Malik Bulut - Benan Bulut

Transkript

Malik Bulut - Benan Bulut
Malik Bulut - Benan Bulut
“SENFONİ”
Heykel ve Mücevher Sergisi
Malik Bulut - Benan Bulut
“SENFONİ”
Heykel ve Mücevher Sergisi
07 Mart 2015 - 08 Nisan 2015
Malik Bulut
Silifke'de doğan sanatçı, 2000 Mersin Üniversitesi G.S.F. Heykel
Bölümü'nden mezun oldu. 2000 - 2004 Mehmet Aksoy'a asistanlık yaptı. 2004-2013 Çalışmalarını 4.Levent'te-Malikhane'de sürdürdü. 2014'ten bu yana çalışmalarını Büyükçekmece-Çakıl'da
kendisine ait açıkhava atölyesinde sürdürmektedir. 2015'te İstanbul-Nişantaşı'nda eşiyle birlikte Bulut Bulut Showroom'u kurdu.







KİŞİSEL SERGİLER
2014 T.C.Dışişleri Bakanlığı Suna Çokgür Ilıcak Sanat Galerisi
ÇİFT II/ Ankara
2014 Armoni Sanat Gaalerisi / ÇİFT/ Ankara
2013 Galeri Selvin / ŞAVK/ İstanbul
2012 Armoni Sanat Galerisi YÜZLEŞME/ Ankara
2011 İzmit Gar Sanat Galerisi/İzmit
2011 Galeri Selvin / ÖZ /İstanbul
2010 Armoni Sanat Galerisi/SÜRÜ/ Ankara
2009 Altamira Sanat Galerisi/Mersin
2009 Galeri Selvin / DÜŞ/ İstanbul
2008 City's Nişantaşı / BAĞ& BAĞLANTILAR / Istanbul
2008 Enka Okulları / ÜRE(t)MELER / Istanbul
2008 Armoni Sanat Galerisi / tAŞKın / Ankara
2007 Selçuk Yaşar Sanat Galerisi / İzmir
2006 Armoni Sanat Galerisi / Ankara












2009 Egeart sanat günleri/İzmir
2007 Beylerbeyi Sarayı Tunel / Erenus Sanat Galerisi
2007 Istinye Park / Antik Park
2007 ARTISTANBUL Sanat Fuarı/ Armoni Sanat Galerisi
2007 ODTÜ Sanat Festivali Plastik Sanatlar Sergisi / Ankara
2007 ART SHOW Sanat Fuarı Istanbul
2006 Tuyap Sanat Fuarı Beyaz Sanat Galerisi
2006 Parkorman Açıkhava Heykel Sergisi / Istanbul
2005 66. Devlet Resim Heykel Sergisi / Ankara
2005 Istanbul Modern Sanatlar Galerisi
2005 ARDA Sanat Galerisi / Ankara
2004 ARTISTANBUL Sanat Fuarı/ T. İş Bankası Sanat Galerisi
2004 Tuyap Sanat Fuarı / Toyan Sanat Galerisi
2004 ODTÜ Sanat Festivali Plastik Sanatlar Sergisi / Ankara


SEMPOZYUMLAR
2013 FGM NY Contemporary Art Symposium / New York
2012 Nesin Matematik Köyü Heykel Sempozyumu - Şirince/ İzmir
2010 2.Uluslararası Adana Taş heykel Sempozyumu/Adana
2009 Ege Üniv. Heykel Çalıştayı/İzmir
2009 Trakya Üniv.III.İlhan Koman Taş Heykel
Sempozyumu/Edirne
2008 Çukurova Üniversitesi Taş heykel sempozyumu/Adana
2008 11.Uluslararası Prokonessos heykel sempozyumu/Saraylar
2008 Trakya Ünv. II. İlhan Koman Uluslararası Heykel
Sempozyumu / Edirne
2007 Marmara Ünv. 1. Ulusal Haluk Tezonar Taş Heykel
Sempozyumu / Istanbul
2007 Suleyman Demirel Ünv. 2. Uluslararası Heykel
Sempozyumu / Isparta
2007 Ankara Ünv. 2. Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu
2007 4. Uluslararası Kapadokya Sanat Kampı Uç Hisar
2006 3. Uluslararası Alanya Taş Heykel Sempozyumu / Alanya
2006 2. Uluslararası KARYA Taş Heykel Sempozyumu / Muğla
2006 Yazıbaşı 6. Ekin Şenliği / Izmir
2006 1. Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu / Erciş Van
2006 3. Uluslararası Kapadokya Sanat Kampı Uç Hisar
2006 Cumhuriyet Ünv. 2. Uluslararası TaşHeykel Sempozyumu
Sivas
2005 3. Istanbul Uluslararası Mermer Heykel Sempozyumu
2004 2. Aspat Açı k hava Heykel Sempozyumu / Bodrum














SERGİLER
2014 CI Contemporary İstanbul/ Galeri Selvin
2014 Tuyap Sanat Fuarı/Ekol Sanat Galerisi/İstanbul
