Resim - Guresiyorum.com

Transkript

Resim - Guresiyorum.com
ASIRLIK ÇINAR
İstanbul Güreş İhtisas Kulubü
(Kuruluş 1919)
İçindekiler
FLORYA KÖŞKÜ, ATATÜRK ve GÜREŞ ....................................................................................... 5
GÖRÜŞ .................................................................................................................................. 6
GİRİŞ ..................................................................................................................................... 8
KURULUŞ DÖNEMİ 1919-1938 .............................................................................................. 11
KUMKAPI KULÜBÜ ............................................................................................................ 12
HALİÇ İDMAN OCAĞI ........................................................................................................ 20
BİRLEŞME SONRASI GELİŞİM 1938-1978 (İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜ) ...................... 27
KURUMSALLAŞMA 1978... .................................................................................................... 48
1985 YENİ BİR DÖNEM ......................................................................................................... 58
2000 ‘li Yıllar;....................................................................................................................... 89
2003-2012 YENİ PROJE, HEDEF OLİMPİYAT OYUNLARI ........................................................... 92
2013 İSTİKRARIN DEVAMI ..................................................................................................... 96
İGİK YAĞLI GÜREŞ – EDİRNE KIRKPINAR’DA.......................................................................... 100
İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS EĞİTİM ve SOSYAL VAKFI 1986 ..................................................... 102
İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜNÜN MEVCUT YAPISI ...................................................... 105
İGİK KULÜP BAŞKANLARI .................................................................................................... 113
2014 YILI YÖNETİM KURULU LİSTESİ ................................................................................... 116
İGİK’ TEN YETİŞEN TGF BAŞKANLARIMIZ ............................................................................. 117
İZ BIRAKANLAR .................................................................................................................. 122
İDARECİLER .................................................................................................................... 122
B) ANTRENÖRLER ........................................................................................................... 138
C) SPORCULAR................................................................................................................ 147
D) DİĞER BAŞKAN VE YÖNETİCİLER .................................................................................. 160
GÜREŞ İHTİSAS KULÜPLERİ ................................................................................................. 165
İSTATİSTİKİ BİLGİLER........................................................................................................... 166
OLİMPİYAT OYUNLARI .................................................................................................... 167
DÜNYA ŞAMPİYONALARI(BÜYÜKLER)............................................................................... 167
1
Ümitler .......................................................................................................................... 167
Gençler.......................................................................................................................... 167
Yıldızlar.......................................................................................................................... 168
AVRUPA ŞAMPİYONALARI BÜYÜKLER .............................................................................. 169
Ümitler .......................................................................................................................... 169
Gençler.......................................................................................................................... 169
Yıldızlar.......................................................................................................................... 170
AKDENİZ OYUNLARI ........................................................................................................ 170
BALKAN ŞAMPİYONALARI ............................................................................................... 171
ORDULARARASI DÜNYA ŞAMPİYONALARI ........................................................................ 172
ÜNİVERSİTELER DÜNYA ŞAMPİYONALARI ......................................................................... 173
DÜNYA KUPALARI ........................................................................................................... 173
MİLLİ OLAN SPORCULARIMIZ........................................................................................... 173
GÜREŞENLER ..................................................................................................................... 176
GÜREŞ İLE İLGİLİ İNTERNET SİTELERİ.................................................................................... 178
KAYNAKÇA......................................................................................................................... 179
2
ÖNSÖZ
Güreş, binlerce yıl insanlık kültüründe yer almış kadim sporların önde gelenlerindendir. Şüphesiz,
güreşin rastlanan ilk resimli ve yazılı kaynakları ile kıtalara dağılımı ve ülkesel bazda gelişimi detaylı bir
inceleme konusudur.Tüm bunların yanı sıra, bir kulüp odak noktası alınarak o ülkedeki sporun
(Güreşin) oluşumu ve gelişimi de tarihsel bir yaklaşım gösterir. Bir kulübün tarihini yazmak? Bir
kulüp; Günümüz deyişi ile bir“Sivil toplum” kuruluşu, öncesi, kuruluş şartları, gelişimi ve
günümüzdeki varlığı ile bu denli topluma mal olmuş, bu denli sağlam bir sosyal disipline sahip olabilir
mi?
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü tarihsel olarak incelendiğinde; sayılabilecek bir çok pozitif
kavramın yanı sıra böyle bir sorunun cevabı da “evet”tir.
Tamamen amatör bilinçle, hesapsız ve artniyetsiz ,sporun-insanoğlunun kendini özgürce ifade
edebildiği o evrensel kardeşliğinde, mertliğinde, dayanışmasında şekillenmektedir.
İstanbul Güreş İhtisas kulübünün “Sosyal bilinci” Nesilden nesile geçen yazılı kuralları
olmamasına rağmen, kendisine has bir spor disiplini, saygı ve sevgisini içtenliğini, adeta geniş bir aile
dayanışmasını –ilke ve tutarlılığını, şu veya bu şekilde yaşamının belli bir döneminde yolu bu kulüpten
geçen herkes hisseder. İstanbul Güreş İhtisas Kulübü, Asya Bozkırlarından Ön Asya’ya gelişerek geçen
tarihsel bir sportif-kültürel yolculuğun Anadolu’da yoğunlaşmış, Balkanlar, Batı dünyası ile kaynaşmış,
günümüze uzanan çağdaş bilgi, yönetim, engin bir deneyim ve modern bir çalışma anlayışı ile onur
duyulacak pek az sayıdaki örneklerden biridir. Toplumu sportif zaferlerle coşturan, gururlandıran
“toplum” olma bilincini pekiştiren bir çok dünya çapında ünlü sporcu bu kulübün kanatları altında
yetişmiş adlarını duyurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Spor Tarihine adlarını altın harflerle yazdıran
onlarca çağdaş sporumuzun mimarları, yöneticileri, teknik adamları da bu onurlu, gururlu, görkemli,
ama her zaman mütevazi kalmayı becerebilmiş kulüpten yetişmişlerdir.
Selim Sırrı Tarcan, Ahmet FetgeriAşeni, Seyfi Cenap Berksoy, Tayyar Yalaz, Nedim Kaleci, Vehbi
Emre gibi sadece güreş sporunun değil Türkiye’ye, Cumhuriyet’in tüm spor dallarının da temelinde
emeği bulunan, yüksek düşünceleri görüşlü insanları İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün geçmişinde
derin izler bırakmışlardır. Zaman zaman ülkemizin sosyo-politik ve ekonomik darboğazlarına bağlı
olarak yaşanan spordaki zor dönemeçlerde;
Sadettin TANTAN ve çalışma arkadaşları gibi bir ülke için şans sayılabilecek devlet adamlarının
spora ilgi ve özen göstermeleri hem örnek oluşturmuş, hem de İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün
tarihinde bir onur ve gurur vesilesi olarak yer almıştır.
Kulübün tarihçesini kaleme alırken; Türklerde güreşin aslında bir yaşam biçimi olduğunu da
vurgulamadan geçmemiz olmaz. 1800’lü yıllardan itibaren, Selçuklular, sonrasında Osmanlılar ve son
3
zamanlarda Osmanlı güreş tekkelerinde yapılan güreşler, Osmanlı Sarayında Padişah’ın pehlivanları
ve huzur güreşleri, Rumeli güreşleri, Yörük güreşleri, Yağlı güreş/Kırkpınar, panayır düğün ve ramazan
güreşleri yapılırdı. (Şamdancı Kara ibo, Kel Aliço, Makarnacı Halil, Lofçalı Kavasoğlu …vb.),
19.Yüzyıldaki; Osmanlı döneminin namlı pehlivanları; Koca Yusuf, Adalı Halil, Kurtdereli Mehmet,
Çolak Mümin, Hergeleei İbrahim, Kara Ahmet, Koç Mehmed, Filiz Nurullah, Kara Osman v.b. akla
gelenlerdir.(Kaynak; Osmanlı Devrinde Spor)
4
FLORYA KÖŞKÜ, ATATÜRK ve GÜREŞ
Yeni Cumhuriyetle beraber Ata sporu güreşe sahip çıkan Atatürk’ün sporlar içinde en çok güreşi
sevdiği bilinirdi. İşte; İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün birleşim öncesi temelini ve ilk oluşumunu
oluşturan 1919 yıllından itibaren Kumkapı ve Haliç İdman Yurdu’nun tarihi süreci ile birlikte
Atatürk’de o zamanlar ilgi ve sahiplenmesine yol açanların en başında gelmektedir. Bir çok tarihi
kaynak bunu gösteriyor. Atatürk’ün Güreşle ilgili bir çok hatırası ve tarihe mal olmuş sözleri var. Bir
kaçı; Şöyle ki;
1.İtalyan Güreş Milli takımını yenen milli takımımız, Florya’daki Cumhurbaşkanlığı köşküne davet
edilir. Atatürk; teker teker milli takım sporcularını tebrik eder, en son sevimli ağır sıklet; Çoban
Mehmet’e takılmadan edemez. “Sen, herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet” demiş ve ilaveten
“Seninle güreş tutsak,beni yenebilirmisin?“ Koca Çoban, çocuksu bir mahçubiyet içersinde başını öne
eğerek, “Sizi bütün cihan yenemedi paşam, ben nasıl yenebilrim “demişti. Büyük Atatürk, Çoban
Mehmet’in bu cevabı karşısında pek duygulanmış ve alnından öpmüştü. Atatürk’ün Florya köşkünde
istirahat ettiği günlerde, Çoban Mehmet ve Mustafa Çakmak ile beraber Florya plajına gider, orada
etraflarını çeviren büyük meraklı topluluğun ortasında, kumlar üzerinde güreş tutarlardı. Atatürk
Belediye plajı kumsalında cereyan eden bu güreşi, köşkten görür görmez hemen haber salıp
pehlivanları yanına çağırırdı. Köşkte Çoban Mehmet’e takılan, onun zeki cevapları karşısında
keyiflenen Atatürk kendileri ile uzun sohbetlerde bulunur, pehlivanlara yemek çıkartırdı. Pehlivanlar
köşkten ayrılırken de yaveri aracılığı ile ceplerine birer zarf koydurtmayı ihmal etmezdi. (Zarfın içinde
o zamanlar pek büyük bir maddi değer taşıyan, en az 50 Lira çıkardı.)
Çoban Mehmet’in Atatürk hakkında hatıralarında anlattığı şu sözleri de ilginçtir.
“Rahmetli Atatatürk, güreşten çok iyi anlardı. Buna, bize huzurlarında yaptırdığı güreşlerde
çokça şahit olmuşumdur. Biz güreşirken yaptığımız hataları veya iyi hareketleri anında sezer, bize
ihtarda bulunur veya takdirlerini belirten sözler söylerdi. Onun iltifatlarına nail olmak, bizler için
sevinç ve gururların en büyüğü olurdu hiç şüphesiz.“ (Kaynak; Atatürk ve Spor/ Bahçelievler
Belediyesi)
Atatürk’ün; Bu dönemde özellikle tarihi bir süreç ile günümüze kadar gelen ve dünyaya mal olan
sözlerinin bazıları; “Benim en çok sevdiğim spor güreştir”, “Güreş şudur; Kuvvet ve zeka oyunu. Bu
iki üstün varlık insanla birleştiği vakit ancak büyük işler görülebilir.“
2. 1930’lu yıllarda Atatürk Kumkapı’daki Güneş kulübüne ziyarete geldiğinde (Fehmi
Büyükmutlu/Osman Fazlıoğlu’na nakletmiş); Minderde sıralanan ve heyecanla spor kıyafetleri ile
bekleyen güreşçilerin önünde, maiyetindekilere dönerek; “Güreşçileri göstererek”Cephede; En iyi
görev yapacak insanların başında gelir bunlar.“Bunun üzerine hanımlardan biri, “Paşam!
5
“Diğer spor baranşlarıda faydalı olabirler!“
Bunun üzerine Atatürk;“Yarın; cephede, bir an gelir merminin bittiğini, cephanenin tükendiğini
ve süngününde iş göremez hale geldiğini, sonunda ise göğüs göğüse mücadeleye gelindiğinde ise
işin pehlivanlığa düştüğünü söyleyebilirim.“ diyerek, ceketini çıkararak mindere çıkar ve kendi
kilosuna uygun olan bir güreşçiyi çağırarak güreş tutar.
Yine; Yeni Cumhuriyet’te Atatürk’ün devrimleri ile beraber sporda da Türk ulusunu,yurt
dışında,onurlandıracak başarılara ihtiyaç duyulması, 1936 Berlin Olmipiyatlarında 61kg’da Yaşar
Erkan ile başlayan şampiyonluğa;Atatürk çok sevinmişti. Tegraf çekerek; Yaşar Erkan’ın başarısını;
“Yaşar! Kendin küçüksün ama, memleketin için çok büyük iş başardın. Artık ismin Türk Spor
tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar” şeklinde kutladı.
Ardından; Yaşar Doğu ve diğerleri...Mersinli Ahmet Kireççi, Yaşar Doğu, Celal Atik, Gazanfer
Bilge, Nasuh Akar, Mehmet Oktav, Hasan Gemici, Bayram Şit, Mithat Bayrak, Musatafa Dağıstanlı,
Hamit Kaplan, Müzahir Sille, Tevfik Kış, Ahmet Bilek, Hasan Güngör, İsmet Atlı, Kazım Ayvaz, İsmail
Ogan, Ahmet Ayık, Mahmut Atalay gibi Olimpiyat şampiyonlarının çıkması 1970 yılına kadar devam
eder.
Daha sonra;1970-1990 Duraklama dönemi ve yeniden minderlerde zaferler, 1990 yılı sonrası bir
çıkış başlar.(Yine bu dönemde; M.Akif Pirim, Hamza Yerlikaya, Mahmut Demir, Ramazan Şahin çıkan
Olimpiyat şampiyonlardır.) Bunları sıralamadan geçmek olmazdı.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü ile Türk güreşi iç içe tarih sahnesinde yerlerini almışlardır. Kuruluşu
1919 yılında başlayan ve şu an itibari ile (2015) tam 96 yıldır ayakta olan Türkiye’nin Ata sporu
güreşte en eski ve tarihi kulübü’dür.
Tarihçenin 1930’ lu yıllarını izlerkende Atatürk’ün güreş ile söz ve hatıralarını görmeye devam
edeceksiniz.
2019 yılında;
“ASIRLIK BİR ÇINAR” olarak, Türk sporunun şanlı tarihinde yer almanın onurunu, gururunu ve
sevincini bizlere yaşatacak ve nasip olursa yaşayacağız da hep beraber.
GÖRÜŞ
Son yıllarda Türk güreşinde gözle görülür ilerlemelerin olmasıve bunun akabinde de gerek alt
yapıda ve gerekse kulüpler düzeyinde başarılar gelmesi, başta milletimiz olmak üzere, spor ve
özellikle güreş camiamızı sevindirmektedir.
6
Ancak elde edilen başarılarla orantılı olarak günümüze kadar güreşimizde istenen bir arşiv
çalışması yapılamamış ve az sayıda spor yazarının ellerindeki malzemeleri ortaya dökmesi ile bölük
pörçük eserler ortaya çıkmıştır. Elde edilen başarılarımızı ve bu başarılan elde eden isimleri şanlı spor
tarihimizdeki yerini almakla beraber, bunları ortaya çıkaran ve güreşseverlerin emrine sunanlara
şükranlarımızı sunmakla beraber size farklı gelebilecek ve özellikle güreşte tarih olmuş bir asrı
devirmek üzere olan bir kulüp hikayesini de biz farklı açılar ve olaylarla size sunalım dedik. Kısaca Türk
Güreş tarihine baktığımızda; Yıllarca dünya minderlerinde fırtına gibi esen; Ancak 1970 yılı
itibariylebir suskunluğa giren güreşimizin 1988 sonrası başlayan çıkışını ile de örtüşmektedir bu
tarihçe.
İnancım o dur ki bu tarihçe artık diğer köklü kulüplere de emsal teşkil ede cek ve harekete
geçirecektir. Bu bazda; Tüm güreş severlerin bunu kendisinebir görev olarak kabul etmesi gerektiğini
sanıyorum.
Türk güreşi sahip çıkıldığı müddetçe de daha büyük başarılara imza atacaktır.
Kısaca tarihçe ile ilgili bir ön bilgi vermek gerekirse;
Önceleri; 1919 yılında kurulan Kumkapı (Güneş bölgesi A) ve sonrasında kurulan Haliç İdman
Ocağı (Güneş Bölgesi B) sonradan 1938 yılında birleşrek İstanbul Güreş kulübü adını alması (Fatih
Güreş Kulübü), daha ise güreşin dışında da branşlar eklenince “İhtisas” eklenelerek “İstanbul Güreş
İhtisas Kulübü” adını alması ve 2015 yılına kadar gelen süreçten ibarettir.
Türk güreşinin temelinden şimdiye kadar müessesese kulübü olmamasına rağmen dimdik ayakta
durması ile 2019 yılında yüz yaşını devirip asırlık bir çınarda olacağı varsayılarak, hem Türk sporuna,
güreşine 96 yıldır çeşitli zorluklarla hizmet vermiş bu kulüp çatısı altında birleşmiş yönetici, antrenör,
sporcu, hakem ve diğer hizmetlerde bulunan ve daha yıllaraca bulunacak olanlara teşekkür etmek,
rahmete kavuşanları adı ve soyadı bile olsa unutulmamalarını sağlamak amaçlarımızdan biridir. İşte
2014 yılından itibaren böyle bir asırlık tarihçeyi kaleme alınmasını İstanbul Güreş İhtisas Kulübü
Yönetim kurulu ve İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı olarak karar vardiğimizin ne kadar
isabetli olduğunu, şu anda elinizde bulundurduğunuz tarihçeyi okuyunca hak vereceğinizi biliyoruz.
Elinizdeki tarihçe; Spor ve güreş tarihine ışık tutacaktır. Bu tarihçeninin hazırlanmasında emeği geçen
arkadaşlarıma teşekkür ederken bir nebze olsun eksik olan arşivimize büyük bir kan getirecektir.
İçerisindeki bilgiler ve muhtevası ile büyük bir eksikliği giderecek olan tarihçe ile sizleri baş başa
bırakmanın mutluluğu ile saygılar ve esenlikler diliyorum..
S ADETTİN TANTAN
Eski İçişleri Bakanı
Eski Güreş Federasyonu Başkanı
7
İst.Güreş İht.Eğitim ve S osyal Vakfı Başkanı
GİRİŞ
İstanbul Güreş İhtisas kulübünün doğuşundan günümüze gelişini incelerken,köklü Osmanlı
Devletinin son yıllarına uzanan Kumkapı Kulübünden ve hemen hemen aynı yıllarda kurulan Haliç
İdman Ocağı’ndan söz etmeden geçilemez. Zira bu iki kulüp yıllarca birbiri ile sportif rekabetlerini en
üst düzeyde sürdürmüşler, spor tarihimizde pek sık rastlanmayan bir şekilde yıllar sonra birleşerek
“İstanbul Güreş Kulübü” adı altında faaliyet sürdürmüşler ve günümüzün İst.Güreş İhtisas Kulübü’nü
oluşturmuş. Buraya eçmeden önce; Biraz eskiye giderek bazı tarihsel tabloları göz önüne getirmek,
yaşananları gözlerde ve hafızalarda canlandırma açısından yararlı olacaktır.
Resim 1 Saim ARIKAN ve Arap FAİK bir antrenman s ıras ında
Güreşin ne zaman insan toplulukları içersinde temel bir spor olarak ortaya çıktığı, muhakkak ki
düşünülmüş ve her zaman ciddi bir tarihi araştırma konusu olmuştur. Kesin olan; GIlgamış
destanından günümüze güreş her toplumda beğeni ile izlenen, bu sporu yapanlara gıpta ile bakılan
ruhunu hep korumuştur. XIX. Yüzyılın son çeyreğine damgasını vuran ekonomik, siya si ve sosyal
gelişmeler, içinde, Sporun halk kitlelerini etkileyen coşkulu havası ve toplumların spor anlayışlarında
ucu, ta günümüze uzanan köklü-radikal-dönüşümler de yer almaktadır. Modern olimpiyatların ilki
olan Atina Olimpiyat Oyunları; 06-16 Nisan 1896 yılında Baron Pierre de Coubert başkanlığında
organize edildiğinde, Osmanlı Devletinin başında Sultan II.Abdülhamit ve Sadrazam Halil Rıfat Paşa
8
hükümeti bulunuyordu. Bu ilk Olimpiyat oyunlarına iştirak edebilmek için güreş dalına ilk başvuran
Türk’ün Deli ormanlı Koç Mehmet olduğu bilinmektedir.(1).
Osmanlı İmparatorluğu o yıllarda Uluslararası Olimpiyat komitesi üyesi olmadığı için, Osmanlı
tebaasından Koç Mehmet’in başvurusu reddedilmiştir. Osmanlı toplumunda ta devletin kuruluş
yıllarına kadar uzanan bir temaşa sporu olan güreş, uzun yıllar günümüzün güreş okulları
fonksiyonunu yüklenen güreş tekkeleri ve buralarda yemesi, içmesi, ikamet ve eğitimi sağlanan
güreşçilerin Devlet ricali himayeliğinde ve padişahların ilgi ve ihsanları ile teşvik edilmiştir. Genelde
padişah ve Devlet ricali önünde yapılan “Enderun (Huzur) güreşleri” Osmanlı saray yaşamının önemli
sosyal faaliyetlerinden kabul görmüş, hatta padişah’ın teveccühüne mahzar olan bir kısım pehlivanın
paşalık, beylerbeyliği,mertebesine yükseltildiği görülmüştür. Kanuni Sultan Süleyman’ın
pehlivanlarından Zaloğlu Mahmut paşa buna sadece bir örnektir(2). Diğer taraftan, saray haricinde
halkın sosyal yaşamında da güreş sporu “Panayır Güreşleri” , “Düğün Güreşleri”, “Köy Güreşleri”,
“Ramazan Güreşleri”, ve “Hayır kurumları adına tertiplenen güreşler“, olarak yer almaktadır(3).
Resim 2 Eminönü Halk evinde bir güreş müs abakas ı,1940’ lı yıllar.
Sultan II.Abdülhamit döneminde, I.Meşrutiyet’e kadar (1876-1908) İstanbul ve civarında toplantı
yasağı olduğundan, yukarıda adlarından bahsettiğimiz muhtelif organizasyonların, zevkle halkın
izlediği güreş karşılaşmalarının tertip edilmesi de sıkı izne bağlıydı. 1896 Atina Olimpiyat oyunlarına
(Modern Olimpiyat Oyunlarının ilki) ferdi olarak katılma başvurusunda bulunan Koç Mehmet’in yanı
sıra Ali Ahmet, Kurtdereli, Kepsutlu Çakır, Koca Yusuf, Kara Ahmet, Küçük Yusuf Pangal Recep,
Dulkadiroğlu, gibi ünlü pehlivanlar bu dönemin siyasal ve kültürel baskılarında icra-i sanat
yapamadıklarından, her fırsatta sportif ortamın verimli,yarı profesyonel ve özgür olduğu Avrupa’ya
gitmek (Özellikle Paris) ve güreşmek arzusu taşıyorlardı. Avrupa’da yapılan güreş müsabakalarının
9
sıklaşması Türk güreşçilerinin “Asri Güreş”de denilen Grekoromen Güreş stili ile (Klasik Güreş)
tanışmalarına vesile olmuş;
Koç Mehmet, Filiz Nurullah, Hergeleci İbrahim, Mandıralı Ahmet, Mestan Pehlivan gibi güreşçiler
Grekoromen Güreşte’de varlıklarını ve ustalıklarını göstermişlerdir. O yıllarda İmparatorluğun birçok
yerlerinde olduğu gibi; Özellikle payitaht İstanbul’da yeni spor kulüpleri faaliyete geçiyor, spor
çalışmaları ve müsabaka organizasyonları sürdürülüyordu. 1890 yılından sonra Selanik, İzmir ve
İstanbul’da gayrimüslim vatandaşların da katılımı ile kurulan kulüpler hakkında o döneme ait Türkçe
ve yabancı dilde yayınlanmış gazeteler ve dergiler incelenirse, aşağıda belirtilen kulüplerin hiç de az
olmadığı görülebilir(4). İstanbul’da; Moda (Football Assocation) İngiliz kulübü, Siyah Çoraplılar Kulübü
(Black Stocking Football Club), İngiliz Rugby Club, Kadıköy Spor Kulübü, Elpis,İmogene, Paris Güreş
Kulübü, Tatatavla (Kurtuluş) Spor Kulübü, Kadıköy İttihat Spor Kulübü, Beşiktaş Osmanlı Jimnastik
Kulübü (BereketJimnastikKulübü), Galatasaray, Ermis, Olympıa, Provağrez, Fenerbahçe, Anadolu
İttihat Spor Kulübü, Anayanis, Altınordu İdman Yurdu, Erenköy, Türk İdman Ocağı, Süleymaniye,
Gürbüzler, Ramblers, Telefoncular, Dar-ül Şefeka, Hilal, Türk Gücü, Kumkapı İdman Kulübü, Terbiye-i
Bedeniye ve Güreş Kulübü, Şark Kulübü…gibi. Başlangıçta Avrupa ile temasta olan azınlıkların ve faal
oldukları kulüplerin benimsediği Grekoromen güreş; Kısa zamanda Türk gençlerinin de ilgisini çekmiş,
kulüpler arasında hızla yayılmaya başlamıştır. XIX.Yüzyılın sonları ve XX. Yüzyılın başlangıcı Osmanlı
Devleti için buhranlı günlere tanık oluyordu. İtalyanların Trablusgarp’ı işgali ardından Balkan
Devletleri Osmanlı Devletine savaş ilan etmiş; tüm ceplerdeki gerileme Rumeli, Makedonya, Batı
Trakya’nın da kaybını da beraberinde getirmişti. Bulgarlar Çatalca Müstahkem Mevkii’ne dayanmıştı.
Balkan Savaşı ve onu takipeden 1.Dünya Savaşı mütareke dönemi işgal yılları ve Kurtuluş Savaşı
uzunca bir dönem toplumdaki spor faaliyetlerini, heyecanını frenlemiştir.
10
Resim 3; Fatih Güreş Kulübü;Adnan Yurdaer,Özdemir,Tantari,Akif Kaya,Yavuz Selekman,Mehmet Bilgir
(Boğa Mehmet), Necati, Müzahir Sille, Necati Morgül, Cevat Erdoğan, Özkan Sevsay, Halil Ermiş, Dursun Ali
Erbaş..
KURULUŞ DÖNEMİ 1919-1938
Ülkemizde modern güreşin öncülüğünü yapan kulüplerimiz içersinde iki kulübün, KUMKAPI ve
HALİÇ İDMAN OCAĞI‘nın özel bir konumu vardır. Aynı yıllarda kurulan, dönemlerinin en seçkin
yöneticileri ve başarılı sporcularını bünyesinde bulunduran ve birbirleri ile ciddi bir spor rekabetine
tanık olunan bu iki kulübümüz günümüzün İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’nün temelini ve mayasını
oluşturmaktadır. O Yılların ekonomik, siyasal ve kültürel ortam şartları altında her iki kulüp de tek
başına veya başka kulüplerin çatısı altında faaliyet göstererek hayatiyetlerini korumuştur. Aynı
zamanda birbirleri ile devamlı rekabet içinde bulunmuşlardır. Ancak sportif dostluğun neticesi olarak
her iki kulübün sporcularının da beraber antrenman yaptığı, birbirlerinin kulübüne sık sık gidip
geldikleri bilinmektedir. Bunun sonucu olarak 1938 yılında her iki kulübün yönetiminin almış aldığı
kararla “İstanbul Güreş Kulübü” adı altında tek beden haline gelmişlerdir. Kuruluş dönemine sıra
geldi ancak, sizlere 1919 yılından evvel 1900 ‘lü yılların hemen başında Amatör güreşin başladığını ve
zamanın Beşiktaş Jimnastik kulübünün ilk amatör güreşleri düzenlemede ilk adımı attığını, üç sıklet
üzerinden güreşlerde profesyoneller ile amatörleri karşı karşıya getirdiğini görüyoruz. Bu aynı
zamanda FILA’da (UWW) açılan ilk kapımız olmuş. Burada güreşen; A.Fetgeri Aşeni, M.Sami, Celal,
Şevket, Ahmed, İsmail Hakkı Vefa, Selahaddin, Şemseddin, Sezai, Hüseyin Hüsnü, Savaşi, Ağob, Ali,
Kemal, Seyid ve Artin.. Yine Beşiktaşın dışında İstanbul Jimnastik kulübüde amatör güreş
müsabakaları organize etmiştir.
11
Resim 4 İs tanbul Güreş Kulübü Tabhane Medresesi girişi (Sabri Bahçeci, Bedrettin Lügal)
KUMKAPI KULÜBÜ
1919 Yılında Kumkapı–Küçükayasofya’da iki katlı eski-metruk bir kahvehanenin spor yapabilecek
şekilde düzenlenmesi ile Remzi Binbaşı, İsmail Hakkı Bey (Vefa), Haydar Bey(Kaynak), Vefik Bey
(Gürkanlar) tarafından Kumkapı İdman kulübü kuruldu. Kulübün temsil renkleri mavi ve kırmızı idi.
Döneminde “Modern Güreş” olarak bilinen ve Olimpiyatlardaki tek güreş stili olarak “Grekoromen
Güreş“ stili olarak sürdürülen faaliyetin yanı sıra Boks ve Gülle (Halter) kaldırma antrenmanları da
yapılıyordu. Burada önemli bir husus a kısaca değinmekte yarar var. Grekoromen güreş, antik
çağlardan beri yapıla gelmekte olduğundan; aynı zamanda bu günkü düzenlenen ve mindere aktarılan
şekli ile de “Klasik Güreş” olarak tüm dünyaca tanınmaktadır. “Serbest Güreş”, XX.Yüzyıl başlarında
İngiliz kulüpleri ve spor adamlarınca oluşturulan kuralları ve teknikleri ile ülkemizde olarak
tanınmış ve anılmıştır. İlginçtir ki Anadolu’muzda geleneksel olarak yapılmakta olan Karakucak
Güreşleri ile tarz olarak son derece benzer olan bu güreş türü, Grekoromen’den sonra tanındığı halde,
halkımız tarafından kısa zamanda sevilmiş ve günümüze kadar popülerliğini korumuştur. Burada,
Serbest Güreş’in geleneksel Türk güreşi ile olan benzerliğinin etkisinin büyük olduğu muhakkaktır.
12
Resim 5.İGİK’in İlk Güreş Takımı Kumkapı kulübü.
Mütareke-işgal yıllarını takip eden kurtuluş savaşı yıllarında da çalışmalarını sürdüren Kumkapı
kulübünde düzenlenen bir Boks müsabakasında bir boksörün aldığı ters bir yumrukla nakavt olması ve
uzun süre kendine gelememesi izleyenlerde, sporcularda ve kulüp yöneticileri arasında panik ve
tartışmaya neden olunca, Kumkapı kulübü belirsiz bir süre kapatıldı. Kulüp kurucularından Vefik Bey
(Gürkanlar) ile kulübün idari konularda yetenekli ve faal sporculardan Saim Bey (Arıkan)
Şehzadebaşı’nda faaliyetini sürdüren Halk İdman Kulübüne başvurarak, bu kulübün su sporları–kürek
ve yüzme şubesi olarak Kumkapı’daki metruk–müstakil bir kahvehaneden dönüştürülmüş eski mekanı
tekrar faal hale getirmeyi başarmışlardır.
Kurulduğu yıllardan itibaren İstanbul’un (Bir anlamda da Türkiye’nin) Modern güreşe en hevesli
ve başarılı gençlerini yetiştiren, bünyesinde barındıran-Kumkapı kulübü için olduğu kadar 1923 yılı
yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti içinde sportif anlamda son derece önemli bir tarihtir. 1920 Anvers
Olimpiyat oyunlarına (Belçika) “1.Dünya savaşını çıkaran ülkelerden biri“ olarak cezalandırılan
Osmanlı Devleti katılamamıştır. Dört yıl sonra yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm maddi
imkansızlıklarına rağmen 1924 Paris Olimpiyat Oyunlarına katılma kararı aldığını görüyoruz.
16 Ocak 1924 Tarihinde Büyük Önder Atatürk’ün başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 171
Sayılı karar ile “1924 Paris Olimpiyatlarına katılınması ve hazırlıklar için de “Türkiye İdman
Cemiyetleri İttifak’ına “ 17.000 T.L. (Bugünkü para ile iyi bir meblağdır.) kararlaştırmıştı.
13
Bu kararda üzerinde önemle durulan hususlardan biri; Elit sporcular yetiştirilmesi ve antrene
edilmesi için Avrupa’dan spor uzmanları getirilmesidir. Bu kararı takiben Macaristan’dan Güreş
antrenörü olarak “Raul PETER” getirildi. Raul Peter “Alafaranga Güreş “denilen Grekoromen
Güreş’te günden güne büyümekte olan ve dönemin (Tüm kısıtlı imkanlara rağmen) en başarılı
gençlerini büyük oranda bünyesinde barındıran Kumkapı kulübünde sporcuları çalıştırmaya başladı.
Resim 6; Ülkemize ve Güreş İhtisas Kulübüne belli dönem antrenörlük yapanlardan
Raul Peter, Onni Pellinen’in yanı sıra daha sonraki yıllarda da Aleks andır Şas a, Stefan Rus u,
Ahad Aliyev gelmişlerdir.
1924 Paris, 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunlarında ülkemizi temsil eden sporcularımızın
modern güreşin teknik ve taktikleri ile Devlet destekli tanışmalarının nüvesi yukarıda söz edilen
Türkiye Cumhuriyeti’nin 171 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile sağlanmış oluyordu.
1924 Paris Olimpiyatlarında Ali Sami Bey (Yen) başkanlığında iştirak eden Türk Kafilesinde;
Ahmet Fetgeri Bey (Aşeni) Güreş Federasyonu Başkanı, Raul PETER Güreş antrenörü olarak yer
alıyordu. Takımımız; 58Kg.Mazahar Bey (Çakın), 67Kg. Fuat Bey (Akbaş), 75Kg.Tayyar Bey (Yalaz), 82.5
Kg. Seyfi Cenap Bey (Berksoy), ve Dürrü Bey (Sade)‘den oluşuyordu.
14
Resim 7 1931 Yılında İs tanbul Şampiyonu olan Kulüp Güreşçileri
Kumkapı İdman Kulübü her ne kadar Halk İdman Kulübü ile anlaşmalı olarak eski yerinde faaliyet
sürdürse de, hakim olan tedirginlik ve zaten eski olan binanın spor yapmaya zamanla daha elverişsiz
hale gelmesi karşısında, İsmail Hakkı Bey (Vefa) ve arkadaşları 1925 yılında dönemin emniyet
müdürlerinden Hasan Reşat Bey’i (Tanrıkurt ) ikna ederek O’nun da destek ve yardımı ile yine
Kumkapı’da ki Merdivenli Kilise karşısındaki-kiliseye ait, fakat gayri faal durumdaki–salonu
düzelterek, çalışmalara eski yerinden buraya taşındı. Yönetimde yer alan kişiler pür amatör, güreşe ve
spora aşık insanlardı. İran Jimnastik Kulübünden de sağlanan güreş minderleri ile çalışmalarını aynı
zamanda yönetici olan Seyfi Cenap Bey (Berksoy) antrenörlüğünde sürdürdüler. Bu dönem uzun
sürmedi. Salonun ait olduğu kilise ile patrikhanenin itirazları ve açılan tahliye davaları sonucu salonu
terk etme mecburiyeti doğdu gibi İsmail hakkı Bey’ de (Vefa) üç ay ceza aldı ve cezası tecil edildi.
Böyle bir durum karşısında yapılabilecek tek şey vardı. Tekrar Kumkapı Kulübünün ilk mekanı
metruk-harap kahvehaneye dönüldü. Kulüp antrenörlüğünü Mısır’dan gelen Tahsin pehlivan
üstlendi. (Kendisi aynı zamanda bir Bektaşi dedesi idi.) 1924 yılında yapılan “Büyükler Türkiye
Grekoromen Güreş” şampiyonasında; 62.5 kg.da Dürrü bey (Sade), 73kg.’da Seyfi Cenap
Bey(Berksoy), 87kg.’da Tayyar Bey (Yalaz), ağırda Suat Bey (Armatör) birinci oldular. 1926’da Saim
bey(Arıkan), Vefik bey(Gürkanlar), Hikmet bey güreş ajanlığı tarafından Gülhane parkında
düzenlenen müsabakalara iştirak ettiler.
15
Resim 8 1931 Yılındaki Atina’da yapılan Güreş Müs abakaları kapanış Töreni
Saim Arıkan’ın burada 60kg’da üçüncü olduğunu görüyoruz. 1926 yılının sonuna doğru
antrenmanların sürdürebilinmesine elverişli bir salon arayışı sürüyordu.
Atatürk’ün güreşe olan teveccühü, ve Kumkapı Kulübündeki gerek yönetici, gerek sporcuların
gördüğü ilgi dönemin tek parti olması neticesinde CHP’nin Kumkapı‘daki binasının altındaki salona
Kumkapı kulübünün yerleşmesine izin verildi.
1927 yılının bir diğer hususiyeti de yeni Cumhuriyet’in ikinci kez katılacağı 1928 Amsterdam
Olimpiyatlarının hazırlık yılı olmasıdır. Bu dönemde Kamil Bey (Yalman), Bedri bey (kaptan), Cafer
Bey, Kumkapı kulübüne katıldılar. Güreş Federasyonu Başkanı Ahmet FetgeriAşeni Bey’in yanı sıra
ikinci başkan Burhanettin Bey (Felek) ve Milli takım Antrenörü Macar Raul PETER yönetiminde
Olimpiyat çalışmaları başlamıştı. Burhanettin Bey (Felek) daha sonra 1928 Amsterdam Olimpiyat
Oyunları kafile başkanlığı da yapacaktı.
16
Resim 9 Kulüp Takımının SSCB Güreş takımı dos tluk müs abakas ı için Odes a’da (12
temmuz 1934)
Güreş Milli takımımız; 58kg. Burhan Bey(Conker), 67kg.Tayyar bey(Yalaz), 62kg.Saim bey(Arıkan),
79kg.Nuri bey(Boytorun), Ağır sıklette Mehmet bey(Çoban) ve yine ağır sıklette Şefik bey yer alıyordu.
Görüleceği üzere (Tayyar, Saim, Nuri, Çoban ve Şefik beyler) altı kişilik takımın tamamı Kumkapı ve
Haliç kulübünden Milli Takıma seçilmişlerdi. Amsterdam’da Burhan ve Şefik bey ilk müsabakada
yenildiler. Tayyar Bey dördüncü, Saim bey altıncı, Nuri Bey ile çoban Mehmet ise yedinci olarak
olimpiyat şeref kütüğüne adlarını yazdırdılar.
Ayrıca kulüpte halter çalışmaları da yapıldığından “Gülleci” namı ile tanınan Cemal Bey(Erçman)
bu sporda başarı göstererek Olimpiyatlara götürülmüştü. 1924 Amsterdam Olimpiyatlarında
kolundan sakatlandığı için, bir varlık gösterememesine karşın, 1928 Londra Olimpiyatlarında 64 kg. da
toplam 262. 5 kilo kaldırarak 8. Oldu. Adı olimpiyat kütüğüne geçti. Güreş günden güne popülerliğini
arttırıyor, gerek müsabakaları izleyen halkın gerekse spor yapmak isteyen gençlerin büyük ilgisini
çekiyordu. Mevcut kulüplerden Anadolu, Beşiktaş, Haliç, Kumkapı ve Darrüşşafaka kulüplerinde de
düzenli antrenmanlar yapılıyordu. Diğer taraftan yabancı kulüpler le de iddialı dostluk müsabakaları
tertip ediliyor, güreş hızla yaygınlaşıyordu. Atatürk ‘ün “Balkan Antantı”sağlanmasının, bir Balkan
birliğinin teşekkülünün tüm bölge ülkelerinin dostluk ve dayanışmasına yarar sağlayacağı fikrine
Yunan Başbakanı Venizelos’un da yaklaşımı ile Balkan Şampiyonalarının düzenlenmesi kararlaştırıldı.
1931’de Yunanistan’dan Haliç İdman Ocağı tarafından davet edilen dört kişilik bir takımın iştiraki ile
Güreş müsabakaları düzenlenmişti. Başlangıçta Kumkapı kulübünün de iştiraki planlandığı halde,
hasılat dağılımı konusunda anlaşma sağlanamadığı için kulübü müsabakalara katılmadı.
17
Resim 10 Türkiye-Macaristan dostluk müsabakası anısı 1933(Türkiye’yi temsilen kulüp ve
Macar güreşçiler)
Buna rağmen Saim Arıkan’ın misafir Yunan takımı ile kurmuş olduğu kişisel dostluk sayesinde, bir
süre sonra Kumkapı kulübü Yunanistan’a davet edildi. Aynı yıl Kumkapı kulübü, tamamı Yunan Milli
takımını oluşturan sporcularla Atina’nın Averof Stadyumunda başarılı müsabakalara yaparak 4-2 galip
gelmesini bildi. 1932 yılından 1935 yılına kadar Balkan ülkeleri tarafından tertip edilen müsabakalarda
Türk güreşçileri sayısız başarılar elde ettiler. 1932 İstanbul’ da tertip edilen
ilk Balkan
Şampiyonasının ilk Altın madalyası66 kg.da Saim bey(Arıkan) tarafından kazanıldı(5). İlk Balkan
Şampiyonalarının yapıldığı yıllarda Kumkapı Kulübü’nün başkanlığını İsmail hakkı Bey(Vefa)
yürütüyordu. 1933 yılına gelindiğinde Kumkapı İdman kulübü’nün mali bakımından canlanması amacı
ile, İsmail Hakkı Bey‘in ticarethanesinin de bulunduğu Vefa semtinde kurulu“Vefa Spor Kulübü” ile
birleşmesine Başkan İsmail Hakkı bey aracılık etti. Bu beraberlik uzun sürmedi. Vefa kulübünün spor
anlayışının ortak noktasında FUTBOL, Kumkapı İdman kulübünün spor anlayışında GÜREŞ vardı.
Beraberlik, iki kulüp arasında istenen sıcaklığı ve işbirliğini sağlayamamıştı.
Bu ortam içerisinde, gençlerin güreşe olan ilgisi netices inde, Kasımpaşa’da Ahmet Bey (Laz
Ahmet)‘in gayret ve teşebbüsü ile Kasımpaşa kulübü adı ile, güreş çalışmalarını yapan bir başka kulüp
daha kurulduğunu görüyoruz. 1934 yılında Kumkapı kulübü, parasal zorluklarla karşı karşıya kalmış,
çözüm çareleri aranıyordu.
18
Aynı günlerde de Galatasaray kulübünde çıkan iç anlaşmazlıklar nedeni ile Galatasaray
kulübünden ayrılan üyelerce, “Güreş Kulübü”Yusuf Ziya Bey (Öniş)’in başkanlığında kurulmuştu.
Kumkapı kulübü yönetimi, tek çareyi herhangi bir şart ileri sürmeksizin bu kulübe katılmakta buldu.
Kulüp; gerek adresini, gerek faaliyetini konum olarak muhafaza ediyor,“Güneş Kulübü A Bölgesi”
adını kullanıyordu.
Resim 11 1935 Yılındaki Türk Takımı, soldan sağa, Abbas SAKARYA, Yaşar ERKAN, Saim
ARIKAN, Mus tafa ÇAKMAK, Nuri BOYTORUN, Çoban MEHMET..
Görüleceği gibi, bu katılım sadece formaliteden ibaretti. Aynı maddi sıkıntıları yaşayan ve
Kumkapı kulübü ile yapıcı bir rekabeti olan Haliç İdman Ocağı‘da; “Güneş Kulübü B Bölgesi” adı
altında faaliyetini devam ettirme yolunu seçti. Bu suretle, Güneş Kulübünden ayda 90’ar Lira para
yardımı alınıyor; Aradaki koordinasyonu ve mutemetliği Saim Bey (Arıkan) yürütüyordu.
