Yarımada Kalkınma Stratejisi Mevcut Durum Analizi

Transkript

Yarımada Kalkınma Stratejisi Mevcut Durum Analizi
URLA-ÇEġME-KARABURUN YARIMADASI
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR KALKINMA STRATEJĠSĠ
MEVCUT DURUM ANALĠZĠ RAPORU
-TASLAK-
Eylül, 2013
İZMİR
2
URLA-ÇEġME-KARABURUN YARIMADASI
SÜRDÜRÜLEBĠLĠR KALKINMA STRATEJĠSĠ
Bu çalışma İzmir Kalkınma Ajansı Planlama Programlama ve
Koordinasyon Faaliyetleri kapsamında
İZKA tarafından İYTE, EÜ ve DEÜ işbirliği ile gerçekleştirilmektedir.
Hazırlayanlar
İzmir Kalkınma Ajansı
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Ege Üniversitesi
Dokuz Eylül Üniversitesi
3
İzmir Kalkınma Ajansı
Şehit Fethi Bey Caddesi No:49/1
Birlik Plaza Kat:3 35210 Gümrük İZMİR/TÜRKİYE
T: 0232 489 81 81 F: 0232 489 85 05
www.izka.org.tr
[email protected]
© 2012, ĠZKA Tüm hakları saklıdır. Bu eserin tamamı ya da bir bölümü, 5846 sayılı Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kullanılmadan önce hak sahibinden 52. Maddeye
uygun yazılı izin alınmadıkça, hiçbir şekilde ve yöntemle işlenmek, çoğaltılmak,
çoğaltılmış nüshaları yayılmak, satılmak, kiralanmak, ödünç verilmek, temsil edilmek,
sunulmak, telli/telsiz ya da başka teknik, sayısal ve/veya elektronik yöntemlerle iletilmek
suretiyle kullanılamaz.
Hazırlanmış olan çalışmanın tüm hakları İzmir Kalkınma Ajansı‟na aittir. Bu İZKA
eserinden kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.
4
PROJE EKĠBĠ
İYTE
Yrd. Doç. Dr. Koray Velibeyoğlu
Doç. Dr. Semahat Özdemir
Doç. Dr. Alper Baba
Öğr. Gör. Zeynep Durmuş Arsan
Ar. Gör. Hamidreza Yazdani
EÜ
Prof. Dr. Adnan Kaplan
Prof. Dr. Murat Boyacı
Prof. Dr. Yusuf Kurucu
Öğr. Gör. Nurdan Erdoğan
DEÜ
Prof. Dr. Hüsnü Erkan
Ar. Gör. Eser Afşar
Raporun hazırlanmasına katkılarından dolayı Dalya Hazar‟a teşekkürlerimizi sunarız.
5
Ġçindekiler
GĠRĠġ .......................................................................................................................... 8
MEVCUT DURUM ANALĠZĠ ....................................................................................... 9
I.
Urla-ÇeĢme-Karaburun Yarımadasına Genel BakıĢ: nüfus ............................ 9
II. YönetiĢim ............................................................................................................ 16
2.1. Sosyal Sermaye ............................................................................................. 16
2.2. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler .......................................................................... 18
III. Yenilik ve GiriĢimcilik ........................................................................................ 22
3.1. Beşeri Sermaye .............................................................................................. 22
3.2. İnovasyon ....................................................................................................... 24
3.3. İstihdam .......................................................................................................... 26
IV. Çevre ve Enerji .................................................................................................. 33
4.1. Çevre Koruma Alanları ................................................................................... 33
4.1. Doğal ve Kültürel Değer Taşıyan Alanlar ....................................................... 40
4.1.1. Doğal Yapı................................................................................................... 40
4.1.2. Kültürel Peyzaj Analizi ................................................................................. 50
4.2. Karaburun Yarımadasının Jeolojik ve Tektonik Özellikleri .............................. 54
4.2.1. Temel Kaya Birimleri ................................................................................... 54
4.3. Yenilenebilir Enerji .......................................................................................... 61
4.4. Su Kaynakları ................................................................................................. 63
4.5. Jeotermal Sistemler ........................................................................................ 68
V. Turizm ................................................................................................................. 77
5.1. Agroturizm / Ekoturizm ................................................................................... 77
5.2. Jeoturizm ........................................................................................................ 80
5.3
Gastronomi Turizmi ..................................................................................... 88
5.4. Spor Turizmi ................................................................................................... 89
VI. Konut .................................................................................................................. 89
6
6.1. Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadasında Kentsel Yerleşimler ve Kırsal
Yerleşimler ............................................................................................................ 89
6.2.
VI.
Kültürel Değeri Olan Yerleşimler ve Tescilli Yapılar .................................. 113
Tarım ............................................................................................................ 117
SONUÇ................................................................................................................... 184
KAYNAKÇA ........................................................................................................... 185
EKLER ................................................................................................................... 187
7
GĠRĠġ
Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi çalışması
bölgenin yerel ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik tematik stratejik hedeflerin
belirlenmesi, bu yapıyı test etmeye yönelik mekansal gelişim senaryolarının
oluşturulması, stratejik yol haritası ve eylem planlarının oluşturulması, ilgili yönetişim
stratejileri ile izleme değerlendirme sisteminin kurulmasını içermektedir. Urla, Çeşme,
Karaburun, Seferihisar, Güzelbahçe ilçeleri ile belde ve köylerini kapsayan bölgenin
çevresel değerlerini koruyarak yerel ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik
katılımcı bir anlayışla tematik stratejik hedeflerin belirlenmesi ve gelişme
senaryolarının oluşturulması amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında her bir ilçenin
kendine özgü öncelikleri doğrultusundaki kalkınma hedefleri yanısıra, ilçelerin birbiri
ile ilişkili, birbirini destekleyen bütüncül bir bakış açısı ile değerlendirilmesi
hedeflenmektedir.
Üç ana bölümden oluşan strateji çalışmasının birinci bölümünde mevcut durum
analizine dayalı olarak Urla-Çeşme-Karaburun Yarımada bölgesindeki varlıkların açık
kaynak taraması yoluyla tespiti ve haritalanması yer almaktadır. Ayrıca, 2014-2023
İzmir Bölge Planı kapsamında belirlenen tematik alanlarda mekansal gelişim
haritalarını da içermesi öngörülmektedir. Birinci aşama çalışmalarda Urla-ÇeşmeKaraburun Yarımadası‟nın İzmir içindeki yerine ilişkin genel bir bakışın ardından
bölgenin karakterine uyumlu altı ana tema belirlenmiştir:






