kuran kavramlari

Transkript

kuran kavramlari
marife, y l. 7, say . 1, bahar 2007, s. 95-106
KUR’AN’DA TEBL , DAVET VE EM R-NEH Y
KAVRAMLARININ E T M FELSEFES AÇISINDAN
DE ERLEND R LMES
Muhiddin OKUMU LAR
ÖZET
Her dinin kendine ait e itim anlay vard r ve dinlerin ana kaynaklar bu
anlay n belirlenmesinde önemli role sahiptir. Dinlerin kendi mensuplar na ve di er
insanlara nas l bir e itim öngördü ünü e itim felsefesi ba lam nda ele alan bu
makale, Yahudilik ve H ristiyanl n bu konudaki yakla mlar n özetlemekte ve )slam’ n yakla m n belirlemek için de Kur’an’daki tebli , davet ve emir-nehiy
kavramlar n incelemektedir. Buna göre Yahudilik, din e itimini sadece Yahudi
olanlara özgüle tirirken, H ristiyanl k kendi mensuplar na yap lacak din e itimini ve
di er bütün insanlara dinin sunulmas n birbirinden farkl tutar. )slam dini de ayn
ekilde bu iki hedef kitleyi birbirinden ayr de erlendirir. E itime konu olan dini
bilgiler ve bunlar n hangi yakla mlarla ö retilece i )slam’a göre de i iklik gösterir.
Kur’an’daki e itimle ilgili oldu u dü ünülen tebli kavram )slam ö retisinin
tüm insanlara ula t r lmas anlam na gelir. Davet ise Müslüman olmayanlar n hiçbir
zorlama yapmaks z n dine ça r lmas , davet edilmesi için kullan lan kavramd r. )yili i
emretme ve kötülü ü yasaklamaya gelince bu, özellikle Müslüman olanlara dinin
ö retilme biçimini ifade eder.
Anahtar Kelimeler: E itim, din e itimi, e itim felsefesi, tebli , davet, emir, nehiy.
Her dinin kendine ait e itim anlay vard r ve dinlerin ana kaynaklar bu
anlay n belirlenmesinde önemli role sahiptir. Dinlerin kendi mensuplar na ve di er
insanlara nas l bir e itim öngördü ünü e itim felsefesi ba lam nda ele alan bu
makale, Yahudilik ve H ristiyanl n bu konudaki yakla mlar n özetlemekte ve )slam’ n yakla m n belirlemek için de Kur’an’daki tebli , davet ve emir-nehiy
kavramlar n incelemektedir. Buna göre Yahudilik, rksal nitelikleri nedeniyle din
e itimini sadece Yahudi olanlara özgüle tirirken, H ristiyanl k evrensel olmas
yönüyle kendi mensuplar na yap lacak din e itimini ve di er bütün insanlara dinin
sunulmas n birbirinden farkl tutar. )slam dini de ayn ekilde bu iki hedef kitleyi
birbirinden ayr de erlendirir. E itime konu olan dini bilgiler ve bunlar n hangi yakla mlarla ö retilece i )slam’a göre de i iklik gösterir.
Kur’an’daki e itimle ilgili oldu u dü ünülen tebli kavram )slam ö retisinin
tüm insanlara ula t r lmas anlam na gelir. Davet ise Müslüman olmayanlar n hiçbir
zorlama yapmaks z n dine ça r lmas , davet edilmesi için kullan lan kavramd r. )yili i
emretme ve kötülü ü yasaklamaya gelince bu, özellikle Müslüman olanlara dinin
ö retilme biçimini ifade eder.
Dr., Selçuk Üniversitesi lahiyat Fakültesi, [email protected]
96
Muhiddin Okumu lar
GR
E&itimin amaçlar'n'n ve bu amaçlara ula)abilmek için kullan'lmas' gereken
sürecin ve yöntemlerin belirlenmesi meselesi, e&itim felsefesi alan'nda ara)t'rma
yapmay' zorunlu k'lmaktad'r. Din e&itimi, genel e&itim ba&lam'nda dü)ünülerek
e&itim felsefesinin çal')ma alanlar' içinde incelense de her dinin kendine ait özgün
bir e&itim felsefesinden bahsetmek mümkün görünmektedir.
E&itim felsefesi ve din e&itimi, oldukça geni) alanlara sahip olduklar' için,
bu alanlar'n tüm konular'n' ku)atmak, kapsaml' çal')malara ihtiyaç duymaktad'r. Bu çal')ma, din e&itimi aç's'ndan önemli olan hedef kitleye uygun e&itim
konusunun, e&itim felsefesi aç's'ndan ele al'nmas'n' ve bu alanda dinlerin, özelde
Kur’an’'n özgün yakla)'mlar'n' belirlemeyi amaçlamaktad'r.
Bir dinin veya dinlerin e&itim felsefelerini tespit etmeye çal')mak için dinlerin ana kaynaklar' ya da kutsal kitaplar'na ba)vurmak gerekir. Bu yakla)'mla
makalede Kur’an’daki e&itimle ilgili oldu&u dü)ünülen tebli&, davet ve emir-nehiy
kavramlar', e&itim felsefesinin cevap arad'&' sorulardan sadece “neyi ne ölçüde ve
hangi yöntemle ö&retmek gerekir?” sorusuna dinlerin kendi mensuplar'na ve
di&er insanlara nas'l bir e&itim öngördü&ü ba&lam'nda incelenecektir.
1. GENEL OLARAK E
T M FELSEFES VE D N E
TM
E&itim felsefesi, felsefenin bir dal' olarak alg'lanabilir. Ancak birçok e&itimci, büyük filozoflar'n e&itimle ilgili dü)üncelerinin bulunmas'n' ba&'ms'z bir felsefe dal' olarak de&il, e&itim bilimleri içinde de&erlendirilmesi gereken görü)ler olarak ele almaktad'rlar. Bu dü)üncenin sonucu olarak e&itim felsefesi, “herhangi bir
mant'kl' de&erler serisi ve e&itsel prati&e de&er kazand'r'p k'lavuzluk yapan temel
varsay'mlar” 1 )eklinde anla)'lmaya çal')'lm')t'r.
