Akademik Çalışmalarıma Erişmek İçin Lütfen Tıklayınız

Transkript

Akademik Çalışmalarıma Erişmek İçin Lütfen Tıklayınız
Uzm.-Op. Yusuf Yıldırım - Tüm Etkinlikleri
A - DERGİ
3,6 Puan
3,6 A Puan
0 B Puan
TOD Dergisi dışında yurt içi oftalmoloji dergileri
Araştırma
makale
5 / 4.
Yazar
Kaynakça: Cengiz ALAGÖZ1, Neşe ALAGÖZ1, Hasan GÜNEŞ2, Uğur ÇELİK3, Yusuf YILDIRIM1,Ahmet Taylan YAZICI4, Ahmet DEMİROK,Diyabetik Vitreomaküler Traksiyon
Nedeniyle 23 Gauge Pars Plana Vitrektomi Geçiren Olguların OKT Bulguları ve Cerrahi SonuçlarıRet-Vit 2015;23:51-56
Özet: Amaç: Diyabetik vitreomaküler traksiyon (VMT) nedeniyle 23 gauge pars plana vitrektomi (23G-PPV) geçiren olguların sonuçlarını ve OKT bulgularını değerlendirmek.
Gereç ve Yöntem: Hastanemizde Şubat 2011-Mart 2013 tarihleri arasında diyabetik etiyolojiye bağlı VMT tanısı ile 23G-PPV uygulanmış 16 hastanın (6K, 10 E) 17 gözü (8
sağ, 9 sol) retrospektif olarak incelendi. Hasta dosyalarından demografik bilgilerin yanı sıra cerrahi öncesi ve sonrası tam oftalmolojik muayene bulguları ile cerrahi teknik ve
komplikasyonlar kaydedildi. Cerrahi öncesi ve son muayenede çekilen OKT görüntüleri incelendi. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 71.4±5.1 yıl idi. Ortalama takip süresi
16.0±8.8 ay idi. Ortalama başlangıç düzeltilmiş görme keskinliği (DGK) logMAR eşeline göre 1.01±0.4 iken son kontrolde 0.67±0.34 idi (p0.001). Son kontrolde ortalama
3.4±2.8 sıra artış kaydedildi. Operasyon öncesi ortalama santral maküler kalınlık 484±150µm iken son kontrolde 292±110µm idi (p0.001). Sonuç DGK ile başlangıç DGK
arasında pozitif korelasyon mevcuttu (r=0.733, p=0.001). PPV esnasında internal limitan memban (İLM) tabakası soyulmayan olgularda (N=6) görsel artış İLM soyulanlara
(N=11) kıyasla anlamlı olarak daha fazla bulundu (sırasıyla, 5.2 ve 2.5 sıra) (p=0.037). Son OKT’de İLM soyulan 2 olguda lameller delik ve 4 olguda retinal atrofi tespit
edilirken İLM soyulmayan 2 olguda epiretinal membran mevcuttu. Sonuç: Diyabetik VMT olgularında PPV cerrahisi sonrası fonksiyonel ve anatomik başarı sağlandı.
Fonksiyonel başarı İLM soyulmayan olgularda daha iyi bulundu. İLM soyma tekniklerinin geliştirilip daha az travmatik hale getirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar
Kelimeler: Diyabetik vitreomaküler traksiyon, 23 gauge pars plana vitrektomi, internal limitan membran soyulması ve optik koherens tomografi.
15 Puan
15 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp dışındaki indekslerde yer alan yurt dışı dergiler
Araştırma
makale
4 / 3.
Yazar
Kaynakça: Nihat Sayin*, Necip Kara, Yusuf Yildirim.A Comparison of Corneal Biomechanical Properties of Chronic Smokers and Non-Smokers Using the Ocular Response
Analyzer. Adv Ophthalmol Vis Syst 2015, 2(1): 00027
Özet: We compared the biomechanical properties of corneas in eyes of healthy chronic smokers and non-smokers. In this prospective, comparative, and cross-sectional
study, 50 eyes of 50 healthy chronic smokers (Study group) and 50 eyes of 50 agematched, healthy non-smokers (Control group) were enrolled. The corneal hysteresis (CH)
and corneal resistance factor (CRF) were measured intwo groups using the Ocular Response Analyzer (ORA). Differences in the corneal biomechanical properties were
determined using an independent-samples t test. Urine samples were collected to measure urinary levels of cotinine. Correlations between the number of cigarettes smoked
per day, smoking duration, age, and CH-CRF values in the smokers group were also evaluated. Mean CH was 10.63±2.08 (SD) mmHg and 10.57±1.45 mmHg and the mean
CRF was 10.53±1.81 mmHg and 10.27±1.77 mmHg in the smoker and control groups, respectively (p>0.05). CH and CRF were not correlated with the number of cigarettes
smoked per day, smoking duration, or age. The findings indicate that cigarette smoking does not affect corneal biomechanical parameters such as CH and CRF. In addition,
CH and CRF are not affected by the number of cigarettes smoked per day, smoking duration, or age.
51 Puan
51 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 1.
Yazar
51 Puan
51 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 1.
Yazar
39 Puan
39 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 2.
Yazar
25,5 Puan
25,5 A Puan
0 B Puan
Türk Oftalmoloji Dergisi
Araştırma
makale
5 / 1.
Yazar
Kaynakça: Yusuf Yıldırım1, Onur Ölçücü1, Abdurrahman Başcı1, Alper Ağca1, Engin BilFotorefraktif keratektomi ve küçük kesiden lentikül ekstraksiyonu sonrası kornea
biyomekaniksel özelliklerindeki değişimin karşılaştırılması.TJO-49260ge Özgürhan1, Cengiz Alagöz1, Ali Demircan2, Ahmet Demirok1
Özet: Amaç: Düşük ve orta dereceli myopi tedavisinde fotorefraktif keratektomi (PRK) ve küçük kesiden lentikül ekstraksiyonu (SMILE) sonrası kornea biyomekaniksel
özelliklerindeki değişimin karşılaştırılması Gereç-Yöntem: Düşük ve orta dereceli miyopi tedavisinde PRK uygulanmış 23 hastanın 42 gözü ve SMILE uygulanmış 22 hastanın
42 gözü geriye dönük olarak değerlendirildi. Korneal histerezis (KH) ve korneal rezistans faktörü (KRF) işlem öncesi ve sonrası 6. ayda Ocular Response Analyzer (ORA)
cihazı ile ölçüldü. Ayrıca miyopik düzeltme miktarı ile biyomekaniksel değişiklikler arasındaki ilişki araştırıldı. Bulgular: İşlem öncesi PRK grubunda 10.4 ± 1.3 mmHg olan KH
değeri işlem sonrası anlamlı derecede azalarak 8.5 ± 1.3 mmHg olarak bulundu, SMILE grubunda ise 10.9 ± 1.7 mmHg iken işlem sonrası 8.4 ± 1.5 mmHg olarak bulundu.
İşlem öncesi PRK grubunda 10.8 ± 1.1 mmHg olan KRF değeri değeri işlem sonrası anlamlı derecede azalarak 7.4 ± 1.5 mmHg olarak bulundu, SMILE grubunda ise 11.1 ±
1.5 mmHg iken işlem sonrası 7.9 ± 1.6 mmHg olarak bulundu. Her iki grupta da, miyopik düzeltme miktarı ile biyomekaniksel özelliklerdeki değişim arasında anlamlı
korelasyon saptandı. PRK (KH: r = -0.29, p = 0.045; KRF: r = -0.07, p = 0.05) ve SMILE (KH: r = -0.25, p = 0.048; KRF: r = -0.37, p = 0.01) Sonuç: PRK ve SMILE
işlemlerinin her ikisi de korneanın biyomekaniksel gücünü etkiler. Biyomekaniksel değişiklik miktarı PRK'ya göre SMILE işleminde daha fazladır.
18 Puan
18 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 4.
Yazar
Kaynakça: Ozgurhan EB, Akcay BI, Kurt T, Yildirim Y, Demirok A.Accelerated Corneal Collagen Cross-Linking in Thin Keratoconic Corneas.J Refract Surg. 2015
Jun;31(6):386-90.
Özet: To report the outcomes of accelerated corneal collagen cross-linking in patients with thin corneas (minimum corneal thickness 400 µm). METHODS: Thirty-four eyes
of 34 patients with a minimum corneal thickness less than 400 µm were included. All patients underwent accelerated corneal collagen cross-linking (irradiance power of 30
mW/cm(2) at 3 minutes with a total surface dose of 5.4 J/cm(2)). Uncorrected (UDVA) and corrected distance visual acuity (CDVA), manifest refraction (diopters [D]), and
topography were evaluated at baseline and at the 1-, 6-, and 12-month follow-up visit. Endothelial cell density (cells/mm(2)) was calculated preoperatively and
postoperatively at 12 months. The corneal stromal demarcation line was measured using anterior segment optical coherence tomography at 1 month postoperatively.
RESULTS: The mean age of all patients (14 women and 20 men) was 23.08 ± 3.90 years (range: 16 to 29 years). UDVA and CDVA increased but not significantly. UDVA
improved from 0.67 ± 0.32 (20/93 ± 20/41 Snellen) to 0.56 ± 0.28 logMAR (20/72 ± 20/38 Snellen) (P = .033) and CDVA improved from 0.49 ± 0.19 (20/61 ± 20/30
Snellen) to 0.42 ± 0.19 logMAR (20/52 ± 20/30 Snellen) (P = .009) at the last follow-up visit. The mean spherical and cylindrical refractions did not significantly change (P
= .100 and 0.139, respectively). At the last follow-up visit, the flat keratometry decreased from 47.40 ± 2.52 to 46.95 ± 2.48 D, steep keratometry decreased from 51.04 ±
3.71 to 50.62 ± 3.57 D, and apex keratometry decreased from 57.58 ± 4.49 to 56.26 ± 4.47 D (P = .001, = .0019, = .001, respectively) from baseline. The mean
endothelial cell density changed from 2,726.02 ± 230.21 to 2,714.58 ± 218.26 cells/mm(2) at 12 months postoperatively (P =.086). CONCLUSION: The results of this study
revealed that accelerated corneal collagen cross-linking stabilized the progression of keratoconus without a significant endothelial cell density loss during the 12 months of
follow-up.
27 Puan
27 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 3.
Yazar
Kaynakça: Celik U, Alagoz N, Yildirim Y, Muller D, Marshall J, Demirok A, Yilmaz OF. New microwave thermokeratoplasty and accelerated crosslinking method for
keratoconus: Results in 24 eyes during a 1-year follow-up.J Cataract Refract Surg. 2015 Feb;41(2):422-7. doi: 10.1016/j.jcrs.2014.06.028.
Özet: PURPOSE: To evaluate the safety and efficacy of a new microwave thermokeratoplasty procedure combined with accelerated corneal collagen crosslinking (CXL) to
improve visual function in patients with keratoconus. SETTING: Cornea and refractive surgery department, Istanbul, Turkey. DESIGN: Prospective clinical trial. METHODS:
Patients with keratoconus who had the combined procedure were evaluated over 12 months postoperatively. The main outcome measures were changes in logMAR
uncorrected (UDVA) and corrected (CDVA) distance visual acuities and in keratometry (K) values. RESULTS: The study enrolled 24 eyes of 24 patients aged 18 to 45 years.
The attempted corrections ranged from 1.60 to 6.50 diopters (D). The mean preoperative UDVA of 0.66 logMAR G 0.26 (SD) significantly improved to 0.39G0.21
logMAR 1 month postoperatively. However by 6 months, the mean UDVA had regressed to 0.58 G 0.21 logMAR. At 12 months, the mean UDVA was 0.62 G 0.17 logMAR.
The mean K value was 49.11 G 2.43 D preoperatively, 43.50 G 3.04 D 1 month postoperatively, 47.52 G 2.99 D at 6 months, and 48.37 G 3.00 D at 12 months. There were
no cases of significant endothelial cell loss or loss of CDVA lines at 12 months. CONCLUSIONS: The new thermokeratoplasty procedure followed by accelerated CXL
produced the desired reduction in K values and improvement in postoperative UDVA without significant side effects. However, the early and complete regression of the
thermokeratoplasty effect shows the need for further advancement of this technology.
51 Puan
51 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 1.
Yazar
Kaynakça: Yildirim Y, Olcucu O, Agca A, Karakucuk Y, Alagoz N, Mutaf C, Demirok A, Kutlubay Z. Topographic and Biomechanical Evaluation of Corneas in Patients With
Ocular Rosacea. Cornea. 2015 Mar;34(3):313-7. doi: 10.1097/ICO.0000000000000350.
Özet: PURPOSE: To compare the topographic and biomechanical properties of corneas in the eyes of patients with ocular rosacea (OR) with those of healthy individuals.
METHODS:: Thirty-four healthy individuals (control group) and 34 patients with OR (study group) were evaluated in this study. Topographic measurements including
keratometry values, irregularity, and surface asymmetry index in the right eye of each participant were obtained using a Scheimpflug camera with a Placido disc topographer
(Sirius). Corneal hysteresis (CH), corneal resistance factor (CRF), corneal-compensated intraocular pressure (IOP), and Goldmann-related IOP were measured using the
Reichert Ocular Response Analyzer. Central corneal thickness was also measured using ultrasonic pachymetry and the Sirius corneal topography system. RESULTS::
Topographic parameters were not significantly different between the groups (P > 0.05). Mean CH and CRF were significantly lower in patients with OR (P = 0.003 and
0.001, respectively). Central corneal thickness was significantly lower in patients with OR compared with healthy controls (P 0.001). Mean Goldmann-related IOP and
corneal-compensated IOP were not significantly different between the groups (P = 0.09 and 0.13, respectively). CONCLUSIONS:: This study demonstrated that although the
eyes of patients with OR had corneal topographic findings similar to those of healthy controls, corneal biomechanical measurements (CH and CRF) were significantly lower in
patients with OR. These results need to be considered when planning corneal refractive surgery in patients with OR.
27 Puan
27 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 3.
Yazar
Kaynakça: Ozgurhan EB, Sezgin Akcay BI, Yildirim Y, Karatas G, Kurt T, Demirok A. Evaluation of corneal stromal demarcation line after two different protocols of
accelerated corneal collagen cross-linking procedures using anterior segment optical coherence tomography and confocal microscopy.J Ophthalmol. 2014;2014:981893. doi:
10.1155/2014/981893. Epub 2014 Nov 18.
Özet: Purpose. To evaluate the depth of corneal stromal demarcation line using AS-OCT and confocal microscopy after two different protocols of accelerated corneal
collagen cross-linking procedures (CXL). Methods. Patients with keratoconus were divided into two groups. Peschke CXL device (Peschke CCL-VARIO Meditrade GmbH)
applied UVA light with an intended irradiance of 18.0?mW/cm(2) for 5 minutes after applying riboflavin for 20 minutes (group 1) and 30 minutes (group 2). One month
postoperatively, corneal stromal demarcation line was measured using AS-OCT and confocal microscopy. Results. This study enrolled 34 eyes of 34 patients (17 eyes in
group 1 and 17 eyes in group 2). The mean depth of the corneal stromal demarcation line was 208.64 ± 18.41?µm in group 1 and 240.37 ± 18.89?µm in group 2 measured
with AS OCT, while it was 210.29 ± 18.66?µm in group 1 and 239.37 ± 20.07?µm in group 2 measured with confocal microscopy. Corneal stromal demarcation line depth
measured with AS OCT or confocal microscopy was significantly deeper in group 2 than group 1 (P 0.01). Conclusion. The group in which riboflavin was applied for 30
minutes showed significantly deeper corneal stromal demarcation line than the group in which riboflavin was applied for 20 minutes.
51 Puan
51 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 1.
Yazar
Kaynakça: Yildirim Y, Olcucu O, Agca A, Alagoz C, Demircan A, Basci A, Demirok A, Kutlubay Z. J Ophthalmol. 2014;2014:701361. doi: 10.1155/2014/701361.
