1983-2009 Sanatta Yeterlik Tez Listesi

Transkript

1983-2009 Sanatta Yeterlik Tez Listesi
İÇ MİMARLIK
ANASANAT DALI
SANATTA YETERLİK TEZ ÖZETLERİ [1983-2009]
Tez Adı : Gelişim Süreci İçinde Malzeme, Yapım Yönetimi, Biçim İlişkisi
Yazar Adı: Nuran Yener
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Danışmanı: Prof. Dr. Sadun Ersin
Teslim Tarihi: Temmuz-1983
Tez Adı : Endüstri Tasarımında Rasyonel Davranış Olgusu ve Çağdaş İlkeler
Yazar Adı: Önder Turan
Danışmanı:
Teslim Tarihi: Ağustos-1983
Tez Adı : Hastanelerde İnsan-Çevre Etkileşimi ve Çevrenin Hastanın Tinsel Yapısı
Üzerindeki Etkileri
Yazar Adı: Seba Türker
Danışmanı: Prof. Dr. Sadun Ersin
Teslim Tarihi: Ağustos-1983
Tez Adı :
Endüstri Şehirlerinde Orta Gelir Grubundaki İnsanların İhtiyacı Olan Toplu
Konutların İç Mekân Kullanım Alanları Standartlarına İlişkin Sistem Önemlerinin
Geliştirilmesi ve Ülkemizden İzmit Örneği
Yazar Adı: Deniz DEMİRARSLAN
Danışman: Prof. Erol TÜRKGENÇ
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 1997
ÖZET
Bugünün Türkiye'sinde nitelikli, iç mekân konforu bulunan ve Türk aile yapısına uygun,
başka bir deyişle bireyin tüm gereksinimlerine cevap verebilecek bir konuta sahip olma
ihtiyacının giderek artmakta olduğu görülmektedir. Batı ülkelerine kıyasla; farklılıklar
gösteren Türk- İslâm kültürüne dayalı bir yaşam biçimine sahip olan toplumumuz, son
yıllardaki hızlı teknolojik gelişmeler sonucu batı kültürünün etkisinde kalmıştır. Ancak, Türk
ailesinin yaşam biçimini etkileyen kültürün özellikle konut ve çevresinde bazı sorunlara yol
açtığı görülmektedir.
Ülkemizde yapılan toplu konutlar, bir yandan maliyeti düşürmek amacı ile çok düşük kalitede
yapılmakta, diğer yandan ise dar gelirli grubun satın alamayacağı derecede lüks olarak inşa
edilmektedir. Bu nedenle ülkemizdeki toplu konut politikası dar gelirli halkımızın
ihtiyaçlarına cevap verememektedir. Bu durumdan çıkardığımız sonuç ise, toplu konut
kullanıcılarının hanehalkı yapılan, ekonomik durumları ve yaşam biçimleri konusunda bilgi
eksikliğinin bulunması olmaktadır. Toplu konutları kullanan hanehalklarının hangi
standartlardaki mekânlarda yaşadıkları saptanmalıdır. Hanehalklarının konutlan konusundaki
şikâyetleri, konutlarından neler bekledikleri belirlenmelidir.
Özetleyecek olursak; bu araştırmada mekân standartlarının çok geniş bir kapsam içinde ortaya
konulması hedeflenmiştir. Bunun için Türkiye'deki konut stoku, ülkemizdeki ve uluslararası
iç mekân standartları sırasıyla araştırılarak irdelenmiştir. Özellikle konut alanları, mekânlarda
yer alan eylemler, gerekli yardımcı araçlar gibi standart önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Bu
doktora tezi kapsamı içerisinde bir sanayi kenti olan Kocaeli'ndeki toplu konut çalışmaları
irdelenmiş böylece ülkemizdeki endüstri şehirlerinde bu konuda yapılacak yeni çalışmalar
için bir sistem geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla sosyoloji biliminin araştırma
metotlarından faydalanılarak "İzmit Yenişehir (Yahyakaptan) Konutları" ile " Sopalı Yeni
Yerleşmeler Konutları" üzerinde anket çalışması yapılmış ve konut kullanıcılarının ihtiyaçları
belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda da ülkemizdeki endüstri şehirlerinde yaşayan orta gelir
düzeyine mensup halkın barınma ihtiyacını sağlayacak konut iç mekânları geliştirilmiştir.
Çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır:
Giriş bölümünde, sorunun önemi ve çalışmanın gereği üzerinde durulmuş, problem
tanıtılmaya çalışılmış, araştırma ve kaynaklardan edinilen bilgiler doğrultusunda bazı
saptamalar yapılmış ve sorunu ele alırken belirlenen bakış açısı vurgulanmaya çalışılmıştır.
Birinci bölümde; insan,
irdelenmiştir.
mekân kavramları açıklanmıştır. Konut
içindeki mekânlar
İkinci bölümde; toplu konut tanımı yapılmış, standart, modül, modülasyon kavranılan
incelenmiştir. Dünyada ve Türkiye'de toplu konut uygulamaları irdelenmiştir.
Üçüncü bölümde; araştırmanın yöntemi ve uygulanması konusunda bilgiler verilmiştir.
Yapılan anket çalışmasının verileri sunulmuştur.
Dördüncü bölümde; inceleme yapılan toplu konutlardaki şikayetler ve istekler irdelenmiştir.
Aile tiplerine göre uygun toplu konut iç mekân düzenleri modüler açıdan irdelenmiştir.
Sonuçta ise; toplu konut projelerinde izlenmesi gereken metotlar, uygulanması öngörülen
politikalar hakkında görüşler belirtilmiştir.
ABSTRACT
Developed of System Suggestions about Standarts of Inner-Sites Use Areas in HousingEstates Which Demand by The Middle Income People in Industry Cities and A Case
Study in Izmit
In today's Turkey, it's obvious that there's a growth in the necessity of having a house which
has a quality and comfortable inner- site and suitable for the form of Turkish- family. Our
society; which has a way of life that is based on the Turkish- Islamic culture- that shows
differences when it is compared to the western countries- has been under the effects of these
countries because of the rapid technological developments in the recent times. However, the
culture that influences the way of living of the Turkish families, causes some problems and
particularly the residence.
The housing- estates in our country are on the one hand built unqualified in order to decrease
the cost, but on the other hand has been building up such luxurious that the people with
constrained income can not buy. For that reason, the housing- estate policy in our country can
not satisfy the needs of our public. Finally, the result is that the users of these have a large
lack of knowledge of the houses, their economical situations and the way they're living
standarts on which the householder's life should be fixed. Their complains about their houses
should be defined expectations from these houses should be defined.
In short, the purpose of this research is to define clearly the residence standarts in detail. For
this reason, the residence standarts in our country and the international standarts have been
searched in order. Some suggestions such as the activities in the residents and housing areas
and some necessary helping tools have been brought. In this doctorate thesis the studies of
housing estate in the industry city of Kocaeli are examined and by this way a new system of
the new services about this subject which will be performed in the other industry countries is
tired to be developed. For this aim, the research methods of sociology are used, an inquiry has
been made on “İzmit Yenişehir (Yahyakaptan) Konutları (Housing Estates)", "Sopalı Yeni
Yerleşmeler Konutları “and the needs of the inhabitants have been defined. Finally, at the
result of this study, inner- sites (in the residents) which will satisfy the sheltering problem of
the middle- pillar, living in the industrial cities in our country.
This thesis is divided into four chapters:
The first introduces the definitions of the concepts people and site. In addition, the inner-sites
of housing are explored.
The second chapter examines conceptualizations of the housing-estate definitional standarts,
modul and modulation. In addition, the implementations of housing- estates in the world and
in Turkey are explored.
The third chapter describes the method and the implementation of the research and presents
the data of survey analysis.
The fourth chapter considers the complaints and the demands in the examined housingestates and explores appropriate housing- estate inner- sites ranges according to its modular
for the various household structure.
At the finally, a series of general and specific suggestions are made for the policy implications
and the methods are described to use in the housing-estate projects.
Tez Adı :
Mobilya Biçimlenişine Etki Eden Faktörler ve Tasarımcı Kullanıcı Faktörü
Üzerine Bir Yöntem Önerisi
Yazar Adı: Senem ONUR
Danışman: Yrd. Doç. Önder TURAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık AnaSanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2000
ÖZET
Resim, Heykel, Müzik, Tiyatro insanlara güzellik sunmak üzere üretilir. Sunulana bir mesaj
da veriyor olsa, güzellik sunma ilk ve değişmez işlevidir. Bina, alet, eşya, giysi gibi eserler,
bir eyleme cevap verme özelliğinin yanı sıra, insanın güzellik ihtiyacını karşılamak üzere
biçimlendirilirler. Mobilyalar da, insanların günlük eylemlerini gerçekleştirebilmek üzere
üretilirken, insanın güzellik ihtiyacını karşılaması gözetilerek üretilen araçlardır. İnsan
bulunduğu çevrede güvenlik, korunma, savunma ihtiyacı duyar. Bunlar fizyolojik
ihtiyaçlardır. İçinde bulunduğu çevrede yaşamını devam ettirebilmesi için bir takım mekânlar
yaratır. Yaşamını devam ettirebilmesi için kurduğu bu çevrede, maddi rahatlık, konfor
ihtiyacından ortamını düzenler. Ortamı düzenleme, iyileştirme anlamına da gelebilen
çevresini bu düzenleme eylemi, mobilyalar yardımı ile yapılmaktadır.
Mobilyaların biçimlenmesine objektif ve sübjektif faktörler etki eder. Objektif faktörler
ölçülebilen değerlerdir. İnsanın antropometrik ölçüleri, kendi eliyle oluşturduğu ve içinde
bulunduğu doğal çevre özellikleri, yaşamını sürdürebilmesi için gerçekleştirebilmek zorunda
olduğu eylemler ve malzeme çeşitleri objektif faktörlerdir. Sübjektif faktörler ise kişiye göre
değişen değerlerdir. Toplumun değer yargıları, tasarımcı faktörü, iletişim ve kullanıcı ile
tasarımcının özgünlük eğilimi mobilyaların biçimlenmesine sübjektif etki eder.
Aynı malzeme ile benzer çevre koşullarına, belli işlevi karşılamak üzere üretilen mobilyaların
diğerlerinin arasından seçilebilir olmasının gerek şartı işlevini karşılamasının yanı sıra, diğer
Güzel sanat dallarında olduğu gibi komposizyon değerlerini içermesi, kişinin statüsünü
belirlerken, ona ayrıcalık sağlayabilmesidir.
Anahtar Kelimeler: Mobilya, işlev, biçim, objektif, sübjektif.
ABSTRACT
Picture, statue, music, theatre are Produced to offer the beauty for all the people. To offer the
beauty is the first and unchangeable function as they give a message for the people. The
works like building, object, tool and clothes etc. are given shape to answer some functions of
the people and the sametime they give us the necessity of beauty. While the furnitures are
producing to do daily functions of the people, as they are thought the symboles of the beauty.
The furnitures are classified about their state, there are three parts; one of them is moving
furniture, the other is half moving furniture and the last one is motionless furniture. If the
furnitures are classified about their structure, there are two parts; first is skeleton system and
the second is able to carry up itself with their own shapes.
Some objective and subjective factors effect to give shape to the furniture. The objective
factors are measured things. Some of them are antropometric size of the people, the natural
surrounding properties what are produced by the people and living in, the functions that are
done for living and the materials.
And the subjective factors are changed by the people. The worth of the community, the
factors of the designer, communication, user and the orjinality of the designer effect to give
shape to furniture as subjective.
If the furniture is produced the same material in the same natural environment and we want it
prefer to others; the necessary conditions are balance of the furniture, determinations of the
precedence of the people and privileged of the people. At the giving up to shape to the
furniture, balance condition is interested in the symmetry, the asymmetry, the effect of the
dominant element, rhythm, contrast and harmony of the balance.
Tez Adı : Yüzeylerin Dokusal İfadeleri İle Mekân Kimliğinin Oluşturulmasında Yapısal
Çözümlemeye Dayanan Bir Yöntem Önerisi
Yazar Adı: Didem BAŞ
Danışman: Doç. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: 2000
ÖZET
Mekân, kullanıcının algısal etkileşim arayışlarına cevap veren tasarımcının yarattığı bir
bildirişim ortamıdır. Bu ortam içinde tasarım etkinliğini kapsayan bir mekân dilinin
oluşturulması, dilbilime dayanan göstergebilim kuramları içinde gerçekleştirilebilmektedir.
Mekân sanatında gerekli akademik eğitimin temelini oluşturan tasarımcı kimliğinin
benimsetilmesi süreci ancak böyle bir üst dilin yapılandırılması ile işlerlik kazanacaktır.
Mekân, bir veya birçok yüzeyin uzaysal koordinatlar içinde belirli bir kurguya dayanarak
örgütlendiği sanatsal bir anlatımdır. Bu anlatım içinde tasarımcının, yüzeyleri oluşturan
malzemelerin dokusal ifadeleri ile mekân kimliğini kurgulanmış bir metin olarak
okuyabilmesi için gerekli, anlatım-iletim mekânizmasını kapsayan bir yöntem önerisinin
geliştirilmesi çalışmamızın amacım oluşturmaktadır.
ABSTRACT
Space is the informing environment created by designer for the demand of sensational
influence. The formation of a space language extended design activity in this environment can
be realized in concerning semiotical theories. The period of designer identity constition as the
base of the academic education about the art of space will be able to get fluency only with the
structural formation of such a super-language.
Space is the artistic expression consisting the organization of one or more surface in space
coordination system dealing with an identical concept. Suggesting a method consisting of
informing transmittal mechanism needed for the designer in this expression to read the
identity of the space as a composed reading with the senses of materials that form surfaces is
the aim of our study.
Tez Adı : Kurum Kimliği ve Banka Şubeleri
Yazar Adı: Funda Bahar ÜLKER
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2001
ÖZET
Araştırmanın amacı, İstanbul'daki banka şubelerinin; kurum kimliğinin bir öğesi olan görsel
kimliklerini oluştururken iç mimari tasarım konusunda yaptıkları uygulamaları ve bu
uygulamalar
konusunda İstanbul'da İç Mimarlık Bölümü olan üniversitelerin mimar ve iç mimar öğretim
elemanlarının değerlendirmelerini saptamaktır. Bu saptama göz önünde bulundurularak,
banka şubelerinin görsel kimliklerini oluştururken, iç mimari açıdan hangi boyutlara önem
verdikleri ortaya çıkacak ve kimlik ile mekân arasındaki bağlantının analizi yapılacaktır.
Tez çalışmasının I Bölümünde; kurum kimliğinin tanımı, tarihçesi, yapıları, etkileşim içinde
olduğu alanlar ve öğeleri üzerinde durulmuştur. İkinci Bölümde ise, kurum kimliği ile mekân
arasındaki ilişkinin açıklanabilmesi için, algılama kavramı, algılama, konusunda kurumsal
yaklaşımlar ve mekânsal algılama kavramı açıklanmıştır. Üçüncü bölümde; araştırmanın
modeli, evren ve örneklemi, verilerin toplanması ve çözümü anlatılmıştır. Kurum kimliği
çalışması sadece İstanbul'daki ticari bankalar üzerinde yapılmıştır. Araştırmada tarama modeli
kullanılmıştır. Tesadüfî örneklem yolu ile seçilen beş bankanın kurum kimliği çalışmaları
incelenerek mevcut durum betimlenmeye çalışılmıştır.
Ayrıca İstanbul'da İç Mimarlık eğitimi veren dört üniversitedeki mimar ve iç mimar öğretim
elemanlarına bankaların kurum kimliği çalışmalarına ilişkin görüşleri soru listesi aracılığı ile
sorulmuştur. Dördüncü bölümde, banka şubelerinin görsel kimlik çalışmaları anlatılmış ve
uygulanan anket sonucu ortaya çıkan uzman görüşleri tablolar ile gösterilmiştir ve yorumlan
yapılmıştır. Beşinci bölümde, araştırmanın sonucu ve önerilere yer verilmiştir.
Araştırma sonucunda banka şubelerinde yapılmış olan görsel kimlik çalışmaları ile öğretim
elemanlarının bu konudaki algılamaları arasında benzerlik olduğu tespit edilmiştir. Sonuç
olarak, iç mimari tasarım çalışmalarının banka şubelerinin görsel kimlik oluşturmasında
önemli bir yeri olduğu görülmektedir
Anahtar Kelimeler: Kimlik, Kurum Kimliği, Görsel Kimlik, Algılama, Mekânsal Algılama
ABSTRACT
The purpose of the study is to determine practices of branch offices of banks located in
Istanbul about interior design while constructing their visual identity which is part of
corporate identity, and views of faculty members from Istanbul universities those have
Department of interior Architecture. By taking this into attention, it will become obvious
which dimensions of interior design is attached greater importance while branch offices of
banks constructing their visual identities, and the connection between identity and place will
be analyzed.
In the first part of the study, definition, history, structure, interactive areas and factors of
corporate identity were emphasized. The term perception, theoretical approaches on
perception, and the perception of place were analyzed in the second part in order to be able to
explain the relationship between corporate identity and place. In the third part, research
method, the universe and sample of the study, data collection and its analysis were elucidated.
The work of corporate identity was conducted on commercial banks located in Istanbul.
Survey model was employed in the study. The current situation was tried ı to be described by
analyzing works of the construction of identity of five selected banks via random sampling.
Furthermore, views of faculty members from four universities located in Istanbul and have the
Department of interior Architecture were asked via a questionnaire. In the fourth part, works
of branch offices of banks on visual identity was evaluated; views of experts taken via the
questionnaire and they were interpreted. In the final part of the study, results and prospect
were listed.
The study demonstrates that there was a similarity between works of visual identity made by
branch offices of banks and views of faculty members on the subject. In conclusion, interior
design has an important place in the construction of visual identity of banks.
Keywords: Identity, Corporate identity, Visual identity, Perception, Perception of Place
Tez Adı : Yüzeylerin Dokusal İfadeleri İle Mekân Kimliğinin Oluşturulmasında Yapısal
çözümlemeye Dayanan Bir Yöntem Önerisi
Yazar Adı: Didem BAŞ YANARATEŞ
Danışman: Prof. Nuran YENER
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2001
ÖZET
Sosyal bir varlık olan insan, yaşantısının her anında bireysel kimliğinin gerektirdiği yaşam
koşullarına uygun ortamların arayışı içindedir. Bu ortamların yaratıcısı olan tasarımcı,
kullanıcıya arayışı içinde olduğu yaşam tarzım "mekân" olarak sunmalıdır. Mekân kimliği;
kullanıcının, kendisine sunulan yaşama ortamını benimsemesini sağlayan, sosyo-kültürel
yapısına uygun etkileşimlerin, tasarımcı tarafından mekân aracılığı ile ifade edildiği bir
"bildiri" dir.
Her biri farklı sosyo-kültürel yapıya sahip kullanıcı kitlesine cevap verebilen mekânlar
yaratabilmek için tasarımcı, kullanıcının algılayabileceği evrensel bir tasarım dili
kullanmalıdır. Kullanıcıya, arayışı içinde olduğu mekân kimliğini, tasarım olarak
anlatabilmesi için tasarımcı, belirli ifadeler taşıyan mekânsal öğelerin anlam karşılıklarını
yorumlayabilmelidir. Mekân dili olarak tanımlayabileceğimiz, böyle bir, anlatım
mekânizmasının mantıksal bir düzen içinde kurulması anlamına gelen yapılandırma, ancak
dilbilgisi kurallarının belirlendiği yapısal çözümlemeye dayanan bir yöntem geliştirilmesi ile
mümkün olmaktadır. Mekân kimliğinin anlatılabilmesini sağlayan yapısal çözümleme;
dilbilim başta olmak üzere, tüm sanat dallarının ve tasarım etkinliğine dayanan tüm
disiplinlerin toplumların sosyo-kültürel kimliklerini anlatan, evrensel nitelikte birer iletişim
aracı gibi ele alınmasını sağlayarak başlı basma bir yöntem bilimi olan "göstergebilim"'in
kuramları içinde gerçekleştirilebilmektedir.