1936 yılı, Türk spor Tarihinde son derece önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yıl düzenlenen
“Berlin Olimpiyat Oyunlarında“ Türkiye ilk madalyasını Kumkapı kulübünden Mersinli Ahmet
KİREÇÇİ /Bronz Serbest, ilk Altın madalyasını da yine Kumkapı kulübünden 61kg.da Grekoromen
güreş yapan Yaşar ERKAN ile kazanıyordu.
1938 yılına kadar Kumkapı Kulübünün ve Haliç Kulübünün Atatürk’ün kişisel sempati olduğu
bilinen Güneş Kulübü bünyesindeki faaliyeti sürdürdü.
19
Resim 12 Kumkapı Kulübü 1934
Resim; 13 Güreş Mili Takımlarımız ;Ams teradam Olimpiyat oyunlarında.
HALİÇ İDMAN OCAĞI
1919 Yılında Cavit bey (Saçlı), Tayyar bey(Yalaz), Cemal Bey(Yalaz), Vehbi Bey(Emre), Sadullah
Bey(Çiftçioğlu), Şefik Bey(Bahriyeli), Necati Bey(Tokbudak-antrenör)‘den oluşan Eyüp’lü gençler
20
tarafından Ayakkabı‘da sahilde iki katlı bir binada; Güreş, Futbol, Kürek, ve Yüzme sporlarını
bünyesinde barındıran Haliç İdman Ocağı kuruldu. Kuruluşunu takiben Münir Bey(Çalışalp), Şefik
Bey’in kardeşi Faik Hoca, Gülleci Cemal(Erçman), Dürrü Bey(Sade) kulübe katıldılar. Kuruluşundan
itibaren bu kulübümüzde Kumkapı Kulübü ile beraber; modern güreşin odak noktası haline geldi.
İlk Uluslararası ve yarı –milli temaslarımızda teşkil olunan güreş takımlarımızın tamamı hemen hemen
bu kulüplerimiz sporcularından oluşuyordu. Kuruluşun heyecanı ve minder güreşi ile tanışan gençlerin
sıkı rekabeti ile geçen ilk yıllardan sonra 1927-1928 yıllarına gelindiğinde; Kulüp binası son derece
harap bir halde bulunuyordu. Bunun üzerine, yönetim kararı ile geçici bir süre Saraçhane’de “Letafet
Apartmanı” nın üst katındaki salona Haliç İdman Ocağı’na taşındı. Bilahare Kulüp başkanı Vehbi Bey
(Emre) nin gayret ve temasları neticesinde, Fatih’teki “Tabhane Medresesi’ne kulübün taşınması
temin edildi. 1929 yılının sonuna doğru,Kulüp bünyesinde faaliyet gösteren futbol ve kürek branşları
iptal edildi.
Resim 14 Güreşimize uzun yıllar s porcu ve antrenör olarak hizmet veren Koç Ahmet,
Yaşar Erkan ve Saim Arıkan
Haliç İdman Ocağı’nın tanınmış sporcuları arasında bizzat kulüp başkanlığı da yapmış olan Tayyar
Yalaz, Bahriyeli Şefik, NecatiTokbudak, DürrüBey, Çoban Mehmet, Küçük Hüseyin, Yusuf Aslan, Aziz ve
Cemal Pehlivanlar, Küçük Mustafa, ve Halil Kaya tanınmış güreşçilerdi. Görüldüğü gibi Cumhuriyet
Türkiye’sinin kuruluşundan itibaren, modern güreşi kuran, canlandıran, toplum içersinde bu sporu
sevdiren-önde gelen iki kulüp diğer kulüplerden daha aktif bir durumdaydı. 1930 Yılında İstanbul
Güreş Ajanlığını yürüten (İl Temsilciliği) İsmail Hakkı Bey (Vefa) “İstanbul Güreş Kupası” adı altında
21
tüm İstanbul Kulüplerinin katılımını teşvik eden müsabaka düzenlemişti. Başarı değerlendirmeleri,
takım müsabakası olarak dikkate alınacaktı. Kumkapı İdman Kulübü, Haliç İdman Ocağı, Anadolu
Kulübü (Başkanı Burhaneddin Bey (Felek) ve Beşiktaş’ın katıldığı İstanbul Güreş Kupası’da; Haliç
İdman Ocağı; Anadolu Kulübünden ve Darüşşafaka’dan takımına dahil ettiği güreşçilerin yanı sıra, bir
de Tophane sanat Okulundan Faik Hocayı takımı adına güreştirince, birinciliği sağlayacak puana sahip
oldu. Durumun farkında olan Kumkapı kulübünün itirazı ile iki güreşçi değerlendirme dışı tutuldu.
Böylelikle değerlendirmedeki hata düzeltilerek, kupanın Kumkapı kulübüne verilmesi Organizasyon
komitesinde uygun görüldü. Ödül merasimi o zamanki Beyoğlu Emniyet Amirliği arkasındaki
Patrikhane’ye ait Jimnastik salonunda yapılacaktı. Haliç İdman Ocağı ‘dan Vehbi Emre ve Necati
Tokbudak başlarında olduğu kalabalık bir gurup salona girerek, kupayı zorla almak istediler.
Resim 15 Milli takım antrenmanı ,Harbiye As keri Müze Bahçes i, 1940 ‘lı yıllar..
Bu esnada Kumkapı Kulübünden Saim Arıkan’ın kapıda Haliç’lerin elindeki kupayı almak istemesi
ile arbede çıktı. İkiye bölünen kupanın üstü Haliç İdman Ocağı’nda, alt kısım ise Saim Arıkan’ın elinde
kaldı. Arbedeye polis müdahale etti. Haliç idman Ocağı’nın kalan kupanın üst kısmına sonraları “Gasp
edilen hakkımız” ibaresi ile bir plaket yazdırdığı öğrenildi. Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı İstanbul
Bölge Müdürlüğü; Haliç Antrenörleri Necati TOKBUDAK’a ebedi, Haliç İdman Ocağı Başkanı Vehbi
Emre’ye geçici boykot cezası verdi. Daha sonra görüleceği gibi iki kulübün birleşmesi neticesinde söz
konusu kupanın alt ve üst kısmı yeniden buluşarak İstanbul Güreş Kulübü müzesinde yerini aldı.
22
Vehbi Emre’den sonra kısa bir süre kulüp başkanlığına Jandarma Yüzbaşısı Fuat Bey seçildi(1934).
Aynı yıl tayini nedeni ile başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı.
Vali Muhittin Üstündağ döneminde Belediye, Haliç İdman Ocağı’nıTabhane Medresesinden
çıkardı. Bunun üzerine, Güreş ajanı olan İsmail hakkı Vefa kulüple ilgilenerek, Tabhane medresesinin
yemekhanesinde çalışmalarının devamını ve taşınmalarını sağladı.
Resim 16 Birinci Balkan şampiyonas ına katılan Türk Takımı, s oldan s ağa; RaulPeter,
Küçük Mus tafa, Abbas Sakarya, Saim Arıkan, Büyük Mus tafa (Çakmak), Yus uf As lan,
NuriBoytorun, Çoban Mehmet.
1936 Berlin Olimpiyat Oyunları sonrası güreşçilerimizin ve genel olarak sporcularımızın almış
oldukları başarılı sonuçların ulusal gururumuza katkıları yüksek seviyede idi. Ulu önder Atatürk, spora
23
ve özellikle güreşe olan ilgi ve seviyesini muhtelif vesilelerle sporcuları taltif ve teşvik ederek
gösteriyor; ilerleyen hastalığının tedavisi esnasında bile, zaman zaman güreşçileri bulunduğu yere
davet edip, onların güreşmesini beraberindeki devlet erkanı ile gurur ve keyif ile izliyordu. Atatürk, 19
Mayıs 1938 ‘deki gençlik ve Spor Bayramı törenlerini ağırlaşan hastalığı nedeni ile izleyememişti.
Açıklamalı [mt1]:
Açıklamalı [ak2R1]:
Resim 17;1936 Berlin Olimpiyat oyunlarında ilk Olimpiyat altın madalyas ını alan Yaşar
ERKAN
Resim 18; 1936 Berlin Olimpiyat oyunlarında Bronz(İlk Madalyamız) alan M.Ahmet
Kireççi, 1948 Londra’da is e Altın madalya aldı.
24
Resim 19 1937 Yılında Finlandiya’da yapılan Finlandiya-Türkiye dos tluk müs abakas ına
katılan güreşçiler(Orta Sıradan; Adnan Yurdaer,Saim Arıkan,Mus tafa Çakmak,Yaşar Erkan)
Yalova/Termal’de kaldığı günlerde, verdiği emir ile Saim Arıkan, Çoban Mehmet, Mersinli
Ahmet, Büyük Mustafa(Çakmak), Yaşar Erkan, Ahmet Harmancı, bakır yırtan Salih, gibi sporculardan
oluşan bir grup Atatürk’ün huzurunda güreştiler. Onları izlerken büyük önder ağrı ve acılarını
unutmuş gibiydi. Takdim edilen “bakır yırtan Salih” ’in acı kuvvetini sınamak için bakır bir tepsi
getirildi. Salih meraklı bakışlar arasında, bakır tepsiyi elleri arasında biraz zorladıktan sonra, bir
hamlede kolayca yırtıverdi. Bunun üzerine Atatürk’ün emri ile başka bir tepsi daha getirildi.
Görevlilere tepsiyi yağlamaları talimatı verilmişti. Salih pehlivan bu tepsiyi de elleri arasına aldı kayan
parmaklarını pençe gibi kasıp yüklenince, yağlı tepsi de bu kuvvete dayanamayıp yırtılıvermişti.
Harcadığı kuvvetin büyüklüğünden, bakır tepsinin tuttuğu yerlerinde Salih’in parmaklarının derin izi
kalmıştı. Onurlarına verilen ziyafette o günün anısına her birine 50‘şer Liralık banknotları eli ile
imzalayarak hediye etti. Bu ödülün manevi değerinin yanı sıra; 50 Lira o yıllarda bayağı önemli bir
miktardı.
Resim 20Eminönü Halkevinde düzenlenen İstanbul Şampiyonasına katılan güreşçiler, sol
en başta İs mail Hakkı Vefa.
25
1938 Yılında Finlandiya’dan antrenör olarak Onni Pellinen davet edildi. Modern güreşin ilk
yabancı antrenörü olan Macar Raul Peter‘den sonra yıllar sonra, bu defa güreşte son derece başarılı
bir ülkeden, Finlandiya’dan gelen bu güreş ustasının antrenörlüğü kulüplerimizi ve sporcularımız yeni
bir heyecanla şevk ve gayrete getirmişti. Türk güreşinde olduğu gibi, İstanbul Güreş Kulübünde de
değişik dönemlerde Türkiye Güreş Federasyonu adına bile gelse mutlaka bir süre çalışmışlardır. İşte
bunlardan biri de Onni Pellinen’dir. (Biraz bilgi verelim; Grekoromen yarı ağır sıklette 1924 Paris
olimpiyat Oyunlarında İsveç’li Karl Westergren ve İsveç’liRudolf Swenson’un ardından 3. Oldu. 1928
Amsterdam olimpiyat Oyunlarında yarı ağır sıklette grekoromende mısırlı İbrahim Mustafa ve Alman
Alman Adolf Rieger’in ardından 3. Oldu. Ve yine Bronz madalyada kaldı. 1932 Los Angeles Olimpiyat
Oyunlarında OnniPellinen’in katıldığı 3. Olimpiyattı ve artık 33 yaşında idi. Grekoromende İsveç‘li
Rudolf Swenson’un ardından ikinci oldu. 1938 yılında Türkiye’den aldığı davet üzerine bu Güreş ustası
ülkemize geldi.) Nuri Boytorun, Saim Arıkan, ile birlikte güreşçilerimizi çalıştırdı. Pellinen ile çalışan
güreş ustalarının içinde Hüseyin Erkmen, Halil Kaya, Servet Meriç, Mustafa Çakmak, İzmir‘den
İstanbul Güreş İhtisas Kulübüne gelen Bekir Yolcu, Çoban Mehmet, Celal Atik gibi isimler vardı. Daha
sonra bunlara Kenan Olcay, İhsan Kaba, Reşat Koler, Nevzat Kaçar, Ahmet Kandemir, Rızzık Demir,
Ahmet Yenel, gibi şampiyonlarda katıldı.
Resim 21 1937 Güreş Milli takımımız..(Fed.Başk.Seyfi Cenap Berksoy,Ant.Onni Pellinen,Çoban
Mehmet,Mustafa Çakmak,Adnan Yurdaer,Saim Arıkan,Yaşar Erkan,Kenan Olcay)
26
RESİM …. Gıyasettin Yımaz,Bayram Şit,Bekir Aksu,Nejdet Ucar,Adnan Yurdaer,Hüseyin
Erkmen,Yavuz Selekman..
BİRLEŞME
SONRASI
GELİŞİM
1938-1978
(İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜ)
Kumkapı İdman Kulübü ve Haliç İdman Ocağı’ndan İs tanbul Güreş Kulübü’ne;
1938 yılının Mayıs ayında Güneş Kulübünün şubeleri fes h edildi. Güneş Kulübü fes ih
edildiği için Kumkapı İdman Kulübü ile Haliç İdman Ocağı tekrar ekonomik krize girdi. Güneş
Kulübü’nün A Bölgesi adı ile o güne kadar çalışmalarını sürdüren Kumkapı İdman Kulübünün
yöneticileri ve sporcuları tek parti döneminin parti yöneticileri ve Kumkapı Kulübüne s evgi
bes leyen, kendis i de Fenerbahçe Kulübünün kurucuları arasında yer almış olan Nedim
Kaleci vas ıtası ile dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu ile görüşerek problemlerini ilettiler.
Kendilerine faaliyetlerinin Bölge kulübü olarak değil, adı ve faaliyetleri ile tüm İs tanbul’u
tems il edecek bir kulüp çatısı altında çalışma yaptıkları takdirde destek olunacağı ifade edildi.
Bunun üzerine Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nun talimatı uyarınca fes ih edilen Güneş
Kulübünün “A Bölgesi” olarak tanınan Kumkapı İdman Kulübü ile yine Güneş Kulübünün “
B Bölgesi” olarak anılan Haliç idman Ocağıtek isim ve tek çatı altında zaten yıllardır kol kola
dayanışma içinde sürdürdükleri beraberliği bütüne dönüştürmüş oldu.
27
Resim 22 TabhaneMedresesi , 1945’ li yıllar(Kulüp Başkanı;İsmail Hakkı Vefa ve antrenör
M.Ali Bekler..)
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’nün 6 Haziran 1939’da Tabhane Medresesinde yapmış olduğu ilk
kuruluş kongresinde İstanbul Beden Terbiyesi (Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü) Bölge
Müdürlüğüne bağlı federe bir kulüp olarak güreş branşında faaliyet göstermek üzere kurulmuş olan
kulübün başkanlığına İsmail Hakkı Vefa getirildi. Genel sekreterliğe İbrahim Barut, Muhasipliğe
Mehmet Fildişi, üyeliklere de Ferruh Özdiren, Nuri Boytorun ve Celal Evirgen seçilmişlerdir(7).
Kulüp amblemi üzerinde klasik güreş yapan iki güreşçi figürünün yer aldığı, boncuk mavisi ve kan
kırmızısı renklerin zemin oluşturduğu bayraktı.
Resim23;İGİK Masa Bayrağı-A.Yurdaer,Y.Erkan,Şükrü Saraçoğlu(Başbakan),Çoban Mehmet
28
Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nun göstermiş olduğu ilgi ve kulüp yönetiminde görev alanların
gayretleri neticesinde, dönemin İstanbul valisi “İstanbul Güreş kulübüne” davet edilerek ilgi ve
desteği sağlandı. Böylelikle Tabhane Medres esinde, antrenmanların yapılacağı salon kısmı için
öncelikli olmak üzere;İlk yıl 3000. –Lira takip eden yıl için yine 3000.Lira tahsisat eklenmek sureti ile
soyunma yerleri ile duşların tadilat çalışmaları yapılarak tamamlandı.
Bu arada;
1939 yılında Dünya yeniden bir savaş ve ateş ortamına sürüklenmişti. Genç Türkiye
Cumhuriyeti II.Dünya savaşı dışında kalmakla beraber savaşın tüm tedirginliğini ve sıkıntılarını
büyük ölçüde yaşıyordu.
Avrupa, Dünya Şampiyonaları ve Olimpiyatlar ertelenmişti. İstanbul güreş Kulübü’nün Kongreleri
tüzük gereği olağan olarak 3 yılda bir yapılıyordu.
05 Ocak 1941’de yapılan 2.Olağan kongrede Kulüp başkanlığına Hafiz Besim Akbar (Emekli Tugay
Komutanı –Albay), 2.Başkan olarak Ali rıza Sidal (Eczacı), Genel Sekreterliğe (Umumi katip) Sedat
Şahin (Gümrük Ayniyat Şefi), Muhasipliğe Ahmet Gürkan (Tüccar), genel kaptanlığa Hasan Şen
(Komisyoncu), Veznedar olarak; Hüseyin Gözeten (Tekel İdaresinde memur) ve üye olarak da Ahmet
Çanakçılı (Tüccar) seçildiler.
14 Şubat 1943’te yapılan olağan kongrede Hafız Besim Akbar Başkanlığa, Sedat Şahin
2.Başkanlığa yeniden seçilirken; Genel sekreterliğe AsafHamza Alay (Eczacı), Muhasip ve veznedarlığa
Ahmet Gürkan genel kaptanlığa Mehmet Çoban, üyeliklere de Vefik Gürkanlar ve Mustafa Çakmak
seçildi.
Savaşın sona erdiği 1945 yılından itibaren Kasımpaşa kulübü prestijli kulüpler içinde öne
çıkmıştı. Bunda “İstanbul Güreş Kulübü” adı ile birleşen Kumkapı ve Haliç kulüplerinin güreşçilerine
resmen ve açıkça-amatör bir spor dalında faaliyet gösterilmesi nedeni ile –maddi olarak destek
sağlayamaması, en azından bir işe yerleştirme imkanlarının ise son derece zayıf olması önemli bir
nedendi. Kendisi de bir Haliç İdman Ocağı sporcusu olan ve Haliç Tersanesinde görevli olan Şaban
Kaptan, Haliç İdman Ocağı’dan ayrılarak Kasımpaşa futbol kulübüne girmiş ve burada güreş
şubesini kurmuştu.
Kasımpaşa Kulübünün başkanlığını emekli bir deniz subayı yürütüyordu. Haliç tersanesinin iş
imkanından yararlanan Kasımpaşa kulübüne İstanbul Güreş Kulübü’nden Büyük Mustafa’yı (Çakmak)
ve Mersinli Ahmet Kireççi ‘yi transfer ettiler. Böylelikle Kasımpaşa Kulübü,İstanbul’un güreşte en
güçlü ikinci kulübü durumuna geldi.
Sporcularına iş bulmak amacı ile İstanbul Güreş kulübü; 1946 kongresinde İstanbul Sular İdaresi
Müdürü Yusuf Ziya Bey’i Öniş’i İstanbul Güreş Kulübü başkanlığına getirdi. Fakat Yusuf Ziya bey
29
başkanlıkta pek istekli görünmediğinden sonraki kongrede Yusuf Ziya Bey’in yerine Sular İdaresi
Müdürü olan eski Milletvekillerinden ve yüksek bürokrat Mazhar Akifoğlu seçildi. Başkan
yardımcılığına Kemal Kalpakçı (Sular idaresi Levazım Şefi), Genel Sekreterliğe Muhtar Arıman (Fatih
Sular İdaresinden), Muhasipliğe Ahmet Gürkan, Genel kaptanlığa Vefik Gürkanlar(Tüccar-İş adamı),
Üyeliklere de Kamil Yalman ve Celal Evirgen seçildiler.
Resim 24 ; 1941 .Fatih Tabhane Medresesi;(Güreş Kulübü); İzettin Vardarlı,Yaşar Doğu,Süleyman
Baştimur, Yaşar Yılmaz, Hamit Kaplan, Kadir Akat,Celal Atik…)
İstanbul Güreş Kulübü antrenman çalışmalarını büyük ölçüde Fatih’teki (Fatih Camii-İtfaiye
çıkışında köşede yer alan) Tabhane Medresesinde sürdürmekle beraber, eski Kumkapı salonunda da
yine “İstanbul Güreş Kulübü“ olarak kısmen çalışmalarını sürdürüyordu.
30
Resim 25 Koç Ahmet’ in antrenörlüğünü yaptığı Milli Takımımız; (Soldan s ağa; Koç
Ahmet, Kemal Demirs üren(Bomba Kemal), Servet Meriç, Mehmet Oktav,Bekir Yolcu,
Nurettin zafer, Haydar Zafer.
Bunda daha geniş çalışma imkanı yaratmak, eskiden birden kopmamak düşüncesi olduğu kadar
O yıllara ait kulüp başlıklı kağıtların incelenmesinden de görüleceği gibi, Kumkapı’da antrenmanların
yapıldığı binanın “CHPi” binası olması ve dönemin tek parti dönemi olmasından ötürü “İstanbul Güreş
Kulübü”’ne saygınlık sağlanması idi. Tabhane Medresesindeki kulüp, konumu nedeni ile semtten
alarak, uzun yıllar-günümüze kadar- “ FATİH GÜREŞ KULÜBÜ” adı ile halk arasında anıldı.
Gerek II.Dünya savaşı yıllarında, gerekse savaş sonrası yıllarda, ekonomik ve sosyal çöküntü
geçiren bir dünyanın olumsuz koşulları ülkemizde de hissedilir boyutlarda idi. İşsizliğin sporcuları
da etkilediği uzun yıllar boyunca, kulüp çatısı altında elit sporcuları hem de pür amatör olarak,
tutmak nerede ise imkansızdı.
Çoban Mehmet ve Mersinli Ahmet‘te bu nedenle Kasımpaşa kulübüne geçmek zorunda
kalmışlar. Bu kulübün yönetim kadrosunda yer alan iş adamları ve yüksek bürokratların sporcuların
istihdamına büyük katkıları olmuştur.
İstanbul Güreş Kulübünün, yetiştirdiği elit sporcularını diğer kulüplere gitmekte serbest
bırakmasının büyük fedakarlık olduğu açıktır. Ancak, bu anlayış ülkemizde modern güreşin yayılıpsevilmesinde katkısı büyüktür. İstanbul Güreş Kulübü minderlerinden yetişen sporcular gerek
ülkemiz içinde, gerekse yurt dışında nereye giderlerse gitsinler ilk yuvaları olan kulüpleri olan
gönül temasını kesmemişlerdir.
Önemli bir bölümü, ilerleyen yıllarda başarılı antrenörler, hakem ve yöneticiler olarak
güreşimize ve Türk spor hayatına katkıda bulunmuşlardır, halende ediyorlar.
31
İsmail Hakkı Vefa, Tayyar Yalaz, Seyfi Cebap Berksoy, NecatiTokbudak, Saim Arıkan, Nuri
Buytorun, Çoban Mehmet, Adnnan Yurdaer, Servet Meriç, ve onları takip eden kuşaktan Müzahir
Sille, Nahit Taşer, Mithat Bayrak, Lütfi Çiçekçi….bazılarıdır.
Resim 26 1950’ li yıllarda Pendik’ teki Milli Takım kampında çekilen hatıra fotoğrafı, Saim
Arıkan, Cihat Us kan, Adil Candemir,Celal Atik, Ali Yücel, Vehbi Emre, Koç Ahmet. Yaşar
Doğu,Mus taf Çakmak ve Adnan Yurdaer..
01 Ocak 1951 tarihimde olağan kongrede Mazhar Akifoğlu yeniden İstanbul güreş Kulübü
Başkanlığına getirildi. Kulübün kurucularından hamisi İsmail Hakkı Vefa arkadaşlarını teşvik ve gayrete
getirmek amacı ile II.Başkan olarak yönetimde yer almıştı. İleriki yıllarda kendisi de başkanlık
yapacak olan (İstanbul Güreş İhtisas Kulübünü Koruma Vakfı kurucularından ) değerli spor adamı
Avukat Ahmet Mukbil Yazman Genel Sekreterliğe, Hamdi Türel muhasip üyeliğe, Vefik Gürkanlar
mutemet üyeliğe getirildiler.
Spor kulüplerinin Bedensel ve Zihinsel sağlığın temininde birer odak noktası olması, insanın
kendisini toplum içinde bir birey olarak farklı ifade etme dürtüsünü özellikle gençlere muhtelif sportif
rekabet kapıları açarak deşarj edilebilmesini sağlaması gibi temel çizgileri olduğu kuşkusuzdur.
Diğer yandan da sportif rekabetin yanı sıra, insan fıtratındaolan sosyal uyuşmazlıkların, bireysel
çekişmelerin, kıskançlıkların, sığ ve kısa düşüncelerin de spor kulüpleri içersin de fırsat ve zemin
bulduğu açıktır. İstanbul Güreş Kulübü idealist ve yapıcı-pozitif düşünceler taşıyan, yüksek duygu ve
idealleri olan kuşaklar tarafından kurulmuş, ülkemizin en zor koşullarında –Savaş ve yokluk yıllarında
32
–varlığını devam ettirmiş olmasına karşın, az da olsa zaman zaman “Dernek İçi” iktidar hesaplarına ve
hesaplaşmalarına şahit olmuştur.
Özellikle güreş gibi, geleneksel ve milli-tarihi motiflerin ortasında yer alan bir sporun
yönetiminde yer alanlarca, uzun yıllar eleştirisel bakışların hoş görülmediği, yönetime muhalefetin-bir
gelişme ve yanlışlardan dönme fırsatı değil – düşmanlık olarak algılandığı dönemler olmuştur. Bunda
kurumun tesis edilmesinde, kriz yönetimlerinde,varlığını idamede büyük çabalar harcayan idari
sorumluluk yüklenmiş insanların, zaman içinde kısmen de olsa kurumsal varlıkla özdeşleşen bir
görüşe saplanmalarının “ben” “kulübüm –kulüp benim“ anlayışına bilmeden kapılmalarının etkisi
olduğu düşünülebilir. Oysa ki toplumların gelişimi ve medeniyetin sürdürülmesinde kurumların ve
ilkelerin ön plana çıkarılarak, kalıcı kişisel kararlara ve bireysel yeteneklere uzun süreli veren
kolaycılıktan uzaklaşması, kurumsal-kolektif sistemini oturtması esası oluşturmaktadır.
İsmail Hakkı Vefa ve arkadaşlarının girişimleri ile kurulan Kumkapı İdman Kulübü’nden
İstanbul Güreş Kulübüne uzanan yıllar içinde İsmail Hakkı Vefa‘nın otoriter kişiliği, çevresinde de
disiplin hüviyetinde katı ve taviz vermez anlayışta olanlarla yönetimi paylaşmaya meyyal olması bir
süre sonra spor çevrelerinde ve özellikle kulüp yönetiminde üstü kapalı da olsa muhalefet
anlayışlarının, gruplaşmaların oluşmasını önleyememiştir.
1955 yılında, o dönemde kulüpte çalışma yapan genç sporculardan oluşan bir üniversiteliler
kuşağı ön plana çıkmıştı. Ülkemizde o yıllarda okuma ve yazması olanların nüfusa oranın çağdaş
Dünya normlarında çok geride olduğu, 1960 ‘lara kadar Lise mezunlarının “Yedek Subay “askerlik
yapabileceği dikkate alınırsa, o yıllarda kulüpte bir araya gelen bu üniversite öğrencilerinin kulübün
entelektüel düzeyine katkısı anlaşılabilir.
Birkaç yıl sonra da İsmail Hakkı Vefa’nın vefatı üzerine yeniden seçimler yapıldı ve Ahmet
Çanakçılı Kulüp başkanlığı görevine gelirken, Bekir Avar Katib-i Umumi (Genel Sekreter) olarak
yönetimde görev alıyordu. İstanbul Güreş Kulübü, Kumkapı kulübünün kurulduğu yıllardan başlayarak
güreş dışındaki ferdi sporlara da kapısını ve imkanlarını açmıştır. Bunlardan o dönemde çok popüler
olan; Halter, “Gülle” adı ile uzun yıllar devam etmiştir. Özellikle Gülleci Cemal Bey(Erçman) spor
tarihimize ve Olimpiyat tarihine geçmiş bir sporcumuz ve bu sporun ülkemizdeki en önemli
öncülerindendir.
2. Meşrutiyet döneminde Meclis-i Mebussan Başkanlığı (Osmanlı dönemindeki Millet Meclisi) da
yapmış ve “Filozof” olarak anılan Rıza Tevfik Bölükbaşı, Selim Tarcan, Mazhar Kazancı, gibi tanınmış,
Osmanlı İmparatorluğunun son dönemini ve Cumhuriyetimizin kuruluşunu görmüş-görevler almış
insanların da bu sporu yaptıkları bilinmektedir. Uzun yıllar ülkemizde bu sporun gelişmesine katkıları
olan Boğos Kambur (Şişli Kulübünden ), İhsan Kırgül (Üsküdar Kulübünden ) gibi isimlerde Kumkapı
Kulübü ve İstanbul Güreş Kulübü çatısı altında çalışmalar yapmışlardır. Sadık Pek ünlü gibi ününü
33
Balkanlara taşımış bir haltercimiz, yine İstanbul Güreş Kulübünden çıkmıştır. O Yıllarda, sporcular
arkadaş gurupları halinde, rakip kulüplerde de zaman zaman antrenmanlara –yönetimden izin
almak sureti ile katılırlar, kulüp antrenörleri ve yöneticileri de zamanla bu sporcuları lisansla
kendilerine bağlayabileceklerini düşünerek müsamahakar davranırlardı.
Halterde; Ahmet Enünlü‘de tanınmış ve şampiyon sporcularımızdandır.
Beden Terbiyesi Yönetmeliği(Spor Genel Müdürlüğü/ SGM), ferdi sporlarda bir branşta lisans
sahibi olan sporcunun, başardığı ve arzuladığı takdirde bir diğer branşta aynı lisansla müsabakalara
katılmasına izin veriyordu. “İstanbul Güreş Kulübü’ nde, özellikle 1960 sonrası yıllarda amatör
kulüplerin “İhtisas“ kulübü haline dönmesi ve özel statü tanınması neticesinde, birkaç branşta
faaliyet gösteren amatör kulüplerden ihtisaslaşanlar zamanla diğer branşları tasfiye ederek
ihtisaslaştığı branşa odaklanmayı tercih etmişlerdir. İstanbul Güreş Kulübünün de 1960 s onrası
“İstanbul Güreş İhtisas Kulübü” olarak tescili ile bu yola gidilmiş, 1975-1985 yılları arasında tedricen
Halter, Boks ve Judo branşları kaldırılmıştır ki, anılan bu branşlarda uzun yıllar Türkiye’de ve
Uluslararası müsabakalarda büyük başarılara imza atılmıştır.
Boks’ta en son 1977 yılına kadar Antrenörlüğünü Adnan Kerse, Judo da 1984 yılına kadar
antrenörlüğü Olcay Şen yürütmüşlerdir. Boks’ta Faik Hoca, Kalust Çarkçı Ali Ahmet, GarbisZakaryan
gibi profesyonel boksun ülkemiz adına ilkleri ve en iyileri (Şişli Kulübünde de çalışmalar yapıyorlardı.),
Cemal Kamacı (Profesyonel olarak Avrupa Şampiyonumuz) ile Prof.Dr.Nevzat Yalçıntaş’ın ve bir çok
gencimiz Güreş İhtisas kulübü çatısı altında Boks yaparak adlarını duyurdular.
Judo’da, 1976 Montreal Olimpiyat Oyunlarında Kafile Bayrağımızı taşıyan Süheyl Yeşilnur,
önceleri serbest güreş yaparken Judo’ya geçen ve 10 yıl Judo milli takımında yer aldı, daha sonra da
Türkiye’nin en genç Federasyon Başkanlarından olan (28 Yaşında ) Resul Yolcu yine aynı kulüpte
sporla tanışmış, Şampiyon olmuşlardır.
34
Resim 27 İs tanbul Güreş İhtis as Kulübü Boks Takımı .
1960-1970 sonrasının güreşçilerinin tamamına yakın bir kısmının yurt dışına gitmesi ile
Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonlarımızın oluşturduğu ani boşluk, ülkemiz güreşinde olumsuz bir
ortam yaratmıştı.
Balkan Şampiyonalarında ve Akdeniz oyunlarında zaman zaman parlak sonuçlar alınsa da, Dünya
minderlerinde o uzun yıllar hayranlık uyandıran şampiyonluklarımızı bulamadık.
Nahit Taşer, Yavuz Selekman, Sırrı Acar, Vahap Pehlivan, İbrahim Yurdaeriş, Ali Kazan, Asım
Pehlivan, Mehmet Gürbüz, İzettin vardarlı, Tahsin Turgut, Muhsin Altun, Cumali Balçıkanlı, Ramazan
Özbek, Talat Makaracı, Halil Ermiş, Şefik Namlı, bu dönemin Balkan, Avrupa ve Dünya
Şampiyonalarında ustalıkları ile dikkati çeken, İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün ve Türk güreşinin
gurur kaynağı Şampiyon sporcularımızdır.
16 Ocak 1960 tarihinde yapılan olağan Genel Kurulda, başkanlığa Ahmet Ça nakçılı, başkan
vekilliğine Av.Tevfik Karabaş, genel sekreterliğe Dr.Bekir Avar, Muhasip üyeliğe Orman mühendisi
Ümit Demirağ, üyeliklere de Diş Tabibi Burhan Pandül, Mehmet Çoban (Çoban Mehmet) ve antrenör
Hüseyin Erkman getiriliyordu
35
Resim 28 Güreş Kulübü sporcu ve yöneticileri Tabhane Medres es i bahçes inde (Fatih1961)
Resim 29 Alt s ıra;İzettin vardarı,Lütfi Çiçekçis oy.Orta s ıra;Haydar Zafer, Adnan
Yurdaer.Bekir Yolcu,Servet Meriç,Müzahir SilleSon Sıra; Çoban Mehmet,Taştan Koçak,Uğur
Sayın,Nurettin Zafer….
İsmail Hakkı Vefa’nın ve genç üniversiteliler kuşağının yönetimde yer almalarından sonraki
yıllarda yeni bir dönem başlamıştır. İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde; Vakıflara ait olan bina hızla
36
eskimekte, İstanbul ve Bölge Şampiyonaları, dış temaslarda zaman zaman bu mekanda yapılmak
zorunda kalındığı için, ortaya garip bir durum çıkmaktaydı.
Resim 30 ; 1965..Fatih Güreş Kulübü;Yönetim ; Mehmet Bahçıvan,Bekir Yolcu,Ahmet Mukbil
Yazman,,Ziya Taşer ,Saim Arıkan,Dr.Burhan Pandül...
1960-1970‘lerde hevesli ve amatör ruhlu gençler kulübe dahil olurlar. Talat Makaracı, Feti
Mete, Muhsin Altun, Hayrettin Gülaçtı, Hadi Gül, Ahmet Yener, Resul Yolcu, İbrahim Selekman, Adil
Ünver, Bedrettin Lügal, Kulüp katipliğinde ise o sıralarda olabildiğince faal vardır.
Resim 31; 1968 Antrenör Adnan Yurdaer ve İs tanbul Güreş kulübü Mehmet Yalçın,
Hüsamettin Kaban, Bilal Tabur,Erkan Uybaş, Salih Taşçı, Mehmet Gürbüz, Ahmet Yener…
37
Resim 32 ; Dönemin antrenörlerinden Halil Kaya ;Osman ve Necmi fazlıoğlu ile birlikte.
Resim; 33 1970’ li yıllar;.Dikkat edilirse ayrıntılar gözüküyor..Ayakkabılar başta olmak
üzere ve minder ,şortlar v.s.(Şimdiki imkanlar daha iyi her açıdan)
38
Resim34 İs tanbul Güreş Kulübünden (Fatih – Tabhane Medres es i)Antrenman s onras ı
,1974) Yatanlar; Talat Makaracı, İbrahim Selkman, M.Ali .Bekler,Ramazan Güven,.Orta Sıra;
Ata Karataş,Altan kalender, Tahsin Turgut,Mehti Karataş,İlyas Demirci, Mehmet Türüt, Son
s ıra;Mehmet Gürbüz,Bekir Yolcu,Enbiya Yılmazz,Cumali Balçıkanlı,Nahit Taşer,Mehmet
Karataş,Bülent Baş,Fahri Umarer,Mahfuz Karataş,Mus taf Koşar,Aydın Metiner,Bedrettin
Lügal,Mehmet Yalçın Sabri Bahçeci..
Özetleyecek olursak, 1919 Yılında Kumkapı (Güneş bölgesi A), Haliç İdman Ocağı (Güneş
Bölgesi B) ve sonrasında birleşme (İstanbul Güreş kulübü diğer adı ile Fatih Güreş Kulübü
sonrasında birkaç branşta faaliyet gösterme ve eklenen İhtisas kelimesi ve en son “İstanbul Güreş
İhtisas Kulübü” adını alması ile baştan beri anlatılan ve çok zor şartlarda kurulan asırlık çınar
İGİK’ten gerçekten çok önemli ve Türk Sporununu alt yapısına ve bir devre damgasını vuran, önemli
spor ve güreş adamı,antrenör ile yöneticileri sırası geldikçe bahsettik.
İşte 1970 yılından itibarende değişik dönemlerde aktif olarak yer alan yönetici, hakem, antrenör
ve sporculardan da sırası geldikçe önemine göre bahsedilecek.
(Bilgi: 1965 yılından itibaren ve 1980 yılına kadar eskiden; Güreş yapanlar üç kategoride
sınıflandırılırdı: Şöyle ki; Hevesliler ve yeniler. Tecrübesizler ve Tecrübeliler..)
1970‘lerin başında, döneme damgasını vuran kabiliyetli güreşçiler bir araya gelmişti. Bazılarını ise
şöyle sıralamak mümkün; (Adnan Yurdaer’in olgunluk dönemidir) ve genç güreşçilerin en büyük
ödülü ondan “Aferin“ alabilmektir. 1970’li Yıllarda; Yukarıdaki gurupta yer alan güreşçiler ile beraber,
39
yurt dışında antrenör olarak görev yapan (İspanya) Adnan Yurdaer’in Türkiye’ye gelişi ile Servet
Meriç, Müzahir Sillle, NahitTaşer ve diğer antrenörlerle beraber yeni bir dönem başlıyordu. Göreve
gelen yeni yönetim iddialı olarak birkaç projeyi hayata geçirmek üzere işe koyuldu.
En önemli, proje olarak; Bu projenin amaçlarından biride Aksaray’da yeni yapılacak olan kulüp
binası ile birlikte yeni bir takımla Avrupa Şampiyon kulüpler kupasına katılmaktı. “Hedef;Avrupa
Şampiyon Kulüpler kupasını kendi müzesine koymaktı. (Serbest stilde aynı yıl TOFAŞ şampiyon
olmuştu.) Hazırlıklar başlamıştı. İlk etapta takıma transferler yapılmışı. Yeni transferlerle beraber
iddialı bir takım oluşturulmuş;
Takım; Necmi Fazlıoğlu, Mücahit Güngör, Osman Fazlıoğlu (Doğan), Vahap Pehlivan, Cumali
Balçıkanlı (Her iki güreşçide bu hedef doğrultusunda tekrar antrenmanlara başladılar), Mehmet Türüt,
Nahit Taşer, Mehmet Gürbüz, Mustafa Sezer’den oluşmuştu. Oluşturulan takım;
1976 yılında İstanbul bölge şampiyonasında takım olarak şampiyon oldu. (O tarihlerde bölge
şampiyonluğu çok önem arzediyordu) Uzun süre İstanbul şampiyonu olunamıyordu.)
Bu gurupta, yukarıdaki güreşçilerimiz dışında;
(Daha öncekiler ve yeni eklenenelerle beraber) Tahsin Turgut, Ramazan Güven, Şükrü
Göynücek, İlyas Demiroğlu, Sabri Bahçeci, Muzaffer Bilge, İsmail Gürbüz, Bedrettin Lügal, Mehmet
Mirza, Hüseyin Denizer, Bahadır Çengil, Beraatin Çimen, Aydın Metiner, Ramazan Özbek, Gündüz
Metiner, Mücahit Dağ, Hakan Avar, Engin Özbek, Cebrail Uludağ, Mehmet Karataş, Mahfuz Karataş,
Ata Karataş, İbrahim Selekman, Hadi Taşer, Nurettin Beşe, Adil Ünver, Servet Demirhan, Rasim
Örnek, Zeki Şahin, Ömer Esmer, Selami Karakuş, Osman Elbiye, Cengiz Elbiya, Mehdi Karataş …. ve
daha birçok güreşçi vardı.
40
Resim 35 ; Birkaç jenerasyon bir arada; Ön sıra; Başkan Süleyman Karabel, Yurtman, Ali
Toker, Mus tafa Özbakan,Fehmi Büyükmutlu, Necmi Fazlıoğlu(Doğan), Nahit Taşer, Os man
Fazlıoğlu(Doğan), Bedrettin Lügal, Orta sıra; Mehmet Tantan, Cebrail Uludağ, Ramis Çelik,
Boğa Mehmet, Kani Yüks el, Mus tafa Şal, İlyas Demiroğlu, Ercan Ayyıldız, Tuncay
Özden(Kaptan), Ata Karataş, Son sıra; Şaban Donat, Miracettin Çam ve diğer..
Yukarıdaki takımda yer alan güreşçilerin çoğu yetenekli sporculardı. O günkü kulüp ve Türkiye
şartlarında bir takım nedenlerden dolayı kendilerinden beklenen başarıyı az sayıda bir güreşçi
yakaladı. Nedenlerin bazılarını şöyle sıralamak mümkün;
Kulüpte o zamanki uygulanan mevcut çalışma programları başta olmak üzere, beslenme, tesis
yetersizliği, malzeme eksikliği, çağın teknolojisine ayak uydurmakta geç kalınması, ergonojik destek
alınacak maddi gücün yetersizliği, Labaratuardan Dünya’nın o zaman iddialı ülkeleri gibi
yararlanamamak, iş bulamama gibi nedenlerin yanında o zaman görev yapan teknik adamların
kendilerini güncelemelerde geç kalmaları (Uluslar arası seminer ve kurslara yeteri kadar
gidilememesi..), Dünya’da madalya alan iddialı ülkelerle fark olması ve zamanın Federasyonla
ilişkilerin istenen düzeyde olamaması, Türk Milli takımlarının tam takımla şampiyonalara eskisi gibi
katılamaması, sıkletlerde aynı sporcuların rekabet ortamının olmaması, dış ilişkilerin azlığı, yanında;
“Antrenmanlara katılan müsabık ve değişik hedefli sporcuların ayrı antrenman programı yapılması
gerekirken karadüzen bir şekilde devam etmesi “gibi nedenlerde eklenebilinir..
41
O nedenle dir ki; İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde çok yetenekli gelecek vadeden sporcuların
belki duraklama döneminde olan Türk Güreşinin madalya hanesine adlarını yazdırma imkanları
olabilirdi.(Zor imkanlara rağmen) O dönemde; İstanbul şampiyonasında ilk üçe girmek özellikle
grekoromen stilde, Türkiye şampiyonasında ilk üçe girmek kadar önemli idi. Bütün bu müsabakalar
ücretli izlenirdi. (Daha önceki dönemlerde ise; Antrenmanlarında belli bir süre ücret karşılığı izlendiği
söylenir.) O zamanki İstanbul’daki kuüplerden, İGİK(İstanbul Güreş İhtisas Kulübü) dışında bazılarını
saymak gerekirse; O zaman açık olan sonra kapananlardan; Altınay(Kapalı), Demirspor Kasımpaşa,
Bakırköy(Kapalı), Cihan(Aktiif değil), Camialtı(Kapalı), Haliç(Kapalı), Fenerbahçe (Kapalı), Beşiktaş,
Topkapı(Kapalı), Kartal(Aktifdeğil), Tekel(Kapalı), Simtel(Kapalı) ,İETT (Kapalı, ancak İBB olarak
faaliyette) ve diğerleri vardı.
Resim 36 ;Os man Doğan (fazlıoğlu), Ö.Lütfi Beşe, Servet Demirhan, Necmi Fazlıoğlu
(Doğan), Berattin Çimen, Cebrail Uludağ.
