Rapor-14 - Merkez Strateji Enstitisü

Transkript

Rapor-14 - Merkez Strateji Enstitisü
Rapor–014
13.06.2016
Suriye’de Kürt Hareketi:
PYD/YPG’nin PKK ve
Bölgesel Kürt Dinamiği İle
İlişkisi ve Türkiye’ye Etkileri
Hazırlayan:
(E)Tuğg.Dr. Oktay BİNGÖL
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Amaç:
Bu rapor, Suriye’de PYD/YPG’nin PKK ve bölgesel Kürt
dinamiği ile ilişkisi ve Türkiye’ye etkileri hakkında bilgi
sunmak maksadıyla hazırlanmıştır.
Merkez Strateji Enstitüsü (MSE):
MSE, ulusal, bölgesel, küresel barış ve güvenlik ile kurumsal yapılanma, risk
analizi ve strateji geliştirme konularında eğitim ve danışmanlık hizmeti veren
akademik bir danışmanlık ve düşünce kuruluşudur.
MSE benimsediği ilkeler çerçevesinde kapsadığı konularda özgün ve nitelikli
bilgiyi üretmeyi ve bunu geniş kitlelerle paylaşmayı temel amaç edinmiştir. Bu
maksatla, ilgi alanındaki konular hakkında analizler yapar, stratejiler geliştirir ve
akademik eğitim faaliyetlerinde bulunur.
MSE’nin
ilkelerini, insanlığın barış ve güvenliğini esas alan temel amacı
belirler. Bilimsel etik ve tarafsızlık kuruluşumuzun temel ilkesidir.
Ne kadar saygın olursa olsun MSE, hiçbir politik gücü veya inancı desteklemez.
S
Danışma Kurulu
M E
Doç.Dr. Sinem Akgül AÇIKMEŞE, (E)Tuğg. Dr. Oktay BİNGÖL, Prof.Dr. Mitat
ÇELİKPALA, Prof.Dr. Çağrı ERHAN, (E) Büyükelçi Dr. Ercan ÖZER, Prof. Dr.
Abdülkadir VAROĞLU, Dr. Ali Bilgin VARLIK
Bu belgede yer alan hususların tüm sorumluluğu yazara ait olup MSE’ve üyelerini bağlamaz.
Bu belgenin her hakkı , 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu esasları çerçevesinde MSE’ye aittir.
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
İÇİNDEKİLER
1.
Giriş
|1
2.
Tarihsel Geçmiş:
2000’li Yıllara Kadar Olan
Gelişmeler
|1
3.
Bölgedeki Kürt Yerleşimi
|4
4.
Suriye’de PYD’nin Kuruluşu
|6
5.
Suriye İç Savaşı,
PYD’nin Yükselişi ve YPG’nin Kuruluşu
6.
PYD ve YPG’nin PKK Bağlantısı
|12
ve Ayrılık Noktaları
7.
PYD’nin Suriye Kürt Siyaseti
ve Bölgesel Kürt Dinamiği İle İlişkileri
8.
|8
|13
Sonuç Yerine:
Türkiye’nin PYD ile Gerginliği
|17
ve Sorunun Geleceği
i
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Bu Sayfa Boş Bırakılmıştır
ii
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Suriye’de Kürt Hareketi: PYD/YPG’nin PKK ve Bölgesel Kürt Dinamiği İle İlişkisi ve
Türkiye’ye Etkileri
1.
Giriş
Türkiye açısından Suriye krizi ve iç savaşının ortaya çıkardığı olguların başında Suriye’de Kürt
siyasi hareketinin yükselişi gelmektedir. Türkiye’de; Suriye’de Kürt Koridoru, Kürt Devleti, PYD
(Partiya Yekîtiya Demokrat- Demokratik Birlik Partisi)’nin PKK ile ilişkisi ve terör örgütü olup olmadığı
bağlamında tartışılan olgu gerçekte daha karmaşıktır. Bu nedenle bu raporda Suriye’de Kürt siyasi
hareketinin tarihsel geçmişi, 2011’den itibaren günümüze kadar yaşanan değişimler, PYD ve YPG (Halk
Koruma Birlikleri)’nin teşkilat, kuvvet ve taktikleri, PKK ve bölgesel Kürt dinamiği ile etkileşimi ele
alınmakta, hareketin geleceğine yönelik çıkarımlar yapılmaktadır.
2.
Tarihsel Geçmiş: 2000'li Yıllara Kadar Olan Gelişmeler
Suriye’deki Kürt varlığının bilinen tarihi 11 yüzyıldaki Haçlı seferlerine kadar uzanır. Şam,
Lazkiye, Kuzey Lübnan, Hama ve Afrin güneyindeki Kürt/Türkmen Dağı1 civarında, Arap ve Türklerle
birlikte bazı seyrek Kürt yerleşim yerleri söz konusudur. O dönemlerde bölgede bütünlük arz etmeyen
beylikler kurmuşlar, daha ziyade egemen güçler olan Abbasi, Selçuklu, Eyyûbî (1171–1348),2 ve Osmanlı
otoritesi altında yaşamışlardır.
1514 Çaldıran muharebesi öncesi ve sonrasında bölgedeki Alevî Türk(men)lerin teyit edilemeyen
bazı kaynaklara göre 40.0003 öldürülmelerinin ve bir kısım halkın İran'a göç etmeleri sonucunda
bölgenin genelinde olduğu üzere bugünkü Suriye'nin demografik yapısında da Kürtler ve Araplar
lehine değişime neden olduğu, bazı Alevi Türk(men) aşiretlerinin mezhep ve dillerini değiştirdikleri
yönünde savlar bulunmaktadır. Bu dönemde ayrıca, Diyarbakır, Musul ve Kerkük’ten bazı Kürt
göçlerinin yaşandığı, bilinmektedir. Ayrıca, Hac Yolu'nun Suriye'yi kat eden kesiminde, güvenliği
sağlamak maksadıyla iskân edilen Türk aşiretleri ile birlikte Kürtlerin de yer aldığı bazı kaynaklarda4
ifade edilmiştir. Osmanlı’nın ilerleyen dönemlerinde Halep ve Rakka kuzeyinde ve Hasaka vilayetlerine
(özellikle Cezire ve Kamışlı) Kürt yerleşimi artmıştır.
Osmanlı döneminin sonuna kadar bölgedeki Kürt mevcudiyeti, daha uzak bir coğrafi orijinden
gelmiş olmaları; yerleştikleri bölgelerde Arap, Asuri halklar (Süryani, Nasturi ve Keldani), Türkler
(Oğuzlar ve Kıpçaklar), Çerkezler, Gürcüler, Ermeniler vb. halkların mevcut olması; siyaseten çok
sayıda aile, soy, boy gibi sosyolojik alt gruplar altında parçalanmış olmaları, konargöçer ve yerleşik
farklı yaşam biçimlerini benimsemiş olmaları nedeniyle Suriye'de yaşadıkları bölgelerde homojen bir
yapı oluşturamamışlardır. Kürtlerin sosyolojik ve siyasi parçalanmışlıkları, İran'ın kuzeybatısı, Irak'ın
kuzeyi ve Türkiye'nin güneydoğu sınırı arasında kalan ağırlıklı coğrafyalarında bile bütünleşik bir
otorite kurmalarına engel olmuştur. Ayrıca, dil bakımından Farsî, din bakımından ise çoğunlukla
Zerdüşt ve Sünni Müslüman olmaları komşu halklarla bazı benzerlikler göstermiş olsa da yaşadıkları
bölgelerde egemen olan hanedanların benimsedikleri inanç sistemleri ile çoğunlukla örtüşmemiştir.
Bütün bu özellikler ile coğrafyanın parçalayıcı etkisinin birleşmesi neticesinde, Kürt coğrafyası, tarihin
hiçbir döneminde siyasi bir yapının adı olarak ortaya çıkmamıştır.
1
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Kürdistan sözcüğü, Kaşgarlı Mahmud'un Divânu Lügati't-Türk (yazılışı, 1072-1074, Türkçe-Arapça
sözlük) adlı eserinde yer alan haritada bulunan 'Ardz ül-Ekarad'5 (Kürtlerin toprağı/ülkesi) sözcüğü
topografik olarak ölçek ve konumlama hataları ile dolu olan haritada Suriye'den farklı bir yer olarak
tanımlanmıştır. 1893 tarihli (II. Abdülhamit dönemi) haritada yer alan 'Kürdistan' sözcüğü ise vilayet,
sancak gibi idari bir ad belirtilmeksizin (diğer yerlerin tamamında bu tanımlama vardır; örneğin Suriye
Vilayeti, Musul Vilayeti vb.) ve bir idari sınırı olmaksızın, Güneydoğu Toroslardan Şattül Arab'ın
İran'daki kesimine (bugünkü Huzistan Eyaleti) kadar olan kesimi içerecek şekilde yazılmıştır. "Lugât-ı
Evliya Celebi'nin "Seyahatnâme (17. yüzyıl)"si, "Tarihiyye ve Coğrafiyye (1882)"6 vb. eserlerde  tam olarak
örtüşmese de birbirleriyle yakın alanları tanımlayan ifadelerde Kürdistan adı, etimolojik bir bölgeyi
tanımlamaktadır. Bu alan idari bir taksimat olarak ise, 'Eyâlet-i Kürdistân' adıyla, 1847-1867 tarihleri
arasında, 20 yıl süreyle kullanılmıştır. İdari bir taksimat olarak Kürdistan bugünkü Hakkâri (Çölemerik),
Irak içindeki Zaho ve Süleymaniye’ye kadar olan alanı kapsamıştır.7
Suriye'nin yakın tarihinde de Kürtlerin yerleşimini; aşiret bağlılıklarının ve nüfuz mücadelelerinin
neden olduğu parçalanmışlık, Suriye'deki hâkim otoritenin Kürtlere yönelik politikaları ve Irak ve
Türkiye'deki Kürt dinamiklerinin seyri ve bu devletlerin Kürtlere yönelik politikaları belirlemeye devam
etmiştir.
Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920) ile bölgede sınırları ve statüsü muğlâk bir Kürdistan’dan
bahsedilmesine karşın Lozan Anlaşması (24 Temmuz 1923) ile Suriye Kürtleri Fransız mandasında
kalmıştır. 1919-1937 yılları arasında Türkiye'de yaşanan muhtelif çapta 25 ayaklanmadan kaçan bazı
Kürt aşiretleri, Irak'ın kuzeyine olduğu gibi Suriye'de Türkiye sınırı boyunca doğuda ağırlıklı olarak
Kamışlı olmak üzere8 Hasaka Vilayetine, ortada Cerablus- Ayn El-Arab/Kobani arasına ve batıda Afrin
bölgesine yerleşmiştir.9 Benzer şekilde Irak'taki Kürt hareketinde dalgalanmaların yaşandığı, 1931, 1945,
yıllarında İran'a olduğu ölçüde gerçekleşmese de Suriye'ye göçler yaşanmıştır (Bu hareketlilik daha
sonra; 1961, 1973, 1975 yıllarında da devam edecektir). Bu süreçte, bölgede bulanan yerleşik halklar ile
Kürtler arasında çatışmalar yaşanmıştır. Başta Süryaniler olmak üzere, diğer Hıristiyan topluluklar10 ve
Museviler Kürtlerin etnik temizliğine ve zorunlu göç uygulamalarına maruz kalmıştır.11 Suriye Kürtleri
Araplarla birlikte Ermenilere yönelik katliamlarda da yer almıştır.12
Suriye'de 1920'den bağımsızlığın kazanıldığı 1946 yılına kadar devam eden Fransız Mandası
esnasında da Kürtler arasındaki çok parçalı yapı daha da belirginleşmiştir.13 Fransız yönetiminde Kürtler
yukarıda belirtilen birbirinden yalıtılmış üç bölgede yoğunlaşmıştır. Fransız yönetimi, İngiltere'ye olan
yakınlıkları nedeniyle Kürtlere karşı mesafeli davranmıştır. Fransızlar, Suriye'deki yönetimlerini tesis
etmede kullandıkları yerel savunma güçlerinde yer almalarına rağmen Kürtlerin otonomi taleplerini ve
güç kazama çabalarını engellemiştir.
