talana ve yağmaya karşı çıkmak - TKM

Transkript

talana ve yağmaya karşı çıkmak - TKM
Türk Kardeþlik Merkezi
TALANA VE YAÐMAYA KARÞI ÇIKMAK
Yazan: Prof.Dr. Hakký AKALIN *Baðýmsýzlýk için milliyetçilik, ulusçuluk esastýr. Milliyetçilik ise bilinçli olmak, açlýða, yoksulluða
vermek, adam gibi baþý dik, onurlu ve þerefli yaþamak, sömürüye, **talana, yaðmaya, **yerli ve yabancý efendilere karþý çýkma
1980 yýlý baþýnda iç borç yükü sýfýr ve dýþ borç yükü 13.6 milyar dolar olan ülkemizde binlerce gencimizin yaþamýna malolan k
yaþanýrken IMF’nin önerisiyle 24 Ocak kararlarý alýnarak ekonomik ve sosyal politikalar deðiþtirilmiþ ve arkasýndan 12 E
askeri yönetiminin dönemi baþlamýþtýr.1980’lerden itibaren günümüze kadar devam eden bu süreçte, küreselleþme söyle
hukuksal ve kurumsal bir deðiþim baþlatýlmýþ, liberal bir sisteme geçilerek, sosyal devlet ortadan kaldýrýlmýþtýr. Devlet
sanayileþmekten vazgeçmiþtir. Sürekli olarak kýsýtlanan kamu harcamalarýný vergilendirerek karþýlamak yerine, kamu harcama
borçlanma yoluyla çözümlenmeye çalýþýlmýþtýr.Ulusal kaynaklar yatýrýma, üretime ve istihdama harcanmamýþ, geri kalmýþlýkt
için ileriye yönelik çalýþmalar yapýlmamýþtýr. Ýktidarlar üretmemiþ, vergilendirmemiþ, borcu borçla kapatmak için yeniden borç a
Nereden buldun diye sorulmamýþ, zenginden alýnýp yoksula aktarýlmamýþtýr.Özellikle 1990’larda bankalar halktan
topladýklarý paralarý devlete çok yüksek faizlerle borç olarak vermiþler ve devletin iç borçlarýnýn aþýrý bir þekilde artmasýna ned
olmuþlardýr. “Dolarizasyon” fenomeni ile iðneden, ipliðe kadar ABD Dolarýna baðlanan bir ekonomi oluþturularak
“Ulusal para” bilinci yok edilmiþtir.Liberal düþünce doðrultusunda devleti küçültmek masalýyla özelleþtirme adýna d
omurgasý sökülmeye baþlanmýþtýr. Devletin ekonomideki payý Türkiye’de sadece % 23.9 iken, neoliberal düþüncenin ýþ
sürekli olarak örnek gösterilen ABD’de devletin payýnýn % 32.2, Almanya’da % 53 ve Ýsveç’te % 58.5
olduðu gerçeði halkýmýzdan gizlenmiþtir.Borcu borçla öderken, borç bulmada güçlükler ortaya çýkýnca, bu kez eldeki tüm ulusal
özelleþtirme gerekçesiyle birer birer elden çýkartýlmaya baþlanmýþtýr. Borç alabilmek için IMF ve Dünya Bankasý’nýn es
koþullarý doðrultusunda ülkeyi daha da geriye götürecek, Cumhuriyetimizin tüm ekonomik kazanýmlarýný yok edecek ve halkým
daha da yoksullaþtýracak olan özelleþtirme adýna bankalarýmýz, madenlerimiz, enerji kaynaklarýmýz, fabrikalarýmýz, aðýr sana
tesislerimiz, devletin en deðerli arazileri ve tarým alanlarý gözden çýkartýlmýþ, birer birer satýlarak ülkenin yaþam kaynaklarý yok
edilmiþtir.Türkiye’de özelleþtirme 1984 yýlýnda dönemin Baþbakaný Turgut Özal tarafýndan baþlatýlmýþtýr. Daha sonra
Türkiye’de 1984’ten bu güne dek sað ve sol görüþlü olduðunu söyleyen bütün siyasi iktidarlar, 25 yýlda 200&rsquo
yakýn kuruluþtaki kamu hisselerini özelleþtirmiþlerdir. Özelleþtirme programýndan yabancý giriþimcilere satýlan hisselerin bedel
toplam özelleþtirme gelirlerinin yüzde 35’ine denk düþmektedir. Ýstanbul Menkul Kýymetler Borsasýnda iþlem gören þirke
yüzde 71’i yabancýlar tarafýndan alýnmýþtýr. Bugün bu yabancý yatýrýmcýlarýn kim olduðunu dahi bilmiyoruz.01/01/2003
31/12/2008 tarihleri arasýndaki 6 yýllýk dönemde toplam 28.759.252.996 ABD Dolarý tutarýnda özelleþtirme gerçekleþtirilmiþtir. 2
