Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu

Transkript

Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Salı, 21 Temmuz 2009 18:13 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım 2015 07:16
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu TÜRK PİRAMİTLERİ ☾☆
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu Ders Notu
ORTA ASYA TÜRK PİRAMİTLERİ VE TÜRK MUMYALARI
İlk insan mumyalama tekniğini mükemmel bir şekilde uygulayanlar Altay Türkleridir.(Mısır
medeniyetinden yüzyıllarca önce) Uygur bölgesinde bulunan,Mısır piramitlerinden yüzyıllarca
önce yapılan ve Mısır piramitlerinden daha yüksek/büyük olan piramitleri yapan Türklerdir.Çin
hükümeti buraya girişi tamamı ile yasaklamıştır.Çünkü bu piramitlerin içinde proto-Türk yazılar
mevcut.Arkeologların dahi girişine kati surette izin verilmiyor.Çünkü dünya tarihinin tekrar
yazılması gerekebilir.
ORTA ASYADAKİ TÜRK PİRAMİTLERİ
Bugün çin sınırları içerisinde yer alan, xian şehrine 100 km uzaklıkta qin ling shan dağlarında
Ön-Türk uygarlıklarından birisi tarafından inşa edilmiş, etrafında irili ufaklı 100 adet piramitle
beraber, 300 metre yüksekliğinde bir piramit bulunmaktadır;
BEYAZ PİRAMİT
Beyaz Piramit’in ikinci dünya savaşı sırasında çin’e yardım malzemesi götüren bir C-54
uçağından çekilen fotoğrafı 1957 yılında ilk kez life dergisinde yayınlanmıştır.
Bu piramitleri araştırmak üzere 1994 yılında şensi bölgesinde bir araştırma gezisi yapan alman
bilim adamı hartwig hausdof kendi koleksiyonundan birkaç resmin halka açılmasına izin
vermiştir. hausdorf’a göre piramitlerin yapım tarihi en az M.Ö. 2500’ler civarındadır.
Bölge çin tarafından yasak bölge ilan edilmiş olduğundan dolayı piramitler içerisinde bulunan
mısır medeniyetinden çok ileri bir teknikle mumyalanmış olan cesetler ve Ön-Türkçe yazıtlar
üzerinde araştırma yapılamamaktadır.
Piramitlerin ebat,orijinal şekil ve büyüklükleri ,dikkat çekmemesi açısından çin hükümeti
tarafından maksatlı olarak tahrip ve kamufle edilmiştir.Piramitlerin üst tarafları kesilmiş ve üstleri
toprakla doldurulup, kamuflaj amacıyla ağaçlandırılmıştır .
ÇİN'DEKİ TÜRK MUMYALARI
Ceviz Kabuğu Progamın’a katılan (İzleyici telefonu) Halil Şıvgın (Eski “Sağlık Bakanı” demiş ki:
“1984 yılında ben Çin’i ziyaret ettim, Çin’i ziyaretim sırasında Turfan’a götürdüler. İlk defa
Turfan’a giden Türk heyetinin mensubu olmakla da gerçekten gurur duyuyorum. Orada bizi
gezdirirken mumya bulduklarını söylediler ve biz mumyaları gördük. O gördüğümüz mumyaların
Mısır’daki mumyalardan çok farklı olduğunu ifade ettiler, yani teknoloji olarak, yapımı olarak
1/5
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Salı, 21 Temmuz 2009 18:13 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım 2015 07:16
Mısır’daki mumyaların önünde olduğunu.
Daha sonra aradan yıllar geçti, bir televizyon kanalında bu konun tartışılmakta olduğunu
gördüm. Gerçekten bilimsel olarak, Mısır mumyalarıyla Turfan’daki mumyalar arasında bir
kıyaslama yapılıyor. Bu kıyaslamada, Turfan mumyalarının teknojik olarak daha önde olduğu
kabul edildi.Ben orada kadın mumyaları gördüm, çocuk mumyaları gördüm, erkek mumyaları
gördüm. Ve o sırada, hatta bir tanesinde yeterince koruma yapılmamış, bozulmaya başlamılştı
müzede gördük onları.
Bu mumyalardaki üstünlüğü bilim adamları ortaya koymaya başladılar. Bilim adamlarının ortaya
koydukları bir gerçek var ki, ilk defa mumya kültürünün Türkler’den geliştiği ortaya çıkıyor.