E&itim felsefesi, e&itsel projelerle ilgili olan felsefi anlay') ve metotlar' ortaya ç'karmaya çal')'r. Uzman e&itimciler )imdi de gelecekte de e&itsel metot ve
amaçlar' te)kil eden sorular hakk'nda makul biçimde dü)ünebilmelidirler. Dolay's'yla e&itimciler, e&itim dan')manlar', idareciler ve müfredat program' uzmanlar',
gerçekli&in do&as' ve hayat'n amac' hakk'ndaki sorunlar' iyi bilmelidirler. Bunun
yan' s'ra e&itim felsefesinden e&itimci olmayanlar da faydalanabilirler. E&itimciler
kendi etkenliklerine k'lavuzluk yapacak kavramsal yap'ya kesinlikle ihtiyaç duyarken, her dü)ünen bireyin de uyumlu bir hayat ve dünya görü)üne ihtiyac'
vard'r. Bu nedenle e&itim felsefesi, hayata dair önemli ve büyük sorunlar' dü)ünmeye bir f'rsat sunabilir ya da e&itim ve kariyerle ilgili amaçlar'n formüle edilmesine yard'mc' olabilir.2
Günümüzde e&itim felsefesinden bahsedildi&inde genel olarak akla ilk gelen felsefe ekollerinin e&itim hakk'ndaki görü)leri olmaktad'r. Hâlbuki hem e&i1
2
Philip H. Phenix, Philosophies of Education, New York, 1961, s. 4.
Michael L. Peterson, Philosophy of Education: Issues and Options, Downers Grove, 1986, s.17.
Tebli , Davet ve Emir-Nehiy Kavramlar n n E itim Felsefesi Aç s ndan De erlendirilmesi
97
timcilerin bireysel e&itim anlay')lar'n' hem de e&itimin bireysel, toplumsal ve
siyasal amaçlar'n'; bu amaçlar' gerçekle)tirme yolunda izlenmesi gereken yöntemleri ve nelerin ö&retilece&ini belirlemeye yarayan/yard'mc' olan dü)ünceler,
yakla)'mlar ve ilkeler, e&itim felsefesini olu)turur. Bu ba&lamda her bireyin, dü)ünce sisteminin veya siyasal yap'n'n farkl' ve özgün e&itim felsefelerinin varl'&'
söz konusudur ve bu durum insanl'k var oldukça de&i)erek ve geli)erek devam
edecektir. Di&er bir ifadeyle e&itim felsefesi statik de&ildir; aksine dinamik bir
yap'ya sahiptir. Bu özelli&i sebebiyle de genel e&itim felsefesinin ilgilendi&i alan
ile çal')ma biçimini kavrayarak din e&itimi felsefesi konusunda aç'l'mlar sa&lamak
mümkün olabilecektir.
E&itim felsefesi, e&itimin kendine özgü do&as'n', amaçlar'n' ve yöntemlerini, e&itimin insan için olanaklar'n', e&itim kavramlar'n' felsefi bir bak')la sorgulayarak çözümlemesini yapar. Böylece bir de&er bilgisi ortaya koyar ve özet olarak
)u üç soruya cevap aramaya çal')'r:
1. Neyi ne ölçüde, niçin ö&renmeliyiz?
2. Ne zaman ö&renmeliyiz?
3. Hangi yöntemlerle ö&renmeliyiz?3
Di&er bir yönden e&itim felsefesinin üç alanda ortaya ç'kt'&'n' saptamak
mümkündür:
1. E&itimin d')tan görünü)ü, bir bak'ma d') dünyas': Bu, kültürde nesnele)ir ve somutla)'r.
2. çerik olarak e&itimi yönlendirici ilkeler, temel kalk') noktalar': Dü)ünceler, e&itim idealleri, e&itim modeli ve e&itim tasar'm'nda somutla)'r.
3. Arac' olarak, olana ve olmas' gerekene ili)kin, zaman zaman kurallar' da
içine alan dil: Bu da e&itime ili)kin kavramlar'n terimle)mesinde somutla)'r.4
Ana hatlar' ile e&itim felsefesinin alan' ve yöntemi bu )ekilde özetlendikten sonra din e&itiminin, e&itim felsefesi aç's'ndan incelenmesi ve de&erlendirilmesinde )u sorulara cevap aramak gerekmektedir: “Bir dinin veya dinlerin kendilerine özgü yap'lar' içinde kendi mensuplar'na ya da di&er bireylere gösterdikleri
hedefleri gerçekle)tirmek üzere hangi bilgiler ö&retilmelidir?” “Bu bilgiler kimlere
ne kadar ö&retilmelidir?” “Bilgiler dini aç'dan farkl' konumlardaki insanlara nas'l
ö&retilmelidir?” Bu sorulara cevap aramak, birçok tart')may' da beraberinde getirmektedir. “E&itim felsefesi içinde din e&itiminin yerini kimler, hangi esaslar'
göz önüne alarak belirleyecektir?” “Toplumsal yap'lardaki farkl'l'k bu belirlemede
nas'l etkin olacakt'r?” “Siyasal yap'lar din e&itiminin yap'l') biçimini belirlemede
nas'l bir konuma sahiptir?” Bu ve benzeri birçok soru ayr' ayr' ele al'nan/al'nmas'
gereken tart')malard'r. Bu çal')mada dinlerin kendi mensuplar'na ve di&er insan3
4
Saffet Bilhan, E itim Felsefesi, Ankara, 1991, 1/36
Betül Çotuksöken, “E itim Kavram Üzerine”, Felsefe Aç's'ndan E&itim ve Türkiye’de E&itim, stanbul, 1996, s. 47-53.