Yönetişim: Bölgede çalışma ve işbirliği kültürü ile birleştirici unsurları özetleyen
yönetişim altyapısı içinde sosyal sermaye ve sosyo-kültürel etkinlikler ele
alınmıştır.
Yenilik ve Girişimcilik: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ve kampus
alanında kurulu İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (İZTEKGEB) başta olmak
üzere Yarımada bölgesinde kurulu ar-ge gücü ele alınmıştır. Ayrıca bu gücün
kaynağını oluşturan beşeri sermaye ile yerel girişimciliğe yönelik iyi uygulama
örneklerine de değinilmiştir.
Çevre ve Enerji: Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası‟nın zengin doğal
varlıklarından olan rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile
bölgede kıt kaynak olan yeraltı-yerüstü su kaynakları ayrıntılı olarak
değerlendirilmiştir.
Turizm: Bölgenin en önemli niteliklerinden olan turizm temasına ilişkin
gelişmeler türlerine göre yedi başlık altında özetlenmiştir.
Konut: Bu başlıkta planlama süreci, yapılaşma baskısı, kıyılardaki ikinci konut
kullanımları, kırsal yerleşim dokusu, tarihi-kültürel değeri olan bölge ve
yerleşimler incelenmiştir.
Tarım: Bu alt bölümde bitkisel, hayvansal üretimin yanısıra su ürünleri sektörü
ele alınmıştır.
8
Raporda, yukarıda anahatları özetlenen altı temaya ilişkin detaylı bir inceleme yer
almaktadır. Ayrıca eklerde varlık tarama çalışmalarının derlendiği bir bölüm de
bulunmaktadır.
MEVCUT DURUM ANALĠZĠ
I. Urla-ÇeĢme-Karaburun Yarımadasına Genel BakıĢ: nüfus
İzmir kentinin Batı‟ya, Ege Denizi‟ne uzanan bölümünde yer alan Yarımada, İzmir
kent merkezinin etkilenme bölgesinde olmakla birlikte, özgün değerlerini günümüze
kadar büyük oranda korumuştur. Topoğrafyası, iklimi, flora ve faunası, kıyıları, doğal
kaynakları, tarihi yerleşimleri ve arkeolojik birikimi ile kendine özgün bir kimlik
taşımaktadır.
Yarımada ilçelerinde nüfus dağılımı ve Yarımada’da genel yerleĢim özellikleri
2011 yılı itibariyle Yarımada‟daki beş ilçedeki kentsel ve kırsal yerleşimlerdeki toplam
nüfus; 152421 kişidir. Aşağıdaki tabloda, Yarımada ilçelerinin 2011yılı nüfuslarının
yaş gruplarına göre dağılımı görülmektedir.
Yaklaşık olarak 150 000 kişinin yaşamakta olduğu Yarımada‟da yerleşimlerin nüfus
verileri, ağırlıklı olarak o yerleşmelerde yaşayanları içermektedir. İzmir Anakentinin,
Ege Bölgesinin ve giderek tüm ülkenin turizm destinasyonlarından birisi haline
gelmekte olan Yarımada‟nın yaz nüfusu ise çok daha fazladır. Yerli ve yabancı
turistlerin Yarımada‟da yer alan turizm tesislerinde konaklamalarının yanı sıra, bu
coğrafyada yer alan ikinci konutlarda yaz aylarında yaşayanların, yaz ayları nüfusunu
çok arttırdığı görülmektedir.
Yarımada‟da yer alan yerleşimlerin nüfus yapısı, değişim eğilimleri ve kırsal ve
kentsel nüfus ayırımı ve yerleşimlerin mekânsal özellikleri; her bir yerleşme özelinde
aşağıda ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Ancak bu aşamada, Yarımada bütünündeki
nüfus yapısı ve bu nüfusun mekânsal dağılımına ilişkin şu değerlendirmeler
yapılabilir;
İzmir Anakentinin yaş ortalaması, birçok metropoliten kentimizin yaş ortalamasından
yüksektir, benzer biçimde Yarımada nüfusunun da yaş ortalaması, ülke ve İzmir
ortalamasından yüksektir.
Yarımada yerleşimlerinin nüfus piramitleri incelendiğinde, hemen hepsinin durağan
ve azalan nüfus yapısına sahip oldukları görülmektedir. Ancak bu görünümün,
“sürekli yaĢayan nüfusa” ilişkin olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Seferihisar ve Güzelbahçe yerleşimlerinde askeri tesislerin varlığı nedeniyle, “genç
erkek nüfus” oranı, diğer yerleşimlerden daha yüksektir ve Karaburun İlçesi‟nde yaşlı
nüfus oranı, diğer ilçelere göre daha yüksektir.
Yarımada bütünündeki kırsal yerleşimler genellikle nüfus kaybetmektedirler ve
köylerde çoğunlukla yaşlı nüfus yaşamaktadır.
9
Tablo 1.1: Yarımada İlçelerinde 2011 yılı toplam nüfusu ve yaş gruplarına dağılımı
(Kaynak: İzmir İli Bölge Planı Hazırlanmasına Yönelik Fonksiyonel Bölge ve Alt Bölgelerin ve
Bölgelerarası İlişkilerin Tespiti Çalışması bilgilerinden üretilmiştir, 2013)
YaĢ grubu
ÇeĢme
Güzelbahçe
Karaburun
Seferihisar
Urla
0-4
2026
1144
395
1831
2686
5-9
1951
1253
379
1849
2867
10-14
2222
1562
451
2212
3452
15-19
2333
1615
436
2160
3562
20-24
2346
2854
507
3081
4149
25-29
2617
1785
558
2298
3836
30-34
3046
1812
589
2301
3988
35-39
2789
1877
549
2264
3985
40-44
2644
2004
559
2129
3955
45-49
2607
2102
559
2160
4108
50-54
2233
1808
655
1865
3810
55-59
1979
1633
714
1870
3437
60-64
1541
1266
700
1611
3026
65-69
1277
973
616
1158
2309
70-74
964
694
446
885
1707
75-79
713
470
343
590
1288
80-84
426
296
235
396
777
85-89
171
148
130
185
383
90+
46
39
46
45
92
Toplam
33931
25335
8848
30890
53417
10
Şekil 1.1: Çeşme İlçesi 2011 yılı yaş piramidi
Şekil: 1.2: Güzelbahçe İlçesi 2011 yılı nüfus piramidi
Şekil 1.3: Karaburun İlçesi 2011 yılı nüfus piramidi
11
Şekil 1.4: Seferihisar İlçesi 2011 yılı nüfus piramidi
Şekil 1.5: Urla İlçesi 2011 yılı nüfus piramidi
(Kaynak: İzmir İli Bölge Planı Hazırlanmasına Yönelik Fonksiyonel Bölge ve Alt Bölgelerin ve
Bölgelerarası İlişkilerin Tespiti Çalışması, 2013)
Ġlçelerin YaĢ Grupları Bazında Ġzmir Geneli Ġle KarĢılaĢtırılması
2011 verisi itibariyle toplam nüfus olarak İzmir ili içinde binde 2.231 orana sahip
Karaburun ifade edilen 5 ilçe arasında en düşük orana sahip ilçedir.0-14 yaş grubu
nüfusun İzmir İl düzeyindeki payı % 19.7 iken bu oran Karaburun ilçesinde % 13.8‟dir
ve İzmir ortalamasının altındadır.15-65 yaş arası nüfusun İzmir il düzeyindeki payı %
71.5 iken Karaburun ilçesindeki 15-65 yaş nüfusun İlçe toplam nüfusu içindeki payı %
65.6 ile İzmir ortalamasının altındadır.65 yaş üzeri nüfusun İzmir İl düzeyindeki payı
% 8.8 iken Karaburun ilçesindeki 65 yaş üzeri nüfusun ilçe toplam nüfus içindeki payı
% 20.5‟dir ve İzmir ortalamasının üstündedir.
2011 verisi itibariyle toplam nüfus olarak İzmir ili içinde binde 6.38 orana sahip
Güzelbahçe ifade edilen 5 ilçe arasında en yüksek dördüncü orana sahip ilçedir.0-14
yaş grubu nüfusun İzmir il düzeyindeki payı %19.7 iken bu oran Güzelbahçe
ilçesinde % 15.6‟dır ve İzmir ortalamasının altındadır.15-65 yaş arası nüfusun İzmir İl
düzeyindeki payı % 71.5 iken Güzelbahçe ilçesindeki 15-65 yaş arası nüfusun ilçe
toplam nüfus içindeki payı %74 ile İzmir ortalamasının üstündedir.65 yaş üzeri
12
nüfusun İzmir il düzeyindeki payı %8.8 iken Güzel bahçe ilçesindeki 65 yaş üzeri
nüfusun ilçe toplam nüfus içindeki payı % 10 dur ve İzmir ortalamasının üstündedir.
2011 verisi itibariyle toplam nüfus olarak İzmir ili içinde binde 8.55 orana sahip
Çeşme ifade edilen 5 ilçe arasında en yüksek ikinci orana sahip ilçedir.0-14 yaş
grubu nüfusun İzmir il düzeyindeki payı % 19.7 iken bu oran Çeşme ilçesinde %
17.2‟dir ve İzmir ortalamasının altındadır.15-65 yaş arası nüfusun İzmir il düzeyindeki
payı % 71.5 iken Çeşme ilçesindeki 15-65 yaş nüfusun ilçe toplam nüfus içindeki
payı % 68.8 ile İzmir ortalamasının altındadır. 65 yaş üzeri nüfusun İzmir il
düzeyindeki payı % 8.8 iken Çeşme ilçesindeki 65 yaş üzeri nüfusun ilçe toplam
nüfus içindeki payı %14‟dür ve İzmir ortalamasının üstündedir.
2011 verisi itibariyle toplam nüfus olarak İzmir ili içinde binde 7.79 orana sahip
Seferihisar ifade edilen 5 ilçe arasında en yüksek üçüncü orana sahip ilçedir.0-14 yaş
grubu nüfusun İzmir il düzeyindeki payı % 19.7 iken bu oran Seferihisar ilçesinde
%16.3‟dür ve İzmir ortalamasının altındadır.15-65 yaş arası nüfusun İzmir il
düzeyindeki payı %71.5 iken Seferihisar ilçesindeki 15-65 yaş nüfusun ilçe toplam
nüfusu içindeki payı %69.1 ile İzmir ortalamasının altındadır. 65 yaş üzeri nüfusun
İzmir il düzeyindeki payı % 8.8 iken Seferihisar ilçesindeki 65 yaş üzeri nüfusun ilçe
toplam nüfus içindeki payı % 14.6‟dır ve İzmir ortalamasının üstündedir.
2011 verisi itibariyle toplam nüfus olarak İzmir ili yüzde 1.34 orana sahip Urla ifade
edilen 5 ilçe arasında en yüksek orana sahip ilçedir.0-14 yaş grubu nüfusun İzmir il
düzeyindeki payı % 19.7 iken bu oran Urla ilçesinde %16.5‟dir ve İzmir ortalamasının
altındadır. 15-65 yaş arası nüfusun İzmir il düzeyindeki payı % 71.5 iken Urla
ilçesindeki 15-65 yaş nüfusun ilçe toplam nüfusu içindeki payı % 67.2 ile İzmir
ortalamasının altındadır. 65 yaş üzeri nüfusun İzmir il düzeyindeki payı % 8.8 iken
Urla ilçesindeki 65 yaş üzeri nüfusun ilçe toplam nüfus içindeki payı % 16.4 dür ve
İzmir ortalamasının üstündedir.
Tablo 1.2: Yaş Gruplarına Bağlı ADNKS Nüfus Verisi (%)
YaĢ Grubu
ÇeĢme
Karaburun
Seferihisar
Urla
Güzelbahçe
Yarımada
Ġzmir Merkez
Kent
0-4
6.0
4.5
5.9
5.0
4.5
5.3
6.4
5-9
5.7
4.3
6.0
5.4
4.9
5.4
6.1
10 - 14
6.5
5.1
7.2
6.5
6.2
6.5
6.8
15 - 19
6.9
4.9
7.0
6.7
6.4
6.6
7.2
20 - 24
6.9
5.7
10.0
7.8
11.3
8.5
8.2
25 - 29
7.7
6.3
7.4
7.2
7.0
7.3
8.7
30 - 34
9.0
6.7
7.4
7.5
7.2
7.7
9.4
35 - 39
8.2
6.2
7.3
7.5
7.4
7.5
8.4
13
40 - 44
7.8
6.3
6.9
7.4
7.9
7.4
7.3
45 - 49
7.7
6.1
7.0
7.7
8.3
7.6
7.3
50 - 54
6.6
7.4
6.0
7.1
7.1
6.8
6.2
55 - 59
5.8
8.1
6.1
6.4
6.4
6.3
5.6
60 - 64
4.5
7.9
5.2
5.7
5.0
5.3
4.2
65 - 69
3.8
7.0
3.7
4.3
3.8
4.2
3.0
70 - 74
2.8
5.0
2.9
3.2
2.7
3.1
2.1
75 - 79
2.1
3.9
1.9
2.4
1.9
2.2
1.6
80 - 84
1.3
2.7
1.3
1.5
1.2
1.4
1.0
85-90
0.5
1.5
0.6
0.7
0.6
0.7
0.5
90+
0.1
0.5
0.1
0.2
0.2
0.2
0.1
Toplam
100.0
100.0
100.0
100.0
100.0
100.0
100.0
Beş ilçe arasında 0-14 yaş grubu nüfusun toplam nüfus içindeki payı açısından
Karaburun ilçesi % 13.8 ile en düşük orana sahip iken 15- 65 yaş arası nüfusun
toplam nüfus içindeki payı açısından ise beş ilçe arasında Karaburun ilçesi yine %
65.6 ile en düşük orana sahip ilçe iken 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki
payı açısından ise beş ilçe arasında % 20.5 ile en yüksek orana sahip ilçedir.
Güzelbahçe ilçesi 0-14 yaş grubu nüfusun toplam nüfus içindeki payı açısından %
15.6 ile dördüncü en yüksek orana sahip ilçe iken 15-65 yaş üzeri nüfusun toplam
nüfus içindeki payı açısından beş ilçe arasında en yüksek orana sahip ilçedir.
Güzelbahçe ilçesi 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki payı açısından ise beş
ilçe arasında % 10 ile en düşük orana sahip ilçedir. Çeşme ilçesi 0-14 yaş grubunun
toplam nüfus içindeki payı açısından beş ilçe arasında % 17.2 ile en yüksek orana
sahip iken, 15-65 yaş arası nüfusun toplam nüfus içindeki payı açısından % 68.8 ile
üçüncü en yüksek orana sahiptir. Çeşme ilçesi 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfus
içerisindeki payı açısından beş ilçe arasında dördüncü en yüksek orana sahip ilçedir.
Seferihisar ilçesi 0-14 yaş grubunun toplam nüfus içerisindeki payı açısından % 16.3
ile üçüncü en yüksek orana sahip ilçe iken, 15-65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfus
içerisindeki payı açısından % 69.1 ile en yüksek üçüncü ilçe iken, 65 yaş üzeri
nüfusun toplam nüfus içindeki payı açısından ise % 14.6 ile en yüksek üçüncü orana
sahip ilçedir.Urla ilçesi 0-14 yaş grubunun toplam nüfus içindeki payı açısından ise %
16.5 ile en yüksek ikinci orana sahip ilçe iken,15-65 yaş arası nüfusun toplam nüfus
içindeki payı açısından ise %67.2 ile en yüksek dördüncü ilçedir.Urla ilçesi 65 yaş
üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki payı açısından ise beş ilçe arasında % 16.4 ile
en yüksek ikinci orana sahip ilçedir. Toplam beş ilçenin ilgili yaş gruplarının
toplamının İzmir il düzeyindeki payına bakıldığında beş ilçedeki 0-14 yaş grubunun
14
İzmir il düzeyindeki payı % 3.31‟dir. Beş ilçedeki 15-65 yaş grubunun İzmir il
düzeyindeki payı % 3.62‟dir. Beş ilçedeki 65 yaş üzeri yaş grubunun İzmir il
düzeyindeki payı % 5‟dir.
Tablo 1.3: Yaş Gruplarına Bağlı ADNKS Kümülatif Nüfus Verisi (%)
0-14 Yaş Nüfus
15-65 Yaş
Nüfus
65 Yaş Üzeri Nüfus
0-14 Yaş Nüfus
(%)
15-65 Yaş 65 Yaş Üzeri
Nüfus
Nüfus
(%)
(%)
Merkez Kent
540,205
2,025,738
230,988
19.30%
72.40%
8.30%
Çeşme
6,199
24,135
3,597
18.30%
71.10%
10.60%
Karaburun
1,225
5,807
1,816
13.80%
65.60%
20.50%
Seferihisar
5,892
21,739
3,259
19.10%
70.40%
10.60%
Urla
9,005
37,856
6,556
16.90%
70.90%
12.30%
İl Düzeyi
781,333
2,834,427
349,472
19.70%
71.50%
8.80%
Türkiye Geneli
18,886,575
50,346,979
5,490,715
25.30%
67.40%
7.30%
Yukarıda genel özellikleri özetlenen Yarımada nüfusunun, yaşam yerlerine ilişkin
olarak ise aşağıdaki değerlendirmeler yapılabilir.
İzmir Anakentinin batı aksında yer alan Yarımada yerleşimlerinin, İzmir-Çeşme
otoyolunun hizmete girmesiyle, erişilebilirlikleri artmıştır ve özellikle ikinci konut ve
kentsel-bölgesel ölçekte hizmet veren eğitim ve sağlık kuruluşları için, Yarımada
cazip bir yerleşim alanı olmuştur. Urla İlçesi sınırları içindeki İzmir Yüksek Teknoloji
Enstitüsü, Güzelbahçe-Seferihisar yerleşimleri arasında, Piri Reis, Deniz Koleji, Urla
ve İlçesi sınırları içindeki, İsmail Hakkı Tonguç İlköğretim okulu ve yaşlı bakım
merkezleri örnek olarak gösterilebilir.
15
II. YönetiĢim
2.1. Sosyal Sermaye
İzmir Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan “İzmir Sivil Toplum Araştırması”na göre
(2012) İzmir‟deki sivil toplum kuruluşlarının %80.6‟sının merkezi İzmir‟de
bulunmaktadır. STK‟ların yarısının (% 50.8) kentteki tarihsel gelişiminin oldukça
yendir. 2 STK‟dan biri 2001 ve sonrası kurulmuş, % 21‟inin ise kuruluş tarihleri 1991
ve 2000 arasındadır. Bu iki kategori birlikte değerlendirildiğinde, STK‟ların
%71.9‟unun en fazla 20 yıllık bir tarihi olduğu gibi sonuca ulaşılmaktadır. İzmir‟deki
STK‟ların %89.2‟si dernektir. Vakıfların oranı %7.9, İzmir‟de uluslararası bir kuruluşun
Türkiye temsilcisi olarak çalışan STK‟ların oranı %2.5, kooperatif benzeri diğer
STK‟ların toplam içindeki payı %0.3‟tür.
İzmir‟de kurulu STK‟ların etkinlik alanları, kurumsal yapı hakkında bilgi sahibi olmak
için bakılması gereken bir diğer özelliktir. Bu çerçevede konuya yaklaşıldığında, %
44,8‟inin etkinliklerinin yerel bölgededir. Bölgesel etkinlikte bulunanların oranı % 26,3,
ulusal düzeyde etkinliklere sahip olan STK‟ların oranı ise % 21,3‟tür. Bölgesel ve
ulusal etkinliklerin birlikte yerele göre daha fazla olması, İzmir‟de STK‟ların yerelin
ötesinde bir dinamizme sahip olduğunu göstermesi açısından önemlidir (İZKA, 2012).
STK‟ların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için gönüllü ya da ücretli çalışanların
sayılarının arttırılması gerekmektedir. Eldeki bulgular her 5 STK temsilcisinden 1‟inin
(%19) İzmir‟de STK‟ların yerel/bölgesel politikaların oluşum sürecinde etkili olmadığı
yönünde görüşe sahip olduğuna işaret etmektedir. Bu tablo kentte yerel/bölgesel
politika oluşum süreçlerinde sivil toplumun rolünün oldukça sınırlı olduğunu
göstermesi anlamında dikkate değer verileri içermektedir.
Son 1 yıl içinde STK‟ların yerel düzeyde politika oluşum süreçlerine dahil olma
düzeylerine baktığımızda, durumun çok olumlu olduğu söylenemez. Yerelde dahi
STK‟ların politika oluşum sürecine dahil olmaları %48,9 düzeyinde kalmaktadır.
STK‟ların politika oluşum sürecinin kenarında kaldıkları söylenebilir. Mevcut olan bu
diyalog eksikliği hatta yokluğu sivil toplumun çözülmesi gereken sorunlarından biridir
(İZKA, 2012).
İzmir‟de sivil topluma dair en önemli 3 sorun sırasıyla mali kaynaklardaki yetersizlik
(%85), STK‟lara gönüllü desteğindeki yetersizlikler (%79.1) ve kentte gönüllü
hareketlerin zayıflığı (%76.5) şeklinde öne çıkmaktadır.
İzmir‟de STK‟ların etkinlik türleri olarak belirgin biçimde 3 etkinliğin öne çıktığı tespit
edilmiştir. Bunlar; % 71,7 ile ilk sırada eğitim-öğretim çalışmaları, % 61,9 ile ikinci
sırada konferans, seminer, sempozyum düzenlenmesi ve üçüncü sırada (% 56,5)
kurumun çalışma alanıyla ilgili kampanyalarıdır. STK‟lar proje ortaklığı düzeyinde en
fazla belediyelerle ilişki içindedir (İZKA, 2012).
Kurumlar özelinde ilişki-işbirliği türleri incelendiğinde, STK‟ların devlet kurumlarıyla
öncelikle bilgi alışverişi (% 21,9), belediyelerle ortak proje yürütme (% 25,1) ve bilgi
16
alışverişi (% 25,7), kent konseyleriyle bilgi alışverişi (% 23,2), kentteki diğer STK‟larla
bilgi alışverişi (% 32,4) ve bireysel/sosyal ilişki (% 20,3), ülkedeki diğer STK‟larla bilgi
alışverişi (% 22,9), İZKA ile bilgi alışverişi (% 13,7) ve bireysel/sosyal ilişki (% 10,2),
üniversitelerle bilgi alışverişi (% 27,9), yine oda, sendika gibi meslek ve uzmanlık
kuruluşlarıyla ağırlıklı olarak bilgi alışverişi (% 27) şeklinde temel ortak olarak ilişki,
işbirliği içinde oldukları görülmektedir.
Burada belirtilmesi gereken nokta, STK‟ların farklı kuruluşlarla ortak proje yürütme
düzeyinin belediyeler (% 25,1) bir yana bırakıldığında oldukça zayıf olmasıdır ki, bu
durum STK‟ların gelişimi açısından olumsuz bir özellik olarak değerlendirilebilir
(İZKA, 2012).
Geçmişten günümüze İzmir‟de etkin olarak görülen en önemli STK‟lar Yardım
Sevenler Derneği (3), İzmir İl Fakirlerine Yardım Derneği (2), Kızılay (2), Sokak
Çocuklarını Koruma Derneği (3). Bunlar dışında TEMA, Türk Eğitim Vakfı, İzmir
Kültür Sanat Vakfı, Türk Kadınlar Birliği, Çocuk Esirgeme Kurumu, Türk Hava
Kurumu, Ege Ekonomisini Geliştirme Vakfı, Omurilik Felçlileri Derneği (İstanbul),
Kadın Dernekleri, Engelli Dernekleri gibi kuruluşlardır (İZKA, 2012).
Merkezde 4022, çevre ilçelerde 901 olmak üzere İzmir‟de toplam 4923 faal dernek
bulunmaktadır. Yarımada ilçeleri özelinde bu derneklerin %2‟si Urla‟da, %1,4‟ü
Seferihisar‟da, %0,8‟i Güzelbahçe‟de, %0,8‟i Çeşme‟de ve %0,4‟ü Karaburun‟da
bulunmaktadır. Aynı şekilde, merkezde 170, çevre ilçelerde 20 olmak üzere İzmir‟de
toplam 190 faal vakıf bulunmaktadır. Yarımada ilçeleri özelinde bu vakıfların %2,1‟i
Urla‟da, %1,1‟i Karaburun‟da, %0,5‟i Güzelbahçe‟de, %0,5‟i Seferihisar‟da ve % 0,5‟i
Çeşme‟de bulunmaktadır (İZKA, 2012).
Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası özelinde sivil toplum kuruluşlarına bakıldığında,
tarım kooperatiflerinin etkin rol aldığı tespit edilmiştir. Kırsal kesimin potansiyelini
değerlendirme ve kolektif eylem becerisini geliştirmek için önemli bir unsur olan
kooperatifçilikte de yarımadada geçmişte başarılı deneyimler yaşanmıştır. Bugün ne
yazık ki yarımada geçmişteki parlak deneyimlerinden uzaktır. Geçmişteki
başarılardan uzak olmakla birlikte kırsal kalkınma çabalarına destek olması beklenen
Seferihisar‟da 10, tanesi, Urla‟da 6, Karaburun ve Güzelbahçe‟de 3‟er, Çeşme‟de de
1 adet olmak üzere Yarımadada toplam 23 tarımsal kalkınma kooperatifi
bulunmaktadır (Çizelge 1). Bu kooperatiflerden dördü kapanma aşamasındadır
(GTHB, 2013).
Tablo 2.1: İlçelerdeki Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri
İlçesi
Güzelbahçe
Kooperatifin unvanı/ adı
Ortak
Sayısı
Oranı
(%)
Çalışma Konusu/ Konuları Uyg. Proje Konusu ve
Kapasitesi
Çamlı Tarımsal Kalkınma Koop
32
1.4
Hayvancılık
Payamlı-Küçükkaya Tarımsal Kalkınma
Koop
81
3.6
Hayvancılık
7
0.3
Tasfiye halinde
Yelki Tarımsal Kalkınma Koop
17
Çeşme
Ovacık Tarımsal Kalkınma Koop
35
1.5
Tasfiye halinde
212
9.4
50x10x2 Besi Sığırcılığı
Karaburun Merkez Tarımsal Kalkınma
Koop.
81
3.6
Hayvancılık
Küçükbahçe ve
Kalkınma Koop.
56
2.5
Hayvancılık
Sefeko Tarımsal Kalkınma Koop
50
2.2
1500 T/Y Narenciye Tasnif Ambalaj(Kirada)
Merkez Tarımsal Kalkınma Koop
18
0.8
İnt.Yapmadı/Mahk.
Beyler Tarımsal Kalkınma Koop
156
6.9
İnt.Yapmadı/Mahk.
97
4.3
50X4 Dam.Sığ.Yet.
Kavakdere Tarımsal Kalkınma Koop
100
4.4
Fesih İçin Bildirildi
Payamlı Tarımsal Kalkınma Koop
231
10.2
Fesih İçin Bildirildi
Ulamış Tarımsal Kalkınma Koop
167
7.4
20 T/G Zeytinyağı Fab.
Gödence Tarımsal Kalkınma Koop
135
6.0
20 T/G Zeytinyağı Fab.
Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Koop
56
2.5
Hayvansal Üretim
Orhanlı Tarımsal Kalkınma Koop
135
6.0
Tüketim
Özbek Tarımsal Kalkınma Koop
54
2.4
Zeytinyağı Fabrikası
Uzunkuyu Tarımsal Kalkınma Koop
152
6.7
100X2 Süt Sığ 5 T/G Shd Mandıra
Bademler Tarımsal Kalkınma Koop
236
10.4
Kuşçular Tarımsal Kalkınma Koop
98
4.3
Tüketim
Urla İlçe Merkezi Tarımsal Kalkınma
Koop
71
3.1
Zeytincilik
7
0.3
Dış Mekan Süs Bitkisi
2267
100.0
Eğlenhoca Tarımsal Kalkınma Koop.
Karaburun
Turgut-İhsaniye
Koop
Seferihisar
Salman
Tarımsal
Tarımsal
Kalkınma
20 T/G Zeytinyağı Fab.
50 DA Turf.Sebze Çiçek Yet.
Urla
Altıntaş Tarımsal Kalkınma Koop.
TOPLAM
23 Kalkınma Kooperatifi
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube
Müdürlüğü Kayıtları, 2013.
2.2. Sosyal ve Kültürel Etkinlikler
Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası sosyal ve kültürel etkinliklerin bir yıl içerisindeki
aylık dağılımı Çizelge 2‟de gösterilmiştir.
18
Bu çizelgeye göre Seferihisar yarımadada en çok etkinliğin yapıldığı ilçedir. Özellikle
Temmuz ve Eylül aylarında yarış ve festival takvimlerinin yoğun olduğu gözlenmiştir.
Yarımada genelinde yaz aylarında etkinlik takvimi yoğunlaşmaktadır. Yarımada
Oyunları, Mayıs ayında tüm Yarımada‟da gerçekleşmektedir (İZKA, 2012).
Tablo 2.2: Yarımada Sosyal ve Kültürel Etkinlikleri
SEFERİHİSAR / Etkinlikler / Aylar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Yanar Gecesi (13 Ocak)
Mandalina Hasadı
Mart Dokuzu (21 Mart)
Atatürk'ün Seferihisar'ı ziyareti
Hıdrellez (6 Mayıs), At Terbiyesi Türkiye Şampiyonası (8-10
Mayıs), Mayıs Bayramı (14 Mayıs)
Dünya Sakinleri Seferihisar'da Buluşuyor
Yaz Şenlikleri
EAYK - Ege açıkdeniz Yat Kulübü (9 Temmuz), Sepiciler Deri
Kupası Yelken Yarışları
Özdere Uluslararası Kültür, Sanat ve Turizm Festivali
Tiyatrolar Buluşması
Deniz Bayramı
Vosteos Festivali ve Kampçılık Etkinliği (1-3 Eylül)
Seferihisar Kurtuluş Günü (11 Eylül)
Rüzgar Sörfü Şampiyonası (11 Eylül)
Mandalina Festivali
Citta Slow Festivali
S.Zeytin ve Yağlık Zeytin Hasadı, Üzüm İşleme ve Şarap
Yapımı
Seferihisar Tohum Takas Şenliği
Mandalina Hasadı
ÇEŞME / Etkinlikler / Aylar
Çeşme Film Festivali
Çeşme Turizm Festivali
Alaçatı Ot Toplama Festivali
19
Alaçatı Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali
Çeşme Deniz Festivali
Çeşme Kitap ve Kültür Festivali
Uluslararası Çeşme Müzik Festivali (4-9 Temmuz)
PWA Windsurf Dünya Kupası ve Surf‟n Sound Spor ve Müzik
Festivali
Müzik Festivalleri, Konserler
İTÜ Geleneksel Çeşme Tekne Turu
Sakız ve Koyun Festivali
Çeşme Tiyatro Festivali
URLA / Etkinlikler / Aylar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
*Necati Cumalı Edebiyat Ödülleri (2014 itibariyle her yıl
yapılacak)
Sinema Günleri (9-10 Şubat)
Urla Ot Toplama Festivali
Dünya Tiyatro Günü (27 Mart)
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bahar Şenlikleri
Tanju Okan Festivali (23-31 Mayıs)
Cumalı Buluşmaları (23 Mayıs)
Uçurtma Şenliği (7 Haziran)
Tanju Okan Yat Yarışları
Çaylak Kupası At Yarışları
Tanju Okan Anma Günü (30 Haziran)
Atatürk'ün Urla'ya Geliş Günü
Urla Bağbozumu Şenlikleri (13-15 Ağustos)
Kurtuluş Şenlikleri (12 Eylül)
Bisiklet Maratonu (8 Eylül)
KARABURUN / Etkinlikler / Aylar
Hıdrellez Şenliği (5 Mayıs)
Karaburun Kırkım Şenliği
Ütopyalar Toplantısı
20
Uluslararası Mordoğan Karikatür Yarışması
Karaburun Şenliği
Kurtuluş Şenlikleri (17 Eylül)
Denizle Buluşma Şenliği (9-11 Eylül)
Mordoğan Uluslararası Halk Dansları Festivali (1 Eylül)
Karaburun Bilim Kongresi
GÜZELBAHÇE / Etkinlikler / Aylar
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Yöresel Ev Yemekleri Yarışması
Deniz-Dağ Fotoğraf Yarışması
Anneler Günü Piknik Etkinlikleri
Zeki Müren Anma Günü
Geleneksel İYTE Dans Gecesi
Çevre ve Çiçek Şenliği (5 Haziran)
Kabotaj Bayramı Denizcilik Festivali (1 Temmuz)
Sörf-Wind, Sörf-Optimist Teşvik Turizm Haftası Yarışmaları
En Güzel Bahçe Yarışması
Dağ Bisikleri Yarışları
Yaz Kültür ve Sanat Etkinlikleri
Rastgele Şenliği (1 Eylül)
Üzüm Festivali (26 Eylül)
Tüm Yarımada
Yarımada Oyunları
21
III. Yenilik ve GiriĢimcilik
3.1. Beşeri Sermaye
Yarımda kapsamındaki ilçelerin DPT‟nin 2004 yılı İlçelerin Sosyoekonomik
Gelişmişlik Sıralaması çalışmasına göre 858 ilçe içinde Çeşme 19, Urla 43,
Seferihisar 61 ve Karaburun 84. sırada yer almaktadır. Çeşme, İzmir içinde Türkiye
genelinde 5. sırada bulunan Aliağa‟dan sonra gelişmişlik sıralamasında 2.
konumdadır. Beşeri sermaye oluşumunda önemli bir gösterge olan sosyoekonomik
gelişmişlik açısından yarımadanın yeterli kriterleri sağladığı söylenebilir.
Bölgede beşeri sermaye kaynakları açısından üniversite ve meslek yüksek
okullarının varlığı önemli bir avantaj sağlamaktadır. Yüksek eğitim görmüş kişilerin
yaşamak için yarım adayı tercih etmeleri yine bölgenin potansiyel beşeri sermaye
açısından önemli bir kaynaktır. Yarımadanın nüfusunun büyük çoğunluğunun çevre
farkındalığı ve duyarlılığının yüksek olması, sürdürülebilir kalkınma hedefleri için
önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Yarımadada inovasyon ve beşeri sermaye stoku için en önemli unsur olan
üniversitelere bakıldığında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü bölgede öne
çıkmaktadır. Bunun yanında Çeşme'de Ege Üniversitesi Çeşme Turizm ve Otelcilik
Yüksek Okulu, Seferihisar'da Dokuz Eylül Üniversitesi Seferihisar Fevziye Hepkon
Meslek Yüksek Okulu bölgede var olan diğer yükseköğretim kurumlarıdır. İYTE,
araştırma merkezlerinin varlığı açısından yarımada için önemli bir konumdadır. İYTE,
bünyesinde BUAM (Bilgisayar Uygulama Araştırma Merkezi), İYTE – MAM (Malzeme
Araştırma Merkezi), Çevre ARGE-Çevre ARGE Uygulama ve Araştırma Merkezi,
JEOMER (Jeotermal Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi) ve BİYOMER
(Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Merkezi Araştırma Laboratuarı) gibi araştırma
merkezlerini barındırmaktadır. İYTE bünyesinde sanayiye dönük AR-GE merkezleri
açısından benzer bir zenginlik gözlenmektedir. İYTE bünyesinde İzmir Çevresi Çevre
Referans Ar-Ge Merkezi, Yüksek Teknoloji Ar-Ge ve Eğitim Merkezi, Jeotermal Enerji
Ar-Ge ve Test Eğitim Merkezi, Kütle Spektrometre Merkezi, Kompozit Malzemeler
Araştırmalar Merkezi, Uygulamalı Kuantum Araştırma Merkezi bulunmaktadır. İYTE,
2007-2010 yılları arasında Sanayi Tezleri Programına (SAN-TEZ) 13 başvuru yapmış
ve bu başvurulardan 6‟sı kabul edilmiştir.
Beşeri sermaye stokunun artması için belirli bir üretim alanı için nitelikli insan gücünü
arttırmaya dönük projelerin geliştirilmesi gerekir. Belirlenmiş bir üretim alanı
belirlemeden kendiliğinden bir beşeri sermaye oluşumunu beklememek gerekir.
Bölge için üretim alanları belirlendikten sonra beşeri sermaye oluşumu kendiliğinden
sağlanabilir. İhracat ve firma sayıları, yarımadanın potansiyel beşeri sermaye stoku
hakkında bilgi verebilir. Aşağıdaki şekilde görüldüğü üzere Yarımada bünyesindeki
ilçelerdeki firma sayısı ve ihracat rakamları düşük düzeydedir. Bu nedenle bu
istatistikler, bölgede beşeri sermaye oluşumu için planlama ve kamusal projelerin şart
olduğunu göstermektedir.
22
Tablo 3.1: Firma Sayıları ve İhracat Değerleri
İlçe
İlçedeki
İlçedeki Çalışan
İlçedeki
İlçedeki Firma
İhracat
İhracatın
Çalışan
Sayısının İzmir
Firma Sayısı
Sayısının İzmir
(ABD $)
İzmir
Sayısı
Toplamına
Toplamına
Toplamına
Oranı (%)
Oranı (%)
Oranı (%)
Çeşme
7.661
1,16%
1.641
1,86%
127.080 $
0,00%
Güzelbahçe
3.167
0,48%
606
0,69%
9.523.193 $
0,12%
Karaburun
819
0,12%
235
0,27%
429.307 $
0,01%
Seferihisar
3.071
0,47%
761
0,86%
15.461.137 $
0,19%
Urla
6.037
0,92%
1.437
1,63%
1.357.863 $
0,02%
Beşeri sermaye oluşumu için eğitim bir gerekliliktir. Yarımada için okullaşma oranları
aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Tablo 3.2: Okullaşma Oranları
İlçe
Okulöncesi
İlköğretimde
Ortaöğretimde Brüt
Yükseköğretim
Eğitimde
Okullaşma
Okullaşma
ve Üstü
Okullaşma
Oranı
Oranı
Okul Mezunu
Oranı
Oranı
Çeşme
63,43
95,98
119,55
16,10
Karaburun
47,27
95,17
72,87
14,15
Seferihisar
53,68
101,17
102,77
13,35
Urla
45,76
92,43
85,43
18,94
Güzelbahçe
121
162
156
24,24
İzmir
48,85
102,88
104,68
14,81
Tablo sonuçlarına göre bölgedeki özel okulların varlığı ve metropol ilçelere yakınlığı
nedeniyle Güzelbahçe açık farklı ön sırada yer almaktadır. Seferihisar ve
Karaburun‟da yükseköğretim ve üstü okul mezunu oranı İzmir ortalamasının
gerisinde kalmaktadır.
23
3.2. İnovasyon
Üretim faktörleri içinde geleneksel emek ve sermaye faktörlerinin ötesinde en temel
üretim faktörü bilgidir. Bilginin üretim sürecine dahil edilmesi ise teknoloji olarak
adlandırılmaktadır. Günümüzde bir mal ya da hizmet üretimi yanında artı değer
üretim sürecinde yenilik yapmaya bağlıdır. Üretim sürecinde yapılan inovasyon,
katma değer üretiminin yanında doğal yaşamı tehdit etmeyecek sürdürülebilir bir
kalkınma modelinin de en temel gereksinimlerinden biridir.
Proje kapsamındaki ilçelerin geneli için dar tanımı itibariyle inovasyon, bölgede ileri
teknolojili üretim yapan endüstrilerin bulunmaması nedeniyle kısıtlıdır. İnovasyon
daha geniş çaplı tanımlandığında ise Yarımadanın sürdürülebilir kalkınması için
inovasyon unsuru başat konuma yükselmektedir. Yarımadanın geneli için önemli olan
turizm ve tarım sektörlerinde hem Türkiye'de hem de uluslararası düzlemde
neredeyse tam rekabetçi bir yapısı ortaya çıkmıştır. Yarımadanın standart bir sunum
düzleminde rekabetçilik avantajı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle Yarımadanın
genelinde tarım ve turizm sektörlerinde alternatif yaratılması gerekmektedir. Standart
veya geleneksel turizm faaliyetlerinin ötesinde alternatif turizm arayışları ve bu
arayışın sürecin genelinde inovasyonla desteklenmesi bölgenin geneli için çok önemli
bir unsur olacaktır. Örneğin standart bol yıldızlı oteller yerine geleneksel evlerin
mimari yapısını bozmadan butik oteller üzerinden yatak sayısını geliştirmek bir
alternatif turizm iddiasıdır ve bu yapıyı Yarımadanın genelinde uygulamak bir
inovasyondur. Karaburun için önemli bir değer olan nergiz bitkisinin ıslah çalışmaları
bir inovasyondur. Seferihisar‟ın „Sakin Şehir‟ unvanı alması, alternatif turizm iddiasını
destekleyen önemli bir inovasyondur. Seferihisar'da kurulan Hıdırlık Tarımsal
Kalkınma Kooperatifi, yine Seferihisar'da yerel tohumların yok olmaması için kurulan
tohum bankası, yenilikçi girişimciliğin kollektif örnekleridir. Seferihisar Belediyesi'nin
desteğiyle kurulan Can Yücel Devrim Ormanı, Türkiye'de kurulan yüzlerce fidanlıktan
sadece biri olmasının ötesinde geçmişteki yaşayan önemli figürlerin adının verildiği
ağaçlarıyla aynı zamanda turistik bir değer yaratmaktadır. Seferihisar Doğa Okulu ve
Mandalina Üreticileri Birliği girişimleri uzun vadede bölgenin katma değerini
yükseltecek önemli yeniliklerdir.
Karaburun‟da tarımsal üretim enginar, hurma zeytin, üzüm ve nergiz üretimi
temelinde sürdürülmektedir. Bölgedeki tarımsal üretimin restorasyonu ve
düzenlemesi için bir sivil toplum örgütü niteliğinde kırsal kalkınma kooperatifi
kurulmuştur. Kooperatif, Karaburun için sürdürülebilir kalkınma bağlamında farklı
projeler üretmektedir. Karaburun, kongre turizmi açısından farklı bir alternatif
arayışında olan bilim insanlarını kendine çekmeyi başarmıştır. Karaburun‟da
Ütopyalar Toplantıları, Karmaşık Sistemler Sempozyumu ve Karaburun Bilim
Kongresi düzenlenmektedir. Karaburun Bilim Kongresi, kıyı turizminin neredeyse son
bulduğu Eylül ayında, yaklaşık 1000 katılımcının katıldığı bir kongredir. Kongrenin her
yıl Karaburun‟da yarattığı maddi değer yaklaşık 150.000 TL‟dir. Bu tip kongrelerin
24
Karaburun‟a çekilmesi, tüm yıla yayılan bilim-sanat ve kültür atölyelerinin yapılması,
Karaburun için yüksek katma değerli projelerdir. Bu nedenle kongre yapmaya uygun
salonların yapılması Karaburun için faydalı bir yatırım olarak düşünülebilir.
Karaburun Gündelik Yaşam, Bilim ve Kültür Derneği, bölge için projeler üreten
bölgenin önemli bir toplumsal sermaye unsurudur. Derneğin düzenlediği Türk-Yunan
Günleri etkinliği, Karaburun köylerindeki Rum evlerine dönük farkındalığı arttırmış ve
dernek eski Rum köylerindeki evlerin restorasyonu için projeler üretmeye
başlamışlardır. Yine derneğin bir başka projesi olan yaşlı bakım hizmetleri projesi,
Karaburun‟daki yaşlıların evlerinde bakımını sağlayacak ve evlerinde sağlık
hizmetlerini alabildikleri toplumsal fayda yaratan bir projeleri vardır.
Girişimciliğin en önemli unsurları risk alma ve inovasyondur. Yarımadadaki yerel
ölçekli girişimcilerin uzun vadeli bir düşünce perspektifine sahip olmaları başarı
şanslarını yükseltecektir. Ancak, güncel durumda, inovasyon maliyetleri, kendisini
orta ve uzun vadede amorti edebildiği için bölgedeki mevcut işletme sahipleri yenilik
yaratma çabası içine girmemekte ve risk üstlenmek istememektedir.
Karaburun‟un sürekli nüfusu bölgeye sonradan eklemlenmiş çoğunluğunu emeklilerin
oluşturduğu yabancılar ve yerli halktan oluşmaktadır. Karaburun genç nüfusunu göç
verip, yaşlı nüfusu göç almaktadır. Bu nedenle Karaburun nüfusu giderek
yaşlanmakta ve kalkınma sürecinde gerekli olan nitelikli genç insan gücünü
kaybetmektedir. Yerli halkın temel istihdam alanları geçimlik tarım, turizm ve küçük
işletmeler temelindedir. Karaburun‟daki istihdam yapısında radikal bir değişim, devlet
girişimleri tarafından yaratılabilir. Devlet girişimleri istihdam yapısını belirler. Devletin
bölgede üretim ve tüketim kooperariflerini desteklemesi, küçük köylünün
organizasyonu sağlamasının yanında, küçük köylünün ürettiği ürünlerin pazara daha
kolay ulaşmasını sağlar ve ölçek ekonomilerinin ortaya çıkmasıyla ciddi maliyet
avantajları elde edilir. Bölgede taş ocaklarının varlığı, balık çiftlikleri ve rüzgâr enerjisi
santralleri Karaburun‟daki geleneksel iş kollarının dışında varlık gösteren alanlardır.
Balık çiftlikleri bölge için ciddi bir katma değer yaratmamaktadır. Balık çiftliklerinin
kullandıkları hammaddeler çoğunlukla bölge ekonomisi dışındaki bölgelerden tedarik
edildiği için bölgeden aldıkları girdi miktarı kısıtlıdır ve yarattıkları istihdam çok düşük
düzeydedir. Diğer taraftan, çevre üzerinde yarattıkları baskı nedeniyle Yarımada
genelinde zaman zaman protestolara neden olmaktadır.
Benzer bir durum Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) için de söz konusudur. RES‟leri
kurmak için açılan yolların doğayı bozduğu ve RES‟lerin yarattığı rüzgarın
polenleşmeyi dağıttığı için özel florası olan yerlerde dikkatli olunması gerektiği
belirtilmektedir. Bölge, nergiz ve orkide floraları açısından İspanya‟dan sonra
dünyadaki en uygun floradır. Kamusal yatırımlar nergiz ve orkide işleme merkezlerine
aktarıldığında ve ihracata yönelik üretim koşulları sağlandığında bölge bu alanda
ciddi bir cazibe merkezi olabilir.
Karaburun‟a ulaşımı kolaylaştıracak bölünmüş karayolunun tamamlanması
Karaburun‟daki günübirlik turizm faaliyetlerine hız verecektir. Ulaşımın kolaylaşması,
25
aynı zamanda, Karaburun‟a bir nüfus yığılmasını da beraberinde getirecektir.
Karaburun için enginar önemli bir tarımsal üretimdir. Karaburun‟da enginar
konservesi tesisi kurulması, iç pazara taze ürün arzını azaltarak fiyatların yükselmesi
sağlar hem de bölgede istihdam olanaklarını arttırır.
Yarımada bünyesinde, Seferihisar dışında, risk taşıyan yenilikçi projelerin sayısının
kısıtlı olduğu söylenebilir. Seferihisar‟da küçük ölçekli projeler biriktikçe ve yararlı
olduğu kanıtlandıkça inovasyonun önemi kendini göstermiştir. Bu bağlamda
Seferihisar, yerel yönetimin inovasyon sürecindeki katkısı bakımından Yarımada
içindeki diğer ilçeler içinde örnek bir model olma potansiyeline sahiptir. Sivil toplum
örgütlerinin inovasyon sürecine katkısı açısından Karaburun benzer bir model olma
işlevine sahiptir.
Tablo 3.3: İlçelerden İZKA Mali Destek Programlarına Başvuran ve Başarılı Bulunup Sözleşme
İmzalayan Proje Sayıları
İlçe
2008 KOBİ
2009 Tarım ve
2009 Turizm
2008 Sosyal Kalkınma
Mali Destek
Kırsal Kalkınma
ve Çevre
Mali Destek
Programı
Mali Destek
Mali Destek
Programı
Programı
Programı
Toplam
Çeşme
5/0
5/0
0
8/4
18 / 4
Güzelbahçe
3/0
0
2/1
0
5/1
Karaburun
4/1
4/2
2/2
3/0
13 / 5
Seferihisar
2/1
3/1
7/4
5/1
17 / 7
Urla
3/0
3/0
9/2
5/1
20 / 3
Yarımada
17 / 2
15 / 3
20 / 9
21 / 6
73 / 20
İzmir
441 / 89
232 / 62
207
128
1008 / 253
Tablo 3.3‟de İZKA mali destek programlarına başvuru sayıları verilmektedir.
Tablodaki hücrelerdeki sol kısımda başvuru sayısı, sağ kısımda ise başarılı olan
projeler gösterilmektedir. Karaburun ve Seferihisar toplam 12 başarılı proje sayısıyla
Yarımada genelindeki 20 başarılı proje sayısının çoğunluğunu oluşturmaktadır.
3.3. İstihdam
Yarımadada 2000 yılı TÜİK verilerine göre toplam 69.130 kişi istihdam edilmektedir.
Bölgede işgücü sayılarına göre ilçeler Urla (20.110 kişi), Seferihisar (17.448 kişi),
26
Çeşme (16.213 kişi), Karaburun (8.333 kişi) ve Güzelbahçe (7.026 kişi) biçiminde
sıralanmaktadır. İşgücü sayılarının sektörel dağılımı Tablo 3.4‟te verilmiştir.
Tablo 3.4: Sektörel İşgücü Dağılımı (2000)
Sektör
Tarım
Güzelbahçe
2,035
10
828
25
412
1,123
256
358
1,972
7
7,026
Çeşme
5,181
12
1,210
41
1,505
3,311
776
1,017
3,088
72
16,213
Karaburun
5,145
3
383
27
455
632
210
379
1,094
5
8,333
Seferihisar
8,418
3
1,548
23
1,404
1,540
412
718
3,372
10
17,448
Urla
7,041
23
1,654
48
1,452
2,683
682
958
5,555
14
20,110
Yarımada
27,820
51
5,623
164
5,228
9,289
2,336
3,430
15,081
108
69,130
Merkez Kent 19,886
734
200,380 3,244 45,892 143,253
43,500
48,657
207,942
973
714,461
1,929
257,380 4,347 67,829 186,299
56,283
58,824
281,110
1,380
1,281,008
Toplam
365,627
Madencilik İmalat Elektrik, İnşaat Ticaret, Ulaştırma, Finansal Toplum
Diğer
Sanayi Gaz ve
Lokanta Haberleşme Hizmetler Hizmetleri Faaliyetler
Su
ve
Oteller
Toplam
2000 yılı itibariyle, Karaburun ilçesindeki 10 ana sektörde çalışan sayılarının
dağılımına bakıldığında ilçede toplam işgücünün % 67.4 ü Ziraat, Avcılık, Ormancılık
ve balıkçılık sektöründe istihdam edildiğini gösteren bu oran İzmir‟deki % 28.5 ile
kıyaslandığında İzmir Merkez Kentten daha yüksek olduğu görülmektedir. Karaburun
ilçesinde Madencilik ve taş ocakçılığında ilçede toplam işgücünün onbinde 4 ü bu
sektörde istihdam edilirken bu oran İzmir‟deki binde 2 ile karşılaştırıldığında bu
sektörde istihdam edilen sayının İzmir‟deki orandan düşük olduğu görülmektedir.
Karaburun ilçesinde imalat sanayide çalışan sayısının toplam çalışan sayı içindeki
payına bakıldığında bu oranın yüzde 4.60 olduğu ve İzmir‟deki yüzde 20.1 oranıyla
karşılaştırıldığında Karaburun ilçesindeki oranın İzmir‟deki orandan çok düşük olduğu
görülmektedir. Karaburun ilçesinde Elektrik Gaz ve su sektöründe toplam işgücünün
sektördeki payı binde 32 iken bu oran İzmir‟deki binde 3 karşılaştırıldığında İzmir‟deki
orandan yüksek olduğu görülmektedir.
Karaburun ilçesinde Toplam işgücünün İnşaat sektöründeki payı yüzde 5.46 iken
İzmir‟deki yüzde 5.3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan yüksek olduğu
görülmektedir. Karaburun ilçesinde toplam işgücünün Toptan ve perakende ticaret,
lokanta ve oteller sektöründeki payına bakıldığında ilgili oranın yüzde 7.58 ile
İzmir‟deki yüzde 14.5 orandan düşük olduğu görülmektedir. Karaburun ilçesinde
toplam işgücünün ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründeki payı yüzde 2.52
iken İzmir‟deki yüzde 4.4 orandan düşük olduğu görülmektedir.Karaburun ilçesinde
toplam işgücünün Mali kurumlar, sigorta,taşınmaz mallara ait işler ve
kurumları,Yardımcı iş hizmetleri sektöründeki payına bakıldığında yüzde 4.55 ile
27
İzmir‟deki yüzde 4.6 dan düşük
fakat bu orana
çok yakın olduğu
görülmektedir.Karaburun ilçesinde toplam işgücünün Toplum hizmetleri,sosyal ve
kişisel hizmetler sektöründeki payına bakıldığında yüzde 13.13 ile İzmir‟den (yüzde
21.9) düşük olduğu görülmektedir. Karaburun ilçesinde toplam işgücünün iyi
tanımlanmamış faaliyetler içindeki payına bakıldığında onbinde 6 ile İzmir‟deki binde
1 oranından düşük olduğu görülmektedir.
2000 yılı itibariyle Güzelbahçe ilçesindeki 10 ana sektörde çalışan sayılarının
dağılımına bakıldığında ilçede toplam işgücünün yüzde 28.96 sı Ziraat Avcılık,
Ormancılık ve balıkçılık sektöründe istihdam edildiğini gösteren bu oranın İzmir‟deki
yüzde 28.5 ile kıyaslandığında İzmir‟den yüksek olduğu görülmüştür. Güzelbahçe
ilçesinde Madencilik ve taş ocakçılığında ilçede toplam işgücünün binde 14 ü bu
sektörde istihdam edilirken bu oran İzmir‟deki binde iki ile karşılaştırıldığında
Güzelbahçe ilçesindeki oranın İzmir‟deki orandan yüksek olduğu görülmüştür.
Güzelbahçe ilçesinde imalat sanayide çalışan sayısının toplam çalışan sayı içindeki
payına bakıldığında bu oranın yüzde 11.78 olduğu ve İzmir‟deki yüzde 20.1 ile
karşılaştırıldığında Güzelbahçe ilçesindeki oranın İzmir‟deki orandan düşük olduğu
görülmüştür.
Güzelbahçe ilçesinde Elektrik gaz ve su sektöründe toplam işgücünün sektördeki
payına binde 36 iken İzmir‟deki binde 3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan
yüksek olduğu görülmektedir. Güzelbahçe ilçesinde Toplam işgücünün İnşaat
sektöründeki payı yüzde 5.86 iken İzmir‟deki yüzde 5.3 ile karşılaştırıldığında
İzmir‟deki orandan yüksek olduğu görülmektedir. Güzelbahçe ilçesinde toplam
işgücünün Toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller sektöründeki payına
bakıldığında ilgili oranın yüzde 15.98 ile İzmir‟deki yüzde 14.5 orandan yüksek
olduğu görülmektedir. Güzelbahçe ilçesinde toplam işgücünün ulaştırma, haberleşme
ve depolama sektöründeki payı yüzde 3.64 iken İzmir‟deki yüzde 4.4 orandan düşük
olduğu görülmektedir.
Güzelbahçe ilçesinde toplam işgücünün Mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallara ait
işler ve kurumları, yardımcı iş hizmetleri sektöründeki payına bakıldığında yüzde 5.10
ile İzmir‟deki yüzde 4.6 oranından yüksek olduğu görülmektedir. Karaburun ilçesinde
toplam işgücünün Toplum hizmetleri,sosyal ve kişisel hizmetler sektöründeki payına
bakıldığında yüzde 28.07 ile İzmir‟deki yüzde 21.9 un oranından yüksek olduğu
görülmektedir.Karaburun ilçesinde toplam işgücünün iyi tanımlanmamış faaliyetler
içindeki payına bakıldığında binde 1 ile İzmir‟deki binde 1 oranıyla eş değer olduğu
görülmektedir.
2000 yılı itibariyle Çeşme ilçesindeki 10 ana sektörde çalışan sayılarının dağılımına
bakıldığında ilçede toplam işgücünün yüzde 31.96 sı Ziraat Avcılık, Ormancılık ve
balıkçılık sektöründe istihdam edildiğini gösteren bu oranın İzmir‟deki yüzde 28.5 ile
kıyaslandığında İzmir‟den yüksek olduğu görülmüştür. Çeşme ilçesinde Madencilik ve
taş ocakçılığında ilçede toplam işgücünün on binde 7 si bu sektörde istihdam
edilirken bu oran İzmir‟deki binde iki ile karşılaştırıldığında Çeşme ilçesindeki oranın
İzmir‟deki orandan düşük olduğu görülmüştür.
28
Çeşme ilçesinde imalat sanayide çalışan sayısının toplam çalışan sayı içindeki
payına bakıldığında bu oranın yüzde 7.46 olduğu ve İzmir ile (yüzde 20.1)
karşılaştırıldığında Çeşme ilçesindeki oranın İzmir‟deki orandan düşük olduğu
görülmüştür.
Çeşme ilçesinde Elektrik gaz ve su sektöründe toplam işgücünün sektördeki payı
binde 25 iken İzmir‟deki binde 3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan düşük
olduğu görülmektedir. Çeşme ilçesinde Toplam işgücünün İnşaat sektöründeki payı
yüzde 9.28 iken İzmir‟deki yüzde 5.3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan yüksek
olduğu görülmektedir. Çeşme ilçesinde toplam işgücünün Toptan ve perakende
ticaret, lokanta ve oteller sektöründeki payına bakıldığında ilgili oranın yüzde 20.42
ile İzmir‟deki yüzde 14.5 orandan yüksek olduğu görülmektedir.
Çeşme ilçesinde toplam işgücünün ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründeki
payı yüzde 4.79 iken İzmir‟deki yüzde 4.4 orandan yüksek olduğu görülmektedir.
Çeşme ilçesinde toplam işgücünün Mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallara ait işler
ve kurumları, Yardımcı iş hizmetleri sektöründeki payına bakıldığında yüzde 6.27 ile
İzmir‟deki yüzde 4.6 oranından yüksek olduğu görülmektedir.Çeşme ilçesinde toplam
işgücünün Toplum hizmetleri,sosyal ve kişisel hizmetler sektöründeki payına
bakıldığında yüzde 19.05 ile İzmir‟deki yüzde 21.9 un oranından düşük olduğu
görülmektedir.Çeşme ilçesinde toplam işgücünün iyi tanımlanmamış faaliyetler
içindeki payına bakıldığında binde 44 ile İzmir‟deki binde 1 oranından yüksek olduğu
görülmektedir.
2000 yılı itibariyle Çeşme ilçesindeki 10 ana sektörde çalışan sayılarının dağılımına
bakıldığında ilçede toplam işgücünün yüzde 43.69 sı Ziraat Avcılık, Ormancılık ve
balıkçılık sektöründe istihdam edildiğini gösteren bu oranın İzmir‟deki yüzde 28.5 ile
kıyaslandığında İzmir‟den yüksek olduğu görülmüştür. Çeşme ilçesinde Madencilik ve
taş ocakçılığında ilçede toplam işgücünün on binde 2 si bu sektörde istihdam
edilirken bu oran İzmir‟deki binde iki ile karşılaştırıldığında Çeşme ilçesindeki oranın
İzmir‟deki orandan düşük olduğu görülmüştür. Çeşme ilçesinde imalat sanayide
çalışan sayısının toplam çalışan sayı içindeki payına bakıldığında bu oranın yüzde
4.66 olduğu ve İzmir‟deki yüzde 20.1 ile karşılaştırıldığında Çeşme ilçesindeki oranın
İzmir‟dekinden daha düşük olduğu görülmüştür.
Çeşme ilçesinde Elektrik gaz ve su sektöründe toplam işgücünün sektördeki payı
