Dergimizi PDF olarak`da görüntüleyebilirsiniz.

Transkript

Dergimizi PDF olarak`da görüntüleyebilirsiniz.
MEDLINE SAĞLIK GRUBU ÜCRETSİZ SÜRELİ YAYINIDIR.
SAYI: 4
YAZDAN
SONBAHARA
GEÇERKEN
DİYABETLE
YAŞAM
Londra’ya Gidiyoruz!
Gebelik Şekeri,
Bebeğinizi
Tehdit Ediyor!
Editör’den
Gürkan Ergenekon
Medline Sa€l›k Grubu CEO
“Toplum sağlığını korumak ve bu
anlamda bilinç yaratabilmek için
üstün çabalar gösteriyoruz.”
Hastanemizin Değerli Ziyaretçileri,
Sıcak yaz günlerinin ardından serinleyen hava, sonbahar ve ardından da kış mevsiminin gelişini
müjdelerken, mevsim geçişlerindeki ısı değişiklikleri soğuk algınlığı gibi bazı rahatsızlıkların
artışına sebep olur. Oysa sonbaharda bağışıklık sistemini güçlendirmek, mevsimsel hastalıkları
tedavi etmekten daha kolaydır. Bağışıklık sistemini güçlendirmek, vücudu enfeksiyonlara ve
dış uyaranlara karşı korumak için ise bir takım önlemler almak gerekir.
Toplum sağlığını korumak ve bu anlamda bilinç
yaratabilmek için üstün çabalar gösteren Medline Sağlık
Grubu olarak; hastanelerimize başvuran kişilere daha
yakın olabilmek ve güncel sağlık konuları hakkında
bilgiler paylaşabilmek için dergimizin dördüncü sayısını
hazırladık.
Bu anlamda hastanelerimizde gerçekleştirilen başarılı
operasyonlar ve hastalarımızın bizlerle ilgili görüşlerine
de bu sayımızda yer verdik. Umarız doktorlarımızın
toplum sağlığını bilinçlendirme misyonu doğrultusunda
hazırladıkları yazıları dikkatle okur, ihtiyacınız olan
bilgilere ulaşırsınız.
Dergimizin dördüncü sayısında; sonbaharda sıklıkla
karşılaşılan sağlık problemlerini ve bu rahatsızlıklara
karşı alınması gereken önlemleri paylaştık. Ayrıca
varisten kasık fıtığına, kalça-diz protezinden gebelik
şekerine kadar toplumda oldukça sık karşılaşılan
rahatsızlıklar ile ilgili tüm merak edilenleri uzman
doktorlarımızın görüşleri doğrultusunda aktardık.
Dergimizin
dileğiyle...
dördüncü
sayısını
keyifle
okumanız
Sayg›lar›mla,
Gürkan Ergenekon
Medline Sa€l›k Grubu CEO
Tıp alanındaki en son gelişmeleri yakından takip ederek
hastalıklarla mücadele eden doktorlarımız ile bu zaman
zarfında da hastalarımızı sağlıklarına kavuşturarak
taburcu ettik.
‹mtiyaz Sahibi
BSK Sa€l›k Hizmetleri A.fi.
ad›na Erhan Kam›fll›
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Gürkan Ergenekon
Yay›n Kurulu
Gürkan Ergenekon
Lerzan Altan
Ali Hakan Çal›flkan
Hüseyin Özyar
Dergideki yaz› ve foto€raflar›n her hakk› sakl›d›r.
Dan›flma Kurulu
Prof. Dr. Serdar Günayd›n
Uz. Dr. Selçuk Emina€ao€lu
Op. Dr. Serkan Kurnaz
Uz. Dr. Halil Duran
Dr. Evren Ersoydan
Bas›ld›€› yer ve tarih
‹stanbul, Ekim 2014
Yay›n Türü
3 ayda bir, ücretsiz
Tasar›m ve
Yay›na Haz›rlayan
Probee ‹letiflim
Yönetim Yeri
BSK Sa€l›k Hiz. A.fi.
Kemerburgaz Cd. No:45 Ayaza€a
Maslak, fiiflli 34396, ‹stanbul
www.medline.com.tr
Bask›
Armoni Nüans
Bostancı Yolu Cad. Keyap San.
Sit. B-1 Bl. No. 24 Y.Dudullu
0212 540 36 11
3
MEDLINE HASTANELERİ
Özel Medline Adana Hastanesi
Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya
Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye • Dermatoloji Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak
Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nefroloji • Nöroloji
Medikal Estetik Medikal Onkoloji • Ortopedi ve Travmatoloji
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji
Özel Medline Antalya Hastanesi
Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya
Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon • Genel Cerrahi • Göğüs Cerrahisi • Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji
Kulak Burun Boğaz • Medikal Estetik •
Medikal Onkoloji
Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Ortopedi ve Travmatoloji
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji
6
MEDLINE HASTANELERİ
Özel Medline Aydın Hastanesi
Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir
Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye (Endokrinoloji) • Dermatoloji Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları
KadınHastalıklarıveDoğum•KalpveDamarCerrahisi•KardiyolojiKulak
Burun Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik
Ortopedi ve Travmatoloji • Radyoloji • Üroloji
Özel Medline Eskişehir Hastanesi
Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir
Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi
ve Rehabilitasyon • Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kalp ve Damar Cerrahisi Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak
Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik
Ortopedi ve Travmatoloji Radyoloji • Üroloji
Özel Medline Konya Hastanesi
Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beslenme ve Diyet
Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları • Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon • Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs
Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp
ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun
Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik
Ortopedi ve Travmatoloji • Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Radyoloji • Üroloji
7
İÇİNDEKİLER
Editörden3
Medline Sa€l›k Grubu Esas Holding Kurulufludur
Medline Hastaneleri
Bunlar› Biliyor musunuz?
Yazdan sonbahara geçerken...
5
6-7
9
10-11
Hastanelerimizden Haberler
13
Varis tedavisi için geç kalmayın…
14
Aşırı kilo kasık fıtığına neden olabilir.
15
Grip Nedir?
16-17
İleri Yaş Diz ve Kalça Ağrılarına Protez Çözümü…
18
200’e Yakın Romatizmal Hastalık Bulunuyor
19
Diyabetle Yaşam
20-21
İdrar Kaçırma Yetişkin Her 4 Kadından Birini Etkiliyor
22
Gebelik Şekeri, Bebeğinizi Tehdit Ediyor!
23
Meme Kanseri Hakkında
24-25
Londra26-27
Okul Kazaları
28-29
Meme Cerrahisinden Korkmayın!
30
Çağın Hastalığı “Obezite” İle Savaşma Zamanı!
31
Sonbahar’da Gidilebilecek Beş Yer
32-33
Bombay Kan Gruplu Hastaya Başarılı Açık Kalp Ameliyatı
34
Kadın ve Erkeklerin Ortak Estetik Tercihi: Rinoplasti
36
Hepatitler Size Düşündüğünüzden Daha Yakın Olabilir!
37
Prof. Dr. Serdar Günaydın’dan Hayat Kurtaran Girişim
38
Divriği Ulu Camii / Sivas
39
Özdemir Asaf
40-41
Hasankeyf42-43
Sizden Gelenler
Enerji Veren Karışımlar
46
Nuri İyem
48-49
Kitap, Müzik, Film
50-51
Anadolu’da Yazılmış ilk Türkçe Cerrahi Yazmaları
52-53
Dünyada ve Türkiye’de Yüzme Sporu
54-55
Anlaflmal› Kurumlar Tablosu
56-57
Anlaflmal› Kurumlar Listesi
8
44-45
58
Kök hücreden
ilk retina nakli
Kök hücreden üretilen retinanın insan gözüne nakli
ilk kez Japonya’da gerçekleştirildi.
Bu metodun denendiği Japonya Devlet Doğa Bilimleri
Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre ameliyat
sonrasında geçen 24 saat retina naklinin başarılı
olduğunu gösterdi.
Operasyonla kök hücreden üretilen retina 70
yaşındaki makula dejenerasyonu hastası bir kadın
hastaya nakledildi.
Eğer Kan
Grubunuz
AB ise…
ABD’de yayın yapan bilim dergisi Neurology’de
yayınlanan son araştırma raporuna göre göre kan grubu
AB olan 65 yaş üstü kişilerde diğer kan gruplarına oranla
daha fazla bunama ve hafızada zorluk gibi sorunların
yaşandığı açıklandı.
45 yaş ve üstü binden fazla kişiye hafıza testi yapan
bilim adamları, daha sonra bir kelime listesi yaparak
deneklerden hatırladıkları kelimeleri yazmalarını
istedi. 4 yıl süren araştırmaya göre bilim adamları, AB
grubundakilerin diğer kan grubundakilerden yüzde 82
daha fazla riskle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Bol Bol Balık
Yemenin Tam
Zamanı!
Eylül itibariyle av yasağının kalkması ile birlikte
balık sezonu da açıldı. 3 tarafı denizlerle çevrili
olmasına rağmen Türkiye’de balık tüketimi halen
dünya ortalamalarının altında. Oysa ki balığın,
kalp ve damar hastalıklarından beyin gelişimine,
bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden diyabete
kadar sayısız faydası var.
Protein açısından son derece zengin olan
balığın özellikle hamileler ve çocuklar tarafından
mevsiminde bol bol tüketilmesi önerilmektedir..
Balık az karbohidrat içermesinin yanı sıra madensel
tuzlar ve mineraller açısından son derece zengindir,
bol miktarda fosfor, kalsiyum, iyot ve flor içerir.
Balık eti, A, B1, B2 ve D vitaminleri açısından da
zengindir.
9
Yazdan sonbahara
geçerken...
Hareketlenen sosyal hayat, tatiller, düğünler derken
daha yoğun geçen yaz ayları geride kaldı. Bronzlaşmak
için güneş altında geçirilen uzun saatler de aslında
cildimizi yordu, yıprattı ve cildimizi sonbahara
hazırlama vakti geldi…
?
Cildimizi kışa nasıl hazırlamalıyız
Peeling ve lazer için en uygun
zaman sonbahar...
Koyu kahverengi güneş lekeleri
için kimyasal peeling ve/veya
renk açıcı lazer uygulamalarına
sonbaharda başlanabilir. Yüzeysel
lekelerde sadece renk açıcı
kremler yeterli olurken, daha derin
lekelenmelerde kimyasal peeling ve
lazer uygulamalarıyla desteklemek
gerekebilir.
Egzama görülebilir...
Sonbahar ve kışın soğuk hava cildi
kurutur, çatlatır. Bu nedenle kışın
yaza göre daha yoğunluğu daha
yüksek bir nemlendirici kullanmak
gerekir.
Serinleyerek
giderek
soğuyan havaya bağlı olarak
‘’kserotik egzama’’ diye adlandırılan,
kuruluk egzaması görülebilir. Yine
soğuğa bağlı olarak dudaklarda
çatlama ve kabuklanmalar yaşanır.
Bunlar için de özel kremler
kullanmak gerekir.
10
Mezolifting...
Sonbahar mezolifting için uygun
bir mevsimdir. Bu yöntemle yüze
uygun vitamin, mineral ve nem
tutucu maskeler, özel bir enjeksiyon
yöntemiyle uygulanır. Çinko, bakır
gibi eser elementler cildin nem
dengesini sağlayan hyalüronik
asit, C ve E vitamini gibi antioksin
vitaminler doğrudan cilde enjekte
edilir. Böylece cilt, soğuk kış
günlerine hazırlanır.
Sadece cildimizi değil, vücudumuzu
da bakıma alarak soğuk kış
günlerine hazırlıklı olmak, bağışıklık
sistemimizi güçlendirmek için en
ideal aylardayız.
Kışa girerken metabolizma ve
bağışıklık sistemi yavaşlar, böylece
hem hastalıklara yakalanma riski
artar, hem de kilo artışı yaşanır.
Sonbahara girerken, beslenmemizde de dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var:
1• Kurubaklagilleri daha sık tüketin; kuru fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek,
barbunya içeriğindeki B vitaminleri ve proteinle uzun süre tok tutar.
2• Rafine gıdaları evinize almayın; özellikle hazır paket gıdalar, atıştırmalıklar, sürülebilir
çikolata kreması, beyaz ekmek ve pastane ürünleri.
3• Mevsim sebze ve meyvelerinden tüketin; mevsim sebze ve meyvelerinin vitamin ve
mineral içeriği, turfanda olanlardan çok daha yüksektir. İçerdikleri C vitamini ile bağışıklık
sisteminizi destekler.
4• Balık tüketin; haftada en az 2 gün ızgara ya da fırında pişmiş balık yiyin. Balığın
içinde bulunan Omega-3, selenyum ve triptofan sonbahara girerken karşılaşabileceğimiz
depresyonun düşmanıdır.
5• Az ve sık yiyin; yazdan kalma geç vakitte kahvaltı, geç vakitte akşam yemeği
alışkanlıklarınızdan vazgeçip, yeme düzeninize geri dönün.
6• Kahvaltıya öncelik verin; süte koyacağınız yulaf ezmesi ve muz, B vitaminleri, potasyum
ve magnezyum içeriğiyle zengin bir kahvaltı olacaktır.
7• Antioksidan içeren gıdalara sofranızda sık yer verin; özellikle soğan,
sarmısak, lahana, karnabahar, kereviz ve semizotu içerdiği vitamin
ve enzimlerle vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
8• Egzersizleri ihmal etmeyin; haftada en az 3 gün
yapılması gereken egzersizler, serotonin seviyesini
arttıracağından mutlu ve huzurlu hissetmenizi sağlar.
Sonbaharda uyku apnesine dikkat!
Sonbahara girerken, güneş ışığının azalması ve giderek
erken kararmaya başlayan hava, uyku düzenimizi de
olumsuz etkileyebiliyor. Düzensiz uyku, vücudun yeterince
dinlenememesine ve depresyondan gün içinde yorgun
hissetmeye, çeşitli hastalıkların daha kolay kapılmasından
stres artışına kadar pek çok soruna sebep olabiliyor.
Sonbaharın sebep olduğu bir başka uyku bozukluğu da
“Uyku Apnesi” hastalığı. Bu hastalık genellikle aşırı horlama
ve kişinin solunumunun uyurken bir süre için durmasıyla
kendini belli eder. Uyku apnesi; yüksek tansiyon, kalp ritim
bozukluğu, kalp krizi, ruhsal hastalıklar, unutkanlık, aşırı uyku
ihtiyacı gibi pek çok soruna yol açabiliyor.
Kaliteli bir uyku için; günlük yaklaşık 6-8 saat uyuyabilecek
şekilde her gün aynı saatte yatağa girmeli ve sabahları da hep
aynı saatte uyanmalıyız. Bu şekilde, geçiş döneminde uyku
düzeni sağlanmış olur. Sonbaharda astım ve alerjik nezle
gibi hastalıklarda artış olur. Bunlar uyku sırasında solunumu
bozarak kesintisiz bir uykuya engel olurlar. Dolayısıyla
mevsim başında, alerjik hastalıkların tedavisi ile daha verimli
uyuma imkanı sağlanmış olunur.
11
12
Özel Medline Adana Hastanesi
Çocukların hastane ve doktor korkusunu
yenmesini sağlamak amacıyla farklı ve
eğlendirici bir yönteme başvurdu. Tedavi
ya da sünnet için hastaneye gelen tüm
çocuklar kapıda bir palyaço tarafından
karşılanıyor ve eşlik ediliyor.
Has
tane
Hab lerimizden
erle
r
Özel Medline Eskişehir Hastanesi
Metro Toptancı Marketi kadın çalışanlarına, meme kanseri hakkında
seminer düzenledi. Meme kanserinin nedenleri, belirtileri ve erken teşhisin
hayat kurtaran önemi anlatıldı. Kötü huylu tümörün nasıl kontrol edilerek
hissedilebileceği, silikon meme maketi üzerinde katılımcılara tatbiki olarak
gösterildi.
Özel Medline Aydın Hastanesi
Endokrinoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Ceyhan ve Dermatoloji Uzmanı Dr.
Nurşen Durukan ile Aydın Kadın Efeler Derneği üyelerine “Bütün Kadınlar
Güzeldir, Bakımlı Kadınlar Özeldir” isimli bir seminer gerçekleştirdi.
Endokrinoloji hastalıkları olan obezite, şeker ve tansiyon hastalıkları ve
nedenleri hakkında açıklayıcı bilgilerin yanı sıra, defalarca diyet denemiş,
egzersiz yapmış ancak kilo verememiş kişilerin, doğru ilaç kullanarak
nasıl kilo verebilecekleri, güneş lekeleri ve cilt kanserleri hakkında detaylı
bilgiler aktarıldı. Doktorların konuşmalarının ardından merak edilen sorular
yanıtlandı.
Özel Medline Konya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof.
Dr. Mustafa Yel, ortopedi ihtisası yapan doktor adaylarına eğitim verdi.
Omuz ve Dirsek Cerrahisi Derneği gezici fellowları (omuz dirsek yandal
eğitimi gören ortopedi uzmanları) İstanbul Baltalimanı Kemik Hastanesi ve
İstanbul Samatya Hastanesinde görev yapmakta olan iki ortopedist, Prof. Dr.
Mustafa Yel tarafından omuz ve dirsek ameliyatlarına alınarak eğitime tabi
tutuldular. Geleceğin omuz dirsek cerrahlarına eğitim veren bir kurum haline
gelen Medline Konya Hastanesi ortopedi doktoru Prof. Dr. Mustafa Yel, doktor
adaylarının eğitimlerinde katkıları olduğu için memnuniyet duyduğunu belirtti.
