Türkiye Ekonomisi 2016`da Ne Bekliyor?

Transkript

Türkiye Ekonomisi 2016`da Ne Bekliyor?
Makroekonomik ve Ülke Riski
Görünüm Raporu
Ekonomik
Görünüm
no. 1222
Ocak 2016
www.eulerhermes.com.tr
Global Büyüme ve
7 Cüceler
Ekonomik Araştırmalar
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Euler Hermes
İçindekiler
Ekonomik Araştırmalar
Euler Hermes Group
Ekonomik
Görünüm
3
EDİTORYAL
12 Euro Bölgesi: Yatırım geri döndü.
4
GENEL BAKIŞ
13 Almanya: Büyüme güçlü seyretmeye devam ediyor.
5
Cüce #1: Uykucu ticaret, 2016’da tek
gözünü açacak.
6
Cüce #2: Gelişmekte olan pazarlar,
2016’da da Huysuz mu olacak?
no. 1222
Makroekonomik ve
Ülke Riski Görünüm Raporu
13 İtalya: Hızı gelişiyor.
14 Büyüme söz konusu olduğunda, İspanya
Euro Bölgesi’ne liderlik ediyor.
6
Cüce #3: Utangaç fiyatlar (petrol).
7
Cüce #4: Hapşıran finansal pazarlar.
15 Orta ve Doğu Avrupa: Farklılıklar görülüyor.
7
Cüce #5: Dünyayı mutlu tüketiciler
kurtarmayacak.
15 Rusya’daki kriz kademeli olarak atlatılacak.
8
Cüce #6: Politika Doktoru geri döndü.
15 Doğu Avrupa güçlü görünüyor.
8
Cüce #7: Sersem, delifişekler ve
miyopluk.
15 Türkiye eşikte.
8
Yatırım döngüsü gibi Pamuk Prenses
de uyanıyor.
9
Kötü Kraliçe’nin çürük iflas elmalarına
dikkat edin.
10 BÖLGESEL GÖRÜNÜM
10 ABD: Fed faiz oranlarının yükselişi ve
genişlemenin geride kalması ile daha
yavaş büyüme.
10 Latin Amerika, kusursuz fırtınaya kapıldı.
11 Brezilya: Derin durgunluk devam edecek.
11 Birleşik Krallık: Döngünün sonu geldi.
2
13 Fransa: Yüzüyor; batmıyor.
16 Afrika ve Ortadoğu: Emtia fiyatları, her
iki bölgede de potansiyeli kısıtlıyor.
16 Asya: Güçlü yerel talep, büyümeyi sabit
bir aralıkta tutuyor.
17 Çin: GSYİH büyümesinin yavaşlaması bekleniyor.
17 Japonya: GSYİH büyümesinde 2015’te
iyileşme kaydedildi ve büyüme sağlam
seyredecek.
18 ÜLKE RİSK GÖRÜNÜMÜ
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
EDİTORYAL
© Image Allianz 97203087
Çin porseleni dükkanında bir ayı
LUDOVIC SUBRAN
Çin’den bir tur daha korku faktörünün gelmesi ile 2016 tabii
ki hızlı bir şekilde başladı.
Bir kötü baş göstergenin zorlu devre kırıcılarla birleşmesi,
borsanın ve para birimlerinin canlanması için yeterli olmadı.
Bunun sonucunda da gezegenimiz, Çin ve dünya hakkında
endişelenmeye başladı. Euler Hermes olarak, son birkaç
yıldır Çin’deki şirketlerin vadesi geçmiş borçlarından, ödeme
yapmama durumlarından ve iflaslarından bahsediyoruz. Ana
makroekonomik veriler (ve borsa piyasaları) ile reel ekonomi
arasındaki kopukluk oldukça belirgindi ve şimdi de şu soruyu
sormamız gerekiyor: “Çin hakkında endişelenmeli miyiz?”
Evet ve Hayır.
Evet, çünkü sanayileşme safhası sona ermiş gibi görünüyor.
Geleneksel üretim sektörleri borçları nedeniyle rahata
kavuşamıyor (borçluluk rasyoları, son 15 yılda üçe katlandı).
Kârlılığın büyük ölçüde azalması ve hükümet desteğinin artık
otomatik olarak verilmeyecek olması nedeniyle, uzun süre
boyunca yeniden yatırım yapmaya başlayamayacaklar.
Evet, çünkü Çin’in ithalatı yavaşlamaya devam ederken,
dünyanın yeni bir “favori tüketici” bulması gerekiyor. Çin’in
ithalatının yavaşlaması, petrolden demir cevherlerine
kadar pek çok emtia fiyatının düşmesine ve komşu ticaret
merkezlerinin zorluklar yaşamasına neden oluyor. Bunun
sonucu olarak, ülkelerin başka ülkelerde patlak veren
krizlerin bulaşıcı etkilerine karşı önlemler alması, şirketlerin
tedarik zincirlerini kısaltmak hakkında düşünmesi, insanların
ise birikimleri hakkında endişelenmesi gerekiyor.
Çin’deki riske maruz kalma oranının gerçek hayatta düşük
olması hem şanslı, hem de şanssız bir durum. Buna ek
olarak, Çin’in işleri yoluna sokacağına inanmak için nedenler
de var. Çin, kırsal bölgeler ve şehirlerdeki henüz Batılı
zevklerle tanışmamış tüketicilerine güvenebilir, buna paralel
olarak hizmetler ve yüksek kaliteli ürünlere olan talebi
artırabilir.
Daha da önemlisi, Çin’in sahip olduğu güç ve lider pozisyon.
Dünya, Çin’in her hareketini yakından incelerken ve ülke
kendini tekrar eden politik süreçten geçerken, Çin kendi
üçlü çelişkilerini çözebilirse durumu tersine çevirebilir. Söz
konusu üçlü çelişkilerden ilki, para birimiyle ilgili olan: Çin,
yarı sabit döviz kuruna, özgür sermaye akışlarına ve bağımsız
para politikasına sahip olamıyor.
Çelişkilerden ikincisi büyüme: Büyüme hedefi konulması
iyi bir şey. Ancak bu büyüme, kaliteli büyüme veya tedarik
tarafındaki reformlarla işleyemiyor.
Üçüncü ve son çelişki ise finansman: Çin’in bilançosunu
korumak, genişleme odaklı para politikasını sürdürmek, ya da
“Bir Kemer, Bir Yol” gibi teşviklerle ticaret kartını oynama
arasında seçim yapması gerekiyor.
Bu dört yol ağzı Çin için önemli. Çünkü güven ve çekiciliği
geri getirebildikleri gibi, daha fazla karışıklık da yaratabilirler.
Bu sırada Çin’in yanı sıra, Avrupa’nın geleceğindeki sıcak
noktalardan ABD politikasına, Ortadoğu ve Gelişmekte
Olan Dünyaya kadar pek çok bölge için 2016 da bir VUCA
(Kırılganlık, Belirsizlik, Karışıklık ve Muğlaklık) yılı olacak.
1990’larda kullanılmaya başlayan bu askeri kısaltma hazır
olmayı, öngörüyü, gelişimi ve girişimi gerektiriyor. Dünya,
tam teçhizatlı olarak hazır ola geçmiş durumda değil. Bu
nedenle, hepinize mutlu VUCA Yılı diliyoruz!
3
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Euler Hermes
GENEL BAKIŞ
Global Büyüme ve
7 Cüceler
Global ekonomi, 2016’da ılımlı bir büyüme
kaydedecek ancak tedbirli iyimserliğe de yer var.
MAKROEKONOMİK ARAŞTIRMA EKİBİ
+%2.8
2016’daki reel global
GSYİH büyümesi
Reel GSYİH büyümesi, % olarak global değişim
Ağırlık*
2014
2015
2016f
2017f
Global GSYİH
100
2.7
2.6
2.8
3.0
Gelişmiş ekonomiler
62
1.7
1.9
2.1
2.1
Gelişmekte olan ekonomiler
38
4.6
3,7
4.0
4.5
Kuzey Amerika
25
2.4
2.4
2.5
2.4
ABD
22
2.4
2.5
2.5
2.4
Kanada
2
2.5
1.1
2.0
2.7
Latin Amerika
8
1.2
-0.5
-0.4
1.7
Brezilya
3
0.2
-3.7
-2.4
1.2
Batı Avrupa
24
1.3
1.6
1.7
1.8
Birleşik Krallık
4
2.9
2.4
2.1
1.9
Euro Bölgesi
18
0.9
1.5
1.7
1.8
Almanya
5
1.6
1.5
1.8
1.8
Fransa
4
0.2
1.1
1.4
1.6
İtalya
3
-0.4
0.7
1.1
1.2
İspanya
2
1.4
3.1
2.6
2.1
Hollanda
1
1.0
1.9
2.0
2.1
Portekiz
0
0.9
1.5
1.7
0.4
Orta ve Doğu Avrupa
6
1.4
-0.1
1.5
2.2
Rusya
3
0.6
-3.7
-0.3
1.0
Türkiye
1
2.9
3.6
3.3
3.5
Polonya
1
3.4
3.4
3.5
3.5
Asya
29
4.8
4.8
4.8
4.7
Çin
13
7.3
6.8
6.5
6.4
Japonya
7
-0.1
0.8
1.3
0.8
Hindistan
2
7.3
7.4
7.6
7.8
Okyanusya
2
2.8
2.3
2.3
2.6
Avustralya
2
2.7
2.3
2.4
2.6
Ortadoğu
4
2.6
2.8
3.4
4.0
Suudi Arabistan
1
3.5
3.0
3.0
3.5
Birleşik Arap Emirlikleri
1
4.6
3.0
3.5
4.0
Afrika
3
3.3
3.4
4.0
4.6
Güney Afrika
0
1.5
1.5
2.0
2.0
*Ağırlıklar, pazar fiyatlarında global GSYİH olarak verilmiştir, 2014
Kaynaklar: Ulusal kaynaklar, IMF, IHS, Euler Hermes tahminleri
4
© Image courtesy of Colibri1968 at English Wikipedia (Public Domain)
◾Ekonomik görünüm raporumuzda, global
ekonominin 7 cücesini inceliyoruz. Bununla,
Uykucu Ticaret ve Mutlu Tüketicinin de aralarında
bulunduğu, ekonomik büyümenin arkasındaki
‘minik’ itici güçlere atıfta bulunuyoruz.
◾ İflasların Kötü Kraliçesi’ne dikkat edin. 2016’da
davetli olmasa da partiye katılabilir. Yavaş büyüme
ve volatilite nedeniyle 2016’da şirket iflaslarında
yüzde 1’lik artış öngörülüyor.
◾ Neyse ki yatırımların Pamuk Prensesi sonunda
burada.
◾ Dünya genelindeki analizimizde global
büyümenin kısıtlı kalacağını ve 2015’e oranla
ivme kazanmayacağını öngörüyoruz: Global
büyüme 2016’da %2.8 ve 2017’de %3 seviyesinde
gerçekleşecek.
◾ Gelişmekte olan pazarlar ve gelişmiş ekonomiler
arasındaki farklılıklar devam edecek. Gelişmekte
olan pazarlar trendin altında büyüme kaydedecekler
ancak eskisi kadar krize yatkın olmayacaklar.
◾ ABD ve Birleşik Krallık iyileşme döngülerinin
sonuna ulaşırken, Euro Bölgesi büyük uğraşların
ardından büyümeye geçmeyi başardı.