binde 3.7 iken İzmir‟deki binde 3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan yüksek
olduğu görülmektedir. Çeşme ilçesinde Toplam işgücünün İnşaat sektöründeki payı
yüzde 1.80 iken İzmir‟deki yüzde 5.3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan düşük
olduğu görülmektedir. Çeşme ilçesinde toplam işgücünün Toptan ve perakende
ticaret, lokanta ve oteller sektöründeki payına bakıldığında ilgili oranın yüzde 12.92
ile İzmir‟deki yüzde 14.5 orandan düşük olduğu görülmektedir.
Çeşme ilçesinde toplam işgücünün ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründeki
payı yüzde 4.59 iken İzmir‟deki yüzde 4.4 orandan yüksek olduğu görülmektedir.
Çeşme ilçesinde toplam işgücünün Mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallara ait işler
ve kurumları, Yardımcı iş hizmetleri sektöründeki payına bakıldığında yüzde 3.84 ile
29
İzmir‟deki yüzde 4.6 oranından düşük olduğu görülmektedir. Karaburun ilçesinde
toplam işgücünün Toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmetler sektöründeki payına
bakıldığında yüzde 28.09 ile İzmir‟den (yüzde 21.9) daha yüksek olduğu
görülmektedir. Karaburun ilçesinde toplam işgücünün iyi tanımlanmamış faaliyetler
içindeki payına bakıldığında on binde 2 ile İzmir‟deki binde 1 oranından düşük olduğu
görülmektedir.
2000 yılı itibariyle Seferihisar ilçesindeki 10 ana sektörde çalışan sayılarının
dağılımına bakıldığında ilçede toplam işgücünün yüzde 48.25‟i Ziraat Avcılık,
Ormancılık Balıkçılık sektöründe istihdam edildiğini gösteren bu oranın İzmir‟deki
yüzde 28.5 ile kıyaslandığında İzmir‟den yüksek olduğu görülmüştür. Seferihisar
ilçesinde Madencilik ve taş ocakçılığında ilçede toplam işgücünün on binde 2 si bu
sektörde istihdam edilirken bu oran İzmir‟deki binde iki ile karşılaştırıldığında
Seferihisar ilçesindeki oranın İzmir‟deki orandan düşük olduğu görülmüştür.
Seferihisar ilçesinde imalat sanayide çalışan sayısının toplam çalışan sayı içindeki
payına bakıldığında bu oranın yüzde 8.87 olduğu ve İzmir‟deki yüzde 20.1 ile
karşılaştırıldığında Seferihisar ilçesindeki oranın İzmir‟deki orandan düşük olduğu
görülmüştür.
Seferihisar ilçesinde Elektrik gaz ve su sektöründe toplam işgücünün sektördeki payı
binde 13 iken İzmir‟deki binde 3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan yüksek
olduğu görülmektedir. Seferhisar ilçesinde Toplam işgücünün İnşaat sektöründeki
payı yüzde 8.05 iken İzmir‟deki yüzde 5.3 ile karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan
yüksek olduğu görülmektedir. Seferihisar ilçesinde toplam işgücünün Toptan ve
perakende ticaret, lokanta ve oteller sektöründeki payına bakıldığında ilgili oranın
yüzde 8.83 ile İzmir‟deki yüzde 14.5 orandan düşük olduğu görülmektedir.
Seferihisar ilçesinde toplam işgücünün ulaştırma, haberleşme ve depolama
sektöründeki payı yüzde 2.36 iken İzmir‟deki yüzde 4.4 orandan düşük olduğu
görülmektedir. Seferihisar ilçesinde toplam işgücünün Mali kurumlar, sigorta,
taşınmaz mallara ait işler ve kurumları, Yardımcı iş hizmetleri sektöründeki payına
bakıldığında yüzde 4.12 ile İzmir‟deki yüzde 4.6 oranından düşük olduğu
görülmektedir. Seferihisar ilçesinde toplam işgücünün Toplum hizmetleri, sosyal ve
kişisel hizmetler sektöründeki payına bakıldığında yüzde 19.33 ile İzmir‟deki yüzde
21.9 un oranından düşük olduğu görülmektedir. Seferihisar ilçesinde toplam
işgücünün iyi tanımlanmamış faaliyetler içindeki payına bakıldığında on binde 6 ile
İzmir‟deki binde 1 oranından düşük olduğu görülmektedir.
2000 yılı itibariyle Urla ilçesindeki 10 ana sektörde çalışan sayılarının dağılımına
bakıldığında ilçede toplam işgücünün yüzde 35.01‟i Ziraat Avcılık, Ormancılık ve
balıkçılık sektöründe istihdam edildiğini gösteren bu oranın İzmir‟deki yüzde 28.5 ile
kıyaslandığında İzmir‟den yüksek olduğu görülmüştür. Urla ilçesinde Madencilik ve
taş ocakçılığında ilçede toplam işgücünün on binde 11 i bu sektörde istihdam
edilirken bu oran İzmir‟deki binde iki ile karşılaştırıldığında Urla ilçesindeki oranın
İzmir‟deki orandan düşük olduğu görülmüştür. Urla ilçesinde imalat sanayide çalışan
sayısının toplam çalışan sayı içindeki payına bakıldığında bu oranın yüzde 8.22
30
olduğu ve İzmir‟deki yüzde 20.1 ile karşılaştırıldığında Urla ilçesindeki oranın
İzmir‟deki orandan düşük olduğu görülmüştür. Urla ilçesinde Elektrik gaz ve su
sektöründe toplam işgücünün sektördeki payı binde 24 iken İzmir‟deki binde 3 ile
karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan yüksek olduğu görülmektedir. Urla ilçesinde
Toplam işgücünün İnşaat sektöründeki payı yüzde 7.22 iken İzmir‟deki yüzde 5.3 ile
karşılaştırıldığında İzmir‟deki orandan yüksek olduğu görülmektedir.
Urla ilçesinde toplam işgücünün Toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller
sektöründeki payına bakıldığında ilgili oranın yüzde 13.34 ile İzmir‟deki yüzde 14.5
orandan düşük olduğu görülmektedir. Urla ilçesinde toplam işgücünün ulaştırma,
haberleşme ve depolama sektöründeki payı yüzde 3.39 iken İzmir‟deki yüzde 4.4
orandan düşük olduğu görülmektedir. Urla ilçesinde toplam işgücünün Mali kurumlar,
sigorta, taşınmaz mallara ait işler ve kurumları, Yardımcı iş hizmetleri sektöründeki
payına bakıldığında yüzde 4.76 ile İzmir‟deki yüzde 4.6 oranından yüksek olduğu
görülmektedir. Urla ilçesinde toplam işgücünün Toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel
hizmetler sektöründeki payına bakıldığında yüzde 27.62 ile İzmir‟deki yüzde 21.9 un
oranından yüksek olduğu görülmektedir. Urla ilçesinde toplam işgücünün iyi
tanımlanmamış faaliyetler içindeki payına bakıldığında on binde 7 ile İzmir‟deki binde
1 oranından düşük olduğu görülmektedir.
Tablo 3.5: Sektörel İşgücü Dağılımı (%) (2000)
Sektör
Tarım Madencilik İmalat Elektrik, İnşaat Ticaret, Ulaştırma, Finansal Toplum
Sanayi Gaz ve
Lokanta Haberleşme Hizmetler Hizmetleri
Su
ve
Oteller
Diğer
Faaliyetler
Toplam
Güzelbahçe
29.0
0.1
11.8
0.4
5.9
16.0
3.6
5.1
28.1
0.1
100.0
Çeşme
32.0
0.1
7.5
0.3
9.3
20.4
4.8
6.3
19.0
0.4
100.0
Karaburun
61.7
0.0
4.6
0.3
5.5
7.6
2.5
4.5
13.1
0.1
100.0
Seferihisar
48.2
0.0
8.9
0.1
8.0
8.8
2.4
4.1
19.3
0.1
100.0
Urla
35.0
0.1
8.2
0.2
7.2
13.3
3.4
4.8
27.6
0.1
100.0
Yarımada
40.2
0.1
8.1
0.2
7.6
13.4
3.4
5.0
21.8
0.2
100.0
Merkez Kent
2.8
0.1
28.0
0.5
6.4
20.1
6.1
6.8
29.1
0.1
100.0
Toplam
28.5
0.2
20.1
0.3
5.3
14.5
4.4
4.6
21.9
0.1
100.0
Karaburun toplam işgücünün Ziraat Avcılık, Ormancılık ve balıkçılık sektöründeki
payı açısından beş ilçe arasında % 61.74 ile en yüksek orana sahip ilçedir.
Güzelbahçe ise toplam işgücünün Ziraat Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık
sektöründeki payı açısından % 28.96 ile en düşük orana sahip ilçedir.Karaburun
ilçesi Seferihisar ilçesi ile işgücünün iyi tanımlanmamış faaliyetler içindeki payı
açısından onbinde 6 ile aynı orana sahiptir.Karaburun toplam işgücünün İmalat
31
sanayi sektöründeki payı açısından beş ilçe arasında yüzde 4.60 ile en düşük orana
sahip ilçedir.Güzelbahçe ilçesi ise toplam işgücünün imalat sanayi sektöründeki payı
açısından beş ilçe arasında yüzde 11.78 ile en yüksek orana sahip ilçedir.Madencilik
ve taş ocakçılığı sektöründe toplam işgücünün payına bakıldığında en düşük orana
sahip ilçenin Seferihisar ilçesi olduğu görülmektedir.Madencilik ve taş ocakçılığı
sektöründe toplam işgücünün payına bakıldığında en yüksek orana sahip ilçe binde
14 ile Güzelbahçe olduğu görülmektedir.Elektrik, Gaz ve Su sektörünün toplam
işgücü açısından payına bakıldığında binde 36 ile en yüksek orana sahip ilçenin
Güzelbahçe olduğu aynı sektör itibariyle en düşük orana sahip ilçenin ise Seferihisar
olduğu görülmektedir.
İnşaat sektörünün toplam işgücü içindeki payına bakıldığında Çeşme ilçesinin yüzde
9.28 ile en yüksek orana sahip olduğu aynı sektör itibariyle en düşük orana sahip
yüzde 5.46 ile Karaburun olduğu görülmektedir. Toptan ve Perakende ticaret,
Lokanta ve Oteller sektörünün toplam işgücü açısından payına bakıldığında yüzde
20.42 ile Çeşme ilçesinin en yüksek orana sahip olduğu, aynı sektör itibariyle en
düşük orana ise yüzde 7.58 ile Karaburun olduğu görülmektedir. Ulaştırma,
Haberleşme ve Depolama sektörünün toplam işgücü açısından payına bakıldığında
en yüksek orana sahip ilçenin % 4.79 ile en yüksek orana sahip ilçe olduğu, aynı
sektör itibariyle % 2.36 ile en düşük orana sahip ilçenin Seferihisar olduğu
görülmektedir. Mali Kurumlar, Sigorta, Taşınmaz Mallara ait İşler ve Kurumları,
Yardımcı iş hizmetleri sektörünün toplam işgücü açısından payına bakıldığında en
yüksek orana sahip ilçenin % 6.27 ile en yüksek orana sahip ilçenin Çeşme olduğu,
aynı sektör itibariyle en düşük orana sahip ilçenin % 4.12 ile Seferihisar olduğu
görülmektedir. Toplum Hizmetleri, Sosyal ve Kişisel Hizmetler sektörünün toplam
işgücü açısından payına bakıldığında % 28.07 ile en yüksek orana sahip ilçenin
Güzelbahçe olduğu, aynı sektör itibariyle en düşük orana sahip ilçenin ise % 13.13 ile
Karaburun olduğu görülmektedir. İyi tanımlanmamış faaliyetlerin toplam işgücü
açısından en yüksek orana sahip ilçenin binde 44 ile Çeşme, en düşük oranın ise
onbinde 6 ile Karaburun ve Seferihisar olduğu görülmektedir.
Yarımada Ġlçelerinin Toplanması ve Ġzmir Ġçindeki Toplam Büyüklük Olarak
Payları
Yarımadadaki ilçelerin toplamı açısından bakıldığında Tarımda çalışanların yüzde
payı 40.2 olmasına karşın Tarım da çalışanların İzmir‟de teşkil ettiği pay olan % 28.5
den yüksek olduğu görülmektedir. Yarımada ilçelerin imalat sanayide çalışanların
teşkil ettiği pay olan yüzde 8.1 ile İzmir‟de çalışanların imalat sanayideki payları olan
yüzde 20.1 den düşük olduğu görülmektedir. Yarımadadaki ilçelerin toplamı
açısından bakıldığında inşaat sektöründe çalışanların yüzde payı 7.6 iken bu oran
İzmir‟deki inşaat sektöründeki çalışanların payı olan yüzde 5.3 ten yüksektir.
Yarımadadaki ilçelerin toplamı açısından bakıldığında Ticaret lokanta ve oteller
sektöründe çalışanların teşkil ettiği yüzde 13.4 pay İzmir‟deki Ticaret Lokanta ve
Oteller sektöründe çalışanların payı olan yüzde 14.5 den düşük ama çok yakındır.
Yarımadadaki ilçelerin toplamı açısından bakıldığında Finansal hizmetler sektöründe
32
çalışanların teşkil ettiği pay yüzde 5.0 ile İzmir‟deki Finansal hizmetler sektöründe
çalışanların teşkil ettiği pay olan yüzde 4.6‟dan yüksektir.
Genel hatları itibariyle TÜİK 200 yılı ilçe verileri bir değerlendirme fırsatı vermekle
birlikte ilçe bazında üretilen verilerin güncel olmaması bir sorun teşkil etmektedir.
Daha sağlıklı değerlendirme için Yarımada ilçeleri bazında istihdam ve göç
konularında mikro veri ihtiyacı bulunmaktadır.
IV. Çevre ve Enerji
4.1. Çevre Koruma Alanları
Doğal ve kültürel yapısını büyük oranda koruması ve özgün değerlere sahip olması
nedeniyle Urla – Çeşme – Karaburun Yarımadası çok sayıda koruma alanına
sahiptir. Yarımada ilçelere göre sit alanlarının dağılımı bakımından incelendiğinde en
fazla sit alanına sahip olan ilçenin 66.034,19 ha ile Urla olduğu görülmektedir. Sayı
bakımından ise Çeşme ilçesi 89 adet sit alanı ile en çok sit alanına sahip olan ilçe
durumundadır. Yarımadada doğal sitlerin önemli bir bölümünün kıyılarda olduğu
görülmektedir (Doğa Turizmi Stratejisi).
Tablo 4.1: Yarımada Sınırları içinde bulunan doğal ve arkeolojik sit alanları
Ġlçeler / Sit Türleri
Doğal (ha)
Doğal ve Arkeolojik (ha)
Toplam (ha)
ÇeĢme
11.921,61
75,67
11.997,28
Güzelbahçe
6,77
0
6,77
Karaburun
6.272,71
65,58
6.338,29
Seferihisar
2.219,40
168,06
2.387,46
Urla
65.983,40
50,79
66.034,19
Genel Toplam
86.403,89
360,1
86.763,99
Yarımadada, Tanay Tabiat Parkı (Çeşme) ve Ekmeksiz Tabiat Parkı (Seferihisar)
olmak üzere iki adet Tabiat Parkı bulunmaktadır. Ayrıca yarımadada 4 adet tabiat
anıtı bulunmaktadır. Bunlar, Teos Menengici Tabiat Anıtı (Seferihisar), Yarendede
Çamı Tabiat Anıtı (Güzelbahçe), Yemişçi Çınarı Tabiat Anıtı (Güzelbahçe), Fıstık
Çamı Tabiat Anıtı (Güzelbahçe)‟ dır (Çizelge). Yarımada sınırları içinde Urla ilçesine
bağlı Zeytineli Örnek Avlak Alanı bulunmaktadır. Çeşme‟de ise ulusal düzeyde
öneme sahip Alaçatı Kıyı Ekosistemi Sulak Alanı bulunmaktadır.
Tablo 4.2: Yarımadada bulunan Tabiat Parkları ve Tabiat Anıtları
Değerin Bilinirliği: Bölge Seviyesinde (B), Ülke Seviyesinde (T), Milletlerarası Seviyesinde (M)
Milli Park ve Benzeri Sahalar
Tabiat Parkları
Adı
Ġlçesi
Bilinirlik
Tanay Tabiat Parkı
Çeşme
T
33
Ekmeksiz Tabiat Parkı
Seferihisar
T
Adı
İlçesi
Bilinirliği
Teos Menengici Tabiat Anıtı
Seferihisar
T
Yarendede Çamı Tabiat Anıtı
Güzelbahçe
T
Yemişçi Çınarı Tabiat Anıtı
Güzelbahçe
T
Fıstık Çamı Tabiat Anıtı
Güzelbahçe
T
Ġlçesi
Bilinirliği
Adı
Ġlçesi
Bilinirliği
Alaçatı Kıyı Ekosistemi Sulak Alanı
Çeşme
T
Tabiat Anıtları
Avlaklar
Adı
Zeytineli Örnek Avlak
Sulak Alanlar ve Ramsar Alanları
Karaburun‟da Gerence Körfezi‟nde yer alan Kara Ada, I. Derece Doğal Sit Alanı
olmasının yanında, 1994 yılında Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak tescil edilmiştir.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından ise, İzmir
İli Karaburun Yarımadası Mordoğan Beldesi‟nde Ardıç Burnu ile Ege Üniversitesi
Ziraat Deneme İstasyonu arasında (Ayıbalığı Mevkiinde hali hazırda faal olan
çökertme dalyanı hariç), kıyıdan 20 m derinliğe kadar olan alanda su ürünleri avcılığı
yasaklanmıştır. Bu koruma alanlarının yanı sıra Karaburun‟un Şekil X‟te verilen
bölümünün“Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak ilanına yönelik çalışmalar devam
etmektedir. Bununla birlikte koruma faaliyetlerinin genellikle kalkınma olanaklarını
engellemesi nedeniyle yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları ve yöre halkı ise ilçenin
koruma – kullanma dengesini de sağlayabilecek “Biyosfer Rezerv Alanı” olarak
değerlendirilmesi üzerinde durmaktadır.
Doğa Derneği tarafından belirlenen Türkiye‟nin Önemli Doğa Alanlarının 4 tanesi
araştırma alanı içinde yer almaktadır. ÖDA; doğadaki canlı türlerinin nesillerini
sürdürebilmeleri için özel önem taşıyan alanlardır ve doğal alanların içindeki canlı
türleri ve doğal kaynaklarla birlikte korunmasını amaçlamaktadır. Yarımada sınırları
içinde 4 adet ÖDA bulunmaktadır ve 354.617,14 ha büyüklüğe sahiptir.
Önemli Doğa Alanı
Alan (ha)
Özellik
Karaburun ve Ildır Körfezi Adaları
87.274
ÖKA/ÖBA
ÇeĢme Batı Burnu
3.465
Alaçatı
56.759
ÖKA
Doğanbey Kıyıları
7.465
ÖKA
Genel Toplam
154.963
34
Şekil; Karaburun Özel Çevre Koruma Bölgesi İlan Edilmesi Planlanan Alan
Bu alanlardan Karaburun ve Ildırı Adaları Önemli Doğa Alanı (Şekil) Karaburun
yarımadası ile Çeşme Burnu ve Karaburun arasında yer alan Ildır Körfez Adalarını
kapsamaktadır. Karaburun, Çeşme, Urla ilçelerini kapsamaktadır. Yüzölçümü; 87.274
ha‟dır. Doğal sit ve arkeolojik sit statüleri ile korunmaktadır. Bu önemli doğa alanında
en önemli tehdit turizm amaçlı kıyı yapılaşmasıdır (Doğa Derneği, 2006).
Yatırımcıların yapılaşmaya izin vermeyen birinci derece sit alanlarının derecesini
düşürmeye yönelik baskı ve girişimleri artmaktadır. Ayrıca Karaburun merkezde bir
35
marina inşası planlanmaktadır (Doğa Derneği, 2006). Taş ve maden ocaklarının
varlığı ve ocak faaliyetleri ise dağlık habitatlarının bozulmasına neden olmaktadır.
Alanın doğusundaki makilik alanların üzerine Mordoğan Barajı inşaatı yapılmakta ve
zeytinliklerde sulu tarıma geçilmesi planlanmaktadır. Önemli Doğa Alanı içinde insan
faaliyetleri nedeniyle Akdeniz foku önemli ölçüde rahatsız edilmektedir. Özellikle
yavru foklar balıkçı bırakma ağlarına takılmakta ve bu türün ölümüne neden
olmaktadır (Doğa Derneği, 2006).
36
(Doğa Derneği, 2006)
(Doğa Derneği, 2006)
Çeşme Yarımadasının güneybatı ucunda yer alan ve Boğa ve Fener adalarını da
içine alan Çeşme Batı Burunu Önemli Doğa Alanı‟nın büyük kısmı deniz ve kıyı
ekosistemidir (Doğa Derneği, 2006). Yüzölçümü; 3.465 ha‟dır. Doğal sit statüsü ile
korunmaktadır. Alan Akdeniz fokları için önem taşımaktadır (Doğa Derneği, 2006).
Alanda turizm faaliyetlerinin yoğun etkisi söz konusudur (Doğa Derneği, 2006).
Özellikle alandaki kumullar çok sayıda turist tarafından denize girmek için
kullanılmaktadır (Doğa Derneği, 2006). Ayrıca, ikinci konut yapılaşması ve koruma
alan derecelerinin düşürülmesi önemli tehditlerdir (Doğa Derneği, 2006).
(Doğa Derneği, 2006)
37
(Doğa Derneği, 2006)
Alaçatı Önemli Doğa Alanı ise Karaburun ve Çeşme Yarımadaları uzantısının güney
yarını içermektedir. Alan batıda Ege Denizi ve Çeşme İlçesi, doğuda Uzunkuyu
koruluğu ve Urla ilçesiyle sınırlıdır. Çeşme, Urla, Seferihisar ilçe sınırlarını
kapsamaktadır. Yüzölçümü; 56.759 ha‟dır. Doğal sit statüsü altında korunmaktadır.
Önemli Doğa Alanı çok sayıda sulak alana sahiptir ve bu sulak alanlar çok sayıda
nadir canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır (Doğa Derneği, 2006). Bu sulak
alanlardan en büyüğü Alaçatı Halicidir. Diğer sulak alanlar ise halicin batısındaki
tepelerin arasında uzanmaktadır. Bölgenin son el değmemiş alanlarından birisidir.
Kıyının batı kesimindeki Mersin Körfezi‟nin açıklarında deniz kuşları için önemli
üreme alanı olan adacıklar bulunmaktadır. Alanda Türkiye ölçeğinde nadir bitki
türlerinden birisi olan Orchis lectea alanda yaygın olarak bulunmaktadır (Doğa
Derneği, 2006). Ayrıca, alandaki sığ göçlükler ülkemizde sadece burada bulunan
Pilularia minuta populasyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Alan nesli tehlike altındaki
birçok kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Alanda üreyen önemli yırtıcı türler
tavşancıl (Hieraaetus fasciatus), bıyıklı doğan (Falco biarmicus) ve küçük kerkenezdir
(Falco naumanni). Alandaki adalar ise ada martısı (Larus audouinii) ve tepeli
karabatak (Phalacrocorax aristotelis desmarestii) gibi deniz kuşları için önemlidir.
Alan aynı zamanda büyük memeliler içinde büyük önem taşımaktadır. Ege
Bölgesi‟nde sırtlanın (Hyaena hyaena) ve karakulağın (Caracal caracal) yaşağıdı
nadir alanlardan birisidir (Doğa Derneği, 2006). Alaçatı kıyı ekosistemi aynı zamanda
Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde Türkiye‟nin Uluslar arası Önemli Sahip Sulak
Alanları arasında yer almaktadır (Günerhan, 2012).
(Doğa Derneği, 2006)
38
(Doğa Derneği, 2006)
Seferihisar ilçesinin batısında yer alan kıyı şeridinde Doğanbey Kıyıları Önemli Doğa
Alanı yer almaktadır. Alan içerisinde en güneydeki Doğan Adası başta olmak üzere
irili ufaklı sekiz ada bulunmaktadır. Yüzölçümü; 7.465 ha‟dır. Arkeolojik sit statüsü ile
korunmaktadır. Gökdoğanın (Falco pregrinus) bölgeden üreme alanlarından birisidir.
Ayrıca alanın kuzeybatı kısımları Akdeniz Foku (Monachus monachus) için önemli
(Türkiye‟deki en öncelikli beş fok alanından birisi) yaşam alanıdır. Alanın karşı
karşıya önemli tehditlerden birisi önceden ilgili koruma kurulları tarafından ilan edilmiş
olan değişik derecelerdeki doğal ve arkeolojik sit alanlarının statülerinin kaldırılması
veya derecelerinin düşürülmesidir. Bu şekilde daha da yoğun yapılaşmaya olanak
tanınmıştır. Ayrıca sit alanları dışında plansız ve yoğun yazlık konut yapılaşması söz
konusudur (Doğa Derneği, 2006).
39
(Doğa Derneği, 2006)
4.1. Doğal ve Kültürel Değer Taşıyan Alanlar
4.1.1. Doğal Yapı
Coğrafi Konum
Urla – Çeşme – Karaburun Yarımadası İzmir Körfezi batısı ile güneyde Kuşadası
körfezleri arasında Anadolu Yarımadası‟nın tam ortasında batıya Ege Denizine doğru
en fazla uzanan bir çıkıntıdır (). 26° 13’ 49’’-26° 55’ 47’’ enlemleri ile 38° 40’ 48’’ -38°
40
06’ 10’’ boylamları arasında yarımada, 1420 km2’lik bir alanı kaplamaktadır. Bu
yarımada uç kısmında kuzeye doğru uzanmakta ve Karaburun Yarımadası ismini
almaktadır. Yarımada, doğudaki kuzey-güney doğrultulu bir alçak alan ile Nif
Dağından ve Bozdağlardan ayrılır.
Büyüklüğü 2281 km2 olan Yarımada, Türkiye‟nin Ege Bölgesinde uzanan
yarımadalarından en büyüğüdür (Mater, 1982). Kısa ve kalın saplı bir çekici andıran,
kıyıları oldukça girintili çıkıntılı olan yarımada, kuzey-güney doğrultusunda, eni en
geniş yerinde 65 km, batı-doğu doğrultuda boyu ise 72 km‟dir (Mater, 1982). Urla
yarımadası çeşitli isimler altında bilinmektedir (Mater, 1982). Darkot (1970), etüd
sahasını Urla Yarımadası olarak tanımlarken, bu yarımadayı oluşturan iki farklı
boyuttaki yarımadaları ise Çeşme ve Karaburun yarımadaları olarak isimlendirmiştir
(Mater, 1982). Buna karşılık Ardel (1962), yarımadanın tümünü Çeşme Yarımadası
olarak nitelemektedir(Mater, 1982). Philippson (1918) ve Blanchard (1962) ise bu
yarımadayı Eritre Yarımadası olarak tanımlamaktadır (Mater, 1982).
İklim
Yarımada makroklima bakımından hemen bütünüyle Akdeniz iklimi tipini
yansıtmaktadır (Mater, 1982). Sezer yağış etkenliği ve karasallık indislerine göre,
yıllık ortalamada "yarı nemli denizel iklim" sınıfında yer almaktadır (Mater, 1982;
Sezer, 1988; Nurlu vd., 2009). Yarımada iklimin sıcaklık, nem, yağış ve rüzgar
gibi dinamik unsurları bakımından insan aktiviteleri, özellikle de turizm
etkinlikleri bakımından uygun değerler göstermekte, bu nedenle de
yarımadanın önemli doğal kaynakları arasında yer almaktadır. Buna göre;
Sağlıklı bir insanın günlük yaşamında kendini rahat hissettiği ve “rahatlık bölgesi”
olarak tanımlanan efektif sıcaklık dönemleri yıl içinde günlük sıcaklığın 17-24,9 oC
arasında olduğu dönemlerdir. Koçman ve Gümüş‟ün (2005) Çeşme Meteoroloji
İstasyonu verilerine dayalı olarak yaptıkları çalışmaya göre Yarımada için bu dönem
30 Nisan - 4 Haziran ile 12 Temmuz-21 Ekim tarihleri arasında olup yılda 136 günü
kapsamaktadır. Ayrıca, 17 oC alt eşik değerinin altında kalan sıcaklıklar yıl içinde pek
düşmemekte, en soğuk ayda bile günlük ortalamalar, 8-10 oC arasında
değişmektedir. Özellikle deniz turizmine dayalı aktivitelerin yoğun olduğu yarımada
da yılın 6-7 ay kadar süren bir döneminde (Nisan-Ekim ayları arası), güneşten gelen
enerji fazla, dolayısıyla sıcaklık yüksektir. Bu dönemde atmosfer aktivite zayıf olduğu
için gökyüzü genellikle açık ve yağışa olanak vermeyen koşullar egemendir. Bu
nedenle, insanın hareket alanını ve yeteneğini sınırlayan yağışların olmayışı, sıcaklık
koşullarının elverişliliği ve rüzgar ventilasyonunun atmosferdeki nemi dağıtan ve
rahatlık veren etkisi dinlenme ve turizm açısından avantajlar sağlayacak niteliktedir.
Deniz banyosu için en uygun ortalama hava sıcaklığının 20-280C, deniz suyu
sıcaklığının da 22-25 oC olmasu gerekmektedir. Bu eşik değerlere göre, Çeşme‟de
deniz banyosu için ortalama 136 gün süren elverişli bir dönem saptanmıştır (Koçman
ve Gümüş, 2005). Ayrıca, Çeşme‟de havadaki oransal nem değerleri “rahatlık
bölgesi” olarak kabul edilen %70-30 sınırları içinde kalmakta, dolayısıya en sıcak
dönemde havanın oransal nemi %70‟in altında değişme göstermektedir (Koçman ve
41
Gümüş, 2005). Yarımadadaki en önemli klimatik sorun su noksanlığıdır (Mater,
1982). Bunun en önemli nedeni ise, yağışların yetersiz, buharlaşmayı karşılamadan
çok uzak ve düzenli dağılmamış olmasıdır (Mater, 1982).
Jeoloji ve Jeomorfolojisi
Yarımada, jeolojik olarak Paleozoik, Mezozoik, Neojen ve Kuaterner yaşlı karbonatlıkırıntılı kayaçlardan oluşan sedimanter ve lav, tüf ve piroklastik kayaçlardan oluşan
volkanik kökenli litolojiden yapılıdır (Sezer, 1993). Alanda, en yaşlı formasyon
kumtaşı-şeyl konglomera karmaşığıdır. Temeli oluşturan yapıyı karbonatlı masif
kayaları örtmektedir. Karbonatlı kayaçları, yer yer andezit, bazalt, aglomera, tüfler,
yer yer de görsel oluşumlu kayaçlar örtmektedir. Alüvyon ve yamaç molozları ise en
genç birim olup, oluşumları devam etmektedir (Hepcan, 2008). Araştırma alanında,
Paleozoik, Mezosoik, Neojen ve Kuaterner‟e ait birimlerin bir arada bulunması,
litolojik anlamda çeşitliliği oluşturmuştur. Bu birimlerin tektonik, volkanik, aşındırma ve
biriktirme gibi çeşitli doğal süreçler ile işlenmesi, morfolojik anlamda da farklı
birimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur (Gülderen, 2007).
Yarımada girintili çıkıntılı kıyılara sahip doğu-batı uzanımlı bir yarımadadır (Hepcan,
2008). Bununla birlikte, Çeşme ve Karaburun ilçeleri kuzey-güney doğrultusunda bir
topoğrafik uzanışa ve yapısal kuruluşa sahiptir (Mater, 1982; Koçman, 2005). Kuzeygüney doğrultusu, özellikle Karaburun‟da belirginleşmektedir (Darkot ve Tuncel,
1978).
Araştırma alanının morfolojisi, belirgin bir relief gösteren dağ ve tepeler ile, bunları
kısa mesafeler içinde birbirinden ayıran kıyı ovalarından ve yer yer de küçük ova
genişliğindeki alüvyal tabanlardan oluşmuştur. Dik yamaçlardaki eğimlerin
azalmasıyla, kıyı şeridine ulaşılmaktadır (Mater, 1982). Araştırma alanı ve
çevresindeki dağ-tepe, kıyı ve sırt-vadi sistemi biçimindeki bu şekillenme, Neojen ile
başlamıştır (Sezer, 1993).
Araştırma alanının kuzeyini oluşturan Karaburun‟un orta kesiminde, kuzey-güney
doğrultusunda, dar bir alanda dik eğimli yamaçlarla 1218 metreye yükselen
karbonatlı kayalardan yapılı Karaburun Bozdağ kütlesi yer almaktadır (Nurlu vd.,
2009). Bozdağ‟ın omuz bölümlerinden itibaren kıyılara doğru azalan bir eğimle preNeojen kalker, kumtaşı-şeyl ve magmatik kayaçlar ile Neojen göl dolguları ve
volkanik kayaçları üzerinde basamaklar halinde uzanarak çepeçevre kuşatan
Karaburun platoları yayılmaktadır (Sezer, 1993; Soykan vd., 1993; Nurlu vd., 2009)
Araştırma alanındaki kıyıların şekillenmesinde, litolojik yapı ve tektonizmanın
yanında, Kuaterner‟deki deniz seviyelerindeki değişimler etkili olmuştur (İlhan, 1996).
Araştırma alanının kuzeyinde yer alan Karaburun ile güney kıyılarında, kıyılar
oldukça dik, kıyı şeridi oldukça dar yada hemen hemen hiç yoktur. Araştırma alanının
batısında yer alan Çeşme‟de ise, kıyı içerilere kadar sokularak, geniş plaj alanlarını
oluşturmuştur.
Araştırma alanının doğu ve orta kesimi, oldukça alçak bir görünüşe sahiptir. Bu
alanlar, genellikle gre, kalker ve marnlardan oluşan Neojen ve volkanik Neojen
42
arazilerde ortaya çıkmaktadır (Mater, 1982). Alanın batı kesiminde, yükselti fazla
olmayıp, kimi yerlerde 400 metreye yaklaşmaktadır.
Uzel vd., 2012
Topoğrafya
İzmir Körfezi ile Kuşadası Körfezi arasında kalan çok girintili ve çıkıntılı olan
yarımadanın reliefi oldukça parçalıdır. Genellikle çukur alanlar, basık eşikler, kısmen
de koylarla birbirinden ayrılmış olan kuzey-güney doğrultulu dağlık alanlardan
meydana gelmektedir (Mater, 1982). Alçak alanlarda alüvyon tatlısu göl tortulları
bulunmakta olup yarımadada yer hareketlerinin son etkilerini yansıtan sıcak ve
mineralize su kaynakları vardır (Bilinmeyen 1). Yarımada doğuda alçak bir alan
(Kızılçullu Deresi vadisi- Cumaovası-Torbalı) ile Nif Dağı‟ndan ve Bozdağlar‟dan
ayrılmaktadır (Bilinmeyen 1).
Yarımadasının orta kesimi oldukça alçak bir görünüşe sahiptir (Mater, 1982). Fakat
buradan doğuya doğru yükselti 800 m‟yi biraz geçmektedir (Kızıldağ 1080m).
Yarımadanın kuzeyini oluşturan Karaburun yarımadası ise çok kütlevi bir görünüşe
sahiptir ve yükselti bu sahada 1200 metreyi geçmektedir (Mater, 1982). Karaburun‟un
43
orta bölümünde denizden 1218 m‟ye yükselen Boz Dağı bulunmaktadır. Hem ana
karada hem de adalarda mağara oluşumu zengindir. Yarımadanın güney doğusunda
Gerence ile Balıklıova arasında sazlarla kaplı İris Gölü yer almaktadır. Yarımadanın
batı kesiminde ise yükselti pek fazla değildir ve zaman zaman 400 metreye
yaklaşmaktadır (Mater, 1982). Bilhassa Alaçatı kesiminde, hafif ondüleli oldukça
geniş bir alüvyon taban ortaya çıkmaktadır (Mater, 1982). Erinç (1955), bu sahayı
lagün olarak tanımlamaktadır (Mater, 1982).
Hidrolojisi
Subtropikal Akdeniz iklim özelliklerine ve litolojik yapısına bağlı olarak, araştırma
alanının hidrolojik bakımdan zengin olmadığı görülmektedir (İlhan, 1996; Mater,
1982). Birkaç küçük derenin haricinde akarsuların büyük çoğunluğu, yılın önemli bir
bölümünde kurudur. Bu akarsuların hemen hepsinin kısa boylu, sel karakterli olduğu
dikkati çekmektedir. Daimi akarsular, çok az olup , hemen hepsi kuvvetli karstik
kaynaklardan beslenmektedir (Mater, 1982). Hidrolojik bakımdan değerlendirildiğinde
yarımadanın doğu bölümünde akarsu şebekesinin daha iyi olduğu ve daha fazla
daimi akarsuyun bulunduğu görülmektedir. Hidrolojik olarak araştırma alanının en
fakir bölümünü, Çeşme oluşturmaktadır. Urla‟da Havuzlu ve Pınarlı dereleri ile
Çeşme‟de Camiboğazı, Büyükdere, Kurdime ve Arap dereleri, araştırma alanının
önemli dereleridir. Araştırma alanının diğer bölümlerine oranla daha iyi gelişmiş bir su
şebekesine sahip Karaburun‟da, uzunlukları 20 km‟yi geçmeyen mevsimlik akarsular,
biri kapalı olmak üzere küçüklü büyüklü 19 akarsu havzaya ayrılabilmektedir (Soykan
vd., 1993).
Yarımada yeraltı suyu yönünden zengin değildir. Bununla birlikte, Çeşme‟de kaya
birimleri dikkate alındığında, hazne kaya olabilecek formasyonlar bulunmaktadır.
Özellikle volkanik tüfler, permabilite yönünden olumlu litolojilerdir. Hidrojeolojik olarak
geçirimli tabakalarların varlığı, yağmur sularının deniz suyunun ve yeraltı suyunun,
birbiriyle bağlantılı derin dolaşım yapan bir sistem içinde yer almasına neden
olmuştur (Tarcan, 2004).
Araştırma alanında, çeşitli doğrultularda mevcut fay hatları, zengin termal kaynakların
oluşmasını sağlamıştır (Mater, 1982). Bu kaynaklar arasında, Urla jeotermal sahası
olarak isimlendirilen, Urla‟nın batısındaki Malkaca Dağı‟nın batı yamacı boyunca
sıcak ve soğuk su kaynakları (35 ºC) ile Çeşme'de Ilıca-Şifne termal kaynak alanları
(25-60 ºC) bulunmaktadır ( Mater, 1982; Şengün, 2007).
Toprak
Yarımadada Akdeniz iklimi koşulları ile bitki örtüsünün etkisi altında farklı yaş ve
litolojik özellikteki çeşitli ana materyal üzerinde genellikle iskelet toprağı karakterinde
olgun horizonlaşma göstermeyen toprak tipleri gelişmiştir. Toprak özelliklerinin
gelişmesinde özellikle litolojik yapı belirleyici olmuştur. Volkanik yapı üzerinde
regosoller, Mesozoik kalkerleri üzerinde iklimin de etkisiyle kırmızı Akdeniz toprakları,
Neojen kırıntılı ve karbonatlı alanlarda ise redzinalar, alüvyal kolüvyal dolgular
44
üzerinde de alüvyal topraklar gelişmiştir (İlhan, 1996). Yarımadada, zonal toprak
grubuna giren kahverengi Akdeniz, kahverengi orman, kireçsiz kahverengi, kireçsiz
kahverengi orman, kırmızı Akdeniz,, intrazonal grubuna giren rendzina ve azonal
grubuna alüvyal ve kolüvyal topraklar bulunmaktadır.
Yarımadada en geniş alanı kaplayan kırmızı kahverengi Akdeniz toprakları, çeşitli
yaştaki kalker formasyon üzerinde oluştuklarından yüksek oranda kireç içermektedir
(Mater, 1982). Bulunduğu alanlardaki genel topoğrafya dalgalı ve tepelik olan bu
topraklar, yarımadanın genellikle orta kısmı ile Karaburun‟un doğusunda kalker
formasyonu üzerindedir (Mater, 1982; Soykan vd., 1993; Hepcan, 2008). Bu
topraklar, eğimin müsait olduğu alanlarda, II. ve III. sınıf arazi yetenek sınıfına
sahiptirler (Mater, 1982).
Yarımadada geniş yer kaplayan kireçsiz kahverengi topraklar, genellikle andezit,
bazalt gibi volkanik kayalar ile kuvarsit, gre gibi kayaçların ayrışması sonucu
oluşmuştur (Mater, 1982). Dağlık, tepelik karakterinde gelişmiş olan ve sığ bir profile
sahip olan bu topraklar, Alaçatı Ovası ve çevresindeki volkanik neojen alanlar ile
Karaburun‟un batısında görülmektedir (Mater, 1982; Soykan vd., 1993). Taşlılık
oranının yüksek ve eğimin fazla olması nedeniyle bu alanlar genellikle, VI. ve VII.
sınıf arazi yetenek sınıfına sahiptirler (Mater, 1982; İlhan, 1996).
Kireçsiz kahverengi orman toprakları, yarımadadaki tepelik ve dağlık alanlarda,
özellikle de eğimin fazla olduğu yerlerde görülmektedir. Sığ olmaları nedeniyle,
tarıma elverişli değillerdir. Yarımadada bu toprakların yayılış gösterdiği alanlar, VII.
sınıf arazi yetenek sınıfı gösterirler (Mater, 1982).
Yarımada içinde çoğunlukla Neojen kalker ve marnların üzerinde oluşan Rendzina
toprakları, orta dereceli eğime sahip dalgalı bir topografya üzerinde yayılış gösterirler.
Özellikle eğimin uygun olduğu alanlarda bu topraklar, genellikle II. ve III. sınıf arazi
yetenek sınıfı özelliği gösterirler (Mater, 1982).
Yarımadada kırmızı Akdeniz toprakları, sığ ve taşlı topraklar olup, taşlılık oranının
fazla olması nedeniyle, VII. sınıf arazi yetenek sınıfı özelliği gösterirler (Mater, 1982;
Soykan vd., 1993).
Alüvyal topraklar, yarımadanın tarımsal yönden en verimli alanlarını oluşturmaktadır.
Yarımadada alüvyal topraklar, alçak kıyı ovaları ile kıyı alanlarında bu özelliklere
sahiptir. (Mater, 1982). Bu topraklar, genellikle I. ve II. sınıf arazi yetenek sınıfına
sahip olarak değerlendirilirler.
Yarımada içinde az yer kaplayan kahverengi orman toprakları, genellikle Rendzina
toprakları ile birlikte bulunmaktadır. Bu topraklar, yarımadada eğimin fazla olduğu
alanlarda oluştuğundan, arazi yetenek sınıfı olarak IV.-V.-VI.-VII. sınıf alanlar olarak
değerlendirilmektedir (Mater, 1982).
Yarımadada, üzerinde belirgin bir toprak örtüsü bulunmaması nedeniyle, arazi tipi
VIII. sınıf araziler olarak değerlendirilen ve genellikle %45‟ten fazla eğime sahip olan
alanlar, genelde çıplak kayalık alanlar olarak değerlendirilmektedir.
45
Bitki Örtüsü
Yarımadada, orman, maki ve frigana formasyonu olmak üzere üç farklı vejetasyon
formasyonunun dağılış göstermekte, 70 familyadan (Fabaceae (42 tür), Poaceae (35
tür), Astereceae (30 tür) vb.) 255 cinse ait 384 bitki türü bulunmaktadır (Nurlu ve ark.,
2008). Orman vejetasyonunun baskın bitki topluluğunu Pinus brutia Ten. (Pinaceae)
(kızılçam) oluşturmaktadır.
İlçedeki başlıca maki formasyonlarını ise, Olea europaea var. sylvestris (Oleaceae)
(yabani zeytin), Quercus coccifera L. (Fagaceae) (kermes meşesi), Juniperus
oxycedrus subsp. macrocarpa L. (Cupressaceae) (katran ardıcı), Arbutus andrachne
L. (Ericaceae) (sandal), Phillyrea latifolia L. (Oleaceae) (akça kesme), Pistacia
lentiscus L. (Anacardiceae) (sakız ağacı), Calicotome villosa Link (Fabaceae) (keçi
boğan), Pyrus amygdaliformis Vilm. (Rosaceae) (badem yapraklı ahlat), Myrtus
communis L. (Myrtaceae) (mersin), Crataegus monogyna Jacq. (Rosaceae) (adi
alıç), Rosa canina L. (Rosaceae) (kuşburnu), Rubus canescens DC. (Rosaceae)
(böğürtlen) oluşturmaktadır. Friganayı temsil eden bitki taksonları genellikle
Origanum onites L. (Lamiaceae) (İzmir kekiği), Lavandula stoechas L. (Lamiaceae)
(karabaş otu), Anthyllis hermanniae L. (Fabaceae) (yara otu), Sarcopoterium
spinosum L. (Rosaceae) (abdestbozan), Cistus creticus L. (Cistaceae) (pembe çiçekli
laden), C. salvifolius L. (Cistaceae) (adaçayı yapraklı laden), C. parviflorus Lam.
(Cistaceae) (küçük çiçekli laden)‟dir. Yarımadadaki başlıca frigana elemanları ise
abdest bozan (Sarcopoterium spinosum), laden (Cistus cretigus, Cistus parvifloru,
Cistus salviifolius), lavanta (Lavandula stoechas), kekik (Thymus vulgaris),
sığırkuyruğu (Verbascum sinuatumL.) türlerinden oluşmaktadır (Semenderoğlu,
1999, Yılmaz, 2001, Durmuşkahya, 2006).
Araştırma alanındaki endemik ve nadir bitki türleri (Sarıçam, 2007 ve Hepcan, 2008‟e göre; Bekat ve
Seçmen,1982, Ekim et al., 2000).
ENDEMĠK BĠTKĠ TÜRLERĠ
Aristolochia hirta (LR), Bairum tenufolium var. zeleborii (LR), Campanula lyrata ssp.lyrata (LR), Carex distachya
var. phyllostachioidea (VU), Carex divulsa subsp. coriogyne (LR), Centauria acicularis var. urvellei (VU),
Centauria caleopsis (LR), Centauria lydia (LR), Centauriacariensis subsp. maculiceps (LR), Chinodoxa forbesii
(LR), Colutea melanocalyx ssp. davisiana (LR), Crocus fleischeri (LR), Crocus oliveri subsp. balansae (LR),
Erodium absinthhoides ssp. absinthoides (LR), Euphorbia erythrodon (LR), Euphorbia falcata subsp.
macrostegis (LR), Ferulago humulis (LR), Fritillaria carica subsp. carica (LR), Fritillaria fleischeriana (LR),
Gallium penduflorum (LR), Gladiolus anatolicus (LR), Heracleum platytaenium (LR), Hypericum avicularifolium
subsp. Balansae (LR), Lamium moschatum var. rhodium (LR), Linum tmoleum (LR), Minuartia anatolica var.
anatolica (LR), Minuartia juressi subsp. asiatica (LR), Nepeta cadmea (LR), Papaver argemone subsp. davisii
(VU), Papever purpureomarginatum (CR), Phlomis nossolii (LR), Salvia smyrnea (EN), Saponaria chlorifolia
(LR), Scrophularia floribunda (LR), Sideritis sipylea (LR), Symhytum anatolicum (LR), Thymus cilicicus (LR),
Trigonella smyrnea (LR), Ventenada subevernis (VU), Verbascum antinori (VU), Verbascum smrnaeum (DD),
Veronica pectinata var. glandulosa (LR), Vervascum lydium var. heterandrum (LR)
NADĠR BĠTKĠ TÜRLERĠ
Allium albotunic (VU), Arum nickelii (VU), Bairum tenuifoli (VU), Bupleurum semico (DD), Centaurea amplif
(VU), Cistus monspelie (VU), Crocus biflorus (VU), Cutandia stenost (VU), Cyclamen hederifolium VU,
Cymbalaria mural (VU), Cyprsis acuminat (DD), Erysimum pusillum VU, Globularia alypum VU, Isoetas histrix
46
(DD), Lilium candidum (VU), Limonium graecum (VU), Limonium sieberi (VU), Malcomia graeca (DD), Plantago
crassif (VU), Senecio bicolor (VU), Sideria sipylea LR (nt), Stachys cretica ssp. anatolica LR, Tulipa praecox
(NE)
VU: Hassas, DD: Yetersiz Bilgi, EN: Tehlikede, NE: Değerlendirilmemiş, CR: Yok olmak üzere –Kritik,
LR: Önceliği Düşük
Tablo 4.1: Karaburun yarımadası tehdit altındaki türler (Sarıçam 2007‟den; Bekat ve Seçmen, 1982 ve
Ekim vd., 2000)
Tıbbi Amaçlarla Kullanılabilecek Olan Cinsler
Delphinium, Nigella, Papaver, Viola, Malva, Linum, Trigonella, Ferula, Quercus, Alkana, Hyascyamus, Origanum,
Salvia, Satureja, Sideritis, Teucrium, Thymus, Verbascum, Rubia,Valeriana, Helichyrsum, Scolymus, Allium,
Asparagus, Ruscus, Orchis cinsleri
Süs Bitkileri Olarak Kullanılabilecek Cinsler
Anemone, Delphinium, Viola, Dianthus, Cyclamen, Globularia, Centaurea, Allium,Fritillaria, Muscari, Ornithgalum,
Scilla, Tulipa, Gladiolus, Iris cinsleri
Denizel flora bakımından ise Karaburun Yarımadası denizleri, besin zincirinin birinci
halkasında yer alan önemli bir oksijen kaynağı olan Deniz Çayırlarını (Posidonia
oceanica) barındırmaktadır. Akdeniz'in oksijen stoklarını sağlayan, 1m²‟de 10-14 litre
oksijen üreten Deniz Çayırları yavru balıkların gelişimini tamamladığı yerler olarak
önemlidir. Dolayısıyla, özellikle kıyı balıkçılığı açısından yaşamsal öneme sahiptir.
(Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Raporu). Karaburun Yarımadasının
kuzey kıyılarında bulunan Posidonia oceanica topluluğunun, Ege Denizi kıyıları
içinde kirlenme ve diğer antropojenik etkilerden en az zarar gören alan olduğu tespit
edilmiştir (Dural et al., 2012) (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Raporu).
Ayrıca Okudan ve diğerleri, (2001), tarafından yapılan “Karaburun Adaları‟nın (Ege
Denizi, İzmir,Türkiye) Deniz Florası” isimli araştırmada, Karaburun adalarında (Büyük
Ada ve Küçük Ada) en kapsamlı çalışma olarak gerçekleştirilen çalışmada 234
taksonun bulunduğu belirtilmektedir (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı
Raporu).
Fauna
Fauna özellikleri açısından incelendiğinde, yarımadanın oldukça zengin olduğu ve
ulusal ve uluslararası ölçekte türleri barındırdığı görülmektedir. Yarımada,
yabandomuzu (Sus scrofa) (Suidae), tilki (Vulpes vulpes) (Canidae), sansar (Martes
sp.) (Mustelidae), su samuru (Lutra lutra) (Mustelidae), porsuk (Meles meles)
(Mustelidae), tavşan (Lepus capensis) (Leporidae), sincap (Sciurus vulgaris)
(Sciurus) gibi memeli hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır (Sarıçam, 2007; Veryeri,
2006).
Yarımada, ayrıca, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altına
alınan 12 canlı türünden biri olan, ulusal (ülke bazında ise; 1380 Sayılı Su Ürünleri
Kanunu ve 3167 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu (Çevre ve Orman Bakanlığı, 2007-c)
(Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Raporu)) ve ülkemizin de taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler (BARSELONA - Akdeniz’in Kirlenmesine Karşı Korunması
47
Sözleşmesi Eki Cenova Deklarasyonu; BERN - Avrupa’ nın Yaban Hayatı ve Yaşama
Ortamlarının Korunması Sözleşmesi; CITES - Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Bitki
ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) ile korunan Akdeniz
foklarının (Monachus monachus) üreme ve yaşama alanıdır. Akdeniz fokları, insan
aktivitelerinden uzak veya kısmen uzak, insanlar tarafından ulaşımı zor, tercihen
üreme ve/veya barınmaya uygun mağara ve kovukları bünyesinde barındıran sakin
ve doğal kıyı alanlarını yaşam alanı olarak kullanmaktadır. Akdeniz Fokları hayatta
kalabilmek ve üreyebilmek için insan aktiviteleri ve kıyısal yapılaşma ile bölünmeden
devam eden uzun doğal kıyılara ihtiyaç duyarlar (Orkun ve ark. 1998) (Karaburun
Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Raporu). Bu özellikleriyle Akdeniz foklarının bir
alanda varlığı o bölgenin habitat özelliklerinin henüz bozulmamış, besin kaynakları
olan canlıların
varlığının ve sağlıklı olduğunun önemli göstergesi olarak
tanımlanmaktadır (Öztürk, 1998) (Veryeri N., 2005). Özellikle Karaburun ilçesinin kıyı
çizgisine denk gelen kesimlerinde “in, kovuk” olarak ifade edilebilecek küçüklü,
büyüklü deniz mağaraları gözlenmektedir (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv
Alanı Raporu). Karaburun‟da bulunmuş olan üç üreme mağarası ve 15 barınma
mağarası ve kovuk fokların bu Yarımadayı halen tercih etmelerinin kuvvetli
sebeplerindendir (Veryeri N., 2005). Fokların en fazla gözlendiği alanlar, bu üreme ve
barınma amaçlı kullandıkları mağaraların, kovukların çevresi besin kalite ve kantitesi
açısından uygun olan alanlardır (Mursaloğlu B, 1964) (Veryeri N., 2005).
Yarımada‟daki mağaralardan araştırılmış ve özellikleri saptanmış olanlar şunlardır
(Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Raporu):
Peynirini Mağarası: Derinliği -108 m ve uzunluğu 229 m olan mağara, Karaburun
eski civa madeninden 2 km uzaklıktadır (DEÜMAK, 2007) (Karaburun Yarımadası
Biyosfer Rezerv Alanı Raporu).
Hades Mağarası: Yaylaköy yakınlarında bulunan mağaranın derinliği -8+23 m.
uzunluğu ise 52 m‟dir. Mağara yaklaşık 20 m yüksekliğinde bir kireçtaşı bloğunun
altında gelişmiştir. Oldukça güzel oluşumların bulunduğu mağarada, incelemeler
sonucunda İ.Ö 4. yüzyıl veya 5. yüzyıla ait olduğu saptanan seramik parçaları ve
mağara duvarı içinde fosilleşmiş insan kemiklerine ve bir adet kafatasına
rastlanmıştır (DEÜMAK, 2007) (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı
Raporu).
Dipsizkuyu Mağarası: Derinliği -85 m olan mağara, Karaburun eski civa madeni
yakınlarındadır. Kuyu zemininde oldukça yoğun çekirge ve duvarlarda büyük
örümceklere rastlanmıştır (DEÜMAK, 2007) (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv
Alanı Raporu).
AĢağıovacık Düdeni: Derinliği -41 m olan mağara, Aşağıovacık mevkiinde
bulunmaktadır (DEÜMAK, 2007) (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı
Raporu).
Tezini Mağarası: Derinliği -96 m ve uzunluğu 169 m olan mağara, Aşağıovacık
polyesinin güneybatısında bulunan 350 m rakımlı tepenin orta kısımlarında yer
almaktadır (DEÜMAK, 2007) (Karaburun Yarımadası Biyosfer Rezerv Alanı Raporu).
48
49
İlçenin güney kesiminde yer alan bataklık ve sulak alanlar yine nesli tehlike altında
olan Avrasya su samurlarının (Lutra lutra) bulunduğu bölgelerdir. Karakulak
(Caracal caracal), alanda az sayıda bulunan önemli memeli türlerinden biridir. Aynı
zamanda alanda bulunan adaların tümü ve el değmeden kalan son kıyılar, yırtıcı
kuşlar ve deniz kuşlarının varlığı için önemlidir, karasal ve denizsel olmak üzere
kuşlar açısından da önem taşımaktadır. Yarımadada kuşlar, 204 tür gibi geniş bir
çeşitlik göstermektedir. Bu türlerin arasında Akdeniz‟e endemik ve 2004 yılında IUCN
tarafından Tehdite Yakın (NT) kategorisinde olan Ada martısının (Larus audouinii)
ve tehdit altındaki Kara Doğan‟ın (Falco naumanii) yaşama ve üreme alanıdır. Bıyıklı
doğan (Falco biarmicus), ada doğanı (Falco eleonorae) ve küçük kerkenez (Falco
naumanni) gibi yırtıcılar ve tepeli karabatak (Phalacrocorax aritotellis) gibi nadir deniz
kuşları görülmektedir. Ayrıca, tilki (Vulpes vulpes), sansar (Martes foina), porsuk
(Meles meles), tavşan (Lepus capensis), sincap (Sciurus vulgaris), yaban domuzu
(Sus scrofa), yırtıcı kuşlardan yılan kartalı (Circatetus gallicus), şahin (Buteo buteo),
gökdoğan (Falco peregrinus), kerkenez (Falco tinnunculus) av kuşlarından su
karatavuğu (Cinculus cinculus), taş kekliği (Alectoris gareca) gibi türler ile fauna
açısından diğer zenginliğini oluşturmaktadırlar.
4.1.2. Kültürel Peyzaj Analizi
Tarihi Yapı ve Yerleşimler
50
Yarımada geçmişten günümüze coğrafi konumu ve limanlarıyla önem kazanmıştır.
Antik çağlardan itibaren araştırma alanının kıyı alanlarında, liman kentleri kurulmuştur
(Emiroğlu, 1988). Dünyadaki ilk kentleşme örneklerinden birisi olan ve M.Ö. 6000
yıllarının sonuna kadar ulaşan "Liman Tepe", 12 Ion kentinden 4 tanesi yarımadanın
kıyılarında yer alan liman kentleriydi (Gülderen 2007; Emekli, 2005).




