ANKİLOZAN SPONDİLİT » Giriş » Neler oluyor » Bel Kemiği » Bu

Transkript

ANKİLOZAN SPONDİLİT » Giriş » Neler oluyor » Bel Kemiği » Bu
ANKİLOZAN SPONDİLİT
» Giriş
» Neler oluyor
» Bel Kemiği
» Bu basit bir sırt ağrısı değil
» Etkiler ( İlk Belirtiler)
» Kol ve Bacak Eklemleri
» Diğer Sorunlu Bölgeler
» Testler
» Bağlantılı Problemler
» Dış Görünüş
» Tedavi
» İstirahat
» Yatağınız
» Tıbbi Yaklaşım
» Vücut pozisyonu
» Aile
» Cinsel yaşam ve Gebelik
» Çalışma Hayatı
» Araba Kullanma
» Spor ve Egzersiz
» Sık Sorulan Sorular
» Son Söz
» Günlük Egzersiz Programı (esnekliği ve gücü korumak için)
Giriş
Ankilozan spondilit (AS) çoğunlukla omurga eklemini etkiler ve sırtın şiddetli biçimde
tutulmasına neden olabilir. Bu kitapcığın amacı, size, şikayetleriniz ve bunun sağlık ve
aktivetelerinizi nasıl etkileyeceği hakkında bilgi vermektedir. Diğer bir amaç ise kendinize
nasıl bakacağınıza ve farklı tedavi türlerine değinmek; ve duruş, egzersiz, çalışma hayatı ve
kalıtım hakkında önerilerde bulunmaktır.
Neler oluyor
Spondilit, omur eklemlerinin enflamasyonu anlamına gelir ve omur kemiğinin
Yunancasından gelmektedir (spondylos). Enflamasyon düzelip iyileşme başladığında, omur
kemiklerinin her iki tarafında yeni kemik oluşumları başlar ve bu taraflar birleşebilir; bu
sertleşmeye ise ankiloz adı verilir.
Sebebi bilinmemektedir. Irsi faktörler de bu rahatsızlığın oluşumunda etkili olduğundan (bkz.
‘Sık Sorulan Sorular’ bölümü) bir ailede birden fazla bireyde ortaya çıkabilir. AS bulaşıcı
değildir ve spor aktiviteleri veya incinmeler sonucunda ortaya çıkmaz.
Fakat, semptomlar bazen zorlanma sonucu da ortaya çıkabilir. Genellikle genç erkekleri
etkilemekle beraber kadınlarda da görülebilir.
Bel Kemiği
Sırt kemiği ya da omur 24 kemik (vertebra) ve 110 eklemden oluşur. Üç ana bölüm olan
servikal, torasik ve lomber, şekil ve kıvrım açısından farklılık gösterir. Servikal (boyun)
kısım en hareketli kısımdır. Torasik (göğüs) kısımda her vertebra bir kaburga kemiği ile iki
taraflı olarak eklemlere bağlanır. Lomber bölümün altında sakrum bulunur. Sakrum, pelvisi
oluşturan yüzük şeklindeki kemiğe anahtar şeklinde oturur. Ankilozan spondilit, sakrum ve
pelvis arasında uzanan sakroilyak eklemlerde başlar
Bu basit bir sırt ağrısı değil
Sırt ve bel ağrıları pratisyen hekimlerin en sık karşılaştığı şikayetlerden biridir. Bel ağrısı
olan hastaların çoğunda AS yoktur ve doktor her hasta için sırt ağrısına neden olabilecek
farklı nedenler üzerinde de durmalıdır.
Bel ağrısının en sık görülen nedeni, her yaşta görülebilecek olan “belin zorlanması”
durumudur. “Disk kayması” ise diğer bir örnektir. Yaşlı hastalarda dejeneratif problemler
veya aşınıp eskime problemleri beli etkileyebilir. Teşhis, şikayetlerinizin dinlenmesi ve
muayene sonucunda konur. Doktorunuz bazı kan testlerini yaparak röntgen filmleri
isteyebilir. Bu konular, diğer bölümlerde açıklanacaktır.
Etkiler ( İlk Belirtiler)
AS başlangıçta belin alt bölgelerinde ağrı ve tutukluğa neden olur. Ve sıradan bir bel ağrısı
ile karıştırılabilir. Kalçalarda, baldırlarda ve sırtın alt kısmında ağrı hissedebilirsiniz. Bu
semptomları ilk olarak egzersiz ya da hareket sonrası hissedebilirsiniz. Sonrasında boyun,
omurlar ve kalçada veya baldırlarda ağrılar (siyatik ağrısı gibi) görülür. Bazı nadir vakalarda
özellikle çocuklarda ilk yakınma belde değil, kalça, diz veya bacakta örneğin dizin şişmesi
şeklinde olabilir.
Başlangıçta bu şikayetlere rağmen, doktorların yaptığı ayrıntılı muayeneler hastalığa dair
bilgi vermeyebilir.
