önemli gelişmeler
Transkript
önemli gelişmeler
PİYASA GELİŞMELERİNİ İLK S PİYASA GELİŞMELERİNİ İLK SİZ TAKİP EDİN döviz dergisi 15 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ - SAYI NO: 26 doğru analizler doğru yatırımlar.. İÇİNDEKİLER SAYFA 4 SAYFA 16 • ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ 3 OLACAK • FİTCH FRANSA’NIN KREDİ NOTUNU AAA’DAN AA’YA İNDİRDİ • ÇİN’DE YENİ BAŞLAYAN UYGUN FİYATLI KONUT İNŞAATLARI İLK ALTI AYDA 4,4 MİLYON OLDU • ALMANYA’DA 2012 YILINDA TAMAMLANAN KONUT YAPILARI %9,5 ARTTI SAYFA 5 • PİYASA HABERLERİ SAYFA 17 SAYFA 7 • LİBOR KONTROLÜ NYSE EURONEXT’E VERİLİYOR • CySec YENİ LİSANSLAR • ABD ORTADOĞU PETROLÜNE BAĞIMLILIKTAN KURTULUYOR MU ? SAYFA 18 SAYFA 8 • MISIR’DA BENZİN KUYRUKLARI DARBEDEN SONRA BİTİVERDİ • ABD’DE HER GÜN 60’A YAKIN KİŞİ SİLAHLI SALDIRIDA ÖLÜYOR. SAYFA 19 • ALMAN EKONOMİSİ YAVAŞLIYOR • OECD İŞSİZLİK ORANI MAYIS AYINDA DA SABİT SEVİYEDE • RUBLE DOLAR KARŞISINDA DEĞER KAYBEDİYOR SAYFA 10 SAYFA 20 • EDWARD SNOWDEN RUSYA’YA SIĞINMA TALEBİNDE BULUNMAMIŞ • RUSYA PETROL ÜRETİMİNDE REKOR KIRDI • PİYASALAR DA KORKULAN OLMAYACAK SAYFA 11 SAYFA 21 • FED BÖLÜNDÜ • RUSYA’DA ENFLASYON DÜŞÜYOR • YAHOO İLE EURONEWS SAYFA 9 SAYFA 12 • ÇİN’İN GEMİ YAPIMI YILIN İLK ALTI AYINDA %36 AZALDI • BERNANKE’NİN SÜRESİ DOLUYOR SAYFA 22 SAYFA 13 SAYFA 23 • KAĞITHANE OFİS MERKEZİ OLDU, BOŞ ARSA KALMADI • WASHİNGTON’DAKİ ELÇİLİK BİNASININ BİLİNMEYEN ÖYKÜSÜ SAYFA 14 • SPK İNCELEMESİ DIŞ YATIRIMCIYI TEDİRGİN EDİYOR • KANADA’DA YENİ BAŞLAYAN KONUT İNŞAATLARI HAZİRAN AYINDA SABİT KALDI • ABD İTHAL İNŞAAT DEMİRİNE BEŞ YIL DAHA VERGİ UYGULAYACAK SAYFA 24 SAYFA 15 SAYFA 25 • KARAMEHMETİN HATASI • TÜRKİYE’NİN MAYIS AYI YASSI ÇELİK İTHALATI %9,5 GERİLEDİ • TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ YILIN İLK YARISINDA SABİT KALDI • TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ DÖVİZ DERGİSİ NEDEN DÖVİZ DERGİSİ ? Dünyanın en büyük piyasasında işlem yapmak ve yaptığınız işlemler için bilgi almak istiyorsunuz. Döviz dergisini okuyorsunuz çünkü yurt dışı piyasalardaki gelişmelerin hayatımızı daha çok etkilediği bugünlerde, başta ekonomik olmak üzere, politik, sosyal, çevresel ve teknolojik oluşumları daha yakından takip etmek ve yurt dışı spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasaları aracılığıyla yatırım portföyünüzü çeşitlendirmek istiyorsunuz. 2001 ve 2007 yılında yaşanan ekonomik krizler sonrasında, ülkemizde önce döviz dalgalanmalarının serbest bırakılması, ardından faizlerin hızla gerileyerek cazibesini kaybetmesi, yatırımcıların alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olmuştur. Yatırımcıların kaldıraçlı yatırım enstrümanlarına olan talebi, uzun bir süredir Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası A.Ş’nin faaliyete geçmesini sağlamış, zamanla aynı şekilde çalışan yurt dışı piyasalara ilgi daha da artmıştır. DÖVİZ DERGİSİ İLETİŞİM Telefon : 0(212) 505 37 69 E-Posta : [email protected] Bu ilgi, yatırımcıların tek bir borsa ve geleneksel enstrümanlar yanında, farklı yatırım alternatiflerine duydukları ihtiyacı işaret etmektedir; bu durum aynı zamanda ülkemizdeki yatırımcıların daha nitelikli ve bilinçli olmaları yolunda güzel bir trendin başladığının da işaretidir. Döviz Dergisi bu trende paralel olarak, yatırımcıların yurt dışı piyasalara güvenilir ve etkin bir kaynaktan erişimlerini sağlamak üzere kurulmuştur. Sitemizde zengin kapsamlı strateji bültenlerimize erişebileceksiniz. Döviz Dergisi ile edindiğimiz tecrübelerimizi ve bilgilerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Günlük yazılı ve görüntülü bültenlerimiz yanında, şirketimizin tecrübesinden birebir komünikasyonla faydalanabilme ayrıcalığının size katma değer olacağına inanıyoruz. Spot parite (fx), vadeli işlemler, opsiyon ve CFD piyasalarında onlarca parite, metal, emtia, hisse senedi, hazine bonosu yatırımları yaparken profesyonel desteğe ihtiyaç duyacağınızı düşünüyorsanız, gelin birlikte çalışalım. Kişiye özgün ve 7/24 hizmetlerimizden faydalanma imkânına gerçek anlamda ilk defa ulaşma fırsatını yakalayın. Adres : Galataderesi Cd. 27/6 Şişli - İstanbul ANALİZ Bu hafta Çarşamba ve Perşembe Fed başkanının kongredeki konuşması çok önemli iyimserligi yeniden degiştirebilir.Ayrıca bu hafta (Pazartesi), Goldman Sachs, Alman zew verisi (Salı), Bank of America,Intel (Çarşamba) ve Morgan Stanley, Google ve Microsoft (Perşembe) ayrıca Avrupa merkez bankası toplantısı var. Gene merkez bankalarının gözetiminde volatil bir hafta olacak. ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİ 3 OLACAK ABD 10 yıllık tahvil faizleri için yukarı yönlü beklentiler giderek artıyor. Hafta ortasında FED Başkanı Bernanke’nin teşvik ihtiyacının devam ettiği yönündeki açıklamalarıyla yükselişini sürdüren faizler 2,60 sınırına yaklaştı. Faiz oranı geçtiğimiz haftanın başında teşviklerin kesileceği endişeleriyle Ağustos 2011’den bu yana zirve seviyesini görerek 2,7 seviyesinin üzerine çıkmıştı. Financial Times’ın haberine göre, Principal Global Investors Yöneticisi Jim McCaughan, ABD’de faiz oranlarında yükselişin bu yıl süreceğini ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin Aralık ayında yüzde 3’e ulaşacağını belirtti. McCaughan, FED’in tahvil alımlarını bu yıl sonunda veya gelecek senenin başında azaltmaya başlayacağını dile getirdi. 22 Mayıs’tan beri 57 baz paun yükselişle 2,6’yı test eden 10 yıllık gösterge tahvil faizindeki hareketi normale dönüş olarak niteleyen McCaughan, uzun süren düşük faiz ortamının ardından beklenen bir hareket olduğunu söyledi. Parasal genişlemenin başlarda ekonomiyi canlandıran bir politika olduğuna dikkat çeken Jim McCaughan, son 18-24 aylık süreçte büyüme üzerinde bağımlılık yaptığını ifade etti. İyi gelen veriler sonrasında Goldman Sachs, Amerikan 10 yıllıkların tahvil faizleriyle ilgili tahminlerini revize etmiş ve tahvil faizlerinin 2014 yılının başında %2.75-%3.0 arasında olmasını, 2016’ya gelindiğinde ise tahvil faizlerinin %4 seviyesine ulaşmış olmasını beklediklerini söylemişti. Societe Generale ise ABD tahvil faizlerinin yıl sonu itibariyle yüzde 3.25 olacağını tahmininde bulunmuştu, bankanın bir önceki tahmini yüzde 2.75’ti. FİTCH FRANSA’NIN KREDİ NOTUNU AAA’DAN AA’YA İNDİRDİ Uluslararası kredi derecelendirme kurumu Fitch Fransa ‘nın kredi notunu AAA’dan AA’ya indirdi.Fitch Fransa’nın görünümünü pozitif olarak belirledi. Euro Birliği’nin ikinci büyük ekonomisi Fransa böylece AAA liginden düşmüş oldu. Fransa bir süredir borç oranının yüksekliğinden dolayı sorun yaşıyordu. Siyasi veya ekonomik kriz olduğunda en büyük darbeyi ‘’sigorta ‘’ sektörü almaktadır.2007 krizinde mortgage ile başlayan sorunlar hem kredi kullananların sigorta primlerini hemde kuruluşların güvenini zedeleyerek AIG gibi bir dev yara almış idi.Bugün Fransa’da benzeri sorunlar ile uğraşıyor.Bizlerde Fransız AXA Sa hisselerini değerlendirmenin zamanı geldiğini düşüyoruz. 4 AXA hisseleri Paris’te 16.12 euro seviyesinden haftayı kapatmış idi.Hem Euro bölgesinde hemde Fransa’da devam eden ekonomik sorunlar sigorta sektöründe kar marjını düşürmüş idi.Fakat hızlı bir şekilde küçülen ekonominin en büyük dayanağı olan finans sektöründeki hafif büyümeler ilerleyen sürede ekonomik sistemi yeninden büyük kar marjlarına getirecektir. 13.6 euro seviyesi uzun vade güçlü destek olarak görünürken ilk hedefi 19.2 uzun vade hedefi 23 euro görünmektedir.15.65 ve 14.25 destek seviyelerdir. 