BAZI AROMATøK BøTKøLERøN IN VITRO RUMEN

Transkript

BAZI AROMATøK BøTKøLERøN IN VITRO RUMEN
I
EGE ÜNøVERSøTESø FEN BøLøMLERø ENSTøTÜSÜ
(DOKTORA TEZø)
BAZI AROMATøK BøTKøLERøN IN VITRO
RUMEN FERMANTASYONU ÜZERøNE
ETKøLERø
Sibel SOYCAN ÖNENÇ
Zootekni Anabilim Dal
Bilim Dal Kodu: 501.14.00
Tez Danúman:
Prof. Dr. Süleyman AKKAN
Bornova-øZMøR
II
III
Sibel SOYCAN ÖNENÇ tarafndan Doktora tezi olarak sunulan “BazÕ
Aromatik Bitkilerin in vitro Rumen Fermantasyonu Üzerine
Etkileri” baúlkl bu çalúma E.Ü. Lisansüstü E÷itim ve Ö÷retim
Yönetmeli÷i ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü E÷itim ve Ö÷retim
Yönergesi’nin ilgili hükümleri uyarnca tarafmzdan de÷erlendirilerek
savunmaya de÷er bulunmuú ve 03.10.2008 tarihinde yaplan tez savunma
snavnda
aday
oybirli÷i
bulunmuútur.
ile
ømza
Jüri üyeleri
Jüri BaúkanÕ
/oyçoklu÷u
: Prof. Dr. Süleyman AKKAN
Raportör Üye : Doç. Dr. Mürsel ÖZDOöAN
Üye
: Prof. Dr. Asm KILIÇ
Üye
: Prof. Dr. Emine BAYRAM
Üye
: Prof. Dr. Ylmaz ùAYAN
IV
V
ÖZET
BAZI AROMATøK BøTKøLERøN øN VøTRO RUMEN
FERMANTASYONU ÜZERøNE ETKøLERø
SOYCAN ÖNENÇ, Sibel
Doktora Tezi, Zootekni bölümü
Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Süleyman AKKAN
Nisan 2008, 165 sayfa
Bu araútrmann amac, uzun yllardr insan beslenmesinde ve
tpta kullanlan aromatik bitkilerin rumen fermantasyonu üzerine
etkilerini belirlemektir. Bunun için aromatik bitkilerden kekik (Origanum
onites L), biberiye (Rosmarinus officinalis L.), yalanc karabiber (Schinus
molle L.), hayt (Vitex agnus castus L.), karabiber (Piper nigrum),
kimyon (Cuminum cyminum L.), Anadolu adaçay (Salvia
triloba,syn:Salvia fruticosa L.) ve ac krmz biber (Capsicum annum L.)
ile yem materyali olarak pamuk tohumu küspesi (PTK), çayr kuru otu
(ÇKO) ve arpa kullanlmútr. ønkubasyon için her bir yem ham
maddesine kuru madde temelinde %0, 1, 2, 3, 4, 5 düzeyinde aromatik
bitki karútrlarak örnekler oluúturulmuútur. ønkübasyon için gerekli
rumen svlar iki adet rumen fistüllü koçtan alnmútr. Aromatik bitkiler,
yemler ve örnekler Hohenheim Futterwerter Test (HFT) yöntemine göre
in vitro koúullarda 24 saatlik inkübasyona braklmútr. ønkubasyon
sonras her aromatik bitki ve yem ham maddesi için en iyi ve en kötü gaz
oluúum (GO) miktarna sahip örnekler ikinci bir 24 saatlik inkübasyona
alnmútr.
Toplam gaz oluúum miktarlar birinci ve ikinci inkubasyonda 2.,
4., 8., 12. ve 24. saatlerde ölçülmüútür. Aromatik bitki, yem ve
örneklerde 24. saatteki toplam gaz oluúumuna göre organik maddelerin
sindirim derecesi (OMSD), metabolik enerji (ME) içerikleri ve aromatik
bitkiler ile yemlerin ham besin madde içerikleri belirlenmiútir. økinci
inkübasyon sonunda rumen svsnn pH’s, uçucu ya÷ asitleri ve
amonyak konsantrasyonlar saptanmútr.
Aromatik bitkiler organik maddelerin sindirimini ve metabolik
enerji içeriklerini önemli düzeyde etkilemiútir (P0.01). Söz konusu
bitkiler PTK ve ÇKO’nun GO miktarn, OMSD ve ME içeriklerini farkl
VI
úekilde etkilerken arpann GO miktarn, OMSD ve ME içeriklerini
düúürmüútür (P0.01). Yemlere aromatik bitkilerin eklenmesi rumen
pH’sn artrmú, %3 hayt içeren ÇKO, %1 karabiber içeren ÇKO
dúnda izo-bütirik asit, %5 adaçay içeren ÇKO dúnda izo-valerik asit
konsantrasyonlarn düúürmüútür. Araútrmada kullanlan tüm aromatik
bitkiler rumende oluúan NH3-N konsantrasyonlarn düúürmüútür. Bu
etki aromatik bitki düzeyi arttkça daha da belirginleúmiútir.
Örneklerin gaz oluúum düzeyleri birinci ve ikinci inkubasyonda
farkl olmuútur. Bu bulgular inkubasyonda kullanlan rumen svsndaki
mikrobiyal aktiviteden ya da aromatik bitkilerin ve yemlerin uzun süre
derin dondurucuda saklanmasndan ortaya çkmú olabilir. Bu nedenle,
sonuçlar hakknda kesin bir karara varabilmek için daha ayrntl
çalúmalara gereksinim duyulmaktadr.
Anahtar kelimeler: Aromatik bitkiler, rumen fermantasyonu, gaz
oluúumu, ruminant
VII
ABSTRACT
THE EFFECTS OF SOME AROMATICS PLANTS ON
IN VITRO RUMEN FERMANTATION
SOYCAN ÖNENÇ, Sibel
PhD in Animal Science
Supervisor: Prof. Dr. Süleyman AKKAN
April 2008, 165 pages
The aim of this study was to investigate the effects of some
aromatic plants which have been used in human nutrition and medicine
for along time on in vitro rumen fermentation. For this purpose, oregano
(Origanum onites L.), rosemary (Rosmarinus officinalis L.), pepper molle
(Schinus molle L), vitex (Vitex agnus castus L.), black pepper (Piper
nigrum), cummin (Cuminum cyminum L.), Anatolian sage (Salvia triloba,
Syn: Salvia fruticosa L.), red pepper (Capsicum annum L.) and cotton
seed meal, dry timoty grass, barley were used as aromatic plants and
feed materials. For the incubation, samples were prepared adding 0, 1, 2,
3, 4 and 5 % levels of aromatic plants to feed materials based on dry
matter basis. Rumen fluid was taken from two fistulated rams for the
incubation. Aromatic plants, feeds and samples were incubated according
to the Hohenheimer Futtertest (HFT) for 24 h. At the end of the first
incubation, the samples had the lowest and the highest total gas
production for each aromatic plant and feed were taken to second 24h
incubation.
The total gas productions were recorded at 2, 4, 8, 12 and 24 h of
the first and second incubations. The digestibility of organic matter and
metabolizable energy of the aromatic plants, feeds and samples
(containing feed and aromatic plants) were determined by the total gas
production at 24 h incubation and chemical composition of the aromatic
plants and feeds. In ruminal fluid obtained at the end of second
incubation, pH, ammonia-N and volatile fatty acids (VFAs) were
determined.
In vitro gas production, organic matter digestibility and metabolizable
energy content were significantly affected by the aromatic plants
VIII
(P<0.01), while in vitro gas productions, organic matter digestibilities
and metabolizable energy contents of cotton seed meal and dry timoty
grass were differently affected by the aromatic plants, these significantly
decreased in barley (P<0.01). The aromatic plants adding to feeds
increased the ruminal pH and decreased iso-butyric acid except dry
timothy grass containing 3% vitex and 1% pepper molle and decreased
iso-valeric acid except dry timothy grass containing 5% Anatolian sage
all of the aromatic plants used in this study decreased ruminal NH3-N
concentration. This effect become clear as the level of aromatic plant
increased.
Gas productions determined in the first and second incubation of
samples were different. This could be arrised from that microbial activity
of rumen fluid used for incubations or aromatic plants and feeds were
stored in deep-freeze until the second incubation. Therefore to prove this
point further studies are required.
Key words: Aromatic plants, rumen fermantation, gas production,
ruminants
IX
TEùEKKÜR
Araútrma konumun belirlenmesi, denemenin yürütülmesi ve tezin yazm
aúamalarnda göstermiú oldu÷u ilgi ve katklarndan dolay baúta
danúman hocam Prof. Dr. Süleyman AKKAN olmak üzere, hocalarm
Prof. Dr. Asm KILIÇ, Prof. Dr. Emine BAYRAM’a hayvan
materyalinin temininde katklarndan dolay hocam Prof. Dr. Ylmaz
ùAYAN’a, rumende amonyak tayini için laboratuvarn açarak, rahat bir
ortamda çalúmam sa÷layan Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi
Biyoloji Bölümü ö÷retim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kubilay METøN’e, uçucu
ya÷ bileúenlerinin belirlenmesinde yardmlarndan dolay Anadolu
Üniversitesi Eczaclk Fakültesi ö÷retim üyesi Prof. Dr. Mustafa
ùENYEL, Yrd. Doç. Dr. Mine KÜRKÇÜOöLU’na, çayr kuru otu
temininde Nihat øNAL’a, kimyon temininde Türel Tarm A.ù.’ye doktora
çalúmamn de÷iúik aúamalarnda moral ve desteklerinden dolay tüm
çalúma arkadaúlarma, bölümümüz hayvanclk tesisleri ve biyolojik
analiz laboratuvar çalúanlarna, doktora çalúmam boyunca yardm ve
deste÷ini esirgemeyen eúim Doç. Dr. Alper ÖNENÇ’e, beni yetiútiren
aileme ve çalúmaya maddi destek sa÷layan E.Ü. Araútrma Fon
Saymanl÷na teúekkür ederim.
X
XI
øÇøNDEKøLER
Sayfa
ÖZET................................................................................................................ V
ABSTRACT .................................................................................................. VII
TEùEKKÜR....................................................................................................IX
KISALTMALAR DøZøNø............................................................................ XII
ùEKøLLER DøZøNø ....................................................................................XIII
ÇøZELGELER DøZøNø .............................................................................. XIV
RESøMLER DøZøNø...................................................................................XXV
GøRøù................................................................................................................. 1
2. ÖNCEKø ÇALIùMALAR............................................................................ 4
2.1. AROMATøK BøTKøLER............................................................................... 4
2.1.1. øzmir keki÷i (Origanum onites L.).................................................. 5
2.1.2. Biberiye (Rosmarinus officinalis L.) .............................................. 7
2.1.3. Yalanc karabiber (Schinus molle)................................................. 8
2.1.4. Hayt (Vitex agnus castus).............................................................. 9
2.1.5. Karabiber (Piper nigrum L.)......................................................... 10
2.1.6. Kimyon (Cuminum cyminum L.) ................................................. 11
2.1.7. Adaçay (Salvia triloba L.)............................................................ 12
2.1.8. Ac krmz biber (Capsicum annuum)........................................ 13
2.2. AROMATøK BøTKøLERøN KULLANIM ALANLARI .................................... 15
2.2.1. Gdalarda kullanm...................................................................... 15
2.2.2. Hayvan beslemede kullanm........................................................ 17
3. MATERYAL VE YÖNTEM ..................................................................... 27
3.1. MATERYAL ............................................................................................ 27
3.1.1. Hayvan materyali .......................................................................... 27
3.1.2. Yem materyali ............................................................................... 27
3.1.2.1. Fistüllü koçlarn rasyonunu oluúturan yem materyalleri ........ 27
3.1.2.2. Aromatik bitkiler ve araútrmada kullanlan yem materyalleri..... 27
3.1.2.3. HFT analizlerinde kullanlan standart yem materyalleri......... 29
3.1.3. Rumen svs .................................................................................. 30
3.2. YÖNTEM ................................................................................................ 31
3.2.1. Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin maddelerinin
belirlenmesi ................................................................................... 31
3.2.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlarnn belirlenmesi............. 31
XII
3.2.3. Uçucu ya÷larn bileúenlerinin belirlenmesi................................. 31
3.2.4. Kapsaisin analizi........................................................................... 32
3.2.5. In vitro denemenin yürütülmesi ................................................... 33
3.2.5.1. Fistüllü koçlarn bakm ve beslenmesi...................................... 35
3.2.5.2. Hohenheim yem testi (HFT) / gaz üretim tekni÷i..................... 36
3.2.6. Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren yemlerin OMSD ve ME
içeriklerinin hesaplanmas ............................................................ 44
3.2.7. Rumen svsnda pH saptanmas .................................................. 45
3.2.8. Rumen svsnda uçucu ya÷ asitleri (UYA) analizi...................... 45
3.2.9. Rumen svsnda amonyak analizi................................................ 46
3.2.10. østatistik analiz ............................................................................ 47
4. ARAùTIRMA BULGULARI .................................................................... 48
4.1. YEMLERøN VE AROMATøK BøTKøLERøN HAM BESøN MADDE øÇERøKLERø
..................................................................................................................... 48
4.2. AROMATøK BøTKøLERøN UÇUCU YAö MøKTAR VE BøLEùENLERø .......... 49
4.3. GAZ OLUùUM MøKTARLARI (HFT YÖNTEMø)......................................... 53
4.3.1.Yemlerin GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri........................ 53
4.3.2. Aromatik bitkilerin GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri ...... 54
4.3.3. Yemlere aromatik bitki ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME
içerikleri üzerine etkileri............................................................... 58
4.3.3.1. Kekik ilavesinin etkisi ................................................................ 58
4.3. 3.2. Biberiye ilavesinin etkisi........................................................... 61
4.3.3.3. Yalanc karabiber ilavesinin etkisi ............................................ 64
4.3.3.4. Hayt ilavesinin etkisi................................................................. 68
4.3.3.5. Karabiber ilavesinin etkisi ......................................................... 71
4.3.3.6. Kimyon ilavesinin etkisi............................................................. 74
4.3.3.7. Adaçay ilavesinin etkisi ............................................................ 78
4.3.3.8. Acbiber ilavesinin etkisi............................................................ 81
4.3.4. økinci inkübasyon sonuçlar......................................................... 85
4.4.AROMATøK BøTKøLERøN IN VøTRO RUMEN FERMANTASYON
PARAMETRELERøNE ETKøLERø ...................................................................... 92
4.4.1. Aromatik bitkilerin rumen pH’sna etkisi.................................... 92
4.4.2. Aromatik bitkilerin rumen UYA konsantrasyonlarna etkisi ...... 94
4.4.3. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi 107
5. TARTIùMA .............................................................................................. 110
XIII
5.1.AROMATøK BøTKøLERøN HAM BESøN MADDE øÇERøKLERø ..................... 110
5.2.AROMATøK BøTKøLERøN UÇUCU YAö MøKTAR VE BøLEùENLERø ............ 113
5.3.GAZ OLUùUM MøKTARLARI (1. øNKÜBASYON) ..................................... 120
5.4.OMSD VE ME øÇERøKLERø ................................................................... 127
5.5. GAZ OLUùUM MøKTARLARI (2. øNKÜBASYON) VE FERMANTASYON
PARAMETRELERø......................................................................................... 129
6. SONUÇ VE ÖNERøLER ................................................................................. 140
KAYNAKLAR.............................................................................................. 142
EKLER .......................................................................................................... 155
ÖZGEÇMøù .................................................................................................. 165
XIV
KISALTMALAR DøZøNø
Ab
Aç
B
CH4
CO2
ÇKO
GO
KM
H
HFT
HK
HP
HY
HS
Kb
Kk
Km
ME
NÖM
NPN
NH3
NH3-N
OM
OMSD
PTK
UYA
Yk
Acbiber
Adaçay
Biberiye
Metan
Karbondioksit
Çayr kuru otu
Gaz oluúumu
Kuru madde
Hayt
Hohenheimer Futterwert Test
Ham kül
Ham protein
Ham ya÷
Ham sellüloz
Karabiber
Kekik
Kimyon
Metabolik enerji
N’siz öz maddeler
Protein yapsnda olmayan azotlu bileúikler
Amonyak
Amonyak azotu
Organik madde
Organik maddelerin sindirim derecesi
Pamuk tohumu küspesi
Uçucu ya÷ asitleri
Yalanc karabiber
YOAÜ
Yüksek oranda amonyak üreten
XV
ùEKøLLER DøZøNø
Sayfa
ùekil 2.1. Ruminantlarda mide yaps............................................................... 18
ùekil 2.2. Rumende karbonhidrat parçalanmasnn özeti ................................ 19
ùekil 2.3. Rumende proteinlerin parçalanmas ................................................ 21
ùekil 4.1. Aromatik bitkilerin GO miktarlarnn inkübasyon süresince
de÷iúimi............................................................................................ 56
ùekil 4.2. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon
süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi............................................ 87
ùekil 4.3. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon
süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi............................................ 90
ùekil 4.4. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon
süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi............................................ 92
ùekil 4.5a. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ........................................ 97
ùekil 4.5b. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ........................................ 98
ùekil 4.6a. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 102
ùekil 4.6b. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 103
ùekil 4.7a. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 106
ùekil 4.7b. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri ...................................... 106
ùekil 4.8. Aromatik bitkilerin rumen amonyak azotu konsantrasyonuna etkisi
........................................................................................................ 109
XVI
ÇøZELGELER DøZøNø
Sayfa
Çizelge 2.1. Origanum onites ve vulgare’nin kullanm ve yerel isimleri ......... 7
Çizelge 4.1. Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin madde içerikleri....... 48
Çizelge 4.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlar ve ac biberin kapsaisin
içeri÷i......................................................................................... 50
Çizelge 4.3. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenleri.................................... 52
Çizelge 4.4. PTK, ÇKO ve Arpa’nn GO miktarlar, OMSD ve ME
içerikleri..................................................................................... 54
Çizelge 4.5. Aromatik bitkilerin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri........... 56
Çizelge 4.6. Yemlere kekik ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 59
Çizelge 4.7. Yemlere biberiye ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 63
Çizelge 4.8. Yemlere yalanc karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME
içerikleri üzerine etkileri............................................................ 67
Çizelge 4.9. Yemlere hayt ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 70
Çizelge 4.10. Yemlere karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 73
Çizelge 4.11. Yemlere kimyon ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 76
Çizelge 4.12. Yemlere adaçay ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 79
Çizelge 4.13. Yemlere ac biber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri ........................................................................... 84
XVII
Çizelge 4.14. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri .................. 86
Çizelge 4.15. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri ................... 89
Çizelge 4.16. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2.
inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine
etkileri........................................................................................ 91
Çizelge 4. 17. Yemlere aromatik bitki ilavesinin rumen svsnn pH de÷erine
etkileri........................................................................................ 93
Çizelge 4.18. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri .................... 96
Çizelge 4.19. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri .................. 101
Çizelge 4.20. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda
rumen UYA konsantrasyonlarna ve C2/C3’e etkileri.................. 104
Çizelge 4.21. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna
etkisi ........................................................................................ 108
XVIII
RESøMLER DøZøNø
Sayfa
Resim 3.1. Rumen svs alnan düzenek ve alnmas ...................................... 30
Resim 3.2. Aromatik bitki karúmlarnn tartm ve ölçü silindirine
yerleútirilmesi ............................................................................... 34
Resim 3.3. Ölçü silindiri pistonlarnn vazelinlenmesi ve içine
yerleútirilmesi ............................................................................... 35
Resim 3.4. ønkübatör ........................................................................................ 36
Resim 3.5. Ölçü silindiri................................................................................... 37
Resim 3.6. Otomatik pipet ve 2 l’lik Woulf úiúesi. Manyetik karútrc, su
banyosu (39 qC ye ayarl) ve karbondioksit tüpü ......................... 37
Resim 3.7. Çözeltilerin hazrlanmas ............................................................... 39
Resim 3.8. Rumen svsnn ölçü silindirlerine doldurulmas .......................... 41
Resim 3.9. Ölçü silindirlerinin inkübatöre yerleútirilmesi ............................... 42
1
GøRøù
Evcil ruminantlar insan beslenmesinde önemli hayvansal protein
kayna÷ olarak gösterilirler (Dominguez Bello ve Escobar, 1997).
Ruminantlar tek mideli ve kanatllardan ayran en önemli özellik,
selülozca zengin kaba yemleri hayvansal ürünlere dönüútürebilmeleridir.
Anlan hayvanlarda dört mide gözünden biri olan rumenin çok önemli
iúlevleri vardr. Rumen, hem bir depo görevi üstlenmekte hem de
fermantasyon odas olarak görev yapmaktadr.
Yemlerin besleme de÷erini optimize etmek, fermantasyon
etkinli÷ini ve substratlarn kullanmn iyileútirmek için rumen manipule
edilebilir. Rasyon manipulasyonu ile dolayl olarak rumen manipulasyon
stratejilerinin kullanlabilece÷i bildirilmektedir (Dominguez Bello ve
Escobar, 1997). Mineral, enerji ya da azot kaynaklar ilavesi bunlar
arasnda yer alr. Rasyona yaplacak fiziko-kimyasal muamele ile rasyon
proteini ya da niúastasnn rumende parçalanmadan korunmasnda baúar
sa÷land÷ görülmektedir. Bitki hücre duvarna uygulanan kimyasal
muamele ile yapsal karbonhidratlarn rumen mikroorganizmalar
tarafndan daha iyi de÷erlendirilmesi sa÷lanabilmektedir. Yem katklar
kullanmyla rumende mikrobiyal kompozisyon ve mikroorganizmalarn
aktivitelerinde modifikasyon yaplabildi÷i bildirilmektedir (Dominguez
Bello ve Escobar, 1997).
Optimum Rumen faaliyetlerinin gerçekleúmesinde yemlerin
nitelik ve niceli÷i önemli rol oynamaktadr. Ancak ço÷u zaman pratik
hayvan beslemede yemin kalitesi ve miktarn ayn seviyede tutmak
mümkün olmamaktadr. Rumen koúullarnn kontrol altna alnabilmesi
2
verimin süreklili÷i ve hayvan sa÷l÷ bakmndan büyük önem
taúmaktadr. Bu bakmdan rumen koúullarn iyileútirici yem katk
maddeleri temel araútrma konular arasnda yer almaya baúlamútr. Söz
konusu katk maddelerinin orjinleri “sa÷lkl gda üretiminde” tartúlmú,
daha çok do÷al katk maddeleri kullanm tavsiye edilmiú ve tercih
nedeni olarak görülmeye baúlanmútr. Son yllarda do÷al katk
maddelerinin en önemli kaynaklarndan birini de aromatik bitkilerin
oluúturdu÷u görülmektedir.
Tbbi bitkiler arasnda uçucu ya÷ taúyan ve uçucu ya÷ bitkileri
olarak adlandrlanlarn önemli bir yeri vardr. Özellikle Akdenize kys
olan ülkelerin uçucu ya÷ taúyan bitkiler bakmndan daha zengin olmas
(Ceylan, 1996), bu konu üzerinde önemle durulmas gereklili÷ini
arttrmaktadr.
Bitki ekstraktlarnn uçucu ya÷ içerdikleri ve yüzyllardr
antimikrobiyal
uygulamalarda,
etkileri
gdalar
nedeniyle
korumada
geleneksel
tpta,
kullanld÷
endüstriyel
bildirilmektedir
(Davidson ve Naidu, 2000). Anlan maddelerin büyük ço÷unlu÷u,
Avrupa Birli÷i’nde insan tüketimi için güvenilir olarak görülmektedir.
Bitki ekstraktlarnn antimikrobiyal aktivitelerinin, pek çok bitki uçucu
ya÷nda bulunan terpenoidler (carvacrol, carvone, thymol, terpinen-4-ol)
ve phenylpropanoidler (cinnamaldehyde, eugenol, anethol) gibi ikincil
bitki bileúenlerinden kaynakland÷ bildirilmektedir (Busquet ve ark.,
2005a). Baz bitki ekstraktlarnn ve bileúenlerinin rumen fermantasyonu
üzerine olan etkilerini belirlemeye yönelik çalúmalar bulunmaktadr
(Evans ve Martin, 2000; McIntosh ve ark., 2003; Cardozo ve ark., 2004;
Molero ve ark. 2004; Castillejos ve ark., 2005). Fakat bitki
3
ekstraktlarnn ya da ikincil bitki bileúenlerinin etki mekanizmalar,
rumen mikrobiyal fermantasyonu ve besin maddeleri kullanm etkinli÷ini
iyileútirmek için optimum kullanm düzeyleri ile ilgili bilgilerin snrl
oldu÷u görülmektedir (Busquet ve ark., 2005a).
Bu araútrmada, uzun yllardr insan beslenmesinde ve tpta
kullanlan aromatik bitkilerin rumen fermantasyonu üzerine etkilerinin
belirlenmesi amaçlanmútr. Ayrca konuyla ilgili yaplan ilk çalúmalar
arasnda yer almú olmas nedeniyle de bundan sonra yaplacak
araútrmalara úk tutaca÷ düúünülmektedir.
4
2. ÖNCEKø ÇALIùMALAR
2.1. Aromatik Bitkiler
Türk halk, ço÷unlu÷unun krsal bölgelerde yaúamas nedeniyle
yabani bitkilerle yakndan ilgilidirler. Yabani bitkilerin bir bölümünden
gda, baharat, boya maddesi veya ilaç olarak yararlanlmaktadr. Baz
bitkiler büyü yapmak amacyla, bir ksm ise zehirli bileúikler taúmas
nedeniyle insan ve hayvan sa÷l÷ yönünden önem taúmaktadr (Baytop,
1999).
Aromatik bitkiler çay, baharat, çeúni ya da uçucu ya÷ ve ekstre
kayna÷ olarak kullanlmaktadr. Bunlarn biyolojik etkileri deneysel
olarak ispatland÷nda tedavide kullanlmakta ve tbbi olarak da
de÷erlendirilmektedir. Ancak, aromatik bitkiler en yo÷un úekilde koku ve
tat endüstrileri tarafndan kullanlmaktadr. Uçucu ya÷lar (esanslar, uçan
ya÷lar, eterik ya÷lar) çeúitli distilasyon yöntemleriyle (su, buhar, su ve
buhar) elde edilmektedir. Bu teknikler çeúitli úekillerde (turbo
distilasyon, hidrodifüzyon, sürekli distilasyon, vakumlu mikrodalga
distilasyonu) uygulanmaktadr. Tat maddelerinin, ayrca düúük veya
yüksek basnç altnda çözücüler veya svlaútrlmú gazlarla ekstraksiyon
sonucunda elde edildi÷i bildirilmektedir (Baúer, 1998).
Türkiye, dünya bitki ticaretinde Çin ve Hindistan’dan sonra
üçüncü ülke durumundadr. øhraç edilen yllk do÷al bitki miktar 30 000
ton civarndadr (Satl ve ark., 2002). Uçucu ya÷larn % 65’i odunlu
bitkilerden (a÷aç veya çal) temin edilmektedir. Bunlar arasnda yükte
a÷r-pahada hafif narenciye ya÷lar ile yükte hafif-pahada a÷r gül,
yasemin gibi ya÷lar saylabilir. Uçucu ya÷ ticaretinde narenciye ve nane
5
ya÷lar baú çekmektedir. Geliúmekte olan ülkeler uçucu ya÷ üretiminde
büyük potansiyele sahiptirler. Dünya üretiminin % 55’i geliúmekte olan
ülkelerde, % 35’i geliúmiú ülkelerde, % 10’u ise do÷u Avrupa ülkelerinde
gerçekleútirilmektedir. Geliúmekte olan ülkelerin uçucu ya÷ üretiminin %
85’ini Çin, Brezilya, Hindistan, Endonezya, Türkiye, Msr ve Fas
gerçekleútirmektedir. Dünya uçucu ya÷ üretiminin %3’ünün ilaç sanayi,
% 34’ünün alkolsüz içkiler ve kalan ksmnn ise koku ve tat endüstrileri
tarafndan kullanld÷ bildirilmektedir (Baúer, 1998).
Araútrmada kullanlan kekik, biberiye, yalanc karabiber, hayt,
karabiber, kimyon, adaçay ve ac krmz biberin öncelikle co÷rafi
da÷lm, ekonomik ve tbbi önemi hakknda bilgi verilerek, hayvan
beslemede kullanmnn gündeme gelmesi incelenecektir.
2.1.1. øzmir keki÷i (Origanum onites L. syn. Origanum smyrnaeum L.
syn. Majorana onites (L.) Bentham)
Origanum ad Yunanca’dan gelir ve da÷ süsü (Oros:da÷,
Ganos:süs) anlamna gelmektedir (Arabac, 1995). Bitki geniú bir
yaylma alanna sahiptir. Origanum
türleri, ticari öneme sahip olup
büyük miktarlarda ihraç edilmektedir. Ülkemizde do÷adan toplanarak
ihraç edilen kekik miktarnn 2000 yl dú ticaret istatistiklerine göre
yaklaúk 7000 ton oldu÷u ve bunun büyük bir ksmn Origanum
onites’in oluúturdu÷u bildirilmektedir (Oflaz ve ark., 2002).
Origanum onites Ege ve Akdeniz Bölgelerinde taúlk ve yamaçl
yerlerde yaygn olarak yetiúen, 40-50 cm boyunda çok yllk bir bitkidir
(Zeybek ve Zeybek, 1994). Halk arasnda “Bilyal kekik, Taú kekik,
Peynir keki÷i, øzmir keki÷i” gibi yöresel adlarla bilinen
Origanum
6
onites, do÷al floramzn bir ürünü olmasnn yannda kültür bitkisi olarak
yetiútirilen tek ticari Origanum türüdür (Çizelge 2.1). Ege bölgesinde
tarm yaplmakta ve son yllarda 6300 dönümlük tarm alanna ulaút÷
bildirilmektedir (Oflaz ve ark., 2002). Türkiye’nin toplam kekik
ihracatnn yaklaúk % 80’i Ege øhracatçlar Birli÷i tarafndan
karúlanmaktadr (Satl ve ark., 2002).
Türkiye florasnda Origanum (Labiatae) cinsinin 23 türden ibaret
31 taksonu kaytldr (Davis, 1982). Origanum türleri Türkiye’de kekik
olarak adlandrlmakta ve benzer kokularndan dolay kekik olarak
bilinen birçok cins ve tür bulunmaktadr. Bunlar Thymus (57 takson),
Satureja (14 takson), Thymbra (4 takson) ve Coridothymus (1 tür)
cinsidir. Anlan cinslerin ortak özellikleri, uçucu ya÷larnn ana
bileúenlerinin genellikle karvakrol veya timol ya da her ikisinin de
olmasdr (Baúer ve ark., 1994). øzmir keki÷inin geliútirilen klonlarnda
uçucu ya÷ orann % 2.61-5.12 olarak belirleyen Ceylan ve ark. (1999),
uçucu ya÷n ana bileúeni olan carvacrolü % 70.73-85.68, ikinci srada
bileúen olarak 1.8-cineole % 5.65-13.39, thymolü ise en düúük bileúen
olarak % 0.25-1.93 orannda bulduklarn bildirmiúlerdir.
Geniú bir kullanma sahip ve ekonomik açdan önemli olan bu
bitki, halk arasnda hastalklarn tedavisinde ve yemeklerde baharat
olarak kullanlmaktadr. Çizelge 2.1’den de görüldü÷ü gibi bitkinin
toprak üstü ksmlar mide hastalklar, so÷uk algnl÷, baú a÷rsn tedavi
etmektedir. Uçucu ya÷ ile yaplan çalúmalarda analjezik (a÷r kesici)
etkisi belirlenmiútir. Yüksek miktarda fenol içermesi nedeniyle
antibakteriyal, antispazmodik ve antiseptik etkileri bilinmektedir (Oflaz
ve ark., 2002).
7
Çizelge 2.1. Origanum onites ve vulgare’nin kullanm ve yerel isimleri
Bitki ad
Yerel isimleri
Origanum onites
øzmir keki÷i
Bilyal kekik
Taú kekik
Güve kekik
Peynir keki÷i
østanbul keki÷i
Origanum
vulgare
subsp. Çanakkale
keki÷i
hirtum
Kullanlan ksm Kullanm
ve kullanlú úekli
Herba-ønfüzyon
So÷uk algnlklar
Karn a÷rs
Uçucu ya÷
Analjezik
Antioksidan
Antifungal
Yaprak-ønfüzyon
Diú eti nevraljisi
gargara
Baú a÷rs
Aromatik
su- Mide a÷rlar
dahilen gargara
Diú a÷rlar
Yaprak
kurutulmuú )
Herba-ønfüzyon
( Tümörlere karú
Midevi
Kaynak: Oflaz ve ark., (2002)
2.1.2. Biberiye ( Rosmarinus Officinalis L. )
Rosmarinus officinalis L.( Labiata e) türü 50-100 cm yükseklikte
çal görünüúünde, kún yapraklarn dökmeyen, çiçekleri soluk mavi
renkli, çok yllk bir bitkidir (Baytop, 1999). Bitki biberiye, rosmarin,
kuúdili, hasalban, püren, pürem ve süpürge çals gibi yöresel adlarla
kullanlmaktadr (Arabac ve ark., 2003). Biberiyenin çok eskiden beri
kültürünün
yapld÷
belirtilmektedir
ve
(Ceylan,
anavatannn
1996).
Akdeniz
Bahçelerde
süs
kylar
oldu÷u
bitkisi
olarak
yetiútirilmektedir. Güney Anadolu’da (Tarsus, Adana, øskenderun)
yabani olarak da yetiúmektedir (Baytop, 1999). Mersin ve Adana
yöresinde maki floras içerisinde, orman içi boúluklarda, tarla ve üzüm
8
ba÷lar kenarlarnda, özellikle de koruma altndaki a÷açlandrma sahalar
içerisinde yaylú göstermektedir (Gülbaba ve Özkurt, 2002).
Biberiye esans ya da uçucu ya÷ (Oleum rosmarini) Rosmarinus
officinalis L.’nin çiçekli dallarndan su buhar destilasyonu ile elde edilen
renksiz veya açk sar renkli, baharl ac ve serinletici lezzetli, camphor
veya ökaliptus esansna benzer kokulu bir sv oldu÷u belirtilmektedir
(Baytop, 1999). Uçucu ya÷ miktar %1-2.5 arasnda de÷iúmektedir
(Zeybek ve Zeybek, 1994;Ceylan, 1996; Baytop, 1999). Uçucu ya÷n en
önemli bileúenlerini cineole (% 15-30), borneol esterleri (Baytop, 1999)
ve camphore (%5-10) oluúturmaktadr (Ceylan, 1996). Biberiye uçucu
ya÷ sindirim sistemini uyarc, safra artrc, haricen kullanld÷nda
romatizmal hastalklarda (Zeybek ve Zeybek, 1994; Ceylan, 1996;
Baytop, 1999), banyo suyunda sinirleri yatútrc, likör, sabun ve
kozmetik endüstrisinde koku verici olarak kullanlr (Zeybek ve Zeybek,
1994).
Arabac ve ark. (2003) tarafndan Aydn, Isparta, Çanakkale’de
yürütülen bir araútrmada, biberiye uçucu ya÷ oranlarnn ortalamalar
2001 ve 2002 yllarnda illere göre srasyla % 0.441, 0.412, 0.283; %
0.459, 0.519, 0.303 olarak bulunmuútur. Araútrclar 2001 ylnda uçucu
ya÷ ana bileúeninin borneol oldu÷unu, onu camphor ve 1,8-cineole’ün
izledi÷ini, 2002 ylnda ise ana bileúenin camphor, bunu borneol ve 1,8cineole’ün takip etti÷ini bildirmektedirler.
2.1.3. YalancÕ karabiber ( Schinus molle )
Anacardiaceae türünün olgun meyvalar yalanc karabiber olarak
adlandrlmaktadr. Kún yaprak dökmeyen 5-10 m yükseklikte bir a÷aç
9
olan yalanc karabiberin çiçekleri beyaz olup meyvas 6-7 mm çapnda
krmz renklidir. Anavatan Orta ve Güney Amerika da÷lar olmakla
beraber Güney Avrupa ve Akdenize kys olan ülkelerde süs a÷ac olarak
yetiútirilmektedir (Baytop, 1999). Pembe-krmz meyvelerinden % 3-5
arasnda uçucu ya÷ elde edilir ve bu ya÷n bileúiminde carvacrol, thymol,
phelladrene, pinene, reçine ve ketonlar bulunur. Yalanc karabiberin
meyvasnn karabiberi andran ancak daha az yakc bir lezzete sahip
oldu÷u ve bu özelli÷i nedeniyle de onun yerine sk sk kullanld÷
bildirilmektedir (Akgül, 1993; Baytop, 1999).
2.1.4. HayÕt (Vitex agnus castus)
Hayt (Vitex agnus-castus L.), yapraklar el biçiminde parçal,
renkli çiçekli, çal görünüúünde bir bitkidir. Meyvas küre biçiminde,
yaklaúk 3 mm çapnda sert özel kokulu ve hafif acmsdr. Bir Akdeniz
bitkisi
oldu÷undan
dolay
Anadolu’da
çok
geniú
bir
yaylm
göstermektedir. øzmir civarndan toplanmú olan yaprak, çiçek ve meyva
karúmnda uçucu ya÷ % 0.75 olarak belirlenmiútir (Baytop, 1999).
Açk kahverengi, 2-4 metre yüksekli÷inde keçeleúmiú dall bodur
bir bitki olan Vitex agnus castus L. Ege ve Akdeniz kylarnda, Krm ve
Orta Asya’da yerleúmiútir. Dere yataklarnda, nehir kylarnda, ova ve
kylarda yetiúir. Hayt kültür bitkisi olarak saksda ve bahçede
yetiútirilmektedir. Yapraklar karúlkl ve çapraz parmak biçimindedir.
Bitki, yüksek scaklkta çiçeklenir ve sonra tozlaúma baúlamaktadr.
Çiçekler mor, mavi, pembe ya da beyaz renkli olup çiçeklenme
döneminin sonunda çiçekler sklaúmaktadr. Meyvalar karabiber
büyüklü÷ünde, koyu kahverenginden siyaha de÷iúerek geliúmektedir.
10
Olgun, kurutulmuú Vitex agnus castus meyvas günümüzde medikal
alanda kullanlmaktadr. Hayt % 0.05 eterik ya÷ içermekte olup, bu
ya÷n yapsn monoterpen derivat limonene, 1.8 cineole, bornylacetate,
alfa ve beta pinene ve sabinene oluúturmaktadr. Buruk ac tada,
flavonoid
glikozidler
(castican,
orientin
ve
isovitexin)
ve
iridoglikozoidler (agnusid ve aucubin) neden olur. Bunlar haytn
yapraklarnda ve özellikle küçük küresel meyvalarnda bulunur. Agnusid,
vitex ekstraktnn üretiminde kalite kontrol için referans madde olarak
kabul edilmektedir.
2.1.5. Karabiber (Piper nigrum L.)
Piperaceae türünün olgunlaúmadan önce toplanp kurutulmuú
meyvalarna karabiber denilmektedir. Vatan Hindistan olup özellikle
Do÷u Hint adalarnda geniú miktarda yetiútirilmektedir. Küremsi úekilli
4-6 mm çapnda üzeri buruúuk ve siyahms renkli taneleriyle
tannmaktadr. Kendine has kokusu ve aksrtc özelli÷i yannda, tadnn
yakc ve ac oldu÷u bilinmektedir. Kimyasal bileúimini niúasta, uçucu
ya÷ (%1-2) ve rezin (% 10) oluúturmaktadr. Karabiberin hafif aromatik
tipik kokusu uçucu ya÷dan (Akgül, 1993), keskin acms ve yakc lezzeti
rezin içinde bulunan bileúiklerden, özellikle de piperinden ileri geldi÷i
bildirilmektedir (Akgül, 1993; Baytop, 1999). øútah açc ve özellikle de
baharat olarak büyük önemi vardr (Baytop, 1999).
Ayurvedik sistemde (Hindistan’da uygulanan antik sa÷lk sistemi)
karabiber antibakteriyal preparatlarn hazrlanmasnda geniú bir kullanm
alan bulmuútur. Yapsnda bulunan alkamidlerin (en önemli olan
piperin) merkezi sinir sistemini uyarc, analjezik, antipiretik ve iútah
11
kesici gibi farkl biyolojik özelliklere, piperinin ise tek baúna
antibakteriyal özelli÷e sahip oldu÷u bildirilmektedir (Reddy ve ark.,
2004).
