“Alevi Bektaşi düşünesini tabi ki içine sindiremez” “Alevi Bektaşi

Transkript

“Alevi Bektaşi düşünesini tabi ki içine sindiremez” “Alevi Bektaşi
20 YKR
YIL: 1 SAYI: 43
10 ÞUBAT 2006 CUMA
Gündeme iliþkin sorularýmýza yanýt veren Hacýbektaþ Esnaf Kefalet
Kooperatifi Baþkaný Yüksel Özcan’la yaptýðýmýz görüþmeyi yayýmlýyoruz.
GÜNDEM
“Alevi Bektaþi düþünesini
tabi ki içine sindiremez”
“mutaassýp devletin þeri hükümlerine uygun idare edilmesini isteyen
bir hareketin içinden gelen bu gurup, Alevi Bektaþi düþüncesini tabi ki
içine sindiremez ve Alevi Bektaþi erkeklerimizin baþýna sarýk sarmak,
kadýnlarýmýzý ise, çarþafýn içine sokmak isterler. Böyle bir hükumetten
ne beklenir. Ortaçaðýn karanlýklarýna Alevi Bektaþi düþüncesini gömmek
ister, tabiki güçleri yeterse.”
HABERÝ 2. SAYFADA
Köksal Kaya - 5079911
“Derslik lazým”
Yonca, korunga,
silajlýk mýsýr, fið,
mürdümük yem
bitkilerine doðrudan
gelir desteði veriliyor.
Alaaddin lambasýný söndürdü
gitti, bir yaman karanlýktayýz.
HOLLANDA’DAN MEKTUP
HABERÝ 3. SAYFADA
Kýþ, kar, dökülen kerpiç duvar
Biçerdöver sürücü kursu
13 Aðustos
Çoban’larý
Uður Eroðlu
13 Aðustos 2005 birçok insanda
olduðu gibi, benim için de özel ve
geleceðe umutla bakmama aracý
olacak tarihi bir dönemin baþlangýcý
oldu.
6. sayfada
Hacýbektaþ Ýlçe
Tarým Müdürlüðü
Biçer döðer sürücü
kursu açýyor. Biçer
döðer operatörlüðü
kursu için Pazartesi gününe kadar baþ
vurulmasý gerektiði belirtildi.
Yazý Dizisi
Hacýbektaþ Dergâhý
Postniþini
Veliyettin Ulusoy’la
Söyleþtik
HABERÝ 2. SAYFADA
Ýyodumuz yetersiz
HABERÝ 3. SAYFADA
Masallar
ülkesinden
karanlýða…
Hasan Kaya
HABERÝ 2. SAYFADA
Türkiye'de
her üç
kiþiden biri
iyot
yetersizliðine baðlý sorunlar yaþýyor.
Þehir dýþý: 20 YTL
Posta Çeki
Hacýbektaþ Ýlçe
Saðlýk Grup
baþkanlýðý
nezaretinde,
okullardaki aþýlama
kampanyasý devam ediyor.
Kredi desteði sürüyor
Hacýbektaþ için: 5 YTL
Þehir dýþý abone ödemeleri
Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Müdürü görüþtük
HABERÝ 2. SAYFADA
ABONE BEDELLERÝ (aylýk)
(kdv dahil)
Aþýlama sürüyor
Öðrenci derslikler hakkýnda bilgi
veren Cumhuriyet Ýlköðretim
Okulu Müdürü Nihat Demirci
“Ortalama 280 öðrencimiz var.
Taþýmalý 100 tane öðrencimiz
var. Bu öðrencilerimiz Avuç,
Sadýk ve Ýlicek köylerinden
gelmektedir.” dedi.
GAZETEMÝZE
ABONE OLMAK ÝÇÝN
Tel: 441 29 16
Ahmet Koçak
2. bölüm 4. sayfada
NÖBETÇÝ ECZANE
Yitik yýllarý yaþýnda biriktirmiþ bir teyze. Biriken kar damlaya
duracak, belki de damlalar eve akacak. Önlemek gerek!..
GÜNEÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 29 45
Ev Tel: 441 29 45
2 GÖRÜÞLER
Aþýlama sürüyor
HACIBEKTAÞ- Hacýbektaþ Ýlçe Saðlýk Grup
baþkanlýðý nezaretinde, okullardaki aþýlama
kampanyasý devam ediyor.
Yapýlan aþýlama kampanyasý ile ilgili
görüþtüðümüz, Hacýbektaþ Saðlýk Grup Baþkaný
Doktor Ali Cemal Hüsnigil þu bilgileri verdi.
“Bakanlýðýn verdiði yýllýk aþýlama periyotu
çerçevesinde, aþýlamalara devam ediyoruz. Ýlçemiz
ilköðretim okullarýnda bulunan 167 1.ci sýnýf
öðrencisine, Kýzamýk aþýsý, 142 8'ci sýnýf öðrencisine
de 2'ci doz
Hepatit B aþýsý
yaptýk, toplam
309 öðrenciyi
aþýladýk” dedi.
Haziran ayý
döneminde 3'cü
doz aþýlarýn
yapýlacaðýný
belirtti.
Kredi desteði sürüyor
Yonca, korunga, silajlýk mýsýr, fið,
mürdümük yem bitkilerine doðrudan
gelir desteði veriliyor.
HACIBEKTAÞ – Yem bitkilerinin ekimine
yönelik doðrudan gelir desteði veriliyor. Yonca,
Korunga, Silajlýk mýsýr, Fið, Mürdümük yem
bitkilerine doðrudan gelir desteði veriliyor.
Doðrudan gelir desteði adý altýnda çiftçilere kredi
veriliyor. Yem bitkileri ekiliþine yönelik doðrudan
destek kredileri veriliyor.
Ayrýca, doðrudan
gelir desteði kapsamýnda
sertifikalý tohum ve
sertifikalý fidan kullanma
desteði de devam ediyor.
Devlet Üretme
Çiftliklerinde ve özel
þirketler tarafýndan
verilen tohumlarýn
sertifikalý olduðu ve
üreticilerin sertifikalý
tohum almalarýnýn uygun
olacaðý bildirildi.
Hayvancýlýk yapan
üreticiler için, suni
tohumlama, süt pirimi,
tohumlamadan doðan
buzaðýlara verilen
destekler verilmektedir.
Verilen desteðin bu yýl
için miktarýnýn ne kadar
olacaðý açýklanmadý.
10 Þubat 2006 Cuma
Gündeme iliþkin sorularýmýza yanýt veren Hacýbektaþ Esnaf Kefalet
Kooperatifi Baþkaný Yüksel Özcan’la yaptýðýmýz görüþmeyi yayýmlýyoruz.
“Alevi Bektaþi düþüncesini
tabi ki içine sindiremez”
“mutaassýp devletin þeri hükümlerine uygun idare edilmesini
isteyen bir hareketin içinden gelen bu gurup, Alevi Bektaþi
düþüncesini tabi ki içine sindiremez ve Alevi Bektaþi
erkeklerimizin baþýna sarýk sarmak, kadýnlarýmýzý ise, çarþafýn
içine sokmak isterler. Böyle bir hükumetten ne beklenir.
Ortaçaðýn karanlýklarýna Alevi Bektaþi düþüncesini gömmek
ister, tabiki güçleri yeterse.”
Baþbakan mal varlýðýný
açýklayacaðýný söylemiþti. Baþbakan,
yasalarý neden göstererek, hiçbir
açýklama yapmadý. Açýk- Þeffaf siyaset
konusunda bir fýrsat böylece kaçmýþ
oldu. Bu konu ile ilgili ne söylemek
istersiniz.
Yüksel Özcan: Sayýn baþbakanýn
mal varlýðýnýn meblasýnýn büyük
olduðunu ve bu mal varlýðýnýn gayri
meþru kazanç olduðundan ve
kazancýnýn Ýstanbul belediye baþkaný
olmasýndan sonra olduðu için açýklama
yapmayacaktýr. Çünkü babasýnýn ve
kendisinin belediye baþkaný seçilene
kadar fazla bir sermaye sahibi olmadýðý
için böyle bir riski göze alýp nasýl
açýklasýn. Eðer açýklarsa gayri meþru
yollardan elde ettiði ortaya çýkar.