13.6 seviyesinin altında haftalık ortalama yapar ise stoplamak üzere 15.65 ve 14.25 seviyesinden 19.2 ilk hedefli 23 ara hedefli uzun vade 27 euro hedefli hissede alım yapmak üzere strateji geliştirilebilir. PİYASA HABERLERİ • Dün ABD’de haftalık açıklanan veri, işsizlik sigortası başvurularında bulunan insanların 16,000 artarak 360,000’e yükseldiğini gösteriyor. Beklenti 344,000 idi. Yaz aylarında mevsimsel faktörleri yansıtabileceği söylenen veri, böylece iki ayın en yükse seviyesine yükselmiş oldu. • Amerikan konut kredisi finansman kuruluşu Freddie Mac, dün yaptığı açıklamada bu hafta 30 yıllık ortalama konut kredisi faizlerinin Temmuz 2011’den beri en yüksek seviyeye yükseldiğini söyledi. Faizlerin bir önceki hafta %4,29 olduğunu söyleyen kuruluş, bu hafta %4,51 çıktığı bilgisini verdi. Görünen o ki; geçen hafta beklentileri aşan istihdam verisi nedeniyle Fed’in varlık alımlarını kesmesi fiyatlanıyor. Lakin bu hafta ABD’de yapılan tahvil faizlerinde de uzun vadeli tahvil faizlerinde kısalara göre daha büyük yükseliş gözlemlemiştik. • Hazina bakanlığının dün yayınladığı raporda, Federal hükümet Haziran ayında 117 milyar Dolar’lık bütçe fazlası verdi. Haziran 2012’de ABD hükümeti 60 milyar Dolar açık vermişti. Gelirler artarken harcamaların azaldığı gözüken raporda, bütçe yılı başından beri açığın 510 milyar Dolar olduğu belirtildi. Bu rakam, geçen senenin aynı dönemine göre %44 daha az. 5 • Dün ABD’de haftalık açıklanan veri, işsizlik sigortası başvurularında bulunan insanların 16,000 artarak 360,000’e yükseldiğini gösteriyor. Beklenti 344,000 idi. Yaz aylarında mevsimsel faktörleri yansıtabileceği söylenen veri, böylece iki ayın en yükse seviyesine yükselmiş oldu. • Amerikan konut kredisi finansman kuruluşu Freddie Mac, dün yaptığı açıklamada bu hafta 30 yıllık ortalama konut kredisi faizlerinin Temmuz 2011’den beri en yüksek seviyeye yükseldiğini söyledi. Faizlerin bir önceki hafta %4,29 olduğunu söyleyen kuruluş, bu hafta %4,51 çıktığı bilgisini verdi. Görünen o ki; geçen hafta beklentileri aşan istihdam verisi nedeniyle Fed’in varlık alımlarını kesmesi fiyatlanıyor. Lakin bu hafta ABD’de yapılan tahvil faizlerinde de uzun vadeli tahvil faizlerinde kısalara göre daha büyük yükseliş gözlemlemiştik. • Hazine bakanlığının dün yayınladığı raporda, Federal hükümet Haziran ayında 117 milyar Dolar’lık bütçe fazlası verdi. Haziran 2012’de ABD hükümeti 60 milyar Dolar açık vermişti. Gelirler artarken harcamaların azaldığı gözüken raporda, bütçe yılı başından beri açığın 510 milyar Dolar olduğu belirtildi. Bu rakam, geçen senenin aynı dönemine göre %44 daha az. • Çin’de Maliye Bakanı, 2013 büyüme oranının büyük ihtimalde %7 olacağını söyledi. Bu rakam hem ilk çeyrekte yakalan %7,7’lik büyüme oranından hem de 2013 yılı hedefi olan %7,5’den düşük. ‘’sert iniş’’ problemi yaşamayacaklarını söyleyen Bakan, daha düşük büyüme oranının, hükümetin yürürlüğe koymaya çalıştığı bir takım reformlar için gerekli olduğunu söyledi. Bu reformlar ekonomiyi yurt dışına açmak ve ihracat bağımlılığından kurtulmak olarak açıklandı. Bakan ABD-Çin zirvesinde, düşük byüme oranına karşın, yapısal reformların sonuç verdiğini açıklarken, %6,5 - %7 büyümenin sorun olmayacağını söyledi. • Uluslararası Enerji Ajansı, dün yayınladığı raporda, bu sene küresel petrol tüketiminin daha önce günlük 930,000 varil artacağı tahminini 1,2 milyon varil artış olarak revize etti. OPEC ihracatına olan ihtiyacın azalacağını söyleyen Ajans, OPEC dışında üretimin günlük %1,3 milyon artacağı ön görüsünde bulundu. USD /enTRY Bu 20 senenin hızlı üretim artışına işaret ediyor. Arzın talebi geçeceğini belirten rapor sonrasında, Petrol fiyatlarında varili 104,30 Dolar’a kadar gerileme yaşandı. ANALİZİ • Kullanıcıları arasında Nestle’nin de olduğu Vietnam robusta kahve çekirdeği, artan yağışlar nedeniyle tarihin ikinci en büyük mahsulünü vermeye hazırlanıyor. Ekimde başlayacak bir senelik periyotta, üretimin %10 artarak 1,6 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu 2011-12 sezonunda görülen 1,65 milyon tonluk üretimden sonra en büyük rakam. 6 ÖNEMLİ GELİŞMELER Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Enerji Dairesi’ne göre, Amerika önümüzdeki beş yıl boyunca yeni petrol kaynaklarının üçte birine sahip olacak, 20 yıl içinde de enerji kaynakları kendi kendine yetebilen bir ülke ABD ORTADOĞU PETROLÜNE BAĞIMLILIKTAN KURTULUYOR MU ? haline gelecek. Uzmanlar, Arap ülkelerinden ithal ettiği petrol miktarı geçen yıl artsa da, Amerika’nın Ortadoğu petrolüne bağımlılıktan kurtulacağını öngörüyor. Bu durum, güç dengelerini ve uluslararası ilişkileri derinden etkileyebilir. Uluslararası Enerji Dairesi’ne göre dünya petrol piyasası, Amerika’nın petrol bolluğuyla çalkalanıyor. John Mitchell, Londra’daki düşünce kuruluşu Chatham House’da petrol piyasaları uzmanı: ”Amerika’daki petrol bolluğu şist petrol üretimine bağlı. Şist petrolü konusu bir süredir gündemdeydi, ancak son üç yıldır büyük boyutlara ulaştı.” Şist petrol ve doğalgazı, hidrolik kırma, yani basınçlı sıvı kullanarak petrol ve gazı kayaların içinden çıkarma yoluyla elde ediliyor. Amerika’da bazı eyaletler ve Avrupa ülkeleri, hava kirliliği, hatta depreme neden olacağı kaygısıyla hidrolik kırma yöntemini yasakladı. Uluslararası Enerji Dairesi, 2035 yılına kadar Amerika’nın bu teknoloji sayesinde kendine yetecek kadar petrol çıkaracağını kaydediyor. Amerika doğalgaz üretiminde de Rusya’yı geçecek. John Mitchell, enerji güvenliği kavramının Amerikan dış siyasetinde ağırlığı kalmayacağı görüşünde:”Ortadoğu Amerika’nın askeri desteğine hala bağımlı olmaya devam edecek mi’ sorusunun yanıtı büyük ihtimalle evet. Ancak Amerika, bölgeyle eskisi kadar çok ilgilenmeyebilir.” Amerika’nın enerji açısından kendine yeter hale gelmesi, Ortadoğu politikasını derinden etkileyebilir. İngiltere’deki Durham Üniversitesi’nden Christopher Davidson, ‘Şeyhlerden Sonra: Körfez Monarşilerinin Yaklaşan Sonu’ adlı kitabın yazarı: ”Amerika Körfez monarşileri üzerindeki tavrını daha sağlam bir şekilde ortaya koyabilir.” Amerika’nın müttefiklerinden Bahreyn’de 2011’den bu yana Arap Baharı benzeri ayaklanmalar yaşanıyor. Davidson, petrol zengini Körfez monarşilerinin ayaklanmaları engellemek ve halkı yatıştırmak için para dağıttığını, petrol gelirinin düşmesinin de siyasi ayaklanmaya yol açabileceğini söylüyor: ”Birkaç yıl içinde Körfez moşarşilerinin çoğunda kamu harcamalarında açık görülecek. Arap Baharı’nın aynı zamanda Suriye ve Kuzey Afrika’daki halklara da cesaret verdiğini görüyoruz. Artık kimse baskı rejimlerine boyun eğmek istemiyor.” Davidson, Körfez ülkelerinin önümüzdeki yıllarda petrol ihracatını doğuya yönelteceğini tahmin ediyor: ”Bu senaryoda eksik kalacak tek şey, Batılı güçlerin Körfez ülkelerine tarih boyunca sağladığı güvenlik garantisi. Bence Çin ve Güney Asya ülkeleri, Körfez ülkelerine, Batı’nın güvenlik garantisini sağlamayacaklarını söylerken blöf yapmıyor.” Uzmanlara göre, petrol patlaması, Amerika’ya küresel jeopolitik durumdan etkilenmeyecek, ucuz enerji kaynağı sağlayacak ve ekonomiyi güçlendirecek. 7 ÖNEMLİ GELİŞMELER Birçok tıp uzmanı Amerika’da silahlı saldırıların çok ciddi bir kamu sağlığı tehdidi olduğu görüşünde. ABD’DE HER GÜN 60’A YAKIN KİŞİ SİLAHLI SALDIRIDA ÖLÜYOR Uzmanlar, Amerika’da her gün silahlı saldırılardan ölenlerin sayısının 56’yı bulduğunu vurguluyor. Aralık ayında Sandy Hook İlkokulu’ndaki saldırıdan sonra yapılan anketler Amerika’da silahların kısıtlanmasını isteyenlerin çok az bir farkla çoğunlukta olduğunu gösterdi. Birçok Amerikalı ise silah yasalarının sıkılaştırılması olasılığına karşı daha fazla silah ve cephane satın alıyor. Obama yönetimi silah alım-satım kurallarını değiştirmek istiyor. Silah satın almak isteyenlerin geçmişi daha derinlemesine incelenebilir, şarjör kapasiteleri kısıtlanabilir, yarı otomatik ve otomatik taarruz silahları yasaklanabilir. Birçok kamu sağlığı uzmanı daha sıkı silah yasalarını desteklerken sorunun silah sahibi olmaktan kaynaklanmadığının da altını çiziyor. Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı Bölümü’nden Doktor Darius Muzafferyan: ”Hedefimiz silahlar değil, silah kaynaklı şiddeti durdurmak olmalı.” Doktor Muzafferyan bilgisayar oyunları, sinema filmleri ve televizyon dizilerinde şiddet içerikli görüntülerin de sorunun parçası olduğu görüşünde: ”Silah kaynaklı şiddeti yücelten bir kültürümüz var. Bu kültür Amerika’da daha önce hiçbir zaman bu kadar derin ve yaygın olmamıştı.” Amerika’da 300 milyon ateşli silah, sıradan vatandaşların elinde. Geçen yıl 11 bin kişi silahlı saldırılarda öldü, 19 bin kişiyse ateşli silahlarıyla intihar etti. Doktor Muzafferyan, bu şiddeti durdurmak için siyasetçilerin tütün tüketimi ve otomobil kazaları gibi başka kamu sağlığı tehditlerinin nasıl kontrol altına alındığını hatırlaması gerektiğini söylüyor: ”Silahlara otomatik güvenlik kilitleri koyarsak sadece sahiplerinin kullanmasını sağlayabiliriz. Nasıl çocukların otomobillerde çocuk koltuğunda oturmasını şart koşuyorsak, silahların da aynı şekilde güvenli olarak saklanmasını sağlayabiliriz. Silahların kilitli, güvenli dolaplarda saklanmasını zorunlu hale getirebiliriz.” Ron Manderscheid, yeni yasalardan daha fazlasının gerektiği görüşünde: ”Bu durumu bir kamu sağlığı tehdidi olarak görüyorsak o zaman Hastalıklarla Mücadele ve Kontrol Merkezi silahların toplumun hangi kesiminde daha çok rağbet gördüğü ve nasıl kullanıldığına dair araştırmalar yapabilir. Böylece sorunun kaynağını daha iyi anlayabiliriz.” Ancak Kongre, Hastalıklarla Mücadele ve Kontrol Merkezi CDC’nin silah şiddetine ilişkin çalışmalarının bütçesinde kesinti yaptı. Bu yüzden önce yeni fonlar oluşturması gerekiyor. 