ABDULLAH GÜL`E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE`UN SİNSİ VE

Transkript

ABDULLAH GÜL`E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE`UN SİNSİ VE
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
İngiltere’nin CFR’si olarak bilinen ve İngiliz Yahudilerinin güdümünde hareket eden
CHATHAM HOUSE adlı Siyonist kuruluşun gizli mahiyetini, kirli ilişkilerini; AKP’ye ve
özellikle Sn. Abdullah Gül’e olan sıcak ilgisi daha önce Milli Çözüm Dergimizde birkaç
kere dile getirilmişti.
İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House meşhur kristal cam ödülünü bu yıl
Cumhurbaşkanı Gül’e vermişti. Türkiye, güya Gül’ün liderliği altında sivil demokrasiyi
yerleştirmiş, siyasi ve hukuk reformlarını gerçekleştirmiş… Irak’ta arabuluculuk rolü
üstlenmiş, Afganistan-Pakistan liderini bir araya getirmiş; tabi Kıbrıs sorununa, AB’yle
ilişkiler konusuna, Türkiye-Ermenistan barışına önemli, yapıcı emekleri geçmiş olması
nedeniyle bu ödüle layık görülmekteydi.
Tarihçesi
Bu “Chatham House” resmen 1920’de kurulsa da kökleri 1900’lerin başına gitmekteydi. O
zamanki adı “Yuvarlak Masacılar”dı. İsrail devletinin kuruluşuna öncülük eden, Osmanlı’yla,
Orta Doğu’yu ilk parçalayan Sykes–Picot haritalarını çizen ve Sevr’i yapan bu masa olduğu
bilinmekteydi.
Sonradan resmi bir kuruma dönüştürülüp, “İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adı
verilmişti.
O günden beri de dünyanın sorunları ve doğabilecek krizlerin tartışılıp, yönlendirildiği ilk
adresten biriydi; yani, bir düşünce kuruluşundan çok, dünyaya yön veren bir Siyonist-Masonik
merkezdi.
İkinci önemli özelliği de Exeter Üniversitesi’yle ilişkisiydi. Abdullah Gül ve Fehmi Koru’nun eğitim
gördüğü bu üniversitenin, İngiliz istihbarat servisiyle bağlantılı olduğu sıkça yazılıp çizilmişti.
Exeter, 2006’da Gül’e, 2007’de de İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na doktora
payesi vermişti.
1/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
AKP’nin kuruluşu ve Başbakanlığı döneminde (Gül'ün) en yakın dostları, dönemin Türkiye
Büyükelçisi Westmacot ile Dışişleri Bakanı Jack Straw idi. Gül’ün ilk sözleri de, “Öncelikli
hedefimiz AB’dir. AB için reformlar sürecektir” şeklindeydi. Hatta Gül'ün Başbakanlığı sırasında
AB zirvesine kendi imzasıyla gönderilecek “iyi niyet mektubu”nun İngiliz Büyükelçiliği’nde
hazırlandığı belirlenmişti.
Dışişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi çepeçevre kuşatan AB’nin 3 Ekim 2005 tarihli
Müzakere Çerçeve Belgesi’ndeki ağır hükümler üzerine Lüksemburg’a gitmeme kararı alan Gül,
yine İngiliz Büyükelçi Wastmacot tarafından ikna edilmişti. Gül, “son anda ve gönülsüz” bir
şekilde Lüksemburg’a gidip, o belgeyi imzalayınca, İngiltere Dışişleri Bakanı Straw’ın,
“Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım” demesi de unutulacak gibi değildi.
İngiliz Yahudilerinin Gül’e ilgisi!
Hatırlanacaktır, İngiliz Kraliçesi bizzat ülkemize gelip, Gül’e, “Büyük Şövalye Nişanı”
takıvermişti. Sn. Gül de hayatının ilk smokinini Kraliçe için giymiş, eşi Hayrünnisa Hanım
duygularını, “Kraliçe geldiğinde, aile yakınımız ziyaret etmiş kadar sevindik. Akraba gelmiş
gibiydi” sözleriyle ifade etmişti.
Tarihin tanıklığı yeterlidir; bu İngilizlerin (ve özellikle Yahudi kökenlilerin) her hediyesinde, her
ödülünde, her sözünde bir “keramet” aramak gerekir.
Hele de Jack Straw Efendinin!..
