08-16 Eylül 2012 Tarihinde Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

Transkript

08-16 Eylül 2012 Tarihinde Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM
DAİRESİ BAŞKANLIĞI
CEZAEVİ CUMHURİYET SAVCILARININ İNGİLTERE
ZİYARETİNE İLİŞKİN RAPOR
(8-16 EYLÜL 2002)
PROJE GRUBU
HALİL İBRAHİM KUTLU
MUSTAFA SALDIRIM
METİN ŞENTÜRK
YAŞAR ARSLAN
METİN ARDA
İSMET ACAR
ANKARA 2002
CEZAEVĠ CUMHURĠYET SAVCILARININ ĠNGĠLTERE ZĠYARETĠNE
ĠLĠġKĠN RAPORUN PLÂNI
CEZAEVĠ CUMHURĠYET SAVCILARININ ĠNGĠLTERE ZĠYARETĠNE ĠLĠġKĠN
RAPORUN PLÂNI.......................................................................................................1
I.GĠRĠġ........................................................................................................................3
II. HIGHPOINT CEZAEVĠ VE EĞĠTĠM MERKEZĠ (9 Eylül 2002).................................5
A)Mimarî..................................................................................................................5
B) Ziyaretler.............................................................................................................6
C) Havalandırma.....................................................................................................7
D) Yemek................................................................................................................7
E)ġartla Tahliye.......................................................................................................8
F)Eğitim...................................................................................................................8
G)ĠĢyurtları.............................................................................................................10
H)Kantin................................................................................................................11
l)Telefon................................................................................................................12
Ġ)Dinamik Güvenlik................................................................................................12
J)Arama.................................................................................................................14
K)ġikâyet...............................................................................................................14
L) Sağlık................................................................................................................15
M)Highpoint Cezaevinin Değerlendirilmesi............................................................15
III.ICPS (INTERNATIONAL CENTRE OF PRISON STUDIES- ULUSLARARASI
CEZAEVĠ ARAġTIRMALARI MERKEZĠ)(10 Eylül 2002)(ICPS Müdürü Dr. Andrevv
Coyle ile GörüĢme)...................................................................................................16
IV. "NEVV BRIDGE" SĠVĠL TOPLUM ÖRGÜTÜYLE GÖRÜġME (10 Eylül ) (Mr.
Lloyd ile
görüĢme)..............................................................................................................19
V. VVANDSVVORTH CEZAEVĠ ZĠYARETĠ (11 Eylül
2002)........................................23
A)Mimarî................................................................................................................23
B)MüĢahede ĠĢlemleri............................................................................................24
C)Personel............................................................................................................25
D)Güvenlik.............................................................................................................25
E)Mahpusların Cezaevine Kabulleri......................................................................26
F)Eğitim ve ĠyileĢtirme...........................................................................................26
G)ġartla Tahliye Bölümü.......................................................................................27
H)Ġzleme Kurulu Üyelerinin Ġnceleme Yetkileri.......................................................28
^ĠĢyurtları..............................................................................................................28
Ġ)Telefon................................................................................................................28
J) Sağlık................................................................................................................28
K)Cezaevinde YaĢam............................................................................................29
L) Ġzinler................................................................................................................29
M)Cezaevi Müdürü Jim Havens ile GörüĢme........................................................30
VI.ICPSTE YAPILAN ÇALIġMALAR (11 Eylül 2002)...............................................30
VII.BELMARSH CEZAEVĠ (12 Eylül 2002)...............................................................31
A)Müdür Geoff Hughes Ġle GörüĢme.....................................................................31
B)Mimarî................................................................................................................32
C)Güvenlik.............................................................................................................33
D)Yemek...............................................................................................................34
E)Sağlık.................................................................................................................34
F)Personel.............................................................................................................35
G)Disiplin Cezaları................................................................................................35
H)Tecrit ve Disiplin Hücreleri.................................................................................36
l)Eğitim ve ĠyileĢtirme............................................................................................36
Sorularımıza Verilen Yanıtlar.................................................................................37
VIII.CEZAEVĠ HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE GÖRÜġME
(13 Eylül 2002)..........................................................................................................38
A)Brodie Clark ile GörüĢme...................................................................................38
Sorularımıza Verilen Yanıtlar.................................................................................39
B)Jo Gordon Ġle GörüĢme.....................................................................................40
Sorularımıza Verilen Yanıtlar.................................................................................41
C)David Robinson ile GörüĢme.............................................................................42
IX. APEXTRUST (SĠVĠL TOPLUM ÖRGÜTÜ) ĠLE GÖRÜġME................................43
Sorularımıza Verilen Yanıtlar.................................................................................44
X.GENEL DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ....................................<.........................44
I.GĠRĠġ
Son yıllarda Türk Ceza Ġnfaz sisteminde ve Personel Eğitim Sisteminde yapılan
reform çalıĢmaları çerçevesinde, Adalet Bakanlığı tarafından The Biritish Council ile
iĢbirliği yapılarak "Cezaevi Yönetimi Konusunda Savcı Eğitimi Projesi" baĢlatılmıĢtır.
Projenin ilk iki aĢaması 11-12 Haziran 2002 ve 11-12 Temmuz 2002 tarihlerinde
Ankara'da gerçekleĢtirilmiĢtir. Ankara'da yapılan çalıĢmalarda, projenin amacı,
kapsamı, izlenecek yöntem, ceza infaz sisteminde Cumhuriyet savcılarının rolü, BM
asgarî standart kuralları, grup içerisindeki iĢbölümü konuları tartıĢılıp incelenmiĢtir.
Yurt dıĢı ziyaretinin daha yararlı olması için grubun her üyesi kendi sorumluluğundaki
konular üzerinde ve Ġngiltere Ceza Ġnfaz Sistemi hakkında bir ön çalıĢma yapmıĢtır.
Projenin üçüncü aĢaması olarak proje koordinatörü Adalet Bakanlığı Tetkik Hâkimi
Mustafa Saldırım, BayrampaĢa Kapalı Cezaevi Cumhuriyet Savcısı Metin ġentürk,
Denizli Kapalı Cezaevi Cumhuriyet Savcısı Halil Ġbrahim Kutlu, Kocaeli F Tipi Kapalı
Cezaevi Cumhuriyet Savcısı Ġsmet Acar, Tekirdağ Kapalı Cezaevi Cumhuriyet
Savcısı Metin Arda, Ġzmir Kapalı Cezaevi Cumhuriyet Savcısı YaĢar Aslan, 8-15 Eylül
2002 tarihinde Ġngiltere'ye bir ziyaret gerçekleĢtirmiĢlerdir. Ziyarete TODAĠE Gn. Md.
Yrd. Prof. Dr. Gencay ġayian, TODAĠE öğretim üyesi Dr. Seriye SEZEN ve The
British Council adına proje koordinatörü Seda Mumcu AYDENĠZ de katılmıĢlardır.
Bu ziyarette, Ġngiltere'deki Highpoint, Wandsworth ve Belmarsh cezaevleri
incelenmiĢ; New Bridge ve Apex Trust isimli sivil toplum örgütleri ile görüĢülerek
yetkililerden bilgi alınmıĢtır. ICPS'te (Uluslararası Cezaevi AraĢtırmaları Merkezinde)
insan hakları, eğitimin tasarlanması ve eğitim metotları konularında çalıĢmalar
yapılmıĢtır. Ayrıca Ġngiltere ve Galler Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğü de ziyaret
edilmiĢ ve yetkililerle fikir alıĢ veriĢinde bulunulmuĢtur.
Bu rapor projede görev yapan Cumhuriyet savcılarının sorumlu olduğu konularda
tuttukları gezi notlarının Proje Koordinatörü tarafından birleĢtirilmesi sonucunda
düzenlenmiĢtir.
II. HIGHPOINT CEZAEVĠ VE EĞĠTĠM MERKEZĠ (9 Eylül 2002)
9 Eylül 2002 günü Highpoint Cezaevi aktiviteler ve hizmetler bölümü baĢkanı Ivor
BROOKS, hükümlü dağıtımından sorumlu Andy Mayes, çevre ve ziraat iĢlerinden
sorumlu yönetici Steve PHILLIPS ve spordan sorumlu yönetici Derek JONES ile
Highpoint eğitim merkezinde bir toplantı yapılarak gezeceğimiz cezaevi hakkında
bilgiler alınmıĢtır.
Ġngiltere'deki cezaevleri güvenlik derecelerine göre en yüksekten en düĢük olana
doğru A, B, C, D olarak sınıflandırılmaktadır. Gezdiğimiz cezaevi ise C tipi bir cezaevi
olup güvenlik derecesi açısından, açık (D tipi) cezaevlerine göre bir üst güvenlik
kategorisinde yer almaktadır. Highpoint Cezaevinde 160 personel, 296'sı kadın
olmak üzere 610 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. Cezaevinin kadın ve erkeklere
ayrılmıĢ bölümleri vardır.
Cezaevindeki mahpuslar da ayrıcalık kategorilerine ayrılmıĢtır. Ġyi hâili olanlar bazı
haklardan daha fazla yararlanmakta, olmayanlar ise bu haklardan ya hiç
yararlanmamakta ya da daha az yararlanmaktadırlar.
A)Mimarî
Eskiden askerî üs olarak kullanılan ve cezaevine dönüĢtürülen ilk blok, Victoria
dönemi (XIX. yy. baĢı) mimarîsini yansıtıyor. Diğer 4 blok daha sonra ihtiyaç
duyuldukça yapılmıĢ. Ġki kat hâlinde yan yana dizilmiĢ odaların ortak bir alana
açılması, odaların güvenliği ve kontrolü açısından kolaylık sağlıyor.
Bayanlar bölümünde önce erkekler kalmakta iken, daha sonra bayan mahpuslara
tahsis edilerek kullanılmaya baĢlanmıĢ.
Cezaevi yaklaĢık 2 m. yüksekliğinde dıĢ beton duvarla çevrilmiĢ olup, beton duvardan
yaklaĢık 5,5 m. yüksekliğinde tel örgü bulunmakta ve bunların üzeri de kesici tellerle
örülmüĢ vaziyettedir. Cezaevi avlusu içinde bulunan birbirinden ayrı bloklar Ģeklindeki
binalar arasında da aynı Ģekilde 5,5 m. yüksekliğinde tel örgü bulunmakta ve bunların
üzeri de yine kesici tellerle örülmüĢtür. GiriĢ kapısı bütünüyle demir olup her blok
giriĢindeki kapılar da demirden yapılmıĢtır.
GiriĢ sırasında sadece kimliklerimiz kontrol edilmiĢ olup, üst araması yapılmamıĢ ve
duyarlı kapıdan geçmemiz istenmemiĢtir.
Her koğuĢ 2,5x3 m. ebatlarında 60'ar hücrelik iki ana koridordan oluĢmaktadır. Bu
ana koridorlarda pingpong ve bilardo masaları vardır. Ortak alanda ayrıca serbest
kullanıma açık ankesörlü telefonlar bulunuyor. Mahpuslar çalıĢmadıkları veya
eğitimde olmadıkları zaman bu koridorları kullanabiliyorlar. Bütün dinler için ortak
kullanılan ibadet merkezleri bulunmaktadır.
Cezaevinde bir çok spor faaliyetinin yapıldığı bir jimnastik salonu var. Mahpuslar bu
salondan haftada iki kez birer saat; iyi hâili mahpuslar ise haftada 4 saate kadar
yararlanabiliyorlar.
B) Ziyaretler
Cezaevinin giriĢinde geniĢ sayılabilecek temiz ve düzenli bir salonda ziyaretler
gerçekleĢtirilmektedir. Bir mahpus her defasında en fazla üç kiĢi ile
görüĢebileceğinden her masa etrafında yere sabitlenmiĢ biri kırmızı olmak üzere dört
sandalye bulunmaktadır. GörüĢ sırasında mahpuslar firar ihtimali dikkate alınarak
kırmızı sandalyeye oturmakta ve kırmızı bir gömlek giymektedirler. Ziyaret mahalleri
hem görevliler hem de kamerayla izlenmekte ve ziyaretçiler aranmaktadır.
Mahpusun rızası varsa görüĢ günü ve ziyaretçi sayısına iliĢkin sınırlamalar saklı
kalmak kaydıyla herkesle görüĢebilmesi olanaklıdır. Önceden cezaevi idaresinden
randevu alınarak ve mahpusun onayıyla ziyaretçi görüĢleri yaptırılmaktadır.
UyuĢturucunun cezaevine girmesinin bir yolu da ziyaretçilerdir. UyuĢturucu, ziyaret
sırasında çocuk bezi içinde, dil altından öpüĢerek, anüse saklanarak geçirilmektedir.
Ziyaretler kameralarla ve ziyaret mahallinde dolaĢan infaz ve koruma memurları ile
sıkı bir Ģekilde izlenmektedir. Kitap dıĢında herhangi bir malzemeyi cezaevine
getirmeleri yasak olmasına rağmen ziyaretçiler, uyuĢturucu geçirmenin değiĢik
yollarını bulabilmektedirler.
Ziyaretler normalde ayda iki defa yapılmakta, ayrıcalıklı mahpuslar ise ayda 4 kez
görüĢebilmektedirler. Her görüĢ 30 dakika sürmekte, personelin yeterli olması hâlinde
bu süre 2 saata kadar uzayabilmektedir. Yabancılar, müdürün izniyle pasaportlarını
göstererek ziyarette bulunabilmektedirler.
DüĢük güvenlikli bir cezaevi olması nedeniyle avukatlar sondajlama usulüyle
aranmaktadırlar. A ve B kategorideki cezaevlerinde ise hepsinin hem üzerleri hem de
eĢyaları aranıyor. Kural olarak mesaî saatleri dıĢında müvekkilleri ile görüĢemiyorlar.
Avukatlar bu kuralı bildikleri için mesaî saatleri dıĢında cezaevine gelmiyorlar ve
görüĢme için ısrarcı olmuyorlar. Tutukluluk gibi acil hâllerde görüĢebilmeleri ise
nöbetçi müdürün takdirine bağlıdır.
Ziyaretler açık yapılmaktadır. Ancak tecrit cezası alanlar ya da ziyaret sırasında
saldırgan davranıĢlar gösterenler, yasak madde veya uyuĢturucu temin etmeye
çalıĢanlar kapalı görüĢ yapmaktadırlar.
Avukatla mahpuslar kimsenin duyamayacağı Ģekilde açık görüĢebiliyorlar. Bu
görüĢme sadece dıĢarıdan güvenlik amacıyla bir görevli tarafından izlenebiliyor.
Mahpus dilediği kiĢi ile dilediği sayıda fizikî teması engelleyici cam engel arkasından
görüĢme imkânına (kapalı görüĢ hakkına) sahiptir.
C) Havalandırma
Mahpuslar günde bir saat isteğe bağlı olarak havalandırmaya çıkabilmektedirler.
Ancak personel sayısı ve ayrıcalık durumuna göre havalandırma süresi
değiĢebilmektedir. Ġngiltere'deki havalandırma kavramı her zaman açık hava ile aynı
anlama gelmemekte, bazen herhangi bir sosyal aktiviteye katılmak da havalandırma
kavramına dahil kabul edilmektedir.