Erythrai: Çeşme Ildır‟da yer alan kentte Helen ve Roma dönemi kalıntıları
bulunmaktadır ( İBB, 2008).
Klazomenai: Urla skele mahallesinde bulunan ticaret ve endüstri konularında
gelişmiş liman kentinin tarihi M.Ö. 4000‟lere kadar uzanmaktadır (Atilla ve
Öztüre, 2002; Urla Kaymakamlı ı, 2006).
Teos: Seferihisar Sığacık köyünün 1 km güneyinde deniz kıyısında yer
almaktadır. almaktadır. İki limanı bulunan kentte Helenistik ve Roma dönemiki
limanı bulunan kentte Helenistik ve Roma dönemi kalıntıları olup, antik
Dünya‟nın en büyük Dionysos Tapınağı bulunmaktadır.
Lebedos: Ürkmez Köyü‟nün güney doğusunda bulunan kente Helen ve Roma
dönemi kalıntılara rastlanmaktadır (Hepcan, 2008).
Antik çağda adı, "Mimas" olarak bilinen Karaburun‟da eski çağlardan bu yana
yerleşim izlerine rastlanmış ve Kalkolitik Çağ'a ait kesici aletler ile çanak çömlekler
bulunmuştur. Araştırma alanında M.Ö 3000‟li yıllardan itibaren Hititler, onların
ardından da, Yunanlılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlı İmparatorluğu
egemen olmuştur (Karaburun Belediyesi, 2010; Çeşme Rehberi, 2010).
Yarımada XIX. yüzyılda yeniden önem kazanan araştırma alanı, ticari, turizm ve
sosyal yaşam bakımından gelişmeye başlamıştır (Kayın, 1988; Emekli, 2005; Soykan
vd., 1993). Bu dönemde, değişik etnik gruplara ait insanlar bir arada yaşamıştır.
Kurtuluş Savaşı Dönemi'nde, araştırma alanında yaşayan ve bağcılıkla uğraşan
Rumların alanı terk etmesi ve onlardan boşalan alanlara tütüncülükle uğraşan
Balkanlardan ve Yunanistan'dan gelen göçmenlerin yerleştirilmesi, araştırma alanının
yaşadığı en köklü değişimlerden birini oluşturmuştur. 80‟li yıllara kadar genelde göç
veren ve nüfusu artmayan araştırma alanında, uzun bir dönem oluşan yeni duruma
uyum sağlanamamıştır. 1920‟lerden sonra liman kentlerinin, adalar ile özellikle deniz
ticaretine bağlı ekonomik yapısının bozulması sonucunda kıyıda kurulmuş çok sayıda
yerleşim yeri ortadan kalkmıştır (Şekil) (Emiroğlu, 1988).
Cumhuriyet Dönemi'nde İzmir iline bağlanan araştırma alanı, 1950‟lerden sonra
turizmin hızla gelişmesinden etkilenerek, İzmir ilinin, hatta ülkemizin en önemli turizm
alanlarından birisi durumuna gelmiştir. Özellikle, 1960‟lardan sonra araştırma
alanında ikinci konutlar, hızlı bir şekilde gelişmeye başlamıştır (Mater, 1982).
51
Şekil 4.4: Yarımadada 1920‟den sonra terk edilen köyler
Urla: Airai Antik Kenti, Klazomenai Antik Kenti (MÖ 3000 den itibaren), Klazomenai
Yağhanesi(MÖ 6.yy), Limantepe Höyüğü (MÖ 6000), Değirmentepe, Dubatepe
Nalbanttepe Tümülüsleri, Karantina Adası (İZKA Kalkınma Sayfası Web)
Seferihisar: Teos antik kenti-Dionysos Tapınağı (MÖ2.yy), Tiyatro, Odeon, Liman
kalıntıları, Lebedos antik kenti, Koçibey Mescidi, Gözsüzler Mescidi, Turabiye Camisi,
Sığacık Camisi, Ağa Camisi, Yeni Cami, Hıdırlık Camisi (Selçuklu ve Osmanlı
Dönemi), Sığacık Kalesi (16.yy) (İZKA Kalkınma Sayfası Web)
Karaburun: Çeşitli Arkeolojik Kalıntılar, Büyükada Arkeolojik Sit Alanı, Antik Taş
Ocağı, Kale Kalıntısı (İZKA Kalkınma Sayfası Web)
Çeşme: Erythrai Antik Kenti, Gölkayası Tepesi, Kervansaray (1528), Anonim
Çeşme-1792, Kaymakam Çeşme (1829), Hacı Memiş Cami (1832), Hacı Mehmet
Cami (1842) (İZKA Kalkınma Sayfası Web)
Tablo 4.2:
Karaburun
Urla
Çeşme
Seferihisar
Güzelbahçe
Temiz ve derin denizin varlığı
Korunmuş ve korunmaya olanak sağlayan bir doğal yapıya sahip
olması
Akdeniz Havzası‟nda nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku‟nun ve Ada
Martısının yaşam alanlarının bulunması
Güçlü Yönler
Doğal şifalı bitkilerin varlığı ve zengin aroması (endemik bitki türleri)
Kıyıların tekne gezilerine olanak vermesi
Tıbbi nane ve defnenin varlığı
Kuş çeşitliliğinin fazlalığı
52
Zayıf Yönler
Nehir ve göl gibi yüzey sularının olmaması ve yeraltı su rezerv
miktarının belirsiz oluşu
Akdeniz Deniz Foku türünün balık çiftliklerinin olumsuz etkileri nedeniyle
korunamaması
Su ürünleri ve körfeze yönelik bütüncül bir planın olmaması
Fırsatlar
Yakın çevrede benzer doğal ve korunmuş bir alanın ve yerleşmenin
olmaması
İlçenin bakir doğası turizm ve bazı özel tarım ürünleri yetiştiriciliği için en
önemli avantaj
Tehditler
Ağ ve kafes balıkçılığının denizi kirletmesi ve trol ve gırgır avcılığının kıyı
balıkçısının gelirini tehdit etmesi
İkinci konutlara dayalı kıyı yapılaşması
Yapımı devam eden yol çalışmaları
53
4.2. Karaburun Yarımadasının Jeolojik ve Tektonik Özellikleri
İnceleme alanı ve yakın çevresinde Prekambriyen‟den günümüze kadar oluşmuş
çeşitli yaş ve türdeki kaya toplulukları yüzeyler. Aşağıda, bölgedeki kaya toplulukları
paleotektonik dönem temel kayaları ile bunlar üzerinde örtü birimlerini oluşturan
Neojen ve Kuvaterner birimleri olmak üzere iki grupta anlatılmıştır. İnceleme alanının
genel jeolojisini tanımlamaya yönelik aşağıdaki bilgiler önceki çalışmalardan
özetlenmiştir.
4.2.1. Temel Kaya Birimleri
İnceleme alanındaki paleotektonik dönem temel kaya birimleri Menderes masifi ve
İzmir-Ankara Kenet Kuşağı olmak üzere iki grupta toplanır (Şekil 1.1). Tüm Batı
Anadolu‟nun temelini oluşturan Menderes masifi metamorfik kayalardan oluşur.
Masifin çekirdeği yüksek derecede metamorfizma geçirmiş gnays ve şistler oluşturur.
Okay (2000)‟da Menderes masifini oluşturan kaya birimlerinin stratigrafisi detaylı
olarak tanımlanmıştır. Buna göre masifin çekirdeği Prekambriyen yaşlı gnayslardan
oluşur. İstif üste doğru Paleozoyik yaşlı mika-şistler, Permo-Karbonifer yaşlı
metakuvarsit, siyah fillit ve koyu renkli rekristalize kireçtaşları ile devam eder.
Bunların üzerine Mezozoyik yaşlı neritik kireçtaşları gelir. Paleosen ve Alt Eosen ise
istifte rekristalize pelajik kireçtaşları ile temsil edilir. Menderes masifi metamorfik
çekirdek karmaşık (core complex) olarak kabul edilir. Şengör ve diğerleri, 1984;
Yılmaz, 1997, Yılmaz ve diğerleri, 2000‟de çok evreli metamorfizma geçirmiş olan
Menderes masifindeki esas metamorfizmanın yaşı 35-45 milyon yıl olarak
önerilmiştir.
Menderes masifine ait kaya birimleri Gediz grabeni güneyinde Bozdağ yükselimi ile
Torbalı-Gümüldür-Kuşadası körfezi arasında yüzeyler Turgutlu güneyinde masife ait
metakuvarsitler yüzlek verir. Lengeranlı ve diğerleri, 1998‟e göre kuvarsitler üzerinde
yer alan rekristalize kireçtaşları Bozdağ kütlesi üzerinde adadağlar şeklindeki
yükselimleri meydana getirir. Torbalı kuzeyinde Çapak köyü yöresinde masifine ait
mikaşistler ve mermerler izlenir. Torbalı güneyinde Paleozoyik mermerleri yaygındır.
Özdere-Gümüldür yöresinde ise mikaşistler yaygın izlenen kaya topluklarıdır.
Anadolu‟nun paleotektonik dönem coğrafyasının önemli tektonik yapılardan olan
İzmir-Ankara kenet kuşağı birimleri inceleme alanında yaygındır. Bu zon kuzeydeki
Sakarya kıtası ile Menderes masifi arasında tektonik bir birliktir. Bornova fliş zonu
(Okay ve Siyako, 1991) veya Bornova karmaşığı (Erdoğan, 1990) olarak
adlandırılmış olan bu tektonik birlik Üst Kretase–Paleosen yaşlı kaya topluklarından
oluşur. Fliş fasiyesindeki kırıntılı kayalar ile bunlar içerisinde irili ufaklı bloklar
oluşturan serpantinit, çört, diyabaz ve kireçtaşlarından bu tektonik birliğin litolojileridir.
Birimin bazı kesimleri metamorfizmaya uğramıştır.
54
Şekil 4.5: Batı Anadolu‟nun Paleotektonik Dönem Birlikleri (Yılmaz, 1997).
Karaburun yarımadasında yüzeyleyen paleotektonik dönem kaya topluklarının
bölgesel tektonik içerisindeki konumu tartışmalıdır. Bu bölgedeki kaya toplukları
bölgesel çalışmalarda İzmir-Ankara kenet kuşağı içerisinde değerlendirilir. Alt
Karbonifer-Alt Kretase yaş aralığındaki birimlerden oluşan bu kaya topluluğu
Erdoğan, 1990‟a göre Karaburun kuşağı olarak ayrı bir tektonik birlik olarak
tanımlanmış ve İzmir-Ankara zonu içerisindeki blokların kaynağı olarak gösterilmiştir.
Günümüzde aktif Gülbahçe fayının bu paleotektonik yapıya karşılık gelmesi
muhtemeldir (Şekil 1.2).
55
Neojen ve Kuvaterner
İzmir ve çevresinde Neojen ve Kuvaterner birimleri Menderes masifinin metamorfik
birimleri ile İzmir-Ankara Kenet Kuşağına ait temel birimler üzerindeki örtü kayalarını
oluşturmaktadır. Neojen yaşlı birimler genelde akarsu ve göl fasiyesinde gelişmiş
çökel kayalar ile çeşitli türdeki volkanik kayalardan oluşur. İnceleme alanındaki
Neojen kaya toplulukları İzmir kuzeyinde Foça-Aliağa-Menemen, İzmir güneyinde
Urla, Seferihisar- Torbalı ve Gediz Grabeni çevresinde geniş yayılımlıdır. Bölgedeki
Neojen birimleri birbirine geçişli sedimanter kayalar ile volkanitlerden oluşan Alt
Miyosen-Erken Pliyosen yaş aralığındaki kayalarla temsil edilir.
Araştırmalara göre bölgesel stratigrafide Neojen istiflerinin tabanını Alt-Orta Miyosen
yaşlı kaya toplulukları oluşturur. Bu birimler akarsu fasiyesinde çökelmiş kumtaşı,
şeyl, kireçtaşı ve çakıltaşlarından oluşur. Tabandaki kırıntılılar Cumaovası-Kuşadası
körfezi arası ve Torbalı-Kemalpaşa yöresinde temel kayalar üzerine yaslanır. Birim
içerisindeki kırıntılılardan özelikle çakıltaşlarının bileşimi yaslandıkları temel kayalara
göre değişkendir. Üste ise bunları uyumsuzlukla üzerleyen Geç Miyosen-Pliyosen
çökelleri gelir. En üstteki bu paket kireçtaşı, marn ve kiltaşlarından oluşur. Üst
Miyosen-Erken Pliyosen birimleri Urla yarımadası, Buca-Cumaovası, Foça
yarımadası ve Bornova doğusunda yaygın kaya türlerini meydana getirirler. İzmir
kuzeyinde Menemen-Foça-Aliağa çevresinde yeralan Miyosen birimleri son derece
karmaşık bir stratigrafiye sahiptir. Bu birimler flüviyal ve gölsel fasiyeste karasal
birimlerden ve bu birimlerle iç içe son derece yaygın bir volkanizmadan oluşmaktadır.
Kaya (1981), volkanizmanın iki ayrı dönem içerdiğini ve bunlardan birincisini geçiş,
ikincisinin ise silisik karakterde olduğunu belirtmiştir. Neojen çökelleriyle geçişli lav,
aglomera ve tüflerden oluşan volkanitler topoğrafyada yükselimler şeklinde izlenen
volkan kompleksleri meydana getirir. İzmir kuzeyindeki Yamanlar dağı, Menemen
yöresindeki Dumanlıdağ bunların oluşturduğu strato-volkan komplekslerine karşılık
gelmektedir. Cumaovası ve Foça yöresinde Üst Miyosen-Erken Pliyosen paketinin en
üst bölümü asidik patlamalarla gelişmiş olan riyolitik volkanizma ürünlerinden oluşur
ve morfolojik olarak lav domları ve tıkaçlarla karakteristiktir.
Kuvaterner birimleri Gediz Grabeni, Cumaovası ve Küçükmenderes ovaları ile Gediz
deltasında geniş düzlükler oluşturur. Kayan, 2000‟e göre İzmir körfezi çevresinde
Kuvaterner, Holosen yaşlı delta, yelpaze deltası ve yelpaze çökellerinden oluşur.
Yelpaze deltaları körfez güneyinde Narlıdere ve Limanreis yöresinde körfez içine
doğru küçük diller şeklindedir. Körfez doğusunda kalan alüvyon yelpazesi çökellerinin
doldurduğu Bornova düzlüğü kıyı kesiminde bataklıklara geçişlidir. Körfez kuzeyinde
yer alan Holosen yaşlı Gediz deltasının yüzeyi taşkın çökelleriyle örtülüdür. Kıyı
kesiminde delta yüzeyinde lagün gölleri ve art bataklıklar yer alır.
56
Şekil 4.6: Batı Anadolu grabenlerinin basitleştirilmiş haritası (Bozkurt, 2001).
İzmir ve çevresi neotektonik dönemde açılmalı tektonik rejimin egemen olduğu Batı
Anadolu‟da yer alır (Şekil 2.1 ve 2.2). İzmir kent yerleşimi söz konusu açılmalı
tektonik rejimin ürünü olan Gediz grabeninin batı ucunda D-B uzanımlı tektonik bir
oluğa yerleşmiş aynı adlı körfezi çevreler. İzmir ve çevresi tarihsel dönemlerden bu
yana yoğun deprem aktivitesine sahne olmuştur (MTA, 2005). Bölgede çeşitli
araştırıcılar tarafından belirlenen fayların özellikleri ile ilgili detaylı bilgiler aşağıda
sunulmuştur.
İzmir‟in kuzeyinde Aliağa ilçesi ile Manisa‟nın Osmancalı beldesi arasında uzanana
Güzelhisar fayı, Şaroğlu ve diğerleri (1987, 1992) tarafından Menemen kuzeyindeki
KD-GB uzanımındaki fay zonu içerisinde tanımlanmıştır. Güzelhisar fayı yaklaşık 25
km uzunluğundadır. Fay K70B genel doğrultuludur. Genel morfolojisi doğrultu atımlı
faylara özgü topoğrafik bir yapı sunar. Bölgesel aktif tektonik çatı içerisinde
değerlendirildiğinde fayın eğim atım bileşenli sağ yönlü doğrultu atımlı olduğuna
57
yorumlanmıştır. Güzelhisar fayının kestiği en genç jeolojik birim Miyosen yaşlı
volkanitler ve çökel kayalardır. Fayın Holosen aktivitesine ilişkin jeolojik bulgular elde
edilememiştir. Jeomorfolojik bulgular ise fayın Kuvaterner‟de etkin olduğuna işaret
etmektedir. Bu nedenle Güzelhisar fayı olasılı diri fay olarak kabul edilmiştir (MTA,
2005).
Emre ve Barka, 2000‟de İzmir körfezinin doğusunda, bu körfezi güneyden morfolojik
olarak sınırlandıran D-B uzanımlı fayı Ġzmir fayı olarak adlanmıştır. İzmir körfezinin
doğu yarısı bu fayın kuzey bloğunda gelişmiş bir tektonik çukurluk veya oluk
niteliğindedir. Bu tektonik oluk, Batı Anadolu açılmalı tektonik rejimi içerisinde
şekillenmiş en büyük çöküntü havzalarından birini oluşturan Gediz graben sisteminin
batıya doğru devamında yer alır. Fayın kuzey bloğunda şekillenmiş İzmir çöküntü
havzasının tabanı Karaburun yarımadası ile Bayraklı arasında Ege Denizi suları
altındadır ve körfezi oluşturur. Körfezin kuzeyi Gediz nehri deltası tarafından
doldurularak düzenlenmiştir. Çöküntünün körfez doğusunda kalan bölümü Bornova
alüvyon düzlüğünü meydana getirir (MTA, 2005). İzmir fayı Güzelbahçe ile Pınarbaşı
arasında toplam 35 km uzunluğunda eğim atımlı normal bir faydır. Batı ucunda fay
ikiye çatallanır. Güney kolu KD-GB doğrultulu ve sağ yönlü doğrultu atımlı Seferihisar
fayının doğrultusunda sonlanır. KB‟ya yönelen kuzey kol ise olasılıkla İzmir körfezi
tabanında Çiçekadaları ile Uzunada doğusunda yer alan K/KB-G/GD doğrultulu fay
zonuyla bağlantılıdır (MTA, 2005).
İzmir‟in güneybatısında Gaziemir ile Doğanbey arasında KD-GB genel uzanımlı
yapısal hat Tuzla fayı olarak tanımlanmıştır (Emre ve Barka, 2000). Aynı fay çeşitli
araştırmalarda değişik isimlerle anılmaktadır. Fay, Türkiye Diri Fay Haritası‟nda
Cumaovası çizgiselliği (Şaroğlu ve diğ., 1987, 1992), Eşder (1988)‟de Cumalı ters
fayı, Genç ve diğerleri (2001)‟nde ise Orhanlı fayı olarak adlanmıştır. Doğanbey
burnu ile Gaziemir arasında fayın karadaki uzunluğu 42 km‟dir. Doğanbey körfezinde
MTA Sismik-1 araştırma gemisiyle yapılan sismik çalışmalar Tuzla fayının GB‟da Ege
Denizi tabanında devam ettiğini göstermiştir. Denizaltı devamıyla birlikte
değerlendirildiğinde fayın uzunluğu 50 km‟yi aşar. Tuzla fayı, Seferihisar yükselimini
oluşturan Bornova flişine ait metamorfik kayalarla Cumaovası-Ege Denizi arasında
yüzeyleyen Neojen yaşlı kaya toplulukları arasında tektonik dokanak oluşturmaktadır.
Önceki araştırmalarda bölgede bu faya paralel uzanan ve Neojen kayalarını da
kesen irili ufaklı çok sayıda fay haritalanmış ve bu yapılar arasında Miyosen yaşlı
sedimanter ve volkanitlerden oluşan istifin çökeldiği havza Çubukludağ grabeni
olarak tanımlanmıştır (MTA, 2005).
58
Şekil 4.7: İzmir, Aliağa, Karaburun, Alaçatı, Doğanbey ve Kuşadası dolayındaki sualtı faylarının genel
görünümü (Ocakoğlu ve diğ., 2005).
59
Şekil 4.8: Türkiye ve çevresindeki temel tektonik yapıları gösteren harita ve Batı Anadolu‟daki temel
fay sistemleri (Uzel ve diğ., 2011).
İzmir‟in güneybatısında Seferihisar yöresindeki Sığacık körfezi ile Güzelbahçe
arasında uzanan Seferihisar Fayı, sualtı verileri fayın güneye doğru Ege Denizi
tabanında devamlılık sunduğuna işaret eder (Ocakoğlu ve diğ., 2004, 2005).
Seferihisar fayının Sığacık körfezi ile Gülbahçe arasında karadaki uzunluğu 23 km
olup, sualtı bölümüyle birlikte fayın toplam 30 km‟lik bir uzunluğa ulaştığı
sanılmaktadır. K20D genel doğrultulu olan fay güney yarısında Bornova flişine ait
kaya toplukları içerisinde ve alüvyon düzlüklerinde izlenir (MTA, 2005). Seferihisar
fayının İzmir-Ankara zonu içerisinde Üst Kretase-Paleosen yaşlı Bornova flişiyle
temsil edilen bir tektonik zonda yer aldığı ve Miyosen‟de de aktif olduğuna ilişkin
yorumlar yapılmıştır (Kaya, 1979). Sözbilir ve diğerleri (2003)‟nde ise bu
60
paleotektonik yapının Seferihisar‟dan Balıkesir Bigadiç yöresine kadar olan kesiminin
Üst Miyosen‟de reaktivite kazandığı ve günümüzde 150 km uzunluğunda aktif bir fay
zonu oluşturduğu ileri sürülmüştür.
4.3. Yenilenebilir Enerji
Türkiye‟nin rüzgar potansiyeli en yüksek alanlardan biride Karaburun yarımadasıdır
(Şekil 4.9). Ekonomik RES yatırımı için 7 m/s veya üzerinde rüzgar hızı
gerekmektedir. Yarımadadaki rüzgar hızı 7m/s üzerindedir. Bu nedenle, yarımadada
son yıllarda çok sayıda santral lisansı alınmış ve enerji üretimine başlanmıştır (Şekil
4.10).
Şekil 4.9: Yarımada ve çevresinin rüzgar haritası
Yarımada da %35 kapasite faktörüne göre yıllık toplam enerji üretim kapasitesi 645
550 000 kWh/yıl (8760 x 0,35 x 210 550 = 645 550 000) dir. Yarımada da lisans alan
ve işletme konumuna gelmiş rüzgar santralleri ile ilgili bilgileri Tablo 1‟de
sunulmuştur. Bu verilere göre, yarımada yakın zamanda yenilenebilir enerji
kaynakları açısından önemli bir üs olacaktır.
61
Şekil 4.10: Yarımadada Rüzgar Santrallerin bulunduğu alanlar
Tablo 4.3: Yarımada da Rüzgâr santrallerinin adı ve gücü
Santralin Bulunduğu Alanı
Santral Adı
Ünite
Toplam Gücü
Sayı
(MW)
Alaçatı
Alaçatı Res
12
7.2
Alaçatı_ Manastir
Manastır Res
49
42.4
Çeşme_ Germiyan
Çeşme Res
3
1,5
Alaçati
Mazı-3 Res
9
22,5
Karaburun
Karaburun Res
60
120
Ovacık - Çobandağı - Kızılkaya - Karadağ- Balıtepe
Ovacık Res
12
18
Siğacik - Korkmazdağ - Kiliçpinar Tepe
Seferihisar Res
8
16
Bitiktepe-Değirmendağı-Kemerdağı-DüzlendağıMordoğan
Mordoğan Res
13
30,75
62
Siğacik-Korkmazdaği-Kiliçpinaritepe
Korkmaz Res
12
24
Çeşme Karadağ-Çiftlik Köyü
Karadağ Res
13
16,25
Kocadağ
Kores Kocadağ-2 Res
6
15
Ovacik - Kakliktepe - Merdivenitepe - Çobantepe
Çeşme Res
8
16
Ovacik - Araplar Daği
Urla Res
12
15
Bozköy – Değirmentepe – Kargılık Tepeleri - Yaylaköy
Yaylaköy Res
5
15
Kizilkayakaradağ - Karadağ
Alaçatı Res
16
16
Sineklidağ - Çitlikdağ
Urla Res
13
13
Aşağıovacık – Başovacık – Yellicebelen Dağı Yenicepınar
Mordoğan Res
14
13.8
Demircili - Akçahisar - Cumaliköy - Giziligediği
Demircili Res
20
40
Haseki - Sarpincik - Kizilcadağ
Sarpıncık Res
16
32
Siğacik - Korkmazdaği - Kiliçpinaritepe
Seferihisar Res
7
14
4.4. Su Kaynakları
Ekolojik açıdan son derece özgün özelliklere sahip olan Karaburun Yarımadası hem
turizm hem de tarım açısından ülkemizin önemli yerlerinden bir tanesidir. Yarımada
da son yıllarda turizm ile ilgili aktiviteler hızlı bir şekilde artmaktadır. Aynı zamanda
yöre tarım açısından önemli özellikler sunmakta ve yöre halkının önemli bir geçim
kaynağı konumundadır. Bu iki sektöründe gelişmesinin en önemli parametrelerinden
bir tanesi ise su kaynaklarıdır. Karaburun yarımadasında ekolojik özellikleri yanında
jeolojik özellikleri de son derece ilginçtir. İnceleme alanı ve yakın çevresinde
Prekambriyen‟den günümüze kadar oluşmuş çeşitli yaş ve türdeki kaya toplulukları
yüzeyler. Bölgede su taşıma potansiyeline sahip karstik kireçtaşları ve çatlaklı
volkanik kayaçlar yer almaktadır. Bu kayaçlar yarımadanın büyük bir kısmını
kapsamaktadır. Karstik kaynaklardan gelen suların büyük bir bölümü denize
boşalmaktadır. Bölgenin su ihtiyacının büyük bölümü yeraltısularından
karşılanmaktadır (Şekil 1). Bölgede Devlet su işleri ve özel şahıslar tarafından
yapılan derin sondajlar bulunmaktadır. Bölgenin batı kesimlerinde yapılan sondajlar
yer yer 257 m bulmuştur (Tablo 1). Yarımadadaki bütün köylerin içme suları
yeraltısuyu kaynaklarından sağlanmaktadır. Bu alanda suların debileri oldukça
düşüktür. Kıyıya yakın kesimlerse açılmış olan sondajlarda tuzlanmalar gözlenmiştir.
Genel olarak daha sığ açılmış kuyularda aşırı su çekimi nedeni ile de tuzlu su girişimi
görülmektedir. Tuzlanma özellikle, Çeşme ilçesinin içme suyunu sağlayan Ildırı
bölgesinde, Karaburun ilçesinin batı kesimlerinde (Karareis ve çevresi) yoğun
gözükmektedir. Bölgenin jeolojik özellikleri ile ilgili çok sayıda araştırma olmasına
63
rağmen hidrojeolojik ile ilgili çalışmalar son derece azdır. Çoğu çalışma ise lokal
boyuttadır. DSİ tarafından Karaburun Yarımadasının hem içme hem de tarım
arazilerinin sulamak için bir adet gölet ve üç adet baraj inşa etmiştir (Şekil 2).
Seferihisar barajının göl hacmi 29.1 hm3‟tür. Bu baraj 1200 ha alanı sulamaktadır
(Tablo 4.15). Alaçatı Barajı içme suyu amaçlı yapılmıştır. Çeşme ilçesinin içme suyu
bu barajdan sağlanmaktadır. Göletler ile ilgili yapılan bu çalışmalar ise sadece lokal
özelliktedir. Karaburun ilçe sınırları içinde yer alan Mordoğan Göleti hem sulama
hemde içme suyu amaçlı olarak kullanılmaktadır (Şekil 4.11).
Yarımadada yüzlek veren karstik kaynakların kirlenme potansiyeli son derece
yüksektir. Bu karstik kaynakların kaynaklanan suların büyük bölümü ise denize
boşalmaktadır.
Şekil 4.11: Yerleşim yerlerinde içmesuyu amacı ile açılmış bulunan kuyuların yerleri
Barajın Yeri
İzmir - Seferihisar
Akarsuyu
Yassı Çayı
Amacı
Sulama
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı
1987 - 1994
Gövde dolgu tipi
Zonlu toprak ve kaya
Gövde hacmi
1,5 hm3
Seferihisar Barajı
64
Alaçatı Barajı
Yükseklik (talvegden)
54 m
Normal su kotunda göl hacmi
29,1 hm3
Normal su kotunda göl alanı
0,8 km2
Sulama alanı
1 200 ha
Güç
-
Yıllık Üretim
-
Barajın Yeri
İzmir - Çeşme
Akarsuyu
Hırsız Deresi
Amacı
İçme suyu
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı
1994 - 1997
Gövde dolgu tipi
Zonlu toprak dolgu
Gövde hacmi
0,3 hm3
Yükseklik (talvegden)
13,3 m
Normal su kotunda göl hacmi
16,5 hm3
Normal su kotunda göl alanı
2,6 km2
Sulama alanı
-
Güç
-
Yıllık Üretim
-
Şekil 4.12: Yarımada da bulunan barajlar
Karaburun - Mordoğan Göleti
Göletin Yeri
İzmir-Karaburun Mordoğan Eğlenhoca
köyü
Akarsuyu
Kaşkudan Dere
Amacı
Sulama + İçmesuyu
İnşaatın (başlama-bitiş) yılı
2001-2007
Gövde dolgu tipi
Zonlu toprak dolgu
Depolama hacmi
1,57 hm3
65
Aktif Hacim
1,25 hm3
Ölü Hacim
0,15 hm3
Yükseklik (talvegden)
31,05 m
Yükseklik (temelden)
36,20 m
Sulama Alanı
130 ha
Proje rantabilitesi
2,70
Şekil 4.13: Yarımada da bulunan gölet
Tablo 4.4: Yarımada daki su yapıları ve suladıkları alanlar
ĠĢletmeye
Girdiği Yıl
Tesisin Adı
Sulama Pompajlı Sulama
Cazibe
( ha )
Toplam Sulama Alanı ( ha )
( ha )
Brüt
Net
Brüt
Net
Brüt
Net
Seferihisar
1997
1 277
1 200
-
-
1 277
1200
Mordoğan Göleti Sul.
2007
-
-
130
113
130
113
923
806
-
-
923
806
Güzelhisar
Mansap
2011
Ovaları Sulaması
Tablo 4.5: Yarımada da içme suyu amacı ile açılmış bulunan kuyular
Lokasyon
Tarih
X
Y
TİP
Derinlik SSS (m)
DSS (m)
Debi (L/s)
Yer
Seferihisar SK-1 13.03.2009 -
-
Kuyu
100
2
61.77
5
Jandarma Muharebe
Seferihisar SK-2 15.08.2011 -
-
Kuyu
160
26
92
0.75
Jandarma Muharebe
Seferihisar SK-3 19.10.1998 -
-
Kuyu
170
Artezyen 120
2
Beyler
Seferihisar SK-4 23.06.2000 -
-
Kuyu
96
(+) 10
40
12
Beyler
Seferihisar SK-5 28.10.2003 -
-
Kuyu
212
15
120
2
İhsaniye
Seferihisar SK-6 19.12.2003 -
-
Kuyu
152
60
90
1
Ulamış
Cesme SK-1
03.09.1995 54600
39550
Kuyu
170
-
-
-
Germiyan
Cesme SK-2
07.07.1997 -
-
Kuyu
200
89
154
1.8
Germiyan
Cesme SK-3
31.08.2000 -
-
Kuyu
144
88
94
15
Germiyan
66
Cesme SK-4
03.08.2007 -
-
Kuyu
160
55
80
5
Ildırı
Cesme SK-5
16.09.1999 -
-
Kuyu
160
16
28
4
Ovacık
Cesme SK-6
24.05.2007 -
-
Kuyu
200
56
115
7
Ovacık
Urla SK-1
20.09.1993 -
-
Kuyu
90
43
65.3
2
Zeytineli
Urla SK-2
24.12.2003 -
-
Kuyu
228
-
-
kuru
Zeytineli
Urla SK-3
24.12.2004 -
-
Kuyu
257
-
-
-
Zeytineli
Urla SK-4
14.09.2006 -
-
Kuyu
252
90
210
4
Zeytineli
Urla SK-5
06.12.2004 -
-
Kuyu
180
Artezyen 60.3
10
Zeytinler
Urla SK-6
18.03.1996 62300
42200
Kuyu
186
93.35
103
4
Barbaros
Urla SK-7
01.07.1987 -
-
Kuyu
92
-
-
-
Gülbahçe
Urla SK-8
30.09.1991 67400
37800
Kuyu
89
2.4
49.64
5
Gülbahçe
Urla SK-9
23.10.2002 61475
41925
Kuyu
200
136
154
3
Kadıovacık
Urla SK-10
27.09.2001 76850
38900
Kuyu
132
25
58
9
Kuşçular
Urla SK-11
25.11.1991 -
-
Kuyu
137
-
-
kuru
Ovacık
Urla SK-12
06.08.2001 75575
46750
Kuyu
51
12
30
14
Özbek
Urla SK-13
01.08.2002 75375
51175
Kuyu
150
45
124
1
KHO Atat Kampı
Urla SK-14
02.11.2010 74006
51142
Kuyu
128
95
110
6
Atat Bölge Birlik Komutanlığı
Urla SK-15
11.11.2002 73750
48250
Kuyu
72
35.5
58
2.5
İst. Svş TB. Komutanlığı
Lokasyon
Tarih
X
Y
TİP
Derinlik
SSS (m)
DSS (m)
Debi (L/s)
Yer
Urla SK-16
29.11.2002
73620
48450
Kuyu
68
25.4
30.2
8
İst. Svş TB. Komutanlığı
Urla SK-17
10.07.1995
75725
51875
Kuyu
95
42.8
44.45
15
Menteş Kara Harp Okulu
Urla SK-18
14.07.1995
73450
51100
Kuyu
124
51.62
78.16
2
Menteş Kartal Böl
Urla SK-19
25.06.1995
76525
60025
Kuyu
120
26.93
93.36
0.3
Uzunada Askeri Tesisleri
Urla SK-20
16.04.2008
73400
51000
Kuyu
140
75
90
8
Menteş-Ilıksu
Karaburun SK-1
01.07.1998
55450
70800
Kuyu
130
-
-
kuru
Akdağ Ana Jet Üssü
Karaburun SK-2
25.10.2002
53500
70650
Kuyu
212
54.5
86.2
2.5
Akdağ 209 nolu Radar
Karaburun SK-3
27.02.1995
58200
74400
Kuyu
152
-
-
kuru
Ambarseki
Karaburun SK-4
10.12.1998
58200
74400
Kuyu
170
45
109
4
Ambarseki
67
Karaburun SK-5
21.11.2002
57850
74800
Kuyu
95
-
-
-
Ambarseki
Karaburun SK-6
26.10.2003
58750
74000
Kuyu
104
-
-
0.4
Ambarseki
Karaburun SK-7
25.10.2003
58100
74450
Kuyu
120
-
-
kuru
Ambarseki
Karaburun SK-10
01.09.1994
62750
66430
Kuyu
85
52.15
69.62
3
Eğlenhoca
Karaburun SK-11
15.02.2002
61850
66225
Kuyu
148
116
138
3.5
Eğlenhoca
Karaburun SK-12
29.11.2004
-
-
Kuyu
132
31.3
51.3
10
İnecik
Karaburun SK-13
07.09.2000
58200
75050
Kuyu
72
18.3
32
6
Saip
Karaburun SK-14
28.12.2006
47030
79142
Kuyu
112
8
60
1.6
Sarpancık
Karaburun SK-15
16.08.1999
-
-
Kuyu
27
8
16
4
Tepeboz-Yeni Liman
4.5. Jeotermal Sistemler
Yerküre‟deki volkanik alanlar levha hareketlerinin yoğun olarak yaşandığı bölgelerde
yaygın olarak izlenmektedir. Jeotermal sistemler de genellikle kabuğun ince, volkanik
ve özellikle ülkemizde, tektonik etkinliğin yoğun olduğu alanlarda gelişmektedir (Şekil
4.14). Batı Anadolu‟da, mantonun muhtemel domsal yapısı veya dalmanın neden
olduğu köşe konveksiyon hücresi akımı nedeniyle kabuk incelmesi, ilave olarak
kuzeylerde volkanik faaliyet ve graben tektoniği etkisi, sığ derinlikteki ısı kaynağı ve
akısı nedeniyle en etkin, yüksek rezervuar (287 oC) sıcaklığına sahip jeotermal
sistemler gelişmiştir.
68
Şekil 4.14: Türkiye‟de jeotermal kaynakların dağılımı ve tektonizma ile ilişkisi
Jeotermal sistemler, içerisindeki akışkanın kökenine göre magmatik, fosil ve meteorik
kökenli olmak üzere üçe ayrılır. Dünyadaki fosil ve magmatik sistemlerin toplamının
% 6 civarında olduğu sanılmaktadır. Ülkemizdeki jeotermal sistemler ise meteorik
kökenli akışkana sahip sistemlerdir. Diğer adıyla “Devirli Sistem” olarak ifade edilen
bu sistemde, yağış suları derinlere süzülerek ısınıp, tekrar yüzeye çıkar. Bu
sistemde; ısı kaynağı, hazne kaya, örtü kaya ve beslenme faktörleri sistemi
bütünleyen ana öğelerdir (Şekil 4.15 ve 4.16):
Isı Kaynağı: Yeraltında jeotermal sistemin içinde dolaşan suyun/akışkanın
ısıtılmasını sağlayan ve yer kabuğunun derinliklerinde bulunan ısı kaynağı; genç bir
volkanik ve/veya tektonik etkinliğe bağlı olarak oluşabilir.
Şekil 4.15: Jeotermal sistemin öğelerinin şematik gösterimi
69
OLUŞUMU
Süzülme
So
ğu
ky
500
Soğuk
Isı
Sıcaksu Kaynağı
nm
a
Buhar Hattı
Üretim Re-enjeksiyon
Örtü Kayaç
su
1000
REZERVUAR
1500
Temel Kayaç
Sı
2000
Sıcak Akışkan
ca
klı
k
DERİNLİK m.
BUHAR AYIRICI (SEPERATÖR)
Soğuk su Kaynağı
er
alt
ısu
yu Akifer
0
500
ELEKTRİK ÜRETİMİ
SUSTURUCU
2500
Isı Akısı
7-15
km.
Magmatik İntruzyon
(Isı Kaynağı)
0
100
200
300
400
500
600
o
SICAKLIK C
Şekil 4.16: Volkanik olmayan bir alandaki jeotermal sistemin öğeleri ve kullanım olanakları (Koçak,
2006)
Hazne Kaya (Rezervuar): Jeotermal sistemlerin oluşmasında diğer önemli etken,
yeraltına süzülen suların depolanabileceği gözenekli ve geçirimli kayalardan oluşan
hazne kayadır. Rezervuar yararlı bir sıcaklıkta akışkan içeren hacim olarak
tanımlanabilir. Rezervuar kayacın gözenekliliği ne kadar akışkan içerdiğini
gösterirken geçirgenlik ise üretilen akışkanın hızını belirler. Gözeneklilik ve
geçirgenlik rezervuar içinde yere bağlı olarak değişim gösterebilir.
Örtü Kaya: Hazne kayalarda sıcak akışkanın depolanabilmesi, bu akışkanın sahip
olduğu ısıyı koruyabilmesi, hazne kaya üzerinde düşük geçirgenlikte örtü kaya
bulundurmasına bağlıdır.
Beslenme: Bir jeotermal alanın potansiyeli, o alana su gelimi (beslenme) ile
doğrudan ilişkilidir. Beslenmeyi; alana düşen meteorik sular, havzaya gelen yeraltı ve
yer üstü suları sağlamaktadır. Yeryüzündeki sular yerçekimi ile kırık, çatlak, fay,
kıvrım ve diğer yollardan sızarak yerin derinliklerine gider, orada ısınarak herhangi bir
yolla tekrar yükselip yeryüzüne çıkar. Beslenme bu şekilde gerçekleşir. Bu güne
kadar yapılan araştırmalara göre yeryüzünde mevcut sıcak ve mineralli suların çoğu
meteorik kökenli sulardır. Yerin derinliklerinden yukarıya doğru yükselen (jüvenil)
sular yüzeyden derinlere sızan sularla değişik ortamlarda ve bölgelerde birbiriyle
değişik oranlarda karışır ve üçüncü bir tür sıcak ve maden sularını oluştururlar.
Bunlara karışık sular adı verilir. Jeotermal akışkanı oluşturan sular, meteorik ve
jüvenil kökenli veya her ikisinin çeşitli oranlarda karışımı ile oluştuklarından,
yerkabuğundaki hazneler sürekli olarak beslenmekte ve kaynak yenilenebilmektedir.
Beslenmedeki mevsimsel ve yıllık değişimlerin genellikle etkisi olmakla birlikte
pratikte, beslenmenin üzerinde bir tüketim olmadıkça jeotermal kaynakların
tükenmesi söz konusu değildir.
Reenjeksiyon (geri basım) jeotermal rezervuarlardan yapılan sondajlı üretimlerde
jeotermal akışkanın çevreye atılmaması ve rezervuarı beslemesi için kullanım
70
sonrasında tekrar yeraltına gönderilmesi işlemidir. Reenjeksiyon birçok ülkede
yasalarla zorunlu hale getirilmiştir.
Jeotermal Enerjinin Kullanım Alanları
Genel olarak yüksek sıcaklıklı kaynaklar (>150˚C) elektrik üretiminde, orta ve düşük
sıcaklıklı kaynaklar (<150˚C) ise jeotermal akışkanın ısı içeriğinden yararlanılan ve
doğrudan kullanım olarak adlandırılan hacim, bölgesel, sera ısıtma, ısı pompası, su
ürünleri yetiştiriciliği, endüstriyel kullanımlar, kurutma, balneoloji vb. uygulamalarda
kullanılır (Gudmundsson, 1988). Jeotermal kaynakların sıcaklıklarına bağlı olarak
kullanım alanları Tablo.4.6‟da verilmiştir (Lindal, 1973).
Tablo 4.6: Jeotermal kaynakların sıcaklığı bağlı olarak kullanım alanları (Lindal, 1973).
Sıcaklık (°C)
Kullanım Alanı
200
Kağıt endüstrisi, organik kimyasallar
190
Suni ipek, kumaş, asetik asit tuzu, sentetik kauçuk
180
Yüksek konsantrasyon solüsyonunun buharlaşması, amonyak absorpsiyonu ile soğutma, kağıt endüstrisi
170
Hidrojen sülfit yolu ile ağırsu eldesi, diyatomitlerin kurutulması
160
Kereste kurutulması, balık vb. kurutma
150
Konvansiyonel elektrik üretimi, Bayer yöntemiyle alüminyum eldesi
140
Tarım ürünlerinin kurutulması, konservecilik
130
Şeker rafinasyonunda buharlaştırma, buharlaşma ve kristalizasyon ile tuz eldesi
120
Destilasyon ile temiz su eldesi, tuz eldesi; tuzlu çözeltinin konsantrasyonu, çok yönlü buharlaştırma
110
Çimento kurutma
100
Organik madde kurutma, ( yosun, ot, et, sebze vb.) yün yıkama ve kurutma
90
Binary elektrik üretimi, balık kurutma, yoğun buz çözme işlemleri
80
Hacim ısıtma, sera ısıtma
70
Soğutma (alt sınır)
60
Kümes ve ahır ısıtma
50
Mantar yetiştirme, balneoloji
40
Toprak ısıtma
30
Yüzme havuzları, fermantasyon, damıtma, sağlık tesisleri, buz çözme
20
Balık çiftlikleri
71
Orta ve düşük sıcaklıklı jeotermal kaynaklar (T<150˚C); hacim, bölgesel ısıtma
sistemi, ısı pompaları, sera ısıtma, su ürünleri yetiştiriciliği, endüstriyel prosesler,
balneoloji1 vb. ısı ihtiyacı olan uygulamalarda kullanılabilir.
Jeotermal enerjinin doğrudan kullanımı tarih öncesi çağlara dayanır. Etrüskler,
Romalılar, Yunanlılar, Amerikan Kızılderilileri, Yeni Zelanda yerlileri, Çinliler,
Meksikalılar ve Japonlar bu çağlarda sıcak suları genellikle sağlık amacıyla
kullandıklarına dair kanıtlar bırakmışlardır. Ortaçağda, Araplar ve Türkler daha
sonraları Türk hamamları olarak bilinen termal banyoların geleneksel kullanımına etki
etmişler ve geliştirmişlerdir. Bu kullanım modern balneoloji endüstrisine liderlik
etmiştir ve jeotermal enerjinin en yaygın kullanım alanıdır (Şekil 4.17) (Barbier, 1997).
(a)
(b)
Şekil 4.17. Pamukkale (Türkiye) (a), Blue Lagoon (İzlanda) (b) (Virginmedia,2009;
http://www.bilgizenginler.com, 2013).
Jeotermal kaynaklar, bölgesel ısıtma sistemleri ile çok sayıda hacme ulaşıp,
ekonomik bir kullanım sağlarlar. Bölgesel ısıtma sistemleri, jeotermal kuyulardan elde
edilen sıcak akışkanı, bir ısı merkezinde ısı değiştirgecinden geçirerek enerjisini
temiz akışkana aktarırlar. Bu ısınmış temiz akışkan şehir içinde dolaşan borular
aracılığı ile binalara, işyerlerine ve evlere ulaştırılır. Örnek bir jeotermal bölgesel
sistemi Şekil 4.18‟de şematik olarak verilmiştir.
72
Şekil 4.18. Jeotermal bölgesel ısıtma sistemi, şematik (Virginmedia,2009).
Bir diğer hacim ısıtma sistemi ise ısı pompalarıdır (Şekil 3). Aynı zamanda yaz
aylarında soğutma imkanı da sağlayan ısı pompaları; hava, yer ve su kaynaklı olmak
üzere üç grupta toplanır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan klimalar, hava kaynaklı
ısı pompalarıdır. Toprak kaynaklı ısı pompaları, toprak sıcaklığının belli bir derinliğin
altında yıl boyunca sabit kalması avantajını kullanır. Su kaynaklı ısı pompaları ise ya
düşük kaynaklı jeotermal kuyu, yeraltı suyu yada yüzey sularını kullanarak bu
kaynakların enerjisi alır. Bunun üzerine kompresör yardımı ile bir miktar daha enerji
ekleyerek hacim içinde istenilen sıcaklığı sağlar (Şekil 4.19).
Şekil 4.19. Basitleştirilmiş ısı pompası sistemleri, şematik (Dickson ve Fanelli, 2009).
73
Jeotermal kaynakların bir diğer kullanım alanı sera ısıtmasıdır. Bitkilerin ihtiyaç
duyduğu optimum sıcaklıklar, sürekli olarak 50°C ve üzerindeki jeotermal
kaynaklardan sağlanabilir. Bu sayede hem pahalı ve çevresel etkileri fazla olan fosil
yakıt kullanımı ortadan kalkar, hem de ürün daha hızlı büyüyeceğinden rekolte artar
(Şekil 4.20). Jeotermal seranın ülkemizde, gelişimi hızlı bir şekilde artmaktadır.
Türkiye‟de jeotermal kaynaklarla ısıtılan seralar, 2012 verilerine göre 2.811 dekar‟dır
(GEKA, 2012).
Şekil 4.20. Jeotermal enerji ile ısıtılan seralar
Jeotermal kaynakların su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanımı ile su sıcaklığı optimum
değerlerde korunarak canlının gelişme periyodundan daha kısa sürede daha fazla
ürün elde edilebilmekte, tür çeşitliliği sağlanabilmekte ve tropik türler
yetiştirilebilmektedir (Şekil 4.21).
Şekil 4.21. Su ürünleri yetiştiriciliği (Virginmedia,2009)
Yarımadada Jeotermal
Jeotermal enerji günümüzde enerji üretimi amacıyla kullanılan en temiz kaynaklardan
biridir. Sondajlarla rezervuardan yüzeye çıkarılan sıcak su ve buhar jeotermal
enerjinin üretiminde kullanılmaktadır. Elde edilen termal enerji; dogrudan konut
ısıtmasında, tarımsal ve endüstriyel amaçlı olarak kullanımının yanında daha yüksek
sıcaklıktaki sistemlerden elde edilen enerji, elektrik üretiminde kullanılabilmektedir.
Türkiye jeotermal enerji potansiyelinin %70‟i Ege Bölgesinde ve bölgenin jeotermal
potansiyelinin yaklaşık %10‟u da İzmir il sınırlarında bulunmaktadır.
74
Yarımada jeotermal kaynakları açısından Batı Anadolu‟nun en önemli yerlerinden biri
konumundadır. Yarımadanın termal turizm açısında yakın gelecekte Dünya‟da marka
olma yolundadır. Yarımadada Seferihisar, Çeşme-Şifne ve Urla-Gülbahçe jeotermal
kaynakları bölge ekonomisi için çok önem arz etmektedir. Henuz aktif olarak
kullanılmayan Seferihisar ilçesi jeotermal alanında geniş bir alana yayılmış çok
sayıda kaynak yer almaktadır. Bunlardan Doğanbey Tuzlası jeotermal kaynağında
yüzeyde 52.5-94.5ºC sıcaklık ve 50 lt/sn debi, Cumalı kaynağında 72ºC sıcaklık ve 5
lt/sn debiye sahip jeotermal kaynaklar belirlenmiştir. Yörede 2009 m derinliğe kadar
üretim kuyuları açılmıştır (Tablo 4.7). Seferihisar alanı, elektrik, sera, bölgesel ısıtma
ve termal turizm için uygun kaynaklardır.
Tablo 4.7: Seferihisar Jeotermal sahasında açılmış bulunan üretim kuyuları
Kuyu Adı
Derinlik (m)
Sıcaklık (0C)
Üretim (ton/saat)
G-2A
199
146
240
CM-1
1417
CM-3
341
153
200
G-3A
151
142
300
G-17A
315
120
250
G-12A
299
74
TZ-1
2009
99
SH-1
680
104
SH-2
1232
45
1-2
DI-1
350
78
40
Çeşme ilçesi de jeotermal kaynaklar açısında oldukça zengindir. Jeotermal enerjinin
kullanımıyla eğlence, sağlık ve spor bileşenleriyle iç ve dış turizm potansiyeli
açısından Çeşme son derece önemli bir konumdadır. Jeotermalin Çeşme‟de
kullanımı İzmir Valiliğinin 2001 yılı başında, Çeşme Otelciler Birliği ve otellerin
temsilcileri ile yaptığı toplantılarla hız kazanmıştır. 2001 yılında Çeşme Jeotermal
2001 Projesi geliştirilmiştir. Bu proje kapsamında;






