Suudi Arabistan`da Kad n Haklar

Transkript

Suudi Arabistan`da Kad n Haklar
İnceleme
Genel olarak Haia diye bilinen bu dini polis birimleri ülkede oldukça etkin bir konuma sahip olmalarının yanı sıra özellikle
son yıllarda pek çok eleştirinin de odağına yerleştiler.
Suudi Arabistan’da Kadın Hakları
Women Rights in Saudi Arabia
Nebahat TANRIVERDİ O YAŞAR
Abstract
Arab Spring has triggered a set of new dynamics, spreading to nearly the entire region of North Africa and
Middle East (MENA). Despite the general view that monarchies are immune to change, the monarchies in
the MENA have been affected by new dynamics triggered by Arab Spring. Saudi Arabia is one of these countries being under the pressure of several structural factors. This study is an attempt to analyze the changing
dynamics in Saudi Arabia, particularly in the field of women rights.
Keywords: Saudi Arabia, Women Rights, Change, Reform
70
İnceleme
B (Y(
2[(+(62
3(2 >
T(*AA( 3(" >
Körfez ülkeleri arasında hem ekonomik hem
de siyasi alanlarda en etkin devlet olan Suudi
Arabistan özellikle 2010 halk ayaklanmalarının
ardından pek çok sorunla yüzleşmek zorunda
kaldı. Değişim dalgasının bölgedeki pek çok rejimi sarsması, Suudi Arabistan başta olmak üzere
diğer Körfez ülkelerini de alarma geçirdi. Ancak
Körfez ülkelerinin Arap Baharı’nın ortaya çıkardığı bölgesel değişim dinamikleri karşısında aldığı ilk önlemler ekonomik alan ile sınırlı kaldı.
Sosyal tansiyonu bastırmak amacı ile rantiyer
ekonomik sistemlerine uygun olarak özellikle alt
sınıfları hedef alan sosyal hibe programları başlatıldı. Ancak Suudi Arabistan’ın çok daha kökten çözümlere başvurması gerekmektedir çünkü
diğer Körfez ülkelerinin aksine Suudi Arabistan
hem nüfusunun yüksekliği ile hem de gençler ve
kadınlar arasında yaşanan işsizlik gibi önemli
yapısal sorunlarla karşı karşıyadır. Ülkede Şiilerin yanı sıra bazı siyasi gruplar da ekonomik,
sosyal ve siyasi alanın kendi lehlerine değişmesi
gerektiğini savunmaktadır. Bu gruplar arasında
son zamanlarda en dikkat çekici olanı ise kadın
hakları konusunda mücadele veren aktivistlerdir.
Suudi Arabistan’ın temel yasaları cinsiyet eşitliğini garanti etmediği gibi sosyal ve idari pek
çok eşitsizliğe de yasal zemin sağlamaktadır. Öte
yandan devletin finansal olarak desteklediği ve
hem idari hem de siyasal alanda yer verdiği ulema, kadınların Suudi Arabistan’daki sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarından dışlanmasına destek vermekte ve özellikle son yıllarda yapılmak
istenen değişiklik yanlısı tutumu da engellemeye
çalışmaktadır.
Siyasi Alandaki Kısıtlar ve Reform Çabaları
Suudi Arabistan’da kadınların siyasi alandaki
varlığı oldukça kısıtlıdır. 2005 yılında yapılmaya
başlanan ve 2005 ve 2011 yıllarında olmak üzere iki defa gerçekleştirilen belediye seçimlerine
henüz kadınların seçmen ve aday olarak katılımı
sağlanmamıştır. 2005 yılındaki seçimlerde kadın
nüfusun büyük bir çoğunluğunun kimlik kartlarının olmaması ve kadınların kimliklerinin seçim
memuru tarafından teyit edilemeyeceği gerekçe
gösterilerek, kadınların oy vermesi kabul edilmemişti. Ancak İçişleri Bakanlığı 2000 tarihinden
beri ülkede 22 yaş üstü kadınlara kimlik vermeye başlamıştır. Gene de Ekim 2011 tarihindeki
belediye seçimlerinde de hem oy kullanamamış
hem de aday olmalarına müsaade edilmemiştir.