13
Varis tedavisi
için
geç
kalmayın!
Kalp ve Damar Cerrahı
Op. Dr. Özgür Mart
Özellikle uzun süre ayakta kalmayı ya da sürekli oturmayı gerektirecek
meslek gruplarında çalışan kadınlarda görülen varis, görsel olarak
kadınları mutsuz eder. Dış görünümün yanı sıra tedavi edilmeyen varislerin
Kronik Venöz Yetmezlik (KVY) adı verilen daha ciddi bir hastalığa da
neden olabileceğini belirten Özel Medline Konya Hastanesi Kalp ve Damar
Cerrahisinden Op. Dr. Özgür Mart, konuyla ilgili bilgilendiriyor.
Toplardamarların genişlemesine ve şişmesine varis denir. Genellikle, vücudun en fazla basınç altında kalan bölgesi
olan bacakların alt kısımlarında görülen varis, yalnızca estetik açıdan değil, sağlık açısından da önlem almayı
gerektirir. Kılcal varisler genelde görüntü bozukluğu dışında bir yakınmaya yol açmazlar. Ancak damarlar genişledikçe
belirgin yakınmalar başlar. Varisi olanlarda, gece krampları, bacaklarda kaşıntı ve şişkinlik olur, ayakta kalınca ağrı
başlar. Kadınların, hamilelik ve period dönemlerinde varislerle ilgili şikayetleri artar. Uzun süre ayakta kalma sonrası
bacakta ağrı, şişme, hassasiyet ve ağırlık hissi oluşabilir. Daha ileri vakalarda ise; özellikle ayak bileği iç tarafında
şişme ve deri altında siyaha yakın renk değişikliği görülür. Zamanla bu bölgelerde yaralar oluşabilir.
Anne ve diğer birinci derece akrabalarında varis hastalığı olması varisin en
önemli risk faktörüdür. Bunun yanı sıra; uzun süre ayakta kalınan veya devamlı
sabit olarak oturulan bir işte çalışmak, sigara içmek, hızlı kilo almak, hamile
olmak ve doğum yapmak varis hastalığının başlamasına neden olabilir.
DAMAR
Varis tedavisinde, rahatsızlığın durumuna göre farklı yöntemlere başvurulabilir.
Medikal uygulamaların yeterli olmadığı tedavilerde; kasıktan sadece 2 cm’lik
bir kesi ile giriş yapılarak hasarlı damarın tedavisi gerçekleştirilir.
Varisi olanlar nelere dikkat etmeli?
• Sıcak, damarları genişlettiği için aşırı sıcaklar varisli hastaları rahatsız eder. Çok
sıcak suyla banyo yapmayın, kaplıca, sauna gibi sıcak ortamlardan uzak durun.
• Çok yüksek topuklu ayakkabı giymeyin.
• Uzun süre ayakta aynı pozisyonda kalmamaya çalışın.
• Düzenli yürüyüş yapın. Bacakları çalıştırdığı için yüzme de varise iyi gelir.
• Dolaşım bozukluklarına neden olduğu için dar kot pantolon giymeyin.
• Kilo, varisin artmasına neden olacağı için beslenmenize dikkat edin. Kilo almamak için Akdeniz tipi beslenmeyi tercih edin. İdeal kilosunu koruyan varis hastaları, ayak
ve bacaklara daha az yük bineceğinden rahat ederler.
• Akşamları soğuk suyla masaj yapmak ve ayaklar hafif yüksekte yatmak
hastaları rahatlatır.
Varisler tedavi edilmezse başka sorunlara
yol açar mı?
Varis tedavi edilmezse ciltte çeşitli ödemlere ve kapanması çok güç
yaralara sebep olabilir. İlerleyen varis kan dolaşımında da önemli
problemlere yol açabileceğinden varislerin ilerlemesine engel olmak
gerekir.
14
VARİSLİ DAMAR
Aşırı kilo
kasık fıtığına
neden olabilir.
Genel Cerrahi
Prof. Dr. Adnan Kaynak
Karın bölgesinde oluşan fıtıkların en sık görülen türü olan kasık fıtığı, ağrı oluşturarak günlük aktivitelerin
sınırlanmasına neden olabiliyor. Fazla kilo, ağır yük kaldırmanın ve sigaranın kasık fıtığı oluşumunu
tetiklediğini belirten Özel Medline Konya Hastanesi’nden Prof. Dr. Adnan Kaynak, kasık fıtığının
nedenleri ve tedavi yöntemi hakkında bilgilendiriyor.
Karın bölgesinde bulunan iç organ ya da organların bir
kısmının doğumsal veya sonradan oluşan zayıf noktalardan
karın kasının arasından dışarı doğru çıkmasına fıtık denir.
Her 100 kişiden 1-2’sinde görülen kasık bölgesindeki fıtık,
tedavi edilmezse zamanla büyüyebilir ve ağrı oluşturarak
hayat standartlarını ciddi boyutlarda düşürebilir.
Erkeklerde, premature bebeklerde ve bazı doğumsal bağ
dokusu hastalığı olan çocuklarda daha sık rastlanan kasık
fıtığının oluşum riski; fazla kilolularda, ileri yaştakilerde,
bağ dokusu hastalığı olanlarda, sigara içenlerde ve diyaliz
hastalarında artıyor. Aynı zamanda karın içi basıncının
yüksek olması ve karın duvarının zayıf olması gibi
doğumsal rahatsızlıklarla birlikte; idrar veya dışkı yaparken
zorlanma, ağır kaldırma, gebelik ve kronik öksürükte kasık
fıtığı görülme olasılığını artırıyor.
Nasıl belirti verir?
Kasık fıtıkları, bazı hastalarda karın ağrısı ve şişkinlik yapabilir. Yemeklerden
sonra ortaya çıkan bu ağrılar hafif kramplar şeklinde olup, bazen kabızlığa
da neden olabilir. Bütün bu şikâyetler bağırsakların fıtık kesesi içinde
geçici sıkışmasıyla ortaya çıkar. Yeni doğan döneminden itibaren çocukluk
dönemine kadar olan kasık fıtıklarında ise; anneler çocuğun kasığında
gördükleri bir şişlikle bu durumdan şüphelenmelidirler. Bu şişlik çocuk
ağladığında, öksürdüğünde ve ıkındığında daha da belirginleşir.
Tek tedavi yöntemi ameliyat mıdır?
Kasık fıtıklarının tek tedavisi cerrahidir. Kasık bağı, korse vb. gibi yöntemler
sadece geçici rahatlama sağlar. Kasık fıtığı ameliyatlarından sonra
hastalığın tekrarlaması ihtimali %10’u aşmaz. Bu da, genellikle cerrahın
deneyimine, kullanılan yöntemin hasta için doğruluğu gibi nedenlere
bağlıdır. Son yıllarda kullanılan yama teknolojisi ile hastalığın tekrarlama
oranları %1’lerin altına inmiştir. Laparoskopinin cerrahinin tüm alanlarına
girmesiyle birlikte kasık fıtıkları da laparoskopiye engel bir durum yoksa
(kapalı yöntemle) laparoskopik olarak ameliyat edilmektedir. Bu durum
günlük hayata dönüşü de hızlandırmaktadır.
Fıtık olmamak için nelere dikkat etmek gerekir?
Fıtık olmamak için; aşırı ağır yük kaldırılmamalı, karın içi basıncı arttırıcı
olaylardan uzak durulmalı, aşırı kilo alıp verilmemeli, sigara kullanılmamalı,
sebze meyve ağırlıklı gıdalarla beslenilmeli, kabızlık ve kronik öksürükten
kaçınılmalıdır.
15
Grip
?
Nedir
Grip, “influenza” virüsünün solunum yoluyla vücuda
girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyondur.
Dünya Sağlık Örgütü`nün (WHO) verilerine göre, her yıl dünya
nüfusunun yüzde 5`ini etkilemektedir. Sebep olabileceği
komplikasyonlar sonrasında özellikle ileri yaştakiler,
çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi
baskılanan kişilerde ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlar
doğurabilmektedir.
Grip nasıl bulaşır?
Gribe neden olan influenza virüsü; hasta veya taşıyıcı
kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolayca
bulaşır. Virüs bulaşmış ellerle temas etmek veya
öpüşmek de yine bu virüsün geçmesine neden olan diğer
faktörlerdendir. Ayrıca grip hastası veya taşıyıcı kişinin
tuttuğu kapı kolu gibi alanlardan da bulaşabilmektedir.
Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile, o
ortamda bulunanları virüsün bulaşması açısından risk
altına sokar. Bu nedenle grip ev, iş yeri, okul, kreş ve
toplu taşıma araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay
bulaşır.
Gripten nasıl korunmalıyız?
Bol sebze ve meyve tüketilmeli. Aşırı yorgunluk, sigara,
az ve düzensiz uyku gibi vücut direncini düşüren
etkenlerden uzak durulmalı. Her gün en az 2 litre
su içilmeli. Eller sık sık yıkanmalı. Ortamın nemli
olması sağlanmalı. Mevsime uygun giyinmeye özen
gösterilmeli. Terli kalmamaya dikkat edilmeli.
Hastalığın tedavisi nasıl oluyor?
Grip, bağışıklık sistemi güçlü olanlarda genellikle yatak
istirahatının yanı sıra, gerektiği durumlarda yakınmaları
hafifletmeye yönelik tedavilerin uygulanmasıyla 1 hafta
gibi bir sürede geçer.
16
Ancak, antibiyotiklerin etkili olduğuna inanıp hastalığı
hisseder hissetmez antibiyotik kullanımına yönelmek
yanlıştır. Çünkü antibiyotikler bakteriler üzerinde etkili
oldukları için grip tedavisinde hiçbir fayda sağlamazlar.
Üstelik zararlı etkilere de sahip olabilirler. Dolayısıyla,
antibiyotikler hiçbir zaman hekim önerisi olmadan
alınmamalıdır.
Grip ve diğer hastalıklarla olan ilişkisi:
Grip, etkin önlem alınmadığı durumlarda larenjit, farenjit,
sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebilmektedir. Sonbahar
ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının
yaklaşık %30 - 35`inin nedeni olabilmekte, bunların da
ötesinde, zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi
yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıkların
da ortaya çıkmasıyla sonuçlanabilmektedir. Bu nedenle,
özellikle risk grubundakilerin
salgın mevsiminden önce grip
aşısı yaptırmaları çok önemlidir.
Grip aşısının zamanlaması:
Salgın başlamadan önce yapılması gerekir.
Aşının etkisi yaklaşık 2 - 3 hafta sonra
görülür. Bu sebeple, grip aşısı için en uygun
zaman sonbahar ayları, özellikle de eylül
ve ekim ayıdır. Virüslerin her yıl kendilerini
değiştirmelerinden dolayı, aşının her yıl
tekrarlanması gerekir.
Grip aşısı kimlere yapılabilir?
6 aydan küçük bebekler
Hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları
65 yaşından büyük kişiler
Şeker hastaları
Astım hastaları
Kimler grip aşısı olmalı?
Birincil risk grupları!
65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle huzur ve bakım
evlerindekiler)
Kronik hastalığı olanlar (Kalp damar sistemi
hastaları; akciğer, karaciğer ve böbrek hastaları;
romatizma hastaları, diyabet hastaları ve endokrin
sisteme ait hastalıkları olanlar)
Kronik akciğer hastaları
Bağışıklık sistemleri baskılanmış kişiler (Kanser
hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar)
Kronik kalp ve damar hastaları
6 aydan büyük çocuklar
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler
Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuklar ve gençler
Sık seyahat edenler ve yurtdışında yaşayanlar
Hamileler (ilk üç aydan itibaren) ve emziren anneler
Yumurta ve tavuk proteinlerine
alerjisi olan kişiler dışında
herkese yapılabilir.
Aşı sonrası nadiren hafif geçen nezle türü bir
tablo oluşabilir. Aşı yapıldıktan sonra
İkincil risk grupları!
Birincil risk grubunda yer alanlarla yakın temasta
olanlar
nadiren olsa da; kızarıklık, şişlik, morarma,
Sağlık personeli (doktorlar, hemşireler gibi )
ateş, kırıklık, titreme, yorgunluk, baş ağrısı
Sık sık özellikle yurtdışına seyahat edenler
terleme, kas ve eklem ağrıları gibi yan etkiler
ortaya çıkabilir. Ancak, bu yan etkiler de
1 - 2 gün içinde
Kalabalık alanlarda çalışmak durumda olanlar
(öğretmenler, iş adamları, sporcular, askerler,
üretimde çalışanlar gibi)
kendiliğinden geçer.
17
İleri yaş
diz ve kalça
ağrılarına
protez çözümü…
Ortepedi ve Travmatoloji
Op. Dr. Ahmet Bozkurt
Orta yaş ve üzerindeki birçok kişi diz, kalça ve ayak bileği ağrılarından
şikâyet eder. Ağrıların genellikle kireçlenmeden kaynaklandığını belirten
Özel Eskişehir Hastanesi’nden Op. Dr. Ahmet Bozkurt, kireçlenme nedenleri
ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendiriyor.
Vücuttaki tüm ağırlığı taşıyan kalça ve dizler, aşınma ve
bozulmanın en çok görüldüğü eklemlerdir. Aşınma nedeniyle
otuzlu ve kırklı yaşlarda başlayan diz ve kalça ağrıları, ellili
ve altmışlı yaşlarda ilerlemiş diz ve kalça kireçlenmeleri
olarak ortaya çıkar.
Kireçlenmenin en önemli belirtisi ağrıdır. Diz kireçlenmesinde;
yürüme güçlüğü ve çömelme hareketinde zorluk görülür.
Diz Protez Ameliyatı
Ameliyat genel anestezi altında ya da bazı hastalarda
daha güvenli olduğu için rejyonel anestezi (spinal,
epidural) ile yapılmaktadır. Hastanın ameliyat sonrası
drenleri ertesi gün alınır ve yürümesine izin verilir. Aynı
günde hastanın dizine CPM cihazı ile açıları arttırılarak
günlük pasif hareketler başlanılır. Tek taraflı diz protezi
ameliyatlarının yatış süresi ortalama 3 gün, çift taraflı diz
protezi ameliyatının ortalama yatış süresi ise yaklaşık 5
gündür.
Kalça Protezi Ameliyatı
Kalça kireçlenmesinde ise; yorgunluk, bacakların
üzerinde duramama, çeşitli hareketleri yapamama ve
aktivite ile artan, istirahatle azalan ağrı görülür. Kalçada
periyodik olarak ortaya çıkan ağrı, gittikçe şiddetlenir,
ağrısız dönemler kısalır ve zamanla ağrı devamlı hale
Kalça Protezi Operasyonu
18
Belirtiler çok erken yaşlarda da başlayabilir. Kireçlenmelerin
erken evresinde bazı kıkırdak koruyucu haplar, haftalık
tekrar eden diz içi enjeksiyonlar ve aylık tekrar edilen PRP
(trombosit yönünden zenginleştirilmiş plazma) yapılarak
hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir.
İlerlemiş kireçlenmelerde ise tek çare diz ve kalça protezi
ameliyatı uygulamalarıdır.
gelir. İleri dönem kalça kireçlenmelerinde şikayetler
medikal tedaviye rağmen geçmiyor ve günlük yaşamı
engelleyecek kadar rahatsız ediyorsa kalça protezinden
yararlanılır.
Protez, kalçada eklem yapan iki kemiğin eklem
yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylerin
metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır. Total kalça
protezinde en sık karşılaşılan soru; yapılan kalça
protezinin ne kadar ömrü olduğudur. Burada hastanın
kişisel özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket seviyesi
belirleyicidir. Başarı ile gerçekleşen operasyonların
ardından hastalar protezlerini 20-30 yıl kadar kullanabilir.
Deneyimli ekip, kaliteli protez seçimi, hasta doktor uyumu
ve önerilerin tam yerine getirilmesiyle daha başarılı
sonuçlar elde edilir.
200’e yakın
romatizmal
hastalık bulunuyor
Dahiliye
Uzm. Dr. Aydın Ergün
Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte şikâyetlerinde belirgin bir şekilde artış görülen romatizmal
rahatsızlıklar, erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülüyor. Yaş ilerledikçe daha fazla kişiyi etkisi
altına alan romatizmal rahatsızlıkların 200’e yakın çeşidi olduğunu belirten Özel Medline Eskişehir
Hastanesi’nden Uzm. Dr. Aydın Ergün, konuyla ilgili bilgilendiriyor.
Romatizmal hastalığı düşündüren başlıca şikâyetler;
• Eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı,
• Sabah eklemlerde sertlik olması,
• Özellikle sabahları daha belirgin bel ağrısı ve tutukluk hali,
• El parmaklarında soğukta beyazlaşma, morarma,
• Cilt altında bezeler,
• Güneşte ciltte aşırı duyarlılık ve yaralar gelişmesi,
• Ellerde veya vücudun herhangi bir yerinde deride sertlik,
• Güçsüzlük, merdiven inip çıkamama, oturup kalkamama
ve kaslarında ağrı,
• Ağızda yara çıkması, genital bölgede yara,
• Gözlerinde sık sık iltihaplanma (Üveit),
• Ağız-Göz Kuruluğu,
• Açıklanamayan ateş,
• Açıklanamayan kilo kaybı,
• Açıklanamayan deri döküntüleri.