Bununla beraber İngilizler gibi Türkiye'ye karşı "Kürt kartı"nı elde bulundurmak isteyen
Fransızlar da Ağrı isyanını (1928-1930)14 hazırlayan Hoybun (Bağımsızlık) hareketinin 1927'de ülkede
örgütlenmesine destek olmuşlardır.15 İlk Kürt siyasi hareketi olan Hoybun 5 Ekim 1927'de Lübnan’da
Kürdistan Teali Cemiyeti, Kürt Millet Fırkası başta olmak üzere Kürt milliyetçi örgütler ile Irak, İran ve
Suriye’ye kaçan Kürt ileri gelenleri ile Taşnak kökenli Ermeniler tarafından kurulmuştur. Hoybun’da
Alevi Kürtler yer almamıştır. Hoybun üyeleri bağımsız Kürdistan yaratılmasını amaçlamış, bunun için
2
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
silahlı mücadeleyi de kapsayan geniş bir strateji benimsemiştir. Hoybun ve Ermeni Taşnak örgütü
Türkiye topraklarında Ermenistan ve Kürdistan kurulması konusunda işbirliği üzerinde uzlaşmıştır.16
Fransızlar ve Ermeniler dışında uluslararası destek almakta zorlanan Hoybun Türkiye’de Ağrı
isyanlarında (16 Mayıs 1926 - 25 Eylül 1930) etkili olmuş ancak Ağrı isyanları bastırıldıktan sonra
gücünü yitirmeye başlamıştır. Kürt siyasi hareketi, İkinci Dünya Savaşı öncesi Fransa, İngiltere ve
Almanya, savaş sonrası SSCB ile ilişkiye başlamış, söz konusu devletler ajanları ile harekette etkili olmuş
ve Türkiye’ye karşı kullanmayı amaçlamıştır.17
Bu dönemde Türkiye'nin, Şeyh Sait isyanı18 nedeniyle Musul'u kaybetmesinin ardından çıkardığı
dersler sonucunda tesis ettiği bölgesel saldırmazlık antlaşması; Sadabad Paktı (8 Temmuz 1937)19nın
Suriye'deki Kürt hareketini sınırlayıcı etkisi olmuştur. Türkiye'nin, Balkan Antantı (9 Şubat 1934) ve
Sadabad Paktı gibi bölgesel dinamikleri harekete geçirme kapasitesi, II. Dünya Savaşı öncesinde
özellikle 1937'den itibaren İtalya ve Almanya'nın başını çektiği reformist devletlere karşı olan İngiltere
ve Fransa'nın Suriye'deki de dâhil olmak üzere bölgedeki Kürt dinamiğine yaklaşımını etkilemiştir.
Fransız Manda yönetimi böl ve yönet politikasını temel aldığından Kürtlere de diğer azınlıklara
olduğu gibi haklar vaat etmiş ancak yerel beylikleri destekleyerek ulusal bütünleşmeyi engellemiştir.
Esasen, 20. Yüzyılın ilk yarısı boyunca Kürtlerin ortak ve özgün bir özelliği de söz konusu değildi.
Suriyeli Kürtler dil ve ortak tarihsel mirastan ziyade aşiret, klan, boy gibi grup kimliği ile vadi, köy
mezra gibi coğrafi orijinli kimlik baskındı. Diğer bir kimlik çeşidi mezhep idi. Kürtlerin çoğu Sünni iken
Yezidiler mezhepleri ile farklılaşmıştır. Bu özellikleri ile Kürtlerin manda döneminde azınlık olarak
tanımlanması da sorunluydu. 1930’larda Cezire’de Kürtler ve Hıristiyanlar ortaklaşa bir özerklik
girişiminde bulunmuşlar ancak Fransız manda yönetimi buna izin vermemiş ve Suriye Cumhuriyeti
üniter bir devlet olarak kurulmuştur. 1945’de yeni bir teşkilat olarak kurulan Yekbun-i Azadi (Kürt Ligi)
etkili olamamıştır.
Kürtler, modern Suriye devletinin kurulmasından sonra ise devletin alt kimliklerin siyasi güç
kazanmasını reddeden kurucu felsefesi nedeniyle güç kazanamamışlardır. 1946-1957 döneminde Suriye
Kürtlerinin siyasi bir partisi olmamıştır. 1950'li yıların başından itibaren, parçalanmış aşiretlerin
birleşmesi, Hasaka Vilayeti'nin bir bölümünü kapsadığı bereketli Kuzey Cezire topraklarının cazibesi ve
Irak'ta yaşanan 1961 Kürt ayaklanmasının bastırılması gibi nedenlerle yaşanan göçler izlemiştir. Bu
yıllarda ayrıca, ulusal kalkınma programları çerçevesinde gelişmeye başlayan başta Şam olmak üzere
kentsel bölgelere Kürt göçleri yaşanmıştır. Kentlere göç eden ve değişik iş kollarında çalışan Kürtlerin
bir kısmı bu dönemde Suriye Komünist Partisi içinde faaliyet göstermeye başlamıştır. 1957’de Suriye
Kürt Demokratik Partisi (SKDP) kurulmuştur. Bu parti bir dönem Suriye’ye sığınan Irak’lı Kürt Celal
Talabani’nin etkisinde de kalmıştır. Ancak SKDP Suriye yönetimi tarafından yasal bir parti olarak
tanınmamış, yöneticileri tutuklanmıştır.20
Suriye yönetimi, 1970'lerin ikinci yarısına kadar olan dönemde, sınır bölgelerinde uyguladığı
"Arap Kuşağı"21 projesi ile bölgenin demografik yapısının yeniden şekillendirilmiştir. Bu politika sadece
Kürt bölgelerinin değil tüm Suriye’nin Araplaştırılmasına yönelikti. Bu maksatla yer isimleri Arapça
isimlerle değiştirilmiş,22 toprak reformu yoluyla büyük toprak sahiplerinin etkisi ortadan kaldırılmış,
Arap bedeviler ve Süryaniler bölgeye yerleştirilmiş, bölgeye 1945'ten önce yerleşmiş olduğunu
3
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
kanıtlayamayanlar vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış; bu kapsamda 120.000 Kürt mağdur
edilmiştir.23 Cezire’deki bu tür politikalar, Irak’ta Mustafa Molla Barzani’nin ayaklanması ve Suriye’de
Kürt bölgelerinde petrol rezervleri bulunmasıyla aynı döneme denk gelmiştir. 1963’de Suriye, Mustafa
Barzani’nin Kürt ayaklanmasına karşı Irak kuvvetleri ile müşterek operasyonlar yürütmüş, Suriye
ordusu Irak sınırını geçerek Zaho’ya girmiştir.24
Hafız Esad yönetimi 1975'ten sonra, Kürt dinamiğini dışarıda, Türkiye ve Irak'a içeride ise
Sünnîlerin oluşturduğu Müslüman Kardeşler hareketine karşı kullanmıştır.25 Bu kapsamda Suriye'ye
sonradan gelen Kürtlerin PKK'ya sağlamış olduğu personel desteği dikkat çekicidir. Ermeni ASALA
terör örgütünün 1980'lerde saf dışı bırakılması üzerine PKK terör örgütünü devreye sokan Suriye
yönetimi, Bekaa Vadisi'nde kurmuş olduğu kamplarda askerî eğitim vermiş, Türkiye sınırına yakın
bölgelerde bu silahlı unsurları üslendirmiş, Türkiye'ye yönelik operasyonları bu merkezlerden
yönlendirmiştir. Suriye yönetimi himayesinde, Yunanistan, Sovyetler Birliği, Almanya, Fransa, ABD
vb. devletlerin örtülü desteği yardımıyla askerî yapılanma ve operasyonel kapasiteye kavuşan PKK,
Suriye'deki Kürt halkı arasında siyasal bakımdan da etkin bir seviyeye ulaşmıştır. Bu dönemde,
Esad’ın baskıcı rejimi ve Kürt ulusal motivasyonunu Türkiye ve Irak'a yönlendirme becerisi nedeniyle,
1986’da Nevruz gösterileri nedeniyle çıkan olaylar dışında herhangi bir hareketlilik yaşanmamıştır.
Bununla beraber, PKK'nın Suriye'deki örgütlenmesi önemli bir dönüm noktası oluşturmuştur.
Kürtlerin 1990 yılına yapılan seçimlerde, meclise en fazla temsilci gönderebilen etnisite olmalarında ve
PKK'nın Suriye'de sosyolojik bir taban oluşturabilmesinde Hafız Esad yönetiminin tasvibi ve sağladığı
desteğinin büyük etkisi olmuştur.
1990'larda yaşanan gelişmeleri, Hafız Esad yönetiminin Kürt dinamiğini komşuları aleyhine
kullanma politikasını yeniden gözden geçirmesine neden olmuştur. Körfez krizi ile birlikte Irak'ta
Saddam rejiminin son bulması üzerine, Kuzey Irak'taki Kürt özerk yönetiminin güç kazanması
Suriye'de endişe yaratmıştır. 1998 yılında Türkiye ile PKK terör örgütü nedeniyle savaşın eşiğine
gelinmesi neticesinde imzalanan Adana Mutabakatı sonrasında terör örgütünün lideri Abdullah
Öcalan ülke dışına çıkarılmış, PKK’nın Suriye ve Lübnan’daki kampları Kandil başta olmak üzere
Kuzey Irak’a kaydırılmış, PKK’nın militanlarının önemli bir kısmı Suriye’yi terk etmek zorunda
kalmıştır. 2003'yılında ABD'nin Irak'ı işgali, Suriyeli Kürtler ile Arap halk arasında bir kırılmaya neden
olmuştur.
3.
Bölgedeki Kürt Yerleşimi
Kürt yerleşimi, Halep ve Hasaka vilayetleri dâhilinde; ülkenin kuzeybatısında Afrin'de ve
kuzeyde Ayn El-Arab/Kobani'de, kuzeydoğuda Kamışlı ve Amuda'da yoğunlaşmıştır. Ayrıca Şam
başta olmak üzere diğer büyük şehirlerin merkezlerinde belirgin bir Kürt nüfusu bulunmaktadır. Kürt
nüfusun %30'unun Afrin, %10'unun Ayn El-Arab/Kobani'de, %40'ının Cezire bölgesinde, geri kalan
%20'sinin ise şehir merkezlerinde yerleştiği yönünde değerlendirmeler bulunmaktadır.26
 Halep Vilayeti: Halep il merkezindekilere ilave olarak vilayetteki Kürt yerleşimi, bölgenin
kuzeybatısında yer alan Kurt Dağı'nın Türkiye sınırına yakın Afrin, ve Fırat Nehri’nin Suriye sınırlarına
geçiş yaptığı bölgenin doğusunda yer alan Ayn El-Arab/Kobani'de yoğunlaşmıştır. Azez'de Kürt, Türk
ve Arap yerleşimi dengeli dağılmıştır.
4
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Harita
1. Halep
Vilayetinde
Yerleşimi
Harita
14: Suriye
de Kürt Kürt
Yerleşimi
- Afrin'e bağlı 250-300 civarındaki köylerde Kürt çoğunluğu yaşamaktadır. Bu bölgede Türk
yerleşimi de bulunmaktadır.
- Ayn El-Arab/Kobani’ye bağlı 120 köyde Kürt yerleşimi bulunmaktadır. İlçenin merkezinde
Kürtler çoğunluktadır. Diğer nahiyelerde Şeyuk Tahtani ve Serrin Kürt, Arap ve Türk yerleşimi
mevcuttur.
 Hasaka Vilayeti: Hasaka Vilayeti'nin El Melkiye ve Kamışlı ilçelerinde Kürt yerleşimi
yoğunlukludur. Vilayetin diğer ilçeleri olan Hasaka merkez ve Resulayn'da ise çoğunluğu Arap olmak
üzere, Süryani, Ermeni, Çeçen ve Türk yerleşimleri bulunmaktadır.27 Hasaka Vilayeti'nde Kürt yerleşimi
daha çok şehir ve ilçe merkezlerinde yoğunlaşmıştır. Diğer etnik gruplar ise daha çok köylerde, kırsal
kesimde yaşamaktadır. Vilayete bağlı toplam 1717 köyden 453'ünde (%26) Kürtler, 1161'inde Araplar,
50'sinde Hıristiyanlar, 48'inde Kürt ve Araplar birlikte yaşamaktadır.
15:Vilayetinde
Suriye de Kürt
Yerleşimi
Harita 15.Harita
Haseke
Kürt
Yerleşimi
- Kürt yerleşimi El Melkiye İli'nin merkez ilçesinde ve Ma'bada'da yoğunlaşmıştır. El Melkiye
merkez ilçesinde Kürt yerleşimi %60 (Hıristiyan Süryaniler %30, Araplar %10) civarındadır. El
Cevadiye (Çil Dağı)'de Kürt ve Arap yerleşimi dengededir. Kürtlerin de yaşadığı, El Yarubiye (Tel
5
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Koçer)'de Araplar çoğunluktadır. Arap kaynaklarına göre, El Melkiye'de bulunan 278 köyden 151'inde
(%54) Araplar, 115'inde (%41) Kürtler, 12'si ise Arap ve Kürtler birlikte yaşamaktadır.28
- Kamışlı İli'nin merkez ilçesinde, Kahtaniye ve Amuda ilçelerinde Kürt yerleşimi
yoğunlukludur. Kurd Watch'a göre, Kamışlı merkez ilçesinin %70'i Kürt, %20'si Arap, %10'u
Hıristiyan'dır.29 Kahtaniye'de Kürt nüfusu, toplam nüfusun 50-60'ını oluşturmaktadır. Kamışlı'nın en
küçük ilçesi olan Amuda'da Kürtler nüfusun %70'ini oluşturmaktadır.30 Kamışlı'nın diğer ilçesi; Tel
Hamis'de Araplar çoğunluktadır.31 Kamışlı'ya bağlı 549 köyden 185'inde (%34) Kürtler yaşamaktadır.