D) Yemek
Mahpuslar yemekhanede çalıĢtırılıyorlar. Dinî inanç, vejeteryan olma, sağlık durumu
gibi nedenlerden dolayı her gün beĢ çeĢit yemek çıkıyor. Mahpuslar bu menülerden
birini bir hafta öncesinden seçiyorlar, ücretini ödemek koĢuluyla fazladan yemek
alabiliyorlar ve yemekle ilgili Ģikâyetlerini Personel Office denilen bir büroya
bildirebiliyorlar. Yemeklerini kendileri alıp odalarında yiyorlar. Günlük iaĢe bedeli 1
pound 50 pence'tir.
ġehir belediyesine bağlı sağlık memurları hijyen denetimi yaparken, nöbetçi müdür
de dağıtım noktasında yemeklerin adil dağıtılıp dağıtılmadığını ve diğer hususları
kontrol ediyor. Ayrıca yemekler doktor ve laboratuar incelemesinden de geçiriliyor.
E) Şartla Tahliye
ġartla tahliye hükmün süresine ve hâkimin kararına göre değiĢiyor. Ġki yıla kadar olan
cezaların 1/4'si çektirildikten sonra hükümlüler Ģartla tahliye ediliyorlar. 4 yıldan fazla
olan cezalar hâkim kararında yazılı olan süre geçtikten sonra Ģartla tahliye kurulu
tarafından ele alınıp tahliye konusunda karar veriliyor.
F)Eğitim
Mahpusların %73'ü 13 yaĢındaki bir çocuğun, %50'si de 11 yaĢındaki bir çocuğun
eğitim seviyesinde olup, %20'si okuma yazma bilmiyor. Bu oran, bütün
cezaevlerindeki okuma yazma bilmeyenlerin oranının %50 olması dikkate alındığında
düĢük bir rakam olarak karĢımıza çıkıyor. Bunlara kurslar açılıyor ve kurumda 148
kiĢi eğitim görebiliyor. Uygulanan müfredat, ulusal müfredat ile aynı olup ulusal
geçerliliği olan diploma ve sertifikalar veriliyor.
Bir öğretim kurumunda eğitim gören kiĢinin tutuklanması hâlinde güvenlik önlemleri
altında sınavlara girmesi için okula gönderilmiyor. Tutuklular, ancak sınav
komisyonunun cezaevine gelmesi durumunda sınava katılabiliyorlar. Aksi hâlde sınav
hakları kayboluyor.
Her gelen mahpus için bir eğitim plânı düzenleniyor. Kurumda yapılan eğitim
programlar genellikle kısa süreli kurslar Ģeklinde oluyor. Alkol, uyuĢturucuyla
mücadele ve öfke kontrolü programları var. Her Ģeyin eğitime göre odaklandığı
yetkililer tarafından ifade edilmiĢtir.
Cezaevinin bayan bölümünde yaĢam becerileri ve hayatlarını kolaylaĢtırıcı diğer
bilgiler veriyorlar. Sanat sınıfları mevcut olup, kuaförlükle ilgili her türlü
teçhizatın bulunduğu bir atölyeleri de var. Bilgisayarda sadece yazılımları kullanmayı
değil, aynı zamanda okuma-yazma becerisi, özgeçmiĢlerini yazma ve aritmetik
bilgilerini geliĢtiriyorlar. Kuaförde çalıĢanlar haftanın bir günü de bilgisayarda
çalıĢıyorlar.
Eğiticiler çevredeki kolejlerden sözleĢme ile temin ediliyor. Bazen de üniversiteler ve
kolejlerle iĢ birliği yapılıyor. "Nasıl güvenliği üniversiteler sağlayamazsa cezaevi de
eğitimi veremez" Ģeklinde düĢünülüyor.
Ġngiltere'de suç iĢleme oranı gittikçe artıyor. Aile yapısındaki bozulma toplumsal
bozulmaya neden oluyor. Bu da cezaevlerinde neler yapılması gerektiği konusunda
yetkililere önemli bir veri sağlıyor. Güven duygusunun ve insan iliĢkilerinin
geliĢtirilmesinin temel amaç olduğu belirtiliyor.
Kütüphaneden yararlanma standart olarak haftada 20 dakikadır. Ancak personel
yetersizliği hâlinde kütüphane kapatabilmektedir. Mahpuslar ihtiyaç duydukları
kitapları, bilgisayardan seçerek sözleĢmeli kütüphane sistemi aracılığıyla ödünç
alabildikleri gibi ücretini ödemek koĢuluyla gazete ve dergi.temin edebiliyorlar.
Tahliyesine az süre kalmıĢ olanlar, bir sivil toplum kuruluĢunun düzenlediği altı
haftalık kursta, tahliye sonrasına hazırlanıyorlar. ĠĢ arama yöntemleri, biliĢim ve
mülakat teknikleri, tahliye sonrasında yaĢayacak yer, ilk yardım, sağlık, temizlik,
kiĢisel geliĢim, öfke kontrolü, meslekî kurs ve seminerler hakkında bilgiler alıyorlar.
Ayrıca bazı meslek mensupları gelerek onlara danıĢmanlık yapıyorlar. Örneğin
avukatlar, eski hükümlülerin hukuksal durumları, iĢ kanunu, eski hükümlü olduklarını
ne zaman açıklamak zorunda oldukları konusunda onlara eğitim veriyorlar.
Sertifikası olmayanlara aldıkları temel eğitimi gösterir belge verilmektedir. Bunun
amacı baĢka türlü belgeler alabilmeleri için kendilerine güven duymalarını sağlamak
ve bir dürtü yaratmaktır. Cezaevinde faaliyetlerini gördüğümüz sivil toplum örgütü
eski hükümlülere iĢ bulmamakta, iĢ bulmaları konusunda yeteneklerini geliĢtirmek için
uğraĢmaktadır. Bu kurslara katılanların çoğu kuruma geldiklerinde belge
alabileceklerini hayal bile edemezken, sertifika kazandırılarak kendilerine olan
güvenleri sağlanmakta, suçlu psikolojisinden kurtulmaları amaçlanmaktadır.
Tahliye öncesi kursa katılan Michealle isimli bir kursiyerle görüĢtüğümüzde bizlere
Ģunları söyledi: "Benim kursta edindiğim en önemli Ģey umut oldu. Kuruma gelmeden
önce uyuĢturucu kullanan biri olarak topluma katkı sağlayacağıma inanmıyordum.
Hayatım kaymıĢtı. Ancak Ģimdi topluma katkı sağlayacağımı, yeni bir hayat
kurabileceğimi biliyorum. Yüksek okul ve üniversiteye gitmeye kararlıyım. Bana
yardım edebilecek kiĢi ve kuruluĢları biliyorum. Daha önce de bir kaç kez cezaevine
girdiğim için yeniden cezaevine girme kaygısını taĢıyorum. Ancak o cezaevlerinde
böyle bir kurs yoktu. Ben eski okuldanım, infaz koruma memurlarını sevmem ve
onlara güvenmem. Ancak sivil toplum kuruluĢu bana bir Ģey verirken benden bir çıkar
beklemiyor. Bu nedenle onlara güvenebiliyorum."
G)İşyurtları
Kantin, kaynak, terzilik, motor ve makine, mekanik, plastik, sebze ambalaj, bilgisayar
veri giriĢi gibi iĢkolları var. ġirketler ham maddeyi sağlıyorlar. Motor bölümünde
eğitimden sonra sertifika veriliyor.
Yaygın olarak Genel Müdürlüğün iĢleri yapılıyor. DıĢarıya iĢ yapılırken rekabet
hukukuna aykırı davranmamak için sendikalara danıĢılarak onların onayı alınıyor.
Maliyet hesabı yapılırken güvenlikten yemeğe kadar her türlü masraf hesap ediliyor.
Mahpuslar haftada 24-25 saat çalıĢıyorlar. Sendikaların itiraz etmemesi için piyasa
fiyatından daha düĢük bir bedelle satıĢ yapılmamasına rağmen kâr oranları yine de
çok düĢük oluyor.
Ġngiliz Ġnfaz Sistemi, çalıĢmaya dayalı bir sistem. Mahpuslar çalıĢtırılarak onlara takım
hâlinde çalıĢma, sınai disiplin, iĢ güvenliği, sağlık ve meslek eğitimi konularında
alıĢkanlıklar kazandırılıyor. ÇalıĢmak istemeyen mahpus ise ayrıcalık sistemi içinde
bazı haklarını (televizyon, ziyaret, havalandırma v.s.) ya kaybediyor ya da onlardan
daha az yararlandırılıyor. Bu durumda çalıĢmamanın bir müeyyidesinin bulunduğunu
söylemek mümkündür. Cezaevinin 5 bloğundan sadece birinde mahpusların
televizyonu olması, sistemin ne kadar katı olduğu konusunda bir fikir verebilir.
Yetkililer köle emeği kullanmadıklarını, amaçlarının eğitim olduğunu söylemelerine
rağmen konuĢtuğumuz bazı mahkûmlar "köle iĢçiliği" yaptıklarını söylüyorlar. Verilen
ücret haftalık 5-16 pound arasında değiĢiyor. Örneğin temizlik iĢlerini yapan
mahpuslar haftada 5-6 pound kazanıyorlar. Haftada 1 pound televizyon kirası
ödendiği dikkate alındığında verilen ücretin Ġngiltere Ģartlarında son derece düĢük bir
miktar olduğu söylenebilir. Verimliliğe göre ücret belirleniyor. Bu durumda eğitime
ihtiyacı olan mahpuslar bile sırf çalıĢmak zorunda olduklarından diğer eğitim
faaliyetlerinden gereğince yararlanamıyorlar.
Gezilen atölyeler arasında en dikkat çekici olanlardan biri bilgisayar atölyesiydi.
Bilindiği gibi veri giriĢi yapmak bilgisayar konusunda yüksek bilgi ve yetenek
gerektirmeyen bir iĢtir. Yeni baĢlayan mahpus iĢi öğreninceye kadar haftada 5 pound
kazanıyor. Sonra verimlilik arttıkça bu miktar 17 pounda kadar çıkabiliyor. Özellikle
bilgisayar kullanmanın yaygın olmadığı dönemlerdeki bilgilerin, bilgisayar ortamına
aktarılması uzun zaman ve emek gerektiren bir çalıĢmadır. ĠĢte bu nedenle bilgisayar
atölyesi kurulmuĢ ve 2 personel gözetiminde 25 mahpus orada çalıĢtırılmaktadır.
Bunlar, ya hiç bilgisayar görmemiĢ veya bilgisayar kullanmamıĢ kiĢilerden oluĢuyor.
Ziyaretimiz sırasında 1901 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarının veri giriĢleri
yapılıyordu.
Bayanlar için elbise, tekstil (iplik), süs eĢyası atölyeleri var. Burada kurslar
düzenleniyor ve aynı zamanda ücret karĢılığında üretim yapmaları sağlanıyor. Gezi
sırasında bir sivil toplum örgütünün ham madde ve iĢçilik ücretini ödeyerek
Afrika'daki yardıma muhtaç çocuklar için mahpuslara giyim eĢyası diktirdiklerini de
gözlemledik.
H)Kantin
Kantindeki malların listesi ve satıĢ fiyatı mahpuslara dağıtılıyor ve verdikleri sipariĢ
üzerine ürünler naylon ve Ģeffaf bir torbaya konularak odalarına kadar götürülüyor.
Güvenlik açısından sakıncalı olarak kabul edilen malzemeler ise verilmiyor. Örneğin,
biber göze atıldığında tehlike yaratacağından satılmamaktadır. Metal kâğıt içeren
malzemeler uyuĢturucu kullanılmasına elveriĢli olduğundan satılmamaktadır.
Mahpuslar cezaevlerine ilk giriĢlerinde kendilerine olası temel ihtiyaçlarını içeren 4
poundluk bir paket verilir. Haftada 50 pençe olarak bunun bedelini kantine öderler.
Daha sonraki ihtiyaçlarını para kazanınca peĢin olarak karĢılarlar. Kantinden elde
edilen kâr mahpuslar yararına kullanılan bir fona aktarılmaktadır. Personele
kantinden satıĢ yapılmamaktadır.
l)Telefon
Pinli (Ģifreli) ve kartlı telefonlar var. ġifreli telefonlar mahpusların Ģifrelerini kullanarak
görüĢtükleri telefonlar olup konuĢma ücretleri hesaplarından otomatik olarak
düĢülüyor. Bu Ģekilde güçlü mahpusların zayıf mahpusların kartlarına el koyarak
cezaevinde hakimiyet kurmaları engellenebildiği için idare tarafından daha çok Ģifreli
telefonlar tercih ediliyor ve tüm konuĢmalar kaydediliyor.
Gezdiğimiz bloktaki mahpuslar sınırsız Ģekilde telefonla görüĢebildiklerini belirttiler.
İ)Dinamik Güvenlik
Ġngiliz Ġnfaz Sisteminde son 10 yıl içerisinde yapılan önemli değiĢikliklerden birinin de
"dinamik güvenlik" olduğunu bu gezimiz sırasında sık sık duyduk. Bu cezaevinde
olmasa bile Belmarsh Cezaevindeki izlenimimiz ve Genel Müdürlükte yaptığımız
toplantılarda bu kavramla ilgili bazı bilgiler edindik. Dinamik güvenlik, mahpuslarla
idare arasında ve özellikle de gardiyanlar arasında sağlıklı iletiĢim sistemine dayalı
bir kavram olarak görülmektedir. Mahpusların bireysel anlamda tanınmaları,
davranıĢlarının önceden öngörülebilmesi, mevcut veya olası sorunlarına yönelik
strateji geliĢtirilmesi gibi unsurları bulunmaktadır. Bu sistem içerisinde infaz koruma
memurları bireysel iliĢkilerine dayanarak mahpusları tanımakta, onların
durumlarındaki değiĢiklikleri gözlemekte, bu konudaki bilgileri düzenli olarak idareye
ve diğer arkadaĢlarına aktarmaktadırlar. Asıl amacı istihbarat toplamak olmamasına
rağmen sistem, bazı istihbar? değeri olan bilgilerin elde edilmesine veya bunların
değerlendirilmesine de imkân vermektedir. Mahpuslar için formlar düzenlenmekte,
izinden yeni dönen infaz ve koruma memurlarına cezaevinde olmadıkları süre içinde
olup bitenler hakkında bilgi aktarılmakta ve düzenli toplantılar yapılarak edinilen
bilgiler paylaĢılmaktadır.
Dinamik güvenlik, bir boyutu ile "toplam kalite yönetiminin" cezaevi iç güvenliğine
yansıması olarak da dikkati çekmiĢtir. Her kiĢinin kendi görevini bildiği, konumu ne
olursa olsun herkesin görevinin, hizmetin bütünlüğü açısından çok önemli olduğu
anlayıĢı hâkim kılınmaya çalıĢılmıĢtır. Personelin görev tanımı yapılmıĢ, performans
kriterleri ve standartları belirlenmiĢtir. Bir müdür yardımcısının bizleri cezaevine
sokarken kapıdaki görevliye ayrıntılı bir açıklama yapmak zorunda kaldığı
gözlemlenmiĢtir.