Resim 37 ; 1979 Aydın Metiner, Nahit Taşer (Antrenör), Gündüz Metiner, Os man
Fazlıoğlu (Doğan), M.Ali Bekler (Antrenör)
42
Resim 38 ; 1974 Romanya ile İGİK karşlaması(Bükreş’ te) Müzahir Sille(Ant.),Ramazan
Güven,Ramazan Özbek,Necmi Fazlıoğlu(Doğan), Mücahit Güngör,Gündüz,Metiner,Ata
Karataş,Veli Sancaklı, Mehmet Türüt,Amil Öztürk,Mehmet Gürbüz,Nahit Taşer….
1970’li yıllardaki jenerasyona eski güreşçilerle beraber yeni güreşçiler dahil olmuştur.Yine
değişik bir gurup; Aynı zamanda kulüpte olanlar (Eskilerle beraber);
Nahit Taşer Sırrı Acar, Vahap Pehlivan, İzettin Vardarlı, Tahsin Turgut, Cevat Erdoğan, Muhsin
Altun, Mehmet Türüt, Talat Makaracı, Ali Kazan, Asım Pehlivan, Cumali Balçıkanlı, Ahmet Bozman,
Fethi Mete, Mehmet Gürbüz, Osman Fazlıoğlu, Mücahit Güngör, Necmi Fazlıoğlu, Bedrettin Lügal,
Mehmet Karataş, Mahfuz Karataş, Ata Karataş, AydınMetiner, Gündüz Metiner, Servet Demirhan,
Cebrail Uludağ, Ahmet Bayraktar, Engin Özbek, Amil Öztürk, Kudret Sille, Fehmi Akyıldız, Turan
Aslan, gibi şampiyonlar ve güreş ustaları antrenmanlarını sürdürmektedirler.
Bu gurupta, yukarıdaki güreşçilerimiz dışında; (Daha öncekiler ve yeni eklenenelerle beraber),
Ramazan Güven, Şükrü Göynücek, İlyas Demiroğlu, Sabri Bahçeci, Muzaffer Bilge, İsmail Gürbüz,
Mehmet Mirza, Hüseyin Denizer, Bahadır Çengil, Beraatin Çimen, Ramazan Özbek, Mücahit Dağ,
Hakan Avar, Mehdi Karataş, İbrahim Selekman, Hadi Taşer, Nurettin Beşe, Adil Ünver, Rasim Örnek,
Zeki Şahin, Ömer Esmer, Selami Karakuş, Osman Elbiye, Cengiz Elbiya ve daha birçok güreşçi vardı.
1970’li yıllardan önce ve sonrasında bir süre devam eden bir gelenek; Zamanın değerli
antrenörleri, eski Şampiyon ve tecrübeli güreşçiler, antrenmanlarda ve antrenman dışında; Mevcut
güreşçiler ile bazen minderde; antrenman sonrasında; Bağdaş kurup, büyükler etrafında bir halka
oluşturarak ve bazende “Çay Sobetlerinde“ güreş anılarını analatırlardı. Örnek vermek gererkirse;
43
Yılları bu yuvada geçmiş, Saim Arıkan, Adnan Yurdaer, Mehmet Ali Bekler, Yusuf Aslan, Fehmi
Büyükmutlu, Gazanfer Bilge, Mustafa Dağıstanlı, Ertuğrul Bolgi, Halil Kaya, Müzahir Sille, Nahit
Taşer, Salih Tezel, Ali Özcan, İzettin Vardarlı, Lütfi Çiçekçisoy, Mehmet Türüt, Muhsin Altun. ÖR;
Gazanfer BİLGE, Mithat BAYRAK, Kazım AYVAZ gibi
Güreşçi kolay yetişmediği gibi, uzun sürede ve birkaç jenerasyonu bir anda içinde
barındırabiliyor. Bir örnek vermek gerekirse bir ara 1960’lı yıllarda; Kazım Ayvaz, İzettin Vardarlı
rekabeti ve 1986-1996 yılları ararsında 90kg ile 82kg arasını kapsayan sıkletlerde ön sıralarda İGİK
mensubu güreşçiler madalyaları alırlardı. Şöyle ki; Türkiye şampiyonasında 90kg‘a bakıyorsunuz; İlk
üç İGİK’ten; Hakkı Başar, Kubilay Aksakal ve Nurkan Avcı, yine 52kg Ömer Esmer, Ali Akça ve Ramis
Çelik ile Ömer Elmas aynı sıklette kürsüyü paylaşıyorlar.
Yani partner önemli olduğu kadar, rekabette önemli idi. Sonuçta süreklilik ve devamlılık
sonrasında mutlaka mayoyu biraz sabır ve çalışma ile ikinci, üçüncü sporcuda giyebiliyordu. Onun için
bazen bir sporcu diğer gurupta da kendini bulabiliyordu. Yeni gelenlerle beraber sporcuyu iki veya üç
kez bir değişik dönemde görmemiz mümkün…
Resim 39; Şinasi Çömlekçi, Osman Fazlıoğlu, Mahfuz Karataş, Mehmet Karataş
İşte yine değişik bir guruplayız;
1975-1985 döneminde de bir döneme damgasını vuran yetenekli güreşçiler vardı. Bu dönem ile
biraz eskiye gidersek, yukarıda değişik nedenlerini sıraladığımız nedenlerden dolayı sırası geldikçe
onlardan bahsedeceğiz.
Birkaç örnek vermek gerekirse; Osman Fazlıoğlu, Mehmet Türüt, Halil Ermiş, Talat Makaracı,
Feti Mete, Mehmet Karataş, Cevat Erdoğan gibi güreşçiler;
44
Özellikleri itibari ile; Yetenekli olmalarının yanında,cesaretleri ile ön plana çıkıyorlardı. O
dönem teknik kapasite olarakta rakiplerine göre önde idiler. Örneklemek gerekirse; Belli yaptıkları
oyunlar; Bele girme, koltuklatı, çırpma gibi tenikler en iyi yaptıkları güreş teknikleri idi.
Belli dönemlerde olduğu gibi; Daha önce belirtildi ek olarak; Şanss ız olmaları o zaman
FILA(UWW)‘nın Dünya çapında faaliyetlerindeki programlanan güreşlerin zamanında
yapılamaması ile uluslar arası arenaya çıkma imkanı az bulmaları gibi nedenler sıralanabilinir.
Serbest yapmanın yanında, aynı zamanda grekoromende çok iyi yapmaktaydılar.
Birkaç örnek vermek gerekirse;
Aydın Metiner; 1980 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı. Büyüklerde şampiyonalarında yer aldı. aldı. Bu dönemde yetişen sayılı
güreşçilerimiz gibi değişik nedenelerden dolayı büyüklerde istenen performansı yakalayamadı.
Akdeniz oyunlarında madalya aldı.Kulüpte bir dönem antrenörlük te yaptı. Amcaoğlu Gündüz
Metiner’le beraber güreşe başladı.
Osman Fazlıoğlu; 1980 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı. Büyüklerde şampiyonalarında yer aldı. aldı. Bu dönemde yetişen sayılı
güreşçilerimiz gibi değişik nedenlerden dolayı büyüklerde istenen performansı yakalayamadı. Kardeşi
Necmi fazlıoğlu’da aynı dönemde güreşe başladı. Gerçekten çok yetenekli tekniği yüksek bir güreşçi
idi. Kulüpte serbest ve grekormen stilde aynı performansı gösteren sayılı sporcula rın başında
geliyordu.Türkiye şampiyonlukları mevcut. Onun yanında bir çok uluslar arası madalya da aldı.
Mehmet Türüt; 1980 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı. Büyüklerde şampiyonalarında yer aldı. aldı. Bu dönemde yetişen sayılı
güreşçilerimiz gibi değişik nedenlerden dolayı büyüklerde istenen performansı yakalayamadı.
Akdeniz oyunlarında madalya aldı. Avrupa,Dünya ve Olimpiyatlara katıldı. Kulüpte bir dönem
antrenörlük te yaptı.
Mücahit Güngör; 1980 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı. Büyüklerde şampiyonalarında yer aldı. aldı. Bu dönemde yetişen sayılı
güreşçilerimiz gibi değişik nedenlerden dolayı büyüklerde istenen performansı yakalayamadı. Akdeniz
oyunlarında İzmir’de şampiyon oldu. Kulüpte bir dönem antrenörlük te yaptı.
Mehmet Karataş; Karataş kardeşlerin en büyüğü idi. (Mahfuz ve Ata ile methi). Okul yıllarında
güreşe merak sardı. Onun güreşe başlaması ile kardeşleride başladı değişik zamanlarda. Mili takıma
kadar yükseldi. Değişik yaşam zorlukları ve tahsil hayatını devam ettirme gibi nedenlerden dolayı
istenen performansı yakalayamadı.
45
25 Ocak 1970’de yapılan Olağan Genel Kurulda Av.Ahmet Mukbil Yazman kulüp başkanlığına,
Burhan Pandül başkan vekilliğine, Salih Tezel genel sekreterliğe, Ali Özcan Muhasipliğe, daha sonra
İstanbul Güreş Ajanlığı yapan ve erken yaşta vefatına tüm güreş camias ının çok üzüldüğü Muzaffer
Işık, Dr.Bekir Avar ve Bekir Yolcu üyeliklere seçilirler.
Bu dönemde;
Hedef bir an önce yeni ve kalıcı spor tesisleri edinmek ve eskimiş, talepleri kaldırmayacak hale
gelmiş Vakıf binasını bırakmak vardır.
Diğer yandan da zaten Vakıflar Bölge Müdürlüğü binanın terki için kulüp yönetimine baskı
yapmaktadır.Ahmet Mukbil Yazman başkanlığında kurulan yönetim kurulu ile 1970’ lerde kulüp
ekonomik açıdan biraz durağan da olsa, sportif faaliyetlerini aksatmadan sürdürür.
Bu dönemin bazı sıkıntılarını anlatmak şimdiki daha iyi şartlarda antrenman yapan güreşçilerin
daha iyi yerlere gelmesini sağlayacağı için;
1970’li yıllarda;
Fatih Tabhane Medresesinde;
Antrenman salonu soba ile ısınmakta, duşlar kalorifer olmadığı için odun ile yanmakta, minder
branda şeklinde, ağırlık çalışmaları eskimiş, müsabakalara antrenman salonunda yapılır, güreş
ayakkabısı pek bulunmaz, spor ayakkabısı ile antrenman yapmanın dışında çeşitli zorluklar içinde
güreşçiler antrenman ve müsabakalara çıkarlardı.
1990 ve 2000’ li yıllar ile kıyaslandığında fark ortaya çıkıyor…..
YENİ TESİS İÇİN İLK ADIMLAR..
A.Mukbil Yazman, Bekir Avar, Saim Arıkan, Salih Tezel, Ali Özcan, Burhan Pandül, Ahmet
Harmancı, Bekir Yolcu, Muzaffer Işık, İzettin Vardarlı gibi eski ve yeni kuşak idarecilerin başı çekmesi
ile üyelerin el ele vermesi ile muhtelif ziyaretlerde ısrarla durumun kendisine izah edilmesi sonucu
ikna olan dönemin Belediye başkanı Fahri Atabey bu günkü tesislerin olduğu alanı Beden Terbiyesi
tarafından (Spor Genel Müdürlüğü) da inşaatı yapılmak kaydı ile 49yıllığına İstanbul Güreş İhtisas
Kulübüne vermeyi kabul eder.
Tüm Güreş İhtisas Camiası heyecan içindedir. 1919 yılında metruk, harap bir kahvehanenin
spor salonuna tebdilinden ve birkaç avuç idealist sporcunun girişimi ile kurulan Kumkapı
kulübünden, Haliç kulübünün ve Cumhuriyet tarihimizde modern güreşin inşasına yaptıkları büyük
katkılardan, ilk Olimpiyat madalyasının Mersinli Ahmet Kireççi ile kazanılmasına, İlk altın Olimpiyat
madalyasının Yaşar Erkan eli ile kazanılmasına muhatap olmuş bir kulübe ve o noktadan, geleceğe
46
uzanabilme yeteneğinde modern tesisleri ile genç-eğitimli kuşakları ile çağdaş bir kulüp olma
hedefinin gerçekleşmesine
Belediye başkanı Fahri Atabey’in tahsisini öngördüğü saha o dönemde de bir çok insanın iştahını
kabartan, çok merkezi ve değerli bir yerdir. İnşaatı öngörülen sahanın orta yerinde, bedensel özürlü,
Belediyede çalışan bir şahıs tarafından gecekondu yapılmış sahiplenilmiştir. Sahanın bir kısmı da çevre
esnafından bazı kişilerce otopark ve araç alım-satım için kapatılmıştır. İstanbul Güreş İhtisas Kulübü
tüm bu kişiler ve olumsuzluklarla mücadele eder. İşgalci şahıslar kısmen ikna, kısmen bin bir
imkansızlık içeresinde para ödenerek, yasal yollar kullanılarak tasfiye edilir. Ve Beden Terbiyesi de
(SGM) yapılan girişimler sonunda 1975 yılında inşaata başlar.
Resim 40 ; Fatih Medresesinde bulunan Tabhane’den ,Yeni kulübe taşınırken
47
Resim 42 ; Kulüp temeli atılırken; Muzaffer Işık,A.Mukbil Yazman,Salih Tezel.
KURUMSALLAŞMA 1978...
1977 yılı sonunda inşaatın tamamlanması ile Fatih Camii‘nin Belediye yönündeki çıkışında,
köşede bulunan ve 1939’dan itibaren İstanbul Güreş İhtisas kulübüne yuva olan Tabhane
Medressesine ait mekan, Aksaray Çıngıraklı Bostan Sokaktaki tesislere taşınır. 10 Nisan 1977 tarihinde
yapılan genel kurulda Av.Ahmet Mukbil Yazman başkanlığında kurulan yönetim kurulu’nda (Burhan
Pandül, Dr. Bekir Avar, uzun yıllar bazı tartışmalar ve küskünlükler nedeni ile kulübünden uzak kalarak
yeni tesislere gelmeye ikna edilmiş.)
Burada bir an durarak, dernek ve kulüp yaşamında son derece önemli bir hususa; “kulüp ve
dernek yönetimlerinde profesyonellerin yerine değinmek gerekir. Gerek Kumkapı İdman Kulübü,
gerekse Haliç İdman Ocağı kuruldukları yıllarda günümüzdekine oranla pek fazla evrak ve resmi kayıt
trafiğine sahip olmadıklarından, kulüp yöneticilerinin büro işlemlerindeki şahsi gayretleri ve bir
hademe (Gece bekçiliği de yapmak kaydı ile) yetiyordu. Zamanla sporcuların içinden ve okumayazması olanların eli kalem tutan gençler “Kulüp Katibi” olarak görevlendirilmeye başlandı.” İstanbul
Güreş Kulübü” olarak Tabhane Medresesinde faaliyetin yürütülmesi için, devamlı olarak kulübün
müştemilatında ikamet edecek bir hademe ile devamlı bir kulüp katibinin zarureti açıkça ortaya
çıkmıştı. (Zaman zaman kulüp duşlarının yakılması gibi, sokak çeşmelerinden tenekelerle su taşınması
gibi, angarya işleri sporcular kollektif bir ruhla ve gönüllü olarak yapıyorlardı zaten 1940 ‘lı yıllarda..)
48
Fakat sporcuların kayıtlarının tutulması, lisanslarının vize ettirilmesi, kongre sonuçları ve yönetim
kararlarının yazılı hale gelmesi, muhasebenin tutulması gibi hususlarda devamlılık yönünden bir kulüp
görevlisinin olması kaçınılmaz hale gelmişti. Bu ihtiyaç, sporcular arasından tahsilli olanlarca
karşılanmaya çalışılıyor, görev mukabilinde de maddi olarak “kollanıyor” idi. Burhan Pandül’ ler, Bekir
Avar’ lar,hep bu geleneksel görevlendirmelerde bulunmuş insanlardır.
Tabhane Medresesindeki kulüpte en son görev alan “Kulüp katibi” Hadi Gül’ dür. Adapazarlı bir
üniversite öğrencisi olarak geldiği İstanbul’da hem İstanbul iktisadi ve İlimler akademis inde okuyor,
hem 68kg.da serbest stilde kulüp takımında yer alıyor, hem de kulüp katibi olarak görev yapıyordu.Bir
rastlantı olarak; Hadi Gül’ün okulunun bitişi ve askerliğini yapış yılları İstanbul güreş İhtisas Kulübünün
Tabhane Medresesinde ayrılıp, Aks aray’ daki yeni tesislerine geçiş tarihi ile çakışmaktadır.
Yeni tesislere geçiş ile birlikte, artık bir spor kompleksi halinde olan tesisler, yönetsel açıdan
daha kapsamlı ve düzenli bir ilgi gerektiriyordu. Ahmet Mukbil yazman ve dönemin yönetim kurulu,
kulüp katipliğinin “Kulüp Müdürlüğü” olarak dönüştürülmesini ve görev yetkilerinin tamamen yazılı
olarak olmasa da belirlenmesini sağladılar.
1977’deki genel kurulda;Lütfi Çiçekçisoy, Ali Özcan, Salih Tezel ve İzzettin Vardarlı görev alırlar.
Adnan Yurdaer’in ilerlemiş yaşı nedeni ile artık seyrek olarak antrenmanlara nezaret etmesi
yanında, Müzahir Sille Grekoromende, Servet Meriç serbest stilde antrenörlük görevinde idiler. İlk
defa ,miniklere kadar inilen bir çalışma anlayışı da bu dönemde başlatıldı. Ve Lütfü Çiçekçisoy 09-12
yaş gurubunun, Nahit Taşer 13-18 yaş gurubunun öğretmen-antrenörü olarak görev aldılar.
Resim 43 ; Lütfi Çiçekçisoy (Feyzullah Vardarlı ve Engin Battal ile Serkan Özden….)
49
Resim 44 ; A.Mukbil Yazman,Ümit Sayın, Nahit Taşer, Ali Özcan ve Müzahir Sille
Yine bir an durarak, 1978‘den 2015 yılına kadar geçen süredeki gelişmelere bakarsak; Bu güzide
kulübün kurumsallaşmasına ön ayak olan, yıllarca bilfiil kaderini paylaşan ve onun yaşamasını temin
eden isimlerden en önde gelenlerinden biri de tartışmasız, merhum İsmail Hakkı Vefa dır. Bizzat
başkan olduğu dönemlerin yanı sıra, bazı kritik dönemlerde ikinci planda kalıp kulübün başka bir
ortamda hayatiyetini devam ettirmesinde hep etken olmuştur. Bu etkinliği fiilen 1919 yılından, vefat
edene kadar sürmüş, genç nesil yöneticilerin muhalefeti ile zedelenen gururuna rağmen İstanbul
Güreş İhtisas kulübüne olan bağlılığı ve sevgisi hep canlılığını korumuştur.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü tarihinde kulübün yönetim kaderi üzerinde eski sahibi olma
yönünden İsmail Hakkı Vefa ile karşılaştırılabilecek en önemli isimlerin başında Sadettin Tantan
sonrasında Süleyman Karabel ve A.Mukbil Yazman ve diğerleri gelmektedirler.
Biraz Sadettin Tantan hakkında bilgi verip yazıya devam edilecek. (Tarihçenin belli dönemlerinde
sırası geldikçe Sadettin Tantan’dan bahsetmeye devam edilecek..)
İstanbul Güreş İhtisas kulübünün (Belki de ülkemizdeki minder güreşini bir bütün olarak almak
gerekir ) tarihini “ Kuruluş ve Tantan öncesi dönem” ve “Tantan Dönemi” diye nitelemek kolaycılık
olmayacaktır. Çünkü, 1978 ile başlayan Sadettin Tantan dönemi; Aynı zamanda 1986’daki
Vakıflaşmayı ve 1986-90 altyapısınıda beraberinde getirdi. 1991 de başladı yıllarca tortusu devam
etti. 2000 yılına kadar sürdü.
1991-1992 döneminde Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı olarak ortaya koyduğu son derece
Radikal ileriye dönük reformları da akıllara getirecektir. (Özellikle topyekün disiplin anlayışını) O
reformlar sayesindedir ki “Tüm ülkede güreş yöneticiliği, güreş antrenörlüğü, güreş hakemliği,
sporculuk bilerek veya bilmeyerek bu gelişim dalgasının içinde kalmış, 28 yıl Grekoromende, 24 yıl
serbest stilde Olimpik madalya kazanamayan ülkemiz yeniden Olimpiyatlarda şeref kürsülerinde yer
almaya başlamışlardır. ”Bilgi; Bu dönemde antrenörlük yapanlar aynı zamanda hakemlikte
50
yapıyorlardı, alınan bir radikal kararla, tercih sistemi getirildi. Karar verilecekti ya antrenörlük yada
hakemlik.)
Sadettin Tantan İstanbul’a tayini çıktığından bir süre sonra, özellikle asayişte taviz vermeyen
kişiliği ve dürüstlüğü ile, halkın güvenliğini tehlikeye düşüren bazı odaklar üzerinde etkili oldu.
Karakteri sağlam, halktan gelen ve gelecek vaat edenbir bürokrat olarak geniş halk kitleleri tarafından
adı saygı ve sevgi ile anılmaya başlamıştı. Meslektaşı, arkadaşı ve güreş camiasında saygın bir yeri
olan Asım Pehlivan’ın ısrar ve daveti ile bir süre devam ettiği Güreş İhtisas kulübünün sosyal yapısı
onu etkilemiş olacak ki, kısa sürede antrenmanların disiplinli bir müdavimi oldu. (Esasında; 1975
ylında Tobhane Medresesinde ara sıra antrenmanlara gelip, çalıştığı da bilinen bir gerçektir.) Bunda
belki de evvelce uzun süre yaptığı Judo ve Karete’nin etkisi düşünülebilir.
1978 Yılında, önce biraz temkinli ve kuşkulu yaklaşılan bu kanun adamını, kulüpte herkes sevmiş
ve kısa sürede benimsemişti. İki yılda bir yapılan Olağan genel Kurul Toplantısı 1979 Yılında
yapıldığında; Bekir Avar Başkanlığa, Ümit Demirağ as başkanlığa, Lütfü Çiçekçisoy Genel Kaptanlığa
(Teknik Üye), Avni Bahçekapılı muhasip üyeliğe ve İzzettin Vardarlı, Yusuf Ağanoğlu, Hüseyin Öztürk
üyeliğe seçildiler. İzzettin Vardarlı‘nın kısa bir süre sonra istifası ile, yerine Bedrettin Lügal yönetim
kurulu üyesi oldu ve kurul raportörlüğünü üstlendi.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’nün kuruluşuna temel teşkil eden iki kulübün de ta 1919’dan
itibaren Grekoromen güreşle spor camiasına katılmalarına rağmen, daha sonra Serbest güreşin de
FILA(UWW) tarafından da Olimpik sporlara dahil edilmesi ile, Kulüpte serbest güreşte geliştirilmeye
başlanmış, Necati Tokbudak, Saim Arıkan, Mustafa Çakmak, ve Servet Meriç gibi antrenörler, bir
çok şampiyonlar yetiştirmiştir.
51
Resim 45
1992 Barselona Olimpiyat oyunları;Hakkı Başar (90kg.2.), Sadettin
Tantan(TGF Başkanı), Mehmet Akif Pirim( 62kg 1.), Bilal Tabur(Ant.)
Yukarıdaki açıklamalardan sonra; Kurumsallaşma adına atılan adımların devam ettiğini görüyoruz
Amatör Spor Kulüplerinin her zaman en büyük sıkıntısı, elit sporcuların kalıcı bir işe
yerleştirilmesi ve düzenli gelir sahibi olmasını temin etme yönünde olmuştur.
1978 Yılında, Kartal’da bulunan Tekel güreş kulübü, büyük bir yatırımla kurmuş olduğu sanayi
tesislerinde yasa gereği spor faaliyeti göstermek üzere, bir güreş takımı oluşturma arayışına girmişti.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Yöneticileri ile Kartal kulübü yetkililerin yapmış olduğu görüşmelerden
sonra, dönemin kulüp yönetim kurulu Bekir Avar Başkanlığında toplandı. Yapılan yorumlardan ve
önerilerden sonra, en son antrenör Servet Meriç toplantıya alınıp görüşü istendi.
“Genç sporcuların önünde büyük bir imkan olduğunu, bu fırsatın tepilmesi halinde serbest güreş
yapan sporcuların gelecek yaşamlarının da buradan etkileneceğini” savundu. Servet Meriç; Uzun
savaş yıllarının yokluk ve sıkıntılarını yaşamış kuşakların endişelerini anlatıyordu. Yapılan oylamada,
İstanbul Güreş İhtisas kulübünün resmen olmasa da, idareten serbest güreş faaliyetine ara vermesi,
aralarında Hayrettin Gülaçtı, Ahmet Yener, Mustafa Er, İsmail Balta, Adem Öztürk gibi Genç ve A Milli
sporcularında bulunduğu tüm serbest güreşçilerin Lisanslarının bir protokol ile Tekel’e verilmesi oy
birliği ile kabul edildi. Bu karar ve sonrasında yapılan düzenlemeler uzun yıllar İstanbul Güreş İhtisas
Kulübünde serbest güreşte takım oluşmamasına ,tek-tük münferit çabalarla alınan şampiyonluklar ile
yetinilmesine neden oldu. Yüzde doksan beş; Ağırlık Grekoromen güreşte idi...Zaten dikket edilirse
52
1990 yılından sonraki dönemlerde; Açılan yeni kulüpler dahil branşlaşmaya ve stil ayrımına doğru
yol almışlardır. Her iki stili beraber yapan kulüp sayısı çok fazla sayıda olmamıştır.
Günümüzde; 2015 itibari ile; kaynak; Türkiye Güreş Federasyonu
Büyükler güreş liginde/Grekoromen stilde; İst.Büyükşehir Belediyesi, İst.Güreş İhtisas Kulübü,
Ank.ASKİ Spor, Manisa Akhisar Belediyesi, Kasımpaşa Spor Kulübü, Ank.MTA, Rize Çay Spor, İzmir
Büyük Şehir Belediyesi, Çankırı yaren Spor, Konya Selçuk Belediyesi, Ank. Şampiyon kulüpler, Konya
Büyükşehir Belediyesi, Elazığ Yol Spor, Bursa Yıldırım Belediyesi, Kayseri Şeker Spor, Malatya
B.Belediye, Burdur İl Emniyet, Çankırı/Yarenspor, Adana B.Belediye, Niğde gençlik Spor., Yozgat
Belediyesi, Ankara EGO, Çarşamba Belediye, şampiyon sporcular, Ank.B.Belediyesi, TSK Karagücü,
Akademi Sp.Kulübü, ve diğer...
Serbest stilde ise; İst.Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir belediyesi, Ank. ASKİ Spor,
ist.Bahçelievler Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Amasya Belediyesi, Türk Spor
Kurumu(Karagücü), İller Bankası, Adana Ceyhan Belediyesi, İst.Sancaktepe Belediyesi, Ank. Şeker
Spor, PTT, Ank.Adalet Güreş İhtisas Spor, Tokat özel İdare Spor, K.Maraş Belediyesi, Bursa
B.Belediyesi, TEDAŞ, Erzurum B.Belediyesi, Ank.Kızılcahamam Belediyesi, İznik Spor, P.T.T. Çorum
belediye, K.Maraş SGK, Pasinler Belediye, T.K.İ, Balıkesir B.Belediye, K.Maraş Güreş İht., gibi..
Resim 46 Bekir Avar ve Ayhan Diler ile güreşçiler.(1972 Civarı)
Yeni taşınılan tesislerin işletmeye uyumlu hale getirilmesi,çalışma düzenin yeniden kesintisiz
olarak sürdürülmesi ile geçen iki yılın sonunda ; 12 Nisan 1981‘de yapılan Olağan Genel Kurulda,
Bekir Avar Başkanlığa, Sadettin Tantan başkan vekilliğine, Yusuf Ağanoğlu Genel sekreterliğe, Avni
Bahçekapılı‘nın muhasip üyeliğe, Lütfü Çiçekçisoy‘un Genel Kaptanlığa, Şükrü Kayabaş’ın Genel
Kaptan yardımcılığına, Harun Karabacak’ın üyeliğe getirildiklerini görüyoruz..
53
Resim 47 İGİK Kulüp Binas ının uzaktan görünüşü(2015)
Resim 48 1981 Konya Türkiye şampiyonu olan İstanbul Karması; Ata sıra; Zeki Şahin, Hakan
Avar, İhsan Mutlu, Osman Yılmaz, Mahmut Yıldırım, Üst sıra; Selahattin Polat, Fehmi Akyıldız, Turan
Aslan, Seyfettin Yıldız, Bekir Öztürk, Rasim Örnek, Hakan Barut, Engin Özbek, Tamer özçelik, Alaattin
Özgür, Ahmet Bayraktar, Faruk Horasanlı, Lütfi Çiçekçisoy…
54
Kurumsallaşmaya doğru emin adımlara İGİK yol alırken, değişik dönemlerdeki
kadrolarıda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada yazmaya devam ediyoruz.
İşte bir iki dönemi içinde barındıran jenerasyon daha; 1978’ten geriye kalanlar ve yeni dönem
1980 yıllları, güreşçi ile teknik adamları da şöyle sıralanabilinir; Kemal Altun, M.EminTopuz, Nevzat
Tırandez, Önder Kayabaş, Ahmet Bakan, Mehmet Sarıkaya, Orhan Yalın, Hüseyin Yalın, Fikret Yalın,
Hamdi Döğer, Aziz Kondur, Mustafa Civelek, Engin Altun, Ramazan Karahan, Tamer Özçelik, Öztunç
Mutlu, Yakup Ökten, MuhsinKaya, TalipKoca, Hikmet Binboğa, Adil Zola, Osman Poyraz, Osman
Nalbant, Celal Demir, İbrahim Cebecioğlu, Mehmed İlhan, Mesut Yeşildağ, Eyüp Sönmez,…… olarak
akıllarda kalanlardır.
Antrenörler ise; Serbestte; Servet Meriç, İlyas Demiroğlu, Turan Aslan, Hayrettin Gülçatı,
Nurettin Kurt, Hüsamettin Kaban, Metin Yıldırım, Ahmet Durna..Grekoromen; Nuri Köseahmetoğlu,
Ata Karataş, Erkan Uybaş, Aydın Metiner, Zeki Şahin, Mahfuz Karataş ve Mithat Bayrak daha sonra ise
Stefan Rusu görev almışlardır.
Resim 49; Mustafa Sezer, Ahmet Bayraktar, Aydın Metiner, Servet Meriç, Şükrü Kayabaş,
Mücahit Güngör, Nevzat Trandez, H.İ.Canpolat, İlyas Demiroğlu, Oturanlar; Öztunç Mutlu, Ahmet
Durna, Önder Kayabaş, Mehmet Topuz, Metin Yıldırım, Selami Karakuş, Mücahit Dağ, karapençe
(Mehmet Sarıkaya), Ömer Esmer
55
Resim 50 ; Erol Tirli, Ahmet Bayraktar, Yüksel Narşap,Orhan Yalın, Fikret Yalın,Selami
Karakuş,Cebrail Uludağ, İsmet Atlı, Ayaktakiler; İzettin Vardarlı,Aydın M etiner,Halil Kaya,
M .Ali Bekler,Servet M eriç,M ustafa Sezer,Nahit Taşer,M ücahit Güngör,Engin Özbek..
Resim 51 ; İGİK/Yunanistan-Larissa Grekoromen Güreş Turnuvası.
56
Resim; 52 A.Durna,S.Karakuş,
Resim 53Trakya’dan; İkili turnuva öncesi yolculuk..
1980’li yıllardan sonra İstanbul Güreş İhtisas kulübünde yetişen sporculardan büyükler
kategorisinde belli düzeyde başarılı olan güreşçilerden birkaç örmek vermek gerekirse;
Zeki Şahin 1985 miniklerden yıldızlara geçiş, sonrasında gençler ve en üst basamak olarak da
1988 Seul Olimpiyat oyunlarında milli takımda yer alamaya kadar yükselmiştir. Türkiye’yi temsilen
kendinden bahsettirmeye başladı. Artık yaş guruplarında madalyalar gelmeye başladı. Milli
takımlarda yer almaya başladı. Yıldız ve gençlerde Balkan,Avrupa ve Dünya şampiyonalalrında değişik
madalyalar aldı. 1988 Seul Olimpiyatlarına gitti. Daha sonra kulüpte ona antrenörlük yaptı. (Bursa
THOM’da görevli)Balkan Şampiyonalarında yaş guruplarında; Dört kez şampiyon olmuştur.
Selami Karakuş, 1983 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı. Yıldz, Gençler ve Büyüklerde değişik madalyalar aldı. Bu dönemde yetişen
sayılı güreşçilerimiz gibi değişik nednelerden dolayı büyüklerde istenen performansı yakalayamadı.
Yıldız, gençlerde; Gençlerde Balkan, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında değişik madalyalar aldı.
Halen mevcut yönetimde yer almaktadır.
Ömer Esmer; 1985 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı.Yıldz, Gençler ve Büyüklerde Avrupa ve Dünya şampiyonalarında (Takıma girdi)
değişik madalyalar aldı. Bu dönemde yetişen sayılı güreşçilerimiz gibi değişik nedenlerden dolayı
büyklerde istenen performansı yakalayamadı. Yıldız, gençlerde; Balkan, Avrupa ve Dünya
şampiyonalarında değişik madalyalar aldı.
Ahmet Durna; 1983 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü ve Türkiye’yi temsilen kendinden
bahsettirmeye başladı.Yıldız, Gençlerde Avrupa ve Dünya şampiyonalarında değişik madalyalar aldı.
Bu dönemde yetişen sayılı güreşçilerimiz gibi değişik nedenlerden dolayı büyklerde istenen
57
performansı yakalayamadı. Yıldız, gençlerde; Avrupa ve Dünya şampiyonalarında değişik madalyalar
aldı. (Milli Takım Antrenörü).
Ahmet Bayraktar; İETT Güreş kulübünden genç yaşında transfer oldu. Kısa sürede adından söz
ettirdi. 57kg’da zamanın iyi güreşçileri arasına girdi. Seksen beş kez milli oldu. Başkan ikincisi olup
Avrupa ve Dünya şampiyonalarında milli mayo giydi. Talihsiz bir şekilde omzundan sakatlanınca
antrenörlüğe başladı. Oğlu Caner Bayraktar’da güreşçi. Halen beden Eğitimi Öğretmenliği yapmakta.
Resim 54; 1987/1988 Özcan Ayrıksa, Alaattin Özgür, Ömer Esmer, Ahmet Bayraktar, Zeki Şahin,
Birol Bayraktar, Yüksel Narşap, Ayaktakiler; Lütfü Yılmaz, Hakkı Başar, Hakan Barut, Ata Karataş, Erkan
Uybaş, Engin Özbek, Osman Şansal, Yesugay Aksakal…
1985 YENİ BİR DÖNEM
10 Ağustos 1985‘teki Olağan Genel Kurulda yönetim kurulu üye sayısı 7’den 9’a çıkarıldı.
Sadettin Tantan başkanlığa, Abdullah Kiğilı başkan yardımcılığına (Daha sonra, Türkiye Güreş
federasyonu Başkanı oldu, ancak kısa bir süre sonra ayrıldı. Fenerbahçe spor kulübü yönetiminde
görevler aldı. Türkiye Futbol başkanlığı yardımcılığında bulundu.) Osman Çapalı başkan yardımcılığına,
Mehmet Balçık muhasip üyeliğe, Kemal Oktay Genel Sekreterliğe, Asım Pehlivan, Behzat Nasıroğlu,
Nejat Tüsüz ve Mehmet Emin Hasırcılar üyeliklere getirildiler.
Uzun yıllar sonra yeniden dış temaslar organize edilerek, güreşte başarılı ülkelerle; Legia,
Varszawa-Polonya, Ferencvaros-Macaristan, Vasas Macaristan, Romanya/Bükreş/Dinamo ve diğer
kulüpleri ile dostluk –sportif temaslar sağlandı.
58
Resim 55; Macaristan ile sağlanan ileri düzeydeki temas lar netices inde, takip eden
yıllarda da bu dostluk geliştirildi.(Frençvaroş)..Ömer Esmer, Mehmet Sarıkaya, Yüksel Narşap, Zeki
Şahin, Alaattin Özgür, Ahmet Bayraktar, Muhsin Altun Ayaktakiler; Osman Çapalı, Sadettin Tantan,
Cengiz Elbiya, Sezai Pehlivan, Lütfü Yılmaz, Önder Kayabaş, Şükrü Kayabaş, Lütfi Çiçekçisoy,
1980’li yılların sonundan kalanlarla beraber 1990’lı yıllara doğru geçiş ..
Yine değişik bir dönem ve iki jenerasyonu içinde barındıran gurptakiler;
1983-1991 (A,B,C,D Gurupları)Osman Şansal,Ömer Esmer, Ramis Çelik, Ahmet Bayraktar, Birol
Bayraktar, Mahmut Yıldırım, Cengiz Altın, Hamza Düzer, Hakan Avar, Hakan Barut, Lütfi Yılmaz, Ercan
Ayyıldız, Selami Karakuş, Hamdi Döğer, Mehmet Emin Topuz, Kemal Altun, Mustafa Sezer, Alaattin
Özgür, Ahmet Demir, Zeki Şahin ve diğer…
Resim; 56 Mahfuz Karataş,Ramis Çelik,Oğuzhan Şeker,Yus uf Düzer,İs mail Us ta,Servet
Koçyiğit,Hasan Aktaran,Sinan Yılmaz,Cengiz Papağan,Ata Karataş,Metin Hafızoğlu,Mus tafa
Arıcı,Şas a Aleks andır,Serkan Özden,Ercan Ayyıldız,Şükrü Göynücek,Sezgin
Çavuşoğlu,TahirYılmaz,Hakkı Başar..
59
1990‘lı yıllara damga vuracak kadro ve jenarasyondan örnekler vermeye devam ediyoruz; Hakkı
Başar ve Şaban Donat başta olmak üzere, Tahir Yılmaz, Kubilay Aksakal, Murat Örgün, Yesugay
Aksakal, Necmettin Karabacak, H.İbrahim Canpolat, Uğur Öztürk, Nurkan Avcı, Kazım Aktaş Bu
dönemde en iyi başarıyı 1992 Barselona Olimpiyat Oyunlarında Final yapıp Gümüş madalya alan
Hakkı Başar’dır.
Bu dönemde; Özellikle Hakkı Başar’ın 1992 Olimpiyatlarındaki gümüş ve sonraki Avrupa ile
Dünya’daki madalyaları 1991 yılında TGF Başkanlığına gelen yeni dönem ile örtüşmektedir. Şaban
Donat’ta ha keza öyle 1995 Yılındaki aldığı Avrupa İkinciliği ve Serkan Özden’in üçüncülüğü bu bu
açıdan çok önemli..
Ancak şu da bilinmeli; Büyüklerde başarı ve madalya önemli ama İGİK güreşçilerinin Yıldız, genç
ve ümitlerdeki başarı ve madalyalarda elbetteki çok önemli. Zaten ondandır ki; İGİK; Bir dönem Türk
güreşini alt yapısını özellikle grekoromen stilde tek başına yüklenmiş ve Lokomatif görevini
sürdürmüştür.
İşte her açıdan yeni oluşturulan yönetim (Süleyman Karabel başkanlığında) ve 1991 yılı
sonlarında İGİSEğitim Vakfı başkanı Sadettin Tantan ve uluslar arası federasyondaki komisyonlara
yerleştirilen Türk yöneticiler ile buna ek olarak da (FILA 2015 yılında UWW Uniten Worl Wrestling
olarak değişti.) FILA as başkanlığına seçilen İGİK yöneticilerinden Kemal Oktay ile Türk güreşi büyük
bir ivme ve ilklere imza attı. Elbetteki Sadettin Tantan’ın önderliğinde..
Resim 57 ; TGF Başkanı Sadettin Tantan ve UWW(FILA) as Başkanı Kemal OKtay
60
Resim 58 ; 1988 Yılı; Şakir Korkmaz,Ömer Es mer,Varol Vardar, Ercan Ayyıldız, Cengiz
Altun, Tahir Yılmaz, Yesugay Aksakal, Ayaktakiler; Ata Karataş,Hilmi Bayraktar, Şaban Donat,
Atilla Konyalı,Birol Bayraktar, Ali Toker, Nahit taşer, Lütfi Çiçekçis oy, Mücahit Güngör,Hakkı
Başar, Necmettin Karabacak..
Resim 59 ;Lig şampiyonluğu; 1990 Yılı; Ömer Es mer, Ömer Elmas, Ahmet Bayraktar, Zeki
Şahin, Alaattin Özgür,Birol Bayraktar, Tayfun Karaali,Ayaktakiler; Yesugay Aks akal, Mahmut
Cıbır, Nahit Taşer, Seçkin Saruhan, Hakkı Başar, Tahir Yılmaz, Ömer Suzan, Ali Akça…
61
Resim 60
Haliç’ te tertiplenen Karakucak Güreşleri Kulübümüzün yönetici ve
antrenörleri Ramazan Özbek, MahfuzKarataş, Bedrettin Lügal, Ata Karataş, Os man Çapalı,
Tamer Ağan, (SimtelKulübü), Sadettin Tantan, Nejdet Uçar, Muhs in Altun( 1988 Yılı)
Kurumsallaşma İGİK’te değişik birimlerde devam ediyor...
1986 yılında Sadettin Tantan ve ekibi ile başlayan yeni dönemde ilk tohumlar atılmaya devam
ediyor. 1986 Yılında yeni kuşak ile beraber bir kısmı İstanbul Güreş İhtisas Kulubünden ve bir kısmıda
dışarıdan gelen teknik adamlara görev verildi. (Bir kısmı daha önce başlamış ve yeni ekiple göreve
devam ediyordu.)
1986 Yılı, İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün tarihinde yaşadığı sayılı dönüm noktalarından
biridir. Kulübün Atatürk dönemini yaşamış eski sporcuları, eski kuşak yöneticileri artık yeni
Sadettin Tantan başkanlığındaki yönetimle kaynaşmış, geçmişte defalarca yaşadıkları gururlu
günler geri gelmişti. Her biri iş ve bürokrasi camiası tarafından tanınan, saygın ve güçlü bir kadro
teşkil etmişti. Kulüpte ve çalışma düzeninde spora daha geniş olanakların temini için kollarını sıvayan
yönetim, kulüpte hızlı bir dönüşüm başlattılar. Bunlardan belki de en önemlisi;
O tarihlerde Dünya’da ve ülkemizdeki özel işletmelerde hızla uygulamaya konulan bilgisayarlı
ortama uyum çalışmalarını kulüpte başlatıldı. (1986 yılında kurulan; İGİKSE Vakfı başkanı Sadettin
Tantan tarafından oluşturulan ve Oktay Kurtböke başkanlığında, Bederettin Lügal’in katkıları ile
antrenör Ata Karataş ve gönüllü gençler ile modern bir veri tabanı oluşturuldu.
62
Vakıf odası İGİK Koruma vakfı adı altında yapılanlar hakkında sizleri bilgilendirmekte yarar var.
(Ayrıca ileriki sayfalarda bahsedilecek.)
Bu vesile ile; arşivler hızla taranıyor, sporcualrın kimlik bilgileri, resmi yazışmalar, tarihçe
kayıtları, antrenman programları, yemek-diyet programları gibi.. sağlık bilgileri. v.s bir çok hayati
alanda bilgisayar’dan yararlanılmaya başlanıyordu.
Dıştan bakan pek çok insanın ön yargısına göre ;
Bu tür bir çalışma düzeni inanılmazdı. İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün Bilgisayar ortamında bir
çalışma başlattığı bir dönemde
Türkiye’ deki hiçbir spor fedarasyonu, Türkiye Güreş Federasyonu da dahil olmak üzere henüz
böyle bir imkana sahip değildilerdi.
Resim 61 ;1987/1988 İGİK Bursa Uludağ kampı.;Oturanlar;Ercan Ayyıldız,Cengiz
Altun,Şakir Korkmaz,Alaattin Özgür,Hakkı Başar,.Ayaktakiler; Mehmet Sarıkaya,Ata
Karataş,Ahmet Bayraktar,Seçkin Saruhan,…….. Yüks el Narşap, H.Hüs eyin Yaşar, Os man
Şans al,Yes ugay Aks akal,Birol Bayraktar,Ahmet Durna,Ömer Es mer..