Geri kalan 345 köyde Araplar; 6 köyde Süryaniler; 9'unda Arap ve Kürt karışık; 3'ünde Arap ve
Süryani karışık; 1'inde Arap, Kürt ve Süryani karışık olarak yaşamaktadır.32
- Hasaka merkez ilçesi (şehir merkezi)ne bağlı 595 köyden 57'sinde (%10) Kürt, 501'inde Arap,
28'inde Asuri, 9'unda Arap-Kürt karışımı yerleşim vardır.33
- Resulayn ilçesinin Darbesiye/Darbasiya nahiyesinde (İlçenin geri kalanında; ilçe merkezi, El
Manacir,
Mabrouka'da
Araplar,
Çeçenler,
Süryaniler
ve
Türkler
bulunmaktadır)
Kürtler
yoğunlaşmıştır.34 Hasaka Vilayeti'nin en az nüfuslu ilçesi olan Resulayn'a bağlı 279 köyden; 167'sinde
Araplar, 96'sınde (%34) Kürtler, 16'sında Araplar ve Kürtler karışık olarak yaşamaktadır.35
 İç savaş esnasında, koalisyon güçlerinin de desteğiyle ele geçirilen Arap ve Türklerin Kürtlerle
paylaştıkları yerleşim yerlerinde PYD/YPG'nin diğer etnik ve dini grupları evlerini terke zorladığı,
haraca bağladığı ve etnik temizlik yaptığı BM raporlarına yansımıştır.36
4.
Suriye’de PYD’nin Kuruluşu
Suriye’nin açık desteğini kaybeden PKK, 2003 yılında PYD (Partiya Yekîtiya Demokrat-Demokratik
Birlik Partisi)’yi kurmuştur. Bir yıl sonra 2004’de ise İran’da PJAK (Partiya Jiyana Azad a KurdistanêKürdistan Özgür Yaşam Partisi) kurulmuştur.37 Suriye ve İran’da ayrı partilerin kurulması Öcalan’ın
2000’lerde PKK’nın ideolojisinde ve stratejisinde yaptığı değişimin sonucudur. 1978’de MarksistLeninist ideolojiye dayalı olarak kurulan PKK, 1990’da Komünizm’in çöküşü ve Sovyetlerin dağılması
ile 1990’ların sonunda Türkiye’de yaşadığı askerî yenilgi nedeniyle ideolojisini değiştirme ihtiyacı
hissetmiştir. Bu bağlamda Öcalan 2000’lerde ABD’li özgürlükçü komüncü/belediyeci Murray
Bookchin’in görüşlerinden etkilenerek birbiriyle bağlantılı üç kavram geliştirmiştir. Buna göre Kürtlerin
yer aldığı dört ulus-devlet (Türkiye, Irak, İran ve Suriye) içinde her parça demokratik özerklik
kazanacak, bu ulus devletler demokratik cumhuriyete dönüştürülecek, özerk olacak her bir parçanın
katılımıyla Kürt demokratik konfederal yapısı teşkil edilecekti.38 Demokratik özerklik kırsalda klan-boy
ve aşiret tabanlı, kentlerde ise komün yapısıyla işleyecek; böylece PKK, sosyolojik tabanını
güçlendirecekti. Bu çaba aslında PKK'nın kırsal kesimde yanına çekemediği feodal yapılardan
yararlanmayı, şehirlerde ise kendisine yakın belediyelerin imkânlarından en fazla şekilde istifadeyi
amaçlıyordu. Bu yapı “Büyük Kürdistan’ı” kapsayacak şekilde Kürdistan Toplulukları Birliği (KCK)
olarak adlandırıldı. Yapının başında ise PKK’nın ideolojik rehberliği; Abdullah Öcalan olacaktı. Takip
eden yıllarda KCK sözleşmesi hazırlandı ve 2007 yılında toplanan kongrelerde kabul edildi.39 Yeni
stratejiyi ve KCK yapılanmasını hayata geçirebilmek için Türkiye’deki PKK bağlantılı örgütün siyasi ve
6
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
silahlı unsurları yeniden yapılandırıldı. Bu kapsamda halktan vergi toplanmaya başlandı, mahkemeler
teşkil edildi, “öz savunma güçleri” adı ile yerel asayiş birlikleri ve doğrudan HPG'ye bağlı, ihtisas
gerektiren terörist eylem kapasitesine sahip “özel kuvvetler” kuruldu. Kentler ve kırsal bölgelerde
muharebe için tertiplenme ve hazırlıklar yapıldı. Diğer ülkelerde çalışmalar hız kazandı. Irak’ta güçlü
bir Kürt Bölgesel Yönetimi olduğundan onunla çatışmaya girilmeden Suriye ve İran’daki parçaların
kurulmasına ağırlık verildi. PYD bu kapsamda Suriye’de planlanan yapıdır. PYD, KCK yapılanmasının
parçası olarak PKK’nın altında yer alır.
PKK 2004’de Türkiye’de tekrar terör eylemlerine başladığında üst kadrosunda Suriye Kürt siyasi
hareketini ilgilendiren bazı değişiklikler oldu. Suriyeli Fehman Hüseyin (K: Bahoz Erdal) PKK’nın
eylemci kanadı Halk Savunma Güçleri HPG’nin liderliği görevini Murat Karayılan'dan devraldı. 2009’da
Fehman Hüseyin, diğer bir Suriyeli Sofu Nurettin ile değiştirildi. Suriye kökenli çok sayıda terörist
PKK/HPG içinde faaliyet göstermeye devam ettiler.
Diğer taraftan Irak’ta 2003 ABD işgalinin Irak Kürtlerine avantajlar sağlaması ve Kürdistan
Bölgesel Yönetimi’nin önemli bir bölgesel güç olarak çıkması Suriye’de Kürtlerin de statü arayışlarını
hızlandırmıştır. Suriye’de 2004’de PYD’nin de arka planında olduğu Kamışlı’da başlayan ve Deyri Zor'a
da sıçrayan40 gösteriler Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelere yayılarak büyük bir isyana
dönüştürülmüştür. İsyan Suriye güvenlik kuvvetlerince bastırmış ve onlarca sivil hayatını
kaybetmiştir.41 Öldürülen bazı Kürt liderlerin aileleri katliamları PYD'nin yaptığını beyan etmiş olsalar
da bu olaylar PYD'nin halk desteğini artırmış ve Suriye'deki Kürt hareketindeki konumunu
güçlendirmiştir Bu itibarla 2004 Kamışlı İsyanı, Suriye’de Kürt siyasi hareketinin seyrinde önemli bir
dönüm noktası oluşturmuştur.
2005’de Suriye’deki PYD ve Kürt partiler diğer muhalif unsurlarla birlikte demokrasi, insan
hakları ve demokratikleşme taleplerini dile getiren Şam Deklarasyonu’nu imzalamıştır.42 Bu yıllarda
Suriye’de Kürt hareketi uluslararası destek almaya başlamış, 2006 ve 2007 yıllarında ABD Senatosu ve
AB Parlamentosunda düzenlenen iki konferans sonrası Suriye Kürt Ulusal Meclisi kurulmuştur. Bu
meclis, Suriye’nin federal bir yapıya dönüştürülmesini ve Kürtlerin haklarının alınmasını amaçlanmıştır.
Bu dönem PKK’nın Türkiye’de “demokratik konfederalizm”, “demokratik özerklik” ve “demokratik
cumhuriyet” söylemlerini yoğun olarak seslendirdiği zamana karşılık gelmektedir
Şam Deklarasyonu Kürtleri Arap muhalifler ve azınlıklarla aynı cephede tutmaya yetmemiştir.
Kürtlerin Esad rejimine bakışı diğer azınlıklardan farklıdır. Hıristiyanlar ve Dürzîler Esad rejimini
kendilerini Sünni çoğunluktan koruyucu laik bir yapı olarak görürken, çoğunluğu Sünni olan Kürtler,
Esad rejimini daha çok etnik temelde değerlendirmektedir. Kürtler asıl tehdidi Sünnilikten değil Selefi43
ve Vahabilikten ve Araplıktan algılamaktadır. Bu nedenle Arap milliyetçiliğini öne çıkaran Hafız Esad
ve Başer Esad rejimlerine mesafeli durmuşlardır. 2009’da Kürt partilerinin çoğu Şam Deklarasyonu’ndan
çekilmiş ve 2006’da başlayan Kürt Ulusal Meclisi sürecini ilerleterek Kürt Ulusal Kongresini
oluşturmaya girişmişlerdir.
7
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
5.
Suriye İç Savaşı, PYD’nin Yükselişi ve YPG’nin Kuruluşu
İç savaşla birlikte yer altından yer üstüne çıkan ve açık faaliyetlere başlayan PYD, 2011’den
itibaren teşkili başlayan Suriye Ulusal Konseyi (SUK)’ne başlangıçta temkinli bir katılım sergilemiş, bu
hareketin Türkiye ve Katar’ın kontrolüne girmesini gerekçe göstererek boykot etmiştir.44 Barzani
kontrolündeki Kürt Ulusal Konseyi’nin (KUK) bu oluşuma dâhil olması iki kuruluş arasında gerginliğe
neden olmuştur.45 PYD, 2011'de kurulan ve daha ılımlı ve laik muhalefet olarak nitelenen Demokratik
Değişim için Ulusal Koordinasyon Grubu’na üye olmakla birlikte, gerçekte muhalefet cepheleriyle
ilişkileri sınırlı ve samimiyetten uzak kalmıştır.
Muhalefet
cephelerinin
tamamı
özünde
ulusal
yapılardır
ve
Suriye’nin
bütünlüğünü
savunmaktadır. PYD ise PKK’nın yaklaşımı çerçevesinde Suriye içinde Kürtler için en azından özerklik
ve diğer Kürt parçaları ile demokratik konfederalizmi savunmaktadır. SUK ve ÖSO Kürtlerin özerklik
taleplerine karşı çıkmaktadır. Hatta 2012 başlarında SUK başkanlığına Kürt kökenli Abdulbasset
Sieda’nın seçilmesi bu yaklaşımı değiştirmemiştir. Kürt partilere mesafeli duran ve son 18 yıldır
sürgünde yaşayan Sieda geçek bir Kürt olarak kabul edilmemiştir.46
SUK/ÖSO ve PYD arasındaki gerginlik 2012 yaz aylarında Esad rejiminin Kuzey Suriye’den
kuvvetlerini çekmesi üzerine ortaya çıkan otorite boşluğunun PYD/YPG tarafından doldurulmasıyla
artmıştır. Gerçekte Esad rejimi iç savaşın başlangıcında kuvvetlerini Şam-Hama-Humus ve batısına
çekerken Kuzey Doğu Suriye’yi PYD’ye emanet etmiştir. PYD, Esad rejiminin otokrat yapısını karşı
olduğunu söylemekle birlikte 2011’den beri ile işbirliği yapmaktadır. SUK başkanı Sieda ve Müslüman
Kardeşler lideri Riad Al-Shaqfa PYD’yi kendi hedefleri doğrultusunda hareket etmekle ve muhalefeti
zayıflatmakla suçlamıştır.47
PYD, Suriye iç savaşının başlangıcında diğer Kürt siyasi oluşumlarıyla sınırlı işbirliği
yürütmüştür. 11 Haziran 2012’ de PYD’nin kontrolündeki Batı Kürdistan Halk Konseyi, Barzani
kontrolündeki KUK ile işbirliği anlaşması imzalamış ve müşterek Kürt Yüksek Konseyi kurulmuştur. 1
Temmuz 2012’de ek protokol yapılarak güvenlik komiteleri teşkil edilmiş ve Kürt bölgelerini korumak
için halk savunma birlikleri oluşturulmuştur. Bu anlaşmalara karşın PYD, PKK’nın Türkiye’den takviye
ettiği militanlarla askerî olarak güç kazandıkça kendi başına hareket etmeye ve diğer Kürt gruplara
baskı yapmaya devam etmiştir.
PYD/YPG, Kuzey Suriye’de zamanla silahlı kontrol noktaları teşkil emiş ve Türkiye-Suriye sınırı
boyunca sınır kapılarının kontrolünü ele geçirmiştir. Sınırdaki 13 kapıdan beşi PYD/YPG denetimine
geçmiştir. Bu kapsamada İslâhiye karşısındaki Suriye’nin Meydanî Ekbez bölgesi tamamen PYD
kontrolüne girmiştir. Ayn El-Arap/Kobani sınır kapısı iç savaşın başından bu yana PYD’nin
kontrolündedir. Ceylanpınar-Resulayn 8 Kasım 2012 günü çıkan ve 3 gün süren şiddetli çatışmaların
ardından rejim güçlerinden ÖSO’ya geçmiş, ancak PYD, 2013 yılı Ocak ayındaki çatışmaların ardından
kontrolü
sağlamıştır.
