önemli gelişmeler

Transkript

önemli gelişmeler
PİYASA GELİŞMELERİNİ İLK S
PİYASA GELİŞMELERİNİ İLK SİZ TAKİP EDİN
döviz dergisi
15 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ - SAYI NO: 26
doğru
analizler
doğru
yatırımlar..
İÇİNDEKİLER
SAYFA 4
SAYFA 16
• ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ 3 OLACAK
• FİTCH FRANSA’NIN KREDİ NOTUNU AAA’DAN AA’YA
İNDİRDİ
• ÇİN’DE YENİ BAŞLAYAN UYGUN FİYATLI KONUT
İNŞAATLARI İLK ALTI AYDA 4,4 MİLYON OLDU
• ALMANYA’DA 2012 YILINDA TAMAMLANAN KONUT
YAPILARI %9,5 ARTTI
SAYFA 5
• PİYASA HABERLERİ
SAYFA 17
SAYFA 7
• LİBOR KONTROLÜ NYSE EURONEXT’E VERİLİYOR
• CySec YENİ LİSANSLAR
• ABD ORTADOĞU PETROLÜNE BAĞIMLILIKTAN
KURTULUYOR MU ?
SAYFA 18
SAYFA 8
• MISIR’DA BENZİN KUYRUKLARI DARBEDEN SONRA
BİTİVERDİ
• ABD’DE HER GÜN 60’A YAKIN KİŞİ SİLAHLI SALDIRIDA
ÖLÜYOR.
SAYFA 19
• ALMAN EKONOMİSİ YAVAŞLIYOR
• OECD İŞSİZLİK ORANI MAYIS AYINDA DA SABİT
SEVİYEDE
• RUBLE DOLAR KARŞISINDA DEĞER KAYBEDİYOR
SAYFA 10
SAYFA 20
• EDWARD SNOWDEN RUSYA’YA SIĞINMA TALEBİNDE
BULUNMAMIŞ
• RUSYA PETROL ÜRETİMİNDE REKOR KIRDI
• PİYASALAR DA KORKULAN OLMAYACAK
SAYFA 11
SAYFA 21
• FED BÖLÜNDÜ
• RUSYA’DA ENFLASYON DÜŞÜYOR
• YAHOO İLE EURONEWS
SAYFA 9
SAYFA 12
• ÇİN’İN GEMİ YAPIMI YILIN İLK ALTI AYINDA %36 AZALDI
• BERNANKE’NİN SÜRESİ DOLUYOR
SAYFA 22
SAYFA 13
SAYFA 23
• KAĞITHANE OFİS MERKEZİ OLDU, BOŞ ARSA KALMADI
• WASHİNGTON’DAKİ ELÇİLİK BİNASININ BİLİNMEYEN
ÖYKÜSÜ
SAYFA 14
• SPK İNCELEMESİ DIŞ YATIRIMCIYI TEDİRGİN EDİYOR
• KANADA’DA YENİ BAŞLAYAN KONUT İNŞAATLARI
HAZİRAN AYINDA SABİT KALDI
• ABD İTHAL İNŞAAT DEMİRİNE BEŞ YIL DAHA VERGİ
UYGULAYACAK
SAYFA 24
SAYFA 15
SAYFA 25
• KARAMEHMETİN HATASI
• TÜRKİYE’NİN MAYIS AYI YASSI ÇELİK İTHALATI %9,5
GERİLEDİ
• TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ YILIN İLK
YARISINDA SABİT KALDI
• TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ
DÖVİZ DERGİSİ
NEDEN DÖVİZ DERGİSİ ?
Dünyanın en büyük piyasasında işlem yapmak ve yaptığınız
işlemler için bilgi almak istiyorsunuz. Döviz dergisini okuyorsunuz çünkü yurt dışı piyasalardaki gelişmelerin hayatımızı daha
çok etkilediği bugünlerde, başta ekonomik olmak üzere, politik,
sosyal, çevresel ve teknolojik oluşumları daha yakından takip
etmek ve yurt dışı spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve
CFD piyasaları aracılığıyla yatırım portföyünüzü çeşitlendirmek
istiyorsunuz.
2001 ve 2007 yılında yaşanan ekonomik krizler sonrasında,
ülkemizde önce döviz dalgalanmalarının serbest bırakılması,
ardından faizlerin hızla gerileyerek cazibesini kaybetmesi,
yatırımcıların alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden
olmuştur.
Yatırımcıların kaldıraçlı yatırım enstrümanlarına olan talebi,
uzun bir süredir
Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası A.Ş’nin
faaliyete geçmesini sağlamış, zamanla aynı şekilde çalışan yurt
dışı piyasalara ilgi daha da artmıştır.
DÖVİZ DERGİSİ İLETİŞİM
Telefon : 0(212) 505 37 69
E-Posta : [email protected]
Bu ilgi, yatırımcıların tek bir borsa ve geleneksel enstrümanlar
yanında, farklı yatırım alternatiflerine duydukları ihtiyacı işaret
etmektedir; bu durum aynı zamanda ülkemizdeki yatırımcıların
daha nitelikli ve bilinçli olmaları yolunda güzel bir trendin
başladığının da işaretidir.
Döviz Dergisi bu trende paralel olarak, yatırımcıların yurt dışı
piyasalara güvenilir ve etkin bir kaynaktan erişimlerini sağlamak
üzere kurulmuştur.
Sitemizde
zengin
kapsamlı
strateji
bültenlerimize
erişebileceksiniz. Döviz Dergisi ile edindiğimiz tecrübelerimizi
ve bilgilerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Günlük yazılı
ve görüntülü bültenlerimiz yanında, şirketimizin tecrübesinden
birebir komünikasyonla faydalanabilme ayrıcalığının size katma
değer olacağına inanıyoruz.
Spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasalarında
onlarca parite, metal, emtia, hisse senedi, hazine bonosu
yatırımları
yaparken profesyonel desteğe ihtiyaç duyacağınızı
düşünüyorsanız, gelin birlikte çalışalım.
Kişiye özgün ve 7/24 hizmetlerimizden faydalanma imkânına
gerçek anlamda ilk defa ulaşma fırsatını yakalayın.
Adres
: Galataderesi Cd. 27/6
Şişli - İstanbul
ANALİZ
Bu hafta Çarşamba ve Perşembe Fed başkanının kongredeki konuşması çok önemli iyimserligi yeniden
degiştirebilir.Ayrıca bu hafta (Pazartesi), Goldman Sachs, Alman zew verisi (Salı), Bank of America,Intel
(Çarşamba) ve Morgan Stanley, Google ve Microsoft (Perşembe) ayrıca Avrupa merkez bankası toplantısı var.
Gene merkez bankalarının gözetiminde volatil bir hafta olacak.
ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ 3 OLACAK
ABD 10 yıllık tahvil faizleri için yukarı yönlü beklentiler giderek artıyor. Hafta ortasında FED Başkanı
Bernanke’nin teşvik ihtiyacının devam ettiği yönündeki açıklamalarıyla yükselişini sürdüren faizler 2,60 sınırına
yaklaştı. Faiz oranı geçtiğimiz haftanın başında teşviklerin kesileceği endişeleriyle Ağustos 2011’den bu yana
zirve seviyesini görerek 2,7 seviyesinin üzerine çıkmıştı.
Financial Times’ın haberine göre, Principal Global Investors Yöneticisi Jim McCaughan, ABD’de faiz
oranlarında yükselişin bu yıl süreceğini ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin Aralık ayında yüzde 3’e ulaşacağını
belirtti. McCaughan, FED’in tahvil alımlarını bu yıl sonunda veya gelecek senenin başında azaltmaya
başlayacağını dile getirdi.
22 Mayıs’tan beri 57 baz paun yükselişle 2,6’yı test eden 10 yıllık gösterge tahvil faizindeki hareketi normale dönüş olarak niteleyen McCaughan, uzun süren düşük faiz ortamının ardından beklenen bir hareket
olduğunu söyledi. Parasal genişlemenin başlarda ekonomiyi canlandıran bir politika olduğuna dikkat çeken Jim
McCaughan, son 18-24 aylık süreçte büyüme üzerinde bağımlılık yaptığını ifade etti.
İyi gelen veriler sonrasında Goldman Sachs, Amerikan 10 yıllıkların tahvil faizleriyle ilgili tahminlerini revize
etmiş ve tahvil faizlerinin 2014 yılının başında %2.75-%3.0 arasında olmasını, 2016’ya gelindiğinde ise tahvil
faizlerinin %4 seviyesine ulaşmış olmasını beklediklerini söylemişti. Societe Generale ise ABD tahvil faizlerinin
yıl sonu itibariyle yüzde 3.25 olacağını tahmininde bulunmuştu, bankanın bir önceki tahmini yüzde 2.75’ti.
FİTCH FRANSA’NIN KREDİ NOTUNU AAA’DAN AA’YA İNDİRDİ
Uluslararası kredi derecelendirme kurumu Fitch Fransa ‘nın kredi notunu AAA’dan AA’ya indirdi.Fitch
Fransa’nın görünümünü pozitif olarak belirledi. Euro Birliği’nin ikinci büyük ekonomisi Fransa böylece AAA liginden düşmüş oldu. Fransa bir süredir borç oranının yüksekliğinden dolayı sorun yaşıyordu.
Siyasi veya ekonomik kriz olduğunda en büyük darbeyi ‘’sigorta ‘’ sektörü almaktadır.2007 krizinde mortgage
ile başlayan sorunlar hem kredi kullananların sigorta primlerini hemde kuruluşların güvenini zedeleyerek AIG
gibi bir dev yara almış idi.Bugün Fransa’da benzeri sorunlar ile uğraşıyor.Bizlerde Fransız AXA Sa hisselerini
değerlendirmenin zamanı geldiğini düşüyoruz.
4
AXA hisseleri Paris’te 16.12 euro seviyesinden haftayı kapatmış idi.Hem Euro bölgesinde hemde Fransa’da
devam eden ekonomik sorunlar sigorta sektöründe kar marjını düşürmüş idi.Fakat hızlı bir şekilde küçülen ekonominin en büyük dayanağı olan finans sektöründeki hafif büyümeler ilerleyen sürede ekonomik sistemi yeninden büyük kar marjlarına getirecektir.
13.6 euro seviyesi uzun vade güçlü destek olarak görünürken ilk hedefi 19.2 uzun vade hedefi 23 euro görünmektedir.15.65 ve 14.25 destek seviyelerdir.
13.6 seviyesinin altında haftalık ortalama yapar ise stoplamak üzere 15.65 ve 14.25 seviyesinden 19.2 ilk
hedefli 23 ara hedefli uzun vade 27 euro hedefli hissede alım yapmak üzere strateji geliştirilebilir.
