Bandırma Limanı

Transkript

Bandırma Limanı
610107
9 772147
MARİNA uLİMAN uDENİZ TİCARETİ
Yıl: 1 / Sayı: 4 / KASIM-ARALIK 2015
Fiyatı: 20 TL
ÜRK LİMANLARI
DÜNYA DEVLERİNİN İLGİ ODAĞINDA
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
2-3
İmtiyaz Sahibi
LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam
Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti.
adına
Selçuk ONUR
GELİŞEN KRUVAZİYER
TURİZMİ VE GALATAPORT
H
er ne kadar üç tarafımız denizlerle
çevrili desek de, bu bizim denizi çok
sevdiğimiz ya da denizci bir ulus olduğumuz sonucunu getirmez. Ortada her gün
büyüyen bir deniz turizmi pastası var ama
karnımız tok, bizim yerimize komşular yesin ısrarındayız.
Cruise ile seyahat edenleriniz vardır. Lütfen anımsayın! Cruise, Karaköy Limanı’na
yanaşmış. Son derece modern bir gemiye
bineceksiniz. Ancak, geçtiğiniz yer İkinci
Dünya Savaşı’ndan kalmış gibi. Yukarı çıktınız, gemiden sizi uğurlamaya gelenlere
bakıyorsunuz, aşağısının da bir mezbelelik
olduğunu fark ediyorsunuz. Terminal diye
nitelendirilen binanın tepesinin bir kısmı
yosunlaşmış veya samanlarla kaplı. Bu
manzara modern Türkiye’ye yakışıyor mu?
GALATAPORT BİR AN ÖNCE
HAYATA GEÇİRİLMELİ
Sevgili Kaptan Savaş Ercan, DTO İzmir
Şubesi’nde yaptığı bir konuşmada ‘Limanlar evlerimizin kapısıdır’ demişti. Ne kadar
doğru bir tanımlama. İnsanların kapıyı açtıkları zaman gördükleri manzara, evle ilgili bir intiba oluşturur. Sizi önce kapınızın
önü ile tanırlar. Temiz, düzgün ve cezbedici olursa insanlar sonrasına pozitif bakar.
Eğer baştan negatif girilirse içerde ne yaparsanız yapın o pürüz aklınıza gelecektir.
İşte bu pürüzü gidermek için görevi Doğuş Holding aldı. İnanıyorum ki, en kısa
sürede Türkiye’ye yakışır bir kruvaziyer limanı yapacaktır.
www.marin-port.com
PİLOTAJ-RÖMORKAJ
Kruvaziyer gemisi; ayak bastı, sağlık ve fener rüsmu gibi engelleri aşmış sonunda limanına yanaşıyor. Hoooop diyorsun daha
çilen bitmedi. Seni kılavuz kaptan eşliğinde römorkörlerle yanaştıracağız. Bunun
için de henüz yeni zam yaptığım VTS bedellerini ödeyeceksin. Yahu diyor kaptan;
ben buraya defalarca yanaştım, yolu biliyorum. Olmaz, pilotaj-römorkaj hizmeti
almaya mecbursun! Yani özetle, makul ve
mantıklı olmayan kararlar alıyorsun. Adam
gemisine römorkör değdirtmek istemiyor.
Çünkü başta, kıçta, ortada dev gibi thruster; ama unutulan bir şey var: Gemilere
baş pervane takılmasının sebebi römorkör almamak içindir. Sen, bir de römorkör
mecburiyeti getiriyorsun.
KOMŞU PROMOSYON GETİRİYOR
BİZ ENGEL ÇIKARIYORUZ
Kimse size ülkenizi ucuza satın, hizmetleri yok pahasına verin demiyor, ama sizi
tercih etmelerini sağlayacak politikalar
üretme zorunluluğunuz var. Çünkü, gemileri ülkesine çekmek için her türlü kolaylığı
sağlayan komşularınız bulunuyor. Komşularımız dev gemileri çekmek için promosyon yöntemleri geliştirirken, siz ‘bize gelmeyin’ anlamı taşıyan kararlar alıyorsunuz.
İki yıl önce 2 milyon 240 bin olan yolcu sayısı geçen yıl 1 milyon 790 bine gerilemiş.
Kruvaziyer sektöründe limandan çok şehirler kazanır. Sonuçta kruvaziyer gemileri
gelmeye devam edecek. Önemli olan bu
sayıyı artırmaya yönelik hamlelerdir.
NE YAPILMALI ?
Römorkaj-pilotaj mecburiyeti gözden geçirilmeli.
Fener ve sağlık sıhhiye başta olmak üzere
devlet rüsumları çağdaş tanımlarla yer değiştirmeli.
Cruise operatörlerinin ülkemize getirdiği
gemi sayısı, belli bir oranı geçtiğinde teşvikler almalı. Kruvaziyer gemilerinden bir
bedel tabi ki alınsın ama cruise şirketleri
bu bedelin ne olduğunu bilsin ve o barajı
aşmak için daha fazla gemi getirecek şekilde planlar yapsın.
Devletin bu yöndeki politikaları oluşturulurken, maliyet hesabı değil, ülkelerin yarıştığı unutulmasın.
2016 yılının ülkemize hayırlar getirmesini
diliyorum. Saygılarımla.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Burak GÜNER
Genel Yayın Koordinatörü
Emine Ayşe ONUR
Reklam ve Halkla İlişkiler
Evrim Elif CEDİZ
Yeşim AKIN
Görsel Yönetmen
Yasin KÖYCÜ
BENELUX Satış Temsilcisi
Hüseyin AKYEL
Yayın Danışmanı
Oruç KAYA
Danışmanlar Kurulu
Denizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ,
Kapt. Savaş ERCAN, Geza
DOLOGH, Can BESEV
Karayolu: Zahit SAĞLIK,
Şenol ÇAK, Mine KAYA
Havayolu: Musa ALİOĞLU
Demiryolu: İbrahim ÖZ,
Yaşar ROTA
Gümrük: Osan BAŞTA
Almanya Temsilcisi
Doğan PÜRSÜN
Hollanda Temsilcisi
İlhan KARAÇAY
İngiltere Temsilcisi
Tahsin ÖZALAN
Yayın Türü
Ulusal Süreli
Yayına Hazırlayan
LOJiMEDYA
Büyükşehir Konutları, Çamlık Cd.
A:28 Bl. D:28
Beylikdüzü - İSTANBUL
Tel: 0212 251 86 70
0212 853 34 00
[email protected]
[email protected]
www.lojiport.com
CTP ve Baskı
Expres Grafik Baskı Sistemleri
Matbaa ve
Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti.
İkitelli O.S.B Deposite İş Merkezi
A6 Blok No: 309 Başakşehir İSTANBUL
Tel: (0212) 671 61 51
Dergimizde yayınlanan
yazı ve fotoğraflar
izinsiz kullanılamaz.
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
İÇİNDEKİLER
Ambarlı Limanı, en baştan doğru
kurgulandığı için tıkır tıkır işliyor
4-5
19
İzmit ve Nemrut Körfezi’ndeki terminaller her sabah yeni
bir sorunu tartışırken, İstanbul’un merkezinde bulunan
Ambarlı Limanı, limancılık faaliyetleriyle sürekli gelişiyor.
22
Hopaport’un yükselişi
dikkat çekiyor
26
Denizin demiryolu
ile buluştuğu yer:
Bandırma Limanı
Hızlı büyümesini her geçen yıl biraz daha yukarıya taşıyan Hopaport, yeni projeler ve yatırımlarla
yoluna hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki yaz konteyner
de elleçlemeye hazırlanan liman,
bölgedeki ticaret üzerinde söz
sahibi olabilmek için demiryolu
bağlantılarının yapılmasını bekliyor.
Gemi başına günlük 10 bin ton,
yıllık bazda ise 11 milyon ton
elleçleme rakamlarına ulaşan
Bandırma Limanı, Bursa’nın
otomotiv ihracatında önemli
bir rol oynamaya da talip…
14
38
APM, vinç
operatörlerini
simülasyonla
eğitiyor
28
Asyaport,
“stratejik
liman” olma
yolunda
30
www.marin-port.com
Bir iş yeri düşünün! İşiniz yat ve tekne inşa etmek.
Ama üretim yapacağınız yere giremiyorsunuz.
Çünkü, içerde artık misafirlik sınırlarını aşan başka biri var. Bin 200 tonluk çelikten oluşan ve dünyanın en büyük 100 süper yatından biri olan 67
metrelik PHEROUSA’dan söz ediyoruz…
Arkas, 30 ADR’li
araç ve yabancı
ortakla kimyasal
ürün taşıyacak
Yeşilyurt Limanı
Karadeniz’i dünyaya
entegre ediyor
Karadeniz ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri olan Yeşilyurt
Limanı, geride bıraktığı her geçen
sene biraz daha büyüyerek adından
söz ettiriyor.
Bu tekne, tam 17 ev yedi…
Kıbrıslı denizciler prosedürlerin
kaldırılmasını istiyor
34
55
Bulunamayan
büyük hazineler
42
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
KISA KISA
Mersin Limanı’nda yük
trafiği yüzde 2 azaldı
6-7
Mersin Limanı’nda 2015 yılının
ilk 9 ayında yük trafiği yüzde 2
azalışla 23 milyon tona geriledi. Limandaki yükleme tonajı
da yüzde 3 oranında düştü.
İlk 9 aylık dönemde Mersin
Limanı’na uğrayan gemi sayısı
da yüzde 9 azalarak 3 bin 105
adet olarak gerçekleşti.
Evyapport, hareket
saatinde rekor kırdı
Evyapport Limanı, limana
gelen MSC Paloma adlı geminin operasyonunun 22
saatte ortalama 101 hareket/
saat performans ile tamamlanması sonucu bir rekora
imza attı. Böylece Evyapport
Limanı daha önce 93 hareket/saat olarak kayıt edilen
rekor değerini tazelemiş
oldu.
Yılın Marinası: D-Marin Didim
Skal International İstanbul
tarafından bu sene 18.’si düzenlenen Skalite Ödülleri’nde
“Marina İşletmeciliği” kategorisinde güçlü rakiplerini
geride bırakarak ödülün sahibi oldu. Türkiye’nin resmi
giriş limanlarından biri olan
D-Marin Didim, 8-70 m arasında değişen ve 90’ı süperyat
olmak üzere toplam 576 tekne
bağlama kapasitesi ile deniz
tutkunlarını ağırlıyor.
Türkiye’nin en büyük feribotu
deneme seferinde
Tatvan İskelesi’ndeki tersanede
dört yılda inşa edilen ve geçen
aylarda tamamlanan feribot, Van
Gölü’ndeki ilk deneme seferini
başarıyla yaptı. 136,5 metre uzunluğa, 24 metre genişliğe ve 50 vagon taşıma kapasitesine sahip yedi
katlı feribotun 4 bin ton yük taşıma
kapasitesi bulunuyor.
www.marin-port.com
Antalya’da kruvaziyer
sezonu M/S Hamburg ile
Port
Akdeniz-Antalya
Limanı, 2015 kruvaziyer
sezonunu Bahama bandralı M/S Hamburg isimli
yolcu gemisi ile kapattı.
Son yolcu gemisinin de
gelmesiyle birlikte 2015
kruvaziyer sezonunu kapatan Port Akdeniz-Antalya Limanı’na bu sene
55 yolcu gemisi ile birlikte
toplamda 168 bin yolcu
geldi.
Kimya devleri Çandarlı’yı
mercek altına aldı
Türkiye’nin kimya devleri,
10 milyar dolarlık yatırımla
kurmayı planladıkları kimya
ihtisas bölgesi için Kuzey
Ege Çandarlı Limanı’nı mercek altına aldı. İlk etapta 25
firmasının faaliyet göstereceği Chemport için 2.5 yıldır
Bandırma’da yatırım planları
yapan kimya sanayicileri,
Çandarlı’da incelemelerde
bulundu.
HOPAPORT
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
KISA KISA
Aliağa, dünyanın en önemli
liman bölgesi olacak
8-9
Aliağa Ticaret Odası Başkanı
Adnan Saka, önümüzdeki
süreçte Aliağa’nın dünyanın
en önemli liman bölgelerinden biri olacağını belirterek, “Aliağa liman ve lojistik
sektöründe yakın gelecekte Türkiye’de ve dünyada
önemli bir misyonu üstlenecek” dedi.
Ülkemi̇zi̇n Geleceği̇ İçi̇n ÇalişiyORUZ
Robert Yıldırım ilk 100’de
Liman sıkıntısı İstanbul’a
250 bin turist kaybettirdi
Lloyd’s List Gazetesi, dünya
denizcilik sektöründe 2015
yılının en etkili 100 ismini
kamuoyuna açıkladı. Yılport
Holding İcra Kurulu Başkanı
Robert Yüksel Yıldırım, listeye 73’üncü sıradan giren tek
Türk denizcisi oldu.
Kruvaziyer turizminin uğrak limanı haline gelen
İstanbul’un, büyük gemileri
alacak limanı olmaması nedeniyle turist kaybı yaşıyor. 3
bin 500 yolcu kapasiteli kruvaziyer gemilerinin limana
alınamadığını kaydeden Tura
Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkut Öner, bu engellemeler yüzünden 30 cruise seferinin iptal edildiğini, kaybın
ise 250 bin turist olduğunu
söyledi.
HEM K AR A , HEM DENİZ SINIR K APISI OL AN ÜLK EMİZİN TEK LİMANI
Borusan Limanı’nın araç
yükleme kapasitesi %25 arttı
Borusan Lojistik Borusan Limanından Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı İbrahim Dölen, Borusan
Lojistik’in Gemlik’te bulunan Borusan Limanının stratejik konumu
açısından hem ülke ekonomisi
hem de Marmara Bölgesi için olan
öneminin altını çizerek, bu yıl yaptıkları yatırımlarla limanının bitmiş
araç elleçleme kapasitesini yüzde
25 büyüttüklerini belirt
www.marin-port.com
Türkiye’nin limanlarına uğrayan gemi
sayısı Ekim’de bir önceki aya göre yüzde
5,3 düşüşle 6 bin 351
oldu. Bir önceki ayda
gemi sayısı 6 bin 709
seviyesindeydi.
