Referans Gazetesi 12-03-2010

Transkript

Referans Gazetesi 12-03-2010
17 DENİZ TİCARETİ
11 MART 2010
CUMA
11,700 dwt’lik Muharrem Dadaylı
Dadaylılar filosuna katılacak
Yalova’daki Aykın Tersanesi’nde denize indirilen 11,700
dwt’lik “MV Muharrem Dadaylı” isimli kuru yük gemisi mayıs ayında Dadaylılar Denizcilik
Grubu’na ait Şenay Denizcilik
filosunda hizmete girecek.
Dadaylılar Denizcilik Grubu
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Muharrem Dadaylı, beş
kuşaktır devam eden denizci
bir aile olduklarını belirterek,
Muharrem Dadaylı adlı gemiyle
önemli bir adım daha attıklarını
ve filolarını büyütmeye devam
edeceklerini söyledi.
Dadaylı, Aykın Tersanesi orPeri masalı gibi başlayan UN Ro-Ro’nun öyküsü, peri masalı gibi bitiyor.
Bu masaldaki gerçekler ise üniversitelerde ders olarak okutulmaya değer, benzersiz ve dünyaya örnek olacak bir şirket öyküsünü anlatıyor.
Unutulmasın diye!
Onüç yıl önceki anılar
Cüneyt Solakoğlu’nun bu
kitapta asla göz ardı edilemeyecek emekleri, anlatımları
vardır. Bunların hepsi yaşamsal anılardır ve her biri yüksek sorumluluk mevkiindeki
tanıklıklarından oluşur. Bir yerinde der ki: “On üç sene önce çok basit bir şekilde kurulduğumuzu, kira vermeyelim diye UND’nin toplantı salonunu bir süre kullandığımızı
söylemek istiyorum. Hatta şöyle bir anım var: Kaptan Cemil
Bayülgen’i Erol Soylu Bey ile
Dedeman Oteli’nde yaptığımız
bir toplantıda yuvasından ettik.
‘Biz istikballiyiz, çok iyi çalışacağız, iki tane de gemi alacağız’ dedik. DB Deniz Nakliyatı TAŞ’deki koltuğundan ayrılarak bize geldiği zaman ben
kendisinden bir parça utanmıştım. Zira o zaman kendisine bir ofis sağlayamamıştık.
UND’nin Mecidiyeköy’deki binasının toplantı odasına bir
koltuk koyduk. Masa da devasa büyüktü. Bu on üç senede şansımız yaver gitti, işlerimiz iyi gitti. Biz uluslararası pazarda konuşulan, Edinburgh Üniversitesi’nde düzenlenen bir seminerde başlıbaşına incelenmeye alınan bir şirket olduk.”
On üç yıl önceki anılardan
geriye döner ve çok şaşırtıcı
bir toplantıyı gündeme getirir. 1
Ocak 2005 günü Almanya’dan
ziyaretçileri vardır. O tarihe ka-
OSMAN ÖNDEŞ
[email protected]
dar şirketin ikisi henüz kızakta olmakla birlikte yaklaşık 400
milyon euro tutarında 10 RoRo inşa ettirdikleri Flensburger Shiffbau Gesellschaft (FSG)
Tersanesi Genel Müdürü Fred
Garbe ve Ticaret Müdürü Uwe
Otto ziyaretlerine gelmiştir.
Toplandıkları odada Yılmaz
Ulusoy’un yanı sıra UN Ro-Ro
ile FSG arasındaki gemi ticaretinde broker’lık yapan Dr. Saruhan Bozyakalı, UN Ro-Ro
CEO’su Cüneyt Solakoğlu ve
Genel Müdürü Kaptan Cemil
Bayülgen bulunmaktadır.
Biraz sonra masa seyrekleşir. Saffet Ulusoy, Cüneyt Solakoğlu, Yılmaz Ulusoy ve Saruhan Bozyakalı bir başka odaya
geçerler. Kaptan Cemil Bayülgen misafirlerle ilgilenir.
Cüneyt Solakoğlu anlatıyor: “Bu toplantı çok bilinmez.
Normal olarak şirketin yönetim
kurulunda ele alınması gereken bir konu olduğundan, bugüne kadar ortaklarımıza açıklanmamıştır. Çoğunlukta bir kanaat var; Saffet Bey kalp krizi
geçirdi, şirketi artık takip edemez hale geldi. Hatta kontrol
kendi elinden çıktı, bu yüzden
satış istendi.
Bu kanı, dışarıdan böyle
görünen, mantıklı bir senaryodan başka bir şey değil. Çünkü bu olay; UN Ro-Ro henüz
gelişme safhasındayken, işleri
fevkalade iyi giderken yaşandı.