Öte yandan Kral Abdullah Şura Konseyi’ne kadın adayların tam aday olarak atanacağı sözünü vermesi1 ve yakın zamanda da bu sözünün
gerçekleştirerek Şura Konsey’ine atadığı kadın
aday listesini açıklaması bu konudaki olumlu bir
gelişmedir. 11 Ocak’ta 150 üyeden oluşan Şura
Konseyi’ne atanan 30 kadın üyenin listesi açıklanmıştır.2 Şura Konseyi 1993’te kurulmuş ve
60 üye ve bir Şura Başkanı ile çalışmalara başlamıştır.3 Çalışmaları sadece danışma ve tavsiye
niteliğinde de olsa, monarşi ve ulema işbirliği
ile yönetilen ülkede konseyin varlığı önemli bir
unsur olarak kabul edilmektedir. Şura Konseyi
üye sayısı 2005 tarihinde 150 kişiye yükseltilmiş
ve son olarak da kadın üyeleri de içerisine alacak şekilde reforme edilmiştir. Benzer bir şekilde
25 Ekim 2011 tarihinde Kral Abdullah kadınların 2015 belediye seçimlerine katılabileceklerini
açıklamıştır.
71
İnceleme
2002 tarihine kadar Suudi Arabistan vatandaşı kadınlar ancak “yasal velileri” olan erkeklere
bağlı olarak kimlik sahibi olabilmekteydiler. Bu
tarihten itibaren İçişleri Bakanlığı Suudi vatandaşı kadınların da bağımsız birer kimlik kartı
edinebilmelerini sağlayacak uygulamaya geçmiştir.4 Ancak bu uygulamada da şimdilik her kadın
kimlik kartına sahip olma hakkına sahip değildir. Kendilerine ait bir kimlik kartına sahip olmak isteyen kadınların “yasal velilerinden” yani
eş, baba ya da erkek kardeşlerinden izin belgesi
ve eğer çalışıyor iseler işverenlerinden de belge
almaları gerekmektedir.5 Uygulamanın 22 yaş
üstü kadınları kapsadığı da ayrıca not edilmelidir. Kimlik kartı uygulamasında en çok tartışılan
ve tartışılmaya devam eden husus ise belgede
kadınların yüzlerini gösteren bir fotoğrafın bulunması zorunluluğu. Dini otoriteler bu uygulamayı Suudi gelenekleri ve İslam’a karşı bulmakta
ve karşı çıkmaya devam etmektedir. Özellikle
Şura Konseyi’nde kadın üyelerin de yer alması
kimlik kartı uygulamasını mecburi kılmaktadır.
Öte yandan 2010 tarihinden itibaren tüm Körfez İşbirliği Konseyi üye ülkelerini kapsayan üye
ülkeler arası pasaportsuz sınır geçişini sağlayan
karar sayesinde kadınlar yeni bir tür kimlik kartı
da edinmeye başladılar. Bu kart içerisinde parmak izi, GPS izleme bandı ve yüzü açık bir fotoğrafı taşımaktadır. Karta “yasal veli” iznine gerek
duymadan sahip olmak mümkün, ancak hala seyahatlerde “yasal veli” izni şartı uygulaması devam ediyor.6 Hâlihazırda Suudi Arabistan’da tüm
kadınlar için kimlik kartı uygulamasının zorunlu
hale getirilmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmaya çalışılmaktadır7, ancak ülkedeki
muhafazakâr çevreler ile dini otoriteler bu uygulamaya karşı çıkmaktadır. Mevcut kimlik kartlarında kadınların yüzlerini gösteren fotoğrafın
bulunması ve güvenlik kontrollerinde kadınların
yüzlerini açmaları gerekmesi8 de diğer tartışılan
mevzulardır. Dini otoritelerin ve muhafazakâr
kesimin yüzü gösteren fotoğraf yerine parmak
izinin kullanılması için Şura Konseyi’ne sunduğu
öneri9 ise reddedilmiştir.10 Benzer tutum kadınların tek başlarına otelde kalabileceklerine dair
kararın11 uygulanmasında da ortaya çıkmıştır.
