ER NC38 - M. Kemal Çakman
Transkript
ER NC38 - M. Kemal Çakman
ÝKTÝSAT 12345678901234 12345678901234 12345678901234 12345678901234 12345678901234 12345678901234 analysis & research inceleme - araþtýrma 16. YIL ÝÞLETME ve FÝNANS 11 EYLÜL HAKKINDAKÝ KOMPLO-TEORÝLERÝ ÜZERÝNE NOTLAR ve TÜRKÝYEDEKÝ MEDYAYA YANSIMASI Prof.Dr.Kemal ÇAKMAN* ABSTRACT NOTES ON THE CONSPIRACY THEORIES PRODUCED ON THE TURKISH MEDIA IN THE CONTEXT OF THE TERRORIST ATTACKS OF SEPTEMBER THE 11th This article deals with the quite unsupported (and unsupportable) arguments advanced by some commentators and in some editorial comments that appeared in the Turkish media, purporting to explain the terrorist attacks on the WTC and the Pentagon by various conspiracy theories. These conspiracy theories all start with false premises which argue that the attacks were too difficult to carry-out, too coordinated, too sophisticated, too well-planned and used too high a technology to be the work of some Islamic fundamentalist terrorist groups, and so conclude that some “western” power(s) or its (their) secret intelligence organization(s) must have been involved in the attacks. The author criticizes and (in his opinion) demolishes these logically ill-conceived arguments and also makes some observations, seeking the possible psychological and pathological roots of such such poor and biased thinking. * Prof.. Dr. Gazi Üniversitesi, ÝÝBF, Ýktisat Bölümü Ekim 2001 Yýl:16, Sayý:187 7 i nceleme - araþtýrma analysis & research Giriþ Ýleride bu çaðlarýn tarihi yazýlýrken, 11 Eylülün, önemli kilometre-taþlarýndan biri olarak niteleneceðinden kuþkum yok. Olurolmaz hemen-hemen herþey için savrulup harcanan Milat bence ölçüsüz bir tabir ama 11 Eylülün tarihî bir kilometre-taþý olduðunu söylemek, herhalde abartýlý olmaz. Çünkü olay, gerek boyutlarý ve gerek tarihte türünün ilk örneði olmasý bakýmýndan, gerekse uluslararasý iliþkiler ve dünya düzeni üzerindeki olasý uzun vadeli etkileri açýsýndan tek ve benzersizdi; ve de önemliydi. ABD, Pearl Harbour baskýnýnda sadece 2450 küsur can kaybetmiþ; DDayde,yani Ýkinci Dünya Savaþýnda müttefiklerin yaptýðý ünlü Normandiya Çýkarmasýnda sadece 2500 kadar þehit vermiþti. Oysa, 11 Eylül de, 6,800ü sivil, 6 900 küsur kiþi can verdi. PKK Teröristleri Türkiyede tam l8 yýl boyunca 4,900 kadar sivil insaný katletmiþlerdi1 . 11 Eylülün fanatik teröristleri ise, 6,800 sivil insaný sadece iki saat içinde öldürdüler. Üstelik 6900 kurbanýn 6600 kadarý, küreselleþen dünya ekonomisinin simgesi ve New Yorkun ticaret ve finans merkezi Güney Manhattanda birer anýt gibi yükselen Ýkiz Kulelerde can verdi. Bu boyutta ve bu yoðunlukta bir terör saldýrýsý tarihte bir ilkti. Kullanýlan metot ise, iddialarýn aksine, oldukça basit olmakla birlikte parlak bir fikir üzerine bina edilmiþti ve bir ilkti: Uzunca bir mesafeye uçmak üzere havalanmýþ yolcu uçaklarýný, havalandýktan kýsa süre sonra ele geçirip, depolarýndaki tonlarca jet-yakýtýyla birlikte bomba olarak kullanmak...* 16. YIL Ýntihar-uçaklarý Amerikan iktisadi gücünün ve global kapitalizmin simgesi World Trade Centerýn Ýkiz kulelerine ve ABD askeri gücünün beyin ve simgesi Pentagona çakýldý. Pennsylvaniada Pittsburg yakýnlarýnda boþ bir tarlaya çakýlan dördüncü uçaðýn hedefi ise, büyük ihtimalle, ABD politik varlýðýnýn simgelerinden Beyaz Saray veya The Capitol (yani kongre binasý) idi. Bu emsalsiz terörist saldýrý tüm dünya medyasýnýn manþetlerine oturdu: Saldýrýnýn nasýl, ne maksatla ve kimler tarafýndan gerçekleþtirildiði ve ABDnin saldýrýya vereceði tepki ve bunun global uzantýlarý üzerine þimdiden on-binlerce saat TV yayýný ve yüzbinlerce sayfa yazý yazýldý ve yorumlar yapýldý. Bu yorumlarýn niteliklerinin daðýlýmý incelendiðinde, karþýmýza gene, global fayhattý çýktý. Akla-mantýða yatkýn yorumlar ile, akla-yatkýndýr iddiasýyla öne sürülen ama gerçekte mantýksal mesnetten bile yoksun olan budalaca komplo teorilerine dayalý yorumlar arasýndaki oran, kuzey/ güney, geliþmiþ/azgeliþmiþ, zengin/fakir fay hattýna uygun bir biçimde daðýlýyordu. Türkiye ise, NATO üyesi ve Avrupa Birliði üyeliðine aday olmasýna raðmen, medyadaki söz-konusu oran ölçüt alýnýrsa, yerinin geliþmiþ-kuzey deðil, azgeliþmiþ-güney olduðunu bir kere daha tevsik etti. Aslýnda, Türkiyedeki okumuþ ve yarý-okumuþlarýn bu baðlamdaki budalaca komplo teorilerine itibar oraný, yazýlý ve sözlü medyadaki yorumcularýn bu teorilere itibar oranýndan çok daha yüksekti. Halk ise, yapýlan bir kamu-oyu araþtýrmasýnda, saldýrýnýn 1 Genel Kurmayýn rakamlarý, PKK terörünün bilançosunu þöyle verir: 4 900 kadar sivil, 5,000e yakýn asker, polis, jandarma ve köy korucusu olmak üzere toplam 30,000 civarýnda ölü. Kraldan kralcý ve profesyonel standartlarý olmadýðý gibi profesyonel etikden de yoksun olan TRT yöneticilerinin talimatýyla, bu rakamlar, TRT bültenlerinde hep PKKnýn kurbaný olan 30,000 vatandaþýmýz diye verildiði için zihinlerde bu konuda kafa karýþýklýðý vardýr. * Fikir hiçbir þekilde ilk deðildi. Sadece eylem ilkti. Ünlü ressam ve çaðdaþ entellektüellerimizden Bedri Baykam aynen böyle bir eylemi konu alan bir romaný ta 1968(1969?) da yazmýþtý ve kitapta bir Boeing 707i PANAM gökdelenine çarptýrmýþtý. 8 Ekim 2001 ÝKTÝSAT 16. YIL motivasyonunu güçlüden intikam almak olarak belirtirken (%44), daha çok kendi bakýþ açýsýný, saldýrýyý gerçekleþtiren teröristlere projekte etmekteydi. Ve bittabi, projeksiyon yaptýðýnýn da farkýnda deðildi. 