2013 Islip Art Museum Exhibitions /New York
2013 Briarcliffe College Art Gallery /New York
2013 Ege-Art Sanat Günleri/İzmir
2013 Artbosphorus /Armoni Sanat Galerisi
2013 Proje4L Elgiz Museum 40<Teras sergileri
2013 Köstence Sanat Müzesi/Romanya
2013 CI Contemporary İstanbul/ Galeri Selvin
2012 CI Contemporary İstanbul/ Galeri Selvin
2012 Üç Kuşak Çağdaş Türk Sanatı/UPSD Sanat Galerisi
2012 Proje4L Elgiz Museum Teras sergileri
2012 Artbosphorus /Armoni Sanat Galarisi
2011 CI Contemporary İstanbul/Galeri Selvin
2011 SOFA CHICAGO Sculpture Objects& Functional Art Fair
Chicago/ABD
2011 Artbosphorus /Armoni Sanat Galerisi
2010 SOFA NEW YORK Sculpture Objects & Functional Art Fair
New York/ABD
2010 Tuyap Sanat Fuarı/Enka Okulları
2009 Verona Taş Fuarı/Silkar a.ş./İtalya
2009 Contemporary İstanbul/Galeri Selvin






























ÖDÜLLER
1999 Çukurova Üniv.heykel yarışması 1.lik ödülü
2009 Ege Art Heykel Çalıştayı ödülü
2012 Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği ödülü
2013 T.C.Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Madalyası







4 Malik Bulut
“Senfoni”
HEYKELE TAPMAK
“Malik Bulut Yontusunun Ayırıcı Özellikleri”
Günümüzden üç bin yıl önce insanların neden heykele taptıklarını anlamak için Malik Bulut’un eserlerini görmek gerek. 2004 yılında ustası Mehmet Aksoy’dan ayrılarak 4. Levent’te kurduğu kişisel
atölyesinde yaratıp, sayısız sergiyle sanatseverlerin beğenisine sunduğu heykeller; özellikle
2009-2014 arası ortaya çıkardıkları, insanda görür görmez sahip olma duygusunu uyandırıyor.
Dahası, onları sürekli göz önünde bulundurma isteği veriyor. Sabah uyanır uyanmaz, ilk iş gidip
onları görmek, üzerlerinde kırılan ışıkları izlemek, düşüncelere kapılıp sürüklenmek istiyor insan.
Zevk alıyor; huzur duyuyor, dinleniyor, hayallere dalıyor, esinleniyor. Ve bu, bir ritüele, bir tapınmaya
dönüşüyor. İnsan; onlarda insanı insan yapan nitelikleri gördükçe; kötü düşünceleri dağılıp, içi
güzelliklerle doldukça; hepten bağlanıyor Malik Bulut’un heykellerine.
Ne zaman bir heykel sergisi gezsem, “Alsam hangisini alırım?” diye sorarım kendime. “Hangisini
evimde, tam karşımda, her gün görmek isterim?” diye sorarım. Birkaçına o an için hayranlık duyar,
sanatçıyı yere göğe sığdıramaz, beğenimi çevreme anlata anlata bitiremem. Ne var ki sonunda
beğendiklerime bahaneler bulur, ayrılırım sergiden.
Bir Malik Bulut sergisi öyle mi ya? Kafa kurcalayan en küçük bir şey göremez insan. Heykellerinin
birkaçını değil hepsini alıp gitmek ister. Evde onlara uygun yerleri bulmak; yoksa, eşyanın bir kısmını
kaldırıp yer açmak ister onlara. Evinde onun heykelleriyle donanmış uzun, geniş bir koridoru olsun
ister. Kimi heykellerini bahçeye; güneşin karşısına; çiçeklerin, bitkilerin yanına; yağmurun, karın
altına koymak ister. Her gün onları gidip görmek, karşılarında uzunca durup neler yaşadıklarına
bakmak ister insan. İyi de, neden?
Bu yazıyı kaleme almadan önce üzerinde en çok düşündüğüm nokta bu oldu. Neden Malik Bulut’un
heykelleri insana bu duyguları veriyor? Onları başka heykellerden ayıran özellikler neler? Bunu incelemek istedim. Dolayısıyla yazımın konusu, “Malik Bulut Yontusunun Ayırıcı Özellikleri” oldu.