PİYASA HABERLERİ
• Dün ABD’de haftalık açıklanan veri, işsizlik sigortası başvurularında bulunan insanların 16,000 artarak
360,000’e yükseldiğini gösteriyor. Beklenti 344,000 idi. Yaz aylarında mevsimsel faktörleri yansıtabileceği
söylenen veri, böylece iki ayın en yükse seviyesine yükselmiş oldu.
• Amerikan konut kredisi finansman kuruluşu Freddie Mac, dün yaptığı açıklamada bu hafta 30 yıllık ortalama
konut kredisi faizlerinin Temmuz 2011’den beri en yüksek seviyeye yükseldiğini söyledi. Faizlerin bir önceki
hafta %4,29 olduğunu söyleyen kuruluş, bu hafta %4,51 çıktığı bilgisini verdi. Görünen o ki; geçen hafta
beklentileri aşan istihdam verisi nedeniyle Fed’in varlık alımlarını kesmesi fiyatlanıyor. Lakin bu hafta ABD’de
yapılan tahvil faizlerinde de uzun vadeli tahvil faizlerinde kısalara göre daha büyük yükseliş gözlemlemiştik.
• Hazina bakanlığının dün yayınladığı raporda, Federal hükümet Haziran ayında 117 milyar Dolar’lık bütçe
fazlası verdi. Haziran 2012’de ABD hükümeti 60 milyar Dolar açık vermişti. Gelirler artarken harcamaların
azaldığı gözüken raporda, bütçe yılı başından beri açığın 510 milyar Dolar olduğu belirtildi. Bu rakam, geçen
senenin aynı dönemine göre %44 daha az.
5
• Dün ABD’de haftalık açıklanan veri, işsizlik sigortası başvurularında bulunan insanların 16,000 artarak
360,000’e yükseldiğini gösteriyor. Beklenti 344,000 idi. Yaz aylarında mevsimsel faktörleri yansıtabileceği
söylenen veri, böylece iki ayın en yükse seviyesine yükselmiş oldu.
• Amerikan konut kredisi finansman kuruluşu Freddie Mac, dün yaptığı açıklamada bu hafta 30 yıllık ortalama
konut kredisi faizlerinin Temmuz 2011’den beri en yüksek seviyeye yükseldiğini söyledi. Faizlerin bir önceki
hafta %4,29 olduğunu söyleyen kuruluş, bu hafta %4,51 çıktığı bilgisini verdi. Görünen o ki; geçen hafta
beklentileri aşan istihdam verisi nedeniyle Fed’in varlık alımlarını kesmesi fiyatlanıyor. Lakin bu hafta ABD’de
yapılan tahvil faizlerinde de uzun vadeli tahvil faizlerinde kısalara göre daha büyük yükseliş gözlemlemiştik.
• Hazine bakanlığının dün yayınladığı raporda, Federal hükümet Haziran ayında 117 milyar Dolar’lık bütçe
fazlası verdi. Haziran 2012’de ABD hükümeti 60 milyar Dolar açık vermişti. Gelirler artarken harcamaların
azaldığı gözüken raporda, bütçe yılı başından beri açığın 510 milyar Dolar olduğu belirtildi. Bu rakam, geçen
senenin aynı dönemine göre %44 daha az.
• Çin’de Maliye Bakanı, 2013 büyüme oranının büyük ihtimalde %7 olacağını söyledi. Bu rakam hem ilk
çeyrekte yakalan %7,7’lik büyüme oranından hem de 2013 yılı hedefi olan %7,5’den düşük. ‘’sert iniş’’
problemi yaşamayacaklarını söyleyen Bakan, daha düşük büyüme oranının, hükümetin yürürlüğe koymaya
çalıştığı bir takım reformlar için gerekli olduğunu söyledi. Bu reformlar ekonomiyi yurt dışına açmak ve ihracat
bağımlılığından kurtulmak olarak açıklandı. Bakan ABD-Çin zirvesinde, düşük byüme oranına karşın, yapısal
reformların sonuç verdiğini açıklarken, %6,5 - %7 büyümenin sorun olmayacağını söyledi.
• Uluslararası Enerji Ajansı, dün yayınladığı raporda, bu sene küresel petrol tüketiminin daha önce günlük 930,000 varil artacağı tahminini 1,2 milyon varil artış olarak revize etti. OPEC ihracatına olan ihtiyacın
azalacağını söyleyen Ajans, OPEC dışında üretimin günlük %1,3 milyon artacağı ön görüsünde bulundu.
USD /enTRY
Bu 20 senenin
hızlı üretim artışına işaret ediyor. Arzın talebi geçeceğini belirten rapor sonrasında, Petrol
fiyatlarında
varili 104,30 Dolar’a kadar gerileme yaşandı.
ANALİZİ
• Kullanıcıları arasında Nestle’nin de olduğu Vietnam robusta kahve çekirdeği, artan yağışlar nedeniyle tarihin
ikinci en büyük mahsulünü vermeye hazırlanıyor. Ekimde başlayacak bir senelik periyotta, üretimin %10 artarak
1,6 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu 2011-12 sezonunda görülen 1,65 milyon tonluk üretimden sonra en
büyük rakam.
6
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Enerji
Dairesi’ne göre, Amerika
önümüzdeki beş yıl
boyunca yeni petrol
kaynaklarının üçte birine
sahip olacak, 20 yıl içinde
de enerji kaynakları kendi
kendine yetebilen bir ülke
ABD ORTADOĞU PETROLÜNE BAĞIMLILIKTAN KURTULUYOR MU ?
haline gelecek.
Uzmanlar, Arap ülkelerinden ithal ettiği petrol miktarı geçen yıl artsa da, Amerika’nın Ortadoğu petrolüne bağımlılıktan
kurtulacağını öngörüyor. Bu durum, güç dengelerini ve uluslararası ilişkileri derinden etkileyebilir. Uluslararası Enerji
Dairesi’ne göre dünya petrol piyasası, Amerika’nın petrol bolluğuyla çalkalanıyor. John Mitchell, Londra’daki düşünce
kuruluşu Chatham House’da petrol piyasaları uzmanı: ”Amerika’daki petrol bolluğu şist petrol üretimine bağlı. Şist petrolü
konusu bir süredir gündemdeydi, ancak son üç yıldır büyük boyutlara ulaştı.”
Şist petrol ve doğalgazı, hidrolik kırma, yani basınçlı sıvı kullanarak petrol ve gazı kayaların içinden çıkarma yoluyla elde
ediliyor. Amerika’da bazı eyaletler ve Avrupa ülkeleri, hava kirliliği, hatta depreme neden olacağı kaygısıyla hidrolik kırma
yöntemini yasakladı. Uluslararası Enerji Dairesi, 2035 yılına kadar Amerika’nın bu teknoloji sayesinde kendine yetecek kadar
petrol çıkaracağını kaydediyor. Amerika doğalgaz üretiminde de Rusya’yı geçecek.
John Mitchell, enerji güvenliği kavramının Amerikan dış siyasetinde ağırlığı kalmayacağı görüşünde:”Ortadoğu Amerika’nın
askeri desteğine hala bağımlı olmaya devam edecek mi’ sorusunun yanıtı büyük ihtimalle evet. Ancak Amerika, bölgeyle
eskisi kadar çok ilgilenmeyebilir.”
Amerika’nın enerji açısından kendine yeter hale gelmesi, Ortadoğu politikasını derinden etkileyebilir. İngiltere’deki Durham
Üniversitesi’nden Christopher Davidson, ‘Şeyhlerden Sonra: Körfez Monarşilerinin Yaklaşan Sonu’ adlı kitabın yazarı:
”Amerika Körfez monarşileri üzerindeki tavrını daha sağlam bir şekilde ortaya koyabilir.”
Amerika’nın müttefiklerinden Bahreyn’de 2011’den bu yana Arap Baharı benzeri ayaklanmalar yaşanıyor. Davidson, petrol
zengini Körfez monarşilerinin ayaklanmaları engellemek ve halkı yatıştırmak için para dağıttığını, petrol gelirinin düşmesinin
de siyasi ayaklanmaya yol açabileceğini söylüyor: ”Birkaç yıl içinde Körfez moşarşilerinin çoğunda kamu harcamalarında
açık görülecek. Arap Baharı’nın aynı zamanda Suriye ve Kuzey Afrika’daki halklara da cesaret verdiğini görüyoruz. Artık
kimse baskı rejimlerine boyun eğmek istemiyor.”
Davidson, Körfez ülkelerinin önümüzdeki yıllarda petrol ihracatını doğuya yönelteceğini tahmin ediyor: ”Bu senaryoda eksik
kalacak tek şey, Batılı güçlerin Körfez ülkelerine tarih boyunca sağladığı güvenlik garantisi. Bence Çin ve Güney Asya
ülkeleri, Körfez ülkelerine, Batı’nın güvenlik garantisini sağlamayacaklarını söylerken blöf yapmıyor.” Uzmanlara göre, petrol
patlaması, Amerika’ya küresel jeopolitik durumdan etkilenmeyecek, ucuz enerji kaynağı sağlayacak ve ekonomiyi güçlendirecek.
7
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Birçok tıp uzmanı
Amerika’da silahlı
saldırıların çok ciddi
bir kamu sağlığı tehdidi
olduğu görüşünde.
ABD’DE HER GÜN 60’A YAKIN KİŞİ SİLAHLI SALDIRIDA ÖLÜYOR
Uzmanlar, Amerika’da her gün silahlı saldırılardan ölenlerin sayısının 56’yı bulduğunu vurguluyor. Aralık ayında Sandy Hook
İlkokulu’ndaki saldırıdan sonra yapılan anketler Amerika’da silahların kısıtlanmasını isteyenlerin çok az bir farkla çoğunlukta
olduğunu gösterdi.
Birçok Amerikalı ise silah yasalarının sıkılaştırılması olasılığına karşı daha fazla silah ve cephane satın alıyor. Obama yönetimi silah alım-satım kurallarını değiştirmek istiyor. Silah satın almak isteyenlerin geçmişi daha derinlemesine incelenebilir,
şarjör kapasiteleri kısıtlanabilir, yarı otomatik ve otomatik taarruz silahları yasaklanabilir.
Birçok kamu sağlığı uzmanı daha sıkı silah yasalarını desteklerken sorunun silah sahibi olmaktan kaynaklanmadığının da
altını çiziyor. Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı Bölümü’nden Doktor Darius Muzafferyan: ”Hedefimiz silahlar değil, silah
kaynaklı şiddeti durdurmak olmalı.”