1. Komplo Teorisyenlerinin Teknik Bilgisizlik ve Maddi-Hata ve Eksik -Veri Üzerine Bina Ettikleri Bazý Argümanlar ve Bunlara Yanýtlar Daha çok azgeliþmiþlerdeki yarýaydýnlarýn teveccüh ettikleri komplo teorilerinin bu saldýrý baðlamýndaki gerekçeleri þunlardý: Saldýrýnýn ardýnda çok karmaþýk, ileri teknoloji gerektiren mükemmel bir planlama ve beyin var. ABD gibi bir ülkede bir uçak kaçýrýlýr, iki uçak kaçýrýlabilir ama koordineli olarak 4 uçak birden nasýl olur da kaçýrýlabilir? Bu tür planlama ve beynin gerisinde sadece 15-20 terörist olamaz. Demek ki ardýnda devlet ve örgütleri var... Bu tür argümanýn öncül önermeleri, konuya iliþkin spesifik ve maddi veriler ve bilgi parçacýklarý hakkýnda derin bir cehaleti (veya önyargýlar nedeniyle bilinçsizce veya kasýtlý bir biçimde yapýlmýþ büyük saptýrmalarý) yansýtmaktadýr. Þöyle ki: 1.1. Saldýrýda yüksek veya ileri teknoloji kullanýlmamýþtýr. Saldýrýda kullanýlan yüksek teknolojinin eseri olan B-767 ve B-757 tipi geniþ gövdeli, orta-büyüklükte yolcu jetlerini saldýrganlar imal etmemiþtir. Bunlarý, sadece, görüþ mesafesinin 20 km. kadar olduðu pýrýl pýrýl güneþli bir sabah, havadayken ele geçirip, elleri tir-tir titreyen bir Parkinson hastasýndan baþka kimsenin ýskalamayacaðý büyüklükteki hedeflere çakmýþlardýr. Burada ileri teknoloji falan söz konusu deðildir. Eylemin bu kýsmý, saðlýklý ve orta zekalý herhangi bir insanýn 1520 saatlik bir eðitimle becerebileceði bir iþtir yeter ki intihar komandosu olacak Ekim 2001 ÝÞLETME ve FÝNANS derecede fanatik ve kararlý olsun. Jet pilotluðunun asýl maharet isteyen kýsmý, uçaðý salimen hava alanýna indirme prosedürlerinde yatarhele sisli havalarda veya bir arýza söz konusu olduðunda... Ama 1,000 metreye çýkmýþ bir jet yolcu uçaðýnýn pilot koltuðuna oturup, görüþ mesafesinin 20 km olduðu pýrýl-pýrýl bir günde, uçaðý, 250-300 metreye indirdikten sonra yatay uçuþa geçip, 200x200 m.lik bir tabana oturtulmuþ 110 katlý bir kuleye çakmak, fazla bir maharet ve çok etraflý bir eðitim gerektirmez. 1.2...ABD gibi bir ülkede, bir uçak kaçýrýlýr; hadi iki uçak kaçýrýlýr ama bir saat içinde dört uçak birden nasýl kaçýrýlýr? Bu aptalca bir sorudur. Bir saat içinde dört uçaðý Maltada veya Zambiada kaçýrmak zordur çünkü o saat dilimi içinde zaten topu-topu 3-5 uçak havalanmaktadýr. Oysa, Washington D.C.de iki, Philadelphiada bir, Baltimoreda bir, New York Cityde üç ve Bostonda bir olmak üzere, 11 Eylül günü teröristlerinin kullanabileceði ceman sekiz adet büyük hava alaný vardý ve bir saatlik bir zaman dilimi içinde bu alanlardan kalkan tarifeli yolcu uçaðý sayýsý 150nin üzerindeydi. Bunlardan kýsa mesafeye uçanlarý seçmediler çünkü bunlarýn depolarýndaki benzin, saldýrýyý bu katastrofik boyuta taþýyacak miktarda deðildi. Gene de geriye 7080 uçak kalýyordu. Uluslararasý uçuþ yapanlarý da seçmediler. Uluslararasý uçuþlarda kontrollerin daha sýký olduðunu düþündüklerinden bunlarý da elediler. Gene de geriye, ABDnin Atlantik kýyýsýndan Pasifik kýyýsýna sefer yapan birkaç düzine tarifeli yolcu uçaðý kalmýþtý. Bunlarýn arasýndan bir tane kaçýrmakla dört tane kaçýrmak arasýnda zorluk açýsýndan bir fark yoktur. Vardýr diye düþünenlerin yaptýðý mantýk hatasý, þu budalaca çýkarsamada yapýlan mantýk hatasýna benzer: Saðlýklý genç bir 9 i nceleme - araþtýrma analysis & research erkek yüz metreyi 16 saniyede koþuyor; öyleyse saðlýklý 4 genç erkek 100 metreyi 4 saniyede koþar! 5-kiþilik bir tim, bir yolcu uçaðýný ne denli kolay kaçýrýyorsa, 5-kiþilik 4 tim dört yolcu uçaðýný o denli kolay kaçýrýr!!! 1.3. ...bu kadar müthiþ ve katastrofik bir sonuç...teröristler açýsýndan bu kadar büyük bir baþarý, bu giriþimin ardýnda büyük bir organizasyon ve müthiþ bir planlama olduðunu gösterir. Doðulu kafasý ve/veya l5-20 teröristin iþi deðil bu.. Yerden destek aldýklarý sonucuna varýyoruz. 1.3.1. Teröristler ve ardýndaki planlayýcý kafalar, umduklarý ve hatta umduklarýndan da öte bir sonuç aldýlar. Ama kendilerini ölmeye adamýþ 19 kiþi varken, (onlarýn açýsýndan) daha iyi bir planlamayla çok daha feci neticeler verecek bir eylem yapabilirlerdi. Ölü sayýsý iki üç katý olabilirdi. Yukarýda deðindiðimiz somut bilgi parçacýklarýndan birini hatýrlayýnýz: NY-Boston, Boston-Washington DC. vs. gibi kýsa mesafeli uçuþ yapan uçaklarý deðil, ABDnin doðu kýyýsýndan batý kýyýsýna uçan seferleri seçtiler çünkü bunlarýn depolarýndaki benzinin, istedikleri neticeyi saðlamaya yeterli olacaðýný düþünüyorlardý. Yanýlmadýlar da. Ama, düþünmek gerekir: Kaçýrýlan uçaklarýn depolarýndakinden 3-4 kat fazla benzin taþýyan ve de kaçýrýlan uçaklarýn iki katýndan fazla kitleye sahip olan bir düzineden fazla B-747 Jumbo-Jet, ayný saatlerde, NYC, DC., Philadelphia ve Bostondaki yedi havaalanýndan Asyanýn Pasifik kýyýlarýndaki þehirlere, Avustralyaya, ve Avrupaya non-stop uçmak üzere havalanmýþlardý. Maksat katastrof yaratmak olduðuna göre, acaba neden bunlarý kaçýrmaya yeltenmediler? Çünkü teröristlerin ardýndaki plan onca sofistike deðildi. Tam tersine basitti ve yerden destek falan almýyorlardý. Yoksa, 4 adet medium-size 10 16. YIL jet yerine dört adet Jumbo jet kaçýrmýþ olsalardý ve ikiz kulelere ayný yerlerden vurmuþ olsalardý, l saat 43 dakika dayanan kuzey kule l5-20 dakikada, 62 dakika dayanan güney kule ise 8-10 dakikada çöker, kurban sayýsý da 6,900 deðil, 18,000-20,000 olurdu. 