8 ÖNEMLİ GELİŞMELER Dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yer alan ve 2008 sonrası Euro Bölgesi’ndeki krizi diğer Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla hafif zararla atlatan Almanya’da ekoALMAN EKONOMİSİ YAVAŞLIYOR nomi hız kesti. İstatistiklere göre ülke ekonomisinin en önemli güvencesi olan ihracatı, 2009’dan bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi. Kışın yaşanan durgunluktan sonra ilkbahar ve yaz ayları ile ekonomik canlanma yaşanacağını umut eden ekonomistler, bu yılın ilk altı ayının beklenenden kötü geçtiğini ve özellikle ihracat rakamlarının şaşırttığını belirtiyor. Almanya’da büyüme hızının bu yıl yüzde 0,7 olacağı tahmin ediliyordu, ilk çeyrekte büyüme sadece yüzde 0,1 oldu. İhracatta genel olarak yüzde 2,4’e varan gerileme tespit edilirken, Euro bölgesine gerçekleştirilen ihracat ise yüzde 9,6 oranında geriledi. Ekonomi uzmanları Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi Euro bölgesindeki birçok ülkede krizin sürmeye devam ettiğini, sonbahar aylarında dünya konjonktüründe de olumsuz gelişmeler beklendiğini ve Almanya’nın ihracatının önümüzdeki dönemde daha da azalabileceğini savunuyor. ‘Euro krizi gecikmeli olarak Almanya’yı da etkilemeye mi başlıyor?’ dedirten başka bir gelişme ise şirket iflaslarındaki artış. 2013’ün ilk altı ayında 15 bin 430 şirket iflas etti. Bu rakam geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 3,4 artış anlamına geliyor. İflaslar sonrasında yaklaşık 150 bin kişinin işyerini kaybettiği tahmin ediliyor. Ekonomik durumdaki olumsuz gidişat sonrasında iflaslardan şimdiye kadar daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler etkilenirken, bugün de kendi sektöründe liderler arasında yer alan ‘Praktiker’ adlı inşaat ve bahçecilik malzemeleri firması iflas ettiğini açıkladı. ‘Praktiker’ son yıllarda ödeme dengelerinde sorun yaşadıklarını ve aşırı borçlanma nedeniyle iflasa gitmek zorunda kaldıklarını duyurdu. Almanya çapında 430 şubesi bulunan ve 18 bin kişiye istihdam sağlayan Praktiker yapı marketi zinciri, sürekli zarar nedeniyle geçen Şubat ayında da Türkiye’deki şubelerini kapatma kararı almıştı. Erlangen Üniversitesi’den ekonomist Prof. Şefik Bahadır, Almanya’da şirket iflaslarının artarak süreceğini, birçok sektörde ihtiyaçtan fazla hizmet sunan mağaza bulunduğunu belirtiyor. Ekonomistlerin keyfini kaçıran bir diğer haber ise Almanya’nın en büyük bankalarından Commerzbank’dan geldi. Commerzbank tasarruf tedbirleri nedeniyle 5 bin çalışanının işine son vereceğini duyurdu. 9 ÖNEMLİ GELİŞMELER Rus yetkililer, Amerika’nın gizli telekulak operasyonunu dünyaya duyuran eski istihbaratçı Edward Snowden’ın kendilerine sığınma başvurusu yapmadığını açıkladı. EDWARD SNOWDEN RUSYA’YA SIĞINMA TALEBİNDE BULUNMAMIŞ Rusya Federal Göçmenlik Dairesi başkanı Konstantin Romodanovski, Snowden’dan bir sığınma başvurusu almadıklarını bildirdi. Kırgızistan’daki bir güvenlik zirvesine katılan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da benzer bir açıklamada bulundu, Rus hükümetinin Edward Snowden’la bir temas kurmadığını söyledi. Edward Snowden, Ulusal Güvenlik Dairesi’nin Hawaii bürosunda çalışırken, Hong Kong’a kaçmış ve burada gazetelere, Daire’nin Amerikan vatandaşlarının telefon ve internet iletişim verilerinin toplandığı gizli bir programın varlığından söz etmişti. Snowden ayrıca telefon şirketlerinin Ulusal Güvenlik Dairesi’yle işbirliği yaptığını da söylemişti. Daha sonra Rusya’ya geçen Snowden halen Moskova’nın Şeremetyevo Havaalanı’ndaki transit bölümde mahsur durumda bekliyor. Şu ana kadar üç Latin Amerika ülkesi, Venezuela, Bolivya ve Nikaragua, Snowden’e sığınma hakkı tanıdı. Ancak Amerikan hükümetinin pasaportunu iptal etmesi yüzünden Snowden, Rusya’dan ayrılamıyor. Amerika ayrıca Snowden’ı casusluk suçlamasından yargılayacağını açıkladı. Amerika Snowden’ın gizli programı açıklamasından sonra terörle mücadele faaliyetlerinin büyük zarar gördüğünü savunuyor. Snowden dün Rusya’da insan hakları temsilcileriyle bir araya gelmişti. Ancak Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, Rusya’nın bu konuda tarafsız olma yönünde verdiği kararı bozduğunu ve Snowden’a “propaganda platformu” sağladığını savundu. Rusya’nın Snowden’a sığınma hakkı tanımasının iki ülke arasında yaşanan gerginlikleri daha da arttırabileceği bildiriliyor. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de, Snowden’ın sığınma talebinin değerlendirmeye alınması için, önce “Rusya’nın Amerikalı ortaklarına zarar veren faaliyetlerine son vermesi” gerektiğini söylemişti. Putin ve Başkan Barack Obama’nın Snowden konusunu dünkü telefon görüşmesinde ele aldığı bildirildi. Ancak görüşmenin ayrıntıları konusunda bilgi verilmedi. 10 ÖNEMLİ GELİŞMELER Fed’in 18-19 Haziran toplantısına ilişkin açıklanan tutanaklarda merkez bankası yetkililerinin yaklaşık yarısının ayda 85 milyar dolar değerinde yapılan tahvil alımlarının yılın son dönemlerinde bitirilmesi gerektiğine FED BÖLÜNDÜ inandığı görüldü. Başka bir deyişle Fed yetkilileri, tahvil alım programının ne zaman küçültülmesi gerektiği konusunda bölünmüş durumda. Tutanaklarda, “Diğer birçok katılımcı, tahvil alımlarına 2014’te de devam etmenin uygun olduğu yönünde görüş bildirdiler” ifadesine yer verildi. Tahvil alımlarını bu yıl sonu itibariyle sona erdirmek, Fed Başkanı Ben Bernanke’nin Haziran toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında çizdiği zaman çizelgesine kıyasla çok daha hızlı. Bernanke, ekonominin Fed’in beklentileri doğrultusunda ilerlemesi halinde merkez bankasının tahvil alımlarını azaltmaya yıl sonunda başlayabileceğini ve programın 2014 ortalarında sona erdirilebileceğini söylemişti. Ancak tutanaklarda, Fed yetkililerinin tahvil alımlarının ne zaman azaltılması gerektiği konusunda farklı görüşlere sahip oldukları görüldü. Örnek vermek gerekirse; tutanaklar “bazı katılımcıların” tahvil programının ekonomik toparlanmayı hızlandırmayı başardığını ve “elde edilen faydanın maliyetlerden yüksek” olduğunu düşündüklerini gösterdi. Bazıları ise istihdam piyasasında “kayda değer” bir iyileşme görülene dek merkez bankasının tahvil alımlarına devam etmesi gerektiği yönünde fikir beyan etti ki bu koşul, Fed’in daha önce de vurguladığı şartlardan biriydi. Ancak ‘az sayıda’ yetkilisi ise Haziran toplantısında tahvil alımlarının azaltılması gerektiğini savundu. Bazı Fed yetkilileri istihdam piyasasının tahvil alımlarını azaltmaya başlayacak kadar iyileştiğine inanmıyor. Tahvil alım programı borçlanma maliyetlerini azaltarak yatırımları, harcamaları ve işe alımları artırmayı amaçlıyor. “Ekonomik aktivitelerin bazı göstergelerinde ve istihdam piyasalarında sonbahardan bu yana iyileşmeler görünse de birçok üye varlık alımlarının hızının yavaşlatılmadan önce istihdam piyasası görünümünde daha fazla iyileşme gerektiğini belirtti” denilen tutanaklarda bazı üyelerin ayrıca varlık alımlarının azaltılmadan önce ekonomik aktivitelerde beklenilen hızlanmaya dönük kanıtların beklenilmesi gerektiğini ifade ettiği kaydedildi. Tutanaklar ayrıca yetkililerin Fed’in iletişim yönetimi ile ilgili görüş ayrılıklarını da yansıttı. Bazı üyeler Bernanke’nin basın toplantılarında daha fazla detay vermesi gerektiğini belirtirken bazıları ise kısa vadeli faizler konusunda olduğu gibi Fed’in gevşek para politikası konusunda da bazı eşikler belirtmesinden yana tavır aldı. Tutanaklar ayrıca üyelerin, toplantı sonrasında yayınlanan açıklamaya reddedilen kararların eklenip eklenmemesi konusuna da tartıştığını gösterdi. 