Özet: Purpose. We report the effect of isotretinoin on corneal topography, corneal thickness, and biomechanical parameters in patients with acne vulgaris. Method. Fiftyfour eyes of 54 patients who received oral isotretinoin for treatment of acne vulgaris were evaluated. All patients underwent a corneal topographical evaluation with a
Scheimpflug camera combined with Placido-disk (Sirius), ultrasonic pachymetry measurements, and corneal biomechanical evaluation with an ocular response analyzer at
baseline, in the 1st, 3rd, and 6th months of treatment, and 6 months after isotretinoin discontinuation. Results. The thinnest corneal thickness measured with Sirius differed
significantly in the 1st, 3rd, and 6th months compared with the baseline measurement; there was no significant change in ultrasonic central corneal thickness measurements
and biomechanical parameters (corneal hysteresis and corneal resistance factor) throughout the study. Average simulated keratometry and surface asymmetry index
increased significantly only in the first month of treatment according to the baseline. All changes disappeared 6 months after the end of treatment. Conclusion. Basal tear
secretion and corneal morphologic properties were significantly influenced during the systemic isotretinoin treatment and the changes were reversible after discontinuation.
No statistical important biomechanical differences were found to be induced by isotretinoin.
12 Puan
12 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 5.
Yazar
Kaynakça: Semin Ophthalmol. 2014 Nov 20:1-5. [Epub ahead of print]
Özet: Purpose: To evaluate the results of Artisan iris-supported phakic anterior chamber intraocular lens (pIOL) implantation in patients with high myopia. Methods: Medical
records of patients who underwent Artisan pIOL implantation for surgical correction of myopia were retrospectively reviewed. Only patients with at least a two- year followup were included. Spherical equivalent of manifest refractive error (SE), uncorrected visual acuity (UDVA), distance corrected visual acuity (CDVA), and endothelial cell
density (ECD) were analyzed at six months, one year, and two years after surgery. Results: Sixty-two eyes of 42 patients were included in the study. All patients had a
minimum anterior chamber depth of 3.0?mm from the endothelium. At two years, 68% of the patients were within ±0.50 D. Mean ECD was 2723?±?311 cells/mm2
preoperatively and 2630?±?291 cells/mm2 at six months postoperatively (3.4% loss, p?=?0.001). ECD loss from six months postoperatively to two years postoperatively
was not statistically significantly different. In three eyes (4.8%) of two patients, a temporary, steroid-induced increase in intraocular pressure (IOP) was detected.
Conclusion: Artisan pIOL implantation is a safe and highly effective procedure for surgical correction of high myopia. ECD loss stabilizes in the early postoperative period.
7,2 Puan
7,2 A Puan
0 B Puan
TOD Dergisi dışında yurt içi oftalmoloji dergileri
Derleme
3 / 1.
Yazar
Kaynakça: Turkiye Klinikleri J Ophthalmol-Special Topics 2014;7(1):29-34
Özet: Laser in situ keratomileusis tüm dünyada yaygın olarak uygulanan bir korneal refraktif cerrahi işlemidir. Bu işlemde yüzeyel bir lameller korneal flep oluşturulması en
önemli aşamalardan birisidir. Korneal flep oluşturma işlemi mekanik mikrokeratomlarla veya femtosaniye lazer platformları ile yapılır. Mikrokeratomun amacı, kornea
yüzeyinde düzgün, homojen ve öngörülebilir bir lameller kesi oluşturmaktır. Mekanik manuel mikrokeratomlarla başlayan, otomatik motorlu mekanik mikrokeratomlarla
devam eden gelişim sürecinde gelinen son aşama flebin mekanik mikrokeratom ile değil femtosaniye lazer ile oluşturulmasıdır. Günümüzde femtosaniye lazerlerin kullanım
oranı giderek artmakta ve artık mekanik mikrokeratomların yerini bu platformlar almaktadır. Ancak mekanik mikrokeratomlar düşük maliyetleri, femtolazer cihazları ile
karşılaştırılabilir sonuçları ve opak ortamlarda da flep oluşturabilmeleri gibi avantajları nedeniyle hala refraktif cerrahi merkezlerinin vazgeçilmezleri arasındadır.
5,4 Puan
5,4 A Puan
0 B Puan
TOD Dergisi dışında yurt içi oftalmoloji dergileri
Araştırma
makale
5 / 3.
Yazar
Kaynakça: 2010, Cilt 5, Sayı 3 Sayfalar: 151-154
Özet: Amaç: Neodymium: yttrium aluminum garnet (Nd: YAG) laser kapsülotomi sonrasında görme keskinliği (EDGK), göz içi basınç (GİB) değişimi ve merkezi maküla
kalınlığının incelenmesi. Gereç ve Yöntem: Bu prospektif çalışma kapsamına, Ocak 2009 ile Nisan 2009 arasında kapsülotomi uygulanan 37 hastanın 38 gözü dâhil edildi.
Hastaların yaş ortalaması 60,8±18,3 idi. Hastaların laser öncesi merkezi maküla kalınlıkları, GİB değişimleri ve EDGK'leri işlem sonrası 1. hafta 1. ay ve 3. ay ölçümleri ile
karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların işlem öncesinde merkezi maküla kalınlıkları ortalaması 206.8±27.6 µ iken, işlem sonrası 1. haftada, 1. ayda ve 3. ayda sırasıyla 205.3±29.8
µ, 209.8±28.7 µ ve 210.2±27.2 µ olarak bulundu. Laser kapsülotomi öncesi ve sonrası 1. hafta, 1. ay ve 3. ay ölçümleri arasında, merkezi maküla kalınlıkları açısından
istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Ortalama GİB'ı laser öncesi 16.8±4.0 mmHg idi. Laser sonrası 1. hafta, 1. ay ve 3. aydaki ortalama GİB'i sırasıyla,
17±3.1 mmHg, 16.9±4.2 mmHg ve 17.1±2.1 mmHg idi. Sonuç: Arka kapsül kesafeti tedavisinde düşük enerji ile yapılan Nd: YAG laser kapsulotomi işlemi merkezi maküla
kalınlığında ve GİB değerlerinde anlamlı bir artış oluşturmadan görme keskinliğini arttıran etkin ve güvenli bir işlemdir
3,6 Puan
3,6 A Puan
0 B Puan
TOD Dergisi dışında yurt içi oftalmoloji dergileri
Araştırma
makale
5 / 4.
Yazar
Kaynakça: 2010, Cilt 5, Sayı 1 Sayfalar: 025-029 glokom katarakt
Özet: Amaç: Yüksek miyopi tedavisinde katlananilir (Artiflex) ve katlanamayan (Artisan/Verisyse) iris fiksasyonlu fakik göz içi lenslerin (İF-FGİL) etkinliğini ve güvenilirliğini
karşılaştırmak Gereç ve Yöntem: Miyop değeri -6 D ile -20.5 arasında değişen on yedi hastanın 27 gözü retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalara katlanabilir veya
katlanamayan İF-FGİL implante edildi. Her iki lens grubunda ameliyat sonrası 1. yıl kontrolde elde edilen refraktif sonuçlar karşılaştırıldı. Bulgular: Bu çalışmada, 12 (%44.4)
göze katlanabilir, 15 (%55.6) göze katlanamaz İFFGİL'i implante edildi. Ameliyat sonrası 1. yılda +1.00 D ile -1.00 D arasında hedeflenen sferik eşdeğer düzeyine,
katlanabilir İFFGİL takılan grubun %92 de, katlanamaz İF-FGİL takılan olguların ise %53 de ulaşıldı (p=0.04). Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 1. yılda DEGK LogMar'a
göre, katlanabilir İF-FGİL grubunda ortalama 0.25±0.26 ve 0.13±0.21 iken, katlanamayan İF-FGİL grubunda 0.41±0.31 ve 0.19±0.11 olarak değerlendirildi (p>0.05).
Sonuç: Hedeflenen sferik eşdeğer aralığı elde etme oranı katlanabilir lens grubunda anlamalı derecede daha yüksek bulunurken, ameliyat sonrası sonuç DEGK, silindirik
değerler, endotel hücre kaybı, göz içi basınçlar açısından her iki lens grubu arasında İstatiksel fark bulunamamıştır.
25,35 Puan
25,35 A
Puan
0 B Puan
Türk Oftalmoloji Dergisi (Yurt içi dergilerde, yabancı bir bilim dilinde)
Araştırma
makale
5 / 2.
Yazar
Kaynakça: (Turk J Ophthalmol 2013; 43: 178-182)
Özet: Amaç: Silikon yağı (SiY) emülsifikasyonuna bağlı gelişen kontrol edilemeyen göz içi basıncı (GİB) yüksekliği tedavisinde transskleral diod lazer siklofotokoagülasyonun
(TSDLS) etkinlik ve güvenilirliğinin değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntem: Bu geriye dönük vaka serisinde, SiY emülsifikasyonuna bağlı gelişen kontrol edilemeyen GİB için
TSDLS tedavisi yapılmış 41 hastanın 41 gözü incelendi. En iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK), GİB değişiklikleri, antiglokomatöz ilaç sayısı ve postoperatif
komplikasyonlar değerlendirildi. Sonuçlar: Ortalama takip süresi 30,2±10,3 aydı (16-41 ay). Ameliyat öncesi ortalama EİDGK 20/666 ve ameliyat sonrası ortalama EİDGK
20/400 idi. (p=0,02). Ortalama GİB ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası son vizitte sırasıyla 34,1±8,3 mmHg ve 15,7±4,1 mmHg idi (p0,001). Ortalama anti-glokomatöz ilaç
sayısı başlangıçta 3,1±0,6 den ameliyat sonrası son vizitte 1,1±1,2 ye düştü. (p0,001). Ameliyat sonrası komplikasyon olarak 9 (%21,9) gözde geçici ağrı ve 1 (%2,4) gözde
geçici hipotoni görüldü. Tartışma: Transskleral diod lazer siklofotokoagülasyon SiY emülsifikasyonuna bağlı gelişen, medikal olarak kontrol edilemeyen GİB yüksekliği
tedavisinde etkin ve güvenilir bir yöntemdir. (Turk J Ophthalmol 2013; 43: 178-82)
25,5 Puan
25,5 A Puan
0 B Puan
Türk Oftalmoloji Dergisi
Araştırma
makale
5 / 1.
Yazar
Kaynakça: Yusuf Yıldırım, Necip Kara, Tolga Yılmaz*, Ali Demircan**, İlker Çankaya**, Zekai Kutlubay***,Atopik Dermatitli Olgularda ve Sağlıklı BireylerdeTurk J
Ophthalmol 2013; 43: 140-144)
Özet: Amaç: Atopik dermatitli (AD) olgularda ve sağlıklı bireylerde korneanın topografik, biyomekaniksel ve kalınlık özelliklerinin karşılaştırılması. Gereç ve Yöntem: Bu ileriye
dönük, kesitsel, ve karşılaştırılmalıçalışmaya 28 sağlıklı bireyin 28 gözü (kontrol grubu) ve 28 atopik dermatit tanılı hastanın 28 gözü (çalışma grubu) dahil edildi. Her bir
katılımcının Scheimplug kamera ve Plasido disk topografi sistemi (Sirius) ile korneal topografik ölçümleri, Ocular Response Analyzer (ORA) ile kornea biyomekaniksel
özellikleri ultrasonik pakimetri ile santral kornea kalınlıkları elde edildi. Sonuçlar: Her iki grubun topografik ölçümleri arasında anlamlı fark tespit edilmedi (p>0.05). Kornea
histeresis (KH) ve kornea direnç faktörü (KRF) her iki grupta benzerdi (p>0,05). Ultrasonik pakimetri ile ölçülmüş santral kornea kalınlık (SKK) ölçümleri AD hastalarda
kontrol gruba göre anlamlı derecede düşük saptandı (p0,05). Tartışma: Atopik dermatitli olgularla aynı yaş grubundaki sağlıklı bireyler arasında, korneal topografik bulgular
ve korneal biyomekanik parametreler açısından anlamlı fark bulunamamıştır. Santral kornea kalınlığı ise atopik dermatitli olgularda sağlıklı kontrollere göre daha düşük
bulunmaktadır. (Turk J Ophthalmol 2013; 43: 140-4)
11,25 Puan
11,25 A
Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Olgu
5 / 3.
sunumu, kısa
Yazar
rapor
Kaynakça: Bozkurt E1, Yazici AT, Yildirim Y, Alagöz C, Göker H, Yilmaz OFLong-term follow-up of first-generation posterior chamber phakic intraocular lens..J Cataract
Refract Surg. 2010 Sep;36(9):1602-4. doi: 10.1016/j.jcrs.2010.06.020.
Özet: We present a patient who received a first-generation posterior chamber phakic intraocular lens (PC pIOL) (Fyodorov IOL) to correct myopia 18 years previously. After
a long lapse in the follow-up, the patient presented with a reduced endothelial cell count. Although the cataractogenic effect of first-generation PC pIOLs is well known, no
sign of cataract was present. The patient was totally satisfied even after 18 years. To our knowledge, this is the first report of a long follow-up of a patient implanted with a
first-generation PC pIOL.
9 Puan
9 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp dışındaki indekslerde yer alan yurt dışı dergiler
Araştırma
makale
5 / 4.
Yazar
Kaynakça: Int Ophthalmol. 2011 Aug;31(4):303-7. doi: 10.1007/s10792-011-9461-9. Epub 2011 Aug 14.
Özet: To compare the effect of Nd:YAG laser capsulotomy and primary posterior continuous capsulorhexis (PPCC) combined with phacoemulsification on macular thickness
using optical coherence tomography (OCT) in adults. This prospective comparative interventional study included 32 eyes of 30 patients who underwent Nd:YAG laser
capsulotomy and 33 eyes of 33 patients who underwent cataract surgery with PPCC. Detailed ocular examinations, including macular thickness measurements by OCT, were
performed in all patients preoperatively and postoperatively on the 1st day, 1st week, and 1st, 3rd and 6th months. No significant differences were found in macular
thickness between the two groups in preoperative and postoperative follow-up. No cystoid changes were observed in OCT during the postoperative period in both groups.
Nd:YAG laser capsulotomy and PPCC combined with cataract surgery are safe and effective procedures that are not associated with an increase in macular thickness
9 Puan
9 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp dışındaki indekslerde yer alan yurt dışı dergiler
Araştırma
makale
5 / 4.
Yazar
Kaynakça: Middle East Afr J Ophthalmol. 2012 Jan;19(1):115-9. doi: 10.4103/0974-9233.92126.
Özet: OBJECTIVE: To evaluate the 2-year outcomes of phacoemulsification combined with primary posterior curvilinear capsulorhexis (PPCC) in adults. MATERIALS AND
METHODS: In this retrospective case series, 93 eyes of 91 patients with bilateral age-related cataract who underwent phacoemulsification combined with PPCC were
evaluated. The study included cases due to postoperative residual posterior capsule opacification despite careful polishing. Data were evaluated on preoperative and
postoperative best corrected visual acuity (CDVA) (Snellen acuity), slit-lamp biomicroscopy and intraocular pressure (IOP) measurement. Perioperative and postoperative
complications were also recorded. RESULTS: The mean follow-up was 24.9 ±13.5 months (range, 12-53 months). At the last visit, 87.1% of the eyes had CDVA ? 20/40 and
58% had ? 20/25. Posterior capsular opacification (PCO) occurred in 2 (2.2%) of patients. No serious complications such as retinal detachment and endophthalmitis were
observed during follow-up. CONCLUSIONS: Cataract surgery combined with PPCC is a safe procedure with a low rate of complications over the long term. This procedure
reduced the necessity of Nd:YAG laser capsulotomy in adults with postoperative residual posterior capsule opacification despite careful polishing.
39 Puan
39 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 2.
Yazar
Kaynakça: Kara N, Yildirim Y, Demircan A, Cankaya I, Kutlubay Z, Engin B, Serdaroglu S.Topographic and biomechanical evaluation of cornea in patients with ichthyosis
vulgaris.Cont Lens Anterior Eye. 2012 Oct;35(5):208-12. doi: 10.1016/j.clae.2012.05.002. Epub 2012 Jun 5.