Doktor Muzafferyan bilgisayar oyunları, sinema filmleri ve televizyon dizilerinde şiddet içerikli görüntülerin de sorunun
parçası olduğu görüşünde: ”Silah kaynaklı şiddeti yücelten bir kültürümüz var. Bu kültür Amerika’da daha önce hiçbir
zaman bu kadar derin ve yaygın olmamıştı.”
Amerika’da 300 milyon ateşli silah, sıradan vatandaşların elinde. Geçen yıl 11 bin kişi silahlı saldırılarda öldü, 19 bin kişiyse
ateşli silahlarıyla intihar etti. Doktor Muzafferyan, bu şiddeti durdurmak için siyasetçilerin tütün tüketimi ve otomobil kazaları
gibi başka kamu sağlığı tehditlerinin nasıl kontrol altına alındığını hatırlaması gerektiğini söylüyor: ”Silahlara otomatik
güvenlik kilitleri koyarsak sadece sahiplerinin kullanmasını sağlayabiliriz. Nasıl çocukların otomobillerde çocuk koltuğunda
oturmasını şart koşuyorsak, silahların da aynı şekilde güvenli olarak saklanmasını sağlayabiliriz. Silahların kilitli, güvenli dolaplarda saklanmasını zorunlu hale getirebiliriz.”
Ron Manderscheid, yeni yasalardan daha fazlasının gerektiği görüşünde: ”Bu durumu bir kamu sağlığı tehdidi olarak görüyorsak o zaman Hastalıklarla Mücadele ve Kontrol Merkezi silahların toplumun hangi kesiminde daha çok rağbet gördüğü ve
nasıl kullanıldığına dair araştırmalar yapabilir. Böylece sorunun kaynağını daha iyi anlayabiliriz.”
Ancak Kongre, Hastalıklarla Mücadele ve Kontrol Merkezi CDC’nin silah şiddetine ilişkin çalışmalarının bütçesinde kesinti
yaptı. Bu yüzden önce yeni fonlar oluşturması gerekiyor.
8
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yer
alan ve 2008 sonrası Euro
Bölgesi’ndeki krizi diğer
Avrupa Birliği ülkelerine
kıyasla hafif zararla
atlatan Almanya’da ekoALMAN EKONOMİSİ YAVAŞLIYOR
nomi hız kesti.
İstatistiklere göre ülke ekonomisinin en önemli güvencesi olan ihracatı, 2009’dan bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi. Kışın yaşanan durgunluktan sonra ilkbahar ve yaz ayları ile ekonomik canlanma yaşanacağını umut eden ekonomistler,
bu yılın ilk altı ayının beklenenden kötü geçtiğini ve özellikle ihracat rakamlarının şaşırttığını belirtiyor.
Almanya’da büyüme hızının bu yıl yüzde 0,7 olacağı tahmin ediliyordu, ilk çeyrekte büyüme sadece yüzde 0,1 oldu.
İhracatta genel olarak yüzde 2,4’e varan gerileme tespit edilirken, Euro bölgesine gerçekleştirilen ihracat ise yüzde 9,6
oranında geriledi.
Ekonomi uzmanları Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi Euro bölgesindeki birçok ülkede krizin sürmeye devam ettiğini,
sonbahar aylarında dünya konjonktüründe de olumsuz gelişmeler beklendiğini ve Almanya’nın ihracatının önümüzdeki
dönemde daha da azalabileceğini savunuyor.
‘Euro krizi gecikmeli olarak Almanya’yı da etkilemeye mi başlıyor?’ dedirten başka bir gelişme ise şirket iflaslarındaki artış.
2013’ün ilk altı ayında 15 bin 430 şirket iflas etti. Bu rakam geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 3,4 artış anlamına
geliyor.
İflaslar sonrasında yaklaşık 150 bin kişinin işyerini kaybettiği tahmin ediliyor. Ekonomik durumdaki olumsuz gidişat
sonrasında iflaslardan şimdiye kadar daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler etkilenirken, bugün de kendi sektöründe liderler arasında yer alan ‘Praktiker’ adlı inşaat ve bahçecilik malzemeleri firması iflas ettiğini açıkladı. ‘Praktiker’ son yıllarda
ödeme dengelerinde sorun yaşadıklarını ve aşırı borçlanma nedeniyle iflasa gitmek zorunda kaldıklarını duyurdu.
Almanya çapında 430 şubesi bulunan ve 18 bin kişiye istihdam sağlayan Praktiker yapı marketi zinciri, sürekli zarar nedeniyle geçen Şubat ayında da Türkiye’deki şubelerini kapatma kararı almıştı. Erlangen Üniversitesi’den ekonomist Prof.
Şefik Bahadır, Almanya’da şirket iflaslarının artarak süreceğini, birçok sektörde ihtiyaçtan fazla hizmet sunan mağaza
bulunduğunu belirtiyor.
Ekonomistlerin keyfini kaçıran bir diğer haber ise Almanya’nın en büyük bankalarından Commerzbank’dan geldi.
Commerzbank tasarruf tedbirleri nedeniyle 5 bin çalışanının işine son vereceğini duyurdu.
9
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Rus yetkililer, Amerika’nın
gizli telekulak operasyonunu dünyaya duyuran
eski istihbaratçı Edward
Snowden’ın kendilerine sığınma başvurusu
yapmadığını açıkladı.
EDWARD SNOWDEN RUSYA’YA SIĞINMA TALEBİNDE BULUNMAMIŞ
Rusya Federal Göçmenlik Dairesi başkanı Konstantin Romodanovski, Snowden’dan bir sığınma başvurusu almadıklarını
bildirdi. Kırgızistan’daki bir güvenlik zirvesine katılan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da benzer bir açıklamada bulundu, Rus hükümetinin Edward Snowden’la bir temas kurmadığını söyledi.
Edward Snowden, Ulusal Güvenlik Dairesi’nin Hawaii bürosunda çalışırken, Hong Kong’a kaçmış ve burada gazetelere,
Daire’nin Amerikan vatandaşlarının telefon ve internet iletişim verilerinin toplandığı gizli bir programın varlığından söz
etmişti.
Snowden ayrıca telefon şirketlerinin Ulusal Güvenlik Dairesi’yle işbirliği yaptığını da söylemişti. Daha sonra Rusya’ya geçen
Snowden halen Moskova’nın Şeremetyevo Havaalanı’ndaki transit bölümde mahsur durumda bekliyor.
Şu ana kadar üç Latin Amerika ülkesi, Venezuela, Bolivya ve Nikaragua, Snowden’e sığınma hakkı tanıdı. Ancak Amerikan
hükümetinin pasaportunu iptal etmesi yüzünden Snowden, Rusya’dan ayrılamıyor. Amerika ayrıca Snowden’ı casusluk
suçlamasından yargılayacağını açıkladı.
Amerika Snowden’ın gizli programı açıklamasından sonra terörle mücadele faaliyetlerinin büyük zarar gördüğünü savunuyor.
Snowden dün Rusya’da insan hakları temsilcileriyle bir araya gelmişti. Ancak Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, Rusya’nın
bu konuda tarafsız olma yönünde verdiği kararı bozduğunu ve Snowden’a “propaganda platformu” sağladığını savundu.
Rusya’nın Snowden’a sığınma hakkı tanımasının iki ülke arasında yaşanan gerginlikleri daha da arttırabileceği bildiriliyor.
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de, Snowden’ın sığınma talebinin değerlendirmeye alınması için, önce “Rusya’nın
Amerikalı ortaklarına zarar veren faaliyetlerine son vermesi” gerektiğini söylemişti.
Putin ve Başkan Barack Obama’nın Snowden konusunu dünkü telefon görüşmesinde ele aldığı bildirildi. Ancak görüşmenin
ayrıntıları konusunda bilgi verilmedi.
10
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Fed’in 18-19 Haziran
toplantısına ilişkin açıklanan
tutanaklarda merkez bankası
yetkililerinin yaklaşık
yarısının ayda 85 milyar
dolar değerinde yapılan tahvil
alımlarının yılın son dönemlerinde bitirilmesi gerektiğine
FED BÖLÜNDÜ
inandığı görüldü.
Başka bir deyişle Fed yetkilileri, tahvil alım programının ne zaman küçültülmesi gerektiği konusunda bölünmüş durumda.
Tutanaklarda, “Diğer birçok katılımcı, tahvil alımlarına 2014’te de devam etmenin uygun olduğu yönünde görüş bildirdiler”
ifadesine yer verildi.
Tahvil alımlarını bu yıl sonu itibariyle sona erdirmek, Fed Başkanı Ben Bernanke’nin Haziran toplantısının ardından
düzenlediği basın toplantısında çizdiği zaman çizelgesine kıyasla çok daha hızlı. Bernanke, ekonominin Fed’in beklentileri
doğrultusunda ilerlemesi halinde merkez bankasının tahvil alımlarını azaltmaya yıl sonunda başlayabileceğini ve programın
2014 ortalarında sona erdirilebileceğini söylemişti.
Ancak tutanaklarda, Fed yetkililerinin tahvil alımlarının ne zaman azaltılması gerektiği konusunda farklı görüşlere sahip
oldukları görüldü. Örnek vermek gerekirse; tutanaklar “bazı katılımcıların” tahvil programının ekonomik toparlanmayı
hızlandırmayı başardığını ve “elde edilen faydanın maliyetlerden yüksek” olduğunu düşündüklerini gösterdi. Bazıları ise
istihdam piyasasında “kayda değer” bir iyileşme görülene dek merkez bankasının tahvil alımlarına devam etmesi gerektiği
yönünde fikir beyan etti ki bu koşul, Fed’in daha önce de vurguladığı şartlardan biriydi. Ancak ‘az sayıda’ yetkilisi ise
Haziran toplantısında tahvil alımlarının azaltılması gerektiğini savundu.
Bazı Fed yetkilileri istihdam piyasasının tahvil alımlarını azaltmaya başlayacak kadar iyileştiğine inanmıyor. Tahvil alım
programı borçlanma maliyetlerini azaltarak yatırımları, harcamaları ve işe alımları artırmayı amaçlıyor.
“Ekonomik aktivitelerin bazı göstergelerinde ve istihdam piyasalarında sonbahardan bu yana iyileşmeler görünse de birçok
üye varlık alımlarının hızının yavaşlatılmadan önce istihdam piyasası görünümünde daha fazla iyileşme gerektiğini belirtti”
denilen tutanaklarda bazı üyelerin ayrıca varlık alımlarının azaltılmadan önce ekonomik aktivitelerde beklenilen hızlanmaya
dönük kanıtların beklenilmesi gerektiğini ifade ettiği kaydedildi.
