Dergimizi PDF olarak`da görüntüleyebilirsiniz.
Transkript
Dergimizi PDF olarak`da görüntüleyebilirsiniz.
MEDLINE SAĞLIK GRUBU ÜCRETSİZ SÜRELİ YAYINIDIR. SAYI: 4 YAZDAN SONBAHARA GEÇERKEN DİYABETLE YAŞAM Londra’ya Gidiyoruz! Gebelik Şekeri, Bebeğinizi Tehdit Ediyor! Editör’den Gürkan Ergenekon Medline Sa€l›k Grubu CEO “Toplum sağlığını korumak ve bu anlamda bilinç yaratabilmek için üstün çabalar gösteriyoruz.” Hastanemizin Değerli Ziyaretçileri, Sıcak yaz günlerinin ardından serinleyen hava, sonbahar ve ardından da kış mevsiminin gelişini müjdelerken, mevsim geçişlerindeki ısı değişiklikleri soğuk algınlığı gibi bazı rahatsızlıkların artışına sebep olur. Oysa sonbaharda bağışıklık sistemini güçlendirmek, mevsimsel hastalıkları tedavi etmekten daha kolaydır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek, vücudu enfeksiyonlara ve dış uyaranlara karşı korumak için ise bir takım önlemler almak gerekir. Toplum sağlığını korumak ve bu anlamda bilinç yaratabilmek için üstün çabalar gösteren Medline Sağlık Grubu olarak; hastanelerimize başvuran kişilere daha yakın olabilmek ve güncel sağlık konuları hakkında bilgiler paylaşabilmek için dergimizin dördüncü sayısını hazırladık. Bu anlamda hastanelerimizde gerçekleştirilen başarılı operasyonlar ve hastalarımızın bizlerle ilgili görüşlerine de bu sayımızda yer verdik. Umarız doktorlarımızın toplum sağlığını bilinçlendirme misyonu doğrultusunda hazırladıkları yazıları dikkatle okur, ihtiyacınız olan bilgilere ulaşırsınız. Dergimizin dördüncü sayısında; sonbaharda sıklıkla karşılaşılan sağlık problemlerini ve bu rahatsızlıklara karşı alınması gereken önlemleri paylaştık. Ayrıca varisten kasık fıtığına, kalça-diz protezinden gebelik şekerine kadar toplumda oldukça sık karşılaşılan rahatsızlıklar ile ilgili tüm merak edilenleri uzman doktorlarımızın görüşleri doğrultusunda aktardık. Dergimizin dileğiyle... dördüncü sayısını keyifle okumanız Sayg›lar›mla, Gürkan Ergenekon Medline Sa€l›k Grubu CEO Tıp alanındaki en son gelişmeleri yakından takip ederek hastalıklarla mücadele eden doktorlarımız ile bu zaman zarfında da hastalarımızı sağlıklarına kavuşturarak taburcu ettik. ‹mtiyaz Sahibi BSK Sa€l›k Hizmetleri A.fi. ad›na Erhan Kam›fll› Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Gürkan Ergenekon Yay›n Kurulu Gürkan Ergenekon Lerzan Altan Ali Hakan Çal›flkan Hüseyin Özyar Dergideki yaz› ve foto€raflar›n her hakk› sakl›d›r. Dan›flma Kurulu Prof. Dr. Serdar Günayd›n Uz. Dr. Selçuk Emina€ao€lu Op. Dr. Serkan Kurnaz Uz. Dr. Halil Duran Dr. Evren Ersoydan Bas›ld›€› yer ve tarih ‹stanbul, Ekim 2014 Yay›n Türü 3 ayda bir, ücretsiz Tasar›m ve Yay›na Haz›rlayan Probee ‹letiflim Yönetim Yeri BSK Sa€l›k Hiz. A.fi. Kemerburgaz Cd. No:45 Ayaza€a Maslak, fiiflli 34396, ‹stanbul www.medline.com.tr Bask› Armoni Nüans Bostancı Yolu Cad. Keyap San. Sit. B-1 Bl. No. 24 Y.Dudullu 0212 540 36 11 3 MEDLINE HASTANELERİ Özel Medline Adana Hastanesi Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye • Dermatoloji Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nefroloji • Nöroloji Medikal Estetik Medikal Onkoloji • Ortopedi ve Travmatoloji Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji Özel Medline Antalya Hastanesi Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Genel Cerrahi • Göğüs Cerrahisi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji Kulak Burun Boğaz • Medikal Estetik • Medikal Onkoloji Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Ortopedi ve Travmatoloji Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji 6 MEDLINE HASTANELERİ Özel Medline Aydın Hastanesi Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye (Endokrinoloji) • Dermatoloji Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları KadınHastalıklarıveDoğum•KalpveDamarCerrahisi•KardiyolojiKulak Burun Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik Ortopedi ve Travmatoloji • Radyoloji • Üroloji Özel Medline Eskişehir Hastanesi Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik Ortopedi ve Travmatoloji Radyoloji • Üroloji Özel Medline Konya Hastanesi Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beslenme ve Diyet Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları • Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik Ortopedi ve Travmatoloji • Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Radyoloji • Üroloji 7 İÇİNDEKİLER Editörden3 Medline Sa€l›k Grubu Esas Holding Kurulufludur Medline Hastaneleri Bunlar› Biliyor musunuz? Yazdan sonbahara geçerken... 5 6-7 9 10-11 Hastanelerimizden Haberler 13 Varis tedavisi için geç kalmayın… 14 Aşırı kilo kasık fıtığına neden olabilir. 15 Grip Nedir? 16-17 İleri Yaş Diz ve Kalça Ağrılarına Protez Çözümü… 18 200’e Yakın Romatizmal Hastalık Bulunuyor 19 Diyabetle Yaşam 20-21 İdrar Kaçırma Yetişkin Her 4 Kadından Birini Etkiliyor 22 Gebelik Şekeri, Bebeğinizi Tehdit Ediyor! 23 Meme Kanseri Hakkında 24-25 Londra26-27 Okul Kazaları 28-29 Meme Cerrahisinden Korkmayın! 30 Çağın Hastalığı “Obezite” İle Savaşma Zamanı! 31 Sonbahar’da Gidilebilecek Beş Yer 32-33 Bombay Kan Gruplu Hastaya Başarılı Açık Kalp Ameliyatı 34 Kadın ve Erkeklerin Ortak Estetik Tercihi: Rinoplasti 36 Hepatitler Size Düşündüğünüzden Daha Yakın Olabilir! 37 Prof. Dr. Serdar Günaydın’dan Hayat Kurtaran Girişim 38 Divriği Ulu Camii / Sivas 39 Özdemir Asaf 40-41 Hasankeyf42-43 Sizden Gelenler Enerji Veren Karışımlar 46 Nuri İyem 48-49 Kitap, Müzik, Film 50-51 Anadolu’da Yazılmış ilk Türkçe Cerrahi Yazmaları 52-53 Dünyada ve Türkiye’de Yüzme Sporu 54-55 Anlaflmal› Kurumlar Tablosu 56-57 Anlaflmal› Kurumlar Listesi 8 44-45 58 Kök hücreden ilk retina nakli Kök hücreden üretilen retinanın insan gözüne nakli ilk kez Japonya’da gerçekleştirildi. Bu metodun denendiği Japonya Devlet Doğa Bilimleri Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre ameliyat sonrasında geçen 24 saat retina naklinin başarılı olduğunu gösterdi. Operasyonla kök hücreden üretilen retina 70 yaşındaki makula dejenerasyonu hastası bir kadın hastaya nakledildi. Eğer Kan Grubunuz AB ise… ABD’de yayın yapan bilim dergisi Neurology’de yayınlanan son araştırma raporuna göre göre kan grubu AB olan 65 yaş üstü kişilerde diğer kan gruplarına oranla daha fazla bunama ve hafızada zorluk gibi sorunların yaşandığı açıklandı. 45 yaş ve üstü binden fazla kişiye hafıza testi yapan bilim adamları, daha sonra bir kelime listesi yaparak deneklerden hatırladıkları kelimeleri yazmalarını istedi. 4 yıl süren araştırmaya göre bilim adamları, AB grubundakilerin diğer kan grubundakilerden yüzde 82 daha fazla riskle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Bol Bol Balık Yemenin Tam Zamanı! Eylül itibariyle av yasağının kalkması ile birlikte balık sezonu da açıldı. 3 tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen Türkiye’de balık tüketimi halen dünya ortalamalarının altında. Oysa ki balığın, kalp ve damar hastalıklarından beyin gelişimine, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden diyabete kadar sayısız faydası var. Protein açısından son derece zengin olan balığın özellikle hamileler ve çocuklar tarafından mevsiminde bol bol tüketilmesi önerilmektedir.. Balık az karbohidrat içermesinin yanı sıra madensel tuzlar ve mineraller açısından son derece zengindir, bol miktarda fosfor, kalsiyum, iyot ve flor içerir. Balık eti, A, B1, B2 ve D vitaminleri açısından da zengindir. 9 Yazdan sonbahara geçerken... Hareketlenen sosyal hayat, tatiller, düğünler derken daha yoğun geçen yaz ayları geride kaldı. Bronzlaşmak için güneş altında geçirilen uzun saatler de aslında cildimizi yordu, yıprattı ve cildimizi sonbahara hazırlama vakti geldi… ? Cildimizi kışa nasıl hazırlamalıyız Peeling ve lazer için en uygun zaman sonbahar... Koyu kahverengi güneş lekeleri için kimyasal peeling ve/veya renk açıcı lazer uygulamalarına sonbaharda başlanabilir. Yüzeysel lekelerde sadece renk açıcı kremler yeterli olurken, daha derin lekelenmelerde kimyasal peeling ve lazer uygulamalarıyla desteklemek gerekebilir. Egzama görülebilir... Sonbahar ve kışın soğuk hava cildi kurutur, çatlatır. Bu nedenle kışın yaza göre daha yoğunluğu daha yüksek bir nemlendirici kullanmak gerekir. Serinleyerek giderek soğuyan havaya bağlı olarak ‘’kserotik egzama’’ diye adlandırılan, kuruluk egzaması görülebilir. Yine soğuğa bağlı olarak dudaklarda çatlama ve kabuklanmalar yaşanır. Bunlar için de özel kremler kullanmak gerekir. 10 Mezolifting... Sonbahar mezolifting için uygun bir mevsimdir. Bu yöntemle yüze uygun vitamin, mineral ve nem tutucu maskeler, özel bir enjeksiyon yöntemiyle uygulanır. Çinko, bakır gibi eser elementler cildin nem dengesini sağlayan hyalüronik asit, C ve E vitamini gibi antioksin vitaminler doğrudan cilde enjekte edilir. Böylece cilt, soğuk kış günlerine hazırlanır. Sadece cildimizi değil, vücudumuzu da bakıma alarak soğuk kış günlerine hazırlıklı olmak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için en ideal aylardayız. Kışa girerken metabolizma ve bağışıklık sistemi yavaşlar, böylece hem hastalıklara yakalanma riski artar, hem de kilo artışı yaşanır. Sonbahara girerken, beslenmemizde de dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var: 1• Kurubaklagilleri daha sık tüketin; kuru fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, barbunya içeriğindeki B vitaminleri ve proteinle uzun süre tok tutar. 2• Rafine gıdaları evinize almayın; özellikle hazır paket gıdalar, atıştırmalıklar, sürülebilir çikolata kreması, beyaz ekmek ve pastane ürünleri. 3• Mevsim sebze ve meyvelerinden tüketin; mevsim sebze ve meyvelerinin vitamin ve mineral içeriği, turfanda olanlardan çok daha yüksektir. İçerdikleri C vitamini ile bağışıklık sisteminizi destekler. 4• Balık tüketin; haftada en az 2 gün ızgara ya da fırında pişmiş balık yiyin. Balığın içinde bulunan Omega-3, selenyum ve triptofan sonbahara girerken karşılaşabileceğimiz depresyonun düşmanıdır. 5• Az ve sık yiyin; yazdan kalma geç vakitte kahvaltı, geç vakitte akşam yemeği alışkanlıklarınızdan vazgeçip, yeme düzeninize geri dönün. 6• Kahvaltıya öncelik verin; süte koyacağınız yulaf ezmesi ve muz, B vitaminleri, potasyum ve magnezyum içeriğiyle zengin bir kahvaltı olacaktır. 7• Antioksidan içeren gıdalara sofranızda sık yer verin; özellikle soğan, sarmısak, lahana, karnabahar, kereviz ve semizotu içerdiği vitamin ve enzimlerle vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. 8• Egzersizleri ihmal etmeyin; haftada en az 3 gün yapılması gereken egzersizler, serotonin seviyesini arttıracağından mutlu ve huzurlu hissetmenizi sağlar. Sonbaharda uyku apnesine dikkat! Sonbahara girerken, güneş ışığının azalması ve giderek erken kararmaya başlayan hava, uyku düzenimizi de olumsuz etkileyebiliyor. Düzensiz uyku, vücudun yeterince dinlenememesine ve depresyondan gün içinde yorgun hissetmeye, çeşitli hastalıkların daha kolay kapılmasından stres artışına kadar pek çok soruna sebep olabiliyor. Sonbaharın sebep olduğu bir başka uyku bozukluğu da “Uyku Apnesi” hastalığı. Bu hastalık genellikle aşırı horlama ve kişinin solunumunun uyurken bir süre için durmasıyla kendini belli eder. Uyku apnesi; yüksek tansiyon, kalp ritim bozukluğu, kalp krizi, ruhsal hastalıklar, unutkanlık, aşırı uyku ihtiyacı gibi pek çok soruna yol açabiliyor. Kaliteli bir uyku için; günlük yaklaşık 6-8 saat uyuyabilecek şekilde her gün aynı saatte yatağa girmeli ve sabahları da hep aynı saatte uyanmalıyız. Bu şekilde, geçiş döneminde uyku düzeni sağlanmış olur. Sonbaharda astım ve alerjik nezle gibi hastalıklarda artış olur. Bunlar uyku sırasında solunumu bozarak kesintisiz bir uykuya engel olurlar. Dolayısıyla mevsim başında, alerjik hastalıkların tedavisi ile daha verimli uyuma imkanı sağlanmış olunur. 11 12 Özel Medline Adana Hastanesi Çocukların hastane ve doktor korkusunu yenmesini sağlamak amacıyla farklı ve eğlendirici bir yönteme başvurdu. Tedavi ya da sünnet için hastaneye gelen tüm çocuklar kapıda bir palyaço tarafından karşılanıyor ve eşlik ediliyor. Has tane Hab lerimizden erle r Özel Medline Eskişehir Hastanesi Metro Toptancı Marketi kadın çalışanlarına, meme kanseri hakkında seminer düzenledi. Meme kanserinin nedenleri, belirtileri ve erken teşhisin hayat kurtaran önemi anlatıldı. Kötü huylu tümörün nasıl kontrol edilerek hissedilebileceği, silikon meme maketi üzerinde katılımcılara tatbiki olarak gösterildi. Özel Medline Aydın Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Ceyhan ve Dermatoloji Uzmanı Dr. Nurşen Durukan ile Aydın Kadın Efeler Derneği üyelerine “Bütün Kadınlar Güzeldir, Bakımlı Kadınlar Özeldir” isimli bir seminer gerçekleştirdi. Endokrinoloji hastalıkları olan obezite, şeker ve tansiyon hastalıkları ve nedenleri hakkında açıklayıcı bilgilerin yanı sıra, defalarca diyet denemiş, egzersiz yapmış ancak kilo verememiş kişilerin, doğru ilaç kullanarak nasıl kilo verebilecekleri, güneş lekeleri ve cilt kanserleri hakkında detaylı bilgiler aktarıldı. Doktorların konuşmalarının ardından merak edilen sorular yanıtlandı. Özel Medline Konya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yel, ortopedi ihtisası yapan doktor adaylarına eğitim verdi. Omuz ve Dirsek Cerrahisi Derneği gezici fellowları (omuz dirsek yandal eğitimi gören ortopedi uzmanları) İstanbul Baltalimanı Kemik Hastanesi ve İstanbul Samatya Hastanesinde görev yapmakta olan iki ortopedist, Prof. Dr. Mustafa Yel tarafından omuz ve dirsek ameliyatlarına alınarak eğitime tabi tutuldular. Geleceğin omuz dirsek cerrahlarına eğitim veren bir kurum haline gelen Medline Konya Hastanesi ortopedi doktoru Prof. Dr. Mustafa Yel, doktor adaylarının eğitimlerinde katkıları olduğu için memnuniyet duyduğunu belirtti. 