KAPALI
ALAN
AÇIK
ALAN
1346
18.22o
102.462
METRE
TAHIL DEPOLAMA
Limanlara uğrayan
gemi sayısı azaldı
RIHTIM
296 Türk bayraklı
geminin 20’si tutuklandı
2015’in ilk 11 ayında
Avrupa limanlarına denetime giren 296 Türk
bayraklı gemilerden,
20’si PSC Müfettişleri
tarafından tutuklanırken, Türk bayraklı gemilerin performansında
büyük düşüş yaşanmaya başladı.
10.000
TON
TANK TERMİNALİ
METREKARE
38.300
METREKÜP
ÇİMENTO TERMİNALİ
METREKARE
8.300
TON
HER TÜRLÜ ELLEÇLEMEYE UYGUN MAKİNE PARKI
PARK DENİZCİLİK VE HOPA LİMAN
Ortahopa Mah. Liman Cad. 08600-Hopa/Artvin
Tel :+90 466.3512259
Fax :+90 466.3514791
e-mail:[email protected]
www.hopaport.com.tr
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
KISA KISA
Safi Holding, İzmir Alsancak
Limanı’na da talip
10-11
2016’nın ilk yarısında ihale
tarihi bekleyen Alsancak
Limanı’na ilk talip belli oldu.
Derince Limanı 543 milyon
dolar özelleştirme bedeliyle
alan Safi Holding, İzmir için
ihaleye gireceklerini açıkladı. Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı tarafından 2012
yılında ‘Kruvaziyer Limanı’
ve ‘Yük Limanı’ olarak ikiye
ayrılan liman, AVM projesi
nedeniyle kentte uzun süre
tartışma konusu olmuştu.
Balıkesir’e iki büyük
liman müjdesi!
Yatçılar hedef büyüttü
İhracatta sıkıntı yaşayan yatçılık sektörü Hazine destekli
kredi kefaleti ile hedef büyüttü. 2 yılda 3 kat büyüyecek
olan sektör, 300 milyon dolar
olan ihracatını 1 milyar dolara
ulaştıracak. Sektör Rusya’daki
açığı da Arap ve Avrupa pazarı ile aşacak.
Yılda 80 bin kruvaziyer turisti
ağırlaması beklenen Ayvalık liman projesinde, oteller,
ticari alanlar ve müzeler yer
alacak. Asos ile Antandros’a
feribot ulaşımı sağlanacak
liman, Kazdağları’nda doğa
turizmine imkan verecek.
Bandırma’ya da Türkiye’nin
ikinci büyük yük limanı inşa
edilecek.
Bu yıl süperyat
piyasası rekor kırdı
Dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin
ardından süperyat piyasası, yüksek toparlanma
oranıyla rekor rakamlara
ulaştı bile. Küresel krizin
ardından toparlanan sektör, şuanda son yılların en
yüksek seviyesine erişti.
www.marin-port.com
Ekol Lojistik, yeni
Ro-Ro Limanı’nı
Topçular’da hizmete
sokuyor
Türkiye dışında 11
ülkede
temsilcilikleri ve şirketleri bulunan Ekol, Yalova
Topçular’da gelecek
yıl devreye sokacağı
yeni Ro-Ro Limanı
ile 2015 rakamlarıyla
yaklaşık 100 bin TIR’ı
trafikten
çıkarmış
olacak.
Beşiktaş Tersanesi, gemi
tamirinde en büyük
olmak istiyor
2007 yılında Yalova Tersaneler Bölgesinde 160
bin metrekare dolgu alanı
üzerine kurulan Beşiktaş
Tersanesi, bölgenin en büyük tamir-bakım tersanesi
olmak amacıyla, Güney
Kore STX Tersanesi’nden
386 metre boyunda yüzer
havuz satın aldı.
12-13
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
KISA KISA
DP World Yarımca Limanı’na
ilk gemiler geldi
Kocaeli’nin Körfez İlçesi’nde
yapımı tamamlanan DP
World Yarımca Limanı çalışmaya başladı. Dev konteyner gemileri limana gelerek
yüklerini boşalttı. Maersk
Bulan ve Georg Maersk konteyner gemileri DP World
Yarımca Limanı’na gelen
Maersk Bulan ve Georg
Maersk, limanın ilk gemileri
olarak kayda geçti.
Deniz çalışanları yıpranma
paylarını geri istiyor
Denizsiz kent Ankara’da
8 bini aşkın kaptan var
Türkiye Denizciler Sendikası,
gemiadamlarına
yıpranma
paylarının verilmesi için bir
çalışma hazırladı. Denizciliğin
kendine has zorlu çalışma koşullarına maruz kalarak yıpranan, meslek ömürleri kısalan
gemiadamları, denizde fiilen
çalıştıkları her yıla karşılık (90)
günlük itibari hizmet süresi
elde ediyorlardı.
Denizi olmamasına rağmen
8 bini aşkın amatör kaptanın
bulunduğu Başkent’te, kimya mühendisinden doktorluğa kadar farklı mesleklerden
denizseverler, ‘Amatör Denizci’ ve ‘Kısa Mesafe Deniz
Telsizi’ seminerinin ardından
dümenin başına geçerek
mavi sulara açılıyor.
İstanbullines 87 milyon
lira tasarruf ettirdi
2015 yılında Eskihisar-Tavşanlı ve Ambarlı Bandırma
hatlarında taşıdığı 1.9 milyon araç ve 7.1 milyon yolcu
ile İstanbul trafiğinden 980
kilometrelik araç çekti. Yıl
boyunca taşınan araçların
karayolunu dolaşmak yerine feribotları tercih etmesi
ile benzin tüketimi azaldı,
milli ekonomi 87 milyon lira
tasarruf etti.
www.marin-port.com
Koç Üniversitesi’nde
Denizcilik Forumu’ kuruldu
Koç Üniversitesi bünyesinde Türkiye’nin denizcileşmesine katkıda
bulunmak ve denizcilik
alanında yürütülen çalışmaların
üniversite
bünyesinde bir bütün
olarak ele alınması amacıyla Denizcilik Forumu
kuruldu.
Kadının adı denizde de yok
Akdeniz Koruma Derneği’nin
yaptığı araştırmaya göre,
kadınların balıkçılık faaliyetlerine katılımı resmi kayıtlara
yansımıyor. Fiilen avcılık yapan kadın balıkçıların varlığı
ya bilinmiyor ya da göz ardı
ediliyor. Kadınlar bir yandan
sektöre ciddi düzeyde katkı
sağlarken diğer yandan da
önemli sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
YAT İNŞAA
BAKIM-ONARIM
2. EL ALIM-SATIM
Mevcut 8.200 m2’lik kapalı alanın
4.700 m2’lik bölümünde, ahşap,
sac, alüminyum ile 75 metreye
kadar yeni yat, tekne ve römorkör
üretilmektedir.
Güvenlik kameralarıyla 7/24
izlenen tersanede 75 metreye
kadar, her tip tekne için bakım,
onarım ve konaklama hizmeti
verilmektedir.
Her tip ve boyda ikinci el tekne
(yat, yolcu teknesi, balıkçı teknesi, sürat teknesi, römorkör v.b.)
alım-satım ve işlemleri yapılmaktadır.
Aydıntepe Mah. Sahilbulvarı Cad.
No.: 118 Tuzla / İstanbul
Tel : 0216 493 81 81/493 34 50
Fax : 0216 493 81 80
www.pirlanttersanesi.com
info@pirlant ter sanesi.com
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
APM’nin
14-15
vinç operatörlerine
simülasyonlu eğitim
APM Terminals İzmir’in dev vinçlerini kullanacak operatörler,
gerçeğinin birebir aynısı simülatörlerde eğitim görüyor.
F
www.marin-port.com
aaliyete geçtiğinde Ege Bölgesi’nin en büyük
konteyner terminali olacak APM Terminals
İzmir, ilk fazının tamamlanması ve ticari operasyona başlamasının yaklaşması nedeniyle
vinç operatörlerinin simülasyon eğitimlerine
başladı. Bu ayın başında kullanımına açılan
son teknoloji ile donatılmış, aynı anda üç
kişinin eğitim almasına olanak sağlayan simülasyon odasında, limanda kullanılacak dev
vinçlerle birebir aynı ekipmanlar kullanılarak
operasyon canlandırılması yapılıyor ve vinç
koltuğuna oturan operatörler gemi yükleme
ve tahliye eğitimi alıyor.
16-17
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Vinçlerin ve diğer konteyner elleçleme ekipmanlarının Ocak ayında tamamlanarak,
kurulum, test ve eğitim süreçleri gerçekleştirilecek. APM Terminals İzmir’in 2016
yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi planlanıyor.
Tecrübe kazanıyorlar
www.marin-port.com
7 adet yüksek çözünürlüklü 70 inç led ekran, 3
boyutlu hareket edebilen kabin platformu ile
donatılmış ve ayrıntılı performans raporları üretebilen yazılımla zenginleştirilmiş simülatörde günlük hayatta operasyon esnasında yaşanabilecek
gece - gündüz değişimi, yağmur, kar veya sis gibi
olaylar simülasyonda birebir tecrübe edilerek,
oluşabilecek tüm hava koşulları ve beklenmedik
durumlara karşı hazırlıklı ve eğitimli olunması hedefleniyor.
Senaryolar gözden geçiriliyor
APM Terminals İzmir Genel Müdürü Mogens
Wolf Larsen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu
simülatör, Ekim ayında terminalimize gelen dev
STS vinçleri ve ileri teknolojiye sahip RTG vinçler
dahil birçok farklı ekipmanı simüle edebilmektedir. Buradaki hedefimiz tecrübeli veya tecrübesiz tüm operatörlerimizin ekipmanın üzerine
çıkmadan önce, kapsamlı olarak tüm eğitimlerini
simülatör üzerinde yapmak ve oluşabilecek
tüm senaryoları uygulamak. Bu simülatör ile
verdiğimiz eğitimlerle hem daha profesyonel
operatörler yetiştirmeyi, hem de tüm olumsuz
koşulları simülatör ile tecrübe edip, gerçek hayatta karşılaştığımız durumlarda en güvenli şekilde
operasyon yapmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer
verdi.
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
Ambarlı Limanı
18-19
baştan doğru kurgulandığı
için tıkır tıkır işliyor
İzmit ve Nemrut Körfezi’ndeki terminaller her sabah
yeni bir sorunu tartışırken, İstanbul’un merkezinde 7
terminalden oluşan Ambarlı Limanı, sadece limancılık
faaliyetlerine odaklandığı için sürekli gelişiyor.
Altan Köseoğlu
A
mbarlı’yı kurarken başından itibaren doğru
planladıklarının altını çizen Altaş Yönetim Kurulu
Başkanı Altan Köseoğlu, “Keşke İzmit’te de, Nemrut’ta
da böyle yapılabilseydi. Ambarlı’da 7 terminal var.
Başından beri prensibi konulmuş, düzeni sağlanmıştır.
Planlamaları ve limandaki tüm altyapı faaliyetleri kurulan tek bir şirket üzerinden yürütülür. Böylece terminaller, asıl işleri olan elleçleme faaliyetlerine yönelir.
Bu, kurumsal bir yapıdır. Ambarlı’nın büyümesi de, kaliteli bir hizmet ve doğru servis sunulması nedeniyledir.
Haydarpaşa’da hala doğru düzgün bir servis verilemiyor. Gemiler de daha iyi servis aldığı yerlere gider. Daha
makul bir paraya, daha kaliteli bir ceket alacaksanız
onu tercih etmez misiniz?” diye konuştu.
Römorkaj ve pilotaj
rekabete açılamaz
Dönem dönem gündeme gelen ve özellikle Nemrut
Körfezi’nde yeniden alevlenen kılavuzluk ve römorkaj
hizmetlerine de değinen Köseoğlu, bu konuda da
şunları söyledi: “Pilotaj ve römorkaj hizmetleri, liman
hizmetlerinin bir cüzüdür. Limanları dışlayarak, bu
hizmeti vermeye çalışırsanız sıkıntı doğar. Bu iş rekabete açılamaz. Rekabete açılamayan bir işte düzenleme
yapmanız lazım. Oradaki iskelelere ayda 1-2 gemi gelir.
(Zaten burada liman yok, yüzde 90’ı iskeledir. Liman,
Türkiye’de iki elin parmakları kadardır.) Limanlar, aldığı
hizmet kalitesinden memnun. Memnun olmayan kim,
ona bir türlü anlam veremiyorum. Bu şekilde bir hizmet
yürüyor, kavga niyedir? Bu işin yüzde 90’ını zaten li-
manlar yapıyor. İzmit ve Nemrut’ta özel sektör yapıyor,
tekel olmasın diyorlar. Peki nasıl olacak? Ambarlı’da
ne? Tekel. Mersin’de ne? Tekel. Antalya’da ne? Tekel.
Bu senin özelleştirme sisteminden doğruböyle geldi.
İzmit’te tekeli vardı da birisinin, o mu alınmıştır ellerinden? Derince’nin tekeli var, kendine gelecek
gemiler için rantabl ise verimli bir şekilde çalıştırsın.
Limanların devre dışı bırakılmasından rahatsızlık duyuluyor deniyor. Limanlarda öyle bir rahatsızlık da
olduğunu düşünmüyorum. Anlaşılmaz bir kavgadır
gidiyor. Bu işin kurucusu, 1993-94’te planlayan benim.
Çanakkale’de, Bartın’da, Gemlik’te özelleştirilmişti. Limanlarda ihtiyari kılavuzluk vardı. İhtiyari olanbir yerde,
kaptan isterse kılavuz alır, isterse almaz.On kere girip
çıktıysa niye alsın? Şimdi ne oldu da, geminin bu kadar
rahat yanaşacağı yerde pilotaj-römorkaj mecburiyeti
getirildi. Boyuna oynadılar, yok römorkör güçleri şöyle
olsun, yok tonajı şu olsun. Bunlar doğru şeyler değil.
