cografya hocamız

Transkript

cografya hocamız
'-"
COGRAFYA
HOCAMIZ
Cografyanuzin bellegi,
modern yer bilimlerinin
o ncus uyd u . Sirn Erinc'in
olumuyle Turkiye
cografy a hocasmr yitircli.
VAZI: GOKHAN TAN
FOTOGRAFLAR: SIRRI ERiN<; AR~ivi
irn Hoca'yi bir cizgl ro­
man kahrarnanma benze­
tiyorum. Basmda fotr sap­
ka, ag zmda sigarasr, UC;: SllZ
bucaksiz arazinin ortasmda takim
elbiseyle dolasan heybetli bir adam.
"Blr arazi kiyaleti bile edindireme­
dim" diyor esi Vahide Erinc: "0 da
elbi se, bu da elbise derdi." Belki de
Sirn Erinc'i gercek kilan, 0 elbisenin alund an cikaraca­
gl bir pelerininin olma masi. Bizden biri olmas i. Bo­
ca'nm eski Iotogra flan arasmda dolasirken, zaman za­
man Vahlde Harnrn bile onu , arazide kendlsine rehber­
lik eden Anadolu insanlanndan ayirt etmekte zorlam­
yor. lpucunu yine Boca veriyor; istinasiz gulumsuyor
turn fotograllard a. Muzipce bir gii l ii ~ bu. Insanh ga fay­
dah yeni bir macerarun pesindeki kahramarun g iil ii~ ii .
S
138
Prof. Dr. S"" Erin~
~a[,~ma(q!,na, 1984
y,lmda IU Deniz Bilimleri
veCografya Enstitiisii
miidiirliigiinden emekli
olduktan sonra da
4evam efti. Eyliil 2001'de
Istanbul'daki evinde
~ekilen fotograf, iinlii
cografyacrmlzm son
fotografl oldu.
Bas Universitesi'nin Balat'taki
kampusunde Sirn Erinc hakkmda
sohbet ederken Yucel Yilrnaz bir
ara ayaga kalku. Oniversitenin
rektoru , odasirun Halic'e bakan
buyuk kemerli pencerelerinden bi­
rine yaklasti ve disanyi gos terdi,
"Buras!" dedi, "bir zamanlar ka­
rayrms, Deniz, gelgit olayi nedeniy­
Ie karaya sokulrnus ve bu halici olusturmus", Cografya­
cirun i~i bunu soylemek, yani yeryuzu sekillerinm tam­
mint yapmaktir. Erinc'in cografyasi bu kahba sigmaz.
Karsida Galata'yi gostererek, "Demek ki kara yuksel­
mis. Tektonik hareketler yeri hangi yonde sikistirrms?
Bogaza acilan diger akarsularda neden aym ~ ey gorul­
mernis? Acaba buzullar rm etkili olmus", Sirn Erinc,
yerkabugunda gordugumuz her olusumu meydana geti­
Ya~aml boyunca
hi~ azalmayan
merak ve
heyecam, S""
Erin~'i
Tiirkiye'nin 0
giine kadar
ara~hnlmayan
cografyala"na
siiriikledi.
"Ka~karlar' a
gittiginde heniiz
20giinliik
evliydik" diyor
e~i Vahide Erin~.
139
ren olaylan ve sureclerini anlamaya cahsan bir cograf­
yaciydi. Celal Senger , Yucel Yilrnaz'm verdigi ornegi
daha ileri goturur ve sik sik Erinc'in, 19. yuzyilda cog­
rafyayi "ilgili turn bilimleri" iceren bir disiplin olarak
ortaya koyan unlu dahi Alexander von Humboldt'un ya­
ratugi ekolun son temsilcilerinden oldugunu soyler,
llginc olan, Sirn Hoca'mn 66 yil boyunea yuruyece­
gi bu yolu henuz bir lise ogrenclsiyken belirlemesi ve
hazirliklanm da buna gore yapmasi:
istanbul Erkek Lisesi'nde, ana ya­
banci dil olan Almancarun yamnda,
Fransizca ve Rusca ogreniyor. (Uni­
versitede buna ingilizeeyi de ekliyor;
Italyancayi okuyup anladigina ise
Celal Senger sahit.) Ogretmenleri
Ertnc'i istanbul Universitesi'ne gotu­
rerek daha sonra Turkiye Bolgesel
./
Sir" Erin~ {ortadaki}, Uludoruk (Cilo)
Dogl'nda 1948'de ger~ekle~tirilen 15
giinlUk kamp ~alt~masmda {iistte}.