1.3.2. Planlamanýn, komplo-teoricilerinin iddia ettiði gibi o kadar da iyi olmadýðý, Pittsburg yakýnlarýnda çakýlan uçaðýn öyküsünden de belli. Boston, Logan Airporttan havalanan bu uçaða teröristler 10.05 sularýnda Cleveland üzerinde el koydular. Pittsburg yakýnlarýna çakýlmasaydý, Baþkent üzerine ancak saat 11.05 sularýnda varacaktý. Bu çok geç bir saatti. Ýkinci uçak güney kuleye tam 9.03te çarpmýþ ve yetkililer o dakikadan itibaren bir terörist saldýrýyla karþý karþýya olduklarýný anlamýþlardý. Bu uçaðýn terörist saldýrýyý gerçekleþtirme þansý yoktu: Pittsburg yakýnlarýnda yolcularýn, nasýl olsa kaybedecek hiç birþeyimiz yok diyerek kontrolü ele geçirme giriþimi sýrasýnda 10.28de yere çakýlmasaydý, 20 dakika sonra zaten avcý uçaklarýnca vurulacaktý. Komplo-teori seven herkes, söz konusu uçaðýn denildiði gibi düþmediðini; savaþ uçaklarý tarafýndan düþürüldüðünü; ABD hükümetinin zaten yeterince prestij kaybettik; bir de kendi vatandaþlarýný taþýyan uçaðý düþürdüler demesinler diyerek, bu dördüncü uçaðýn düþürülmüþ olduðunu gizlediðine inanýyor. Oysa, ABDli yetkililer, Pentagona 9.50 sularýnda çakýlan uçaðý düþürmek için giriþimde bulunduklarýný, ama yetiþemediklerini zaten açýk-açýk belirttiler. Pittsburgun 25-30 km. güney doðusuna 10.28de çakýlan uçaðý ise, anlaþýlan, hava kuvvetlerine baðlý avcý uçaklarý, 10.4510.50 arasýnda Appalachian sýradaðlarý üzerindeki ormanlýk ve meskun olmayan alanda düþüreceklerdi. Sormak gerekir: Pittsburgun üzerinden þehre saldýrý yapmadan geçip gitmiþ olan ve besbelli Wash- Ekim 2001 ÝKTÝSAT 16. YIL ington DCe doðru gelen, ama baþkente daha 40-45 dakikalýk uçuþ mesafesinde bulunan bu yolcu uçaðýný, hava kuvvetleri, Appalachian daðlarý gibi meskun olmayan bir yerde 20 dakika sonra düþürmek varken, neden göreli daha meskun bir alanda ve gereksiz yere erken vurup düþürsünler? (Uzmaným diye ortaya çýkýp, ahkâm kesen bazýlarý, açýp basit bir Atlasa bakmak zahmetinde bulunmadan fikir yürütmeye çalýþýrlar. Bu da herhalde gerikalmýþlýðýn bir baþka yansýmasý.) Ama burada vurgulamak istediðim baþka bir þey: Teröristlerin planlamasý, görüldüðü üzere hiç de o kadar iyi deðildi. Ýyi olsaydý eðer, Pentagona çakýlan üçüncü uçak ve Pittsburgda düþen dördüncü uçak yerine, Washingtondaki hedefleri saat 8.50-9.20 arasý vuracak þekilde baþka iki uçak kaçýrmýþ olurlardý. Bu durumda, 4. uçak olarak Philadelphia, Washington veya NYtaki toplam altý hava-alanýndan 8.309.00 arasý kalkan bir uçak seçilirdi. Yeterince alternatif uçaklar vardý. Demek ki, planlama aslýnda iyi deðil; en-iyi hiç deðildi. Hatta kötüydü bile denebilir. 1.4.ABD gibi ileri teknoloji, elektronik iletiþim-biliþim aygýtlarýnýn en üst düzey olduðu bir ülke, nasýl oluyor da hava sahasýný böyle kontrol edemiyor. Nasýl oluyor da, uçak kaçýrýlýyor ama haber yetkililere iletilmiyor veya haberleþme aksýyor ? Demek ki, içeriden destek var... Fikir yürütürken yanlýþ neticeye varmanýn baþlýca iki grup nedeni olabilir. Ya mantýk hatasý yapýlýr yukarýda deðindiðimiz 1 uçaðý kaçýrmanýn zorluðu n ise 4 uçaðý birden kaçýrmanýn zorluðu 4ndir. örneðinde olduðu gibi... Veya argümanda mantýk hatasý yoktur ama veriler veya parametreler veya parametreler ve veriler arasýndaki iliþkileri belirten Ekim 2001 ÝÞLETME ve FÝNANS iþlevsel argümanlar hatalýdýr. Biliþim lisanýnda buna Amerikalýlar BÝBO (Bullshit-In-Bullshit-Out) derler. Yani veri ve parametre girdilerin boktansa çýktýn boktan olur. Türkçe BGBÇ diye kýsaltýlabilir. Komplo teoricilerinin bu argümanýnda yanlýþ veri girme hatasý var. Olay sýrasýnda haber yetkililere iletilmedi diye bir þey yok. Haberleþme kopmadý. Sivil havacýlýk hakkýnda bilgisi olanlar bilir: Yolcu uçaðý bir hava kontrol merkezinden bir sonraki hava kontrol merkezine havale edilir. Uçuþ boyunca bu veya bundan sonraki kulenin radarýnda görülür. Efendim bu sistem çökmüþ anlaþýlan... yoksa nasýl oluyor? Hem sonra, uçak kaçýrýlýnca, kaçýrýldým anlamýna gelen bir kod varmýþ. Pilot onu girermiþ. Kaçýrýlan uçaklarýn hiçbirinin pilotu bu kodu girmemiþ. Ya bu nasýl oluyor? Acaba iþin içine pilotlar da mý karýþtý? Yok efendim, acaba, CÝA uçaðýn içine herkesi uyutan veya öldüren gaz fýþkýrttý da bu uçaklarý yerden mi kontrol edip hedeflere çarptýrttý? vesaire, vesaire.. diye soruyorlarya söz konusu prosedürler hakkýnda detaylý bilgi sahibi olmadýklarý için veya önyargýlarý beyinlerini sislendirdiði için ... Yeterli bilgisi veya hayal gücü olmayanlar için açýklayalým, nasýl oluyor... 1.4.1. Birincisi: 11 Eylüle kadar, hijacking baðlamýnda sadece ABD deðil tüm dünyadaki havayolu pilot ve kabin personeline verilen talimat þuydu: Hava korsanlýðý ile karþýlaþtýðýnýz zaman, havakorsanýna, hiçbir þekilde direnmeyiniz. Hava korsaný ne isterse yapýnýz. Bu talimatýn gerisinde, yüzlerce uçak-kaçýrma olayýndan edinilen tecrübeler yatmaktaydý. Kabin personelinin direnmesi durumunda uçak düþebiliyor ve/veya istenmedik can kaybýna sebep olunabiliyordu. Hava korsanlarý, hemen-hemen her zaman, uçaðý bir 11 i nceleme - araþtýrma analysis & research meydana yöneltir ve sonra da bazý taleplerde bulunurdu. Korsana karþý þiddet kullanýlacaksa, bunun profesyonel timler tarafýndan uçak hava-alanýnda park-etmiþ durumdayken yapýlmasý adetti. Kýsacasý, bu nedenlerle, hava korsanýna uçak havadayken uçuþ veya kabin personeli tarafýndan müdahale edilmemesi istenirdi.Bu bilgi parçacýðýný verdikten sonra devam edelim: 1.4.2. Korsanlarýn üçü kabini güvene alýrken ikisi kokpite girerler. Ellerinde karton keseceðini2 pilotun boðazýný dayar ve oto pilota baðla emrini verirler. Pilot talimatlar uyarýnca denileni yapar. Bu arada hava