Bazı hastalarda ise gelip geçici ağrılar aylarca devam edebilir ve hastaya fazla bir sıkıntı
vermeyebilir. Diğerleri AS’nin aktif evresine geçip daha fazla sıkıntı yaşayabilirler, genel
sağlık durumları bozulur, kilo kaybederler ve çabuk yorulurlar. Zaman içinde hastalık oturur
ve ağrılar kaybolur.
AS’nin uzun zamandır var olması durumunda bel hareketsizleşebilir ve bazı hastalarda
hastalık etkisini kaybederek daha fazla sıkıntı yaratmaz. Belin hareketsizleşmesi genellikle
ağrısızdır ve fiziksel aktiviteyi etkilemez çünkü omurun üst kısmı, boyun, kaslar ve
ekstremiteler normal kalabilir.
Eğer sabahları tutuk hissediyorsanız, bu enflamasyonun bir işareti olabilir ve siz normal
hareketlerinizi yapmaya başlayıncaya kadar bir saat ya da daha fazla zaman geçebilir bu
durum anti-enflamatuar ilaçların gerekli olduğunu gösterir.
İlk evrede AS şiddetli ağrılara sebep olabilir fakat bunu azaltmak için etkili bir tedavi
mevcuttur. Bazı bireylerde hastalık aktivitesi azalır hatta hastalık kaybolur. Diğer kişilerde
ise hastalık aktivitesi devam eder ve ağrı ve tutulma görülür. Başlangıçta genellikle işler
yapılabilir ve normal yaşantı sürdürülebilirken sonrasında aynı işi yapmak, kişiyi zorlamaya
başlayabilir (bkz. ‘Çalışma Hayatı’).
Kol ve Bacak Eklemleri
Bazen AS, erken ya da geç dönemde omur dışındaki eklemleri etkileyebilir. Kalçalar, dizler,
ayak bilekleri ve omuzlar da bu durumdan etkilebilir. El ve ayakların küçük eklemlerinde de
ataklar görülebilir; ancak genellikle bu çok az yerde görülür. Bu eklemlerde ağrı ile beraber
şişlik de ortaya çıkabilir. Sonuçta bazı eklemlerin hareket kabiliyeti azalabilir. Özellikle
kalçanızın bükülü pozisyonda kalmaması gerekir çünkü bu durum dizlerde hasar oluşturabilir
ve sırt ağrısına neden olur.
Diğer Sorunlu Bölgeler
Omura dahil olmayan topuk kemiği gibi kemiklerde de hassas noktalar gelişebilir. Bu
durumda sert bir zeminde ayakta durmak sıkıntı yaratabilir. Oturduğunuz kemik çıkıntı
yaratabilir ve sandalyede oturmak ağrılara neden olabilir.
Bazı hastalarda göğüs ağrısı ortaya çıkabilir. Bu ağrı kalpten değil, kaburgalar ile göğüs
kemiği arasındaki eklemlerden kaynaklanır. Kaburgalar daha az hareket edebildiğinden nefes
darlığı ortaya çıkabilir. Fakat diyafram etkilenmediğinden akciğerler normal işlevini
sürdürür.
İritis (gözbebeğini oluşturan irisin enflamasyonu) nadiren görülebilir, bu nedenle gözünüzde
kızarıklık fark etmeniz durumunda derhal doktorunuza başvurunuz.
100 hastadan yalnızca 1 tanesinin etkileyen nadir komplikasyonların oluşması da
mümkündür. Bu komplikasyonlar kalp, akciğer ve sinir sistemlerini de etkiler ancak;
tedavileri mümkündür. AS hastaları, kalp krizi, felç ya da kanser gibi hastalıklara tutulma
konusunda diğer insanlardan daha fazla risk altında değildir. Kolit ya da bağırsak iltihabı
veya psoriyazis adı verilen cilt hastalığı, bazı kişilerde AS ile birlikte görülebilir.
Testler
2-3 yıl hatta daha uzun süreli bel ağrısı şikayetleri olmadan, hastalara genellikle AS tanısı
konulmaz. Enflamasyonu gösteren bir kan testi ile erken dönemde bel ağrısı yapan diğer
nedenlerin ayırt edilmesine yardımcı olunacaktır. Enflamasyonu göstermek üzere kullanılan 3
yaygın test bulunmaktadır. CRP (C-reaktif protein), EJR (eritrosit sedimentasyon oranı) ve
PU (plazma viskozitesi). Doktorunuz bu testlerden bir ya da bir kaçını isteyebilir. Röntgenler
de konulan teşhisi onaylayabilir. Fakat erken dönemde semptomlar şiddetli bile olsa röntgen
filmi normal görünebilir.