2.1.6. Kimyon (Cuminum cyminum L.)
Umbelliferae familyasnn tam olgunlaúmadan önce toplanp
kurutulmuú meyvalarna kimyon ad verilmektedir. Bu tür 50 cm
yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, parçal yaprakl, tek yllk ve otsu
bir bitkidir. Anavatan Msr olarak bildirilmekte, Türkiye’de de Orta
Anadolu
Bölgesinde
(Eskiúehir,
Sivrihisar,
Polatl,
Konya)
yetiútirilmektedir. Uzunlu÷u 5-6 mm olan i÷ biçiminde ve sarms esmer
renkli tanelerdir. Genellikle iki yarm meyvaya ayrlmú olup kuvvetli
kokulu ve özel bir lezzete sahip oldu÷u bildirilmektedir (Baytop, 1999).
Kimyon ülkemizde eskiden beri bilinen ve halen baharat bitkileri
içerisinde en fazla üretimi yaplan bitki olarak bilinmektedir (Ylmaz ve
Arslan, 1991). Bileúiminde % 1.5-4.0 uçucu ya÷, uçucu ya÷da özellikle
cuminal (%50) ve rezin bulunmaktadr (Baytop, 1999). Uçucu ya÷n
dúnda % 20-25 sabit ya÷, % 15-18 HP, % 30-36 karbonhidrat, birçok
vitamin ve mineraller bulunmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991).
Romallar döneminden beri baharat olarak kullanlmaktadr (Baytop,
1999). Ülkemizde daha çok pastrma çemeni ve sucuk imalatnda, az
miktarda da pasta yapmnda, baz yemeklerde kullanlr. Hollanda,
øsviçre ve Norveç’te bu baharat aromal peynirlerin imalatnda, Fransa ve
Almanya’da ise kek, ekmek ve turúularda çeúni maddesi olarak
kullanlmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991). Kimyon mide ve barsak
hastalklarnda gaz giderici (karminatif), uyarc, idrar söktürücü ve
12
terletici etkilere sahiptir (Baytop, 1999). Ayrca kaynatlp içilmesi
durumunda sinirleri gevúetmekte, balgam söktürüp terletmektedir. Uçucu
ya÷ baz ilaçlara koku vermede, a÷z antiseptiklerinin hazrlanmasnda,
ameliyat ipliklerinin sterilizasyonunda, baz veteriner ve zirai ilaçlarn
yapmnda, parfümeri, boya, plastik, sabun ve deterjan sanajinde, likörlü
içkilerin yapmnda da kullanlmaktadr (Ylmaz ve Arslan, 1991).
Kimyon Türkiye’nin bir dú satm ürünüdür (Baytop, 1999) ve son
yllarda daha da önem kazanmú ve bununla birlikte üretiminde de bir
artma görülmüútür. Ülkemizde 1988 ylnda 89 000 ha’da 50 000 ton
kimyon üretilmiú ve bunun 25 000 tonu 22 845 dolarlk bir gelir
karúl÷nda ihraç edilmiútir (Ylmaz ve Arslan, 1991).
2.1.7. AdaçayÕ (Salvia triloba Syn. Salvia fruticosa miller)
Anadolu adaçynn en fazla yaylú gösterdi÷i alann Akdeniz
kylar, özellikle de Türkiye ve Yunanistan oldu÷u bildirilmektedir
(Ceylan, 1996). Çal görünüúünde, dallar yatk ve beyaz renkli tüylerle
kapl bir bitki olan Anadolu adaçaynn yapraklar sapl, basit veya 1-2
kulakçkl, grimsi beyaz renkli, kuvvetli kokuludur. Çiçekleri leylak
renginde ve 2-6 tanesi bir arada bulunmaktadr (Baytop, 1999).
Anadolu adaçaynn distilasyonu ile % 3 civarnda uçucu ya÷ elde
edilmektedir (Zeybek ve Zeybek, 1994; Baytop, 1999) ve bu ya÷da % 62
orannda cineole bulundu÷u bildirilmektedir (Zeybek ve Zeybek, 1994;
Ceylan, 1996; Baytop, 1999). Mide, bo÷az ve romatizmal a÷rlarda, gaz
söktürücü, ter kesici, idrar arttrc olarak çok kullanlmaktadr. Yüksek
miktarlarda
alnd÷nda
zararl
etkiler
görülmektedir.
Haricen
13
kullanld÷nda yara iyileútirici ve antiseptik olarak kullanlmaktadr
(Zeybek ve Zeybek, 1994; Baytop, 1999).
2.1.8. AcÕ kÕrmÕzÕ biber (Capsicum annuum L.)
Capsicum annuum L. cinsi, Tubiflorae (Solanale ) takmnn,
Solanaceae familyasna dahil bir sebzedir (Arkan, 2004). Bu sebzenin
kurutularak ö÷ütülmesi sonucu elde edilen, yemeklere lezzet ve aclk
vermek amacyla kullanlan bir baharattr (Akgül, 1993). Ac krmz
biberin (Capsicum annuum L) yapsnda, aclk veren etken madde
capsaicin, baz vitaminler, krmz karotenoidler, ya÷, mineraller ve
aromatik bileúikler bulunmaktadr (Arkan, 2004). Ac krmz biber,
trans-8-metil-N-vanil-6-nonamid olarak ifade edilen capsaicin etken
maddesini içermekte ve bunun bibere aclk verdi÷i bilinmektedir. Tatl
biberin ise capsaicin içermedi÷i belirtilmektedir. Capsicum annuum L.’de
capsaicin miktarnn % 1.5-1.8’e kadar artabildi÷i bildirilmektedir
(Arkan, 2004).
Ac krmz biber ile ilgili elde edilen en eski bilgiler Maya ve
Azteklere dayanmaktadr. Yaztlarndan ac biberi yemeklere çeúni olarak
kattklar ya da diú a÷rs ve baz hastalklarn tedavilerinde kullandklar
anlaúlmaktadr. Meksika ve Hindistan’da enflamasyon, diú a÷rs ve
kabzlk tedavilerinde ac krmz biberden yararlanld÷ bildirilmektedir
(Özfiliz ve ark., 2002). Biberin anavatannn Amerika’nn tropik bölgesi
oldu÷u bilinmektedir. Kuzey ve Güney Amerika ülkelerinden Meksika,
ùili ve Peru’da 2000 yldan beri üretimi yaplmaktadr. Amerika ktasnn
keúfinden önce di÷er ktalarda biber bilinmezken, yakc ufak biberler
Kristof Kolomb tarafndan Avrupa’ya getirilmiú ve popüler olmuútur.
14
Biber øspanya’ya 1493’te, øngiltere’ye 1548’de, Orta Avrupa’ya 1585’te
girmiútir. Portekizliler tarafndan 17. yüzylda Güneydo÷u Asya’ya
götürülmüútür. Türkiye’de ise Akdeniz, Ege, Marmara ve Güneydo÷u
Anadolu Bölgelerinde yetiútirilmektedir. Bu bölgelerde taze olarak
tüketilmekle birlikte sanayi hammaddesi olarak baúta konserve, salça,
turúu, ac sos, iúlenmiú et ürünleri için tarm yo÷un bir úekilde
yaplmaktadr. Krmz biberlerin kurutulmuú, toz ve pul biber halinde
kullanm daha çok önem taúmaktadr. Toz ve pul halde çeúitli
yemeklerde hoú lezzeti, aromas, acl÷ ve renkleri ile çeúni oluúturan
krmz biber, gdalarda dünya nüfusunun büyük ço÷unlu÷u tarafndan
kullanlmaktadr (Duman, 2002). Krmz pul biber, Capsicum annuum L.
cinsine giren bitkilerin tam olgunlaúmú meyvalarnn iyice kurutulduktan
sonra sapl veya sapsz, çekirdekli veya çekirdeksiz olarak kabaca
ö÷ütülerek pul haline getirilmesi ve belirli oranlarda yemeklik bitkisel
ya÷ ve tuz ilave edildikten sonra su ile tavlanmas ile elde edilmektedir
(Erdo÷rul, 2000). Ülkemizde Kahramanmaraú krmz biberinin özel bir
yeri vardr. Kahramanmaraú’n eúsiz toprak ve mikroklima özellikleri çok
iyi bir renk, mükemmel lezzet, aroma, aclk ve iyi bir baharat kalitesini
ortaya çkarmaktadr (Duman, 2002).
Krmz biberin barsak gazlarn giderici, merkezi sinir sistemini
uyarc, metabolizma art÷ ürünlerin atlmasn hzlandrc, vücut
scakl÷n arttrc, sindirimi kolaylaútrc, kan damarlarn daraltc
etkileri oldu÷u bilinmektedir. Halk arasnda ise astm, romatizma,
nevralji, lumbago, faranjit ve yaralarn tedavisinde kullanlmaktadr.
Yaplan araútrmalarda olgun ac meyvalarn düzenli kullanmnn,
iútahszlk, hemoroid, karaci÷ere kan toplanmas ve varise karú da
15
olumlu etkilere sahip oldu÷u bildirilmektedir. Belirtilen olumlu
etkilerinin yannda baz yan etkileri de bulunmaktadr. Romatizmaya
karú halk ilac olarak kullanlan ac krmz biberin dermatit
oluúturabildi÷i, kuru meyva, hatta meyvann kokusunun bile mukoza
membranlarna tahriú edici etki gösterdi÷i, etken madde olan kapsaisinin
tükrük ve teri arttrd÷ bildirilmektedir (Arkan, 2004).
2.2. Aromatik Bitkilerin Kullanm Alanlar
2.2.1. GÕdalarda kullanÕmÕ
Yüzyllardr gda olarak veya çeúitli gda ürünlerine tat ve koku
vermek amacyla kullanlan baharatlarn, mikroorganizmalarn geliúimini
azaltc ya da engelleyici etkileri uzun zamandr bilinmektedir. 1930’lu
yllardan bu yana bir çok baharatn antimikrobiyal etkisi araútrmalarla
ortaya konmuútur. Antimikrobiyal etkisi incelenen bitkisel materyaller
daha çok uçucu ya÷lar olmuútur. Daha sonra, ö÷ütülmüú baharatn
kendisi
ve
durulmuútur.
çeúitli
ürünleri
Özellikle
(ekstraktlar,
1960’l
yllardan
oleoresinler)
üzerinde
itibaren
kazanan
hz
araútrmalar, de÷iúik alanlarda çeúitli yönleriyle ele alnarak halen devam
etmektedir (Akgül ve Kvanç, 1989)
Baharatlar ve çeúitli ürünlerinin mikroorganizmalar üzerindeki
engelleyici ve öldürücü etkileri farkl olabildi÷i gibi, mikroorganizma
çeúidinin hassasiyeti de farkl olmaktadr. Genellikle baharatlar ve
ürünlerine karú küflerin çok hassas, mayalarn orta derece hassas ve
bakterilerin (özelliklede gram negatif olanlar ile spor formlar) az hassas
oldu÷u bilinmektedir. Baharatlardan ise, baúta sarmsak ve so÷an ile baz
tropik türlerin (karanfil, zencefil, tarçn, yeni bahar gibi) etkilerinin
16
yüksek oldu÷u belirlenmiútir. Ilman iklim baharatlar olan otsu ve tohum
baharatlar üzerinde daha az durulmakla birlikte, önemli antimikrobiyal
etki gösterenlere rastlanmútr (Akgül ve Kvanç, 1989)
Baharatlarn antimikrobiyal etkileri, kendine özgü tat ve koku
veren bileúenleri olan uçucu ya÷lardan ileri gelmektedir. Ancak, bu genel
kurala uymayan örne÷in, renk maddeleri için kullanlan baz baharatlarn
(safran gibi) ad geçen etkisi, baúka bileúenlere ba÷lanmaktadr. Bu
konuya yönelik çalúmalarda, uçucu ya÷ dúndaki baz aroma
bileúenlerinin de bu tip bir etki gösterebildi÷i bildirilmektedir (Akgül ve
Kvanç, 1989).
Akgül ve Kvanç (1989), gdalarda bozulmaya ve gda
zehirlenmelerine neden olan 7 farkl bakteri üzerine 10 farkl baharat,
sorbik asit ve sodyum klorürün antibakteriyal etkisini araútrmúlardr.
Baharat olarak kimyon (Cuminum cyminum L.), dereotu (Anethum
graveolens L.), maydanoz (Petroselinum sativum Hoffm.) ve kiúniú
(Coriandrum sativum L.)’in kuru meyvalar, reyhan (Ocimum basilicum
L.) ve kekik (Origanum symrnaeum L.)’in kurutulmuú yaprak ve çiçekli
sürgün uçlar, nane (Mentha spicata Houds) ve defne (Laurus nobilis
L.)’nin kuru yapraklar, çörekotu (Nigella sativa L.) ve hardal (Sinapis
alba L.)’n kurutulmuú tohumlarn kullanmúlardr. Çalúmada en etkili
baharatlarn kekik, çörekotu ve defne oldu÷u, %1 ve altndaki baharat
miktarnn etkisiz oldu÷u belirlenmiútir. Ayrca, araútrmada kullanlan
baharatlara karú Proteus vulgaris ve Staphylococcus aerus’un çok
hasssas, Escherichia coli ve Enterobacter aerogenes’in ise en dirençli
türler olduklar, sodyum klorür ve sorbik asitle baharatlarn sinerjik etki
gösterdikleri de bulunmuútur.
17
Kvanç ve Akgül ( 1989 ), on iki baharat uçucu ya÷nn
(Pimpinella anisum L., Ocimum basilicum L., Cuminum cyminum L.,
Anethum graveolens L., Foeniculum vulgare Mill. Var.dulce, Laurus
nobilis L., Origanum onites L., Petroselinum sativum Hoffm., Salvia
triloba L., Satureja hortensis L., Artemisia dracunculus L., Thymus
serpllum L.) gdalarla ilgili alt maya türünün (Candida tropicalis,
Hansenula
anomala,
Kloeckera
apiculata,
Pichia
membranae,
Rhodotorula glutinis, Saccharomyces cerevisiae) geliúmesi üzerine
inhibitör etkilerini incelemiúlerdir. Araútrclar, agar difüzyon metodu
uyguladklarnda øzmir keki÷i, bakla kekik, kekik uçucu ya÷larnn bütün
mayalarn geliúmesini tamamen inhibe etti÷ini, seri dilüsyon metodunda
ise en etkili uçucu ya÷larn kimyon, øzmir keki÷i ve bakla keki÷i
oldu÷unu belirlemiúlerdir.
2.2.2. Hayvan Beslemede Kullanm
Ruminantlarda (geviú getiren hayvanlar) mide çok bölmelidir
(ùekil 1). Bunlardan rumen, retikulum ve omasumda sindirim enzimleri
bulunmazken abomasumda bulunmaktadr (Ö÷ün, 1995). Yeni do÷an bir
buza÷da retikülo-rumen toplam midenin % 30’unu, ergin hayvanda ise
%85’ini oluúturdu÷u bildirilmektedir (Aksoy ve ark., 2000). Retikulorumen hayvana besin maddelerinin parçalanmasyla enerji ve protein
sa÷lamaktadr (Lopez ve ark., 2003).
18
ùekil 2.1. Ruminantlarda mide yaps.
Geliúmiú bir rumenin (ergin hayvann) 1 ml rumen svsnda 1091010 kadar bakteri ve 105- 107 arasnda de÷iúen miktarda protozoa
bulunmaktadr. Normal besleme koúullarnda geliúmiú bir s÷r
rumeninde 3-7 kg bakteri oldu÷u ve toplam bakterinin mikroflorann
yaklaúk %10’unu oluúturdu÷u bildirilmektedir (Ö÷ün, 1995). Rumende
bulunan bakteri ve protozoa türünü tüketilen rasyonun yaps
belirlemektedir. Bu durum da rumende üretilen ve ruminantlarn baúlca
enerji kayna÷ olan uçucu ya÷ asitlerinin oranlarn de÷iútirmektedir
(Yavuz, 2001). Ruminantlar için protozoalar yaúamsal önem taúmazlar
ve
ön
mide
sindirimine
%20-50
arasnda
katkda
bulunurlar.
Karbonhidratlar hzla hücre polisakkariti olarak depolayan protozoalar,
substrat miktarn azaltarak bakteri ço÷alma hzn kontrol altnda tutar ve
böylece rumen ortamnn stabilizasyonunu sa÷larlar (Ergün ve ark.,
2004). Ayrca, bakterileri tüketerek rumen içi azotun geri kazanmnda
görev alrlar (Dominguez Bello ve Escobar, 1997), ancak pH’daki
de÷iúikliklere karú çok duyarldrlar (Ergün ve ark., 2004). Rumen
protozoa miktar ile rasyonun kimyasal ve fiziksel yaps arasnda bir
19
iliúki vardr. Ö÷ün says ve rasyon protein miktar arttkça protozoa tür
ve saylar artmaktadr. Buna karún açlk, kötü yemler, peletlenmiú
yemin ve rasyonun yo÷un yem miktarnn artmasyla da düúmektedir
(Püschner ve Simon, 1982). Rumende 39-40 °C scaklk, 5.5-7.0 pH’nn
mikroorganizmalarn
ço÷almas
ve
pek
çok
enzimin
aktivite
gösterebilmesi için ideal koúullar oluúturdu÷u bildirilmektedir (Yavuz,
2001).
Polisakkaritler
Monosakkaritler
Pürivik asit
Laktik asit
Oksal asetik asit
Formik asit
Asetil CoA
CO2
H2
CH4
Propiyonik asit
Asetik asit
Bütürik asit
ùekil 2.2. Rumende karbonhidrat parçalanmasnn özeti (Ö÷ün, 1995)
20
Karbonhidratlarn büyük bir bölümü rumende parçalanarak
de÷iúime u÷rar. Parçalanma son ürünleri, tek mideli hayvanlarn ince
barsaklarnda oldu÷u gibi de÷iúik monosakkaritler de÷ildir. ùekil 2’de de
görüldü÷ü gibi, rumende monosakkarit bileúikleri bir ara ürün olarak
ortaya çkar, daha sonra parçalanarak son ürün olan 2-5 karbonlu uçucu
ya÷ asitlerine (UYA) dönüúmekte ve ayn zamanda rumende metan
(CH4), karbondioksit (CO2) de oluúmaktadr. Rumende sentezlenen
baúlca UYA asetik asit, propiyonik asit ve bütürik asittir. Sentezlenen
di÷er uçucu ya÷ asitlerinin düzeyleri oldukça düúüktür (Ö÷ün, 1995;
Yavuz, 2001).
Ruminantlarn enerji gereksinimlerinin önemli bir ksmn ( % 7080 ) daha çok karbonhidratlarn parçalanmasnn son ürünü olan UYA
karúlamaktadr. Rumende sentezlenen UYA’nn birbirlerine olan
oranlar bir çok faktöre göre de÷iúim göstermektedir. Bu durum süt ve
besi s÷rlarnn beslenmesinde de baz önemli ayrlklarn oluúmasna yol
açar. Süt s÷rlarnda süt ya÷nn ön maddesi olan asetik asitin sentezinin
belli düzeyin altna düúmesi istenmez ve bu nedenle de rasyonun kaba
yem oran buna göre düzenlenirken, besi s÷rlarnda da propiyonik asit
oran önem taúr (Yavuz, 2001; Cardozo ve ark., 2004)
Rumen bakterilerinin % 40’ proteolitik aktivite göstermektedir.
Bakteri proteazlar hücrelere ba÷lanmú olup hücre yüzeyine lokalize
olmuúlardr
ve
bu
úekilde
kolayca
substratlarla
iliúkiye
girebilmektedirler. Rumen protozoalar çok kuvvetli intrasellular proteaz
enzimlere sahip olup bunlar optimum 6-7 pH’da aktivite göstermektedir.
ùekil 3’de de görülece÷i üzere proteinlerin rumen bakterileri tarafndan
21
parçalanarak amonyak ( NH3 ), ya÷ asitleri ve karbondioksite (CO2)
dönüútürüldü÷ü bildirilmektedir (Aksoy ve ark., 2000).
Proteazlar
Proteinler
Peptidazlar
Peptidler
Amino asitler
Deaminasyon
Amino asitler
Karbon iskeleti+NH3
UYA+CO2+NH3
ùekil 2.3. Rumende proteinlerin parçalanmas ( Aksoy ve ark., 2000 ).
Parçalanma reaksiyonlar iki aúamada gerçekleúir. ølk olarak yem
proteinleri ve protein yapsnda olmayan azotlu bileúiklerden (NPN)
amonyak üretilir. Daha sonra amonyak ve di÷er karbonlu bileúikler
kullanlarak bakteri ya da protozoa tek hücre proteinleri sentezlenir.
Sentez olaylarnn sa÷lkl bir biçimde gerçekleúmesi için rumende yeterli
miktarda enerjinin bulunmas gerekmektedir. Bu enerji kolay parçalanan
karbonhidratlardan sa÷lanmaktadr. Rumende bakterilerin oluúturdu÷u
mikrobiyal proteinlerin biyolojik de÷erinin % 70-90 arasnda oldu÷u
bildirilmektedir (Ö÷ün, 1995).
Rumende mikrobiyal fermantasyon sonucu oldukça yüksek
miktarda enerji ve protein, metan ve amonyak azotu úeklinde
kaybolmaktadr (NRC, 2001). Taminga (1992), rumende rasyona ait ham
proteinin mikrobiyal parçalanmas kontrol edildi÷inde N kullanm
etkinli÷inin iyileúti÷ini ve N kayplarnn belirgin olarak azald÷n
belirtmektedir. Bunun da, rumende parçalanabilirli÷i düúük ham protein
22
kaynaklarnn kullanmyla ya da rumen mikrobiyal aktivitesinin yem
katk
maddeleriyle
modifiye
edilmesiyle
mümkün
oldu÷unu
vurgulamaktadr. Ruminant beslemede kullanlan yem katk maddelerinin
ço÷u, metan ya da amonyak azotu (NH3-N) üretim miktarn düúürerek
besin madde kullanm etkinli÷ini iyileútirmesi amacyla geliútirilmiútir.
Bu amaca yönelik olarak geliútirilen iyonofor antibiyotikler çok baúarl
olmuú ve geniú bir kullanm alan bulmuútur (Cardozo ve ark., 2004).
Yaplan çalúmalarda, anlan katk maddelerinin amonyak üretimini
azaltt÷ ve rumenden protein akún arttrd÷ bildirilmektedir (Dinius ve
ark., 1976; Hanson ve Klopfenstein, 1979; Poos ve ark., 1979).
Rumende, özellikle bitki hücre duvarnn parçalanmas srasnda
Ruminococcus albus, Ruminococcus flavefaciens
gibi sellülolitik
mikroorganizmalar ve anaerobik mantarlar tarafndan hidrojen ara ürün
olarak üretilmektedir (Stewart ve Bryant, 1988). Hidrojenin rumende
birikmedi÷i, ergin ruminantlarda a÷rlkl olarak (dominant) hidrojen
kullanan mikroorganizmalar (metanojenler) tarafndan hzla kullanld÷
bildirilmektedir (Wolin ve Miller, 1988). Ruminant çiftlik hayvanlarnn
(s÷r, koyun, keçi) rumeninde, çözünebilir ve yapsal kabonhidratlar
içeren kaba yem temeline dayal rasyonlarn anaerobik fermantasyonu
srasnda mikroorganizmalar tarafndan metanogenezis (metan oluúumu)
ile metan üretilmektedir (Kurihara ve ark., 1999), bu da ruminantlarda
enerji kaybna neden olmaktadr. Baúka bir ifadeyle, ruminantlarda metan
üretimiyle enerji kullanm arasnda negatif bir iliúkinin varl÷
bilinmektedir (Orskov ve ark., 1968).
Metan üretimiyle enerji kaybn azaltmak için hidrojenin
bakteriyal transferiyle propiyonat ya da bütiratta artma olmas istenir
23
(Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Rumen fermantasyonunun
etkinli÷i, asetik asit ve bütürik asit fermantasyonlarnn göreceli
yetersizli÷iyle snrlanabilir. Propiyonik asit fermantasyonunun enerji
etkinli÷i daha yüksektir. Teorik olarak asetik asit ve bütirik asit
üretimiyle ilgili metan kayb, enerji etkinli÷ini düúürür. Propiyonik asit
üretimiyle iliúkili enerji kazancnn yannda ruminant dokularnda
propiyonik asit kullanm etkinli÷i asetik asitten daha yüksektir. Ayrca,
propiyonik asit ruminantlarda azot birikimini, asetik asit ve bütirik asitten
daha çok arttrmaktadr. Propiyonik asit protein sentezi için enerji
kayna÷ olarak kullanld÷nda asetik asit ya da bütirik asitten daha etkin
olabilir (Richardson ve ark., 1976). Asetogenik bakterilerin ise rumende
hidrojen
kullanm
metanogenezise
için
yararl
metanojenlerle
bir
alternatif
rekabet
olabilece÷i
edebildi÷i
ve
bildirilmektedir
(Frederique ve ark., 1995). Düúük düzeyde kaba yem içeren rasyonlarla
beslenen hayvanlarda asidojenik (Acidogenic) bakteri saysnn, yüksek
oranda kaba yem içeren rasyonlarla beslenenlere göre iki kat daha yüksek
oldu÷u bildirilmektedir (Leddle ve Greening, 1988).
Frederique
ve
ark.
(1995),
ruminantlarda
Saccharomyces
cerevisiae cinsi probiyotikler yem katks olarak kullanld÷nda,
rumendeki asetojenik (aseton üreten) bakteri türleri ile archaea
metanojenik (metan üreten) cinslerinin hidrojen kullanm üzerine
etkilerini incelemiúlerdir. Söz konusu çalúmada, maya hücreleri
eklemenin asetojenik cinslerin asetat üretimini beú kattan daha fazla
arttrd÷n, mayalarn bulunmad÷ ayn ortamda ise asetojen ve
metanojenler hidrojeni genellikle metan sentezi için kulland÷n, ancak
24
canl maya hücrelerinin varl÷nda asetojenik cinslerin hidrojen kullanm
uyarlarak asetogenezisin artt÷n belirtmiúlerdir.
Yo÷un hayvansal üretim sistemleri amonyak ve metan atlm
yoluyla çevresel problemlere neden olmaktadr (Taminga 1992).
Ruminantlar tükettikleri azotun 700-850 g/kg’n idrar ve dúkyla
vücutlarndan attklar için düúük azot birikim etkinli÷ine sahiptirler.
Avrupa Birli÷i çevre kirlili÷ini önlemek için çevreye atlan azot
miktarna snrlamalar getirmiútir (Castillejos ve ark., 2005).
Besi s÷rlarnda yem etkinli÷ini iyileútirmek için iyonoforlar
geniú bir kullanm alan bulmuútur. Bunlar, rumende yüksek oranda
amonyak üreten (YOAÜ) bakterileri inhibe ederek (Russell ve ark.,
1988) amino asit deaminasyonunu azaltmakta (Richardson, ve ark., 1976;
Russell
ve
Strobel,
1988)
ve
böylece
azot
metabolizmas
engellenmektedir.
Avrupa Birli÷i 1831/2003/EC (Anon, 2003), nolu düzenleme ile
antibiyotiklerin yem katk maddesi olarak kullanmn yasaklamútr. Bu
durum, araútrclar ve yem endüstrisini ruminal fermantasyonun
düzenlenmesi
için
alternatif
do÷al
ürünlerin
araútrlmasna
yönlendirmiútir.
Baharatlar ve úifal otlar antimikrobiyal etkilerinden dolay eski
ça÷lardan bu yana dünya çapnda kullanlmaktadr (Castillejos ve ark.,
2006). Son yllarda konuyla ilgili çalúmalar a÷rlkl olarak etlik
piliçlerle yaplmútr ve canl a÷rlk artú üzerine etkili oldu÷u
belirlenmiútir. Ayrca, bitkisel ekstrakt karúmlarnn kanatllarda
antibiyotiklere alternatif olarak kullanabilece÷i de ortaya konmuútur
(Alçiçek ve ark., 2003; Jamroz ve ark., 2003; Hernandez ve ark., 2004).
25
Pekçok bitkinin yapsnda bulunan fenolik bileúikler, uçucu ya÷lar
ve sarsaponin gibi ikincil bileúenler rumende mikrobiyal aktiviteyi
etkilemektedir (Chesson ve ark., 1982; Wallace ve ark., 1994). Bitkiler
ile bunlardan elde edilen baharatlarn koku ve renklerini veren uçucu
ya÷lar bitkilerin ikincil bileúenleridir (Castillejos ve ark., 2005) ve
antibakteriyal, antifungal ve antioksidan (Cowan, 1999) özelliklerinden
dolay
da
hayvan
beslemede
do÷al
katk
maddesi
olarak
kullanlabilmektedir. Anlan ürünler gram pozitif ve gram negatif
bakterilere karú antimikrobiyal aktivite göstermektedir (Helander ve
ark., 1998). Bu konuda yaplan ilk çalúmalardan birinde (Oh ve ark.,
1967) uçucu ya÷larn koyun ve geyik rumeninde antibakteriyal etkiye
sahip oldu÷u bildirilmektedir. Evans ve Martin (2000), baz uçucu
ya÷larn temel bileúeni olan timolün rumen svsyla in vitro inkübasyonu
sonucu rumen uçucu ya÷ asitlerinin konsantrasyonlarnda de÷iúiklik
yapt÷n
gözlemiútir. Ayrca,
baz
uçucu
ya÷larn amino
asit
deaminasyon hzn, amonyak üretim hzn, yüksek oranda amonyak
üreten (YOAÜ) bakterilerin saysn azaltt÷ bildirilmektedir (Wallace ve
ark., 2002; McIntosh ve ark., 2003). Bu nedenle, do÷al bitki ekstraktlar
belirli mikrobiyal türlerin seçici düzenlenmesi için kullanlabilir.
Antimikrobiyal aktiviteye sahip bitki ekstraktlarnn kullanmyla
rumen mikrobiyal aktivitesi ve rasyon fermantabilitesinin azaltlmas
mümkündür. Cardozo ve ark. (2004), anlan katklarn ruminal
mikrobiyal fermantasyon üzerine ksa süreli etkili olmalarna karún,
rumen mikroorganizmalarnn 6. günden sonra adapte oldu÷unu ileri
sürmektedirler. Evans ve Martin (2000), 400 mg/l timol kullanm ile 24
saatlik in vitro inkübasyonlarda asetat ve propiyonatn molar oranlarnn
26
de÷iúti÷ini bildirmektedir. Yeme 7.5 mg/kg KM tarçn (% 59
sinamaldehit) eklenmesi yemlemeden sonraki 8 saatlik sürede ortalama
peptid N konsantrasyonunda % 26.2’lik bir artma, saysal olarak ortalama
amino asit N konsantrasyonunda ise % 12.5’lik bir azalma göstermiútir.
Söz konusu araútrmadaki bulgularn, tarçn ektraktnn proteolizisi
uyard÷n
ya
da
peptidolizisi
inhibe
etti÷ini
düúündürdü÷ü
belirtilmektedir (Cardozo ve ark., 2004).
Kontinu kültür ortamnda 31.2 mg/L ve 312 mg/L sinamaldehitin
asetat, dall zincirli UYA (izobütirat ve izovalerat) orann azaltt÷,
propiyonat orann arttrd÷ belirlenmiútir. Söz konusu araútrmada, 312
mg/L sarmsak ya÷ da asetat ve dall zincirli UYA orann azaltmú,
propiyonat
ve
bütirat
oranlar
ile
ksa
peptid+amino
asit
konsantrasyonunu arttrd÷ bulunmuútur (Busquet ve ark., 2005b).
N
27
3 MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
3.1.1. Hayvan materyali
Araútrmada, Menemen genotipine ait iki adet rumen fistüllü koç
kullanlmútr.
3.1.2.Yem materyali
3.1.2.1. Fistüllü koçlarÕn rasyonunu oluúturan yem materyalleri
Rumen fistüllü koçlar, % 60 yonca kuru otu ve % 40 yo÷un yem
içeren bir rasyonla Steingass ve Menke (1986) tarafndan önerildi÷i
úekilde yemlenmiútir.
3.1.2.2.Aromatik bitkiler ve araútÕrmada kullanÕlan yem materyalleri
Araútrmada tbbi ve aromatik özelli÷e sahip bitkilerden kekik (
Origanum onites L ), biberiye (Rosmarinus officinalis L.), yalanc
karabiber (Schinus molle L.), hayt (Vitex agnus castus L.), karabiber
(Piper nigrum), karaman kimyonu (Cuminum cyminum L.), Anadolu
adaçay (Salvia triloba ,syn: Salvia fruticosa L.) ve ac krmz biber
(Capsicum annum L.), kullanlmútr. Araútrmann konusunu oluúturan
aromatik bitkilerin seçilmesinde aúa÷daki kriterler dikkate alnmútr.
-Origanum onites L.; øzmir keki÷i adyla dünya literatüründe yer
almaktadr.
- Biberiye ve Anadolu adaçay; bölgede çok tüketilir ve geniú bir
kullanm alanna sahiptir.
28
-Yalanc karabiber; peyzaj amacyla bu bölgede geniú bir kullanm
alanna sahiptir.
-Hayt; Ege Bölgesi’nin do÷al bitki florasnda yetiúmektedir.
-Karabiber, kimyon ve ac biber; yemeklerde tat ve aroma vermek
amacyla uzun yllardr çok geniú bir kullanm alanna sahiptir.
Yem materyalini ise ruminant rasyonlarnda enerji, protein ve
kaba yem kaynaklar olarak en çok kullanlan arpa, pamuk tohumu
küspesi (PTK), çayr kuru otu (ÇKO) oluúturmuútur.
Kekik, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü
Tbbi Bitkiler Deneme Alanndan haziran aynn ilk yarsnda ve sabah
saatlerinde hasat edilmiútir. Hasat edilen kekik laboratuvarda gölgede
kurutulduktan
sonra
yaprak
ksmlar
ayrlmú
ve
araútrmada
kullanlmútr (Folium Origani). Karabiber (Fructus Piperis nigri) ve ac
biber
(Fructus
Capsic)
tarihi
Kemeralt
Çarúsnn
en
eski
baharatçlarndan olan Kuru kahveci Mehmet Efendi’den temin
edilmiútir. Karabiber Malamar’dan dane halinde, ac biber ise Urfa’dan
içinde hiçbir katk olmamasna özen gösterilerek temin edilmiútir.
Kimyon meyvalar (Fructus Cumin) uçucu ya÷ ihracat yapan bir tarm
firmasndan alnmútr. Biberiye, yalanc karabiber Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Bahçesi’nden toplanmútr. Biberiye haziran ay sonunda,
yalanc karabiber eylül ay sonunda toplanp kurutulduktan sonra
yapraklar (Folium Rosmarini) ve meyvalar (Fructus Shini) ayrlmútr.
Hayt meyvas (Fructus Agni-Casti) Kemalpaúa ølçesinde Kazak Vadisi
olarak adlandrlan Kmz Çiftli÷i civarndan Ekim ay içinde
toplanmútr.
29
3.1.2.3. HFT analizlerinde kullanÕlan standart yem materyalleri
HFT analizlerinde kullanlan kaba yem ve yo÷un yem standartlar
Almanya’daki Hohenheim Üniversitesi’nden sa÷lanmútr. Söz konusu
yemlerin 24 saatlik inkübasyonunda oluúan gaz miktarlar için standart
de÷erler aúa÷da verilmiútir.
GO Ky = 44,43 ml/200mg KM
GOYy = 65,18 ml/200 mg KM
GO=Gaz oluúumu ml/200 mg KM
Ky=Kuru ot, Yy=Yo÷un yem
30
3.1.3. Rumen sÕvÕsÕ
In vitro inkübasyonda kullanlan rumen svs, rumen fistüllü
koçlardan sabah yemlemesinden önce özel bir düzenek yardmyla
alnmú ve termos içerisinde çok hzl bir úekilde laboratuvara
getirilmiútir (Resim 3.1).
Resim 3.1. Rumen svs alnan düzenek ve alnmas
31
3.2. Yöntem
3.2.1.Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin maddelerinin
belirlenmesi
Weende
analiz
yöntemiyle
yemlerin
yapsndaki
besin
maddelerinin ortak özellikte olanlar ve ayn çözeltilerde çözünenleri
ayn grupta toplayarak ham besin madde de÷erlerinin belirlenmesi temel
alnmútr (Bulgurlu ve Ergül, 1978). Kimyasal analizler sonunda elde
edilen ham besin madde içeriklerinden yararlanarak aúa÷daki eúitli÷e
göre ad geçen yem ve aromatik bitkilerin in vitro metabolik enerji (ME)
içerikleri hesaplanmútr (TSE,1991).
ME, kcal/kg OM= 3260 + (0.455 x HP* + 3.517 x HY*) – 4.037 x HS*
*g/kg OM
3.2.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlarÕnÕn belirlenmesi
Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlar
Neo-clavenger apereyi ile volumetrik olarak bulunmuútur. Örnekteki
uçucu ya÷ oran kuru madde üzerinden % olarak hesaplanmútr (Wichtl,
1971).
3.2.3. Uçucu ya÷larÕn bileúenlerinin belirlenmesi
Aromatik bitkilerden kekik, hayt, karabiber, kimyon ve Anadolu
adaçaynn yapsnda bulunan uçucu ya÷larn kimyasal bileúimi, Anadolu
Üniversitesi BøBAM’da, yalanc karabiberin bileúenleri E.Ü. ølaç
Araútrma Merkezi’nde GC/MS (HP 6890 GC/5973 MSD) ile
biberiyenin yapsnda bulunan uçucu ya÷larnn kimyasal bileúimi, E. Ü.
32
Ziraat Fakültesi Merkez Laboratuvarnda bulunan Carlo-Erba-Fractovap
Series 2350 model gaz kramotografi cihaz ile saptanmútr.
Aletin çalúma koúullar:
Kolon uzunlu÷u: 3m ( cam kolon )
Kolon materyali: Sabit faz: % 3 OV1
Destek madde: Gaz Chrom Q
Scaklklar:
Kolon scakl÷: 110 qC, Dedektör scakl÷: 250 qC, Enjektör scakl÷:
250 qC
Taúyc gazlarn hz:
Azot: 25 ml/dk/ N2, Dedektör cinsi: FID
Yazc :Beckman, Entegratör: Spectra physics
Ka÷t hz: 0,5 cm/dk, Enjekte örnek: 0,5 ml (Hamilton), Kullanlan
çözgen: Kloroform
3.2.4. Capsaicin analizi
Capsaicin miktar: Yaklaúk 100 g örnekte capsaicin (mg/100 g)
içeri÷i kolorimetrik metodla belirlenmiútir (Gibbs ve O’Garro, 2004).
Capsaicin standartlarÕnÕn hazÕrlanmasÕ:
Capsaicin analizinde kullanlacak olan standartlar hazrlanrken
öncelikle 0.0107 g saf capsaicin 25 ml etil asetatla karútrlarak stok
capsaicin çözeltisi hazrlanmútr. Bu stok çözeltiden 0.025, 0.050, 0.075,
0.1, 0.15, 0.20, 0.25, 0.30, 0.40, 0.50 ml alnarak tüplere konulmuú ve her
bir örne÷in üzerine 2 ml çift de-iyonize saf su ilave edilerek
karútrlmútr. Hazrlanan standartlarn üzerine önce 4 ml 0.5 N HCl,
daha sonra 2 ml sodium nitrit-sodium molibdat çözeltisi ilave edilerek
33
karútrlmútr. Bu standart çözeltilerde 15 dakika sonra renk
oluúmaktadr ve 2 ml 1 N NaOH ilave edilerek 430 nm UV
spektrofotometrede (VARIAN, Cary, 100 Bio) okunmuútur. Okunan
de÷erlerden capsaicin standart e÷risi hazrlanmútr.
Örneklerin HazÕrlanmasÕ:
Ö÷ütülmüú (1mm çapnda) örnekten 0.20 g tartlarak kapakl
tüplere konulup üzerine 5 ml saf etil asetat konulduktan sonra kapa÷
kapatlarak 24 saat bekletilmiútir. Bu örnekler Wattman no 1 filtre
ka÷dndan tüplere süzülmüútür. Süzüntüye 2 ml çift de iyonize saf su
ilave edilmiú ve karútrcda (vorteks) karútrlmútr. Üzerine önce 4 ml
0.5 N HCl, sonra 2 ml metanol ilave edilerek tekrar karútrlmútr.
Karúm iki faza ayrld÷nda üstteki renkli ksm ince uçlu bir enjektör ile
tamamen temizlenmiútir. Altta kalan renksiz örne÷e önce 2 ml sodyum
nitrit-sodyum molibdat çözeltisi, sonra 4 ml 0.5 N HCl, daha sonra da 2
ml sodyum nitrit-sodyum molibdat çözeltisi ilave edilerek tekrar
karútrlmútr. Yaklaúk 15 dakika sonunda renk oluútu÷unda ise 2 ml 1
N NaOH ilave edilerek 430 nm dalga boyunda UV spektrofotometrede
(VARIAN, Cary, 100 Bio) okunmuútur.