Nedeni sigara kullanımı olabilir…
Romatizmal hastalıkların nedeni net olarak bilinmemektedir. Ancak, genetik özellikler, sigara ve alkol
kullanımı, aynı eklemin uzun yıllar boyunca aşırı olarak kullanımı (bazı sporlar, bilgisayar kullanımı vb.) ve
fazla kilolu olmak romatizma riskini arttıran faktörler arasında sayılabilir.
Tedavide egzersiz önemli bir rol oynar
Romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemler hastalığın şiddetine ve vücudun hangi bölgesinde
görüldüğüne göre değişiklik gösterir. Düzenli egzersiz, uygun bir beslenme programı ve eklemlerin doğru
kullanılması romatizmal hastalıklar için ortak tedavi yöntemleri olarak kabul edilebilir. Ayrıca bu hastalıkların
tedavisinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Nöroloji, Nöroşirürji, Ortopedi ve Travmatoloji, Psikiyatri
kliniklerinden destek tedaviler alınabilir.
19
DİYABETE
DİKKAT!
Her 5 kişiden
2’si risk altında...
Son yapılan araştırmalara göre dünyada ve ülkemizde
diyabet hastalarının sayısında endişe verici bir artış
var. Yetişkinlerde Tip 2 diyabet gelişim riski % 40
seviyelerinde, bu da demek oluyor ki; her 5 kişiden
2’sinde diyabet gelişebilir. Diyabet hastalığının
gelişmesinde hem genetik hem çevresel faktörler rol
oynuyor. Ancak Tip 2 diyabetin en önemli risk faktörleri
fazla kilo ve hareketsiz yaşam tarzı. Dolayısıyla son
yıllarda obezitenin giderek yaygınlaşması diyabet
oranlarındaki artış ile doğrudan ilişkili.
20
Diyabet Nedir?
Diyabet, insülin hormonunun olmadığı ya da yetersiz olduğu durumda kanda bulunan şekerin hücrede ya da kanda
yükselmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Glikoz, başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir
besin kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glikozu, pankreas bezinin salgıladığı bir hormon yardımıyla kullanır. İnsülin
olarak bilinen bu hormon vücutta yapılamazsa alınan gıdalar enerji olarak kullanılamayacaktır.
Tip1 Diyabet; çoğunlukla çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkan Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan
ve insülin üreten beta hücrelerinin zedelenmesi sonucu oluşmaktadır. Hastalar, ömür boyu insülin hormonunu
enjeksiyon yoluyla almak zorundadırlar. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarının %10'unu Tip 1 diyabet
vakaları oluştumaktadır.
Tip 2 Diyabet; genellikle yetişkinlerde görülür. Bu tipte ya insülin salgılanmasında bir sorun ya da insülin
direnci vardır. İnsülin vücutta yeterli derecede etkili olamaz ve kan şekeri yükselir. Herkeste diyabet teşhis
edilebilir; Ailesinde diyabetli olanlar, şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, stres altında
yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir. Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve
ameliyatları ile hipertiroidi, akromegali gibi bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilmektedir.
Gizli Diyabet (şeker);
Eğer bir kişinin kan şekeri düzeyi normalden yüksek olmasına karşın diyabet
tanısı koymaya yeterli yükseklikte değilse bu durumda kişi pre-diabetik olarak tanımlanır. Pre-diyabetli bireylerde
kardiyovasküler hastalık riski kan şekeri normal olan bireylere kıyasla 1.5 kat daha fazladır. Pre-diyabetli olup
olmadığınızı anlamak için uygulanan birkaç test vardır; açlık kan şekeri ya da oral glikoz tolerans testi (OGTT).
Açlık kan şekeri için kahvaltı yapmadan önce kan şekeri ölçülür. OGTT’de ise açlık ve glikozdan zengin içeçek
içildikten 2 saat sonra tekrar şeker ölçümü yapılır.
Diyabetin belirtileri nelerdir?
Aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açıklanamayan kilo kaybı, sık görülen belirtilerdir.
Tip 1 diyabette; aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, beklenmeyen kilo ve tekrarlayan enfeksiyonlar gibi
belirtiler görülebilir.
Tip 2 diyabetli kişilerde de Tip 1 belitileri görülebilir. Tip 2 diyabetin ortaya çıkışı daha yavaş olduğundan tespiti
de daha zordur. Bazı Tip 2 diyabetli kişilerde hiç bir erken belirti görülmez ve başlangıçtan bir kaç yıl sonra çeşitli
diyabet komplikasyonları varlığıyla teşhis edilirler.
Sağlıklı beslenmek için hangi yiyecekleri yemeliyim?
Diyabet, temel besin öğelerine olan gereksinim düzeyini etkilemez. Beslenme planı ile; kişiye özel enerji ve besin
ihtiyacının yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayacak şekilde, çeşitli yiyeceklerle karşılanması sağlanır. Sağlıklı
beslenme için aşağıdaki yiyeceklerin yeterli miktarlarda ve öğün içinde dengeli bir şekilde alınması gerekmektedir:
• Karbonhidrat (tahıllar, un ve undan yapılmış yiyecekler, kuru baklagiller, patates, sebze ve meyveler, süt, yoğurt)
• Protein (et, yumurta, peynir, süt, yoğurt)
• Yağ (yağ ve et, yumurta, peynir, süt, yoğurt gibi yağ içeren yiyecekler)
• Vitamin ve Mineral (sebze ve meyveler başta olmak üzere tüm yiyecekler)
• Posa (sebze, meyve, tam taneli tahıllar)
Diyabette düzenli egzersiz çok önemlidir!
•
•
•
•
•
İnsülin direncini azaltır.
Şişmanlığı önler.
İyi kolesterolü (HDL) arttırıp, kötü kolesterolü (LDL) düşürür.
Kalp hastalığı riskini azaltır.
Strese karşı dayanıklılığı arttırır.
Kendi kendime nelere dikkat etmeliyim?
•
•
•
Günde en az 2 kez düzenli olarak şeker ölçümü yapılmalıdır. Organ hasarı ve 10 yıldan fazla diyabet varsa günde 3-4 kez ölçüm yapmak gereklidir.
Günlük öğünler, egzersizler ve ilaç dozlarının ayarlanması için ölçüm sonuçlarının nasıl değerlendirilmesi
gerektiği öğrenilmelidir.
Dinlenmeye zaman ayırmalı ve etkin dinlenme sağlanmalıdır.
21
Kadınlarda
idrar
kaçırma
sorunu
Üroloji
Op. Dr. Celaleddin Turan
40 yaş üstü her 3 kadından birinde istemsiz idrar kaçırma görülüyor ve
Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi istemsiz idrar kaçırma nedeniyle günlük
yaşamındaki aktivitelerini azaltıyor ve hatta eve bağımlı hale geliyor. Kadınların
yaşam kalitelerini düşüren idrar kaçırma hakkında bilgilendiren Özel Medline
Aydın Hastanesi’nden Op. Dr. Celaleddin Turan, konuyla ilgili merak edilen
soruları yanıtlandırıyor.
Günlük işler sırasında, ani ve istemsiz olarak idrarın idrar yolundan dışarı çıkışı
“idrar kaçırma” olarak tanımlanır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanan idrar
kaçırma; sosyal hayatı olumsuz yönde etkilerken utanç ve sıkıntı yaratır.
İdrar kaçırmaya neden olan
faktörler nelerdir?
• Cinsiyet (Kadın olmak)
• Çok sayıda çocuk doğurmak (parite)
• Ailesel yatkınlık (bağ dokusu elastikiyetinin az oluşu)
• Menopoza girmek
• Kronik rahatsızlıklar
• Gebelikte idrar kaçırma öyküsü
• Sigara kullanmak
• Uzun süreli kabızlık şikayetlerinin (konstipasyon) olması
• Şişmanlık (obezite)
• Geçirilmiş jinekolojik cerrahi ameliyatlar
Kaç tip idrar kaçırma vardır?
1
Stres tipi idrar kaçırma; öksürme, hapşırma, gülme, fiziksel aktivite, ağır kaldırma gibi durumlarda idrarını tutamamadır.
2
Sıkışma ile idrar kaçırma; aniden gelen ve hızla artan idrar hissi ile birlikte
tuvalete yetişemeyip idrar kaçırmadır. Bu durum aşırı mesane aktivitesi
nedeniyle gözlenir.
3
Karışık tipte idrar kaçırma; stres ve sıkışma tipi kaçırmanın birlikte
görülmesidir.
En sık görülen idrar kaçırma çeşitleri bunlar olmakla birlikte geceleri, sürekli ya
da idrar kesesinin normal çıkım yeri dışında idrar kaçırma tipleri de görülebilir.
İdrar kaçırmanın tedavisi var mıdır?
Hastalığın tedavisinde öncelikle idrar kaçırmanın hangi tip olduğu belirlenir ve tedavi yöntemlerine karar verilir. İdrar
kaçırma tedavisi; egzersiz, hormonal tedavi, ilaç ve cerrahi tedaviyi içerir. Pek çok hastanın ilaç ve egzersiz tedavisiyle
rahatlatma şansı vardır. Ancak bu tür önlemlerle engellenemeyen idrar kaçırma problemi; lokal anestezi altında yapılan
bir operasyon ile son bulur. Operasyonun başarısı, uzman bir hekim tarafından yapılması ile doğrudan ilgilidir.
22
Gebelik Şekeri,
!
b e b e ğ i n i zi tehdit ediyor
Türkiye’de her 100 kişiden 14’ünde görülen diyabet, hamilelerde
de gebelik öncesinde veya gebelik sırasında ortaya çıkarak,
anne ve bebekte bazı anomalilere sebep olabiliyor. Özel
Medline Aydın Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum
uzmanı Dr. Olcay Akalın, ”Gebelik şekerinin anne adaylarının
yaklaşık %5’inde görüldüğünü” belirtiyor ve anne adaylarını
konuyla ilgili bilgilendiriyor.
Ana görevi, emzirme için
hazırlık yapmak olan HPL
hormonu, bu görevini yerine
getirirken bebeğe yeterince
ve enerji gitmesini sağlamak
amacıyla vücuttaki insülin
seviyesini sıkıntıya sokar.
Bunun
sonucunda
vücut
dengeyi bulamazsa bu durum
gebelik şekerine yol açabilir.
Gebelikten önce başlamış
olan diyabetik rahatsızlığının
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Op. Dr. Olcay Akalın
olduğu durumlarda, bebekte
bazı anomalilerin görülme
riski artar. Ancak gebelikte
başlayan diyabet, bebekte
kritik
anomalilere
neden
olmaz.
Bununla
beraber
gebelik
şekeri,
bebeğin
normalden fazla gelişmesine
ve buna bağlı olarak normal
doğumun mümkün olmaması
ve sezaryen doğum ihtimali
gibi durumlara neden
olabilir.
Dr. Akalın diyabetik gebeliklerde, bebekte görülmesi muhtemel riskleri şöyle sıralıyor;
• Doğumdan hemen sonra geçici solunum sıkıntısı
• Bebeğin iri doğması ve iri olması
• Bebekte doğumdan sonra düşük şeker, sarılık
• Kalp anomalileri
• Beyin ve santral sinir sistemi anomalileri
• Böbrek anomalileri
• Sindirim sistemi anomalileri
• Kulak anomalileri
Gebelik şekeri yaşamış annelerden doğan
bebekler, bebeklik, çocukluk ve ileri yaşamlarında
şişman ve şeker hastası olmaya adaydırlar.
Ayrıca şişmanlık, şeker hastalığı için riski arttıran
bir faktör olduğundan, bu bebekler gelecekleri
açısından dengeli beslenmeye alıştırılmalı ve
spor aktivitelerine yönlendirilmelidir. Sağlıklı
yaşam değişiklikleri, çocuklarda obezite ve
diyabet riskini azaltır.
23
Kadınların
Korkulu Rüyası:
Meme
Kanseri
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen
kanser ve kanserden ölüm nedenidir.
Tüm jinekolojik tümörlerden 3 kat daha
fazla görülür; oranı devamlı artarak
1960 yılından günümüze dek 20 kişide
1 kişiden, 8 kişide 1 kişiye oranına
yükselmiştir. Diğer taraftan meme
kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi
edilebilmektedir. Saptanan bulgular ve
nedenler doğrultusunda bakıldığında
yaşam tarzı ve beslenme, tetikleyici
unsurlar olabilmektedir. Bu nedenle
sağlıklı beslenme, aktif spor ve dengeli
bir yaşam ile bazı risk faktörlerini tersine
çevirmek mümkün!
Meme kanseri nedir?
Meme, süt bezleri ve kanallardan oluşur.
Bunları oluşturan hücrelerin kontrol dışı
çoğalmalarına meme kanseri denir.
Meme kanserinde erken teşhis çok
önemlidir.
24
Taramalarınızı
İhmal Etmeyin!
Normalde 20 yaşından sonra
meme muayenesi ve yılda bir
kez doktorda meme muayenesi
önerilir. Bu nedenle, erken
dönemde hastalığın yakalanması
için kadınların bilgi sahibi olması
gereklidir. 50 yaşından sonra
2 yılda bir mamografi
çekilmesi önerilmektedir.
Risk faktörleri nelerdir?
Yaş; meme kanseri tanısı konulan kadınların %70’i 50
yaş ve üzeri gruptandır. Bu sebeple 50 yaş üzeri her
kadın yılda bir kez mutlaka muayene olarak mamografi
çektirmelidir.
Meme kanseri geçirmiş olmak; daha önce meme
kanseri geçirmiş kadınlarda diğer memede de kanser
oluşması ihtimali normal kadınlara göre 3-4 kat daha
fazladır.
Ailesinde meme kanseri olması; ailesinde ve aile
yakınlarında meme kanseri geçirmiş olan kadınların
meme kanserine yakalanma olasılıkları normal
kadınlara göre 2-5 kat daha fazladır.
Daha önce memede kitle tespit edilmiş olması; iyi
huylu bir tümör saptanmış olması daha sonra kanser
geliştirme olasılığını arttırmaktadır.
Meme kanseri belirtileri
nelerdir?
Yaş gruplarına göre risk değişmektedir.
Doğurganlığın süresi; adet görmeye erken başlayıp,
geç menapoza giren kadınlarda daha uzun süreyle
östrojen hormonu salgılanması sebebiyle meme
kanserinin oluşma ihtimali de artabilmektedir.
20 yaş üzeri kadınlar; kendi muayenelerinde meme
dokusundaki herhangi bir farklılıkta hemen doktora
başvurulması gerekir. Farklılık olmasa bile, 3 yılda bir
doktor muayenesinden geçilmelidir.
Doğum yapma; ilk doğumunu 30 yaşından sonra
yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma oranı
daha yüksektir. Hiç doğum yapmayanlarda bu risk
biraz daha artmaktadır.
40 yaş üzeri kadınlar; kendi muayenelerine ek olarak yılda
bir kez doktor muayenesinden geçilmelidir. Yanı sıra yılda
bir ya da 2 yılda bir kez de mamografi çektirmeleri gerekir.
Östrojen hormonu tedavisi; menapoz sebebiyle
10 yıl ve daha fazla süreyle östrojen tedavisi gören
kadınlarda meme kanseri oranı artmaktadır.
50 yaş üzeri kadınlar; kendi muayenelerine ek olarak yılda
bir kez doktor muayenesinden geçmeli ve mamografi
çektirmelidir.
Hangi durumlarda
doktora başvurulmalıdır?
• Memede iki haftadan daha uzun süreyle ele gelen sertlik
• Meme başında kalınlaşma, kızarıklık ya da yara
• Meme başında akıntı
• Meme başının şeklinde değişiklik
• Meme başında ya da memede içeri doğru çekilme durumu
Meme kanseri tedavisi
nasıl yapılır?
Meme kanseri tedavisinde uygulanan 3 temel
cerrahi yöntem vardır;
• Memenin alınmadan korunmasına yönelik
• Memenin tamamen çıkarılmasına yönelik
• Memenin içinin tamamen çıkarılarak, dış derinin tutulup
protez ile plastik cerrahi ile yapılandırılmasına yönelik.
25
Hyde Park:
1637 yılında açılmış,
Londra’nın en ünlü parkı.
Londra’da, Hyde Park gibi pekçok
büyük yeşillik alanlar var ama her birinin
farklı karakteristik özellikleri de var. Parkın
içinde yapay gölde botla gezmek ve yüzmek mümkün.
Parkın içindeki en ünlü yer, “Speakers’ Corner”
(Konuşmacıların Köşesi). 1872 yılındaki isyanlar sonunda
bunalan halkın, özgürce konuşacağı bir yer oluşturmak
amacıyla yapılmış. Bu gelenek hala devam ediyor. Her
Pazar, bir kutunun üstüne çıkan politika, din, siyaset ya da
istedikleri herhangi bir konuda özgürce
düşüncelerini dile getirebiliyor...
Tower Bridge:
Şehrin en ünlü
sembollerinden biri olan
köprünün planları 19. yüzyılın
sonlarında yapılmaya başlanmış ve 1894
yılında tamamlanmış. Thames Nehri
üstündeki deniz trafiğinin yoğunluğundan
dolayı, köprü açılır kapanır şekilde
yapılmış.
London Eye:
Thames Nehri kenarında,
popüler bir ziyaret noktası olan
dev bir dönme dolap. Teleferik
vagonları gibi kompartmanları olan
dönme dolabın her bir vagonu 25 kişilik.