Örneğin, Boğalar
Boğa sürüsü; bababoğalar, oğulboğalar, babaoğullar; asi boğalar, inatçı boğalar, yenilmişler, öfkelenenler, gururlananlar, eleştiri dolu bakanlar, iyiler, kötüler. 19. Yüzyılda, Osmanlı saray ve köşklerini süslemek üzere seçilen; bugün İstanbul’da gene gidip görebileceğimiz hayvan heykellerini
düşünüyorum da, çehrelerindeki insanı durduran, kendinden uzaklaştıran donmuş ifadeyi görmeyeceğimiz heykeller onunkiler. Öyle süs, dekor olsun diye alıp evinize götüreceğiniz boğalar değil.
Çevrelerinde döndükçe insan, değişik anlamlar, anlatımlar buluyor onlarda. İnsanı çağıran, kendisine
dokunulmasını isteyen heykeller.
6 Malik Bulut
“Senfoni”
Canlıymış gibi, evin kedisiymişçesine evcil, izleyenle iletişim kuran, arkadaş boğalar onlar. Serbest
heykeller. Sanatçının bütünüyle aradan çıktığı, izleyenin kendisini boğayla karşı karşıya bulduğu,
hatta sorgulandığını düşündüren boğalar. Hem kişinin sahiplendiği, hem kişiyi sahiplenen boğalar.
Örneğin, Kadınlar
Bebeklerini taşımaya hazırlanan rahimleriyle kadınlar. Döllenme anının hemen öncesinde rahimleriyle
kadınlar. Yüzlerini, çıplak olduklarını göstermeyen; göğüsleriyle, kalçalarıyla kutsal birleşme anına
hazırlanan kadınlar. Gökyüzünden inen melekler kadar hafif, aydınlık, yumuşak, güçlü, bir o kadar
kırılgan kadınlar. Yüzlerini bir o yana, bir bu yana çeviren; kanat çırparak aşağı süzülen; kanatlarıyla
bedenlerini saklayan, koruyan kadınlar. Kıvrıla kıvrıla boyunlarına sarılmış saçlarıyla kadınlar.
Yüzlerini kapayan, omuzlarından dökülen uzun saçlarıyla kadınlar. Işığı bedenlerinden geçirecek
kadar saydam, saf güzellikte; benlik sahibi; sevdiğine cömertçe açılan kadınlar.
Örneğin, Kuşlar ve Ağaçlar
2014 İstanbul Çağdaş Sanat Fuarında gördüm onları. İri, ufak, dala konmuş dinlenen kuşlar, dik
bakışlı kuşlar, kanatları düşmüş kuşlar, havalanmaya hazır, özgürce uçmak isteyen kuşlar, yeşilin
peşine düşmüş kuşlardı. İnsanoğlunun yanlışları, umarsızlığı yüzünden taşlaşmış ağaçların dallarına konmak zorunda kalan, gördüklerini haber etmeye hazır kuşlar gördüm. Mermerleşmiş ağaç
gövdelerinde gagaları kırılmış, durup bakmadan geçilemeyecek acılı kuşlardı. Bu ağaçları ve kuşları
alıp, İstanbullular kentlerinin geleceğinden haberdar olsunlar diye götürüp meydanlardan birine
koymak istedim. Doğaya yapılan kötülükleri, eziyeti hepimiz görelim diye. Öte yandan, insanın içini
umutla dolduran ağaçlara da rastladım. Mermerinden canlanmış, damarlarına hayat yürümüş, özlerine
dönmekte olan, dallarında kuşların cıvıldadığı ağaçlardı onlar.
Ve başka örnekler
“Yiğitliğe” adanmış, “Barışa, Özgürlüğe, Dayanışmaya” adanmış, “Gerçeğe” adanmış, “İnsana”
adanmış heykeller gördüm. Uzamı kapsayan, kavrayan, uzamla iletişim kuran heykellerdi. Kimileri
eski uygarlıklardan çıkıp gelmişti. Kimileri “Kurtuluş”la doğan “Güneş”in simgesiydi. Kimileri
sanatçının “Dışavurumuydu”. Kimileri “Gerçeküstü” yaratılardı.
Malik Bulut’un tüm heykelleri tutku, özlem, heyecan, düşünce, içtenlik, öz ve gerçek dolu. Eserlerinde
O var, “biz” varız. “diyalektiğimiz” var. Onlar, birer süs değil. Heykellerin çehrelerine yapıştırılmış bir
ifade kesinlikle yok. Herbiri, izleyenle doğal iletişim kuruyor. Bir işlev gerçekleştiriyor. İnsan arınıyor
örneğin. Bu işlevi, heykellerin özgün plastik güzelliği sağlıyor. Malik Bulut birleştirmeci işler çıkarıyor.
Yapıcılık var işlerinde. Coğrafyaya, toprağa, doğaya, kültüre, insanlığa saygı var heykellerinde. Vizyonu
her dönem değişik biçimler alıyor. Bu heykellerde taş, anlam ve ruhla birleşiyor.
