ÜN‹TE – 5 - ANTAKYADOST

Transkript

ÜN‹TE – 5 - ANTAKYADOST
I. KOMÜN‹TE EKOLOJ‹S‹
II. POPULASYON EKOLOJ‹S‹
III. B‹YOMLAR
ÜN‹TE – 5
EKOLOJ‹
KOMÜNİTE EKOLOJİSİ
Komünite : Belirli çevrede, birden farklı türün oluşturduğu yaşama birliğine denir.
Örnek : Karadenizdeki canlılar.
¾¾
¾¾
Komünitede türler arası etkileşimler vardır.
Bir komünitede;
– Kromozom sayısı
– Üreme şekli
aynı olabilir.
– Solunum şekli
– Protein yapısı kesinlikle farklıdır.
¾¾ Komüniteyi oluşturan canlılarda birlikte evrimleşme gözlenebilir.
¾¾ Komüniteyi oluşturan canlılarda birliktelik arttıkça doğal seleksiyondan olumsuz etkilenme şansları azalabilir. (Grup seçilimi)
Baskın Tür : Bir yaşama birliğinde sayısı fazla olan türe denir.
Süksesyon : Baskın bir türün yerini zamanla başka bir türün almasına denir.
¾¾ Karasal ya da sucul ekosistem zamanla geliflir ve de€iflir. Buna ekolojik süksesyon ad› verilir.
¾¾ Ekolojik süksesyonda enerji paylafl›m›, türlerin çefliti ve say›lar› de€iflebilir.
¾¾ Ekolojik süksesyonda de€iflim s›ras› anormal durumlar olmad›€› sürece bellidir. Bu nedenle bu de€iflime
s›ral› de€iflim denir.
¾¾ Ekolojik süksesyonda belirleyici etken komünitedir.
¾¾ Bir ekosistemdeki süksesyona ba€l› de€iflmeler, ekosistemdeki iç (otogenik) ve d›fl (allogenik) etkenlerle
belirlenebilir.
Birincil (primer) Süksesyon : Önceden baflka bir komünite taraf›ndan iflgal edilmemifl kayaçlar üzerinde
bafllayan süksesyona denir.
‹kincil (primer) Süksesyon : Önceden baflka bir komünite taraf›ndan iflgal edilmifl bir alan›n bozucu bir
de€iflikli€e u€ramas›ndan sonra bafllayan süksesyona denir.
Örnek: Ormanl›k alan
A¤açlar
Yang›n
Ǜplak alan
Çal›lar
Liken birli¤i
Otlar
Yosunlar
¾¾ Sınırlı bir alanda besin verimliliği arttıkça baskın türün birey sayısı artar, tür çeşitliliği azalır.
Ortam flartlar› anormal derecede de€iflmedikçe dengeli ve olgunlu€a eriflmifl bir komünitenin ortaya
ç›kmas›na klimaks denir.
219
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
Kilit Taşı Tür:
Açıklama: Bir otçul türün, baskın bitki türünü yok etmesini engelleyen türe ya da bir türün başka bir türü yok
etmesini engelleyen türe denir.
Açıklama: Kilit taşı rolünü üstlenen tür sayısı azdır.
Açıklama: Kilit taşı türlerinin azalması ekolojik dengede bozulmalara neden olur.
CANLILAR ARASI ETKİLEŞİM
Simbiyoz Yaşam (Birliktelik) : Karşılıklı olarak yaşayan farklı iki tür arasındaki olumlu yada olumsuz birlikteliğe denir.
Simbiyoz yaam
Kommensalizm
Mutualizm
Parazitizm
1) Komensalizm: Karşılıklı olarak yaşayan farklı iki türden birinin fayda ve zarar görmemesi, diğerinin fayda
görmesidir.
Örnek: Köpek balığı – Vantuz balığı
2) Mutualizm (zorunlu ortaklık): Karşılıklı olarak yaşayan farklı iki türün de birbirine fayda sağlamasıdır.
Yaama alan›
Örnek: İnsanın kalınbağırsağında
yaşayan bazı bakterilerle insan arasındaki etkileşim.
‹nsan
Bakteri
B12 ve K vitamini üretimi
Yaama alan›
Örnek: Otçullarda selüloz sindiren
bazı mikroorganizmalar ile otçul arasındaki ilişki.
Otçul
Mikroorganizma
Selüloz sindirimi
Besin, Oksijen
Örnek: Liken birliği
Alg
Mantar
Korunma, mineral
Açıklama: Mutualizm karşılıklı fayda sağlayan zorunlu birlikteliktir. Karşılıklı fayda sağlayan ve zorunlu olarak
birlikte olmayan yaşama şekline de protokooperasyon adı verilir.
220
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
3) Parazitizm: Karşılıklı olarak yaşayan iki canlıdan birinin zarar, diğerinin fayda görmesidir.
¾¾ İyi bir parazit konağını öldürmeyendir.
Parazitlik
İç
Dış
êê Virüs
êê Bit
êê Bazı bakteriler
êê Pire
êê Bazı mantarlar
êê Kene
êê Tenyalar
êê Uyuz
¾¾ İç parazitlerin bir kısmı canlının vücut boşluğunda, bir kısmıda hücre içinde yaşayabilir.
¾¾ Genel olarak iç parazitlerin sindirim enzimleri gelişmemiştir. Bu nedenle besinlerini monomer halinde hazır
almak zorundadırlar.