3.2.5. In vitro denemenin yürütülmesi
Yöntemde, yemlerin 1mm çapl elekten geçirilip homojen hale
getirilmesi ve 200 mg kuru madde gelecek úekilde tartlmas
önerilmektedir. Bu nendenle denemenin konusunu oluúturan aromatik
bitkiler ve yemler öneriler do÷rultusunda 1 mm’lik elekten geçecek
úekilde ö÷ütülerek homojen hale getirilmiútir.
34
Her bir yem ham maddesine %0, 1, 2, 3, 4, 5 düzeyinde aromatik
bitki karútrlarak toplam 131 adet örnek oluúturulmuútur. Araútrmada,
aromatik bitkiler ile PTK, ÇKO ve arpann % 100’lük düzeylerinin ve
%1, 2, 3, 4, 5 düzeyinde aromatik bitki yem karúmlarnn 2., 4., 8., 12.
ve 24. saatlerinde net GO miktarlar belirlenmiútir. %100’lük
düzeylerden elde edilen sonuçlardan yola çklarak karúmlarn
oluúturabilecekleri net GO miktarlar tahmin edilmiútir. Tahminlerle
oluúan net GO miktarlarna yaklaúan de÷erler en iyi sonuç, uzaklaúanlar
da en kötü sonuç olarak de÷erlendirilmiútir. Her bitki ve yem
hammaddesi için en iyi ve en kötü GO miktar belirlenen karúmlar
(tekrar örnek hazrlanarak) ikinci bir 24 saatlik inkübasyona alnmútr.
økinci inkübasyonun sonunda ise rumen svsnn pH’s, amonyak ve
UYA konsantrasyonlar belirlenerek araútrma yürütülmüútür.
ønkübasyon için toplam 200 mg kuru maddenin % 0, 1, 2, 3, 4,
5’ini aromatik bitkiler oluúturacak úekilde yem ve aromatik bitki
tartmlar yaplmú ve ölçü silindirinin dibine uzun bir kaúkçk
yardmyla konulmuútur (Resim 3. 2). Ölçü silindirinin pistonlar
vazelinle ya÷lanmú ve silindirin içine yerleútirilmiútir (Resim 3.3).
Resim 3.2. Aromatik bitki karúmlarnn tartm ve ölçü silindirine
yerleútirilmesi
35
Resim 3.3. Ölçü silindiri pistonlarnn vazelinlenmesi ve içine yerleútirilmesi
3.2.5.1. Fistüllü koçlarÕn bakÕm ve beslenmesi
Fistüllü koçlara önerilen rasyonun 1/3’ü sabah, 2/3’ü akúam
olmak üzere iki ö÷ünde sunulmuú ve hayvanlarn önünde sürekli olarak
temiz su bulundurulmasna özen gösterilmiútir. Rumende sellülolitik ve
amilolitik dengeyi oluúturmak için 15 günlük alútrma döneminden sonra
rumen svs alnmútr. Bireysel bölmelerde bulundurulan fistüllü
koçlarn bakm ise, iki günde bir sabah fistül etrafnn dezenfektanl su
ile silinmesi ve 15 günde bir periyodik olarak fistül etrafnn krklp
ardndan dezenfektanl su ile silinmesi úeklinde yaplmútr.
36
3.2.5.2. Hohenheim yem testi (HFT) / gaz üretim tekni÷i
øn vitro gaz oluúumunun belirlenmesinde Almanya’da Hohenheim
Üniversitesi’nde geliútirilen ve Hohenheimer Futterwert Test (HFT) ya
da Hohenheim Yem Testi ad verilen yöntem kullanlmútr (DLG, 1981).
Bu yöntemin temeli yemlerin rumen svs ile resim 4’de gösterilen
inkübatörde 24 saatlik inkübasyonu sonucu meydana gelen gaz (CO2 ve
CH4) oluúumunun ölçülmesine dayanr. Elde edilen sonuçlar organik
maddenin sindirilebilirli÷i ve yem maddelerinin net enerji laktasyon
(NEL) içeri÷inin hesaplanmasnda kullanlr. Ayrca gaz üretimi ile in
vivo sindirilebilirlik arasndaki iliúki de saptanr.
Resim 3.4. ønkübatör
37
KullanÕlan alet ve malzemeler
Ölçü silindiri (36 mm çapnda, 200 mm uzunlu÷unda) 100 ml hacmi
iúaretlenmiú ve ince ucunda 50 mm uzunluk ve 5 mm çapnda silikon
boru taklmú, tüp üzerinde ölçü silindirini kapatan bir kskaç (Resim 5).
Rumen svs almak için düzenek. Otomatik pipet (50 ml pistonlu ve 30
ml hacme ayarlanabilir), 2 l’lik Woulf úiúesi. Manyetik karútrc, su
banyosu (39 qC ye ayarl) ve karbondioksit tüpü (Resim 6).
Resim 3.5. Ölçü silindiri
Resim 3.6. Otomatik pipet ve 2 l’lik Woulf úiúesi. Manyetik karútrc, su
banyosu (39 qC’ye ayarl) ve karbondioksit tüpü
38
Çözeltilerin hazÕrlanmasÕ
Çözeltilerin hazrlanmasnda kullanlan alet ve kaplar Resim 7’de
verilmiútir.
Makromineral çözeltisi
5.7 g Na2HPO4 + 6.2 g KH2PO4 + 0.6 g MgSO4 7H2O + Saf su ile
çözülür ve 1000 ml ye tamamlanr.
Mikromineral çözeltisi
13.2 g CaCl2 2H2O + 10 g MnCl2 4H2O + 1.0 g CoCl2 6H2O + 8.0 g
FeCl3 6 H2O + Saf su ile çözülür ve 100 ml’ye tamamlanr.
Buffer çözeltisi
39 g Na HCO3 + 4 g (NH4) HCO3 + Saf su ile çözülür ve 1000 ml ye
tamamlanr.
Resazurin çözeltisi
100 mg resazurin saf suda çözündürülerek 100 ml ye tamamlanr.
Redüksiyon çözeltisi
Her çalúmada taze olarak hazrlanr.
47.45 ml saf su içine önce 1.99 ml 1 N NaOH çözeltisi konur, 285 mg
Na2S 7HO eklenir.
Yöntemin uygulanmasÕ
Analiz sabah yukarda bildirildi÷i úekilde hazrlanan çözeltiler, Woulf
úiúesine aúa÷da verilen miktar ve sra ile konmuútur.
474.50 ml saf su + 0.12 ml mikro mineral çözeltisi + 237.23 ml buffer
çözeltisi + 237.23 ml makro mineral çözeltisi + 1.22 ml resazurin
çözeltisi + 49.44 ml redüksiyon çözeltisi
Bu karúm, rumen svs alnmadan hemen önce hazrlanp (DLG,
1981), CO2 gaz altnda 39 qC deki su banyosunda manyetik bir
karútrc ile karútrlarak rumen svs konulana kadar bekletilmiútir.
39
Resim 3.7. Çözeltilerin hazrlanmas
Rumen sÕvÕsÕnÕn alÕnmasÕ ve inkübasyonu
Rumen svs sabah yemlemesinden hemen önce bir vakum
düzene÷i yardmyla 500 ml alnmútr. Rumen svs alnr alnmaz
scakl÷ korumak amacyla, daha önce içinde scak su bulunan termos
içine konulup, a÷z skca kapatldktan sonra hzl bir úekilde
laboratuvara getirilmiútir. Laboratuvarda öncelikle rumen svsnn pH’s
ölçülmüú olup, daha sonra Woulf úiúesine hazrlamú oldu÷umuz karúma
500 ml (karúmn ½ orannda) rumen svs ilave edilmiútir (DLG, 1981).
Bu karúm içine bir tüp ile sürekli CO2 gaz verilmiútir ve bu srada renk
de÷iúimi kontrol edilmiútir (yaklaúk 15 dakika). Daha önce yem örne÷i
konulmuú olan ve inkubasyon dolabnda 39 ºC’de bekletilen ölçü
silindirleri resim 8’de görüldü÷ü gibi otomatik pipet yardmyla 30 ml
rumen svs karúmndan konulduktan sonra, içindeki hava kabarcklar
ortamdan uzaklaútrlmú ve uç ksmndaki kskaç skútrlmútr. ølk
40
hacim okunup kaydedilmiú ve ölçü silindiri resim 9’da görüldü÷ü gibi
inkübasyon dolabna yerleútirilmiútir. Bu iúlemler inkübasyon dolabna
koydu÷umuz örnekler bitene kadar tekrarlanmútr. ønkübasyon 39 ºC de
24 saat sürdürülmüútür. Gaz oluúum düzeyleri her iki inkübasyonda da 2.,
4., 8., 12., 24. saatlerde ölçülmüútür. Okuma srasnda 60 ml’yi aúan
örnek varsa kaydedilerek kskaç açlmú ve piston 30 ml hizasna kadar
getirilerek okunan de÷er tekrar kaydedilmiútir. Toplam gaz üretimi 90 ml
yi aúmamasna dikkat edilmiútir. Her bir örnek 1. inkübasyonda 6, 2.
inkübasyonda 3 paralel olacak úekilde çalúlmútr. Paraleller arasndaki
fark 2 ml’nin altnda olana kadar inkübasyonlar tekrarlanmútr.
41
Resim 3.8. Rumen svsnn ölçü silindirlerine doldurulmas
42
Resim 3.9. Ölçü silindirlerinin inkübatöre yerleútirilmesi
43
Standart hale getirme
Rumen svsndaki aktivite
ve
kompozisyonundaki
de÷iúiklikler
Hohenheim Üniversitesi’nden getirtilen standart yemlerin inkübasyon
srasnda oluúturduklar gaz miktarlarnn ve rumen svs alnd÷ anda
pH’nn ölçülmesiyle kontrol edilmiútir.
1-Rumen svs ve ortamn yemsiz inkübasyonu (Kör test, GO).
2-Ö÷ütülmüú kuru ottan oluúan bir standart inkübasyonu (200 mg KM,
kaba yem standard, Gk), 24 saatlik inkübasyonda 44.43 ml gaz üretimi
verecek.
3-Standart yo÷un yemin inkübasyonu (200 mg KM, yo÷un yem
standard, Gy),65.18 ml gaz üretimi verecek.
Kuru ot için düzeltme faktörü (Fk)
Fk= 44.43/Gk-GO
Yo÷un yem için düzeltme faktörü (Fy)
Fc= 65.18/Gy-GO
Bu faktörlerden, her seri ve örnek için düzeltme faktörü olarak
yararlanlmakta olup faktörlerin 0.9 - 1.1 arasnda oldu÷u durumda iki
faktörün ortalamas alnmútr. Bu de÷erler arasnda olmayan inkübasyon
sonuçlarnn
de÷erlendirme
dú
braklmas
önerilmektedir.
Araútrmamzda böyle bir veri elde edilmemiútir.
SonuçlarÕn hesaplanmasÕ
Her örnek ve standartlar için okunan net gaz oluúumundan ortalama kör
de÷eri çkarlarak 200 mg kuru maddeye karúlk gelen de÷er
hesaplanmútr. Rumen svs aktivitesindeki farkllklarn düzeltilmesi
standart yem maddelerinin ölçümünden elde edilen standart faktörler
kullanlarak yaplmútr. 24 saat süren inkübasyon sonras okunan
44
de÷erlerden yararlanarak gaz oluúumu aúa÷daki eúitlik yardmyla
hesaplanmútr (DLG, 1981) .
Gaz Oluúumu (ml/200mg KM) = 200 x (V24-V0-G0) x (Fk + Fy)/2
Tartlan kuru madde (mg)
V24=24 saat sonraki gaz hacmi,ml,
Vo=Baúlangç gaz hacmi ,ml,
Go=Körün ortalama gaz oluúumu, ml,
Fk=Kuruot faktörü
Fy=Yo÷un yem faktörü
3.2.6. FarklÕ düzeylerde aromatik bitki içeren yemlerin OMSD ve
ME içeriklerinin hesaplanmasÕ
GO
miktarlar
belirlendikten
sonra
aúa÷daki
eúitlikler
kullanlarak OMSD ve ME içerikleri hesaplanmútr.
OMSD ( % )=0.889 x GO + 0.448 x HP* + 0.651 x HK* + 14.88 (Menke
ve Huss 1987):
*
KM’de %
Kaba yem için ME (Jeroch ve ark., 1999):
ME (MJ/kgKM)= 4.99 + (0.1695 x GO) - (0.00006067 x HK* x HK*)
+ (0.00006168xHK*) x HP*+(0.0002373 xHY* x HS*)
- (0.0003105 x GO*) x HS* - (0.001134 x GO* x HY*)
*
KM’de %
Karma yem ve bileúenleri için ME ( Aiple, 1993 ):
45
ME (MJ/kg KM) = 1.81 + (0.149 x GOR) + (0.0688 x HP*) + 0.2308 x
HY*-0.0379xHS*
GOR:Rumende 24 saatlik gaz oluúumu KM içinde
*
KM’de %
3.2.7. Rumen sÕvÕsÕnda pH saptanmasÕ
Çift katl bezden süzüldükten sonra derhal Hanna marka pH metre
ile scaklk de÷iúmeden pH ölçümleri yaplmútr.
3.2.8. Rumen sÕvÕsÕnda uçucu ya÷ asitleri (UYA) analizi
Rumen UYA analizleri yaplmadan önce örnekler oda scakl÷na
getirilmiú ve 6000 devir/dak olacak úekilde 10 dakika santrifüj edilmiútir.
Santrifüj edilen örnekten 4 ml alnarak 10 ml’lik cam bir tüpe konulmuú
ve üzerine internal standart içeren % 20’lik ortofosforik asit çözeltisinden
1 ml ilave edilmiútir. (Çözeltinin hazrlanú:100 ml’lik balon jojeye %
85’lik ortofosforik asitten 23.53 ml konur ve üzerine % 99’luk
ethylbutyric acid’den 254 Pl ilave edilir. Balon çizgisine kadar saf su ile
tamamlanr). Tüpler 30 dakika süre ile oda scakl÷nda bekletilmiútir.
Daha sonra 18 000 devir/dak olacak úekilde 10 dakika santrifüj edilmiú
ve üstte kalan berrak ksm alnmútr (Ottenstein ve Bartley,1971).
Rumen UYA düzeyleri Carlo-Erba-Fractovap Series 2350 model gaz
kramotografi cihaz ile saptanmútr. Standart olarak Supelco WSFA-2
(asetik, propiyonik, iso ve n- bütirik asit, iso ve n- valerik asitlerin her
birinin saf sudaki % 0,1’lik çözeltisi) kullanlmútr. Aletin çalúma
koúullar: Frn scakl÷ 125 °C, dedektör scakl÷ 150°C, injeksiyon
46
bloku scakl÷ 150 °C, azot gaz geçiú hz 35 ml/dak =1,2 C olarak
düzenlenmiútir.
Analizler srasnda kolon dolgu maddesinin özelli÷ini kaybetmesi
ya da dedektörlerin kirlenmesi nedeniyle aletin hassasiyeti düúmektedir.
Bu nedenle aletin hassasiyeti her 10 örnekte bir standart çözelti enjekte
edilerek kontrol edilmiútir.
Analiz yaplan örneklerde uçucu ya÷ asitlerinin konsantrasyonlar
aúa÷daki formül yardmyla hesaplanmútr.
Uçucu ya÷ asiti konsantrasyonu (mmol/100 ml):A1 x M1 x K x 20000
A2 x Ma
A1: Örne÷in vermiú oldu÷u pik alan, mm2
M1: Örnekte bulunan internal standart miktar,g
A2: Örnekte bulunan internal standart alan, mm2
Ma: Uçucu ya÷ asitinin molekül a÷rl÷, g
K: A3 x M2 / M3 x A4
A3: Standart çözeltide internal standart alan, mm2
A4: Standart çözeltide asit alan, mm2
M2: Standart çözeltide bulunan asit miktar, g
M3: Standart çözeltide bulunan internal standart miktar, g
3.2.9.Rumen sÕvÕsÕnda amonyak analizi
Amonyak analizi yaplacak örnekler, oda scakl÷na getirilmiú ve
6000 devir/dak olacak úekilde 10 dakika santrifüj edilmiútir. Bu
örneklerde amonyak düzeyleri Hanna C99&C200 serisi fotometre ile
Nessler metoduna dayal, HI 93715-01 kod numaral ticari kit ile Adnan
47
Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Biyokimya laboratuvarnda
belirlenmiútir.
3.2.10. østatistik analiz
Araútrma sonunda elde edilen veriler SPSS V10 paket
programnn
GLM
prosedüründe
de÷erlendirilmiútir.
Grup
ortalamalarnn karúlaútrlmasnda Duncan testi kullanlmútr (Efe ve
ark., 2000).
48
4. ARAùTIRMA BULGULARI
4.1. Yemlerin ve Aromatik Bitkilerin Ham Besin Madde øçerikleri
Araútrmada kullanlan yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin
maddeleri analiz sonuçlar Çizelge 4.1’de do÷al halde ve kuru maddede
verilmiútir.
Çizelge 4.1. Yemlerin ve aromatik bitkilerin ham besin madde içerikleri
Do÷al Halde
HY
HS
HK
NÖM
ME kcal/kg
%
%
%
%
PTK
1.78
11.94
6.94
30.77
2445
ÇKO
1.19
25.56
7.26
50.31
1829
Arpa
2.52
4.50
2.35
72.79
2866
Kekik
3.60
18.20
7.69
49.79
2078
Biberiye
10.99 26.25
5.17
42.48
2153
Yalanc karabiber
7.59
16.69
3.49
54.51
2397
Hayt
6.26
64.63
3.72
10.02
490
Karabiber
7.22
10.38
3.59
53.42
2618
Kimyon
17.68 15.82
6.52
31.66
2841
Adaçay
10.52 11.56
9.38
53.28
2644
Ac krmz biber
10.48 16.41 12.52 32.90
2107
Kuru Maddede
PTK
42.54
1.99
13.34
7.75
43.38
2732
ÇKO
8.92
1.28
27.6
7.84
54.34
1976
Arpa
10.48
2.75
4.90
2.56
79.31
3123
Kekik
10.69
4.06
20.50
8.66
56.09
2341
Biberiye
6.72
12.08 28.84
5.68
46.68
2366
Yalanc karabiber
7.15
8.56
18.63
3.94
61.51
2705
Hayt
7.12
6.87
70.93
4.08
10.99
538
Karabiber
14.45
8.28
11.9
4.08
63.88
3003
Kimyon
21.6
19.33
17.3
7.13
34.62
3107
Adaçay
8.26
11.39 12.51 10.15 57.68
2862
Ac krmz biber
14.38 12.41 19.43 14.82 38.96
2495
HK: Ham kül,, HP: Ham protein, HY: Ham ya÷, HS: Ham sellüloz, NOM: N’ siz öz maddeler.
Örne÷in adÕ
KM
%
89.5
92.58
91.78
88.77
91.01
88.62
91.12
87.18
91.44
92.37
84.46
HP
%
38.07
8.26
9.62
9.49
6.12
6.34
6.49
12.60
19.76
7.63
12.15
PTK, ÇKO ve arpa ruminant rasyonlarnda geniú bir kullanm
alanna sahiptir. Araútrmada kullanlan PTK, ÇKO ve arpa örneklerinde
HP, HS ve ME içerikleri kuru maddede srasyla % 42.54, 13.34, 2732
kcal/kg KM, % 8.92, 27.6, 1976 kcal/kg KM, % 10.48, 4.90, 3123
49
kcal/kg KM olarak belirlenmiútir. Aromatik bitkilerden kekikte bu
de÷erler srasyla % 10.69, 20.50, 2341 kcal/kg KM, biberiyede % 6.72,
28.84, 2366 kcal/kg KM, yalanc karabiberde % 7.15, 18.63, 2705
kcal/kg KM, haytta ise % 7.12, 70.93, 538 kcal/kg KM, karabiberde %
14.45, 11.9, 3003 kcal/kg KM, kimyonda % 21.6, 17.3, 3107 kcal/kg
KM, adaçaynda % 8.26, 12.51, 2862 kcal/kg KM, ac biberde ise %
14.38, 19.43, 2495 kcal/kg KM, olarak bulunmuútur. Kimyonun ME
içeri÷inin 3107 kcal/kg KM olarak belirlenmesi ve bu de÷erin enerjice
zengin bir yo÷un yem olan arpann ME de÷erine (3123 kcal/kg KM) çok
yakn oluúu dikkat çekicidir.
4.2. Aromatik Bitkilerin Uçucu Ya÷ Miktar ve Bileúenleri
Aromatik bitkilerin yapsnda bulunan uçucu ya÷lar, oda
scakl÷nda sv olup kolay kristalleúebilen, uçucu, kuvvetli kokulu, su
buhar ile sürüklenebilen ya÷ms karúmlardr (Ceylan, 1996). HFT
analizinde yem örnekleri 1 mm çapnda ö÷ütülerek kullanlmaktadr. Bu
nedenle, ö÷ütme srasnda sürtünmeden dolay oluúan uçucu ya÷ kaybn
ve kullanlan örnekteki uçucu ya÷ miktarnda olas hatalar ortadan
kaldrmak
için
oranlar
ö÷ütülmemiú
ve
ö÷ütülmüú
belirlenmiú, elde edilen sonuçlar Çizelge 4.2’de verilmiútir.
örneklerde
50
Çizelge 4.2. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ oranlar ile ac biberin kapsaisin
içeri÷i
Aromatik bitki
Kekik
Biberiye
Yalanc karabiber
Hayt
Karabiber
Kimyon
Adaçay
Ac krmz biber
Uçucu ya÷ oranÕ
Uçucu ya÷ oranÕ
(Ö÷ütülmemiú)
(Ö÷ütülmüú,1mm)
%
%
4.53
1.2
0.8
0.55
0.2
0.2
0.8
0.25
1,05
3,13
4,55
2,29
Capsaicin mg/100 g
67
Karabiber ve kimyon ö÷ütülmüú olarak temin edildi÷inden dolay
ö÷ütülmemiú örnekte uçucu ya÷ miktarlar belirlenememiútir. Ö÷ütme ile
en fazla uçucu ya÷ kayb kekikte görülürken, hayt ve adaçaynda da
önemli düzeyde kayp oldu÷u saptanmútr. Yalanc karabiberde ise
ö÷ütmenin uçucu ya÷ kaybna herhangi bir etki göstermemesi dikkat
çekicidir. Ac biberde etken madde capsaicindir. Araútrmada kullanlan
örnekte belirlenen capsaicin miktar Çizelge 4.2’de verilmiútir.
Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenleri Çizelge 4.3’de
verilmiútir. Kekik uçucu ya÷nn ana bileúenleri olan carvacrol ve thymol
kekikte srasyla % 69.1, % 10.7 olarak bulunmuútur. Biberiye uçucu
ya÷nn en önemli bileúenleri olan 1,8-cineole, camphor, borneol, bornyl
acetate’tr (Ceylan,1996). Araútrmada kullanlan örnekte bu de÷erler
srasyla % 14.38, % 23.54, % 26.16, % 7.56 olarak belirlenmiútir.
Yalanc karabiber uçucu ya÷ bileúenleri ise D-phellandrene, Ephellandrene, myrcen, (+)-spathulenol, srasyla % 27.59, 21.96, 8.59, 6.26
51
olarak belirlenmiútir. Hayt uçucu ya÷nn bileúenleri olan 1,8-cineole,
sabinene, D-terpinyl acetate ve D-pinene araútrmada kullanlan örnekte
srasyla % 32.10, 20.70, 7.40, 7.00’dir. Karabiber insan beslenmesinde
en
çok
kullanlan
baharatlardan
biridir.
Araútrmada
kullanlan
karabiberin uçucu ya÷ ana bileúenleri olarak E-Caryophyllene % 61.70,
G-3-karen % 5.10, limonene % 4.20 düzeyinde belirlenmiútir. Ö÷ütülmüú
kimyonda % 3.13 uçucu ya÷ ve bu ya÷n yapsnda cuminaldehyde %
55.30, p-menta-1,4-dien-7-al % 1 4.80, p-cymen % 12.30 olarak
belirlenmiútir. Anadolu adaçay olarak adlandrlan Salvia triloba uçucu
ya÷nn bileúenlerinden 1,8-cineole, camphor, camphene, D-pinene,
borneolD-terpinyl acetate, E-pinene miktarlar ise srasyla% 34.40,
18.40, 8.80, 7.90, 4.80, 4.40 olarak bulunmuútur.
52
Çizelge 4.3. Aromatik bitkilerin uçucu ya÷ bileúenleri,%
Bileúi÷in adÕ
D-Pinene
Camphene
Sabinene
E-Pinene
Myrcen
D-Phellandrene
P-Cymene
E- Phellandrene
Ocimene
Methly Octanoate
Limonene
D-Terpinen
1,8-cineole
Gamma-Terpinen
Linalool
Camphor
Borneol+ D-Terpineol
Borneol
D-Terpineol
Terpinen-4-Ol
Sabinol
Bornyl ester
(L-Bornylester)
Bornyl acetate
D-Gurjunene
Thymol
Carvacrol
Caryophyllene
D-Terpinyl acetate
E-Caryophyllene
E-Bisabolene
Cuminaldehyde
p-menta-1,4-dien-7-al
G-3-karen
Borneol+D-terpenil asetat
D-Humulen
(+)-Aromadendren
Bicyclogermacrene
Germacren-D
Kk
4.00
2.50
3.00
-
B
2.48
11.86
14.38
23.54
26.16
11.99
-
Yk
3.25
0.14
0.10
8.59
27.59
21.96
0.11
0.34
1.10
0.08
0.71
0.16
H
7.00
20.70
32.10
-
Kb
4.20
-
Km
3.50
12.30
-
Aç
7.90
8.80
4.40
34.40
18.40
-
10.70
69.10
-
7.56
-
0.26
1.12
0.35
0.16
2.07
0.18
7.40
-
61.70
5.10
-
55.30
14.80
-
4.80
-
53
Bileúi÷in adÕ
Delta-Cadinen
Geranyl acetate
Elemol
(+)-Spathulenol
J-Gurjunene
D-Selinene
Calarene
E-Eudesmol
D-Eudesmol
Tanmlanamayan ksm
Kk
10.70
B
2.03
Yk
1.37
0.25
2.90
6.26
0.26
1.42
1.40
3.39
5.40
9.08
H
32.80
Kb
29.00
Km
14.10
Aç
21.30
Kk: Kekik, B: Biberiye, Yk: Yalanc karabiber, H: Hayt, Kb: Karabiber, Km: Kimyon, Aç: Adaçay.
4.3. Gaz Oluúum Miktarlar (HFT Yöntemi)
Elde edilen bulgularn sa÷lkl bir istatistiki de÷erlendirmesini
yapabilmek için ilk önce yemler (PTK, ÇKO va arpa) ve aromatik
bitkiler kendi içinde ayr ayr de÷erlendirmeye alnmú, daha sonra ise
yemlere farkl düzeylerde aromatik bitki karútrlmasnn gaz oluúumu,
organik maddenin sindirim derecesi ve metabolik enerji içeri÷i üzerine
olan etkileri belirlenmiútir.
4.3.1. Yemlerin GO miktarlarÕ, OMSD ve ME içerikleri
Araútrmada temel yem olarak kullanlan PTK, ÇKO ve arpann
GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.4’de verilmiútir.
54
Çizelge 4.4. PTK, ÇKO ve Arpa’nn GO miktarlar (ml/200 mg KM), OMSD
ve ME içerikleri
Yem
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO
OMSD
ME
miktarlarÕ, ml
%
MJ/kg
2. saat
PTK
ÇKO
Arpa
P
abc
13.30
r0.22b
11.41
r0.19c
20.80
r0.17a
0.00
4. saat
19.60
r0.26b
16.04
r0.26c
28.38
r0.03a
0.00
8. saat
12. saat
24. saat
25.54
r0.29b
22.82
r0.29c
33.41
r0.12a
0.00
29.83
r0.39b
28.25
r0.21c
47.53
r0.11a
0.00
39.28
r0.28c
42.34
r0.22b
69.85
r0.28a
0.00
73.90
r0.25b
61.62
r0.20c
83.34
r0.25a
0.00
10.56
r0.04 c
11.87
r0.04b
13.42
r0.04a
0.00
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
Araútrmada kullanlan PTK, ÇKO ve arpada 24. saatte belirlenen
GO miktarlar srasyla 39.28r0.28, 42.34r0.22, 69.85r0.28 ml/200 mg
KM oldu÷u belirlenmiútir. Yemler arasnda GO miktarlar, OMSD ve
ME içerikleri bakmndan önemli (P0.01) farkllklar bulunmuútur.
4.3.2. Aromatik bitkilerin GO miktarlarÕ, OMSD ve ME içerikleri
Aromatik bitkilere ait GO miktarlar, OMSD ve ME øçerikleri
Çizelge 4.5’de, gaz oluúumu ile ilgili úekil ise úekil 4.1’de verilmiútir.
Çizelge 4.5’den de görüldü÷ü gibi aromatik bitkilerin inkübasyonun
farkl zamanlarna ait GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri istatistiki
olarak önemli (P0.01) bulunmuútur. Duncan testine göre yaplan
de÷erlendirmeye göre, inkübasyonun 2., 4., 8. ve 12. saatlerinde aromatik
bitkilerden kekik ile biberiyenin oluúturduklar gaz miktarlar arasndaki
farkllklar önemsiz (P!0.01), 24. saatteki fark ise önemli (P0.01)
bulunmuútur. Karabiber ile adaçaynn GO miktarlar inkübasyonun 2. ve
4. saatlerinde istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01), di÷er ölçüm
55
zamanlarnda ise önemli (P0.01) oldu÷u belirlenmiútir. ønkübasyonun 4.
saatinde kekik ile karabiber ve karabiber ile adaçaynn oluúturduklar
GO miktarlar arasndaki farklar önemsiz (P!0.01), di÷er ölçümlerdeki
farklar ise önemli (P0.01) bulunmuútur. ønkübasyonun 8. saatinde
adaçay ile kekik ve biberiyenin GO’lar önemsiz (P!0.01), di÷er
dönemlerinde ise önemlidir (P0.01). Kekik ile biberiye ve yalanc
karabiber ile adaçaynn inkübasyonun 8. saati dúnda GO miktarlar
arasndaki farklarn önemli (P0.01) oldu÷u bulunmuútur. Kekik ile
yalanc karabiberin 24 saatlik toplam GO miktarlar arasndaki farklarn
istatistiksel
olarak
önemsiz
oldu÷u
belirlenirken,
dönemlerindeki farklarn ise önemli oldu÷u belirlenmiútir.
di÷er
ölçüm
56
Çizelge 4.5. Aromatik bitkilerin GO miktarlar, OMSD ve ME içerikleri
Aromatik
Bitkiler
Kekik
Biberiye
Yalanc
Karabiber
Hayt
Karabiber
Kimyon
Adaçay
Acbiber
P
abc
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO
miktarlarÕ, ml
2. saat
4. saat
8. saat
12. saat
24. saat
6.47
r0.12 d
6.87
r0.33 d
10.44
r0.14 c
4.15
r0.25 f
4.94
r0.17 e
12.91
r0.12 b
5.59
r0.17 e
15.11
r0.14 a
0.00
8.68
r0.12 de
6.89
r0.33 d
15.21
r0.18 c
5.39
r0.25 g
7.91
r0.18 ef
19.68
r0.08 b
7.24
r0.22 f
20.52
r0.27 a
0.00
18.29
r0.20 e
17.23
r0.37 e
21.25
r0.18 d
7.95
r0.29 f
38.18
r0.09 a
34.42
r0.23 b
21.43
r0.60 d
31.43
r0.23 c
0.00
13.67r
0.001 e
13.38r
0.37 e
19.69r
0.26 d
7.15r
0.25 f
21.20r
0.30 c
30.02r
0.18 a
13.65r
0.22 e
26.96r
0.36 b
0.00
OMSD
%
23.09
r0.35 e
20.34
r0.32 f
22.99
r0.23e
8.30
r0.29 g
50.31
r0.14 a
45.58
r0.29 b
30.50
r0.31 d
36.47
r0.22 c
0.00
45.84
r0.31 e
39.67
r0.28 g
41.09
r0.21 f
28.11
r0.26 h
68.73
r0.13 b
69.72
r0.26 a
52.30
r0.28 d
63.39
r0.19 c
0.00
Kimyon
Adaçay
ME
MJ/kg
KM
8.88
r0.06 e
8.62
r0.06 f
9.02
r0.04 de
6.40
r0.05 g
11.79
r0.02 b
13.92
r0.04 a
9.09
r0.05 d
11.52
r0.04 c
0.00
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
Kekik
Biberiye
YKarabiber
Hayt
Karabiber
Acbiber
60
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM)
50
40
30
20
10
0
2
4
8
12
24
ønkübasyon süresi (saat)
ùekil 4.1. Aromatik bitkilerin GO miktarlarnn inkübasyon süresince de÷iúimi
57
Aromatik bitkilerden hayt, inkübasyonun tüm dönemlerinde
di÷er aromatik bitkilere göre en düúük gaz oluúumunu sa÷lamútr. Ölçüm
dönemlerinde en yüksek gaz oluúumunu sa÷lama açsndan farkllklar
ortaya çkmútr. ønkübasyonun 2. ve 4. saatlerinde ac biber en yüksek
gaz oluúumu (15.11r0.14, 20.52r0.27 ml/200 mg KM) sa÷lamasna
karún, 8. saatinde kimyon (30.02r0.18 ml/200 mg KM), 12. ve 24.
saatlerinde ise karabiber ile en yüksek gaz oluúumu (38.18r0.09,
50.31r0.14 ml/200 mg KM) elde edilmiútir.
ùekil 4.5’den de haytn di÷er aromatik bitkilere göre en düúük
GO’ya sahip oldu÷u, inkübasyonun ilk 4. saati içerisinde hayt, karabiber,
ada çay, karabiber, ve biberiyenin GO miktarlarnn yalanc karabiber,
kimyon ve ac biberin GO miktarlarna göre daha düúük düzeyde kald÷,
4. saatten itibaren karabiberin GO’sunda hzl bir yükselmenin baúlad÷
ve 12. ile 24. saatlerde di÷er aromatik bitkilere göre daha yüksek GO
de÷erlerine ulaút÷ belirgin bir úekilde görülmektedir.
Aromatik bitkilerin OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.5’den
incelendi÷inde, yalanc karabiber ile kekik ve adaçaynn ME içerikleri
arasndaki farklar önemsiz (P!0.01) olmasna karún, di÷er aromatik
bitkilerin OMSD ve ME içerikleri arasnda belirlenen farklarn önemli
(P0.01) oldu÷u görülmektedir. Haytn en düúük OMSD’ye sahip
oldu÷u ve bunu srasyla biberiye, yalanc karabiber, kekik, adaçay, ac
biber, karabiber ve kimyonun izledi÷i ortaya çkmaktadr. En düúük ve en
yüksek GO miktarn hayt ve karabiber, en düúük ve en yüksek OMSD
içeriklerini hayt ve kimyon sa÷lamasna karún, aromatik bitkilerin ME
içerikleri bakmndan en düúükten en yükse÷e do÷ru sralamas
58
OMSD’den daha farkl olarak gerçekleúmiútir. OMSD ve ME açsndan
en düúük de÷erden en yüksek de÷ere göre yaplan sralama hayt,
biberiye, ada çay, ac biber, karabiber ve kimyon sralamadaki yerlerini
korurken, yalanc karabiber ile keki÷in sralamadaki yerleri de÷iúmiútir.
4.3.3.Yemlere aromatik bitki ilavesinin GO miktarÕ, OMSD v e ME
içerikleri üzerine etkileri
4.3.3.1. Kekik ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde kekik içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonunun 2.,
4., 8., 12. ve 24. saatlerde oluúturduklar toplam gaz miktarlar, OMSD
ve ME içerikleri Çizelge 4.6’da verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO,
OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK
ve arpaya farkl düzeylerde kekik karútrlmas inkübasyonun 2. ve 4.
saatinde GO miktarlarn genel olarak azaltc yönde bir etki göstermiútir.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
33.41r0.12 b
34.71r0.39 ab
35.18r0.25 a
35.19r0.22 a
31.87r0.23 c
28.12r0.86 d
0.00
47.53r0.11 b
49.24r0.58 a
49.42r0.34 a
48.07r0.29 ab
43.04r0.22 c
42.00r0.60 c
0.00
69.85r0.28 a
66.33r0.80 b
66.50r0.50 b
64.89r0.23 c
62.49r0.33 d
61.47r0.52 d
0.00
83.34r0.25 a
80.21r0.71 b
80.36r0.44 b
78.93r0.21 c
76.80r0.30 d
75.89r0.46 de
0.00
28.38r0.03 a
17.36r0.29 ef
17.68r0.25 def
17.34r0.11 ef
16.03r0.11 gh
13.93r0.27 k
0.00
20.80r0.17 a
10.65r0.19ghÕj
10.81r0.22fghÕ
10.47r0.11 hÕj
9.91r0.11 j
8.12r0.35 k
0.00
42.34r0.22 ef
42.04r0.30 fg
43.25r0.23 ef
43.74r0.29 e
40.75r0.17 gh
40.44r0.58 h
61.62r0.20 hÕ
61.35r0.27 Õj
62.43r0.20 hÕ
62.86r0.26 h
60.21r0.15 jk
59.93r0.52 k
28.25r0.21 g
25.08r0.26 h
28.23r0.17 g
28.81r0.45 fg
25.60r0.27 h
25.98r0.49 h
16.04r0.26 gh
14.15r0.12 jk
16.35r0.12 gh
16.74r0.33 fg
14.99r0.19 Õj
15.00r0.24 Õj
11.41r0.19 efg
11.89r0.16 cde
11.60r0.12 def
11.89r0.17 cde
11.24r0.81efgh
10.89r0.14 fgh
22.82r0.29 f
19.62r0.22 h
21.86r0.12 fg
22.35r0.40 f
20.16r0.30 h
20.62r0.35 gh
OMSD
%
73.90r0.25 fg
74.64r0.08 ef
74.94r0.33 ef
74.45r0.21 f
74.37r0.21 f
72.75r0.44 g
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2. saat
4. saat
8. saat
12. saat
24. saat
13.30r0.22 b
19.60r0.26 bc
25.54r0.29 e
29.83r0.39 ef
39.28r0.28 hÕ
12.60r0.25 bc
18.53r0.19 cd
25.75r0.18 e
31.49r0.27 d
40.11r0.09 h
bc
bc
e
de
12.68r0.17
18.79r0.27
25.45r0.42
31.10r0.45
40.44r0.37 h
cd
cd
e
de
12.31r0.19
18.42r0.19
25.36r0.19
30.82r0.17
39.89r0.24 h
de
cde
e
de
11.76r0.24
18.23r0.30
25.08r0.22
30.36r0.24
39.80r0.24 h
Õj
hÕ
f
g
10.08r0.20
15.48r0.41
22.14r0.52
27.54r0.63
37.99r0.49 Õ
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
Çizelge 4.6. Yemlere kekik ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
59
13.42r0.04 a
12.90r0.12 bc
12.92r0.07 b
12.68r0.03 c
12.32r0.05 d
12.17r0.08 de
0.00
11.87r0.04 f
11.83r0.05 fg
12.02r0.04 ef
12.10r0.05 de
11.62r0.03 gh
11.57r0.09 h
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04 Õj
10.69r0.01 Õ
10.74r0.06 Õ
10.65r0.04 Õ
10.64r0.04 Õ
10.37r0.07 j
59
60
Bu etki arpada daha belirgin olarak ortaya çkmútr. GO miktarndaki
azalma e÷ilimi % 4 ve % 5 düzeyinde kekik içeren ÇKO ve arpada
inkübasyonun 24. saatine kadar devam etmiútir.
Duncan testine göre yaplan istatistiki de÷erlendirmede % 1 ve %
2 kekik düzeylerinin inkübasyonun tüm zamanlarnda PTK’nn GO
miktar üzerine önemli bir farkllk yapmad÷ ortaya çkmútr (P!0.01).
PTK’ya % 3 ve % 4 düzeyinde kekik ilavesi inkübasyonun sadece
2. saatinde gaz oluúumunu önemli (P0.01) derecede düúürdü÷ü,
inkübasyonun di÷er dönemlerinde oluúan GO miktar ile PTK’nn
oluúturdu÷u GO miktar arasndaki farkllklarn önemsiz (P!0.01)
oldu÷u, % 5 kekik düzeyinin ise inkübasyonun 2., 4., 8. ve 12. saatlerinde
GO miktarlarn önemli (P0.01) derecede düúürdü÷ü, 24. saatte oluúan
GO miktarnn 1.29 ml daha az olmasna karún oluúan bu farkn
istatistiksel olarak önemli olmad÷ (P!0.01) belirlenmiútir.