Bu bağlamda işlenmiş taşlardan, beş duyumuzu birden kullanarak anlamlandıramayacağımız, soyut
8 Malik Bulut
“Senfoni”
heykeller çıkıyor. Malik Bulut’un belli biçimleri değiştirip bozduğu kimi heykeller insanoğluna özgü
düşünceleri anlatıyor. Geçmiş, şimdi ve gelecek vizyonlarını canlandırırken, biçim üzerinde yoğunlaşıyor çünkü. Çünkü, yaptığı işin bilimine egemen. Orantıların matematiğine, perspektif geometriye; Altın Oran’a hakim.
Son birkaç söz*
Doğuda ve batıda ortaya konan sanat eserlerine baktığımızda, sayısız ortak arketipler gördüğümüz
kadar, doğuyu ve batıyı birbirinden ayıran arketipler de görürüz. Dolayısıyla, çalışmaları üzerinde
düşündüğümüz sanatçının tinselliğini, arketipleri bildiğimiz, tanıdığımız ölçüde anlayabiliriz.
Çünkü sanatçı, yarattığı eserlere - bilinçli ya da bilinçsiz - koyar bu arketipleri.
Malik Bulut’un boğa, kadın, ağaç, kuş heykellerinde gördüğüm doğacılık, aslında insanlığa ait ortak
zihinde süregelen bir öğreti. Örneğin, Batı kültüründeki “Meryem”, kendi kültürümüzde “Anne”dir.
“Anne”, M.Ö. 7 binde Orta Anadolu’nun güneyinde ortaya çıkan tanrı kadın Kybele’dir.
Orhon Yazıtları’nda adı geçen; bütün Türk Kavimlerinin Ana Tanrıça, Hayat Tanrıçası olarak kabul
ettikleri; Moğolca’da “rahim” anlamına gelen Umay’dır. Homeros’un İlyada ve Odesa destanlarında,
“güzel saçlı kraliçe” ya da “güzel örgülü Demeter” diye geçen, bereket ve sevgi tanrıçası Demeter’dir. Malik Bulut heykelinde Kadın / Anne; M.Ö. 6 binlerin ortalarında, Yeni Taş Çağı’nın en
önemli yerleşmesi olan Çatalhöyük Öreni’nde, Anadolu’da yaratılan, çekik badem gözlü Anadolulu
Tanrı Kadın’lardır. Onlara saygıdır.
Anadolu’da Yeni Taş Çağı denilen M.Ö 8 binli, 6 binli yıllarda tarımın başlamasıyla, boğalara tapma inancı
ortaya çıkar. Çatalhöyük ve Hasan Dağı yörelerinde, o çağlarda tapınak duvarlarına gömülen boğa
başlarına ya da boynuzlarına, boğanın güç ve çoğalma sembolü olmasının yanı sıra, gördüğü büyük iş
bakımından tapar insanlar. Malik Bulut’un boğaları Anadolu’da gelişmiş uygarlıklara saygı ve selâmdır.
Malik Bulut’un heykellerini, topraklarında binlerce yıl önce büyük uygarlıklar kurulan Anadolu’nun
antik geçmişini hatırlatırken bunu çağdaş heykel sanatının olanaklarını ve araçlarını sürekli
geliştirmeye çalışarak yaptığı için; bu coğrafyanın tarihsel bir devamlılığı olduğunu hissettirdiği için
sevdim. İnsanoğlunun doğasını tüm saydamlığıyla ortaya koydukları için tapacak kadar sevdim.
İstanbul, 29 Ocak 2015
Berkiz Berksoy
(PhD. Strasbourg Üniversitesi, Fransa)
Sanat, Tarih ve Avrupa Medeniyetleri Uzmanı
* “SON BİRKAÇ SÖZ’’ için Bibliyografya : 1) Ekrem AKURGAL, Anadolu Kültür Tarihi, TÜBİTAK Yayınları, Ankara, 1998; 2) Yıldız CIBIROĞLU,
GENETİK KÜLTÜR NEDİR?, Adam Sanat, İstanbul, Ağustos 2004; 3) Etienne SOURIAU, Vocabulaire d’esthétique, PUF, Paris, 2004.
“Symphony”
Malik Bulut 9
DEIFYING THE SCULPTURE
“The Distinctive Features of the Malik Bulut Sculpture”
One should see the sculptures of Malik Bulut, in order to understand why people have been worshiping sculpture
for 3000 years. At the very first sight, the sculptures that he has created in his personal studio in 4. Levent following
his separation from his master Mehmet Aksoy in 2004, and especially the ones that has been shaped between
2009 and 2014 which has been presented to the art lover’s taste in numerous personal exhibitions, stir up anyone
with urge to have them. They also make you desire to keep them in sight. When you wake up in the morning, for the
first thing to do, you want to see them and watch the light refracting on them; you want to be mused; you want to be
carried away with thoughts. You take pleasure in them, you find peace in them; you relax, you dream, you get inspiration from them. And this, turns into a ritual, into worshipping. As long as you see the features that make human
a human in those sculptures, the evil disappears and your mind is filled with goodness which in turn binds you to
his sculptures altogether.