¾¾ Dış parazitlerin sindirim enzimleri kısmen gelişmiştir.
¾¾ Dış parazitler besinlerinin bir kısmını monomer halinde hazır alır. Polimer halinde aldıkları besinleri de
sindirim kanalarında hücre dışı sindirimle sindirirler.
Bitkilerde parazitlik örnekleri:
Örnek: Ökse otu
– Yarı parazittirler.
– Kloroplastları vardır.
– Kökleri yoktur.
– İletim demetleri vardır.
Ökse otu
Emeç
Su ve mineral
al›n›r
Odun borusu
Konak bitki
Örnek: Canavar otu
– Tam parazittirler
– Kloroplastları yok
– Kökleri yok
– İletim demetleri var
Emeç
Odun borusu
Tam parazit
bitki
Konak bitki
Soymuk borusu
Emeç
Açıklama: Aynı tür içerisinde simbiyoz yaşam olmaz.
Açıklama: En tehlikeli beslenme şekli kendi türü ile yapılan beslenmedir.
Açıklama: Saprofit yaşam, simbiyoz yaşama örnek olmaz. Saprofit yaşamda karşılıklı olarak görev alan farklı
tür iki canlı yoktur. Saprofitin kendisi var, karşısındaki ölü organik atıklardır.
221
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
HOLOZOİK BESLENME
Tanım: Besinlerini büyük katı parçalar halinde alarak sindirim kanalında sindiren canlıların beslenme şeklidir.
Örnek: Hayvanlar aleminin çoğunluğu
Holozoik Beslenme
Otçul
(Herbivor)
Etçil
(Karnivor)
Etçil - Otçul
(Omnivor)
Holozoik canlılarda beslenme şekline göre;
–
–
–
–
–
Bağırsak uzunluğu
Çene yapısı
Gaga uzunluğu
Mide yapısı
Diş yapısı
Verilen özellikler değişkenlik gösterebilir.
Sürdürülebilirlik: Çevrenin kalitesini yüksek bir düzeyde tutarak gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilme
imkanını yok etmeden insanoğlunun ve onun yaşadığı çevrenin yerkürede devam ettirilmesidir.
İstilacı Tür : Başka bir bölgeden bilerek ya da bilmeden getirilen ve getirildikleri yerde hızla yayılarak yerli türlerin habitatını işgal eden türlere denir.
POPULASYON EKOLOJİSİ
Populasyon : Belirli bir çevrede aynı türe ait bireylerin oluşturduğu yaşama alanına denir.
Örnek: Karadenizdeki x türü balıklar.
POPULASYON
Eşeysiz üreyen
Eşeyli üreyen
êê Genetik yapısı aynı
êê Genetik yapısı farklı
êê Solunum şekli aynı
êê Solunum şekli aynı
êê Kromozom sayısı aynı
êê Kromozom sayısı aynı
êê Üreme şekli aynı
êê Üreme şekli aynı
êê Beslenme şekli aynı
êê Beslenme şekli aynı
Aynı türe ait farklı populasyonda
Aynı olanlar
Farklı olanlar
êê Solunum şekli
êê Genetik yapısı kesin farklıdır
êê Kromozon sayısı
êê Üreme dönemleri farklı olabilir
êê DNA miktarı
êê Beslenme şekli
êê Üreme şekli
Açıklama : Aynı türe ait üç farklı populasyon denildiği zaman canlı türünü aynı, çevreyi farklı almamız gerekir.
222
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
Populasyon Yoğunluğu : Belirli bir alanda bulunabilecek birey sayısı populasyon yoğunluğunu belirtir. Populasyon yoğunluğu üzerinde çevre etkilidir.
Birey say›s›
Populasyonda
S tipi büyüme
A
B
C
D
E
Zaman
¾¾ X vadisine bırakılan tavşanların sayısal değişimi yukarıda verilmiştir.
A. Hazırlık evresidir.
yy
yy
yy
Besin bulma
Barınak bulma
Eş bulma
faaliyetleri gerçekleştirilir.
B. Logaritmik (Pozitif) artış evresidir.
yy
yy
Doğum oranı > Ölüm oranı
İç göç > Dış göç
C. Negatif artış evresidir.
yy
yy
Doğum oranı > Ölüm oranı
İçe göç > Dışa göç
Açıklama : Bu evrede ölüm oranı doğum oranına, dış göç iç göç oranına yaklaşmaktadır.
D. Denge evresidir.
yy
yy
Doğum oranı = Ölüm oranı
İçe göç = Dışa göç
E. Azalma evresidir.
yy
yy
yy
Doğum oranı < Ölüm oranı
İçe göç < Dışa göç
Bu evrede çevre direnci en üst seviyede etkisini gösterir.
¾¾
¾¾
¾¾
¾¾
¾¾
Rekabet artar.
Hastalıklar artar.
Ölümler artar.
Parazitler artar.
Dışa göçler artar.
Açıklama : Populasyon dinamiği biyolojinin, populasyonların nüfus ve yaş kompozisyonlarındaki kısa ve uzun
dönemli değişimleri ve bu değişimleri etkileyen biyolojik ve çevresel süreçleri inceler. Populasyon dinamiği,
populasyonların doğum ve ölüm oranlarından, populasyona ve populasyondan dışarıya göçlerle ortaya çıkan
etkilerle uğraşır ve yaşlanan populasyonlar ve populasyondaki birey sayısının azalma nedenlerini inceler.