Çeşme‟deki otellerin termal su ihtiyacının karşılanması,
Çeşme‟deki otellerin ısıtılması ve sıcak su gereksinimlerinin karşılanması,
Kamu binalarının ısıtılması,
Çeşme Termal Tedavi Merkezi termal su gereksiniminin karşılanması
Çeşme termal Aqua Park termal su gereksiniminin, ısıtılmasının ve sıcak su
gereksiniminin karşılanması ve
Çeşme‟deki konutların ısıl konfor gereksinimlerinin karşılaması hedeflenmiştir.
Günümüzde, Çeşme‟de bazı oteller jeotermal suyu kullanmaktadır. Kış turizminde
ilçenin payı giderek büyümektedir.
Yarımadada diğer önemli saha İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü sınırları içerisnde
bulunan Gülbahçe Jeotermal sahasıdır. Burada fay zonları boyunca çok ancak çok
sayıda kaynak bulunmaktadır. Bu alanda Roma döneminde kalma hamam
75
bulunmaktadır ve bu alandaki sıcak su kaynağının yüzey sıcalığı 33˚C‟dir. Şu an için
aktif konumda değildir.
76
V. Turizm
5.1. Agroturizm / Ekoturizm
Yarımada da kıyı turizmi egemendir ve Urla, Karaburun, Çeşme, Seferihisar, ilçeleri
kıyılarında son 20-30 yılın en önemli turizm türüdür (Doğa Master Planı). Coğrafi
konumu, tarihsel ve kültürel kaynaklarının çeşitliliği ve deniz-kum-güneş temelli kitle
turizmine yönelik altyapısıyla geniş bir turizm yelpazesine sahip olmasına karşın,
yarımadanın turizm potansiyeli bugüne kadar yeterince değerlendirilmemiştir (Doğa
Master Planı). Yarımadanın özellikle potansiyel taşıdığı turizm türlerinden birisi de
ekoturizmdir.
Ekoturizm, doğal bölgelere yapılan, doğal çevreyi korumayı, doğal çevre ile etkileşim
içerisinde yaşayarak kendine has bir kültür yaratmış olan yöre insanını ve kültürünü
tanımayı amaçlayan sorumlu bir seyahat olarak tarif edilmektedir (Özhan, 1997).
1990'lı yıllarda gelişme gösteren ekoturizm kavramı, kırsal ve kültürel turizmin
unsurlarını içermekte ve hassas doğal ve kültürel alanlarda geliştirilebilecek en
uygun turizm türü olarak ifade edilmektedir (Orhan ve Karahan, 2010). Ecotourism
Society‟n tanımı ile ekoturizm doğal ve kültürel çevreye, çevreyi koruyarak ve fakat
yerel halkın refahını gözeterek yapılan bir seyahattir (Orhan ve Karahan, 2010).
Yarımada deniz, kum, güneş gibi kaynaklarla gerçekleştirilen kitle turizmi yanında
tarih, kültür, sanat, doğal güzellikler ve yerel halkı ile önemli ekoturizm potansiyeline
sahiptir. Yarımadanın sahip olduğu ekoturizm potansiyeli özetlenen ekoturizm
kavram ve kapsamının temel esasları doğrultusunda değerlendirildiğinde,
Yarımadanın “Doğal ve Kültürel Mirası” üzerinde ön plana çıkmaktadır. Bu kapsamda
Yarımadanın;
Şekil 5.1. Turizm‟de öne çıkan ilçeler
77