ÇKO’ya % 1 düzeyinde kekik ilavesi inkübasyonun 4., 8. ve 12.,
% 4 ve % 5 düzeyinde kekik ilavesi ise inkübasyonun 4., 8.,12. ve 24.
saatlerinde oluúan GO miktarnda önemli (P0.01) azalmaya neden
olmuútur. ÇKO’nun oluúturdu÷u GO miktar ile ÇKO’ya farkl
düzeylerde kekik karútrlmasyla elde edilen di÷er GO de÷erleri
arasndaki farklar ise önemsizdir (P!0.01).
Arpaya % 1 kekik ilavesinin inkübasyonun 8. ve % 3 kekik
ilavesinin 12. saatte oluúan gaz miktar üzerine olan etkisi önemsiz
(P!0.01) olmasna karún, keki÷in gaz oluúumunu önemli (P0.01)
düzeyde etkiledi÷i belirlenmiútir. Bu etki, % 1, 2 ve 3 kekik
karúmlarnda inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlar hariç
tutulacak olursa azalma yönündedir. Arpaya % 4 ve 5 kekik ilavesinin
61
inkübasyonun tüm dönemlerindeki gaz oluúumunu önemli (P0.01)
oranda düúürmesi dikkat çekmektedir.
ønkübasyonun 24. saatinde GO miktarlar de÷erlendirildi÷inde,
PTK’ya kekik ilavesiyle en düúük (37.99r0.49 ml/200 mg KM) ve en
yüksek (40.44r0.37 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve % 2
kekik düzeylerinde elde edilmiútir. Farkl düzeylerde kekik içeren ÇKO
ve arpaya ait en düúük GO miktarlar (40.44r0.58 ve 61.47r0.52 ml/200
mg KM) srasyla % 5 kekik ilave edilen ÇKO ve arpa, en yüksek GO
miktarlar (43.74r0.29 ve 66.50r0.50 ml/200 mg KM) ise srasyla % 3
kekik içeren ÇKO ve % 2 kekik içeren arpa ile elde edilmiútir.
Çizelge 4.6’dan PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilavesinin
OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’nn OMSD ve
ME içeri÷inin kullanlan kekik düzeylerinden etkilenmedi÷i (P!0.01),
ÇKO’daki % 4 ve 5 kekik düzeyinin OMSD ve ME’de önemli (P0.01)
bir azalmaya neden oldu÷u, arpann OMSD ve ME içeri÷ini ise
kullanlan kekik düzeylerinin önemli (P0.01) oranda düúürdü÷ü
görülmektedir.
4.3.3.2. Biberiye ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde biberiye içeren PTK, ÇKO ve arpann
inkübasyonun 2., 4., 8., 12. ve 24. saatinde oluúturduklar toplam GO
miktar, OMSD ve ME içerikleri Çizelge 4.7’de verilmiútir.
Yemlere yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan
etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. Ancak, biberiyenin inkübasyon
süresince her bir yemdeki GO miktar üzerine olan etkisi farkl bir
62
úekilde ortaya çkmútr. PTK’ya % 5’e kadar, ÇKO’ya % 3’e kadar
biberiye ilavesi inkübasyonun 2. ve 4. saatlerinde GO miktarlar üzerinde
önemsiz (P!0.01) bir farka neden olmasna karún, arpaya % 5’e kadar
biberiye ilavesi inkübasyonun 2. ve 4. saatlerindeki GO miktarn önemli
(P0.01) oranda düúürmüútür. PTK ve arpaya % 5’e kadar biberiye
ilavesi inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlarnda önemli
(P0.01) artúlara neden olmuútur. Söz konusu artú PTK’da 24. saatte de
devam etmesine karún farkl düzeylerde biberiye içeren arpann
inkübasyonuyla ayn saatte elde edilen GO miktarlarnn arpaya göre
önemli (P0.01) düzeyde düúük oldu÷u belirlenmiútir. PTK ve arpaya
ilave edilen biberiye düzeyi arttkça inkübasyonunun 24. saatindeki GO
miktarnda genel olarak bir düúme e÷ilimi ortaya çkmútr.
ÇKO’ya % 3’e kadar biberiye ilavesi inkübasyonun 2., 4., ve 12.
saatinde GO miktarlarn etkilememiútir (P!0.01). ÇKO’ya % 4 ve 5
biberiye ilavesi inkübasyonun ölçüm dönemlerinde GO miktarlarn
önemli (P0.01) düzeyde düúürmüútür. ÇKO’ya % 5’e kadar biberiye
ilavesi ise inkübasyonun 8. saatindeki GO’da önemli (P0.01) bir
azalmaya neden olmuútur.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
33.41r0.12 e
44.83r0.29 a
44.62r0.35 ab
43.75r0.18 bc
43.57r0.17 c
35.89r0.40 d
0.00
47.53r0.11 d
53.67r0.31 g
53.37r0.35 a
52.59r0.25 ab
51.88r0.18 b
49.63r0.59 c
0.00
69.85r0.28 a
68.47r0.26 b
68.33r0.39 b
67.73r0.29 bc
66.93r0.21 c
66.81r0.59 c
0.00
83.34r0.25 a
82.11r0.23 b
81.99r0.35 b
81.45r0.26 bc
80.74r0.19 c
80.63r0.52 c
0.00
28.38r0.03 a
18.12r0.21 c
17.16r0.19 d
17.06r0.09 d
16.63r0.19 def
16.88r0.12 de
0.00
20.80r0.17 a
11.42r0.22 c
10.68r0.17cdef
10.32r0.02 def
10.15r0.11 ef
10.24r0.09 ef
0.00
42.34r0.22 d
39.90r0.30 gh
41.85r0.26 def
42.03r0.23 de
40.70r0.30 fg
39.22r0.26 h
61.62r0.20 g
59.45r0.27 hÕ
61.18r0.23 g
61.35r0.21 g
60.17r0.27 h
58.85r0.23 Õ
28.25r0.21 g
28.01r0.29 g
27.76r0.25 g
27.05r0.18 gh
26.44r0.48 h
25.17r0.26 Õ
16.04r0.26 ef
16.11r0.24 ef
15.85r0.12 fg
15.76r0.26 fg
15.15r0.29 g
14.19r0.12 h
11.41r0.19 c
11.29r0.16 c
11.03r0.17 cd
10.94r0.23 cde
10.56r0.24 ef
10.09r0.12 f
22.82r0.29 h
21.45r0.22 Õ
21.19r0.27 Õ
21.01r0.18 Õ
20.49r0.32 Õj
19.55r0.22 j
OMSD
%
73.90r0.25 f
76.76r0.24 d
76.42r0.15 de
75.92r0.15 de
75.93r0.24 de
75.42r0.20 e
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 b
19.60r0.26 b
25.54r0.29 g
29.83r0.39 f
39.28r0.28 h
13.89r0.29 b
20.00r0.27 b
26.76r0.33 f
32.50r0.39 e
42.50r0.27 d
b
b
f
e
13.61r0.24
19.90r0.31
26.66r0.25
32.30r0.30
42.12r0.17 de
b
b
f
e
13.14r0.19
20.08r0.22
26.56r0.22
32.02r0.23
41.55r0.17 def
b
b
f
e
13.51r0.23
20.09r0.27
26.84r0.24
31.47r0.19
41.56r0.26 def
b
b
f
e
13.32r0.25
19.99r0.27
26.65r0.25
31.55r0.40
40.99r0.22 efg
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
Çizelge 4.7. Yemlere biberiye ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
13.42r0.04 a
13.22r0.04 b
13.20r0.06 b
13.11r0.04 bc
12.99r0.03 c
12.97r0.09 c
0.00
11.87r0.04 d
11.48r0.05 ef
11.79r0.04 d
11.82r0.04 d
11.61r0.05 e
11.37r0.04 f
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04 Õ
11.04r0.04 g
10.97r0.03 gh
10.90r0.03 gh
10.90r0.04 gh
10.82r0.03 h
63
63
64
Toplam GO miktarlar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa,
PTK’ya biberiye ilavesiyle en düúük (40.99r0.22 ml/200 mg KM) ve en
yüksek (42.50r0.27 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve % 1
biberiye PTK karúmlarnda elde edilmiútir. ÇKO ve arpada en düúük
GO miktarlar (39.22r0.26 ve 66.81r0.59 ml/200 mg KM) srasyla % 5
biberiye ilave edilen ÇKO ve arpada, en yüksek GO miktarlar
(42.03r0.23 ve 68.47r0.26 ml/200 mg KM) ise srasyla % 3 biberiye
içeren ÇKO ve % 1 biberiye içeren arpa ile elde edilmiútir.
Çizelge 4.7’den PTK, ÇKO ve arpaya biberiye ilavesinin OMSD
ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’ya biberiye ilavesinin
OMSD ve ME içeri÷ini önemli (P0.01) oranda arttrd÷, ancak bu
artún karúmdaki biberiye düzeyindeki artmaya ba÷l olarak azalma
e÷ilimi gösterdi÷i görülmektedir. ÇKO’ya biberiye ilavesinin OMSD ve
ME üzerine olan etkisi ise biberiye düzeyleri açsndan farkl bir úekilde
ortaya çkmútr. Biberiyenin % 2 ve % 3 düzeylerinin OMSD ve ME
üzerine etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmasna karún % 1, 4 ve 5 düzeyleri
OMSD ve ME’nin önemli (P0.01) oranda azalmasna neden olmuútur.
Arpaya biberiye ilavesi ise OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01)
bir düúmeye neden olmuútur. OMSD ve ME’de ortaya çkan azalma
karúmdaki biberiye miktar artkça daha da belirginleúmiútir.
4.3.3.3. YalancÕ karabiberin etkisi
Yalanc karabiber ilave edilen PTK, ÇKO ve arpann 24 saatlik
inkübasyonu sonucunda 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO
miktarlar, toplam GO miktarndan yararlanlarak hesaplanan OMSD ve
ME içerikleri Çizelge 4.8’de verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO,
65
OMSD ve ME üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur.
PTK’ya yalanc karabiber ilavesinin (% 5 yalanc karabiber içeren
PTK’nn 24. saate ait GO hariç) GO üzerinde genel olarak bir artúa
neden oldu÷u belirlenmiútir. Bu etki, PTK’ya % 1, % 2 ve % 3 yalanc
karabiber ilavesiyle tüm ölçüm dönemlerinde (% 3’lük yalanc karabiber
düzeyinin 24. saate ait GO hariç) önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK’ya
% 4 yalanc karabiber ilavesi 2., 8. ve 12. saatlarde GO miktarn önemli
(P0.01) düzeyde artrmútr. PTK’ya % 5 yalanc karabiber ilavesi
inkübasyonun tüm dönemlerinde PTK’ya göre GO miktar bakmndan
önemli bir fark (P!0.01) yapmamútr. ÇKO’ya yalanc karabiber
eklenmesinin GO miktarlar üzerine olan etkileri incelendi÷inde, % 1 ve
% 2 eklenmesi inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerindeki GO’yu
etkilememesine (P!0.01) karún % 3, % 4 ve % 5 yalanc karabiber
eklenmesi 2. saatteki GO’yu önemli (P0.01) oranda artmútr.
ønkübasyonun ilerleyen saatlerinde ise % 1 ve 2 yalanc karabiber
eklenmesi GO’nun artmasna, % 3, % 4 ve % 5 yalanc karabiber
eklenmesi ise GO’nun azalmasna neden olmuútur.Arpaya yalanc
karabiber ilavesiyle elde edilen GO miktarlar incelendi÷inde, yalanc
karabiberin araútrmada kullanlan düzeyleri inkübasyonun 2. ve 4.
saatlerindeki GO miktarlarnn önemli (P0.01) oranda düúmesine neden
olmuútur. GO miktarnda ortaya çkan bu azalma % 5 yalanc karabiber
düzeyinin 8. saatinde
önemli (P0.01) bir farka neden olmuútur.
ønkübasyonun 8. saatinden itibaren % 1, 2, 3 ve 4 düzeyinde yalanc
karabiber içeren arpann GO miktarlarnda önemli (P0.01) olan artma
e÷ilimi 12. saate kadar sürmüútür. Yalanc karabiber ile arpa
66
karúmlarnn GO miktarlar 24. saatte arpaya göre önemli (P0.01) bir
düúme göstermiútir. Arpa ile % 5 yalanc karabiber karúmnda
inkübasyonun 12. saatinde artan GO miktar istatistiksel olarak önemsiz
(P!0.01) bulunmuú, di÷er saatlerde ise önemli (P0.01) oranda artú
ortaya çkmútr. ønkübasyonun 24. saatinde belirlenen GO miktarlar
açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya yalanc karabiber
ilavesiyle en düúük (38.89r0.27 ml/200 mg KM) ve en yüksek
(40.98r0.26 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve % 1 yalac
karabiber içeren PTK ile elde edilmiútir. Yalanc karabiber ilave edilen
ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar srasyla 38.74r0.26 ve
67.18r0.33 ml/200 mg KM ile % 5 yalanc karabiber ilave edilen ÇKO
ve % 4 yalanc karabiber ilave edilen arpada, en yüksek GO miktarlar ise
srasyla 44.52r0.17 ve 68.64r0.25 ml/200 mg KM ile % 1 yalanc
karabiber ilave edilen ÇKO ve arpada belirlenmiútir. Çizelge 4.8’den
PTK, ÇKO ve arpaya yalanc karabiber ilavesinin OMSD ve ME’ye
etkileri incelendi÷inde, PTK’ya % 1 ve 2 yalanc karabiber ilavesi
OMSD ve ME’de önemli (P0.01) artúa neden olmuútur. ÇKO’ya % 1
ve 2 yalanc karabiber ilavesi, OMSD ve ME’de önemli (P0.01) bir
artúa neden olurken, % 3, 4 ve 5 düzeyinde yalanc karabiber ilavesinin
OMSD ve ME üzerinde gösterdi÷i düúürücü etki önemli (P0.01)
bulunmuútur. Arpaya % 5 düzeyine kadar yalanc karabiber ilavesi
OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda düúürmüútür.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
33.41r0.12 b
41.71r0.16 a
41.67r0.29 a
41.39r0.33 a
41.52r0.25 a
31.16r0.23 c
0.00
47.53r0.11 b
52.55r0.16 a
52.18r0.24 a
51.62r0.34 a
51.50r0.27 a
48.34r0.31 b
0.00
69.85r0.28 a
68.64r0.25 b
68.11r0.30 bc
67.86r0.30 bc
67.18r0.33 c
67.23r0.50 c
0.00
13.42r0.04a
13.24r0.04 b
13.16r0.05bc
13.12r0.04bc
13.12r0.05c
13.03r0.07c
0.00
28.38r0.03 a
19.50r0.12 ef
19.26r0.14 efg
19.06r0.17 fg
18.66r0.08 g
16.54r0.14 h
0.00
20.80r0.17 a
12.15r0.16 fg
11.82r0.12 gh
11.74r0.16 gh
11.47r0.08 gh
10.54r0.18 Õ
0.00
83.34r0.25 a
82.26r0.22 b
81.79r0.27 bc
81.57r0.26 bc
80.96r0.29 c
81.01r0.44 c
0.00
11.87r0.04 f
12.23r0.03 d
12.05r0.04 e
11.50r0.03 g
11.40r0.06gh
11.29r0.04h
42.34r0.22 f
44.52r0.17 d
43.39r0.23 e
40.03r0.19 ghÕ
39.41r0.37 Õj
38.74r0.26 j
61.62r0.20 Õ
63.56r0.15 g
62.56r0.20 h
59.57r0.17 j
59.02r0.33 jk
58.42r0.23 k
28.25r0.21 f
31.47r0.32 cd
30.45r0.26 de
27.38r0.48 f
26.33r0.23 g
26.26r0.28 g
16.04r0.26 hÕ
15.89r0.18 hÕ
15.45r0.23 Õ
15.86r0.31 hÕ
15.25r0.17 Õ
15.34r0.16 Õ
11.41r0.19 gh
11.33r0.18 ghÕ
10.98r0.22 hÕ
13.43r0.31 e
12.82r0.17 ef
12.91r0.16 ef
22.82r0.29 h
23.64r0.38 h
23.04r0.27 h
21.66r0.53 Õ
20.88r0.21 Õ
20.89r0.25 Õ
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04 k
10.82r0.04 Õ
10.79r0.04 Õj
10.65r0.03Õjk
10.64r0.02jk
10.50r0.04 k
OMSD
%
73.90r0.25 f
75.41r0.23 d
75.26r0.26 de
74.44r0.17 ef
74.38r0.10 ef
73.56r0.24 f
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 e
19.60r0.26 def
25.54r0.29 g
29.83r0.39 e
39.28r0.28 Õj
15.77r0.34 b
21.54r0.31 b
28.05r0.27 d
32.18r0.31 c
40.98r0.26 g
c
c
de
c
14.99r0.26
20.72r0.20
27.53r0.22
32.17r0.20
40.80r0.30 gh
c
bc
ef
c
14.54r0.20
20.80r0.17
26.89r0.30
31.72r0.15
39.88r0.19 ghÕj
cd
cd
ef
cd
14.27r0.12
20.37r0.18
26.73r0.18
31.46r0.23
39.82r0.11 hÕj
de
de
fg
de
13.54r0.26
19.90r0.31
25.99r0.20
30.62r0.09
38.89r0.27 Õj
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
Çizelge 4.8. Yemlere yalanc karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
67
67
68
4.3.3.4. HayÕt ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde hayt içeren PTK, ÇKO ve arpann inkübasyonu
ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam GO
miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri Çizelge
4.9’da verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine
olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK’ya hayt eklemenin GO
(% 4 düzeyinde 12. ve 24. saatlerde, % 3 ve 5 hayt düzeylerinin 24.
saatine ait GO miktarlar hariç) miktarlar üzerinde genel olarak
azalmaya neden oldu÷u belirlenmiútir. Duncan testi ile yaplan
de÷erlendirmeye göre, PTK’ya farkl düzeylerde hayt ilavesinin
inkübasyonun 24. saatine % 3 ve 4 düzeyinde hayt ilavesinin ise
inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlar üzerine olan etkisi
önemsiz (P!0.01) bulunmuútur. Buna karún, PTK’ya % 1 ve 2 hayt
ilavesi inkübasyonun 2. 4. 8. ve 12. saatlerinde, % 3 ve 4 hayt ilavesi 2.
ve 4., % 5 hayt ilavesi ise 2. 4. 8. ve 12. saatlerdeki GO’yu düúürmüútür
(P0.01).
ÇKO’ya farkl düzeylerde hayt eklenmesiyle elde edilen GO
miktarlar incelendi÷inde, % 1 ve 2 hayt içeren ÇKO karúmlarnn
inkübasyonun 2. saatinde GO miktar hariç genel olarak GO’da bir
düúme belirlenmiútir. Bu düúmenin % 4 ve 5 hayt düzeylerinde
inkübasyonun ilk saatlerinden itibaren, % 1, 2 ve 3 düzeylerinde ise 8.
saatten itibaren önemli (P0.01) boyutlara ulaút÷ bulunmuútur.
Farkl düzeylerde hayt içeren arpa da belirlenen GO miktarlar
incelendi÷inde, hayt kullanm inkübasyonun 4. saatine kadar GO
69
miktarlarnda önemli (P0.01) düúmeye neden oldu÷u, bu belirgin
etkinin inkübasyonun 8. saatinden sonra azalmaya baúlad÷, hatta % 3, 4
ve 5 düzeylerinde 12. saatte belirlenen GO miktarlarnda istatistiksel
olarak önemsiz (P!0.01) olmakla birlikte bir miktar arttrd÷ da
bulunmuútur. ønkübasyonun 24. saatinde arpa ile farkl düzeyde hayt
içeren karúmlarnn GO miktarlar arasndaki farklar azalmú olmasna
karún farkl düzeylerde hayt kullanm inkübasyonun 24. saatine kadar
olan toplam GO miktar üzerine önemli (P0.01) bir azalmaya neden
oldu÷u belirlenmiútir.
ønkübasyonun 24. saatine ait toplam GO miktarlar bakmndan
bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya hayt ilavesiyle en düúük
(37.97r0.19 ml/200 mg KM) ve en yüksek (39.78r0.22 ml/200 mg KM)
GO miktarlar srasyla % 1 ve 5 hayt içeren PTK’da belirlenmiútir.
ÇKO ve arpann hayt ile karúmlarnda en düúük GO miktarlar
(37.02r0.25 ve 66.14r0.34 ml/200 mg KM) her ikisininde % 5’lik hayt
düzeyinde, en yüksek GO miktarlar (40.41r0.30 ve 67.91r0.32 ml/200
mg KM) ise her ikisinde de % 1’lik hayt düzeylerinde bulunmuútur.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
33.41r0.12 a
32.90r0.17ab
33.58r0.20a
32.03r0.27bc
32.06r0.26bc
31.53r0.26 c
0,00
47.53r0.11 a
40.41r0.19 b
41.33r0.08 b
48.52r0.65 a
48.67r0.39 a
47.61r0.27 a
0,00
69.85r0.28 a
67.91r0.32 b
67.74r0.38 b
67.69r0.69 b
67.11r0.61 bc
66.14r0.34 c
0,00
83.34r0.25 a
81.61r0.28 b
81.47r0.34 b
81.42r0.61 b
80.90r0.54 bc
80.04r0.30 c
0,00
28.38r0.03 a
14.80r0.22 fg
14.00r0.16 h
16.45r0.43 cd
16.89r0.18 c
16.63r0.17 cd
0,00
20.80r0.17 a
8.83r0.09g
8.47r0.18 g
10.72r0.35 ef
10.81r0.09 ef
10.72r0.14 ef
0,00
42.34r0.22 d
40.41r0.30 e
40.25r0.22 e
40.24r0.66 e
37.54r0.22 g
37.02r0.25 g
61.62r0.20 f
59.90r0.26 g
59.76r0.19 g
59.76r0.59 g
57.35r0.19 h
56.89r0.22 h
28.25r0.21 d
24.93r0.26 f
25.03r0.23 f
24.85r0.56 f
22.89r0.34 g
22.89r0.25 g
16.04r0.26 de
15.57r0.12 e
15.67r0.18 e
15.31r0.20 ef
14.13r0.17 gh
13.96r0.11 h
11.41r0.19 de
12.15r0.12 c
11.98r0.09 cd
11.34r0.20 de
10.26r0.14 f
10.34r0.09 f
22.82r0.29 e
19.89r0.26 f
20.08r0.23 f
19.81r0.39 f
18.63r0.09 g
18.55r0.18 g
OMSD
%
73.90r0.25 de
72.74r0.17 e
72.90r0.20 e
74.03r0.27 de
74.03r0.16 de
74.35r0.20 d
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 b
19.60r0.26 b
25.54r0.29 d
29.83r0.39 c
39.28r0.28 ef
10.44r0.11f
16.56r0.11 cd
23.04r0.20 e
26.30r0.23 e
37.97r0.19 fg
f
cd
e
de
10.44r0.11
16.56r0.11
23.04r0.20
27.18r0.11
38.15r0.23 fg
f
c
d
c
10.45r0.28
16.96r0.19
24.75r0.27
29.52r0.12
39.42r0.31 ef
f
c
d
c
10.36r0.09
16.96r0.18
24.75r0.11
29.98r0.17
39.42r0.18 ef
ef
c
e
de
10.98r0.23
17.10r0.11
23.22r0.23
27.72r0.23
39.78r0.22 e
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
Çizelge 4.9. Yemlere hayt ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
70
13.42r0.04 a
13.13r0.05 b
13.11r0.06 b
13.10r0.10 b
13.01r0.09 bc
12.87r0.05 c
0,00
11.87r0.04 d
11.56r0.05 e
11.53r0.04 e
11.53r0.11 e
11.09r0.04 f
11.01r0.04 f
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04 gh
10.37r0.03 h
10.39r0.03 h
10.58r0.05 gh
10.58r0.03 gh
10.64r0.03 g
70
71
Çizelge 4.9’dan PTK, ÇKO ve arpaya hayt eklemenin OMSD ve
ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, haytn tüm düzeylerinin
PTK’nn OMSD ve ME içerikleri üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01)
bulunmasna karún, ÇKO ve arpann OMSD ve ME içeriklerini
düúürdü÷ü (P0.01) görülmektedir.
4.3.3.5. Karabiber ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde karabiber içeren PTK, ÇKO ve arpann
inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam
GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri
Çizelge 4.10’da verilmiútir.
Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri
önemli (P0.01) bulunmuútur. PTK, ÇKO ve arpaya farkl düzeylerde
karabiber eklenmesinin GO miktarlar üzerine olan etkileri her bir yemde
farkl úekilde ortaya çkmútr. PTK’ya % 4’e kadar karabiber ilavesi
inkübasyonun 2. ve 4. saatlerindeki GO miktarlarn etkilemezken
(P!0.01), inkübasyonun 8., 12. ve 24. saatlerindeki GO miktarlarn
önemli (P0.01) düzeyde arttrmútr. Karabiberin PTK’ya % 5 ilavesi
sadece
inkübasyonun
2.
saatinde
GO
miktarn
etkilememiú,
inkübasyonun di÷er dönemlerinde ise önemli (P0.01) artúlara neden
olmuútur.
ÇKO’ya farkl düzeyde karabiber ilavesinin GO miktar üzerine
etkisi farkl úekilde gerçekleúmiútir. Burada göze çarpan en belirgin etki
tüm karabiber düzeylerinin inkübasyonun 8. saatindeki GO miktarn, %
4 ve 5 karabiber düzeylerinin inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerindeki GO
72
miktarlarn önemli (P0.01) oranda düúürmesine karún inkübasyonun 8.
saatinde önemli (P0.01) oranda yükselmesi ve % 2, 3, 4 ve 5 karabiber
düzeyinin inkübasyonunun 24. saatinde GO miktarlar üzerine olan
etkisinin önemsiz (P!0.01) olmasdr.
Arpaya % 5’e kadar karabiber ilavesi inkübasyonun 2. 4. ve 24.
saatlerinde oluúan toplam net GO miktarlarnda önemli (P0.01) bir
azalmaya, 8. saatinde ise önemli (P0.01) bir artúa neden olmuútur.
ønkübasyonun12. saatine ait GO miktarlar üzerine karabiber genel olarak
düúürücü bir etki yapmú olmakla birlikte, bu etki % 3’lük karabiber
düzeyinde önemsiz (P!0.01) bulunmuútur.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
33.41r0.12 c
37.77r0.25 a
37.40r0.12 a
37.69r0.22 a
36.94r0.27 ab
36.32r0.19 b
0.00
47.53r0.11 a
46.02r0.29 c
46.20r0.18 bc
47.04r0.22 ab
46.02r0.40 c
45.04r0.17 d
0.00
69.85r0.28 a
63.72r0.30 b
63.81r0.14 b
64.10r0.19 b
63.53r0.37 b
62.28r0.17 c
0.00
83.34r0.25 a
77.89r0.27 b
77.96r0.13 b
78.22r0.16 b
77.72r0.33 b
76.61r0.15 c
0.00
28.38r0.03 a
24.30r0.31 b
23.56r0.17 bc
23.02r0.17 cd
22.46r0.33 d
21.56r0.19 e
0.00
20.80r0.17 a
15.86r0.26 b
15.31r0.17 b
15.13r0.24 bc
14.48r0.31 cd
13.85r0.26 de
0.00
42.34r0.22 e
43.30r0.26 d
42.88r0.18 de
42.77r0.22 de
42.61r0.18 de
42.58r0.29 de
61.62r0.20 f
62.48r0.23 e
62.10r0.16 ef
62.00r0.19 ef
61.86r0.16 ef
61.83r0.26 ef
28.25r0.21 g
28.18r0.26 g
27.75r0.23 g
27.55r0.34 g
30.40r0.26 f
29.99r0.24 f
16.04r0.26 h
15.67r0.27 hÕ
15.40r0.09 hÕ
14.95r0.27 Õ
14.98r0.18 Õ
15.00r0.26 Õ
11.41r0.19 g
12.24r0.18 f
11.98r0.09 fg
11.44r0.26 fg
10.43r0.17 h
10.62r0.17 h
22.82r0.29 f
21.70r0.32 g
21.26r0.14 g
21.25r0.28 g
21.04r0.14 g
21.07r0.14 g
OMSD
%
73.90r0.25 d
76.24r0.24 c
76.52r0.17 c
76.92r0.15 c
76.84r0.05 c
76.77r0.09 c
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 e
19.60r0.26 g
25.54r0.29 e
29.83r0.39 f
39.28r0.28 f
13.75r0.01 de
20.06r 0.17 fg
26.84r0.17 d
31.93r0.27 e
41.91r0.27 e
de
fg
d
e
13.85r0.23
20.45r0.23
27.14r0.19
32.23r0.19
42.22r0.19 e
e
g
d
e
13.10r0.23
19.60r0.19
27.51r0.19
32.79r0.24
42.68r0.17 de
e
fg
d
e
13.28r0.23
20.07r0.34
27.60r0.19
32.60r0.19
42.58r0.06 de
e
f
d
e
13.48r0.19
20.54r0.15
27.42r0.23
32.79r0.19
42.50r0.10 de
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
Çizelge 4.10. Yemlere karabiber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
13.42r0.04a
12.51r0.05b
12.52r0.02b
12.56r0.03b
12.48r0.06b
12.29r0.03c
0.00
11.87r0.04e
12.03r0.04d
11.96r0.03de
11.94r0.04de
11.92r0.03de
11.91r0.05de
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04g
10.95r0.04f
11.00r0.03f
11.07r0.03f
11.06r0.02f
11.05r0.02f
73
73
74
ønkübasyonun 24. saatinde en düúük ve en yüksek GO miktarlar
bakmndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya karabiber
ilavesiyle en düúük (41.91r0.27 ml/200 mg KM) ve en yüksek
(42.68r0.17 ml/200 mg KM) GO de÷erleri srasyla % 1 ve 3 karabiber
içeren PTK’da bulunmuútur. Farkl düzeylerde karabiber içeren ÇKO ve
arpann en düúük GO miktarlar (42.58r0.29 ve 62.28r0.17 ml/200 mg
KM) her iki yemde de % 5 karabiber düzeyinde, en yüksek GO miktarlar
(43.30r0.26 ve 64.10r0.19 ml/200 mg KM) ise srasyla % 1 ve % 3
karabiber ilavesiyle elde edilmiútir.
Çizelge 4.10’dan PTK, ÇKO ve arpaya farkl düzeylerde
karabiber ilavesinin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri
incelendi÷inde, PTK’ya % 5’e kadar karabiber ilavesinin OMSD ve
ME’de önemli (P0.01) artúa neden oldu÷u belirlenmiútir. ÇKO’ya % 2,
3, 4 ve 5 düzeyinde karabiber ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan
etkisi önemsiz (P!0.01) bulunmasna karún, % 1 karabiber düzeyi
OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda arttrmútr. Arpaya % 5’e
kadar karabiber ilavesi ise OMSD ve ME’nin önemli (P0.01) düzeyde
düúmesine neden olmuútur.
4.3.3.6. Kimyon ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde kimyon içeren PTK, ÇKO ve arpann
inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam
GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri
Çizelge 4.11’de verilmiútir.
75
Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkisi
önemli (P0.01) bulunmuútur. Ancak, bu etki PTK, ÇKO ve arpada farkl
úekilde
ortaya
çkmútr.
PTK’ya
%5’e
kadar
kimyon
ilavesi
inkübasyonun 8., 12. ve 24. saatlerinde ölçülen GO miktarlar üzerinde
genel
olarak
bir
artúa
neden
olmuútur.
Söz
konusu
artúlar
irdelendi÷inde, % 1 kimyon ilavesinde inkübasyonun 8. ve 12., % 5
kimyon ilavesinde ise 8 ve 24. saatlere ait artúlarn istatistiki olarak
önemsiz (P!0.01) olmasna karún di÷er artúlarn önemli (P0.01)
oldu÷u ortaya çkmaktadr. Kimyonun % 2 ve 3’lük düzeyleri de
inkübasyonun 2 ve 4. saatlerindeki GO üzerinde artrc etki yapmútr.
Fakat bu etki inkübasyonun 4. saatinde istatistiki olarak önemsiz
(P!0.01) bulunmuútur. Kimyonun % 5’lik düzeyi ise inkübasyonun 2 ve
4. saatlerine ait GO’yu önemli (P0.01) oranda düúürmüútür.
ÇKO’ya %1 ve 2 kimyon ilavesi (% 2’lik kimyon düzeyinin
inkübasyonun 8. saatine ait GO miktar hariç) inkübasyonun tüm
dönemlerindeki GO miktarlarn önemli (P0.01) oranda arttrmútr.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
33.41r0.12 a
32.45r0.23 b
32.52r0.23 b
32.60r0.09 ab
33.16r0.22 ab
32.54r0.19 b
0.00
47.53r0.11 c
50.36r0.31 a
50.05r0.34 a
50.04r0.19 a
49.88r0.22 a
48.99r0.18 b
0.00
69.85r0.28 a
68.91r0.31 b
68.94r0.33 b
68.38r0.30 b
68.23r0.17 b
67.16r0.26 c
0.00
83.34r0.25a
82.50r0.28b
82.53r0.29b
82.03r0.27b
81.90r0.15b
80.95r0.23 c
0.00
28.38r0.03 a
17.91r0.12 ef
18.07r0.17 def
18.16r0.20 de
18.26r0.16 de
17.20r0.23 ef
0.00
20.80r0.17 a
11.73r0.17 h
11.81r0.14 gh
11.81r0.20 gh
12.08r0.12 gh
12.18r0.18 fgh
0.00
42.34r0.22 e
44.90r0.22 d
44.02r0.17 d
42.51r0.21 e
42.42r0.18 e
42.32r0.11 e
61.62r0.20 j
63.90r0.20 Õ
63.11r0.15 Õ
61.77r0.19 j
61.69r0.16 j
61.60r0.10 j
28.25r0.21 j
31.38r0.26 f
30.41r0.18 gh
29.16r0.20 Õj
29.16r0.24 Õj
29.17r0.24 Õj
16.04r0.26 h
17.32r0.24 fg
17.06r0.26 g
15.91r0.22 h
15.55r0.18 h
15.85r0.19 h
11.41r0.19 h
13.26r0.24 de
12.82r0.09 def
12.52r0.17 efg
11.84r0.22 gh
11.49r0.18 h
22.82r0.29 hÕ
24.22r0.19 g
23.34r0.18 h
22.27r0.23 Õ
22.45r0.22 Õ
22.42r0.17 Õ
OMSD
%
73.90r0.25 h
75.12r0.21fg
76.32r0.21 d
75.99r0.31de
75.36r0.11ef
74.51r0.13gh
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 cd
19.60r0.26 bc
25.54r0.29 f
29.83r0.39 hÕ
39.28r0.28 Õ
12.98r0.27 de
18.86r0.21 cd
25.88r0.12 ef
30.19r0.12 h
40.65r0.24 gh
b
b
c
d
14.37r0.12
20.35r0.12
27.62r0.28
32.85r0.21
42.00r0.23 e
14.00r0.19 bc
20.16r0.19 b
27.07r0.23 cd
32.39r0.17 de
41.63r0.35 ef
13.55r0.17 cd
19.62r0.19 bc
26.44r0.19 de
31.86r0.23 ef
40.92r0.12 fg
h
de
ef
fg
11.75r0.18
18.72r0.23
25.77r0.31
31.10r0.22
39.97r0.15 hÕ
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
Çizelge 4.11. Yemlere kimyon ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
76
13.42r0.04 a
13.28r0.05 ab
13.29r0.05 ab
13.20r0.05 b
13.18r0.03 b
13.02r0.04 c
0.00
11.87r0.04 f
12.29r0.04 d
12.15r0.03 e
11.90r0.03 f
11.89r0.03 f
11.87r0.02 f
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04 k
10.77r0.04 Õj
10.97r0.03 g
10.91r0.05 gh
10.81r0.02 hÕ
10.67r0.02 jk
76
77
Kimyonun % 3, 4 ve 5’lik düzeylerinin (% 3’lük kimyon düzeyinin
inkübasyonun 2. saatine ait GO miktar hariç) tüm inkübasyon
dönemlerinde GO miktar üzerine olan etkisi önemsiz (P!0.01)
bulunmuútur.
Arpaya % 5’e kadar kimyon ilavesi inkübasyonun 2., 4. ve 24.
saatlerinde GO miktarnn önemli oranda (P0.01) düúmesine, 12. saatte
ise önemli (P0.01) oranda yükselmesine neden olmuútur. ønkübasyonun
8. saatine ait GO miktarlar üzerine kimyonun etkisi farkl bir úekilde
ortaya çkmútr. Söz konusu inkübasyon döneminde % 1, 2 ve 5’lik
kimyon düzeyleri GO miktarn önemli (P0.01) oranda düúürmesine
karún, kimyonun % 3 ve 4’lük düzeylerinin GO üzerine olan etkisi
önemsiz (P!0.01) bulunmuútur.
Toplam GO miktarlar bakmndan de÷erlendirildi÷inde, PTK’ya
kimyon ilavesiyle en düúük (39.97r0.15 ml/200 mg KM) ve en yüksek
(42.00r0.23 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve 2 kimyon
düzeylerinde elde edilmiútir. ÇKO ve arpada en düúük GO miktarlar
(42.32r0.11 ve 67.16r0.26 ml/200 mg KM) % 5 kimyon düzeyinde, en
yüksek GO miktarlar (44.90r0.22 ve 68.94r0.33 ml/200 mg KM) ise
srasyla % 1 ve % 2 kimyon düzeylerinde belirlenmiútir.
Çizelge 4.11’den PTK, ÇKO ve arpaya kimyon ilavesinin OMSD
ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’ya %1, 2, 3 ve 4
kimyon ilavesi OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) düzeyde arttrmútr.
Kimyonun % 5 düzeyi OMSD ve ME’de önemsiz (P!0.01) bir artúa
neden olmuútur.
78
ÇKO’ya % 1 ve 2 kimyon ilavesi OMSD ve ME’yi önemli
(P0.01) oranda artrmasna karún, % 3, 4 ve 5 düzeyleri OMSD ve ME
üzerinde önemsiz (P!0.01) etki göstermiútir.
Arpaya farkl düzeylerde kimyon ilavesi OMSD’yi önemli
(P0.01) oranda düúürmesine karún, % 1 ve 2 düzeylerin ME üzerindeki
etkisi önemsizdir (P!0.01). Kimyonun % 3, 4 ve 5 düzeyleri ise ME
içerikleri önemli (P0.01) oranda düúürmüútür.
4.3.3.7. AdaçayÕ ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde adaçay içeren PTK, ÇKO ve arpann
inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam
GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri
Çizelge 4.12’de verilmiútir. Yaplan muameleler GO, OMSD ve ME
üzerinde
önemli
(P0.01)
etkiler
göstermiútir.
Fakat,
adaçay
düzeylerinin PTK, ÇKO ve arpann GO miktarna etkileri farkl úekilde
ortaya çkmaútr.
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
16.04r0.26 Õj
15.97r0.16 Õj
17.91r0.17 ef
17.95r0.28 ef
17.26r0.31 fg
17.37r0.17 fg
28.38r0.03 a
25.40r0.22 b
26.03r0.31 b
16.40r0.17 gh
15.77r0.18 Õj
15.22r0.37 j
0.00
11.41r0.19 g
11.77r0.23 fg
14.27r0.12 c
14.03r0.20 cd
13.26r0.27 de
12.99r0.22 e
20.80r0.17 a
16.31r0.26 b
16.85r0.21 b
9.90r0.23 h
9.17r0.31 hÕ
8.71r0.27 Õ
0.00
33.41r0.12 b
41.98r0.32 a
41.72r0.30 a
32.16r0.24 b
32.07r0.19 b
32.08r0.48 b
0.00
22.82r0.29 f
23.37r0.18 ef
23.89r0.24 ef
24.31r0.40 de
23.89r0.19 ef
23.73r0.27 ef
47.53r0.11 a
48.22r0.33 a
48.23r0.32 a
42.79r0.43 b
41.99r0.32 b
42.26r0.64 b
0.00
28.25r0.21 g
28.99r0.21 fg
30.97r0.22 cd
31.31r0.49 c
29.98r0.27cdef
29.45r0.40 efg
69.85r0.28 a
62.94r0.31 b
62.77r0.23 b
60.56r0.56 c
60.70r0.42 c
60.50r0.72 c
0.00
42.34r0.22 e
43.08r0.25 e
45.87r0.26 d
44.60r0.35 d
42.53r0.29 e
42.26r0.29 e
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 de
19.60r0.26 c
25.54r0.29 c
29.83r0.39 def
39.28r0.28 gh
13.93r0.02 cd
19.34r0.19 cd
26.13r0.09 c
31.35r0.18 c
40.98r0.22 f
de
de
c
cde
13.31r0.26
18.44r0.30
25.51r0.34
30.65r0.38
40.65r0.26 fg
de
cde
cd
cde
13.20r0.18
18.61r0.36
25.39r0.24
30.70r0.36
39.96r0.29 fg
ef
ef
cd
cdef
12.56r0.27
17.97r0.28
25.30r0.34
30.16r0.39
39.69r0.27 fg
g
fg
de
fg
11.36r0.27
17.04r0.34
24.28r0.23
29.04r0.26
38.02r0.28 h
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
83.34r0.25 a
77.20r0.28 b
77.05r0.21 b
75.08r0.50 cd
75.20r0.37 c
75.03r0.64 cd
0.00
61.62r0.20 g
62.28r0.23 g
64.26r0.23 f
63.63r0.31 f
61.79r0.26 g
61.55r0.26 g
OMSD
%
73.90r0.25 de
75.41r0.20 c
75.12r0.23 cd
74.51r0.26 cd
74.27r0.24 cd
72.79r0.25 e
Çizelge 4.12. Yemlere adaçay ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
13.42r0.04 a
12.39r0.05 b
12.36r0.03 b
12.03r0.08 d
12.05r0.06cd
12.02r0.11 d
0.00
11.87r0.04d
11.99r0.04d
12.45r0.04b
12.24r0.06bc
11.90r0.05 d
11.86r0.05 d
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04fg
10.82r0.03 e
10.77r0.04ef
10.66r0.04ef
10.62r0.04ef
10.37r0.04g
79
79
80
PTK’ya % 2, 3 4 ve 5 adaçay ilavesi inkübasyonun 4. saatinde
GO miktarlarn ve % 5 düzeyi ise inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerinde
GO miktarlarn düúürmesine (P0.01) karún, sadece %1 adaçay düzeyi
inkübasyonun 12. ve 24. saatindeki GO miktarnda önemli (P0.01)
artúa neden olmuútur. Farkl adaçay düzeylerinde di÷er dönemlerde
belirlenen GO miktarlarndaki farkllklarn istatistiksel olarak önemli
olmad÷ (P!0.01) bulunmuútur.