223
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
Birey say›s›
Büyüme h›z›
Buna ba¤l›
büyüme h›z
grafi¤i
A
B
C
D
E
A
Zaman
B ve C
D
E
Zaman
Birey say›s›
Populasyonda
J tipi büyüme
Zaman
Bu tip büyüyen populasyonlarda denge evresi gözlenmez.
Populasyonlarda yaş dağılımı
Yal›
Yal›
Orta
Orta
Orta
Genç
Genç
Gelien
populasyon
Yal›
Dengede
populasyon
Genç
Gerileyen
populasyon
Üreme dönemine girmemiş ve üreme dönemi yaşını geçmiş bireylerin populasyon büyümesine aktif katkısı
olmaz. Üreme dönemindeki bireyler populasyon büyümesine aktif katkı sağlarlar.
Populasyonun büyüme hızı :
(Doğum Oranı + İçe Göç) - (Ölüm Oranı + Dışa Göç)
Örnek: Kaliforniadaki Vaflak ve Tilki populasyonundaki artış ve azalışlar tabloda verilmiştir. Tablodaki verilere
göre büyüme hızını hesaplayalım.
Ölüm
Oranı
Doğum
Oranı
İçe
Göç
Dışa
Göç
Vaşak
%8
%4
%6
%1
Tilki
%7
%5
%4
%2
Vaşak için büyüme hızı = (D.O + İ.G) - (Ö.O + D.G)
= 10 – 9
=1
Tilki için büyüme hızı = (D.O + İ.G) – (Ö.O + D.G)
=9–9
224
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
=0
Populasyonda Av Avcı ilişkisi grafikleri:
Vaak say›s›
Tavan say›s›
Vaak say›s›
Tavan say›s›
Zaman
Canl› say›s›
Zaman
otlar
etçil
Av-avc› grafiklerinde genel olarak canl›lar
birbirleriyle ters art› gösterirler.
Av-avc› grafiklerinde belli dönem birlikte
art›lar da gösterebilir.
otçul
Zaman
Populasyondaki Bireylerin Dağılımı
Populasyonları oluşturan bireylerde üç farklı dağılım şekli görülür.
1. Düzenli Dağılım :
¾¾ Çok yaygın değildir.
¾¾ Çevresel koşuların alanın her yerinde çok düzenli olduğu ve bireyler arasında yoğun rekabetin bulunduğu yerlerde gözlenir.
¾¾ Bu dağılış tipinde bireyler arası uzaklık eşittir.
2. Rastgele Dağılım :
¾¾ Tek düze koşullara sahiptir.
¾¾ Bireyler arasında rekabet minimum düzeydedir.
¾¾ Bir araya toplanma eğilimi olmayan bireylerden oluşmuş populasyonlarda görülür.
3. Kümeli Dağılım :
¾¾ Sıcaklık, ışık, toprak yapısı gibi faktörlerin her noktada farklı olduğu populasyonlarda görülür.
¾¾ Doğada hem bitkiler hem de hayvanlar arasında sıkça görülür.
225
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
CANLILARIN YERYÜZÜNE DA⁄ILIINI ETK‹LEYEN FAKTÖRLER
Fiziki Faktörler
Biyolojik
Faktörler
Paleoco¤rafya
‹klim ekilleri
‹nsan
K›talar›n kaymas›
Yer ekilleri
Di¤er canl›lar
‹klim de¤iiklikleri
Toprak
FİZİKİ FAKTÖRLER :
1. İklim :
Canlıların yer yüzüne dağılışını etkileyen en önemli faktör iklimdir. Bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için belirli
bir sıcaklığa ihtiyaç vardır. Sıcaklık bitki çeşitliliği ve bunların yayılış alanı üzerinde etkilidir. Sıcaklık isteği fazla olan
bitkiler Ekvator çevresinde yer alırken, soğuğa dayanıklı olanlar Kutuplara yakın yerlerde bulunur. Su bitkiler için
hayati önem taşır. Bitkiler ihtiyaç duydukları suyu yağış, hava ve toprağın neminden elde eder.
Bitkilerin çoğunun bünyesinde bulunması gereken su miktarı belli bir oranın altına düştüğünde bitkiler yaşamsal faaliyetlerini kaybeder. Bu sebeple yeryüzünün kurak ve yarı kurak bölgelerinde bitki örtüsü cılızdır.
Bitkilerin yer yüzüne dağılışı, hayvanların coğrafi dağılışını doğrudan etkiler.
Genel olarak sıcak iklimlerin etkili olduğu alanlarda hayvan türleri, soğuk iklim bölgelerine göre daha fazladır. Örneğin Kanada’da 15 memeli hayvan türü varken bu sayı Orta Amerika’da 150’ ye ulaşır.
Tropikal Yağmur Ormanları :
¾¾ Tropikal ormanlar uzun boylu, geniş yapraklı ve sık ağaçlardan meydana gelir. Yağmur ormanlarının varlığı sürekli yağış ve yüksek sıcaklıkla ilgilidir.
¾¾ Ekvatoral yağmur ormanları dünyanın en zengin doğal yaşam alanlarıdır. Bitki ve hayvan türlerinin %5070’ini bu ormanların barındırdığı tahmin edilmektedir.