korsanlarý uçaðý kaçýrdý kodunu girmez. Çünkü beþ on saniye veya birkaç dakika sonra girmeyi düþünür. Ama korsanlar hemen, koltuðundan kalk emrini verir. Pilotlarý baðlarlar; ve koltuða, uçuþ eðitimi almýþ olan terörist yerleþir. Kaçýrýldýk kodu girilmemiþtir, çünkü pilotlar, teröristlerin derhal yerlerini alýp uçaðý bizzat uçurmaya kalkacaklarýný hayal bile etmemiþlerdir. Çünkü daha evvel rastlanmýþ bir þey deðildir. Bu arada uçak, normal hava koridorunda, uçuþ-planýna uygun ilerlemektedir. Bir süre sonra, koridoru terk edip, hedefine yönelir. Bu radarda görüldüðünde, kontrol kulesindeki memurun ilk yapacaðý þey en az birkaç dakika boyunca pilotla irtibata geçmeye çalýþmaktýr. Yanýt alamayýnca, garip bir durum olduðunu algýlar. Þefini çaðýrýr. Þefle istiþare falan derken olayýn Federal Aviation Agency ve National Air Transportation Board yetkililerine iletimine dek en az beþ dakika geçer. Bu noktada uçaðýn düþürülmesi için Hava kuvvetlerine talimat falan verilmesi söz konusu olamaz. (Ýlk uçaktan söz ediyoruz.) Kimse kaçýrýlan uçaðýn bomba olarak kullanýlma ihtimalini o sýralarda düþünme- 16. YIL mektedir. Böylece ilk uçak (American Airlines 11) 8.45de Manhattan üzerinde radardan kaybolur. Radar verileri, uçaðýn büyük ihtimalle kaza yapmamýþ olduðunu, düþünülmeyeni ve düþünülmek istenmeyeni gerçekleþtirmiþ olduðunu göstermektedir. Ýlk uçaðýn kuzey kuleye vuruþu ile ikinci uçaðýn (United Airlines 175) güney kuleye vuruþu (9.03) arasýnda sadece l8 dakika geçmiþtir. Bu 18 dakika zarfýnda, Baþkan, National Security Council, Genel Kurmay, Hava kuvvetleri ve FBI arasýnda veriler alýnýp verilmiþtir ama Güney Kuleye çarpan ikinci uçaða müdahale edebilmek için kesinlikle vakit yoktur. Saat 9.15de, baþta JFK, Laguardia ve Newark-NJ olmak üzere New York City çevresindeki tüm hava-alanlarý kapatýlýr. Baþkan Bush, Sarasota, Floridada katýldýðý eðitim sistemi konusundaki toplantýdan çýkýp, saat 9.20de ulusa TVlerden hitap eder ve ABDnin terörist bir saldýrýya uðramýþ olduðunu; Güney Kuleye 9.03te ikinci uçaðýn çarpmasýyla bu konuda tereddüt kalmadýðýný; Air Force-1a binip Washingtona uçmak üzere yola çýkacaðýný açýklar. Saat 9.20 itibariyle ABD semalarýnda uçmakta olan 700e yakýn yolcu uçaðýnýn hiçbiri rotasýndan çýkmýþ deðildir. Saat 9.30; daha sonra Pentagona çakýlacak olan American Airlinesa ait 77 sefer sayýlý Dulles International - Los Angeles uçaðý rotadan ayrýlýr. Veriler diðer iki uçaktakine benzemektedir. Uçakla irtibat kurulamamaktadýr. Air Transport Board yetkilileri kuleden aldýklarý bu bilgiyi Hava Kuvvetlerine iletir. AA-77nin rotadan çýkmasýndan sonra 5 dakika içinde vur emri çýkartýlýr. Saat 9.40: ABDdeki tüm hava alanlarý kalkýþlara kapatýlýr. ABDnin Atlantik kýyýsýndaki havaalanlarýna yaklaþan uluslararasý Neden karton keseceði? Çünkü ABD iç-hatlarda uzunluðu 3.5 inch (8.5cm.)e kadar býçak, maket býçaðý ve karton kesicisi taþýmaya izin var. Bu nedenle karton keseceði......Normal býçaktan çok daha da iyidir çünkü kesici tarafý , maket býçaklarý gibi, jilet keskinliðindedir. 2 12 Ekim 2001 ÝKTÝSAT 16. YIL uçaklar ya geri çevrilirler ya da Kanada hava alanlarýna yönlendirilirler. 9.35 sularýnda Washingtona en yakýn olan Virginiadaki bir hava-üssünden kalkan avcý uçaklarý, üçüncü intihar timinin kontrolündeki uçaða yetiþemezler: AA 77, saat tam 9.43te Pentagona çakýlýr. Bu saatte, 4. uçak, yani United Airlinesýn 93 sefer sayýlý uçaðý, henüz kaçýrýlmamýþtýr. Bu uçak, Cleveland üzerindeyken, saat 10.05de rotadan sapar. Bu arada, saat 9.57de Baþkan Bush Floridadan Baþkente doðru havalanmýþtýr. 10.05te Dünya Ticaret Merkezinin Güney Kulesi çöker. Saat 10.15 sularýnda, UA-93 sefer sayýlý uçaðýn kaçýrýlmýþ olma haberi üzerine, Baþkan Yardýmcýsý Cheney, Baþkan Bushu Air Force Onedan arayýp, Washingtona gelmemesini, DC üzerindeki semalarýn yeterince güvenli olmadýðýný, Cleveland üzerinden kaçýrýlan bir uçaðýn Washingtona doðru uçtuðuna dair duyumlar alýndýðýný bildirir. Bushun uçaðý rota deðiþtirip, Louisiannaya yönelir. Washington üzerine gelmiþ olan avcý uçaklarý Cleveland üzerinde 10.05de rotadan çýkan uçaðý intercept etme emrini 10.10 civarýnda alýrlar ve uçaðý Appalachian Daðlarý üzerinde karþýlamak üzere uçuþa baþlarlar. Ama söz konusu uçak 10.28de Pittsburgun 25 km. kadar güney batýsýnda yere çakýlýr. Çakýldýðý noktadan Appalachian daðlarýna uçuþ süresi 20 dakika, Washingtona uçuþ süresi 45 dakika kadardýr. Hal bu iken, komplo teoricilerinin, haberleþmenin kesildiði yargýsýna nasýl vardýklarýný anlamak mümkün deðildir. Aslýnda komplo teoricilerinin haricindeki normal yorumcular da, özellikle ilk gün, haberleþmede sorun olduðu izlenimine kapýldýlar. Çünkü bir þey kafalarýný karýþtýrdý. Olay, Türkiye saatiyle l5.45de baþlamýþtý (8.45 EST). Türkiye saatiyle 17.15 sularýnda American Airlines, bir Ekim 2001 ÝÞLETME ve FÝNANS bildiri yayýnladý ve CNN-International bunu alt-yazýyla verdi: American airlines has confirmed that it has lost two of its airplanes. Buradaki lost (kaybettik) sözcüðünün, Üzeyir Garihi kaybettik baðlamýndaki gibi kullanýldýðýný tüm Amerikalýlar anladý. Çünkü nerde olduðunu bilmiyoruz anlamýnda olsaydý, AA has declared that two of its airplanes are unaccounted for derlerdi. Gel gör ki, bizim TVlerimizde çalýþan ve doðru dürüst lisan bilmedikleri halde lisan bildiðini sananlar, bunu anlamadý. Ve haber geçtiler: Amerikan Airlines iki uçaðýnýn kayýp olduðunu bildirdi. Ve tüm yorumcular, baþladý hesap yapmaya: Ýkisi kulelere çarptý. Biri Pentagona çakýldý. Biri Pittsburg yakýnlarýnda düþtü veya düþürüldü. Etti 4. American Airlines iki uçaðým kayýp diyor. Etti 6!!!. Bu arada United Airlines da benzeri bir bildiri yayýnlayýp, bir uçaðýný kaybettiðini teyit etti. Bizimkiler de toplamaya devam ettiler ve yedi rakamýna ulaþtýlar! Sonra da tabii akýllarý karýþtý; çünkü saatler geçti ve 5. 