ÇKO’ya % 1 adaçay ilavesi GO miktarn etkilememiútir
(P!0.01). Buna karún % 3 adaçay inkübasyonun tüm dönemlerinde
GO’yu önemli (P0.01) düzeyde arttrmútr. Ayrca, adaçaynn % 2, 4
ve 5 düzeyleri 2. ve 4. saatte, % 2 düzeyi 12. ve 24. saatte, % 4 düzeyi ise
12. saatte GO’da önemli (P0.01) yükselmelere neden olmuútur.
Adaçaynn % 2 düzeyi ile 8. saatte, % 4 düzeyi ile 8. ve 24. saatte, % 5
düzeyi ile de 8., 12. ve 24. saatteki net GO’daki farkllklarn istatistiksel
olarak önemsiz (P!0.01) oldu÷u bulunmuútur. ÇKO’ya adaçay ilavesinin
di÷er aromatik bitkilerde belirlenenlerden fark GO miktarlarnda önemli
bir azalmaya neden olmamasdr.
Arpaya % 1 ve 2 düzeyinde adaçay ilavesi inkübasyonun sadece
8. saatinde GO’da önemli (P0.01) bir artúa neden olmuútur. Arpaya %
3, 4 ve 5 ada çay ilavesi inkübasyonun 8. saatinde, % 1 ve 2 adaçay
ilavesi ise 12. saatinde GO miktar üzerinde önemsiz (P!0.01) bir etki
göstermiútir. Adaçaynn tüm düzeyleri inkübasyonun 2., 4. ve 24.
saatinde, % 3, 4 ve 5 düzeyleri ise 12. saatinde GO’yu önemli (P0.01)
oranda düúürmüútür.
81
ønkübasyonun 24. saatinde en düúük ve en yüksek GO miktarlar
açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, PTK’ya adaçay ilavesiyle
en düúük (38.02r0.28 ml/200 mg KM) ve en yüksek (40.98r0.22 ml/200
mg KM) GO miktarlar srasyla % 5 ve 1 adaçay düzeylerinde
belirlenmiútir. Farkl düzeylerde adaçay içeren ÇKO ve arpada en düúük
GO miktarlar (42.26r0.29 ve 60.50r0.72 ml/200 mg KM) her iki yemde
de % 5 adaçay düzeyinde, en yüksek GO miktarlar (45.87r0.26 ve
62.94r0.31 ml/200 mg KM) ise srasyla % 2 ve % 1 adaçay
düzeylerinde elde edilmiútir.
Çizelge 4. 12’den PTK, ÇKO ve arpaya farkl düzeylerde adaçay
ilavesinin OMSD ve ME üzerine olan etkileri incelendi÷inde, PTK’daki
% 1 adaçay düzeyinin OMSD ve ME’yi önemli (P0.01) oranda
arttrd÷ görülmektedir. Di÷er taraftan, PTK’ya eklenen adaçay düzeyi
arttkça OMSD ve ME’de bir azalma ortaya çkmasna karún bu etki
istatistiksel olarak önemsiz (P!0.01) bulunmuútur.
ÇKO’ya % 2 ve 3 düzeyinde adaçay ilavesi OMSD ve ME’yi
önemli (P0.01) oranda arttrmú, % 1, 4 ve 5 düzeyinde ise OMSD ve
ME’de oluúan farklar önemsiz (P!0.01) bulunmuútur.
Arpaya % 5’e kadar adaçay ilavesi OMSD ve ME’de düúme
e÷ilimi göstermiú ve bu etki tüm adaçay düzeylerinde istatistiksel olarak
önemli (P0.01) bulunmuútur.
4.3.3.8. AcÕ biber ilavesinin etkisi
Farkl düzeylerde ac biber içeren PTK, ÇKO ve arpann
inkübasyonu ile 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerdeki net GO miktarlar, toplam
82
GO miktarndan yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içerikleri
Çizelge 4.13’de verilmiútir. Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME
üzerine olan etkileri önemli (P0.01) bulunmuútur. Fakat bu etki PTK,
ÇKO ve arpa da farkl olarak ortaya çkmútr. PTK’da ac biberin % 1, 2
ve 3 düzeyleri inkübasyonun 2. ve 4., % 5 düzeyi ise inkübasyonun
sadece 4. saatinde önemsiz (P!0.01) farklara neden olmuútur. Ac biberin
% 1, 2 ve 3 düzeyleri inkübasyonun 8. 12. ve 24. saatinde GO
miktarlarn önemli (P0.01) derecede arttrmútr. Ac biberin % 4 ve 5
düzeyleri ise inkübasyonun 2. saatinden itibaren GO miktarn arttrc
etki göstermeye baúlamútr. Bu etki sadece % 5 ac biber düzeyinde 4.
saatte önemsiz (P!0.01) bulunmuútur.
ÇKO’ya farkl düzeylerde ac biber ilavesinin GO miktar
üzerinde (% 4 ac biber düzeyinin inkübasyonun 2. saatine ait GO miktar
hariç) istatistiksel olarak önemli bir arttrc etkisinin olmad÷
saptanmútr. Ac biberin ÇKO’ya eklenmesi, genel olarak inkübasyonun
4. saatinden itibaren GO miktarlarn düúürmüútür. Fakat, % 3 ve 4 ac
biber düzeyinin inkübasyonun 4. ve 12. saatlerinde GO miktarlarnda
ortaya çkan düúme istatistiksel olarak önemsiz bulunmuútur.
Arpaya farkl düzeylerde ac biber ilavesi inkübasyonun 2., 4. ve
24. saatlerindeki toplam GO miktarlarnn önemli (P0.01) oranda
düúmesine neden olurken, 8. saatte önemli (P0.01) artúlara neden
olmuútur. Ac biberin % 1 ve 2 düzeyleri inkübasyonun 12. saatinde GO
miktarlarnda bir miktar artúa neden olmasna karún, bu artú önemsiz
(P!0.01) bulunmuútur. Ac biberin % 3, 4 ve 5 düzeylerinin
inkübasyonun 12. saatinde GO miktarlar üzerinde önemli (P0.01) bir
azalmaya neden oldu÷u belirlenmiútir.
83
ønkübasyonun 24. saatinde oluúan en düúük ve en yüksek GO
miktarlar açsndan bir de÷erlendirme yapld÷nda, PTK’ya ac biber
ilavesiyle en düúük (41.91± 0.22 ml/200 mg KM) ve en yüksek
(42.56±0.14 ml/200 mg KM) GO miktarlar srasyla % 1 ve 2 ac biber
düzeylerinde elde edilmiútir. Farkl düzeylerde ac biber içeren ÇKO ve
arpada en düúük GO miktarlar (32.22±0.20 ve 61.85±0.22 ml/200 mg
KM) %5 ac biber düzeylerinde ve en yüksek GO miktarlar (32.98±0.23
ve 66.76±0.27 ml/200 mg KM) ise srasyla % 2, % 1 ac biber
düzeylerinde elde edilmiútir.
OMSD ve ME bakmndan de÷erlendirildi÷inde, PTK’ya ac biber ilavesi
OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) bir artúa neden olmasna
karún, ÇKO ve arpaya ac biber eklenmesi söz konusu de÷erlerde önemli
(P0.01) bir azalmaya neden olmuútur. Ac biberin düzeyi yükseldikçe
OMSD ve ME’de ortaya çkan azalma daha da önemli boyutlara
ulaúmútr..
0
1
2
3
4
5
0
1
2
3
4
5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
P
16.04r0.26 Õ
15.03r0.12 j
15.14r0.23 j
15.49r0.18 Õj
15.66r0.18 Õj
15.12r0.23 j
28.38r0.03 a
21.94r0.27 d
21.39r0.09 de
26.08r0.22 b
25.62r0.18 bc
25.25r0.11 c
0.00
11.41r0.19 g
11.52r0.11 g
11.71r0.23 fg
12.07r0.18 fg
12.24r0.12 f
11.70r0.23 fg
20.80r0.17 a
14.22r0.13 c
13.67r0.19 cd
17.88r0.22 b
17.33r0.09 b
17.23r0.14 b
0.00
33.41r0.12 c
37.20r0.32 b
37.32r0.19 b
38.35r0.28 a
37.52r0.18 ab
37.33r0.17 b
0.00
22.82r0.29 g
20.79r0.12 h
21.08r0.28 h
21.35r0.23 h
21.15r0.22 h
20.88r0.18 h
47.53r0.11 a
47.55r0.23 a
47.69r0.24 a
46.16r0.46 b
44.97r0.12 c
44.59r0.26 c
0.00
28.25r0.21 h
26.73r0.17 Õ
27.12r0.22 Õ
27.48r0.23 hÕ
27.36r0.18 hÕ
27.00r0.23 Õ
69.85r0.28 a
66.76r0.27 b
65.97r0.29 b
63.70r0.39 c
62.59r0.25 d
61.85r0.22 d
0.00
42.34r0.22 e
32.57r0.18 g
32.98r0.23 g
32.79r0.14 g
32.66r0.17 g
32.22r0.20 g
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
13.30r0.22 de
19.60r0.26 gh
25.54r0.29 f
29.83r0.39 g
39.28r0.28 f
12.88r0.14 e
19.41r0.19 h
27.81r0.28 de
33.41r0.20 de
41.91r0.22 e
13.25r0.24 de
19.79r0.20 gh
28.19r0.21 d
33.88r0.23 d
42.56r0.14 e
cd
fg
de
ef
13.91r0.09
20.36r0.20
27.46r0.19
32.78r0.23
42.49r0.09 e
c
ef
e
f
14.22r0.13
20.91r0.36
26.94r0.28
31.84r0.28
42.48r0.17 e
c
gh
e
f
14.12r0.12
20.05r0.24
26.92r0.19
32.09r0.22
42.35r0.11 e
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
0
1
2
3
4
5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
abc
Düzey
Yem
83.34r0.25 a
80.59r0.24 b
79.89r0.25 b
77.87r0.34 c
76.88r0.23 d
76.23r0.19 d
0.00
61.62r0.20 f
52.94r0.16 g
53.30r0.20 g
53.13r0.12 g
53.02r0.15 g
52.63r0.18 g
OMSD
%
73.90r0.25 e
76.24r0.20 d
76.82r0.13 d
76.76r0.08 d
76.75r0.16 d
76.64r0.10 d
Çizelge 4.13. Yemlere ac biber ilavesinin GO miktar, OMSD ve ME içerikleri üzerine etkileri
84
13.42r0.04 a
12.96r0.04 b
12.84r0.04 b
12.50r0.06 c
12.34r0.04 d
12.23r0.03 d
0.00
11.87r0.04 e
10.29r0.03 h
10.35r0.04 h
10.32r0.23 h
10.30r0.03 h
10.23r0.03 h
ME
MJ/kg KM
10.56r0.04 g
10.96r0.03 f
11.05r0.02 f
11.04r0.01 f
11.04r0.03 f
11.02r0.02 f
84
85
4.3.4. økinci inkübasyon sonuçlarÕ
Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren PTK, ÇKO ve arpann 24
saatlik
1.
inkübasyon
sonucunda
saptanan
GO
miktarlarndan
yararlanlarak her bitki için matematiksel olarak gerçekleúmesi gereken
GO miktarlarna göre en düúük ve en yüksek GO miktarlarn oluúturan
aromatik bitki düzeyleri belirlenmiú ve bu örnekler ikinci bir 24 saatlik
inkübasyona alnmútr. økinci inkübasyonda GO, OMSD ve ME
de÷erleri tekrar belirlenmiútir.
PTK, ÇKO ve arpa ile aromatik bitki karúmlarnn ikinci kez
inkübasyonunda 2., 4., 8., 12. ve 24. saatlerindeki net GO miktarlar,
OMSD ve ME içerikleri srasyla Çizelge 4.14., 4.15 ve 4.16’da
verilmiútir.
Yaplan muamelelerin GO, OMSD ve ME üzerine olan etkileri
önemli (P0.01) bulunmuútur. Ancak, bu etkiler arpann inkübasyonu ile
2., 4. ve 12. saatlerinde belirlenen GO miktarlar hariç birinci inkübasyon
sonuçlar ile karúlaútrld÷nda, oldukça farkl oldu÷u görülmektedir.
Çizelge 4.14 ve 4.15 incelendi÷inde, PTK ve ÇKO’ya aromatik
bitki ilavesinin inkübasyonun farkl zamanlarnda ilave edilmeyen
yemlerle karúlaútrld÷nda net GO miktarlarn, OMSD ve ME
içeriklerini önemli (P0.01) oranda düúürdü÷ü görülmektedir. Nitekim,
ùekil 4.2 ve 4.3’den PTK ve ÇKO’ya aromatik bitki ilavesiyle GO
miktarlarnda ortaya çkan düúme daha belirgin olarak görülmektedir.
PTK ve ÇKO’ya ilave edilen aromatik bitki düzeylerinin GO, OMSD ve
ME üzerine etkisi ise önemsiz (P!0.01) bulunmuútur.
18.20r0.30g
18.72r0.31fg
22.93r0.18b
22.94r0.64b
0.00
13.30r0.30g
14.00r0.18defg
8.58r0.35e
9.10r0.17cde
PTK
Ab1
10.68r0.17b
16.11r0.17b
PTK
Ab2
11.03r0.53b
16.11r0.63b
P
0.00
0.00
abc
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
Aç1
Aç5
PTK
PTK
15.93r0.46bc
15.40r0.46bcde
10.33r0.46bc
9.98r0.30bcd
Km2
Km5
PTK
PTK
15.49r0.18bcd
15.13r0.65bcde
10.27r0.18bc
9.90r0.36bcd
Kb1
Kb3
PTK
PTK
13.95r0.00efg
13.43r0.31fg
8.83r0.00de
9.19r0.18cde
H1
H5
PTK
PTK
14.71r0.35bcdefg
14.88r0.18bcdef
10.15r0.35bc
10.50r0.30b
Yk1
Yk5
PTK
PTK
23.10r0.61b
22.23r0.46bcd
22.51r0.18bc
22.51r0.65bc
20.67r0.18de
19.97r0.31ef
21.01r0.18cde
20.48r0.17e
21.54r0.18bcde
20.82r0.52de
15.58r0.30bc
15.05r0.30bcde
10.68r0.18b
9.97r0.30bcd
B1
B5
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
32.07r0.20a
22.62r0.00bc
21.57r0.61bcde
26.78r0.00bcdef
27.32r0.53bcd
0.00
22.75r0.35h
23.09r0.35h
28.18r0.88b
26.43r0.46bcdef
27.55r0.18bc
28.27r0.54b
24.91r0.18fg
24.04r0.35gh
25.56r0.61defg
25.38r0.17efg
26.44r0.35bcdef
25.55r0.52defg
35.94r0.20a
26.87r0.00bcde
25.81r0.61cdefg
24.
39.21r0.34bc
39.93r0.53b
0.00
31.33r0.76fg
30.79r0.35g
39.90r0.53b
39.38r0.61bc
39.25r0.31bc
38.89r0.48bc
32.85r0.18f
31.11r0.31fg
37.64r0.36cde
36.41r0.30e
36.94r0.30de
35.87r0.80e
42.94r0.20a
39.95r0.18b
38.72r0.35bcd
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
4.
8.
12.
25.62r0.01a
15.02r0.00bcde
14.50r0.30cdefg
2.
73.84r0.31bc
74.48r0.47b
0.00
66.83r0.68ef
66.36r0.31f
74.45r0.47b
73.99r0.54bc
73.88r0.27bc
73.56r0.43bc
68.19r0.16ef
66.64r0.27ef
72.44r0.32bcd
71.35r0.26d
71.83r0.27cd
70.87r0.71d
77.16r0.18a
71.35r1.41d
68.69r0.31e
OMSD
%
10.55r0.05bc
10.66r0.08b
0.00
9.37r0.11ef
9.29r0.05f
10.66r0.01b
10.58r0.10b
8.85r0.05g
8.79r0.07g
9.60r0.03ef
9.34r0.05ef
10.32r0.05bcd
10.13r0.04d
10.21r0.05cd
10.05r0.12d
11.11r0.03a
10.13r0.24d
9.69r0.05e
ME
MJ/kg KM
Çizelge 4.14. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve
ME içerikleri üzerine etkileri
20.46r0.01a
10.08r0.18bc
9.90r0.00bcd
Aromatik
bitki ve
düzeyi
0
Kk2
Kk5
Yem
86
86
87
PTK
PTK Kk2
PTK Kk5
PTK B1
PTK B5
PTK Yk1
PTK Yk5
PTK H1
PTK H5
PTK Kb1
PTK Kb3
PTK Km2
PTK Km5
PTK Aç1
PTK Aç5
PTK Ab1
PTK Ab2
50
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM)
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
2
4
8
12
24
ønkübasyon süresi, saat
ùekil 4.2. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon
süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Çizelge 4.16’dan da görüldü÷ü gibi, arpaya aromatik bitki
ilavesiyle inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerinde belirlenen GO
miktarlarnda önemli (P0.01) bir düúme ortaya çkmútr. Arpaya
aromatik bitki ilavesi inkübasyonun 2., 4. ve 8. saatlerinde GO miktarn
düúürdü÷ü, inkübasyonun 12. ve 24. saatlerinde ise PTK ve ÇKO’ya göre
farkl bir durum ortaya çkt÷ Çizelge 4.16 ve úekil 4.4’den de
görülmektedir.
ønkübasyonun
12.
saatindeki
GO
miktarlar
incelendi÷inde, arpaya % 2 yalanc karabiber ve % 1 hayt ilavesi GO
miktarn önemli (P0.01) oranda arttrmútr. Aromatik bitkilerden
karabiber, kimyon ve ac biberin farkl düzeyleri ile % 5 kekik düzeyi
inkübasyonun 12. saatinde net GO miktarnda önemli (P0.01) bir
88
düúmeye neden oldu÷u belirlenmiútir. Farkl düzeylerde aromatik bitki
içeren arpaya ait, toplam GO miktarlar de÷erlendirildi÷inde, arpaya % 2
ve5 kekik, % 2 ve5 yalanc karabiber, % 1 hayt ve ac biber ilavesinin
24. saatteki GO miktarlarnda önemli (P0.01) artúlara neden oldu÷u,
di÷er aromatik bitki düzeylerinin GO üzerindeki etkisinin önemsiz
(P!0.01) oldu÷u bulunmuútur. Toplam GO miktarndan yararlanlarak
hesaplanan OMSD ve ME içerikleri üzerine arpaya aromatik bitki
ilavesinin etkileri 24. saatte belirlenen GO miktarndaki etkiye benzer
úekilde ortaya çkmútr.
19.63r0.47bc
20.68r0.47b
18.55r0.35cd
19.42r0.30bc
0.00
14.81r0.54bc
15.33r0.31b
11.42r0.31b
11.41r0.54b
ÇKO
Ab2
10.33r0.18bcd
13.48r0.18de
ÇKO
Ab5
11.02r0.30bc
14.52r0.17bcd
P
0.00
0.00
abc
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
Aç2
Aç5
ÇKO
ÇKO
12.44r0.35efgh
12.78r0.18efg
9.46r0.30defg
9.45r0.00defg
Km1
Km5
ÇKO
ÇKO
13.30r0.35de
12.96r0.17ef
9.97r0.30cde
9.63r0.18def
Kb1
Kb5
ÇKO
ÇKO
16.99r0.46defg
17.50r0.35def
18.20r0.46cde
18.39r0.30cd
18.37r0.36cd
18.18r0.47efg
13.38r0.36de
13.62r0.32cde
9.63r0.18def
9.45r0.31defg
H3
H5
ÇKO
ÇKO
16.08r0.47fg
15.73r0.31fg
10.78r0.30Õ
10.60r0.18Õ
8.13r0.18h
8.30r0.31gh
Yk1
Yk5
ÇKO
ÇKO
15.76r0.17fg
15.24r0.63g
11.38r0.00hÕ
11.38r0.61hÕ
8.75r0.18efgh
8.76r0.46efgh
B1
B3
ÇKO
ÇKO
25.28r0.65a
16.80r0.31defg
16.44r0.18efg
23.63r0.30cdef
24.85r0.63bcd
0.00
25.34r0.47bc
26.03r0.31b
22.07r0.30efgh
22.58r0.30efg
23.27r0.46def
23.82r0.63cde
22.47r0.18efgh
22.64r0.47de
41.65r0.18bc
42.52r0.80b
0.00
40.86r0.18bcd
39.04r0.54de
39.94r0.30cde
39.90r0.30cde
40.94r0.61bcd
40.81r0.76bcd
39.06r0.18de
38.69r0.82de
39.23r0.93de
37.99r0.31e
35.19r0.17f
34.50r0.63f
19.43r0.87Õ
20.49r0.17hÕ
20.85r0.77ghÕ
20.50r0.31hÕ
44.83r0.83a
40.67r0.31bcd
40.31r0.18Cbcde
24.
32.28r0.48a
22.11r0.31efgh
21.74r0.18fgh
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
4.
8.
12.
19.55r0.31a
11.67r0.18fghÕ
11.49r0.35ghÕ
ÇKO
ÇKO
ÇKO
2.
15.96r0.48a
8.84r0.00efgh
8.66r0.18fgh
Aromatik
bitki ve
düzeyi
0
Kk3
Kk5
Yem
61.01r0.16bc
61.78r0.71b
0.00
60.30r0.16bcd
58.69r0.48de
59.49r0.27cde
59.45r0.27cde
60.38r0.54bcd
60.26r0.67bcd
58.70r0.16de
58.37r0.73de
58.85r0.83de
57.75r0.28e
55.27r0.15f
54.65r0.56f
63.83r0.74a
60.14r0.27bcd
59.81r0.16bcde
OMSD
%
11.76r0.03bc
11.90r0.13b
0.00
11.63r0.03bcd
11.34r0.09de
11.48r0.05cde
11.48r0.05cde
11.61r0.10bcd
11.63r0.12bcd
11.34r0.03de
11.28r0.13de
11.37r0.15de
11.17r0.05e
10.71r0.03f
10.60r0.10f
12.28r0.13a
11.60r0.27bcd
11.54r0.03bcde
ME
MJ/kg KM
Çizelge 4.15. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri
89
89
90
ÇKO
ÇKO Kk3
ÇKO Kk5
ÇKO B1
ÇKO B3
ÇKO Yk1
ÇKO Yk5
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Kb1
ÇKO Kb5
ÇKO Km1
ÇKO Km5
ÇKO Aç2
ÇKO Aç5
ÇKO Ab2
ÇKO Ab5
50
45
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM)
40
35
30
25
20
15
10
5
0
2
4
8
12
24
ønkübasyon süresi, saat
ùekil 4.3. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon
süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
H1
H4
Kb3
Kb5
Km2
Km5
Aç2
Aç3
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
14.80r0.23d
14.00r0.16de
19.80r0.36b
19.44r0.62b
15.22r0.35d
14.53r0.60d
20.14r0.31b
19.60r0.01b
8.83r0.09de
8.47r0.18ef
12.48r0.18bc
12.13r0.31bc
9.80r0.18d
9.45r0.52de
13.36r0.48b
12.83r0.18bc
26.77r0.18g
26.26r0.46g
32.10r0.18cde
31.93r0.01cde
32.90r0.23bcd
31.20r0.30ef
32.11r0.19cde
31.12r0.44ef
43.39r0.31gh
42.89r0.30h
43.16r0.31gh
42.81r0.17h
51.80r0.50a
49.12r0.30b
51.01r0.19a
49.19r0.51b
65.22r0.19bc
63.41r0.47cdef
0.00
64.68r0.64cd
63.27r0.49cdef
61.23r0.71fg
60.92r0.17g
61.70r0.31efg
61.55r0.17efg
68.21r0.57a
64.72r0.47cd
67.60r0.32a
65.38r0.62bc
79.31r0.17bc
77.62r0.42cdef
0.00
78.74r0.57cd
77.49r0.44cdef
75.67r0.63fg
75.40r0.15g
76.10r0.27efg
75.96r0.15efg
81.88r0.51a
78.78r0.42cd
81.34r0.29a
79.36r0.55bc
13.91r0.18de
13.13r0.44e
63.83r0.18cde
62.42r0.48defg
8.29r0.16ef
7.46r0.44f
44.86r0.14efg
43.96r0.31fgh
0.00
Yk2
Yk5
Arpa
Arpa
47.25r0.17cd
46.19r0.48cde
77.99r0.16cde
76.73r0.43defg
33.70r0.01b
33.35r0.36bc
19.61r0.00b
19.44r0.48b
12.66r0.18bc
12.31r0.47bc
Arpa
Ab1
11.52r0.18c
17.41r0.05c
30.69r0.01ef
Arpa
Ab5
11.53r0.18c
17.47r0.00c
30.37r0.31f
P
0.00
0.00
0.00
abc
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
B2
B4
Arpa
Arpa
47.58r0.79bc
47.23r0.19cd
0
Kk2
Kk5
Arpa
Arpa
Arpa
OMSD
%
77.06r0.16defg
81.56r0.68a
81.12r0.32ab
In vitro inkübasyonun farklÕ dönemlerinde GO miktarlarÕ, ml
2.
4.
8.
12.
24.
20.80r0.27a
28.38r0.00a
39.38r0.17a
47.53r0.17bc
62.79r0.19defg
9.90r0.31d
14.84r0.18d
31.28r0.64ef
45.76r0.63cdef
67.85r0.76a
9.90r0.00d
14.85r0.18d
31.47r0.35def
45.61r0.47def
67.36r0.36ab
33.86r0.48b
33.68r0.01b
Düzey
Yem
12.74r0.03bc
12.46r0.07cdef
0.00
12.65r0.10cd
12.44r0.07cdef
12.13r0.11fg
12.09r0.03g
12.20r0.05efg
12.18r0.03efg
13.18r0.08a
12.66r0.07cd
13.09r0.05a
12.75r0.09bc
12.52r0.03cde
12.31r0.07defg
ME
MJ/kg KM
12.37r0.03defg
13.13r0.11a
13.05r0.05ab
Çizelge 4.16. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda GO miktar, OMSD ve ME içerikleri
üzerine etkileri
91
91
92
Arpa
A Kk2
A Kk5
A B2
A B4
A Yk2
A Yk5
A H1
A H4
A Kb3
A Kb5
A Km2
A Km5
A Aç2
A Aç3
A Ab1
A Ab5
80
70
Gaz oluúum miktarÕ
60
50
40
30
20
10
0
2
4
8
12
24
ønkübasyon süresi, saat
ùekil 4.4. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyon
süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
4.4. Aromatik Bitkilerin
Parametrelerine Etkileri
In
vitro
Rumen
Fermantasyon
økinci inkübasyon sonunda elde edilen rumen svs örneklerinde
pH, UYA ve NH3 düzeyleri belirlenmiútir.
4.4.1. Aromatik bitkilerin Rumen pH’sÕna etkisi
Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren yemlerin 24 saatlik ikinci
inkübasyonu sonunda elde edilen örneklerde belirlenen in vitro pH
de÷erleri Çizelge 4. 17.’de verilmiútir.
abc
0
Kk2
Kk5
B1
B5
Yk1
Yk5
H1
H5
Kb1
Kb3
Km2
Km5
Aç1
Aç5
Ab1
Ab2
düzeyi
bitki
Aromatik
ve
6.73r0.01g
6.93r0.01ab
6.90r0.00bc
6.81r0.00de
6.79r0.00def
6.87r0.02c
6.83r0.00d
6.90r0.00bc
6.91r0.00bc
6.89r0.00c
6.88r0.00c
6.95r0.00a
6.95r0.00a
6.78r0.02f
6.79r0.00ef
6.95r0.00a
6.95r0.00a
0.00
pH
Yem
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ayn sütunda bulunan farkl harfler önemlidir (P0.01)
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
P
Yem
0
Kk3
Kk5
B1
B3
Yk1
Yk5
H3
H5
Kb1
Kb5
Km1
Km5
Aç2
Aç5
Ab2
Ab5
Aromatik
bitki ve
düzeyi
6.62r0.00Õ
6.81r0.01de
6.81r0.00de
6.70r0.00g
6.66r0.01h
6.81r0.00de
6.82r0.00cde
6.78r0.02f
6.79r0.00ef
6.83r0.01bcd
6.85r0.03ab
6.84r0.00abc
6.84r0.00abcd
6.86r0.01ab
6.86r0.01a
6.86r0.01a
6.84r0.00abcd
0.00
pH
Yem
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Çizelge 4. 17. Yemlere aromatik bitki ilavesinin rumen svsnn pH de÷erine etkileri
0
Kk2
Kk5
B2
B4
Yk2
Yk5
H1
H4
Kb3
Kb5
Km2
Km5
Aç2
Aç3
Ab1
Ab5
Aromatik
bitki ve
düzeyi
6.58r0.01d
6.77r0.02a
6.74r0.00abc
6.74r0.01abc
6.73r0.00bc
6.74r0.00abc
6.75r0.00abc
6.76r0.01ab
6.75r0.01abc
6.72r0.00c
6.72r0.00c
6.61r0.00d
6.61r0.00d
6.76r0.02ab
6.74r0.01abc
6.75r0.01abc
6.73r0.01bc
0.00
pH
93
93
94
PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilave edilmesi rumen
pH’snda önemli (P0.01) etki göstermiútir. Aromatik bitki ilavesi genel
olarak pH’nn artmasna neden olmuútur. Ruminal pH’da görülen
yükselme e÷ilimi sadece arpaya kimyon (% 2 ve 5) ilavesinde önemsiz
(P!0.01) bulunmuútur.
4.4.2. Aromatik bitkilerin rumen UYA konsantrasyonuna etkisi
Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren PTK, ÇKO ve arpann 24
saatlik inkübasyonu sonucu elde edilen örneklerde belirlenen UYA
konsantrasyonlar ve asetik asit/propiyonik asit oranlar (C2/C3) srasyla
Çizelge 4.18, 4.19, 4.20’de verilmiútir.
Çizelge 4.18’den PTK’ya ilave edilen aromatik bitkilerin toplam
UYA konsantrasyonuna olan etkisi incelendi÷inde, PTK’ya % 3
karabiber, % 5 adaçay ve % 2 ac biber ilavesinin toplam UYA
konsantrasyonunu arttrd÷, di÷erlerinin ise düúürdü÷ü görülmektedir.
Aromatik bitki ve düzeylerinin toplam UYA konsantrasyonu üzerinde
yapmú oldu÷u etki ùekil 4.5a’dan daha belirgin olarak görülmektedir.
PTK aromatik bitki ilavesinde belirlenen en düúük ve en yüksek toplam
UYA açsndan bir de÷erlendirme yaplacak olursa, % 1 yalanc
karabiber düzeyinde en düúük (4.27 mM/100 ml), % 3 karabiber
düzeyinde ise en yüksek (7.49 mM/100 ml) toplam UYA konsantrasyonu
belirlenmiútir.
PTK’ya aromatik bitki ilavesi (%1 ac biber hariç) asetik asit
konsantrasyonunda artmaya, izo-bütirik asit, bütirik asit, izo-valerik asit
ve valerik asit konsantrasyonunda ise düúmeye neden olmuútur.
95
Propiyonik asit konsantrasyonu ise aromatik bitki düzeylerinden farkl
úekilde etkilenmiútir. PTK’ya ilave edilen % 2 kekik, % 1 ve 5 biberiye,
% 5 yalanc karabiber, % 1 hayt, % 1 karabiber, % 2 kimyon ve % 1 ac
biber düzeyleri propiyonik asit konsantrasyonunda artúa neden olurken,
di÷er aromatik bitki düzeylerinin düúmeye neden oldu÷u bulunmuútur.
Asetik asit / propiyonik asit oran ise % 2 kekik, % 2 kimyon ve % 1 ac
biber düzeylerinde düúmüú di÷erlerinde ise yükselmiúitr. PTK’ya
aromatik bitki ilavesinin söz konusu etkileri ùekil 4.5 a ve 4.5 b’de daha
belirgin olarak görülmektedir.
Aromatik
bitki ve
düzeyleri
0
Kk2
Kk5
B1
B5
Yk1
Yk5
H1
H5
Kb1
Kb3
Km2
Km5
Aç1
Aç5
Ab1
Ab2
6.50
5.71
4.81
6.16
6.01
4.27
5,69
6.31
5.07
4.93
7.49
6.43
5.76
6.02
6.69
5.87
7.30
TUYA
mM/100ml
C2/C3:Asetik asit / Propiyonik asit
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
PTK
Yem
61.55
65.16
70.69
67.14
66.50
68.38
66.79
68.54
70.43
64.46
70.06
62.83
69.34
69.66
67.88
61.11
68.50
Asetik asit
%
15.80
17.92
14.83
16.26
16.54
15.18
16.30
16.42
15.06
16.37
13.80
17.03
13.87
14.86
15.76
18.03
13,81
Propiyonik
asit %
øzo-bütirik
asit
%
2.30
1.80
1.25
1.52
1.73
1.54
1.62
1.40
1.39
1.98
1.08
1.85
1.28
1.37
1.47
1.90
1.97
Bütirik
asit
%
13.58
10.95
9.31
10.54
10.93
10.32
10.88
9.95
9.54
12.14
10.72
12.86
11.16
9.89
10.54
13.12
11.23
øzo-valerik
asit
%
4.05
2.00
2.02
2.27
2.24
2.39
2.20
1.78
1.77
2.71
2.19
2.91
2.17
2.24
2.29
3.35
2.46
Valerik
asit
%
2.70
2.17
1.90
2.26
2.05
2.20
2.20
1.90
1.82
2.34
2.14
2.53
2.18
1.98
2.06
2.50
2.02
3.90
3.64
4.77
4.13
4.02
4.51
4.10
4.17
4.68
3.94
5.08
3.69
5.00
4.69
4.31
3.39
4.96
C2/C3
Çizelge 4.18. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve
C2/C3’e etkileri
96
96
0
5
10
15
20
PTK Kk2
PTK Kk2
PTK
PTK
Propiyonik asit (%)
0
PTK Kk5
PTK Kk5
5
PTK B1
PTK B1
10
PTK B5
PTK B5
15
PTK Yk1
PTK Yk1
20
Örnekler
Örnekler
PTK H1
PTK H5
PTK Ab1
PTK Ab1
PTK Aç5
PTK Aç5
PTK Aç1
PTK Aç1
PTK Km5
PTK Km5
PTK Km2
PTK Km2
PTK Kb3
PTK Kb3
PTK Kb1
PTK Kb1
øzobütirik asit (%)
0
1
0,5
1,5
2
2,5
0
1
PTK
PTK
0,5
PTK Kk2
PTK Kk2
1,5
PTK Kk5
PTK B5
PTK B5
2
PTK Kk5
PTK Yk1
PTK Yk1
2,5
Örnekler
Örnekler
ùekil 4.5a. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri
Propiyonik asit (%)
PTK Yk5
PTK Yk5
PTK H1
PTK H5
PTK Ab2
PTK Ab2
øzobütirik asit (%)
PTK B1
PTK B1
PTK Yk5
PTK Yk5
PTK H1
PTK H5
PTK H1
PTK H5
PTK Ab1
PTK Ab1
PTK Aç5
PTK Aç5
PTK Aç1
PTK Aç1
PTK Km5
PTK Km5
PTK Km2
PTK Km2
PTK Kb3
PTK Kb3
PTK Kb1
PTK Kb1
97
PTK Ab2
PTK Ab2
97
C2/C3
3
2,5
2
1,5
1
0,5
0
0
1
2
3
4
5
6
PTK Kk2
PTK Kk5
PTK B1
PTK B5
PTK Yk1
Örnekler
Örnekler
PTK H1
PTK H5
PTK Ab1
PTK Ab1
PTK Aç5
PTK Aç5
PTK Aç1
PTK Aç1
PTK Km5
PTK Km5
PTK Km2
PTK Km2
PTK Kb3
PTK Kb3
PTK Kb1
PTK Kb1
4,5
4
3,5
3
2,5
2
1,5
1
0,5
0
6
5
4
3
2
1
0
PTK
PTK Kk2
PTK Kk5
PTK B1
PTK B5
PTK Yk1
Örnekler
Örnekler
ùekil 4.5b. PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri
98
Valerik asit (%)
PTK
PTK
PTK Kk2
PTK Kk5
PTK B1
PTK B5
PTK Yk1
PTK Yk5
PTK Yk5
PTK H1
PTK H5
PTK Ab2
PTK Ab2
øzovalerik asit (%)
C2/C3
PTK
PTK Kk2
PTK Kk5
PTK B1
PTK B5
PTK Yk1
PTK Yk5
PTK Yk5
PTK H1
PTK H5
PTK H1
PTK H5
PTK Aç1
PTK Aç1
PTK Km5
PTK Km5
PTK Km2
PTK Km2
PTK Kb3
PTK Kb3
PTK Kb1
PTK Kb1
PTK Ab2
PTK Ab2
PTK Ab1
PTK Ab1
PTK Aç5
PTK Aç5
98
99
Çizelge 4.19’dan ÇKO’ya ilave edilen aromatik bitkilerin toplam UYA
konsantrasyonuna olan etkisi incelendi÷inde, ÇKO’ya kekik, kimyon ve
% 3 biberiye eklenmesi toplam UYA konsantrasyonun yükselmesine,
di÷erlerinin ise düúmesine neden oldu÷u görülmektedir. En düúük ve en
yüksek toplam UYA konsantrasyonlar açsndan bir de÷erlendirme
yapld÷nda, % 5 adaçay düzeyi ile en düúük (3.82 mM/100 ml) ve % 3
biberiye düzeyi ile en yüksek (8.34 mM/100 ml) toplam UYA
konsantrasyonunun elde edildi÷i ortaya çkmaktadr.
ÇKO’ya
aromatik
bitki
ilave
edilmesi
asetik
asit
konsantrasyonunda yükselmeye, bütirik asit konsantrasyonlarnda ise
düúmeye neden olmuútur. ÇKO’ya % 3 biberiye, %1 ve 5 yalanc
karabiber, % 1 ve 5 karabiber, % 1 kimyon ve % 2 ac biber ilavesinin
propiyonik
asit
konsantrasyonunda
artúa,
di÷er
aromatik
bitki
düzeylerinin ise düúüúe neden oldu÷u belirlenmiútir. Haytn % 3’lük ve
karabiberin % 1’lik düzeylerinin izo-bütirik asit, adaçaynn % 5’lik
düzeyinin izo-valerik asit, kimyonun % 1’lik düzeyinin valerik asitte artú
etkileri hariç tutulacak olursa, aromatik bitki ve düzeyleri genel olarak
izo-bütirik asit, izo-valerik asit ve valerik asit konsantrasyonlarnda
azalmaya neden olmuútur. Asetik asit / propiyonik asit oranlar
de÷erlendirildi÷inde, ÇKO’ya kekik, hayt ve adaçay ilavesinin asetik
asit / propiyonik asit orann arttrd÷, yalanc karabiber ve karabiberin
ise azaltt÷ ortaya çkmaktadr. Di÷er aromatik bitkilerin etkileri ise
düzeye göre farkllk göstermiútir. ÇKO ile aromatik bitki karúmlarna
ait UYA konsantrasyonlar ùekil 4.6a ve 4.6b’de ayrca grafik halinde de
verilmiútir.