72
Öte yandan kadınların devlet bürokrasisi içerisinde daha çok yer almaya başladığı görülmektedir. 2009 tarihinde ilk defa ülkede bir kadın
bakanlık yardımcılığı görevine atanarak ülke tarihinde bir ilke imza atmıştır. Her ne kadar Nora
El Faiz kadın eğitiminden sorumlu olarak bakan
yardımcılığı görevini üstlense12 de ileride sadece
kadın ile ilgili olmayan başka görevlere kadınların atanabileceğini beklentilerini beraberinde
getirmiştir. Ayrıca ülkede ilk defa sadece kadınlar için eğitim veren bir üniversite açılmış, bu
üniversitenin başına da bir kadın rektör atanmıştır.13 Ağustos 2012 tarihinde ise eğitim kurumlarında kadınların daha etkin rol alması sağlamak
amacı ile 11 kadın Eğitim Bakanlığı’nda önemli
pozisyonlara atanmıştır.14
Kadınlar ile erkeklerin yakın iletişim içerisinde
olmasına karşı çıkılan Suudi Arabistan’da devlet
bürokrasisindeki kadın çalışanlar bu genel kabule
göre çalışmaktadırlar. Örneğin Şura Konseyi’ne
atanan kadın üyelerin konseye giriş kapıları, ibadet yerleri ve çalışma salonları erkeklerinkinden
tamamen ayrı olacak şekilde planlanmıştır. Kadınlar Şura Konseyi çalışmalarına ise ses ve video yayınları aracılığı ile katılabilecekler.15
Sosyal Alandaki Kısıtlar ve Reform Çabaları
Suudi Arabistan’da aile hukukunda kadının statüsü oldukça zayıf bir durumdadır. Erkeklerin
isteğe bağlı boşanma, çocukların velayetini alma
ve dört eş edinme hakları bulunurken, kadınlar
boşanma hakkına ancak evlilik anlaşmalarında yer almışsa, eşinin iktidarsız olduğunu ya da
kendisini terk ettiğini ispat etmesi durumunda
sahip olabilmektedirler. Boşanma sonrası kadının nafaka hakkı yasal olarak bulunmamaktadır.
Erkeklerin örfi olarak boşanmanın ardından eski
eşlerine bir süreliğine yardımcı olması beklenirken, yapılmaması durumu yasal olarak bir sorun
teşkil etmediği gibi yasal bir takip sistemi de bulunmamaktadır. Boşanma sonrası çocukların velayeti ise babaya verilmektedir. Babanın yetersiz
olarak görüldüğü durumlarda ise büyük annebaba çocukların velayet hakkına anneden önce
sahip olabilmektedirler.
İnceleme
2012 yılında gerçekleştirilen ve medyada kendine geniş yer bulan “Women2Drive” Kampanyası Suudi Arabistan’da
kadın hakları konusunda alttan gelen baskıyı göstermiştir.
Suudi Arabistan vatandaşı erkeklerin yabancı
ülke vatandaşlarıyla evlenmeleri durumda eşleri
ve sahip olacakları çocukları vatandaş olma hakkına sahip olabilirken, kadınların Suudi vatandaşı olmayan erkeklerle evlenmeleri durumda
çocuklarını vatandaşlıklarını geçirme hakları bulunmamaktadır. Bu durumdaki Suudi kadınların
sadece erkek çocukları 18 yaşını geçtikten sonra
vatandaşlık için yasal başvuruda bulunabilmektedirler.
Himaye sistemi ülkedeki her yaştaki kadınların
erkek velilerinden (erkek kardeş, baba, eş gibi)
izin almadan çalışmalarına, eğitim almalarına
ve seyahat etmelerine izin vermemektedir. Sosyal alandaki kısıtların devlet eli ile sıkı kontrol
altında tutulmaya çalışıldığı görülmektedir. Ahlaksızlığı Engelleme ve Namus Koruma Komisyonu (al-hay’at al-amr bil ma‘ruf wa al-nahia
‘an al-munkar) kamu alanlarındaki davranışları,
kadınların giyimlerini ve kadın ile erkekler arasındaki ilişkileri takip etmek ve kovuşturmak
ile sorumludur. Genel olarak Haia diye bilinen
bu dini polis birimleri ülkede oldukça etkin bir
konuma sahip olmalarının yanı sıra özellikle son
yıllarda pek çok eleştirinin de odağına yerleştiler.
Örneğin 2002 yılında Mekke’deki bir kız okulunda çıkan yangında 15 genç hayatını kaybetmişti.