Dinamik güvenlik kavramı içerisinde mahpusa saygı da önem taĢımaktadır. Ġnfaz ve
koruma memurları mahpuslardan bir Ģey istediklerinde "lütfen" ifadesini
kullandıklarını belirtmiĢlerdir. Önceleri bu durumun otorite zaafına neden olabileceği
düĢünülmüĢ, ancak daha sonra cezaevi kültürünün değiĢmesi açısından çok olumlu
geliĢmeler olduğu ifade edilmiĢtir.
Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğünde aldığımız bilgilere göre "dinamik güvenlik"
anlayıĢına geçiĢ, önce kavramsal, fikirsel ve akademik bir altyapı oluĢturulmasıyla
baĢlamıĢtır. Konuyla ilgili makaleler yayımlanarak düĢünsel boyutta bu anlayıĢın
tanınması ve kabul edilmesi sağlandıktan sonra yoğun eğitim programları baĢlatılarak
uygulamaya geçilmiĢtir.
Cezaevinde 61 standart bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi mahpusun
cezaevinde tutulması standardıdır. Tretmanla ilgili olduğu kabul edilen diğer 60
standardın varlığı ve uygulanabilmesi doğal olarak mahpusun cezaevinde tutulması
standardına bağlıdır.
Gerek müdürlerin gerekse diğer personelin standartlara ulaĢıp ulaĢmadıklarını
denetleyen bir kontrol mekanizması mevcuttur. Standartların kontrol edilmesinin
nedeni personelin daha fazla çalıĢmasını sağlamaktır. Örneğin intihar riski olanlar için
her cezaevinde kapısı metal, içi yumuĢak malzemeler ile kaplı özel müĢahede odası
bulunmaktadır. Ġntihar riski olan mahpuslara yönelik standartta bir mahpusun kaç kez
kontrol edilmesi gerektiği ve bunların özel intihar dosyasına iĢlenip iĢlenmediğinin
denetimi öngörülmektedir.
Cezaevinin idaresi, bir grup yönetici müdür tarafından gerçekleĢtirilmektedir.
Cezaevinin genel (baĢ) müdürü her Ģeyden sorumlu olup, bu sorumluluğu değiĢik
Ģekillerde dağıtır ve her müdür yardımcısının bir sorumluluk alanı vardır. Nöbetçi
müdür standartlara ve diğer kurallara uyulup uyulmadığını denetler ve personelin
görevini yapıp yapmadığını kontrol eder.
Nöbetçi müdür standartlara uygunluğu denetlerken önce baĢgardiyandan son 24
saatte olan bitenler ve o gün içinde olabilecek olaylar hakkında bilgiler alır. Bunlardan
en önemlisi intihar riskine iliĢkin kurallara uyulup uyulmadığıdır. Daha sonra cezaevini
dolaĢır ve disiplin nedeniyle tecride konulmuĢ mahpusları ziyaret eder. Bir gün önce
disiplin suçu iĢlemiĢ mahpusların soruĢturmalarını yaparak cezalarını verir.
Yemekleri, mahpuslarla personel arasındaki iliĢkinin kalitesini denetler. Nöbetçi
müdür, cezaevinde uzun yıllar görev yapmıĢ ve personelin kendisini lider olarak
görebileceği bir kiĢidir.
Cezaevi içerisinde bulunan bloklar arasında görevlilerin gözetimi altında mahpusların
geçiĢ yapmalarına izin veriliyor. Bayan bölümünün iç güvenliğini sağlama görevi,
bayan infaz ve koruma memuru tarafından yerine getiriliyor. Ayrıca bu bölümde erkek
personel de görevlendirilebiliyor.
J)Arama
Mahpuslarla görüĢmeye gelen avukat, çantası ve beraberindeki eĢyalar elle fizikî
aramaya tâbi tutuluyor. Cezaevi personeli de her gün olmamak üzere sondaj usulü ile
elle fizikî aramaya tâbi tutuluyor.
Mahpusların yaĢadığı hücrelerde ve ortak alanlarda periyodik olarak arama yapılıyor.
Arama süreleri iyi hâili mahpuslarda uzun olabiliyor.
K)Şikâyet
Bloklardaki ana koridorlarda Ģikâyet kutuları, Ģikâyet zarfları ve kâğıtlar yeterli
miktarda bulunmaktadır. Mahpuslar baĢvuruda bulunacakları makamın yazılı olduğu
matbu zarflara Ģikâyet mektuplarını koyarak kutulara atıyorlar.
L) Sağlık
Mahpuslar ilaçlarını gündelik olarak sağlık ünitesine gelerek alıyorlar. Ġyi hâili olan
mahpuslar bir haftalık ilaçlarını hücrelerine götürebiliyorlar. Haftada bir kez diĢ
doktoru, gerektiğinde normal doktor cezaevine geliyor. Tüm tedavi giderleri cezaevi
idaresinin bütçesinden karĢılanıyor. Hastaneye sevk hâlinde mahpus, iki görevli
nezaretinde hastaneye götürülerek bunların gözetiminde tedavi ediliyor. Mahpusun
ölümü hâlinde polise haber verilerek mutlaka adlî soruĢturma yapılıyor. Sağlık
görevlilerinin mahpuslarla yaptığı tüm görüĢmeler kaydedilerek ileride yapılabilecek
olası suçlamalarda kanıt olarak kullanılmak üzere saklanıyor.
M)Highpoint Cezaevinin Değerlendirilmesi
9 Eylül 2002 tarihindeki Highpoint Cezaevi ziyaretinin değerlendirilmesini ICPS
uzmanları Jim Hanes ve Ozzie Ffield ile birlikte yaptık. Uzmanlar bize bir gün önce
gezdirdikleri Highpoint cezaevindeki gözlemlerimizi ve bizi etkileyen hususları
sordular. Heyet üyeleri Ģu görüĢleri dile getirdiler:
• Cezaevinin çevre düzenlemesinin çok iyi olması,
• Hükümlülerin rahat davranmaları ve bizleri gördüklerinde bir arayıĢ veya beklenti
içinde olmamaları,
• Teknolojinin iyi bir Ģekilde kullanılmıĢ olması,
• Mahpusların çevre düzeni iyi, güzel, çiçekli bir alandan cezaevine girmelerine
rağmen, iç çamaĢırları da çıkarılmak suretiyle en mahrem yerlerinin aranması,
• Vakıf tarafından finanse edilen terzi atölyesi (Bu atölyede bir sivil toplum
örgütünce verilen ham maddeler mahpuslar tarafından dikilerek vakfa iade ediliyor,
vakıf da bu eĢyaları yardıma muhtaç olanlara dağıtıyor.),
• Tahliyesine az kalmıĢ mahpuslara verilen 6 haftalık eğitimden sonra bu eğitimi
alan mahpusların takip edilememesi,
• 610 kiĢilik bir cezaevinde sadece bir doktor bulunması ve bu doktoru
göremememiz.
• Mahpusların ziyaret sırasında aĢağılayıcı Ģekilde kırmızı koltukta ve kırmızı
gömlekle oturmaları, üçten fazla kiĢi tarafından ziyaret edilememeleri,
• Ġngiltere'de 61 standart olmasına rağmen hâlen her cezaevinde farklı
uygulamaların devam etmesi, bu durumun da sadece standartların
bilinmesinin sorunları çözmeye yetmediği, aynı zamanda bu standartların arkasında
yatan sebeplerin de bilinmesi gerektiğini göstermesi.
III.ICPS (INTERNATIONAL CENTRE OF PRISON STUDIESULUSLARARASI CEZAEVĠ ARAġTIRMALARI MERKEZĠ)(10 Eylül
2002)(ICPS Müdürü Dr. Andrevv Coyle ile GörüĢme)
Dr. Coyle sorunlu cezaevlerinde çalıĢmıĢ olduğundan cezaevi deneyimi olan bir
uzman olup, ICPS'te 5 yıldan beri çok önemli araĢtırmalar yapmıĢ ve bu kurumun
tanınmasını sağlamıĢtır.
Bay Andrevv Coyle bizimle yaptığı görüşmelerde şu bilgileri vermiştir:
"Uluslararası Cezaevi AraĢtırmaları Merkezi Londra Üniversitesine bağlı King Kolej
bünyesinde kurulmuĢ bir araĢtırma merkezidir. AraĢtırma Merkezinin öğrencisi ve
eğitim-öğretim faaliyeti bulunmamaktadır. Teori ile uygulama arasında köprü olacak
çalıĢmalar yapılmaktadır. Sivil toplum kuruluĢları ve resmî kuruluĢlarla iliĢkilerimiz
olmasına karĢın ICPS, bir sivil toplum örgütü veya resmî bir kuruluĢ niteliğini
taĢımamaktadır.
AraĢtırma ve yönetimle ilgili projeler olmak üzere iki alanda çalıĢılmaktadır:
1) AraĢtırma: DeğiĢim sürecinde cezaevleri yönetimi isimli bir kitap hazırlanmıĢ olup,
ayrıca cezaevlerindeki insancıl ilkelerle ilgili projeler de yürütülmektedir. Bu
projelerdeki ortak yaklaĢım; güven ve düzenle insan haklarının bağdaĢtırılmasıdır.
Projeler arasında insanların cezalandırılırken ıslahı, sağlık hizmetleri ve dolayısıyla
kamu sağlığı ve cezaevi sağlığı ile ilgili projeler de bulunmaktadır. Genel sağlık
sorunları, AĠDS, verem gibi hastalıklar, Orta Avrupa ve Doğu Avrupa ülkelerinde
yaygın olması nedeniyle sağlık projeleri uygulanmaktadır.
2) Yönetim Projeleri: Davet üzerine yapılan cezaevi yönetim projeleri, özellikle son 10
yıldır değiĢim içinde olan orta ve doğu Avrupa ülkelerinde uygulanmaktadır.
ġu anda Moğalistan'da (Mongolya'da), alternatif cezalarla; Moskova'da da Rus ve
Ġngiliz Cezaevleri ile ilgili iki proje yürütülmektedir.
ICPS kendi kaynağını kendisi karĢılamaktadır. Birincil olarak çekirdek fon olarak
isimlendirdiğimiz çalıĢanların ücretlerinin ödenmesine ayrılan fonlar vardır. Her yıl
konuyla ilgili vakıflara giderek ICPS'in çalıĢmaları anlatılmak suretiyle yardım
talebinde bulunulmaktadır. Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğü de Merkeze destek
olmaktadır. Ayrıca yapılan projeler kendi maliyetlerini karĢılıyorlar. Örneğin
Türkiye'de yapılan 4 projenin gideri de Ġngiliz DıĢ ĠĢleri Bakanlığı Ġnsan Hakları
Fonundan karĢılanmıĢtır. Avrupa Birliğinin bürokratik olması nedeniyle iliĢkilerimiz
arzulanan ölçüde olmadı. Ancak gerçekleĢtirilen projelerde sürekli olarak Avrupa
Birliği ile iletiĢim içinde çalıĢılmaktadır. Merkezde 5 kiĢi sürekli olarak, diğerleri ise
sözleĢmeli olarak çalıĢıyorlar.
"Cezaevi Cumhuriyet Savcılarının Eğitimi Projesi" uluslararası bir zemine
oturtulmalıdır. Çünkü cezaevlerinin kamunun denetimine açık olması çok önemlidir ve
bu konuda da savcılara önemli görevler düĢmektedir. Bağımsız denetim, hem
cezaevlerinin iyi yönetildiği konusunda topluma karĢı önemli bir sorumluluğu yerine
getiriyor hem de personelin yaptığı doğrularda onların güvencesi oluyor.
Dünya genelinde bulunan 8 milyon 700 bin mahpustan yarısı Amerika, Rusya ve
Çin'de bulunmaktadır. Amerika mahpus nüfusu en fazla olan ülke olma özelliğini
taĢımaktadır. Her 100 bin kiĢiden 700 kiĢinin cezaevinde olduğu bu ülkede son beĢ
yılda mahpus sayısı çok artmıĢtır. Bu oran Ġngiltere'de 100 binde 130, Avrupa'da 90,
Türkiye'de 93, Hindistan'da 40, Endonezya'da 25, Finlandiya'da 50, Yeni Zelanda'da
ise 25'tir.
Rusya'da hükümet mahpus sayısının yüksek olduğuna ve azaltılması gerektiğine
karar vermiĢ ve bu yönde yasal düzenlemeler yapmıĢtır. Mahpus sayısının ülkedeki
suç oranı ile ilgisi olduğu görüĢü bir yanılsamadır. Bu tamamen politik bir karardır.
Kamu güvenliği etkilenmeden mahpus sayısı düĢürülebilir.
Her ülke mahpus sayısını belirleyebilir demek cezaevine kimlerin gönderildiğine karar
verilmesi ile aynı anlama geliyor. Amerika'da zencilerin ve
Ġspanyolların nüfusa oranı %12 olmasına rağmen cezaevlerindeki oran %50'dir.
Ġngiltere'de de cezaevlerinde nüfusa oranla yüksek oranda zenci bulunmaktadır.
Avustralya'da aborjinler, Avrupa ülkelerinde ise Romanlar cezaevlerine
gönderilmektedir.
Cezaevleriyle ilgili önemli konulardan biri de tehlikeli suçlu kavramıdır. Bunlar
mahpusların çok az bir bölümünü oluĢturmaktadır. Ġngiltere'de %1'in altında tehlikeli
mahpus var. Türkiye açısından da tehlikeli mahpus sayısının yüksekliği dikkate
alındığında bu kavram önem taĢımaktadır. Amerika'da cezaevi nüfusunun %2'sini
tehlikeli mahpuslar oluĢturuyor ve bu oran genellikle korunuyor.
Cezaevi personeli, genellikle eğitim düzeyi düĢük, maaĢları az, toplum içinde saygı
görmeyen ve en zor iĢlerden birini yapan kiĢiler olarak değerlendirilebilir. Cezaevinde
çalıĢmak bir kamu hizmeti mi? Kimler cezaevinde çalıĢırlar? Nasıl bir eğitime sahip
olmalılar? ġeklindeki sorular sormak bizleri bir cezaevinin nasıl yönetilmesi gerektiği
konusuna getirebilir.
Cezaevleri insan haklarına daha uygun yönetilmelidirler. Bu liberal olmamızdan
kaynaklanan bir düĢünce değildir. Doğrusu bu olduğu için öyle düĢünülmesi gerekir.
Çünkü cezaevinde gösterdiğimiz davranıĢlar kendi insanlığımızı yansıtmaktadır.
Ayrıca insan haklarına dayalı yönetim, cezaevlerini yönetmenin en iyi yoludur. Ġnsan
haklarına dayalı, emniyetli, disiplinli ve iyi hâlin egemen olduğu, mahpusların eğitildiği
bir cezaevine sahip olabilirsiniz.
Cezaevi yönetiminde Cumhuriyet savcısının rolü: Cezaevleri toplumun önemli
gizlerinin olduğu ve bu nedenle de kamunun denetimine açılması gereken yerlerdir.
Bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de izleme kurullarında görev
yapanlardan önemli bir bölümü hukukçulardan oluĢmaktadır. Savcıların değiĢik
görevleri olduğundan cezaevlerine yeteri kadar ilgi göstermemektedirler. Ancak
savcıların rolü hem kamuya açıklık hem de personele destek olma açısından önem
taĢımaktadır.