Tasarım etkinliğine dayanan diğer tüm disiplinlerde de olduğu gibi, iç mimarlık alanında da
tasarımcıya, "kullanıcının sosyal bir varlık olarak aradığı duygusal etkileşimleri mekânda
özgün bir anlatım içinde ifade edebilme" yetisinin kazandırılması; mekânların yaşayan,
kimlikli birer sanat tasarımlan olarak ortaya konulmasında mesleki eğitime bağlı önemli bir
etkendir. Bu önem üzerine gerçekleştirilmesine gerek duyduğumuz çalışmamızda;
"kullanıcının, mekânı oluşturan yüzeyler ile karşılaştığı andan itibaren gerçekleşen görsel algı
sonucunda fark ettiği dokusal ifadelerin, mekân kimliğinin oluşturulmasında tasarımcı
tarafından yorumlanmasına dayanan bir anlatım, analiz yöntemi" önerilmektedir.
ABSTRACT
Every instant of his life human as a social living creature is in the search of suitable
environments to his living conditions needed for his individual] identity. Designer being the
creator of these environments has to perform the life styles as "the space" that the user is in
expected. The identity of the space that is expressed by the designer in the mean of space is a
"proclamation" of the suitable effections to socio-cultural structure of the user that provide
him to adjust the living environment which is being performed to himself.
A universal design language that the user can perceived has to be used by the designer for
creating the spaces answering each of the users who has individual socio-cultural structure.
For performing to the user the identity of the space as a design that he is in expected the
designer should have to interpret the meaning of the special components carrying definited
statements. The structuring means the setting of such an expression mechanism which we can
define as the space language in a logical order is being possible by only suggesting a method
based on the structural analysis in defining of the linguistic rules. The structural analysis
providing the mean of the space can be expressed can be realized in the theories of 'the
semiotic" which is an individual methodical science providing to study all the art science, all
the disciplines based on the design activity and before all else the linguistics as a
communication canal in the mean of the universal expressing the socio-cultural identities.
The earning to the designer in interior architecture as in all other disciplines based on the
design. activity of the ability "performing the semimental influences which is expecting for
the user as a social living in an original expression" is an important factor dependent on
academicals education for creating the spaces as a living, identical product of art in our study
that we needed to realized for this purpose "An expressing, analysis method based on, the
statement of the textures noticed in the result of the visual sensation of the user occurred in
the first contact with the surfaces of the space explained by the designer in forming space
identity" is being suggested.
Tez Adı : Erken Cumhuriyet Dönemi Konutlarında Mekân ve Mobilya
Yazar Adı: H.Şebnem UZUNARSLAN
Danışman: Prof. Oya BOYLA
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs-2002
ÖZET
‘Erken Cumhuriyet Dönemi Konutlarında Mekân ve Mobilya’ların araştırıldığı bu çalışmada,
konutlar dönem içinde gösterdikleri mekân özelliklerine göre değerlendirilmiş ve bu
mekânlarda kullanılan mobilyalar incelenmiştir.
Birinci bölümde Cumhuriyet döneminin başlangıcından itibaren yaşanan değişim süreci,
toplumsal, ekonomik ve kültürel boyutları ile ele alınmış, bu sürecin kent ve kırsal bölge
konutlarındaki mekânsal etkileri ortaya konmuştur.
İkinci bölümde dönemin kent yapılarındaki iç mekânlar, konut tipleri, plan özellikleri ve oda
düzenine bağlı olarak belirginleşen özellikleri ile irdelenmiştir. Mekân düzenini etkileyen
unsurlar da tüm boyutları ile ele alınmıştır.
Üçüncü bölümde Cumhuriyetin ilk yirmi yılının mekânlarında kullanılan mobilyalar,
kullanım ve biçimsel özellikleri ile değerlendirilmiştir. Seçiminde rol oynayan etkenler
belirlenmiş; işlevlerine göre sınıflandırılan mobilya türleri ayrı ayrı incelenmiştir.
Dördüncü bölümde mekân ve mobilyaları ile dönemin özelliklerini taşıyan konut örneklerine
yer verilmiştir.
Sonuç bölümünde ise "Erken Cumhuriyet" dönemi konutlarının mekân ve mobilyalarında
belirginleşen özellikler ve dönemin günümüze etkileri değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
In this thesis studying "interiors and Furniture in the Houses of Early Republican Period" ,
houses are evaluated according to their special properties and the furniture used in the
interiors are examined.
In the first chapter, the changes occurring since the beginning of the Republican Period have
been considered according to the social, economic and cultural aspects; the special effects of
this process on urban and rural houses are shown.
In the second chapter, the city house interiors of the period are examined by their properties
determined according to the house types, layouts and room arrangements- The elements
effecting special order are considered with al their aspects.
In the third chapter, furniture used in the first 20 years of the Republic are examined by their
form and functional properties. Factors playing a role in the choices of furniture' are
determined. Furniture types being classified by their functions, are studied one by one
separately.
In the fourth chapter, house examples carrying the properties of the period are studied by their
interiors and furniture.
In the conclusion part, properties seen in the "Early Republican Period" house interiors and
furniture as well as effects of this period to today are determined.
Tez Adı : Bilgi / İletişim Çağı ve Mekân Tasarımı
Yazar Adı: Didem BEDÜK
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Mart-2003
ÖZET
"Bilgi/İletişim Çağı ve İç Mekân Tasarımı" konulu bu çalışmada bilgi ve iletişim çağında
ortaya çıkan akımlar incelenmiş, bunların etkisinde gelişen iç mekân tasarımları
araştırılmıştır.
Birinci bölümde 1970'lerde gelişen bu dönemin tanımı, kapsamı ve gelişimi araştırılmış; yeni
teknolojilerin getirdiği imkanlar belirtilmiştir. Daha sonra teknolojik, gelişmelerin 20.
yüzyılın son çeyreğinde insana olan yansımaları ve bu değişimlerin toplumun, yaşamım
olumlu ve olumsuz olarak nasıl etkilediği ele alınmıştır.
İkinci bölümde bilgi-iletişim çağına geçiş yılları olan 1970-1980 yılları arasındaki on yıllık
dönemde gelişen sosyal yaşam aktarılmış; bu atmosferde ortaya çıkan mimarlık ve tasarım
alanlarındaki akımlar araştırılmıştır. İç mekân tasarımlan ise onları etkileyen unsurlar
incelenerek örneklerle anlatılmıştır.
Üçüncü bölümde ve dördüncü bölümde sırayla 1980-1990 yılları ve 1990-2000 yılları
arasındaki on yıllık periyotlarla aynı şekilde ele alınmıştır. Her on yıllık dönem sonunda
bölüm değerlendirmesi yapılmıştır.
Beşinci ve son bölümde ise araştırmalar sonucunda bilgi-iletişim çağında iç mekânların
belirginleşen özellikleri ile her on yıllık periyodun birbirinden farkları ortaya konulmuş;
gelecekte oluşabilecek teknolojiler ile bunların tasarıma ve yaşama etkilerine dair düşünceler
belirtilmiştir.
ABSTRACT
In this thesis studying the subject "Information/Communication Age and Interior Design", the
movements of this era have been examined and the research about interior space designs
developed by these influences have been done.
In the first chapter the definition, content and the development of the information and
communication age has been given; the possibilities of the new technologies are shown. After
that the reflections of developing technologies on mankind with the positive and negative
aspects of these changes on social life in the last quarter of the 20th century have been
discussed.
In the second chapter the social life in the decade of 1970-1980 as the transition
years to the information-communication age are given and architectural and design
movements that came up in this atmosphere are examined. Also the interior designs
are shown evaluating the elements effecting the examples.
In the third chapter and the fourth chapter, the years between 1980-1990 and 1990-2000 are
considered in the same way as ten year periods. At the end of every decade there is a chapter
analysis.
In the fifth and last chapter, the properties of the interiors that came up as a result of our
studies about this era and the differences between every decade have been shown. Also,
thoughts about the effects of the upcoming technologies on design and our lives in the future
are considered
Tez Adı : İnanışların Mekânın Betimlenmesi Üzerindeki Etkileri
Yazar Adı: Osman ARAYICI
Danışman: Prof. Erol TÜRKGENÇ
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: 2003
ÖZET
Mekân tüm algılanabilir özellikleriyle kullanıcıyı kuşatan, algılanabilir özelliklerinin de
dışında kalan tüm özellikleriyle kullanıcısını etkileyen, kullanıcısından mesajlar veren,
zamanla, çevresiyle sürekli etkileşim içinde olan fiziksel bir varlık olup aynı zamanda
kavramsal olarak da çeşitli bilim dallan tarafından incelenmiştir.
Mekân tasarımı yapılırken kullanıcısının fizyolojik olduğu kadar moral değerleri de göz
önünde bulundurulur. Moral değerleri pek çok sosyolojik araştırmaya konu olmuş geniş bir
inceleme dalıdır.
Biz bu tezimizde mekân tasarımına etki eden moral değerlerinden inanışların hem tasarımcı
hem kullanıcı üzerindeki etkilerini inceledik.
Giriş kısmında mekân, inanç ve betimleme konularına genel bir bakış yer alırken, birinci
bölümde; algı, algı inanç ilişkisi ve inançlar, ikinci bölümde; mekân konusu, mekânın çeşitli
bilim ve sanat dallarında yorumlanışı, üçüncü bölümde; betimleme, betimlemenin çeşitli bilim
ve sanat dallarındaki yorumlanışı, son bölüm olan dördüncü bölümde ise mekânın
betimlenmesini etkileyen faktörler yer almaktadır.
ABSTRACT
Space is an entity that swaddles one with its perceptible specifications and also transmits hints
from one with its non perceptible specifications is interactive with time and environment and
has been analysed from the point of its conceptual peculiarities by science and art disciplines.
Psychological data is also assessed when space is designed with physical data. Psychologic
data is a wide issue of social sciences.
In this thesis we analysed the affects of beliefs on the designer and user when space is
designed.
In the head words there is a brief definition of beliefs, space and description. in the first
chapter there is perception and beliefs and the relations between two concepts, in the second
there takes place the definitions and interperations of space by different art and science
disciplines, in the third chapter there is the description and in the final part there is the
description of space and the affects that interact on description of space.
Tez Adı : Konut Mutfağı Tasarımında Teknolojinin Etkileri
Yazar Adı: İsmail EMRE KAVUT
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Ocak- 2004
ÖZET
Bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde elde ettiğimiz her türlü yenilik, daha önce varlığı
dahi söz konusu değilken, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmekte, bu sayede her
tür üretim alanında oluşan rekabet ortamı üreticileri devamlı yenilikler yapmaya
yönlendirmektedir.
Teknolojik gelişmeler insanları elbetteki yeniliklere, yeni şeyler üretmeye ve kullanmaya
yönlendirmektedir. Değişik görüntü ve tarzda üretim yapmak kullanıcı ihtiyaçlarını en sağlıklı
şekilde karşılayacak, kullanımı ve bakımı kolay, verimi, yüksek ve uzun ömürlü ürünler
tasarlamak ve üretmek olmalıdır.
Günümüzde kullanılan konut mutfağında kullanılan teknoloji, günümüz yaşantısının bir
örneği olarak karşımıza çıkmıştır. Yüzyılımızda yaşam çok hızlı çok işlevli; olarak devam
etmektedir. Bu paralelde konutlarımızın mutfak mekânlarında aynı hızı ve işlev yelpazesini
görebiliyoruz.
Günümüz yoğun temposunda bir şeyler yaparken, bir şeylere yetişirken yemek işlemlerini de
halletmek için bu teknolojilerden yaralanırız.
Tezimin içindeki bölümleri kısaca açmak istersek;
Birinci bölümde; yemek ve insan birlikteliğini incelemeye çalıştık, insanoğlunun var oluşunla
beraber karşılaştığımız ve bizler için yaşam için zorunlu olan yemek eylemini, bununla
beraber yemek yeme eyleminin çağlar boyu nasıl geliştiğini incelemeye çalıştık. Bu gelişimle
beraber yaşadığımız konut mutfaklarının da çağlar boyu geliştiğini, sosyal değişimlerden nasıl
etkilendiğini, dönemin teknolojisinin nasıl kullanıldığını anlamaya çalıştık.
İkinci bölümde ise; İç mimari tasarımda mutfağın yerini ve önemini, insanlar için mutfağın
önemini, sosyolojik olarak insana etkilerini insanın (yani kullanıcının) konut mutfağı ile
ilişkisini, yemek yeme eyleminin nasıl geliştiğini ve mimari bakımdan yemek yeme eyleminin
nasıl gerçekleştiğini ve temel kavramlarının ne olduğuna değinmeye çalıştık.
Üçüncü bölümümüzde; konut mutfağında kullanılan tüm bileşenleri inceledik. Konut
mutfağımızın içinde kullanılan depolama elemanlarından, dolaplardan başlayarak
aksesuarlarına, aydınlatma elemanlarına varana kadar inceledik ve konut mutfağına teknolojik
olarak neler getirdiğine, konfor ve yaşam şartlarımızı nasıl etkilediğini anlamaya çalıştık.
Sonuçtan önceki bölümümüz de yani dördüncü bölümde ise;
Teknolojinin konut mutfağına etkilerini, buna bağlı olarak gerekli teknolojik faktörleri,
değişik kültürlerin ve ırk çeşitliliklerinin etkilerini, konutlarımızdaki mutfak tiplerini (gerek
işlevsel, gerekse mimari biçim) inceledik. Bu veriler ile ' kullanılan teknolojik altyapıları
ekipmanları, malzemeyi, konut mutfaklarında teknolojinin işleve üretime ve servise etkilerini,
konut mutfaklarında yeni yaşam standartlarına göre yiyecek hazırlamasını ve üretimini son
olarak da günümüz mutfaklarını inceledik.
Beşinci bölümde sonuç olarak elde ettiğimiz fikri paylaşmaya çalıştık.
ABSTRACT
Every newness we obtain with the help of advancements in science and technology, even its
existence wasn't known in the past, is becoming a part of our life and the competition
environment resulting from that development is enforcing manufacturers concentrating
innovations.
Technological advancements direct people towards newness and producing and using new
tools. Producing in a different style and look must be producing and designing products
which, meet user requirements, usable and easy to repair and efficient and durable.
The technology used in residence kitchens can be considered as a representation of
contemporary life. In our century daily life has a fast and multi-functional structure. From this
point of view we can observe a similar tempo and function spectrum. Today, while doing
something, hurrying for something we use that technology
The thesis consists of following chapters;
In the first chapter, the relationship of human and food and the development of the eating
culture beginning from the early days of civilization has been investigated. The development
of residence kitchens during centuries, in which we live, how they are affected from social
changes and the application of contemporary technology has been investigated.
In the second chapter, the place and importance of kitchen in interior architectural design and
for people its sociological effect on people, the relation of human (or user) with the kitchen,
the development process of eating, architectural effects of eating and basic concepts has been
explored.
In the third chapter, all the elements used in residential kitchens have been studied. The
storage units used in kitchens, cupboards, accessories, lighting products are observed. Their
technological effects on the kitchen and the changes on people's comfort and life conditions
has been examined.
In the fourth chapter; the effects of technology on residential kitchens, necessary
technological factors, the effects of various cultures and ethnical differences, different types
of kitchens (functional or architectural forms) in homes have been explored. The
technological infrastructure used with these data, materials, tools, the effects of technology to
function, production and service, the preparation of food in residential kitchen according to
contemporary life standards, its production and contemporary kitchens have been studied.
In the fifth chapter the conclusion has been discussed.
Tez Adı : Oturma Elemanlarının Tasarımında Strüktür ve Yüzey Kaplama Malzemesinin
Biçime Etkisi
Yazar Adı: Atilla SÖĞÜT
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Nisan- 2004
ÖZET
21. yüzyılda, tasarımda görsel etki bütün ve onu oluşturan parçalar arasındaki ilişki
bağlamında güçlenmekte ve bu olgu, biçimsel değerlerle irdelenmektedir.
Oturma elemanı tasarımında görsel düzeni oluşturan biçimsel oluşumlar, parçalar ve bütün
arasındaki yapısal bağlantılar ve bu kurguyu oluşturan malzeme sayesinde oluşmaktadır.
Oturma elemanında biçimi oluşturan malzeme, strüktür ve yüzey kaplama materyali olarak,
tasarımın gerçekleşmesini sağlayan etken faktördür.
Bu araştırmada oturma elemanı tasarımına etki eden malzemenin, strüktür ve yüzey kaplama
materyali olarak sağladığı görsel etki ve etkileşimleri incelenmiştir.
Birinci bölümde, oturma eylemi ve oturma elemanının Antropometrik değerlere göre
biçimlenişi. İkinci bölümde oturma elemanının, malzeme etkisi ile tarih boyunca biçimlenişi.
Üçüncü bölümde oturma elemanının tasarımında etken faktörler ve malzeme ile biçimlenişi.
Dördüncü bölümde ise tasarım prensipleri yardımı ile doğru biçimlendirme ve oturma
elemanında konfor yer almaktadır.
ABSTRACT
In the 21th century, visual influences in desing is becoming stronger at the point of interaction
between the whole and the parts of the desing and is being considered with the formal values.
The forms that are shaping the visual order while designing sitting equipment are shaped by
the connections between the whole and the pieces of the design and he material being used.
The material used to shape the form of sitting equipment as structure and cover is the main
factor that makes the design real.
In this-research the visual influences and interactions by the material as structure and cover
that effect to the sitting equipment design are examined.
In the first chapter of this research, the function of sitting and the forming of the sitting
equipment by the effect of antropometric values; in the second chapter the evolution: of
sitting equipment with the effect of material during the history; in the third chapter the factors
that are effecting the sitting equipment design and forming by material; and in the fourth
chapter the right forming with the help of design principles and comfort of sitting equipment
are explained.
Tez Adı : Mobilya Tasarımında Metalin Yeri
Yazar Adı: S.Selhan YALÇIN UYSAL
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Aralık- 2004
ÖZET
Metal malzemelerden eski çağlardan bu yana pek çok alanın yanında mobilya yapımında da
yararlanılmıştır. Çoğunlukla birleştirme elemanı, aksesuar ve taşıyıcı olarak kullanılan
metaller, günümüzde tamamen bir mobilyayı oluşturmada da kullanılmaktadır. Tunç, aran,
gümüş ve demir geçmiş dönemlerin, çelik ve alüminyum ise günümüzün mobilya yapımında
en çok kullanılan metalleridir.
Metallerin işlenişi geçmiş dönemlerden bugüne çok büyük farklılıklar taşımamaktadır. Isıyla
ergitilerek,
kuvvet
etkisiyle
veya
kesme,
delme,
aşındırma
yöntemleriyle
biçimlendirilebilirler. Ancak, teknolojinin ilerlemesi ve yeni üretim tekniklerinin, yeni
malzemelerin -kompozitler, çeşitli alaşımlar- sürekli geliştirilmesi yeni biçimler
oluşturulmasına da katkı sağlamaktadır.
Mobilya üretiminde kullanılan metaller, teknolojik olanakları ve psikolojik etkileriyle
endüstri, tasarımcı ve tüketici açısından tercih edilebilen malzemelerdir. Malzemenin
biçimlendirme ve birleştirme kolaylıkları, standart ebatlarda bulunabilmesi, dayanıklılığı; geri
dönüştürülebilirliği güven vermektedir. Metaller psikolojik olarak genellikle görkemi veya
ileri teknolojiyi simgeler. Ancak her metalin algılanışı ve teknolojik özellikleri farklı
olabileceğinden malzemenin nerede ve ne amaçla kullanılacağına bağlı olarak seçiminin
yapılması önemlidir. Örneğin, hijyen gerektiren mekânlarda paslanmaz çelik, hafifliğin
önemli olduğu mekânlarda alüminyum, görkemin vurgulanması istenen mekânlarda ise tunç
veya aran tercih edilebilmektedir.
Teknolojinin sürekli geliştirildiği, sınırların kalktığı, herşeyin büyük bir hızla değişim
içerisinde olduğu günümüz koşullan, mobilya tasarımını da etkilemektedir. Hızlı, sorunsuz ve
ekonomik üretimin gerekliliği karşısında seri üretim kaçınılmazdır. Mobilya tasarımını artık
teknolojik yemlikler yönlendirmektedir. Malzeme teknolojisi sürekli geliştirilirken, acımasız
rekabet koşullarında öne çıkabilmek için mobilyanın psikolojik yönü de önem kazanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Mobilya / Metal / Tasarım / Teknoloji / Psikoloji
ABSTRACT
Since ancient times metals have been used in furniture making as well as in many other
productive areas. Metals are generally used as fittings, accessory and structural elements,
however today they are also used for constructing whole furniture. Bronze, gold, silver and
iron have always been used in furniture making whereas steel and aluminium are the ones that
are preferred today.