63
Resim 62 ; Bir kongre s onras ı anıs ı; Zeki Şahin, Tuncay Özden, Tayfun Karaali,Ata
Karataş,Ercan Ayyıldız ve Hikmet İs kender..
Resim 63 ; 1991 Türkiye Gr.romen güreş ligi şampiyonu(Konya); Şaban Donat, Arif
Çelik,Ali Akça, Ercan Ayyıldız, Ramis Çelik, Erdal Dikbaş, Atilla Konyalı, Ömer Elmas , Ata
Karataş, Ayaktakiler; Nurkan Avcı, Hakkı Başar, Nihat Kösemen, Kazım Aktaş, Semih Yurdaer,
,Selami Karakuş,Hüs eyin Ateşak, Seçkin Saruhan, M.Gökmen İnan, Tahir Yılmaz,..
64
Resim 64 ; Türkiye Şampiyonluğu; Nejdet Kıroğlu,H.İbrahim Canpolat, Nahit Taşer,Uğur öztürk, Birol
Bayraktar, Ömer esmer, Ahmet Bayraktar, Atilla Konyalı,Ali Akça, Tahir Yılmaz, Ayaktakiler; Stefan Rusu,Farık
Yamaner, Mücahit Güngör,Gaznfer Doğu, Mehmet Çetin, Selami Karakuş,tayfun Karaali, Ata Karataş,
M.Gökmen İnan, Kubilay Aksakal, Nurkan Avcı, Kuk Dimitri, Mahfuz Karataş..
Resim 65;
Cengiz Altun, Yüksel Narşap, Hüseyin Korkut, Ercan Ayyıldız,Birol
Bayraktar,Ayaktakiler; Necmettin Karabacak, Yesugay Aksakal,fatih Yılmaz, Ata Karataş, Ahmet
Bayraktar, Seçkin Saruhan, Hakkı Başar…
65
Türk güreşi ve İGİK aynı kulvarda başarıya doğru yeni dönem beraber hep birlikte çıkışa doğru
atılan doğru adımlar;
1986 Yılında İstanbul Güreş İhtisas kulübü yeni bir döneme heyecanla başlarken, Türkiye Güreş
Federasyonu’da 1988 Yılında eğitim hamlesine başlamıştı. Federasyon Başkanı Yalçın İpbüken’in yurt
dışından getirttiği işin uzman grekoromen ve serbest stilde Şahmuradov ve Sapunov ile Rüstem
Kazakov, Tüneman, İon Korneanu, Türkiye’de başta ilk semineri İstanbul Güreş İhtisas kulübünde
vermişti. Bu çalışmalar daha sonra ise Türkiye genelinde başkanlığa gelen Esat Güçhan ile eğitim yanı
sıra, Güreş Eğitim Merkezi için Türkiye genelinde taramaya başlanmış ve belli pilot bölgelerde Güreş
Eğitim Merekzleri(GEM)’ler kurularak yerleşmeleri sağlanmıştı. İki koldan Türk güreşi hamleler
yapıyordu.
Kulüp olarak’ta İstanbul Güreş İhtisas Kulübü kurduğu Vakıf ile ve Vakfın bünyesinde oluşturlan
Balkan ve Avrupa’da eşi benzeri olmayan bir Arşiv-Ar-Ge ağırlıklı kulübün bir bölümünde oluşturması
ile dışarıdaki kulüplere spor ve güreş camiasına parmak ısırtıyordu.
Bu dönemde alt yapı ve gençler ile ilgili bir proje başlatıldı;
İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde alt yapı ile ilgili yetiştirilen sporcular, özellikle yıldızlarda,
1988‘li yıllarda gençlerde ve nihayet 1990’lı yıllarda ise artık büyüklerde meyvesini vermeye
balmaıştı.
1986 Yılında; İGİK’te değişik gruplarla tam dört değişik kategorilerde güreşçiler oluşturuldu.
A Gurubu; A takım belli bir tecrübeye sahip olanlar üst düzeydi.
B gurubu; A Takıma girmeyen ama yine ikinci ve üçüncü adam pozisyonunda olup güreşenler.
C Gurubu; Ümit diyebileceğimiz bir gençlerin en iyilerinden oluşuyordu.
D Gurubu gençler ve yıldızlara giremeyip arta kalanlardan oluşuyordu..
Birde Altyapı yani iyi yıldızlar dediğimiz Lütfü Çiçekçisoy’un çalıştırdığı, antreman yaptırdığı bir
grup vardı. Guruplar içinde hem antrenörlerde hemde sporcularda rekabet ortamı gelişmişti.
İşte bu yoğun çalışma İGİK sporcularının hiçbir yere gitmeden birkaç yıl çalışması sonucu tüm
sıkletlerde yaş guruplarında doksanlı yıllarda (1988 yılından başlayarak…) milli takımlarda ambargo
koyup temsil etmeye başladılar.
Ancak 1990’lı yılların sonunda 1994 yılından itibaren özellikle kurum ve Belediyeler ci ddi bir
bütçe ile işe sarılınca; IGIK’te de dışarıya yetişmiş sporcu verme/transferi başladı. (Hakkı Başar, Ömer
elmas, Serkan Özden, Yusuf Düzer, Hüseyin Akburu, Sezgin Çavuşoğlu… ile başladı ve devam etti)
Burada anlatmaya çalışılan; İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün kısaca artık güreş ve spor
camiasında da adından yeniden söz ettirmeye başlamıştı. Hatta kısacana artık “İGİK” denilince akla
66
güreş geliyordu. Güreşçisi, antrenörü, yöneticisi, vakfı ve tesisi ile hep birlikte “İGİK”Türk Güreşinin
Lokomotifi olmuştu.
1987 Yılından itibaren; alt yapı gelişirken, mevcut Büyük İGİK özellikle grekoromen stilde
Türkiye ferdi şampiyona ile Lig şampiyonalarına aşağıda oluşan ekiple (Güçlü yönetim ve teknik
ekiplerde oluşmaya başlamıştı) katılıyordu.
İzmir’de yapılan Türkiye şampiyonasına güçlü bir kadro ile gidilmişti; Sporcular; Ömer Esmer,
Ahmet Bayraktar, Birol Bayraktar, Alaattin Özgüre, Zeki Şahin, Atilla Konyalı, Hakkı Başar, Selami
Karakuş, Lütfi Yılmaz, Hakan Barut, Osman Şansal, Mustafa Sezer,…ile.
Yönetici olarak; Sadettin Tantan, Asım Pehlivan, Mehmet Balçık, Osman Çapalı, Muhsin Altun,
Semih Yurdaer, ile teknik Ekip olarak; Erkan Uybaş,Nuri Köseahmetoğlu,Ata Karataş….Masör Özcan
Ayrıksa
Resim 66 Oturan; Mahfuz Karataş(Ant.),Zafer Başar, Ahmet Bayraktar(Ant.), Sezgin
Çavuşoğlu,Selahattin Güngör,Şaban Donat,Hüseyin Akburu, Ayaktakiler; Kubilay Aksakal(Ant.),Stefan
Rusu(Ant.), Yusuf Düzer,Serkan Özden,Tuncay Özden(Daha sonra Kulüp Müdürlüğü yaptı),Erhan
Öztürk, Ercan Ayyıldız, Tahir Yılmaz, Ali Toker(İdareci),Hüseyin Uzuner,Yesugay Aksakal, Nejdet Uçar…
HASAT ZAMANI; Yukarıda anlatıldığı gibi; Onlarca öğrenci ile ve güreşçilerin arasından artık
mahsül almaya başlanmıştı .
Açıklama gereken bir bilgiyi sizlerle paylaşalım;Güreşte olmazsa olaz olan; bilindiği gibi güreş
öyle bir spor dalı ki örneğin bir sıklette şampiyon çıkması ferdi olarak tek başına çok zor oluyor.
Partner dediğimiz, kaliteli en az dört beş aynı ayarda güreşçini öncelikle illk yetiştiği kulüpte
rekabetleri sonucu guruptan sivrilmeye yetenekleri ile elbette. Bir kısmı yerinde sayarken ve çeşitli
nedenden dolayı yarı yolda kalmaktadır. Sıklet olarak hesap edersek bir tanesi zirveyi yakalayacak,
67
yakaladığında da orda kalmak da zordur. Daha çok çalışmalıdır. İşte İGİK’ de bu değişik dönemlerde
böyle oldu.
Bu dönemde;Topyekün yönetim, teknik ekip ve sporcu, aile eğitim, tesis ve diğer her şey
sporcunun lehine idi. İşte buradan bu dönem ve değişik dönemlerde en az on beş ile yirimi yılı
kapsayan bir jenarasyon yakalanmış oldu. Bu Jenarasyon 2000’li yıllara kadar sürdü. Grekoromen
güreş A milli takımında da öyle oldu.
İşte İGİK güreşçilerine eş değerde ve örtüşen ise;Başta TGF başkanlığı da yapan Hamza Yerlikaya,
Nazmi Avluca, Şeref Eroğlu, Ercan Yıldız, Bayram Ödemir ve arkadaşlarının olduğu jenarasyonda 1990
yılından çıkışa geçerek, zaman içersinde yaprak dökümüde yaşayarak ikibinli yılların başında zamanı
geldiğinde güreşi bıraktılar, bazıları ise bayrağı, yani mayoyu başka arkadaşlarına verdiler.
Tabi bu dönemde; Devlet de Turgut Özal ile beraber sporcu, antrenör ve kulüplere sahip
çıkılmaya başlamıştı. Artık çalışana ve başarılı olan; Antrenöre,Milli takım antrenörüne, kulüp
antrenörüne,ilk yetiştiriciye ve diğer… ödülde vardı.
Şampiyonalara tam takımla katılım iyice belirgenleşmişti. TGF’de İGİK’tede yönetici olan Muhsin
Altun ve İzettin Vardarlı’nın yönetimlerde yer almaları ve fikirleri sonucu gerçekleşmişti. Daha sonra
ise bir adım daha ileri gidilerek. Yine İGİK’ten yönetici olan İzettin Vardarlı branşlaşmada bir ilke imza
atmış ve Grekromenden sorumlu as başkan olmuştu. Eksiksiz gidilimeye başlandı.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde Sadettin Tantan döneminin ve Federasyon başkanlığı dahil;
başta displin, sponsorluk, planlı çalışma, dergi çıkarma, manuel bilmsel yayın video üretim, ve diğer
yapılan işler kulüptede başarıyı getirdiği gibi uluslar arası alanda da kendini hissettirdi..
Gerçekten 1986 yılından öncesine kadar İGİK ve dolayısı ile Türk güreşi bilindiği gibi dünya
güreşinin gerisinde kalmıştı çeşitli sebeplerden dolayı, elbette aynı seviyeye ye gelmesi zaman
aldı.Burada başarı için kullanılan çalışma prensipleri, Ergonojik yardım, beslenme, labaratuardan
yararlanma ve daha diğer artılar olunca ve teknolojinin gelişmesi ile Ata sporu İGİK ve diğer yandan
Milli takımda da başarılar gelmeye başladı.
Güreş profeyonelleşmeye başladı….
Türk güreşinde olduğu gibi, Dünya’da da özellikle yıldız, gençlerde uluslarararsı şampiyonalarda
madalya alıp bu kategorilerde şampiyon olanların büyüklerde çok azı madalya alıp şampiyon
olabiliyordu. İşte İGİK’te de ve farklı kulüplerde de bu böyle idi.
Tam tecrübelenmeden ve farklı nedenlerden dolayı bir çok genç güreşi bırakmak durumunda
kalmıştı. Tüm bu nedenlerden dolayı UWW gelen talepleride değerlendirerek özellikle 19-23 yaşı
tekrar aktif hale getirmeye karar verdi. İşte; 2015 Yılında UWW çok mantıklı ve Dünya güreşi için
68
olumlu yansımasının olacağına kanaat getirdiği bir kategoriyi Avrupa şampiyonasını faaliyet
programına soktu.
19-23 yaş arası Avrupa şampiyonası; 2016 yılından itibaren devam edilecek. Bu yaş gurubu
Dünya’da gençlerden sonra bir kısım genç güreşçinin henüz erken yaşta aktif güreşi bırakmasına
neden oluyordu.
Bilgi; 18 Yıldan sonra; 2016 Olimpiyat oyunları öncesi Las Vegas/Dünya şampiyonasında Taha
Akgül, Rıza kayaalp ve Selçuk Çebi‘nin şampiyonluğu ve istikrar açısından da önemli. Şöyle ki; 2013
Yılında TGF Başkanı olan Hamza Yerlikaya ve sonrasında görevi devralan Musa Aydın süreci ile
gelmiştir ve yukarıda da bahsedildiği gibi profesyonelliğe doğru atılan adımlardır.
1986-2000 yıllarında; Bu dönemde bu gurup sporculardan aşağıdakiler Büyüklerde ilk sıraları
aldılar…Birkaç örnek;
Büyükler’de AVRUPA-DÜNYA ŞAMPİYONALARI, OLİMPİYATLAR‘da kulüp adına madalya
alanlardan birkaçı;
Hakkı BAŞAR; Bu dönemde; Özellikle Hakkı Başar’ın 1992 Olimpiyatlarındaki gümüş ve sonraki
Avrupa ile Dünya’daki madalyaları 1991 yılında TGF Başkanlığına gelen yeni dönem ile örtüşmektedir.
Şaban Donat’ta ha keza öyle 1995 Yılındaki aldığı Avrupa İkinciliği bu açıdan çok önemli. Hakkı Başar
daha sonra İBB’ye geçmiş, sonrasında ise Avrupa ve Dünya şampiyonlukları almıştır. Önce Kulüpte
antrenör ve teknik direktörlük sonrasında ise yıllarca grekoromen güreş milli takımında ise antrenör
ve milli takım teknik direktörlüğü yapmış.Halen İBB’de teknik direktörlük yapıyor.
Şaban DONAT; Bu dönemde; özellikle;Avrupa ile Dünya’daki madalyaları 1991 yılında TGF
Başkanlığına gelen yeni dönem ile örtüşmektedir. Şaban Donat’ta 1995 Yılındaki aldığı Avrupa İkinciliğ
bu açıdan çok önemli. Şaban Donat; Akdeniz, Balkan, Avrupa ve Dünya şampiyonalarında değişik
madalyalar aldıktan sonra, kulüpte antrenörlük ve teknik direktörlüğe yükselmiş. Milli takımlarda ise
gençler ve a takımda antrenör olarak görev aldı. Azerbaycan‘da önce A, daha sonra ise gençlerde milli
takım görevi yapmıştır. Halen görevini başarı ile sürdürmektedir.
Serkan ÖZDEN; Bu dönemde; Özellikle Hakkı Başar’dan sonra, Şaban Donat’ın başarılı dereceleri
yanında; Genç nesilden de yavaş yavaş madalyalar gelmeye başlar. Ancak büyüklerde istenen düzeye
bazı sporcular gelememiştir. Serkan Özden‘de Büyüklerde Avrupa üçüncüsü olarak şeytanın bacağını
kırmıştır. Avrupa ikinciliği ve Akdeniz’de şampiyon olmuştur. Daha sonra İBB’ ye geçmiş. Bir süre
sonra ise aynı kulüpte daha sonra ise milli takımda antrenörlüğe başlamıştır. Halen görevini
sürdürmektedir.
Vasıf Arzumanov; Hakkı Başar, Şaban Donat, Serkan Özden ve bazı diğer sporcularımızdan sonra
Büyükler kategorisinde 2000’li yıllarda İGİK’e gelen ve kısa zamanda uyum sağlayan; Vasıf Arzumanov
69
2010 yılında Moskova’da yapılan Büyükler Dünya şampiyonasında; yeni dönemde çok anlamlı bir
bronz madalya aldı.
Bu sıralama devam ediyor..
Önemli; Büyüklerde; İstanbul Güreş İhtisas Kulübü sporcuları Avrupa-Dünya ve Olimpiyat
oyunlarının dışında aşağıdaki sporcular.
Balkan, Akdeniz, Ordulararası ve Üniversiteler Dünya şampiyonalarında Altın madalyalar
almışlardır. ( Ekte 170-176.SAYFALAR’da Madalya istatistiklerinde mevcut.)
Resim 67 ; Üç kuşak bir arada; Oturanlar;Mehmet Bilgir, Ertuğrul Bolgi, Birol Bayraktar, Sezgin
Çavuşoğlu, Ramis Çelik, Mahfuz Karataş, Ahmet Bayaraktar, Kubilay Aksakal, Ayaktakiler; Mustafa
Başaran, Mustafa Arıcı, Tahir Yılmaz, Stefan Rusu, Sadettin Tantan, Şaban Donat, Şükrü Göynücek,
Serkan Özden, Semih Yurdaer, Mustafa Özbakan, Nurettin Çetinkaya, Zafer Demir, Ercan Ayyıldız,
Hikmet Evci…
70
Resim 68; İGİK Ödül Töreni;Oturan; Semih Yurdaer, Süleyman Karabel(2015 yılı itibari ile en
fazla kulüp başkanlığı yapan ), İsmet Atlı, Nihat Kösemen, Hakkı Başar, Mehmet Maranki, Ayakta; Ata
Karataş, Ali Akça, Gökmen İnan, Kazım Aktaş, Tolga İpek, Ömer Elmas, Nurkan Avcı, Tahir Yılmaz,
Serkan Özden, Zeki şahin(Ant.)
SİSTEM İÇİNDE GEÇ KALANLAR
İGİK ve Türk güreşinde bazı sporcular 1990 yılında yeni sistem için geç kalmışlardı. Dahada geniş
açıklanabilinir, Şöyle ki;
Türk güreşi Bilindiği gibi 1970-1990 arasında bir durgunluk dönemi geçirmiş, İGİK’te de bu
hissedilmiş, sonrasında 1987 Yılından itibaren ve sonraki yıllarda
1990 ve sonrasında özellikle daha çok alt yapıda ciddi atılımla beraber
Sadettin Tantan ile Süleyman Karabel ve diğer başkanların yönetimler sayesinde Uluslar arası
alanda önemli madalyalar almış, büyüklerde de başta Olimpiyat ve Dünya şampiyonaları ile Avrupa ve
diğer kategorilerde de yine ciddi madalyalar almıştır.
Aşağıdaki tabloyu incelediğimizde istatistiki olarak,olmasaydı ve nedenlerden hareketle başarı
tablosou daha verimli olabilirdi. Gerçi daha öncede yukarıda açıklamıştık. Hepsi değil muhakkak ama
bir kısmı; Büyüklerde; Avrupa,Dünya ve Olimpiyatlarda madalya alabilirlerdi. Bu dönemdeki
sporculardan;
Zeki Şahin, Ahmet Bayraktar, Ahmet Durna, Ali Akça, Birol Bayraktar, Gökmen Gökhan İnan,
Hüseyin Akburu, İbrahim Demirtükoğlu, Kubilay Aksakal, Kazım Aktaş, Mahmut Cıbır, Nurkan Avcı,
Ömer Esmer, Ömer Elmas, Selami Karakuş, Tahir Yılmaz, Yusuf Düzer, Necmettin Karabacak ve
Hüseyin Uzuner, Hamza Düzer, Hakan Tufan, Murat Örgün, Nejdet Kıroğlu, Ali Oktay, Feyzullah
71
Vardarlı, Yesugay Aksakal, Mehmet Çetin, Ercan Ayyıldız, H.İbrahim Canpolat, Cengiz Papağan, Rasim
G. Durmazer, Sezai Pehlivan, Uğur Öztürk, Yavuz Yılmaz ve diğerleri...
Bu dönemle beraber 1980 ile 1990 yılının sonuna kadar; Teknik adam olarak yeni ve eski
karışımı kalabalık bir ekip sporcuları antrene ediyordu.
Servet Meriç, Halil Kaya, Lütfi Çİçek, Nahit Taşer, Müzahir Sille, Aydın Metiner, Gündüz Metiner,
Mustafa Sezer, Nurettin Kurt, Erkan Uybaş, Hamdi Sancaklı, Hayrettin Gülaçtı, Fevzi Şeker, Nuri Köse
Ahmetoğlu, Mücahit Güngör, Mithat Bayrak.
Daha sonra teknik ekiplere; Stefan Rusu, Ata Karataş, Mahfuz Karataş, Ahmet Bayraktar, Ramiz
Çelik, Kubilay Aksakal, Zeki Şahin….dahil olmuşlardır.
Resim 69; 1990 Ümitler Dünya Şampiyonası; Feyzullah Vardarlı, Dr.Adnan Bağrıaçık, Hakkı Başar,
Nejdet Kıroğlu, Seçkin Saruhan, Birol Bayraktar, Tahir Yılmaz,
72
Resim 70 ; 1987 Larissa Turnuvası İGİK kulübü Türkiye’yi temsilen katıldı. Ecan Ayyıldız,
Necmetiin Karabacak, Cengiz Altun,Ömer Esmer, Hakkı Başar, Birol Bayraktar, Tahir Yılmaz,
Ayaktakiler; Ata Karataş, Sadık Çetinkaya, Osman Çapalı, Sadettin Tantan, Vali….. Nahit Taşer,
Nurettin Kurt, Vahap Pehlivan..
İGİK Tarihçesinin başında ilk yıllarda dikkat edilirse ve gözden kaçırmadıysanız, bazen güreş
milli takımlarının yarısından fazlasını Türkiye’yi temsilen mindere çıkarlardı. İşte 1990’lı yıllarda da
bu tekrarlandı. Şöyle ki birkaç örnek verelim;
Örnek; 1987 Niğde; Türkiye Ümitler Grekoromen Güreş Şampiyonasındatam Altı şampiyonluk
çıkarmıştı ve yine 1990 Finlandiya’da yapılan Ümitler Dünya şampiyonas ında ;
%50-60 Tam altı sıklette milli takımı İstanbul Güreş İhtisas kulübü sporcuları oluşturmuştu.
(Mesrur Karaca, Yusuf İlhan, Uğur Öztürk, Kubilay Aksakal, Tahir Yılmaz, Şaban Donat)
Yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da İGİK sporcuları ferdi derece yanında takım olarakta bazı
yaş guruplarında iddialı duruma geldiler. Takımn bazı durumlarda yüzde yetmişine kadar İGİK
sporcuları özellikle Şampiyonalarda temsil etmeye başladılar.
73
Resim 71 ; Kadro;Birol Bayraktar, Ömer Esmer, Cengiz Altun, Ercan Ayyıldız, Mücahit
Güngör(Ant.), Tahir Yılmaz, Yesugay Aksakal, Nahit Taşer (Tek.Dir.), Atilla Konyalı, Hakkı Başar,
Necmettin Karabacak, Ata Karataş(Ant.)
Diğer bir örnek; Büyükler Dünya şampiyonası; Yine 1991 yılında Varna’da yapılan Büyükler Dünya
şampiyonasında(Altı sporcu İGİK’ten) % 50-60
Resim 72 ; 1990 Roma Dünya Şampiyonası; Ata Karataş, Ömer Elmas, Ömer Esmer, Birol
Bayraktar, Hakkı Başar, Tahir Yılmaz, Şaban Donat.
74
Diğer Bir örnek;
Resim 73 ; Dünya şampiyonası; Tahir Yılmaz,,Hüseyin Demirtaş,Ahmet Bayraktar, Hakkı Başar ve
Ömer Elmas,
Örnek; 1992-Konya; Türkiye Grekoromen Güreş Takım Şampiyonluğu;
Resim 74 Yönetici; Süleyman Karabel,Semih Yurdaer,Ata Karataş(Ant.), Ömer Elmas,Atilla
Konyalı,Erdal Dikbaş,Ramis Çelik,Ercan Ayyıldız,Ali Akça,Şaban Donat,Mahfuz Karataş(Ant.),Hakkı
75
Başar,Kubilay
Akskal,Nurkan
Avcı,Kazım
Aktaş,Selami
Karakuş,
Hüseyin
Ateşak,Seçkin
Saruhan,M.Gökmen İnan,Tahir Yılmaz…
1988-2000 ARASI İSTATİSİTKİ SPORCU ANALİZİ
1988-2000 Arası “İGİK” adına güreşen ve milli takımda yer alıp; Büyüklerde, Ümit ve Gençlerde
yer alan sporcuların bir analizi size farklı fikirler vermesi açısından önemli..
1988 Yılında; Yıldızlarda devam eden; Devam edemiyenler olabiliyor, hatta sonraki kategori olan
gençler ve ümitlerde madalya alamayabiliyorlar.
Dikkat konulan amblemler; Yıldız(Y), Genç(G), Ümit(Ü) ve Büyük(Büyük) olarak sıralanmıştır.
Burada belli bir yaş gurubu yeni jenerasyon güreş yapmış ancak, bazıları büyüklerde derece
yapabilmiş. SİMGELERİN AÇILIŞI; (YGU; YILDIZ+GENÇ+ÜMİT YG; YILDIZ+GENÇ YU;YILDIZ+ÜMİT GU;
GENÇ+ÜMİT)
1988 Yılında
Ali Akça,( YGU), İbrahim Demirtürkoğlu (YG), Murat Örgün (YU), Ömer Esmer (YGU), Hakkı Başar
(U+ Büyük), Birol Bayraktar (G), Kubilay Aksakal (GU), Tahir Yılmaz (GU)+Büyük, Feyzullah Vardarlı
(GÜ), Yesugay Aksakal (Ü), Gökmen İnan (Ü), ZekiŞahin(YGUBüyük)
1989 Yılında; Yavuz Yılmaz( Y), Kazım Aktaş (YGU)
1990 yılından sonra eklenenelerle önce yıldızlarda başarı, sonrasında bir kısmı yıldızlardaki
başarısı ile kaldı.
1990 Rasim Durmazer (YG ), Şaban Donat (Büyük) Ömer Elmas (Büyük)
1991 Nurkan Avcı (GU).
1992 Bir kısmı Yıldızları aşıp gençlerde başarıyı yakaladı .
Bir kısmı Yıldızda olduğu gibi gençte ve sonrasında ise Yıldız+genç ve Ümitlere kadar yükseldi.
En önemlisi ve arzu edilen ise Büyükler kategorisi idi orda da başarıyı yakaladı İstanbul Güreş
İhtisas kulübü sporcuları Milli Takım ile beraber.
1992 Serkan Özden ( YGB + Büyük), Hüseyin Akburu (YG), Yusuf Düzer (YG)
1994 Yılında yine Hüseyin Akburu (Y) Yusuf Düzer (Y)
1995 Şaban Donat uzun yıllar aradan sonra İstanbul Güreş ihtisas kulübü Hakkı Başar’dan sonra
Avrupada madalya alıyordu..1996 sonrası ise
Şaban Donat ve Hakkı Başar …devam ettiler…
1995 yılında yeni gençler İGİK’in altyapısından yetişmeye devam ediyordu.
Zafer Başar(YG), Mücahit Vardal(YG), Selehattin Güngör(Y), Hüseyin Uzuner(YG), Hakan Tufan(Y),
76
Dünya büyükler şampiyonalarında; Yeni jenerasyon büyüklerde;
1967 yılında vahap Pehlivan’ın aldığı üçüncülükten sonra ..
Hakkı Başar 1995 yılında(1996 Avrupa ve 1992 Barselona Olimpiyatlarında ikincilik) Dünya
şampiyonu, 2010 yılında ise 2000 yılından sonraki jenerasyondan Vasıf Arzumanov’un Bronz
madalyası (2010 Moskova’da 66kg’da Üçüncülük) alındı.
Bir dönemde gençlerde Türkiye ve uluslar arası areneda kulüp (İGİK) ve Türkiye’yi başarı ile
temsil eden jenerasyon (1992-1999)
Onur Şensoy, Tevfik Tan, Mahmut Çavuşoğlu, Sezgin Çavuşoğlu, Mücahit Vardal, Mustafa Arıcı,
Selahattin Güngör, Hüseyin Akburu, Yusuf Düzer, Zafer Başar, Serkan Özden, Erhan Öztürk, Hüseyin
Uzuner, Hakan Tufan…
Bu dönemdeki antrenörler ise; Stefan Rusu, Aleksandır Şasa, Ata Karataş, Mahfuz Karataş, Zeki
Şahin, Ahmet Bayraktar, Mustafa Başaran……
Resim 75 ;Oturan; Mahfuz Karataş(Ant.), Zafer Başar, Ahmet Bayraktar(Ant.), Sezgin Çavuşoğlu,
Selahattin Güngör, Şaban Donat, Hüseyin Akburu, Ayaktakiler; Kubilay Aksakal(Ant.), Stefan
Rusu(Ant.), Yusuf Düzer, Serkan Özden, Tuncay Özden(Daha sonra Kulüp Müdürlüğü yaptı), Erhan
Öztürk, Ercan Ayyıldız, Tahir Yılmaz, Ali Toker(İdareci), Hüseyin Uzuner, Yesugay Aksakal, Nejdet
Uçar…
Önemli bir bilgi; ÜÇLÜ SAÇAYAK, Türk Güreşinde üçlü saç ayak; Milli Takım, Kulüpler ve
Karagücü’dür. Türk güreşinin saç ayaklarından biride kulüpler, milli takım ve sonrasında gelen
askerlik çağı yani karagücüdür.
İşte İGİK ve diğer güreşte köklü kulüpler ve milli takımlarda; Bir dönem gelir ,askerlik başlar.
İGİK’in bu aşamada yetiştirdiği başarılı bir evladı da vardır. (Not; Karagücünde uzun yıllar Musa Arık
77
ve Mehmet Ayhan başarılı olarak Türk Güreşine hizmet ettiler.) Kimden bahsediyoruz. Uzun yıllar
başarılı bir şekilde görev yapan ve TSK’dan emekli olan Y.Seçkin Saruhan’dan. Eğitim ve öğretim ile
güreş hayatından sonra TSK ve Türk sporuna ve güreşine hizmet etti.
Seçkin Saruhan; Yeni jenerasyona eşdeğer olarak Kulübümüzden yetişen, milli güreşçilerden;
Eğitim ile beraber, daha sonra akademi ve silahlı kuvvetlerde göreve başladı sonrasında ise
Karagücünün komutanı oldu.
TSK olması ile beraber orda da İstanbul Güreş İhtisas kulübü sporcuları diğer kulüp ve milli takım
sporcuları ile beraber Dünya ordulararasında madalyalara ambargo koydular. İGİK’te bunun yanında
değişik mesleklerde bir çok evladı mesleği ile beraber sırası geldiğinde Türk sporu ve güreşi için
hizmet etmeyi bir amaç olarak seçmiştir. Birkaç örnek daha verelim; Seçkin Saruhan gibi; Yesugay
Aksakal’ın Emniyet müdürü, Hikmet İskender’in Öğretim üyeliği, Tayfun Karaali’nin Zabıta Daire
Başkanlığı gibi daha bir çok güreş yapan kişiler değişik kurum ve kuruluşlarda görev almışlardır.
Resim 76 ;1991 Ordulararas ı Dünya şampiyonas ı(İs t.) ; Hakkı Başar, Y.Seçkin
Saruhan(Karagücü ve TSK Komutanı daha s onra 20 yıl görev yaparak emekli oldu),Şaban
Donat,Tahir Yılmaz,Ata Karataş(Ant.),Ömer elmas …
SOSYAL AKTİVİTELERİMİZDEN;
İGİK’ in sosyal yapısında her dönemde değişik sosyal içerikli organizasyonlara imza atıldı. Birkaç
örnek; Yüzyıllık zaman tünelinde Sosyal içerikli önemli organizasyonlarda gelenek halinde devam
ediyor..
78
1.Etkinlik;VETERANLAR GURUBU; (Pazar ve Çarşamba günleri yapılır) İki aşamalı olarak 1970
yılından beri yapılır. Mevcut İGİK sorumlu yöneticiside Selami Karakuş’tur. Peki nedir bu; Açıklayalım;
Genelde Pazar(Daha çok Pazar günü) günleri ve hafta içide Çarşamba günleri; Güreşi yeni bırakan
Jenarasyon, Eski antrenör yönetici güreş yapanlar ile beraber ve ekseriyetle Sadettin Tantan ile bazen
diğer yöneticilerinde katıldığı, Kombine antrenman sonrasında sohbet ve yemeğinde yendiği
günlerdir.
İŞTE BİR KAÇ KARE;
RESİM 77; Oturanlar; CemalYaslan, Harun Şen, Serhat Karakuş, Mehmet Topuz, Ahmet Durna,
Ilyas Demiroğlu, Semih Yurdaer, İsmail Gürbüz, Kemal Altun, Recep Uğur..Ayaktakiler; Bahadır Çengil,
Mehmet Ayhan, Ercan Ayyıldız, Sadettin Tantan, İbrahim Demirtürkoğlu, Ahmet Taşçı, Selami
Karakuş, Ahmet Şahin, Hüseyin Ateşak, Şaban Donat, M.Gökmen İnan.
79
Resim 78 ;
Resim 79
Resim 80
80
Resim 81 Bu guruba güreşi yapmış eski jenerasyonadan sporcuların çocuklarıda gelir…(Şaban
Donat/Oğlu, Seçkin Saruhan/Oğlu, Ata Karataş, Mustafa Arıcı, Mahmut Cıbır ..)
2-Etkinlik Kuzu Günü;Her yıl yaz aylarında; “Kuzu Günü” adı altında; İGİK yöneicileri ile sporcu ve
antrenörleri ile onların ailelerinin buluştuğu, piknik ve sportif oyunların yapıldığı, hatta yağlı
güreşlerinde tertip edildiği çok neşeli bir etkinlik yıllarca sürdü…
Resim 82 ; 1980’Li yıllar..Kuzu günü ; İlyas Demiroğlu, Hayri Sezgin, Ertuğrul Bolgi, Şaban
Donat, Bekir Yolcu, Salih Tezel, Boğa Mehmet, Ata Karataş, Muzaffer Seçkin, Mücahit Dağ, Metin
Yıldırım, Hüseyin Bozdağ..
81
Resim; 83 Antrenman sonrası yemekte buluşma; Ayaktakiler; İlyas Demiroğlu, Recep Genç,
Tahir Yılmaz, Celal Demir, Selami Karakuş, Sezai Pehlivan, İbrahim Demirtürkoğlu, Vahap Pehlivan,
Hakkı Başar, Osman Çapalı, Ahmet Bayraktar, Şükrü Kayabaş, Kubilay Aksakal, Yesugay
Aksakal..Oturanlar; H.İbrahim Canpolat, Birol Acar, Ercan Ayyıldız, Atilla Konyalı, Ali Akça, Ömer
Elmas, Zeki Şahin, Mahfuz Karataş, Ata Karataş.
Resim 84 Kuzu gününde; Yağlı güreş; Sadettin Tantan, İlyas Demiroğlu, Selami Karakuş, Önder
Kayabaş, Öztunç Mutlu, Ata Karataş, M.Ali Bekler..
82
Resim 85 Kuzu günü Anısı 2; Engin Özbek, Hüseyin Çolakoğlu, Tayfun Karaali, Mehmet Kılıç,
Serkan Özden, Şaban Donat, Ali Toker, Ercan Ayyıldız, İbrahim Demirtürkoğlu ve diğer..
3-Etkinlik; Yakın zamanda ikili müsabakalarda yapıldı
3.İKİLİ MÜSABAKALARDAN..
Resim 86 ABD(Oregon)-İGİK İkili müs abaka..
83
Resim 87 A) ABD Oregon Güreş kulübü ile İGİK tes is lerimizde ikili müs abaka. (Yus uf
Düzer, Süleyman Karabel, Hüs eyin Akburu, Ata Karataş)
Resim 88 Ulus larararas ı Adnan Yurdaer Turnuvas ı (Semih Yurdaer,Engin Özbek..)
84
Resim 89 Semih Yurdaer, Sadettin Tantan, Mücahit Güngör, Engin Özbek, Ercan Ayyıldız,
Mehmet Sarıkaya, Hüs eyin Ateşak..
İGİK’ te yetişmiş antrenör, sporcu ve diğerlerin hatıralarına yapılan anma müsabakaları Ör;
Adnan Yurdaer güreş turnuvası (Semih Yurdaer, Sadettin Tantan, Mücahit Güngör, Ercan Ayyıldız,
Engin Özbek, Mehmet Sarıkaya..
4- DÜĞÜN-NİŞAN V.S..Düğün nişan v.s..
Resim 90; Sosyal aktivite…..Düğün’de İGİK camiasının toplanması..
85
İGİK,İGİES Vakfı ve TGF Başkanlığı işbirliği;
İGİK’teki yükselişin her alanda devamı; 1990- 1991 Yılında TGF başkanlığının İGİKSE Vakfı
Başkanı Sadettin Tantan’a tebliği ile doruk noktasına ulaşımı ve Türkiye Güreş Federasyonu Başkan ve
yönetimleri ile bir türlü yıldızı barışmayan ve çeşitli haksızlıklara uğrayan “İGİK” ve “İstanbul Güreş
İhtisas Kulübü Sosyal ve Eğitim Vakfı” ve TGF Başkanlığının da “İGİK”’e geçmesi ile bahar havası geldi.
Gekoromen stilde mücadele eden ve Türk Güreşinini altyapısına damgasını vuran İGİK
başkanlığının ve İGİKSEV’nin güçlü başkanlığı ile TGF’de başkanlık görevi verilen Sadettin TANTAN ile
TGF yönetiminde yer alan kaliteli yöneticiler ile ardından ünlü güreş antrenörleri Sapunov ile Rüstem
Kazakov ile Şahmuradov’un Türkiye’ye getirilişleri ile yoğun ve hummalı bir çalışma başladı. Aynı anda
bir adım daha atılarak Türki Cumhuriyetlerindan az miktar bir bedel verilerek (Yetenekli antrenörler)
onlarcasına alt yapı ile çalışmalarına müsaade edildi. (Bu arada İGİK kulübünde mevcut antrenörlere
takviye olarak; Olimpiyat,Dünya ve Avrupa Şampiyonu Stefan Rusu dönemin İGİK yönetimi
tarafından, mevcut antrenörlerle uyumlu yaklaşık on yılı bulan başarılı bir çalışma için; Öncelikle
İGİK alt yapısı ve sonrasında Milli takıma sporcu verme başarısına ortak olma açısından yardımcı ve
yapıcı bir yol izledi. Türk antrenörlerle başarılı bir döneme imza attılar.) Yukarıda bahsettiğimiz üçlü
işbirliği aynı zamanda; Türk Güreşininin kısa zamanda 1991-1993, daha sonrasında ise efsane
takımların oluşmasına yol açtı. 1990 yılından başlayan ve 2000‘li yıllara kadar süren sağlam “Rüya
takım“ dediğimiz bir kadro oluşmasına da katkı sunmuştur.
1991 Yılı; Sadettin Tantan’a TGF başkanlığı tebliği;
İ.G.İ.K.E.S.Vakfı Başkanı;Sadettin Tantan‘a TGF başkanlığı tebliğ ettirilmişti.
Yönetimde ise;
Oktay Kurtböke başta olmak üzere
Muhsin Altun, Osman Çapalı, Süleyman Karabel, Zafer Demir, Nurettin Çetinkaya ve diğer bir
çok kişi yer almışlardı. Bu dönemde güreş topyekun bir çıkışı yakaladı.
FILA(UWW) ve diğer komisyonlarda rekorlar kırıldı sayılar arttı. KISACA İLKLER YAŞANMAYA
BAŞLADI Türk sporu ile Türk güreşinde..
HUZUR, İSTİKRAR VE BAŞARI..
Görüldüğü gibi başarı hem alt yapı ve hem üst yapının huzurlu bir çalışma ortamı ile meydana
geldiğini bu dönemde görev yapan yönetici, antrenör kadrosu birbirine inanmış ve kenetlenmişti.
Başarıyı da hali ile yakalandı. Bu böyle 2000’ li yıllara kadar sürdü.
86
Resim 91; İGİK yöneticileri: 1990 Ali Gümüş (Gazeteci-2015 yılında vefat etti.), Zafer Demir,
Nurettin Çetinkaya, Oktay Kurtböke, Mehmet Aydın(Başkan), Sadettin Tantan, Dr.Hikmet Evci,
Burhan Yur, Dr.Ahmet Özdoğan..
Resim 92; 1993; TGF ve İGİKKV Başkanı Sadettin TANTAN İs tanbul’da yapılan Avrupa
Şampiyonas ında emeği geçenlere (Şampiyonlar ve diğer) Takdir belges i s unum ve anı
fotoğrafı..
87
Resim 93 1993;TGF Başkanı Sadettin Tantan, Organizasyon Komitesi ile İGİK mens upları
işbiriği (TGF Başkanı Sadettin Tantan, Os man Çapalı, Oktay Kurtböke, Ali Acar, Nurettin
Çetinkaya, Mehmet Karataş, Bedrettin Lügal ve Mahfuz Karataş ile diğer..
88
Resim 94 1992 Yılı; Bars elona Olimpiyat oyunları; Grekoromen Güreş takımı ile Hakkı
Başar, Genady Sapunov, M.Akif Pirim, Sadettin Tantan, Ömer Elmas, Bilal Tabur, Erhan Balcı
2000 ‘li Yıllar;
2000 yılının sonu ile 2001 ve 2002 yılları İGİK‘te durgun dönem olarak hafızalarda kaldı. Ama
diğer alanlarda revizyona gidildi. Şöyle ki;
Yine kulüp tarihinde ilk defa tüm muhasebenin ve denetiminin bilgisayarlarla güncel olarak
denetlenmeleri sağlandı. 2000 yılı sonlarına doğru, ve daha sonra mutemet ve dernek yaşamını bilen
kulüp muhasebe ve müdürleri görev aldı.
Tesisin bakımı, artmış müstahdemleri ile hareketli müsabaka trafiği karşısında yoğun ve yeterli
olarak sürdürülen hizmetlerin denetimi ve koordine edilmesi, protokoller hizmetler, düzenli hale
getirildi.
Bu arada İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün 1980‘den sonraki döneminde her zaman en büyük
dayanağı, desteği ve hamisi olan Sadettin Tantan, Fatih Belediye Başkanı olarak politikaya atılmış,
bilahare girdiği milletvekili seçimlerinden başarı ile çıkarak TBMM’ne ve hükümete girmişti . Artık
Türkiye Cumhuriyet’inin İç İşleri Bakanı idi.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü tarihinde ülke siyasetinde ve kaderinde etkili görevler alan insanlar
azımsanmayacak miktardadır. Sırası gelmişken; Saadet partisi Genel başkanı Recai Kutan, Adalet
Partisi Bolu Milletvekili ve Milli savunma Bakanı Ahmet Çakmak, Mustafa Dağıstanlı ve Hamza
Yerlikaya gibi tanınmış bir çok insanda minderlerimizden geçmiştir.
Süleyman Karabel, Sadettin Tantan‘ın kulüp çevresinden görev gereği uzakta olduğu yıllarda
kulübü tekrar başarıdan başarıya koşan kimliğine kavuşturan düzenlemeleri yaptırdı. O kısa sayılacak
bir süre önce de, işyerlerinin olduğu bölgedeki “Zeytinburnu Spor Kulübü” nün Başkanlığını
üstlenmiş, ilk defa Türkiye Futbol 1.Ligine çıkmasını temin etmişti.
Vakıf başkanı olarak Sadettin Tantan’ın ; İstanbul Güreş İhtisas Kulübü başkanı olarak
Süleyman Karabel‘in birbirlerine kenetlenmiş ellerinde İstanbul Güreş İhtisas Kulübü adına ve
geçmişine yakışır bir hüviyeti sürdürdü.
89
Resim 95 ; İGİK Başkanı ve yönetim kurulu başkanı Süleyman karabel ,yönetim kurulu ve
İGİKES başkanı Sadettin Tantan başarılı s porcuları ödüllendiriken..
Kulübü, Sadettin Tantan’ı uzun yıllar derdini dert edinen, koruyucu kanatlarının gölgesini
üzerinde her zaman hissettiği, kendi içinden çıkardığı bu lideri hiçbir zaman bırakmadı. Geçmişinde iz
bırakan,görev alan, hamilik yapan bir çok devlet adamı olmuştu. Sadettin Tantan sadece bu ülkenin
en kıdemli, köklü güreş kulübünün değil Türk Güreşinin de kaderini değiştirmiş, ülke insanın spor
camiasının kalbine, tarihin kayıt ve takdirine girmiş bir fenomendir .