Özet: PURPOSE: To compare the topographic and biomechanical properties of corneas in eyes of patients with ichthyosis vulgaris (IV) and eyes of healthy individuals.
METHODS: Thirty healthy individuals (control group) and 30 patients with IV (study group) were enrolled in this prospective study. Topographic measurements, including
keratometry values, irregularity, and surface asymmetry index in the right eye of each participant were obtained using Scheimpflug camera with a Placido disc topographer
(Sirius). Corneal hysteresis (CH), corneal resistance factor (CRF), corneal-compensated intraocular pressure (IOPcc) and Goldman-related intraocular pressure (IOPg) were
measured using the Reichert Ocular Response Analyzer (ORA). Central corneal thickness (CCT) was also measured with ultrasonic pachymetry and the Sirius corneal
topography system. RESULTS: Topographic parameters were not significantly different between both groups (p>0.05). Although mean CH was not significantly different
between the groups, the CRF was significantly lower in patients with IV (p=0.249 and p=0.005, respectively). The CCT was significantly lower in patients with IV compared
to healthy controls (p0.001). The IOPg and IOPcc were significantly lower in the patients with ichthyosis than in healthy controls (p=0.001 and p=0.004, respectively).
CONCLUSIONS: The study demonstrated that while the eyes of patients with IV had corneal topographic findings and corneal hysteresis similar to those of healthy controls,
some of corneal biomechanical properties such CRF and CCT and IOP values such as IOPg and IOPcc were significantly lower in patients with IV. These results should be
taken into account when planning a corneal refractive surgery and glaucoma screening for patients with IV.
12 Puan
12 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 5.
Yazar
Kaynakça: Kara N1, Altinkaynak H, Goker Y, Yuksel K, Yildirim Y.Evaluation of corneal morphologic and functional parameters after use of topical cyclosporine-a 0.05% in
dry eyeJ Ocul Pharmacol Ther. 2012 Dec;28(6):593-7. doi: 10.1089/jop.2012.0096. Epub 2012 Jun 26.
Özet: PURPOSE: To report the effect of topical Cyclosporine-A (CsA) 0.05% on corneal morphologic and functional parameters in patients with dry eye. METHOD: In this
prospective and observational study 30 eyes of 30 patients who received topical CsA 0.05% for treatment of dry eye were evaluated. Each clinical examination included a
routine Schirmer I test and tear film break-up time (TBUT) was performed at baseline and after 1, 2, 3, and 6 months of treatment. All participants also underwent central
corneal thickness (CCT) measurements with ultrasound pachymetry, endothelial cell density (ECD) with specular microscopy, corneal topographical evaluation with Orbscan
II, and corneal biomechanical parameters with Ocular Response Analyzer measurements at baseline and after treatment. RESULTS: The Schirmer I test and TBUT were
significantly improved after treatment (for both; P0.01). The CCT, topographical findings, ECD, and corneal biomechanical parameters were not significantly different at
baseline and follow-up visits (P>0.05). No serious adverse effects were seen at follow up visits. CONCLUSION: The study showed that Topical CsA 0.05% caused no
changes on corneal morphology and function.
27 Puan
27 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 3.
Yazar
Kaynakça: Celik HU1, Alagöz N, Yildirim Y, Agca A, Marshall J, Demirok A, Yilmaz OFAccelerated corneal crosslinking concurrent with laser in situ keratomileusis..J Cataract
Refract Surg. 2012 Aug;38(8):1424-31. doi: 10.1016/j.jcrs.2012.03.034.
Özet: PURPOSE: To assess accelerated corneal collagen crosslinking (CXL) applied concurrently with laser in situ keratomileusis (LASIK) in a small group of patients.
SETTING: Beyoglu Eye Research and Training Hospital, Istanbul, Turkey. DESIGN: Prospective pilot interventional case series. METHODS: In May 2010, patients had LASIK
with concurrent accelerated CXL in 1 eye and LASIK only in the fellow eye to treat myopia or myopic astigmatism. The follow-up was 12 months. The attempted correction
(spherical equivalent) ranged from -5.00 to -8.50 diopters (D) in the LASIK-CXL group and from -3.00 to -7.25 D in the LASIK-only group. Main outcome measures were
manifest refraction, uncorrected (UDVA) and corrected (CDVA) distance visual acuities, and the endothelial cell count. RESULTS: Eight eyes of 3 women and 1 man (age 22
to 39 years old) were enrolled. At the 12-month follow-up, the LASIK-CXL group had a UDVA and manifest refraction equal to or better than those in the LASIK-only group.
No eye lost 1 or more lines of CDVA at the final visit. The endothelial cell loss in the LASIK-CXL eye was not greater than in the fellow eye. No side effects were associated
with either procedure. CONCLUSIONS: Laser in situ keratomileusis with accelerated CXL appears to be a promising modality for future applications to prevent corneal ectasia
after LASIK treatment. The results in this pilot series suggest that evaluation of a larger study cohort is warranted.
39 Puan
39 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 2.
Yazar
Kaynakça: Curr Eye Res. 2013 Jan;38(1):80-5. doi: 10.3109/02713683.2012.713157. Epub 2012 Aug 7
Özet: PURPOSE: To investigate the effect of different positions on the intraocular pressure (IOP) and ocular perfusion pressure (OPP) in nonglaucomatous pregnant.
MATERIAL AND METHODS: Thirty-one women in their third trimester of pregnancy were enrolled in this prospective and observational study. IOP in both eyes was
measured with a Tono-pen® in the sitting position (Si-P), in the supine position (Su-P), in the right lateral decubitus position (R-LDP), and left lateral decubitus position (LLDP). Systolic and diastolic blood pressure (sBP and dBP) were measured with a digital automatic blood pressure monitor at after 10?min in each position. Mean blood
pressure ([mBP] = dBP + 1/3 [sBP-dBP]) and mean OPP (OPP = 2/3 mBP-IOP) were also calculated. Three IOP measurements were performed by the same clinician at the
15th min in each position. RESULTS: The mean IOP was 13.6?±?3.4 mmHg in Si-P; 16.7?±?3.5 mmHg in Su-P; 16.4?±?3.5 mmHg in the R-LDP, and 16.6?±?3.7 mmHg in
the L-LDP. IOP was significantly lower in Si-P compared to Su-P, R-LDP, or L-LDP. The mean OPP was 46.41?±?5.54 in Si-P; 39.71?±?6.96 in Su-P; 36.81?±?6.57 in the RLDP; and 33.53?±?7.63 in the L-LDP. OPP values were significantly different between each body position when multiple comparisons were performed. CONCLUSION:
According to our data we conclude that Si-P yields the lowest IOP and the highest OPP compared with Su-P, R-LDP, and L-LDP in healthy pregnant women.
42 Puan
42 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
4 / 2.
Yazar
Kaynakça: Kara N, Yildirim Y, Univar T, Kontbay T.Corneal biomechanical properties in children with diabetes mellitus. Eur J Ophthalmol. 2012 Aug 7:0. doi:
10.5301/ejo.5000196. [Epub ahead of print]
Özet: Purpose. To compare the biomechanical properties of corneas in eyes of children with diabetes mellitus and in eyes of children without diabetes mellitus.?Methods. In
this prospective, comparative, and cross-sectional study, 46 patients with diabetes mellitus (study group) and 50 healthy individuals (control group) were enrolled. The
corneal hysteresis (CH) and corneal resistance factor (CRF) were measured in children with and without diabetes using the Ocular Response Analyzer. Differences in the
corneal biomechanical properties were determined using an independent-samples t test. Correlations between ocular and diabetic parameters were also evaluated.?Results.
Mean CH was 12.3±1.3 (SD) mmHg and 12.5±1.5 mmHg and the mean CRF was 12.4±1.7 mmHg and 11.9±1.5 mmHg in the diabetic and control groups, respectively
(p>0.05). Corneal hysteresis and CRF were not correlated with fasting glucose level, HbA1c, age, or duration of diabetes.?Conclusions. The findings indicate that diabetes
mellitus does not affect corneal biomechanical parameters such as CH and CRF in children. In addition, CH and CRF are not affected by fasting glucose level, HbA1c, age, or
duration of diabetes.
27 Puan
27 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 3.
Yazar
Kaynakça: Celik U1, Alagoz N, Yildirim Y, Agca A, Marshall J, Muller D, Demirok A, Yilmaz OF.New method of microwave thermokeratoplasty to correct myopia in 33 eyes:
one-year results. J Cataract Refract Surg. 2013 Feb;39(2):225-33. doi: 10.1016/j.jcrs.2012.08.066.
Özet: PURPOSE: To assess the safety, predictability, and stability of a new microwave thermokeratoplasty procedure to correct myopia. SETTING: Cornea and refractive
surgery subspecialty. DESIGN: Prospective clinical trial. METHOD: Thermokeratoplasty was performed in myopic eyes at a single center in Turkey from June 2009 to June
2010. The attempted corrections ranged from -1.25 to -5.75 diopters (D). The main outcome measures were changes in logMAR uncorrected distance visual acuity (UDVA)
and in keratometry (K) values. RESULTS: The procedure was performed in 33 eyes (patients aged 20 to 45 years). The mean preoperative logMAR UDVA (0.76 ± 0.24 [SD])
significantly improved to 0.19 ± 0.20 at 1 month, postoperatively. By 3 months, the mean UDVA had markedly regressed to 0.59 ± 0.29; however, the residual
improvement remained statistically significant. At 12 months, the mean logMAR UDVA was 0.72 ± 0.26. The mean K values were 43.9 ± 1.36 D preoperatively, 41.25 ± 2.63
D at 1 month, 43.4 ± 1.69 D at 3 months, and 44.1 ± 1.09 D at 12 months. The mean endothelial cell density was 2836 ± 342 cells/mm(2) preoperatively and were
statistically unchanged 12 months postoperatively (2732 ± 353 cell/mm(2)). No patient lost lines of corrected distance visual acuity by 12 months postoperatively.
CONCLUSIONS: The new thermokeratoplasty procedure produced the desired reduction in myopia and improvement in postoperative UDVA 1 month postoperatively without
significant side effects. However, early and complete regression shows the need for further development of this technique. FINANCIAL DISCLOSURE: Drs. Yilmaz and
Marshall are paid consultants to Avedro, Inc., and Dr. Muller is president and CEO of Avedro, Inc. No other author has a financial or proprietary interest in any material or
method mentioned.
18 Puan
18 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 4.
Yazar
Kaynakça: Yazıcı AT1, Pekel G, Bozkurt E, Yıldırım Y, Pekel E, Demirok A, Yılmaz OF.Measurements of anterior segment parameters using three different non-contact
optical devices in keratoconus patients. Int J Ophthalmol. 2013 Aug 18;6(4):521-5. doi: 10.3980/j.issn.2222-3959.2013.04.21. eCollection 2013.
Özet: AIM: To evaluate the measurements of anterior segment parameters using three different non-contact optical devices in keratoconus patients. METHODS: A hundred
and one eyes of 55 keratoconus patients were enrolled in this study. The mean age was 26.2±8.9 years. The inclusion criteria were keratoconus stage I to III according to
the Amsler-Krumeich keratoconus classification. All the measurements were done by the same operator, under the mesopic light condition and repeated with three different
optical methods; Visante, Orbscan and Pentacam. The evaluated anterior segment parameters were anterior chamber depth (ACD), central and thinnest corneal thickness
(CCT and TCT) and pupil diameter (PD). RESULTS: THE MEAN CCT MEASURED BY VISANTE, ORBSCAN AND PENTACAM WERE AS FOLLOWS: 462.0±48.1µm,
463.9±60.9µm, 476.5±45.3µm, respectively (P=0.873). The mean ACD values were 3.34±0.33mm, 3.26±0.33mm, 3.49±0.40mm, respectively (P=0.118). The mean PD
measurements were 5.11±1.14mm, 4.80±0.85mm, 3.80±1.38mm, respectively (P0.001). The mean TCT measurements of Visante, Orbscan and Pentacam were
437.9±48.2µm, 447.6±60.6µm and 459.9±44.0µm, respectively (P=0.214). The Visante and Orbscan measured CCT similarly, while Pentacam measured CCT thicker than
the other two. The Visante measured TCT thinner than the other two devices. In ACD measurements, Orbscan was the one giving the lowest values. PD was measured
differently by the devices. CONCLUSION: Although TCT, CCT and ACD measurements acquired by Visante, Orbscan and Pentacam in keratoconus patients are similar, PD
measurements show large differences among the devices.
12 Puan
12 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 5.
Yazar
Özet: PURPOSE: To compare postoperative visual acuity and higher-order aberrations (HOAs) after femtosecond lenticule extraction (FLEX) and after small-incision lenticule
extraction (SMILE). METHODS: Medical records of refractive lenticule extraction patients were retrospectively reviewed. Twenty patients were treated with FLEX. A
comparable group of 20 SMILE patients were retrospectively identified. Only one eye of each patient was randomly chosen for the study. Visual acuity, subjective manifest
refraction and corneal topography before and 6 months after the surgery were analyzed for both groups. Total HOAs, spherical aberrations, coma and trefoil were calculated
from topography data over the 4- and 6-mm-diameter central corneal zone. RESULTS: The mean preoperative SE was -4.03 ± 1.61 in the SMILE group and -4.46 ± 1.61 in
the FLEX group. One year after surgery, the mean SE was -0.33 ± 0.25 in the SMILE group and -0.31 ± 0.41 in the FLEX group (p=0.86). In the SMILE group a greater
number of eyes were within ±0.50D of the target refraction (95% versus 75%); however, the difference was not statistically significant (p=0.18). Furthermore, 80% of
FLEX eyes and 95% of SMILE eyes had an uncorrected distance visual acuity of 20/25 or better (p=0.34). Total HOAs, spherical aberration, coma and trefoil increased
postoperatively in both groups. However, there was no statistically significant difference between the groups preoperatively and postoperatively. CONCLUSION: FLEX and
SMILE result in comparable refractive results. In addition, corneal aberrations induced by different techniques of lenticule extraction seemed similar to each other.
27 Puan
27 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 3.
Yazar
Kaynakça: Agca A, Ozgurhan EB, Yildirim Y, Cankaya KI, Guleryuz NB, Alkin Z, Ozkaya A, Demirok A, Yilmaz OF.Corneal backscatter analysis by in vivo confocal
microscopy: fellow eye comparison of small incision lenticule extraction and femtosecond laser-assisted LASIK. J Ophthalmol. 2014;2014:265012. doi:
10.1155/2014/265012. Epub 2014 Mar 5.
Özet: Purpose. To evaluate and compare corneal backscatter from anterior stroma between small incision lenticule extraction (SMILE) and femtosecond laser-assisted LASIK
(femto-LASIK). Methods. A cohort of 60 eyes of 30 patients was randomized to receive SMILE in one eye and femto-LASIK in the fellow eye. In vivo confocal microscopy
was performed at 1 week and 1, 3, and 6 months after surgery. The main outcome measurements were maximum backscattered intensity and the depth from which it was
measured, the backscattered light intensity 30? µ m below Bowman's membrane at the flap interface and 150? µ m below the superficial epithelium, and the number of
refractive particles at the flap interface. Results. The mean backscattered light intensity (LI) at all measured depths and the maximum backscattered LI were higher in the
SMILE group than the femto-LASIK group at all postoperative visits. LI differences at 1 week and 1- and 3-month visits were statistically significant (P 0,05). LI differences
at 6 months were not statistically significant. There was no difference in the number of refractive particles at the flap interface between the groups at any visit. Conclusions.
SMILE results in increased backscattered LI in the anterior stroma when compared with femto-LASIK were evaluated
12 Puan
12 A Puan
0 B Puan
SCI ve SCI-Exp kapsamındaki dergiler
Araştırma
makale
5 / 5.