Ġlkelerle gerçekler arasında çoğunlukla bir uçurum vardır. Bir cezaevine gittiğinizde
görüĢtüğünüz kiĢiler verdiğiniz ilkeleri beğendiklerini ve uyguladıklarını
söylerler. Ancak içeriye girdiğinizde durumun farklı olduğunu görürsünüz. Bu
uçurumu kapatmak gerekmektedir.
Ġki yıl önce Ġngiltere AB ile uyum yasaları çıkardı. Ġngiliz Ġnfaz Sistemi biz bu kuralları
zaten uyguluyoruz dedi. Ama pek çok mahpus Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesine
dava açtı ve uygulamanın yeterli olmadığı bu Ģekilde anlaĢıldı.
Avrupa Ġnsan Hakları Hukukunun iç hukuka en büyük etkisi aile bağlarının korunması
konusunda olmuĢtur. Ceza sisteminde mahpusun bulunduğu ayrıcalık seviyesi
önemli bir rol oynamasına rağmen verilen disiplin cezalarının aileleri etkilememesine
özen gösterilmektedir. Örneğin görüĢ süresi ve sayısı kısıtlanabilmesine rağmen bu
hak tamamen ortadan kaldırılamamaktadır. Mahpusların bebeklerinin bir yaĢına
kadar annesi ile birlikte kalmasına izin veriliyor. Ġngiltere'de aile ziyaretleri mahpusun
ayrıcalık seviyesine göre belirlenir. Aile ile iletiĢimi koruyan hükümler olmasına
rağmen uygulamada önemli farklılıklar var. Dolayısıyla Ġngiltere açısından akılda
tutulması gereken olgu burada her Ģeyin dört dörtlük olmadığıdır. Tek fark
Ġngiltere'nin reformlara Türkiye'den önce baĢlamasıdır."
IV. "NEW BRIDGE" SĠVĠL TOPLUM ÖRGÜTÜYLE GÖRÜġME (10 Eylül)
(Mr. Lloyd ile görüĢme)
New Brigde (Yeni Köprü), hükümlü ve tutuklulara yardım amacıyla kurulmuĢ bir sivil
toplum örgütü olup, kuruluĢu 25 yıl önceye kadar uzanmaktadır. Ġsmi, cezaeviyle
toplum arasında köprü oluĢturma amacını anlatmaktadır. Kurumun baĢkanlığını
Cezaevlerinden sorumlu eski bir bakan yardımcısı1 olan Mr. Lloyd yürütmektedir. Mr.
Lloyd bize Ģu bilgileri aktarmıĢtır:
"Tahliye sonrası koruma çalıĢmaları ile ilgilenenler bu iĢe baĢladıklarında uzun süre
kurumda kalan kiĢilerin yıllarca ziyaret edilmediğini fark ettikleri için bunları
1
Ġngiltere ve Galler'de cezaevleri Ġç iĢleri Bakanlığına bağlıdır. Cezaevleri ile ilgili iĢler de iç iĢleri
Bakanının parlamentodan seçilen ve siyasî bir kiĢi olan Bakan yardımcısı tarafından idare
edilmektedir. Ġngiltere'de bu kiĢi, sözlük anlamıyla Bakan karĢılığı olarak Minister Ģeklinde ifade
edilmesine rağmen hiyerarĢik açıdan Ġç ĠĢleri Bakanına bağlı Bakan yardımcısı statüsündedir.
ziyaret edecek gönüllü kiĢiler bulmaya çalıĢtılar. ġu an için 350 gönüllü düzenli olarak
ziyaretçisi gelmeyen 1000 mahpusu ziyaret etmektedir."
New Bridge, gönüllüleri ülke çapında örgütleyerek mahpuslara eğitim ve destek
sağlamaya çalıĢmaktadır. Bu çalıĢmaların sonuçları, tahliye sonrasında onlarla
iletiĢim kurulamadığı için objektif olarak değerlendirilememektedir. Ancak bu
çalıĢmalar yalnızlık çeken kiĢileri önemli ölçüde rahatlatmakta ve cezaevi idareleri
tarafından yararlı görülmektedir. DıĢ dünya ile bağlantılarının devam etmesi tahliye
sonrası için de çok önemli yararlar sağlamaktadır.
Yabancılar için de özel bir servis kurularak onlara kendi dillerinde yayın temin
edilmesi, aileleri ve arkadaĢları ile görüĢtürülmesi Ģeklinde çalıĢmalar yapılıyor. ġu an
cezaevlerinin 1/3'ünde yabancı mahpus bulunuyor. Yabancıların yoğun olduğu
cezaevlerinde onlara hizmet sunmak daha kolay ve ekonomik oluyor. Cezaevlerine
küçük gruplar hâlinde dağılmaları durumunda yardım yapmak zorlaĢıyor.
Kurumlarda olan genç ve çocukların çoğunun anne ve babası ayrı yaĢıyorlar ya da
eğitimsizler. Kimse doğuĢtan iyi anne veya baba olamayacağından, onların
eğitilmeleri amacıyla çocuğun büyütülmesi, eğitilmesi gibi konularda kurslar
düzenleniyor. Gençlerin suç iĢlemesinde aile önemli bir etken olduğu için suç bu
Ģekilde önlenmeye çalıĢılıyor.
Mahpuslara yönelik olarak çıkarılan ve cezaevlerindeki mahpuslara ücretsiz dağıtılan
New Bridge isimli bir gazete de bulunmaktadır.
En çok üzerinde durulan konu toplum ve mahpus iliĢkisinin sağlanması ve
geliĢtirilmesidir. Bu amaçla tahliye öncesi kurslar yardımıyla özgür yaĢamda iĢ
bulabilmeleri sağlanmaya çalıĢılmaktadır."
New Bridge'te çalıĢan Mrs. Alexandra ve Jenny de toplantımıza katılarak bizlere
yaptıkları çalıĢmaları anlattılar. Jenny üniversitede penoloji eğitimi almıĢ ve
çalıĢmalarını Emniyet Genel Müdürlüğünde yapmayı plânlamıĢ olmasına rağmen,
polisle çalıĢmasının suç iĢlemiĢ kiĢilerle olan iletiĢimini zorlaĢtıracağını
düĢündüğünden bir sivil toplum örgütünde çalıĢmaya karar vermiĢ. Alexandra ise
üniversitede kriminoloji okumuĢ ve suç nedenleri üzerine çalıĢmıĢ.
Jenny ve Alexandra 11 cezaevini ziyaret ediyorlar. Her ziyarette tahliyelerine 5-10
hafta kalmıĢ 7 mahpus ile görüĢüyorlar. Bu görüĢmeler sırasında, eğitim, iĢ bulma,
malî konular, devlet yardımları, ikamet, uyuĢturucu gibi konularda danıĢmanlık
hizmetleri veriyorlar. Burada yapılan sadece tavsiye vermek olmayıp diğer gönüllü
kuruluĢlarla da yardımlaĢma içinde çalıĢılıyor. DıĢarıya çıktıklarında görüĢme
yapmaları için randevu ayarlayarak onların dıĢ dünya ile iletiĢimlerini sağlıyorlar.
Mahpuslarla iletiĢimlerini dağıttıkları el ilânları ve cezaevi personeli aracılığıyla
gerçekleĢtiriyorlar.
Bir sivil toplum örgütü olmanın yeniliklere hızla uyum sağlama, bürokrasinin
olmaması, deneyim, yaptıkları iĢin sadece mahpuslara yardım yapmaya odaklanmıĢ
olması, mahpusların onlara güvenmeleri gibi avantajları var. Cezaevine girdikten ve
arandıktan sonra kendi anahtarları ile diledikleri bölüme giderek istedikleri zaman
mahpuslarla görüĢebiliyorlar. Bazı cezaevlerinde merkezlerinin olması iĢlerini
kolaylaĢtırıyor. Mahpusların çoğu ilk defa bir kiĢinin kendilerine bu kadar saygılı
davrandığını ifade etmiĢlerdir.
Cezaevinin belli bir sistemi olması ve onların da bu sistemin tamamen dıĢında
olmamaları nedeniyle çok esnek davranmak zorunda kalıyorlar.
"Teorik olarak cezaevi personeli de bizim iĢimizi yapabilir. Ama hem disiplini
sağlamak hem de onlara yardım etmek çok zor oluyor. Çünkü personelin asli iĢi
mahpuslara yardım etmek olarak görülmüyor ve disiplini sağlamak zorunda
olduklarından mahpuslarla aralarında tam anlamıyla bir güven iliĢkisi kurulamıyor.
ĠĢte bu noktada bizim çalıĢmalarımız çok önemli ve yararlı hâle geliyor." dediler.
Yapılması gerektiğine inanıp yapamadıkları en önemli eksiklik, mahpusların
cezaevine ilk girdikleri andan itibaren takip edilmemesi olarak görülüyor. Son 5-10
haftaya gelindiğinde değerlendirilmesi mümkün olan pek çok fırsat kaçırılmıĢ oluyor.
Projelerin yapılması: Ġlk zamanlar bazı kuruluĢlardan sağlanan finansman desteği
ile cezaevlerinde ücretsiz kurs açılıyormuĢ. Ancak son yıllarda NGO'lara karĢı
devletin "hizmet yaparlarsa yapsınlar" yaklaĢımında önemli bir değiĢiklik olmuĢ ve
sivil toplum örgütleri desteklenmeye baĢlanmıĢ. Cezaevi müdürlerinde meydana
gelen zihniyet değiĢikliğiyle de "cezaevlerinin mahpusların topluma kazandırılacakları
yerler" olduğu inancı yerleĢmeye ve dolayısıyla sivil toplum örgütlerinin
desteklenmesinin önemine inanılmaya baĢlanmıĢ. Genel Müdürlüğün de desteğiyle
bir cezaevi müdürünün yıllık raporunda "Ģu kadar sivil toplum örgütü ile bu kadar
etkinlik yaptım" diye yazması önemli hâle gelmiĢ. Bu değiĢimin son aĢamasında
hapishane yönetimleri sivil toplum örgütlerinin yaptıkları hizmetler için ücret ödemeye
baĢlamıĢlar. Ancak ücret ödenecek hizmeti beğenmeleri gerektiğinden ihale yaparak
iĢ birliği yapacakları sivil toplum kuruluĢlarını seçme yoluna gitmiĢler. Bu da sivil
toplum örgütlerini, cezaevi idaresini memnun edecek projeler yapmaya yöneltmiĢ ve
yapılan iĢ gönüllülüğe iliĢkin bir serbestlikten ekonomik bir karĢılık almaya dayanan
profesyonelliğe doğru gitmiĢ. ġu anki durum da bu Ģekilde devam ediyor. DeğiĢik bir
anlatımla artık idare yapılacak iĢin niteliğini, Ģartlarını, amacını, sınırlarını belirleyerek
ihale açıyor ve ihaleyi kazanan sivil toplum örgütü bu hizmeti kurumda
gerçekleĢtiriyor. Bir anlamda sivil toplum örgütleri mallarını satacak birer firma
durumuna geldiler. Artık bu iĢi en etkin Ģekilde gerçekleĢtirecek olduklarını
ispatlamak zorundalar ve teklif vermek konusunda uzmanlaĢıyorlar. Eğer baĢarılı
olamazlarsa ya da ekonomik Ģekilde bu iĢi yapamazlarsa sözleĢmenin yenilenmesi
aĢamasında ihaleyi baĢka bir firma almakta, bu durumda sivil toplum örgütünde
çalıĢan kiĢilerin iĢsiz kalma olasılığı ortaya çıkmaktadır.
Sivil toplum örgütlerinin çalıĢması infaz ve koruma memurlarının iĢlerini
kolaylaĢtırdığı için onlar tarafından destekleniyor ve dıĢarıdan gelen kiĢilerin
mahpuslarla iliĢki kurmalarını kolaylaĢtırıyorlar. Ancak zaman zaman yaptıkları iĢlere
Ģüpheyle ve alaycı bakan infaz ve koruma memurları var. Ama bu durum yapılan iĢin
bir parçası olarak görülüyor. Önceleri bu tip personelin sayısı fazla iken, Ģimdi infaz
ve koruma memurları da onları desteklemeye ve yardımcı olmaya baĢlamıĢlar.
Çok fazla kurumdan çeĢitli uzmanların gelmesi, gardiyanların iĢlerini çoğaltıyor. Bu
da bazen hoĢ karĢılanmıyor. Uzmanlık isteyen iĢler, dıĢarıdan gelen insanlar
tarafından yapıldıkça gardiyanlar "dıĢarıdan gelenler güzel iĢleri yapıyor,
bizlere de pis iĢler düĢüyor." diyorlar. Sivil toplum örgütleri de buna karĢılık olarak
gardiyanlara "biz sizleri dıĢlamak için değil, sizlere yardımcı olmak için çalıĢıyoruz"
diyorlar ve mahpuslardan infaz ve koruma memurlarına saygılı olmalarını istiyorlar.
Sorularımıza verilen yanıtlar:
• Mahpuslar dıĢarıya çıktıktan sonra onlardan geri bildirim alamadıkları için sağlıklı
istatistik! bilgileri bulunmuyor.
• Mahpusların yanı sıra mağdurlarla çalıĢan sivil toplum örgütleri de olduğu için
toplum onlara tepki göstermiyor.
• Eski hükümlülerin iĢe yerleĢtirilmelerinde kontenjan ayrılmasına iliĢkin yasa
iĢlemediği için yürürlükten kaldırıldı. ġu an eski hükümlüler lehine pozitif ayrımcılık
niteliğinde bir mevzuat hükmü bulunmuyor.
• Ġhaleyle cezaevinde hizmet verilmesinin gönüllülük anlayıĢına aykırı ve
tehlikeleri olan bir sistem olduğunu belirtiyorlar. Çünkü mahpustan önce cezaevi
yönetimini nasıl ikna edeceklerini ve ne kadar para alacaklarını düĢünüyorlar.
Cezaevi müdürünü ikna edemezlerse mahpuslara da yardım edemeyecekleri gerçeği
ile karĢı karĢıyalar.
• Mahpus dıĢarıya çıkınca kontrolden çıktığından hizmetlerin çoğu iĢe yaramaz
hâle geliyor.
V. VVANDSVVORTH CEZAEVĠ ZĠYARETĠ (11 Eylül 2002)
1861 yılında kurulan, 21 yaĢından büyük mahpusların bulunduğu, 250'si tutuklu
olmak üzere 1450 kiĢi barındıran Londra yakınlarında B tipi bir cezaevidir. Bu cezaevi
sınıflandırma ve risk tespiti yaparak diğer cezaevlerine veya iadesi gereken kiĢileri
baĢka ülkelerdeki cezaevlerine gönderiyor. Yabancı uyruklu 364 mahpusun 4 tanesi
Türk.
A) Mimarî
Binası 1861 yılında yapıldığında Ģehrin dıĢında inĢa edilmiĢ olmasına rağmen,
Londra'nın geniĢlemesi nedeniyle Ģu an Ģehrin içinde kalmıĢ yerel bir cezaevidir.
Cezaevi biri ana bina olmak üzere iki ayrı binadan oluĢuyor. Ana bina yıldız Ģeklinde
beĢ bloktan oluĢuyor. Bloklardan her biri dört kattan müteĢekkil ve ortak bir iç alana
bakıyor.
