– — ˜ ™

Transkript

– — ˜ ™
YENÝ ZELANDA
Yeni Vâlide
Camii’nin
harim
kýsmýndan
bir görünüþ
luklarý ile helâlarýn arasýnda yer alan geçidin üzerinde sýbyan mektebi yer almaktadýr. Taþ ve tuðla malzemeden almaþýk
olarak teþkil edilen dikdörtgen planlý iki
tonozlu birimden meydana gelen mektebin tamamýyla taþ malzemeden olan alt
katýndaki oda mahya malzemelerinin muhafazasýna ayrýlmýþtý. Bu grubun yol tarafýndaki yedi adet tonozlu mekân ise külliyeye gelir saðlayan dükkânlardý; ancak
bugün özel mülkiyetin tasarrufundadýr.
Ayrý bir paftada kurulan imaretin kitâbesi
bulunmamakla birlikte külliye programý
içinde olduðu anlaþýlmaktadýr. Ancak yapýnýn baþlangýçta fodla fýrýný olarak kullanýldýðý bilinmektedir. Dükkânlarýn karþýsýndaki giriþten ulaþýlan “L” þeklindeki
avludan geçildikten sonra tonozlu bir galerinin iki yanýna yerleþtirilmiþ geniþ salonlara varýlýr. Bunlardan soldaki tonozlarla, ocaklar bulunan saðdaki ise fenerli
kubbelerle örtülmüþtür. 1970’te kapsamlý bir onarým geçirdikten sonra uzun süre
market þeklinde kullanýlan yapý, yakýn zamanda bazý müdahaleler görerek ve kýsmen tamir edilerek ticarî iþlevini sürdürmektedir.
Sebilin yanýnda yer alan çeþme caminin
tamamlanmasýndan evvel 1121’de (1709)
yaptýrýlmýþtýr. Lâle Devri’nde geliþen süsleme özelliklerinin tamamýnýn bir arada
görüldüðü yapý bütün yüzeyini ince bir iþçilikle dolduran taþ süslemeleriyle dikkat
çekmektedir. Bilhassa kâse içine yerleþtirilmiþ meyve kompozisyonlarýnýn benzerleri III. Ahmed’in Topkapý Sarayý’ndaki hususi odasýnda karþýmýza çýkmaktadýr. Çeþmeyi taçlandýran alýnlýk yapýya ayrý bir özellik kazandýrmaktadýr. Kitâbede Osmanzâde Ahmed Tâib Efendi’nin þiiri Durmuþzâde Ahmed Efendi’nin hattýyla yazýlmýþtýr. Yine Osmanzâde Ahmed Tâib Efendi’ye ait inþa kitâbesinden 1122’de (1710)
yapýldýðý anlaþýlan arka taraftaki ikinci çeþme, arkasýnda bulunan dikdörtgen planlý
gusülhâneden dolayý “imam çeþmesi” diye adlandýrýlmaktadýr. Diðerinin aksine son
derece yalýn bir tasarýma sahip bu menzil çeþmesinin arka tarafýndaki büyük hazne, ayný zamanda külliye ile birlikte yaptýrýlan su yollarýyla getirtilen suyun külliyedeki su tesislerine daðýtýmýný saðlayan
bir maksemdir. Helâlarýn teþkil ettiði dirseðe yapýlan harik havuzunun III. Selim
döneminde inþa edildiði anlaþýlmaktadýr.
Taþ ve tuðladan almaþýk örgülü duvarlarýn dar olanýnda bir, geniþ olanýnda iki yuvarlak kemerli ayna bulunmaktadýr. Türbenin arkasýnda yer alan muvakkithânenin yapýsal özellikleri bunun da XIX. yüzyýlda eklendiðine iþaret etmektedir. Kare
planlý yapýnýn cadde üzerindeki duvarý üç
yüzlü olarak dýþa taþýrýlmýþtýr; halen bir
dernek tarafýndan kullanýlmaktadýr.