Yazar
Kaynakça: Sezgin Akçay Bİ1, Ozgürhan EB2, Bozkurt E2, Kurt T2, Yıldırım Y2, Coşar MG2, Yıldırım A3, Umurhan Akkan JC4, Demirok A2.Evaluation of pachymetric
measurements with scheimpflug photography-based system and optical coherence tomography pachymetry at different stages of keratoconus. J Ophthalmol.
2014;2014:719205. doi: 10.1155/2014/719205. Epub 2014 Jul 20.
Özet: The aim of this study was to compare the central and peripheral pachymetric measurements determined with Sirius system and Visante OCT and evaluate the
agreement between them at different stages of keratoconus. Measurements were not significantly different in all patients and subgroups and showed high correlation for the
corneal thicknesses of the entire cornea in different stages of keratoconus.
B - KİTAP / E-KİTAP
25 Puan
25 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını Değil, Türkçe
Kitap
Bölümü
1 / 1.
Yazar
Kitap
Bölümü
1 / 1.
Yazar
Kitap
Bölümü
1 / 1.
Yazar
Kitap
Bölümü
1 / 1.
Yazar
Kitap
Bölümü
1 / 1.
Yazar
Kitap
Bölümü
2 / 2.
Yazar
Kitap
Bölümü
2 / 2.
Yazar
Başlık: Bölüm 623- Optik sinir anomalileri
Özet: Nelson Pediatri 2015 Çeviri editörü: Doç Dr Teoman Akçay
25 Puan
25 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını, Türkçe
Başlık: Bölüm 624-Çocukluk Çağı Glokomu
Özet: Nelson Pediatri 2015 Çeviri editörü: Doç Dr Teoman Akçay
25 Puan
25 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını Değil, Türkçe
Başlık: Bölüm 625- Orbita anomalileri
Özet: Nelson Pediatri 2015 Çeviri editörü: Doç Dr Teoman Akçay
25 Puan
25 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını Değil, Türkçe
Başlık: Bölüm 626-Orbital enfeksiyonlar
Özet: Nelson Pediatri 2015 Çeviri editörü: Doç Dr Teoman Akçay
25 Puan
25 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını Değil, Türkçe
Başlık: Bölüm 627-Göz Yaralanmaları
Özet: Nelson Pediatri 2015 Çviri edtörü: Doç Dr Teoman Akçay
20 Puan
20 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını Değil, Türkçe
Başlık: Topografi Kılavuzlu Kontakt Lens Uygulaması
Özet: Kornea topografisi(Wavefront çağında klinik uygulamalar için rehber)
20 Puan
20 A Puan
0 B Puan
Çeviri, TOD Yayını Değil, Türkçe
Başlık: Refraktif Cerrahi öncesi topografik değerlendirme
Özet: Kornea topografisi (Wavefront çağında klinik uygulamalar için rehber)
D1 – TOPLANTI KATILIMLARI (KAYIT)
7 Puan
0 A Puan
7 B Puan
Diğer TOD takvimli toplantıları
TOD 38.BAHAR SEMPOZYUMU
10 Puan
0 A Puan
10 B Puan
TODNet Takviminde yer alan uluslararası organizasyonlar
ESCRS 2015 WİNTER MEETİNG
10 Puan
0 A Puan
10 B Puan
TODNet Takviminde yer alan uluslararası organizasyonlar
ESCRS WİNTER İSTANBUL
7 Puan
0 A Puan
7 B Puan
Diğer TOD takvimli toplantıları
Bahar Sempozyumu
7 Puan
0 A Puan
7 B Puan
Diğer TOD takvimli toplantıları
nisan kursu 2
7 Puan
0 A Puan
7 B Puan
Diğer TOD takvimli toplantıları
nisan kursu 1
10 Puan
0 A Puan
10 B Puan
TODNet Takviminde yer alan uluslararası organizasyonlar
2014 ascrs
10 Puan
0 A Puan
10 B Puan
TODNet Takviminde yer alan uluslararası organizasyonlar
2013 AAO
12 Puan
0 A Puan
12 B Puan
TOD kongresi
44. Ulusal Kongre
12 Puan
0 A Puan
12 B Puan
TOD kongresi
43.Ulusal TOD Kongre
12 Puan
0 A Puan
12 B Puan
TOD kongresi
42. TOD ulusal kongre
12 Puan
0 A Puan
12 B Puan
TOD kongresi
46. Ulusal TOD Kongresi
12 Puan
0 A Puan
12 B Puan
TOD kongresi
47. Ulusal TOD kongresi
12 Puan
0 A Puan
12 B Puan
TOD kongresi
2014 48. Ulusal Oftalmoloji Kongresi
D2 – TOPLANTILARDA BİLİMSEL FAALİYETLER
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 45. ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: pos-krc/173 FOTOREFRAKTİF KERATEKTOMİ VE TRANSEPİTELYAL FOTOREFRAKTİF KERATEKTOMİNİN GÖZYAŞI ÜZERİNE ETKİSİ
Özet: Amaç:FOTOREFRAKTİF KERATEKTOMİ VE TRANSEPİTELYAL FOTOREFRAKTİF KERATEKTOMİNİN GÖZYAŞI ÜZERİNE ETKİSİnin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması
Metod: Bulgular: Sonuç:Mekanik debridmanla epitel kaldırılarak yapılan PRK ile excimer lazer ile epitel kaldırılarak yapılan t-PRK işlem sonrasında özellikle ilk 6 ay gözyaşı
fonksiyonlarını bozmaktadır.Bununla birlikte iki yöntem arasında gözyaşı fonksiyonları açısından anlamlı fark bulunmamaktadır.
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 45. ULUSAL KONGRESİ
5 / 1.
Yazar
Başlık: POS-KRC/140 Keratokonus hastalarında eşzamanlı keraflex-korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi
Özet: Amaç:Keratokonus hastalarında eşzamanlı keraflex-korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi etkinliğini değerlendirmek Metod: Bulgular: Sonuç:Mikrodalga enerjisi
kullanımı temelinde geliştirilen Keraflex yöntemi, keratokonuslu olgularda erken dönemde anlamlı görsel rehabilitasyon sağlamaktadır.Eş zamanlı uygulanan korneal kollajen
çapraz bağlama tedavisi hastalığın ilerlemesini durdurabilmekle birlikte regresyonu tam olarak engelleyememektedir.
5,4 Puan
1,08 A Puan
4,32 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 45. ULUSAL KONGRE
5 / 3.
Yazar
Başlık: Termokeratoplasti (KERAFLEX) ile myopi tedavisi sonuçlarımız
Özet: Amaç: Mikrodalga enerjisi ile refraktif düzelme sağlayan Keraflex yönteminin güvenirlilik ve tahmin edilebilirliliğini değerlendirme Metod: Bulgular: Sonuç:Keraflex
myopi tedavisinde yeni bir prosedürdür. Bu yeni invazif olmayan yöntemin postoperatif erken dönemde görme keskinliği başarısı mevcuttur fakat geri dönüşün olması,
gelişim göstermesi gerekliliğini ortaya koymuştur
1,5 Puan
0,3 A Puan
1,2 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 44. ULUSAL KONGRESİ
5 / 4.
Yazar
Başlık: Fotorefraktif keratektomi (PRK) geçiren hastalarımızın kısa dönem sonuçları
Özet: Amaç:Fotorefraktif keratektomi (PRK) geçiren hastalarımızın kısa dönem sonuçlarını incelemek Metod: Bulgular: Sonuç:PRK cerrahisi, refraktif lazer cerrahisi geçiren
hastalarda tatmin edici sonuçlar veren bir yöntemdir.
10,2 Puan
2,04 A Puan
8,16 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 44. ULUSAL KONGRESİ
5 / 1.
Yazar
Başlık: Fakik iris kıskaçlı göz içi lens ön yüzü ile endotel mesafesi arasındaki uzaklığın endotel kaybı ile ilişkisi
Özet: Amaç:Yüksek myop hastalarda uygulanan Fakik iris kıskaçlı göz içi lens ön yüzü ile endotel mesafesi arasındaki uzaklığın endotel kaybı ile ilişkisini değerlendirmek
Yöntem: Bulgular: Tartışma:Myop hastalarda uygulanan fakik iris kıskaçlı GİL implantasyonu sonrasında GİL ön yüzü-endotel mesafesinin,endotel kaybı açısından risk faktörü
olduğunu düşünmekteyiz.
10,2 Puan
2,04 A Puan
8,16 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 43. ULUSAL KONGRE
5 / 1.
Yazar
Başlık: MYOP HASTALARDA YAPILAN İRİS FİKSASYONLU ÖN KAMARA FAKİK GÖZ İÇİ LENSİ UYGULAMASININ ETKİNLİĞİNİN VE KOMPLİKASYONLARININ
EĞERLENDİRİLMESİ
Özet: Amaç:MYOP HASTALARDA YAPILAN İRİS FİKSASYONLU ÖN KAMARA FAKİK GÖZ İÇİ LENSİ UYGULAMASININ ETKİNLİĞİNİN VE KOMPLİKASYONLARININ
EĞERLENDİRİLMESİ Yöntem: Bulgular: Sonuç:Çalışmamızda iris fiksasyonlu ön kamara fakik göz içi lens implantasyonunun akomodasyon yeteneği mevcut olan genç erişkin
hastalarda myopinin düzeltilmesinde etkin olduğu ve %10 luk endotel kaybı dışında komplikasyona neden olmadığı görüldü
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 43. Ulusal Kongre
5 / 1.
Yazar
Başlık: Nd:YAG lazer kapsulotomi yapılan psödofak hastalarda makula kalınlığı değişiminin değerlendirilmesi
Özet: Amaç:Nd:YAG lazer kapsulotomi yapılan psödofak hastalarda makula kalınlığı değişiminin değerlendirilmesi Yöntem: Bulgular: Sonuç: Psödofak hastalarda düşük enerji
ile yapılan Nd:YAG laser kapsulotomi işlemi görme keskinliğini arttıran etkin bir işlem olup merkezi makula kalınlığında anlamlı bir fark oluşturmadan güvenli bir şekilde
uygulanabilir.
6,375 Puan
1,275 A
Puan
5,1 B Puan
- Poster
sunumu
ESCRS 2015 WİNTER MEETİNG
5 / 1.
Yazar
Başlık: POS-2451 - Comparison of visual acuity and higher-order aberrations after photorefractive keratectomy (PRK) and small-incision lenticule extraction (SMILE)
Özet: Poster Title (max 250 characters) Comparison of visual acuity and higher-order aberrations after photorefractive keratectomy (PRK) and small-incision lenticule
extraction (SMILE). Purpose : To compare postoperative visual acuity and higher-order aberrations (HOAs) after photorefractive keratectomy (PRK) and after small-incision
lenticule extraction (SMILE). Setting/Venue : Beyoglu Eye Training and Research Hospital Methods : Medical records of refractive lenticule extraction patients were
retrospectively reviewed. Twenty-five patients were treated with PRK. A comparable group of 25 SMILE patients were retrospectively identified. Only one eye of each patient
was randomly chosen for the study. Visual acuity, subjective manifest refraction and corneal topography before and 6 months after the surgery were analyzed for both
groups. Total HOAs, spherical aberrations, coma and trefoil were calculated from topography data over the 4- and 6-mm-diameter central corneal zone. Results: The mean
preoperative SE was -3.26±1.02 in the SMILE group and -3.16±1.26 in the PRK group. Six months after surgery, the mean SE was -0.28±0.35 in the SMILE group and 0.30±0.21 in the PRK group (p=0.6). In the SMILE group a greater number of eyes were within ±0.50 D of the target refraction (85% versus 80%); however, the difference
was not statistically significant (p=0.24). . Total HOAs, spherical aberration, coma and trefoil increased postoperatively in both groups. Conclusions: PRK and SMILE result in
comparable refractive results. In addition, corneal aberrations induced by different techniques of lenticule extraction seemed similar to each other.
4,875 Puan
0,975 A
Puan
3,9 B Puan
- Poster
sunumu
ESCRS 2015 WİNTER MEETİNG
5 / 2.
Yazar
Başlık: POS-2514 - Comparison of visual acuity and higher-order aberrations after transepithelial photorefractive keratectomy (t-PRK) and mechanical photorefractive
keratectomy (m-PRK)
Özet: Purpose:To compare postoperative visual acuity, refractive results and higher-order aberrations (HOAs) after transepithelial photorefractive keratectomy (t-PRK) and
mechanical photorefractive keratectomy (m-PRK) Methods:Medical records of photorefractive keratectomy patients were retrospectively reviewed. Forty five patients were
treated with m-PRK. A comparable group of 45 t-PRK patients were retrospectively identified. Only one eye of each patient was randomly chosen for the study. Visual acuity,
subjective manifest refraction and corneal topography before and 12 months after the surgery were analyzed for both groups. All procedures wereperformed using the
Amaris excimer LASER with a 6.62 ± 0.54 mm (6.3–7.26 mm) ablation zone and a 0.85 ± 0.33 mm (0.09–2.09 mm) transition zone for all patients. Total HOAs, spherical
aberrations, coma and trefoil were calculated from topography data over the 6mm-diameter central corneal zone. Results:The mean preoperative spherical equivalance (SE)
was -2.43 ± 1.21 in the m-PRK group and -2.56 ± 1.32 in the t-PRK group. One year after surgery, the mean SE was -0.28 ± 0.35 in the m-PRK group and -0.21 ± 0.40 in
the m-PRK group (p=0.86). In the m-PRK group a greater number of eyes were within ±0.50D of the target refraction (95% versus 85%); however, the difference was not
statistically significant (p=0.20). 90% of t-PRK eyes and 95% of m-PRK eyes had an uncorrected distance visual acuity of 20/25 or better (p=0.40). Total HOAs, spherical
aberration, coma and trefoil increased postoperatively in both groups. However, there was no statistically significant difference between the groups preoperatively and
postoperatively. Conclusion:t-PRK and m-PRK result in comparable refractive results for correction low and moderate myopia
1 Puan
0,2 A Puan
0,8 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRE
5 / 5.
Yazar
Başlık: Penetran keratoplasti sonrası gelişen göz içi basınç yüksekliği
Özet: AMAÇ: Penetran keratoplasti (PKP) sonrası gelişen göz içi basıncı (GİB) yüksekliği ile takip ettiğimiz olguların özelliklerini ve tedavi yaklaşımımızı bildirmek. METOD:
Hastanemizde Ocak 2012 ile Mart 2014 tarihleri arasında PKP cerrahisi geçiren 170 olgudan cerrahi sonrası göz içi basıncı yükselen ve en az 6 aylık takibi olan 18 olgunun
(ortalama yaş 50.7 ±15.4 yıl, 6 K, 12 E) 18 gözü retrospektif olarak değerlendirildi. Demografik bilgilerin yanısıra olguların cerrahi öncesi ve takiplerdeki tam oftalmolojik
muayene bulguları dosyalardan kaydedildi. GİB yüksekliği için kullanılan ilaçlar, uygulanan cerrahi girişimler ve greftin son durumu değerlendirildi. BULGULAR: PKP sonrası
GİB yüksekliği ile takip edilen 18 olgunun 9’u (%50) cerrahi öncesi antiglokomatöz ilaç kullanmakta idi. Olgular PKP sonrası ortalama 10.8 ± 5.5 ay takip edildi. Takiplerde
yükselen GİB nedeniyle tüm hastalara önce medikal tedavi başlandı. On iki (%66.6) olguda sadece medikal tedavi ile hedef GİB’e ulaşıldı. Son muayenede kullanılan
ortalama antiglokomatöz ilaç sayısı 2.44±0.8 (1-4) idi. Medikal tedavinin yetersiz olduğu 1 (%5.5) olguda Ahmed glokom valvi implantasyonu uygulandı, 5 (%27.8) olguya
ise diod lazer uygulandı. İki(%11.1) olguda medikal tedavi ve tekrarlayan diod lazer uygulamasına rağmen GİB kontrol altına alınamadı. Bu olguların son muayenelerinde
greft yetmezliği geliştiği görüldü. Son muayenede toplamda 5 (%27.8) greft yetmezliği gelişen olgulardan 3’ünde PKP öncesi glokom mevcuttu. Bu olgulardan bir tanesi
ayrıca vitrektomize idi.Diğer 2 olguya ise rekeratoplasti yapılmıştı. SONUÇ: Penetran keratoplasti sonrası gelişen glokom olgularında GİB’ı kontrol altına almak için ilk seçenek
medikal tedavidir. Preoperatif glokom tanısı ile ilaç kullanmakta olan ve komplike cerrahi geçiren olgularda GİB’ı kontrol altına almak zor olguğu gibi greft yetersizliğinin
gelişmesinde de risk faktörü olabilir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48.ULUSAL KONGRE
5 / 2.