Özel bir test (HLA-B27 antijen) kullanılabilir. Bu bir kan grubu testidir ancak kırmızı değil
beyaz kan hücreleri ile ilişkilidir. Sonucun pozitif olması durumunda, AS’e yatkınlığınız
olduğunu gösterir ancak konulmuş teşhisi doğrulamaz.
Bağlantılı Problemler
Şüphesiz, AS’ bir hastalık grubudur (‘spondaartritidler’). Diğer örnekler psoriyatik artrit,
kolitik artrit ve reaktif artrittir (bkz. arc kitapçıkları ‘Psoriyatik Artrit ve Reaktif Artrit’).
Bunların her biri, AS ile birlikte hatta AS öncesinde ortaya çıkabilir. Bazı çocuklarda gelişen
artrit daha sonra AS’ye dönüşebilir. Bazı vakalarda, bağırsak ya da uretra iltihabı ile ilişkili
olan reaktif artrit, AS’ye dönüşebilir. Bunlar ve bazı diğer hastalıklar arasındaki ilişki,
genetik faktörlerin de rol oynadığını gösterir. Bazı genlere sahip olmak sizi AS’ye yatkın hale
getirir ancak tetikleyici faktörlerden biri olmadan hastalık ortaya çıkmaz
Dış Görünüş
AS farklı bireylerde farklı bir gidişat izler ve hiçbir vaka birbirinin aynı değildir. Bulgular
uzun dönemlerde artıp azalabilir ve tam olarak yerleşmeyebilir. Belin alt kısmı tutulabilir,
aynı durum sırt bölgesi ve boyunda da görülebilir. Bu nedenle en önemlisi, iyi bir vücut
pozisyonunun korunmasıdır.
Egzersiz yapılsa bile AS’li hastaların tümü normale dönmezler fakat ciddi deformitelerin
gelişmesi engellenrbilir. Sırt deformitesi olan hastaların kendileriyle ilgili endişeleri olabilir
ve diğerlerinin kendilerini nasıl gördüğünü düşünebilirler. Fakat bu zor olsa da hastaların
çoğu bu durumun üstesinden gelmektedirler.
Kalça ya da dizin şiddetli biçimde tutulması, kalça ve diz protezi gibi cerrahi tedaviler
gerektirebilir ve nadiren de olsa eğrilmiş omuru düzeltmek için de cerrahi gerekmektedir.
Ankilozon Spondilitin Özeti
- Omuru etkileyen bir tür enflamasyondur, genellikle aşağı kısımdan başlar.
- Bel ağrısı ve tutulmalara sebep olan enflamasyon döneminden sonra iyileşme dönemine
girilebilir veya bu durum yıllarca devam edebilir.
- Omur ekleminde ağrı ve tutulmalara neden olabilir. Çalışma hayatımızı ve fiziksel
aktivitelerimizi etkileyebilir.
Tedavi
Hareketli ve zinde kalmak için elinizden geleni yapın. Özellikle protein örneğin et ve tavuk
olmak üzere her şeyi yiyebilirsiniz. Fakat kilo almayın. Bol bol egzersiz yapın. Tedavinizin
hatırlanması gereken sloganı şu olmalıdır: ağrıyı azaltmak doktorun görevidir; hastanın
görevi ise egzersiz yapmak ve vücut durumunu korumaktır.
İstirahat
Eğer AS çok aktifse ve tutulma fazlaysa çalışmaya ara vermek veya hastanede yatmak
gerekebilir. Bu, yatakta hiç hareket etmeden yatmak anlamına gelmez, çünkü hareketsizlik
tutukluğu arttıracaktır. Bazen yatakta da sırtınız için bir takım egzersizler yapmanız
gerekebilir.
Yataktayken, dümdüz sırt üstü yatmanız gerektiğini unutmayınız. Bazen ise, yüz üstü yatarak
biraz egzersiz yapmak iyi gelecektir. Yüzü koyun yatma işi sabah kalkmadan önce 20 dakika
ve gece yatmadan önce 20 dakika olarak yapılır.
Başlangıçta, bir kerede 5 dakikadan fazlasına dayanamayabilirsiniz, hatta gögüsünüzün altına
yastık koyma ihtiyacı duyabilirsiniz. Fakat egzersiz yaptıkça omur eklemi gevşediğinden,
sonradan daha kolay olacaktır. Eğer bunu bir alışkanlık haline getirirseniz belinizin ve
kalçanızın eğilmesini engellemiş olursunuz. Her gün yapılması mümkün olmayabilir fakat
hiçbir şey yapmamaktansa, buna biraz vakit ayırmak çok daha iyi olacaktır. Şekil 3. Her
sabah ve akşam yüzün koyun 20 dakika yatınız.
Yatağınız
Yatağınız sert olmalıdır. Eğer yatağınız yaylı ise yatak ile yatak iskeleti arasına uygun bir
tahta koyabilirsiniz. 70x150x1 cm.lik kontrplak idealdir. Sert bir kapı paneli yeterlidir ancak
uzun süre kullanımı mümkün olmayacaktır. Buna uzanmak, bir yatağa yatmaktan daha rahat
olacaktır. AS’nin ağrılı aktif dönemi geçse bile omurun eğilmesini engellemek için sert bir
yatak kullanılması daha iyi olacaktır.
