İndir - Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü

Transkript

İndir - Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü
T.C.
TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KARADENİZ’DE
ORTA SU TROLÜNÜN KULLANIM
OLANAKLARI ve AV VERİMLİLİĞİNİN
ARAŞTIRILMASI
(TAGEM/HAYSUD/1998/17/03/007)
PROJE SONUÇ RAPORU
Dr. Mustafa ZENGİN – Prof. Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ
(Proje Lideri)
Doç. Dr. A. Cemal DİNÇER
Dr. Cengiz MUTLU
Mustafa BAHAR
İlyas TABAK
SU ÜRÜNLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
KASIM– 2002
TRABZON
SUNUŞ
Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından uygulamaya konulan
Dünya Bankası destekli “Tarımsal Araştırma Projeleri (TAP)” kapsamında yer alan ve Trabzon
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinin yoğun
gayretleri ile gerçekleştirilen bu çalışmanın, öncelikle konu ile ilgilenen tüm kamu
kuruluşlarına, akademik çevrelere ve balıkçılık sektörüne yararlı olmasını temenni ediyoruz. Bu
projenin ilk olarak gündeme getirilmesi ile sonuçlanması arasında geçen süreye bakıldığında ve
daha önce aynı içerikte benzer çalışmaları hayata geçiren ülkeler referans alınarak
karşılaştırıldığında, bu araştırmanın ülkemiz balıkçılığı adına çok geç kalınmış bir araştırma
olduğu söylenebilir. Dünyada orta su trolü balıkçılığının gelişme gösterdiği ülkelere
bakıldığında; özellikle Batı ve Kuzeybatı Avrupa ülkelerinde 1980’li yılların sonlarına
gelindiğinde gerek balıkçılık teknolojisi, gerekse de balıkçılık uygulamaları açısından çok
önemli aşamaların kaydedildiği görülmektedir. Geçen bu süreçte pelajik stokların avcılığında
başlıca yöntemlerden birini oluşturan orta su trolü avcılığının ülkemiz sularında yeterince
gelişememesi, gerek biyolojik olarak pelajik stokların devamlılığı, gerekse de ekonomik
anlamda kaynak işletimi açısından büyük kayıplara neden olmuştur.
Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünce orta su trolü balıkçılığı konusunda
ilk proje girişimi 1992 yılında, dönemin Enstitü Müdürü Murat DOĞAN tarafından gündeme
getirilmiş ve bu amaçla Enstitüye 1992 yılında TÜBİTAK aracılığı ile Danimarka’dan bir adet
pelajik trol ağı ve ekipmanları (Suberkrub tipte trol kapıları ve Net-sounder sensörleri)
getirtilmiştir. Daha sonra; Dr. Mustafa ZENGİN tarafından 1993 ve 1996 yıllarında, hazırlanan
ve Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne sunulan iki ayrı proje teklifinin kabul edilmediği
görülmüştür. Son olarak da 1998 yılında, o dönemde KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri
Fakültesinin Dekanı Prof. Dr. Salih ÇELİKKALE tarafından benzer içerikte hazırlanan ve
TAGEM’e önerilen proje, Enstitünün de katılımı ile 1998/2001 yılları arasında hayata
geçirilmiştir.
Bu çalışma; hiç şüphesiz sadece projenin kapağında yer alan proje lideri ve
araştırmacıların çabaları ile gerçekleşmemiştir. Proje fikrinin ilk olarak ortaya atılmasından,
projenin sonuç raporunun tamamlanmasına kadar geçen yaklaşık 4 yıllık bir sürede birçok
değerli bilim adamı, araştırmacı, teknik eleman, balıkçı ile resmi ve özel kuruluşların büyük bir
desteği ve katkıları ile oluşmuştur. Bu projeye katkı sağlayan; proje ön teklifi ve kesin teklifi
aşamalarında proje lideri olarak görev alan, ancak kısa bir süre sonra İ. Ü. Su Ürünleri
Fakültesine Dekan olarak tayin olan ve bu nedenle projeden ayrılmak zorunda kalan Prof. Dr.
Salih ÇELİKKALE’ye, araştırmada kullanılan ve işlevini kaybeden Net-sounder cihazının
sensörlerinin yeniden aktif hale gelmesinde etkili olan, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz
Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünde görevli Prof. Dr. Hüseyin A. BENLİ’ye, Trabzon’a
gelerek net-sounder cihazını ve ekipmanlarını Enstitüye ait Araştırma-1 adlı gemiye monte
eden ve adı geçen enstitüde görev yapan Makine Müh. Bilal NURİLER’e, projedeki deneme
ağlarından birinin, proje süresince saha sörveylerinde kullanılmasına olanak sağlayan E. Ü. Su
Ürünleri Fakültesi Avcılık ve İşleme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hikmet HOŞSUCU’ya, projede
kullanılan TROL-I adlı orta su trolü ağının tasarımını gerçekleştirmede Enstitüye kadar gelerek
büyük bir katkı sağlayan ve Samsun Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şubesinde uzun yıllar
balıkçılık konularında başarılı hizmetler veren emekli Ziraat Yük. Müh. Süleyman DEMİR’e,
Enstitümüzce ilk proje önerilerinin gündeme geldiği 1993 yıllarından itibaren orta su trolü
konusundaki deneyimlerini ve görüşlerini her zaman bizlerle paylaşan, O.M.Ü. Sinop Su
Ürünleri Fakültesinde görevli Yrd. Doç. Dr. Yakup ERDEM’e, proje raporunda yer alan birçok
bilimsel yayın ve makaleyi temin eden, E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Avcılık Bölümünde çalışan
II
Araştırma Görevlileri Dr. Adnan AYAZ ve Dr. Uğur ÖZEKİNCİ’ye, veri analizlerinde değerli
katkılarını esirgemeyen, Enstitümüz araştırmacılarından Dr. Yaşar GENÇ’e, proje raporunda
yer alan resim ve fotoğrafların tasarımını gerçekleştiren, Enstitü Eğitim ve Yayın Bölüm
Başkanı Erdal ÜSTÜNDAĞ’a, proje sonuç raporunun sayfa düzenlemesini gerçekleştiren ve
yayına hazır hale gelmesini sağlayan Enstitümüz araştırmacılarından Muharrem
AKSUNGUR’a, proje süresince saha çalışmalarının önemli bir kısmının yürütüldüğü Samsun
körfezindeki araştırmalarda, araştırma için gerekli olan tekneler dahil tüm imkanları sağlayan
ve projenin başarısında önemli bir paya sahip olan MALKOÇBEY ve MALKOÇOĞLU
MUSTAFA REİS isimli teknelerin sahibi Atıf MALKOÇ ve kardeşlerine, Samsun Balık
Halinde faaliyet gösteren PAMUK BALIKÇILIK’ın sahibi Ali PAMUK’a ve deniz
çalışmalarında görev alan Araştırma-1 adlı geminin Kaptanı Balıkçılık Tekn. Müh. Devrim S.
MISIR’a ve gemi personeli; Mehmet ÇALIŞ, Beytullah AKYOL, İsmail YÜRÜMEZ, Hüseyin
MUTLU, Ahmet AKYAZI, Vedat ERKIVANÇ ve Turgay ATASOY’a sonsuz saygı ve
şükranlarımı sunuyoruz.
KASIM/2002
Prof Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ
Dr. Mustafa ZENGİN
Proje Liderleri
I. İÇİNDEKİLER
SUNUŞ ………………………………………….……………………………………
I
İÇİNDEKİLER ……………...…………………………………………………………
I
II
KISALTMA ve TANIMLAR………………………………………………………...
III
III
TABLO ve ŞEKİLLER LİSTESİ……………………………………………………..
IV
III
ÖZ……………………………………………..………………………………………
VI
IV
ABSTRACT …………………………………..………………………………………
VII
1.
GİRİŞ …………………………………………..……………………………………..
1
2.
LİTERATÜR ÖZETİ ……………………………..…………………………………..
9
2.1.
Orta Su Trolü Avcılığının Gelişimine İlişkin Çalışmalar ….……………………...
9
2.2.
Orta su Trol Ağlarının Geliştirilmesi Konusunda Yapılan Çalışmalar ..………...
10
2.3.
Orta Su Trol Balıkçılığı Üzerine Yürütülen Çalışmalar …………………………..
11
2.4.
Ülkemizde Yapılan Çalışmalar ……………………………………………..……...
13
3.
MATERYAL ve METOD …………………………………………………….……...
15
3.1.
MATERYAL …………………………………………………………………….…….
15
3.1.1.
Araştırma Sahası …………………………………………………………………….
15
3.1.2.
Araştırma Gemileri ……………………………………………………….………….
16
3.1.3.
Orta Su Trol Ağları ………………………………………………………..…………
17
3.1.4.
Yardımcı Ekipmanlar ………………………………………………….…………….
22
3.1.4.1. Trol Kapıları ………………………………………………………...………………..
22
3.1.4.2. Yüzdürücüler ………………………………………………………………………...
22
3.1.4.3. Batırıcı Ağırlıklar …………………………………………………….……….………
24
3.1.5.
Teknik Cihazlar ……………………………………………………….……………..
25
3.1.6.
Balık Materyali ………………………………………………………..……………..
26
3.1.6.1. Hamsi (Engraulis encrasicolus ponticus) …………………………………….
27
3.1.6.2. Çaça (Sprattus sprattus phalericus) ……………………………….……………..
30
3.1.6.3. İstavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) ………………………..……………
31
3.1.6.4. Lüfer (Pomatomus saltatrix) …………………………………………….…………
33
3.2.
YÖNTEM ………………………………………………………………………..……
35
3.2.1.
Ağ Derinliklerinin Belirlenmesi ……………………………………………..………
35
3.2.2.
Ağ Derinliği ile Trol Çekim Hızı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi …………..….
36
3.2.3.
Ağların Hidrodinamik Dirençlerinin Tesbiti ……………………….………….……
37
3.2.3.1. Ağ Materyalinin Direnci ……………………………………………….……….……
37
3.2.3.2. Trol Kapılarının Direnci ……………………………………………….…………….
40
3.2.3.3. Halatların Direnci ……………………………………………………….……………
41
3.2.4.
Tekne Çekim Kuvveti ve Optimum Çekim Hızı Arasındaki İlişki ……….………
42
3.2.5.
Balıkçılık Parametrelerinin Tesbiti ………………………………………..……….
42
3.2.6.
Seçicilik Çalışmaları ………………………………………………………………...
45
3.2.7.
Hedeflenmeyen Ava İlişkin Çalışmalar …..……………………………….………
46
3.2.8.
Orta su Trolü ve Gırgır Balıkçılığına İlişkin Bazı Avcılık Parametreleri ..……...
47
4.
BULGULAR ve TARTIŞMA………………………………………………………....
48
II
4.1.
BULGULAR ……………….………………………………………………………....
48
4.1.1.
Ağ Derinliği ile Çekim Arasındaki İlişki ……………………………………………
48
4.1.2.
Ağların Hidrodinamik Kuvvetleri ve Çekim Hızları ………………………………
50
4.1.3.
Balıkçılık Parametreleri …………………………………………………………….
51
4.1.3.1. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Birim Güçteki Av Miktarları ………………..…..
51
4.1.3.2. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Birim Güçteki Av Miktarları ……………...…..
58
4.1.3.3. Hedef Türlerin Avcılık Şekline Göre Birim Güçteki Av Miktarları ………….…...
58
4.1.3.4. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Boy-Frekans Dağılımları ……………………….
58
4.1.3.5. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Boy-Frekans Dağılımları ……………………..
61
4.1.3.6. Hedef Türler İçin Tespit Edilen Bazı Avcılık Parametreleri ……………………..
64
4.1.4.
Seçicilik Bulguları …………………………………………………………………....
67
4.1.4.1. Hamsi Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri ……………………………
67
4.1.4.2. Çaça Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri ………………………...…..
67
4.1.5.
Hedeflenmeyen Ava (Bycatch) İlişkin Bulgular ……………………………….….
73
4.1.6.
Orta Su Trolü ve Gırgır Avcılığına İlişkin Bazı Bulgular ………………..……….
75
4.2.
TARTIŞMA ………………………………………………………………….….…….
77
4.3.
SONUÇLAR ……………………………………………………………….………....
94
4.4.
TAVSİYELER …………………………………………………………….….……….
98
5,
ÖZET…………………………………………………………………………………..
100
6.
LİTERATÜR LİSTESİ …………………………………………………….………...
101
7.
LİFLET ÖRNEĞİ ………………………………………………………………….....
106
8.
YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ ………………………………………………..…
118
9.
EKLER ………………………………………………………………………………
122
10.
PROJE BÜTÇESİ İÇMALİ …………………………………………….….…………
124
11.
BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU…………………………………………………..
125
II. KISALTMA VE TANIMLAR
R/V – Araştırma–I : Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü araştırma gemisi
TROL-I, TROL-II, TROL-III ve TROL-IV: Proje çalışmalarında tasarımı gerçekleştirilen veya
çeşitli şekillerde temin edilerek deneme uygulamaları yapılan dört farklı özellikteki orta su
trolü ağları.
Echo-sounder : Balık sürülerinin yeri ve derinliklerini tespit etmede kullanılan dikey bulucu
navigasyon cihazı.
Sonar : Balık sürülerinin yeri ve derinliklerini tespit etmede kullanılan yatay tarayıcı
navigasyon cihazı.
Net-sounder : Denemesi yapılan ortasu trolü ağlarının opersyon sırasında dikey ve yatay
açılımını belirlemek için kullanılan sensör(ler) ve mesafeyi ölçen cihaz.
Discards Catch : Atılan av. Hedeflenen av dışında, ekonomik değeri olmayan ve genelde
yasaklana boy sınırını altıda yakalanan ve balıkçılar tarafından seçildikten sonra denize geri
dökülen av.
By catch : Hedef dışı, istem dışı olarak yakalanan av.
CPUE: (catch per unit efforts)
Birim av gücü
FAO : (Food and Agriculture Organization) Dünya Gıda ve Tarım Teşkilatı
DİE
: Devlet İstatistik Enstitüsü
IV
III. TABLO ve ŞEKİL LİSTELERİ
Tablolar Listesi
Tablo 1. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de çeşitli av araçları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi,
çaça, istavrit ve lüfer avına (ton) ilişkin av verileri (DİE, 1982/200)
Tablo 2. Derinlik, çekim açısı ve halat boyu arasındaki ilişki
Tablo 3. TROL-I’e ilişkin iplik alanının hesaplanması
Tablo 4. TROL-II’ye ilişkin iplik alanının hesaplanması
Tablo 5. TROL-IV’e ilişkin iplik alanının hesaplanması
Tablo 6. Ağ ana boyutları ve iplik alanları
Tablo 7. Değişik hız ve halat uzunlukları için sensör (net-sounder) cihazı ile tesbit edilen ağ derinlikleri
(m) (ağın su yüzeyi ile mantar yakası arasındaki mesafe)
Tablo 8. Farklı tasarımdaki pelajik trol ağları için halat uzunluğu, tekne çekim hızı ve ağ derinliği
arasındaki ilişkiler
Tablo 9. 1998/2001 yılları arasında Doğu Karadeniz’de orta su trolü ağları ile yürütülen deneme
çalışmalarına ilişkin balıkçılık parametreleri.
Tablo 10. Orta su trolü avcılığında, hedeflenen balık türlerinin; ağ tipi, mevsimler ve avcılık şekline
göre ortalama, minimum ve maksimum birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.)
Tablo 11. Hedef türlerin trol tipine göre % kümülatif boy-frekans dağılımları
Tablo 12. Hedef türlerin ağ tipine göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy* değerleri (cm)
Tablo 13. Hedef türlerin mevsimlere göre % kümülatif boy-frekans dağılımları
Tablo 14. Hedef türlerin mevsimlere göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy* değerleri (cm)
Tablo 15. Orta su trolü avcılığında hedef türler için belirlenen bazı avcılık parametreleri (SH: standart
hata, (n): sörvey sayısı)
Tablo 16. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol1adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 17. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm olan Trol2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 18. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 19. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 20. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-1
adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 21. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm olan Trol-2
adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 22. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-3
adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 23. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-4
adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Tablo 24. Faklı göz açıklıklarına sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda
hamsi ve çaça populasyonu için tesbit edilen seçicilik parametreleri
Tablo 25. Orta su trolü av kompozisyonunun mevsimsel ve derinliklere (m) bağlı olarak birim av gücü
değerlerinin (CPUE; kg/saat/op.) dağılımı
Tablo 26. Karadeniz’de pelajik türlerin avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır ağları ile orta su trolü
ağlarının bazı avcılık parametreleri ve av verimlerinin karşılaştırılması
Tablo 27. Dünyada orta su trolü avcılığının yapıldığı ülkelerde kullanılan pelajik trol ağları ve bu ağlara
ilişkin bazı temel özellikler
Tablo 28. Kuzey Atlantik (Tragenza ve Collet, 1998) ve Güneydoğu Karadeniz’deki pelajik trol
balıkçılığında avlanan hedef türler ve bunlara ilişkin birim av güçleri
29
37
38
39
39
40
48
49
52
57
60
61
63
64
67
69
70
70
71
71
72
72
73
73
74
76
80
83
V
Şekiller Listesi
Şekil 1. Araştırma sahası………………………………………………………………………………….
15
Şekil 2. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait ‘‘R/V-Araştırma-I’’ …………………………..
16
Şekil 3. Araştırmada kullanılan “Malkoç Bey” adlı balıkçı teknesi…………………………………….
17
Şekil 4. Prototip orta su trolü (TROL-1)…………………………………………………………………
18
Şekil 5. Danimarka tipi orta su trolü ( TROL-2)…………………………………………………………
19
Şekil 6. Yerel (samsun) balıkçılarının kullandığı trol ağı (TROL-4)…………………………………….
20
Şekil 7. FAO (1978) katalogundan alınan orta su trolü ağı (TROL-3)…………………………………..
21
Şekil 8. Suberkrub tipi orta su trolü kapısının planı (Ferro, 1984)……………………………………….
23
Şekil 9. Araştırmada kullanılan orijinal “Suberkrub” tipteki orta su trolü kapısı………………………..
24
Şekil 10. İçi boş plastik türevli materyalden yapılmış ve mantar yakada kullanılan küresel
yüzdürücüler………………………………………………………………………………………………
24
Şekil 11. Kurşun yakada kullanılan batırıcı ağırlıklar……………………………………………………
25
Şekil 12. JMC 1O7 P GPS marka Navigasyon cihazı…………………………………………………..
25
Şekil 13. Danimarka’dan getirtilen ve araştırmada kullanılan Net-sounder cihazının pelajik ortamda ağ
üzerinde şematik olarak görünüşü……………………………………………………………………….
26
Şekil 14. Araştırmada kullanılan Net-sounder sensörlerinin trol ağı üzerindeki bağlantı noktaları ve
konumları…………………………………………………………………………………………………
27
Şekil 15. Hamsi Engraulis encrasicolus örnekleri……………………………………………………...
27
Şekil 16. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av
miktarları (DİE, 1982/2002)……………………………………………………………………………..
29
Şekil 17. Çaça Sprattus sprattus phalericus örnekleri……………………………………………………
30
Şekil 18. Pelajik su kesitindeki istavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) balıkları………………….
32
Şekil 19. Lüfer (Pomatomus saltatrix) balıkları………………………………………………………….
34
Şekil 20. Trol çekiminde derinlik ve halat boyu ilişkisinin şematik gösterimi…………………………..
36
Şekil 21. Çift tekne ile gerçekleştirilen bir trol sörveyi sonunda, teknelerin birbirine yaklaşarak ağın
güverteye alınışı (Samsun açıkları, Nisan/2000)…………………………………………………………
43
Şekil 22. Trol sörveyi sonunda ağın güverteye alınışı……………………………………………………
43
Şekil 23. Trol ağındaki balık materyalinin güverteye boşaltılması………………………………………
44
Şekil 24. Güverteye alınan av içerisindeki hedef dışı türlerin ayrılması…………………………………
44
Şekil 25. TROL-2 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız değişimlerine bağlı
olarak ağın su kesitindeki konumu………………………………………………………………………
49
Şekil 26. TROL-3 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız değişimlerine bağlı
olarak ağın su kesitindeki konumu……………………………………………………………………...
49
Şekil 27. Ağların hidrodinamik dirençleri ve tekne çekme kuvveti……………………………………..
50
Şekil 28. Hedef türlerin ağ tipine göre boy-frekans dağılımları…………………………………………
59
Şekil 29. Hedef türlerin mevsimlere göre boy-frekans dağılımları………………………………………
63
Şekil 30. Hedef türlerin bazı avcılık parametreleri………………………………………………………
65
Şekil 31. Farklı tasarım özelliklerine sahip orta su trolü ağları ile hamsi ve çaça populasyonlarına ait
seçicilik eğrileri …………………………………………………………………………………………
68
Şekil 32. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek çaça populasyonuna ait boy- frekans dağılımı
86
Şekil 33. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek hamsi populasyonuna ait boy-frekans dağılımı
89
Şekil 34. Gırgır ve orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avına ilişkin boy frekans
dağılımları………………………………………………………………………………………………
89
VI
IV. ÖZ
Bu proje 1998-2001 yılları arasında, Sinop-Hopa arasındaki kıyı bölgede, Karadeniz’de pelajik
av periyodunu içeren sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde yürütülmüştür. Projede farklı
özelliklere sahip 4 ayrı orta su trolü ağı kullanılmıştır. Bu ağlarla Karadeniz’deki başlıca pelajik
türleri oluşturan başta hamsi olmak üzere, çaça, istavrit, ve lüfer balıklarının temel avcılık
parametreleri (hız, derinlik, kıyıdan uzaklık, yüzey suyu sıcaklığı, av zamanı, av periyodu,
karaya çıkarılan avın boy dağılımı), seçicilik özellikleri, bycatch oranları ile tek ve çift tekne
yönteminde kullanılan ağların verimlilikleri, av çanbaları tesbit edilmiştir.
Elde edilen bulgulara göre; Karadeniz’de hamsi avcılığında geleneksel olarak kullanılan gırgır
ağlarına karşı alternatif olarak orta su trolü ağlarının kullanılmasının daha ekonomik olacağı ve
aynı zamanda ağ seçiciliğinin de sağlanması ile birlikte stoklar üzerindeki av baskısının
azaltılabileceği gözlenmiştir. Bundan başka Karadeniz’de, yeterince avlanılmayan balık
stokları arasında yer alan çaça populasyonunun da orta su trolleri ile ilkbahar ve sonbahar
dönemlerinde verimli bir şekilde avlanabileceği ve bu avın balık unu-yağı fabrikalarına önemli
ölçüde bir hammadde sağlayacağı ortaya konulmuştur. Diğer taraftan orta su trolü avcılığında
tek tekne ile yapılan avcılığın, çift tekneye göre ekonomik açıdan daha verimli olduğu
saptanmıştır.
Karadeniz’de hamsi, çaça, istavrit ve lüfer stoklarının avcılığında ticari amaca yönelik olarak
orta su trolü ağlarının kullanımının desteklenmesi ve bunun için Bakanlık tarafından yasal ve
idari düzenlemelere gidilerek, uygulamaya yönelik yeni bir balıkçılık yönetim modelinin
oluşturulması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Doğu Karadeniz, orta su trolü, tek tekne, çift tekne, hamsi, çaça, istavrit,
lüfer, avcılık parametreleri, birim av gücü
VII
V. ABSTRACT
A Research on the Catch Efficiency of Midwater Trawl in the Eastren Black Sea
Due to unselectivity and highest bycatch rate, purse seining should not be permitted in the
shallow waters. Instead, midwater trawls can be alternative fishing gear in this region. In this
research, trawlin trails, studies has been carried out in spring, autumn and winter seasons,
wihich are the fishing season for pelagic fish species from 1998 to 2001. The study area
covered the coastal area between Sinop and Hopa. In this Project, four different types of
midwater trawl gear designs were used. Importamt parameters such as speed, depth, distance
from the shore, water surface temperature, fishing time and season, at catch-length
composition, codend selectivity, bycatch rate for the main target pelagics such as anchovy,
sprat, horse mackerel and blue fish, as well as the effiencies of these gears in both single and
pair trawling conditions and related catch per unit efforts (CPUE) were also determined.
According to the survey results, the use of midwater trawl gear can be more economical and
selective than the purse seine, which is commonly used for anchovy in the Black Sea. It was
found that the midwater trawls can also be used to catch sprat during the seasons of autumn and
spring. Although it is not consumed by human as a food, it can be processed by fish meal plants
as an important source of raw material. Another result came out from this study is that the
single vessel trawling is more economical than that of pair vessel.
This reports concludes that the midwater trawling suitable for single vessel and aims to capture
anchovy and sprat should be recommended for the use of commercial purpose in the Eastren
Black Sea. In order to put this recommedation into action at present, it neccessary to make
some legal and administrative arrangements. It is therefore required to set up a new fishing
model by the Ministry of Agriculture and Rural Affairs towards the implementation of Project.
Key Words: Eastren Black Sea, midwater trawl, single vessel, pair vessel, anchovy, sprat,
horse mackerel, blue fish,, fishing effiency, catch per unit effort (CPUE).
1.
GİRİŞ
Ülkemiz su ürünleri üretimi büyük ölçüde küçük pelajikler olarak bilinen, başta hamsi
olmak üzere, sardalye ve istavrit balıkları avcılığı üzerine yoğun1aşmıştır (DİE, 2001).
Türkiye denizlerindeki pelajik balık avcılığının tamamına yakın bir kısmı çevirme (gırgır)
ağları ile yapılmaktadır. Çok az miktarda da olsa, Orta Karadeniz’de; Samsun ve Sinop
kıyılarında hamsi ve çaça gibi balıkların, çift tekne ile çekilebilen orta su trolü ağları ile
avlandığı bilinmektedir (Erdem ve Erkoyuncu, 1997; Ayaz, 1998; Zengin, 2000).
Balıkçılığımızda Karadeniz’in çok özel ve önemli bir yeri bulunmaktadır.
Balıkçılığımızın en önemli kriz dönemini yaşadığı 1989, 1990 ve 1991 yıllarında bile,
bölgenin genel deniz balıkları içerisindeki payı %53’ün altına düşmemiştir (DİE, 1990 1991,
1992). Daha önceki yıllarda bu oranın %85’lere kadar ulaştığı bilinmektedir (DİE, 1988).
Bölgedeki pelajik balık avcı1ığının %95’ten fazlasının gırgır ağları ile yapıldığı tahmin
edilmektedir (Çelikkkale vd, 1999).
Ağırlıklı olarak deniz balıkları avcılığına dayalı olarak sürdürülen ülkemiz su ürünleri
üretimi; özellikle 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren, plansız ve süreklilik taşımayan
ulusal balıkçılık politikalarının yetersizliğine bağlı olarak giderek gerilemiş ve son on beş yıl
içerisinde ise hiçbir zaman bu yıllardaki üretim miktarına ulaşılamamıştır. Av gücündeki
artışlara bağlı olarak karaya çıkarılan av miktarındaki bu azalışlar, balıkçıların av araç ve
gereçleri konusunda giderek daha fazla yatırıma yönelmelerine neden olmuş, bu da
beraberinde aşırı avcılığa yol açmıştır. 1990’lı yılların başından itibaren ticari balık
stoklarında meydana gelen bu düşüş1er, son on yıl içerisinde ülkemiz balıkçılığının en önemli
gündemi olarak önemini korumuştur. Bununla birlikte; gerek geleneksel ticari balık
stoklarının daha etkin ve kontrollü iş1etilmesini sağlamak, gerekse de balıkçıların gereksiz
yatırımlarını kontrol altına almak ve bu sektördeki verimliliği arttırmak için başta balıkçılar
olmak üzere, su ürünleri sektörüne yön veren tüm kesimlerin yeni arayış1arını gündeme
getirmiştir.
Türkiye’nin Doğu Karadeniz kıyılarındaki kıta sahanlığı, orta ve batı Karadeniz
kıyılarına göre daha dardır. Bu nedenle bu bölgedeki trol avcılığı 1380 sayılı Su Ürünleri
Kanunu ile süresiz olarak yasaklanmıştır. Ancak bu bölgede deniz salyangozu avcılığı için
direç (algarna) kullanımına izin verilmektedir. Çok dar bir kıyı şeridinde gerçekleştirilen bu
avcılık şekli de, yanlış uygulamalar sonucunda, ekosistemin zarar görmesine yol açmaktadır
(Düzgüneş vd, 1997; Zengin, 2001). Doğu Karadeniz’deki balık stoklarının 1990’li yılların
başından itibaren av gücü artışına bağlı olarak giderek azalması ve birim çabaya karşı karaya
çıkarılan avın ekonomik anlamda balıkçıyı tatmin etmeyişi, kıyı balıkçılarının büyük ölçüde
illegal avcılığa yönelmelerine neden olmuş ve stoklar üzerindeki av baskısı giderek daha da
yoğunlaşmış, bunun sonucu olarak, aynı dönemde dip trol avcılığına kapalı olan sahalarda da
yoğun olarak trol avcılığı başlamıştır (Zengin vd, 1998; Zengin, 2001). Diğer taraftan bölge
balıkçılığının temelini o1uşturan pelajik türlerin avcılığında kullanılan ve ağ derinliği 150
m’ye u1aşan gırgır ağlarının, hamsi av sezonunda yoğun olarak kıyıya çok yakın sularda
avlanmaları, sublittoral bölgedeki bentik ve pelajik faunanın önemli ölçüde zarar görmesine
neden olmuştur (Zengin vd, 1998). Bu nedenle Karadeniz’de ticari türlerin avcılığında yoğun
olarak kullanılan geleneksel av araçlarının (algarna, trol, gırgır) ticari balık stokları ve
ekosistem üzerine yaptığı negatif etki sorgulanmaya başlanmıştır.
Bugün başta Karadeniz olmak üzere Türkiye denizlerindeki ticari balık stoklarının
daha etkin bir şekilde yönetimi için, özellikle pelajik balıkların avcılığında alternatif avcılık
yöntemlerinin gündeme getirilmesi kaçınılmazdır. Karadeniz’deki en önemli ticari balık
stoklarının başında yer alan ve karaya çıkarılan avın tamamına yakın bir kısmı gırgır ağları ile
9
avlanan hamsi, çaça ve istavrit gibi pelajik türlerin avcılığında çevirme avcılığının yanısıra,
orta su trolü gibi avlanma yöntemlerinin de uygulanması gerekmektedir. Bu güne kadar
ülkemiz sularında yeterince kullanılmayan, aynı zamanda akademik ve araştırma kuruluşları
tarafından pek üzerinde durulmayan bu av aracının balık stokları üzerindeki av etkinliğinin ve
kullanım olanaklarının araştırılarak ortaya konulması artık tartışmasız bir zorunluluk haline
ge1miştir.
Dünyada orta su trolü ile ilgili çalışmalar II. Dünya Savaşı’ndan sonra baş1amıştır. Bu
çalışmalarda trol ağının dip ile bağlantılı olarak, su kesitinin biraz daha yukarıdan hareket
etmesi sağlanmıştır. Bunu; dip trollerini yüzeyden itibaren şamandıralar vasıtası ile su
kesitinde asarak hareket ettirilmesini sağlayan çalışmalar izlemiştir. Gerçek anlamda ilk orta
su trolü tasarımı, Danimarkalı bir bilim adamı olan Robert Larsen tarafından, 1948 yılında
gerçekleştiri1miştir. Larsen’in gerçekleştirdiği orta su trolü ağının yapısı, çift tekne ile
çalışabilen özelliktedir (Brandt, 1984). Bu tarihten sonra, Kuzeybatı Avrupa’da, ringa balığı
(Clupea harrengus) avcılığında, çift tekne ile çekilebilen orta su trolü takımları yaygın olarak
kullanılmaya baş1anmıştır. Bu operasyonlarda kullanılan 20-30 m’lik boy grubundaki balıkçı
teknelerinin yanısıra, 40 m’den daha büyük ve motor gücü 600 Hp’ye sahip tekneler de, çift
tekne ile çekilebilen orta su trolü balıkçılığında başarı1ı olmuşlardır. 1950’li yıllardan itibaren
ise orta su trolü ağlarının tek tekne ile çekilebilmesi için çalışmalar başlatılmıştır (Brandt,
1984).
1950’li yıllarda orta su trolleri ile avcılığın gelişiminde gerekli olan modern balık
bulucu cihazların (echo-sounder, echograph gibi) keşfi ile birlikte orta su trolü balıkçılığında
hızlı bir gelişme sağlanmıştır. 1950’li yılların sonunda ise, operasyon esnasında ağın
bulunduğu derinliği tesbit eden net-sounder cihazının bulunuşu ile teknik sorunlar büyük
ölçüde çözü1müş oldu. (Brandt, 1984; Sainsbury, 1996).
Orta su trolleri, dünyada ilk olarak küçük pelajik balıkların avcılığında kul1anılmıştır.
1970’li yıllardan itibaren ise büyük pelajik balıkların avcılığına yönelik çalışmalar
başlatılmıştır. Ancak büyük pelajik balıklar daha büyük su kolonunda bulundukları ve daha
hızlı hareket ettiklerinden, küçük pelajiklerin avcılığında yaygın olarak kullanılan orta su
takımlarının boyutları ve hızları yetersiz kalmıştır. Operasyon sırasında su akıcılığını
sağlayarak, su direncini düşürmek ve ağın hızlı bir şekilde hareketini sağlamak için trol ağının
kanatlarında daha büyük gözlü ağlar kulanılmıştır (Brandt, 1984; Sainsbury, 1996).
Günümüzde dünya denizlerinde orta su trolü ağları ile yoğun olarak avlanan türlerin başında
sırasıyla; ringa (Clupea harengus), sardalye (Sardina pilchardus), berlam (Merluccius
merluccius), morina (Gadus morhua), mezgit (Gadus merlangus), çaça (Sprattus sprattus),
uskumru (Scomber scombrus), hamsi (Engraulis encrasiclis) ve istavrit (Trachurus trachurus)
gelmektedir (FAO, 1972; Parrish, 1981; Steinberg, 1981; Willeman vd, 1988; Casey vd,
1996; Suurronen, 1997).
Türkiye’de ilk orta su trolü, 1978 yılında Köpek balığı (Mustellus spp.) iş1eyip,
ihracat yapan bir firma tarafından Karadeniz’de kul1anılmıştır. Bu av aracı aynı zamanda
hamsi de yakaladığı için, bölge balıkçıları tarafından benimsenerek, ticari amaçlı olarak Orta
Karadeniz’de, Samsun bölgesinde 1982 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Başlangıçta iç ve dış pazar talebini karşı1amak üzere konserve ve tuzlu hamsi üreten
fabrikalara yönelik olarak iki adet tekne ile baş1atılan orta su trolü avcılığı, günümüzde aynı
bölgede 40’a yakın balıkçı teknesi ile değişik iş1etme1ere (balık unu-yağı fabrikaları, balık eti
işleyen fabrikalar) hammadde sağlamak amacı ile hamsi ve çaça av periyodu boyunca sınırlı
olarak sürdürülmektedir. Karadeniz balıkçılığında orta su trolü ağları kullanılmaya
başlandıktan sonra, Almanya ve Rusya gibi ülkelerden farklı modellerde ağlar ithal edilmiştir.
Ancak bu takımlardan yeterli miktarda verim sağlanamadığından, sadece İtalyan modeli kalıcı
olabi1miştir (Erdem ve Erkoyuncu, 1997; Ayaz, 1998).
10
Dünyada, özellikle de Avrupa Topluluğu ülkeleri tarafından ortak1aşa iş1eti1en
sularda, orta su trolü yaygın olarak kullanılmasına ve bu avcılık hakkında somut bilgilerin
pratiğe yansıtıldığı bilinmesine rağmen (Nedelec, 1975; Steinberg ye Dahm, 1975;
Enzenhofer ve Hune, 1989) ülkemizde orta su trolü ağları ve bu ağlar ile gerçek1eştirilen
avcılık üzerine yeterince ça1ışma yapılmamıştır. Geçekleştirilen az sayıdaki araştırma ise bu
tip balıkçılığın ayrıntılarına (ağ modeli, avlanma yöntemi, avcılık kriterleri, hedef türlerin
biyoekolojik özellikleri, hedeflenmeyen avın dağılımı, av verimliliği gibi) cevap verecek
nitelikte değildir. Samsun ve Sinop bölgelerinde sınırlı sayıdaki balıkçı tarafından kullanılan
orta su trolü avcılığında ise uygulanan yöntemin (çift tekne) yanısıra gerek ağ modelleri,
gerekse de hedeflenen türlere ilişkin balıkçılık kriterleri üzerine yeterince araştırma
yapılmadığı için uygulamada birçok sorun ile karşı1aşılmaktadır. Diğer taraftan bu tür ağların,
dip trolü olarak da kullanılma riski bulunduğundan ve etkin bir koruma/kontrol sistemi de
geliştirilemediğinden merkezi yönetimlerce bu güne kadar desteklenmemiş, bunun sonucunda
orta su trolü avcılığı büyük ölçüde uygulama alanı bulamamıştır.
Bu proje ile Karadeniz’de, yaygın olarak kullanılan gırgır ağlarının yarattığı aşırı av
baskısını minimum düzeye çekebilmek, pelajik balık stoklarını korumak ve av verimlerinin
devamlılığını sağlamak, standartların altındaki küçük balıkların avcılığının önüne geçerek
bunların uygun av büyüklüğüne ulaşmalarına olanak sağlamak, pazarda arz-talep dengesini
kurarak balıkçıların daha iyi bir gelir elde etmelerini teşvik etmek, ticari olarak işletilmeyen
bazı pelajik balık stoklarının avlanabilirliğini ortaya koyabilmek ve pelajik türlerin
avcılığında gırgır ağlarının yanısıra alternatif bir avcılık yöntemini desteklemek, kullanım
alanını geniş1etmek ve uygulamaya yönelik olarak yeni bir balıkçılık modeli oluşturmak
amaçlanmıştır.
11
2. LİTERATÜR ÖZETİ
2.1. Orta Su Trolü Avcılığının Gelişimine İ1işkin Çalışmalar
Pelajik balık avcılığında orta su trollerinin kullanımı 1920’li yılların ortalarında,
Avrupa ve diğer ülkelerde deneme ağları ile başlamıştır (Garner, 1978). Yapılan ilk
çalışmalarda, dip trol ağlarının, su kolonunun yüzeye yakın kısımlarında askıda durabilmesi
için, yüzdürücülerinin sayısı arttırılmış, ancak bu denemeler başarılı olamamıştır. Sonraki
yıllarda benzer çalışmalar dünyanın birçok yerinde gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, tam bir
başarı sağ1anamamıştır. Bu çalışmalarda en büyük sorun ağın yatay ağız açıklığının
sağlanamaması olmuştur (Parrish, 1981; Sharfe, 1981; Brandt, 1984; Kuttappan vd, 1990).
1948 yılına ilk olarak Robert Larsen adlı bir bilim adamı tarafından, ağın yatay ağız
açıklığını sağlamak amacı ile, çift tekne ile çekilebilen bir orta su trolü dizayn ederek, başarılı
denemeler yapmıştır (Parrish, 1981; Brandt, 1984). Larsen’in geliştirdiği trol ağı birbirine eşit
yada yakın eşitlikte olan dört bölümden oluşmaktadır. Bu trol ağı Kuzey Denizi’ndeki ringa
balığı avcılığında son derece başarılı olmuştur (Kutakov vd, 1971; Garner, 1978; Parrish,
1981;Marlen, 1988).
1950’li yıllara gelindiğinde, çift tekne ile kullanılan orta su trolü balıkçılığında bazı
sorunlarla karşılaşılmıştır. Özellikle avcılığın fazla maliyet getirmesi ve olumsuz hava
koşullarında gerçekleştirilen operasyonlar sırasında problemlerin yaşanması, tek tekne ile
çekilebilecek orta su trolü takımlarının geliştirilmesini hız1andırmıştır (Hodson, 1948; Brandt,
1981; Okanski, 1981; Sainsbury, 1996; Mc Neely, 1981). Tek tekne ile çekilebilen trol
ağlarının yatay ağız açıklıklarını, dip trollerinde olduğu gibi kapılarla sağlanması için yeni
kapı tasarımları üzerinde çalışma1ar başlatılmıştır. 1949 yılında F. Süberkrüb adlı Alman
bilim adamı tarafından hidrofoil trol kapıları dizayn edilerek, tek tekne ile çekilebilen orta su
trolü ağının ağız açıklığını en iyi şekilde sağladığı ortaya konulmuştur. İlk denemelerinde
ağaç ve sac malzemeden yapılmış kapılar kullanan araştırıcı, daha sonraları sadece sac
malzemeden yapılmış trol kapılarını kullanmış ve daha başarılı sonuçlar elde etmiştir. 1957
yılında ise İsveçli bilim adamları tarafından farklı hidrodinamik özelliklere sahip trol kapıları
geliştirilmiştir (FAO, 1974; Brandt, 1981; Kwindinzski, 1988; Ashwort, 1988; Cheesley ve
Gates, 1988; Ferro, 1981; Ferro, 1984; Marlen vd, 1990).
1950’li yılların sonunda echo-sounder ve sonar gibi elektronik cihazların balıkçılık
amacı il geliştirilmesi ve kullanılmaya başlanması av veriminin artmasına neden olmuştur. Bu
cihazlar ile balık sürülerinin yeri ve bulunduğu derinlikler önceden tespit edilebilmiştir. Bu
ge1işmelerin yanısıra diğer taraftan ağın su altındaki konumunun bilinmesi ihtiyacı ortaya
çıkmıştır. 1960’lı yılların başından itibaren bu konuda yürütülen araştırmalar sayesinde, echosounder aletinin ağ üzerinde kullanılabilen bir benzeri yapılarak, net-sounder cihazı ortaya
konulmuştur. Bu ekipman; echo-sounder alıcısının agın mantar yaka kısmına yerleştirilmesi
ve bir kablo yardımı ile güverte üzerindeki echo-soundera bağlanmasıyla oluşturulmuştur. Bu
şekilde operasyon esnasında yollanan ve geri gelen ekolar kaydedilerek balıkçılıkta büyük bir
ilerleme kaydedilmiştir (Kodera, 1981; Brandt, 1984; Suuronen, 1988; Sainsbury, 1996).
1960 ve 1970’li yıllar arasında dünyanın birçok ülkesinde yavaş hareket eden ve
yoğun sürü oluşturan küçük pelajiklerin avcılığında kullanılan orta su trolü ağları, 1970’li
yılların sonundan itibaren, ağlarda gerçekleştirilen bazı yapısal iyileştirmeler sonucu büyük
pelajik sürülerin avcılığında da kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle ağın kanat bölümlerinin,
operasyon sırasında suya karşı büyük bir direnç göstermesi nedeniyle, bu kısmındaki ağ göz
açıklıklarının büyütülmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaca uygun olarak yeni
orta su trolü modelleri geliştirilmiştir (FAO, 1974; Garner, 1978; Wileman vd, 1988; Swam,
1988; Fujiishi, 1990; Kutappan vd, 1990; Vijayan vd, 1992, Ferro vd, 1996).
12
Son 10-15 yıl içerisinde ise orta su trolü balıkçılığına ilişkin çalışmalar ise daha çok
spesifik konularda gelişme göstermiştir. Özellikle balıkların ağlara karşı gösterdikleri
davranışlar, ağların seçicilik özellikleri, tank içinde model deneyleri, bilgisayar
simulasyonları yardımı ile yeni modellerin geliştirilmesi, ağın operasyon esnasında göstermiş
olduğu direnç ve bunun hesaplanmasına yönelik çalışmalar öne çıkmıştır (Ferro, 1988;
Suuronen, 1988; Anonime, 1989; Aglen ye Misund, 1990; Swiniarski vd, 1994; Kurdjavztzev,
1996; Suuronen vd, 1977; Niedzwicdz ve Hopp, 1998).
2.2. Orta Su Trolü Ağlarının Geliştirilmesi Konusunda Yürütülen Çalışma1ar
Raid (1977); pelajik ağların tasarımının geliştirilmesi sırasında en önemli konunun
dizayn edilecek ağın, bu ağı kullanacak teknenin motor gücüne göre ayarlanması gerektiğini
bildirmiştir. Ancak bunu belirleyebilmek için ağ model deneylerine ihtiyaç duyulduğunu, bu
deneylerin ise çok pahalıya mal olması nedeniyle, bu sorunun matematiksel yöntemle
giderilebileceğini belirterek bir formül ge1iştirmiştir. Geliştiri1en matematiksel formülde,
tekne hızına göre pelajik ağların gösterecekleri direnç hesaplanabilmektedir.
FAO (1975) tarafından; balıkların doğal davranışı üzerine biyolojik ve oşinografik
birçok faktörün etkili olduğu, bu nedenle de üç farklı tipte orta su trolü ağının ge1iştirildiği,
bunların sırasıyla 35-40 m derinlikteki kıyı sularında kullanılan trol tipi, gece avcılığında, 515 m kadar yüzeye yakın sularda kullanılan trol tipi ve 100-200 m gibi daha derin sularda
kullanılan tipik orta su trol tipi olduğu bildirilmektedir.
McLennan (1979); trol ağlarındaki çelik halatların hidrodinamik özelliklerini
araştırmıştır. Çelik halatlar üzerindeki hidrodinamik kuvvetin ağdaki diğer dirençlere göre
daha az olduğu, ancak ağın çekiminde bu halatların çok önemli olduğu vurgulanarak, çelik
halat direncine i1işkin matematiksel formüller geliştirmiştir.
Ferro (1981); yeni bir trol ağı dizaynında tekne gücüne göre ağ büyüklüğünün
belirlenmesi gerektiğini belirterek, bu konuda geliştirilen formüllerde ağ iplik alanının
bulunması gerektiğini vurgulamıştır. Yaptığı ça1ışma1arda poliomid (PA), polyester (PES) ve
polietilen (PE) ağların iplik alanlarının belirlenmesi için yeni bir yöntem geliştirmiştir.