100
Arpaya
aromatik
bitki
eklemenin
toplam
UYA
konsantrasyonlarna etkileri Çizelge 4.20’den incelendi÷inde, % 2
yalanc karabiber, % 3 ve 5 karabiber düzeylerinin toplam UYA
konsantrasyonunu arttrd÷, di÷erlerinin ise düúürdü÷ü görülmektedir.
En düúük ve en yüksek toplam UYA konsantrasyonlar açsndan bir
de÷erlendirme yaplacak olursa, % 4 hayt ve biberiye düzeylerinde en
düúük (3.49 mM/100 ml) ve % 3 karabiber düzeyinde en yüksek (8.41
mM/100 ml) toplam UYA konsantrasyonlar belirlenmiútir. Yalanc
karabiber düzeyleri asetik asitte, % 3 adaçay düzeyi bütirik asitte
düúmeye, di÷er aromatik bitki düzeyleri ise asetik asit ve bütirik asitte
artmaya neden olmuútur. En yüksek asetik asit ve bütirik asit
konsantrasyonlar srasyla karabiber ve ac biberi % 5 düzeylerinde
belirlenmiútir. Aromatik bitkilerden % 2 ve 5 yalanc karabiber, % 5
kekik düzeyleri propiyonik asit oluúumunu arttrmú, di÷erleri ise
azaltmútr. Aromatik bitkiler izo-bütirik asit, izo-valerik asit ve valerik
asit konsantrasyonlar üzerinde düúürücü etki göstermiúlerdir. Asetik asit
/ propiyonik asit oran yalanc karabiber ve % 5 kekik kullanmyla
düúmüú, di÷erlerinde ise yükselmiútir.
0
Kk3
Kk5
B1
B3
Yk1
Yk5
H3
H5
Kb1
Kb5
Km1
Km5
Aç2
Aç5
Ab2
Ab5
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
C2/C3:Asetik asit / Propiyonik asit
Aromatik
bitki ve
düzeyi
Yem
6.05
7.14
6.64
5.73
8.34
5.83
4.60
5.26
5.49
5.67
4.77
6.22
8.18
5.48
3.82
5.29
4.33
TUYA
mM/100ml
63.77
69.14
72.11
69.86
64.79
66.46
67.25
65.72
75.88
64.24
63.95
65.46
71.94
68.41
72.69
64.30
67.88
Asetik
asit
%
16.43
16.35
15.23
16.22
18.46
18.69
18.27
16.35
12.07
17.92
17.71
17.29
13.80
15.98
10.95
17.85
16.19
Propiyonik
asit %
1.63
1.01
0.75
1.49
1.37
1.26
1.42
1.83
0.76
1.74
1.58
1.47
0.65
1.44
1.05
1.63
0.62
øzo-bütirik
asit
%
13.43
10.64
9.36
10.66
12.15
10.72
10.61
12.34
9.81
12.50
13.12
12.15
10.81
10.94
7.49
12.61
12.25
Bütirik asit
%
øzovalerik
asit
%
3.07
1.46
1.19
1.57
1.63
1.48
1.31
2.30
1.22
2.07
1.97
1.91
1.58
1.83
6.93
2.05
1.76
1.68
1.39
1.36
0.20
1.60
1.39
1.14
1.45
0.25
1.54
1.67
1.72
1.21
1.40
0.89
1.56
1.31
Valerik
asit
%
3.88
4.23
4.73
4.31
3.51
3.56
3.68
4.02
6.29
3.59
3.61
3.79
5.21
4.28
6.64
3.60
4.19
C2/C3
Çizelge 4.19. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve
C2/C3’e etkileri
101
101
ÇKO Kk3
ÇKO B1
ÇKO Yk1
Örnekler
Örnekler
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Kb1
ÇKO Kb5
ÇKO Km1
ÇKO Aç2
ÇKO Aç3
ÇKO Ab5
55
60
65
70
75
80
0
0,5
1
1,5
2
ÇKO Kk3
ÇKO B1
ÇKO Yk1
Örnekler
Örnekler
ùekil 4.6a. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri
0
5
10
20
15
9
8
7
6
5
4
3
2
1
0
102
TUYA (mM/100ml)
Propiyonik asit (%)
ÇKO
ÇKO
ÇKO Kk5
ÇKO Kk5
ÇKO B3
ÇKO B3
ÇKO Yk5
ÇKO Yk5
ÇKO H5
ÇKO Kb5
ÇKO Km5
ÇKO Km5
ÇKO Aç3
ÇKO Ab2
ÇKO Ab5
Asetik asit (%)
øzobütirik asit (%)
ÇKO
ÇKO
ÇKO Kk5
ÇKO Kk5
ÇKO B3
ÇKO B3
ÇKO Yk5
ÇKO Yk5
ÇKO H5
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Kb1
ÇKO Kb5
ÇKO Kb5
ÇKO Km1
ÇKO Km5
ÇKO Km5
ÇKO Aç2
ÇKO Aç3
ÇKO Aç3
ÇKO Ab2
ÇKO Ab5
ÇKO Ab5
102
0
0,5
1
1,5
2
ÇKO B3
ÇKO B3
ÇKO B1
ÇKO B1
ÇKO Kk5
ÇKO Kk5
ÇKO Kk3
ÇKO Kk3
ÇKO
ÇKO
Bütirik asit (%)
16
14
12
10
8
6
4
2
0
ÇKO Yk1
ÇKO Yk1
Örnekler
Örnekler
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Km5
ÇKO Km1
ÇKO Km1
ÇKO Kb5
ÇKO Kb5
ÇKO Kb1
ÇKO Kb1
ÇKO Ab2
ÇKO Ab2
ÇKO Aç3
ÇKO Aç3
8
7
6
5
4
3
2
1
0
7
6
5
4
3
2
1
0
ÇKO Kk5
ÇKO Kk3
ÇKO Kk3
ÇKO
ÇKO
ÇKO Yk1
ÇKO Yk1
ÇKO B3
ÇKO B3
Örnekler
Örnekler
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Ab2
ÇKO Ab2
ÇKO Aç3
ÇKO Aç3
ÇKO Aç2
ÇKO Aç2
ÇKO Km5
ÇKO Km5
ÇKO Km1
ÇKO Km1
ÇKO Kb5
ÇKO Kb5
ÇKO Kb1
ÇKO Kb1
103
ùekil 4.6b. ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri
Valerik asit (%)
ÇKO Yk5
ÇKO Yk5
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Aç2
ÇKO Aç2
ÇKO Km5
ÇKO Ab5
ÇKO Ab5
øzovalerik asit (%)
C2/C3
ÇKO B1
ÇKO B1
ÇKO Kk5
ÇKO Yk5
ÇKO Yk5
ÇKO H3
ÇKO H5
ÇKO Ab5
ÇKO Ab5
103
Aromatik
bitki ve
düzeyi
0
Kk2
Kk5
B2
B4
Yk2
Yk5
H1
H4
Kb3
Kb5
Km2
Km5
Aç2
Aç3
Ab1
Ab5
6.76
5.70
6.48
4.31
3.49
7.09
6.21
4.31
3.49
8.41
7.55
5.03
6.72
5.87
5.72
6.14
6.42
TUYA
mM/100ml
C2/C3:Asetik asit / Propiyonik asit
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Yem
61.04
67.06
61.12
62.75
63.05
59.21
59.67
62.75
63.04
71.40
72.31
65.97
65.44
65.01
70.90
69.16
62.80
Asetik asit
%
17.70
15.82
19.15
15.18
15.12
19.76
19.74
15.18
15.11
10.48
10.15
16.21
16.07
14.30
11.85
12.90
15.61
Propiyonik
asit %
øzo-bütirik
asit
%
2.43
0.88
1.14
2.16
1.76
1.28
1.70
2.16
1.76
0.62
0.63
1.14
1.10
1.57
1.14
0.69
1.61
13.69
13.76
15.96
16.34
16.32
16.48
16.06
16.34
16.32
14.29
14.44
13.88
14.46
15.90
13.44
15.24
16.79
Bütirik asit
%
øzo-valerik
asit
%
3.24
0.86
1.16
1.95
1.94
1.44
1.26
1.95
1.96
1.43
1.06
1.27
1.26
1.74
1.43
0.83
1.67
Valerik
asit
%
1.90
1.63
1.48
1.62
1.80
1.83
1.57
1.62
1.80
1.77
1.40
1.53
1.67
1.48
1.24
1.18
1.52
3.45
4.24
3.19
4.13
4.17
3.00
3.02
4.13
4.17
6.81
7.12
4.07
4.07
4.55
5.99
5.36
4.02
C2/C3
Çizelge 4.20. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna ve
C2/C3’e etkileri
104
104
Propiyonik asit (%)
A B4
A B4
A B2
A B2
A Kk5
A Kk5
A Kk2
A Kk2
Arpa
Arpa
TUYA (mM/100ml)
Örnekler
Örnekler
A H1
A H4
A Km5
A Km2
A Km2
A Kb5
A Kb5
A Kb3
A Kb3
A Ab1
A Ab1
A Aç3
A Aç3
0
0,5
1
2
1,5
3
2,5
0
5
10
15
20
25
A Kk2
A B2
A Yk2
A Yk2
A B4
A B4
Örnekler
Örnekler
A H1
A H4
A Ab1
A Ab1
A Aç3
A Aç3
A Aç2
A Aç2
A Km5
A Km5
A Km2
A Km2
A Kb5
A Kb5
A Kb3
A Kb3
105
ùekil 4.7a. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri
0
5
10
15
20
25
A Yk2
A Yk2
A H1
9
8
7
6
5
4
3
2
1
0
A Yk5
A Yk5
A H4
A Aç2
A Aç2
A Km5
A Ab5
A Ab5
Asetik asit (%)
øzobütirik asit (%)
Arpa
Arpa
A Kk2
A Kk5
A Kk5
A B2
A Yk5
A Yk5
A H1
A H4
A Ab5
A Ab5
105
Bütirik asit (%)
Valerik asit (%)
18
16
14
12
10
8
6
4
2
0
0
0,5
1
Örnekler
Örnekler
A H4
A Aç3
A Aç3
A Km5
A Km5
A Kb5
A Kb5
8
7
6
5
4
3
2
1
0
0
0,5
1
2
1,5
3
2,5
3,5
A Kk2
A B2
A Yk2
Örnekler
Örnekler
ùekil 4.7b. Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 2. inkübasyonda rumen UYA konsantrasyonlarna etkileri
Arpa
Arpa
1,5
A Kk5
A Kk5
2
A B4
A B4
106
A Yk5
A Yk5
A H4
A Ab5
A Ab5
C2/C3
øzovalerik asit (%)
Arpa
Arpa
A Kk5
A Kk5
A B4
A B4
A Yk5
A Yk5
A H4
A H1
A H4
A Kb3
A Kb5
A Kb5
A Km2
A Km5
A Km5
A Aç2
A Aç3
A Aç3
A Ab1
A Ab5
A Ab5
106
107
Arpaya
aromatik
bitki
ilavesiyle
rumen
UYA
konsantrasyonlarnda ortaya çkan de÷iúimler ùekil 4. 7a ve ùekil 4.7b’de
daha belirgin bir úekilde görülmektedir.
4.4.3. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi
In vitro koúullarda 24 saatlik inkübasyon sonucunda elde edilen
rumen svs örneklerinde belirlenen amonyak azotu (NH3-N) ve
amonyak (NH3) konsantrasyonlar Çizelge 4.21’de verilmiútir.
PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilave edilmesi rumende oluúan
amonyak miktarnda belirgin bir düúmeye neden olmuútur. Kimyonun
PTK’daki etkisi hariç aromatik bitki düzeylerindeki artú rumende oluúan
amonyak miktarndaki düúmeyi daha da belirginleútirmiútir. Rumende
oluúan en düúük amonyak miktar açsndan bir de÷erlendirme yaplacak
olursa, PTK’ya %5 kekik, ÇKO’ya % 5 yalanc karabiber ve arpaya % 2
kimyon ilave edilmesinin rumende en düúük amonyak oluúumuna neden
oldu÷u belirlenmiútir. Aromatik bitkilerin rumen amonyak azotu
konsantrasyonuna olan etkileri ise úekil 4.8’de daha belirgin bir úekilde
görülmektedir.
H1
H5
Kb1
PTK
PTK
PTK
Aç1
Aç5
Ab1
Ab2
PTK
PTK
PTK
PTK
Km5
Yk5
PTK
PTK
Yk1
PTK
Kb3
B5
PTK
Km2
B1
PTK
PTK
Kk5
PTK
PTK
Kk2
475.20
479.20
150.00
218.80
499,50
444,00
288.00
324.00
69.00
111.50
163.00
179.60
122.75
151.75
57.00
110.40
Aromatik NH3-N
bitki ve
(mg/L)
düzeyi
0
550.00
PTK
PTK
Yem
577.84
582.71
182.40
266.06
607.39
539.90
350.21
393.98
83,90
135,58
198.21
218.39
149.26
184.53
69.31
134.25
668.80
NH3
(mg/L)
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
ÇKO
Yem
Ab5
Ab2
Aç5
Aç 2
Km5
Km1
Kb5
Kb1
H5
H3
Yk5
Yk1
B3
B1
Kk5
Kk3
77.50
93.80
61.70
90.20
67.50
91.40
83.00
95.00
56.70
85.00
31.75
49.50
68.60
71.40
41.25
75.00
Aromatik NH3-N
bitki ve
(mg/L)
düzeyi
0
108.60
94.24
114.06
75.03
109.68
82.08
111.14
100.93
115.58
68.95
103.36
38.61
60.19
83.42
86.82
50.16
91.20
132.06
NH3
(mg/L)
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Arpa
Yem
Çizelge 4.21. Aromatik bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonuna etkisi
108
Ab5
Ab1
Aç3
Aç2
Km5
Km2
Kb5
Kb3
H4
H1
Yk5
Yk2
B4
B2
Kk5
Kk2
88.70
96.90
61.50
85.10
57.40
32.40
97.80
110.00
77.50
97.20
94.50
110.00
51.40
68.50
54.20
70.20
Aromatik NH3-N
bitki ve
(mg/L)
düzeyi
0
148.25
107.86
117.83
74.78
103.48
69.80
39.40
118.92
133.76
94.24
118.20
114.91
133.76
62.50
83.30
65.91
85.36
180.27
NH3
(mg/L)
108
ÇKO Ab2
ÇKO Ab5
A Ab1
A Ab5
0
ÇKO Aç5
20
A Aç3
40
ÇKO Aç2
60
A Aç2
80
ÇKO Km5
100
A Km5
120
ÇKO Km1
140
A Km2
160
ÇKO Kb5
Ö r n e k le r
A Kb5
ÇKO Kb1
ÇKO H5
ÇKO H3
ÇKO Yk5
ÇKO Yk1
ÇKO B3
ÇKO B1
ÇKO Kk5
0
A Kb3
A H4
A H1
A Yk5
A Yk2
A B4
A B2
A Kk5
ÇKO Kk3
ÇKO
NH3-N (Mg/L)
PTK Ab2
PTK Ab1
PTK Aç5
PTK Aç1
PTK Km5
PTK Km2
PTK Kb3
PTK Kb1
PTK H5
PTK H1
PTK Yk5
PTK Yk1
PTK B5
PTK B1
PTK Kk5
PTK Kk2
PTK
0
A Kk2
Arpa
NH3-N (Mg/L)
NH3-N (Mg/L)
109
600
500
400
300
200
100
Ö r n e k le r
120
100
80
60
40
20
Ö r n ek ler
ùekil 4.8. Aromatik bitkilerin rumen amonyak azotu konsantrasyonuna etkisi
110
5. TARTIùMA
Bu araútrmann amac, tbbi ve aromatik özelli÷e sahip
bitkilerden kekik, biberiye, yalanc karabiber, hayt, karabiber, kimyon,
anadolu adaçay ve ac krmz biberin rumen fermantasyonun kontrolü
amacyla ruminant beslemede kullanlabilirli÷ini araútrmaktr.
Belirtilen amaca yönelik olarak, söz konusu aromatik bitkilerin
ham besin madde içerikleri, uçucu ya÷ miktar ve bileúenleri, PTK, ÇKO
ve arpaya %5’e kadar aromatik bitki ilavesinin in vitro koúullarda gaz
oluúumuna, rumen pH’s ve uçucu ya÷ asitleri ile amonyak
konsantrasyonu üzerine olan etkileri belirlenmiútir.
5.1. Aromatik Bitkilerin Ham Besin Madde øçerikleri
Akgül (1993), 100 g kekikte 7.8 g su, 9.1 g protein, 7.4 g ya÷,
63.9 g karbonhidrat (18.6 g lif), 11.7 g kül, 276 kcal enerji, 1890 mg
kalsiyum (Ca), 124 mg demir (Fe), 220 mg magnezyum (Mg), 201 mg
fosfor (P), 814 mg potasyum (K), 55 mg sodyum (Na), 6 mg çinko (Zn),
5 mg niasin, 3800 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir.
Araútrmada kullanlan kekik örne÷inde do÷al halde 2078 kcal/kg ME, %
9.49 HP, % 3.6 HY, % 18.2 HS, % 7.69 HK % 49.79 NÖM
belirlenmiútir. HP ve toplam karbonhidrat (HS+NÖM=67.99) içeri÷i
Akgül, (1993)’den yüksek, HY, HK ve ME içerikleri ise düúük
bulunmuútur.
Akgül (1993), 100 g biberiye de 9.3 g su, 4.9 g protein, 15.2 g
ya÷, 64.1 g karbonhidrat (17.7 g lif), 6.5 g kül, 331 kcal enerji, 1280 mg
Ca, 29 mg Fe, 220 mg Mg, 70 mg P, 955 mg K, 50 mg Na, 3 mg Zn, 61
111
mg vit. C, 1 mg niasin, 3128 IU vit A bulundu÷unu bildirmektedir.
Araútrmada kullanlan biberiyede do÷al halde 2153 kcal/kg ME, % 6.12
HP, % 10.99 HY, % 26.25 HS, % 5.17 HK, % 42.48 NÖM belirlenmiútir.
HP ve toplam karbonhidrat (HS+NÖM=68.73) içeri÷i Akgül (1993)’den
daha yüksek belirlenmiútir. HS’deki yükselmenin toplam karbonhidrat
miktarnda artúa neden oldu÷unu, bunun da araútrmada kullanlan
örne÷in vejetasyon dönemindeki ilerlemeden kaynakland÷n ya da
yapraklar arasna bir miktar ince dallarn karúmú olabilece÷i úeklinde
açklanabilir. HK, HY ve ME de÷erleri ise Akgül (1993)’den düúük
belirlenmiútir.
HK’ün
düúük
belirlenmesi
örnekte
toz
toprak
bulaúmasnn olmad÷n ya da çok düúük oldu÷unu, HY’n düúüklü÷ü de
enerji
miktarnn
düúük
belirlenmesine
neden
oldu÷unu
düúündürmektedir.
Çalúmada kullanlan yalanc karabiber meyvalarnda 2397
kcal/kg ME, % 6.34 HP, % 7.59 HY, %1 6.69 HS, % 3.49 HK, % 54.51
NÖM bulundu÷u belirlenmiútir. Yalanc karabiber (Schinus molle L)
daha çok süs bitkisi olarak kullanlmas nedeniyle ham besin maddelerine
iliúkin literatüre ulaúlamamútr.
Denemede kullanlan hayt meyvasnda (Fructus agni-casti) do÷al
halde % 6.49 HP, % 6.26 HY, % 64.63 HS, % 3.72 HK, % 10.02 NÖM
ve 490 kcal/kg ME oldu÷u belirlenmiútir. Ancak, besin madde bileúimine
iliúkin yaynlanmú bir çalúmaya ulaúlamad÷ için sonuçlarn
karúlaútrlmas da mümkün olmamútr.
Akgül (1993), 100 g karabiberde 10.5 g su, 11 g protein, 3.3 g
ya÷, 64.8 g karbonhidrat (13.1 g lif), 4.3 g kül, 255 kcal enerji, 437 mg
Ca, 29 mg Fe, 194 mg Mg, 173 mg P, 1255 mg K, 44 mg Na, 1 mg Zn, 1
112
mg niasin, 190 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir. Denemede
kullanlan karabiberde do÷al halde 2618 kcal/kg ME, % 12.60 HP, %
7.22 HY, % 10.38 HS, % 3.59 HK, % 53.42 NÖM belirlenmiútir. HP,
HY, toplam karbonhidrat (HS+NÖM=63.80) ve ME içeri÷i Akgül
(1993)’ten daha yüksektir.
Kimyonda uçucu ya÷n dúnda % 20-25 sabit ya÷, % 15-18 HP,
% 30-36 karbonhidrat, birçok vitamin ve mineral bulunmaktadr (Ylmaz
ve Arslan, 1991). Karaman kimyonunda ise % 12 sabit ya÷, % 20 azotlu
bileúikler, % 3 úeker, % 4.5 niúasta bulunur (Ceylan, 1996). Akgül (1993)
ise 100 g kimyonda 8.1 g su, 17.8 g protein, 18.3 g ya÷, 44.2 g
karbonhidrat (10.5 g lif), 7.6 g kül, 375 kcal enerji, 931 mg Ca, 66 mg
Fe, 366 mg Mg, 499 mg P, 1788 mg K, 168 mg Na, 5 mg Zn, 8 mg C
vitamini, 1 mg tiamin, 5 mg niasin, 1270 IU A vitamini bulundu÷unu
bildirmektedir. Denemede kullanlan kimyonda do÷al halde % 19.76 HP,
% 17.68 HY, % 15.82 HS, % 6.52 HK, % 31.66 NÖM ve 2841 kcal/kg
ME belirlenmiútir. Örnekte HP ve toplam karbonhidrat miktar Ylmaz ve
Arslan, (1991)’den daha yüksek, HY ise daha düúüktür. Kimyonun enerji
de÷erinin ruminantlarn beslenmesinde önemli bir yem olan arpaya
(do÷al halde 2866 kcal/kg ME) çok yakn oluúu, kimyon üzerinde önemle
durulmas gerekti÷ini düúündürmektedir.
Akgül (1993), 100 g adaçaynda (Salvia officinalis L.) 8 g su, 10.6
g protein, 12.7 g ya÷, 60. 652 mg Ca, 28 mg Fe, 428 mg Mg, 91 mg P,
1070 mg K, 11 mg Na, 5 mg Zn, 32 mg 60.7 g karbonhidrat, 8.1 g lif, 8 g
kül, 1 mg vit.C, 6 mg niasin, 5900 IU vitamin A bulundu÷unu
bildirmektedir. Denemede kullanlan adaçaynda % 7.63 HP, % 10.52
HY, % 11.56 HS, % 9.38 HK, % 53.28 NÖM ve 2644 kcal/kg ME
113
belirlenmiútir. HP, HY toplam karbonhidrat (HS+NÖM=64.84) içerikleri
Akgül (1993)’den daha düúük belirlenmiútir. Salvia triloba’nn ham besin
madde analiz sonuçlarna ulaúlamamútr. Botanik özellikleri Salvia
officinalis L.’ye benzedi÷i, biraz daha çal formuna yakn oluúu ve üç
yaprakl bir görünüúe sahip olmas (triloba:üç yaprakl), uçucu ya÷larnn
etken maddelerinin oranlarnn birbirinden de÷iúik oluúuyla birbirinden
ayrld÷ bildirilmektedir (Ceylan, 1996).
Bu araútrmada kullanlan ac biberde do÷al halde 2107 kcal/kg
ME, % 12.15 HP, % 10.48 HY, % 16.41 HS, % 12.52 HK, % 32.90
NÖM oldu÷u belirlenmiútir. Akgül (1993) ise 100 g ac krmz biberde
8.1 g su, 12 g protein, 17.3 g ya÷, 56.6 g karbonhidrat (24.9 g lif), 6 g
kül, 318 kcal enerji, 148 mg Ca, 8 mg Fe, 152 mg Mg, 293 mg P, 2014
mg K, 30 mg Na, 2 mg Zn, 76 mg C vitamini, 1 mg riboflavin, 9 mg
niasin, 41610 IU A vitamini bulundu÷unu bildirmektedir. HY, HS ve ME
içerikleri Akgül (1993)’den düúük, HK ise yaklaúk iki kat yüksek, di÷er
de÷erler ise benzer bulunmuútur.
5.2. Aromatik Bitkilerin Uçucu Ya÷ Miktar ve Bileúenleri
Ceylan ve ark. (1999), øzmir keki÷inin geliútirilen klonlarnda
uçucu ya÷ orann % 2.61-5.12 olarak belirlemiútir. Uçucu ya÷n ana
bileúeni carvacrol % 70.73-85.68 , ikinci srada 1.8-cineole % 5.6513.39, tymol ise en düúük bileúen olarak % 0.25-1.93 orannda
bulunmuútur.
Balkesir-Ayvalk-Çakmak
orjinli
øzmir
keki÷i
populasyonlarnda uçucu ya÷ oran % 1.85-5.0, Çanakkale-AyvackBehramkale orjinlilerde % 1.55-5.0 arasnda de÷iúmektedir (Bayram ve
ark., 2001). Ege bölgesi ve Antalya’dan toplanan O. onites örneklerinde
114
Oflaz ve ark. (2002), % 3.2-5.4 uçucu ya÷, % 56-80 carvacrol
belirlemiúlerdir. Mays ve Haziran aylarnda Bat ve Güneybat
Anadolu’dan (çiçeklenme döneminde) toplanan 112 adet O. onites L.’nin
ö÷ütülmemiú yapraklardaki uçucu ya÷ oranlarnn % 0.128-5.546,
karvakrol
oranlarnn
ise
%
6.522-98.360
arasnda
de÷iúti÷i
bildirilmektedir (Otan ve ark., 1994). Araútrclar, O. onites L.’nin 01000 m arasnda yaylú gösterdi÷ini, uçucu ya÷ ve karvakrol oranlarnda
geniú bir varyasyonun söz konusu oldu÷unu, fakat bu varyasyonun
rakmdan kaynaklanmad÷n belirtmektedirler. Araútrmada kullanlan
O. onites kurutulmuú yapraklarnda (Folia Origani), uçucu ya÷ miktar %
4.53 , ö÷ütülmüú örnekte ise % 1.2 ve uçucu ya÷n ana bileúeni carvacrol
% 69.1 orannda bulunmuútur. Ö÷ütme kekik yapraklarnda yaklaúk %
75 uçucu ya÷ kaybna neden olmuútur. Çalúmada belirlenen uçucu ya÷
ve carvacrol oranlar ile Otan ve ark., 1994; Ceylan ve ark.,1999; Bayram
ve ark., 2001; Oflaz ve ark., 2002’nn bulgularyla benzerlik
göstermektedir.
Biberiye (Rosmarinus offiicinalis L.) bileúiminde % 8 tanen, ac
madde (Baytop, 1999) ve % 1-2.5 arasnda uçucu ya÷ bulunur (Zeybek
ve Zeybek, 1994;Ceylan, 1996; Baytop, 1999). Uçucu ya÷n en önemli
bileúenlerini ise cineole (% 15-30), borneol esterlerini (Baytop, 1999) ve
camphor (% 5-10) oluúturdu÷u bilinmektedir (Ceylan, 1996).
Gülbaba ve Özkurt (2002), Adana, Mersin yöresinde do÷al
biberiye populasyonlarnn alan, yaprak ve ya÷ verimlerini belirlemek
amacyla yürüttükleri bir çalúmada, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarnda
biberiye uçucu ya÷ miktarlarnn aylara göre srasyla % 1.56-2.38, %
1.51-2.31, % 1.58-2.23 oldu÷unu belirlemiúlerdir.
115
Aydn, Isparta, Çanakkale’de Arabac ve ark. (2003) tarafndan
yürütülen baúka bir araútrmada ise, biberiye uçucu ya÷ oranlarnn
ortalamalar 2001 ve 2002 yllarnda illere göre srasyla % 0.441, 0.412,
0.283; % 0.459, 0.519, 0.303 olarak bulunmuútur. Araútrclar 2001
ylnda uçucu ya÷ ana bileúeninin borneol oldu÷unu, onu camphor ve 1,8cineole’ün izledi÷ini, 2002 ylnda ise ana bileúenin camphor, bunu
borneol ve 1,8-cineole’ün takip etti÷ini bildirmektedirler. Aydn, Isparta,
Çanakkale’de 2001 ylnda borneol, camphor, 1,8-cineole miktarlar
illere ve bileúenlere göre srasyla % 22.54, 21.88, 23.86; 23.00, 19.83,
25.12; 18.00, 18.66, 18.14 gübresiz, % 24.09, 23.16, 25.04; 22.33, 18.80,
24.98; 18.05, 15.15, 16.01 gübrelenmiú örneklerde belirlemiúlerdir.
Lahlou ve Berrada, (2003) ise biberiyenin üç farkl kemotipinde uçucu
ya÷
oarannn
%
0.79-1.62
arasnda
de÷iúti÷ini
bildirmektedir.
Araútrmada kullanlan biberiyenin ö÷ütülmemiú örnekte uçucu ya÷
miktar % 0.8, ö÷ütülmüú örne÷in ise %0.55’dir. Ö÷ütme srasnda
biberiyede görülen uçucu ya÷ kayb % 31.25 olmuútur. Kekik ile
karúlaútrld÷nda kayp oldukça düúük düzeydedir. Uçucu ya÷ oran
Arabac ve ark. (2003)’ün bulgular ile karúlaútrld÷nda belirlenen
orann daha yüksek, Lahlou ve Berrada, (2003)’ya yakn oldu÷u
görülmektedir.
Biberiye uçucu ya÷nn en önemli bileúenleri olan cineole,
camphor, borneol, bornyl acetate kullanlan örnekte srasyla % 14.34, %
23.54, % 26.16, % 7.56 olarak bulunmuútur. Lahlou ve Berrada, (2003)
Rosmarinus officinalis L.’nin üç farkl kemotipinde borneol, camphor ve
1.8-cineole oranlar srasyla % 4.6-16.9, % 11.7-13.2, % 8.7-49.8
arasnda de÷iúti÷ini belirlemiútir. Örnekteki cineole oran Arabac ve ark.
116
(2003)’ten düúük Lahlou ve Berrada, (2003) ile benzer, borneol oran
ikisinden de yüksek, camphor oran ise Arabac ve ark. (2003) ile
uyumlu, Lahlou ve Berrada, (2003)’dan yüksektir.
Yalanc karabiberde % 3-5 uçucu ya÷ ve uçucu ya÷n bileúiminde
carvacrol, tymol, phelladrene, pinene, reçine ve ketonlar bulunur (Akgül,
1993; Baytop, 1999). Fructus Shini’de uçucu ya÷ oran ö÷ütülmemiú ve
ö÷ütülmüú örne÷in her ikisinde de % 0.20 olarak bulunmuútur. Belirlenen
de÷erler Marongiu ve ark., (2004)’ün uçucu ya÷ orann % 0.1-0.7
arasnda belirledi÷i çalúmasyla benzerlik göstermektedir. Ancak, Akgül
(1993) ve Baytop (1999)’un bildiriúlerinin de çok altndadr.
Bu araútrmada kullanlan Fructus Shini’de uçucu ya÷n temel
bileúimini D-feladren (% 27.59), E- phellandrene (% 21.96), myrcen (%
8.59), (+)-spathulenol (% 6.26) oluúturmaktadr. Marongiu ve ark.,
(2004)’ün çalúmasnda, uçucu ya÷da D-phellandrene, myrcen, oranlarn
srasyla % 13.7-38.9, % 2.2-7.3 arasnda, limonen+ E-phellandrene
oranlarn % 12.1-29 arasnda oldu÷u belirlenmiútir. Araútrmadaki
de÷erlerle benzerlikleri oldu÷u gibi baz bileúenlerin oranlarnda
farkllklar da bulunmaktadr.
øzmir civarndan toplanmú haytn yaprak, çiçek ve meyva
karúmnda uçucu ya÷ % 0.75 olarak belirlenmiútir (Baytop, 1999).
Denemede kullanlan hayt meyvasnn (Fructus Agni-Casti) uçucu ya÷
oran ö÷ütülmemiú örnekte % 0.8, ö÷ütülmüú örnekte % 0.25 düzeyinde
belirlenmiútir. Ö÷ütülmemiú örnekte belirlenen de÷er Baytop (1999)’un
bildiriúiyle uyumludur.
Hayt meyvasnn uçucu ya÷nn temel bileúiminde 1.8-sineol (%
32.10), sabinen (% 20.70), D-terpinyl acetate (% 7.4) ve D-pinene (% 7)
117
belirlenmiútir. Novak ve ark. (2005), farkl kemotiplerin olgun
meyvalarnn uçucu ya÷nda 1.8-cineole, sabinene, D-terpinyl acetate ve
D-pinene oranlarnn ise srasyla % 14-30.2, % 11.6-48.2, % 3.1-5, %
1.1-25.5 arasnda de÷iúti÷ini belirlemiútir. Bu sonuçlar, hayt meyvasnn
uçucu ya÷ bileúenlerinin çok geniú snrlar içinde de÷iúti÷ini ortaya
koymaktadr. Araútrmada kullanlan örne÷in sabinene ve D-pinene
içerikleri (% 20.70, %7) Novak ve ark. (2005) tarafndan belirlenmiú olan
de÷erler ile uyumlu olmasna karún 1.8-cineole ve D-terpinyl acetate
içerikleri (% 32.10, % 7.4) daha yüksek bulunmuútur.
Karabiberin kimyasal bileúimini niúasta, uçucu ya÷ (% 1-2) ve
rezin (% 10) oluúturmaktadr (Baytop, 1999). Yetiútirildi÷i ülkeye,
teknolojiye, harmanlamaya ba÷l olarak karabiberin büyüklü÷ü, úekli,
rengi, kokusu ve lezzeti çok farkl olabilir. Bu nedenle uçucu ya÷ % 1.5-5
ve piperin miktar ise % 2-6 arasnda de÷iúebilir (Akgül, 1993).
Araútrmada 1mm elekten geçebilecek düzeyde ö÷ütülmüú örnekte uçucu
ya÷ miktar % 1.05 olarak belirlenmiútir. Ö÷ütülmüú örnekte belirlenen
uçucu ya÷ miktar Akgül (1993) tarafndan bildirilen de÷ere göre daha
düúüktür. Ö÷ütülmemiú örnekte uçucu ya÷ miktarnn belirlenmemiú
olmas ö÷ütmeden dolay uçucu ya÷ miktarnda bir azalmann olup
olmad÷nn ortaya konulmasn olanaksz klmaktadr. Akgül (1993)’in
belirtti÷i de÷erin dane de mi ya da ö÷ütülmüú örnekte mi oldu÷u da açk
de÷ildir.
Araútrmada
kullanlan
karabiber
uçucu
ya÷nn
temel
bileúenlerinin % 61.70 E-caryophyllene, % 5.10 G-3-karen, % 4.20
limonene oldu÷u belirlenmiútir. Menon ve Padmakumari (2005),
Hindistan’n Kerela Bölgesi’nde en çok kültüre alnan dört karabiber
118
çeúidi aimpiriyan, narayakodi, nealamundi ve uthirankotta da üç yl
uçucu ya÷ bileúenlerini belirlemiútir. Aimpiriyan uçucu ya÷nn temel
bileúenlerinin limonen (% 19.8-22.5), E-pinen (% 9.3-23.9), Ecaryophyllene
(%
20.3-34.7),
narayakodi
uçucu
ya÷nn
temel
bileúenlerinin sabinene (% 4.4-24.6), limonene (% 9.5-19.5), E-pinene
(% 4.8-15.6), E-caryophyllene (% 29.8-52.9), caryophyllene oksit (%
2.3-3.9), nealamundi uçucu ya÷nda temel bileúenlerin D-pinene (% 4.76.5), sabinene (% 23.2-27.3), E-pinene (% 7.8-11.3), limonene (% 12.918.6), E-caryophyllene (% 17.0-31.0) uthirankotta uçucu ya÷nn ise Dpinene (% 9.1-14.6), E-pinene (% 9.3-12.5), G-3-karen (% 6.7-8.5),
limonene
(%
13.3-19.5),
E-caryophyllene
(%
25.1-37.8)
ve
caryophyllene oksit (% 0.6-2.7) oldu÷u bulunmuútur. Araútrma da
kullanlan örnekteki E-caryophyllene içeri÷i Menon ve Padmakumari
(2005)’in Narayakodi çeúidinde belirlenenden daha yüksek, G-3-karen
içeri÷i uthirankotta çeúidinden daha düúük, limonene ise tüm çeúitlerden
daha düúüktür. Araútrmada kullanlan örnek çeúidine iliúkin herhangi bir
bilginin olmayú yorum yapmay snrlandrmaktadr.
Kimyonun (Cuminum cyminum L) bileúiminde % 1.5-4 uçucu
ya÷, ve uçucu ya÷da özellikle % 50 orannda kuminal bulunmaktadr
(Baytop, 1999). Oysa Carum carvi’de uçucu ya÷ % 3-7 arasnda de÷iúir,
uçucu ya÷n ana bileúenini carvon (%50-65) oluúturur. Carvonun dúnda
% 20-30 limonene, karvakrol, dihidrokarvon bulunur (Ceylan, 1996).
Denemede ö÷ütülmüú örnekte % 3.13 uçucu ya÷ ve bu ya÷n yapsnda
cumin aldehyde % 55.30, p-menta-1,4-dien-7-al % 14.80, p-cymen %
12.30 ve E-pinene % 3.50 olarak belirlenmiútir. Kimyonda belirlenen
119
uçucu ya÷ miktar Baytop, (1999) ile uyumludur. C. cyminum L uçucu
ya÷ için karakteristik olan kumin aldehit orannn yüksekli÷i göze
çarpmaktadr. Belirlenen kumin aldehit oran Baytop, (1999)’un
bildiriúinden de daha yüksektir.
Anadolu adaçaynda Baytop (1999) uçucu ya÷ miktarnn %3
oldu÷unu,
Ceylan
(1996)
ise
%
0.91-3.7
arasnda
de÷iúti÷ini
bildirmektedir. Ceylan (1996) ayrca, uçucu ya÷ orannn düúüklü÷ünün
biçim zamanna ba÷l oldu÷unu, Mart aynda erken ilkbahar ve çok geç
dönem olan Aralk aylarnda biçilen Salvia officinalis L’de uçucu ya÷
miktarlarndaki düúüklü÷ün Salvia triloba’da da olma olasl÷n
belirtmektedir. Araútrmada kullanlan Anadolu adaçaynn uçucu ya÷
verimi, ö÷ütülmemiú ve ö÷ütülmüú örnekte srasyla % 4.55 ve % 2.29
olarak belirlenmiútir. Ö÷ütülmemiú yaprakta belirlenen uçucu ya÷ miktar
Baytop (1999) ve Ceylan (1996)’dan yüksek, ö÷ütülmüú örnekte ise
Ceylan (1996)’la uyumlu oldu÷u görülmektedir.
Krmz biberde uçucu ya÷ yok gibidir, uçucu olmayan eter
ekstrakt miktarnn en az % 15 olmas istenir (Akgül, 1993). Capsicum
annuum L ‘de capsaicin miktar % 1.5-1.8’e kadar çkmaktadr (Arkan,
2004). Denemede kullanlan ac biberde uçucu ya÷ belirlenememiútir.
Capsaicin ise 67 mg/100 g miktar ile Arkan (2004)’in belirtti÷i de÷erin
altnda bulunmuútur.
120
5.3. Gaz Oluúum Miktarlar (1. ønkübasyon)
Uçucu ya÷ asitleri (UYA), karbondioksit (CO2) ve metan (CH4)
yemlerin rumende anaerobik fermantasyonunun baúlca son ürünleridir
(Eun ve ark. 2004). Ruminantlarn beslenmesinde kullanlan yemlerin
sindirilebilirli÷ini tahmin etmek için gaz üretimiyle ilgili eúitlikler
geliútirilmiú olup, geniú bir kullanm alan bulmuútur (Wolin, 1960;
Russel ve Baldwin, 1979). Bu metodlar son yllarda mikrobiyal
aktivitenin tahmini, sekonder bileúenlerin toksititesinin de÷erlendirilmesi,
yem katklarnn rumen fermantasyonu üzerine etkilerini gözlemlemek
gibi asl amacnn dúndaki amaçlar için de kullanlmaktadr (Carro ve
ark., 2005).
In vitro gaz metodlar, fermantasyon son ürünlerinin ölçümünde
sa÷lad÷ kolaylk nedeniyle fitokimyasallar, sekonder bitki bileúenleri ve
yem katklar üzerinde yaplan çalúmalarda di÷er in vitro metodlardan
daha etkili sonuçlar alnmasn sa÷lar. Ayrca, bu metodlar besin
maddeleriyle fitokimyasallar ve fitokimyasallarn kendi aralarnda
interaksiyonlarnn daha iyi gözlemlenmesine de olanak verir (Makkar,
2005; Carro ve ark., 2005).