Tıbbi Yaklaşım
Şu an AS’in tam olarak tedavi edilmesi mümkün değildir. Doktorun amacı semptomları
düzeltmek, omur hareketini artırmak ve çalışma ve günlük yaşantınıza devam etmenizi
sağlamaktır.
Yaşlandıkça AS aktivitesi azalsa da tedaviye devam edilmelidir. Size düşen iyi bir vücut
pozisyonu ve hareketliliğinizi korumak ve egzersiz yapmaktır. Hastalık tam olarak tedavi
edilemese de, birçok şey yapılabilir. Doktor size ağrıyı ve enflamasyonu azaltacak ilaçlar
(anfezik) verecektir. Ağrınızı azaltacak, gece rahat uyumanızı sağlayacak çok çeşitli ilaçlar
vardır. (bkz. arc kitapçığı ‘Non-steroidal Anti-enflamatuar İlaçlar’)
Hastalığın kötü dönemlerinde bu ilçlara ihtiyaç duyabilirsiniz ve bazı bireyler uzun süreli
düşük doz tedaviye gereksinim duyabilirler. Bazı ilaçlar gece ağrıları ve sabah tutukluğunu
azaltmak üzere 24 saat etkilidir.
Bazı ilaçlara ’hastalık değiştirici’ ilaç denmektedir. Hastalık üzerinde hemen etkili olmazlar
ancak etkilerini uzun sürede gösterirler ve hastalık üzerindeki etkileri büyüktür. Sulfasalazin
ve metotreksat bu grup ilaçlardandır. Diğer artrit tiplerinin tedavisinde de kullanılan bu
ilaçlar, omur eklemlerinden uzuv eklemlerinde görülen artritlerde etkilidirler.
Bazı yeni ilaçlar enjeksiyon yoluyla verilmektedir. Bunlar iki gruba ayrılır:
• Bifosfonatlar bir kaç haftalık periyodlarda kısa süreli olarak verilirler. Bunlara bir örnek,
pamidronattır. Bu ilacı aldıktan kısa bir süre sonra ağrının azaldığını hissedebilirsiniz.
• Biyolojik tedaviler de enjeksiyon yoluyla uygulanan ilaçlardır. Birkaç saat içerisinde
damardan verilmeleri veya haftada iki defa enjekte edilmeleri uygundur. Bu ilaçlarla da kısa
sürede rahatlama hissedebilirsiniz. Bu tedavilere verilebilecek örnekler; infliksimab veya
etanersept olabilir. (Bkz. arc broşürleri, ‘Infliksimab,’ ‘Etanersept.’) Çeşitli tiplerde ısı,
ağrının ve hareketsizliğin azaltılmasına yardımcı olur. Yatağa girmeden sıcak bir duş
alınması, sıcak su şişesi veya elektirikli battaniye son derece yeterli olabilir.
Cerrahi tedavi de küçük bir yer tutar. Hasar gören kalça eklemine hareket sağlamak için
ameliyat (artroplasti) ve nadir olarak da karşıya bakamayan kişilerde ise boynu ve beli
düzeltici ameliyatlar yapılabilir.
Vücut pozisyonu
Tedavi edilmeyen AS, omurun eğilmesine neden olacağından (kişi gittikçe daha eğilmiş hale
gelir), olabildiğince dik durmak gereklidir. Sırt kısmı sert, dik sandalyeler, arkası düz dönen
sandalyeler, kısa ve yumuşak olanlara göre sırtınız ve beliniz için çok daha iyidir. İş sırasında
belinizin pozisyonuna dikkat ediniz, ve kambur durmamaya çalışınız. Bir sıra veya bankta
oturuyorsanız, oturduğunuz yerin gerekli yükseklikte olmasına ve aynı pozisyonlarda sırtınızı
hareket ettirmeden uzun süre kalmamanız gerektiği hususuna dikkat edeiniz.
Oturmaya, ayakta durmaya ve yürümeye fırsat sağlayan bir iş idealdir. Size en uygunsuz iş
ise, eğilmek zorunda kaldığınız iştir. Eğer ağır yada yorucu bir işiniz varsa, evde veya diğer
yerlerde dinlenmeden başka işler ile ilgilenmeyiniz. İhtiyaç duymanız halinde, sırt üstü
yatarak bir süre dinleniniz. Gün içerisinde düz zeminde 20 dakikalık bir istirahat de faydalı
olabilir. Böyle zamanlarda yüz üstü yatarak dinleniniz.
Eğer işiniz eğilme veya bel hareketi gerektiriyorsa bunu doktorunuz ile görüşünüz.