McNeely (1981); Amerika’nın kuzey-batısında yer alan Seattle’da bulunan Bareau
Ticari Balıkçılık Araştırma1arı Merkezi tarafından dizayn edilen ve diğer orta su trolü
ağlarına göre oldukça büyük olan bir ağı kullanarak yaptığı deneme çalışmalarında, ağın tüm
yapım detayları direkt olarak dalış ekipmanları ile donatılmış dalgıçlar tarafından operasyon
esnasında gözlenerek elde edilmiştir. Bu gözlemler ağın boyutuna uygun motor gücünün
gerektiğini ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar; büyük boyuttaki ağların su yüzeyinde
veya orta su kolonunda nispeten düşük hızda çekilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
Uygulamalar 350 Hp gücünde bir tekne kullanılarak, 2.5 knotluk bir çekim hızı ve 785 m2’lik
karelik ağız açıklığı sağlanarak yapılmıştır.
Scharfe (1981); Kuzey Denizi’nde tek tekne ile çekilebilen ilk orta su trolü ağının
modelini gerçekleştirmiştir. Tasarladığı modelin; her kenarında üç palamar halatı gerektiren,
yüksek ağız açan, iki görünümlü, ağız çevresi 500 ile 800 gözden oluşmaktadır. Daha sonra
dört görünümlü, ağız çevresinde 1200 ile 1400 göz bulunan ağların ringa balıkçılığında daha
verimli sonuçlar alındığını tesbit etmiştir. Aynı araştırıcı suberkrub; dikdörtgen görünümlü,
dış yüzeyi kavisli, hidrodinamik yapıya sahip, çelik materyalden yapılan trol kapılarının, çelik
ağaç kombinasyonlu orta su trol kapılarından daha iyi sonuç verdiğini belirtmiştir.
Grouselle (1981); tek tekne ile çekilebilen ağların şekil olarak karşılaştırılmasında,
avcılık sırasında toplam ağız açıklığının önemli bir faktör olduğunu ve üçgen yapıda ağız
13
açıklığının, mantar yakanın ortasında yeterli güçte yüzdürücü malzeme ile sağlanabileceğini,
bu açılımında ağın çekilmesi esnasında, mantar yakanın kurşun yakaya göre daha geriden
gelmesine neden olduğunu belirlemiştir. Aynı çalışmada trol ağız açıklığının dikdörtgen
şekilde olması için mantar yakanın kanat bölümlerine uçurtmalar yerleştirilmiş ve bunların
ağız açıklığını daha az enerji ile sağladığını tespit etmiştir. Ancak hızın artması ile ağız
açıklığının artışı sağlanmasına rağmen, trol ağının su kolonunun altına doğru olan hareketi
azalmıştır.
Brandt (1984); 1970’li yılların sonuna kadar küçük pelajik sürülerin avcılığında
başarılı bir şekilde kullanılan orta su trolü ağlarının, daha büyük su kolonunda bulunan ve
daha hızlı hareket eden büyük pelajik balıkların avcılığında da kullanılabilmesi için, trol ağı
üzerinde bazı değişiklikler yapıldığını, “Biscay Orta Su Trolü” olarak bilinen ve Fransız
balıkçılığında kullanılan orta su trolü ağının ön parçasına büyük gözlü ağlar yerleştirilmek
suretiyle, bu ağların su içerisindeki direncinin düşürülerek daha hızlı hareket etmelerinin
sağlandığını ifade etmektedir.
Wileman vd (1988); Danimarka’da orta su trolü ağ1arı üzerine yaptıkları akıntı
denemelerinde; ticari balıkçılıkta farklı göz açıklığına sahip trollerin başarılı bir şekilde
kullanılabileceğini bildirmişlerdir.
Fujiishii (1990); orta su trolü ağlarının daha yüksek hızlarda çekilebilmesi için, kanat
bölümleri halatlardan oluşan trollerin tasarımını gerçekleştirmiştir. Yaptığı deneme
çalışmalarında, ağın mantar yaka yüzeyi ile kanat açıklıkları arasındaki optimum oranı
belirlemeye çalışmıştır. Elde ettiği bulgulara göre ağın 0.5-1 ton yüzdürme kuvvetine karşılık
5-8 ton arasındaki bir oranda kanat ağırlığına ihtiyaç olduğunu tespit etmiştir. Bu ağırlıkların
kullanılan modele eşdeğer büyüklükteki orta su trollerinden daha ağır olduğu bildirilmiştir.
Buxton ve De Alteris (1993); orta su trolünde kullanılan ağ materyalinin dayanıklılık,
akıntı ve çekim direncinin tesbitine yönelik yürüttükleri deneysel çalışmalarda; ağ direncini
etkileyen faktörlerin, bağlantı elemanlarının sertlik dereceleri ve geliş açıları (bağlantı açıları)
ile ilişkili olduğu ortaya konulmuştur. Deneysel olarak oluşturdukları ağ tasarımı ile
gerçekleştirilen çalışmalarda, tasarlanan bu ağın dayanıklılık oranı ve çekim hızının, ağın ağız
kısmına doğru, ağın geliş açısının etkisinde kaldığı ve bunun tarafından etkilenen önemli bir
faktör olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada sağlamlık oranı ve halatların gelme açısının çekim
katsayısının etkisinde olmadığı bulunmuştur.
2.3. Orta Su Trolü Balıkçılığı Üzerine Yürütülen Çalışmalar
Noel ve Benyami (1980) tarafından; orta su trolü avcılığında tek ve çift tekne
yöntemlerinin uygulanabileceği düşük motor gücüne sahip tekneler ile sığ sularda özellikle
çift tekne ile çekim yapılmasının daha uygun olduğu, ayrıca operasyon sırasında balık sürüsü
içerisinden geçerken, sürünün ürkmediği, tek tekne yönteminde ise ağ sürüye yaklaşmadan
halatların geçişi nedeniyle balıkların ürkerek kaçtığı, bu nedenle de tek tekne yönteminde av
etkinliğinin azaldığı vurgulanmaktadır.
Larsson (1981); orta su balıkçılığında uygulanan çift tekne ve tek tekne ile avcılık
yöntemleri arasında bir kıyaslama yaparak, hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu
belirlemeye çalışmıştır. Elde ettiği sonuçlara göre tek tekne ile çekilen orta su trolü trollerinin
daha avantajlı olduğunu belirlemiştir.
Parrish (1981); orta su trol ağlarının başarılı olarak kullanılması için gerekli olan
ekolojik faktörleri belirlemeye çalışmıştır. Ayrıca orta su trol ağlarının tasarımlarındaki temel
prensipler üzerinde durmuştur. Ekonomik yönden daha iyi bir kazancın sağlanabilmesi için
14
çift ve tek tekne ile avcılık yöntemleri konusunda bazı önerilerde bulunmuştur. Ringa,
uskumru ve morina gibi su kolonunun çeşitli düzeylerinde bulunan balık türlerinin orta su
trolü ağları ile avcılığının yapılabileceğini ifade etmiştir.
Sharfe (1981); ringa balıkçılığında dört görünümlü, ağız çevresi 1200 ile 1400 gözden
oluşan orta su trolü ağlarının daha verimli olduğunu, ancak denemelerde yumurtasız ringa
balıklarının daha az yakalanabildiğini, bunun için palamar halatı boylarını 30-50 m’den, 6090 m’ye yükselterek, istenilen yumurtasız balıkların yakalanabileceğini tespit etmiştir.
Denemeler sırasında ringa balıklarından başka, morina, uskumru, sardalye gibi balıklarında
bol miktarda yakalanmasının, balıkçılıkta yeni uygulanmaya başlanılan ve tek tekne için
tasarlanan orta su trolü ağlarının diğer pelajik balıkların avcılığında da kullanılabileceği
üzerinde durmuştur.
Okanski (1981); 1350 Hp motor gücüne sahip bir tekne ile, dipte ve orta suda
kullanılan ve tek tekne ile çekilebilen trol ağ1arı geliştirerek deneme çalışmaları yapmıştır. Bu
çalışma1arda ağız çevresinde 220 mm göz uzunluğuna sahip, çevresinde 680 göz olan dört
görünümlü bir trol ağı ile, boyutları 105x134 cm olan, düz bir trol kapısı ile çekimler
yapmıştır. Bu araştırmanın sonucunda; trol ağının operasyon sırasında dipteki engellerin
üzerinden güvenli bir şekilde geçebilmesi için, motor devrinin arttırılması gerektiği sonucuna
varmıştır.
Mohr (1981); yaptığı bir çalışmada başarılı bir orta su trolü avcılığı için balık
davranışlarının çok önemli olduğunu, avcılık esnasında balık sürülerinin orta su trol
ağ1arından dip trolüne göre daha kolay kaçtığını bildirmektedir.
Brandt (1984); orta su trol avcılığının üç ana prensibe dayandığını vurgulamıştır.
Bunlardan ilki; ağ ve yüzdürücüler arasındaki bağlantı halatına, ağırlıklar bağlanarak derinlik
ayarlamasının yapılabileceği ve trol ağının su yüzeyinde yüzdürücüler yardımıyla askıda
kalmasının mümkün olabileceği, ikinci olarak; yüksek yüzebilirliğe sahip trol ağının su
yüzeyine yakın kalmasında ve derinliğin sağlanmasında çelik halat uzunluğundan ve çekim
hızından yararlanılabileceğini, son olarak da trol ağının çok az olan negatif yüzebilirliğinin
kurşun yakaya konulacak ağırlıklarla ayarlanabileceğini ifade etmiştir.
Nakashima (1990); Capelin (Mallotus villosus) balıklarının orta su trolü torbasında
gösterdikleri davranışları ve kaçışlarını gözlemiştir. Ağa giren balıkların, ağın karın
bölgesinden kaçtıklarını belirleyerek bu bölümdeki kaçışın en fazla nerede olduğunu
belirlemek için karın parçasını dört deneysel bölüme ayırmıştır. Bu bölümlere trol ağının dış
kısmından deneysel küçük bölümler yerleştirmiştir. Yapılan trol çekimlerinde en çok kaçışın
karın parçasının sonunda bulunan ve torbaya yakın dördüncü bölümün alt kısmında bulunan
deneysel torbada meydana geldiğini saptamıştır.
Dahm (1991); 1986-1990 yılları arasında Batı Baltık Denizi’nde, çift tekne ile çekilen
orta su trolü ağları ile yapmış olduğu çalışmalarda prizma ve kare şeklinde ağ gözlerine sahip
trol torbalarının seçicilik düzeylerini karşılaştırmıştır. Elde ettiği bulgulara göre; kare gözlü
trol torbalarının, prizma gözlü trol torbalarına göre seçiciliklerinin daha yüksek olduğunu ve
trol torbasında uygun olmayan bir göz açıklığının kullanılması durumunda balıkların
galsamalarından ağa takılarak, seçiciliği %50 oranında düşürdüğünü göstermiştir.
Misund ve Aglen (1990); pelajik trol denemelerinde sonar yardımı ile ringa ve çaça
balıklarının yüzme davranışlarını izlemişlerdir. Elde ettikleri bulgulara göre; operasyon
sırasında ağın önündeki balıkların yüzme davranışlarının (yüzme hızı) balık türleri ve boy
dağılımları ile ilişkili olduğu ortaya koyulmuştur.
Casey vd (1992); yumurtlama yaşına ulaşmamış küçük uskumru balıklarının
korunmasına yönelik olarak yönetim stratejilerini belirlemek amacı ile yoğun uskumru
15
stokları bulunan, İngiltere, Kanada ve Kuzey Denizi’nde yapmış olduğu çalışmalarda,
suberkrub kapılar ile çekilen ve 60 mm göz açıklığında, polipropilen/düğümsüz, kare gözlü
torba ve 40 mm göz açıklığında, geleneksel naylon/düğümlü torbaların seçicilik özelliklerini
karşılaştırmıştır. Elde ettiği sonuçlara göre, uskumru balıklarının boy dağılımı 18 ile 37
cm’ler arasında bulunmuş, iki donamın boy kompozisyonu seçiciliği arasında bir fark
bulunmamıştır. Sadece bu populasyona ait küçük balıkların kıyı bölgelerinde, büyük
balıkların ise daha açık sularda lokalize olduğu belirlenmiştir.
Marlen (1994); ringa, uskumru ve istavrit gibi çoklu balık avcılığında orta su
trollerinin seçiciliğinin geliştirilmesi üzerinde çalışma1ar yürütmüşlerdir. Bu araştırmaların
bir kısmı deney tanklarında, bir kısmı ise deniz ortamında gerçekleştirilmiştir. Araştırma
sonucunda ringa balıklarının ızgaralardan kaçış davranışının yüksek olduğu, ancak istavrit ve
uskumru balıkları için böyle bir kaçışın olmadığı ve bundan dolayı da seçiciliğin düşük olarak
gerçekleştiği belirlenmiştir.
Brewer vd (1996); semi pelajik trol balıkçılığı içerisinde hedef olmayan türlerin
minimum düzeyde yakalanmalarının, bu populasyonlar üzerindeki olumsuz etkiyi azaltacağı
ve bu şekilde balıkçılık kaynaklarının korunabileceğini ifade etmişlerdir.
Suurronen vd (1997); av esnasında orta su trolü ile karşılaşan ringa balıklarının kaçma
ve koruma davranışlarını incelemişlerdir. Ringa balıklarının ağ ile karşılaştıklarında dalma
eğilimi gösterdiklerini, ağdan kaçma reaksiyonlarının gündüz daha fazla olduğunu, bundan
başka ağa giren ringa balıklarının süratle ağın tünel bölümüne geçerek burada, trolün hareket
yönünde yüzmeye başladıkları tesbit edilmiştir.
2.4. Ülkemizde Yapılan Ça1ışma1ar
Akyüz (1981); tek tekne ile çekilen ve orta suda kullanılan, Danimarka modeli yüksek
ağız açan dip trolü ile Karadeniz’de yapmış olduğu çalışmada, yoğun hamsi sürülerinde, bu
takımın, 10-20 dakikalık bir çekim süresinde 1 tonun üzerinde balığın yakalandığını tesbit
etmiştir.
Samsun ve Özdamar (1995); Orta Karadeniz Bölgesi’nde 1994/1995 av periyodunda,
orta su trolü balıkçılığının, hamsi ve diğer balık stoklarına etkilerinin tesbiti amacıyla
gerçekleştirdikleri çalışmada, orta su trolü ile avlanan hamsilerin boy dağılımı incelenmiş ve
ağa giren balıkların %60.3 ‘nün, bu tür için minimum avlanma boyu olarak tesbit edilen 9
cm’lik boy grubunun altında olduğu tespit edilmiştir.
Erdem ve Erkoyuncu (1997); Orta Karadeniz’de yürüttükleri bir araştırmada, orta su
trolü ağlarının seçiciliğini incelemişlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre, bölgede hamsi
avcılığında kullanılan trol torbalarının, optimum yakalanma boyu açısından herhangi bir sorun
yaratmadığı, 13 ve 22 mm göz açıklığına sahip torbalar için % 50 seçicilik boyu sırasıyla 9.3
ve 11.1 cm olduğu hesaplanmıştır.
Ayaz (1998); Karadeniz’de pelajik balıkların avcılığında uygulanan ve çift tekne ile
yapılan orta su trolü balıkçılığının bugünkü durumunu ortaya koyarak, bu ağlarla hedef tür
olarak avlanan hamsi ve mezgit balıklarının boy dağılımını ortaya koymuştur. Hamsi için
ortalama boy 11.1 (7-15) cm, mezgit için ise 13.3 (8.5-22.0) cm olarak bulunmuştur. Aynı
zamanda ilk olarak bölgede geleneksel olarak kullanılan orta su trolü ağlarının planını
çıkarmıştır.
Özekinci (1999); Ege Denizi’nde tek tekne ile çekilen orta su trol ağlarının
geliştirilmesi üzerine gerçekleştirdiği çalışmasında, farklı özelliklere sahip iki aynı orta su trol
ağı dizayn edilerek, bunların operasyon sırasındaki teknik kriterlerini belirlemiştir.
16
Zengin (2000); 1994/2000 yılları arasındaki bir dönemde, Orta Karadeniz’de hamsiye
dayalı olarak üretim faaliyetinde bulunan balık-unu yağı fabrikaları üzerine gerçekleştirdiği
bir çalışmada, Karadeniz’de çaça balıkçılığına yönelik olarak orta su trolü avcılığının
desteklenmesi durumunda, bu türün fabrikalar için alternatif hammadde kaynağı
oluşturabileceği sonucuna varmıştır.
Başusta vd (2000); 1998/1999 pelajik av periyodunda, İskenderun körfezinde, tek
tekne ile çekilen kirişli orta su trolü ile gerçekleştirdikleri deneysel sörveylerde; ilk olarak
bölge balıkçılığında kullanılan orta su trolü avcılığının ilk aşamada olası problemleri tespit
edilmiş, ikinci aşamada ise problemlerin çözümüne yönelik önerilerde bulunmuştur. Deneme
sonuçlarında bu ağ ile; aynı ortamı paylaşan ve bölge balıkçılığı için ekonomik değer taşıyan
sardalya ve kolyoz balıklarının yakalandığı tespit edilmiştir.
17
3. MATERYAL ve METOD
3.1. Materyal
3.1.1. Araştırma Sahası
Bu çalışma; 1998/1999, 1999/2000 ve 2000/2001 pelajik av dönemlerinde, Doğu
Karadeniz’de Sinop-Hopa arasındaki sublittoral bölgede, kıyıdan itibaren en fazla 5.5 mil
açıklıkta, hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av verdiği sonbahar, kış ve ilkbahar
dönemlerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma sahasının koordinatları; 41°03°00¹¹ 4101¹12¹¹N ile
35º12¹30¹¹E, 42º01¹09¹¹N’dir (Şekil 1). Bu saha pelajik balıkçılık açısından Türkiye
kıyılarının en verimli sahalarının başında yer almaktadır. Genel olarak gırgır av filosu, sayısal
ve av gücü açısından en fazla bu bölgede gelişme göstermiştir. Türkiye genelinde pelajik avın
%60’dan Doğu Karadeniz’den elde edilmektedir (Çelikkale vd, 1999). Pelajik türler içerisinde
baskın olarak av veren hamsinin bölge ve Türkiye balıkçı1ığı açısından çok özel bir önemi
bulunmaktadır. Hamsi avının %72’si (DİE, 2000) bu bölgeden sağlanmakta ve işgücü
açısından kıyı bölgesindeki nüfusa önemli bir işgücü olanağı sağlamaktadır.
K A R A D E N İ Z
Derinlik (m)
0-50
50-200
200-2000
2000-4000
Şekil 1. Araştırma sahası
Araştırma bölgesi olarak seçilen Doğu Karadeniz kıyıları, bugüne kadar sadece gırgır
ağları ile entansif balık avcılığına imkan sağlayan, oldukça dar bir alandır. Bu bölgede kıta
platformunun dar, zeminin engebeli ve kırıklı oluşu trol avcılığına olanak sağlamamaktadır.
Orta ve Batı Karadeniz hariç diğer alanlarda kıyıdan itibaren yaklaşık 3 mil açığa kadar olan
mesafelerde trol avcılığı yapılamamaktadır. Orta ve Batı Karadeniz’de bu mesafe 15 mile
kadar çıkmaktadır. Giresun-Bulancak ile Gürcistan arasında bu mesafe 1 milin altına kadar
düşmektedir (Kutaygil ve Bilecik, 1974). Zamanla gırgır av filosunun büyümesi ve avcılığın
sığ kıyı sularında yoğunlaşması, bu av aracının amacının dışında kullanılmasına neden
18
olmuştur (Zengin vd, 1998). Bölgenin gerek dip trolü avcılığı açısından uygun olmayışı,
gerekse de gırgır balıkçılığının bu bölgede aşırı bir şekilde yoğun1aşması gibi nedenlerden
dolayı, bu her iki avcılık yöntemine alternatif oluşturması olasılığı göz önüne alınarak
araştırmanın yer seçimi yapılmıştır.
3.1.2. Araştırma Gemileri
Bu araştırma, tek ve çift tekne yöntemleri dikkate alınarak hemen hemen benzer
özelliklere sahip teknelerde gerçekleştirilmiştir. Tek tekne ile orta su trolü avcılığına yönelik
çalışmalar Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait ‘‘R/V-Araştırma-I’’ adlı gemi ile
yapılmıştır. Bu teknenin özellikleri sırasıyla; kapasitesi 31.51 gros-ton, boyu 24 m, geniş1iği
8 m, motor gücü 272 KW’dir. Araştırma gemisi trol çekimine uygun ekipmanlarla donatılmış
olup, trol ağı arkadan atılıp çekilebilecek şekilde tasarlanmıştır. Tekne personeli kaptan dahil
8 kişiden oluşmaktadır (Şekil 2).
Çift tekne ile orta su trolü avcı1ığına yönelik çalışmalar, Samsun Limanına bağlı
“Malkoç Bey” ve ‘‘Malkoçoğlu Mustafa Reis” adlı balıkçı tekneleri ile gerçekleştirilmiştir.
Malkoç Bey adlı teknenin; kapasitesi 92 gros-ton, boyu 24.7 m, motor gücü 515 Hp’dir.
Malkoçoğlu Mustafa Reis adlı teknenin ise; hacmi 75 gros-ton, boyu 23 m, motor gücü 515
Hp’dir. Her iki teknenin de orta su trolü avcılığına uygun teknik ekipmanları (sonar, iskandil,
ırgat vb) mevcuttur. Teknelerin her birinde, kaptan dahil 5 kişilik bir tayfa grubu
bulunmaktadır. “Malkoç Bey” adlı balıkçı teknesi; aynı zamanda Orta Karadeniz’de (Samsun
ve civarı) gerçekleştirilen tek tekne ile orta su trol avcılığına ilişkin deneysel çalışmalarda
kullanılmıştır (Şekil 3).
Şekil 2. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait ‘‘R/V-Araştırma-I’’
19
Şekil 3. Araştırmada kullanılan “Malkoç Bey” adlı balıkçı teknesi
3.1.3. Orta Su Trolü Ağları
Bu projede tasarım özellikleri farklı olan dört ayrı tip orta su trolü kullanılmıştır.
Bunlardan ilki; model olarak FAO Av Araçları Tasarımı Katalogundan seçilen ve Fransız
balıkçıları tarafından kullanılan ağ tipidir (FAO, 1978). Bu model esas alınarak hamsi
avcılığında kullanılacak şekilde yeniden tasarlanmış olup TROL-1 olarak adlandırılmıştır
(Şekil 4). İkincisi ise Trabzon Merkez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’ne 1992 yılında
TÜBİTAK aracılığı ile getirtilen Danimarka tipi orta su trolüdür. Bu ağ üzerinde gerekli
ölçümler yapılarak tasarım özellikleri belirlenmiştir. TROL-2 olarak adlandırılan bu ağın
detaylı planı Şekil 5’de gösterilmiştir. Araştırmada kullanılan ağlardan üçüncüsü ise Ege
Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından tasarlanan ağdır. Model olarak FAO Av Araçları
Tasarımı Katalogundan seçilen ve Kanada balıkçıları tarafından ringa balıklarının avcılığında
kullanılan ağ tipidir (FAO, 1978). Bu model esas alınarak hamsi avcılığında kullanılacak
şekilde yeniden tasarlanmış olup TROL-3 olarak adlandırılmıştır (Şekil 6). Denemelerde
kullanılan dördüncü ağ ise Samsun ve Sinop bölgelerindeki yerel balıkçıların kullandıkları
türden orta su trolü olup TROL-4 olarak adlandırılmıştır (Şekil 7).
20
MAT
R-tex
Ağ gözü
(mm)
AB
10
PA
3698
Üst ve alt panel
Yaka boyu=15.2m
3
3
1
1
7
29
20
29
1T3B
120
50
Yan panel
Halat boyu=13.05m 2
2
2
2
2
1N2B
1N2B
76
7
8
8
60
200
20
1N8B
3N2B
60
13
1N2
940
(210/37)
120
60
1N4B
3
120
75
180
11
4
1
0
90
53
14
85
1N2B
640
(210/25)
80
90
9
1N1B
1
450
(210/18)
150
5
3N2B
3N2B
50
70
292
1300
(210/51)
625
6
12
292
Şekil 4. Prototip orta su trolü (TROL-1)
10
21
26.5
31.3
Materyal
R-tex
Ağ gözü
(mm)
3m
1
10
PA
3698
3m
3m
1
PP 12m Ø200
1
3m
3T5B
3T5B
1
PP7.3m Ø200
21
PP 10m Ø200
AN
1N1B
9
6.5m
15
15
21
64
(22)
800
20
9
46
(16)
3N2B
1N1B
2
10
50
PA
2367
400
35
71
94
24
3
1N1B
55
78
PA
1710
PA
1331
200
150
110
50
100
100
4
1N1B
100
150
184
5
13
1N1B
14
3N2B
116
928
20
940
3
7
928
16
225
928
8
928
3
Şekil 5. Danimarka tipi orta su trolü ( TROL-2)
1N2B
210
6
116
PA
592
1N2B
84
210
188
12
76
84
40
1N1B
11
3N2B
22
Materyal
R-tex
29
Ağ gözü
(mm)
36.3
15
600
1N1B
PA
5325
600
15.5
21.5
7
24
1T1B
6
20
AB
1N1B
15.5
1
1N1B
6
24
80
1N4B
1T1B
1
24
2
5
6
65
8
PA
852
300
24.5
49.5
120
1N4B
3
86
172
172
1N4B
PA
95
106
212
212
24
1N4B
1N4B
5
75
150.5
12
6
1N4B
4
106
5
PA
213
3
86
4
7
45
120
300
1N1B
15.5
60
PA
2367
12
15
AB
PA
5325
Yan panel halat
uzunluğu=29.8m
12
1N3B
1N3B
30
30
188
188
6
415
188
Şekil 6. Yerel (samsun) balıkçılarının kullandığı trol ağı (TROL-4)
6
188
23
Şekil 7. FAO (1978) katalogundan alınan orta su trolü ağı (TROL-3)
24
3.1.4. Yardımcı Ekipmanlar
3.1.4.1. Trol Kapıları
Orta su trol ağları ile yapılan sörvey çalışmalarında, yapılan hesaplamalar sonucu her
bir ağ için de benzer kapı özellikleri uygun görüldüğünden, 1992 yılında, TÜBİTAK aracılığı
ile Danimarka’dan ithal edilen ağ ile birlikte, Trabzon Merkez Su Ürünleri Araştırma
Enstitüsü’ne getirilen orijinal “Suberkrub” tipteki kapılar kullanılmıştır. Pelajik ortamda
kullanılan ve tek tekne ile çekilebilen orta su trol ağlarında, ağın su ortamında yatay açılımını
sağlayacak olan unsurların başında yer alan trol kapılarının hidrofoil özellikte olması (klasik
dip trol ağlarında kullanılan kapıların tasarımından farklı, metal malzemeden yapılmış, hafif
konkav bir yüzeye sahip ve köşeli) gerekmektedir. Ferro (1984), kapılarda uygulanacak kavis
oranının %5 ile %15 arasında olması gerektiğini bildirmektedir. Trol kapılarının en yüksek
kaldırma kuvveti katsayısı/direnç kuvveti katsayısı oranını verecek şekilde dizayn edilmesi
istenmektedir. Ayrıntılı planı Şekil 8 ve 9’da verilen ve demir malzemeden yapılan bu
kapıların her birinin ağırlığı 160 kg, toplam yüzey alanı ise 2.2 m2’dir. Ayrıca operasyon
sırasında ağın su kesitindeki konumunu dengelemek için kapı üzerindeki bağlantılara, her biri
15 kg olan üç adet çelik malzemeden yapılmış ağırlık bağlanmıştır.
3.1.4.2. Yüzdürücüler
Orta su trollerinde, ağın yüzme ve batma oranı çok önemlidir. Fujiishi (1990), bu
ağlarda 0.5-1 birim yüzdürme kuvvetine karşılık 5-8 birim batırıcı kuvvet gerektiğini
belirtmektedir. Orta su trollerinde en büyük problemlerden birini oluşturan ve operasyon
esnasında ağın düşey açılımını sağlayan yüzdürücülerin şekil, büyüklük ve sayılarının büyük
bir önem taşıdığı ve küresel yüzdürücüler yerine hidrofoil yüzdürücülerin kullanılmasının
büyük bir avantaj sağlayacağı bildirilmektedir (Çelikkale vd, 1993). TROL-I ve TROL-2
olarak adlandırılan ağların mantar yakasında yüzdürücü olarak; çapı 12 cm, yüksekliği ise 20
cm boyutlarında, silindirik formda, kauçuk materyalden yapılmış malzemenin yanısıra, bu
mantarlara ek olarak, ağın su içerisindeki geometrik açılımını güçlendirmek için her birinin
çapı 20 cm, ağırlıkları 1095.6 g olan ve içi boş plastik türevli materyalden yapılmış 20 adet
küresel şamandıra (yüzdürücü) kullanılmıştır (Şekil 10). TROL-3 olarak adlandırılan ağların
mantar yakasında ise yüzdürücü olarak 20 cm çapında ve hidrofoil özellikte, içi boş 10 adet
mantar kullanılmıştır.
25
Şekil 8. Suberkrub tipi orta su trolü kapısının planı (Ferro, 1984).
26
Şekil 9. Araştırmada kullanılan orijinal “Suberkrub” tipteki orta su trolü kapısı
Şekil 10. İçi boş plastik türevli materyalden yapılmış ve mantar yakada kullanılan
küresel yüzdürücüler
3.1.4.3. Batırıcı Ağırlıklar
Operasyon esnasında ağın ağız kısmının düşey açılımını güçlendirmek için; kurşun
yaka kanatlarının palamar başlangıcına; her biri 200 g ağırlığında, bakla formundaki kurşunlar
bir ipe geçirilmek suretiyle üzüm salkımı şekline getirilerek oluşturulan ve toplam 65 kg olan
iki adet ağırlık bağ1anmıştır (Şekil 11).
27
Şekil 11. Kurşun yakada kullanılan batırıcı ağırlıklar
3.1.5. Teknik Cihazlar
Sörvey yapılacak olan istasyonların dip yapısına ait özellikleri ve koordinatları JMC
1O7 P GPS Marka Navigasyon cihazı ile, balık sürülerinin yeri ve bulundukları derinlikler
ise aynı marka Echo-sounder (dikey bulucu) ve Sonar (yatay tarayıcı) cihazı kullanılmak
suretiyle belirlenmiştir. Aynı şekilde hız ölçümleri GPS Marka Navigasyon cihazı, yüzey
suyu sıcaklıkları ise Echo-sounder cihazı ile ölçülmüştür (Şekil 12).
Şekil 12. JMC 1O7 P GPS marka Navigasyon cihazı
Ağın operasyon esnasındaki dikey ve yatay açılımını belirlemek amacı ile TÜBİTAK
aracılığı ile 1992 yılında Danimarka’dan Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne
getirilen Net-sounder cihazı kullanılmıştır (Şekil 13, 14). Trol ağının kapı, mantar yaka orta
noktası, tünel ve torba kısımlarına yerleştirilen Net-sounder sensörleri; bu bölgelerden elde
28
ettikleri kayıtları gemi üzerindeki monitörlere iletmektedirler (Sainsbury, 1986). Ancak bu
sensörlerin aradan geçen süre içerisinde hiç kullanılmaması nedeniyle işlevlerini yitirdiği,
bataryalarının şarj edilemediği tespit edilmiştir. İthal edilen donanımın yeniden işler hale
getirilebilmesi için Danimarka’daki SCANMAR firması ile temasa geçilmiştir. Bu süreçte iki
adet sensörden yalnızca birinin yurtiçinde yeniden tamiri gerçekleştirilebilmiştir. Bu nedenle,
sörvey çalışmalarında ancak trol ağının su yüzeyinden itibaren derinliğini belirleyebilen alıcı
kullanılabilmiştir. Ağın dikey ağız açıklığını ve kurşun yaka ile zemin arasındaki mesafenin
tesbiti mümkün olamamıştır.
3.1.6. Balık Materyali
Orta su trolü avcılığında; kullanılan ağ materyali ve teknik donanımın yanısıra,
avcılığı hedeflenen balık türü/türleri de büyük bir önem taşımaktadır. Bu yöntemde;
ekosistemde ticari olarak avlanan pelajik faunaya ait baskın türler ve bunların orta su trolü ile
avlanabilirliği dikkate alınarak hedef tür (ler) belirlenmektedir. Tür seçimindeki kriterlerin
başında; pelajik türlerin beslenmeye ve üremeye bağlı olarak mevsimsel ve günlük göçleri
(dikey ve yatay), belli dönemlerde balık sürüsünün su sıcaklığına bağlı olarak dağınık veya
toplu oluşu, balığı su kesitindeki hızı gibi biyoekolojik davranışlar etkili olmaktadır. Bu
çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki pelajik balık faunası dikkate alınarak, bölgede
bugüne kadar geleneksel olarak avlanan başta hamsi olmak üzere, çaça, istavrit ve lüfer gibi
ticari balık türleri ele alınmıştır.
Yüzey ile mantar yaka
arasındaki mesafeyi ölçen
sensör cihazı
Ağın yatay ağız açıklığını
(iki kapı arasındaki
mesafeyi) ölçen sensörler
Şekil 13. Danimarka’dan getirtilen ve araştırmada kullanılan Net-sounder cihazının pelajik
ortamda ağ üzerinde şematik olarak görünüşü (Norveç SİMİRAD Norge AŞ’den alınmıştır)
29
Şekil 14. Araştırmada kullanılan Net-sounder sensörlerinin trol ağı üzerindeki bağlantı
noktaları ve konumları
3.1.6.1. Hamsi (Engraulis encrasicolus ponticus)
Engraulididae familyasına ait türler genel olarak tropikal, subtropikal ve kısmen de
ılıman denizlerde yaşamakta ve denizlerin kıyısal bölgelerinde sürüler oluşturmaktadırlar.
Türkiye kıyıları dahil olmak üzere Karadeniz’de avlanan ve Avrupa hamsisi olarak
adlandırılan Engraulis encrasicolus; (Şekil 15) Karadeniz, Azak Denizi, Akdeniz, Atlantik
sahilleri ve Güney Norveç’e kadar uzanan kıyılarda dağılım göstermektedir (Mutlu, 2000).
Şekil 15. Hamsi Engraulis encrasicolus örnekleri.
Karadeniz hamsisi Kuzey-Güney doğrultusunda; kışlama, beslenme ve üreme göçü
yapmaktadır. Güney doğrultusunda kışlama ve kuzey doğrultusunda üreme ve beslenme
göçünün hızı 10-20 mil/gün’dür Genellikle Anadolu, Kafkasya ve Kırım sahillerinin ılık
bölgelerinde kışlarlar, büyük ve yoğun sürüler oluştururlar (Ivanov ve Beverton, 1985). Sürü
30
yoğunluğu gündüz oluşan sık sürülerde 500-800 birey/m3, seyrek sürülerde 200-400 birey/m3
olup, geceleri bu yoğunluk 20-60 bireylm3’e kadar düşmektedir (Chashchin, 1995). Hamsi
gece ile gündüz arasında dikey göç yapmaktadır. Gündüzleri derin suya (70-90 m) inerken,
geceleri sahillere ve yüzeye (1040 m) çıkmaktadır. Hamsi; Nisan ayında Türkiye kıyılarındaki
kışlama alanlarında, Kuzeydeki beslenme ve üreme alanlarına göç eder. Nisan ortasından
Ekim ayına kadar olan dönemde Karadeniz’in kuzey kesiminde yoğunlaşır. İklimsel
değişimlere ve deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak genellikle Kasım ayından itibaren güneye
doğru göçe başlar (Ivanov ve Beverton, 1985).
Kısa ömürlü bir balık olan hamsinin yaşam süresi 4 yıldır. Geçirdikleri birinci kıştan
sonra eşeysel olgunluğa erişirler. Karadeniz hamsisinin boyu 18-20 cm’ye kadar
u1aşabilmektedir. Bir yaşındaki genç bireyler ilk kez yumurtlama sezonunun sonuna doğru
yumurtalarını bırakmaktadırlar. Yumurtlama; Mayıstan itibaren Eylül ayına kadar devam
etmektedir. Kıyı ve açık sularda yapılan örneklemeler, hamsinin tüm Karadeniz’de
yumurtladığını göstermiştir. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar; başlıca yumurtlama
alanının Kuzeybatı kıta sahanlığı olduğu bildirilmektedir. Yumurtlama 17-18 0C’deki kıyıya
yakın sığ sularda gerçekleşmektedir. Ortalarına yumurta verimliliği 4200 yumurta/birey
olarak tespit edilmiştir. Yumurtalar elips şeklinde olup pelajiktir. Su sıcaklığına bağlı olarak
24 saat içerisinde larva oluşmaktadır (Slastenenko, 1956; Altan, 1957; Uner, 1960; Ivanov ve
Beverton, 1985; Fisher vd, 1987; Nierrnan vd, 1994; Chashchin, 1999).
Hamsi, tipik plankton ile beslenen bir balıktır. Beslendiği organizmalar Ca/anus cinsi
Copepoda, Cirripedia ve yumuşakça larvalarıdır. Hamsi aynı beslenme basamağında olan
çaça, tirsi, sardalya, taraklı ve medüz gibi organizma grupları ile ayni besin maddeleri için
yarışmaktadır (Whitehead, 1984a, b; Bingel vd, 1996).
Karadeniz’deki hamsi stoklarının büyük bir çoğunluğu (%72) Türkiye tarafından
avlanmaktadır (Prodanov vd, 1997). Hamsi; Türkiye deniz balıkları içerisinde her dönem en
fazla avlanan türdür. Türkiye balıkçılığı ve bölge insanı için büyük bir yaşamsal öneme
sahiptir. Karadeniz’de hamsi genel olarak Kasım-Mart ayları arasındaki bir dönemde av
vermektedir. Avcılığı toplam 5 ay sürmektedir. 1990-1995 yılları arasında Karadeniz’de
avlanan ekonomik balık türleri üzerine yapılan bir araştırmada; av verdiği en erken tarih 25
Ekim, en geç tarih ise 30 Mart olarak tespit edilmiştir (Zengin vd, 1998). Aynı çalışmada av
miktarının, en fazla Ocak ve Aralık aylarında yoğunlaştığı, av sezonun başında ve sonunda
düştüğü saptanmıştır.
Karadeniz’deki hamsinin tamamı gırgır ağları ile avlanmaktadır. Özellikle 1982
yılından sonra Karadeniz’deki gırgır balıkçı filosu büyük bir artış göstermiştir. 1990’lı yılların
başında filonun av kapasitesi, avlanacak olan pelajik stokun dört katı büyüklüğüne u1aşmış ve
balıkçı tekneleri av verimliliği açısından ekonomik olmaktan uzaklaşmıştır (Zengin vd, 1992;
Seyhan vd, 2000). Hamsiyi avlayan av gücünün maksimum noktaya çıktığı bu yıllarda, aşırı
av baskısının da etkisiyle karaya çıkarılan av miktarı minimum düzeye düşmüştür (Tablo 1,
Şekil 16).
1989’dan sonraki ani düşüşün nedeni olarak aşırı avcılık (Bingel vd, 1996; Zengin vd,
1998; Mutlu, 2000) ve Karadeniz ekosisteminde meydana gelen kontrol dışı gelişmelerin
varlığı ileri sürülmektedir (Rass, 1992; Kıdeyş, 1994). Bu yıllarda karaya çıkarılan av
miktarındaki azalışına bağlı olarak hamsinin ortalama satış boyu sırasıyla; 8.9 ve 8.2 cm’ye
düşmüştür. 1989/1990 ve 1990/1991 av periyodunda avlanan hamsi populasyonunda optimum
av boyunu oluşturan 9 cm’den daha küçük boydaki bireylerin kümülatif boy dağılımı sırasıyla
%91.0 ve %77.8 olarak belirlenmiştir (Bingel vd, 1996). Daha sonraki yıllarda üretim artışına
bağlı olarak ortalama pazar boyları; sırasıyla 1992’de 9.4 cm, 1993’de 9.3 cm, 1994’de 9.7
cm ve 1995 yılında ise 10.0 cm’ye yükselmiştir (Zengin vd, 1998). 1991 yılından sonra
31
Karadeniz’deki hamsi stoku kendini yeniden toparlamış ve bu dönemden sonra sırasıyla 1995
ve 1999 yıllarında olmak üzere iki ayrı dönemde av miktarlarında pikler gözlenmiştir.
Karadeniz’deki hamsi stoklarında 1991 ‘den sonra göreceli olarak bir iyileşme görülmüş olsa
da, bunun hiçbir zaman kriz dönemi öncesindeki av miktarına u1aşamadığı, bu nedenle, bilim
adamları tarafından sürekli olarak, Türkiye kıyılarındaki hamsi avcılığı için uygulamaya
yönelik olarak uzun vadeli ve kalıcı balıkçılık stratejilerinin oluşturulması gerekliliği
vurgulanmıştır.
Tablo 1. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de çeşitli av araçları ile avlanarak karaya
çıkarılan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer avına (ton) ilişkin av verileri (DİE, 1982/200)
Av miktarı (Ton)
1
Yıllar
Hamsi
Çaça
İstavrit
Lüfer
23265
58354
266523
1982
22887
61434
289860
1983
5135
84606
318917
1984
7433
106545
273374
1985
9260
106229
274732
1986
8195
99456
295902
1987
9465
102006
295000
1988
6528
100868
96806
1989
5733
75882
66409
1990
9013
25679
79225
1991
4700
20989
155417
1992
11474
23945
640
218866
1993
3336
25725
700
278667
1994
3547
15807
1570
373782
1995
2207
16093
937
273359
1996
1615
11094
468
213780
1997
1636
8246
619
195996
1998
1598
8331
286
310801
1999
2936
16181
6225
260670
2000
1
: DİE verilerinde kıraça ve karagöz olarak ayrı ayrı verilen istavrit avı burada birlikte verilmiştir.
400000
Hamsi
350000
Çaça
300000
İstavrit
250000
Lüfer
200000
150000
100000
50000
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
1990
1989
1988
1987
1986
1985
1984
1983
1982
0
Yıllar
Şekil 16. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer
balıklarının av miktarları (DİE, 1982/2002).
32
3.1.6.2. Çaça (Sprattus sprattus phalericus)
Akdeniz ve Karadeniz balık faunası içerisinde, Clupeidae familyasına dahil 13 farklı
türden birini oluşturan çaça (Sprattus sprattus phalericus), Güney Akdeniz kıyıları hariç,
Atlantik kıyıları, Kuzey Akdeniz ve Karadeniz’in bütününde yoğun olarak dağılım gösteren
önemli bir balık türüdür (FAO, 1987) (Şekil 17).
Çaça, özellikle Karadeniz’in en bol balık türlerinden birini oluşturmaktadır (Ivanov ve
Beverton, 1985). Prodanov vd (1997), Karadeniz’deki çaça stoklarının yüksek katılım
özelliklerine sahip olduğunu ve bu stokların yeterince avlanmadığını rapor etmektedir.
Türkiye dahil diğer Karadeniz ülkelerindeki ekonomik çaça avcılığı son derece düşük
düzeydedir. Yetersiz düzeyde avlanan çaça stoklarının besin kaynağı olarak kullanılabilecek
durumda oldukları ve bu stoklardan orta düzeyde yararlanılabileceği önerilmektedir (FAO,
1981; Zaitsev ve Mamaev, 1997).
Şekil 17. Çaça Sprattus sprattus phalericus örnekleri
Çaça semi-pelajik bir tür olup, deniz suyu sıcaklığının artış gösterdiği aylarda açık ve
derin sulara yönelmekte ve dağınık sürüler oluşturmaktadır. Baharda açık denizden kıyıya
doğru göç ederler. İlkbaharda kuzeyden güneye, sonbaharda ters yönde hareket ederler. Ergin
bireyler genel olarak termoklin tabakasının altında bulunur. Fakat bahar ve güz periyodunda
bu tabakanın üstüne doğru nüfuz ederler. Çaça balıkları gün boyunca düşey olarak su
tabakasının altına doğru alçalır. Geceleri ise eğer sıcaklık uygun olursa, termoklin tabakasının
daha üst kısımlarına çıkarlar. Bir boreal (kuzey yarımküre) tür olan çaça; daha çok soğuk
suları tercih eder (Ivanov ve Beverton 1985).
Larval dönemden sonra hızlı bir büyüme dönemine girerler. Kış büyümeleri, yazınki
kadar hızlıdır. 1 ve daha fazla yaş grubuna sahip ergin bireyler kış periyodunda
33
beslenmelerine karşın, ilkbahar sonuna kadar bu bireylerde boyca ve ağırlıkça artış meydana
gelmez. Bu durum balıkların otolitlerine yansımıştır. Bu büyüme şekli ayrıca bu dönemdeki
yağ birikimini ve protein artışını da yansıtır. Boyları en fazla 16 cm’ye kadar
ulaşabilmektedir. Eşeysel olgunluğa bir yaşında ulaşırlar ve yumurtlaması, Karadeniz’in
Anadolu kıyılarında yoğun olarak Kasım-Mart ayları arasında gerçekleşmektedir (Avşar,
1994). Ortalama yumurta verimlilikleri 20000 yumurta/bireydir. Yumurtaları pelajik olup su
yüzeyinden itibaren 100 m derinliğe kadar dağılım göstermektedirler. Bu dağılımları su
sıcaklığı ve tuzluluk yoğunluğu ile ilişkilidir. Yumurtalarının en fazla 30 ile 80 m arasındaki
derinliklerde yoğunlaştığı bildirilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985).