2005, şirketin kârını zıplattığı
ve de artık rakamlarıyla uluslararası lige çıktığı bir dönemdir.
Müthiş bir verimliliğimiz var ve
gemi sayımız arttıkça kârımız
da artıyor. Saffet Bey’in kalbi
teklememiş, hiç sağlık sorunu
yok, hatta gayet sağlıklı, biz elbirliği ile zaferimizin tadını çıkarıyorken, çok verimli bir yıl
yaşıyorken, en ufak bir şekilde
şirket içinde bir yönetim krizi,
bir tatsızlık tuzsuzluk söz konusu değilken, FSG’nin Genel
Müdürü ve Ticaret Müdürü’nün
katıldığı, muhtemelen de yeni gemi satışı için bizi ziyaret ettikleri, yani yatırımımızı
arttırmayı de düşündüğümüz
bir sırada, bu toplantıdan Saffet Ulusoy Bey, Yılmaz Ulusoy
Bey, ben ve Dr. Saruhan Bozyakalı Bey arka odaya sırf bu
nedenle çekildik. Misafirlerimizi dışarıda yalnız bırakarak satışı konuştuk.”
Neden bu kitap
Bu
sorunun
yanıtı,
Türkiye’nin ticaretinin gelişim
öyküsü olmaktadır. Cüneyt Solakoğlu şöyle devam eder: “UN
Ro-Ro’nun arkasında bir sanayi
devinin sermayesi, emeği, bilgi birikimi yok. Bu şirket, en
büyükleri de dahil, ekonomik
anlamda son derece mütevazı
ölçeklerdeki nakliyecilerin her
katmanından temsilcilerin, senelere yayılmış biçimde katılarak büyüttüğü, yapısal anlamda çok ilginç bir firma ve sadece bu yönüyle dahi irdelenmeye değer.
UN Ro-Ro’nun öyküsü peri
masalı gibi başlayan bir olay,
peri masalı gibi bitiyor. Burada zarar eden hiçbir ortak
yok. Ama alınması gereken
ibret var.
Son olarak eklemek istediğim bir husus var; bu olayda,
satışı isteyen tarafların isabetli davrandıkları ortada. Bunu
sonraki günler kanıtladığı için
kitabın hiçbir satırında, satışı
doğru göstermek gibi bir çaba görülmüyor. Dolayısıyla bu
kitabın gayesi asla, satışın ne
kadar isabetli olduğunu söylemek, ispata çalışmak değil.
Aksini düşünmek, bu kitabı
hafife almak olur.”
Muharrem Dadaylı,
Dadaylılar filosuna katılacak
dördüncü yeni gemi.
İstanbul Tersanesi’nden
Romanya’ya 5 devriye botu
SNR Holding bünyesinde bulunan
İstanbul Tersanesi, Romanya Sınır Polis
Teşkilatı için 5 adet nehir devriye botu
inşa edecek. Daha önce T.C Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait 4 adet SAR35 botunun modernizasyon projesini
başarıyla tamamlayarak kesin kabullerini
gerçekleştiren İstanbul Tersa-
nesi, ülkemizde NATO Tesis Güvenlik
Belgesi’ne sahip ender tersanelerden
biri olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Avrupa Birliği’nden (AB) sağlanan
fon ile inşa edilecek tamamen alüminyum olan 16.5 metre boyundaki botlar en yüksek sürat değerinde 50 km/
saatlik hıza erişebiliyor. Bu yıl sonuna
kadar teslim edilecek yüksek denizci-
lik ve manevra kabiliyetleri ile öne çıkan SNR 17 botları nehir hudutları boyunca devriye gezerek; gözlem, denetim, kontrol, müdahale, tutuklama gibi
görevler yerine getirilebiliyor. Sınır güvenliğinde büyük sorumluluklar taşıyan
bu botlar; görevlerini yerine getirebilmeleri için çeşitli gözleme sistemlerinin
beraberinde, makinalı tüfek ve üstün
teknolojik yeterliliği olan seyir ve haberleşme cihazları ile donatılıyor.
Devriye botları yıl sonuna
kadar teslim edilecek.