Tutanaklar ayrıca yetkililerin Fed’in iletişim yönetimi ile ilgili görüş ayrılıklarını da yansıttı. Bazı üyeler Bernanke’nin basın
toplantılarında daha fazla detay vermesi gerektiğini belirtirken bazıları ise kısa vadeli faizler konusunda olduğu gibi Fed’in
gevşek para politikası konusunda da bazı eşikler belirtmesinden yana tavır aldı. Tutanaklar ayrıca üyelerin, toplantı
sonrasında yayınlanan açıklamaya reddedilen kararların eklenip eklenmemesi konusuna da tartıştığını gösterdi.
11
ÖNEMLİ GELİŞMELER
ÇİN’İN GEMİ YAPIMI YILIN İLK ALTI
AYINDA %36 AZALDI
Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı
(MIIT) tarafından açıklanan verilere göre bu yılın ilk
altı ayında Çin’de inşası tamamlanan gemi tonajı bir
önceki yılın aynı dönemine göre %36 düşüşle 20,6
milyon dwt oldu.
BERNANKE’NİN SÜRESİ DOLUYOR
Ocak ayında görev süresi dolacak FED Başkanı
Bu miktarın 6,68 milyon dwt’lik kısmını açık deniz araçları
Bernanke’nin yerine kimin geleceği merak konusu
oluşturdu.Söz konusu dönemde Çin’de yeni gemi
olmaya devam ediyor.
siparişleri yıllık %113,2 artışla 22,9 milyon dwt olurken,
FED Başkan Yardımcısı Janet Yellen en güçlü aday
bu miktarın 8,92 milyon dwt’lik kısmını açık deniz araçları
olarak öne çıkarken bugünlerde bir başka ismin daha
oluşturdu.
adı geçiyor. Bloomberg’de yer alan haberde, Eski ABD
Hazine Bakanı Lawrence Summers’in Fed Başkanı
Haziran ayı sonu itibarıyla Çin gemi inşa sektörünün aldığı
seçimlerinde oy kullanacak olan senatörlerle pozisyon
toplam sipariş hacmi, yıllık %13,4 düşüş, 2012 yılı sonuna
için kendisinin de aday olduğu kaydedildi.
göre ise %1,9 artışla 108,98 milyon dwt oldu. Haziran ayı
sonu itibarıyla Çin’de toplam gemi siparişleri 38,1 milyon
Görüşmelere yakın olan iki kaynağın yaptığı
dwt olarak kaydedildi.
açıklamalara göre Clinton döneminde Hazine Bakanlığı
yapan 58 yaşındaki Summers, Bernanke’nin yerine
Söz konusu siparişlerin %87,3’ünü ihracat siparişleri
gelebilecek adaylarından birisi olarak görülüyor.
oluşturuyor.Yılın ilk yarısında, Çinli üreticilerin toplam
Hedge fon şirketi D.E. Shaw & Co.’da danışmanlık
gemi üretimi küresel gemi sektöründeki toplam üretimin
yapan Summers aynı zamanda Harvard University
%35,3’ünü oluştururken, Çin’de yeni gemi siparişlerinin
öğretim görevini de sürdürüyor.
küresel piyasadaki toplam sipariş hacmi içindeki payı
%46,1 oldu.
EN GÜÇLÜ ADAY YELLEN
ABD Başkanı Obama’nın geçtiğimiz aylarda
Haziran ayı sonu itibarıyla Çin’de yeni gemi siparişleri,
Bernanke’nin yerini başkasının alabileceğini işaret
dünya genelindeki toplam gemi siparişlerinin %44,3 ünü
etmesinin ardından gözler FED Başkan Yardımcılığı
oluşturdu.
görevini yürüten Janet Yellen’a çevrilmişti.
Bernanke’nin görevde gereğinden uzun süre kaldığını
kaydeden Obama, ‘Zaten istediğinden ve olması gerekenden daha uzun süre görevde kaldı’ diye konuşmuştu.
FED Başkanı Bernanke’nin başkanlığı sürdürmek
istemesi durumunda nasıl bir tepki vereceği sorusu
üzerine Obama, ekonomimizn geniş çaplı bir krize
girmesinin engellenmesi örneğin Avrupa ülkelerine
kıyasla daha güçlü bir toparlanma göstermesi için
Beyaz Saray ile harika bir ortaklık yürüttü’’ demekle
yetindi.
12
ÖNEMLİ GELİŞMELER
İstanbul’un en yoğun iş merkezi
olarak bilinen Büyükdere
Caddesi – Levent hattında
ofis arızını karşılayabilecek
stoğun yetersiz kalması kentsel dönüşümle dikkat çeken
Kağıthane’nin yıldızını parlattı.
KAĞITHANE OFİS MERKEZİ OLDU, BOŞ ARSA KALMADI
Cendere Vadisi bölgede en hızlı gelişen lokasyonlardan biri olarak gayrimenkul firmaları eski sanayi parsellerini alarak iş
ve ofis merkezleri kuruyor. Bölge, ulaşım bağlantıları nedeni ile konut gelişimi açısından da cazibesini giderek artırıyor.
Levent’e yakınlığı avantaj sağlayan Kağıthane A sınıfı yüksek kira değerlerine sahip ofislere alternatif daha düşük kira bedeli
ile ofis kiralamaya el veriyor. B sınıfı ofis ihtiyacını karşılayan bölgede arsa değerleri de çıkışa geçti. 2010’da ticari imarlı
arsalar için 1.500 – 1.750 TL aralığında olan metrekare fiyatları 3 bin 500 – 4000 TL seviyesine yükseldi. Cendere’de 1. ve
2. parsel konumunda olan ticari imarlı çok az sayıda boş arsanın kaldığı belirtiliyor.
MARKALI 11 PROJE BÖLGEDE YÜKSELİYOR, YENİ PROJELER İÇİN TEMEL ATILIYOR
• Artaş İnşaat, Aydınlı Yapı ve Keleşoğlu İnşaat, Evyap’ın Ayazağa Cendere yolundaki fabrikasının bulunduğu 300 dönüme
yakın arazisi üzerinde konut, otel, ofis ve AVM’den oluşan karma bir proje yapıyor. Çok farklı konut tiplerinin bulunduğu
projede satışlar Ocak 2013 itibarı ile başladı.
• Sur Yapı tarafından Kağıthane Cendere Caddesi üzerinde çok kısa zaman önce hizmete giren Axis AVM toplam 26 bin
metrekare kiralanabilir alana sahip. Bu proje Kağıthane bölgesindeki ilk AVM olma özelliğine sahip.
• My Home Maslak Ağaoğlu tarafından Maslak’ta 26 bin 200 metrekare alan üzerinde inşaat çalışmaları devam eden konut
projesinde toplam 786 adet konut yer alacak. Kaba inşaatı bitme aşamasında olan projede konut teslimlerinin 2014 Şubat
ayında gerçekleşmesi hedefleniyor.
• Ağaoğlu Grubu’nun yine Ayazağa bölgesinde Emlak Konut GYO’dan Hasılat Paylaşımı yöntemi ile ihalesini aldığı ve
Maslak 1453 adı ile inşaat çalışmalarına başladığı konut, AVM, ofis konseptli karma kullanım projesinde inşaat çalışmaları
devam ediyor. Bu projede toplam yaklaşık 4 bin adet konut yapılması planlanıyor.
• Eroğlu Yapı 2010 yılında, Seyrantepe’de konumlu, TOKİ’den aldığı 46 bin metrekare alana sahip arazi üzerinde otel, rezidans, AVM, ofis konseptli karma kullanım projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor.
• Eroğlu Yapı tarafından geliştirilen Ofishane projesi, 14 dönüm arsa üzerinde yaklaşık 56 bin metrekare inşaat alanı ile 21
bin metrekare ofis alanından oluşuyor. Ofishane projesinin zemin katları için Bauhaus ile anlaşıldı.
• Seyrantepe’de Türk Telekom Arena’nın yanında konumlu, Şişli Etfal Hastanesi’nin taşınması planlanan hastanenin inşaatı
devam ediyor.
• Tekfen-Oz Gayrimenkul tarafından inşa edilen 14 dönüm arsa üzerinde 27 bin 350 metrekare ofis alanına sahip Tekfen
Ofispark projesinde ise artık oturum başladı. Kağıthane bölgesindeki ilk ofis projesi olma özelliğine sahip.
• Timur Gayrimenkul’un Kağaıthane Cendere Yolu üzerindeki Nef 11 projesi de konut ve ofis kullanımlarından oluşan bölgedeki önemli projelerden bir diğeri olarak karşımıza çıkıyor.
• Mesa-Ferko ortaklığının geliştirdiği Papirus Plaza ise bölgedeki ofis projelerinden bir diğeri. Plazanın zemin katı ise Metro
Grossmarket olarak kullanılıyor.
• Fer Yapı tarafından geliştirilen Premier Ofis projesi. bölgedeki son projelerden biri. 20 bin metrekare büyüklüğündeki arsa
üzerinde geliştirilen projenin lansmanı 2013 yılının ilk yarısında yapıldı.
13
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Kanada İpotek ve Konut
Kurumu (CMHC) tarafından
açıklanan son tahminlere
göre, Kanada’da yeni konut
inşaatları sayısı mayıs ayında
184.087 iken haziran ayında
KANADA’DA YENİ BAŞLAYAN KONUT
İNŞAATLARI HAZİRAN AYINDA SABİT KALDI
184.514 adet olarak açıklandı.
Söz konusu trend, her ay açıklanan mevsime göre ayarlanmış yeni başlayan konut inşaatlarının yılsonu tahminlerinin
altı aylık hareketli ortalamasının alınması ile oluşturulmaktadır. CHMC bu trend ölçümünü aylık tahminlerdeki belirgin değişiklikleri açıklamak için aylık olarak yapılan yıl sonu tahminlerinin yanında tamamlayıcı olarak ve Kanada emlak
piyasasının son durumunu daha iyi değerlendirmek için kullanmaktadır.
Haziran ayı verilerine dayanarak mevsimsel olarak ayarlanmış yılsonu tahminleri Kanada’da yeni konut inşaatlarının 199.586
adet seviyesinde olacağını ortaya koyarken, mayıs ayında bu rakam 204.616 adet seviyesindeydi. Şehirlerdeki yeni konut
inşaatları için yapılan yılsonu tahminleri mayıs ayına göre %2,7 düşüşle 177.085 adet olurken, söz konusu dönemde hem
tek haneli hem de çok haneli inşaat başlangıçlarında düşüş görüldü. Haziran ayı verilerine göre şehirlerdeki tek haneli yeni
konut inşaatlarının yılsonunda, nisan ayı tahminlerine göre %4,1 düşüşle 62.743 adet, çok haneli konut inşaatlarının ise
yılsonuna göre %2 düşüşle 114.342 adet olacağı öngörülüyor.