Çaça balıkları ekosistemin en alt ve en üst bileşenlerini oluşturan plankton ve predatör
toplulukları arasındaki besin transferini sağlamada birinci derecede öneme sahiptir. Çaçanın
başlıca predatörleri; yunuslar, köpek balıkları, istavrit, mezgit ve kalkan balıklarıdır (Ivanov
ve Beverton, 1985; Prodanov vd, 1997).
Ticari çaça avcılığı 1970 yılı öncesine kadar Türkiye hariç Kuzey ve Kuzeybatı
Karadeniz ülkelerinde, kıyı ağları ve tuzaklarla yapılmaktaydı. 1970’den sonra ilk defa
Bulgaristan’da dip trol ağı kullanılarak çaça avcılığına başlanıldı. Bu av aracı kullanılmaya
başlandıktan sonra av miktarında hızlı bir artış meydana geldi. 1976’dan sonra ise Rusya’da
çaça avcılığında dip ve pelajik trol ağları, çeşitli tipteki tekneler ile yoğun olarak kullanıldı.
Ancak, bu ağlarla küçük bireylerin avlanması, trol balıkçılığının gelişmesini önledi (Ivanov ve
Beverton, 1985). Çaça, son yıllarda; BDT, Romanya ve Bulgaristan’ın en önemli ekonomik
balık kaynaklarının başında yer almaktadır. Bu ülkelerdeki yıllık avı; 1972 yılında 6182
tondan, 1989 yılında 105306 tona yükselmiştir. 1960-1980 yılları arasında, Türkiye hariç
Karadeniz’e sınır ülkeler içinde ticari olarak avlanan en önemli 14 tür içerisinde 2. ile 7.
sırada yer almıştır (GFCM, 1984).
Avşar (1993), 1990’lı yılların başında yaptığı bir araştırmada, Karadeniz’in Türkiye
kıyıları boyunca çaçanın birim stokunun varlığından bahsederek, bunun balıkçılar tarafından
yan ürün (bycatch) olarak hamsi gırgır ağları ile birlikte avlanıp satıldığını, böylece hamsi
avının doğrudan bölgesel çaça stoklarını azaltabileceğini öne sürmüştür. Ülkemizde ticari
amaçlı olarak orta su trolü ile ilk olarak çaça avcılığı 1990’lı yılların başından itibaren, Orta
Karadeniz’de, Samsun bölgesinde başlamıştır. Günümüzde aynı bölgede 40’a yakın balıkçı
teknesi ile değişik işletmelere (balık unu-yağı fabrikaları, balık eti işleyen fabrikalar)
hammadde sağlamak amacı ile çaça avcılığını sınırlı olarak sürdürülmektedir. DİE verilerine
yansıdığı kadarıyla ülkemizdeki çaça avı son derece düşüktür (Tablo 1, Şekil 15). Bunun da
özellikle son yıllarda hamsi avının yetersiz olduğu dönemlerde işlenmek üzere balık unu-yağı
fabrikalarına verildiği görülmektedir. Bu miktar ortalama %7 sınırında kalmıştır (Zengin,
2000).
3.1.6.3. İstavrit (Trachurus mediterraneus ponticus)
Tropik ve ılıman denizlerde dağılım gösteren ve Carangidae familyasına ait bir tür
olan istavrit balıkları (Şekil 18), Karadeniz’de hamsiden sonra en çok avlanan pelajik türdür
İstavritin Karadeniz ekosisteminde morfolojik özellikleri ile ayırt edilemeyen biri küçük,
diğeri büyük iki farklı tipinden bahsedilmektedir. Küçük boylu tipinin boyları maksimum 22
cm’ye kadar ulaşmaktadır. Maksimum 51 cm’ye ulaşabilen büyük boydaki istavrit stoklarının,
1965 yılından sonra hemen hiç görülmediği bildirilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985).
Kossiwig (1955) ve Nümann (1956); küçük ve büyük boy istavritleri aynı populasyonun farklı
yaş grupları olarak tanımlamalarına rağmen, daha sonraki çalışmalarda; hidrobiyolojik
bulgular ve serolojik analizlere göre bu iki grubun farklı alt türler olduğu görüşü ortaya
atılmıştır (Altukhov ve Mikhalev 1963, 1964; Shullman, 1972). En son bulgulara göre ise
34
(Prodanov vd, 1997); Karadeniz’deki istavrit balıkları, aynı çevre koşulları altında yaşamakta
ve tek bir populasyondan meydana gelmektedir. İki ayrı alt populasyonun varlığını
kanıtlayacak sağlam bir kanıt bulunamamıştır.
Şekil 18. Pelajik su kesitindeki istavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) balıkları
İstavrit balıkları Karadeniz’in Türkiye kıyılarında, eşeysel olgunluğa 1 yaşında
ulaşmaktadırlar. Üremeleri; yine aynı bölgede Temmuz ile Eylül ayları arasındaki bir
periyotta, yoğun olarak da Temmuz-Ağustos döneminde meydana gelmektedir. Üreme
dönemindeki deniz suyu sıcaklığı; 18 ile 25 °C arasında bulunmuştur (Genç vd, 1999). Pelajik
olan yumurtalarını, üreme dönemi içerisinde 10 ya da daha çok batında bırakmaktadır.
Ortalama yumurta verimliği 65000 adet/bireydir (Ivanov ve Beverton, 1985). Yumurtalarına,
genel olarak yüzeyden itibaren termoklin tabakasına kadar olan su kolonunda rastlanılmasına
rağmen, çoğunlukla 0-5 metreler arasında yoğunlaşmaktadır. Doğu Karadeniz’deki merkezi
döngü dahil yumurta ve larvalarının tüm kıyılarda görülmesi, istavritin daha çok kıyıya yakın
bölgelerde yumurtladığını göstermektedir. Yumurtlama faaliyetleri en fazla 3-4 deniz mili
rnesafe içerisinde yoğunlaşmaktadır. 15-20 mil açıktaki yumurtlama yoğunluğu daha azdır.
(Pavlavskaya, 1954; Demir, 1958). Hızlı bir büyüme özelliğine sahip istavrit larvalarının,
kasım ayının sonunda 8 crn’ye ulaştığı bildirilmektedir (Slastenanko, 1956).
Yaz aylarında üremek üzere kıyı sularına yaklaşan istavritlerin larvaları planktonla,
erginleri ise hamsi, çaça, gümüş, sardalya, kaya gibi balıkların larvaları ve hareketli
kabuklular ile beslenmektedir (Akşiray, 1954; Slastenanko, 1956; Fisher, 1973).
Karadeniz’de istavrit başlıca; Kırım, Kafkasya, Anadolu kıyıları boyunca ve Marmara
Denizi’nde ılık bölgelerinde kışlamaktadır. Kuzey Karadeniz’de; Kırım açıklarında 20-90 m,
Kafkasya açıklarında ise 20 ile 60 m arasındaki derinliklerde kışlarlar. Doğu Karadeniz’de
sürekli kalan populasyon ise Trabzon’un kuzey doğusunda kışlamaktadır. Marmara ve
Karadeniz arasında göç eden populasyon İstanbul Boğazı bölgesinde ve Marmara Denizi
kıyılarında 30-50 m arasındaki optimal derinliklerde kışlamaktadır. Su sıcaklığına bağlı olarak
beslenme göçü Nisan ortası veya sonlarına doğru başlamaktadır (Demir, 1958a, b). İstanbul
35
Boğazı’ndan sürüler halinde Kuzeye doğru, Bulgaristan ve Romanya kıyılarına göç ederler.
Diğer göçleri ise; Kırım’dan kuzeybatıya ve Kafkasya ve Kuzeydoğu Anadolu kıyılarından
Kırım açıklarına doğru olduğu tahmin edilmektedir. Sonbahar göçleri Eylülde başlar ve Ekim
ve Kasım aylarında maksimuma ulaşır (Ivanov ve Beverton, 1985).
Karadeniz’deki istavrit stokları genel olarak aktif (dip trolü ve gırgır) ve pasif
(uzatma) ağları ile avlanmaktadır. Bulgaristan ve Romanya’da pasif ağlar, Türkiye ve BDT’da
aktif ağlar kullanılmaktadır (Prodanov vd, 1997). Karadeniz’de Türk balıkçılarının avladığı
istavritin tamamına yakın bir kısmı (%98.5) gırgır ağları ile avlanmaktadır. Karaya çıkarılan
avın büyük bir kısmı (% 80) sonbahar ve kış başlangıcındaki bir dönemde (Eylül, Ekim,
Kasım, Aralık) avlanmaktadır (Zengin vd, 1998).
Hamsiden sonra Türkiye’nin Karadeniz’deki en önemli pelajik avını oluşturan istavrit
üretimi 1980’li yılların ortalarına kadar artarak devam etmiş ve 1985 yılında yaklaşık 100000
ton ile maksimum noktaya ulaşmıştır. Ancak 1990’lı yılların başından itibaren kontrolsüz
avcılık ve aşırı av baskısı nedeniyle karaya çıkarılan av miktarı giderek gerilemiş ve 4000
tonlara düşmüştür (Tablo 1, Şekil 15). 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren Karadeniz’in
Türkiye kıyılarındaki ticari balık stokları üzerine yürütülen araştırmalarda; son 15 yıl
içerisinde pelajik stoklar içerisinde en fazla yıpranmanın lüferden sonra istavrit
populasyonunda meydana geldiği birçok araştırmacı tarafından ortaya konulmuştur (Bingel
vd, 1996; Zengin vd, 1998; Zengin, 2001). Özellikle Türkiye kıyılarında istavrit avının en
düşük düzeye ulaştığı 1991-1993 yılları arasında, ticari balıkçılar tarafından avlanarak karaya
çıkarılan ava ilişkin boy dağılımı bu sonucu doğrular niteliktedir. Bu yıllarda gırgır ve trol
ağları ile avlanan istavrit balıklarının sırasıyla ortalama boyları 11.7 ve 11.6 cm o!arak
bulunmuştur (Zengin, 1998).
3.1.6.4. Lüfer (Pomatomus saltatrix)
Pomatamidae familyasına ait olan lüfer balıkları, başta Karadeniz ve Akdeniz olmak
üzere, Kuzeybatı Afrika kıyıları ve Atlas Okyanusu da dahil olmak üzere dünyanın birçok
bölgesinde dağılım gösterirler (Turgan, 1959; Fisher vd, 1987). Bu balıklar boy gruplarına
göre ülkemizde değişik isimler almaktadır. 8-10 cm’lik boy grupları; Defne yaprağı, 10-20
cm’lik boy grupları; çinekop, 20-40 cm’lik boy grupları; lüfer ve 40 cm’den daha büyük
bireyler ise kofana olarak adlandırılmaktadır. Karadeniz için tespit edilebilen maksimum boy
64 cm’dir (Türgan, 1959) (Şekil 19).
Bir göç balığı olan lüfer, ülkemiz sularında genel olarak Ege’den Marmara ve
Karadeniz’e doğru bahar aylarında beslenme ve üreme göçü yaparlar. Bazı yıllarda küçük
miktarlardaki sürülerin Anadolu ve Kafkasya kıyılarında kışladığı bildirilmektedir
(Tarenenko, 1973). Ana göçleri; İstanbul boğazından, Kuzeybatıya, Kırım’a ve Kerç boğazı
civarındaki sahalara doğrudur. Bu dönemdeki hızları 15.5 mil/gün’dür. Lüfer balıkları
Ağustos ayından itibaren Karadeniz’den Marmara’ya ve Kuzey Ege istikametine doğru
sonbahar göçü yapmaktadırlar. Bu esnadaki göçlerinin hızı ise 2.6 mil/gün’dür Lüfer
balıklarının ülkemiz suları içerisindeki bu göçleri markalama denemeleri ile de kanıtlanmıştır
(Turgan, 1959). Karadeniz’den Kuzey Ege yönüne doğru sonbahar göçü yapan balıklar genel
olarak 2 yaş grubundaki bireylerden meydana gelmektedir. Sonbahar göçü sırasında İstanbul
Boğazı ve çevresinde avlanan lüfer balıklarının ortalama boyları 28.5 cm olarak tespit
edilmiştir. Bunları 11. ve 12. aylara kadar daha yaşlı gruplar takip etmektedir. Yaklaşık olarak
3. ve 4. aylardan itibaren Kuzey Ege’den Karadeniz istikametine doğru başlayan ilkbahar
göçünün ilk öncülerini ortalama 19.6 cm boyundaki 1 yaş grubu bireyler oluşturmaktadır.
Daha sonraki aylarda (5. ve 6. aylar) boy ortalaması yükselerek, 2 ve 3 yaş grubundaki
bireylerle karışık olarak daha genç ve daha yaşlı bireyler birlikte göç ederler (Turgan, 1959).
36
Şekil 19. Lüfer (Pomatomus saltatrix) balıkları.
Lüfer balıkları çoğunlukla 2 yaşında eşeysel olgunluğa ulaşırlar. Üremeleri Haziran,
Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşmektedir (Turgan, 1959). Larva ve yavrular kıyıdan
itibaren 100 mil açığa kadar geniş bir alanda dağılım göstermektedirler. 0+ yaş grubundaki
yavru balıklar sonbahar aylarında görünmeye başlar ve sürüler halinde İstanbul Boğazı ve
Marmara Denizi’ne doğru dönüş göçü yaparlar. Karadeniz’deki çevre koşulları, lüferin
üremesi ve beslenmesi için son derece uygundur. Görece büyüme oranı çok yüksektir. Aynı
boy grubuna sahip balıklar için, sonbahardaki büyüme oranı, kışlamadan sonra ilkbaharda göç
eden balıklardan yaklaşık % 20 daha yüksektir (Ivanov ve Beverton, 1985). Yırtıcı bir
karnivor tür olan lüfer balıkları, uskumru, palamut, istavrit, hamsi gibi ticari öneme sahip
diğer pelajik balıklar üzerinde ciddi bir predatör baskısı oluşturmaktadır. Ayrıca lüferin kendi
türüne ait bireyleri de yediği ifade edilmektedir (Turgan, 1959; Ivanov ve Beverton, 1985).
Turgan (1959) tarafından lüfer balıklarının beslenme özellikleri üzerine yapılan bir
araştırmada; özellikle Karadeniz’den Marmara’ya geçiş sırasında midelerin dolu, bunun
tersine, Marmara’dan Karadeniz’e göçte ise midelerin tamamen boş olduğu tespit edilmiştir.
Lüfer stoklarının en önemli kısmının Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Batı
Anadolu kıyılarında lokalize olduğu ifade edilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Çok eski
yıllardan beri Türk mutfağının en nadir balıkları arasında yer alan ve her dönem ticari açıdan
yüksek bir değer taşıyan lüfer balıkları, Karadeniz’deki Türk balıkçılarının hamsi, istavrit ve
palamuttan sonra en önemli pelajik avını oluşturmaktadır. Ancak lüfer balıklarının uzun
yıllardan beri Marmara’ya olan göçleri esnasında, Türk balıkçıları tarafından şiddetli bir av
baskısına maruz kaldıkları ve Kuzey ve Güney Karadeniz’deki stokunun giderek azaldığı
bildirilmektedir. Bu av baskısının bahar aylarında Karadeniz’e doğru göç sırasında, İstanbul
boğazı ve çevresinde daha çok yoğunlaştığı rapor edilmektedir. Son 10-15 yıl içerisinde
lüferin Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna kıyıları boyunca kaybolması, daha çok Sinop’un
doğu kısımlarında avlanmasının, özellikle Karadeniz’in batı bölümlerinin kirlilikten
etkilendiğini doğrulamaktadır. Lüfer balıkları özellikle Sinop’un batısında avlanmaktaydı. Bu
37
bölgedeki av 1970-1992 yılları arasında ortalama 5025 ton olarak tespit edilmiş olup, toplam
Karadeniz avının %66.2’ini oluşturmaktadır (Prodanov vd, 1997). Lüfer avı özellikle bu
dönemde, Batı Karadeniz bölümünde; Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna kıyılarında tamamen
kaybolmuştur. Bulgaristan’ın 1941-1990 yılları arasındaki ticari balıkçılık verileri
incelendiğinde; 1970’lerin sonundan itibaren başta lüfer olmak üzere uskumru, palamut,
orkinos ve kılıç gibi en önemli büyük pelajiklerin avında dramatik bir düşüş gözlemiştir
(Zaitsev ve Mamaev, 1997). 1982-2000 yılları arasındaki Türkiye’nin Karadeniz’den karaya
çıkardığı lüfer avı, lüfer stoklarının son 15 yıl içerisindeki durumunu net bir şekilde ortaya
koymaktadır (Tablo 1, Şekil 15). Lüfer; 1982 yılında yaklaşık 23000 ton av verirken, 1999
yılında üretim 1600 tonlara düşmüştür. Bu düşüş özellikle 1990’lı yılların başından itibaren
daha hızlı olmuştur (DİE, 1982-2000). Türkiye kıyılarındaki lüfer stoklarının yıpranmasında,
bu dönemlerde uygulanan balıkçılık yönetim stratejilerinin payı büyüktür. Bakanlıkça her yıl
hazırlanan ve su ürünleri avcılığını düzenleyen genelgelerde lüfer balıklarının çinekop olarak
adlandırılan 0 ye 1 yaşındaki, henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış genç bireylerine de
avlanma izini verilmiştir. Bu durum uzun yıllar boyunca yavru ve genç lüfer populasyonu
üzerinde büyük bir av baskısına neden olmuştur. 1998/1999 yılları arasında Doğu
Karadeniz’deki kıyı balıkçılığı üzerine yürütülen bir araştırmada, gırgır, trol ve voli gibi kıyı
ağları ile avlanan lüferlerin, yaz, sonbahar ve kış dönemlerinde, genel av içerisinde 5 ile 18
cm’lik boy gruplarının oransal dağılımları; sırasıyla %98.9, 70.3 ve 66.7 olarak bulunmuştur
(Zengin, 2001).
3.2.
Yöntem
3.2.1. Ağ Derinliğinin Belirlenmesi
Orta su trol avcılığında çekim yapılacağı derinliğin belirlenmesi son derece önemlidir.
İdeal uygulamada genel olarak trol ağının yüzdürücü yakasına takılan bir net-sounder cihazı
gerekli yüksekliğin saptanmasını sağlar. Ancak yürütülen çalışmada mevcut net sounder
cihazının çoğu kez fonksiyonel olmaması nedeniyle genel olarak echo-sounder cihazından
yararlanılma yoluna gidilmiştir.
Bilindiği gibi echo-sounder düşey mesafeyi ölçen bir araçtır. Orta su trol çalışmasında
balık sürüsünün bulunduğu derinlik (h) echo-sounder cihazından okunarak gerekli halat boyu
(L) hesaplanmıştır. Trol kapılarının ve dolayısıyla ağın istenilen h derinliğinde yüzmesini
sağlamak üzere trol vincinden verilmesi gereken çelik halat boyu Şekil 20 yardımıyla
aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.
Şeklin geometrisinden,
Sinα=H/L= (h+2.7+2.3)/L=(h+5)/ L
yazılabilir.
Burada h=metre olarak echo-sounder okumasıdır. Halat makarasının gemi
güvertesinden olan 2.3m’lik mesafesine transduserin güverteye olan 2.7m’lik mesafesi
eklenerek toplam 5m’lik bir düşey düzeltme söz konusudur. α ise çelik halatın su yüzeyi ile
yaptığı açıdır. Böylece verilmesi gereken halat boyu α açısına bağlı olarak aşağıdaki
formülden hesaplanmıştır.
38
L = (h+5) / Sinα
Trol çekimleri sırasında α çekim açısı, belirli değer aralıklarında da olsa değişim
gösterir. Bu nedenle yukarıdaki formülden elde edilecek sonuçlara daha pratik olarak
ulaşabilmek için tablo (Tablo 2) düzenlenmiştir. Bu tablodan α açısına ve derinliğe karşılık
gelecek çelik halat boyları doğrudan okunabilmektedir.
L
α
2.3m
H
2.7m
α
h
transduser
Deniz tabanı
Şekil 20. Trol çekiminde derinlik ve halat boyu ilişkisinin şematik gösterimi
3.2.2. Ağ Derinliği ile Trol Çekim Hızı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi
Orta su trolünde esas olan av aracının sürü ile efektif olarak karşılaştırılmasını
sağlamaktır. Ağın su kolonundaki pozisyonu prensip olarak doğrudan trol çekim hızına
bağlıdır. Hidrodinamik kaldırma kuvveti, hızın karesi ile orantılıdır. Ağ; hız artışı ile birlikte
su kolonunda düşey olarak yukarıya doğru hareket eder. Hız düşürülünce işlem tersine
dönmektedir. Bu nedenle trol avcılığında değişen sürü yüksekliğine bağlı olarak, ağın
konumunu belirlemede hız değişimi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Araştırmada, balıkçılık çalışmalarının yanısıra farklı çelik halat uzunlukları ve farklı
hız varyasyonları için ağın su sütunundaki konumunu (derinlik) belirlemek amacı ile TROL-2
ve TROL-3 tipi orta su trolü ağları ile deneysel sörveyler yapılmıştır. Elde edilen veriler
istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır.
39
Tablo 2. Derinlik, çekim açısı ve halat boyu arasındaki ilişki
HALAT BOYU (m)
α açısı (0)
Derinlik
(m)
10
12
14
16
18
20
22
24
26
28
30
32
34
36
10
86
72
62
54
49
44
40
37
34
32
30
28
27
26
15
115
96
83
73
65
58
53
49
46
43
40
38
36
34
20
144
120
103
91
81
73
67
61
57
53
50
47
45
43
25
173
144
124
109
97
88
80
74
68
64
60
57
54
51
30
202
168
145
127
113
102
93
86
80
75
70
66
63
60
35
230
192
165
145
129
117
107
98
91
85
80
75
72
68
40
259
216
186
163
146
132
120
111
103
96
90
85
80
77
45
288
240
207
181
162
146
133
123
114
107
100
94
89
85
50
317
265
227
200
178
161
147
135
125
117
110
104
98
94
55
346
289
248
218
194
175
160
148
137
128
120
113
107
102
60
374
313
269
236
210
190
174
160
148
138
130
123
116
111
65
403
337
289
254
227
205
187
172
160
149
140
132
125
119
70
432
361
310
272
243
219
200
184
171
160
150
142
134
128
75
461
385
331
290
259
234
214
197
182
170
160
151
143
136
80
489
409
351
308
275
249
227
209
194
181
170
160
152
145
85
518
433
372
327
291
263
240
221
205
192
180
170
161
153
90
547
457
393
345
307
278
254
234
217
202
190
179
170
162
95
576
481
413
363
324
292
267
246
228
213
200
189
179
170
100
605
505
434
381
340
307
280
258
240
224
210
198
188
179
105
633
529
455
399
356
322
294
270
251
234
220
208
197
187
110
662
553
475
417
372
336
307
283
262
245
230
217
206
196
115
691
577
496
435
388
351
320
295
274
256
240
226
215
204
120
720
601
517
453
405
365
334
307
285
266
250
236
224
213
3.2.3. Ağların Hidrodinamik Dirençlerinin Tesbiti
Genel olarak bir trol sisteminin toplam direnci (Rt) üç bileşenden oluşur. Bunlar: 1. Ağ
materyalinin direnci (Rağ), 2. Trol kapılarının direnci (Rkapı), 3. Halatların direnci (Rhalat).
3.2.3.1. Ağ Materyalinin Direnci (Rağ)
Bu bileşen toplam direncin en büyük bileşeni olup trol ağını oluşturan toplam iplik
alanına (At) bağlıdır. İplik alanı da ağ göz ölçüsü (ms), yatay ve düşey doğrultudaki göz
sayıları ve iplik kalınlığına (Dt) bağlıdır. Aşağıda yamuk şeklindeki bir trol paneli için ağ iplik
alanının nasıl hesaplanacağı gösterilmiştir.
40
M1
N
At = (M1+M2).N.ms.Dt.10-6
M2
At=Ağ iplik alanı (m2)
M1=Üst kenar göz sayısı
M2=Alt kenar göz sayısı
N=Düşey göz sayısı
ms=Ağ göz ölçüsü (mm). Karşılıklı iki düğüm arasındaki gerili uzunluktur.
Dt=İplik kalınlığı (mm)
İplik kalınlığı mm cinsinden aşağıdaki formülden hesaplanmıştır.
Dt = K DR
R − tex
1000
KDR=1.3 alındı (PA ağ materyali için)
TROL-I, TROL-II ve TROL-IV’e ilişkin ağ iplik alanlarının hesaplanması sırasıyla
Tablo 3, 4 ve 5’de gösterilmiştir. TROL-III’e ilişkin iplik alanı değeri ise evvelce hazırlanan
proje raporundan (Ege Denizi’nde Farklı Tip Ortasu Trol Ağlarının Av Verimlerinin
Araştırılması) alınmıştır (Hoşsucu vd, 2000).
Tablo 3. TROL-I’e ilişkin iplik alanının hesaplanması
Bölge No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
Materyal Göz açıklığı göz sayısı göz sayısı Göz sayısı İplik çapı
R-tex
(mm)
ms
455
455
455
380
380
531
455
455
455
380
380
84
84
84
24
24
12
84
84
84
24
24
(Üst taban) (alt taban) (yükseklik)
M1
M2
N
4
41
286
480
363
292
3
29
193
301
212
41
108
171
240
175
292
29
86
107
141
25
14
57
86
300
375
833
14
57
86
300
375
(mm)
Dt
Bir parçanın
iplik alanı
(m2)
0.88
0.05
0.88
0.63
0.88
2.89
0.80
4.15
0.80
3.88
0.95
5.53
0.88
0.03
0.88
0.48
0.88
1.90
0.80
2.55
0.80
1.71
Toplam iplik alanı
Eş alanlı İplik alanı
parça sayısı
n
(m2)
At
4
4
2
2
2
2
4
4
2
2
2
2.00
2.50
5.79
8.31
7.76
11.06
0.13
1.93
3.80
5.10
3.42
51.80
41
Tablo 4. TROL-II’ye ilişkin iplik alanının hesaplanması
Bölge No Materyal Göz açıklığı göz sayısı göz sayısı göz sayısı İplik çapı Bir parçanın Eş alanlı İplik alanı
R-tex
(mm)
(Üst taban) (alt taban) (yükseklik)
(mm)
iplik alanı parça sayısı (m2)
ms
M1
M2
N
Dt
(m2)
n
At
1
3698
800
1
21
10
2.50
0.44
4
1.76
2
3698
800
64
50
20
2.50
4.56
2
9.12
3
2367
400
94
78
24
2.00
3.30
2
6.60
4
1710
200
110
76
50
1.70
3.16
2
6.32
5
1331
100
150
84
100
1.50
3.51
2
7.02
6
592
40
210
116
188
1.00
2.45
2
4.90
7
592
20
928
928
940
1.00
34.90
1
34.90
8
592
16
928
928
225
1.00
6.68
1
6.68
9
3698
800
0
15
10
2.50
0.30
4
1.20
10
3698
800
46
35
20
2.50
3.24
2
6.48
11
2367
400
71
55
24
2.00
2.42
2
4.84
12
1710
200
150
100
50
1.70
4.25
2
8.50
13
1331
100
184
84
100
1.50
4.02
2
8.04
14
592
40
210
116
188
1.00
2.45
Toplam iplik alanı
2
4.90
111.28
Tablo 5. TROL-IV’e ilişkin iplik alanının hesaplanması
Bölge No Materyal Göz açıklığı göz sayısı göz sayısı göz sayısı İplik çapı Bir parçanın Eş alanlı İplik alanı
R-tex
(mm) (Üst taban)(alt taban)(yükseklik) (mm) iplik alanı parça sayısı (m2)
ms
M1
M2
N
Dt
(m2)
n
At
1
5325
600
15
30
15,5
3.00
1.26
4
5.02
2
5325
600
80
60
15,5
3.00
3.91
2
7.81
3
2367
300
120
86
24,5
2.00
3.03
4
1211
4
852
300
172
106
49,5
1.20
4.95
4
19.82
5
213
75
212
30
150,5
0.60
1.64
4
6.56
6
95
12
188
188
415
0.40
0.75
4
3.00
7
5325
600
12
30
15,5
3.00
1.17
4
4.69
8
5325
600
65
45
15,5
3.00
3.07
Toplam iplik alanı
2
6.14
65.14
Ağların Ana Boyutları ve İplik Alanlarının Karşılaştırılması
Araştırmada kullanılan dört farklı tipteki trol ağlarının gerili tam boyları (L), gerili
ağız çevre uzunlukları (B) ve ağ iplik alanlarının değerleri Tablo 6’da verilmiştir. Bu tablodan
görüleceği üzere en büyük ana boyutlara ve iplik alanına sahip olan ağ TROL-II’dir. TROL-I
ve TROL-III’e ilişkin iplik alanları değerleri birbirine çok yakındır. Ancak ana boyutlarda
farklılık vardır. TROL-IV ise hem ana boyutları ve hem de iplik alanı itibariyle büyüklük
açısından ikinci sırada olmaktadır.
42
Tablo 6. Ağ ana boyutları ve iplik alanları
At (m2)
L (m)
B (m)
LxB (m2)
TROL-I
51.80
39.40
80.47
3171
TROL-II
111.28
83.52
176.00
14700
TROL-III
52.44
53.36
109.44
5840
TROL-IV
65.14
60.67
174.00
10557
Trol Ağları
Ağ direnci aşağıdaki formülden hesaplanmıştır.
Rağ =
V 2 At
54.72V + 115.2
Burada:
Rağ=Ağ direnci (ton)
V=Çekim hızı (knot)
At=Ağ iplik alanı (m2)
3.2.3.2. Trol Kapılarının Direnci (Rkapı)
Bu bileşen kapı yüzey alanı ve direnç katsayısına bağlı olarak aşağıdaki formülden
yaklaşık olarak hesaplanmıştır.
Rkapı =
1
C d ρV 2 S
2
Burada:
Cd=Hidrodinamik direnç katsayısı olup 150 lik çekim açısı için 0.3 olarak alınmıştır.
V=Çekim hızı (m/s)
ρ= Deniz suyunun yoğunluğu olup 105kgfs2/m4 olarak alınmıştır.
Rkapı=Kapı direnci (kgf)
Kapı yüzey alanı ise motor gücüne bağlı olarak aşağıdaki formülden yaklaşık olarak
hesaplanmıştır.
S = 0.0945xP0.58
Burada:
S= Kapı yüzey alanı (m2)
P= Motor gücü (BG)
Çekimlerin yapıldığı teknenin motor gücü 365 BG olduğuna göre bu formülden
S=2.894m2 olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan bu değerler yukarıdaki direnç formülünde
yerine konulursa iki kapı için;
Rkapı = 92V2
Olarak bulunur.
43
3.2.3.3. Halatların Direnci (Rhalat)
Bu bileşen de direnç katsayısı, halat boyu, halat çapı ve çekim hızına bağlı olarak
aşağıdaki formülden hesaplanır.
Rhalatı =
1
C d ρV 2 DL
2
Burada:
Cd=Hidrodinamik direnç katsayısı olup 170 lik çekim açısı için 0.085 olarak alınmıştır.
V=Çekim hızı (m/s)
ρ= Deniz suyunun yoğunluğu olup 105kgfs2/m4 olarak alınmıştır.
D=Halat çapı (m). Halat çapı 19mm=0.019m olarak alınmıştır.
L=Halat boyu (m). Ortalama 50m derinlikte 170 lik çekim açısı için L=171m olarak
hesaplanır.
Rhalat=Kapı direnci (kgf)
Bu değerler yukarıdaki direnç formülünde yerine konulursa iki halat için;
Rhalat=29V2
Olarak elde edilir.
Böylece; kapı ve halatların dirençleri toplamı da aşağıda yazılan formüldeki gibi olur.
Rkapı+ Rhalat=92V2+29V2=121V2
Bu formülde V hızı m/s olarak kullanılmaktadır. Hızı knot (mil/saat) cinsinden ifade
edebilmek için V yerine 0.515V yazılarak,
(1knot=0.515m/s)
Rkapı+ Rhalat=121(0.515V)2=32V2
Bulunan direnç bileşenleri toplanarak trol sisteminin toplam direnci için aşağıdaki
sonuca varılır.
Rt=Rağ+ Rkapı+ Rhalat
Rt=
Burada:
Rt=Toplam direnç (kgf)
V=Çekim hızı (knot)
At=Ağ iplik alanı (m2)
V 2 At
× 10 3 +32V2
54.72V + 115.2
44
3.2.4.Tekne Çekme Kuvveti ile Optimum Çekim Hızı Arasındaki İlişki
3.2.4.1. Tekne Çekme Kuvveti (Ft)
Araştırmada kullanılan teknenin (SÜRAT-I) trol takımına uygulayabileceği çekme
kuvveti belirlenmiştir. Genel olarak bir trol teknesinin çekme kuvveti, o teknenin makine
gücüne ve çekim hızına bağlıdır. Çekim hızı arttıkça tekne tarafından sağlanan çekme kuvveti
azalır. Bu değişimin matematiksel ifadesi Fridman (1986) tarafından deneysel olarak
belirlenmiştir. Buna göre;
Ft=P(Kf-0,7V)
Burada:
Ft=Tekne çekme kuvveti (kgf)
P= Tekne motor gücü (BG)
Kf=Bir sabit olup normal uskur çark pervaneli tekneler için 10, kanatları kontrol edilebilen
pervaneli tekneler için 15 alınır. Araştırmada kullanılan tekne için bu sabit 10 alınmıştır.
V= Çekim hızı (knot)
Böylece, 365BG’ne sahip tekne için çekme kuvveti hıza bağlı olarak aşağıdaki
formülden hesaplanmış ve trol çekme hızına bağlı değişim grafiksel olarak gösterilmiştir.
Ft=365(10-0,7V)
3.2.4.2. Optimum Çekim Hızı
Tekne çekme kuvvetinin trol takımının toplam direncine eşit olduğu noktadaki hıza
optimum hız adı verilir. Bu belirli bir dirence sahip bir sistemin o tekneyle çekilebileceği
maksimum hızdır. Bu hız değerleri, söz konusu trollerin toplam direnç ifadelerinin tekne
çekme kuvvetine eşitlenmesiyle bulunabilirler. Diğer bir ifadeyle optimum hızlar, direnç
eğrilerinin çekme kuvveti eğrisini kestikleri noktalardan okunan hızlardır.
Trol çekiminde optimum hız oldukça önemlidir. Bu hızın altında çekim yapmak
ekonomik olmaz. Diğer bir ifadeyle; optimum hızdan daha düşük bir hız değerinde çekim
yapıldığında mevcut motor gücünden yeterince yararlanılamaz. Optimum hızın üzerindeki bir
değerde çekim yapmaya çalışılırsa, tekne motor gücü ağ takımının toplam direncini yenecek
çekme kuvvetini karşılayamaz ve motor aşırı yüklenmiş olur. Bu ise operasyonu imkansız
kılar.
3.2.5. Balıkçılık Parametrelerinin Tesbiti
Tasarımı gerçekleştirilen veya temin edilen dört farklı orta su trolü ağı (TROL-I,
TROL-II, TROL-III ve TROL-IV) ile Sinop-Hopa arasında kalan bölgede, başta hamsi olmak
üzere, hedef tür olarak seçilen çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av verdiği dönemlerde saha
sörvey çalışmaları yapılmıştır (Şekil 21, 22, 23, 24). Gerek çift tekne, gerekse de tek tekne
kullanılarak gerçekleştirilen trol operasyonlarında; sörvey tarihi, av sahasının başlangıç ve
bitiş koordinatları, kıyıdan uzaklık (mil), dip derinliği (m), ağın derinliği (m), çekim hızı
(knot), çekim zamanı, çekim süresi (dakika), yüzey suyu sıcaklığı (ºC), ağdan çıkan balık
türleri ve ağırlıkları (kg) gibi parametreler “Orta Su Trolü Balıkçılık Sörveyleri” adı altında
hazırlanan standart veri formlarına işlenmiştir (EK-1). Trol operasyonu sonucu elde edilen
45
hedef avdan örnek alınarak incelenmek üzere Enstitü laboratuarına getirilmiş ve boy
gruplarına göre total boy (cm) ölçümleri yapılmıştır.
Şekil 21. Çift tekne ile gerçekleştirilen bir trol sörveyi sonunda, teknelerin birbirine
yaklaşarak ağın güverteye alınışı (Samsun açıkları, Nisan/2000)
Şekil 22. Trol sörveyi sonunda ağın güverteye alınışı
46
Şekil 23. Trol ağındaki balık materyalinin güverteye boşaltılması
Şekil 24. Güverteye alınan av içerisindeki hedef dışı türlerin ayrılması
Bu araştırmada balıkçılık yoğunluğunun bir göstergesi olarak birim av gücü (CPUE)
indeksinden yararlanılmıştır (Cochran, 1977). Burada hesaplanan her bir CPUE, avın
balıkçılık çabasına bağlı olarak değişimini göstermektedir (Phiri ve Shirakihara, 1999). Tekne
kategorilerine, ağ tipine ve mevsimlere göre her bir pelajik türün CPUE değişimi, birim
zaman içerisindeki operasyon başına av miktarının bir oranı olarak hesaplanmıştır.
47
CPEU(hedef türler)tk, at, m= (∑C (türler)/Nç)/(∑ T/Nç)
Burada;
CPEUtk, at, m : Türlerin tekne kategorilerine, ağ tipine ve mevsimlere göre avcılık
indeksi (kglsaat),
C : Her bir pelajik türe ait örnek av miktarı (kg),
T : Örnekleme süresi (saat),
Nç : Çekim sayısıdır.
Diğer taraftan aynı indeksten yararlanılarak; çekim hızı, av derinliği, kıyıdan uzaklık,
yüzey suyu sıcaklığı, av zamanı, av sezonu gibi hedef türler için gerekli olan bazı önemli
optimum avcılık parametreleri belirlenmiştir.
3.2.6. Seçicilik Ça1ışma1arı
Son yıllarda; balık stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasında ve bu kaynaklardan
optimum düzeyde yararlanılmasında “Ekolojik Balıkçılık” kavramı büyük bir önem
kazanmıştır. Bu kavramda her bir tür için spesifik bir avlanma modeli önerilmekte ve
uygulanan avcılık yöntemi sonucunda hedeflenen tür dahil olmak üzere ortamdaki tüm
canlıların en az düzeyde zarar görmesi hedeflenmektedir. Özellikle trol gibi sürütme ağlarının
kullanıldığı avcılıkta, ekolojik anlamda güvenilir bir balıkçılığın yapılabilmesi için seçicilik
çalışmaları büyük bir önem taşımaktadır. Çoklu balıkçılığın yapıldığı balıkçılık sahalarında,
hedef dışı türlerin avlanmasını önlemek amacına yönelik olarak ızgara panellerin yanısıra, ağ
gözü şekli ve büyüklüğünü sağlayacak seçici ağlar kullanılmaktadır (Dahm, 1998).
Orta su trolü balıkçılığında da, trol ağının torba kısmındaki göz açıklıklarının şekli ve
büyüklüğü değiştirilerek, avlanılacak türlerin stoklarının korunmasının yanısıra, karaya
çıkarılan avın satış fiyatı da yükseltilebilir (Gulland, 1989). Seçicilikle ilgili çalışmalarda bu
güne kadar geliştirilen çeşitli deneysel yöntemler kullanılmaktadır (Pope, 1975; Chopin,
1988; Nicolojsen, 1988). Bu çalışmada “paralel çekim yöntemi” kullanılmak suretiyle, proje
kapsamında hedef tür olarak ele alınan hamsi ve çaça balıklarının seçicilik parametreleri tespit
edilmiştir. Diğer türler için (istavrit ve lüfer) yeterince deneysel çalışma
gerçekleştirilememiştir. Bu yöntemde; aynı sahada ve aynı zamanda, seçici özelliği olmayan
kör ağ ile ağın seçici olan torba kısmında, farklı göz açıklığına ve ağ tipine sahip ağlar
kullanılmak suretiyle balık boyu arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır (Pope, 1975).
Seçicilik denemelerinde, torba göz açıklıkları (karşılıklı iki düğüm arasındaki mesafe)
sırasıyla 12, 16, 12 ve 12 mm ve prizma şeklinde olan dört farklı (TROL-I, II, III ve IV) orta
su trol ağı kullanılmıştır. Kör ağ olarak ise; 6 mm’lik göz açıklığına sahip, seçici olmayan ağ
materyalinden yararlanılmıştır.
Seçicilik parametrelerinin hesaplanmasında; matematiksel olarak tanımlanan seçicilik
eğrisinden yararlanılmıştır (Sparre ve Venema, 1992). Bir seçicilik eğrisi incelendiğinde,
bunun S şeklinde tipik bir sigmoidal eğri olduğu görülür. Eğrinin sıfır noktasında küçük
balıkların oranı çok yüksektir. Trol ağına giren küçük boydaki balıkların hepsinin teorik
olarak bu ağın torba kısmından kaçtığı kabul edilir. 100 noktasında ise yakalanan büyük
balıkların oranı çok yüksektir ve ağa giren büyük boydaki balıkların hemen hepsinin torbada
kaldığı kabul edilir. Seçicilik eğrisi genellikle simetriktir ve 0-100 noktaları arasındaki
bölgede balıkların boyları büyüdükçe, ağ gözünden kaçma şansları giderek azalır.
48
Deneysel olarak örtü ve torbada yakalanan balıkların, yakalanma oranları
(S=A/(A+B)), logaritrnik olarak düzeltilerek (Y=ln (1/P)-1), Y ile ifade edilen düzeltilmiş
değerler elde edilir. Logaritmik olarak düzeltilmiş Y değerleri regresyon analizine tabi
tutularak, S1 ve S2 sabit değerleri bulunur. Buradan matematiksel olarak %50 yakalanma
oranına karşılık gelen seçicilik boyu
(SL=1/ (1+exp (S1~S2**L)) formülü ile hesaplanır.
Burada;
S: Torbada kalan balık sayısının, ağa giren tüm balıklara oranı,
A: Torbadaki her boy grubundaki balık sayısı,
B: Örtüdeki her boy grubundaki balık sayısı,
SL: %50 seçicilik boyu,
L: Balık boyu (cm),
S1: Regresyon sabiti (a),
S2: Regresyon sabiti (b) dir.
Diğer seçicilik parametreleri ise;
L75= (ln3+S1)/S2
L25= (S1-ln3)/S2
SF= L50/m
SA=L75-L25
Burada;
L75: %75 seçicilik boyu,
L25: %25 seçicilik boyu,
SF: Seçicilik faktörü
SA: Seçicilik aralığı
m: Torba göz açıklığı (mm)
3.2.7. Hedef Dışı (Bycatch) Ava İlişkin Çalışmalar
Dünya balıkçılığında ıskarta ve hedef dışı av sorunları tür çeşitliliği açısından zengin
olan denizlerde büyük önem taşımaktadır (Martin, 1992). Bugün balıkçılıkta gelişmiş birçok
ülkede gerek optimum seçiciliği sağlayabilecek , gerekse diğer türleri elemine edebilecek trol
ağlarında iyileştirilmelere gidilmekte, trol ağlarının şekli ve avlanacak türe göre ağ gözü
büyüklükleri düzenlenmektedir. Avlanılması istenmeyen bireyleri zarar görmeden ağdan
kaçmasını sağlamak ve tekrar ortama geri veren ayırıcı panel sistemleri (ızgara veya tünel)
kullanılmaktadır (Dahm, 1998).
Bir av aracının
belirli bir avcılıktaki ıskarta ve hedef-dışı av seviyesinin
belirlenmesinde sayıca ve ağırlıkça oransal av miktarlarının yanısıra, bunların her ikisi de
kullanılmaktadır (Fisher, 1992; Alverson, 1994). Bu çalışmada orta su trolü ağları ile avlanan
ve hedef av içerisinde tesadüfü (bycatch) olarak ağa giren hedef dışı türlerin oransal av
miktarları da tesbit edilmiştir. Total av içerisindeki türlerin tümü mümkün olan en alt
taksonomik seviyede tanımlanmış ve her bir türün mevsimsel ve derinliklere bağlı olarak
miktarları birim av gücü indeksinden yararlanılarak kg/saat olarak hesaplanmıştır.
49
3.2.8. Orta Su Trolü ve Gırgır Balıkçılığına İlişkin Bazı Avcılık Parametrelerinin
Belirlenmesi
Bu araştırmada; Doğu Karadeniz’deki gırgır balıkçılığı ile orta su trolü balıkçılığının
avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırmak için balıkçılar ile bir dizi örnekleme çalışması
yapılmıştır. “Orta Su Trolü Balıkçılığı Bilgi Formu” ve “Gırgır Balıkçılığı Bilgi Formu” adı
altında hazırlanan iki ayrı kayıt formu (Ek-I ve Ek-II) kullanılmak suretiyle her iki balıkçılıkla
profesyonel olarak uğraşan tekne sahipleri ile birebir görüşmeler yapılmıştır. Bu
görüşmelerde; gırgır ve orta su trolü balıkçılığında kullanılan av araçları ve bunlara ilişkin
bazı temel özellikler (tekne boyu, motor gücü), günlük av miktarları, denizde kalış süreleri,
avlanma sıklıkları, kullanılan ham ağ materyali, tayfa sayısı gibi temel bilgilere ulaşılmış ve
elde edilen bulgular ile her iki tür balıkçılık verimlilik açısından karşılaştırılmıştır.