98
Muhiddin Okumu lar
lara neyi, ne ölçüde ve hangi yöntemlerle/yakla)'mlarla ö&retti&i, üç ilahi dine,
özelde slam dini ve Kur’an’a göre konu, ana kaynaklardan ara)t'r'larak ortaya
konmaya çal')'lacakt'r.
2. D NLER N E
T M FELSEFELER
E&itim felsefesi ile ilgilenen kimi bat'l' ça&da) yazarlar5 din e&itiminin imkân ve s'n'rlar'n' incelerken, dini gelenek içindeki e&itim ile felsefi de&erler aras'nda ba&lant' kurmaya çal')m')lard'r. Ancak konuyu daha çok rasyonel ve pozitivist bak')la tart')m'), özellikle ça&da) toplumlardaki seküler anlay') içinde dinin
dogmatik, doktriner ve irrasyonel yönlerini felsefi yöntemlerle anla)'l'r ve savunulur k'lmaya gayret etmi)lerdir.6
E&itimcilerin ya da din bilimcilerin bu tür yakla)'mlar'na kar)'n her dinin
kutsal kaynaklar' kendi e&itim felsefelerini belirlemede etkili olacak metinler
içermektedir. Dinlerin kendi mensuplar'na nas'l bir e&itim öngördü&ünü ve dinin
di&er insanlara nas'l anlat'laca&'na dair yöntemler için, örnek olarak incelenecek
olan Yahudilik ve H'ristiyanl'&'n konuya ili)kin yakla)'mlar' hakk'nda )unlar
söylenebilir:
Yahudilik, 'rksal bir din olmas' nedeniyle e&itim anlay')'n' tamamen kendi
mensuplar'na yönelik olarak kurgular. Di&er bir ifadeyle Yahudilik, ba)ka insanlar'n bu dine intisap etmelerini öngörmez. Kimi Yahudi mezhepleri ba)kalar'n'n da
Yahudi olmalar'na imkân tan'sa da Ortodoks Yahudiler bunu kabul etmezler.
Yahudi din bilimcileri ve e&itimciler, din e&itimi felsefesi hakk'nda temel olarak
“ deal Yahudi kimdir? Böyle bir Yahudi bireyin yeti)mesi için ideal e&itim nedir?
Bütün ideal Yahudi bireyler, ideal amaçlar'n'n kazan'lmas'nda birbirinin ayn's'
m'd'r? Ya da e&itilmi) ve üstün bir Yahudi olman'n farkl' yollar' var m'd'r?” sorular'n'n cevaplar'n' ararlar. 7 Dolay's'yla onlara göre din e&itimi Yahudilerin e&itiminden ibarettir.
Eski Ahit’teki )u ayet, dinin mensuplar' aras'nda e&itimin ana hatlar'n'
özetlemektedir: “Bu sözlerimi akl'n'zda ve yüre&inizde tutun. Bir belirti olarak
ellerinize ba&lay'n, al'n sarg's' olarak tak'n. Onlar' çocuklar'n'za ö&retin. Evinizde
otururken, yolda yürürken, yatarken, kalkarken onlardan söz edin. Evlerinizin
kap' sövelerine, kentlerinizin kap'lar'na yaz'n. Öyle ki, Rabbin atalar'n'za vermeye söz verdi&i topraklar üzerinde sizin de, çocuklar'n'z'n da ömrü uzun olsun ve
yeryüzünün üstünde gökler oldu&u sürece orada ya)ayas'n'z.”8
5
“Din e&itimi mümkün müdür?” konusunda yaz'lanlar için kr).,W. D. Hudson, “Is Religious Education
Possible?” New Essays in the Philosophy of Education, eds. Glenn Langford and D.J. O’Connor,
London, 1973; Michael Hand, Is Religious Education Possible? A Philosophical Investigation, London,
2006.
6
Bkz. Jon A. Levisohn, “How to Do Philosophy of Religious Education?”, Religious Education, Vol. 100,
Issue 1, Winter, 2005, s.90.
7
Michael Rosenak, Roads to the Palace: Jewish Texts and Teaching, Providence, RI, 1995, s. 34.
8
Eski Ahit, Yasan'n Tekrar', 1/18-21.
Tebli , Davet ve Emir-Nehiy Kavramlar n n E itim Felsefesi Aç s ndan De erlendirilmesi
99
Öte yandan Yahudilere göre Yahudi okullar' açman'n genel amac', kimli&i
saptanabilir grup olarak Yahudi varl'&'n'n devam'na yard'm etmesidir.9 Bunun
yan' s'ra Yahudi dü)üncesi Tanr', Tora ve srail kavramlar'n' merkeze ald'&' için
e&itsel sorunlar tam olarak nadiren tart')'lm')t'r. Di&er taraftan ça&da) e&itim
felsefeleri, din ve de&erlere dayanan kazan'mlardan daha çok, seküler kazan'mlara
odaklan'r. Ça&da) Yahudilere göre bu iki taraf'n eksikliklerinden her birine alternatif, Yahudi dü)üncesi ile seküler e&itimden kaynaklanan anlay')lar'n birle)tirilmesi için dini ve dünyevi ilham kaynaklar'n'n tümünü kullanmas'd'r.10
H'ristiyan bak') aç's'na göre de e&itim felsefesi son derece önemlidir. E&itim felsefesi ile H'ristiyanl'k aras'ndaki ana temas noktas', ikisinin de ya)am'n
anlam', ahlak'n do&as', bilginin de&eri vb. temel sorulara cevap aramas'd'r. Bu
sorular'n çok farkl' cevaplar' bulunmaktad'r. Her cevap grubu, s'ras'yla e&itimin
içeriklerini olu)turan farkl' ve belirli bak') aç's'n' biçimlendirir.11
H'ristiyanl'k, Yahudili&in aksine ö&retisini tüm insanl'&a ula)t'rma anlam'nda evrensel özellik ta)'yan bir dindir. Buna göre din e&itimini mensuplar'yla
s'n'rl' tutmaz; ça&r's'n' tüm insanl'&a ula)t'rmay' amaçlar: “Bu ça&r'n'n tüm
dünyada duyulmas' için Mesih sa, seçti&i havarilerine, ncil’i bildirme görev ve
yetkisini vererek gönderdi: ‘Gidin, bütün uluslar' Baba, O&ul ve Kutsal Ruh ad'na
vaftiz ederek müridim yap'n. Size buyurdu&um her )eye uymay' onlara ö&retin.