Römorkör güçlerinin ne olacağını hizmeti veren hesap
etmez mi? Kaptan, kendisine gönderilen römorkörün
kakalak olduğunu görürse reddeder.”
20-21
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Kavga, rantın
paylaşımında çıkıyor
Kılavuz ve römorkajın Türkiye’de son derece kaliteli verilen bir hizmet haline geldiğini kaydeden
Köseoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Eskiden bu
hizmetlerin doğru düzgün verildiği söylenemez.
Güçsüz römorkörlerle iş görmeye çalışıyorduk.
Daha evvel özel pilotaj hizmetleri vardı, 93-94’te bu
daha da geliştirildi. Hizmet kalitesi, birçok ülkeden
daha önde fakat, belki yapısal yanlışlıklar yapılmıştır.
1998’deki yönetmelikte, İzmit ve İzmir’de özel sektörün limanlardan bağımsız bir düzenlemesi oldu.
İlk tepkiler geldi. Yapılan operasyonlar ne kadar kaliteli olursa olsun, limanların devreden çıkartıldığı
limanlara verilen servisi, özel sektör, yine devletin
de denetlediği bir fiyatla yapmasına karşın, sıkıntı
oldu. Tabi İzmit’te bir ara konsorsiyum olarak çalışan
iki grup da, İdare’nin de hatasıyla ayrıldıktan sonra,
anormal fiyat indirimleri yapıldı. Ve ciddi zararlar
veren vahşi bir rekabet yapısı ortaya çıktı. Daha
sonra konsorsiyum tekrar kendi içinde düzenlendi.
Şimdi ise bana göre doğru düzgün hizmet verilen bir
yerde, ‘kim bunu nasıl paylaşacak’ diye bir kavga var.
İdare de bu konuda ciddi bir tedbir alamadı. Türkiye,
en yüksek kalitede römorkör imal edip, dünyanın her
yerine ihraç eden bir hüviyete kavuştu. Böylece bir
sanayi de oluştu. Devletin ön gördüğü bazı düzenlemeler sonucu bu gelişmeler oldu. Şimdi ise, kurallar
kanunlar nasıl karıştırılır ona uğraşıyorlar. Sistem her
yerde düzgün. Nerede düzgün değil İzmit’te, orada
da mesele değerin nasıl paylaşılacağı meselesidir.”
Dozvola, Türkiye’ye tepki olarak doğdu
nakliyecinin belini büküyordu. Araçları Ro-Ro’ya
bindirmek bizim için çok ciddi bir maliyetti. Ro-Ro’ya
gelince yapmamız gerekiyordu yaptık. Belki yüksek
maliyetli oldu ama dengeler oluştu, nakliyeciler son
derece sağlıklı bir girişimde bulundu. Bugün RoRo tamamen kendi ticari yapısında gayet düzgün
çalışıyor. Batıya giden yükler için doğuda terminal
kurarsanız, sevkte güçlük çekersiniz. Ambarlı’da da
bir Ro-Ro terminali ihtiyacı vardı, U.N Ro-Ro da bunu
yaptı” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin en büyük hatasını ‘Vaktiyle
sınırlarından her geçen kamyondan tekerlek basmasına göre para alma hesapları
yapması’ olarak açıklayan Altaş Yönetim
Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu, “Belgeye
bağlanıyoruz, onlar geçince ona göre de para
alacağız diyorlardı. Biz belgeleri hazırladık,
daha baskıdayken, sisteme sokamadan Bulgarlar, belgeyi yaptı ve parayı da ceplerine
koydu. Böylece Avrupa ve Türkiye de, dozvola ile tanışmış oldu. Tabi siz bir hareket
yaparsanız, karşılığını da görürsünüz”
ifadelerini kullandı.
www.marin-port.com
U.N Ro-Ro’nun
Ambarlı kararı doğru
U.N Ro-Ro’nun Pendik’ten yaptığı seferlere Ambarlı’yı
da ekleme kararını olumlu bulan Altan Köseoğlu, “U.N
Ro-Ro Ambarlı’yı kapadıktan sonra epey bir sıkıntı
yaşadı. Çünkü, Pendik’teki terminal ne kadar iyi olursa
olsun Anadolu Yakası’na gitmek için bir köprü geçişi
yapmanız gerekiyor. Ambarlı’yı besleyen konteyner
operasyonu bu bölgeye konuşlanan firmalarca
gerçekleştiriliyordu. Hem arsa değerlenmeleri, hem
de bu sanayinin batıya kaymasıyla Yenibosna’da
birkaç firma kaldı. En önemlisi de, nakliyede
büyük sorun yaşanıyordu, çünkü belge problemi
İDO hattının işlemesi sıkıntılı olabilir
Yine Ambarlı terminaller bölgesinden Ro-Ro hattı kurma çalışmaları yapan İDO’yu da
değerlendiren Köseoğlu, “İDO Kumport’tan Topçular’a Ro-Ro çalıştıracak, işler mi işlemez mi?
Bana sorarsanız yola paralel bir hattın bu ülkede işlemesi zor. Biz Deniz Nakliyat döneminde
Tekirdağ’dan Bandırma’ya geçirmeyi denedik olmadı. Ama doğal olarak buradaki hareketin de
belli bir bölümü Bandırma’ya da kayacaktır. Köprüden karşıya, ya da gemiyle Anadolu yakasına
geçip oradan uluslararası hatlar aracılığıyla yurtdışına giden TIR var ise onlar artık o servisi
kullanmayabilir. Sonuç olarak İDO’nun bugünkü şartlarda elindeki gemiler yaşlandı. Buradaki
terminal ne zaman kurulacak? En az 3-4 yıl alır. Böyle bir hattın küçük bir gemiyle bir model
olarak işletilmesinde yarar var” diye konuştu.
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Bürokrasiyi azaltıyoruz
Hopaport’un
22-23
yükselişi
dikkat çekiyor
Hızlı büyümesini her geçen yıl biraz daha yukarıya taşıyan Hopaport, yeni projeler ve yatırımlarla
yoluna hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki yaz konteyner de elleçlemeye hazırlanan liman,
bölgedeki ticaret üzerinde söz sahibi olabilmek için demiryolu bağlantılarının yapılmasını bekliyor.
Ü
lkede ve dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara
rağmen geçtiğimiz yıl işlem hamcını 2014 yılına göre
yüzde 20 artırarak iyi bir sezon geçiren Hopaport, küçük
ölçekli bir liman olmaktan çıkıp, orta ölçekli bir liman
olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Karadeniz’deki
en büyük mendireğe sahip limanlardan biri olması nedeniyle zorlu hava ve deniz koşullarında bile yılın 365
www.marin-port.com
Hedef: 1 milyon ton
Dahili pazarda ve piyasada olmasa bile transit
operasyonlarda, yani yurt dışından gelen ve yine
yurtdışına giden operasyonlarda ciddi bir artış
yaşandığına dikkat çeken Özer, “Bu durum bizi hem
rahatlattı hem de kendimize olan güvenimizi yükseltti”
dedi. Bu artış trendinin, her geçen gün yükselerek
devam ettiğinin altını çizen Özer, “Diğer limanlara
baktığımızda genelde bir düşüş olduğunun görüyoruz.
iç piyasalarda yaşanan durgunluğa rağmen Hopa
Limanı’nda iş hacmi ve potansiyeli arttı. Bu yılı yaklaşık
850-900 bin ton ile kapatacağız. Önümüzdeki seneki
hedefimiz ise 1 milyon ton yükü elleçlemek. Bu rakam
bizim için şu açıdan önemli; bu rakama ulaştığımızda
küçük ölçekli bir liman olmaktan çıkıp orta ölçekli bir
liman konumuna geçeceğiz” diye konuştu.
günü hizmet verebilen liman, aynı zamanda her türlü
yükün elleçlenebildiği Türkiye’deki tek özel liman olma
özelliğini de taşıyor. Gerek coğrafi konumlarının, gerekse
de yükleme boşaltma süratlerinin kendilerini başarıya
taşıyan etkenlerin başında geldiğini söyleyen Hopaport Genel Müdürü Meriç Burçin Özer, yatırımlarının ve
büyümelerinin 2016 yılında da devam edeceğini açıkladı.
Liman operasyonlarında verdikleri süratli hizmetin,
hem kendileri, hem de müşterileri adına son derece
memnuniyet verici bir durum olduğunu belirten Özer,
bürokratik işlemleri mümkün olduğunca azaltmayı
hedeflediklerini kaydetti. Hopa Limanı’nın, her türlü
yükün elleçlendiği Türkiye’deki tek özel liman olma
özelliğinin kendilerine büyük bir avantaj sağladığını
vurgulayan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimyasal
ürünler, petrol ve petrol türevleri, likit ürünler, tahıl
grupları, çimento, genel kargolar, paletli yükler ve
proje yükleri gibi her türlü yükü elleçleyebiliyoruz. Bu
durum bize şöyle bir avantaj sağlıyor; her türlü yükün
elleçlendiği, her türlü hizmetin verildiği limanlarda
bir müşteri birden fazla hizmet talep ettiği takdirde
o hizmeti de sunabiliyoruz. Limanımızın çok yoğun
olmaması sayesinde de müşterilerimizle daha özel
olarak ilgilenebiliyoruz. Bürokrasi azalıyor, liman içi
operasyonlar hızlanıyor. Gümrük ve Liman Başkanlığı’yla
ilgili gerekli prosedürler daha hızlı yürüyor. Özellikle
yükleme boşaltma süreleri konusunda diğer imanlara
oranla daha süratli hizmet verebiliyoruz.”
Konumumuz bizi özel kılıyor
Limanın bulunduğu coğrafi konumun, kendilerini
oldukça stratejik bir konuma taşıdığının altını çizen Özer,
sözlerine şöyle devam etti: “Limanımız çok stratejik
bir bölgede. Sınıra, Kafkasya’ya ve Karadeniz’deki
diğer ülkelere yakın olması, transit taşımacılığı
hareketlendiriyor. Limanımızda şu anda, hem Nahcivan’a
hem de İran’a transit yüklemeler yapılıyor. Ayrıca yaz ve
bahar dönemlerinde Uzakdoğu’dan gelen gabari dışı
yükler, nehir tipi gemilere aktarılarak Don-Volga Kanalı
aracılığıyla Kırgızistan ve Türkmenistan gibi Hazar
Denizi’ne kıyısı olan ülkelere taşınabiliyor. Hopa Limanı
Karadeniz’deki en büyük mendireğe sahip limanlardan
biri. Ana mendireğimizin uzunluğu 2 bin 150 metre.
Karadeniz, zorlu hava şartlarına ve sert dalgalara açık
bir deniz olduğu için özellikle kış koşullarında böyle bir
mendireğe sahip olmak limanın içini koruyor ve her türlü
operasyonun yılın 365 günü yapılmasını sağlıyor.”
Meriç Burçin Özer
Hopaport Genel Müd.
24-25
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
www.marin-port.com
Demiryolu sayesinde bizden
8 kat fazla yük elleçliyorlar
Hopa Limanı’nın, demiryolu altyapısının olmaması
nedeniyle komşusu olan Poti ve Batum Limanlarına
oranla geride kaldığını belirten Özer, Hopa-Batum
arasına kurulması planlanan demiryolu hattının
kendilerini heyecanlandırdığını dile getirdi: “Hopa
– Batum arasına demiryolu hattı kurulması için
TCDD tarafından bir fizibilite çalışması yapıldı. Bu
fizibilite çalışmasının olumlu yönde sonuç verdiğini
öğrendik. Kısa vadede olmasa bile orta vadede bu
konuyla ilgili beklentimiz var. Hopa – Batum arasına
demiryolu hattı kurulması bize çok büyük faydalar
sağlayacak. Hopa Limanı, Batum Limanı’na yarım
saat, Poti Limanı’na ise bir buçuk saat mesafede.
Fakat Poti Limanı 8 buçuk milyon ton, Batum
Limanı ise 5 milyon ton yük elleçliyor. Biz, son 3-4
yılda kapasitemizi iki katına çıkartmış olmamıza
rağmen bir milyon tonluk yük hedefimize daha yeni
ulaşıyoruz. Peki, üç liman arasındaki bu fark neyden
kaynaklanıyor? Bunun en büyük nedeninin Batum ve
Poti Limanlarındaki demiryolu bağlantıları olduğunu
söyleyebiliriz. Hopa Limanı’nın bu diğer iki limandan
eksiği yok, hatta fazlası var. Liman fiyatları olarak da
aramızda ciddi bir fark var. Batum ve Poti Limanları,
Hopa Limanı’ndan neredeyse iki kat daha pahalı.
Fakat maalesef demiryolu altyapısı olmadığı için
bizden 7-8 kat daha fazla yük elleçliyorlar.”
Bu yaz konteyner elleçleyeceğiz
2016 yılında konteyner elleçlemek gibi bir hedeflerinin
bulunduğunu söyleyen Özer, yük artışına paralel
olarak limana yapılan yatırımların da artacağına
dikkat çekti. Limana yeni bir çimento terminali ve şu
anda inşaatı devam eden yeni bir LPG terminali ilave
edeceklerini aktaran Özer, “SolonPort programıyla
beraber liman otomasyon ve entegre yönetim
sistemlerine geçerek operasyonel iyileştirmeler de
yapmış olacağız. Önümüzdeki sene için en büyük
hedeflerimizden biri konteyner elleçlemek. Konuyla
ilgili bağlantıları bu yıl yapmaya başladık. Eğer bir
aksilik olmazsa 2016 yazında konteyner elleçlemeye
başlamış olacağız. Böylece de dünyada her türlü
yükü elleçleyebilen ender limanlardan biri olacağız”
ifadelerini kullandı.