Derbesye
sınır
kapısında
2014
ortalarından
itibaren
PYD
bayrağı
dalgalanmaktadır. Cizre'nin karşısındaki Andivar, PYD denetimindedir.48
PYD’nin uyguladığı önemli stratejilerden birisi de eş başkanlık sistemidir. Aslında bu uygulama
PYD’nin kendini çağdaş sol bir parti olarak Avrupa’ya şirin gösterme gayretinin sonucudur. Eş8
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
başkanlık sistemi dünyada ilk olarak Alman Yeşiller Partisi tarafından uygulanmış, Türk asıllı Alman
Cem Özdemir ile Alman kadın Claudia Roth’un birlikte parti başkanlığını yürütmesi sağlanmıştır.49
PYD’nin 5. Olağanüstü Kongresi 16 Haziran 2012’de düzenlenmiş, partinin merkez komitesi
genişletilmiş ve eş başkanlık sistemi kurulmuştur. Asiyah Abdullah eş başkanlardan biri olarak
seçilmiştir.
Suriye’de kriz ve iç savaş derinleşip şiddetlendikçe PYD için önemli fırsat pencereleri açılmaya
devam etmiştir. PYD bu fırsatları iyi değerlendirmiş, nitekim 07 Ocak 2013’de Suriye’nin Kuzey
doğusunda geçici Kürt Özerk Yönetimini ilan ederek, anayasa, yeni yönetim modeli ve seçim yasasını
açıklamıştır. Bölge; Cezire, Kobani ve Afrin olarak üç kantona ayrılmış, demokratik bir sisteme geçmesi
halinde Suriye’nin bir parçası olarak kalması öngörülmüştür.50
PYD Suriye’deki stratejisini uygularken belli bir coğrafyayı kontrol etmenin devlet olmanın ana
sütunlarından birisi olduğunun farkında olarak tarihsel bir coğrafya iddiasını gündemde tutmuştur.
Böyle bir coğrafyaya sahiplenmenin ilk yolu onu kavramsallaştırmak, çekici ve destansı bir ad
vermektir. Kürtçede “batı” anlamına gelen Rojava sözcüğü Suriye krizinin başlangıcından itibaren
“Batı Kürdistan”ı kavramsallaştırmak için kullanılmaya başlanmıştır. Yabancı terimlere hayranlık
duyulan Türkiye’de önemli bir kesim Rojava’nın coğrafi bir bölgeyi, hatta tarihsel bir vatanı anlattığını
sanmıştır. Rojava ile Suriye’de Kürt Coğrafya’sını kavramsallaştırmak, okumayan ve araştırmayan
Türk insanını kandırmak kolay olduğundan sorunsuz işlemiştir. Ancak toprağın üstünde kök salmış
bir şekilde yaşayanları kandırmak kolay olmadığından bölgede çatışmalar eksik olmamıştır.
Batı Kürdistan olarak nitelenen bölge Türkiye sınırının hemen kuzeyinde yaklaşık 700 km
uzunluğunda, bazı bölümlerde 150 km derinliğe ulaşan bir toprak parçasıdır.
Kürtlerin nüfus
yoğunluğu dikkate alınarak; Cezire, Kobani ve Afrin şeklinde üç bölgeye ayrılmaktadır. Bu bölgeler
Suriye idari sistemi içerisinde ayrı il değil, diğer iller arasında dağılmış ilçe ve beldelerdi. Bölgenin
nüfusu 2-3 milyon arasında değişen rakamlarla ifade edilmesine karşın güvenilir veriler mevcut
değildir. Bölge tek parça bir şerit oluşturmamakta, Arap nüfusun çoğunlukta olduğu yerleşim
birimleriyle birbirinden ayrılmaktadır. Örneğin Cezire bölgesinin batı ucu ile Ayn El-Arab/Kobani
bölgesinin doğu ucu arasında yaklaşık 200 km.lik Arap çoğunluğun bulunduğu bölge yer almaktadır.
Kobani ile Afrin arasında da 150 km.lik boşluk vardır. Diğer bir deyişle Batı Kürdistan olarak
adlandıran coğrafya tamamen Kürtler tarafından iskân edilen bölge değildir. Nüfusun yüzde 40’a
yakını Kürt, kalan yüzde 60’ı ise Arap, Türkmen ve Süryani’dir.
PYD'nin 'Rojava' kavramsallaştırmasının bir başka unsuru ise Ayn El-Arab'ın Kobani'ye
dönüştürülmesi esnasında bir mit yaratma çabasıdır. Bu kasabanın ele geçirilmesi, askeri bakımdan
IŞİD'e karşı uluslararası koalisyonun hava desteği ile gerçekleştirilebilmiştir. Çatışmalar dünya
medyasında laik ve demokratik güçlerin öz savunma hakkını kullanması olarak yer almıştır.
Türkiye'deki PKK militan ve sempatizanlarını bölgeye geçişi ve Batılı yabancı savaşçıların katılımı bu
algının yaratılmasına önemli katkı sağlamıştır. Buna karşın yerleşik Arap ve Türklere karşı
gerçekleştirilen katliamlar, BM raporlarına yansımış olsa da dünya kamuoyunda ilgi uyandırmamıştır.
9
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
PYD, Suriye krizinde dış askerî müdahaleye, muhalefetin silahlandırılmasına karşı çıkmış, Esad
rejimi ile diyalogu savunmuş ve Kofi Annan’ın barış planını desteklemiştir. Çoğulcu bir demokrasiyi ve
bunun içinde Kürtlerin haklarının, statüsünün tanınmasını ve Kürt halkına demokratik özerklik
verilmesini savunmuştur.51 Bu yaklaşım Abdullah Öcalan’ın birbiriyle bağlantılı üç projesi olan
demokratik
özerklik-demokratik
cumhuriyet
ve
demokratik
konfederalizmin
ikisine
karşılık
gelmektedir.
PYD/YPG kontrol ettiği bölgelerin dışında Fırat’ın batısına geçerek, Afrin’e kadar olan boşluğu
kapatmayı, Hasaka vilayetinin tamamını ele geçirmeyi, Rakka’ya ulaşmayı, sonrasında Deyri Zor’u
kontrol etmeyi amaçlamaktadır. Fırat batısına geçebilecek kuvvetini hazırlamıştır. Türkiye’nin tepkisi
nedeniyle ileri harekâtını durdurmuş, uygun fırsat kollamaktadır. Rakka’ya yönelik harekâtı ise Mayıs
2016’da ABD özel kuvvetleri ve hava unsurları desteğinde başlamıştır.
PYD, özellikle IŞİD’e karşı mücadelesiyle uluslararası desteğini artırmıştır. ABD, AB ve Rusya’dan
siyasi, ekonomik ve askerî olarak önemli destek sağlamaktadır. PYD, İran’dan da destek almaktadır.
PYD, 30 Kasım 2015 tarihinden bu yana Sosyalist Enternasyonal’in danışma üyesidir.52 Moskova, Prag
ve Stockholm’de, Berlin’de Mayıs 2016’da temsilcilik açmıştır.53 Washington, Paris ve Kopenhag’da da
temsilcilik açma çalışmaları yapılmaktadır.
PYD, Kuzey Suriye’deki uygulamalarında uluslararası kamuoyunun eleştirilerine de maruz
kalmaktadır. Bu kapsamda 13 Ekim 2015'te Uluslararası Af Örgütü, PYD ile askerî kanadı YPG’nin
Suriye’nin kuzeyinde Arap ve Türkmen sivillerin yaşadığı bölgeleri kullanılamaz hale getirdiğini,
bölgedeki sivilleri zorla göç ettirdiğini, insan haklarını ihlal ettiğini ve savaş suçu işlediğini bildiren bir
rapor yayımlamıştır.54 Bazı ihlâllerin işlendiğini kabul eden PYD, bunun sivillerin korunması için gerekli
olduğunu savunmuştur. YPG ise raporu yalanlayarak savaş suçu işlendiğine dair iddiaların gerçekle
ilgisinin bulunmadığını iddia etmektedir.55
PYD’nin askerî kolunun temelini YPG teşkil etmektedir. Suriye iç savaşı başladığında PYD sınırlı
askerî kapasiteye sahip yasadışı siyasi bir hareketti. 2012 yaz aylarında PYD, Esad rejiminin onayıyla
güç boşluğunu süratle doldurmaya başladığında kendi askerî gücü sınırlı olduğundan PKK teröristleri
yardıma yetişti. 2012 ve 2013’de PKK’lılar ile PYD’liler arasında gerginlikler söz konusuydu, zamanla bu
tür sorunlar aşıldı ve IŞİD’in tehdit olmasıyla PYD’nin PKK’ya ihtiyacı arttı. 2013’de PKK, üst
kadrolarında tekrar değişiklik yaptı. Suriyeli PKK’lılar YPG’yi takviye ettiğinden PKK/HPG’nin
kadrolarındaki görevleri sonlandırıldı. Murat Karayılan HPG başı olarak görevlendirildi. 2012’ye kadar
YPG Kürt bölgelerinde ancak polis işlevleri yerine getirebiliyordu, Suriyeli PKK militanları katıldıkça
büyüdü. 2013’ün sonlarından itibaren IŞİD saldırıları ile beslenen örgütün gücü özellikle 2014’de
doruğuna ulaştı. Bu dönüşümde en önemli rol, Türkiye’de çözüm süreci nedeniyle çekilerek Suriye’ye
gönderilen PKK militanlarıydı.56 IŞİD ile PYD/YPG çatışmaları arttıkça Türkiye’den ve Avrupa’da
bulunan Kürt kökenli gençlerden yeni katılımlar oldu. Toplamda YPG’ye Türkiye’den 8.000-8.500
civarında katılım olduğu değerlendirilmektedir.57
oluşturduğu iddialar arasındadır.
58
Türkiye’den katılanların YPG’nin yüzde 40’nı
YPG sadece PKK’dan militan devşirmedi İran’ı terk eden PJAK
militanlarının da önemli bir kısmı YPG’ye katıldı. Bunda İran’ın da kolaylık sağladığını tahmin etmek
10
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
zor değildir. YPG aynı zamanda Suriye Kürt gençlerini de kadrosuna aldı. Mevcut durumda YPG’nin
tüm komuta kadrosu PKK’lılardır.
YPG, aslında neredeyse Türkiye’de çözüm sürecindeki yanlış siyaset ve ihmalkârlık ile bugünkü
gücüne ulaşmada önemli bir eşiği açtı. PKK, çözüm sürecinde Türkiye’de hükümeti oyalarken 2015
Temmuz ayına kadar kuvvet tasarrufu yaptı ve militanlarının önemli bir bölümünü YPG’ye tahsis etti.
Türkiye’de ise az miktarda kadrosuyla Kürt gençlerini kentsel alanlarda mobilize etti. Kentleri yine
çözüm sürecinde meskûn mahal çatışmalarına hazırladı, Türk güvenlik kuvvetlerini kentlere kanalize
etti ve Suriye’deki kazanımlarını pekiştirmeye devam etti.
YPG ile içi içe olan diğer bir yapı Kadın Koruma Birlikleri (Yekîneyên Parastina Jin (YPJ)’dir.
YPG ve YPJ’de toplam 24-25 bin civarında militan bulunduğu ifade edilmektedir. İki kuruluş Cezire,
Kobani ve Afrin kantonlarında faaliyet göstermektedir. Bu iki kuvvetin dışında “demokratik
konfederalizmin” yerel savunma güçleri vardır. Bulunduğu bölgelerin yerel savunmasını sağlayan bu
kuvvetler statiktir. Miktarları 10.000 civarındadır. Kantonlarda toplam 4.000 civarında askerîleşmiş
polis kuvveti de bulunmaktadır. 59
PYD’yi destekleyen yarı askerî yapılar da mevcuttur. Bunlardan biri Halk Savunma Gücü, 400
kişiden oluşan Kobani’de konuşlanmış yardımcı bir kuvvettir. Yabancı terörist savaşçılardan kurulmuş
Uluslararası Tugay (International Brigade), Cezire ve Kobani kantonlarında faaliyet göstermektedir.
“Cesurlar”, “Habur Korumaları” ve “Suriye Askerî Konseyi” olarak adlandırılan üç yapının birincisi
Arap-Kürt, diğer ikisi Süryani-Kürt ittifakı ile kurulmuş ve PYD’nin kontrolünde faaliyet gösteren
milis yapılarıdır. Güçleri tam olarak bilinmemekle birlikle her biri 100-200 milis arasında
değişmektedir.
PYD’nin doğrudan siyasi kontrolünde olmayan ancak ittifak ilişkilerinin yürütüldüğü, IŞİD’e ve
ÖSO’ya karşı mücadele eden asker-milis yapılar da mevcuttur. Suriye Demokratik Kuvveti (Syrian
Democratic Forces) ittifakı içinde Kürt Cephe Tugayı, Kürt Kuzey Güneşi Taburu, Arap Birlik Tugayı
(Liwa Al-Tawhid) Doğu Sektörü, Arap Rakka Devrimcileri Tugayı, Arap Cerablus Tugayı, Allah
Yolunda Cihad Tugayı ve diğer küçük unsurlar yer almaktadır.60 Bunların her biri 100-1.000 militana
sahiptir.