Çöller :
¾¾ Çöller iklim özelliklerine göre sıcak ve soğuk çöl diye ayrılmaktadır.
¾¾ Sıcak çöllerde suyun azlığı bitki ve hayvanlar için önemli sorundur.
¾¾ Bu nedenle çöl bitkilerinin bir kısmı suyu bulduğu zaman onu en yüksek düzeyde kullanarak kısa sürede
filizlenir, meyve verir ve tohum saçar. Tohumlar da su buluncaya kadar bekler.
¾¾ Bazı çöl bitkileri su kaybını azaltmak için toprağın üstündeki bölümleri çok küçüktür. Bunların toprak altında yaygın kökleri vardır.
¾¾ Bazıları ise güneş ışığının etkisini en aza indirecek kadar ince ve uzundur.
¾¾ Kaktüs gibi bitkiler suyu gövdelerinde depolar. Yaprakların yerini alan dikenler nem kaybını azaltır.
¾¾ Bir çok çöl hayvanının rengi başka bölgedeki hayvanlara kıyasla daha açıktır.
¾¾ Soğuk çöller buzullarla kaplı olduğu için kıyı kesimleri dışındaki yerlerde yaşam pek mümkün değildir.
Burada yaşayan penguen, fok, kutup tilkisi, beyaz ayı gibi hayvanlar besinlerini genellikle denizden sağlarlar.
¾¾ Kutuplarda yaşayan hayvanlar, düşük sıcaklık ve besin yetersizliği gibi şartlara uyum sağlamak zorundadır.
¾¾ Fokların derilerinin altında kalın bir yağ tabakası vardır. Bu tabaka soğuk sularda yaşayan fokların vücut
ısısının çabuk düşmesini önler.
226
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
2. Yer Şekilleri :
Bitki örtüsünün hem dağılışında hem de büyümesinde yükselti, eğim-bakı, dağların uzanış yönünün önemli
etkileri görülmektedir. Yükselti arttıkça sıcaklık azaldığından bitki örtüsü de değişik katmanlar oluşturur. Dağların
denize bakan yamaçlarında ılıman iklim şartlarına bağlı olarak tür çeşidi fazla iken iç kesimlerde azdır.Örnek; Kuzey Anadolu dağları ile Toroslar’ın kuzey ve güney yamaçlarında farklı bitki örtüleri yetişmektedir.
Kara ve denizlerin dağılışı da canlıların dağılışını etkiler. Denizler karada yaşayan canlılar için, karalar da
denizde yaşayan canlılar için yayılmaya engeldir. Bundan dolayı okyanuslardaki adalarda büyük kara parçalarında
olmayan bitki ve hayvan türleri vardır. Örneğin; Kangurunun Avustralya dışında başka yerlerde olmaması.
Doğal yada doğal olmayan etkenler sonucunda meydana gelen bazı değişimler kara ve denizler arasında canlı
geçişine neden olabilir. Örneğin, Süveyş Kanalı açıldıktan sonra Akdeniz, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu arasında
bitki ve hayvan türü geçişleri olmuştur.
3. Toprak :
Bitki ve hayvanlar yaşamlarını sürdürebilmek için toprağa ihtiyaç duyarlar.Bitkiler ihtiyacı olan su ve mineralleri kökleriyle topraktan almaktadır.
Toprağın fiziksel yapısı, kimyasal özellikleri, nem, sıcaklık ve canlı organizmalar bitki hayvanların yer seçiminde etkili olur.
BİYOLOJİK FAKTÖRLER :
1. İnsan :
Biyoçeşitliliği tehdit eden insan kaynaklı birçok faktör vardır. İnsan, sanayi ve tarımsal faaliyetlerle çevresini
önemli ölçüde değiştirmektedir. Bu durum canlıların yaşam alanlarını da etkiler. Günümüzde Dünya nüfusunun
hızla artması, sanayi ve teknolojideki gelişmeler ekosistemdeki tür kayıplarını artırmıştır.
Tür kayıpları ekosistemdeki bütün canlıların yaşamını doğrudan etkiler.
Biyolojik çeşitliliği tehdit eden insan kaynaklı faktörler :
yy Nüfus artışına bağlı olarak şehirlerin yayılım alanının genişlemesi,
yy fabrikalardan çevreye bırakılan gazlar,
yy sanayi atıklarının meydana getirdiği kirlilik,
yy sanayileşme ile ortaya çıkan asit yağmurları
yy çayır ve meraların aşırı otlatılması,
yy erozyon,
yy heyelan,
yy barajların kurulması,
yy yol yapım çalışmaları
canlı yaşamını olumsuz etkilemektedir.
2. Diğer Canlılar :
Ekosistemdeki canlılar karşılıklı etkileşim içinde olduklarından birbirlerinin dağılışını etkilerler. Bir bölgedeki ot
oburların varlığı bitkilere, et oburların varlığı da ot oburlara bağlıdır.
227
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
PALEOCOĞRAFYA :
1. Kıtaların Kayması :
Yeryüzünde, tek kara parçası olan Pangea’dan bugünkü görünümünü alana kadar geçen süre boyunca kara
ve denizlerin dağılışında büyük değişiklikler olmuştur.
Kıtaların yaklaşması veya uzaklaşması bitki ve hayvanların göç yollarının değişmesine, daha önce bir arada
bulunmayan türlerin birbiriyle karşılaşarak etkileşmelerine neden olmuştur.