FotograF~,ltk Erin~ i~in ay" bir
tutkuydu. 1960 Yllmda Konya
Karapmar'm, kumullarm geni~/emesi
nedeniyle ~olle~tigini, emektar
Voigtlander'lyla ~ektigi
ForograFlarla duyurdu {sagda}.
140
Cografyasi'nda buyuk bir isirn olaeak Besim Darkot ve
jeolojinin Turkiye'de ayn bir disiplin olarak gelismesi
icin ilk adimlan atan Hamil Nafiz Pamir'le tamsnyor.
Liseyi birineilikle bitiren Erinc, istanbul Universitesi
Edebiyat Fakultesi Cografya Bolumu'ne giriyor; aym
anda Yuksek Ogretmen Okulu'na da kaydim yaptmyor,
Zamarnn Milli Egitlm Bakarn Hasan Ali Ytieel'in ozel
izniyle, donernin mufredatinda agirhkli olan tarih ders­
leri yerine Jeoloji Enstitu su'nun tum
derslerini aliyor. Cografya ve jeoloji­
yi eszarnanh okuyarak 1940 Turki­
ye'sinde bir ilki gerceklestiriyor. Aym
ytl Cografya Bolumu'nde asistanhga
bashyor,
1940'm, Turkiye'de yer bilirnleri
icin yeni bir rnilat oldugunu soyle­
mek samnm yanhs olmaz. Bu do­
nemde yer bilimleri "universite kori­
dorlanndan" gercek anlamda cikip,
ozellikle SJrrI Erinc ve ihsan Ketin'in
cahsmalan yla ozgun arazi cahsrnala­
nn a yoneliyor, Soylernek istedigim,
bu donern oncesinde bilimsel arazi
cahsmalanrun yapilmadigi degil, fa­
kat veriler toplandiktan sonra ortaya
konan sonuclan n tumuyle yeni bir
seyler soylernedigi. Bu cahsmalar ge­
nellikle, Kayser, Kober gibi dunyanin
onde gelen bilim adamlanrun teorile­
rinin Turkiye icin yorumlanmasmdan ibaret.
Kackar Daglan 'ndaki arasur rnasim anlatirken, "Me­
rak ve ogrenme atesi icini zl kavurmazsa, bu i§ olmaz,"
dernisti Sirn Hoca, "hele 0 donernin Turkiye'sinde".
Tren ancak Erzururn'a kadar gidiyordu. Ispir'e 200 ki­
lometrelik mesafeyi posta tatanyla yuruyup, daglarda
gecelernisler. Yer sekillen ve iklim lllskisi, daha ilk yil­
lardan itibaren mesleki ilgisinin odagim olusturuyordu.
Buzullasma, bu konuda en gecerll ve­
rileri sag hyor du ancak Turkiye'de
buzul oldugu 0 doneme kadar bilin­
miyordu. 1944 yilmda tarnamladigi
doktora cahsmasmda, Kackarlar'da
buzul olusumunu ilk defa detayh ola­
rak belgeledi. Dogu Karadeniz Dagla­
n'run, Pleistosen'den bu yana tekto­
nik yukselmeye ugradigim jeomorfo­
lojik olarak kamtladi, Erinc bu aras­
nrmasim 1949 yilmda zamanm en
cnemli jeoloji dergilerinden Geolo­
gische Rundschau'iie yayunladi ve
uluslararasi alanda ismi ilk olarak bu
calismayla duyuldu.