2008 döneminde yabancý sermayeli veya yabancý ortaklýðý bulunan þirketlere yapýlan satýþ/devir iþlemleri kapsamýnda yabanc
ortaklarýn payýna düþen satýþ/devir bedelleri ile ödeme tutarlarý toplamý 10.663.195.860 ABD Dolarý olup, tüm özelleþtirmelerd
saðlanan gelir tutarýnýn % 37’sine karþýlýk gelmektedir.Aracý kurumlar, sermaye piyasalarý konusundaki icraatlarý ile ilg
hazýrladýklarý karnede hükümeti deðerlendirmiþler ve AKP Hükümeti’ne, özelleþtirme, yabancý payýnýn artýrýlmasý, þirk
almalarý ve birleþmeler konusunda attýðý adýmlar nedeniyle 5 üzerinden geçer not vermiþlerdir. Bu kurumlar, yerli yatýrýmcý sa
yatýrýmcý haklarý, vergi, yeni ürün geliþtirilmesi ve Sermaye Piyasasý Kurulu (SPK) icraatlarý konusunda ise iktidarý yetersiz
bulmuþlardýr. AKP hükümetinin iktidara geldiði 2002'den bu yana yabancý payýnýn yüzde 42'den bugün yüzde 71'e ulaþtýðýný k
aracý kurum yetkilileri, 2002'de 1 milyon 204 bin 914 olan yerli yatýrýmcý sayýsýnýn ise 2006 sonu itibariyle 1.044.701'e
gerilediðine dikkati çekmiþlerdir.Türk Telekom, Telsim, Teletaþ ve Türk Kablo yabancýlara satýlan kamu kuruluþlarý arasýnda
bulunmaktadýr. Ýletiþimde yabancýlaþmanýn baðýmsýzlýk açýsýndan sakýncalarý açýktýr.Türkiye için stratejik öneme sahip yer
AKP iktidarý döneminde hýzla özelleþtirilmeye baþlanmýþtýr. AKP iktidarýnýn hazýrladýðý 2004’te yürürlüðe giren ve ade
“Madencilik Sektöründe Sömürgecilik” döneminin baþlamasýný saðlayan 5177 Sayýlý Yeni Maden Yasasý ve bazý
yasalarda yapýlan deðiþiklikler ile yabancý þirketler maden ruhsatý almak için adeta Türkiye’ye akýn etmiþler ve yabancýl
sahip olduklarý maden alaný 150 bin kilometrekare’yi aþmýþtýr. Bir baþka deyiþle ülke topraklarýnýn yüzde 19’u y
sermaye’nin kontrolu altýna girmiþtir. Maden Ýþleri Genel Müdürlüðü 5 bin 576 ihalenin ardýndan þimdi de 4 bin civarýnda
sahanýn daha özelleþtirilmesini hazýrlamaktadýr. Yapýlacak ihale ile 75 ilde madencilik yapma hakký özel þirketlerin eline
geçecektir. 1.9 milyon hektar arazinin özelleþtirileceði ihalelerde altýn, kurþun, mermer, krom, gibi birçok maden sahasý yer
almaktadýr. Arama ve iþletme verilecek þirketlerin büyük çoðunluðunun ise yine yabancý þirketler olacaðý tahmin edilimektedir. S
2006-2008’de yüzde 2 vergi karþýlýðý 40 bini aþkýn ruhsat verilmiþ, 4 bin maden sahasý daha satýlmýþtýr. 2006-2008 yý
verilen ruhsat miktarý 40 bin 193’tür. Yasa ile yer altý zenginlikleri sadece yüzde 2 vergi karþýlýðýnda yabancý sermayeli
yerli þirketlere açýlýrken, zenginleþtirme iþleminin ülkede yapýlmasý halinde devlet payý yüzde 1’e çekilmiþtir.Anadolu top
karýþ karýþ kazan yabancýlar, altýndan kurþuna, mermerden kroma kadar ne bulurlarsa alýp yurtdýþýna götürmektedirler. Özelli
için Türkiye’ye gelen yabancý þirketlerden: Fronteer Eurasia: Kuzeydoðu Anadolu’da 3.5 milyon onsluk altýn
rezervi bulmuþtur. Ariana: Ýngiliz þirket Artvin, Mardin Kýzýltepe ve Balýkesir Sýndýrgý da da arama ruhsatlarý almýþtýr. Stratex
ABD’li þirket, Uþak ve Kütahya arasýnda altýn bulmuþtur. Çanakkale ve Eskiþehir’de de arama yapmaktadýr. Kuze
Truva Madencilik: Kanadalý Teck Comico’nun desteklediði Fronteer firmasýna ait olup, 6 noktada arama yapmaktadýr.
Yeni Anadolu Madencilik: Yüzde 99’u Amerikan sermayeli þirket çok sayýda arama ruhsatýný almýþtýr.Türkiye’nin
Dünya rezervinin yüzde 70’ine sahip olduðu bor madeni üzerinde ise yabancý þirketlerin çalýþmalarý sürmektedir.