Yazar
Başlık: Düşük ve orta düzey myopide mekanik ve transepitelyal fotorefraktif keratektomi uzun dönem sonuçlarının karşılaştırılması
Özet: AMAÇ: Düşük ve orta düzey myopisi olanlarda mekanik (m-PRK) ve transepitalyal fotorefraktif keratektomide (t-PRK) uzun dönem sonuçların karşılaştırılması GEREÇYÖNTEM: Beyoğlu Göz eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi Bölümünde 2008-2013 tarihleri arasında myopi nedeniyle PRK uygulanmış hastaların dosyaları geriye
dönük olarak değerlendirildi. Sferik değeri -6.0 dioptri (D) ve silindirik değeri 0,75D olan gözler çalışmaya alındı. PRK işleminde epitelin uzaklaştırılması için kullanılan
yönteme göre m-PRK (epitelin mekanik debridmanı) ve t-PRK (epitelin excimer lazer ile uzaklaştırılması) olarak 2 grup oluşturuldu. Tüm gözlerde lazer işlemi SCHWİND
Amaris 750s cihazı ile yapıldı. Bu kapsamda 32 hastanın 58 gözü t-PRK grubunda ve 28 hastanın 52 gözü m-PRK grubunda değerlendirildi. İşlem öncesi ve sonrası 12 ve 24.
Ayda görme keskinlikleri, refraktif durum, yüksek sıralı aberasyonlar ve komplikasyonlar değerlendirildi. BULGULAR: m-PRK grubunda ortalama yaş 28,2±6,8 iken t-PRK
grubunda 27,8±8,4 olarak saptandı. İşlem öncesi sferik eşdeğer sırasıyla -2,4±0,8D ve -2,2±0,7D olarak saptandı. Her iki grupta da işlem öncesine göre işlem sonrası
kontrollerde düzeltilmemiş görme keskinlikleri anlamlı derecede artış gösterdi. İşlem sonrası 12 ve 24. Ay kontrollerde ortalama görme keskinlikleri ve sferik eşdeğer
açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı.12 ay sonunda hedef refraksiyona (sferik eşdeğer ±0,50D) ulaşma düzeyi m-PRK grubunda %92 iken t-PRK grubunda
%88 olarak saptandı. Yüksek sıralı aberasyonlar açısından koma, trefoil ve sferik aberasyonlarda gruplar arasında hiçbir kontrolde anlamlı fark saptanmadı. M-PRK grubunda
4 gözde, t-PRK grubunda ise 6 gözde işlem sonrası steroide cevaplı, geçici haze oluşumu gözlendi. Hiçbir olguda enfeksiyon gözlenmedi. SONUÇ: Düşük ve orta düzey
myopinin tedavisinde t-PRK ve m-PRK yöntemleri etkili ve güvenilirdir. Epitelin uzaklaştırma yöntemi tedavinin etkinlik ve güvenirliliğini anlamlı olarak değiştirmemektedir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48.ULUSAL KONGRE
5 / 2.
Yazar
Başlık: Femtolasik yapılan hastalarda korneal biyomekanik özelliklerin değerlendirilmesi veablasyon miktarı ile ilişkisi
Özet: AMAÇ: Femtolasik prosedürü uygulanan hastalarda Oküler Response Analizör (ORA) ile ölçülen korneal biyomekanik değerlerinin değişimi ve bu değişimin ablasyon
miktarı ile ilişkisini araştırmak GEREÇ-YÖNTEM: Çalışmaya ameliyat öncesi sferik ekivalan değeri -6,44 ± 0,35 olan femtolasik cerrahisi geçirmiş 25 hastanın 40 gözü dahil
edildi. Tüm hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 6.ay ORA ile korneal histerezis (KH) ve korneal direnç faktör (KRD) değerleri ölçüldü. Veriler paired t-test ve
pearson korelasyon analizi ile değerlendirildi. BULGULAR: Ameliyat öncesi ortalama KH değeri 11,13 ± 1,48 olan hastaların ameliyat sonrası 6. ay KH ortalaması 8,32 ± 0,62
olarak ölçüldü ve aradaki fark istatiksel olarak anlamlı idi (p:0,01). Ameliyat öncesi KDF değeri 10,74 ± 1,45 iken ameliyat sonrası 6. ay’da 7,01 ± 0,56 olarak ölçüldü, yine
iki ölçüm arasında istatiksel olarak anlamlı düşüş vardı (p:0,01). Ortalama ablate edilen doku miktarı 105,86 ± 12,90 (85,00- 145,84) µm idi. Ablasyon miktarı ile KH
değerinin azalması arasında anlamlı olarak pozitif bir korelasyon vardı (p:0,44) ancak bu anlamlılık KDF için söz konusu değildi (p:0,76) SONUÇ: Femtolasik uygulanan
hastalarda korneal biyomekanik değerlerde önemli değişimler olmaktadır ve bu değişim ablasyon miktarı ile orantılı olabilmektedir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRE
5 / 2.
Yazar
Başlık: Hafif keratokonus olgularında eşzamanlı fotorefraktif keratektomi ve korneal kollajen çapraz bağlama sonuçlarımız
Özet: AMAÇ: Hafif keratokonus olgularında eşzamanlı uygulanan fotorefraktif keratektomi (PRK) ve korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi sonuçlarının değerlendirilmesi
GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırması Hastanesi Refraktif Cerrahi Biriminde Ocak 2013- 2014 tarihleri arasında, keratokonus nedeniyle eşzamanlı PRK ve
korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi uygulanan 9 hastanın 13 gözü geriye dönük olarak değerlendirildi. Korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi için tüm hastalarda 15
dk %0,1 riboflavin uygulanmış ve ardından 18mw/cm2 gücünde 5 dk süre ile hızlandırılmış CCL yapılmıştı. İşlem öncesindeki ve 1,6 ve 12 ay sonrasındaki düzeltilmemiş ve
düzeltilmiş görme keskinlikleri (GK-DGK), refraksiyon, topografi (Sirius©), endotel hücre sayıları ve işlem sonrası komplikasyonlar değerlendirildi. BULGULAR: Ortalama yaş
29,2±8,6; ortalama ablasyon miktarı 38,4±18 µm olarak saptandı. Birinci yıl muayenesinde olguların tamamında GK operasyon öncesine göre iki sıra ya da üzerinde
artmıştı.On iki gözde ise (%92) DGK'de 1 sıra ya da üzerinde artış saptandı. Hiçbir gözde DGK değerinde azalma ya da topografik progresyon saptanmadı. Endotel hücre
sayısında istatistiksel olarak anlamlı değişiklik görülmedi. İşlem sonrası kontrollerde 1 olgunun 2 gözünde haze saptandı ve uzun dönem topikal steroid tedavisi uygulandı.
SONUÇ: Hafif keratokonus olgularında uygulanan eşzamanlı PRK-korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi son derece etkin bir yöntemdir. Ancak bu prosedürün güvenliği ve
uzun dönem sonuçlarını değerlendirmek için daha fazla sayıda hasta içeren ve daha uzun takip süreli çalışmalara ihtiyaç vardır.
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
48.ULUSAL KONGRE
5 / 3.
Yazar
Başlık: İntrakorneal ring implantasyonun korneal aberasyonlara etkisi
Özet: AMAÇ: İntrakorneal halka segmenti implantasyonun korneal aberasyonlara etlkisini incelemek. GEREÇ-YÖNTEM: Klinik ve topografik olarak keratokonus tanısı almış 20
hastanın 20 gözü çalışma kapsamına alındı. Tüm hastalara femtosaniye laser ile korneal tünel oluşturulmasını takiben üretici firmanın belirlediği normogramlara uygun olarak
intrakorneal halka segmenti implante edildi. Hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası düzeltilmemiş ve düzeltilmiş görme keskinliği, refraktif durum ve kornea
aberasyonları (yüksek sıralı aberasyon, sferik aberasyon, coma, trefoil ) kayıt edildi. SONUÇLAR: Yaş ortalaması 24.4 ( 18-42 yaş) olan 20 hastanın 20 gözü çalışma
kapsamına alındı. Postoperatif komplikasyon gelişen hastalar çalışma kapsamına alınmadı. Hastaların ameliyat sonrası düzeltilmemiş ve düzeltilmiş görme keskinliği anlamlı
olarak arttı. ( p=0,01) Yüksek sıralı aberasyon, sferik aberasyon, coma ve trefoil değerleri ameliyat öncesi ortalama 0,102 µm±0,42 µm, -0,26 µm± -0,16 µm, 0,52 µm ±
0,22 µm, 0,40 µm± 0,14 µm iken ameliyat sonrası 3. ay ortalama 0,51 µm±0,22 µm, -0,28 µm± -0,18 µm, 0,31 µm ± 0,14 µm, 0,20 µm± 0,12 µm olup sferik aberasyon
hariç diğer değerlerde anlamlı bir azalma saptandı. (p0,05) TARTIŞMA: Keratokonus hastalarında kötü görme keskinliğinin bir nedenininde yüksek kırma kusurlarının yanı sıra
yüksek sıralı aberasyonlardaki artma olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Keratokus tedavisinde görme keskinliğini artırmak için intrakorneal halka segmenti implantasyonu
sık uygulanan bir işlemdir. Bizim çalışmamız kornea içi halka uygulaması işleminin korneal aberasyonları azalttığını göstermektedir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRE
5 / 2.
Yazar
Başlık: Myop hastalarda fotorefraktif keratektomi ve küçük kesiden lentikul çıkarılması sonrası korneal biomekaniksel özellikler
Özet: AMAÇ: Myop tedavisinde uygulanan fotorefraktif keratektomi (PRK) ve küçük kesiden lentikül çıkarılması (SMİLE) yöntemlerinin kornea biomekanik özellikleri üzerine
etkilerini karşılaştırmak YÖNTEM-GEREÇ: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi merkezinde Ocak 2012- 2014 tarihleri arasında PRK yöntemi uygulanan
50 hastanın 50 gözü (sağ) ve SMİLE yöntemi uygulanan 48 hastanın 48 gözü (sağ) geriye dönük olarak değerlendirildi. Tüm gözlerde işlem öncesi ve sonrası 3.ayda Ocular
Response Analyzer (ORA) ile KH (Korneal Histerezis) ve KDF (Korneal Direnç Faktörü) değerlendirildi. İşlem öncesi refraktif durum ve myopik düzeltme miktarı tüm gözlerde
kaydedildi. BULGULAR: Ortalama KH değerleri PRK grubunda işlem öncesi 10,21±1.02 mmHg iken işlem sonrası 3. Ayda 8,53±1.35 mmHg saptandı. SMİLE grubunda ise
işlem öncesi 10,7±1.57 mmHg iken işlem sonrası 3. Ayda 8,89±1.57 mmHg saptandı. Her iki grupta da işlem öncesine göre işlem sonrası KH değerinde anlamlı azalma
saptandı. (p0,05 ve p=0,02) Ortalama KDF değerleri PRK grubunda işlem öncesi 9,95±1.05 mmHg iken işlem sonrası 3. Ayda 7,29±1.4 mmHg saptandı. SMİLE grubunda ise
işlem öncesi 11,02±1.45 mmHg iken işlem sonrası 3. Ayda 7,73±1.67 mmHg saptandı. Her iki grupta da işlem öncesine göre işlem sonrası KH değerinde anlamlı azalma
saptandı. (p=0,01 ve p0,001) Her iki grupta myopik düzeltmeler arasında anlamlı fark saptanmadı. Her iki grupta myopik düzeltme miktarı ve korneadan uzaklaştırılan doku
miktarı ile KH ve KDF değerlerinin değişimi arasında anlamlı ilişki saptandı. PRK grubunda SMİLE grubuna göre KH ve KDF değerindeki değişim anlamlı düzeyde düşük
saptandı. (p=0,04) SONUÇ: Myopinin tedavisinde uygulanan yüzey ablasyon tedavilerinden biri olan PRK, SMİLE yöntemine göre kornea biomekanik özellikleri daha az
etkilemektedir. Bu durumun işlem sonrası korneal ektazi gelişim riski açısından önemli olabileceğini düşünmekteyiz.
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRE
5 / 1.
Yazar
Başlık: Düşük ve orta dereceli myopi tedavisinde küçük kesiden lentikül çıkarılması (SMİLE) sonuçlarımız
Özet: AMAÇ: Düşük ve orta dereceli myopisi olan hastalarda uygulanan SMİLE yönteminin sonuçlarının değerlendirilmesi Yöntem-Gereç: Ocak 2012- Haziran 2013 tarihleri
arasında Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi biriminde SMİLE yöntemi uygulanmış myop hastaların dosyaları geriye dönük tarandı. Sferik değeri -6.0
dioptri altında olan 26 hastanın 50 gözü değerlendirmeye alındı. İşlem öncesi ve sonrası 1,6 ve 12. Ayda görme keskinlikleri, refraktif durumları, korneal topografileri, endotel
hücre sayıları değerlendirildi. İşlem esnasında ve sonrasında oluşan komplikasyonlar kaydedildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 29,24±6,4 (22-46) idi. Ortalama takip
süresi 12 ay idi. İşlem sonrası takiplerde işlem öncesine göre düzeltilmemiş görme keskinliklerinde anlamlı düzeyde artış saptandı. (p0,01) İşlem öncesi ortalama sferik değer
-3,95 D, işlem sonrası 1,6 ve 12.ayda sırasıyla -0,3 D, -0,02 D ve -0,2 D olarak saptandı. İşlem öncesi değerlere göre işlem sonrası takiplerde anlamlı düzeyde endotel hücre
sayısında değişim saptanmadı. İşlem sonrası 2 hastanın 3 gözünde kornea ara yüzeyinde görme keskinliğinde azalma yapmayan metalik cisimler saptandı. SONUÇ: Küçük
kesiden lentikül çıkarılması (SMİLE) yöntemi düşük ve orta dereceli myopinin tedavisinde etkin ve güvenilir bir yöntemdir.
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRE
5 / 3.
Yazar
Başlık: Küçük kesiden lentikül çıkarılması (SMILE) cerrahisinde operasyon esnasında karşılaşılan zorluk ve cerrahi sürenin sonuçlara etkisi
Özet: AMAÇ: Küçük kesiden lentikul çıkarılması (SMILE) işlemi uygulanan hastalarda cerrahinin süresinin ve cerrahi esnasında karşılaşılan güçlüklerin cerrahi sonrası erken
dönemdeki görme keskinliği üzerine etkisinin değerlendirilmesi GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi merkezinde Nisan 2013 -2014
tarihleri arasında myopi nedeniyle SMILE yöntemi uygulanan 20 hastanın 38 gözü değerlendirildi. Tüm gözlerde cerrahi işlemlerin tamamı aynı tecrübeli cerrah tarafından
uygunlanmıştı. Cerrahi bittikten sonra diseksiyon ve lentikülün çıkarılması aşamasında karşılaşılan zorluk açısından her bir göz cerrah tarafından subjektif olarak 1-5 arasında
puanlanmıştı. Objektif değerlendirme için ise femtosaniye lazer uygulama ve lentikül çıkarılma süreleri ameliyat videoları izlenerek kaydedildi. İşlem sonrası 1 ve 7. Gün
düzeltilmiş en iyi görme keskinlikleri (DEİGK) değerlendirildi. BULGULAR: Ortalama yaş 27,8±4,8 (21-40) idi. İşlem öncesi ortalama sferik değer -4,38±1,4D olarak saptandı.