2. İklim Değişiklikleri :
İklim değişiklikleri bazı türlerin yok olmasında, bazı türlerin çevreye uyum sağlamasında veya göç etmesinde
önemli etkendir.
İklim değişikliklerine bağlı olarak deniz seviyesinde meydana gelen değişimler, kıyılarda yaşayan bazı türlerin
kitlesel olarak yok olmasına neden olmuştur.
Kıtaları birbirine bağlayan geçitlerin sular altında kalması ve zaman zaman kara haline geçmesi hayvanların
göçlerini etkilemiştir. Örneğin, Bering Boğazı’nın kara haline geçmesi Sibirya’dan Kuzey Amerika’ya olan göçleri
meydana getirmiştir. Bu durum her iki kıtadaki hayvan türlerinin birbirine benzemesinde etkili olmuştur.
BÖLGE DÜZEYİNDE EKOLOJİ
Önemli ekosistem tipleri ve Biyomlar :
1. Deniz ekosistemleri:
a) Açık denizler (Palejik zon) : Deniz yüzeyinden tabanına kadar bir çok canlı türü bulunmaktadır. Bu nedenle
denizler en büyük ekosistemler olmaları yanında, biyolojik çeşitlilik bakımından da oldukça zengindirler.
b) Kıta Sahanlığı Suları (Kıyıya yakın sular) : Denizlerde, beslenme koşulları kıyıya yakın bölgelerde en
uygundur. Bu nedenle denizdeki yaşam, daha çok kıyı bölgelerinin yakınlarında yoğunlaşmıştır. Deniz kıyısına
yakın bölgeler tür çeşitliliği en yaygın olan alanlardır.
c) Derin - deniz sıcak su bacaları : Okyanus ortasındaki deniz-dibi sıra dağları günümüzde birbirlerinden
binlerce mil uzaklıkta olan kıtaların birleşme çizgisi olarak kabul edilmektedir. Ayrılan tektonik plakalar hem
bu deniz-dibi yükseltiler boyunca, hem de denizlerin başka yerlerinde hidro-termal bacaların, kükürtlü sıcak
su kaynaklarının ve diğer sızıntıların oluşmasını sağlamaktadır. Bu kaynakların oluşturduğu sıcak su bacaları
çevresinde, deniz ve okyanuslarda bilinenlerden farklı komüniteler bulunur.
228
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
d) Balıkçılık üretiminin yüksek olduğu alanlar (Upwelling bölgeleri): Denizin sahilden itibaren dik bir şekilde derinleştiği bazı bölgelerde devamlı olarak kara tarafından esen rüzgar denizin üst tabakalarındaki suyu
kara tarafından alıp açık denizlere doğru sürükler. Bu olay sırasında denizin alt tabakasında bulunan soğuk sular deniz yüzeyine çıkar. Bu soğuk su tabakası aşağıdan yukarıya doğru yükselirken, deniz dibinde bol miktarda
birikmiş bulunan değişik besin elementlerini de su yüzeyine çıkarır. Bu olaya Upwelling (Akıntının üste çıkması)
adı verilir. Bu olay genellikle kıtaların batı bölgelerinde görülür. Upwelling olayı, balıkçılık yönünden en verimli
deniz ekosistemlerinin oluşmasını sağlar.
Bu bölgelerde;
yy
yy
yy
yy
Besin elementleri ve organizmalar yüksek yoğunluktadır.
Balık populasyonun oldukça bol bulunmasının nedeni, sadece ekosistemin çok verimli olması değil, bir
diğer neden de besin zincirinin kısa olmasıdır.
Deniz dibinde biriken çökeltiler organik madde ve fosfat bakımından zengindir.
Sahile yakın bölgeler çöl görünümündedir.
e) Kıyıya yakın körfezler, boğazlar, nehir ağızları, tuzlu su bataklıkları: Bu bölgeler yarı kapalı su kütleleridir. Bu su kitlesinde tuzluluk derecesi tatlı su ile tuzlu su arasında yer alır. Estuarilerde gel-git hareketleri bir
fiziksel etkendir. Ototrof canlıların önemli formları birbirleriyle karışık olarak bulunur ve bunlar ortamdaki ekolojik niflleri doldurur. Böylece birincil üretim hızı en yüksek düzeyde gerçekleşir.
2. Tatlı su ekosistemleri:
Nehir Çay
Göl
a) Lentik ekosistemler (Durgun tatlı su ekosistemleri): Göl ve gölcük gibi durgun tatlı su ekosistemleri
zamanla süksesyon geçirerek değişir. Bunların değişim hızı büyüklük ve derinlikleri ile ters orantılıdır. Tatlı su
ekosistemlerinin coğrafik olarak izolasyona uğramaları türleşmeyi artırır.
Göller ve gölcükler gölün yüzey alanına ve derinliğine bağlı belirgin tabakalaşma gösterirler.
Littoral Bölge: Kıyı boyunca köklü bitki türlerinin yetiştiği bölgedir.
Limnetik bölge: Kıyıdan uzakta ve gölün açıklarına doğru yer alan bölgelerdir. Limnetik bölgede baskın tür
plank-tonlardır.
Bentik Bölge: Gölün taban kısmıdır.
