Ekli dosyayı indirmek için tıklayınız.

Transkript

Ekli dosyayı indirmek için tıklayınız.
NATO Lizbon Zirvesi Sonuçlar›,
Füze Savunma Sistemi ve Türkiye
Dr. Sait YILMAZ*
Portekiz’in başkenti Lizbon’da, 19-20 Kasım 2010 tarihlerinde yapılan NATO Zirvesi’nde
alınan kararlar, NATO’nun 10 yıllık süreçteki yol haritasını açıklamakla birlikte bu yüzyıla damgasını vuracak çok önemli tarihsel gelişmelere ve kırılma noktalarına yol açacak gelişmelerin habercisi olma niteliğini taşıyor. Devlet adamlığı, bu kaçınılmaz kırılma noktalarını görerek, ulusal
çıkarlarını maksimize edecek fırsatları değerlendirmeyi, ülkesini kriz yönetimine hazırlamayı,
güvenlik ortamını şekillendirmeyi ve gerektiğinde çatışmaya girerek, kazanmayı gerektirir. Son
20 yıldır Avrasya coğrafyası ve Irak’ta örnekleri görüldüğü gibi, Türkiye, bu fırsatları algılayacak, ulusal gücünü hazırlayacak ve kullanacak devlet adamları ve vizyon sahibi entelektüel birikimden yoksun olarak yeni döneme adım atarken, suni iç ve dış gündem meseleleri ile ülkeye
zaman kaybettirmeye ve kamuoyunu oyalamaya devam etmektedir. Bununla beraber henüz zaman çok da geç değildir. Lizbon Zirvesi kararlarının hayata geçmesi için daha aşılacak yakın ve
uzak önemli dönemeçler vardır. Bu makalede son NATO Zirvesi’nde neler olup bittiği, ABD’nin
(özelde Pentagon’un) NATO kapsamına taşıdığı hevesleri, dünyayı ve bizleri nelerin beklediği
ile ilgili bir değerlendirme yapacağız.
NATO Lizbon Zirvesi’nde neler oldu?
NATO Lizbon Zirvesi sonuçlarını bir cümle ile özetleyecek olursak; NATO’nun ABD’nin
gelecekteki niyetleri ve tehdit algılaması doğrultusunda yeniden yapılanması ve konseptinin değişmesi, bu kapsamda Batı Avrupa’dan Asya’nın doğusuna kadar olan bir coğrafyanın füze savunması çerçevesi altında savaş alanı haline getirilerek, tehdidin ABD anavatanından uzaklaştırılması, Rusya’nın da bu işe ortak edilmesi olarak özetleyebiliriz. Zirve sonunda yayınlanan yeni NATO stratejisi ve zirve sonuç dokümanları ABD’nin on yıldır hazırlamaya çalıştığı geleceğin
ordusu ve bu ordunun hazırlandığı savaş senaryolarının gerektirdiği kuvvet ihtiyaçları ile tamamen uyumludur.1 Kısaca, ABD kendi düşmanlarını ve konseptini NATO müttefiklerine satmış
ancak Avrupalı müttefiklerini ve İsrail’i korumak için füze savunma sistemi (füze kalkanı) projesini öne sürerken Asya coğrafyasındaki kendi senaryolarını gözlerden uzak tutmuştur. Her şey
savunma adına yapılmaktadır ama içlerinde kısa vadede İran, orta vadede Kuzey Kore, uzun vadede ise Çin ile yapılacak karşılaşmalar için Rusya ile stratejik işbirliği zorunlu görülmekte, bu
da yetmeyeceği için ‘işbirlikçi güvenlik (cooperative security)’ kavramı ile (Avrasya doğusunda) yeni ortaklar bulunması gerekli görülmektedir. Türkiye ve Kıbrıs Rum tarafının vetoları ile
sistematik olma özelliği taşımayan NATO-Avrupa Birliği ilişkilerine son kararların nasıl yansıyacağı önümüzdeki dönemin merak edilen konuları arasında yer alacaktır.