Doktorunuz sizi daha uygun bir işe başlamanız konusunda yönlendirebilir. AS’li hastalar, bu
kitabı işverenlerine göstererek ihtiyaçlarını açıklayabilirler.
Korse ve kuşaklar çok yararlı değildir ve AS’yi daha da kötüleştirebilirler. Kaslarınızı
geliştirmeye çalışmak ve belinizi doğal yollarla dik tutmak sizin için iyi olacaktır. Nadiren de
olsa, bel travması veya incinmesi sonrasında ek desteğe ihtiyaç duyulabilir. Fakat bu karar
SA tedavisinde tecrübeli bir doktor tarafından verilmelidir.
Aile
İngiltere ve Avrupa kökenli toplumlarda AS, beyaz kan hücrelerinde HLA B27 taşıyanlarda
görülür. Hastalık, sağlıklı bireylerde ise %7 – 10 sıklığında görülür. AS hastaların neredeyse
tamamında bu özel kan grubu görülür.
Fakat bu kan grubunu taşıyan pek çok kişide hastalığın hiçbir zaman gelişmeyebileceği de
unutulmamalıdır. Aileden birinin hastalığa yakalandığı durumlarda bile, aynı kan grubuna
sahip diğer kardeşlerde hastalık ortaya çıkmayabilir.
AS’li bazı bireyler HLA B27 testini çocuklarına da yaptırtarak onların hastalığa yakalanma
riskini öğrenmek isterler. Ancak, durumun çocuklukta tespit edilmesi mümkün değilidir ve
pozitif kan testi sonuçları alınması durumunda gereksiz endişeye neden olacaktır.
Cinsel yaşam ve Gebelik
AS kişinin cinsel olarak en aktif olduğu dönemde başlar. Hastalık, AS hastasının kendini
yorgun hissetmesine neden olur ve cinsel isteğini azaltabilir. Bu durum cinsel ilişkide zorluk
yaratabilir ve diğer partnerin anlayışsızlığı sorunu artırabilir. Sakroilyak eklemin ve lomber
omurun enflamasyonuna bağlı olarak cinsel ilişki sırasında ağrı olabilir. Özellikle kadınlarda
kalça hareketinin azalması zorluk yaratabilir. Kişilere çeşitli şekillerde yardımcı olunabilir.
Enflamatuar ağrı ilaçlarla bastırılabilir. Kalça hareketlerinde bozulma, Kalça ekleminin
ameliyat edilmesi ile düzeltilebilir. Ancak, ameliyat uygun değilse cinsel ilişki için farklı
pozisyonlar vardır.
AS’li hastalarda gebelik anne ya da bebek açısından ciddi bir problem oluşturmaz fakat, diğer
artrit tiplerinden farklı olarak, gebelik sırasında hastalık aktivitesinde azalma olmaz. Bebekler
genellikle normal doğum ile dünyaya gelirler fakat nadiren, eğer kalça ekleminde tutulma
varsa sezaryen gerekebilir.
AS tedavisinde kullanılan ilaçların bebeğe zararlı olmadığı belirtilmektedir; ancak bu ilaçlar,
özellikle gebeliğin ilk 3 ayında olabildiğince az miktarda alınmalıdır.
Çalışma Hayatı
AS hastaları, az hareket isteyen işlerden el uğraşısı gerektiren (örn. marangozluk, inşaat
işçiliği vs.) işlere kadar birçok alanda çalışabilirler. Birçok AS hastası ise, iş yaşantıları ve
profesyonel yaşantılarında son derece başarılıdır.
AS çalışmamayı gerektiren bir hastalık değildir.
Çalışmayı Bırakmalı mıyım?
Gerek fiziksel güç gerektiren işlerde çalışanlar gerekse ofis çalışanları artrit hastalığı
ilerlediğinde, yaptıkları işlerde zorlanacaklardır, fakat sorun göründüğü kadar ciddi
olmayadabilir. Çalışma güçlüğü, Çalışma ve Emeklilik Departmanı tarafından değerlendirilir.
İş ve maluliyet durumu değerlendirmesi, bulunduğunuz yerdeki iş merkezi ofisi aracılığıyla
temas kurulabilecek Sakatlık ve Çalışma danışmanlığı tarafından organize edilecektir. Eğer
artrit nedeniyle sakatlandıysanız ve çalışmaya devam etmek istiyorsanız en yakın Çalışma
Tıbbi Danışmanlık Servisi işinizi yapmanızı kolaylaştıracak tıbbi donanımı tedarik edecektir.
Bu kurumlarla nasıl temas kuracağınızı işyeri hekiminizden veya Danışma bürolarından
öğrenebilirsiniz.
Araba Kullanma
Uzun bir araba seyahati yapmak zorumdaysanız, ara sıra durup 5 dakika dinlenin ve ağrı ve
tutukluk dikkatinizi dağıtacağından arabanın dışına çıkarak gevşeyin.