6. ve 7. uçaktan ses-soluk çýkmadý. Ama bizimkiler, Türkiyede saat gece yarýsýna geldiðinde, halâ bunlarýn akýbeti üzerinde tartýþýyor ve, herhalde bunlarý düþürdüler de söylemekten kaçýnýyorlar. Di mi ama? Bu açýklama yapýlalý 7 saat oldu. Ben þimdi baktým; Federal Havacýlýk dairesi ABD semalarýnda artýk uçan uçak kalmadýðýný bildiriyor. Ama bunlardan haber yok. Öyleyse... diye spekülasyon yapýyordu. Hatasýný en erken düzelten CNBC-e oldu. Diðerleri hatalarýný anlayýncaya kadar Türkiye 12 Eylüle girdi. CNNTürk, Türkiye saatiyle 02de, yani American Airlines bildirisinin yayýmýndan 9 saat sonra, halâ alt yazý cinsinden o anlamý-belirsiz ve aptalca motomot çeviriyi 13 i nceleme - araþtýrma analysis & research veriyordu. Oysa CNN-International, hangi uçaðýn, içinde kaç kiþiyle, nereye çakýldýðýný bültenlerinde detaylý ama sözlü olarak vereli 8 saat olmuþtu. Ama insiyatif almayý ve yetki kullanmayý bilmediðimiz için bir allahýn-kulu çýkýp da, bunun serbest ama doðru çevirisi, American Airlines, olaya karýþan dört uçaktan ikisinin kendisine ait olduðunu teyit etti þeklinde olmalý deyip, yanlýþý düzeltemedi. Kýsacasý, Amerikalýlarýn haberleþmesinde karýþýklýk falan yoktu. Karýþýklýk, Türk TVlerinde lisan bilmeyenlerin yaptýklarý yanlýþ çevirilerden kaynaklanýyordu ve sadece Türk seyircilerin ve yorumcularýn kafasýndaydý. Kimse de ertesi gün, biz böyle bir hata yaptýk, dinleyicilerimizden özür dileriz falan demek yürekliliðini göstermedi. Bu da azgeliþmiþliðimizin bir yansýmasý olsa gerek. 1.4.3. Pentagonun çok iyi korunmuyor muydu? Uçaðý düþürecek füze sistemleri yok muydu? Nasýl olur? Bu soru da data ve bilgi eksikliðinden kaynaklanýyor. Washingtondaki hava alanlarýndan biri Pentagona çok yakýndýr.. Bu hava alanýna iniþ için yaklaþan veya bu hava alanýndan kalkýþ yapan uçaklarýn, Pentagonun (lateral) 3-5 kilometre yakýnýndan geçmesi olaðandýr. Durum bu iken, bu hava alanýndan kalkan bir uçaðýn optimal bir noktada kaçýrýlýp Pentagona yöneltilmesi durumunda, uçaðýn rotadan çýkýþýyla vuruþ arasýnda sadece 1-2 dakika geçebilecektir. Bu bir-iki dakika içinde karar verip uçak düþürmek olasý bir þey deðildir. Bu durumda, Pentagonun otomatik bir füze sistemi ile korunmasý da mümkün deðildi: Çünkü, böyle bir sistemin varlýðý, diyelim ki sisli bir havada hata eseri bir dakika kadar bile rotasýndan þanssýz istikamette sapan her yolcu uçaðýnýn düþü- 14 16. YIL rülmesini icap ettirecekti. Dolayýsýyla, Pentagonu böyle kýsa-menzilli yerdenhavaya füzelerle koruyan bir sistem yoktu ve olamazdý. Nitekim bugünlerde ABD tüm hava alanlarýný uçuþlara açmýþ olmasýna raðmen, Pentagona yakýn olan bu söz konusu alaný (makalenin dizildiði bu tarihte) hala açmamýþtýr. ABDin tüm topraklarýný hava saldýrýsýna karþý koruyan, çok sofistike bir füze sistemine sahip olduðu doðrudur; fakat bu hava savunma sistemi, kýtalararasý bir saldýrýya karþý dizayn edilmiþtir. Bütün sofistikasyonuna raðmen, 11 Eylüldeki saldýrý gibi bir saldýrýya karþý hiç etkin deðildir. Nitekim, saldýrýdan evvel Bushun gündeme getirmiþ olduðu ve uluslararasý (özellikle Rusya ve Çin ile) politik sorun haline gelmiþ olan füzekalkaný projesi de böyle bir kýtalararasý saldýrýya karþý düþünülmüþ süper-sofistike bir sistemdir . Hayal edildiði þekliyle kurulmuþ olsaydý, söz konusu o sistem de, bu çeþit bir terörist saldýrýya karþý hiçbir etkinliðe sahip olmayacaktý. 1.4.4. Bu baðlamlarda ABD güvenlik teþkilatlarýna ve yöneticilerine yöneltilebilecek mantýklý ve insaflý eleþtiri ancak þu olabilir: Neden yolcu uçaklarýnýn bu þekilde bomba olarak kullanýlabileceðini düþünüp ona göre bir sistem kurmadýnýz? Yanýt: Hayal edemediler. Veya ihtimal vermediler. Daha evvel hiç olmamýþtý. Üstelik bu gibi saldýrýlara karþý alýnacak etkin önlemler kýsýtlýdýr. Tek etkin önlem, kokpite giriþin tamamen kýsýtlanmasý; kokpit ile kabin arasýndaki (sadece kapý deðil) tüm duvarýn kurþun geçirmez ve delinmez bir zýrhla kaplý olmasý; uçuþ sýrasýnda kabin memurlarýnda dahi kokpit kapýsýný açacak anahtar bulunmamasý (aksi takdirde teröristler kabin amirini ölümle tehdit edip açtýrtabilirler); dolayýsýyla, kok- Ekim 2001 ÝKTÝSAT 16. YIL pitlere, pilotlara özgü minik tuvalet yapýlmasý ve pilotlarýn yiyecek içecek ihtiyaçlarýnýn, kalkýþtan evvel kokpite konmasý ve bu ihtiyaçlarýný pilotlarýn kendilerinin gidermesi... Hatta, daha emniyetlisi, en radikal çözüm olarak, kokpit ve kabin arasýnda kapý bile olmamasý; giriþ çýkýþýn ayrý-ayrý olmasý ve de pilotlarýn kokpite silahlý muhafýz refakatinde indirilip bindirilmesi.... En son analizde, uçaklarýn bomba olarak kullanýlmasýna karþý baþkaca tam-etkin, su-geçirmez bir önlem alýnmasý olanaksýzdýr. Ne var ki, bu radikal ve tatsýz önlemleri almak Amerikan toplumunun tabiatýna, yaþam-biçimine, ruhuna uygun deðildi. Bu hunhar saldýrýdan sonra bile garip bulacaklardýr. Böyle bir olay olmadan uygulamaya konmaya kalkýlsaydý büyük tepki ve direnç ile karþýlanýrdý ve muhakkak engellenirdi. Saldýrý öncesi, bu tür bir radikal tedbir alýnmasý, bu yüzden, sosyolojik ve sosyopsikolojik olarak mümkün deðildi. ***** 2. Komplo Teorilerinin