Londra’yı yukardan seyretmek için ideal
bir seçenek, hele sis de yoksa seyrine
doyum olmaz...
Buckingham Sarayı:
İngiliz kraliyet ailesinin
saraylarından biri olan Buckingham,
Londra’da en çok ziyaret edilen
noktalardan biri. Yapı, 1705 yılında kır evi olarak inşa
edilmiş. 1826’da Kral IV George, evi genişlettirmiş ve
yapı bugünkü haline dönüştürülmüş. Sarayın bir kısmı
hala kraliyet ailesi tarafından kullanılmakta. Buckingham
Sarayı’nın büyük bir kısmı ziyaret edilemiyor ama buradaki
en ilgi çeken olay Changing of the Guards
(Askerlerin Değişimi) töreni.
Big Ben:
Westminster Sarayı’nın
saat kulesi olan yapıdaki
saatin çanı tam 16 ton ağırlığında.
Westminster Sarayı’nın saat kulesi.
Londra’nın en ünlü sembollerinden olan
Big Ben, 19. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş.
“Big Ben” saati gösterirken, diğer dört tanesi
çeyrek saatleri gösterir.
LONDRA
Bu sayımızda İngiltere’nin
başkenti Londra’ya gidiyoruz...
26
Westminster Sarayı:
Houses of Parliament olarak da
bilinen parlamento binası. 1265 yılında
burada Lordlar ve Avam Kamarası olmak üzere
iki bünye oluşturulmuş ve 1547 yılında Avam
Kamarasının da buraya taşınmasıyla parlamento
görevlerini birarada sürdürmeye devam etmişler.
Westminster Sarayı Londra’da oldukça
merkezi bir
noktada, içinde 1000 oda, 11 mahkeme
salonu, 8 bar, 6 restoran ve
ziyaretçilere açık küçük
bir kafe vardır.
Covent Garden:
Açık hava kafeleri,
restoranları, pubları ve çeşitli
seçenekler sunan tezgahları ile oyuncak,
parfümeri, giyim, hediyelik eşya
dükkanlarından alışveriş yapıp herhangi
bir yerde oturarak açık havada güzel
müzikler eşliğinde dinlenebileceğiniz
canlı cıvıl cıvıl bir mekandır.
British Museum:
Londra’daki pek çok müzenin içindeki
en önemlisi. 1753 yılında kurulmuş olan
müze, sahip olduğu zengin koleksiyon ile
dünyanın da en önemli müzelerinden.
Yaklaşık 7 milyon nesneyi bünyesinde barındıran
müze çok büyük olduğundan bir günde gezmek mümkün değil ama
girişindeki bilgilendirici notlarla, ayırabildiğiniz süreye göre sizi
yönlendirebiliyor. Müzede en göze çarpan koleksiyonlardan biri Mısır
koleksiyonu. Birçok heykel, Ramses firavunu, ilk hiyeroglif yazı, mumyalar
gibi pekçok kalıtı görmek mümkün. Müzedeki diğer bölümlerin başlıcaları;
Afrika, Amerika, Asya, Yunan, Roma, Avrupa ve
Harrods:
diğerleri. Türkiye ile ilgili eserleri de görmeden olmaz,
1849’da açılmış, Londra’nın en
bunun için el işlemelerinden İznik çinilerine
ünlü alışveriş merkezi. Genellikle
kadar birçok şey görebileceğiniz
lüks ve pahalı mağazalar olduğu için
“Antique Turkey” kısmına gitmelisiniz.
çoğunlukla gezmeye gidilen bir yer çünkü
ürünler harika bir dekor içerisinde sunulur. Bu alışveriş
merkezinin bir başka özelliği de, antika eserlerden
oyuncağa kadar birçok ürünü bir arada bulabilme imkanı
sunması. 80.000 metre karelik bir alan üzerine kurulu olan
Lerzan Altan
Harrods yedi katlı ve her katta farklı bölümler var. İçinde
Medline Sağlık Grubu
yemek yiyip dinlenmek istediğinizde,
Pazarlama Direktörü
11 restoran ve onlarca kafeden size
en cazip gelene gidebilirsiniz.
Londra, yaklaşık 8 milyonluk nüfusuyla Avrupa Birliği’nin 2.
kalabalık kenti. 300’den fazla, farklı dil konuşulan Londra’da,
yüzün üzerinde park ve bahçe var. Etnik olarak da dünyanın en
kozmopolit şehirlerinden biri, yaklaşık 300 farklı dil konuşuluyor.
Dünyanın eski yerleşim yerlerinden de olması sebebiyle tarihi
pek çok birikime sahip. Gez gez bitmeyecek kadar çok yerin
içinden en olmazsa olmazları seçip, aktarmaya çalıştım...
27
Beklenmedik
okul kazalarında
doğru ve
zamanında
ilkyardım
uygulanmalı
Okullarda en sık meydana gelen kazalar;
kesikler, kırık/çıkıklar, burkulma/ ezikler,
burun kanamaları ve baş yaralanmaları/
travmalardır. Yaşanan kazalar kimi
zaman basit sıyrıklardan ibaret olsa da
bazen cerrahi müdahale gerektirecek
yaralanmalara neden olabilir. Bu gibi
durumlarda zamanında yapılan doğru
ilkyardım müdahaleleri çocuğun daha
kolay iyileşmesini hatta daha ciddi bir
rahatsızlığın önüne geçilmesini sağlar.
Bu nedenle ilkyardım müdahalesinde
bulunacak kişinin bilinçli olması gerekir.
Kesiğin üstünü kapamak doğru bir davranış mıdır?
Okullarda en sık meydana gelen yaralanmaların başında
turnike uygulanmalı ve çocuk en yakın sağlık kuruluşuna
kesikler gelir. Kesiklerde ilk müdahale olarak kesilen
götürülmelidir. Bu gibi durumlarda kesiğin durumuna
bölgenin temizlenmesi ve sonra da kanayan yere 10
göre dikiş atılması gerekebilir. Aynı zamanda tetanoza
dakika süre ile tampon yapılması gerekir. Eğer ciddi bir
karşı kesiğin neden olduğu cisim de incelenmelidir.
kanamanın olduğu bir kesik varsa, kesik olan bölgeye
28
Turnike nasıl yapılır?
Turnike; kazazedeyi doktora yetiştirene kadar meydana
gelecek olan kan kaybını önlemek için yapılan bir
uygulamadır. Bu uygulama kol ve bacaklarda meydana
gelen kesik ve kanamalar için uygulanır. Ancak kan
durdurucu bandajı uzun zaman yerinde tutmak çok
tehlikelidir. Yarım saati geçen durumlarda kan alamayan
bölgedeki dokuların ölmesi ve kangren olması ihtimali
vardır. Bu sebeple kazazedenin doktora yetiştirilmesi
geciktiği takdirde her yarım saatte bir turnikenin
açılarak bir iki dakika müddetle yaralı organa kan akışı
sağlanmalıdır. Sonra turnike tekrar sıkılarak fazla kan
kaybı önlenmelidir.
• Öncelikle kanayan yara üzerine birkaç defa katlanmış
bir gazlı bez veya iki-üç defa katlanmış temiz bir mendil
koyun.
• Ardından kravat veya bir mendil ile yaranın biraz
üzerinde olacak şekilde bir düğüm atın.
• Turnike; kanı durduracak kadar sıkı olmadığı takdirde
kan kaybından ölüme sebep olabilir. Bu sebeple kanı
durduracak sıkılıkta olduğundan emin olunmalıdır.
• Unutulmamalıdır ki turnike; kravat, çorap, kemer
gibi ortalama 5 cm genişliğinde uzun ve düz bir parça
ile yapılmalıdır. Asla ip, tel kordon gibi şeylerle turnike
yapılmamalıdır. Aksi taktirde bunlar dokulara ve kan
damarlarına zarar verir.
Kırık olduğu nasıl anlaşılır?
Kırığın olduğu yerde şiddetli ağrı, o bölgede meydana gelen şişme
ve/veya çürük (morarma), kırığın olduğu bölgede hareket kısıtı, şekil
bozukluğu ve bir çıkıntı ya da dönmedir. Kırık olması durumunda çocuk,
kırık olan bölgeyi hareket ettirtmemelidir. Aynı zamanda şişme ve ağrıya
karşı kırık olan bölgeye temiz bir beze sarılmış buz uygulanmalıdır. Eğer
kırık ile birlikte açık yara da varsa üzeri kapatılmalıdır. Detaylı bir tedavi
için sağlık kuruluşuna götürülecek çocuğun kırık olan bölgesi atel, tahta
ya da mukavva ile de sabitlenebilir. Çıkık ise ve askıya alınabilecek bir
bölgede ise askıya alınmalıdır.
Burkulma ve eziklerde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Burkulmalar genellikle koşarken; ezikler ise düşme sonucunda meydana
gelir. Bu gibi durumlarda ilk belirti olarak; şişme, morarma, ağrı ve kan
birikmesi görülür. Burkulma ve eziklere yapılması gereken ilk müdahale
ise; hasarlı bölgeye temiz bir beze sarılı buz uygulamasıdır. Aynı zamanda
elastik bandajla hafif sıkı olacak şekilde bandajlama da yapabilir.
Burun kanamaları çok sık yaşanabilir.
Çocukların burunlarındaki kan damarları hassastır ve kolayca kanayabilir.
Bu nedenle çoğu zaman bir darbeye de gerek olmaksızın çocukların
burnu kanar. Bu gibi durumlarda ilk olarak çocuğu sakinleştirin. Burun
kanamalarında, bilinen ve uygulananın aksine kanın genzine dolmaması
için, kanaması olan kişi oturtulduktan sonra başı öne doğru eğilmelidir.
Daha sonra burun kanatları 10 dakika süreyle sıkılı tutulmalıdır. Kanama
böyle durmuyorsa en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir.
Baş yaralanmaları ve travmalara dikkat!
Meydana gelebilecek ciddi sağlık problemlerinden biri de baş
yaralanmaları ve travmalardır. Çocuklar kimi zaman merdivenlerden
koşarken ya da yüksek bir yerden düşerek kafalarını çarpabilirler. Bu
gibi durumlarda meydana gelen yaralanmalarda; öncelikle ilkyardımda
bulunan kişinin serin kanlı olması gerekir. İlk müdahale olarak yaranın
olduğu yer temizlendikten sonra yaranın üzerine temiz bir gazlı bez
konarak bir müddet baskı uygulanmalıdır. Kafa travmalarında; şuur
kaybı, baş ağrısı ya da dönmesi, bulantı, kusma olup olmadığı mutlaka
sorgulanmalı/gözlenmelidir. Bu belirtilerden biri ya da birkaçı varsa hasta
acilen en yakın sağlık kurumuna götürülmelidir. Ciddi kafa travmalarında
boyunda da hasar olabileceği göz önünde bulundurulmalı ve sağlık
kurumuna gidene kadar boyunluk takılmalıdır.
29
Meme
cerrahisinden
korkmayın!
Genel Cerrah
Op. Dr. Cengiz Öngen
Akciğer kanserinden sonra dünyada en sık görülen kanser türü meme
kanserinden yılda 14 bin ölüm olduğuna, her yıl 1 milyon yeni vaka
yaşandığına dikkat çeken Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Genel
Cerrah Op.Dr.Cengiz Öngen, meme kanserinde erken teşhisin önemini
vurguluyor ve meme cerrahisi konusunda merak edilenleri aktarıyor.
Günümüzde
erken
döneminde
yakalanan
meme
kanserlerinde, hastaların yarısında sadece tümörü çıkartarak
radyoterapi uygulamasıyla memeyi korumak mümkün
olmaktadır. Memeye yönelik cerrahiler, memeyi koruyucu
cerrahi ya da memenin tamamının alınması şeklinde
gerçekleştirilmektedir.
Meme koruyucu cerrahilerde; tek tümör odaklı erken evre
vakalarda tümörlü doku etrafındaki yaklaşık 1-2cm normal
meme dokusu ile çıkartılır. Operasyon sonrasında hastalığın
durumuna göre sadece önleyici ilaçlarla birkaç yıl takip edilir
ya da radyoterapi / kemoterapi yapılır.
Memenin tamamının alındığı cerrahiler; özellikle koltukaltı
lenf nodüllerinde de tutulum olması durumunda tercih edilir.
Meme ve koltukaltı lenf bezlerinin büyük bir çoğunluğu
alınır. Koltukaltına yönelik cerrahi girişimlerde son yıllarda,
sadece tümör hücrelerinin bulunması olasılığının en yüksek
olduğu nodüllerin çıkarılması yöntemi uygulanmaktadır. Bu
yöntemde, tümörün olduğu memeye radyoaktif bir madde
enjekte edilir yada özel boya enjekte edilir ve yüksek
radyoaktif madde reaksiyonu veren ya da boyayı tutan lenf
nodülü/nodülleri (sentinel lenf bezleri) çıkartılarak patolojiye
gönderilir. Patoloji sonuçlarında da bu lenf bezlerinde tümör
hücresi görülmez ise koltuk altı lenflerinin temizlenmesine
ihtiyaç duyulmaz. Böylece tüm lenf bezlerinin çıkarılması
sonrası yaşanan kolda şişlik, omuz kısıtlılığı, kolda kuvvet
azalması ve uyuşukluk gibi olumsuz etkiler çok daha az
görülür.
Memede Kanser Taraması
Memede kanser taraması mamografi ile yapılır.
Yüksek riskli kadınlarda (ailesinde meme kanseri bulunan) 40 yaşından önce taramaya başlanabilir.
Risk faktörü olmayan kadınlarda taramaya 40 yaşında başlanır, yılda bir
uygulanır.
20 yaşından itibaren her kadın ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi
yapmalı, şüpheli bir durumda mutlaka doktoruna görünmelidir.
30 yaş üzerinde doktor muayenesine başlanmalıdır.
Meme kanseri riski yaşla arttığı için, her yıl düzenli taramaya devam edilmesi
gerekir.
30
Çağın hastalığı
“Obezite”ile
savaşma
zamanı!
Obezitenin, yarattığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra birçok sağlık problemine
de neden olduğunu belirten Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Doç. Dr.
Celal Çerçi anlatıyor...
Genel Cerrahi
Doç. Dr. Celal Çerçi
Obezite; bedendeki yağ kütlesi oranının, yağsız olan kütleye göre çok daha
fazla olmasıdır. Türkiye’de her 3 kadından ve her 5 erkekten birinde
obezite rahatsızlığı bulunmaktadır.
Obezitenin nedenleri nelerdir?
• Fizik aktivite azlığı, hareketsizlik,
• Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, yağlı yiyeceklerle beslenme,
• Aşırı yemek yeme,
• Doğumda alınan kilolar,
• Doğum sayısının artması,
• Sigarayı bırakmak,
• Alkol kullanımı,
• Alınan bazı ilaçlar (kortizon kullanımı ve psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar vb.)
• Hormon rahatsızlıkları (Cushing sendromu denilen böbrek üstü bezinin fazla
çalışması hastalığı, hipotiroidi, polikistik over sendromu, büyüme hormonu
yetmezliği, hipogonadizm denilen seks hormon azlığı vb.)
• Sosyoekonomik ve psikolojik faktörler
• Genetik faktörler
Obezite hastalıkları da beraberinde getiriyor!
Görsellikten ziyade sağlığı tehdit eder bir boyuta gelen obezite,
denenen diyetlerin sonunda çoğu zaman verilmiş olan kilolar alınır.
Bu nedenle cerrahi tedavi, bu tip vakalarda kalıcı tedavi olarak
uygulanır. Beden kitle endeksi 40 ve üzeri olan, uzman denetiminde
tıbbi beslenme, egzersiz ve medikal tedaviyle zayıflayamayan
hastalara önerilen obezite cerrahisinde, günümüzde iki farklı
operasyon yöntemi uygulanmaktadır:
1. Mide hacmini küçültmek amaçlı
a. Ayarlanabilir mide bandı
b. Midenin tüpleştirilmesi
2. Emilimi azaltmak amaçlı
a. Mini gastrik bypass
b. R-Y gastrik bypass
c. Biliopankreatik diversion (duodenal switch)
d. Duodenojejunal bypass (sleeve gastrektomi)
Depresyon
Migren
Psödotümör Serebri
Uyku Apnesi
Kolosterol Yüksekliği
Astım
Karaciğer ve Safrakesesi
Rahatsızlığı
Metabolik Sendrom
Şeker Hastalığı
Polikistik Over
Varis
Kalp Krizi
Hipertansiyon
Reflü
İdrar Tutamama
Eklem Hastalıkları
Gut
Medline Antalya Hastanesi Obezite Cerrahi Merkezinde, mide hacmini küçültme ameliyatlarından midenin tüpleştirilmesi
ile emilimi azaltma ameliyatlarından mini gastrik bypass cerrahileri uygulamaktayız.
Ancak, beden kitle endeksi 50 ve üzeri olan hastalarda operasyon riskini azaltmak için önce geçici bir süreyle duracak
olan mide balonu yerleştirilir. Böylece hastanın operasyona uygun olabileceği kiloya inmesi sağlanır. Mide balonu en
fazla 6 ay için konur.
Operasyonlar nasıl gerçekleştirilir?
Operasyonlar genel anestezi altında, laparoskopik olarak gerçekleştirilir. 4-5 minik kesikten karın içine sokulan aletlerle
uygulanan bu operasyonların ardından iyileşme daha hızlı olur ve hastanede kalış süresi kısalır. Daha az ağrı ile daha
rahat bir nekahat dönemi geçirilir. Normal gıdalarla beslenmeye geçiş ortalama 2 ayda gerçekleşir.