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
+%3.7
Global ticaret hacminde büyüme,
değer olarak yalnızca %0.9’luk artış
Pamuk Prensesi beklerken
Noel tatilleri bitti. Ancak hangimiz masallara
inanmayı sevmiyoruz ki?
Sonsuza dek mutlu yaşayan bir dünya
ekonomisi düşünün. Çin’in sert inişi
veya Fed’in faiz artırımı konularında
endişelenmeyen bir dünya. Jeopolitik riskin
yaygın olmadığı ve global ticaretin büyümeye
ivme kazandıran itici güç rolünü üstlendiği bir
dünya. Finansal piyasaların birazcık sağduyu
ve istikrara sahip olduğunu hayal edin.
Şirketlerin gecikmiş ödemeler ve iflaslardan
korkmadığı bir gerçeklik düşünün.
Ne yazık ki içinde yaşadığımız dünya biraz
daha karmaşık. Euler Hermes olarak global
GSYİH büyümesinin 2016’da yalnızca %2.8’e
yaklaşacağını öngörüyoruz (ve 2017’de %3).
Yani 2016, %3’ün altında büyüme kaydedildiği
üst üste 6’ncı yıl olacak.
Çoğunlukla global büyümedeki sınırlı
iyileşmenin arkasında yatan neden, en sert
darbeyi yiyen gelişmekte olan ekonomilerde
istikrar sağlanması. Brezilya ve Rusya halen
ekonomik durgunluk yaşıyor, ancak bu yıl
durgunluğun şiddeti daha az olacak.
Her halükarda gelişmekte olan pazarlar ve
gelişmiş ekonomiler arasında farklılıklar
görmeye devam ediyoruz. Gelişmekte olan
pazarlardaki büyüme bu yıl muhtemelen
dibe vurdu ve 2015’te %3.7, 2016’da ise
%4’lük büyüme bekleniyor. Ancak gelişmekte
olan ülkelerin çoğunluğu, özellikle iç ve
dış dengesizlikleri dizginlemiş olmayanlar,
Mesela, Güneydoğu Asya ve Doğu Avrupa’daki,
önceden düşük maliyetli olan ülkelerin
rekabetçi avantajları yok oluyor. Bunun nedeni
de ülkelerin olgunlaşması (örneğin, ücretlerin
artması) ve otomatik üretim maliyetlerinin
düşmesi.
Diğer yandan, gelişmekte olan pazarlardaki
tüketicilerin yükselişi gibi global talebin
arkasındaki itici kalemlerdeki değişim, global
ticaret akışlarında yeniliği teşvik ediyor. Çin, bu
trendlerin çoğunu etkileyen ana oyuncu olarak
dikkat çekiyor. Çin’in yeniden dengelenme
ile sanayiden (yatırım) hizmetlere (tüketim)
geçmesi, ana ve ara mal tedarikçilerinin
satışlarının azalması anlamına geliyor. Bunun
sonucu olarak da ticaret büyümesi, talep
büyümesi karşısında daha az tepkili kalıyor.
İleriye baktığımızda, 2016’da (%3.7) ve 2017’de
trendin altında büyüme kaydedecek. Yine
(%4) global ticaret hacminin ılımlı bir şekilde
de durum 1990’lardaki krizin tekrarına işaret
ivme kazanacağını öngörüyoruz (Tablo 1’e
etmiyor. Çünkü gelişmekte olan pazarlar artık
bakınız). Yüksek gelirli ekonomilerde ve
daha dirençli ve geçmişten gelen daha fazla
hepsinden ötesi, tüketimden daha ticaret odaklı
tamponları var. Genel olarak bakıldığında,
önümüzdeki yıl gerçek bir ivme öngörüyoruz ve olan yatırımlarda talebin büyümesi, Çin’deki
global büyüme ise sınırlı kalacak. Bazı uzmanlar talep artışıyla birleşecek. Bu sayede, global
bu sınırlı büyümeyi “minik” olarak adlandırıyor. ticaret kademeli bir ivme kazanabilir.
Genel borçluluk yüksek olmaya devam ederken, Değer olarak bakıldığında, yerel para birimleri
üzerindeki aşağı yönlü baskılar devam ederken,
büyümenin arkasındaki itici güçler küçük
2017’de (%7) daha büyük bir artışın görülmesi
kalıyor.
öncesinde 2016’da (2015’teki %-9’un ardından
Cüce #1: Uykucu ticaret, 2016’da 2016’da %0.9) küçük bir iyileşme kaydedilebilir.
USD bazında fiyatlar büyük ihtimalle 2016
bir gözünü açacak
performansına olumsuz katkıda bulunacak.
2015’te ürün ve hizmetler alanında global
Yerel para birimleri (EUR, JPY, RMB gibi),
ticaret hacimleri, trendin altında büyümeye
farklılaşan para politikalarının bir yansıması
devam etti (2015’te %2.7; 2000-2010 yılları
olarak USD karşısında değer kaybedecek.
arasında yıllık %6). Orta vadede önemli
▶
iyileşmelerin olacağına dair birkaç işaret var.
Tablo 1: Global ticaret büyümesi
Global finansal krizden bu yana, pek çok
(Ürün ve hizmetler)
olumsuz döngüsel şok gerçekleşti. Tasarruf
%10
ölçülerinin, talep ve Euro Bölgesi’nin bölge
Tahminler
içi ticareti üzerinde olumsuz etkisi oldu.
%5
Düşük emtia fiyatları, artan ABD faiz oranları
ve para politikalarının sıkılaşmasının yanı
%0
sıra makroekonomik dengesizliklerin önemli
seviyeye ulaşması gibi zorlu dış koşullar da
Para biriminin etkisi
-%5
Yerel para birimi
gelişmekte olan pazarlardaki talebe ayak bağı
olarak ticaretin fiyatı
Hacim
oldu. Örneğin, Brezilya ve Rusya oldukça sert
-%10
Değer
darbe aldı.
Para birimi etkisi
hariç değer
Daha da önemlisi, ticarette önemli derecede
-%15
yapısal düzenlemeler yapılıyor. Öncelikle, global
13
14
15
16f 17f
tedarik zincirlerinin entegrasyonu azalıyor.
Kaynaklar: IHS, Euler Hermes
5
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
2015, gelişmekte olan pazarlar için zorlu bir
yıl oldu. Çin’deki yavaşlama ve Fed faiz oranı
artışı beklentileri (ve bu nedenle USD’nin
daha da güçlenmesi) ile çifte sorun ortaya
çıkarak, emtia fiyatları ve para birimleri düşüşe
geçti. Bu, ülkelerin çoğunluğu için altından
kalkılamayacak bir ağırlık oldu. Bu risk faktörleri
2016 yılında minimum seviyeye inse de, bazı
ülkeler hala kırılgan durumdalar. Gelişmekte
olan ekonomilerden alışkın olduğumuz şekilde,
oyunun adı ‘farklılaşma’ olacak.
Tablo 2’de gelişmekte olan ülkelerin
hassaslığını, üç risk faktörü ve ölçüye göre
değerlendiriyoruz: (i) Cari işlemler bilançosu:
Bir ülkenin Fed’in faiz artımıyla ilişkili sermaye
akışlarına karşı ülkelerin kırılganlığını ölçüyor;
(ii) GSYİH paydası olarak Çin’e yapılan ihracat;
(iii) GSYİH’nin paydası olarak temel ihracat.
Bunlara ek olarak, bu üç ölçü ile
yakalayamadığımız diğer faktörler için 2014’ün
ortalarından bu yana para biriminde meydana
gelen değer kaybını kullanıyoruz. Örneğin,
mevcut cari fazlasına rağmen politik riskteki
sert artış nedeniyle Rusya, Ruble’de %65’lik bir
düşüş gördü.
Eylül ayında, BRuNTS’ın (Breziya, Rusya, Nijerya,
Türkiye ve Güney Afrika) en kırılgan ülkeler
olduğunu belirtmiştik. Bu ülkelerin ekonomik
beklentilerinde önemli seviyede bozulma
kaydedildi ve kısa dönemde büyümeyi
destekleyebilecek gibi durmuyorlar. Hem
dış ticaret, hem de iç talep zayıf durumda.
Politika desteği ise güçlü makroekonomik
dengesizlikler nedeniyle problemli (bütçe ve
dış ticaret açığı veya para birimi üzerinde güçlü
baskı). Bu doğrultuda BRuNTS, 2016’da en çok
dalgalanma görülen ekonomiler olacak. Benzer
şekilde Kolombiya ve daha az seviyede olmak
üzere Malezya, Endonezya, Şili ve Peru da zor
durumlarla karşı karşıya gelebilir.
Cüce #3: Utangaç fiyatlar
(petrol)
Petrol fiyatları, 2014’le kıyaslandığında 2015
yılında neredeyse yarıya indi (ortalama olarak).
Üç ana petrol üreticisi olan Rusya, ABD ve Suudi
Arabistan halen üretimlerini azaltacaklarına
dair bir sinyal vermiyor. Bu doğrultuda, 2016’da
petrol fiyatlarında yine düşüş görülebilir.
ABD’deki petrol üreticileri çok dirençli olduğu
için mevcut fiyat savaşlarının sona ermesine
dair beklentiler gerçekleşmedi. Amerikan
enerji şirketleri, en az kârı getiren ve spekülatif
projelerini rafa kaldırmışken, önemli ölçüdeki
borçlarını kapatmak için en iyi kuyularını
çalıştırıyorlar. Amerikan enerji şirketleri yeni
kuyular oluşturmak yerine, eski kuyularının
ömrünü nasıl uzatacaklarını da öğrenmiş
durumdalar. ABD’nin üretimi, günde 9.17
milyon varil ile yılın başındakinden daha fazla.
Tablo 2: Gelişmekte olan ülkelerin Çin, Emtia ve Fed’e maruz kalışı
( Yıllık )
%8
Cari işlemler bilançosu (GSYİH %’si olarak, 2015)
Cüce #2: Gelişmekte olan
pazarlar 2016’da da Huysuz mu
olacak?
Euler Hermes
THA
%6
%4
%2
%0
-%2
-%4
GSYİH %’si olarak Çin’e
yapılan balon ihracatın
büyüklüğü
Haziran 2014’ten bu yana
USD’ye karşı değer kaybı
>30%
>15% & <30%
<15%
Peg to USD
20%
10%
5%
PHI
HUN
RUS
MAL
SAU
HK
VIE
PAK CZE
%0
%2 %4
%6
ROM
IND
POL
ARG
EGY
TUR
MOR
%8 %10
INDO
MEX
%12
%14
CHL
%16
UKR
PER
BRA
NIG
%50
ECU
VEN
(28.3%, -4%)
SAF
-%6
%18
(49.5%, 1.5%)
•••
COL
-%8
Ana ihracat (GSYİH %’si olarak)
Kaynaklar: IMF, Chelem, IHS, Euler HermesHermes
Bunun sonucu olarak da 2017’de gerçekleşecek
iyileşme öncesinde, 2016’da Brent petrol
fiyatının yıllık ortalama olarak varil başına % -15
azalacağını öngörüyoruz.
Yani petrol fiyatları uzun bir süre boyunca
düşük kalacak. Bu, net petrol ihracatçısı ülkeler
için güçlü bir kuyruk rüzgarı ve Euro Bölgesi’ne
yönelik iyimser tahminlerimizi de açıklıyor.