Bu olayda Haia’nın, kızların yanan okul binasını
terk etmelerini ve itfaiye görevlilerinin de müdahale etmesini “kıyafet uygunsuzluğu” gerekçesi
ile engelledikleri iddia edilmektedir.16 Haia bu
73
İnceleme
** 4* ***2& 32(* >Q (
6(+(2("2 (* >X3(2 /* 6 >
iddiaları reddetmiş ve açılan soruşturmada kendisine yönelik iddialar düşmüş; okul binasında
sigara içen öğrenciler ile gerekli önlemleri almayan okul idarecileri ise olayın sorumlusu olarak
belirlenmiştir.17 Başka çarpıcı örnekler ise Haia
polislerinin pek çok kez şüpheli gördükleri çiftleri trafikte takip etmeleri sırasında gerçekleşen
trafik kazalarında ortaya çıkmaktadır. Benzer
bir olayda kocasını kaybeden bir Suudi kadının
açtığı dava hala devam etmektedir.18 Gene 2010
tarihinde bir çifte, kadının gözlerini de kapatması için müdahale eden dini polisler, eşi ağır bir
şekilde dövmüşlerdi. Bu olayda yargıya taşınmış
ancak dini polis haklı bulunarak karşı çıkan eşe
350 kırbaç cezası verilmiştir. Olaydan kısa bir
süre sonra ise olayın gerçekleştiği yer olan Hail
vilayetinde kadınların gözlerinin de kapalı olması gerektiğine yönelik bir karar alınmış ve kamuya duyurulmuştur.19
rini ülke içerisinde yumuşatmak adına özellikle
dini polisler konusunda çeşitli adımlar atılmıştır.
Temmuz 2012’de Kral Abdullah dini polislerin
başına ılımlı birini atamış, gene aynı yıl içerisinde gönüllülerin dini polis olarak görev yapması
ve vatandaşlara ölçüsüz şiddet uygulanması yasaklanmıştır.22
Ancak özellikle son yıllarda Haia, yani dini polislere karşı kadınların mukavemet göstermesi giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. 2010 tarihinde
bir kadının, dini polislere saldırması hem Suudi
Arabistan’da hem de dünya basınında oldukça
geniş yer almıştı.20 2012 yılında alışveriş merkezindeki bir Suudi kadının, makyajı ve ojeleri
nedeniyle müdahale etmek isteyen dini polislere
karşı çıktığını ve kavga ettiğini gösteren videonun basında yer alması da bu açıdan önemli bir
simgeye dönüşmüştür.21
Ancak dini polis teşkilatının yani Haia’nın 2013
bütçesinden oldukça büyük bir pay alması dikkat çekicidir. Haia’nın bütçesi 131 milyon Suudi
Riyalı artarak 1.46 milyar riyala ulaşmıştır. Bu yıl
içerisinde Haia’nın 40 yeni şube ve merkez açması planlanmaktadır. Öte yandan teşkilatın daha
iyi bir kayıt sistemi oluşturmak ve “fikir güvenliğinin” daha iyi sağlanması amaçları ile bilgisayar
ve altyapı sistemini modernize edeceği açıklanmıştır.24 Bir yandan dini polisin eylemleri kamuoyunda kısıtlanıyormuş gibi görünse de diğer
yandan dini polis teşkilatına yönelik herhangi bir
yasal reform yapılmamakta ve hatta sahip olduğu bütçe arttırılmaktadır. Bütçenin kullanılması
planlanan projeleri de teşkilatın ülke içinde daha
kurumsal bir yapı içerisinde yayılacağı sinyal-
Dini polise karşı gelişen toplumsal tepki, Suudi kraliyet ailesinin de dikkatini çekmiştir. Hem
toplumsal tepkileri yatıştırmak hem de Arap
Baharının bölgede yarattığı değişim dinamikle-
74
Son gelişmelerin de etkisi ile dini polisin müdahalelerinde daha dikkatli olmaya çalıştığı görülmektedir. Dini liderlerin ve kurumların tam
desteğini alan dini polisin örneğin alışveriş merkezinde kendileriyle kavga eden kadına yaklaşımları bu açıdan değerlendirilebilir. Gene Suudi
gençler arasında moda olan alışveriş merkezlerine iç çamaşırlarını gösteren ince bir pijama
benzeri kıyafetle gitmelerine yönelik dini polisin
yaklaşımı da önceki dönemlere göre oldukça çekimserdir.23
İnceleme
leri vermektedir. Gönüllülerin görevlerine son
vermesi, açılacak yeni şubeler ve teknolojik bakımdan altyapının desteklenmesi Haia’nın kayıtlı
personelini ve teşkilat ağını genişleterek daha da
kurumsal bir hale geleceğini göstermektedir. Bu
nedenle de devlet eli günlük yaşama uygulanan
bu sosyal baskıyı ve sınırlandırmaları gevşetmesi daha çok söylemsel zeminde kalmakta ve kurumsallaşarak devam ettiği görülmektedir. Bu
durum devletin sosyal alandaki kontrolü kendi
tekeli altına almaya çalıştığı şeklinde yorumlanacağı gibi bu tekelin sağlanması halinde reformcu
hamlelerine uygun kurumsal yapıya da ulaşmaya
çalıştığı şeklinde de görmek mümkündür.