YPG’nin silah ve teçhizatının cins ve miktarlarını tam olarak listeleyebilmek zordur. Ancak YPG,
PKK’nın kullandığı silah ve teçhizata ilaveten Suriye ordusundan61, ABD, Rusya ve Avrupa ülkelerinden
silah ve teçhizat desteği almıştır. ABD, 2015 sonlarından itibaren silah desteğini kestiğini öne
sürmektedir.62 Ayrıca YPG’nin, IŞİD ile yürüttüğü çatışmalardan ele geçirdiği silah ve teçhizatı söz
konusudur. Suriye ve Irak’ta mevcut çatışma ekonomisinin ürünü olan silah kaçakçılığından silah ve
teçhizat temin etmek son derece kolaydır. YPG kendi internet sitesinde 2015 yılı içindeki operasyonları
ve ele geçirdiği silah ve teçhizat hakkında bilgi vermektedir.63 Buna göre, Uzi tabanca, AK-47 Kaleşnikof,
PK Makineli Tüfek, Zagros ve Shiyar Keskin Nişancı Tüfeği, DsHK Ağır Makineli Tüfek, RPG-7 ve SPG9 Roketatar, GRAD ve KONKORS Füzeleri, Katyusha Çok Namlulu Roketatar, 60-82-120 mm Havanlar,
130-160-220 mm Toplar, Humvee zırhlı araçları ve çok sayıda diğer araç, 55/72 mm T serisi tanklar
bazılarıdır. ABD’nin Tow tanksavar silahlarından daha gelişmiş FGM-148 Javelin füzelerini verdiği
11
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
iddialar arasındadır.64 Ayrıca YPG’nin portatif karadan havaya füze silahlarına da sahip olduğu
değerlendirilmektedir.
6.
PYD ve YPG’nin PKK Bağlantısı ve Ayrılık Noktaları
Türkiye’de; PYD’nin PKK ile bağlantısı, bu kapsamda Suriye kolu olup olmadığı ve terör örgütü
niteliği tartışmalı konuların başında gelmektedir. PYD’nin Suriye’de bilinen kuruluş tarihi 2003’dür. Bu
tarihte PYD’nin kuruluşunun Türkiye’deki yönetim tarafından bilindiğine şüphe yoktur. Türkiye’de
2003’den günümüze aynı parti iktidardadır, dolayısıyla devletin hafızasında bir değişim olmadığından
bilgi kaybı da söz konusu değildir.
PYD/YPG’nin PKK’nın Suriye kolu olduğu kuruluşundan günümüze açık kanıtlara sahiptir.
Abdullah Öcalan PYD'nin nasıl ve ne şekilde kurulması gerektiği gibi konularda avukatları aracılığıyla
talimat vermiştir. Bu talimatlarda Öcalan, İran'da demokratik İslam esprili bir parti, Suriye'de ise
“demokratik birlik partisi” adıyla olabilir sözleriyle PYD ismini dikte etmiştir.65
PYD’nin örgüt
yapılanması da PKK’nın Türkiye’deki yapılanmasını esas almıştır. PYD ana karargâhlarını uzun süre
Dohuk ve Kandil’de tutmuştur. Teslim olan veya Suriye sınırını geçerken yakalanan PYD-YPG'lilerin
daha önce PKK'nın dağ kadrosundan oldukları ifadelerinden anlaşılmaktadır.66 PKK ile PYD/YPG
arasında sadece eleman akışı değil, silah, teçhizat, patlayıcı, istihbarat ve taktik paylaşımı da vardır.
67
Suriye’ye gitmeden PYD’nin Facebook sayfasına girildiğinde Öcalan’ın fotoğraflarını ve mesajlarını
görmek mümkündür.68 PYD’nin Türkiye’de PKK’nın faaliyetlerine yakın ilgi gösterdiği ve PKK’nın
parçası olarak hareket ettiği açık olarak kendi internet sitesinde görülmektedir.69 Gerçekte PYD, PKK’ya
Türkiye’ye karşı mücadelesinde kuruluşundan itibaren eleman desteği sağlamıştır. PKK’nın
militanlarının sayısının geleneksel olarak yüzde 30’unun Suriyeli Kürtlerden oluşması da bu ilişkiyi
kanıtlayan bir olgudur.
PYD’nin PKK bağlantısı açık olmakla birlikte, zamana ve gelişmelere bağlı olarak farklılıklar
oluşmaktadır. Öncelikle PYD, Kuzey Suriye’de yönetim işlevleri yerine getirdiğinden siyasi-idari yönü
gelişmektedir. PYD kadroları vali, kaymakam, polis müdürü vb görevleri açık ve filli olarak
yürütmektedir. Bu konumları ile yerel, bölgesel ve bölge dışı güçlerin temsilcileri ve uluslararası yardım
kuruluşlarının
personeli
ile
etkileşime
girmekte,
terörist
rolleri
hibritleşmekte
ve
hızla
normalleşmektedir. Bölge halkına karşı günlük yaşamı düzenleme sorumlulukları farklı yetenekler ve
ilişkiler gerektirmektedir. PKK’nın bu tür sorumluluğu yoktur. Mevcut gerçeklik, PYD’yi PKK’nın
yıkmak ve yakmak misyonundan uzaklaştırmakta, inşa etmek gibi yeni ve farklı bir misyona
yöneltmektedir. PKK’nın Türkiye’deki terör eylemlerinin PYD’ye yansıması son derece olumsuzdur. Bu
olumsuzluğun zamanla iki örgüt arasında gerginlikler yaratması beklenmelidir.
Diğer taraftan PYD, PKK’ya hedeflerini gerçekleştirmek bakımından açık ara başarılıdır. Boynuz
kulağı geçmiştir. PKK kadrolarının bundan tehdit algılaması mümkündür. PYD kadrolarının içinde de
PKK’nın artık yük olmaya başladığının düşünülmesi olasıdır. PYD rasyonel tercihler yaptığında PKK ile
ilişkilerini gözden geçirerek Irak’taki KDP ile yakınlaşma çabalarına girmesi olasıdır.
12
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
PYD, Suriye’de daha eğitimli bir kitlenin desteğini almaktadır. PKK, son yıllarda değişmekle
birlikte hala ağırlıklı olarak kırsal kökenli ve nispeten düşük eğitim düzeyli militan ve kadrolara
sahiptir. Bu farklılığın yukarıda açıklanan dinamiklerle etkileşim halinde PYD-PKK ayrılığına etki
yapması göz ardı edilmemelidir.
Son olarak PKK, uzun süredir kaçakçılık ve dış desteğe bağımlıdır. PYD, dış destek açısından
henüz bağımlılık aşamasına gelmemiştir. Silahlarının çoğu IŞİD’den ele geçenlerdir. Maddi gelirinin
önemli bir kısmını kontrol ettiği ve Rojava olarak adlandırdığı coğrafyasından sağlamaktadır. Diğer bir
deyişle PKK 30 yıldır araçsallaşmıştır. PYD ise henüz bu aşamaya gelmemiştir. Bu temel farklılıkların iki
örgütü zamanla ayrıştırmaya sürüklemesi küçük de olsa bir olasılıktır.
7.
PYD’nin Suriye Kürt Siyaseti ve Bölgesel Kürt Dinamiği İle İlişkileri
Suriye’de Kürt hareketinin şu ana kadar gelişimi, Suriye’nin içsel faktörleri ile uluslararası ve
Orta Doğu sisteminde değişimlerle açıklanabilir. Bununla birlikte Suriye Kürt hareketi, 2012’lere kadar
bölgesel Kürt dinamiğinden fazlaca etkilenirken bu tarih sonrası kendisi etkileyici olmaya başlamıştır.
Önümüzdeki dönem gelişmeleri iki yönlü etkileşim içinde görmek gerekir. Suriye Kürt hareketi, diğer
ülkelerdeki Kürt hareketlerinden etkilenecek ve onları dönüşüme zorlayacaktır.
Suriye’de Kürt siyasi hareketi içinde PYD dışında siyasi partiler vardır. Suriye’de Manda
yönetiminden günümüze çok sayıda siyasi parti ortaya çıkmıştır. Halen faal olan siyasi partiler aşağıda
sıralanmaktadır;
 Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi (Partiya Yekîtî ya Demokrat a Kurdî li Suriyê -Kurdish
Democratic Union Party in Syria),
 Suriye Kürt Demokratik İlerici Parti (SKDİP) (Partiya Demokrat a Pêshverû ya Kurdî li Suriyê Kurdish Democratic Progressive Party in Syria),
 Suriye Kürt Birlik Partisi (Partiya Yekitî ya Kurdî li Suriyê-Kurdish Union Party in Syria),
 Suriye Kürt Özgürlük Partisi (Partiya Azadî ya Kurd li Sûriyê-Kurdih Freedom Party in Syria),
 Suriye Kürt Sol Parti (Partiya Çep a Kurdî li Suriyê-Kurdish Left Party in Syria),
 Suriye Kürt Demokratik Yurtsever Parti (Partiya Demokrat a Welatparêz a Kurdî li SuriyêKurdish Democratic Patriotic Party in Syria),
 Suriye Kürt Demokratik Partisi (SKDP) (Partiya Demokrat a Kurdî ya Surîye-The Syrian
Kurdish Democratic Party) (Kuzey Irak’ta Barzani kontrolundeki KDP’nin Suriye’deki kardeş partisi),
 Demokratik Birlik Partisi (Partiya Yekîtiya Demokrat (PYD-Democratic Union Party)
 Suriye Demokratik Konkord Partisi (Rêkeftina Demokrat a Kurdî ya Surî (party of ex-members
of PKK-Syrian Kurdish Democratic Concord Party),
 Suriye Kürt Gelecek Hareketi (Shepêla Pêsherojê ya Kurdî li Suriyê-Kurdish Future Movement
in Syria).
Bu partiler içinde güçleri, bağlantıları ve etkileri ile dikkat çekenler hakkında özet bilgi müteakip
paragraflarda sunulmaktadır.
13
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Suriye Kürt Demokratik Partisi (SKDP)’nin 1925 Şeyh Said isyanının bastırılmasıyla Türkiye’den
Suriye’ye kaçan Kürt ileri gelenleri tarafından 1957’de kurulan70 KDP’ye uzanmaktadır. Günümüzde
Irak’taki Barzani’nin Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin Suriye uzantı görünümündedir.71 SKDP,
Suriye’de 2011’de kurulan KUK’un üyesidir. Gerçekte Suriye’de KUK, SKDP’nin ve dolayısıyla
Barzani’nin kontrolündedir.72 SKDP, Suriye’de PYD’den sonra ikinci güçlü partidir. PYD’nin karşı
çıkması nedeniyle kendi milis yapısını henüz oluşturmamıştır. Ancak Irak’ta 2000-3000 Suriyeli Kürt
SKDP milis yapısını teşkil etmek için eğitilmektedir. SKDP bu özellikleri ile PYD’ye güçlü bir alternatif
oluşturmaktadır.
Kürt Birlik Partisi (Yekiti), 2009’da kurulmuştur ve KUK’un üyesidir.73 Yekiti, Suriye’de Irak’takine
bezer bir federalizm amaçlamaktadır. Demokrasi, serbest ve adil seçimler, ifade özgürlüğü, siyasi
çoğulculuk, insan haklarına ve azınlık haklarına saygı ile amaçların demokratik ve barışçı yollarla
ulaşılması hedeflenmektedir.74 Yekiti’nin milis yapısı yoktur ancak Özgür Suriye Ordusu kontrolündeki
Eyyubi Tugaylarıyla bağlantılı olduğu iddia edilmektedir. Bu kapsamda Türkiye’den yardım aldığı
iddialar arasındadır.75
Kürdistan Özgürlük Partisi (Azadi), 2005 yılında dönemin Kürt Sol Parti ve Kürt Halkın Birlik
Partisi ileri gelenleri tarafından kurulmuştur.76 Azadi, 2011 öncesi Suriye’de Kürt halkının en fazla
desteğini alan partilerin başında gelmekteydi.77 Parti lideri ve ileri gelenleri Kuzey Irak’ta yaşamaktadır.
Azadi, PYD’ye ve silahlı kanadı YPG’ye karşıdır. Zaman zaman çatışmalar yaşanmıştır. Özgür Suriye
Ordusu içindeki Eyyubi Tugayını desteklemektedir. Kendi milis yapısını kurmaya çalışmaktadır.
Barzani’den destek almaktadır.
Suriye Kürt Demokratik İlerici Parti (SKDİP), Suriye’deki SKDP’den ayrılma yoluyla 1965’de
kurulan bir partidir.78 Irak’ta Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB)
Suriye kolu gibi faaliyet göstermektedir. Suriye Ulusal Konseyine dâhildir.79 Irak’ta KYB ve KDP
arasındaki tarihsel rekabet Suriye’de SKDP ve SKDİP’ye yansımıştır. SKDİP, Suriye’deki âdem-i merkezi
bir devlet ile Kürtlerin siyasi ve kültürel hakların garanti altına almaya çalışmaktadır.