50
4. BULGULAR ve TARTIŞMA
4.1. BULGULAR
4.1.1. Ağ Derinliği ile Tekne Çekim Hızı Arasındaki İlişki
İki ayrı tasarıma sahip orta su trolü ağı (TROL-2 VE TROL-1) ile gerçekleştirilen
deneysel sörveylerde, farklı çelik halat uzunlukları ve farklı hız varyasyonları için ağın su
sütunundaki konumuna ilişkin bulgular Tablo 7’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; trol
ağının su kolonundaki derinliği, tekne hızı ve çelik halat uzunluğuna bağlı olarak
değişmektedir. Tekne hızının artışına bağlı olarak trol ağı su kolonunda düşey olarak yukarıya
doğru hareket etmektedir. Hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir. Aynı şekilde sabit bir
hız değerinde, çelik halat uzunluğu azaltıldığında veya çoğaltıldığında benzer bir durum
ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle trol avcılığında değişen sürü yüksekliğine bağlı olarak, ağın
konumunu belirlemede hız ve çelik halat değişimlerinden yararlanmak mümkün
olabilmektedir.
Çelik halat uzunluğu
(m)
2.0
2.5
Tekne hızı (knot)
3.0
3.5
4.0
TROL-2
50
100
150
200
40
63
95
110
31
56
83
89
19
22
36
48
0
10
13
15
TROL-3
Ağ Tipi
Tablo 7. Değişik hız ve halat uzunlukları için sensör (net-sounder) cihazı ile tesbit edilen ağ
derinlikleri (m) (ağın su yüzeyi ile mantar yakası arasındaki mesafe)
50
100
150
200
12
43
81
100
10
32
68
89
7
22
50
67
3
10
27
44
4.5
5.0
0
0
3
3
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
17
34
0
0
0
0
0
0
0
0
Bağlı değişkenlere ilişkin deneysel parametreler kullanılarak elde edilen polinom
eğrilere (Şekil 25, 26) ait regresyon denklemleri (hLi = aVi2 + bVi + c) Tablo 8’de verilmiştir.
Balıkçı teknesinde ağ derinliğini belirlemede kullanılan net-sounder cihazının olmadığı
durumlarda, özellikle Karadeniz’de orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen çaça ve hamsi
avcılığında, operasyon sırasında elde edilen bu parametreleri kullanmak mümkündür. Ancak
derinliği tesbit edilen ağın tasarım ve donam materyalinin özelliklerine bağlı olarak bu
parametreler değişebilmektedir. Bu çalışmada farklı tasarım ve donam özelliklerine sahip
TROL-1 ve TROL-2 ağları ile yapılan deneme çalışmalarında bu farklılık açık bir şekilde
görülebilmektedir.
Sonuç olarak pelajik trol avcılığında ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre
ayarlanmasında çelik halat uzunluğunun değişimi yalnız başına yeterli değildir. Pelajik
sürünün yüzme hızının değiştiği durumlarda, hız değişiminin de aynı anda, birlikte
kullanılması gerekmektedir.
51
TROL-2
120
50 m
100 m
Ağ derinliği (m)
100
150 m
80
200 m
60
40
20
0
2
2,5
3
3,5
4
4,5
5
Tekne çekim hızı (knot)
Şekil 25. TROL-2 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız
değişimlerine bağlı olarak ağın su kesitindeki konumu
TROL-3
120
50 m
100 m
Ağ derinliği (m)
100
150 m
80
200 m
60
40
20
0
2
2,5
3
3,5
4
4,5
5
Tekne çekim hızı (knot)
Şekil 26. TROL-3 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız
değişimlerine bağlı olarak ağın su kesitindeki konumu
Tablo 8. Farklı tasarımdaki pelajik trol ağları için halat uzunluğu, tekne çekim hızı ve ağ
derinliği arasındaki ilişkiler
Trol Tipi
Çelik halat uzunluğu (m)
(L)
Çekim hızı-ağ derinliği ilişkisi
(hLi = aVi2 + bVi + c)
TROL-2
50
100
150
200
h50 = 6,81V250 + 62,02V50 + 139,73
h100 = 9,95V2100 + 92,73V150 + 214,29
h150 = 14,57V2150 + 136,57150 + 317,79
h200 = 13,66V2200 + 133,02200 + 320,93
0,9555
0,9581
0,9624
0,9624
TROL-3
50
100
150
200
h50 = 1,28V250 + 13,50V50 + 34,786
h100 = 5,19V2100 + 51,69V100 + 127,43
h150 =4,57V2150 + 61,42V150 + 189,14
h200 = V2200 + 43,50V200 + 186,71
0,9661
0,9840
0,9848
0,9755
R2
52
4.1.2. Ağların Hidrodinamik Dirençleri ve Çekme Kuvvetleri
Araştırmada kullanılan 4 farklı ağ tipi için tesbit edilen Rt ağ direnci ve Ft çekme
kuvveti ile V teknenin çekim hızı arasında grafikten (Şekil 27) de kolayca görüleceği gibi en
büyük dirence sahip olan ağ TROL-II'dir. Bunun nedeni bu ağın en büyük iplik alanına sahip
olmasıdır. Zira direnç iplik alanıyla doğru orantılıdır. İkinci sıradaki yüksek dirence sahip ağ
TROL-IV olmaktadır. TROL-I ve TROL-III ağlarının dirençleri ise birbirlerine çok yakın
olup hemen hemen aynıdır. Bunun nedeni ise ağ iplik alanlarının yaklaşık olarak birbirine eşit
olmasıdır.
TROL-I ağı TROL-III ağına nazaran daha küçük boy ve ağız çevre uzunluğuna sahip
olmasına rağmen iplik alanları değerleri birbirine yakındır. Bu durum TROL-II ağının daha
seyrek gözlü olmasından kaynaklanmaktadır. Direnç bakımından önemli olan toplam iplik
alanıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır.
9000
8000
7000
Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti
(kgf)
TROL-II
6000
5000
TROL-IV
Tekne çekme
kuvveti
(Ft)
4000
TROL-III
TROL-I
3000
2000
1000
0
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4
4,5
5
5,5
V çekme hızı
(m/s)
Şekil 27. Ağların hidrodinamik dirençleri ve tekne çekme kuvveti
Hidrodinamik direnç hızın karesiyle orantılıdır. Bu nedenle direnç çekim hızına göre
parabolik olarak artmaktadır (Şekil 27). Yüksek hızda çekim yapmak yüksek motor gücünü
53
gerektirir. Eğer mevcut tekneyle önceden tasarlanmış bir ağın çekimi söz konusuysa tekne bu
ağı kendi gücüne göre belirli bir hızda çekebilir. Hız istenildiği kadar artırılamaz. Bu nedenle
trol operasyonunda ağ-tekne uyumunu sağlayacak şekilde trol tasarımı yapılmak zorundadır.
4.1.3. Balıkçılık Parametreleri
4.1.3.1. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Birim Av Güçleri
Araştırmada 4 farklı tasarıma sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel
sörveylerde (Tablo 9); hedef tür olarak belirlenen hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarına ait
ortalama, minimum ve maksimum birim güçte av miktarları (CPEU) Tablo 10’da verilmiştir.
Sırasıyla en yüksek CPEU değerleri; hamsi için Ağ Tipi-2’de, çaça için Ağ Tipi-4’de, istavrit
için Ağ Tipi-4 ve lüfer için ise (lüfer için sadece tek bir ağda; TROL-4 deneysel çalışma
yapılmıştır) Ağ Tipi-4’de bulunmuştur. Genel olarak ağ tipleri içerisinde en yüksek avlama
CPEU (952 kg/saat/op.) Ağ Tipi-4 için tesbit edilmiştir.
54
Tablo 9. 1998/2001 yılları arasında Doğu Karadeniz’de orta su trolü ağları ile yürütülen deneme çalışmalarına ilişkin balıkçılık parametreleri.
(* Halat boyu ve halat açısına göre hesaplanan derinlikler **Sensör ile tespit edilen derinlikler ***Çift tekne ile yürütülen av operasyonları)
Çekim
No
Tarih
Ağ
Tipi
1
23.11.1998
I
2
23.11.1998
I
3
23.11.1998
II
4
27.11.1998
II
5
27.11.1998
I
6
27.11.1998
I
7
3.12.1998
I
8
3.12.1998
I
9
3.12.1998
I
10
3.12.1998
II
11
15.12.1998
I
12
15.12.1998
I
13
12.11.1999
I
14
22.11.1999
I
15
22.11.1999
I
Av Sahası
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Yomra
Trabzon
Yomra
Trabzon
Akçaabat
Trabzon
Arsin
Trabzon
Sürmene
Trabzon
Havaalanı
Trabzon
Mersin
Akçaabat
Trabzon
Mersin
Akçaabat
Başlangıç
Bitiş
Koordinatları
-
4100315011N
3903413911E
4102613311N
3903913911E
-
Kıyıdan
Uzaklık
(mil)
Su
Derinliği
(m)
Ağın
Derinliği
(m)*
Zaman
Çekim
Süresi
(dakika)
Çekim Hızı
(knot)
Yüzey
Suyu
Sıcaklığı
(ºC)
-
80
30
-
30
2.5-3.0
15.3
-
70
30
-
25
2.5-3.0
15.3
-
75
30
-
30
2.5-3.0
15.3
-
120
55
-
15
2.5-3.8
15.3
-
86
40
-
15
2.5-3.0
15.3
-
65
30
-
20
2.2-3.0
15.3
-
105
60
-
20
2.5-3.0
13.1
-
200
75
-
25
2.5
13.1
-
120
45
-
25
4.0
13.1
-
180
50
-
50
3.9
13.1
-
75
60
-
20
2.2
12.2
-
80
70
-
25
2.1
12.2
1.50
60-70
55
11401210
30
2.5
12.0
1.48
99
20-30**
2000-2014
14
2.4
3.1
3.5
15.0
1.22
70
18-32**
20452055
10
3.0
15.5
Av Kompozisyonu
Türler
Hamsi
Çaça
-
Av miktarı
(kg)
23.0
2.3
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Çaça
68.0
Çaça
8.5
Çaça
Mezgit
Kaya
Pisi
Hamsi
Çaça
3.8
26.5
0.3
0.7
52.5
0.3
Hamsi
Mezgit
7.5
0.2
55
Tablo 9’un devamı
Çekim
No
Tarih
Ağ
Tipi
Av Sahası
16
23.11.1999
I
Trabzon
Akçaabat
17
23.11.1999
I
Trabzon
Akçaabat
18
3.12.1999
I
Rize
Çayeli
Başlangıç
Bitiş
Koordinatları
4100017711N
3904012511E
4100017511N
3903913911E
4100417311N
4003814911N
Kıyıdan
Uzaklık
(mil)
Su
Derinliği
(m)
Ağın
Derinliği
(m)*
Zaman
Çekim
Süresi
(dakika)
Çekim Hızı
(knot)
Yüzey
Suyu
Sıcaklığı
(ºC)
1.12
60
30**
19502010
20
4.0-4.5
15.9
1.30
64
25-30**
20202030
10
3.5-4.0
16.1
Çaça
19
13.12.1999
III
20
14.12.1999
III
Araklı
21
14.12.1999
III
Araklı
Sanayi
22
14.12.1999
I
srin
Sanayi
23
16.12.1999
II
Trabzon
DeğirmenD
24
16.12.1999
II
Trabzon
Merkez
25
7.3.2000
IV***
Samsun
Merkez
Limanı
26
28.3.2000
II
Trabzon
Vakfıkebir
27
5.4.2000
IV***
Samsun
Merkez
Liman
4100010911N
4000012611E
4100017711N
3905818511E
4100010711N
3905812011E
41 00 1011N
3904013211E
4100011011N
3904013211E
-
4102214811N
3603211311E
4102412511N
3603615511E
Mezgit
İstavrit
Tirsi
İzmarit
Kaya
Denizatı
Deniziğnesi
Hamsi
5.0
0.04
0.03
0.08
0.2
0.0
0.0
30.0
48-50
15301545
15
1.8-2.5
11.6
2.10
200-250
43-48**
20452100
15
4.0-4.5
12.1
2.24
295
30-40**
06400700
20
2.3-2.8
10.8
Hamsi
Çaça
90.0
0.6
2.24
210
73-85**
0705-0720
15
2.0-2.7
10.8
Hamsi
Çaça
45.0
5.9
2.24
230
82-99**
0755-0830
35
1.9-2.6
10.8
-
95
80-75**
13051325
30
2.0-3.5
10.7
Hamsi
Çaça
Mezgit
D.iğnesi
Hamsi
Çaça
9.8
3.3
0.03
0.0
30.0
12.0
95
80-75**
11351205
20
1.7-2.2
10.7
2.70
60
54
06300800
90
1.6-2.3
8.1
0.85
-
35.0-45.7
0520-0545
25
1.4-2.7
8.7
3.00
86-95
75-80
06300820
110
2.2-2.8
13.9
1
-
5.4
62
0
-
0.86
srin
Trabzon
Av Kompozisyonu
-
Hamsi
Çaça
Mezgit
Hamsi
Çaça
İstavrit
Mezgit
Barbunya
Hamsi
Çaça
Hamsi
Çaça
Tirsi
Mezgit
26.0
0.7
0.04
123.3
112.0
32.0
15.5
2.4
663.3
540.0
120.0
1800.0
10.0
5.5
56
Tablo 9’un devamı
Çekim
No
Tarih
Ağ
Tipi
Av Sahası
Başlangıç
Bitiş
Koordinatları
Kıyıdan
Uzaklık
(mil)
Su
Derinliği
(m)
Ağın
Derinliği
(m)*
Zaman
Çekim
Süresi
(dakika)
Çekim Hızı
(knot)
Yüzey
Suyu
Sıcaklığı
(ºC)
4102416111N
360370811E
28
29
5.4.2000
5.4.2000
IV***
Samsun
CivaBurnu
IIII
Samsun Azot
Sanayii
30
5.4.2000
I
Samsun
Kalyon
Burnu
31
5.4.2000
I
Samsun
Kalyon
Burnu
32
5.4.2000
IV***
Samsun
Yeşilırmak
33
6.4.2000
IV***
Çarşamba
Terme
34
7.10.2000
IV
Sinop
Gerze-Merkez
35
15.10.2000
IV
Dereköy
Gerze
36
21.10.2000
IV***
Samsun
Limanı
37
25.10.2000
IV***
Samsun
Limanı
38
30.10.2000
IV***
Samsun
Dereköy
39
5.11.2000
IV***
Samsun
Azot Sanayi
410221 1511N
3603217711E
4101919611N
360271 4011E
4102018811N
360231 8311E
41º211 0911N
36º2314311 E
41º211 6611 N
36º2116811 E
41º211 5611N
36º2115911 E
41º201 9311N
36º2319411 E
41º221 2511N
36º3310911 E
41º241 2911N
36º3712911 E
-
2.50
102-106
73-79
08501050
120
1.5-2.2
13.9
4.48
54.9-56.7
21.9-43.9
13101420
70
2.5-3.2
13.9
2.90
2 .60
53.1-56.7
33-41
13 14¹º
30
2.901
56.4
51.2
143515¹º
35
40
15
2.5-3.9
13.9
3.2-3.5
13.9
1.70
86.2
78.7
06 08²º
125
2.2-2.7
13.9
-
36.0
25.2-30.4
17ºº1745
45
2.7-3.0
21.2
-
55
27-30
19152015
60
3.0-3.5
21.5
-
40-46
21.5-25
18²º19³º
70
2.9-3.4
21.4
-
55.7
45.8-22
0.7450.840
55
2.7-3.0
21.0
-
34.08
25.6-29.3
0.5³º0.6ºº
30
2.7-3.0
21.5
-
20.1
9.2
0.8ºº0. 7ºº
60
2.7-3.0
21.5
-
36.0
26.6-27.5
10ºº11ºº
60
2.7-3.0
17.0
-
Av Kompozisyonu
Hamsi
Çaça
Tirsi
Mezgit
Kaya
Çaça
500.0
2000.0
2.0
15.0
1.0
120.0
Mezgit
45.0
Çaça
Mezgit
400.0
1.2
Hamsi
Çaça
Mezgit
180.0
2500.0
45.0
İstavrit
Lüfer
Lüfer
394.7
10.7
2.9
12.5
Lüfer
56.2
İstavrit
Lüfer
Palamut
Kaya
İstavrit
Lüfer
Palamut
İstavrit
Lüfer
Palamut
676.0
8.0
6.4
4
880.0
12.8
3.3
296.0
16.0
2.8
İstavrit
Palamut
Lüfer
672.0
4.0
1.0
57
Tablo 9’un devamı
Çekim
No
40
Tarih
5.11.2000
Ağ
Tipi
IV***
Av Sahası
Samsun
Merkez
Başlangıç
Bitiş
Koordinatları
Kıyıdan
Uzaklık
(mil)
Su
Derinliği
(m)
Ağın
Derinliği
(m)*
Zaman
Çekim
Süresi
(dakika)
Çekim Hızı
(knot)
Yüzey
Suyu
Sıcaklığı
(ºC)
41º221 7611N
36º2117911 E
3.70-5.50
71.4
66.9
05ºº06¹º
130
2.2-2.9
17.0
41
5.11.2000
IV***
Samsun
Yeşilırmak
-
42
5.11.2000
IV***
Samsun
Yeşilırmak
41º221 2311N
36º3414711 E
IV***
Samsun
Azot Sanayi
43
5.11.2000
41º211 8111N
36º3011711 E
1.50
73
65
0. 9151125
130
2.0-2.4
17
3.0
83
75.0
12151340
85
1.6-1.9
17.0
2.80
73.2
69.5
15¹º16³º
80
1.7
17.0
-
45-50
24.0
22¹º24ºº
110
2.9-3.2
17.1
4.40
77.6
68.6
16551740
45
2.2-2.5
17
0.65
37.7
31.1
18³º19ºº
30
2.6-2.9
17.1
0.80
29.8
21.6
19³º20ºº
30
3.0
17.1
Av Kompozisyonu
Hamsi
Çaça
İstavrit
Mezgit
Kaya
Vatoz
19.7
9000.0
0.7
45.0
70.0
0.3
Hamsi
Çaça
İstavrit
Kaya
Mezgit
Çaça
7.8
5875.0
2.5
17
85.5
8500.0
Çaça
5000.0
Lüfer
Mezgit
Barbunya
Çaça
Mezgit
Köpek
Balığı
Çaça
İstavrit
Hamsi
Kaya
Hamsi
Çaça
İstavrit
Palamut
Tirsi
Sardalye
Kalkan
450.0
80.0
16.0
1500.0
5.8
0.7
44
6.11.2000
IV
Sinop
Gerze
-
45
6.11.2000
II
Samsun
Kalyon-Civa Burnu
46
6.11.2000
II
Samsun Limanı
-
47
6.11.2000
II
Samsun Azot
Sanayi
-
5.4
112.0
0.7
0.2
18.0
1.5
24.0
0.3
0.1
0.8
0.2
58
Tablo 9’un devamı
Çekim
No
48
Tarih
20.12.2000
Ağ
Tipi
III
Av Sahası
Trabzon
srin
Arsin
Başlangıç
Bitiş
Koordinatları
Kıyıdan
Uzaklık
(mil)
Su
Derinliği
(m)
Ağın
Derinliği
(m)*
Zaman
Çekim
Süresi
(dakika)
Çekim Hızı
(knot)
Yüzey
SuyuSıcaklığı
(ºC)
39º511 3511N
40º571 5511E
39º531 2111N
40º571 7311E
0.50
33
26
134514²º
35
2.4
11.8
0.50
34-46
28-32
16³º17¹º
40
1.7-2.5
11.1
0.55
35-42
25-32
15401555
15
3.1-4.5
11.1
40º581 1211N
39º591 9911E
49
5.1.2000
II
Trabzon
srin
Arsin
-
50
51
52
53
54
5.1.2001
12.1.2001
12.2.2001
12.2.2001
2.1.2001
II
Trabzon
srin
Araklı
II
Çayeli
Pazar
II
Arsin
Araklı
Trabzon
II
Arsin
Sanayi
Araklı
II
Yeşilyalı
Arsin
55
2.1.2001
II
Yeşilyalı
Arsin
Yomra
56
18.1.2001
II
Akçaabat
Mersin
Beşikdüzü
1
40º58 2111N
39º591 7211E
40º581 1211N
40º581 2111N
41º941 6611N
40º461 8611E
40º581 4511N
40º581 4511E
40º581 4011N
39º51 6311E
40º581 4011N
39º561 6311E
40º581 4611N
39º581 0411E
0.45
36-46
24-32
16351640
25
3.4-3.8
10.6
0.70
200-250
57-60
14551525
30
2.4-2.9
9.6
0.70
180-240
56
16¹º16³º
20
1.2-2.7
9.6
0.65
36.6
-
15ºº15³º
30
-
-
0.70
29.3-58.6
-
19ºº1945
45
-
-
0.50
54.9-64.1
-
21ºº22³º
30
-
-
-
-
Av Kompozisyonu
Hamsi
Çaça
İstavrit
Gümüş
Mezgit
Barbunya
İzmarit
Hamsi
Çaça
İstavrit
Gümüş
Zargana
Mezgit
Barbunya
Hamsi
Çaça
İstavrit
5.6
11.1
16.0
4.8
0.0
0.5
1.0
11.5
33.3
120.0
1.5
0.2
7.5
0.5
1.5
111.0
0.5
Hamsi
Çaça
İstavrit
Mezgit
Barbunya
Hamsi
Çaça
İstavrit
Mezgit
Hamsi
Çaça
Mezgit
İstavrit
Mezgit
Vatoz
Barbunya
İstavrit
Barbunya
Mezgit
0.5
33.3
112.0
1.5
3.0
18.5
777.0
0.5
0.8
2.5
1221.
0
1.5
125.0
0.2
0.5
1.0
75.0
12.5
3.3
İstavrit
Barbunya
Pisi
400.0
2.5
0.1
59
Tablo 10. Orta su trolü avcılığında, hedeflenen balık türlerinin; ağ tipi, mevsimler ve avcılık şekline göre ortalama, minimum ve maksimum
birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.)
Çaça
Ağ Tipi
II
373.3
(37.0-1591.9)
n=6
1101.3
(23.6-3363.0)
n=8
267.2
(48.0-800,0)
n=7
III
102.9
n=1
27.4
n=1
İstavrit
-
Lüfer
-
-
-
Ortalama
210 (6)
615 (21)
65 (2)
IV
121.3
(64.5-250.0)
n=4
2483.9
(74.8-6000.0)
n=8
668,8
(21.3-1760.0)
n=6
46.5
(1.1-245.5)
n=8
952 (26)
CPUE (kg/saa/op.)
Mevsimler
Sonbahar
105.3
(45.0-225.0)
n=3
3111.5
(54.0-6000.0)
n=6
622.9
(48.0-1760.0)
n=6
53.2
(1.1-245.5)
n=7
1050 (22)
Kış
137.0
(37.0-270.0)
n=5
816.8
(22.6-3363.0)
n=7
271,0
(27.4-800.0)
n=6
371 (18)
Avcılık Şekli
Çift Tekne*
Tek Tekne**
121.1
288.0
(65.5-250.0)
(37.0-1591.0)
n=4
n=9
2483.9
654.7
(74.8-6000.0)
(22.6-3363.0)
n=8
n=12
668.8
237.3
(21.3-1760.0)
(27.4-800.0)
n=6
n=8
13.1
36.1
(1.,1-25.6)
(12.5-245.5)
n=5
n=3
1116 (12)
304 (32)
Hamsi
3000
Grafik Gösterim
İlkbahar
415.1
(64.5-1591.9)
n=5
763.0
(74.8-1296.0)
n=7
273.8
(21.3-526.3)
n=2
14.3
n=1
532 (15)
Çaça
2500
İstavrit
2000
Lüfer
1500
1000
500
0
Hamsi
3500
İstavrit
2500
Lüfer
2000
1500
1000
500
II
III
Ağ tipi
IV
2500
2000
1500
1000
500
0
0
I
3000
Çaça
3000
C P U E ( k g /s a a /o p .)
Hamsi
I
1053
(45.0-225,0)
n=3
314.6
(54.0-685,7)
n=3
CPUE (kg/saa/op.)
Türler
İlkbahar
Sonbahar
Kış
Mevsimleri
*Tek tekne ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde Ağ Tipi-1, Ağ Tipi-2 ve Ağ Tipi-3 adlı orta su trolü ağları kullanılmıştır
**Çift tekne ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde Ağ Tipi-4 adlı orta su trolü ağları kullanılmıştır
Çift tekne
Tek tekne
Avcılık Şekli
4.1.3.2. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Birim Güçteki Av Miktarları (CPUE)
Bu çalışmada hedef tür olarak belirlenen pelajik balıkların Karadeniz’de yoğun olarak
av verdikleri dönemleri oluşturan ilkbahar, sonbahar ve kış mevsimlerinde (Zengin vd, 1998),
farklı tipteki orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde (Tablo 9); ağ tipi
dikkate alınmaksızın birim güçteki av değerleri sırasıyla; hamsi için ilkbahar döneminde, çaça
için sonbahar döneminde, istavrit için sonbahar döneminde ve lüfer için yine güz döneminde
en yüksek değerde bulunmuştur (Tablo 10). Genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek
ortalama CPEU (1050 kg/saat/op.) güz periyodu için tesbit edilmiştir.
4.1.3.3. Hedef Türlerin Avcılık Şekline Göre Birim Güçteki Av Miktarları (CPUE)
Gerek tek tekne (Ağ Tipi-1,2,3), gerekse de çift tekne (Ağ Tipi-4) yöntemine göre
gerçekleştirilen avcılık denemelerinde, hedef türlere ilişkin birim güçte avlar sırasıyla; hamsi
için tek tekne, çaça için çift tekne, istavrit için tek tekne ve lüfer için ise çift tekne ile
gerçekleştirilen operasyonlarda daha yüksek bulunmuştur (Tablo 10).
4.1.3.4. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Boy-Frekans Dağılımları
Deneysel araştırmalarda, farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan hedef türlerin boyfrekans dağılımları Şekil 28’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre avlanan
populasyondaki bireylerin boy dağılımları (Tablo 10) sırasıyla TROL-1 tipi orta su trolü
ağında; hamsi populasyonu için 7.0-13.5 cm, çaça populasyonu için, 6.0-11.5 cm arasındadır.
TROL-2 tipi orta su trolü ağı için bu değerler; hamsi populasyonunda 7.0-16.0 cm, çaça
populasyonu için 8.5-14.0 cm, istavrit populasyonu için ise 7.5-18.5 cm olarak tesbit
edilmiştir. TROL-3 ağında hamsi populasyonu 6.0-15.0 cm, çaça populasyonu 6.0-11.0 cm,
istavrit populasyonu 7.0-14.0 cm’ler arasında dağılım göstermektedir. TROL-4 adlı ağda ise
bu değerler sırsıyla hamsi için 7.5-15.0 cm, çaça için 7.5-16.5 cm, istavrit için 10.0-15.0 cm
ve lüfer için ise 8.0-35.5 cm olarak belirlenmiştir.
Diğer taraftan hedef türlerin her bir ağ için sırasıyla kümülatif boy-frekans dağılımları ve
populasyonun %50’sine karşılık gelen kümülatif boy değerleri Tablo 11 ve Tablo 12’de
verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre bu değerler; TROL-1 ağında hamsi populasyonu için
9.54 cm, çaça populasyonu için 9.32 cm, TROL-2 ağında hamsi için 11.31 cm, çaça için 9.63
cm, istavrit için ise 12.76 cm olarak hesaplanmıştır. Aynı şekilde TROL-3 ağı %50 kümülatif
boy değerleri hamside 11.48 cm, çaçada 8.36 cm, istavritte 10.29 cm olarak bulunmuştur.
TROL-4 ağında ise aynı değerler her bir tür için sırasıyla 11.32, 8.78, 12.08 ve 21.29 cm
olarak tesbit edilmiştir.
61
Hamsi/AğTipi-1
N=451
20
15
10
5
Çaça/AğTipi-1
N=526
40
% Frekans
% Frekans
25
0
30
20
10
0
6
7
8
9
10
11
12
13
6
Balık boyu (cm)
7,5
20
10
9,5
10
10,5 11
11,5
Çaça/AğTipi-2
N=412
25
20
15
10
5
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5 11
11,5
7
8
9
10
11
12
13
14
15
5
0
9
10
11
12
13
30
25
20
15
10
5
14
15
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5 11
5
0
20
15
10
5
0
9
10
11
12
13
14
15
Balık boyu (cm)
6
5
4
7
8
9
10
11
12
Balık boyu (cm)
3
2
1
0
6
8,5
11
13,5
16
18,5
21
23,5 26
28,5 31
12
13
14
15
16
17
18
İst<vrit/AğTipi-3
N=296
15
10
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
Balık boyu (cm)
İstavrit/AğTipi-4
N=213
30
25
20
15
10
5
0
6
Lüfert/AğTipi-4
N=781
7
11
20
11,5
% F rek ans
10
8
10
25
Çaça/AğTipi-4
N=1543
25
% Frekans
15
7
9
Balık boyu (cm)
Hamsi/AğTipi-4
N=398
6
8
0
6
Balık boyu (cm)
20
7
Balık boyu (cm)
0
8
5
6
% F rek ans
10
7
10
16
Çaça/AğTipi-3
N=342
35
% Frekans
15
6
15
Balık boyu (cm)
Hamsi/AğTipi-3
N=365
20
İstavrit/AğTipi-2
N=648
20
0
6
Balık boyu (cm)
% Frekans
9
0
6
% Frekans
8,5
% F rek ans
30
0
% Frekans
8
30
% Frekans
% Frekans
7
Balık boyu (cm)
Hamsi/AğTipi-2
N=577
40
6,5
33,5
Balık boyu (cm)
Şekil 28. Hedef türlerin ağ tipine göre boy-frekans dağılımları
13
6
7
8
9
10
11
12
13
Balık boyu (cm)
14
15
62
Tablo 11. Hedef türlerin trol tipine göre % kümülatif boy-frekans dağılımları
Boy
grubu
(cm)
6.0
6.5
7.0
7.5
8.0
8.5
9.0
9.5
10.0
10.5
11.0
11.5
12.0
12.5
13.0
13.5
14.0
14.5
15.0
15.5
16.0
16.5
17.0
17.5
18.0
18.5
19.0
19.5
20.0
20.5
21.0
21.5
22.0
22.5
23.0
23.5
24.0
24.5
25.0
25.5
26.0
26.5
27.0
27.5
28.0
28.5
29.0
29.5
30.0
30.5
31.0
31.5
32.0
32.5
33.0
33.5
34.0
34.5
35.0
35.5
Hamsi
Çaça
İstavrit
I
II
III
IV
I
II
III
IV
0.00
0.00
0.88
3.54
8.19
14.84
29.69
48.31
67.37
87.54
97.07
98.84
99.06
99.28
99.72
100
0.00
0.00
1.03
1.37
2.23
3.78
6.89
10.35
16.24
25.42
38.76
56.61
70.12
77.57
85.88
93.50
96.61
98.51
99.37
99.54
100
0.75
2.11
9.27
16.81
24.73
28.12
29.62
32.24
32.99
32.99
36.38
50.34
68.07
85.80
94.10
99,63
97.87
98.97
100
0.00
0.00
0.00
0.25
0.25
1.75
5.01
9.53
17.57
29.37
41.68
54.49
62.28
77.85
90.41
95.68
97.94
99.19
100
0.19
0.38
0.76
1.33
1.71
6.65
28.51
62.35
84.40
95.63
99.24
100
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
1.70
15.53
43.92
66.74
80.33
90.04
94.17
96.84
98.54
99.51
99.75
100
0.70
2.11
3.52
9.86
28.87
58.45
83.80
95.77
98.59
99.29
100
0.13
0.71
4.86
11.79
19.18
37.00
59.81
71.86
81.58
90.39
95.18
97.90
99.36
99.91
99.91
100
I
Lüfer
II
III
IV
0.00
0.00
0.00
0.15
0.30
0.90
2.28
4.59
13.54
21.10
25.11
27.73
32.97
41.61
57.50
68.61
75.24
78.63
81.09
86.64
93.12
96.82
95.10
98.82
99.28
100
0.00
0.00
1.02
2.04
4.09
7.66
12.25
20.41
39.79
57.13
67.83
78.53
86.12
92.28
96.36
98.40
100
0.0
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
1.76
5.29
10.59
22.09
45.69
70.46
86.38
93.45
97.87
99.63
100
I
II
III
IV
0.00
0.00
0.00
0.00
0.26
0.51
1.02
1.54
2.43
3.20
3.46
3.59
4.10
5.25
7.04
10.76
14.34
16.65
17.67
18.57
19.46
20.10
20.36
21.13
22.54
24.46
28.04
32.01
36.49
42.77
48.02
51.34
54.42
57.11
59.28
61.08
61.97
62.61
63.25
63.64
64.15
65.04
66.45
68.50
70.93
73.50
76.06
79.51
83.35
87.96
91.42
94.24
96.54
98.08
98.72
99.23
99.49
99.74
99.87
100
63
Tablo 12. Hedef türlerin ağ tipine göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy*
değerleri (cm)
I
II
III
IV
Türler
TL min-mak
TL%50
TLmin-mak
TL%50
TLmin-mak
TL%50
TLmin-mak
TL%50
Hamsi
7.0-13.5
9.54
7.0-16.0
11.31
6.0-15.0
11.48
7.5-15.0
11.32
Çaça
6.0-11.5
9.32
8.5-14.0
9.63
6.0-11.0
8.36
7.5-13.5
8.78
İstavrit
-
-
7.5-18.5
12.76
7.0-14.0
10.29
10.0-15.0
12.08
Lüfer
-
-
-
--
-
8.0-35.5
21.29
*Enterpolasyon ile ortanca değerleri hesaplanan ve populasyonun %50’sine karşılık gelen
kümülatif boy değerleri.
4.1.3.5. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Boy-Frekans Dağılımları
Araştırmada kullanılan ağ tipleri dikkate alınmaksızın avlanan populasyonun
mevsimlere göre boy-frekans dağılımları Şekil 29’da verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre
hedef türlerin boy dağılımları (Tablo 10) sırasıyla ilkbaharda; hamsi populasyonu için 10.016.0 cm, çaça populasyonu için, 6.0-11.0 cm, istavrit populasyonu için 7.0-14.0 cm, lüfer
populasyonu için ise 8.0-31.0 cm arasında bulunmuştur. Sonbahar için bu değerler; hamsi
populasyonunda 6.0-15.0 cm, çaça populasyonunda 6.0-13.5 cm, istavrit populasyonunda 7.516.0 cm, lüfer populasyonunda ise 10.0-35.5 cm olarak tesbit edilmiştir. Kış periyodunda ise
bu değerler; hamside 6.0-15.5 cm, çaçada 6.0-14.0 cm, istavritte 9.5-18.5 cm’ler arasında
dağılım göstermektedir.
Diğer taraftan hedef türlerin her bir mevsim için sırasıyla kümülatif boy-frekans
dağılımları ve populasyonun %50’sine karşılık gelen kümülatif boy değerleri Tablo 13 ve
Tablo 14’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre bu değerler; ilkbahar döneminde hamsi
populasyonu için 12.58 cm, çaça populasyonu için 8.07 cm, istavrit populasyonu için 10.27
cm ve lüfer populasyonu için 20.19 cm olarak hesaplanmıştır. Sonbahar döneminde bu
değerler hamside 10.24 cm, çaçada 8.99 cm, istavritte 13.00 cm ve lüferde 22.00 cm olarak
bulunmuştur. Aynı şekilde kış sezonunda avlanan populasyonun kümülatif boy değerleri;
hamside 10.87 cm, çaçada 9.32 cm, istavritte ise 13.78 cm olarak saptanmıştır.
64
15
10
5
15
10
5
0
0
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
6
7
8
9
12
13
14
15
6
8
9
10
11
12
13
20
15
10
5
6
7
8
9
10
11
12
13
0
9
10
11
12
13
14
15
16
17
30
25
20
15
10
5
18
6
7
8
9
10
Balık boyu (cm)
11
12
13
14
15
16
17
18
Balık boyu (cm)
Lüfer/İlkbahar
N=305
6
4
2
0
6
5
4
3
2
1
0
6
8,5
11
13,5
16
18,5
21
23,5 26
28,5 31
Balık boyu (cm)
33,5
13
14
15
16
15
10
5
6
8,5
11
13,5
16
18,5
21
23,5 26
7
8
9
10
11
12
13
14
28,5 31
İstavrit/Kış
N=331
20
15
10
5
0
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
Balık boyu (cm)
Lüfer/Sonbahar
N=555
7
% Frekans
8
12
Balık boyu (cm)
0
8
11
Çaça/Kış
N=1003
6
% F rek ans
5
10
20
14
İstavrit/Sonbahar
N=522
35
% Frekans
10
7
9
25
Balık boyu (cm)
15
6
8
0
14
İstavrit/İlkbahar
N=320
20
7
Balık boyu (cm)
0
7
5
16
Çaça/Sonbahar
N=1168
Balık boyu (cm)
% Frekans
11
% F rek ans
10
5
0
% Frekans
10
25
% Frekans
% Frekans
15
6
10
Balık boyu (cm)
Çaça/İlkbahar
N=535
30
25
20
15
0
16
Balık boyu (cm)
35
Hamsi/Kış
N=1332
20
% F rek ans
% Frekans
20
% F r ek a n s
Hamsi/İlkbahar
N=340
25
Hamsi/Sonbahar
N=869
20
33,5
Balık boyu (cm)
Şekil 29. Hedef türlerin mevsimlere göre boy-frekans dağılımları
16
17
18
65
Tablo 13. Hedef türlerin mevsimlere göre % kümülatif boy-frekans dağılımları
Boy grubu
(cm)
6.0
6.5
7.0
7.5
8.0
8.5
9.0
9.5
10.0
10.5
11.0
11.5
12.0
12.5
13.0
13.5
14.0
14.5
15.0
15.5
16.0
16.5
17.0
17.5
18.0
18.5
19.0
19.5
20.0
20.5
21.0
21.5
22.0
22.5
23.0
23.5
24.0
24.5
25.0
25.5
26.0
26.5
27.0
27.5
28.0
28.5
29.0
29.5
30.0
30.5
31.0
31.5
32.0
32.5
33.0
33.5
34.0
34.5
35.0
35.5
İlk.
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.58
3.81
9.39
16.74
26.15
46.67
67.19
84.49
92.11
96.80
98.85
99.14
100
Hamsi
Son.
023
0.23
1.03
2.75
5.51
9.53
18.16
28.74
41.84
58.75
70.83
80.95
87.95
94.40
97.62
99.00
99.57
99.80
100
Kış
İlk.
1.05
4.72
10.42
15.82
22.42
28.05
34.73
38.33
41.40
44.92
51.82
60.97
75.75
87.46
94.44
97.46
99.23
99.68
99.83
100
0.18
1.86
10.08
22.22
45.39
76.79
89.31
95.66
98.65
99.77
100
Çaça
Son.
0.09
0.09
1.72
4.80
11.99
28.60
50.52
64.99
79.28
91.01
96.06
98.29
99.23
99.91
99.91
100
Kış
İlk.
0.19
0.48
0.97
2.26
5.74
14.61
38.23
56.27
73.31
85.17
92.44
96.32
98.41
99.30
99.69
99.78
100
0.00
0.00
1.60
3.20
4.80
9.50
17.50
27.00
39.70
58.70
73.00
81.00
87.30
93.70
96.80
98.40
100
İstavrit
Son.
0.00
0.00
0.00
0.38
0.38
0.57
0.76
1.14
4.58
16.07
25.07
30.62
43.83
75.82
90.76
96.31
98.60
99.55
99.74
100
Kış
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.43
1.72
3.88
8.64
19.02
24.64
30.70
35.89
40.21
54.06
70.07
80.45
89.97
95.16
97.32
98.61
99.47
99.47
100
İlk.
Lüfer
Son.
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.00
0.36
0.90
1.08
1.08
1.62
2.88
4.68
9.19
12.79
15.32
16.40
17.30
18.02
18.56
18.56
19.10
20.72
22.88
26.85
32.43
38.56
42.34
45.59
48.47
50.81
52.79
54.41
55.68
56.58
57.12
57.48
58.02
58.38
58.56
60.00
61.80
63.96
67.03
70.09
73.69
78.02
82.88
87.93
91.89
95.14
97.30
98.20
98.92
99.28
99.64
99.82
100
Kış
0.00
0.00
0.00
0.00
0.66
1.31
2.62
3.93
5.57
6.56
6.89
7.21
7.54
8.20
9.51
10.82
13.44
17.05
21.97
29.18
35.41
39.67
42.30
44.59
45.57
46.56
48.52
48.52
48.85
51.80
56.07
63.61
68.85
72.13
74.75
77.05
77.70
78.36
79.34
79.34
80.00
81.97
84.26
86.23
90.49
94.10
96.39
98.03
98.06
99.34
100
66
Tablo 14. Hedef türlerin mevsimlere göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy*
değerleri (cm)
İlkbahar
Türler
Sonbahar
Kış
TL min-mak
TL%50
TL min-mak
TL%50
TL min-mak
TL%50
Hamsi
10.0-16.0
12.58
6.0-15.0
10.24
6.0-15.5
10.87
Çaça
6.0-11.0
8.07
6.0-13.5
8.99
6.0-14.0
9.32
İstavrit
7.0-14.0
10.27
7.5-16.0
13.00
9.5-18.5
13.78
Lüfer
8.0-31.0
20.19
10.0-35.5
22.00
-
-
*Enterpolasyon ile ortanca değerleri hesaplanan ve populasyonun %50’sine karşılık gelen
kümülatif boy değerleri.
4.1.3.6. Hedef Türler İçin Tesbit Edilen Bazı Avcılık Parametreleri
1-Çekim hızı: Farklı özellikler sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen avcılık
denemelerinde (Tablo 10) hedef tür olarak seçilen pelajik balıkların yakalandığı optimum hız
değerleri Şekil 30’da gösterilmiştir. Karadeniz’de orta su trolü ağları ile avlanan hamsi
populasyonu için tesbit edilen optimum hız değeri 2.6 (1.95-3.90) knot olarak tesbit
edilmiştir. Diğer türler için bu değerler sırasıyla çaça avcılığında; 2.6 (1.75-3.90) knot, istavrit
avcılığında; 2.9 (2.10-3.90) knot, lüfer avcılığı için ise 3.0 (2.85-3.25) knot olarak
bulunmuştur (Tablo 15).
2-Av derinliği: Orta su trolü avcılığında seçilen hedef türün avlanma derinliği, balığın
mevsimsel ve günlük yatay ve düşey göçleri ile büyük ölçüde ilişkilidir. Bu çalışmada hamsi,
çaça, istavrit ve lüfer avcılığında tesbit edilen optimum av derinlikleri sırası ile; 49.8 (21.090.5) m, 52.8 (21.0-90.5) m, 37.1 (9.2-60.9) m ve 24.8 (9.2-33.9) m olarak bulunmuştur
(Şekil 30, Tablo 15).
3-Kıyıdan uzaklık: Hedef türlerin kıyıdan itibaren optimum avlanma mesafeleri
sırasıyla hamsi, çaça ve istavrit için 1.5 (0.45-4.88), 1.9 (0.45-4.60), 1.2 (0.40-4.80) mil olarak
bulunmuştur. Lüfer için bu avcılık parametresi veri yetersizliği nedeni ile tesbit edilememiştir
(Şekil 30, Tablo 15).
4-Yüzey suyu sıcaklığı: Pelajik balık sürülerinin göçünde direkt olarak etkili olan
deniz suyu sıcaklığı; avcılık zamanının belirlenmesinde ve optimum bir av veriminin
oluşmasında en önemli kriterlerin başında yer almaktadır. Bu çalışmada hedef türlere ilişkin
pelajik su kesitindeki deniz suyu sıcaklıkları tesbit edilememesine karşın, sörvey çalışmaları
sırasında her bir tür için tesbit edilen optimum yüzey suyu sıcaklıkları (Şekil 30, Tablo 15)
sırasıyla; 12.6 (8.1-17.1), 13.2 (8.1-17.1), 14.7 (8.1-17.1) ve 20.7 (17.1-21.5) °C’dir.
5-Av zamanı: Bu araştırmada her bir hedef tür için gün boyunca avın en bol olarak
elde edildiği zaman periyotları sırasıyla; hamsi populasyonunda 05-09 saatleri, çaça
populasyonu için 05-10 ve 13-17 saatleri, istavrit populasyonu için 05-08 ve 15-20 saatleri ve
lüfer populasyonu için ise 08-18 saatleri arasındaki süreler tesbit edilmiştir (Şekil 30, Tablo
15).
67
CPUE (kg/sat/op.)
6-Av sezonu: Hedef türlerin mevsimsel olarak maksimum av verdikleri dönemler
hamsi, çaça ve lüfer populasyonlarında sırasıyla; 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan, 15
Şubat-15 Mayıs ve 1 Ekim-15 Kasım, 1 Nisan-30 Nisan ve 1 Ekim-30 Kasım olmak üzere iki
ayrı sezonda, istavritte ise 1 Ekim-15 Nisan gibi geniş bir dönemde avcılık yoğun olarak
yapılmaktadır (Şekil 30, Tablo 15).
Hamsi
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
Çaça
İstavrit
Lüfer
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4
4,5
CPUE (kg/sat/op.)
Hız (knot)
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
5
15
25
35
45
55
65
75
85
95
4,5
5
CPUE (kg/sat/op.)
Av derinliği (m)
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
Kıyıdan uzaklık (mil)
Şekil 30. Hedef türlerin bazı avcılık parametreleri
3,5
4
CPUE (kg/sat/op.)
68
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
7
8
9
10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23
CPUE (kg/sat/op.)
Yüzey suyu sıcaklığı (C)
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
4
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
CPUE (kg/sat/op.)