Haziran ayı verileri hesaba katıldığında, kırsal kesimlerde mevsimsel etkilere göre ayarlanmış yeni konut inşaatlarının
yılsonunda 22.501 adet olması bekleniyor.CHMC baş ekonomist yardımcısı Methieu Laberge “Haziran ayında toplam inşaat
başlangıçları üst üste üç ay boyunca sabit kaldı. Bölgesel bazda devam eden yatay hareket verilere de yansıdı. Kanada’da
yeni inşaat başlangıçları hem geçmiş yılların ortalamasına hem de hanehalkı istatistiklerine yakın bir seyir izledi. Haziran
ayında British Columbia eyaletinde yeni başlayan konut inşaatlarındaki artışa rağmen diğer eyaletlerde kaydedilen düşüşler
haziran ayı sonuçlarını olumsuz etkiledi,” şeklinde konuştu.
ABD İTHAL İNŞAAT DEMİRİNE BEŞ YIL DAHA VERGİ UYGULAYACAK
ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu, Belarus, Çin, Endonezya, Letonya, Moldova, Polonya ve Ukrayna çıkışlı inşaat
demirine uygulanan antidamping vergisine yönelik başlatılan ikinci beş yıllık incelemesinde resmi kararını açıkladı.
İncelemede olumlu karar alan ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu ithal inşaat demirine uygulanan vergilerin
kaldırılmasının yerel sektörde maddi zararın devamına veya tekrarına yol açabileceğine hükmetti.
ABD Ticaret Bakanlığı da Belarus, Çin, Endonezya, Letonya, Moldova, Polonya ve Ukrayna çıkışlı inşaat demirine uygulanan antidamping vergisinin beş yıl daha devamına ilişkin kararını yakın zamanda resmi olarak açıklayacak.
14
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Çukurova Grubu nun
patronu Mehmet
Emin Karamehmet in
2001 de aldığı yanlış
bir karar milyarlarca
KARAMEHMETİN HATASI
dolara mal oldu.
Çukurova Grubunun patronu Mehmet Emin Karamehmetin başı Turkcelldeki iki ortağı ile dertte. Önünde 60 günlük süre var.
Rus ortağı Alpha Grubuna bağlı Altimoya rehin verdiği yüzde 13.8’lik Turkcell hissesini kurtarmak için 1 milyar 565 milyon
dolarlık ödemeyi belirlenecek faizleriyle ödeyecek. Eğer bunu yapamazsa Turkcelle veda etmek durumunda kalacak.
Bir yandan da İskandinav ortağı TeliaSonera (TS), onu sıkıştırıyor. 930 milyon dolarlık alacağı konusunda yükümlülüklerini
yerine getirmesi isteniyor. Çok uzun süren Turkcell düğümünün çözülmesi için Karamehmet, herhalde elinden geleni yapacak.
Biraz da her şey, TMSFnin el koyduğu şirketlerin satış değerlerine bağlı. Devlete olan 455 milyon dolarlık borcu da ödemesi
gerekiyor. Artanı da kendisine kalacak. Türkçesi, Mehmet Emin Bey zorda.
HİSSE SATMADI İKİ BANKADAN OLDU
PEKİ, NEDEN BU NOKTALARA GELDİ ?
Bunu anlayabilmek için geçmişe gidip, filmi geriye sarmak gerekiyor. Yıl, 1998 ve Karamehmetin elinde iki bankası mevcut.
Birisi, Koç Topluluğuna satılan Yapı Kredi, ikincisi de Pamukbank. İnterbank da onundu ama satıldı.
Çukurova Grubu, hem bankaları hem sanayi yatırımları hem de Turkcellle birlikte çok iyi bir noktadaydı. Bankaları o dönemdeki değerle 10 milyar doları ediyor. Turkcellin değeri de 2000 yılında halka açıldığında 17 milyar dolardı. Grup, yaklaşık 30
milyar dolarlık bir varlıkla dikkat çekiyordu. Gelecek vadeden sektörlerde hep öndeydi. Sadece, Pamukbankta mali sıkıntı
vardı.
Hazinenin ve BDDKnın yaptığı denetimlerde grup kredilerinin teminatlandırılması konusu gündeme gelmişti.
YÖNETİCİLER KARAMEHMETİ UYARDI, DİNLEMEDİ
Çukurovanın bünyesindeki şirketlerin tepe yöneticileri, Pamukbanktan duydukları rahatsızlık nedeniyle bir öneri geliştirdiler.
Bunu da Karamehmete götürdüler. Dediler ki: Bir mali yapılanmaya gidelim, Yapı Krediden bir miktar hisse satalım, grubun
bütün borçlarını kapatalım. Yapacağımız yatırımları da karşılayalım. Geri kalan kaynağı da siz istediğiniz gibi kullanın.
PATRONLAR DA YANILIR!
Karamehmetin bu öneriye sıcak bakmadığını eski yönetici arkadaşları belirtiyor. Herhalde durumu idare edeceğini düşündü.
O dönem Yapı Kredi Genel Müdürü olan Burhan Karaçam da 1999da bu yüzden istifa ederek ayrıldı.
15
ÖNEMLİ GELİŞMELER
YÜZDE 1O’LUK SATIŞ YAPSA KRİZ OLMAZDI
Ondan sonra Yapı Kredi hisseleri, Pamukbanka teminat olarak verildiğinden, 2001 krizinde TMSF, Yapı Krediye de
Pamukbanka da el koydu. Pamukbank güme gitti, Yapı Kredi de Koç Topluluğuna satıldı. Oysa, Karamehmet böyle çok
riskli bir tercihe gitmeyebilirdi.
Yapı Krediden ve diğer şirket hisselerinden 2 milyar dolara ulaşan yüzde 10luk bir satış yapsa, Pamukbankın problemini
çözebilirdi. Geri kalan paylarla da istediği yatırımları yapabilirdi.
Daima fazla özgüven patronlara zarar verir. Onun için küresel şirketler, bağımsız üye çalıştırmaya çok değer ve önem
bahşederler. Acaba Karamehmet bugünkü aklıyla o hatayı yapar mıydı?
Perihan Çakıroğlu / Bugün
Emlak fiyatlarının
çok yükseldiği
ülkede devlet bu yıl
içinde toplam 6,3
milyon ucuz konut
inşatına başlayacak.
ÇİN’DE YENİ BAŞLAYAN UYGUN FİYATLI KONUT
İNŞAATLARI İLK ALTI AYDA 4,4 MİLYON OLDU
Çin Konut ve Kırsal-Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk yarısında Çin’de yeni başlayan
uygun fiyatlı konut inşaatları 6,3 milyon adetlik 2013 yılı hedefinin %69’unu oluştururken, söz konusu dönemde yapımı
tamamlanan konut inşaatları 2,36 milyon adede ulaştı.
Bu rakam yıllık hedefin yaklaşık %50’sine karşılık geliyor. Yılın ilk yarısında Çin’de uygun fiyatlı konut inşaatlarına yönelik
toplam 495 milyar RMB (80,75 milyar $) yatırım yapıldı.2013 yılında Çin’de toplam 4,7 milyon adet uygun fiyatlı konut inşa
edilmesi bekleniyor.
ALMANYA’DA 2012 YILINDA TAMAMLANAN KONUT YAPILARI %9,5 ARTTI
Almanya Federal İstatistik Bürosu (Destatis) tarafından yayımlanan rapora göre 2012 yılında Almanya’da 200.500 konut
yapımı tamamlandı. 2011 yılıyla karşılaştırıldığında bu rakam 17.400 konut veya %9,5 oranında bir artışa işaret ediyor.
2012 yılında kaydedilen yıllık artış 2011 yılında görülen %14,6 artışa göre daha düşük olmakla birlikte, 2010 yılında
kaydedilen %0,5 artışa göre yüksek seviyede yer alıyor.
16
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Skandallara sahne olan
kilit önemde bir banka faiz
oranının kontrolünü, New York
Menkul Kıymetler Borsası’nın
sahibi üstlenecek.
LİBOR KONTROLÜ NYSE EURONEXT’E VERİLİYOR
Libor bankalararası borç verme faiz oranını ayarlamak için açılan ihaleyi NYSE Euronext kazandı. Kısa adı Libor olan,
Londra Bankalararası Teklif Edilen Faiz Oranı trilyonlarca dolarlık finansal sözleşmeler için kullanılır. Karar bankaların bu
oranı manipüle ettiği haberlerini izliyor.
Barclays, UBS ve RBS skandaldaki rollerinden ötürü para cezasına çarptırılmıştı. Bu bankaların, mali kriz öncesinde borsa
simsarlarının kazançlarını arttırmak için Libor ayarlamada işbirliği yaptığı tespit edildi. Yeni faiz ayarlama kurumu olan NYSE
Euronext Faiz İdaresi, İngiltere merkezli olacak ve Finansal Davranış Kurumu (FCA) tarafından denetlenecek.
LİBOR’A GÜVEN TAZELEME ÇABASI
Libor Londra’da ayarlanır ve bankaların birbirlerine borç için ödeyeceği ortalama oranı yansıtacak şekilde tasarlanmıştır.
Bu oran, otomobil kredileri ve ipoteklerden, karmaşık finansal işlemlere kadar her şey için kriter olarak kullanılır. Şu anda bu
oran İngiliz Bankacılar Birliği adına Thomson Reuters tarafından, Londra’daki 16 büyük uluslararası bankadan alınan tahminlere göre hesaplanıyor.
BBA son kararın Libor’a güven tazeleyeceğini açıkladı. Yeni kurum Libor yönetimini önümüzdeki yıl başında alacak. O
zamana kadar sorumluluk Thomson Reuters’da kalacak.
CySec YENİ LİSANSLAR
Kıbrıs finansal regülatörü CySec, 2013’ün ilk yarısında lisans verilen şirketleri duyurdu. Mevcut ekonomik durumuna
rağmen, Kıbrıs hala aracı kuruluşların gözde merkezi olarak görünüyor. Bunun sonucu olarak yılın ilk yarısında 17 şirket
finansal lisans almaya hak kazandırlar. Şirketler şu şekilde;
1. Skopalino Finance Ltd
10. Hoch Capital Ltd
2. Vistabrokers CIF Ltd
11. Keplero Holdings Limited
3. Roboforex (Cy) Ltd (FORMER: A.I. Gurufx Ltd)
12. Prodigit Investments Ltd
4. Magline Investments Ltd
13. Admiralex Limited
5. Financial Professionals Ltd
14. MPF Global Markets Ltd
6. Monex Capital Markets Cy Limited
15. WGM Services Ltd
7. Master Capital Group (CY) Ltd
16. AVFX Trading Ltd
8. Profitside Investments Ltd
17. FXGlobe Limited
9. PMT Matrix Capital Ltd
17
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Mursi yönetiminin son
günlerinde hayatı felce
uğratan benzin kuyrukları
ile elektrik kesintilerinin
darbenin ardından bitmesi
dikkat çekti.