Hopa Limanı’ndan
KDV-ÖTV’siz akaryakıt satışı
Cankurtaran Tüneli
fark yaratacak
Hopaport müşterilerinden olan Termopet, liman
sahasında kiraladığı depolardan transit gemilere
ÖTV-KDV’siz ve balıkçı teknelerine ise ÖTV’siz yakıt
satışına başladı. Bu projeyi, Termopet ile birlikte hayata
geçirdiklerini anlatan Özer, amaçlarının, diğer limanlarda
olmayan katma değerli bir avantajı müşterilerine
sunmak olduğunu dile getirdi. Yakın gelecekte, buna
benzer projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini
vurgulayan Özer, “İleride de buna benzer işbirlikleri
yapmayı düşünüyoruz. Şöyle bir avantaja sahibiz,
limanımızda kendi tanklarımız var. Toplamda 18 bin
500 metreküplük bir yakıt depolama kapasitemiz var.
Aynı zamanda da akaryakıt ihtisas gümrüğüyüz. Diğer
limanlarda böyle bir durum yok, akaryakıt şirketlerinin
kendi depolama alanları var. Ama oralara da balıkçı
tekneleri yanaşamadığı için bu uygulama, yalnızca bize
özel bir durum olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Önümüzdeki yaz bitmesi planlanan Cankurtaran
Tüneli’nin, Hopa Limanı adına büyük bir fark
yaratacağını ifade eden Özer, “Bildiğiniz gibi ülkemizin
doğusu, özellikle Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’ya
çıkan yollarda biraz geç ve yetersiz kaldı. Şu anda Doğu
Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan Cankurtaran
Tüneli bitmek üzere. Projeye 2010 yılında başlanmıştı
ama bir takım gecikmeler yaşandı. Önümüzdeki sene
Mayıs ya da Haziran ayında devreye girecek ve böylelikle
Hopa Limanı’nın, ülkemizin doğusuyla alakalı tüm
bağlantıları yapılmış olacak. Yol kısalacak, nakliyeciler
daha az yakıt kullanacak ve kış koşullarından dolayı
yollar kapanmayacak. Bu da ciddi anlamda bizim tüm
projelerimize katkı sağlayacak” açıklamasında bulundu.
RÖPORTAJ
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
Özel vagon yatırımları desteklenmeli
Mehmet Akif Ersoy
Genel Müdür
26-27
Deniz ve
demiryolunun buluştuğu yer
Bandırma
Limanı
Konumu itibariyle Türkiye’nin en önemli limanlarından
biri olan Bandırma Limanı, demiryolu ile denizyolu
entegrasyonunun en güzel örneklerinden biri… Gemi
başına günlük 10 bin ton, yıllık bazda ise 11 milyon
ton elleçleme rakamlarına ulaşan liman, Bursa’nın
otomotiv ihracatında önemli bir rol oynamaya da talip.
Limanın Genel Müdürü Mehmet Akif Ersoy’la, Bandırma Limanı’nı konuştuk…
Tren-feri bağlantısı
avantaj sağlayacak
Coğrafi konum ve geniş hinterland avantajını daha iyi
kullanabilmek adına ne gibi girişim ve yatırımlarınız
olacak?
M.A.Ersoy: Müstesna konumu, gelişmiş multimodal
altyapısı ve buna uygun makine ve ekipman parkı ile
limanımız, ülkenin en donanımlı birkaç limanından
biridir. Çağımızın gelişen taşıma metodu olan tren
yolunun
rıhtımlara
kadar
girebilmesi
hinterlandın
güneyde Afyon, doğuda Konya, batıda Çanakkale’ye
kadar ulaşabilmesine imkan sağlıyor. Ayrıca ülkemizin
ana liman bölgelerinden biri olan Ambarlı’ya yakınlığı,
www.marin-port.com
hinterlandımızda bulunan müşterilerin, feeder gemilerle
Ambarlı’ya oradan da tüm global destinasyonlara
kolaylıkla ulaşabilmesine yardımcı oluyor. Balo projesi
kapsamında limanımıza inşa edilmekte olan trenferi bağlantısı, özel tip gemilere vagonların direkt
yüklenebilmesine olanak sağlayacak.
Elleçleme kapasitesi 11 milyon ton
Demiryolunun avantajını kullanabilen sayılı limanlardın
Daha karlı olduğu için armatörler daha büyük gemilere
birisiniz. Bu durumun daha verimli işleyebilmesi için sizce
yöneliyor ve bu durum da limanların, daha büyük gemileri
yapılması gerekenler neler?
ağırlayabilmesi için ek yatırım yapması anlamına geliyor.
M.A.Ersoy: Tren yolu altyapısının geliştirilmesi ile
yük taşımacılığına yapılan yatırımların arttırılması,
müşterilerin
lojistik
maliyetlerinin
azalmasına
ve
alternatif limanları kullanarak kesintisiz taşıma ağına
sahip olmalarına imkan veriyor. Bu amaçla halihazırda
özel sektöre vagon işletme hakkı tanınmış olup lokomotif
işletme hakkı da verilerek yatırımları desteklenmeli.
Ayrıca mevcut altyapı rehabilite edilmeli, gelişmeye açık
Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
M.A.Ersoy: Halihazırda maksimum 12 metre su
derinliğine sahip ve birden fazla rıhtımında Panamax
tipi gemileri ağırlayabilecek kapasitede olan limanımız,
özelleştirme sonrasında yapılan makine ve ekipman
yatırımlarıyla gemi başına günlük 10 bin ton elleçleme
hızına ulaşarak dünya standartlarında hizmet verebiliyor.
Bununla beraber özelleştirme kapsamında taahhüt
lojistik bölgelerde yeni lojistik üsler oluşturulmalı.
edilen kapasite artırımı ile ilgili çalışmalar tamamlanmış,
Türkiye’nin otomotiv üretim üslerinden biri olan Bursa’ya
elleçleme kapasitemiz 11 milyon tona ulaşmıştır.
olan yakınlığınız, otomotiv ihracatında konusunda sizi
alternatif bir liman haline getirir mi? Bu konuyla ilgili ne
gibi girişim ve yatırımlarınız olacak?
üniversite ve TCDD’nin onayladığı üzere yıllık yük
Ekipman yatırımlarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz?
M.A.Ersoy: Büyüyen gemi boyutları, bölgenin artan
konteyner ve proje yükü trafiğini karşılamak amacıyla
M.A.Ersoy: Bursa’nın artan otomotiv üretimi, Gemlik
limanımız 3 adet mobil liman vinci ve 3 adet dolu-boş
limanlarının kapasitesini zorluyor. Bursa’ya yakınlığı
konteyner istifleyicileri ile donatılmıştır. Bununla beraber
ve gümrüklü açık alanlarının genişliği ile Çelebi
açık yük gemilerindeki operasyon sürelerini kısaltmak
Bandırma Limanı, araç lojistiği için uygun bir alternatif
amacıyla 6 adet mobil rıhtım vinci yatırımı yapılmıştır. Bu
konumunda. İçinde bulunduğumuz yıl yapılan bir araç
yatırımlar gemilerin rıhtımda kalış sürelerini kısaltarak
gemisi operasyonu ise limanımızın bu tip yükler için ne
müşterilerin demuraj (bekleme) masrafı ödemelerinin
kadar uygun olduğunu kanıtlar nitelikte.
önüne geçmiş ve müşteri memnuniyetini artırmıştır.
Liman, özelleştirme sonrasında yapılan
makine ve ekipman yatırımlarıyla gemi
başına günlük 10 bin ton elleçleme
hızına ulaşarak dünya standartlarında
hizmet verebiliyor.
28-29
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Asyaport
“stratejik liman” olma yolunda
Aktarma limanı olarak
çok stratejik bir liman
Kapasitenin yüzde 50’si
şimdiden doldu
Uzun, aktarma limanı olarak kullanılması açısından
Asyaport’un gelişmiş imkanlara sahip olduğunu
vurgulayarak, “Müşterilerimize vermiş olduğumuz
hizmetler içerisinde, limanın bin 400 soğutmalı
konteyner kapasitesi de çok önemli. Buranın özellikle Karadeniz limanlarına giden soğutmalı konteynerlerin aktarma limanı olarak kullanılması
açısından önemli hizmet veriyoruz” ifadelerini
kullandı. Soğutuculu konteynerlerin belirli sıcaklık
ve nemi korumak üzere tasarlanmış izolasyonlu
üniteler olduğunu ve nakliyesi boyunca yükün en
elverişli koşullarda tutulabilmesini sağladığını anlatan Uzun, “Soğutuculu konteynerler öncelikli
olarak taze meyve, sebze, et, balık, süt ürünler,
ayrıca dondurulmuş gıda ürünleri gibi çabuk bozulabilir malların ya da belirli bir ortamda, ısıda
depolanması gereken ilaç, şekerleme gibi ürünlerin
taşınmasında kullanılır” dedi.
Asyaport Limanı’nın soğutuculu konteyner kapasitesinin yüzde 50’sini doldurduğunu belirten Uzun,
şunları kaydetti: “Asyaport Limanı’nda bin 400 adet
soğutuculu konteyner besleme ünitesine sahip bir
istasyon bulunmaktadır. 1 adet soğutuculu konteynerin yaklaşık 4 kilovat enerji tükettiği sahamızda,
bin 400 adet soğutuculu konteyner enerjilendirilebilir. Şu anda limanımızda bin 400 soğutuculu
konteyner kapasitemizin yüzde 50’sini doldurmuş
durumdayız. Bunun yakın zamanda tamamını
kullanır hale geleceğiz. Güney Amerika, Kanada ve
Avrupa’dan Karadeniz limanlarına gelen ya da her
türlü soğutma ile gelen konteynerleri limanımıza
indirmeye başladık. Bu soğutuculu konteynerlerin çoğunluğu başta Poti olmak üzere Karadeniz
limanlarına ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne dağılıyor.
Aktarma limanı olarak çok stratejik bir liman olduk.”
Avrupa'nın ilk 10 limanı arasında gösterilen Asyaport, bin 400 soğutmalı konteyner kapasitesiyle, Karadeniz limanlarına giden soğutuculu
konteynerlerin aktarma limanı olarak stratejik bir konumda yer alıyor.
A
syaport Limanı İşletme Müdürü Kadir Uzun, Avrupa’nın ilk 10 limanı
arasında gösterilen Tekirdağ’daki Asyaport’un, bin 400 soğutmalı konteyner
kapasitesiyle, Karadeniz limanlarına giden soğutuculu konteynerlerin aktarma
limanı olarak stratejik konumda yer aldığı söyledi. Uzun, yılda 2,5 milyon
konteyner hareketinin yaşanacağı işletmede faaliyetlerin hız kazanarak devam
ettiğine dikkat çekti.
www.marin-port.com
Yük trafiği Asyaport’a inecek
Uzun, bu yıl temmuz ayında faaliyete başlayan
Asyaport’un Uzakdoğu, Kuzey Avrupa, Akdeniz, Karadeniz ve tüm hatların uğrak limanı haline geldiğini
belirterek, “Dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü Mediterranean Shipping Company (MSC),
dünya üzerindeki kullanmış olduğu özellikle Pire,
Gioia Tauro ve Ambarlı limanlarındaki transit ağırlıklı
aktarmalarını artık Asyaport’tan yoğunluklu yapmaya başladı. Bu da o bölgelerden bir takım aktarma
yüklerinin Asyaport’a inmesi anlamına geliyor” dedi.
Asyaport’un bağlantı limanı olduğunu dile getiren
Uzun, “Dünyanın her yerine ulaşabiliyoruz, dünyanın
her yerine hizmet verebiliyoruz. Buradan MSC gemileri ile direkt hatlarla hem transit süreyi kısaltarak
hem burada verdiğimiz hizmetin süratini arttırarak
hem de liman kapasitesinin çok yüksek olması sayesinde, müşterilerle ve ‘line’ olarak MSC tarafında çok
ciddi avantajlar sağladık” diye konuştu.
Limanda tüm elleçleme işlemleri
modern ekipmanlar ile yapılıyor
30-31
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Yeşilyurt Limanı
Karadeniz’i dünyaya entegre ediyor
Yeni yılda, elleçledikleri yükmiktarını 5 milyon tona çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen
Yeşilyurt Limanı Yönetim Kurulu Üyesi Salih Cengiz, yatırımlarına da ara vermeden devam
edeceklerini dile getirdi.
K
www.marin-port.com
aradeniz’in ilk özel limanı olan
Yeşilyurt Limanı, büyüme yolunda
gerçekleştirdiği yatırımları her geçen
sene daha da artırarak bölgenin en güçlü
kuruluşlarından biri haline geliyor. Yıllık
8 milyon ton yük ve bin 500 gemi
ağırlama kapasitesine sahip lamında,
2006 yılından bu yana yaklaşık 30 milyon ton yük elleçlendi. 2014 ve 2015
yıllarının kendileri açısından son derece
iyi geçtiğini dile getiren Yeşilyurt Limanı
Yönetim Kurulu Üyesi Salih Cengiz, 2016
yılında da yeni yatırımlar ile büyümeyi
sürdüreceklerine dikkat çekti. Yeni
yılda yaşanması muhtemel olan
en büyük sıkıntının dış ilişkilerden
kaynaklanabileceğini
vurgulayan
Cengiz, “2008 yılından itibaren
limanlarda ciddi bir düşüş yaşandığını
söylemek yanlış olmaz. 2010’dan itibaren bir hareketlilik yaşanmaya başladı.
Yeşilyurt Limanı olarak biz de 2010
yılından beri büyümemizi sürdürüyoruz.
2014 bizim için iyi bir oldu, 2015 ise
daha iyiydi. 2015 yılında yaşanan belirsizlikler ortadan kalktığı için 2016’nın
daha iyi ve verimli geçeceğini
düşünüyorum. İstikrar ortamının
piyasalara
olumlu
yönde
yansıyacağını düşünüyorum. 2016
yılında yaşayabileceğimiz en büyük sıkıntı
dış ilişkilerden kaynaklı sıkıntılar olabilir”
diye konuştu.