Gün süresince av zamanı (saat)
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
1
2
3
4
5
6
7
Av periyodu (ay)
Şekil 30’un devamı
8
9
10
11
12
69
Tablo 15. Orta su trolü avcılığında hedef türler için belirlenen bazı avcılık parametreleri (SH:
standart hata, (n): sörvey sayısı)
Parametreler
Hamsi
Çaça
İstavrit
Lüfer
3.1±0.15
(2.85-3.25)
(8)
24.80±2.36
(9.20-33.90)
(8)
Çekim
hızı
(knot)
Av
derinliği
(m)
Kıyıdan
uzaklık
(mil)
Yüzey
suyu
sıcaklığı
(0C)
Av
zamanı
(Saat)
Ort±SH
(Min-mak)
(n)
Ort±SH
(Min-mak)
(n)
Ort±SH
(Min-mak)
(n)
Ort±SH
(Min-mak)
(n)
2.6±0.16
(1.95-3.90)
(21)
49.8±4.60
(21.00-90.50)
(23)
1.5±0.22
(0.45-4.88)
(25)
12.6±0.59
(8.10-17.10)
(21)
2.6±0.11
(1.75-3.90)
(30)
52.8±3.80
(21.00-90.50)
(30)
1.9±0.30
(0.45-4.60)
(22)
13.2±0.51
(8.10-17.10)
(30)
2.9±0.11
(2.10-3.90)
(19)
37.1±3.69
(9.20-60.90)
(18)
1.15±0.30
(0.40-4.80)
(13)
14.7±1.10
(8.10-17.10)
(18)
Maksimum avun
elde edildiği
zaman (n)
Av
sezonu
(ay)
Maksimum avın
elde edildiği
dönemler (n)
0500-0900
(12)
15 Kasım-15
Aralık
1 Mart-15 Nisan
(18)
0500-1000
1300-1700
(21)
15 Şubat-15
Mayıs
1 Ekim-15 Kasım
(23)
0500-0800
1500-2100
(14)
1 Ekim-15 Nisan
(14)
20.7±0.66
(17.10-21.50)
(8)
0800-1800
(7)
1 Nisan-30 Nisan
1 Ekim-30 Kasım
(8)
4.1.4. Seçicilik Bulguları
4.1.4.1. Hamsi Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri
Farklı tasarım özelliklerine sahip ve sırasıyla; 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz
açıklarındaki Trol-1, Trol-2, Trol-3 ve Trol-4 adlı orta su trol ağları ile gerçekleştirilen
deneysel çalışmalarda, her bir trol ağı için elde edilen seçicilik verileri Tablo 16, 17, 18,
19’da, seçicilik eğrileri ise Şekil 31’de verilmiştir. Yapılan hesaplamalara göre her bir ağ için
%50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; 11.38, 12.14, 11.54 ve 12.63 cm olarak bulunmuştur.
Diğer seçicilik parametrelerine ilişkin bulgular (seçicilik katsayıları; S1 ve S2, L75, L25,
seçicilik aralığı ve seçicilik faktörü) ise Tablo 21’de sunulmuştur.
4.1.4.2. Çaça Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri
Benzer şekilde sırasıyla; 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz açıklarına sahip Trol-1, Trol2, Trol-3 ve Trol-4 adlı orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, her bir
trol ağı için elde edilen seçicilik verileri Tablo 20, 21, 22 ve 23’de, bu verilere dayanılarak
çizilen ve seçicilik eğrileri ise Şekil 31’de verilmiştir. Yapılan hesaplamalara göre her bir ağ
için %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; 11.51, 12.64, 11.55 ve 12.14 cm olarak bulunmuştur.
Diğer seçicilik parametreleri (seçicilik katsayıları; S1 ve S2, L75, L25, seçicilik aralığı ve
seçicilik faktörü) ise Tablo 24’de gösterilmiştir.
70
Ham si
Trol-1/12 m m
L 50=11.38cm
0,75
1,00
Seçicilik oranı
Seçicilik oranı
1,00
0,50
0,25
0,00
4
5
6
7
8
Çaça
Trol-1/12 m m
L50=11.51 cm
0,75
0,50
0,25
0,00
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
4
5
6
7
8
Balık boyu (cm)
Ham si
Trol-2/16 m m
L 50=12.14 cm
0,75
0,50
0,25
Çaça
Trol-2/16m m
L 50=12.64 cm
1,00
Seçicilik oranı
Seçicilik oranı
1,00
0,00
0,75
0,50
0,25
0,00
4
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
4
5
6
7
8
Balık boyu (cm)
0,50
0,25
10 11 12 13 14 15 16 17 18
Çaça
Trol-3/12m m
L 50=11.55 cm
1,00
Seçicilik oranı
0,75
9
Balık boyu (cm )
Ham si
Trol-3/12 m m
L50 =11.54 cm
1,00
Seçicilik oranı
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Balık boyu (cm)
0,75
0,50
0,25
0,00
0,00
4
5
6
7
8
9
10 11 12 13 14 15 16 17 18
Balık boyu (cm)
4
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Balık boyu (cm)
Şekil 31. Farklı tasarım özelliklerine sahip orta su trolü ağları ile hamsi ve çaça
populasyonlarına ait seçicilik eğrileri
71
Ham si
Trol-4/12 m m
L50=12.64 cm
1,00
0,75
Seçicilik oranı
Seçicilik oranı
1,00
Çaça
Trol-4/12m m
L50=12.14 cm
0,50
0,25
0,00
0,75
0,50
0,25
0,00
4
5
6
7
8
9
10 11 12 13 14 15 16 17 18
4
5
6
7
Balık boyu (cm)
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Balık boyu (cm)
Şekil 31’in devamı
Tablo 16. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm
olan Trol-1adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
6
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5
11
11,5
12
12,5
13
13,5
Torba
Örtü
Torba+Örtü
(N)
4
12
21
30
67
84
86
91
43
8
1
1
2
1
(N)
6
25
78
133
147
88
78
41
30
23
14
15
9
8
2
1
(N)
6
25
82
145
168
118
145
125
116
114
57
23
10
9
4
2
Yakalanma
Oranı
(S)
0
0
0,05
0,08
0,13
0,25
0,46
0,67
0,74
0,80
0,75
0,35
0,10
0,11
0,50
0,50
Üçlü akıcı
%
(S)
0,02
0,04
0,09
0,15
0,28
0,46
0,63
0,74
0,76
0,63
0,40
0,19
0,24
0,37
-
Ln(1/P)-1
(Y)
4,10
3,08
2,37
1,70
0,94
0,15
-0,51
-1,03
-1,18
-0,55
0,40
1,47
1,17
0,53
-
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
0,08
0,09
0,11
0,13
0,16
0,19
0,23
0,27
0,31
0,36
0,41
0,46
0,51
0,57
0,62
0,67
Her iki tür için de 16 mm’lik trol torbasındaki optimum seçicilik boylarının, 12
mm’lik torbadaki sonuçlar ile hemen hemen benzer bulunması, bu ağın tasarım özelliklerinin
farklılığından ileriye geldiği tahmin dilmektedir. Bilindiği gibi bir trol operasyonunda ağın
seçiciliğini etkileyen; populasyonun özellikleri, çekim süresi ve hızı, torbanı dışındaki ağ
bölümlerinin göz açıklıkları ve göz sayıları, donam özellikleri vb gibi birçok faktör
bulunmaktadır.
72
Tablo 17. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm
olan Trol-2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
6
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5
11
11,5
12
12,5
13
13,5
14
14,5
15
15,5
16
Torba
Örtü
Torba+Örtü
(N)
(N)
1
1
12
75
84
77
68
61
81
53
53
53
77
73
49
22
12
6
2
1
2
(N)
1
1
18
77
89
86
86
81
115
106
130
156
155
116
97
66
30
17
7
2
4
6
2
5
9
18
20
34
53
77
103
78
43
48
44
18
11
5
1
2
Yakalanma
Oranı
(S)
0
0
0,33
0,03
0,06
0,10
0,21
0,25
0,30
0,50
0,59
0,66
0,50
0,37
0,49
0,67
0,60
0,65
0,71
0,50
0,50
Üçlü akıcı
%
(S)
0,11
0,12
0,14
0,06
0,12
0,19
0,25
0,35
0,46
0,58
0,59
0,51
0,46
0,51
0,59
0,64
0,65
0,62
0,57
-
Ln(1/P)-1
(Y)
2,08
1,99
1,83
2,71
1,96
1,47
1,10
0,63
0,15
-0,34
-0,34
-0,05
0,18
-0,04
-0,35
-0,57
-0,64
-0,49
-0,29
-
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
0,09
0,10
0,12
0,14
0,16
0,19
0,22
0,25
0,28
0,32
0,36
0,40
0,44
0,49
0,53
0,57
0,62
0,66
0,70
0,73
0,77
Tablo 18. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm
olan Trol-3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
6
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5
11
11,5
12
12,5
13
13,5
14
14,5
15
15,5
Torba
Örtü
Torba+Örtü
(N)
2
1
3
11
13
15
19
20
25
35
26
25
37
47
22
10
5
2
1
(N)
13
46
36
37
35
41
42
14
3
3
12
25
34
30
17
8
2
6
2
1
(N)
15
47
39
48
48
56
61
34
28
38
38
50
71
77
39
18
7
8
3
1
Yakalanma
Oranı
(S)
0,13
0,02
0,08
0,23
0,27
0,27
0,31
0,59
0,89
0,92
0,68
0,50
0,52
0,61
0,56
0,56
0,71
0,25
0,33
0
Üçlü akıcı
%
(S)
0,08
0,11
0,19
0,26
0,28
0,39
0,60
0,80
0,83
0,70
0,57
0,54
0,57
0,58
0,61
0,51
0,43
0,19
-
Ln(1/P)-1
(Y)
2,48
2,10
1,44
1,07
0,93
0,45
-0,40
-1,39
-1,60
-0,86
-0,28
-0,18
-0,26
-0,31
-0,45
-0,03
0,27
1,42
-
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
0,08
0,11
0,13
0,16
0,19
0,23
0,27
0,31
0,36
0,41
0,46
0,51
0,57
0,62
0,67
0,71
0,75
0,79
0,82
0,85
73
Tablo 19. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm
olan Trol-4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
5,5
6
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5
11
11,5
12
12,5
13
13,5
14
14,5
15
Torba
Örtü
Torba+Örtü
(N)
(N)
1
9
22
113
194
159
112
86
43
46
60
56
91
81
110
73
31
14
7
4
(N)
1
9
22
113
195
159
118
99
61
78
107
105
142
114
170
123
52
23
12
7
1
0
6
13
18
32
47
49
51
33
60
50
21
9
5
3
Yakalanma
Oranı
(S)
0
0
0
0
0,01
0,00
0,05
0,13
0,30
0,41
0,44
0,47
0,36
0,29
0,35
0,41
0,40
0,39
0,42
0,43
Üçlü akıcı
%
(S)
0,00
0,00
0,00
0,00
0,02
0,06
0,16
0,28
0,38
0,44
0,42
0,37
0,33
0,35
0,39
0,40
0,40
0,41
0,28
Ln(1/P)-1
(Y)
6,37
6,37
3,96
2,74
1,67
0,95
0,48
0,25
0,32
0,52
0,69
0,62
0,46
0,40
0,39
0,35
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
0,00
0,01
0,01
0,01
0,02
0,03
0,04
0,05
0,07
0,10
0,14
0,18
0,24
0,31
0,39
0,48
0,56
0,65
0,72
0,78
Tablo 20. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm
olan Trol-1 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
Torba
Örtü
Torba+Örtü
Üçlü akıcı
%
(S)
Ln(1/P)-1
(N)
Yakalanma
Oranı
(S)
(N)
(N)
6
1
3
4
0,25
-
-
6,5
1
12
13
0,077
0,12
1,97
0,05
7
2
49
51
0,039
0,05
2,92
0,06
7,5
3
78
81
0,037
0,03
3,49
0,08
8
2
159
161
0,012
0,05
3,01
0,10
8,5
26
257
283
0,092
0,13
1,93
0,13
9
115
304
419
0,274
0,27
0,98
0,17
9,5
178
215
393
0,453
0,37
0,55
0,21
10
116
197
313
0,371
0,39
0,46
0,25
10,5
59
115
174
0,339
0,30
0,83
0,31
11
19
74
93
0,204
0,21
1,31
0,37
11,5
4
39
43
0,093
-
-
0,43
(Y)
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
0,04
74
Tablo 21. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm
olan Trol-2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
Torba
Örtü
Torba+Örtü
Üçlü akıcı
%
(S)
Ln(1/P)-1
(N)
Yakalanma
Oranı
(S)
(Y)
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
(N)
(N)
7
-
5
5
0
-
-
0,07
7,5
-
13
13
0
0,00
-!
0,08
8
-
35
35
0
0,02
3,69
0,10
8,5
7
89
96
0,07
0,09
2,33
0,12
9
57
237
294
0,19
0,22
1,27
0,14
9,5
117
181
298
0,39
0,31
0,80
0,17
10
94
181
275
0,34
0,36
0,58
0,21
10,5
56
109
165
0,34
0,35
0,64
0,24
11
40
73
113
0,35
0,33
0,70
0,29
11,5
17
39
56
0,30
0,33
0,69
0,33
12
11
21
32
0,34
0,36
0,57
0,38
12,5
7
9
16
0,44
0,43
0,29
0,43
13
4
4
8
0,50
0,42
0,31
0,48
13,5
1
2
3
0,33
0,39
0,45
0,54
14
1
2
3
0,33
-
-
0,59
Tablo 22. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm
olan Trol-3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
Torba
Örtü
Torba+Örtü
Üçlü akıcı
%
(S)
Ln(1/P)-1
(N)
Yakalanma
Oranı
(S)
(Y)
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
(N)
(N)
5,5
-
1
1
0
-
-
0,16
6
1
2
3
0,5
0,24
1,15
0,18
6,5
2
9
11
0,22
0,26
1,07
0,20
7
2
44
46
0,05
0,14
1,85
0,22
7,5
9
65
74
0,14
0,16
1,70
0,24
8
27
96
123
0,28
0,23
1,21
0,27
8,5
42
156
198
0,27
0,28
0,95
0,29
9
36
125
161
0,29
0,29
0,91
0,32
9,5
17
56
73
0,30
0,41
0,38
0,34
10
10
16
26
0,63
0,54
-0,17
0,37
10,5
7
10
17
0,70
0,58
-0,30
0,40
11
2
5
7
0,40
0,48
0,09
0,43
11,5
1
3
4
0,33
0,24
1,13
0,47
12
-
1
1
0
-
-
0,50
75
Tablo 23. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm
olan Trol-4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri
Boy
grubu
(L)
6
6,5
7
7,5
8
8,5
9
9,5
10
10,5
11
11,5
12
12,5
13
13,5
14
Torba
Örtü
Torba+Örtü
(N)
1
2
14
27
53
57
44
13
7
5
3
1
1
1
(N)
2
3
4
12
29
68
151
195
120
60
20
10
7
3
2
1
1
(N)
2
3
4
13
31
82
178
248
177
104
33
17
12
6
3
2
2
Yakalanma
Oranı
(S)
0
0
0
0,08
0,06
0,17
0,15
0,21
0,32
0,42
0,39
0,41
0,42
0,50
0,33
0,5
0,5
Üçlü akıcı
%
(S)
0,00
0,03
0,05
0,10
0,13
0,18
0,23
0,32
0,38
0,41
0,41
0,44
0,42
0,44
0,44
-
Ln(1/P)-1
(Y)
3,64
3,01
2,15
1,91
1,53
1,21
0,76
0,49
0,37
0,37
0,23
0,34
0,22
0,22
-
Hesaplanan yakalanma
oranları
SL=1/(1+exp(S1-S2*L))
0,04
0,05
0,06
0,07
0,09
0,12
0,14
0,18
0,21
0,26
0,31
0,36
0,42
0,48
0,54
0,60
0,66
Tablo 24. Faklı göz açıklıklarına sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel
çalışmalarda hamsi ve çaça populasyonu için tesbit edilen seçicilik parametreleri
Balık Türü
Hamsi
Çaça
Parametreler
Trol-1
Trol-2
Trol-3
Trol-4
L50
L75
L25
S1
S2
SA
SF
L50
L75
L25
S1
S2
SA
SF
11.38
13.96
7.41
4.83
-0.42
6.55
9.48
11.51
13.56
8.21
6.15
-0.53
5.35
9.59
12.14
15.26
7.39
4.27
-0.35
7.87
7.58
12.64
15.19
7.98
5.42
-0.42
7.21
7.90
11.54
17.31
7.97
2.19
-0.19
9.34
9.61
11.55
15.91
7.27
2.90
-0.25
8.64
9.62
12.64
14.22
10.35
8.77
-0.69
3.87
10.53
12.14
14.38
8.19
5.96
-0.49
6.19
10.11
(L50: %50 Seçicilik boyu, L75: %75 Seçicilik boyu, L25: %25 Seçicilik boyu, S1 ve S2: a ve b Regresyon sabitleri, SA: Seçicilik aralığı, SF:
Seçicilik faktörü)
4.1.5. İstemdışı Av (Bycatch)
Bu çalışmada orta su trolü ağları avlanan ve hedef avı oluşturan hamsi, çaça, istavrit
ve lüfer balıkları ile aynı ortamı paylaşan ve trol ağlarına giren istem dışı ava ilişkin bulgular
Tablo 25’de verilmiştir. Hedeflenen balıkların dışında orta su trolü ağlarına; pelajik, semi
pelajik ve demersal olmak üzere farklı özelliklere sahip toplam 14 adet balığın girdiği tesbit
76
edilmiştir. Av kompozisyonu içerisinde hedef dışı bu avın 6 adetini pelajik türler, 8 adetini ise
bentopelajik türler oluşturmaktadır. Hedef dışı avın mevsimler ve derinliklere göre dağılımı
şu şekilde bulunmuştur. İlkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde av kompozisyonu içerindeki
ıskarta av miktarı sırasıyla; %1.6, %4.7 ve %1.2 olarak tesbit edilmiştir. Mevsimsel olarak
ıskarta av en fazla; %10.4’lük av miktarı ile sonbahar döneminde 30-60 m derinlikteki su
kolonunda gözlenmiştir. Diğer mevsimler için ıskarta av miktarları; ilkbaharda 0-30 m için
%0, 30-60 m için %2.5 ve 60+ için %1.2, sonbaharda 0-30 m için %3.0, 30-60 m için %10.4
ve 60+ için %1.4, kış döneminde ise 0-30 m için %3.3, 30-60 m için %0.9 ve 60+ için
%0.1olarak tesbit edilmiştir.
Tablo 25. Orta su trolü av kompozisyonunun mevsimsel ve derinliklere (m) bağlı olarak birim
av gücü değerlerinin (CPUE; kg/saat/op.) dağılımı
Tür adı
Bilimsel adı
İlkbahar
Sonbahar
Kış
0-30
30-60
60+
0-30
30-60
60+
0-30
30-60
60+
133.6
105.3
-
-
-
142.3
129.0
54.0
-
3723.1
191.3
1707.0
22.4
Hamsi
E.encrasicolus
-
867.2
Çaça
Spratus spratus
-
539.8
İstavrit
T. mediterraneus
526.3
21.3
-
694.0
480.7
-
242.1
450.0
-
14.3
-
-
58.1
48.2
-
-
-
-
Lüfer
Pomatomus
saltator
1060.
6
Palamut
Sadra sadra
-
-
-
3.5
4.9
-
-
-
-
Gümüş
Atherina boyeri
-
-
-
-
-
-
5.2
-
-
Tirsi
Alosa pontica
-
-
3.2
0.2
-
-
-
0.1
-
Sardalye
Sardina pilchardus
-
-
-
1.6
-
-
-
-
-
Zargana
Belona belona
-
-
-
-
-
2.3
-
-
-
-
34.1
10.7
22.4
53.0
22.7
5.1
7.6
0.1
Mezgit
M.merlangus
euxinus
Kaya
Gobius sp
-
-
0.5
-
1.8
20.1
-
0.8
-
Barbunya
Mullus barbatus
-
1.6
-
-
-
8.7
2.9
10.8
-
İzmarit
Spicara smaris
-
-
-
-
-
-
1.7
0.3
-
Kalkan
S. maeoticus
-
-
-
0.4
-
-
-
-
-
Pisi
P. flesus luscus
-
-
-
-
1.4
-
-
-
-
D. iğnesi
Sygnathus sp
-
-
-
-
-
-
-
0.0
0.0
D. atı
Hippocampus sp
-
-
-
-
-
-
-
0.0
-
Köpek b.
Squalus acanthis
-
-
-
-
-
1.4
-
-
-
100
97.5
98.8
97.0
89.6
98.6
96.7
99.1
99.9
-
2.5
1.2
3.0
10.4
1.4
3.3
0.9
0.1
Hedef av (%)
Hedef dışı av (%)
Hedef av (%)
98.4
95.3
98.8
Hedef dışı av (%)
1.6
4.7
1.2
77
Diğer taraftan hedeflenmeyen türler içerisinde en yüksek av miktarını mezgit balıkları
oluşturmaktadır. Mezgitin mevsimler ve derinlikler dikkate alınmaksızın hesaplanan ortalama
av miktarı 13.88 kg/saat/op. olarak bulunmuştur.
4.1.6. Orta Su Trolü ve Gırgır Avcılığına İlişkin Bazı Bulgular
Bu araştırmada; Karadeniz’de pelajik balıkların avcılığında yaygın olarak kullanılan
gırgır ağları ile yine aynı tür balıkların avcılığında kullanılmak üzere orta su trolü ağları ile
gerçekleştirilen araştırmalarda elde edilen bazı temel balıkçılık parametreleri
karşılaştırılmıştır. Her iki tip balıkçılık için; kullanılan teknelerin kapasiteleri, birim çabadaki
av miktarları, denizde kalış süreleri, operasyon miktarları, ağlara ilişkin bazı teknik özellikler
ve iş gücü kapasitesi gibi temel parametreler karşılaştırılarak gırgır ve orta su trolü avcılığının
avantaj ve dezavantajları ortaya konulmuştur. Gerek gırgır balıkçılığı, gerekse de tek ve çift
tekne ile gerçekleştirilen orta su trolü balıkçılığına ilişkin elde edilen bulgular Tablo 26’da
verilmiştir.
Tablo 26. Karadeniz’de pelajik türlerin avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır ağları ile
orta su trolü ağlarının bazı avcılık parametreleri ve av verimlerinin karşılaştırılması
Gırgır Avcılığı
(N=33)1
34.5
(24.0-48.0)
1150.0
(400.0-1850.0)
10.9
(3.3-17.0)
2.4
(1-5)
Parametreler
1-Tekne boyu (m)
2-Motor gücü (Hp)
3-Denizde kalış süresi
(Saat/gün)4
4-Operasyon sayısı
(Adet/gün)
5-Operasyon süresi
(Saat/op.)
6-Av miktarı
(kg/saat)5,6
7-Torba göz açıklığı
(mm)
8-Optimum av boyunun
altındaki bireylerin oranı
(%)9
9-Hedeflenmeyen
sayısı
tür
10- Ham ağ materyali
(kg)14
11-Tayfa sayısı15
12-Yardımcı ekipmanlar
(Taşıyıcı tekneler)
Orta Su Trolü Avcılığı
Çift Tekne2
Tek Tekne 3
23.9
24.4
(23.0-24.7)
(24.7-24.0)
438.9
515.0
(367.2-515.0)
11.2
11.8
(7.0-14.0)
(9.6-14.0)
3.5
6.8
(2-5)
(4-8)
4.5
3.2
1.7
1207.2
(83.3-3393.9)
1187.4
(137.1-2500.0)
681.1
(86.4-4691.0)
6
12 (IV)7
12, 12, 16 (I, II, III)8
Hamsi populasyonu: 67.01047.1
Çaça populasyonu : İstavrit populasyonu: 92.111
Hamsi populasyonu: 8.0
Çaça populasyonu : 25.95
İstavrit populasyonu: 68.11
1912 -2313
14
12000
450
450
25
(18-33)
1 veya 2 adet
ort. Tekne boyu; 22.1 m
ort. motor gücü: 377.6 Hp
12
(6+6)
6
Yok
Yok
1: 1997/1998 ve 2000/2001 pelajik av döneminde farklı büyüklükteki gırgır teknelerinde yürütülen örnekleme
anket çalışmalarından.
2: Ticari balıkçı teknelerinde yürütülen deneysel araştırmalardan.
3: Enstitüye ait Araştırma-1 ve Malkoçbey ve Malkoçoğlu Mustafa Reis adlı ticari balıkçı teknelerinde yürütülen
deneysel trol çalışmaları.
4:Balıkçı teknesinin avlanmak üzere limandan ayrılışı ve tekrar limana dönüşü esnasında geçen zaman süresi.
5: Av aracının denizde kalış süresine göre hesaplandı
6: Av miktarını; Karadeniz’de başlıca pelajik avı oluşturan türler (hamsi, çaça, istavrit) oluşturmaktadır.
7: Ticari balıkçıların kullandığı orta su trolü ağı.
78
8: Proje kapsamında Danimarka’dan getirilen ve araştırma projesi için bizzat Enstitüde dizayn edilen ve deneysel
operasyonlarda kullanılan orta su trolü ağları.
9: Hamsi ve çaça balıklarının avlanabilir optimum av boyu; 9 cm (Bingel vd, 1996; Avşar, 1994), istavrit
balıklarının avlanabilir optimum av boyu; 13 cm (Genç vd, 1999).
10: Zengin, 2000’den alınmıştır.
11: Zengin, 2001’den alınmıştır.
12: Zengin vd, 1998’den alınmıştır.
13: Zengin, 2001’den alınmıştır.
14: Donatılmış bir takım ağ için, ihtiyaç duyulan ham ağ materyali.
15: Teknenin reisi ve gırgır teknelerinin ana ekipmanını oluşturan taşıyıcı teknelerdeki tayfalar da buna dahildir.
77
4.2. TARTIŞMA
Ülkemizde henüz yaygın olarak uygulama alanı bulamayan orta su trolü avcılığı
üzerine, Karadeniz’deki balıkçılığı da içerecek şekilde önemli sayılabilecek bir çalışmanın
yapıldığı söylenemez. Bu güne kadar gerçekleştirilen az sayıdaki araştırma ise bu tür
balıkçılığın ayrıntılarına cevap verecek nitelikte değildir. Bu çalışma ile orta su trolü
avcılığında kullanılan ağ modelleri ve bunların bazı teknik özellikleri (çekim hızları, direnç
kuvvetleri vb), avlanma yöntemleri, hedef türler ve bunlara ilişkin bazı balıkçılık
parametreleri, av verimi, seçicilik özellikleri ve hedeflenmeyen avın dağılımı gibi somut
bulgular elde edilmiştir. Bu şekilde Karadeniz’de genel olarak gırgır ağları ile avlanan hamsi,
çaça, istavrit, lüfer gibi başlıca pelajik türlerin avcılığında alternatif bir avcılık yöntemi olarak
ele alınan orta su trolü avcılığına ilişkin bazı temel balıkçılık kriterlerinin oluşturulması
amaçlanmıştır.
Bilindiği gibi başarılı bir orta su trolü avcılığında; başta kullanılan ağın özellikleri (ağ
materyali ve ağın tasarımı) olmak üzere, operasyon sırasında ağın konumu ve balık sürüsünün
bulunduğu derinlikte uyumlu bir şekilde hareket ettirilebilmesi büyük bir önem taşımaktadır.
Bunun sağlanması için net-sounder adı verilen ve ağın üst kısmında mantar yaka ortasına
yerleştirilen geliştirilmiş elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Bu sensörler yardımı ile
trol ağının ağız kısmının yatay ve düşey açıklığı, ağın üst yakasının zeminden yüksekliği ve
kurşun yaka halatının zemine mesafesi tesbit edilebilmektedir. Ticari balıkçıların kullanımı
açısından son derece pahalı bir yatırımı (*) gerektiren bu cihazın olmadığı durumlarda, trol
ağının su kolonundaki konumunu belirlemede pratik olarak çekim hızı ve çelik halat
uzunluğunda yapılacak değişikliklerden yararlanılabilmektedir (Brandt, 1984; Fuxiang vd,
1995). Kutakov vd (1971) tarafından, elektronik ekipmanı olmayan teknelerde, çelik halat
açısı ile ağın bulunduğu derinliğin hesaplanabileceği bildirilmektedir.
Bu araştırmada; trol kapılarının ve dolayısıyla ağın istenilen derinlikte yüzmesini
sağlamak üzere trol vincinden verilmesi gereken çelik halat boyu; Şekil 20 yardımı ile
cihazından okunarak gerekli halat boyu (L) hesaplanmıştır. Bu denemelerde çelik halatın su
yüzeyi ile yaptığı çekim açısının (α) belirli değer aralıklarında değiştiği görülmüştür. Bu
nedenle elde edilen sonuçların pratik olarak kullanılabilmesi ve çekim açısına (α) bağlı olarak
derinliğe karşılık gelen çelik halat boylarını doğrudan gösterecek standart bir tablo (Tablo 1)
düzenlenmiştir.
Pelajik trol avcılığında ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında çelik
halat uzunluğunun değişimi, tek başına yeterli değildir. Balık sürüsünün yüzme hızının
değiştiği durumlarda, teknenin hız değişiminin de aynı anda birlikte kullanılması zorunludur.
Farklı tasarım özelliklerine sahip iki ayrı orta su trolü ağı ile gerçekleştirilen deneysel
çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre (Tablo 7, Şekil 18, 19); uygulanan farklı hız
değişimleri ve farklı boydaki halat uzunlukları için, ağın su kolonundaki derinliği
değişmektedir. Bu değişim matematiksel olarak tipik bir polinom eğrisi ile ifade edilmektedir.
Tekne hızının artışına bağlı olarak, trol ağı su kolonunda düşey olarak yukarıya doğru hareket
etmekte, hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir.
Orta su trolü avcılığında çekim hızının; avlanan balık türünün hızlı veya yavaş yüzücü
olup olmaması ile ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Yavaş yüzen türler için 2-3 knot, hızlı
yüzenler için ise 4-6 knot hızın yeterli olduğu, bazı durumlarda ise hızın 8 knot’a kadar
çıkmasının arzu edildiği ifade edilmektedir (Sainsbury, 1986). Aglen ve Misund, (1990),
pelajik trol ağlarını kullanarak uskumru, ringa ve çaça balıklarının yüzme davranışları üzerine
yaptıkları araştırmalarda, balık sürülerinin yatay yöndeki hızlarının, türlere ve balık boyunun
büyüklüne göre büyük farklıklar gösterdiğini ortaya koymuşlardır. Horizantal yüzme hızının,
(*) Bir Net-sounder cihazının tüm ekipmanı ile birlikte yaklaşık maliyeti 20 000 ile 25 000 Euro arasında değişmektedir)
78
farklı balık sürülerindeki bireylerin boy dağılımları benzerlik göstermiş olsa bile değiştiği
vurgulanmaktadır. Bu araştırmada hedef tür olarak ele alınan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer
balıkları için tesbit edilen optimum çekim hızı değerleri (Tablo 15) bu sonuçları destekler
mahiyettedir. Nitekim Karadeniz’de yaygın olarak av veren pelajik türlerin başında yer alan
ve küçük pelajikler grubuna giren hamsi ve çaça balıkları için tesbit edilen optimum hız
değerleri (sırasıyla 2.6 ve 2.6 knot), büyük pelajikler grubu içerisinde yer alan istavrit ve lüfer
balıklarına göre (sırasıyla 2.9 ve 3.1 knot) daha düşük bulunmuştur. Benzer sonuçlar Başusta
vd (2000) tarafından, İskenderun körfezinde, tek tekne ile, kirişli orta su trolü ağını kullanarak
gerçekleştirdikleri çalışmada elde edilmiştir. Bu araştırmada kolyoz (Scomber japonicus)
balıklarını avlayan teknenin hızı 3.5-4 knot olarak tesbit edilmiştir. Bu sonuçlar ticari
balıkçılar tarafından farklı özellikteki pelajik stokların avlanmasında, teknenin hızının
dolayısıyla motor gücü kapasitesinin önemini göstermektedir.
Balık avcılığında; gerek sürülerin takip edilmesinde, gerekse de herhangi bir aktif av
aracının operasyon sırasında balığı etkin bir şekilde avlamasında balıkların yüzme
davranışlarının, özellikle de yüzme hızlarının bilinmesi önemlidir. Karadeniz için ticari değeri
yüksek olan ve küçük pelajikler grubu içerisinde yer alan hamsi ve çaça balıklarının optimum
hız değerleri sırasıyla; 1.16 (0.77-1.54) ve 0.87 km/saat, büyük pelajikler grubuna dahil olan
istavrit, uskumru ve palamut balıklarının optimum hız değeri ise sırasıyla; 10.08, 4.22 ve 2.79
(1.26-4.32) km/saat olarak bildirilmektedir (Magnuson, 1978; Ivanov ve Beverton, 1985;
Sambilay, 1990; Çelikkale, 1991). Bu araştırmada, özellikle de ticari balıkçıların kullandığı
balıkçı teknelerinde gerçekleştirilen sörveylerden elde edilen sonuçlara göre; hamsi ve çaça
gibi daha düşük yüzme performansına sahip küçük pelajiklerin avcılığında kullanılan ve
düşük hız kabiliyetine sahip bu teknelerin, istavrit ve lüfer gibi büyük pelajikler grubunda yer
alan balıkların avcılığına göre daha başarılı olduğu görülmüştür.
Başarılı bir orta su trolü avcılığında balık sürüsüne ulaşmada, kullanılan av aracının
hareket kabiliyeti büyük bir öneme sahiptir. Bugün için Doğu Karadeniz’de pelajik trol
avcılığında kullanılabilecek olan balıkçı teknelerinin büyük pelajik sürüleri avlayabilecek
hidrolik güçte olmadığı görülmektedir. Karadeniz’de yaygın olarak trol avcılığında kullanılan
balıkçı teknelerinin motor güçleri genel olarak 316/540 Hp’ler arasında dağılım
göstermektedir (Genç vd, 2002). Halbuki Kuzey denizinin en önemli ticari balık stoklarını
oluşturan uskumru (Scomber scombrus) ve ringa (Clupea harengus) balıkları; yaygın olarak
güçlü motor gücüne sahip tek tekneli pelajik trol ağları ile avlanmaktadır. Bu teknelerin sahip
olduğu motor güçleri genel olarak 1000/1200 Hp arasında değişmektedir (Garner, 1978; He
ve Wardle, 1988). Nitekim proje kapsamında yer almasına karşın; balıkçılık sörveylerinde
kullanılan gerek Enstitüye ait araştırma gemisinin, gerekse de ticari balıkçılara ait teknelerin
operasyon sırasındaki hız kabiliyetlerinin yeterli olmaması nedeniyle; Karadeniz balıkçılığı
için ticari öneme sahip uskumru ve palamut populasyonları üzerine herhangi bir çalışma
yapılamamıştır.
Pelajik balıkların hızlarının yüksek olması, orta su trolü avcılığında teknelerin belli bir
hız değerinde olmasını gerektirmektedir. Bu durumda orta su trolünün daha düşük güçteki
teknelerde kullanılabilmesi için; ağın direncinin minimum düzeye düşürülmesi gerekmektedir.
Bu nedenle orta su trolü avcılığında kullanılan ağın iplik materyalinin gerekli mukavemeti de
sağlayacak nitelikte olması istenir. Pelajik ağların tasarımının geliştirilmesinde en önemli
konunun dizayn edilecek ağın, bu ağı kullanacak teknenin gücüne göre ayarlanması olduğu
vurgulanmaktadır (Raid, 1977; Ferro, 1981). Araştırmada tasarım özellikleri farklı olan dört
ayrı tip orta su trolü ağı kullanılmıştır. Bu ağlar için tesbit edilen Rt ağ direnci ve Ft çekme
kuvveti ile Vt teknenin çekim hızı arasında grafikten (Şekil 27) de kolayca görüleceği gibi en
büyük dirence sahip olan ağ TROL-II'dir. Bunun nedeni bu ağın en büyük iplik alanına sahip
olmasıdır. Zira direnç iplik alanıyla doğru orantılıdır. İkinci sıradaki yüksek dirence sahip ağ
79
TROL-IV’dir. TROL-I ve TROL-III ağlarının dirençleri ise birbirlerine çok yakın olup hemen
hemen aynıdır. Bunun nedeni ise ağ iplik alanlarının yaklaşık olarak birbirine eşit olmasıdır.
TROL-I ağı, TROL-III ağına nazaran daha küçük boy ve ağız çevre uzunluğuna sahip
olmasına rağmen iplik alanları değerleri birbirine yakındır. Bu durum TROL-II ağının daha
seyrek gözlü olmasından kaynaklanmaktadır. Direnç bakımından önemli olan toplam iplik
alanıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır. Pelajik trol
ağlarında, ağın ön kısmındaki parçaların göz açıklıkları attırılmak suretiyle, ağın su
içerisindeki hidrodinamik direnci azaltılabileceği bildirilmektedir. Swam (1988), göz açıklığı
büyük olan ağların kullanılması ile ağ direncinin azaltılabileceğini ve bu sayede ağın daha
hızlı çekilebileceğini, bu şekilde büyük ve hızlı yüzebilen balıkların avcılığının mümkün
olabileceğini belirtmiştir. Özekinci (1999); İzmir körfezinde, iki farklı tasarıma sahip orta su
trolü ağları ile gerçekleştirdiği bir araştırmada benzer sonuçları elde etmiştir. Bu araştırmada
trol ağının kanat bölümlerinde kullanılan ağ materyalinin göz açıklığı arttırılmak suretiyle,
teknenin çekme kuvveti, dolayısıyla hız artışı sağlanmıştır.
Hidrodinamik direnç hızın karesiyle orantılıdır. Bu nedenle direnç grafiği çekim hızına
göre parabolik olarak artmaktadır. Yüksek hızda çekim yapmak yüksek motor gücünü
gerektirir. Eğer mevcut tekneyle önceden tasarlanmış bir ağın çekimi söz konusuysa tekne bu
ağı kendi gücüne göre belirli bir hızda çekebilir. Hız istenildiği kadar artırılamaz. Bu nedenle
trol operasyonunda ağ-tekne uyumunu sağlayacak şekilde trol tasarımının yapılması
zorunludur. McNeely (1981) orta su trolü avcılığında kullanılan ağların boyutunun uygun
motor gücünü gerektirdiğini vurgulayarak, 350 Hp motor gücüne sahip bir tekne ile
gerçekleştirdiği deneme çalışmalarında, büyük boyuttaki ağların su yüzeyinde veya orta su
kolonunda nispeten düşük hızda çekilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Fransız
balıkçılığında, 1970’li yılların sonuna kadar küçük pelajik sürülerin avcılığında başarılı bir
şekilde kullanılan orta su trolü ağlarının, daha büyük su kolonunda bulunan ve daha hızlı
hareket eden büyük pelajik balıkların avcılığında da kullanılabilmesi için trol ağı üzerinde
bazı değişikler yapılmıştır. Orta su trolü ağının ön parçasına büyük gözlü ağlar yerleştirilmek
suretiyle, bu ağların su içerisindeki direnci düşürülerek daha hızlı hareket etmeleri
sağlanmıştır (Brandt, 1984).
Bugün dünyada pelajik türlerin avcılığında gerek tek tekne ile gerekse de çift tekne ile
çekilebilen orta su trolü ağları yaygın olarak kullanılmaktadır (Tablo 27). Dünyada orta su
trolü avcılığının geliştiği ülkelerde; çok farklı özelliklere sahip ağların kullanıldığı ve bu
ağların tasarımında sürekli ve sistematik bir gelişmenin sağlandığı gözlenmektedir. Ağ
tasarımlarında genel olarak tekne büyüklüğüne (motor gücü), avlanacak balık türüne, av
sahasının özelliklerine (açık deniz alanları veya kıyısal bölgeler), avcılık yöntemine (çift veya
tek tekne) göre büyük gelişmeler sağlanmıştır (Tablo 27). Tablodan izlendiği gibi güçlü motor
gücüne sahip balıkçı tekneleri ile genel olarak açık denizlerde ve okyanuslarda, tek tekne ile;
ringa, uskumru, morina gibi hızlı yüzebilen büyük pelajikler ve küçük pelajiklerden sardalye
gibi yoğun sürü oluşturan balıkların avcılığı yapılmaktadır. Bu teknelerde kullanılan ağların
büyüklükleri de, teknelerin motor gücüne uygun şekilde, büyük hacimli olarak dizayn
edilmiştir. Çift tekne ile yapılan orta su trolü avcılığında ise daha çok bölgesel denizler ve
kıyısal alanlar tercih edilmektedir. Çift tekne yönteminde düşük motor gücüne sahip
teknelerin yakın kıyı sularında daha başarılı olduğu bildirilmektedir (Noel ve Benyami, 1980)
Çaça, sardalye, hamsi gibi küçük pelajik sürülerin mevsimsel göçleri sırasında, kıyı sularında
oluşturdukları yoğun sürüleri avlamada çift tekne ile gerçekleştirilen orta su trolü
operasyonları bazı üstünlükler sağlamaktadır. Çift tekne ile çekilen trol ağlarının kullanımı,
kapı ayarlamasına gerek kalmadığından daha kolaydır. Bu yöntemde her iki tekne arsındaki
mesafe trol ağız açıklığını belirlediğinden kapılara gerek duyulmaz. Kapıların olmayışı; ağın
hidrodinamik direncinde %20’lik bir azalma sağlayarak çekme kabiliyetinin artışına neden
80
olmaktadır. Bu şekilde çift tekne ile gerçekleştirilen orta su trolü avcılığında daha düşük
düzeyde motorların kullanılması önemli bir avantaj sağlar (Sainsbury, 1986). Aynı şekilde
operasyon sırasında her iki teknenin motor gürültüsünden kaçan balıkların trol ağının ağız
kısmında toplanması nedeniyle ağa giren balık miktarı, tek tekne ile çekilen pelajik ağa göre
daha fazladır. Tek tekne yönteminde gerek motorun çıkardığı gürültü, gerekse de ağ sürüye
yaklaşmadan halatların geçişi nedeniyle balıkların ürkerek kaçması av etkinliğinin azalmasına
neden olmaktadır (Noel ve Benyami, 1980). Nitekim bu araştırmada tek ve çift tekne yöntemi
ile gerçekleştirilen deneme çalışmalarında; çift teknenin av verimi, tek tekneye göre oldukça
yüksek bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre çift teknenin birim güçteki av miktarı
(CPUE); 1187.4 kg/saat, tek teknenin ise 681.1 kg/saat olarak hesaplanmıştır.
Tablo 27. Dünyada orta su trolü avcılığının yapıldığı ülkelerde kullanılan pelajik trol ağları ve
bu ağlara ilişkin bazı temel özellikler
Tekne
boyu (m)
Motor gücü
(Hp)
Avcılık
yöntemi
Kuzey Denizi
Kuzey Atlantik
Atlantik ve Pasifik
Kanada kıyıları
Adriyatik Denizi
İskoçya kıyıları
Baltık Denizi
Kuzey Denizi
Kuzey Denizi
Adriyatik
İngiltere kıyıları
Kuzey Denizi
Karadeniz, Kuzey
Denizi
45-50
60-65
70-85
20
21
15-23
24
15-18
22-28
20-25
64
20
-
1200
2000
2000-2500
200-380
120
150-180
210-240
250-300
300-400
370
2014
500-600
150
750
1500-1800
200
400
500
1200
-
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Çift tekne
Çift tekne
Çift tekne
Çift tekne
Çift tekne
Çift tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Tek tekne
Üst ve alt panel
ağız genişliği
(m)
40.1-50.3
70.87-81.94
74.65-101.90
36.6-36.6
22.4-22.4
33.0-33.0
27.2-34.0
127-?
?- 50.19
-
-
-
Tek tekne
-
Fransa5
Akdeniz
25-35
-
Tek tekne
Çift tekne
50-70
Bu araştırma
Doğu Karadeniz
24-25
367-515
Tek tekne
15.2-15.2
Bu araştırma
Doğu Karadeniz
24-25
367-515
Tek tekne
31.3-26.5
Bu araştırma
Doğu Karadeniz
24-25
367-515
Tek tekne
36.6-36.6
Bu araştırma
Doğu Karadeniz
23-25
515
Çift tekne
29.0-36.3
Ülke
Almanya1
Almanya1
Polonya1
Kanada1
İtalya1
İngiltere1
Polonya1
Fransa1
Danimarka1
İtalya1
İngiltere2
Rusya3
Kanada4
Kanada4
Kanada4
Japonya4
Japonya4
Japonya4
Japonya4
ABD4
Rusya4
Av sahası
Hedef türler
Ringa
Ringa
Sardalye
Capelin, ringa
Zargana
Ringa, çaça
Ringa
Ringa
Ringa
Sardalye
Uskumru
Ringa
Çaça
Ringa
Morina
Ringa, morina
Ringa, morina
Ringa, morina
Ringa, morina
Hamsi
Sardalye,istavrit,
Lüfer, uskumru
Hamsi, sardalye,
kolyoz
Hamsi, çaça,
istavrit, lüfer
Hamsi, çaça,
istavrit, lüfer
Hamsi, çaça,
istavrit, lüfer
Hamsi, çaça,
istavrit, lüfer
1
:FAO, 1972,
: Casey vd, 1992,
3
: Kutakov vd, 1971,
4
: Brandt, 1984; Plank, 2002.
2
Av veriminin üstünlüğüne karşın, operasyon sırasında birim zamanda harcanan çaba
ve işletme maliyeti açısından ele alındığında tek tekne yönteminin, çift tekneye göre daha
avantajlı olduğu görülmektedir. Her iki yönteme ait bazı avcılık parametreleri
karşılaştırıldığında (Tablo 26); motor gücü kapasiteleri hemen hemen eşit olmasına karşın, tek
teknenin bir günlük operasyon sayısının, çift tekneye göre iki kat daha fazla olduğu tesbit
edilmiştir. Aynı şekilde bir operasyonluk süre açısından değerlendirildiğinde, tek teknenin
81
denizde kalma süresi çift tekneye göre %50 daha az bulunmuştur. Diğer taraftan işletme
giderleri ve maliyet açısından değerlendirildiğinde; tayfa sayısı, kumanya, yakıt tüketimi gibi
masraflar çift tekne yönteminde iki katı bir artış göstermektedir. Larsson (1981)’un
çalışmaları da bu sonuçları destekler mahiyettedir. Larsson (1981); orta su trolü balıkçılığında
uygulanan çift tekne ve tek tekne ile avcılık yöntemleri arasında bir kıyaslama yaparak hangi
yöntemin daha avantajlı olduğunu tespit etmeye çalışmış ve elde ettiği sonuçlara göre tek
tekne ile çekilen orta su trolü takımlarının daha başarılı olduğunu belirlemiştir.