MISIR’DA BENZİN KUYRUKLARI DARBEDEN SONRA BİTİVERDİ
Sokaktan çekilerek güvenlik sorununun had safhaya çıkmasında rol oynayan polis güçleri de geri döndü. New York Times,
“Mısır’daki ani iyileşmeler, Mursi iktidarının altını oymak için bir kampanyayı akla getiriyor.” yorumunu yaptı.
Mısır’da, hayatı çekilmez hale getiren benzin kuyrukları ve elektrik kesintileri, seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed
Mursi’ye karşı gerçekleştirilen darbenin hemen ardından sona, erdi. Sokaktan çekilerek güvenlik sorununun had safhaya
çıkmasında rol oynayan polis güçleri de sokaklara dönmeye başladı. Amerikan New York Times gazetesi dün “Mısır’daki
ani iyileşmeler Mursi iktidarının altını oymak için bir kampanyayı akla getiriyor.” başlığıyla yayımladığı analizde günlük hayattaki hızlı iyileşmelerin tesadüfi olamayacağının altını çiziyor. Gazeteye göre Mübarek rejimine yakın kişiler, hayatın çekilmez hale gelmesinde bilerek veya bilmeyerek rol aldı. Mursi yönetiminin son günlerinde benzin-mazot kuyrukları ve trafik
kargaşası günlük hayatı felce uğratmıştı. Hükümet yetkilileri, talebin üzerinde akaryakıtı piyasaya sunduklarını, ancak bazı
petrol şirketlerinin kasıtlı bir şekilde kriz oluşturduklarını öne sürüyordu. Ordunun binlerce petrol istasyonu bulunuyor.
Ulusal bir gazetede yer alan habere göre; Şubat 2011’den sonra 30 Haziran 2013’ün Mısır halkının nasıl bir stratejik oyunla
karşı karşıya olduğunu ortaya koyduğunu belirten gazeteci-yazar Dr. Magdy Said, ikinci darbe ile Mübarek’siz bir Mübarek
rejiminin tekrar tesis edildiğini belirtiyor. Sosyal hayatı çekilmez hale getirmek için birtakım oyunların oynandığını da anlatan
Dr. Said, darbeden sonra karşılarına çıkan insanların sadece yüzlerinin farklı olduğunu vurguluyor.
Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Muhammed Abdulkadir ise Mısır’ın hiçbir gücün tek başına kontrol
edemeyeceği çok geniş kurumlara sahip olduğunu, bu kurumların önce Mübarek, daha sonra da Mursi’ye karşı halkın
yanında yer aldığını öne sürüyor. Abdulkadir, Mısır’da yaşanan elektrik ve benzin sıkıntılarının ise Mursi yönetiminin
zaaflarından kaynaklandığını belirtiyor.
Ordunun geçtiğimiz hafta yaptığı darbeden sonra demokratik yollarla iktidara gelen Müslüman Kardeşler’e mensup çok
sayıda üst düzey isim tutuklanmış, hareketin lideri Muhammed Bedii için de halkı kışkırttığı gerekçesiyle tutuklama kararı
çıkarılmıştı. Kendi ihtiyacını karşılayacak petrol ve doğalgaz kaynakları bulunan Mısır, bunu işleyecek rafineri ve tesisleri bulunmadığı için kullanacağı benzin ve bütan gazı yurtdışından ithal ediyor. Ancak Mursi yönetimi, yaşanan döviz
sıkıntısından dolayı zaman zaman ödemelerde sıkıntı yaşıyordu. Fakat hükümet, bu tür ihtiyaçların karşılanmasında bir
güçlükle karşılaşmadığını belirtiyordu.
NYT’ye konuşan dönemin Tedarik ve İç Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Nasır el Faraş, “Depo tesislerinden petrolü gaz
istasyonlarına taşıyan araçlara kadar devlet içindeki farklı çevreler krizin çıkmasında rol oynadı.” diyor. Mübarek rejiminin
çökmesinden sonra kurulu sistem hemen tamamen varlığını sürdürmüş, bu da Mursi’nin faaliyetleri ve çalışmalarına büyük
engeller çıkarmıştı.
18
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Mübarek rejimine yakın işadamları ise Mursi yönetimine karşı ayaklanan gösterilerin organize edilmesinde büyük bir rol
oynamıştı. Mısır’ın en zengin işadamı Necip Saviris, Mursi yönetiminin devrilmesinde önemli rol oynayan Temerrüd-İsyan
hareketine parasal destek sağladığını itiraf etmişti. Saviris, “Temerrüd hareketi onları destekleyenin ben olduğumu dahi fark
etmedi. Bundan utanç duymuyorum.” ifadelerini kullanmıştı. Temerrüd’ün stratejisini belirlemesinde önemli rol oynayan eski
yargıçlardan Tahani Cibali ise ordunun olaylara müdahalesi ve geçiş yönetiminin Anayasa Mahkemesi Başkanı’na geçmesi
için kendisi ve bazı yargıçların bizzat yardım ettiğini belirtiyor.
Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü (OECD)
tarafından yayımlanan verilere
göre, OECD üyesi 34 ülkede
kaydedilen işsizlik oranı 2013
yılının mayıs ayında %8 seviyesinde yer alarak önceki iki
ay boyunca kaydedilen seviyOECD İŞSİZLİK ORANI MAYIS AYINDA DA SABİT SEVİYEDE
eye göre değişim göstermedi.
Mayıs ayında avro bölgesi işsizlik oranı aylık 0,1 puan artışla %12,2 seviyesinde kaydedilerek en yüksek seviyesine ulaştı.
OECD üye ülkeleri işsizlik ortalaması ile avro bölgesi ortalaması arasındaki fark mali krizin başlangıcından beri dikkat çekici
ölçüde büyürken, mayıs ayında bu fark 4 puanın üzerinde yer alarak 2008 yılı temmuz ayında kaydedilen 1,7 puan seviyesine göre artış kaydetti.
ABD’de mayıs ayı işsizlik oranı aylık 0,1 puan artarak %7,6 seviyesinde bulunurken, Kanada’da aylık %0,1 düşüşle %7,1
seviyesine geriledi. Japonya’da ise işsizlik oranı önceki aya göre sabit kalarak %4,1 seviyesinde kaydedildi.2013 yılı haziran
ayı verilerine bakıldığında ise ABD ve Kanada’da işsizlik oranının aylık bazda sabit kaldığı görülüyor.
Ruble, ABD Federal Rezerv
Sistemi Başkanı Ben
Bernanke’nin yaptığı
açıklama ile ruble dolar
karşısında değer kaybetti.
RUBLE DOLAR KARŞISINDA DEĞER KAYBEDİYOR
Moskova borsasından yapılan açıklamada dolar kuru 15 kopeek artarak 32,66 rubleye ulaştı, euro 5 kopeek düşerek 42,64
rubleye geriledi. Döviz sepeti önceki kapanışa göre 6 kopeek artarak 37,15 ruble oldu.Uzmanlar önümüzdeki hafta rublenin
dolar karşısında kısa vadeli güçleneceğini bekliyor.
İG Nord Kapital analitiklerinin tahminleri ise şöyle: “Merkez Bankasının REPO ile ilgili işlemlere ve yaklaşan vergi ödeme
dönemine bağlı olarak önümüzdeki günlerde ruble likiditesi Rus para birimini destekleyecek şekilde biraz gergin olabilir”.
İK Veles kapital baş analitiği Yury Kravchenko, “Önümüzdeki hafta iç piyasada sonraki hesap dönemi başlayacak. Bu
olayın ulusal para birimimize güç kazandıracağını sanmıyorum. ABD parasal genişleme beklentileriyle ilgili diğer sinyallerin
oluşması için ruble-dolar hareketinin 32,60 ile 32,90 ruble arasında olması gerekiyor” dedi.
19
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Avrupa’ya petrol
sevkiyatı 10 yılın en
düşük seviyesine gerileyen Rusya’da petrol üretiminde ise rekor kırıldı.
RUSYA PETROL ÜRETİMİNDE REKOR KIRDI
Rusya Petrol ve Enerji Departmanı (CDU TEK) verilerine göre, geçtiğimiz haziran ayında günlük petrol üretimi son 25 yılın en
yüksek seviyesi olan 10,53 milyon varile yükseldi.
Rusya’da 1988 yılında 11 milyon varil olan ortalama günlük petrol üretimi, 1996 yılında rekor seviyede gerileyerek 6 milyon
varile düşmüştü. Vedomosti gazetesine konuşan uzmanlar, Gazprom’un sıvılaştırılmış doğalgaz üretimindeki artışın bunda
etklili olduğuna dikkat çekti.
Büyük çaplı yeni anlaşmalara imza atan petrol devi Rosneft de üretimi hızla artırıyor. Şirketin Polonyalı PKN Orlen ile 2016
yılına kadar 8,6 milyon ton, Çinli CNPC ile 2014’e kadar 365 milyon tonluk ham petrol sevkiyatı anlaşması bulunuyor
.
Rusya Suudi Arabistan’ı geride bırakarak petrol üretiminde liderliğe oturdu. Suudi Arabistan’ın, fiyat politikaları nedeniyle
petrol üretimini daha fazla artırmadığı belirtiliyor. Uzmanlar, Rusya’nın petrol üretimini uzun vadede aynı seviyede tutabilmesi için gerekli yatırımların yapılmasının öneminin altını çiziyor.
Piyasaları FED’in tahvil alımlarını azaltmaya
başlamasının en çok
gelişmekte olan ülkeleri
etkileyeceği korkusu kasıp
kavururken, Templeton
Global Tahvil Fonu Yöneticisi
Michael Hasenstab korkulanın
PİYASALAR DA KORKULAN OLMAYACAK
olmayacağını söyledi.
Hasenstab, FED’in tahvil alımlarını azaltmasının oransız bir şekilde gelişmekte olan piyasalar vuracağı korkusunun aşırı
abartıldığı görüşünde olduğunu belirtti. 49,2 milyar dolar büyüklüğündeki Templeton Global Tahvil Fonu’nun Yöneticisi
Michael Hasenstab, FED’in parasal genişleme miktarını azaltma ve nihayetinde bitirmesinin dünyanın geri kalanı için yararlı
olacak ekonomik temeller öncülüğünde olacağını ifade etti.