13 Varis tedavisi için geç kalmayın! Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Özgür Mart Özellikle uzun süre ayakta kalmayı ya da sürekli oturmayı gerektirecek meslek gruplarında çalışan kadınlarda görülen varis, görsel olarak kadınları mutsuz eder. Dış görünümün yanı sıra tedavi edilmeyen varislerin Kronik Venöz Yetmezlik (KVY) adı verilen daha ciddi bir hastalığa da neden olabileceğini belirten Özel Medline Konya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisinden Op. Dr. Özgür Mart, konuyla ilgili bilgilendiriyor. Toplardamarların genişlemesine ve şişmesine varis denir. Genellikle, vücudun en fazla basınç altında kalan bölgesi olan bacakların alt kısımlarında görülen varis, yalnızca estetik açıdan değil, sağlık açısından da önlem almayı gerektirir. Kılcal varisler genelde görüntü bozukluğu dışında bir yakınmaya yol açmazlar. Ancak damarlar genişledikçe belirgin yakınmalar başlar. Varisi olanlarda, gece krampları, bacaklarda kaşıntı ve şişkinlik olur, ayakta kalınca ağrı başlar. Kadınların, hamilelik ve period dönemlerinde varislerle ilgili şikayetleri artar. Uzun süre ayakta kalma sonrası bacakta ağrı, şişme, hassasiyet ve ağırlık hissi oluşabilir. Daha ileri vakalarda ise; özellikle ayak bileği iç tarafında şişme ve deri altında siyaha yakın renk değişikliği görülür. Zamanla bu bölgelerde yaralar oluşabilir. Anne ve diğer birinci derece akrabalarında varis hastalığı olması varisin en önemli risk faktörüdür. Bunun yanı sıra; uzun süre ayakta kalınan veya devamlı sabit olarak oturulan bir işte çalışmak, sigara içmek, hızlı kilo almak, hamile olmak ve doğum yapmak varis hastalığının başlamasına neden olabilir. DAMAR Varis tedavisinde, rahatsızlığın durumuna göre farklı yöntemlere başvurulabilir. Medikal uygulamaların yeterli olmadığı tedavilerde; kasıktan sadece 2 cm’lik bir kesi ile giriş yapılarak hasarlı damarın tedavisi gerçekleştirilir. Varisi olanlar nelere dikkat etmeli? • Sıcak, damarları genişlettiği için aşırı sıcaklar varisli hastaları rahatsız eder. Çok sıcak suyla banyo yapmayın, kaplıca, sauna gibi sıcak ortamlardan uzak durun. • Çok yüksek topuklu ayakkabı giymeyin. • Uzun süre ayakta aynı pozisyonda kalmamaya çalışın. • Düzenli yürüyüş yapın. Bacakları çalıştırdığı için yüzme de varise iyi gelir. • Dolaşım bozukluklarına neden olduğu için dar kot pantolon giymeyin. • Kilo, varisin artmasına neden olacağı için beslenmenize dikkat edin. Kilo almamak için Akdeniz tipi beslenmeyi tercih edin. İdeal kilosunu koruyan varis hastaları, ayak ve bacaklara daha az yük bineceğinden rahat ederler. • Akşamları soğuk suyla masaj yapmak ve ayaklar hafif yüksekte yatmak hastaları rahatlatır. Varisler tedavi edilmezse başka sorunlara yol açar mı? Varis tedavi edilmezse ciltte çeşitli ödemlere ve kapanması çok güç yaralara sebep olabilir. İlerleyen varis kan dolaşımında da önemli problemlere yol açabileceğinden varislerin ilerlemesine engel olmak gerekir. 14 VARİSLİ DAMAR Aşırı kilo kasık fıtığına neden olabilir. Genel Cerrahi Prof. Dr. Adnan Kaynak Karın bölgesinde oluşan fıtıkların en sık görülen türü olan kasık fıtığı, ağrı oluşturarak günlük aktivitelerin sınırlanmasına neden olabiliyor. Fazla kilo, ağır yük kaldırmanın ve sigaranın kasık fıtığı oluşumunu tetiklediğini belirten Özel Medline Konya Hastanesi’nden Prof. Dr. Adnan Kaynak, kasık fıtığının nedenleri ve tedavi yöntemi hakkında bilgilendiriyor. Karın bölgesinde bulunan iç organ ya da organların bir kısmının doğumsal veya sonradan oluşan zayıf noktalardan karın kasının arasından dışarı doğru çıkmasına fıtık denir. Her 100 kişiden 1-2’sinde görülen kasık bölgesindeki fıtık, tedavi edilmezse zamanla büyüyebilir ve ağrı oluşturarak hayat standartlarını ciddi boyutlarda düşürebilir. Erkeklerde, premature bebeklerde ve bazı doğumsal bağ dokusu hastalığı olan çocuklarda daha sık rastlanan kasık fıtığının oluşum riski; fazla kilolularda, ileri yaştakilerde, bağ dokusu hastalığı olanlarda, sigara içenlerde ve diyaliz hastalarında artıyor. Aynı zamanda karın içi basıncının yüksek olması ve karın duvarının zayıf olması gibi doğumsal rahatsızlıklarla birlikte; idrar veya dışkı yaparken zorlanma, ağır kaldırma, gebelik ve kronik öksürükte kasık fıtığı görülme olasılığını artırıyor. Nasıl belirti verir? Kasık fıtıkları, bazı hastalarda karın ağrısı ve şişkinlik yapabilir. Yemeklerden sonra ortaya çıkan bu ağrılar hafif kramplar şeklinde olup, bazen kabızlığa da neden olabilir. Bütün bu şikâyetler bağırsakların fıtık kesesi içinde geçici sıkışmasıyla ortaya çıkar. Yeni doğan döneminden itibaren çocukluk dönemine kadar olan kasık fıtıklarında ise; anneler çocuğun kasığında gördükleri bir şişlikle bu durumdan şüphelenmelidirler. Bu şişlik çocuk ağladığında, öksürdüğünde ve ıkındığında daha da belirginleşir. Tek tedavi yöntemi ameliyat mıdır? Kasık fıtıklarının tek tedavisi cerrahidir. Kasık bağı, korse vb. gibi yöntemler sadece geçici rahatlama sağlar. Kasık fıtığı ameliyatlarından sonra hastalığın tekrarlaması ihtimali %10’u aşmaz. Bu da, genellikle cerrahın deneyimine, kullanılan yöntemin hasta için doğruluğu gibi nedenlere bağlıdır. Son yıllarda kullanılan yama teknolojisi ile hastalığın tekrarlama oranları %1’lerin altına inmiştir. Laparoskopinin cerrahinin tüm alanlarına girmesiyle birlikte kasık fıtıkları da laparoskopiye engel bir durum yoksa (kapalı yöntemle) laparoskopik olarak ameliyat edilmektedir. Bu durum günlük hayata dönüşü de hızlandırmaktadır. Fıtık olmamak için nelere dikkat etmek gerekir? Fıtık olmamak için; aşırı ağır yük kaldırılmamalı, karın içi basıncı arttırıcı olaylardan uzak durulmalı, aşırı kilo alıp verilmemeli, sigara kullanılmamalı, sebze meyve ağırlıklı gıdalarla beslenilmeli, kabızlık ve kronik öksürükten kaçınılmalıdır. 15 Grip ? Nedir Grip, “influenza” virüsünün solunum yoluyla vücuda girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyondur. Dünya Sağlık Örgütü`nün (WHO) verilerine göre, her yıl dünya nüfusunun yüzde 5`ini etkilemektedir. Sebep olabileceği komplikasyonlar sonrasında özellikle ileri yaştakiler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerde ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Grip nasıl bulaşır? Gribe neden olan influenza virüsü; hasta veya taşıyıcı kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolayca bulaşır. Virüs bulaşmış ellerle temas etmek veya öpüşmek de yine bu virüsün geçmesine neden olan diğer faktörlerdendir. Ayrıca grip hastası veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu gibi alanlardan da bulaşabilmektedir. Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile, o ortamda bulunanları virüsün bulaşması açısından risk altına sokar. Bu nedenle grip ev, iş yeri, okul, kreş ve toplu taşıma araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşır. Gripten nasıl korunmalıyız? Bol sebze ve meyve tüketilmeli. Aşırı yorgunluk, sigara, az ve düzensiz uyku gibi vücut direncini düşüren etkenlerden uzak durulmalı. Her gün en az 2 litre su içilmeli. Eller sık sık yıkanmalı. Ortamın nemli olması sağlanmalı. Mevsime uygun giyinmeye özen gösterilmeli. Terli kalmamaya dikkat edilmeli. Hastalığın tedavisi nasıl oluyor? Grip, bağışıklık sistemi güçlü olanlarda genellikle yatak istirahatının yanı sıra, gerektiği durumlarda yakınmaları hafifletmeye yönelik tedavilerin uygulanmasıyla 1 hafta gibi bir sürede geçer. 16 Ancak, antibiyotiklerin etkili olduğuna inanıp hastalığı hisseder hissetmez antibiyotik kullanımına yönelmek yanlıştır. Çünkü antibiyotikler bakteriler üzerinde etkili oldukları için grip tedavisinde hiçbir fayda sağlamazlar. Üstelik zararlı etkilere de sahip olabilirler. Dolayısıyla, antibiyotikler hiçbir zaman hekim önerisi olmadan alınmamalıdır. Grip ve diğer hastalıklarla olan ilişkisi: Grip, etkin önlem alınmadığı durumlarda larenjit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebilmektedir. Sonbahar ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının yaklaşık %30 - 35`inin nedeni olabilmekte, bunların da ötesinde, zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıkların da ortaya çıkmasıyla sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle, özellikle risk grubundakilerin salgın mevsiminden önce grip aşısı yaptırmaları çok önemlidir. Grip aşısının zamanlaması: Salgın başlamadan önce yapılması gerekir. Aşının etkisi yaklaşık 2 - 3 hafta sonra görülür. Bu sebeple, grip aşısı için en uygun zaman sonbahar ayları, özellikle de eylül ve ekim ayıdır. Virüslerin her yıl kendilerini değiştirmelerinden dolayı, aşının her yıl tekrarlanması gerekir. Grip aşısı kimlere yapılabilir? 6 aydan küçük bebekler Hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları 65 yaşından büyük kişiler Şeker hastaları Astım hastaları Kimler grip aşısı olmalı? Birincil risk grupları! 65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle huzur ve bakım evlerindekiler) Kronik hastalığı olanlar (Kalp damar sistemi hastaları; akciğer, karaciğer ve böbrek hastaları; romatizma hastaları, diyabet hastaları ve endokrin sisteme ait hastalıkları olanlar) Kronik akciğer hastaları Bağışıklık sistemleri baskılanmış kişiler (Kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar) Kronik kalp ve damar hastaları 6 aydan büyük çocuklar Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuklar ve gençler Sık seyahat edenler ve yurtdışında yaşayanlar Hamileler (ilk üç aydan itibaren) ve emziren anneler Yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olan kişiler dışında herkese yapılabilir. Aşı sonrası nadiren hafif geçen nezle türü bir tablo oluşabilir. Aşı yapıldıktan sonra İkincil risk grupları! Birincil risk grubunda yer alanlarla yakın temasta olanlar nadiren olsa da; kızarıklık, şişlik, morarma, Sağlık personeli (doktorlar, hemşireler gibi ) ateş, kırıklık, titreme, yorgunluk, baş ağrısı Sık sık özellikle yurtdışına seyahat edenler terleme, kas ve eklem ağrıları gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Ancak, bu yan etkiler de 1 - 2 gün içinde Kalabalık alanlarda çalışmak durumda olanlar (öğretmenler, iş adamları, sporcular, askerler, üretimde çalışanlar gibi) kendiliğinden geçer. 17 İleri yaş diz ve kalça ağrılarına protez çözümü… Ortepedi ve Travmatoloji Op. Dr. Ahmet Bozkurt Orta yaş ve üzerindeki birçok kişi diz, kalça ve ayak bileği ağrılarından şikâyet eder. Ağrıların genellikle kireçlenmeden kaynaklandığını belirten Özel Eskişehir Hastanesi’nden Op. Dr. Ahmet Bozkurt, kireçlenme nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendiriyor. Vücuttaki tüm ağırlığı taşıyan kalça ve dizler, aşınma ve bozulmanın en çok görüldüğü eklemlerdir. Aşınma nedeniyle otuzlu ve kırklı yaşlarda başlayan diz ve kalça ağrıları, ellili ve altmışlı yaşlarda ilerlemiş diz ve kalça kireçlenmeleri olarak ortaya çıkar. Kireçlenmenin en önemli belirtisi ağrıdır. Diz kireçlenmesinde; yürüme güçlüğü ve çömelme hareketinde zorluk görülür. Diz Protez Ameliyatı Ameliyat genel anestezi altında ya da bazı hastalarda daha güvenli olduğu için rejyonel anestezi (spinal, epidural) ile yapılmaktadır. Hastanın ameliyat sonrası drenleri ertesi gün alınır ve yürümesine izin verilir. Aynı günde hastanın dizine CPM cihazı ile açıları arttırılarak günlük pasif hareketler başlanılır. Tek taraflı diz protezi ameliyatlarının yatış süresi ortalama 3 gün, çift taraflı diz protezi ameliyatının ortalama yatış süresi ise yaklaşık 5 gündür. Kalça Protezi Ameliyatı Kalça kireçlenmesinde ise; yorgunluk, bacakların üzerinde duramama, çeşitli hareketleri yapamama ve aktivite ile artan, istirahatle azalan ağrı görülür. Kalçada periyodik olarak ortaya çıkan ağrı, gittikçe şiddetlenir, ağrısız dönemler kısalır ve zamanla ağrı devamlı hale Kalça Protezi Operasyonu 18 Belirtiler çok erken yaşlarda da başlayabilir. Kireçlenmelerin erken evresinde bazı kıkırdak koruyucu haplar, haftalık tekrar eden diz içi enjeksiyonlar ve aylık tekrar edilen PRP (trombosit yönünden zenginleştirilmiş plazma) yapılarak hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir. İlerlemiş kireçlenmelerde ise tek çare diz ve kalça protezi ameliyatı uygulamalarıdır. gelir. İleri dönem kalça kireçlenmelerinde şikayetler medikal tedaviye rağmen geçmiyor ve günlük yaşamı engelleyecek kadar rahatsız ediyorsa kalça protezinden yararlanılır. Protez, kalçada eklem yapan iki kemiğin eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylerin metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır. Total kalça protezinde en sık karşılaşılan soru; yapılan kalça protezinin ne kadar ömrü olduğudur. Burada hastanın kişisel özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket seviyesi belirleyicidir. Başarı ile gerçekleşen operasyonların ardından hastalar protezlerini 20-30 yıl kadar kullanabilir. Deneyimli ekip, kaliteli protez seçimi, hasta doktor uyumu ve önerilerin tam yerine getirilmesiyle daha başarılı sonuçlar elde edilir. 