Hiçbir vakada operasyon esnasında ya da sonrasında komplikasyon gelişmemişti. İşlem sonrası 1. ve 7. günlerde ortalama DEİGK sırasıyla 0,7±0,1 ve 0,8±0,2 olarak
saptandı. Lentikül çıkarılma süresi ortalama 229,5±106 sn (95-525sn) olarak saptandı. Ne cerrahın ifade ettiği subjektif zorluk derecesi ile, ne de cerrahi manipülasyonların
süresi ile operasyon sonrası erken dönemdeki DEİGK arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı. SONUÇ: İlave bir komplikasyon olmayan rutin vakalarda SMILE
yöntemi sonrası erken dönemdeki görme keskinliği ile cerrahinin zor ya da kolay geçmiş olması ya da cerrahi süre arasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır.
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRE
5 / 3.
Yazar
Başlık: Femtosaniye LASİK ile küçük kesiden lentikül çıkarılması (SMILE) yöntemlerinin yüksek sıralı korneal aberrasyonlar açısından karşılaştırılması
Özet: AMAÇ: Miyopik hastalarda uygulanan femtosaniye lasik (FS-LASIK) yöntemi ile küçük kesiden lentikül çıkarılması (SMILE) yönteminin yüksek sıralı korneal
aberrasyonlar açısından karşılaştırılması GEREÇ-YÖNTEM: Her iki gruba da sferik ekivalan değeri -6 diyoptri ve üzerinde 49 göz dahil edildi. Hastaların ameliyat öncesi ve
ameliyat sonrası 1.hafta, 1.ay, 3.ay, 6.ay ve 12.ayda Sirius (Costruzioni Strumenti Oftalmici, İtalya) cihazı ile korneal total yüksek sıralı aberrasyon, koma aberrasyon, sferik
aberrasyon ve trefoil aberrasyon değerleri ölçüldü. Her iki grup independent t-test ile karşılaştırıldı. BULGULAR: Ameliyat öncesi benzer değerlerde olan total yüksek sıralı,
koma, sferik ve trefoil aberrasyon değerleri 12.ayda da SMILE ve FS-LASIK gruplarında benzerdi (sırasıyla p:0,21, p:0,75, p:0,14, p:0,79). Her iki grupta total yüksek sıralı,
koma, sferik aberrasyonlar ve yalnızca SMILE grubunda trefoil aberrasyonlar 12.ayda ameliyat öncesi değerlere göre istatiksel olarak daha yüksek değerlere sahip idi. (
p:0,01). Ancak FS-LASIK grubunda ameliyat öncesi ve 12.ay arasında trefoil aberrasyon açısında benzerlik vardı.(p:0,91) SONUÇ: SMILE ve FS-LASIK yöntemleri ameliyat
sonrası korneal yüksek sıralı aberrasyon değerleri açısından benzer profil göstermektedir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48.ULUSAL KONGRE
5 / 2.
Yazar
Başlık: Yüksek miyopisi olan hastalarda küçük kesiden lentikül çıkarılması yöntemi ile femtosaniye lasık yönteminin karşılaştırılması
Özet: AMAÇ: Yüksek miyopisi bulunan hastalarda uygulama alanı olan küçük kesiden lentikül çıkarılması (SMILE) yöntemi ile femtosaniye lasik (FS-LASIK) yönteminin
karşılaştırılması GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Refraksiyon Birimi tarafından ameliyat ve takip süreci yürütülen SMILE uygulanan 49 göz ve
FS-LASIK uygulanan 49 gözün dosyaları retrospektif olarak incelendi. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 1.gün, 1.hafta, 1.ay, 3.ay, 6.ay ve 12.ayda hastaların görme
keskinlikleri, biyomikroskopik muayeneleri, topografik incelemeleri, manifest sferik ve silindirik ölçümleri değerlendirildi. BULGULAR: Ameliyat öncesi benzer sferik ekivalan
(SE) değerleri olan(SMILE -7,10 ± 0,95 D; FS-LASIK - 6,40 ± 0,40 D) iki grubun ameliyat sonrası 12.ayda da SE değerleri istatistiksel olarak benzerdi.(SMILE - 0,36 ± 0,54
D, FS-LASIK -0,22 ± 0,40 D, p:0,14). SMILE grubunda görme rehabilitasyonu 3.aydan sonra sağlanırken FS-LASIK grubunda bu durum 1.haftadan itibaren sağlandı. 12.ayın
sonunda SMILE grubunda hastaların %70,40’ında FS-LASIK uygulanan hastaların %79,60’ında SE değeri ±0,50 diyoptri aralığında idi. Her iki grupta birer hastada 1 sıra
snellen kaybı görülürken SMILE grubunda %33 hastada FS-LASIK grubunda %38 hastada >=1 sıra kazancı oldu. Hiçbir gözde ciddi bir komplikasyon yaşanmadı SONUÇ:
Yüksek miyopilerde SMILE ve FS-LASIK benzer etkin ve güvenilirlikte olan iki yöntemdir
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
48.ULUSAL KONGRE
Başlık: KoenzimQ10 %0,1, Vitamin E TPGS %0,5,Hipromelloz %0,2 kombinasyonun fotorefraktif keratektomi sonrası epitel iyileşmesi üzerine olan etkisi
5 / 3.
Yazar
Özet: AMAÇ: KoenzimQ10 %0,1, Vitamin E TPGS %0,5, Hipromelloz %0,2 kombinasyonun transepitelyal fotorefraktif keratektomi (t-PRK) sonrası epitel iyileşmesi üzerine
olan etkisinin değerlendirilmesi GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi biriminde Mayıs 2013- 2014 tarihleri arasında myopi nedeniyle
t-PRK tedavisi uygulanan 22 hastanın 44 gözü değerlendirmeye alındı. Grup-1 de işlem sonrası terapötik kontakt lens,topikal antibiyotik ve gözyaşı tedavisi verilen 11
hastanın (7E,4K) 22 gözü değerlendirildi. Grup-2 de işlem sonrası standart tedaviye ek olarak KoenzimQ10 %0,1, Vitamin E TPGS %0,5, Hipromelloz %0,2 kombinasyonu
(Visudrop®) 1 hafta süre ile günde 4 kez uygulanan 11 hastanın (7E,4K) 22 gözü değerlendirildi. İşlem esnasında lazer tedavisi parametreleri kaydedildi. İşlem sonrası epitel
iyileşme süresi günlük olarak değerlendirildi ayrıca işlem sonrası oluşan komplikasyonlar kaydedildi. BULGULAR: Grup-1 ve Grup-2 de ortalama yaş 26,4±5,8 ve 28,2±6,4 idi.
Grup-1 ve grup-2 de total ablasyon miktarı (epitel debridmanı dahil) 96±6,8µ ve 94±6,1µ saptandı. İşlem sonrası oluşan epitel defekti her iki grupta aynı boyutta (7,2mm)
idi. İşlem sonrası 1. Grupta epitel iyileşme süresi 3,45±0,5 gün olarak saptanırken grup-2 de 3,25±0,4 gün olarak saptandı. Epitel iyileşme süresi 2. Grupta daha kısa
olmakla birlikte istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. (p>0,05) İşlem sonrası hiçbir olguda komplikasyon saptanmadı. SONUÇLAR: Antioksidan madde olarak etkileri bilinen
KoenzimQ ve E vitaminin göze topikal uygulamasının epitel iyileşme sürelerini olumlu yönde etkilediği görüldü, bununla birlikte konfokalmikroskobik değerlendirmelerinde
yapıldığı geniş serilerde çalışmanın yapılmasını önermekteyiz.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: Afakinin cerrahi tedavisinde yöntemler
Özet: AMAÇ: Afakinin cerrahi tedavisinde uygulanan yöntemlerin etkinlik ve güvenirliliğini değerlendirmek GEREÇ-YÖNTEM: Çalışma kapsamında Beyoğlu Göz Eğitim ve
Araştırma Hastanesinde 2006-2014 yılları arasında afaki nedeniyle cerrahi uygulanmış 58 hastanın 64 gözü değerlendirildi. Afaki tedavisinde uygulanan cerrahi yöntem
kaydedildi. İşlem öncesi ve sonrası kontrollerde görme keskinlikleri, endotel hücre sayıları kaydedildi. İşlem esnasında ve sonrasında oluşan komplikasyonlar değerlendirildi.
BULGULAR: Skleral fiksasyon cerrahisi 30 göze (Grup-1), ön iris kıskaçlı lens cerrahisi 22 göze (Grup-2) ve arka iris kıskaçlı lens cerrahisi 12 göze (Grup-3) uygulandı.
Ortalama takip süreleri ilk iki grupta 24 ay iken 3. Grupta 6 ay olarak saptandı. İşlem sonrası erken dönemde (6.ay) üç grupta da işlem öncesine göre görme keskinliklerinde
anlamlı artış saptandı. Endotel hücre sayısı değişiminde üç grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Skleral fiksasyon uygulanan 3 gözde sutur ucu açığa çıkmasına bağlı ek
cerrahi uygulandı. 1 gözde vitre içi hemoraji geliştiği saptandı. Ön iris kıskaçlı lens cerrahisi uygulanan 1 gözde geçici göziçi basınç yükselmesi tespit edildi. Takiplerde hiçbir
olguda lens dislokasyonu veya subluksasyonu saptanmadı. SONUÇ: Afakinin cerrahi tedavisinde uygulanan 3 yöntem de görme keskinliğini arttıran etkin tedavilerdir. Arka iris
kıskaçlı lensuygulamalarının uzun dönem sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 48. ULUSAL KONGRESİ
5 / 3.
Yazar
Başlık: LENTİS MPlus LS-313 MF30 Multifokal ve LentisMplus Torik LU-313 MF30T Multifokal torik göziçilensi yerleştirilmesi yapılan hastalarda görselsonuçların
değerlendirilmesi: 1 yıllık sonuçlar
Özet: AMAÇ: Fakoemülsifikasyon katarakt cerrahisi ile Lentis Mplus LS-313 MF30 multifokal ve Lentis Mplus Torik LU-313 MF30T multifokal torik göz içi lensi (GİL)
yerleştirilmesi yapılan hastalarda dönem görsel sonuçların değerlendirilmesi. Gereç ve YÖNTEMLER: Bu retrospektif çalışmada fakoemülsifikasyon ile katarakt ameliyatını
takiben 6 hastanın 12 gözüne Lentis Mplus LS-313 MF30 multifokal, 6 hastanın 12 gözüne ise Lentis Mplus Torik LU-313 MF30T multifokal torik GİL yerleştirildi. Ameliyatlar
her iki göze birer hafta ara ile yapıldı. Hastaların tek taraflı, uzak ve yakın görme keskinlikleri ölçüldü, kamaşma, halo oluşumu ve hasta memnuniyeti sorgulandı ve her iki
göz lensi türü için karşılaştırmalar yapıldı. BULGULAR: Multifokal GİL grubu hastaların yaş ortalaması 62.42 ±5.5 (55-68 yaş), multifokal torik GİL grubunun ise 61.75 ±12.6
(45-75 yaş) idi. Tüm hastalar için takip süresi 6 aydı. Ortalama tek taraflı düzeltmemiş görme keskinlikleri multifokal grubu için; uzak 0.90 ±0.11 (Snellen)(p=0.0001), yakın
(33 cm) J2.00 ±0.34 (Jaeger eşeli) (p=0.0001) )ve multifokal torik grubu için ise uzak 0.87 ±0.12 (p=0.0001), yakın J1.66 ±0.22 (p=0.0001) ) idi. Ameliyat sonrası ilk ayda
multifokal grubunda 3 (%25), multifokal torik grubunda 4 hastada (%33) halo var iken 6. ayda her iki grupta da 1’er hastada (% 8.3) hafif derecede halo mevcuttu. İlk ayda
multifokal grubunda 4 (%30), multifokal torik grubunda ise 5 hastada (% 41.6) kamaşma var iken 6. ayda multifokal grubunda 1 hastada (%8.3) orta derecede halo
mevcuttu. Onikinci ay kontrollerinde halo ve kamaşma şikayeti tespit edilmedi SONUÇ: Her iki tip Lentis multifokal GİL katarakt ameliyatı sonrası hastalarda, çok iyi uzak
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 48. ULUSAL KONGRESİ
5 / 3.
Yazar
Başlık: SIRIUS ve ORBSCAN II korneal topografi cihazları ile ölçülen refraktif değerlerin
Özet: AMAÇ: SIRIUS ve ORBSCAN II cihazları ile ölçülen refraktif değerleri kaşılaştırmak. GEREÇ-YÖNTEM: 30 erkek ve 30 kadın 60 hastanın 120 gözü çalışma kapsamına
alındı. Tüm hastalara SIRIUS (Schwind eye-tech-solutions GmbH & Co. KG) ve Orbscan II (Bausch & Lomb) kornea topografi cihazları ile minimum (K1) ve maksimum (K2)
keratometri değerleri, silindirik değer (CYL) ve aks ölçümleri alındı. Oküler yüzey bozukluğu olan hastalar çalışma kapsamına alınmadı. SONUÇLAR: SIRIUS cihazı ile ölçülen
K1, K2, CYL ve aks değerleri sırası ile ortalama 46,3 ± 2,9, 49,2 ± 3,7, -2,7 ± 2,0 ve 94,8 ± 60,5, ORBSCAN II cihazı ile ölçülen K1, K2, CYL ve aks değerleri sırası ile
ortalama 46,7 ± 3,2, 50,0 ± 4,4, -3,3 ± 2,1 ve 87,6 ± 50,3 olarak bulundu. Her iki topografi cihazı ile ölçülen değerler arasında anlamlı fark bulunamadı. ( p>0,05)
TARTIŞMA: Korneal topografi cihazları oftalmlojide tanı ve tedavi planlamasında sık kullanılan görüntüleme yöntemleridir. Bizim çalışmamızda sık kullanılan iki korneal
topografi cihazı olan SIRIUS ve ORBSCAN II cihazlarının refraktif değer ölçümleri arasında anlamlı fark bulunamadı
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: Yüksek myopide refraktif saydam lens değişimi ve arka kapsuloreksis uygulaması
Özet: AMAÇ: Yüksek aksiyel miyopisi olan ve refraktif saydam lens değişimi cerrahisi uygulanan hastalarımızda arka kapsuloreksis işleminin etkinlik ve güvenirliliğinin uzun
dönem sonuçlarla değerlendirilmesi GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi biriminde 2005-2010 yılları arasında yüksek miyopi
nedeniyle refraktif saydam lens değişimi ve arka kapsuloreksis uygulanmış 16 hastanın 23 gözü geriye dönük olarak değerlendirildi. İşlem öncesi ve sonrası kontrollerde
uygulanan dilate fundus muayenesi bulguları kaydedildi. İşlem öncesi ve sonrası görme keskinlikleri, işlem sonrası arka kapsülün durumu ve işlem esnasında veya sonrasında
oluşan komplikasyonlar kaydedildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 36±4,2 (29-48) idi. Ortalama takip süresi 58 ay olarak saptandı. İşlem öncesi 6 hastanın 9 gözüne
periferik dejenerasyonlar nedeniyle proflaktik lazer fotokoagulasyon uygulanmıştı. İşlem sonrası tüm kontrollerde anlamlı görme artışı saptandı. Arka kapsuloreksis uygulanan
hiçbir gözde arka kapsül kesafeti gelişimi gözlenmedi. İşlem sonrası kontrollerde retina dekolmanı gelişimi saptanmadı. İşlem esnasında sadece 1 gözde ön vitrektomi
yapıldığı ve göz içi lensin yine kese içine yerleştirildiği saptandı. SONUÇ: Lens cerrahisi esnasında uygulanabilen arka kapsuloreksis, arka kapsül kesafeti oluşumunu
engelleyen bir cerrahi yöntemdir. Arka kapsül kesafeti gelişme riski fazla olan seçilmiş vakalarda uygulanabileceğini düşünmekteyiz.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: Multirekürren pterjiumlarda limbal konjuktival otogreft ile yapılan pterjium cerrahisinin uzun dönem sonuçları
Özet: AMAÇ: Multirekürren pterjiyum tedavisinde uygulanan limbal konjonktival otogreftin uzun dönem etkinliğini değerlendirmek. GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim Ve
Araştırma Hastanesinde Ağustos 2011 ile Haziran 2012 tarihleri arasında multirekürren pterjium nedeniyle opere edilen hastalar çalışmaya dahil edildi. Daha önce 2 veya
daha fazla kere pterjiyum nedeniyle ameliyat olmuş ve yeniden nüks etmiş hastalar multirekürren pterjium olarak kabul edildi. Tüm hastalar aynı cerrah tarafından ameliyat
edildi ve tüm hastalara limbal konjonktival otogreft uygulandı. 24 aydan kısa takipli ve düzenli kontrole gelmeyen hastalar çalışma dışı bırakıldı. BULGULAR: Çalışmaya 26
hastanın 26 gözü alındı. Hastaların 7’si kadın 19’u erkek olup, yaş ortalaması 49.69 (21-73) yıl, ortalama takip süresi ise 26.6 (24-33) ay idi. Yedi hastada aynı gözden greft
almak uygun görülmediği için diğer gözden greft alındı. Hastaların 9’unda greft implantasyonu için fibrin doku yapıştırıcısı kullanılırken diğer hastalarda 10/0 nylon sütür
kullanıldı. Hastalarda peroperatuar komplikasyon izlenmedi. 5 hastada limbusu 1mm geçen ve kornea santraline uzanan korneal neovaskülarizasyon izlendi. Bir hastada 3.
ayda nüks gelişti ancak takiplerde yeniden operasyona gerek görülmedi. SONUÇ: Multirekürren pterjiyumun limbal konjonktival otogreft ile tedavisi başarılı ve etkili bir
yöntemdir.