Solakoğlu’ndan veda anı
Kitabın sonunda Cüneyt
Solakoğlu’nun bir veda mektubu var ve “43 yıldan beri sektörün içerisinde bulunmuş ve bu sürenin 30 yılında UND ve Roder Dernekleri
Yönetim Kurullarında sektöre
hizmet vermiş biri olarak sizlere bu veda mektubunu yazıyorum” diye başladığı mektubuna şöyle devam ediyor:
“31.12.2009 tarihi itibariyle
UN Ro-Ro İşletmeleri AŞ’deki
İcra Kurulu Başkanlığı görevimi, 15 yıllık mesai arkadaşım ve şirketimizin genel müdürü Sayın Cemil Bayülgen’e
emanet ile aktif iş hayatımı
sonlandıracağım. Kuruluşlarından beri içinde bulunduğum
ve emek verip çalıştığım iki
şirketin (ERNAK ve UN RoRo) kendi iş kollarında ulaştığı başarı, meslek hayatımın
(hiç şüphesiz) en büyük gurur kaynağı olarak kalacaktır.
2007 yılı içerisinde büyük
çalkantılara yol açan UN Ro-Ro
satışının her şeye rağmen başarıyla sonuçlandırılması kadar,
aradan geçen iki yıl sonunda,
satışa karşı çıkanların tüm endişelerinin yersiz olduğunun anlaşılması, 43 yıllık çabamın paha biçilemez bir karşılığı oldu.
‘Ro-Ro navlunları iki misline çıkar’, ‘Ro-Ro gemilerimiz başka
yerlere gider’, ‘Şirketimiz ucuza
gidiyor, daha fazla eder’ diye
gazetelere demeç verenler artık
konuşmuyorlar. Şirket ve gemiler yerli yerinde, navlunlar (daha pahalı petrole rağmen) 2007
Ocak ayı (3 yıl öncesi) ile aynı! Buna mukabil ekonomimize
ve sektörümüze 1.3 milyar dolar kalıcı yabancı sermaye girdi.
İstanbul’dan Hopa’ya kadar tüm
Anadolu’ya yayılmış 200 ortağımız, hiç ummadıkları bu kaynak ile tarihin en amansız krizinde ayakta kalabildiler.
Hepinize, içerisinde bulunduğumuz güç koşullarda ‘kolay
gelsin!’ diyor, sağlıklı, başarılı
ve mutlu yıllar diliyorum. Allahaısmarladık... Sevgi ve saygılarımla, Cüneyt Solakoğlu.”
C M Y B
Masamın üstünde bir kitap
var. Adı “Unutulmasın Diye”...
Bu kitap “UN Ro-Ro Nasıl Satıldı” diye ikinci başlıkla tanıtılsa da dünyada bir benzeri
olmayan bir başarının simgesi
UN Ro-Ro’nun öyküsüdür.
Yıllarca UN Ro-Ro’nun yaşamında basın danışmanı olarak vefalı bir basın mensubu
kimliğiyle yer almış, seyrederek nice olaylara, gelişmelere
tanık olmuş, kişiliğiyle, saygınlığından asla ödün vermeden
hizmet üretmiş, hayranlıkla tanıdığım İlker Altun bu müstesna eseri inşa etmiş.
Bu eserin özünde, UN RoRo’yu yaratan her bireyin emeği var, sözü var, mutluluğu var,
kızgınlığı var, kuşkusu dahi
var. UN Ro-Ro’yu satışa götüren tüm bu karmaşık duygular
selinde bir isim var ki, onun
adı Cüneyt Solakoğlu. Eseri
okuyanlar orada ileriyi gören,
doğruları değerlendirme yeteneğiyle hayranlıktan öteye saygıyla seyredilecek bir işadamını göreceklerdir.
Bu eser, dünyada benzeri
olmayan bir ortaklığın yarattığı UN Ro-Ro armatörlük, işletmecilik ve liman işletmeciliği şirketleri grubunun başından
sonuna yaşam öyküsünü naklederken, tüm dünyaya benzersiz bir işletmecilik dersi de
vermektedir. Yine bu eser, muhakkak üniversitelerde yardımcı ders kitabı gibi okunmalı,
önerilmeli ve bir tez gibi değerlendirilmelidir.
taklığıyla büyük özveriyle inşa ettikleri Muharrem Dadaylı gemisinin Dadaylı Denizcilik filosunun
dördüncü en yeni gemisi olduğunu belirtti. Muharrem Dadaylı
11,700 dwt geminin en son uluslararası denizcilik kurallarına göre
her türlü kuru yük ve konteyner
taşıma amaçlı olarak onsekiz ayda inşa edildiğini söyledi.
Aykın Denizcilik Yönetim
Kurulu Başkanı Ali Aykın ise,
denize indirilen kuru yük gemisinin çok zor ekonomik koşullar altında inşa edildiğini ve
tersaneciler olarak hiçbir destek
görmediklerini söyledi.
C M Y B