Gerekirse konteyner
için de yatırım yaparız
2015 yılının genel olarak altyapı yatırımlarıyla geçtiğini
söyleyen Salih Cengiz, 2016 yılında elleçledikleri
yükü bir milyon ton artırarak 5 milyon tona yükseltmek istediklerini kaydetti. Yeni yılda yapacakları
yatırımları, gelen taleplere göre şekillendireceklerini
anlatan Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mobilize sistemleri elektrikli sistemleri çevirme konusunda bazı yatırımlarımız oldu, yılsonu itibariyle
tamamlandı. İki tane yüksek kapasiteli vinç alımı
gerçekleştirdik. Çevresel konularda yatırımlarımız
oldu. Liman geri sahasının büyütülmesi maksatlı
bir çalışmamız söz konusudur. Gerekli yasal izinleri bekliyoruz. Bu izinlerin çıkması halinde yeni
antrepolar, hububat siloları ve modern depolama üniteleri kuracağız. Konteyner hattı şu anda
Karadeniz’de sağlıklı bir şekilde oturmuş değil.
Ama talebin artması ve Karadeniz’de bu hattın
oturması durumunda bu yönde de yatırım
gerçekleştirebiliriz. Yatırımlarımızı gelen taleplere göre şekillendiriyoruz. Özellikle makine
ve ekipman yatırımlarını gerçekleştirmemiz
çok gerekliydi. Çünkü limanımıza gelen yük
sayısı her sene artış gösteriyor. Şu anda
limanımızda 13 tane yüksek kapasiteli vinç var.
Karadeniz Bölgesi’nin en büyük limanlarından
biriyiz. Yıllık yük elleçleme kapasitemiz yaklaşık
8 milyon ton. Şu anda yıllık 4 milyon ton yük
elleçliyoruz. Önümüzdeki yıl bu rakamın 5 milyon
tona çıkmasını hedefliyoruz.”
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Demiryolu fark yaratır
www.marin-port.com
32-33
Yeşilyurt Limanı’nın sanayi tesislerine
yakınlığının, firmalara ulaşım kolaylığı
sağladığını dile getiren Cengiz, liman
bitişiğinde yer alan TCDD’ye ait Gelemen
Lojistik Depolama Tesisi’nin ise bölge
ticareti için önem taşıdığını kaydetti.
Cengiz, “Limanımızda elleçlenen yükün
demiryolu ağı kullanılarak sevkiyatı,
şirketlere avantaj sağlıyor. Çünkü
Samsun’a gelen EMTIA Samsun’da
kalmıyor, Türkiye’nin her tarafına
dağıtılıyor. Bu yüzden bu altyapının
kurulması ülke ticareti açısından
önem taşıyor” açıklamasında bulundu.
Aynı anda 8 gemiye birden
hizmet verebiliriz
Yeşilyurt limanı dünya
ticaretine entegre durumda
Karadeniz Bölgesi’nde, Panamax tipi gemilerin
yanaşabileceği tek liman olduklarını hatırlatan Salih
Cengiz, coğrafi konumlarının kendileri ve ülke ekonomisi için büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Gemi
yanaşma kapasitesi konusunda son derece ileride
olduklarını kaydeden Cengiz, “Aynı anda birkaç büyük
tonajlı gemiye ve toplam sekiz adet gemiye hizmet
verebilecek kapasite ve donanıma sahibiz. Mevcut sistemimizi sürekli güncel tutmaktayız. Avrupa ve Dünya
limanlarındaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve
onlarla paralel bir şekilde hareket etmekteyiz. Gelecek
dönemler itibari ile gemi trafiği durumlarına göre de
iskele kapasitemizin artışı söz konusu olacak” ifadelerini kullandı.
Limanın; Rusya’nın Novorossijsk, Tuapse, Anapa, Azak,
Taganrog ve Yeisk, Ukrayna’nın Simferopol, Herson ve
Odessa, Gürcistan’ın Batum ve Soçi ile Romanya’nın
Köstence limanlarına yakınlığı ile dünya ticaretine
entegre olduğunu anlatan Salih Cengiz, açıklamasına
şöyle devam etti: “Yeşilyurt limanı, dış pazarlara yakın
olduğu kadar Karadeniz otoyolu ile tüm Doğu Karadeniz illerine, demiryolu- karayolu ile İç Anadolu’ya
uzanan geniş bir hinterlanda sahip. Türkiye’ye giren
gübrenin, kömürün, tahılın, hurdanın, orman ürünlerinin çok önemli bir bölümü başta Rusya olmak üzere
Karadeniz ülkelerinden Samsun’a geliyor ve büyük
kısmı Yeşilyurt Limanı’nda elleçleniyor” diye konuştu.
34-35
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Arkas, 30 ADR’li araç ve yabancı
ortakla kimyasal ürün taşıyacak
Yurtdışında
Arlogic ile büyüyor
Havada daha yüksek hedefler koyduklarını, deniz
taşımacılığında Uzakdoğu, Ortadoğu gibi daha farklı
destinasyonları gözlerine kestirdiklerini ifade Arcas,
“Şu an filomuzda 400 araç bulunuyor. Kara nakliyesinde bu yıl 30 yeni araç almayı planlıyoruz. Araçların
tamamının ADR’li olacağını söyleyebilirim. 2014
yılında müşterilerimize daha hızlı, kaliteli ve ekonomik hizmet verebilmek amacıyla dört şirketimizi
Arkas Lojistik adı altında birleştirmiştik. Bugün 9
ülkede 27 lokasyonda 1.100 çalışanımız ile faaliyet
gösteriyoruz.
Yurtdışında Arlogic markasıyla güçlü bir network
oluşturma çalışmalarımız devam ediyor. Azerbaycan, Gürcistan, Yunanistan, Kazakistan, Rusya, Türkmenistan, Ukrayna ve Çin de toplam 13 lokasyonda
Arlogic markası altında hizmetlerimiz sürdürüyor
ve ofislerimizin olduğu bu ülkelerdeki lokal oyuncularla işbirliğine önem veriyoruz. Deniz, hava ve
kara forwarding yapıyoruz. Bunun üzerine kapalı
depoculuk, dağıtım gibi ürünleri ekledik. Arkas Lojistik, çok kısa bir sürede, hızlı büyüyen kuruluşlar
arasında yerini alacak” diye konuştu.
Geçen yıl 4 şirketi Arkas Lojistik çatısı altında toplayan
kuruluş, birkaç ay içinde ses getirecek çalışmalara imza
atmaya hazırlanıyor. Tamamı ADR’li 30 yeni araç alacak
olan Arkas Lojistik, kimya sektöründe yabancı bir ortakla
yürümek için yaptığı görüşmeleri de sonlandırmak üzere.
B
irkaç ay içinde kimyasal taşıma sektöründe daha aktif yer
alacaklarının altını çizen Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı ve Lojistik Hizmetler Grup Başkanı Diane Arcas,
“Avrupa’nın kimya lojistiğinde önde gelen bir firmasıyla ortaklık
hazırlığındayız. Kimya sektörü Türkiye’de gelecek vaadeden bir sektör ve biz bu taşımalara talibiz.Yabancı bir ortağımız olacağından
yurtdışındaki ihalelere de girme fırsatı bulacağız. Kısaca buna bir
know-how işbirliği diyebiliriz” açıklamasını yaptı.
Diane Arcas
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yrd.
ve Lojistik Hizmetler Grup Başkanı
TANAP Boru Hattı
Projesi’nde Arkas imzası
www.marin-port.com
Arkas Lojistik olarak hizmetlerde çeşitliliği ve farklı sektörlere yönelik uzmanlıklar geliştirmeyi önemsediklerini
kaydeden Diane Arcas, “Başarılı olduğumuz konulardan
biri de proje ve ağır yük taşımaları. 2013 yılı itibariyle
başlayan Proje taşımacılığında uzmanlaşmış ekibimiz ile
zorlu fabrika ve enerji santrali taşıması projelerine imza
attık. Yine iş güvenliği ve proje yönetimi konusunda yüksek
uzmanlaşma isteyen TANAP boru hattı projesi ihalesinin
önemli bir kısmını Arkas Lojistik taşıdı. İki yıl sürecek büyük
bir proje olduğunun altını çizmek isterim. Son iki yılda proje
taşımacılığı ve deniz taşımacılığında % 50’den fazla büyüme
yakaladık. İddialı olduğumuz bir diğer alan da uluslararası
deniz forwardingidir. Dünyanın her yerine full veya parsiyel
taşıma yapabiliyoruz. Özellikle Uzakdoğu, Akdeniz, Hindistan-Pakistan, Ortadoğu, Karadeniz ve Türki Cumhuriyetler
pazarlarını çok yakından takip ediyoruz. Dünyada bir çok
ülkede kuvvetli bir networkümüz var” ifadelerini kullandı.
www.arkaslojistik.com.tr
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Yatırımda aslan payı
insan ve teknolojiye
36-37
Trendlerin çok hızlı değiştiğine dikkat çeken Diane Arcas, bu hızlı değişime aynı şekilde karşılık vermenin
gerekliliğine inandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“İnsan kaynaklarında performans odaklı bir yaklaşım
sergileyen yönetim ekibimiz var. Takım çalışması ve
müşteri odağı şirketimizin en vazgeçilmezleri. Her
projemiz ya da yatırımımızın mutlaka ticari büyümenin yanında müşteri memnuniyetine endeksli
olması gerektiğini düşünüyorum..Çalışanların sadece iş değil aynı zamanda yöneticilik, global bakış
açısı ve dil eğitimlerine çok önem veriyor ve önemli
bir bütçe ayırıyoruz. Yaşadığımız çağda iyi yetişmiş
insan kaynağı yanında IT yatırımları da çok önemli.
Arkas Holding bünyesindeki Bilgi Sistemleri’nin de
desteğiyle kendimize özgü yapımıza uygun butik
IT yazılımları oluşturabiliyoruz. Önümüzde ki üç
sene içinde yazılımlarımızı müşteri memnuniyetini
artıracak süreçlerle geliştirmeyi ve güncellemeyi hedefliyoruz.”
Safi Holding
Derince Limanı’nı
3 kat büyütecek
700 vagon var, lokomotif için
serbestleşme bekleniyor
www.marin-port.com
Doğal gazlı 10 araç, pilot bölge
Anadolu Yakası’nda çalışmaya başlıyor
Arkas Lojistik, hizmetlerini deniz, karayolu ve demiryolunu
entegre ederek yürütüyor. Böylece optimum yakıt ve lojistik maliyet hedefleniyor. Bu da, daha az karbon salınımı
anlamına geliyor. Socar Enerji ve Ulaştırma Hizmetleri Filo
Yönetimi tarafından yaklaşık 1 yıldır çalıştıkları projenin sonuna geldiklerini ifade eden Arkas Lojistik Hizmetler Grup
Başkanı Diane Arcas, “Süreci devreye alma aşamasındayız.
Bu projedeki ilk amacımız sosyal ve çevre sorumluluğumuz
nedeni ile sıfır egsoz salınımına ulaşmak. Çalışmalarımız neticesinde yüzde 15’lik bir yakıt avantajı da sağladık. Böylece
hem çevreyi korumayı, hem de maliyetleri aşağı çekmeyi
başardık. Pilot bölge olarak seçtiğimiz Anadolu Yakası’nda 10
aracımızı CNG (doğal gaz) ile çalışır hale getireceğiz ve seferlere başlayacağız.
Onun dışında kara filomuz, atık motor yağlarını cevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi
amacıyla PETDER’e (Petrol Sanayi Derneği) teslim ediyor.
Arkas Lojistik’in tren taşımacılığında da ön sıralarda
yer almayı hedeflediğini bildiren Diane Arcas, bu
konuda şunları söyledi: “Ar-Gü şirketimiz demiryolu
taşımacılığı konusunda uzman. Bünyesinde 700
vagon bulunuyor. Serbestleşme Yasası ile birlikte
lokomotif yatırımı yapmayı planlıyoruz. Ayrıca Arkas
Grubu’nun Kartepe de planlamakta olduğu 200 bin
metrekarelik lojistik terminalinde de Arkas Lojistik
olarak yerimizi alacağız. Türkiye’de bir ilk olacak kara
terminali, biz de dahil tüm lojistik şirketleri için eşsiz
fırsatlar sunacak.”
Safiport Derince'de 350 milyon milyon dolarlık yatırımın
startını veren Safi Holding, bir yandan da yurtiçinde
ve yurtdışında limancılıkta yeni yatırım fırsatlarını
araştırıyor.
TCDD Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve 543 milyon dolar
özelleştirme bedeli karşılığında Safi Holding'e geçen
Derince Limanı, Türkiye'nin sayılı limanları arasına girmeye hazırlanıyor. Safi Holding'e bağlı Safi Port, 450 bin
metrekare olan kullanılabilir liman alanını deniz dolgusu ve ilave rıhtımlarla 3 kat büyüterek 1 milyon 200 bin
metrekareye çıkarmak için çalışma başlattı. Proje için
350 milyon dolarlık ilave yatırım yapılacak.
2016’da başlayacak
Birkaç limana ortak olabiliriz
Projenin dizayn ihalesini düzenlediklerini aktaran Safi
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Safi, "Uluslararası
14 firmanın katıldığı ihaleyi bir İngiliz firması kazandı.
Şimdi master planı çalışmalarını yapıyor. Ayrıca dolgu
ve rıhtım yatırımı için ÇED'e başvuruda bulunduk" dedi.
Projeyi 4 yılda tamamlamayı hedeflediklerini belirten
Safi, "Mart 2016'da Cumhurbaşkanımızın katılımıyla
inşaat çalışmasını başlatacağız. İlk fazı 2017'de, ikincisin
2019'da bitireceğiz. Derince Limanı'na ihale bedeli ve ilave yatırımla birlikte toplam 1 milyar dolara yakın yatırım
yapmış olacağız" diye konuştu.