Ben de, dünyan'n sonuna dek, hep sizinle birlikte olaca&'m.’ Havariler de kendilerine verilen bu görevden güç alarak Tanr' sözünü her yerde yayd'lar.” 12
Yeni Ahit, Pavlus’un dilinden insanlar' dine ça&'r'rken nas'l bir yöntem izlenece&ini )öyle anlat'r: “Ben özgürüm, kimsenin kölesi de&ilim. Ama daha çok
ki)i kazanay'm diye herkesin kölesi oldum. Yahudileri kazanmak için Yahudilere
Yahudi gibi davrand'm. Kendim Kutsal Yasa'n'n denetimi alt'nda olmad'&'m
halde, Yasa alt'nda olanlar' kazanmak için onlara Yasa alt'ndaym')'m gibi davrand'm. Tanr''n'n Yasas'na sahip olmayan biri de&ilim, Mesih'in Yasas' alt'nday'm. Buna kar)'n, Yasa'ya sahip olmayanlar' kazanmak için Yasa'ya sahip de&ilmi)im gibi davrand'm. Güçsüzleri kazanmak için onlarla güçsüz oldum. Ne yap'p
edip baz'lar'n' kurtarmak için herkesle her )ey oldum. Bunlar'n hepsini, Müjde'de
pay'm olsun diye Müjde'nin u&runa yap'yorum.”13
Kutsal Kitaptaki bu e&itsel yakla)'mlar, ça&da) H'ristiyanlar taraf'ndan geli)tirilerek formüle edilmi)tir. Örne&in Katolik Kilisesine göre din e&itimi, hem
tüm insanl'&a H'ristiyanl'k ö&retisinin sunulup onlar'n dine inanmalar' için ça9
Walter I. Ackerman “Jewish Education-For What?”, American Jewish Year Book-1969, Ed. Morris and
Milton Himmelfarb, Vol.70, New York, 1969, s. 26.
10
Isa Aron, What is the philosophy of Jewish education? A review essay Religious Education, Volume 94,
Issue 1, Winter 1999, s.126.
11
Michael L. Peterson, age, s.18.
12
Yeni Ahit, Matta, 28. sa’n'n Dirili)i, 19-20.
13
Yeni Ahit, 1. Korintliler, 9. Elçinin Haklar', 19-23.
100
Muhiddin Okumu lar
l')ma hem de Kiliseye mensup olanlar'n inanç ba&lar'n'n güçlendirilmesi demektir. Farkl' iki gruba yap'lan bu e&itim kendi içinde de&i)ik yöntemler içerir: “Kilise
içinde mürit yeti)tirmek, inançlar' sayesinde, Mesih sa’n'n ad'yla ya)amlar' olsun diye, bu ya)amda onlar' e&itmek ve yeti)tirmek ve Mesih’in Bedeni’ni olu)turmak amac'yla, insanlar'n Tanr'’n'n O&lu sa’ya inanmalar'na yard'mc' olacak
çabalar'n tümüne din e&itimi dendi.”14 Bu e&itim anlay')' sebebiyle ortaya ç'kan
misyonerlik faaliyetleri, farkl' siyasal amaçlar için kullan'lsa da esas olarak H'ristiyanl'&'n öngörüsü oldu&u kabul edilmelidir.
Öte yandan H'ristiyan bireylere verilecek din e&itimi çocuklara, gençlere ve
eri)kinlere verilen inanç e&itimidir. “Din dersi özellikle, genel olarak H'ristiyanl'k
dininin kurallar'n' sistematik ve organik bir biçimde ö&reten H'ristiyan doktrini
e&itimidir.
Din e&itimi, bir din dersi görünümü alt'ndaki din dersini haz'rlayan ya da
bundan ç'kan Kilise’nin havarilerden gelen misyonunun belirli say'daki ögelerine,
onlarla kar')madan, eklemlenmesidir: ncil’in ilk bildirili)i ya da H'ristiyanl'k
inanc'n' uyand'rmak için yap'lan konu)ma, inanma nedenlerinin ara)t'r'lmas',
H'ristiyan ya)am deneyimi, Kilise s'rlar' törenleri, Kilise cemaatine entegre olma,
misyoner ve havarisel tan'kl'kt'r.”15
Din e&itimi Kilise ya)am' ile s'k' s'k'ya ba&l'd'r. Kilise’nin yaln'z co&rafi
olarak yay'lmas' ve say'ca artmas' de&il, ayn' zamanda, hatta daha çok içten büyümesi, Tanr' tasar's' ile olan uyumu özellikle din dersine ba&l'd'r.16
Kilise’ye emanet edilen Tanr' Yasas' inanl'lara ya)am ve gerçek yolu olarak
ö&retilir. u halde inanl'lar'n, dü)ünme yetisini ar'nd'ran ve nurun yard'm'yla
yaralanm') insan akl'n' iyile)tiren esenlikli Tanr'sal buyruklar' ö&renme vard'r.
nanl'lar'n Kilise’nin me)ru otoritesi vas'tas'yla kural ve kurumlara uyma görevi
vard'r. Disipline olsalar da, bu kararlar sevgi içinde itaati gerektirmektedir.17
Son olarak slam da dine inananlara yap'lacak e&itimle di&er insanlara dinin sunulma biçiminin yöntemlerini birbirinden ay'r'r. Bununla ilgili birçok delil
bulma imkân' ile birlikte Kur’an’daki e&itimle ilgili kavramlar'n tahlili ve ayetlerin incelenmesi ile konunun daha sa&lam bir temele dayanaca&' söylenebilir.