Kıyı jeomorfolojisi: Alçak (plajlı kıyı) ve yüksek (falezli) kıyılar olmak üzere,
Karst jeomorfolojisi : Mağaraları, ve diğer doğal miras karakterindeki erime
şekilleri,
Doğal bitki örtüsü tür ve dağılış özellikleri,
Fauna tür ve dağılış özellikleri,
Tarihi özellikler: Turizm için öneme sahip her türlü tarihi miras (kale, camii,
köprü, her türlü yapı, ören yeri, vb.),
Ekonomik özellikler: Geleneksel el sanatları (dokuma, tel kırma, ahşap ve
metal işçiliği, vb.),
Kültürel özellikler: Festivaller, şenlikler,
Yerleşim özellikleri: Kırsal yerleşimler, terk edilmiş köyler (Yaylalar, dağ köyleri
ve orman köyleri, vb.).
Doğa Koruma Alanları;
Tanay Tabiat Parkının deniz manzarasına sahip olması, çadır yeri ve bungalov
imkanının olması, kamping ve plaj hizmetlerini bir arada verebilmesi (Doğa Turizmi
Stratejisi),
Ekmeksiz Plajı Tabiat Parkının deniz manzarasına sahip olması, çadır ile
konaklama imkanının olması, kamping ve plaj hizmetlerini bir arada verebilmesi
(Doğa Turizmi Stratejisi).
Gümüldür Tabiat Parkının deniz manzarasına sahip olması, çadır yeri imkanının
bulunması, kamping ve plaj hizmetlerini bir arada verebilmesi, geleneksel müşteri
kitlesinin olması, ulaşım yönünden avantajlı olması (Doğa Turizmi Stratejisi).
78
79
5.2. Jeoturizm
Karaburun Yarımadası'nda, kendi içinde oldukça düzenli Paleozoyik ve Mesozoyik
yaşlı göreli bir “otokton” istif ile, allokton konumlu çeşitli tektono-stratigrafik birimler
bulunmaktadır. İzmir flişi ve Yeniliman serpantiniti, göreli otokton konumlu Paleozoyik
ve Mesozoyik kaya birimleri ile tektonik ilişkilidir. Bütün bu birimleri, Neojen ve
Kuvaterner yaştaki çeşitli kaya birimleri uyumsuz olarak örter (Şekil 5.2 ve 5.3).
80
Şekil 5.2: Karaburun yarımadasının jeoloji haritası (Çakmakoğlu ve Bilgin, 2003).
81
Şekil 5.3: Karaburun Yarımadası stratigrafik kolon kesiti (Çakmakoğlu ve Bilgin, 2003).
Antik Mermer Ocakları
Karaburun Yarımadasında çok sayıdaki mermer ocaklarından Balıklıova-Ildır yolunun
hemen yakınında ve Gerence köyü güneydoğusunda bulunan Ocaklar, "Gerence
Formasyonu" olarak tanımlanan kireçtaşlarında antik dönemde açılmıştır.
82
Gerence formasyonu (Trg)
Formasyon, genelde kırıntılılardan ve çörtlü karbonatlardan oluşur. Tabanda hemen
her yerde aynı özelliği göstermez; genelde çakıltaşı, lamellibranş ve gastropod fosilli
yumrulu marn, kumtaşı, killi-siltli kireçtaşı, bazı yerde “buruşuk” görünümlü, bol kalsit
damarcıklı kahvemsi gri, koyu gri, ince-orta tabakalı kireçtaşları ile başlar. Üste doğru
bejden kahverengine kadar değişen ve arada 1-2 metre kalınlığında pembemsi bej
renkli kireçtaşı düzeylerinin de gözlendiği, kalın katmanlı, bol kalsit damarcıklı, yer
yer masif ve değişik kalınlıkta, çoğun algli kireçtaşları bulunmaktadır.
Şekil 5.4: Atik ocakların bulunduğu bölgeler
Formasyonun orta kesimlerinde çeşitli renkte kireçtaşı ve bunlarla ardalanmalı
çamurtaşı, marn, kumtaşı, kahvemsi kırmızı, bejimsi yeşil renkli radyolarit ve kırmızı
pelajik kireçtaşı aradüzeyleri bulunmaktadır. Kırıntılı kesimler yanal yönde kireçtaşına
geçer. Kireçtaşları bazı yerlerde çok sık çört bantları içerir.
Birim üste doğru, gri, açık gri, kahvemsi pembe, sarımsı beyaz renklerde ve değişik
kalınlıkta, bol kırık ve çatlaklı kireçtaşları ile devam eder. Bu kesimlerde kireçtaşı ve
çört kırıntılarından oluşmuş intraformasyonal breş düzeyleri gözlenir. Karaburun
Yarımadasının özellikle güneyinde, türbiditik kireçtaşlarının oransal artışı
gözlenmektedir. En üstte ise, yer yer ammonitli ve yumrulu, genelde pembe,
pembemsi kırmızı renklerde, orta-kalın tabakalı kireçtaşları ve killi kireçtaşları
(“ammonitico rosso fasiyesi”) yer alır.
83
Birim, tanımlanan kapsamıyla, önceki çalışmalar ve fosil bulgularına göre Gerence
formasyonu için Geç? Skitiyen-Erken Ladiniyen yaşı öngörülmüştür. Gerence
formasyonu, kıyı ve sığ deniz ile, çoğun duraylı göreli derin denizel ortam
koşullarında çökelmiştir.
ANTİK OCAK -I
Pembe, bordo renklerde mikritik kireçtaşları içinde açılmış olan ocak, yaklaşık
50x10m boyutlarındadır. Ayna üzerinde çokça "antik keski izleri" görülür; birkaç
terkedilmiş blok bulunur. Eklemli yapısı nedeniyle az sayıdaki üretimden sonra terk
edildiği sanılmaktadır. Türkiye genelinde mermer sektöründe sıkça rastlanıldığı gibi
ocak, günümüzde de işletilmeye çalışılmıştır (Şekil 5.5.).
ANTİK OCAK -II
Genellikle pembe, bordo, bej renklerdeki kireçtaşları çakıl ve bloklarından oluşan
kireçtaşı breşi Hacımustafaoğlu ve Kun (1999) tarafından "Ege Vişne Mermeri" olarak
tanımlanmıştır. Gerence formasyonunun Üst Skitiyen-Alt Anisiyen'deki platformun
kırılması ile göreli derinleşen denizel ortama kireçtaşı çakıl ve bloklarının dökülmesi
sonucu oluştuğu söylenebilir. "Bu kayaç kireçtaşı, dolomit çakılları ile çört kırıntıları,
kuvars taneleri ve kalsit damarları içerir. akılları birbirine bağlayan matriks FeO ve
CO3'li kırmızıkahverengi bir özellik göstermektedir. Örneklerin kimyasal analizinde
SiO2, Al2O3, Fe2O3 oranları ortalama %1'in altında, MnO, Na2O ve TiO2 oranları ise
eser miktardadır. CaO oranı ise %45 civarında, MgO miktarı %10'un üzerinde
ölçülmüştür. Günümüze kadar 200 m3'lük üretim yapılmıştır (Çakmakoğlu ve Bilgin,
2003; Hacımustafaoğlu ve Kun, 1999).
84
Şekil 5.5: Antik Ocak 1‟den görünüm
85
Şekil 5.6: Antik 2 ocaktan görünüm
Karaburun Yarımadası oldukca çok sayıda fosil bulunmaktadır.
“Naticellaacutecostata/"CüceGastropod" – III” en özgünleridir.
Bunlardan
Gastropodların Skitiyen'de ayırtman bir türü olan Naticella'ya (“cüce gastropod”
yakıştırması da yapılır), tüm Türkiye'de olduğu gibi, Karaburun yarımadasında da
ender olarak bulunur. Gerence formasyonu kapsamında ayırtlanan “Boynuzcuk
üyesi”nin marn, kumlu/yumrulu kireçtaşlarında (“vermiküler fasiyes”) rastlanır;
86
Myoporia sp. Claraia sp. gibi makro fosillerin yanısıra birçok mikrofosilin birlikteliği
(Geç) Skitiyen (Verfeniyen) yaşını doğrular.
Şekil 5.7: Fosillerin bulunduğu alanlar
Ildır güneyinde Elmacıkmevkii Domuzçukuru'nda ve Gerence körfezi Harapağıl
mevkii güneydoğusunda çok ender, ancak Küçükbahçe güneyinde İnceburunBoynuzcuk mevkiinde oldukça zengin Naticella sp. topluluğu vardır. Güvenç ve
diğerleri (1977) ve Konuk (1979) Naticella acutecostata olarak belirtirler.
87
Şekil 5.8: Naticella sp. Topluluğunun bulunduğu kesimler
4.1 Gastronomi Turizmi
Yöresel lezzetleri çok çeşitli olan Urla-Çeşme-Karaburun yarımadası gastronomi
turizmi açısından büyük bir potansiyele sahiptir.
Urla‟da meşhur olan Urla Güveci tüm bölgede çok eski dönemlerden beri bilinen ünlü
bir yemektir. İnsanların İzmir 'den faytonlarla buraya güveç yemeye geldikleri, ilk
önce kasaptan et satın aldıkları, eti pişmek üzere fırına verdikleri ve etleri beklemek
ve ardından yemek üzere meyhane geçtikleri bilinmektedir. Urla Katmeri, Kulaklı
Mantı, Karaköy Katmeri, Çalkama, Şevket-i Bostan, Kuzu etli arapsaçı, Enginarlı
pilâv, Kabak Çiçeği Dolması, Ekmek Dolması Urla‟da meşhur olan diğer lezzetlerdir.
Seferihisar‟da Tavuklubörek, Topalak, Keşkek, Kulaklıçorba ve Armola Peyniri
meşhurdur. Armola peyniri, Seferihisar ilçesindeki birkaç mandıra ve evlerde
yapılmakta, keçi sütünden yapılan süzme yoğurt, keçi sütü loru ve beyaz peynirin
karışımıyla ortaya çıkmaktadır. Armola, hafif bir peynir olması ve istendiğinde
88
domates salatasına sos olarak kullanılabilme özelliği nedeniyle çok tercih
edilmektedir (Yarımada Yarışması, 2009).
Karaburun‟da Kabak zıngatası, Tava katmeri, Otlu Börek, El Böreği,"Dede Sarığı"
(kelle peyniri rendesi ve sütlü peynir), Ot salatası, Yoğurtlu "Masır Böreği", Patlıcan
Dalangısı, Patlıcan mücveri, Börülce salatası, Patlıcan bastı, Keşkek, Fava bakla, Lor
böreği, Arapsaçı yemeği, Kabak çiçeği dolması, Arapsaçı köftesi, Sarmaşık yemeği,
Pirinçli börek, Tavşan çullam, Körmen (Yabani Sarımsak) Köftesi ve Öküz Köftesi
meşhurdur. Karaburun‟daki meşhur tatlılar, Kesme Tatlı, Lor tatlısı, Damat tatlısı,
Sündürme" adlı peynir tatlısı, Cevizli kıvırma, Nişan tatlısı, Fırında ceviz tatlısıdır.
Pelte Reçel ve bal çeşitleri, enginar ve karabaşotu çiçeği reçelleri, onbinlerce çeşitli
şifalı ot-bitki örtüsünden oluşan çiçek balı bulunmaktadır. Kopanisti peyniri (acı
peynir), Keçi sütünden yapılan lor, Kelle peyniri, Tulum peyniri, Sepet peyniri,
Kurutulmuş enginar çiçeği tohumu ile mayalanan sütle yapılan özel peynir
meşhurdur. Peksimet (Sarpıncık, Parlak, Salman, Küçükbahçe ve Yayla köyleri),
Odun fırını ekmeği ve un kurabiyesi (Mordoğan ve Balıklıova) meşhurdur.
Çeşme‟de İzmir Kumrusu, Papaz yahnisi, saf zeytinyağından yapılan yemekler,
Badem Sütü, Kaz Budu ve Alaçatı Köftesi meşhurdur. Sakız muhallebisi,
dondurması ve Sakız Reçeli yerele özeldir (Yarımada Yarışması, 2009).
5.3. Marina Turizmi
Çeşme, marina turizmi açısından yarımada içerisinde en aktif olan ilçedir. Seferihisar
ve Urla‟da da marina/yat turizmi gelişmektedir. Güzelbahçe için de bir marina/yat
limanı projesi ihtiyacı bulunmakta ve Yelki bölgesinde yapılması düşünülmektedir.
5.4. Spor Turizmi
Urla-Çeşme-Karaburun yarımadası spor turizmi açısından büyük bir potansiyele
sahiptir. Urla‟da at çiftlikleri, binicilik kursları, yelken kulübü; Çeşme‟de rüzgâr sörfü,
yelken vb. deniz sporları (ör. Çağla Kubat Sörf Akademisi) aktif olarak faaliyettedir.
Engelliler için spor (bowling, dart, okçuluk, yüzme, binicilik, masa tenisi ve modifiye
edilmiş sporlar – ör. tekerlekli sandalye basketbolu); Kara sporları (oryantiring, dağ
bisikleti, yol bisikleti, binicilik, triatlon, kayak-buzpateni); Hava sporları (yamaç
paraşütü, paraşüt, mikrolayt); Su sporları (yüzme, yelken, kitesurf, windsurf, kürek, su
kayağı, yat yarışları); Sualtı sporları (dalgıçlık, sualtı navigasyonu, sualtı ragbisi,
sualtı görüntüleme, monopalet, sualtı hokeyi); Aktiviteler (trekking, mağaracılık,
yamaç paraşütü, oryantiring, kampçılık, izcilik, atla gezinti, yüzme, dağcılık, balık
tutma, yat gezintileri, çim kayağı, kuş gözlemciliği, zorbing, fotoğrafçılık gezi turları)
bir kısmı uygulanmakta olan ve uygulanma potansiyeli bulunan spor faaliyetleridir
(Yarımada Yarışması, 2009).
VI. Konut
6.1. Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadasında Kentsel Yerleşimler ve Kırsal Yerleşimler
89
İzmir Kentsel Bölgesinin batı aksını oluşturan Yarımada, geçmişten günümüze
kentsel ve kırsal yerleşimlerin yer aldığı bir coğrafya olmuştur. Urla‟da Klazomenai,
Çeşme-Ildırı‟da Erythrai, Seferihisar‟da Teos gibi eski yerleşimlerin yanı sıra, Urla,
Çeşme, Karaburun, Seferihisar kasabaları, ilçe merkezleri olarak ve kentsel nitelikli
yerleşimler olarak uzun yıllardır var olmuşlardır. Urla ve Güzelbahçe yerleşimi, İzmir
ana kentinin günümüzde kesintisiz olarak devam ettiği “yerleşik alan” sınırları içinde
yer almaktadır.
2013 yılı ağustos ayı itibariyle, anılan beş ilçeden üçü, İzmir Büyükşehir Belediyesi
(İBŞB) sınırları içinde yer almaktadır. Güzelbahçe, Urla ve Seferihisar ilçeleri ve bu
ilçe sınırları içindeki yerleşimler, İBŞB sınırları içindedirler. İBŞB sınırları içindeki bu
ilçelerdeki kırsal yerleşimler de İBŞB sınırları içinde yer almaktadırlar. Yarımada‟nın
en batı ucunda yer alan Çeşme İlçesi ve Yarımada‟nın en kuzey kesiminde yer alan
Karaburun İlçeleri ise, İBŞB sınırları dışındadır.
Şekil 6.1: İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları (Kaynak: www.izmir.bel.tr (erişim tarihi 30.8.2013)
Çeşme İlçesi‟nin sınırları içinde, ayrı bir belediye statüsüne sahip Alaçatı yerleşimi;
Karaburun İlçesi sınırları içinde ise ayrı bir belediye statüsüne sahip olan Mordoğan
yerleşimi yer almaktadır. 2013 yılında onaylanmış olan 6360 sayılı yasayla, gelecek
yıl, yukarıda özetlenen yerel yönetim yapısı değişecektir. Anılan Yasaya göre 2014
yılında yapılacak yerel seçimlerle birlikte, İBŞB sınırları genişleyecek ve tüm İzmir
İlinin sınırlarını kapsayacaktır. Bu nedenle de, günümüzde İBŞB sınırları dışında
kalan ÇeĢme ve Karaburun Ġlçeleri de; ĠBġB sınırları içine alınacaktır. İBŞB
sınırının il sınırlarına dek genişletilmesinin yanı sıra; Çeşme İlçesinin sınırları içindeki
Alaçatı Belediyesi, Karaburun İlçesinin sınırları içindeki Mordoğan Belediyesi,
90
tüzel kiĢiliklerini kaybedeceklerdir ve ilçe merkezi belediyesinin mahalleleri haline
geleceklerdir. Tüzel kişiliklerini yitirecek olan diğer yerleşimler ise, kırsal
yerleşimlerdir. İBŞB sınırları içindeki tüm ilçelerde var olan köylerin tüzel kiĢilikleri
kaldırılacaktır ve bu köyler, her ilçede bir tane olacak ilçe merkez belediyesinin
mahalleleri haline geleceklerdir.
Yukarıda, Yarımada‟da yer alan yerleşimlerin idari yapılarında büyük değişikliklere
neden olacak 6360 sayılı Yasanın getireceği değişiklikler özetlenmiştir. Bu değişimin
olası sonuçları ise, çalışmanın daha sonraki aşamalarında ve yapılacak yerel
çalıştayların sonuçları da göz önüne alınarak ayrıntılı olarak değerlendirilecektir.
Ancak bu aşamada, Yarımada özelinde şu saptamalar yapılabilir;
Tüm il sınırları içinde İBŞB gibi bir üst yerel yönetim biriminin olması; planlama,
altyapı ve hizmet sunulması ve ortak projeler geliştirilmesi konusunda, eşgüdümün
sağlanması ve niteliğin yükseltilmesi açısından olumlu gelişmelere neden olabilir,
Karaburun İlçesi sınırları içinde bugün var olan iki belediyeden birisi olan Mordoğan
Belediyesi‟nin kapatılması ve İlçe Merkez Belediyesi olan Karaburun Belediyesi‟ne
bağlanması, altyapı ve hizmet sunumu açısından ve yerel halkın belediye olan
iletişiminin sağlanması ve yönetime katılması açısından sorunlara neden olabilir.
Karaburun İlçe Merkezi ile Mordoğan Belediyesi arasında yaklaşık olarak 20 km.
mesafe ve çok sayıda viraj vardır. Yerel halkın Belediye başkanına, çalışan
personele, sunulan hizmete erişiminde sorunlar oluşabilir. Benzer sorunlar, daha alt
düzeyde de olsa, Alaçatı yerleşiminde yaşayanlar için de gündeme gelebilir.
Anılan yasal düzenlemeden en çok etkilenmesi beklenen yerleşimler ise, kırsal
yerleşimlerdir. Kırsal yerleşmelerin tüzel kişiliklerinin sona erecek olması,
Yarımada‟nın kırsal yerleşimlerinde yaşayanların kendilerini yeterince ifade
edememelerine, zaten çoğunun nüfus kaybetmekte olduğu bu yerleşimlerdeki
çözülmenin giderek hızlanmasına neden olabilir.
Yarımada‟yı oluşturan beş ilçeden Güzelbahçe ve Urla, yukarıda da değinildiği gibi,
İzmir Anakentinin yerleşim alanlarının kesintisiz devam ettiği ilçelerdir. Kuzeyde
Karaburun, batıda Çeşme, güneyde Seferihisar, göreli olarak hem birbirinden, hem
anakentten biraz daha uzakta ve aralarında çoğunlukla tarım alanlarının, ormanların
ya da makiliklerin yer aldığı yerleşimlerdir.
91
Şekil 6.7: İzmir ili ulaşım altyapısı, 2013 (Kaynak: İzmir İli Bölge Planı Hazırlanmasına Yönelik
Fonksiyonel Bölge ve Alt Bölgelerin ve Bölgelerarası İlişkilerin Tespiti Çalışması, 2013)
İzmir Anakentinin batı aksına özel oto, şehirlerarası otobüsler ve minibüsler ve yük
taşıyan kamyon-tır araçlarının erişimini arttıran İzmir-Çeşme otoyolu; doğu-batı
aksında, Yarımada‟yı bir anlamda ikiye de bölmüştür. Kuzey-güney doğrultusunda,
ekolojik bütünlüğü olan Yarımada, bu otoyolla neredeyse ortadan ikiye bölünmüş ve
doğal yapı üzerinde olumsuz etkileri olmuştur.
İzmir-Çeşme Otoyolu, Yarımada‟daki yerleşim desenini de etkilemiştir. Otoyol
kenarında, “saçaklanarak” gelişen kimi sürekli konut, kimi ikinci konut siteleri inşa
edilmiştir ve edilmektedir. Çoğunlukla “mevzii imar planları” aracılığıyla
gerçekleştirilen bu konut siteleri, birbiriyle ilişkisiz bir biçimde, bütüncül olmayan ve
buna bağlı olarak da yeterli teknik-sosyal altyapı donanımına sahip olmadan
yapılaşmışlardır. Güzelbahçe-Seferihisar karayolunun doğusu, Urla İlçesi sınırları
içinde Otoyolun kuzeyi ve güneyi, söz konusu sitelerin yer seçtiği alanlar olmuştur.
Kimi kez tarım alanlarında, kimi kez özel mülkiyette olmakla birlikte, fiilen orman bitki
örtüsünün oluşmuş olduğu arazilerde veya çok eğimli yamaçlarda yapılaşmış olan bu
sitelerde yapılı çevre kalitesinin de üst düzeyde olduğunu söylemek mümkün değildir.
Çok özellikli bir topoğrafyaya ve peyzaja sahip olan Yarımada kıyıları ve koylarında
ise ne yazık ki çoğunlukla ikinci konut siteleri yer almaktadır. Özellikle, Urla İlçesi
sınırları içindeki kıyılar ve koylar, Karaburun İlçesi sınırları içindeki kıyılar, Seferihisar
İlçesinin Doğanbey ve Ürkmez sahilleri, Çeşme İlçesinin birçok koyu ve kıyıları
“ikinci konut” yerleşimlerinin oluştuğu alanlardır. Kıyılardaki ikinci konut
92
yapılaşması, Ülkemizde 1980 li yıllardan sonra hızlanan bir süreçtir. 3194 sayılı İmar
Yasasının yürürlüğe girdiği 1985 yılından sonra, belediyelere “plan onama yetkisi”
verilmiş ve kıyılarımızdaki yapılaşma son 30 yılda hızla artmıştır. Ne yazık ki
çoğunlukla son 30 yılda oluşmuş olan bu yapı stoğunun çok nitelikli olduğunu
söylemek mümkün değildir.
İzmir Anakentinin yerleşik alanının kesintisiz olarak devam ettiği Güzelbahçe ve Urla
İlçesi sınırları içindeki kıyılardaki yapılaşma ise çoğunlukla artık sürekli konut olarak
kullanılmaktadır.
Yarımada kıyılarında turizm tesislerinin kısmen yer seçtiği kıyılar ise, Seferihisar
İlçesi‟nde Sığacık ve Ürkmez, Urla İlçesi‟nde İskele ve Çeşmealtı, Karaburun
İlçesi‟nde Mordoğan sahili ve İskele ve Bodrum Koyu kıyılarıdır. En çok turizm tesisi
Çeşme İlçesi sınırları içinde yer almaktadır, Çeşme Merkez, Ayaseranda, Dalyan,
Ilıca, Altınkum ve Alaçatı kıyıları, turizm tesislerinin yer seçtiği kıyılardır. Turizm
tesislerinin bir bölümünün fiziki nitelikleri ise yerel değerlerle uyumlu değildir.
Yarımada, bir yandan da çok değerli tarım alanlarına sahip kırsal yerleşmelerin,
köylerin yer seçtiği bir coğrafyadır. Bu kırsal yerleşmelerin birçoğu nüfus kaybetmekte
ve tarımsal üretimden uzaklaşmaktadır. Yaşlı nüfusu barındıran bu köylerin büyük
çoğunluğunda, genç nüfus köylerinden ayrılmakta ve kentte çalışmayı tercih
etmektedir.
Yarımada kırsalında bulunan köylerin bir bölümünde, mevcut köy yapılarının bir kısmı
kentlerden gelen kişiler tarafından satın alınarak yenilenmekte ve çoğunlukla ikinci
konut olarak kullanılmaya başlamaktadır. Bazı köylerde ise tümüyle yeni yapılar inşa
edilerek yine çoğunlukla ikinci konut olarak kullanılmaktadır. Köyde yaşamaya devam
eden ve yeni konuta ihtiyaç duyan ailelerin yaptığı yeni konutlar ve ikinci konut amaçlı
yeni yapılan/yenilenen konutların temel sorunu ise, “yerel mimari kimliğe
uyumsuz” yapılaşmadır.
Yarımada, çok özel ve korunması gerekli doğal peyzaja sahiptir, bu doğal peyzaja ve
kimi kez kentsel ve kırsal yerleşmelere de olumsuz etkileri olabilen yatırım kararları
ve fiziki gelişmeler, özellikle son yıllarda sıklıkla gündeme gelmektedir. Yerel halkın
itiraz ettiği, kamuoyuyla bu itirazlarını farklı eylemlerle paylaştığı yatırım kararlarının
başında, çok değerli koylara ve yerleşimlere yakın yer seçen, “balık çiftlikleri”, “taĢ
ocakları” ve çok sayıda ve yerleşmelerin çok yakınında inşa edilmekte olan “rüzgar
santralleri”dir. Bu yatırımların yoğunlaştığı kesimler ise, balık çiftlikleri açısından;
Seferihisar Sığacık, Karaburun koyları, Çeşme Gerence Koyu, rüzgar türbinleri
açısından ise Karaburun dağları ve köyleridir.
İzmir il bütününde Yarımada yerleşimlerinin, Anakent ve diğer ilçelerle etkileşim
düzeyine bakıldığında, Güzelbahçe ve Urla İlçesi yerleşimlerinin, anakentle ilişkisinin
çok yoğun olduğu görülür. Çeşme, Seferihisar ve Karaburun İlçelerindeki
yerleşimlerin anakentle ve birbirleriyle olan ilişkileri diğerlerine göre daha alt
düzeydedir
93
Şekil 6.8: İzmir İlçe Düzeyi Mekansal etkileşim büyüklükleri
(Kaynak: İzmir İli Bölge Planı Hazırlanmasına Yönelik Fonksiyonel Bölge ve Alt Bölgelerin ve
Bölgelerarası İlişkilerin Tespiti Çalışması, 2013
Yukarıda, Yarımada bütünündeki genel nüfus yapısı ve yerleşimlerin fizik
özellikleri,sahip olduğu değerler ve sorun alanları özetlenmiştir. Aşağıda,
Yarımada‟daki ilçeler sırayla ele alınacak ve daha ayrıntılı olarak, kentsel yerleşmeler
ve kırsal yerleşmeler ayrıntısında incelenecektir.
Güzelbahçe İlçesi
Güzelbahçe-merkez 26.900 (2012 ADNKS)
Çamlı: 1.119
Küçükkaya: 167
Payamlı: 283
Güzelbahçe İlçe toplamı: 28.469
94
Şekil 6.9: Güzelbahçe İlçesi sınırları içinden geçen otoyol. (Kaynak: www.guzelbahce.bel.tr.)
Güzelbahçe İlçesi, İzmir Anakentinin batı aksında ve anakent yerleşik alanının
sınırları içinde yer almaktadır. Güzelbahçe İlçe Merkezi Belediyesi ve 3 köyün
bulunduğu İlçe‟nin 2012 yılı itibariyle toplam nüfusu; 28.469 kişidir. Merkez şehir
nüfusu 26.900 kişi olan yerleşimin, 2011 yılı nüfusu 25335 kişidir. İlçenin toplam
nüfusu son bir yılda yaklaĢık olarak 3000kiĢi artmıĢtır.
Şekil 6.10: Güzelbahçe yerleşiminin güney yamaçları. (Kaynak: www.guzelbahce.bel.tr.)
Güzelbahçe yerleşimi, yukarıda da değinildiği gibi, İzmir-Çeşme otoyolu ile, doğu-batı
doğrultusunda ikiye bölünmüştür. Otoyolun güneyinde ve yamaçlarda yer alan
yerleşimin bir bölümü de, otoyolun güneyinde ve kıyıda yer almaktadır. Yanda yer
alan fotoğrafta da görüldüğü gibi, otoyolun bir bölümü, zeytinlik alanları da ikiye
bölerek geçirilmiştir. Otoyolun güneyinde ve yamaçlarda yer alan yerleşimde, daha
az katlı ve kısmen müstakil konutlardan oluşan yapılar yer almaktadır.
95
Şekil 6.11: Sahil yolunda düzenlenmiş olan yaya mekanları (Kaynak: www.guzelbahce.bel.tr.)
Otoyolun kuzeyinde ve sahilde denize paralel olarak uzanan yerleşimin ana caddesi
üzerinde 3-4 katlı apartmanlar yer almaktadır. Denize paralel olarak uzanan
Mithatpaşa Caddesi üzerinde yerleşimin ticari merkezi oluşmuştur. Otoyolu
kullanmayan, kent içi trafiğini oluşturan taşıtlar, bu ticari merkezden geçerken,
özellikle tatil günlerinde, zaman zaman trafik sıkışıklığına neden olmaktadırlar. Ticari
merkezin oluştuğu kesimde, alt katlarında ticari fonksiyonların olduğu yapıların bir
bölümü, oldukça eskidir ve derenin iki yanında görsel kirlilik oluşturmaktadırlar.
Otoyol ile, sahil arasında kalan tarım alanlarında ise halen tarım yapılmaktadır. Örtü
altı üretim ve çiçekçiliğin yapıldığı, zeytinliklerin bulunduğu bu tarım alanlarının
gelecekte de korunması gereklidir, ancak bu tarım alanlarına doğru, çok katlı
yapılaşma eğilimi alanda gözlenmektedir.
Şekil 6.12: Otoyol ve deniz arasındaki tarım alanları (Kaynak: www.guzelbahce.bel.tr.)
Otoyolun güneyinde ve deniz kenarında sahile paralel olarak uzanan sahil yolu ve
onun bir bölümünü oluşturan sahil düzenlemesi ve yaya yolu, hem bu İlçede
yaşayanlar için, hem çevrede yaşayanlar için önemli ve değerli bir rekreasyon
alanıdır.
Özellikle son yıllarda, sahilde düzenlenmiş olan plajlar, yerel halk için ve giderek tüm
İzmirliler için önemli bir potansiyele sahiptir. İlçedeki balıkçı barınakları ve Balık Hali
96
ve kıyıdaki balık lokantaları, tüm kente hizmet veren yapılardır. Kent içi deniz
ulaşımına yönelik olarak yapılmış olan Güzelbahçe Vapur İskelesinin ise etkin olarak
kullanıldığını söylemek mümkün değildir. Kent içi plajların geliştirilmesi açısından
Güzelbahçe sahilleri çok büyük potansiyele sahiptir. Ancak Mithatpaşa Caddesi
üzerinde ve yolla deniz arasında kalan, kimi oldukça eski yapı grupları, denizle ilişkiyi
zaman zaman kesmektedirler. Sahil boyunca sürekliliği olan yaya yolu, bu yapılarla
kesilmektedir ve denizle görsel iletişim de kopmaktadır.
Şekil 6.13: Güzelbahçe yerleşimi-İzmir-Çeşme otoyolu ve kıyı yerleşimi ve mevzii planlar. (Kaynak:
Google earth, 20.3.2012 tarihli görüntü)
İlçede 2006 yılı verilerine göre ve resmi kayıtlara göre, 36 adet gecekondu
bulunmaktadır. Kamuoyunda “imar affı” olarak bilinen, 2805, 2981vb. yasalara
dayanarak başvuruda bulunan gecekondularla bu sayı 92 adede ulaşmaktadır.
(İZTO, Güzelbahçe) Güzelbahçe Atatürk Mahallesi Islah İmar Planı 1998 yılında
onaylanmıştır (İKNİP Raporu, 2006).
Güzelbahçe yerleşimiyle Seferihisar İlçe Merkezi arasında, çok sayıda ve çoğunlukla
“mevzii imar planları” ile yapılaşmış siteler yer almaktadır. Bu sitelerin bir
bölümündeki konut yapıları sürekli konut, bir bölümü ikinci konut, bir bölümü ise
boştur. Seferihisar-Güzelbahçe karayolunun doğusunda yer alan bu konut siteleri,
birbiriyle ilişkilendirilmemiş parça parça imar planları ile yapılaştıkları için, bir bütünlük
oluşturamamaktadırlar. Bu konut gelişme bölgesinde bütüncül bir ulaşım sistemi,
altyapı sistemi ve ortak teknik-sosyal donatı alanlarının sunumu yetersizdir. Anılan
konut sitelerinin bir bölümü çok eğimli yamaçlarda, bir bölümü SeferihisarGüzelbahçe Karayolunun batısında yer almaktadır. Bir anlamda şehirlerarası bir
97
karayolu niteliğinde olan bu arterin, doğusu ve batısı arasındaki yaya geçişlerinin
sağlanması ve yaya kaldırımları sorunludur.
Şekil 6.14: Güzelbahçe-Seferihisar arasındaki mevzii planlarla yapılaşmış konut alanları (Kaynak:
Google earth, 20.3.2012 tarihli görüntü)
İlçede giderek huzur evleri ve eğitim kurumları yer seçmeye başlamıştır. İlçede
açılmış olan özel okullar, Avni Akyol Fen Lisesi ve Güzelbahçe Anadolu Lisesinin
kurulması ve Maltepe Askeri Lisesinin İlçe sınırları içinde olması önemlidir. (İZTO,
Güzelbahçe) İlçede Milli Eğitim Bakanlığı‟na bağlı 3‟ü resmi, 5‟i özel olmak üzere, 8
lise; 5‟ resmi 11 ilköğretim okulu; 1‟i resmi 6 anaokulu yer almaktadır. (
www.guzelbahce.bel.tr.) Dr. Burhan Özfatura Kütüphanesi, Büyükşehir Belediyesine
bağlı olarak hizmet vermektedir. Güzelbahçe Belediyesi Amfi Tiyatrosu, kültürel
etkinlikler için kullanılırken, İlçede sinema salonu bulunmamaktadır. Güzelbahçe‟de
sörf, optimist, dağ bisikleti vb. spor yarışmaları, yöresel ev yemekleri yarışmaları ve
en güzel bahçe, deniz-dağ fotoğraf yarışmaları gibi yarışmalar, Belediyesi‟nce
düzenlenmektedir. (İzmir 2012 kültür ekonomisi ve kültür altyapısı envanteri ve İzmir
kültür ekonomisi gelişme stratejisi, İZKA)
İlçede büyük bir sanayi kuruluşu yoktur. Kemik unu, elektro bobinaj, boya, baharat,
madeni eşya, elektrik malzemeleri ve tekstil ve zeytinyağı fabrikaları gibi küçük
sanayi işletmeleri vardır. (www.guzelbahce.bel.tr.)
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Raporu‟nda yer alan
verilere göre; 2006 yılında; Güzelbahçe Belediyesi sınırları içindeki arazi kullanım
dağılımı aşağıdaki gibidir;
98
Konut alanı: 157,4 ha
MİA ve alt merkez: 14,1 ha
Çalışma alanları: 7,1ha
Kamu tesis alanları: 109 ha
Rekreasyon, spor, yeşil alan: 15,7 ha
Alt yapı: 3,7 ha
Toplam alan: 307 ha
Güzelbahçe ve İzmir Anakent arasındaki ulaşım, İBŞB otobüsleri ile sağlanmaktadır.
Aşağıdaki hatlarda belediye otobüsleri oldukça sık olarak servis vermektedirler;
Fahrettin Altay-Siteler
Bademler-Fahrettin Altay
Zeytinalanı-Konak
Güzelbahçe-Halkapınar
Yelki-Güzelbahçe
Belediye otobüslerinin yanı sıra, Fahrettin Altay Güzelbahçe arasında özel minibüsler
de hizmet vermektedirler.
Urla Ġlçesi
Urla-merkez: 46.289 kiĢi (2012 ADNKS)
Bademler 1.512
Barbaros: 301
Balıklıova: 876
Birgi: 100
Demircili: 206
Kadıovacık: 216
Kuşçular: 2150
Nohutalan : 150
Ovacık: 139
Uzunkuyu: 422
Özbek: 1062
Zeytineli: 268
Yağcılar. 527
Zeytinler: 338
Urla ilçe toplamı: 54.556
İzmir Anakentinin batı aksında yer alan Urla İlçesi, Çamlıçay Deresi ile Güzelbahçe
İlçesi‟nden ayrılmaktadır. İlçe merkezinde yaşayan nüfus, 2012 yılı itibariyle 46.289
kişidir. İlçe toplam nüfusu ise 54.556 kişidir. 2011 yılı İlçe toplam nüfusu ise 53.417
kişidir. Son bir yıl içinde, İlçe toplam nüfusu yaklaşık olarak 1000 kiĢi artmıĢtır. 14
köyü olan Urla İlçesi‟nin en büyük köyleri Bademler ve Balıklıova Köyleridir.
Urla İlçesi ve Urla Ovası da tıpkı Güzelbahçe İlçesinde olduğu gibi, İzmir-Çeşme
Otoyolu ile doğu-batı doğrultusunda ikiye bölünmüştür. İlçe Merkezi yerleşimi, otoyol
99
ile eski İzmir-Çeşme karayolu arasında konumlanmıştır. Bir başka anlatımla Otoyol,
Urla İlçe Merkezi yerleşiminin güneyinden ve dışından geçmektedir.
Şekil 6.15: Urla yerleşiminin genel görünüşü (Kaynak: www.urla.bel.tr)
Geçmişi M.Ö. 2000 yılına dek uzanan Urla yerleşimi, çok parçalı ve dağınık bir
yerleşim biçimine sahiptir. Bu parçalı yerleĢim yapısının ilkini, Ġlçe Merkezi
yerleĢimi oluşturmaktadır. İlçe resmi kurumları ve sürekli yaşayan nüfusun konutları
çoğunlukla, Kasaba merkezinde yer almaktadır. Denizden yaklaşık olarak 4 km.
içerde konumlanmış olan Urla Merkez yerleşiminde, genellikle 2-3 katlı yapılar
bulunmaktadır. Kasabanın kuzey-güney doğrultusunda uzanan ana caddesinin iki
yanında apartmanlar biçiminde konut yapıları yer almaktadır. Kent merkezine
yaklaştıkça, bu apartmanların alt katlarında ticaret birimleri bulunmaktadır. Bu ana
cadde, Kasabanın meydanına ve geleneksel ticaret merkezi, “arasta”sına
ulaşmaktadır. Kasabanın kuzey-doğusunda “Bin Konutlar” olarak adlandırılan ve
kooperatifler tarafından inşa ettirilen müstakil konutlardan oluşan siteler yerleşimi yer
almaktadır. Bu konut siteleri, sürekli olarak Urla‟da yaşayan kentlilerin yerleştiği
sitelerdir. Kasaba merkezi olan bu yerleşim alanı, kendi içinde bütünlüğü olan bir
yerleşimdir. Çok nitelikli ve kültürel, mimari değeri yüksek yapı stoğu, Kasabanın
kimliğine değer katmaktadır.
100
Şekil 6.16: Urla-İskele, denizden görünüş (Kaynak: www.urla.bel.tr)
Parçalı yerleşim yapısının, ikinci bileĢeni, Kasabanın deniz kıyısındaki yerleşimidir
ve kuruluş tarihi daha eskidir. Urla İskelesi olarak ve Çeşmealtı olarak adlandırılan bu
yerleşimler, hem sürekli yaşayanların, hem de yalnızca yazın kullanılan ikinci
konutların bulunduğu yerleşim alanlarıdır. Önemli arkeolojik sit alanlarından birisi
olan ve tarihi M.Ö.2000 yılına dek uzanan Klazomenai antik yerleşimi, Urla-İskele‟de
yer almaktadır. Küçük bir ticaret merkezi, balıkçı lokantaları ve kafelerin, turistik
tesislerin ve konut alanlarının yer aldığı Urla-İskele yerleşimi, İzmirlilerin tüm sene
hafta sonları sıklıkla gittikleri, yeme-içme-dinlenme mekanlarının yer aldığı bir kıyı
yerleşimidir.
Urla-İskele‟de çok sayıda mimari-kültürel değere sahip ve tescilli yapı vardır. Urlaİskele mahallesine bir dolgu yol ile bağlanmış olan Karantina Adası‟nda, uzun yıllar
Urla Devlet Hastanesi hizmet vermiştir. Kıyıya paralel olarak uzanan Urla-İskele
yerleşimi, yine denize paralel olarak gelişmiş olan Çeşmealtı yerleşimi ile artık
birleşmiştir ve iki yerleşimin arasında DDY Kampı yer almaktadır. Deniz kıyısında
ağırlıklı olarak ikinci konut ve kısmen turistik tesislerin yer aldığı Çeşmealtı
yerleşiminin batısında ve yamaçlarda Denizli ve Güvendik Mahalleleri yer almaktadır.
Gerek bu yamaçlar, gerekse de kıyıdaki ikinci konutlar ile bu yamaçlar arasındaki
alan zeytinliktir. Konutların bir bölümü ne yazık ki bu zeytinlik alanların yok
edilmesiyle oluşmuştur.
Şekil 6.17: Urla-Çeşmealtı (Fotoğraf: İ.Yaşartekin, Google Earth)
Aşağıdaki uydu görüntülerinden Urla Kasabasının genel yerleşim dokusu ve otoyol
ile olan ilişkisi görülmektedir. Urla yerleşiminin parçalı yapısının ikinci bileşenini
oluşturan Urla-İskele ve Çeşmealtı yerleşimleri ise yine alttaki uydu fotoğrafından
görülmektedir. Çeşmealtı yerleşiminin kuzeyinde ise Menteş Askeri alanı yer
almaktadır. Urla merkez Kasaba yerleşimi ile İskele yerleşimi arasında nitelikli tarım
alanları yer almaktadır. Klazomenai antik kentinin yer aldığı arkeolojik sit alanı ise,
İskele yerleşiminin güney-doğusunda yer almaktadır. İskele ve Çeşmealtı
yerleşmeleri, özellikle hafta sonları, plajları ve yeme içme mekanlarıyla, piknik
yapılacak mesire yerleri ile, pansiyon ve küçük otelleriyle tüm İzmirlilerin çok önemli
bir rekreasyon alanıdır. Bu nedenle kimi kez bu bölgede Çeşmealtı-İzmir karayolunda
trafik sıkışıklığı olabilmektedir.
101
Şekil 6.18: Urla-Merkez yerleşimi ve otoyol ilişkisi ve genel yerleşim düzeni (Kaynak: Google earth,
20.3.2012 tarihli görüntü)
Şekil 6.19: Urla-İskele ve Çeşmealtı yerleşimleri genel yerleşim düzeni ve zeytinlik alanlar (Kaynak:
Google earth, 20.3.2012 tarihli görüntü)
Urla yerleşiminin parçalı yapısının üçüncü bileĢenini, Gülbahçe Körfezinin güneydoğu kıyısındaki Özbek Köyü ve çevresindeki yapılaşma, İçmeler ve çevresindeki
yapılaşma ve Gülbahçe Köyü ve çevresindeki yapılaşma oluşturmaktadır. Gülbahçe
ve İçmeler yerleşimleri arasında ise İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) yer
almaktadır. Gülbahçe Köyünün batısı ve kuzeyinde yer seçen İYTE Yerleşkesinde,
1994 yılında yapılaşma başlamıştır. 1999 yılından bu yana bu alanda eğitim
vermekte olan İYTE, halen gelişimini sürdürmektedir. Mayıs 2013 verilerine göre,
Enstitü‟de 2419 lisans, 1021 lisansüstü olmak üzere, toplam 3430 öğrenci eğitim
görmektedir. 518 akademik, 365 idari personeli olan kurumda toplam çalışan sayısı
102
ise 893 kişidir. Özetle İYTE‟nin öğrenci ve çalışan toplam nüfusu, 4323 kişidir
(www.iyte.edu.tr). 2004 yılında kurulan ve Yerleşkenin sınırları içinde kurulmuş olan
ve halen gelişimini sürdürmekte olan İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (İZTEKGEB)
web sayfasından edinilen bilgiye göre; alanda 2013 yılı itibariyle 70 firma yer
almaktadır ve 282 kişi çalışmaktadır (www.iztekgeb.com).
Şekil 6.20: Urla-Gülbahçe Körfezi- İçmeler- Özbek-Gülbahçe yerleşimleri ve İYTE Kampus alanı
(Kaynak: Google earth, 20.3.2012 tarihli görüntü)
Gülbahçe Körfezi çevresinde yer alan; İçmeler, Özbek, Gülbahçe yerleşimlerinde; bir
yandan sürekli yaşayan yerel halkın konutları, bir yandan da yalnızca yazları
kullanılan ikinci konutlar ve siteler yer almaktadır. Bu bölgedeki konutların hemen
tümü müstakil ve 1-2 katlı konutlardır. İçmeler yerleşiminin doğusunda yer alan
yamaçlarda ise “göçmen konutları” olarak adlandırılan ve Bulgaristan‟dan göç
ederek Türkiye‟ye geldiklerinde bu bölgeye yerleştirilen nüfusun yaşadığı bir mahalle
yer almaktadır. Bu mahallede önce 1-2 katlı olan yapılar, giderek 3-4 katlı
apartmanlara dönüşmüştür. Bu yerleşim alanlarında yaşayanların günlük
gereksinimini karşılayacak düzeyde, alışveriş mekanları ve Özbek kıyılarında balıkçı
lokantaları yer almaktadır. Gülbahçe mahallesinde ise, özellikle İYTE‟li öğrencilerin
gereksinimlerini karşılamaya uygun, özel apart yapıları, restoran ve kafeler oluşmaya
başlamıştır. Öğrencilerin bir bölümü de kışları boş kalan yazlık konutları
kiralamaktadırlar, bir bölümü de Urla‟da ve Çeşmealtı‟nda ev kiralamaktadırlar.
Öğretim üyelerinin bir bölümü ise Urla‟da ve Çeşmealtı‟nda ev kiralayarak veya satın
alarak yaşamaya başlamışlardır.
İYTE‟nin bu bölgedeki konut alanlarının ve hizmet sektörünün gelişmesine katkısı,
gelecek yıllarda daha da üst düzeyde olabilir. Ancak İçmeler yerleşiminde zemin suyu
103
yüksektir ve yerleşim alanı içinden çok sayıda dere/su kanalı denize ulaşmaktadır.
Bölgenin depremselliği de göz önüne alınarak yapılaşmanın yönlendirilmesi
gerekmektedir.
Gerek İçmeler, gerekse de Gülbahçe ve Özbek yerleşimlerinin, kıyıları; sörf,
günübirlik turizm, yeme-içme ve dinlenme tesislerinin yapılması için çok uygundur.
Deniz çok sığ olduğu için yüzme ve dalma etkinliğine çok uygun olmayan bu kıyıların
bir bölümünün potansiyelini değerlendirmek üzere, Urla Belediyesi 2013 yılında bir
tasarım yarışması açmıştır. “Ġçmeler Sahil Düzenlemesi Ulusal Öğrenci Kentsel
Tasarım Projesi YarıĢması”, 2013 yılının Mart ayında tamamlanmıştır. Bu
yarışmaya, oldukça üst düzeyde bir katılım gerçekleşmiş ve kolaylıkla uygulanabilir
ve çok iyi fikirler geliştirilmiştir.
Gülbahçe-İçmeler-Özbek yerleşimlerine ve Gülbahçe Körfezi kıyılarına, İzmir-Çeşme
otoyolu ile ve eski İzmir-Çeşme karayolu ile ulaşılmaktadır. Urla Belediyesi ve İBŞB
belediye otobüsleri, Urla‟ya, bu bölgeye ve Balıklıova‟ya hizmet vermektedirler.
Fahrettin Altay/Üçkuyular semt garajından da düzenli olarak; Urla, Gülbahçe ve İYTE
minibüs seferleri yapılmaktadır. Urla‟dan da İçmeler, Gülbahçe, Çeşmealtı ve İYTE‟ye
düzenli minibüs seferleri yapılmaktadır. Bölgeye deniz ulaşımı ise yoktur.
Şekil 6.21: Balıklıova Köyü ve yeni açılan Gülbahçe-Karaburun yolu (Kaynak: Google earth, 20.3.2012
tarihli görüntü)
Urla yerleşiminin parçalı yapısının dördüncü bileĢeni Balıklıova Köyü ve GülbahçeBalıklıova arasındaki ikinci konut siteleridir. Gülbahçe ile Balıklıova köyü arasında,
Karapınar‟da daha yoğun olmak üzere sürekli konut ve ikinci konut yerleşimleri kıyıya
paralel olarak yer almaktadır. Karaburun Yarımadası‟nın giriş noktasında yer alan
Gülbahçe ve Balıklıova yerleşimleri, Karaburun karayolu üzerinde yer almaktadırlar.
Gerek Gülbahçe yerleşmesi gerekse de Balıklıova yerleşmesi, Karaburun
104
karayolunun her iki tarafında gelişmiştir. Dükkanlar ve balık lokantaları, özellikle de
Balıklıova‟da bu karayolunun her iki tarafında yer seçmişlerdir. İzmir‟den veya başka
yerlerden Karaburun Yarımadası‟nda yer alan Mordoğan, Karaburun kasabalarına ve
köylere giden taşıtlar, bu karayolunu kullanmak zorundadırlar. Bu yolu kullanan
yolcular, özellikle de Balıklıova‟da durarak alışveriş yapmak istemekte, veya balık
lokantalarına gitmek istemekte ve araçlarını yol üzerine park etmektedirler. Bu durum
ise zaten dar olan yol kesiti nedeniyle trafik sıkışıklığına neden olmaktadır. Özellikle
hafta sonlarında trafik sıkışıklığı daha da artmaktadır. Benzer durum, Gülbahçe,
Kaynarpınar, Karapınar yerleşimleri için de söz konusudur. Gülbahçe-Karaburun
arasındaki bu karayolunun bir başka özelliği de, doğaya olabildiğince uygun
geçirilmeye çalışıldığı için oldukça virajlı bir yol olmasıdır. Gülbahçe kavşağından
Karaburun‟a dek 182 adet viraj olduğu, değişik kaynaklarda ifade edilmektedir.
Dolayısıyla Yarımada‟ya erişim, bu karayolu nedeniyle biraz zordur. Bu nedenle de
çok üst düzeyde doğal peyzaj değerlerine sahip olan Karaburun Yarımadası büyük
ölçüde bugüne dek korunabilmiştir.
Karaburun Yarımadası‟na erişimi kolaylaştırmak ve bu trafik sıkışıklığı sorununu
çözmek gerekçeleriyle; Gülbahçe-Karaburun arasında, tümüyle yeni bir karayolu inşa
edilmektedir. Ancak bu yeni karayolu, Yarımada‟nın doğal yapısında ciddi tahribatlara
da neden olmuştur. Yarımada‟nın ulaşılabilirliğinin artması ise bu coğrafyada yeni
taleplerin oluşmasına neden olacaktır. Bu taleplerin içinden yalnızca, Yarımada‟nın
değerlerini koruyan ve onu zenginleştirecek potansiyele sahip olanlar
desteklenmelidir. 2000‟li yıllardan sonra gündeme gelen ve Yarımada‟nın doğal
değerlerine zarar veren, çok sayıda ve kıyıya yakın balık çiftlikleri, taş ocakları, yine
çok sayıda ve köylere yakın rüzgar türbinleri, yerel kimliğe ve değerlere aykırı
yapılaşma, bu coğrafyanın ana sorun alanlarını oluşturmuştur. Açılmakta olan yeni
karayolu ile bu sorunların artması riski vardır.
Urla İlçesi‟ndeki beĢinci grup yerleşmeleri, ayrı ayrı ve mevzii imar planlarıyla
yapılaşmış, müstakil konut siteleri oluşturmaktadır. İzmir-Çeşme otoyolunun kuzey ve
güneyinde yapılaşmış ve yapılaşmakta olan bu siteler, sürekli konut veya ikinci konut
olarak inşa edilmişlerdir. Böylesi dağınık bir yapılaşma biçimi ise kentsel servislerin
sunumunda sorunlara neden olabilmektedir. Kuşkusuz, tarımsal niteliği yüksek olan
arazilerde veya özel mülkiyette bile olsa, fiilen orman bitki örtüsünün olduğu
arazilerde bu sitelerin yapılmasının doğaya çok olumsuz etkileri olacağı açıktır.
Yukarıda nitelikleri özetlenen yerleşimlere, İzmir-Çeşme otoyolu ve İzmir-Çeşme eski
karayolu aracılığıyla ulaşılmaktadır. İzmir-Çeşme eski yolu olarak adlandırılan bu
karayolu, çok yoğun olarak kullanılmakta ve Güzelbahçe sahili boyunca sürekliliği
olan Mithatpaşa Caddesi‟ne bağlanmaktadır. Bu yol bir yandan şehirlerarası yol
fonksiyonunu üstlenmekte, bir yandan da kent içi ana arter fonksiyonunu
üstlenmektedir. Yolun her iki tarafında belli kesimlerde alış-veriş mekanları, balık
lokantaları vb. kullanımlar yer almaktadır. Gerek bu kullanımların servis
gereksiniminin sağlanması, gerekse de yayaların yolun karşısına geçmelerine ilişkin
sorunlar gözlenmektedir.
105
Şekil 6.22:: Urla İlçesi‟nde otoyolun kuzey ve güneyinde, farklı konumlarda yapılaşmış olan müstakil
konut siteleri (Kaynak: Google earth, 20.3.2012 tarihli görüntü)
Bu karayolunun Karaburun‟a, Çeşme‟ye giden karayolu olması nedeniyle, turizm
tesislerinin ve müstakil, bahçeli evlerin bahçelerinin düzenlenmesinde ve
bitkilendirilmesinde kullanılacak olan fidanlar ve çiçeklerin yetiştirildiği fidanlıklar ve
bahçe mobilyaları satışı yapan ticari birimler, bu yolun üzerinde yer seçmektedirler.
Yol üzerinde yer seçen diğer kullanımlar ise, yeme-içme mekanları ve at çiftlikleridir.
Özetlenen bu kullanımlar; Urla İlçesi‟nin doğasına ve gereksinimlerine uygun
kullanımlardır ve yerel ekonomiye katkı da sağlamaktadır. Ancak birbirleriyle uyumlu
olan bu kullanımların arasında, yer yer inşaat malzemeleri satan taş, kum vb.
malzeme depolayan tesisler de yer seçmektedir. Bu kullanımlar ise, hemen
bitişiğindeki örneğin restorana veya fidanlıklara toz ve gürültü bağlamında olumsuz
etkide bulunmaktadır. Bir diğer olumsuz boyutu ise görsel kirliliğe neden olmalarıdır.
İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı Raporunun 2006 yılı tespitlerine göre, Urla‟da
arazi kullanım değerleri aşağıdaki gibidir;
Konut alanı: 899,3 ha.
MİA ve alt merkez: 6,5 ha.
Çalışma alanı: 6,5 ha
Kamu tesis alanları: 3473,3 ha
Turizm tesis alanları: 13,2 ha
106
Rekreasyon ve spor alanları: 11,8 ha.
Alt yapı alanları: 31,15 ha
Toplam. 4448,35 ha
Urla, İzmir Anakentinin bir parçası konumundadır, Urla‟da yaşayan ve Anakentte
çalışan veya tam tersi konumda olan çok sayıda kentli vardır. Bu özelliğinin yanı sıra,
Urla aynı zamanda Yarımada‟ya gidişte herkesin kentin kuzeyinden veya güneyinden
de olsa, geçmek durumunda kaldığı bir kenttir. Kıyılarıyla, köyleriyle, değerli tarım
alanları ve doğal peyzajıyla, sahip olduğu tarihsel, kültürel, mimari değerleriyle,
Yarımada içinde çok özel bir konuma sahiptir.
Seferihisar Ġlçesi
Seferihisar-merkez: 27.849 (2012 ADNKS)
Beyler: 525
İhsaniye: 68
Çamtepe:133
Kavakdere: 254
Düzce: 841
Orhanlı: 1.051
Gödence: 308
Turgut: 317
Gölcük:121
Seferihisar Ġlçe toplamı: 31.467
İzmir Anakentinin güney-batısında yer alan Seferihisar İlçesinin merkez yerleşim
nüfusu, 27.849 kişidir. İlçe sınırları içinde, dokuz köyün olduğu İlçenin 2012 yılı
toplam nüfusu ise 31.467 kişidir. 2011 yılı toplam ilçe nüfusu ise 30.890 kişidir. Son
bir yıl içinde 577 kiĢi artmıĢtır.
Seferihisar İlçe Merkezi, Güzelbahçe-Seferihisar- Ürkmez-Kuşadası Karayolunun
doğusunda ve denizden içerde gelişmiş bir yerleşimdir. İzmir merkeze uzaklığı
yaklaşık olarak 45 km. dir. Tıpkı Urla gibi, bir yandan deniz kıyısında Sığacık, Akarca,
Doğanbey, Ürkmez gibi yerleşim alanları vardır, bir yandan da, Güzelbahçe aksına
doğru, Karayolunun doğusunda ve batısında mevzii imar planlarıyla gelişmiş konut
siteleri vardır. Arkeolojik, doğal ve kentsel sit alanlarının olduğu İlçe‟de çok sayıda
tescilli yapı da bulunmaktadır. M.Ö. 2000 yılına dek uzanan bir geçmişe sahip olan
Teos, Lebedos antik kentleri, bu İlçede yer almaktadır.
Kamuoyunda, 2009 yılında, Türkiye‟nin ilk “yavaĢ Ģehir” unvanını alan kenti olarak
adını son yıllarda daha çok duyuran kentte, bu hareketin benimsediği ilkeler
doğrultusunda politikalar ve projeler hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Mimari,
107
kültürel ve doğal değerlerin korunması, yerel kültüre ve organik tarıma önem
verilmesi, sakin bir yaşam tarzı ve yemek kültürünün benimsenmesi, trafik
karmaşasından uzak, gürültü, görüntü kirliliğinin olmadığı yaşam çevrelerinin
yaratılmasına çalışmak, belediyenin ana politikalarını oluşturmaktadır.
Şekil 6.23: Seferihisar İlçe Merkezi uydu görüntüsü (Google Earth 8.10.2011 tarihli görüntü)
Şekil 6.24: Seferihisar genel görünüş (Kaynak:www.seferihisar.bel.tr.)
İlçe merkezi yerleşimi, İzmir-Seferihisar-Gümüldür-Kuşadası karayolunun doğusunda
yer almaktadır ve yerleşmenin güneyi ve batısında ise mandalina bahçeleri yer
almaktadır. İzmir Bölge Planı İlçe Toplantılarında, dile getirilen sorunlardan birisi,
yapılaşmanın bu tarım alanlarına zarar verecek şekilde gelişmesi riskidir.
Yapılaşmanın bu tarım alanlarına doğru gelişmesi riski vardır. Mevsimlik tarım
işçilerinin ulaşım ve barınma problemleri ise bir diğeridir. Kent dokusunun bozulmaya
başlaması, kültürel mekanlar ve spor alanlarının yetersizliği ise dile getirilen diğer
sorunlar olmuştur.
108
İlçe, sahip olduğu doğal, kültürel, mimari değerlerin yanı sıra, jeotermal kaynaklar
açısından üst düzeyde potansiyele sahiptir. Bu nedenle hem sağlık turizmi, hem
enerji üretimi, hem sera ısıtma ve meyve kurutmada kullanılması mümkündür. İlçe
merkezinin kuzeyinde, Güzelbahçe-Seferihisar yolunun doğusunda ve batısında,
mevzii imar planlarıyla oluşmuş sürekli konut ve/veya ikinci konut siteleri yer
almaktadır.
Şekil 6.25: Mevzii planlarla yapılaşmış konut siteleri (Google Earth 8.10.2011 tarihli görüntü)
Üstteki ve alttaki uydu fotoğraflarından görüldüğü gibi, birbirinden kopuk ve ilişkisiz
olarak yapılaşan bu konut siteleri, aralarda boşluklar bırakılarak, çoğunlukla yeterli
sosyal ve teknik altyapı donatısı yaratılamadan gerçekleşmektedir. Oluşan fiziki çevre
ise, kentsel kimlikten yoksun ve ne yazık ki niteliksiz bir fiziki çevre olmaktadır ve bu
konutların bir bölümü boş kalmaktadır.
Gerek mevzii imar planlarıyla gerçekleştirilen bu konut siteleri, gerekse de yol boyu
yer seçmiş olan benzin istasyonları, restoranlar, kırsal yerleşmelerin bir bölümü ve
eğitim
kurumları;
Güzelbahçe-Seferihisar-Gümüldür
Karayolundan
hizmet
almaktadırlar. Bir başka anlatımla, tıpkı Güzelbahçe ve Urla‟da olduğu gibi,
Seferihisar yerleşiminde de tek bir ana yol, hem şehirlerarası karayolu, hem kent içi
ana arter görevini üstlenmektedir. Bu ise yolun trafik akışında sorun yaratmaktadır.
Daha da önemlisi, yayalar açısından yolda karşıdan karşıya geçmek sorun
olabilmektedir, engelli erişimi ise daha da sorunludur.
24.6.2013 tarihinde, Seferihisar Belediye Başkanı ile yapılan görüşmede, son 6 aydır
farklı disiplinlerden uzmanlarla yapılmış olan çalışma sonucunda, Seferihisar‟da
yapılacak binaların tipolojisini belirleyen “kent kimliği metni” nin hazırlandığını ve
Meclis Kararına sunulmasının beklendiğini belirtmiştir. Sn. Soyer, kentte bisiklet
kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla, bisikletler alındığını,
“Seferihisarlı kartı” hazırladıklarını ve bununla bisiklete ücretsiz binmenin mümkün
olduğunu, ancak kullanımın sınırlı düzeyde kaldığını belirtmiştir. Organik ürünlerin
pazarlanacağı, organik pazarın kurulmakta olduğunu, mandalina üreticilerinin birlik
kurarak ihracat yapmaya başladıklarını ve ilk kez bu düzeyde para kazanmaya
başladıklarını belirtmiştir.
Seferihisar İlçesinin kıyıda yer alan diğer yerleşim alanları içinde çok özel ve önemli
konuma sahip olan yerleşim, Sığacık yerleşimidir.
109
Şekil 6.26: Sığacık yerleşimi ve Teos Marina (Google Earth 8.10.2011 tarihli görüntü)
Sığacık yerleşimi, Seferihisar Kentinin batısında, Sığacık Körfezi‟nde yer almaktadır.
Teos Arkeolojik sit alanına yakın konumda olan Sığacık‟ta, Kale ve Kale içinde
geleneksel konut dokusu ve mimari kimliğe sahip konutlar, restoranlar, alışveriş
mekanları ve Teos Marina yer almaktadır. Bu Marina 2013 yılında International
Marina Certification Institute (IMCI) tarafından yapılan Dünyadaki ilk 10 marina içine
girmeyi başarmıştır (D.B.Şarman, 1.7.2013, Yerel Haber)
Tarihi M.Ö. 2000 yılına dek uzanan Teos arkeolojik sit alanı kazılarının son 2 yıldır
devam etmekte olduğu, Teos‟un aktörler birliği tarafından kurulan ilk kent olduğu, Sn.
Soyer tarafından ifade edilmektedir. Haziran ayında yapılan görüşmede Sığacık Kale
İçinde yer alan 40 konutun onarılacağı ve “ev pansiyonculuğu” yapmalarının
sağlanacağı bir projeyi hayata geçirme aşamasında olduğunu ifade etmiştir.
110
Şekil 6.27: Sığacık (Kaynak:www.seferihisar.bel.tr.)
Gerek Seferihisar‟da yaşayanlar için, gerekse de İzmir ve tüm ülkeden gelenler için
Sığacık ve Teos ve Akkum Plajları önemli varış noktalarıdır. Üst düzeyde kültürel,
mimari ve doğal değerlere sahip olan bu yerleşimin karşı karşıya kaldığı risk ise
kamuoyunda geniş yankı bulan bir girişimdir.
Sığacık Körfezi‟nde yapılmış olan Orkinos Çiftliğinin yapım aşamasında yerel halk ve
yerel yönetim bu yatırıma karşı çıkmıştır. Belediye Başkanının verdiği bilgiye göre,
Mahkeme tarafından verilmiş olan “yürütmeyi durdurma” kararına karşın, yeni bir
ÇED raporu ile, balık çiftliği, yeniden üretime başlamıştır ve bu yatırımın İlçe
turizmine zarar verebilecektir.
Seferihisar İlçesinin güney-batı ve güney kıyıları ise, ağırlıklı olarak ikinci konut
sitelerinin yapılaştığı kıyılardır. Akarca, Doğanbey, Ürkmez kıyıları; Gümüldür ve
Özdere‟yi de içine alan ve çok geniş bir koy olan Doğanbey Koyunu çevrelemektedir
ve bu koy; Kuşadası Körfezi‟ne bağlanmaktadır. Doğal ve çok geniş ve çok güzel
plajlara sahip olan bu koy ve çevresi, hemen tümüyle ikinci konutlarla çevrelenmiştir.
Bu sitelerin bir bölümünün bulunduğu araziler ise eskiden mandalina üretiminin
yapıldığı arazilerdir.
Az sayıda nitelikli turizm tesisinin yer aldığı, kış aylarında boş kalan, binlerce yazlık
konutun yer aldığı bu ikinci konut yerleşim alanlarında, gerekli ortak kullanım alanları
yeterli düzeyde değildir ve altyapı sorunlarının çözümü ve hizmetlerin sunumunda
sorunlar yaşanabilmektedir. Bir diğer çok önemli sorun ise, aşağıdaki uydu
görüntüsünde de çok net görüldüğü gibi, ulaşım sistemiyle ilgilidir. Kıyıdaki ikinci
konut
sitelerinin
kuzeyinden,
İzmir-Seferihisar-Ürkmez-Kuşadası
karayolu
geçmektedir.
Gerek sürekli konut, gerekse de ikinci konut yerleşimleri, bu
karayolunun kuzeyinde/kara tarafında da devam etmektedir. Şehirlerarası karayolu,
bu yerleşim alanlarının ortasından geçmektedir. Yolun her iki tarafında, bu yoldan
servis alan ticaret ve hizmet birimleri yer almaktadır. Tıpkı Güzelbahçe, Urla ve
Seferihisar İlçe Merkezinde olduğu gibi, burada da şehirlerarası, karayolu aynı
111
zamanda kent içi ana arter fonksiyonunu üstlenmektedir. Hem trafik emniyeti
açısından, hem yayaların ve özellikle engellilerin karşıdan karşıya geçmesinde büyük
sorunlar yaşanabilmektedir. Böylesi bir yapılaşma biçimi, kıyıya ulaşan geniş yeşil
koridorların yaratılmasını, günübirlik turizm ve nitelikli turizm tesislerinin, bu çok güzel
koyda ve kıyıda yer seçimine engel olmaktadır.
Şekil 6.28: Doğanbey ve Ürkmez kıyılarındaki ikinci konut siteleri (Google Earth 8.10.2011)
Şekil 6.29: Doğanbey ve Ürkmez kıyılarındaki ikinci konut siteleri (Kaynak:www.seferihisar.bel.tr.)
2013 yılı itibariyle bu coğrafyada atık su arıtma tesisinin yapılmış olması, bu çok
güzel koyun kirlenmesinin önüne geçilmesi açısından çok önemlidir.
2013 yılının Haziran ayında, Seferihisar Belediye Başkanı ile yapılan görüşmede,
Seferihisar‟da bir üniversite kurulması talebi, Sn. Soyer tarafından gündeme
getirilmiştir. Su altı araştırması, arkeoloji, deniz suyu arıtılması vb. konularda
112
çalışacak “deniz bilimleri üniversitesi”, “sağlık”, gastronomi ve yerelin bilgisini
üretecek “yavaş şehir üniversitesi”, düşünülen projeler olarak aktarılmıştır. Doğa
Okulunun inşaatı tamamlanmıştır ve Yaratıcı Yazarlık Okulu “ nun inşaatı ise
sürmektedir.
Seferihisar ve kıyılarına İBŞB otobüsleri; İzmir‟den erişimi ve Havaalanına erişimi
düzenli olarak sağlamaktadır. F.Altay Semt Garajından kalkan minibüsler ise
Gümüldür ve Özdere‟ye dek ulaşımı sağlamaktadırlar. Deniz ulaşımı ise yoktur.
İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı çalışmalarının 2006 yılı verilerine göre;
Seferihisar‟da mevcut arazi kullanımı dağılımı şöyledir.
Konut: 325,8 ha
Çalışma alanları: 3,3 ha
Kamu tesis alanları: 328 ha
Turizm tesis alanları: 19,7 ha
Rekreasyon alanı: 4 ha
Toplam: 680,8 ha
Seferihisar İlçesi; doğal güzellikleri, çok güzel koyları ve uzun sahilleri, kültürel ve
mimari mirası, Teos Arkeolojik Sit Alanı ve jeotermal kaynakları ile çok önemli
potansiyellere sahip bir İlçedir. “Yavaş Şehir” statüsünü kazanmış olması ise, sahip
olduğu bu değerlerin korunmasını ve geliştirilmesini daha olanaklı kılmaktadır.
1.1. Kültürel Değeri Olan Yerleşimler ve Tescilli Yapılar
Yarımadada İzmir 1 No‟lu Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek
Kurulu‟nca 2012 yılına kadar tescil altına alınmış toplam 178 adet sit alanı
bulunmaktadır (Tablo 1). Bu alanlar Arkeolojik, Doğal ve Kentsel Sit Alanı olarak üç
farklı statüye sahiptir. Alan büyükleri göz ardı edildiğinde sayıca en fazla tescil % 51
Doğal Sit Alanlarına aittir. Arkeolojik Sit Alanı tescil sayısı %46 ile ikinci sıradadır.
Sayıca en fazla sit alanına sahip ilçemiz Çeşme‟dir. Karaburun ilçesi sit alanı tescil
sayısı en az ilçelerimizden biri olmakla birlikte yüzölçümü açısından en geniş Doğal
Sit Alanlarına sahip ilçedir. Güzelbahçe diğer az sayıda sit alanına sahip ilçe olup,
kararların büyük çoğunluğunu Doğal Sitler oluşturmaktadır.
Tablo 6.2: Yarımada‟da yer alan Sit Alanlarının İlçeler bazında türlerine göre dağılımı (Kaynak: İzmir
Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri, 2012)
Arkeolojik
Sit 1. Derece
SEFERİHİSAR
URLA
11
8
GÜZELBAHÇE
KARABURUN
ÇEŞME
TOPLAM
3
12
34
113
Alanları
2. Derece
7
24
4
11
1. ve 3. Derece
4
1
6
11
1
2
3
1
1
1. ve 2. Derece
Derecesi
belirtilmemiş
Kentsel
Alanları
1
3. Derece
1., 2. ve 3. Derece
2
1
3
1
3
7
1
1
5
7
1. Derece
7
4
2
2
4
19
2. Derece
3
5
2
2
21
33
3. Derece
1
9
1
1
18
30
1
1
1
2
2
4
1
1
85
178
Sit
Doğal Sit Alanları
1. ve 2. Derece
Derecesi
belirtilmemiş
1., 2. ve 3. Derece
1
2
2. ve 3. Derece
TOPLAM
36
42
7
8
Tablo 6.3: Yarımada‟da yer alan Taşınmaz Kültür Varlıklarının İlçeler bazında türlerine göre dağılımı
(Kaynak: İzmir Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri, 2012)
Arkeolojik
Alanları
Sit
TÜRÜ
SEFERİHİSAR
URLA
GÜZELBAHÇE
KARABURUN
ÇEŞME
TOPLAM
Arkeolojik Sit
15
13
1
3
26
58
Kalıntı
3
3
Tepe
1
1
Tümülüs
3
4
7
Taş Ocakları
Kentsel
Alanları
Doğal
Alanları
1
1
4
6
44
76
Sit
Sit
1
1
Doğal Sit
8
15
Burun
1
1
Sıcak Su Kaynağı
2
2
4
5
114
Arkeolojik
Doğal
Alanları
ve
Sit
Kentsel
Doğal
Alanları
ve
Sit
5
Şehitlik
Anıtlar
abideler
ve
Mezarlar
Abide
1
1
Anıt
1
Mezarlık
1
Hazire
1
1
1
2
1
1
1
6
7
1
5
7
5
1
6
1
1
3
4
Kaya Mezarı
1
Mescit
11
1
Kalyon
Kalınıtılar
5
1
Türbe
3
4
4
1
5
6
22
3
3
Dinsel Yapılar
Cami
7
5
Kilise
Su Kanalı
Kültürel
Yapılar
2
5
Şadırvan
1
Medrese
2
Hamam
6
Külliye
Köprü
2
2
Çeşme
Şadırvan
2