Özündeki Saçmalardan Seçmeler: Okuyucumdan özür dilerim: Fazla teknik detaya girdim; ama bu baðlamdaki komplo teorilerinin üzerine bina edildiði tabandaki teknik bilgi, veri ve datanýn ne denli eksik veya yanlýþ veya saptýrýlmýþ olduðu hakkýnda bir fikir vermek gerekirdi. Þimdi, bu teorilerin özüne gelelim. Bu baðlamdaki teorileri üç ana gruba ayýrmak mümkündür. Bu gruplardaki komplo teorisyenlerin hepsi de, argümanlarýna, yukarýdaki bilgilerin ýþýðýnda çürüyen þu önermeler dizisi ile baþlarlar. Tekrar olacak ama yinelemek zorundayým. Derler ki: Bu saldýrý çok iyi planlanmýþ, yüksek teknolojik bilgi gerektiren beyinler tarafýndan yönetilmiþ ve icra edilmiþ, öyle 15-20 terörist tarafýndan gerçekleþtirilemeyecek derecede beceri gerektiren ve Usame bin-Ladenin El-Qaeyda Ekim 2001 ÝÞLETME ve FÝNANS örgütüne mensup kiþiler veya benzeri doðulu kafalar tarafýndan yönetilemeyecek kadar sofistike ve karmaþýk bir planlama gerektiren müthiþ bir organizasyonun eseridir. Ve dolayýsýyla bunun ardýnda terörist ve aþýrý-uç örgütlerden baþka güçler, yani bazý devletler veya derin-devlet ve bunlara baðlý olarak çalýþan istihbarat örgütleri vardýr... Peki kimmiþ bu devletler veya devlet içindeki derin-devletler diye sorulunca üç ana gruba ayrýlan yanýtlar verirler: 2.l. ABDdeki Derin Devlet Yapmýþtýr Bu grup teorisyenler, (a)ya kendi deneyimlerindeki devlete ait imaj ve izlenimleri ABDdeki ciddi devlete yansýttýklarýndan, (b) ya Hollywood filmlerinden fazlasýyla etkilendiklerinden, (c) ya da Amerikaya ve Amerikan etiketi taþýyan her þeye duyduklarý nefreti dile getirmek arzusundan, CIAnin veya tanýmý boþ býrakýlan bir baþka derin devlet yapýlanmasýnýn, þu veya bu maksatla, böylesine hunhar bir eylemi planlayabileceðine veya göz yumabileceðine kanaat getirebilmektedir. Yukarýdaki c þýkký hakkýnda parantez açýp bir saptamada bulunmak istiyorum: Bu tür irrasyonel bir nefretin psikolojik-patolojik nedenleri olmasý iktiza eder. Eðer böyle bir nefretin temelinde Usame bin-Ladeninkine benzer aþýrý-dinci temalar yatmýyorsa, ABDnin simgelediði ekonomik, politik ve askeri güce karþý duyulan ürküntü ve Amerikan toplumunun sanat, bilim, teknoloji ve ekonomi alanlarýnda elde ettiði baþarýlara karþý duyulan kýskançlýk ve haset ve bunlara baðlý olarak geliþtirilmiþ bir tür aþaðýlýk kompleksi yansýmaktadýr. Uluslararasý platformlarda ve global çapta herhangi bir alanda baþarý kazanmýþ olanlarýn veya böyle bir baþarý kazanma potansiyeli 15 i nceleme - araþtýrma analysis & research konusunda kendine güvenenlerin bu saldýrýlarý yorumlayýþ biçimi ile diðerlerininki incelenip karþýlaþtýrýlsa, kuþkum yok ki, birinci grupta yer alanlarýn bu tür komplo teorici yaklaþýmý benimseme oraný, diðer gruptakilerin bu teorileri benimseme oranýna kýyasla kat be kat düþük çýkacaktýr. Küçük örneklemelerle ve izlenimsel saptamalarla böyle bir hipotez ispat edilemez; ama gene de, Cüneyt Arkýn, Alev Alatlý, Cem Karaca gibi global çapta olmayan ikinci gruptaki sanatçýlar ile birinci grupta yer alanlarýn yorumlarý arasýndaki belirgin fark, bu spekülatif-düþüncemin doðru olduðuna dair güçlü bir izlenim býrakmaktadýr. Antiparantez... Saldýrýnýn ardýnda ABDdeki derin devlet vardýr, tezini ileri sürenler, ABDdeki derin devletin böyle bir eyleme neden gerek duyduðu konusunda ikiye ayrýlýyorlar. (i)Ekonomik neden belirleyici oldu diyenler: Örneðin, Arslan Baþer Kafaoðlu, bir TV programýnda, bilgiç-bilgiç þöyle bir argüman ileri sürmekten çekinmedi: ABD ekonomisi resesyona girmiþti. Efendim, hepinizin bildiði gibi, merkez-kapitalist bu ekonominin can damarýný militerendüstriyel kompleks teþkil etmektedir; ama Sovyetler çöktüðünden bu yana askeri harcamalar kýsýlmýþ ve silah endüstrisine yeterli talep yaratýlamamýþtýr. Halbuki, bakýnýz, olayýn hemen ardýndan Kongre, 40 milyar dolarlýk tahsisat ayýrdý. Ergo... (!!!?) Ciddiye alýnacak türden bir argüman deðil ama, ister inanýn ister inanmayýn, bu tür bir argümaný inanýlýr veya makul bulacak derecede cahil çok. Onun için kýsaca yanýtlayalým: (i) Bir kere, militer-endüstriyel kompleks argü- 16 16. YIL manýnýn ne kadar mesnetsiz olduðu, l9461995 Japonya ve 1946-1990 Batý Almanya örnekleriyle sabittir. (ii) Kafaoðlunun argümanýnýn militer-endüstriyel kompleksle ilgili yanlýþýný doðru kabul etsek bile, 11 trilyon dolarlýk bir Gayri Safi Yurtiçi Hasýlaya sahip olan bir ülke ekonomisini resesyondan çýkarmak için 40 milyar dolarýn hiçbir iþe yaramayacaðýný bilmek için ilkokul aritmetiði yeter. 40 milyar bölü 11 trilyon binde dört bile etmez. ABDin resesyondan çýkmasýný saðlayacak federal fon enjeksiyonunun, söz konusu 40 milyar dolarýn en az on-yirmi katý olmasý gerekir. Kaldý ki, söz konusu 40 milyarýn en az yarýsý, militer-endüstriyel komplekse gitmeyecek, sadece havayolu þirketlerini bu olay yüzünden batmaktan kurtarmaya harcanacak. (iii) Kafaoðlunun argümanýný asýl absürd kýlan veriyi en sona sakladým. Diyelim ki Kafaoðlu haklý. Ama eðer öyleyse, ABD derin devletini idare edenlerin imbesil olmalarý (yani IQ ortalamalarýnýn 60ýn altýnda olmasý) gerekir. Neden? Çünkü, Amerikan borsalarýna kote olan þirketlerin piyasa deðerlerinin toplamý, bugün, 10 Eylül kapanýþ fiyatlarýna kýyasla 1 trilyon 300 milyon dolar kadar düþmüþtür. Bu, kaðýt üzerinde olmakla birlikte, Amerikalýlarýn servetinde Türkiye GSMHnýn 8 katý büyüklüðünde bir kayýp demektir. Üstelik, bu hesaba, borsaya kote olmayan þirketlerin piyasa deðerindeki tahminî-düþüþ, dahil deðildir. Her