Şimdilerde Adalet Bakanı olan Straw, geçenlerde İngiltere’ye giden Başbakan Erdoğan’a, “Ben
evimde, Türk çamaşır makinesi kullanıyorum” demişti… Acaba “Türk çamaşır makinesinde”
hangi kirli çamaşırlarını yıkayıp temizlemekteydi?
İngiliz Kraliyeti’nin Uluslararası İlişkiler Enstitüsü olarak bilinen Chatham House’un son 5 yıldır
“yılın devlet adamı”nı seçip, ona “kristal cam ödülü” vermesi bir gelenekti. Mart ayında yapılan
seçimlerde 2010 ödülünü Cumhurbaşkanı Gül hak etmişti. Ödülünü 9 Kasım 2010 Salı günü
Kraliçe Elizabeth’in elinden alan Gül’e “patron”, yani Kraliçe’nin imzaladığı bir belge de verildi.
2/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
Resmen 1920 yılında kurulan bu Chatham House’un ilk yöneticileri de Paris Barış Konferansı,
açıkçası Sevr’i hazırlayan ekipten şu iki isimdi; İngiliz Propaganda Bakanlığından Robert Cecil
ve siyasi-istihbarat bölümünden Orta Doğu uzmanı, halen Ermeni soykırım iftiralarına dayanak
yapılan Mavi Kitap’ın editörü Arnold J. Toynbee…
Chatham House’dan 1 yıl sonra ABD’de de ve tabi Yahudi Lobileri Güdümünde CFR-Dış İlişkiler
Konseyi kurulup faaliyete geçmiştir. CFR için, “Chatham House’ın kız kardeşi” denir. Hatta
Yeniçağ Gazetesi’nden Arslan Bulut’a göre, AKP’nin programı CFR’den gönderilen
memoranduma göre yazılıp kesinleşmiştir. Bulut’un yıllardır neredeyse haftada bir ısrarla
gündeme getirdiği bu iddiasına AKP’den hiçbir yalanlama gelmemesi de dikkat çekicidir.
Kimler, niçin ödüllendirilmişti?
Medyamız Gül’ün alacağı ödülün tarih ve programını duyururken, nedense sadece geçen yılın
ödüllendirilen isminden, Brezilya Devlet Başkanı sözde sosyalist Lula da Silva’dan söz etmiştir.
Oysa Chatham House’un “yılın devlet adamı” seçtiği isimlerin hepsini kısaca anlatmak gerekirdi:
İngiliz Kraliyeti, ilk kez 2005’de Ukrayna Devlet Başkanı Yuşçenko’yu “yılın devlet adamı”
seçmiştir. Sebebi, Ukrayna’nın barışçıl bir süreçle dönüşümüne, daha açıkçası “turuncu
devrim”e yaptığı katkı gösterilmiştir. Yuşçenko ödülünü Kraliçe Elizabeth’in elinden alma
şerefine erişmiştir.
2006’da ödül 1986-2005 yılları arasında tam 19 yıl Mozambik Devlet Başkanlığı yapan
Chissano’ya gitmiştir. Portekiz yönetimine karşı verilen savaş ve bu ülkede gerçekleyen “karanfil
devrimi”yle beraber Mozambik’in bağımsızlığını kazanmasını sağlayan Frelimo adlı örgütün
kurucusu Chissano, “Afrika’nın en barışçıl ve demokratik devletlerinden birini kurup, serbest
ekonomiye geçtiği” için Chatham House ödülüyle taltif edilmiştir. Ama Chissano’nun ödülünü
Kraliçe değil, Prenses Ann vermiştir.
Chatam House ödülü 2007’de ilk kez bir kadına, üstelik devlet başkanlığı yapmayan Katar
Emiri’nin eşi Sheikha Mozah’a verilmiştir. Eğitim ve sosyal refah için yaptığı çalışmaları, İslam
ve Batı arasındaki ilişkilere katkısı, ulusal ve uluslararası projelere sağladığı desteklerden dolayı
3/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
ödüllendirilen Mozah’a da “Kristal Cam”ı York Dükü takdim etmiştir.