Burada 1450 hükümlü ve tutuklu barınıyor. Cezaevinde 21 yaĢından büyük hükümlü
ve tutuklular barındırıldığından, kadın ve çocuklar bulunmuyor. Ana binaya göre daha
küçük olan ve iki bloktan oluĢan diğer binada 250 tutuklu barındırılmaktadır.
Kabul odasından hemen sonra kısa bir koridordan mahpusların bulunduğu bloğa
geçilmektedir. Koridorun tam ortasında infaz ve koruma memurlarının bulunduğu
bölüm var. Buranın her tarafı cam ve tüm koridoru görebiliyor. Ġki katlı olan cezaevinin
katları arasında tel kafes konularak mahpusların intihar etme, baĢkalarını aĢağı atma
gibi hem kendilerine hem de baĢkalarına zarar verici davranıĢlarda bulunmaları
engellenmeye çalıĢılmıĢ. Ana koridorlarda bilardo masası ve pingpong masası
bulunmaktadır. Cezaevinin en dıĢında 1,5 m. yüksekliğinde dıĢ duvar vardır. Ġçeri
girildiğinde idarî binanın etrafı 5,5 m. yüksekliğinde duvar ve duvarın üzerindeki kesici
tellerle çevrilmiĢ olup kameralar bulunmaktadır. Ġdare binası tuğladan yapılmıĢtır.
Cezaevinin idarî kısmından içeriye bir avlu açılıyor ve 10 m. ileride de hükümlü ve
tutukluların kaldığı birimler baĢlıyor. Burada da yine 5,5 m. duvar, duvarın üzerinde
tel örgü ve tel örgünün üzerinde de kesici teller var. Tel örgüler 2 sıralı olup çok
hassas alarm sistemi bulunmaktadır. KuĢ konsa bile alarm sistemi devreye
girmektedir.
B)Müşahede İşlemleri
Mahpusun cezaevine girdiği sırada hangi güvenlik kategorisine girdiği; suçu, suçun
iĢleniĢ biçimi, geçmiĢi, ceza süresi, tavır ve davranıĢları vs. dikkate alınarak
belirleniyor. MüĢahede sonucuna göre önceden belirlenmiĢ B,C,D kategorilerinden
15 cezaevine Ģevki yapılıyor. Mümkün olabildiği ölçüde ailelerinin bulunduğu yerlere
yakın cezaevlerine naklediliyorlar. MüĢahede amacıyla yapılacak inceleme birkaç ay
sürebilmektedir. Sevk iĢlemi ilgili memurun kararı ve infaz koruma baĢ memurunun
onayıyla tamamlanmaktadır.
Mahpusların kategorilere ayrılması açık cezaevlerine gitmiyorlarsa birkaç ay sürüyor.
C tipi cezaevlerindeki yığılma nedeniyle dağıtım kurallarını değiĢtirerek D tipi
cezaevine daha çok mahpus sevk etmeye baĢlamıĢlar.
MüĢahede süresi kiĢiye ve mahkemeden gelen rapora göre değiĢiyor. Daha önce
cezaevine girenlerin, mükerrer suçluların müĢahedesi ilk defa cezaevine girenlere
göre daha kısa sürmektedir. Cezaevine ilk girdiklerinde müĢahede sırasında
kullanılmak üzere bir form doldurulmaktadır.
Cezaevine giriĢte sağlık kontrolü yapılıyor ve intihar riski olanlar tespit edilerek
personel tarafından gözleniyorlar.
C) Personel
Cezaevinde dört farklı rütbeden 350 personel var. En alt düzeydeki gardiyanlar
mahpusların getirilmesi, götürülmesi iĢlerinde çalıĢırlar ve mahpuslarla iletiĢim
kurmazlar. Bir üst rütbedeki gardiyanlar mahpuslarla iletiĢim kurarlar. Bunların
üzerinde baĢ gardiyanlar, onların üzerinde de kıdemli baĢ gardiyanlar bulunmaktadır.
Sonra da kendi alanlarından sorumlu yöneticiler (II.müdürler), müdür baĢ yardımcısı
ve genel (baĢ) müdür gelmektedir.
Cezaevindeki din ve sağlık görevlileri, Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğündeki ilgili
birimlerine karĢı sorumludur.
D)Güvenlik
Hem iç güvenliğe hem de dıĢ güvenliğe bakan infaz koruma memurları silâh
taĢımıyorlar. Duvarların üstünde hassas teller ve alarm sistemi var ve en ufak bir
temasta kameralar hareket olan yere yönelerek o bölgeyi gözetip kaydediyorlar.
Kabul bölümünde cezaevine giren tüm eĢyalar x-ray cihazından geçirilerek
mühürleniyor ve mahpuslar cezaevinden çıktıklarında huzurlarında açılarak onlara
teslim ediliyor.
Cezaevi giriĢinde çeĢitli uyarı levhaları (cep telefonu yasak v.s.) bulunmaktadır.
GiriĢte arama yapılmıyor ve duyarlı kapıdan geçilmiyor. Köpeklerle uyuĢturucu
kontrolü yapılıyor. Ġki yıl öncesine kadar cezaevinde köpekli devriyeler
varmıĢ, ancak Ģimdi kullanılmıyorlar. Personelin koruyucu kıyafet ve teçhizatı
olmasına rağmen cezaevi içerisinde bunları giymiyor ve taĢımıyorlar.
Resmî ziyaretçilerin cezaevinde bulundukları sırada boyunlarında taĢımaları gereken
ziyaretçi kartları bulunmaktadır. Ayda iki defa ve her ziyarette en çok üç kiĢi ile
görüĢebiliyorlar.
E)Mahpusların Cezaevine Kabulleri
Kuruma gelen mahpusun öncelikle sözlü olarak kimlik bilgileri alınır ve bu bilgiler
resmî kayıtlarla karĢılaĢtırılır. Cezaevine girmesi yasak olan maddeleri içeri
sokmaması amacıyla üst araması yapılır ve telefon edebilmesi için telefon kartı verilir.
Yaptığı telefon görüĢmeleri dinlenir, firara iliĢkin veya tehdit edici görüĢmeler
engellenir. Avukatı ile gizlice telefon görüĢmesi yapabilir. Kayıt ve kabul iĢleminden
sonra mahpuslar bekleme salonuna alınmaktadırlar. Bekleme salonu iyi bir ön
görüĢme yapılması için dizayn edilmiĢ olup akvaryumu dahi bulunmaktadır. Bu
salonda doktor gözetiminde mahpuslarla görüĢme yapılarak arama odasına alınırlar.
Tüm elbiseler iç çamaĢırları da dahil olmak üzere çıkartılarak iki görevli tarafından
fiziki Ģekilde iyi bir aramadan geçirilirler. Mahpusun aramaya itiraz etmesi hâlinde
önce müdüre haber verilir ve ikna edilmeye çalıĢır. Ġkna olmazsa zorla aranır. Daha
sonra, sabun, Ģampuan, havlu, çarĢaf vs. verilerek duĢa gönderilir. Bu esnada bayan
infaz ve koruma memurları bulundurulmaz. Elbiseler x-ray cihazından geçirilir.
Hükümlüye tek tip elbise, tutukluya da kontrol edilen kendi elbisesi verilir. Elbiselerin
üzerinde sakıncalı kelimeler yazan (örneğin ırkçı sloganlar olan) giysilerin
kullanılmasına izin verilmez. Hükümlünün kendisine verilmeyen eĢyaları, onların
gözlerinin önünde bir torbaya konularak mühürlenir. GiriĢ sırasında mahpusa
cezaevine sokabileceği eĢyaların bir listesi verilir. Örneğin radyo, kasetçalar, CD
çalar, VValkman serbesttir. Bu iĢlemlerin tamamlanmasından sonra mahpus kısa bir
koridordan geçerek daimi kalacağı koğuĢa gönderilir.
F)Eğitim ve İyileştirme
1)Cezaevine uyum (oryantasyon) eğitimi: Cezaevine ilk gelenlerin bulundukları
ortamla ilgili çok sınırlı ve yanlıĢ bilgileri olduğu için cezaevleri kurallarının anlatıldığı
uyum programı uygulanıyor ve infaz plânlaması yapılıyor. Bu uyum programında
cezaevine ve uyuĢturucuya iliĢkin bilgiler verilerek mahpusun
eğitim ihtiyaçları tespit ediliyor. Program bittikten sonra tutuklular bu blokta kalmaya
devam ediyorlar, mahkûmlar ise kalacakları diğer bloklara gönderiliyorlar.
Cezaevlerinde mahpuslara saldırı, personel saldırı, intihar vakalarındaki azalmada bu
eğitimin önemli olduğu ifade edilmiĢtir.
Eğitim sırasında mahpusların da gülmelerini sağlayacak Ģekilde karikatürize edilmiĢ
slaytlarla belli konular iĢleniyor. Burada "mahpusu cezaevine ilk girdiğinde
güldürebilirseniz pek çok meseleyi hâlledersiniz" düĢüncesi egemendir. Üç günlük
uyum (oryantasyon) programının ilk gününde cezaevi kurallarına iliĢkin temel kurallar
öğretilmeye çalıĢılıyor. Ġkinci gün jimnastik salonuna götürülerek oradaki aletleri
güvenli bir Ģekilde nasıl kullanabilecekleri öğretiliyor. Üçüncü gün ise uyuĢturucu ve
zararları hakkında eğitim veriliyor. Bu çalıĢma sırasında infazın bireyselleĢtirilmesine
imkân veren bilgiler toplanarak infaz plânlaması yapılıyor.
2) Eğitim faaliyetleri: Aritmetik, okuma ve yazma, tiyatro, bilgisayar
konularında kurslar açılıyor. Ancak kurumda sertifika kazandırıcı eğitim programı
bulunmuyor. Mahpusların haftada bir saat kütüphane çalıĢması yapmaları ve haftada
9 ödünç kitap alma imkânları var.
3) Uyuşturucu programı: Mahpuslara uyuĢturucudan kurtulmaları ve
kurumdan çıktıktan sonra tekrar uyuĢturucu kullanmalarının önlenmesi amacıyla 4
günlük uyuĢturucu eğitim programı uygulanıyor.
G)Şartla Tahliye Bölümü
4 yılın altında ceza alanlar 2 yıl yattıktan sonra Ģartla tahliyeleri gündeme geliyor. 6
aylık bir süreç içerisinde onunla etkileĢim içinde olan tüm görevlilerden (din adamı,
gardiyan, sosyal çalıĢmacı, psikolog vs.) derlenen bilgiler ve onların raporları
çerçevesinde Ģartla tahliye kurulu bir karar verir. Toplantıdan önce Ģartla tahliye
kurulundan yetkililer hükümlü ile görüĢerek izlenimlerini kurula sunarlar. Bu toplantıda
hükümlü Ģartla tahliyeyi hak ettiği konusunda kurulu ikna etmek zorundadır.
Cezası 4 yıldan fazla olan hükümlüler ceza sürelerinin yarısını yattıktan sonra tahliye
edilmezlerse, cezalarının 2/3'ünü yatarak çıkabilirler.
H)İzleme Kurulu Üyelerinin İnceleme Yetkileri
Ġzleme Kurulunun 20 kadrosu olup 17 üyelik doludur ve bunlardan herhangi birisi
istediği zaman, hiçbir güvenlik ihtiyacı duymadan kendi anahtarı ile dilediği yeri gezip
görme ve istediği mahpusla görüĢme imkânına sahiptir. Cezaevinde bulunan her türlü
belgeyi veya uygulamayı görebilir ve inceleyebilir. Personelin Ģahsî dosyası ile
mahpusun sağlık kayıtlarını ise inceleyemez. Ancak mahpus izin verirse onun sağlık
dosyasını inceleyebilir.
Mahpuslarla ve görevlilerle yapılan görüĢmelerde izleme kurulu üyelerinden memnun
oldukları izlenimi edinilmiĢtir. Özellikle personel, izleme kurulunu kendileri için bir
çeĢit sigorta olarak görmektedir.
Ijİşyurtları
Wandsworth Cezaevi, tutukevi niteliğinde olduğundan mahpusların topluma
kazandırılması amacıyla kurulmuĢ geliĢmiĢ iĢyurtları bulunmamaktadır. Eski iĢyurtları
yıkılmıĢ yerine yeni binalar yapılmıĢ, ancak bunlar faaliyete geçmemiĢtir.
Mahpuslar cezaevinde çamaĢırhane, boya, fırça yapımı, süpürge ve terzilik iĢlerinde
çalıĢmaktadırlar. ÇamaĢırhanede yedi cezaevinin çamaĢırları yıkanmaktadır.
l)Telefon
Mahpusların önceden bildirimde bulunarak sınırsız telefonla görüĢme imkânları var
ve harcayabilecekleri haftalık para miktarının tamamını telefon konuĢmasına
harcayabilirler. Yabancıların ayda bir defa 5 dakikayı geçmemek üzere ülkesiyle
bedava görüĢme hakları var. Bütün telefon görüĢmeleri kaydedilmekte ve
dinlenilmektedir.
J) Sağlık
Kurumda sürekli olarak üç pratisyen hekim ve yeteri kadar hemĢire bulunuyor.
Uzman hekimin gerekli olması hâlinde Bölge Hastanesinden gelerek tedaviye
katılıyor. Her blokta saat:07.30-21.00 saatleri arasında sürekli olarak gece 2-3
hemĢire nöbetçi olarak kalıyor. Ayrıca gerektiğinde geceleyin nöbetçi hekim de
çağrılabiliyor. Acil durumlarda doğrudan hastaneye sevk yapılmaktadır. Sağlık
giderleri cezaevi idaresi tarafından karĢılanmaktadır. Bu cezaevinde 2000 yılında 7
kiĢi intihar etmiĢ olduğundan, eğitilmiĢ mahpuslardan da faydalanılarak intihardan
vazgeçirmek için terapiler uygulanıyor. Gerekirse mahpusa hediye dahi verilebiliyor.
Genel sağlık taraması insan haklarına aykırı olduğu için yapılmıyor.
K)Cezaevinde Yaşam
07.45'te oda kapıları açılan mahpuslar çeĢitli ihtiyaçlarını giderdikten sonra 08.30'da
iĢ atölyelerine, jimnastik salonuna, kütüphaneye ve ziyaretçileri ile görüĢmeye
giderler. Saat:12.00'de yemeğini alan mahpus, yemeğini yemek için hücresine döner
ve kapısı kilitlenir. Saat: 13.45'te aynı faaliyetler için oda kapıları yeniden açılır ve
saat:17.00'de yeniden odasına gelen mahpuslar yemeğini aldıktan sonra 17.30'da
kapıları kilitlenir. Mahpuslar haftada iki kez banyo yapabiliyorlar. Gezi sırasında
karĢılaĢılan bir izleme kurulu mensubu, personel azlığına bağlı olarak uzun süre
hücresinde tutulan mahpusların sırf bu nedenle gergin ve stresli olduklarını
belirtmiĢtir. GörüĢtüğümüz mahpuslar da izleme kurulu üyesinin söylediklerini teyid
ederek, açık havaya yeteri kadar çıkamadıklarını, bazen bu sürenin günde yarım
saate kadar indiğini ifade etmiĢlerdir.