200’e yakın romatizmal hastalık bulunuyor Dahiliye Uzm. Dr. Aydın Ergün Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte şikâyetlerinde belirgin bir şekilde artış görülen romatizmal rahatsızlıklar, erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülüyor. Yaş ilerledikçe daha fazla kişiyi etkisi altına alan romatizmal rahatsızlıkların 200’e yakın çeşidi olduğunu belirten Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden Uzm. Dr. Aydın Ergün, konuyla ilgili bilgilendiriyor. Romatizmal hastalığı düşündüren başlıca şikâyetler; • Eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, • Sabah eklemlerde sertlik olması, • Özellikle sabahları daha belirgin bel ağrısı ve tutukluk hali, • El parmaklarında soğukta beyazlaşma, morarma, • Cilt altında bezeler, • Güneşte ciltte aşırı duyarlılık ve yaralar gelişmesi, • Ellerde veya vücudun herhangi bir yerinde deride sertlik, • Güçsüzlük, merdiven inip çıkamama, oturup kalkamama ve kaslarında ağrı, • Ağızda yara çıkması, genital bölgede yara, • Gözlerinde sık sık iltihaplanma (Üveit), • Ağız-Göz Kuruluğu, • Açıklanamayan ateş, • Açıklanamayan kilo kaybı, • Açıklanamayan deri döküntüleri. Nedeni sigara kullanımı olabilir… Romatizmal hastalıkların nedeni net olarak bilinmemektedir. Ancak, genetik özellikler, sigara ve alkol kullanımı, aynı eklemin uzun yıllar boyunca aşırı olarak kullanımı (bazı sporlar, bilgisayar kullanımı vb.) ve fazla kilolu olmak romatizma riskini arttıran faktörler arasında sayılabilir. Tedavide egzersiz önemli bir rol oynar Romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemler hastalığın şiddetine ve vücudun hangi bölgesinde görüldüğüne göre değişiklik gösterir. Düzenli egzersiz, uygun bir beslenme programı ve eklemlerin doğru kullanılması romatizmal hastalıklar için ortak tedavi yöntemleri olarak kabul edilebilir. Ayrıca bu hastalıkların tedavisinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Nöroloji, Nöroşirürji, Ortopedi ve Travmatoloji, Psikiyatri kliniklerinden destek tedaviler alınabilir. 19 DİYABETE DİKKAT! Her 5 kişiden 2’si risk altında... Son yapılan araştırmalara göre dünyada ve ülkemizde diyabet hastalarının sayısında endişe verici bir artış var. Yetişkinlerde Tip 2 diyabet gelişim riski % 40 seviyelerinde, bu da demek oluyor ki; her 5 kişiden 2’sinde diyabet gelişebilir. Diyabet hastalığının gelişmesinde hem genetik hem çevresel faktörler rol oynuyor. Ancak Tip 2 diyabetin en önemli risk faktörleri fazla kilo ve hareketsiz yaşam tarzı. Dolayısıyla son yıllarda obezitenin giderek yaygınlaşması diyabet oranlarındaki artış ile doğrudan ilişkili. 20 Diyabet Nedir? Diyabet, insülin hormonunun olmadığı ya da yetersiz olduğu durumda kanda bulunan şekerin hücrede ya da kanda yükselmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Glikoz, başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir besin kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glikozu, pankreas bezinin salgıladığı bir hormon yardımıyla kullanır. İnsülin olarak bilinen bu hormon vücutta yapılamazsa alınan gıdalar enerji olarak kullanılamayacaktır. Tip1 Diyabet; çoğunlukla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkan Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin zedelenmesi sonucu oluşmaktadır. Hastalar, ömür boyu insülin hormonunu enjeksiyon yoluyla almak zorundadırlar. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10'unu Tip 1 diyabet vakaları oluştumaktadır. Tip 2 Diyabet; genellikle yetişkinlerde görülür. Bu tipte ya insülin salgılanmasında bir sorun ya da insülin direnci vardır. İnsülin vücutta yeterli derecede etkili olamaz ve kan şekeri yükselir. Herkeste diyabet teşhis edilebilir; Ailesinde diyabetli olanlar, şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir. Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve ameliyatları ile hipertiroidi, akromegali gibi bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilmektedir. Gizli Diyabet (şeker); Eğer bir kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse bu durumda kişi pre-diabetik olarak tanımlanır. Pre-diyabetli bireylerde kardiyovasküler hastalık riski kan şekeri normal olan bireylere kıyasla 1.5 kat daha fazladır. Pre-diyabetli olup olmadığınızı anlamak için uygulanan birkaç test vardır; açlık kan şekeri ya da oral glikoz tolerans testi (OGTT). Açlık kan şekeri için kahvaltı yapmadan önce kan şekeri ölçülür. OGTT’de ise açlık ve glikozdan zengin içeçek içildikten 2 saat sonra tekrar şeker ölçümü yapılır. Diyabetin belirtileri nelerdir? Aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açıklanamayan kilo kaybı, sık görülen belirtilerdir. Tip 1 diyabette; aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, beklenmeyen kilo ve tekrarlayan enfeksiyonlar gibi belirtiler görülebilir. Tip 2 diyabetli kişilerde de Tip 1 belitileri görülebilir. Tip 2 diyabetin ortaya çıkışı daha yavaş olduğundan tespiti de daha zordur. Bazı Tip 2 diyabetli kişilerde hiç bir erken belirti görülmez ve başlangıçtan bir kaç yıl sonra çeşitli diyabet komplikasyonları varlığıyla teşhis edilirler. Sağlıklı beslenmek için hangi yiyecekleri yemeliyim? Diyabet, temel besin öğelerine olan gereksinim düzeyini etkilemez. Beslenme planı ile; kişiye özel enerji ve besin ihtiyacının yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayacak şekilde, çeşitli yiyeceklerle karşılanması sağlanır. Sağlıklı beslenme için aşağıdaki yiyeceklerin yeterli miktarlarda ve öğün içinde dengeli bir şekilde alınması gerekmektedir: • Karbonhidrat (tahıllar, un ve undan yapılmış yiyecekler, kuru baklagiller, patates, sebze ve meyveler, süt, yoğurt) • Protein (et, yumurta, peynir, süt, yoğurt) • Yağ (yağ ve et, yumurta, peynir, süt, yoğurt gibi yağ içeren yiyecekler) • Vitamin ve Mineral (sebze ve meyveler başta olmak üzere tüm yiyecekler) • Posa (sebze, meyve, tam taneli tahıllar) Diyabette düzenli egzersiz çok önemlidir! • • • • • İnsülin direncini azaltır. Şişmanlığı önler. İyi kolesterolü (HDL) arttırıp, kötü kolesterolü (LDL) düşürür. Kalp hastalığı riskini azaltır. Strese karşı dayanıklılığı arttırır. Kendi kendime nelere dikkat etmeliyim? • • • Günde en az 2 kez düzenli olarak şeker ölçümü yapılmalıdır. Organ hasarı ve 10 yıldan fazla diyabet varsa günde 3-4 kez ölçüm yapmak gereklidir. Günlük öğünler, egzersizler ve ilaç dozlarının ayarlanması için ölçüm sonuçlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği öğrenilmelidir. Dinlenmeye zaman ayırmalı ve etkin dinlenme sağlanmalıdır. 21 Kadınlarda idrar kaçırma sorunu Üroloji Op. Dr. Celaleddin Turan 40 yaş üstü her 3 kadından birinde istemsiz idrar kaçırma görülüyor ve Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi istemsiz idrar kaçırma nedeniyle günlük yaşamındaki aktivitelerini azaltıyor ve hatta eve bağımlı hale geliyor. Kadınların yaşam kalitelerini düşüren idrar kaçırma hakkında bilgilendiren Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Op. Dr. Celaleddin Turan, konuyla ilgili merak edilen soruları yanıtlandırıyor. Günlük işler sırasında, ani ve istemsiz olarak idrarın idrar yolundan dışarı çıkışı “idrar kaçırma” olarak tanımlanır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanan idrar kaçırma; sosyal hayatı olumsuz yönde etkilerken utanç ve sıkıntı yaratır. İdrar kaçırmaya neden olan faktörler nelerdir? • Cinsiyet (Kadın olmak) • Çok sayıda çocuk doğurmak (parite) • Ailesel yatkınlık (bağ dokusu elastikiyetinin az oluşu) • Menopoza girmek • Kronik rahatsızlıklar • Gebelikte idrar kaçırma öyküsü • Sigara kullanmak • Uzun süreli kabızlık şikayetlerinin (konstipasyon) olması • Şişmanlık (obezite) • Geçirilmiş jinekolojik cerrahi ameliyatlar Kaç tip idrar kaçırma vardır? 1 Stres tipi idrar kaçırma; öksürme, hapşırma, gülme, fiziksel aktivite, ağır kaldırma gibi durumlarda idrarını tutamamadır. 2 Sıkışma ile idrar kaçırma; aniden gelen ve hızla artan idrar hissi ile birlikte tuvalete yetişemeyip idrar kaçırmadır. Bu durum aşırı mesane aktivitesi nedeniyle gözlenir. 3 Karışık tipte idrar kaçırma; stres ve sıkışma tipi kaçırmanın birlikte görülmesidir. En sık görülen idrar kaçırma çeşitleri bunlar olmakla birlikte geceleri, sürekli ya da idrar kesesinin normal çıkım yeri dışında idrar kaçırma tipleri de görülebilir. İdrar kaçırmanın tedavisi var mıdır? Hastalığın tedavisinde öncelikle idrar kaçırmanın hangi tip olduğu belirlenir ve tedavi yöntemlerine karar verilir. İdrar kaçırma tedavisi; egzersiz, hormonal tedavi, ilaç ve cerrahi tedaviyi içerir. Pek çok hastanın ilaç ve egzersiz tedavisiyle rahatlatma şansı vardır. Ancak bu tür önlemlerle engellenemeyen idrar kaçırma problemi; lokal anestezi altında yapılan bir operasyon ile son bulur. Operasyonun başarısı, uzman bir hekim tarafından yapılması ile doğrudan ilgilidir. 22 Gebelik Şekeri, ! b e b e ğ i n i zi tehdit ediyor Türkiye’de her 100 kişiden 14’ünde görülen diyabet, hamilelerde de gebelik öncesinde veya gebelik sırasında ortaya çıkarak, anne ve bebekte bazı anomalilere sebep olabiliyor. Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Olcay Akalın, ”Gebelik şekerinin anne adaylarının yaklaşık %5’inde görüldüğünü” belirtiyor ve anne adaylarını konuyla ilgili bilgilendiriyor. Ana görevi, emzirme için hazırlık yapmak olan HPL hormonu, bu görevini yerine getirirken bebeğe yeterince ve enerji gitmesini sağlamak amacıyla vücuttaki insülin seviyesini sıkıntıya sokar. Bunun sonucunda vücut dengeyi bulamazsa bu durum gebelik şekerine yol açabilir. Gebelikten önce başlamış olan diyabetik rahatsızlığının Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Olcay Akalın olduğu durumlarda, bebekte bazı anomalilerin görülme riski artar. Ancak gebelikte başlayan diyabet, bebekte kritik anomalilere neden olmaz. Bununla beraber gebelik şekeri, bebeğin normalden fazla gelişmesine ve buna bağlı olarak normal doğumun mümkün olmaması ve sezaryen doğum ihtimali gibi durumlara neden olabilir. Dr. Akalın diyabetik gebeliklerde, bebekte görülmesi muhtemel riskleri şöyle sıralıyor; • Doğumdan hemen sonra geçici solunum sıkıntısı • Bebeğin iri doğması ve iri olması • Bebekte doğumdan sonra düşük şeker, sarılık • Kalp anomalileri • Beyin ve santral sinir sistemi anomalileri • Böbrek anomalileri • Sindirim sistemi anomalileri • Kulak anomalileri Gebelik şekeri yaşamış annelerden doğan bebekler, bebeklik, çocukluk ve ileri yaşamlarında şişman ve şeker hastası olmaya adaydırlar. Ayrıca şişmanlık, şeker hastalığı için riski arttıran bir faktör olduğundan, bu bebekler gelecekleri açısından dengeli beslenmeye alıştırılmalı ve spor aktivitelerine yönlendirilmelidir. Sağlıklı yaşam değişiklikleri, çocuklarda obezite ve diyabet riskini azaltır. 23 Kadınların Korkulu Rüyası: Meme Kanseri Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser ve kanserden ölüm nedenidir. Tüm jinekolojik tümörlerden 3 kat daha fazla görülür; oranı devamlı artarak 1960 yılından günümüze dek 20 kişide 1 kişiden, 8 kişide 1 kişiye oranına yükselmiştir. Diğer taraftan meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilmektedir. Saptanan bulgular ve nedenler doğrultusunda bakıldığında yaşam tarzı ve beslenme, tetikleyici unsurlar olabilmektedir. Bu nedenle sağlıklı beslenme, aktif spor ve dengeli bir yaşam ile bazı risk faktörlerini tersine çevirmek mümkün! Meme kanseri nedir? Meme, süt bezleri ve kanallardan oluşur. Bunları oluşturan hücrelerin kontrol dışı çoğalmalarına meme kanseri denir. Meme kanserinde erken teşhis çok önemlidir. 24 Taramalarınızı İhmal Etmeyin! Normalde 20 yaşından sonra meme muayenesi ve yılda bir kez doktorda meme muayenesi önerilir. Bu nedenle, erken dönemde hastalığın yakalanması için kadınların bilgi sahibi olması gereklidir. 50 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilmektedir. Risk faktörleri nelerdir? Yaş; meme kanseri tanısı konulan kadınların %70’i 50 yaş ve üzeri gruptandır. Bu sebeple 50 yaş üzeri her kadın yılda bir kez mutlaka muayene olarak mamografi çektirmelidir. Meme kanseri geçirmiş olmak; daha önce meme kanseri geçirmiş kadınlarda diğer memede de kanser oluşması ihtimali normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır. Ailesinde meme kanseri olması; ailesinde ve aile yakınlarında meme kanseri geçirmiş olan kadınların meme kanserine yakalanma olasılıkları normal kadınlara göre 2-5 kat daha fazladır. Daha önce memede kitle tespit edilmiş olması; iyi huylu bir tümör saptanmış olması daha sonra kanser geliştirme olasılığını arttırmaktadır. Meme kanseri belirtileri nelerdir? Yaş gruplarına göre risk değişmektedir. Doğurganlığın süresi; adet görmeye erken başlayıp, geç menapoza giren kadınlarda daha uzun süreyle östrojen hormonu salgılanması sebebiyle meme kanserinin oluşma ihtimali de artabilmektedir. 20 yaş üzeri kadınlar; kendi muayenelerinde meme dokusundaki herhangi bir farklılıkta hemen doktora başvurulması gerekir. Farklılık olmasa bile, 3 yılda bir doktor muayenesinden geçilmelidir. Doğum yapma; ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma oranı daha yüksektir. Hiç doğum yapmayanlarda bu risk biraz daha artmaktadır. 