2008’in “devlet adamı” olarak Gana Devlet Başkanı Kufuor belirlenmiş, İngiliz istihbaratına
yakınlığı ile bilinen Exeter Koleji’nden mezun Kufuor, şu özelliklerinden dolayı seçilmiştir:
“Gana’da ilk barışçıl iktidarı kurması… Liberal, demokratik bir dönüşümü sağlaması… Ekonomik
diplomasiye ve komşularla barışçıl ilişkilere öncelik tanınması… İnsan kaynaklarının gelişimi ve
iyi yönetimle, Gana’yı Afrika’nın sesi ve demokrasi ışığı yapması… Sözüne güvenilir bir
arabulucu ve barış elçisi olması…”
2009’un “lideri” seçilen Brezilya Devlet Başkanı Lula De Silva’nın ödüllendirilmesinin sebebi ise
“Latin Amerika’nın istikrarı ve entegrasyonunda anahtar rol oynaması” bir de “BM’nin Haiti’deki
misyonuna” yaptığı katkılar gösterilmişti.
Yuşçenko’dan sonra bizzat Kraliçe Elizabeth’ten ödül alan ikinci isim olan
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün neden “yılın devlet adamı” seçildiğine gelince;
- Türkiye’nin Orta Doğu ile geleneksel bağlarına güç kazandırması
- Irak’taki grupları uzlaştırma çalışmaları,
- Afgan ve Pakistanlı liderlerini bir araya getirmeyi başarması,
- Bölünmüş Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesi çalışmalarında etkili liderlik yapması,
- Ermeni muhataplarıyla bir araya gelip, Türk-Ermeni ilişkilerinde barışçıl bir süreci
başlatması,
- Türkiye’nin AB’ye demirlenmesini tereddütsüz savunması,
- Onun liderliğinde Türkiye’nin sivil-demokratik yönetiminin sağlamlaştırılması, devam
ettirilen siyasi ve yasal reformlarla ülkenin demokrasi ve insan haklarında Avrupa standartlarına
yaklaştırılması gibi uzun bir liste eklenmişti.
Ayrıca Chatham House Başkanı Dr. DeAnne Julius, “Abdullah Gül bunu kazandı, çünkü ulusal,
bölgeler ve uluslararası lider kalitesinde” demişti. Direktör Dr. Robin Niblett de, Chatham House
üyelerinin uluslararası ilişkilerle derinden ilgilendiğini vurgulayıp, “Hem Türkiye, hem
uluslararası arenadaki çabalarından” dolayı Gül’e oy verdiklerini söylemişti.
4/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
Semboller ülkesi İngiltere’nin Siyonistleri 9 Kasım’ı niye seçmişti?
Chatham House ödülünün sponsorlarının, “İngiliz ve ABD petrol şirketleri, BAT
(British-American Tobacco) ve bazı finans kuruluşları” olduğunu da vurguladıktan sonra bir
başka noktaya geçelim.
Chatham House ödülleri genellikle Ekim ayı içinde verilirdi. Nitekim Mart’ta 2010 ödülünün
Cumhurbaşkanı Gül’e verildiği açıklandığında, törenin büyük ihtimalle Ekim’de yapılacağı
beklenmişti. Bu beklentinin sebebi önceki yılların tören tarihleriydi. Mesela ödülü Yuşçenko’ya
17 Ekim 2005’te, Chissano’ya 16 Ekim 2006’da, Mozah’a 15 Ekim 2007’de, Kufuor’a 27 Ekim
2008’de verilmişti. Sadece Lula De Silva’nın ödülü Kasım’a sarkmış, o da 5 Kasım 2009’a denk
gelmişti.
Cumhurbaşkanı Gül’ün ödülü için ise 9 Kasım seçilmişti. Bu seçimin özel bir sebebi var mı yok
mu bilemeyiz, ama şunu biliyoruz; İngilizler, diplomaside sembolleri en iyi kullanan bir ülkeydi.
Her adımı ve tavrı, mutlaka bir mesaj içermekteydi.
Buradan hareketle 9 Kasım’ı mercek altına almamız gerekirdi: Ne tesadüf; Sevr’in çağdaş
versiyonlarını, “demokrasi, hak ve özgürlükler” kılıfıyla önümüze koyan AB’nin 2010 İlerleme
Raporu da o gün açıklanacak idi!.. Bakalım hangi yeni dayatmalar, pardon “reformlar”
gelecekti?!..