1,5 Puan
0,3 A Puan
1,2 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRE
5 / 4.
Yazar
Başlık: Hızlandırılmış (18mw/cm2) korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi yapılan keratokonus hastalarının 1 yıllık sonuçları
Özet: AMAÇ: Bu çalışmamızda keratokonus hastalarında hızlandırılmış (18-mW/cm2) korneal kollajen çapraz bağlama tedavisinin 1 yıllık sonuçları değerlendirildi. METHOD:
Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi Kliniğine başvuran ve keratokonus nedeniyle hızlandırılmış korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi uygulanan
hastalarımız çalışma kapsamında 1 yıl boyunca takip edildi. Düzenli takibe gelen hastalar çalışma kapsamında değerlendirildi. Hastaların başvuru sırasında ve takiplerde
korneal topografileri ve pakimetrik değerleri incelendi. BULGULAR: Hastalar tedavi sonrası 1, 6 ve 12. aylarda muayene edildi. Toplam 36 hastanın 17’ si erkek, 19’ u bayan
olup, hastaların ortalama yaşı 26.70±4.85 idi. K1 değerleri başvuru sırasında 46.28±2.63 iken; 1.yılda 45.97±2.52 olarak tespit edildi.(p0,05) K2 değerleri başvuru sırasında
49.74±3.49 iken; 1.yılda 49.54±3.43 olarak tespit edildi.(p0,05) Kavg değerleri başvuru sırasında 47.93±2.91 iken, 1.yılda 47.67±2.81 olarak tespit edildi. (p0,05) Kapex
değerleri başvuru sırasında 57.62±6.15 iken, 1.yılda 56.2±5.45 olarak tespit edildi. (p0,05) Preoperatif korneal en ince nokta 436.55±39.25 iken, 1.yılda 437.25±41.55
olarak bulundu. (p=0,696) SONUÇ: Hızlandırılmış (18-mW/cm2) korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi 1 yıllık sonuçlarıyla keratokonus hastalarında güvenli ve etkili bir
tedavi olarak değerlendirilmiştir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: Keratokonus tedavisinde derin ön lameller keratoplasti (DALK): 1 yıllık sonuçlar
Özet: AMAÇ: İleri keratokonus olgularının tedavisinde uyguladığımız DALK yönteminin sonuçlarının değerlendirilmesi GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Kornea Biriminde ileri keratokonus nedeniyle takip edilen ve Ocak 2013-2014 tarihleri arasında DALK cerrahisi planlanmış 21 hastanın 29 gözü geriye dönük olarak
değerlendirildi. İşlem esnasında desme yırtılması saptanan ve penetran keratoplastiye dönülen 3 hastanın 3 gözü çalışma dışı bırakıldı.İşlem esnasında ve sonrasında oluşan
komplikasyonlar değerlendirildi. İşlem öncesi ve sonrası kontrollerde 1,6 ve 12. Ayda görme keskinlikleri, grefon durumu değerlendirildi. Tüm cerrahi işlemler aynı tecrübeli
cerrah (EB) tarafından “big bubble” tekniği uygulanarak gerçekleştirildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 28,6±6,8 idi. İşlem Öncesine göre işlem sonrası tüm
kontrollerde görme keskinliği düzeyleri anlamlı derecede yüksek saptandı. İşlem esnasında 2 hastanın 2 gözünde desme tabakasında mikro perforasyon saptandı. Aynı
gözlerde erken dönemde desme-stroma arsında ayrışma nedeniyle ön kamaraya hava verildi. Kontrolde kornea intakt olarak değerlendirildi. 1 olguda işlem sonrası 9. Ayda
künt göz travmasına bağlı lameller ayrışma saptandı,grefon re-suture edildi. SONUÇ: DALK ileri keratokonus olgularında uygulanabilen, hızlı görme rehabilitasyonu sağlayan
etkin bir tedavi yöntemidir. PS-0413 (Ref.1504): Keratokonus tedavisinde derin ön lameller keratoplasti (DALK): ... Sayfa 1 / 1 file:///
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
5 / 3.
Yazar
Başlık: Psödofakik büllöz keratopati tedavisinde Desme membran endotelyal keratoplasti (DMEK) sonuçlarımız
Özet: AMAÇ: Psödofakik büllöz keratopati tedavisinde uyguladığımız DMEK yönteminin sonuçlarının değerlendirilmesi Yöntem-Gereç: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Kornea biriminde takip edilen ve Ocak 2013- 2014 tarihleri arasında DMEK cerrahisi uygulanmış 13 hastanın 13 gözü geriye dönük olarak değerlendirildi. İşlem
esnasında ve sonrasında oluşan komplikasyonlar değerlendirildi. İşlem öncesi ve sonrası kontrollerde görme keskinlikleri ve endotel hücre sayıları değerlendirildi. BULGULAR:
İşlem sonrası 2 hastamızın 2 gözünde deşme zarında ayrışma saptandı ve ön kamaraya gaz enjeksiyonu yapıldı. Bir gözde ise işlem sonrası 4.ayda greft reddi saptanarak
penetran keratoplasti uygulandı. Greft reddi saptanan göz dışında 12 gözde de görme keskinliğinde işlem sonrası kontrollerde artış saptandı. Yoğun korneal ödem nedeniyle
işlem öncesi hiçbir hastada endotel sayısı belirlenemezken, işlem sonrası ortalama 6. Ayda ortalama endotel hücre sayısı 1940 hücre/mm2 saptandı. SONUÇ: DMEK
psödofakik büllöz keratopatide uygulanabilen, hızlı görme rehabilitasyonu sağlayan bir tedavi yöntemidir. Greft ayrışması ve reddi oluşabilecek komplikasyonlardandır.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: Pediatrik yaş grubunda derin ön lameller keratoplasti sonuçlarımız
Özet: AMAÇ: Keratokonuslu pediatrik olgularda derin ön lameller keratoplasti (DALK) sonuçlarımızın değerlendirilmesi GEREÇ-YÖNTEM: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Kornea biriminde ileri evre keratokonus tanısıyla takip edilen ve Ocak 2013-2014 tarihleri arasında DALK (big bubble)uygulanan hastalar geriye dönük olarak
değerlendirildi. Çalışma kapsamında 6 hastanın 6 gözü değerlendirildi. Cerrahi işlem tecrübeli bir cerrah (EB) tarafından uygulandı. İşlem öncesi ve sonrası 1. Ve 6. Ayda
görme düzeyleri saptandı. Ameliyat esnasında oluşan komplikasyonlar kaydedildi. BULGULAR: Hastaların ortalama yaşı 15±3,4 idi. İşlem sonrası tüm gözlerde görme
keskinliğinde artış saptandı. 1 gözde cerrahi işlem esnasında desme zarında mikro perforasyon oluştu ancak cerrahi tamamlandı. Aynı gözde işlem sonrası stroma ile desme
zarı arasında ayrışma saptandı. İşlem sonrası 2. günde ön kamaraya hava enjeksiyonu yapıldı. Kontrollerde olguda ayrışma saptanmadı. İşlem sonrası hiçbir olguda ek
komplikasyon saptanmadı. SONUÇ: Pediatrik yaş grubu keratokonus tedavisinde uygulanan DALK yöntemi ileri evrede görme rehabilitasyonu sağlayan cerrahi bir yöntemdir.
3,25 Puan
0,65 A Puan
2,6 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: Granuler distrofili olgularda fototerapötik keratektomi sonuçlarımız
Özet: AMAÇ: Korneal granuler distrofili olgularda uygulanan fototerapötik keratektominin (PTK) güvenirlilik ve etkinliğinin değerlendirilmesi GEREÇ-YÖNTEM: Ocak 2012Ocak 2014 tarihleri arasında Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi Biriminde granuler distrofisi bulunan ve PTK uygulanan 13 hastanın 17 gözü geriye
dönük olarak değerlendirildi. Tüm gözlerde tedavi Schwind Amaris 750s lazer sistemi ile gerçekleştirildi. İşlem öncesi refraktif durum kaydedildi. Yapılan PTK işleminde
ablasyon miktarı değerlendirildi. İşlem öncesi ve sonrası tüm hastalara ön segment optik koherens tomografi (Visante©) uygulandı. İşlem öncesi ve sonrası kontrollerde
görme keskinlikleri değerlendirildi (Snellen eşeli). İşlem sonrası oluşan komplikasyonlar kaydedildi. İşlem sonrası tüm hastalarda terapötik bandaj kontakt lens uygulaması,
topikal antibiyotik ve suni gözyaşı tedavisi verildi. BULGULAR: Ortalama yaş 31,6±8 olarak saptandı. Ortalama takip süresi 14,2±6,8 ay idi. Dokuz gözde işlem epitelin
mekanik olarak uzaklaştırılması sonrası uygulandı, 8 gözde ise transepitelyal mod ile epitelin uzaklaştırılması lazer sistemi ile yapıldı. Ortalama Ön stromal ablasyon miktarı
38µm idi. İşlem öncesi ortalama düzeltilmiş görme keskinliği 0,22±0,16 iken işlem sonrası 6. Ve 12. Aylarda 0,38±0,18 ve 0,32±0,2 olarak saptandı. (p=0,02 ve p=0,04)
İşlem sonrası 2 gözde epitel defektinin süresi uzun saptandı (>7 gün). Hiçbir gözde işlem sonrası enfeksiyon saptanmadı. Takipler esnasında hiçbir gözde tekrar tedavi
uygulanmadı. SONUÇ: Korneal stromal distrofi olan granuler distrofide uygulanan PTK tedavisi seçilmiş olgularda görme keskinliğini arttıran etkin ve güvenilir bir yöntemdir.
Özellikle keratoplasti uygulamaları öncesi yapılacak işlemlerin görmeyi anlamlı derecede rehabilite edebileceğini ve keratoplastiyi geciktirebileceğini düşünmekteyiz PS-0450
(Ref.1378): Granuler Distrofili olgularda Fototerapötik Keratektomi sonuçları... Sayfa 1 / 1 file:///
2,75 Puan
0,55 A Puan
2,2 B Puan
- Poster
sunumu
48. TOD ULUSAL KONGRESİ
3 / 3.
Yazar
Başlık: Retinitis pigmentoza ve keratokonus birlikteliği
Özet: AMAÇ: Retinitis pigmentoza ve keratokonus birlikteliği olan olgunun klinik bulgularını değerlendirmek. OLGU: 19 yaşında erkek hasta dış merkezden kliniğimize
keratokonus ön tanısı ile refere edildi. Hastanın yapılan muayenesinde en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EDGK) sağ gözde 1.0 logMAR ve sol gözde 1.3 logMAR olarak tespit
edildi. Biomikroskopik muayenede her iki gözde kornea merkezinde vogt striaları izlendi. Göz içi basıncı her iki gözde normal sınırlardaydı. Fundus muayenesinde her iki
gözde retinal damarlarda incelme, yaygın retina pigment epiteli atrofileri ve retina pigment kümelenmeleri izlendi. Kornea topografisinde ( Sırıus Schwind eye-tech-solutions
GmbH & Co. KG) kırıcılıkta artma, korneada incelme ve arka elevasyonda artma izlendi. SONUÇ: Keratokonus retinitis pigmentosa, aniridi, vernal keratokonjonktivit, Leber’in
konjenital amorozisi gibi oküler hastalıklara eşlik edebilir. Hastanın düşük görme keskinliği keratokonusla ilişkilendirilmeden önce mutlaka tam oftalmolojik muayene
yapılmalıdır.
7,8 Puan
1,56 A Puan
6,24 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 47. ULUSAL OFTALMOLOJİ KONGRESİ
5 / 2.
Yazar
Başlık: RADİAL KERATOTOMİ UYGULANMIŞ KERATOKONUS HASTALARINDA KORNEAL KOLLAJEN ÇAPRAZ BAĞLAMA TEDAVİSİ
Özet: AMAÇ: Radyal keratotomi (RK) uygulanmış keratokonus hastalarında korneal kollajen çapraz bağlama tedavisinin etkinliğini değerlendirmek GEREÇ VE YÖNTEM:
Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi Merkezinde Ocak 2012-2013 tarihleri arasında korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi uygulanmış radyal
keratotomili keratokonuslu 5 hastanın 7 gözü geriye dönük olarak değerlendirildi. Tüm olgularda son 1 yılda keratokonusta progresyon mevcuttu. İşlem öncesi ve sonrası 6.
Aydaki snellen eşeline göre alınmış düzeltilmiş (dGK) ve düzeltilmemiş görme keskinlikleri (GK), korneal topografik inceleme sonuçları (K apex, ortalama sim-K, en ince
noktadaki kornea kalınlıkları)(Sirius®) ve endotel sayıları (Konan NSP7700®) kaydedildi. BULGULAR: Hastaların radyal keratotomi geçirme süreleri 8,2±2.2 yıl idi. Hastaların
ortalama yaşı 32,6±4,2 idi. İşlem öncesi ortalama GK ve dGk 0,3±0,1 ve 0,5±0,3 (Snellen eşeline göre) iken işlem sonrası GK ve dGk de değişim saptanmadı. İşlem öncesi
ortalama K apex değeri 62,02±8,64 D iken işlem sonrası 61,59±10,02 D bulundu. İşlem öncesi ortalama sim-K değeri 48,90±5,7 D iken işlem sonrası 48,5±8,3 D bulundu.
İşlem öncesi ortalama endotel sayısı 2430±330 hücre/mm² iken işlem sonrası 2418±318 hücre/mm² bulundu. İşlem öncesi en ince noktadaki ortalama kornea kalınlığı
408±13,6µm iken işlem sonrası 406±18µm olarak bulundu. Tüm gözlerde ortalama 4 günde epitel defekti kapanmıştı. SONUÇ:Radyal keratotomi uygulanmış gözlerde
uygulanan hızlandırılmış korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi güvenilir ve hastalığın progresyonu engelleyen bir cerrahi işlemdir. Etkinliğin değerlendirilmesi açısından
daha geniş hasta serilerinde daha uzun süreli takiplerin gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
2,25 Puan
0,45 A Puan
1,8 B Puan
- Poster
sunumu
47. Ulusal TOD kongresi
5 / 3.