Bunun tam tersine, petrol fiyatları net petrol
ihracatçılarının canını yakıyor. Söz konusu
ülkelerin ekonomileri zayıf ticaretle başa
çıkmak durumunda kalıyor ve bu da ticaret
bilançosunda önemli seviyede bozulmaya
neden oluyor. Bunun sonucunda ise
sermayeleri azalıyor. Döviz kurunun USD’ye
sabitlendiği zamanlarda ise bu durum daha
-%15
2015’le karşılaştırıldığında,
2016’da petrol fiyatlarında
beklenen düşüş
geçerli oluyor ve döviz kuru hareketlerinin
bilançolar üzerinde yarattığı şokun absorbe
edilmesi imkansızlaşıyor.
Genel olarak bakıldığında, emtia fiyatlarında
(daha düşük bir seviyede de olsa) istikrar
sağlanmasının düşük enflasyonun etkilerini
sonlandıracağını söyleyebiliriz. Aynı zamanda,
talep iyileştikçe, deflasyonel baskılar da ortadan
kalkmaya başlayacaktır. Bu trend, firmaların
cirolarında önemli artış kaydedilmesi beklenen
Euro Bölgesi’nde daha belirgin olacak.
Tüm bunlara rağmen fiyatlarda güçlü bir
iyileşme beklenmiyor. Hem gelişmiş, hem de
gelişmekte olan ülkelerde devam eden hızla
aktif satışı yapılarak borçların azaltılması süreci,
bu ihtimali imkansız kılıyor.
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Tablo 3: 2013’ten bu yana ithalat büyümesi ve tüketim karşılaştırması
(Reel rakamlar)
Cüce #4: Hapşıran finansal
pazarlar
Finansal piyasalar, 2015 yılında soğuk
algınlığına yakalandı. Gerçekten de harekete
geçen tek emtianın petrol olmadığını
görüyoruz. Demir cevheri (%-54), Nikel (%-53)
ve Çelik (%-50) gibi diğer emtialarda da düşüş
kaydedildi. Emtia fiyatlarının bir süre düşük
seyretmesini bekliyoruz ancak çoğu 2016’da
canlanmaya başlayabilir.
Bu, şirketlerin temel işlerinde girdi olarak
kullanılan nikel, çinko ve soya fasulyesi gibi
OpEx (operasyon giderleri) emtialar için
daha geçerli olacak ve 2016 yılında çekingen
bir iyileşme kaydedebilecekler. Bunun tam
tersine, demir cevheri, çelik, bakır ve kömür
gibi CapEx (sermaye masrafı) emtialar daha
zorlu ve fiyatları yeniden %10 oranında düşüş
kaydedebilir.
Daha genel olarak bakıldığında, metallerin
Çin’e ve Çin’deki yeniden dengelenmeye daha
fazla maruz kaldığı görülüyor. Zayıf bir ihtimal
gerçekleşir ve Çin’in büyümesi yatırımdan
ziyade tüketimin artmasıyla 2016 yılında
aynı kalırsa, metal talebi değil, petrol talebi
açısından daha destekleyici bir durum olur.
Zorlu emtia pazarları şüphesiz ki emtia
ihracatçılarının para birimleri üzerinde
baskı oluşturuyor. Endonezya, Güney Afrika,
Brezilya, Şili ve Peru gibi ülkeler yeniden para
birimleri üzerindeki aşağı yönlü baskılarla karşı
karşıya gelecekler.
Toplam özel tüketim büyümesi, 2015 Ç1 ve 2013 Ç3 karşılaştırması
%20
Domesticalization =
consumption growth >
import growth
%15
IND
INDO
CHI
MAL
CHL
TUR
POL
USA
S.KOR
%10
COL
UK
%5
EUR
GER
%0
JAP
BRA
-%5
RUS
-%10
-%15
-%20
-%15
-%10 -%5 %0 %5 %10
%15
-%20
%20
Import growth Q3 2015 vs Q3 2013
Kaynaklar: IMF, Dünya Bankası, IHS, Euler Hermes
Cüce #5: Dünyayı Mutlu
tüketiciler kurtarmayacak
Tüketici harcamaları, yaklaşık bir yıl
boyunca global ekonominin sıcak noktası
konumundaydı.
Petrol fiyatlarının düşük olması, istihdamın
iyileşmesi ve kredi koşullarının kolaylaşması
sayesinde tüketici harcamaları gelişmiş
ekonomilerde ‘global karışıklığa’ karşı direnç
göstermeyi başardı. Örneğin, Euro Bölgesi’nde
perakende satışlar Haziran 2014’de yıllık
%0’dan, Eylül 2015’te yıllık %1.7 seviyesine
© Image courtesy of Stefan Schubert, Xubaet, Flickr.com under creative commons license 2.0
sıçradı. Daha da önemlisi, tüketiciler uzun vadeli
alım yapmaya daha hevesliydi; örneğin, Euro
Bölgesi’ndeki otomobil satışları yıllık %8.3 artış
kaydederken ABD’de bu rakam yıllık %6 oldu.
Bu, hanelerin geleceğe daha kendine güvenli
bir şekilde baktığının işareti olarak görülebilir.
Halen, mutlu tüketicilerin dünya ekonomisini
kurtarmayacak olmasının en az 2 nedeni var.
Öncelikle, ücretler artmaz (Avrupa) veya biraz
artarken (ABD) enflasyonun 2016’da artacak
olması nedeniyle reel safi gelir büyümesi ılımlı
seyredecek. Diğer bir deyişle, düşük petrol
fiyatlarının getirdiği canlanmanın kademe
kademe hafiflemesi tüketim büyümesini
olumsuz etkileyecek. Bunlara ek olarak, özellikle
gelişmiş ülkelerde hanelerin borçları yüksek
kalmaya devam ediyor ve böylece beklenmedik
gelirlerin bir kısmı kurtarılabilecek gibi
gözüküyor.
İkinci ve daha kritik neden ise “yerelleşme”
trendinin giderek yayıldığını gözlemlememiz.
Bu nedenle ülkeler giderek daha içe dönük
bir hale geliyor. Korumacı ölçüler ve sermaye
hareketlerinin kısıtlanması, bu trendin
göstergeleri arasında yer alıyor. 2013’ten bu
yana tüketimin büyüme hızının ithalattan daha
yüksek olması da bunun bir diğer göstergesi
(örneğin, hizmet tüketimi artmış durumda; 3.
tabloya bakınız). Bu, Hindistan gibi, ithalat %2
büyüme kaydederken, tüketimin 2013’ten bu
yana %13.2’lik büyüme kaydettiği gelişmekte
olan ülkelerde daha çarpıcı bir seviyede.
▶
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Euler Hermes
Cüce #6: Politika Doktoru geri
döndü
Gelişmekte olan ülkelerde uluslararası
rezervlerdeki düşüşe rağmen, global likidite
bol olmaya devam edecek. Japonya Merkez
Bankası, Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Çin
Merkez Bankası sayesinde likiditenin 2016’da en
az %6 büyümesi bekleniyor (Tablo 4’e bakınız).
Japonya Merkez Bankası, son olarak rahatlayan
tutumunda düzenlemeler yaptı. En çok
dikkat çeken düzenleme, proaktif olarak fiziki
sermaye ve insan sermayesine yatırım yapan
şirketlerden aldığı stokları artırması oldu.
Çin’de düşük enflasyonun ve yatırımdaki yavaş
büyümenin devam etmesi kısa dönemde
daha fazla gevşeme olacağına işaret ediyor.
AMB, aylık varlık alımlarını artırmaktan geri
durdu, ancak bunu 2016’da gerçekleştirmesini
bekliyoruz. Her halükarda parasal genişleme
en az 2017’ye kaymış olacak. Fed, 9 yıldır ilk kez
faiz artırımı yapmasına rağmen, bilançosundaki
olgunlaşan varlıklardan gelen kazançları yatırım
için kullanmaya devam edecek ve böylece
“likidite hapşırığını” engellemiş olacak.
Bu sırada, mali politika da bazı ana
ekonomilerde karşıdan esen rüzgardan, ılımlı
bir kuyruk rüzgarına dönüşüyor. Ağır yük de
mütevazı bir canlanmaya dönüşüyor.
Çin’de yaşanan tüketici harcamalarındaki güçlü
artış, büyümenin planlandığı gibi ilerlemesine
yardımcı oluyor. Ekonomi kırılganlık
sinyalleri vermeye devam ettiği için bu duruş
önümüzdeki yıl da korunacak.
Japonya’da ise hükümet GSYİH’nin 0.6 puanı
değerindeki ek destek paketi ile büyümeyi
geliştirmek yönündeki çalışmalarını artırmaya
devam ediyor. Asgari ücretlerde %3 artış ve
şirketler için daha düşük vergilerin yer aldığı,
büyüme öncesi yeni ölçüler de açıklandı.
Euro Bölgesi’nde göçmenler için sığınak
Tablo 4: Gelişmekte olan ülkelerin
rezervleri ile gelişmiş ülkelerin mali tabanı
karşılaştırması
(Milyar USD olarak)
14,000
12,000
10,000
Toplam
Fed
AMB
Japonya Merkez Bankası
Gelişmekte olan ülkelerin
rezervleri
25,000
+6% yoy
growth
20,000
15,000
8,000
6,000
10,000
4,000
5,000
2,000
0
06 07 08 09 10 11 12 13 14
Kaynaklar: IHS, Euler Hermes
8
15 16
0
+%6
2016’da global
likidite büyüme oranı
© Can Stock Photo Inc. / NicoletaIonescu
ve konaklama sağlamanın yanı sıra, terörle
mücadeleye daha fazla odaklanılması kesenin
ağzının açılması anlamına geliyor.
Cüce #7: Sersem, delifişekler ve
miyopluk
Politik ve kurumsal belirsizlikler sorun olmaya
devam edebilir.
Öncelikle, geçmişten miras kalan bazı
davranışlar 2016’da da devam edecek. AB,
Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımların
Temmuz 2016’ya kadar devam edeceğini
açıkladı. Yemen hükümetinin yıkılması ve
Suriye’deki politik dengesizlik ile Ortadoğu’daki
çatışma riski büyümeye devam ediyor.
İkinci konu ise, bazı ana ekonomilerde sosyal
gerginliğin artmasının endişe yaratıyor olması.
Brezilya ve Güney Afrika’da ekonomik fırsatların
bozulması ve işsizliğin artmasıyla sosyal
doyumsuzluk artıyor.
Üçüncü başlığımız da, seçimlerin yüksek
miktarda belirsizlik getirecek olması. ABD
başkanlık seçimlerinin kritik bir süreç olduğu
açıktır. Bu durum uzayan vadede oyunu
değiştirici bir etken olabilir. Filipinler gibi
ülkelerdeki başkanlık seçimleri de, ekonomik
görünüm söz konusu olduğunda önemli
değişikliklere neden olabilir. Mevcut başkan,
ekonomiyi her zamankinden daha iyi bir
duruma getirdi ve yeni başkanın da uzun vadeli
büyümeyi geliştirebilmesi için reformların hızını
kesmemesi gerekiyor.
Tayvan’da yapılması planlanan başkanlık
seçimleri ise, Çin’le ilişkiler söz konusu
olduğunda dönüm noktası olabilir.
Dördüncü olarak da, olası kurumsal değişiklikler
bozulmalara neden olabilir. Yunanistan
hakkında sonu gelmeyen tartışmalar var. Buna
bir de Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma riski
ekleniyor. Birleşik Krallık’ın referandumda
Avrupa Birliği’nden çıkma kararı alması
durumunda, AB’deki kurumların en azından
bazılarının yeniden organize olması ve
kendilerini yenilemesi gerekebilir.