Türkiye’de bor madeni çýkaran çok sayýda yabancý þirket bulunmaktadýr.Türkiye’nin madenleri elimizden çýkmak
Son maden yasasý ile Türkiye madenlerinin tamamý yabancý þirketlerin ve Angloamerikan þirketlerin eline geçmiþtir. Madenlerin
bu durumu Türkiye’ye gelecekte madenler konusunda çok büyük bir sýkýntý yaþatacaktýr. Türkiye’ye son yýllarda
yabancý þirketler daha çok altýn madenleri baþta olmak üzere, krom, nitel madenlerine ciddi yatýrýmlar yapmýþlar ve yasalarda
bunlara göre deðiþtirilmiþtir. Türkiye madenlerini hammadde olarak çok ucuz fiyatlarla yurtdýþýna satmaktadýr.Özelleþtirme adý
yürütülen bu talan furyasýndan devlet ormanlarý da payýna düþeni almýþtýr. Türkiye'de ormanlarýn, niteliðini yitirdiði gerekçesiyl
alaný dýþýna çýkarýlmasýyla gerçekleþtirilen talan yýllardýr sürmektedir. Bu þekilde 19 bin kiþi ve kuruluþa yaklaþýk 9.6 milyon d
http://www.tkm.org.tr/main
Joomla! Tarafýndan Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 05:56
Türk Kardeþlik Merkezi
ormaný yasal düzenlemelerle devredilmiþtir. Bu alan genel orman alanlarýnýn yüzde 4.6'sýný, verimli orman alanlarýnýn ise yüzd
11'ini oluþturmaktadýr. Kamu yararý adý altýnda bedelsiz olarak yapýlan orman tahsislerinden en çok yararlananlar ise büyük
holdingler olmuþtur. Bu çevrelerce oluþturulan vakýf üniversitelerine genellikle 1000 dekarýn üstünde olmak üzere, rantý en yüks
en deðerli devlet ormanlarý tahsis edilmiþtir. Bu çerçevede Koç Üniversitesine 1900 dekar, Sabancý Üniversitesi'ne 930 dekar
orman alaný verilmiþtir. Ayrýca SEKA Ýzmit Fidanlýðýndan 1600 dekar arazinin kuracaklarý otomotiv tesisi için Ford-Koç ortaklýð
bedelsiz olarak tahsisi, Türkiye'deki orman yaðmasýnýn en çarpýcý örneklerinden birisidir.Bugüne deðin halkýn kaynaklarýndan
milyar Dolar harcanan GAP Bölgesinde, sulanmasý planlanan alanýn ancak yüzde 12'sinde sulu tarýma geçilebilmiþtir. GAP
bölgesi de uluslararasý tekellerce yaðmalanmaktadýr. Þimdiye dek 67 Ýsrail þirketi bölgede arazi satýn almýþtýr. Ýsrail dýþýnda
Ýngiltere, Fransa gibi bölgede çýkar ve egemenlik peþinde koþan ülkeler de bölgenin ekonomik potansiyeli ve stratejik
konumundan yararlanmak için etkinliklerini sürdürmektedirler. Ýznik Gölü kýyýsýnda mýsýr iþletme tesisi kuran Cargill þirketi, GA
bölgesinde mýsýr çiftliði kurmaktadýr.Hazine’nin açýkladýðý bilgilere göre özelleþtirmeler satýn almalar ve þirket evlilikleri
gerçekleþmiþtir. Hisselerinin yarýsýndan çoðu yabancý sermayeye ait olan þirketlerin, bankacýlýktan lojistiðe, gýdadan temizlik ü
her alanda pazar paylarý yükselmiþtir. Geçen son 5 yýlda, ülkeye gelen yabancý yatýrýmcý rakamý 57,4 milyar dolara ulaþmýþ,
2007’de yabancý sermayeli þirketler, 651 firmaya ortak olmuþ, Türkiye’ye giren doðrudan yatýrým tutarý 21,9 milya
dolara ulaþmýþtýr. Özelleþtirmeler sayesinde tütün ve içki alanlarýnda pazar hýzla yabancý sermayenin eline geçmiþtir. Ýçki ve t
dengeler Tekel’in iki alandaki özelleþtirmesiyle deðiþmiþtir. Tütünde 2002’de yüzde 40 olan yabancý payý
2007’de yüzde 74’e yükselmiþ, 2009 yýlýnda da sigara pazarýnýn yüzde 100’ü yabancý yatýrýmcýlarýn elin
geçmiþtir. Alkollü içkide de piyasanýn yüzde 80’ine yabancý þirketler sahip olmuþlardýr. Yine alkollü içecek alt kategorisin
biraya bakýldýðýnda, Türkiye’de bira özel sektörde Efes Pilsen, Tuborg ve Mey Ýçki tarafýndan üretilmektedir.