Çift tekne ile orta su trolü avcılığının yaygın olarak yapıldığı ülkelerde balıkçı
teknelerinin motor güçleri genel olarak 120/400 Hp’ler arasında dağılım göstermektedir. Buna
karşın tek tekne yönteminde; maksimum güçleri 1800/2500 Hp’lere varan motorlar
kullanılmaktadır (Tablo 27). Ancak Gorman (1974); orta su trolü avcılığındaki başarının
büyük ölçüde balık türlerinin varlığına ve davranışlarına bağlı olduğunu belirterek, Kanada’da
yaygın olarak avlanan Capalin (Mallotus villosus) balıklarının tek tekne yöntemi ile yapılan
orta su trolü avcılığında 150-300 Hp’lik motor güçlerinin kullanıldığını, buna karşın Kuzey
Galler kıyılarında uskumru balığı avcılığında 400 Hp’lik motor gücüne sahip teknelerin
yeterli olduğunu bildirmektedir. Garner (1974) ise Kuzey Denizi’nde ve diğer yakın sularda,
1000/12000 Hp gücündeki teknelerde kullanılan ağların, kapıların olmayışı ve ağın
hidrodinamik direncininin azaltmasından dolayı, aynı şekilde motor güçleri 350-400 Hp
arasında değişen çift tekneler ile kullanılabileceğini bildirmektedir.
Karadeniz’de trol avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri genel olarak
316/540 Hp’ler arasında dağılım göstermektedir (Genç vd, 2002). Orta su trolü avcılığının
yaygın olarak yapıldığı ülkelerle karşılaştırıldığında (Tablo 27); gerek tek, gerekse de çift
tekne yönteminin uygulanabilirliği açısından Karadeniz’deki balıkçı filosunun motor gücü
açısından yeterli seviyede olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; bölgesel ve
yakın kıyısal deniz özelliği gösteren Karadeniz’de çaça, hamsi, istavrit gibi pelajik türlerin
avcılığında her iki yöntemden birinin tercih edilmesi mümkün görünmektedir.
Çift veya tek tekne yöntemine bakmaksızın, araştırmada kullanılan farklı tasarımdaki 4
ayrı pelajik trol ağı içerisinde en yüksek av verimi Trol-4 tipi ağdan elde edilmiştir. Bu ağın
birim güçteki av miktarı (CPEU) ortalama 830 kg/saat/op. olarak bulunmuştur. Bunu sırasıyla
Trol-2 (580 kg/saat/op), Trol-1 (210 kg/saat/op) ve Trol-3 (65 kg/saat/op) tipi ağlar takip
etmektedir. Şüphesiz av verimini etkileyen koşulların başında büyük ölçüde hedeflenen türe
ilişkin biyoekolojik özellikler (mevsimsel göçler, su sıcaklığı, üreme davranışları, beslenme
vb) ve stokun yeterli düzeyde olup olmaması belirleyici olmakla birlikte, uygulanan avcılık
yöntemi ve kullanılan ağların tasarımlarının da büyük bir payı bulunmaktadır. Orta su
trollerinin av etkinliğinin arttırılması konusunda bu güne kadar birçok gelişme sağlanmıştır
(Garner, 1978; Parrish, 1981; Sharfe, 1981; Brandt, 1984; Marlen, 1988; Swam, 1988; Fero
vd, 1996). Tüm bu çalışmalarda trol ağı üzerinde yapısal değişikliklere ve modifikasyonlara
gidilerek; ağ direncinin minimum düzeye düşürülmesi, maksimum seviyede hidrodinamik bir
akışın sağlanması, dayanıklı ve hafif bir iplik materyalinin kullanımı, göz açıklığı şekli ve
büyüklüğünün tesbiti gibi en etkin avı sağlayacak model tasarımlarının geliştirilmesi
hedeflenmiştir. Bu araştırmada 4 farklı tasarıma sahip orta su trolü ağlı ile gerçekleştirilen
deneysel sörveylerde (Tablo 10); hedef tür olarak avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer
balıklarına ait en yüksek ortalama CPEU değerleri sırasıyla; hamsi için Ağ Tipi-2’de, çaça
için Ağ Tipi-4’de, istavrit için Ağ Tipi-4 ve lüfer için ise Ağ Tipi-4’de bulunmuştur. Genel
olarak hedef türler içerisinde en yüksek av verimi Ağ Tipi-4 için tesbit edilmiştir. Aynı
şekilde Trol-2 hariç aynı torba göz açıklığına sahip bu ağlar ile gerçekleştirilen seçicilik
denemelerinde, her bir ağın seçicilik etkinliği, genel olarak avlanan populasyonların optimum
av boyu değerlerinin üstünde bulunmuştur. 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz açıklığına sahip
Trol-1, Trol-2, Trol-3 ve Trol-4 ağlarının %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; hamsi
82
populasyonu için 11.4, 12.4, 11.5 ve 12.6 cm, çaça populasyonu için ise 11.5, 12.6, 11.6 ve
12.1 cm olarak hesaplanmıştır (Tablo 24, Şekil 24). Elde edilen bu bulgulara rağmen, bu
projede ele alınan ağ modelleri ve bunların av etkinliği konusunda yeterli düzeyde deneysel
çalışmanın yapıldığı söylenemez. Karadeniz’de orta su trolü avcılığında kullanılacak en
uygun ağ modelinin belirlenebilmesi için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Bugüne
kadar
orta
su
trolü
avcılığının
Karadeniz’de
yeterince
yaygınlaştırılamamasının başlıca nedenleri olarak; avcılık alanlarının sınırlı olması (Su
Ürünlerini Düzenleyen Sirkülerde Orta su trolü avcılığı da dahil olmak üzere genel olarak
Karadeniz’de trol avcılığının serbest bırakıldığı sahalar sınırlandırılmıştır), yoğun sürü
oluşturan hamsinin tamamıyla gırgır ağları ile avlanması ve elde edilen büyük miktarlardaki
avın pazar fiyatlarını düşürmesi, Orta Karadeniz’de sadece Samsun ve Sinop civarında sınırlı
sayıdaki balıkçı tarafından uygulama alanı bulabilen orta su trolü avcılığının uygulanmasında
karşılaşılan bazı teknolojik sorunlar (net-sounder gibi elektronik cihazlar ve özel vinç
sistemlerinin olmayışı) nedeni ile bölge balıkçılarının sadece çift tekne yöntemine yönelmesi,
çift teknenin kullanımında operasyon sırasında; sürüyü izlemede manevra ve ani dönüşlerin
zorluğu, olumsuz hava koşullarında çalışamama gibi bazı kısıtlayıcı etmenler (Ayaz, 1996) ile
orta su trolü avcılığının kolaylıkla dip trolü avcılığına dönüştürülebilme riski gösterilmektedir.
Bugün pelajik balık avcılığının en iyi gelişme gösterdiği ülkelerin başında yer alan
Fransa’da hamsi, sardalye, ringa, kolyoz ve orkinos gibi balıkların avcılığında yaygın bir
şekilde kullanılan orta su trolü ekipmanlarının, genel balıkçı filosu içerisindeki payının
%16’lara ulaştığı ve yüksek bir etkiye sahip olan bu filo ile karaya çıkarılan avın yaklaşık
%80’nin avlandığı rapor edilmektedir. Diğer taraftan 1997 verilerine göre İskoçya’da pelajik
türlerin avcılığında gırgır ve orta su trolü ekipmanlarını kullanan toplam 45 adet balıkçı
teknesinin %38’ni orta su trolü gemilerinin oluşturduğu vurgulanmaktadır (Plank, 2002).
Kuzey Atlantik orta su trolü balıkçılığında hedef tür olarak avlanan pelajik türlerin av
verimlilikleri ile bu çalışmadaki bulgular karşılaştırıldığında (Tablo 28 ); Karadeniz için elde
edilen av verimliliklerinin biraz daha düşük olduğu görülmektedir. Ancak yakın kıyı
balıkçılığı karakteri taşıyan Karadeniz’in özellikleri dikkate alındığında bu av
verimliliklerinin normal olduğu söylenebilir. Karadeniz’de başta çaça olmak üzere başlıca
pelajik stok kaynaklarını oluşturan hamsi, istavrit, lüfer balıklarının avcılığında şu ana kadar
geleneksel olarak yaygın bir şekilde kullanılan gırgır ağlarına karşılık orta su rolü avcılığının
desteklenmesi, bu türlere ilişkin stoklardan optimum düzeyde yarar sağlamada ve
populasyonlarının sürekliliği açısından büyük bir önem taşımaktadır. Orta su trolü balıkçılığı
konusunda merkezi yönetimlerce oluşturulacak gerçekçi ve uygulanabilir bir yönetim modeli
ile Karadeniz’de özellikle küçük pelajikler grubu içerisinde yer alan hamsi ve çaça stoklarının
daha etkin ve daha kontrollü işletilmesi sağlanabilir.
Karadeniz’deki çaça (Sprattus sprattus phalericus) stoklarına ilişkin bulgular bu
balığın iyi bir av potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Daha 1950’li yıllarda çaçanın
balık-unu yağı işletmeleri için iyi bir kaynak oluşturabileceği Akşiray (1955) tarafından
vurgulanmıştır. Prodanov (1997), Karadeniz’deki çaça stoklarının yüksek katılım özelliklerine
sahip olduğunu ve bu stokların yeterince avlanmadığını rapor etmektedir. Türkiye dahil diğer
Karadeniz ülkelerindeki ekonomik çaça avcılığının son derece düşük düzeyde olduğu ve
yetersiz düzeyde avlanan çaça stoklarından besin kaynağı olarak yararlanılabileceği
önerilmektedir (Zaitsev ve Mamaev, 1997). DİE verilerine yansıdığı kadarı ile ülkemizdeki
çaça avı son derece düşüktür (Tablo 1, Şekil 16). Bunun da özellikle son yıllarda hamsi avının
yetersiz olduğu dönemlerde işlenmek üzere balık unu-yağı fabrikalarına verildiği
görülmektedir. Çaça; ülkemizde direkt olarak insan tüketimine sunulmamakla birlikte orta su
trolü ile avlanması halinde; gerek insan gıdası, gerekse de balık unu-yağı fabrikaları ve balık
83
işletmeleri için iyi bir yem kaynağı oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Bu araştırmadan elde
edilen sonuçlar bunu destekler mahiyettedir.
Tablo 28. Kuzey Atlantik (Tragenza ve Collet, 1998) ve Güneydoğu Karadeniz’deki pelajik
trol balıkçılığında avlanan hedef türler ve bunlara ilişkin birim av güçleri
Ülke
Hedef tür
Av sezonu
Av miktarı
(ton/saat)
Almanya1
İstavrit
Şubat, Mart, Ağustos, Eylül
22.6
Fransa1
Orkinos
Ağustos, Eylül, Ekim
0.23
İrlanda1
Ringa
Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat
12.5
İngiltere1
Kolyoz
Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart
22.3
Fransa1
Sardalye
Mayıs
3.0
İngiltere1
Sardalye
Kasım, Aralık
1.7
Fransa1
İstavrit
Ocak, Şubat, Mart
1.4
Fransa1
Hamsi
Mart, Nisan, Mayıs, Haziran
0.2
Türkiye2
Çaça
Ekim, Kasım, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs
2.5
Türkiye2
Hamsi
Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart
0.3
Türkiye2
İstavrit
Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan
0.7
Türkiye2
Lüfer
Ekim, Kasım, Nisan
0.2
1: 1993-1995 yılı sonuçları
2: 1999-2001 yılı sonuçları
Çaça populasyonu Karadeniz’in Türkiye kıyılarında deniz suyu sıcaklığına bağlı
olarak iki ayrı dönemde büyük sürü oluşturmakta ve yoğun av vermektedir. Araştırma
sonuçlarına göre maksimum avın elde edildiği bu dönemler; 1 Ekim-15 Kasım (Güz dönemi)
ve 15 Şubat-15 Mayıs (Bahar dönemi) olarak tesbit edilmiştir (Şekil 30, Tablo 15). Diğer
dönemlerde; özellikle hamsinin en bol av verdiği kış periyodunda (Aralık-Ocak aylarında),
hamsi stoku ile birlikte karışık sürü oluşturduğu ve bycatch olarak avlandığı bildirilmektedir
(Avşar, 1993). Gırgır ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avı içerisindeki çaçanın payı
bu dönemlerde ortalama %10 olarak tesbit edilmiştir. Ancak Aralıkta bu oranın %60’lara
kadar çıktığı gözlenmiştir. Bu sonuçlar özellikle belli dönemlerde, aynı habitatı paylaşan çaça
ve hamsi sürülerinin gün içerisinde zaman zaman karışıp tekrar dağıldıkları izlenimini
uyandırmaktadır. Samsun ve Özdamar (1995), orta su trolleri ile hamsi avcılığı üzerine
yürüttükleri bir çalışmada benzer sonuçları elde etmişlerdir. Çaçanın; balıkçılar tarafından
hamsi gırgırları ile birlikte bycatch olarak avlandığı kış ayları aynı zamanda bu türün yoğun
olarak yumurtlamasını gerçekleştirdiği dönemi oluşturmaktadır. Bu şekilde gırgır ağları ile
avlanan hamsi avının doğrudan bölgesel çaça stoklarını azaltabileceği öne sürülmektedir
(Avşar, 1993).
Çaçanın ilkbahar dönemi için av verimi; 763 (75-1296) kg/saat, güz dönemi için ise
3111 (54-6000) kg/saat olarak tahmin edilmiştir (Tablo 10). Görüldüğü gibi av verimi, güz
dönemi için daha yüksek bulunmuştur. Maksimum avın elde edildiği bu dönemlerde, yüzey
84
suyu sıcaklığı 13.2 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir (Şekil 30, Tablo 15). Çaça
semipelajik bir tür olup deniz suyu sıcaklığının artış gösterdiği aylarda açık ve derin sulara
yönelmekte ve dağınık sürüler oluşturmaktadır. Ergin bireyler genel olarak termoklin
tabakasının altında bulunur. Ancak bahar ve güz dönemlerinde bu tabakanın üstüne nüfuz
ederler. Çaçanın günlük vertikal göçleri ise; gün boyu düşey yönde su tabakasının altlarına
doğru hareket etmelerine karşın, geceleri eğer sıcaklık uygun olursa, termoklin tabakasının
daha üst kısımlarına çıkarlar (Ivanov ve Beverton, 1985). Yumurtlaması Karadeniz’in
Anadolu kıyılarında yoğun olarak Kasım-Mart ayları arasındaki bir dönemde
gerçekleşmektedir (Avşar, 1994). Yumurtaları pelajik olup, su yüzeyinden itibaren 100 m
derinliğe kadar dağılım gösterirler. Bu dağılımın su sıcaklığı ve tuzluluk ilişkili olduğu ve
yumurtalarının en fazla 30-80 m derinliklerde yoğunlaştığı bildirilmektedir (Ivanov ve
Beverton, 1985). Üreme özellikleri ve avcılık kriterleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde,
avcılığın yoğun olarak yapıldığı dönemler ile büyük ölçüde uyumlu olduğu ve populasyona
herhangi bir zararın verilmediği görülmektedir.
Verimli bir çaça avcılığında optimum av derinliği 52.8 (21.0-90.5) m, kıyıdan uzaklık
ise 1.9 (0.45-4.60) mil olarak tesbit edilmiştir. Çaça genel olarak gündüzleri av vermekte ve
avcılık yoğun olarak 05.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşmektedir (Şekil 30, Tablo 15).
Hava koşullarının uygun olduğu dönmelerde çift tekne ile bir günde ortalama 11 saat avcılık
yapılabilmekte ve bu süre içerisinde ortalama 4 (2-5) ağ atılabilmektedir. Tek tekne ile ise
yine bir günde ortalama 11 saat denizde avcılık faaliyetleri sürdürülmekte ve bu zaman
sürecinde ortalama 7 (4-8) operasyon mümkün olabilmektedir (Tablo 26). Bu araştırmada
elde edilen operasyon süresi dünya standartları ile hemen hemen benzer bulunmuştur. Pelajik
trol avcılığının en iyi gelişme gösterdiği ülkelerden birini oluşturan Fransa’da; balıkçı
tekneleri bir yılda yaklaşık 220 gün denizde kalabilmekte ve günde 10 ile 12 saat süre ile
verimli bir avcılık yapabilmektedirler (Plank, 2002). Bu çalışmada çaça avcılığı için bu süre
yaklaşık 180 gün olarak tahmin edilmiştir.
Çift tekne ile çalışan bir orta su trolü ile günde ortalama 13 (1.5-27.5) ton çaça
avlanabilmektedir. Tek tekne ile avcılıkta bu miktar 7.5 (1-51) ton/gün olarak tahmin
edilmiştir. Orta Karadeniz’de Samsun ve Sinop civarında halihazırda orta su trolü
kullanabilecek ekipmana sahip yaklaşık 40 adet balıkçı teknesi mevcuttur. Bu tekneler ile
çaçanın yoğun av verdiği dönemlerde bir günde ortalama 300-500 ton balığı avlamak
mümkündür. Sadece Orta Karadeniz’den avlanacak çaça ile 1999/2000 üretim sezonunda
faaliyet gösteren ve kurulu kapasiteleri 4125 ton/gün olan 9 adet fabrikanın (Zengin, 2000)
hammadde ihtiyacının %10’u karşılanabilir. Bu avın tamamı Karadeniz’in bütününe
yansıtıldığında, bu miktarın önceki yıllarda fabrikalara verilen ve balık unu-yağı
fabrikalarının temel hammadde kaynağını oluşturan en yüksek miktardaki hamsiden daha
fazla olduğu görülecektir (Zengin, 2000). Bu şekilde orta su trolü ile avlanan çaça balıkları,
gerek fabrikaların kullanım kapasiteleri, gerekse de iç tüketim için gerekli olan balık ununun
büyük bir kısmını karşılamış olacaktır. Bundan başka hammadde olarak tamamıyla hamsiye
dayalı olarak çalışan ve hamsi stoklarının aşırı avlanmasına neden olan bu fabrikaların çaçaya
yönelmeleri, hamsi üzerindeki av baskısını azaltacaktır. Çaçanın balık unu-yağı farikalarına
hammadde olarak kazandırılması, yağ içeriği açısından herhangi bir sorun oluşturmayacak
düzeydedir. Literatür kayıtlarına göre çaçanın ham yağ oranı tüm mevsimler için ortalama
%7.1 olarak rapor edilmektedir. Yağ oranı populasyonun yoğun olarak ürediği dönemlerde;
kış ve ilkbahar mevsimlerinde %3 ve %5’lere kadar düştüğü tespit edilmiştir. Çaça; son
yıllarda Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Rusya’nın Karadeniz’deki en önemli balıkçılık
kaynaklarını oluşturmaktadır. Bu ülkelerdeki yıllık avı; 1972 yılında 6182 tondan, 1989
yılında 105306 tona yükselmiştir. Türkiye hariç Karadeniz’e sınır ülkeler içerisinde ticari
olarak avlanan en önemli 14 tür içerisinde 2 ile 7. sırada yer almaktadır (GFCM, 1984).
85
Karadeniz’in Türkiye kıyıları için az avlanan stoklar grubu içerisinde yer alan ve kısa
ömürlü bir balık türü olan çaça populasyonun, yüksek katılım özelliklerinden dolayı çok kısa
sürede kendisini yenileyebildiği ve optimum bir avcılık ile sürekli bir şekilde ürün
verebileceği bildirilmektedir (Prodanov, 1997). Avşar (1994) tarafından Karadeniz’in Türkiye
kıyılarında dağılım gösteren çaçanın, biyoekolojik özellikleri üzerine yürütülen bir
araştırmada, populasyonun ulaşabildiği maksimum yaş, 4 olarak tesbit edilmiştir. Bu
çalışmada; orta su trol ağları ile avlanan populasyonun boy dağılımı incelendiğinde; sonbahar,
kış ve ilkbahar dönemleri için elde edilen maksimum boylar sırasıyla; 13.5, 14.0 ve 11.0 cm
olarak bulunmuştur (Tablo 14). Karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boy değerleri
mevsimlere göre sırasıyla 9.0, 9.3 ve 8.1 cm olarak hesaplanmıştır. Çaça populasyonundaki
dişi bireylerin ilk eşeysel olgunluk boyu 7.8 cm’dir (Avşar, 1994). İlk üreme boyu kriter
olarak dikkate alındığında, çaçanın avlanabilir minimum av boyu 9 cm olarak kabul edilebilir.
12 mm’lik torba göz açıklığına sahip pelajik trol ağlarının avcılıkta kullanılmasıyla
populasyona herhangi bir zarar verilmeden güvenli bir şekilde avcılık yapılabilir. Bu
çalışmada çaça populasyonun 12, 16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı
tasarımdaki trol ağı ile elde edilen %50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.5, 12.6, 11.6 ve 12.1 cm
olarak hesaplanmıştır (Şekil 31). Gerekirse, çaça avcılığında kullanılan orta su trol ağlarının
torba göz açıklıklarında, minimum avlanma boyunu oluşturan 9 cm ve bunun üstündeki boy
grubuna sahip bireyleri de avlayabilmeleri için yeni düzenlemelere gidilebilir. Diğer taraftan
ilkbahar dönemi için elde edilen kümülatif boy dağılımları, diğer mevsimlere göre daha düşük
bulunmuştur (Şekil 29, Tablo 13). 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen bireylerin ilkbahar
dönemindeki oranı %76.8, sonbahar ve kış dönemindeki oranları ise sırasıyla %28.6 ve
%14.6’dır. Populasyondaki genç bireylerin sayısının ilkbaharda daha yüksek görünmesi, stoka
katılımın daha çok bu dönemde olduğunu göstermektedir. İlkbahar döneminde
populasyondaki genç bireylerin sayısı oransal olarak yüksek olsa bile kullanılan seçici ağlar
ile stoka zarar verilmeden çaça avcılığının sürdürülmesi mümkün görünmektedir. Aynı
şekilde karaya çıkarılan avın kümülatif boy dağılımına bakıldığında, 9 cm’nin altında
avlanması istenmeyen boydaki bireylerin oranları sırasıyla Trol-1 ağında %6.7, Trol-2 ağında
%1.7, Trol-3 ağında %58.5 ve Trol-4 ağında %37.0 olarak gözlenmiştir (Tablo 12, Şekil 32).
Farklı tasarım özelliklerine sahip bu ağlar içerisinde Trol-3 ağı hariç, diğerlerinin boy
dağılımı açısından çaça populasyonunu avlamada son derece uygun bir av etkinliğine sahip
olduğu görülmüştür.
Bugün sınırlı olsa da, bu araştırma projesinin saha çalışmalarının bir kısmının
yürütüldüğü Samsun açıklarındaki sularda; 1999/2000, 2000/2001 ve 2001/2002 av
dönemlerinde, yerel balıkçılar tarafından avlanan çaça balıkları, işlenmek üzere aynı
bölgedeki balık-unu yağı fabrikalarına ve yaş balık yemi olarak kullanılmak üzere balık
işletmelerine verilmektedir. Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından
balıkçı teknelerinde uygulamaya konulan ve Samsun-Merkeze bağlı bir balıkçı teknesinin
kayıtlarından elde edilen bilgilere göre; trol avcılığının serbest olduğu 15 Mart-30 Nisan 2002
tarihleri arasındaki 45 günlük bir dönemde, hava muhalefeti ve diğer nedenlerden ötürü 33
günlük aktif avcılık süresinde, toplam 940 ton çaçanın avlandığı tesbit edilmiştir. Çift tekne
yöntemi ile gerçekleştirilen bu pelajik trol avcılığından elde edilen ortalama çaça miktarı 28
ton/tekne/gün olarak tesbit edilmiştir. Yine bölgede faaliyet gösteren SÜRSAN-1 adlı balık
unu-yağı fabrikasına ait kayıtlardan elde edilen bilgilere göre; 2000/2001 üretim sezonunda
orta su trolleri ile avlanan 11000 ton çaçanın işlenmek üzere bu fabrikaya verildiği tesbit
edilmiştir. Aynı şekilde bu dönemde Samsun, Ordu ve Konya’da faaliyet gösteren ve kültür
balığı yetiştiriciliği yapan altı ayrı işletmeye, yaklaşık 3000 ton çaçanın yaş yem olarak
verildiği gözlenmiştir.
86
40
% Frekans
35
30
Çaça
25
20
Trol-1
15
Trol-2
10
Trol-3
5
Trol-4
0
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
Balık boyu (cm)
Şekil 32. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek çaça populasyonuna ait boyfrekans dağılımı
Karadeniz balıkçılığı için hayati bir öneme sahip olan hamsi (Engraulis encrasicolus
ponticus) avcılığında yaygın olarak gırgır ağları kullanılmaktadır. Ancak gırgır ağlarının
maliyetlerinin çok yüksek olması, operasyon sırasında fazla işgücü ve büyük güçteki
teknelere gereksinim duyulması işletme giderlerini artırmaktadır. Diğer taraftan
Karadeniz’deki gırgır balıkçı filosunun 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren ulusal
balıkçılık politikalarının bir sonucu olarak teşvik edilmesi ve plansız bir şekilde büyümesi av
veriminin düşmesine neden olmuştur. Bu durum 1980’li yılların sonlarından itibaren,
Karadeniz’in Türkiye kıyılarında hamsi populasyonu üzerine yapılan birçok araştırmada
sürekli olarak gündeme getirilmiş ve sorgulanmıştır (Bingel vd, 1996; Zengin vd, 1998;
Seyhan vd, 2000; Mutlu, 2000). Karaya çıkarılan av miktarında özellikle 1980’li yılların
sonundan itibaren meydana gelen istikrarsızlıklardaki en büyük payın aşırı av gücünden,
avcılık yöntemlerinin yetersizliğinden ve uygulanan yanlış balıkçılık yönetim stratejilerinden
ileriye geldiği vurgulanmaktadır.
Avlanma kolaylığı ve akaryakıt gibi finanssal girdilerin pahalılığından dolayı hamsi av
sezonunda; derinlikleri 150 m’yi bulan ve hiçbir seçici özelliği olmayan gırgır ağları ile yakın
kıyı sularında yapılan avcılık fazla verimli olamamaktadır. Diğer taraftan hiçbir seçici özelliği
olmayan çevirme ağlarının kıyı sularında kullanılması, genç bireylerin stoktan çekilmesine
neden olmakta ve bu yolla hamsi populasyonuna zarar verilmektedir. Halbuki gırgır
ağlarında; su ürünleri sirkülerinde yer alan 18 m’lik avlanma derinliği sınırının (TKB, 2002)
yarattığı aşırı av baskısına ve hamsi stoku üzerinde arz/talep kuralları gereği fazla avcılık
yapılması sonucu oluşan pazar fiyatlarındaki düşüşlere karşı, alternatif olarak orta su trolü
avcılığının desteklenmesi durumunda bu sakıncalar ortadan kaldırılabilir. Bu araştırmada orta
su trolü ile hamsi avcılığı üzerine elde edilen bulgular bu yaklaşımı destekler mahiyettedir.
Orta su trolleri ile verimli bir hamsi avcılığında optimum av derinliği 49.8 (21.0-90.5)
m, kıyıdan uzaklık ise 1.5 (0.45-4.88) mil olarak tesbit edilmiştir. Maksimum av; 05.00-09.00
saatleri arasında elde edilmektedir (Şekil 30, Tablo 15). Ancak hava koşullarının uygunluğuna
bağlı olarak gündüz saatlerinde dağınık ve seyrek sürüleri de avlamak mümkün
olabilmektedir. Halbuki gırgır ağları ile; genel olarak gece saatlerinde daha verimli bir avcılık
87
yapılabilmektedir. Hamsi gündüz ile gece arasında dikey göç yapmakta ve gündüzleri 70-90
m derin sulara inerken, geceleri de kıyıya yakın 10-40 m sulara çıkmaktadır (Ivanov ve
Beverton, 1985). Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında hamsi deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak
Kasım ile Mart ayları arasındaki bir dönemde av vermektedir. Avcılığı toplam beş ay
sürmektedir. Av miktarı en fazla Aralık ve Ocak aylarında arasında yoğunlaşmakta, av
sezonunun başında ve sonunda düşmektedir (Zengin vd, 1998). Hamsi populasyonu deniz
suyu sıcaklığına bağlı olarak kümeler halinde bir araya toplanabilmekte ve büyük sürüler
oluşturabilmektedir. Bu nedenle kış aylarında su sıcaklığının termoklin tabakasının altında,
genel olarak 7-8 0C olduğu bu dönemlerde, geniş sürüler halinde ve büyük miktarlarda av
verebilmektedir. Bu araştırmada orta su trolleri ile avcılığın daha çok hamsinin dağınık ve
küçük sürüler oluşturduğu 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan tarihleri arasında iki ayrı
dönemde tercih edildiği görülmüştür. Bu dönemlerden ilkbahardaki ortalama av miktarı (4.6
ton/tekne/gün), sonbahar ve kış dönemlerinden daha fazla bulunmuştur (Tablo 10).
Maksimum avın elde edildiği bu dönemlerde, yüzey suyu sıcaklığı 12.6 (8.1-17.1) 0C olarak
tesbit edilmiştir (Şekil 30 Tablo 15). Av miktarı açısından bakıldığında bu dönemlerin
rastlantı olmadığı görülmektedir. Av sezonunun başında ve sonunda yoğunluğu azalan ve
küçük-dağınık sürüler oluşturan hamsi stokunu gırgır ağları ile avlamak ekonomik olmaktan
çıkmakta ve etkin bir avcılık yapılamamaktadır.
Tek tekne ile çalışan bir orta su trolü ile hamsinin en bol av verdiği dönemde (Aralık
ve Ocak aylarında) 17.5 ton/tekne/gün hamsi avlanabilmektedir (Tablo 10). Samsun
bölgesindeki ticari balıkçıların 2001/2002 av periyoduna ait tekne kayıtlarından elde edilen
bilgilere göre; çift tekne ile yapılan orta su trolü avcılığında; aynı dönemde Kasım ayında
ortalama 18.5 ton/tekne/gün, Ocak ayında ortalama 22 ton/tekne/gün, Mart ayında ise
ortalama 11.1 ton/gün hamsinin avlandığı tesbit edilmiştir. 1998/99, 1999/2000, 2000/2001 av
dönemlerinde, Doğu Karadeniz’de hamsi avlayan gırgır teknelerinin birim av güçleri (CPUE)
ortalama 13.3 (0.9-37) ton/tekne/gün olarak tesbit edilmiştir (Tablo 26). Gırgır teknelerinde
hamsi avının en aktif olduğu dönemde, tekne reisi ve tayfalar dahil (avcı teknesi ve taşıyıcı
teknede birlikte) ortalama 25 (18-33) kişi çalışmaktadır. Bu sayı tek tekne orta su trolü için en
fazla 6, çift tekne için ise 12 kişi olarak belirlenmiştir. Tekne büyüklüğü (motor gücü) ve ham
ağ materyali açısından karşılaştırıldığında, her iki avcılık yöntemi için tesbit edilen birim av
güçlerinde gırgır avcılığı lehine çok büyük bir fark olmamasına karşın, işletme maliyetleri
açısından orta su trolü avcılığının daha avantajlı olduğu görülmektedir. Gırgır avcılığında
kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri orta su trolü balıkçılığında kullanılanlara göre
yaklaşık 2.5 kat daha büyüklüktedir. Aynı şekilde gırgır ağları için gerekli olan ham ağ
materyali, orta su trollerine göre yaklaşık 27 kat daha fazla bulunmuştur. Bu nedenle
Karadeniz’de hamsi avlayan gırgır tekneleri, günlük işletme masraflarını azaltmak için büyük
ölçüde kıyıya yakın sularda avlanmayı tercih etmektedirler.
Gırgır ağları operasyon sırasında geniş bir su hacmini tarama üstünlüğüne sahip
olmalarına karşılık, orta su trolleri ile yapılan avcılıkta sağlanan hareket kabiliyeti ile; birim
zamanda daha fazla su hacmi taranabilmektedir. Gırgır ve pelajik trol avcılığında bir gün
içerisinde denizde kalma süresi hemen hemen aynı olmasına karşın; operasyon sayısı ve
zaman kullanımı açısından bakıldığında orta su trolleri lehine bir durum mevcuttur. Orta su
trolü avcılığında çift tekne ile bir günde ortalama 4 (2-5), tek tekne ile 7 (4-8) operasyon
yapılabilmesine rağmen, gırgır avcılığında bu sayı ortalama 2 (1-5) olarak tesbit edilmiştir.
Gırgır ağlarında ortalama bir operasyon süresi 4.5 saat, orta su trollerinde ise bu süre çift
tekne için maksimum 3.2 saat, tek tekne için ise 1.7 saat olarak belirlenmiştir. Orta su
trollerinde operasyon kolaylığı ve teknenenin sağladığı hareket kabiliyeti ile birim zamanda
daha fazla alan taranmakta ve teknenin yararlılık süresi arttırılmış olmaktadır. Bu şekilde bir
gırgır operasyonuna karşılık 3-4 trol operasyonu gerçekleştirilebilmektedir (Tablo 26).
88
Karadeniz’de hamsi avlayan gırgırların bociliğinde; göz genişliği 6 mm olan ağlar
kullanılmaktadır. Hiçbir seçici özelliği bulunmayan bu ağların kontrolsüz kullanılması
sonucunda hamsi populasyonu dahil henüz avlanma boyuna ulaşmamış pelajik ve bentik
ortamdaki çok küçük bireyler de avlanarak stoktan çekilmektedir (Zengin vd, 1998). Pazar
değeri olmayan veya direkt insan tüketimine sunulmayan bu balıklar işlemek için yeterli
hammadde bulamayan balık-unu yağı fabrikalarına piyasa değerinin çok altında satılmaktadır.
Balık unu-yağı fabrikalarının hammadde olarak sadece hamsiye bağımlı olarak üretim
faaliyetlerini sürdürmeleri (Zengin, 2000) ve hamsi avcılığında gırgır ağlarının dışında
alternatif bir yöntemin uygulanmayışı, populasyonun aşırı avlanmasına neden olmaktadır.
Zengin (2000) tarafından yapılan bir çalışmada balık unu-yağı fabrikalarına gelen hamsilerin
boy dağılımı incelenmiş ve işlenen hamsilerin %67 gibi büyük bir kısmının henüz avlanma
boyuna ulaşmamış 0 ve ilk üreme yaşını oluşturan 1 yaşındaki genç bireylerden meydana
geldiği görülmüştür. Özdemir ve Aral (1995), tarafından bu oranı %71.5 gibi daha yüksek
bulunmuştur. Hamsi populasyonundan bu denli yüksek oranda ve henüz eşeysel olgunluğa
ulaşmamış küçük boydaki bireylerin çekilmesi, gerek biyolojik olarak stokun devamlılığı ve
gerekse de ekonomik olarak kaynak işletimi açısından büyük bir kayıp olarak ortaya
çıkmaktadır. Halbuki Köse vd (1997) tarafından yapılan bir araştırmada; balık unu-yağı
üretimi için avlanan hamsinin direkt olarak insan tüketimine sunulmasının besin değeri ve
ekonomik kaybın önlenmesi açısından daha yararlı olduğu vurgulanmıştır. Bu araştırmada
hamsi balıkçılığı üzerine elde edilen bulgular, hamsinin orta su trolleri ile avlanması
durumunda bu sakıncaların ortadan kalkacağı yönündedir.
Nitekim orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avında %50 kümülatif
boy değerleri mevsimlere göre sırasıyla ilkbaharda 12.6 cm, kışın 10.9 cm, sonbaharda ise
10.2 cm olarak bulunmuştur. Su ürünleri genelgelerinde hamsinin avlanabilir minimum av
boyu 9 cm olarak kabul edilmektedir (TKB, 2002). Bu çalışmada hamsi populasyonu için 12,
16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen
%50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.4, 12.1, 11.5 ve 12.6 cm olarak hesaplanmıştır (Tablo 24,
Şekil 31). Erdem ve Erkoyuncu (1997) tarafından Samsun açıklarında, orta su trollerinin
seçiciliği üzerine yürütülen bir araştırmada; 13 ve 22 mm’lik göz açıklığına sahip trol
torbalarının %50 seçicilik boyları sırasıyla 9.3 cm ve 11.1 cm olarak tesbit edilmiştir. Her iki
araştırmadan da elde edilen sonuçlar; stoku korumada ve büyük boydaki hamsi
populasyonunu güvenli bir şekilde avlamada göz açıklığı uygulamalarının son derece etkili
olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır (Şekil 33).
Diğer taraftan orta su trolleri ile avlanan hamsi populasyonunda mevsimlere ve ağ
tiplerine göre elde edilen kümülatif boy dağılımları incelendiğinde (Şekil 28, 29, Tablo 11,
13); 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen bireylerin oranı, gırgır ağlarına göre çok daha
düşük (%8.0) bulunmuştur. Aynı dönmede gırgır ağları ile avlanan hamsi populasyonu için
bu değer %47.1 olarak hesaplanmıştır (Şekil 34). Gırgır ağları ile avlanan populasyondaki
genç bireylerin sayısının yüksek çıkması bu ağların seçici olmadığını açık bir şekilde
göstermektedir.
89
25
% Frekans
20
Hamsi
15
Trol-1
10
Trol-2
5
Trol-3
Trol-4
0
4
5
6
7
9
8
10
11 12
13 14
15
16 17
18
Balık boyu (cm)
Şekil 33. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek hamsi populasyonuna ait boyfrekans dağılımı
16,0
Orta su trolü
14,0
Gırgır
% Frekans
12,0
10,0
8,0
6,0
4,0
2,0
0,0
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
Balık boyu (cm)
Şekil 34. Gırgır ve orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avına
ilişkin boy frekans dağılımları
Ülkemizde taze olarak tüketilen hamsi stokları üzerinde arz talep kuralları gereği fazla
avcılık yapıldığından, hamsinin piyasa fiyatı çok düşmekte ve balıkçılar hedefledikleri geliri
sağlayabilmeleri için daha fazla avcılığa yönelmektedirler. Hamsi stokları üzerinde daha
düşük av baskısı uygulanması halinde daha yüksek bir gelir elde edilebileceği gibi,
balıkçıların aşırı fiyat düşüşlerinden daha az oranda etkilenmeleri sonucu stoktan daha az
miktarda balığın çekilmesi sağlanabilir (Mutlu, 2000). Karadeniz’deki hamsi populasyonunun
sürekli ürün vermesi ve stoklarının korunması açısından orta su trolleri ile hamsi avcılığının
yaygınlaştırılması ve desteklenmesi gerekmektedir. Bu şekilde hamsi populasyonu üzerindeki
av baskısı azaltılacağı gibi, büyük boydaki hamsilerin avlanması durumunda piyasada direkt
olarak taze tüketime sunulabilen kısmın dışında, konserve ve filete olarak değerlendirilme
90
imkanı doğacaktır. Ülkemizde halen balık eti taze olarak tüketilmektedir. Ancak bu
alışkanlığın uzun vadede terk edilerek, ulusal düzeyde desteklenecek politikalar ile
dondurulmuş ve işlenmiş balık eti tüketimine geçilmesi gerekmektedir. Bu şekilde sınırlı ve
yetersiz olan ihraç olanaklarını da geliştirmek mümkün olabilecektir. Hamsi bu konuda en
önemli balıkçılık kaynaklarının başında yer almaktadır. Hamsi avcılığının yılın belli
dönemlerinde yoğunlaşması ve avlama periyodunun 3-4 ay gibi kısa bir dönem sürmesi,
karaya çıkarılan avın piyasada taze tüketime sunulabilen kısmının dışındaki miktarının balık
unu-yağı fabrikalarında temel hammadde olarak kullanılmasına yol açmakta ve bütün bir yıla
yayılmasını engellemektedir. Aynı zamanda da besin ve ekonomik açıdan büyük kayıplar
meydana gelmektedir (Köse vd, 1997; Zengin, 2000). Balıkçı gelirinin arttırılması ve besin
kaybının önlenmesi açısından bu yönde faaliyet gösterecek işletmelerin desteklenmesi
kaçınılmazdır.
Dünyada çoklu balıkçılığın yapıldığı sahalarda ıskarta ve hedef dışı avın (bycatch)
varlığı büyük bir problem oluşturmaktadır. Yapılan birçok araştırmada; gırgır ağlarının da dip
sürütme ağları gibi zeminde ve bentopelajikte ortamda yaşayan canlıları avlayarak ekosisteme
büyük bir zarar verdikleri gözlenmiştir (Martin, 1992). Brewer vd (1996), semipelajik trol
balıkçılığında hedef olmayan türlerin minimum düzeyde yakalanmalarının, bu populasyonlar
üzerindeki olumsuz etkiyi azaltacağını ve bu şekilde balıkçılık kaynaklarının korunabileceğini
rapor etmektedirler. Bugün balıkçılıkta gelişmiş birçok ülkede gerek optimum seçiciliği
sağlayabilecek, gerekse de diğer türleri elemine edebilecek şekilde trol ağlarında yapısal
iyileştirilmelere gidilmektedir. Bu iyileştirmelerde avlanılması istenmeyen bireylerin zarar
görmeden ağdan kaçmasını sağlayacak ve tekrar ortama geri verecek ayırıcı panel sistemleri
kullanılmaktadır (Dahm, 1998).
Karadeniz’de kıyıya çok yakın sularda avlanan ve ağ derinlikleri bentik ortamdaki
canlıları da avlayacak büyüklükte olan gırgır ağları ile hamsi, istavrit, lüfer ve çaça gibi hedef
türlerin yanısıra bentik ve pelajik ortamda yaşayan birçok canlı da bu ağlara girmektedir.
Özellikle istavrit ve lüfer gibi kıyıya çok yakın sularda av veren pelajik türlerin avcılığında bu
problem daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Zengin (2001); Doğu Karadeniz’deki kıyı
balıkçılığının makrofauna üzerine olan etkilerinin belirlenmesi üzerine yürüttüğü bir
çalışmada; yakın kıyı sularında, ortalama 30 m derinliklerde, hedef tür olarak istavrit ve lüfer
balıklarını avlayan kıyı çevirme ağlarının, pelajik ve bentik ortamda yaşayan kemikli ve
kıkırdaklı balıklar, yumuşakçalar ve kabuklular grubuna dahil toplam 23 adet farklı türün de
avlandığını rapor etmektedir. Bu çalışmada; ticari balıkçılar tarafından yakın kıyı sularında
kullanılan farklı tipteki ağlar (kıyı çevirme ağları, dip trolü, algarna ve orta su trolü) için tesbit
edilen bycatch oranları en düşük seviyede (%9.9) orta su trolü ağlarında gözlenmiştir. Diğer
ağlar için bu oranlar; kıyı çevirme ağlarında %21.4, algarnalarda %34.3 ve dip trolü ağlarında
ise %59.8 olarak hesaplanmıştır. Zengin vd (1998), tarafından yürütülen bir başka çalışmada
ise; 18 ile 65 m derinliklerde, hedef tür olarak hamsi balıklarını avlayan gırgır ağlarının av
kompozisyonu içerisinde hamsinin yanısıra, bentik ve pelajik ortamı paylaşan 19 farklı tür
tesbit edilmiştir. Bu çalışmada aynı bölgede hemen hemen aynı derinliklerdeki sularda
operasyon yapan orta su trolü ağlarına, farklı özelliklere sahip toplam 14 adet farklı türdeki
balığın girdiği tesbit edilmiştir. Av kompozisyonu içerisindeki hedef dışı bu avın 6 adetini
pelajik, 8 adetini ise bentopelajik türler oluşturmaktadır. Hedef dışı avın mevsimler ve
derinliklere göre dağılımı ise şu şekilde bulunmuştur; ilkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde
av kompozisyonu içerindeki ıskarta av miktarı sırasıyla; %1.6, %4.7 ve %1.2’dir. Mevsimsel
olarak ıskarta av en fazla; %10.4’lük av miktarı ile sonbahar döneminde 30-60 m derinlikteki
su kolonunda gözlenmiştir. Diğer mevsimler için derinliklere göre ıskarta av oranı %0-3.3
gibi oldukça düşük bulunmuştur (Tablo 25). Gırgır ağlarına karşın orta su trolü ağlarındaki
hedef dışı avın daha düşük çıkması; bu ağların torba kısmında kullanılan ağ materyalinin
seçici özelliğe sahip olmasından ve operasyon esnasında ağların pelajik su kesitinde hareket
91
etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sonuçlar Karadeniz’de pelajik avcılıkta yaygın olarak
kullanılan gırgır ağlarının ekosistemin geleceği açısından son derece sakıncalı olduğunu
göstermekte ve orta su trolleri ile pelajik türlerin avlanması durumunda bu ağların bycatch
oranını önemli ölçüde düşürebileceği sonuçuna varılmıştır.