BÝBLÝYOGRAFYA :
Silâhdar, Nusretnâme, II/2, s. 246, 269, 336;
Râþid, Târih, III, 252, 347; Ayvansarâyî, Hadîkatü’l-cevâmi‘, II, 187; Muzaffer Sudalý, Hünkâr
Mahfilleri, Ýstanbul 1958, s. 7; Konyalý, Üsküdar
Tarihi, I, 309-316, 388-391; Ayda Arel, On Sekizinci Yüzyýl Ýstanbul Mimarisinde Batýlýlaþma
Süreci, Ýstanbul 1975, s. 47; Ahmed Refik Altýnay,
Hicrî On Ýkinci Asýrda Ýstanbul Hayatý (11001200), Ýstanbul 1988, s. 42; Kâzým Çeçen, Ýstanbul’un Vakýf Sularýndan, Üsküdar Sularý, Ýstanbul 1991, s. 68-74; Aras Neftçi, “18. Yüzyýl
Kuþevleri”, Semra Ögel’e Armaðan: Mimarlýk
ve Sanat Tarihi Yazýlarý, Ýstanbul 2000, s. 9697; Mehmet Nermi Haskan, Yüzyýllar Boyunca
Üsküdar, Ýstanbul 2001, I, 379-391; II, 556-557,
940, 991; III, 1070-1071, 1189, 1218-1219; Müþfika Akbulut, Üsküdar Yeni Camii ve Külliyesi
(yüksek lisans tezi, 2003), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Gülçin Erol Canca, “Gülnuþ Emetullah Valide Sultan / Yeni Valide Külliyesinin Lale Devri
Mimarisi Ýçindeki Yeri”, Üsküdar Sempozyumu
I: 23-25 Mayýs 2003: Bildiriler (ed. Zekeriya Kurþun v.dðr.), Ýstanbul 2004, II, 90-104; Mustafa Güler, Gülnüþ Vâlide Sultan’ýn Hayatý ve Hayratý,
Ýstanbul 2006, I, 34-39; Nadide Seçkin, “Yeni Valide Külliyesi”, DBÝst.A, VII, 468-470.
ÿTülay Sezgin Orman
–
—
YENÝ ZELANDA
Büyük Okyanus’un güneyinde
bir takýmada ülkesi.
I. FÝZÝKÎ ve BEÞERÎ COÐRAFYA
II. TARÝH
˜
III. ÜLKEDE ÝSLÂMÝYET
™
Büyük Okyanus’un güneyinde Avustralya’nýn yaklaþýk 2000 km. güneydoðusunda
yer alýr ve iki büyük ada ile (Kuzey adasý ve
Güney adasý) çok sayýda küçük adadan
(en önemlileri Kermadec, Chatham, Solander, Steward, Snares, Bounty, Antipodes, Auckland, Campbell) oluþur. Yüzölçümü 268.680 km², nüfusu 4.300.000 (2010
tah.), baþþehri Wellington (390.000 nüfus),
diðer önemli þehirleri Auckland (1.300.000),
Christchurch (310.000), Hamilton (203.000)
ve Dunedin’dir (116.000).
Gülnûþ
Emetullah
Sultan
Çeþmesi
ve Yeni Vâlide
Camii’nin
þadýrvaný
435
YENÝ ZELANDA
I. FÝZÝKÎ ve BEÞERÎ COÐRAFYA
Kuzeyden güneye doðru 1600 km. kadar uzanan iki büyük ada (North Island, South Island) oldukça dar olan Cook Boðazý
ile birbirinden ayrýlýr. Yeni Zelanda jeolojik açýdan çok genç ve tektonik açýdan çok
aktif bir alandýr. Ülke volkanizma açýsýndan da aktiftir. Yeni Zelanda’nýn bugünkü coðrafî görünümünün geliþiminde esas
rolü tektonizma ve volkanizma oynamýþtýr. Daha engebeli olan Güney adasýnda kuzeydoðu-güneybatýya uzanan Güney Alpleri’nde (Southern Alps) yükselti 3500 metreyi aþar (Cook daðý 3754 m.). Güney Alpleri güney yarýmküredeki en önemli buzullaþma merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Yeni Zelanda’da 3100 civarýnda
buzul bulunur ve bazý buzullar hemen hemen deniz seviyesindedir. En büyük buzul Cook daðýnýn doðusunda yer alan 29
km. uzunluðundaki Tasman buzuludur. Yeni Zelanda, Büyük Okyanus’un güneybatýsýnda batý rüzgârlarý kuþaðýnýn ortasýnda yer alýr. Daðlýk alanlar bu rüzgârlarýn