AB Türkiye Temsilcisi Hans Jörg
Kretschmer, Alevi Birlikleri
Federasyonu yetkilileriyle görüþerek
“Hükümetin Aleviliði tanýmlamasýnýn
inanç özgürlüðü açýsýndan doðru
olmadýðýný, her inanç gurubunun
kendi inancýný tanýmlama hakký
bulunduðunu” belirtti. Siz hükumetin
Aleviliði tanýmlamasýný inanç
özgürlüðü açýsýndan nasýl
deðerlendiriyorsunuz.
Yüksel Özcan: Bu hükumetin
þuandaki baþbakaný bulunan Erdoðan'ýn
baþýnda bulunduðu gurubun kökeni
kökten dinci. Necmettin Erbakan'a
baþlatmýþ olduðu, mutaassýp devletin
þeri hükümlerine uygun idare
edilmesini isteyen bir hareketin içinden
gelen bu gurup, Alevi Bektaþi
düþüncesini tabi ki içine sindiremez
ve Alevi Bektaþi erkeklerimizin baþýna
sarýk sarmak, kadýnlarýmýzý ise, çarþafýn
içine sokmak isterler. Böyle bir
hükumetten ne beklenir. Ortaçaðýn
karanlýklarýna Alevi Bektaþi
düþüncesini gömmek ister, tabiki
güçleri yeterse.
“ Erbakan'a af”yasasý bu gün
Meclis'e getiriliyor. Kayýp milyon
davasýnda 2 yýl 4 ay 10 gün hapis
cezasýný evinde çekmesine olanak
saðlayacak, yasa teklifi Meclis Adalet
Komisyonunda görüþülecek.
Biçerdöver sürücü kursu
Hacýbektaþ Ýlçe Tarým Müdürlüðü Biçer döðer sürücü kursu
açýyor. Biçer döðer operatörlüðü kursu için Pazartesi gününe
kadar baþ vurulmasý gerektiði belirtildi.
HACIBEKTAÞ – Ýlçe
Tarým Müdürlüðü
tarafýndan biçer döðer
sürücü kursu açýlacaðý
öðrenildi. Operatör
sürücü kursu
kapsamýnda
yapýlacak olan kursa
baþ vurularýn
Pazartesi'den önce
yapýlmasý gerektiði
bildirildi.
Genç ve iþsiz olan
insanlar için önemli
avantajlar
saðlayabileceði
düþünülen kursun 15
gün süreceði belirtildi.
15 gün kursa katýlan
kursiyerlere baþarýlý
olmalarý durumunda
operatör sürücü
sertifikasý verileceði
öðrenildi. Operatör
olmayý hak eden
sürücülerin yaz
döneminde iyi bir ücret
karþýlýðý iþ
bulabilecekleri belirtildi.
Yasallaþmasý durumunda, cezasýný
evinde çekecek. Kanun hakkýnda neler
söyleyebilirsiniz, bu konudaki
düþünceleriniz nelerdir?
Yüksel Özcan: Erbakan'ýn af
konusu ise, geçmiþte Erbakan'a olan
borcunu ödemek. Benim için þahsi
görüþüm ise, Erbakan' ýn hapis yatmasý
deðil, tahakkuk eden borcunun faiziyle
birlikte alýnmasýndan yana. Çünkü
seksen yaþýndaki Erbaan'ýn hapis
yatmasý iç açýcý deðil, ölmeden
borcunun tahsilinin yapýlmasý veya
öldükten sonra mirasçýlarýndan tahsil
edilerek bu tutarlarýn Türkiye
Cumhuriyeti'nin Kasasýna girmesidir.
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkaný
Milli Eðitim Müd.
Halk Eðitim Müd.
Askerlik Þubesi
Kapalý Spor Salonu
Devlet Hastanesi
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk.
Tapu Sicil
C.Savcýlýðý
Adliye
Adliye
Kütüphane
Müze
Turizm Danýþma
Emniyet Amirliði
Karakol Amirliði
Jandarma
Ýlçe Tarým
Lise
Kýz Meslek Lisesi
Mal Müdürlüðü
Kadastro
Karaburna Belediye
Kýzýlaðýl Belediye
PTT.
T.M.O.
Ziraat Bankasý
Þoförler Cemiyeti
Esnaf Odasý
Tarým Kredi Koop.
TEDAÞ
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 36 51
441 30 15
441 30 48
441 30 10
441 35 20
441 30 15
441 36 32
441 32 49
441 30 18
441 35 38
441 30 18
441 30 19
441 30 22
441 36 87
441 26 97
441 36 66
441 30 52
441 30 20
441 37 74
441 31 08
441 30 56
441 35 37
453 51 30
455 61 29
441 35 55
441 31 42
441 33 26
441 30 74
441 37 42
441 32 76
441 31 42
HABER
10 Þubat 2006 Cuma
Ýyodumuz yetersiz
Türkiye'de her üç kiþiden biri iyot yetersizliðine baðlý
sorunlar yaþýyor. Ýyodun vücutta troid bezi
hormonlarýnýn üretilmesine yardýmcý olduðu biliniyor.
Vücudun günlük iyot ihtiyacý 150 mikrogram. Bu
ihtiyaç yeterli bir beslenmeyle giderilebiliyor.
HACIBEKTAÞ- Ýlçe Tarým
Müdürlüðü Gýda Mühendisi
Aykut Uçallý, “Türkiye'de her üç
kiþiden birinin iyot yetersizliðine
baðlý sorunlar yaþadýðýný”
belirterek, konuyla ilgili olarak
þu açýklamalarda bulundu: “Tuz
ana maddesi sodyum klorür olan
ve ham tuzdan insan tüketimine
uygun nitelikte üretilen üründür.
Sofra tuzu; doðrudan tüketiciye
sunulan ince toz haline getirilmiþ,
iyotla zenginleþtirilmiþ, rafine
edilmiþ veya edilememiþ tuzdur.
Gýda sanayi tuzu; gýda sanayinde
kullanýlan iyot içermesi zorunlu
olmayan tuzdur.
Türkiye'de her üç kiþiden biri
iyot yetersizliði ve buna baðlý
sorunlardan muzdariptir. Ýyodun
vücuttaki temel fonksiyonu, tiroit
bezi hormonlarýnýn üretimine
yardýmcý olmaktýr. Vücudun
günlük ihtiyacý 150 mikrogram
kadardýr. Yeterli bir beslenmeyle
rahat bir þekilde vücudun iyot
ihtiyacý karþýlanabilir.
Ýyot; balýk, deniz ürünlerinde,
sýðýr yüreðinde, ýspanakta,
pirinçte, iyotlu tuzda bulunur.
Ýyot yetersizliði tiroit bezlerini
etkileyeceði için hipotiroid
(guatýr) hastalýðýna yol açar.
Ýyot ilave edilen tuz'da iyot
kaybýný engelleyecek ambalaj
materyali kullanýlmalýdýr.
Ýyot güneþ ýþýðýndan olumsuz
etkileneceði içi, ambalaj
materyali güneþ ýþýðýný geçirmez
nitelikte olmalýdýr.
Bakkallarda, marketlerde
sanayi tuzu satýlmasý yasaktýr.
Yemek piþerken veya piþmeden
önce atýlan tuzda iyot
buharlaþmaktadýr. Yemeðin
piþmesine veya servisinde tuz
ilavesi bu kaybý önleyecektir.
Tuzluklarýn aðzý açýk olmayacak
yoksa iyot tuz içerisinden
uçmaktadýr.
Ýyot, tüketmemesi gereken
kiþiler için, iyotsuz tuzlarda
mevcuttur. Ve ambalaj büyüklüðü
250 gramý geçmemelidir.
Ambalaj üzerinde “iyotsuz sofra
tuzu” ibaresi görünür þekilde yer
almalýdýr.
Ýyotlu tuzlarda, bakanlýðýn
belirlediði “ iyotlu tuz sembolü”
yer almalýdýr.