On the basic approachs to metal processing not much has been changed since ancient times.
Metal can be formed by melting, forging or cutting, punching and abrasion methods. But,
technological progress and continuous improvement of new production methods and new
materials -composites and various alloys- contribute to create new forms.
Consumers and designers prefer metal in furniture for their technological advantages and
psychological effects. Forming and joining facilities, standard size availability, strength and
recycling opportunity of the material create reliance. Metals usually represent magnificence or
high-tech psychologically.. However, because how each metal is perceived and its
technological features may differ, it is important to choose the material according to-where it
is used and what purpose it is used for. For instance; stainless steel in hygienic areas,
aluminium in areas where lightness is important, bronze and gold in areas which
magnificence is needed to be emphasized are usually preferred.
Today's conditions including continual technological improvement, vanishing borders and
rapid changes in everything also are affecting furniture design. In response to necessity of
fast, problem free and economic production, mass production is inevitable. Now, furniture
design is guided by technological innovations. While the material technology is constantly
improved, psychological side of furniture is becoming more important to be one step forward
under the crucial competition conditions.
Keywords: Furniture / Design / Metal / Technology / Psychology
Tez Adı :
Kürerselleşmenin Mekân Kimliğine Etkisinin Ege Yerleşmeleri Örneğinde
İncelenmesi
Yazar Adı: İkbal Ece POSTALCI
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Ocak -2005
ÖZET
Tezin amacı, mekân kimliğinin küreselleşme sürecinden nasıl etkilendiği ve nasıl bir değişime
uğradığını ortaya koymaktır. Bu değişimi ortaya koymak için benzer özellikleri taşıyan
mekânların bu süreç boyunca farklılaşmasının nedenleri ve sonuçlan irdelenecektir.
Küreselleşme bölümünde bu süreç; ekonomik, siyasi ve kültürel boyutları ele alınmıştır. Bu
süreç boyunca kültürler arası etkileşimin mekâna yansıması irdelenmiştir. Küreselleşmenin
mekânsal etkileri, Ibelings'in sınıflandırmasıyla ele alınmıştır. Son olarak, bir ülkenin ya da
bir bölgenin küreselleşme sürecinden ne kadar, etkilendiği gösteren ölçütler saptanmış ve ne
tür verilerden yararlanılacağı ortaya konmuştur.
Mekân Kimliği bölümü mekân, kimlik ve kültür bölümlerinden oluşmaktadır. Mekân
bölümünde, mekân kavramı ve mekâna anlam kazandıran insanla ilişkisi irdelenmiştir. Bir
saptama olarak zaman-mekân sıkışması küreselleşmeyle ilgili olarak ele alınmıştır. Kimlik
bölümünde, insana ve mekâna ait kimlikler ayrı ayrı ele alınmıştır. Kent ve mimari yapı
ölçeğindeki mekâna kimlik kazandıran etkenler incelenmiştir. "Mekân Kimliği"nin
oluşumunda önemli rolü olan "Kültür" ayrı bir başlık altında, küreselleşmenin etkili olduğu
kavramlarla beraber incelenmiştir. Küreselleşme sürecinde toplumlar arası etkileşimin hangi
kültürel süreçlerle gerçekleştiği ve bunların mekânsal etkileri tablolarla açıklanmıştır.
Farklı ölçeklerdeki mekânların anlamlandırılmasında ve kimlik kazanmasında değişik
unsurlar etkendir. Küreselleşme sürecinin etkileri kentlerde ve yerleşme ölçeğindeki
mekânlarda belirgin biçimde gözlemlenebilmektedir. Bu çalışma, küreselleşme süreciyle artan
turist gelişinden etkilenen yerleşme ölçeğindeki mekânlarda irdelenmiştir. Bu ölçekteki
mekân kimliğine etki eden unsurlar, doğal çevre özellikleri, yapay çevre özellikleri, toplumsal
yapı/kültür olarak saptanmış ve ele alınmıştır.
Ege Bölgesi'nin kültürel bir alan oluşturduğu kabul edilerek, çalışma için bu bölgedeki iki
ülkeye ait yerleşmeler seçilmiştir. Bu bölgelerde yaşayan toplumların ve kültürlerin tarih
boyunca etkileşimleri anlatılarak, toplumsal yapının oluşumu irdelenmiştir. Bölgede doğal
çevre özelliklerinin mekân oluşumuna etkileri, seçilen örneklerdeki benzerlikleri ve
farklılıkları incelenmiştir. İki karşı kıyıdan benzer topografyalardaki bu yerleşimlerdeki yapay
çevre özellikleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu yerleşmelerin içinde bulundukları
bölgeler ve ülkeler, küreselleşme ölçütlerine göre karşılaştırılarak, küreselleşme sürecinden ne
kadar etkilendikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Son olarak, seçilen yerleşmelerde
küreselleşme bölümünde ortaya konan mekânsal etkiler irdelenmiştir.
Sonuç olarak, küreselleşmenin mekânsal etkileri, aynı kültür coğrafyası içinde' yer alan iki
farklı ülkeden seçilen yerleşmelerde incelenmiştir. Küreselleşme sürecinin, 'ekonomik-siyasi
durum', 'göçe bağlı nüfus artışı/azalması', 'ulaşım' ve 'toplumun eğitim/kültür düzeyi' olarak
adlandırabileceğimiz yerel ölçütlerdeki etmenlere bağlı olarak, 'mekân kimliğine' bağlı etkileri
olduğu ortaya konmuştur.
Anahtar Kelimeler: mekân kimliği, kimlik, küreselleşme, küre yerelleşme, mekân algısı
ABSTRACT
The aim of the thesis is to expose the changes and the influences in spatial identity through
the globalization process in need of putting forward these changes, the differences within the
causes and outcomes through this process, will be investigated in spaces having similar
characteristics.
The process has been considered in Chapter 2 titled 'Globalization within its political and
cultural dimensions. Through this process, the reflections of cultural interactions in space
have been exposed. Ibelings' classification proposal has been used to work out the spatial
effects of globalization. Finally, the criteria about the quantity of the 'globalization process'
effect on either one country or one region have been determined. These determinations helped
in utilizing the type of the data.
Spatial identity stated in Chapter 3, consists of 'space', 'identity' and culture. Space is exposed
through the relations of human-who acquires meaning to space-and the concepts of space
itself. Time and space congestion in terms of globalization has been tried to be discussed. In
'identity' (section), identities related to human and space have been examined, each in their
own contents. The factors in city scale and architectural structure scale which acquires
'identity' into space, have been examined. 'Culture' (section) which has a considerable role in
creating the 'space identity' has been investigated as a title itself, within the concepts in which
globalization seems to be effective. Through the globalization process, to realize the impacts
between the societies, their configuration of cultural processes and their spatial effects have
been disclosed in the given tables.
In signification of spaces and acquiring their identities in different scales, different factors are
effective. The effects of 'globalization process' can easily be seen through the spaces in cities
and local settlements scales which are affected by increasing tourist income. This is mostly
related with the 'globalization process'. The factors that effect 'spatial identity' in this chosen
scale , are determined and examined as characteristics of natura! and artificial environment,
social structure/culture.
Aegean Region is considered as a cultural area. Different local settlements are selected from
Greece and Turkey. Social structure phenomenon of these societies and their cultures have
been exposed in terms of influencing each other. The effects of natural environment
characteristics on social structure phenomenon in this region are examined in terms of the
similarities and differences of the selected examples. Artificial environment characteristics of
these settlements chosen from opposite coasts that exist in similar topographical states are
held by using a comparison method. This comparison has been verified by considering
'globalization criterion' and with the help of this process, the effects of 'globalization' in 'local
settlements' 'regions' and 'countries' have been exposed. Finally, spatial effects on selected
settlements which have been put forward in chapter 2,titled 'globalization' have been
considered.
The spatial effects of globalization are examined in local settlements chosen from 2 countries
belonging to the same cultural geographic area. Due to the effects of factors such as
'economical-political state', 'increase/decrease in population', 'transportation' and 'social
education/cultural level', 'globalization process' acting in different ways in each settlement
due to those differentiations in local settlements has been exposed as a conclusion.
Keywords: spatial identity, identity, globalization, glocalization, spatial perception
Tez Adı : Renk Kavramı ve Konut İç Mekânında Tasarıma Etkileri
Yazar Adı: Tülay ÖZDEMİR
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Ocak -2005
ÖZET
Renk, iç mekân tasarımının en önemli öğelerinden biridir. İç mekânda yer alan tüm biçimler,
yüzeyler renk farklılıkları ile daha iyi algılanır. Tasarımcı, iç mekânda hisleriyle beraber,
renklerin fiziksel özelliklerini ve niteliklerinden dolayı birbirlerini nasıl etkiledikleri
konularını bilerek, renk armoni yöntemlerini uygulamalıdır. Tasarımcıların bu konuda sadece
hisleriyle hareket etmeleri ve renkleri tanımlamada bilimsel birikimlere sahip olmamaları bu
çalışmanın yapılmasında önemli bir etken olmuştur.
Rengin fiziksel özellikleri bilinmeden, konut iç mekân tasarımına etkilerinin incelenmesi,
çalışmayı yetersiz kılacak ve bilimsel verilerden uzak tutacaktır. Bu nedenle birinci bölümde
Renk Kavramının; rengi görme ve algılama, ışıkta ve boyada rengin durumu, renk sistemleri,
rengin tanımlanma kriterleri, renk çeşitleri, renk çemberi, sıcak-soğuk renkler, renklerin
niteliklerine göre birbirleriyle etkileşimleri, renk zıtlıkları, renkte kontrast ve renkte pasaj
özellikleri incelenmiştir. Böylece; renk kavramı, iç mekân tasarımına etkileri konusunda ortak
bir dil birliği sağlamak amacıyla incelenmiştir.
İkinci bölümde, renk seçimini etkileyen kriterler ve renksel algılamanın önemini arttıran
etmenler incelenmiştir. Başta psikolojik etkiler olmak üzere, şartlanmış refleksler, kullanıcı
kimliği, moda, dönem stilleri, yaş-cinsiyet, coğrafi bölge, toplumsal yargılar, gelenekler inanç sistemi, renklerin sembolik ve fonksiyonel anlamları, mekânın işlevine uygunluk,
mekân boyutları gibi özellikler, tasarımcıyı ve kullanıcıyı renk seçiminde etkileyen kriterler
olarak ele alınmıştır. Tasarımcının bu özellikleri dikkate alması, özellikle konutta yaşayacak
bireylerin farklı durumlarına göre, farklı biçimlerde ele alınması ile önem kazanır. Renklerin
algılanması ise; doku, malzeme, biçim, boyut, miktar ve ışık özellikleri ile önem
kazanacağından ikinci bölümün sonunda yer almıştır.
Üçüncü bölümde ise, renk kavramından edinilen bilgiler ışığında rengin konut iç mekân
tasarımına etkileri üzerinde durulmuştur. Bu bölümde öncelikle renklerin mekân algılamasına
etkisi incelenerek tasarımdaki yerine giriş yapılmıştır. Sıcak-soğuk, doymuş-doymamış ve
açık-koyu renklerde perspektif etkiler, konut iç mekânından örnekler verilerek incelenmiştir.
Tasarımcının önemli bir sorunu olan amaca ve anlatım türüne uyan bir atmosfer yaratma,
renkte armoni yöntemleri ve etkileri, yine konut iç mekânından örnekler verilerek anlatılmaya
çalışılmıştır. Armoni yöntemleri renk çemberindeki ilişkileri, nitelik ve miktarca kullanımları
göz önünde bulundurularak ele alınmıştır. Bunlar sırasıyla; yakın-uzak renkler armonisi, zıt
renkler armonisi, sıcak-soğuk renkler armonisi, renk baskınlığı ve armonisi, tek renk, iki renk
ve çok renk armonisi olarak incelenmiştir.
Bu çalışmada amaç, mekân ifadesini en etkin biçimde sağlayan elemanlardan biri olan rengin,
konut iç mekân tasarımına etkisini incelemek, renklerin uyum, beraberlik ve bütünlüklerini
sağlayabilmeleri için gereken konuları ele almaktır. Bu tezde tasarımcılara kaynak
oluşturabilmek için, mekânlar, konut iç mekânından pek çok örnekle anlatılarak
vurgulanmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Renk, iç mekân, konut, tasarım, armoni
ABSTRACT
The colour is one of the most important item for the interior space. The forms there are in all
interiors, the different colours of surface are better to perception. The designer knows the
colour’s physical peculiarity and quality, also affectivity to each other and they apply the
colour harmony method with their sensation. Designers work only with their sensation and
designer's Scientific experience for the description the colours are the most important factor
of this study.
Unknown the colour’s physical property investigated to the interior of the residence,
insufficient the work and removed from scientific data. Because of this, in this section, seen
the colour perceived the colour condition on the light and on the paint, colour systems the
colour criterion to description, variety of colour, colour scale, warm-cold colours, the colours
impression to each other as to colour's quality, the colour's opposition, examined the contrast
and passage property of the colour, so the colour concept examined to obtain the common
language.
In the second section, effecting of the colour choosing and increasing factor of the colour
perceiving examined. First, psychological effects, conditioned reflex, user identity, fashion
term style, age-sex, geographical area, social judgments, tradition-belief system, symbolic and
functional meaning of the colours, function fitting of the place, size of the place; all of these
items, the most important factor for a designer or a user, while the choosing the colour.
Designer noticed these property, especially, it will be very important for the people that
leaving in the residence. Perceiving the colours; became to importance with light property and
tissue, material, form, size, quantity, so had found at the end of the second section.
In the third section, in the light of the information obtained from the colour concept, effects of
the colour to the interior residence are locality accented. First of all this section, the effect of
the perceiving the colour to the locality is studied and entered to the design subject. The
perspective influenced of colours, which are warm - cold, saturated-unsaturated, light - dark
examined giving examples from the interior of residence locality. The important problem of a
designer creating an atmosphere of matching to object and -expression, method and effect of
harmony in the colour is told by again from the examples of residence interior locality. The
harmony methods relations with colour circle are studied with considered through usage of
quality and quantity. These are -arranged in order- near-far colours, colour harmony, opposite
colours harmony, warm-cold colours harmony, colour dominance and harmony, single colour,
two colour and many colour harmony.
The purpose of this study is to examine the colour, which is one of the elements efficiently,
provides locality-expression, the effect of interior locality design and harmony of the colours
integrity, wholeness. In this thesis to form source for the designers with lots of examples from
the interior of residence locality is tried to emphasize.
Keywords: Colour, interior, residence, design, harmony
Tez Adı : Kent Konutlarında Çocuk Odası Mekân Tasarımı Ve Mobilyası
Yazar Adı: Didem ERTEN BİLGİÇ
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs -2005
ÖZET
Kendine göre düşünme, algılama ve yorumlama biçimine sahip olan çocuk için eğitimin
başladığı ilk yer (istisnaların dışında) ailesinin yanıdır. Türk toplumunda aile önemli bir
olgudur, toplumun en küçük yapı taşı olarak kabul edilir ve çocuk için her türlü eğitimin
verilip hayatının biçimlendirildiği bir kurumdur. Çocuğun bilgi birikiminin ve ilgi alanlarının
nasıl ve ne yönde geliştiği, evindeki ortamı ile olan ilişkileri ile doğrudan ilgilidir.
19. yüzyıl sonunda J. Dewey'in felsefe ve S.Freud'un psikoloji alanında çocuklar hakkında
yaptıkları çalışmalar günümüz araştırmalarına da ışık tutmaktadır. Tezin ilk bölümünde
Çocuk Gelişimi, Çocuk Psikolojisi ve Deneysel Psikoloji bilim dallarından yararlanılarak
kullanıcının diğer bir deyişle çocuğun, gelişimi süresince mekân ve mekânda kullanılacak
diğer elemanlar ile olan iletişimi, etkileşimi, istek ve ihtiyaçlarını yönlendirecek gelişmeleri
irdelenmiştir. Fiziksel, hareketsel, algısal, zihinsel, toplumsal, duygusal ve psikolojik
gelişmeler başlıkları altında toplanan bu veriler mekânın ve mobilyanın biçimlenişine etki
etmektedirler.
Tezin ikinci bölümünde, Sanat Tarihi ve Toplumsal Tarih bilim dallarından yararlanılarak
günümüz çocuk mobilyalarının biçimlenmesinde etkili olan çocuk odası mekân ve
mobilyalarının tarihsel süreç içindeki gelişimi araştırılmıştır. Tarihsel perspektifte çocuğun
toplumdaki yerine ve çocuk kavramının gelişimine bakıldığında Aries'e göre 16. yüzyıldan
önce çocuk olgusunun bugünkü anlamında değerlendirilmediği bilinmektedir. 16. yüzyıldan
önceki sanat eserleri ve belgeler incelendiğinde sadece figür olarak betimlenen çocukların
günümüzün çocukluk anlayışının ötesinde mağrur kişilikleri ve taşımaları gereken diğer
rolleri ile betimlendikleri görülmektedir. Öyle ki, 17. yüzyıl ortalarına değin Avrupa'da
bugünkü anlamda "bebek, çocuk ve genç" ayrımının yapılmadığı ve "çocukluk" kavramının
"bağımlılık" kavramı ile özdeş tutulduğu bilinmektedir. 18. yüzyılda çocukların sadece
bedensel sağlık ve hijyeni ilgi konusu olmaktan çıkmış ve varlığı ile ilgili her konu
araştırılmaya başlamıştır. Osmanlı'da ise, Tanzimat dönemine kadar Çocuğun ayrı bir yeri ve
önemi yoktur. Tanzimat'tan önceki dönemde Osmanlı toplumundaki çocukların gündelik
hayatlarına ilişkin bilgiler fazla değildir. Ancak, Padişah çocuklarının ya da üst düzey
bürokratların çocukları hakkındaki bilgilere az da olsa rastlanmaktadır. Sıradan çocukların
gündelik yaşamlarına ilişkin yeterli bilginin bulunamamasının nedeni, belirli yaşa değin eve
bağlı ve kapalı bir hayat yaşamaları gösterilebilir.
Tezin üçüncü bölümü, ilk bölümde elde edilen bilgilerin ve yapılan saptamaların ışığında
çocuk odasının düzenlenme dönemlerinin belirlenmesi hakkındadır. Beş ana başlık altında
toplanan bu bölümde dönemler; Bebeklik Dönemi (0–1 yaş), Çocukluğa Geçiş Dönemi (1–3
yaş), İlk Çocukluk Dönemi (3–6/7 yaş), Son Çocukluk Dönemi (6/7–1 l/13yaş), Ergenlik
Dönemi (11/13–20 yaş) olarak belirlenmiştir. Her dönemin mekâna ait eylemleri ile bu
eylemlere göre mekânın ve mekândaki diğer elemanların biçimlenişi ilgili resim ve çizimlerle
anlatılmıştır. Bölüm sonunda örnekleme amaçlı her döneme ait mekân çizimleri yapılmış,
çalışma bir tablo ile özetlenmiştir.
Tezin son bölümünde, konutlardaki çocuk odalarına dair belirlenen düzenlenme dönemlerinin
ve tasarım kriterlerinin gerçek hayatta üretici ve tüketici platformunda ne derecede
uygulandığının sorgulanması yapılmıştır. Tüketiciler ve üreticilerle ayrı olarak yapılan
kalitatif ve kantitatif çalışmalarda, MSGSÜ Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü ve
Frekans Araştırma Ltd. Şti.'den destek alınmış ve günümüz çocuk odasına dair elde edilen
veriler tablolarla yorumlanmıştır.
Sonuç olarak; konutlardaki çocuk odasının tasarım sürecinde, mekânın mobilya ve diğer
donatı elemanları ile beraber ele alınması gerektiği, farklı yaş dönemlerinde farklı tasarım
kriterlerinin ön plana çıktığı saptanmıştır. Bu çalışma, çocuk odasının projelendirilmesinde
tasarımcının sahip olması gereken bilgi birikimi ile taşıması gereken sorumluluğu ortaya
çıkarmıştır.