229
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
Ilıman bölgelerdeki göllerde yaz ve kış mevsimlerinde sıcaklık artmasına ve azalmasına bağlı olarak ter-
mal tabakalaşma ortaya çıkar. Yaz aylarında gölün üst yüzeyine yakın tabakada su daha ılık, gölün derinlerine
inildikçe soğuk tabaka ortaya çıkar. Bu iki tabaka arasında termoklin (sıcaklık geçişi) tabaka bulunur. Termoklin
tabaka ısı farklılığından dolayı iki tabaka arasındaki madde geçişini engeller. bunun sonucunda üst tabakada
mineral, taban kısmında oksijen azalır. İlkbahar ve sonbaharda üst ve alt yüzeydeki tabaka birbirine karışır
madde oranları dengelenir.
Durgun su ekosistemlerinde birincil üretim miktarı; su akış havzasının kimyasal yapısına çevresindeki ka-
rasal alanlardan gelen akarsuların göle taşıdığı madde miktarına ve çeşidine bağlı olarak değişir. Genel olarak
gölün verimliliği gölün derinliği ile ters orantılıdır.
Yapay göl, gölet ve barajların özellikleri farklıdır. Eğer su barajın taban kısmından bırakılıyorsa (Hidro
elektrik üretiminde de bu yönde uygulama yapılır.) bırakılan so€uk su, mineral bakımından zengin, oksijen
bakımından fakirdir.
Lotik Ekosistemler (Akarsu sistemleri) :
Akarsu ekosistemleri: Durgun su ekosistemlerinden ayıran üç temel özellik vardır.
¾¾ Akıntı, akarsulardaki kontrol edici ve sınırlayıcı ana etmendir.
¾¾ Karasal ve sucul ortam arasındaki etkileşim, akarsularda daha yoğun ve yaygındır.
¾¾ Akarsularda oksijen basıncı yüksek ve her bölgede aynı değerdedir.
¾¾ Akarsu yatağı boyunca iki bölge görülür.
1. Hızlı akıntılı bölge: Bu bölgede tabandaki tafllara yapışarak yaşayan bazı canlılar ve akıntıya ters yüzen
balıklar bulunur.
2. Durgun bölge: Akıntı hızının azaldığı, derinliğin arttığı, kum ve balçık gibi maddelerin birikti€i bölgedir. Bu
bölgelerde tür çeşidi fazladır.
Tatl› Su Sulakalanları: Sulakalanlar açık ekosistemlerdir. Daha derinlerde yer alan sularla veya akış havzasının yukarı bölgelerindeki ilişkilerine göre gruplad›r›l›r.
Akarsu kökenli sulakalanlar: Bu sulakalanlar akarsudan gelen sularla beslenir.
Göl kökenli sulakalanlar: Göl, gölcük ya da barajla bağlantısı bulunan ve su rezervlerindeki suların taşınmasıyla periyodik olarak oluşan sulakalanlardır.
Bataklık sulakalanları: Bu sulakalanlar çöküntülü alanlarda görülür. Sazlık bataklık alanları, torbalık bataklıkları ve orman bataklık alanları olarak gruplandırılabilir. Bataklık ormanları genellikle kıyı ovalarından geçen
büyük akarsular çevresindeki taşkın alanlarını kaplar.
Gel-git alanlarındaki tatlı su bataklıkları alçak bölgelerde yer alan kıyı ovalarında, gel-gitlerin etkisi büyük nehirlerin üzerinden iç bölgelere kadar ulaşır.
230
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
Türkiye'de Sulak Alan Ekosistemleri :
Sulak alanlar; do€al veya yapay, tatl› veya tuzlu sular, durgun ya da ak›nt›l› farkl› derinliklerdeki (6 m'yi
geçmeyen) büyük sular, sazl›k ve batakl›klard›r. Sulak alan ekosistemleri tropikal bölglerden sonra biyolojik
çeflitlili€i en fazla olan ekosistemdir. Baflta su kufllar› olmak üzere çok zengin hayvan ve bitki türleri için yaflama
alanlar›d›r. Ülkemizde Van Gölü, Tuz Gölü, K›z›l›rmak, F›rat, Seyhan gibi büyük ›rmaklar, baraj gölleri sulak
alanlar›d›r. Bu alanlar, sadece Türkiye'deki kufllar için de€il göçmen kufllar›n göç yollar› üzerinde olmas› nedeniyle de büyük öneme sahiptir. Örne€in dünyada nesli tehlike alt›nda olan tepeli pelikan Manyas Kufl Gölü ve
Çamalt› Tuzlas›nda, dik kuyruk örde€i Burdur Gölü'nde k›fllar. Tuz Gölü flamingolar› da bu bölgede yumurtalar›n›
b›rak›r yuva oluflturur.
Türkiye'nin sulak alanlar›nda saz, kam›fl, has›r otu, nilüfer vb. bitkilerin yan›s›ra su mercime€i gibi su alt›
bitkilerine de rastlan›r.
Türkiye'de Deniz ve K›y› Ekosistemleri :
Ülkemizin Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi genifl bir ekosisteme sahiptir. Ege Denizi
bir çok ada, adac›k, deniz ma€aralar› ve kayal›klar yönüyle ekosistem çeflitlili€i aç›s›ndan önemli konumdad›r.