Yazar
Başlık: Büllöz keratopatili hastalarda korneal kollajen çapraz bağlama tedavisin değerlendirilmesi
Özet: AMAÇ: Hızlandırılmış korneal kollajen çapraz bağlama (CXL) tedavisinin büllöz keratopatili gözlerde etkinliğinin değerlendirilmesi GEREÇ VE YÖNTEMLER: Beyoğlu Göz
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kornea biriminde psödofakik büllöz keratopati nedeniyle takip edilen medikal tedaviye dirençli 10 hastanın 10 gözüne hızlandırılmış CXL
tedavisi (20 dk %0,1 riboflavin-5 dk UVA 370nm,18mw/cm²) uygulandı. İşlem sonrası terapötik kontakt lens uygulanan hastalara epitel iyileşmesi sağlanıncaya kadar topikal
antibiyotik ve prezervansız suni gözyaşı verildi. İşlem öncesi ve sonrası 1.ve 3. Ayda görme keskinlikleri, santral kornea kalınlıkları (SKK)(Ultrasonografik pakimetre) ve
semptomlarının şiddeti (Ağrı sayısal değerlendirme skalaları Numerical Rating Scale; NSR) değerlendirildi. SONUÇLAR: İşlem sonrası 1 ve 3. Aylarda hiçbir gözde görme
düzeyinde değişim saptanmadı. İşlem öncesi ortalama 780±81,2µm olan SKK değeri 1. Ayda 693±52µm ve 3. Ayda 720±48µm olarak bulundu (p=0,02 ve p=0,04). İşlem
sonrası epitelin tamamen kapanması ortalama 8±1,7 gün sürdü. İşlem öncesi ve sonrası hastalar tarafından yapılan semptomların şiddet derecelendirmesinde anlamlı fark
bulunmadı. TARTIŞMA: Büllöz keratopati tedavisinde uyguladığımız hızlandırılmış CXL tedavisi kornea kalınlığını azaltmakla birlikte uygulanan hastalarda görme keskinliği ve
semptomların şiddeti üzerine olumlu etki göstermemektedir. Gecikmiş epitel iyileşmesi bu yöntemin diğer önemli bir dezavantajıdır
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 47. ULUSAL OFTALMOLOJİ KONGRESİ
5 / 1.
Yazar
Başlık: Menopozda hormon replasman tedavisinin kornea biyomekaniksel özelliklere etkisi
Özet: AMAÇ: Menopozda kullanılan hormon replasman tedavisinin (HRT) kornea biyomekaniksel özelliklerine ve göz içi basıncına etkisinin değerlendirilmesi GEREÇ VE
YÖNTEMLER: Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Menopoz kliniğine başvuran ve HRT (Angeliq tb® Estradiol 1mgdrospirenon 2mg) alan 25 hastanın 50 gözü bu kesitsel çalışmaya dahil edildi. Hastaların HRT öncesi ve sonrası 3. Ayda Ocular Response Analyzer (ORA®) ile korneal
biomekaniksel özellikleri ve göz içi basınçları ölçülerek karşılaştırıldı. ORA uygulaması aynı tecrübeli doktor tarafından her bir göz için 3 kez yapıldı ve güvenirliliği en yüksek
ölçüm sonuçları değerlendirilmeye alındı. Presbiopi dışında dışında refraktif kusuru olanlar, daha önce göz cerrahisi geçirenler, ek sistemik ve okuler hastalığı (glokom vs)
bulunanlar çalışmaya dahil edilmedi. SONUÇLAR: Hastaların ortalama yaşı 51,6±5,4 (46-60) idi. Tedavi öncesi ve sonrası CH değeri 11,2±2,4 mmHg ve 10,9±2,1mmHg
saptandı (p>0,05). Tedavi öncesi ve sonrası CRF değeri 11,8±2,2 mmHg ve 11,6±2,1mmHg saptandı (p>0,05). Tedavi öncesi ve sonrası IOPcc değeri 16,8±4,2 mmHg ve
14,6±2,3mmHg saptandı (p0,05). Tedavi öncesi ve sonrası IOPg değeri 15,1±3,2 mmHg ve 12,6±2,1mmHg saptandı (p0,05). TARTIŞMA: Menopoz döneminde kullanılan
HRT göz içi basıncında anlamlı derecede düşmeye neden olurken korneal biyomekaniksel özelliklerde anlamlı değişime neden olmaz.
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
TOD 47. ULUSAL OFTALMOLOJİ KONGRESİ
5 / 1.
Yazar
Başlık: İşlem öncesi keratometri değerlerinin keratokonusta uygulanan kollajen çapraz bağlama tedavisi üzerine etkisi
Özet: AMAÇ: İşlem öncesi korneal topografi ile belirlenen keratometri değerlerinin Keratokonusta uygulanan kollajen çapraz bağlama tedavisi üzerine etkisinin
değerlendirilmesi YÖNTEM VE GEREÇLER: Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi merkezinde Ocak 2012-Haziran 2012 tarihleri arasında keratokonus
nedeniyle hızlandırılmış kollajen çapraz bağlama tedavisi uygulanan 32 hastanın 51 göz çalışmaya dahil edildi. Hastaların işlem öncesi ve sonrası 1. Yıldaki korneal
topografileri ortalama sim-K değerlerinin ve apex keratometri değerlerinin değişimi açısından değerlendirildi. Tüm olgularda korneal görüntülemede Scheimpflug kamera ile
kombine Plasido-disk Korneal topografi (Sirius®) kullanıldı SONUÇLAR: Hastaların ortalama yaşı 24,6±6,4 idi. Ortalama takip süresi 12 ay idi. İşlem öncesi ortalama sim-K
48,2±3,6D apex keratometri değeri 57,79±6,5D saptandı. İşlem sonrası 1. Yılda bu değerler 47,4±3,4D ve 55,91±5,4 D olarak saptandı. İşlem öncesi ortalama sim-K ve
apex keratomeri değerleri ile işlemin düzleştirici etkisi arasında korelasyon saptanmadı. TARTIŞMA: Çalışmamızda keratokonus tedavisinde uygulanan kollajen çapraz
bağlamanın korneaya olan düzleştirici etkisi ile işlem öncesi keratometri değerleri arasında ilişki saptanmamıştır. Bu konuda daha geniş hasta serileriyle ve daha yüksek ve
düşük keratometri değerlerine sahip hastalarla yapılacak çalışmalar faydalı olabilir.
3,6 Puan
0,72 A Puan
2,88 B Puan
- Sözel
sunum
47. Ulusal TOD kongresi
5 / 4.
Yazar
Başlık: Keratokonus hastalarında hızlandırılmış korneal kollajen çapraz bağlama tedavisinin 1 yıllık sonuçları
Özet: http://www.abstractagent.com/2013tod/?plng=tur
7,8 Puan
1,56 A Puan
6,24 B Puan
- Sözel
sunum
47. Ulusal TOD kongresi
5 / 2.
Yazar
Başlık: Vernal keratokonjuktivitin eşlik ettiği keratokonus olgularında korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi
Özet: AMAÇ: Vernal keratokonjuktivitin eşlik ettiği keratokonus olgularında korneal kollajen çapraz bağlama tedavisinin etkinliğini değerlendirmek GEREÇ VE YÖNTEMLER:
Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi merkezinde Ocak 2012- Haziran 2012 tarihleri arasında korneal kollajen çapraz bağlama tedavisi uygulanan 82
hastanın 124 gözü retrospektif olarak değerlendirildi. Vernal keratokonjuktiviti olan 13 hastanın 22 gözü (Grup-1) ve aynı yaş grubunda 17 hastanın 22 gözü (Grup-2)
çalışmaya alındı. İşlem öncesi ve sonrası 1.yıldaki korneal topografik incelemelerindeki keratometre değerleri ve düzeltilmiş-düzeltilmemiş görme keskinlikleri değerlendirildi.
SONUÇLAR: Grup-1 ve 2 yaş ortalaması 21,4±3,8 ve 21,8±1,2 idi (p0,05). İşlem öncesi ortalama sim-K değerleri ve apex keratometri değerleri Grup-1 de 47,59 D ve 61,78
D Grup-2 de ise 44,49D ve 58,37 D bulundu. İşlem sonrası 1. Yılda Grup-1 de ortalama sim-K ve apex keratometri değişimi 0,5D ve 2,1D olarak bulundu. Grup-2 de ise
değişim 0,8D ve 2,45D olarak bulundu. (p=0,02 ve p=0,04) Düzeltilmiş ve düzeltilmemiş görme keskinliklerinin değişimi açısından 2 grup arasında fark saptanmadı.
TARTIŞMA: Kronik irritasyon ve kaşıntının eşlik ettiği vernal keratokonjuktivit, keratokonusun kollajen çapraz bağlama tedavisinin üzerine olumsuz etki etmektedir. Bu sonucu
daha geniş hasta gruplarında daha uzun süreli çalışmalarla değerlendirmek faydalı olabilir.
10,2 Puan
2,04 A Puan
8,16 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 47. ULUSAL OFTALMOLOJİ KONGRESİ
5 / 1.
Yazar
Başlık: Yüksek myopide küçük insizyonlu lentikül extraksiyonu
Özet: Amaç: Yüksek myopide uygulanan küçük insizyonlu lentikül extraksiyonu (SMİLE) nun etkinliğinin değerlendirilmesi Gereç ve Yöntemler: Haziran 2012-2013 tarihleri
arasında Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi Merkezinde yürütülen prospektif çalışma kapsamında ?6.00 D myopisi olan 13 hastanın 20 gözüne
femtosaniye lazer sistemiyle (Visumax©) SMİLE yöntemi uygulandı. İşlem öncesi ve sonrası 1.ay ve 6. Ay düzeltilmiş (dGk) ve düzeltilmemiş (Gk) görme keskinlikleri
(LogMAR) ve refraktif durum değerlendirildi. İstatistiksel hesaplamalar için SPSS 20.0 analiz programı kullanıldı. Sonuçlar: Hastaların ortalama yaşı 30±5,45 idi. İşlem öncesi
ortalama sferik değer -6,72±0,94 D, silindirik değer -0,90±0,46 D ve sferik eşdeğer -7,15±1,0 D idi. İşlem sonrası 6. ayda ortalama sferik değer -0,18±0,33 D, silindirik
değer -0,38±0,44 D ve sferik eşdeğer -0,33±0,31 D olarak bulundu. İşlem öncesi Gk ve dGk değerleri 1,38±0,14 ve 0,09±0,07 iken, işlem sonrası 1. Ayda 0,17±0,08 ve
0,15±0,08 (p0.001, p=0.003), işlem sonrası 6. Ayda ise 0,14±0,06 ve 0,09±0,06 (p0.001, p=0.2) olarak saptandı. İşlem sırasında hiçbir hastada komplikasyon gözlenmedi.
Tartışma: Fleb komplikasyonlarına neden olmayan ve femto saniye lazer ile küçük kesi ile uygulanan lentikül extraksiyon işlemi yüksek myoplarda uygulanabilen güvenilir ve
etkin bir yöntemdir.
1,275 Puan
0,255 A
Puan
1,02 B Puan
- Poster
sunumu
XIth Meeting of the International Strabismological Association-
5 / 1.
Yazar
Başlık: Depression and self esteem in children with congenital nistagmus
Özet: http://www.allcongress.com/congress/12th-meeting-of-the-international-strabismological-association/
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
Tod 46. Ulusal Kongresi
4 / 1.
Yazar
Başlık: Yıldırım Y, Kara N, Gulaç B, Tekirdağ Aİ. Preeklampsinin gebelerde göz içi basıncına ve postural göz içi basıncı değişimine etkisi. POS-657 Tod 46. ULUSAL
KONGRESİ
Özet: http://www.todnet.org/kongre2012/
4,25 Puan
0,85 A Puan
3,4 B Puan
- Poster
sunumu
Tod 46. Ulusal Kongresi
5 / 1.
Yazar
Başlık: Yildirim Y, Kara N, Gulaç B, Tekirdağ Aİ. Gestasyonel diyabetin korneanın biyomekaniksel özelliklerine etkisi. POS-523
Özet: http://www.todnet.org/kongre2012/
5,4 Puan
1,08 A Puan
4,32 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 48. ULUSAL OFTALMOLOJİ KONGRESİ SÖZ KO-1 Kollajen Çapraz Bağlama
5 / 3.
Yazar
Başlık: Keratokonus Hastalarında Hızlandırılmış Korneal Çapraz Bağlama Tedavisinin 2 yıllık sonuçları
Özet: http://www.todnet.org/Kongre2014/
10,2 Puan
2,04 A Puan
8,16 B Puan
- Sözel
sunum
TOD 48. ULUSAL OFTALMOLOJİ KONGRESİ
5 / 1.
Yazar
Başlık: Yüksek myopide küçük insizyonlu lentikul extraksiyonu:2 yıllık sonuçlar
Özet: Amaç: Yüksek myopide uygulanan küçük insizyonlu lentikül extraksiyonu (SMİLE) nun etkinliğinin ve sonuçlarının değerlendirilmesi Gereç ve Yöntemler: Haziran 20122013 tarihleri arasında Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Refraktif Cerrahi Merkezinde yürütülen prospektif çalışma kapsamında ?6.00 D myopisi olan 27 hastanın
45 gözüne femtosaniye lazer sistemiyle (Visumax©) SMİLE yöntemi uygulandı. İşlem öncesi ve sonrası 6, 12,18 ve 24.ay düzeltilmiş (dGk) ve düzeltilmemiş (Gk) görme
keskinlikleri (LogMAR) ve refraktif durum değerlendirildi. İstatistiksel hesaplamalar için SPSS 20.0 analiz programı kullanıldı. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 29±7,2 (2040) idi. İşlem öncesi ortalama sferik değer -6,65±0,90 D, silindirik değer -0,86±0,5 D ve sferik eşdeğer -7,08±0,96 D idi. İşlem sonrası 12. ayda ortalama sferik değer 0,07±0,55 D, silindirik değer -0,38±0,32 D ve sferik eşdeğer -0,2±0,31 D olarak bulundu. İşlem öncesi sferik eşdeğer işlem sonrası tüm kontrollerde anlamlı derecede
değişim gösterdi. İşlem sonrası 6,12,18 ve 24. Aydaki kontrollerde sferik değer, silindirik değer ve sferik eşdeğer sonuçları arasında anlamlı fark saptanmadı. İşlem öncesi Gk
ve dGk değerleri 1,32±0,14 ve 0,08±0,06 iken, işlem sonrası 1. Ayda 0,18±0,10 ve 0,12±0,08 (p0.001, p=0.002), işlem sonrası 12. Ayda ise 0,14±0,06 ve 0,09±0,06
(p0.001, p=0.6) olarak saptandı. İşlem sırasında hiçbir hastada komplikasyon saptanmadı. İşlem sonrası 2 hastada ara yüzeyde metalik yabancı cisimler saptandı. Hiçbir
olguda arayüzeyde epitel içe yürümesi saptanmadı. Sonuç: Fleb komplikasyonlarına neden olmayan ve femto saniye lazer ile küçük kesi ile uygulanan lentikül extraksiyon
işlemi yüksek myoplarda uygulanabilen uzun dönemde güvenilir ve etkin bir yöntemdir.
E - ÖDÜLLER
15 Puan
3 A Puan
12 B Puan
Uluslararası Toplantılarda En İyi
Poster, Video, Fotoğraf 2.lik Ödülü
ESCRS LONDRA 2014 En iyi poster 2. lik ödülü
2013
Detay: The evaluation of corneal subbasal nerve regeneration with in vivo confocal microscopy in patients on whom FS-LASİK or SMİLE was performed. XXXII. Congress of
the ESCRS. 13-17 Eylül, Londra s:66 (ESCRS: En iyi poster 2. Lik ödülü)
Adres: http://www.escrs.org/London2014/default.asp

Benzer belgeler