Carlsberg’in Türk Tuborg’un hisselerini almasýyla bira sektörü 2002 yýlýnda yüzde 80’i yerli, yüzde
20’si yabancý hale gelmiþtir. Son 5 yýlda bankacýlýktan sigortacýlýða lojistik akaryakýt daðýtýmýna kadar her alanda yab
þirketlerin pazar paylarý yükselmiþtir. 19 sektörde 2002’den 2007’ye yabancý sermayenin payýnýn nasýl deðiþtiðin
araþtýrdýðýmýzda, yabancýlarýn payýnýn en hýzlý arttýðý 3 sektörün sýrasýyla sigorta, bankacýlýk ve perakende sektörleri oldu
çýkmaktadýr.Sigorta sektöründe yabancý þirketlerin pazar payý 8 kat, bankacýlýk sektöründe 3 kat artmýþtýr. Son 7 yýlda 23 yab
sermayeli bankadan 5'i Türk genel müdürünü deðiþtirmiþtir. Sektördeki yabancý genel müdüre sahip banka sayýsý 8'e çýkmýþtýr
sektöründe Nisan-Haziran 2009 döneminde faaliyet gösteren banka sayýsý 49’dur. Mevduat bankalarý sayýsý 32, kalkýnm
ve yatýrým bankalarý sayýsý 13 ve katýlým bankalarý sayýsý 4'tür. Mevduat bankalarýndan 3 tanesi kamu sermayeli, 11 tanesi ö
sermayeli ve 17 tanesi yabancý sermayeli bankadýr. Bankacýlýkta yabancý bankalarýn payý yüzde 3’ten yüzde
42’ye týrmanmýþtýr. Sektöre bakýldýðýnda uluslararasý yabancý bankalarýn orta ve büyük ölçekli bankalarýn tamamýna
aldýðý ya da bu bankalarla stratejik ortaklýk kurduðu görülmektedir. Öyle ki bankalarda kontrol gücüne sahip olmayan yabancý o
da dikkate alýndýðýnda, Kasým 2007 itibariyle sektördeki yabancý sermaye payý yüzde 42,7’yi bulmaktadýr. Bu durum pa
paylarýna da yansýmýþtýr. Türkiye Bankalar Birliði (TBB) verilerine göre aktif büyüklükler açýsýndan, 2007’nin eylül ayý it
yabancý bankalarýn payý yüzde 12,5’e ulaþmýþtýr. 2002 yýlýnda bu rakam sadece yüzde 3,1 idi. Bu orana yabancý ortak
hisselerinin yüzde 50’nin altýnda olduðu bankalar dahil edilmemiþtir. Akbank-Citibank, Garanti-GE, YKB-Unicredito gibi
özel bankalar ve Merrill Lynch, Calyon gibi yatýrým bankalarýnýn yabancý ortak hisseleri doðrultusunda pazar paylarý da
eklenince, sektör içinde toplam pazar payý yüzde 25’lere kadar çýkmaktadýr.Sigortada ise son iki yýlda pazarýn yüzde
70’i yabancý þirketlerin kontrolüne geçmiþtir. Son 2 yýldýr yabancý sigorta þirketlerinin Türkiye’ye ilgisinin arttýðý
görülmektedir. Sektöre yabancý sermayenin yoðun ilgisi, 2006’da Groupama’nýn, Baþak Sigorta ve Baþak
Emeklilik’i özelleþtirmeden satýn almasýyla baþlamýþtýr. 2007 yýlýnda sektör, dünya devlerinin ülkeye giriþine sahne olm
Denizbank-Dexia Global Hayat Sigorta’yý, Mapfre Genel Sigorta’yý, Hollandalý Eureko ise Garanti Sigorta ve
Emeklilik’in hisselerini satýn almýþtýr. Ray Sigorta’nýn çoðunluk hissesi TBIH Financial Services Group’a
geçmiþtir. Son olarak, Axa Grubu, Axa Oyak Holding’deki yüzde 50 Oyak hissesini satýn almýþtýr. Bu geliþmeler,
2001’de yüzde 7,9 olan yabancý pazar payýnýn 2007 sonunda 8 kat sýçrama yaparak yüzde 70,6’ya çýkmasýna y
açmýþtýr. Emeklilik þirketlerinde bu pay yüzde 67,5’e çýkmýþtýr.Benzer biçimde çimentoda el konulan ve özelleþtirme ida
tarafýndan satýlan fabrikalarýn satýþý, pazardaki rekabetin yabancý sermaye lehine dönmesini saðlamýþtýr. Çimento sektörü öz
iki yýlda yapýlan satýn almalarla hareketlenmiþtir. Yabancý firmalar Denizli, Elazýð, Lalapaþa, Van gibi fabrikalarý alarak ve
yaptýklarý kapasite artýþlarý sonucunda Türkiye’deki pazar paylarýný artýrmýþlardýr. 2002’de pazarda Heidelberg
Italcementi, Lafarge, Vicat ve Cementir gibi 5 yabancý þirket varken, 2007 sonunda bu alana CRH, Titan, Cimpor, Barbetti
gibi 4 yeni þirket daha katýlmýþtýr. Türkiye’de toplam 44,6 milyon ton klinker kapasitesine göre, yabancý sermaye
grubunun payý yüzde 35’lere ulaþmýþtýr.Benzer bir durum yüzde 20’nin üzerinde pay ile lider Migros’un sa