3. KUR’AN’DA E
T MLE LG L BAZI KAVRAMLAR
Kur’an’da e&itim söz konusu edildi&inde farkl' kavramlar üzerinde durma
imkân' olmas'na ra&men, bu çal')man'n s'n'rlar' gere&i, “tebli&”, “davet” ve “emirnehiy” kavramlar' incelenmeye çal')'lacakt'r. Kavramlar'n incelenmesinde kelime14
Heyet, Katolik Kilisesi Din ve Ahlak -lkeleri, çev. Dominik Pamir, stanbul, 2000, s. 8.
Catholic Church-Pope (1978-2005:John Paul II) Catechesis in Our Time: Apostolic Exhortation
Catechesi Tradendae of His Holiness Pope John Paul II to The Episcopate, the Clergy and The Faithful of The Entire Catholic Church on Catechesis in Our Time, Slough, 1979, s. 13.
16
Ae, s. 10.
17
Heyet, Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, s. 8.
15
Tebli , Davet ve Emir-Nehiy Kavramlar n n E itim Felsefesi Aç s ndan De erlendirilmesi
101
lerin filolojik kökenlerinden hareketle kazand'klar' manalar ve ayetlerde anlat'lan
konular ba&lam'ndaki kavramsal anlamlar' inceleme )eklinde bir yöntem izlenecektir.
a. Tebli&
Tebli& kelimesinin kökü olan bele&a fiili, “hedeflenen bir yere veya bir )eye
ula)mak, bir amaca eri)mek” anlam'na gelmektedir.18 “Yusuf, kuvvetli ça na ula1 nca ona hüküm ve ilim verdik…”19 ayetinde bele&a fiili, kelimenin bu ilk ve yal'n
anlam'yla kullan'lm')t'r. Kelimenin bir i)i sonuca ve amaca ula)t'rmak anlam' da
)u ayette kullan'lmaktad'r: “...Kim Allah'a dayan rsa O, ona yeter. Allah, buyru unu
yerine getirendir (bali )…”20
Konu)an )ahs'n içtenlikle ve do&ru bir dil kullanarak maksad'n' muhatab'n'n gönlüne tam olarak ula)t'rmas'na da “belâ&at” denir.21 “Onlar Allah' n, kalplerindekini bildi i kimselerdir; onlara ald rma, kendilerine ö üt ver ve onlara, kendileri
hakk nda beli söz söyle.”22 ayetinde beli& söz ile kastedilen yukar'daki bela&at tan'm'nda dile getirilen yönleri içeren sözlerdir.
Bele&a fiilinden türetilen tebli& kelimesi de, bir kimsenin bir )eyi veya haberi ba)kas'na ula)t'rmas' demektir ve Hz. Peygamber’in risalet görevini tüm
insanlara ula)t'rmas' anlam'nda kavramla)m')t'r. Kur’an’da belâ& kelimesi ile de
ifade edilen tebli&, Hz. Peygamber’in risaletini hem Müslümanlara hem de di&er
tüm insanlara iletmesi anlam'nda kullan'lmaktad'r.
Tebli& kavram'n'n kullan'ld'&' ayetlerde tüm peygamberlerin23 ve Hz. Muhammed’in görevinin sadece Allah’'n mesaj'n' duyurmak24 oldu&u, e&er mesaj'
duyurmazsa görevini yerine getirmemi) olaca&'n'n25 anlat'ld'&' görülmektedir.
Ayr'ca Kur’an da insanlar için bir mesaj olarak26 adland'r'lmaktad'r.
b. Davet
Davet kelimesinin kökü olan de‘a fiili, “bir kimsenin, sesini ve sözlerini kullanarak bir )eyi kendine meylettirmesi” anlam'ndad'r.27 “Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize seslendi iniz gibi, Peygamber'e
yüksek sesle seslenmeyin…”28 ayetindeki dua kelimesi, seslenme anlam'nda kullan'lmaktad'r.
18
bn Faris, Ebu’l-Huseyn Ahmed, Mu’cemu’l Mekâyis fi’l-Lu&a, Beyrut, ts., s. 153.
Yusuf 12/22
20
Talak 65/3
21
Bkz. Halil b. Ahmed, Kitabu’l-‘Ayn, Beyrut, 88; Zemah)erî, Mahmud b. Amr, Esâsu’l-Belâ a, Beyrut,
1426, s.83; Ra&'b el-Isfehânî, Mufredâtü Elfâzi’l-Kur’an, Beyrut, 1412, s.144.
22
Nisa 4/63
23
Ahzab 33/39; Araf 7/79
24
Araf 7/62, 67; Ahkaf 46/23; Hud 11/57; Cin 72/28; Ali mran 3/20; Maide 5/92
25
Maide 5/67
26
brahim 14/52; Ahkaf 46/35; Enbiya 21/106
27
bn Faris, age, s. 356.