11 ÖNEMLİ GELİŞMELER ÇİN’İN GEMİ YAPIMI YILIN İLK ALTI AYINDA %36 AZALDI Çin Sanayi ve Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı (MIIT) tarafından açıklanan verilere göre bu yılın ilk altı ayında Çin’de inşası tamamlanan gemi tonajı bir önceki yılın aynı dönemine göre %36 düşüşle 20,6 milyon dwt oldu. BERNANKE’NİN SÜRESİ DOLUYOR Ocak ayında görev süresi dolacak FED Başkanı Bu miktarın 6,68 milyon dwt’lik kısmını açık deniz araçları Bernanke’nin yerine kimin geleceği merak konusu oluşturdu.Söz konusu dönemde Çin’de yeni gemi olmaya devam ediyor. siparişleri yıllık %113,2 artışla 22,9 milyon dwt olurken, FED Başkan Yardımcısı Janet Yellen en güçlü aday bu miktarın 8,92 milyon dwt’lik kısmını açık deniz araçları olarak öne çıkarken bugünlerde bir başka ismin daha oluşturdu. adı geçiyor. Bloomberg’de yer alan haberde, Eski ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers’in Fed Başkanı Haziran ayı sonu itibarıyla Çin gemi inşa sektörünün aldığı seçimlerinde oy kullanacak olan senatörlerle pozisyon toplam sipariş hacmi, yıllık %13,4 düşüş, 2012 yılı sonuna için kendisinin de aday olduğu kaydedildi. göre ise %1,9 artışla 108,98 milyon dwt oldu. Haziran ayı sonu itibarıyla Çin’de toplam gemi siparişleri 38,1 milyon Görüşmelere yakın olan iki kaynağın yaptığı dwt olarak kaydedildi. açıklamalara göre Clinton döneminde Hazine Bakanlığı yapan 58 yaşındaki Summers, Bernanke’nin yerine Söz konusu siparişlerin %87,3’ünü ihracat siparişleri gelebilecek adaylarından birisi olarak görülüyor. oluşturuyor.Yılın ilk yarısında, Çinli üreticilerin toplam Hedge fon şirketi D.E. Shaw & Co.’da danışmanlık gemi üretimi küresel gemi sektöründeki toplam üretimin yapan Summers aynı zamanda Harvard University %35,3’ünü oluştururken, Çin’de yeni gemi siparişlerinin öğretim görevini de sürdürüyor. küresel piyasadaki toplam sipariş hacmi içindeki payı %46,1 oldu. EN GÜÇLÜ ADAY YELLEN ABD Başkanı Obama’nın geçtiğimiz aylarda Haziran ayı sonu itibarıyla Çin’de yeni gemi siparişleri, Bernanke’nin yerini başkasının alabileceğini işaret dünya genelindeki toplam gemi siparişlerinin %44,3 ünü etmesinin ardından gözler FED Başkan Yardımcılığı oluşturdu. görevini yürüten Janet Yellen’a çevrilmişti. Bernanke’nin görevde gereğinden uzun süre kaldığını kaydeden Obama, ‘Zaten istediğinden ve olması gerekenden daha uzun süre görevde kaldı’ diye konuşmuştu. FED Başkanı Bernanke’nin başkanlığı sürdürmek istemesi durumunda nasıl bir tepki vereceği sorusu üzerine Obama, ekonomimizn geniş çaplı bir krize girmesinin engellenmesi örneğin Avrupa ülkelerine kıyasla daha güçlü bir toparlanma göstermesi için Beyaz Saray ile harika bir ortaklık yürüttü’’ demekle yetindi. 12 ÖNEMLİ GELİŞMELER İstanbul’un en yoğun iş merkezi olarak bilinen Büyükdere Caddesi – Levent hattında ofis arızını karşılayabilecek stoğun yetersiz kalması kentsel dönüşümle dikkat çeken Kağıthane’nin yıldızını parlattı. KAĞITHANE OFİS MERKEZİ OLDU, BOŞ ARSA KALMADI Cendere Vadisi bölgede en hızlı gelişen lokasyonlardan biri olarak gayrimenkul firmaları eski sanayi parsellerini alarak iş ve ofis merkezleri kuruyor. Bölge, ulaşım bağlantıları nedeni ile konut gelişimi açısından da cazibesini giderek artırıyor. Levent’e yakınlığı avantaj sağlayan Kağıthane A sınıfı yüksek kira değerlerine sahip ofislere alternatif daha düşük kira bedeli ile ofis kiralamaya el veriyor. B sınıfı ofis ihtiyacını karşılayan bölgede arsa değerleri de çıkışa geçti. 2010’da ticari imarlı arsalar için 1.500 – 1.750 TL aralığında olan metrekare fiyatları 3 bin 500 – 4000 TL seviyesine yükseldi. Cendere’de 1. ve 2. parsel konumunda olan ticari imarlı çok az sayıda boş arsanın kaldığı belirtiliyor. MARKALI 11 PROJE BÖLGEDE YÜKSELİYOR, YENİ PROJELER İÇİN TEMEL ATILIYOR • Artaş İnşaat, Aydınlı Yapı ve Keleşoğlu İnşaat, Evyap’ın Ayazağa Cendere yolundaki fabrikasının bulunduğu 300 dönüme yakın arazisi üzerinde konut, otel, ofis ve AVM’den oluşan karma bir proje yapıyor. Çok farklı konut tiplerinin bulunduğu projede satışlar Ocak 2013 itibarı ile başladı. • Sur Yapı tarafından Kağıthane Cendere Caddesi üzerinde çok kısa zaman önce hizmete giren Axis AVM toplam 26 bin metrekare kiralanabilir alana sahip. Bu proje Kağıthane bölgesindeki ilk AVM olma özelliğine sahip. • My Home Maslak Ağaoğlu tarafından Maslak’ta 26 bin 200 metrekare alan üzerinde inşaat çalışmaları devam eden konut projesinde toplam 786 adet konut yer alacak. Kaba inşaatı bitme aşamasında olan projede konut teslimlerinin 2014 Şubat ayında gerçekleşmesi hedefleniyor. • Ağaoğlu Grubu’nun yine Ayazağa bölgesinde Emlak Konut GYO’dan Hasılat Paylaşımı yöntemi ile ihalesini aldığı ve Maslak 1453 adı ile inşaat çalışmalarına başladığı konut, AVM, ofis konseptli karma kullanım projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor. Bu projede toplam yaklaşık 4 bin adet konut yapılması planlanıyor. • Eroğlu Yapı 2010 yılında, Seyrantepe’de konumlu, TOKİ’den aldığı 46 bin metrekare alana sahip arazi üzerinde otel, rezidans, AVM, ofis konseptli karma kullanım projesinde inşaat çalışmaları devam ediyor. • Eroğlu Yapı tarafından geliştirilen Ofishane projesi, 14 dönüm arsa üzerinde yaklaşık 56 bin metrekare inşaat alanı ile 21 bin metrekare ofis alanından oluşuyor. Ofishane projesinin zemin katları için Bauhaus ile anlaşıldı. • Seyrantepe’de Türk Telekom Arena’nın yanında konumlu, Şişli Etfal Hastanesi’nin taşınması planlanan hastanenin inşaatı devam ediyor. • Tekfen-Oz Gayrimenkul tarafından inşa edilen 14 dönüm arsa üzerinde 27 bin 350 metrekare ofis alanına sahip Tekfen Ofispark projesinde ise artık oturum başladı. Kağıthane bölgesindeki ilk ofis projesi olma özelliğine sahip. • Timur Gayrimenkul’un Kağaıthane Cendere Yolu üzerindeki Nef 11 projesi de konut ve ofis kullanımlarından oluşan bölgedeki önemli projelerden bir diğeri olarak karşımıza çıkıyor. • Mesa-Ferko ortaklığının geliştirdiği Papirus Plaza ise bölgedeki ofis projelerinden bir diğeri. Plazanın zemin katı ise Metro Grossmarket olarak kullanılıyor. • Fer Yapı tarafından geliştirilen Premier Ofis projesi. bölgedeki son projelerden biri. 20 bin metrekare büyüklüğündeki arsa üzerinde geliştirilen projenin lansmanı 2013 yılının ilk yarısında yapıldı. 13 ÖNEMLİ GELİŞMELER Kanada İpotek ve Konut Kurumu (CMHC) tarafından açıklanan son tahminlere göre, Kanada’da yeni konut inşaatları sayısı mayıs ayında 184.087 iken haziran ayında KANADA’DA YENİ BAŞLAYAN KONUT İNŞAATLARI HAZİRAN AYINDA SABİT KALDI 184.514 adet olarak açıklandı. Söz konusu trend, her ay açıklanan mevsime göre ayarlanmış yeni başlayan konut inşaatlarının yılsonu tahminlerinin altı aylık hareketli ortalamasının alınması ile oluşturulmaktadır. CHMC bu trend ölçümünü aylık tahminlerdeki belirgin değişiklikleri açıklamak için aylık olarak yapılan yıl sonu tahminlerinin yanında tamamlayıcı olarak ve Kanada emlak piyasasının son durumunu daha iyi değerlendirmek için kullanmaktadır. Haziran ayı verilerine dayanarak mevsimsel olarak ayarlanmış yılsonu tahminleri Kanada’da yeni konut inşaatlarının 199.586 adet seviyesinde olacağını ortaya koyarken, mayıs ayında bu rakam 204.616 adet seviyesindeydi. Şehirlerdeki yeni konut inşaatları için yapılan yılsonu tahminleri mayıs ayına göre %2,7 düşüşle 177.085 adet olurken, söz konusu dönemde hem tek haneli hem de çok haneli inşaat başlangıçlarında düşüş görüldü. Haziran ayı verilerine göre şehirlerdeki tek haneli yeni konut inşaatlarının yılsonunda, nisan ayı tahminlerine göre %4,1 düşüşle 62.743 adet, çok haneli konut inşaatlarının ise yılsonuna göre %2 düşüşle 114.342 adet olacağı öngörülüyor. Haziran ayı verileri hesaba katıldığında, kırsal kesimlerde mevsimsel etkilere göre ayarlanmış yeni konut inşaatlarının yılsonunda 22.501 adet olması bekleniyor.CHMC baş ekonomist yardımcısı Methieu Laberge “Haziran ayında toplam inşaat başlangıçları üst üste üç ay boyunca sabit kaldı. Bölgesel bazda devam eden yatay hareket verilere de yansıdı. Kanada’da yeni inşaat başlangıçları hem geçmiş yılların ortalamasına hem de hanehalkı istatistiklerine yakın bir seyir izledi. Haziran ayında British Columbia eyaletinde yeni başlayan konut inşaatlarındaki artışa rağmen diğer eyaletlerde kaydedilen düşüşler haziran ayı sonuçlarını olumsuz etkiledi,” şeklinde konuştu. ABD İTHAL İNŞAAT DEMİRİNE BEŞ YIL DAHA VERGİ UYGULAYACAK ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu, Belarus, Çin, Endonezya, Letonya, Moldova, Polonya ve Ukrayna çıkışlı inşaat demirine uygulanan antidamping vergisine yönelik başlatılan ikinci beş yıllık incelemesinde resmi kararını açıkladı. İncelemede olumlu karar alan ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu ithal inşaat demirine uygulanan vergilerin kaldırılmasının yerel sektörde maddi zararın devamına veya tekrarına yol açabileceğine hükmetti. ABD Ticaret Bakanlığı da Belarus, Çin, Endonezya, Letonya, Moldova, Polonya ve Ukrayna çıkışlı inşaat demirine uygulanan antidamping vergisinin beş yıl daha devamına ilişkin kararını yakın zamanda resmi olarak açıklayacak. 