Yatırım döngüsü gibi Pamuk
Prenses de uyanıyor
Global ekonominin ana motorlarının yeniden
ateşlenmesinin anahtarı, yatırım döngüsünün
başlamasında yatıyor. Şimdiye kadar özellikle
gelişmiş ülkelerde yatırım, iyileşme üzerindeki
temel ağırlık oldu.
Bu, örneğin Euro Bölgesi’nde reel yerel talebin
halen neden kriz öncesi dönemin %3 altında
olduğunu açıklıyor. Daha da önemlisi, yatırım
yalnızca kısa vadede talep (ve ekonomik
büyüme) kaynağı değil, aynı zamanda uzun
vadeli büyüme potansiyelinin temel belirleyicisi.
Geriye baktığımızda, bilinenin tam tersine
gelişmiş ülkelerin yatırım harcamalarındaki
temel zayıf noktalar yerleşim ve hükümet
yatırımları oldu. Hükümet yatırımları şu anda
Avrupa’da yıllık % -10 gerileme kaydediyor.
Gerilemenin 2016’da ılımlı seyretmesi
öngörülse de, hızlı bir iyileşme beklenmiyor.
▶
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Tablo 5: Seçili gelişmekte olan pazarlara yapılan
doğrudan yabancı yatırımlar
(Milyar USD olarak, yıllık)
120
350
Brezilya
Hindistan
RusyaTürkiye
Suudi Arabistan
Güney Afrika
Çin
100
300
80
250
60
200
40
150
20
100
0
50
0
-20
07
08
09 10
11 12 13
14 15
Sources: IHS, IMF-IFS, Euler Hermes
Euro Bölgesi ve ABD’de konut alanında
biraz canlanma olmasını bekliyoruz. Bunu
destekleyen kalemler de iyileşen istihdam,
gelir potansiyeli ve kredi koşulları olacak.
Çekici alternatif yatırımların bulunmamasının
da etkisi gözlemlenecek. Avrupa’da konut
sektöründeki kaldıraç oranının azalması daha
fazla olduğundan, ABD’deki iyileşmenin daha
hızlı olması bekleniyor.
Diğer yandan, Avrupalı şirketler için yatırım
döngüsünde bir başlangıç olduğunu görüyoruz.
Yıllık %5.4 ile Avrupa’daki reel iş yatırımı
büyümesi, keşif ve üretim sektörlerinde
yapılanmaya (yıllık %-1.2) yatırım yapılan
ABD’nin sonunda önüne geçiyor.
Bu iyileşmenin temelinde dört neden var:
cirolarda artış, kârlılıkta iyileşme, reel sermaye
maliyetinin azalma ihtimali ve şirketlerin
bilançolarında toplanan yüklü miktarda para.
Aynı zamanda, nakit de farklı varlıklara
yönelebilir. Gerçekten de gelişmekte olan
ülkelerin varlıklarının ne kadar ucuz ve uzun
süre hayatta kalabilme potansiyeline sahip
olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda,
belli ülkelerdeki doğrudan yabancı yatırımların
artacağını söyleyebiliriz. Son 30 yılın en kötü
ekonomik durgunluğunu yaşıyor olmasına
rağmen, 2015’in ikinci çeyreği itibariyle
Brezilya’nın elde ettiği yıllık doğrudan yabancı
yatırımlar hala 2012-2013 yılları arasındakinden
fazla (Tablo 5’e bakınız).
Kötü Kraliçe’nin çürük iflas
elmalarına dikkat edin
Altı yıl üst üste azalma kaydeden iflasların,
2016 yılında %1 artacağını öngörüyoruz (Tablo
6’ya bakınız).
Büyümedeki yavaşlık ve volatilite, kuruluşların
sermayeleri ve marjları üzerinde ağırlık
oluşturacak. Bu artışın arkasında iki temel
dinamik var: (i) Özellikle Çin (%20 artış)
ve Latin Amerika (%14 artış) olmak üzere
gelişmekte olan pazarlarda ekonominin
yavaşlaması; (ii) ABD ve Birleşik Krallık’taki
iyileşme döngüsünün sona ermesi. Rekor
seviyede azalmanın ardından kurumsal
iflasların 2016’da ABD’de %3, Birleşik Krallık’ta
ise %5 artış kaydetmesi bekleniyor.
2016’da %6’lık azalma beklediğimiz Euro
Bölgesi’nde görünüm daha olumlu. Ancak
bu parlak fırsatların oldukça heterojen olan
koşulları maskelediğini de söylemeliyiz. İspanya
ve İrlanda gruba öncülük ederek, iflaslarda
%-10’luk düşüş kaydedecek. Almanya’daki
iflaslar ise %-2 ile 2009’dan bu yana en yavaş
azalmayı elde edecek. Fransa ve İtalya’da geçen
yıl olduğu gibi bu yıl da iflaslarda azalma olacak
(Fransa için %-3; İtalya için %-8). ◽
Tablo 6: Euler Hermes Global İflas Endeksi ve bölgesel göstergeler
(Yerel seviye bazında 100=2000)
%40
tahminler
%30
%20
%0
%1
%0
Kuzey Amerika
Asya Pasifik
-%10
-%5
Afrika & Ortadoğu
Orta & Doğu Avrupa
-%20
-%30
Batı Avrupa
Latin Amerika
05 06 07 08 09 10 11 12 13 14
15f 16f
Global İflaslar
Sources: National Statistics, Euler Hermes forecasts
9
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Euler Hermes
Tablo 9: İhracatın paradaki değer kaybına karşı hassaslığı
BÖLGESEL
GÖRÜNÜM
(% olarak)
Optimist birinin ABD ekonomisine yönelik
görüşü, gelişmiş dünyanın en sağlam
ekonomisi olduğuna dair olabilir. Daha
temkinli olan görüş ise, ekonominin 2016’da
da, 2015’te olduğu gibi hayal kırıcı bir seviye
olan %2.5’lik büyüme kaydedeceği ama
iş riskinin daha fazla olduğu. Riskin büyük
kısmı, Fed’in para politikasında sıkılaştırmaya
gitmesinden kaynaklanıyor. Buna ek olarak,
genişlemenin sonu geliyor olabilir.
Global GSYİH’nin %50’sinden fazlasını temsil
eden, dünyadaki temel merkez bankalarının
çoğunluğu para politikalarında gevşemeye
giderken, Fed bunun tam tersini yapıyor. Fed,
2016 sonu itibariyle %0.375’lik faiz oranlarını
%1.375’e yükselteceği sinyallerini veriyor.
Geçmişe baktığımızda, ne zaman Fed faiz
oranlarını artırsa bankaların kredi koşullarında
sıkılaştırmaya gittiğini, böylece kredi almanın
daha zorlaştığını ve kredi faiz oranlarının
arttığını görüyoruz (Tablo 7’ye bakınız).
Bu birleşim, iş dünyası üzerinde baskı
oluşturuyor. Euler Hermes’in ödeme
davranışları endeksinde de görüldüğü gibi, bu
durum ödemelerin yavaşlamasına ve iflasların
artmasına neden olabilir. Euler Hermes,
2016’da ödemelerdeki yavaşlamanın %3
artacağını tahmin ediyor.
Fed’in sıkılaştırmaya gitmesi aynı zamanda
doların güçlenmesini de destekliyor ve 2016
yılında bunun zararlı etkileri görülecek. Bunlar
arasında ihracatta zorluklar ve üreticilerin
canını yakacak daha düşük emtia fiyatları yer
alıyor. Üreticilerin yatırımlarında yavaşlama
olması nedeniyle, üretimde de bir kırılganlık
Tablo 7: Fed’in hedeflediği faiz oranı ile
bankaların genişleme faaliyetlerinin net
%’sinin karşılaştırması
-%25
>30%
15% -30%
<15%
Peg to USD
30%
20%
10%
ABD: Fed faiz oranlarının
yükselişi ve genişlemenin
eskimesi ile daha yavaş büyüme
-%30
2015’in başından bu yana
dolara karşı paradaki değer
kaybı
-%20
-%15
CHI
-%10
ARG
VEN
ECU
-%30
COL
PER
BRA
-%25
-%20
-%15
-%10
Bankaların genişleme
faaliyetlerinin net %’si
Fed’in hedefi
oluşabilir.
Genişleme sürecinin sonuna doğru, yatırımın
yanı sıra kârdaki büyüme de yavaşlar. Kârlar
şu anda yıllık negatif büyüme kaydediyor.
Genişlemenin baharının geçtiğinin bir diğer
göstergesi ise, şu anda 78 aylık olması. Bu,
II. Dünya Savaşı sonrası kaydedilen 58 aydan
çok daha uzun bir süre. 78 aylık döngü, o
dönemdeki 12 döngüden dördüncü en uzunu
olma özelliğini taşıyor.
Latin Amerika, kusursuz fırtınaya
kapıldı
Kamu ve dış borçlar, bölgedeki hemen her
ülkede bozulmaya uğradı. Emtia fiyatları
düşerken, Çin ekonomisi yavaşlarken ve ABD
mali sıkılaştırmaya giderken, bir de yerel para
birimleri USD’ye karşı önemli ölçüde değer
kaybetti.
2016’da dış koşullarda önemli ölçüde
bir iyileşme beklenmiyor ve bu da kamu
harcamalarını sınırlayacak. Enflasyon ve para
biriminde daha fazla değer kaybının önüne
geçebilmek için para politikasının daha da
Tablo 8: Reel Kurumsal Kârlar ve Yatırım
(Yıllık büyüme, % olarak)
%75
%10
%8
%50
Kârlar
%30
%4
-%25
%2
-%50
1996
2001
2006
Kaynaklar: IHS, Fed, Euler Hermes
10
Yatırım
%0
%0
-%75
1991
%60
%6
%25
2011
0
2016
%0
-%5 %0
Exports % change, y/y
Kaynaklar: Chelem, IMF-WEO, “La desaceleracion en AL y el tipo de cambio
amortiguador” Dünya Bankası, Euler Hermes Hesaplamaları
(% olarak)
%100
-%5
MEX
GSYİH olarak üretim ihracatının payı
Balonun büyüklüğü: Reel
efektif döviz kurundaki
değer kaybına karşı
ihracatın esnekliği
-%30
shaded areas are recessions
-%60
1970
1985
2000
Kaynaklar: IHS, BEA, Euler Hermes
2015
-%2.4
Brezilya’nın GSYİH büyümesi,
2016’nın ekonomik
durgunlukta ikinci yıl
olacağına işaret ediyor
kısıtlayıcı olması gerekebilir.
Para birimindeki değer kaybının ihracatın
rekabetçiliği üzerinde görünür bir olumlu etkisi
yok ve ithalat 2016’da potansiyelinin altında bir
performans göstermeye devam edecek.
Meksika dışındaki ülkelerde bölgesel ihracat ana
mallara odaklanmış durumda. Bu doğrultuda
ihracat performansı fiyat rekabetinden çok,
talepteki büyümeye bağlı (Tablo 9’a bakınız).
2015’teki %0.4’lük daralmayı takiben bölgesel
GSYİH’nin 2016’da sabit kalmasını bekliyoruz.