ile organize perakende sektöründe yaþanmýþtýr. Organize perakendecilikte son olarak lider Migros’un Ýngiliz BC
Partners’a satýlmasý, dengeleri yabancý þirketler lehine çevirmiþtir. CarrefourSA yüzde 13,6 pazar payýna sahiptir ve yüz
20,5 pay ile lider olan Migros’un ardýndan ikinci sýrada yer almaktadýr. Diðer güçlü yabancý rakipler Metro Grup ile Tesco
Kipa ile yabancý þirketlerin pazar paylarý yüzde 60’a yaklaþmýþtýr. Hazýr giyimde yabancý markalarýn pazar payýnýn yü
20’lerde olduðunu tahmin edilmektedir. Yakýn bir gelecekte yerli perakendecinin zor durumda kalacaðý ve satýlacak
büyük markalarý yabancýlarýn satýn alacaðý ileri sürülmektedir.Beyaz eþya sektöründe Arçelik ve Profilo Telra gibi Türk þirketler
yýlda kan kaybetmiþlerdir. Halen pazarýn yüzde 66’sini elinde tutmaktadýrlar. Alman BSH, Türkiye’de yabancý
sermaye olarak en büyük paya sahip þirket olarak görülmektedir. Þirket, Türkiye’de Bosch, Siemens, Gaggenau ve yerel
markasý Profilo ile faaliyet göstermektedir. Pazarda yüzde 25’lik bir paya ulaþmýþtýr. Bir diðer yabancý Ýtalyan Ýndesit
Company ise Türkiye’deki yatýrýmlarýna hýz vermiþtir. Bu iki güçlü yabancý þirketin yanýnda Miele, Electrolux. GE ve Sa
da pazarda yer almaktadýrlar. Bu þirketlerin yöneticileri, yabancý devlerin içerdeki güçlü Türk üreticilere raðmen ülke potansiyelin
bakarak sektöre yatýrým yapacaklarýný belirtmektedirler.Rekabetin en sert geçtiði diðer iki sektör olan otomotiv sektöründe ve ce
telefonu operatörlerinde yabancý egemenliði çok daha yüksektir. Merkez Bankasý’nýn ÝSO-500 üzerinden sektörlerde ya
pazar paylarýnýn hesaplamasýna göre, otomotivde 5 yýlda bu oran yüzde 42,9’dan yüzde 75,4’e çýkmýþtýr.
Tofaþ’tan alýnan bilgilere göre distribütör bazýnda yabancý distribütörler satýþlarýn yüzde 78,7’sini elinde
http://www.tkm.org.tr/main
Joomla! Tarafýndan Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 05:56
Türk Kardeþlik Merkezi
tutmaktadýrlar. Cep telefonu operatörlerinde de benzer bir durum yaþanmaktadýr. Þu an 3 büyük aktörün yer aldýðý bu sektörde
Vodafone yüzde yüz yabancý hissedarlý olup, Avea’da ise Oger Telecom’un yüzde 55 payý bulunmaktadýr.
Turkcell’in ortaklýk tablosu daha karmaþýk görünse de, þirket içinde yabancý ortaklar TeliaSonera ve Alfa
Telecom’un payý yüzde 50,3 olarak hesaplanmaktadýr. Bu yabancý ortaklýk yapýlarýna göre, cep operatörlerinde yabanc
payý son 5 yýlda iki katýna çýkmýþtýr. 2003 yýlýnda yüzde 29 olan bu oran, Telsim’in Vodafone’a satýlmasý, Turk
Avea’daki yabancý hissedarlarýn paylarýnýn artmasý ile bugünkü yüzde 62’lere taþýnmýþtýr.Akaryakýt daðýtýmý
yabancýlarýn aðýrlýðýnýn hissedildiði bir baþka sektördür. 30’un üzerinde büyük þirketin bulunduðu sektörde, Shell, BP g
þirketler yüksek bir paya sahiptir. Sektörde yüzde 50’den fazlasý yabancý hissedarlý þirketlerin ürünlerinin payý, son 5 yýl
yüzde 38,7 den yüzde 43,6’ ya çýkmýþtýr. Yabancý þirketlerin lojistikte özellikle uluslararasý hava taþýmacýlýðýndaki pa
80’lere ulaþmýþtýr. Kargo ve yurtiçi taþýmacýlýkta ise yabancý pazar payýnýn yüzde 20’lerde olduðunu tahmin
edilmektedir. 2003 yýlýnda ise bu oran yarýsý kadardý.Ýlaç sektörü, tüm dünyada çok uluslu büyük þirketlerin hakim olduðu bir a
Yabancý sermayeli þirketlerin toplam ilaç piyasasýndaki payý 2004 yýlýnda yüzde 64 iken 2007 yýlý sonunda bu oran yüzde
70’e yükselmiþtir. Türkiye’deki eþdeðer-jenerik ilaç üreticisi firmalara da son yýllarda yabancýlar ortak olmuþlardýr
deðer jenerik ilaç üreticisi firmalardaki yabancý pazar payý son 5 yýlda yüzde 23’ten yüzde 38’e çýkmýþtýr. Gelece
payýn yüzde 80’lere çýkmasý beklenmektedir.Temizlik ürünlerinde pazara bakýldýðýnda yýllar içinde yabancý sermayeli f