2016’da 3’üncü Köprü ile liman arasında bağlantı yolu
yapımına başlanacağını anlatan Safi, bu yolun ticaret
hacmini genişleteceğini vurguladı. Safi, “Ayrıca burada
uzun vadede vagon rampasını kullanarak ‘home to
home’ dediğimiz nakliyatla gelen yükleri işadamlarına direkt götürmeyi hedefliyoruz. Türkiye’den ziyade yurtdışı
limanlarına odaklandık. Akdeniz çanağında birkaç limana ortak olabiliriz. Görüşmelerimiz devam ediyor”
dedi. Hakan Safi, 2016 yılında özelleştirilecek limanlar arasında bulunan Alsancak limanının ihalesine de
gireceklerini açıkladı.
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
38-39
Teknenin mülkiyet sorunu ve akıbeti tam bir
açmaza girmiş durumda. Tersane yönetimi,
gerekirse PHEROUSA’yı devretmeye hazır. Ancak
öncelikle yaklaşık 5 milyon dolar tutarındaki
hangar
masraflarının
ödemesi
gerekiyor.
“Tersanemizin en büyük gelir kaynaklarından biri
çekek alanları ve hangarlar. Dolayısıyla 67 metrelik
bir teknenin 9 yıldır bizim hangarımızı işgal etmesi,
ekonomik anlamda omuzlarımıza ciddi bir yük
bindiriyor” diyen Pırlant Tersanesi Genel Müdürü
Emine Ergüder, bürokrasi ve mülkiyet tartışmaları
yüzünden dünyanın en büyük 100 süper yatından
Bu yat
tam 17 ev yedi…
B
www.marin-port.com
ir iş yeri düşünün! İşiniz yat ve tekne inşa etmek. Ama
üretim yapacağınız yere giremiyorsunuz. Çünkü,
içerde artık misafirlik sınırlarını aşan başka biri var.
Bin 200 tonluk çelikten oluşan ve dünyanın en büyük
100 süper yatından biri olan 67 metrelik PHEROUSA’dan
söz ediyoruz.
Rus bir işadamı tarafından inşasına başlanan PHEROUSA, daha sonra şirketin iflas etmesiyle birlikte 2006
yılından beri Pırlant’ın çekek alanında -tabiri caizseyatıyor.
Süper yat yaklaşık 9 yıl önce yediemin aracılığıyla Pırlant
Tersanesi’nin hangarına çekiliyor. Tekne, ilk etapta uzunca bir süre tersanede ‘misafir’ olarak kalıyor. Tabi, bu
arada da talipleri çıkıyor ancak PHEROUSA’yı yaptıran
işadamı iflas ettiği için herhangi bir satış yasal olarak
gerçekleştirilemiyor.
Tersanenin sahibi Cavit Pırlant, yıllarca kaptanlık yapmış
bir kişi olarak; böylesine güzel bir teknenin; bürokrasinin
ve bankaların elinde hiç olmasını istemiyor vE aradan
geçen 9 yıl boyunca tekneye gözü gibi bakarak herhangi
bir parçasının orijinalliğinin bozulmasını engelliyor. Bir
nevi PHEROUSA’nın hamiliğini üstleniyor.
Bitseydi böyle olacaktı
Cavit Pırlant, tersaneyi
işletebilmek adına
17 evinden oldu
Emine Ergüder, teknenin hikayesini
de şu sözlerle aktarıyor: “Rus tekne
sahibi, Türkiye’de inşasını yapacakları
mühendisleri buluyor. Bu teknenin yüzde
1’ini de inşayı yapacak mühendislere
vermek üzere anlaşmışlar. İki yıla yakın
hiçbir sorun olmadan işler
yürümüş. Fakat sonra, Rus
şirketten para gelmemeye
başlayınca, bir tökezleme
yaşanıyor. Cavit Bey, işe
ticari olarak bakmadığı
için
bir
denizcinin
davranacağı etik ve
incelikte bulunarak o
insanların
paralarını
dahi ödüyor. Oradaki
tökezlemeyle birlikte Cavit
Bey’in buradaki borçları
yükselmeye başlıyor. Evler
birer birer satılmaya başlıyor.
Çünkü bu hangar, içindeki
ekipmanlarıyla
birlikte
tersanenin en büyük hangarı.
Fakat içerde yapımı duran
bir tekne olduğu için yeni bir
tekne siparişi de alınamıyor.
8 yıldan bu yana da bununla
ilgili hiçbir şey yapılmıyor.
biri olan PHEROUSA’nın hangarda çürümeye terk
edildiğini söylüyor.
Ergüder, öncelikle bu mülkiyet sorunun çözülmesi
gerektiği konusunda ısrarcı: “Böylesine uzun ve
dolambaçlı bir bürokratik süreç, dolaylı yoldan
tekneye de zarar veriyor. Bir makinenin garantisi
5 yıldır. Dolayısıyla daha kutusundan çıkmayan
makinelerin garanti süreleri zaman aşımına
uğruyor. İşin maddi kısmı bir yana, böylesine
heybetli ve şık bir süper yatın zamanla çürümeye
terk edilmesi fikri ne benim, ne de tersanemizin
sahibi Cavit Bey’in içine siniyor.”
40-41
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
HABERLER
Teknede bankanın hakkı
varsa, tersane alacaklarını
banka karşılamalı
Biz bankaya daha yakın ve sıcak
durmak istedik. Çünkü, orada
karşılaşacağımız problemleri de
beraber aşma konusunda daha
dürüst davrandık. Banka, her
süreçte aralıklarla bize geldi. Bu
tekne buradan çıkmadığı sürece
zarara
uğruyoruz.
Kiralarımızı
www.marin-port.com
Pırlant hangarları eskiden
olduğu gibi artık yine doluyor
Pırlant Tersanesi, bir yandan sorunlarla boğuşsa
bile, hızla eski şaşalı günlerine dönüyor. Bir süre
önce Türkmenistan’a gittiklerini ifade eden Pırlant
Tersanesi Genel Müdürü Emine Ergüder, burada
45 metre boyunda, 14 metre genişliğinde bir balıkçı
teknesi sipariş aldıklarını kaydederek, “Yaklaşık
5.5 milyon Euro’ya mal olacak tekne tamamiyle bizim dizaynımızda ve anahtar teslimi yapılacak. Bizden avlanacakları yeni bir balıkçı teknesi istiyorlar.
Daha önceki sistemleriyle şimdi yapacakları tekne
arasında çok fark var. Tuttukları balığı daha teknenin
içindeyken şoklayabilecekler. Balığı şokladıktan sonra kendi ambarlarında, son pazara kadar muhafaza
edip, satışını sağlayacaklar. Bu hem tersanemize yeni
bir hareket katacak. Hem de Türkmenistan’da ilk kez
böyle bir model oluşturulmuş olacak” diye konuştu.
alamadığımız gibi yapılan işlerden
de mahrum oluyoruz. Bu hangar
gerek bakım onarım, gerekse de
yeni inşa yatlar için çok büyük avantajlar sağlıyordu. Mağduriyetimiz bir
türlü giderilemeyince, biz de kendi
adımıza hukuki işlemlere giriştik
Pırlant, artık bir aile şirketi
gibi değil kurum gibi yönetiliyor
Emine Ergüder, 1.5 yıl önce Genel Müdürlük görevine
geldiğinde Pırlant Tersanesi, PHEROUSA teknesinin
getirdiği sorunların yanı sıra, yönetim sorunlarıyla da
boğuşuyormuş. Emine Ergüder, Pırlant’ın aile şirketinden
bir kuruma dönüşmesini de şu sözlerle açıklıyor:
“Önce saha, sonra idari kadro gelir. Önceki sistemde
çekeğe para ayrılmadığı gibi, sahaya da dönmemiş.
Ben bu tersaneye geldiğimde 100’ün üzerinde telefon
çalardı. İşler hep dostluklarla yürütülmüş. Herkes, Cavit
Bey’in zor durumda olduğunu sanıyormuş ve ödemeleri hatıra binaen erteliyorlarmış. Ama zorluktan değil,
yanlış yönetimden yaşanmış sorunlar. İnsanlar çalışıp, 1
daireye sahip olamazken sadece bir tekne yüzünden 17
dairenizi sattığınızı düşünün!
Hiçbir işi sözleşmesiz işletmeye sokmuyoruz. Cavit Bey,
hayatında hiçbir şeyi kapalı kapılar ardında konuşmaz.
Burada artık hiçbir işlem yazı olmadan yapılmaz. Cavit
Pırlant ismi bir markadır. Ben tekrar o ismin üzerindeki
tozun silinmesi için çalışıyorum.
Ben bu şirketin genel müdürüyüm. Öyle bir ilişki vardı
ki, burada işlerin yürümesi için ‘ağabey’ demek yeterliydi.
Ben önce işçinin hakkını vermekten yanayım. Bu tersane
zor günlerden geçerken de, çalışanlarımıza her türlü
imkanı sağlamaya çalıştık.“
42-43
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
RÖPORTAJ
Kıbrıslı denizciler prosedürlerin kaldırılmasını istiyor
Adresleri
Mersin ama…
Kıbrıs’ta denizcilik ile ilgili herhangi bir örgüt yapılanması
olmazken, adadaki Türk denizciler prosedürler nedeniyle üye
olamasalar da ambargo nedeniyle tüm dünyaya yasal posta
adresi olarak Mersin’i deklare ediyor…
Uluslararası piyasalardan
iş alma gayretindeyiz
Tersaneniz inşaya mı yoksa daha çok tamir bakıma
yönelik mi hizmet vermektedir? Daha çok hangi tip
gemilere hizmet vermektesiniz? Teknik kapasiteniz ve
ekibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
R.Gündoğdu: Tersanemizin öncelikli işi gemilerin tamir
ve bakımlarıdır. Gerek bölgedeki gemiler ve gerekse
uluslararası piyasalardan iş alma gayretleri içindeyiz.
Gerek kuru yük ve gerekse Ro-Ro gemilerine hizmet
yanında tankerler ve yolcu gemilerine de hizmet veriyoruz. Aslında denizde yüzen her tip deniz araçlarına
hizmet veriyoruz. Teknik imkanlarımız ve maliyetlerimiz
uygun olmadığından yeni inşa önceliklerimiz arasında
değil ama yine de hazıra veya siparişe bağlı küçük sınıf
gemiler inşa ediyoruz. Örneğin şu anda satışa çıkarmak
üzere 2 tane römorkör inşa ediyoruz, römorkörler
yaklaşık bir ay içinde satışa hazır hale gelecekler.
165 bin tonluk gemi tamiri yaptık
Tersanemizin öncelikli işi gemilerin tamir ve bakımlarıdır.
Gerek bölgedeki gemiler ve gerekse uluslararası
piyasalardan iş alma gayretleri içindeyiz. Gerek kuru yük
ve gerekse Ro-Ro gemilerine hizmet yanında tankerler
ve yolcu gemilerine de hizmet veriyoruz. Aslında denizde
www.marin-port.com
yüzen her tip deniz araçlarına hizmet veriyoruz. Teknik
imkanlarımız ve maliyetlerimiz uygun olmadığından yeni
inşa önceliklerimiz arasında değil ama yine de hazıra
veya siparişe bağlı küçük sınıf gemiler inşa ediyoruz.
Örneğin şu anda satışa çıkarmak üzere 2 tane römorkör
inşa ediyoruz, römorkörler yaklaşık bir ay içinde satışa
hazır hale gelecekler.
Ramazan Gündoğdu
Şirket Direktörü
Avrupa’ya yakınlık
ciddi bir avantaj
En büyük müşterilerimiz
Suriyelilerdi
Shipyard Famagusta olarak yürütmekte olduğunuz
Daha çok hangi bayraklı gemilere hizmet vermektesiniz?
projeler nelerdir?
R.Gündoğdu: Birkaç yıl öncesine kadar müşteri
R. Gündoğdu: Halen iki tane hazıra satmak amacıyla
profilimizin yüzde 60’ı Suriyeli armatörlerden oluşuyordu
yeni römorkör inşa ediyoruz, onun dışında tamir
ancak şimdi maalesef bu ülkenin armatörlerinin
işlerimiz maalesef son 3-4 yıldır çok durgun. Bazı aylar
neredeyse tamamını kaybettik ve son üç yıldır ciddi bir
2 ay boşuz 15-20 gün doluyuz. Adeta mehter takımı
işsizlik ile baş başayız. Tabiri caizse işsizlik ile boğuşuyor,
gibiyiz, deneyimli kadrolarımızı kaybetmemeye gayret
deneyimli kadrolarımızı kaybetmemek için elimizden
ediyoruz.
geleni yapıyoruz dersek bu doğru bir tanımlama olur.
44-45
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
RÖPORTAJ
Avrupa’ya yakınlık ciddi bir avantaj
Shipyard Famagusta olarak yürütmekte olduğunuz
projeler nelerdir?
R. Gündoğdu: Halen iki tane hazıra satmak amacıyla
yeni römorkör inşa ediyoruz, onun dışında tamir
işlerimiz maalesef son 3-4 yıldır çok durgun. Bazı
aylar 2 ay boşuz 15-20 gün doluyuz. Adeta mehter
takımı gibiyiz, deneyimli kadrolarımızı kaybetmemeye gayret ediyoruz.
Limasol ile Gazimağusa limanları
arasında gemi trafiği açılsın
Shipyard Famagusta, Limasol’daki Rum “FAMA Group
LTD” işbirliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma nasıl
gerçekleşti? Bu işbirliğinden beklentileriniz nelerdir?
R. Gündoğdu: Limasol’daki Fama Grubu ile uzun
yıllardır iş yapmaya istekliyiz. Çünkü iki grupta Limasol Limanı ile Gazimağusa Limanları arasında
gemi trafiğinin açılmasını istiyor. Bu konuyu aşmak
için bu anlaşmayı imzaladık ve devletlerimizi her
iki kesimde de zorlamaya başladık. Öncelikle Devlet Başkanlarımız ile görüşeceğiz ve talebimizi
yenileyeceğiz. AB nezdinde bunun görüşülmesi için
baskı yapacağız, garantör ülkelerimiz nezdinde taleplerde bulunacağız, bu anlaşmayı yapma nedenimiz
bu yolların açılması içindir.