%2.6’lık büyüme kaydetmesi beklenen
Meksika’nın durumu, ABD’nin ekonomik döngüsü
doğrultusunda şekillenmeye devam edecek. Şili
(%2), Kolombiya (%2.7) ve Peru (%2.8) ise bu yıl da
trendin altında büyüme kaydedecek. Ekonominin
petrol sermayesine ve mali harcamalara dayandığı
Ekvator (%-1.1 büyüme) ve Venezuela’da (%-6.6
büyüme) ekonomik durgunluk bekleniyor.
Sermaye piyasalarına kısıtlı erişimi olan bu ülkeler,
dış finansman bulmakta zorlanıyor.
Arjantin’den sonunda olumlu sinyaller geliyor.
Yeni seçilen Başkan Mauricio Macri, ticaret
ve sermaye kontrollerini kaldırmaya, kamu
finansmanını konsolide etmeye ve enflasyon
yönetimi için daha iyi bir çerçeve oluşturmaya
yemin etti. Bu düzenlemeler kısa vadede can
yakacak ve 2016’da ekonomik durgunluğa neden
olacaksa da (%-1.5 büyüme), yabancı yatırımın
ülkeye geri dönmesine yardımcı olacak.
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
© Image Allianz
Tablo 11: Finansal olmayan kuruluşların kârlılığı
(% olarak)
%20
Sanayi firmalarının ciroları
(yıllık)
Brüt işletme gideri
(çeyrek bazında)
%39
Kuruluşların brüt kârı (yıllık)
%15
%38
%10
%37
%5
%36
%0
%35
-%5
%34
%33
-%10
%32
-%15
-%20
09
10
11
12
13
Sources: IHS, ONS, Euler Hermes
14
15
%31
Tablo 10: Brezilya’ya karşı hassaslık
(% olarak)
%30
Brezilya’nın ihracattaki payı
Brezilya: Derin durgunluk devam edecek
2014 yılındaki durgunluğun ardından, Brezilya
ekonomisinin 2015’te %-3.7 ve 2016’da %2.4
daralacağı öngörülüyor. Kurumsal iflaslar
ise 2015’te %25, 2016’da ise %18’lik artış
kaydedecek. Enflasyonun, parasal genişlemeye
rağmen 2016 sonuna kadar hedefin üzerinde
seyretmesi bekleniyor. Bu da, daha fazla
parasal sıkılaştırma ve kredilerde yavaşlama
olacağına işaret ediyor.
Kamu borcunun büyümesinin önüne
geçilmesi ve yatırımcı güveninin yeniden
kazanılması için mali konsolidasyon gerekiyor.
Ancak agresif (gerekli) reformların tekrar
edilmesi, güçlü politik gerginliklerin ortasında
oldukça zorlu olacak. Başkan Rousseff’e karşı
yapılan suçlamalar devam ediyor ve kendisinin
popülerliği şu anda rekor seviyede düşmüş
durumda.
Brezilya’yla olan güçlü yatırım bağlarından
dolayı ülkedeki mevcut durumdan en çok
etkilenenler Arjantin, Uruguay, Panama ve
Bolivya olacak. Bölgeye yayılan olumsuz etkiler
ise sınırlı olacak (Tablo 10’a bakınız).
Bolivya
Oldukça
bağımlı
%25
%20
Arjantin
Uruguay
%15
Çok az
bağımlı
%10
%5
%0
Peru
Şili
Latin Amerika
Kolombiya
Meksika
%0
%2
%4
Panama
%6 %8
Brezilya’nın doğrudan yabancı yatırımlardaki payı
Kaynaklar: Ulusal kaynaklar, UNCTAD, Brezilya Merkez Bankası, IMF-IFS, IHS, Euler Hermes hesaplamaları
Birleşik Krallık: Döngünün sonu
geldi
firmaların yatırımlarında yavaşlama olduğuna
işaret ediyor. Birleşik Krallık, halihazırda kronik
seviyede düşük yatırımla başa çıkmaya çalışıyor
Euro Bölgesi’nin tersine, Birleşik Krallık’ın reel
(Almanya’daki %20 ve Fransa’daki %23’e
GSYİH’si 2013’ten bu yana 2003 seviyesini
karşılık, 2005’ten bu yana GSYİH’nin ortalama
geçiyor. Ancak son artış hızı ılımlı seyretti.
%17’si). Yabancı yatırımlar yavaşlamaya başladı
2017’nin sonuna kadar ise çeyrek bazında
ortalama %+0,5 seviyesinde olması bekleniyor. ve Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasına dair
endişeler de 2016’da bu trendin kızışmasına
Büyümenin arkasındaki itici kalem hizmetler
neden olabilir. GBP’nin değer kazanması
olmaya devam ederken, üretim ve taahhüt
nedeniyle fiyatlar alanında rekabetçiliğin
sektörleri yavaşlama kaydediyor. Özel tüketim,
GSYİH’nin arkasındaki itici kalem olmaya devam düşük olması ise, ihracat fırsatlarını kısıtlamaya
devam edecek (İngiltere Merkez Bankası’nın,
edecek, ancak hızında bozulma var:
2016’nın ikinci yarısında faiz oranlarını
(i) zayıf üretim büyümesi, istihdam
artırması bekleniyor). Şirketlerin satış fiyatları
oluşumunun yavaşlayacağına ve ücretlerdeki
büyümenin daha düşük olacağına işaret ediyor; üzerindeki baskılar, ciro ve kârlılık üzerinde yük
oluşturuyor (Tablo 11’e bakınız). Genel olarak
(ii) işsizlik oranındaki düşüşün ana nedenleri
bakıldığında GSYİH büyümesinin (2015’teki
arasında, part-time çalışanlar ve kendi işinde
%2.4’ün ardından) 2016’da zayıflayarak %2.1
çalışanlar yer alıyor; (iii) hanelerin maddi
seviyesinde, 2017’da ise %1.9 seviyesinde
birikimleri rekor seviyede düşük durumda.
gerçekleşmesi bekleniyor.
Kurumsal tarafta ise kapasite kullanım oranları
11
▶
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Tablo 12: Euro Bölgesi’nde finansal olmayan
kuruluşların brüt kâr payı
(4 çeyrek, brüt katma değer %’si olarak)
%50
Almanya
Fransa
İtalya
İspanya
%45
%40
Euler Hermes
Euro Bölgesi,
büyümeye
tırnaklarıyla gidiyor
Euro Bölgesi ortalaması
%35
Euro Bölgesi: Yatırım geri döndü
%30
%25
04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15
Kaynaklar: IHS, Eurostat, Euler Hermes
Tablo 13: Finansal olmayan kuruluşların
Euro Bölgesi’ndeki ciroları
(Endeks)
120
Almanya
Fransa
İtalya
İspanya
115
110
105
100
95
90
85
80
75
70
07
08
09
10
11
12
13
14
15
Kaynaklar: IHS, Eurostat, Euler Hermes
Tablo 14: Euro Bölgesi Satın Alma Endeksi
65
Almanya
Fransa
İtalya
İspanya
60
Genişleme
55
50
45
Daralma
40
11
12
13
14
Kaynaklar: Bloomberg, Euler Hermes
12
15
Euro Bölgesi, 2014’ün ortalarından bu yana
istikrarlı ve ılımlı bir iyileşme sürecinde
bulunuyor.
2015’teki %1,5’in ardından GSYİH’nin 2016’da
%1.7, 2017’de ise %1.8 seviyesinde büyümesi
bekleniyor. 2015’teki büyümenin yarısından
fazlası Almanya ve İspanya’dan geldi.
Fransa ve İtalya’nın oyuna geri girmesi ile
önümüzdeki iki yılda durumun daha dengeli
olması bekleniyor.
2015’te büyümenin arkasındaki itici kalemler,
hane tüketimleri ve daha düşük bir seviyede
olsa da ihracattı. Firmaların yatırımları
düzelmeye başlamıştı ancak iyileşme
heterojen seyretti. İspanya, önce 2013 yılında
başlayan, ihracattaki güçlü iyileşmeden
faydalandı ve sonrasında ise iç talepte artış
kaydetti. Durum, İtalya’da hızlandırıcı bir etki
olmaması nedeniyle geri kaldı.
İyi haber şu ki, 2015 yılında talepte başlayan
artış, 2016’da daha fazla kurumsal yatırıma
dönüşebilir. Bunu destekleyecek şekilde, iş
güveni göstergeleri (satın alma endeksleri ve
ulusal anketler) ve kapasite kullanımı oranları
da olumlu bir trendin oluştuğunu doğrular
gibi görünüyor.
Bunlara ek olarak, AMB’nin Mart ayında
başlattığı ve (her ne kadar beklenenin altında
olsa da) Aralık’ta uzattığı parasal genişleme
programı da finansman koşullarını iyileştirdi.
Güney Avrupa ülkelerinde banka kredilerinin
faiz oranları, Fransa ve Almanya’nın düşük
seviyelerine yaklaştı. Diğer yandan, şirketler
gelecekteki yatırımlarını kendileri finanse
edebilecek konumdalar.
Nominal GSYİH büyümesi, 2015’te ivme
kazandı. Tüketici fiyatlarının artması
ile 2016’da ılımlı bir hızlanma daha
bekleniyor. Bu, şirketlerin ürünlerini daha
iyi fiyatlandırmasına ve böylece cirolarının
iyileşmesine destek olacak. Sanayi firmalarının
ciroları 2009 yılından bu yana çok zorluk
çekti, ancak 2015’in ikinci çeyreğinde biraz
canlanma kaydettiler. İspanya’da (2014’ün
ikinci çeyreğine göre) %5.5’lik, İtalya’da
%2’lik ve Fransa’da %1’lik büyüme kaydedildi.
Bunların yanı sıra, emtia fiyatlarının daha
Tablo 15: Euro Bölgesi kapasite kullanım oranı
(% olarak)
95
İtalya
Fransa
İspanya
Almanya
90
85
80
75
70
65
NB: The lines indicate the 2000-15 average by country
60
07 08 09 10 11 12 13 14 15
Kaynaklar: IHS, Avrupa Komisyonu, Euler Hermes
düşük olması ve finansman koşullarındaki
iyileşme, şirketlerin kârlılığını destekledi.
Ancak aşağı yönlü riskler devam ediyor.
2016’da daha düşük Brent fiyatları veya daha
zayıf bir EUR beklemiyoruz ve bu, yerel ve dış
talepte daha fazla ılımlı büyüme olacağının
bir göstergesi olabilir. İyi haberler de şöyle:
faiz oranları düşük kalmaya devam edecek,
hane tasarruf oranları bölge genelinde
nitekim yüksek ve işçi pazarındaki iyileşme
yavaş da olsa devam edecek.
2016’da olumsuz sürprizler olması
durumunda, AMB’nin bunlara parasal
genişleme programına artış yaparak cevap
vereceğine inanıyoruz. Yerel talep, yeni kamu
yatırımları ile desteklenecek.
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
© Image Allianz 121164120
Euro Bölgesi’nde KOBİ’lere verilen kredilerin
oranı (% olarak)
İspanya
7.0
Almanya
İtalya
Fransa
6.5
6.0
5.5
5.0
4.5
4.0
3.5
3.0
2.5
2.0
07
08
09
10
11
12
13
14
15
Kaynaklar: Bloomberg, Euler Hermes
Almanya: Büyüme, güçlü seyretmeye
devam ediyor
Reel GSYİH 2015’in ilk üç çeyreğinde yıllık %1.5
ilerleme kaydetti ve bunun arkasındaki itici
kalem yerel talep oldu.