31
Sonbaharda
gidilebilecek
beş yer
32
33
Özel Medline Aydın Hastanesi’nden
Bombay kan gruplu hastaya
başarılı açık kalp
ameliyatı.
250 bin kişide bir görülen ‘’Bombay’’ kan gruplu hasta; kalp deliği, kalp kapak rahatsızlığı ve migren tanısıyla
Özel Medline Aydın Hastanesi’ne başvurdu. Operasyonda Bombay dışında farklı bir kan grubunun kullanılması
durumunda hayati tehlikesi olan hastaya, Özel Medline Aydın Hastanesi’nde farklı bir tedavi yöntemi uygulandı.
30 yaşındaki Bombay kan gruplu hasta, başarılı bir şekilde açık kalp ameliyatı olarak taburcu edildi.
A, B, AB ve 0 gibi bilinen kan gruplarının haricinde, A,B,O
kan grubu sistemi içinde mutasyon sonucu ortaya çıkan
‘’Bombay’’ adı verilen kan grubu, 250 bin kişide bir görülüyor.
Oldukça nadir rastlanan kan grubuna sahip hastaya, kan
nakli olmadan açık kalp ameliyatı yapıldı.
Başarılı geçen operasyonun ardından Özel Medline Aydın
Hastanesi’nden Kalp ve Damar Cerrahı Op. Dr. Mustafa
Ünal: “Bombay kan grubu Türkiye’de sadece 30-35 kişide
görülen bir kan grubudur. Oldukça nadir olan bu kan grubunun
cerrahi operasyonlar için de bir takım zorlukları vardır. Bombay
kan grubuna sahip birine Bombay dışında bir kan verilmesi
durumunda, hastanın ölümüyle sonuçlanabilecek oldukça
ciddi sağlık sorunları ile karşılaşılabilir. Kalbinde delik, kapak
rahatsızlığı ve migren tanısı olan hastamızın da tetkiklerinde
Bombay kan grubu olduğunu saptadık. Kalp ameliyatı olacak
hastamız kan nakli olmak istemediği için hastamızı farklı
bir uygulama ile tedavi ettik. Operasyondaki önceliklerimiz;
ameliyatın minimum kan nakli ile gerçekleştirilmesi ve kan
gerekli olduğunda da hastadan alınan kan ile yapılmasıydı”
dedi.
34
Operasyonun detaylarını aktaran Op. Dr. Ünal: “Operasyon
öncesinde hastadan 3 ünite kan alarak, gerekli olduğunda
kullanmak için uygun şartlarda sakladık. Ameliyatta
kanama olmaması için ameliyatı göğüsün önünden değil
de, sağ taraftan kaburgalar arasından çok küçük bir kesi ile
gerçekleştirdik. Operasyon esnasında; kalp deliği kapatıldı
ve mitral kapak tamir edildi. Operasyon esnasında hiç kan
gereksinimi olmadı. Operasyondan sonra 1 gün yoğun
bakımda kalan hasta, 4 gün sonra taburcu edildi” dedi.
Tekrar sağlığına kavuşan hasta ise: “Dünya’da ve Türkiye’de
çok az rastlanan bir kan grubum olduğu için operasyondan
daha çok korkuyordum. Doktorlarım, operasyonu mümkün
olduğunca az kan kaybı ile gerçekleştirebileceklerini
belirttiler ve ameliyat olmaya karar verdim. Tekrar sağlığıma
kavuştuğum için çok mutluyum. Özel Medline Aydın
Hastanesi’nden Dr. Mustafa bey ve ekibine çok teşekkür
ederim ”dedi.
KALP ve DAMAR
CERRAHİSİ
KADIN HASTALIKLARI
ve DOĞUM
FİZİK TEDAVİ ve
REHABİLİTASYON
ÜROLOJİ
ÇOCUK
SAĞLIĞI ve
HASTALIKLARI
Has
tane
Hab lerimizden
erle
r
35
Kadın ve erkeklerin
ortak estetik
tercihi:
Rinoplasti
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Op. Dr. Burak Yiğenoğlu
Güzel görünmek ve beğenilmek her geçen gün biraz daha önem kazanırken,
estetik operasyonlara olan ilgi de artıyor. Bu anlamda hem kadınlar hem de
erkekler arasında en çok tercih edilen estetik operasyon ise halk arasında
burun estetiği olarak bilinen rinoplasti oluyor. Burun operasyonlarının bazen
sadece nefes alma problemiyle, bazen sadece estetik problemlerle bazen de
her ikisi için gerçekleştirildiğini belirten Özel Medline Adana Hastanesi’nden
Op. Dr. Burak Yiğenoğlu, konuyla ilgili bilgilendiriyor.
Burundaki şekil bozuklukları yüzdeki ahengi bozarak dış görünümü etkiler ve burun tıkanıklığına neden olarak
sağlığı bozar. Tüm bu sebepler nedeniyle her yıl binlerce insan burun estetiği olmak için doktorlara başvurur.
Estetik burun ameliyatı (rinoplasti) burun yapısının cerrahi olarak yeniden şekillendirilmesidir. Bu ameliyatla; burun
küçültülebilir, büyütülebilir, eğriliği giderilebilir, burun ucu sekli değiştirilebilir, kaldırılabilir, dudakla burun arası açı
düzeltilebilir ve burun delikleri daraltılabilir. Gerektiğinde burnun solunum işlevini güçleştirici yapısal bozukluklar da
(deviasyon gibi) düzeltilebilir. Tüm bu işlemlerin temel amacı; kişinin yüz hatlarına en uygun ve yüzünü aşırı derece
değiştirmeyecek şekilde ve burun görevinde eksilmeler olmadan kişinin kusurlarını giderip doğal görünümlü burun
ortaya çıkarmaktır.
Rinoplasti için hasta muayenesinin iyi yapılması ve planlama çok önemlidir. Muayene sonucuna göre
operasyon tekniğine karar verilir. Burun şekline göre açık veya kapalı rinoplasti tekniği uygulanır. Aynı
zamanda septoplasti ve konka hipertrofisi müdehale edilir. Operasyon öncesi fotoğraf çekimi ve
bilgisayar programı yardımı ile fotoğraf üzerinde çalışma, hasta ve doktora bilgi vermesi
açısından önemlidir. Sadece nefes alma problemine yönelik operasyonlar dikkatli
yapılmalıdır. Yanlış yapılmış işlemler sonrası sorun düzelmediği gibi burun şeklinde
bozulma olabilmektedir. Operasyon hastane şartlarında ameliyathanede yapılır. Bir
veya iki saat süren operasyonun ardından hasta, bir gün hastanede yatırılıp sonra
taburcu edilir. Operasyon sonrası ilk dönemde soğuk uygulama yapılması ödem
ve morlukların daha az oluşması için önemlidir.
Burun deliklerine silikon borular ve tampon koyulur 1-2 gün sonra çıkarılır. Burun
sırtına koyulan alçı ve flaster 7 gün kalır. 7 gün sonra alçı çıkarılıp sadece flaster
koyulur. 3 gün sonra da flaster çıkarılır. Toplam 10 gün burunda flaster ve alçı
kalır. Ağrı, bünyeye göre değişmekle birlikte çok azdır. Operasyon sonrası
burun şeklinin oluşması 1 ay kadar sürmekte, ödem ve şişlikler ilk 6 ayda
%70-80 azalmaktadır. 6 ay-1 yıl arasında ise tamamen normal halini alır. Bu
operasyon için merak edilen bir diğer husus ise ameliyat yaşıdır. Rinoplasti,
kadınlarda 17, erkeklerde ise 18 yaşından itibaren uygun koşullar
sağlandığı takdirde her zaman yapılabilir.
Önce
36
Sonra
Önce
Sonra
Hepatitler
size düşündüğünüzden
daha yakın olabilir!
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Uzm. Dr. Arzu Kılçık
Hepatit… Son yıllarda adını kanser ve AIDS’den sonra en çok duyuran hastalık… Vücut sıvıları, kan ve
korunmasız cinsel ilişki ile insandan insana bulaşan Hepatit; tedavi edilmezse siroz, karaciğer yetersizliği
ve daha pek çok hastalığa yol açarak dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden
oluyor… Sinsi bir şekilde ilerleyerek kişilerin hayatını tehdit eden Hepatit’ten aşı ile korunabileceğini belirten
Özel Medline Adana Hastanesi’nden Uzm. Dr Arzu Kılçık, Hepatit hakkında tüm merak edilenleri aktarıyor.
Bulaşıcı sarılık veya tıp dilinde viral hepatit, virüslerin
oluşturduğu, karaciğerin yaygın iltihabi hastalığına
verilen isimdir. Virüslerin dışında, ilaçlar, toksik maddeler
ve alkol de hepatite neden olur.
bulaştırabileceğini bilmelidir. Her 4-6 ayda bir karaciğer
fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan
kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda
kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır.
Hepatit B, aşı ile korunabilir bir hastalıktır!
Hepatit B aşısının rutin uygulanması dünyanın birçok
yerinde yeni hastalıkların oluşmasını çok etkili bir
biçimde önlemektedir. Ülkemizde Hepatit B aşısı, rutin
bağışıklama programı içindedir.
Hepatit’ten korunmak için; genel temizlik kurallarına
uyulması, hepatit A ve B için aşılama, bulaşlı beden
sıvılarından korunma için risk altında olanların (damar
içi ilaç kullanma, dövme/piercing, güvenli olmayan cinsel
ilişki) uygun önlem almaları önerilir.
Hepatit nasıl bulaşır?
Hepatit A, virüsü taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin
maddelerinin (sebze ve meyveler) ağızdan alınması ile
bulaşır. Bulaşmada ellerin rolü büyüktür. Virüs ellerde
saatlerce canlı kalabilir.
Hepatit B ve C, kan ve vücut sıvıları ile bulaşır.
Buradaki temel mekanizma, virüsle bulaşmış kan ya
da vücut sıvılarının, yeni bir kişinin dolaşım sistemine
bulaşmasıdır. Bu nedenle diş çekimi gibi tıbbi girişimler,
kan nakilleri, cinsel ilişki başlıca risk faktörlerini oluşturur.
Hepatit B’de cinsel yolla bulaşma ön planda iken, Hepatit
C’de kan yolu ile bulaşma ön plandadır.
Unutmayalım;
KORUNMAZSANIZ Hepatit
size düşündüğünüzden
daha da
yakın olabilir!
A ve B virüsleri ile oluşan bulaşıcı sarılıklar ülkemizde
çok yaygındır. Türkiye’de, üniversite çağına gelmiş
gençlerin %80-90’ı, Hepatit A’yı farkında olmasalar
bile çocukluk çağında geçirmişlerdir. Sıklıkla görülen
belirtiler; halsizlik, iştahsızlık , karın ağrısı, bulantı, cilt ve
göz renginde sararma, idrar renginde koyulaşmadır.
Hepatit tedavisi…
Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Bazı hastaların,
hastanede yatarak tedavi olmaları gerekebilir. Hastaya
sindirimi kolay yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal
gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması
uygundur. İstirahat önerilir. Akut hastalık genel olarak
4-6 haftada kendiliğinden iyileşir. B virüsü Hepatitinde,
hasta görünürde iyileşmiş olsa bile, virüs, 6 aydan sonra
hala kanda bulunmaya devam ediyorsa, hastalık kronik
döneme geçmiş demektir. Bu kişiler için düzenli doktor
kontrolü esastır. B ve C virüsü taşıyıcısı, hasta olmasa
bile, kanı ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına
37
Prof. Dr. Serdar Günaydın’dan
Hayat Kurtaran Girişim
İngiltere’nin prestijli inovasyon ödülüne sahip Özel Medline
Eskişehir Hastanesi Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr.
Serdar Günaydın, 67 yaşındaki hastasında uyguladığı girişimsel
tedavi ile yeni ve başarılı bir uygulamaya daha imza attı.
Son yıllarda sıkça karşılaşılmaya başlanan bir
damar hastalığı olan aort anevrizması, atar damar
çapının balonlaşma şeklinde genişlemesi olarak
tanımlanmaktadır. Kadınlara oranla erkeklerde
daha çok karşılaşılan aort anevrizmasının
görülme sıklığı da yaşın ilerlemesi ile birlikte
artmaktadır.
Prof. Dr. Serdar Günaydın hastalık, tedavi ve
başarılı ameliyat ile ilgili bilgilendiriyor;
Anevrizmalar her an patlayıp kan kaybı neticesinde
ölüme neden olabilir; bu tabloda, belli bir genişliği
geçen veya yırtılan anevrizmalı bölgeye, kişinin
hastalık geçmişi de göz önünde bulundurularak
anında uygun cerrahi müdahalenin yapılması
gerekiyor.
Anevrizmalı damarın yapay damar ile değiştirildiği
klasik ameliyatlar sonrası hasta bir haftaya yakın
bir süre hastanede kalır ve ameliyat sonrasında
zahmetli bir dönem geçirir. Ancak uyguladığımız
girişimsel tedavi, Endovasküler Aort Anevrizması
Tamiri - EVAR yöntemi ile bu konuda sorun
38
yaşayan hastaların anevrizmasını lokal anestezi
eşliğinde kısa bir süre içerisinde kasıktan
uygulanan kateter ile ilerletilen stent aracılığıyla
tamir ediyoruz. İşlem sonrasında hasta çok daha
az ağrı hissediyor ve hastayı hızlıca taburcu
ediyoruz.
Daha önce koroner by-pass ameliyatı yaptığımız
ve karın içinde 35-40 mm’yi normal kabul
ettiğimiz bir tabloda 95 mm’ye varan çok geniş
bir aort anevrizması bulunan, 67 yaşında erkek
hastamızı da başarı ile sonuçlanan işlemden 3
gün sonra taburcu ettik.
Yüksek riskli bir hasta grubu için hayat kurtarıcı bir
girişim olan EVAR, hızlı ve pratik uygulanabilirliği
açısından acil cerrahinin gerektiği yırtılmış
anevrizmalarda hayat kurtarıcıdır. Hasta teşhis
edildiği zaman, 4 saat içinde girişime hazır hale
gelinebilmektedir. Bununla beraber bu tedavide,
komplikasyon ve ölüm riski klasik ameliyatlardan
çok daha düşük olmaktadır.
Divriği Ulu Camii
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Sivas’ın Divriği ilçesinde yer almaktadır. Cami
1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından, Dârüşşifa ise Ahmed
Şah’ın eşi Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. Darüşşifa, caminin güney
duvarına dayanmıştır. Darüşşifanın kuzeydoğu köşesinde türbe yer alır. Divriği
Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında, Türkiye’den, UNESCO Dünya Mirasları
Listesi’ne aldığı ilk eser olmuştur.
Darüşşifanın giriş kapısı
Burada yer alan dilimli mihrap önü kubbesi,
dıştan kümbete benzeyen piramit bir örtü ile
örtülmüş ve dışarıdan da camiye hakim bir
hale getirilmiştir. Camide sahınların hepsi
birbirinden farklı yıldız tonozlarla örtülmüştür.
Bu camide hem Selçukluların avlulu plan tipi,
hem de Emevi plan tipini bir arada görmek
mümkündür.
Plan tipi ve süsleme olarak benzeri olmayan
bir eserdir. Aralarında üslup birliği olmayan
süslemeler birbirinden farklıdır. İki başlı kartal
motifini de içeren süslemeler oldukça abartılı
ve barok tarzda yapılmıştır. Batı kısmında
Alaaddin Keykubat’ın arması olan çift başlı
kartal ile Ahmet Şah’ın doğan armasının motifi
vardır.
Bugün kirişleme izleri kalmış olan ahşap hünkar
mahfili, Anadolu’daki en erken örneklerden biri
olarak varlığını sürdürmektedir. Eserin barok
tarzda ve iri palmetlerle bezeli mihrabı da
önemli bölümlerindendir.
Kapıda beliren insan silüeti
Caminin giriş kapısına ikindi güneşi düştüğü
zaman gölgelerden oluşmuş, ayakta duran,
yandan görünen bir erkek silüeti belirir. Bu
silüetin önünde dikdörtgene benzer bir gölge
daha oluşur. Bu gölgelerin Kur’an okuyan ve
namaz kılan bir adam olduğuna inanılır.
Evliya Çelebi bu eser için şöyle demiştir:
“Üstad, bu camiye öyle emek sarf edip, kapı
ve duvarları öyle nakış bukalemun eylemiş ki,
methinde diller kısır, kalem kırıktır.”
Darüşşifa’nın havuzu
Darüşşifa’nın merkezindeki havuzdan taşan
fazla su, havuzun etrafındaki kanaldan
havuzun etrafını dolaşıp daire çizerek
yapıdan tahliye edilir.
39
R
İ
M
DE
F
A
AS
ne
ü
ş
ü
l
ü
g
“Ben
öldüm,
.
ü
d
l
ü
g
e
o ölüşüm
..”