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü; 1995 yılından günümüze Hakkı Başar’ın kuşağından sonra da
yıldızlar, gençler ve büyüklerde bir çok genç Şampiyonlar hediye etti. Yine kendi içinden, minderden
yetişen genç kuşak antrenörler, hakemler, yöneticiler yetiştirdi, ve görevlendirdi.
İGİKES Vakıf Başkanı Sadettin Tantan ve İGİK Kulüp başkanı Süleyman Karabel ile yönetim kurulu
devam ediyordu. 2001 yılında yine İGİK Mensubu ve İGİK’te güreş yapmış olan Osman Şansal’ın ilk kez
seçimle TGF Başkanı olması(Daha önce olduğu gibi tarihçeyi okudunuz; İgik Başkanı ve yöneticisi
olan bir çok kişi daha önce Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığına atama usulü ile atanmıştı.)
2001 İGİK’ten Tantan’dan sonra, bir TGF başkanı daha ve üstelik seçim ile işbaşına geliyordu. 2001
Yılında; Federasyon değişmiş, seçimle İGİK’te güreş yapmış olan Osman Şansal göreve gelmişti.
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü mayosu altında 1983-1988 yıllarında güreşmiş olan Osman ŞANSAL’da
güreş yaptığı dönemde yüksek tahsil yaparken Sadettin Tantan ve İGİK’ten takım arkadaşları ve
yöneticileri ile iletişim açısından olumlu bir aşama geçirmişti. Seçim öncesi ve seçim
sırasında,sonrasında başta Sadettin Tantan ile istişare ile diyaloglarda bulunmuştu; Nitekim TGF
başkanlığı çok farklı oldu ve ses getirmişti.
90
En belirgin başarılardan bir istanbul’daki Avrupa şampiyonluğu (Tek. Dir;İGİK’ten Ata Karataş’tı)
ve Abdi İpekçi salonundaki 17.000 kişilik seyirci rekoru olmuştu.
Bunun yanında;Dönemin Federasyon Başkanı ve yönetimi olarak Türk güreşine; “Stratejik Plan
ve Mastır programla işe başlamış. MEB projesini onaylatmış, güreşte halen müsabakalarda çalınan ilk
güreş ile ilgili “Koca Yusuf”müziğini hazırlatmış, dergi ve İst. Ofis kurmuş, www.gures.org.tr yayına
sokmuş, eğitim ve teknik cd dağıtımı yapmış, devlet fonu kullanmamış ve daha diğer..
Resim 96 ; 2001 Yılının Avrupa şampiyonu; Grekoromen Güreş A Milli Takımı; Dönemin İç İşleri
Bakanı Sadettin Tantan’a TGF Başkanı Osman Şansal eli ile Kupayı sunarken. Ayakta; Selçuk Çebi,
Şeref Tüfenk, Ata Karataş, Hakkı Başar, Hamza Yerlikaya, Bilal Tabur, Nazmi Avluca, Mehmet Özal,
Mehmet Acak, Erhan Balcı, Yakup Topuz..Oturan; Osman Şansal, Sadettin Tantan, Şeref Eroğlu, Cahit
Ahıskalıoğlu
2002 yılında teknik kadrolar değişmişti. Eski Jenerasyondan sporcularda bir kısmı antrenör
olarak göreve geldiler, bir kısmı ise başka kulüplere transfer oldular, ama alt yapı halen çevre
okullardan gelen öğrencilerin antrenmanlara katılımı ile devam ediyordu.
Bu dönemdeki güreşçiler(2002 Yılı);
Sezai Şipal, Yusuf Yücel, Mustafa Kıraç, Tolga Turan, Mustafa Kartal, Hakan Topçu, Y.Emre
Çömlekçi, Ahmet Yıldırım, Vasıf Arzumanov, M.Ali Küçükosman, Selim Demirci, Barış Güngör, Musa
Akça, H.Tahsin Özkul, B.Abdullah Soytürk, Yusuf Alver, B.Göktuğ Cıbır, Murat Irmak, Burhan Öztürk,…
Teknik ekip
-Ahmet Bayraktar, Şaban Donat, Mustafa Arıcı, Ahmet Durna, Ramis Çelik.. Cinga,
91
Resim 97; 2003 Yılı yeni jenerasyon Antrenör ve sporcular.. Antrenör Ata Karataş,Şaban DonatMustafa Arıcı ile sporcular; Yunus Emre Çömlekçi,Ozan Tanga,hakan Yeşilyurt,Mecnun Gümüş,Ulvi
Çetin,Murat Ozan,y.Emre Başar,K.Can Başar,Yasin Aslan..
2003-2012 YENİ PROJE, HEDEF OLİMPİYAT OYUNLARI
2003 yılında; Bir proje ile yeni hedef ve amaçlar doğrultusunda 2008 Pekin için adımların atılması
ile yola çıkılması;
İGİK Başkanı Süleyman Karabel ve yönetimden bazı kişiler (Miraçettin Çam, Engin Özbek,
Bedrettin Lügal, Selami Karakuş, Mehmet Kılıç, Mehmet Tantan ve diğerleri) ile yapılan diyalog
sonrasında İGİKSEVakfı başkanı Sadettin Tantan ileriye dönük olarak uzun vadeli bir proje için
düğmeye bastılar.Hedef 2008 Pekin! di
Proje Başlıkları; İşte bazıları:
- 2008 Olimpiyatları’da A milli takıma en az 2 sporcu vermek, yani altın adam yetiştirmek.
- 2004 yılında yıldızlar kategorisinde takım halinde Türkiye şampiyonu olmak.
- Sağlık konusunu sponsorlarla halletmek.
- Her alanda hijyene önem vermek.
- Eğitimi ön planda tutmak.
- Türk güreşine önemli tesisler kazandırmak.
- Dergi başta olmak üzere çeşitli yayınları Türk güreşinin istifadesine sunmak.
92
- www.istanbulguresihtisas.com’u daha zengin ve kaliteli hale getirmek...
O zamanki Teknik kadroda;
Ahmet Bayraktar,Şaban Donat ve Ercan Ayyıldız’da vardı. Burada grekoromenin yanında serbest
takımda canlandırılmak istendi .
Hüseyin Çolakoğlu ve belli sayıda alt yapı sporcusu ile yola çıkıldı. Bu proje doğrultusunda 2010
yılına kadar çalışıldı. Sonunda büyüklerde Dünya şampiyonasında çok anlamlı bir bronz madalya
(Vasıf Arzumanov ile alındı. Bütün kategorilerde İl birinciliği olmak üzere grup ve Türkiye
şampiyonalarında madalyalar alındı.
Resim 98; 2003 Yılından bir kare..( Mehmet Tantan, Ercan Ayyıldız, Fatih Tantan,
İbrahim Demirtürkoğlu)
93
Resim 99; 2003-2009 ‘İGİK Teknik kadro;Ahmet Bayraktar,Mustafa Arıcı,zafer Kömür,Enis
Bostan,Kerim Koç,M.Ali Küçükosman,Semih Yiğit,Ömer Polat,H.tahsin Özkül,
Resim 100; 2010‘ lı Yıllar İGİK Teknik kadro(Şaban Donat,Mustafa Arıcı ve Hüseyin Uzuner ) ve
sporcular
94
Resim 101 ; 2010‘lı Yıllar İGİK(Vakıf Başk.Sadettin Tantan-Semih Yurdaer) Teknik kadro(Mustafa
Arıcı,Hüseyin Uzuner),Caner Bayraktar,Hakan Yeşilyurt ve sporcuları..
Resim 102; 2010-2012 kadro Türkiye şamp./Ankara;;Vasıf Arzumanov,Ahmet Bayraktar,A.Burak
Soytürk,Musa Akça,Barış Güngör,Hakan Özegil,Tolga Turan..
95
2013 İSTİKRARIN DEVAMI
2013 yılında biten Londra Olimpiyat oyunları sonrası Türkiye bir Rıza Kayaalp’in Bronz madalyası
ile yetinmek zorunda kalmıştı. Bu arada İGİK’te yönetimde istikrar vardı ve yine İGİKESVakfı Başkanı
Sadettin Tantan ve İGİK Kulüp Başkanı Süleyman Karabel ile yönetim kurulu devam ediyordu.
2013 Yılında hepinizin yakından tanıdığı ve A takıma ilk yıllarda mayo giymesi için radikal karar
veren İGİKESVakfı’nın da yakın tanıdığı, sevilen sporcu asrın sporcusu milletvekilliğide yapan Hamza
Yarelikaya seçimle TGF başkanı olarak iş başına gelmişti (Daha sonra ise Musa Aydın seçildi). (2015 yılı
şubat ayında Milletvekilliği için TGF başkanlığından isitfa etti.) 2013 yılında; İGİK’te de yeni bir
jenerasyon göreve gelmeye başlamıştı
Bu dönemde;2013-2015 Sporcular; B.Abdullah Soytürk, Y.Emre Başar, Ozan Tanga, Cemalettin
Akbıyık, Kemal Mülayim, Yasin Yadın, Yasin Aslan, Caner Can Bayraktar, A.Ulvi Çetin, M.Ali Bayar,
Tolga Turan, Furkan Şen, Kemal Can Başar,….
Teknik Ekip; HÜSEYİN UZUNER, YUNUS EMRE ÇÖMLEKÇİOĞLU, AHMET DURNA, FATİH KÜÇÜK
Resim 103; 2013 IGIKESVakıf Başkanı Sadettin Tantan, Semih Yurdaer, Hüseyin Uzuner, Mustafa
Arıcı, Y.Emre Başar, Can Başar, Yasin Aslan, A.Ulvi Çetin, B.Göktuğ Cıbır..
96
Resim 104;İGİK Türkiye ‘de bir müsabakaya gittiğinde her daim bir nostaljik fotoğraf ceker,
kimler girmez ki o kareye; İGİK’te yönetici, antrenör, sporculuk yapanlar hemen yerlerini alır.
Resim 105 ; 2010 Yılında ; Büyüklerde Dünya şampiyonu olan Vasıf Arzumanov ile dönemin TGF
Başkanı(Milletvekili) Dr.Osman Aşkın BAK, Nurettin Çetinkaya ve İGİKES Vakıf Başkanı Sadettin
Tantan, Ercan Ayyıldız, İbrahim Demirtürkoğlu, Mustafa Arıcı ile güreşçilerle ödül töreni anısı….
97
Resim 106 ; 2013 ‘ lı Yıllar İGİK Teknik kadro(Ahmet Durna,Hüseyin Uzuner,Fatih Küçük ,Hüseyin
Ateşak,Ozan Tanga,Yasin Aydın,a.Ulvi Çetin,Hasan Sarıtaş,M.Ali Bayar ve sporcuları..
Resim 107; 2014‘lı Yıllar İGİK Antrenman öncesi, Fatih Küçük, Hüseyin Uzuner, Y.Emre Başar,
Ozan tanga, A.Ulvi Çetin, Yasin Aydın, Mustafa Durna, Samet Özgün, Hasan Sarıtaş..
98
Resim 108; 2014‘lı Yıllar İGİK Türkiye şampiyonasına giden kadro, M.Ali Bayar, A.Ulvi Çetin,
Y.Emre Başar, Yasin Aydın, B.Abdullah Soytürk, Fatih Küçük(Ant.), Erhan Küçük, M.Ali Yılmaz, Mustafa
Bayram. Oturan; Osman Hazar, İslam..,Cemaletin Akbıyık, Hasan Sarıtaş, Furkan Şen,
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Sosyal ve Eğitim Vakfı‘nın ve İstanbul Güreş İhtisas kulübünün
Başında Sadettin Tantan ve Süleyman Karabel ve yönetimleri kol kola bu asırlık çınarı 100. Yılına
taşıyorlar. Şu anda Türkiye’nin neresine, hangi kulübüne baksanız bir İGİK’li antrenör, yönetici veya
güreş adamı görürsünüz. Aynı zamanda İGİK GEM ve diğer alt yapı ile ilgili açılmış olan Güreş İhtisas
kulüplerine bir model teşkil etmektedir.
Sonuç itibari ile; Bu tarihçe; 1970’li yıllara gelene kadar İGİK‘in geçmiş ve gelecek şuuru
taşıyan, kurumsal kültürümüzü tesis eden büyüklerimizin talebi ile kısa, özetin özeti bir şekilde ele
alınmış ilk şeklinden mülhem olsa da, bizleri bu yönde cesaretlendirmesi bakımından anlamlıdır.
Elinizdeki şekli ile ilk kez tamamen gözlem, belge ve güreş camiamızın hayatta olan olgun yaştaki
kıdemli mensuplarının ifadelerine dayanarak hazırlanmıştır.
Okuyucu takdir edecektir ki ;
96.Yılına gelen bu yüce ve köklü kulübün rahle-i tedrisinden geçen, teri birbirine karışan binlerce
sporcunun adını tek tek burada zikretmek hem yer, hem teknik olarak mümkün değildir. Büyük bir
kısmının adları,dönemleri kulüp arşivinde korunuyor.
Mart 2015 ‘te hayata gözlerini kapatan merhum,Ali Gümüş’ü rahmetle anarken onun aşağıdaki
sözünüde hatırlayalım; (Tarihçeye katkısı oldu.)
99
“Milletlerin tarihleri ile ilgili parçalarlı yazmaları için tesadüfen hayatta kalanlar değil, yüzlerce
görevli her şeyi en ince noktalarına varıncaya kadar not etmelidir.Bu bizim tarihimizin bir
parçasıdır. İyi yada kötü bu dalda meydana getirilen eserlerin değeri bilinmeli, yazarları teşvik
edilmelidir.” Diyerek noktalıyoruz.
Resim 109….. İGİK genel Kurullarından bir anı; Ön sıra;Muzaffer Seçkin, Mahmut Karagöz,
Mustafa Özbakan, Bekir Yolcu, Orhan, Süleyman Karabel, Nihat Kösemen, Zafer Başar, Şükrü
Göynücek, Ertuğrul Bolgi, Mücahit Dağ, Nahit Taşer, Aydın Metiner, Ali Toker, Asım Pehlivan,
Mehmet Maranki, Mehmet Topuz, Salih Tezel, Tayfun Karaali, Eyüp Sönmez, İlyas Demiroğlu,
Mustafa Şal, Şakir Korkmaz, İsmail Gürbüz, Hakan Avar, Birol Acar, Hamdi Döğer, Metin Yıldırım,
Cebrail Uludağ, Bedretin Lügal, Sinan Birdal, Ercan Ayyıldız, Şaban Donat, Selami Karakuş, İbrahim
Demirtürkoğlu, Ahmet Bayrakatr
2019 yılında 100. Yılda görüşmek ümidi ile...
İGİK YAĞLI GÜREŞ – EDİRNE KIRKPINAR’DA
Yağlı ve karakucak güreşlerinde de (Kırkpınar) İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün adı; Başpehlivan
Cengiz Elbiya(Rahmetli), Kırkpınar başcazgırı ve bir dönem kulüp yönetiminde başaırılı bir şekilde yer
alan Şükrü Kayabaş ve daha bir çok güreşçinin mücadelesi asırlık çınar olan İGİK’in değişik
zamanlarda aldığı başarılar ile Kırkpınar ve yağlı güreş tarihinde yerini almıştır. Elbette bir çok İGİK
mensubu güreşçi yağlı güreş ve özellikle altıyüz elli yıldır yapılan ve UNESCO ‘nun tarihine de girmiş
100
olan tarihi Kırkpınar‘da güreşmiş ve aldıkları başarılı sonuçlarla minder güreşinin yanında güreşin bu
tarihi organizasyonlarında yer almışlar…
Yazılan bu kitap; İGİK’in daha çok minder güreşini tarihini ele aldı. İgik mensubu sembolik bile
olsa birkaç güreşçi ve elli yıldır Edirne/Kırkpınar’da baş cazgır olarak görev yapan Şükrü Kayabaş ile
Başpehlivanlığa ulaşmış olan merhum Cengiz Elbiya’yı sizlere tanıtalım dedik…
Cengiz ELBİYA; Antalya'nın Korkuteli ilçesine bağlı Çomaklı beldesinde 1967'de dünyaya gelen
Cengiz Elbeye, 1982 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübü'nde güreşe başladı. Elbeye, 4 yıl minder
güreşi yaptı. Antalya'da yağlı güreşlere yönelik fiziğini geliştiren Elbeye, Tarihi Kırkpınar Yağlı
Güreşleri'nde, 1994 ve 1998 yıllarında başpehlivanlığı Ahmet Taşçı'dan aldı. 2007 yılında aktif güreş
hayatını bırakarak Güreş Federasyonu Başkanlığı Yağlı Güreş Merkez Hakem Komitesi Başkan
Yardımcılığı görevini yürüten Elbeye, aynı zamanda yağlı güreş kule hakemliği de yapıyordu. Elbeye,
evli ve iki çocuk babasıydı. Beyninde tümör tespit edilen, Ankara'da ameliyat olan Kırkpınar
Başpehlivanı Elbeye, tedavi gördüğü Medical Park Antalya Hastanesinde 42 yaşında hayatını kaybetti.
Elbeye'nin 40 yaşından sonra güreşi bırakır ve yağlı güreşlerde kule hakemliği yapmaya başlar.
''Elbeye geride, Türk güreşine çığır açtıracak ve Türk güreşinin kalkınması için var gücüyle çalışacak,
ilimizi ve ülkemizi uluslararası arenada en iyi şekilde temsil edecek bir gençlik bıraktı. ''Yağlı güreş
sporu çok büyük bir değerini kaybetti. Anlayışlı, spor terbiyesi içinde güreşirdi. Saha dışında hiçbir
zaman kötü bir anısı yoktu. Her zaman olumluydu, karşılıklı sevgi, saygı içindeydi.
Resim; 110 – 111 Cengiz ELBİYA…
Şükrü KAYABAŞ; 1943 yılında Babaeski Sinanlı Beldesinde doğdu. 40 yıldır İstanbul'da ikamet
ediyor, 30 yıl süreyle ticaretle uğraştı. 1957-62 yılları arası 5 yıl süreyle Kırkpınar'da yağlı güreş yaptı.
Kırkpınar'da dereceleri bulunan Kayabaş, 1963 yılında cazgırlığa başladıktan sonra Türkiye'nin çeşitli
101
yörelerinde hem cazgır hem pehlivan olarak yağlı güreş yaptı. İstanbul Güreş İhtisas Kulübü'nde
yöneticilik yaptı.
Kırkpınar Baş Cazgırlığı görevini yürüten Kayabaş, evli ve iki çocuk babası. Aynı zamanda oğlu
Önder Kayabaş da 1982 yılında Deste boyda birinci olmuş, 5 yıl güreştiği çayıra tahsil hayatı nedeniyle
veda etmişti. Kayabaş aynı zamanda dört erkek torun sahibi. 2015 Yılında 52. Kez Kırkpınar Başcazgırı
olarak görev yapacak. Üç nesli Tarihi Er Meydanı'nda salavatlayan, birbirinden farklı anlam ve öneme
sahip manileri dillendiren Baş Cazgır Şükrü Kayabaş, “Bu işin okulu çayırlardır”, “Usta çırak ilişkisiyle
cazgırlığı öğrendiği çayırları iyi bir pehlivan olmasını istediği torununa bırakacak. Tarihi Kırkpınar'da
Cumhuriyet tarihinde en fazla cazgırlık görevini yerine getiren(51.Yıl)
Resim 112 -113 Şükrü Kayabaş ,Şaban Donat,Cebrail Karakaş..
İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS EĞİTİM ve SOSYAL VAKFI 1986
Yıllarca yönetimde görev almış, başkanlık yapmış Av. Mukbil Yazman, Sadettin Tantan’ın önerisi
ile bir vakıf oluşturma fikri etrafında çalışmalar yapmaya başladı. (Ata karataş 1986 kongresinde dilek
ve temennilerde söz alarak;Bir vakıf kurulursa bir çok işin daha rahat yapılabileceğini, en güzel
örneğinde Türk Güreş Vakfı’nın mevcut durumunu örnek göstermişti.)
102
Ahmet Mukbil Yazman, SadettinTantan, Asım Özgözükara, Muhlis Arvas, Osman Çapalı, Behzat
Nasıroğlu, Mehmet Balçık, Muhsin Altun’un oluşturduğu kurucular kurulu tarafından “İSTANBUL
GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜ ‘NÜ KORUMA VAKFI” 1986 yılında kuruldu.
1986 Yılında İGİK’in yapılan olağan kongresinde dönemin kulüp başkanı Sadettin TANTAN ve
yönetim kurulunun oy çokluğu ile İGİK Koruma vakfının kuruluş çalışmaları başladı.
2013 Yılında alınan bir kararla; İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Koruma Vakfı isim değişikliğine
gitti. İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı (IGIESV) olarak değiştirildi.
Yıl sonu itibari ile İGİESV faaliyete geçti. IGIESV Kurucuları; Sadettin Tantan, Osman Çapalı, Asım
Pehlivan, Mehmet Balçık, Behzat Nasıroğlu, MuhsinAltun, OktayKurtböke….
Bir dönem (1986-2000) İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Koruma Vakfı Başkanı Sadettin Tantan’ın
talimatı ile ve Oktay Kurt Böke’ninde yardımları ile, Bina içerisinde bir ofis oluşturulup, Balkan ve
Avrupa’da eşi benzeri olmayan bir Güreş arşivi ile eğitimin verildiği, bilgi ile dökümantasyonların
toplandığı Türkiye’de benzeri olmayan yer oluşturulup, Ata Karataş ve gönüllü sporcularla (Hakan
Tufan, Selahattin Güngör, Hüseyin Uzuner, M.Talha Sağlıklı, Y.Emre Çömlekçi, Mücahit Vardar.) işe
başlandı.
İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı IGIESV Çalışmaları; İlk zamanlarda
-Belli bir müddet “Güreş” adı ile dergi çıkardı.
-“Tezler serisi” adı altında yayınlar oldu.
-Belli bir müddet; “Kütüphane” oluşturuldu.
-Manuel olarak oluşturulan binlerce (Şampiyonlar, müsabakalar ve eğitim vide oları) video
ücretsiz binlerce kaset dağıtıldı. (Türkiye geneline; kulüplere, Güreş Eğitim Merkezlerine,
Üniversitelere ve diğer..)
Velhasıl; Tesis, malzeme, eğitim, sağlık ve değişik alanlarda çalışmalar kulüp bazında çağın ve
teknolojinin şartlarına uygun olarak yenilendi.
-Maddi ve manevi olarak; İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı’nın teknik adam, güreşçi
ve diğer ihtiyaçları imkanlar ölçüsünde giderildi.
-Yurtdışına eğitim amaçlı antrenör ve sporcu yollandı.
- IGIESV’ Okuyan yatılı güreşçilere “burs” verilmeye başlandı..
-İGİK ve IGIESV beraber zaman içersinde değerli yönetici,antrenör ve güreşçilerin yetişmesine
vesile oldular.
-(Türkiye’de Ankara’da bulunan TGV’ nin dışında güreşle ilgili tek vakıftır..)
103
Resim 113; İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı yayınları
2015 Yılı itibari ile İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı yönetimi;
Başkan; Sadettin TANTAN, Başkan Yrd.; Engin ÖZBEK, Genel Sekreter; Ali TOKER,
Üyeler; Barış ADİL, Mehmet TANTAN…
Resim 114; İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı başkanı Sadettin Tantan ve İGİK
yönetim kurulu tarafından Uluslar arasında derceye giren güreşçilerin ödüllendirilmesi..
104
Resim 115; İGİESV tarafından Büyüklerde Dünya 3. Olan Vasıf Arzumanov’un ödül Töreni.
İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜNÜN MEVCUT YAPISI
Mevcut güncel durum;
Bünyesinde;Beş antrenör ile,onlarca sporcu ve çoğu öğrenim hayatına devam eden, bir kısmı
yatılı olan (25 Sporcu kapasiteli) onlarca güreşçiyi maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayan bir yapı ile
Güreş İhtisas Kulübü,müesseseler ve Belediyeler dahil güreşte ilk sıralarda yer almaktadır. İstanbul
Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı, Kulüp Yönetimi ve az sayıda sponsorun çabaları ile ayakta
durmaktadır. (Aylık Giderler, iaşe ve ibadeler, doğalgaz, elektrik,telefon v.s . gibi harcamalar bayağı
yüklü bir meblağa ulaşmaktadır.)
GÜREŞÇİ POTANSİYELİ;
Değişik kaynaklardan oluşmaktadır. Kaynaklar; Çevrede bulunan okullar, Anadolu’dan gelen yatılı
güreşçiler (Belli bir deneme ve ön çalışmaya tabi tutulduktan sonra alınmaktadırlar), dışarıdan
transfer genellikle yapılmaz.
Kulübün genel prensibi tabandan yani alt yapıya hizmet vermekte, yaş gurubu olarak büyüklere
belli bir kalite ile geldiğinde, onun isteği veya karşı kulüp isteğine göre transferine izin verilmektedir.
Birde her yaz okullar tatile girmeden yaz okulu açılır.
Genel prensiplerden biride; Alt yapı ile ilgili olarak, yaş gurubunda stil ayrımı antrenör ile beraber
sporcu potansiyeline göre olmaktadır.
105
Yine önemli prensiplerden biride; olmazsa olmazaların başında “Her yönü ile eğitim”
gelmektedir.
Sporcular; Genelde ilköğretimin dördüncü sınıfı ile Orta öğretimin beşinci sınında iken güreşe
başlamakatadır. Orta öğretimden sonra ise ve Üniversiteye gitmektedirler.
İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı; Bu öğrencilere Burs vermektedir. Kulüp ayrıca bu
gibi imkanlar sağladıkatan sonra sporcuların elde ettikleri başarıdan dolayı milli takımlarında görev
almasından dolayı ülkemizin başarısını tarihi rol oynadı.
Temel düstur; Eğitim olmadan başarının yakalanamıyacağıdır. Buna bağlı olarak; Şampiyon
olmanın yanında, yüksek tahsil yapmış güreşin diğer birimlerinde yer alacak güreş adamınında
yetişmesi temel ilkelerdendir.
Arşiv çalışması (Datalar); Sporcu, antrenör ve idareciler dahil tüm bilgi ve dökümanlar
arşivlenmektedir. Web sitesi ve sosyal medyada da desteklenmektedir
http://www.istanbulguresihtisas.com/Facebook; Güreş Ihtisas Kulübü
Genel olarak;
- Antrenmandan arta kalan zamanlarda ortaöğretime eşdeğer olarak etüdler yapılmakta,
-Millî sporcuların çoğu Üniversiteye (Spor akademisini(BESYO) okuyor,
-25 Sporcuya yakın güreşçi her türlü hizmeti İGİK’e ait olmak üzere (Yeme,yatma, harçlık vs.)
spor yapıyor ve okuyor. Gündüzlülerede ayrıca destek verilmektedir,
-Sporculara yönelik bilgisayar ve ingilizce kursları ve diğer kurslar periodik olarak devam ediyor,
-Eğitim, öğretim olmadan başarı şansının azalacağı inancında.
Buradan hareketle şampiyonsporcunun yanında yüksek tahsil yapmış güreşin diğer birimlerinde
yer alacak,güreş adamının da yetişmesine katkıda bulunuluyor.
Örneklemek gerekirse; İGİK’ te güreş yapan değişik guruplar tahsil hayatlarıda şöyle
-2015 yılında Yüksekokul mezunu : 5
-Yüksekokula devam eden : 8
-Liseye devam eden : 20 - 25
-Ortaokula devam eden : 30 – 35 arasındadır.
ÇALIŞMA PROGRAMLARI;
İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde çalışmalar; Yurtiçi ve dışı şampiyona ve turnuva tarihlerine göre
sorumlu yönetici ve çalıştırıcılar tarafından ekip anlayışı içersinde hazırlanıp-denetlenerek Yıllık, Aylık
ve günlük programlar yapılır. Yıllık Faaliyet programı; Türkiye Güreş federasyonun faaliyetleri göz
106
önünde bulundurularak hazırlanır. Aylık program; Dört yaş gurubuna göre;Büyük, Ümit, Genç, Yıldız
ve Minik kategorisinde çalışmalara ayrı ayrı yapılmaktadır.
Günlük Program; Yıllık, aylık ve müsabaka takvimine uygun günlük detay olarak hazırlanıp,
uygulanır.
İstanbul Güreş İhtisas Kulubünün içinde ve dışında yer alan birimlerle ilgili bilgi ve fotoğraflar
aşağıya çıkarılmıştır.
DIŞ BÖLÜM-Otoprak (İstanbul Güreş İhtisas Eğitim ve Sosyal Vakfı tarafından faaliyete sokuldu,
işletmesini de vakıf yapıyor.)
Resim 116 Dış bölüm
İÇ BÖLÜM Yatakhane; 25 yatak kapasitelidir.
107
Resim 117- 118 Yatakhane
-Antrenman Salonu; Olimpik Kategoride iki Minder serilmiş vaziyettedir.
Resim 119- 120 Antrenman salonu
108
Resim 121- 122 Antrenman Salonu
Resim 123- 124 -Kondisyon Salonu; Değişik kas guruplarına hitap eden aletler ile Olimpik Ağırlık
setleri bulunmaktadır.
109
Resim 125 Oturma ve Çalışma Odası;
Bilgisayar ve internet ağları ile donatılmış vaziyette,antrenman saatleri dışında Eğitim için Okula
giden ve antrenman sonrası dinlenme için organize edilmiştir.
Resim 126 -İdare odası (Kulüp Müdürü;Burak Abdullah Soytürk) Eskilerden görev yapmış birkaç
kulüp müdürü daha; Erol Tirli, Kani Yüksel, Tuncay Özden, Abdurrahman Uzmez, Nihat Kösemen,
Muzaffer bey
110
-Sauna; Günün şartlarına uygun şekilde hijyene titizlikle dikket edilip, gerektiğinde
kullanılmaktadır.
Resim 129- 130 Resim 127 -128 Yemekhane; Aşçı ve yardımcısı Profesyonel olup, milli takımla
koordineli ve Diyetisyenler tarafından ahzırlanan Listeye göre, ara öğünlerle beraber günde beş kez
yemek yenilmektedir.
111
Yıllar süren dostluklardan bir örnek; Selami Karakuş ve Tayfun Karaali
Resim 131.. Mutfak’tan(İftar); Engin Özbek, Hamza Yerlikaya, Ercan Ayyıldız
112
İGİK KULÜP BAŞKANLARI
Resim 132 -Yusuf Ziya Öniş
Resim 133 -Haluk Nihat Pepeyi
Resim 134-Mazhar Akifoğlu
Resim 135-Yusuf Ziya Erdem
113
Resim 136-Ahmet ÇanakçılıResim
Resim 138 -İsmail Hakkı Vefa
137-Seyfi Cenap Berksoy
Resim 139-Hafız Besim Akbay
114
Resim 140 -Ahmet Mukbil yazman
Resim 141-Bekir Avar
Resim 142 -Sadettin Tantan
Resim 143 Salih Tezel
115
Resim 144-Muhsin AltunResim
145-Mehmet Aydın
Resim 146 -Süleyman Karabel( 2015 yılı itibari ile tam 24 Yıldır İGİK Başkanı)
2014 YILI YÖNETİM KURULU LİSTESİ
Süleyman KARABEL (Başkan)
Süleyman KAHRAMAN, A.Engin ÖZBEK, Abdullah VARDAR, Gökhan CEYHAN
İbrahim CEBECİOĞLU, Selami KARAKUŞ, Selamet BAHADIR
Necmettin KARABACAK, Cebrail ULUDAĞ, Prof.Dr.Murat İMER
Resim 147 2014-2015 İGİK YÖNETİM KURULU
116
İGİK’ TEN YETİŞEN TGF BAŞKANLARIMIZ
İGİK’ten yetişen çok değerli “Türkiye Güreş Federasyon Başkanlığı” yapanları da yazmadan
geçemeyeceğiz. 1923-2001 değişik yıllarda İstanbul Güreş İhtisas Kulübü bağrından çok değerli
Türkiye Güreş Federasyonu başkanları çıkartmış olup,yıllarca Türk güreşini yönetmişlerdir. Hakkın
rahmetine kavuşanları saygı ile anıyoruz.
Resim 148 1-A.Fetgeri Aşeni 1923-1937
Resim 149 2-Tayyar Yalaz 1940-1943
117
Resim 150 3-Münir Çalışal 1961-1962
Resim 151 4-Alp karabiber 1974-1976
1974-1976 yılları arasında Güreş Federasyonu Başkanlığı görevinde bulunan Alp Ziya KARABİBER
09.04.2013 günü Adana’da vefat etti. Federasyon Başkanı, Uluslar arası Superior (E kategorisi) güreş
hakemi ve Türkiye Güreş Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanı olarak Türk güreşine hizmet
eden Alp Ziya KARABİBER, 1998 yılında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından verilen “Türk
Sporuna Hizmet” ödülünün de sahibidir. 94 yaşında Hakkın Rahmetine kavuşan Alp Ziya Karabiber’e
Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve güreş camiasına başsağlığı dileriz.
118
Resim 152 5-Vehbi Emre 1937-1940-1943-1950-1962-1967-1959-19601961
Resim 153 6-Sadullah Çiftçioğlu 1960-1962
119
Resim 1547-Sadettin Tantan 1992-1994 (Detaylı bir özgeçmiş iz bırakanlarda var.) Uzun bir
aradan sonra, özellikle 1970-1990 yılları arasındaki durgunluk döneminden sonra göreve gelen
Sadettin Tantan ilklere ve önemli şampiyonluklara Türk Güreşini taşımıştır, oluşturduğu yönetimler
ve yaptığı icraatlarla..
Resim 155 8-Abdullah Kiğilı
120
Resim 1569-Osman Şansal 2001-2004 (Seçimle göreve geldi.) Tantan döneminden sonra
Türkiye’de artık seçimle işbaşına gelmeye başlandı.
121
İZ BIRAKANLAR
İDARECİLER
Resim 157 İsmail Hakkı VEFA
1888 Yılında Prizren’de doğdu. Tahsilini İstanbul’da tamamlamıştır. Genç yaşlarda Beşiktaş
Jimnastik kulübünün güreş şubesinde tanıştığı modern güreşe merakı, onu ve yakın s por arkadaşlarını
1919 yılında “Kumkapı İdman Kulubü“ nü kurmaya yöneltti.
Bir yandan babası ile beraber istanbul’un VEFA semtinde kurdukları BOZA imalathanesinde
çalışırken, diğer yandan tahsili ve spor(Güreş) ile uğraşıyordu.
Önce zar zor buldukları bir kahvahaneyi onarıp düzenleyerek kurdukları güreş kulübü, zamanla
ilginin artması, halkın ve çevrenin desteklemesi ile büyüyerek yurt çapında anılmaya başlandı. 1924
ve 1928 Olimpiyat oyunlarına katılan Türk güreş milli takımının çoğu “Kumkapı İdman Kulübü “
sporcuları idi.
İsmail hakkı VEFA 1932 yılında Kumkapı kulübü yöneticiliğinin yanı sıra İstanbul Güreş Ajanı
olarak ta görev yaptı. 1936 Berlin Olimpiyat Oyunlarına Seyfi Cenap Berksoy ile beraber Güreş
Hakemi olarak iştirak etti.
Çok zahmetli ve gerek maddi, gerek manevi sıkıntılı yıllardan sonra; döneminde mevcut diğer
kulüplerle olan sportif rekabet, kendi kurduğu kulüple, Haliç İdman Ocağı’nın 1939 yılında İstanbul
Güreş Kulübü adı ile başkanlığı altında birleşemeye kadar götürdü.
122
İsmail hakkı Vefa beyi; güreşe son derece tutkun, kulüp yönetiminde son derece ciddi ve otoriter
bir spor adamı olarak tanındı. Adı güreşle, İstanbul Güreş Kulübü ile özdeşleşmiş insandı. 1966 yılında
kalp kirizi sonucu İstanbul’da yaşama gözlerini yumduğunda 78 yaşında idi.
Resim 158 Sadettin TANTAN
1941 Yılında Sapanca’da doğdu. İlk ve orta eğitimini tamamaladıktan sonra polis enstitüsünü
bitirerek Polislik mesleğine atıldı. Bu arada Polis Akademisine de devam ediyordu. Daha sonra ise
İktisadi ve Ticari İlimler akademisini bitirdi. Sonrasında is e Uludağ Üniversitesinde Lisans üstünü
tamamladı.
İstanbul Emniyetinde görev yaptığı sıralarda; Asayiş sorununu çözmede kararlı ve radikal
operasyonlarla halk arasında “Efsane Polis Müdürü” olarak tanındı.
1975 Yılında meslektaşı ve arkadaşı Asım Pehlivan‘ın teşviki ile ilk adımını attığı İstanbul Güreş
İhtisas Kulübünde (Fatih‘teki Tabhane Medresesinde de arasıra antrenmanlara geldiği bilinir.) 1981
Yılında Asbaşkan, 1982 yılında ise başkan oldu. Kulüp başkanlığı beş yıl sürdü. Başkanken önemli
organizasyonlar gerçekleştirdi.
1983 Yılında Türkiye’de ilk sayılır bilgisayar ortamında antrenman ve diğer programlar
hazırlanmasını sağladı. Beraberinde; kenidisi gibi dürüst ve sağlam karakterli Emniyet camiasının iki
tanınmış arkadaşı Osman Çapalı ve Ali Toker‘de İGİK’e getiren ve camia ile tanıştıran Sadettin Tantan
mevcut çalışma düzenini kökten değiştirecek düzenlemeler yapıyordu.
1990‘lı yıllara gelirken, doğu bloku çatlamaya başlamıştı. Bulgaristan Hükümeti ve devlet
başkanı; Bulgaristan’da yaşayan Türk kökenli soydaşlarımıza uyguladığı isim değiştirme ve asimilasyon
plolitikası sertleşmişti. Turgut Özal başkanlığındaki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti; Bulgaristan’dan
zorunlu göçe zorlanan soydaşlarımızı bağrına bastı. Takip eden aylarda Sadettin Tantan İGİK’in
kapılarını göçmen güreşçilere açtı. Sıkıntı ile dertlerini çözmede önayak oldu. İçlerinde Dünya
minderlerinde Bulgar mayosu ile çıkıp şampiyon olmuş, bir çok sporcunun bulunduğu bu insanlar,
123
anayurtlarında sıcak ve samimi bir dostun koruma ve desteğini görüyorlardı. (Ramis Çelik, İsmail
Kosukoğlu, İsmail, Zekeriya Güçlü ve diğerleri.)
O dönemlerde TGF‘de dahil bir çok kurumda bilgisayardan yararlanmaya geçilmemişti. Hızlı ve
kararlı davranışları, başarılı sonuçlarda açıkça farkedilir yükselme; bazı çevreleri ve özellikle uzun yıllar
güreşte başarılı olmamış ama, gerekçe ileri sürmeye alışmış yönetim anlayışındakileri rahatsız etmişti.
Uzun mücadelerden sonra 1991-1992-1993 yıllarında TGF başkanı oldu. Yanına 1991 yılında
basın dünyasınının en saygın isimlerinden ve zamanında güreşte yapmış Oktay KURTBÖKE’yi aldı. Bu
tanışma; O‘na hem spor dünyası ve siyaset dünyasında yeni ufuklar ve yaklaşımlar sağlamıştı.
Vefatına kadar Oktay Kurtböke’ye saygı ve sevgiye dayanan dostlukları sürdü.
UWW(FILA) tarafından asrın güreşçisi olarak seçilen Hamza YERLİKAYA’yı keşfeden ve O daha 17
yaşında iken A takımına değerlendirmesini sağlayarak, genç yaşta Büyüklerde Dünya ve Olimpiyat
Şampiyonu“Asrın Güreşçisi” olmasında Sadettin Tantan’ın duyarlı ve uzak görüşünün payı büyüktür. A
Milli takımına Dünya şampiyonası kadrosu için teknik ekip tereddüde düşer ve TGF başkanı Sadettin
Tantan’a açarlar durumu..
Tantan “tamam yaşı belki çok genç diyorsunuz ama şimdi belki yenilir ama ileride büyük
şampiyon olur ve takıma koyun der “ .Sonrası 17 yaşında Dünya Şampiyon olur.
TGF Başkanlığı döneminde; Atataürk’ün 1936-1938 yıllarında bilim dünyası için izlediği yol
izlenerek; dağılan SSCB’den ve dünya güreşinin iki zirve adamından; Grekoromen stilde Genady
Sapunov (daha sonra Rüstem Kazakov eklenir) ile serbest stilde Yuri Şahmuradov‘da baş antrenör
olarak Türk Güreşinin başına getirilmek üzere davet edilir.
1992 Barselona Olimpiyat oyunlarında; 28 yıl aradan sonra ilk kez Altın(M.Akif Pirim), Hakkı
Başar ile gümüş, madalya alıyorlardı. Serbest stilde de Ali Kayalı ve Kenan Şimşek ile gümüş ile bronz
madalyaları aldı. Sadettin Tantan Federasyonun belirlediği çalışma, sis tem, gelişme metodları
uygulamaya kondukça,Türk güreşi de büyük bir başarı ortamına kavuştu. (Bu zaman içerisinde yapılan
icraatlardan biri de; Türki Cumhuriyetlerinden az miktarda bir ücret karşılığı on civarında yetenekli
antrenörde yurt çapında görevlendirildi )
Güreşin yanında mesleğinde de sağlam adımlarla yükseliyordu. Sırası ile; Mali Şube Müdürlüğü,
İst.Emniyet Müdür Yardımcılığı yaptı. O Yıllarda kanunsuzlukla mücadelede büyük ve kararlı çabaları
ile büyük ölçüde yasal düzenin devamını, halkın huzurunu sağlamaya katkı sağladı. O Yılların
tanınmış, parasal ve çevre desteği büyük kaçakçılarını devre dışı bıraktı. Siyasi bağlantılarını
kullanarak kendisine nüfuz etmek isteyen işadamı hüviyetindeki sanayi kaçakçılarını da; O‘nun
kararlılığı karşısında yasalara boyun eğmek zorunda kalmışlardı. Sadettin Tantan bir süre Turizm
124
Polis müdürü, sonrasında Polis teftiş kurulu başkanlığı, yaptıktan sonra Tekirdağ Emniyet Müdürü
olarak görev yaptı. Bu arada bir süre İngiltere’de kaldı.
1993 Yılında emekli oldu. Zaman içerisinde siyasete atıldı. Aynı yıl Fatih Belediye Başkanı oldu.
Bu siyasi alanda kolay rastlanmayan bir sonuç olmuştu. Tutarlı, düzgün, dürüst bir yaşamın Sadettin
Tantan’a kazandırdığı bir yükselişti.
Sadettin Tantan; 1999 Seçimlerinde bir yol ayrımı ile karşılaştı. Anakent Belediye Başkanlığı veya
TBMM seçimlerine katılmak. Sonuçta TBMM Milletvekilliği için seçimlere girdi. Başbakanlığında
Bülent ECEVİT’in bulunduğu koalisyon hükümetinde İç İşleri Bakanı olarak görev yaptı. 2001 Yılında
İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde yetişen Osman ŞANSAL da seçimler sonucu TGF Başkanı olmuştu.
Bakanlığın ilk gününden itibaren; ilke ve çizgisinden taviz vermeyen tutumu ile, halk arasında
“Hortumculuk” olarak tanımlanan yöntemle ülkenin hızla soyulmasına, halkın fakirleşmesine, neden
olan nüfuzlu ve güçlü yolsuzluk çetelerine karşı amansız bir savaş başlattıı. Bir yandan da bunlar için
yasa teklifleri hazırlatıyordu. Adalet ve yargı karşısında hesap verebilmeleri için. Elbette bu
çalışmalardan rahatsız olanlarda vardı. (Gizliden gizliye çalışmaya balamışlardı) Sadettin Tantan bir
süre sonra kendisine İç İşleri bakanlığı yerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görevi verilince tereddüt
etmeden istifa etti. Daha sonra İstanbul’a döndü akabinde ise “Yurt partisi” ni kurdu. 2002
seçimlerine girdi. Diğer partileden de teklifler geldi. Ancak pozitif bir gelişme olmadı.