Kadınların kimlik kartı sahibi olması gibi ehliyet
sahibi olması da ülkede hala tartışılmaya devam
eden bir husustur. 1991 tarihli fetvaya göre kadınların araç kullanması yasaklanmışsa da 2006
tarihinde dönemin Kültür ve Enformasyon Bakanı kadınların ehliyet başvurusu yapmalarının
önünde hiçbir yasal engel olmadığını açıklamıştır.25 Ancak bugün gelinen noktada kadınların
araç kullanması hala bir sorun olarak ülke gündeminde kalmaya devam etmektedir. 2012 yılında gerçekleştirilen ve medyada kendine geniş
yer bulan “Women2Drive” Kampanyası Suudi
Arabistan’da kadın hakları konusunda alttan gelen baskıyı göstermiştir. Manal El Şerif, başlattığı
kampanyanın ardından işini kaybetmiş ve çeşitli
baskılarla yüz yüze kalmıştır.26 Son yıllarda kadınlar, yasal olarak kadın hareketleri kuramadıkları için, karşılaştıkları kısıtlamalara daha çok
sivil itaatsizlik tekniklerini kullanarak cevap vermektedirler.
Ekonomik Alandaki Kısıtlar ve
Reform Çabaları
Suudi Arabistan sosyal hayata paralel olarak
ekonomik alan da cinsiyetlere göre ayrılmıştır.
Bu nedenle de kadınların sahip olabileceği ekonomik olanaklar sınırlı kalmaktadır. Ülkede eğitim ve sağlık hizmetleri, cinsiyet ayrımına göre
düzenlenmiş olduğundan kadın çalışanların
çoğu eğitim ve sağlık bürokrasisinde istihdam
edilmektedir. Buna ek olarak sadece kadınların
ihtiyaçlarını karşılaması için düzenlenmiş alış-
veriş merkezleri, imalathaneler ve hükümet komisyonları da kadınların çalışabildiği yerlerdir.
Mühendislik ve hukuk gibi alanlarda kadınların
eğitim almasına geçmişte izin verilmez iken artık
günümüzde bu kısıtlar ortadan kaldırılmıştır. Bu
nedenle de gelecekte mühendislik ve hukuk alanlarında da kadın istihdamının gerçekleşebileceği
düşünülebilir.
Öte yandan Kral Abdullah döneminde kadınlara
daha fazla alanda iş imkânı oluşturulmaya başlandığı görülmektedir. Pasaport idare bölümü, iç
güvenlik, devlete bağlı insan hakları komisyonları ile Ticaret ve Endüstri Bakanlığı bu yeni dönemde kadınlara yer vermeye başlamıştır.27 Aynı
zamanda mühendis ve gazeteci birlikleri ile ticaret odalarında gerçekleşen seçimlere katılmaya
da başlamışlardır.
Suudi Arabistan ekonomisinde kadının yeri oldukça sınırlı olmaya devam etmektedir. 2005
yılında tahta çıkan Kral Abdullah döneminde
kadınların devlet bürokrasisi içerisinde önemli
pozisyonlara atandığı gerçeğini bir kenara not
etmekle birlikte devlet-dışı ekonomik alanlarda
kadın istihdamı hala zayıf kalmaktadır. Ülkede
kadın istihdamının %95 kamu sektöründe yoğunlaşmaktadır. Kamu sektörü içerisinde en çok
tercih edilen alanlar ise %85 ile eğitim alanı ve
%6 ile sağlık sektörüdür.28 Sonuç olarak kadınlar
gene sadece kadınlara ve çocuklara hizmet veren
alanlarda çalışabilmektedirler.