.
e
t
ş
i
k
ı
d
Farklıy
saf
A
Özdemir
ÖZ
Gerçek a
d
1923 tarih ı Halit Özdemir A
r
Galatasa inde Ankara’da d un’dur. 11 Haziran
oğdu. 19
ray Lises
ele alan
30 yılınd
lise son
i’ne kayd
ür
a
o
ld
s
ın
u
s
.
on zama ünler ortaya koy
ıf
1941 yılın
ta Kaba
geçti ve
an Ö
n şii
ta
d
ş
a toplu
o
mdan ka rlerinde umutsuz zdemir Asaf,
Üniversit radan mezun o Erkek Lisesi’ne
çısı gibi te
luk ve b
ld
e
Şiirde,
ire
m
sonra İkti si Hukuk Fakült u. Önce İstanbu
saf Fakü
esi’ne g
l gerek bir anlam ve g alara yönelmiştir. yin
ltesi ve G
irdi, dah
ö
deneyim
a müz liliğine inanmıştı rüşün yansıtılma
a
le
isyenlerim
s
r. Günü
yarıda bır ri oldu ancak 19 zetecilik Enstitüsü
4
iz tarafınd
müzde ının
Feridun
a
çevirmen aktı. Tanin ve Za 7 yılında eğitimin
b
n
m
i Duma Düzağaç, Lav şiirleri bestelenm azı
in
ilk yazıs olarak çalıştı. Se an gazetelerinde
iş
n g
ia
tir.
r
ı
gibi pek rubu da Yalnızlı şiirini bestelemiş
1951 yılın Uyanış dergis vet-i Fünun isim
k
ç
,
o
k şiirlerin
P
li yapm
den esin aylaşılmaz şiiri
kitapların da matbaacılığa inde yayımlandı.
ıştır.
lenerek
ı
atıldı ve
şarkılar
kurdu. 1 da basacağı
k
e
n
d
i
ş
ii
S
r Şairle
9
kurdu ve 55’te Yuvarlak anat Basımevi’n
rde bulu
i çeşitli
M
n
yayımlam kendi kitapların asa Yayınları’n
yönlerde an ‘ikinci kişi’
ı
ı
a
n
y
pro
bu isim
a baş
dolduran
d
hayata g
altında
davranış erinleştirdiği ve blemini,
özlerini y ladı. 28 Ocak
A
la
yaş
n
r
c
ı soyutla
ak bunu
umdu.
1981’de
ştırdığı g amını
g
e
r
ç
m
e
k
ısralarla
le
ö
Şiirleri g
çelişmeli ştirirken, şiirlerin zlenir.
e
düzeni y
e kısa
v
e
oluşur. Y nel olarak dörtl
oyunlu
erleştirm
ük ve ik
oğun ve
b
iş
ir
ti
r.
m
antık
vardır. Ş
iirlerinde kısa bir söyley iliklerden Yayın
iş özelliğ
çoğunluk
olan ilişk
la
ile
la
i yılınd nmış kitapları
ik
yer eleşti rini, düşünceye d insanın toplumla
a; ‘Bir
r
Kapı Ö i cilt halinde, 1
Paylaşılm
gibi tem el bir dille anlatır. ayalı olarak ve ye
n
982
ünde’ v
az’ adıyla
a
S
r Özde
e
‘Y
s
a
e
ln
v
içinde d ları, duygu ve d evgi, ayrılık, ölüm
mir A
ızlık
enle
aha çok
üş
ve ‘To Go saf’ın 92 şiiri İn rine sunulmuştur.
da izlen ünce yoğunluğu
g
iliz
TO’ isimiy
imci bir
le 1964’t ce’ye çevrilmiş
anlayışla
e yayınla
nmıştır.
40
40
Eserleri
Dünya Kaçtı
Sen Sen Se
Gözüme (19
55),
Bir Kapı Ön
n (1956),
ünde (1957
),
Yuvarlağın
K
öşeleri (196
Yumuşaklık
la
Nasılsın (19
r Değil (196
2),
70),
Çiçekleri Ye
1),
meyin (1975
),
Yalnızlık Pa
y
Benden So
laşılmaz (19
LAVİNİA
nra Mutlulu
78),
k (1983)
ı
y
a
y
n
ü
Bütün d
,
m
i
d
e
t
s
i
k
a
m
a
l
k
kuca
.
.
.
i
d
e
m
t
e
y
m
ı
r
a
l
l
ko
f
Asa
r
i
m
e
d
z
Ö
“Sana git
me deme
yec
Üşüyorsu
n ceketim eğim.
i
Günün e
n güzel s al.
a
a
Yanımda
tleri bunla
kal.
r.
Sana gitm
e demey
ec
Gene de
sen bilirs eğim.
in.
Yalanlar
istiyorsan
yalanlar
İncinirsin
söyleyey
.
Sana gitm
e
Ama gitm demeyeceğim,
e, Lavinia
.
Adını giz
leyeceğim
Sen de b
ilme, Lav
inia.”
(Özdemir
Asaf, 195
7)
im,
41
41
Hasankeyf
Hasankeyf, Batman’da, Dicle Nehrinin ayırdığı
tarihi bir ilçedir. Eski şehrinin tarihi, 10.000 yıl
öncesine kadar gitmektedir. 1981’de doğal
koruma alanı ilan edilmiştir.
Dicle Nehri üzerinde yer alması ve o dönemlerde
ticaretin önemli bir kısmının nehir yoluyla
yapılması Hasankeyf’i, ticari ve ekonomik
olarak da geliştirmiştir. Hasankeyf’i 1232
yılında Artuklular’dan alan Eyyubiler, henüz
bölgeye tam hakim olamadan Moğol istilasi
ile karşılaşmışlardır. Eyyubiler, Moğol şokunu
atlattıktan sonra 14. yüzyıl başlarından itibaren
Hasankeyf’i yeniden imar etmeye başlamışlar.
1515’te Osmanlı hakimiyetine geçen bölge,
1990 yılında Batman’ın il olmasıyla ilçe olarak
Batman’a bağlanmıştır.
Artuklular, 1101 yılında Hasankeyf’i merkez
edinip buraya yerleşerek 1232 yılına kadar
hakimiyetlerini
sürdürmüşlerdir.
Amed’in
(Diyarbakır) 1183 yılında Salahaddin Eyyubi
tarafından
alınıp Artuklulara
vermesiyle
Hasankeyf’teki
Artuklular
Diyarbakır’a
yerleşmişlerdir. 1232 yılındaki yıkılışlarına kadar
Hasankeyf’i Diyarbakır’dan yönetmişlerdir.
Eyyubiler, 1232 yılında Hasankeyf’i aldıklarında,
Hasankeyf imar edilmiş gelişmiş bir yerdi.
1301 yılındaki Moğol istilasından ağır darbe
alan Eyyubiler, istiladan kurtulur kurtulmaz
Hasankeyf’i yeniden imar etmeye başladılar.
Osmanlılar bölgeyi 1515 yılında ele geçirince
Hasankeyf Osmanlı hakimiyetine geçmiş oldu.
Ancak, yerel yönetim Eyyubilere bırakıldı. Sultan
Süleyman Camii, Kızlar Camii, Kale’deki Ulu
Cami, El-Rızk Camii, İmam Abdullah Zaviyesi,
Küçük Saray gibi pekçok eser Eyyubilere aittir.
Osmanlılar döneminde, 16.yüzyılda şehir
gelişmiş,
Hasankeyf’in
yönetim
alanı
genişlemişti. Bugünkü Batman, Siirt’in genişçe
bir bölümü ile Mardin’in Midyat, Dargeçit ve
Ömerli ilçeleri de Hasankeyf’e bağlanmışlardı.
Ancak, 19.yüzyılın ortasında Midyat’a bağlı
bir kaza konumuna çekilmiştir. Cumhuriyete
kadar bu konumda devam etmiştir. 1926 yılında
Gerçüş’ün ilçesi olan Hasankeyf, 1990’da
Batman’ın il olmasıyla ilçe yapılarak Batman’a
bağlanmıştır.
42
Hasankeyf’te bulunan tarihi eserler:
Köprü: Kesin olmamakla birlikte köprünün Artuklulara
ait olduğu düşünülmektedir. Kemer açıklığı dikkate
alındığında Ortaçağ’da yapılan köprülerin en büyüğüdür.
Köprüyü taşıyan ayaklarının dış kısımları kesme taştan
yapılmıştır. Yıkılmadan günümüze kadar gelmiş olan
doğudaki kemer, büyük kesme taşlarla örülmüştür.
Batıdaki kemer de, kırılma noktasına kadar kesme
taştan, sonra da yassı geniş tuğladan yapılmıştır.
Bazı kaynakçalarda köprünün kemerinin orta kısmının
ahşaptan yapılmış olduğu ve ahşap kısmın kaldırılarak,
düşmanın geçmesinin engellendiği belirtilmektedir.
Hasankeyf Kalesi: M.S. 363 yılında Bizanslılar, sınırlarını
korumak amacıyla, Sasanilere karşı Hasankeyf’e
bir kale yapmıştır. Kale tamamıyla doğal kayalardan
oluşturulmuştur. Kalenin kuzeyinde kayalara oyulmuş,
aslında gizli ama günümüzde yıllar içinde gerçekleşmiş
yıkımlarla kısmen ortaya çıkmış iki merdivenli yol vardır.
Bu yollar Dicle’den kaleye su ulaşımını sağlamak amacıyla
yapılmıştır. Uzundere köyüne giden yolun üzerindeki
kayalarda oyulmuş olan su yolları görülebilmektedir.
Su kalenin kuzeyindeki depoya, depodan da kanallarla
kalenin yapılmış olmasına rağmen, pek çok yerinde burç
kalıntılarına rastlanmaktadır. Kaledeki evlerin pekçoğu
oyulmuş mağaralardan oluşmaktadır.
Kale kapısı: Üzerindeki kitabeden Eyyubi Sultanı
tarafından yaptırılmış olduğu tespit edilmiştir. Kapının
ön cephesi kesme taşlardan yapılmış olup, gerek ön
cephesinde gerekse de yan cephesinde dikdörtgen
levhalar üzerinde yazılar bulunmaktadır.
Küçük Kale: Hasankeyf Kalesinin doğusunda yer
alan yapı, zamanında darphane olarak kullanılmıştır.
Artuklular ve Eyyubiler tarafından bastırılmış paraların
örnekleri Mardin müzesinde teşhir edilmektedir. Kalenin
içinde, evler, su havuzu, su kanalları, sarnıçlar ve
mağaralar mevcuttur. Yer yer Küçük Kaleyi çevreleyen
burç kalıntıları da görülmektedir.
Kaledeki Ulu Cami: Cami 1325 yılında Eyyubiler
tarafından yaptırılmıştır. Kilise kalıntıları üzerine inşa
edilmiş olan camide giriş kapısının üzerindeki kitabeden,
birbirine eklenerek yapılmış olan alanlardan caminin
pekçok değişikliğe uğramış olduğu tespit edilmiştir.
Sultan Süleymen Camii: Eyyubi Sultan Süleyman
tarafından yaptırılmıştır. Minaresi, avluya giriş kapısı
ve çeşme kesme taşlardan inşa edilmiştir. En dikkat
çekici kısmı olan minare, dikdörtgen şeklindedir ve her
cephesinde Arapça kufi yazılar bulunmaktadır.
El-Rızk Camii: Girişindeki kitabeden caminin, 811-409
tarihleri arasında Eyyubi Sultan Süleyman tarafından
yaptırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Kitabede yer alan
bitkisel süslemelerin içine Allah’ın 99 ismi yazılıdır.
Günümüzde sadece sağlam olarak minaresi kalmıştır.
Minarenin en önemli özelliği, çift merdivenli olmasıdır.
Kızlar Camii: Günümüzde cami olarak kullanılan yapının
yapılış tarihi ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmese
de, araştırmacılar bir anıt mezar olduğu görüşünde
birleşmektedirler. Kuzey cephesinde bulunan türbelerin
duvarlarında bitki motifleriyle bezenmiş kufi yazıyla
besmele yazılıdır. Binanın genel mimari özellikleri
sebebiyle, Eyyubilere ait olduğu tahmin edilmektedir.
İmam Abdullah zaviyesi: Bazı bulgular, yapının
Hz.Peygamberin
amcasının
torunlarından
İmam
Abdullah’a ait olduğunu göstermektedir. Zaviyenin
ayakta kalan tek bölümü kubbeli mezardır. Günümüzde
Diyarbakır Müzesinde bulunan muhteşem oymalı
ahşap kapı, zaviyeye ait olup orijinal haliyle günümüze
ulaşabilmiş birkaç parçadan biridir.
Zeynel bey türbesi: Akkoyunlular tarafından yapılmış
olan türbe dıştan silindirik, içte ise sekizgen bir yapıdadır.
Silindirik gövde üzerinde turkuvaz ve lacivert sırlı tuğlalarla
4 bant oluşturulmuştur. Birinci bantta “Allah”, ikinci ve
üçüncü bantların baş kısmında “Ahmet” devamında
“Muhammed”, son bantta da “Ali” yazmaktadır.
Küçük Saray: Kayaların yontulma şekli sebebiyle dev bir
kule görünümündedir.1328 yılında Eyyubiler tarafından
yaptırılmıştır. Kuzey cephesindeki pencerenin üzerinde
iki aslan kabartması ve bunların ortasında da kufi yazılı
levhalar yer almaktadır.
43
Sizden
gelenler
de,
esin
n
a
ast ülin
ya H Dr.T
n
o
an
e K inde
nde
dlin 4 tarih arafınd sayesi zi
e
t
01
lM
mi
at
Öze 15/08/2 MAN ameliy bebeği a
YA irilen arasu ünyay irebir
d
leşt yhan K ekilde zimle b yde
çek
ger im Re lı bir ş ikle bi herşe reniz
ve
eş ğlık
e
dü
cel
sa tir. Ön emeyen ne mü neliniz k
a
o
ş sirg
o
t
i
ç
s
s
r
m
k
a
e
r
geti isini e olan h e kat p layı çoyle bir
o
ö
d
ilg ızda ma v
B izlere
dan
ım
nı
uz.
yan ne Ha aların nuyor z için s lun.
u
ı
k
i
Em ve ala imizi s ptığın . Sağo
a
r
i
m
y
e
i
g
i
l
r
il kkür
ede u
eçim
teşe onel s şekkür Karas
e
s
f
per çok t
Ari
de
Medline Konya H
astanenize bütün
personelinize Kal
p Damar cerrahı
Op.Dr.Mustafa K
eser Beye,
Kardiyoloji Uzm
anı Dr.Mehmet
Alpaslan Küçük
Beye gösterdikler
i
sıcak ilgiden dola
yı beni sağlıgıma
kavuşturdukları
için sonsuz teşekk
ür
ederim. saygılarım
la
Nusret Kara
44
Özel Medlin
e Eskişehir
Hastanesind
e14/07/2014
tarihinde oğ
Yiğit Eren Ö
lum
RSDEMİR
'
in doğumun
ve sünnetind
da
e ilgi ve alaka
larını bizden
esirgemeyen,
Hastane Gen
el Müdürü O
AYDINLAR
zan
' a Doğumu
gerçekleştiren
Alev Özlem Ö
ZDEMİR K
ARABAĞ' a
Genel cerrah
Tolga HÜN
ER' e Hasta
görevlisi Gün
ne
ay ÖZTÜR
K
' e ve Doğum
servisi person
eline teşekkü
r eder saygıla
r
sunarım.
Mehmet Örs
demir
5/08/
20
Antaly 14 tarihind
e kalp
a Has
t
v
beyin
müda anesine mü e koroner a
r
h
njiy
aa
şahsım
al
ın acil esiyle hayat cat ettim. U o istemiyle
uygula
i riski
Medlin
bypas
z.Dr.M
m
n
s
cerrah dı. 06/08/2 ameliyatın in yüksek o ehmet DOĞ e
a
R
is
ld
0
Anest i ekibinden 14 sabah s girmem ger uğu tesbiti U
ezi ve
a
O
e
a
k
p
t
t
.
Dr.Ö
iği o
09'd
Re
hayat
a yeni animasyon zgür AKKA a çok değer nayı
d
Y
li
U
A
operas
e
yonda n dönüş ope z.Dr.S.Haka ve Op.Dr.O kalp damar
zan ER
rasyon
kadar
n DEM
destek
D
b
u
o
İ
yaşam ilgi, lojistik lan yardım m başarı il R tarafında EM ile
e
de
n
cı
ı
iletiyo mın mimar stek, emek konumund sonlandırıld
rum. B
larına
ve hijy
a en a
ı. Bu
z
en
ço
u
üst dü
zeyde anlamda,M k ve kucak liğimle ilgil kurmay gru
e
oluşun
dolusu
olduğu
p
nen ye
EDLİN
u
n
m
ş
E
basar sürede ya yoğun bakı 'nin kurum ükranlarım i
ak
m
şa
ı
sa
ediyor buradan b dığım tüm dan başlay l altyapı ki
um
ir
a
m
g
hemşi . İsmen be kere daha erçeklerde a n ve taburcu liğinin
memn
relerenladım
lirleye
un
m
s
arkad
.
aşlara ağlık person ediğim ban iyetimi bel Altına
i
a
r
elineiletiyo
ve unu
t
e
e
m
rek te
eği
tem
ru
tt
çıkard m. Hakları uysam özü izlik grupl geçen bayan şekkür
nı
ar
ın
r
,b
Cema ız. SONSUZ affetsinler. dileyerek te ında çalışa ay
l Ceng
ş
n
iz Gür TEŞEKKÜ Beni yaşaya ekkürlerim
i
RLER.
kan
bileceğ
Sizleri
im
unutm bir üst tu
r
ayaca
ğım. a
Medline
Konya
Ha
doktorla
rından S stanesi
n
SEDAT
SEVEN b
e
gösterdiğ yin kendim için
i ça
kendilerin balardan dolay
ı
e ve cerra
çalışanla
hi servis
i
rından E
MİNE A
SENA Ö
R
I,
ZİŞ, İSM
YILDIRI
AİL
M, ALİ B
U
DİLEK
SAĞDIÇ LUT
çalışan p
ve tüm
ersonel a
r
k
a
daşlara
çok teşek
kür eder
im
.