Bu bas anyi, burada alt alta oku­
maktan sikrlacagimz kadar cok cahs­
mast takip etti. 1945 ve 1948 arasm­
cia Van Galli ve Sapanca'da gercek­
lestirdigi limnolojik (golbilimsel)
arasurrnalar, Turkiye'nin ilk gal bati­
metri (esden nlik) haritalanru ve ilk termal gal cahsma­
lariru ortaya cikardi. 1954 yilmda Karadeniz cevresinin
Dorduncu Zaman'daki jeolojik evrimini konu alan unlu
makalesini yayimladi. Amerikah jeolog Richard Foster
Flint, Dorduncu Zaman konusunda 1970'li yillan n so­
nuna kadar en gecerli basvuru kaynagi olarak kabul
edilen kitabinda, Hoca'nm makalesinden yararlandi ve
bu makaleyi mutlaka okunrnasi gereken eserler listesin­
de verdi. Ege Rift Alam'run detayli ilk
tektonik sentezini 1955'te yapti.
1961'de Ihsan Ketin tarafmdan bulu­
nan ve arnk hayatmuzin belirgin bir
parcasi olan "Kuzey Anadolu Fay
Hatumn yasim belirledi. 1970'te, es­
ki Yunanh cografyaci Strabon'dan
beri bilinen Kula volkanik alanmm
ha ritasim cikan p, jeolojik ve morfo­
Ka~karlar'da buzulla~mamn
etkilerini inceledigi ~af,~mas"
Sir" Erin~'in ulus/araras/
alanda ismini duyuran ilk
ara~hrmas,yd,. Bu ~af,~mada
Erin~ 'e yore insanla" yard,mCl
olmu~tu (ustte). Hoca, 1962
y,lmda Bostonel'daki okul
gezisinde ogrencilerine bilgi
veriyor (solda).
141
5,m Erin(in 1940'/, yrl/arda ~ektigi fotograflar, onun ke~iflerini
belge/emenin otesinde, olas,hkla 0 cografyalarm ilk fotograflarlyd,. (ilo
Dag,'nm 4135'lik en yiiksek dorugunu ve geri ~eki/en buzulu gosteren bu
iki fotograf" 1948'de ~ekmi~ (ustte ve a/tta),
lojik gelisrne sureclerini belgeledi. Anadolu'daki karstik
aJanlann C. A. Alagoz'un 1944 tarihli ilk yayimndan
sonra detayh ilk sentezini yapti, Konya Ovasi ve il,: To­
roslar'da traverten konileri gibi yeni karst sekillerini ta­
mtu. Pek cok depremden sonra, Iaylan haritaladi ve
yorumladi.
Amerikah unlu teknonikci John Dewey, Turkiye ne­
oteknigi konusunda yapa cag i cahsrnalar icin 1979 yilm­
da SlIT! Erinc'ten yardim ister. Sirn Hoca, Dewey'i Ya­
leva kiyilan nda kendi bulusu olan ve 1980'li yillarda
dunyada onernli cahsmala­
ra isik tutacak taracalara
got urur. Celal Sengo r'un
aktardigma gore Dewey 0
ana kadar sadece cogra lya­
CI oldugunu bildig! Erinc'in
bilgisine hayran olur ve 0
ana kadar gordugt; en iyi
arazi jeologlan ndan bir i 01­
dugunu sayler. Ikllmbilirn­
ci Nuzhet Dalfes yillar son­
ra istanbul Teknik Oniver­
sitesi'deki bir sohb ettc, De­
wey'in bu teshisini duydu­
142
gunda verdigi karsihk sudur: "Valla jeoloji bilgisini de­
gerlendirmeye benim gucum yetmez ama dunya iklim
sistemleri hakkinda ne soylerseniz soyleyin anlayan re
uzerine bir seyler ilave edebilen tarudigim Turkiye'deki
tek insan Sirn Bey'dir." Mehmct Karaca da, Dalfes'ln
sozlerini dogruluyor: "Klimatolojlnin turn alt daJlanna
dalrms baska bir bilirn adarmrruz yok." Turkiye'nin on
de gelen iki iklimbilimcisinin bunu soylcmcsi oldukca
carpi ci. SlIT! Erinc, cog ralyanm bir alt disiplini oJarak
ugrastig: klimatolojiyi, Turkiye'de yerlestirrnls ve 40 yll
sonr as mda bile as ilmas i zor bir cer ceve olusturmus
Bugun Sirn Erinc'In kendi adiyla amlan bir indis'i val'.
1965 yilmda ortaya koydugu bu indi s, yagl~ etkinligini
belirleycn ve yalrnz klimatolojide degil, jcomorfoloji dt'
dahil olmak uzerc bircok alanda uygulanabilen bu for­
mui, 0 gunc kadar kulla­
mlan kurakhk indisi for·
mullerinin en pratig!