14 ÖNEMLİ GELİŞMELER Çukurova Grubu nun patronu Mehmet Emin Karamehmet in 2001 de aldığı yanlış bir karar milyarlarca KARAMEHMETİN HATASI dolara mal oldu. Çukurova Grubunun patronu Mehmet Emin Karamehmetin başı Turkcelldeki iki ortağı ile dertte. Önünde 60 günlük süre var. Rus ortağı Alpha Grubuna bağlı Altimoya rehin verdiği yüzde 13.8’lik Turkcell hissesini kurtarmak için 1 milyar 565 milyon dolarlık ödemeyi belirlenecek faizleriyle ödeyecek. Eğer bunu yapamazsa Turkcelle veda etmek durumunda kalacak. Bir yandan da İskandinav ortağı TeliaSonera (TS), onu sıkıştırıyor. 930 milyon dolarlık alacağı konusunda yükümlülüklerini yerine getirmesi isteniyor. Çok uzun süren Turkcell düğümünün çözülmesi için Karamehmet, herhalde elinden geleni yapacak. Biraz da her şey, TMSFnin el koyduğu şirketlerin satış değerlerine bağlı. Devlete olan 455 milyon dolarlık borcu da ödemesi gerekiyor. Artanı da kendisine kalacak. Türkçesi, Mehmet Emin Bey zorda. HİSSE SATMADI İKİ BANKADAN OLDU PEKİ, NEDEN BU NOKTALARA GELDİ ? Bunu anlayabilmek için geçmişe gidip, filmi geriye sarmak gerekiyor. Yıl, 1998 ve Karamehmetin elinde iki bankası mevcut. Birisi, Koç Topluluğuna satılan Yapı Kredi, ikincisi de Pamukbank. İnterbank da onundu ama satıldı. Çukurova Grubu, hem bankaları hem sanayi yatırımları hem de Turkcellle birlikte çok iyi bir noktadaydı. Bankaları o dönemdeki değerle 10 milyar doları ediyor. Turkcellin değeri de 2000 yılında halka açıldığında 17 milyar dolardı. Grup, yaklaşık 30 milyar dolarlık bir varlıkla dikkat çekiyordu. Gelecek vadeden sektörlerde hep öndeydi. Sadece, Pamukbankta mali sıkıntı vardı. Hazinenin ve BDDKnın yaptığı denetimlerde grup kredilerinin teminatlandırılması konusu gündeme gelmişti. YÖNETİCİLER KARAMEHMETİ UYARDI, DİNLEMEDİ Çukurovanın bünyesindeki şirketlerin tepe yöneticileri, Pamukbanktan duydukları rahatsızlık nedeniyle bir öneri geliştirdiler. Bunu da Karamehmete götürdüler. Dediler ki: Bir mali yapılanmaya gidelim, Yapı Krediden bir miktar hisse satalım, grubun bütün borçlarını kapatalım. Yapacağımız yatırımları da karşılayalım. Geri kalan kaynağı da siz istediğiniz gibi kullanın. PATRONLAR DA YANILIR! Karamehmetin bu öneriye sıcak bakmadığını eski yönetici arkadaşları belirtiyor. Herhalde durumu idare edeceğini düşündü. O dönem Yapı Kredi Genel Müdürü olan Burhan Karaçam da 1999da bu yüzden istifa ederek ayrıldı. 15 ÖNEMLİ GELİŞMELER YÜZDE 1O’LUK SATIŞ YAPSA KRİZ OLMAZDI Ondan sonra Yapı Kredi hisseleri, Pamukbanka teminat olarak verildiğinden, 2001 krizinde TMSF, Yapı Krediye de Pamukbanka da el koydu. Pamukbank güme gitti, Yapı Kredi de Koç Topluluğuna satıldı. Oysa, Karamehmet böyle çok riskli bir tercihe gitmeyebilirdi. Yapı Krediden ve diğer şirket hisselerinden 2 milyar dolara ulaşan yüzde 10luk bir satış yapsa, Pamukbankın problemini çözebilirdi. Geri kalan paylarla da istediği yatırımları yapabilirdi. Daima fazla özgüven patronlara zarar verir. Onun için küresel şirketler, bağımsız üye çalıştırmaya çok değer ve önem bahşederler. Acaba Karamehmet bugünkü aklıyla o hatayı yapar mıydı? Perihan Çakıroğlu / Bugün Emlak fiyatlarının çok yükseldiği ülkede devlet bu yıl içinde toplam 6,3 milyon ucuz konut inşatına başlayacak. ÇİN’DE YENİ BAŞLAYAN UYGUN FİYATLI KONUT İNŞAATLARI İLK ALTI AYDA 4,4 MİLYON OLDU Çin Konut ve Kırsal-Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, yılın ilk yarısında Çin’de yeni başlayan uygun fiyatlı konut inşaatları 6,3 milyon adetlik 2013 yılı hedefinin %69’unu oluştururken, söz konusu dönemde yapımı tamamlanan konut inşaatları 2,36 milyon adede ulaştı. Bu rakam yıllık hedefin yaklaşık %50’sine karşılık geliyor. Yılın ilk yarısında Çin’de uygun fiyatlı konut inşaatlarına yönelik toplam 495 milyar RMB (80,75 milyar $) yatırım yapıldı.2013 yılında Çin’de toplam 4,7 milyon adet uygun fiyatlı konut inşa edilmesi bekleniyor. ALMANYA’DA 2012 YILINDA TAMAMLANAN KONUT YAPILARI %9,5 ARTTI Almanya Federal İstatistik Bürosu (Destatis) tarafından yayımlanan rapora göre 2012 yılında Almanya’da 200.500 konut yapımı tamamlandı. 2011 yılıyla karşılaştırıldığında bu rakam 17.400 konut veya %9,5 oranında bir artışa işaret ediyor. 2012 yılında kaydedilen yıllık artış 2011 yılında görülen %14,6 artışa göre daha düşük olmakla birlikte, 2010 yılında kaydedilen %0,5 artışa göre yüksek seviyede yer alıyor. 16 ÖNEMLİ GELİŞMELER Skandallara sahne olan kilit önemde bir banka faiz oranının kontrolünü, New York Menkul Kıymetler Borsası’nın sahibi üstlenecek. LİBOR KONTROLÜ NYSE EURONEXT’E VERİLİYOR Libor bankalararası borç verme faiz oranını ayarlamak için açılan ihaleyi NYSE Euronext kazandı. Kısa adı Libor olan, Londra Bankalararası Teklif Edilen Faiz Oranı trilyonlarca dolarlık finansal sözleşmeler için kullanılır. Karar bankaların bu oranı manipüle ettiği haberlerini izliyor. Barclays, UBS ve RBS skandaldaki rollerinden ötürü para cezasına çarptırılmıştı. Bu bankaların, mali kriz öncesinde borsa simsarlarının kazançlarını arttırmak için Libor ayarlamada işbirliği yaptığı tespit edildi. Yeni faiz ayarlama kurumu olan NYSE Euronext Faiz İdaresi, İngiltere merkezli olacak ve Finansal Davranış Kurumu (FCA) tarafından denetlenecek. LİBOR’A GÜVEN TAZELEME ÇABASI Libor Londra’da ayarlanır ve bankaların birbirlerine borç için ödeyeceği ortalama oranı yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Bu oran, otomobil kredileri ve ipoteklerden, karmaşık finansal işlemlere kadar her şey için kriter olarak kullanılır. Şu anda bu oran İngiliz Bankacılar Birliği adına Thomson Reuters tarafından, Londra’daki 16 büyük uluslararası bankadan alınan tahminlere göre hesaplanıyor. BBA son kararın Libor’a güven tazeleyeceğini açıkladı. Yeni kurum Libor yönetimini önümüzdeki yıl başında alacak. O zamana kadar sorumluluk Thomson Reuters’da kalacak. CySec YENİ LİSANSLAR Kıbrıs finansal regülatörü CySec, 2013’ün ilk yarısında lisans verilen şirketleri duyurdu. Mevcut ekonomik durumuna rağmen, Kıbrıs hala aracı kuruluşların gözde merkezi olarak görünüyor. Bunun sonucu olarak yılın ilk yarısında 17 şirket finansal lisans almaya hak kazandırlar. Şirketler şu şekilde; 1. Skopalino Finance Ltd 10. Hoch Capital Ltd 2. Vistabrokers CIF Ltd 11. Keplero Holdings Limited 3. Roboforex (Cy) Ltd (FORMER: A.I. Gurufx Ltd) 12. Prodigit Investments Ltd 4. Magline Investments Ltd 13. Admiralex Limited 5. Financial Professionals Ltd 14. MPF Global Markets Ltd 6. Monex Capital Markets Cy Limited 15. WGM Services Ltd 7. Master Capital Group (CY) Ltd 16. AVFX Trading Ltd 8. Profitside Investments Ltd 17. FXGlobe Limited 9. PMT Matrix Capital Ltd 17 ÖNEMLİ GELİŞMELER Mursi yönetiminin son günlerinde hayatı felce uğratan benzin kuyrukları ile elektrik kesintilerinin darbenin ardından bitmesi dikkat çekti. MISIR’DA BENZİN KUYRUKLARI DARBEDEN SONRA BİTİVERDİ Sokaktan çekilerek güvenlik sorununun had safhaya çıkmasında rol oynayan polis güçleri de geri döndü. New York Times, “Mısır’daki ani iyileşmeler, Mursi iktidarının altını oymak için bir kampanyayı akla getiriyor.” yorumunu yaptı. Mısır’da, hayatı çekilmez hale getiren benzin kuyrukları ve elektrik kesintileri, seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı gerçekleştirilen darbenin hemen ardından sona, erdi. Sokaktan çekilerek güvenlik sorununun had safhaya çıkmasında rol oynayan polis güçleri de sokaklara dönmeye başladı. Amerikan New York Times gazetesi dün “Mısır’daki ani iyileşmeler Mursi iktidarının altını oymak için bir kampanyayı akla getiriyor.” başlığıyla yayımladığı analizde günlük hayattaki hızlı iyileşmelerin tesadüfi olamayacağının altını çiziyor. Gazeteye göre Mübarek rejimine yakın kişiler, hayatın çekilmez hale gelmesinde bilerek veya bilmeyerek rol aldı. Mursi yönetiminin son günlerinde benzin-mazot kuyrukları ve trafik kargaşası günlük hayatı felce uğratmıştı. Hükümet yetkilileri, talebin üzerinde akaryakıtı piyasaya sunduklarını, ancak bazı petrol şirketlerinin kasıtlı bir şekilde kriz oluşturduklarını öne sürüyordu. Ordunun binlerce petrol istasyonu bulunuyor. Ulusal bir gazetede yer alan habere göre; Şubat 2011’den sonra 30 Haziran 2013’ün Mısır halkının nasıl bir stratejik oyunla karşı karşıya olduğunu ortaya koyduğunu belirten gazeteci-yazar Dr. Magdy Said, ikinci darbe ile Mübarek’siz bir Mübarek rejiminin tekrar tesis edildiğini belirtiyor. Sosyal hayatı çekilmez hale getirmek için birtakım oyunların oynandığını da anlatan Dr. Said, darbeden sonra karşılarına çıkan insanların sadece yüzlerinin farklı olduğunu vurguluyor. Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Muhammed Abdulkadir ise Mısır’ın hiçbir gücün tek başına kontrol edemeyeceği çok geniş kurumlara sahip olduğunu, bu kurumların önce Mübarek, daha sonra da Mursi’ye karşı halkın yanında yer aldığını öne sürüyor. Abdulkadir, Mısır’da yaşanan elektrik ve benzin sıkıntılarının ise Mursi yönetiminin zaaflarından kaynaklandığını belirtiyor. Ordunun geçtiğimiz hafta yaptığı darbeden sonra demokratik yollarla iktidara gelen Müslüman Kardeşler’e mensup çok sayıda üst düzey isim tutuklanmış, hareketin lideri Muhammed Bedii için de halkı kışkırttığı gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarılmıştı. Kendi ihtiyacını karşılayacak petrol ve doğalgaz kaynakları bulunan Mısır, bunu işleyecek rafineri ve tesisleri bulunmadığı için kullanacağı benzin ve bütan gazı yurtdışından ithal ediyor. Ancak Mursi yönetimi, yaşanan döviz sıkıntısından dolayı zaman zaman ödemelerde sıkıntı yaşıyordu. Fakat hükümet, bu tür ihtiyaçların karşılanmasında bir güçlükle karşılaşmadığını belirtiyordu. NYT’ye konuşan dönemin Tedarik ve İç Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Nasır el Faraş, “Depo tesislerinden petrolü gaz istasyonlarına taşıyan araçlara kadar devlet içindeki farklı çevreler krizin çıkmasında rol oynadı.” diyor. Mübarek rejiminin çökmesinden sonra kurulu sistem hemen tamamen varlığını sürdürmüş, bu da Mursi’nin faaliyetleri ve çalışmalarına büyük engeller çıkarmıştı. 18 ÖNEMLİ GELİŞMELER Mübarek rejimine yakın işadamları ise Mursi yönetimine karşı ayaklanan gösterilerin organize edilmesinde büyük bir rol oynamıştı. Mısır’ın en zengin işadamı Necip Saviris, Mursi yönetiminin devrilmesinde önemli rol oynayan Temerrüd-İsyan hareketine parasal destek sağladığını itiraf etmişti. Saviris, “Temerrüd hareketi onları destekleyenin ben olduğumu dahi fark etmedi. Bundan utanç duymuyorum.” ifadelerini kullanmıştı. Temerrüd’ün stratejisini belirlemesinde önemli rol oynayan eski yargıçlardan Tahani Cibali ise ordunun olaylara müdahalesi ve geçiş yönetiminin Anayasa Mahkemesi Başkanı’na geçmesi için kendisi ve bazı yargıçların bizzat yardım ettiğini belirtiyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan verilere göre, OECD üyesi 34 ülkede kaydedilen işsizlik oranı 2013 yılının mayıs ayında %8 seviyesinde yer alarak önceki iki ay boyunca kaydedilen seviyOECD İŞSİZLİK ORANI MAYIS AYINDA DA SABİT SEVİYEDE eye göre değişim göstermedi. Mayıs ayında avro bölgesi işsizlik oranı aylık 0,1 puan artışla %12,2 seviyesinde kaydedilerek en yüksek seviyesine ulaştı. OECD üye ülkeleri işsizlik ortalaması ile avro bölgesi ortalaması arasındaki fark mali krizin başlangıcından beri dikkat çekici ölçüde büyürken, mayıs ayında bu fark 4 puanın üzerinde yer alarak 2008 yılı temmuz ayında kaydedilen 1,7 puan seviyesine göre artış kaydetti. ABD’de mayıs ayı işsizlik oranı aylık 0,1 puan artarak %7,6 seviyesinde bulunurken, Kanada’da aylık %0,1 düşüşle %7,1 seviyesine geriledi. Japonya’da ise işsizlik oranı önceki aya göre sabit kalarak %4,1 seviyesinde kaydedildi.2013 yılı haziran ayı verilerine bakıldığında ise ABD ve Kanada’da işsizlik oranının aylık bazda sabit kaldığı görülüyor. Ruble, ABD Federal Rezerv Sistemi Başkanı Ben Bernanke’nin yaptığı açıklama ile ruble dolar karşısında değer kaybetti. RUBLE DOLAR KARŞISINDA DEĞER KAYBEDİYOR Moskova borsasından yapılan açıklamada dolar kuru 15 kopeek artarak 32,66 rubleye ulaştı, euro 5 kopeek düşerek 42,64 rubleye geriledi. Döviz sepeti önceki kapanışa göre 6 kopeek artarak 37,15 ruble oldu.Uzmanlar önümüzdeki hafta rublenin dolar karşısında kısa vadeli güçleneceğini bekliyor. İG Nord Kapital analitiklerinin tahminleri ise şöyle: “Merkez Bankasının REPO ile ilgili işlemlere ve yaklaşan vergi ödeme dönemine bağlı olarak önümüzdeki günlerde ruble likiditesi Rus para birimini destekleyecek şekilde biraz gergin olabilir”. İK Veles kapital baş analitiği Yury Kravchenko, “Önümüzdeki hafta iç piyasada sonraki hesap dönemi başlayacak. Bu olayın ulusal para birimimize güç kazandıracağını sanmıyorum. ABD parasal genişleme beklentileriyle ilgili diğer sinyallerin oluşması için ruble-dolar hareketinin 32,60 ile 32,90 ruble arasında olması gerekiyor” dedi. 19 ÖNEMLİ GELİŞMELER Avrupa’ya petrol sevkiyatı 10 yılın en düşük seviyesine gerileyen Rusya’da petrol üretiminde ise rekor kırıldı. RUSYA PETROL ÜRETİMİNDE REKOR KIRDI Rusya Petrol ve Enerji Departmanı (CDU TEK) verilerine göre, geçtiğimiz haziran ayında günlük petrol üretimi son 25 yılın en yüksek seviyesi olan 10,53 milyon varile yükseldi. Rusya’da 1988 yılında 11 milyon varil olan ortalama günlük petrol üretimi, 1996 yılında rekor seviyede gerileyerek 6 milyon varile düşmüştü. Vedomosti gazetesine konuşan uzmanlar, Gazprom’un sıvılaştırılmış doğalgaz üretimindeki artışın bunda etklili olduğuna dikkat çekti. Büyük çaplı yeni anlaşmalara imza atan petrol devi Rosneft de üretimi hızla artırıyor. Şirketin Polonyalı PKN Orlen ile 2016 yılına kadar 8,6 milyon ton, Çinli CNPC ile 2014’e kadar 365 milyon tonluk ham petrol sevkiyatı anlaşması bulunuyor . Rusya Suudi Arabistan’ı geride bırakarak petrol üretiminde liderliğe oturdu. Suudi Arabistan’ın, fiyat politikaları nedeniyle petrol üretimini daha fazla artırmadığı belirtiliyor. Uzmanlar, Rusya’nın petrol üretimini uzun vadede aynı seviyede tutabilmesi için gerekli yatırımların yapılmasının öneminin altını çiziyor. Piyasaları FED’in tahvil alımlarını azaltmaya başlamasının en çok gelişmekte olan ülkeleri etkileyeceği korkusu kasıp kavururken, Templeton Global Tahvil Fonu Yöneticisi Michael Hasenstab korkulanın PİYASALAR DA KORKULAN OLMAYACAK olmayacağını söyledi. Hasenstab, FED’in tahvil alımlarını azaltmasının oransız bir şekilde gelişmekte olan piyasalar vuracağı korkusunun aşırı abartıldığı görüşünde olduğunu belirtti. 49,2 milyar dolar büyüklüğündeki Templeton Global Tahvil Fonu’nun Yöneticisi Michael Hasenstab, FED’in parasal genişleme miktarını azaltma ve nihayetinde bitirmesinin dünyanın geri kalanı için yararlı olacak ekonomik temeller öncülüğünde olacağını ifade etti. FED’in adımıyla likiditenin gelişmekte olan piyasalardan çekileceği korkusunu fazla abartılmış bulduğunu kaydeden Hasenstab, büyük bir likidite daralması beklemediklerinin altını çizdi. Parasal genişleme azaltılsa dahi uzun süre faiz oranlarının düşük kalmaya devam edeceğini bildiren Hasenstab, yatırımcılar için çıkışın aksine daha fazla giriş noktası olacağı görüşünü savunduklarını ifade etti. 20 ÖNEMLİ GELİŞMELER Diğer ülkelerin piyasaya hala likidite pompalamaya devam ettiğini kaydeden Hasenstab, Japonya Merkez Bankası’nın da FED’in sunduğu miktar kadar 1 trilyon doları piyasaya süreceğini belirtti. Hasenstab, FED, Japonya ya da Avrupa’da kimin para bastığının önemli olmadığını, para sunulmaya devam ettikçe dışarıya akan paranın süreceğini dile getirdi. Fon Yöneticisi, gelişmekte olan ekonomilerin yabancı sermaye akışlarına 10 yıl öncesine nazaran daha az güvendiklerinin altını çizdi. Rosstat’ın yaptığı açıklamaya göre, Rusya’da haftalık enflasyon geçtiğimiz haftalarda tarife artışıyla