Firma olarak iş güvenliği ve çalışanlar açısından ne
tür standartlarınız var? Bu standartlasürdürebilmek
için nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?
R. Gündoğdu: İş güvenliği ve çevre konuları daima
bir numaralı gündem maddemiz olmaktadır. Bu
konuda daimi eğitimlerimiz var. Haftada bir kez
tüm çalışanların katıldığı toplantı, bir kez alt ve orta
düzey yöneticilerin katıldığı toplantı, bir kez de orta
ve üst düzey yöneticilerin katıldığı toplantılarımız var.
Eğitimlere çok önem veriyoruz ama insanımız genelde yeni öğrendiğini uygulamak yerine eski bildiğine
devam etmek için elinden geleni yapıyor ve tabi ki bu
durumda işlerimizi zorlaştırıyor. Şirketlerimizin ISO
9001: 2015 Kalite Standart Belgesi, ISO 14000:2004
Çevre Yönetim Standart Belgesi, OHSAS 18001:2008
İş Sağlığı ve Güvenliği Standart Belgeleri mevcut
olup ayrıca Tersane Uygunluk Belgesi sahibidir. Tabi
ki bu belgeleri almak zor olsa da her yıl denetimleri
geçmek daha da zordur. Ama uluslararası iş almanız
için bunlara sahip olma zorunluluğumuz da var.
www.marin-port.com
Gazimağusa Limanı
En yakınımız Mersin
Gençler yüzünü denize dönsün
Denizcilik alanındaki sivil toplum kuruluşlarıyla
ilişkileriniz nasıl?
Geleceğe yönelik planlarınızdan,
bahsedebilir misiniz?
R. Gündoğdu: Türkiye’den GİSBİR ile şirket olarak
temaslarımız var, bir de kişisel olarak benim TOBB ile
temaslarım var. Kıbrıs’ta denizcilik ile ilgili herhangi
bir örgüt yapılanması yok. Bir kaç dönem Kıbrıs Türk
Ticaret Odasında meclis üyeliği, yönetim kurulu
üyeliği ve başkan vekilliği görevlerinde bulundum.
Bizim şirketlerimiz ve bizler için aslında en yakın
olmamız gereken sivil toplum kuruluşu Mersin Deniz
Ticaret Odası’dır, tüm dünyaya deklere ettiğimiz
yasal posta adresimiz bile Mersin olarak geçmektedir. Yıllar önce üye olmayı da denedik ama uygun
olmadığı söylenmişti. Umarım bu sorun çözülür de
üye olma imkânı bulabiliriz.
R. Gündoğdu: Şirketimiz halen Gazimağusa Limanın
bir bölümünü kullanmaktadır, gönlümüzden geçen
kendimize ait müstakil ve korunaklı bir yer sahibi olmak. Ancak zaman zaman tamamen turizme yönelip
çevre baskısından kurtulalım dediğimizde olmuyor
değil. Gençlerimizin yüzünü denize döndürmelerini
sağlamalıyız, deniz sporları, kıyı yapıları inşaatları,
deniz hukuku, deniz sigortacılığı, kıyı işletmeleri
yöneticiliği gibi daha pek çok iş kollarını öğretmek,
dikkatlerini çekmek gerekiyor. Unutulmamalı ki
denizcilik konularında eğitim alan bir genç dünyanın
her yerinde daha rahat iş bulabilir.
projelerinizden
46-47
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
DÜNYADAN HABER TURU
Drewry işletme
masraflarında artış
öngördü
Moore Stephens’tan sonra
Drewry de işletme masraflarında artış öngördü.
Küresel denizcilik danışma
şirketi Drewry Consulting,
gemi işletme masraflarında 2015 yılında düşüş,
2016 ve 2017’de ise yükseliş beklendiğini duyurdu. Uluslararası bağımsız
denetleme şirketi Moore
Stephens’in düzenli olarak
yaptığı OpCost araştırmasında da 2015 ve 2016’da
artış bekleniyordu.
Kuzey Denizi’nde yük trafiği artıyor
Kuzey Deniz Sahası’ndaki yük trafiği 2015 yılında 1,2
milyon tonluk bir artış kaydederek toplamda 5,1 milyon
tona ulaştı. Rus karşıtı politikaların kargo hacmini etkilemezken, 124’ü yabancı olmak üzere toplam 697 geminin geçişine izin verildi.
Hazar Denizi’nde iki feribot
daha hizmete girdi
Azerbaycan
Hazar
Denizciliği
Türkiye’den Orta Asya ülkelerine
ulaşımı hızlandırmak için “Karabağ”
ve “Akademisyen Topçubaşov” feribotlarını kullanıma soktu. Şu an,
tren ve arabaların taşınması için Hazar Denizi’nde 10 feribot ve 2 Ro-Ro
gemisi kullanımda bulunuyor.
www.marin-port.com
Sera gazı için
IMO liderlik etsin
Avrupalı armatörler, sera
gazı emisyonlarının azaltılması çabalarına Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün
(IMO) liderlik etmesini istiyor. ECSA Genel Sekreteri
Patrick Verhoeven, yaptığı
açıklamada, “Denizciliğin
sera gazı emisyonlarının
azaltılmasına yönelik küresel çabalara katkıda bulunması gerektiği fikrini
tümüyle
destekliyoruz”
dedi.
Doğuş Grubu, Marina Barcelona
92’nin çoğunluk hisselerini aldı
İhracatçı Mısır’dan sonra şimdi
de Arabistan sıkıntısı yaşıyor
Yunan bandıralı gemiler
son 10 yılın dibinde
Doğuş Grubu, süper yatların bakım
ve onarım işlemlerinin gerçekleştirildiği Marina Barcelona 92’nin yüzde 70 hissesini 52 milyon Avro’ya
satın aldı, böylelikle şirketin yönetimi Doğuş Grubuna geçmiş oldu.
23 Nisan’da kara taşımacılığı anlaşmasının Mısır tarafından yenilenmemesi sonrası Süveyş Kanalı
üzerinden direkt Ro-Ro seferleriyle
nakliye sorununu çözen ihracatçılar, şimdi de şoförlerin ihracat yapılan ülkelere naklinde sıkıntı yaşıyor.
En çok sıkıntının yaşandığı ülke ise
Suudi Arabistan olarak öne çıkıyor.
Yunanistan İstatistik Kurumu’nun
(ELSTAT) verilerine göre 2015 yılı
Ekim ayına kadar kayıtlı Yunan bandıralı gemi sayısı son 10 yılın en düşük seviyesinde. ELSTAT’a göre sadece gemi sayısında değil gemilerin
kapasitelerinde de düşüş yaşanıyor.
Bu da, taşıma kapasitesi büyük olan
gemilerin Yunan bandırasını tercih
etmediği anlamına geliyor.
Kırım’dan
Turizm Atağı
Abu Dhabi, 2020’de
kapasitesini ikiye katlayacak
Endonezya 4 yüzen elektrik
santrali daha alacak
Kırım’ı Türkiye ve Mısır’a tatile giden turistler için alternatif destinasyon haline getirmeyi planlayan
Kırım yönetiminin, konuyla ilgili
çeşitli teklifler hazırladığı bildirildi.
Kırım Cumhuriyeti Turizm Bakanı
Sergey Strelbitsky, Kırım’ı Türkiye
ve Mısır’a gidemeyen turistler için
alternatif tatil noktasına dönüştürmek istediklerini ve bu konuyla
ilgili olarak çeşitli teklif çalışmaları
yürüttüklerini söyledi.
Abu Dabi’deki Khalifa Limanı Konteyner Terminali’nin, artan talebi
karşılamak amacıyla 2016 ve 2017
yıllarında ekipman yatırımlarını artıracağı belirtildi. Limanın, hali hazırda elleçleme kapasitesinin yüzde
78 artırılmasına yönelik çalışmalar
sürüyor. 2020’de, limanın 2 buçuk
milyon tonluk maksimum kapasitesine ulaşacağı, ikinci limanın
hizmete açılmasıyla birlikte ise 5
milyon tona erişeceği öngörülüyor.
Karadeniz Powership Zeynep
Sultan(125 MW) isimli gemi de
Endonezya’da elektrik üretimine
başladı. Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo , 6 ay içinde 4
elektrik santrali gemisi daha almak
istediklerini belirtti.
RÖPORTAJ
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
U.N Ro-Ro, trendeki risk maliyetlerini üzerine alıyor
Artık orta ve küçük boy nakliyeci de
rekabetçi fiyatlar verebilecek…
48-49
U.N Ro-Ro CEO’su Sedat Gümüşoğlu ile
LOGITRANS Fuarı’nda sektörü konuştuk.
P
endik Limanı dışında, eskiden
olduğu gibi Ambarlı’dan da
seferlere başlayacağınızı biliyoruz.
Çalışmalarınız hangi aşamada?
Mayıs ayında başlamayı öngörüyorduk. Ancak, terminalin hazırlık
çalışmaları bizi geciktirdi. Bizim
gemilerin draftı daha derin su
gerektirdiği için bir dip tarama yapmak gerekiyordu. Dip taramayla ilgili gerekli izinler biraz uzun sürdü.
Şu an tamamlandı ve faaliyete
geçti. Liman hazır, aralık ayında yeterli talep alırsak bu ay içinde, talep
alamazsak 1 Ocak 2016’da seferlere
başlarız. Yani önümüzdeki yıl U.N
Ro-Ro seferlerini Ambarlı’dan da
yapacak diyebiliriz.
İDO da, aynı bölgeden Ro-Ro hattı
açmak için çalışmalara başladı. Her
ne kadar siz uluslararası, İDO da
ulusal taşımacılık yapsa da, bir etkiniz olacağını düşünüyorum. Aynı
fikirde misiniz?
İDO da hemen yanımızda dahili
Ro-Ro taşıması için bir hat yapacak. Amaç, köprüyü kullanan ağır
vasıtayı deniz yoluna çekmek.
İDO’ya şöyle bir endirekt etkimiz olabilir. Köprüden karşıya,
ya da gemiyle Anadolu yakasına
geçip oradan uluslararası hatlar
aracılığıyla yurtdışına giden TIR
var ise onlar artık o servisi kullanmayabilir. Çünkü, biz Ambarlı’da
yükü ayaklarından almış olacağız.
Avrupa yakasından çıkıp Anadolu
yakasına geçtiği zaman fizibl olma-
yan yükler vardır. Örneğin, Avrupa
yakasından çıkıp Çerkezköy’den
trene binip, direkt Almanya’ya gidiyorum. Köprüyü geçmek için zaten
1 gün kaybedeceğim, dönüşte de 1
günlük kayıp olacak. Karadan çıkıp
giderim diyen vardı, bir de bu tarafa geçildiğinde nereden baksanız
100 km. ek maliyet oluşuyordu,
bu maliyet km başına 1 Euro olsa
200 Euro ek yük anlamına gelir.
İşte bu karadan giden yükler, ‘gemi
ayağıma gelmiş’ deyip bize dönebilir. Daha önce de Ambarlı’dan sefer
yapıyorduk, şimdi onun bir kısmını
geri kazanacağımızı düşünüyorum.
Totalde kara nakliyesini azaltıp
yönün denize çevrileceğini söyleyebilirim.
Trieste Limanı tüm yüklerin buluştuğu bir hub haline getiriliyor.
Limana kılçık hatlar getirilip, modern elleçleme ekipmanlarıyla donatılacak.
Treylerlerin trenlere bağlanmasını da U.N Ro-Ro üstleniyor.
Tren şirketiyle anlaşılıp, gemide olduğu gibi trenin de parça parça kullanılması sağlanacak.
Tren için ek bir riske girmeyen nakliyeci de, bunu navlun avantajına dönüştürebilecek.
www.marin-port.com
Sedat GÜMÜŞOĞLU
“Gemiyi parça parça herkese optimum bir şekilde
kullandırıyoruz. Treni de aynı verimlilikle kullandırabileceğimiz bir sistem yaratacağız. Bu da
çok büyük networklere ihtiyaç olmadan, yatırım
yapmadan büyük nakliyeciler gibi aynı maliyet
avantajıyla çalışmalarını sağlayacak. Anlaşmaları
nakliyeci adına biz yapacağız. Treni alacağız,eksik
mi kaldı, cezasını da biz üstleneceğiz.”
“BİZ ET ALMAK İSTİYORUZ, HERKES İNEK SATMAK İSTİYOR”
Trieste Limanı’nın kullandığınız bölümü size ait, orada ne
gibi tasarruflar planlıyorsunuz? Ne gibi getiriler olacak?
2016’da Trieste Limanı’nı olağanüstü işleyen, dışardaki
dağıtım ağı haline getirmeyi planlıyoruz. Trieste Limanı’nı
tüm yüklerin buluştuğu bir hub haline getireceğiz. Limanda yüklerin yüzde 30’u trenlere biniyor, yüzde 70 ise eskiden olduğu gibi şoför takıyor treyleri arkaya ve kontağı
çalıştırıp gidiyor. Ro-Ro ilk seferlere başladığında, 100
aracın 20’si treylerdi, şimdi ise treyler oranı 90’a ulaştı. Trieste Limanı da, treylerin indiği ve trenlere dağıldığı bir liman olmalı. Bunu yapabilmek için ilk adım olarak altyapıyı
geliştireceğiz. Terminal içine kadar giren kılçık hatlar
koyacağız. Dorseleri de hızlı bir şekilde elleçleyebilecek
ekipmanlar alacağız ve trenleri de biz bağlayacağız. Büyük
firmalar zaten tren kuruluşlarıyla anlaşıp, kendi yükünü
koyup işletebiliyor. Orta veya küçük boy nakliyecinin böyle
bir şansı yok. İşte biz onlar adına bunu yükleneceğiz. Intermodal 2015’te Procter and Gamble yöneticisi bir örnek
verdi; hoşuma gittiği için bu örneği kullanacağım. Diyor
ki; “Biz et almak istiyoruz, herkes bize inek satmak istiyor.