Tarým ve Köy Ýþleri
Bakanlýðý'nýn yayýnlamýþ olduðu,
Türk Gýda Kodeksi ve Gýda
Sanayi Tuz Tebliði (2004- 44
sayýlý teblið) kapsamýnda tuzda
iyot miktarýnýn izlenmesi ve
kalitesi ile ilgili izleme
aktiviteleri, yemek üretimi yapan
iþletmelerde, Hacýbektaþ Ýlçe
Tarým Müdürlüðü, Kontrol Þube
Müdürlüðü ekiplerince düzenli
olarak yapýlmaktadýr. Bu anlamda
vatandaþlarýn kullandýklarý, satýn
aldýklarý tuz ve diðer bütün gýda
maddeleri için, bilinçlenmesi
noktasýnda, Hacýbektaþ Ýlçe
Tarým Müdürlüðü'nde görevli,
gýda kontrolörü mühendisler, her
türlü þikayet ve önerilere açýktýr.”
3
Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Müdürü Nihat Demirci ile görüþtük, sorunlarýný dinledik
“Derslik lazým”
HACIBEKTAÞ- Öðrenci
derslikler hakkýnda bilgi veren
Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu
Müdürü Nihat Demirci “Ortalama
280 öðrencimiz var. Taþýmalý
100 tane öðrencimiz var. Bu
öðrencilerimiz Avuç, Sadýk ve
Ýlicek köylerinden gelmektedir.”
dedi.
Öðrenci sýnýf daðýlýmý
hakkýnda Demirci þu açýklamada
bulundu; “Okulumuzda bir tane
ana sýnýfýmýz, iki tane altýncý sýnýf,
bir tane yedinci sýnýf, iki tane
sekizinci sýnýf olmak üzere toplam
onbir sýnýfýmýz var. Onikinci
sýnýfýmýz bilgi teknoloji sýnýfýdýr.
Bu sýnýfta onaltý adet bilgisayar
bulunmaktadýr.”
Okulda yaþadýklarý sýkýntýlarýnda
olduðunu söyleyen Demirci
“Sýkýntýlarýmýzda var. Örneðin,
5. sýnýfýmýzda 42 öðrencimiz var.
Bu sýnýfýmýzýn bölünmesi ve
öðrenci sayýsýnýn azaltýlmasý
gerekiyor. Dersliðimiz yok. Diðer
sýnýflarda öðrenci sayýmýz normal.
22- 24 öðrenci var. Öðretmen
odamýz dar, bir odada öðretmen
odasý için gereklidir.
Bakanlýk okulumuza projeksiyon,
tv, video, tepegöz gibi ders
araçlarý verdi. Bu araçlarý
kullanmak istediðimizde
dersliklere taþýmak zorunda
kalýyoruz. Bu araçlar için ayrý bir
derlik gerekiyor. Gösterim odasý
olarak düzenleyebileceðimiz bir
dersliðe ihtiyacýmýz var.
Kütüphanemiz yok. . 100
taþýmalý öðrencimiz var. Boþ
zamanlarýnda, kütüphanede
okumak araþtýrmak ve ders
çalýþmak için onlara güzel bir
ortam kurmalýyýz. Bunun için
kütüphane odasýna ihtiyaç var.
Beden eðitimi derslerinde
öðrencilerimizin
soyunabileceði soyunma
odasýna ihtiyacýmýz var.
Okulumuzun sorunlarýný Ýl
Genel Meclisi Üyeleri geldiler
dinlediler. Onlara durumu
anlattýk. Yardýmcý olacaklarýný
söyleyip, gittiler. Durumun
sonucunu da umutla bekliyoruz.
Umarým sorunumuza bir çözüm
bulunur. Ayrýca bu konuda Okul
Aile Birliði'mizde özverili
çalýþmalar yapýyor.” dedi.
Kendisini üzen ve sýkýntýya
sokan bir soruna da deðinen
Demirci “ Okulumuz açýsýndan
beni üzen sýkýntýlý bir durum var.
Okulumuzun yakýnýn da oturan
vatandaþlarýmýz dahil, bir çok
öðrenci velisi çocuklarýný
ilçemizin baþka okullarýna kayýt
ettiriyorlar. Bu durum bizi üzüyor.
Okulun baþarý durumuna bir
bakýlmasýný öneriyorum. Geçen
yýl, bizim okuldan 5 çocuk
Anadolu Liselerine girmeye hak
kazandý. Okulumuzda okuyan
çocuklar hepimizin çocuklarýdýr.
Bu coðrafyanýn insanýdýr. Yanlýþ
deðerlendirilmesin. Yanlýþ
düþünenleri utandýracaðýz. Bize
yardýmcý olan herkese teþekkür
ediyorum” dedi.
4
ARAÞTIRMA
Büyük keþiflerin, birden içe doðuþ
þeklinde fýþkýrdýðýný hatýrlarsak, dediðimizin
doðruluðunu kanýtlamýþ oluruz. Þaire ilham
gelmesi gibi’ Kendi mütevazi hayatýnýzda
da en saðlam kararlarýn, en umulmadýk
eserlerin böyle meydana geldiðini görmüyor
musunuz’ Cüz’i aklýn sanat eseri
yaratmamasý da bundan deðil mi’ Þüphesiz
yukarýda dediðimiz gibi akýl en büyük lütuf.
Ama esas kaynaktan (Tanrý) uzak tutulduðu
ve kiþilik sevdasýna, ‘ben’ iddiasýna sebep
olduðu, yani gönülle baðý kesildiði oranda
vesvese kutusudur. Ve tersine, gönüle yol
verdiði oranda da katre-umman
birleþiminde kapýyý açan sadýk hizmetkâr
olur. Yanlýþ anlaþýlmamasý için
vurgulamamýz gerek; cüz’i aklýn rolü
büyük. Þaþýrtsa, benlik sarhoþu olsa bile
rolü büyük; iç âlemimizi alacaya bulayan,
tek hakikat rengini, pirizmanýn binbir
noktasýndan yansýyan çeþitli renklere
dönüþtüren, aradýðýmýzý kaybettirip sonra
bulmamýza imkan saðlayan, varoluþu
dinamik kýlan cüz’i akýldan baþkasý deðildir.
Þu ilahi dengeye çok dikkat etmek gerek;
kararýnda kullanýlan her þey bizi hakikat
varlýðýyla ayný gayeyi paylaþtýrmaya
götürür, karardan ayrýlýp eski tabirle ifrada
düþmek ise sapýklýða vardýrýr. Azgýn
inkârcýyla azgýn sofu, aklýný her þey
zanneden kurnazla, aklý kullanmaya hiç
yanaþmayan softa, aykýrý yollara koþar
görünseler de ayný hedefi paylaþýrlar.
Azgýn inkârcýyla azgýn sofu, aklýný her
þey zanneden kurnazla, aklý kullanmaya
yanaþmayan softa, aykýrý yollara koþar
görünseler de ayný hedefi paylaþýrlar
Alevi-Bektaþi inancýnýn temelinin Hz.
Ali ve Hacý Bektaþ Veli’nin deðeri
ölçülemez kiþiliklerine baðlý olmasý, Hacý
Bektaþ Veli’nin Hz. Ali soyuna baðlý olduðu
inancý, hatta isim deðiþtirmiþ Hz. Ali
olduðuna olan itikat ve inanç, temelde
birbirinden farký olmayan Alevilik ve
Bektaþiliði ayrýlmaz bir þekilde
birleþtirmiþtir.
Hacý Bektaþ Veli her þeyden önce bir
Ýslam mutasavvýfýdýr. Kiþiyi daha kapsamlý,
daha özgür bir düþünce ve inanç sistemine
de ulaþtýrabilen tasavvuf, Hacý Bektaþ Veli
felsefesinde kiþisel yöneliþler ve zevkler
olmaktan çýkarak toplumun huzur ve
mutluluðuna yönelik bir biçim almýþtýr.
Tasavvuf, genel hatalarýyla daha geniþ,
daha kapsamlý ve daha özgür bir düþünce
sistemini de özünde barýndýrýr. Ýþte bu
özellik Hacý Bektaþ Veli’yi tasavvuftan
toplum için yararlanma yoluna itmiþtir.