birlikte % 0.4’lere çıktıktan sonra bu hafta % 0.2’ye geriledi. RUSYA’DA ENFLASYON DÜŞÜYOR Böylelikle ay başından beri enflasyon geçen yılın aynı dönemine göre % 0.8’den % 0.5’e geriledi. Ria haberde yer alan bilgiye göre, sene başından 8 Temmuz tarihine kadar enflasyon % 4 oldu. Yıllık ifadede 8 Temmuz itibarıyla enflasyon % 6.9’luk haziran tahminlerinden daha da düşerek % 6.6’ya geriledi. Rosstat’ın verilerine göre, Rusya’da tüketici fiyatları artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta pirinç, tereyağı ve peynir % 0.3-0.4 arttı. Buna rağmen yumurta fiyatları % 0.5, koyun eti, tuz ve karabuğday fiyatları da % 0.1 ile % 0.2 oranında düştü. Meyve sebze fiyatlarında belirgin değişiklik olmadı. Elma ve havuç fiyatları % 0.4 ve % 0.2 oranında arttı, beyaz lahana ve kuru soğan fiyatları % 3.3 ve % 0.7 oranında düştü.Geçtiğimiz hafta tarifelerdeki artış da devam etti. Elektriğe % 1,4, kamu hizmetlerine % 0.7- 1.5, devlet ve belediye konutlarındaki ödemelere de % 0.5 oranında artış yapıldı. Benzin fiyatları değişmedi, dizel yakıtta % 0.1 indirim yapıldı. YAHOO İLE EURONEWS Uluslararası haber kanalı Euronews ve ABD’li internet devi Yahoo işbirliğine gidiyor. Euronews, Yahoo’nun çeşitli ülkelerdeki haber portallarında kullanılmak üzere söz konusu internet şirketine haber sağlayacak. Euronews ve Yahoo arasında 7 dilde yapılması planlanan haber işbirliği Almanya, Fransa, İtalya, Kanada, İspanya, Güney Afrika, İngiltere ve İrlanda’yı kapsıyor. İşbirliği ayrıca İngilizce-Arapça yayın yapan e-mail servisi Maktoob’u ve Yunanistan ayağında ise video haberleri kapsıyor. Merkezi Fransa’nın Lyon şehrinde bulunan Euronews haber kanalı aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 14 dilde yayın yapıyor. Ağırlıklı olarak uluslararası haberlere yer veren kanal, bunun yanı sıra ekonomi, Avrupa konuları, kültür-sanat, bilim ve teknoloji konularıyla da ön plana çıkıyor. 20 yıllık bir geçmişe sahip olan kanalın 3, 5 yıldır sürdürdüğü Türkçe yayınlar da yakından takip ediliyor. 21 ÖNEMLİ GELİŞMELER Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Mayıs ve Haziran ayı ortalarında Türkiye’den büyük ölçüde dış yatırımcının çekilmesini incelemeye aldı. SPK İNCELEMESİ DIŞ YATIRIMCIYI TEDİRGİN EDİYOR O tarihlerde Gezi Parkı protestoları ve onun yarattığı sarsıntılar, ekonomiyi etkilemiş, borç faizlerini arttırmış ve Türk lirasının Amerikan doları karşısında rekor düzeyde değer kaybetmesine yol açmıştı. Sermaye Piyasası Kurulu, borsaların manipüle edildiği iddialarını inceliyor. Borsa işlem hacminin yüzde 90’ından fazlasını yürüten on büyük aracı kurum bu incelemenin hedefinde. Gezi Parkı protestolarının ardından “faiz lobisi” ifadesini kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası mali komploların Türkiye’yi kasıtlı bir şekilde hedef aldığı, piyasalarını manipüle etmeye çalıştığı suçlamalarına devam ediyor. SPK’nın başlattığı incelemeyi “kaygı verici bir işaret” olarak yorumlayan Global Source ekonomisti Atilla Yeşilada, kurumun bankaların işlemlerini incelemeye almasını şüpheyle karşılıyor. Bazı bankalar SPK incelemesindeki aracı kurumların sahipleri. Yeşilada’ya göre SPK ya bankalara gözdağı vermek istiyor ya da gerçekten manipülasyon iddiaları öyle bir noktaya ulaştı ki, artık hukuk süreci başlatmak için son bir kanıta ihtiyaç var. Ancak Yeşilada, Türkiye’de mali ortamın bu denli hassas olduğu dönemde bunun piyasalara güven aşılamak için etkili bir yol olmadığını savunuyor. Finansbank baş ekonomisti İnan Demir, şu anda dış yatırımcıları korkutmanın zamanı olmadığını düşünenlerden. Türk ekonomisinin büyüme performansının dış sermayeye yakından bağlı olduğunu vurgulayan Demir, Türkiye’nin kendi başına yetecek tasarrufları olmadığını belirtiyor. Türkiye’nin önümüzdeki 12 ayda süresi dolacak borçlarını uzatabileceğine dikkati çeken İnan Demir, bunun sonucunda daha fazla faiz ödemek durumunda kalabileceğini söylüyor. İnan Demir’e göre bunun sonucu da, büyüme oranlarına yansıyabilir. Türkiye önümüzdeki 12 ay içinde 200 milyar dolar borç ödemesi yapmak ya da bu borçları uzatmak durumunda. Türkiye ayrıca dünyanın en büyük cari açıklarından birine sahip. Cari açık bu ay da büyümeye devam etti. Uluslararası sermaye akışı bu cari açığın büyümesini önleyecek şekilde sürmek zorunda. Ekonomist Atilla Yeşilada SPK’nın soruşturmasında şu ana kadar bir kurum ya da kişinin usulsüzlükle suçlanmadığını, ama bunun uluslararası yatırımcıları kaygılandırdığını söylüyor. Yeşilada küresel fon yöneticilerinin çoğunun Türkiye’deki iç karışıklıklara alışık olduğunu, son olayların da siyasi söylem olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Kendi kişisel kaygılarının daha büyük olduğuna dikkati çeken Yeşilada, yaşananların deprem etkisi yaratmasından korkuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hafta içinde Yiğit Bulut’u baş danışmanı olarak atadı. Bulut, Gezi Parkı protestolarının dış mihraklar tarafından kışkırtıldığı iddialarının en sıkı savunucularından biri. Bu atama, hükümetin SPK’nın yürüttüğü incelemeyi durdurmayacağının bir işareti olabilir. Gözlemciler, SPK’nın mali piyasalardaki manipülasyon iddialarını incelemeye almasının, ileride hükümete yönelik komplo suçlamalarına kadar varabileceği ve dış finansman kaynaklarını daha da rahatsız edebileceğini belirtiyor. 22 ÖNEMLİ GELİŞMELER Amerika’da ırkçılığın, siyahlara karşı baskının ve ayrımcılığın en uçta olduğu dönemler. WASHİNGTON’DAKİ ELÇİLİK BİNASININ BİLİNMEYEN ÖYKÜSÜ Washington’da iki Türk genci, beyazların girmediği sokakları arşınlayıp, beyazların adım atmadığı mekanlarda gezinip, onların göremediği bir dünyanın kapılarını araladılar. Nasuhi ve Ahmet Ertegün kardeşlerin siyahların caz müziğini Amerika’ya ve dünyaya tanıtması biraz da böyle oldu. Osmanlı’nın çok kültürlülük mirasını taşıyan bir ailenin fertleri olarak Washington’daki Türk Büyükelçilik Rezidansı’nı bir sanat merkezi haline getirdiler. İstanbul Kültür Üniversitesi Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi GPOT’un katkılarıyla üç önemli uzmanın birlikte yazdığı kitap hem bu değerli tecrübeleri hem de Türk-Amerikan ilişkilerinin temellerinin atıldığı Washington’daki Büyükelçilik Rezidansı’nın tarihine ışık tutuyor. Washington Şehir tarihçisi SkipMoskey, Sanat ve Mimarlık Tarihçisi Caroline Mesrobian Hickman ve Smithsonian Enstitüsü Caz Orkestra’sının kurucusu John Edward Hasse tarafından kaleme alınan “The Turkish Ambassador’s Residence and the Cultural History of Washington, D.C.” isimli yeni yayınlanan kitap Türkiye-ABD ilişkilerinin kültürel yönüne eğiliyor. SkipMoskey’in yazdığı ilk iki bölüm, Büyükelçilik Rezidansı’nın ilk sahibi olan Mr. Everett’in Washington’a gelişini, şehrin sosyo-kültürel gelişimiyle iç içe anlatıyor. Caroline Mesrobian Hickman tarafından kaleme alınan ikinci bölümde, Everett House olarak da bilinen Rezidans’ın yapım aşaması ve mimarisi gerek Türkiye’deki gerekse ABD’deki politik, diplomatik ve kültürel gelişmelerle paralel olarak anlatılıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında Amerika ile olan ilişkilere değinilen bu bölümde, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşadığı bir takım zorluklara da yer veriliyor. Hickman’ın, kökleri Türkiye’ye dayanan bir Ermeni oluşu ve İstanbul’a duyduğu derin ilgi, üslubuna hoş bir şekilde yansımış durumda. Kitabın son bölümü ise Türkiye’nin çok kültürlülük mirasının ne gibi katkılar sunabileceğinin gerçek öyküsü. Yazar John Edward Hasse, caz müzisyenlerine geçmişten günümüze kapılarını açan Büyükelçilik Rezidansı’nın, Amerika’da ırk ayrımcılığının en üst noktada olduğu günlerde seçkin beyazlarla yetenekli siyahları nasıl aynı masada buluşturduğunu anlatıyor. Büyükelçi Mehmet Münir Ertegün’ün davetlerinde Afrikalı-Amerikalı caz sanatçıları, tepkilere rağmen yer alıyor ve böylece belki de iki toplum arasında duvarların yıkılmasına önemli bir katkı sağlıyor. Kuşkusuz bu tavır, bugün kutuplaşmaların tırmanışta olduğu her yerde hatırlanması, takdir edilmesi gereken bir tavır. Kitabın bu son bölümü ise Büyükelçi Münir Ertegün’ün Atlantic Records’ın kurucusu oğulları Ahmet Ertegün ve Nesuhi Ertegün’ün caz tutkusuna ve dünya çapında bilinen serüvenine dair anılarla dolu. Kitapta ayrıca Büyükelçi Ertegün’ün vefatı ile Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl gelişmeye başladığına dair de ipuçları bulunuyor. 