Boyun ve omur ağrısı çeken pek çok birey ters giderek park etmekte ya da garaja girmekte
zorlanırlar, size yardımcı olması için arabanıza özel aynalar yaptırabilirsiniz eğer bunu
yaptırdıysanız, parlak tahta engeller kullanarak yeni aynalarınızla açık bir alanda pratik
yapmanız faydalı olacaktır. AS’li bir bireyin tutuk boynu normalden daha kolay hasar görür,
bu nedenle ani boyun hasarını önlemek için boyun destekleyiciler önerilir. Uzağa
yürüyemeyecek durumda iseniz, mavi renkli özürlü sürücü amblemi kullanılabilir; ancak bu
amblemlerin kullanımı son derece katı kurallara bağlıdır
Spor ve Egzersiz
AS için egzersiz yapmak son derece iyidir, böylece aktif kalırsınız. Bütün kas ve eklemler
kullanıldığından yüzme en iyi spordur ve düzenli olarak yüzmek tüm aile bireylerinin
katılabileceği bir aktivitedir.
Düzenli günlük egzersiz yapılması önemlidir. Keyif alacağınız aktivite türlerini seçiniz. Sayfa
22 -23’te rutin egzersizi tercih edenler için gerekli öneriler sıralanmaktadır. Bunlardan en az
bazılarının günlük olarak yapılması önerilir. Amerikan futbolu ve basketbol gibi yakın temas
sporları eklem ve omura hasar verebileceğinden, bu tür sporlardan kaçınılmalıdır.
Genel Tavsiyeler
- Düz, sert bir yüzeye sabah ve akşam yüz üstü 20 dakika boyunca uzanın.
- Gün boyunca nefes egzersizlerimizi sık aralıklarla tekrarlayın.
- Duruşunuzdan emin olun. Sürekli kontrol ederek, gerekiyorsa düzeltin, sadece egzersiz
yaptığınız dönemde değil ayakta dururken, otururken veya yürürken de vücut pozisyonunuza
dikkat ediniz.
- Gün içerisinde az da olsa egzersiz yapmaya çalışın.
Sık Sorulan Sorular
İlaçlarımı nasıl almalıyım? Ağrı kesici ilaçlar öğün sırasında veya hemen öncesinde
alınmalıdır; yemeklerle beraber alındığında mideye daha az zarar verirler. Ancak, bu çok
önemli değildir ve yapılamadığı takdirde herhangi bir soruna neden olmayacaktır.
Neden yorgun hissediyorum ?
Yorgunluk bazen hastalık aktivitesinden kaynaklanabilir ve bu da enflamasyon için yapılacak
bir kan testi ile anlaşılır (bkz. ‘Testler’). Kimi zaman anemi de yorgunluğa neden olabilir;
ancak bazı kişilerde anemi uzun zamandır devam ettiği halde kendilerini iyi hissederler.
Yorgunluk kimi zaman ise hastalıktan çok hayal kırıklığı ya da depresyona bağlı olabilir.
El ile hareket ettirme omur eklemine fayda sağlar mı?
Maalesef hayır. Aslında, omurun özellikle de boynun el ile hareket ettirilmesi tehlikeli
olabilir.
Akupunkturun faydası olur mu?
Akupunktur ağrıyı azaltabilir, fakat hastalığı etkilemez.
Havuz tedavisinin faydası var mıdır?
Su içerisinde yapılan egzersizin faydası, suyun hareketi kolaylaştırmasından kaynaklanır.
Deniz ya da değişik banyo türlerinin faydası yoktur. Bazı hastanelerin fizik tedavi
bölümlerinde havuz bulunurken, sıradan yüzme havuzları da aynı işi görür. Boyun hareketleri
özellikle uzatma kısıtlı ise kurbağalama yüzme problem olabilir.
Sabah tutukluğunu azaltmak için ne yapabilirim ?
Bazıları sıcak banyo, diğerleri ise egzersizden fayda görürler. Uzun etkili
antienflamatuarların da faydası olabilir.
Sağlık sigortamla ilgili bir sorun yaşar mıyım?
Sağlık sigortası şirketleri hastalığı tam olarak bilmemektedirler, bu nedenle yüklü prim
isteyebilirler. Fakat normal ücretle sigorta yaptırmak da mümkün olabilir. Ulusal Ankilozan
Spondilit derneği, üyelerine yıllardır yardım ediyor ve ellerinde AS ‘li hastalara daha olumlu
bakan şirketlerin listesi mevcut. Eğer yüksek ücret talep edilirse birkaç yerle görüşünüz
başarılı olamazsanız dernek ile temas kurunuz .
Doğum kontrol hapı kullanmanız uygun mudur?
Evet, fakat bundan doktorunuza mutlaka bahsediniz.
Çocuklarımızda AS çıkma ihtimali nedir?