Hacý Bektaþ Veli düþüncesinde, ilk
gördüðümüz þey insan ve insan sevgisidir.
Ýnanç, insaný yüceltmenin, sevmenin ve
saymanýn bir aracý olarak ele alýnmýþtýr.
Böyle olunca da inanç tüm insanlara
mutluluk daðýtacaktýr.
Bu mutluluðun daðýtýcýsý Alevi Bektaþi
inancýna göre kâmil insandýr. Kâmil insan
ise hakikat kapýsýna ulaþmýþ velilerdir. Bu
makama ulaþmanýn yolu, her ‘yüksek huyu’
almak ve her ‘alçak huyu’ býrakmak
þeklinde özetlenebilir.
Burada kastedilen yüksek huy
tanrýsaldýr.
Alevi-Bektaþi inancýna göre insandaki
tanrýsal taraftýr. Hakk’ýn âdemde mevcut
olmasýdýr. Bunun yanýnda ‘alçak huy’ olarak
adlandýrýlan kýsým, insanýn nefsi, yani
þeytani kýsmýdýr. Bu düþünceye göre insan
aklýný kullanarak, þeytani kýsmýný ne kadar
atarsa, kendinde mevcut olan tanrýsal
kýsmýna o kadar yaklaþýr ve sonuçta
09 Þubat 2006 Perþembe
Hacýbektaþ Dergâhý Postniþini
Veliyettin Ulusoy’la Söyleþtik
2
Hakikat’a ulaþýr.
Hakikat’a ulaþmak, bir
katrenin, ummana
ulaþmasý ve ummanda
kaybolmasýdýr. Bu
gerçeði anlamak için
gerekli olan ‘gönül
gözü’ veya duyularüstü
idrak ancak dört
kapýdan geçen velilere
ve kâmillere ait bir
özelliktir. Fransýz
düþünür ve
matematikçisi Pascal
buna; ‘Sonsuzu
yakalayan idrak’,
diyor.
Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’nýn AleviBektaþi tarihindeki önemini ve iþlevini
anlatýr mýsýnýz? Bugün ayný iþlevini yerine
getirebiliyor mu? Getiremiyorsa nedenleri
nelerdir? Farklýlýklarý hangi koþullar
yaratmýþtýr? Kalender Celebi Olayý Dergâh
açýsýndan ne gibi sonuçlar doðurmuþtur?
Hacý Bektaþ Veli’den, Kalender
Çelebi’ye kadarki zaman diliminde Anadolu
ve Balkanlardaki Alevi-Bektaþi toplum
yapýlanmasý þu þekildedir. Baþta Hacý
Bektaþ Veli Dergâhý, Dergâh’a baðlý dede
ocaklarý, dede ocaklarýna baðlý talipler.
Dedenin tayini, azli, görev yeri ve görev
daðýtýmý Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’ndan
yapýlýyordu. Dergâh’tan alýnan icazetle (izin
belgesi) dedeler görev yerlerine gidiyor,
ellerindeki icazetleri taliplerine gösterdikten
sonra göreve baþlayabiliyorlardý. Yani
dedeleri kontrol eden bir iþlevi vardý Hacý
Bektaþ Veli Dergâhý’nýn.
Ayrýca dedelerin yetiþtirilmeleri yine
Dergâh’a aitti. Dedeler sadece dini yönden
deðil, hukuk, ziraat, madencilik ve tarým
gibi alanlarda da bilgi sahibiydiler.
Toplumun sosyal, ekonomik ve dinsel
ihtiyaçlarýný karþýlayabilecek düzeydeydiler.
Yakýn zamana kadar Alevi-Bektaþi
köylerinin mahkemelik bir iþi olduðu
görülmemiþtir. Problemler daha büyümeden
dedeler kanalýyla çözülmüþtür. Dedeler,
Ahmet Koçak
toplumun öðretmeni, doktoru, danýþmaný
ve dini lideri olmuþlardýr. Sonuç olarak
Hacý Bektaþ Veli Dergâhý dedeleri,
dedeler talipleri arýtmýþlardýr. ‘El ele, el
Hakk’a’ deyimi de buradan kaynaklanýyor.
Bu düzen Kalender Çelebi dönemine kadar
sorunsuz devam ediyor. Olayý daha iyi
anlayabilmek için Kalender Çelebi
dönemini biraz açýklamamýz gerekiyor. Bu
konuda Ali Celalettin
Ulusoy’un ‘Hünkâr Hacý Bektaþ Veli ve
Alevi- Bektaþi Yolu’ adlý kitabýna
baþvuralým:
Balým Sultan’ýn ölümü üzerine Hacý
Bektaþ Veli postuna kardeþi Kalender
Çelebi geçiyor (1476-1528). 39 yaþýnda
postniþin olan Kalender Çelebi kültürlü ve
þair tabiatlýdýr. Postniþinliðinin ilk 11 yýlýnda
sessiz bir hayat geçiren Kalender Çelebi’yi,
1527’de Kanuni Sultan Süleyman’a karþý
büyük bir ayaklanma hareketinin
baþýnda görüyoruz. Çok þiddetli biçimde
patlak veren ve hýzla yayýlan bu ayaklanma,
Saray’ý telaþa düþürüyor. Osmanlý
Devleti’nin en güçlü hükümdarý Kanuni
Süleyman, Sadrazam Ýbrahim Paþa’yý
büyük bir orduyla isyancýlarýn
üstüne gönderiyor. Karaman, Sivas ve
Dulkadir vilâyetleri askerleriyle de
güçlendirilen Ýbrahim Paþa’nýn ordusu ilk
karþýlaþmada darmadaðýn oluyor. Kalender
Çelebi isyaný, Osmanlý yazarlarýnýn
çoðunun iddiasýnýn tersine, ekonomik
nedenlere dayanýyordu. Kanuni Süleyman
tahta geçtiði zaman, para darlýðýna bir çare
bulmak üzere arazi yazýlmasýný yenilemiþti.
Bu iþlem keyfi tutumlarla sürdürülüyor,
itiraz edenlere cezalar veriliyordu. Týmarlý
sipahilerin ve köylülerin zararlý çýktýðý bu
arazi yazýmý, ülke çapýnda geniþ olaylar
çýkmasýna neden oldu. Ayaklanmanýn
tabanýný Bozok, Sivas, Maraþ,
Adana, Tarsus köylü Türkmenleri
oluþturmakla beraber, ayaklanmaya bir o
kadar da Alevi- Bektaþi olmayan sipahi ve
köylü katýlmýþtý. Bozgun üzerine Sadrazam
Ýbrahim Paþa, Kalender Çelebi safýnda
bulunan týmarlý sipahilerle gizli iliþki kurdu,
hepsinin arazisini geri vermeyi kabul etti
ve onlarý köylü-Türkmen isyancýlardan
ayýrmayý baþardý. Böylece ikinci
karþýlaþmada Kalender Çelebi ordusu
bozuldu ve kendisi de öldürüldü. Osmanlý
tarihinde en büyük köylü ayaklanmasý olan
Kalender Çelebi kýyamý bu biçimde
sonuçlandýktan sonra köylü bir daha uzun
süre baþkaldýramayacak þekilde ezildi.
Kalender Çelebi ayaklanmasýnýn tarihsel
nedenlerinden biri de Yavuz Selim’in
Anadolu’nun çoðu Türkmen halkýna karþý
giriþtiði kanlý kovuþturma hareketidir.Bu
yöntem, yatýþtýrma saðlamak þöyle dursun,
yýkýcýlýk ve soygun olaylarýný doðal hale
getiren sürekli karýþýklýklar yaratmýþtýr.