iktisat ikinci sýnýf talebesi bilir ki, gerek yatýrým, gerekse tüketim fonksiyonunun önemli baðýmsýz deðiþkenlerinden biri, Wealth (Servet)tir. Dolayýsýyla tüm ekonomik ajanlar, ABDde tüketim ve yatýrým harcamalarýnýn düþeceðini ve ipso facto, resesyonun kat be kat derinleþeceðini tahmin etmektedirler. Nitekim, sadece ABD deðil, tüm ülkelerin ekonomileri gelecek iki yýl zarfýnda önemli bir darbe yiyeceklerdir; çünkü, saldýrýyý ta- Ekim 2001 ÝKTÝSAT 16. YIL kiben derinleþen resesyonu ABDnin ihraç etmesi kaçýnýlmazdýr. Ama eðer öyleyse, Kafaoðlu ve benzerlerinin Amerikan derin devletini idare edenlerin ya moron ya imbesil olduklarýna veya die-hard (sapýna kadar) komünist olduklarýna iman etmiþ olmalarý gerekir. Kendileri; parlak argümanlarýyla kamu-oyunu televizyon kanalýyla aydýnlatýrken, herhalde böyle bir imanýn verdiði iç-rahatlýðýyla, bilgiç-bilgiç gülmekteydiler. Ama aslýnda haksýzlýk ediyorum: Bu gibi insanlarý böyle eleþtirmem hata: Asýl eleþtirmem gereken, böylesine zeka ve bilgi sahibi insanlarý ekrana çýkartan, çýkarttýktan sonra da söylediklerini, baþlarýný sallayarak ve saygýyla dinleyen sunucular ve program yönetmenleridir. (ii) Politik, jeopolitik ve askeri amaçlar belirleyici oldu diyenler: Bu tezi en belirgin biçimde dile getiren Emekli Orgeneral Kemal Yavuz olmuþtur. Argümaný söyle özetlenebilir: Afganistan ve Kuzey Pakistan; Rusya, Çin ve Hindistan üçgeninin tam ortasýnda yer almaktadýr. Bu üç ülke, 21. yy.da, süpergüç olarak ABDe rakip olabilecek potansiyele sahiptir. Dolayýsýyla, ABD için Pakistanýn kuzeyinde bir hava üssü sahibi olmak, Rusya, Çin ve Hindistan üçlüsünü kontrol etmek açýsýndan hayatî önem taþýmaktadýr. ABD bu nedenle, nasýl Saddamý dezenfermasyon ile kandýrýp Kuveyte saldýrtmýþ ve sonra yaptýðý operasyon ile Körfez savaþý sonunda bayraðýný Kuveyt ve Suudi Arabistana dikmiþ ise, benzer bir þekilde, bayraðýný Afganistan ve Pakistana da dikmeye yarayacak yeni bir savaþ çýkartmak istemektedir. Ama bunun bir bahanesini yaratmak gerekir. Ergo: Terörist saldýrýnýn ardýnda ABD derin devletinin parmaðý vardýr. Argüman mantýklý mý gözüküyor? Ama çok saçma. Çünkü: Ekim 2001 ÝÞLETME ve FÝNANS (a)Rusya, Çin ve Hindistan gibi üç dev ülkenin, bulunduklarý coðrafi bölgenin ortasýnda salt bir hava-üssü elde ederek kontrol edilebileceðini sanmak, hangi jeopolitik strateji dehasýnýn fantazisinin ürünüdür, acaba? Bu üç süper-güç adayýnýn bir veya birkaç hava-üssü ile kontrol edilemeyeceðini; eðer kontrol söz konusu olacaksa, bunun ancak tartýþýlmaz bir teknolojik, ekonomik ve (dolayýsýyla) askeri ve siyasi üstünlüðün sürdürülmesi yoluyla gerçekleþtirilebileceðini, bir orgeneralin iyi bilmesi gerekir. Býrakýnýz Çin, Rusya ve Hindistan gibi 21. yy.ýn potansiyel süper-güç adaylarýný, 3. sýnýf ülkelerdeki geliþmeleri bile, burunlarýnýn dibindeki bir hava-üssüyle kontrol etmek mümkün olmamýþtýr. Eðer aksi varit olsaydý, 1979 yýlýnda, Ýncirlik üssü orda öyle dururken ve de Pakistan-Amerikan iliþkileri de Irak-Amerikan iliþkileri de þimdikine kýyasla çok daha ýlýk ve yakýn iken, Ýranda Þah rejimi devrilmezdi. Hadi o devrildi diyelim, yerine geçen liberal-demokrat eðilimli Þahpur Bahtiyar hükümeti o denli çabuk tepetaklak olmaz ve yerine, ABDyi Büyük Þeytan ilan eden ve prestijine daha evvel görülmemiþ bir darbe indiren, Hümeyni ve mollalarýnýn rejimi oturuvermezdi. Eðer hedef-ülkeye yakýn bir hava-üssü ve hatta, hedef-ülkeyi çevreleyen ülkelerle çok yakýn politik ve askeri iliþkiler, Üçüncü Sýnýf bir Ülkedeki içgeliþmeleri kontrol etmeye yetmiyorsa, Kuzey Pakistandaki tek bir hava-üssü ile Hindistan, Çin ve Rusya gibi üç devin geçireceði geliþmeleri kontrol etmek nasýl mümkün olabilir ki? El insaf paþa! (b) Bir an için bu tezin saçmalýðýný unutup, doðru kabul edelim; ve diyelim ki, ABDdeki derin devleti idare edenlerin stratejik ve jeopolitik bilgisi böylesine zayýftý ve bu yüzden bayraklarýný körfeze diktikleri gibi Kuzey Pakistana ve Afganistana da dikebilmek için bir savaþa ve bunun için 17 i nceleme - araþtýrma analysis & research de bir bahaneye gerek duydular. Bahane olarak, ABDi böylesine sarsan, Amerikan servetinden 2 trilyonu onbeþ günde silip götüren, ekonomiyi ve dünya-kapitalist ekonomisini depresyona girme tehdidi ile karþý-karþýya býrakan böyle bir bahane yerine baþka türlü bir bahane yaratamazlar mýydý? Örneðin, iki yýl kadar evvel Cole isimli bir Amerikan destroyerine Yemende bombalý bir saldýrý yapýlmýþ ve 17 denizci yaþamýný kaybetmiþti. 6 900 hayat ve 2 trilyon dolarlýk servet feda edileceðine, diyelim ki 40-50 denizcinin yaþamý ve 50 milyon dolarlýk bir destroyer veya kruvozer feda edilse ve bahane olarak öne bu sürülseydi olmaz mýydý yani? Paþam, siz ABDde böyle derin-devlet iþleriyle uðraþan bir general olsa idiniz, hangi bahaneyi yeðlerdiniz? Hadi diyelim ki a þýkkýndaki mülahazalarý þu veya bu nedenle düþünemediniz... Ama, bu gibi bir soru da mý hiç aklýnýza gelmiyor? Valla, ne diyeyim, iyi ki emekli olmuþsunuz. 2.2. ABDnin Süper-Güç ve Dünya-Jandarmasý Statüsünden Rahatsýz Olan Bir Baþka Birinci-Sýnýf Güç Yaptýrmýþtýr diyenler...: Bunlarýn argümanýna göre, ABDnin süper-güç olmasýndan ve tek-kutuplu dünya düzeninden rahatsýz olan ve ABD ile rekabet etmek isteyen yeni süper-güç adaylarý oluþmaktadýr. Kim bunlar diye sorarsanýz, komplo-teorisinin bu türünü savunanlar genelde kem-küm etmekte ama sonra da Almanya, Rusya, Japonya, Çin gibi isimler ortaya atmaktadýrlar. Süpergüçlerin oluþumunun tarihi incelendiðinde, gerçi, yükselen ve yeni-oluþan bir süper gücün, aðýrlýðýný askerî-ve-politik olarak ortaya koymadan evvel, eski-süper-gücü ekonomik alanda solladýðý gözlenmiþtir. Örneðin ABDnin askerî-politik süper-güç olarak açýkça meydana çýkýþý 1943-1945 tarihlerine rastlar. Oysa, 20.yy.