Araútrmada in vitro koúullarda 8 farkl aromatik bitkinin ve yem
materyali olarak seçilen PTK, ÇKO ve arpa ile bunlarn karúmlarnn 24
saatlik inkübasyonu sonucu oluúan gaz miktarlar belirlenmiútir.
Yemlerde toplam GO miktarlar srasyla 39.28, 42.34 ve 69.85 ml/200
mg KM olarak bulunmuútur. Beúkaya Gül (2003) PTK, ÇKO ve arpada
24 saatlik inkübasyon sonucunda net GO miktarlarnn srasyla
121
18.40;28.70, 34.30;45.97, 59.06;90.35 ml/200 mg KM olarak de÷iúti÷ini
belirlemiútir. Araútrmada ÇKO ve arpada belirlenen GO miktarlar
Beúkaya Gül (2003)’ün bulgularyla benzer, PTK’nn ise yüksek oldu÷u
görülmektedir.
Aromatik
bitkilerin
toplam
GO
miktarlar
de÷erlendirildi÷inde, Yk ile kekikte benzer GO miktarlar (P!0.01)
belirlenirken, haytta önemli düzeyde (P0.01) düúük, karabiberde ise
önemli (P0.01) düzeyde yüksek belirlenmiútir. Aromatik bitkilerin
oluúturduklar net GO miktarlar arasndaki farkllklarn bu bitkilerin
yaplarnda bulunan ham besin madde miktarlarndaki farkllklardan
kaynaklanmaktadr. Çizelge 4.5’den de görüldü÷ü gibi karabiber NÖM
içeri÷i en yüksek, HS içeri÷i ise en düúük olan aromatik bitkidir. Aksine
haytn NÖM içeri÷inin en düúük, HS içeri÷inin ise en yüksek olmas,
haytta belirlenen en düúük GO miktar ile karabiberde belirlenen en
yüksek GO miktarnn nedenini açklamaktadr. Fermantasyon orannn
karbonhidrat fraksiyonlaryla de÷iúebildi÷i, ancak hzl fermente olan
karbonhidratlarn her zaman yüksek miktarda gaz oluúumuna neden
olmayabilece÷i bildirilmektedir (Eun ve ark., 2004). ønkübasyonun
ölçüm dönemlerinde GO miktarlar arasndaki farkllklar ise aromatik
bitkilerin uçucu ya÷ bileúenlerinin ve miktarlarnn her bitki için spesifik
olmasndan,
bunlarn
da
miktarlarnn
çevre
koúullarndan
etkilenmesinden kaynaklanabilir.
PTK, ÇKO ve arpaya 8 farkl aromatik bitki ilavesinin 24 saatlik
inkübasyon süresince gaz oluúumuna etkileri Çizelge 4.6, 7, 8, 9, 10, 11,
12 ve 13’de görülmektedir. Bu çizelgelerdeki sonuçlar daha kolay bir
úekilde de÷erlendirebilmek ve tartúabilmek için Ek 1’deki çizelge
122
oluúturulmuú ve ekler bölümünde verilmiútir. ølgili Çizelgelerin ve Ek1’in de÷erlendirilmesiyle aúa÷da belirtilen sonuçlara ulaúlmútr.
PTK’ya % 5 kekik ilavesi inkübasyon süresince, ÇKO’ya ise % 4
ve 5 kekik ilavesi inkübasyonun 4-24. saatleri arasnda gaz oluúumunu
önemli (P0.01) düzeyde basklamútr. Arpadaki tüm kekik düzeyleri
inkübasyonun 4. saatine kadar, % 4 ve 5 kekik ise 24 saatlik inkübasyon
süresince gaz oluúumunun belirgin bir úekilde azalmasna neden olmuútur
(P0.01). Keki÷in % 1, 2 ve 3’lük düzeyleri arpada inkübasyonun 8. ve
12. saatlerindeki GO miktarlarn bir miktar artrmú olmakla birlikte, tüm
kekik düzeyleri 24 saatlik inkübasyon süresince oluúan toplam gaz
miktarnda önemli (P0.01) bir düúmeye neden olmuútur (Çizelge 4.6 ve
Ek-1).
Biberiye, karabiber ve ac biberin tüm düzeylerinin PTK’daki
GO’yu inkübasyonun 4. saatinden sonra belirgin olarak artrd÷
bulunmuútur. Benzer bir artú kimyonun % 2, 3 ve 4 düzeylerinde de
görülmüútür. Yalanc karabiber ise genel olarak GO miktarn artrc etki
göstermiútir. PTK’ya yalanc karabiberin % 1, 2, 3 ve 4 ilavesinin
inkübasyonun 12. saatine kadar önemli (P0.01) olan artú e÷ilimi, % 1
ve 2 yalanc karabiber düzeylerinde ise 24. saate kadar devam etmiútir.
Adaçaynn PTK’nn GO miktar üzerine etkisi ise belirgin bir úekilde
ortaya çkmamútr. Sadece % 5 adaçay düzeyi inkübasyonun 8. saatine
kadar GO’yu basklamútr (P0.01).
PTK’da aromatik bitki kullanmnnn yapmú oldu÷u en önemli
etkilerden birisi de haytn tüm düzeylerinin inkübasyonun ilk 4 saati,
adaçaynn % 5’lik düzeyinin ise inkübasyonun ilk 8 saati içinde GO’yu
belirgin olarak basklamú olmasdr (P0.01). Haytn söz konusu etkisi
123
% 1, 2 ve 5 düzeylerinde inkübasyonun 12. saatine kadar devam etmiútir.
GO’da belirlenen basklayc etki Çizelge 4.21’den de görüldü÷ü gibi
amonyak oluúumunda da ortaya çkmútr. ÇKO ve arpada da hayt
toplam GO miktarn azaltc bir etki göstermiútir. Haytn her üç yemde
de GO’yu basklayc etkisi söz konusu aromatik bitkinin uçucu ya÷nn
yapsnda
%
32.10
orannda
bulunan
1.8-cineole’den
ya
da
antimikrobiyal özellikleri oldu÷u bilinen D-pinene ve sabinene’den
(Dorman ve Deans, 2000) kaynaklanmú olabilir.
ÇKO’ya aromatik bitki ilavesinin GO üzerine etkileri farkl
úekilde ortaya çkmútr. Keki÷in % 4 ve 5, biberiye ve haytn (% 1 ve 2
düzeyinin inkübasyonun 2. saatine ait GO miktarlar hariç) tüm düzeyleri
inkübasyon süresince GO’yu bask altnda tutmuútur. Bu etki biberiye ve
haytn % 4 ve 5’lik düzeylerinde inkübasyon süresince kekik de ise
inkübasyonun 4. saatinden itibaren etkili (P0.01) olmuútur. Ac biberin
ÇKO’da GO üzerine olan basklayc etkisi inkübasyonun 2. saatinden
sonra ortaya çkmútr.
Aromatik bitkilerden kimyon ve adaçaynn (istatistiki olarak
önemsiz bulunan düúüúleri hariç) ÇKO’da genel olarak GO miktarn
artrc bir etki yapt÷n söylemek mümkündür. Bu etki sadece % 1 ve 2
kimyon, % 2, 3 ve 4 adaçay düzeylerinde inkübasyon süresince
devamllk göstermiútir. ÇKO’daki % 3, 4 ve 5 yalanc karabiber
düzeyleri inkübasyonun 4. saatinden itibaren GO miktarn azaltc etki
göstermiútir. Bu etki, % 4 ve 5 yalanc karabiber düzeylerinde
inkübasyonun 8. saatinden itibaren önemli (P0.01) olmaya baúlamútr.
ÇKO’ya % 1 ve 2 düzeyinde yalanc karabiber ilavesi ise inkübasyonun
8. saatinden itibaren GO miktarn artrmútr.
124
Arpaya ilave edilen aromatik bitki düzeylerinin tamam
inkübasyonun 2., 4. ve 24. saatlerinde GO miktarlarn düúürmüútür
(P0.01). ønkübasyonun 8. ve 12. saatlerinde ölçülen GO miktarlar ise
aromatik bitki düzeylerinden farkl úekilde etkilenmiútir. Biberiyenin %
1, 2, 3, 4 ve 5, yalanc karabiberin % 1, 2, 3 ve 4’lük düzeyleri
inkübasyonun 8. ve 12. saatlerindeki GO miktarlarn artrmútr
(P0.01). Ayrca karabiber ve ac biberin tüm düzeyleri inkübasyonun 8.
saatinde, kimyonun tüm düzeyleri ise 12. saatindeki GO miktarlarnn
yükselmesine (P0.01) neden olmuútur. Keki÷in % 4 ve 5, yalanc
karabiberin % 5, haytn %1 ve 2, adaçaynn % 3, 4 ve 5’lik düzeyleri
inkübasyon süresince GO miktarn bask altnda tutmuútur. Arpaya ilave
edilen kimyonun araútrmada kullanlan düzeyleri toplam GO miktarn
düúürmüútür (P0.01). Bu düúme kimyon uçucu ya÷nda yüksek
miktarda bulunan ve antimikrobiyal özellikleri bilinen kumin aldehit
(Helander ve ark., 1998) ile bakterilerin büyümesini inhibe eden di÷er bir
bileúen olan E-pinenden kaynaklanmú olabilir (Dorman ve Deans, 2000).
Ancak benzer etkinin ÇKO ve PTK karúmlarnda ortaya çkmamú
olmas kimyon uçucu ya÷nn antimikrobiyal etkisinin niúastay
parçalayan mikroorganizmalar üzerinde etkili oldu÷u düúüncesini ortaya
koymaktadr. Toplam GO açsndan bir de÷erlendirme yapld÷nda,
araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin ve düzeylerinin GO üzerine
basklayc etki gösterdi÷i sonucu ortaya çkmaktadr. Anlan bitkilerin
yapsnda bulunan uçucu ya÷larn bakteri ve mantar hücrelerinde DNA,
RNA, protein ve polisakkaritlerin sentezini yavaúlatc etki gösterdi÷i
bildirilmektedir (Kalemba ve Kunicka, 2003). Antibiyotiklerin de etki
mekanizmas
peptidoglikan
sentezi,
ribozom
aktivitesi,
DNA
125
replikasyonu, mRNA transkripsiyonu, nükleotid sentezi ve membran
stabilitesini amaçlayan bakteriyal büyüme ve replikasyonu farkl
yönlerde inhibe etmektir (Russell ve Houlihan, 2003). Araútrma
sonuçlar ve aromatik bitkilerin yapsnda bulunan uçucu ya÷larn etki
mekanizmalar
birlikte
de÷erlendirildi÷inde,
anlan
bitkilerin
ruminantlarda 1940’l yllardan bu yana kullanlan antibiyotiklere
alternatif olarak kullanlma olasl÷nn artmakta oldu÷unu ortaya
koymaktadr.
Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin PTK, ÇKO ve arpann
GO miktar üzerine
etkisi in vitro rumen fermantasyonu açsndan
de÷erlendirildi÷inde, GO miktarn azaltan aromatik bitkilerin yemin
rumende parçalanabilirli÷ini düúürdü÷ünü, aksi durumda ise artrd÷n
söylemek
mümkündür.
Toplam
GO
miktarndan
yararlanlarak
hesaplanan OMSD ve ME içeriklerinin GO miktarndaki artúa ba÷l
olarak yükselmesi bu düúünceyi desteklemektedir. Yüksek verimli
hayvanlarda besin maddelerinden yararlanmay artrabilmek için rumen
fermantasyonunun kontrol altnda tutulmas gerekmektedir. Bu amaçla
iyonoforlar uzun yllardan beri baúarl bir úekilde kullanlmútr. Bir
iyonofor olan monensin s÷r ve koyunlarda ruminal fermantasyonu
de÷iútirerek yem etkinli÷ini artrmaktadr (Russell ve Houlihan, 2003).
Antimikrobiyal etkiye sahip olan aromatik bitkilerin de iyonoforlara
alternatif olabilece÷i ileri sürülmektedir. Monensin verilen s÷rlarn daha
az metan üretti÷i, asetat/propiyonat orann düúürdü÷ü, yem etkinli÷ini
arttrd÷ (Russell ve Houlihan, 2003), ayrca protein parçalanmasnn son
ürünü olan amonyak miktarnn azalmasna neden oldu÷u bilinmektedir
(Russell ve Strobel, 1989). Aromatik bitki ve ekstraktlarnn da rumende
126
iyonoforlarla benzer etki göstermesi beklenmektedir. Son yllarda bu
amaçla geliútirilen ticari ürünler araútrmalarda (McIntosh ve ark., 2003;
Castillejos ve ark., 2006) ve pratikte kullanlmaya baúlanmútr.
Araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin enerjice zengin bir yem
olan arpada inkübasyonun ilk 4 saati içinde GO miktarn önemli
(P0.01) düzeyde düúürmüú olmas, bu etkinin özellikle % 4 ve 5 kekik
düzeyinde inkübasyon süresince devam etmesi söz konusu bitkilerin
rumende niúastann parçalanabilirli÷ini azaltarak ruminantlarda asidozisi
önlemek amacyla kullanlabilece÷i sonucunu ortaya çkarmaktadr.
Rumen fermantasyonunu kontrol etmek için kullanlan aromatik
bitkilerde aranlan di÷er özellikler ise, rumende protein parçalanmasn
azaltc ve ham sellülozun parçalanmasn ise artrc bir etkiye sahip
olmasdr. Bu etki araútrmada kullanlan kekik uçucu ya÷nda % 69.10
orannda bulunan karvakrolün antibakterial aktivitesinden (Kim ve ark.,
1995) kaynaklanmú olabilir. Araútrmadan elde edilen bulgulara göre
rumende gerek niúastann ve gerekse ham proteinin parçalanabilirli÷inin
azaltlmasnda en etkin olan aromatik bitkinin % 5 düzeyindeki kekik
oldu÷u ortaya çkmaktadr.
Karabiber, adaçay ve ac biberin % 5’lik düzeyleri arpada 24.
saatteki GO’yu yaklaúk % 5 kekik kadar azaltmú olmakla birlikte, söz
konusu aromatik bitki düzeylerinin rumen amonyak konsantrasyonunu
düúürücü etkisinin ise daha az oldu÷u görülmektedir. Çizelge 4.19’da
aromatik bitkilerin rumen UYA üzerine olan etkileri incelendi÷inde, % 5
kekik ve kimyon düzeyinin toplam UYA konsantrasyonu ve asetat
orann
yükseltti÷i,
buna
karún
propiyonat
orann
düúürdü÷ü
127
görülmektedir. Bu durum kekik ve kimyonun %5 düzeyinin ham
sellülozun rumende parçalanabilirli÷ini artrd÷n ortaya koymaktadr.
5.4. OMSD ve ME içerikleri
PTK, ÇKO ve arpaya 8 adet aromatik bitkinin farkl düzeylerde
ilavesiyle 24 saatlik inkübasyon sonucunda belirlenen GO miktarlarndan
yararlanarak hesaplanan OMSD ve ME içeriklerinin verildi÷i Çizelge
4.6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13’deki bilgilerin daha kolay yorumlanabilmesi
için Ek-2 çizelgesi oluúturulmuú ve ekler bölümünde verilmiútir.
ølgili çizelgeler incelendi÷inde, ortaya çkan en önemli sonuç tüm
aromatik bitki düzeylerinin arpann OMSD ve ME içeriklerinde önemli
(P0.01) bir azalmaya neden olmasdr. Arpann niúastaca zengin bir yem
kayna÷ oldu÷u dikkate alnd÷nda, OMSD ve ME’deki azalmann
araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin amilolitik mikroorganizmalar
inhibe edici özelli÷e sahip oldu÷unu ortaya koymaktadr. Keki÷in sadece
% 5 düzeyinin PTK’nn OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01)
azalmaya neden olmas dúnda, niúasta içermeyen bir yem kayna÷ olan
PTK’da OMSD ve ME içeriklerinde önemli bir azalmann ortaya
çkmamas bu düúünceyi desteklemektedir.
Farkl düzeylerde aromatik bitki içeren arpann OMSD ve ME
içeriklerinin düúmüú olmas enerjice zengin ve kaliteli bir yem kayna÷
olan arpa için bir avantaj sa÷lar. Çünkü niúastann rumende
parçalanabilirli÷i azaltlmú olmaktadr. Et s÷rlarna beside sklkla dane
tahllar verilmektedir. Bu rasyonlar ruminal ülsere, metabolik asidosis
hatta hayvann ölümüne bile neden olabilir (Owens ve ark., 1998). Laktik
128
asit üreten bakterilerin neden oldu÷u akut laktik asidosis monensinle
önlenmektedir (Russell ve Houlihan, 2003). Araútrmada kullanlan
aromatik
bitkilerin
kullanlabilece÷ini
de
söz
konusu
göstermektedir.
hastalklarn
Rumen
pH
önlenmesinde
düzeylerinin
arpa
karúmlarnda yükselmiú olmas da bu düúünceyi desteklemektedir.
PTK’da % 5 kekik düzeyi hariç tutulacak olursa, araútrmada
kullanlan tüm aromatik bitki düzeyleri PTK’nn OMSD ve ME
içeriklerinde genel olarak bir yükselme e÷ilimine neden olmuútur. Bu
e÷ilimin biberiye, karabiber ve ac biberin tüm düzeylerinde önemli
(P0.01) bulunmas dikkat çekicidir. Yalanc karabiberin % 1 ve 2,
kimyonun % 1, 2, 3 ve 4, adaçaynn ise sadece % 1 düzeyi PTK’nn
OMSD ve ME içeriklerinde önemli (P0.01) bir artúa neden olmuútur.
PTK’nn OMSD ve ME içeriklerinde ortaya çkan söz konusu artúlarn
nereden kaynakland÷n söylemek oldukça güçtür. Çünkü rumen
amonyak konsantrasyonlarnn verildi÷i Çizelge 4.21 den de görüldü÷ü
gibi aromatik bitkiler genel olarak amonyak konsantrasyonunu azaltc
bir etki yapmútr. Aromatik bitkilerin arpada yapmú oldu÷u etki
ÇKO’ya hayt ve ac biber eklenmesiyle de ortaya çkmútr.
Rumen fermantasyonunu optimize etmek amacyla kullanlan
iyonoforlarn in vitro koúullarda toplam UYA konsantrasyonunu
arttrd÷ (Richardson ve ark., 1976) veya azaltt÷ (Martin ve Macy,
1985) belirtilmesine karún KM ve OM sindirimininin azald÷ (Wallace
ve ark., 1980; Fuller ve Johnson, 1981) bildirilmektedir. Di÷er taraftan
Busquet ve ark. (2005 b) cinnamaldehit ve sarmsak ya÷nn iki farkl
düzeyinin (31.2 mg/L ve 312 mg/L) OM, NDF ve ADF sindirilebilirli÷ini
etkilemedi÷ini belirlemiúlerdir. Yaplan araútrmada kullanlan aromatik
129
bitki düzeyleri ise arpann OMSD’sini düúürmüútür (P0.01). Arpada
görülen bu etki ayn zamanda ÇKO’ya hayt ve ac biber eklenmesiyle de
ortaya çkmútr. Ac biberin tüm düzeylerinin ÇKO ve arpann OMSD ve
ME’sinin düúmesine (P0.01) neden olurken, PTK’da ise artúa (P0.01)
neden olmas dikkat çekicidir.
In vitro rumen fermantasyonu sonucunda oluúan gaz miktarndan
yararlanlarak hesaplanan ME içerikleri bakmnda bir de÷erlendirme
yapld÷nda, TSE (1991) 9610 no’lu öneriye göre yemlerde ve aromatik
bitkilerde belirlenen ME içerikleri ile 24 saatlik GO miktarndan
hesaplanan ME içerikleri arasndaki farklar üzerinde önemle durulmas
gereken konulardan birisidir. Bu farkllklar ortaya koymak için
hazrlanan çizelge (Ek-3) ekler bölümünde verilmiútir. Söz konusu
çizelgeden de görüldü÷ü gibi, yem ve aromatik bitkilerde iki farkl
yöntemle
belirlenen
ME
içerikleri
arasnda
önemli
farkllklar
bulunmaktadr. Böyle bir etkinin ortaya çkmú olmas aromatik bitkilerin
GO açsndan farkl etkilere sahip olmasndan veya ME’nin belirlenmesi
için önerilen eúitliklerin aromatik bitkiler için uygun olmamasndan
kaynaklanmú olabilir. Bu nedenle aromatik bitkilerin OMSD ve ME
içerikleri üzerine olan etkilerinin sa÷lkl olarak belirlenebilmesi ancak in
vivo çalúmalarla mümkün olabilecektir.
5.5. Gaz Oluúum Miktarlar (2. ønkübasyon) ve Fermantasyon
Parametreleri
Aromatik bitkilerin ruminal pH, UYA ve NH3 konsantrasyonu
üzerine olan etkilerini belirlemek için birinci inkübasyonda matematiksel
olarak gerçekleúmesi gereken GO miktarlarna göre en düúük ve en
130
yüksek GO miktarlarn oluúturan aromatik bitki düzeyleri belirlenmiú ve
bu örnekler 24 saatlik ikinci bir inkübasyona alnmútr.
Araútrmada yem materyali olarak kullanlan PTK, ÇKO ve
arpann birinci ve ikinci inkübasyonuna ait GO miktarlar Çizelge 4.4,
4.14, 4.15 ve 4.16’dan incelendi÷inde, 24 saatlik inkübasyon süresince
gaz oluúumu seyri açsndan farkllklar oluútu÷u görülmektedir.
ønkübasyonun 2. saatinde arpann birinci ve 2. inkübasyonunda
belirlenen GO miktarlar ayn olmasna karún PTK ve ÇKO’nun ikinci
inkübasyonunda belirlenen GO miktarlar daha yüksek düzeydedir. PTK
ve ÇKO’nun ikinci inkübasyonunda 24 saatlik toplam GO miktarlar
birinci inkübasyon de÷erlerine göre daha yüksek olmasna karún arpann
toplam GO miktar oldukça düúük bulunmuútur. Bu sonuçlar yemlerin
OMSD ve ME içeriklerinde de farkllklara neden olmuútur. Böyle bir
sonucun ortaya çkmú olmas inkübasyonda kullanlan rumen svsnn
mikrobiyal aktivitesindeki farkllklardan, yem ve aromatik bitkilerin
yaklaúk olarak bir yl derin dondurucuda saklanmú olmasndan
kaynaklanmú olabilir.
Birinci inkübasyon sonucuna göre belirlenen yem+aromatik bitki
karúmlarnn ikinci inkübasyonlarnda elde edilen GO miktarlar da
birinci inkübasyondan farkl úekilde ortaya çkmútr. økinci inkübasyon
sonuçlarna göre PTK ve ÇKO’ya eklenen aromatik bitki düzeylerinin
inkübasyon süresince gaz oluúumunu basklad÷ (P0.01) bulunmuútur.
Oysa, birinci inkübasyonda PTK’ya eklenen biberiye, karabiber, kimyon
ve ac biberin tüm düzeyleri GO miktarnn artmasna (P0.01) neden
olmuútur.
131
Arpann birinci inkübasyonunda 2., 4. ve 24. saatlerindeki GO
miktarlar tüm aromatik bitki düzeyleri tarafndan basklanmú (P0.01)
olmasna karún ikinci inkübasyonda % 2 ve 5 kekik, % 1 ve 4 yalanc
karabiber, % 1 hayt ve % 1 ac biber düzeylerinde 24 saatlik GO
miktarlar yükselmiútir (P0.01). økinci inkübasyonda belirlenen toplam
GO miktarlarnn birinci inkübasyondan farkl olmas nedeniyle OMSD
ve ME içerikleri birinci inkübasyonda belirlenenlerden farkl olarak
bulunmuútur. Ortaya çkan söz konusu farkllklarn nedenlerini
belirleyebilmek için araútrmalar yaplmas gerekmektedir.
Rumen pH’s, mikrobiyal geliúme, yemden yararlanma ve
hayvann sa÷l÷ üzerinde önemli bir rol oynamaktadr. Bu araútrmada
kullanlan yemlerin 24 saatlik in vitro rumen fermantasyonu sonucunda
belirlenen ruminal pH de÷erleri PTK, ÇKO ve arpada srasyla 6.73, 6.62
ve 6.58 olarak belirlenmiútir. Araútrmada kullanlan aromatik bitki
düzeyleri her üç yemde de pH’nn yükselmesine (P0.01) neden
olmuútur.
Aromatik bitkilerin amonyak konsantrasyonunu azaltc etkileri
göz önünde bulunduruldu÷unda, pH’da meydana gelen yükselmenin
karbonhidrat sindiriminin azalmasndan kaynakland÷ söylenebilir.
Monensinin rumende laktik asit üreten bakteri S. bovisi inhibe etti÷i ve
rumende laktik asit miktarn düúürdü÷ü dolaysyla pH’nn yükselmesine
neden oldu÷u bildirilmektedir (Russell ve Houlihan, 2003). Rumen
pH’snda ortaya çkan yükselme anlan bitkilerin de monensinle benzer
etkileri olabilece÷i fikrini desteklemektedir.
Proteolizis ve deaminasyonun ruminal pH’dan etkilendi÷i ile ilgili
çeliúkili sonuçlar olmasna karún her ikisi için gerekli olan optimum
132
pH’nn 6-7 arasnda oldu÷u , pH’nn 4.5’in altnda olmas durumunda
deaminasyonun önemsiz düzeyde gerçekleúti÷i 7.2’nin üzerinde ise
durdu÷u bildirilmektedir (Taminga, 1979). Ruminal pH mikrobiyal
büyüme, karbonhidrat sindirimi ve UYA üretimini de etkiler (Pitt ve ark.,
1996). Selülozun parçalanmas üzerinde etkili olan mikroorganizmalar
düúük pH’ya kolayca adapte olamazlar (Slyter, 1986).). Rumen
pH’sndaki lml bir azalmann in vitro sellüloz sindirimine negatif
etkisinin oldu÷u, final pH’snn 5.5’nin altnda olmas durumunda kuru
otun fermantasyonunun inhibe oldu÷u bildirilmektedir (Russell, 1998).
Normal bir beslemede rumen pH’snn 6.3-7.0 arasnda de÷iúti÷i göz
önünde bulunduruldu÷unda, Çizelge 4.17’de verilen pH de÷erlerinin
optimum rumen fermantasyonu için uygun oldu÷u ortaya çkmaktadr.
Ruminal pH rasyonun kaba/yo÷un yem oranndan ve tüketim
miktarndan etkilenmektedir (Slyter, 1976). Arpa enerjice zengin bir
yo÷un yem kayna÷ olmasna karún in vitro inkübasyon sonucunda elde
edilen pH de÷erinin 6.58 olarak belirlenmesi snrl miktarda yem
kullanlmasndan kaynaklanmaktadr.
Bu araútrmada kullanlan aromatik bitkilerin PTK, ÇKO ve
arpann ruminal pH’snda yükselmeye neden olmas anlan bitkilerin
asidozis
oluúumunun
önlenmesi
amacyla
ruminant
beslemede
kullanlabilece÷ini ortaya koymaktadr.
Ruminantlarda enerji metabolizmasn tanmlamak için rumende
UYA üretiminin ölçülmesi gereklidir. Çünkü bu asitler rumende
mikrobiyal fermantasyonun baúlca ürünleridir (Brown ve ark., 1960).
Ruminal fermantasyonun son ürünleri rasyonun yapsna ba÷ldr.
Asetat/propiyonat oran genellikle kaba yemlere göre tahl daneleri
133
tüketildi÷inde daha düúüktür. Bu orann azalmasyla metan üretimi düúer
ve s÷rlarda enerji birikimi artar. Asetat/propiyonat oran ile rasyon
arasndaki iliúki selülülozu ve niúastay sindiren bakterilerin metabolik
yaplarna ba÷ldr. Niúastay sindiren bakteriler önemli miktarda
propiyonat üretirken, selülozu sindiren bakterilerin ço÷u suksinat ve
sonunda propiyonata dönüútürülen ara metabolitler üretir (Russell, 1998).
Bu nedenle asetat/propiyonat oran rasyonun yapsndan ve bakteri
populasyonundan önemli düzeyde etkilenir.
Bu bilgilerin ú÷ altnda, aromatik bitki düzeylerinin UYA
üzerine olan etkilerini belirleyebilmek için mali boyutunun büyüklü÷ü
nedeniyle bir fikir vermesi ve yaplacak di÷er çalúmalara úk tutmas
amacyla 24 saatlik inkübasyon sonucunda ayn örne÷in 3 paraleline ait
ruminal materyalin birleútirilmesiyle tek bir örnek elde edilmiú ve bu
örneklerde UYA ve NH3 konsantrasyonlar belirlenmiútir. Bu nedenle
sonuçlarn istatistiki de÷erlendirilmesi yaplamamútr.
Çizelge 4.18, 19 ve 20’den de görüldü÷ü gibi, PTK’ya % 3
karabiber, % 5 adaçay ve % 2 ac biber, ÇKO’ya % 3 ve 5 kekik, % 5
biberiye, % 1 ve 5 kimyon, arpaya ise % 1 yalanc karabiber, % 3 ve 5
karabiber ilavesi toplam UYA konsantrasyonunun artmasna, di÷er
aromatik bitki düzeyleri ise düúmesine neden olmuútur. PTK’da % 1 ac
biber, arpada ise yalanc karabiber düzeylerinin asetik asit orannda
inhibe edici etkisi hariç tutulacak olursa, di÷er aromatik bitki düzeyleri
PTK, ÇKO ve arpada asetik asit orannn yükselmesine neden olmuútur.
Cardozo ve ark., (2005), sarmsak, tarçn, yucca, ac biber, anason
ve keki÷in 300 mg/L düzeyinin toplam UYA konsantrasyonlarnda
düúmeye neden oldu÷unu belirlemiúlerdir. Oysa Cardozo ve ark. (2004)
134
yapmú olduklar bir baúka araútrmada ise sarmsak, tarçn, yucca,
anason, kekik, krmz biberi 7.5 mg/kg KM ve her birinin eúit oranda
bulundu÷u
15
mg/kg
konsantrasyonlarn
ekstraktlarn
rumen
KM
etkilemedi÷ini
karúmlarnn
ve
fermantasyonunda
bu
toplam
dozlarda
herhangi
bir
UYA
kullanlan
de÷iúiklik
yapmad÷n bildirmektedirler. Ayrca, bitki ekstraktlarnn toplam UYA
üzerine etkisizli÷ini, kullanlan dozlarn rumen mikroorganizmalar
üzerine toksik etki yapmad÷nn da bir göstergesi saylabilece÷ini
belirtmektedirler. Cardozo ve ark. (2004 ve 2005)’nn araútrmalarndan
da görüldü÷ü gibi uçucu ya÷larn etkisinin ortaya çkmasnda kullanlan
düzey belirleyicidir.
Kontinu kültür ortamnda 7.5 mg/kg KM Origanum vulgare (%64
karvakrol, % 16 thymol; thymol miktar=0.22 mg/L) toplam UYA
konsantrasyonunu etkilemezken (Cardozo ve ark., 2004), 400 mg/L
thymol toplam UYA konsantrasyonunu düúürmüútür (Evans ve Martin,
2000). Temel bileúeni thymol, limonene ve guaiacol olan ticari uçucu ya÷
karúmnn 5 mg/L düzeyi toplam UYA konsantrasyonunu %8, asetat
orann % 19 arttrrken propiyonat orann %13 düúürmüú, ayrca
asetat/propiyonat orann da artrmútr (Castillejos ve ark., 2006). Ayn
uçucu ya÷ karúmnn 110 mg/baú/gün (yaklaúk 5 mg/L) sa÷lanan
koyunlarda yemlemeden 6 saat sonra toplam UYA konsantrasyonunun
artma e÷iliminde oldu÷u bildirilmektedir (Newbold ve ark., 2004).
Yaplan çalúmada ise aromatik bitki düzeylerinin ço÷u toplam UYA
konsantrasyonunda azalmaya neden olmuútur. PTK, ÇKO ve arpada en
düúük toplam UYA konsantrasyonlar (4.27, 3.82 ve 3.49 mM/100 ml)
srasyla % 1 yalanc karabiber, % 5 adaçay, % 4 hayt ve biberiye
135
karúmlarnda elde edilmiútir. Söz konusu aromatik bitkilerin UYA
oluúumunu inhibe etmesi asidosisi önlemede etkili olabilir. Toplam
UYA’da
ortaya
çkan
düúmeye
karún
asetik
asit
oransal
konsantrasyonunda belirgin bir yükselme görülmektedir. Bu durum
aromatik bitki kullanmnn ham selülozun sindirimini artrd÷n ve
niúastann sindirimini ise azaltt÷n ortaya koymaktadr. Rumen
pH’snda saptanan yükselme de bu düúünceyi desteklemektedir.
Rumende oluúan asetat oranlar de÷erlendirildi÷inde, % 1 ac
biber-PTK ve % 1, 4 yalanc karabiber-arpa hariç di÷er aromatik bitkiler
PTK,
ÇKO
ve
arpa
karúmlarnda
asetik
asitin
oransal
konsantrasyonunda yükselmeye neden oldu÷u belirlenmiútir. Aromatik
bitkilerin propiyonik asit oranna etkisi çok farkl úekilde ortaya
çkmútr.
Araútrmada, PTK’da % 2 kekik, ve kimyon, % 1 ve 5 biberiye, %
1 hayt, karabiber ve ac biber, ÇKO’da % 5 kekik ve biberiye, % 1, 5
yalanc karabiber ve karabiber, %1 kimyon ve ac biber, arpada ise % 5
kekik, % 1, 4 yalanc karabiber düzeyleri propiyonik asit oluúumunu
teúvik etmiútir. Rumen fermantasyonunu modifiye etmek için kullanlan
bileúiklerin etki mekanizmas metanda azalma, propiyonatta artma
úeklindedir (Dominguez Bello ve Escobar, 1997). Bu nedenle, anlan
bitkiler kaba yemlerde propiyonat orann arttrmak için bir alternatif
olabilir. Monensin, lasalocid, tetronasin gibi iyonoforlar içine alan
propiyonat artrclar baz bakteri gruplar üzerine seçici etkiye sahiptir.
Bu bileúikler mikroorganizma membranlarnn iyon geçirgenli÷ini
etkileyerek iyon geçirgenli÷inin bozulmasyla baúta gram pozitif
bakterileri etkiler (Bergen ve Bates, 1984). Benzer büyüme uyarc
136
etkilere sahip di÷er bileúiklerden avoparcin, bacitracin gibi glikopeptid
antibiyotikler rumen mikroorganizmalaryla biyohidrojenizasyonu ve
lipolizisi inhibe eder. Aromatik bitkiler benzer etkileri nedeniyle
antibiyotiklere alternatifler arasnda yer alr (Helander ve ark., 1998).
Araútrmada % 3 hayt-ÇKO, % 1 karabiber-ÇKO düzeylerinin
izo-bütirik asit ve % 5 ada çay-ÇKO’nun ise izo-valerik asitte artmaya
neden oldu÷u, % 2 ac biber-ÇKO’nun izo-bütirik asit orann
etkilemedi÷i, di÷er tüm aromatik bitki düzeylerinin izo-bütirik asit, izovalerik asit ve valerik asiti düúürücü etki gösterdi÷i bulunmuútur. øzobütirik asit ve izo-valerik asit protein fermantasyonundan elde edildi÷i ve
selülolitik bakteriler dahil çok sayda bakteri türleri için büyüme
faktörleri oldu÷u bildirilmektedir (Song ve Kennelly, 1990). Bu nedenle
ÇKO’da izo-bütirik asit ve izo-valerik asit orannda artúa neden olan % 3
hayt, % 1 karabiber, % 5 adaçay düzeyleri selülolitik mikroorganizma
populasyonunun geliúmesi açsndan da önem taúmaktadr. Nitekim,
ÇKO’da en yüksek (% 6.93) izo-valerik asit orannn elde edildi÷i % 5
adaçay düzeyi ayn zamanda % 5 hayt düzeyinden sonra en yüksek (%
72.69) asetik asit ve en düúük (% 10.95) propiyonik asit oranlarnn elde
edilmesine neden olmuútur. Bu bulgu, % 5 adaçay düzeyinin ÇKO’da
ham selülozun rumende parçalanabilirli÷ini artrd÷n, NÖM’lerin
parçalanabilirli÷ini ise azaltt÷n ortaya koymaktadr.
Rasyonun kaba yem orannn yo÷un yeme göre yüksek olmas,
asetat, asetat/propiyonat oran, amonyak azotu konsantrasyonu, toplam N
ve amonyak N’u akú ile mikrobiyal protein sentezinin etkinli÷inin daha
çok artmasna neden olmaktadr. Kaba yeme göre yo÷un yem oran
yüksek
olan
rasyonlarn
tüketilmesi
durumunda
toplam
UYA
137
konsantrasyonlar, propiyonat ve bütirat oranlar daha yüksek olur.
Aromatik bitkilerden elde edilen uçucu ya÷ bileúenleri karúmnn
eklenmesi ile rasyonun tipi arasnda interaksiyon olmad÷, uçucu ya÷
karúmnn di÷er fermantasyon parametrelerini etkilemeksizin toplam
UYA
konsantrasyonlarn
arttrd÷,
anlan
ürünün
rumen
fermantabilitesini iyileútirdi÷i bildirilmektedir (Castillejos ve ark., 2005).
Tarçn, sarmsak, anason ve keki÷in asetat, propiyonat ve bütürat
oranlarnn 8 günlük adaptasyon döneminin 2.-6. günleri arasnda
kontrole göre daha yüksek oldu÷unu belirleyen Cardozo ve ark. (2004),
bu etkinin 6. günden sonra kayboldu÷unu, ancak konunun üzerinde
önemle durulmas gerekti÷ini vurgulamaktadrlar.
PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilavesi asetik asit/propiyonik
asit orannda da farkl sonuçlarn ortaya çkmasna neden olmuútur. Süt
ineklerinde yüksek asetik asit/propiyonik asit, beside ise düúük asetik
asit/propiyonik asit orannn gerekli oldu÷u dikkate alnd÷nda, rumen
fermantasyonunun düzenlenmesi için aromatik bitki kullanmnda
hayvann verim yönünün de dikkate alnmas gereklili÷i ortaya
çkmaktadr.
Rumen mikroorganizmalar tarafndan protein katabolizmas
sonucu rumende amonyak üretilir ve bu amonyak sk sk mikrobiyal
büyüme için ihtiyaç duyulan konsantrasyonu aúar (Newbold ve ark.,
1990). Fazla amonyak rumen duvarndan emilir ve bir ksm idrarla üre
olarak atlr (Russell ve Strobell, 1989; Newbold ve ark., 1990; Ö÷ün,
1995). Bu durum hayvanlar tarafndan azot kullanm etkinli÷ini düúürür
(Newbold ve ark., 1990).
138
Araútrmada
kullanlan
aromatik
bitkiler
rumende
NH3
oluúumunu inhibe edici etki göstermiútir. McIntosh ve ark., (2003),
içinde uçucu ya÷ bulunan yemleri tüketen s÷rlardan aldklar rumen
svsyla, kazein asit hidroksilat inkübe etmiú ve amonyak üretim hznda
düúme belirlemiúlerdir. Araútrclar her iki gruba da monensin ilavesinin
deaminasyon hzn benzer de÷erlere düúürdü÷ünü, uçucu ya÷larn
monensinle inhibe olan türlerin bazlarn basklad÷n, fakat di÷er
deaminatif türler üzerine etkisinin daha az oldu÷unu bildirmektedir.
Cardozo ve ark. (2004), ortalama peptid azotu konsantrasyonunun
ekstrakt karúmnda % 31, tarçn ve yucca’da % 26 daha yüksek,
ortalama amino asit azotu konsantrasyonunu ise sarmsakta % 17,
anasonda % 15 daha yüksek oldu÷unu belirlemiúlerdir.
PTK ve arpada kimyon düzeyinin artmasyla rumen svs
amonyak konsantrasyonunun yükselmesi kimyonun ham protein
içeri÷inin di÷er aromatik bitkilere göre daha yüksek olmasndan
kaynaklanmú olabilir. Kimyon, kekik ve biberiyenin NH3 miktarn
düúürücü etkisi arpada daha belirgindir. ÇKO’da ise NH3 miktarn
düúürücü etkiyi yalanc karabiber, kekik ve biberiye göstermiútir.