FED’in adımıyla likiditenin gelişmekte olan piyasalardan çekileceği korkusunu fazla abartılmış bulduğunu kaydeden
Hasenstab, büyük bir likidite daralması beklemediklerinin altını çizdi. Parasal genişleme azaltılsa dahi uzun süre faiz
oranlarının düşük kalmaya devam edeceğini bildiren Hasenstab, yatırımcılar için çıkışın aksine daha fazla giriş noktası
olacağı görüşünü savunduklarını ifade etti.
20
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Diğer ülkelerin piyasaya hala likidite pompalamaya devam ettiğini kaydeden Hasenstab, Japonya Merkez Bankası’nın da
FED’in sunduğu miktar kadar 1 trilyon doları piyasaya süreceğini belirtti.
Hasenstab, FED, Japonya ya da Avrupa’da kimin para bastığının önemli olmadığını, para sunulmaya devam ettikçe dışarıya
akan paranın süreceğini dile getirdi. Fon Yöneticisi, gelişmekte olan ekonomilerin yabancı sermaye akışlarına 10 yıl öncesine nazaran daha az güvendiklerinin altını çizdi.
Rosstat’ın yaptığı
açıklamaya göre, Rusya’da
haftalık enflasyon
geçtiğimiz haftalarda tarife
artışıyla birlikte % 0.4’lere
çıktıktan sonra bu hafta %
0.2’ye geriledi.
RUSYA’DA ENFLASYON DÜŞÜYOR
Böylelikle ay başından beri enflasyon geçen yılın aynı dönemine göre % 0.8’den % 0.5’e geriledi. Ria haberde yer alan
bilgiye göre, sene başından 8 Temmuz tarihine kadar enflasyon % 4 oldu. Yıllık ifadede 8 Temmuz itibarıyla enflasyon %
6.9’luk haziran tahminlerinden daha da düşerek % 6.6’ya geriledi.
Rosstat’ın verilerine göre, Rusya’da tüketici fiyatları artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta pirinç, tereyağı ve peynir %
0.3-0.4 arttı. Buna rağmen yumurta fiyatları % 0.5, koyun eti, tuz ve karabuğday fiyatları da % 0.1 ile % 0.2 oranında düştü.
Meyve sebze fiyatlarında belirgin değişiklik olmadı. Elma ve havuç fiyatları % 0.4 ve % 0.2 oranında arttı, beyaz lahana
ve kuru soğan fiyatları % 3.3 ve % 0.7 oranında düştü.Geçtiğimiz hafta tarifelerdeki artış da devam etti. Elektriğe % 1,4,
kamu hizmetlerine % 0.7- 1.5, devlet ve belediye konutlarındaki ödemelere de % 0.5 oranında artış yapıldı. Benzin fiyatları
değişmedi, dizel yakıtta % 0.1 indirim yapıldı.
YAHOO İLE EURONEWS
Uluslararası haber kanalı Euronews ve ABD’li internet devi Yahoo işbirliğine gidiyor. Euronews, Yahoo’nun çeşitli ülkelerdeki haber portallarında kullanılmak üzere söz konusu internet şirketine haber sağlayacak.
Euronews ve Yahoo arasında 7 dilde yapılması planlanan haber işbirliği Almanya, Fransa, İtalya, Kanada, İspanya,
Güney Afrika, İngiltere ve İrlanda’yı kapsıyor. İşbirliği ayrıca İngilizce-Arapça yayın yapan e-mail servisi Maktoob’u ve
Yunanistan ayağında ise video haberleri kapsıyor.
Merkezi Fransa’nın Lyon şehrinde bulunan Euronews haber kanalı aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 14 dilde yayın
yapıyor. Ağırlıklı olarak uluslararası haberlere yer veren kanal, bunun yanı sıra ekonomi, Avrupa konuları, kültür-sanat,
bilim ve teknoloji konularıyla da ön plana çıkıyor. 20 yıllık bir geçmişe sahip olan kanalın 3, 5 yıldır sürdürdüğü Türkçe
yayınlar da yakından takip ediliyor.
21
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK), Mayıs ve Haziran
ayı ortalarında Türkiye’den
büyük ölçüde dış
yatırımcının çekilmesini
incelemeye aldı.
SPK İNCELEMESİ DIŞ YATIRIMCIYI TEDİRGİN EDİYOR
O tarihlerde Gezi Parkı protestoları ve onun yarattığı sarsıntılar, ekonomiyi etkilemiş, borç faizlerini arttırmış ve Türk lirasının
Amerikan doları karşısında rekor düzeyde değer kaybetmesine yol açmıştı. Sermaye Piyasası Kurulu, borsaların manipüle
edildiği iddialarını inceliyor. Borsa işlem hacminin yüzde 90’ından fazlasını yürüten on büyük aracı kurum bu incelemenin
hedefinde. Gezi Parkı protestolarının ardından “faiz lobisi” ifadesini kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası
mali komploların Türkiye’yi kasıtlı bir şekilde hedef aldığı, piyasalarını manipüle etmeye çalıştığı suçlamalarına devam ediyor.
SPK’nın başlattığı incelemeyi “kaygı verici bir işaret” olarak yorumlayan Global Source ekonomisti Atilla Yeşilada, kurumun
bankaların işlemlerini incelemeye almasını şüpheyle karşılıyor. Bazı bankalar SPK incelemesindeki aracı kurumların sahipleri. Yeşilada’ya göre SPK ya bankalara gözdağı vermek istiyor ya da gerçekten manipülasyon iddiaları öyle bir noktaya
ulaştı ki, artık hukuk süreci başlatmak için son bir kanıta ihtiyaç var. Ancak Yeşilada, Türkiye’de mali ortamın bu denli hassas olduğu dönemde bunun piyasalara güven aşılamak için etkili bir yol olmadığını savunuyor.
Finansbank baş ekonomisti İnan Demir, şu anda dış yatırımcıları korkutmanın zamanı olmadığını düşünenlerden. Türk
ekonomisinin büyüme performansının dış sermayeye yakından bağlı olduğunu vurgulayan Demir, Türkiye’nin kendi başına
yetecek tasarrufları olmadığını belirtiyor. Türkiye’nin önümüzdeki 12 ayda süresi dolacak borçlarını uzatabileceğine dikkati
çeken İnan Demir, bunun sonucunda daha fazla faiz ödemek durumunda kalabileceğini söylüyor. İnan Demir’e göre bunun
sonucu da, büyüme oranlarına yansıyabilir.
Türkiye önümüzdeki 12 ay içinde 200 milyar dolar borç ödemesi yapmak ya da bu borçları uzatmak durumunda. Türkiye
ayrıca dünyanın en büyük cari açıklarından birine sahip. Cari açık bu ay da büyümeye devam etti. Uluslararası sermaye
akışı bu cari açığın büyümesini önleyecek şekilde sürmek zorunda. Ekonomist Atilla Yeşilada SPK’nın soruşturmasında şu
ana kadar bir kurum ya da kişinin usulsüzlükle suçlanmadığını, ama bunun uluslararası yatırımcıları kaygılandırdığını söylüyor. Yeşilada küresel fon yöneticilerinin çoğunun Türkiye’deki iç karışıklıklara alışık olduğunu, son olayların da siyasi söylem
olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Kendi kişisel kaygılarının daha büyük olduğuna dikkati çeken Yeşilada, yaşananların
deprem etkisi yaratmasından korkuyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hafta içinde Yiğit Bulut’u baş danışmanı olarak atadı. Bulut, Gezi Parkı protestolarının
dış mihraklar tarafından kışkırtıldığı iddialarının en sıkı savunucularından biri. Bu atama, hükümetin SPK’nın yürüttüğü
incelemeyi durdurmayacağının bir işareti olabilir. Gözlemciler, SPK’nın mali piyasalardaki manipülasyon iddialarını incelemeye almasının, ileride hükümete yönelik komplo suçlamalarına kadar varabileceği ve dış finansman kaynaklarını daha da
rahatsız edebileceğini belirtiyor.
22
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Amerika’da
ırkçılığın, siyahlara
karşı baskının ve
ayrımcılığın en uçta
olduğu dönemler.
WASHİNGTON’DAKİ ELÇİLİK BİNASININ BİLİNMEYEN ÖYKÜSÜ
Washington’da iki Türk genci, beyazların girmediği sokakları arşınlayıp, beyazların adım atmadığı mekanlarda gezinip,
onların göremediği bir dünyanın kapılarını araladılar. Nasuhi ve Ahmet Ertegün kardeşlerin siyahların caz müziğini
Amerika’ya ve dünyaya tanıtması biraz da böyle oldu. Osmanlı’nın çok kültürlülük mirasını taşıyan bir ailenin fertleri olarak
Washington’daki Türk Büyükelçilik Rezidansı’nı bir sanat merkezi haline getirdiler.
İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi GPOT’un katkılarıyla üç önemli uzmanın birlikte yazdığı
kitap hem bu değerli tecrübeleri hem de Türk-Amerikan ilişkilerinin temellerinin atıldığı Washington’daki Büyükelçilik
Rezidansı’nın tarihine ışık tutuyor.
Washington Şehir tarihçisi SkipMoskey, Sanat ve Mimarlık Tarihçisi Caroline Mesrobian Hickman ve Smithsonian Enstitüsü
Caz Orkestra’sının kurucusu John Edward Hasse tarafından kaleme alınan “The Turkish Ambassador’s Residence and the
Cultural History of Washington, D.C.” isimli yeni yayınlanan kitap Türkiye-ABD ilişkilerinin kültürel yönüne eğiliyor.
SkipMoskey’in yazdığı ilk iki bölüm, Büyükelçilik Rezidansı’nın ilk sahibi olan Mr. Everett’in Washington’a gelişini, şehrin
sosyo-kültürel gelişimiyle iç içe anlatıyor.
Caroline Mesrobian Hickman tarafından kaleme alınan ikinci bölümde, Everett House olarak da bilinen Rezidans’ın
yapım aşaması ve mimarisi gerek Türkiye’deki gerekse ABD’deki politik, diplomatik ve kültürel gelişmelerle paralel olarak
anlatılıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Amerika ile olan ilişkilere değinilen bu bölümde, yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti’nin yaşadığı bir takım zorluklara da yer veriliyor. Hickman’ın, kökleri Türkiye’ye dayanan bir Ermeni oluşu ve
İstanbul’a duyduğu derin ilgi, üslubuna hoş bir şekilde yansımış durumda.