Ölümünden sonra Kalender Çelebi, büyük
kardeþi Balým Sultan’ýn türbesinde topraða
verilmiþtir. Kalender Çelebi isyanýndan
sonra Alevi-Bektaþi toplumunun içine ikilik
sokmak ve Hacý Bektaþ Veli soyunun
etkinliðini yok etmek amacýyla, Hünkâr’ýn
mücerret (evlenmemiþ) olduðu söylentisi
çýkarýlýyor. Bundan önceki üç asýrda yok
böyle bir düþünce; ama Alevi-Bektaþi
toplumunun, Hünkâr soyu çevresindeki
güçlü birliði Osmanlý’yý korkutuyor. O yýl,
1552 yýlý, Dergâh’a Sersem Ali Baba adýnda
biri ‘Dede-Baba’ unvanýyla oturuyor,
evlenmemiþ derviþler yerleþtiriliyor, hatta
Nekþibendi þeyhleri yollanýyor. Bu tarihe
kadar Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’nda
mücerret (evlenmemiþ) derviþ, dedebaba
diye bir þeyler yoktur. Bu olaydan sonra
‘Hacý Bektaþ Veli evliydi, deðildi’
tartýþmalarý, zaman zaman alevlenerek
günümüze kadar sürmüþtür. Hatta
Anadolu’da bazý ocaklarda. Hacý Bektaþ
Veli’nin evlenmemiþ olduðu fikrini kendi
çýkarlarý açýsýndan veya Osmanlý’nýn
etkisiyle benimsemiþlerdir.
(SÜRECEK)
BÝLÝM -KÜLTÜR - SANAT
10 Þubat 2006 Cuma
Masallar ülkesinden
karanlýða… Hasan Kaya
Alaaddin lambasýný söndürdü
gitti, bir yaman karanlýktayýz. Uçan
halýlara ne oldu, uzayýp giden
kervanlar, “açýl susam açýl”
dendiðinde açýlan kapýlar, inilen
cennet yurtlar uçsuz bucaksýz
zenginlikler ülkesine ne oldu…
Hurmanýn bal tadýnda, sözün
can deðerinde olduðu, komþunun
aç kalmadýðý, tokun yalnýz
yatmadýðý akþamlara ne oldu…
Kimin çocuðu bu açlar, bu
öfkesine yenilmiþ kara tenli
delikanlýlar. Yüreðini kor, gözünü
kör etmiþ bu delikanlýlar kimin
çocuklarý…
Bu kara çarþaflý, kara bahtlý
kadýnlar, bu kýzlar kimin kýzlarý...
Leyla’nýn güzelliðine ne oldu
Beni Düþün
Öyleyse
Seni ölüme isyan ederken
sevdim
Kuþlarýn cývýltýlarýnda
Çocuklarýn þekere
bakýþlarýnda
Sonu olmayan þiirde
sevdim seni
Mavzerin gölgesinde
Çöllerin kuru hýrçýn
kumlarýnda
Yýldýzlarýn gizemli
güzelliðinde
Yoksulluðun umutsuzluðun
içinde sevdim seni
Beni açmazlýðýn yalnýzlýðýn
ellerinden al
Yaþlanmadan yýkýlmadan
Ölüpte bir köþeye atýlmadan
Beni düþün
Nihat Akcan
peygamberler ülkesinde.
Döndü talihi, karakalem,
karakýþ yolunu çizdi yazgýsý,
masallar ülkesinden geçtik
karanlýklara mý düþtük…
Güneþin deðip yaktýðý bir
miskinlik var kum tanesinde,
savrulur þimdi kendi rüzgârýnda
çöl olur. Oysa en güzel masallarýn
ülkesinde en güzel aþklar yaþanýr,
en güzel türküler eþliðinde ipek
urbalar içinde en güzel danslar
edilirdi…
Ellerini vurup topraða güneþle
kalkan, demiri tavýnda döven,
seven ve yaratan ellerin hüneriydi
günler, yatýlan huzurlu akþamlar…
Kýrk gün kýrk geceydi her þenlik,
her düðün, kurulan her dernek.
Davullar kýrka kýrk vururdu.
Fermanlar, kutsal yazýtlar
deðildi, yol gösteren akýldý, gün
deðildi dönen, aydýnlýða düþen
geceydi. Kan deðildi dökülen, alýn
teriydi topraða deðen bereket
olan…
Basra’dan gelen turnalar, yukarý
Mezopotamya da eðlenirdi.
Baðdat’ýn kapýsýnda bin bir nakýþ
kitaplar koltuðunun altýnda kaç
bilge dolanýrdý dar sokak
aralarýnda, meydanlarda kaç þair
þiir okudu sayan olmadý, bileni
yok.
Gün deðmiþ alnýna sabah olmuþ
ak libaslý Ýbn-i Sina bir yanda,
Rüþd, Haldun, Cebir, El-Hallac.
Ömer Hayyam’ýn elinden içtiðimiz
bir bardak þaraba sattýk cenneti,
yýktýk karanlýðýn kalelerini.
Basra, Baðdat yolu ince kum…
Susmaz Fýrat hiç, Munzur’dan
Harran’a Dicle’den ayrý…
Koþun haber verin, demir
1
Soldan Saða:
1) Bir kumaþ türü – Þart takýsý. 2) Açýklama olarak, açýklayarak
– Sav. 3) Semer – Orta Doðu'da bir yarým ada. 4) Halen, süregelen
– Zorba hükümdar. 5) Kötü, kem. 6) Bir sayý – Fen bilimlerinden
biri. 7) Üretim yapýlan küçük iþletme
– Ýnce örtü. 8) Lak ile cilalanmýþ – Alkollü bir içecek. 9) Ünlü
ve adýna tiyatro oyunu yazýlmýþ Fransýz oyuncu. 10) Sinema
yapýtlarýnýn toplanýp saklandýðý yer. 11) Tunus'un plakasý – Güzel
kokulu bir süs bitkisi. 12) Hamile kadýnlarýn taþýdýðý can sayýsý
– Duman kiri.
1
2
3
4
5
6
Yukarýdan Aþaðýya:
1) Sömürgeci ekonomik sistemi savunan, uygulayan. 2) Anlam 7
– Ýspanya'da Bask bölgesinin baðýmsýzlýðý
8
mücadelesini veren örgüt – Kayýn birader.
3) Bir kayak merkezimiz. 4) Duyuru –
9
Ekli eklenmiþ. 5) Evcil geyik – (Tersi)
Müslüman ibadet yeri. 6) Manganezin
10
simgesi - Erkek keçi – Bir mutfak gereci.
7) Yemek tepsisi, sofra – Nazýr. 8) (Tersi) 11
Sigara güdüðü – Ayý evi. 9) Sözlü övme
– Fendeki açýklýk – Boru sesi. 10) Namaz 12
çaðrýsý – Mesafe – Adale.
2
kalkanlarý kýlýçlarý atlýlar geliyor
Moðol ilinden. Yakmaya yýkmaya
saraylarý, evleri, kütüphaneleri,
talan etmeye…
Haçlýlar geliyor talana, aç çakal,
aç kurt, yanýyor ayak bastýklarý
toprak. Sürülmüþ tarlalar,
ambarlardaki sarý buðday, bal
hurmalar. Ýnce nakýþ tezgâhlarda
ipek halý, göz nuru kumaþlar
talanda…
Canlar düþtü bir biri ardýna, kan
deðdi topraða… Yedi baþlý
ejderhalar yenmiþ bu topraðýn
çocuklarý, kavgadan kaçmadýlar,
ihanetlere yenildiler… Bak, þimdi
esmer teninde bir yalnýzlýk kýrbacý
þaklar, öfkesi canlý bombadýr, yanar
yüreði.
Gözün kör olsun kara donlu
Gazali. Fermanlarýn, kutsal
yazýtlarýn kara harflerinde
yolumuzu kaybettik. Aklýn
çýkmazýnda kaldý kervanýmýz,
gitmez bir adým öteye katarýmýz…
Kardeþtik, Semerkant yolunda,
yoldaþ. Kudüs’te yan yana,
omzumuz deðerdi döndükçe. Her
yolun bir süreni, her daðýn bir
bileni olur tufandan bu yana.
Nemrut’tan kalkan alaca þahin
kanadýnda tüydük, düþtük sulara
destanýmýzý yazdýk…
Anadolu’da sürülmüþ tarlalar
boyu gelinciktik, söðüt gölgesinde
Bedrettin’ce kuru bir azýðý üleþtik.
Dosttuk kurda kuþa, suya inen
ceylana. Henüz yanmamýþtý
ormanlarýmýz, yeþildik. Sabahýn
alaca ayazýnda ateþi çaldýrdýk,
ocaklar söndü, kaynayýp
piþemedik. Pirin elinde kuru bir
dal, köçeði aymaz yollarda kaldýk.