23 23 ÖNEMLİ GELİŞMELER Türkiye Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) tarafından yayımlanan aylık istatistiklere göre, bu yılın haziran ayında Türkiye’nin motorlu araç üretimi, 2012 yılının aynı ayına göre %6, bu yılın mayıs ayına göre TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ YILIN İLK YARISINDA SABİT KALDI %5,6 artışla 105.976 adet seviyesinde gerçekleşti. Haziran ayında Türkiye’nin binek otomobil üretimi, önceki yılın aynı ayına göre %12, aylık %3,4 artışla 55.989 adet, olurken, aynı dönemde kamyonet üretimi yıllık %2 düşüş, mayıs ayına göre %5,8 artışla 38.104 adet seviyesinde yer aldı. Bununla birlikte, yılın yarısında, ülkenin toplam motorlu araç üretimi önceki yılın aynı dönemine göre değişim göstermeyerek 589.623 adet olurken, söz konusu dönemde Türkiye’de üretilen binek araçlar yıllık %2 düşüşle 303.783 araç seviyesinde, ticari araçlar ise yıllık %4 yükselerek 265.564 araç seviyesinde yer aldı. Haziran ayında Türkiye’de toplam motorlu araç sanayisinin kapasite kullanım oranı %81 seviyesinde yer alırken, bu oran mayıs ayında %77 seviyesinde kaydedilmişti. Bu yılın ilk altı aylık döneminde kapasite kullanım oranı %75 olarak kaydedildi. Türk çelik boru üreticileri, yeni bir anti damping soruşturmasıyla karşı karşıya. Türkiye’nin de içinde yer aldığı 9 ülkeden ithal edilen ürünler hakkında soruşturma açılması için inceleme başlatılacak. ÇEBİD, soruşturma, Türkiye lehine sonuçlansa da geçen süre TÜRKİYE’NİN MOTORLU ARAÇ ÜRETİMİ YILIN İLK YARISINDA SABİT KALDI boyunca sektörün pazar kaybı yaşadığına dikkat çekiyor. ABD’de geçtiğimiz hafta Türkiye’nin de içinde bulunduğu dokuz ülkeden ithal OCTG borularına yönelik başlattığı antidamping vergisi ile Türkiye ve Hindistan’a yönelik telafi edici vergi soruşturması açılması için başlatılan incelemeler hakkında açıklamalarda bulunan Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) genel sekreteri Mehmet Zeren antidamping soruşturmalarının sonucu Türkiye lehine bile olsa soruşturma süresi boyunca sektörün ilgili ülkeye ihracatının olumsuz yönde etkilendiğini belirtti. ÇEBİD Genel Sekreteri Mehmet Zeren, “Türk çelik boru sektörü bugün kaliteli ürün gamıyla 140’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Çelik boru sektörünün en önemli ihracat pazarları arasında ise Irak, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle son yıllarda ABD’deki konvansiyonel olmayan enerji kaynaklarının üretilebilir hale gelmesi ile ilgili çalışmalar sonucunda petrol ve sondaj için kullanılan çelik borulara olan talepte önemli miktarda artış kaydedildi. 24 ÖNEMLİ GELİŞMELER 2005 yılında yaklaşık 1,5 milyon ton petrol ve sondaj borusu ithalatı yapan ABD’nin ithalatı 2012 yılında 3,25 milyon tona yükseldi. Türkiye de ABD’nin çelik boru ithalatından %4 civarında bir pay alıyor. ABD’deki petrol ve sondaj borularının yani OCTG ithalatının artması yerli üreticileri ciddi oranda etkiledi.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin OCTG ürünlerinde ihracatının %99’unu ABD’ye yaptığını ve bu açıdan ABD pazarının sektör için son derece önemli olduğunu belirten Mehmet Zeren sözlerine şöyle devam etti: “Sektörümüz uzun yıllardır gerek ABD gerekse Avrupa Birliği nezdinde açılan antidamping soruşturmalarıyla mücadele ediyor. Davanın olumlu sonuçlanması ihtimaline karşı ithalatçı firmalar ürün almakta tereddüt ediyor ve bu da pazar kayıpları yaşamamıza neden oluyor.” ÇEBİD genel sekreteri Türkiye’den ABD’ye dampingli satış yapılmaması ve ABD ithalatında Türkiye’nin payının diğer ülkelere göre çok daha az olması nedeniyle Türkiye’nin soruşturma dışında bırakılmasını beklediklerini ifade ederken, Türkiye’de çelik boru üreticilerinin herhangi bir devlet desteğinden faydalanmamasına karşın telafi edici vergi soruşturması açılmasının anlaşılır olmadığını söyledi. Zeren, sektörün zarar görmemesi ve üreticilerin ihracatının azalmaması için soruşturmanın en baştan açılmamasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Türk çelik boru sektörü, dikişli boru sektöründe Avrupa’da birinci, dünyada beşinci konumda bulunuyor. İhracatta da şu an dünya beşincisi olan sektör, 2012 yılında 1,83 milyon ton ihracat gerçekleştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, 2013 yılının mayıs ayında Türkiye’den yapılan, sıcak ve soğuk haddelenmiş yassı çelik, yassı kaplama ve şerit ürünlerinden oluşan yassı çelik ithalatı 2012 yılı mayıs ayına göre %9,5 ve aylık %20,5 düşüşle 457.270 TÜRKİYE’NİN MAYIS AYI YASSI ÇELİK İTHALATI %9,5 GERİLEDİ mt seviyesinde yer aldı. Bu ithalatın değeri ise aylık %19,2 ve yıllık %16,1 gerileyerek 317 milyon $ oldu. 2013 yılının ilk beş aylık döneminde Türkiye’nin yassı çelik ithalatı 2,56 milyon mt seviyesinde yer alarak, 2012 yılının aynı dönemine göre %29,1 oranında artış kaydetti. Yılın ilk beş ayında Türkiye’nin en çok yassı çelik ithal ettiği on ülke aşağıdadır: 25 25 ÖNEMLİ GELİŞMELER Türkiye’nin mayıs ayı yassı çelik ithalatının ürünlere göre dağılımı aşağıdadır: 26 YASAL UYARI Kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kar elde edebileceğiniz gibi zarar riskiniz de bulunmaktadır. Bu nedenle işlem yapmaya karar vermeden önce, karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız ve kısıtlarınızı dikkate alarak karar vermeniz gerekmektedir. Kaldıraçlı alım satım işlemi hizmeti sunmak Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabidir. Bu nedenle, işlem yapmaya başlamadan önce çalışmayı düşündüğünüz kuruluşun söz konusu işlemlere ilişkin yetkisinin olup olmadığını kontrol ediniz. Kaldıraçlı alım satım işlemi yapmaya yetkili olan kuruluşları www.spk.gov.tr veya www.tspakb.org.tr internet sitelerinden öğrenebilirsiniz. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapor ABD’de dağıtılmak için hazırlanmamıştır. Döviz piyasasındaki ticaretin sabit vadeleri ve garantileri yoktur ve bu da likiditeyi ve her an hareket etme olanağını piyasanın ana karakteristiği yapmaktadır. Buna yüksek oynaklık ve özellikle de şeffaflık eklenebilir. Döviz veya yabancı para ticaretindeki temel unsur ise ”kaldıraç etkisi” ile işlem yapma olanağıdır. Başka bir deyişle çok az sermayeyle çok daha yüksek bir miktarı hareket ettirmek mümkündür. Döviz ticaretinde ki normal kaldıraç oranı 1:100’dür. Başka bir deyişle, işlem yapmak istediğiniz döviz miktarının %1’i kadar bir teminat ile işlem yapabilirsiniz. Örneğin; 1.000 Euro yatırarak 100.000 Euro değerinde işlem gerçekleştirebilirsiniz. Bu durumda satın aldığınız döviz sizin lehinizde sadece yüzde 0.5 oranında bir hareket gerçekleştirdiğinde pozisyonu kapatırsanız 500 Euro’luk bir gelir elde edersiniz. 1.000 Euroluk yatırımınızda göz önüne alındığında, bu yüzde 50 oranında bir gelir demektir. Döviz kurları genellikle gün içinde yüzde 1 oranında aşağı veya yukarı dalgalanma gösterirler. Döviz işlemlerinin çekiciliği, küçük fiyat hareketlerinde bile anında önemli kazançlar elde edebilme şansında yatmaktadır. Ancak bu kazanç şansının yanı sıra aynı oranda kaybetme riski de vardır ve bunu, daha önce de altını çizdiğimiz gibi, kesinlikle unutmamalısınız. Gerekli finansal koşullara sahip ”spekülatif kişiler” için döviz işlemleri; hızı, yüksek likiditesi ve özellikle de kaldıraç etkileriyle eşsiz bir ortam oluşturmaktadır. Şeffaflık ve günün 24 saati güncel koşullara cevap vermek de diğer avantajları arasındadır. Kaldıraçlı spot parite ve vadeli işlemler piyasaları doğaları gereği yatırımcıların hesaplarında bulunan teminatların ortalama 50 kattı büyüklüğünde pozisyonların açılmasına olanak verir. Yatırım yaparken kaybetmeyi göze alabileceğiniz büyüklükteki sermayelerle çalışmalısınız. Hiçbir suretle borç alarak bu piyasalarda işlem yapmamalı veya hayat standardınızı etkileyecek büyüklükte riskler almamalısınız Dergimizde Altın, Gümüş analizleri paylaşılmamaktadır. Bu analizlerimize www.dovizgazetesi.com’dan günlük olarak ulaşabilirsiniz. Kaynaklar : DW, VOA, Euractiv, turkish.ruvr.ru, Bloomberg, Reuters, SteelOrbis, WSJ, BBC Dergi içeriğinde Türkiye’de kurulu ajansların haber, resim ve diğer metaryelleri bulunmamaktadır.