Dördüncü çeyreğe yönelik erken göstergeler
biraz karışık ancak genel olarak olumlu bir
tabloya işaret ediyor. Ekim ayında perakende
ticareti sağlam bir şekilde yıllık %2.9’luk
büyüme kaydederken, üretim çıkışları yalnızca
yıllık %0.4 seviyesinde arttı. Üretimde yeni
siparişler yıllık %1.2 gerileme kaydetti.
Bu sırada, anket göstergelerindeki trendler
genel olarak olumlu. Hem üretim satın alma
endeksinin, hem de Ifo İş Ortamı Endeksinin
çeyrek bazındaki ortalamaları 2014’ün
dördüncü çeyreğine göre, 2015’in dördüncü
çeyreğinde sağlam bir iyileşme kaydetti. Haziran
ayında 13 yıl boyunca en yüksek seviyesini gören
Gfk Tüketici Ortamı Endeksi ise Aralık ayına kadar
-0.9 puanlık gerileme kaydetti.
Buna rağmen uzun vadeli ortalamasının oldukça
üzerinde seyretti ve Ocak ayında yeniden
iyileşme kaydetmesi bekleniyor. Genel olarak
bakıldığında, bu yüksek frekanslı göstergeler
canlı, itici kalemi talep olan büyümeye işaret
ediyor. Euler Hermes, Almanya’nın tam yıllık
GSYİH büyümesinin 2015’te %1.5 seviyesinde
olacağını, 2016’da ise hızlanarak %1.8’e
ulaşacağını öngörüyor. Büyüme, devam eden
göçmen akınıyla ilgili olarak yapılan ek kamu
sektörü harcamalarıyla da desteklenebilir. Ancak,
düşük kurumsal kredi oranlarına ve kapasite
kullanımının uzun dönem ortalamanın üzerinde
olmasına rağmen, yatırım büyümesi zayıf
kalmaya devam ediyor. İyileşme, 2016’nın ikinci
yarısından önce beklenmiyor.
Fransa: Batmıyor, yüzüyor!
Fransa, 2015’te kış uykusundan uyandı.
Üç yıldır yaklaşık %0.4’lük büyüme
kaydetmesinin ardından GSYİH büyümesinin
2015’te %1.1, 2016’da ise %1.6 seviyesinde
gerçekleşeceği öngörülüyor. Euler Hermes, kısa
vadede en son gerçekleşen terör saldırısının
ekonomi üzerinde uzun süreli etkisi olmasını
beklemiyor. Gerçekten de gerçekleştirilen en
güncel güven anketleri, perakende ve hizmet
sektörlerinde anlaşılır, sert bir düşüş gösterse de,
güçlü sonuçlar elde ettiler ve gelecek aylarda
daha fazla büyümenin gerçekleşeceğine işaret
ediyorlar. Eğer tarihi göz önünde bulundurursak,
yalnızca tekrarlanan terör saldırılarının büyümeyi
olumsuz etkilediğini, özellikle doğrudan yabancı
yatırımlarda düşüşe yol açtığını görüyoruz.
Bu doğrultuda, dördüncü çeyrekteki hafif
dalgalanmanın ardından tüketimin olumlu
bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Tüketim,
2016’da çeyrek bazda ortalama % 0.4’lük
büyüme kaydedecek. Ve bu sefer de tek başına
kalmayacak: yatırım da 2012 yılından bu yana ilk
kez özellikle daha güçlü kurumsal yatırımlardan
aldığı destek ile büyümeye katkıda bulunacak
(yıllık %1.7).
Bunlara ek olarak, 2016’da (çok) yavaş düşen
işsizlik oranı ve halen artmaya devam eden alım
gücünün birleşmesi, hanelerin yatırımlarını
destekleyecek. Bu, özellikle ev bakımı ve
dekorasyonuyla ilgili alımlar için geçerli olacak.
Hane yatırımları, üst üste dokuz çeyrek boyunca
gerileme kaydetmesinin ardından 2016’da
kademe kademe güçlenecek (çeyrek bazında
ortalama %0.3).
İtalya: Hızı gelişiyor
Üç yıl üst üste durgunluğun ardından, İtalya’nın
GSYİH’si 2015 yılında iyileşmeye başladı.
Reformların uygulanması süreci hız kaybetmedi
ve İstihdam Hareketinin daha şimdiden
istihdama katkı sağladığı görülüyor (2015’te
istihdamda 145 binlik artış).
Düşük enflasyon, düşük petrol fiyatları ve
borçluluğun düşük olması özel tüketime olumlu
yansıdı. ‘Made in Italy’ ibaresi, Expo Milano ve
Euro’nun daha düşük olmasının geçici etkisi
sayesinde daha yüksek dış talep elde etti.
2014’ün üçüncü çeyreğinden bu yana, toplam
mal ve hizmet ihracatı reel olarak %4 arttı. Hız
yüksek, ancak halen en büyük dört Euro Bölgesi
ülkesinin altında kalıyor.
13
▶
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Yedi yıllık daralmanın ardından yatırım ivme
kazandı. 2014’ün ortalarından bu yana makine
ve ekipman alanındaki yatırımlar reel olarak
%2’lik artış kaydetti ve bunu mal ihracatındaki
artış destekledi. Ancak, taahhüt sektöründeki
durgunluğun devam etmesi bekleniyor. Yatırım
halen 2007 seviyesinin %30 altında, üretimdeki
aşağı yönlü trend devam ediyor ve konut
fiyatları rekor düşük seviyede seyrediyor. Son
olarak açıklanan, 24 milyar Euro’su altyapıya
olmak üzere toplam 160 milyar Euro’luk 5
yıllık yatırım planı (GSYİH’nin %10’una tekabül
ediyor) ise iyi haber.
Genel olarak bakıldığında GSYİH büyümesinin
2016’da ivme kazanarak %1.1 (2015’teki
%0.7’nin ardından) ve 2017’de %1.2 olmasını
bekliyoruz.
Büyüme söz konusu olduğunda İspanya
Euro Bölgesi’ne liderlik ediyor
İrlanda’yla birlikte İspanya da, büyüme söz
konusu olduğunda Euro Bölgesi’ne liderlik
ediyor. Reel GSYİH büyümesinin 2015’te %3.1
2016’da %2.6 ve 2017’de %2.1’e ulaşması
bekleniyor. Düşük enflasyon ve iyileşen
işçi pazarıyla birlikte (işsizlik oranı halen
%20’ye yakın) özel tüketim canlı kalmaya
© Image Allianz sb10065343u_003
14
İspanya’daki
ekonomik iyileşme
beklentilerin
üzerinde
gerçekleşiyor
devam edecek. Düşük petrol fiyatlarının
olumlu etkisinin ortadan kalkması ve mali
desteğin daha düşük olması ile büyüme biraz
yavaşlayacak.
Özellikle taahhüt sektöründe olmak üzere,
özel yatırımların önemli derecede azalması
bekleniyor. Böylece, ivmesi güçlü olan özel iş
yatırımlarına daha fazla yer açılmış olacak.
Euro’nun zayıf seyretmeye devam etmesi
ve geçtiğimiz yıllarda elde edilen rekabetçi
avantajlar sayesinde ihracat sağlam kalacak.
Yerel talepteki iyileşmenin ihracatı artırması
nedeniyle, ihracatın büyümeye katkısı negatif
olacak. Bu doğrultuda, cari fazla 2016’da biraz
Euler Hermes
gerileyecek ama pozitif kalacak.
Bu olumlu görünüme rağmen halen
kırılganlıklar da var. Özellikle, özel sektör
kredileri daralmaya devam ediyor. Bu
doğrultuda AMB’nin daha fazla destek
sağlaması iyi karşılanacak.
Politik görünümde de belirsizlikler bulunuyor.
Aralık ayında yapılan genel seçimler
sonrasında kongre bölündü. Partiler arasındaki
anlaşmazlıklar göz önünde bulundurulduğunda
hızla varılması gereken koalisyonun pek de
mümkün olmadığı görülüyor. Erken seçim
ihtimalini saf dışı edemeyiz.
+% 2.6
İspanya’nın 2016’daki GSYİH
büyümesi. Ülke ekonomisi yavaşlasa da, Euro
Bölgesi’nin en hızlı büyüyenleri arasında.
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Tablo 17: USD’ye karşı Rus Rublesi ve Brent petrol fiyatları
(USD olarak)
140
130
Mart 2014
Crimean
annexation
120
Mart-Temmuz 2014
Ağustos 2014
Rusya’ya karşı
Rusya’nın uyguladığı
yaptırımların 1, 2 ve
karşı yaptırımlar
3’üncü evreleri
20
30
110
100
90
Temmuz
2015’ten
Mart-Mayıs 2015’te bu yana
kısmi iyileşme
para
biriminde
yeniden
değer
kaybı
80
70
60
Suudi Arabistan
petrol üretimini
artırdı
50
50
60
40
30
Döviz
kuru krizi
20
10
40
Brent (USD/barrel; LHS)
0
01-14 04-14 07-14
70
USD:RUB (RHS)
10-14 01-15 04-15 07-15
10-15
80
Kaynaklar: Bloomberg, Euler Hermes
Orta ve Doğu Avrupa:
Farklılıklar görülüyor
Rusya’daki kriz kademeli olarak
rahatlayacak
Durgunluk, en düşük seviyeye ulaşmış olabilir.
Ekonomik daralma, ikinci çeyrekteki yıllık
%-4.6’nın ardından üçüncü çeyrekte yıllık %4.1
ile ılımlı seyretti.
Ama dördüncü çeyreğe dair erken veriler,
herhangi bir iyileşmenin en fazla ılımlı
seyredeceğine işaret ediyor. Ekim-Kasım
aylarında sanayi üretimi yıllık %3.6’lık azalma
kaydederken, perakende satışlarındaki azalma
%12.4 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamlar
tüketici harcamalarının zayıflamaya devam
edeceğinin göstergesi. Bu, yüksek enflasyon
ve Rus Rublesi’nin değerinin düştüğü (son
olarak Mayıs ayındaki geçici yükselişin ardından
şu anda %45’lik değer kaybı) bir dönemde
gerçekleşiyor. Rus Rublesi’ndeki değer kaybı,
global petrol fiyatlarındaki düşüşe yaklaşıyor
(Tablo 17’ye bakınız).
Petrol fiyatlarının düşük seyretmeye devam
etmesi ve son olarak süresi uzatılan Batılı
ekonomik yaptırımlar, iyileşme üzerinde ağırlık
oluşturacak. Euler Hermes, Rusya GSYİH’sinin
2015’teki %-3.7’nin ardından, 2016’da
%-0.3 daralmasını bekliyor.
Bu ortamda kurumsal finansman zorlu olacak.
İflaslar (2015’te %10’a kadar artış) ve satıştan
parayı alana kadar geçen zamanda (2007’de
33 gün iken 2015’te 53) artış görülmeye
devam edecek.
Doğu Avrupa güçlü görünüyor
Orta ve Doğu Avrupa’daki 11 AB üyesinin reel
GSYİH büyümesi 2015’te hızlanarak %3.2
seviyesinde gerçekleşti. 2016 yılında bölgede
büyümenin bu hızda devam etmesi bekleniyor.
Bu ülkeler Rusya krizine karşı oldukça
dirençliydiler. Bunun nedenleri de şöyle:
(i) yerel talepteki iyileşme; (ii) Euro
Bölgesi’ndeki iyileşme; (iii) ihracatta Rusya’ya
bağlılığın genel olarak ılımlı olması.