*
1
Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (BÜSAM) Müdürü, [email protected]
ABD’nin gelecekteki savaş senaryoları sırası ile İran, Kuzey Kore ve Çin ile yapılacak füze savaşlarına odaklanmaktadır. Bkz. Sait Yılmaz: Ulusal Savunma Strateji, Teknoloji, Savaş, Kum Saati Yayınları, (İstanbul, 2009), s.545-552.
Aralık ’10 • Sayı: 24
21. YÜZYIL
[25]
Dr. Sait Y›lmaz
NATO Lizbon Zirvesi’nde yayınlanan strateji dokümanı2 ve açıklanan resmi sonuçları3 değerlendirdiğimizde temel olarak şu değişimler öngörülmektedir;
- NATO’nun temel görevleri olan ‘kolektif savunma’ ve ‘kriz yönetimi’ne ‘işbirlikçi güvenlik’ eklenmiştir. Yeni stratejik konseptte NATO için barıştan itibaren angajman (peace engagement) ile komuta ve kuvvet yapısının (teknolojiye dayalı) sürekli dönüşümü öngörülmekte ve
bunun vesayeti doğrudan ABD’ye geçmektedir.
- Yeni strateji dokümanında konvansiyonel tehdit olasılığı düşük olarak görülmekte; NATO’ya yönelik olarak balistik füze tehdidi, siber saldırılar, enerji güvenliği ve uzaya yönelik girişimler ana tehdit kategorisine alınmaktadır.
- NATO kolektif savunma anlayışının temeline füze savunması yerleştirilmektedir. NATO
kuvvet yapısının ana unsurları artık ‘konvansiyonel’ ve ‘nükleer kuvvetler’ yanında ‘füze savunma sistemleri’nden meydana gelecektir.
- NATO yeniden yapılanacak; personel yüzde 35 azaltılırken (5.000 kadro), NATO’nun odağı artık konvansiyonel savaş uzmanlarından füze savunmacılarına ve siber güvenlikçilere geçecektir.
- ABD tarafından geliştirilen füze savunma sistemleri NATO bünyesine entegre edilmekte,
Zirve’de (gizli) yayınlanan siyasi rehber (political guidance) çerçevesinde sistemlerin detayları
ve eylem planı ile ilgili çalışmaların Haziran 2011’de yapılacak Savunma Bakanları Komitesi
toplantısında tamamlanması öngörülmektedir.
2
3
[26]
“Strategic Concept For the Defence and Security of The Members of the North Atlantic Treaty Organisation” Adopted by Heads of State and Government in Lisbon Active Engagement, Modern Defence, http://www.nato.int/lisbon2010/strategic-concept-2010-eng.pdf, 19 Nov. 2010.
Lisbon Summit Declaration: Issued by the Heads of State and Government participating in the meeting of the North
Atlantic Council in Lisbon, www.nato.int/cps/en/natolive/official_texts_68828.htm, 20 Nov. 2010.
21. YÜZYIL
Aralık ’10 • Sayı: 24
NATO Lizbon Zirvesi Sonuçlar›, Füze Savunma Sistemi ve Türkiye
- Rusya ile stratejik ortaklık öngörülmekte, Avrupalı demokrasilerin ittifakın üyeliğine açık
olduğu ifade edilmekte, diğer coğrafyalarda yeni ortaklıklara olan ihtiyaca vurgu yapılmaktadır.
- Afganistan’da 2011’den itibaren görevin yerel kuvvetlere devredilmeye başlanması ve
2014 yılına kadar NATO’nun bu ülkeden çıkması öngörülmektedir.
Burada özel bir paragraf açmamız gereken husus, basında pek yer almayan, Rusya ile 20 Kasım 2010 tarihinde NATO-Rusya Komisyonu kapsamında yapılan görüşmeler ve ilişkilerin geleceğidir. Bu görüşmeler ile ilgili ilk öne çıkan husus NATO ve Rusya Federasyonu arasında ‘21.