28
Hucurat 49/2
19
102
Muhiddin Okumu lar
Kelime bu kök anlam'ndan hareketle ça&'rma, ça&r' anlamlar'n' da içermektedir. Kur’an’da davet kelimesi bu anlam'yla birçok ayette kullan'lmaktad'r:
“…Sonra sizi topraktan bir ça rd m hemen (kabirlerinizden) ç k verirsiniz.”29 “Ey
inananlar! Hayat verecek 1eylere sizi ça rd zaman, Allah ve Rasulüne uyun…”30
“(Hesaplar görülüp) i1 bitirilince, 1eytan diyecek ki: ‘Eüphesiz Allah size gerçek olan
vaat etti, ben de size vaat ettim ama size yalanc ç kt m. Zaten benim size kar1 bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) ça rd m, siz de benim davetime hemen ko1tunuz…”31
Öte yandan davet, isteme, talep etme ve dua etme anlamlar'na da kullan'lan bir kelimedir:32 “Rabbiniz )öyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. (Benden isteyin, ben de vereyim) Çünkü bana ibadeti b'rak'p büyüklük taslayanlar
a)a&'lanarak cehenneme gireceklerdir.”33
Davet kelimesi Hz. Peygamberin insanlar' dine ça&'rmas' anlam'na gelen
bir kavram olarak kullan'lmaktad'r. Kimi ara)t'rmac'lar tebli& ve davet kavramlar'n'n ayn' anlama geldi&ini söyleseler de34 Kur’an’daki kullan'mlar' göz önüne
al'nd'&'nda iki kavram'n birbirinden farkl' anlamlar içerdi&i görülecektir. Tebli&,
Hz. Peygamber’in risaletini herkese ula)t'rmas' için kullan'l'rken davet, özellikle
slam’a mensup olmayanlar' dine ça&'rma anlam'na gelmektedir. Bu yönüyle
tebli& genel bir kavram iken davet daha özel bir anlam ta)'maktad'r. Kavram'n bu
anlamda kullan'ld'&'n', daveti anlatan ayetlerde muhatap al'nan kitleden anlamak mümkündür.
Kur’an’daki kimi ayetlerde davet edilen kimselerin inanmayanlar oldu&u35
aç'kça dile getirilirken, kimi ayetlerde de genel anlat'mdan hedef kitlenin dini
kabul edenler olmad'&'36 anla)'lmaktad'r. “Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel
ö ütle ça r ve onlarla en güzel 1ekilde mücadele et!..”37 ayeti de davetin nas'l yap'laca&' hakk'nda temel ilkeleri anlatmaktad'r.
Kavram'n yer ald'&' ayetlerden anla)'labilece&i gibi davet hiçbir zorlama
olmaks'z'n insanlar' slam’a ça&'rma anlam' ta)'maktad'r. “Dinde zorlama yoktur…”38 ayeti de bu ça&r'n'n nas'l yap'laca&' hususunda önemli bir yol göstermektedir. Buna göre davet, henüz slam’' kabul etmemi) kimselerin, hiçbir zorlama
29
Rum 30/25
Enfal 8/24
31
brahim 14/22
32
Fîrûzabâdî, Mecduddin Muhammed b. Yakub, Besâiru Zevi’t-Temyîz fî Letâifi’l-Kitabi’l-Aziz, Beyrut,
ts., 2/601.
33
Mü’min 40/60
34
Bkz. Ahmet Önkal, Rasulullah’ n -slam’a Davet Metodu, stanbul, 2000, s. 29-30.
35
Kehf 18/57; Fuss'let 41/5; ura 42/13; Hadid 57/8; Hac 22/67; Kasas 28/87; Mü’min 40/10; Saff
61/7; Nuh 71/5-8; Mü’min 40/41-43
36
Yusuf 12/108; Nahl 16/125; Ra’d 13/36
37
Nahl 16/125
38
Bakara 2/256
30
Tebli , Davet ve Emir-Nehiy Kavramlar n n E itim Felsefesi Aç s ndan De erlendirilmesi
103
yapmaks'z'n bilgiye dayanarak ve güzel ö&ütle dinin esaslar'na inanmaya ça&r'lmas'd'r. Davetin kapsad'&' alan, di&er bir deyi)le dine mensup olmayan kimselere
sunulacak bilgiler öncelikle inanç esaslar'd'r. Dinin di&er esaslar', örne&in ibadetler ve ahlak konular' hakk'nda bilgi verilebilir ancak slam’'n inanc' öncelemesi
nedeniyle insanlar ibadetleri yapmaya, ahlak kurallar'na uymaya de&il, inanmaya
ça&r'lmal'd'rlar.
Davet kavram'n'n içeri&inde bir zorlama bulunmamas'na kar)'n, iyili&i
emretme ve kötülü&ü yasaklaman'n, dine mensup kimselerin kendi özgür iradeleriyle tercih ettikleri dini ö&renmeleri aç's'ndan bir zorunluluk ya da zorlama içerdi&i söylenebilir.
c. Emir ve Nehiy
Emir ve nehiy birbirinin z'dd' olan iki kelimedir. Buna göre emir kelimesinin anlam'n' tahlil ederek z't anlam' ile nehyin de anlam' ortaya konmu) olacakt'r. Emir kelimesinin fiil kökü olan emera, temel olarak “birisinin itaat etmesini
istemek” anlam'nda kullan'lmaktad'r.39 Emretme, emredenin kendini üstün kabul
edip muhatab'n' verdi&i emre mecbur tutarak bir fiilin yap'lmas'n' istemektir.