50-51
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
RÖPORTAJ
www.marin-port.com
UN Ro-Ro, genişletilmiş hizmeti ağıyla lojistik ve
taşımacılık firmalarına esnek servis sunuyor
Oysa bize bir kasap lazım. İsteyene but, isteyene gerdan
versin.” U.N Ro-Ro da, burada kasap konumunda. Gemiyi
parça parça herkese optimum bir şekilde kullandırıyoruz.
Treni de aynı verimlilikle kullandırabileceğimiz bir sistem
yaratacağız. Bu da nakliyecinin çok büyük networklere
ihtiyacı olmadan, yatırım yapmadan maliyet avantajıyla
çalışmasını sağlayacak. Anlaşmaları nakliyeci adına biz
yapacağız. Treni alacağız, eksik mi kaldı, cezasını da
biz üstleneceğiz. Onlara ne tren şirketinden aldığımız
maliyetin üzerine bir maliyet yansıtacağız, ne de boş
kalmasıyla ilgili bir cezayı paylaşacağız. Dolayısıyla daha
verimli ve rekabetçi çalışmalarını sağlayacağız. Çünkü,
bizim farkımız tarafsız bir platform olmamızdır. Biz herhangi bir grubun ya da firmanın adına hareket etmiyoruz. Her kişiye ve her kuruma eşit mesafede yaklaşıyoruz.
Aslolanın sektör olduğunun bilincindeyiz. Bütün modellerimizi de uluslararası nakliyecinin elini rahatlatma
yönünde kullanıyoruz.
Fransa’daki tedhiş olaylarından sonra,
özellikle Toulon’da güvenlik sıkıntıları yaşadınız mı?
Yaşamadığımızı söyleyemem. Olayın hemen ardından
sıcağı sıcağına sert tedbirler alındı, gümrüklerde işler
eski hızında yürümüyor. Yıl sonuna kadar da böyle gidecek gibi gözüküyor. Yapılması gereken bir sorun varsa
önlem almaktır. Kaçak ya da göçmen sorunu yaratacak bir durumumuz yoksa, ki bizim yok. Buna yönelik
ek bir önlem sadece hızımızı keser. Çünkü, biz yolcu
taşımıyoruz, bunun ötesinde gemimizin kalktığı Pendik Limanı’na giren her araç x-ray’den geçmek zorunda
olduğu için güvenlik en üst düzeydedir.
52-53
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
RÖPORTAJ
2016’da boyu uzamış iki
gemiyle kapasite artacak
Yeni gemi yatırımından çok, gemi
boyutlarını yeniden dizayn edecek
çalışmalar içinde olduğunuzu biliyoruz. Sonuçları ne zaman göreceğiz?
Bunu bir maliyet avantajı olarak
nakliyeciye
yansıtacak
mısınız?
Bazı gemilerimizi rektifiye edip kapasitelerini artırmak için çalışmalara
başladık. Önümüzdeki yıl iki gemimizi
uzatarak kapasitelerini artıracağız.
Böylece, 240 treyler olan kapasiteyi
300’e çekmiş olacağız. Bu da yüksek
trafik zamanlardaki arz eksikliğini giderecek. Cumartesi günü yükleyip
Salı günü karşı tarafa yetiştirmeniz
gereken bir yük var. Artık orada 100200 Euro çok da önemli olmayabiliyor.
Biz de birim maliyetlerimizi ne kadar
düşürürsek, o kadar rekabetçi fiyatlar
sunuyor olacağız. Tonaj arttığı için mutlaka yakıt maliyetimiz de artacak ama
önemli olan talebi karşılayabilmek.
Talebi karşıladığımızda hafta içi
nispeten daha az yoğunluktaki
kapasiteyle ilgili promosyon ve
bonuslar
gündeme
gelebilir.
Ne gibi
sunuz?
uyguluyor-
Biz bu yıl yakıt düştüğünde fiyatın
da düştüğü BAF sistemi dışında,
trende çeşitli promosyonlar vererek
karayolunda çalışan yükleri gemiye
döndürmeye çalıştık. Çünkü, gemi
“Yük bulunamadığı için boş kalan
treylerleri maliyetine taşıdık”
www.marin-port.com
promosyonlar
sahile yakın yerlere teslimde çok rekabetçi ama iç hatlarda zorlanıyor.
Örneğin, İngiltere’ye giden yükler için
çok özel promosyonlar uyguladık.
Gemiye aynı TIR aynı fiyatla biniyor,
ikisi de öncelikle İtalya’ya gidecek.
Ama birisi tren kullanıp İngiltere’ye
gidecekse o trende sübvansiyon
yapıyoruz ki, uzak mesafelere daha rekabetçi fiyatlarla ulaşabilsin. Biz elde
edeceğimiz maliyet avantajlarını birebir bilet fiyatlarını düşürerek değil, bu
tip kolaylıklarla nakliyeciye yansıtmayı
daha uygun buluyoruz. Karayolundaki ciddi potansiyeli denize çekmek için
yarattığımız tüm maliyet avantajlarını
bunun için kanalize edeceğiz.
Cari açık azalıyor. Nedeni de ithalatın
az, ihracatın fazla olması. Böyle olunca nakliyeci de dönüş yükü bulmakta
zorlanıyor. Bu konuda bir marjinal
katkı sağlayacak çalışmanız var mı?
Dediğiniz gibi son 1-2 aydır yoğun bir
ihracat artışı var. Ama bu anormal
ihracatın karşısında ithalat yok denecek
kadar az. Biz son iki ayımızı bu ihracat
artışına kapasite yetiştirmekle geçiriyoruz. Ama karşı tarafta yük olmadığı için
boş treylerler, Trieste Limanı’nın bloke
olmasına sebebiyet verdi. Biz de boş
treylerleri neredeyse maliyetine ya da
0’a yakın bedellerle taşımaya başladık.
Çünkü, ihracat navlunları çok iyi ve o
treylerler yeniden ihracata katılmalıydı.
Biz sektörün tüm sorunlarını adım adım
takip eden ve buna yönelik çözümler
geliştiren bir firmayız.
Antalya Film Festivali’ne
‘denizci’ damgası
5
2’nci Uluslararası Antalya Film Festivali’nin ‘en
iyisi’ Tolga Karaçelik’in yönetmenliğini yaptığı
‘Sarmaşık’ oldu. Film geceden 4 ödülle ayrılırken
filmdeki rolüyle ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülü alan
Nadir Sarıbacak’ın “Bizi ancak kardeşlik ve muhabbet
kurtaracak. Bir duble rakı ya da bir demlik çay”
diye başladığı konuşmasının bir kısmı canlı yayına
verilmedi. Buna tepki, yönetmen Karaçelik’ten geldi,
“Kötü bir şey söylemeyeceğim kesmenize gerek yok”
dedi.
Sarmaşık’ın konusu
Sarmaşık gemisi yük aldıktan sonra tahliye limanı
olan Angola’ya gidecektir. Sefer devam ederken
geminin armatörü iflas eder ve ortadan kaybolur.
Gemi Mısır’a geldiğinde armatörün liman parasını
ödemediği anlaşılır, geminin üstünde haciz vardır.
Liman yetkilileri gemiyi kimsenin uğramadığı
demirleme alanına çekerler. Mürettebattan gemiyi
olası tehlikelere karşı hareket ettirebilecek sayıda
kişinin kalması gerektiğini belirtirler.
Beybaba diye hitap edilen geminin kaptanı, makineden Kürt, mutfaktan kamarot Nadir, gemicilerden Alper ve Cenk, usta gemici olarak da İsmail
gemide kalır.
Hepsinin kalmayı seçişindeki hikaye başkadır.
Sarmaşık bu altı adamın yiyecek ve içecek
kıtlığıyla gemide geçirdiği 120 günün hikayesidir.
54-55
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
DENİZ KÜLTÜRÜ
Golden Riches Flor De
Mar: 2.6 Milyar $
Bu batıklar
bulanı zengin eder
Flor De Mar (denizin çiçeği) olarak
adlandırılan 400 ton Portekiz gemisi 1511’de
şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Daha sonra,
Sumatra kayalıkları üzerinde alabora ikiye
kırdı ve hazinenin tüm denizde kayboldu.
Gemide olan hazine 60 ton ağırlığında
olduğu bilinmektedir. Tarihte aranılan en
büyük hazineler arasındadır.
T
arihte pek çok hazine yüklü gemi fırtınalar nedeni ile batmıştır.
Bazılarının hiç izine rastlanmazken bazıları nadiren bulunmuştur.
Pek çok denizci hayatını bu hazineleri bulmak ile harcamaktadır.
Çünkü, deniz kanunlarına göre denizde bulduğunuz şey daima sizindir.
İşte, tarihte kaybolan ve okyanusun derinliklerinde olan hazineler ...
Karasakal Hazinesi: 2,5 Milyon $
1966 yılında Kuzey Carolina kıyılarında, arkeologlar
korsan Kara Sakal bu olduğuna inanılan bir batığı
keşfetti. Karasakal’ın hazinesi yaklaşık 2.5 milyon
dolar değerinde altın, gümüş ve değerli taşlardan
oluşmaktaydı. Karasakal’ın daha büyük hazinelerinin bu koylardan birinde gömülü olduğu söylenir
fakat bulunamamıştır.
San Miguel Hazinesi:
2 Milyar $
www.marin-port.com
1715 yılında
İspanya’da Miguel
gemisi tüm inci, gümüş, altın, ve
yaklaşık 2 milyar dolar değerinde
olduğu tahmin edilen mücevherler ile ağzına kadar dolu bir yük ile
denize açılmak için hazırlandı. Gemi
korsanlar tarafından işgali önlemek
için kasırga sezonu öncesi Küba’dan
ayrıldı. Gemi, sadece altı gün yelken
açtıktan sonra battı. Sonuç olarak, 2
milyar dolar değerinde hazine şimdi
denizin dibinde yatıyor. bu güne
kadar hazinenin sadece küçük bir
miktarı bulunabilmiştir.
Nuestra Senora de
Atocha: 200 Milyon $
Kral John’un Hazinesi:
70 Milyon $
1216 yılında Kral John, Norfolk’a
gitti. Dizanteri nedeni ile geriye dönmeye karar verdi. Çevresi bataklıklar
ile sarılı olan güvenli bir rota seçsede,
arabaları gelgite yakalanan Kral, boğuldu.
Yanında olan arabalarda yaklaşık 70 milyon dolar değerinde bir de
hazine vardı. Bu hazine hiçbir zaman bulunamamıştır.
1622 yılında bir İspanyol yelkenli
gemi Nuestra Senora de Atocha bir
kasırgaya yakalandığı zaman 700
milyon dolar değerinde altın üzerine, taşlar, ve nadir gümüş, dolu
yükü ile sonra İspanya’ya geri gidiyordu. Fırtına etkisi Nuestra Senora
de Atocha bir mercan kayalığı karşı
sürüklediği ve o fırtına şiddeti ile
orada battığı düşünülüyor. 27 kilo
altın, 35 adet altın kutusu, 128 bin sikke
ile 17 tonluk bir
hazine olduğu
düşünülür.
56
Yıl : 1 / Sayı:4 Kasım - Aralık
DENİZ MAGAZİN
Balıklar da
hissedebiliyormuş
Yapılan yeni bir araştırmada incelenen balıkların stres durumunda
verdikleri tepkilerin bilinçle alakalı olabileceği sonucuna varıldı.
P
roceedings of the Royal Society of London,
Biological Sciences’da yayımlanan yeni bir
araştırma, balıkların duygulara ve bilince sahip
olabileceğini gösterdi. Araştırma, balıklarda
gözlem yaparak stres altındaki balıkların vücut
ısılarının arttığını gösterirken, bunun daha önce
bilinçle alakalı görüldüğü söyleniyor.
www.marin-port.com
Şimdiye kadar “duygusal ateş” denen bu
durumun yalnızca memeliler, kuşlar ve kimi
sürüngenlerde görüldüğü, ancak balıklarda
hiç görülmemiş olduğu belirtiliyor. Deneyin 72
balıkla yapıldığı, balıkların iki gruba ayrılıp çeşitli
testlerin gerçekleştirildiği aktarılıyor.
Bilim insanlarının balıkların bilince sahip olup
olamayacağı konusunda ayrıma düştüğü, kimi
bilim insanları balıkların beyni basit olduğu için
bilinçli olamayacaklarını düşündüğü, ancak kimi
bilim insanlarınınsa beynin boyutuna rağmen
balık beyninde yapılan incelemelerin memeli
beynine yakın yapıları olduğunu gösterdiğini
belirttikleri söyleniyor.
4 milyon yıllık
balina fosili bulundu
Amerika’daki Santa Cruz Dağları’nda 4 milyon yıl
önce yaşadığı düşünülen balina fosili bulundu.
Deniz seviyesinin zamanla yükselmesi ve tektonik
hareketler sonucunda Amerika’daki Santa Cruz
Dağları’nda 4 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen
balina fosili bulundu. Fosil ayrıntılı incelenmek
üzere Güney Kaliforniya’daki Paleo Solutions adlı
inceleme merkezine götürüldü.

Benzer belgeler

Bartın Konteyner Limanı Fizibilite Etüdü

Bartın Konteyner Limanı Fizibilite Etüdü Hızlı büyümesini her geçen yıl biraz daha yukarıya taşıyan Hopaport, yeni projeler ve yatırımlarla yoluna hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki yaz konteyner de elleçlemeye hazırlanan liman, bölged...

Detaylı

BARTIN BELEDİYESİ FİZİBİLİTE ETÜDÜ Bartın

BARTIN BELEDİYESİ FİZİBİLİTE ETÜDÜ Bartın İlk 9 aylık dönemde Mersin Limanı’na uğrayan gemi sayısı da yüzde 9 azalarak 3 bin 105 adet olarak gerçekleşti.

Detaylı

yüz yılı aşan gelişim

yüz yılı aşan gelişim • Bursa şubesi açıldı.

Detaylı