Yüzyıla İlişkin Ortak Güvenlik Endişeleri’ dokümanının imzalanması yani Rusya ve NATO’nun
işbirliğinin ortak bir vizyona oturtulmasıdır.4 Ancak bundan sonra Rusya’nın füze savunma sistemine destek ve işbirliği, Afganistan’da NATO’ya yardım gibi hususlarda diğer anlaşmalara
yöneldiği anlaşılmaktadır. Özetle, Avrasya coğrafyasında
NATO ve Rusya kendi güvenlik endişelerini gidermek için
Türkiye, f›rsatlar›
birbirilerinin önünü açmaktadır. Artık, Rusya gerek kendi
alg›layacak, ulusal
içindeki ayrılıkçı hareketler, gerekse yakın coğrafyasında
gücünü haz›rlayacak ve
kendi çıkarına uygun olmayan gelişmeler için Batı baskısı olmadan hareket edebilme inisiyatifini oldukça artırmıştır dikullanacak devlet
yebiliriz. Öte yandan, NATO strateji dokümanı nükleer siadamlar› ve vizyon
lahsız bir dünya vaat ederken, yeni savaşlarda ABD’nin taksahibi entelektüel
tik nükleer silahlar kullanmak için yeni bir konsept geliştirbirikimden yoksun
diğini göz ardı ediyor. Yani artık nükleer silahlar savunma
amaçlı değil, taarruz amaçlı kullanılacak. ABD ve Rusya araolarak yeni döneme
sında imzalanan ‘Yeni START’5 ise sayısal azalma getiriyor
ad›m atarken, suni iç ve
gibi gözükse de ölümcül özelliklerde artış ve çeşitlilik getird›fl gündem meseleleri
mektedir.
ile ülkeye zaman
kaybettirmeye ve
Füze Savunma Sistemi Kapsamındaki Gelişmeler ve
kamuoyunu oyalamaya
Türkiye
devam etmektedir.
Bugün dünyada 30 kadar ülkede füze teknolojisi bulunmaktadır. Hedef olarak görülen İran’ın Kuzey Kore’den teknolojisini aldığı orta menzilli Şahap3 (1.500-1.800 km. menzilli) ve Şahap 3B (2.000 km.den fazla) füzelerine nükleer başlık takabileceği öne sürülmektedir. Gene aynı ülkeden aldığı 18 adet Rus orijinli R-27/REM-25 füzelerine (2.500 km. menzilli) sahip olduğu ifade edilmektedir. ABD’nin geliştirmekte olduğu füze
savunma sistemi ise sadece İran ile sınırlı kalmayacak, Kuzey Kore’ye kadar uzanacak ve bir gün
yönünü Çin’e çevirebilecek daha geniş bir coğrafya için temel olarak üç ana sistemden meydana gelmektedir;
- (Bir savaş alanındaki kuvvetleri korumaya yönelik) Aktif Katmanlı Harekât Alanı Füze Savunma Sistemi (ALTBMD);6 3.000 km.ye kadar korunma sağlayacak bu sistemin 2018’e kadar
hazır olması beklenmektedir.
- (NATO topraklarını korumak için) Bölgesel Koruma Füze Savunma Sistemi; ABD’den Av-
4
5
6
NATO-Russia set on path towards strategic partnership, http://www.nato.int/cps/en/SID-83139AEC53408DAC/natolive/news_68876.htm, 20 Nov. 2010.
Eski START’ın (Stratejik Silahlarda İndirim Anlaşması: Strategic Arms Reduction Treaty) süresi Aralık 2009’da
dolmuş olup, halen ABD; 3.696, Rusya; 4.237 stratejik savaş başlığına sahiptir. Yeni START ile stratejik kapsamdaki savaş başlıklarının 1.500-1.675 civarına indirilmesi öngörülmektedir.