paylarýný ezici þekilde artýrdýklarý görülmektedir. 2007 yýlý sonu itibarýyla yabancý ortaklý þirketlerin pazardan aldýðý pay yüzd
týrmanmýþtýr. Oysa 5 yýl önce bu oran yüzde 74,9’dur. Alt kategorilerde incelendiðinde de, yabancý þirketlerin mutlak
hakimiyeti fark edilmektedir. Örneðin sadece P&G, deterjanda yüzde 41’lik traþ býçaðýnda yüzde 57’lik paya sahip
olmuþtur.2007 yýlýnda gýda ve içecek sektörüne giren uluslararasý doðrudan sermaye tutarý 758 milyon dolardýr. Bu rakam topl
doðrudan sermaye giriþinin yüzde 3,7’sini oluþturmaktadýr. Gýda ve içecek sektöründe 15 þirket satýn alýmýnýn 8&rsquo
yabancý þirketlerce gerçekleþmesi bu alana olan ilgiyi kanýtlamaktadýr.Yabancý sermaye’nin Türkiye’ye yönelik
ilgisini Ýzmir ili örneðinde inceleyelim. Ýzmir’e yönelik yabancý ilgisi son dönemde de artarak devam etmektedir. Son birk
yýlda çok sayýda þirket yabancýlar tarafýndan satýn alýnmýþtýr. Bunlar arasýnda ilk akla gelenler þunlardýr: Çimentaþ 227 milyo
Ýtalyan Caltagirone Ailesi’ne ait Cementir’e satýlmýþtýr. Danimarkalý Carlsberg Türk Tuborg’u 135 milyon
Dolar’a, Ýngiliz Tesco Kipa’yý 156 milyon Dolar’a satýn almýþlardýr. Belçikalý Deceuninck, 20 milyon Dolar
karþýlýðýnda Ege Profil’e sahip olmuþtur. Dünyanýn çeþitli ülkelerinde 43 fabrikasý bulunan ABD’li ünlü otomotiv t
Hayes Lemmerz International, Ýzmirli jant üreticisi Jantaþ’taki ortaklýk payýný yüzde 60’a çýkarmýþtýr. 2000 yýlýn
Avrupa'da hayli sýkýntýlý günler geçiren ve 427 milyon Euro zarar eden ve Ýzmir’e yatýrým yapan önemli yabancý serma
gruplarý arasýnda yer alan General Motors (GM), Opel'deki tasarruf tedbirleri çerçevesinde, Ýzmir'in Torbalý Ýlçesi'ndeki en
verimli tarým alanlarýnýn üzerine kurulan fabrikasýný kapatmýþtýr. Yýllýk 10 bin Vectra üretim kapasiteli fabrika, 2001 yýlýndaki
operasyonun ardýndan yedek parça deposu haline getirilmiþtir. Özellikle Yunan sermayesinin Ýzmir’deki yatýrýmlarý da s
dönemde iyice hýz kazanmýþtýr. Bu yatýrýmlarýn ilk adýmý, Yunanistan’ýn ünlü gruplarýndan Mihalides’in yerli or
1999 yýlýnda kurduðu Boromik adlý þirket ile atýlmýþtýr. Buna þimdi yenileri eklenmektedir. Kentteki diðer Yunan sermayeli þirke
arasýnda ise Albatros Dýþ Ticaret, Amiral Dýþ Ticaret, Asos Ýç ve Dýþ Ticaret, Atko Dýþ Ticaret ve Fioritex Tekstil’i saym
mümkündür. Türkiye’nin ilk misina fabrikasýný, Ýzmir Organize Sanayi Bölgesi’nde, Ýzmirli Hisar Balýkçýlýk ile Yu
Maroungas firmasý kurmaktadýr. Ayrýca, Foça’da 350 ton çipura ve levrek üreten ve bölgenin önemli balýk çiftliklerinden
birine sahip olan Elektrosan Deniz Ürünleri þirketi de Yunan Koronis firmasý tarafýndan satýn alýnmýþtýr.1974 yazýnda, Türkiye
gerçekleþtirdiði Kýbrýs Barýþ Harekatý ile tarihindeki 26 Ocak 1699 Karlofça Antlaþmasý’yla baþlayan 275 yýllýk bir geri ç
durdurmuþ, tüm oyunlara ve baskýlara karþýn gerektiðinde milli gücüyle anlaþmalardan kaynaklanan hakkýný alarak, mazlumiye
aþabileceðini ve tüm dünya’ya baþkaldýrabileceðini Ulusal Kurtuluþ Savaþý’ndan sonra bir kez daha göstermiþtir.K
Barýþ Harekatý, Türk Milleti’nin topyekun arzu ve inancý, Türkiye Devleti’nin kararý ve Türk Ordusu’nun
süngüsüyle yazýlan þanlý bir tarih ve Türk Milleti’nin þahlanýþýnýn bir kanýtýdýr.Baþta Yunanistan olmak üzere Batý bu d
sindirememiþtir. Türkiye ile bir savaþý göze alamayan Yunanistan Baþbakaný Karamanlis’in “Bundan sonra
yapmamýz gereken þey, Türk’lerin yaralarýný kaþýmak ve kanatmak olacaktýr” sözleri ile eyleme geçilerek
Türkiye’de anarþi ve terör iyice týrmandýrýlmýþ, uygulanan ambargolarla dýþ ekonomik baskýlar artýrýlmýþtýr.Türk Millet