Cezaevine görevli olarak gelen imam, 179 mahpus için haftada 13 saat din hizmeti
verdiğini, kalan zamanlarında ise camide çalıĢtığını belirtmiĢtir. Mahpuslar, en çok
cezaevinde Ģahsî eĢyalarının kaybolmasından ve hücre dıĢında geçirdikleri zamanın
azlığından Ģikâyetçi olmuĢlardır. Personelden tasarruf yaparak giderleri düĢürmek
isteyen yönetim ise daha çok odaya televizyon koyarak sorunu aĢmaya
çalıĢmaktadır.
L) İzinler
Ġyi hâili mahkûm cezasının bitmesine az süre kalmıĢsa müdürün takdirine bağlı olarak
5 gün izin alabilir. Bazen elektronik bilezik ile izin veriliyor. Cezasının bitimine son 6
ay veya 1 yıl kalmıĢ olan mahkûmlara ailede ölüm olması hâlinde 1 gün izin verilir.
Tutuklulara ise izin verilmiyor.
M)Cezaevi Müdürü Jim Havens ile Görüşme
Son 20 yıldaki en büyük sorunlardan biri ırkçılık olarak değerlendiriliyor. Ayırımcılık
yasal olarak suç ve çoğu beyaz olan gardiyanların mahpuslara nasıl davrandığını
sürekli olarak gözlüyorlar. Ayrıca eğitim programlarında ırkçılık konusuna değinerek
farklı ırktan gardiyanların sayısını arttırıyorlar.
Personel eksikliği nedeniyle daha çok temel hizmetler veriliyor, diğer hizmetler
aksıyor. Mahpuslarla yaptığımız görüĢmelerden de havalandırma ve eğitimin
aksadığını öğreniyoruz.
VI.ICPSTE YAPILAN ÇALIġMALAR (11 Eylül 2002)
Öğleden sonra Jim ve Ozzie ile ICPS'te yapılan bir toplantıyla o ana kadar yapılan
iĢlemler değerlendirilerek bundan sonra yapılacak çalıĢmalar plânlandı.
Vakaların gözlemlenmesi konusunda uzmanların bazı önerileri oldu. Örneğin, Bir
mahpus ziyaretçisiyle görüĢememiĢse Ģu Ģekilde bazı soruların sorulması gerektiği
önerildi:
a) Ziyaretçiyle görüĢememe vakası her koğuĢta oluyor mu?
b) Her cezaevinde oluyor mu?
c) Soruların hemen arkasından neden? ve niçin? Sorularını da eklemek gerekir.
Herkesin sorunu varsa niçin var? Kim bu politikayı belirlemiĢ? Yanıt hayır ise ne gibi
soruların sorulması gerekir. Sadece o mahpusa ziyaret yasağı uygulanıyorsa
kriterleri nedir? Bu olaya doğru uygulanıyor mu?
Toplantı tarihine kadar Ġngiltere'de yaptığımız iĢlerle ilgili genel bir değerlendirme
yapılmıĢtır. Bu değerlendirme sonucunda;
ĠĢyurtları, kütüphane, tahliye öncesi çalıĢma, kabul ve tahliye iĢlemleri, mahpusların
Ģevki ve sivil toplum örgütleri ile iliĢkiler açısından çalıĢmaların verimli olduğu
değerlendirildi.
Mahpus - personel iliĢkisi, sağlık servisi, personel eğitimi, denetim ve teftiĢ, psikososyal çalıĢmalar, kadın ve çocukların bakımı, uyuĢturucu stratejisi konularının yeteri
kadar incelenemediği değerlendirildi.
Ayrıca Ġngiltere programının Türkiye'de grup üyelerine dağıtılması gerekirken,
uzmanların tatilde olması nedeniyle Ġngiltere'de verilmesinin çalıĢmanın yöntemi ve
plânlama açısından bazı sorunlara neden olduğu kanısına varıldı. Kalan iki gün için
daha önce iyi incelenmeyen ve gezeceğimiz cezaevlerinde en yararlı olacağını
düĢündüğümüz konular belirlenerek onların üzerine odaklanması gerektiğine karar
verildi.
VII.BELMARSH CEZAEVĠ (12 Eylül 2002)
Belmarsh cezaevi Londra'dan yaklaĢık iki saat mesafede olan A kategori (en yüksek
güvenlikli) cezaevidir. Cezaevine giriĢte Müdür Yardımcıları James Brooks ve John
Sullivans bizleri karĢılayarak genel bilgiler verdiler. Her ikisi de üniversite mezunu
değil ve hızlandırılmıĢ terfi sistemi denilen bir programa katılarak müdür yardımcısı
olmuĢlar. Bir süre Genel Müdürlükte ve değiĢik cezaevlerinde çalıĢtıktan sonra bu
cezaevine gelmiĢler.
Müdür yardımcıları giriĢ kartlarımızı dağıtarak cezaevine giriĢ sürecinde
uygulanacak iĢlemler hakkında bilgiler verdiler.
A)Müdür Geofi Hughes İle Görüşme
Belmarsh Cezaevi Ġngiltere'deki 8 yüksek güvenlikli cezaevinden birisidir. Bu
cezaevinde tutuklu veya haklarında yeni karar verilmiĢ mahkûmlar barındırılmakta ve
diğer cezaevlerine dağıtımları yapılmaktadır. Güvenlik önlemleri en tehlikeli
mahkûma göre ayarlanmıĢ, ülkenin en büyük bütçeli ve 869 mahpus kapasiteli
cezaevidir. 30 milyon poundluk bütçenin %80'i personele harcanıyor. Cezaevinde
kalabalıklaĢma oranı %20 civarındadır. Diğer cezaevlerinde kalabalıklaĢma oranı
%70'lere varıyor. Dolayısıyla Ġngiliz Ceza Ġnfaz Sisteminin aĢırı kalabalıklaĢma
açısından bir sorunu olduğunu söyleyebiliriz.
Müdür cezaevini nasıl kontrol ettiğini Ģöyle anlatıyor: "Cezaevindeki asayiĢin iyi
olduğu, kabadayılığın, kavganın olmadığı söylenirse disiplin soruĢturması geçiren
mahkûm sayısına, olay sayısına, bunlarda artıĢ olup olmadığına, olayların cezaevinin
tamamında mı yoksa bir kısmında mı olduğuna, diĢ kayıtlarına, sağlık kayıtlarında ne
tür yaralanmaların olduğuna, ne zamandan beri bu tür olayların yaĢandığına bakılır.
Ġngiltere ve Galler'de kazaları kaydetme zorunluluğu vardır. Bu kayıtlara bakarak
kazaların niteliği, mahkûmların nedeni belli olmayan yaralar mı aldıkları, diğer
mahpusların korunma isteklerinin bulunup bulunmadığı araĢtırılır. Mahkûmlarla
konuĢulur. Edinilen bilgiler karĢılaĢtırmalı olarak analiz edilir. Neden bu kadar
yaralanma var? Neden disipline bu kadar çok kiĢi çıkıyor? Mahpuslar neden korunma
ihtiyacı duyuyorlar?
Cezaevi kontrol edilirken önemli olan nokta, denetleyenin kendini görünmez kılarak
cezaevindeki doğal ortamı gözlemleyebilmesidir. Büyük grupla gezilmesi hâlinde tüm
dikkatler bu grup üzerine yoğunlaĢacağından doğal ortamı gözlemek pek mümkün
olmaz. Çünkü insanlar davranıĢlarını değiĢtirirler. Tek baĢına gezilmesi hâlinde
personelle ve mahpuslarla teker teker konuĢma ve onlarla yakın iliĢki kurabilme
imkânı doğar. Bu Ģekilde herkes size alıĢır ve varlığınızdan rahatsızlık duymadan
doğal davranmaya baĢlar. ĠĢte o zaman cezaevini doğal olarak gözleme ve gerçekleri
görme Ģansına sahip olabilirsiniz. Size söylenen her Ģey doğru olmayabileceğinden
bunların kontrol edilmesi gerekir."
B)Mimari
Cezaevi 1991 yılında yapılmıĢ olup 5,5 m. yüksekliğinde duvarı, duvardan yaklaĢık 4
m. içeride de 5,5 m. yüksekliğinde tel örgü ve harekete duyarlı alarm sistemi var.
Cezaevinde bulunan bloklar her biri çelik duvar olarak adlandırılan çelik tellerle
çevrilmiĢtir. Cezaevini gezdiğimizde içinin kategorilere (bloklara) ayrıldığını
görüyoruz. Her bloğun basketbol sahası büyüklüğünde havalandırması var. Bazı
havalandırma yerlerinin ve en yüksek güvenlikli bölümlerin havalandırmalarının
üzerine metal ağ bulunduğunu ve helikopterlerin iniĢini zorlaĢtıran çelik teller gerilmiĢ
olduğunu görüyoruz. En riskli mahpusların kaldığı 36 kiĢilik bloğun etrafı dıĢarının
görünmesini engelleyecek Ģekilde duvarla çevrilmiĢ. Cezaevi bahçesi içinde direklerin
üzerinde her tarafı kontrol eden kameralar ve ıĢıklandırmalar var. Cezaevinin ana
giriĢiyle blokların bulunduğu bahçenin kapılarının anahtarı olmayıp,
görevlinin
kendisini diafonla tanıtıp kamerayla kimliğinin tespit edilmesinden sonra kapı kontrol
merkezinden açılıyor. Ana giriĢ kapısı kapanmadan bahçe kapısı açılamıyor.
Ġçeriye girerken iki kapıdan, duyarlı kapı ve x-ray cihazından da geçmek gerekiyor.
Buradan arama yapılacak bölüme geliniyor. Ġngiliz Kraliçesi dıĢında her geleni
aradıklarından bizleri de fizikî olarak aradılar.
Cezaevindeki televizyon salonunda tenis masası, masa futbolu, bilardo gibi oyun
malzemeleri bulunuyor. Ana koridorlarda ankesörlü telefon ve bilardo masaları var.
Odalar yaklaĢık 2x3 m. ebatlarında olup, çağrı düğmesi, lavabo, dolap, yatak, klozet,
tahta masa ve sandalye, teyp ve radyo bulunmaktadır. Ayrıca ortak duĢ ve tuvaletler
var.
Cezaevinin çok yakınında alt geçitle geçilen ve uzaktan kumandalı araç giriĢ yerleri
olan mahkeme binası var.
C)Güvenlik
Kurum içerisindeki kapılarda, kopyalanması mümkün olmayan manyetik anahtarlar
kullanılıyor. Bazen gardiyanlar manyetik anahtarları üzerlerinde unutup eve
götürüyorlar. Bu durumda risk değerlendirilmesi yapılıyor ve gerekirse anahtarlar
yenileniyor. Bu da yüz binlerce pounda mal oluyor.
Hem cezaevinin hem de Genel Müdürlüğün özel arama ekipleri var. Bunlar bir arama
stratejisi içerisinde arama yapıyorlar. Yüksek güvenlikli yerler, firar ihtimali olan
mahpusların olduğu yerler, daha sık aranıyor. Özel ekipler, istihbarat ve risk
değerlendirmesi yaparak arama yapıyorlar. Hücre aramasında mahpus çırılçıplak
soyulup aranarak hücreden çıkartılır ve sonra hücre aranır. Her oda 3 ayda en az bir
kez, maximum güvenlikli bölümler ayda en az bir kez aranır. Ġhbar olduğunda da
arama yapılır. Genel Müdürlüğe bağlı arama ekiplerinin boru içini gören fiberoptik
kamera gibi çok geliĢmiĢ elektronik cihazları bulunmaktadır.
Mahpuslar kural olarak cezaevine geldikleri andaki saç ve sakal stilini korumak
zorundalar. Tanınmasını zorlaĢtıracak Ģekilde stil değiĢikliği yapmak isteyenlerin
öncelikle idareden izin almaları gerekir. Bu Ģekilde yılda en fazla üç kez değiĢiklik
yapabiliyorlar ve her değiĢiklikten sonra yeniden fotoğrafları çekiliyor.
Cezaevine gelen tüm mektuplar okunuyor. Ancak avukatla mahpus arasındaki
mektup alıĢveriĢlerinde mektup okunmuyor. Sakıncalı kısımları olan mektuplar
gönderilmemesine veya mahpusa verilmemesine rağmen, durumdan mahpus
bilgilendiriliyor. Telefonlar da dinlenip kaydediliyor.
Cezaevinin iç ve dıĢ güvenliğinin sağlanmasında köpekler önemli bir yer
tutmaktadırlar. Arama iĢlerinde uzman olan köpekler pasif durumda olup, yasak
maddeleri bulduklarında bunun yerini göstermekle yetinirler. Aktif durumdaki köpekler
ise yakalama, silâhlı veya silâhsız kiĢileri etkisiz hâle getirme gibi iĢlerde
kullanılıyorlar. Gezimiz sırasında da bizlere, köpeğin kaçan kiĢiyi yakalaması ve
etkisizleĢtirmesiyle ilgili bir gösteri yapıldı.
Mahpusların ayrıcalık seviyeleri de temel sosyal faaliyetlere göre sınırlı, standart ve
zenginleĢtirilmiĢ seviyeler olmak üzere üçe ayrılıyor. Mahkûmlar gardiyanlara saygılı,
aralarında mesafeli olsa da iletiĢim var ve esprili olabiliyorlar.
D) Yemek
Personel yemeğini dıĢarıdan getiriyor ya da cezaevi kantininden satın alıyor. Mutfak
hizmetleri kısmen özelleĢmiĢ ve mahpusların mensup oldukları din, sağlık durumları,
vejeteryan olmaları gibi nedenlerden dolayı beĢ ayrı yemek çıkıyor. Yemekler hem
nöbetçi müdür tarafından hem de laboratuarda kontrol ediliyor.
E)Sağhk
Kurumda bir pratisyen doktor ve on iki hemĢire var. Her blokta hasta bakıcı bulunuyor
ve bunların gerekli görmesi hâlinde doktora çıkartılıyorlar. Gündüzleri pratisyen
doktor cezaevinde bulunuyor, akĢamları ise gerekli olduğu zamanlarda çağrılıyor.
Parasetemol ve depresyon ilaçlarını mahpuslar odalarına götüremiyorlar. Diğer
ilaçları ise odalarına götürebiliyorlar.
Cezaevinde ölüm olayı olduğu zaman doktor ve hemĢire olay yerine giderek
incelemelerde bulunurlar ve olay hakkında rapor hazırlar. Olayın adlî bir yönü olması
hâlinde savcıya haber verilir.
F)Personel
Cezaevinde 340 personel var. Personel yönetim servisinde ikisi gardiyan beĢ sivil
memur olmak üzere toplam yedi kiĢi çalıĢıyor. Servis yetkilendirilmiĢ bir müdür
yardımcısına bağlıdır. Personelin görev yeri ve nöbetleri bu serviste tespit edilerek
gelmeyenlerin iĢlemleri de burada gerçekleĢtirilir. O gün itibariyle personelin 54'ü
sağlık nedenlerinden dolayı iĢine gelmemiĢ. Bunların sayısının 50'den aĢağıya
düĢmediği dikkate alındığında bu cezaevi açısından personel yönetimi ve iĢyerindeki
stresle ilgili bazı sorunların hâlen çözülemediği düĢünülebilir.