20
25
1
2
4
3
3
13
3
1
1
7
7
Değirmen
12
12
Kuyu
1
1
Han
1
1
Sarnıç
1
1
115
Kervansaray
Diğer
Sivil Mimari
2
2
6
1
7
Taşınmaz
2
67
9
78
Konut
3
50
302
355
Konut-İşyeri
4
4
Konut-Lokanta
1
1
Konut-Depo
1
1
Tekel Lojmanı
1
1
Konak
Doğal Varlıklar
Endüstriyel ve
Ticari Yapılar
Ağaç
1
12
Askeri Yapılar
1
6
26
8
12
Konut - dükkan
4
Konut - işyeri
5
5
Depo
11
11
Han-otel
1
İşyeri
8
8
Kahvehane
2
2
Sabun Fabrikası
1
1
Zeytinyağı Fabrikası
1
1
Ambar
2
2
Dükkan
26
Kayıkhane
4
Lokanta
İdari Yapılar
7
1
Belediye Binası
1
Halk Eğitim Merkezi
1
Postane
1
Sağlık Binası
2
Diğer
3
Kale
3
1
4
27
4
1
1
1
2
1
1
2
2
1
4
1
1
116
TOPLAM
VI.
63
292
8
17
485
Tarım
İzmir İl nüfusunun (3.965.232 kişi) % 9‟u köylerde, kalan kısmı il ve ilçe
merkezlerinde yaşamaktadır. 2012 yılında Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı 45.035
çiftçi ailesi bulunmaktadır (GTHB, 2012). İzmir‟deki çiftçilerin %5.7‟si Yarımada
ilçelerinde yaşamaktadır.
İzmir ili hayvan varlığı 473.878 büyükbaş, 668.296 küçükbaş olup, yılda 1.334.326
ton sütün yanı sıra, hayvansal üretimde beyaz et; su ürünleri üretiminde ise Çipura ve
Levrek öne çıkmaktadır. Bitkisel üretimde Zeytin, Mandarin, Kestane, Pamuk, Silajlık
-Dane Mısır, Enginar, Kiraz, Şeftali, Erik, Üzüm ve Domates önemli ürünlerdir.
Yarımada İlçelerinin nüfus dağılımına bakıldığında, en fazla nüfus 53417 kişi ile Urla
İlçesi‟ndedir. Urla‟yı, Çeşme (33931), Seferihisar (30890), Güzelbahçe (25335) ve
Karaburun (8848) ilçeleri takip etmektedir. Yarımada Nüfusunun %21.0‟i köy ve
bucaklarda yaşamaktadır. Köyde yaşama oranı en yüksek olan ilçe %69.2 ile
Karaburun‟dur. Bunu %36.9 ile Çeşme, %15.7 ile Urla, %11.2 ile Seferihisar
izlemektedir. Güzelbahçe nüfusunun %5.9‟luk bir kısmı köy ve bucaklarda
yaşamaktadır. Güzelbahçe‟de şehirleşme nedeni ile köy ve kent yaşamı iç içe
girmiştir (Çizelge 3).
2012 yılı verilerine göre, Çiftçi Kayıt Sistemi‟ne kayıtlı çiftçi sayıları Çeşme‟de 235,
Karaburun‟da 383, Seferihisar‟da 1246, Urla‟da ise 704‟tür. Yarımadadaki çiftçilerin
%48.5‟i Seferihisar‟da yaşamaktadır (Çizelge 4).
İzmir ili yüzölçümünde %16‟lık paya sahip olan Yarımada ilçeleri, İzmir‟deki tarım
alanlarının %7.1‟ini oluşturmaktadır. Yarımada‟da tarım alanlarının ilçelere göre
dağılımında en fazla tarla, sebze, süs bitkileri ve zeytin alanlarının Urla‟da, bağ,
meyve ve narenciye alanlarının en çok olduğu ilçe de Seferihisar‟dır. Ayrıca, Urla
ilçesinde 7836 dekarlık tarıma elverişli boş arazinin bulunmaktadır. Özellikle kente
göç ve spekülatif amaçlı arsa/arazi satın alınması sonucu yarımadada boş arazilerin
oranı yüksektir (Çizelge 5). Yarımada toplam tarım alanlarının (243342.80 dekar)
%6.5‟i (15792 dekar) boş bırakılmaktadır. Köyden göç ve yarımada dışında yaşayan
kişilerin konut ya da yatırım amaçlı olarak arazi satın alıp kullanmaması gibi
nedenlerle tarıma elverişli bu araziler boş kalmaktadır.
İzmir İl‟inin 3420292 dekarlık kullanabilir tarım alanın büyük kısmını tarla bitkileri
(%39.7), zeytin (%28.3), sebze (%12.4), meyve (%8.5), bağ (%3.3) ve narenciye
(%1.3) oluşturmaktadır (GTHB, 2012).
Çeşme‟de, 18.499 dekarlık tarım alanın büyük kısmını sebze (%39.2), zeytin
(%20.5) tarla bitkileri (%15.9) ve bağ (%11.1) oluşturmaktadır. Enginar, Kavun ve
117
Zeytin; öne çıkan ürünlerdir. Ayrıca, kültür balığı üretimi ile Çipura, Levrek, Sargoz,
Granyöz ve Orkinos yetiştirilmektedir (GTHB, 2012).
Karaburun‟da, 38.971 dekarlık tarım alanın büyük kısmını zeytin (%78.6), tarla
bitkileri (%9.8), sebze (%3.3) ve narenciye (%2.7) oluşturmaktadır. Bitkisel üretimde
enginar, mandarin, zeytin ve açık alanda nergis; su ürünleri üretiminde Çipura,
Levrek ve Orkinos önemlidir. İzmir İlindeki keçi varlığının %7.7‟si Karaburun
ilçesindedir (GTHB, 2012).
Seferihisar‟da, 77.078 dekarlık tarım alanında, zeytin (%66.2), narenciye (%16.9),
bağ (%5.3), tarla bitkileri (%4.8) ve sebze (%3.5) yetiştirilmektedir. Bitkisel üretimde
mandarin, enginar, üzüm, nar; hayvansal üretimde Keçi Sütü; su ürünleri üretiminde
ise Alabalık öne çıkmaktadır (GTHB, 2012).
Urla‟da, 94.134 dekarlık tarım alanında, zeytin (%58.2), sebze (%16.8) ve tarla
bitkileri (%12) yetiştirilmektedir. Bitkisel üretimde kavun, enginar, üzüm, yulaf,
mandarin, zeytin yanında iç ve dış mekân süs bitkileri üretimi de öne çıkmaktadır.
Çipura, Levrek ve Alabalık da önemli su ürünleri sayılmaktadır (GTHB, 2012).
Yarımadada en fazla sığır (3832), koyun (7292) ve tavuk varlığına sahip ilçe Urla; en
fazla keçiye (21350) sahip ilçe de Karaburun‟dur. İzmir ilindeki keçi varlığının %7.7‟si
Karaburun ilçesindedir (Çizelge 6; Hata! BaĢvuru kaynağı bulunamadı. 7).
Arıcılık tüm Yarımada‟da yürütülen bir faaliyettir. Urla, 10 köyle arıcılığın en yaygın
olduğu ilçe olmasına rağmen, kovan sayısı, bal ve balmumu üretiminde Seferihisar
öne çıkmaktadır (Çizelge 8).
Tablo 7.1: İlçelere Göre Nüfus Dağılımı (2012)
ĠLÇELER
Ġlçe Merkezi
Köy ve Bucak
Toplam
Nüfus
%
Nüfus
%
Güzelbahçe
23838
94.1
1497
5.9
25335
Çeşme
21394
63.1
12537
36.9
33931
Karaburun
2728
30.8
6120
69.2
8848
Seferihisar
27422
88.8
3468
11.2
30890
Urla
45034
84.3
8383
15.7
53417
TOPLAM
120416
79.0
32005
21.0
152421
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kayıtları, 2012.
Tablo 7.2: Çiftçi Kayıt Sistemine Kayıtlı Çiftçiler
Ġlçeler
Çiftçi Sayısı
Yarımada’daki Payı (%)
Ġzmir’deki Payı (%)
Güzelbahçe
--
--
--
118
Çeşme
235
9.2
0.5
Karaburun
383
14.9
0.8
Seferihisar
1246
48.5
2.8
Urla
704
27.4
1.6
Yarımada Toplamı
2568
100.0
5.7
Ġzmir Toplamı
45035
100.0
100.0
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kayıtları, 2012.
Tablo 7.3: Tarım Alanlarının İlçelere Göre Dağılımı
Tarım
Alanları Güzelbahç
ÇeĢme
(Dekar)/ ĠLÇELER
e
Karaburu Seferihis
n
ar
Urla
Yarımada
Toplamı
Ġzmir
Toplamı
Yarımada’nı
n Ġzmir’deki
Payı (%)
Tarla Alanı
1060.0
2935.0
3815.0
3683.0
11300.0
22793.00
1356551.00
1.7
Sebze Alanı
642.0
7259.0
1280.0
2698.0
15810.0
27689.00
425633.00
6.5
Süs Bitkileri A.
209.3
0.0
416.0
335.5
1406.0
2366.80
9691.50
24.4
Bağ Alanı
1502.0
2050.0
687.0
4119.0
1700.0
10058.00
112799.00
8.9
Meyve Alanı
32.0
258.0
175.0
678.0
357.0
1500.00
290988.70
0.5
Narenciye Alanı
1050.0
187.0
1050.0
13017.0
870.0
16174.00
45794.00
35.3
Zeytin Alanı
3300.0
3800.0
30650.0
51051.0
54805.0
143606.00
969485.00
14.8
Kavaklık Alanı
0.0
0.0
0.0
0.0
50.0
50.00
11590.00
0.4
Nadas Alanı
500.0
810.0
898.0
1106.0
0.0
3314.00
71388.00
4.6
6365.0
1200.0
0.0
391.0
7836.0
15792.00
126372.00
12.5
Toplam Tarım Alanı
14660.3
18499.0
38971.0
77078.5
94134.0
243342.80
3420292.20
7.1
Yüzölçümü (da.)
110000
257000
484000
386000
704000
2685000
12086112.00
16.1
Tarıma
Arazi
Elverişli
Boş
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kayıtları, 2012.
Tablo 7.4: İlçelere Göre Hayvan Varlıkları
ĠLÇELER
Güzelbahçe
ÇeĢme
Karaburun
Seferihisar
Urla
Saf Kültür
863
720
390
502
751
Kültür Melezi
536
108
34
2020
3081
Yerli + Diğer
0
12
0
0
0
Toplam
1399
840
424
2522
3832
SIĞIR
119
Yerli+ Diğer
4272
7250
2050
4800
7292
Toplam
4272
7250
2050
4800
7292
Kıl Keçisi
3345
7690
21350
9500
4881
Saanen
0
0
0
4000
1025
Toplam
3345
7690
21350
13500
5906
KOYUN
KEÇĠ
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kayıtları, 2012.
Tablo 7.5: İlçelere Göre Tavuk Varlıkları
ĠLÇELER
Güzelbahçe
Çeşme
Karaburun
Seferihisar
Urla
Broiler
16000
150000
0
196500
155000
Yumurtacı
7800
0
0
0
255500
Toplam
23800
150000
0
196500
410500
Köy Tavuğu Sayısı (adet)
0
500
0
800
20500
Tavuk Yumurta Sayısı (1.000 adet)
2262
100
0
145
47863
İşletmelerde Yıl Sonunda Mevcut
Tavuk Sayısı (Adet)
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kayıtları, 2012.
Tablo 7.6: İlçelere göre arıcılık bilgileri
ĠLÇELER
ARI
KOVANLARI
ÜRÜNLER
Güzelbahçe
ÇeĢme
Karaburun
Seferihisar
Urla
Eski Usul Kovan Sayısı
0
50
0
0
25
Yeni Usul Kovan Sayısı
170
1500
586
7092
1780
Bal (Kilo)
1040
15000
1450
110000
21300
Balmumu (Kilo)
99
2000
15
3130
1900
4
4
9
8
10
Arı Besleyen Köyler Sayısı
Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Kayıtları, 2012.
URLA
Her ne kadar son yıllarda tarımdan uzaklaşma söz konusu olsa da halen ilçede tarım
ekonomik yapının belirleyicisi durumundadır. Tarım sektöründeki en çok uğraşı alanı
tahıl, zeytincilik, sebze, meyve ve çiçekçiliktir.
Özellikle 1980‟li yıllardan bu yana İçmeler, Özbek, Zeytinalanı mahalleleri ile
Bademler ve Kuşçular köylerinde seracılık faaliyetleri önem kazanmıştır. Zeytinalanı
ve İçmeler Mahallesi ile Kuşçular Köyü‟ndeki seralarda sebze üretimi yoğunluktayken
Bademler Köyü ve Özbek Mahallesi‟nde kesme çiçek ve süs bitkileri üretilmektedir.
120
Ayrıca, büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiciliği ve balıkçılık, ekonomik yapının diğer
belirleyici unsurlarındandır. Avlanan balıklar içinde levrek, çipura, barbun, lidaki,
sardalya, kefal, Özbek kefali, kalamar, çinekop, trança başlıcalarıdır. İlçenin
Balıklıova Köyü, Gülbahçe Mahallesi Karapınar Mevkii, Uzunkuyu Köyü Mersin
Körfezi ve Zeytinler Köyü Kokar Mevkiinde; 11 adet denizde kafes balıkçılığı yapan
işletme bulunmaktadır. Bu işletmelerde genel olarak çipura ve levrek ve az da olsa
karagöz, sinarit ve eşkina balığı üretimi yapılmaktadır (www.izto.org.tr).
İlçede 2006 yılı itibariyle silajlık ve dane mısır, buğday, yonca (kuru), fiğ (yeşil), arpa
(diğer), nohut, sorgum (dane) ve tütün üretimi yapılmaktadır (www.izmirtarım.gov.tr).
İlçe ihracatında en önemli ürünler; çiçek ve pastörize yumurtadır. İlçede açıkta ve
örtü altında süs bitkileri üretimi yapılmaktadır. Üretilen türler; kasım patı, sümbül,
nergis ve glayöldür. Örtü altında da ağırlıklı olarak karanfil yetiştirilmektedir.
İklimin etkisiyle bitki örtüsü ağırlıklı makilik alanlardan oluşmakta ve Uzunkuyu,
Zeytineli, Yağcılar, Demirciler köyleri civarında çam ormanları bulunmaktadır. Ayrıca
çınar, zeytin, kavak, incir ve meyve ağaçları ilçenin genel bitki örtüsü içinde yer
almaktadır. Ağaç varlığı içinde zeytin ağaçları önemli bir paya sahiptir.
URLA ĠLÇESĠ ARAZĠ VARLIĞI
Urla ilçesi arazi varlığı, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu‟nda
belirtilen lejanta göre dört ana başlık altında toplanmıştır. Bu yasa kapsamında ve
ayrıca 4342 sayılı mera kanununda, kullanımı ve korunmasının gerekli olduğu
belirtilen mera alanlarına arazi varlığı içerisinde yer verilmiştir.
ĠLÇE GENELĠNDE ALANSAL DEĞERLENDĠRME
Urla ilçesi tarım arazilerinin sınıflandırılmasında 5403 sayılı yasa ve yönetmeliğinde
belirtilen kriterler uygulanmıştır. Meteoroloji Genel Müdürlüğü web sayfasında İzmir ili
için son 35 yıl itibarıyla çok yıllık ortalama yağış miktarı 734,3 mm olarak verilmiştir
(www.dmi.gov.tr ). 5403 sayılı yasa ve yönetmeliği kriterlerine göre, çok yıllık
ortalama yağış miktarının 640mm ve yukarısında olması durumunda, mutlak tarım
arazileri ve özel ürün arazilerinin eğim eşiği değişmektedir. İzmir ili için özel ürün
arazilerinin eğim eşiği en az %8 olarak belirtilmektedir. Arazi eğim değerleri, sayısal
yükseklik modeli ve toprak haritalarındaki eğim eşikleri birlikte değerlendirilerek
derecelendirilmiştir.
Urla ilçesi yüzölçümü 68.848,27 ha‟dır. Bu projenin yapıldığı tarih ve ilgili
kurumlardan sağlanan verilerin hassasiyetine bağlı olarak İlçenin arazi kullanım
şekilleri belirlenmiştir (Çizelge 1, Şekil 1 ve 2).
Arazi Kullanım ġekli
İlçe arazi kullanım şeklinin yaklaşık % 66 lık bir bölümünü orman oluşturmaktadır.
Urla ilçesi arazi kullanım şekillerinin alansal dağılımı aşağıdaki gibidir;
121
Su yüzeyleri: İlçe içerisine 39 adet ve farklı büyüklüklerde hayvan ve tarımsal
sulama göleti bulunmaktadır. En büyükleri Bademler ve Birgi göletleri olmak üzere
toplam 26,86 Ha‟lık bir alan kaplamakta ve ilçe yüzölçümünün %0.04‟ünü
oluşturmaktadırlar.
Mera: İlçede 89,55 ha ile ilçenin %0,13‟lük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu alanlar
tescili yapılmış alanlar olup, İlçe mera varlığı bu alanın üzerindedir. Ancak mera
komisyonlarınca çalışmaları devam eden alanlar ile tescili henüz yapılmamış mera
alanları dahil edilmemiştir. İleri tarihlerde güncellenme gereksinimi olan bir katman
olarak çalışılmıştır.
Köy YerleĢim Alanları: İlçe genelinde 119.64 ha ile %0.29‟luk bir alan
kaplamaktadır. Nohutalan köyüne ait tescilli köy yerleşik alanı bulunmadığından bu
köye ait fiili yerleşim alanı Köy Yerleşim Alanı olarak kabul edilmiştir.
Kentsel YerleĢim Alanları: İzmir Büyükşehir Belediyesinden alınan verilere göre
incelenen bu alanlar ilçe genelinde 4.073,14 ha ile %5,92‟lik bir alan kaplamaktadır.
Yerleşim alanı olarak planlanan bu alanların henüz yapılaşma olmamış bölümlerinde
yada binalar arasında hala tarla tarımı yapılan araziler ile dikili tarım arazileri tesbit
edilmiştir. Ancak bu araziler İBB tarafından sağlanan imar plan sınırları içerisinde
kalması nedeniyle yerleşim alanı olarak kabul edilmiştir.
Orman: Bu veriler, devam eden Orman Kadastro çalışmalarından alınmıştır. Alt
ölçekli çalışmalar için mutlaka Orman Bölge Müdürlüğünün görüşü alınması
gerekmektedir. İlçe içerisinde 45.478,74 ha lık alan ile en fazla orman arazileri
bulunmaktadır. Orman arazileri ilçe yüzölçümünün toplam 66,06‟lık bir alanını
kaplamaktadır.
Orman+YerleĢim Alanları: Kimi bölgelerde Orman Genel Müdürlüğü tarafından
Yerleşime tahsis edilen alanlar bulunmaktadır. Özellikle Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Kampüs alanı ve Menteş Askeri Sahası gibi alanlar orman mülkiyeti içerisinde
görünmesine karşın Yerleşim Alanı olarak da bildirildiğinden bu alanlar ayrı bir lejant
içerisinde tespit edilmiştir. Bu alanlar toplam 3.620,62 ha olup ilçe yüzölçümünün
%5,26‟sını kaplamaktadır.
5403 Sayılı Kanun Uygulama Alanları: 5403 sayılı kanununda belirtilen Mutlak
Tarım Arazileri, Marjinal Tarım Arazileri, Özel Ürün Arazileri, Dikili Tarım Arazilerini
içermektedir. Orman, yerleşim ve su yüzeyi dışında kalan ilçe arazileri 5403 sayılı
yasa ve yönetmeliğinde belirtilen kriterlere göre incelenmiş ve sınıflandırılan bu
araziler 15.359,72 ha ile ilçe yüzölçümünün %22,31‟lik bir bölümünü kaplamaktadır.
122
Tablo 7.7: Urla İlçesi Arazi Kullanım Şekli Alansal Dağılımı
Şekil 7.1: Urla İlçesi Arazi Kullanım Şekli Oransal Dağılımı
Şekil 7.2: Urla İlçesi arazileri kullanım haritası
123
Bireysel olarak Önceden tarım dışı izinlendirilmiş arazilerin bir bölümünün daha sonra
yapılan planlama çalışmaları sonucunda İzmir Büyükşehir Belediyesince de onanlı
imar planları içerisinde yer aldığı görülmüştür.
Urla ilçesi tarım arazileri varlığının kendi içerisindeki dağılımları incelendiğinde, %
58.98 lik oran ile marjinal tarım arazilerinin en geniş yüzölçümü grubu oluşturduğu,
en küçük yüzölçümlü grubu ise %0.55 lik oran ile Mutlak Tarım Arazilerinden
izinlendirilmiş alanların oluşturduğu görülmüştür (Çizelge 2, Şekil 3 ve 4).
Çalışma esnasında orman kadastral sınırları ile örtüşen 437.71 ha‟lık dikili tarım
arazileri varlığı belirlenmiştir. Belirlenen bu arazilerin, orman ile sınır sorunu olan
yada Orman Genel Müdürlüğü tarafından zeytin arazisi olarak üreticilere tahsis edilen
arazilerden oluştuğu görülmüştür. Bu arazilerin ilgili kurumların yerinde incelemesi ve
verilerini güncellemeleri durumunda, oluşturulan bu veri tabanının da güncellenmesi
gerekmektedir.
Tablo 7.8: Urla ilçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oluşturulmuş Sınıflarının Alansal
Dağılımı
Şekil 7.3: Urla ilçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oransal Sınıflarının Oransal Dağılımı
124
Şekil 7.4: Urla İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Sınıflandırılmış Haritası
Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıfları
Bu çalışmada, Urla ilçesi Arazi Kullanım Kabiliyet sınıflarının (AKK) dağılımı da
incelenmiştir. Revize edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama
yöntemi ile yapılan çalışma sonucunda en fazla yüz ölçüme sahip AKK grubunu %
65.49‟luk bir oran ile VII sınıf arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna karşılık en
verimli tarım arazilerin içerisinde bulunduğu I sınıf arazilerin ise sadece %3.73‟lik bir
bölümü oluşturduğu görülmüştür. Bu sonuç, Urla ilçesinde verimli tarım arazilerinin
kıtlığını ve korunması gerektiğini açıkça göstermektedir (Çizelge 3, Şekil 5 ve 6).
Tablo 7.9: Urla İlçesi Arazilerinin Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
İlçe sınırından fark olan 651,63 ha toprak haritası üzerinde yerleşim (YR) olarak
nitelenen alanlardır.
125
Şekil 7.5: Urla İlçesi Arazilerinin Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıflarına Göre Oransal Dağılımı
Şekil 7.6: Urla İlçesi Arazilerinin Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıfları Haritası
Toprak Derinliği
Urla ilçesi arazi sınıflandırması projesi kapsamında, Urla ilçesi topraklarının
derinliklerine göre dağılımı da incelenmiştir. Toprak derinlikleri derecelendirilmesi
ulusal toprak haritalarında kullanılan kriterler dikkate alınarak yapılmıştır. Revize
edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama yöntemi ile yapılan
çalışma sonucunda en fazla yüz ölçüme sahip toprak derinlik grubunu % 59.35‟likbir
oran ile çok sığ (0-20 cm) topraklı arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna karşılık
derin profilli toprakların ise ancak %8.38‟lik bir bölümü oluşturduğu görülmüştür.
126
Tablo 7.10: Urla ilçesi Arazilerinin Toprak Derinliğine Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.7: Urla İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliğine Göre Oransal Dağılımı
Şekil 7.8: Urla İlçesi Arazileri Toprak Derinliği Haritası
127
Arazi Eğimi
Urla ilçesi arazi eğimi ulusal toprak haritasındaki kriterlere göre incelenmiştir. İlçe
arazilerinin AKK sınıflarına uyumlu olarak, en geniş yüzölçüme dik ve çok dik eğimli
arazi eğim grubunun sahip olduğu görülmüştür (Çizelge 5, Şekil 9 ve 10). Buna
karşın özellikle sulu tarım yapmaya uygun düz-düze yakın eğimli arazi grubunun ise
% 3.96 lık bir oran ile en az yüzölçüme sahip olduğu belirlenmiştir.
Tablo 7.11: Urla İlçeri Arazilerinin Eğim Gruplarına göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.9: Urla İlçeri Arazilerinin Eğim Gruplarına göre OransalDağılımı
128
Şekil 7.10: Urla İlçeri Arazileri Eğim Grupları Haritası
Toprak Erozyonu
Bu proje sürecinde ilçe arazilerinin erozyon özellikleri de incelenmiştir. Revize edilmiş
toprak haritası kullanılarak yapılan sorgulama sonucunda ilçenin eğimli ancak tarım
yapılan bölümlerinde daha çok olmak üzere önemli ölçüde erozyon tehdidi altında
olduğu görülmüştür. İlçe arazilerinin %77.73‟lük bölümünün şiddetli ve çok şiddetli
erozyon etkisi altındadır (Çizelge 6, Şekil 11 ve 12).
Tablo 7.12: Urla İlçesi Arazilerinin Toprak Erozyonu Alansal Dağılımı
129
Şekil 7.11: Urla İlçesi Arazilerinin Toprak Erozyonu Oransal Dağılımı
Şekil 7.12: Urla İlçesi Arazilerinin Toprak Erozyonu Haritası
Toprak Sorunları
Ulusal toprak haritalarında AKK sınıflarının tanımlaması için alt sınıf özellikleri de
birlikte vermektedir. Bu özellikler AKK sınıfın hangi toprak özelliğine bağlı olarak
oluştuğunu göstermektedir. Alt sınıf olarak tanımlanan bu özellikler; toprak yetersizliği
için “s” harfi, drenaj sorunu için “w” ve eğim-erozyon sorunun varlığını göstermek için
ise “e” harfi ile simgelenmişlerdir. Alt sınıflar içerisinde kullanılan “toprak yetersizliği”
kavramı sığlık, taşlılık, tuzluluk, alkalilik, çok ince yada çok kaba bünye ve diğer
130
çoraklık etmenlerinin varlığı vb. toprak özellikleri kastedilmektedir. Örneğin IVws
simgesi ile tanımlanan bir AKK sınıfının, yetersiz dranaj ile birlikte çoraklık yada kaba
veya çok ağır bünye sorunu nedeni ile IV. Sınıf olduğunu açıklamaktadır.
Urla ilçesi revize toprak haritasında AKK sınıflarının ulusal standart ölçütlerine
uyumlu olarak tanımlanmasında kullanılan alt sınıf özelliklerine göre arazi toprak
özellikleri incelenmiştir. Buna göre, ilçe arazilerinde görülen toprak yetersizlikleri
içerisinde eğim-erozyon ve toprak yetersizliği (es) etkisinin birlikte olduğu alanların %
75.01‟lik bir oran ile en fazla yüzölçüme sahip olduğu görülmüştür. Bu durum,
özellikle toprak muhafaza amaçlı çalışmalın bölgede etkili olarak yürütülmesi gereğini
ortaya koymaktadır.
Tablo 7.13: Urla İlçesi arazilerinin alt toprak sınıflarına göre alansal dağılımı
Şekil 7.13: Urla İlçesi Arazilerinin Alt Toprak Sınıflarına Göre Oransal Dağılımı
131
Şekil 7.14: Urla İlçesi Arazilerinin Alt Toprak Sınıflarına Göre eğim ve toprak sorunları haritası
Tablo 7.14: Urla İlçesi Arazi Sınıfsal Alansal Dağılımı
Şekil 7.15: Urla İlçesi Arazi Sınıfları Oransal Dağılımı
132
Şekil 7.16: Urla İlçesi Arazi Sınıfları Haritası
SEFERĠHĠSAR
Seferihisar ilçesi yüzölçümü 36.565,80 ha‟dır. Bu projenin yürütüldüğü tarih ve ilgili
kurumlardan sağlanan verilerin hassasiyetine bağlı olarak ilçenin arazi kullanım
şekilleri belirlenmiştir (Çizelge 9, Şekil 17 ve 18)
Arazi Kullanım ġekli
Su yüzeyleri: İlçe içerisine sulama amaçlı İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan Ulamış
ve Payamlı Göleti ile DSİ tarafından yapılan Seferihisar Barajı, Kavakdere Barajı ve
Ürkmez Barajı bulunmaktadır. İlçe içerisinde toplam 333,50 ha‟lık bir alan
kaplamakta ve ilçe yüzölçümünün %0,91‟ini oluşturmaktadırlar.
Mera: İlçede Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından tescili yapılmış
mera bulunmamaktadır. Mera komisyonlarınca çalışmaları devam eden alanlar ile
tescili henüz yapılmamış mera alanlar sisteme dahil edilmediğinden ileri tarihlerde
güncellenme gereksinimi olan bir katman olarak görülmektedir.
Köy YerleĢik Alanları: İlçe genelinde 108,60 ha ile %0,30‟luk bir alan
kaplamaktadır.
Kentsel YerleĢim Alanları: Seferihisar ve İzmir Büyükşehir Belediyesinden alınan
verilere göre incelenen bu alanlar, ilçe genelinde 4.349,80 ha ile %11.90‟lık bir alan
kaplamaktadır. Ancak Askeri Bölge ve Orman sahasında kalan yerleşim alanları da
değerlendirildiğinde toplam 6.023,20 ha yerleşim alanı ilçe yüzölçümünün %16,48‟ini
kaplamaktadır. Yerleşim alanı olarak planlanan alanların henüz yapılaşma olmamış
bölümlerinde ya da binalar arasında hala tarla tarımı yapılan araziler ile dikili tarım
133
arazileri tespit edilmiştir. Ancak bu araziler ilgili Belediyeler tarafından sağlanan plan
sınırları içerisinde kalması nedeniyle yerleşim alanı olarak kabul edilmiştir.
Orman: Bu veriler, devam eden Orman Kadastro çalışmalarından alınmıştır. Alt
ölçekli çalışmalar için mutlaka Orman Bölge Müdürlüğünün görüşü alınması
gerekmektedir. İlçe içerisinde 12.317,00 ha„lık bir alan ile bulunmaktadır. Orman
arazileri ilçe yüzölçümünün toplam %33,68‟sini kaplamaktadır.
Orman+YerleĢim Alanları: Kimi bölgelerde Orman Genel Müdürlüğü tarafından
askeri alan gibi yerleşime tahsis edilen veya planlama çalışmaları sırasında
farkedilemeyen orman mülkiyetinde alanlar üzerinde yerleşim alanları bulunmaktadır.
Bu alanlar ayrı bir lejant içerisinde tespit edilmiştir. Bu alanlar toplam 1.673,40 ha
olup ilçe yüzölçümünün %4,58‟ini kaplamaktadır.
Sulama Sahaları: Seferihisar ilçesinde DSİ ve İzmir İl Özel İdaresi tarafından yapılan
toplam 3.010,70 ha sulama sahası bulunmaktadır.
5403 Sayılı Kanun Uygulama Alanları: 5403 sayılı Kanunda belirtilen Mutlak Tarım
Arazileri, Marjinal Tarım Arazileri, Özel Ürün Arazileri, Dikili Tarım Arazilerini
içermektedir. Orman, yerleşim ve su yüzeyi dışında kalan ilçe arazileri 5403 sayılı
yasa ve yönetmeliğinde belirtilen kriterlere göre incelenmiş ve sınıflandırılan bu
araziler 17.783,50 ha ile ilçe yüzölçümünün %48,63„lük bir bölümünü içermektedir.
Tablo 7.15: Seferihisar İlçesi Alan Kullanım Şekli Alansal Dağılımı
134
Şekil 7.17: Seferihisar İlçesi Alan Kullanım Şekli Oransal Dağılımı
Şekil 7.18: Seferihisar İlçesi Alan Kullanım Haritası
Seferihisar ilçesi tarım arazileri varlığının kendi içerisindeki dağılımları incelendiğinde;
Mutlak Tarım Arazileri: İlçede Mutlak tarım arazilerinin yüzölçümü 1.639,00 ha olup
5403 sayılı Kanunun uygulama alanlarının %9,22‟sini kaplamaktadır.
Özel Ürün Arazileri: Bu kritere uygun alan Seferihisar ilçesinde bulunamamıştır.
Marjinal Tarım Arazileri: Bu araziler ilçe genelinde 11.311,40 ha ile 5403 sayılı
kanunun uygulama alanlarının % 63,61‟lik bir bölümünü kaplamaktadır.
Mutlak Tarım Arazilerinden ĠzinlendirilmiĢ Alanlar: 88,00 ha ve 5403 sayılı
Kanunun uygulama alanlarının %0,49‟luk en küçük yüzölçümlü grubu oluşturduğu
görülmüştür.
Dikili Tarım Alanları: 5403 sayılı kanunun uygulama alanları içerisinde 4.745,10 ha
ile %26,68 bir alan kapsamaktadır. Ancak çalışma esnasında orman kadastral
sınırları ile örtüşen 142,00 ha‟lık dikili tarım arazileri varlığı belirlenmiştir.
135
Belirlenen bu arazilerin, orman ile sınır sorunu olan ya da Orman Genel Müdürlüğü
tarafından zeytin arazisi olarak üreticilere tahsis edilen arazilerden oluştuğu
görülmüştür. Bu arazilerin ilgili kurumların yerinde incelemesi ve verilerini
güncellemeleri durumunda, oluşturulan bu veri tabanının da güncellenmesi
gerekmektedir. Ayrıca yerleşime açılmış imarlı bölgeler içerisinde, henüz yapılaşma
olmamış ve fiili durumu dikili alan olan 142,10 ha‟lık bir dikili tarım arazisi ile köy
yerleşik alanları içerisinde kalan 15,70 ha‟lık bir dikili tarım arazisi varlığı da tespit
edilmiştir
Tablo 7.16: Seferihisar İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oluşturulmuş Sınıfların
Alansal Dağılımı
136
Şekil 7.19: Seferihisar İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oluşturulmuş Sınıfların
Oransal Dağılımı
Şekil 7.20: Seferihisar İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Sınıflandırma Haritası
Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıfları
Bu çalışmada, Seferihisar ilçesi Arazi Kullanım Kabiliyet (AKK) sınıflarının dağılımı da
incelenmiştir. Revize edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama
yöntemi ile yapılan çalışma sonucunda en fazla yüzölçüme sahip AKK grubunu %
58,21‟lik bir oran ile VII. sınıf arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna karşılık en
verimli tarım arazilerin içerisinde bulunduğu I. sınıf arazilerin ise sadece %5,79‟luk bir
bölümü oluşturduğu görülmüştür. Bu sonuç, Seferihisar ilçesinde verimli tarım
arazilerinin kıtlığını ve korunması gerektiğini açıkça göstermektedir.
Tablo 7.17: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Kabiliyet Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
137
Sınıflandırılamayan olarak belirtilen 783,40 ha toprak haritası üzerinde yerleşim (YR)
ve göl (GL) olarak nitelenen alanlardır.
Şekil 7.21: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Kabiliyet Sınıflarına Göre Oransal Dağılımı
Şekil 7.22: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Kabiliyet Sınıfları Haritası
Toprak Derinliği
İzmir İli Arazi Sınıflandırması Projesi kapsamında, Seferihisar ilçesi topraklarının
derinliklerine göre dağılımı da incelenmiştir. Toprak derinlikleri derecelendirilmesi
ulusal toprak haritalarında kullanılan kriterler dikkate alınarak yapılmıştır. Revize
138
edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama yöntemi ile yapılan
çalışma sonucunda en fazla yüzölçüme sahip toprak derinlik grubunu % 52,82‟lik bir
oran ile Çok Sığ (0-20 cm) derinliğe sahip arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna
karşılık 90 cm‟den derin profilli toprakların ise % 12,48‟lik bir bölümü oluşturduğu
görülmüştür.
Tablo 7.18: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Toprak derinliğine Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.23: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Toprak derinliğine Göre Oransal Dağılımı
139
Şekil 7.24: Seferihisar İlçesi Arazileri Toprak Derinliğine Haritası
Arazi Eğimi
Seferihisar ilçesi arazi eğimi ulusal toprak haritasındaki kriterlere göre incelenmiştir.
İlçe arazilerinin AKK sınıflarına uyumlu olarak, en geniş yüzölçüme çok dik eğimli
arazi eğim grubunun sahip olduğu görülmüştür (Çizelge 23, Şekil 25 ve 26). İlçenin
%20 nin üzerinde eğimi olan arazilerinin tüm arazilere oranı yaklaşık %78 dir. Buna
karşın özellikle sulu tarım yapmaya uygun düz-düze yakın eğimli arazi grubunun ise
% 9,96‟lık bir orana sahip olduğu belirlenmiştir.
140
Tablo 7.19: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Eğim Gruplarına Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.25: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Eğim Gruplarına Göre Oransal Dağılımı
141
Şekil 7.26: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Eğim Grupları Haritası
Toprak Erozyonu
Bu proje sürecinde ilçe arazilerinin erozyon özellikleri de incelenmiştir. Revize edilmiş
toprak haritası kullanılarak yapılan sorgulama sonucunda ilçenin eğimli ancak tarım
yapılan bölümlerinde daha çok olmak üzere önemli ölçüde erozyon tehdidi altında
olduğu görülmüştür. İlçe arazilerinin toplam %74,58‟lik bölümü şiddetli ve çok şiddetli
erozyon etkisi altındadır (Çizelge 14, Şekil 27 ve 28). Bu durum tarım yapılan
toprakların en değerli katmanı olan yüzey ve hatta yüzey altı horizonlarının
kaybedildiğini, bunun sonucunda toprakların verimsizleştiğini göstermektedir. Bu
çalışma sonucunda öncelikli olarak erozyona kaşı koruma planlarının yapılması
gerekliliği anlaşılmıştır.
142
Tablo 7.20: Seferihisar İlçesi Toprak Erozyonu Alansal Dağılımı
Şekil 7.27: Seferihisar İlçesi Toprak Erozyonu Oransal Dağılımı
143
Şekil 7.28: Seferihisar İlçesi Toprak Erozyonu Haritası
Toprak Sorunları
Seferihisar ilçesi revize toprak haritasında AKK sınıflarının ulusal standart ölçütlerine
uyumlu olarak tanımlanmasında kullanılan alt sınıf özelliklerine göre arazi toprak
özellikleri incelenmiştir (Çizelge 15, Şekil 29 ve 30). Buna göre, Seferihisar ilçesinde
drenaj ve tuzluluk alkalilik görülen alanlarının ilçe yüzölçümüne oranı %0.24 olmasına
karşın, ilçe arazilerinde görülen toprak yetersizlikleri içerisinde eğim-erozyon ve
toprak yetersizliği (erozyon, sığlık, kayalılık ve taşlılık) (es-se) etkisinin birlikte olduğu
alanların %84,41‟lik bir oran ile en fazla yüzölçüme sahip olduğu görülmüştür. Bu
durum, özellikle toprak muhafaza amaçlı çalışmaların bölgede etkili olarak
yürütülmesi gereğini ortaya koymaktadır.
144
Tablo 7.21: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Alt Sınıflarına Göre Eğim ve Toprak Sorunlarına Göre
Alansal Dağılımı
Şekil 7.29: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Alt Sınıflarına Göre Eğim ve Toprak Sorunlarına Göre Oransal
Dağılımı
145
Şekil 7.30: Seferihisar İlçesi Arazilerinin Alt Sınıflarına Göre Eğim ve Toprak Sorunları Haritası
Büyük Toprak Grupları
Seferihisar ilçesi büyük toprak grubu envanteri ve haritası, proje süresince revize
edilen toprak haritasından CBS ortamında tematik sorgulama yöntemi ile üretilmiştir.
Buna göre ilçe topraklarının büyük çoğunluğunun iki büyük toprak grubu tarafından
oluştuğu görülmüştür. İlçe arazileri jeolojik yapısı ile doğrudan ilişkili olan bu duruma
bağlı olarak, Çoğunlukla kireçsiz ana materyale sahip mağmatik ve metamorfikler
üzerinde oluşan Kireçsiz Kahverengi büyük toprak grubunun %39,76‟lık oran ile
Kretase yaşlı kireç taşları üzerinde oluşan KırmızıKahverengi Akdeniz Büyük Toprak
Grubunun ise %24,77‟lik bir oran ile ilçe sınırları içerisindeki en yaygın iki grubu
oluşturduğu belirlenmiştir.
146
Tablo 7.22: Seferihisar İlçesi Büyük Toprak Grupları Alansal Dağılımı
Şekil 7.31: Seferihisar İlçesi Büyük Toprak Grupları Alansal Dağılımı
147
Şekil 7.32: Seferihisar İlçesi Büyük Toprak Grupları Haritası
Tablo 7.23: Seferihisar İlçesi Arazi Sınıfları Alansal Dağılımı
148
Şekil 7.33: Seferihisar İlçesi Arazi Sınıfları Oransal Dağılımı
Şekil 7.34: Seferihisar İlçesi Arazi Sınıfları Haritası
149
KARABURUN
Karaburun ilçesi yüzölçümü 42.706,40 ha‟dır. Bu projenin yürütüldüğü tarih ve ilgili
kurumlardan sağlanan verilerin hassasiyetine bağlı olarak ilçenin arazi kullanım
şekilleri belirlenmiştir (Çizelge 18, Şekil 35 ve 36).
Arazi Kullanım ġekli
Su yüzeyleri: İlçe içerisine 17 adet ve farklı büyüklüklerde hayvan ve tarımsal
sulama göleti bulunmaktadır. En büyüğü Eğlenhoca Göleti olmak üzere toplam 21,30
ha‟lık bir alan kaplamakta ve ilçe yüzölçümünün %0,05‟ini oluşturmaktadırlar.
Mera: İlçede Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından tescili yapılmış
mera bulunmamaktadır. Ancak mera komisyonlarınca çalışmaları devam eden
alanlar ile tescili henüz yapılmamış mera alanları dahil edilmediğinden iİleri tarihlerde
güncellenme gereksinimi olan bir katman olarak çalışılmıştır.
Köy YerleĢim Alanları: İlçe genelinde 92,90 ha ile %0,22‟lik bir alan kaplamaktadır.
Kentsel Yerleşim Alanları: Karaburun ve Mordoğan Belediyesi ile İl Özel İdaresinden
alınan verilere göre incelenen bu alanlar, ilçe genelinde 1.732,60 ha ile %4,06‟lık bir
alan kaplamaktadır. Yerleşim alanı olarak planlanan bu alanların henüz yapılaşma
olmamış bölümlerinde ya da binalar arasında hala tarla tarımı yapılan araziler ile dikili
tarım arazileri tespit edilmiştir. Ancak bu araziler ilgili Belediyeler ve İl Özel İdaresi
tarafından sağlanan imar plan sınırları içerisinde kalması nedeniyle yerleşim alanı
olarak kabul edilmiştir.
Orman: Bu veriler, devam eden Orman Kadastro çalışmalarından alınmıştır. Alt
ölçekli çalışmalar için mutlaka Orman Bölge Müdürlüğünün görüşü alınması
gerekmektedir. İlçe içerisinde 24.048,50 ha„lık alan ile en fazla orman arazileri
bulunmaktadır. Orman arazileri ilçe yüzölçümünün toplam %56,3‟ünü kaplamaktadır.
Orman+YerleĢim Alanları: Kimi bölgelerde Orman Genel Müdürlüğü tarafından
yerleşime tahsis edilen veya planlama çalışmaları sırasında atlanan orman
mülkiyetinde alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar ayrı bir lejant içerisinde tespit
edilmiştir. Bu alanlar toplam 201,50 ha olup ilçe yüzölçümünün %0,47‟sini
kaplamaktadır.
Sulama Sahaları: Karaburun ilçesinde DSİ tarafından yapılan Mordoğan (135,5 ha)
ve Salman Sulamaları (186 ha) ile İzmir İl Özel İdaresi tarafından yapılan Yayla
(17,58 ha) ve Parlak (152,7 ha) sulama sahaları bulunmaktadır. Bu alanlar veri
tabanında ayrı birer tabaka olarak bulunmaktadır.
5403 Sayılı Kanun Uygulama Alanları: 5403 sayılı Kanunda belirtilen Mutlak Tarım
Arazileri, Marjinal Tarım Arazileri, Özel Ürün Arazileri, Dikili Tarım Arazilerini
içermektedir. Orman, yerleşim ve su yüzeyi dışında kalan ilçe arazileri 5403 sayılı
yasa ve yönetmeliğinde belirtilen kriterlere göre incelenmiş ve sınıflandırılan bu
araziler 16.609,60 ha ile ilçe yüzölçümünün %38,89„luk bir bölümünü kaplamaktadır.
150
Tablo 7.24: Karaburun İlçesi Arazi Kullanım Şekillerinin Alansal Dağılımı
Şekil 7.35: Karaburun İlçesi Arazi Kullanım Şekillerinin Oransal Dağılımı
151
Şekil 7.36: Karaburun İlçesi Arazi Kullanım Şekli Haritası
Karaburun ilçesi tarım arazileri varlığının kendi içerisindeki dağılımları incelendiğinde
(Çizelge 19, Şekil 37 ve 38);
Mutlak Tarım Arazileri: İlçede Mutlak tarım arazilerinin kapladığı alan 696,00 ha
olup 5403 sayılı Kanunun uygulama alanlarının %4,19‟unu kaplamaktadır.
Özel Ürün Arazileri: Bu alanlar daha çok ilçenin kuzey bölgelerinde yer almakta ve
toplam 81,30 ha ile 5403 sayılı Kanunun uygulama alanlarının %0,49‟unu
oluşturmaktadır.
Marjinal Tarım Arazileri: Bu araziler ilçe genelinde 12.984,20 ha ile 5403 sayılı
kanunun uygulama alanlarının % 78,17‟lik bir bölümünü kaplamaktadır.
Mutlak Tarım Arazilerinden ĠzinlendirilmiĢ Alanlar: 65,90 ha ve 5403 sayılı
Kanunun uygulama alanlarının %0,40‟lık en küçük yüzölçümlü grubu oluşturduğu
görülmüştür.
Dikili Tarım Alanları: 5403 sayılı kanunun uygulama alanları içerisinde 2.782,20 ha
ile %16,75‟lık bir alan kapsamaktadır. Ancak çalışma esnasında orman kadastral
sınırları ile örtüşen 133,30 ha‟lık dikili tarım arazileri varlığı belirlenmiştir. Belirlenen
bu arazilerin, orman ile sınır sorunu olan ya da Orman Genel Müdürlüğü tarafından
zeytin arazisi olarak üreticilere tahsis edilen arazilerden oluştuğu görülmüştür. Bu
arazilerin ilgili kurumların yerinde incelemesi ve verilerini güncellemeleri durumunda,
oluşturulan bu veri tabanının da güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca yerleşime
152
açılmış imarlı bölgeler içerisinde, henüz yapılaşma olmamış ve fiili durumu dikili alan
olan 154,20 ha‟lık bir dikili tarım arazisi ile köy gelişim ve yerleşim alanları içersinde
kalan 16,3 ha‟lık bir dikili tarım arazisi varlığı da tesbit edilmiştir.
Tablo 7.25: Karaburun İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oluşturulmuş Sınıfların
Alansal Dağılımı
Şekil 7.37: Karaburun İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oluşturulmuş Sınıfların
Alansal Dağılımı
153
Şekil 7.38: Karaburun İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantı Sınıfları Haritası
Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıfları
Bu çalışmada, Karaburun ilçesi Arazi Kullanım Kabiliyet (AKK) sınıflarının dağılımı da
incelenmiştir. Revize edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama
yöntemi ile yapılan çalışma sonucunda en fazla yüzölçüme sahip AKK grubunu %
76,80‟lik bir oran ile VII. sınıf arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna karşılık en
verimli tarım arazilerin içerisinde bulunduğu I. sınıf arazilerin ise sadece %1,52‟lik bir
bölümü oluşturduğu görülmüştür. Bu sonuç, Karaburun ilçesinde verimli tarım
arazilerinin kıtlığını ve korunması gerektiğini açıkça göstermektedir (Çizelge 20, Şekil
39 ve 40).
Tablo 7.26: Karaburun İlçesi Arazilerinin Kullanım Kabiliyet Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
154
Sınıflandırılamayan alan olarak belirtilen 147,50 ha toprak haritası üzerinde yerleşim
(YR) olarak nitelenen alanlardır.
Şekil 7.39: Karaburun İlçesi Arazilerinin Kullanım Kabiliyet Sınıflarına Göre Oransal Dağılımı
Şekil 7.40: Karaburun İlçesi Arazilerinin Kullanım Kabiliyet Sınıfları Haritası
155
Toprak Derinliği
İzmir İli Arazi Sınıflandırması Projesi kapsamında, Karaburun ilçesi topraklarının
derinliklerine göre dağılımı da incelenmiştir. Toprak derinlikleri derecelendirilmesi
ulusal toprak haritalarında kullanılan kriterler dikkate alınarak yapılmıştır. Revize
edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama yöntemi ile yapılan
çalışma sonucunda en fazla yüzölçüme sahip toprak derinlik grubunu % 48,85‟lik bir
oran ile Litozolik arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna karşılık 90 cm‟den derin
profilli toprakların ise ancak %2,48‟lik bir bölümü oluşturduğu görülmüştür (Çizelge
21, Şekil 41 ve 42).
Tablo 7.27: Karaburun İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliğine Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.41: Karaburun İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliğine Göre Oransal Dağılımı
156
Şekil 7.42: Karaburun İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliği Haritası
Arazi Eğimi
Karaburun ilçesi arazi eğimi ulusal toprak haritasındaki kriterlere göre incelenmiştir.
İlçe arazilerinin AKK sınıflarına uyumlu olarak, en geniş yüzölçüme dik ve çok dik
eğimli arazi eğim grubunun sahip olduğu görülmüştür (Çizelge, Şekil). Buna karşın
özellikle sulu tarım yapmaya uygun düz-düze yakın eğimli arazi grubunun ise % 2,56‟
lık bir orana sahip olduğu belirlenmiştir (Çizelge 22, Şekil 43 ve 44).
157
Tablo 7.28: Karaburun İlçesi Arazilerinin Eğim Gruplarına Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.43: Karaburun İlçesi Arazilerinin Eğim Gruplarına Göre Oransal Dağılımı
158
Şekil 7.44: Karaburun İlçesi Eğim Haritası
Toprak Erozyonu
Bu proje sürecinde ilçe arazilerinin erozyon özellikleri de incelenmiştir. Revize edilmiş
toprak haritası kullanılarak yapılan sorgulama sonucunda ilçenin eğimli ancak tarım
yapılan bölümlerinde daha çok olmak üzere önemli ölçüde erozyon tehdidi altında
olduğu görülmüştür. İlçe arazilerinin toplam %91,71‟lik bölümü şiddetli ve çok şiddetli
erozyon etkisi altındadır (Çizelge 23, Şekil 46 ve 47).
Tablo 7.29: Karaburun İlçesi Toprak erozyonu Alansal Dağılımı
159
Şekil 7.45: Karaburun İlçesi Toprak Erozyonu Oransal Dağılımı
Şekil 7.46: Karaburun İlçesi Arazilerinin Toprak Erozyonu Haritası
160
Toprak Sorunları
Karaburun ilçesi revize toprak haritasında AKK sınıflarının ulusal standart ölçütlerine
uyumlu olarak tanımlanmasında kullanılan alt sınıf özelliklerine göre arazi toprak
özellikleri incelenmiştir. Buna göre, ilçe arazilerinde görülen toprak yetersizlikleri
içerisinde eğim-erozyon ve toprak yetersizliği (es-se) etkisinin birlikte olduğu alanların
%94‟lük bir oran ile en fazla yüzölçüme sahip olduğu görülmüştür. Bu durum,
özellikle toprak muhafaza amaçlı çalışmaların bölgede etkili olarak yürütülmesi
gereğini ortaya koymaktadır (Çizelge 24, Şekil 47 ve 48).
Tablo 7.30: Karaburun İlçesi Arazilerinin Alt Toprak Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.47: Karaburun İlçesi Arazilerinin Alt Toprak Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
161
Şekil 7.48: Karaburun İlçesi Arazileri Alt Sınıflarına Göre Eğim ve Toprak Sorunları Haritası
Büyük Toprak Grupları
Karaburun ilçesi büyük toprak grubu envanteri ve haritası, proje süresince revize
edilen toprak haritasından CBS ortamında tematik sorgulama ile üretilmiştir. Buna
göre ilçe topraklarının büyük çoğunluğunun iki büyük toprak grubu tarafından
oluştuğu görülmüştür. İlçe arazileri jeolojik yapısı ile doğrudan ilişkili olan bu duruma
bağlı olarak, Kretase yaşlı kireç taşları üzerinde oluşan Kırmızı Kahverengi Akdeniz
Büyük Toprak Grubunun %45,38‟lik bir oran ile ve çoğunlukla kireçsiz ana materyale
sahip mağmatik ve metamorfikler üzerinde oluşan Kireçsiz Kahverengi büyük toprak
grubunun ise %42,89 luk oran ile ilçe sınırları içerisindeki en yaygın iki grubu
oluşturduğu belirlenmiştir (Çizelge 25, Şekil 49 ve 50).
162
Tablo 7.31: Karaburun İlçesi Büyük Toprak Grupları Alansal Dağılımı
Şekil 7.49: Karaburun İlçesi Büyük Toprak Grupları Oransal Dağılımı
163
Şekil 7.50: Karaburun İlçesi Büyük Toprak Grupları Haritası
Tablo 7.32: Karaburun İlçesi Arazi Sınıfları Alansal Dağılımı
164
Şekil 7.51: Karaburun İlçesi Arazi Sınıfları Oransal Dağılımı
Şekil 7.52: Karaburun İlçesi Arazi Sınıfları Haritası
165
ÇEġME
Çeşme ilçesi yüzölçümü 26.796,10 ha‟dır. Bu projenin yürütüldüğü tarih ve ilgili
kurumlardan sağlanan verilerin hassasiyetine bağlı olarak ilçenin arazi kullanım
şekilleri belirlenmiştir (Çizelge 27, Şekil 53 ve 54).
ÇEġME ĠLÇESĠ ARAZĠ SINIFLARININ ALANSAL DEĞERLENDĠRMESĠ
Çeşme ilçesi yüzölçümü 26.796,10 ha‟dır. Bu projenin yürütüldüğü tarih ve ilgili
kurumlardan sağlanan verilerin hassasiyetine bağlı olarak ilçenin arazi kullanım
şekilleri belirlenmiştir (Çizelge 2, ġekil 1 ve Harita 2).
Arazi Kullanım ġekli
Su yüzeyleri: İlçe içerisine içme suyu amaçlı Kutlu Aktaş Baraj Gölü bulunmaktadır.
En büyüğü Eğlenhoca Göleti olmak üzere toplam 165,50 ha‟lık bir alan kaplamakta
ve ilçe yüzölçümünün %0,62‟sini oluşturmaktadırlar.
Mera: İlçede Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından tescili yapılmış 2
ayrı bölgede mera bulunmaktadır. Toplam 95,60 ha alan kapsayan meralar Çeşme
İlçesinin %0,36‟sını kaplamaktadır. Ancak mera komisyonlarınca çalışmaları devam
eden alanlar ile tescili henüz yapılmamış mera alanlar sisteme dahil edilmediğinden
ileri tarihlerde güncellenme gereksinimi olan bir katman olarak görülmektedir.
Köy YerleĢik Alanları: İlçe genelinde 26,90 ha ile %0,10‟luk bir alan kaplamaktadır.
Kentsel YerleĢim Alanları: Çeşme ve Alaçatı Belediyesi ile İl Özel İdaresinden
alınan verilere göre incelenen bu alanlar, ilçe genelinde 4.459,70 ha ile %16,64‟lık bir
alan kaplamaktadır. Yerleşim alanı olarak planlanan bu alanların henüz yapılaşma
olmamış bölümlerinde ya da binalar arasında hala tarla tarımı yapılan araziler ile dikili
tarım arazileri tespit edilmiştir. Ancak bu araziler ilgili Belediyeler ve İl Özel İdaresi
tarafından sağlanan imar plan sınırları içerisinde kalması nedeniyle yerleşim alanı
olarak kabul edilmiştir.
Orman: Bu veriler, devam eden Orman Kadastro çalışmalarından alınmıştır.
Altölçekli çalışmalar için mutlaka Orman Bölge Müdürlüğünün görüşü alınması
gerekmektedir. İlçe içerisinde 7.369,30 ha„lık bir alan ile bulunmaktadır. Orman
arazileri ilçe yüzölçümünün toplam %27,50‟sini kaplamaktadır.
Orman+YerleĢim Alanları: Kimi bölgelerde Orman Genel Müdürlüğü tarafından
yerleşime tahsis edilen veya planlama çalışmaları sırasında farkedilemeyen orman
mülkiyetinde alanlar üzerinde yerleşim alanları bulunmaktadır. Bu alanlar ayrı bir
lejant içerisinde tespit edilmiştir. Bu alanlar toplam 51,70 ha olup ilçe yüzölçümünün
%0,19‟unu kaplamaktadır.
Sulama Sahaları: Çeşme ilçesinde DSİ ve İzmir İl Özel İdaresi tarafından yapılan
sulama sahaları bulunmamaktadır.
5403 Sayılı Kanun Uygulama Alanları: 5403 sayılı Kanunda belirtilen Mutlak Tarım
Arazileri, Marjinal Tarım Arazileri, Özel Ürün Arazileri, Dikili Tarım Arazilerini
içermektedir. Orman, yerleşim ve su yüzeyi dışında kalan ilçe arazileri 5403 sayılı
166
yasa ve yönetmeliğinde belirtilen kriterlere göre incelenmiş ve sınıflandırılan bu
araziler 14.627,40 ha ile ilçe yüzölçümünün %54,59„luk bir bölümünü içermektedir.
Tablo 7.33: Çeşme İlçesi Arazi Kullanım ġekli Alansal Dağılımı
Şekil 7.53: Çeşme İlçesi Arazi Kullanım ġekli Oransal Dağılımı
167
Şekil 7.54: Çeşme İlçesi Arazileri Kullanım Haritası
Çeşme ilçesi tarım arazileri varlığının kendi içerisindeki dağılımları incelendiğinde;
Mutlak Tarım Arazileri: İlçede Mutlak tarım arazilerinin yüzölçümü 1.957,60 ha olup
5403 sayılı Kanunun uygulama alanlarının %13,38‟ini kaplamaktadır.
Özel Ürün Arazileri: Bu alanlar daha çok ilçenin kuzey bölgelerinde yer almakta ve
toplam 155,60 ha ile 5403 sayılı Kanunun uygulama alanlarının %1,06‟sını
oluşturmaktadır.
Marjinal Tarım Arazileri: Bu araziler ilçe genelinde 11.439,30 ha ile 5403 sayılı
kanunun uygulama alanlarının % 78,20‟lik bir bölümünü kaplamaktadır.
Mutlak Tarım Arazilerinden ĠzinlendirilmiĢ Alanlar: 26,10 ha ve 5403 sayılı
Kanunun uygulama alanlarının %0,18‟lık en küçük yüzölçümlü grubu oluşturduğu
görülmüştür.
Dikili Tarım Alanları: 5403 sayılı kanunun uygulama alanları içerisinde 1.048,80 ha
ile %7,17‟lik bir alan kapsamaktadır. Ancak çalışma esnasında orman kadastral
sınırları ile örtüşen 113,80 ha‟lık dikili tarım arazileri varlığı belirlenmiştir. Belirlenen
bu arazilerin, orman ile sınır sorunu olan ya da Orman Genel Müdürlüğü tarafından
zeytin arazisi olarak üreticilere tahsis edilen arazilerden oluştuğu görülmüştür. Bu
arazilerin ilgili kurumların yerinde incelemesi ve verilerini güncellemeleri durumunda,
oluşturulan bu veri tabanının da güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca yerleşime
açılmış imarlı bölgeler içerisinde, henüz yapılaşma olmamış ve fiili durumu dikili alan
168
olan 216,60 ha‟lık bir dikili tarım arazisi ile köy yerleşik alanları içerisinde kalan 4,80
ha‟lık bir dikili tarım arazisi varlığı da tespit edilmiştir.
Tablo 7.34: Çeşme İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Yasa Lejantına Göre Oluşturulmuş Sınıfların Alansal
Dağılımı
Şekil 7.55: Çeşme İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Kanun Lejantının Uygulandığı Alanlardaki Arazi
Sınıflarının Oransal Dağılımı
169
Şekil 7.56: Çeşme İlçesi Arazilerinin 5403 Sayılı Kanun Lejantına Göre Sınıflandırılması
Arazi Kullanım Kabiliyet Sınıfları
Bu çalışmada, Çeşme ilçesi Arazi Kullanım Kabiliyet (AKK) sınıflarının dağılımı da
incelenmiştir. Revize edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama
yöntemi ile yapılan çalışma sonucunda en fazla yüzölçüme sahip AKK grubunu %
44,21‟lik bir oran ile VII. sınıf arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna karşılık en
verimli tarım arazilerin içerisinde bulunduğu I. sınıf arazilerin ise sadece %4,01‟lik bir
bölümü oluşturduğu görülmüştür. Bu sonuç, Çeşme ilçesinde verimli tarım arazilerinin
kıtlığını ve korunması gerektiğini açıkça göstermektedir (Çizelge 29, Şekil 57 ve 58).
170
Tablo 7.35: Çeşme İlçesi Arazilerinin Kullanım Kabiliyet Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
Sınıflandırılamayan alan olarak belirtilen 548,30 ha toprak haritası üzerinde yerleşim
(YR) ve göl (GL) olarak nitelenen alanlardır.
Şekil 7.57: Çeşme İlçesi Arazilerinin Kullanım Kabiliyet Sınıflarına Göre (AKK) Oransal Dağılımı
171
Şekil 7.58: Çeşme İlçesi Arazilerinin Kullanım Kabiliyet Sınıfları (AKK) Haritası
Toprak Derinliği
İzmir İli Arazi Sınıflandırması Projesi kapsamında, Çeşme ilçesi topraklarının
derinliklerine göre dağılımı da incelenmiştir. Toprak derinlikleri derecelendirilmesi
ulusal toprak haritalarında kullanılan kriterler dikkate alınarak yapılmıştır. Revize
edilmiş toprak haritası temel alınarak ve tematik sorgulama yöntemi ile yapılan
çalışma sonucunda en fazla yüzölçüme sahip toprak derinlik grubunu % 48,72‟lik bir
oran ile Çok Sığ (0-20 cm) derinliğe sahip arazilerin oluşturduğu belirlenmiştir. Buna
karşılık 90 cm‟den derin profilli toprakların ise ancak % 4,21‟lik bir bölümü
oluşturduğu görülmüştür (Çizelge 30, Şekil 59 ve 60).
172
Tablo 7.36: Çeşme İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliğine Göre Alansal Dağılımı Toprak Derinliği
Toplam (ha)
Şekil 7.59: Çeşme İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliğine Göre Oransal Dağılımı
173
Şekil 7.60: Çeşme İlçesi Arazilerinin Toprak Derinliği haritası
Arazi Eğimi
Çeşme ilçesi arazi eğimi ulusal toprak haritasındaki kriterlere göre incelenmiştir. İlçe
arazilerinin AKK sınıflarına uyumlu olarak, en geniş yüzölçüme orta ve dik eğimli
arazi eğim grubunun sahip olduğu görülmüştür (Çizelge 31, Şekil 61 ve 62). Buna
karşın özellikle sulu tarım yapmaya uygun düz-düze yakın eğimli arazi grubunun ise
% 5,216‟ lık bir orana sahip olduğu belirlenmiştir.
174
Tablo 7.37: Çeşme İlçesi Arazilerinin Eğim Gruplarına Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.61: Çeşme İlçesi Arazilerinin Eğim Gruplarına Göre Oransal Dağılımı
175
Şekil 7.62: Çeşme İlçesi Arazileri Eğim Haritası
Toprak Erozyonu
Bu proje sürecinde ilçe arazilerinin erozyon özellikleri de incelenmiştir. Revize edilmiş
toprak haritası kullanılarak yapılan sorgulama sonucunda ilçenin eğimli ancak tarım
yapılan bölümlerinde daha çok olmak üzere önemli ölçüde erozyon tehdidi altında
olduğu görülmüştür. İlçe arazilerinin toplam %72,55‟lik bölümü şiddetli ve çok şiddetli
erozyon etkisi altındadır (Çizelge 32, Şekil 63 ve 64). Bu durum tarım yapılan
toprakların en değerli katmanı olan yüzey ve hatta yüzey altı horizonlarının
kaybedildiğini, bunun sonucunda toprakların verimsizleştiğini göstermektedir. Bu
çalışma sonucunda öncelikli olarak erozyona kaşı koruma planlarının yapılması
gerekliliği anlaşılmıştır.
176
Çizelge 7.38: Çeşme İlçesi Toprak Erozyonu Alansal Dağılımı
Şekil 7.63: Çeşme İlçesi Toprak Erozyonu Oransal Dağılımı
177
Şekil 7.64: Çeşme İlçesi Arazileri Erozyon Haritası
Toprak Sorunları
Çeşme ilçesi revize toprak haritasında AKK sınıflarının ulusal standart ölçütlerine
uyumlu olarak tanımlanmasında kullanılan alt sınıf özelliklerine göre arazi toprak
özellikleri incelenmiştir. Buna göre, ilçe arazilerinde görülen toprak yetersizlikleri
içerisinde eğim-erozyon ve toprak yetersizliği (es-se) etkisinin birlikte olduğu alanların
%84,41‟lik bir oran ile en fazla yüzölçüme sahip olduğu görülmüştür. Bu durum,
özellikle toprak muhafaza amaçlı çalışmaların bölgede etkili olarak yürütülmesi
gereğini ortaya koymaktadır (Çizelge 33, Şekil 65 ve 66).
178
Çizelge 7.39: Çeşme İlçesi Arazilerinin Alt Toprak Sınıflarına Göre Alansal Dağılımı
Şekil 7.65: Çeşme İlçesi Arazilerinin Alt Toprak Sınıflarına Göre Oransal Dağılım
179
Şekil 7.66: Çeşme İlçesi Arazileri Alt Sınıflarına Göre Eğim Ve Toprak Sorunları Haritası
Büyük Toprak Grupları
Çeşme ilçesi büyük toprak grubu envanteri ve haritası, proje süresince revize edilen
toprak haritasından CBS ortamında tematik sorgulama yöntemi ile üretilmiştir. Buna
göre ilçe topraklarının büyük çoğunluğunun iki büyük toprak grubu tarafından
oluştuğu görülmüştür. İlçe arazileri jeolojik yapısı ile doğrudan ilişkili olan bu duruma
bağlı olarak, Çoğunlukla kireçsiz ana materyale sahip mağmatik ve metamorfikler
üzerinde oluşan Kireçsiz Kahverengi büyük toprak grubunun %39,76‟lık oran ile
Kretase yaşlı kireç taşları üzerinde oluşan Kırmızı Kahverengi Akdeniz Büyük Toprak
Grubunun ise %24,77‟lik bir oran ile ilçe sınırları içerisindeki en yaygın iki grubu
oluşturduğu belirlenmiştir (Çizelge 33; Şekil 65 ve 66).
180
Çizelge 7.40: Çeşme İlçesi Büyük Toprak Grupları Alansal Dağılımı
Şekil 7.67: Çeşme İlçesi Büyük Toprak Grupları Oransal Dağılımı
181
Şekil 7.68: Çeşme İlçesi Büyük Toprak Grupları Haritası
Çizelge 7.41: Çeşme İlçesi Arazi Sınıfları Alansal Dağılımı
182
Şekil 7.69: Çeşme İlçesi Arazi Sınıfları Oransal Dağılımı
Şekil 7.70: Çeşme İlçesi Arazi Sınıfları Haritası
GÜZELBAHÇE
Not: Güzelbahçe ile ilgili veriler İzmir Metropol Kent ilçleri ile bütünleşik olduğundan
bu ilçelerin arasından ayrıştırılması gerekmektedir. İlgili güncelleme raporun final
taslağında yer alacaktır.
183
SONUÇ
Bu raporda yönetişim, yenilik ve girişimcilik, çevre ve enerji, turizm, konut ve tarım
olarak belirlenen altı ana tema doğrutusunda Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası‟nın
gelişimine ışık tutacak veriler derlenmiş, ayrıca sürdürülebilir kalkınmaya temel teşkil
edecek yerle varlıkların envanteri oluşturulmuştur.
Çalışmanın ikinci etabında birinci etapta gerçekleştirilen açık kaynak taraması ile
ortaya konulan verilerin ve varlık envanterinin değerlendirildiği ve sonuçları üzerinden
stratejilerin katılımcı bir anlayışla belirleneceği bir toplantılar dizisi yer alacaktır. Bu
toplantılardan ilçe merkezlerinde düzenlenecek olan halk çalıştayları yerel bilginin
derlenmesinde ve aktarılmasında, bunu takip eden ufuk tarama çalıştayı toplanan
bilginin kendi arasında ve daha geniş bir grupla tartışılmasına yardımcı olacaktır.
Ufuk Tarama Çalıştayı sonucunda ortaya konulacak stratejik hedeflerin rafine
edileceği bir uzman paneli de bu bölümün konularından biri olacaktır.
184
KAYNAKÇA