Anahtar Kelimeler: konut, iç mekân, tasarım, çocuk, çocuk odası
ABSTRACT
The education starts firstly in the family for a child who has a self-perception and selfdetermination ability. In Turkish community the family is the major phenomenon. The family
is the nuclear community. it is an institution that the child models his /her life. The progress in
the background and domains of the child is directly related with his/her relations towards
setting of the home.
In the late 19th. century J. Dewey's philosophy and S.Freud's psychology field studies on the
children, lights the way for today's researchers. in the first chapter of the thesis, with the help
of studies concerning the child growth, child psychology and empirical disciplines child's
progress, his/her communication, interaction and demands, needs on the components of the
setting are examined. The data gathered under the headlines of physical, behavioural,
perceptive, mental, communal, emotional and psychologic developments shape space and the
furniture.
In the second chapter of the thesis, benefiting from Art History and Societal History
disciplines, the evolution of the historical process of today's child furniture is examined. In the
historical perspective when we take a look at the position of the child and the concept of the
infancy progress in a society, according to Aries before 16th. century people has not given the
due importance to the child phenomenon as today. When the art works and manuscripts
before 16th. century are examined, apart from today's model, we see that the child has been
described only as a proud mature figure. Until the middle of 17th. century there was not a
baby, child and teenager classification in Europe. The "childhood" concept is considered as
identical with "dependence". in the 18th. century the children's corporal health and hygiene
was not the only deal and started a research. In the Ottoman Empire till the Reform Period the
child did not have an important role in the society. There is not enough data before the
Reform Period regarding the daily life of the children. This is because that they were isolated.
But the royal children's records are available.
The third chapter is about the determination of the information gathered in the first chapter in
the light of designation the child room organisation periods. The periods are held in five
major headlines in this chapter; the infancy period (ages between 0-1), toddler (ages between
1-3), boyhood (ages between 3-7), preteen period (ages between 6/7-11/13), teenager period
(11/13-20 ages). Each period's activities and the shaping of the space and the furniture
according to these activities are explained by drawings and photographs. At the end of this
chapter there are case studies that presents each period's space drawings. And the study is
summarized with a graph.
In the end part of the thesis, the design criteria arrangement periods in child rooms in the
residences, how they are applied by producer and the consumer platform in real life, are
questioned. With the interviews and qualitative and quantitative studies executed between the
consumers and manufacturers separately, MSGSU Science and Letters Faculty Statistics
Department and Frekans Research Field & Data Processing Co. Ltd. has supported the
research and today's child room data has been commented according to these graphics.
As a result; the design process of the child room in the residences underlines that; the space
has to be considered together with the furniture and in the diverse age periods the design
criteria’s are differing. This study has put forward the responsibility and knowledge levels
that a designer has to gain in order to be able to design a child room.
Keywords: residence, interior, design, child, child room.
Tez Adı :
Akıllı Bina Sistemleri İle Etkileşimli Kişiselleşebilir İç Mekân Kavramı Ve
Geleceğin Akıllı İç Mekân Tasarımı Süreci İçin Bir Model Önerisi
Yazar Adı: Burçin CEM ARABACIOĞLU
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2005
ÖZET
Akıllı bina olgusunun ilk ortaya çıkışından bu yana akıllı bina teknolojilerinde büyük
gelişmeler olmuştur. Özellikle 80'li yılların başlarında yaşanan bilgi teknolojilerindeki hızlı
gelişim ile insan yaşamının her alanına giren bilgisayarlar ilk akıllı bina sistemlerinin de alt
yapısını oluşturmuştur. Günümüzde akıllı bina sistemleri sadece yapıların daha ekonomik
işletilmesi amacıyla değil, daha fazla konforun sağlanması amacıyla da kullanılmaktadır.
Çağdaş akıllı bina sistemleri bu ihtiyaca göre çok çeşitli ara birimlerle ilişkilenen komplike
bir otomatik algılama, karar verme ve tepki verme mekânizması durumuna gelirken bu
teknolojilerdeki son gelişmelerle artık sisteme yüklenmemiş verileri de öğrenebilme
yeteneğini kazanmaktadır. Tüm ürün ve yapılarda özellikle 20.yy. yoğun bir şekilde
hissedilen standartlaşma karşısında bu sistemlerin sağlamış olduğu etkileşimli
kişiselleşebilirlik özelliği çok önemli avantajlar doğurmaktadır.
Bu tezin amacı, "Akıllı Bina" kavramının ilk çıkışındaki halinden farklı olarak günümüzde
çok daha kapsamlı hale gelerek günümüzde "Etkileşimli Kişiselleşebilir" iç mekân tasarımına
ne şekilde bir alt yapı oluşturduğunu incelemektir. Bunun yanı sıra mekân tasarımcılarının
yaşanan teknolojik değişimlerin de etkisiyle ortaya çıkan toplumsal talepler karşısında
tasarımlarında etkileşimli kişiselleşebilirliği gelecekte de sunması olasıdır. Bu açıdan tezin
sonucunda akıllı iç mekânların geleceği hakkında yeni bir bakış açısı sunularak etkileşimli
kişiselleşebilir bir mekân tasarım süreci modeli önerisi getirilmektedir.
Bu amaçla-hazırlanmış olan bu tez kapsamında öncelikle 1.Bölüm'de tez içerisinde kullanılan
temel kavram ve tanımlar yapılmıştır. Akıllı bina kavramı, akıllı bina sistemlerinin bileşenleri,
standartlaşma, kişiselleşebilirlik ve etkileşimlilik kavramlarının tanımları bu bölüm içerisinde
açıklanmıştır. 2.Bölüm'de İstanbul'daki akıllı bina örnekleri analiz edilmiştir. "Metrocity"
binaları, "Tekfen Tower binası ve "İş Kule" binaları bu bölümde incelenmiştir.
Tüm örnek binalar hakkında tanıtıcı bilgiler verilmiş, binalarda kullanılan akıllı bina
sistemlerine kısaca değinilmiş, her örnek ayrı ayrı akıllı bina kavramı açısından
değerlendirilmiştir. 3.Bölüm'de akıllı bina sistemleri ile birlikte gelişmekte olan etkileşimli
kişiselleşebilir iç mekân kavramı ve geleceğin akıllı iç mekânları anlatılmıştır. Bu kapsamda
öncelikle mekân tasarımında standartlaşma ve kişiselleşebilirlik arasındaki ikileme
değinilmiştir. Bu konuların ardından bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte gelişen
etkileşimli sanal ara yüzler ve etkileşimli ürünler incelenmiştir. Yukarıda bahsi geçen etkiler
sonucunda ortaya çıkan akıllı bina sistemleri ile etkileşimlilik ve kişiselleşebilirlik
kavramlarının iç mekânda birlikte kullanımı açıklanmıştır. 3.Bölüm'de son olarak etkileşimli
kişiselleşebilir iç mekânlar ile akıllı iç mekânların geleceği konusu ele alınmaktadır.
Tezin sonucunda tüm bölümlerde yapılan inceleme, alan çalışmaları ve araştırmaların ışığında
konunun değerlendirilmesi yapılmış ve yeni "Etkileşimli Kişiselleşebilir Mekân”ın iç mimari
tasarımında akıllı bina sistemlerinin kullanımının yeri, sağladığı imkânlar anlatılmış, bu
avantajlardan verimli şekilde yararlanmak ve çağdaş iç mekân düzenlemesine akıllı bina
sistemlerini "Etkileşimli Kişiselleşebilir Mekân”ı elde edecek şekilde entegre edebilmek için
güncel mekân tasarım süreci ile geleceğin mekân tasarım süreci arasındaki farkları ortaya
koyulmuş, "Etkileşimli Kişiselleşebilir Mekân" tasarımı süreci için bir model önerisi
sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Akıllı bina, etkileşimlilik, kişiselleşebilirlik, ara yüz, otomasyon
ABSTRACT
There have been serious developments on intelligent building technologies since the fact of
intelligent building first came on scene. Especially with the rapid development of information
technologies at the beginning of 80's, the computers that have accessed every fields of human
life have constituted the infrastructure of intelligent building systems. At present the
intelligent building systems are used not only for operating the buildings more economically,
but also for providing more comfort. According to these needs contemporary intelligent
building systems are becoming a complicated mechanism of automatic perception, decision
and response, related with various interfaces, as well as capable of learning the data which
were not installed to the system, with the last development in these technologies. Over against
the Standardization, which can be densely felt in the 20th century in every product and
buildings, the characteristics of the interactively personalization of these systems are
providing are cause to arise very important advantages.
The aim of this thesis is to analyse differently from the "intelligent building" concept in-its
emergence, how it became comprehensive and recently how it has built an infrastructure to
the "Interactively personalizable" interior space design. Inter alias it is possible that the space
designers are going to present the interactively personalizability in their designs in the future
as a result of the demand affected with the technological changes. From this aspect as the
result of the thesis, a new viewpoint for the future of the intelligent interior spaces is being
presented and a model of interactively personalizable space design process is proposed.
Within the scope of the thesis, on the 1st chapter the main notions and definitions, which have
been used in the thesis, have received priority consideration. The concept of intelligent
building, the components of the intelligent building systems, Standardization,
personalizability and interactivity are defined on this chapter.
On the 2nd chapter the
examples of intelligentbuildings in İstanbul are analyzed. The buildings of "Metrocity",
"Tekfen Tower" and "İş Towers" are examined within this chapter. Initiatory information
about all of the example buildings are given, the intelligent building systems used in these
buildings are briefly mentioned, and each example has been rated in terms of intelligent
building notions. On the 3rd. chapter the notion of interactively personalizable interior design,
which is developing with the intelligent building systems, and the intelligent interior spaces of
the future are explained. Within this scope before all else the dilemma of standardization in
space design and personalization are mentioned. After these subjects interactive virtual
interfaces and interactive products which develop with the information and communication
technologies are analyzed. As a result of these effects mentioned above, the common use of
intelligent building systems and the notions of interactivity and personalization in interior
spaces are explained. Finally the future of interactively personalizable interior spaces and
intelligent interior spaces are discussed.
As the result of the thesis in the light of the analyses, case studies and researches made in
former chapters, the subject is discussed and the usage and the advantages of intelligent
building systems in interior space design of the new "Interactively Personalizable Space" are
explained, the differences between the recent and future space design process are displayed in
order to use the advantages affectively and integrate the intelligent building systems with the
contemporary interior space design to create the "İnteractively Personalizable Space" and a
model suggestion for this process is proposed.
Keywords: Intelligent building, interactivity, personalizability, interface, automation
Tez Adı : Konutlarda Evrensel Tasarım Kavramı Ve Örnekler Üzerinde Analizi
Yazar Adı: Şenay BODUROĞLU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Haziran- 2005
ÖZET
Evrensel tasarım kavramının doğru anlaşılması önemlidir. Evrensel tasarım kullanıcıyı temel
alan, sadece engelli insanlar üzerine odaklanmayan, bütün insanları kapsayan bir tasarım
yaklaşımıdır. Evrensel tasarımın tanımlanmasında ve uygulama aşamasında açık bir şekilde
ifade edilen amaç şudur: Tasarlanan ürünlerin, yapıların ve çevrelerin farklı ölçülere ve
yeteneklere sahip bütün kullanıcı grupları tarafından eşit şartlarda kullanılabilir olması
sağlanmalıdır.
Bugünün toplumundaki önemli değişimler, ürünlerin ve çevrelerin evrensel olarak daha
kullanılabilir olmasını sağlayan tasarım yaklaşımının gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Gelişen teknoloji ile birlikte insanların daha uzun süre ve daha bağımsız olarak yaşamaya
başlamaları konut tasarım anlayışının yeniden ele alınması zorunluluğunu ortaya koymuştur.
Kişilerin farklı ihtiyaçları için farklı tasarımlar yapmak yerine herkes tarafından kullanılabilir
konutlar tasarlamanın önemi anlaşılmaya başlanmıştır. Evrensel özelliklerin kullanımı herkes
için daha kolay ve daha güvenlidir.
Konut tasarımında uygulanması gereken evrensel özelliklerin belirlendiği tezin birinci
bölümünde evrensel tasarım kavramının tanımı ve gelişimi incelenmiş, bu kavramı etkileyen
kullanıcı farklılıkları ortaya konmuştur. Evrensel tasarım kavramını kapsamlı bir biçimde
ifade eden prensipler tanımlanmış ve bu prensiplerle ilişkili rehberler örneklerle açıklanmıştır.
Tezin ikinci bölümünde kullanıcı-konut ilişkisi temel alındığında, bütün insanlar için
kullanılabilir ortam sağlayan evrensel konutların özellikleri belirtilmiş ve evrensel tasarım
prensiplerinin, konut tasarımında uygulamaları ile ilgili örnekler verilmiştir. Konutlarda
evrensel olarak tasarlanacak bölümler sıralanmış, tasarım özellikleri ve kullanılması gereken
ürünler şekiller yardımıyla açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde ise, uygulanmış evrensel konut, mutfak ve banyo tasarımı ile ilgili örnekler
incelenmiştir. Taşıdıkları evrensel özellikler, görüntüler yardımıyla analiz edilmiştir. Sonuç
olarak geleceğin konut tasarım yaklaşımına rehber olabilecek bu çalışmada evrensel konut
tasarımı ile ilgili uyulması gereken esaslar belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Evrensel Tasarım, Herkes İçin Tasarım, Eşit Kullanım, Ulaşılabilirlik,
Evrensel
Konut
ABSTRACT
It is important for the concept of universal design to be understood correctly. Universal design
is a user based approach to design including every human being, not only the handicapped.
The main purpose expressed plainly in the definition and application of universal design is
this: The products, buildings and environments designed should have equal usage conditions
for all user groups that have different dimensions and abilities from each other.
The great changes of today’s society stresses importance to the universally useful product and
environment design approaches. To rethink the residential design understanding has become a
necessity for the modern people living more independently with the developing technologies.
Instead of making different designs for different needs of people, the importance of designing
homes able to be used by all is beginning to be understood. The usage of universal properties
are safer and easier for everybody.
In the first chapter of this thesis where the universal properties for house designs are defined,
the definition and development of universal design concept is examined and the user
differences that effect this concept are studied. The principles expressing the universal design
concept are defined and guides related with these principles are explained by examples.
In the second chapter, based on user-house relationship; the properties of universal houses
that provide environments used by everyone are stated and examples of house design
applications of universal design principles are given. The parts that are to be designed
universally in houses are stated, the products to be used and design properties are explained
with the help of sketches.
In the third chapter, examples of applied universal residence, kitchen and bathroom designs
are studied. Their universal properties are analyzed by images. In conclusion, in this study
aimed to be a guide for the future house design approach, the principles regarding universal
house design are determined.
Keywords: Universal Design, Design for AH, Equality in Use, Accessibility, Universal
House
Tez Adı : Mimari Yapılarda Saydamlık ve Mekân Tasarımında Işık Kontrolü
Yazar Adı: Kamuran Müge GÖKER
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2006
ÖZET
İnsanların yaşam alışkanlıklarına uygun yaşam çevreleri düzenleme, mimar ve içmimarların
görevidir. Yaşadığımız çevrelerin algılanmasında sığın mekâna katkısı ve insanda yaratacak
ruhsal etkilerinin bir tasarımcı tarafından iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada; mimari
yapılarda saydamlık ve mekânlarda doğal ışıktan doğru biçimde yararlanılarak, hacim
yüzeylerinde meydana gelen yansımalar incelenmektedir. Elde edilen sonuçlar ile doğal ışığın
hacim tasarımına etkileri, uygulanmış örneklerde incelenerek değerlendirilmesi, yeni
tasarımların oluşturulmasına bir doküman olacaktır.
Araştırma çalışması giriş bölümü ve dört bölümden oluşmaktadır. Giriş Bölümü'nde
araştırmanın; hedefi, amacı ve yöntemi belirtilmektedir. Çalışmanın sonunda sonuç ve
öneriler ile yararlanılan kaynaklar yer almaktadır.
Bölüm 1'de; saydamlık-kavramının tanımı ve tanımlamanın içinde var olan yan kavramların,
fiziksel ve psikolojik etkileri incelenerek, ışık iletkenliğine giriş yapılmaktadır. Saydamlığa
bağlı olarak gelişen ışık ve iletkenliğin güneş ışığıyla bağlantısı kurulmakta, anlatımlar şema
ile desteklenmektedir.
Bölüm 2'de; mimari yapılarda saydamlık kavramı ele alınıp, tarihsel süreç içindeki örnekler
incelenerek, saydamlığın mimarideki gelişiminin teknolojiyle olan bağlantısı resimlerle
desteklenerek anlatılmaktadır. Cephelerdeki saydamlığın, iç mekân fonksiyonlarına göre
etkisi ve doğal ışığın yüzeylere yansıması şemalar ile desteklenmektedir. Geçirgenliğin
malzeme ile bağıntısı kurularak örneklerle açıklamalar yapılmaktadır.
Bölüm 3'de; mimari yapılarda saydamlık ve iç mekân ilişkisi kurulurken doğal aydınlatma
sistemleri şemalar, resimler ve tablolarla desteklenerek anlatılmaktadır. Araştırmanın
gelişimine göre yapılarda saydam olma kriterleri belirlenerek, konu ile ilgili yurt içinde
uygulanan 12 örnek incelenerek değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak; teknolojiye paralel gelişen süreç içinde, saydam olma kavramının oluşturduğu
doğal aydınlatmanın, iç mekân fonksiyonuna etkileri incelenerek, geçirgenlik ile malzeme
bağıntısı kurulmaktadır. İncelenen örneklerin değerlendirilmesi sonucunda; duygusal
faktörlerin de dikkate alınarak, yapılardaki saydamlık oranlarının ve buna bağlı oluşan
aydınlık düzeylerinin uygun biçimde denetim altına alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Mimari Yapılarda Saydamlık, Işık Kontrolü, Geçirgenlik, Saydamlık ve
Mekân, Geçirgenlik ve Malzeme İlişkisi.
ABSTRACT
It is the primary objective of architects and interior architects to design suitable living
environments for human beings. Therefore, a designer must know how the light affects the
perceptions of our living environment and what types of psychological effects it has on
human beings. This study examines the reflections on Interior surfaces, in terms of benefits
from appropriate utilization of natural light on interiors and transparency in architectural
constructions.
Obtained results pertaining to the effects of light to design surfaces, supported with adapted
real case examples, will be a basis for creating new designs; This research consists of an
introduction and four other parts. In introduction, this study’s objective and methodology is
identified. The final section includes conclusions, suggestions and bibliography.
In part one, the topic of light permeability is introduced with respect to definition of
transparency, related supporting definitions and its physical and psychological effects. The
relation between natural sun light and permeability and transparency is further analyzed with
illustrated examples and schemas.
In part two, the concept of transparency in architectural constructions is examined based on
historical development. The development of transparency related with technology in
architecture is explained and supported with illustrations. According to functions in interior
spaces, a connection between permeability and material science is further explained with
examples and transparency on front spaces is supported with drawn sketches.
In part three, while the relationship between the transparency in architectural constructions
and interior spaces are affiliated with the main topic; the natural illumination systems are
explained with sketches, tables and pictures. Paralel to the development of the study, the
criteria of being transparent are also determined and twelve applied examples in Turkey are
examined in detail.
Finally, the development process parallel to technology is examined with the effects of
transparency by natural illumination to the functions of interiors. A relationship is further set
up between permeability and material. After examining the examples, it is evident that the
psychological factors must be also taken into consideration. It is necessary to control the
transperancy proportions in buildings and, in paralel, the level of illumination.
Keywords: Tranceparency in Architectural Constructions, Controlling the Illumination,
Permeability," Transparency and Space, Relationship Between Permeability and Material
Tez Adı : Aydınlatma Tasarımı ve Mağaza Kimliğine Katkısı
Yazar Adı: Pınar ŞAHİN
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İpek FİTOZ
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Ocak-2006
ÖZET
Mağazacılıkta birincil amaç satış yapmaktır. Doğru mağaza tasarımı, potansiyel müşteriyi
gerçek müşteriye dönüştürecek düzenlemelerin bir araya getirilmesidir. Aydınlatma tasannu,
mağaza tasarımının en önemli bileşenidir. İç mimari detaylar ve sergilenen ürünlerin niteliği
ancak doğru aydınlatmayla ortaya çıkarılmaktadır.