When I go to a sculpture exhibition, I ask myself “Which one I would buy?” I ask “Which one will be the one that
I would like to see every day at home?” I admire some of them, I appreciate the artist, I can’t help myself speaking
about my appreciation to the people around me all the time. However, I somehow rationalize not to buy the sculpture and leave the exhibition.
What about an exhibition of Malik Bulut’s sculptures? You cannot see anything uneven. Not only one or two but
you would desire to have all of the sculptures. You want to find the right place for them at home, if not you want to
throw away some furniture and make room for the sculptures. You want a huge hall that has been adorned with
Malik Bulut’s sculptures. You want some sculptures to be in the garden, under the sun, next to the flowers and
plants, into the snow and the rain. Every day, you want to see them, watch them and see what they have been
through. But Why?
This was the main point that I have dwelled on before putting this article on paper. Why do the sculptures of Malik
Bulut give these feeling to people? What are the distinctive characteristics of them? I wanted to scrutinize this.
Consequently, the topic of this article is the distinctive features of the sculptures of Malik Bulut.
For example, the Bulls
The herd of bulls, the father-bulls, the son-bulls, the father-sons, the rebellious bulls, the stubborn bulls, the defeated ones, the ones with rage, the ones with pride, the ones with critical gaze, the good and the bad. They are not like
the animal sculptures that have ornamented the 19th century Ottoman palaces and mansions which – you can visit
and see today - halt, distance and disconnect the viewer as well as themselves. They are not the bull sculptures to
use for just ornamentation or decoration. Every time you turn around them you find different meanings and expressions in them. They are calling and they want to be touched. As is they are alive and like a cat of the house, they are
“Symphony”
Malik Bulut 11
friendly bulls which tamely communicate with the viewer. They create such an atmosphere that the artist totally
disappears; the viewer comes face to face with the bull only and even feels that the bull interrogates him/herself.
Thereby, the bulls are both to own and to be owned by.
For example, the Women.
With their wombs to carry their babies, the women. With their wombs just before the impregnation, the women.
Without showing their faces and their nudity, with their breasts and hips preparing for the sacred unification
moment, the women. As mild, bright, soft, strong, yet fragile as the angels fallen from grace, the women. Turning
their faces from side to side, fluttering their wings and float, hiding and guarding their bodies with their wings, the
women. With their hair wandering through their necks, the women. Concealing their faces, with their hair falling to
their shoulders, the women. Transparent as far as letting the light pass through their bodies; with their lucid beauty
and solid personality generously confiding in their lovers, the women.
For example, Birds and Trees
I saw them in 2014 İstanbul Contemporary Art Fair for the first time. They were - big or small – the birds perching on
a branch relaxing, the birds gazing, the birds with fallen wings, the birds ready to fly, the birds in search of the green.
I have seen the birds, ready to tell what they have seen, had to perch on the stoned-trees because of the human
fault and recklessness. They were sorrowful birds, perching on the marbleized trees, with their broken beaks;
impossible to pass by. I wanted to take these trees and birds and place them into one of the squares of the city for
the Istanbulites to become aware of the future of their city. For all of us to see the torture and evil made to the nature.
On the other hand, I came across with the trees that make me full of hope. From their marble came to life, to their
streaks the life marched, turning to their essence, they were the trees that the birds were twittering on the branches.
And the Others
Dedicated to courage, to peace, to freedom, to solidarity, to truth, to human were the sculptures I have seen. Containing and apprehending space, communicating with it, were the sculptures. Turned up from the ancient civilizations
were some of them. Symbolizing the sun that has risen with the Indepedence were some of the sculptures. Some were
the Expression of the artist, Surrealist creations were some. All of the sculptures of Malik Bulut are full with passion,
longing, excitement, thought, sincerity, essence and truth. In his works there is him, there is us, there is our dialectics.
They are not just garnishes. There is absolutely nothing plastered in the sculptures. Each of them, by naturally
communicating with the viewer, is performing a function. They make you feel purified. This function is operated by
the authentic plastic beauty of the sculptures. Connective works he creates. There is constructivity in his works.
There is respect for geography, for earth, for nature, for culture, for humanity in his sculptures. His vision is being
shaped differently in each era. In these sculptures the stone unifies with the meaning and spirit.