kararlýlýðý ve Türk Silahlý Kuvvetleri’nin gücü karþýsýnda emellerine ulaþamayacaklarýný anlayan Yunanlýlar son dönem
deðiþtirerek yoðun bir þekilde baþka cephelerden saldýrýya geçmiþlerdir. Yabancýlara mülk satýþýna izin veren 3 Temmuz 2003
4916 sayýlý Kanun’un yürürlüðe girmesinden Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiði 27 Temmuz 2005’e
kadar Yunanlýlarýn yeni bir strateji gereði özellikle Fener Patrikhanesi çevresinde gayrimenkul edinmiþ olduklarý ileri sürülmekted
Sistematik þekilde uygulamaya konulan bu taktik Ýstanbul’un Vatikan benzeri bir konuma getirilmesine ve hatta
Bizans’a dönüþtürülmesine yöneliktir.Finansbank’ýn satýþýyla büyük bir Yunan sermayesi Türkiye’ye gelmi
Bankacýlýk sektörüne Yunanlýlarýn giriþi Novabank’ýn Sitebank’ý, Eurobank’ýn da 25 milyon Dolara borsa
aracý kurumu HC Ýstanbul’u satýn almalarýyla baþlamýþtýr. Yunan þirketleri son dört yýlda Türkiye’de 100&rsquo
fazla yatýrýmý gerçekleþtirmiþlerdir.Artýk ekonomimizin ve finans sistemimizin tümüyle ele geçirilmesi söz konusudur.Yabancýla
satýlan 25.591 ana taþýnmazýn 6.523’ünü, 46.080.624 m2 alanýn 2.777.545 m2’sini Yunanistan vatandaþlarý sat
almýþtýr. Türkiye’den arazi satýn alan 91.145 yabancýnýn 10.916’sý Yunanistan vatandaþlarýdýr.Özelleþtirme iha
olan Çoruh, Yeþilýrmak, Osmangazi Elektrik Daðýtým AÞ’ler için baðlayýcý tekliflerin alýnmasý ve satýn alanlarýn belli olm
beklenmektedir. 2009 yýlýnýn baþlarýnda ihalesi yapýlan ancak hedeflenen fiyatlara ulaþýlamadýðý için iptal edilen Milli Piyango
ihalesi de yeniden açýlacaktýr. Özel sektör iþlemlerinden hastane sektöründeki uzun süredir devam eden bazý iþlemlerin sonuçla
eðitim sektöründe faaliyet gösteren bazý özel sektör þirketlerinde ise ortaklýk iþlemlerinin gerçekleþmesi, çimento sektöründe yaþ
konsolidasyonun uzantýsý olabilecek bazý özel sektör iþlemlerinin de olabileceði, enerji sektöründe özellikle yenilebilir enerji
konusunda lisans sahibi olan þirketlerin oluþturduklarý yapýlara ortak almalarý veya tamamýnýn satýþýna olumlu bakmalarý, 201
yýlýnda Baþkentgaz, Elektrik Daðýtým ve Üretim, Karayollarý ihalelerinden bazýlarý tamamlanabilirse özelleþtirmede ciddi bir
hareketlenme beklenmektedir. Özelleþtirme Ýdaresi Baþkanlýðýnýn Resmi Gazete'de yayýmlanan tebliðine göre, ÖYK'nýn özell
kapsamýna dahil ettiði hidro elektrik santralleri, ''iþletme hakkýnýn verilmesi'' yöntemiyle özelleþtirilecektir. Bu santrallerin
http://www.tkm.org.tr/main
Joomla! Tarafýndan Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 05:56
Türk Kardeþlik Merkezi
özelleþtirme iþlemleri de, 31 Aralýk 2010 tarihine kadar tamamlanacaktýr. Elektrik Üretim A.Þ.’ye ait 56 santralin özelleþtir
programýna alýnarak özelleþtirmeye hazýrlýk iþlemine tabi tutulmasýna karar verilmiþtir.Yukarýdaki bilgiler bir kere daha ülkemiz
içinde bulunduðu vahim durumu ve emperyalizm kýskacýnda ki Türkiyenin içler acýsý tablosunu göstermektedir. Milli sanayi ve m
sermaye tasfiye edilmektedir. Özelleþtirmelerle ülke haraç mezat satýlmaktadýr.Ekonomisi borç bataðý içinde, sanayisi can çekiþ
insanlarý evine ekmek götüremiyor. Türkiye Devleti Batý’nýn kapýsýnda, boynunu emperyalizmin kýlýcýnýn altýna uzatmý
bekliyor, AB’nin, IMF’nin kapýsýnda yýllardýr dilenci gibi dileniyor.1980’lerde uygulamaya baþlanan neoliberal uygulamalar sonunda 3.5 milyon iþsiz vatandaþýmýzla iþsizlik Cumhuriyet tarihindeki en büyük oranlara ulaþmýþ, yoksullu
iyice derinlenmiþ, aç yaþayan vatandaþlarýmýzýn sayýsý artmýþtýr. Ýflaslar, intiharlar, cinayetler, hýrsýzlýklar ve soygunlarla ek
kriz, ortaya çýkan sosyal sonuçlarýyla hýzla büyük bir toplumsal krize doðru sürüklenmektedir.Yarým trilyon dolar iç ve dýþ borç.