İGİKESV’da ve İGİK’te de daha fazla zaman ayırmaya başladı. Vakıf ile ilgili yeni düzenlemler
yaptırdı. İGİK’te antrenmanlara periodik olarak hep düzenli olarak devam etti. Bu arada da bir süre
siyasi ortamı izledi. 2007 genel seçimlerinde bir çok teklif gelmesine rağmen kabul etmedi. Sadettin
Tantan’ın yaşamında özellikle itina gösterdiğive iç disiplininde aksatmadığı iki husus hep varolmuştur.
Birincisi; gösterişe ve artniyetli ifrata kaçmayan dini tumu (Muhafazakar-demokrat bir ailenin
çocuğu olarak, gözlerini açtığı dünyada aile kültürü içinde görüp benimsediği anlayış karakterinde
hep muhafaza etmiştir. İkincisi ise; bir ibadet gibi özen gösterdiği, ciddiyetle yaklaştığı spordur.
Türkiye’nin neresinde olursa olsun bu iki hususa hep özen ve titizlik göstermiştir.
İGİK’te; sıklıkla katıldığı antrenmanlarda çevresinde toplanan genç güreşçilerle geniş bir
ailenin büyüğü olarak ilgilenmesi, onlarla spor heyecanını paylaşması, tam 38 yıldır emek verdiği
kulübünde her zaman izlenenilinir. İGİK Tarihinde İsmail Hakkı Vefa ölümüne kadar “Kumkapı İdman
Yurdu” ruhunu korumuş Vehbi Emre ve Tayyar Yalaz ekolünden gelenlerde hep “ Haliç İdman Ocağı”
eğilimi mevcut olagelmiştir. 1939‘dan itibaren de “ İstanbul Güreş Kulübü” ruhu yükselişe geçmiş,
daha sonra “İhtisas Kulübü” olarak yaşamını devam ettiren bu seçkin spor kulübü 1980’lerin
başından günümüze “Sadettin TANTAN“ adı ile özdeşlemiştir.
125
Sonuç olarak; Sadettin Tantan spor ve siyaset yaşamında bir fenomendir. İyi bir vatandaş, iyi bir
aile babası, iyi bir yönetici, iyi bir devlet adamı olarak seçkin örneklerden biridir. Sahip olduğu altı
çocuğun hepsi (Mehmet Tantan İGİK yönetiminde belli bir dönem görev yaptı.) çağdaş ve modern
eğitim almış, yüksek eğitimlerinde lisansüstü, doktora ve doçentlik çalışmaları yapmış iyi yetişmiş
gençlerdir. Halen İGİK’te Sadettin TANTAN’ı haftanın belli günlerinde antrenman yaparken
görebilirsiniz.
Resim 159 A.Fetgeri AŞENİ
1888 Yılında Adapazarı’da doğdu. 1920 yılında makine subayı olarak Deniz kuvvetlerine katıldı.
1943 yılında emekli oldu. Ahmet Fetgeri; öğrencilik yıllarında, gülle atma (halter) ile spora başladı.
1903 yılında Beşiktaş’ın kurucuları ararsında yer aldı (O sırada da güreş yapmayı öğrendi.)
1909 Yılında; Kardeşi Mehmet Fetgeri, Mazhar Kazancı, Fuat Balkan ile birlikte Beşiktaş’ta ilk
güreş okulunu açarak gençlere güreş öğretmeye başladılar. Taksim’de 1911 yılında ramazan ayındaki
güreş müsabakalarında orta sıklette birinci oldu. Amatör güreşin sevilmesi ve yayagınlaşması için
yazılar yazdı dergilerde.
Bir pasaj; “Eğer memlekette güreşin inkişaf ve terakkisini gelişme ve ilerlemesini Türklüğün
iftihar edebileceği bir spor şubesi olduğunu görmeyi cidden arzu ediyorsak; kabil olduğu kadar çok ve
munatazam müsabakalar tertibine tevassül etmeliyiz. Eğer memlekette yapılan futbol
müsabakalarının yirmide biri kadar güreş heveskarları olsaydı bugün Türkiye bütün dünyada amatör
güreş şampiyonu mevkii’de olurdu. “
A.Fetgeri Aşeni; Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakının 30 Mart 1923 tarihinde İstanbul
Şehzadebaşı’ndaki Terbiya-i Bedeniye kulübünde yapılan seçimlerde “Güreş ve Boks Federasyonu
başkanlığına seçildi.
126
21 Eylül 1925 günü Ankara’daki toplantıda “Güreş Hey’et-i Müttehidesi” adını alan Federasyon
başkanlığına Burhaneddin bey (Felek), ikinci başkanlığa ise Ahmet Fetgeri seçildiler. 1926 yılında
Burhan Felek ayrılınca, bu kez Ahmet Fetgeri başkan oldu. Güreş federasyonu 15 kasım 1937’de
İstanbul’dan Ankara’ya getirilmesi üzerine kendi isteği üzerine ayrıldı. Cumhuriyet Türkiye si’nde
sporun ve spor kurumlarının kurulmasında emeği geçen Ahmet Fetgeri tedavi için yattığı Kasımpaşa
deniz hastanesinde 1966 günü vefat etti.
Resim 160 ;İzettin VARDARLI
1938 Yılında Makedonya’da doğdu. Kundakta geldiği İstanbul’da büyüdü. Babası manifatura ile
uğraşmakta idi. 15-16 yaşlarında İstanbul Güreş Kulübüne yazıldı. Önce Boksa başladı, ancak
antrenörlerin yönlendirmesi ile (Mehmet Ali Bekler) kulüpte grekoromen stil güreşe başladı. Bu arada
İGİK’te Türkiye’nin zamanında güçlü olduğu 73-79kg’daki güreşçilerin en iyilerinin toplandığı bir
dönemede denk geldi. Sıralayalım; Kazım Ayvaz, Yavuz Selekman, Ziya Doğan, Nahit Taşer, Mithat
Bayrak, Nejdet Uçar, Tevfik Kış ve daha diğer bu kadar yetenekli ve dünya çapında güreşçilerin yer
aldığı minderde yeteneği ve azmi ile kendine yer buldu. Vardarlı o zaman İGİK’te antrenör olarak
görev yapan Adnan Yurdaer (Hocaların hocası) kendi seçtiği birkaç yetenekli güreşçi gurubunun
içine dahil oldu.
Adnan Yurdaer hocanın güzel bir huyu vardı. İGİK’in dışında da yakın kulüplere antrenmanalara
giderdi bu gurupla beraber. Deftaerdar ve Kasımpaşa gibi. Vardarlı; Disiplinli ve bol güçlü partnerle
çalışmanın ürününü kısa sürede aldı. 1959 yılında yapılan Türkiye şampiyonasında çok önemli olan
Altın madalyayı boynuna geçirdi. Hali ile 1960 Roma Olimpiyatları kadrosu kampına da dahil olmuştu.
Milli takım kampında antrenör Hüseyin Erkman vardı. Kazım Ayvaz yerine Mithat Bayrak tercih
edilmişti. Buna benzer bir durum oluşunca Vardarlı kamptan ayrıldı. 1960 Roma Olimpiyatları sonrası
yurt dışına giden sporcular kervanına o da katıldı.
Almanya’da işe sıkı sıkı sarılarak, azimli bir şekilde, bazen birkaç saat yatarak ve aynı zamanda
antrenör ve sporcu olarak Schondorf’tada yıllar süren çalışmalar sonucu yatırım yapabilecek bir
sermaye ile evlenmiş olarak yurda döndü. İstanbul (Ticaretin Üniversitesi) denen Sultanhamam’da
tekstil işi ile uğraşmaya başladı. İşlerinin yanında çok sevdiği güreş antrenmanlarına da yer ayırıyordu.
127
İstanbul Güreş Kulübünde bir gün 90kg’da güreşen Ahmet Bozman ile antrenman yaparken bir
talihsizlik sonucu sakatlandı. İyileştikten sonra yine antrenmanlara başladı. İGİK’in yeni tesislerine
kavuşması için çaba gösterenlerin arasında idi. İGİK’in yeni tesislerinde yerleşmesi sonrası değişik
defalar yönetimlerde yer aldı. Türkiye’ de ilk kez uygulanan; Serbest ve Grekromen güreş
federasyonlarının ilk adımı onunla atıldı. Grekoromen güreş stilden sorumlu As başkan oldu. Bu arada
Basında köşe yazıları yazdı. Halen İş hayatına devam ediyor. Bu arada oğluda bir güreşçi olan
Feyzullah Vardarlı yıldız ve gençlerde milli takımlarda yer aldı. İş hayatında da başarılı bir süreci takip
ediyor. İzzettin Vardarlı halen İGİK ile bağını devam ettiriyor.
;
R 161
R
Resim 161 ;Ahmet Mukbil YAZMAN
1913 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Hukuk‘tan mezun oldu. Avukat ve hukuk danışmanı
olarak çalıştı. Türk Medeni kanunu konusunda araştırma ve bildirileri mevcuttur. İstanbul Yelken
Kulübünün kurucuları arasındadır.
1951 Yılında İstanbul Güreş Kulübü genel kurulunda Mazhar Akifoğlu başkanlığında yeni oluşan
yönetimde genel Sekreter oldu.
Kulübün adının 1960 sonrası çıkan İhtisas kulüpleri yönetmeliğine uygun düzenlemesi ile
“İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜ” son şeklini almasını sağladı. 1970 yılında yapılan kongrede
başkanlığa seçildi.
Ayrıca; İGİK’in 1938 yılından beri faaliyet gösterdiği Vakıflar’a ait Tabhane Medresesindeki
salondan, kulübün kendi tesisleri olacak olan Aksaray’daki modern kompleksi edinmesinde ve
taşınmasında büyük çabası ve emeği vardır.
Yine 1986 yılında, dönemin kulüp başkanı Sadettin Tantan’ın da talep ve teşviki ile kulübe hami
olmasını, kulüp geleceğinin maddi olarak teminat altına alınmasını amaçlayan bir vakfın kurulmasının
ilk hukuksal düzenlemelerini Av.Muhlis Arvas , Asım Özgözükara ile beraber yaptı. İstanbul Güreş
128
İhtisas Kulübü Koruma Vakfı’nın ilk kurucu başkanı oldu. Spora aşık, son derece pozitif düşünebilen,
karizmatik ve sevilen bir insandı. İGİK’in tüzüğünün hazırlanmasını, muhtelif yıllarda gereken hukuksal
düzenlemelerin hayata geçirilmesini sağlayan A.Mukbil Yazamn 1987 yılında geçirdiği bir ameliyat
sırasında vefat etti.
Vefatından bir süre önce; tüm mal varlığını kurucusu olduğu kulüp vakfına bağışlamıştı. Örnek
insan, vefalı sporcu ve spor dostu, spor adamıydı.
Resim 162 ;Vehbi EMRE
1903 Yılında istanbul’da doğdu. Sırası ile Beşiktaş, Kumkapı İdman Ocağı ve Haliç İdman
Ocağı’nda güreş yaptı.
Haliç İdman Kulübü yönetiminde yer aldıktan sonra aynıkulüpte başkan oldu.
1939 Yılında İstanbul Güreş Kulübü adı altındaki birleşmeye önayak oldu. 1948 Londra Olmipiyat
oyunlarına TGF başkanı olarak katıldı.
1952 Helsinki Olimpiyatlarına UWW asbaşkanı olarak katıldı. 1956-60 yıllarında TGF Başkanı
olarak,
1964 yılında ise UWW asbaşaknı olarak Olimpiyatlarda yer aldı..
Toplamda 12 Yıl TGF Başkanlığı yaptı.
Türk güreşinini bir kurum olarak gelişmesine, Dünya çapında; Hakem, sporcu, idareci ve
antrenörlerin yetiştirilmesine katkıda bulundu. 1983 yılında vefat etti.
Türkiye’de her yıl adına grekoromen stilde yapılan bir turnuva ile “VEHBİ EMRE”anılır.
129
Resim 163;Kemal OKTAY
1944 yılında İstanbul Eyüp’te doğdu. Babası Burhan beyin Galatasaray kulübünde Futbol
oynamış sporsever bir insan olmasından aldığı teşvik ile Kemal Oktay‘da Galatasaray kulübünde
atletizm yaptı.
Ticarette başarılı bir yol çizen Kemal Oktay 1983 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’ne girdi.
Zeki, kültürlü, iyi eğitim almış bir insandı.
Kemal Oktay; oğlu Ali Oktay’ın güreşe başlaması ile daha fazla İGİK’e gidip gelmeye ve
ilgilenmeye başladı. Ali Oktay belli süreç içersinde yıldız ve gençlerde Türkiye şampiyonalarında ve
yıldızlar Avrupa ile Dünya şampiyonalarında değişik madalyalar aldı.
Kemal Oktay; İGİK yönetim kurulu üyesi iken, dönemin TGF Başkanı Sadettin Tantan’ın ve
UWW(FILA) başkanın (Milan ERCEGAN) teşvik ve ısrarı ile dünya güreşinin yönetimindeki ikinci Türk
başkan olarak UWW’de yer aldı. (daha önce Vehbi EMRE aynı göreve gelmişti. En son ise Ahmet AYIK
şu an UWW’de ikinci adam pozisyonunda bulunuyor)
Oğlu Ali Oktay’ın güreş hayatının sona ermesi ve hastalığı nedeni ile İGİK’e eskisi kadar gelmez
oldu. Ağır bir karaciğer ameliyatını takiben leventteki evinde, kendisinin güreş camiasından çekerek
sakin bir yaşamı tercih etti. Ali Oktay’ın yanında bir de kız çocuğu vardır.
130
Resim 164; Musin ALTUN
1943 Yılında İstanbul’da doğdu. Babası Mevlüthanlar Cemiyeti kurucularından meşhur hafız
S.Zeki Altun’dur. Ağabeyi Hasan Vefa’ da futbol oynadı. Sultan Ahmet EML’ den mezun oldu. Lise
yıllarında girdiği İGİK’te Ünver Beşergil, Fethi Mete, İlhan Topsakal, Kaya Özcan gibi dönemin 57kg’ları
arasında 1966 yılında İzmir’de yapılan Türkiye Grekoromen Güreş şampiyonasında 2. oldu. 1968
yılında bu derecesini tekrarladı. Yine 2. oldu. Bir yıl sonra Metin Alakaoç’un ardından 2. oldu.
1969 Yılında yapılan Balkan şampiyonasında kilosounda şampiyon oldu.
1971 Yılından sonra güreşte ise aktif müsabıklık dönemini bıraktı. Bir süre iş yaşamına girdi. Bir
süre kopuk olduğu güreşe dostlarının ve yakınlarının ısrarı ile tekrar güreş antrenmanlarına başladı.
1980 sonrası kulüp başkanı olan Sadettin Tantan’ın ve yakın arkadaşlarının desteği ile TGF
yönetiminde yer alır. İGİK yönetiminde ise bir çok kez görev alır. 1986 yılında kurulan IGIKES’nın
kurucu yöneticisi olarak yer alır. Sadettin TANTAN’ın görevi gereği İGİK’ten uzak kaldığı dönemlerde
bir süre İGİK başkanlığı da yaptı.
Kulüp tarihinde en uzun süre IGIK kulüp başkanlığı yapan (1992-2015 Tam 23 yıl) Süleyman
Karabel’in güreş camiasına kazandırılmasında, Muhsin Altun’un emek ve çabası vardır. Vefat etti.
131
Resim 165 ;Süleyman Karabel (Rekortmen)
Süleyman Karabel 1991 Yılının son baharında, Muhsin Altun ve iş arkadaşları vasıtası ile tanıdığı
genç ve dinamik bir iş adamı ile İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’ne geldi. Daha sonra Sadettin Tantan ile
tanıştı. Karabel İGİK ile çevresi ile olan samimi diyaloglar neticesinde 23 Mart 1992‘de İGİK olağan
genel kurulunda şahsına yapılan öneri ve ısraraları geri çeviremedi ve yönetim kuruluna girdi.
Yönetim yaptığı toplantıda; Süleyman Karabel’i başkanlığa seçildi. Süleyman Karabel aynı zamanda
bir rekorda kırmış oldu. 1992-2015 dile kolay tam 23 yıldır başarı ile ve yönetim kurulunda görev
yapan değerli mesai arkadaşları kesintisiz iş başında..Süleyman Karabel, Sadettin Tantan’ın ilk
yıllarda, görevi gereği kulübe uzak kaldığı, Güreş federasyonu başkanlığı yaptığı, İstanbul dışında ve
yurt dışında kaldığı, dolayısı ile kulübe olan ilgi ve dikkatinin yıllarda; yaşından çok ileride olgun,
anlayışlı ve zeki kişiliği ile İstanbul Güreş İhtisas Kulübünün tarihindeki en genç başkanı ve hamisi
olma özelliğini sürdürdü. Güreş camiasında ve özellikle böylesine köklü bir kulübün yönetiminde söz
sahibi olmasının bilincinde olarak; yönetimin olabildiğince kulüp profesyonellerince yürütülmesine,
müdahaleci olmamaya özen göstermişti. Bu anlayışının temelinde, yeni ve henüz derinlemesine nüfuz
etmediği bir sporun güreş camiasına ölçülü bir yaklaşımın olmasıydı.
1991-1993 TGF başkanlığı yapan Sadettin Tantan’ında aynı zamanında Türk güreşine anlamlı bir
temel çalışmanın aynı zamanda İGİK’tede başlamasına ve başarılı sonuçların alınmasında payı oldu.
1994 yılında Romenlerin Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Stefan Rusu antrenör olarak
İstanbul Güreş İhtisas Kulübüne getirildi. Doğu bloku dağılmış, doğu bloğunun üyesi ülkeler derin bir
ekonomik krize girmişlerdi. Bu durum göz önüne alınarak is tek gösteren bu büyük şampiyon’un
kulüpte görevlendirilmesinin hem kulüp çalışmalarına, hem Türk güreşinin gelişimine katkıda
bulunabileceği öngörüldü. Stefan Rusu görev yaparken, aynı dönemde; Ata Karataş, Ahmet
Bayraktar, Mahfuz Karataş, Zeki Şahin, Ramis Çelik, Mustafa Başaran, Metin Yıldırım, İlyas
Demircioğlu ve diğer antrenörlerle birlikte ve yönetimin de desteği arttı. İGİKESV’da katkıları ile
Karabel yönetimi, İGİKESV başkanı ve İGİK’in onursal başkanı Sadettin Tantan’da önemli katkıları ile
Türkiye şampiyonları, Lig Şampiyonlukları, ile uluslar arası alanda bir çok madalyanın Türk güreşine
kazandırılmasına vesile oldu…Halende devam etmekte bu başarılar..
132
Resim 166; Bekir AVAR
1930 Yılında İstanbul Fatih’te doğdu. Üniversite yıllarında güreşe başladı. 52 ve 57kg’da güreşti.
Öğrencilik yıllarından itibaren İGİK yönetiminde yer almıştır. Dönemin genç aydınlar diye adlandırılan
“Üniversiteliler“ gurubundandı.
1960-1980 yılına kadar sesine kulak verilen, fikirlerine saygı duyulan bir insan olarak, özellikle
kulübün yeni tesislere geçmesinde büyük çabası olan arkadaşlarına katkısı büyük olmuştur. Aynı
zamanda bir hekim olarak da görevini başarı ile sürdürmektedir.
İGİK yeni ve modern tesslere gelince, 1978 yılında yapılan kongrede kulüp başkanlığına
getirilmiş. 1979 yılında da başkanlık konumu devam etmiştir. 1980 öncesi yapılan Olağan kongreyi
kaybetmiştir.
Dr. Bekir AVAR aynı zamanda TMOK üyesi konumndadır. Akademi mezunu olan oğlu Hakan Avar’
da belli süre öğrenci iken güreş yapmıştır. Ayrıca Volkan adında bir kardeşi daha vardır. 2007 Yılında
vefat etmiştir.
Resim 167;Osman ÇAPALI
133
1951 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra, girdiği
polis koleji sınavını kazanarak Ankara’ya gitti. Sonrasında Polis akademisine giriş ve mezun olma.
Mezuniyet sonrası İstanbul’da göreve başladı. Sırası ile Zeytinburnu Emniyet Amirliği, Trafik Tescil
Müdürü yardımcılığı, Siyasi şube müdürlüğü ile sonraki yıllarda İst. Müd. Yardımcılığı, Tekirdağ
Emniyet müdürlüğü, Rize-Çorum-Hatay’da Emniyet müdürü olarak ve en son Yalova Valisi olarak
görev aldı.
Doktora Lisansını da İst. Üniversitesinde yaptı.
Osman Çapalı, Sadettin Tantan’ın asayişi hakim kılma mücadelesinde yanında görev alan en
yakın arkadaşlarından biri idi.
Sporla tanışma ve güreş ;
1979 yılında Sadettin Tantan’ın ısrarı ve teşviki ile girdiği İGİK’ te sevilen ve güven veren, son
derece dürüst kişiliği ile tanındı. Muhtelif dönemlerde İGİK yönetiminde görev aldı. Aynı zamanda
İGİKESV’da kuruluşunda ve mütevelli heyetinde görev aldı.
Kulübün ve sporcuların ihtiyaçlarında kapısı çalınan, güleryüzlü, dost mizaçlı, ancak kararlı ve
disiplini ön planda tutan örnek karakterli bir yönetici olarak sabır ve anlayış ile problemlere çözüm ve
çare arayan bir ağabeydi.
Çapalı aynı zamanda 1991-93 TGF başkanı Sadettin Tantan’ın yönetim kurulu listesinde de vardı.
Hiçbir zaman gittiği ve görev yaptığı yerlerde güreşe sevgisi, yardımı kesintisiz devam etti. Evli ve üç
çocuk sahibidir.
Resim 168; Ali TOKER
1944 Sapanca doğumlu olup, gençliğinden itibaren sporla ilgilenmiş ve ata sporu güreşle
meslektaşı efsane polis müdürü Sadettin TANTAN’ın İstanbul Güreş İhtisas Kulübüne gelmesi ile oda
134
Osman Çapalı ve Asım Pehlivan gibi kulübün müdavimlerinden olmuş. Mesleği dışında artık ikinci bir
uğraşa başlamıştır.
1975-82 Yıllarında İst. Emniyeti Mali Şube, 1982-83 yılında Gazi Osman Paşa İlçe Emniyet
Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğünde ise Dışişleri Genel Müdürlük Şube Müd. Yrd ve değişik
görevlerde bulunduktan sonra ise emekli olmuştur.
1985-2015 tam otuz yıldır ararlıksız İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde uzun yıllardır idarecilik
yapmaktadır. Tüm sporcu, antrenör ve yöneticilerin genelde sağlıkla ilgili elinden geldiği kadar
ilgilenip çözüm noktasında yardımcı olmaktadır. Sağlık dışında da, insancıl, sosyal yönü ve genel
kültürü yüksek, paylaşımcı, yardımsever, müzik ve sanata olan ilgisi ile bilinir. İngilizce başta olmak
üzere Rusça ve Gürcü dillerini çok iyi konuşur. Özellikle sabahleyin erken kulübe gittiğinizde sizi güler
yüzle karşılayan insan Ali Toker’dir biz ona Ali Abi deriz. Güreş camiası onu yakından tanımaktadır.
Kulübün yurt dışı ve içi katıldığı birçok müsabakasında Kafile başkanı olarak başarılı görevleri layıkı ile
yerine getirmiştir.
1986 yılında kurulan İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Eğitim ve Sosyal Vakfında da genel Sekreter
olarak görevini sürdürmektedir..
İGİK’in dışında da Türkiye Güreş federasyonunda da yönetimde görevler almıştır. İGİK ve Güreş
tarihini özellikle 1990 yılından sonra canlı olarak anlatabilecek kapasiteye sahiptir. 1992-93 Sadettin
TANTAN yönetiminde TGF’de Yönetim kurulu üyeliği yapmıştır. Başarılı olarak yürüttüğü TGF yönetim
kurulu üyeliğinde gittiği Ümitler dünya kupası Grekoromen Güreş Kupasında ve Avrupa kupası
şampiyonasında zirvenin en üstünde milli takım yer almıştır. Halen 24 saat İGİK’te bulunmaktadır.
Resim 169Asım Pehlivan
1942 Malatya doğumlu olup,ilkokuldan itibaren güreşle ilgilenmiş
135
Güreş hayatı Malatya’da Güreşçi bir babanın çocuğu olarak hayata gözlerini açmış beş erkek
kardeşin en küçüğü, güreş yapanlar sıralamasında ise; İbrahim Pehlivan, Vahap Pehlivan ve Asım
Pehlivan olarak güreş camiasında tanınırlar. Güreşe babalarına özenerek başlarlar. Okul çağlarından
itibaren Asım Pehlivan kendini hissettirir. Daha sonra Malatya’dan İstanbul’a gelirler. Vahap Pehlivan
ile beraber.
Okullar arasında ve özellikle Üniversiteler Türkiye ile Üniversiteler Dünya şampiyonasında
çeşitli dereceleri mevcuttur. Güreşte performansının en yüksek olduğu dönemde 1967 yılında Avrupa
şampiyonası kampında Milli takıma seçmeler sonucu girer, ancak talihsiz bir sakatlık sonucu maalesef
yerini Avrupa’da 3. olan Metin Alakoç’a bırakır. Günün şartlarında Üniversite bitince güreş mecburen
ikinci planda kalır ve Polislik mesleği başlar. 1976 yılında Fatih’teki Tabhane medresesine Sadettin
Tantan’ın güreşe ilgi duymasında ve kulübe antrenmanlara başlamasına vesile olmuştur. Halen
haftada üç gün muntazaman Sadettin bey ile beraber antrenmanlara devam ediyor.
Mesleğinde başarılı bir polis müdürü olarak anılır. Sırası ile; İst. 1974 yılında Bakırköy İlçe
Emniyet Müdürlüğü, Asayiş Şube müdürü, Hırsızlık ve gasp şube müdürlüğü, Ekipler Amirliği, Silha ve
kaçakçılık şube müdürlüğü ve sonrasında Diyarbakır Emn. Müd.Yrd’lığı, Polis koleji müdürlüğü ve
emeklilik.
Asım Pehlivan ona da İhtisas camiasında ve güreş camiasında Asım Abi olarak hitap edilir. Tıpkı
Ali Abi, Osman Abiler gibi; camiada iyiliksever, sosyal yönü yüksek, insancıl, sosyal yönü ve genel
kültürü yüksek, paylaşımcı, yardımsever olarak bilinir.
1986 yılında kurulan İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Eğitim ve Sos yal Vakfınında kurucu üyesidir.
İGİK’in dışında da Türkiye Güreş federasyonunda da yönetimde görevler almıştır.
Resim 170; Tayyar YALAZ
İstanbul Güreş İhtisas Kulübünü oluşturan iki öncü kulüpten “Haliç İdman Ocağı’”nın kurucu
sporcularındandır. 1901 Yılında İstanbul’da doğdu. Kuleli askeri İdadisinde (Lisesinde) grekoromen
136
güreşe başladı. 1924 Paris Olimpiyat oyunlarına katıldı. Burada kolundan sakatlandığı için dereceye
giremedi. 1928 Amsterdam Olimpiyat oyunlarında grekoromen stilde 67kg’ da katıldı. Şeref kütüğüne
adını yazdırdı ve IV. Oldu. (Adı Olimpiyat Şeref kütüğüne geçen ilk Türk sporcu ünvanını aldı.) 1936
Berlin Olimpiyat oyunlarına kadar, Halterci Cemal Erçman(8.) ile beraber en iyi derece oldu. Haliç
İdman Ocağının zor ve sıkıntılı yıllarından, 1939 yılındaki “İstanbul Güreş Kulübü”nün oluşumuna
kadar geçen sürede Türk Güreşinin gelişmesine sporcu ve yönetici olarak büyük katkıları oldu. Binbaşı
rütbesinde Muhafız Alayı Tabur Komutanlığı da yapan Tayyar Yalaz 1940-43 yılları ararsında Güreş
federasyonu başkanlığı da yaptı. 10 Ekim 1943 yılında görevdeyken vefat etti. Daha sonra adına 1970
yılında Tayyar Yalaz kupası adı altında Uluslarararsı turnuva tertip edildi.
İdareciler kısmında yer alan ve yukarıda sıraladığımız kişlere ekleyecek sayısız hizmet ve emek
vermiş değerli Bakan, Bürokrat, Milletvekili, Doktor, Öğretim Görevlisi, Spor Genel Müdürlüğüde
yönetici, T.M.O.K üyesi, Uluslar arası yöneticiler, Federasyon Başkanları, Milli takım Antrenörleri,
Yönetici, Basın Mensubu, Emniyetçi, Asker, Hukuk adamı, Belediyeci, İş adamı ve daha bir çok
şahsiyetleri bağrından çıkdı ve çıkarmaya devam ediyor. İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Tarihçesinde
bir kısmı verildi.
137
Sıralamak gerekirse; Sadettin Tantan, Sinan Birdal, Süleyman Karabel, Engin Özbek, Tayfun
Karaali, Bedrettin Lügal, Mehmet Tantan, Selami Karakuş, Asım Pehlivan, Ali Toker, Vahdettin Özcan,
Osman Şansal, Semih Yurdaer, Cebrail Uludağ, Mehmet Kılıç, Seçkin Saruhan, H.Hüseyin Yaşar,
Yesugay Aksakal, Dr.Hikmet İskender, Nurettin Çetinkaya, Zafer Demir, Cebrail Uludağ, Acar Yıldırım,
Ercan Ayyıldız, İbrahim Demirtürkoğlu, Şaban Donat, Necmettin Karabacak, Miracettin Çam, Selamet
Bahadır, Tahir Yımaz, Mehmet Çetin…ve diğr..Eskilerden ise; Selim Sırrı Tarcan, Nihat Haluk Pepeyi,
Ahmet Harmancı, Ali Özcan, Burhan Pandül, Avni Bahçekapılı, Mehmet Balçık, Ertuğrul Bolgi, Mehmet
Aydın, Yusuf Ağanoğlu, Nevzat Demir, Aziz Torun, Prof.Dr.Murat İmer, Feridun Çelikmen…..
B) ANTRENÖRLER
138
Resim 171 Saim ARIKAN
1907 Yılında istanbul’da doğdu. Saim Arıkan’ın gençlik yılları ülkemizin ve Dünya’nın büyük
siyasal ve toplumsal değişimler geçirdiği bir döneme denk gelmektedir. Gözüpek, son derece zeki
yaratılışı ile çevresinde gördüğü ilgi onu Kumkapı kulübünde Güreş antrenmanlarına katılmaya itti.
Kayıt olduğunda 17 yaşında idi. (Şimdi ise artık 9 yaşında güreşe kayıt olunuyor) 1977 yılında kendisi
ile yapılan bir söyleşide; Mevcut Haliç İdman Ocağı, Beşiktaş Jimnastik kulübü, Anadolu kulüpleri
arasında rekabet vardı. İlk antrenörü Seyfi Cenap Berksoy’du.
1924 Olimpiyatları için devlet tararafından Türkiye’ye getirilen Raul Peter ile beraber çalışmaya
başladı. İlk meyvesini verdi ve 1927 yılında 62.5 kg’da Türkiye Şampiyonu oldu. Bu ona 1928
Amsterdam Olimpiyatlarına katılma hakkını sağladı. Olimpiyatlarda Yugoslav ve Portekiz’li rakiplerini
yendi. Daha sonra ise önce İtalyan ve sonra Mısır’lı rakiplerine yenilerek sıkletinde 6. oldu.
Aynı zamanda Amsterdam’da şeref kütüğüne de adını yazdırmıştı. 1932 Los Angeles Olimpiyat
oyunlarına Türkiye katılmadı. (Mesafenin uzak olması ve finansman yüzünden)
Bu arada Balkanlar’da Atatürk’ün önemle üzerinde durduğu “Balkan Birliği” kurulmuştu. Bu
sporda da harekete geçirdi. Güreş’te Balkan şampiyonaları yapılmaya başlandı. İlki İstanbul’da yapıldı
ve Saim Arıkan ise 66kg’da Şampiyon oldu. 1939 yılında enteresan ve ileriye dönük bir adımın ayak
sesleri duyulur.
İkili müsabaka için gidilen Rusya/Leningrad’da bir rozet hediye edilir. Daha sonra bir
kompozisyon çalışması ile kulüp amblemi olarak kullanılmaya başlanır. Rusya’nın Kazan şehrine de
uğrarlar. Burada da bir tesadüf eseri Saim Arıkan tanıştığı Nuriye hanımla evlenir ve daha sonra ise; iki
kız çocuğukları olur.(Kadriye ve Nuriye hanımlar).
Saim Arıkan için antrenörlük hayatı başlar. Saim Arıkan batı Bölgesi (Ege ve Trakya) ve arkadaşı
Nuri Boytorun ise Anadolu’da görev yapmaya başlarlar. Dünya ve Olimpiyat Şampiyonalarının
139
yapılmadığı 12 yıl boyunca askıya alınan faaliyetler (Dünya savaşı ve takip eden yıllarda) 1948 Londra
Olimpiyat oyunları başlayacaktır. Türkiye orada tarihi bir başarı elde eder. Tam 11 madalya ve altı
altın. Takım halinde serbest ve grekoromen stilde şampiyon olmuşlardır. Nuri Boytorun resmi
görevli olarak Olimpiyatlara antrenör olarak gider. Olimpiyat sonrası 1949 yılında Arıkan İran’dan
teklif alır ve göreve başlar.(Çok sevdiği Hasan Arı’nın ısraraı ile) Başarılı bir program ve planın
uygulamasından sonra İran 1952 ve 1956 Olimpiyatlarında başarılı olur. Nihayetinde 1956 yılında
Türkiye’ye geri döner. İran’la ilgili olarak yıllar sonra yaptığı açıklamada ki sözleri; “Başarının tek
formülü; yaptığın sporu ibadet eder gibi sevmek ve çok çalışmak olarak tarif eder. “
1960 Yılında spor malzemeleri ticareti ile uğraşmak üzere Laleli’de bir mağaza açar. Sporcu ve
antrenör olarak uğraş verdiği İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde artık yöneticilik yapmaya başladı.
(Divan‘da yer aldı.) İlerlemiş yaşına rağmen kulüpten bağını koparmayıp her gün uğrar ve genç
nesillere nasihatlarda bulunurdu. 2001 Yılında Yeniköy’deki evinde vefat etti. Vefatında vasiyeti
yerine getirildi; İGİKESV Başkanı Sadettin Tantan’ı çok seviyordu. “Beni O gömsün “ demişti yerine
getirildi, ve ebediyete uğurlandı.
A.Bayraktar; “Sağlığında birbirimizi çok severdik, her Çarşamba günü özlemle eski ve yenileri
siyaset ve spordan konuşurduk gülüş. (Özel ) enteresan öldüğünda hastaneye gidip !! Hocamı
görebilir miyim ne inananmadım !!! “ Aynı sağlığındaki gibi gülüşü vardı ..
Resim 172; Adnan YURDAER
1912 Yılında İstanbul’da doğdu. 1929 Yılında Kumkapı İdman Kulübünde güreşe başladı.
Antrenörü Raul Peterdir. 1929 ve daha sonraki yılarda katıldığı Türkiye şampiyonalarında müteaid
defalar şampiyonluklar aldı. Balkan ve değişik şampiyonalarda güreşti. Berlin Olimpiyatlarında
79kg’da grekoromen stilde güreşti. 1948 yılında katıldığı son müsababakasından sonra antrenörlüğe
başladı.
Grekoromen stilde “Adnan Yurdaer“ kişiliği ve stili ile bir ekoldür desek abatmış sayılmaz.
Temelde antrenör olarak Türk güreşine büyük katkısı olmuştur. Sporcunun temel pisişik ve fiziksel
140
yeteneklerini iyi tanımak, bu temel üzerine eklenen kondisyonel dayanıklılığa ve aldığı puanı bir
daha vermeyen teknik üstünlüğe” dayanıyordu.
Bu büyük spor adamının yetiştiği Kumkapı kulübüne (İstanbul Güreş İhtisas Kulübü) sempatisi ve
bağlılığı her zaman sürmesi ile beraber, profesyonel anlamda; Beşiktaş Jimnastik kulübü, Haliç İdman
Ocağı, Defterdar ve daha sonra (Bakırköy spor kulübünde antrenmanlara katıldı) antrenör ve
sporcu olarak bulunduğu dönemlerden sonra, vefatına kadar İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde
antrenör olarak görev aldı.
Modern anlayışlı, zeki ve sayılan sevilen bir kişi idi. Duygulu,azimli ve anlayışlı idi. Bıkmadan
usanmadan yetenekli gördüğü gençleri eğitmeye uğraşır ve bunda da başarılı olurdu. Türk Güreşinin
1950-70 arasındaki şampiyonların bir kısmı doğrudan öğrencisi, 1985 yılına kadar yetişen
öğrencilerinin öğrencisidirler.
Müziğe olan sevgisi, evine piyano alacak, kızlarına müzik eğitimi aldıracak düzeyde idi. Bir gurme
olması ile, hem damak ustalığına, hem görgü kurallarına olan hakimiyeti ile tanınırdı. Milli takıma
anadaolunun kırsal kesiminden gelmiş gençleri müsabakalara hazırlarken aynı zamanda değişik sosyal
ve diğer konularda da aydınlatırdı. Örnek bir insan, iyi bir aile babası ve en iyi güreş antrenörlerinden
di. Bir müddet İspanya ve İskoçya’da,Polonya’da antrenörlük yapmıştır) 1982 yılında vefat etti. Oğlu
Semih Yurdaer; babasından devralaldığı spor ve güreş sevgisini, İstanbul Güreş İhtisas kulübü
yönetiminde muhtelif dönemlerde görev alarak sürdürmüştür. Halen devam etmektedir..
Resim 173; Lütfü ÇİÇEKÇİSOY
Siirt’ ten İstanbul’a göçen bie ailenin oğlu olarak 1934 yılında dünyaya geldi.
1951 Yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde güreşe başlar. Antrenörü Adnan Yurdaer’dir. Daha
sonra Defterdar kulübünde kısa bir süre güreş tutar. 52 ve 57kg’da güreşti. Askerliğini Kasımpaşa’da
yaptı. Güreş milli takımnda yer aldı. Balkan şampiyonu oldu.
Sonrasında İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde alt yapının başına getirilir.
141
Uzun bir süre bu görevde kalıp, minik, yıldız ve gençlerde özellikle grekoromen stilde iyi bir temel
ile kazanmalarını sağladı. Vefatına kadar bu kutsal görevi devam ettirdi. Bir dönem İGİK’te genel
kaptanlık görevinide başarı ile sürdürdü.
Güreş antrenörlüğü dışında İsatanbul halinde (Meyve–Sebze ) kabzımallık yaptı. Kulüpte
antrenörlük görevini sürdürüken vefat etti.
Resim 174; Nahit TAŞER
1935 Yılında Giresun’ da doğdu.
1960 Roma Olimpiyatlarından sonra, bir çok elit sporcunun yurt dışına gitmesi ile (Almanya ve
diğer ülkeler) ortaya çıkan boşlukta önce grekoromen ve serbest stilde güreşti daha sonra ise
İGİK’te uzun süre antrenörlük yaptı.
İstanbul Kabataş Lisesinde okudu. Beşiktaş Jimnastik kulübünün başarılı güreşçilerindendi. İlk
güreşe başlaması 13-14 yaşlarında İstinye Halk Evinde Kemal Kartal’ın antrenörlüğünde oldu. 1951
Yılında Defterdar kulübünde antrenörlük yapan ünlü antrenör Adnan Yurdaer’in dikkatini çekmişti.
Deftardar kulübünde güreş yapmaya başladı. (Burada kendisi için önemli olan ve güreşte de artık bir
gelenek halini alan;
Daha sonraki yıllarda İGİK’tede bu oldu. “İyi güreşçilerle antrenman yaparsan, performans ve
madalyaya daha çabuk ulaşırsın”. O zamanlar popüler olan güreşçilerden; Kazım Ayvaz, Mithat
Bayrak, Yavuz Selekman, Nejdet Uçar, İzettin Vardarlı, Tevfik Kış...Onlarla Nahit Taşer antrenman
yapmaya başladı.
1960 Yılında İGİK’in çatısı altında güreş çalışmalarını sürdürmeye devam eder. Daha sonra
Grekoromen Güreş Milli Takımında ağır sıklet ve 100kg’da kaptanlık yaptı. 1968, 1970, 1972 Avrupa
şampiyonalarına katıldı. Avrupa şampiyonalarında 4. ile 6.’lık ve Balkan şampiyonu oldu. Değişik
dereceler elde etti.
Adnan Yurdaer’in faal antrenörlüğü bırakması ile, kulüpte o sıralar yeni antrenörlüğe başlayan
Lütfü Çiçekçispoy (Minik ve Yıldızlar) ile beraber kulübün özellikle genç ve usta a takım gurubun
142
antrenörlüğünü üstlenir. Özellikle efendiliği, güler yüzlülüğü, sabırlı anlayışlı tutumu ve engin
tecrübesini antrenörlüğüne yansıttı.
Diğer taraftan Şişli Belediyesinde zabıta amiri ve müdürü olarak yıllarca başarılı olarak görev
yaptı. İGİK’te antrenörlüğü bıraktıktan sonra, antrenmanlara devam etti. Divan kurukunda yer aldı.
2010 yılında Döneminde; grekoromen Stilde bir çok şampiyonunun yetişmesine katkıda bulunan
Taşer, 75 yaşında vefat etti.
Resim 175; Nuri BOYTORUN
1908 Yılında istanbul’da doğdu. 15 yaşında Kumkapı İdman Kulübünde güreşe başladı.
Yetenekleri ve azmi ile kısa zamanda tanındı.
Atatürk’ün talimatı ile Eskişehir Tayyare (Uçak) fabrikasında okulunda tahsilini tamamladı.
1928 Amsterdam Olimpiyatlarına 79kg’da katıldı ve 8. olarak şeref kütüğüne adını yazdırdı.
1932-33-34-35 Balkan şampiyonalarında birinci oldu. Berlin Olimpiyatalrında 5. oldu. 1948
Londra Olimpiyatlarına ise antrenör olarak katıldı.
Aşırı kilo düşmenin sporculuk yıllarında kendi üzerinde tahribat yaptığını biliyordu. Celal Atik,
Yaşar Doğu, Hasan Gemici, Bayram Şit ve diğerleri gibi...
Dünya çapındaki sporcularına kilo düşürmekle tanınmıştı. Sporcuları kısa ve uzun adaleli olarak
tanımlıyordu. Uzun adaleleli olanların güreşe daha yatın olduğunun farkına varmılştı.
Antrenörlüğe başladığı yıllarda tatlı bir rekabet içinde olduğu Saim Arıkan‘dı. 1952 ve 1956
Olimpiyatlarına gözlemci olarak katıldı.
143
İtalya’da Milli Takım antrenörü olarak görev yaptı. Kumkapı kulübüne bir divan kulübü üyesi
olarak devam etti.
1988 yılında vefat etti.
Resim 176; Mithat BAYRAK
1929 Yılında Adapazarı’nda doğdu. Rize kökenlidir. Babasının Bıçkı atölyesinde çalışırken kuvveti
ile dikkati çeker. 17 yaşında Sakarya’da güreş ile tanışır. Kısa bir süre sonra genelde Karadenizli
sporcuların toplandığı Kasımpaşa kulübünde antrenmanlara katılır. (1948 Londra‘da şampiyon olan
bir çok güreşçinin antrenman yaptığı yer .Gazanfer Bilge, Hüseyin Erkmen, Celal Atik, Mehmet Oktav.)
Adapazarı-Kasımpaşa arasında mekik dokuyordu. Bu da ona antrenmanlar için zaman kaybettiriyordu.