DPT (2004), İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması,
Ankara.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü (2012) Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Tarımsal Yapı 2012 Yılı Kayıtları,
İzmir.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü (2013) Kırsal
Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürlüğü 2013 Yılı Kayıtları, İzmir.

Google Earth, 20.3.2012 tarihli görüntüler.

Güzelbahçe, İZTO.

İBŞB (2006) İKNİP Raporu, İzmir.

İZKA, (2009), İzmir Mevcut Durum Analizi, İzmir.

İZKA (2009) İzmir’de Turizm Çeşitleri ve Turizm Yatırımları İhtiyaç Analizi,
İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir.

İZKA, (2011), İzmir Kümelenme Analizi Raporu, İzmir.

İZKA, (2011), 2010 – 2013 İzmir Bölge Planı İlçe Lansman Süreci (İZBP)
Sonuç Raporu ve İlçe Raporları, İzmir.

İZKA (2012), İzmir bölgesel ARGE ve yenilik merkezi analizi, İzmir.

İZKA (2012) İzmir Sivil Toplum Araştırması, İzmir Kalkınma Ajansı ve Ege
Üniversitesi İletişim Fakültesi, İzmir.

İZKA (2012) İzmir 2012 Kültür Ekonomisi ve Kültür Altyapısı Envanteri ve İzmir
Kültür Ekonomisi Geliştirme Stratejisi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Dokuz Eylül
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, İzmir.

İZKA (2012) Seferihisar Ekoturizm ve Markalaşma Sektör Analizi, Seferihisar
Turizm Altyapı Hizmet Birliği, İzmir.

İZKA (2013) 2014-2023 İzmir Bölge Planı İlçe Toplantılar, İzmir.

İZKA (2013) İzmir İli Bölge Planı Hazırlanmasına Yönelik Fonksiyonel Bölge
ve Alt Bölgelerin ve Bölgelerarası İlişkilerin Tespiti Çalışması, İzmir.
185

MEB (2012), İzmir İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2012-2013 Eğitim Öğretim
Yılı Hazırlık Çalışmaları ile Eğitim-Öğretim ve Yönetim Faaliyetleri Rehberlik
ve Denetim Raporu, İzmir.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (2007), Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem
Planı 2007-2013, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara.

TÜGEM (2008) Toprak Ve Arazi Sınıflaması Standartları Teknik Talimatı Ve
İlgili Mevzuat. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Üretim Ve
Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara.

Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Yarışma Raporu (2009), İzmir.

Url 1: www.iztekgeb.com

Url 2: www.iyte.edu.tr

Url 3: www.urla.bel.tr

Url 4: www.güzelbahçe.bel.tr

Url 5: www.izmir.bel.tr

Url 6: www.seferihisar.bel.tr

Url 7: www.yarimada.org Şarman D. 1.7.2013, Yerel Haber

Url 8: www.tarim.gov.tr (T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Resmi
Web Sitesi)

Url 9: www.tugem.gov.tr
(T.C. . Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Resmi Web Sitesi)

Url 10: www.dmi.gov.tr (T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Meteoroloji İşleri
Genel Müdürlüğü Resmi Web Sitesi)

Url 11: www.izto.org.tr (İzmir Ticaret Odası Resmi Web Sitesi)

Url 12: www.tuik.gov.tr (Türkiye İstatistik Kurumu Resmi Web Sitesi)

Not: Kaynakça ile ilgili güncelleme taslak raporun nihai versiyonunda yer alacaktır.
186
EKLER
Not: Açık kaynak taraması yoluyla elde edilen ve her ilçedeki varlıkların
tanımlanmasını içeren envanter çalışması Ek 1‟de sunulmuştur. Ek1‟ yer alan varlık
taramaları yeni eklemelere ve değerlendirmelere açık dinamik bir listedir. Yerle varlık
tanımlamalarının yörede yaşayanlarca değerlendirildiği ve geliştirildiği güncellenmiş
bir liste ilçelerde gereçekleştirilecek Halk Çalıştayları sonucunda belirginleşecektir.
187
EK 1. YARIMADA ĠLÇE VARLIK ENVANTERĠ
Tema
BileĢeni
Gastronomi
Turizmi
Bitkisel
Ürünler
Hayvansal
Ürünler
Tarih ve
Kültür
Varlığın
BaĢlığı
Varlık
Varlığın Mekânsal Lokasyonu
Ġlçe
Kent/Köy
Veri Kaynağı
Koordinat
Veri
Formatı
Veri Tarihi
Notlar
*Urla Güveci tüm bölgede çok eski
dönemlerden beri bilinen ünlü bir
yemek.Hatta insanların İzmir 'den
faytonlarla buraya güveç yemeye
geldikleri, ilk önce kasaptan et
satınaldıkları, eti pişmek üzere fırına
verdikleri ve etleri beklemek ve
ardından yemek üzere meyhane
geçtikleri biliniyor. (Kasap, Fırın ve
Meyhane
dönemin
vazgeçilmez
üçlüsü)
Yöresel
Yemek
Urla Güveci*, Urla Katmeri,Kulaklı
Mantı,Karaköy Katmeri, Çalkama,
Şevket-i
bostan,
Kuzu
etli
arapsaçı, Enginarlı pilâv, Kabak
Çiçeği Dolması, Ekmek Dolması
Urla
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Tarımsal
Ürünler
Üzüm ve Şarap, Zeytin ve
Zeytinyağı,
Enginar,
Otlar:
Arapsaçı,
kılçıksız,
deniz
börülcesi, ısırgan otu, kuzu
ıspanağı, sütlüce, tere, roka, taze
soğan,
dereotu,
kuzukulağı,
dikme,
radika,
turp
otu,
semizotu,brokoli,
pazı,
ebegömeci,
şırımay,
kereviz
yaprağı, labada, turp filizi, kereviz,
kökü, çoban düdüğü, işniş, otu,
bakla filizi.
Urla
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Kanatlı: Tavuk, Küçükbaş: Sakız
koyunu,
Deniz
ürünleri:
Hayvansal
ahtapotkalamar,,
izmarit,
Ürünler
sardalya, barbunya-tekir, istavrit,
kefal , ahtapot, çipura, levrek
Urla
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Urla
Yarımada
Yarışması
Alanlar
Balık mezatları: İskele (her sabah
saat 10)*, Özbek, Çeşmealtı (yaz
sezonu saat 11:00'de), Bitki çiftliği
(Kuşçular köyü), Bağ evleri
Yazı
2009
*Bu mezatın Anadolu'yu Perslerden
kurtaran Büyük İskender zamanından
kalma
bir
gelenek
olduğu
belirtilmektedir (Atilla ve Öztüre, 2002).
188
Tarih ve
Kültür
Tarihi ve
Kültürel
Varlıklar
Arkeolojik alanlar: Klazomenai
Açık
Hava
Müzesi,
Antik
Zeytinyağı
işliği,
Kleopatra
hamamı(Gülbahçe)
Klazomenai (İskele)*, Limantepe
höyüğü
(Çeşmealtı),
Kültürel
alanlar: Yorgo Seferis'in evi**
Urla
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
*Kent, Antikçağ'da özellikle zeytinyağı
üretimiyle önemli bir ticaret merkezi
olmuştur (Atilla ve Öztüre, 2002).
**İskele'de
butik
otel
olarak
kullanılmaktadır.
Gastronomi
Turizmi
Yöresel
Yemek
Tavuklu börek, Topalak, Keşkek,
Kulaklı
çorba.
Peynir: Armola Peyniri*
Seferihisar
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
*Seferihisar ilçesindeki birkaç mandıra
ve evlerde yapılmaktadır. Armola
peyniri, keçi sütünden yapılan süzme
yoğurt, keçi sütü loru ve beyaz peynirin
karışımıyla ortaya çıkmaktadır. Armola,
hafif bir peynir olması ve istendiğinde
domates
salatasına
sos
olarak
kullanılabilme özelliği nedeniyle çok
tercih edilmektedir.
Bitkisel
Ürünler
Tarımsal
Ürünler
Narenciye: Satsuma mandalinası
(Gümüldür)*, Zeytin, Üzüm, Sera
sebzeleri (domates ve salatalık),
Sebze
Seferihisar
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
*İnce kabuğu çekirdeksiz ve mis
kokulu olan bu mandalina dünya
ülkelerinin sofralarını süslemektedir.
Kanatlı: Hindi, Tavuk, Küçükbaş:
Koyun, Keçi, Koyun, Deniz
Hayvansal
ürünleri: Kupes, izmarit, palamut
Ürünler
(Sarda sarda), barbunya-tekir,
kefal, ahtapot-kalamar)
Seferihisar
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Alanlar
Kahvaltı kültürü mekanları, Balık
restoranları
Seferihisar
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Tarihi ve
Kültürel
Varlıklar
Arkeolojik alanlar: Teos antik
kenti, Lebedos antik kenti,
Karaköse harabeleri, Myonnesos
adası, Dionysos tapınağı; Tarihsel
önemi olan yerleşimler: Sığacık
kalesi; Kültürel alanlar: TeosÇamlık Ormaniçi, Ören Yeri,
Ekmeksiz Ormaniçi Ören Yeri
Seferihisar
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Hayvansal
Ürünler
Tarih ve
Kültür
Tarih ve
Kültür
189
Gastronomi
Turizmi
Bitkisel
Ürünler
Yöresel
Yemek
Kabak zıngatası, Tava katmeri,
Otlu Börek, El Böreği,"Dede
Sarığı" (kelle peyniri rendesi ve
sütlü peynir), Ot salatası, Yoğurtlu
"Masır
Böreği",
Patlıcan
Dalangısı,
Patlıcan
mücveri,
Börülce salatası, Patlıcan bastı,
Keşkek, Fava bakla, Lor böreği,
Arapsaçı yemeği, Kabak çiçeği
dolması,
Arapsaçı
köftesi,
Sarmaşık yemeği, Pirinçli börek,
Tavşan çullam, Körmen (Yabani
Sarımsak) Köftesi, Öküz Köftesi.
Tatlılar: Kesme Tatlı, Lor tatlısı,
Damat tatlısı, Sündürme" adlı
peynir tatlısı, Cevizli kıvırma,
Nişan tatlısı, Fırında ceviz tatlısı,
Pelte Reçel ve bal çeşitleri:
Enginar ve karabaşotu çiçeği
reçelleri, Onbinlerce çeşitli şifalı
ot-bitki örtüsünden oluşan çiçek
balı, Peynir: Kopanisti peyniri (acı
peynir), Keçi sütünden yapılan lor,
Kelle peyniri, Tulum peyniri,
Sepet peyniri, Kurutulmuş enginar
çiçeği tohumu ile mayalanan sütle
yapılan özel peynir, Peksimet
(Sarpıncık,
Parlak,
Salman,
Küçükbahçe ve Yayla köyleri),
Odun fırını ekmeği ve un
kurabiyesi
(Mordoğan
ve
Balıklıova)
Tarımsal
Ürünler
Üzüm (Enfes) ve Ev Şarapları (ev
yapımı karanfilli soğuk beyaz
şarap,vs.),
Hurma
Zeytini*
(Eğlenhoca, Kösedere, İnecik,
Mordoğan), Pusma Zeytini ve
Zeytinyağı, Otlar: Kekik, Adaçayı,
Sütleğen, Yarpız, Gelincik out,
Kantaron otu, Kapari, Kenger,
Sığırotu, Ada soğanı, Sebze ve
meyve:
Sakız
enginarları,
domates, biber,mandalin, Yabani
Sarımsak
Karaburun
Karaburun
Yarımada
Yarışması
Yarımada
Yarışması
Yazı
Yazı
2009
2009
*Hurma Zeytini, dünyada sadece
Karaburun'da yetişmektedir. Dalından
koparılıp hiçbir işleme tabi olmadan
yenebilen bu özel zeytin türüne
özelliğini, bölgedeki rüzgarın taşıdığı
tuzların salamura etkisi vererek
kazandırdığı düşünülmektedir.
190
Hayvansal
Ürünler
Küçükbaş: Kıl keçisi, Deniz
ürünleri: Kaya barbunu, erkek
mercan, çipura (Sparus aurata),
Hayvansal
levrek,
kefal
(Mugil
spp.),
Ürünler
ahtapot(Octopus
vulgaris),
kalamar (Loligo vulgaris), yengeç,
deniz yıldızı*, Arı
Karaburun
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
*Dalyan balıkçılığı tüm Karaburun
Yarımadası kıyılarında yaygın olarak
yapılmaktadır.
Balık
çiftliklerinde
çipura,
levrek
gibi
balıklar
üretilmektedir.
2009
*Bölgenin içme suyu çok meşhur
olduğu için eski tarihlerinde deve
sırtlarına bağlanan damacanalarla,
buradan İstanbul'a saraya su gittiği
bilinmektedir.
*Yapılan
kazılarda
elde
edilen
buluntulardan
Hititler
Dönemi‟nde
buranın ileri bir kültür merkezi olduğu,
daha sonra yöreye egemen olan Aiol,
Lidya, Helen ve Roma uygarlıkları
döneminde kültür ve ticaret merkezi
olarak
geliştiği
bilinmektedir.
**Homeros' un ünlü eseri Oddysea' da
Rüzgârlı Mimas (Windy Mimas) olarak
geçen Mimas Dağı
Alanlar
Gülbahçe
ve
Kaynarpınar
çeşmeleri*, Balık restoranları, 40
ton kapasiteli kontinü, zeytinyağı
fabrikası
(Eğlenhoca
Köyü),
Sabun atölyesi, Kültür mantarı
tesisi
Tarihi ve
Kültürel
Varlıklar
Arkeolojik
alanlar:
Kültür
merkezi*, Manastır, Mimas Dağı**
(bugünkü
Bozdağ)
(Mitoloji);
Tarihsel önemi olan yerleşmeler:
Küçükbahçe köyü, Eski Balıklıova
köyü, Sazak, Yaylaköy, Bozköy,
Parlak Çatalkaya – Eski Köy
evleri; Kültürel alanlar: Ayşe
Hatun Camii, Çatalkaya Camii,
İnecik Camii ve İnecik köyü,
Hikmet Köse evi (Ahırlı)
Karaburun
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Gastronomi
Turizmi
Yöresel
Yemek
İzmir Kumrusu, Papaz yahnisi, saf
zeytinyağından yapılan yemekler,
Badem Sütü, Kaz Budu, Alaçatı
Köftesi; Tatlılar: Sakız muhallebisi
ve dondurması; Reçeller: Sakız
Reçeli
Çeşme
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Bitkisel
Ürünler
Tarımsal
Ürünler
Şaraplık
üzüm
(Cabernet
sauvignon ve Merlot cinsi, Ovacık
bağları), Enginar, Kavun, Anason,
İncir, Soğan, Zeytin, Sakız
Çeşme
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Çeşme
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Tarih ve
Kültür
Tarih ve
Kültür
Hayvansal
Ürünler
Tarih ve
Kültür
Hayvansal Deniz ürünleri: çipura,
Ürünler
ahtapot ve midye
Alanlar
levrek,
Çeşme
Antik
Şaraphanesi*,
Çeşme
Bağcılık
Ovacık,
Zeytinyagı Fabrikası, Restoranlar
Karaburun
Çeşme
Yarımada
Yarışması
Yarımada
Yarışması
Yazı
Yazı
2009
*Dünyanın en eski şaraphanesi.
Yapılan kazılarda şaraphanede şarap
testileri ve kaselerinin ortaya çıkması
ise burada aynı zamanda sunum
yapıldığını yani Anadolu`nun bilinen en
eski meyhanesinin de Çeşme`de
olduğunu ortaya koyuyor.
191
Tarih ve
Kültür
Bitkisel
Ürünler
Hayvansal
Ürünler
Tarihi ve
Kültürel
Varlıklar
Arkeolojik alanlar: Ildır (Erytraia)
yerleşimi*,
Tepeüstü
antik
yerleşim alanı; Tarihsel önemi
olan yerleşimler: Çeşme Kalesi,
Çeşme
Arkeoloji
Müzesi,
Kervansaray, Çeşmeköy, Yel
değirmenleri (Alaçatı) ; Kültürel
alanlar: Yerel mimari (Alaçatı)
Çeşme
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Tarımsal
Ürünler
Narenciye, Zeytin, Üzüm bağları
(Payamlı,Küçükkaya ve Çamtepe
köyleri),
Seracılık
(Domates,
marul, enginar, patlıcan, hıyar,
biber), İncir, nar,armut,erik,şeftali
vs., *Buğday, *Arpa, *Yulaf,
*Mısır, Antepfıstığı
Güzelbahçe
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Küçükbaş,
Büyükbaş,
Kanatlı(Tavuk), Arıcılık, Deniz
ürünleri: pelajik türler (sardalye,
Hayvansal
uskumru, kolyoz, istavrit ve
Ürünler
gopez);demarsal
türler(barbun,pisi,dil, karides ve
istakoz)
Tarih ve
Kültür
Alanlar
Balık restoranları, Balık mezatı
Sosyal ve
Kültürel
Etkinlikler
Ünlü
Kişiler
Tanju Okan*, Yorgo Seferis**
Sosyal ve
Kültürel
Etkinlikler
Ünlü
Kişiler
Şeyh Bedrettin*
Sosyal ve
Kültürel
Etkinlikler
Festival
Sosyal ve
Kültürel
Etkinlikler
Şenlik
Ot toplama festivalleri
Seferihisar Tohum Takas Şenliği*
*12 İyon yerleşiminden biri.
Güzelbahçe
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Çeşitli türden balıklar avlanmakla
beraber, sardalye türündeki avcılık
önceliklidir. Ayrıca yakalanan tekir,
kaya barbunu vb. az bulunur balıklar
Yunanistan‟a, ahtapot ve karides ise
genellikle
İspanya‟ya
ihraç
edilmektedir.
Güzelbahçe
Yarımada
Yarışması
Yazı
2009
Bölgede
iki
bulunmaktadır.
Urla
Proje
toplantısı_1
Yazı
2013
*Urla İskele'de Tanju Okan parkı
bulunmaktadır. Tanju Okan festivalleri
yapılmaktadır. ** Urla İskele'de Yorgo
Seferis butik oteli bulunmaktadır.
Karaburun
Proje
toplantısı_1
Yazı
2013
*Şeyh
Bedrettin
yapılmaktadır.
Urla, Çeşme,
Karaburun,
Seferihisar
Proje
toplantısı_1
Yazı, JPEG
2013
Tohum Takas
Yazı, JPEG
Şenliği 2012
2012
Seferihisar
balıkçı
anma
barınağı
töreni
*Seferihisar merkez pazar yerinde
düzenlenen geleneksel Tohum Takas
Şenliği
192
Kruvaziyer
Turizmi
Liman
Yat limanları, liman silueti*
Çeşme
Proje
toplantısı_1
Yazı
*Seferihisar merkez pazar yerinde
düzenlenen geleneksel Tohum Takas
Şenliği
Kongre
Turizmi
Kongre
Kongre turizmi, kongre merkezi,
liman
Çeşme
Proje
toplantısı_1
Yazı, JPEG
* İkinci yat limanının Şifne Mahallesine
yapılması planlanıyor ve şu anda ÇED
süreci devam ediyor.
Sağlık
Yarımada Sağlık Serbest Bölgesi,
Urla Sağlık Merkezi, Yaşlı bakım
evleri, jeotermal enerji, kaplıcalar,
sağlık turizmi, otel yatırımları, Ada
Yaşam Merkezi*
Yazı, JPEG
*Ada Yaşam Merkezi, Urla - Kalabak'ta
bulunan,
eski
bir
otelden
dönüştürülmüş huzur evidir. Çeşitli
organizasyonlara
ev
sahipliği
yapmaktadır (Ör. Anneler günü
kutlamaları).
Yazı
2013
*Keçi sütü, peyniri, dondurması vb.
ürünler markalaştırılabilir. Keçi gübresi
mevcutta
meyve
bahçelerinde
kullanılıyor.
Urla
Yazı, JPEG
2013
Urla
Yazı
2013
* Urla'da bulunan at çiftliklerinden
biridir.
Çeşme
Yazı, JPEG
2013
* Alaçatı'dabulunan sörf okullarından
biridir.
Urla
Yazı
2013
* İskele - Kalabak yolu üzerinde
bulunan sörf okulu
Yazı
2013
Yazı
2013
Sağlık
Turizmi
Hayvansal
Ürünler
Hayvansal
Keçi yetiştiriciliği*
Ürünler
Agroturizm
Şarapçılık
Spor
Turizmi
Binicilik
At çiftlikleri, binicilik
Aykut Tetik At Çiftliği*
Spor
Turizmi
Deniz
Sporları
Rüzgar sörfü, yelken vb. deniz
sporları, Çağla Kubat Sörf
Akademisi*
Spor
Turizmi
Deniz
Sporları
Urla Yelken*
Mağara
Turizmi
Alanlar
İnkaya Mağarası
Sosyal ve
Kültürel
Etkinlikler
Şenlik
Çeşme Kitap ve Kültür Günleri*,
Uçurtma Şenliği
Bağcılık, şarapçılık
kursları,
Urla
Proje
toplantısı_1
Seferihisar
Proje
toplantısı_1
Güzelbahçe
Yelki köyü
Kocadağ Doğı
Yamacı
Çeşme
Çeşme
Çeşme
Belediyesi
* Gelenekselleşen etkinlik bu yıl 28
Haziran-14 Temmuz tarihleri arasında
gerçekleştiriliyor.
193

Benzer belgeler