Değişim ve Direnç Hattında Suudi
Arabistan’da Temel Dinamikler
Suudi Arabistan’da yukarıda belirtilen reform
hareketleri, Suudi kadının siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki kısıtlı rolünün değişmesinde
yeterli adımlar değildir. Hâlihazırda bu kararların çoğu Kral’ın insiyatifi ile gerçekleştirilebilmiş gelişmelerdir. Kadınların kimlik kartı
edinmesi gibi alanlarda atılan adımlar ise devlet içerisindeki karar alıcılar ile dini otoritelerle
muhafazakâr kesimleri karşı karşıya getirmektedir. Hatta Kral’ın kendisi de doğrudan dini otoritelerin eleştirilerine hedef olmaktadır. Yüksek
Ulema Konseyi ve Yüksek Yargı Konseyi üyeleri
;
İnceleme
açık bir şekilde Kral’ın Şura Konseyi’ne kadın üye
atamasını eleştirmişlerdir.
Kralın himaye etmediği pek çok reform projesi
dini otoritelerin tepkisi ile karşılaşmakla kalmayıp engellenmektedir. Örneğin hala kadınların
alışveriş merkezleri gibi kadın-erkek karma bulunduğu yerlerde çalışması Yüksek Ulema Konseyi fetvası ile yasaktır.
Esas itibari ile kadınlar üzerinden gerçekleşen bu
gerilim sadece bu husus ile sınırlı değildir. Suudi
Arabistan’daki monarşi ile karar alıcıların içerisinde bulunduğu ikilem kadın hakları ve kadının
statüsü başta olmak üzere pek çok alanda daha
da görünür hale gelmeye başlamıştır. Bir yandan
küresel dünyanın ve değişen bölgesel dinamiklerin baskısı altında kalan ve değişime zorlanan
Suudi Arabistan monarşisi diğer yandan ise katı
özcü yaklaşımı ile değişime tamamen direnen
dini otoriteler ile mevcut sistemle yakın çıkar
ilişkileri içerisinde olan muhafazakar kesimlerin
değişim karşıtı katı baskısı arasında kalmaktadır.
Suudi Arabistan monarşisinin kadın hakları konusunda attığı olumlu adımların ardında uluslararası dinamikler başat faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dış dinamikleri aslında üç ana
başlık altına da toplamak mümkündür.
Öncelikle monarşinin uluslararası arenadaki
imajı giderek daha fazla eleştiriye hedef olmaktadır. Pek çok uluslararası örgüt kadınların ülke
içerisindeki statüsünün geliştirilmesine yönelik
-sınırlı da olsa- baskı yapmaya devam etmektedir. Yapılan bu baskıya ek olarak Dünya Ticaret
Merkezi üyeliği gibi önemli süreçlerde sürekli
gündeme gelen husus ayrıca Suudi Arabistan’ın
imza Kadına Karşı Her Tür Ayrımcılığı Ortadan
Kaldırma Sözleşmesine (CEDAW) imza atmasından ötürü artan bir baskıya dönüşmektedir.
İkinci olarak her ne kadar ülkede kadınların örgütlü olarak mücadele etmesine yasal olarak izin
verilmese de kadın aktivistlerin ülkedeki eylemlerini arttırması ve daha da görünür hale gelerek
sınır aşan bir etki ile seslerini uluslararası kamuoyuna ulaştırabilmeleridir.