Çocuklarınızda AS çıkma ihtimali zayıftır. 50’de birden fazla değildir, normal ve sağlıklı
çocuk olma şansı ise 50’de 49 dur.
Hiçbir doktor, AS’li hastanın aile kurma konusunda cesaretini kırmayacaktır..
AS’in sebebini bulmaya yönelik araştırmalar devam ediyor mu?
Evet, dünyanın pek çok merkezinde devam ediyor, fakat bu araştırmalar son derece masraflı
ve birçok proje arc tarafından destekleniyor. HLA B27’nin bulunmasından sonraki çalışmalar
kalıtımın ve enfeksiyonların etkisini gösterir yöndedir.
Bazı Vaka Geçmişleri
AS, çok değişken bir hastalık olduğundan; bu hastalığa sahip iki kişi neredeyse hiçbir zaman
aynı belirtilere sahip değildir. Bu kitapçıkta tanımlanan tipik gidişat her hastada
görülmeyebilir bu nedenle aşağıda birkaç vaka geçmişi verilmektedir. Bunlar ulusal
Ankilozan Spondilit Derneği’nin rızası ile yayınlanmaktadır.
Arthur 24 yaşında, hastalığı çocuklukta başladı
Artur 11 yaşında iken sağ dizinde aspirine yanıt vermeyen bir şişlik gelişti. Bulunduğu
yerdeki hastanede görüldü ve bacağa 6 hafta boyunca atel uygulandı. Daha sonra dizinde
tutulma görüldü fakat şişlik düzeldi. 3 aylık fizyoterapi sonrasında dizi normale döndü. 14
yaşında iken benzer bir olay yeniden oldu ve dizi tekrar düzeldi.
21 yaşına geldiğinde kalçalarında ve bacaklarının üst kısmında ağrı hissetmeye başladı.
Bunun basit bel ağrısı olduğu düşünüldü. Kendisini uykudan uyandıran ağrının aspirine yanıt
vermediğini fark etti. Sabahları öyle bir tutukluk hissediyordu ki işine zamanında gidebilmesi
için normal saatten bir saat daha erken kalkması gerekiyordu.
Arthur bir osteopata gitmeye karar verdi. Bu kişi omur eklemlerini 3 kez el ile hareket ettirdi.
Sonrasında ağrısının daha da artması üzerine, Arthur buraya gitmeyi bıraktı.
24 yaşında hastaneye gönderildiğinde AS teşhisi kondu. Hastaneye gittiğinde kendisini 4
aydır gece uykusundan uyandıran bel ağrısı vardı. Morali bozularak eski işi olan ve ağır
kaldırmasını gerektiren depo işini bırakarak masa başı işi yapmaya başladı. Bu değişiklik bel
ağrısını düzeltmedi. İlaç tedavisi ve fizik tedaviye iyi yanıt verdi. Hastalığının doğası
kendisine anlatıldı ve hastalığı hakkındaki olumsuz düşünceleri azaldı.
Yorum: Arthur’un hastalığı çocukluk çağında başladı. Fakat bu dönemde AS tanısını
koymak mümkün değildi. Osteopatik manipulasyon semptomlarını daha da artırdı ancak
fizyoterapi bölümünce uygulanan kontrollü egzersiz faydalı oldu.
Dennis 48 yaşında ve hastalığı gerilemiyor
Dennis bel ağrısını ilk olarak 21 yaşında askerde iken fark etti. Sabahın 05:00’inde şiddetli
ağrı ve tutukluk ile uyanıyordu. Bu dönemde hastalığı fark edilmedi ve askerlikten kaçmaya
çalıştığı düşünüldü.
Sonrasında, izinli olduğu dönemde ailesi Dennis’i ortopedik bir cerrah ile görüşmesi için ikna
etti ve doktor ESR (enflamasyon için yapılan bir kan testi) değerinin yüksek olduğunu
söyledi. AS’den şüphelenildi fakat röntgende herhangi bir bozukluk yoktu. Ordudan ayrılarak
satış elemanı olarak işe girdi.
Ağrı kesiciler ile ağrıları azalsa da bel ağrıları devam etti. Ağrısı hiçbir zaman
hafiflemiyordu. Zaman içinde ağrıdan dolayı Dennis’in duruşu bozuldu ve egzersizle de
düzelmedi. Endomethazin kullanmaya başladıktan sonra ağrıyı daha kolay tolere etti ve genel
durumu daha fazla bozulmadı.
Yorum: Dennis için AS hastalığı hiçbir zaman gerileme dönemine girmedi. Bazı hastalarda
bu görülebilir.