ýn ikinci ya- 18 16. YIL rýsýnýn görünürdeki süper-güçleri Ýngiltere+Fransayý gerek teknolojik üstünlük gerekse iktisadi büyüklük açýsýndan, ABD, 1945den çok evvel, 1900-1915 arasýnda geçmiþti. Belki benzer bir biçimde, AB Gayri Safi Birlik Hasýlasýnýn, daha þimdiden ABDnin GSMHna kýyasla %30-35 daha büyük olduðuna ve yakýn gelecekte, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyetinin de topluluða katýlmasýyla, ekonomik büyüklük açýsýndan AB ile ABD arasýndaki farkýn daha da büyüyeceðine iþaret edilebilir. Yani belki çaðýmýzýn yükselen ve yeni, ama askerî-politik boyutta henüz tezahür etmemiþ süper-gücü Avrupa topluluðudur. Ama bunlarýn, yukarýda sözü edilen saçma-sapan komplo-teorisi ile bir ilgisi elbette yok. 2.3. Saldýrýlarýn arkasýnda Mossad vardýr diyen komplo teorileri: Komplo teorileri arasýnda en az saçma olan budur; çünkü ilk bakýþta mantýklý olabilirmiþ gibi bir izlenim býrakmaktadýr. Mossadýn, ABD gibi büyük bir gücü düþmanýma düþman edebilirsem... türü bir düþünce ile davranmasý sanki olabilirmiþ gibi gelebilir, basit düþünen birine... Ne var ki, hiçbir istihbarat örgütü, böylesine ilkel ve çocukca bir formüle dayanarak düþünüp hareket etmez. Zaten, sofistike düþünüp yüzlerce uzmanýn derin analizleri sonucunda hareket ettikleri zaman bile, giriþimlerin ben diyeyim üçte-biri siz deyiniz yarýsý, gerçek dünyadaki ve toplumlardaki dinamiklerin onulmaz ve öngörülmesi imkansýz dinamikleri ve karma-karýþýklýðýna ve/veya bazý kilit kiþilerin görünmeyen komplekslerinin örümcek-aðlarýna takýlýp hiç istenmeyen ve hiç beklenmeyen yan etkiler yaratarak baþarýsýzlýða uðrarlar... Hele böyle Aracýlýk iþlevine soyunmuþ güçlü dostumu, Ekim 2001 ÝKTÝSAT 16. YIL düþmanýma düþman edebilirsem, bir daha arabuluculuk yapmaya soyunduðunda beni iyi kollar veya gücüyle benim düþmanýmý ezer falan gibisinden basit-kafalý düþünüp hareket etmeleri mümkün deðildir. Yani olmaz öyle þey. Ýki açýk nedenle olmaz: (i) Olmaz, olmaz ama, diyelim ki Mossad veya Mossad içindeki güçlü bir grubun bir an için tüm profesyonel basireti baðlandý da, böyle olsa iyi olmaz mý diye düþündü. Ýyi de, biri çýkýp, ya bilgi sýzar da, bu giriþimin arkasýnda Mossadýn olduðunu Amerikalý yetkililer anlarsa, o zaman Ýsrail-Amerikan iliþkilerine ve dolayýsýyla Ýsraile ne olur? diye sormaz mý?! Dahasý, böyle bir komplo tartýþýlýrken, biri çýkýp da, Ülkemize nolur, onu bir kenara býrakýn da, böyle bir saldýrýnýn ardýnda bizim olduðumuz ortaya çýkarsa, bize nolur, hiç düþündünüz mü, demez mi?! (ii) Kaldý ki, bu adamlarýnýn basiretlerinin böyle tümden baðlanmasý mümkün deðildir. Saldýrýnýn üstünden daha üç hafta geçmeden, uzman yorumcular þu noktada ittifak eder oldular: ABDnin FilistinÝsrail anlaþmazlýðý baðlamýndaki tutumu, çok büyük bir olasýlýkla, bu saldýrýnýn sonucunda, Arap tarafý ve tezleri lehine bir kayma gösterecektir. Çünkü, ABD, Arap dünyasýnda aleyhine oluþmuþ tepki ve nefretin daha da yaygýnlaþýp kök salmasýný önlemek gereðini duyacak ve Filistin-Ýsrail çatýþmasýnda, açýk bir þekilde Ýsrail-yanlýsý olarak görünmekten, bundan böyle, kesinlikle kaçýnmak zorunluluðunu hissedecektir. Dolayýsýyla, ABDnin Ýsraile karþý daha soðuk ve eskisine kýyasla daha mesafeli davranmasý beklenmektedir. Sizce, Mossadýn istihbarat uzmanlarý dinamiðin böyle geliþeceðini hiç düþünmemiþ olabilirler mi? Ýstihbarat uzmanlarýnýn yanlýþ düþündükleri ve yanlýþ hesap ettiklerine çok rastlanmýþtýr. Ama bu kadar da deðil! Ekim 2001 ÝÞLETME ve FÝNANS 3. Sonuç Babýnda Birkaç Söz Ýlkönce þunu belirteyim: Eleþtiri yoðunluklu bir yazý oldu. Klavyenin baþýna oturduðumda, niyetim böyle bir þey yazmak deðildi. Ne var ki, göyya terörizm uzmaný Dr. Erol Mütercimler; vakt-i zamanýnda Cemal Madanoðlu gibi pýrýl-pýrýl bir kiþiliði yýpratýp siyaset sahnesinden silmek için ajan-provokatör olarak görev yapmýþ ve Madanoðluyu beraat ettiren mahkemede deþifre olmuþ Mahir Kaynak; Doç. Dr. Ümit Özdað, bazý görüþlerini özetle verdiðim Arslan Baþer Kafaoðlu ve emekli orgeneral Kemal Yavuz, ve þimdi adlarýný unuttuðum yarým düzine daha komplo teoricisinin olur-olmaz iddialarýný bazen kahkahalarla gülerek bazen de sýkýlýp kýzarak onca gündür dinledikten sonra, zihnimden ve yüreðimden baþka tür bir metin çýkmasý olasý deðildi. Ama bu demek deðildir ki, yazýlý ve sözlü medyada dengeli ve bilgili olan kýymetli yorumcularýmýz ve habercilerimiz yoktur. Ve onlarýn sayýsý abuk-sabuk konuþanlarýn sayýsýndan çoktur. Bu kýymetli insanlar arasýnda aklýma ilk gelenler, Ruþen Çakýr, emekli Büyükelçi Yalým Eralp ve Þükrü Elekdað, Can Dündar, Mithat Bereket, Fatih Altaylý, Cengiz Çandar, Oktay Ekþi, Çetin Altan, Ali Bayramoðlu..Yer ve zaman kýsýtýndan isimlerini burada anamadýðým düzinelerce baþka kýymetli yorumcu ve köþe yazarý var. Bunu belirtmek istedim. Ýkinci olarak þunu söylemek istiyorum: Bu makaleyi yazmak için klavye baþýna oturduðumda, 11 Eylül saldýrýsýyla ilgili birkaç baþka boyut üzerine yazmayý planlamýþtým. Olmadý. Yer kalmadý. Belki de iyi oldu, çünkü söz konusu boyutlar, burada irdelenen boyutlara kýyasla daha karmaþýk ve daha spekülatif. Belki Ýþletme ve Finansýn bir sonraki sayýsýnda o boyutlar üzerinde yazarým. 19