In this respect, out of the stones, against the idea of the matter there come the abstract sculptures which we cannot
make sense of just with our five senses. In some of his sculptures, Malik Bulut deconstructs and reconstructs specific forms and the sculptures tell human the thoughts particular to humanity. That’s because, while animating the
past, the present and the future visions, he is focusing on the form. Because, he is sovereign as far as the science
12 Malik Bulut
“Senfoni”
of his work is concerned. He has a solid grasp of the golden ratio and mathematics of the proportions, geometry of
the perspectives. In the 20th century, the art critic was so strong that he can split the public, artists and the critics
with his writings. In 21st century, however, he is just a guide for the public taste. He tries to evaluate the works that
are the products of the artist’s mind within the boundaries of his talents, tries to criticize them within a certain
literature.
A few last words*
When we look at the works of art of the East and the West, we do not only see the numerous common archetypes
but we also see the distinctive archetypes that sort East and West. Therefore, the more we know those archetypes
the more we can understand the spirituality of the artist on whose works we ponder. Because the artist –
consciously or unconsciously – puts those archetypes into his works.
The naturalism that I have seen in Malik Bulut’s sculptures of the bulls, women, trees and birds, is actually the creed
that is the part of common mind of humanity. For example, “Virgin Mary” in western culture is the “Mother” in ours.
The “Mother” is the woman-god Cybele who has appeared in the south of Central Anatolia in 7000 BC.
She is Umay, the mother goddess, the goddess of the earth as regarded by the Turkish Peoples which is mentioned
in the Orhon Inscriptions and means “womb” in Mongolian language. She is Demeter, the goddess of fertility and
love, “holy goddess with the beautiful hair” or “goddess with the beautiful garlands in her hair” as mentioned by
Homer in his epics Ilıad and Odyssey. In Malik Bulut sculpture the Woman/Mother is the slant and almond eyed
Anatolian woman-gods who had been created in the middle of 6000s BC in the Çatalhöyük, the most important
settlement of the Neolithic period. Malik Bulut Sculpture is the respect for them.
With the emergence of agriculture in Anatolia, again in 8000s and 6000s BC which is called the Neolithic, there
emerges the worshipping of the Bulls. In this period, around Çatalhöyük and Hasan Mountain, people worshipped
bull heads or horns that were buried into the sanctuary walls for not only bull is the symbol of strength and reproduction but also it performs much of agricultural work. The Bulls of Malik Bulut is the salutation and respect for the
Anatolian civilizations.
I adored Malik Bulut’s sculptures because while he, by these sculptures, remind us the ancient past of Anatolia on whose lands the many great civilizations founded, he also does this by always improving the potentialities and means of contemporary modernist sculpture. Since his sculptures reveal the human nature with its
transparency, I loved them so much so that I worshipped them.
İstanbul, 29 January 2015
Berkiz Berksoy
(Phd. Strasbourg University, France)
Specialist of Art, History and European Civilizations
* "LAST FEW WORDS" Bibliography: 1) Ekrem AKURGAL, Anadolu Kültür Tarihi, TÜBİTAK Publishing, Ankara, 1998; 2) Yıldız CIBIROĞLU, GENETİK
KÜLTÜR NEDİR?, Adam Sanat, İstanbul, August 2004; 3) Etienne SOURIAU, Vocabulaire d’esthétique, PUF, Paris, 2004.
“Symphony”
Malik Bulut 13
Malik Bulut
Haberciler
Mermer ve Serpantin
178 x 100 x 40 cm.
2014
14 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Haberciler ıı
Dut Ağacı, Mermer ve Serpantin
205 x 70 x 50 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 15
Malik Bulut
Amazon’un Umudu
Mermer
62 x 30 x 20 cm.
2014
16 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Amazon’un Umudu II
Serpantin ve Taş
26 x 27 x 11 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 17
Malik Bulut
Çiftizler
Serpantin ve Pirinç
29 x 29 x 18 cm.
2015
18 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Sürüden Ayrı
Serpantin ve Pirinç
17 x 25 x 10 cm.
2015
“Symphony”
Malik Bulut 19
Malik Bulut
Baba ve Oğulları
Serpantin, Mermer ve Pirinç
30 x 33 x 23 cm.
2014
20 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Asi Boğa
Serpantin ve Pirinç
34 x 37 x 14 cm.
2015
“Symphony”
Malik Bulut 21
Malik Bulut
Baba ve Meraklı Oğul
Serpantin ve Pirinç
20 x 27 x 15 cm.
2014
22 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Yalnız Boğa
Serpantin, Mermer ve Pirinç
17 x 22 x 12 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 23
Malik Bulut
İsyan
Serpantin ve Pirinç
18 x 33 x 17 cm.
2015
24 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Baba ve Oğul
Serpantin, Mermer ve Pirinç
25 x 35 x 20 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 25
Malik Bulut
Denge
Serpantin, Taş ve Zincir
41 x 29 x 19 cm.
2014
28 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Sus-ma
Serpantin ve Metal
178 x 60 x 30 cm.