Yýl içinden aylar geçti, ay içinden
günler, çok þey deðiþti doðan
güneþin, dönen ayýn altýnda.
Kendimize küstük, düþmanla
barýþtýk ve þimdi karanlýðýmýza
yakýyoruz gömleklerimizi; içinde
kül olmuþ sönen bedenlerimiz…
3
4
5
6
7
8
9
10
"Çalýþan Gazeteciler Bayramý"
1900. Dünya Þampiyonu, Pehlivan
Kara Ahmet, "Þampiyonlar
Þampiyonu" ünvanýný aldý.
1920. Milletler Cemiyeti kuruldu.
Amerika Birleþik Devletleri
cemiyete katýlmadý
1921. 1. Ýnönü Zaferi; Albay Ýsmet
Bey komutasýnda Türk ordusu,
Yunan ordusu ile, Ýnönü'de karþý
karþýya geldiler. Yunan ordusu
yenildi.
1926. Heyet-i Fesadiye davasý
sonuçlandý. Aslýnda üç ayrý
dava söz konusuydu. Çerkes
Ethem'in Kuva-yý Seyyaresi'nin
Bolþevik Taburu Komutaný
Ýsmail Hakký Bey; boþandýðý
eþini öldürten Miralay Osman;
Kürt isyanýyla birlikte Ankara
muhitinde bir isyan hareketi
giriþtiði gerekçesiyle Kýrþehir
Milletvekili Rýza Bey idama
mahkûm oldu.
1940. Pierre Louys'in Afrodit adlý
kitabýyla ilgili davaya baþlandý.
Kitap müstehcenlikle
suçlanýyordu.
1944. Nuri Demirað'ýn
fabrikasýnda üretilen yolcu
uçaðýnýn uçuþ tecrübesi
Yeþilköy'de yapýldý.
1945. Anayasa dilinde yeni Türkçe
kelimelerin kullanýlmasý kabul
edildi.
1947. Demokrat Parti 1.
Kongresi'nde "Hürriyet Misaký"
kabul edildi. Raporda
Anayasa'ya aykýrý yasalarýn
kaldýrýlmasý, Anayasa'nýn tam
olarak uygulanmasý, yeni seçim
yasasý hazýrlanmasý ve
cumhurbaþkanlýðý ile parti genel
baþkanlýðýnýn birbirinden
ayrýlmasý isteniyordu.
1961. Basýn çalýþanlarýyla ilgili
212 sayýlý kanunun yürürlüðe
girdi. Bu yasayý protesto eden
gazete sahipleri 3 gün süreyle
gazete çýkarmama kararý aldýlar.
1968. Ankara'da Dördüncü Sanayi
Kongresi toplandý. Kongre'de
"yabancý sermaye" konusu
tartýþýldý.
1971. 500'ü aþkýn mülki amir
hükümeti protesto için eylem
kararý aldý. Baþbakan Süleyman
Demirel bu nedenle bir genelge
5
yayýmladý. "Direniþe geçen
memurlar suç iþliyor" dedi.
1972. Askeri Yargýtay Deniz
Gezmiþ, Yusuf Aslan ve
Hüseyin Ýnan'ýn idamýný
onayladý.
1978. Baþbakan Bülent Ecevit
"Ekonomide ve devlet
yapýsýnda bir enkaz devralmýþ
durumdayýz" dedi.
1984. Alpaslan Türkeþ'in tahliye
istemi 21. kez reddedildi
1985. Türkiye Radyo ve
Televizyon Kurumu'nda (TRT)
"aný, devrim, özgürlük, ulus"
gibi 205 sözcüðün kullanýlmasý
yasaklandý. Bu sözcüklerin
"Türkçe'nin yapý ve iþleyiþine
ters düþtüðü" ileri sürüldü.
1988.Yurtdýþýnda basýlan 440
yayýnýn ülkeye girmesi
yasaklandý.
1992."32. Gün" programý, Türkiye
Radyo ve Televizyon Kurumu
Yönetim Kurulu tarafýndan
yayýndan kaldýrýldý. Yapýmcý
Mehmet Ali Birand'la anlaþma
feshedildi.
1999. Susurluk davasý kapsamýnda
da aranan Haluk Kýrcý
yakalandý. Haluk Kýrcý Ankara
Bahçelievler'de 7 Türkiye Ýþçi
Partisi (TÝP) üyesi gencin
öldürülmesiyle ilgili davada 7
kez idam cezasý almýþtý.
Bugün Doðanlar:
1913. 1969-89 arasýnda
Çekoslovakya lideri olan
Slovak Komünist Gustav
Husak.
1945. 1960'lardan bu yana rock
ve pop dünyasýný sürükleyen
eserleri seslendiren ve
besteleyen Ýngiliz þarkýcý ve
besteci Rod Stewart.
Bugün Ölenler:
1905. Paris Komünü'nün önde
gelen kadýn militanlarýndan
anarþist Louise Michel.
1945. Yazar Osman Cemal Kargýlý.
1959. Eski Ýçiþleri Bakaný Þükrü
Kaya.
1968. Kurtuluþ Savaþý
komutanlarýndan Ali Fuat
Cebesoy.
Bianet.org
6
Telgraf resmen
tarih oldu
Ýlk Mors aðýný kuran ABD’li Western
Union þirketi, internetin hýzýna
dayanamayan telgraf bölümünü
kapattý. Amerikan Ýç Savaþý’ndan bu
yana, Mors alfabesinden mesajlarý
müþterilerine yetiþtiren Western
Union telgraf bölümünü kapattý.
(SESONLÝNE) En yoðun döneminde 14
bin bisikletli kuryesi bulunan þirket 1970’lerden
bu yana telgraf
bölümünü kapamaya
hazýrlanýyordu. Ve
sonuçta Þubat
baþýnda telgraf
sessizce hizmetten
kaldýrýldý.
ABD’nin en
büyük haberleþme
þirketlerinden
Western Union
sözcüsü, telgrafýn
kaldýrýlmasýnýn þirketin haberleþme sektöründen
çekilmesi stratejisinin bir parçasý olduðunu
ifade etti. Çeþitli ülkelerde devlete baðlý
haberleþme þirketleri telgraf servislerini teker
teker kaldýrýrken, Western Union ilk kez
kendisinin baþlattýðý servisi sonlandýrmaya
uzun süre direnmiþti. Bir zamanlar milyonlarca
çekilen telgraftan 2005 yýlýnda sadece 20 bin
adet atýlmýþtý. Western Union telgrafýn elle
daðýtýmýný 1970’lerde kaldýrmýþtý.
Telgrafýn kaldýrýlmasý Western Union’un
kurumsal stratejisi dýþýnda, internet ve cep
telefonu gibi kablosuz iletiþim araçlarýnýn
19’uncu yüzyýl teknolojilerini artýk ‘antika’
kýldýðýnýn gözden kaçmaz bir kanýtý.
Ýlk mesaj 1844'te
Tarihin ilk telgraf mesajýný Samuel Morse
1844 yýlýnda ABD’nin baþkenti
Washington’dan Baltimore’a geçmiþti. Western
Union, Amerika kýtasýný boydan boya kateden
ilk telgraf hattýný 1861’de inþa etmiþti.
Morse’un icadý yýllar içinde geliþti ve 20’inci
yüzyýlýn baþýnda temel iletiþim aracý halini
almýþtý.
Ýnternet ve cep telefonu gibi kablosuz
iletiþim araçlarýndan sonra, bisikletli kuryelerle
taþýnan telegraf artýk filmlerle kaldý.
Mors alfabesiyle yazýlan metinlerde
kullanýcýlar sözcük baþýna ücret ödediklerinden
mesajlarýný olabildiðince kýsa tutuyordu.
Metinlerde cümleyi bitirirken nokta atmak ek
ücrete tabiyken, ‘stop’ sözcüðü ücretsizdi.