Kürt Ulusal Konseyi (KUK), Suriye’deki Kürt partilerinin ittifakı olarak Ekim 2011’de
kurulmuştur. KUK’un amacı Kürt partilerini Esad rejimine karşı mücadelede ortak tutum almasını
sağlamaktı. Ancak başlangıçtan itibaren PYD’nin muhalif tavrıyla karşılaşmıştır. KUK Barzani’nin
kontrolü altında bir yapıdır. KUK’un Suriye Ulusal Konseyi ile ilişkileri kısa sürede bozulmuştur. KUK
aynı zamanda Suriye’de 2012’de Erbil’de yapılan anlaşma ile teşkil edilen Kürt Yüksek Konseyi’nin de
üyesidir.80 KUK gerçekte Suriye’de PYD’nin gücünü dengelemek için kurulmuştur. PKK ile Barzani’nin
KDP’sinin Suriye’deki mücadelesinin ürünüdür. KUK, Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde Kürt siyasikültürel haklarının tanınmasını ve yerel yönetimlere daha fazla hak verilmesini savunmaktadır.81
Suriye’deki Kürt siyasi hareketini bölgesel Kürt dinamiği bağlamında değerlendirmek gereklidir.
Dört ülkedeki Kürt siyasi hareketlerinin mücadelesinde Türkiye’de PKK, Irak’ta KDP ve KYB üç etkili
akımı temsil etmektedir (Şekil 1). Günümüzde bu üç akımdan PKK ve Irak KDP’si arasında kıyasıya
bir mücadele yürümektedir. Her iki hareket hem bölge ülkeleri hem de küresel aktörlerle işbirliği
halindedirler.
14
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
Türkiye
PKK
HDP
KCK
DTK
TDKP
Suriye
PYD
KDP İran
SKDP KUKP
İran
PJAK
Komala
SKDİP
KDP
KYB
KDÇP
GORAN
Irak
Şekil 1. Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de Kürt Siyasi Hareketlerinin Etkileşimi
PKK her dört ülkede silahlı güce ve siyasi-toplumsal yapılara sahiptir. PKK, KCK
yapılanmasında dört parçadan oluşan “demokratik konfederalizm” ile bölgedeki tüm Kürtleri kontrol
etmek istemektedir. PKK’nın Suriye’de PYD, İran’da PJAK ve Irak’ta Kürdistan Demokratik Çözüm
Partisi (KDÇP) ile bölgesel etkisini artırma çabası içinde olduğu görülmektedir. Bu mücadelede en
büyük rakibi ise Irak’taki Barzani’nin KDP’si ve Peşmergesidir.
Barzani’nin KDP’si Irak Bölgesel Kürt Yönetimini ve dolayısıyla petrol ve doğal gazı kontrol
etmesi; Türkiye, ABD ve İngiltere ile olan yakın ilişkilerinden dolayı PKK’ya karşı avantajlı
durumdadır. KDP ayrıca İran’ın da desteğini sağlamaktadır. Barzani’nin KDP’si İran’da İran KDP’si,
Türkiye’de TDKP, Suriye’de SKDP ve KUK vasıtasıyla etkili olmaktadır.
Bölgede Kürt hareketleri arasındaki mücadele işbirliği ve çatışma pencereleri açmaktadır. 1990’lı
yıllarda Kuzey Irak’ta KDP ve KYB arasında yaşanan çatışmalar hafızalardan silinmeden, 2012-2013’de
Suriye’de PYD ile SKDP ve diğer Kürt partiler arasında başlayan gerginlikler Irak ve Suriye’de Kürt
bölgelerine yönelik ortak IŞİD tehdidi nedeniyle şimdilik kısmen dondurulmuştur. IŞİD tehdidine
karşı Şengal’de KDP ile PKK arasında güç ve itibar mücadelesi yaşanmıştır. PKK ve bağlantılı unsurlar
Yezidilerin sığındığı Şengal Dağı’na ilk ulaşan güç olarak itibar sağlamış, başlangıçta Peşmerge’nin
çatışmadan Şengal’den çekilmesi de Barzani yönetimini sıkıntılı bir duruma düşürmüştür.82
15
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
IŞİD’e karşı Barzani ve KDP ile PKK arasındaki zorunlu yakınlaşma Şengal başta olmak üzere
Kuzey Irak’ta bazı bölgelerde, Kuzey Suriye’nin tamamında ise PKK üstünlüğü nedeniyle kötüleşme
eğilimindedir. Bu kötüleşme Kuzey Irak’ta Kandil ve diğer kamplardaki PKK varlığı ve bunun Türkiye
ile ilişkileri kırılganlaştırması nedeniyle çatışmaya dönme potansiyeli de taşımaktadır. Ancak ortak
tehdit (IŞİD) var olduğu sürece çatışma olasılığı düşük görülmektedir.
Türkiye’nin on yıla yakın bir süredir Barzani yönetimiyle ekonomik ve ticari karşılıklı bağımlılık
ile yakın ilişkisi söz konusudur. Barzani hem bu avantajını hem de bölgedeki Kürt halkının hamisi
rolünü devam ettirmesinde PKK’yı en büyük rakip olarak görmektedir. Türkiye’nin PKK kamplarına
karşı yürüttüğü harekâtın Barzani cephesinden ciddi tepki görmemesini bu noktada aramak gerekir.
Bu noktada Kürt dinamiğinin geleceği büyük ölçüde ABD’nin yaklaşımına bağlı olacaktır.
ABD’nin 1990’lardan beri Barzani’ye desteği açıktır. Kendi teşkil ettiği devlet kurumlarını, yılardır
ABD’de de eğittiği seçkinleri ve Peşmergeleri terk ederek PKK’yı desteklemesi rasyonel
görülmemektedir. Ancak Suriye’deki belirsizlik PYD’yi, Türkiye’ye baskı yapma gerekliliği ise PKK’yı
nispeten
güçlü
bulundurmasını
gerektirmektedir.
ABD’nin
Türkiye’nin
sınır
ötesi
PKK
operasyonlarına göz yumması, son dönemlerde kendi tasarımları ötesinde güç kazanan PKK’nın belli
düzeyde zayıflatılmasına hizmet etmesinde aramak gerekir.
Suriye’de siyasi bir çözüm durumunda Kürtler özerklik sağlaması yüksek olasılıktır. Özerklik
sağlanan bölgede Suriye’nin yeniden inşasında Barzani ile bağlantılı partiler daha avantajlıdır.
Öncelikle Barzani’nin maddi gücü fazladır. Ayrıca Irak’ta 1990’lardan beri Kürt devleti inşa tecrübesi
edinmiştir. Çatışma ortamında hâkim güç olan PYD, batıdan büyük oranda destek almadıkça zamanla
etkisini kaybedecek ve Barzani bağlantılı SKDP etkili olacaktır. SKDP, maddi gücü ve Irak KDP’sinden
alacağı siyasi-moral desteği ile icra edilecek seçimlerde daha başarılı olabilecektir.
Suriye Kürt bölgelerindeki siyasi güç dağılımı Türkiye’nin yaklaşımını da bağlı olacaktır. Türkiye
Suriye Kürtleri tarafından düşman ve tehdit görüldüğü sürece radikal, çatışmacı ve askerî güç olan
PYD/YPG halk desteği almaya devam edecektir. Türkiye ile işbirliği ortamı oluştuğunda Suriye’de
Kürt hareketi siyasi alanda mücadele verecektir. Siyasi alanda mücadele ise PYD’yi zayıflatacaktır.
Suriye Kürtlerinin siyasi tercihlerini diğer bölgesel güçler de etkilemeye çalışacaktır. Özellikle İran ve
Irak Merkezi Hükümeti Türkiye ile güç mücadelesine devam ettikleri sürece PYD gibi yapılara hem
destek verebilecekler hem de işbirliği yerine çatışmayı teşvik edeceklerdir.
Suriye’de istikrarın sağlanmasıyla PKK’nın Kürt denkleminden tamamen çıkarılması, Türkiye’de
TDKP’nin gücünün ve itibarının artırılması gibi bir seçeneğin mevcut olduğunu da göz ardı etmemek
gerekir. Böyle bir tasarımı günümüzün kaos ortamında görebilmek mümkün olmasa da HDP’nin PKK
vesayetinden kurtulamaması, Türkiye’de Mayıs 2016’da dokunulmazlıkların kaldırılması ile zor bir
süreç içine girmesi ve bu gelişmelere ABD ve Avrupa’nın sessiz kalması dikkate alındığında ipuçları
yakalanabilir. Bu seçeneğin bölgesel Kürt dinamiğine yansıtılması ise farklı bir stratejik resim ortaya
çıkarmaktadır:
“PKK, Kuzey Irak’tan tamamen çıkarılmış, bir kısım unsurları PYD/YPG’ye bir kısım unsurları
da Türkiye’de düz ovada siyasete dâhil olmuştur. Barzani KDP’si Kuzey Suriye’de PYD ile güç
16
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
paylaşmıştır. Kuzey Suriye’de doğal Kürt demografik sınırları dışındaki projeler sonlanmıştır.” Böyle
bir stratejik resmin kolay gerçekleşmeyeceğini, çok daha fazla seçeneğin rekabet ve çatışma halinde
olacağını tahmin etmek zor değildir.
Suriye’deki gelişme, kendi başına ve Türkiye’deki Kürt sorununa yansımalarıyla, Kürt gruplar
arasındaki mücadeleye ve Barzani ile kurulan siyasi-ticari ittifaka etkileriyle önemli bir değişkendir. Bu
değişkenin ülkede yaşanan krizin kapsamı, yönü, şiddeti ve sonucu üzerinde belirleyici etkiler
yaratması kaçınılmaz görünüyor.
PKK ve YPG’nin radikal unsurları, Suriye’de “Batı Kürdistan”ın stratejik fırsatın iyi görülerek
yakalanması ve kullanılmasıyla kurulduğunu, benzer koşulların Türkiye’de de ortaya çıkmakta
olduğunu, mevcut ortamın “Kuzey Kürdistan” için tarihsel bir fırsat yarattığı sıklıkla dile getirmiştir.
Türkiye’nin 1999’da yaşadığı ağır siyasi ve ekonomik kriz ortamında yakalanan krizin kaçırıldığı, bu kez
yakalanan fırsatın krizin biraz daha derinleşmesiyle birlikte zafere dönüştürülerek Kuzey Kürdistan’ın
ilanı gerektiği tartışılmıştır. Türkiye’nin içine düştüğü krizin tırmanma hızı ve ufukta çözüm yolu
görünmemesi ise bu tür senaryoları hayali olmaktan çıkarmaktadır.
8.
Sonuç Yerine: Türkiye’nin PYD ile Gerginliği ve Sorunun Geleceği
Türkiye, Suriye’de iç savaş başladığında içeride çözüm süreci yürüttüğü PKK kanalıyla PYD’nin
rejime karşı Türkiye’nin politikası doğrultusunda muhaliflerle, ÖSO’nun yanında rejime karşı
savaşacağını hesaplamıştır. 2012’de PYD’nin “Rojava devrimi” stratejisi açık olmasına karşın hükümet,
Salih Müslüm’e karşı “havuç-sopa” politikasının işe yarayacağını düşünmüştür. PYD/YPG’nin 2012’de
Kuzey Suriye’de Esad rejiminin boşalttığı alanları ele geçirmesi, PKK’nın 2012-2014 yılları arasında
çözüm sürecinde Türkiye’den çektiği elemanlarını YPG’ye kaydırması, 2013’de kantonlar kurması ve
demokratik özerklik ilan etmesi gizli değil kamuoyuna açık olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’den binlerce
Kürt gencinin Kobani’de YPG saflarında çatışmaya yabancı terörist savaşçı olarak katılmasına engel
olunamamıştır. Ankara, PYD/YPG Kobani’de IŞİD karşısında zor durumda kaldığında ABD ve
Avrupa’nın baskısına direnememiş, Barzani ve KBH ile ilişkilerin bozulmasını göze alamamış, 2014-2015
yıllarındaki yoğun seçim takviminde içeride çözüm sürecinin bitmesi ve PKK eylemlerinin başlaması
riskinden kaçınarak Kuzey Irak ile Ayn El-Arab/Kobani arasında bir koridor açılmasına izin vermiştir.
Bölgeye gelen 1.000 peşmerge ve yoğun ABD hava operasyonları ile IŞİD kuşatması sonlandırılmış, PYD
ve dostları ittifakı tarafından bir “zafer” yazılmış, “Rojava”’nın ulusal kurtuluş tarihinin en önemli adımı
atılmıştır.
PYD, 2015 yılı ikinci yarısına kadar Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmamış ve bu
yönde muamele görmemiştir.83 PYD lideri Salih Müslüm defalarca Türkiye’ye gelmiş, hatta resmi
görüşmeler yapılmıştır.84 En son Haziran 2015 içinde Türkiye’de bulunmuş ve İstanbul üzerinden
Avrupa’ya geçmiştir.85 Salih Müslüm’den talep edilenler de Türkiye’ye karşı terör eylemelerine son
verilmesi değil PYD’nin Esad rejimine karşı net tavır almasıdır.