ALTBMD: Active Layered Theatre Ballistic Misilse Defence System.
Aralık ’10 • Sayı: 24
21. YÜZYIL
[27]
Dr. Sait Y›lmaz
rupa’ya taşınan üç safhalı savunma sisteminin ilk halkasında ve en önünde Türkiye bulunmaktadır.
- Rusya ile işbirliği halinde gerçekleştirilecek harekât alanı füze savunması; 2003’de başlayan bu çalışmalar ile ilgili şimdiye kadar dört test aşamasından geçildi.
Füze savunma sisteminin ana unsurlarını, radarlar, füze sistemleri, komuta-kontrol unsurları
ve haberleşme sistemleri oluşturmaktadır. Söz konusu sistemin çalışma sistemi şu şekilde özetlenebilir, hedef ülkeden atıldığı anda füzenin konumunun radarlar tarafından tespit edilerek bilgisayarlara aktarılması, komuta-kontrol unsurunca en yakın füzenin ateşlenerek hedefin mümkün olduğunca füzenin atıldığı hedef ülke içinde, en azından hedef ülkeye en yakın bölgede düşürülmesi. Ancak, bu reaksiyonun çok kısa bir sürede gerçekleşmesi gerektiğinden radarın en
uygun yerde, önleyici füzelerin de mümkün olduğu kadar hedef ülke sınırına yakın olması gerekmektedir. Atılacak füzeler, nükleer, kimyasal, biyolojik ya da radyolojik harp başlığı taşıyabilir.
Bu füzelerin düşeceği yer, en yakın olması nedeni ile öncelikle Türkiye veya yakın coğrafya (Karadeniz, Akdeniz vb.) olacaktır. Söz konusu füzelerin vurulması esnasında füze harp başlığının
faaliyete geçmemesi için özel bir teknoloji düşünülüyor olsa da üzerimize kaç füze düşeceği ve
bunların etkisinin ne olacağı ile ilgili bir garanti yoktur. Üstelik Türkiye dışından örneğin Bulgaristan’dan ateşlenen füzenin Türkiye üzerinde yaratacağı riski de hesaplamak kolay değildir. Komuta-kontrol ile ilgili Türkiye’ye bazı kolaylıklar getirilse bile bu riskin azalacağını söylemek
mümkün değildir.
[28]
21. YÜZYIL
Aralık ’10 • Sayı: 24
NATO Lizbon Zirvesi Sonuçlar›, Füze Savunma Sistemi ve Türkiye
Türkiye, füze savunma sistemi konusunda Lizbon Zirvesi’nde diğer ülkeler ile birlikte evet
demiştir. Taşıdığı risk ve ülke çıkarları açısından bu projeye ‘hayır’ demesi gereken, en azından
kendisini ilgilendiren hususlarda kuvvetli rezervler koyması gereken ülke Türkiye idi. Çünkü ne
İran Savaşı ne füze savunma sistemi Türkiye’nin yararınadır ne de girilecek riskin karşılığı alınacaktır. Türkiye, Batı bağımlılığına bir kez daha esir düşmüş, kamuoyuna bunu kelime oyunları ile mazur gösterme yolunu seçmiştir. Gelinen aşamada halen radarlar ve füze atıcıların testleri devam etmektedir. 2011 yılı içinde NATO bünyesi içinde alınacak kararlar doğrultusunda
muhtemelen gelecek yıl Doğu Akdeniz’e ilk gemilerin gelmesi (Aegis Class) beklenmektedir.