Hedef dışı avı oluşturan türler arasında, mezgitin özellikle ilkbahar ve sonbahar
dönemlerinde 30-60 m derinliklerdeki bycatch oranlarının diğer gruplara göre sırasıyla %2.4
ve %8.9 gibi daha yüksek oranda bulunması (Tablo 25); bu türün mevsimsel-vertikal dağılım
özellikleri (Çiloğlu, 1997) ve prey olarak en fazla çaça balıklarına bağlı bir beslenme stratejisi
göstermesi (İşmen, 1995) ile ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Semipelajik bir tür olan
çaça, deniz suyu sıcaklığının artış gösterdiği aylarda açık ve derin sulara yönelmekte ve
dağınık sürüler oluşturmaktadır. İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde ise büyük sürüler
oluşturarak kıyıya yakın bölgelere doğru hareket etmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Bu
araştırmada çaça avının en yüksek sonbahar döneminde elde edilmesi, mezgit ve çaça
populasyonunun mevsimsel olarak birlikte aynı habitatı paylaştıklarının da bir göstergesidir.
Karadeniz’in önemli iki pelajik türünü oluşturan istavrit ve lüfer populasyonlarının
orta su trolü ile avcılığı üzerine, çaça ve hamsiye nazaran yeterli düzeyde örnekleme çalışması
yapılamamasına karşın elde edilen bulgular; her iki türün de avcılığında pelajik ağların etkin
bir şekilde kullanılabileceği yönündedir. Karadeniz’de genel olarak yakın kıy sularında
dağılım gösteren ve çoğunlukla kıyı çevirme ağları ile avlanan istavrit ve lüfer stokları da
diğer ekonomik türler gibi kontrolsüz avcılık ve aşırı av baskısı nedeni ile 1990’lı yılların
başından itibaren giderek gerilemiş ve karaya çıkarılan av miktarı minimum düzeye
düşmüştür (Tablo 1, Şekil 16). Son 15 yıl içerisinde pelajik stoklarda meydana gelen bu
yıpranma en fazla lüfer ve istavrit populasyonlarında gözlenmiştir (Bingel vd, 1996; Zengin
vd, 1998; Zengin, 2001). Doğu Karadeniz’de 1998/1999 av periyodunda kıyı çevirme ağları
ile avlanan lüfer ve istavrit balıkları üzerine gerçekleştirilen bir çalışmada; karaya çıkarılan
avın boy dağılımı incelenmiş ve optimum av boyunun altındaki bireylerin oranı; lüfer
balıkları için sonbahar ve kış dönemlerinde sırasıyla %70.3 ve % 66.7, istavrit balıkları için
ise aynı dönemlerde sırasıyla %88.9 ve %92.1 olarak bulunmuştur (Zengin, 2001). Kıyı
balıkçıları tarafından henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış optimum avlanma boyunun
altındaki yavru ve genç bireylerin büyük bir kısmı (discards catch) stoktan çekilerek el
altından piyasaya sürülmekte veya karaya çıkarılmadan denizde imha edilmektedir. Aşırı
avcılığın (growth overfishing) bir göstergesi olan bu durumun ortadan kaldırılabilmesi için
lüfer ve istavrit populasyonları için de alternatif yeni avcılık yöntemlerine ve yönetim
planlamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu araştırmadan elde edilen bulgular, her iki türün
avcılığında orta su trolü ağlarının kullanılmasını durumunda, bu türlerin stoklarının işletilmesi
açısından olumlu sonuçlar doğuracağı beklentisi yönündedir.
İstavrit balıklarının orta su trolü ağları ile yoğun olarak avlandığı 1 Ekim-15 Kasım
tarihleri arasındaki periyotta (Tablo 15), karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boyları;
ilkbahar döneminde 10.3 cm, sonbahar döneminde 13.0 cm ve kış döneminde ise 13.9 cm
olarak bulunmuştur. Diğer taraftan bu mevsimler için; istavritin yasal olarak minimum av
boyunu oluşturan 13 cm’nin altında, avlanılması istenmeyen bireylerin oranları ise sırasıyla
%93.7, %75.8 ve %30.7 olarak hesaplanmıştır (Tablo 13, Şekil 22). Benzer şekilde lüfer
balıklarının Karadeniz’de en sık avlandığı dönemi oluşturan 1 Ekim-30 Kasım tarihleri
arasında (Tablo 12) orta su trolü ağları ile avlanan populasyonun %50 kümülatif boy değerleri
ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde sırasıyla 20.2 cm ve 22.0 cm, yasal minimum av boyunu
oluşturan 20 cm’nin altındaki bireylerin dağılımı ise %32.4 ve %48.5 olarak bulunmuştur
(Tablo 13, Şekil 22). Elde edilen bulgular, hemen hemen aynı yıllarda kıyı çevirme ağları ile
avlanarak karaya çıkarılan av verileri ile karşılaştırıldığında (Zengin, 2001), boy dağılımı
açısından orta su trolleri lehine bir sonuç görünmüş olsa bile, istavrit ve lüfer
92
populasyonlarının avcılık kriterleri gözönüne alındığında bu sonuçlar tatmin edici değildir.
İstavrit ve lüfer populasyonlarının pelajik ağlar ile daha güvenli bir şekilde avlanabilmesi için
trol ağının torba kısmında, her iki populasyonun biyomorfolojik özellikleri dikkate alınarak
seçici göz şekli ve büyüklüğü uygulamalarına gidilmelidir. Bu araştırmada istavrit ve lüfer
populasyonları üzerine yürütülen sörvey çalışmalarında, çaça ve hamsi balıkları için planlanan
12 ve 16 mm göz açıklığına sahip ağlar kullanılmıştır. Bu büyüklükteki göz açıklıkları, her
iki tür için de yetersizdir.
Kıyı balıkçılığı açısından ekonomik anlamda hayati bir öneme sahip olan ve büyük
oranda kıyı çevirme ağları ile avlanan lüfer ve istavrit balıklarındaki mevcut av baskısını
gırgır ağlarının lehine azaltmak için, bu türlerin avcılığında orta su trolü ağlarının
kullanımının desteklenmesi gerekmektedir. Ortalama 25 ile 45 m derinliklerdeki su kolonunda
av veren (Tablo 15) istavrit ve lüfer balıklarının orta su trolü ile avcılığının desteklenmesi
özellikle hedef dışı avın ve istenmeyen büyüklükteki populasyonun avlanması (discards
catch) açısından olumlu sonuçlar yaratacaktır. Bakanlıkça, lüfer balıklarının uzun yıllardan
beri çinekop adı altında ayrı bir türmüş gibi avlanmasına izin verilmesi, bu türün Marmara ve
Karadeniz’deki populasyonunun çökmesinde en önemli etkenlerin başında yer almıştır. Henüz
13 cm boyunda, eşeysel olgunluğa ulaşmamış 0 ve 1 yaş grubundaki balıkların avlanılması
yanlışlığından bir an önce vazgeçilerek, bu türün avcılığı konusunda yeni stratejiler
geliştirilmelidir. Son yıllarda, özellikle 2001/2002 av periyodunda, Marmara ve Karadeniz’de,
ticari balıkçılar tarafından karaya çıkarılan lüfer avında; boy dağılımı ve miktar açısından
görece bir artışın sağlanması, şüphesiz avcılık baskısının azalması veya avlanma yönteminin
değiştirilmesi ile ilişkili değildir. Bu artışın; lüfer stoklarının önemli göç sahasını oluşturan
Marmara ve Karadeniz ekosistemindeki bazı iyileşmelerin bir sonucu olarak meydana geldiği
görüşü ileri sürülmekte ve halen bu görüşler birçok bilim adamı ve araştırıcı tarafından çeşitli
bilimsel platformlarda yoğun olarak tartışılmaktadır (*).
Karadeniz’de orta su trolü balıkçılığının başarıya ulaşmasında şüphesiz teknik
olanakların (ağlar, elektronik cihazlar vb) yanısıra, balıkçıların deneyimi ve bu tip bir
balıkçılığa gönüllü olarak katılımlarının büyük bir payı bulunmaktadır. Karadeniz’de ilk
olarak orta su trolü avcılığını başlatan ve 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren bu ağlar ile
aynı zamanda çaça balıklarını da avlayan, “Malkoçoğlu Kardeşler” adlı balıkçı firmasının
sahibi ve tekne reisi Atıf MALKOÇ ile yapılan görüşmelerde; son yıllarda, Karadeniz’de
geleneksel ticari balık stoklarında görülen düşüşlerden sonra, çaça balıkçılığının orta su trolü
ağları ile desteklenmesi durumunda, balıkçı sektörüne ekonomik anlamda önemli bir katkı
sağlayacağı görüşü dile getirilmiştir. Bundan başka proje saha çalışmalarının yürütüldüğü
dönemlerde, genel olarak bölge balıkçılarının bu yöndeki taleplerini yoğun olarak dile
getirdikleri gözlenmiştir. Ancak bu güne kadar Tarım Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel
Müdürlüğünce Karadeniz’deki pelajik stokların avcılığında orta su trolü ağlarının
kullanılmasına yönelik olarak belirgin bir düzenlemenin varlığından bahsedilemez. İki yıllık
süreleri içerecek şekilde hazırlanan su ürünleri avcılığını düzenleyen genelgelerde, orta su
trolü avcılığı da dip trolü avcılığı için getirilen düzenlemeler içerisinde mütalaa edilmektedir.
(*) Bu konudaki yaklaşımları başlıca şu şekilde özetlemek mümkündür; 1995’li yıllardan itibaren Karadeniz ekosistemindeki çevresel
bozulmanın etkilerinin giderek azalması ki, bunda en önemli faktör Karadeniz’in en önemli kirleticilerinin başında yer alan ve bu denize
deşarj olan nehirlerin, 1990’lı yılların başından itibaren Doğu Avrupa ve Rusya’daki sanayinin çökmesi ile kirletici yoğunluklarının
azalması, Karadeniz’e giriş yapan ve birincil üretimde önemli bir predatör baskısı oluşturan Mnemiopsis sp gibi bazı egzotik türlerdeki
populasyon yoğunluğunun gerilemesi, 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren başlatılan Haliç’i temizleme projesinin etkilerinin
görünmeye başlaması, Çevre Bakanlığınca uygulamaya konulan ÇED yasası gereği, Marmara çevresinde faaliyet gösteren büyük sanayi
kuruluşlarının belli ölçülerde atık su temizleme sistemlerine geçiş yapmaları, son iki yıldır ekonomik kriz nedeni ile Marmara denizi
kıyısındaki tekstil fabrikalarındaki üretim faaliyetlerinde %50’lere varan azalışların gözlenmesi. Son olarak da; 2000, 2001 ve 2002
yıllarında Marmara ve Karadeniz’deki deniz suyu sıcaklıklarında önceki yıllara göre gözlenen artışların (Alkan ve Zengin, 2002), denizel
ekosistemdeki birincil üretimin çoğalmasına neden olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır.
93
Halbuki birbirine göre çok farklı normlar içeren bu avcılık yöntemleri için ayrıntılı
planlamalara gidilmelidir. Diğer taraftan orta su trolü balıkçılığında hedef pelajik stoktan ne
miktarda avın çekileceği sorusu da ayrı bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu gün orta su trolü
balıkçılığının geliştiği birçok ülkede diğer avcılık yöntemlerinde olduğu gibi avlanacak hedef
stokun populasyon özellikleri tanımlanarak, sürekli olarak uygulanan stok izleme programları
ile balıkçı teknelerinin avlayacağı miktarlar (kotaları) önceden belirlenmektedir. Her bir farklı
stokun özellikleri (stok büyüklüğü, avlama süresi ve zamanı vb) dikkate alınarak daha dikkatli
ve verimli bir avcılık yapılabilmektedir. Bu şekilde herhangi bir türün farklı dönemlerde ve
farklı sahalarda meydana getirdiği stokları için, orta su trolünün yanında diğer avlama
yöntemlerini de (gırgır) uygulanabilmektedir.
Karadeniz’de bugün için su ürünleri sirkülerinde yer alan düzenlemeler ile orta su
trolü avcılığının desteklenmesi mümkün görünmemektedir. Orta su trolü avcılığının
gelişebilmesi için balıkçıların da katılımı ile yeni bir balıkçılık yönetim modeline ihtiyaç
duyulmaktadır. Pelajik avcılık konusunda merkezi yönetimlerce duyulan en büyük endişe, bu
avcılık yönteminin balıkçılar tarafından kolaylıkla dip trolü avcılığına dönüştürülebilme
riskinin varlığıdır. Dip trolü avcılığı için uygulanan denetim mekanizmasının şu anda
yeterince işletilememesi büyük ölçüde sorun oluştururken, orta su trolü ile avcılığın gündeme
getirilmesi büyük bir çelişki olarak görülmektedir. Ancak bu noktada radikal bazı yapısal
değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Devletin bütünüyle denetim mekanizmasını sürdürmesi
yerine, balıkçıların yönetimde etkili olabileceği düzenlemelere gidilmeli ve bunun idari ve
hukuksal altyapısı oluşturulmalıdır. Bu şekilde balıkçı birlikleri ve kooperatiflerin yetki ve
sorumluluk alanları genişletilerek, yerinden ve kendi kendine yönetim mekanizması etkili
hale getirilebilir. Bu konudaki pratik uygulamaları;
1- Orta su trolü avcılığı yapacak olan balıkçıların ilgili Tarım İl Müdürlüklerinden avcılık
ruhsat belgesi (lisans) almaları,
2- Av zamanı ve avlanılacak hedef türler de dikkate alınarak koordinatları ve derinliği
belirlenen sahaların tanımlanması, 3 millik av yasağının orta su trolü avcılığının dışında
yeniden tartışılması ,
3- Orta su trolü ile avlanan hedef türlere ilişkin avın belli noktalardan karaya çıkarılması
ve her av dönüşünde av miktarlarının resmi veya tüzel kuruluşlara (Tarım İl Müdürlükleri,
Balık Hali yönetimi veya Kooperatifler) deklere edilmesi ve kayıt altına alınması,
4- Ağlara giren ıskarta veya hedef dışı av miktarının ağırlıkça en fazla hedef avın %5’ni
geçmemesi,
5- Teknelerde operasyon süresince belirgin bir işaretin (flama vb) bulundurulması ve
tekne kayıtlarının tutulması şeklinde özetlemek mümkündür.
6- Dip trolü ve orta su trolü aynı anda teknede bulundurulmamalıdır. Kontrol elemanları
dip trolü ile orta su trolünü ayırt edebilecek bilgiye sahip olmalıdır.
Genel olarak ayırıcı özellikler şunlardır:
-Dip trolünde kullanılan kapılar orta su trolünden farklıdır. Orta su trolünde kullanılan
kapılar konkav ve köşelidir (Şekil 8)
- Ağ tasarımı farklıdır. Orta su trolünün düşey ağız açıklığı daha yüksektir.
-Dip trolünün batırıcı yakasında daha fazla ağırlık ve deniz tabanında sürütülmeden
dolayı döner kauçuk, lastik veya tekerlekler bulunur.
-Dipte sürütülen ağda bentik materyalin izleri (çamur, dip canlıları vb) bulunur.
94
4.3. SONUÇLAR
Bu projeden elde edilen başlıca sonuçlar aşağıda özetlenmiştir.
1- Başarılı bir orta su trolü avcılığında; operasyon sırasında ağın konumu ve balık
sürüsünün bulunduğu derinlikte uyumlu bir şekilde hareket ettirilebilmesi büyük bir önem
taşımaktadır. Bunun sağlanması için Net-sounder adı verilen ve ağ materyalinin üst kısmında
mantar yaka ortasına yerleştirilen geliştirilmiş elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Bu
sensörler yardımı ile trol ağının ağız kısmının yatay ve düşey açıklığı, ağın üst yakasının
zeminden yüksekliği ve kurşun yaka halatının zemine mesafesi tesbit edilebilmektedir. Ticari
balıkçıların kullanımı açısından son derece pahalı bir yatırımı (Bir Net-sounder cihazının
tüm ekipmanı ile birlikte yaklaşık maliyeti 20 000 ile 25 000 Euro arasında değişmektedir)
gerektiren bu cihazın olmadığı durumlarda, trol ağının su kolonundaki konumunu belirlemede
pratik olarak çekim hızı ve çelik halat uzunluğunda yapılacak değişikliklerden
yararlanılabilmektedir. Elektronik ekipmanı olmayan teknelerde, çelik halat açısı ile ağın
bulunduğu derinlik hesaplanarak trol kapılarının ve dolayısıyla ağın istenilen derinlikte
yüzmesi sağlanabilir. Elde edilen sonuçların pratik olarak kullanılabilmesi için çekim açısına
bağlı olarak derinliğe karşılık gelen çelik halat boylarını doğrudan gösterecek standart tablolar
düzenlemek mümkündür.
2- Pelajik trol avcılığında ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında çelik
halat uzunluğunun değişimi, tek başına yeterli değildir. Balık sürüsünün yüzme hızının
değiştiği durumlarda, teknenin hız değişiminin de aynı anda birlikte kullanılması zorunludur.
Uygulanan farklı hız değişimleri ve farklı boydaki halat uzunlukları için, ağın su kolonundaki
derinliği değişmektedir. Bu değişim matematiksel olarak tipik bir polinom eğrisi ile ifade
edilmektedir. Tekne hızının artışına bağlı olarak, trol ağı su kolonunda düşey olarak yukarıya
doğru hareket etmekte, hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir.
3- Orta su trolü avcılığında çekim hızı; avlanan balık türünün hızlı veya yavaş yüzücü
olup olmaması ile ilişkilidir. Yavaş yüzen türler için 2-3 knot, hızlı yüzenler için ise 4-6 knot
hız yeterli olmaktadır. Bu araştırmada hedef tür olarak ele alınan hamsi ve çaça balıkları için
tesbit edilen optimum hız değerleri (sırasıyla 2.6 ve 2.6 knot), büyük pelajikler grubu
içerisinde yer alan istavrit ve lüfer balıklarına göre (sırasıyla 2.9 ve 3.1 knot) daha düşük
bulunmuştur. Bu sonuçlar ticari balıkçılar tarafından farklı özellikteki pelajik stokların
avlanmasında, teknenin hızının dolayısıyla motor gücü kapasitesinin önemini de
göstermektedir.
4- Başarılı bir orta su trolü avcılığında balık sürüsüne ulaşmada, kullanılan av aracının
hareket kabiliyeti büyük bir önem taşımaktadır. Bugün için Doğu Karadeniz’de pelajik trol
avcılığında kullanılabilecek olan balıkçı teknelerinin büyük pelajik sürüleri avlayabilecek
hidrolik güçte olmadığı görülmektedir. Balık avcılığında; gerek sürülerin takip edilmesinde,
gerekse de herhangi bir aktif av aracının operasyon sırasında balığı etkin bir şekilde
avlamasında balıkların yüzme davranışlarının, özellikle de yüzme hızlarının bilinmesi
önemlidir. Elde edilen sonuçlara göre; hamsi ve çaça gibi daha düşük yüzme performansına
sahip küçük pelajiklerin avcılığında kullanılan ve düşük hız kabiliyetine sahip bu teknelerin,
istavrit ve lüfer gibi büyük pelajikler grubunda yer alan balıkların avcılığına göre daha başarılı
olduğu görülmüştür.
5- Pelajik balıkların hızlarının yüksek olması orta su trolü ağlarının teknelerin belli bir
hız değerinde olmasını gerektirmektedir. Bu durumda orta su trolünün daha düşük güçteki
teknelerde kullanılabilmesi için; ağın direncinin minimum düzeye düşürülmesi gerekmektedir.
Bu nedenle orta su trolü avcılığında kullanılan ağın ip materyalinin gerekli mukavemeti de
sağlayacak kalınlıkta olması istenmektedir. Pelajik ağların yapımı planlanırken dizayn
edilecek ağın, bu ağı kullanacak teknenin gücüne göre ayarlanması gerekmektedir. Direnç
95
bakımından önemli olan toplam iplik alanıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve
göz sayılarına bağlıdır. Pelajik trol ağlarında, ağın ön kısmındaki parçaların göz açıklıkları
attırılmak suretiyle, ağın su içerisindeki hidrodinamik direnci azaltılabilir.
6- Karadeniz’de trol avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri genel
olarak 316-540 Hp arasında dağılım göstermektedir. Gerek tek, gerekse de çift tekne
yönteminin uygulanabilirliği açısından Karadeniz’deki balıkçı filosunun motor gücü açısından
yeterli seviyede olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; bölgesel ve yakın kıyısal
deniz özelliği gösteren Karadeniz’de çaça, hamsi, istavrit gibi pelajik türlerin avcılığında her
iki yöntemden birinin tercih edilmesi mümkün görünmektedir.
7- Tek ve çift tekne yöntemi ile gerçekleştirilen deneme çalışmalarında; çift teknenin
av verimi, tek tekneye göre yüksek bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre çift teknenin
birim av miktarı (CPUE); 1187.4 kg/saat, tek teknenin ise 681.1 kg/saat olarak hesaplanmıştır.
Av veriminin üstünlüğüne karşın, operasyon sırasında birim zamanda harcanan çaba ve
işletme maliyeti açısından ele alındığında tek tekne yönteminin, çift tekneye göre daha
avantajlı olduğu görülmektedir. Her iki yönteme ait bazı avcılık parametreleri
karşılaştırıldığında; motor gücü kapasiteleri hemen hemen eşit olmasına karşın, tek teknenin
bir günlük operasyon sayısı, çift tekneye göre iki kat daha fazla tesbit edilmiştir. Aynı şekilde
bir operasyonluk süre açısından değerlendirildiğinde, tek teknenin denizde kalma süresi çift
tekneye göre %50 daha az bulunmuştur. Diğer taraftan işletme giderleri ve maliyet açısından
değerlendirildiğinde; tayfa sayısı, kumanya, yakıt tüketimi gibi masraflar çift tekne
yönteminde iki katı bir artış göstermektedir.
8- Araştırmada kullanılan farklı tasarımdaki 4 ayrı pelajik trol ağı içerisinde en yüksek
av verimi Trol-4 tipi ağdan elde edilmiştir. Bu ağın birim av gücü (CPEU) ortalama 830
kg/saat/op. olarak bulunmuştur. Bunu sırasıyla Trol-2 (580 kg/saat/op), Trol-1 (210
kg/saat/op) ve Trol-3 (65 kg/saat/op) tipi ağlar takip etmektedir. Hedef tür olarak avlanan
hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarına ait en yüksek ortalama CPEU değerleri sırasıyla;
hamsi için Ağ Tipi-2’de, çaça için Ağ Tipi-4’de, istavrit için Ağ Tipi-4 ve lüfer için ise Ağ
Tipi-4’de bulunmuştur. Genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek av verimi Ağ Tipi-4
için tesbit edilmiştir.
9- Orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen seçicilik denemelerinde, Trol-2 hariç aynı
torba göz açıklığına sahip her bir ağın seçicilik etkinliği genel olarak avlanan populasyonların
optimum av boyu değerlerinin üstünde bulunmuştur. 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz
açıklığına sahip Trol-1, Trol-2, Trol-3 ve Trol-4 ağlarının %50 seçicilik boyları (L50)
sırasıyla; hamsi populasyonu için 11.4, 12.4, 11.5 ve 12.6 cm, çaça populasyonu için ise 11.5,
12.6, 11.6 ve 12.1 cm olarak hesaplanmıştır.
10- Bu çalışmada Karadeniz’in littoral bölgesinde pelajik su kesitinde operasyon
yapan orta su trolü ağlarına farklı özelliklere sahip toplam 14 farklı türdeki balığın girdiği
tesbit edilmiştir. Av kompozisyonu içerisindeki hedef dışı bu avın 6 adetini pelajik, 8 adetini
ise bentopelajik türler oluşturmaktadır. Hedef dışı avın mevsimler ve derinliklere göre
dağılımı ise şu şekilde bulunmuştur; ilkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde av
kompozisyonu içerindeki ıskarta av miktarı sırasıyla; %1.6, %4.7 ve %1.2’dir. Mevsimsel
olarak ıskarta av en fazla; %10.4’lük av miktarı ile sonbahar döneminde 30-60 m derinlikteki
su kolonunda gözlenmiştir. Diğer mevsimler için derinliklere göre ıskarta av oranı %0-3.3
gibi oldukça düşük bulunmuştur. Gırgır ağlarına karşın orta su trolü ağlarındaki hedef dışı
avın daha düşük çıkması; bu ağların torba kısmında kullanılan ağ materyalinin seçici özelliğe
sahip olmasından ve operasyon esnasında ağların pelajik su kesitinde hareket etmesinden
kaynaklanmaktadır.
11-Hedef dışı avı oluşturan türler arasında, mezgitin özellikle ilkbahar ve sonbahar
dönemlerinde 30-60 m derinliklerdeki istemdışı dışı oranlarının diğer gruplara göre sırasıyla
96
%2.4 ve %8.9 gibi daha yüksek oranda bulunması; bu türün mevsimsel-vertikal dağılım
özellikleri ve prey olarak en fazla çaça balıklarına bağlı bir beslenme stratejisi göstermesi ile
ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Bu araştırmada çaça avının en yüksek sonbahar
döneminde elde edilmesi, mezgit ve çaça populasyonunun mevsimsel olarak birlikte aynı
habitatı paylaştıklarının bir göstergesidir.
12- Orta su trolü ağları ile çaça avcılığında ilkbahar dönemi için av verimi; 763 (751296) kg/saat, güz dönemi için ise 3111 (54-6000) kg/saat olarak tahmin edilmiştir. Av
verimi, güz dönemi için daha yüksek bulunmuştur. Maksimum avın elde edildiği bu
dönemlerde, yüzey suyu sıcaklığı 13.2 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir. Üreme özellikleri
ve avcılık kriterleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, avcılığın yoğun olarak yapıldığı
dönemler ile büyük ölçüde uyumlu olduğu ve populasyona herhangi bir zararın verilmediği
görülmektedir.
13-Verimli bir çaça avcılığında optimum av derinliği 52.8 (21.0-90.5) m, kıyıdan
uzaklık ise 1.9 (0.45-4.60) mil olarak tesbit edilmiştir. Çaça genel olarak gündüzleri av
vermekte ve avcılık yoğun olarak 05.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşmektedir. Hava
koşullarının uygun olduğu dönmelerde çift tekne ile bir günde ortalama 11 saat avcılık
yapılabilmekte ve bu süre içerisinde ortalama 4 (2-5) ağ atılabilmektedir. Tek tekne ile ise
yine bir günde ortalama 11 saat denizde avcılık faaliyetleri sürdürülmekte ve bu zaman
sürecinde ortalama 7 (4-8) operasyon mümkün olabilmektedir. Çift tekne ile çalışan bir orta
su trolü ile günde ortalama 13 (1.5-27.5) ton çaça avlanabilmektedir. Tek tekne ile avcılıkta
bu miktar 7.5 (1-51) ton/gün olarak tahmin edilmiştir.
14- Bu çalışmada; orta su trolü ağları ile avlanan çaça populasyonun boy dağılımına
bakıldığında; sonbahar, kış ve ilkbahar dönemleri için elde edilen maksimum boylar sırasıyla;
13.5, 14.0 ve 11.0 cm olarak bulunmuştur. Karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boy değerleri
mevsimlere göre sırasıyla 9.0, 9.3 ve 8.1 cm olarak hesaplanmıştır. Çaça populasyonundaki
dişi bireylerin ilk eşeysel olgunluk boyu 7.8 cm’dir. İlk üreme boyu kriter olarak göz önüne
alındığında, çaçanın avlanabilir minimum av boyu 9 cm olarak kabul edilebilir. 12 mm’lik
torba göz açıklığına sahip pelajik trol ağlarının avcılıkta kullanılmasıyla populasyona
herhangi bir zarar verilmeden güvenli bir şekilde avcılık yapılabilir.
15-Karaya çıkarılan çaça avına ilişkin ilkbahar dönemi için elde edilen kümülatif boy
dağılımları, diğer mevsimlere göre daha düşük bulunmuştur. 9 cm’nin altında avlanması
istenmeyen bireylerin ilkbahar dönemindeki oranı %76.8, sonbahar ve kış dönemindeki
oranları ise sırasıyla %28.6 ve %14.6’dır. Populasyondaki genç bireylerin sayısının ilkbaharda
daha yüksek görünmesi, stoka katılımın daha çok bu dönemde olduğunu göstermektedir.
İlkbahar döneminde populasyondaki genç bireylerin sayısı oransal olarak yüksek olsa bile
kullanılan seçici ağlar ile stoka zarar verilmeden çaça avcılığının sürdürülmesi mümkün
görünmektedir. Aynı şekilde karaya çıkarılan avın kümülatif boy dağılımına bakıldığında, 9
cm’nin altında avlanması istenmeyen boydaki bireylerin oranları sırasıyla Trol-1 ağında %6.7,
Trol-2 ağında %1.7, Trol-3 ağında %58.5 ve Trol-4 ağında %37.0 olarak gözlenmiştir. Farklı
tasarım özelliklerine sahip bu ağlar içerisinde Trol-3 ağı hariç, diğerlerinin boy dağılımı
açısından çaça populasyonunu avlamada son derece uygun bir av etkinliğine sahip olduğu
görülmüştür.
16- Orta su trolleri ile verimli bir hamsi avcılığında optimum av derinliği 49.8 (21.090.5) m, kıyıdan uzaklık ise 1.5 (0.5-4.9) mil olarak tesbit edilmiştir. Maksimum av; 05.0009.00 saatleri arasındaki bir zaman periyodunda elde edilmektedir. Ancak hava koşullarının
uygunluğuna bağlı olarak gündüz saatlerinde dağınık ve seyrek sürüleri de avlamak mümkün
olabilmektedir.
17- Bu araştırmada orta su trolleri ile avcılığın daha çok hamsinin dağınık ve küçük
sürüler oluşturduğu 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan tarihleri arasında iki ayrı
97
dönemde tercih edildiği görülmüştür. Bu dönemlerden ilkbahardaki ortalama av miktarı (4.6
ton/tekne/gün), sonbahar ve kış dönemlerinden daha fazla bulunmuştur. Maksimum avın elde
edildiği bu dönemlerde, yüzey suyu sıcaklığı 12.6 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir.
18- Tek tekne ile çalışan bir orta su trolü ile hamsinin en bol av verdiği dönemde
(Aralık ve Ocak aylarında) ortalama verim 17.5 ton/tekne/gündür. Doğu Karadeniz’de hamsi
avlayan gırgır teknelerinin birim güçte av miktarları (CPUE) ortalama 13.3 (0.9-37)
ton/tekne/gün olarak tesbit edilmiştir. Gırgır teknelerinde hamsi avının en aktif olduğu
dönemde, tekne reisi ve tayfalar dahil (avcı teknesi ve taşıyıcı teknede birlikte) ortalama 25
(18-33) kişi çalışmaktadır. Bu sayı tek tekne orta su trolü için en fazla 6, çift tekne için ise 12
kişi olarak belirlenmiştir. Tekne büyüklüğü (motor gücü) ve ham ağ materyali açısından
karşılaştırıldığında, her iki avcılık yöntemi için tesbit edilen birim av güçlerinde gırgır avcılığı
lehine çok büyük bir fark olmamasına karşın, işletme maliyetleri açısından orta su trolü
avcılığının daha avantajlı olduğu görülmektedir. Gırgır avcılığında kullanılan balıkçı
teknelerinin motor güçleri orta su trolü balıkçılığında kullanılanlara göre yaklaşık 2.5 kat daha
büyüklüktedir. Aynı şekilde gırgır ağları için gerekli olan ham ağ materyali, orta su trollerine
göre yaklaşık 27 kat daha fazla bulunmuştur.
19- Orta su trolü avcılığında çift tekne ile bir günde ortalama 4 (2-5), tek tekne ile 7
(4-8) operasyon yapılabilmesine rağmen, gırgır avcılığında bu sayı ortalama 2 (1-5) olarak
tesbit edilmiştir. Gırgır ağlarında ortalama bir operasyon süresi 4.5 saat, orta su trollerinde ise
bu süre çift tekne için maksimum 3.2 saat, tek tekne için ise 1.7 saat olarak belirlenmiştir.
Orta su trollerinde operasyon kolaylığı ve teknenenin sağladığı hareket kabiliyeti ile birim
zamanda daha fazla alan taranmakta ve teknenin yararlılık süresi arttırılmış olmaktadır. Bu
şekilde bir gırgır operasyonuna karşılık, 3-4 trol operasyonu gerçekleştirilebilmektedir.
20- Orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avında %50 kümülatif boy
değerleri mevsimlere göre sırasıyla ilkbaharda 12.6 cm, kışın 10.9 cm, sonbaharda ise 10.2
cm olarak bulunmuştur. Su ürünleri genelgelerinde hamsinin avlanabilir minimum av boyu 9
cm olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada hamsi populasyonu için 12, 16, 12 ve 12 mm’lik
torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen %50 seçicilik boyları
sırasıyla; 11.4, 12.1, 11.5 ve 12.6 cm olarak hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar hamsi
stokunu korumada ve büyük boydaki hamsi populasyonunu güvenli bir şekilde avlamada göz
açıklığı uygulamalarının son derece etkili olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
21-Orta su trolleri ile avlanan hamsi populasyonunda mevsimlere ve ağ tiplerine göre
elde edilen kümülatif boy dağılımları incelendiğinde; 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen
bireylerin oranı, gırgır ağlarına göre çok daha düşük (%8.0) bulunmuştur. Aynı dönemde
gırgır ağları ile avlanan hamsi populasyonu için bu değer %47.1 olarak hesaplanmıştır. Gırgır
ağları ile avlanan populasyondaki genç bireylerin sayısının yüksek çıkması bu ağların seçici
olmadığını açık bir şekilde göstermektedir.
22- Karadeniz’in önemli iki pelajik türünü oluşturan istavrit ve lüfer populasyonlarının
orta su trolü ile avcılığı üzerine, çaça ve hamsiye göre yeterli düzeyde örnekleme çalışması
yapılamamasına karşın elde edilen bulgular; her iki türün de avcılığında pelajik ağların etkin
bir şekilde kullanılabileceği yönündedir. İstavrit balıklarının orta su trolü ağları ile yoğun
olarak avlandığı 1 Ekim-15 Kasım tarihleri arasındaki dönemde, karaya çıkarılan avın %50
kümülatif boyları; ilkbahar döneminde 10.3 cm, sonbahar döneminde 13.0 cm ve kış
döneminde ise 13.9 cm olarak bulunmuştur. Diğer taraftan bu mevsimler için; istavritin yasal
olarak minimum av boyunu oluşturan 13 cm’nin altında, avlanılması istenmeyen bireylerin
oranları ise sırasıyla %93.7, %75.8 ve %30.7 olarak hesaplanmıştır. Benzer şekilde lüfer
balıklarının Karadeniz’de en sık avlandığı dönemi oluşturan 1 Ekim-30 Kasım tarihleri
arasında orta su trolü ağları ile avlanan populasyonun %50 kümülatif boy değerleri ilkbahar
98
ve sonbahar mevsimlerinde sırasıyla 20.2 cm ve 22.0 cm, yasal minimum av boyunu
oluşturan 20 cm’nin altındaki bireylerin dağılımı ise %32.4 ve %48.5 olarak bulunmuştur.
23-İstavrit ve lüfer populasyonlarının pelajik ağlar ile daha güvenli bir şekilde
avlanabilmesi için trol ağının torba kısmında, her iki populasyonun biyomorfolojik özellikleri
dikkate alınarak seçici ağ uygulamalarına gidilmelidir. Bu araştırmada istavrit ve lüfer
populasyonları üzerine yürütülen sörvey çalışmalarında, çaça ve hamsi balıkları için planlanan
12 ve 16 mm göz açıklığına sahip ağlar kullanılmıştır. Bu büyüklükteki göz açıklıkları, her
iki tür için de yetersizdir.
24-Kıyı balıkçılığı açısından ekonomik anlamda hayati bir öneme sahip olan ve büyük
oranda kıyı çevirme ağları ile avlanan lüfer ve istavrit balıklarındaki mevcut av baskısını kıyı
çevirme ağlarının lehine azaltmak için, bu türlerin avcılığında orta su trolü ağlarının
kullanımının desteklenmesi gerekmektedir. Ortalama 25 ile 45 m derinliklerdeki su kolonunda
av veren istavrit ve lüfer balıklarının orta su trolü ile avcılığının desteklenmesi özellikle hedef
dışı avın ve istenmeyen büyüklükteki populasyonun avlanması açısından olumlu sonuçlar
yaratacaktır.
4.4. ÖNERİLER
Î
Bu çalışma ile; bu güne kadar Türkiye denizlerinde avlanan pelajik türlerin
avcılığında yaygın olarak kullanılan avcılık yöntemleri arasında yeterince uygulama alanı
bulamayan ve bu alanda ülkemizde şu ana kadar geniş manada kayda değer bir çalışmanın
yapılmadığı orta su trolü avcılığı ve bu avcılığın Karadeniz koşullarında uygulanabilirliği
üzerinde durulmuştur. İlk olarak Karadeniz’de gerçekleştirilen bu çalışma ile çok spesifik
sonuçlara ulaşılmamış olmamakla birlikte, elde edilen bulguların, bu avcılık yönteminin
uygulanmasında başlangıç olarak önemli bir referans oluşturması ve bu tip bir avcılığın
gelişmesine yardımcı olması beklenmektedir.
Î
Dünyadaki benzer konulardaki çalışmalar ile karşılaştırıldığında, bu projede ele
alınan konuların bir ilk olmadığı, ancak çalışma sahası ve türler acısından bakıldığında bu
araştırmanın bir orijinallik taşıdığı söylenebilir. Nitekim dünyada özellikle orta su trolü
ağların tasarımında ve avcılıkta kullanılan ekipmanların (trol kapıları, elektronik cihazlar vb)
gelişimi üzerine gerçekleştirilen araştırmaların 1980’li yılların sonlarında tamamlandığı ve
giderek bu konuda daha spesifik araştırmalara yönelindiği görülmektedir. Bütünsellik
açısından bakıldığında şüphesiz bu proje çalışmasında ele alınan konuların yeterli düzeyde
olduğu söylenemez. Orta su trolü avcılığının genel olarak ele alındığı bu çalışmadaki her bir
alt konunun yakın veya orta gelecekte bilimsel açıdan detaylandırılarak yeniden ele alınması
gerekmektedir. Bundan sonraki dönemlerde akademik ve bilimsel çevrelerin bu çalışmalara
ilgi göstermesi, bu projenin hedeflerine ulaşmadaki en önemli başarılarından birini
oluşturacaktır.
Î
Projeden elde edilen sonuçların uygulamaya aktarılmasında, Bakanlığımız merkez
ve taşra kuruluşlarına önemli bir sorumluluk düşmektedir. Bu sorumluluğun paylaşılmasında,
gerek kamu kuruluşları, gerekse de araştırma kuruluşlarının yanısıra balıkçı kooperatiflerinin
ve bireysel olarak balıkçıların da önemli katkısı olacaktır. Projenin uygulama aşamasında,
oluşturulacak ortak balıkçılık yönetim stratejisinin belirlenmesinde objektifliğin sağlanması
açısından; yukarıda adı geçen tüm taraflar ile bir araya gelinerek sorunların tartışılması
gerekmektedir.
99
Î Diğer taraftan orta su trolü avcılık yönteminin ve bu tür bir avcılık için gerekli olan
elektronik donanımlar, ağ tasarımları, kapı modelleri ve elde edilen avcılık kriterlerinin
balıkçılara aktarılması gerekmektedir. Bunun için bölgedeki Tarım İl Müdürlükleri ile
işbirliğine gidilerek periyodik olarak eğitim semineri programları hazırlanmalıdır. Bu
programlarda balıkçılık aktivitelerinin tanıtımının yanısıra, denizel ekosistemin önemi ve
balık stoklarından yararlanmada sürekliliğin sağlanması için gerekli olan temel kavramlar
balıkçılara aktarılmalıdır.
Î
Karadeniz’de orta su trolü balıkçılığının başarıya ulaşmasında şüphesiz teknik
olanakların (ağlar, elektronik cihazlar vb) yanısıra, balıkçıların deneyimi ve bu tip bir
balıkçılığa gönüllü olarak katılımlarının büyük bir payı bulunmaktadır. bu güne kadar Tarım
Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünce Karadeniz’deki pelajik stokların
avcılığında orta su trolü ağlarının kullanılmasına yönelik olarak belirgin bir düzenlemenin
varlığından bahsedilemez. Bakanlıkça ikişer yıllık süreleri içerecek şekilde hazırlanan su
ürünleri avcılığını düzenleyen genelgelerde, orta su trolü avcılığı da dip trolü avcılığı için
getirilen düzenlemeler içerisinde mütalaa edilmektedir. Halbuki birbirine göre çok farklı
normlar içeren bu avcılık yöntemleri için ayrıntılı planlamalara gidilmelidir.
Î Diğer taraftan orta su balıkçılığında hedef pelajik stoktan ne miktarda avın
çekileceği sorusu da ayrı bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu gün orta su trolü balıkçılığının
geliştiği birçok ülkede diğer avcılık yöntemlerinde olduğu gibi avlanacak hedef stokun
populasyon özellikleri tanımlanarak, sürekli olarak uygulanan stok izleme programları ile
balıkçı teknelerinin avlayacağı miktarlar (kotaları) önceden belirlenmektedir. Her bir farklı
stokun özellikleri (stok büyüklüğü, avlama süresi ve zamanı vb) dikkate alınarak daha dikkatli
ve verimli bir avcılık yapılabilmektedir. Bu şekilde herhangi bir türün farklı dönemlerde ve
farklı sahalarda meydana getirdiği stokları için, orta su trolünün yanında diğer avlama
yöntemleri de (gırgır) uygulanabilmektedir.
Î Karadeniz’de bugün için su ürünleri sirkülerinde yer alan düzenlemeler ile orta su
trolü avcılığının desteklenmesi mümkün görünmemektedir. Orta su trolü avcılığının
gelişebilmesi için balıkçıların da katılımı ile yeni bir balıkçılık yönetim modeline ihtiyaç
duyulmaktadır. Pelajik avcılık konusunda merkezi yönetimlerce duyulan en büyük endişe, bu
avcılık yönteminin balıkçılar tarafından kolaylıkla dip trolü avcılığına dönüştürülebilme
riskinin varlığıdır. Dip trolü avcılığı için uygulanan denetim mekanizmasının şu anda
yeterince işletilememesi büyük ölçüde sorun oluştururken, orta su trolü ile avcılığın gündeme
getirilmesi büyük bir çelişki gibi görülmektedir. Ancak bu noktada radikal bazı yapısal
değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Devletin bütünüyle denetim mekanizmasını sürdürmesi
yerine, balıkçıların yönetimde etkili olabileceği düzenlemelere gidilmeli ve bunun idari ve
hukuksal altyapısı oluşturulmalıdır. Bu şekilde balıkçı birlikleri ve kooperatiflerin etki ve
sorumluluk alanları genişletilerek, yerinden ve kendi kendine yönetim mekanizması etkili
hale getirilebilir.
100
5. ÖZET
Bu proje Karadeniz’de, yaygın olarak kullanılan gırgır ağlarının yarattığı aşırı av
baskısını minimum düzeye çekebilmek, pelajik balık stoklarını korumak ve av verimlerinin
devamlılığını sağlamak, pazarda arz-talep dengesini kurarak balıkçıların daha iyi bir gelir elde
etmelerini teşvik etmek, ticari olarak işletilmeyen bazı pelajik balık stoklarının
avlanabilirliğini ortaya koyabilmek ve pelajik türlerin avcılığında gırgır ağlarının yanısıra orta
su trolü avcılığını desteklemek, kullanım alanını geniş1etmek amacı ile gerçekleştirilmiştir.
Çalışma; 1998/1999, 1999/2000 ve 2000/2001 pelajik av dönemlerinde, Doğu
Karadeniz’de Sinop-Hopa arasındaki sublittoral bölgede, kıyıdan itibaren maksimum 5.5 mil
açıklıkta, hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av verdiği sonbahar, kış ve ilkbahar
dönemlerinde gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada tasarım özellikleri farklı olan dört ayrı tip orta su trolü ağı kullanılmıştır.
Her bir ağ tipi için Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti ile V tekne çekim hızı tesbit edilmiştir.
Elde edilen bulgulara göre pelajik trol avcılığında, ağın su içerisindeki hidrodinamik direncini
azaltabilmek için ağın ön kısmındaki parçaların göz açıklıklarının attırılması gerektiği ortaya
konulmuştur. Uygulanan farklı hız değişimleri ve farklı boydaki halat uzunlukları için ağın su
kolonundaki derinliği değişmektedir. Bu değişim matematiksel olarak tipik bir polinom eğrisi
ile ifade edilmektedir.
Ağ tipi dikkate alınmaksızın genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek ortalama
CPEU (1050 kg/saat/op.) güz periyodu için tesbit edilmiştir. Tek tekne ve çift tekne
yöntemine göre gerçekleştirilen avcılık denemelerinde, hedef türlere ilişkin birim güçte avlar
sırasıyla; hamsi için tek tekne, çaça için çift tekne, istavrit için tek tekne ve lüfer için ise çift
tekne ile gerçekleştirilen operasyonlarda daha yüksek bulunmuştur.
Orta su trolü ağları ile avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer avcılığı için tesbit edilen
optimum hız değeri sırasıyla; 2.6, 2.6, 2.9 ve 3.0 knot olarak bulunmuştur. Hedef türlerin
mevsimsel olarak maksimum av verdikleri dönemler hamsi, çaça ve lüfer populasyonlarında
sırasıyla; 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan, 15 Şubat-15 Mayıs ve 1 Ekim-15 Kasım,
1 Nisan-30 Nisan ve 1 Ekim-30 Kasım olmak üzere iki ayrı sezon, istavrit için ise 1 Ekim-15
Nisan olarak tesbit edilmiştir.
Deneysel çalışmalarda, hamsi populasyonunda her bir trol ağı için elde edilen %50
seçicilik boyları (L50) sırasıyla; 11.38, 12.14, 11.54 ve 12.63 cm, çaça populasyonu için ise
11.51, 12.64, 11.55 ve 12.14 cm olarak bulunmuştur
101
6. LİTERATÜR LİSTESİ
Aglen, A., Misund, O.A., 1990, Swinmming Behavior of Fish Schools in the North Sea During Acoustic
Surveying and Pelagic Sampling Trawling, International Council for the Exploration of Sea CM,
B: 38 Session, Fish Capture Committee Session, U.