40 yaş üzeri kadınlar; kendi muayenelerine ek olarak yılda bir kez doktor muayenesinden geçilmelidir. Yanı sıra yılda bir ya da 2 yılda bir kez de mamografi çektirmeleri gerekir. Östrojen hormonu tedavisi; menapoz sebebiyle 10 yıl ve daha fazla süreyle östrojen tedavisi gören kadınlarda meme kanseri oranı artmaktadır. 50 yaş üzeri kadınlar; kendi muayenelerine ek olarak yılda bir kez doktor muayenesinden geçmeli ve mamografi çektirmelidir. Hangi durumlarda doktora başvurulmalıdır? • Memede iki haftadan daha uzun süreyle ele gelen sertlik • Meme başında kalınlaşma, kızarıklık ya da yara • Meme başında akıntı • Meme başının şeklinde değişiklik • Meme başında ya da memede içeri doğru çekilme durumu Meme kanseri tedavisi nasıl yapılır? Meme kanseri tedavisinde uygulanan 3 temel cerrahi yöntem vardır; • Memenin alınmadan korunmasına yönelik • Memenin tamamen çıkarılmasına yönelik • Memenin içinin tamamen çıkarılarak, dış derinin tutulup protez ile plastik cerrahi ile yapılandırılmasına yönelik. 25 Hyde Park: 1637 yılında açılmış, Londra’nın en ünlü parkı. Londra’da, Hyde Park gibi pekçok büyük yeşillik alanlar var ama her birinin farklı karakteristik özellikleri de var. Parkın içinde yapay gölde botla gezmek ve yüzmek mümkün. Parkın içindeki en ünlü yer, “Speakers’ Corner” (Konuşmacıların Köşesi). 1872 yılındaki isyanlar sonunda bunalan halkın, özgürce konuşacağı bir yer oluşturmak amacıyla yapılmış. Bu gelenek hala devam ediyor. Her Pazar, bir kutunun üstüne çıkan politika, din, siyaset ya da istedikleri herhangi bir konuda özgürce düşüncelerini dile getirebiliyor... Tower Bridge: Şehrin en ünlü sembollerinden biri olan köprünün planları 19. yüzyılın sonlarında yapılmaya başlanmış ve 1894 yılında tamamlanmış. Thames Nehri üstündeki deniz trafiğinin yoğunluğundan dolayı, köprü açılır kapanır şekilde yapılmış. London Eye: Thames Nehri kenarında, popüler bir ziyaret noktası olan dev bir dönme dolap. Teleferik vagonları gibi kompartmanları olan dönme dolabın her bir vagonu 25 kişilik. Londra’yı yukardan seyretmek için ideal bir seçenek, hele sis de yoksa seyrine doyum olmaz... Buckingham Sarayı: İngiliz kraliyet ailesinin saraylarından biri olan Buckingham, Londra’da en çok ziyaret edilen noktalardan biri. Yapı, 1705 yılında kır evi olarak inşa edilmiş. 1826’da Kral IV George, evi genişlettirmiş ve yapı bugünkü haline dönüştürülmüş. Sarayın bir kısmı hala kraliyet ailesi tarafından kullanılmakta. Buckingham Sarayı’nın büyük bir kısmı ziyaret edilemiyor ama buradaki en ilgi çeken olay Changing of the Guards (Askerlerin Değişimi) töreni. Big Ben: Westminster Sarayı’nın saat kulesi olan yapıdaki saatin çanı tam 16 ton ağırlığında. Westminster Sarayı’nın saat kulesi. Londra’nın en ünlü sembollerinden olan Big Ben, 19. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş. “Big Ben” saati gösterirken, diğer dört tanesi çeyrek saatleri gösterir. LONDRA Bu sayımızda İngiltere’nin başkenti Londra’ya gidiyoruz... 26 Westminster Sarayı: Houses of Parliament olarak da bilinen parlamento binası. 1265 yılında burada Lordlar ve Avam Kamarası olmak üzere iki bünye oluşturulmuş ve 1547 yılında Avam Kamarasının da buraya taşınmasıyla parlamento görevlerini birarada sürdürmeye devam etmişler. Westminster Sarayı Londra’da oldukça merkezi bir noktada, içinde 1000 oda, 11 mahkeme salonu, 8 bar, 6 restoran ve ziyaretçilere açık küçük bir kafe vardır. Covent Garden: Açık hava kafeleri, restoranları, pubları ve çeşitli seçenekler sunan tezgahları ile oyuncak, parfümeri, giyim, hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapıp herhangi bir yerde oturarak açık havada güzel müzikler eşliğinde dinlenebileceğiniz canlı cıvıl cıvıl bir mekandır. British Museum: Londra’daki pek çok müzenin içindeki en önemlisi. 1753 yılında kurulmuş olan müze, sahip olduğu zengin koleksiyon ile dünyanın da en önemli müzelerinden. Yaklaşık 7 milyon nesneyi bünyesinde barındıran müze çok büyük olduğundan bir günde gezmek mümkün değil ama girişindeki bilgilendirici notlarla, ayırabildiğiniz süreye göre sizi yönlendirebiliyor. Müzede en göze çarpan koleksiyonlardan biri Mısır koleksiyonu. Birçok heykel, Ramses firavunu, ilk hiyeroglif yazı, mumyalar gibi pekçok kalıtı görmek mümkün. Müzedeki diğer bölümlerin başlıcaları; Afrika, Amerika, Asya, Yunan, Roma, Avrupa ve Harrods: diğerleri. Türkiye ile ilgili eserleri de görmeden olmaz, 1849’da açılmış, Londra’nın en bunun için el işlemelerinden İznik çinilerine ünlü alışveriş merkezi. Genellikle kadar birçok şey görebileceğiniz lüks ve pahalı mağazalar olduğu için “Antique Turkey” kısmına gitmelisiniz. çoğunlukla gezmeye gidilen bir yer çünkü ürünler harika bir dekor içerisinde sunulur. Bu alışveriş merkezinin bir başka özelliği de, antika eserlerden oyuncağa kadar birçok ürünü bir arada bulabilme imkanı sunması. 80.000 metre karelik bir alan üzerine kurulu olan Lerzan Altan Harrods yedi katlı ve her katta farklı bölümler var. İçinde Medline Sağlık Grubu yemek yiyip dinlenmek istediğinizde, Pazarlama Direktörü 11 restoran ve onlarca kafeden size en cazip gelene gidebilirsiniz. Londra, yaklaşık 8 milyonluk nüfusuyla Avrupa Birliği’nin 2. kalabalık kenti. 300’den fazla, farklı dil konuşulan Londra’da, yüzün üzerinde park ve bahçe var. Etnik olarak da dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri, yaklaşık 300 farklı dil konuşuluyor. Dünyanın eski yerleşim yerlerinden de olması sebebiyle tarihi pek çok birikime sahip. Gez gez bitmeyecek kadar çok yerin içinden en olmazsa olmazları seçip, aktarmaya çalıştım... 27 Beklenmedik okul kazalarında doğru ve zamanında ilkyardım uygulanmalı Okullarda en sık meydana gelen kazalar; kesikler, kırık/çıkıklar, burkulma/ ezikler, burun kanamaları ve baş yaralanmaları/ travmalardır. Yaşanan kazalar kimi zaman basit sıyrıklardan ibaret olsa da bazen cerrahi müdahale gerektirecek yaralanmalara neden olabilir. Bu gibi durumlarda zamanında yapılan doğru ilkyardım müdahaleleri çocuğun daha kolay iyileşmesini hatta daha ciddi bir rahatsızlığın önüne geçilmesini sağlar. Bu nedenle ilkyardım müdahalesinde bulunacak kişinin bilinçli olması gerekir. Kesiğin üstünü kapamak doğru bir davranış mıdır? Okullarda en sık meydana gelen yaralanmaların başında turnike uygulanmalı ve çocuk en yakın sağlık kuruluşuna kesikler gelir. Kesiklerde ilk müdahale olarak kesilen götürülmelidir. Bu gibi durumlarda kesiğin durumuna bölgenin temizlenmesi ve sonra da kanayan yere 10 göre dikiş atılması gerekebilir. Aynı zamanda tetanoza dakika süre ile tampon yapılması gerekir. Eğer ciddi bir karşı kesiğin neden olduğu cisim de incelenmelidir. kanamanın olduğu bir kesik varsa, kesik olan bölgeye 28 Turnike nasıl yapılır? Turnike; kazazedeyi doktora yetiştirene kadar meydana gelecek olan kan kaybını önlemek için yapılan bir uygulamadır. Bu uygulama kol ve bacaklarda meydana gelen kesik ve kanamalar için uygulanır. Ancak kan durdurucu bandajı uzun zaman yerinde tutmak çok tehlikelidir. Yarım saati geçen durumlarda kan alamayan bölgedeki dokuların ölmesi ve kangren olması ihtimali vardır. Bu sebeple kazazedenin doktora yetiştirilmesi geciktiği takdirde her yarım saatte bir turnikenin açılarak bir iki dakika müddetle yaralı organa kan akışı sağlanmalıdır. Sonra turnike tekrar sıkılarak fazla kan kaybı önlenmelidir. • Öncelikle kanayan yara üzerine birkaç defa katlanmış bir gazlı bez veya iki-üç defa katlanmış temiz bir mendil koyun. • Ardından kravat veya bir mendil ile yaranın biraz üzerinde olacak şekilde bir düğüm atın. • Turnike; kanı durduracak kadar sıkı olmadığı takdirde kan kaybından ölüme sebep olabilir. Bu sebeple kanı durduracak sıkılıkta olduğundan emin olunmalıdır. • Unutulmamalıdır ki turnike; kravat, çorap, kemer gibi ortalama 5 cm genişliğinde uzun ve düz bir parça ile yapılmalıdır. Asla ip, tel kordon gibi şeylerle turnike yapılmamalıdır. Aksi taktirde bunlar dokulara ve kan damarlarına zarar verir. Kırık olduğu nasıl anlaşılır? Kırığın olduğu yerde şiddetli ağrı, o bölgede meydana gelen şişme ve/veya çürük (morarma), kırığın olduğu bölgede hareket kısıtı, şekil bozukluğu ve bir çıkıntı ya da dönmedir. Kırık olması durumunda çocuk, kırık olan bölgeyi hareket ettirtmemelidir. Aynı zamanda şişme ve ağrıya karşı kırık olan bölgeye temiz bir beze sarılmış buz uygulanmalıdır. Eğer kırık ile birlikte açık yara da varsa üzeri kapatılmalıdır. Detaylı bir tedavi için sağlık kuruluşuna götürülecek çocuğun kırık olan bölgesi atel, tahta ya da mukavva ile de sabitlenebilir. Çıkık ise ve askıya alınabilecek bir bölgede ise askıya alınmalıdır. Burkulma ve eziklerde ilkyardım nasıl olmalıdır? Burkulmalar genellikle koşarken; ezikler ise düşme sonucunda meydana gelir. Bu gibi durumlarda ilk belirti olarak; şişme, morarma, ağrı ve kan birikmesi görülür. Burkulma ve eziklere yapılması gereken ilk müdahale ise; hasarlı bölgeye temiz bir beze sarılı buz uygulamasıdır. Aynı zamanda elastik bandajla hafif sıkı olacak şekilde bandajlama da yapabilir. Burun kanamaları çok sık yaşanabilir. Çocukların burunlarındaki kan damarları hassastır ve kolayca kanayabilir. Bu nedenle çoğu zaman bir darbeye de gerek olmaksızın çocukların burnu kanar. Bu gibi durumlarda ilk olarak çocuğu sakinleştirin. Burun kanamalarında, bilinen ve uygulananın aksine kanın genzine dolmaması için, kanaması olan kişi oturtulduktan sonra başı öne doğru eğilmelidir. Daha sonra burun kanatları 10 dakika süreyle sıkılı tutulmalıdır. Kanama böyle durmuyorsa en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir. Baş yaralanmaları ve travmalara dikkat! Meydana gelebilecek ciddi sağlık problemlerinden biri de baş yaralanmaları ve travmalardır. Çocuklar kimi zaman merdivenlerden koşarken ya da yüksek bir yerden düşerek kafalarını çarpabilirler. Bu gibi durumlarda meydana gelen yaralanmalarda; öncelikle ilkyardımda bulunan kişinin serin kanlı olması gerekir. İlk müdahale olarak yaranın olduğu yer temizlendikten sonra yaranın üzerine temiz bir gazlı bez konarak bir müddet baskı uygulanmalıdır. Kafa travmalarında; şuur kaybı, baş ağrısı ya da dönmesi, bulantı, kusma olup olmadığı mutlaka sorgulanmalı/gözlenmelidir. Bu belirtilerden biri ya da birkaçı varsa hasta acilen en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir. Ciddi kafa travmalarında boyunda da hasar olabileceği göz önünde bulundurulmalı ve sağlık kurumuna gidene kadar boyunluk takılmalıdır. 29 Meme cerrahisinden korkmayın! Genel Cerrah Op. Dr. Cengiz Öngen Akciğer kanserinden sonra dünyada en sık görülen kanser türü meme kanserinden yılda 14 bin ölüm olduğuna, her yıl 1 milyon yeni vaka yaşandığına dikkat çeken Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Genel Cerrah Op.Dr.Cengiz Öngen, meme kanserinde erken teşhisin önemini vurguluyor ve meme cerrahisi konusunda merak edilenleri aktarıyor. Günümüzde erken döneminde yakalanan meme kanserlerinde, hastaların yarısında sadece tümörü çıkartarak radyoterapi uygulamasıyla memeyi korumak mümkün olmaktadır. Memeye yönelik cerrahiler, memeyi koruyucu cerrahi ya da memenin tamamının alınması şeklinde gerçekleştirilmektedir. Meme koruyucu cerrahilerde; tek tümör odaklı erken evre vakalarda tümörlü doku etrafındaki yaklaşık 1-2cm normal meme dokusu ile çıkartılır. Operasyon sonrasında hastalığın durumuna göre sadece önleyici ilaçlarla birkaç yıl takip edilir ya da radyoterapi / kemoterapi yapılır. Memenin tamamının alındığı cerrahiler; özellikle koltukaltı lenf nodüllerinde de tutulum olması durumunda tercih edilir. Meme ve koltukaltı lenf bezlerinin büyük bir çoğunluğu alınır. Koltukaltına yönelik cerrahi girişimlerde son yıllarda, sadece tümör hücrelerinin bulunması olasılığının en yüksek olduğu nodüllerin çıkarılması yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemde, tümörün olduğu memeye radyoaktif bir madde enjekte edilir yada özel boya enjekte edilir ve yüksek radyoaktif madde reaksiyonu veren ya da boyayı tutan lenf nodülü/nodülleri (sentinel lenf bezleri) çıkartılarak patolojiye gönderilir. Patoloji sonuçlarında da bu lenf bezlerinde tümör hücresi görülmez ise koltuk altı lenflerinin temizlenmesine ihtiyaç duyulmaz. Böylece tüm lenf bezlerinin çıkarılması sonrası yaşanan kolda şişlik, omuz kısıtlılığı, kolda kuvvet azalması ve uyuşukluk gibi olumsuz etkiler çok daha az görülür. Memede Kanser Taraması Memede kanser taraması mamografi ile yapılır. Yüksek riskli kadınlarda (ailesinde meme kanseri bulunan) 40 yaşından önce taramaya başlanabilir. Risk faktörü olmayan kadınlarda taramaya 40 yaşında başlanır, yılda bir uygulanır. 20 yaşından itibaren her kadın ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapmalı, şüpheli bir durumda mutlaka doktoruna görünmelidir. 30 yaş üzerinde doktor muayenesine başlanmalıdır. Meme kanseri riski yaşla arttığı için, her yıl düzenli taramaya devam edilmesi gerekir. 