Fatma E
dizer
Medline K
onya H
03-07-20
14 tarihin astanenize
de Beyşeh
olarak gir
ir’den acil
iş yaptım
uzman do
Alpaslan
ktor M.
KÜÇÜK,
a
n
ji
y
o
y
a
esnasında
aldi. Anjio
gösterdikle
alakaların
r
i
il
gi ve
dan dolay
ı kendisin
ayrıca yo
e ekibine
ğun bakım
da o gün
nöbetci ola
aksam
n ibrahim
24de ayr
nöbetciye
ılan
hasta bak
ıcıya hast
temizlik v
a
nenizin
e ilgisine t
esekkür e
d
erim.
Mustafa A
kçay,
nde
anesi 'ın by
t
s
a
eH
R
edlin zan ACA sinde
M
a
y
a
l
er
Anta erim Ran y süreç iç evli
ped
gör
-7 a
kayın olduğu 6 ervisinde imet
s
s
pas diyoloji
üzlü
den N
kar eterleriniz n güler y yı
sekr ĞLU'nu dan dola de
LUO
avrın
bölüm
OKU ım sever t arım. O emşire ve
yard lerimi sun rımıza, h unuz
ür
tor
rla
r
teşekk üm dokto ellikle dok ye, sekrete
t
z
e
ö
i
l
görev onelimize r. Özgür B personele
e
p rs TEŞ, D ve tüm narız.
Ş’e
il A
z su
İsma tma ATE kürlerimi e
k
zen
Fa
z teşe
n Er
sonsu Ramaza
Ortop
edist O
ameli
pr.Dr
yat ek
. Meh
ibine
Tuna
, Anes met Ertuğr
Özgeç
u
tezi ek
-Dr.Le
bizden
ibi Dr l ve
v
e
n
y
.
t Bi
ard
Ay
Doğu
m Uz ımlarını es lir’e , Hasta ber
irgem
nede
manla
e
Dr.Ar
slan K rı Dr.Alev Ö yen Kadın
Tökm
abuk
.Ö.Ka
eci
rabağ
, KBB , Kardiyolo çuoğlu - D
–
r.Özg
g Dr.A
uzma
ü
r
nı Dr
Gamz
l
i
R
ıza A
.Ali
eO
ltunsu
kaldığ nar Başar Şişman’a,
Başhe ’ya
angil’
ımız H
e, Am
mşire
Sibel B
astan
e
e
i
4
n
.
k
g
at Ser liyat sonra
ül ve 4
Tülay
vi
sı
.kat H
Hanım
emşir s Sorumlus
a
,
e
Z
u
yardı
ler
aman
mcı
zama ine, Sekrete
n sağ
Özlem olan Doğu
lık eki r
mhan
Gür’e
bine
Altun
e Soru
, Acil
su’ya
m
S
o
l
u
r
u
Y
s
u
mlu
enid
İşçi’ye
ve ism oğan Soru su Burcu
Medli
mlusu
ini sa
ne E
yama
dığım İsmigül
Hasta skişehir Ha
ız a
nede S
stanes
dedirt
i’nde “ ncak
ağlık
ecek ş
Hizm
İşte Ö
eki
Yönet
e
ici,Do lde istekli-ö ti böyle ver zel
ktor,
zver
ilir”
Sekret
er veY Hemşire, R ili olarak ça
ardım
l
öntge
yapan
n göre ışan
cı Per
kişiler
s
v
o
l
n
i
ler
olarak
el
e
minn ATACA A olarak gör i,
et ve ş
ev
İLESİ
Zeyn
ük
bi
ep – F
aik - M ranlarımız reyleri
ı suna
erve rız
Büşra
ATAC .
A
edline
Aydın M
ameliyatı
,yengemin ğumuz
e
d
in
s
e
n
oldu
Hasta
tanışmış
uz
sırasında yşe Hanım'a sons
A
yöneticiniz r ediyoruz. Bizleri
laşık 20
teşekkü
ığımız yak eden
d
l
a
k
e
d
iz
hastanen ca her gün ziyaret k tek
un
y
o
arı te
b
n
ü
g
tüm odal uğumuz
il
ğ
e
d
i
iz
sadece b n çok ihtiyaç duyd e
ke
üv
dolaşara z, tatlıdil, hoşgör
ü
en
y
r
d
e
r
l
e
gü
izl
verliğini b öyle pozitif
e
s
ım
d
r
a
b
y
tanede
sizleri
yen ; has
esirgeme ile çalıştığınız için
i
c
.
bir yöneti
istiyorum
kutlamak eçkin
Funda S
03.07.2014 ta
karın ağrısı şikayeti ile
Medline Eskrihişeinhirde H
Giriş kattaki hasta Kastanenize başvurdum.
Nagehan Şanlı H abul bankosundaki
olduğumu görünce özel siganım zor durumda
olmama ragmen sıra beorkletalı banka çalışanı
yönlendirmeden güler yüzlü tmeden vezneye
şekilde işlemimi gerçekleştirm ve yardımsever bir
gerekli tahlil ve işlemler iştir. Daha sonar da
ilgiyle yardımcı olmuştur.İiçin de aynı destek ve
vesileyle teşekkür etmeyi lgbirili personelinize bu
Hastane gibi stresli bir borç bilirim.
güleryüzlü ve anlayışlı pe ortamda böyle
kurumunuza da teşekkürsor nel istihdam eden
Gizem Aydınetmek isterim.
45
Vitamin Kürü
• 2 adet kivi • 1 adet salatalık
• 1 adet portakal • 1 adet greyfurt
• 1 sap nane.
Kivi, portakal ve greyfurtun kabuklarını
soyup, blender ile suyunu sıkın. Daha sonra
salatalığın suyunu sıkıp hepsini bir bardak
içinde karıştırın. İçerisine birkaç parça buz
ekleyip servis edin. Her gün içebileceğiniz
enerji veren harika bir karışım.
Nar Kürü
300 ml soya sütü,
• 1/2 orta boy nar,
• 1 tk üzüm çekirdeği • 2 adet ceviz
Soya sütü, ceviz ve üzüm çekirdeğini
blendır yardımıyla homojenize edin.
Nar suyunu karışıma ekleyin. E ve
C vitamininden zengin bu karışım ile
enerjinizi arttırın. Afiyet olsun.
Yeşil Enerji
• 4 adet yeşil elma • 1 adet salatalık
• 10 adet taze fasulye • 4-5 dal fesleğen
• 1 adet yeşil limonun sıkılmış suyu
• Yarım limonun sıkılmış suyu • 2-4 adet buz
ELMALARI dörde bölüp çekirdek yataklarını
çıkarın. Sebze ve meyveleri ayrı ayrı katı meyve
sıkacağından geçirip, derin bir kapta hepsini
karıştırın. Üzerine yeşil limon suyu, limon suyu
ve buz ekleyip, yeniden karıştırın. Dilediğiniz
şekilde süsleyip servis yapın.
ENERJİ VEREN
KARIŞIMLAR
46
Bütün hastanelerimizde Nöroloji bölümlerimizle hizmetinizdeyiz.
Nuri İyem
Türk resim sanatının en büyük ustalarından biri olan Nuri İyem, 1915
yılında İstanbul‘da doğmuştur. Resme küçük yaşlarda duvarlara
kömür kalemle yaptığı çizimlerle başladı. Nazmi Ziya, Hikmet
Onat, Çallı ve Levy’nin öğrencisi olan genç ressam, aynı zamanda
akademi hocalarının fikirlerinden yararlanmıştır. Sanat Tarihi, Estetik
ve Mitoloji dersleri veren Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, açmış olduğu
geniş ufukla entellektüel kimliğini bulmuştur.
Akademideki öğrenimini bitirdikten ve askerlik
görevini de tamamladıktan sonra, 1940 yılında, ilk
mezunu olacağı yeni açılan yüksek bölümününe,
Akademi’ye girdi.
Nuri İyem, Avni Arbaş, Selim Turan, Fethi Karakaş,
Mümtaz Yener, Turgut Atalay, Haşmet Akal,
Ferruh Başağa ve Agop Arad gibi 20’li yaşlardaki bir
grup genç sanatçı, biraraya gelerek bir sergi açtılar.
Bu etkinliğin ardından Yeniler adı altında birleşen
sanatçılar, bir sanatçı olarak varolmanın yolunu,
sanat anlayışları ve toplum gerçekleri arasında bir
48
orta yol çizerek bulmaya çalıştılar.
Halkın arasına girmek, onların düşünce ve
yaşayışlarını paylaşarak sanatsal üretimlerini
gerçekleştirmek amacını taşıyan sanatçılar, İkinci
Dünya Savaşı’nın bunalımlı ortamında sanatlarına
toplumsal gerçekçi bir yön vermişlerdir.
Nuri İyem, Sanatı topluma empoze etmekten
çok, toplumun içinden çıkan bir sanat anlayışını
benimseyen sanatçı, Anadolu halkına sanatı
sevdirmek için tüm benliğiyle uğraşmıştır.
1950’li yıllarda soyut anlayışta eserler veren İyem,
1960’larda figüratif resme geri dönmüş, Anadolu insanını,
onların yaşamını, iç dünyasını, köyden kente göç edenleri
ve gecekondu yaşamını anlatmıştır. Bereketli topraklarıyla
ve medeniyetler doğuran özelliğiyle Anadolu’yu bir kadın
olarak tanımlayıp, ürettiği kadın portrelerinde, bir parçası
olduğumuz toplumu tüm gerçekliğiyle yansıtmıştır.
19 Haziran 2005 yılında hayatını kaybetmiştir.
49
Kitap, Müzik, Film
FERAHFEZA
Romantik Aşk Ve İsyan Duygusunun Harmanlandığı Bir Kaçış
Hikayesi...
Baskıcı babası Raif ve arkadaşı Kısmet’le Tuzla tersane bölgesinde
tedarikçi olarak çalışan Ali, 20 yaşında hayalci bir gençtir. Bir gece şehri
başka bir açıdan görmek için bir kulenin tepesine tırmanır. Çevreye
bakınırken bir gemi grafitisi gören Ali bunun çok önemli bir işaret
olduğuna inanır.
NÜKHET DURU SAHNEDE
Nükhet Duru, 19 Eylül 2005 gecesi Atatürk Kültür Merkezi’nde, kırk
kişilik orkestra ve altmış kişilik Surp Vartanants Korosu eşliğinde
dinleyenlerin hafızalarına mıh gibi çakılı kalacak olan muhteşem bir
konser verdi.
Konser gecesinde seslendirilen; “Harp ve Sulh”, “Güneş Gibi”, “Canım
Yandı”, “Bir Nefes Gibi”, “Gerisi Vız Gelir”, “İstanbul İstanbul”, “Anılar”,
“Cambaz” gibi dinleyince tüylerimizi diken diken eden birbirinden
hit parçalar Nükhet Duru “Sahnede” albümünde toplanmış. Nükhet
Duru klasiklerini dinlemek ve yeniden sahne performansına hayran
kalmak için Nükhet Duru “Sahnede” albümü sizleri bekliyor.
50
Ustam ve Ben / Elif Şafak
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul…
Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan.
Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği
en büyük mimar.
Elif Şafak’ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine
doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları,
yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin
resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…
Çocuklar İçin Resimli
Büyük Sözlük
Okulöncesi çocuklar için eğlenceli bir kaynak kitap…
1000 sözcük ve resimden oluşan bu kitabı çocuğunuzla birlikte
okurken, gördükleri hakkında onu konuşmaya yönlendirin. Böylece
hem anlatım becerisini geliştirmesini, hem de kolay ve zevkli bir
şekilde yeni sözcükler öğrenmesini sağlayabilirsiniz.
Ay Işığı Sokağı / Stefan Zweig
20. yüzyıl Alman Dili Edebiyatı’nın ünlü yazarlarından Stefan Zweig’ın bu eseri
“Ay Işığı Sokağı”, “Lyon’da Düğün”, “Acaba o muydu?”, “Prater’de İlkyaz” gibi en
seçme öyküleri içermektedir. Zweig, erişilmez bir öykü ustasıdır. Son satırına kadar
sürükleyici olan öykülerinde; insan ruhunun sonsuz derinliklerine iner, duyguların inişli
çıkışlı değişimini ustalıkla yansıtır, büyüleyici anlatımıyla okurun dikkatini hep canlı
tutar.
“Kültürlerin, ulusların ve düşüncelerin birbirleriyle uzlaşmasına, yaşamım boyunca
hümanizmin aracılık etmesini hep hedefledim” diyen Zweig, huzursuz başlayan
yüzyılımızda da bu düşüncesiyle bize rehber oluyor.
51
Anadolu’da yazılmış
ilk Türkçe Cerrahi Yazmaları
ALA’İM-İ CERRAHİN
Bilimsel eserlerin Türkçe olarak yazılması, 14.yüzyılın sonlarında başlamış ve sonraki yüzyıllarda da
devam etmiştir. 1308 yılından sonra Anadolu’da ortaya çıkan beylikler döneminde ve devamı olan
Osmanlılar döneminde yazılmış pekçok tıbbi eser arasında cerrahnameler de vardır.
52
Bilimsel eserlerin Türkçe olarak yazılması,
14.yüzyılın sonlarında başlamış ve sonraki
yüzyıllarda da devam etmiştir. 1308 yılından sonra
Anadolu’da ortaya çıkan beylikler döneminde
ve devamı olan Osmanlılar döneminde yazılmış
pekçok tıbbi eser arasında cerrahnameler de vardır.
15. yüzyılın sonu ve 16.yüzyılın başına ait Türkçe
yazılmış bir monografidir. Bilinen 7 nüsha; Hekimoğlu,
Gotha, Ali Emiri nüshaları ile Manisa İl Halk
kütüphanesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde’deki
nüshalardır. Süleymaniye Kütüphanesindeki, en
eski nüsha olan Hekimoğlu nüshasının ilk varağında
“Cerrah-name” yazısı vardır. Yunanca ve Süryanice
olarak yazılan bir eserden çevrilmiştir. Eser sadece
çeviri olmakla kalmayıp, cerrah İbrahim’in tıpla
ilgili pekçok eklemeleri de vardır. Eserde; Eflatun,
Galien, Hipokrat, İbni Sina, Akşemseddin gibi
ünlü hekimlerin görüş ve tedavi yöntemleri de yer
almaktadır.
Alaim-i Cerrahin’in en dikkat çekici özelliği, ateşli
silahlarla meydana gelen yaralanmalara ve
15.yüzyılda Avrupa’sında yayılmış olan Frengi
hastalığına ilk defa değinmesidir. “Frenk uyuzu”
adıyla özel bir bölümde ele alınmış ve belirtileri
ile tedavi yöntemleri açıklanmıştır. Ateşli silahlar
sebebiyle olan yaralanmalara ve tedavi yöntemlerine
Avrupalı cerrahlardan önce yazılı bir eserde ayrı bir
bölüm açmış olması bu eserin önemini daha da
arttırmaktadır. Eserin bazı kısımlarında yer alan,
“teşrihte görülmüştür” ifadesi otopsi yapıldığına
işaret etmektedir.
Alaim-i Cerrahin, yazıldığı dönemin dil ve kültür
özelliklerini yansıtması, Türkçenin kelime hazinesini
göstermesi, tıbbi terimlerin zenginliği, hastalıkların
tedavisinde kullanılan ilaç terkiplerindeki çeşitli
bitkilerin isimlerinin yer alıyor olması bakımından
dikkat çekmektedir.
22 bölümden oluşmuş olan bu cerrahi tıp eserinde konu başlıkları şöyledir:
11. bölüm; Şarbon, dolama ilaç ve teadvileri
1. bölüm; Taze yaralar ve tedavileri
2. bölüm; Baştan ayağa kadar bütün kırıkların 12. bölüm; Anatomi
tedavileri
13. bölüm; Damarlar ve damardan kan alma
3. bölüm; Baştan ayağa kadar bütün çıkıkların 14. bölüm; Yakılar
tedavileri
15. bölüm; Merhemler
4. bölüm; Ok ve tüfek yaralanmaları ve bunların tedavisi için gereken ilaçlar
16. bölüm; Yağlar ve yağ çıkarma yöntemleri
5. bölüm; Kırık ve burkulmayla ilgili ilaçlar
17. bölüm; Bütün terkipler
6. bölüm; Fıtık ve tedavisi
18. bölüm; Haplar
7. bölüm; Apse ve tedavisi
19. bölüm; Fitiller
8. bölüm; Yılancık hastalığı ve tedavisi
20. bölüm; Tabletler, ağız ve diş ilaçları ile gargaralar
9. bölüm; Deşilmiş yılancıklar, urlar ve ilaçları
10. bölüm; Kemirici (kangren, kanser gibi)
yaraların tedavileri
21. bölüm; Lavmanlar, müshiller ve macunlar
22. bölüm; Frenginin belirtisi ve tedavisi.