Personel eğitimi New Board Kolejinde yapılıyor ve 9 hafta sürüyor. Ondan sonra
sürekli bir meslek içi eğitime tâbi tutuluyorlar. Arama, refakat, kontrol teknikleri,
fiziksel kontrol, risk değerlendirme, insan hakları, uluslararası iliĢkiler, iletiĢim, yakın
dövüĢ teknikleri dersleri alıyorlar.
G)Disiplin Cezalan
Cezaevinde ayrıcalık sistemi var ve emirlere uymamaktan uyuĢturucu bulundurmaya
kadar birçok disiplin cezası verilebiliyor.
Bir disiplin suçu iĢlendiğinde iddianame düzenlenerek mahpus suçlama ve deliller
konusunda bilgilendirilir. 48 saat içinde mahpus buna yanıt verebilir. Sonra da müdür,
mahpus, müĢteki ve tanıklar olayı aydınlatmaya çalıĢırlar. Müdür soruları sorar ve
soruĢturmayı yürütür. Eğer avukat isterlerse duruĢmaya ara verilerek avukatla
mektup, telgraf, telefon aracılığıyla veya yüz yüze görüĢmeleri sağlanır. Ġddianın
ispatlanıp ispatlanmadığı tespit edilerek disiplin cezası verilir. Bundan bir ay öncesine
kadar Ģartla tahliye süresine gün eklenebiliyordu. Ancak Ġnsan Hakları Mahkemesi bu
uygulamanın insan haklarına aykırı olduğuna karar verdi.
H)Tecrit ve Disiplin Hücreleri
Tecrit hücreleri: Adam öldürmeye temayülü olan, saldırı yapabilecek, devamlı
personele zarar veren kiĢiler önlem olarak hücreye alınabilirler. Bu hücrelerin
açılması için bir baĢ gardiyan ile üç gardiyanın bulunması ve isyan bastırma
giysilerini giymiĢ olmaları gerekir. Bu bölümde süresiz ve havalandırmasız
tutabiliyorlar, odalar gün ıĢığı alıyor. 3 günden fazla tecrit hücresine kapatılabilmesi
için izleme kurulu üyesinin onayı gerekiyor. Önleme tedbiri olarak tecrite Genel
Müdürlüğün en üst kurulu tarafından karar veriliyor. Bunların sayısı ülke çapında 2040 arasında değiĢiyor. Ġzleme kurulu üyeleri ile rahip, yanında nöbetçi müdür ve
doktor olduğu hâlde tecritteki mahpusla kapıdan görüĢebilir. Cezaevinde kavga
çıkması hâlinde sadece yerde bir çul olan odaya alınarak sakinleĢmesi sağlanır ve
ondan sonra tecrit hücresine alınır. Buradaki amaç kiĢinin olabildiğince kendisine
zarar verecek ortamdan uzaklaĢmasını sağlamaktır. SakinleĢmemesi hâlinde bu
yönteme baĢvurulur. Tuvalet ihtiyacı için ise karton kutu verilir.
Disiplin hücreleri: Disiplin cezası olarak hücre hapsi verildiğinde kurula, doktor,
izleme kurulu üyesi ve nöbetçi müdür de katılıyor. Hücrelerde tuvalet bulunmuyor ve
günde bir saat ve birer birer havalandırmaya çıkarılıyorlar. Hücreler iki kamerayla
izleniyor. Ġzlenmeyi önlemek için mahpuslar bazen dıĢkılarını kameraların
objektiflerine sıvıyorlar. Bu bölümde çalıĢan personel diğerlerine göre daha çok ücret
alıyor.
l)Eğitim ve İyileştirme
Belmarsh cezaevi genellikle tutuklu barındırdığından ve yargılamaları bitenler en az 6
ay içerisinde kategorilerine uygun cezaevlerine sevk edildiklerinden üretim amaçlı
iĢyurtları bulunmuyor, kurslar açılmıyor, dıĢarıdan iĢ alınmıyor ve tahliye öncesi
programlar uygulanmıyor. Kurumdaki mahpusları meĢgul etmek ve onlara ekonomik
bir katkı sağlamak amacıyla boya, paketleme ve endüstriyel temizlik alanlarında
faaliyette bulunuluyor. Ayrıca dıĢarıda da geçerliliği olan temel eğitim programları ile
Ġngilizce, bilgisayar ve okuma yazma kursları da düzenleniyor.
Mahpuslar spor için önceden baĢvurarak kondisyon ve jimnastik salonundan
faydalanıyorlar. Salona 25 kiĢilik gruplar hâlinde günde 100 kiĢi alınabiliyor. Ayrıca
açık spor sahasında da yaklaĢık 50 kiĢi aynı anda spor yapabiliyorlar.
Ayakta tedavi; öfke kontrolü, uzun süreli ceza yatanlara, uyuĢturucu kullananlara,
cinsel suç iĢleyenlere yönelik çeĢitli programlar uygulanıyor.
Kurum içerisindeki din evinden tüm mahpuslar, mensup oldukları dinin görevlileri
(imam, papaz, rahip, vs.) aracılığıyla yararlanabiliyorlar. Rahip sürekli olarak kurumda
görev yaptığından, mahpusların durumları ile ilgili idareye rapor sunma, hasta
mahpusları ziyaret etme, mahpusların özel problemleriyle ilgilenme ve onların
sorunlarını dinleme gibi faaliyetlerde bulunuyor.
Sorularımıza Verilen Yanıtlar
• Dinamik güvenlik kavramı çerçevesinde zaman zaman profesyonel destek alarak
hizmet içi eğitim çalıĢmaları düzenliyorlar.
• Fiziksel ve teknolojik imkânlar ne kadar iyi olursa olsun personel çok önemli bir
faktör. Örneğin, kopyalanması mümkün olmayan Ģifreli manyetik anahtarlar
kullanılmasına rağmen personelin bu anahtarları üzerinde unutup eve
götürmesi hâlinde yüz binlerce poundluk masraf yapılarak kilitlerin ve
anahtarların değiĢtirilmesi gerekmektedir.
• Görmemize izin verilmeyen en yüksek güvenlikli bölümde 12'Ģer hücrelik 3 blok
bulunduğu belirtildi.
• Tehlikeli suçlu, kaçtıkları takdirde topluma en büyük zararı verebilecek,
kaçmaları hâlinde kamuoyunda büyük yankı yaratacak, adam öldürme,
uyuĢturucu taciri, mafya ve terör örgütü lideri gibi kiĢilerdir. Tehlikeli suçlu bizde
olduğu gibi suç tipine göre belirlenmiyor. En yüksek güvenlikli bölümlerde
kalanlar jimnastik salonuna ve iĢ atölyelerine çıkartılmıyorlar.
• Belmarsh cezaevinde iĢ atölyeleri var. Sabah 2, öğleden sonra da 2 saat olmak
üzere toplam günde 4 saat çalıĢtırılıyorlar. 17-18 saat kapalı tutuluyorlar.
Cezaevi genel olarak değerlendirildiğinde; personel eksikliği bulunduğunu,
mahpusların günde bir saat havalandırmaya çıkarılamadığını, ziyaretlerin ise yetersiz
olduğunu söylemek mümkündür. DıĢ korumada köpekli bir ekibin bulunması,
personelin silahsız olması, kendine güveni, personel-mahpus iliĢkisinin hem mesafeli
hem de arkadaĢça olması, bina ve fiziksel imkânların elveriĢliliği gibi hususlar da
olumlu özellikler olarak dikkati çekmektedir.
VIII.CEZAEVĠ HĠZMETLERĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE GÖRÜġME (13
Eylül 2002)
A)Brodie Clark ile Görüşme
Brodie Clark, Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün güvenlikten sorumlu daire
baĢkanlığını yürütmektedir. 27 yıl önce bu Genel Müdürlüğe gelmiĢ ve orta kademe
yöneticisi olarak iĢe baĢlamıĢ; sırasıyla personel, yüksek güvenlikli kuruluĢlar
müdürlüğü görevlerinde bulunduktan sonra Ģimdiki görevine 2,5 yıl önce getirilmiĢtir.
Güvenlikten sorumlu daire baĢkanlığı olmasına rağmen 6 alanda çalıĢmalarını
yürütmektedir:
1) Nakil: Uluslararası güvenlik Ģirketlerine ihale yoluyla mahpusların nakil iĢleri
veriliyor. Bu sözleĢmeler uyarınca yılda 110 milyon pound nakil iĢlemleri için
harcanıyor.
2) Güvenlik politikaları ve uygulamalarını bütün cezaevlerini kapsayacak
şekilde düzenlemek: Dinamik güvenlik, mahpus-personel iliĢkileri, olaya karĢı
operasyon timlerinin yönetim ve iĢleyiĢi gibi konular da bu daire baĢkanlığının
görevine giriyor. 5 yıl önce yılda 250 firar olayı meydana gelirken 2002 yılı nisan
ayından bu yana 2 firar olayı meydana gelmiĢ.
Özel timler, Ġngiltere genelinde 2 üs hâlinde konuĢlanmıĢlardır. Özel olarak eğitilmiĢ
olup, fiberoptik kamera, su fıĢkırtan panzer, ses bombaları gibi donanımları vardır.
Hareket kabiliyetleri yüksektir ve köpekli ekipleri de vardır. Genel Müdürlükteki
merkezi kontrol odasından idare edilirler. Operasyon olduğunda ilgili bakan veya
hükümet sorumlusu ve cezaevi müdürlüğü ile bu merkezden iletiĢim kurulur.
3) Daha fazla güvenlik gerektiren mahpusların tutulması: Mahpusların birbirlerine
ve baĢkalarına zarar vermelerinin önlenmesi amacıyla da çalıĢmalar yapılmaktadır.
Ġntihar ve Ģiddet olaylarını azaltmak bu birimin görevidir. Geçen yıl 70 intihar olmuĢ,
bu yıl azaltılmasına çalıĢılıyor.
4)Denetleme: Genel Müdürlüğün politikalarını yansıtan ve cezaevinin hangi hizmeti
sunduğunu tanımlayan standartlar var. Bu standartlar cezaevlerinin ne sunduğunu
açıklayan ve gayet iyi belirlenmiĢ standartlardır. Müdürler bu standartlara uymak
zorundalar. Standartları belirlemek de bu birimin iĢi olarak düzenlenmiĢ.
5) Denetim ekiplerinin kontrolü ve yönetilmesi: Belirlenen standartlara uyulup
uyulmadığını kontrol eden ekiplerin yönetim ve denetim görevini de bu birim
yürütüyor. Bu uygulamaya gidilmesinin nedeni müdürlerin uygulamalarının birbirinden
çok farklı olmasıydı. Denetimler sonucu standartları yükseltmeyi baĢardıkları belirtildi.
Denetimler sırasında Genel Müdürlüğe bağlı sosyal çalıĢmacı ve psikologların
yardımı ile anketler kullanılarak veya toplantılar yapılarak mahpusların da görüĢleri
alınıyor.
6)Cezaevlerinin bakım ve onarımı: Cezaevlerinin bakımı, onarımı, fiziki mekânların
iyileĢtirilmesi, yeni cezaevlerinin inĢası konuları da bu bölümün görev alanına
girmektedir.
Sorularımıza Verilen Yanıtlar
• Denetimler kontrol listesiyle yapılırdı. Bu uygulamada müdürler iyi not alsalar da
mahpusların cezaevi konusundaki izlenimlerinin iyi olmadığı bilindiği için Genel
Müdürlüğe bağlı psikologlar aracılığıyla mahpusların da görüĢlerinin alınmasına
baĢlanmıĢ. Burada hem anket hem de toplantı yapılarak mahpusların
görüĢleri alınmaktadır. Test ve toplantı sonucu düzenlenen rapor cezaevi müdürüne
de sunulur.
• Ġngiliz cezaevlerindeki en büyük sorun cezaevi nüfusundaki artıĢtır. Son bir yılda 6
bin kiĢi cezaevine girmiĢtir. Cezaevleri Genel Müdürlüğünün bütçesi 2 milyar 400
milyon sterlindir. Brodie Clark'ın sorumlu olduğu daire baĢkanlığının bütçesi 350
milyon sterlindir.
• Genel Müdürlüğe bağlı gözetim memurları, sağlık görevlileri, rahip ve
psikologlar Genel Müdürlük tarafından istihdam edilir.
• Dinamik güvenlik kavramının öncelikle makaleler yoluyla akademik ve felsefi alt
yapısı hazırlandı. Sonra seminerler yoluyla eğitimler yapılmaya baĢlandı. Sistemle
ilgili bütün unsurlar (istihbarat, sicil, toplantılar, v.s.) dinamik güvenlik kavramı üzerine
inĢa edildi. Ġnfaz ve koruma memurları mahpuslarla iletiĢim kurarken onlar hakkında
bilgi toplarlar, formlar düzenlerler ve istihbarat edinirler.
• Açlık grevine giden mahpuslar, bilinçlerini kaybettiklerine iliĢkin rapor üzerine
tedavi edilirler.
• Özel cezaevleri rekabet yaratarak kamu sektöründe çalıĢanların iyi
çalıĢmamaları hâlinde iĢlerini kaybedecekleri düĢüncesini yerleĢtirdi. Ġyi
ÇalıĢmamaları hâlinde kendilerinin de özelleĢtirileceğinin bilincine vardılar. Firarlar
azaldı, daha önce özelleĢtirilen iki cezaevi, bu hizmetin kamu sektörü tarafından
daha iyi ve daha ekonomik bir Ģekilde iĢletilebileceği düĢünüldüğünden
yeniden devletleĢtirildi. Her yıl en kötü performans gösteren 2 cezaevi seçilip piyasa
ile karĢılaĢtırılarak kendilerini düzeltmeleri için bir Ģans tanınmakta,
toparlanamamaları hâlinde özelleĢtirilmektedir. Bu sistemde bazı cezaevleri
kendilerini düzeltebilmektedirler.
• Ayırımcılığın önlenmesi amacıyla son zamanlarda personele yoğun eğitim
programları uygulamıĢlar. Irklar arası danıĢmanlar istihdam edilmeye,
personelin farklı ırklardan seçilmesine özen gösterilmeye baĢlanmıĢ. Ayrıca ırk
ayırımcılığı yapılması bir disiplin suçu hâline getirilmiĢ ve ırkçılığa karĢı yürütülen
çalıĢmalar Asyalıların ve zencilerin bulunduğu toplumlarda Genel Müdürlüğe bağlı
ekipler tarafından anlatılmaya baĢlanmıĢ.
• Özel ekiplerin iki üssü var. Ekiplerde uzman personel, ses bombaları, her türlü
teçhizat, köpekler bulunuyor. Son üç yıl içinde haftada bir veya iki defa bu ekipler
gönderildi. Haftada bir defa rehin alma olayı oluyor. Çatıya çıkma, isyan, rehin alma
hâlinde özel timler gönderiliyor.
B)Jo Gordon İle Görüşme
Jo Gordon, sivil toplum örgütleriyle iliĢkilerden sorumlu koordinatörlük görevini
yürütüyor. Bu her zaman iyi yönetilmiĢ bir iliĢki değilmiĢ. STK'ların (Sivil Toplum
Örgütü) bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak birinci derecede önemlidir. Bu sivil
toplum örgütleriyle çalıĢmak için 3-5 milyon pound Genel Müdürlük bütçesinden 7
milyon pound da sayısı 1000'i bulan diğer vakıf ve kuruluĢlardan sağlanmaktadır.