30 Çağın hastalığı “Obezite”ile savaşma zamanı! Obezitenin, yarattığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra birçok sağlık problemine de neden olduğunu belirten Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Doç. Dr. Celal Çerçi anlatıyor... Genel Cerrahi Doç. Dr. Celal Çerçi Obezite; bedendeki yağ kütlesi oranının, yağsız olan kütleye göre çok daha fazla olmasıdır. Türkiye’de her 3 kadından ve her 5 erkekten birinde obezite rahatsızlığı bulunmaktadır. Obezitenin nedenleri nelerdir? • Fizik aktivite azlığı, hareketsizlik, • Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, yağlı yiyeceklerle beslenme, • Aşırı yemek yeme, • Doğumda alınan kilolar, • Doğum sayısının artması, • Sigarayı bırakmak, • Alkol kullanımı, • Alınan bazı ilaçlar (kortizon kullanımı ve psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar vb.) • Hormon rahatsızlıkları (Cushing sendromu denilen böbrek üstü bezinin fazla çalışması hastalığı, hipotiroidi, polikistik over sendromu, büyüme hormonu yetmezliği, hipogonadizm denilen seks hormon azlığı vb.) • Sosyoekonomik ve psikolojik faktörler • Genetik faktörler Obezite hastalıkları da beraberinde getiriyor! Görsellikten ziyade sağlığı tehdit eder bir boyuta gelen obezite, denenen diyetlerin sonunda çoğu zaman verilmiş olan kilolar alınır. Bu nedenle cerrahi tedavi, bu tip vakalarda kalıcı tedavi olarak uygulanır. Beden kitle endeksi 40 ve üzeri olan, uzman denetiminde tıbbi beslenme, egzersiz ve medikal tedaviyle zayıflayamayan hastalara önerilen obezite cerrahisinde, günümüzde iki farklı operasyon yöntemi uygulanmaktadır: 1. Mide hacmini küçültmek amaçlı a. Ayarlanabilir mide bandı b. Midenin tüpleştirilmesi 2. Emilimi azaltmak amaçlı a. Mini gastrik bypass b. R-Y gastrik bypass c. Biliopankreatik diversion (duodenal switch) d. Duodenojejunal bypass (sleeve gastrektomi) Depresyon Migren Psödotümör Serebri Uyku Apnesi Kolosterol Yüksekliği Astım Karaciğer ve Safrakesesi Rahatsızlığı Metabolik Sendrom Şeker Hastalığı Polikistik Over Varis Kalp Krizi Hipertansiyon Reflü İdrar Tutamama Eklem Hastalıkları Gut Medline Antalya Hastanesi Obezite Cerrahi Merkezinde, mide hacmini küçültme ameliyatlarından midenin tüpleştirilmesi ile emilimi azaltma ameliyatlarından mini gastrik bypass cerrahileri uygulamaktayız. Ancak, beden kitle endeksi 50 ve üzeri olan hastalarda operasyon riskini azaltmak için önce geçici bir süreyle duracak olan mide balonu yerleştirilir. Böylece hastanın operasyona uygun olabileceği kiloya inmesi sağlanır. Mide balonu en fazla 6 ay için konur. Operasyonlar nasıl gerçekleştirilir? Operasyonlar genel anestezi altında, laparoskopik olarak gerçekleştirilir. 4-5 minik kesikten karın içine sokulan aletlerle uygulanan bu operasyonların ardından iyileşme daha hızlı olur ve hastanede kalış süresi kısalır. Daha az ağrı ile daha rahat bir nekahat dönemi geçirilir. Normal gıdalarla beslenmeye geçiş ortalama 2 ayda gerçekleşir. 31 Sonbaharda gidilebilecek beş yer 32 33 Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Bombay kan gruplu hastaya başarılı açık kalp ameliyatı. 250 bin kişide bir görülen ‘’Bombay’’ kan gruplu hasta; kalp deliği, kalp kapak rahatsızlığı ve migren tanısıyla Özel Medline Aydın Hastanesi’ne başvurdu. Operasyonda Bombay dışında farklı bir kan grubunun kullanılması durumunda hayati tehlikesi olan hastaya, Özel Medline Aydın Hastanesi’nde farklı bir tedavi yöntemi uygulandı. 30 yaşındaki Bombay kan gruplu hasta, başarılı bir şekilde açık kalp ameliyatı olarak taburcu edildi. A, B, AB ve 0 gibi bilinen kan gruplarının haricinde, A,B,O kan grubu sistemi içinde mutasyon sonucu ortaya çıkan ‘’Bombay’’ adı verilen kan grubu, 250 bin kişide bir görülüyor. Oldukça nadir rastlanan kan grubuna sahip hastaya, kan nakli olmadan açık kalp ameliyatı yapıldı. Başarılı geçen operasyonun ardından Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Mustafa Ünal: “Bombay kan grubu Türkiye’de sadece 30-35 kişide görülen bir kan grubudur. Oldukça nadir olan bu kan grubunun cerrahi operasyonlar için de bir takım zorlukları vardır. Bombay kan grubuna sahip birine Bombay dışında bir kan verilmesi durumunda, hastanın ölümüyle sonuçlanabilecek oldukça ciddi sağlık sorunları ile karşılaşılabilir. Kalbinde delik, kapak rahatsızlığı ve migren tanısı olan hastamızın da tetkiklerinde Bombay kan grubu olduğunu saptadık. Kalp ameliyatı olacak hastamız kan nakli olmak istemediği için hastamızı farklı bir uygulama ile tedavi ettik. Operasyondaki önceliklerimiz; ameliyatın minimum kan nakli ile gerçekleştirilmesi ve kan gerekli olduğunda da hastadan alınan kan ile yapılmasıydı” dedi. 34 Operasyonun detaylarını aktaran Op. Dr. Ünal: “Operasyon öncesinde hastadan 3 ünite kan alarak, gerekli olduğunda kullanmak için uygun şartlarda sakladık. Ameliyatta kanama olmaması için ameliyatı göğüsün önünden değil de, sağ taraftan kaburgalar arasından çok küçük bir kesi ile gerçekleştirdik. Operasyon esnasında; kalp deliği kapatıldı ve mitral kapak tamir edildi. Operasyon esnasında hiç kan gereksinimi olmadı. Operasyondan sonra 1 gün yoğun bakımda kalan hasta, 4 gün sonra taburcu edildi” dedi. Tekrar sağlığına kavuşan hasta ise: “Dünya’da ve Türkiye’de çok az rastlanan bir kan grubum olduğu için operasyondan daha çok korkuyordum. Doktorlarım, operasyonu mümkün olduğunca az kan kaybı ile gerçekleştirebileceklerini belirttiler ve ameliyat olmaya karar verdim. Tekrar sağlığıma kavuştuğum için çok mutluyum. Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Dr. Mustafa bey ve ekibine çok teşekkür ederim ”dedi. KALP ve DAMAR CERRAHİSİ KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM FİZİK TEDAVİ ve REHABİLİTASYON ÜROLOJİ ÇOCUK SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI Has tane Hab lerimizden erle r 35 Kadın ve erkeklerin ortak estetik tercihi: Rinoplasti Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Op. Dr. Burak Yiğenoğlu Güzel görünmek ve beğenilmek her geçen gün biraz daha önem kazanırken, estetik operasyonlara olan ilgi de artıyor. Bu anlamda hem kadınlar hem de erkekler arasında en çok tercih edilen estetik operasyon ise halk arasında burun estetiği olarak bilinen rinoplasti oluyor. Burun operasyonlarının bazen sadece nefes alma problemiyle, bazen sadece estetik problemlerle bazen de her ikisi için gerçekleştirildiğini belirten Özel Medline Adana Hastanesi’nden Op. Dr. Burak Yiğenoğlu, konuyla ilgili bilgilendiriyor. Burundaki şekil bozuklukları yüzdeki ahengi bozarak dış görünümü etkiler ve burun tıkanıklığına neden olarak sağlığı bozar. Tüm bu sebepler nedeniyle her yıl binlerce insan burun estetiği olmak için doktorlara başvurur. Estetik burun ameliyatı (rinoplasti) burun yapısının cerrahi olarak yeniden şekillendirilmesidir. Bu ameliyatla; burun küçültülebilir, büyütülebilir, eğriliği giderilebilir, burun ucu sekli değiştirilebilir, kaldırılabilir, dudakla burun arası açı düzeltilebilir ve burun delikleri daraltılabilir. Gerektiğinde burnun solunum işlevini güçleştirici yapısal bozukluklar da (deviasyon gibi) düzeltilebilir. Tüm bu işlemlerin temel amacı; kişinin yüz hatlarına en uygun ve yüzünü aşırı derece değiştirmeyecek şekilde ve burun görevinde eksilmeler olmadan kişinin kusurlarını giderip doğal görünümlü burun ortaya çıkarmaktır. Rinoplasti için hasta muayenesinin iyi yapılması ve planlama çok önemlidir. Muayene sonucuna göre operasyon tekniğine karar verilir. Burun şekline göre açık veya kapalı rinoplasti tekniği uygulanır. Aynı zamanda septoplasti ve konka hipertrofisi müdehale edilir. Operasyon öncesi fotoğraf çekimi ve bilgisayar programı yardımı ile fotoğraf üzerinde çalışma, hasta ve doktora bilgi vermesi açısından önemlidir. Sadece nefes alma problemine yönelik operasyonlar dikkatli yapılmalıdır. Yanlış yapılmış işlemler sonrası sorun düzelmediği gibi burun şeklinde bozulma olabilmektedir. Operasyon hastane şartlarında ameliyathanede yapılır. Bir veya iki saat süren operasyonun ardından hasta, bir gün hastanede yatırılıp sonra taburcu edilir. Operasyon sonrası ilk dönemde soğuk uygulama yapılması ödem ve morlukların daha az oluşması için önemlidir. Burun deliklerine silikon borular ve tampon koyulur 1-2 gün sonra çıkarılır. Burun sırtına koyulan alçı ve flaster 7 gün kalır. 7 gün sonra alçı çıkarılıp sadece flaster koyulur. 3 gün sonra da flaster çıkarılır. Toplam 10 gün burunda flaster ve alçı kalır. Ağrı, bünyeye göre değişmekle birlikte çok azdır. Operasyon sonrası burun şeklinin oluşması 1 ay kadar sürmekte, ödem ve şişlikler ilk 6 ayda %70-80 azalmaktadır. 6 ay-1 yıl arasında ise tamamen normal halini alır. Bu operasyon için merak edilen bir diğer husus ise ameliyat yaşıdır. Rinoplasti, kadınlarda 17, erkeklerde ise 18 yaşından itibaren uygun koşullar sağlandığı takdirde her zaman yapılabilir. Önce 36 Sonra Önce Sonra Hepatitler size düşündüğünüzden daha yakın olabilir! Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzm. Dr. Arzu Kılçık Hepatit… Son yıllarda adını kanser ve AIDS’den sonra en çok duyuran hastalık… Vücut sıvıları, kan ve korunmasız cinsel ilişki ile insandan insana bulaşan Hepatit; tedavi edilmezse siroz, karaciğer yetersizliği ve daha pek çok hastalığa yol açarak dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor… Sinsi bir şekilde ilerleyerek kişilerin hayatını tehdit eden Hepatit’ten aşı ile korunabileceğini belirten Özel Medline Adana Hastanesi’nden Uzm. Dr Arzu Kılçık, Hepatit hakkında tüm merak edilenleri aktarıyor. Bulaşıcı sarılık veya tıp dilinde viral hepatit, virüslerin oluşturduğu, karaciğerin yaygın iltihabi hastalığına verilen isimdir. Virüslerin dışında, ilaçlar, toksik maddeler ve alkol de hepatite neden olur. bulaştırabileceğini bilmelidir. Her 4-6 ayda bir karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır. Hepatit B, aşı ile korunabilir bir hastalıktır! Hepatit B aşısının rutin uygulanması dünyanın birçok yerinde yeni hastalıkların oluşmasını çok etkili bir biçimde önlemektedir. Ülkemizde Hepatit B aşısı, rutin bağışıklama programı içindedir. Hepatit’ten korunmak için; genel temizlik kurallarına uyulması, hepatit A ve B için aşılama, bulaşlı beden sıvılarından korunma için risk altında olanların (damar içi ilaç kullanma, dövme/piercing, güvenli olmayan cinsel ilişki) uygun önlem almaları önerilir. Hepatit nasıl bulaşır? Hepatit A, virüsü taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyveler) ağızdan alınması ile bulaşır. Bulaşmada ellerin rolü büyüktür. Virüs ellerde saatlerce canlı kalabilir. Hepatit B ve C, kan ve vücut sıvıları ile bulaşır. Buradaki temel mekanizma, virüsle bulaşmış kan ya da vücut sıvılarının, yeni bir kişinin dolaşım sistemine bulaşmasıdır. Bu nedenle diş çekimi gibi tıbbi girişimler, kan nakilleri, cinsel ilişki başlıca risk faktörlerini oluşturur. Hepatit B’de cinsel yolla bulaşma ön planda iken, Hepatit C’de kan yolu ile bulaşma ön plandadır. Unutmayalım; KORUNMAZSANIZ Hepatit size düşündüğünüzden daha da yakın olabilir! A ve B virüsleri ile oluşan bulaşıcı sarılıklar ülkemizde çok yaygındır. Türkiye’de, üniversite çağına gelmiş gençlerin %80-90’ı, Hepatit A’yı farkında olmasalar bile çocukluk çağında geçirmişlerdir. Sıklıkla görülen belirtiler; halsizlik, iştahsızlık , karın ağrısı, bulantı, cilt ve göz renginde sararma, idrar renginde koyulaşmadır. Hepatit tedavisi… Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Bazı hastaların, hastanede yatarak tedavi olmaları gerekebilir. Hastaya sindirimi kolay yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması uygundur. İstirahat önerilir. Akut hastalık genel olarak 4-6 haftada kendiliğinden iyileşir. B virüsü Hepatitinde, hasta görünürde iyileşmiş olsa bile, virüs, 6 aydan sonra hala kanda bulunmaya devam ediyorsa, hastalık kronik döneme geçmiş demektir. Bu kişiler için düzenli doktor kontrolü esastır. B ve C virüsü taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına 37 Prof. Dr. Serdar Günaydın’dan Hayat Kurtaran Girişim İngiltere’nin prestijli inovasyon ödülüne sahip Özel Medline Eskişehir Hastanesi Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serdar Günaydın, 67 yaşındaki hastasında uyguladığı girişimsel tedavi ile yeni ve başarılı bir uygulamaya daha imza attı. Son yıllarda sıkça karşılaşılmaya başlanan bir damar hastalığı olan aort anevrizması, atar damar çapının balonlaşma şeklinde genişlemesi olarak tanımlanmaktadır. Kadınlara oranla erkeklerde daha çok karşılaşılan aort anevrizmasının görülme sıklığı da yaşın ilerlemesi ile birlikte artmaktadır. Prof. Dr. Serdar Günaydın hastalık, tedavi ve başarılı ameliyat ile ilgili bilgilendiriyor; Anevrizmalar her an patlayıp kan kaybı neticesinde ölüme neden olabilir; bu tabloda, belli bir genişliği geçen veya yırtılan anevrizmalı bölgeye, kişinin hastalık geçmişi de göz önünde bulundurularak anında uygun cerrahi müdahalenin yapılması gerekiyor. Anevrizmalı damarın yapay damar ile değiştirildiği klasik ameliyatlar sonrası hasta bir haftaya yakın bir süre hastanede kalır ve ameliyat sonrasında zahmetli bir dönem geçirir. Ancak uyguladığımız girişimsel tedavi, Endovasküler Aort Anevrizması Tamiri - EVAR yöntemi ile bu konuda sorun 38 yaşayan hastaların anevrizmasını lokal anestezi eşliğinde kısa bir süre içerisinde kasıktan uygulanan kateter ile ilerletilen stent aracılığıyla tamir ediyoruz. İşlem sonrasında hasta çok daha az ağrı hissediyor ve hastayı hızlıca taburcu ediyoruz. Daha önce koroner by-pass ameliyatı yaptığımız ve karın içinde 35-40 mm’yi normal kabul ettiğimiz bir tabloda 95 mm’ye varan çok geniş bir aort anevrizması bulunan, 67 yaşında erkek hastamızı da başarı ile sonuçlanan işlemden 3 gün sonra taburcu ettik. Yüksek riskli bir hasta grubu için hayat kurtarıcı bir girişim olan EVAR, hızlı ve pratik uygulanabilirliği açısından acil cerrahinin gerektiği yırtılmış anevrizmalarda hayat kurtarıcıdır. Hasta teşhis edildiği zaman, 4 saat içinde girişime hazır hale gelinebilmektedir. Bununla beraber bu tedavide, komplikasyon ve ölüm riski klasik ameliyatlardan çok daha düşük olmaktadır. Divriği Ulu Camii Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Sivas’ın Divriği ilçesinde yer almaktadır. Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından, Dârüşşifa ise Ahmed Şah’ın eşi Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. Darüşşifa, caminin güney duvarına dayanmıştır. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında, Türkiye’den, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne aldığı ilk eser olmuştur. Darüşşifanın giriş kapısı Burada yer alan dilimli mihrap önü kubbesi, dıştan kümbete benzeyen piramit bir örtü ile örtülmüş ve dışarıdan da camiye hakim bir hale getirilmiştir. Camide sahınların hepsi birbirinden farklı yıldız tonozlarla örtülmüştür. Bu camide hem Selçukluların avlulu plan tipi, hem de Emevi plan tipini bir arada görmek mümkündür. Plan tipi ve süsleme olarak benzeri olmayan bir eserdir. Aralarında üslup birliği olmayan süslemeler birbirinden farklıdır. İki başlı kartal motifini de içeren süslemeler oldukça abartılı ve barok tarzda yapılmıştır. Batı kısmında Alaaddin Keykubat’ın arması olan çift başlı kartal ile Ahmet Şah’ın doğan armasının motifi vardır. Bugün kirişleme izleri kalmış olan ahşap hünkar mahfili, Anadolu’daki en erken örneklerden biri olarak varlığını sürdürmektedir. Eserin barok tarzda ve iri palmetlerle bezeli mihrabı da önemli bölümlerindendir. Kapıda beliren insan silüeti Caminin giriş kapısına ikindi güneşi düştüğü zaman gölgelerden oluşmuş, ayakta duran, yandan görünen bir erkek silüeti belirir. Bu silüetin önünde dikdörtgene benzer bir gölge daha oluşur. Bu gölgelerin Kur’an okuyan ve namaz kılan bir adam olduğuna inanılır. Evliya Çelebi bu eser için şöyle demiştir: “Üstad, bu camiye öyle emek sarf edip, kapı ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki, methinde diller kısır, kalem kırıktır.” Darüşşifa’nın havuzu Darüşşifa’nın merkezindeki havuzdan taşan fazla su, havuzun etrafındaki kanaldan havuzun etrafını dolaşıp daire çizerek yapıdan tahliye edilir. 39 R İ M DE F A AS ne ü ş ü l ü g “Ben öldüm, . ü d l ü g e o ölüşüm ..” . e t ş i k ı d Farklıy saf A Özdemir ÖZ Gerçek a d 1923 tarih ı Halit Özdemir A r Galatasa inde Ankara’da d un’dur. 11 Haziran oğdu. 19 ray Lises ele alan 30 yılınd lise son i’ne kayd ür a o ld s ın u s . on zama ünler ortaya koy ıf 1941 yılın ta Kaba geçti ve an Ö n şii ta d ş a toplu o mdan ka rlerinde umutsuz zdemir Asaf, Üniversit radan mezun o Erkek Lisesi’ne çısı gibi te luk ve b ld e Şiirde, ire m sonra İkti si Hukuk Fakült u. Önce İstanbu saf Fakü esi’ne g l gerek bir anlam ve g alara yönelmiştir. yin ltesi ve G irdi, dah ö deneyim a müz liliğine inanmıştı rüşün yansıtılma a le isyenlerim s r. Günü yarıda bır ri oldu ancak 19 zetecilik Enstitüsü 4 iz tarafınd müzde ının Feridun a çevirmen aktı. Tanin ve Za 7 yılında eğitimin b n m i Duma Düzağaç, Lav şiirleri bestelenm azı in ilk yazıs olarak çalıştı. Se an gazetelerinde iş n g ia tir. r ı gibi pek rubu da Yalnızlı şiirini bestelemiş 1951 yılın Uyanış dergis vet-i Fünun isim k ç , o k şiirlerin P li yapm den esin aylaşılmaz şiiri kitapların da matbaacılığa inde yayımlandı. ıştır. lenerek ı atıldı ve şarkılar kurdu. 1 da basacağı k e n d i ş ii S r Şairle 9 kurdu ve 55’te Yuvarlak anat Basımevi’n rde bulu i çeşitli M n yayımlam kendi kitapların asa Yayınları’n yönlerde an ‘ikinci kişi’ ı ı a n y pro bu isim a baş dolduran d hayata g altında davranış erinleştirdiği ve blemini, özlerini y ladı. 28 Ocak A la yaş n r c ı soyutla ak bunu umdu. 1981’de ştırdığı g amını g e r ç m e k ısralarla le ö Şiirleri g çelişmeli ştirirken, şiirlerin zlenir. e düzeni y e kısa v e oluşur. Y nel olarak dörtl oyunlu erleştirm ük ve ik oğun ve b iş ir ti r. m antık vardır. Ş iirlerinde kısa bir söyley iliklerden Yayın iş özelliğ çoğunluk olan ilişk la ile la i yılınd nmış kitapları ik yer eleşti rini, düşünceye d insanın toplumla a; ‘Bir r Kapı Ö i cilt halinde, 1 Paylaşılm gibi tem el bir dille anlatır. ayalı olarak ve ye n 982 ünde’ v az’ adıyla a S r Özde e ‘Y s a e ln v içinde d ları, duygu ve d evgi, ayrılık, ölüm mir A ızlık enle aha çok üş ve ‘To Go saf’ın 92 şiiri İn rine sunulmuştur. da izlen ünce yoğunluğu g iliz TO’ isimiy imci bir le 1964’t ce’ye çevrilmiş anlayışla e yayınla nmıştır. 40 40 Eserleri Dünya Kaçtı Sen Sen Se Gözüme (19 55), Bir Kapı Ön n (1956), ünde (1957 ), Yuvarlağın K öşeleri (196 Yumuşaklık la Nasılsın (19 r Değil (196 2), 70), Çiçekleri Ye 1), meyin (1975 ), Yalnızlık Pa y Benden So laşılmaz (19 LAVİNİA nra Mutlulu 78), k (1983) ı y a y n ü Bütün d , m i d e t s i k a m a l k kuca . . . i d e m t e y m ı r a l l ko f Asa r i m e d z Ö “Sana git me deme yec Üşüyorsu n ceketim eğim. i Günün e n güzel s al. a a Yanımda tleri bunla kal. r. Sana gitm e demey ec Gene de sen bilirs eğim. in. Yalanlar istiyorsan yalanlar İncinirsin söyleyey . Sana gitm e Ama gitm demeyeceğim, e, Lavinia . Adını giz leyeceğim Sen de b ilme, Lav inia.” (Özdemir Asaf, 195 7) im, 41 41 Hasankeyf Hasankeyf, Batman’da, Dicle Nehrinin ayırdığı tarihi bir ilçedir. Eski şehrinin tarihi, 10.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. 1981’de doğal koruma alanı ilan edilmiştir. Dicle Nehri üzerinde yer alması ve o dönemlerde ticaretin önemli bir kısmının nehir yoluyla yapılması Hasankeyf’i, ticari ve ekonomik olarak da geliştirmiştir. Hasankeyf’i 1232 yılında Artuklular’dan alan Eyyubiler, henüz bölgeye tam hakim olamadan Moğol istilasi ile karşılaşmışlardır. Eyyubiler, Moğol şokunu atlattıktan sonra 14. yüzyıl başlarından itibaren Hasankeyf’i yeniden imar etmeye başlamışlar. 1515’te Osmanlı hakimiyetine geçen bölge, 1990 yılında Batman’ın il olmasıyla ilçe olarak Batman’a bağlanmıştır. Artuklular, 1101 yılında Hasankeyf’i merkez edinip buraya yerleşerek 1232 yılına kadar hakimiyetlerini sürdürmüşlerdir. Amed’in (Diyarbakır) 1183 yılında Salahaddin Eyyubi tarafından alınıp Artuklulara vermesiyle Hasankeyf’teki Artuklular Diyarbakır’a yerleşmişlerdir. 1232 yılındaki yıkılışlarına kadar Hasankeyf’i Diyarbakır’dan yönetmişlerdir. Eyyubiler, 1232 yılında Hasankeyf’i aldıklarında, Hasankeyf imar edilmiş gelişmiş bir yerdi. 1301 yılındaki Moğol istilasından ağır darbe alan Eyyubiler, istiladan kurtulur kurtulmaz Hasankeyf’i yeniden imar etmeye başladılar. Osmanlılar bölgeyi 1515 yılında ele geçirince Hasankeyf Osmanlı hakimiyetine geçmiş oldu. Ancak, yerel yönetim Eyyubilere bırakıldı. Sultan Süleyman Camii, Kızlar Camii, Kale’deki Ulu Cami, El-Rızk Camii, İmam Abdullah Zaviyesi, Küçük Saray gibi pekçok eser Eyyubilere aittir. Osmanlılar döneminde, 16.yüzyılda şehir gelişmiş, Hasankeyf’in yönetim alanı genişlemişti. Bugünkü Batman, Siirt’in genişçe bir bölümü ile Mardin’in Midyat, Dargeçit ve Ömerli ilçeleri de Hasankeyf’e bağlanmışlardı. Ancak, 19.yüzyılın ortasında Midyat’a bağlı bir kaza konumuna çekilmiştir. Cumhuriyete kadar bu konumda devam etmiştir. 1926 yılında Gerçüş’ün ilçesi olan Hasankeyf, 1990’da Batman’ın il olmasıyla ilçe yapılarak Batman’a bağlanmıştır. 42 Hasankeyf’te bulunan tarihi eserler: Köprü: Kesin olmamakla birlikte köprünün Artuklulara ait olduğu düşünülmektedir. Kemer açıklığı dikkate alındığında Ortaçağ’da yapılan köprülerin en büyüğüdür. Köprüyü taşıyan ayaklarının dış kısımları kesme taştan yapılmıştır. Yıkılmadan günümüze kadar gelmiş olan doğudaki kemer, büyük kesme taşlarla örülmüştür. Batıdaki kemer de, kırılma noktasına kadar kesme taştan, sonra da yassı geniş tuğladan yapılmıştır. Bazı kaynakçalarda köprünün kemerinin orta kısmının ahşaptan yapılmış olduğu ve ahşap kısmın kaldırılarak, düşmanın geçmesinin engellendiği belirtilmektedir. Hasankeyf Kalesi: M.S. 363 yılında Bizanslılar, sınırlarını korumak amacıyla, Sasanilere karşı Hasankeyf’e bir kale yapmıştır. Kale tamamıyla doğal kayalardan oluşturulmuştur. Kalenin kuzeyinde kayalara oyulmuş, aslında gizli ama günümüzde yıllar içinde gerçekleşmiş yıkımlarla kısmen ortaya çıkmış iki merdivenli yol vardır. Bu yollar Dicle’den kaleye su ulaşımını sağlamak amacıyla yapılmıştır. Uzundere köyüne giden yolun üzerindeki kayalarda oyulmuş olan su yolları görülebilmektedir. Su kalenin kuzeyindeki depoya, depodan da kanallarla kalenin yapılmış olmasına rağmen, pek çok yerinde burç kalıntılarına rastlanmaktadır. Kaledeki evlerin pekçoğu oyulmuş mağaralardan oluşmaktadır. Kale kapısı: Üzerindeki kitabeden Eyyubi Sultanı tarafından yaptırılmış olduğu tespit edilmiştir. Kapının ön cephesi kesme taşlardan yapılmış olup, gerek ön cephesinde gerekse de yan cephesinde dikdörtgen levhalar üzerinde yazılar bulunmaktadır. Küçük Kale: Hasankeyf Kalesinin doğusunda yer alan yapı, zamanında darphane olarak kullanılmıştır. Artuklular ve Eyyubiler tarafından bastırılmış paraların örnekleri Mardin müzesinde teşhir edilmektedir. Kalenin içinde, evler, su havuzu, su kanalları, sarnıçlar ve mağaralar mevcuttur. Yer yer Küçük Kaleyi çevreleyen burç kalıntıları da görülmektedir. Kaledeki Ulu Cami: Cami 1325 yılında Eyyubiler tarafından yaptırılmıştır. Kilise kalıntıları üzerine inşa edilmiş olan camide giriş kapısının üzerindeki kitabeden, birbirine eklenerek yapılmış olan alanlardan caminin pekçok değişikliğe uğramış olduğu tespit edilmiştir. Sultan Süleymen Camii: Eyyubi Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Minaresi, avluya giriş kapısı ve çeşme kesme taşlardan inşa edilmiştir. En dikkat çekici kısmı olan minare, dikdörtgen şeklindedir ve her cephesinde Arapça kufi yazılar bulunmaktadır. El-Rızk Camii: Girişindeki kitabeden caminin, 811-409 tarihleri arasında Eyyubi Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Kitabede yer alan bitkisel süslemelerin içine Allah’ın 99 ismi yazılıdır. Günümüzde sadece sağlam olarak minaresi kalmıştır. Minarenin en önemli özelliği, çift merdivenli olmasıdır. Kızlar Camii: Günümüzde cami olarak kullanılan yapının yapılış tarihi ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmese de, araştırmacılar bir anıt mezar olduğu görüşünde birleşmektedirler. Kuzey cephesinde bulunan türbelerin duvarlarında bitki motifleriyle bezenmiş kufi yazıyla besmele yazılıdır. Binanın genel mimari özellikleri sebebiyle, Eyyubilere ait olduğu tahmin edilmektedir. İmam Abdullah zaviyesi: Bazı bulgular, yapının Hz.Peygamberin amcasının torunlarından İmam Abdullah’a ait olduğunu göstermektedir. Zaviyenin ayakta kalan tek bölümü kubbeli mezardır. Günümüzde Diyarbakır Müzesinde bulunan muhteşem oymalı ahşap kapı, zaviyeye ait olup orijinal haliyle günümüze ulaşabilmiş birkaç parçadan biridir. Zeynel bey türbesi: Akkoyunlular tarafından yapılmış olan türbe dıştan silindirik, içte ise sekizgen bir yapıdadır. Silindirik gövde üzerinde turkuvaz ve lacivert sırlı tuğlalarla 4 bant oluşturulmuştur. Birinci bantta “Allah”, ikinci ve üçüncü bantların baş kısmında “Ahmet” devamında “Muhammed”, son bantta da “Ali” yazmaktadır. Küçük Saray: Kayaların yontulma şekli sebebiyle dev bir kule görünümündedir.1328 yılında Eyyubiler tarafından yaptırılmıştır. Kuzey cephesindeki pencerenin üzerinde iki aslan kabartması ve bunların ortasında da kufi yazılı levhalar yer almaktadır. 43 Sizden gelenler de, esin n a ast ülin ya H Dr.T n o an e K inde nde dlin 4 tarih arafınd sayesi zi e t 01 lM mi at Öze 15/08/2 MAN ameliy bebeği a YA irilen arasu ünyay irebir d leşt yhan K ekilde zimle b yde çek ger im Re lı bir ş ikle bi herşe reniz ve eş ğlık e dü cel sa tir. Ön emeyen ne mü neliniz k a o ş sirg o t i ç s s r m k a e r geti isini e olan h e kat p layı çoyle bir o ö d ilg ızda ma v B izlere dan ım nı uz. yan ne Ha aların nuyor z için s lun. u ı k i Em ve ala imizi s ptığın . Sağo a r i m y e i g i l r il kkür ede u eçim teşe onel s şekkür Karas e s f per çok t Ari de Medline Konya H astanenize bütün personelinize Kal p Damar cerrahı Op.Dr.Mustafa K eser Beye, Kardiyoloji Uzm anı Dr.Mehmet Alpaslan Küçük Beye gösterdikler i sıcak ilgiden dola yı beni sağlıgıma kavuşturdukları için sonsuz teşekk ür ederim. saygılarım la Nusret Kara 44 Özel Medlin e Eskişehir Hastanesind e14/07/2014 tarihinde oğ Yiğit Eren Ö lum RSDEMİR ' in doğumun ve sünnetind da e ilgi ve alaka larını bizden esirgemeyen, Hastane Gen el Müdürü O AYDINLAR zan ' a Doğumu gerçekleştiren Alev Özlem Ö ZDEMİR K ARABAĞ' a Genel cerrah Tolga HÜN ER' e Hasta görevlisi Gün ne ay ÖZTÜR K ' e ve Doğum servisi person eline teşekkü r eder saygıla r sunarım. Mehmet Örs demir 5/08/ 20 Antaly 14 tarihind e kalp a Has t v beyin müda anesine mü e koroner a r h njiy aa şahsım al ın acil esiyle hayat cat ettim. U o istemiyle uygula i riski Medlin bypas z.Dr.M m n s cerrah dı. 06/08/2 ameliyatın in yüksek o ehmet DOĞ e a R is ld 0 Anest i ekibinden 14 sabah s girmem ger uğu tesbiti U ezi ve a O e a k p t t . Dr.