Aydınlatma, mekânın ilgi çekici nitelikte olması için etkili bir araçtır. Bu nedenle müşteriyle
iletişimin başlama noktası olan vitrinlerde ürünün dikkat çekmesi için devamlı değişen
temalara uyum sağlayacak esnek ve yenilikçi bir aydınlatma sistemine gereksinim
duyulmaktadır. Hatta bazen sadece binanın dış cephesi şaşırtıcı ışık oyunlarıyla aydınlatılarak
bu etki yaratılabilmektedir. Diğer önemli nokta ise içeride sergilenen ürünlerin renk, biçim ve
dokularının rahat ve doğru olarak algılanabilmesi için görülebilirliğin sağlanması
gerekliliğidir. Ayrıca, lambaların ve armatürlerin seçimi özenle yapılmalı, kamaşma kontrollü
olmalı, ürünlerin özün renklerinde algılanması için, uygun renk sıcaklığına ve yüksek renksel
geriverime sahip olmasına dikkat edilmelidir. Mekânda sağlanması gereken aydınlık
düzeyinin ne olduğu ve genel (direkt, yan-endirekt, endirekt ve direkt+endirekt aydınlatma)
veya lokal aydınlatma sistemlerinden hangisinin tercih edilmesi gerektiği ise mağazanın hangi
gruba dahil olduğuyla ilişkilidir. I. Bölge mağazalar büyük ölçekli, 'zorunlu ihtiyaçların
karşılandığı mağazalardır. Mekânın tamamı genel aydınlatma ile tekdüze aydınlatılır. II.
Bölge mağazalar orta ölçekli en yaygın mağaza türüdür ve genel aydınlatma ile vurgu amaçlı
lokal aydınlatma birlikte uygulanır. III. Bölge mağazalar ise pahalı ve değerli ürünlerin
satıldığı, tasarım ile kimliğin önem taşıdığı lüks mağazalardır. Bu grupta mağaza atmosferi ve
marka kimliği önem taşımakla birlikte aydınlatma da başlı basma bir tasarım öğesidir. Lokal
aydınlatma yoğun, genel aydınlatma ise çok kısıtlıdır; hatta bazı tasarımlarda mağazanın
tamamı sadece lokal aydınlatma sistemi ile çözülmektedir.
Mağaza kimliği yaratmak ürün pazarlama stratejisinin en önemli kısmım oluşturmaktadır.
Mekânda geçirilen sürenin kalitesi de oldukça önemlidir. Müşterinin bulunduğu ortamda
kendim rahat hissetmesi ve bu mekândan zevk alması mağazada uzun süre vakit geçirmesini
sağlamakta, satın alma motivasyonunu daha da artırmaktadır. Ayrıca dışarıda da mağazadan
övgüyle söz etmesi de sosyal yaşam içinde aktif bir reklam niteliği taşımaktadır. Bu nedenle
firmalar alt yapışım özenle hazırladıkları markalarını sunacakları mağaza konseptini
belirlerken, aydınlatmanın baskın olan “karakter ve kimlik kazandırma” niteliğinden
faydalanmalıdırlar.
Anahtar Kelimeler: Işık, Armatürler, Aydınlatma tasarımı, Mağaza tasarımı, Marka kimliği
ABSTRACT
Primary objective in retail is to sell. Appropriate shop design is gathering the correct
applications in order to change the potential client into a real client. Lighting design is the
most important component in shop design. Details of the interior design and the
characteristics of the products in display can only be emphasized by a correct lighting.
Lighting is an affective tool to make the spaces interesting. Therefore, an innovative and
flexible lighting system that can adapt the changing themes applied in the shop windows,
places where the first interaction with the client start, is needed. Moreover, sometimes only by
lighting the exterior of the building by surprising light affects can give this impression.
Another important point is the necessity of supplying the visibility that can help the correct
perception of the texture, color and the form of the products exhibited inside. Also, selection
of lambs and luminaries must be done carefully, so that they carry the correct glare control,
color temperature, high color rendering index. What will the illumination level to be achieved
in the space be and the decision if ambient (direct, semi-direct, indirect and direct+ indirect
lighting) or local lighting should be applied depends on, in which group the shop belongs to.
I. Zone shops are big-box store, shopping malls, outlet stores and are places where the
obligatory necessities are covered. Complete space will be illuminated with an ambient
lighting and is monotonous. II. Zone shops are the most common ones and are medium
scaled. General lighting is applied together with local lighting which is used to emphasize. III.
Zone shops are high-end stores where luxury and precious products are sold and design
branding and identity caries an important role. In this group, shop atmosphere and brand
identity are very important and illumination is by itself a design element. Accent lighting is
intensive, however the ambient lighting is very limited; even in some designs complete shop
is solved by local lighting systems. Forming a shop identity is the most important part of the
marketing strategy. Quality of the time spent in the space is a very important output. Feeling
comfortable inside and enjoying the space and as a result spending long time in the shop will
create the purchasing motivation for the customer. Moreover, making a customer talk in
praise about the shop is itself an active marketing for the brand. In this respect, companies, in
deciding their shop concepts where they will exhibit the brands whose infrastructures have
been carried out with a great care; should benefit from the dominant “character and identity
addition” of illumination.
Keywords: Light, Luminaries, Lighting Design, Shop Design, Branding
Tez Adı : Teknolojik Gelişmelerin Konut İç Mekân Tasarımına Etkisi ve Akıllı Evler
Yazar Adı: Füsun Seçer
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2006
ÖZET
Konut ve iç mekân düzeni ilk çağlardan bu yana toplumun gelişim süreci içinde değişim
geçirmiştir. İnsanlar konutlarının düzenlenmesinde, işlev, rahatlık, dayanıklılık, maliyet ve
estetik değerleri ön planda tutmuştur. Eski çağlardan günümüze kadar bu değerlerin bazıları
öne çıkmış; bazıları değerini kaybetmiştir. Ancak, sanayi devrimi dönüm noktası olmuş;
sanayi devrimi ile teknoloji ve endüstri gelişmeye başlamıştır. Bu gelişmeler tüm sektörleri
etkilediği gibi konut ve inşaat sektörünü de etkilemiştir. Konutun yapım aşamasında ve
teknolojinin konutun içine girmesiyle, konut iç mekân düzeninde de büyük değişimler
olmuştur.
Bu tezin amacı, teknolojik gelişmelerin konut iç mekânı üzerindeki olumlu etkilerinin ve
kullanıcılara sağladığı yararların gösterilmesidir. Yaşanan teknolojik gelişmelerin de etkisiyle
ortaya çıkan toplumsal talepler karsısında konutların iç mekânları da değişime uğramış;
teknolojinin konutun iç mekânında yarattığı bu değişim tüm mekânları etkilemiştir. Bu
nedenle tezde konut iç mekânı incelenirken bölümlere ayrılmış ve bölümlere göre değişim
anlatılarak ve örnekler verilmiştir. Yakın gelecekte, teknolojinin gelişmesinin devam edeceği
ve insanların taleplerinin de buna göre değişeceği göz önüne alınarak tezin son bölümünde
teknolojinin konutlarda geldiği son nokta olan akıllı evler konusu incelenmiştir.
Bu amaçla hazırlanmış olan tez kapsamında öncelikle birinci bölümde teknolojinin gelişim
süreci incelenmiş; teknolojinin tanımı ve teknolojik gelişmelerdeki tarihsel süreç anlatılmış;
tarihsel süreç, sanayi devrimi öncesi ve sonrası olarak ayrılmış, son olaraktan teknolojide
büyük ilerlemelerin yaşandığı ve teknoloji devrimi olarak nitelenen 20.yüzyıl dönemi ele
alınmıştır.
İkinci bölümde konutta iç mekân tasarımı kavramı hakkında kısaca bilgi verilmiş, mekân,
mimari mekân ve iç mekân tanımları yapılmıştır. Eski çağlardan günümüze kadar olan
dönemde konut iç mekânında görülen değişimler anlatılmış ve örnekler verilmiştir. Konut iç
mekânı ana bölümleri gündüz bölümü, gece bölümü ve ortak bölümler olarak ayrılmış; her
bölüm kendi içinde değerlendirilmiştir.
Üçüncü bölümde tezin ana konusu olan gelişen teknolojinin konuta etkisi ve akıllı evler
konusu ele alınmış; öncelikle teknolojik gelişmelerin konut iç mekânına etkisi anlatılmıştır.
Konut iç mekânı, tezin ikinci bölümünde olduğu gibi yine üç bölüme ayrılmış ve konutun
gece, gündüz ve ortak bölümlerinde teknolojik gelişmelerin ne gibi değişimlere neden olduğu
belirtilmiştir. Ayrıca, bu bölümde teknolojinin çok kullanıldığı akıllı evler araştırılmış; akıllı
ev tanımı, akıllı evlerde kullanılan teknolojiler, akıllı evlerin temelini oluşturan otomasyon
sistemi ve bu sisteme bağlı olan diğer sistemler örneklerle anlatılmış; bölümün sonunda
günlük hayatta akıllı bir evin kullanıcıya sağladığı yararlar maddeler halinde belirtilmiştir.
Tezin sonucunda tüm bölümlerde yapılan araştırmaların ışığında konunun değerlendirmesi
yapılmış ve konutun tüm bölümleri ele alınarak bu bölümlerdeki teknolojik ekipman ve bu
ekipmanın sağladığı yararlar bir tablo halinde sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Teknoloji, konut, iç mekân, akıllı ev, otomasyon
ABSTRACT
Since the ancient era, the house and it’s interior formation has been changed, within the same
period of development in community. Functionality, comfort, endurance, cost and easthetic
has been the main factors at the organization of house. However, industrial revolution were
the milestone for the development of industry and technology. This development affected
house and contructions sectors as well as the other sectors. Thanks to technology, there is a
great development in the formation of house interior space in the construction of house.
The scope of this thesis is to indicate the positive effects of technological development in
house interior design and benefits of it to the users. As a result of technological development,
society demand increased terms of in alternation/change of house interior design. This
development affects all the spaces as weel as house interior. So, house interior has been
divided into parts its development procedure has been explained and some examples of this
procedure are given in detail. In near future, considering the ongoing development of
technology and changes in societal demand the intelligent house, which is the end point of
technological development, is studied.
Within the context of this thesis, definition and development of the technology has been
reviewed. Then, historical process of technological development has been explained by
dividing this process into two parts as pre-industrial revolution, post-industrial revolution. At
the end of this section, the 20th century, in which the great development has taken place and
which is identified as the time of technological revolution, has been discussed.
In second section, a brief information is given about house interior space design and the
definitions of space, architectural space, interior space have been made as well. Since the
ancient time to present, the alternation of residence interior space has been explained and
some examples are given within this scope. The residence interior space is divided to three
parts as day-time part, night-time part and common part. Each part of residence interior space
is explained in detail.
In third section, the effects of developing technology on house and intelligent houses are
considered. Within this context, the effects of technological developments on house interior
space are explained. House interior space is divided into three parts like it is in second
section. Then, the kind of changes that occurs in day-time, night-time and the common parts
of house are explained depending on technological development. In addition to this,
intelligent houses, in which the technological oppurtunities are widely used, are studied.
Furthermore, technologies used for intelligent houses, the automation system fundemental for
intelligent houses and related systems to the automation system are explained via examples.
At the end of this section, the benefits of intelligent houses are listed as items/articles in daily
life. At the end of this thesis, by taking the all the researches in whole contents into
consideration, evaluation of thesis subject has been made. In addition to this, by taking whole
parts of the house into consideration, technological equipments and the benefits of these
equipments are shown as a table.
Keywords: Technology, house, interior space, intelligent house, automation
Tez Adı : Deniz Aracı Tasarımında İç Mimarlık Disiplininin Sınır Geçişleri ve
İnterdisipliner Görünümlerinin Değerlendirilmesi
Yazar Adı: Mehmet Aziz GÖKSEL
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Haziran-2006
ÖZET
Bu çalışmada, “deniz aracı tasarlama sürecinin”, çeşitli disiplinler içindeki görünümleri
tanıtılmış ve holistik (bütüncül) bir yaklaşımla bu görünümler incelenerek tartışılmıştır. Bu
incelemede, “olası” yeni bir uzmanlık alanının çerçevesi çok genel hatlarıyla tanımlanmıştır.
Bu işlem, iç mimarlık disiplininin deniz aracı tasarlama etkinliğindeki eylem ve etkinlik
alanlarını düzenleme amacına hizmet etmiştir. Bu alanların tanımsızlığının ve belirsizliğinin
“varlığı iddia ve savunusu”, ileri sürülen tezin çekirdeğini oluşturmuştur. Araştırmada ele
alınan konular günümüze aittir. Ancak günümüz koşullarına dayanarak yapılan gelecek
tasvirleri de araştırmada önemli bir yer tutmuştur.
Birinci bölümde akuatik yasam pratiklerine değinilmiş, deniz aracının tarihi gelişim
süreçlerine bakılarak, yolculuk kavramı ve akuatik mekânın tanımı yapılmıştır.
İkinci bölümde, deniz araçlarının sınıflandırma biçimleri üzerinde durulmuştur. İç mimarlık
disiplini açısından işlev temelli sınıflandırma biçimi benimsenmiş ve bu biçimde deniz
araçları tutarlı bir taksonomik dizgeye yerleştirilebilmiştir.
Üçüncü bölümde, öncelikle deniz araçlarının projelendirilme süreci üzerinde durulmuş ve bu
süreç tanımlanırken gemi inşaatı mühendisliğinin önerdiği –dizayn spirali vb.- kurgulardan
yararlanılmıştır. Bu noktada gemi inşaatı mühendisliği disiplininin, deniz aracı tasarlama
etkinliğinin “tek meşru akademik temsilcisi” biçimine dönüşme süreci “iki kültür” kuramı
desteğiyle derinlemesine sorgulanmıştır. Bu sorgulamada, önce modern bilimin üniversitede
örgütlenmesi, sonra da disiplinler arası uzaklaşma olguları büyüteç altına alınmıştır. Ancak bu
olgulara gidilerek, gemi inşaatı mühendisliği disiplininin diğer tasarım disiplinleriyle yol
ayrımını hazırlayan koşullar yoklanabilmiştir.
Dördüncü bölümde deniz aracı tasarımında çeşitli disiplinlerin eylem alanlarının birbiriyle
örtüşen ve ayrılan kesimleri belirginleştirilmeye çalışılmıştır. Styling kavramı üzerinde
durulmuş, bu kavramın deniz aracı tasarlama etkinliği içindeki anlam yükü tartışılmıştır.
Böylelikle bir deniz aracı “mimarlık ürünü” kimliğiyle değerlendirilebilmiştir. Ardından bir
deniz aracını mühendislik ürünü yapan nitelikler ayrıntılarıyla ortaya konmuştur. Bu
bütünlüklü üstyapının kurulusu, deniz aracı iç mekânının oluşum süreçleri irdelenerek
tamamlanmıştır. Bunun yanında deniz araçlarının kütlesel biçimleniş süreçlerine ve
sosyokültürel alanlardaki görsel etkileşimsel kimliklerine bağlı olarak “yabancılaşma” olgusu
gözden geçirilmiştir. Deniz aracı tasarlama etkinliğinde buluş ve yaratıcılık olgusuna da
değinilmiş; bu sayede tasarım pratiğinin -deniz araçları temelinde- doğası ve etik sorumluluk
çerçevesi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu bulgular ışığında, ortaya konulan varsayım test
edilebilmiş ve konulara parçalı bir gözlük yerine, bütünleyici bir mercekten bakmak
gerekliliği kesinlik kazanmıştır. Bu aşamada holistik bir tablonun ilk taslağı ortaya konmuştur.
Bu tablo belirdikten sonra, genel çerçevesi kesin hatlarla çizilmiş bir disiplin olan iç mimarlık
disiplini için, deniz aracı tasarlama etkinliğinde kendi sorumluluk ve etkinlik alanını
belirlemesi çok daha kolay olmuştur. İç mimarlık disiplininin gerek akademik eksende
gerekse denizcilik endüstrisinde, bu yeni koordinatla olan ilişkisi sağlıklı biçimde
tanımlanabilmiştir. Bu yeni gerçeklikler tablosunda bazı yasal sorumluluklar konusunda da
görüş belirtilerek bu bölüm tamamlanmıştır.
Sonuç bölümündeyse, araştırmanın giriş bölümünde kurulan çalışma taslağının isleyiş
aşamaları değerlendirilmiş, araştırma sırasınca oluşan mesleki kaygı ve çeşitli düşünce
kurguları; kendilerine eslik eden tanıt (argüman)lar eşliğinde düzenlenmiştir. Bu tanıtlar,
araştırma sonunda ortaya çıkan yeni koordinatın bileşenlerini belli belirsiz önceleyen çeşitli
izlerden oluşmaktadır. Bu izler sonuç bölümünün tümleşik yapısına “alıntılar” biçiminde
eklemlenen uzmanca kanaatlerdir. Bunlar da, çalışma sonucunda ortaya çıkan anayapısal
bütünlük içine alınmış; elde edilen kuşatıcı vargı tekrar vurgulanarak, araştırma
sonlandırılmıştır.
ABSTRACT
In this thesis study nautical vehicle design process aspects has been presented in several
disciplines. These aspects were examined with a holistic approach. These examinations put
forward that a probable new profession has occured. This procedure serves to arrange the
dynamics to design a vessel. The indefiniteness and undeterminedness of these fields
“assertion and claims”, forms the nucleus of the thesis set forth. The subjects considered in
the thesis are daily matters. Future projections have been estimated according to present
conditions.
In the first chapter aquatic life experiences has been mentioned. The vessel evolution
chronology has been touched on and journey concept and aquatic space has been defined.
In the second chapter the classification of the vessels has been stressed. According to interior
architecture discipline, functional classification has been espoused and by this way vessels are
accommodated into a taxonomic system.
In the third chapter vessel project process is emphasized. In this process I have referred to a
naval architecture recommendation, the design spiral fiction. At this point the conversion of
naval architecture discipline to the “one and only legal academic vessel design representative”
form process has been questioned with the “two cultures” theory. In this questioning the
formation of modern science organisation in the universities and interdisciplinary divergence
phenomenon has been examined. These phenomenons are realised in order to find out the
conditions that set the segregation between naval architecture and other design disciplines.
In the fourth chapter covering and diverging subjects of naval architecture and several
disciplines has been tried to make clear. The styling concept has been emphasized in vessel
design activity. By this way a nautical vehicle has been commentated through architectural
identity. After this, the characteristics that make a nautical vehicle an engineering product has
been put forward. This superstructure construction has been studied through the interior
formation process. Besides, the nautical vehicle massive design and the alienation process
bound to visual interactive identity in the socio-cultural fields has been examined. In this
process invention and creativity phenomenon has been mentioned, too. Through these
findings the hypothesis in this study has been tested. The interior architecture discipline and
these findings has been inspected through academic and naval industry.
In the conclusion, flow phases of the work draft presented in the introduction part of the study
has been evaluated. The professional concern and cogitations are organised through
arguments. These arguments have formed concluded opinions constructed by the extracts of
the new coordinates. These opinions are mentioned in a structural unity and the clustering
consequence has been emphasized and concluded.
Tez Adı : 1950–1970 Arası Süreçte Sosyal Yaşam ve İç Mekânın Değişenleri Yazar Adı:
Pınar ARTIKOĞLU
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Saadet AYTIS
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Tez Adı : 1950–1970 Arası Süreçte Sosyal Yaşam ve İç Mekânın Değişenleri
Teslim Tarihi: Eylül-2006
ÖZET
Yaşam biçimleri, toplumun alışkanlıkları ve gelenekleri doğrultusunda şekillenen kültürel
yapının bir göstergesidir. Toplumsal değişimin en belirgin ortaya çıktığı yer, ailenin günlük
yaşamı ve ev kullanım biçimleri olarak değerlendirilebilir. Yaşanan ev, onu yaşanır kılan
mobilyalarıyla birlikte ailenin kimliğinin ve toplumsal statüsünün sembolüdür.