S÷rlarn ÇKO ile yemlendi÷inde monensinin rumende oluúan amonyak
miktarnda % 40 azalmaya neden oldu÷u, bu azalmann ise
deaminasyonun inhibe edilmesi yoluyla ortaya çkt÷ bildirilmektedir
(Yang ve Russell, 1993). Monensin amonyak üreten mikroorganizmalar
inhibe ederek amonyak oluúumunu düúürür ve ruminantlarda protein
kullanlabilirli÷ini artrr (Russell ve Strobel, 1989). Araútrmada amino
asit azotunun belirlenmemiú olmasna karún NH3 miktarnda belirlenen
düúme,
anlan
bitkilerin
deaminasyonu
inhibe
edici
etkisinden
139
kaynaklanabilece÷ini göstermektedir. Yaplan bir çalúmada sarmsakla
muamele amino asit azotu birikimi ve NH3-N’deki azalmaya neden
olmas sarmsa÷n deaminasyonu inhibe etti÷inin göstergesi saylmútr
(Cardozo ve ark., 2004)
Amonyak rumen mikroorganizmalar tarafndan protein sentezi
için N sa÷lanmasnda önemli rol oynar (Ataúo÷lu ve ark., 1999). PTK’da
NH3 oluúumunu inhibe edici etkisi en belirgin olan aromatik bitkiler
kekik ve hayttr. Yemlerin üçünde de etkili olan kekik uçucu ya÷nn
temel bileúenlerini carvacrol ve thymol, biberiyenin ise borneol,
camphor, 1,8-cineole oluúturmaktadr. Anlan maddelerin antimikribiyal
özelliklerinin oldu÷u bildirilmektedir (Helander ve ark.,1998; Cowan,
1999).
Rumende protein parçalanmas mikrobiyal aktivite sonucudur ve
protein tipine, rumenden geçiú hzna, ruminal pH, fermente substrat
varl÷na ve rumen florasnn hakim türlerine ba÷ldr. Toplam
mikrobiyal N akú rumen pH’s ile negatif iliúkilidir, ancak rumen pH’s
ile mikrobiyal protein sentez etkinli÷i arasnda bir iliúki yoktur. Rumen
bakterileri tarafndan N kullanm etkinli÷i enerji kullanm etkinli÷ine
ba÷l olarak de÷iúir (Bach ve ark., 2005). Araútrmada, aromatik
bitkilerin rumen amonyak konsantrasyonunu düúürmüú olmas, yemlerin
rumende parçalanmayan (by-pass) protein içeri÷inin artrlmasnda do÷al
bir kaynak olarak kullanlabilece÷ini ortaya koymaktadr.
140
6. SONUÇ ve ÖNERøLER
1- Kekik, biberiye, yalanc karabiber, karabiber, kimyon ve adaçaynn
tüm düzeylerinin arpada toplam GO, OMSD ve ME’yi düúürücü etki
göstermesi, bu bitkilerin etkisinin rumende amilolitik bakterilerin
aktivitelerinin azalmas ya da inhibisyonu yoluyla olabilece÷inin bir
göstergesidir.
2- PTK’ya biberiye ve karabiber eklenmesi rumende OM’nin
parçalanabilirli÷ini teúvik edici etki göstermiútir.
3- Selüloz içeri÷i yüksek olan yemlerde (PTK ve ÇKO) düúük düzeyde
yalanc karabiber, kimyon ve adaçay ilavesinin GO miktarn arttrmas,
anlan bitkilerin selülolitik bakterilerin aktivitelerini artrd÷nn bir
göstergesi olarak kabul edilebilir.
4- Arpa ve ÇKO’ya hayt eklenmesi toplam GO’yu, dolaysyla OM’nin
ruminal parçalanma düzeyinin inhibisyonuna neden olmuútur. Bu etki
karúmlarda
hayt
düzeyinin
artúna
ba÷l
olarak
daha
da
belirginleúmiútir.
5- Ac biberin GO’yu inhibe edici etkisinin ÇKO’da inkübasyonun
ilerlemesiyle, arpada ise baúlangçta ortaya çkmas, PTK’nn toplam GO
miktarnn artmas, ac biberin amilolitik ve selülolitik bakterilerin
aktivitelerini
engelledi÷ini,
proteolitik
aktiviteyi
artrd÷n
düúündürmektedir.
6- ÇKO’ya ilave edilen yalanc karabiber, karabiber, biberiye, kimyon ve
ac biber propiyonik asit oluúumunu teúvik etmiútir. Anlan bitkiler kaba
yemlerde propiyonik asit orann artrmak için bir alternatif olabilir.
141
7-
Araútrmada
kullanlan
aromatik
bitkiler
rumen
amonyak
konsantrasyonunu düúürücü etki göstermiútir. Bu durum kekik, biberiye,
yalanc karabiber, hayt, karabiber, kimyon, adaçay ve ac biberin
yemlerin
rumende
parçalanmayan
(by-pass)
protein
içeri÷inin
artrlmasnda do÷al bir kaynak olarak kullanlabilece÷ini ortaya
koymaktadr.
8- Fermantasyon sürecinin daha ayrntl ele alnp in vitro elde edilen
sonuçlarn in vivo araútrmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
142
KAYNAKLAR
Aiple, K.P. 1993. Vergleichende Untersuchungen mit Pansensaft und Kot
als Inokulum im Hohenheimer Futterwerttest. Dissertation.
Akgül A., 1993. Baharat Bilimi ve Teknolojisi kitab.
Akgül A., Kvanç, M. 1989. Baharatlar, Sorbik Asit ve Sodyum
Klorür’ün Antibakteriyal Etkileri. Do÷a Turk Tar. ve Or.
Der.:13(1):1-10.
Aksoy, A., Macit, M., Karao÷lu, M. 2000. Hayvan Besleme. Atatürk
Üniv. Zir. Fak. Yaynlar. Ders notu no:220. Erzurum.
Alçiçek, A., Bozkurt, M., Çabuk, M. 2003. The Effect on an Essential Oil
Combination Derived from Selected Herbs Groving Wild in
Turkey on Broiler Performance. South. Afr. J. Anim. Sci. 33(2):
89-94.
Anon. 2003. Official Journal of The European Union, Regulation (EC)
No 1831/2003 of the European Parliament and of the Council of
22 September 2003 on Additives for Use in Animal Nutrition.
Pages L268/29-L268/43 in OJEW of 10/18/2003.
Arabac, O. 1995. øzmir Keki÷i (Origanum onites L.)’nin Yetiútirme
Tekni÷i ve Kalite Özellikleri Üzerinde Araútrma. Doktora tezi,
Bornova-øzmir.
Arabac, O., Bayram, E., Baydar, H., Savran, F., Karado÷an, T., Özay, N.
2003. Baz Aromatik Bitkierin Aydn, Isparta, ve Çanakkale
Ekolojik Koúullarna Adaptasyonu ve Agronomik-Teknoloji
Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Araútrmalar. TARP-2447
nolu proje kesin raporu.
143
Arkan, B.C., 2004. Ac Krmz Biber’in (Capsicum annuum L.) Serum
Leptin ve Serum Nitrik Oksit Düzeylerine Akut Etkisinin
Araútrlmas.Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraú.
Ataúo÷lu, C., Valdes, C., Newbold, C. J., Wallace, R. J. 1999. Influence
of Peptides and Amino Acids on Fermentation Rate and De Novo
Synthesis of Amino acids by Mixed Micro-organisms from the
Sheep Rumen. Brit. J. Nutr. 81:307-314.
Bach, A., Calsamiglia, S., Stern, M. D. 2005. Nitrogen Metabolism in the
Rumen. J.Dairy Sci. 88(E.Suppl.): E9-E21.
Baúer, K.H.C., Özek, T., Tümen, G., Sezik, E. 1994. Ticari Önemi Olan
Türk Origanum Türlerinin Uçucu Ya÷lar. TAB Bülteni. 10. S:2830.
Baúer, K.H.C. 1998. Tbbi ve Aromatik Bitkilerin Endüstriyel Kullanm.
TAB Bülteni. 13-14. S:19-43.
Bayram, E., Geren, H., Özay, N., Ceylan, A. 2001. Çanakkale- Balkesir
Yöresi øzmir Keki÷i (Origanum onites L.) Populasyonlarnn Baz
Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine
Araútrma. Türkiye 4. Tarla Bitkileri Kongresi, 17-21 Eylül,
Tekirda÷.
Baytop,T. 1999. Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi. ISBN:975-420-0211.Nobel tp kitap evleri.
Bergen, W. G., Bates, D. B. 1984. Ionophores: Their Effect on
Production Efficiency and Mode of Action. J. Anim. Sci. 58:
1465-1483.
144
Beúkaya Gül, S. 2003. Enerji ve Protein Kayna÷ Baz Yemlerin NEL
øçeriklerinin In Vivo
ve In Vitro Yöntemlerle Belirlenmesi
(Doktora). Van.
Brown, R. E., Davis, C. L., Staubus, J. R., Nelson, W. O. 1960.
Production and Absorption of Volatile Fatty Acids in the Perfused
Rumen. J. Dairy Sci. Vol:43:1788-1795.
Busquet, M., Calsamiglia, S., Ferret, A., Kamel, C. 2005a. Screening for
Effects of Plant Extracts and Active Coumpounds of Plants on
Dairy Cattle Rumen Microbial Fermentation in a Continuous.
Anim. Feed Sci. and Techn. 123-124:597-613.
Busquet, M., Calsamiglia, S., Ferret, A., Kamel, C. 2005b. Effects of
Cinnamaldehyde
and
Garlic
Oil
on
Rumen
Microbial
Fermentation in a Dual Flow Continuous Culture. J. Dary Sci.
88:2508-2516.
Bulgurlu, ù. ve Ergül, M.,1978, Yemlerin Fiziksel, Kimyasal ve
Biyolojik Analiz Metodlar. E.Ü.Z.F. Yaynlar, No:127, øzmir.
Cardozo, P.W., S. Calsamiglia, A. Ferret, C. Camel. 2004. Effects of
Natural Plant Extracts on Ruminal Protein Degration and Profiles
in Fermentation Continuous Culture. J.Anim.Sci. 82:3230-3236.
Cardozo, P. W., Calsamiglia, S., Ferret, A., Kamel, C. 2005. Screening
for the Effects of Natural Plant Extracts at Different pH on In
Vitro Rumen Microbial Fermentation of a high-concentrate Diet
for Beef Cattle. J. Anim. Sci. 83:2572-2579.
Carro, M. D., Ranilla, M. J., Tejido, M. L. 2005. Using an In Vitro Gas
Production Technique to Examine Feed Additives: Effects of
145
Coorecting Values for Different Blanks. Anim. Feed. Sci. and
Techn. 123-124:173-184.
Castillejos, L., Calsamiglia, S., Ferret, A., Losa, R. 2005. Effects of a
Spesific Blend of Essential Oil Compounds and Type of Diet on
Rumen Microbial Fermentation and Nutrient Flow from a
Continuous Culture System. Anim. Feed Sci. and Tech. 119:2941.
Castillejos, L., Calsamiglia, S., Ferret, A., Losa, R. 2006. Effects of Dose
and Adaptation Time of a Spesific Blend of Essential Oil
Compounds on Rumen Fermentation. Anim. Feed Sci. and Techn.
(Baskda).
Ceylan, A. 1996. Tbbi bitkiler II. E. Ü. Zir. Fak. Yayn no:481.
Ceylan, A., Bayram, E., Geren, H. 1999. øzmir Keki÷i (Origanum onites
L.) Islahnda Geliútirilen Klonlarn Agronomik ve Kalite
Özellikleri Üzerinde Araútrma. Tr. J. Agric. And Forestry. Ek
say:5(23):1163-1168.
Chesson, A., Stewart, C. S., Wallace, R. J. 1982. Influence of Plant
Phenolic Acids on Growth and Cellulolytic Activity of Rumen
Bacteria. Appl. Environ. Microbiol. 44:597-603.
Cowan, M. M. 1999 Plant Products as Antimicrobial Agents. Clin.
Microbiol. Rev. 12, 564-582.
Davis, P.H. 1982. Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol.7
Edinburg University Press. Edinburg.
Davidson, P. M., Naidu, A. S. 2000. Phyto-phenols. Natural Food
Antimicrobial Systems. ISBN:084932047. S:265-294.
146
Dinius, D. A., Simpson, M. S., Marsh, P. B. 1976. Effect of Monensin
Fed with Forage on Digestion and the Ruminal Ecosystem of
Steers. J. Anim. Sci. 42:229.
DLG,
1981.
Methode
zur
Milchleistungsfutter.
Schaetzung
des
NEL-Gehaltes
DLG-Forschungsberich.
im
Nr:538014.
Frankfurt.
Dominguez Bello, M. G., Escobar, A. 1997. Rumen Manipulation for the
Improved Utilization of Tropical Forages. Anim. Feed Sci. and
Techn. 69:91-102.
Dorman, H. J., Deans, S. G. 2000. Antimicrobial Agents from Plants:
Antibacterial Activity of Plant Volatile Oils. J. Appl. Microbiol.
88:308-316.
Duman, A. D. 2002. Kahramanmaraú’ta Krmz Biberin Önemi ve
Sorunlar. KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi 5(1). 111-117.
Efe, E., Bek, Y., ùahin, M. 2000. SPSS’te Çözümleri ile østatistik
Yöntemler II. Kahramanmaraú Sütçü ømam Üniversitesi Yay. No:
73, Ders Kitab Yayn No: 9.
Erdo÷rul, Ö.T. 2000. Kahramanmaraú’ta Satlan Ac Krmz Pul Biberin
Baz Mikrobiyolojik Özellikleri. Fen ve Mühendislik Dergisi.
Cilt:3. Say:2. 108-113.
Ergün, A., Tuncer, ù.D., Çolpan, ø. Yalçn, S. Yldz, G., Küçükersan, M.
K., Küçükersan, S. ùehu, A. 2004. Hayvan Besleme ve Beslenme
Hastalklar. Ankara.
Eun, J-S., Fellner, V., Gumpertz, M. L. 2004. Methane Production by
Mixed Ruminal Cultures Incubated in Dual-Flow Fermentors. J.
Dairy Sci. 87:112-121.
147
Evans, J.D., S.A. Martin. 2000. Effects of Thymol on Ruminal
Microorganism.Curr. Microbiol. 41:336-340.
Fuller, J. R., Johnson, D. E. 1981. Monensin and Lasolocid Effects on
Fermentation In Vitro. J. Anim. Sci. 53:1574-1580.
Frederique, C., Fonty, G., Bertin, G., Gouet, P. 1995. In Vitro H2
Utilization by a Ruminal Acetogenic Bacterium Cultivated Alone
or in Association with an Archaea Methanogen Is Stimulated by a
Probiotic Strain of Saccharomyces cerevisiae. Appl. Environ.
Microbiol. S:3466-3467.
Gibbs, H. A. A., O’Garro, L. W. 2004. Capsaicin Content of West Indies
Hot Pepper Cultivars Using Colorimetric and Chromatographic
Techniques. Hort Sci. 39(1):132-135.
Gülbaba, A.G., Özkurt, N. 2002. Adana ve Mersin Yöresi Do÷al Biberiye
(Rosmarinus officinalis L.) Populasyonlarnn Alan, Yaprak ve
Ya÷ verimlerinin Belirlenmesi. 14. Bitkisel ølaç Hammaddeleri
Toplants.
http://documents.anadolu.edu.tr/bihat/e-
kitap/aggulbabapdf.pdf
Hanson, T. L., Klopfenstein, T. 1979. Monensin, Protein Source and
Protein Levels for Growing Steers. J. Anim. Sci. 48:474.
Helander, I. M., H-L. Alakomi, K. Latva-Kala, T. Mattila-Sandholm, I.
Pol, E. J. Smid, L. G. M. Gorris, A. Von Wright. 1998.
Characterization of the Action of Selected Essential Oil
Components on gram-negative bacteria. J. Agric. Food Chem.
46:3590-3595.
148
Hernandez, F., Madrid, J., Garcia, M. V., Orengo, J., Megias, M. D.
2004. Influence of two Plant Extracts on Broiler Performance,
Digestibitility and Digestive Organ Size. Poult. Sci. 83: 169-174.
Jamroz, D., Wertelecki, T. J., Orda, J., Wiliczkiewicz, A., Skorupinska, J.
2003. Influence of Phytogenic Extracts on Gut Microbial Status
in Chickens. 14th Eur. Symp. Poult. Nutr. 176-178.LillehammerNorvay .
Jeroch,
H.,
Drochner,
W.,
Simon,
O.1999.
Ernährung
Landwirtschaftlicher Nutztiere. S:161.
Kalemba, D., Kunicka, A. 2003. Antibacterial and Antifungal Properties
of Essential Oils. Curr. Med. Chem. 10:813-829.
Kvanç, M., Akgül, A. 1989. Inhibitory Effects of Spice Essential Oils on
Yeasts. Do÷a Turk Tar. ve Orm. Vol.:13(1):68-72.
Kim, J. M., Marshall, J. A., Cornell, J. F., Preston, III, Wei, C. I. 1995.
Antibacterial Activity of Carvacrol, Citral and Geraniol against
Salmonella Typhimurium in Culture Medium and Fish Cubes. J.
Food Sci. 60:1364-1368.
Kurihara, M., Magner, T., Hunter, R. A., McCrabb, G. J. 1999. Methane
Production and Energy Partition of Cattle in the Tropics. Brit. J.
Nutr. 81:227-234.
Lahlou, M., Berrada, R. 2003. Composition and Niticidal Activity of
Essential Oils of Three Chemotypes of Rosmarinus Officinalis L.
Acclimatized in Morocco. Flav. and Frag. 18:124-127.
Lopez, S., Hovell, F. D. D., Dijkstrat, J., France, J. 2003. Effects of
Volatile Fatty Acid Supply on Their Absorption on Water Kinetics
149
in the Rumen of Sheep Sustained by Intragastric Infusions. J.
Anim. Sci. 81:2609-2616.
Leddle, J. A. Z., Greening, R. C. 1988. Postprandial Changes in
Methanogenic and Acidogenic Bacteria in the Rumens of Steers
Fed High-or Low-Forage Diets Once Daily. Appl. Environ.
Microbiol. S:502-506.
Makkar, H. 2005. In vitro Gas Methods for Evaluation of Feeds
Containing Phytochemicals. Anim. Feed Sci. and Techn. 123124:291-302.
Marongiu, B., Porcedda, A.P.S., Casu, R., Pierucci, P. 2004.Chemical
Composition of the Oil and Supercritical CO2 Extract of Schinus
Molle L. Flav. and Frag., Vol.19:554-558.
Martin, S. A., Macy, J. M. 1985. Effects of Monensin, Pyromellitic
Diimide and 2-bromethanoSulfonic Acid on Rumen Fermentation
In Vitro. J. Anim. Sci. 60: 544-550.
McIntosh, F. M., P. Williams, R. Losa, R. J.Wallace, D. A. Beever, C. J.
Newbold.
2003.
Effects
of
Essential
Oils
on
ruminal
Microorganisms and Their Protein Metabolism. Appl. Environ.
Microbiol. 69 (8):5011-5014.
Menke, K.H, Huss, W. 1987. Tierernaehrung und Futtermittelkunde.
Molero, R., Ibars, M., Calsamiglia, S., Ferret, A., Losa, R. 2004. Effects
of a Spesific Blend of Essential Oil Compounds on Dry Matter
and Crude Protein Degrability in Heifers Fed Diets with Different
Forage to Contrate Rations. Anim. Feed Sci. and Tech. (114);91104.
150
Menon, A.N., Padmakumari, K.P. 2005. Essential Oil Composiition of
Four Major Cultivars of Black Pepper (piper nigrum L.) IV.
JEOR Mai/April. www.findarticle.com/p/articles.
Newbold, C. J., Wallace, R. J., McKain, N. 1990. Effects of the
Ionophore Tetronasin on Nitrogen Metabolism by Ruminal
Microorganisms In Vitro. J. Anim. Sci. 68:1103-1109.
Newbold, C. J., McIntosh, F. M., Williams, P., Losa, R., Wallace, R. J.
2004. Effects of a Spesific Blend of Essential Oil Compounds on
Rumen Fermentation. Anim. Feed Sci. Techn. 114:105-112.
Novak, J., Draxler, L., Göhler, I., Franz, C.M. 2005. Essential Oil
Composition of Vitex Agnus-Castus Comparison of Accessions
and Different Plant Organs. Flav. and Frag., 20:186-192.
NRC. 2001. Nutrients Requirements of Dairy Cattle. 7th Rev. Ed. Natl.
Acad. Press, Washington, D.C.
Oflaz, S., Kürkçüo÷lu, M., Baúer, K.H.C. 2002. Origanum onites ve
Origanum vulgare subsp. hirtum Üzerinde Farmakognozik
Araútrmalar.
14.
Bitkisel
ølaç
Hammaddeleri
Toplants,
Bildiriler, 29-31 Mays 2002. Eskiúehir, Eds. K.H.C. Baúer ve N.
Krmer. Web’de Yayn tarihi:Haziran 2004.
Oh, H. K., Sakai, T., Jones, M. B., Longhurst, W. M. 1967. Effect of
Various Essential Oils Isolated from Douglas Fir Needles upon
Sheep and Deer Rumen Microbial Activity. Appl. Microbiol.
15:777-784.
Orskov, E. R., Flatt, W. P., Moe, P. W. 1968. Fermentation Balance
Approach to Estimate Extent of Fermentation and Efficiency of
151
Volatile Fatty Acid Formation in Ruminants. J. Dairy Sci.
51:1429-1435.
Otan, H., Sar, A.O., Ceylan, A., Bayram, E., Özay, N., Kaya, N. 1994.
Bat Anadolu Florasnda Yaylú Gösteren Origanum onites L.
(øzmir keki÷i) Populasyonlarnda Baz Kalite Özellikleri. Tarla
Bitkileri Kongresi 25-29 Nisan, øzmir.
Ottenstein,
D.
M.,
ve
Bartley,
D.
A.
1971,
Improved
Gas
Chromatography Separation of Free Acids C2-C5 in Dilute
Solution. Analytical Chemistry, Vol.43, June, 952-955.
Owens, F. N., Secrist, D. S., Hill, W. J., Gill, D. R. 1998. Acidosis in
Cattle: A Review. J. Anim. Sci. 76:275-286.
Ö÷ün, S. 1995. Ruminant Besleme Ders Notlar (Baslmamú). Tekirda÷.
Özfiliz, N., H. Erdost, A. Ya÷c. 2002. Tavuklarda Krmz Ac Biberli
Rasyonla Beslemenin Böbreklere Olan Etkisinin Histolojik
Yönden øncelenmesi. Türk J. Vet. Anim. Sci. 26. 885-890.
Poos, M. I., Hanson, T. L., Klopfenstein, T. J. 1979. Monensin Effects on
Diet Digestibility, Ruminal Protein Bypass and Microbial Protein
Synthesis. J. Anim. Sci. 48:1516-1524.
Püschner, A., Simon, O. 1982. Grundlagen der Tierernaehrung. VEB
Gustav Fischer Verlag Jena.
Richardson, L. F., Raun, A. P., Cooley, C. O., Rathmacher, R. P. 1976.
Effect of Monensin on Rumen Fermentation In Vitro and In Vivo.
J. Anim. Sci. 43:657-664.
Reddy, S. V., Srinivas, P.V., Praveen, B., Kishore, K.H., Raju, B.C.,
Murty, U.S., Rao, J.M. 2004. Antibacterial Constituens from the
Berries of Piper nigrum. Phytomedicine. 11:697-700.
152
Russell, J.B., Baldwin, R.L. 1979. Comparison of Maintenance Energy
Expenditure and Growth Yields Among Several Rumen Bacteria
Grown on Continuous Culture. Appl. Environ. Microbiol. 37:537543.
Russell, J. B., Strobel, H. J. 1988. Effects of Additives on In Vitro
Ruminal
Fermentation:A
Comparision
of
Monensin
and
Bacitracin, another Gram-positive Antibiotic. J. Anim. Sci.
66:552-558.
Russell, J. B., Strobel, H. J. 1989. Effect of Ionophores on Ruminal
Fermentation. Appl. Environ. Microbiol. 55:1-6.
Russell, J. B. 1998. The Importance of pH in the Regulation of Ruminal
Acetate to Propionate Ratio and Methane Production In Vitro. J.
Dairy Sci. 81:3222-3230.
Russell, J. B., Houlihan, A. J. 2003. Ionophore Resistance of Ruminal
Bacteria and its Potential Impact on Human Health. FEMS Mic.
Rev. 27:65-74.
Satl, F., Dirmenci, T., Tümen, G. 2002. Türkiye’deki Satureja L.
Türlerinin Ticareti ve Do÷adaki Durumu-I. 14. Bitkisel ølaç
Hammaddeleri Toplants Bildiriler, Eds. K.H.C. Baúer, Krmer,
N, 29-31 Mays 2002, Eskiúehir.
Slyter, L. L. 1976. Influence of Acidosis on Rumen Function. J. Anim.
Sci. 43:910-929.
Slyter, L. L. 1986. Ability of pH-selected Mixed Ruminal Microbial
Populations to Digest Fiber at Various pHs. Appl. Environ.
Microbiol. 52:390-391.
153
Song, M. K., Kennelly, J. J. 1990. Ruminal Fermentation Pattern,
Bacterial Population and Ruminal Degradation of Feed
Ingredients as Influenced by Ruminal Ammonia Concentration. J.
Anim. Sci. 68: 110-1120.
Steingass, H., Menke, K. H., 1986, Schätzung des energetischen
futterwerts aus der in vitro mit pansensaft bestimmten
gasbildung und der chemischen analayse . I. Untersuchungen zur
Methode. Übers. Tierernährung. 14:251-270.
Stewart, C., Bryant, M. P. 1988. The Rumen Bacteria. Edt., P.N. Hobson.
The Rumen Microbial Ecosystem. Elsevier Appl. Sci. London.
S:21-75.
Taminga, S. 1979. Protein Degradation in the Forestomachs of
Ruminants. J. Anim. Sci. 49:1615-1630.
Taminga, S. 1992. Nutrition Management of Dairy Cows as a
Contribution to Pollution Control. J. Dairy Sci. 75:345-357.
TSE 1991, Hayvan Yemleri-Metabolik (Çevrilebilir) enerji Tayini
(Kimyasal metod). TS 9610, Aralk 1991, Ankara.
Tuncer, ù.D., Yldz, G. 2004. Hayvan Besleme ve Beslenme
Hastalklar. Ankara.
Wallace, R. J., Cheng, K. J., Czerkawski, J. W. 1980. Effect of Monensin
on Fermentation Characteristics of the Artificial Rumen. Appl.
Environ. Microbiol. 40:672-674.
Wallace, R. J., Arthaud, L., Newbold, C., J. 1994. Influence of Yucca
Schidigera Extract on Ruminal Ammonia Concentrations and
Ruminal Microorganisms. Appl. Environ. Microbiol. 60:17621767.
154
Wallace, R. J., McEwan, N. R., McIntosh, F. M., Teferedegne, B.,
Newbold, C. J. 2002. Natural Products an Manipulators of Rumen
Fermentation. Asian-Austr. J. Anim. Sci. 10. 1458-1468.
Wichtl, M., 1971. Die Pharmakognostichchemische Analys. Band 12,
Frankfurt/M.
Wolin, M. J., Miller, T. L. 1988. Microbe-microbe Interactions. Edt.,
P.N. Hobson. The Rumen Microbial Ecosystem. Elsevier Appl.
Sci. London. S:343-359.
Wolin, M. J. 1960. A Theoretical Rumen Fermentation Balance. J. Dairy
Sci. 43:1452-1459.
Yang, C. M. J., Russell, J. B. 1993. The Effect of Monensin on the
Spesific Activity of Ammonia Production by Ruminal Bacteria
and Disappearance of Ammonia Nitrogen from the Rumen. Appl.
Environ. Mic. 59. 3250-3254.
Yavuz, M. 2001. Çiftlik hayvanlarnn beslenmesinde temel prensipler ve
karma yem üretiminde baz bilimsel yaklaúmlar. østanbul.
Ylmaz, G., Arslan, N. 1991. Önüúütme ve Gibberellik Asidin Kimyon
(Cuminum Cyminum L.) Tohumlarnn Çimlenmesi Üzerine
Etkisi. Do÷a-Tr.J. of Agric. And Forestry. 15:512-519.
Zeybek, N., U. Zeybek. 1994. Farmasötik Botanik. E.Ü. Eczaclk Fak.
Yaynlar No:2.
155
EKLER
Ek 1:PTK, ÇKO ve arpaya aromatik bitki ilavesinin GO miktarna etkileri
A.Bitki
Kekik
Biberiye
Yalanc
karabiber
Hayt
Düzey
PTK
8
12
+
+
1
2
-
4
-
2
-
-
-
3
-*
-
4
-*
5
ÇKO
8
12
-*
-*
24
+
2
+
4
-*
24
-
+*
+
+
+
-
-
+
-
+
+
+
+
-
+
+
-
-
+
+
-
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-
-*
-*
-*
-*
1
+
+
+*
+*
+*
-
+
-*
-
-*
2
+
+
+*
+*
+*
-
-
-*
-
-*
3
-
+
+*
+*
+*
-
-
-*
-
-*
4
+
+
+*
+*
+*
-*
-*
-*
-*
-*
5
-
+
+*
+*
+*
-*
-*
-*
-*
-*
1
+*
+*
+*
+*
+*
-
-
+
+*
+*
2
+*
+*
+*
+*
+*
-
-
+
+*
+*
3
+*
+*
+*
+*
+
+*
-
-*
-
-*
4
+*
+*
+*
+*
+
+*
-
-*
-*
-*
5
+
+
+
+
-
+*
-
-*
-*
-*
1
-*
-*
-*
-*
-
+*
-
-*
-*
-*
2
-*
-*
-*
-*
-
+*
-
-*
-*
-*
3
-*
-*
-
-
-
-
-
-*
-*
-*
4
-*
-*
-
+
+
-*
-*
-*
-*
-*
5
-*
-*
-*
-*
+
-*
-*
-*
-*
-*
2
*
*
*
*
*
4
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Arpa
8
12
+
+*
24
-*
+
+*
-*
+
+
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
+*
+*
-*
-*
-
-*
-
-*
-*
-
-*
-*
-
+
-*
-
+
-*
-*
+
-*
156
A.Bitki
Karabiber
Kimyon
Adaçay
Ac biber
Düzey
1
+
+
PTK
+* +*
2
+
+
+*
3
-
0
4
-
5
ÇKO
-*
-
+*
+*
-
+*
+*
+*
+
-
-*
-
+
+*
+*
+*
+
-*
-*
-
+
+
+*
+*
+*
-*
-*
-*
+*
+
+
+*
+*
+*
+*
-*
-*
-*
+*
+
1
-
-*
+
+
+*
+*
+*
+*
+*
+*
2
+*
+
+*
+*
+*
+*
+*
+
+*
+*
3
+
+
+*
+*
+*
+*
-
+
+
+
4
+
+
+*
+*
+*
+
-
+
+
+
5
-*
-*
+
+*
+
+
-
+
+
-
1
+
-
+
+*
+*
+
-
+
+
+
2
+
-*
-
+
+
+*
+*
+
+*
+*
3
-
-
-
+
+
+*
+*
+*
+*
+*
4
-
-*
-
+
+
+*
+*
+
+*
+
5
-*
-*
-*
-
-
+*
+*
+
+
-
1
-
-
+*
+*
+*
+
-*
-*
-*
-*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Arpa
+* -*
-*
+*
-*
-*
+*
-
-*
+*
-*
-*
+*
-*
-*
-*
+*
-*
-*
+*
-*
-
+*
-*
-
+*
-*
-*
+*
-*
+*
+
-*
+*
+
-*
-
-*
-*
-
-*
-*
-
-*
-*
+* +
-*
* *
2
+
+* +* +* +
-*
-*
-*
-*
+* +
-*
* *
3
+
+
+* +* +* +
-*
-*
+* -*
-*
* *
4
+* +* +* +* +* +
-*
-*
+* -*
-*
* *
5
+* +
+* +* +* +* -*
-*
-*
-*
+* -*
-*
* *
-:GO’daki düúmeyi, +:GO’daki artú, 0:etkilenmedi÷ini, *:istatistiki olarak önemli oldu÷unu göstermektedir.
157
Ek 2: Aromatik bitkilerin OMSD ve ME üzerine etkileri
Aromatik
bitki
Kekik
Biberiye
Yalanc
karabiber
Hayt
Karabiber
Kimyon
Adaçay
Düzeyi
PTK
ÇKO
ME
+
+*
-*
-*
OMSD
-*
-*
-*
-*
-*
Arpa
ME
-*
-*
-*
-*
-*
1
2
3
4
5
OMSD
+
+
+
+
-*
ME
+
+
+
+
-*
OMSD
+
+
-*
-*
1
2
3
4
5
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
1
2
3
4
5
+*
+*
+
+
-
+*
+*
+
+
-
+*
+*
-*
-*
-*
+*
+*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
1
2
3
4
5
+
+
+
+
+
+
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
1
2
3
4
5
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+*
+
+
+
+
+*
+
+
+
+
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
1
2
3
4
5
+*
+*
+*
+*
+
+*
+*
+*
+*
+
+*
+*
+
+
-
+*
+*
+
+
0
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
1
2
3
4
5
+*
+
+
+
-
+*
+
+
+
-
+
+*
+*
+
-
+
+*
+*
+
-
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
-*
1
+*
+*
-*
-*
-*
-*
2
+*
+*
-*
-*
-*
-*
3
+*
+*
-*
-*
-*
-*
4
+*
+*
-*
-*
-*
-*
5
+*
+*
-*
-*
-*
-*
-:GO’daki düúmeyi, +:GO’daki artú, 0:etkilenmedi÷ini, *:istatistiki olarak önemli oldu÷unu göstermektedir.
Ac biber
158
Ek 3: Yem ve aromatik bitkilerin ME içerekleri
Örnek ad
PTK
ÇKO
Arpa
Kekik
Biberiye
Yalanc karabiber
Hayt
Karabiber
Kimyon
Adaçay
Ac biber
TSE
Kcal/kg KM
2732
1976
3123
2341
2366
2705
538
3003
3107
2862
2495
In vitro gaz tekni÷i
Kcal/kg KM
KJ/kg KM
2524
10560
2837
11870
3207
13420
2122
8880
2060
8620
2154
9020
1530
6400
2818
11790
3327
13920
2173
9090
2753
11520
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
2
2
PTK Yk1
PTK Kk1
4
4
8
PTK Kk3
ønkübasyon süreleri, saat
8
PTK Yk3
ønkübasyon süreleri, saat
PTK Yk2
PTK Kk2
12
PTK Yk4
12
PTK Kk4
24
PTK Yk5
24
PTK Kk5
2
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
2
PTK
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
PTK
PTK H1
PTK B1
PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Kk: kekik, B: biberiye, Yk: yalanc karabiber, H: hayt.
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
PTK
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
PTK
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
EK-4a
4
4
ønkübasyon süreleri, saat
8
PTK H3
8
PTK B3
ønkübasyon süreleri, saat
PTK H2
PTK B2
12
PTK H4
12
PTK B4
24
24
PTK H5
PTK B5
159
159
2
2
P TK A ç1
PTK Kb1
4
4
8
PTK Kb3
8
P TK A ç3
ønk übas yon s üreleri, s aat
P TK A ç2
ønk übas yon s üreleri, s aat
PTK Kb2
12
P TK A ç4
12
PTK Kb4
24
P TK A ç5
24
PTK Kb5
2
10
5
0
30
25
20
15
45
40
35
2
P TK
0
10
5
20
15
30
25
40
35
45
PTK
P TK A b1
PTK Km1
PTK’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Kb: karabiber, Km: kimyon, Aç: adaçay, Ab: ac biber.
10
5
0
30
25
20
15
45
40
35
P TK
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
PTK
Ek-4b
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
160
4
4
8
PTK Km3
8
P TK A b3
ønk übas yon s üreleri, s aat
P TK A b2
ønk übas yon s üreleri, s aat
P TK Km2
12
P TK A b4
12
PTK Km4
24
P TK A b5
24
PTK Km5
160
2
2
ÇKO Yk1
ÇKO Kk1
4
4
8
ÇKO Kk3
8
ÇKO Yk3
ønkübasyon süreleri, saat
ÇKO Yk2
ønkübasyon süreleri, saat
ÇKO Kk2
12
ÇKO Yk4
12
ÇKO Kk4
24
ÇKO Yk5
24
ÇKO Kk5
2
5
0
20
15
10
35
30
25
45
40
2
ÇKO
5
0
20
15
10
35
30
25
45
40
ÇKO
ÇKO H1
ÇKO B1
ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Kk: kekik, B: biberiye, Yk: yalanc karabiber, H: hayt.
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
ÇKO
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
ÇKO
Ek-5a
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
4
4
8
ÇKO B3
8
ÇKO H3
ønkübasyon süreleri, saat
ÇKO H2
ønkübasyon süreleri, saat
ÇKO B2
12
ÇKO H4
12
ÇKO B4
24
ÇKO H5
24
ÇKO B5
161
161
2
2
ÇKO Aç1
ÇKO Kb1
4
4
8
ÇKO Kb3
8
ÇKO Aç3
ønk übas yon s üreleri, s aat
ÇKO Aç2
ønkübasyon süreleri, saat
ÇKO Kb2
12
ÇKO Aç4
12
ÇKO Kb4
24
ÇKO Aç5
24
ÇKO Kb5
2
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
2
ÇKO
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
ÇKO
ÇKO Ab1
ÇKO Km1
ÇKO’ya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Kb: karabiber, Km: kimyon, Aç: adaçay, Ab: ac biber.
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
ÇKO
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
ÇKO
Ek-5b
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
162
4
4
8
ÇKO Km3
8
ÇKO Ab3
ønkübas yon süreleri, s aat
ÇKO Ab2
ønkübasyon süreleri, saat
ÇKO Km2
12
ÇKO Ab4
12
ÇKO Km4
24
ÇKO Ab5
24
ÇKO Km5
162
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
2
0
10
20
30
40
50
60
70
80
2
Arpa
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Arpa
Arpa Yk1
Arpa Kk1
4
4
8
Arpa Kk3
8
Arpa Yk3
ønkübasyon süreleri, saat
Arpa Yk2
ønkübasyon süreleri, saat
Arpa Kk2
12
Arpa Yk4
12
Arpa Kk4
24
Arpa Yk5
24
Arpa Kk5
2
0
10
20
30
40
50
60
70
80
2
Arpa
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Arpa
Arpa H1
Arpa B1
Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Kk: kekik, B: biberiye, Yk: yalanc karabiber, H: hayt.
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Ek-6a
4
4
8
Arpa B3
8
Arpa H3
ønkübas yon s üreleri, s aat
Arpa H2
ønkübasyon süreleri, saat
Arpa B2
12
Arpa H4
12
Arpa B4
24
Arpa H5
24
Arpa B5
163
163
2
A rpa A ç1
Arpa Kb1
4
4
8
Arpa Kb3
8
A rpa A ç3
ønk übas yon s üreleri, s aat
A rpa A ç2
ønkübasyon süreleri, saat
Arpa Kb2
12
A rpa A ç4
12
Arpa Kb4
24
A rpa A ç5
24
Arpa Kb5
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
2
0
10
20
30
40
50
60
70
80
A rpa
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Arpa
2
A rpa A b1
Arpa Km1
Arpaya farkl düzeylerde aromatik bitki ilavesinin 1. inkübasyon süresince GO miktarlarndaki de÷iúimi
Kb: karabiber, Km: kimyon, Aç: adaçay, Ab: ac biber
0
10
20
30
40
50
60
70
80
A rpa
0
10
20
30
40
50
60
70
2
Arpa
80
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
Ek-6b
Gaz oluúum miktarÕ (ml/200 mg KM
164
4
4
8
Arpa Km3
8
A rpa A b3
ønk übas yon s üreleri, s aat
A rpa A b2
ønkübasyon süreleri, saat
Arpa Km2
12
A rpa A b4
12
Arpa Km4
24
A rpa A b5
24
Arpa Km5
164
165
.
ÖZGEÇMøù
Kiúisel Bilgiler
„
Medeni durum: Evli
„
Do÷um Tarihi: 4 Haziran 1971
„
Do÷um Yeri: KÕrklareli
E÷itim
1977 - 1982
ølkokul: KÕrklareli KarÕncak Köyü ølkokulu
1982 - 1985
Ortaokul: KÕrklareli Merkez Ortaokulu
1985 - 1989
Lise: Edirne Sa÷lÕk Meslek Lisesi
1989 - 1991
Yüksekokul: Trakya Üniversitesi Tekirda÷ Meslek Yüksekokulu Fermantasyon
Bölümü
1992 -1996
Üniversite: Trakya Üniversitesi Tekirda÷ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
1996 -1999
Yüksek Lisans: Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni BilimDalÕ,
Tekirda÷
ÇalÕúma HayatÕ
1989 -1996
Tekirda÷ Devlet Hastanesi
1996-2001
Trakya Üniversitesi Tekirda÷ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan
Besleme Anabilim DalÕ AraútÕrma Görevlisi
2001 den itibaren
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim DalÕ
AraútÕrma Görevlisi

Benzer belgeler