Ö iği o 09'd Re hayat a yeni animasyon zgür AKKA a çok değer nayı d Y li U A operas e yonda n dönüş ope z.Dr.S.Haka ve Op.Dr.O kalp damar zan ER rasyon kadar n DEM destek D b u o İ yaşam ilgi, lojistik lan yardım m başarı il R tarafında EM ile e de n cı ı iletiyo mın mimar stek, emek konumund sonlandırıld rum. B larına ve hijy a en a ı. Bu z en ço u üst dü zeyde anlamda,M k ve kucak liğimle ilgil kurmay gru e oluşun dolusu olduğu p nen ye EDLİN u n m ş E basar sürede ya yoğun bakı 'nin kurum ükranlarım i ak m şa ı sa ediyor buradan b dığım tüm dan başlay l altyapı ki um ir a m g hemşi . İsmen be kere daha erçeklerde a n ve taburcu liğinin memn relerenladım lirleye un m s arkad . aşlara ağlık person ediğim ban iyetimi bel Altına i a r elineiletiyo ve unu t e e m rek te eği tem ru tt çıkard m. Hakları uysam özü izlik grupl geçen bayan şekkür nı ar ın r ,b Cema ız. SONSUZ affetsinler. dileyerek te ında çalışa ay l Ceng ş n iz Gür TEŞEKKÜ Beni yaşaya ekkürlerim i RLER. kan bileceğ Sizleri im unutm bir üst tu r ayaca ğım. a Medline Konya Ha doktorla rından S stanesi n SEDAT SEVEN b e gösterdiğ yin kendim için i ça kendilerin balardan dolay ı e ve cerra çalışanla hi servis i rından E MİNE A SENA Ö R I, ZİŞ, İSM YILDIRI AİL M, ALİ B U DİLEK SAĞDIÇ LUT çalışan p ve tüm ersonel a r k a daşlara çok teşek kür eder im . Fatma E dizer Medline K onya H 03-07-20 14 tarihin astanenize de Beyşeh olarak gir ir’den acil iş yaptım uzman do Alpaslan ktor M. KÜÇÜK, a n ji y o y a esnasında aldi. Anjio gösterdikle alakaların r i il gi ve dan dolay ı kendisin ayrıca yo e ekibine ğun bakım da o gün nöbetci ola aksam n ibrahim 24de ayr nöbetciye ılan hasta bak ıcıya hast temizlik v a nenizin e ilgisine t esekkür e d erim. Mustafa A kçay, nde anesi 'ın by t s a eH R edlin zan ACA sinde M a y a l er Anta erim Ran y süreç iç evli ped gör -7 a kayın olduğu 6 ervisinde imet s s pas diyoloji üzlü den N kar eterleriniz n güler y yı sekr ĞLU'nu dan dola de LUO avrın bölüm OKU ım sever t arım. O emşire ve yard lerimi sun rımıza, h unuz ür tor rla r teşekk üm dokto ellikle dok ye, sekrete t z e ö i l görev onelimize r. Özgür B personele e p rs TEŞ, D ve tüm narız. Ş’e il A z su İsma tma ATE kürlerimi e k zen Fa z teşe n Er sonsu Ramaza Ortop edist O ameli pr.Dr yat ek . Meh ibine Tuna , Anes met Ertuğr Özgeç u tezi ek -Dr.Le bizden ibi Dr l ve v e n y . t Bi ard Ay Doğu m Uz ımlarını es lir’e , Hasta ber irgem nede manla e Dr.Ar slan K rı Dr.Alev Ö yen Kadın Tökm abuk .Ö.Ka eci rabağ , KBB , Kardiyolo çuoğlu - D – r.Özg g Dr.A uzma ü r nı Dr Gamz l i R ıza A .Ali eO ltunsu kaldığ nar Başar Şişman’a, Başhe ’ya angil’ ımız H e, Am mşire Sibel B astan e e i 4 n . k g at Ser liyat sonra ül ve 4 Tülay vi sı .kat H Hanım emşir s Sorumlus a , e Z u yardı ler aman mcı zama ine, Sekrete n sağ Özlem olan Doğu lık eki r mhan Gür’e bine Altun e Soru , Acil su’ya m S o l u r u Y s u mlu enid İşçi’ye ve ism oğan Soru su Burcu Medli mlusu ini sa ne E yama dığım İsmigül Hasta skişehir Ha ız a nede S stanes dedirt i’nde “ ncak ağlık ecek ş Hizm İşte Ö eki Yönet e ici,Do lde istekli-ö ti böyle ver zel ktor, zver ilir” Sekret er veY Hemşire, R ili olarak ça ardım l öntge yapan n göre ışan cı Per kişiler s v o l n i ler olarak el e minn ATACA A olarak gör i, et ve ş ev İLESİ Zeyn ük bi ep – F aik - M ranlarımız reyleri ı suna erve rız Büşra ATAC . A edline Aydın M ameliyatı ,yengemin ğumuz e d in s e n oldu Hasta tanışmış uz sırasında yşe Hanım'a sons A yöneticiniz r ediyoruz. Bizleri laşık 20 teşekkü ığımız yak eden d l a k e d iz hastanen ca her gün ziyaret k tek un y o arı te b n ü g tüm odal uğumuz il ğ e d i iz sadece b n çok ihtiyaç duyd e ke üv dolaşara z, tatlıdil, hoşgör ü en y r d e r l e gü izl verliğini b öyle pozitif e s ım d r a b y tanede sizleri yen ; has esirgeme ile çalıştığınız için i c . bir yöneti istiyorum kutlamak eçkin Funda S 03.07.2014 ta karın ağrısı şikayeti ile Medline Eskrihişeinhirde H Giriş kattaki hasta Kastanenize başvurdum. Nagehan Şanlı H abul bankosundaki olduğumu görünce özel siganım zor durumda olmama ragmen sıra beorkletalı banka çalışanı yönlendirmeden güler yüzlü tmeden vezneye şekilde işlemimi gerçekleştirm ve yardımsever bir gerekli tahlil ve işlemler iştir. Daha sonar da ilgiyle yardımcı olmuştur.İiçin de aynı destek ve vesileyle teşekkür etmeyi lgbirili personelinize bu Hastane gibi stresli bir borç bilirim. güleryüzlü ve anlayışlı pe ortamda böyle kurumunuza da teşekkürsor nel istihdam eden Gizem Aydınetmek isterim. 45 Vitamin Kürü • 2 adet kivi • 1 adet salatalık • 1 adet portakal • 1 adet greyfurt • 1 sap nane. Kivi, portakal ve greyfurtun kabuklarını soyup, blender ile suyunu sıkın. Daha sonra salatalığın suyunu sıkıp hepsini bir bardak içinde karıştırın. İçerisine birkaç parça buz ekleyip servis edin. Her gün içebileceğiniz enerji veren harika bir karışım. Nar Kürü 300 ml soya sütü, • 1/2 orta boy nar, • 1 tk üzüm çekirdeği • 2 adet ceviz Soya sütü, ceviz ve üzüm çekirdeğini blendır yardımıyla homojenize edin. Nar suyunu karışıma ekleyin. E ve C vitamininden zengin bu karışım ile enerjinizi arttırın. Afiyet olsun. Yeşil Enerji • 4 adet yeşil elma • 1 adet salatalık • 10 adet taze fasulye • 4-5 dal fesleğen • 1 adet yeşil limonun sıkılmış suyu • Yarım limonun sıkılmış suyu • 2-4 adet buz ELMALARI dörde bölüp çekirdek yataklarını çıkarın. Sebze ve meyveleri ayrı ayrı katı meyve sıkacağından geçirip, derin bir kapta hepsini karıştırın. Üzerine yeşil limon suyu, limon suyu ve buz ekleyip, yeniden karıştırın. Dilediğiniz şekilde süsleyip servis yapın. ENERJİ VEREN KARIŞIMLAR 46 Bütün hastanelerimizde Nöroloji bölümlerimizle hizmetinizdeyiz. Nuri İyem Türk resim sanatının en büyük ustalarından biri olan Nuri İyem, 1915 yılında İstanbul‘da doğmuştur. Resme küçük yaşlarda duvarlara kömür kalemle yaptığı çizimlerle başladı. Nazmi Ziya, Hikmet Onat, Çallı ve Levy’nin öğrencisi olan genç ressam, aynı zamanda akademi hocalarının fikirlerinden yararlanmıştır. Sanat Tarihi, Estetik ve Mitoloji dersleri veren Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, açmış olduğu geniş ufukla entellektüel kimliğini bulmuştur. Akademideki öğrenimini bitirdikten ve askerlik görevini de tamamladıktan sonra, 1940 yılında, ilk mezunu olacağı yeni açılan yüksek bölümününe, Akademi’ye girdi. Nuri İyem, Avni Arbaş, Selim Turan, Fethi Karakaş, Mümtaz Yener, Turgut Atalay, Haşmet Akal, Ferruh Başağa ve Agop Arad gibi 20’li yaşlardaki bir grup genç sanatçı, biraraya gelerek bir sergi açtılar. Bu etkinliğin ardından Yeniler adı altında birleşen sanatçılar, bir sanatçı olarak varolmanın yolunu, sanat anlayışları ve toplum gerçekleri arasında bir 48 orta yol çizerek bulmaya çalıştılar. Halkın arasına girmek, onların düşünce ve yaşayışlarını paylaşarak sanatsal üretimlerini gerçekleştirmek amacını taşıyan sanatçılar, İkinci Dünya Savaşı’nın bunalımlı ortamında sanatlarına toplumsal gerçekçi bir yön vermişlerdir. Nuri İyem, Sanatı topluma empoze etmekten çok, toplumun içinden çıkan bir sanat anlayışını benimseyen sanatçı, Anadolu halkına sanatı sevdirmek için tüm benliğiyle uğraşmıştır. 1950’li yıllarda soyut anlayışta eserler veren İyem, 1960’larda figüratif resme geri dönmüş, Anadolu insanını, onların yaşamını, iç dünyasını, köyden kente göç edenleri ve gecekondu yaşamını anlatmıştır. Bereketli topraklarıyla ve medeniyetler doğuran özelliğiyle Anadolu’yu bir kadın olarak tanımlayıp, ürettiği kadın portrelerinde, bir parçası olduğumuz toplumu tüm gerçekliğiyle yansıtmıştır. 19 Haziran 2005 yılında hayatını kaybetmiştir. 49 Kitap, Müzik, Film FERAHFEZA Romantik Aşk Ve İsyan Duygusunun Harmanlandığı Bir Kaçış Hikayesi... Baskıcı babası Raif ve arkadaşı Kısmet’le Tuzla tersane bölgesinde tedarikçi olarak çalışan Ali, 20 yaşında hayalci bir gençtir. Bir gece şehri başka bir açıdan görmek için bir kulenin tepesine tırmanır. Çevreye bakınırken bir gemi grafitisi gören Ali bunun çok önemli bir işaret olduğuna inanır. NÜKHET DURU SAHNEDE Nükhet Duru, 19 Eylül 2005 gecesi Atatürk Kültür Merkezi’nde, kırk kişilik orkestra ve altmış kişilik Surp Vartanants Korosu eşliğinde dinleyenlerin hafızalarına mıh gibi çakılı kalacak olan muhteşem bir konser verdi. Konser gecesinde seslendirilen; “Harp ve Sulh”, “Güneş Gibi”, “Canım Yandı”, “Bir Nefes Gibi”, “Gerisi Vız Gelir”, “İstanbul İstanbul”, “Anılar”, “Cambaz” gibi dinleyince tüylerimizi diken diken eden birbirinden hit parçalar Nükhet Duru “Sahnede” albümünde toplanmış. Nükhet Duru klasiklerini dinlemek ve yeniden sahne performansına hayran kalmak için Nükhet Duru “Sahnede” albümü sizleri bekliyor. 50 Ustam ve Ben / Elif Şafak Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafak’ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet… Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar... Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi… Çocuklar İçin Resimli Büyük Sözlük Okulöncesi çocuklar için eğlenceli bir kaynak kitap… 1000 sözcük ve resimden oluşan bu kitabı çocuğunuzla birlikte okurken, gördükleri hakkında onu konuşmaya yönlendirin. Böylece hem anlatım becerisini geliştirmesini, hem de kolay ve zevkli bir şekilde yeni sözcükler öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Ay Işığı Sokağı / Stefan Zweig 20. yüzyıl Alman Dili Edebiyatı’nın ünlü yazarlarından Stefan Zweig’ın bu eseri “Ay Işığı Sokağı”, “Lyon’da Düğün”, “Acaba o muydu?”, “Prater’de İlkyaz” gibi en seçme öyküleri içermektedir. Zweig, erişilmez bir öykü ustasıdır. Son satırına kadar sürükleyici olan öykülerinde; insan ruhunun sonsuz derinliklerine iner, duyguların inişli çıkışlı değişimini ustalıkla yansıtır, büyüleyici anlatımıyla okurun dikkatini hep canlı tutar. “Kültürlerin, ulusların ve düşüncelerin birbirleriyle uzlaşmasına, yaşamım boyunca hümanizmin aracılık etmesini hep hedefledim” diyen Zweig, huzursuz başlayan yüzyılımızda da bu düşüncesiyle bize rehber oluyor. 51 Anadolu’da yazılmış ilk Türkçe Cerrahi Yazmaları ALA’İM-İ CERRAHİN Bilimsel eserlerin Türkçe olarak yazılması, 14.yüzyılın sonlarında başlamış ve sonraki yüzyıllarda da devam etmiştir. 1308 yılından sonra Anadolu’da ortaya çıkan beylikler döneminde ve devamı olan Osmanlılar döneminde yazılmış pekçok tıbbi eser arasında cerrahnameler de vardır. 52 Bilimsel eserlerin Türkçe olarak yazılması, 14.yüzyılın sonlarında başlamış ve sonraki yüzyıllarda da devam etmiştir. 1308 yılından sonra Anadolu’da ortaya çıkan beylikler döneminde ve devamı olan Osmanlılar döneminde yazılmış pekçok tıbbi eser arasında cerrahnameler de vardır. 15. yüzyılın sonu ve 16.yüzyılın başına ait Türkçe yazılmış bir monografidir. Bilinen 7 nüsha; Hekimoğlu, Gotha, Ali Emiri nüshaları ile Manisa İl Halk kütüphanesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde’deki nüshalardır. Süleymaniye Kütüphanesindeki, en eski nüsha olan Hekimoğlu nüshasının ilk varağında “Cerrah-name” yazısı vardır. Yunanca ve Süryanice olarak yazılan bir eserden çevrilmiştir. Eser sadece çeviri olmakla kalmayıp, cerrah İbrahim’in tıpla ilgili pekçok eklemeleri de vardır. Eserde; Eflatun, Galien, Hipokrat, İbni Sina, Akşemseddin gibi ünlü hekimlerin görüş ve tedavi yöntemleri de yer almaktadır. Alaim-i Cerrahin’in en dikkat çekici özelliği, ateşli silahlarla meydana gelen yaralanmalara ve 15.yüzyılda Avrupa’sında yayılmış olan Frengi hastalığına ilk defa değinmesidir. “Frenk uyuzu” adıyla özel bir bölümde ele alınmış ve belirtileri ile tedavi yöntemleri açıklanmıştır. Ateşli silahlar sebebiyle olan yaralanmalara ve tedavi yöntemlerine Avrupalı cerrahlardan önce yazılı bir eserde ayrı bir bölüm açmış olması bu eserin önemini daha da arttırmaktadır. Eserin bazı kısımlarında yer alan, “teşrihte görülmüştür” ifadesi otopsi yapıldığına işaret etmektedir. Alaim-i Cerrahin, yazıldığı dönemin dil ve kültür özelliklerini yansıtması, Türkçenin kelime hazinesini göstermesi, tıbbi terimlerin zenginliği, hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaç terkiplerindeki çeşitli bitkilerin isimlerinin yer alıyor olması bakımından dikkat çekmektedir. 22 bölümden oluşmuş olan bu cerrahi tıp eserinde konu başlıkları şöyledir: 11. bölüm; Şarbon, dolama ilaç ve teadvileri 1. bölüm; Taze yaralar ve tedavileri 2. bölüm; Baştan ayağa kadar bütün kırıkların 12. bölüm; Anatomi tedavileri 13. bölüm; Damarlar ve damardan kan alma 3. bölüm; Baştan ayağa kadar bütün çıkıkların 14. bölüm; Yakılar tedavileri 15. bölüm; Merhemler 4. bölüm; Ok ve tüfek yaralanmaları ve bunların tedavisi için gereken ilaçlar 16. bölüm; Yağlar ve yağ çıkarma yöntemleri 5. bölüm; Kırık ve burkulmayla ilgili ilaçlar 17. bölüm; Bütün terkipler 6. bölüm; Fıtık ve tedavisi 18. bölüm; Haplar 7. bölüm; Apse ve tedavisi 19. bölüm; Fitiller 8. bölüm; Yılancık hastalığı ve tedavisi 20. bölüm; Tabletler, ağız ve diş ilaçları ile gargaralar 9. bölüm; Deşilmiş yılancıklar, urlar ve ilaçları 10. bölüm; Kemirici (kangren, kanser gibi) yaraların tedavileri 21. bölüm; Lavmanlar, müshiller ve macunlar 22. bölüm; Frenginin belirtisi ve tedavisi. Kaynakça: Turkish Studies, vol.6, 2011w 53 Dünyada ve Türkiye’de yüzmenin tarihçesi Yüzme sporunun nasıl ortaya çıktığı ve insanın yüzmeyle ne zaman karşılaştığı bilinmemektedir. Çünkü M.