Tum bu arastumalar.
Turkiye'nin Sim Erincsa­
yesinde jeomorfoloji ve
klimatoJoji disiplinlerinde
sesini duyurabildigi t;ah~ ­
malann sadecc bl r bah
mu nu iceri yor. Sim He­
ca, clde etti g: basandan
arasurrnalanm
sonra
yurtdismda yayirnlatma
(ve bu saycdc gelir de
1967 Yllmda ihsan Ketin tarafmdan ~ekilen bu fotografta Slrrr Erin~, Bedia
Ketin ve Vahide Erin~, Hoca'nrn 1956 model Volkswagen'in oniinde.
Tiirkiye'nin iki duayen yerbilimcisi, dostluklarrnr ailelerine de ta$Iml$lardl.
elde etme) sansma sahip oldugu halde, ses getirecek ca­
hsmalanm ilk kez istanbul Universitesi Cogra fya Ensti­
tusu Dergisi ve bu derginin Ingllizce baskisi Review'da
yayimhyordu. Hoca pek cok onemli kesftni bu dergide
dunyaya duyurdu. Cahsngi universitenin prestiji kadar,
bu yayinlan n degis tokus edilerek enstitunun ulasma
sansi bularnadigi yabanci yaymlara ulasmasmi da du­
sunuyordu. Erinc, kurulusundan itibaren bu iki dergi­
nin de yayin kurulunda gorev aldi ve bilimsel seviyenin
uluslararasi duzeyde olmasi icin cabaladi.
Uzun yillar boyunca ve hie ara vermeden yaym cika­
ran SIrrI Erinc'in bir baska carpi ci yonu de, eserlerinin
-doldurdugu bosluga bakildigmda- oldukca kisa sure­
lerde kaleme almrms olmasi. (Yazma konusundaki ca­
buklugunun yakm arkadasi Ihsan Ketin'i bile kiskan­
dirdigi soylenir.) Yer bilimleriyle ilgili Turkce ve guncel
yaymlara duyulan ihtiyacr karsilama arzusuyla olsa ge­
rek SIrrI Hoca, yeni urettigi ya da derleyip belli bir me­
todolojiyle bir araya getirdigi bilgileri bir an once ya­
yimlamaya ozen gosteriyor. ilk kez 1955'de yayimlanan
iki ciltlik Jeomorfoloji kitaplanmn ikinci baskismm on­
sozunde, Erinc'in bu ozelligini kendi agzindan duymak
mumkun: "Kitap, her bakimdan baskiya hazir olarak
Haziran 1967 sonunda teslim edilmis olmasma ragmen
Isler her nedense agir yurudu," diyor Erinc, Kitabm ba­
144
sildig: Ocak 1965'e kadar belli ki Hoca'nm gozune uyku
girmemis.
Sadece Jeomorfoloji I ve II degil, SIrrI Erinc'in yazdi­
gl bircok kitap Turkiye'de konulannda birer basyapit
olarak kabul ediliyor. SIrrI Hoca 1957'de baskam oldu­
gu Fiziki Cografya Kursusu'nde ya da baska universite­
lerde, genellikle ilk defa uygularnasim yapngi ve birer
ders haline gelmesini sagladigi konulann yine aym ca­
buklukta kitabim ya ziyor. Klimatoloji ve Metodlan, Ve·
jetasyon Cogra fyasl, Ortam Ekolojisi ve Degradasyonal
Ekosistem Deg i~iklikleri, Dogu Anadolu Cografyasl gibi
kitaplan defalarca basihyor, Yucel Yilrnaz, Hoca'mn
olumunden birkac gun oncesinde, 1953'te yayimlanan
Dogu Anadolu Cografyasl'm okuyup, bolgedeki yeni 9a­
hsmalarda faydalanmak uzere notlar aliyormus. Yucel
Yilrnaz Turklye'nin onemli jeologlan ndan. Ancak sis­
mologdan, jeomorfologa, iklimbilimciden, botanikciye
ve hatta arkeologa, uluslararasi basan ya imza atrms
pek cok bilim adarmrmz Sirn Erinc'in kitaplanm ellert­
nin altmdan eksik etmediklerini soylediler.