Üstün tutma ile kastedilen, emreden kimsenin gerçekte ondan konum olarak
üstün olsa da olmasa da, kendisini muhatab'ndan ya da emri yöneltti&i kimseden
daha üstün görmesidir.40 Cümle yap's'n' ve sözün amaca uygunlu&unu inceleyen
meâni ilminin bu verilerine göre emir fiilinde muhatab'n eksik oldu&u konuda
emredenin bilgisi ya da davran') yönünden üstünlü&ü, ayn' zamanda da muhatap
olanlar aç's'ndan kabul etme hususunda bir ba&lay'c'l'k bulunmaktad'r. Buna
göre emretme dini kabul edenler için geçerli bir eylemdir.
yili&i emretme ve kötülü&ü yasaklama ile davetin hedef kitlesi aç's'ndan
farkl'l'&' )u ayette aç'k bir biçimde görülebilmektedir: “Sizden, hayra ça ran (davet
eden), iyili i emredip kötülü ü meneden bir topluluk bulunsun. -1te onlar kurtulu1a erenlerdir.”41 Ayette hayra davet etme ve iyili&i emredip kötülü&ü yasaklaman'n ayr'
ayr' zikredilmesi, iki eylemin ayn' anlamda kullan'lmad'&'n' göstermektedir. Ayn'
biçimde “Yanlar ndaki Tevrat ve -ncil'de yaz l bulduklar o elçiye, o ümmî Peygamber’e
uyanlar (var ya), i1te o Peygamber onlara iyili i emreder, onlar kötülükten meneder...”42
ayetinde emretme ve yasaklaman'n Peygambere uyanlara yap'ld'&'n'n anlat'lmas'
da, buradaki muhataplar'n dinin mensuplar' oldu&unu göstermektedir.
yili&i emretme ve kötülü&ü yasaklama ile ilgili ayetlerde bu görev tüm
Müslümanlarla birlikte43, insanlar' idare edenlere verilmekte44 ve Müslümanlar'n
birbirine kar)' bu görevi yerine getirirken ba&lay'c'l'k derecelerinin farkl' oldu&u
39
bn Faris, age, s. 88.
Abdülaziz Atîk, -lmu’l-Meânî, Beyrut, 1405, s.81.
41
Ali mran 3/104
42
Araf 7/157
43
Ali mran 3/110; 114
44
Hac 22/41; Araf 7/199
40
104
Muhiddin Okumu lar
anlat'lmaktad'r. Örne&in dostlu&a dayanan bir nasihat anlam'yla Mü’min erkek
ve kad'nlar'n birbirlerine emir ve yasaklamalar'45 ile peygamberin inananlara46 ve
aile içerisinde büyüklerin di&er bireylere emretmesi47 farkl' ba&lay'c'l'k dereceleri
gösterir.
Emir ve nehiy kavramlar'n'n içeri&indeki ba&lay'c'l'k, davet kavram' ile
kar)'la)t'r'l'nca daha aç'k olarak anla)'labilir. slam’a davet edilen insanlar, bu
ça&r'ya uymak zorunda de&ildirler. steyen kendi özgür iradesiyle bunu kabul
edebilir, istemeyen ise Allah kat'ndaki sorumlulu&u kendisine ait olmak üzere
reddetme hakk'na sahiptir. slam ne ça&r'y' yapana ne de ça&r'lan kimseye bu
konuda bir zorlama getirmez. Ancak slam’' kabul edenler için durum böyle de&ildir. Kendi iste&iyle dine giren kimse için din ba&lay'c' olmaktad'r. Bu da hem
dini ö&renmeyi hem de sosyal ve hukuki yapt'r'mlar' beraberinde getirir.
Dinin ba&lay'c'l'&'n' bireysel, toplumsal ve siyasal aç'lardan farkl' biçimlerde ele almak mümkündür. slam dini, Müslüman bir bireyden, dinin emir ve
yasaklar'n' ö&renip bunlara göre hareket etmesini ister. Bu yönüyle emir-nehiy
kavramlar', bireyin kendisinin dini ö&renmesi yönüyle bir ba&lay'c'l'k ifade eder.
Di&er bir deyi)le slam’'n özgün ö&retisinin gere&i olarak dinlerini ö&renmek zorunda olduklar' için emir ve nehiy, Müslüman bireylerin dini ö&renme hak ve
görevleri anlam'na gelebilir ki bu, onlara verilecek e&itimle Müslüman olmayanlara sunulacak dini bilgilerin farkl' oldu&u sonucunu do&urur.
Öte yandan sosyal yap'n'n kurulmas' ve sürdürülmesi aç's'ndan toplumdaki her bireye önemli görevler dü)mektedir. Bu görevlerin ba)'nda, bireylerin
kendi davran')lar'n' kontrol etmeleri ve di&erlerini de etkilemeleri gelebilir.48 Bu
etkileme daha do&rusu etkile)im, iyi ve do&ru )eyleri ba)kalar'na emretme ile
gerçekle)ir. Buradaki emretmenin ba&lay'c'l'k derecesi bireylerin konumlar'na
göre de&i)ebilir. Örne&in anne ve babalar'n, e&itiminden sorumlu olduklar' çocuklar'na iyilikleri do&rudan emredip bunlar' yapmalar'n' istemeleri ve kötülükleri
yasaklamalar' zorunlu görevleridir. Ayn' )ekilde e)ler de birbirlerinden sorumlu
olduklar' için emir ve nehiy görevlerini yerine getirmede di&erlerine göre daha
fazla ba&lay'c'l'&a sahiptirler. Ancak bütün Müslümanlar'n birbirlerine iyili&i
emredip kötülü&ü yasaklamalar', tavsiye niteli&indedir. Aile ve çevrenin görevleri
aras'nda yer alan emir ve nehiy, farkl' biçimlerde ortaya konan sosyal yapt'r'mlar
içerebilir.
Emir ve nehiy, siyasal aç'dan ise tamamen ba&lay'c'l'k ve zorunluluk ifade
eder. Devlet, bireylere iyilikleri emretme ve kötülükleri yasaklama görev ve yetki-
45
Tevbe 9/71
Araf 7/145
47
Taha 20/132
48
“Siz Kitab' okudu&unuz halde, insanlara iyili&i emredip kendinizi unutuyor musunuz?..” (Bakara
2/44) ayeti bu görevin nas'l yerine getirilece&ini ortaya koymaktad'r.