1953 Yılında Konya’da yapılan Türkiye şampiyonasında 73kg’da 1. Oldu. Bu arada 73kg’da Kazım
Ayvaz fırtınası da esmeye devam ediyordu. Mithat bayrak 1956 yılında Türkiye şampiyonasında Kazım
Ayvaz’ın ardından 2. Oldu. Dikkat edilirse 73 ve 79kg’da Türk grekoromen güreş milli takımında iki
güçlü adam vardı. Kazım Ayvaz ve Mithat Bayrak… Yalnız bununla kalınmadı, bu dönemde; Mithat
Bayrak, Kazım Ayvaz, Baki Atiker, Burhan Pandül, Ziya Doğan, Yavuz Selekman, Ergun Çelikoğlu,
İzettin Vardarlı, Nahit Taşer, Özer Kavukçu, Tevfik Kış … bu dönemin fırtınaları idi. Bayrak bu
ortamda; 1955 Yılında Barselona‘da yapılan Akdeniz oyunlarında 4. Oldu. 1956 Yılında yapılan
Melborun Olimpiyatlarında antrenör Hüseyin Erkmen’in kadrosunda 73kg’da Mithat Bayrak vardı.
Şampiyon olmuştu. Kazım Ayvaz’ın sürekli rakibi olması onu her zaman formda tutmasına neden
oluyordu. (Bu arada aşırı kilo düştüğü de bilinir.)
1960 Roma olimpiyatlarının yılı idi. Katıldığı Türkiye şampiyonasında; 79kg’da Mahmut Atalay ve
Kazım Ayvaz’ın önünde yer aldı. (Bu arada 27 Mayıs 1960 darbesi olmuştu.) Sonuçta askeri
temsilcilerinde kadroya dahil edildiği bir genişletilmiş bir kadro Roma’ya gitti. (Dikkat edilirse
Roma’da tam yedi altın alındı. T.C’de rekordur) 73kg’ da Mithat Bayrak güreşti ve ikinci kez
Olimpiyat şampiyonu oldu. 1960 Roma sonrası Türk Güreşinde biraz duraklama başladı. Bir çok
şampiyon Güreşçimiz başta Almanya olmak üzere yurt dışına gittiler. Mithat Bayrak’ta Almanya’ya
gidenlerdi. Güreşe antrenör ve sporcu olarak devam etti. 1984 yılında; Dönemin İstanbul Güreş
144
İhtisas Kulübü başkanı Sadettin TANTAN‘ın daveti üzerine istanbul’a gelerek kulüpte grekoromen
güreşte teknik direktör oldu. (serbest stilde de Nurettin Kurt ile grekoromende Ata Karataş
yardımcılıklarına getirildiler.) Bu en fazla bir yıl sürmüştü. Alman mayosu ile de olsa Dünya
minderlerinde ön plana çıkmalarına önayak oldu. 2014 yılında vefat etti.
Resim 177; Müzahir SİLLE
Rize’den İstanbul’a gelip yerleşen ve zamanında gülle yani halter ile uğraşan bir sporcu babanın
oğludur. 1932 yılında Eyüp’te doğdu. 1949 Yılında İstanbul Fatih camii giriş kapısının yanında bulunan
Tabhane Medresesinde yani diğer deyimle Fatih Güreş kulübünde güreşe başladı. Doğuştan düzgün
fiziği, zekası ve azmi sayesinde kısa zamanda akranları arasından sıyrılmasına neden oldu.
1953 yılında Konya’da yapılan Grekromen Güreş Türkiye güreş şampiyonasında 62kg’da birinci
olur. 1955 yılında yine Türkiye şampiyonu olur. 1956 Melborun olimpiyat oyunları takımı kamp
kadrosuna çağrılır ve Olimpiyat oyunlarında 4. olur. (Babası Eşref efendi yurda dönünce yüzüne
bakmaz ve annesine ona iletmesi için “Aile şerefini temizlesin“ der. Bu söz onu derinden yaralamıştır.
Azimle çalışmaya devam eder. 1957 yılında Türkiye şampiyonasında 62kg’da yine Türkiye şampiyonu
olur. Ardından Ardından askere gider ve sonrasında ise Dünya Kupasına katılır ve şampiyon olur.
Nihayet 1960 Roma Olimpiyat Oyunları zamanı gelmiştir. Milli takımda yer alır ve Olimpiyat
şampiyonu olmuştur. Kafilede ondan mutlusu yoktur. Yurda dönüşte annesine madalyayı verip
babasının elini öper ve Ben “Aile şerefini kurtardım“ der .(Önemli bir ayrıntı; Önemli rakibi Macar
Polyak ile yaptığı müsabakada; Kle ve çırpmada zorlanmaktadır.Bunun üzerine Fatih Güreş Kulübünde
ünlü hoca Adnan Yurdaer ile bu oyunların üzerinde çalışırlar. Sonuç Polayak’ı yener.)
1960 sonrası diğer yurt dışına giden ünlü güreşçiler kervanına o da katılır. Almanya’ya gider.
Orda güreşmeye devam eder. Gurbettte 5 yıl ve sonrasında Yurda dönüş 1964 Tokyo Olimpiyatlarına
katılır. Madalya alamamıştır. Bölge antrenörü olarak Beşiktaş kulübünde göreve başlar. (Bu arada
145
Haliç tersanesinde de çalışmaktadır.) Daha sonra ise 1980 yılına kadar İstanbul Güreş İhtisas
kulübünde antrenörlüğe başlar. Bu arada genç ve a güreş milli takımlarda değişik defalar görev alır.
Tersaneden ise emekli olmuştur. Tekel kulübünde antrenörlüğe devam eder. Oğlu Kudret ise bir ara
güreşmeye başlar fakat uzun sürmez.
Resim 178; Servet MERİÇ
1918 Yılında Adapazarı ‘da doğdu. 1936 Yılında güreşe başladı. Minder güreşinden önce çayır ve
yağlı güreş ile tanışmıştı. Haliç İdman Kulübünde minder güreşine başladı. 1938 yılında istanbul’da
yapılan Türkiye şampiyonasında serbest stilde 66kg’da 3. oldu. Grekoromen güreşte yapıyordu ama
stil olarak serbest stile ağırlık veriyordu.
1939 Yılında istanbul’da yapılan Serbest stil Türkiye şampiyonasında 66kg’da efsane güreşçi
Yaşar Doğu’nun ardından 2. oldu. (Teknik olarak en büyük özelliği; “İç ve Dış sarma taktığı”,ağır
kilolu güreşçilere dahi pes ettirecek bedensel performansa sahipti. Bu yeteneği sorulduğunda !! Ata
ve at binmeye özel yetenekleri olan çerkeslerden olduğunu, bacaklarındaki bu olağanaüstü gücün
kendisine geçmiş olabileceğini söylerdi.)
1947 Yılında yine İstanbul’da yapılan Türkiye şampiyonasında 67kg’da zirvede yer aldı. Nasuh
Akar, Halil Kaya, Gazanfer Bilge, Celal Atik gibi efsane şampiyonlar arasından onun adı da artık
geçiyordu. Aynı yıl İstanbul’da yapılan Avrupa şampiyonasında da şampiyon oldu. Başarılarının
tesadüfi olmadığının 1949-1950-1953 yıllarında yapılan Türekiye şampiyonalarında ilk üçe girerek
gösterdi.
Aktif sporculuktan antrenörlüğe başladı. Polonya ve Finlandiya’dan gelen antrenörlük
tekliflerini değerlendirerek Milli Takım antrenörlüğü yaptı. Onni Pellinen’in memleketi olan
Finlandiya’dan döndüğünde İstanbul Güreş Kulübünde antrenörlüğe başladı. İGİK’te; bir çok
yetenekli gencin şeref kürsülerine çıkmasına destek ve yardımcı oldu. Milli Takım antrenörü olarak da
146
görev yaptı. Son zamanlarda bazen; yağlı güreş organizasyonları da yapmaya başlamıştı. 1980 Yılına
kadar devam etti. 1994 Yılında Adapazarı’nda vefat etti.
İdareciler kısmında olduğu gibi;Antrenörler kısmında yer alan ve yukarıda sıraladığımız kişlere
ekleyecek sayısız hizmet ve emek vermiş değerli antrenörleri bağrından çıkarak İstanbul Güreş İhtisas
Kulübü Tarihçesinde biraz daha detaylı verildi, ancak aşağıda yine yukarıda zikredilelerin
antrenörlerin dışında da sayısız antrenör yetiştirdi İGİK;Yenilerden; Ahmet Bayraktar, Ahmet Durna,
Hüseyin Uzuner, Fatih Küçük, Yunus Emre Çömlekçi, ESKİLERDEN İSE; Mehmet Ali Bekler, İsmail Hoca
(Parmaksız), Mücahit Güngör, Hayrettin Gülaçtı, Nurettin Zafer, Ata Karataş, Stefan Rusu, Mustafa
Başaran, Fevzi Şeker, Erkan Uybaş, Nuri Köseahmetoğlu, Cumali Balçıkanlı, Gündüz Metiner, Aydın
Metiner, İlyas Demiroğlu, Ahmet Durna, Ahmet Bayraktar, Zeki Şahin, Hayri Sezgin, Kubilay Aksakal,
Ramis Çelik, Mahfuz Karataş, Mustafa Sezer, Şaban Donat, Mustafa Arıcı… Bunun dışında da; İGİK’ten
yetişip başka kulüp ve kurumlarda antrenörlüğe devam eden bir çok kişiyide saymak mümkün;
Şaban Donat(Azerbaycan), Hakkı Başar, Serkan Özden, Yusuf Düzer, Zeki Şahin, Ömer Elmas, Ömer
Topal, Zafer Başar, Ebubekir Yılmaz (Hendek Güreş İhtisas), Mustafa Arıcı, Murat Irmak(Kasımpaşa),
Süleyman Güngör(Akhisar Belediyesi), Zeki Şahin(Bursa THOM)
1990’lı yıllar;Dimitri KUK,Ata KARATAŞ ,S tefan RUS U,Mahfuz KARATAŞ
C) SPORCULAR
147
Resim 179; Yaşar ERKAN
1911 Yılında Erzincan’da doğdu. Kumkapı İdman Kulübünde 16 yaşında güreşe başladı. Bunda
“Ali Pehlivan” adı ile anılan babasınında etkisi olduğu açıktır. Kuvvetli ve cesaretli bir güreşçi idi. İlk
antrenörü Raul Peter’dir. Vefa Lisesinde okudu. Kumkapı kulübünde kaliteli güreşçiler ile antrenman
yapıyordu. Antrenmanlarla günden güne gelişiyordu. 1931 Yılında Türkiye şampiyonas ında 61kg’da
ikinci oldu. 1935 ve 1936 yıllarında Türkiye şampiyonasında kürsünün zirvesinde idi.
1936 Berlin Olimpiyat oyunlarına az kalmıştı. Bu Olimpiyatlar Türk Milli takımı kadar İstanbul
Güreş İhtisas Kulübününde unutulmaz tarihi sayfalarından biri olacaktı şüphesiz. İstanbul güreş
kulübünden aynı zamanda Berlin kafilesinde kulüpten; A Fetgeri Aşeni, İ.Hakkı Vefa, S.Cenap Berksoy
ve Sadullah Çiftçioğlu da vardı. Önce serbest stilde güreşti ve 8. oldu. Sıra tarihi ana gelmişti.
Grekoromen stildeki güreşler başaldı. Sırası ile Danimarkalı Nielsen, Japon Yoshioka, İtalyan Bogia,
Letonyalı Kundinsi de yenerek mutlu sona Olimpiyat altınmadalyasına kavuştu ve kavuşturdu.
100.000 Kişilik Berlin olimpiyat stadında Türk bayrağı ve istiklal marşı çalınıyordu. Türkiye
Cumhuriyetinin ilk Olimpiyat şampiyonu olarak spor tarihimize geçti. Türkiye’de bayram vardı.
Büyük Atataürk; Çektiği tarihi telgrafında; “Kendin küçüksün ama, memeleket için çok büyük iş
yaptın. Adın artık spor tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar! “cümlesi ile kutluyordu. (Berlinde serbest
stilde 78kg’da Mersinli Ahmet Kireççi bronz madalya almıştı.) Kumkapı Kulübü büyük onur yaşamıştı.
Bir altın ve bronz…Olimpiyatlardan sonra 1937 yılındaki Balkan şampiyonasında İzmir’de şampiyon
oldu. 1940 yılında ikinci kez Balkan şampiyonu olarak güreşi bıraktı. 1969 Yılında oğlunun (Ali) elim bir
trafik kazası ile yaşamının yitirmesi onu derinden yaralamıştı. Samatya’da açtığı “Olimpiyat“ adlı
Restoranında dönemin bir çok siyaset ve spor adamını ağırlamıştı. 1986 yılında istanbul’da vefat etti.
148
Resim 180; M.Ahmet KİREÇÇİ
1914 Yılında Mersin’de doğdu. Yokluklar içersinde büyüdü. Sağlıklı ve güçlü bir yapısı vardı.
Duvarcı ustası olan babasına yardıma gider, büyük yapı taşlarını ikişer ikişer taşırdı. Fırınlarda 70kg.lık
un çuvalarını bazen ikişer ikişer taşırdı. Bir gün bunu nasıl yapıyorsun diyen hocasına “Gayet
basit,ben daha güçlüyüm” derdi.
Spora Boks ile başladı. Daha sonra Atletizm ancak uzun sürmedi güreşe yöneldi. Bu arada güreşe
gidince Mersin İtfaiye komutanın himayesine alındı. Daha sonra Tarsus’ta yapılan karakucak
güreşlerine katıldı. Mersin itfaiye müdürü Memduh bey, arkadaşı İstanbul Güreş ajanı İsmail Hakkı
Vefa’ya bir mektup yazarak Ahmet Kireççi’ye verdi. Onu İstanbul’ a yolladı. Ahmet Kumkapı Güreş
kulübüne yazıldı. 1933 Yılında İzmir’de ki Balkan şampiyonası seçmelerinde Nuri Boytorun ve Adnan
Yurdaer gibi büyük güreş ustalarını yenerek, Milli takıma girdi. 18 yaşında Balkan şampiyonu oldu.
1936 Berlin Olimpiyatlarında Bronz madalya kazandı.
1936 yılında; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün davetlisi olarak, İstanbul’da bulunan Alman güreş
takımından birini 10 dakika içersinde tuşla yenince sevinç gösterileri yapıldı. Daha sonra Alman
güreşçilerle beraber Atatürk’ün Florya’daki köşküne giden Ahmet Kireççi; Atatürk’ün yanına
oturtuldu. İkram edilen içkiyi içmem paşam diye reddetti. O zaman ona limonata getirildi. Sonrasında
Atatürk “Ahmet beni yenebilirmisin?“ diye sordu. Ahmet “Paşam siz yedi düvele karşı geldiniz,
onları yendiniz” yanıtını verdi. 26 Eylül 1936 tarihinde Leningrad’da yapılan özel bir müsabakada Rus
güreşçiye boyunduruğu vurdu.(Yunus balığı sütü ile besleniyordu) ve mindere yapıştırdı. Hakemler
ayağa kalkmalarını istediler. (Hakemler kolluyordu Rus güreşçiyi) İki kez tuşladı Ahmet ama yine kabul
görmedi. En sonunda bir kez daha tuşladı ancak düdük çalmasına rağmen bırakmadı. Hakem
kaldırmaya çalışınca da “Başkan kalk demeden kalkmam “ dedi. Bunun üzerine kafile başkanı Nejdet
Kerim İnceadayı yüksek bir sesle “Pehlivan, oldu kalk” deyince bıraktı ve başkanın yanına giderek
elini öptü.
1937 yılında Dünya şampiyonasında 79kg’da Dünya üçüncüsü oldu. 1940 yılında bir kez daha
Balkan şampiyonu oldu.
149
1948 Londra’da ise; Grekoromen stilde; iki İsveçli, Fin’li, İtalyan ve diğer
güreşçileri yenerek Olimpiyat şampiyonu oldu.
Güreş müsabakalarının yapıldığı; Empres salonunda Türk güreşçileri destanlar yazıyorlardı.
Minderlerde Türk kasırgası esiyordu. O günlerde Londra’da “Bir Türk’ ten kuvvetli ancak iki Türk
vardır.“ sözü dilden dile dolaştı. Olimpiyat köyünde Ahmet Kireççi herkesi “Hello” diye çağırırdı. Daha
sonra ona “Mr. Hello”dendi.
İngiliz halkı ve kraliçe tararfından özel olarak sevgi seli oluşmuştu. Deyim yerinde ise Kraliçe
Mr.Hello‘ya sarılıp öptü. Türliye’ye toplam Altısı altın olmak üzere tam 11 madalya getirdiler.
İstanbul’a dönüşlerinde binlerce kişi tarafından çiçeklerle karşılandılar. Devrin Başbakanı İsmet İnönü
ve Başbakan Hasan Saka tarafından kabul edildiler. Kendisine Altın saat hediye edildi.
Cumhurbaşkanın önerisi ile soyadı Mersinli olarak değiştirildi.
Daha sonraki yıllarda İsmet İnönü her Mersine gelişte, Mersinli Ahmet‘i hep ziyaret etti. Mersinli
Ahmet zirveye çıkmış aynı zamanda Dünya şampiyonuda olmuştu. Yaşamının sonuna kadar
güreşçilerle ilgilendi.
Kendi güreş sitilini şöyle anlatır; Önceleri güreşimde taktik yoktu, o anda rakibimin güreşine göre
oyunlar yapardım. Fakat bende kendime akıl erdiremezdim. İstanbul’da Güreş kulübünde iken, taktik
öğrenmeye başladım. Rakiplerimin oyunlarını izleyerek oyunlarını öğrendim. Örnek vemek gerekirse;
Güreştiğim Mehmet Ağa isimli güreşçi çok ağır ve benden iri idi. Düşündüm; Çok çevik olmalı ve
güreşi en kısa sürede bitirmeliyim. Aksi halde beni uğraştıracaktı. Güreş başladı ve oyun üzerine
oyun denedim. Nihayetinde 15 dakikada onu yendim. Kendisi bile nasıl yenildiğini anlayamadı. Yurt
dışında da ne yapacağımı biliyordum artık.
İstanbul’dan Mersin’e geçti ve yaşamını orda sürdürmeye başladı. “Olimpiyat Kıraathanesinde“
sürdürdü. Kıraathanenin duvarlarını güreş resimleri ve değişik espirtüel tablolarla süsledi. Daha sonra
burası onu görmek isteyen için ilk adresti.
İstanbul Sarıyer’de adının verildiği ve yaklaşık 30 yıldır genelde Güreş Milli takımlarının kamp
ve antrenman olan yeri vardır. ”Mersinli Ahmet Kamp–Eğitim Tesisleri “
Son olarak; Enteresan bir evlilik yaptı; dünya şampiyonu olarak döndüğü Mersin’de sokakta
gördüğü bir kıza aşık oldu. Araştırdı. Onun saygı duyulan, sevilen görgülü bir aileden geldiğini öğrendi.
Başlarda olmaz dendi ama daha sonra evlendi. 1979 Yılında bir trafik kazasında vefat etti. 2014
Yılında kızı ve torunu Mersinden gelip Sarıyer’deki tesislerde misafir olup, gezdiler.
150
Resim 181; Kazım AYVAZ
1938 Yılında Rize’de doğdu. Güreş sporundan yakın ilgileneneler bilirlerki, ortalama genç bir
insanın standart sıkleti 70kg civarındadır. Bu bazen 67/68 , bazen 70/75 kilo civarında olur. Türkiye
geneline baktığımızda bu sıklette en büyük usta olarak,tartışmasız Kazım Ayvaz’dır. 15 yaşında kardeşi
alişan ile birlikte“Fatih Güreş Kulübü” diye anılan halk ararsında söylenilen İstanbul Güreş Kulübünde
güreşe başladılar. İlk antrenörü Adnan Yurdaer’dir. Kazım Ayvaz 17 yaşında iken 1955 yılında Türkiye
şampiyonasında; O zamanın 73kg’da en güçlü şampiyonu Mithat Bayarak’ı yenerek şampiyon oldu.
Bir sonraki yıl yine kürsünün zirvesinde idi. İstanbul Güreş Kulübünün dışında, Adnan Yurdaer ile
beraber Defterdar, Kasımpaşa‘da antrenmanlara giderlerdi. (Rıhtım işçisi olarak çalışıyordu.) 1957
yılında Türkiye şampiyonası İstanbul’da yapıldı. Mithat bayrak 79kg’da, Kazım Ayvaz ise 73kg’da
güreşti ve şampiyon oldu. Grekoromen stil olarak iyi idi, ancak serbest stilde de Türkiye
şampiyonasına 40 gün sonra katıldı ve İsmail Ogan’ın ardından 73kg’da 2. Oldu. 1958 Yılında
Ankara’da yapılan Türkiye şampiyonasında 73kg’da yine zirvedeydi. 73kg’da Milli mayoyu giyerek;
Budapeşte’de yapılan Dünya şampiyonasında Altın madalya aldı. 1959 yılında girdiği Balkan
şampiyonasında yine altın madalya aldı. Bu arada işini aksatmadan devam ettirdi. Denizci olduğu için
bazen uzak kalabiliyordu. 1960 yılında 73kg’da Mithat bayarak’ın ardından Türkiye şampiyonasında 2.
Oldu. (Mahmut Atalay’ı da yenmişti) yapılan balkan şampiyonasında serbest stilde 2. Oldu. 1960
Olimpiyat yılı idi; milli takım antrenörü Hüseyin Erkmen; tercih olarak güreştiği 73kg yerine Olimpiyat
takımına bir üst sıklette 79kg’da yer verdi. Olimpiyatlar başladı. Kendi sıkletinde güreşen (73kg)
Mithat Bayrak şampiyon kendiside 4. Oldu. Olimpiyat dönüşü uzun süre denizlerde görev yaptı. 1962
Toledo’da kendisine 70kg’da görev verildi ve görev gereği ikinci kez Büyüklerde Dünya şampiyonu
oldu. Bir yıl sonra İsveç’te İsveçli eşi ile evlendi. 1963 yılında Dünya şampiyonasında başarılı olamadı.
Yine yeni bir olimpiyat zamanı gelmişti. Kendini önce Balkan şampiyonasında denedi ve 70kg’da
gümüş madalya aldı. Bu arada Güreş milli takım antrenörleri değişmişti Celal Atik görevdeydi. 1964
Tokyo Olimpiyat oyunları kadrosu için görev verildi. Mutlu sona ulaştı ve iki Dünya şampiyonluğunun
yanına birde Olimpiyat Altın madalyası ekledi. Bir yıl sonra İsveç’e yerleşti antrenörlük yaptı. Halen
orada yaşamakatadır.
151
Resim 182; Mustafa ÇAKMAK
1912 yılında Sivas’ta doğdu. Adı hep “Büyük Mustafa” diye anılan Mustafa Çakmak Kumkapı
İdman Kulübünde güreşe başladı. Yeteneğinini yanı sıra, vakur, kararlı, özü-sözü doğru bir insan
olduğu için “Büyük” lakabını almıştı.
İlk Balkan şampiyonasında şampiyon oldu. 1932-36 yılları arasında Türkiye şampiyonalarına hep
1. Oldu.
Mustafa Çakmak 1936 Berlin Olimpiyatlarında 87kg’da yer aldı. Serbest stilde dereceye
giremedi. Grekoromen stilde ise; 8. Olarak şeref kütüğüne adını yazdırdı.
1938 yılında Avrupa şampiyonasında 3. Oldu. 1948 Yılında Londra Olimpiyat oyunlarında
ilerlemiş yaşına rağmen yer aldı. Ancak dereceye giremedi. Bir çok gencimizin başarısında emeği
bulunan bir spor adamı olarak, 1991 Yılında vefat etti.
Resim 183; Çoban MEHMET
1904 Yılında Balıkesir’de doğdu. Geleneksel çayır güreşleri ile büyümüş, minder güreşi ile de
Kumkapı İdman kulübünde tanışmıştır.
Enteresan bir rekorada sahip olmuş, tam 28 kez Türkiye şampiyonu olmuştur. (Grekoromen ve
serbest ağır sıkletlerde) 22 Yıl güreş yapmış.
152
Bu sürede Beş kez Balkan şampiyonu olmuştur. Ayrıca Balkan ve Avrupa şampiyonalarında
ikincilikleri var.
1928 Amsterdam Olimpiyatlarına katıldı.
Grekoromen güreş ile güreşe başlamasına rağmen, serbest stilde de güreşmiştir.
1936 Berlin Olimpiyatlarında grekoromen stilde ve ağır sıklette 4. Oldu. (Serbesttede güreşti
ancak elendi.) uzun savaş yıllarından sonra 1946 yılında İsveçte Avrupa Serbest güreş şampiyonasında
Bronz madalaya kazandı. (42 yaşında !!) ve son 1947 yılında yapılan Türkiye şampiyonasında 1. Olarak
güreş hayatını noktaladı.
Aktiv güreş dönemi bitince sırası ile; İstanbul Güreş kulübündeki antrenmanalara devam etmiş,
antrenör ve yönetim kurulu üyesi,genel kaptan olarak genç kuşağa bilgi ve tecrübelerini aktarmış.
1960 Yılında dev adam hastalanınca güreşe ve antrenmanalara ara vermiş, 1969 yılında ise
Fatih’teki evinde vefat etmiştir.
Resim 184; Vahap PEHLİVAN
1938 yılında doğdu. Malatya’da güreşe sevdalı bir ailenin (Asım, Vahap, İbrahim..) güreşçi
ailesinin neferlerinden biri olarak güreşe Asım ve İbrahim kardeşleri ile beraber başladı. 1937 Yılında
Malatya’da doğdu. Daha sonra geldiği İstanbul’da İGİK’te Adnan Yurdaer’in antrenörlüğünde
antrenmanlara başladı. Ağabeyi İbrahim Pehlivan İstanbul’da yapılan şampiyonada 1961 yılında
67kg’da 3. Oldu. Vahap Pehlivan 1964 yılında İstanbul’da yapılan Türkiye şampiyonasında ilk kez
madalya aldı. 1966 yılında İzmir’de şampiyon oldu.
1967 yılında milli takıma girerek. Bükreşte grekoromen stilde 70kg’da Dünya 3. Oldu. Ertesi yıl
1969 Wasteras’ta yapılan Avrupa şampiyonasında yine kürsüdeydi. 2. Oldu. 1968 yılında Türkiye
şampiyonasında 3 daha sonraki yılda ize yine zirvedeki yerini aldı.
153
Vahap Pehlivan aileden gelen anatomik yapısının avanatajını iyi kullanırıdı, şöyle ki; omuz ve
bağlı olan kol ile diğer performansını etkileyen gücünü kendisine has olarak uyguladığı oyunları
müsabakada lehine cevirmesini iyi yapardı.
1970 yılında 70kg’da Türkiye şampiyonu olup milli takıma girdi. Dünya şampiyonasında
sakatlanarak derceye giremedi. Daha sonra ise hem tedavi olup, hem iş hayatına atıldı.
Genelde o sıralara güreşi bırakan eski şampiyonlar restoranlar açıyorlardı. Örneğin Tevfik Kış,
Mahmut Atalay gibi. (Sadrettin Özden hepsine öğretti..) İGİK’le bağını hiç kesmedi fırsat buldukça
antrenmanlarını yaptı. Ağabey olarak anılırdı. 2001 Yılında vefat etti.
R
Res i m
185;
Resim 185; Halil Kaya
Halil Kaya1920 Doğumludur.
1948 Londra Olimpiyat Oyunlarında grekoromen güreşte Grekoromen 52–57 kg'da gümüş
madalya kazanmıştır. İGİK’te aktif sporculuk hayatından sonra,antrenör olarak yıllarca hizmet etmiş
ve daha sonra geçirdiği bir rahatsızlık sonucu vefat etmiştir.
154
Resim; 186 Yusuf Arslan
1910 Yılında Erzurum’da doğdu. Güreşe Haliç İdman Ocağında başladı.
Resim 187; Sırrı ACAR
1943 Yılında Yalova/Termal’de doğdu. 1961 Yılına kadar yöresel müsabakalarda; yağlı güreş ve
karakucaklarda güreşti. 1962 Yılında Minder güreşi yapmak üzere, Mustafa Çakmak (Büyük)‘ün takdir
ve teşviki ile geldiği İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde güreşe başladı. (O zamanlar antrenörü Servet
Meriç’tir) Sırrı ACAR’ın özelliği; Geleneksel güreşten de edindiği tecrübe ve yeteneği sağlam ve güçlü
fiziği ve en önemlisi ise son saniyeye kadar müsabakayı alma hırsı ile göğüs çaprazından oyundan
oyuna geçmesi isteğidir. 1963 yılında Adana’da yapılan Türkiye Grekoromen güreş şampiyonasında
78kg’da ilk şampiyonluğunu kazanır. Acar; serbesti de ve grekoromeni de iyi yapardı.
Adnan Yurdaer’in teşviki ile grekoromen güreşe sıkı sıkı sarılır ve yapmaya başlar. 1964 yılında
Köstence’de; Balkan şampiyonasında grekoromende ilk kez 78kg’da güreşti ve bronz madalya aldı.
1965 yılında Ankara’da yapılan Türkiye grekoromen güreş şampiyonasında 78kg’da şampiyon olur.
Aynı yıl Yanbolu’da yapılan Balkan şampiyonasında 78kg’da ikinci olur. Ardından aynı yıl yapılan
Dünya şampiyonasında 78kg’da Bronz madalya alır. 1966 yılında İzmir’de yapılan Grekormen Güreş
Türkiye şampiyonasında altın madalya onundur. 1967 yılında yine Türkiye şampiyonu olur. Tunustaki
Akdeniz oyunlarında bronz madalya alır. 1967‘de Minsk’te yapılan Avrupa şampiyonasında
şampiyonluğa ulaşır. Yine 1967 yılında Bükreş’te yapılan Dünya şampiyonasında Rus güreşçi yanlı
bir tutumla şampiyon ilan edilir. Yapılan itiraz ile her iki güreşçi de birinci ilan edilir. 1968 İsveç’te
yapılan Avrupa şampiyonasında da 78kg’da milli mayoyu giydi ve şampiyon oldu. 1969 yılında
UWW’nin kararı ile kural ve sıkletlerde değişiklik yapılır. Ya 4 kilo yukarıda veya 4 kilo aşağıda
güreşecekti. O 74kg’da güreşmeyi seçti. 1969 Avrupa şampiyonasında (Modenna Türkiye’nin
grekormen stilde ilk Avrupa takım şampiyonluğu) 4. Oldu. Kilo düşmek ona yaramamıştı.
1970 Yılında karar değiştirerek 82kg’da güreşmeye başladı. Bu yılki yapılan Türkiye
şampiyonasında kündeleri ile tanınan Ali Kazan’ın ardından 2. Oldu. 1971 yılında bu kez 74kg’da
güreştiği Türkiye şampiyonasında yine şampiyon oldu. 1972 yılında 82kg’da Türkiye şampiyonu oldu.
155
Bundan sonra katıldığı Türkiye şampiyonasındaki kilosu ise 90kg idi. Evet ve yine şampiyon. Türk genç
milli takımını çalıştırma görevini ve daha ileriki yıllarda uzun süre 1990’lı yıllara kadar A Milli Takım
antrenörü ve teknik direktörlüğüde yaptı. Termal Belediye Başkanı seçildi. Adına Yalova’da Sadrettin
Özden tarafından ve Yalova Belediye Başkanlığı ile TGF’de ortak fikri ile “Sırrı Acar Güreş Eğitim
Mekezi” yapıldı. ( Oğlu Selim acar halen Yalova / GEM ‘de Antrenörlük yapmaktadır.
Resim 188; Hakkı Başar
1970 Yılında Sakarya/Sapanca/Uzunkum’da Dünya’ya geldi. 1992 Yaz Olimpiyatları'nda gümüş
madalya kazanmıştır. Bunlar dışında Dünya Güreş Şampiyonası'nda, Avrupa Güreş Şampiyonası'nda,
Balkan Şampiyonası'nda ve Akdeniz Oyunları'nda şampiyonluklar kazanmıştır. 1996 ve 2000 Yaz
Olimpiyatları'na da katılmış.
Hakkı Başar’ın 1992 Olimpiyatlarındaki gümüş ve s onraki Avrupa ile Dünya’daki
madalyaları 1991 yılında TGF Başkanlığına gelen yeni dönem ile örtüşmektedir. Hakkı Başar
daha sonra İBB’ye geçmiş,sonrasında is e Avrupa ve Dünya şampiyonlukları almıştır. Önce
Kulüpte antrenör ve teknik direktörlük s onras ında is e yıllarca grekoromen güreş milli
takımında is e antrenör ve milli takım teknik direktörlüğü yapmış. Halen İBB’de teknik
direktörlük yapıyor.
Dereceleri;
1988 yılı Köstence ROMANYA da Greko-Romen stil 82 Kg da Balkan 1.
1989 yılı Budapeşte MACARİSTAN Ümitler Greko-Romen stil 87 Kg Dünya 7.
1990 yılı Poznan POLANYA da Greko-Romen stil 82 Kg da Avrupa 9.
1990 yılı Roma İTALYA da Greko-Romen stil 82 kg da Dünya 9.
1991 yılı Atina YUNANİSTAN da Greko-Romen stil 90 Kg da Akdeniz Oyunları 6.
1992 yılı Kopenhang DANİMARKA da Greko-Romen stil 90 Kg da Avrupa 8.
156
1992 yılı Barcelona Olimpiyatlarında Greko-Romen stil 90 Kg da 2.
1993 yılı Aagde FRANSA da Greko-Romen stil 90 Kg da Akdeniz Oyunları 1.
1993 yılı İstanbul TÜRKİYE de Greko-Romen stil 90 Kg da Avrupa 3.
1995 yılı Besoncon FRANSA da Greko-Romen stil 100 Kg da Avrupa 7.
1995 yılı Prag ÇEKOSLAVAKYA da Greko-Romen stil 90 Kg da Dünya 1.
1996 yılı Atlanta Olimpiyatlarında Greko-Romen stil 90 Kg da 5.
1997 yılı Bari İTALYA da Greko-Romen stil 97 Kg da Akdeniz Oyunları 1.
1997 yılı Quolu FİNLANDİYA da Greko-Romen stil 97 Kg da Avrupa 1.
1997 yılı Varşova POLANYA da Greko-Romen stil 97 Kg da Dünya 10.
1998 yılı Minsk BEYAZ RUSYA da Greko-Romen stil 97 Kg da Avrupa 3.
1998 yılı Gavle İSVEÇ de Greko-Romen stil 97 Kg da Dünya 6.
Resim 189; Şaban Donat
1970 Sivas/Yıldızeli doğumludur. Daha sonra 1985 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübünde güreş
yapmaya başladı. Önce serbest daha sonra ise antrenör Ata karataş’ın teklifi üzerine Grekormen stile
başladı. Özellikle; Avrupa ile Dünya’daki madalyaları 1991 yılında TGF Başkanlığına gelen yeni dönem
ile örtüşmektedir.
Şaban Donat’ta 1995 Yılındaki aldığı Avrupa İkinciliğ bu açıdan çok önemli. Şaban Donat;
Akdeniz, Balkan,Avrupa ve Dünya şampiyonalarında değişik madalyalar aldıktan sonra, kulüpte
antrenörlük ve teknik direktörlüğe yükselmiş. Milli takımlarda ise gençler ve a takımda antrenör
olarak görev aldı. Azerbaycan‘da önce A, daha sonra ise gençlerde milli takım görevi yapmıştır. Halen
görevini başarı ile sürdürmektedir.
Dereceler;
157
Date
Competition
Style
Age Group
Weight Class
Rank
1999-05-13
European Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
9.
1998-08-27
World Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
12.
1998-04-23
European Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
11.
1997-11-13
World Cup
Greco-Roman
Seniors
130.0
2.
1997-09-10
World Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
10.
1997-07-13
Jeux Mediterranéens
Greco-Roman
Seniors
125.0
2.
1997-05-22
European Championship
Greco-Roman
Seniors
125.0
7.
1996-03-27
European Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
15.
1995-10-01
World Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
10.
1995-06-25
Grand Prix of Germany
Greco-Roman
Seniors
130.0
2.
1995-01-01
World Military Games
Greco-Roman
Seniors
130.0
1.
1995-01-01
European Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
2.
1994-09-08
World Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
19.
1994-04-15
European Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
4.
1993-06-25
Jeux Mediterranéens
Greco-Roman
Seniors
130.0
2.
1993-03-27
Grand Prix of Germany
Greco-Roman
Seniors
130.0
7.
1992-03-27
Grand Prix of Germany
Greco-Roman
Seniors
130.0
5.
1991-09-27
World Championship
Greco-Roman
Seniors
130.0
10.
1990-11-17
Balkans Championship
Greco-Roman
Espoir
130.0
2.
1990-01-01
European Championship
Greco-Roman
Espoir
130.0
5.
Resim 190; Serkan Özden
158
Serkan Özden 1977 İstanbul doğumlu. İGİK’in alt yaısından yetişti. Büyüklerde Serkan Özden
Avrupa üçüncüsü olarak şeytanın bacağını kırmıştır. Daha sonra İBB’ye geçmiş. Bir süre sonra ise aynı
kulüpte daha sonra ise milli takımda antrenörlüğe başlamıştır. Halen görevini sürdürmektedir.
Dereceleri;
Date
Competition
Style
Age Group Weight Class Rank
2010-08-10 World Military Championship
Greco-Roman Seniors
96.0
2.
2009-09-25 World Championship
Greco-Roman Seniors
96.0
7.
2009-06-25 Jeux Mediterranéens
Greco-Roman Seniors
96.0
1.
2009-04-04 European Championship
Greco-Roman Seniors
96.0
5.
2009-02-14 Dan Kolov - Nikola Petrov Tournament Greco-Roman Seniors
96.0
2.
2007-09-17 World Championship
Greco-Roman Seniors
96.0
9.
2007-06-15 Grand Prix of Germany
Greco-Roman Seniors
96.0
1.
2007-02-24 World Cup
Greco-Roman Seniors
84.0
7.
2005-06-26 Jeux Mediterranéens
Greco-Roman Seniors
84.0
2.
2005-04-12 European Championship
Greco-Roman Seniors
84.0
2.
2004-04-08 European Championship
Greco-Roman Seniors
74.0
8.
2004-02-28 Olympic Qualification Tournament
Greco-Roman Seniors
74.0
13.
2003-10-25 World Cup
Greco-Roman Seniors
84.0
4.
2003-05-23 European Championship
Greco-Roman Seniors
74.0
3.
2002-06-21 World University Championship
Greco-Roman Seniors
96.0
3.
2001-09-04 Jeux Mediterranéens
Greco-Roman Seniors
97.0
3.
2000-11-06 World University Championship
Greco-Roman Seniors
85.0
3.
2000-10-25 World Military Championship
Greco-Roman Seniors
85.0
1.
2000-04-14 European Championship
Greco-Roman Seniors
85.0
5.
1997-08-13 World Championship
Greco-Roman Juniors
83.0
1.
1997-06-26 European Championship
Greco-Roman Juniors
83.0
2.
1997-01-01 World Military Games
Greco-Roman Seniors
85.0
3.
1995-07-06 European Championship
Greco-Roman Juniors
81.0
1.
1994-08-18 World Championship
Greco-Roman Juniors
81.0
4.
1993-07-01 World Championship
Greco-Roman Cadets
65.0
1.
1992-08-13 World Championship
Greco-Roman Cadets
60.0
2.
159
Resim; 191 ;Vasıf Arzumanov
1988 Bakü doğumlu.
Vasıf Arzumanov; Büyükler kategosrisinde 2000’li yıllarda İGİK’e gelen ve kısa zamanda uyum
sağlayan; Vasıf Arzumanov 2010 yılında Moskova’da yapılan Büyükler Dünya şampiyonasında; yeni
dönemde çok anlamlı bir bronz madalya aldı.
Bu sıralama devam ediyor.
D) DİĞER BAŞKAN VE YÖNETİCİLER
160
Resim 192; Y.Ziya Öniş
1892 yılında Sarıyer’de doğdu. Galatasaray Futbol kulübünde oynadı. Yurt dışına gitti. İsviçre
Servette FC kulübünde futbol oynadı. Yurda dönüşünde Ali Sami Yen ile yolları ayrıldı. Galatasaray
kulübünden ayrılarak, “Sarı Kırmızı”adı altında bir futbol kulübü kumaya çalıştılar, ancak olmadı. Bu
kez “Ateş-Güneş”adı ile arkadaşları ile beraber yeni bir kulüp kurdular. Başkanlığına Atatürk’ün yakın
arkadaşı Cevat Abbas bey getirildi.
Yusuf Ziya Öniş 1924 Yılında Türkiye Futbol başkanlığına getirildi. Sağlığında Atataürk’ün “AteşGüneş” kulübüne ilitifatları ile sempatisini sık sık dile getirdiği bilinmektedir. Kulüp güçlü yönetim ve
sporculara sahipti.
En önemlsii ise; 1938-39 sezonunda, sadece futbolda değil,kürek sporunda, içinde şube olarak
Kumkapı İdman Kulübü ve Haliç İdman Ocağını da barındıran ve popüler olan güreş dallarında da
fırtına gibi esen “GÜNEŞ KULÜBÜ“ Atatürk’ün vefatını takiben aldığı bir ara kararla tüm şubeleri ile
beraber kulübün feshine gidiyor.
Dönemin Bürokrasi ve siyaset çevrelerinde “İmparartor” olarak anlılyordu. 1950-52 yılları
ararsında Galatasaray kulübü başkanlığı da yaptı. 1960 yılında 68 yaşında yaşama veda etti. Adı
Sarıyer’de bulunan Futbol sahasına verilmiştir.
161
Resim 193; Cemal ERÇMAN
1896 Yılında İstanbul’da doğdu. Halter sporu ile Beşiktaş Jimnastik kulübünde tanıştı. O zamanlar
kaldırılan ağırlıklar; Kulplu Gülle (Şimdiki “Danbıl“ denebilir) zamanında halter ve ağırlık çalışması
yapanlar Gülleci diye anılıyordu. Beşiktaş’ın haricinde Galatasaray ve Kumkapında da antrenmanlara
katılıyordu. 1924 Olimpiyat oyunlarına halterde katıldı. 1928 Amsterdam’da ise 8. Oldu. 20.Yüzyılın
başlarında dünyada sporda adeta devrim yaşanıyordu. 1895 yılında düzenlenene ilk Olimpiyatların bu
dönüşümde rolü vardı. İşte bu yıllarda ilk kez Galatasaray Lisesinin (Mekteb-i Sultan-i) Fransız
öğretmenlerince Türkiye’ye tanıtılan halter sporu, önceleri aletli jimnastiğin bir parçası olarak Faik
hoca tarafından benimsendi. Ardından, 1903 yılında ardından yaygınlaştı. Burada en önemli
vurgulanmak istenen ise; Kumkapı İdman Kulübünde ve Haliç İdman Ocağında ağırlık çalışmalarının
güç artırımına yardımcı olduğunu gören dönemin antrenörleri, halteri benimsemeleri olmuştur.
Ayrıca çalışma programlarınada almış olmaları...
Resim 194; Sadullah ÇİFTÇİOĞLU
1898 Yılında İstanbul’da doğdu. Minder güreşine Haliç İdman Ocağında başladı. Yönetici ve
hakem olarak uzun yıllar Türk Güreşine hizmet etti. 1951 yılına kadar güreş hakemi, 1948 Londra
Olimpiyat oyunları sonrası “Profesyonellik“ iddialarına hedef olan Vehbi Emre’nin yerine 1951-1953
yıllarında Türkiye Güreş Federasyonu as başkanı ve başkanı olarak görev yaptı. UWW(FILA) Yönetim
kademesinde yer aldı. 1969 yılında vefat etti.
162
Resim 195; Abbas SAKARYA
1912 Yılında İsatanbul’da doğdu. Kumkapı İdman Kulübünde güreşe başladı. Raul Peter ve
S.Cenap Berksoy ilk antrenörleridir. 1930 Yılında 61Kg’da Türkiye şampiyonu oldu. Olimpiyat
şampiyonumuz Yaşar ERKAN da rakibiydi.
Abbas Sakarya; cemiyet yaşamında üstün başarının, sıra dışı zekanın, ileri görüşlülüğün, kişisel
mükemmeliyetin, bu niteliklere sahip olamayanlarca nasıl haset ve ksıkançlıkla baltalandığının, nasıl
yok edilmeye çalışıldığının çok çarpıcı bir örneğidir Abbas Sakarya.
Onun için; “Güreşin Mühendisi” derlerdi. Çok yönlü özellikleri olan bir kişi idi.