76
Son husus ise refah seviyesinin yüksek olduğu
ülkede kadınların eğitim oranlarının oldukça
yükselmesine rağmen siyasi, sosyal ve ekonomik
alanların bu gelişmeye29 ayak uyduramamasının
yarattığı gerilimin giderek had safhaya ulaşmasıdır. Yüksek eğitim alan Suudi vatandaşlarının
%56,5’ini kadınlar oluşturmakta ancak kadınlar
toplam istihdamda %14 bir alana sahipler. Suudi
Arabistan’da sorun kapasite sorununu aşmış ve
daha çok fırsat eşitliği ve yapısal sorunlar haline
gelmiştir. Ülkede kadın potansiyeli kendine henüz siyasi, sosyal ve ekonomik alanda yapıcı ve
etkin bir yer bulamamıştır. Örneğin sosyo-ekonomik olarak avantajlı kesimlerden gelen kadınlar bu kısıtları daha da zorlamaktadırlar. Lubna
Al-Olayan Suudi Arabistan’daki en iyi CEO’lardan biri olarak kabul edilen kadınlardan sadece
biridir.30 Yurtdışında devlet bursu ile eğitim gören Manar Saud’un ülkesine döndükten sonra
eğitimine uygun bir iş bulunamaması bu gerilimin dikkat çekici hikâyelerden sadece biridir.31
Sonuç olarak gözle görülür pek çok uyumsuzluk
ortaya çıkmaktadır. Önemli bir şirkete CEO’luk
yapan bir kadının araba kullanamaması ya da velisinden izin belgesi almadan seyahat edememesi
bu uyumsuzluğun çarpıcı bir resmidir.
Sonuç Yerine
Suudi Arabistan’da kadınlar yasal olarak haklarını arayabilecekleri sivil toplum örgütleri kuramadıkları için kurumsal araçlardan yoksun
bir şekilde taleplerini dağınık ve sivil itaatsizlik
mekanizması ile duyurmaya çalışmaktadırlar. Bu
nedenle de Suudi Arabistan’daki kadınların durumuna yönelik toplu bir araştırma ve doğal olarak durum değerlendirmesi yapmak zorlaşmaktadır. Ancak Suudi Arabistan’da kadınlara yönelik politika ve gazete sayfalarına yansıyan olaylar
açık bir şekilde münferit olmaktan da uzaktır.
Ülke genelindeki oranlarını bilemesek de ülkede
yaşanan sosyo-ekonomik gelişmeler bir yandan,
bölge ve dünyada yaşanan değişimler ve Suudi
Arabistan üzerinde yarattığı baskı diğer yandan
Suudi Arabistan’da önemli faktörler haline gelmeye başlamıştır. Özellikle Arap Baharı’nın ortaya çıkardığı dinamikler kadın hakları konusunda
devlet eli ile bazı reform çalışmalarının hızlan-
İnceleme
dırılmasına neden olmuştur. Ancak özelikle Suudi monarşisinin mimarlığını yaptığı bu reform
çalışmalarına, muhafazakâr gruplar ile dini otoriteler büyük bir direnç göstermektedir. Kadının
ülkedeki statüsü ve hakları üzerinde belirginleşen bu gerilim esas itibari ile daha derin bir siyasi
gerilimi işaret etmektedir. Ülkede dini otoriteler
monarşi için önemli bir meşruiyet kaynağı oluşturmaya devam etmekte ise de monarşinin bir
diğer güç kaynağı olan devlet mantığı ile gerilim
yaşamaya devam etmektedir.
O
DİPNOTLAR
8
A
;
?
E
@
:
F
9
8D
88
8A
8;
8?
8E
8@
8:
Y
*.1N +
AD8E[+'
$+A@,(AD88+ VV$$$>>V$*V*$VAD88VD9V*$2 > H,AEL"AD8;I
G" B*+ Y * $ [+ C*& (+ 8; L" AD8;+ VV*& (>V
VE@D99;9&DA;?98:A?EF9"?F;E&A@>5H,AEL"AD8;I
!*
+Y
*$
*1*"[++8@L"AD8;+ VV$(>>
>V$V8D;:V89V
*$
*1*">5H,AEL"AD8;I
Y
*$ ("[+1+8DAD88+ VV$>">">*VAVV` V8:DA;?A>
H,AEL"AD8;I
Y%
*1* '"(&.(
*.C*\[+-,-!0+8AL"
ADD;+ VV$$$>>V VVDVDVDVDVDVDV:9A> H,AEL"AD8;I
Y
*$$C11 2 0[+C*&$+8F,(AD8A+ VV*&$>"V$V
*&V*V*$$"" 2 8>8D:FD;D H, AE L"
AD8;I
Y
*$* 0"$ :([+
*C6 +FG6AD8A+ VV$$$>*6 >">V5>"&\ K>"k" KAD8AD@DF8A@A:: H, AE L"
AD8;I
Y
* $ * *2 &" & ( ""[+ $+ 89 ,( AD8A+ VV$$$>$> V$V
*$* *2 &"& (""A@;DF> H,AE
L"AD8;I
Y
*C-*& !"%0'" *$ % [+#. "+ VV$$$>/$ ">
VAD8AV8DV**& "&" *$ < > H,AEL"
AD8;I
Yb.* *"2&"4
*[++AEL"AD8;+ VV$$$> >"V$ V V9@VV?8?V "0V8F9:8@V& V9@V&* >5H,AEL"
AD8;I
Y.