46
Tebli , Davet ve Emir-Nehiy Kavramlar n n E itim Felsefesi Aç s ndan De erlendirilmesi
105
sine sahiptir. Bu yetkiyle, insanlar'n uymalar' gereken kurallar ve s'n'rlamalar
demek olan hukuk kurallar'n' belirler ve uygular. Dolay's'yla bireylerin bu emir
ve yasaklara uymalar' da zorunludur ve uyulmamas' halinde hukuki yapt'r'mlar
kullan'labilir.
SONUÇ
E&itim felsefesinin ilgilendi&i sorunlar aras'nda yer alan “neyi, kime, nas'l
ö&retmeliyiz?” sorular'n'n dinin ö&retilece&i hedef kitle aç's'ndan ele al'nd'&' bu
çal')mada, Kur’an’da yer alan e&itimle ilgili üç kavram'n tahlili sonucunda )unlar'
söylemek mümkündür:
Her din, kendine ait e&itim anlay')'na sahiptir ve dinlerin ana kaynaklar'/kutsal kitaplar' bu anlay')'n belirlenmesinde önemli role sahiptir. Bu ba&lamda
Yahudilik, 'rksal nitelikleri nedeniyle din e&itimini sadece Yahudi olanlara özgüle)tirirken, H'ristiyanl'k evrensel olmas' yönüyle kendi mensuplar'na yap'lacak
din e&itimini ve di&er bütün insanlara dinin sunulmas'n' birbirinden farkl' tutar.
H'ristiyanl'&a göre e&itime konu olan bilgiler ve bunlar'n hangi yöntemlerle ö&retilece&i hedef kitleye göre de&i)iklik arz eder.
slam dini de ayn' )ekilde bu iki hedef kitleyi birbirinden ayr' de&erlendirir.
E&itime konu olan dini bilgiler ve bunlar'n hangi yakla)'mlarla ö&retilece&i slam’a göre de&i)iklik gösterir. Buradaki bilgilerden kas't, dinin hangi ö&retilerinin
kimlere ne kadar ö&retilece&idir. Yakla)'mlardan kastedilen ise, genel ö&retim
yöntemleri de&il, dinin ö&retiminde esas olan bilgilerin insanlara sunulma biçimi
olan emretme ya da ça&r' yapma gibi yakla)'mlard'r.
slam’'n bu alandaki yakla)'mlar'n', Kur’an’daki e&itimle ilgili oldu&u dü)ünülen tebli&, davet ve emir-nehiy kavramlar'n'n anlamlar' ve bunlar'n muhatap
ald'&' kitlelerin belirlenmesi ile ortaya koymak mümkündür. Buna göre tebli&,
slam ö&retisinin tüm insanlara ula)t'r'lmas' anlam'na gelir ki, slam hakk'nda
herkese bilgi ö&retmek olarak dü)ünülebilir. Davet ise Müslüman olmayanlar'n
hiçbir zorlama yapmaks'z'n dine ça&r'lmas', davet edilmesi için kullan'lan kavramd'r. yili&i emretme ve kötülü&ü yasaklamaya gelince bu, Kur’an’a göre özellikle Müslüman olanlara dinin ö&retilme biçimini ifade eder ve onlar için ba&lay'c'l'&' söz konusudur.
KAYNAKÇA
Ackerman, Walter I,. “Jewish Education-For What?”, American Jewish Year Book-1969, Ed.
Morris and Milton Himmelfarb, Vol.70, New York, 1969.
Aron, Isa, What is the philosophy of Jewish education? A review essay Religious Education,
Volume 94, Issue 1, Winter 1999.
Atîk, Abdülaziz, -lmu’l-Meânî, Beyrut, 1405.
Bilhan, Saffet, E itim Felsefesi, Ankara, 1991.
Catholic Church-Pope (1978-2005:John Paul II) Catechesis in Our Time: Apostolic Exhortation
Catechesi Tradendae of His Holiness Pope John Paul II to The Episcopate, the Clergy and
The Faithful of The Entire Catholic Church on Catechesis in Our Time, Slough, 1979.
106
Muhiddin Okumu lar
Çotuksöken, Betül, “E itim Kavram Üzerine”, Felsefe Aç's'ndan E&itim ve Türkiye’de E&itim, stanbul, 1996.
Fîrûzabâdî, Mecduddin Muhammed b. Yakub, Besâiru Zevi’t-Temyîz fî Letâifi’l-Kitabi’l-Aziz,
Beyrut, ts.
Halil b. Ahmed, Kitabu’l-‘Ayn, Beyrut,ts.
Hand, Michael, Is Religious Education Possible? A Philosophical Investigation, London, 2006.
Heyet, Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, ç. Dominik Pamir, stanbul, 2000.
Hudson, W. D., “Is Religious Education Possible?” New Essays in the Philosophy of
Education, eds. Glenn Langford and D.J. O’Connor, London, 1973.
bn Faris, Ebu’l-Huseyn Ahmed, Mu’cemu’l Mekâyis fi’l-Lu a, Beyrut, ts.
el-Isfehânî, Ra&'b, Mufredâtü Elfâzi’l-Kur’an, Beyrut, 1412.
Kitab Mukaddes, Kitab' Mukaddes irketi, stanbul, 1993.
Kur’an- Kerim
Levisohn, Jon A., “How to Do Philosophy of Religious Education?”, Religious Education, Vol.
100, Issue 1, Winter, 2005.
Önkal, Ahmet, Rasulullah’ n -slam’a Davet Metodu, stanbul, 2000.
Peterson, Michael L., Philosophy of Education: Issues and Options, Downers Grove, 1986.
Phenix, Philip H., Philosophies of Education, New York, 1961.
Rosenak, Michael, Roads to the Palace: Jewish Texts and Teaching, Providence, RI, 1995.
Zemah)erî, Mahmud b. Amr, Esâsu’l-Belâ a, Beyrut, 1426.

Benzer belgeler