Ö 9000’lı yıllarda yüzme, bir ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Orta Asya’ya göç etmeden önce Türklerin oradaki göl ve nehirlerde yüzdükleri bilinmektedir. Londra’da bulunan British Museum’da bulunan kabartmalarda Uygur Türklerinin bugünkü kulaç stilleri ve Asur savaşçılarının düşmanlarından kaçmak için yüzerek nehirleri geçtikleri Asur kabartmalarında görülmektedir. Hun Türkleri’nin de yüzme ve kürek sporları yaptıkları tarihi belgelerde görülmektedir. Osmanlı kültüründe özellikle İstanbul ve İzmir olmak üzere bazı büyük şehirlerimizin kıyılarında kurulan ahşap deniz hamamlarının yüzme sporunun sevilip, yerleşmesinde önemli rolü olmuştur. Yakın tarihimizde yüzme sporu, 1828 yılında ilk açık hava havuzunun Liverpool’da açılmasıyla başlamıştır. Ardından 1846 yılında Avustralya’da yarışlar düzenlenmiş, 1882 yılından sonra da çeşitli Avrupa ülkelerinde yüzme federasyonları kurulmuştur. Amerika’da yüzmenin örgütlü bir spora dönüşmesi, 1882 yılında amatör Spor Birliğinin (AAU) kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Olimpiyat oyunları ile, olimpiyatlarda yüzme sporu yarışlarına da yer verilmeye başlanmıştır. İlk zamanlar yarışmalara sadece erkekler katılırken, 1912 yılında kadın yüzücüler 54 de olimpiyat yüzme yarışlarına katılmaya başlamıştır. Türkiye’ de ilk yarış, 15 Eylül 1923 yılında Büyükada’da yapılmıştır. Aynı yıllarda kurulan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, yüzmenin daha disiplinli olarak yapılmasını sağlamıştır. 1931’de Türkiye’de ilk yüzme havuzu olan, 25x50 m boyutlarındaki İstanbul Büyükdere Yüzme Havuzu ve İzmir Karşıyaka Spor Kulübü yüzme şubesi açılmıştır. Büyükdere havuzunda Galatasaray ile başlayan yüzme çalışmaları Fenerbahçe, Ortaköy, Vefa, Beykoz kulüplerinin de eklenmesiyle yaygınlaşmıştır. 1942 yılında Ortaköy’de inşa edilen ilk modern yüzme havuzu açılmıştır. Türkiye’de ve dünyada yaygınlaşan yüzme; 50, 100, 200, 400 800, 1500 m’lik havuzlarda yapılmaktadır. Günümüzde, açık ve kapalı yüzme havuzları sayesinde yaz kış yüzme sporu yapılabilmektedir. Yüzme stilleri: 1 1 Serbest stil 2 4 Kurbağalama 3 Kelebek 3 Sırtüstü 5 Karışık Yüzmenin faydaları: 5 Dayanıklılık ve esnekliği geliştirir. Adaleleri geliştirir ve denge sağlar. 2 Kalbi güçlendirir. 4 Dolaşımı düzenler. Kilo kontrolü sağlar. 7 8 6 Stres ve gerilimi azaltır. Eklem iltihabı gibi hastalıklarda, eklem ve bağları daha az zorladığından önerilen bir egzersizdir. 1 saat yüzme ortalama 500 kalori harcatır. 9 Enerji verir. 10 Kas güçlendirir. 55 Anlaşmalı Kurumlar Tablosu Anlaşmalı Kurum Bankalar AKBANK T.A.Ş. MENSUPLARI TEKAÜT SANDIĞI VAKFI ESBANK-ESKİŞEHİR BANKASI T.A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL SİGORTA SANDIĞI VAKFI T.C. ZİRAAT BANKASI & T.HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM SANDIĞI VAKFI TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O. MEMUR VE HİZMETLİLERİ EMEKLİ VE SAĞLIK YARDIM SANDIĞI VAKFI Antalya Aydın Eskişehir √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Konya √ √ √ √ √ √ Anlaşmalı Kurum Özel Sigortalar AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AKSİGORTA A.Ş. ALLIANZ SİGORTA A.Ş. AMERICAN LIFE HvORTA A.Ş. ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ ANKARA SİGORTA A.Ş. AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AXA SİGORTA A.Ş. BNP PARIBAS CARDIF EMEKLİLİK A.Ş. CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. COMPUGROUP MEDİCAL BİLGİ SİSTEMLERİ A.Ş. (CGM/PROMED) DEMİR HAYAT SİGORTA A.Ş. ERGO SİGORTA A.Ş. EUREKO SİGORTA A.Ş. GARANTİ EMEKLİLİK ve A.Ş. GROUPAMA SİGORTA A.Ş. GÜNEŞ SİGORTA A.Ş. HALK SİGORTA A.Ş. MAPFRE GENEL SİGORTA A.Ş. METLIFE EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. RAY SİGORTA A.Ş. YAPI KREDİ SİGORTA A.Ş. ZİRAAT SİGORTA √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar ADAC AGIS SAĞLIK DESTEK HİZMETLERİ TİC. LTD. ŞTİ. AIG SİGORTA A.Ş& AIG SİGORTA HSBC ACİL TEDAVİ SİGORTASI ALLFINA DANIŞMANLIK REKLAM PAZARLAMA TİC. LTD. ŞTİ. ALLIANZ GLOBAL ASSISTANCE INTERNATIONAL AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş AXA PPP & AXA ASSISTANCE BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ BANK ASYA PLATİNUM CARD & BANK ASYA CLASSIC CARD BANK ASYA TUSCON KART BENEFİT CARD BENEFİT GLOBAL AIG CARD CASTROL DOSTELİ CARD CEGA MEDICAL ASSISTANCE DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ 56 √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Anlaşmalı Kurumlar Tablosu Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ & FORTİS BANK CARD DUBAİ STARR SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI EURO-CENTER YEREL YARDIM HİZ. LTD. ŞTİ. EUROCROSS (HOLLANDA) EUROCROSS BULGARIA EUROP ASSISTANCE FIRST ASSIST AVRUPA FIRST ASSIST ÖZEL SAĞLIK HİZM.TİC.LTD.ŞTİ. GÜNEŞ SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI GVA HALK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI HIZIR INTERNATIONAL ASSISTANCE ING EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI INTER PARTNER ASSISTANCE (IPA) INTER PARTNER ASSISTANCE YARDIM VE DESTEK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ. IPA CARD IPA PRİVİLEGE CARD IŞIK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI KALİPTUS MEDİKAL ORGANİZASYON ÖZEL SAĞLIK ARACILIK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ. KORU SİGORTA LİFE PARTNER CARD MARM ASSISTANCE MEDICAL CLAIMS INTERNATIONAL (SPAIN) METLİFE EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI METRO TURİZM SEYAHAT ORGANİZASYON A.Ş. MONDIAL ASSISTANCE (RUS) MONDIAL ASSISTANCE (SAT YARDIM VE DESTEK HİZ.A.Ş.) ÖZEL MARİNA SAĞ.HİZ.LTD.ŞTİ. QBE RBK ASSISTANCE REMED ASSISTANCE RETAS ASSISTANCE SBN SİGORTA & BOĞAZİÇİ BROKERLIK SBN SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI SBN ŞEKER HAYAT PROJESİ S.O.S INTERNATIONAL S.O.S INTERNATIONAL AMBULANS SERVİSİ A.Ş. TAS ÖZEL SAĞLIK LTD. ŞTİ. TMS SAĞLIK HİZMETLERİ TURZ.SAN.TIC.LTD.ŞTİ. TUR ASSIST YARDIM VE SERVİS LTD.ŞTİ. TURİNS SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI TÜRK NİPPON SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI TÜRKASSISTCARD TÜRKİYE EKONOMİ BANKASI VANBREDA INTERNATIONAL VIP HAYAT CARD Antalya Aydın Eskişehir Konya √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ 57 Anlaşmalı Kurumlar Listesi ADANA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, CEYHAN TİCARET ODASI, SAYDES (Sağlık Yardımlaşma, Dayanışma ve Biriktime Sandığı), ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL SİGORTA SANDIĞI VAKFI, FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, T.C MERKEZ BANKASI A.Ş, TÜRKİYE İŞ BANKASI, T.C. ZİRAAT BANKASI & HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM, SANDIĞI VAKFI, TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) AYDIN ADANA ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, COCA COLA İÇECEK ÜRETİM A.Ş. ÇINAR TERAPİ ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ İNŞ.OTOMOTİV TUR. BİLG.LTD.ŞTİ. ÇOCUK KALBİ KREŞ (GBE LTD. ŞTİ.), EMİNEL SEBZE, MEYVE GIDA AMBALAJ İNŞ.EMLAK TURİZM TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ. ESASLI GRUP GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. FETHİ BAYÇIN HUZUREVİ, FRESENIUS SAĞLIK HİZ. A.Ş. / ÖZEL TATİL DİY.MER.ŞUB. (FMC), HİPEROX ÖZEL AYAK SAĞLIĞI VE ZOR YARA HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİ MERKEZİ, İL BANK ANTALYA, İL DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ, MASS ARITMA SİSTEMLERİ İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş. MCN ORGANİZASYON, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, REALTY WORLD NEVA GAYR.HİZ.ARAÇ KİR.TUR.İNŞ.SAN.TİC.A.Ş. SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, TC. MURATPAŞA BELEDİYESİ, TÜRK HAVA YOLLARI A.Ş & TGS YER HİZ.A.Ş. TÜRK TELEKOM SAĞLIK & SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU KONYA AKILLI MİNİKLER KREŞ VE ANAOKULLARI, AKŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ANA JET ÜSSÜ KOMUTANLIĞI ARAS KARGO A.Ş. ARIK BEY TEKSTİL ENERJİ VE SİNAİ YATIRIMLAR A.Ş. ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, BAHRİ BAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ, BAŞAK TENEKE A.Ş. BEMBİR-SEN (BELEDİYE VE ÖZEL İDARE ÇALIŞANLARI BİRLİĞİ SENDİKASI) BEYŞEHİR BELEDİYESİ, BEYŞEHİR SİLAH SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ (BEYSİSAD), BİRLEŞİK KAMU İŞ KONFEDERASYONU ve EĞİTİM İŞ, BOTA SAĞLIK MED.SAN. VE İNŞ.TİC.LTD.ŞTİ.(ÖZEL BİNKONUT TIP MERKEZİ), BÜYÜK HEKİMOĞULLARI GIDA SAN. VE TİC.A.Ş. BY SPORT, EKO GRUP ORTAK SAĞLIK İŞ GÜVENLİĞİ MERKEZİ, EREĞLİ ŞEKER FABRİKASI, FİT SPOR MERKEZİ, GENEL-İŞ SENDİKASI, HİDROKON KONYA, HUĞLU AV TÜFEKLERİ KOOPERATİFİ, ILGIN ŞEKER FABRİKASI, İTTİFAK HOLDİNG, KARATAY ZİRAAT ODASI, KONYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ, KONYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA İL VE İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA MAKRO MARKET A.Ş. KONYA MİNİBÜSCÜLER VE UMUM SERVİS ARAÇLARI ESNAF ODASI BAŞKANLIĞI, KONYA ÖZEL GÜNDOĞDU KOLEJİ, KONYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, KONYA TED KOLEJİ, KONYA TİCARET ODASI, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), OKYANUS TAAHHÜT A.Ş. (DEDEMAN KONYA OTELİ), OVA UN, ÖZEL BAŞAK KOLEJİ, ÖZEL DİLTAŞ EĞİTİM KURUMLARI, POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, SEYDİŞEHİR ADLİYESİ, SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C. ADALET BAKANLIĞI BEYŞEHİR ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI ÇUMRA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI KONYA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, TÜRK TELEKOM SAĞLIK ve SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-İŞ KONYA TEMSİLCİLİĞİ, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU, ZORLU ŞİRKETLER GRUBU 58 ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ARAS KARGO A.Ş. AYDIN ANEMON OTEL,AYDINAYMELEKDERNEĞİ,AYDINBAHÇEŞEHİRKOLEJİ,AYDINBAŞAKKOLEJİ (BAŞAK EĞİTİM HİZ. TİC. A.Ş.), AYDIN ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN DEFTERDARLIĞI, AYDIN DEMİR MADENİ EŞYA TESVİYECİ VE SIHHI TESİSATÇILAR ODASI, AYDIN DOĞA KOLEJİ, AYDIN ECZACI ODASI, AYDIN ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ, AYDIN İL AFET VE ACİL DURUM MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MÜFTÜLÜĞÜ, AYDIN İL ÖZEL İDARE, AYDIN JANTSA JANT SANAYİ VE TİC. A.Ş. AYDIN KARPUZLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN KARPUZLU KAYMAKAMLIĞI, AYDIN KOSGEB HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN KÖŞK BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN SANAYİ ODASI, AYDIN SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, AYDIN TİCARET BORSASI, AYDINSPOR 1923, BAYINDIR MEMUR SEN, BEM BİR SEN AYDIN İL BAŞKANLIĞI, BÜRO MEMUR SEN, İSABEYLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI, KALTUN MADENCİLİK TİC. A.Ş.(AYDIN), MAREN MARAŞ ELEK.ÜRT.SAN.ve TİC.A.Ş. MB HOLDING, MEDLIFE ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), ÖZEL SAYDAM TIP MERKEZİ(SAYDAM MED ÖZEL SAĞ.HİZ.LTD. ŞTİ.), POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C. AYDIN BAROSU, T.C. AYDIN TİCARET ODASI, TEMELLER MOBİLYA, TÜRK TELEKOM SAĞLIK ve SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-AMERİKAN DERNEĞİ AYDIN KOLEJİ(TAD KOLEJİ), TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU ESKİŞEHİR ALP HAVACILIK SAN. VE TİC. A.Ş. ARÇELİK A.Ş. ARSLAN KALIP MAK. PLASTİK ve METAL SAN. DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. BATTALGAZİ SULAMA BİRLİĞİ, BOYPLAST BOYA VE PLASTİK MALZ. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. ESKİŞEHİR BERBERLER VE KUAFÖRLER ODASI, ESKİŞEHİR BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI, ESKİŞEHİR EMLAK KOMİSYONCULAR ODASI, ESKİŞEHİR GAZETECİLER CEMİYETİ, ESKİŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI, ESKİŞEHİR İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR KUYUMCULAR ODASI, ESKİŞEHİR MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI, ESKİŞEHİR MARANGOZLAR VE MOBİLYACILAR ODASI, ESKİŞEHİR MİMARLAR ODASI, ESKİŞEHİR MOBİLYACILAR KOOPERATİFİ, ESKİŞEHİR SERBEST MUHASEBECİLER MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, ESKİŞEHİR SÖĞÜTLÜLER KÜLTÜR VE SOSYAL DAYANIŞMA DERNEĞİ, ESKİŞEHİR ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASI ESKİŞEHİR-BİLECİK ECZANE TEKNİSYENLERİ DERNEĞİ, ESKİŞEHİR-KÜTAHYABİLECİK DİŞ HEKİMLERİ ODASI, HEKİM CAN ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ, MALİYE KÜLTÜR EĞİTİM VE SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), PAŞABAHÇE ESKİŞEHİR CAM SAN. VE TİC. A.Ş. POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, S.S. DEMİR EMEK TÜKETİM KOOPERATİFİ (DETKO), S.S. ESKİŞEHİR DEMİRYOL İŞ SEN. MENS. TÜK. KOOP. (EDİ-KOOP), S.S. ESTEL TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. GES-İŞ TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. OSMANGAZİLİLER TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. ÜNİVERİSTELİLER TÜKETİM KOOPERATİFİ (ÜNKOOP), S.S. YENİKENT İŞLETME TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S.ÖZEL TÜKETİM KOOPERATİFİ, SABLON WELNESS CLUB ABC Grup Yapı Mağz. Turz. San. ve Tic. A.Ş. Anlaşmalı kurumlar listesinin en güncel halini www.medlinehastaneleri.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. 59 60