Ancak bu günün, neredeyse Chatham House’la yaşıt tarihi bir önemi daha bilinmekteydi:
9 Kasım 1918, İngilizlerin Çanakkale Boğazı’nı işgali ve dahi İskenderun’la, Antakya’ya asker
çıkardığı tarihti!.. [1]
Bu arada, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu için Köşke davet edilen; Galataport
ihalesi ve PKK’ya finansal yardımı ve eğitim kamplarıyla bilinen, İsrailli işadamı Sami
Ofer’in, İngiliz Siyonistlerinin Gül’e verdikleri bu ödülle bir ilişkisi olup olmadığı ise
merak edilmekteydi…
5/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
Chatham House ödülü, Sevr’i uygulatma rüşveti miydi?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "Chatham House" Kraliyet Uluslararası İlişkiler ödülünü veren
Kraliçe II. Elizabeth, Mayıs 2008'de de Gül'e Büyük Şövalye nişanı vermişti.
İngiliz ve Amerikan istihbarat servislerine bağlı olarak çalıştığı bilinen İngiliz Kraliyet Uluslararası
İlişkiler Enstitüsü (Chatham House), 1919 yılı Paris Konferansı'nın ardından, Amerikan
diplomatlarının girişimiyle İngiltere Yahudilerince meydana getirilmişti. 1926 yılında Kraliçe'den
onay alarak resmen İngiliz Kraliyet Araştırmalar Enstitüsü adını alan “CHATHAM HOUSE”un en
büyük finansörü, Kraliyet ailesinin ortak olduğu büyük petrol devi Shell idi.
Chatham House'un ilk yöneticileri; "Sevr anlaşmasını" hazırlayan ekipten; İngiliz Propaganda
Bakanlığından Robert Cecil ve siyasi-istihbarat bölümünden Orta Doğu uzmanı, halen Ermeni
soykırım iftiralarına dayanak yapılan Mavi Kitap'ın editörü Arnold J. Toynbee idi. Bu arada
AKBANK yönetim kurulu başkanı Suzan Sabancı Dinçer’de iki yıl önce Chatham House
mütevelli heyetine girmişti.
2008'de Abdullah Gül'e "Büyük Şövalye" nişanının verildiği günlerde Montrö Boğazlar
Sözleşmesi'nin ABD tarafından ihlal edilmesi gündemdeydi. Ne rastlantıdır ki; Abdullah Gül'e
"Chatham House" Kraliyet Uluslararası İlişkiler ödülünün verildiği bugün de Füze Kalkanı
dolayısıyla Montrö Boğazlar Sözleşmesinin delinmesi, Batılı ülkeler tarafından yeniden,
Türkiye'ye dayatılmış vaziyetteydi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, İngiltere’de aynen şöyle demişti:
“İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi bir şey söz konusu olamaz.
Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını verir.”
Yanlış anlama yok, ihtilaf yok, tekzip yok. Söylenen aynen budur.
6/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
İslamcı medyanın önde gelen isimlerinden Ahmet Taşgetiren, Hayrünnisa Hanım’ın “ilkokulda
türban” yaklaşımını eleştirme cesareti göstermişti.
Hayrünnisa Hanım, “aracılar” vasıtasıyla Ahmet Taşgetiren’e bir mesaj gönderince hemen
tersine dönüvermişti.
Söz konusu mesajda:
“Çok özel bir ortamda yapılan konuşmalar, gerçek çerçevesinden çıkarılarak medyaya yansımış
ve Hanımefendi, hiç istemediği bir çerçevede polemik konusu olmuştur” denilmekteydi.
Yani Kahraman İslamcı yazarımız yan çizmişti.
Sanki “Hanımefendi”, ilkokulda türban gibi basit bir konuda değil de “çok özel bir literatür
kullanarak fevkalade karmaşık bir mesele” hakkında bilimsel bilgiler vermişti!
Ahmet Hakan:
“Hayrünnisa Hanım. Bizler kendi camiasından gelen eleştiriler karşısında geri adım atan değil,
görüşünde ısrar eden “first lady” olmanızı bekliyoruz” şeklinde iğneleyivermişti.
Eh Hayrunnisa Hanım İngiliz Yahudilerine ayrı, Türkiyeli mü’minlere ayrı konuşması gerektiğini
herhalde öğrenmişti.
7/8
ABDULLAH GÜL'E ÖDÜL VEREN CHATHAM HOUSE’UN SİNSİ VE SİYONİST SİCİLİ! - OCAK 2011 - Milli Çö
Yazar Ömer ÇAĞIL
20 Aralık 2010
[1] Müyesser Yıldız Odatv.com 03.11.2010
8/8

Benzer belgeler