Örne€in Ege Denizi'ndeki ma€aralar Akdeniz foku (Monachus monachus) ve birçok bal›k türü için bar›nak
oluflturmaktad›r. Bu denizler ve k›y› ekosistemleri su canl›lar›n›n çeflitlili€i aç›s›ndan önemlidir. Çok çeflitli bal›k
türleri vad›r. Kalkan, uskumru, k›l›ç bal›€›, ticari önemi ve nesli tehdit alt›nda olan bal›k türleridir.
KARASAL BİYOMLAR
Biyom: Belirli bitki ve hayvan türlerini bölgesel düzeyde oluşturdukları ve kendine özgü özellikleri olan büyük
ve bölgesel komünitelerdir.
1. Arktik ve Alpin Tundralar:
Kuzey Amerika ve avrasyanın kuzeyi ile onun daha kuzeyindeki kutup buzulları arasındaki çıplak ve ağaçsız alanlar arktik tundralardır.
Tropik bölgeler dahil bütün kıtalardaki yüksek rakımlı dağlarda da ağaç büyüme sınırının daha yükseklerinde kalan alanlarda alpin tundralar görülür.
Tundra tipi biyomda sıcaklık derecesinin çok düşük olması ve büyüme mevsiminin oldukça kısa sürmesi,
yaşam için sınırlayıcı faktör olmaktadır. Tundralarda yağış az olmasına rağmen terleme çok düşük olduğu için,
yağış sınırlayıcı bir faktör değildir.
Arktik tundra kutup bölgesine yakın yörelerde yer alan ıslak çayırlık veya otlak alanlardır. Tundralarda
humuslaflma hızı düşüktür. Fakat topraktaki mineralleri kullanacak canlı az olduğu için humus yönünden zengin
bölgelerdir.
231
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
2. Kutup buzulları ve Yüksek dağ buzulları:
Örnek :
Kutup buzulu Da€ buzulu
Buzullarla kaplı alanlar ekstra çevre koşullarına sahip yerlerdir. Bu bölgelerde yaşayan bazı ototrof ve
heterotrof canlılar yaşamaktadır.
3. Kuzey bölge konifer ormanı : Kuzey Amerika ve Avrasyanın kuzeyi boyunca
geniş bir orman kuşağı bulunur. Her dem yeşil olan bu orman bölgeleri Kuzey
bölge konifer ormanı, Kutup çemberi Boreal ormanı ya da genel olarak TAYGA
adını alır. Bu biyomun en belirgin özelliği iğne yapraklı türlerle kaplı olmasıdır.
Taygada da mevsimler arasında farklılık ortaya çıkar. Bu farklılıklara bağlı olarak
populasyonlarda periyodik iniş-çıkılar görülür. konifer ormanlarda özellikle bir ya
da iki türün baskın olduğu yerlerde, mevsimsel farklılıklara bağlı olarak böcek
salgınları ortaya çıkar.
4. Ilıman bölge yaprak döken ormanları : Yaprağı döken orman komünitelerinin yayıldığı alanlardır.
Başlıca özellikleri:
yy Yağış boldur ve her mevsim hemen hemen eşit yağış alır.
yy İnsan etkisi azdır.
yy Ilıman bölge ormanları birbirinden izole haldedir. Bu durum türleşmeyi artırmıştır.
yy Bu biyomda yaşayan hem toprak canlıları hem de toprak üstünü örten otsu ve çalı formundaki bitki tabakası yaygındır.
5. Ilıman bölge otlakları (Çayırlar): Ilıman bölge otlakları yağış bakımından çöller ve orman alanları arasında
yer alırlar. Otlaklarda toprak nemi; özellikle besin elementleri döngüsünü sınırlayıcı bir etkendir. Kuzey Amerikadaki otlak biyomu, doğudan batıya doğru gidildikçe alt kuşaklara ayrılır. Bu kuşakları belirleyen en önemli
etken kademeli olarak yağışın azalmasıdır. Çayırların özellikleri ve dağılışı yağış alanlarına göre değişir.
Türkiye'de Step Ekosistemleri :
Stepler genellikle otsu bitkilerin oluflturdu€u do€al çay›rl›k alanlard›r. Ülkemizin % 28'ini stepler kaplar.
Özellikle ‹ç Anadolu ve Do€u Anadolu bölgemizdeki bu alanlar biyolojik çeflitlilik aç›s›ndan önemlidir. Burada
yetiflen türlerin baz›lar› tar›m, endüstre ve sa€l›k alanlar› için için de€erlidir. Bu stepler özellikle baz› endemik
türler bak›m›ndan gen merkezlidir. Gen merkezi türlerin ortaya ç›kt›€› ve ilk yay›lmaya bafllad›€› yerdir. Örne€in
bu€day›n gen merkezi Anadolu'dur. Ülkemizde farkl› yabani (›slah edilmemifl) bu€day türleri varl›€›n› sürdürmektedir.
Türkiye'deki ekosistemler aç›s›ndan bak›ld›€›nda en zengin endemik bitki türlerinin steplerde oldu€u
görülmüfltür.
Endemik Tür: Yeryüzünün s›n›rl› bölgesinde örne€in bir ekolojik ortamda ya da bir ülkenin siyasi s›n›rlar› içinde yay›l›fl gösteren türlere endemik türler denir.
6. Tropikal çayırlık ve savanlar : Yağışlar mevsimlere göre farklılık gösterir. Yılın belirli dönemlerinde kuraklık
görülür. Kurak dönemlerde yangın önemli bir çevresel etkendir.