etkisini kesen doðal engeller oluþturur ve
ülkeyi iklim bakýmýndan belirgin þekilde
ikiye ayýrýr. Güney adasýnýn batý kesimi Yeni Zelanda’nýn en nemli alanlarýný meydana getirirken yaklaþýk 100 km. uzaklýktaki daðlarýn doðusunda kalan alanlar ülkenin en kurak yerleri arasýndadýr. Batý rüzgârlarý daðlarýn batý yamaçlarýna oldukça
fazla yaðýþ býrakýr. Doðu kýyýlarý ise yaz
mevsiminde bol güneþlidir. Kuzey adasý
Güney adasýndan çok daha ýlýk olmakla beraber daðlýk alanlarda ortaya çýkan koþullar sebebiyle daha serin ve nemlidir. Yeni
Zelanda’da yaðýþlar 600-1600 mm. arasýndadýr. Yýllýk ortalama sýcaklýklarýn 10-16 dereceler seviyesinde deðiþtiði ülkede en sýcak aylar ocak ya da þubat, en soðuk ay ise
temmuzdur. Bilhassa haziran-ekim arasýnda yoðun kar yaðýþý, kayak turizmini ön
plana çýkararak özellikle Kuzey Amerika’dan birçok kayak meraklýsýný buraya çeker.
Yeni Zelanda’nýn bitki örtüsü büyük bir
çeþitliliðe sahiptir ve eþsiz olarak nitelenir.
Kuzey kayýnýnýn (nothofagus sp.) beþ türü, kauri (agathis australis) ve Kuzey adasýnda nisbeten alçak alanlarda geniþ yayýlýþ alaný bulan podocarpus (kahverengi
çam ya da erik çamý gibi isimlerle de bilinen podocarpus sp.) belli baþlý doðal orman aðaçlarýdýr. Ülkenin flora ve faunasýna kayýtlý türlerin yaklaþýk % 50 kadarýnýn
ülkeye özgü yani endemik olduðu bilinmektedir. Denizel çeþitlilik çalýþmalarý yaklaþýk
13.000 türün tanýmlandýðýný göstermektedir. Yeni Zelanda’da çok sayýda koruma
alaný vardýr. Bunlardan bazýlarý UNESCO
miras listesinde yer alýr. Denizel koruma
alanlarýnýn sayýsý yirmiye yakýndýr. Yeni Zelanda her ne kadar önce Maoriler, ardýndan Avrupalý göçmenler yüzünden doðal
özelliklerinden bazýlarýný kaybetmiþse de
çevre konularýnda dünyadaki “yeþil toplumlar”ýn önde gelenlerinden biridir. Temiz su, hava kirliliði, yenilenebilir enerji
kullanýmý ve biyoçeþitliliðin korunmasý gibi çevreyle ilgili göstergeler dikkate alýndýðýnda dünya ülkeleri sýralamasýnda çevre bilimciler bu ülkeyi birinci sýraya yerleþtirmektedir. Enerjinin % 70’i yenilenebilir
kaynaklardan (su ve jeotermal enerji) saðlanan ülkede 2025 yýlýnda bu oranýn % 90’lara ulaþmasý hedeflenmektedir.
Ülkede 1963 yýlýnda 2,5 milyon dolayýnda
olan nüfus 1991’de 3,5, 2001’de 3,8 milyona ulaþmýþ, 2010 yýlýnda 4,3 milyonu aþmýþtýr. Nüfusun dörtte üçü Kuzey adasýnda yaþarken Güney adasýndaki nüfus %
25’in de altýndadýr. Diðer adalar daha az
nüfusa sahiptir. Yýllar arasýnda bazý dalgalanmalar dikkat çekmekle beraber nüfusun genelde benzer artýþ oranlarýna sa-
Yeni Zelanda’nýn
baþþehri
Wellington’dan
bir görünüþ
436
hip olduðu görülmektedir. Günümüzdeki
nüfusun yaklaþýk % 75’i Avrupalýlar’dan
meydana gelmektedir. Diðer etnik gruplar arasýnda Çinliler en büyük orana sahiptir. Yeni Zelanda’da nüfusun % 53’ü hýristiyandýr. Geriye kalan nüfusun yaklaþýk %
40’ý ya yerel inanýþlara sahiptir ya da dini
yoktur. Ülkedeki müslüman, Budist ve
Hindular’ýn oranlarý çok daha düþüktür.