2013
“Symphony”
Malik Bulut 29
Malik Bulut
Medusa’nın Düşü
Bazalt ve Serpantin
174 x 65 x 46 cm.
2014
30 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Düşleyen
Bazalt ve Serpantin
104 x 40 x 24 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 31
Malik Bulut
Gururlu
Mermer
80 x 27 x 15 cm.
2014
32 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Medusa’nın Yalnızlığı
Serpantin ve Bronz
66 x 28 x 22 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 33
Malik Bulut
İdol
Mermer
44 x 20 x 12 cm.
2014
34 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Rüzgarla Gelen
Mermer
130 x 70 x 35 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 35
Malik Bulut
Göçmen Kuş
Serpantin ve Taş
28 x 12 x 10 cm.
2014
36 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Çalı Kuşu
Demir ve Serpantin
96 x 38 x 20 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 37
Malik Bulut
Hedefe Akan
Serpantin ve Pirinç
35 x 30 x 20 cm.
2015
38 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Pembe Düş
Mermer
47 x 35 x 32 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 39
Malik Bulut
İktidar
Bazalt ve Serpantin
72 x 70 x 35 cm.
2015
40 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
İkiz Düş
Serpantin
36 x 26 x 15 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 41
Malik Bulut
Umuda Açılan
Bazalt
50 x 36 x 12 cm.
2014
42 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Işığa Açılan
Serpantin
37 x 20 x 16
2014
“Symphony”
Malik Bulut 43
Malik Bulut
İdol II
Serpantin
32 x 10 x 10 cm.
2014
44 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Gizemli
Serpantin
40 x 20 x 16 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 45
Malik Bulut
Anı
Serpantin
37 x 22 x 18 cm.
2015
46 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Amazon’un Zırhı
Serpantin ve Mermer
40 x 17 x 15 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 47
Malik Bulut
Esinti
Serpantin
38 x 13 x 11 cm.
2014
48 Malik Bulut
“Senfoni”
Malik Bulut
Gözde
Serpantin
44 x 25 x 15 cm.
2014
“Symphony”
Malik Bulut 49
Malik Bulut
Bağ
Mermer
123 x 55 x 27 cm.
2014
50 Malik Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
Bağdat’ta doğan sanatçı, Güzel Sanatlar master
derecesi (2013, University of East London, Birleşik
Krallık) ve İletişim Bilimleri lisans, master, master
2 derecesi (2007, Celsa Sorbonne Universite Paris
IV, Fransa) tamamladı. Eşiyle birlikte Bulut Bulut
Showroom’u kurdu. (2015, Nişantaşı İstanbul).
Takı ve mücevher çalışmalarını İstanbul Nuruosmaniye’de ve kişisel atölyesinde sürdürüyor.
Yaşadığı ve etkilendiği farklı coğrafya ve kültürlerden esinleniyor. Tarihe ve araştırmaya olan ilgisi
onu derinliği ve şiirsel yankısı olan özgün çağdaş
tasarımlar yaratmaya itiyor. Heykel kökenli olan
sanatçı takı ve mücevherlerini ten üzerinde sergilenen ergonomik heykeller olarak tanımlıyor.
Kuyumculuk ve mücevher dünyası, ayrıntıları,
incelikleri, sabrı ve ışıltılarıyla Benan Bulut’u
cezbediyor; Nuruosmaniye’deki mücevher geleneği romansı, hayalci bir sanata davetkar bakıyor.