Linda 58 yaşında, infliksimab ile yeniden doğdu
Linda’ya 20 yaşında AS teşhisi kondu ve non-steroidal bir anti-enflamatuar ilaç olan
fenilbutazon kullanmaya başladı.. 32 yıl boyunca ilacı kullandı. Bu süre zarfında tutukluğu
gittikçe arttı ve kamburlaştı. 1980’li yıllarda kalça eklemine protez kondu hastalığın
başlamasından 25 yıl sonra devam eden yorgunluk ve tutukluk ile artık işe gidemez hale geldi
ve işini evden yürütmeye başladı. 2 haftalık infliksimab infüzyonlarından sonra yeni bir insan
oldu, ağrısı ve yorgunluğu düzeldi fakat tutukluğu devam etti. Fenilbutazon tabletlerini
bıraktı ve yeniden işine döndü.
Yorum: Omur eklemlerinin kemiksi yapılarla birbirine yapıştığı şiddetli AS’le rağmen,
Linda biyolojkl ilaçlardan çok fayda gördü. Biyolojik ilaçlar, hastalığın kontrolü ve ilerlemiş
hastalıkta görülen kemik ankilozunun önlenmesinde de faydalıdır.
Edith 73 yaşında, ilerlemiş AS’si var ve bel ağrısı geçmişi yok
Edith, karşıdan karışıya geçerken kendisine araba çarptı. Hastanenin yaralı biriminde yapılan
muayene sırasında AS’ye bağlı olarak hareketsizleşmiş olan bel omurunun kırıldığı görüldü.
Edith, hayatı boyunca hiç bel ağrısı çekmediğini iddia ediyor.
Yorum: Bu nadiren görülen bir durumdur fakat röntgen hastalığı gösterirken semptomlarla
örtüşmeyebilir. Bunun tersi de geçerlidir. Çok ağrısı olan bir bireyin röntgen filminde
herhangi bir belirtiye rastlanmayabilir. AS’nin kadınlarda erkeklere göre daha hafif seyrettiği
söylenir ancak bu her zaman geçerli değildir. Genel olarak olarak AS teşhisinin erkeklere
kadınlardan daha önce konduğu tespit edilmiştir..
Son Söz
AS’den korkmayın, pozitif düşünmek size yardımcı olacaktır. AS’li bir kişinin semptomlarını
azaltması ve deformite oluşumunu önlemesi adına yapabileceği birçok şey vardır.
Bu kitapçık Ulusal Ankilozan Spondilit Derneğinin (NASS) önerisi ile Artrit Araştırma
Birliğince (arc) hazırlanmıştır.
Günlük Egzersiz Programı (esnekliği ve gücü korumak için)
1) Topuklarınız ve sırtınız duvara değecek şekilde ayakta durunuz, başınızı arkaya duvara
yaslayarak 5’e kadar sayınız. Bu hareketi mümkünse 10 kez tekrar ediniz.
2) Ayaklarınızı birbirinden ayrı olacak şekilde ayakta durunuz. Ellerinizi kalçanıza koyunuz.
Arkayı görecek şekilde belinizi döndürünüz. Bu hareketi her iki taraf için 5 kez yapınız.
3) Yere sırtüstü, dizleriniz kıvrıkken ayaklarınız yere değecek şekilde yatınız:
a) Ellerinizi göğüs kenarına kaburgalarınızın üzerine koyunuz. Kaburgalarınızı yukarıaşağı
hareket ettirecek şekilde burnunuzla nefes alıp ağzınızla veriniz (yaklaşık 10 kez) derin derin
nefes alıp vermenin önemli olduğunu unutmayınız.
b) Ellerinizi göğsünüzün üstüne koyunuz. Burnunuzdan derince nefes alıp ağzınızdan veriniz.
Nefes alırken kaburgalarınızı ellerinizle itiniz – bunu yaklaşık 10 defa tekrarlayınız.
4) Yüzünüz tam karşıya bakar şekilde yüzüstü yatınız. Ellerinizi iki yanınıza koyunuz
(gerekirse daha rahat hareket edebilmek için göğsünüzün altına yastık koyunuz):
a) Dizimizi kıvırmadan bacağınızı yerden kaldırınız. Bu hareketi her bacak için 5 kez yapınız.
Diğer kolunuzu öne doğru uzatmanız bu harekete yardımcı olacaktır.
b) Başınızı ve omuzlarınızı yerden kaldırabildiğiniz kadar kaldırın - yaklaşık 10 kez.
5) Ellerinizin ve dizlerinizin üstünde emekleme pozisyonuna geçerek, birbirinin zıt
tarafındaki kol ve bacaklarınızı yere paralel olacak şekilde uzatın ve 10’a kadar sayın. Aynı
hareketi diğer kol ve bacaklarınıza da yapın ve 5 kez tekrarlayın.
Translated, with permission, from the booklet 'Ankylosing Spondylitis' 6001/AS/03-4
published by the Arthritis Research Campaign, United Kingdom (www.arc.org.uk).
The translation was carried out by RAED, not by the Arthritis Research Campaign.
RAED is responsible for the accuracy of this translation
English edition: Pelin Sakalsız-Ödağacıoğlu
Scientific edition: Dr. A. Dinc
Kaynak: www.arc.org.uk