2015 yılından itibaren ise planlanan ülkelere radar ve füze sistemlerinin yerleştirilmesi öngörülmektedir. 2011 yılı içinde füze savunma sisteminin komuta-kontrol, radar ve ateşleyici sistemlerinin yerleştirilmesi ile ilgili esaslar belirleneceğinden Türkiye bu dönemde ev ödevine iyi çalışmalıdır. Yapılması gereken, füze savunma sisteminin ‘barıştan itibaren kurulması’nın önüne geçilerek bu kabiliyetlerin
Tafl›d›¤› risk ve ülke
jenerik savunma planlaması içinde ve ancak tehdit ortaya çıktığında standart ‘kuvvet oluşturma süreci’ içinde ele alınacağı
ç›karlar› aç›s›ndan bu
bir sürece evet demektir. Böylece bu kabiliyetlerin kullanımıprojeye ‘hay›r’ demesi
na gelecekte ve gerektiğinde ‘hayır’ diyebilme ve günün şartgereken, en az›ndan
larına uygun olarak rezerv koyma imkânı elimizde tutulmalıkendisini ilgilendiren
dır.
hususlarda kuvvetli
rezervler koymas›
Sonuç Yerine
gereken ülke Türkiye
NATO Lizbon Zirvesi’nin tartışmasız galibi, NATO’ya
idi. Çünkü ne ‹ran
kendi tehdidini, teknolojisini, kuvvet yapısını, savunma anlaSavafl› ne füze savunma
yışını satan, dünya hegemonyasını sürdürmek ve başta savunsistemi Türkiye’nin
ma sanayi olmak üzere ekonomisi kurtarmak için NATO’yu
bir manivela haline getiren ABD olmuş, Avrupa ülkeleri ve
yarar›nad›r ne de
Rusya’yı kendine göre hizaya sokmuştur. Önümüzdeki yıllar,
girilecek riskin karfl›l›¤›
ABD güvenlik anlayışı ile NATO’nun diğer ülkelerinin figüal›nacakt›r.
ran ve hedef hale getirildiği yeni savaş ve çatışmaların habercisidir. ABD’den sonra kazananlar ise onun leş yiyicileri
AB’nin büyükleri ve kendi coğrafyasında daha fazla inisiyatif kazanacak ve güçlenecek Rusya
olacaktır. Türkiye, kendi çıkarlarına bakmadan ve girdiği riski hesaplayamadan -kendi kamuoyunu yanıltmaya yönelik manevralar dışında, kararlara ‘evet’ demiştir. Türkiye, ‘hayır’ diyebilseydi, hem Batı’da hem de Doğu’da çok daha prestijli ve sözü dinlenen bir ülke olacak, bölgesel
gücü daha iyi anlaşılacaktı. Türkiye, NATO’da veto hakkı olmasına rağmen bu özelliğini kullanmamış, gene almadan veren ülke olmuştur. NATO içinde hem ABD’nin hem de Avrupa’nın çıkarlarına en çok hizmet ettiği için zirvenin en başarılı ülkesi olmuştur(!). Yunanistan Başbakanı
Papandreou bile (uyuduğu için)7 Türkiye’yi takdir etmiştir.8 Artık ‘kediye kedi diyebilecek’ yeni bir diplomasi anlayışına, yeni tür devlet adamlığına ve diplomasi istihbaratına ihtiyacımız olduğu bir kere daha ortaya çıkmıştır. Tabii, öncelikle de ABD ve AB’ye bağımlı olmayan, korkmayan, vizyon sahibi yönetimlere...
21. YÜZYIL
7
8
Türkiye’den füze kalkanı kapsamında Yunanistan aleyhine Ege hava Sahası, yeni NATO Karargahları ve Kıbrıs konularında rezervler bekliyordu.
Papandreou hails results of NATO summit, 20 Nov 2010, http://www.athensnews.gr/portal/10/33937
Aralık ’10 • Sayı: 24
21. YÜZYIL
[29]

Benzer belgeler

füze kalkanı projesi ve türkiye

füze kalkanı projesi ve türkiye Bugün dünyada 30 kadar ülkede füze teknolojisi bulunmaktadır. Hedef olarak görülen İran’ın Kuzey Kore’den teknolojisini aldığı orta menzilli Şahap3 (1.500-1.800 km. menzilli) ve Şahap 3B (2.000 km....

Detaylı