İstisnalar, Rusya’ya ihracattaki bozulmalara
karşı daha kırılgan durumda olan Balkan
ülkeleri (Tablo 18’e bakınız).
Türkiye eşikte
Yerel iyileşme ve özellikle seçimler öncesi
önemli ölçüde artan kamu harcamaları
sayesinde, Türkiye’nin GSYİH’si 2015’te
ivme kazanarak, yaklaşık %3.6 seviyesinde
gerçekleşti.
Ancak aşağı yönlü risklerin artmış olması
nedeniyle, Euler Hermes büyümenin 2016’da
yavaşlayarak %3.3 seviyesinde gerçekleşeceğini
öngörüyor. Özellikle Rusya ile olan ilişkilerde
ciddi bozulma meydana gelmesinin,
Türkiye’nin ihracatı üzerinde olumsuz etkileri
olacak. Bunun sonucunda para biriminde yeni
bir dengesizlik söz konusu olabilir ve bu da
enflasyonel baskıların yanı sıra, faiz oranlarının
▶
artmasına neden olabilir.
Tablo 18: Toplam ihracatta Rusya’ya yapılan
ihracatın payı (2014)
(% olarak)
Litvanya
%21
Letonya
%15
Estonya
Orta ve Doğu Avrupa
%10
(AB’nin 11 üyesi)
%4
Polonya
%4
Slovenya
%4
Romanya
%3
Çek Cumhuriyeti
%3
Hırvatistan
%3
Macaristan
%2
Bulgaristan
%2
Slovakya
%2
AB’nin geri kalan 28 üyesi
%2
Kaynaklar: IMF, Euler Hermes
15
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Afrika ve Ortadoğu: Emtia
fiyatları her iki bölgede de
potansiyeli kısıtlıyor
Afrika’da büyüme 2016’da (%4) uzun vadeli
yıllık ortalamanın (%4.6) altında kalacak ama
2017’de yeniden o seviyeye yükselebilir.
Riskler aşağı yönlü. Bölge, petrol ithalatçı ve
ihracatçılarının karışımından oluşuyor. Ancak
ekonomilerin çoğunluğu halen kısa vadede çok
az iyileşme fırsatı olan, şu anda global olarak
zayıf emtia fiyatlarına bel bağlamış durumda.
Afrika’nın yükseliş hikayesi, bölgenin en büyük
çift taraflı ticaret ortağı olan Çin’inkine bağlı.
Şimdiye kadar Çin’in Afrika kaynaklı mal
ihracatı hacim olarak iyi gidiyor olsa da, değer
olarak pek de değil.
Bu durumdan, güçlü kaynaklara sahip Afrika
ülkeleri ciddi bir şekilde etkilenmiyor. Angola,
Nijerya, Sierra Leone, Güney Afrika ve Zambiya
gibi petrol ve ana metal üreticileri zorlu
zamanlarla karşı karşıya. Ama aralarında Côte
d’Ivoire, Etiyopya, Mozambik ve Tanzanya’nın
da bulunduğu bazı ülkelerin 2015-2017
yılları arasında %5 veya daha fazla büyüyeceği
öngörülüyor.
Ortadoğu’da ise GSYİH büyümesi 2015-2017
yılları arasında uzun vadeli yıllık ortalama
olan %4.6’nın altında kalacak; 2017’de ise %4
büyüme ihtimali var.
Petrolün fiyatı, kritik bir konu olmaya devam
ediyor. İhracatçıları direkt olarak etkilerken,
daha büyük komşularının ekonomik refahına
bel bağlamış olan enerji ithalatçılarını (Ürdün
ve Lübnan da dahil) ise dolaylı olarak etkiliyor
(Tablo 19’a bakınız). Tahminlerimiz arasında
İran (yaptırımların kalmasıyla büyümede
canlanma) ve İsrail’in (doğalgaz) büyümeye
olumlu katkısı olacağı yer alıyor.
Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ndeki
ülkelerde genişleme durgun seyredecek
ve hükümet harcamalarına bağlı olacak.
Petrol ve gaz fiyatlarının kısa vadede önemli
seviyede iyileşmeyeceği göz önünde
bulundurulduğunda, risklerin aşağı yönlü
olduğu söylenebilir. Bunlara ek olarak, Irak,
Suriye ve Yemen gibi ülkelerle süregelen
sorunların daha olumsuz etkileri olabilir.
Bölgede ve özellikle kırsal kesimlerde din, kabile
ve mezhep ayrılıkları hüküm sürmeye devam
edecek.
Asya: Güçlü yerel talep,
büyümeyi sabit bir aralıkta
tutuyor
Asya’nın GSYİH büyümesi güçlü seyretse de,
uzun vadedeki %5’lik ortalamanın altında
16
Euler Hermes
Tablo 19: Ayna ayna, söyle bana; en bağımlı kim şu dünyada?
>%20
>%30
Etiyopya
İsrail
Ürdün
Kenya
Lübnan
Fas
Güney Afrika
Tanzanya
Côte d’Ivoire
Senegal
Togo
>%90
>%70
Cezayir
Angola
Çad
Ekvator
Ginesi
Irak
Kuveyt
Nijerya
Katar
>%40
Orta Afrika
Cumhuriyeti
Sierra Leone
Petrol ithalatçıları:
Toplam ithalatın %’si olarak petrol ithalatı
>%50
Kongo,
Orta Afrika
Cumhuriyeti
Gabon
Gabon
İran
Suudi Arabistan
Kamerun
Kongo
BAE
Petrol ve Gaz İhracatçıları:
Toplam ihracatın %’si olarak petrol ve gaz ihracatı
Kaynaklar: UNCTAD, Euler Hermes
kalacak (2016’da %4.8 ve 2017’de %4.7’lik
büyüme; tablo 20’ye bakınız).
Büyüme, Çin’de yavaşlayacak ancak Japonya,
Hindistan ve Güneydoğu Asya (ASEAN)
ülkelerinde ılımlı bir artış bekleniyor.
Destekleyici bir politika karışımı, artan ücretler
ve sağlam bir istihdam pazarı yerel tüketimin
ivme kazanmasına imkân verecek. Nominal
ihracat ise aşağı yönlü baskıların daha az
oluşunu ve global talepteki kısıtlı iyileşmeyi
yansıtacak şekilde yalnızca kademeli bir
iyileşme kaydedecek. Yatırım yavaş da olsa bir
toparlanma sergileyecek. Bunun nedenleri
arasında da pazar fırsatlarındaki ılımlı artış ile,
finansman maliyetlerinin USD bazında daha
yüksek olması, (örn. ABD’deki daha yüksek faiz
oranları) iş duyarlılığının kırılgan olması yer
alıyor.
Bölgesel olarak bakıldığında büyümenin hızı,
Çin ekonomisinin yeniden dengelenmesine ve
Japonya’daki iyileşmenin gücüne bağlı olacak.
Asya’nın GSYİH
büyümesi dirençli
olacak
Tablo 20: GSYİH Büyümesi ve Uzun Vadedeki
Ortalama Karşılaştırması
(% olarak)
10
Uzun vadedeki büyüme (2004-2014
ortalaması)
2015
2016
8
6
4
2
0
Çin
Hindistan
Asya
ASEAN-5
Japonya
*Singapur, Endonezya, Tayland, Malezya, Filipinler
Kaynaklar: IHS, Euler Hermes
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
+%4.8
Asya’nın GSYİH
büyümesi, 2016’da uzun
vadedeki ortalamanın
altında kalacak
© Image Fotolia_19365853
Tablo 21: Yatırımlar ve perakende satışları (Çin) Çin: GSYİH büyümesinin yavaşlaması
bekleniyor: 2016’da %6.5 ve 2017’de %6.4
(% olarak)
Nominal perakende satışları (yıllık)
Senaryomuz, yerel tüketimde kademeli bir
16
Nominal kentsel sabit varlık yatırımları (yıllık)
hızlanma olacağını varsayıyor. Bu da, 2016’da
15
kamu harcamaları ve sonrasında ise özel
tüketimle desteklenecek. Yatırım da dirençli
14
olacak, ancak fazla kapasitedeki azalmanın
13
devam etmesini ve kurumsal borcun yüksek
olmasıyla ilgili sorunları yansıtacak şekilde
12
trendin altında büyüme kaydedecek. Yerel
11
talebin daha yüksek olması ithalatta iyileşme
olmasını ve dış ticaret fazlasının gittikçe
10
azalmasını sağlayacak.
9
Bu görünüm, ekonominin yeniden
dengelenmesi adına yapılan çalışmaların
8
devam edeceğini ve politikayla ilgili konuların
01-15 03-15 05-15 07-15 09-15 11-15
netleşeceğini temel alıyor. Çin’deki yetkililerin
Kaynaklar: IHS, Euler Hermes
çalışkan hedeflerden uzaklaşabilmeleri için,
önümüzdeki iki yılda daha net öncelikler
Tablo 22: Ücretler ve perakende satışları
(Japonya) (% olarak)
belirlemeleri gerekiyor.
Nominal
perakende
satışları
(yıllık,
solda)
Öncelikle, Çin Yuanı’nın (RMB) istikrarlı
15
3
Ücretler (yıllık, sağda)
tutulması zorlu bir görev olacak. Yetkililerin
para politikası serbestliği korumayı ve sermaye
10
2
bilançosunu bağımsızlaştırmayı hedeflemesi
durumunda, bu özellikle zorlu bir süreç olabilir.
5
1
İkinci konu ise sağlam bir finansal tabanın
oluşturulması: Özellikle yüksek döviz rezervleri
0
0
ve yeterli kamu finansmanı, harcamalar söz
konusu olduğunda daha seçici olunmasını
-5
-1
gerektirecek. Bu doğrultuda yurtdışı
yatırımlarının artırılması ve yerel mali teşvikler
-10
-2
yüksek ihtimalle uzun vadede sürdürülebilir
olmayacak.
-15
-3
Üçüncü konu da, ‘kaliteli büyüme’ye geçilmesi
01-15 03-15 05-15 07-15 09-15 11-15
ve bununla ilgili reformların (iktisadi kamu
kuruluşları, kurumsal risk algısının değişmesi
ve daha özgür sermaye piyasaları) büyüme
hedefi üzerinde daha az kontrol imkanı olacağı
anlamına gelmesi.
Japonya: GSYİH büyümesinde 2015’te
iyileşme oldu ve 2016 (% 1.3) ile 2017’de
(%0.8) de büyüme istikrarlı seyredecek
İhracat halen hızlanmış değil ancak yerel talep
ivme kazanıyor.
Konjonktüre karşı para politikaları (GSYİH’nin
0.6 puanı olmak üzere ek teşvik paketi) ve
iyileştirilmiş parasal genişleme programı
2016’da iyileşmeyi teşvik edecek. Tüketici
güveninin toparlanması ve yapısal reformların
etkilerinin görünmeye başlamasıyla (örn. asgari
ücretlerde %3’lük artış) özel tüketim de büyük
ihtimalle ivme kazanacak.
Yatırım, adım adım artacak. Daha uygun kredi
koşulları ve daha fazla olanak sağlayan bir
iş ortamı ile desteklenecek (Nisan 2016’da
başlayarak, kurumsal veriler %30’un altına
indiriliyor). İhracatın 2016’da ivme kazanması
ve JPY’deki değer kaybının getirdiği fiyat
rekabetçiliğinden faydalanması bekleniyor.