Bunların çoğu yerel düzeydeki STK'lardır ve bu Ģekilde yerel toplum da cezaevine
çekilmektedir.
ÇalıĢmaları üç bölümde toplanmaktadır:
1.Bölüm: Mahkûmlarla cezaevlerinde arkadaĢlık kurma, rehberlik, yakınının vefatı,
intiharı önleme gibi desteklerde bulunulmaktadır.
2.Bölüm: Mahkûmların aileleriyle çalıĢan STK'lar var. Bunlar, ziyaret noktalarında,
ziyaretçilere sunulacak yiyecek ve içecek temin ederek, çocukları için oyun
oynayacakları uygun mekânları düzenlemekte, onlara oyuncak almaktadırlar. Bazıları
uyuĢturucu tedavisi ve diğer rehabilitasyon hizmetlerini sunarlar.
3. Bölüm: Tiyatro, dans, sinema gibi sosyal ve kültürel çalıĢmalar yapan STK'lar var
ve bu iĢlerde resmî kuruluĢlara göre daha baĢarılı oluyorlar.
STK'ların öneminden dolayı hem cezaevleri için hem de STK'lar için standartları ve
klavuzluk bilgilerini içeren kitapçıklar hazırlanmıĢ ve dağıtılmıĢ. Her cezaevinde bir
gönüllü bir de resmî koordinatör bulunmaktadır. Cezaevinde faaliyette bulunan
STK'lar ile sözleĢme yapılarak görev ve sorumlulukları belirlenmektedir.
Sorularımıza Verilen Yanıtlar
• STK'lar, cezaevi ve Genel Müdürlükle ortaklaĢa hazırlanan projelere Avrupa
Birliğinden fon temin ediliyor. Son olarak meslek kursları ve iĢe yerleĢtirme
konusunda bir proje gerçekleĢtirilmiĢ ve Avrupa Birliğinden fon sağlanmıĢtır. Resmî
veya gönüllü kuruluĢlardan projenin tamamının değil, belli oranlarının finansmanı
istenildiğinde daha kolay fon bulabilmektedirler. Çünkü bu durumda projenin
baĢarısızlık riski destek olanlar arasında dağılmakta ve kimse sorumluluğu tamamen
üstlenmemektedir.
• UyuĢturucu konusunda çalıĢan STK'ların çalıĢmalarını kolaylaĢtırmak için
cezaevindeki güvenlik kuralları değiĢtirilmiĢ.
• Bilgisayar sisteminin eski olması nedeniyle tahliye sonrası koruma çalıĢmalarında
yeterli geri bildirim alamıyorlar. Tahliye sonrası çalıĢmaların artması da bu iĢi
zorlaĢtırıyor.
C) Dav i d Robinson ile Görüşme
David Robinson, cezaevi standartlarının geliĢtirilmesi ve izlenmesinden sorumlu
kiĢidir. Ġngiltere'deki 135 cezaevi her iki yılda bir, A kategori cezaevleri yılda bir
denetimden geçirilir. Denetimler, güvenlik ve standart denetimi olmak üzere iki
türlüdür. Bir denetim programı çerçevesinde, cezaevi müdürü seviyesinde bir lider ve
birkaç yıl cezaevi deneyimi olan iki denetçiden oluĢan çekirdek ekipler tarafından
cezaevleri denetlenmektedir. Çekirdek ekip üç hafta süreyle cezaevinde kalır ve
zaman zaman eğitim, sağlık ve güvenlik konusunda uzman ekipler de onlara katılır.
Her cezaevi için standartlara uyum farklı olduğundan ayrı bir denetim programı
uygulanır. Farklı cezaevlerinde farklı standartlar ön plâna çıkar ve hangi standartların
o cezaevi için önemli olduğu operasyondan sorumlu birim baĢkanın önerisi üzerine
Genel Müdürlük Yönetim Kurulu kararıyla belirlenir. Bu konuda her zaman esneklik
sözkonusu olup cezaevi müdürleri belirlenen standartların önceliğinin değiĢtirilmesini
isteyebilirler. Örneğin intiharın önlenmesi yerine, Ģiddetin önlenmesinin öncelikli
olmasını isteyebilirler.
Üç haftalık denetim sırasında 61 standartın tamamının denetlenmesi mümkün olmaz.
Bu nedenle 18 civarında standart denetlenir. Denetimden sonra bir eylem plânı verilir
ve eksiklikler ve bunların nasıl giderileceği, neler yapılması gerektiği ortaya konularak
standartlara uyulması istenir. Müdür bu rapora 28 gün içinde cevap vererek nasıl bir
çalıĢma yapacağını belirtir ve ayrıntılı bir açıklama yapar. Denetimin özeti, genel
müdüre, güvenlik müdürüne ve bölge müdürüne de gönderilir. Standartlara
uyulmaması güvenlik açısından sakıncalı bulunulursa 6 ay içinde yeniden denetime
gidilir. Ġkinci ziyaret haberli veya habersiz olabilir. Örneğin personel hücreleri kötü
kullanıyorsa haber verilmez. Bütün bulgular veri tabanına yüklenir ve bu bilgiler farklı
Ģekillerde sorgulanarak cezaevleri karĢılaĢtırılır ve standartları belirleyen birime rapor
hazırlanır. Standartlardan sorumlu kiĢilerin izlenen politikaların ne Ģekilde
değiĢtirilmesi gerektiği ve sorunlar hakkında görüĢleri alınır.
Denetimden iki ay önce anket yapılarak, güvenlik, hakimiyet, mahkûmların haraç
toplayıp toplamadıkları konusunda bilgiler alınır. Anket sonuçları olumlu olabilir.
Mahkûmlarla gayri resmî konuĢma yaptıklarında, hücrelerden çıkmadıklarını,
eĢyalarının çalındığını söylerlerse bu standartların iĢlemediğini gösterir. Bu durumda
standartlar gözden geçirilir.
Denetim görevlilerinin yukarıda anlatılanlar dıĢında uygulamaya son verme, açığa
alma, iĢe son verme, soruĢturma yapma gibi yetkileri bulunmamaktadır.
IX. APEX TRUST (SĠVĠL TOPLUM ÖRGÜTÜ) ĠLE GÖRÜġME
Apex Trust Ġnsan Kaynakları Müdürüyle ICPS'te yaptığımız görüĢmede eski
hükümlülere iĢ bulmak amacıyla kurulmuĢ bir sivil toplum örgütünün çalıĢmaları
hakkında bilgiler edinilmiĢtir.
Tüm programlar, belediyelerle, özel sektörle, hükümetle ortaklaĢa yürütülmektedir.
Tahliye öncesinde baĢlayan çalıĢmalar tahliye sonrasında da devam eder. Tahliye
öncesinde, tanıtım, form doldurma, mülakat teknikleri, iletiĢim, eğitim ve öğretim
kaynaklarına yöneltme gibi çalıĢmalar yapılır. ĠĢverenle de sorunları hakkında
çalıĢıyorlar. Gönüllü iĢverenlerin iĢyerlerinde eğitim kapsamında ayda bir kez
çalıĢıyorlar.
Bir mahkûmun iĢ bulması öncelikle onun çalıĢmaya hazır olması ile mümkündür.
ĠĢverenlere bütün eski mahkûmları iĢe alma zorunluluklarının olmadığı, sadece
onlara farklı davranmamaları gerektiği, bir sosyal hizmet uzmanı olmadıkları anlatılır.
ĠĢçiye de iĢverenle nasıl iliĢki kuracağı, artık değiĢtiğini ispatlaması gerektiği anlatılır.
ĠĢe yerleĢtirilenlerin %2'sinin yeniden suç iĢlediği belirlenmiĢtir.
Bir sivil toplum kuruluĢu olarak hem gönüllüleri hem de kadrolu elemanlarını
eğitmektedirler. Bütün personel mahkûm ve mağdurla yarım gün çalıĢır. Mahkeme ve
gözetim sisteminin nasıl iĢlediği öğretilir. Mahkûmlarla birebir çalıĢanlar için
rehabilitasyon yasası üzerine 1 günlük tam kurs düzenlenir. Ġngiltere'de eski
hükümlünün iĢverene iĢlediği suçla ilgili bilgi vermesi gerektiğinden bunu nasıl
yapacağı ona anlatılır. ĠĢverenle çalıĢanlar için de bir çeĢit satıĢ kurs vardır. Bazen
özel Ģirketler kadro ihtiyaçları nedeniyle finansman sağlarlar.
Finansman proje üzerinden bunu sağlayacak kuruluĢtan kısmen veya tamamen talep
edilir. Bazen fonlar birleĢtirilir. Özellikle Avrupa kaynaklı fonlar birleĢtirilerek kullanılır.
Ġzleme ve gözlem sisteminin de geliĢmiĢ olması önemli bir husustur. Çünkü projede
öngörülen hedeflere nasıl ulaĢılacağı ve bunların delilleri bulunmakta ve yüklenen
sorumlulukların nasıl yerine getirildiği finansmanı sağlayan kurum tarafından sıkı bir
Ģekilde takip edilmektedir.
Sorularımıza Verilen Yanıtlar
• Geçen yıl eğitime tabi tutulan mahpuslardan %55'i tahliye olduktan sonra iĢe veya
eğitime yönlendirilmiĢtir. ĠĢe yerleĢtirilen kiĢinin yeniden suç iĢlemesi hâlinde
iĢverenle sorun olabiliyor ve bu durumda onlardan özür dilemek gerekiyor.
• Eski hükümlülerin daha önce suç iĢledikleri ortamı yeniden yaratmamaya özen
gösteriyorlar. Örneğin daha önce zimmet suçu iĢlemiĢse parayla ilgili iĢ
verilmemesine özen gösterilmektedir.
• Belediyeler, bankalar, diğer kamu kuruluĢları, büyük süper marketler de yapılan
projelere destek oluyorlar.
X.GENEL DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ
Dinamik güvenlik, iĢyurtları, ayrıcalık sistemi, cezaevi standartlarının belirlenmesi,
silâhsız dıĢ koruma, cezaevine ilk defa girenlere 3 günlük uyum eğitimi verilmesi ve
sivil toplum örgütleriyle iliĢkiler bize en çok etkileyen konular olmuĢtur.
GerçekleĢtirilmesi için personel ve maliyet gerektirmeyen, mahpusların cezaevine
uyum programının ülkemiz açısından da uygulanması düĢünülmelidir.
Personel eğitiminde farklı süre, uygulama ve yöntemler kullanılmakla birlikte, hizmet
içi eğitim büyük bir önem taĢımaktadır. Özellikle görevde yükselmek için ciddi bir
hizmet içi eğitim çalıĢması yapılmaktadır.
ĠĢyurtlarındaki sıkı çalıĢma koĢulları ve çalıĢma alanlarının da çok baĢarılı ve
etkileyici olduğunu söylenebilir. Özellikle daha önce bilgisayarı hiç görmemiĢ veya
bilgisayar kullanmamıĢ kiĢilerin veri tabanı oluĢturulmasında kullanılmasını yaratıcı
bir zekânın ürünü olarak kabul etmek gerekir. Bu, Ülkemiz açısından da
değerlendirilmesi gereken bir konudur. Seçmen kütüklerinin yenilenmesi, nüfus
sayımları gibi geniĢ veri tabanlarının oluĢturulmasında cezaevindeki mahpuslardan
yararlanılabilir.
Cezaevleri için standartlar belirlenmesi, hem denetleyene hem de denetlenene
yardımcı olacaktır. Ayrıca Genel Müdürlüğün farklı cezaevleri için farklı standartları
öne çıkarmak suretiyle her cezaevinin niteliğine göre etkin bir yönetim sağlamasına
da imkân vermektedir. Örneğin yüksek güvenlikli cezaevleri için güvenlik standardı
her zaman öncelikli iken, düĢük güvenlikli veya açık cezaevlerinde iĢyurtlarına,
meslek kurslarına, eğitime yönelik standartlar birincil önemde olabilmektedir.
Ġngiliz cezaevi yönetiminde katı bir hiyerarĢiye dayanan emir-komuta zinciri terk
edilmiĢ, esnek, yatay iliĢkilere ve yetki devrine daha çok olanak veren bir örgütlenme
anlayıĢı benimsenmiĢtir. "Dinamik güvenlik" kavramı ile mahpusu anlamak, sezmek,
personelle iliĢkisinin kalitesini arttırmak mümkün olabilmiĢtir. Cezaevi personeli,
onlardan saygı ve sevgi görecek Ģekilde davranmaktadır. Bu geliĢmelere rağmen,
kurumların aĢırı kalabalık olması nedeniyle mahpus ve personel arasındaki iletiĢim
zaman zaman güçleĢmekte ve sayıları az da olsa bir kısım personel hâlen bu
değiĢime direnç gösterebilmektedir.
Toplam kalite yönetiminin cezaevinin iç güvenliğine iliĢkin görünüĢü niteliğindeki
"dinamik güvenlik" kavramının özünde herkesin görev tanımının yapılması ve
sınırlarının belirlenmesi vardır. Uzun vadeli ve kararlı bir çalıĢmayı gerektiren bu
anlayıĢın fikirsel ve akademik altyapısının hazırlanmasından sonra uygulamaya
geçildiği anlaĢılmaktadır. Bu altyapı ve tartıĢma ortamı hazırlanmadan
ileride zorlama yoluyla yapılacak olası bir geçiĢ, ülkemiz açısından deneme yanılma
yönteminin dalgalı ve maliyetli tablosunu karĢımıza çıkarabilecektir.
Sivil toplum örgütlerinin profesyonelleĢtiği ve iĢin artık klasik gönüllülük anlayıĢından
uzaklaĢan, bir ihale kazanma ve bu Ģekilde varlığını devam ettirme yaklaĢımına
dönüĢtüğü görülmektedir. Buna bağlı olarak Genel Müdürlük ve cezaevi idarelerinin
de STK'lara iĢ veren, yapılan iĢi takip eden, onlara yaptıkları hizmetler için para
ödeyen ve dolayısıyla da STK'ların yaptıkları iĢleri özelleĢtiren bir yaklaĢımları olduğu
görülmektedir.
Gezi öncesinde heyet üyelerine Ġngiltere gezisi plânın verilmesi ve açıklanması
gerektiği hâlde uzmanların tatilde olması nedeniyle bu iĢlemin yapılmaması ilk üç gün
için çalıĢma ziyaretinin verimliliğini olumsuz olarak etkilemiĢtir. Çünkü heyet üyeleri
Ġngiliz Ġnfaz Sistemi hakkında çok ciddi ve verimli bir ön çalıĢma yaparak Ġngiltere'ye
gitmiĢlerdir. Dolayısıyla ziyaret edecekleri kurumların ne gibi özellikleri olduğunu
bilmeleri çalıĢmaları açısından büyük önem taĢımaktaydı. Bu husus hem The British
Council temsilcisinin hem de uzmanlarımızın dikkatine sunulmuĢtur.
Bilgilerinize arz olunur.
Mustafa SALDIRIM
Proje Koordinatörü Eğitici Savcı Gurubu Adına