Yeni Zelanda geliþmiþ bir ülke olmakla
birlikte ekonomik faaliyetlerinde hayvancýlýðýn hâkim oluþu ile diðer geliþmiþ ülkelerden ayrýlýr. Yeni Zelanda bu alandaki belli ürünlerde dünya genelinde ilk sýralarda
yer alýr. 1800’lü yýllardan itibaren otlaklarýný geliþtirmeye çaba göstermiþ, XIX. yüzyýlýn sonlarýnda dýþ ticaretin % 67,2’si hayvan ve hayvan ürünlerinden oluþurken
1921’de bu oran % 93,3’e çýkmýþtýr. Yeni
Zelanda’da ekonomik faaliyetler özellikle
küçükbaþ hayvan yetiþtiriciliði üzerine yoðunlaþmýþtýr. Ülkedeki koyun sayýsý 2010
yýlýnda 32,5 milyon dolayýndadýr (nüfusa
oranlanýrsa dünyada birinci sýrada yer alýr). Bunun yanýnda 8,9 milyon büyükbaþ hayvan
bulunmakta, hayvan yetiþtiriciliði genelde modern çiftliklerde yapýlmaktadýr. Söz
konusu çiftliklerin çevresinde yer alan mera alanlarý nöbetleþe kullanýlarak daha uzun
süre hayvan beslenmesine yetecek þekilde iþletilmekte, gübreleme ile verimin yüksek düzeyde tutulmasýna çalýþýlmaktadýr.
Ticarî bakýmdan taþýdýðý önemin farkedilmesiyle ülkede geyik üretimi de yapýlmaya baþlanmýþtýr; 2010 yýlý verilerine göre
geyik sayýsý 1,1 milyon dolayýndadýr. 2000’li yýllarda Yeni Zelanda dünya süt ve süt
ürünlerinin % 30’unu tek baþýna karþýlýyordu. 11.000’den fazla çiftçinin ortak olduðu tek bir þirket 600’den fazla ürünle
dünyanýn 140 ülkesine süt ihracatý gerçekleþtiriyordu. Yeni Zelanda’nýn baþlýca
doðal kaynaklarý doðal gaz, demir, kömür
ve altýndýr. Gereksinim duyulan enerjinin
hidroelektrik kaynaklardan saðlanmasý sebebiyle bilhassa Güney adasýndaki linyit
yataklarý iþletilmez. Diðer yer altý servetleri arasýnda kum ve kireçtaþý sayýlabilir.
Ülkede karayollarýnýn uzunluðu 100.000 kilometreye yakýndýr; 4000 kilometrenin biraz üzerinde olan demiryollarý ise dar hatlýdýr. Farklý büyüklüklerde 122 havaalanýnýn bulunduðu ülkede baþlýca limanlar
Auckland, Lyttelton, Manukau Harbor,
Marsden Point, Tauranga ve Wellington’dur. Yeni Zelanda’da sanayi faaliyetleri büyük ölçüde hayvansal ürünlerin iþletilmesiyle ilgilidir. Ülkede turizm açýsýndan baþlýca dikkat çekici yerler arasýnda ulusal
parklar vardýr. Bunun yanýnda gemilerle
YENÝ ZELANDA
adalara yapýlan yolculuklar da önemli bir
gelir kaynaðýný oluþturmaktadýr. 1980’de 1
milyon dolayýnda olan turist sayýsý 1995’te 2,3 milyona çýkmýþ, 2000 yýlýnda 3,1
milyon olmuþ, 2010 yýlýnda ise 4,6 milyon
kiþiye ulaþmýþtýr.