Kitabın son bölümü ise Türkiye’nin çok kültürlülük mirasının ne gibi katkılar sunabileceğinin gerçek öyküsü. Yazar John
Edward Hasse, caz müzisyenlerine geçmişten günümüze kapılarını açan Büyükelçilik Rezidansı’nın, Amerika’da ırk
ayrımcılığının en üst noktada olduğu günlerde seçkin beyazlarla yetenekli siyahları nasıl aynı masada buluşturduğunu
anlatıyor. Büyükelçi Mehmet Münir Ertegün’ün davetlerinde Afrikalı-Amerikalı caz sanatçıları, tepkilere rağmen yer
alıyor ve böylece belki de iki toplum arasında duvarların yıkılmasına önemli bir katkı sağlıyor. Kuşkusuz bu tavır, bugün
kutuplaşmaların tırmanışta olduğu her yerde hatırlanması, takdir edilmesi gereken bir tavır.
Kitabın bu son bölümü ise Büyükelçi Münir Ertegün’ün Atlantic Records’ın kurucusu oğulları Ahmet Ertegün ve Nesuhi
Ertegün’ün caz tutkusuna ve dünya çapında bilinen serüvenine dair anılarla dolu. Kitapta ayrıca Büyükelçi Ertegün’ün vefatı
ile Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl gelişmeye başladığına dair de ipuçları bulunuyor.
23
23
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Türkiye Otomotiv Sanayi
Derneği (OSD) tarafından
yayımlanan aylık istatistiklere göre, bu yılın
haziran ayında Türkiye’nin
motorlu araç üretimi, 2012
yılının aynı ayına göre %6,
bu yılın mayıs ayına göre
TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ
YILIN İLK YARISINDA SABİT KALDI
%5,6 artışla 105.976 adet
seviyesinde gerçekleşti.
Haziran ayında Türkiye’nin binek otomobil üretimi, önceki yılın aynı ayına göre %12, aylık %3,4 artışla 55.989 adet, olurken,
aynı dönemde kamyonet üretimi yıllık %2 düşüş, mayıs ayına göre %5,8 artışla 38.104 adet seviyesinde yer aldı.
Bununla birlikte, yılın yarısında, ülkenin toplam motorlu araç üretimi önceki yılın aynı dönemine göre değişim göstermeyerek
589.623 adet olurken, söz konusu dönemde Türkiye’de üretilen binek araçlar yıllık %2 düşüşle 303.783 araç seviyesinde,
ticari araçlar ise yıllık %4 yükselerek 265.564 araç seviyesinde yer aldı.
Haziran ayında Türkiye’de toplam motorlu araç sanayisinin kapasite kullanım oranı %81 seviyesinde yer alırken, bu oran
mayıs ayında %77 seviyesinde kaydedilmişti. Bu yılın ilk altı aylık döneminde kapasite kullanım oranı %75 olarak kaydedildi.
Türk çelik boru üreticileri, yeni bir anti damping soruşturmasıyla karşı
karşıya. Türkiye’nin de içinde
yer aldığı 9 ülkeden ithal
edilen ürünler hakkında
soruşturma açılması için
inceleme başlatılacak. ÇEBİD,
soruşturma, Türkiye lehine
sonuçlansa da geçen süre
TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ
YILIN İLK YARISINDA SABİT KALDI
boyunca sektörün pazar kaybı
yaşadığına dikkat çekiyor.
ABD’de geçtiğimiz hafta Türkiye’nin de içinde bulunduğu dokuz ülkeden ithal OCTG borularına yönelik başlattığı antidamping vergisi ile Türkiye ve Hindistan’a yönelik telafi edici vergi soruşturması açılması için başlatılan incelemeler hakkında
açıklamalarda bulunan Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) genel sekreteri Mehmet Zeren antidamping soruşturmalarının
sonucu Türkiye lehine bile olsa soruşturma süresi boyunca sektörün ilgili ülkeye ihracatının olumsuz yönde etkilendiğini
belirtti.
ÇEBİD Genel Sekreteri Mehmet Zeren, “Türk çelik boru sektörü bugün kaliteli ürün gamıyla 140’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Çelik boru sektörünün en önemli ihracat pazarları arasında ise Irak, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri ilk
sıralarda yer alıyor. Özellikle son yıllarda ABD’deki konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarının üretilebilir hale gelmesi ile
ilgili çalışmalar sonucunda petrol ve sondaj için kullanılan çelik borulara olan talepte önemli miktarda artış kaydedildi.
24
ÖNEMLİ GELİŞMELER
2005 yılında yaklaşık 1,5 milyon ton petrol ve sondaj borusu ithalatı yapan ABD’nin ithalatı 2012 yılında 3,25 milyon tona
yükseldi. Türkiye de ABD’nin çelik boru ithalatından %4 civarında bir pay alıyor. ABD’deki petrol ve sondaj borularının yani
OCTG ithalatının artması yerli üreticileri ciddi oranda etkiledi.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin OCTG ürünlerinde ihracatının %99’unu ABD’ye yaptığını ve bu açıdan ABD pazarının sektör için son derece
önemli olduğunu belirten Mehmet Zeren sözlerine şöyle devam etti: “Sektörümüz uzun yıllardır gerek ABD gerekse Avrupa
Birliği nezdinde açılan antidamping soruşturmalarıyla mücadele ediyor.
Davanın olumlu sonuçlanması ihtimaline karşı ithalatçı firmalar ürün almakta tereddüt ediyor ve bu da pazar kayıpları
yaşamamıza neden oluyor.” ÇEBİD genel sekreteri Türkiye’den ABD’ye dampingli satış yapılmaması ve ABD ithalatında
Türkiye’nin payının diğer ülkelere göre çok daha az olması nedeniyle Türkiye’nin soruşturma dışında bırakılmasını beklediklerini ifade ederken, Türkiye’de çelik boru üreticilerinin herhangi bir devlet desteğinden faydalanmamasına karşın telafi
edici vergi soruşturması açılmasının anlaşılır olmadığını söyledi.
Zeren, sektörün zarar görmemesi ve üreticilerin ihracatının azalmaması için soruşturmanın en baştan açılmamasının büyük
önem taşıdığını vurguladı. Türk çelik boru sektörü, dikişli boru sektöründe Avrupa’da birinci, dünyada beşinci konumda
bulunuyor. İhracatta da şu an dünya beşincisi olan sektör, 2012 yılında 1,83 milyon ton ihracat gerçekleştirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) tarafından yayımlanan
verilere göre, 2013 yılının
mayıs ayında Türkiye’den
yapılan, sıcak ve soğuk
haddelenmiş yassı çelik, yassı
kaplama ve şerit ürünlerinden
oluşan yassı çelik ithalatı 2012
yılı mayıs ayına göre %9,5 ve
aylık %20,5 düşüşle 457.270
TÜRKİYE’NİN MAYIS AYI YASSI ÇELİK İTHALATI %9,5 GERİLEDİ
mt seviyesinde yer aldı.
Bu ithalatın değeri ise aylık %19,2 ve yıllık %16,1 gerileyerek 317 milyon $ oldu. 2013 yılının ilk beş aylık döneminde
Türkiye’nin yassı çelik ithalatı 2,56 milyon mt seviyesinde yer alarak, 2012 yılının aynı dönemine göre %29,1 oranında artış
kaydetti. Yılın ilk beş ayında Türkiye’nin en çok yassı çelik ithal ettiği on ülke aşağıdadır:
25
25
ÖNEMLİ GELİŞMELER
Türkiye’nin mayıs ayı yassı çelik ithalatının ürünlere göre dağılımı aşağıdadır:
26
YASAL UYARI
Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem
yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz
gerekmektedir.
Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya
başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol
ediniz. Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org.tr internet
sitelerinden öğrenebilirsiniz.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı
hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak
yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede
bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun
olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun
sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ABD’de dağıtılmak için hazırlanmamıştır.
Döviz piyasasındaki ticaretin sabit vadeleri ve garantileri yoktur ve bu da likiditeyi ve her an hareket etme olanağını
piyasanın ana karakteristiği yapmaktadır. Buna yüksek oynaklık ve özellikle de şeffaflık eklenebilir. Döviz veya
yabancı para ticaretindeki temel unsur ise ”kaldıraç etkisi” ile işlem yapma olanağıdır. Başka bir deyişle çok az sermayeyle çok daha yüksek bir miktarı hareket ettirmek mümkündür. Döviz ticaretinde ki normal kaldıraç oranı 1:100’dür.
Başka bir deyişle, işlem yapmak istediğiniz döviz miktarının %1’i kadar bir teminat ile işlem yapabilirsiniz. Örneğin;
1.000 Euro yatırarak 100.000 Euro değerinde işlem gerçekleştirebilirsiniz. Bu durumda satın aldığınız döviz sizin
lehinizde sadece yüzde 0.5 oranında bir hareket gerçekleştirdiğinde pozisyonu kapatırsanız 500 Euro’luk bir gelir elde
edersiniz. 1.000 Euroluk yatırımınızda göz önüne alındığında, bu yüzde 50 oranında bir gelir demektir. Döviz kurları
genellikle gün içinde yüzde 1 oranında aşağı veya yukarı dalgalanma gösterirler. Döviz işlemlerinin çekiciliği, küçük
fiyat hareketlerinde bile anında önemli kazançlar elde edebilme şansında yatmaktadır. Ancak bu kazanç şansının yanı
sıra aynı oranda kaybetme riski de vardır ve bunu, daha önce de altını çizdiğimiz gibi, kesinlikle unutmamalısınız.
Gerekli finansal koşullara sahip ”spekülatif kişiler” için döviz işlemleri; hızı, yüksek likiditesi ve özellikle de kaldıraç
etkileriyle eşsiz bir ortam oluşturmaktadır. Şeffaflık ve günün 24 saati güncel koşullara cevap vermek de diğer
avantajları arasındadır.
Kaldıraçlı spot parite ve vadeli işlemler piyasaları doğaları gereği yatırımcıların hesaplarında bulunan teminatların
ortalama 50 kattı büyüklüğünde pozisyonların açılmasına olanak verir.
Yatırım yaparken kaybetmeyi göze alabileceğiniz büyüklükteki sermayelerle çalışmalısınız. Hiçbir suretle borç alarak
bu piyasalarda işlem yapmamalı veya hayat standardınızı etkileyecek büyüklükte riskler almamalısınız
Dergimizde Altın, Gümüş analizleri paylaşılmamaktadır. Bu analizlerimize www.dovizgazetesi.com’dan günlük olarak
ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar : DW, VOA, Euractiv, turkish.ruvr.ru, Bloomberg, Reuters, SteelOrbis, WSJ, BBC
Dergi içeriğinde Türkiye’de kurulu ajansların haber, resim ve diğer metaryelleri bulunmamaktadır.

Benzer belgeler