Aldığı Ödüller
2012 AHRC Scholarship Award (UK)
Sanat Araştırmaları Burs Ödülü (Birleşik Krallık)

Katıldığı Sergiler
UEL Degree Show “Nothing to be done”
(Londra, 2013)
Bermondsey Space “İf this” (Londra, 2013)
Lionel Wendt Gallery (Colombo, 2012)
Galerie Janos “İnvasions organiques”
(Paris, 2011)




54 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Grek Miğfer” Kolye
bronz, 925 gümüş zincir, kuş tüyü
56 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Truvalı” Deri Bileklik Takımı
gümüşlü alaşım, deri, kuş tüyü, saten ip, kaplama kilit, el kesimi
Benan Bulut
“Truvalı” Çift Tur Deri Bileklik
deri, kuş tüyü, saten ip, kaplama kilit, el kesimi
“Symphony”
Benan Bulut 57
Benan Bulut
“Bebek” Nazarlık Kolye
14k altın, kristal taşlar
58 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Aile” Nazarlık Kolye
925 gümüş, kristal taşlar
“Symphony”
Benan Bulut 59
Benan Bulut
“Gallipoli” Madalyon
925 gümüş, mine
Benan Bulut
“Kuğular” Yaka Rozeti
gümüşlü alaşım, el kesimi
Benan Bulut
“Miğfer” Nazarlıklar
925 gümüş, mine
60 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Sinek Kızı” Yüzük
925 gümüş, taş montürlü
Benan Bulut
“Kırmızı Tutku” Yüzük
925 gümüş, zirconia taşı
Benan Bulut
“Bulut Bulut Parşömen” Yüzük
925 gümüş, kalemkar yazı
“Symphony”
Benan Bulut 61
Benan Bulut
“İnci Salkımı” Kolye
925 gümüş, inci, kristal taş
62 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Selçuklu Kuşlar” Kolye
14k kırmızı altın, kristal taş, roz zincir
“Symphony”
Benan Bulut 63
Benan Bulut
“Amor Vincit” Yüzük
925 gümüş, bronz
Benan Bulut
“Bizantyne” Yüzük
bronz
64 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Apollon’un” Yüzük
925 gümüş, .50ct doğal sitrin
Benan Bulut
“Kralın Atı” Erkek Yüzük
925 gümüş, mine
“Symphony”
Benan Bulut 65
Benan Bulut
“Taşlı Tılsımlar” Miğferli Kolyeler
doğal jade, lapis, kalsedon taşları, 925 gümüş, saten ip, el örgüsü
Benan Bulut
“Venedikli” Çift Tur Bileklik
925 gümüş, bronz, kaplama zincir
66 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Truva Destanı” Miğfer Takımı Biblo
serpantin, altın varak
“Symphony”
Benan Bulut 67
Benan Bulut
“Arı” Tılsım
14k altın, .75ct. doğal sitrin
Benan Bulut
“Ruh” Tılsım
14k altın ve 2ct doğal ametist
Benan Bulut
“Bilge” Tılsım
14k altın, 2.50ct doğal mavi topaz
68 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Medusalı” Yüzük
925 gümüş, bronz
Benan Bulut
“Gizemli İnci” Serçe Yüzük
925 gümüş
Benan Bulut
“Chanel Yıldızı” Yüzük
14k altın, kristal taşlar
“Symphony”
Benan Bulut 69
70 Benan Bulut
“Senfoni”
Benan Bulut
“Medyeval Kılıç” Kolye
bronz, 925 gümüş, saten ip, el örgüsü, el mumu
“Symphony”
Benan Bulut 71
Malik Bulut - Benan Bulut
Malik Bulut - Benan Bulut
“SENFONİ”
“SYMPHONY”
Heykel ve Mücevher Sergisi
Sculpture and Jewellery Exhibition
Metin
Text
Dr. Berkiz Berksoy
Dr. Berkiz Berksoy
Grafik Tasarım
Graphic Design
Halil Ayhan Olcay
Halil Ayhan Olcay
Fotoğraflar
Photography
Evren Ata Deniz
Evren Ata Deniz
İngilizce Çeviri
English Translation
Zeynel Can Gündoğdu
Zeynel Can Gündoğdu
Baskı ve Cilt
Printing
İzmir Matbaacılık
İzmir Matbaacılık
Bilgisayar Form San. ve Tic. Ltd. Şti.
Bilgisayar Form San. ve Tic. Ltd. Şti.
7410 Sokak No:20
7410 Sokak No:20
Pınarbaşı - İzmir - Türkiye
Pınarbaşı - İzmir - Türkiye
T. +90 (232) 409 0 409
T. +90 (232) 409 0 409
F. +90 (232) 409 0 909
F. +90 (232) 409 0 909
Ekol Sanat Galerisi
Ekol Art Gallery
Mavişehir - Çiğli Kipa Kavşağı,
Mavişehir - Çiğli Kipa Kavşağı,
Ekol Kulak Burun Boğaz Hastanesi Yanı
Ekol Kulak Burun Boğaz Hastanesi Yanı
Çiğli 35360 İzmir - Türkiye
Çiğli 35360 İzmir - Türkiye
T. + 90 (232) 329 39 19
T. + 90 (232) 329 39 19
F. + 90 (232) 329 39 69
F. + 90 (232) 329 39 69
[email protected]
[email protected]
www.ekolsanatgalerisi.com
www.ekolsanatgalerisi.com
www.facebook.com/sanatgalerisiekol
www.facebook.com/sanatgalerisiekol
Bu katalog 07.03.2015 – 08.04.2015
This catalog has been published in 1000
tarihleri arasında Ekol Sanat Galerisi’nde
copies for the exhibition “Symphony”
düzenlenen Malik Bulut - Benan Bulut
Sculpture and Jewellery Exhibition held by
“Senfoni” Heykel ve Mücevher Sergisi için
Malik Bulut - Benan Bulut at Ekol Art
1000 adet basılmıştır.
Gallery between 07.03.2015 - 08.04.2015.
©2015 Malik Bulut - Benan Bulut
©2015 Malik Bulut - Benan Bulut
74
“Senfoni”

Benzer belgeler