2015 ortalarına kadar yaşanan sürecin PYD/PKK için getirisi, bol miktarda silah ve teçhizat, yerel,
bölgesel ve küresel itibar, özgüven ile bölgesel Kürt dinamiğinin yükselişi olmuştur. Türkiye’nin Suriye
17
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
ve Kürt politikaları ise gittikçe çıkmaza girmiştir. Türkiye, Suriye’de PYD’nin geri döndürülemez
kazançlara sahip olduğunu gördüğünde 2015 sonu ve 2016 başlarında PYD’nin terörist bir örgüt ve
PKK’nın Suriye kolu olduğunu ABD ve Avrupa kamuoyuna anlatmayı amaçlamıştır. Bu kapsamda üst
düzey yetkililerinin hemen her gün söylemlerine ve bu söylemler paralelinde medyada yer alan benzer
yönde haberlere ilaveten Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü raporlar hazırlayarak PKKPYD ayrılmazlığını kanıtlamaya çalışmıştır.86 Ancak geç kalmış bu çabalar ABD ve Batı’da karşılık
bulmamaktadır. 10-15 Nisan 2016’da yapılan İslam İşbirliği Örgütü zirvesinde PYD/YPG’nin terörist
örgüt olarak tanımlaması87 dışında diğer uluslararası kuruluşlar, Türkiye’nin isteğini dikkate
almamaktadır.
Ankara, Kuzey Suriye’deki Kürt yapılanmasının Türkiye’nin güvenliğine tehdit oluşturduğunu,
hatta YPG’nin Türk topraklarına saldırıda bulunduğunu iddia etmektedir. Gerçekte son yıllarda büyük
bir stratejik avantaj sağlayan PYD/YPG’nin Türkiye’ye saldırarak askerî bir harekât için gerekçe
vermesinden fayda sağlaması düşünülemez. Bu tür iddialar, stratejide yapılan büyük hatanın taktik
oyunlar oynayarak düzelteceği yanılgısından kaynaklanmakta, iç ve dış kamuoyunu iknadan uzak
görünmektedir.
PYD için Türkiye ile düşmanlık yerine dostluk en azından düşman olmama daha önemlidir.
Kuzey Suriye’nin PKK terörizm için bir üs bölgesi olarak kullanılması da oldukça zordur. Arazi genelde
düz ve topçunun bile menzili içindedir. 1980 ve 1990’larda Suriye PKK’ya destek verirken bu
bölgelerden Türk topraklarına terörist girişi son derece sınırlıdır. PKK, YPG yapısında etkin olmakla
birlikte, idari yapılanmada yerlilik ağır basmaktadır. Bu tür yerli personelin PKK ile doğrudan örgütsel
bir ilişkisi yoktur. Suriye’de veya Kuzey Suriye’de askerî durum normalleştiğinde PYD’nin PKK ile
ilişkisi azalabilir.
PYD, 17 Mart 2016’da Kuzey Suriye’de ilan ettiği federasyon uluslararası ve bölgesel aktörlerden
fazla bir destek görmese de geleceği göstermesi açısından önemlidir.
Federasyonun ilan,
güçlendirilmesi ve zaman içinde fiilen hayata geçmesi birçok açıdan Türkiye’yi ilgilendirmektedir.
Öncelikle Türkiye’nin Müslüman Kardeşler kontrolünde üniter Suriye seçeneğinin gerçekleşmesi
politikasına zarar vermektedir. İkincisi, olgu iyi yönetilemediğinde Türkiye PKK ile komşu olmakla yüz
yüze kalabilecektir. Üçüncüsü PYD/YPG içindeki PKK’nın Türkiyeli Kürt teröristlerinin tekrar eski
işlerine, Türkiye’de terör eylemlerine, geri dönmeleri söz konusu olacaktır. Dördüncüsü ise PKK, astı
PYD’nin Suriye’de başardığını Türkiye’de başarma hırsıyla daha fazla şiddete sarılacak ve Kuzey
Suriye’deki Kürt kardeşlerinden etkilenen Türkiye’nin bazı Kürt gruplarından daha fazla destek
alabilecektir. Bu gelişmelerde Suriye’nin içsel dinamiklerinin, bölgesel ve küresel aktörlerin
politikalarının etkisi olmakla birlikte asıl rol Ankara’nındır.
Gelinen aşamada yapılması gereken; sorunu bütüncül bir bakış açısıyla, bu raporda da dikkat
çekilen dinamikleri göz önünde bulundurarak ele almak, karar verme sürecinde bilişsel kapanmadan ve
yakın grup kuşatmasından kurtularak ilgili tüm iç aktörlerin katılımıyla yeni politika ve strateji
üretmektir.
18
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
NOTLAR
1
Philip G Kreyenbroek, Stefan Sperl, The Kurds: A Contemporary Overview, London: Routledge, 1992. s. 147.
2
Kerim Yıldız, The Kurds in Syria: the Forgotten People, London: Pluto Press, 2005. s. 25.
Alevi Türkmen (Kızlbaş)lere yönelik Osmanlı harekâtı hakkındaki bilgiler Selimnâme'ye dayandırılmaktadır.
Selimnâme, Yavuz Sultan Selim dönemini konu alan tarih yazımlarına verilen addır. Bu gelenek Yavuz Sultan Selim ile
başlatılmış, ancak birkaç istisna dışında sürdürülmemiştir. Selimnâme'lerden en önemlisi sayılan bir kısmı bu padişah
döneminde, büyük bir kısmı ise Kanûnî devrinde ve daha sonraki asırlarda yazılmıştır. İdrîs-i Bitlisî, Farsça
Selîmşâhnâme’si, 1518' kadar olan dönemi kapsamış, Ebülfazl Mehmed Efendi tarafından 1567’de tamamlanmıştır. Diğer
önemli Selimnâmeler arasında, Yavuz Sultan Selim’in İran ve Mısır seferlerine katılan, Doğu Anadolu’da mahallî Kürt
beylerinden Şükrî-i Bitlisî'nin mensup olduğu Şahsüvaroğlu Ali Bey’in teşviki ve onun verdiği bilgilerle kaleme aldığı
5829 beyitlik Türkçe Selimnâme’si gelmektedir. Eser Şahsüvaroğlu’nun öldürülmesinden sonra yerine geçen Halil oğlu
Koçi Bey’e intisap eden Şükrî eserini tekrar gözden geçirmiş ve Kanûnî’ye takdim etmiştir (Ahmet Uğur, "Selimnâme", İslam
Ansiklopedisi, Cilt: 36; sayfa: 440, http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno= 360440).
3
4
Jordi Tejel, Syria's Kurd: Hhistory, Politics and Society, (Trans. Emily Welle, Jane Welle), London: Routledge, 2009. s. 8.
Divânu Lügati't-Türk'te yer alan 'Ekarad' sözcüğü Farsçada 'Kürt demek olan 'Ekrad' sözcüğünün çoğuludur. Bu sözcüğe,
10. yüzyılın ikinci yarısında İbn Havkal'ın "Suretül-Arz" isimli eserinde rastlanmıştır.
5
6
Ahmet Rifat, Lügât-i Tarihiyye ve Coğrafiyye (Tıpkıbasım- Facsimile), Cilt. 6, Ankara: Keygar Neşriyat, 2004, s. 77.
İlber Ortaylı, "Osmanlı’daki Kürdistan ve bugünkü Kürdistan", Milliyet, 28 Mart 2009, http://www.milliyet.com.tr/-/ilberortayli/pazar/yazardetayarsiv/29.03.2009/1076625/default.htm
7
1925-1930 yılları arasında Şeyh Said ve Ağrı isyanlarının bastırılması ile bazı aşiret mensupları Kamışlı başta olmak üzere
Kuzey Suriye’ye göç etmiştir. Bölgeye göç edenlere Fransız manda yönetimleri tarafından vatandaşlık verilmiştir (Yıldız,
a.g.e., s. 13-15.; Mehmet Göçer, “Ağrı İsyanı: 1926-1930”, Fırat Üniversitesi Journal of Social Sciences, Cilt 14, Sayı 2, 2004, 379-388.
s. 382).
8
Türk İstiklâl Harbi esnasında, Osmanlı’nın son dönemlerinde isyanlarda başrol oynayan Milli aşiretinin önemli bir
bölümü 1921-1923’de Türkiye-Suriye sınırının güneyinde bırakılmıştır (Janet Klein, The Margins of Empire: Kurdish Militias in
the Ottoman Tribal Zon, Stanford: Stanford University Press, 2011).
9
1937’de Hıristiyan kasabası Amuda’yı yakmış, bölgede etnik temizlik ve zorla göç ettirme politikaları uygulamıştır (Dawn
Chatty, Displacement and Dispossesion in the Modern Middle East, Cambridge University Press, 2010 s. 230-232).
10
11
Tejel, a.g.e. s. 25-29.
Hannibal Travis, Genocide in the Middle East: The Ottoman Empire, Iraq, and Sudan. Durham, NC: Carolina Academic Press, 2010,
s. 293–294.
12
13
Tejel, a.g.e. s. 9.
14
Ozlem Belcim Galip, Imagining Kurdistan: Identity, Culture and Society. London, New York: I.B. Tauris, 2015, p. 49.
Nelida Fuccaro, Manda Yönetimi Suriye’sinde Kürtler ve Kürt Milliyetçiliği: Siyaset, Kültür ve Kimlik. 29 Ocak 2013,
http://www.kovarabir.com/2013/01/nelida-fuccaro-somurge-yonetimi-altindaki-suriye%E2%80%99de-kurtler-ve-kurtmilliyetciligi/
15
16
Tejel, a.g.e s. 18.
17
Tejel, a.g.e s.20-21.
1925'te Türkiye'deki Şeyh Sait ayaklanması sonrasında ülkenin kuzey kesimlerine yapılan göçler Fransız yönetimi
esnasında yaşanmıştır (Kurubaş, Kürt Sorununun Uluslararası Boyutu, Cilt: 1, s. 164). Mülteci Kürtlerin sayısının 22.000 olduğu
tahmin edilmektedir. Fransız Mandası’nın 1943 yılı istatistiklerine göre Suriye’de 200.000–220.000 kadar Kürt
bulunmaktaydı. Aktaran Nelida Fuccaro, "Manda Yönetimi Suriye’sinde Kürtler", s. 233.
18
Sadabad Paktı'nın ilk antlaşması 2 Ekim 1935'te Türkiye-İran-Irak arasında yapılmış, daha sonraları Afganistan da bu
antlaşmaya katılmıştır.
19
20
Jordi Tejel, a.g.e. s. 49.
Gerard Chailand, The Kurdish Tragedy, (İngilizce’ye çev.: Philip Black), Londra ve New Jersey: Zed Books, 1994, s. 86. Bu karar,
1957-1961 yıllarında devam eden Suriye ve Mısır'ın oluşturduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti uygulamasının sonlarında, Baas
Partisinin iktidara gelmesinden önce istikrarsız bir dönemde uygulamaya konmuş ( Zahra Albarazi, The Stateless Syrians.
Tilgurg University, Statelessness Programme, 2013, p. 14. http://ssrn.com/abstract=2269700.) olsa da başlangıcı, 1950'lerin
sonlarına dayanan çalışmalara istinat etmektedir.
21
19
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
22
Vanly, a.g.e. s.122-124.
Ismet C. Vanly, “The Kurds in Syria and Lebanon”, (Eds) Philip.G. Kreyenbroek, Stefan. Sperl, The Kurds: A Contemporary
Overview,, Chapter 8, London: Routledge, 1992, 112-134. s.126. 1991 tarihli İnsan Hakları Gözlem Raporu'na göre Suriye'de
yaşayan ancak Suriye vatandaşı olarak sayılmayan Kürtlerin sayısı 275-300 bin civarındadır. Bu sayı Haseke'de yaşayan
Kürt nüfusun yaklaşık 1/5'ine karşılık gelmektedir (Human Rights Watch, Syria Unmasked: The Suppression of Human Rights by
the Asad Regime, New Haven ve Londra: Yale University Press, 1991, s. 96; KurdWatch, "Stateless Kurds in Syria: Illegal invaders
or victims of a nationalistic policy?" March 2010. http://www.kurdwatch.org/pdf/kurdwatch_staatenlose_en.pdf.). Suriye iç
savaşının başlangıç evresinde Beşar Esad yönetimi Haseki vilayetinde yabancı (acanib) olarak kaydedilen 220.000 Kürdün
vatandaşlığa alınacağını açıklamıştır. Ancak kaçak (maktumin) statüsündeki 80.000 Kürt bu uygulamanın dışında kalmıştır.
"Stateless Kurds in Syria granted citizenship", CNN, April 8, 2011,
23
24
Vanly, a.g.e. s.119.
25
Gerard Chailand, The Kurdish Tragedy, (İngilizce’ye çev.: Philip Black), Londra ve New Jersey: Zed Books, 1994, s. 87.
Gary C. Gambill, "The Kurdish Reawakening in Syria," Middle East Intelligence Bulletin, Cilt: 6, Sayı: 4, (Nisan 2004),
http://www.meib.org/articles/0404_s1.htm, aktaran, Rasim Bozbuğa, Suriye Kürtleri: Suriye'nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt
Nüfusu, Ankara: 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Raporu, 2014.
26
Süryani nüfus ise ağırlıklı olarak Melkiye, Kamışlı Amuda ve Haseke merkezde yoğunlaşmışlardır. Çeçen ve Türk nüfus
ise daha çok Resulayn çevresinde yaşamaktadır. Rasim Bozbuğa, Suriye Kürtleri: Suriye'nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt
Nüfusu, Ankara: 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Raporu, 2014, s. 5.