BÝBLÝYOGRAFYA :
B. Ballantine, “Marine Reserves in New Zealand: The Development of the Concept and the
Principles”, Proceedings of an International Workshop on Marine Conservation for the New Millenium, Cheju Island / Korea 1999, s. 3-38; Nazmiye Özgüç, Avustralya, Yeni Zelanda-Pasifik
Adalarý, Ýstanbul 1999; S. A. Marston v.dðr.,
World Regions in Global Context, New Jersey
2001, s. 542, 545, 546, 548, 553; New Zealand
Chart Cataloque (NZ 202), New Zealand 2010;
New Zealand: Society and Culture Complete
Report, Petamula 2010; Situation and Outlook
for New Zealand Agriculture and Forestry Wellington 2011; (Ministry of Agriculture and Forestry); Statistics New Zealand: New Zealand
in Profile 2011, Wellington 2011; C. Gibson, “Urbanization in New Zealand: A Comparative
Analysis”, Demography, X/1, Washington 1973,
s. 71-84; I. A. E. Atkinson – E. K. Cameron, “Human Influence on the Terrestrial Biota and Biotic Communities of New Zealand”, Trends in Ecology and Evolution, VIII, Amsterdam 1993, s. 447451; C. H. Daugherty v.dðr., “Mega-island or Micro-continent? New Zealand and its Fauna”, a.e.,
s. 437-442; B. Fitzharris v.dðr., “Research on
Glaciers and Snow in New Zealand”, Progress in
Physical Geography, XXIII/4, London 1999, s.
469-500; D. P. Gordon, “The Pacific Ocean and
Global OBIS: A New Zealand Perspective”, Oceanography, XIII/3, Rockville 2000, s. 41-47; N.
Mortimer, “New Zealand’s Geological Foundations”, Gondwana Research, VII/1, Beijing 2004,
s. 261-272; M. Jay, “Recent Changes to Conservation of New Zealand’s Native Biodiversity”,
New Zealand Geographer, LXI/2, Christchurch
2005, s. 131-138; a.mlf., “The Political Economy
of a Productivist Agriculture: New Zealand Dairy Discourses”, Food Policy, XXXII/2, Guidford
2007, s. 266-279; G. Kelly, “History and Potential of Renewable Energy development in New
Zealand”, Renewable and Sustainable Energy
Reviews, XV/5 (2011), s. 2501-2509.
ÿMeral Avcý
II. TARÝH
Yeni Zelanda adalarýna ilk yerleþenler
XIII. yüzyýlda Büyük Okyanus’un doðusundaki adalardan gelen Maoriler’dir. 1642’de Yeni Zelanda’ya ulaþan ilk Avrupalý olan
Hollandalý denizci Abel J. Tasman, Arjantin kýyýlarý sandýðý adalarý Staten Landt diye isimlendirdi. Hollandalý haritacýlar tarafýndan Nova Zeelandia olarak adlandýrýlan
adalara, 1769’da bölgeyi dolaþýp haritasýný çýkaran Ýngiliz denizcisi James Cook
New Zealand ismini verdi. Daha sonra Avrupalý denizciler tarafýndan pek çok defa
ziyaret edilen Yeni Zelanda’da 1801-1840
yýllarýnda Maori kabileleri arasýnda Mus-
ket savaþlarý adý verilen kanlý çatýþmalar
meydana geldi. XIX. yüzyýldan itibaren Yeni Zelanda’da Ýngiliz nüfuzu arttý ve misyonerlerin faaliyetleri sonucunda Hýristiyanlýk Maoriler arasýnda yayýldý. Ülke, 1840’ta Maoriler’le yapýlan bir antlaþmanýn ardýndan 1841’de resmen Ýngiliz kolonisi oldu. Adalarda 1860 ve 1870 yýllarýnda sayýlarý sürekli artan Ýngilizler’le yerliler arasýnda toprak yüzünden birçok çatýþma çýktý. Maori savaþlarý denilen bu çatýþmalarda yerliler topraklarýnýn büyük kýsmýný kaybettiler. 1854’te Yeni Zelanda’da ilk defa
millet meclisi açýldý ve ülke iç iþlerinde baðýmsýz olarak yönetilmeye baþlandý. Yeni
Zelanda 1893’te kadýnlara oy verme hakkýný tanýyan ilk ülkedir. Avustralya Federasyonu’na katýlmayý reddeden Yeni Zelanda 26 Eylül 1907’de Ýngiliz Milletler Cemiyeti içerisinde özerk bir dominyon haline geldi. 1947’de tam otonom bir statü kazandý. 1951’de ANZUS paktý, 1954’te Güneydoðu Asya Antlaþma Teþkilâtý, 1971’de Avustralya, Ýngiltere, Malezya, Yeni Zelanda ve Singapur’un kurduðu savunma
paktý üyesi oldu. 1986’da ülkede Ýngiltere’nin yasamaya müdahalesini saðlayan son
yetkileri de ortadan kaldýrýldý. Büyük Britanya ile I. ve II. Dünya savaþlarýna katýlan Yeni Zelanda’nýn Türk tarihi açýsýndan
önemi, 25 Nisan 1915’te Gelibolu yarýmadasýna asker çýkaran Ýngiliz birlikleri ara-
I. Dünya Savaþý’nda Çanakkale’de ölen Anzak askerlerinin hatýrasýna dikilen anýt
sýnda Yeni Zelanda ve Avustralya kuvvetlerinden oluþan ANZAC birliðinin (Australian and New Zealand Army Corps) yer
almasýdýr. Bu çýkarmada ANZAK birlikleri
önemli kayýplar verdi. Savaþýn her yýl dönümünde Yeni Zelandalýlar, Çanakkale’ye
gelerek ANZAK gününde atalarýný anarlar.