Sporun insan yaşamındaki fonksiyonunu ve gerekliliğini çözümlemiş bir insandı.
Atatürk’ün emri ile; 1938 yılında Dünya’da ilk ve tek “Spor Akademisini” kurmuş olan
Macaristan’a eğitim için gönderilir. Bir süre Ankara’da Milli Kütüphanede yer alır.
1948 yılında Olimpiyatlarına Milli takımımızı hazırlamak üzere bazı ülkelerle yazışmalar yaptı.
Bunların içinde Macaristan da vardı. Macaristan bir dönem görev yapan Raul Peter’in de ülkesidir.
Gelen cevapta; bizden güreş antrenörü talep eden mektubunuzu memnuniyetle aldık. Sonuçta bir
araraştırma sonucu sizin spor akademimimizi birincilikle bitirdiğinizi öğrendik. Kendisi ile temas
etmenizi öneririz derler. Bu arada Abbas Sakarya istanbul’a dönmüştür. İstanbul’ da Robert Kolej’den
gelen spor hocalığı görevini tam 28 yıl sürdürür.
Zaman içerisnde İstanbul yüzme İhtisas kurucuları ararsında yer alır. 2005 yılında TMOK üyesi
olur. En son Etiler’de Huzur Evinde misafirdir. İGİK ve İGİKESV başkanı Sadettin TANTAN’ın ziyareti ve
sürekli olarak rahmetli eski Uluslaraarsı güreş hakemi Ahmet KÖKSAL ile ilgi göstermesi onu fevkalade
sevindirdiği bilinmektedir.
163
Resim 196; Bekir YOLCU
1912 yılında İsparta’da doğdu. Genç yaşta geldiği İstanbul’da Kumkapı İdman Kulübünde güreşe
başladı. İzmir’de askerliğini yaparken katıldığı Türkiye şampiyonasında; Yaşar Doğu ve İzzet Tatari’nin
ardından 3. Oldu. 1940 ve 1941 yıllarında 66kg.da Türkiye şampiyonu oldu. 1942’de 3. 1943 yılında
ise Gazanfer Bilge’nini ardından 2. Oldu. İkinci Dünya savaşının ardından 1950 yılında 67kg’ da 3.
Oldu. Güreş camiasında Kıllı Bekir olarak anılırdı. (Sempati ve sevgi belirtisi) İleri yaşlarda hayranlık
uyandıran zindeliği ile İstanbul Güreş İhtisas Kulübünüde antrenmanlara devam etti. Sırası ile;
Yönetim Kurulu üyeliği, haysiyet ve divan kurulu, divan başkanlığı yaptı. Yeni kulüp tesislerinin
kurulmasında yer alan gurup içersinde yer aldı.
En son olarak bir dileği vardı o gerçekleşti. 2002 Yılında Veteranlar Dünya şampiyonasına
İGİKESV başkanı Sadettin Tantan tarafından yollandı. 2005 yılında Sarıyer’deki evinde vefat etti.
Resim 197; OktayKURTBÖKE
1936 Yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesini bitirdikten sonra Hukuk Fakültesine devam
etti. (Üniversitenin Gaztecilik bölümünü bitirdi) 1959 Yılında gazeteciliğe başladı. Zamanla çok değişik
gazetelerde aynı zamanda genel yayın yönetmeni olarak ta çalıştı. Dürüstlüğü ile tanınmış bir aydın,
fikir ve mücadele adamıydı. 1981 yılında TSYD Başkanlığı yaptı.
Güreşle tanışma; 1991 yılında, o zaman spor muhabirliği yapan, spor akademisi olan bir gencin;
Günümüzün Biyomekanik Profesörü Cengiz Yakut’un teşviki ile ziyaret ettiği İstanbul Güreş İhtisas
Kulübünde Sadettin TANTAN ile tanıştı. (O zaman kulüp yönetiminde olan Nurettin Çetinkaya’da
komşusu idi) Galatasaray Lisesinde iken aşina olan olduğu güreşe 1991 yılında TGF Başkanlığına
asbaşkan olarak katıldı. UWW ve CELA’nın basın komitelerine seçildi. İGİKKV’ da arşiv çalışmalarına
önayak oldu. Arşivin her alanda ne kadar önemli olduğunu başta İGİK’te antrenörlük yapan Ata
Karataş ve gençlere öğretti.
164
1992 Barselona Olimpiyatlarına iştirak etti. Türk güreşininin yeniden dirilişine Sadettin Tantan‘la
birlikte yardımcı oldu. UWW orginazsyon komitesinde de ayrıca yer aldı. İGİK’ te; Avrupa’da eşi ve
benzeri olmayan bir Türk Güreşi Arşiv-dökümantasyon/kütüphane ve video bölümünün oluşması
için Sadettin Tantan‘dan yardımcı olunmasını istedi. Ve olduda.)
Yoğun çalışma temposu içersinde Diabet hastası olan bedeninde değişik başka kalp-karaciğerböbrek ve diğer arızalarında oluşmasına neden olmuştu. 1999 yılında vefat etti. Arkasında; Gufran
Kurtböke, kızı Pürlen ve ardında yüzlerce gazeteci,spor adamı ve siyaset dünyamızdan aydını bıraktı..
Resim 198; SALİH TEZEL
Diğer kısmında yer alan ve yukarıda sıraladığımız kişlere ekleyecek sayısız hizmet ve emek vermiş
değerli şahsiyetleri bağrından çıkarak İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Tarihçesinde biraz daha detaylı
verildi, ancak aşağıda yine yukarıda zikredilelerin kişilerin dışında da sayısız idareci, antrenör, sporcu
yetiştirdi İGİK. Bu bölümde de, bir çok değerli İGİK’ten yetişen yönetici,antrenör, sporcu ve daha diğer
kişiler girmeyi hak ediyor elbette. Onları da saygı ve sevgi ile selamlıyoruz..
Birde son olarak; İGİK’ten yetişip vefat eden değerli hakemlerde mevcut; Bazıları; Cahit
Gündoğdu, Ümit Demirağ, Uğur Sayın, Ahmet Köksal, Kemal Demirsüren, Alp Karabiber, Gündüz
Metiner...
GÜREŞ İHTİSAS KULÜPLERİ
İGİK İN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ ( İSİM HAMİLİĞİ..)
165
Resim 199;
Türkiye’nin güreş branşında en eski ve köklü ayakta tam 96 yıldır ayakta duran asırlık çınarı
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’dür. Bunu yanında zamanla “Güreş İhtisas Kulübü” adı altında kurulan
kulüpler var, ancak bir kısmı açıldıktan sonra kapanmıştır. Bir kısmı da açık ancak İstanbul Güreş
İhtisas Kulübü kadar aktif değildir.
İşte bazıları;
1. İstanbul Güreş İhtisas 2. Ankara Yaşar Doğu Güreş İhtisas 3. Milas Güreş ihtisas 4. Hendek
Güreş ihtisas 5. Yimpaş Güreş İhtisas 6. Yalova Güreş İhtisas 7. Yeşilyurt Güreş İhtisas 8.
Kahramanmaraş Güreş İhtisas 9. Elbistan Güreş ihtisas 10.Bafra Güreş İhtisas Kulübü
11.Büyükçekmece Güreş İhtisas Kulübü 12.Cengiz Elbiya Güreş İhtisas Kulübü 13.Elmalı Güreş İhtisas
Kulübü 15.Siirt Güreş İktisas Kulübü 16.Çamlıca Güreş İhtisas(Hikmet İskender) 17.Ladik Kemal
kaplan Güreş İhtisas Kulübü
İSTATİSTİKİ BİLGİLER
KAYNAK
www.unitedworldwrestlıng.org(https ://unitedworldwres tling.org/databas e )
1919 YILINDAN İTİBAREN (KURULUŞUNDAN BUGÜNE) KULÜP ADINA VE MİLLİ TAKIMI TEMSİLEN
GÜREŞ YAPAN SPORCULARIMIZDAN;MADALYA ALANLAR
166
BÜYÜKLER(EN İYİ DERECELERİNDEN BİR TANESİ)
OLİMPİYAT OYUNLARI
YILI
1936
1936
1948
1948
1956
1956
1960
1964
1992
YERİ
BERLİN
BERLİN
LONDRA
LONDRA
MELBURN
MELBURN
ROMA
TOKYO
BARSELONA
SIKLETİ
61KG
79KG
+87KG
57KG
52KG
73KG
62KG
62KG
90KG
STİL
GR
FS
GR
GR
GR
GR
GR
GR
GR
ADI VE SOYADI
YAŞAR ERKAN
M.AHMET KİREÇÇİ
M.AHMET KİREÇÇİ
HALİL KAYA
DURUSN ALİ EĞRİBAŞ
MİTHAT BAYRAK
MÜZAHİR SİLLE
KAZIM AYVAZ
HAKKI BAŞAR
ŞAMPİYONA ADI
OLİMPİYAT
OLİMPİYAT
OLİMPYAT
OLİMPİYAT
OLİMPİYAT
OLİMPİYAT
OLİMPİYAT
OLİMPİYAT
OLİMPİYAT
DERECESİ
1.
3.
1.
3.
3.
1.1960/74KG/GR/1.
1.
1.*İŞVEÇTE
2. İBB
DÜNYA ŞAMPİYONALARI(BÜYÜKLER)
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1950 STOKHOLM 57KG GR
HALİL KAYA
DÜNYA
1951 HELSİNKİ 52KG
ALİ YÜCEL
DÜNYA
SR
1955 KARLSRUHE 62KG GR MÜZAHİR SİLLE
1961 YOKAHAMA 78KG GR
2.
1. 1950/GR/52/2.-VEFAT
DÜNYA
2.
YAVUZ SELEKMAN DÜNYA
3.
1958/62KG/2.
1962/78KG/GR/3.
1962 TOLEDO
70KG
GR KAZIM AYVAZ
DÜNYA
1.
1958/73KG/1./GR
1965 ………….
78KG
GR SIRRI ACAR
DÜNYA
3. 1967/78KG/GR/1.
1966 TOLEDO
57KG
GR ÜNVER BEŞERGİL
DÜNYA
3.
1967 BÜKREŞ
70KG
GR VAHAP PEHLİVAN DÜNYA
3.
1995 PRAG
90KG
GR HAKKI BAŞAR
DÜNYA
1.
2010 MOSKOVA 66KG GR VASIF ARZUMANOV DÜNYA
3.
!!!!!
Ümitler
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1991 PRAG 100KG GR TAHİR YILMAZ
DÜNYA
2.
Gençler
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
167
1983 AMERİKA 65KG
GR ZEKİ ŞAHİN
DÜNYA
3.
1983 AMERİKA 70KG SR
SELAMİ KARAKUŞ DÜNYA 3.
1983 AMERİKA 52KG SR
AHMET DURNA
DÜNYA
GR NURKAN AVCI
DÜNYA
2.
DÜNYA
3.
1991 İSPANYA 88KG
1992 KOLOMBİYA 81KG GR KAZIM AKTAŞ
1996 POLONYA 74KG
3.
GR YUSUF DÜZER DÜNYA 1. 1997/GR/76KG/1.
1997 MISIR
81KG
GR SERKAN ÖZDEN
DÜNYA
1.
1999 BÜKREŞ
97KG
GR HÜSEYİN UZUNER
DÜNYA
3.
2000 NANATES 54KG
GR MÜCAHİT VARDAL
DÜNYA
2.
2000 NANTES 76KG
GR ZAFER BAŞAR
DÜNYA
2.
2008 İSTANBUL 74KG
GR SELİM DEMİR
DÜNYA
3.
DÜNYA
1.
2012 PATTAYA 84KG GR BARIŞ GÜNGÖR
Yıldızlar
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1982 C.SPRING 68KG
SR SELAMİ KARAKUŞ
DÜNYA
2.
1987 ZZZ
55KG
GR NEJDET ÇAKIROĞLU DÜNYA
1.
1987 ZZZ
78KG
GR NECMETTİN KARABACAK
1.
1989 KANADA 55KG
GR YAVUZ YILMAZ
DÜNYA 1.
1990 B.PEŞTE 70KG
GR KAZIM AKTAŞ
DÜNYA1.
1991 KANADA 95KG
SR TOLGA İPEK
DÜNYA 1. 1993/SR/1.
1991 KANADA 76KG
GR R.GÜLTEKİN DURMAZER DÜNYA
1992 İSTANBUL 60KG
GR SERKAN ÖZDEN
DÜNYA 2. 1993/65KG/GR/1.
1994 ABD
60KG
GR YUSUF DÜZER
1995 ABD
55KG
GR HÜSEYİN AKBURU DÜNYA 1.
1996 TAHRAN
83KG
1996 TAHRAN 95KG
3.
DÜNYA 1. 1995/65KG/GR71.
GR HÜSEYİN UZUNER
GR HAKAN TUFAN
DÜNYA
1.
DÜNYA 3.
1999 DANİMARKA 74KG GR YUSUF DÜZER
DÜNYA 2.
1987 katoviçe 78KG GR ALİ OKTAY
DÜNYA
168
2. YIL
AVRUPA ŞAMPİYONALARI BÜYÜKLER
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1946 STOKHOLM 87KG SR
ÇOBAN MEHMET AVRUPA
1947 PRAG
MUSTAFA ÇAKMAK AVRUPA3. -1939/87/GR/3.-
87KG GR
3. -1938/87/GR/3.-
1949 İSTANBUL 52KG SR
ALİ YÜCEL
AVRUPA
1.
1949 İSTANBUL
67KG SR
SERVET MERİÇ
AVRUPA
1.
1966 ESSEN
70KG GR
ALİ KAZAN
AVRUPA
3.
1968 VASTERAS 79KG GR
SIRRI ACAR
AVRUPA
1.
1969 MODENA 70KG GR
VAHAP PEHLİVAN
1989 POLONYA 68KG SR
YÜKSEL DİNÇER
AVRUPA
3.
1990 POZNAN
FEVZİ ŞEKER
AVRUPA
1.
68KG SR
AVRUPA
2.
1993 İSTANBUL 90KG GR HAKKI BAŞAR AVRUPA 3.1991/90KG/GR/1. 1998/GR/97/3.
1995 FRANSA
130KG GR
ŞABAN DONAT AVRUPA 2.
2003 OSLO 74KG GR SERKAN ÖZDEN AVRUPA 3. 2005/GR/85KG/2.
Ümitler
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1988 POLONYA
52KG GR ÖMER ESMER
AVRUPA
3.
1992 MACARİSTAN 100KG GR M.GÖKMEN İNAN AVRUPA 2.
Gençler
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1989 ALMANYA 88KG GR TAHİR YILMAZ AVRUPA 2.
1995 VİTTEN
81KG GR SERKAN ÖZDEN AVRUPA 1. 1997/GR/81KG/2.
1995 ALMANYA 74KG GR YUSUF DÜZER
AVRUPA 2. 1998/GR/74KG/3.
1995 ALMANYA 63KG GR HÜSEYİN AKBURU AVRUPA 3. 1998/70KG/GR/3.
1997 İSTANBUL 60KGGR MUSTAFA ARICI AVRUPA 2.
2007 BELGRAD 74KG GR M.ALİ KÜÇÜKOSMAN AVRUPA 3.
169
2010 SAMUKOV 60KG GR H.TAHSİN ÖZKUL
AVRUPA 3.
Yıldızlar
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1986 BURSA 78KG GR ALİ OKTAY
AVRUPA
2.
1986 BURSA 78KG GR UĞUR ÖZTÜRK AVRUPA 3.
1986 BURSA 51KG NEJDET ÇAKIROĞLU AVRUPA 1.
1986 BURSA 78KG NECMETTİN KARABACAK AVRUPA 1.
1986 BURSA 38KG HAMZA DÜZER
AVRUPA
1.
1986 BURSA 38KG ALİ AKÇA
AVRUPA
2.
1988 İZMİR 43KG ALİ AKÇA
AVRUPA 1.
1988 İZMİR 76KG İBRAHİM DEMİRTÜRKOĞLU AVRUPA 2.
1988 İZMİR 95KG MURAT ÖRGÜN
AVRUPA
1.
2001 İZMİR 63KG GR Y.EMRE ÇÖMLEKÇİ AVRUPA
3.
2005 TİRAN 63KG GR VASIF ARZUMANOV AVRUPA
3.
2006 İSTANBUL 85KG GR MUSA AKÇA
AVRUPA
3.
2007 VARŞOVA 63KG GR YUSUF ALVER AVRUPA
3.
2007 VARŞOVA 76KG GR M.ALİ KÜÇÜKOSMAN AVRUPA
2012 KATOVİÇE 69KG GR Y.EMRE BAŞAR AVRUPA
2013 BAR
3.
1.
100KG GR BATUHAN GÖKTUĞ CIBIR AVRUPA
3
AKDENİZ OYUNLARI
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1959 BEYRUT52KG
1959 BEYRUT 73KG
1963 NAPOLİ
1967 ………….
78KG
GR
DURSUN ALİ EĞRİBAŞ AKDENİZ
GR
MİTHAT BAYRAK
GR YAVUZ SELEKMAN
78KG GR SIRRI ACAR
1.
1.
AKDENİZ
1.
AKDENİZ
3.
1963 NAPOLİ
57KG
GR ÜNVER BEŞERGİL
AKDENİZ
1.
1971 İZMİR
62KG
GR MÜCAHİT GÜNGÖR
AKDENİZ
1.
170
1983 KAZABLANKA 82KG
GR AYDIN METİNER
AKDENİZ
3.
1987 LAZKİYE
74KG
SR
FEVZİ ŞEKER
AKDENİZ
1. 1983/SR/74KG/1.
1991 VARNA
48KG
GR
ÖMER ELMAS
AKDENİZ
1.
1993 FRANSA 100KG GR
TAHİR YILMAZ
AKDENİZ
2.
1993 FRANSA
HAKKI BAŞAR AKDENİZ 1. 1991/GR/90KG/1.-1997/90KG/GR/1.
1993 FRANSA
90KG
130KG
1993 FRANSA
GR
GR
48KG GR
2001 TUNUS97KG
GR
ŞABAN DONAT AKDENİZ 2. 1997/GR/130KG/2.
RAMİS ÇELİK
AKDENİZ 1.
SERKAN ÖZDEN AKDENİZ 3. 2005/84KG/GR/2. 2009/96KG/GR/1.
2001 TUNUS
54KG
GR MÜCAHİT VARDAL AKDENİZ 1.
2001 TUNUS
63KG
GR SELAHATTİN GÜNGÖR
AKDENİZ 3.
BALKAN ŞAMPİYONALARI
(1969 Yılından itibaren gençler kategorisinde devam etti.)
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1932 İSTANBUL 56KG GR
KÜÇÜK MUSTAFA BALKAN
1.
1932 İSTANBUL 61KG GR
ABBAS SAKARYA BALKAN
1.
1932 İSTANBUL 71KG GR SAİM ARIKAN BALKAN 1.1933/GR/72KG/1. 1934/GR/66KG/1.
1935/GR/66KG/1.
1932 İSTANBUL 79KG GR NURİ BOYTORUN BALKAN 1.1933/GR/79KG/1.1934/79KG/GR/1.
1935/GR/79KG/1.
1932 İSTANBUL 87KG
GR MUSTAFA ÇAKMAK BALKAN
1. 1934/87KG/GR/1.
1935/GR/87KG/1. 1937/GR/87KG/1. 1940/GR/87KG/1.
1933 İSTANBUL 61KG
GR YAŞAR ERKAN BALKAN 1. 1934/GR/61KG/1. 1935/GR/61/1.
1937/GR/61KG/1.
1933 İSTANBUL 87KG
GR M.AHMET KİREÇÇİ BALKAN
1. 1937/GR/79KG/1.
1940/GR/79KG/1.
1937 İZMİR
66KG GR YUSUF ASLAN
1933 İSTANBUL 87KG
BALKAN
GR MEHMET ÇOBAN
1935/GR/87KG/1. 1937/GR/87KG/1. 1987/GR/87KG/1.
171
BALKAN
1.
1. 1934/87/GR/1.
1959 İSTANBUL 57KG GR D.ALİ EĞRİBAŞ
BALKAN
1.
1959 İSTANBUL 73KG GR KAZIM AYVAZ
BALKAN
1.
GR MUHSİN ALTUN BALKAN
1.
1966 LUBLİANA 57KG
1963 İSTANBUL 78KG GR
CUMALİ BALÇIKANLI 1. 1969/GR/1/74KG 1971/GR/74KG/1.
1963 İSTANBUL 57KG GR
ÜNVER BEŞERGİL BALKAN
1.
1969 İSTANBUL 68KG SR
HAYRETTİN GÜLAÇTI BALKAN
1. 971/SR/68KG/1.
1979 SİPLİT
68KG
1980 İSTANBUL 82KG
SR FEVZİ ŞEKER
2.
GR LÜTFİ YILMAZ
2. 1981/82KG/GR/2.
1980 İSTANBUL 55KG GR ZEKİ ŞAHİN
1980/SR/68/2.
1. 1981/55KG/GR/1. 1982/57KG/GR/1.
1980 İSTANBUL 62KG GR ALAATTİN ÖZGÜR
3. 1981/62KG7GR/2.
1981 PİROT
48KG GR KEMAL KAHRAMAN
2.
1981 PİROT
57KG GR AHMET BAYRAKTAR
2.
1983 BÜKREŞ
48KG
2.
GR
AHMET DEMİR
1984 BULGARİSTAN 100KG GR H.HÜSEYİN YAŞAR
3. 1985/100KG/GR/1.
1985 EDİRNE
74KG SR
SELAMİ KARAKUŞ
1985 EDİRNE
48KG GR
ÖMER ESMER
1987 ATİNA
48KG GR
H.İBRAHİM CANPOLAT
1988 BÜKREŞ
90KG GR
1988 BÜKREŞ
100KG GR YESUGAY AKSAKAL 2.
1. 1987/52KG/GR/1.-1983/48KG/GR/3.
HAKKI BAŞAR
68KG GR
1990 SAKARYA
82KG GR KUBİLAY AKSAKAL
UĞUR ÖZTÜRK
2.
3.
TAHİR YILMAZ
1.
1990 SAKARYA 130KG GR ŞABAN DONAT
2.
1990 SAKARYA 90KG
3.
GR NURKAN AVCI
1991 YUGOSLAVYA 100KG
2.
1.
1990 SAKARYA
1990 SAKARYA 100KG GR
2. 1987/82KG/SR/2.
M.GÖKMEN İNAN
3.
ORDULARARASI DÜNYA ŞAMPİYONALARI
YILI YERİ
1987 SURİYE
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
82KG SR
SELAMİ KARAKUŞ DÜNYA ŞAMPİYONASI 1.
172
1987 SURİYE
90KG GR MAHMUT CIBIR
DÜNYA ŞAMPİYONASI 1.
1991 İSTANBUL 130KG GR
ŞABAN DONAT DÜNYA ŞAMPİYONASI 1.
1995 İTALYA
130KG GR
ŞABAN DONAT DÜNYA ŞAMPİYONASI 1.
1995 İTALYA
57KG SR SEZGİN SELİMOĞLU DÜNYA ŞAMPİYONASI 2.
1997 HIRVATİSTAN 85KG GR
SERKAN ÖZDEN DÜNYA ŞAMPİYONASI 3.
2000 ABD
85KG GR
SERKAN ÖZDEN DÜNYA ŞAMPİYONASI 1.
2000 ABD
54KG GR
MÜCAHİT VARDAL DÜNYA ŞAMPİYONASI 2.
2000 ABD
58KG
2007……..
GR
74KG
CENGİZ PAPAĞAN DÜNYA ŞAMPİYONASI 2.
GR
HÜSEYİN AKBURU DÜNYA ŞAMPİYONASI 3.
2010 FİNLANDİYA 96KG GR SERKAN ÖZDEN
DÜNYA ŞAMPİYONASI 2.
ÜNİVERSİTELER DÜNYA ŞAMPİYONALARI
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
2000 ……..
76KG
GR
YUSUF DÜZER
DÜNYA ŞAMPİYONASI 2.
2002 ……
97KG
GR
SERKAN ÖZDEN
DÜNYA ŞAMPİYONASI 3.
2010………
84KG GR AHMET YILDIRIM DÜNYA ŞAMPİYONASI 2. 2012/GR/84KG/3.
MÜCAHİT VARDAL
DÜNYA KUPALARI
YILI YERİ
SIKLETİ STİL ADI VE SOYADI ŞAMPİYONA ADI DERECESİ DÜŞÜNCELER
1992 MACARİSTAN 52KG
GR
ALİ AKÇA
DÜNYA KUPASI ÜMİT 1.
1992 MACARİSTAN 90KG
GR NURKAN AVCI DÜNYA KUPASI ÜMİT
1
1992 MACARİSTAN 100KG GR M.GÖKMEN İNAN DÜNYA KUPASI ÜMİT
1.
1997 POLONYA
2.
97KG
GR HAKKI BAŞAR
DÜNYA KUPASI ÜMİT
1997 POLONYA 130KG GR ŞABAN DONAT DÜNYA KUPASI
MİLLİ OLAN SPORCULARIMIZ
173
BÜYÜK 2.
TOLGA TURAN
YILI
ŞAMPİYONA ADI
STİL
YAŞ GURUBU SIKLET
DERECE
2011
DÜNYA ŞAMPİYONASI
GR
YILDIZ
100 KG
5.
GR
YILDIZ
46KG
5.
DÜNYA ŞAMPİYONASI GR
YILDIZ
100KG 5.
YILDIZ
50KG 5.
M.OZAN TANGA
2014
DÜNYA ŞAMPİYONASI
CEMALEDDİN AKBIYIK
2014
KEMAL MÜLAYİM
20111
DÜNYA ŞAMPİYONASI GR
MUSTAFA KARTAL
2012
DÜNYA KUPASI
FS BÜYÜK
60KG
2.
GR BÜYÜK
74KG
8.
GR BÜYÜK
60KG
3.
KAZIM ELDAR
2011
VEHBİ EMRE
BURAK ABDULLAH SOYTÜRK
2011
VEHBİ EMRE
ONUR ŞENSOY
2001
DÜNYA ŞAMPİYONASI
GR GENÇ
50KG
7.
GR GENÇ
50KG
9.
GR YILDIZ
42KG
HAKAN TOPÇU
2005
DÜNYA ŞAMPİYONASI
İSMAİL ERDOĞAN
AVRUPA ŞAMPİYONASI
3.
YUSUF YÜCEL
2004
AVRUPA ŞAMPİYONASI
GR YILDIZ
100KG 5.
MUSTAFA KIRAÇ
2004
AVRUPA ŞAMPİYONASI
GR
YILDIZ
69KG
15.
GR
YILDIZ
54KG
4.
GR
YILDIZ
69KG 9.
SEZAİ ŞİPAL
2002
AVRUPA ŞAMPİYONASI
ÖMER POLAT
2003
AVRUPA ŞAMPİYONASI
174
KENAN YILDIRIM
2000
AVRUPA ŞAMPİYONASI
GR GENÇ
85KG 8.
GR GENÇ
58KG
8.
GR YILDIZ
42KG
8.
GR YILDIZ
55KG
8.
GR
BÜYÜK
68KG
11.
GR
YILDIZ
83KG
5.
GR
BÜYÜK
AVRUPA ŞAMPİYONASI
GR
GENÇ
115KG 8.
DÜNYA ŞAMPİYONASI
GR
GENÇ
115KG 7.
GR
GENÇ
74KG
GR
ÜMİT
EBUBEKİR YILMAZ
2000
DÜNYA ŞAMPİYONASI
MUSTAFA KABAKÇI
1997
DÜNYA ŞAMPİYONASI
MAHMUT ÇAVUŞOĞLU
1993
DÜNYA ŞAMPİYONASI
MAHMUT YILDIRIM
1991
AVRUPA ŞAMPİYONASI
SİNAN YILMAZ
1992
DÜNYA ŞAMPİYONASI
ERCAN AYYILDIZ
1993
DÜNYA ŞAMPİYONASI
62KG
7.
FEYZULLAH VARDARLI
1989
Y.SEÇKİN SARUHAN
1989
DÜNYA ŞAMPİYONASI
8.
YUSUF İLHAN
1990
DÜNYA ŞAMPİYONASI
76KG
9.
BİROL BAYRAKTAR
1991
AKDENİZ OYUNLARI
GR BÜYÜK
68KG
5.
FS BÜYÜK
48KG
6.
GR GENÇ
115KG 9.
MEHMET YALÇIN
1976
AVRUPA ŞAMPİYONASI
SADIK ÇETİNKAYA
1987
AVRUPA ŞAMPİYONASI
175
GÜREŞENLER
İSTANBUL GÜREŞ İHTİSAS KULÜBÜNDE GÜREŞMİŞ,EMEK VERMİŞLER(KURULUŞUNDAN -2015 ’E
KADAR…)
Nedim Kaleci, Vehbi Emre, Haydar Kaynak, Kazım Ayvaz, Ahmet Çanakçılı, Saim Arıkan,
M.Ali.Bekler, Yaşar Erkan, Vefik Gürkanlar, Kamil Yalman, Ahmet Harmancı, Adnan Yurdaer, Nuri
Boytorun, Münir Çalışkan, Yusuf Aslan, Hüseyin Erkmen, Bekir Yolcu, Yahya Kalkan, İhsan Erünsal,
Halil Kaya, Fehmi Büyükmutlu, Sadık Koparan, Nurettin Zafer, Alp Karabiber, Servet Meriç, Ali Özcan,
Nevzat Sözeri, Hilmi Tafracı, Fahri Umarer, Salih Tezel, Muammer Varboz, Mehmet Bahçıvan,
Muzaffer Ekimoğlu, Tahsin Kotil, Şahap Karabulut, Baki Atıker, Bekir Avar, Cemil Karateke, Bekir
Kaymak, Burhan Pandül, Turgut Tunçtan, Muhittin Yaralı, Yekta Dalan, Lütfi Çiçekçi, Ahmet Çakmak,
Ayhan Diler, Vahdettin Tümsal, A.Mukbil Yazman, Ümit Demirağ, Metin Ergüden, Müzahir Sille,
Cemal Kamacı, Talat Makaracı, Orhan Pandül, Nahit Taşer, Mustafa Paksoy, İzettin Vardarlı, Sadrettin
Özden, İsmet Tosun, Kahraman Kayguzer, Yusuf Ağanoğlu, Muzaffer Işık, Zeki İpek, Taştan Koçak,
Bilge Tüte, Ramazan Özbek, Adil Özperk, Ali Yılmaz, Hayrettin Akçapınar, Muhsin Altun, Hasan Arı,
Kazım Erdil, Öztürk Güner, Sami Özer, Ziya Taşer, Burhan Baytek, Cumali Balçıkanlı, Halit Eralpay,
Mehmet Gürbüz, Hasan Canikli, Adem Çetinkaya, Fevzi Kahraman, Özkan Öztürk, Mustafa Koşar,
Kemal Özcan, Adem Çetinkaya, Ahmet Taşer, Hadi Taşer, Kemal Top, İsmail Topakar, Osman Kahveci,
Aziz Bölükbaşı, Hikmet Karpuzcu, Hasan Keleş, Mehmet Turgut, Mehmet Türüt, Ali Karaman, Turan
Döğer, Necmettin Molla, Ali Bursalı, Mücahit Güngör, Servet Akpınar, Sabri Bahçeci, Mehmet Bilgir,
Ali Bursalı, Tarık Demli, Necati Geyik, Suat Yapıcı, Osman Yaprak, Bedri Yazıcı, Hüseyin Aksan, Ahmet
Altan, İsmet Avcı, Turgur Aydoğmuş, Ragıp Ortanca, Ferdidun Alpgil, Ahmet Belirgen, Hamza Balcı,
Erol Balcı, İrfan Civan, Ferhat Can, Tanju Çanka, Yazır Çınar, Şendur Demirhan, Yılmaz Emer, Şahap
Durmuşoğlu, Mehmet Kıran, Cemal Ordoğlu, Nuri Polat, Bulut Pilav, İhsan Şarlı, Ömer Ucar, Cahit
Gündoğdu, M.Ali Üstündağ, Cengiz Yavuz, İbrahim Yener, Muhittin Üstünel, Harun Karabacak, Olcay
Şen, Georgi Steyanof, Scattin Uçurdum, Hilmi Şimşek, Hakan Yılmaz, Murat Yıldırım, Osman Babacan,
Haluk Boyturun, Hamdi Boytorun, Erol Tirli, Turgut Tekin, Nevzat Ables, Ergun Çelikoğlu, Adil Keskin,
Mevlüt Dalmaz, Tantarı, Kılıç Önal, Ertuğrul Bolgi, Turan Sönmez, Nurettin Güler, Turhan Aslan,
Hüseyin Öztürk, Bayram Karabacak, Cevdet Civaz, Necati Ağacaoğlu, Hamdi Güler, Etaş Özpınar,
Muzaffer Altaç, Nuri Civaz, Cemal Özer, Zeki Sipahi, Tanguç Vankur, Hasan Temel, Hasan Karatepe,
Kudret Sille, Servet Demirhan, Fevzi sevinç, Aydın Metiner, Şemsettin Özçelik, Turhan Pandül, Sabri
Acar, Duran Kurt, Mehmet Poyraz, Avni Bahçekapılı, Cafer Seyfioğlu, Sami Yavrucak, Süleyman
Yelkenci, Sadettin Tantan, Hayrettin Sezik, Yaşar Özgen, Kazım Özeke, Suat Yapıcı, Muzaffer Seçkin,
Mustafa Özbakan, Hüsrev Türkmen, Ömer Çetintaş, Nurettin Beşe, Selami Yılmazer, Ali Erdoğan,
Şükrü Göynücek, Ahmet Barlan, İbrahim Haso, Mahmut Karagöz, Gazanfer Bilge, Ali Toker, Vahap
176
Pehlivan, Asım Pehlivan, Şükrü Kayabaş, Mehmet Mirza, Yalçın Ender, D.Ali Erbaş, Muammer
Demiroğlu, Ahmet Çölgeçen, Kamil Güloğlu, Yalçın Tokay, Kamil Gidici, Ahmet Ulusoy, Ramazan
Karahan, Kemal Demirsüren, Osman Çapalı, Cahit Gür, Mustafa Yıldız, Ferit Çeter, A.Raif Dinçkök,
Namık Erman, Hakan Avar, Cebrail Uludağ, Ahmet Yenici, İbrahim Yurdaeriş, Mehmet Tunç, Kemal
Oktay, Tekin Akmansoy, Hüseyin Özal, Abdullah Kiğlı, Ahmet Maranki, Mehmet Maranki, Mahmut
Eriş, Mehmet Fidan, Yaşar Yılmaz, Zakir Çağlar, Sadettin Erol, M.Hakan Vardarlı, Yılmaz Tecimer,
Y.Semih Yurdaer, Osman Nalbant, Mehmet Ağar, M.Zeki Dalsaldı, HasanAltun, Tevfik Yener, Aydın
Dalsaldı, Cengiz Elbiya, Osman Elbiya, Osman Fazlıoğlu(Doğan), Necmi Fazlıoğlu, Mehmet Karataş, Ata
Karataş, Bülent Baş, Şinasi Çömlekçi, Ahmet Batu, Mehdi Karataş, Mahfuz Karataş, İsmail Balta, Cemil
Uzun, Mustafa Er, Embiya Yılmaz, Hüsnü Pehlivan, Mehmet Yalçın, Sedat Türüt, İbrahim Selekman,
İbrahim Cebeceioğlu, Şükrü Göynücek, Turan Asalan, Abdullah Ersoy, Bedrettin Lügal, Nevzat
Tırandez, Celal Demir, Önder Kayabaş, Osman Türüt, Ahmet Bakan, Ahmet Büyük, Mehmet Sarıkaya,
Ramazan Güven, Hikmet İskender, Feridun Çelikmen, Öztunç Mutlu, Fehmi Akyıldız, Engin Battal,
Ömer Topal, Muzaffer Bilge, Yakup Öktem, Fatih Yılmaz, Ömer Ateş, Nedim Eren, Adil Ünver, Mehmet
Demiröz, Talip Koca, İsmail Tor, Ali İhsan Kabakçı, Ersan Kösemen, Erdal Dikbaş, Mustafa Şal, Orhan
Yalın, Hüseyin Yalın, Hasan Korkut, Birol Acar, Hüseyin Korkut, Mustaf Civelek, Erkan Dağ, Ercan Dağ,
Abdullah Doğan, Osman Şansal, Osman Poyraz, Mukerrem Yenice, Muhsin Kaya, Atilla Konyalı, Yüksel
Narşap, Sezgin Çavuşoğlu, Mahir Soyöz, Adil Zola, Beraattin Çimen, Osman Nalbant, M.Ali Baysal,
Şuayip Şengül, Cevat Erdoğan, Kadir Erdoğan, Hadi Gül, Yavuz Kocaömer, Fatih Kocaer, Ahmet
Bayram, Gökmen Kılıç, Ufuk Ramazan, Tarık Topuz, TevfikTan, Nurettin Çetinkaya, Zafer Demir,
Miraçettin Çam, Erhan Öztürk, Şakir Korkmaz, Rasim Örnek, Sezai Pehlivan, Tayfun Karaali, Yusuf
İlhan, Sezgin Çavuşoğlu, Fatih Küçük, Burhan Öztürk, M.Talha Sağlıklı, Hakan Altuğ, Semih Yiğit,
Yıldırım Yiğit, Hüdai Ersoy, Mehmet Bozdağ, Kürşat Yıldırım, Eren Uzuner, Ceyhan Zamur, Bilal Geyik,
Yusuf Geyik, Enes Tantan, Mehmet İmdat, Gürkan Yavuz, Enis Bostan, Ali Ulvi Çetin, Yasin Aydın,
Kemalcan Başar, Furkan Şen, Hasan Sarıtaş, Yakup Çoklu, Mustafa Bayram, Osman Koç, Ömer
Aydemir, İsmail Sakız, Caner Bayraktar, Hakan Barut, Eren Kovar, Hakan Yeşilyurt, Ahmet Gür,Cengiz
Yakut, Fevzi Şeker, Mehmet Özkafacı, Hakan Avar, Eyüp Sönmez, Bahadır Çengil, Zeki Şahin, Fatih
Ekmen, Cihat Yürek, Zafer Kömür, Selçuk Şahin, Atakan Karataş, Mustafa Durna, Özkan Işık, Yasin
Aslan, Gökhan Yıldırım, Okan Yeşilyurt, Mücahit Vardal, Alkan Güngör, Onur Tanga, Ahmet Ayan,
Yusuf Dinçer, Rıdvan Girgin, Şaban Şahin, Selahattin Güngör, Hüseyin Dağ, Hasan Küçükosman, Faruk
Eldem, Tuğrul Toraman, M.Fatih Karataş, Murat Özdemir, Bilal Alkoç, M.Alp Fazlıoğlu, Y.Emre Aslan,
Barış Duran, Emre Fazlıoğlu, İshak Baltaş, M.Said Sarıhan, Ahmet Gürsoy, Cem Gürbüz, A.Bahadır
Fazlıoğlu, Kerim Koç, Ahmet Özkafacı, Feyyaz Özkafacı, Tural Cabbarov, Talih Cabbarov, İsmail
Çömlekçioğlu, Baki Köseoğlu, Gökhan Çetinkaya, Mehmet Polat, Bilal Donat, Abdullah Yerlikaya,
İbrahim Erdoğan, Bilal Sönmez, B.Şakir Çengil, M.Ozan Deniz, Alphan Sevgili, M.Sadık Keskin, A.Kadir
177
Polatçı, Tanju Yıldız, Emre Emekli, Yusuf Emekli, Samed Ağırbaş, Hasan Kızılkoca, Koray Özbay, Koray
Çakan, Alican Demir, Tuğrul Toraman, Furkan Horasan, Doğukan Yıldırım, Vahab Ateşak…
GÜREŞ İLE İLGİLİ İNTERNET SİTELERİ
İst.Güreş İhtisas klb.
IGIK Facebook
TGF
www.istanbulguresihtisas.com
güreş ihtis as kulübü
www.tgf.gov.tr
FILA (UWW)
www.filawrestling.comhttps://unitedworldwrestling.org/
GSGM
http://www.gs b.gov.tr/
Kırkpınar
www.kirkpinar.com.tr
Türkiye
Olimpiyat
Komitesi
www.olimpiyatkomitesi.org.tr
IOC
www.olympic.org/uk/index_uk.asp
Er Meydanı
www.ermeydani.net
Avni Tarhan
www.guresdosyasi.com
Hamza Yerlikaya
www.hamzayerlikaya.com.tr
Ajans Spor
www.ajansspor.com
Turkey Wrestling
www.turkeywrestling.com
Ajans Spor
www.ajansspor.com
Şeref Eroğlu
www.sereferoglu.com.tr
Mahmut Demir
www.mahmutdemir.com
Güreş Hakemleri
www.gureshakemleri.org.tr
Pehlivan Otel Web
Sayfası
Güreş Vitrini
pehlivanotel.sitemynet.com
http://www.guresvitrini.com/
178
Türk Güreş Vakfı
http://www.turkguresvakfi.org.tr/
TGF CANLI GÜREŞ İZLEME
Ata Karataş
http://www.tgfwebtv.com/
http;//www.guresiyorum.com
KAYNAKÇA
*TMOK Belgesel yayınları; 1 Olimpiyat Oyunlarının 100. Yılında Türkiye 1996
*İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Tüzüğü 1975
*Sporda Devletmi ! Devlette Spormu ! TMOK yayınları 7. Cem Atabeyoğlu
*Selim Sırrı Tarcan ; TMOK yayınları 3. Cem Atabeyoğlu
*Geleneksel Türk Güreşi ve Kırkpınar TMOK yyaınları 5. Cem Atabeyoğlu
*Osmanlı devletinde Spor T.C. Kültür bakanlığı başvuru eserleri Atıf Kahraman 1995
*Cumhuriyetimizin kurulkuşundan gününümze kadar
yapılmış olan Türkiye Büyükler
grekoromen ve serbest Güreş şampiyonaları teknik neticeleri; Yusuf Arıkan ve İGİKKV yaınları..
*Saim Arıkan ile sağlığında yapılan söyleşiler /Bedrettin Lügal
*İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Arşivi…
*Son Yüzyılda Türk Güreşi Ata Karataş –M.Murat İğrek (Osman Şansal) 2000
*Grekoromen Güreş
*Hamza Yerlikaya
Ata Karataş “Halil İbrahim Alkoç Vakfı”
1996
Ata Karataş İBB Kültür Müd./İnsanlarımız 2006
*Ali Gümüş Şampiyonlar Geçiyor “Türk Güreş Vakfı yayınları”
1990
*İst.Bahçelievler belediyesi Atatürk ve Spor
Önemli bilgi;
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Onursal Başkanı ve Ist.Güreş İhtisas Kulübü Eğitim ve Sosyal Va kıf
Başkanı Sn.Sadettin TANTAN’ın isteği üzerine (İGİK Tarihçesini Kitap haline getirelim) daha önce taslak
olarak Sn.Bedrettin Lügal + Ali Gümüş beyin (Vefat etti.) Engin Özbek tarafından başlanan notları;
1.Osman Fazlıoğlu, Necmi Fazlıoğlu, Ata Karataş yaklaşık dört ay içinde toparladılar..
2.Daha sonra ise; Sn:Tuncay Özden, Ahmet Bayraktar, İzzettin Vardarlı, Selami Karakuş, Sabri
Bahçeci, A.Burak Soytürk ve diğer kişilerle bilgi ve istişarelerde bulunuldu.
179
En son adım olarak da; İGİK’te; başta Sn.Tantan ve yukardaki 1. Gurupta yer alan kişilerle
toplanılıp sunum yapıldı. Matbaaya verilmek üzere CD olarak Sn.Tantan’a verildi..
Bu aşama boyunca emeği ve katkısı olan kişlere sonsuz teşekkürler.. 28.Ekim 2015 /İstanbul..
İstanbul Güreş İhtisas Kulübü; iletişim adresleri;
-Telefon; 0212 631 11 44 - 0212 533 84 82
- http://www.istanbulguresihtisas.com/
- Adres; Horhor Cad. No:39, Fatih/İstanbul – Avrupa(Pertevniyal Lisesi yanı)
-Facebook ; Güreş Ihtisas Kulübü
Aralık 2015
180

Benzer belgeler