27
Rasim Bozbuğa, Suriye Kürtleri: Suriye'nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt Nüfusu, Ankara: 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Raporu, 2014, s. 7.
28
29
Kurd Wach, Cities, January 2, 2016. http://www.kurdwatch.org/index.php?cid=183&z=en11.
30
Rasim Bozbuğa, a.g.e., s. 8.
31
Rasim Bozbuğa, a.g.e., s. 8.
32
Rasim Bozbuğa, a.g.e., s. 8.
33
Rasim Bozbuğa, a.g.e., s. 9.
34
Rasim Bozbuğa, a.g.e., s. 9.
35
Rasim Bozbuğa, a.g.e., s. 9.
Hannah Lucinda Smith, "Thousands of Arabs driven out by Kurds’ ethnic cleansing," The Times, June 1 2015.
http://www.thetimes.co.uk/tto/news/world/middleeast/article4456567.ece; Syrian Network for Human Rights, The Most
Significant Human Rights Violations by Kurdish Democratic Union Party and the Kurdish Self-Management Forces, 18.01.2016,
http://sn4hr.org/blog/2016/01/18/16610/
36
“The Kurdish Democratic Union Party”, Carnegie Middle East Center, 1 March 2012, http://carnegiemec.org/publications/?fa=48526&reloadFlag=1
37
Abdullah Ocalan, Declaration on the Democratic Solution of the Kurdish Question , Koln: Mesopotamian Publishers, 1999.;
Abdullah Ocalan, Democratic Confederalism , Koln: Mesopotamian Publishers, 2011.
38
39
Taha Akyol, “Niye Cizre?”, Hürriyet, 11 Ağustos 2015, http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/taha-akyol_329/niye-cizre_30041469
2004 yılında patlak veren protesto gösterilerinin fitilini, Deyri Zor (Arap) ve Kamışlı (Kürt) futbol kulüpleri arasındaki
maç esnasında, Arapların Saddam Hüseyin, Kürtlerin George Bush ve Ariel Şaraon lehine tezahüratlarıyla başlayan
gerginlik ateşlemiştir. Gösteriler esnasında 7 Arap, 36 Kürt hayatını kaybetmiştir.
40
Omar Hossino, Ilhan Tanır, “The Decisive Minority: The Role of Syria’s Kurds in the Anti-Assad Revolution”, The Henry
Jackson Society, March 2012. http://henryjacksonsociety.org/wp-content/uploads/2012/03/The-Decisive-Minority.pdf
41
42
Hossino, Tanır, a.g.m.
43
Selefilik burada, dini anlamıyla değil, Suudi Arabistan ve IŞİD tarafından uygulanan siyasi anlamıyla kullanılmıştır.
44
Reuters, "Syria Kurdish leader rejects new coalition". Retrieved 12 June 2015.
45
Rudaw.net. "PYD Leader Skeptical of Kurdish Agreement With Syrian Opposition". 9 March 2013. Retrieved 20 January 2014.
46
“Profile: Syria’s Abdulbaset Sieda,” Al-Jazeera English, 10 Haziran, 2012,
http://www.aljazeera.com/news/middleeast/2012/06/2012610104023429809.html
David Pollock, “Syria’s Kurds Unite Against Assad, but Not with Opposition”, Washington Institute for Near East Policy, 31 July
31 2012.; Adib Abdulmajid, “Leader of Muslim Brotherhood Opposes Kurdish Entity in Syria,” Rudaw, 22September 2012.
47
20
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
“Suriye'nin Türkiye sınırındaki 13 sınır kapısı 6 örgütün elinde”, T24, 15 Eylül 2014, http://t24.com.tr/haber/suriyeninturkiye-sinirindaki-13-sinir-kapisi-6-orgutun-elinde,270746
48
Teslim Töre, "Eş-Başkanlık" Yapılanması’nın Dünü, Bugünü ve Geleceği”, Facebook, 18 Ağustos 2014.
https://www.facebook.com/notes/teslim
49
Namık Durukan, “PYD, Rojava’da geçici Kürt yönetimi kurdu”, Milliyet, 12 Kasım 2013, http://www.milliyet.com.tr/pydrojava-da-gecici-kurt/dunya/detay/1791169/default.htm
50
“The Kurdish Democratic Union Party”, Carnegie Middle East Center, 1 March 2012, http://carnegiemec.org/publications/?fa=48526&reloadFlag=1
51
52
“Member Parties of the Socialist International: Consultative Parties”,
http://www.socialistinternational.org/viewArticle.cfm?ArticlePageID=931
“PYD Berlin'de temsilcilik açtı”, Sabah, 7 Mayıs 2016, http://www.sabah.com.tr/gundem/2016/05/07/pyd-berlinde-temsilcilikacti
53
“Syria: US ally’s razing of villages amounts to war crimes”, Amnesty International, 13 October 2015,
http://web.archive.org/web/20151121071122/https://www.amnesty.org/en/latest/news/2015/10/syria-us-allys-razing-of-villagesamounts-to-war-crimes/; Adam Taylor, “Report: U.S.-backed Kurdish rebels may have committed war crimes in Syria”, The
Washington Post, 13 October 2015, https://www.washingtonpost.com/news/worldviews/wp/2015/10/12/report-u-s-backedkurdish-rebels-may-have-committed-war-crimes-in-syria/; “Af Örgütü: PYD'nin ihlâlleri savaş suçu derecesinde”, Al Jazeera
Türk, 13 October 2015, http://www.aljazeera.com.tr/haber/af-orgutu-pydnin-ihlalleri-savas-sucu-derecesinde
54
“YPG: Uluslararası Af Örgütü'nün iddiaları gerçek dışı”, Evrensel, 15 Ekim 2015, http://www.evrensel.net/haber/262881/ypguluslararasi-af-orgutunun-iddialari-gercek-disi
55
“Times: 1500 PKK left Turkey fighting in Syria” Milliyet, 29 April 2013, http://www.milliyet.com.tr/times-turkiye-den-ayrilan1500-pkk-li-suriye-de-savasiyor/dunya/dunyadetay/29.04.2013/1700378/default.htm)); “PKK militants withdrawn from Turkey
are sent to support PYD,” Akşam, 25 March 2014, http://www.aksam.com.tr/guncel/turkiyeden-cekilen-pkklilar-pydye-destegegonderiliyor/haber-294716
56
“8.500 from Turkey joined YPG”, World Bulletin, 25 June 2015, http://www.dunyabulteni.net/haber/333531/ypgye-turkiyeden8-bin-500-kisi-katilmis.
57
Gareth H. Jenkins, “The PKK and the PYD: Comrades in Arms, Rivals in Politics?”, The Turkey Analyst, 19 April 2019,
http://www.turkeyanalyst.org/publications/turk ey-analyst-articles/item/535-the-pkk-and-the-pyd-comrades-in-arms-rivals-inpolitics?.html
58
59
“Kurdish People’s Protection Unit YPG”, Global Security, http://www.globalsecurity.org/military/world/para/ypg.htm
60
“Kurdish People’s Protection Unit YPG”, Global Security, http://www.globalsecurity.org/military/world/para/ypg.htm
“Assad delivers weapons to YPG terrorists near Turkey”, Yeni Şafak, 9 February 2016,
http://www.yenisafak.com/en/world/assad-delivers-weapons-to-ypg-terrorists-near-turkey-2406974
61
62
“US Ends Direct Arms Supply to YPG”, NRT, HTTP://WWW.NRTTV.COM/EN/DETAİLS.ASPX?JİMARE=4032
“Balance of the War Against Hostile Groups in Rojava, Northern Syria: Year 2015”, YPG Rojava,
https://web.archive.org/web/20160126073438/http://ypgrojava.com/en/2016/01/01/balance-of-the-war-against-hostile-groups-inrojava-northern-syria-year-2015/
63
“Syrian YPG allegedly uses US high-tech anti-tank missile to blow up ISIS truck (VIDEO)”, RT Qustions More, 24 February
2016, https://www.rt.com/usa/333468-javelin-missile-kurds-usa/
64
65
“PYD, PKK'nın kadrosu”, Sabah, 14 Şubat 2016, http://www.sabah.com.tr/gundem/2016/02/14/pyd-pkknin-kadrosu
66
“PYD, PKK'nın kadrosu”, Sabah.
Tolga Şardan, “YPG, PKK’nın Suriye hareketidir”, Milliyet, 13 Şubat 2016, http://www.milliyet.com.tr/ypg-pkk-nin-suriyehareketidir-gundem-2194026/
67
68
69
https://www.facebook.com/PYD.Rojava.ar/
“ Women lead the building of self-rule in Cizre“, http://pydrojava.com/en/women-lead-the-building-of-self-rule-in-cizre/
“The Kurdish Democratic Party in Syria (al-Parti)”, Carnegie Middle East Center, Carnegie Endowment for International Peace,
February 20, 2012, http://carnegie-mec.org/publications/?fa=48360.
70
Michael Weiss, “Syrian Kurd Leader: Revolution Won’t Succeed Without Minorities,” The Atlantic, 20 January, 2012,
http://www.theatlantic.com/international/archive/2012/01/syrian-kurd-leader-revolution-wont-succeed-without71
21
Merkez Strateji Enstitüsü
Rapor-014 | Suriye'de Kürtler ve PYD | 13.06.2016
minorities/251660/; “The Kurdish Democratic Party in Syria (al-Parti)”, Carnegie Middle East Center, Carnegie Endowment for
International Peace, February 20, 2012, http://carnegie-mec.org/publications/?fa=48360.
72
“The Kurdish Democratic Union Party”, Carnegie, March 1, 2012, http://carnegie-mec.org/publications/?fa=48526.
“Report: Kurds in Syria: Groups at Risk and Reactions Against Political Activists”, The Country of Origin Information Center,
Oslo: Landinfo, June 16, 2010.
73
“The Political Program 2009: Yekiti Kurdish Party in Syria: The Political Programme (Amended and approved by the Sixth
Conference), December 2009,” Yekiti Media, August 21, 2009, http://yekiti-media.org/nuce.php?z=&id=33&z=en.
74
Dildar Aryen, “Armed Group That Operate Around Afrin and Aleppo”, Fırat News, 1 November 2012,
http://www.firatnews.com/news/kurdistan/halep-ve-afrin-de-hangi-silahly-gruplar-var.htm
75
Serhat Erkmen, “Kurdish Movements in Syria,” Orsam Report, No. 127, Center for Middle Eastern Strategic Studies Orsam,
Ankara, Turkey, August 2012, s. 14-47.
76
77
Serhat Erkmen, a.g.m.
78
“Syria’s Kurds: A Struggle within a Struggle,” International Crisis Group Middle East Report, No. 136, 22January, 2013.
79
Serhat Erkmen, a.g.m.
80
The Kurdish National Council KNC,” Carnegie Middle East, http://carnegie-mec.org/publications/?fa=48502
81
The Kurdish National Council KNC,” Carnegie Middle East.
“Şengal'deki itibar savaşı”, Radikal, 25 Aralık 2014,
http://www.radikal.com.tr/yazarlar/fehim_tastekin/sengaldeki_itibar_savasi-1258375
82
“ PYD not on Turkey’s terrorsit list, report reveals”, TRAC, 22 October 2014,
http://www.trackingterrorism.org.ezproxy.members.marshallcenter.org/chatter/pyd-not-turkeys-terrorist-list-report-reveals
83
“PYD Lideri Salih Müslim Türkiye'de”, Sabah, 25 Temmuz 2013, http://www.sabah.com.tr/gundem/2013/07/25/pyd-liderisalih-muslim-turkiyede; “PYD Lideri Salih Müslim Türkiye'ye geldi”, Milliyet, 04 Ekim 2014, http://www.milliyet.com.tr/pydlideri-salih-muslim-turkiye-ye-gundem-1950243/; “PYD Lideri Salih Müslim, AKP'li Hüseyin Yayman'la Yemekte”, Aktif Haber,
16 Şubat 2016, http://www.aktifhaber.com/pyd-lideri-salih-muslim-akpli-huseyin-yaymanla-yemekte-1305846h.htm; “PYD
lideri Müslim neden Ankara'ya geldi?”, Timetürk, 26 Haziran 2015, http://www.timeturk.com/pyd-lideri-muslim-neden-ankaraya-geldi/haber-18258
84
Abdülkadir Selvi, “Salih Müslim’in Türkiye trafiği ve İncirlik Üssü”, Yeni Şafak, 7 Temmuz 2015,
http://www.yenisafak.com/yazarlar/abdulkadirselvi/salih-muslimin-turkiye-trafigi-ve-incirlik-ussu-2015913
85
86
“PYD, PKK'nın kadrosu”, Sabah, 14 Şubat 2016, http://www.sabah.com.tr/gundem/2016/02/14/pyd-pkknin-kadrosu
“13th Session of the Islamic Summit Conference Istanbul Declaration On Unity and Solidarity for Justice and Peace”, SESRIC,
15 April 2016, http://www.sesrtcic.org/event-detail.php?id=1360
87
22
Bu Sayfa Boş Bırakılmıştır