Mekânı ve mobilyayı kullanım alışkanlıklarına göre aileler, en belirgin farklılaşma
noktalarına göre iki başlık altında irdelenebilir. Sahip oldukları aile geçmişlerine dayanan
rafine kültürün bir ifadesi olarak gördükleri kültürel varlıklarını modernleşme programlarının
içinde de korumaya devam eden gelenekçi aileler ve karşılarında gelenekçi ailenin aristokrasi
temelli kurallarının karşısına çağdaşlaşmayı ve rahatı yerleştirmiş yenilikçi aileler yer
almaktadır. Gelenekçi ve yenilikçi aileler arasındaki mekânı ve mobilyayı kullanış
biçimlerinde ki farklılaşma, düşünce yapılarında olduğu kadar birbirlerinden ayrı değildir. Her
iki aile yapısında da benzer yapısal değişimler ya da süreklilik gösteren tavırlar olsa da
temelde düşünce yapısından kaynaklanan farklılaşmalar göze çarpmaktadır.
Yürütülen araştırmanın amacı da farklı aile yapılarından gelen bireylerin ev içi gündelik
yaşamlarına ait anlatılarda yer verdikleri öykülerin üzerinden ev içi mekânın ve
mobilyalarının değişenlerini saptamaktır.
ABSTRACT
Life style is took on shape with society’s habits and traditions. The most important places of
community improvement are family daily life and house using style. House and its’ furniture
are the symbols of family’s identity and social statue.
Families can seperated two styles according to differences between their habits of space usage
and furniture usage. The former is old-line family which protects their cultures in the program
of progress. The latter is innovative family which considers modernization and comfort. The
space and furniture using style of old-line and innovative families are similar in spite of the
differences between their ideas.
The main purpose of this research is the determination of space and furniture variables
between two family styles by analyzing the story of people who belong to old-line or
innovative families.
Tez Adı : Yapıların Otel Olarak Yeniden Kullanım Bağlamında Mekânsal Dönüşümlerinin
Kavramsal ve Kuramsal Analizi
Yazar Adı: Banu APAYDIN BAŞA
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi:
Ocak- 2007
ÖZET
Bu tez kapsamı içinde ele alınan araştırmanın konusu; yeniden kullanım bağlamında yapılara
otel işlevinin verilmesi ve bu dönüşüm sürecinde mekânsal oluşumların mevcut örnekler
üzerinden analiz edilerek, sonuçların ortaya konmasıdır.
Tez çalışması giriş bölümü ile birlikte yedi bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde tezin
çıkış noktasını oluşturan problemin genel tanımı bununla beraber tezin amacı, kapsamı ve
yöntemi yer almaktadır.
Birinci bölümde konunun ele alınışında önemli olan bazı tanım ve kavramların açıklamaları
yapılmıştır.
İkinci bölümde otel tarihçesi, tarih boyunca konaklama ve otelcilik sektörünü etkileyen otel
kilometre tasları ve gelişmeler kronolojik olarak verilmiştir. Buna ek olarak, otel yapılarının
değişim ve gelişimlerini daha iyi anlamamız için otel yapılarının tarihsel süreç içerisinde
mekânsal çeşitlenmesi incelenmiştir.
Üçüncü bölümde otellerin mekânsal oluşumu ile ilgili kriterler, gerekli mekân ve kullanım
alanları araştırılmış, günümüz otel tasarımı için gerekli ön bilgiler sunulmuştur.
Dördüncü bölümde ise yapıların yeniden kullanımı ile ilgili temel veriler incelenmiş, yeniden
kullanım nedenleri belirtilerek, yararları maddeler halinde ortaya konmuştur. Daha sonra
yeniden kullanım yöntemlerinde izlenecek yol için gerekli veriler ortaya konmuş, yeniden
kullanım yöntemleri müdahale derecesine göre sınıflandırılmıştır. Ayrıca yeniden kullanım
aşamasında tasarım açısından en uygun yaklaşımlar belirlenmiştir. Buna ek olarak yeniden
kullanıma ilişkin kanun ve yönetmelikler ayrıca yeniden kullanımda çıkabilecek sorunlar
ekseninde araştırmalar yapılmış ve ülkemizde bu bağlamda yapılmış değişik örnekler
sunulmuştur.
Beşinci bölümde otel olarak yeniden kullanım sürecinde yapının seçimi için gereken
ölçütlerden bahsedilmiş, seçilen yapının otel işlevine uygunluğu ile ilgili araştırma yapılıp
örnekler üzerinde analizi yapılmıştır.
Altıncı bölüm tezin bir bakıma sonucunu ortaya koyan alan çalışmasını içermektedir. Bu
bölümde öncelikle mekân kavramı ve otel mekânlarına kavramsal yaklaşımlar ele alınmıştır.
Ardından yapıların otel olarak yeniden kullanımlarında mekânsal dönüşümlerin nasıl bir
kurgusu olması gerektiği hakkında genel bir bilgi verilmiştir. Daha sonra çalışma,
İstanbul’dan seçilmiş örnekler olan Four Seasons Oteli, Sumahan Oteli ve Sofa Otel özelinde
yapıların tanımlanması, otel işlevine uygunluğunun denetlenmesi ve otel olarak yeniden
kullanım bağlamında mekânsal dönüşümlerin değerlendirilmesi seklinde yapılmıştır.
Sonuç bölümünde yapılan araştırma ile ilgili bulgular ortaya konmuştur.
Anahtar Kelimeler: Otel, Yeniden Kullanım, Otel Olarak Yeniden Kullanım, Mekân,
Mekânsal Dönüşüm
ABSTRACT
This thesis is a research about transforming buildings into hotels in the context of adaptive
reusing. Some buildings are analyzed and outcomes are discussed.
This research consists of an introduction part and seven sections. The introduction part
includes the definition of the basic problem, the aim, the content and the method of the thesis.
In the first section some relevant definitions and concepts are explained.
In the second section the short history of the hotel is given. Also the milestones of hotels that
affect accommodation during the past and development of hotels are explained in
chronological order. In addition varieties in spaces of hotel buildings during history have been
examined in order to realize the changes and the developments.
In the third part criteria about the space formation of hotels are investigated and the
information for todays’ hotel design is presented.
In the fourth section basic data about adaptive reusing of the building are examined, reusing
causes are determined and the advantages are defined as items. After that the data for the
methods of adaptive reusing are defined and these methods are classified according to the
interference degree. Furthermore the most suitable approaches for designing these buildings
are clarified. In addition laws and regulation issues that are related to reusing and some
possible problems are investigated with the aid of examples from our country.
In the fifth section selective criteria for buildings which are reused as hotels are presented.
Examples of selected buildings are analyzed in view of their adaptability to a hotel.
The sixth section includes the field study. This section is about space concept and gives
general information about how the spaces are transformed during adaptive reusing. Three
hotels are selected in Istanbul: Four Seasons Hotel, Sumahan on the Water Hotel and Sofa
Hotel. These buildings are first defined, and then checked whether they are functional as a
hotel or not lastly how their spaces are transformed.
In conclusion, the results of the research are explained.
Keywords: Hotel, Adaptive Re-usage, Adaptive Re-usage As a Hotel, Space, Space
Transformation
Tez Adı :
Türkiye Stadyumu Oturma Elemanları Tasarımında Sorunlar ve Bir Çözüm
Önerisi
Yazar Adı: Cem DOĞAN
Danışman: Prof. Onur ALTAN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim/Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Şubat-2007
ÖZET
“Türkiye Stadyumları Oturma Elemanı Tasarımında Sorunlar ve Bir Çözüm Önerisi” başlığı
altındaki bu çalışmada amaç; kişinin ( o çevreyi kullananın ) , kullanımına sunulan öge (
oturma elemanı ) ile ilişkilerinin incelenmesi, bu yolla onun ( kişinin ) , o anlık durum ve
tutumuna her açıdan en iyi yanıtı verebilecek tasar ölçütlerinin belirlenmesidir.
Bu çalışmanın ikinci bir amacı daha vardır. O da; Tasarımcılara, bu çevreler için yapacakları
tasarımlarında Kullanıcı – Çevre etmenlerini göz önünde bulundurmalarına yardımcı
olmaktır.
Çalışma, Giriş, 3 Ana Bölüm ve Sonuç tan oluşmaktadır.
Giriş’te, Türkiye Stadyumları Oturma Elemanlarının kullanıcılar tarafından nasıl kullanıldığı
çeşitli görüntülerle ortaya konmakta ve bu olgunun salt bir tasarım sorunu olduğu
açıklanmaktadır.
1.inci Bölüm , “Kullanıcı Kimliği”nin incelendiği bölümdür. Bu bölümde “Kullanıcı”, önce
yaşambilimsel varlık olarak ele alınmakta, Antropometrik ve Ergonomik yapı, yeti ve
bunların limitleriyle ortaya konmaktadır.
Gene bu bölümde, bu kez, çalışmanın eksenini oluşturan Oturma Elemanı ve bu elemanın
zaman içindeki değişimi incelenmekte, bölümün sonucunda ise, ortaya konulanlarla yapılan
analiz sonrası, çevreyi kullanan ( kullanıcı ) tanımlanmaya çalışılmaktadır.
2. Bölüm , “Çevrenin Bileşenleri ve Stadyum Oturma Elemanlarının Tasarımına Etkileri”
başlığı altında açık ve kapalı Stadyumlar incelenmektedir. Bu çerçeve içinde Antik Çağ
Stadyumları, 19. ve 20. y.yıl Stadyumları ile 21. y.yıl Stadyumları oturma elemanlarının genel
bir görünümü ele alınmaktadır. Stadyum oturma elemanlarının tasarımına yön veren çevre
etkenleri ve bunların tasarımları nasıl ve hangi yönde etkiledikleri açıklanmaktadır.
3.Bölüm, kişi, Stadyum
açıdan incelendiği bölümdür.
oturma
elemanı
ilişkilerinin
Toplumsal
(sosyolojik)
Bu bölümde, Kişi (kullanıcı) – Stadyum oturma elemanı ilişkileri ve Türkiye deki Görüntüler
başlığı altında kişinin içsel ve düşünsel özellikleri ve bunların ürünü olan davranış biçimleri
ele alınmakta, bu davranışlara yön veren Toplumsal Etmenler açıklanmaktadır.
4. Bölüm olan Sonuç’ta ise, çalışmanın 1, 2 ve 3 üncü bölümlerinde ortaya konulanların
ışığında belirlenenler değerlendirilmekte, “Türkiye Stadyumları Oturma Elemanı
Tasarımı”nda kullanılması gerekli ölçütler bir çözüm önerisi olarak sunulmaktadır.
ABSTRACT
The aim of this study is to analyse the relationship between the subject (one who experiences
the environment) and the object (the seating element) and to determine design criterion which
fulfils the requirements of the user in every aspect.
This study has a subsidiary aim: that is to help the designers to review the UserEnvironmental factors in their designs.
This study consists of an Introduction, 3 Main Chapters and a Conclusion section.
In the Introduction section, the seating habits of the Turkish people in the stadiums of Turkey
have been pointed out with various pictures and this case has been clarified as a result of a
design problem.
In the First Chapter the user profile has been studied. In this Chapter the user has been
discussed initially as a biological being, then anthropometric and ergonomic structure, ability
and their limitations has been put forward.
In this section also, the Seating Element’s evolution which constitutes the main subject of the
study has been analysed chronologically and at the end of this section, it is attempted to
describe the user.
In the Second Chapter, the covered and uncovered stadiums have been studied under the topic
of “Environmental Factors and Their Effects on the Stadium Seating Elements Design”. In
these circumstances, the general view of the seating elements of the stadiums, including the
ancient period, 19th, 20th and 21st centuries have been analysed and the environmental
factors which shaped the stadium seat design has been discussed.
In the Third Chapter, the user and the stadium seat relationship, under the title “Views from
Turkey” has been studied sociologically. In this section, the relationship between the
individual user and the stadium seats and behaviours which leads to the effects of the masses
has been studied.
In the Fourth Chapter, chapters 1, 2 and 3 are evaluated and a conclusion has been put
forward. This has been asserted as criteria for the design issues of stadium seats in Turkey
provided with recommendations for solutions.
Tez Adı : İmgesel Aritmetik Yöntemiyle Mekân Tasarımı ve Bir Tasarım Örneği
Yazar Adı: Özkal Barış ÖZTÜRK
Danışman: Prof. Cengiz EREN
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs- 2007
ÖZET
İnsan tanımladığı kadar bilecek, bildiği kadar tasarlayacaktır.
İnsanın yasamdaki yerine ve doğası gereği üstlenmesi gereken görevlerine bakılacağı zaman
ulaşılacak sonuçların altında gizlenecek olan kavramlar, sistem ve yöntemdir. Bilgi edinme
durumunu sürekli korumak zorunda olan insanın topladığı veriler uyarınca atacağı adımları
hesaplayacak olmasına bakılacağı zaman sistemsizliğin beraberinde istikrarsızlığı taşıyacağı
fark edilecektir. Özellikle yukarıda sözü edilen adımları bilim ve sanatla birleştirerek
ulaşılamayacak kadar basit varılmayanların peşinde kosan tasarımcıların sistemsizliği ve
yöntemsizliği olağan görebilmeleri düşünülemez. Bir taraftan duyargalarının açıklığına
muhtaç olan diğer taraftan da sistem kurmayı ve yöntem oluşturmayı kaçınılmaz bir hedef
olarak gören tasarımcının bu noktada başvuracağı tek belirleyici, tanımlarıdır. İmgesel
aritmetik yöntemiyle mekân tasarımı ve bir tasarım örneği baslıklı bu çalışma, mekân
tasarlama eylemine tanımlar üzerinde kurgulanmış yöntemler penceresinden bakılması
gerektiğini
savunmakta ve bu savı örneklenmiş bir yöntem önersiyle ortaya koymayı hedeflemektedir.
Tez üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde imgesel aritmetik yöntemi, ikinci bölümde
mekân tanımlanmıştır. Üçüncü bölümde ise tasarımında imgesel aritmetiğin kullanıldığı bir
mekân örneği irdelenmiştir
Anahtar Kelimeler: Tasarım, Tasarımcı, İmgeleme, Aritmetik, Mekân
ABSTRACT
Space Design with Method of Imaginary Arithmetic and A Design Model
Human will know as much as he describe and design as much as he knows.
When it is payed attention the duties necessary to take on as it’s place and human nature in
the human life, the concepts which should be hided under the results to be reached are system
and method. Human has to protect the status of obtaining information continous, in
accordance with data collected when it is played attention to calculate the steps to be taken it
will be notized that it will bring the unstability following unsystematic conditions. It is not
taken into account that unsystematic designers and they can see those without method in usual
in the manner of specially to take the above mentioned steps simply as not to reach. Designers
who see the form method as an inevitable target and from on hand who dependent the
openning of antennas and on the other hand to form system is an unique designation
definitions thet he will apply at this point. This study with the headline of “space design with
method of imaginary arithmetic and a design model” is defending it has to be inspected from
window of methods installed ok definitions of action of design of place and this study is
aimed to this thesis to put forward by a suggestion of method having sample. Thesis formed
of three main sections. In the first section, imaginary arithmetic method is defined and space
in second section. In third section, a sample of space that imaginary arithmetic is used in it’s
design has been examined.
Keywords: Design, Designer, Imagination, Arithmetic, Space.
Tez Adı :
Sürdürülebilir mimarlık çerçevesinde ofis yapılarının değerlendirilmesi ve
çevresel performans analizi için bir model önerisi
Yazar Adı: H.Umut Tuğlu Karslı
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Saadet Aytıs
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Ocak - 2008
ÖZET
İnsan ve çevre sağlığı sorunlarına bir çözüm önerisi olarak ileri sürülen sürdürülebilirlik
kavramının gündelik yasam için uygulama metotları, diğer birçok disiplinde olduğu gibi
mimarlık alanında da araştırılmaktadır. Yapılar, üretim asamalarından itibaren enerji ve
kaynak tüketmekte, biyoçeşitliliğe zarar vermekte ve atık üretmektedir. Yapım, kullanım ve
yıkım asamalarında, büyük ölçekleri ve barındırdıkları yoğun kullanıcı nüfusu nedeni ile
çevre yükleri diğer yapı tiplerine göre çok daha fazla olan ofis yapılarının, sürdürülebilir
mimarlık ilkeleri ile tasarım metotlarının gelistirilmesi, sürdürülebilirlik kavramının uygulama
araştırmaları içinde önemli bir yere sahiptir. Bu çerçevede, ofis yapıları gibi çevresel etkisi
yüksek yapılarda, sürdürülebilir mimarlık uygulamalarının yaygınlaştırılması ve bu tür
yapıların tasarım ve yapımını teşvik amacıyla bir çevresel performans analizi modelinin
oluşturulması amaçlanmıştır. Model olusturulurken İngiltere, Amerika, İsviçre
gibi gelişmiş ülkelerde, sürdürülebilir yapıları bir sertifika ile ödüllendiren
kurumlar ve uyguladıkları çevresel performans analizi modelleri birer ön veri olarak
incelenmistir. Arastırmanın ilk bölümünde sürdürülebilirlik kavramı ve sürdürülebilir
mimarlık ilkeleri tanımlanmış, bu kavram çerçevesinde ofis yapıları değerlendirilmis ve
oluşturulan tasarım kriterleri ışığında yurtdışındaki modellere benzer biçimde Türkiye için bir
çevresel performans analizi modeli önerilmistir.
Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, Ekoloji, Mimarlık, Ofis Yapıları,Çevresel Performans
ABSTRACT
Application methods for sustainability concept, put forward as a solution proposal for human
and environment health problems in daily life are also being researched in the architectural
field as other disciplines. Development of design and application methods for office buildings
in accordance with principles of sustainable architecture has a great importance since they
have a bigger amount of environmental charge due to their scale and the intense user
population regarding the phases of construction, use and deconstruction. In this framework,
it’s aimed to form an environmental performance analyse model by examining the certificate
programmes in use abroad in order to expand sustainable architectural applications and to
encourage the sustainable design Establishments rewarding the sustainable buildings with a
certificate in developed countries such as Great Britain, United States and Switzerland and
environmental performance analysis models of these establishments are examined before the
model is formed. In the research, primarily the sustainability concept and the principles of
sustainable architecture are defined, in the framework of these definitions, office buildings are
assessed and in accordance with the determined design criteria, an environmental
performanceanalysis model for office buildings in Turkey is proposed.
Key Words: Sustainability, Ecology, Architecture, Office Buildings, Environmental
Performance
Tez Adı :
Teknopark Ortak Kullanım Mekanlarında İç Mekan Tasarım Kriterlerinin
Belirlenmesi ve Örnek Çalışma Olarak Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı
Yazar Adı: Bülent Ayberk
Danışman: Yrd.Doç.Didem Tuncel
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Nisan - 2008
ÖZET
Teknoparklar üniversite ve sanayi işbirliğinin oluşturduğu önemli bir güç birliğidir. Tüm
dünyada teknoparklarla alınan sonuçlar göz önüne alındığında Türkiye açısından sağlayacağı
yararlar ortadadır.
Bilim ve teknoloji üretiminde yüksek uzmanlık gerektiren çalışmaların gerçekleştirildiği
teknopark, aynı zamanda içinde günün büyük bir bölümünün çalışılarak geçirildiği yaşam
birimleridir. Ancak bu yoğunlaşma tek boyutlu bir çalışma süreci değildir. Çünkü her şeyden
önce içinde yaratıcı düşünceyi barındırmaktadır. Bu durum tasarımcı açısından kullanıcılara
farklı bir yaklaşım açısı getirmektedir. Bu yaklaşım, gözlemlenen halihazırdaki örnekler göz
önüne alınarak bazı temel prensipler çerçevesinden hareket edilerek gerçekleştirilmelidir.
Tez 7 bölümden oluşmaktadır. 2. 3. ve 4. bölüm, 5. bölümde ortaya konan kriterler için
hazırlayıcı ve kavramları toplayıcı bir içeriğe sahiptir. 6. Bölümde bu prensipler bir tasarım
önerisine dönüştürülmüş ve 7. bölüm olan sonuç ile bu öneriler ana hatları ile belirtilmiştir.
2. bölüm de tarih boyu birbirinden ayrı gelişen bilim ve teknoloji kavramlarına değinilerek
açıklamalar yapılmıştır. Çağımızda bir araya gelebilmiş bu iki gücün küreselleşmeye nasıl yol
açtığı ve ondan nasıl etkilendiği, ülkeler açısından artık ayakta kalmanın bir ön koşulu haline
bilim ve teknoloji yönetiminin bir devlet politikası haline dönüştürüldüğü anlatılmaktadır.