Bundan dolayı da ben şimdi iştirak ediyorum. Yani ben bilim adamı değilim, ama bizim bilim
adamlarımınızın bu olayın üzerine ciddiyetle eğilmeleri gerekiyor. Eğer Mısır’daki mumya
kültürü olduysa, var idiyse geçmişte, onun etrafında da bir kültürün olması lazım. Mısır’ın
etrafında mumya kültürüyle ilgili herhangi bir şey yok. Afrika öbür taraf, bu tarafta da yine böyle
bir kültür yok. Dolayısıyla, Orta Asya’dan o bölgeye giden Türkler’in varlığı söz konusu
olabilir…”
Ben bir katkıda bulunmak istiyorum bu mumyalar konusunda Urumçi mumyalarını söz konusu
etmiştir, tabii ki çok önemli. Bakın, buradaki Urumçi’de teşhir edilen mumyalardan ilk birincisi 44
yaşında ve Milattan önce 1000, yani günümüzden 3000 yıllık. Bir başkası gene 1600, en yaşlı
olarak da işte bu “Lolan” denilen bayan mumyası var, Doğum’dan önce 2000 bu, yani 4000.
Şimdi en büyük özellii iç organlarının çıkartılmamış olması. Başka ?.. Şu andaki mumyaların
durumu Mısır mumyalarına nazaran çok daha iyi olması… İleri teknolojide bir mumyalama
sistemi uygulanmıştır. Dahası, bir mumyanın üzerinde ameliyat izi var, at kılıyla dikilmiş.
Amerika doktorların tespiti, dünyada ilk ameliyat veya operasyonlardan bir tanesi olarak kabul
ediliyor. Dahası var; burada kumaş ekose ve boyalı ve Doğum’dan önce 2000'i konuşuyoruz,
günüzmüden 4000 sene öncesini konuşuyoruz.
Türk Bilim adamı Kazım MİRŞAN yaptığı araştırmalarda Ön-Türk uygarlıkları tarafından OT-OĞ
olarak isimlendirilen Ön-Mısır’a M.Ö 3000 Yıllarında Doğu Anadolu’dan Isub-Ög yazısının
gittiğini tespit etmiştir. Kazım MİRŞAN’ın bugüne kadar anlamı çözülemeyen 184 adet mısır
hiyeroglifini Ön-Türkçe olarak okumuş olduğu ve mumyalama tekniklerinin yine M.Ö. 3000'li
yıllarda Altaylarda geliştirildiği düşünülürse Piramit inşa teknolojisinin Eski Mısır’a Ön-Türk
Uygarlıkları tarafından öğretildiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Tüm İnsanlık tarihini değiştiren bu olağanüstü keşif batılı bilim adamları(!) tarafından ısrarla
görmezlikten gelinmekte ve insanlığın bilgisinden daha uzun süre saklanması mümkün olmayan
bu piramitleri başka bir uygarlığa mal etmeyi amaçlayan maksatlı çalışmalar yapılmaktadır.
ÇİN’DE SAKLANAN TÜRK PİRAMİTLERİ
Uygur bölgesinde bulunan, Mısır piramitlerinden yüzyıllarca önce yapılan ve Mısır
piramitlerinden daha yüksek/büyük olan piramitleri yapan Türklerdir. Çin hükümeti buraya girişi
tamamı ile yasaklamıştır. Çünkü bu piramitlerin içinde proto-Türk yazılar mevcut. Arkeologların
2/5
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Salı, 21 Temmuz 2009 18:13 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım 2015 07:16
dahi girişine kati surette izin verilmiyor. Çünkü dünya tarihinin tekrar yazılması gerekebilir.
Bugün Çin sınırları içerisinde yer alan, Xian şehrine 100 km uzaklıkta qin ling shan dağlarında
Ön-Türk uygarlıklarından birisi tarafından inşa edilmiş, etrafında irili ufaklı 100 adet piramitle
beraber, 300 metre yüksekliğinde bir piramit bulunmaktadır;
BEYAZ PİRAMİT
Beyaz Piramit’in ikinci dünya savaşı sırasında çin’e yardım malzemesi götüren bir C-54
uçağından çekilen fotoğrafı 1957 yılında ilk kez life dergisinde yayınlanmıştır.
Bu piramitleri araştırmak üzere 1994 yılında şensi bölgesinde bir araştırma gezisi yapan alman
bilim adamı hartwig hausdof kendi koleksiyonundan birkaç resmin halka açılmasına izin
vermiştir. hausdorf’a göre piramitlerin yapım tarihi en az M.Ö. 2500’ler civarındadır.
Bölge çin tarafından yasak bölge ilan edilmiş olduğundan dolayı piramitler içerisinde bulunan
mısır medeniyetinden çok ileri bir teknikle mumyalanmış olan cesetler ve Ön-Türkçe yazıtlar
üzerinde araştırma yapılamamaktadır.Piramitlerin ebat, orijinal şekil ve büyüklükleri ,dikkat
çekmemesi açısından Çin hükümeti tarafından maksatlı olarak tahrip ve kamufle
edilmiştir.Piramitlerin üst tarafları kesilmiş ve üstleri toprakla doldurulup, kamuflaj amacıyla
ağaçlandırılmıştır .
