceğini korumaktan son derece uzak oldukları da ortadadır.
1
Greenpeace raporu “Korsan Yağması: ICCAT korsan balıkçılığı kontrol etmekte nasıl başarısız oldu'' :
www.greenpeace.org/international/press/reports/pirate-booty
Greenpeace deniz yönetimi anlayışına yeni bir yaklaşım getiriyor – bu yönetim
anlayışı denizlerin sürdürülebilir kullanımını sağlayacak şekilde tasarlanmış ve deniz
yaşamını bir bütün olarak korumayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın en
can alıcı kısmı, denizlerin %40'ının balıkçılık ve tüm tahrip edici faaliyetlere
kapatıldığı geniş ölçekli deniz rezervleri ağının oluşturulmasıdır.
Atlantik mavi yüzgeçli orkinoslarının korunmasının gerçekleşmesi için korunması şart
olan bazı deniz alanları mevcuttur; yani yumurtlama alanları gibi. Akdeniz'de bu
alanların arasında, Balear Adaları ve Sicilya Kanalı en bilinenleridir. Ayrıca TürkiyeKıbrıs arasındaki Kıbrıs Kanalı bilinen yumurtlama alanlarından biridir. Balear
Adalarında bir mavi yüzgeçli orkinos koruma alanı oluşturulması önerisi şu anda
oldukça olası göürlmekte. Halihazırda bu konuya Balear Adaları hükümeti, pekçok
sivil toplum kuruluşu ve Akdeniz mavi yüzgeçli orkinosu ticaretinin en önde gelen
şirketlerinden Mitsubishi Corporation da destek veriyor. Diğer yandan mavi yüzgeçli
orkinosların Meksika Körfezi'ndeki yumurtlama alanları da koruma altına alınmalı.
Ancak Meksika Körfezi'nde son haftalarda yaşanan felaket gösteriyor ki bunda çok
daha ileriyi düşünmeli ve tüm denizlerimizin sürdürülebilirliğini sağlayacak deniz
yönetimi mekanizmaları oluşturmalıyız. Deniz yönetimi konusunda Greenpeace'in
sunduğu bu yeni yaklaşım tüm tahrip edici endüstrileri ve tüm deniz ekosistemine
etkilerini göz önünde bulundurmalıdır.
Atlantik Mavi yüzgeçli orkinosu balıkçılığı, endüstrinin uzun vadeli
sürdürülebilirliktense kısa vadeli çıkarlarını ve deniz yaşamının sağlığı yerine
balıkçılık endüstrisinin çıkarlarını ön planda tutarak deniz/balıkçılık yönetimlerine
nasıl baktıklarının iyi bir örneğidir.
Ne olması gerekiyor
Mavi yüzgeçli orkinosların toparlanmasına fırsat verebilmek adına, tüketiciler
restoranlardan veya süpermarketlerden bu balığı almayı reddetmelidir. Bu krize bir
cevap olarak, tanınan ünlü şefler menülerinden ve süpermarketler de raflarından
mavi yüzgeçli orkinosu çıkardılar. Tüketiciler aldıkalrı ve yedikleri balığın nereden
geldiğini ve nasıl yakalandığı öğrenme hakkına sahipler. Olumlu bir değişime destek
olabilmek için Greenpeace'in sürdürülebilir deniz ürünleri insiyatifinden güncel
haberleri takip edebilirsiniz: www.greenpeace.org/international/seafood ve tahrip
edici balıkçılığın deniz yaşamına ve geçimi ve hayatı buna bağlı olan insanlara
etkilerini öğrenerek kendinizi bilgilendirebilirsiniz. Deniz ürünleri restoranı
çalışanlarından ve süpermarketlerden mavi yüzgeçli orkinos satmayı durdurmalarını
talep edebilirsiniz – herşey için çok geç olmadan.

Benzer belgeler

Orkinoslar nereye gitti?

Orkinoslar nereye gitti? Avrupa Birliğiʼnin temsilcilerinden oluşan uluslararası alanda tanınan bir organizasyonun, Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonuʼnun (ICCAT) “yönetiminde”dir.

Detaylı

Korsan Ganimeti

Korsan Ganimeti Greenpeace Japon soğuk hava gemisi Hatsukari’nin hem yasal hem de IUU parakete teknelerinden orkinos yüklediğini belgeleyerek Atlantik Okyanusu'nda IUU avların önde gelen aklanma yollarından birini...

Detaylı