Bu tip ormanlarda yetişen ağaçlar ve otsu bitkiler hem kuraklığa hem de yangına dayanıklı özellikler göstermek zorundadırlar. Her iki etkene birden dayanıklı tür sayısı azdır. Bu nedenle bu tür bölgelerde tür sayısı
azdır. Bu tür bölgelerde toynaklı memeli tür çeşidi çok fazladır.
232
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›
EKOLOJ‹
7. Makiler ve sert yapraklı ağaçlıklar: Ilıman kuşağın bazı bölgelerinde iklim genelde yumuşaktır ve kışları
bol yağışlı, yazlarıda kurak geçer. Bu bölgelerde bitki örtüsü sert ve kalın yapraklı her dem yeşil ağaçlardan ve
çalılardan meydana gelir.
Türkiye'de Orman Ekosistemleri :
Akdeniz, Do€u ve Bat› Karadeniz orman alanlar›nda i€ne yaprakl› ya da yaprak döken bir çok a€aç türü gö-
rebiliriz. Örne€in çam, göknar, kay›n, mefle, diflbudak, aka€aç, gürgen gibi. Akdeniz bölgesi Toros da€lar›ndaki
sedir ormanlar› dünyadaki en genifl sedir orman›d›r.
Ülkemizdeki endemik bitki türlerinin en önemlilerinden bir kaç› Kaz Da€›'nda orman meydana getiren Kaz
Da€› göknar›, E€ridir'in güneyindeki kasnak meflesi, Köyce€iz – Dalaman aras›nda yayg›n olan s›€la a€ac›
veya günlük a€ac› ormanlar› Beflparmak da€lar›ndaki kral e€reltisi, Datça ve Teke yar›madalar›ndaki Datça
hurmas› ile Kastamonu, Yozgat ve ‹spir çevresindeki ‹spir meflesidir.
8. Çöller: Çöllerde en önemli sınırlayıcı faktör sudur. Çölün sulanması halinde ise en önemli sınırlayıcı etken
toprak özellikleri olmaktadır. Çöllerde bitki ve hayvan çeşitliliği azdır.
9. Yarı her dem yeşil mevsimsel tropikal ormanlar: Uzun bir kurak dönemi içeren tropikal iklimlerin hüküm
sürdüğü ormanlarda görülür. Kurak dönemlerde ormandaki ağaç türlerinin bazıları veya hepsi yapraklarını
dökebilirler. Tür çeşitliliği bakımından tropikal yağmur ormanlarından sonra gelir.
10. Tropikal yağmur ormanları : Yer kürenin ekvator kuşağı çevresindeki düşük rakımlı bölgelerde yer alır.
Genellikle geniş yapraklı ağaçlardan oluşan ve her dem yeşil olan bu ormanlar, tür çeşitliliği bakımından en
zengin yapıya sahiptir.
11. Tropikal çalılıklar ve dikenli ağaçlıklar: Belirli bölgelerde yağış, çöl ve savan bölgelerindeki yağıştan
daha fazla, mevsimsel tropikal orman bölgelerindeki yağıştan daha az olur.
12. Dağlar: Benzer komüniteler farklı dağlarda yer aldıkları için, birbirinden daha çok ayrılmış ve soyutlanmıştır. Dağlar yüzey suları için önemli alanlardır. Ormanların yayılış şekli büyük ölçüde iklim ve toprak özellikleri
tarafından belirlenir.
Türkiye'de Da€ Ekosistemleri :
Alp Himalaya da€ kufla€›nda yer alan ülkemizin yar›s›da da€ ekosistemi görülmektedir. Da€lar›n uzan›fl›
ve yüksekli€i farkl› bitki ve orman ekosistemlerinin ortaya ç›kmas›n› etkilemifltir. Örne€in, Do€u Karadeniz
bölümündeki ladin ormanlar›n›n zenginli€i Karadeniz'den gelen nemli havan›n da€lar boyunca yükselerek su
oluflturmas›yla ilgilidir.
Ülkemizin farkl› ekosistemlerinin varl›€› dolay›s›ya biyolojik çeflitlili€in zen€inli€i dünyadaki do€al yaflam›n
varl›€› ve sürdürülebilirli€i aç›s›ndan önemlidir. Besin maddesi, ilaç ham maddesi, sanayi ham maddelerinin
sa€lanmas› aç›s›ndan biyoçeflitlilik ekonomik öneme sahiptir. Örne€in besin olarak tüketilen bal›k, tah›l türleri; ilaç ham maddesi olarak kullan›lan yabani otlar; sanayi ham maddesi olarak pamuk, keten vb. türlerin
kullan›ld›€› alanlar dikkate al›nd›€›nda biyolojik çeflitlili€in önemi ortaya ç›kmaktad›r.
233
11. S›n›f Biyoloji Konu Anlat›m›

Benzer belgeler

Ekoloji Ders Notları - Biyoloji Ders Notları

Ekoloji Ders Notları - Biyoloji Ders Notları göçlerini etkilemiştir. Örneğin, Bering Boğazı’nın kara haline geçmesi Sibirya’dan Kuzey Amerika’ya olan göçleri meydana getirmiştir. Bu durum her iki kıtadaki hayvan türlerinin birbirine benzemesi...

Detaylı