*"$ ( +2 & "
"[+ #. "+ A8 L" ADDF+ VV$$$>/$ ">VADDFVD8V$*"
$ ( 2 & "> H, AE L"
AD8;I
Y
*$"* ( [+)#6+8?a* ADD9+ VV$$$>/6>"V$V
VADD9VDAVADD9A8?88A:?A9?@A9> H,AEL"AD8;I
Y
* $4*2 ( $[+((+8E-(AD88 VV>
(> V "VAD88VDEV8EV8?9A8F> H,AEL"AD8;I
Y!( $ *" [+ C*& $+ ;D 3* AD8A+ VV*&$>"V$V*&V*V( $ *" 8>8D@:F;F
H,AEL"AD8;I
!*
+Y
*$
*1*"[++8@L"AD8;+ VV$(>>
>V$V8D;:V89V
*$
*1*">5H,AEL"AD8;I
Y
* !* '" ! " % 1 "6[+ G* ! . "+ 8E - ADDA
VV$$$>$>VV$VADDAVD;V8?V**""<" "6 H,
AEL"AD8;I
1$+Y1""2
*"<[+AE- ADDA+ VV$$$>$>">">*VAVV` V8F9;;?9> H,AEL"AD8;I
77
İnceleme
8F YG4"2" &* $2 [+
*C6 +8@L"AD8;+ VV$$$>*6 >
">V5>"&\ K>"k" KAD8;D88@8?9?;EH,AEL"AD8;I
89 Y
* 2" " &" "2 $ $ b 4 ([+ L+ 8: B AD88+
VV>>>V$1 [email protected]!V
*2"" &"
"2$$ >5H,AEL"AD8;I
AD Y
*$ *2 *"[+#*' +A?-(AD8D VV$$$>/ >"V-, V
">5\K8:E::9H,AEL"AD8;I
A8 YN & * $4 * $ * " 2[+ ((+ ;D -( AD8A+ VV
>(> V "VAD8AVDEV;DVA8:E@A> H,AEL"AD8;I
AA YN & * $4 * $ * " 2[+ ((+ ;D -( AD8A+ VV
>(> V "VAD8AVDEV;DVA8:E@A> H,AEL"AD8;I
A; Y
*"(2(* $[+C*&$+AAL"AD8;+ VV*&$>
"V$V*&V*V*"(2(* $8>88;EFFF H,
AEL"AD8;I
A? Y G " * "* ([+ * C6 + 8; L" AD8;+ VV$$$>*6 >">V
5>"&\ K>"k" KAD8;D88;8?9DFDH,AEL"AD8;I
AE Y
* $ < 2 [+ #6+ 88 a* ADD@+ VV$$$>/6>"V"2VADD@VDAVADDF?8D8?E@E;;ED;D8> H,AEL"AD8;I
A@ Y &-
&
*$ ( 2 $[+$+8:G6AD8A+
VV$$$>$>"V ""V*2?A99AEH,AEL"AD8;I
A: Y.' " *4' "[+#61 &
*+A:,AD88
VV *>/6> V!*"C(VV"* VAD88V88VA:VAD8888A:8AE8E89DF:;?.
UAD' " UADUAD
*UADUAD' "UAD>& H, AE L"
AD8;I
AF Y!( $ *" [+ C*& $+ ;D 3* AD8A+ VV*&$>"V$V*&V*V( $ *" 8>8D@:F;F
H,AEL"AD8;I
A9 ,&/+Y
*+-(1G[+$Z+FG6AD8A+ VV$$$>
( >"VAD8AVD@VD9VV*("> \$ Kk`K8kH,AEL"AD8;I
;D Y
*$ "2 [+* &-*+$+A8AD88+
VV$$$>$>"V*$ "2 H, AE L"
AD8;I
;8 Y
* * ( *" $[+0 +8;BAD8A+ VV
$$$> >">*V$V$V V* * ( *" $F;8AD;E> H,AEL"AD8;I
78