Yer bilimleriyle ilgili olahrn ya da olmayahm, onun
mirasmdan hepimiz faydalandik, istanbul Oniversitesi
Edebiyat Fakultesi'nde onun donerninde okuyan pek
cok ogrenci, Sirn Erinc'in derslerine girip dinledikleri­
ni soyluyor, 0 zamanm arkeoloji ogrencisi, sirndinin
prehistorya profesoru Mehmet Ozdogan, "Derslerinde
sadece bilime degil, kulture dair gorusiinuzu etkiyecek
bilgiyi verirdi" diyor. Bu gorusu, 1954 yihndan son YII­
lann a kadar yazmayi surdurdugu ortaogretim derss­
O/os,lIk/o Bah Anodo/u'do ~eki/en bu fotogrof, Erin~'in iU Cografyo
Enstitiisu'nde osiston o/dugu y,lIora oit(ustte). Hoeo, oku/ y,lIormdo
tuttugu "Ak,/ Defter;"n;, kend;s;n; hep ornek a/an Ce/a/ ~engor'e "onu
doho ;y; on/omos/" ;~;n ormogon etm;~ (o/Ho).
kitaplannda da gozlemlenir. (Son asistarn Ahmet Er­
tek'in soyledigine gore, bu kitaplan yazrnak icin peda­
goji [cocuk bilimi] kitaplan okurmu s.) SIrrI Hoca'run
kitaplannda yetiskin bir insam,
hatta bir meslektasim doyuraeak
bilgiyi bulabilirsiniz. Son gbrii~ ­
memizde, kitabmda Izlanda'da ge­
ee yansi gunesini gosteren fotogra­
fin altma "Izlanda'dan bir goru­
nus" yazildigiru gostererek, "Oysa
ben bu fotografi 0 enlemde gune­
sin yazin batmadigiru gostermek
icin koymustum" demisti. Ho­
ca'run ilkokul cografya kitaplanna
hile soktugu depremle ilgili uyan­
lann hukumetlerce hftl ft anlasilma­
nus olmasimn nedenini de burada
aramak lazim.
Ne yazik ki SIITI Erinc'i son YI1­
lannd a tamyabildim; Hoca'mn cid­
di saghk sorunlan yasadig: bir db­
nemde. Onun insam yureklendiren
tebessumu eksik olmaz, gozunuz­
deki, kendi gozundeki SIITI Erinc'i
sarsmamak icin sikmnlan ru belli
146
ctmczdi. Hoca'nm beni en etkiyen ozelligi, cevabina hie­
bir yerde ulasamadigim, dunyamn en ucra kosclerindeki
cograf olusumlann Turkce karsihgnu en ufak bir teredo
dut yasamadan vermesiydi. Gozundeki rahatsizhk nede­
niyle arnk okuyarmyordu aneak hafizasi inamlmaz bir
duruluga sahipti. Vahide Harum'dan ogrendigime gore,
vefat ettigi gun aksamustune kadar da oyleymis, Gecen
eylul ayimn sonundaki ziyaretimde uzun sure konus­
mus, beraber bahceye cikrmsnk. 01­
dukca dine gbzuktiigu 0 gun, bilme­
den son Iotograhm cekmisim. Daha
soma bahceye bile cikamaz olmus
Ahmet Ertek'in, Hoca'mn vefatmm
ardindan soyledigi sey sarun rn onu
taruyanlann ortak duygusunu ozet­
liyor: "Bir gun onun da gidebilece­
gin! dusunemezdik. Cunku 0 5 1111
Erinc'ti."
Bu yaziyi hitirmeme yakm, eskl
ogrenctlen nden hirinin gonderdigi
mesa] dergiye ulasu, Basar Turk,
Istanbul Universitesi Cografya Ens­
titusu'nd e jeomorfoloji dersinde
SIrrI Erinc'i ilk gorusum; soyle an­
latrms: "Amfiye kir sach, masmavi
gozlu, tebessumiiyle sizi hemen sa·
ran heybetli bir adam girdi. Bir
universite prolesorunden cok, film­
lerden cikip gelmis bir karaktere
benziyordu.".

Benzer belgeler