3. bölümde üniversite-sanayi işbirliği tanımlanmakta; bu birlikteliğin oluşturduğu teknoparkın
gücü ve etkinliği anlatılarak dünyada ortaya çıkan biçimleri ile teknoparkların bir
sınıflandırılması verilmekte, kuruluş modelleri ve kurucu şirketin katılımcıları açısından
sağladığı faydalar maddelendirilmektedir.
4. bölümde Türkiye’deki teknoparklar hakkında bazı bilgiler ve verilmekte ve özellikle ortak
kullanılan iç mekanları fotoğraflarla anlatılarak irdelenmektedir. Dünyadaki örnekler
hakkında kısa bilgiler verilmektedir.
5. bölümde teknoparklarla ilgili belirlenen bazı kriterler açıklanmaktadır. Ortak mekanlar olan
giriş holü, konferans salonu, kafe, yemek salonları, sıhhi alanlar ve ortak mutfak alanları
üzerinden değerlendirme yapılmaktadır.
6. bölümde KOU teknoparkı hakkında idari bilgiler ortaya konmakta teknoparkın şu anda
kullanmakta olduğu binadaki mekan düzeni fotoğraflarla gösterilerek yeni öneri ortaya
konmaktadır.
7. ve son bölümde yapılan çalışma ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmaktadır.
ABSTRACT
Technoparks are the efficient unity of the coorperation formed by the universities and the
industry. Technoparks have produced good results in all over the world. These good results
will create good examples for Turkiye as well. Technoparks are the places where advanced
science and technology are developed. The people, who work for science and technology,
spend many hours in the same place beyond the working hours. Technopark design should be
inspired from existing technopark examples the basic design principles of the technoparks
should be taken into account.
This thesis consists of 7 chapters. The chapters of number 2, 3 and 4 has certain prepatory
information for the chapter 5. In the chapter 6 all the information have focused on the design
proposal and in the last chapter design proposals are discussed as a result. In chapter 2,
science and technology have been examined in a historical perspective, social and political
results of today have been explained.
In the 3rd chapter, basic information about technoparks and university-industry cooperation
have been examined. The selected examples from all over the world technoparks have been
introduced and some basic information has been given.
In 4rd chapter, technoparks of Turkiye have been introduced and some information are given.
In 5th chapter, some basic design criterias have been given and discussed.
In the chapter 6, as a case study, Kocaeli university technopark has been explained in detail
and a proposal have been given.
In the 7 th and the last chapter, an discussion has been made on the subject.
Tez Adı : Sosyo-Kültürel ve Psikolojik Çevre Bileşenlerinin Mekan Kurulumuna Etkileri
Yazar Adı: Yaprak Özel
Danışman: Yrd.Doç.Senem Onur
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Haziran – 2008
ÖZET
Mekân tasarımında, kullanıcı faktörünün ve kullanıcının tüm fiziksel, psikolojik
gereksinimlerine olanak sağlayacak fiziksel ortamların oluşturulmasıyla, tasarım gerçek
amacına ulaşmış olacaktır.
Bu noktadan hareketle gereksinimlerin neler olduğu, nelerden kaynaklandığı insanın
psikolojik açıdan ne tip çevre etmenlerinden nasıl etkilendiği ve bunların geri yansıması
olarak davranışlarının ne yönde geliştiği hakkında kuramlar ile ileri sürülmüş veriler
incelenmiştir. Gerekli noktaların başlıklar olarak toplanması ile önerilen tablo oluşturulmuş ve
kültür – mekân – davranış etkileşimi konusunda çevrenin oluşumuna katkı sağlamak amacı
ortaya konmuştur.
Araştırmanın ilk bölümünde tez kapsamında daha net olarak açıklanabilmesi ve çevrenin
kapsamının genişliği gözönünde bulundurularak mikro çevre, yani mekân kavramı
tanımlanmış, ardından asıl çalışmanın kapsadığı iç mekân tanımına geçilmiştir. Konut mekânı
üzerinde tasarım yönünden tarihsel bir gelişim süreci incelenmiştir. Sonraki bölümlerde
davranış, gereksinim ve mekân örgütlenmesi bileşenleri verilmiştir. Sonuç olarak da bu veriler
toplanarak temel başlıklar haline getirilmiş, tasarımı gerçek amacına ulaştırmak için gerekli
adımları sunan bir tablo oluşturulmuştur.
ABSTRACT
In the space design, by creating the physical environment, users factor and providing the
physical and physcological needs of the user will make the design reach its main target.
The datas examined and the theories were given for the human psychological case effects by
which environment’s factors and with theirs reflections. Also in that case, it is offered what
are the neccessities, where they arises from.
The chart wihicih is proposed get formed and by collecting the headline, the interaction
between the culture, the place and attitude offered to contribute to the environment formation.
On the first chapter of the research, the space concept is described by extensive meaning and
after this passed on the interior place describing.
At the other chapters, attitude’s necessity proposed and with the place association’s
components formed by model.
Tez Adı : Ekolojik Malzeme ve Mobilya Tasarımına Etkisi
Yazar Adı: Emine Yüksel
Danışman: Yrd.Doç.Senem Onur
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Haziran - 2008
ÖZET
Günümüzde ham madde azlığı, ormanların azalması, su ve havanın kirlenmesi gibi
etmenlerden dolayı çevre problemlerin ciddi bir boyut kazanması tüm tasarım alanlarında
olduğu gibi iç mekan ve mobilya tasarımını da etkilemiştir. Mobilya tasarımında kullanılan
malzemelerin ekolojik dengeye zarar vermeyecek şekilde seçilmesi, kullanılan malzemelerin
zararsız hale getirilmesi gibi önlemlerin yanı sıra belirli tasarım akımlarının yaratılması ile
çevre problemlerine karşı önlemler alınmaya çalışılmaktadır.
Ekolojik yaklaşım mobilya tasarımı için ara bir dönem olarak görülür. Şüphesiz ki her
malzemenin kaynağı doğadır. Ekolojik kapsamda tasarlanan mobilyalarda tasarımcıların iki
türlü eğilimi vardır. Bunlardan birincisi; doğal malzemelerin kullanımını ve malzemenin
olduğu gibi kullanılmasını savunurken, diğeri geri dönüşümlü ve hazır malzemelerin
kullanılmasını savunur. Her iki yaklaşım kendi içerisinde tutarlı olsa da günümüzün koşulları
göz önüne alındığında ikinci yaklaşım doğru kabul edilir.
Çevre bilincine sahip mobilyaların tasarlanması günümüzde belirli yaptırımlarla
gerçekleşebilmiştir. 1950’lerden itibaren endüstriyel üretime cevap veren alüminyum, kağıt,
cam, plastik gibi malzemelerin kullanıldığı ürünler dikkati çekmektedir. Dayanıklılık ve
biçimlendirmeye en uygun malzeme olarak plastik ve alüminyumun çokça kullanılması ve
içerdiği katkı maddelerinin zararları nedeniyle kullanımlarında
belirli kısıtlamalar
geliştirilmiştir. Zaman zaman bu tür malzemelerin çokça kullanımı ham madde problemleri
nedeniyle daha az kullanımına yol açmıştır. Bu nedenle kağıt, cam, atık ve hazır
malzemelerin kullanımı mobilya tasarımında geliştirilmektedir. Bu tür malzemelerle yapılan
tasarımlar her ne kadar dayanıklı olmasa da ekolojik dengeye sağlayacağı katkı açısından
önemlidir.
Tez çalışması üç bölümden oluşmakta olup, sonuç bölümünde tez konumuz üzerinde bir
değerlendirme yapılmıştır.
Bölüm I
Çalışmamızın bu bölümünde tezimizin ana temasını oluşturan ekolojinin tanımı yapılarak,
ekolojik malzemelerin tanımı, ortaya çıkaran etmenler ve özelliklerinden bahsedilmiştir.
Bölüm II
İkinci bölümde mobilya tasarımda kullanılan ekolojik malzemeler ele alınmıştır. Mobilya
tasarımında kullanılan
ekolojik malzemeler sınıflandırılarak,
malzemelerin özellikleri,
üretim yöntemleri ve ekolojik kapsamda mobilya tasarımlarında kullanımlarına değinilmiştir.
Bölüm III
Üçüncü bölüm tezimizin ana bölümünü oluşturmaktadır. Bu bölümde mobilya tasarımının
tarihsel gelişiminden bahsedilerek ekolojik kapsamda değerlendirilen örneklerden
bahsedilmiştir. Kullanım alanlarına göre mobilyalar sınıflandırılmış ve ekolojik kapsamda
alınan önlemlerden bahsedilerek, çevresel denge konusu ile bölüm bitirilmiştir.
Sonuç
Çevresel problemler nedeniyle geliştirilen malzemelerin mobilya tasarımına etkileri sonuç
bölümünde açıklanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ekoloji, Mobilya, Geri dönüşüm, Ekolojik Tasarım, Çevre
Tez Adı : Mobilya Tasarımı ve Yönetim Sürecinde Geleceği Nokta
Yazar Adı: Zerrin Funda Ürük
Danışman: Prof.Cengiz Eren
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Haziran - 2008
ÖZET
Mimarlık mesleği, tarihsel süreç içinde birçok değişim gösterdi. Yapı ustası mimar; tasarım,
uygulama, mühendislik ve şehircilik bağlamında tek başına sistemi kurup hayata geçirirken,
sistemin bütününü tasarlamakta idi. Bu alanda Mimar Sinan verilebilecek en iyi
örneklerdendir.
Ancak süreç içerisinde yapı ustası mimarın işlevleri, endüstrileşmenin ihtiyaç duyduğu
biçimde sürekli ayrışarak bugün yaşadığımız ihtisaslaşmayı ortaya çıkarmıştır. Önce
mühendislik alanı, sonra şehircilik, en sonda ise tasarım ve uygulamanın kendi içindeki
ayrışması gibi.
Endüstrileşme sonucu, 20 yy sonlarından bu yana ise tasarım sürecinin kısalması
ihtisaslaşmanın önemini daha da arttırdı. Mekansal tasarımda, mekanın ana kurgusu, ekleri
(çıkma, balkon), takıları (perde, duvar) ve hareketli elemanları (mobilyalar) ihtisas konusu
olarak ortaya çıktı. Zaman içinde de farklı ihtisas konusu olan hareketli elemanlar yani
mobilyalar ana tasarımın kurgusuna bağlı olarak gelişti.
Mobilya imalatında sanatsal ve teknik branşlar yanında hizmet sektörü (yönetim, pazarlama,
sosyoloji - psikoloji, işletme, danışmanlık) faktörlerinin de devreye girmesi ile Tasarım
Yönetimi kavramı ortaya çıktı.
Tasarım yönetimine bağlı olarak hareket eden bir mobilya firması tasarımın, kendi stratejik
planlamasını kolaylaştırır ve teknik gelişimini, üretim ve pazarlama süreçlerini geliştirir. Bu
kavram, mobilya firmaların rekabet gücüyle de yakından ilgilidir.
Tasarım yönetimi, günümüzde tasarımın, iş dünyasıyla ilişkisini kurar ve tasarımın hayata
geçmesini kolaylaştırır, bu nedenle yakın gelecekte önemi daha çok artacaktır. Bu yüzdendir
ki, artık mobilya tasarımcısı sadece kurguda kalmayıp, arge ve teknolojinin getirdiklerinden,
tasarım sürecinden, malzeme çeşitlerinden, maliyet ve zaman yönetiminden, imalat
noktalarından ve ürününü gerekirse pazarlama stratejilerinden haberdar olmakla beraber yeni
çağdaş dünya sosyal dinamikleri, teknolojik ve organizasyonel değişiklere göre kendini
geliştirmek zorundadır.
21.yy başlarında bilgi çağındaki değişimlerin günümüzde topluma yansımasından
tasarımcılarda payını almaya başladılar. Coates’e göre, 2025 itibariyle toplumda ön plana
çıkacak dört tip teknoloji olacaktır;
1. Bilgi teknolojisi
2. Genetik teknoloji
3. Malzeme teknolojisi
4. Çevre ile Enerji teknolojisi.
Tasarımın, bu teknolojilerin ortaya çıkması ile doğrudan bir ilişkisi olmamasına rağmen,
toplumsal yansımaları sonucu etkileşimler olacaktır.
ABSTRACT
An architecture profession showed many changes in a historic process. An architect who is a
building master is designing, applying, engineering and city planning set up a to single head
system at your coherence, envisaged whole. The architect Sinan will be given the best model.
The process is in however, the building master architect functions, for a need of become
industrialized are continuously becoming decomposed and nowadays become experted. First
engineering, later city planning and the last one designing and applying which one is become
decomposed in.
After industrialized, 20 century last side to the soot as the conceiving process becomes shorter
expert importance becomes increased. Space at the conceiving, the space's main winder,
additional (balcony), accessory (curtain, wall) and their active staff member (furniture)
becoming a specialization subject. The furniture which become a different specialization
subject in the time, developed by the main conceiving's winder.
Artistic at furniture products and technical side, a service sector management, (marketing,
sociology-psychology, management, counseling) factors enter the circuit and concept
discovered Design Management.
The furniture firms which are behaving suitable to Design Management, becoming their
strategically plans easily and make their technical developments, productions and marketing
processes. This concept is related close hard to the competition power of the furniture firms.
Design Management nowadays, work set up a relation in business world and the design and
conceiving to the life easily, for this reason, in the close future its importance will increase
more much. Therefore, no longer furniture designer, does not stay at only winder, they be
aware about arge and the technology which they brought conceiving from the process,
material variety, a cost and time from management, from products points and marketing
strategy the products. Besides they must develop themselves about contemporaneous new
world social dynamics, technological and organizational changes.
At the beginning of the 21 century, the changes at the knowledge time reflected to the
community and at the designers. According to Coates, with the 2025 periods will become four
type technologies in the community.
1. Knowledge technology
2. Genetics technology
3. Material technology
4. Ecological and Energy technology.
Although the design process does not become relation interactions with the technologies
which will appear in the future, but the societal results of they become reflected.
Tez Adı : Mimari Mekanın Aktarımında Algılayıcı Hareketinin Önemi
Yazar Adı: Fatih Us
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Saadet Aytıs
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Aralık - 2008
ÖZET
Bu çalışmada mimari mekânın aktarım tekniklerini destekleyen hareket faktörünün önemi
günümüz teknolojik koşulları ile birlikte ortaya konmuştur. Bu yapılırken öncelikle gerekli
tanımlamalar yapılmış, varolan ve tasarlanan mekânın aktarım teknikleri incelenmiş, son
olarak da mimari mekânın görsel algısında ve aktarımında hareket faktörünün önemi
örneklerle ve yeni teknolojilerle açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, öncelikle mimari mekânın
aktarım tekniklerinin tarihi süreçteki durumu incelenmiştir. Bu çalışmada mimari mekânın
aktarımında algılayıcı hareketinin önemini anlatabilmek için aktarım teknikleri, varolan
mekânın aktarım teknikleri ve tasarlanan mekânın aktarım teknikleri olarak iki sınıfa
ayrılmıştır. Dördüncü bölümde mimari mekânın görsel algısında algılayıcı hareketinin önemi
belirtilmiştir. Bu bölümde hareket faktörünün etkili olduğu mimari mekân tasarımlarından
örnekler verilmiş ve mekân aktarımında nasıl kullanıldığı araştırılmıştır. Son olarak da mimari
mekânın aktarımında algılayıcı hareketinin bilgisayar teknolojileri desteği ile nasıl
gerçekleştirilebileceği gösterilmiştir.
ABSTRACT
The importance of the movement factor which supports the representation techniques of the
architectural space is put forward together with the technological conditions of today in this
study. While doing this, first of all the necessary definitions are made, the representation
techniques of both present and planned space are properly examined and finally the
importance of the movement factor in the visual perception and representation of the
architectural space is explained by means of the examples and new technologies. In the third
chapter, first of all the situation of the representation techniques of the architectural space in
the historical process is examined. In this study, the representation techniques are separated
into two classes as the representation techniques of the present space and the representation
techniques of the planned space in order to explain the importance of the perceptive
movement in the representation of the architectural space. In the fourth chapter, the
importance of the perceptive movements in the visual perception of the architectural space is
specified. In this chapter, the examples are given from the architectural space designs in
which the factor of movement is effective and it is researched how it is used in the
representation of the space. Finally, it is demonstrated how the perception movement could be
realized with the support of the computer technologies in the representation of the
architectural space.
Tez Adı :
Restoran Bar İşlevi Kazandırılmış Tarihi Mekanlarda Yapay Aydınlatmayla
Atmosfer Yaratma
Yazar Adı: Damla Altuncu
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Burak Tansel
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Ocak – 2009
ÖZET
Aydınlatma konusu, çevrenin görsel olarak algılanmasında önemlidir. Verilen hizmetin
özelligi, mekâna yüklenen fonksiyonlar ve kullanıcıları nedeniyle hastaneler, aydınlatma
yönünden diger yapılardan ayrılırlar. Hastanelerde, aydınlatma sisteminin kullanıcıların
ihtiyaçlarına göre tasarlanması gerekmektedir. Bu yönüyle hastane aydınlatması, aydınlatma
konusu içinde özel bir alt baslık olarak karsımıza çıkar. Tasarım bakımından basarılı bir
aydınlatma sistemi, kullanıcıların psikolojik ve fizyolojik durumlarını etkileyecegi gibi
ekonomik bakımdan da yarar saglayacaktır. Bu noktadan hareketle; aydınlatmanın hastane
örneginde incelenmesi, hastane kullanıcıları bakımından degerlendirilmesi, farklı aydınlatma
sistemlerinin karsılastırılarak ideal bir hastane aydınlatması kontrol siteminin gelistirilmesine,
bu çalısmada yer verilmistir. Ayrıca günümüzün gelisen teknolojisinin sagladıgı ürünlerin
aydınlatma sistemlerinde kullanımı, bu alanda gelistirilen sistemlerin hastane örneginde
degerlendirmesi yapılmıs, kullanıcıların psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarına cevap verirken,
enerji verimliligi esaslarına göre çalısarak aynı zamanda ekonomik yarar da saglayan bir
sistem önerisi getirilmeye çalısılmıstır. Sonuç olarak,halen faal olan ve mevcut aydınlatma
sistemi çalısır durumda olan bir hastane seçilmis, seçilen hastanenin aydınlatma sisteminin
olumlu ve olumsuz özellikleri, kullanıcıların aydınlatma sistemini degerlendirmelerine
yönelik olarak hazırlanan bir anket çalısmasıyla belirlenmeye çalısılmıstır. Elde edilen veriler
dogrultusunda, aydınlatmanın bir düzen dahilinde kontrol edildigi bir sistem, hastane
aydınlatmasının özelliklerine göre yeniden düzenlenmistir.
ABSTRACT
The illumination subject is important for the visual conception of the environment. The
hospitals are distinguished from the other buildings in terms of the illumination for their
characteristics of the provided services, their functions imposed on the location and their user
properties. In the hospitals, the illumination system should be designed in accordance with the
requirements of the patients. With this aspect, the hospital illumination needs to be
investigated separately within the illumination topic. An illumination system that is successful
in terms of its design will influence the psychological and physiological conditions of the
users as well as it will ensure advantages economical wise. From this point of view, the
investigation of the hospital illumination example, its assessment from the point of the
hospital users, the development of an ideal hospital illumination control system through the
comparisons of different illumination systems were covered in this study. In addition,
the usage of the products brought in by the enhanced technology of our age in the illumination
systems and the assessments of the developed systems in this area in the hospital example
were also covered in this study. Finally, we tried on bringing a system proposal ensuring
advantages economical wise through operation on the energy efficiency principles while
responding to the requirements of the users. Consequently, an operational hospital with the
currently active and existing illumination system was selected; the positive and negative
characteristics of the selected hospital’s illumination system were intended to be determined
through the assessments of the users on the illumination systems via a survey study prepared
for this purpose. A system, in which the illumination controlled in an arrangement, was
developed for the purposes of allowing the hospital users following the rearrangement as per
the characteristics of a hospital illumination in accordance withthe obtained data
Tez Adı : Eski Türk Evi’nin Butik Otele Dönüşümünde Karşılaşılan Problemler (Safranbolu
Evleri ve Soğukçeşme Sokağı)
Yazar Adı: İlknur Yüksel
Danışman: Prof.Dr.Onur Altan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Mayıs – 2009
ÖZET
Turizm de, geleneksel Türk evi de ülkemiz ve İstanbul için önemli iki unsurdur. Her
ikisinde de koruma ve süreklilik sağlanması gerekli bir özelliktir.