Tüm İnsanlık tarihini değiştirerek;
MEDENİYETİN ASIL YARATICISININ TÜRKLER OLDUĞU SONUCUNU DOĞURAN, bu
olağanüstü keşif batılı bilim adamları(!) tarafından ısrarla görmezlikten gelinmekte ve insanlığın
bilgisinden daha uzun süre saklanması mümkün olmayan bu piramitleri başka bir uygarlığa mal
etmeyi amaçlayan maksatlı çalışmalar yapılmaktadır…
Avrupa’da ve dünyanın başka bölgelerinde yılardır okunamayan yazılar okunuyor ve Türkçe
oldukları anlaşılıyor. Bizlere de düşen çok şey var. Her şeyi yabancılardan beklememek. İmkan
ölçüsünde kendi geçmişimizi araştırmak, kendimizi aramak. Çünkü geçmişini bilmeyen bir
toplumun geleceği de olmaz.
TARIM MUMYALARI
Zaman: İÖ I800 - İS 400
Mekân: Batı Çin
Kurumuş derisi ve çökük göz boşlukları dışında uyuyan bir adama benzeyen kişiye bakarken
garip bir duyguya kapıldım ve böylece çağımızın çok eski yüzyıllarında bu kasvetli Lop
bölgesine yerleşmiş ve herhalde buradan hoşlanmış olan yerli halkın bir temsilcisiyle karşı
karşıya olduğumu hissettim. AUREL STEIN, 1928.
Dünyanın en îyi korunmuş mumyaları Mısır'da ya da Peru'da değil, Batı Çin'de Tarım
Havzası'nın büyük bir kısmını oluşturan Taklamakan Çölü'nde bulunmuştur, insanın biçimini
öldükten sonra yapay olarak korumayı isteyen eski Mısır ve İnka uygarlıkları ile seleflerinin
mumyalarının aksine Tarım mumyaları, Avrasya'nın ikinci büyük çölünün kuru ve tuzlu kumları
arasında son derece doğal olarak korunmuştur.
Tarım mumyaları ilk olarak 20. yüzyılın başında İsveçli Sven Hedin, Alman Albert Von La Coq
ve İngiliz Aurel Stein'in Çin'i batıya bağlayan İpek Yolu'nun kuzey ve güney omurgalarını
3/5
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Salı, 21 Temmuz 2009 18:13 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım 2015 07:16
oluşturan vaha kentlerini ortaya çıkarma seferlerinde bulunmuştur. Bu ilk seferlerde mumyalar
çıkarılmış, fotoğrafları çekilmiş ve tarifleri yapılmıştı. Ancak bunları koruyacak ya da Batı
müzelerine nakledecek tesisler yoktu.
Çinli ve Uygur arkeologlar ancak son zamanlarda bölgenin daha bilimsel araştırmalarım
gerçekleştirmişlerdir. Uluslararası ilgiyi uyandıran da, onların daha sonra buldukları
mumyalardır. Şu anda Batı Çin'de İÖ 1800 yıllarından Han Hanedanı'nın gücünü batıya doğru
yaydığı İÖ ilk yüzyıllara kadar uzanan dönemden kalma en az 300 mumya vardır. Bundan
sonraki tarihi döneme ait oldukları bilinenlerin sayısıysa daha fazladır.
Zaghunluk'ta bulunmuş mumya adam (İÖ 1000-600 yılları). Şakağına aşı boyasıyla sarmallar
çizilmiş, ağzının kapalı durması için boynuna bir bağ geçirilmiş.
MEZARLAR VE KUMAŞLAR
Tarım mumyaları arasında belirli bir mumya insanı yoktur: Mumyalar çeşitli yer ve kültürlerden,
özellikle de eski İpek Yolu'nun güneybatı ve kuzeybatı boylarındandır. Arkeologlar mumyaları
sığ çukur mezarlarda, kat kat saz, kütük ve hayvan postu altında derin çukurlarda ve tuğla
odalarda bulmuşlardır.
Kurumuş olan Lobnur tuz gölü yakınlarındaki yerlerde ve Kavrighul mezarlığında bulunan en
eski mumyalar en basit örtülerle, yünlü battaniyelere sarılıdırlar ama İÖ 1000 yılından sonra
kalanlar giyimli ve tüylü şapkalı (bir adam on şapkayla gömülmüştü), gömlekli, pelerinli,
pantolonlu, renkli çoraplıdırlar ve hatta ekose kumaşlara sarınmışlar-dır. İpek Yolu'nun
kuzeyindeki Subeshi'de başlarında cadıların sivri başlıklarını andıran çok uzun şapkalı üç kadın
mumyası da bulunmuştur.