Hükümet, Nisan 2017’den başlayarak satış
vergisini yüzde 10’a yükselteceği için 2017
yılında yerel talepte zayıflama olabilir.
Daha güçlü ihracat ve gıda ürünlerinin
satış vergisinden muaf tutulması gibi bazı
destekleyici ölçüler büyümenin devam
etmesine yardımcı olacak.
Kaynaklar: IHS, Euler Hermes
17
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
Euler Hermes
Ülke Risk
Görünümü
Q4 2015 – GÜNCELLEME
GRÖNLAND
ALASKA
İZLANDA
ABD
A1
KANADA
Reel GSYİH büyümesi güçlü seyrediyor
(2015’te %6 ve 2016’da %5) ve böylece hane
başına düşen reel GSYİH büyümesi de yüksek.
Yüksek nominal GSYİH büyümesi, daha güçlü
rekabetçi kazançlar ve bankacılık sektörünün
sağlığının daha iyi durumda olması sayesinde,
mali açık hızlı bir şekilde azaldı ve borçların
sürdürülebilirliğinde iyileşme kaydedildi.
KIBRIS
B4
ABD
B3
Kıbrıs’ın 2016’nın ortalarında kadar uluslararası
kurtarma paketinden çıkması bekleniyor. Ülke,
Nisan 2015’te sermaye kontrollerini kaldırdı ve
başarılı bir şekilde tahvil piyasasına düşük faiz
oranlarıyla dönüş yaptı. GSYİH’nin 2015’te %1.5
ve 2016’da %2 büyümesinin beklenmesiyle
ekonomi büyümeye geçmiş durumda.
BAHAMALAR
MEKSİKA
KÜBA
DOMİNİK CUMHURİYETİ
PORTO RICO US
ANTIGUA VE BARBUDA
GUADELOUPE
DOMİNİK
MARTINIQUE
SAINT LUCIA
BARBADOS
SAINT VINCENT ve GRENADINLER
GRENADA
TRINIDAD ve TOBAGO
BELİZE
JAMEİKA HAİTİ
SAINT KITTS & NEVIS
HONDURAS
GUATEMALA
NİKARAGUA
EL SALVADOR
KOSTA RİKA
PANAMA
VENEZUELA
GUYANA
BB2
KOLOMBİYA
CÔTE D’IVOIRE
D3
C3
C3
↑4
ülkenin
derecelendirmesi
yükseltildi
18
BREZİLYA
PERU
BOLİVYA
↓6
C2
IMF’nin desteği ve düşük petrol fiyatlarının
avantajları sayesinde, hükümet mali ve dış
pozisyonlarını geliştiriyor. Düşük petrol
fiyatlarının, ABD’deki iyileşmenin (işçi dövizleri,
ihracat) ve yabancı doğrudan yatırımlardaki
artışın getirdiği avantajlar sayesinde ekonomik
büyümenin önümüzdeki yıllarda istikrarlı
seyretmesi bekleniyor. İş güveni iyileşme
kaydediyor.
FRANSIZ
GUYANASI
EKVATOR
Ülke, 2015’te özgür ve demokratik başkanlık
seçimlerini yaptı. Bunun istikrarı bir dönem
artırması ile Côte d’Ivoire Batı Afrika’nın
ekonomik gücü statüsünü geri alabilir. 2016
ve 2017’de GSYİH büyümesinin %7 veya
üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor.
HONDURAS
SURİNAM
İRLANDA
ŞİLİ
BB1
BB2
Petrol ile doğalgaz üretimi GSYİH’nin %70’ini
ve toplam ihracatın %90’dan fazlasını temsil
ediyor. GSYİH büyümesi 2015 yılında azaldı
(% -1.6 olacağı tahmin ediliyor). Hükümetin
verdiği krediler (%-15 GSYİH) ve cari işlemler
bilançosu (%-3.1 GSYİH) 2015 yılında ciddi
seviyede bozulma kaydetti. Düşük emtia
fiyatları ve iç talepteki büyümenin az
olmasıyla riskler aşağı yönlü.
RA
GU
AY
URUGUAY
ARJANTİN
ülkenin
derecelendirmesi
düşürüldü
BRUNEI
PA
FALKLAND
ADALARI
ŞİLİ
A1
A2
Bakır fiyatlarındaki düşüş ve Çin’deki
yavaşlama nedeniyle ihracat gelirlerinde
sert bir düşüş gerçekleşti. Şili Pezosu (CLP),
Temmuz 2014’teki son doruk noktasının
ardından USD karşısında %25 değer kaybetti.
Para politikasında sıkılaştırmaya gidilmesi
faiz oranlarının artmasına ve kredilerde
yavaşlamaya neden oluyor. Ekonomik
büyüme yavaş seyretmeye devam ederek,
2015-2016’da % 2 civarında gerçekleşecek.
KOLOMBİYA
BB1
BB2
Petrol fiyatlarındaki sert düşüş ve komşu
ülkeler olan Ekvator ve Venezuela’daki zayıf
gelişmeler nedeniyle, ihracat gelirlerinde
daralma gerçekleşti. Kolombiya Pesosu (COP),
2014’teki doruk noktasının ardından USD
karşısında %50 değer kaybetti. Ekonomik
büyüme, 2015-2016’da %3’ün altında kalmaya
devam edecek.
Euler Hermes
Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu
2015’in 4. çeyreğinde risk
derecelendirmelerinde 10 değişiklik yapıldı
MAKROEKONOMİK ARAŞTIRMA VE ÜLKE RİSKİ EKİBİ
FİNLANDİYA
R
NORVEÇ
İSVEÇ
DANİMARKA
İNGİLTERE
U
S
Y
A
ESTONYA
LETONYA
LİTVANYA
RUSYA
İRLANDA
HOLLANDA
BELÇİKA
BEYAZ
RUSYA
POLONYA
ALMANYA
ÇEK
CUMHURİYETİ
LÜKSEMBURG
UKRAYNA
SLOVAKYA
AVUSTURYA
İSVİÇRE
FRANSA
MACARİSTAN
SLOVENYA
KAZAKİSTAN
MOLDOVYA
MOĞOLİSTAN
ROMANYA
HIRVATİSTAN
BOSNA
HERSEK SIRBİSTAN
İTALYA
ANDORA
BULGARİSTAN
KARADAĞ
GÜRCİSTAN
MAKEDONYA
ARNAVUTLUK
PORTEKİZ
İSPANYA
KIBRIS
MALTA
TUNUS
ÖZBEKİSTAN
ERMENİSTAN AZERBAYCAN
TÜRKİYE
YUNANİSTAN
LÜBNAN
FAS
TÜRKMENİSTAN
KIRGİZİSTAN
KUZEY
KORE
TACİKİSTAN
ÇİN
SURİYE
İRAN
IRAK
İSRAİL
AFGANİSTAN
KUVEYT
MISIR
SUUDİ
ARABİSTAN
NEPAL
PAKİSTAN
BAHREYN
LİBYA
BHUTAN
KATAR
BAE
HİNDİSTAN BANGLADEŞ
OMAN
MORİTANYA
MALİ
NİJER
NİJERYA
ORTA
AFRİKA
CUMHURİYETİ
SRİ LANKA
GABON
UGANDA
CUMHURİYETİ
KONGO
PALAU
DEMOKROTİK
KONGO
CUMHURİYETİ
MALEZYA
MALDİVLER
MARSHALL
ADALARI
MİKRONEZYA
BRUNEİ
İ
KAMERUN
EKVATOR
GİNESİ
SAO TOME & P.
FİLİPİNLER
CUMHURİYETİ
ETİHOPYA
GÜNEY
SUDAN
HONG KONG
MACAO
KAMBOÇYA
CİBUTİ
BENİN
AL
LİBERYA
BURKİNA
FASO
TOGO
FİLDİŞİ
SAHİLLERİ GANA
VİETNAM
TAYLAND
YEMEN
M
GİNE
SIERRA
LEONE
ERİTRE
TAYVAN
MYANMAR
LAOS
SO
GAMBİYA
SUDAN
ÇAD
SENEGAL
GİNE BISSAU
JAPONYA
ÜRDÜN
CEZAYİR
YEŞİL BURUN
ADALARI
GÜNEY
KORE
KENYA
RWANDA
BURUNDI
BOTSVANA
SOLOMON
ADALARI
DOĞU TİMOR
STATE
OF TUVALU
SAMOA
VANUATU
CUMHURİYETİ
SKAR
ZİMBABVE
NAMBİYA
NAURU
CUMHURİYETİ
PAPUA
YENİ GİNE
ENDONEZYA
KOMORLAR
MAD
AGA
MALAVİ
CUMHURİYETİ
ZA
MB
İK
ZAMBİYA
MO
ANGOLA
SİNGAPUR
SEYŞELLER
TANZANYA
FİJİ ADALARI
CUMHURİYETİ
MAURİTİUS
REUNION
ADASI
TONGA
YENİ
KALEDONYA
AVUSTRALYA
FRANSIZ
POLİNEZYASI
SVAZİLAND
LESOTHO
GÜNEY
AFRİKA
YENİ
ZELLANDA
Düşük
Risk
Orta
Risk
Hassas
Risk
Yüksek
Risk
Kaynak: Euler Hermes, 18 Aralık 2015 itibariyle
EKVATOR
C3
C4
Ekonomik çıkışlar, ülke ihracatının yüzde
50’sine tekabül eden petrolün fiyatındaki
düşüş nedeniyle darbe aldı. GSYİH’nin 2016’da
%1.1 daralması ile ekonominin durgunluğa
girmesi bekleniyor. Ekvator’un kendi para
birimi olarak doları kullanması nedeniyle Fed’in
faiz oranlarını artırması, kredi büyümesini ve
ihracattaki rekabetçiliği etkileyecek.
UMMAN
BB1
BB2
Petrol, GSYİH’nin %50’si ve hükümet
gelirlerinin %80’ine tekabül ediyor. Yüksek
enerji fiyatları mali ve cari işlem açığının
genişlemesine yol açacak. Yüksek hükümet
harcamaları, kamu borcunun artmasıyla idare
edilecek. GSYİH büyümesi, 2015-2017 yılları
arasında %4’te kalacak.
GÜNEY AFRİKA
BB1
BB2
Yapısal değişmezlikler, ekonominin
büyümesini kısıtlıyor. Bunlar arasında nitelikli
işçi eksikliği, iş oluşumunun kısıtlı olması,
altyapısal darboğazlar ve dış ödemeler
dengesiyle ilgili kısıtlamalar yer alıyor. GSYİH,
uzatmalı bir düşük büyüme sürecinde ve
2016 ile 2017’de %2 büyüme kaydedilmesi
bekleniyor.
Orta vadeli risk:
Ölçüm, 6 seviyeden
oluşuyor: AA en düşük,
D en yüksek riski temsil
ediyor.
Kısa vadeli risk:
Ölçüm, 4 seviyeden
oluşuyor: 1 en düşük,
4 en yüksek riski temsil
ediyor.
19

Benzer belgeler

Yükle (2.00 Mo)

Yükle (2.00 Mo) yıldır Çin’deki şirketlerin vadesi geçmiş borçlarından, ödeme yapmama durumlarından ve iflaslarından bahsediyoruz. Ana makroekonomik veriler (ve borsa piyasaları) ile reel ekonomi arasındaki kopukl...

Detaylı