zengin kesimi olan % 5, milli gelirin yaklaþýk olarak yarýsýna el koymuþ durumda. En deðerli ulusal varlýklarýmýz birer birer elde
çýkartýlmýþ. Vergiler emperyalizmin üçüncü sýnýf memurlarý tarafýndan belirlenip, denetlenmekte ve toplanmakta. Devletimiz D
Umumiye idaresinden çok daha aðýr bir iktisadi denetim altýnda.Küreselleþme olarak isimlendirilen yeni sömürgecilik dalgasý
karþýsýnda Türkiye kendisini ve milli çýkarlarýný koruyabilmek için artýk bir yol ayrýmýna ve karar verme noktasýna gelmiþtir.Tü
siyasi geleceðini etkileyecek ve belirleyecek siyasal kararlarý almak zorundadýr. Bu da önemli bir siyasi sorumluluðu
gerektirmektedir. Türkiye’de öncelik borç ödemek deðil, Türkiye’yi ve Türk insanýný kalkýndýrmak olmalýdýr. Daha
alýnacak önlemler ve uygulanacak politikalarla oluþturulacak dolu bir hazine ve çok güçlü bir ordu Türkiye’nin yeniden lide
bir ülke olmasýný saðlayacaktýr. Ülkenin ekonomik ve siyasal baðýmsýzlýðý üstündeki karanlýk bulutlarýn daðýlmasý, ulusun bir
kavuþmasý için bugün yeni bir baðýmsýzlýk projesine, ekonomik bir manifestoya, paramparça edilmiþ bir toplumda yeniden milli
yaratacak, ötekileþtirmeyi önleyecek, herkesi kucaklayacak, insanlarýmýzýn yüreklerine ve vicdanlarýna dokunarak onlarýn sözc
öncüsü olacak, bu coðrafyada siyasetin halkla arasýna ördüðü duvarlarý yýkacak, halk için, halkla beraber hareket edecek, ulusa
mimarlýðýný üstlenecek ve halktan kaçarak deðil, halkla bütünleþerek çalýþacak Türk Milleti’ne ve Türk Devleti’ne
çýkacak toplumcu bir anlayýþýn iktidarýna gereksinim var.Planlý, kayýtlý ve karma ekonomiyle kalýcý ve sürekli büyümeyi saðla
ekonomi politikasýnda; devletin yatýrým harcamalarýný bütçe fazlalarý ile iç ve dýþ borçlanmadan elde edilen gelirler toplamýnda
ithalat ile ihracatta dengeyi ilke edinen, IMF ile Dünya Bankasý anlaþmalarýna son veren, spekülatif sermaye hareketlerini
kontrol eden, iç ve dýþ borçlarý yeniden yapýlandýran, vergi yükünde adalet için düzenlemeler yapan, kýrsal ekonomik kalkýnma
baþarmak için alýnacak önlemlerle tarým ve hayvancýlýk sektörünün var olan ancak yok edilmeye çalýþýlan gücünü en üst düze
geçiren bir siyasete ihtiyaç var.Hem üretken emeðin hem de giriþimci milli sermayenin temsilcisi olan, iþ ve aþ sorununu çözmek
üretimi ve istihdamý eksiksiz ve sürekli destekleyen, iþ güvencesini etkinleþtiren, gelir daðýlýmý adaletsizliðini ortadan kaldýran v
koruyan önlemlere öncelik veren, kamu çalýþanlarýný yoksulluk sýnýrlarý altýnda yaþamaya mahkum eden ülkenin geleceðini g
çýkaran bu çürümüþ düzeni deðiþtiren, “Milli Ýktisat”, “Milli Sermaye”, “Milli Kalkýnma”
bir siyasete ihtiyaç var.Özelleþtirilen stratejik kurumlarý Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý’nýn 47nci maddesi ve 3082 sayýl
kanuna uygun olarak devletleþtiren, bu kurumlarda özelleþtirme sýrasýnda iþten çýkartýlan personeli öncelikle iþe alan bir siyase
ihtiyaç var.Güçlü bir Türkiye yolunda, öncelikle milli ve baðýmsýz bir enerji politikasýný uygulayan, bu baðlamda; her çeþit mevc
kaynaðýnýn geliþtirilmesinin yaný sýra, yeni kaynak aramalarýna hýz veren, henüz gerektiði gibi deðerlendirilemeyen ve tamame
ulusal kaynaklara dönük jeo-termal ýsý, güneþ, rüzgar gibi yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn en kýsa zamanda enerji arzý
katkýsýný saðlayan, Türkiye’nin kendi nükleer teknolojisine sahip olmasýný savunan bir siyasete ihtiyaç var.Ülkemizin yer
ve yer üstü kaynaklarý ile ormanlarýna sahip çýkarak, talan edilmesinin önüne geçen, ülkenin yeraltý kaynaklarýnýn hiçbir kýsýtla
olmaksýzýn yeraltýndan çýkartýlmasýný saðlayan, bunlarýn iþlenmeden yurtdýþýna çýkartýlmasýna izin vermeyen, kamu elindek
çok uluslu þirketlere aktarýlmasýný önleyen, madencilik alanýndaki kamu giriþimciliðinin tasfiye edilmesini önleyen bir siyasete ih
var.1923-1938 döneminde olduðu gibi Türkiye’yi Türkiye’den yöneten bir siyasete ihtiyaç var.Yazarýn diðer yazýlar
okumak için týklayýnýz...
http://www.tkm.org.tr/main
Joomla! Tarafýndan Desteklenmektedir
Üreten: 13 October, 2016, 05:56

Benzer belgeler