Mumyalar dokuma uzmanları için çok büyük bir tarih öncesi kumaş kaynağıdır ve bu uzmanlar,
kalıntıları ancak yeni yeni derinlemesine analiz etmeye başlamışlardır. Ancak bu mumyaların en
büyük esrarı yüzlerindedir. Bu mumyalanmış insanlar, günümüzde Doğu Asya'ya hâkim olan
Mongoloit tiplerden değillerdir.
Açık renk saç ve sakalları Tarım havzasının bu ilk yerleşimcilerinin Kafkasya'dan ya da
Avrupa'dan gelmiş olacaklarını göstermektedir. Batının bu yabancılarını teşhis etmek, son
zamanların arkeolojik keşiflerinin en büyük muammalarından biridir.
(Solda) Uzun "cadı" şapkalı Subeshi'li üç kadından biri (İÖ 500-400). Üzerinde yünlü etek ve
bluz, koyun postu bir pelerin ve deri ayakkabılar var. Sol eli deri bir eldiven içinde, sağ eli çıplak.
(Sağda) Alnı ve gözkapakları dövmeli, kaşları siyaha boyalı, saçları örgülü Zaghunluk kadını (İÖ
1000-600).
BU İNSANLAR KİMDİ?
Sincan'ın Tunç Çağı, yani İÖ 1800'den öncesi arkeolojisi hakkında çok az bilgi vardır ve bölgeye
ilk kez ne zaman yerleşildiği bilinmediği için Tarım Havzası'nın bu hiç de çekici olmayan
dünyasına ilk yerleşenler hakkında ancak bir tahmin yürütebiliriz. Ancak Tunç ve Demir çağları
için varolan aşırı miktardaki kanıtlar, bunların ya batı sıradağlarından ya da kuzey steplerinden
gelen Kafkas ırkından insanlar olduğunu göstermiştir.
Mumyaların yanı sıra mezarlarda iskeletler de vardır ve incelenen tarih öncesi 300 kaf
atasından yalnızca yüzde 11'i Mongoloit fizik tipine uygundur ve bunlar da Sincan'ın doğusunda
bulunmuşlardır. Sincan'ın hemen batısında olan Gansu bölgesinin ilk Çinli çiftçilerinin kendilerini
çöl vahalarına çekecek bir şey bulamadıkları anlaşılmaktadır.
Kaderin bu kadar iyi koruduğu bu insanlar kimlerdi? Eğer yazılı tarihe geçecek kadar
4/5
Orta Asya Türk Piramitleri Uydudan Videosu
Salı, 21 Temmuz 2009 18:13 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım 2015 07:16
yaşamayan meçhul bir grup iseler o zaman bu konuda hiçbir şey öğrenemeyeceğiz demektir ve
yapabileceğimiz ancak bunlara Sincan'ın Tunç ve Demir çağlarının bilinen çeşitli arkeolojik
kültürlerinin adlarını vermektir. Ancak bu insanların haleflerinin yazılı belge dönemine
erişebildiklerini inanmak için bazı nedenler vardır. Hatta pek çok kimse, bunların soyundan
gelenlerin kendi varlıklarının hikâyesini bıraktıklarına inanmaktadır.
Tarım Havzası yalnızca çok sayıda insanı ve diğer organik kalıntıları korumakla kalmamış, çok
geniş bir ilk elyazmaları koleksiyonu da korumuştur: Burası Çin'in Budizmi benimseyen ilk
bölgelerinden biriydi ve Budizm de yazılı söze büyük değer veren bir dindi. Elyazmalarının çoğu
Sanskrit gibi Hindistan'ın daha yakın zamanlarda ithal ettiği dillerde yazılmış olup Budist
manastırlarında bulunmaktadır. Yerli halkın dillerinde yazılmış olanlar ise iki gruba ayrılabilir.
Birincisi Hotanca ya da Hotan-Sakaca olup Güney Tarım'ın eski Hotan kentinde ve çevresinde
ve Tarım Havzası'nın kuzeybatısındaki bazı vahalarda konuşulan dildir. Dil, Farsça ve Orta
Asya'nın batısının pek çok dilini içeren İran grubuna dahildir. Saka Dili'ne en yakın dil,
Avrupa'da İskitler olarak tanınan bozkır göçebelerinin dilidir.
Bu dil, Tarım Havzası'nın güneyinde ve batısında temsil edilmekteyse de, mumyalar genelde
Hotanca'nın izine rastlanılmadığı güneydoğu ve kuzeydoğuda toplanmışlardır. Bu bölgelerde
İran dilleri izleri varsa da, bunlar genelde ticaret dili olup halkın kullandığı dil değildi.
5/5

Benzer belgeler

vakanüvis 4. sayı

vakanüvis 4. sayı Çin hükümeti buraya girişi tamamen yasaklamıştır. Çünkü bu piramitlerin içinde proto-Türk yazıtlar mevcut.Arkeologların dahi girişine kesinlikle izin verilmiyor. Çünkü dünya tarihinin tekrar yazılm...

Detaylı