Eski Türk evinin butik otele dönüşümünde karşılaşılan problemler konulu araştırma
sonuçları; geleneksel Türk evinin gelecek kuşaklara korunarak ulaştırılması konusuna değişik
açılardan bakılmıştır. Türk evinini değişim ve dönüşümünde ortaya çıkan teknik, teknolojik
ve yasal prosedürler incelenmiştir. Geleneksel Türk evinin değişen kullanım koşulları ve
gereklilikleri yeniden değerlendirilmiş, bir evin konaklama işlevine dönüşümü koruyarak
yenileme açısından ele alınmıştır.
Bu konudaki yasal gerekler; yetersiz ya da eksik kalmaktadır. Teknik değişiklikler
yapılırken de binanın strüktür ve konstrüksiyonun özgünlüğünün korunması amaçlanmalıdır.
Bu çalışma, geleneksel Türk evinin korunması ve butik otel konseptiyle yenilenmesinde;
karşılaşılan sorunlar, nedenleri ve çözümleri konusunda yardımcı olacaktır.
Değişim ve dönüşüm projelerinde eski dokuya ait özgünlüğün korunması ana amaç
olmalıdır. Teknik ve teknolojik yeni ihtiyaçlar, eskiye ait özelliklere zarar vermemelidir.
Hukuki düzenlemeler ve bu konudaki eksiklikler ve aksaklıklar kanun koyucular
tarafından yeniden ele alınmalıdır. Belediyeler, yaptıkları çalışmalarla özel ve tüzel
girişimlere örnek olmalıdır. Onay mercileri özgünlüğün korunması konusunda titiz
davranmalıdır.
ABSTRACT
Both tourism and traditional Turkish house are most important for us ours country and
İstanbul. For each other conservation and continuity are required one particular.
“Traditional Turkish house’s transformation of boutique hotel is confronted problems
(Safranbolu Houses and Soğukçeşme Street Comparative)” guest a study results; traditional
Turkish house’s various point of view looked in future generations are protected
transportation matter. This that matter is to studied technical, technological and legal
procedure. Traditional Turkish house’s changed and transformated again realised used to
exchanged and needs.
This that matter is legal necessities either not enough or absence. Both technical changes
are should be purposed structure’s and construction’s originality protected.
Tez Adı :
Mekanın Kurgulanmasında ve Algılanmasında “Bellek”in Belirleyici Etkisinin
Analizi
Yazar Adı: OrkuntTurgay
Danışman: Yrd.Doç.Dr.Saadet Aytıs
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Haziran – 2009
ÖZET
Gündelik hayatımızın neredeyse tümünü geçirdiğimiz mekanların; fiziksel, sosyal ve
psikolojik açılardan insan hayatında belirleyici özellikleri bulunmaktadır. İnsanların
mekanlarla ilgili olarak duygusal ve anlamsal olarak deneyimleri bulunduğundan
mekanlar kişilerin iç dünyasına bağlı kalarak varolmaktadırlar. Ancak günümüzde birey
ile yaratılmış mekan arasında kurulan bağın temelinin derin düşünceye dayanmadığı ve
bireylerin mekanların düşünsel yapısını, tasarım dilini değerlendirmeyi gözardı ettikleri
gözlenmektedir. Mekanın sosyal yönüne ve düşünsel boyutuna ilişkin bakış açıları
çalışmanın 1.bölümünde ele alınmıştır.
Mekanın kişi için “anlamlı” olma hissi yaratması kişilerin iç dünyasındaki bu mekanla
ilgili deneyimlerine bağlı olarak zihinlerinde biçimin ve anlamın ilişkilendirilmesiyle
bağlantılıdır. Tasarımcının belleğindeki imgeler, içinde bulunduğu koşullar ile etkileşerek
tasarıma aktarılırken, mekanı deneyimleyen kişinin belleğinde yeni ve farklı yansımalara
neden olarak bir “eşik” olma potansiyeline ulaşmaktadır.
Mekan ortaya konulduktan sonra değişiklik göstermese de aynı biçimin farklı
zamanlarda, farklı bireylerde birbirinden farklı çağrışımsal anlamlar ortaya çıkmasına
imkan verdiği görülmektedir. Mekanı oluşturan elemanların kişi tarafından algılanması
ile elde edilen duyusal, simgesel ve izlenimsel bütün doğrultusundaki düşünce
sistematiği, “algı” kavramının yapısına bağlı, oldukça değişken ve kişiseldir. Bu yaklaşım
çalışmanın 2. Bölümünde ele alınmıştır.
Çalışmanın 3. bölümünde tanımlanan bellek, biraz önce görülmüş olan ile şu anda
görülen arasındaki ilişkilendirme, eşleştirme, karşılaştırma, sıralama gibi işlemler
kullanılarak algılamayı bağlam kurmayı sağlamaktadır. İnsanın belleğinde oluşturduğu
varoluşsal mekanı aslında gerçek mekanın zihindeki kavramsal karşılığı olarak
tanımlamak mümkündür. Mekanın özelliklerini fiziksel sınırlayıcı bir etmen olarak
görmek yerine mekanın anlam boyutunu algılamak için bir araç olarak değerlendirmek ön
plana çıktığında varoluşsal mekan yaklaşımı anlamını bulmaktadır. Varoluşsal mekan
fiziksel kurgulardan çok, toplumsal, kültürel, simgesel verilere ve deneyimlere bağlı
olarak insanın zihninde oluşmaktadır. Varoluşsal mekan olarak ifade edilen bu yaklaşım,
daha çok mekan düşüncesiyle ve mekan ilişkileri üzerine oluşturulan zihinsel şemaların
sistematiği olarak da açıklanabilir.
Çalışmanın 4. bölümünde ele alınan analiz yaklaşımları seçilen örneklere göre kullanıcı ,
tasarımcı ve toplumsal bellek bakımından ele alınmıştır. Bildirişim araçları olarak
değerlendirilebilecek mekanların analizleri, anlamsal olarak ortaya konulduğu
toplumdaki bireyler tarafından rahatlıkla anlaşılabilmeyi ve bireylerin kendi deneyimleri
doğrultusunda anlamlandırılmayı amaçlamalıdırlar. Mekan dizimi analiz yöntemi
mekanın kurgusunu, buna bağlı olarak gelişen biçimsel yapısını sosyal bir olgu olarak ele
alarak algılanmasını, yorumlanmasını, tanımlanmasını amaçlamaktadır.
Ortaya konulan bu çalışmada, biçimsel yapı temel alınarak, mekanın kurgulanmasında ve
algılanmasında belleğin etkisini irdelenmiş, tasarımın kurgusu ve kullanımına ilişkin
yaklaşımlar analiz edilmiş; tasarımcı-mekan-kullanıcı arasındaki etkileşimler gözlemlerle
sorgulanarak 5. bölümde farklı bir bakış açısı getirilmeye çalışılarak sonuca varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Mekan, kurgu, bellek, mekan dizimi, mekansal algı
ABSTRACT
Majority of the spaces where we pass most of our routine lives are physically, socially
and psychologically determinant for people's lives. Due to emotional and semiological
experiences of people vis-a-vis spaces, spaces exist in association with the inner world of
individuals. However, it is observed that the link between an individual and a created
space is not based on rooted philosophy and individuals ignore evaluating ideational
structure and design language of the spaces. The first chapter of the study tackles certain
perspectives pertaining to social and ideational aspects of space.
What makes space “meaningful” for an individual is the association of form and sense in
his/her mind in parallel with the experiences that individual has in this space. While
images in the memory of a designer interact with the designer's current circumstances and
in return, are reflected on the design, they also have the potential of becoming a
“threshold”, causing new and different reflections in the memory of the individual
experiencing the space.
When space comes into the scene, even if it stays without alterations, the same form may
lead to different evocations for different individuals in different times. Sensual, symbolic
and impressionistic thought systematics reached at by perceiving the elements that make
up a space by an individual, is inconsistent and personal based on the concept of
“perpection”. The second Chapter eleborates on this approach.
Memory, defined in the third Chapter of the study, enables perception and establishes a
concept of perception by employing actions such as associating, matching, comparing
and sequencing of the one seen a while ago and at the moment. Existential space in the
memory of an individual can be in fact defined as the conceptual correspondence of the
real space in the mind.
Instead of accepting the characteristics of a space as physical restraints, accepting them as
instruments to perceive the meaning of the space gives ground to the existential space
approach. Existential space comes into existence in the mind of an individual based on
societal, cultural and symbolic inputs and experiences, rather than the physical setup.
Therefore, the concept of existential space can also be well expressed as the systematics
of mental schemes formed on the basis of relations with the space and the idea of space.
In the fourth Chapter of the study, analysis methods are discussed through selected
examples from the perspective of user, designer and collective memory. Spaces, which
can also be considered as communication and information instruments, can be analyzed
and these analyses, having a semantic significance in a society, aim at being easily
understood by the individuals pertaining to that society. Spatial composition analysing
method opts for perceving, interpreting and defining the spatial setup and its formal
structure as a social phenomenon.
Taking formal structure as the basis, in this study, the role of memory in a spatial setup
and perception is researched thoroughly, different approaches towards design setup and
use are analysed. This study, organized in five chapters, proposes respective outputs
based on observations through questioning the interactions among designer-space-user.
Keywords: Space, fiction, memory, spatial composition, spatial perception
Tez Adı : Lokanta, Yeme İçme ve Eğlence Mekanlarında Aydınlatma Tasarımı Işık ve
Rengin Atmosfer Oluşumuna Etkisi
Yazar Adı: Ahu Tuncel
Danışman: Prof.Dr.Onur Altan
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Haziran – 2009
ÖZET
İnsanların görsel algılamasında ışık çok büyük öneme sahiptir. Doğal ışığın yetersiz kaldığı
yerde, yapay ışıktan faydalanılmaya çalışılmıştır. Günümüzde yapay aydınlatma bir bilim dalı
olarak kabul edilmiştir. Yapılan çalışmaların sonucunda, mimari için yapılan aydınlatmanın
bir lüks değil; bir gereklilik olduğu ortaya çıkmıştır. Görsel konfor şartlarının sağlanmasının,
insan sağlığı ve psikolojisi açısından da önemli olduğu görülmüştür.
Aydınlatma tasarımı, atmosfer oluşumuna da önemli ölçüde etki eder. Atmosfer oluşumu için
gerekli olan görsel düzenlemeler ve bu düzenlemelerde kullanılan renkler ve malzemelerin
dokusal özellikleri aydınlatmanın daha profesyonel şekilde düzenlenmesiyle istenildiği ölçüde
ön plana çıkarılabilecektir.
Bu tezde, lokanta, yeme-içme ve eğlence mekanlarında aydınlatma tasarımının yapılması,
burada kullanılan ışık ve rengin atmosfer oluşumuna etkisi araştırılmıştır.
Bu çalışmada, ışığın mekanlar için sadece dekoratif bir aksesuar olmadığı, atmosfer
kavramının ve görselliğin vazgeçilmez bir parçası olduğu anlatılmaya çalışılmıştır. Bunun için
önce mekan kavramına kısa bir tanımlama yapılmış, aydınlatma tekniğinin tanımı ve amacı
belirtilmiş, aydınlatma sistemleri incelenmiş, bunların psikolojik etkilerine değinilmiş ve
aydınlatmanın mekanın estetik değerlendirmesindeki rolü araştırılmış.
Daha sonraki bölümlerde ise aydınlatma elemanları sınıflandırılmış, ışık ve görme olayının
detaylarına girilmiş ve eğlence mekanlarında aydınlatma tasarımı yapılırken dikkat edilmesi
gereken aydınlatmanın nitelik ve nicelik özelliklerine yer verilmiştir.
Renk konusuna da değinip atmosfer oluşumu üzerinde rengin ve malzeme özelliklerinin
etkileri de incelendikten sonra bunların aydınlatma elemanları ile bağlantısı kurulmuş ve
detayları araştırılmıştır.
Sonuç bölümünde ise, eğlence mekanlarında aydınlatmanın, rengin ve malzeme seçiminin
nasıl dengeli yapılabileceği birkaç örnekle anlatılmaya çalışılmış, ve doğru seçimlerle nasıl
değişik atmosferler elde edilebileceği görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Aydınlatma, Yapay Işık, Atmosfer, LED, Fiber Optik, Restaurant, Gece
Kulübü, Renk
ABSTRACT
Light has a a great importance in human’ s visual perception. The advantages of artificial light
will be denived, when the neutral light is not enough in a space. And now artificial lighting is
accepted as a science. With all these studies it is understood that, science of lighting is not a
luxury but a need for architecture. Providing the visual confort is also important for human’ s
health and physicology.
Lighting design has an important effect on the atmospheric formation. The visual order will
show itself with the help of lighting design and also the colour and the pattern of the materials
will be easily seen and more effective by the right lighting solutions.
In this thesis, the design of lighting in food&beverage spaces, restaurants and night clubs and
the effect of this lighting on the atnospheric formation is studied.
In this study, it is tried to explain that lighting is not only a decorative element for a space but
also is a very important part of visual effect. To explore this, a short definition is given for
space, the rules of lighting science is explained, the physicological effect of lighting and the
ethetic effect of lighting in a space is also defined.
In the following parts, the classification of lighting elements, explanation and the details of
the sight, the quality and the quantity of lighting is given.
Then Colour is explained as another part of the study to understand the relationship between
the vision, sight and colour by the help of lighting.
As a result, the combination of lighting, colour and material is inspected for the
food&beverage spaces, night clubs to provide the optimum visual perception and most
effective decoration.
Key Words: Lighting, Artificial Light, Atmosphere, LED, Fiber Optic, Restaurant, Night
Club
Tez Adı : 20. Yüzyıl Mimarisinde Form ve Renk Kavramlarının Mekana Etkisinin Mimari
Akımlar Çerçevesinde Analizi
Yazar Adı: Handan Özsırkıntı
Danışman: Yrd.Doç.Burak Tansel
Anabilim Dalı: İç Mimarlık Anabilim / Anasanat Dalı Sanatta Yeterlilik/Doktora Tezi
Teslim Tarihi: Ekim – 2009
ÖZET
Form ve renk, mimari mekân oluşumlarında kaçınılmaz olarak ele alınması gereken iki
kavramdır. Mekân oluşturmada renk kavramından önce ele alınan form, mimari biçimlenme
ve şekillenmenin temel kavramlarını oluşturur. Nokta, çizgi, yüzey ve hacim oluşturma
aşamalarından geçilerek formal yapı içerisinde mekân yaratılır. Mekân örgütlenmesi dâhilinde
zemin, duvar ve tepe yüzeyleri düşünülerek form oluşturulur. Eğrisel veya düz yüzeyli olarak
oluşturulan mekânın formal yapısı mimari form çeşitleri içinde soyut veya somut, organik ya
da inorganik formlar olarak tanımlanabilmektedir.
Formal yapısı kurulan mekânda daha sonra renk kavramı ele alınır. Boya ve ışık renk olarak
ele alınabilen renk kavramı, mimari yapı içerisinde de her iki anlamda kullanılabilmektedir.
Renk ışık ve göz sayesinde görme olayının gerçekleşmesiyle algılanmaktadır. Renk kavramını
araştıran sanatçılar ve bilim adamları bilimsel buluşlar içerisinde renk sistemleri elde
etmişlerdir. Böylece dönemlere göre farklılık gösteren mimari renk oluşumları, plastik ve
estetik değerlerden bilimsel niteliğe ulaşmıştır. Dolayısıyla mimarlar ve tasarımcılar bu
sistemlerden ve bilimsel terimlerden yararlanarak mimari anlamda renk oluşumlarına katkıda
bulunmuşlardır. Böylece renk kavramı iç yâda dış mekân olsun mimaride bilinçli olarak
kullanılmaya başlanmıştır.
Beş duyuyla algılanan mimari mekânın oluşumu içerisinde form ve renk kavramları
bulunmaktadır. Form oluşturmada yüzey farklılıklarının mekâna etkileri ele alınmaktadır.
Renk kavramıyla ise mekânda armoni oluşturma ve mekâna kattığı görsel etkileri
araştırılmaktadır. Böylece form ve renk bakımından mekân oluşumları incelenmiştir.
Yirminci yüzyıl mimarisini etkileyen sosyal ve siyasi olaylar, ekonomik koşullar, din olgusu,
bilimsel ve sanatsal gelişmeler tek tek incelenmiştir. Bu koşullar içerisinde gelişen yirminci
yüzyıl mimarisi dönemlere ayrılmıştır. Her bir dönem ise, içinde meydana gelen siyasi veya
sosyal olaylar vb. gibi hadiselerin etkisiyle sanatsal akımlara bölünmüştür. Meydana gelen bu
akımlardaki mimari örnekler hem dış hem de iç mekân örnekleriyle form ve renk bakımından
irdelenmiştir.
Form ve renk kavramları tanımlanarak mekân içerisindeki yerleri incelenmiş ve yirminci
yüzyıl mimarisindeki etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak karşılaştırmalı bir tablo
oluşturulmuştur. Dolayısıyla yirminci yüzyıl içerisinde gelişen akımların çokluğu gözler
önüne serilerek birbirleriyle hem tarihsel, hem de formal ve renksel olarak kıyaslanmaları
sağlanmıştır. Bu kıyaslama sayesinde akımların tarihsel olarak birbirleriyle kesiştikleri
görülmüştür. Aynı zamanda taşıdıkları formal ve renksel özellikler bakımdan benzer veya ayrı
yönleri gözler önüne serilmiştir. Hatta yirminci yüzyıl mimarının herhangi bir yapıtının,
birden fazla akım içinde yer alabileceği görülmüştür. Böylece günümüz mimarlık tarihine en
yakın dönem olan yirminci yüzyıl mimarisi özgünlüğü ve bireyselliği içinde iki temel mimari
kavram altında incelenmiş ve kıyaslamalı tablo ile gözler önüne sunulmuştur.
ABSTRACT
Form and color is the two concepts shall be inevitably dealt in architectural space creations.
Form, which is dealt before color concept in creating space, constitutes the basic concepts of
architectural forming. Space is created within formal structure passing through creation steps
of point, line, surface and volume. While form is created by considering ground, wall and top
surfaces within space organization. Formal structure of space created with either curvilinear
or linear may be defined as either abstract or concrete, or organic or inorganic within
architectural form varieties.
Color concept is considered for the space following form structure has been established. Color
concept, which may be considered as dye and light color may also be used in both meanings
in architectural structure. Color may be perceived by realization of vision due to light and eye.
Artists and scientists studying on the concept of vision have obtained color systems among
other scientific findings. Therefore, architectural color creations differentiating as per terms,
moving from plastic and esthetic values have reached to scientific characteristics. Hence,
architects and designers utilizing from these systems and scientific terms have contributed to
architectural color creations. Thus, color concept whether indoor or outdoor has become to be
consciously used in architecture.
Form and color concepts are present in creation of architectural space sensed through the five
senses. Impacts of surface varieties are considered in form creation. Also with color concept,
harmony creation in space and of which impacts to space is analyzed. Thus, space creations
are studied in terms of form and color.
Social and political issues, economical conditions, religion case, scientific and artistic
developments influencing 20th century’s architecture are individually analyzed. 20th
Century’s Architecture developing in these conditions is divided into terms. Also each term
has been divided into art movements according to the impact of political and social, etc. cases
where they occurred. Architectural examples in these movements occurred, are examined in
terms of form and color due to space examples which are both indoor and outdoor.
Form and color concepts are defined and of which position in space are studied, and their
impacts in 20th century’s architecture were studied. As a result, a comparative table was
given. Therefore, both historical, and formal and chromatic comparisons are provided by
displaying variety of movements occurring in 20th century. Thanks to this comparison, it is
observed that the movements are chronologically coincides. At the same time, their similar
and different aspects are shown in respect of form and color features they have. Moreover, it
was experienced that any creation of a twentieth century architect may involve in more than
one movement. Thus, twentieth century architecture being the most adjacent term to today’s
architecture history were analyzed through the two concepts in respect of its originality and
individuality, and presented in a comparative table.
Keywords: Form, Color, Space, Architecture, Twentieth Century Architecture (20th
Century’s Architecture).

Benzer belgeler