Kaynakça: Turkish Studies, vol.6, 2011w
53
Dünyada ve
Türkiye’de
yüzmenin tarihçesi
Yüzme sporunun nasıl ortaya çıktığı ve insanın yüzmeyle
ne zaman karşılaştığı bilinmemektedir. Çünkü M.Ö
9000’lı yıllarda yüzme, bir ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır.
Orta Asya’ya göç etmeden önce Türklerin oradaki göl ve
nehirlerde yüzdükleri bilinmektedir. Londra’da bulunan
British Museum’da bulunan kabartmalarda Uygur
Türklerinin bugünkü kulaç stilleri ve Asur savaşçılarının
düşmanlarından kaçmak için yüzerek nehirleri geçtikleri
Asur kabartmalarında görülmektedir. Hun Türkleri’nin
de yüzme ve kürek sporları yaptıkları tarihi belgelerde
görülmektedir. Osmanlı kültüründe özellikle İstanbul ve
İzmir olmak üzere bazı büyük şehirlerimizin kıyılarında
kurulan ahşap deniz hamamlarının yüzme sporunun
sevilip, yerleşmesinde önemli rolü olmuştur.
Yakın tarihimizde yüzme sporu, 1828 yılında ilk açık hava
havuzunun Liverpool’da açılmasıyla başlamıştır. Ardından
1846 yılında Avustralya’da yarışlar düzenlenmiş, 1882
yılından sonra da çeşitli Avrupa ülkelerinde yüzme
federasyonları kurulmuştur. Amerika’da yüzmenin
örgütlü bir spora dönüşmesi, 1882 yılında amatör Spor
Birliğinin (AAU) kurulmasıyla gerçekleşmiştir. Olimpiyat
oyunları ile, olimpiyatlarda yüzme sporu yarışlarına da
yer verilmeye başlanmıştır. İlk zamanlar yarışmalara
sadece erkekler katılırken, 1912 yılında kadın yüzücüler
54
de olimpiyat yüzme yarışlarına katılmaya başlamıştır.
Türkiye’ de ilk yarış, 15 Eylül 1923 yılında Büyükada’da
yapılmıştır. Aynı yıllarda kurulan Türkiye İdman
Cemiyetleri İttifakı, yüzmenin daha disiplinli olarak
yapılmasını sağlamıştır. 1931’de Türkiye’de ilk yüzme
havuzu olan, 25x50 m boyutlarındaki İstanbul Büyükdere
Yüzme Havuzu ve İzmir Karşıyaka Spor Kulübü yüzme
şubesi açılmıştır. Büyükdere havuzunda Galatasaray ile
başlayan yüzme çalışmaları Fenerbahçe, Ortaköy, Vefa,
Beykoz kulüplerinin de eklenmesiyle yaygınlaşmıştır. 1942
yılında Ortaköy’de inşa edilen ilk modern yüzme havuzu
açılmıştır. Türkiye’de ve dünyada yaygınlaşan yüzme; 50,
100, 200, 400 800, 1500 m’lik havuzlarda yapılmaktadır.
Günümüzde, açık ve kapalı yüzme havuzları sayesinde
yaz kış yüzme sporu yapılabilmektedir.
Yüzme stilleri:
1
1
Serbest stil
2
4
Kurbağalama
3
Kelebek
3
Sırtüstü
5
Karışık
Yüzmenin faydaları:
5
Dayanıklılık ve esnekliği
geliştirir.
Adaleleri geliştirir ve denge
sağlar.
2
Kalbi güçlendirir.
4
Dolaşımı düzenler.
Kilo kontrolü sağlar.
7
8
6
Stres ve gerilimi azaltır.
Eklem iltihabı gibi hastalıklarda,
eklem ve bağları daha az
zorladığından önerilen bir egzersizdir.
1 saat yüzme ortalama 500 kalori
harcatır.
9
Enerji verir.
10 Kas güçlendirir.
55
Anlaşmalı Kurumlar Tablosu
Anlaşmalı Kurum Bankalar
AKBANK T.A.Ş. MENSUPLARI TEKAÜT SANDIĞI VAKFI
ESBANK-ESKİŞEHİR BANKASI T.A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI
FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI
ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL SİGORTA SANDIĞI VAKFI
T.C. ZİRAAT BANKASI & T.HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM SANDIĞI VAKFI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI
TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI
TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.
TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O. MEMUR VE HİZMETLİLERİ EMEKLİ VE SAĞLIK YARDIM SANDIĞI VAKFI
Antalya
Aydın
Eskişehir
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Konya
√
√
√
√
√
√
Anlaşmalı Kurum Özel Sigortalar
AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
AKSİGORTA A.Ş.
ALLIANZ SİGORTA A.Ş.
AMERICAN LIFE HvORTA A.Ş.
ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ
ANKARA SİGORTA A.Ş.
AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
AXA SİGORTA A.Ş.
BNP PARIBAS CARDIF EMEKLİLİK A.Ş.
CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
COMPUGROUP MEDİCAL BİLGİ SİSTEMLERİ A.Ş. (CGM/PROMED)
DEMİR HAYAT SİGORTA A.Ş.
ERGO SİGORTA A.Ş.
EUREKO SİGORTA A.Ş.
GARANTİ EMEKLİLİK ve A.Ş.
GROUPAMA SİGORTA A.Ş.
GÜNEŞ SİGORTA A.Ş.
HALK SİGORTA A.Ş.
MAPFRE GENEL SİGORTA A.Ş.
METLIFE EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş.
RAY SİGORTA A.Ş.
YAPI KREDİ SİGORTA A.Ş.
ZİRAAT SİGORTA
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar
ADAC
AGIS SAĞLIK DESTEK HİZMETLERİ TİC. LTD. ŞTİ.
AIG SİGORTA A.Ş& AIG SİGORTA HSBC ACİL TEDAVİ SİGORTASI
ALLFINA DANIŞMANLIK REKLAM PAZARLAMA TİC. LTD. ŞTİ.
ALLIANZ GLOBAL ASSISTANCE INTERNATIONAL
AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş
AXA PPP & AXA ASSISTANCE
BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ
BANK ASYA PLATİNUM CARD & BANK ASYA CLASSIC CARD
BANK ASYA TUSCON KART
BENEFİT CARD
BENEFİT GLOBAL AIG CARD
CASTROL DOSTELİ CARD
CEGA MEDICAL ASSISTANCE
DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ
56
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
Anlaşmalı Kurumlar Tablosu
Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar
DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ & FORTİS BANK CARD
DUBAİ STARR SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI
EURO-CENTER YEREL YARDIM HİZ. LTD. ŞTİ.
EUROCROSS (HOLLANDA)
EUROCROSS BULGARIA
EUROP ASSISTANCE
FIRST ASSIST AVRUPA
FIRST ASSIST ÖZEL SAĞLIK HİZM.TİC.LTD.ŞTİ.
GÜNEŞ SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
GVA
HALK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
HIZIR INTERNATIONAL ASSISTANCE
ING EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI
INTER PARTNER ASSISTANCE (IPA)
INTER PARTNER ASSISTANCE YARDIM VE DESTEK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ.
IPA CARD
IPA PRİVİLEGE CARD
IŞIK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
KALİPTUS MEDİKAL ORGANİZASYON ÖZEL SAĞLIK ARACILIK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ.
KORU SİGORTA
LİFE PARTNER CARD
MARM ASSISTANCE
MEDICAL CLAIMS INTERNATIONAL (SPAIN)
METLİFE EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI
METRO TURİZM SEYAHAT ORGANİZASYON A.Ş.
MONDIAL ASSISTANCE (RUS)
MONDIAL ASSISTANCE (SAT YARDIM VE DESTEK HİZ.A.Ş.)
ÖZEL MARİNA SAĞ.HİZ.LTD.ŞTİ.
QBE
RBK ASSISTANCE
REMED ASSISTANCE
RETAS ASSISTANCE
SBN SİGORTA & BOĞAZİÇİ BROKERLIK
SBN SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI
SBN ŞEKER HAYAT PROJESİ
S.O.S INTERNATIONAL
S.O.S INTERNATIONAL AMBULANS SERVİSİ A.Ş.
TAS ÖZEL SAĞLIK LTD. ŞTİ.
TMS SAĞLIK HİZMETLERİ TURZ.SAN.TIC.LTD.ŞTİ.
TUR ASSIST YARDIM VE SERVİS LTD.ŞTİ.
TURİNS SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
TÜRK NİPPON SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI
TÜRKASSISTCARD
TÜRKİYE EKONOMİ BANKASI
VANBREDA INTERNATIONAL
VIP HAYAT CARD
Antalya
Aydın
Eskişehir
Konya
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
√
57
Anlaşmalı Kurumlar Listesi
ADANA
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, CEYHAN TİCARET ODASI, SAYDES (Sağlık Yardımlaşma, Dayanışma ve Biriktime Sandığı), ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL
SİGORTA SANDIĞI VAKFI, FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, T.C MERKEZ BANKASI A.Ş, TÜRKİYE İŞ BANKASI, T.C. ZİRAAT BANKASI
& HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM, SANDIĞI VAKFI, TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi)
AYDIN
ADANA
ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, COCA COLA İÇECEK ÜRETİM A.Ş.
ÇINAR TERAPİ ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ İNŞ.OTOMOTİV TUR.
BİLG.LTD.ŞTİ. ÇOCUK KALBİ KREŞ (GBE LTD. ŞTİ.), EMİNEL SEBZE,
MEYVE GIDA AMBALAJ İNŞ.EMLAK TURİZM TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ.
ESASLI GRUP GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. FETHİ BAYÇIN HUZUREVİ,
FRESENIUS SAĞLIK HİZ. A.Ş. / ÖZEL TATİL DİY.MER.ŞUB. (FMC),
HİPEROX ÖZEL AYAK SAĞLIĞI VE ZOR YARA HİPERBARİK OKSİJEN
TEDAVİ MERKEZİ, İL BANK ANTALYA, İL DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ,
MASS ARITMA SİSTEMLERİ İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş. MCN ORGANİZASYON,
MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), POLSAN
(Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, REALTY
WORLD NEVA GAYR.HİZ.ARAÇ KİR.TUR.İNŞ.SAN.TİC.A.Ş. SÜRAT KARGO
LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, TAPU VE
KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, TC. MURATPAŞA BELEDİYESİ, TÜRK HAVA
YOLLARI A.Ş & TGS YER HİZ.A.Ş. TÜRK TELEKOM SAĞLIK & SOSYAL YARDIM
VAKFI, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
(TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU
KONYA
AKILLI MİNİKLER KREŞ VE ANAOKULLARI, AKŞEHİR TİCARET VE SANAYİ
ODASI ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ANA JET ÜSSÜ
KOMUTANLIĞI ARAS KARGO A.Ş. ARIK BEY TEKSTİL ENERJİ VE SİNAİ
YATIRIMLAR A.Ş. ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, BAHRİ BAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ, BAŞAK TENEKE A.Ş. BEMBİR-SEN (BELEDİYE VE ÖZEL İDARE ÇALIŞANLARI BİRLİĞİ SENDİKASI)
BEYŞEHİR BELEDİYESİ, BEYŞEHİR SİLAH SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI
DERNEĞİ (BEYSİSAD), BİRLEŞİK KAMU İŞ KONFEDERASYONU ve EĞİTİM İŞ,
BOTA SAĞLIK MED.SAN. VE İNŞ.TİC.LTD.ŞTİ.(ÖZEL BİNKONUT TIP MERKEZİ),
BÜYÜK HEKİMOĞULLARI GIDA SAN. VE TİC.A.Ş. BY SPORT, EKO GRUP ORTAK SAĞLIK İŞ GÜVENLİĞİ MERKEZİ, EREĞLİ ŞEKER FABRİKASI, FİT SPOR
MERKEZİ, GENEL-İŞ SENDİKASI, HİDROKON KONYA, HUĞLU AV TÜFEKLERİ
KOOPERATİFİ, ILGIN ŞEKER FABRİKASI, İTTİFAK HOLDİNG, KARATAY ZİRAAT
ODASI, KONYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ, KONYA İL MİLLİ
EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA İL VE İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA
MAKRO MARKET A.Ş. KONYA MİNİBÜSCÜLER VE UMUM SERVİS ARAÇLARI
ESNAF ODASI BAŞKANLIĞI, KONYA ÖZEL GÜNDOĞDU KOLEJİ, KONYA SERBEST
MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, KONYA TED KOLEJİ, KONYA TİCARET
ODASI, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), OKYANUS
TAAHHÜT A.Ş. (DEDEMAN KONYA OTELİ), OVA UN, ÖZEL BAŞAK KOLEJİ, ÖZEL
DİLTAŞ EĞİTİM KURUMLARI, POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT
SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, SEYDİŞEHİR ADLİYESİ, SÜRAT KARGO LOJİSTİK
VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C. ADALET BAKANLIĞI
BEYŞEHİR ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI
ÇUMRA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI
KONYA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, TÜRK TELEKOM SAĞLIK ve
SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-İŞ KONYA TEMSİLCİLİĞİ, TÜRKİYE BAROLAR
BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU
ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU, ZORLU ŞİRKETLER GRUBU
58
ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ARAS KARGO A.Ş. AYDIN ANEMON
OTEL,AYDINAYMELEKDERNEĞİ,AYDINBAHÇEŞEHİRKOLEJİ,AYDINBAŞAKKOLEJİ
(BAŞAK EĞİTİM HİZ. TİC. A.Ş.), AYDIN ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ,
AYDIN ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN DEFTERDARLIĞI, AYDIN
DEMİR MADENİ EŞYA TESVİYECİ VE SIHHI TESİSATÇILAR ODASI, AYDIN DOĞA
KOLEJİ, AYDIN ECZACI ODASI, AYDIN ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ,
AYDIN İL AFET VE ACİL DURUM MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ,
AYDIN İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MİLLİ EĞİTİM
MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MÜFTÜLÜĞÜ, AYDIN İL ÖZEL İDARE, AYDIN JANTSA
JANT SANAYİ VE TİC. A.Ş. AYDIN KARPUZLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN
KARPUZLU KAYMAKAMLIĞI, AYDIN KOSGEB HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ,
AYDIN KÖŞK BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN SANAYİ ODASI, AYDIN SERBEST
MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, AYDIN TİCARET BORSASI,
AYDINSPOR 1923, BAYINDIR MEMUR SEN, BEM BİR SEN AYDIN İL BAŞKANLIĞI,
BÜRO MEMUR SEN, İSABEYLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI, KALTUN MADENCİLİK TİC.
A.Ş.(AYDIN), MAREN MARAŞ ELEK.ÜRT.SAN.ve TİC.A.Ş. MB HOLDING, MEDLIFE
ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU
(MEMUR-SEN), ÖZEL SAYDAM TIP MERKEZİ(SAYDAM MED ÖZEL SAĞ.HİZ.LTD.
ŞTİ.), POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI
SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C.
AYDIN BAROSU, T.C. AYDIN TİCARET ODASI, TEMELLER MOBİLYA, TÜRK TELEKOM
SAĞLIK ve SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-AMERİKAN DERNEĞİ AYDIN KOLEJİ(TAD
KOLEJİ), TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
(TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU
ESKİŞEHİR
ALP HAVACILIK SAN. VE TİC. A.Ş. ARÇELİK A.Ş. ARSLAN KALIP MAK. PLASTİK
ve METAL SAN. DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. BATTALGAZİ SULAMA BİRLİĞİ, BOYPLAST
BOYA VE PLASTİK MALZ. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. ESKİŞEHİR BERBERLER VE
KUAFÖRLER ODASI, ESKİŞEHİR BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI, ESKİŞEHİR
EMLAK KOMİSYONCULAR ODASI, ESKİŞEHİR GAZETECİLER CEMİYETİ,
ESKİŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI, ESKİŞEHİR İL
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR
KUYUMCULAR ODASI, ESKİŞEHİR MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI, ESKİŞEHİR
MARANGOZLAR VE MOBİLYACILAR ODASI, ESKİŞEHİR MİMARLAR ODASI,
ESKİŞEHİR MOBİLYACILAR KOOPERATİFİ, ESKİŞEHİR SERBEST MUHASEBECİLER
MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, ESKİŞEHİR SÖĞÜTLÜLER KÜLTÜR VE SOSYAL
DAYANIŞMA DERNEĞİ, ESKİŞEHİR ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASI
ESKİŞEHİR-BİLECİK ECZANE TEKNİSYENLERİ DERNEĞİ, ESKİŞEHİR-KÜTAHYABİLECİK DİŞ HEKİMLERİ ODASI, HEKİM CAN ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ,
MALİYE KÜLTÜR EĞİTİM VE SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ, MEMUR SENDİKALARI
KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), PAŞABAHÇE ESKİŞEHİR CAM SAN.
VE TİC. A.Ş. POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM
SANDIĞI, S.S. DEMİR EMEK TÜKETİM KOOPERATİFİ (DETKO), S.S. ESKİŞEHİR
DEMİRYOL İŞ SEN. MENS. TÜK. KOOP. (EDİ-KOOP), S.S. ESTEL TÜKETİM
KOOPERATİFİ, S.S. GES-İŞ TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. OSMANGAZİLİLER
TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. ÜNİVERİSTELİLER TÜKETİM KOOPERATİFİ (ÜNKOOP), S.S. YENİKENT İŞLETME TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S.ÖZEL TÜKETİM
KOOPERATİFİ, SABLON WELNESS CLUB ABC Grup Yapı Mağz. Turz. San. ve Tic. A.Ş.
Anlaşmalı kurumlar listesinin en güncel halini www.medlinehastaneleri.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
59
60