Sonuçta akýcý tonda süregiden metinler, pratikte
nokta iþlevi gören ‘stop’larla kesiliyordu. Ýþte,
kovboy filmlerinde sýkça rastlanan ve telgrafla
özdeþleþen ‘stop’larla süslü kesik cümleler iþte
böyle bir mecburiyetin sonucuydu.
Telgraf yine de ölmedi...Stop...
Ýsviçre kökenli Unitel Telegram Services
þirketi 44 ülkede telgraf hizmeti vermeye devam
ediyor. Þirket halen ayda binlerce telgraf
iletiyor. Çoðunlukla telgrafýn nostaljik yanýný
kullanmak isteyen kiþi ve kurumlar önemli
duyurular için Mors alfabesine baþvuruyor.
Devlet baþkanlarý arasýndaki iletiþim de telgrafla
yapýlýyor.
10 Þubat 2006 Cuma
13 Aðustos 2005 birçok
insanda olduðu gibi, benim
için de özel ve geleceðe
umutla bakmama aracý olacak
tarihi bir dönemin baþlangýcý
oldu.
Bu baþlangýç,
Hacýbektaþ'lýlar projesi için ta
baþýndan beri içinde olup, onu
çok kýsa bir sürede ileri
götürüp Hacýbektaþ insanýnýn
özelinde ve inanýyorum ki tüm
Türkiye'de ve yurt dýþýnda
yaþayan Alevi, demokrat ve
ilerici insanlarýn da zamanla
geleceklerinin umudu
yönünde bir
kývýlcým olacaktýr.
Hacýbektaþ adý
milyonlar için,
bilindiði gibi bir
aydýnlýk, bir
umut, kültür,
felsefe ve yaþam
biçimidir.
Ýnsanlarýn
birbirine hoþgörü,
sevgi, sýcaklýk ve güzelliklerle
baktýðý, yakýnlaþtýðý,
baðlandýðý ve örgütlendikleri
bir inançtýr, yaþam biçimidir.
Ta Selçuklulardan
baþlayýp, Osmanlý ile devam
eden ve hatta günümüz
Türkiye Cumhuriyetinde de,
Alevilerin karþýlaþtýklarý her
türlü asimilasyon, katliam, soy
kýrým ve yoketme
politikalarýna raðmen, Pir
Sultan olarak, kimi zaman
Seyh Bedrettin olarak, Yunus,
Nesimi, Nazim, Veysel,
Mahzuni olarak ayakta kalýp
varlýðýný sürdürmüþ bir
gelenek ve direniþtir bu.
En son örneklerinden olan
12 Eylül'e raðmen yaþamakta
Hacýbektaþ geleneði inadýna.
Ve sonrasý oluþan tüm
iktidarlarýn ýrkçý, ayrýmcý,
faþist politikalarýna raðmen
inadýna yaþamakta AleviBektaþilik.
AKP'nin %34'luk azýnlýk
Ýktidarý ile, %66'lýk
HOLLANDA’DAN MEKTUP
13 Aðustos Çoban’larý
Uður Eroðlu
çoðunluðun haklarýný gasp
etme çabalarýna raðmen
yaþamakta, Diyanete raðmen
yaþamakta.
Her türlü sosyal – Kültürel
yozlaþmanýn yaþadýðý ve
insanlarýmýzýn kendi
kimliðini, kültürünü, tarihini
unutmaya yüz tuttuklarý, kendi
insani deðerlerini yitirmeye
baþladýklarý bir dönemde 13
Aðustos, ne mutlu ki
Hacýbektaþ'ta gerçekleþti.
Buna önder olan, örgütleyen,
yaþayan yaþatan herkese
yeniden teþekkür etmek
istiyorum.
Ben bir Hacýbektaþ'lý
olarak, ömrümün çoðunda (24
yýl) Türkiye dýþýnda olsam da,
geçmiþimizi, yaþanan
güzellikleri, acýsýný, tatlýsýný,
zorluklarýný unutmuþ ve
doðup büyüdüðüm yerden
tabii ki uzaklaþmýþ deðilim.
Sizlerin Hacýbektaþ'ta ve
diðer tüm insanlarýn Türkiye
genelinde yaþadýðýmýz acýlarý,
zorluklarý, baskýlarý,
yozlaþtýrýp kültürel yok edilme
politikalarýný, aynen yaþadým,
hissettim. Hepimiz bir biçimi
ile bedeller ödedik ve halende
ödemekteyiz.
Yeniden her Hacýbektaþ'a
geliþimde, onlarý gördükçe,
duydukça kahroldum bir þey
yapmamaktan sizler gibi. Her
þeye raðmen, gene güzel
günlerin geleceðini umutla,
özlemle bekledim.
Çünkü Hacýbektaþ'ta ve
tüm Türkiye'de yaþanan
oluþan güzel þeylerin,
umutlarýn bitmediðini,
bitmeyeceðini her defasýnda
insanlarýmýzýn bakýþlarýndan,
ifadelerinden, bizlere
yaklaþýmýndan anladým. Bizler
Hacý Bektaþ, Pir Sultan,
Bedrettin geleneðinin devamý
olmuþtuk çünkü. Bu, yýllarca
birbirini görmeyen insanlarýn
ne kadar birbirine yakýn, ayný
þeyleri yaþayýp
hissettiklerinin, özlemlerinin
göstergesiydi benim için ve
bu çok çok önemliydi.
Kuþaklar arasý kopukluk
olsa da, yenisi ile eskilerin ne
kadar birbirine yakýn
olduklarýný gördüm 13
Aðustos'ta. Farklarýmýza
raðmen ayný havayý soluyup,
ayný dili konuþabildiðimizi ve
birbirini hiç tanýmamýþ ta
olsak ne kadar çok birbirimizi
özlediðimizi gördüm. Yeniden
kendi kültürel, politik, sosyal
ve tarihi mirasýmýza
sahiplendiðimizi, umutla
sarýldýðýmýzý ve en önemliside
içtenlik, samimilik gördüm.
Bu oluþum artýk benim ve
çocuðum için, somut ve
geçmiþte yaþadýðýmýz,
yükseltmeye çalýþtýðýmýz
deðerlerimiz ile yeniden
baðýmýzýn kurulmasý için
atýlan çok önemli bir adýmdý.
Yani benim için artýk, çok
farklý deðer ve yargýlarla,
kültürel büyüyen çocuðuma
“BAK BÖYLE ÝDÝK ve
BÖYLE OLMALIYIZ.”
diyebileceðim somut bir
adýmdýr 13 Aðustos 2005
HACIBEKTAÞ.
Bugün hepimize çok
önemli görevler düþmekte. Bu
anlamda kendi çocuklarýmýza,
yaþadýðýmýz tarihsel politik,
kültürel deðerlerimiz ve
mirasýmýzdan olumlu þeyler
býrakmak ve bunu yaþatmak
istiyorsak, aramýzdaki kiþisel
kavgalarýmýzý, kaprislerimizi,
olumsuzluklarýmýzý býrakmalý,
13 Aðustos ýþýðýný, Hacýbektaþ
aydýnlýðý, felsefesi, Pir Sultan,
Bedrettin geleneði ve kendi
deðerlerimiz olarak
geleceðimizi yeniden
kurmalýyýz.
Tüm farklarýmýza raðmen
insanlarýmýzýn, ýrkçý, faþist,
þeriatçý, dinci olmadýktan
sonra bizim insanýmýzdýr. Bu
bizim demokrasimiz, bizim
rengimiz, zenginliðimiz
olmalý ve bunu gereðince
yaþamalý, yaþatmalýyýz. Baþka
bir Hacýbektaþ ve Türkiye
yok çünkü.
Burada bir arkadaþ'a da
teþekkür ederek, onun sözleri
ile “13 Aðustos Çoban” larý
sizleri seviyoruz.
Seveceðiz.Yolunuz,
yolumuz açýk olsun.
Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban
Yönetim Yeri: Hacý Bektaþ Veli Sevgi Yolu, Karayalçýn Parký Giriþi, Sol Kapý Kat: 1 Hacýbektaþ/ Nevþehir
Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail:[email protected] Þirket e-mail: [email protected]
E-groups: [email protected] Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi
Sk. No: 38 Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn
Karanlýk madde aydýnlýða çýkýyor
Gökbilimciler, ilk kez karanlýk maddenin fiziksel yapýsý hakkýnda somut bilgilere
ulaþtý. Evrene hakim olan, fakat günümüz teleskop teknolojisiyle görülemeyen bu
garip cisim, modern bilimin en büyük sýrlarýndan biri olarak kabul ediliyor. Karanlýk
madde hakkýnda bilinen çok az þeyden biri, varlýðýnýn kesinliði.
Fakat Cambridge Üniversitesi
Astronomi Enstitüsü'nden bir ekip
sonunda, uzayý dolduran bu
maddenin kapladýðý yer olarak
limitlerini ve 'sýcaklýðýný' ölçmeyi
baþardý.
''Karanlýk maddenin ne olduðu
konusunda elimizdeki ilk ipucu
bu'' diyor araþtýrma ekibinin
baþkaný profesör Gerry Gilmore:
''Aslýna bakarsanýz ilk kez karanlýk
maddenin fiziðiyle
ilgilenebiliyoruz.''
Iþýk ve radyasyon yaymýyor
Bilim, yýldýzlarý, gezegenleri
ve insanlarý oluþturan sýradan
madde olarak tanýmlanan
baryonik madde hakkýnda detaylý
bilgiye sahip, fakat kozmosu
oluþturan ana maddenin
anlaþýlmasýnda þu ana dek büyük
güçlükler yaþadý.
Gökbilimciler, karanlýk
maddeyi keþfedemiyor, çünkü
karanlýk madde ýþýk ya da
radyasyon yaymýyor. Buna
raðmen varlýðý, galaksilerin
dönmesiyle açýklanabilir. Çünkü
yýldýzlar, görünmeyen bir cismin
çekim kuvveti olmasa dönüþ
hýzlarý nedeniyle savrulabilir.
Araþtýrmalar, karanlýk
maddenin, tüm kozmik cisimlerin
yüzde 95'ini oluþturduðunu
gösteriyor. Þimdi Cambridge
ekibi, Samanyolu'nun
eteklerindeki 12 cüce galaksi
üzerine yaptýklarý çalýþmalarla
detaylý bilgiye sahip.
Sýradan maddeden 400 kat
fazla
Dünyanýn en büyük
teleksoplarýný kullanan ekip,
galaksiler üzerinde karanlýk
maddenin etkilerinin izini bularak
ve aðýrlýðýný kesin olarak
hesaplayarak galaksilerin üç
boyutlu haritalarýný çýkardý.
7 bin farklý ölçüm yapan
araþtýrmacýlar, galaksilerin, sahip
olduklarý sýradan maddeden 400
kat daha fazla karanlýk madde
içerdiklerini buldu. Gilmore,
''bulduðumuz karanlýk madde
daðýlýmý þimdiye kadar
bildiklerimizle tamamen farklýlýk
gösteriyor'' diyor.
'Sihirli hacim'
''Karanlýk madde, Güneþ'in
kütlesinin 30 milyon katýna denk
gelen bir 'sihirli hacim'e sahip.
300 parsec'lik (bir parsec, 3.261
ýþýk yýlý uzunluða eþit) bir
hacimden daha küçüðe
sýkýþtýrýlamaz gibi görünüyor...
''Bu, karanlýk madde
partiküllerinin hareket hýzýný
gösteriyor (saatte 9 kilometre),
çünkü daha küçük bir daha küçük
bir dereceye küçültülmek için
fazla hýzlýlar. Bunlar, varlýðýnýn
kabulünden sonra karanlýk madde
hakkýnda bulabildiðimiz tek
bilgiler.''
Bu hýz büyük bir sürpriz. Var
olan teori, karanlýk madde
partiküllerinin soðuk ve saniyede
birkaç milimetre hareket
edebildiðini savunuyor. Fakat
gözlemler partiküllerin kozmik
terminolojiye göre oldukça sýcak
olduðunu ispatlýyor (yaklaþýk 10
bin derece).
Yanlýþ yerde aradýlar
Portsmouth Üniversitesi'nin
Kozmoloji ve Çekim
Enstitüsü'nden profesör Bob
Nichol, Cambrigde
Üniversitesi'ndeki
meslekdaþlarýnýn araþtýrmasýný
'görkemli' olarak tanýmlýyor:
''Bu sýcaklýk gerçekse, bu
esrarengiz partiküller üzerine
araþtýrmalara ve galaksiler ve
yýldýz kümelerinin geçirdikleri
evrim hakkýndaki düþüncelerimize
büyük etkileri olacak demektir.
Herhalde bilim, þimdiye dek
karanlýk maddeyi yanlýþ yerde
arýyordu...
''Karanlýk maddenin
sandýðýmýzdan daha sýcak olmasý,
daha küçük galaksilerin
oluþmasýný zorlaþtýrýr ama daha
büyük yapýlarýn oluþmasýný da
kolaylaþtýrýr. Bu sonuç, çok daha
fazla araþtýrma yapmamýzý
gerektirecek.'' (SESONLINE)
HAVA DURUMU
Karla karýþýk yaðmur
En Yüksek 0C
6
En Düþük 0C
0
Rüzgar Hýzý
6,56 km/s
Rüzgar Yönü
D.-G.Batý
Nem
86 %
Çið Noktasý
-1 0C
Alevi Bektaþi Federasyonu:
'Saldýrý inanç özgürlüðüne
yapýlmýþtýr'
Alevi Bektaþi Federasyonu Genel Sekreteri Fevzi
Gümüþ, Trabzon'daki Santa Maria Katolik Kilisesi'nin
papazýnýn öldürülmesini, "düþünce ve inanç
özgürlüðüne" yapýlmýþ bir saldýrý olduðunu belirtirken,
saldýrýnýn üzüntü verici olduðunu bildirdi.
Alevi Bektaþi Federasyonu
Genel Sekreteri Fevzi Gümüþ,
Trabzon'daki Santa Maria
Katolik Kilisesi'nin papazýnýn
öldürülmesini "düþünce ve inanç
özgürlüðüne" yapýlmýþ bir saldýrý
olduðunu belirterek, söz konusu
olayý kýnadý.
Gümüþ, yaptýðý açýklamada,
“Trabzon'daki Santa Maria
Katolik Kilisesi'nin papazý,
Ýtalyan vatandaþý 61 yaþýndaki
Andrea Sentore’nin, kilisenin
içinde bir fanatik tarafýndan
tabancayla vurularak
öldürülmesi olayýný üzüntü ile
öðrenmiþ bulunuyoruz.
Santa Maria Katolik
Kilisesi'nin papazýna yapýlan bu
saldýrýyý kýnýyor ve bu saldýrýyý
ülkemizin çok kültürlü, çok
inançlý bir toplum yapýsýna
yapýlmýþ bir saldýrý olarak
görüyoruz.
Ülkemiz binlerce yýllýk
kültür ve inanç dokusu ile bir
zenginlik arz etmektedir. Týpký
Aleviler gibi Hýristiyanlarda bu
zenginliðin önemli ve
vazgeçilmez bir parçasýdýr.
Ülkemizin önemli zenginliðini
karatmak isteyen güçler, dün
olduðu gibi bu günde amaçlarýna
ulaþamayacaklardýr.
Bu düþüncelerle Santa Maria
Katolik Kilisesi'nin papazýna
yapýlmýþ bulunan saldýrýyý
nefretle kýnýyor, tüm
yurttaþlarýmýzý saðduyulu
davranmaya ve demokratik
güçlerini, ülkemizin kültürel ve
inançsal zenginliðine yönelmiþ
bu türden karanlýk güçlerin
saldýrýlarýna karþý uyanýk olmaya
ve tepki göstermeye davet
ediyoruz.”

Benzer belgeler

hacıbektaşlılık böyle bir şey!..

hacıbektaşlılık böyle bir şey!.. seksen yaþýndaki Erbaan'ýn hapis yatmasý iç açýcý deðil, ölmeden borcunun tahsilinin yapýlmasý veya öldükten sonra mirasçýlarýndan tahsil edilerek bu tutarlarýn Türkiye Cumhuriyeti'nin Kasasýna gir...

Detaylı