III. ÜLKEDE ÝSLÂMÝYET
Yeni Zelanda’da müslümanlarla alâkalý
ilk kayýtlar 1874 yýlýna aittir. Bunlar, muhtemelen ülkenin güneyinde Dunstan’da altýn yataklarýnda çalýþmak üzere gelen Çinli müslümanlardý. Ancak günümüzde ülkedeki müslüman topluluðunun ilk nüvesini 1907’de Auckland’ýn güney kasabalarýna yerleþen Gucerât kökenli Hintliler oluþturmaktadýr. Ayný tarihlerde Güney Asya’dan, özellikle Fiji’den gelen çok sayýda göçmen de Yeni Zelanda’ya yerleþmiþtir. Zamanla göçmenlerin sayýsýnýn artmasý üzerine Yeni Zelanda hükümeti 1920’de uygulamaya koyduðu bir göçmen yasasýyla
Asyalý göçmenlerin ülkeye giriþini engelledi. Bu sebeple Yeni Zelanda’daki müslümanlarýn sayýsý 1950’lere kadar oldukça
sýnýrlý kaldý. 1950’li yýllarda ikinci nesil Güney Asyalý göçmenlerin eþlerini ve çocuklarýný da Yeni Zelanda’ya getirmeleriyle birlikte müslüman nüfus yeniden artmaya
baþladý. II. Dünya Savaþý’nýn ardýndan hükümetin sýnýrlý da olsa baþka ülkelerden
göçmenlere kapýlarýný açmasý üzerine Türkiye’den ve Balkanlar’dan giden müslümanlar özellikle Auckland bölgesine yerleþtiler. 1950’lerde yapýlan nüfus sayýmlarýna göre ülkede 200 civarýnda müslüman
mevcuttu. 1960’larda Yeni Zelanda hükümetlerinin liberal göç politikalarý sonucunda Güney Asyalý müslümanlarýn ülkeye giriþi kolaylaþtý. 1980’lerde gerek Fiji gibi yakýn ülkelerdeki siyasî istikrarsýzlýk gerekse hükümetlerin göç politikalarýný deðiþtirmesi neticesinde müslümanlarýn sayýsý
hýzla arttý ve 1986’da 2500’ü aþtý. 1993’te
Somali’den 2000’den daha fazla bir göçmen grubu ülkeye giriþ yaparak birkaç þehirde önemli topluluklar meydana getirdi. Bu dönemde Yeni Zelanda yerlilerinden olan Kiwiler’den küçük bir grup da
Müslümanlýðý kabul etti. Bugün ülkedeki
müslümanlarýn % 23’ü Yeni Zelanda’da
doðmuþtur. Ülke genel nüfusuna göre
müslümanlar daha genç bir nüfusa sahiptir. XX. yüzyýlýn baþlarýnda Yeni Zelanda’ya gelen Gucerât kökenli müslümanlarýn hemen hepsi küçük dükkân sahibi esnaftýr. Birçok müslümanýn da küçük çaplý
iþyeri vardýr. Günümüzde Araplar, Malaylar, Endonezyalýlar, Ýranlýlar, Somali’den ve
437

Benzer belgeler