Akşiray, F., 1955, Sardalyegiller, Balık ve Balıkçılık Dergisi, Et ve Balık Kurumu Umum Müdürlüğü, Cilt
III, Sayı 3, 1-7 s.
Akyüz, F.E., 1981, On the Use of Midwater Trawls for Anchovy in he Black Sea, Modern Fishing Gear of
the World I., FAO, By Fishing News Books Ltd., Farmham, Surrey, England, 357-358 pp.
Alkan, A. Zengin, B., 2002, Trabzon Açıklarında Deniz Suyunun Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerinin
İncelenmesi Projesi, Ara Rapor, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü.
Altan, H., 1957, Balık ve Balıkçılık, Et Balık Kurumu Umum Müdürlüğü, Cilt 5, Sayı: 5.
Altukhov, Y.P., Apeken, V.S., 1963, Serological Analysis of the Small and Large Form of the Horse
Mackerel in the Black Sea, Vopr. Ichtiol., 3(1): 39-59, (in Russian).
Altukhov, Y.P., Mikhalev, Y.A., 1964, Differences Between the Small and the Large Form of the Horse
Mackerel of the Black Sea Established by the Characteristics of the Cellular Thermal Stability, Tr.
Azov, Chernomorsk, Nauchno Issled, Inst. Morsk. Rybn. Khoz. Okeangr., 22: 23-9.
Alverson, D.L., Freeberg, M.H., Murawsky, S.A., Pope, J.G., 1994, A Global Assessment of Fisheries
Bycatch and Discard, FAO Fisheries Tech. Paper, Rome, 339 pp.
Anoniymous 1989, Repot of the Study Group on Net Drawimg, International Council for Exploration of the
Sea, CM, B: 44.
Ashworth, J.F.H., 1988, History of Development of a Trawl Door, World Symposium of Fishing Gear
Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada.
Avşar, D., Bingel, F., 1994, A Preliminary Study on the Reproduction Biology of Sprat (Sprattus sprattus
phalericus) in Turkish Waters of the Black Sea, Tr. J. of Zoology 18 (77-85), TÜİTAK.
Ayaz, A., 1998, Karadeniz Bölgesi Orta Su Trol Balıkçılığı Üzerine Bir Ön Çalışma, Ege Ün. Fen Bilimleri
Enst., Su Ürünleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 49 s.
Başusta, N., Demirhan, S.A., Akyurt, İ., Turan, C., 2000, Bir Tekne İle Çekilen Kirişli Orta Su Trolü
Denemesi, Mustafa Kemal Ün. Su Ürünleri Fak., Hatay, 98E0108 Nolu Proje.
Bingel, F., Gücü, A.C., Stepnowski, A., Niermann, U., Mutlu, E., Avşar, D., Kıdeyş, A.E., Uysal, Z.,
İşmen, A, Genç, Y., Okur, H., Zengin, M., 1995, Stock Assessment Studies for the Turkish Black
Sea Coast, METU Institute of Marine Sciences Erdemli and Fisheries Research Institute Trabzon,
TÜBİTAK, Final Report, 159 p.
Brandt, A.V., 1981, One-Boat Midwater Trawling, 450-455, Modern Fishing Gear of the World III. FAO,
By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 519 p.
Brewer, D., Eays, S., Mounsey R., Wang, Y.G., 1996, Assessment of an Enviromentally Friendly
Semipelagic Trawl, Fisheries Research 26: 225-237.
Buxton, N.G., DeAlteris, J.T., 1993, Quantification of Water Flow and Net Drag in Midwater Trawls,
Fisheries Research, 16 (1993), 165-178 pp.
Casey, J., Nicholson, M.D., Warnes, S., 1992, Selectivity of Square Mesh Codends on Pelagic Trawls for
Atlantic Mackerel (Scomber scombrus L.), Fisheries Research, 13, 267-279 s.
Chashchin, A.K., 1995, Abundance, Distribution and Migration of the Black Sea Anchovy Stocks, Tr. J.
QF Zoology, 19, 173-180.
Chashchin, A.K., 1999, The Anchovy and Other Pelagic Fish Stocks Transformation in the Azov-Sea Basin
Under Enviromentel and Fisheries Impact, First International Symposiun on Fisheries and Ecology
Proceedings, 2-4 September, 1-10 pp.
Cheesley, N.R., Gates, B.P., 1988, Trawl Door Devolopment, World Symposium of Fishing Gear Vessel
Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada.
Chopin, F., 1988, Desing of Vertical Seperator Panel Trouser Trawl for Codend Mesh Selectivity
Expriments, ICES Fish Capture Workimg Group, Ostend, 6 pp.
Cochran, W.G., 1977, Sampling Techniques. Wiley, Newyork, 428 p.
Çelikkale, M.S., 1991, Balık Biyolojisi, KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu, No:
101/1, Trabzon, s s: 387.
Çelikkale, M.S., Düzgüneş, E., Okumuş, İ., 1999, Türkiye Su Ürünleri Sektörü. Potansiyeli, Mevcut
Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası, Yay. No. 1992-2, 413 s.
Dahm, E., 1988, Ekolojik Balıkçılığı Geliştirme Projesi, Eğitim Semineri, 9-10 Aralık 1998, Ege Ün. Su
Ürünleri Fak., Avcılık Bölümü, Bornova, İzmir.
102
Demir, N., 1958a, Karadeniz Populasyonuna Ait Sarıkuyruk İstavrit Balığı Trachurus mediterranus
LUTKEN 1880’nin Yumurta ve Larvalarının Morfolojik Hususiyetleri Hakkında, Hidrobiyoloji
Mecmuası, Seri A, Cilt IV (3,4) pp 317-320.
Demir, N., 1958b, Karadeniz Populasyonuna Ait Sarıkuyruk İstavrit Balığı Trachurus mediterranus
LUTKEN 1880’nin Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Ekolojileri Hidrobiyoloji Mecmuası,
Seri A, Cilt IV (1,2), İstanbul, pp 85-92.
DİE, 1982-2000, TC Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Yıllık Su Ürünleri İstatistikleri Yayınları.
Düzgüneş, E., Şahin, C., Başcınar, N.S., Emiral, H., 1997, Deniz Salyangozu ve Kyı Ekosistemine Olan
Etkilerinin Tesbiti, Türkiye’nin Kıyı Ve Deniz Alanları I. Ulusal Konferansı, 24-27 Eylül 1997
Ankara, Bildiriler, Editör: E. Özhan.
Enzenhofer, H.J., Hume, J.M.B., 1989, Simple Closing Midwater Trawl for Small Boats North American
Journal of Fisheries Management, 9: 372-377 pp.
Erdem, Y., Erkoyuncu, İ., 1997, Hamsi (Engraulis encrasicolus) Avcılığında Kullanılan Orta Su Trolü
Ağlarının Seçiciliğinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, Akdeniz Balıkçılık Kongresi, 9-11
Nisan 1997, İzmir, 649-655 p.
FAO, 1972, Catalogue of Small Scale Fishing Gear, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England,
191 p.
FAO, 1974, Otter Board Designee and Performance, Desinee, Construction and Performance, Fishing
News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 69-73 pp.
FAO, 1975, Catalogue of Small Scale Fishing Gear, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England,
69-73 pp.
FAO, 1978, FAO Catalogue of Fishing Gear Desings, Prepared by Fishing Gear and Methods Branch
Fishery Industries Division Depertmant of Fisheries, Fishing News Books, Farmham, Surrey,
England, 160 p.
Ferro, R.S.T., 1981, Choosing the Size of Suberkrub Trawl Board to Suit a Pelagic Type Four Panel Trawl,
Scottish Fisheries Information, Pamphlet, (6) 5 pp.
Ferro, R.S.T., 1988, Computer Simulation of Trawl Gear Shape and Coading, World Symposium of
Fishing Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada.
Ferro, R.S.T., Marlen, B.V., Hansen, K.E., 1996, An Empirical Velocity Scale Relation for Modelling a
Design of Large Mesh Pelagic Trawl, Fisheries Research 28 (1996) 197-230, Pub. By Elsevier
Science, B.V.
Ferro, R.S.T., Ritchie, B.J., 1984, Same Aids to the Designee of Suberkrub Otterboards, Scottish Fisheries
Information, Pamphlet, (9) 11pp.
Fisher, R.N., 1992, Introduction to Bycatch. In: Procedings of National Industry Bycatch Workshop,
February 4-6, 1992, Newport, Oregon. Schoning, R.W., R.W. Jacobsen, D.L., Alverson,, T.G.,
Gentle and Jan Auyong, eds. Natural Resources Consultans, Inc., Sattle, Washington, p; 5-10.
Fisher, W., Shneider, M., Bauchet, M.L., 1987, Mediterranee et Mer Noire Zone De Peche 37, Volume II,
Vertebres, Des Nations Unies Pour L’Alimentation et L’Agriculture DAO et CEE Rev., Rome,
1529 p.
Fridman, A.L., 1986, Calculations for Fishing Gear Designs. FAO, Fishing News Books Ltd., Farnhan,
Surrey, England. 320 pp.
Fujiishi, A., 1990, Model Tests of High-Speed Midwater Rope Trawl for Estimating the Optimum
Buoyancy Weight Ratio, Nippon Suisan Gakkaishi 56 (12) 2011-2018, Laboratory of Fishing
Gear, Shimonoseki Univ. Of Fisheries, Nagata-hannmachi, Shimonoski, Japon.
Fuxiang, H., Matuda, Tokai, T., Kanichiro, H., 1995, Dynamics Analysis of Midwater Trawl System by a
Two Dimensional Lumped Mass Method, Fisheries Science Vol. 61, No: 2 April, The Japanese
Society of Fisheries Science Tokyo, Japon.
Garner, J., 1978, Pelagic and Semipelagic Trawling Gear, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey,
England.
Genç, Y., Mutlu, C., Zengin, M., Aydın, İ., Zengin, B., Tabak, İ., 2002, Doğu Karadeniz’deki Av Gücünün
Demersal Balık Stokları Üzerine Etkisinin Tesbiti, Tarım Köyişleri Bakanlığı, TAGEM, Trabzon
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Sonuç Raporu, Proje No: TAGEM/IY/97/17/03/006, ss:
114.
Genç, Y., Zengin, M., Başar, S., Tabak, İ. ve ark., 1999, Ekonomik Deniz Ürünleri Araştırma Projesi, Proje
No: TAGEM/IY/96/17/3/001, Sonuç Raporu, TKB Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü,
Trabzon, ss: 157.
GFCM., 1984, GFCM Statistical Bulletin. No. 7, Nominal Catches 1975-87. GFCM Stat. Bull. (5): 137 p.
103
GFCM/CGPM., 1981, Report of the Technical Consultation of the Utilazation of Small Pelagic Species in
the Mediterranean Area, FAO Fish. Rep. 252:159 p.
Gulland, J.A., 1989, Manual of Methods for Fish Stock Assessment, Part I, Fish Population Analysis, fao
Fish. Sci., N:4, 154 pp.
He, P., Wardle, C.S., 1988, Endurance of Intermediate Swimming Speeds of Atlantic Mackerel, Scomber
scombrus L., Herring, Clupea harengus L. and Saithe, Pollahius virens L., J. Fish Biol., 33: 25525-66 s.
Hodson, A., 1948, Introduction to Trawling, Institute für Seefischerei Hamburg.
Hoşsucu, H., Kınacıgil, H.T., Tokaç, A., Özekinci, U., Ayaz, A., Akyol, O., 2000, Ege Denizi’nde Farklı
Tip Orta Su Trol Ağlarının Av Verimlerinin Araştırılması. Sonuç Raporu,
TAGEM/HAYSÜD/98/17/03/008, Ege Ün. Su Üürünleri Fak. Avlamam Teknolojisi Anabilim
Dalı ve Bodrum Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, İzmir.
Ivanov, L., Beverton, R.J.H., 1985, The Fisheries Resources of the Mediterranen, Part II, Black Sea Etud.
Rev., GFCM, 60, 135 p.
Kıdeyş, A.E., 1994, Recent Dramatic Changes in the Black Sea Ecosystem; The Reason for the Sharp
Decline in Turkish Anchovy Fisheries, Journal of Marine System, (5), 171-181.
Kosswig, C., 1955, Description of the Turkish Marine Fisheries, Ün. Fen Fak. Hidrobiyologi Mecmuası,
Ser. B, 5 (1).
Köse, S., Zengin, M., Kurtoğlu, İ.Z., Tabak, İ., 1997, Hamsinin Balık Yetiştiriciliğinde Protein Kaynağı
Olarak Kullanılmasının Besin ve Ekonomik Kayıp Açısından Değerlendirilmesi, IX. Ulusal Su
Ürünleri Sempozyumu, 17-19 Eylül 1997, Bildiriler, Cilt II, 712-721 s.
Kudrjavtzev, I.V., 1996, On the Remote Monitoring of Trawl Fishing Operations, ICES J. Mar. Sci., 53 p.
Kutakov, B., Kudryavtsev, N., Savrasov, V., 1971, Midwater Trawling, Atlantic Scientific Institute of
Marine Fisheries and Oceanography, (by Translated from Russian Ben-Yami, Israel Program for
Scientific Translations Jerusalem), AtlantNIRO.
Kutaygil, N., Bilecik, N., 1974, Karadeniz Kıta Sahanlığı Trol Araştırmaları (Yayınlanmamış).
Kuttappan, A.C., George, V.C., Varghese, M.D., Vijayan, V., 1990, Devolepment of Midwater Trawls,
Proc. Fish. Workshop Scien. Result Forv., Sagar, Sampacla 5-7 June 1990, 435-439 pp.
Kwidzinski, Z., 1988, A New Trawl Door for Pelagic Trawl, World Symposium of Fishing Gear Vessel
Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada.
Larsson, K.H., 1981,Scandinavian Experience with Midwater Trawling, 344-346, Modern Fishing Gear of
the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p.
Magnuson, J.J., 1978, Locomotion by Scombrid Fisheries Hydrodynamics, Morphology and Behavio, Fish
Fhysiol., 7. 239-313 s.
Marlen, B.I., Jong, H.B.H.J., Shafer, B., 1990, Performances Measurements on Single Door Trawl Towed
at the Sea Surface Inter. Conc. For the Exploration of Sea, ICES CM, B: 19, Fish Capture
Committee.
Marlen, B.V., 1988, A Decade of Research and Development of Midwater Trawls in the Netherlands,
World Symposium of Fishing Gear Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland,
Canada.
Marlen, B.V., 1994, Intermediate Results in E.C. Project TE 3-613, Improvement Species and Size
Selectivity of Midwater Trawls (Selmitra), ınternational Council for the Exploration of the Sea,
ICES CM, B:13, Fish Capture Committee.
Martin, J.T., 1992, Conservation and Bycatch: Can They Co-Exist? In: Proceedings of the National
Industry Bycatch Workshop, February 4-6, 1992, Newport, Oregon Natural Resources Consultants,
Inc., Sattle, Washington, 163-162 p.
Mc Neely, R.J., 1981., Recent Developments in Midwater Trawling in the Pelagic Northwest of United
States of America, 443-449 pp., Modern Fishing Gear of the World III. FAO, By Fishing News
Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p.
Misund, O.A., Aglen, A., 1992, Swiming Behavior of Fish Schools in the North Sea During Acoustic
Surveying and Pelagic Trawl Sampling ICES j. Mar. Sci. 49: 325-334.
Morh, H., 1981, Reaction of Herring to Fishing Gear Revealed by Echosounding, Modern Fishing Gear of
the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England.
Mutlu, C., 2000, Doğu Karadeniz’de Hamsi (Engraulis encrasicolus Lin. 1758) Populasyonun Özellikleri
ve Stok Tahmininde Analitik Yöntemlerin Uygulanması, Doktora Tezi, KTÜ Fen Bilimleri Enst.
Balıkçılık Teknolojisi Anabilim Dalı, 113 s.
104
Nakasima, B.S., 1990, Escapement From a Diamond Midwater Trawl During Acoustic Surveys for Capelin
(Mallotus villosus) in the Northwest Atlantic, J. Cons. Explor. Mar. 47: 76-82.
Nedelec, C., 1975, Catalogue of Small Scale Fishing Gear, Tarnham Books, London.
Nicolojsen, A., 1988, Estimation of Selectivity by Means of a Vertically Split Nephorps Trawl, ICES C.M.,
Rome, 12 pp.
Niedzwiedz, G., Hopp, M., 1998, Rope and Net Calculations Applied to Problems in Marine Engineering
and Fisheries Research, Fish. Mar. Res. 46 (2) 125-138 pp.
Nierman, U., Bingel, F., Gorban, A., Gordina, A.D., Gücü, .C., Kıdeyş, A.,E., Konsulov, a., Radu, G.,
Subbotin, A.A., Zaika, V.E., 1993, Distribution of Anchovy Eggs and Larvae (Engraulis
encrasicolus cuv.) in the Black Sea in 1991 and 1992 in Comporation to Former Surveys, ICES
Stautory Meeting, (CM 1993/H:48, Pelagic Fish Committee), Dublin (Ireland), 23-28 Sept.
Noel, H.S., Benyami, M., 1980, Pair Trawling with Small Boats, FAO Training Ser. 1, Rome.
Nümann, W., 1956, Biologische Untersuchungen Über Die Stöker Des Bosphorus, des Schwarzen Meeres
und der Marmara (Trachurus mediterranus and Trachurus trachurus), İst. Ün. Fen Fak.
Hidrobiyologi Mecmuası, Ser. B, 4 (1).
Okonski, S., 1981, Universal One-Boat Miwater and Bottom Trawl, 229-234, Modern Fishing Gear of the
World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p.
Özdamar, E., Aral, O., 1995, Orta Karadeniz Bölgesi’ndeki Balık Unu Fabrikalarında 1994-1995 Av
Sezonunda İşlenen Balıkların Kompozisyonunun İncelenmesi, Doğu Anadolu Bölgesi I. (1993) ve
II. (1995) Su Ürünleri Sempozyumu, Erzurum, Bildiriler, 691-703 s.
Özekinci, U., 1999, Ege Denizinde Tek Tekne İle Çekilen Orta Su Trol Ağlarının Geliştirilmesi Üzerine
Araştırmalar, Ege Ün. Fen Bilimleri Enst., Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Anabilim
Dalı, İzmir, Doktora Tezi, 112 s.
Parrish, B.B., 1981, Midwater Trawl and Their Operations, 333-343, ., Modern Fishing Gear of the World
I. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 607 p.
Phiri, H., Shirakihara, K., 1999, Distribution and Seasonal Movement of Pelagic Fish in Southern Lake
Tanganyika, Fisheries Research 41, 63-71.
Plank, A., 2002, Pelagic Trawls, WEBMASER. Int.
Pope, J.A., Margetts, A.R., Hamley, J.M., Akyüz, E.F., 1975, Manuel of Methods for Fish Stock
Assessment, Part: 3, Selectivity of Fishing Gear, FAO Fish. Tech. Pap., No: 41, Rome.
Pradanov, K., Mikhailov, K., Daskalov, G., Maxim, C.,Chashchin, A., Arkhipov, A., Shlyakhov, V.,
Özdamar, E., 1997, Environmental Management of Fish Resources in the Black Sea and Their
Rational Exploitation, Studies and Reviews, GFCM, FAO, Rome, No: 68, 178 p.
Rass, T.S., 1992, Changes in the Fish Resources of the Black Sea, Oceonology, (32), 2, UDC 551, 463,
262, 192-203.
Reid, A.J., 1977, A Net Drag Formula for Pelagic Nets, Scottish Fisheries Information, Pamphlet, Number
7 (1977), ISSN 0-308-8022.
Sainsbury, J.C., 1996, Midwater Trawling, 118-131, Commercial Fishing Methods, Fishing News Books
Ltd., Farnham, Surrey, England, 359 p.
Sambilay, V.C., Jr., 1990, Interrelationship Between Swiming Speed, Caudal Fin Asapect Ratio and Body
Length of Fish, Fishbyte, 8 (3): 16-20 s.
Samsun, O., Özdamar, E., 1995, Hamsi (Engraulis encrasicolus) Balığının Orta Su Trolü İle Avlanması
Üzerine Bir Araştırma, Ege Ün Su Ürünleri Dergisi, Cilt No: 12, Sayı: 1-2, 37-43 s, Bornova,
İzmir.
Seyhan, K., Düzgüneş, E., Mutlu, C., Şahin, C., Kayalı, E., Tiftik, R.E., 1996, Karadeniz Hamsi
Stoklarındaki Son Değişmeler, Belirsizlikler ve Yöntem Stratejileri, Bildiriler, XIII. Ulusal
Biyoloji Kongresi, 17-20 Eylül 1996 İstanbul.
Sharfe, J., 1981, One-Boat Midwater Trawling from Germany 221-228 pp., Modern Fishing Gear of the
World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p.
Shullman, G.E., 1972, Phisiological Biochemical Aspects of the Year FRings in Fish, Moskva Pishchevaja
Aromyschlennost, 366 p, (in Russian).
Slastenenko, E., 1956, Karadeniz Havzası Balıkları, Rusça’dan çeviren; Atlan, H.E., EBK Umum
Müdürlüğü, İstanbul, 711 s.
Sparre, P., Venema, S.C., 1992, Introduction to Tropical Fish Stocks Assessment, Part I, FAO Fish. Tech.
Pap. No: 306/1, Rev. 1, Rome, 376 pp.
105
Steinberg, R., 1981, Two Boat Midwater Trawling for Herring with Bigger Boats, 235-239, ., Modern
Fishing Gear of the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605
p.
Steinberg, R., Dahm, M., 1975, The Use of Two Boat Bottom and Mdwater Trawls Inland Waters,
Experiences in the German Fishery EIFAC/Tech. (Supp), 23-35.
Suuronen, P., 1988, Echo-Sounding Observations of the Behavior of Baltic Herring in Front and Inside
Midwater Trawls, World Symposium of Fishing Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s
Newfoundland, Canada.
Suuronen, P., Lehtonen, E., Wallace, J., 1997, Avoidance and Escape Behavior by Herring Encountering
Midwater Trawls, Fisheries Research V. 29, No. 13-24.
Swam, A., 1988, Very Large Mesh Midwater Trawls: Large Fish Catches, World Symposium of Fishing
Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada.
Swiniarski, J., Nowakkowski, P., Sendlak, H., 1994, Model Studies Based Analysis of Effects of Pelagic
Trawl Mouth Construction and Opening on Geometric and Resistance Related Characteristic of
Trawls.
Tarenenko, N.G., 1973, Some Date on the Biology and Commercial Fishery of the Blue Fish (Pomatomus
saltatrix) in the Black Sea. Tr. Vses. Nauchno-Issled. Inst. Morsk. Rybn. Khoz. Okeanogr., 93:
149-162 (in Russian).
Tregenza, N.J.C., Collet, A., 1998, Common Dolphin Delphinus delphis Bycatch in Pelagic Trawl and
Other Fisheries in the North East Atlantic, REP. INT. WHAL. COMMN 48, 453-459 p.
Türgan, G., 1959, Lüfer Balıklarının (Pomatomus saltatrix, L.) Biyolojisi Hakkında, Hidrobiyoloji
Mecmuası, İstanbul Ün. Fen Fak., Hidrobiyoloji Enstitüsü, Seri A, Cilt V, Sayı: 1-4, İstanbul, 144180 s.
Üner, S., 1960, Balık ve Balıkçılık, Et Balık Kurumu Umum Müdürlüğü, Cilt 8, Sayı: 1-2.
Vijayan, V., Mathai, T.J., Mhalatkkar, H.N., Abbas, M.S., M.S., 1992, Advantages of Large Meshes in
Midwater Trawl, Central Inst. Of Fisheries Tech., Vol. 29, 5-8 pp.
Whitehead, P.J.P., 1984, Engraulidae, p. 282-283. In Fishes of the North Eastren Atlantic and the
Mediterranean, Vol I, Ed. Whıtehead et al., Unesco, 510 p.
Willeman, D., Yngvesson, S.T., Hansen, K., 1988, Danish Midwater Trawl Design Technics, 306-312,
World Symposium of Fishing Gear Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland,
Canada.
Zengin, M., 2000, Hamsiye Dayalı Olarak Üretim Faaliyetinde Bulunan Balık Unu-Yağı Fabrikalarının
Bugünkü Durumu ve Bu Fabrikalar İçin Alternatif Hammadde Oluşturabilecek Balıkçılık
Kaynakları, Su Ürünleri Sempozyumu, 20-22 Eylül 2000, Sinop, 327-341 s.
Zengin, M., 2001, Doğu Karadeniz’deki Balıkçılık Kaynaklarının Son Durumu ve Balık Stoklarının
Yönetimine İlişkin Öneriler, IV. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, 5-8 Ekim 2001, (Ed., Gündüz.
C., Buhan, E., Şenol, T.) Bodrum, 249-264 s.
Zengin, M., Düzgüneş, E., Genç, Y., 1988, Evaluation of Data From Market Samples on the Commercial
Fish Species in the Black Sea During 1990-1995, The Proceeding of the First International
Symposium on Fisheries and Ecology, 2-4 Sept. 1998, Trabzon, Turkey (Editors; Çelikkale, M.S.,
Düzgüneş, E., Okumuş, İ., Mutlu, C.), 91-99 pp.
Zengin, M., Genç, Y., Bahar, M., 1988, Gırgır ve Trol Avcılığının Karadeniz’deki Kıyı Balıkçılığı Üzerine
Olan Etkilerinin Tesbiti, Türkiye’nin Kıyı Ve Deniz Alanları II. Ulusal Konferansı, 24-27 Eylül
1998 Ankara, Bildiriler, Editör: E. Özhan, 251-260.
Zengin, M., Genç, Y., Tabak, İ., 1998, Karadeniz’de 1990-1995 Yılları Arasında Avlanan Önemli Ticari
Balık Türlerinin Av Verileri Üzerine Araştırmalar, Sonuç Raporu, Trabzon Su Ürünleri Merkez
Araştırma Enstitüsü, 46 s.
106
7. LİFLET ÖRNEĞİ
T.C.
TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KARADENİZ’DE ORTA SU TROLÜNÜN KULLANIM
OLANAKLARI ve AV VERİMLİLİĞİNİN
ARAŞTIRILMASI
Proje No: TAGEM/HAYSUD/98/17/03/007
Dr. Mustafa ZENGİN – Prof. Dr.Ertuğ DÜZGÜNEŞ
(Proje Lideri)
Doç. Dr. A. Cemal DİNÇER
Dr. Cengiz MUTLU
Mustafa BAHAR
İlyas TABAK
SU ÜRÜNLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
TRABZON
KASIM– 2002
107
I- Amaç
Bu proje çalışması;
►Karadeniz’de pelajik balık avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır
ağlarının yarattığı aşırı av baskısını minimum düzeye çekebilmek,
►Karadeniz’deki en önemli pelajik türleri oluşturan ve aşırı av baskısı
ile yıpranan
hamsi, istavrit ve lüfer stoklarını korumak ve av
verimliliklerinin sürekliliğini koruyabilmek ,
►Karadeniz’in Türkiye kıyılarında “yeterli düzeyde avlanmayan” stoklar
grubuna giren çaça balıklarının avcılığında orta su trolü yönteminin
uygulanabilirliğini ortaya koyabilmek,
►Standartların altındaki küçük balıkların avcılığının önüne geçerek
(istemdışı av ve ıskarta avı azaltmak), bunların uygun av araçları ile
avlanmalarına olanak sağlamak,
►Karaya çıkarılan avın, pazarda arz/talep dengesini
balıkçıların daha iyi bir gelir elde etmelerini teşvik etmek,
kurarak
►Pelajik türlerin avında, gırgır ağlarının yanısıra, alternatif bir avcılık
yönteminin uygulanabilirliğini ortaya koymak ve kullanım alanını
yaygınlaştırmak,
►Ve yeni bir avcılık yönetim modeli oluşturmak
amacı ile gerçekleştirilmiştir.
Deniz çalışmalarından bir görünüm (Trabzon-Arsin açıkları, Ocak/2001)
108
II- Saha Çalışmaları
Araştırma sahası
● Bu araştırma; Doğu Karadeniz (Sinop Hopa arası)’de littoral
bölgede, kıyıdan itibaren en fazla 5,5 mil mesafede, pelajik su
kesitinde yürütülmüştür.
● Sahanın genel olarak koordinatları:
41°03°00¹¹ 4101¹12¹¹N
35º12¹30¹¹E, 42º01¹09¹¹N
● Saha sörvey çalışmalarının yapıldığı dönemler; sonbahar,
kış ve ilkbahar
1998/1999 pelajik av periyodu
1999/2000 pelajik av periyodu
2000/2001 pelajik av periyodu
● Bu dönemlerde toplam 56 adet sörvey çalışması yapılarak,
hedeflenen balık türlerine ait 45711 kg av elde edilmiştir.
Hedef türlere ilişkin av miktarları;
Çaça: 39639 kg
Hamsi: 1957 kg
İstavrit: 3355 kg
Lüfer:
559 kg
K A R A D E N İ Z
Araştırma sahası
109
III- Av Araçları
Araştırmada kullanılan balıkçı tekneleri
Araştırma-I Gemisi
(24 m-367.2 Hp)
Malkoç Bey ve Malkoçoğlu Mustafa Reis
(23 m- 515 Hp)
(24.7 m- 515 Hp)
Çift tekne ile yapılan orta su trolü operasyonunda kullanılan teknelerin ve
ağın şematik olarak görünümü (Garner, 1978)
Tek tekne ile yapılan orta su trolü operasyonunda kullanılan ağın ve trol
kapılarının şematik olarak görünümü (Garner, 1978)
110
Orta Su Trolü Ağları
M
Prototip orta su trolü ağı
(TROL-1)
Üst ve
Ağ
Yan
PA
940
640
Üst ve alt panel yaka boyu: 15.2 m
Torba göz açıklığı: 12 mm
450
130
26.5
31.3
Materyal
R-tex
Ağ gözü
(mm)
3m
10
Danimarka tipi orta su trolü ağı
( TROL-2)
PA
3698
3m
3m
3m
3T5B
3T5B
1
1
PP 12m Ø200
1
PP 10m Ø200
9
15
64
(22)
20
46
(16)
3N2B
1N1B
2
10
50
PA
2367
400
35
71
94
24
3
1N1B
1N1B
11
55
78
PA
1710
PA
1331
200
150
110
50
4
100
1N1B
76
100
150
184
5
100
13
1N1B
1N2B
84
84
210
6
188
40
1N2B
12
210
Üst ve alt panel yaka boyu: 31.3 m
Torba göz açıklığı: 16 mm
9
6.5m
15
21
21
800
AN
1N1B
1
PP7.3m Ø200
3N2B
14
3N2B
116
116
928
20
PA
592
7
940
928
16
928
225
8
928
FAO (1978) katalogundan alınan
orta su trolü ağı
(TROL-3)
Üst ve alt panel yaka boyu: 36.3 m
Torba göz açıklığı: 12 mm
Yerel (samsun) balıkçılarının
kullandığı trol ağı
(TROL-4)
Materyal
R-tex
29
Ağ gözü
(mm)
600
1N1B
24
PA
5325
600
15.5
21.5
7
1
1T1B
6
20
AB
1N1B
15.5
1N1B
15.5
1N1B
6
24
24
80
1N4B
2
1T1B
1
5
6
65
8
60
PA
2367
PA
852
300
24.5
49.5
120
1N4B
3
3
86
86
172
172
1N4B
4
212
1N4B
212
1N3B
150.5
1N3B
30
30
188
188
6
415
188
Üst ve alt panel yaka boyu: 29-36.3 m
Torba göz açıklığı: 12 mm
1N4B
5
75
12
24
106
5
PA
95
6
1N4B
4
106
PA
213
7
45
120
300
12
15
AB
PA
5325
Yan panel halat
uzunluğu=29.8m
12
36.3
15
6
188
111
Diğer Ekipmanlar
“Suberkrub” tipteki orta su trolü kapısı
hafif konkav bir yüzeye sahip ve köşeli
ve demir malzemeden yapılan bu
kapıların her birinin ağırlığı 160 kg,
toplam yüzey alanı ise 2.2 m2’dir.
Net-sounder cihazının ağ üzerindeki
konumu.
IV- Bulgular
1-Ağ Derinliği ile Tekne Çekim Hızı Arasındaki İlişki
TROL-2
50 m
100 m
120
100
50 m
200 m
80
60
40
20
100 m
100
Ağ derinliği (m)
Ağ derinliği (m)
TROL-3
120
150 m
150 m
80
200 m
60
40
20
0
2
2,5
3
3,5
4
Tekne çekim hızı (knot)
4,5
5
0
2
2,5
3
3,5
4
4,5
5
Tekne çekim hızı (knot)
Pelajik trol avcılığında Balıkçı teknesinde ağ derinliğini belirlemede kullanılan net-sounder
cihazının olmadığı durumlarda, ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında
çelik halat uzunluğu ve hız değişiminden yararlanmak mümkündür. Ancak hız değişimi
yalnız başına yeterli değildir. Pelajik sürünün yüzme hızının değiştiği durumlarda, hız
değişiminin de aynı anda, birlikte kullanılması gerekmektedir.
112
2-Ağların Hidrodinamik Dirençleri ve Çekme Kuvvetleri
● Araştırmada kullanılan 4 farklı ağ
8000
7000
Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti
(kgf)
tipi için tesbit edilen Rt ağ direnci ve
Ft çekme kuvveti ile V teknenin
çekim hızı arasındaki ilişki grafikte
verilmiştir.
● En büyük dirence
sahip
olan
ağ
TROL-II'dir.
● Bunun nedeni bu ağın en büyük
iplik alanına sahip olmasıdır. Direnç
iplik alanıyla doğru orantılıdır. Bu
alan ise; iplik kalınlığına, göz
ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır.
● Hidrodinamik direnç hızın karesiyle
orantılıdır. Yüksek hızda çekim
yapmak yüksek motor gücünü
gerektirir.
● Bu nedenle trol
operasyonunda ağ-tekne uyumunu
sağlayacak şekilde trol tasarımı
yapılmak zorundadır
9000
TR
6000
5000
TR
Tekne
k
4000
TR
3000
TR
2000
1000
0
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4
4,5
V çekme hızı
(m/s )
3-Balıkçılık Parametreleri
Hedeflenen balık türlerinin; avcılık
şekline göre birim av güçü
değerleri (CPEU; kg/saat/op.)
CPUE (kg/saa/op.)
3000
2500
2000
1500
1000
500
0
Çift tekne
Tek tekne
Avcılık Şekli
Hamsi
Hedeflenen balık türlerinin;
mevsimlere göre ortalama birim av
güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.)
CPUE (kg/saa/op.)
3500
Çaça
3000
İstavrit
2500
Lüfer
2000
1500
1000
500
0
İlkbahar
Sonbahar
Kış
Mevsimleri
Hamsi
Hedeflenen balık türlerinin; ağ
tipine göre birim av güçü değerleri
(CPEU; kg/saat/op.)
CPUE (kg/saa/op.)
3000
Çaça
2500
İstavrit
2000
Lüfer
1500
1000
500
0
I
II
III
Ağ tipi
IV
5
5,5
113
1-Çekim hızı
(knot)*
CPUE (kg/sat/op.)
4-Hedef Türlerin Bazı Avcılık Parametreleri
Hamsi : 2.6
Çaça : 2.6
İstavrit : 2.9
Lüfer : 3.1
Hamsi
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
Çaça
İstavrit
Lüfer
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4
4,5
Hamsi :
2-Av derinliği Çaça :
(m)*
İstavrit :
Lüfer :
CPUE (kg/sat/op.)
Hız (knot)
49.8
52.8
37.1
24.8
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
5
15
25
35
45
55
65
75
85
95
4,5
5
3-Kıyıdan
uzaklık
(mil)*
CPUE (kg/sat/op.)
Av derinliği (m)
Hamsi : 1.5
Çaça :
1.9
İstavrit : 1.2
Lüfer :
-
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
4
4-Yüzey
suyu
sıcaklığı
(0C)*
CPUE (kg/sat/op.)
Kıyıdan uzaklık (mil)
Hamsi : 12.6
Çaça :
13.2
İstavrit : 14.7
Lüfer : 20.7
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
7
8
9
10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23
Hamsi :
Çaça :
Hamsi :
Çaça :
6-Av sezonu
(ay)**
1 Mart-15 Nisan
15 Şubat-15
Mayıs
1
Ekim-15
Kasım
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
Gün süresince av zamanı (saat)
15 Kasım-15
Aralık
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
4
CPUE (kg/sat/op.)
5-Av zamanı
(saat)**
0500-0900
0500-1000
1300-1700
İstavrit : 0500-0800
1500-2100
Lüfer : 0800-1800
CPUE (kg/sat/op.)
Yüzey suyu sıcaklığı (C)
7000
6000
5000
4000
3000
2000
1000
0
1
2
3
4
5
6
7
Av periyodu (ay)
İstavrit : 1 Ekim-15 Nisan
Lüfer : 1 Nisan-30 Nisan
1
Kasım
* Ortalama değerler
** Maksimum avın elde edildiği periyotlar
Ekim-30
8
9
10
11
12
114
5 -Hedeflenen Balık Türlerinin Mevsimlere Göre Boy-Frekans Dağılımları
Hamsi/İlkbahar
N=340
% F rek ans
% Frekans
20
Hamsi/Sonbahar
N=869
20
15
10
5
15
10
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
6
16
7
8
9
10
Çaça/İlkbahar
N=535
13
14
15
20
8
9
10
11
12
13
10
5
7
8
9
10
11
12
13
8
9
10
10
5
İstavrit/Sonbahar
N=522
35
30
25
20
15
10
5
0
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
7
8
9
10
10
5
7
8
9
Lüfer/İlkbahar
N=305
4
2
11
12
13
İstavrit/Kış
N=331
15
10
5
12
13
14
15
16
17
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
Balık boyu (cm)
18
Lüfer/Sonbahar
N=555
6
5
4
3
2
1
0
0
6
8,5
11
13,5
16
18,5
21
23,5 26
28,5 31
33,5
İlkbahar
TL min-mak
6
8,5
11
13,5
16
18,5
21
23,5 26
28,5 31
33,5
Balık boyu (cm)
Balık boyu (cm)
Hedef türlerin mevsimlere
göre minimum-maksimum
ve %50 kümülatif boy
değerleri (cm)
11
7
% Frekans
% Frekans
6
10
20
Balık boyu (cm)
18
Balık boyu (cm)
8
16
15
6
6
7
15
0
0
6
14
Çaça/Kış
N=1003
6
% F rek ans
% Frekans
15
13
Balık boyu (cm)
% Frekans
İstavrit/İlkbahar
N=320
12
20
Balık boyu (cm)
20
11
Balık boyu (cm)
0
14
Balık boyu (cm)
14
7
25
15
6
7
5
6
0
6
10
16
% F rek ans
20
15
10
5
0
12
Çaça/Sonbahar
N=1168
25
% Frekans
% Frekans
11
Balık boyu (cm)
Balık boyu (cm)
35
30
25
15
0
0
0
Hamsi/Kış
N=1332
20
% F rek ans
25
Sonbahar
TL%50
TL min-mak
Kış
TL%50
TL min-mak
TL%50
Hamsi
10.16.0
12.58
6.0-15.0
10.24
6.0-15.5
10.87
Çaça
6.0-11.0
8.07
6.0-13.5
8.99
6.0-14.0
9.32
İstavrit
7.0-14.0
10.27
7.5-16.0
13.00
9.5-18.5
13.78
Lüfer
8.0-31.0
20.19
10.0-35.5
22.00
-
-
1
115
6 –Orta Su Trolü Ağlarının Seçicilik Parametreleri
1,00
(L50: %50 Seçicilik boyu, cm)
0,75
Trol-1 ağı: 11.4
Trol-2 ağı : 12.1
Trol-3 ağı : 11.5
Trol-4 ağı: 12.6
Seçicilik oranı
Hamsi Populasyonuna İlişkin
Seçicilik Parametreleri
Hamsi
Seçiçilik Eğrileri
0,50
Trol-1
Trol-2
0,25
Trol-3
Trol-4
0,00
4
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Balık boyu (cm)
1,00
(L50: %50 Seçicilik boyu, cm)
0,75
Trol-1 ağı: 11.5
Trol-2 ağı : 12.6
Trol-3 ağı: 11.6
Trol-4 ağı: 12.1
Seçicilik oranı
Çaça Populasyonuna İlişkin
Seçicilik Parametreleri
Çaça
Seçiçilik Eğrileri
0,50
Trol-1
Trol-2
0,25
Trol-3
Trol-4
0,00
4
5
6
7
8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Balık boyu (cm)
Seçicilik denemeleri. Operasyon sonrasında trol torbasının güverteye alınışı
(Samsun açıkları, Nisan/2000)
116
V- Sonuçlar
► Orta su trolü avcılığında gerek tek, gerekse de çift tekne yönteminin uygulanabilirliği açısından
bakıldığında; Karadeniz’deki balıkçı filosunun motor gücü ve tekne boyu açısından yeterli seviyede olduğu
görülmektedir. Bölgesel ve yakın kıyısal deniz özelliği gösteren Karadeniz’de çaça, hamsi, istavrit gibi pelajik
türlerin avcılığında her iki yöntemden birinin tercih edilmesi mümkün görünmektedir.
► Başarılı bir orta su trolü avcılığında, balık sürüsüne ulaşmada, kullanılan av aracının hareket kabiliyeti
büyük bir öneme sahiptir. Bugün için Doğu Karadeniz’de hamsi, çaça istavrit ve lüfer gibi pelajik balıkların
avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin hız kabiliyetleri bu tür bir avcılık açısından yeterli düzeydedir.
► Orta su trolü balıkçılığında kullanılacak olan ağların tasarımı gerçekleştirilirken ağ-tekne uyumunun
dikkate alınması gerekmektedir. Orta su trolü ağlarının daha düşük güçteki teknelerde kullanılabilmesi için; ağın
direncinin minimum düzeye düşürülmesi gerekmektedir. Pelajik trol ağlarında, ağ materyalinin göz açıklığı
arttırılmak suretiyle, ağın su içerisindeki hidrodinamik direnci azaltılabilir, dolayısıyla teknenin çekme kuvveti ve hız
artışı sağlanabilir. Bu çalışmada Karadeniz’de pelajik türlerin avcılığında kullanılabilecek bu özelliklere sahip, farklı
tipteki prototip orta su trolü ağlarının tasarımı gerçekleştirilmiştir.
► Başarılı bir orta su trolü avcılığında; operasyon sırasında ağın konumu ve balık sürüsünün bulunduğu
derinliği tesbit etmede Net-sounder adı verilen elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Ancak ticari balıkçıların
kullanımı açısından son derece pahalı bir yatırımı gerektiren bu cihazın olmadığı durumlarda, trol ağının su
kolonundaki konumunu belirlemede pratik olarak çekim hızı ve çelik halat uzunluğunda yapılacak değişikliklerden
yararlanmak mümkündür.
► Karadeniz’de çift tekne yönteminde düşük motor gücüne sahip tekneler yakın kıyı sularında daha başarılı
olmaktadır. Av veriminin üstünlüğüne karşın, operasyon sırasında birim zamanda harcanan çaba ve işletme
maliyeti açısından ele alındığında tek tekne yöntemi, çift tekneye göre daha avantajlıdır. Tek teknenin bir günlük
operasyon sayısı, çift tekneye göre iki kat daha fazladır. Aynı şekilde bir operasyonluk süre açısından
değerlendirildiğinde, tek teknenin denizde kalma süresi çift tekneye göre %50 daha azdır.
► Çaça; ülkemizde direkt olarak insan tüketimine sunulmamakla birlikte orta su trolleri ile avlanması halinde;
gerek insan gıdası, gerekse de balık unu-yağı fabrikaları ve balık işletmeleri için iyi bir yem kaynağı
oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar bunu destekler mahiyettedir.
► Gırgır ve pelajik trol avcılığında bir gün içerisinde denizde kalma süresi hemen hemen aynı olmasına
karşın; operasyon sayısı ve zaman kullanımı açısından bakıldığında orta su trolleri lehine bir durum mevcuttur.
Orta su trolü avcılığında çift tekne ile bir günde ortalama 4, tek tekne ile 7 operasyon yapılabilmesine rağmen,
gırgır avcılığında bu sayı ortalama 2’dir. Gırgır ağlarında ortalama bir operasyon süresi 4.5 saat, orta su trollerinde
ise bu süre; çift tekne için maksimum 3.2 saat, tek tekne için ise 1.7 saat olarak belirlenmiştir. Orta su trollerinde
operasyon kolaylığı ve teknenin sağladığı hareket kabiliyeti ile birim zamanda daha fazla alan taranmakta ve
teknenin yararlılık süresi arttırılmış olmaktadır.
►Karadeniz’de hamsi avcılığında kullanılan gırgır ağlarının hiçbir seçici özelliği bulunmamaktadır. Bu ağların
kontrolsüz kullanılması sonucunda hamsi populasyonu dahil henüz avlanma boyuna ulaşmamış çok küçük canlılar
da avlanarak stoktan çekilmektedir. Pazar değeri olmayan veya direkt insan tüketimine sunulmayan bu balıklar
işlemek için yeterli hammadde bulamayan balık-unu yağı fabrikalarına piyasa değerinin çok altında satılmaktadır.
Balık unu-yağı fabrikalarının hammadde olarak sadece hamsiye bağımlı olarak üretim faaliyetlerini sürdürmeleri ve
hamsi avcılığında gırgır ağlarının dışında alternatif bir yöntemin uygulanmayışı bu populasyonun aşırı
avlanmasına neden olmaktadır. Gerek biyolojik olarak hamsi stokunun devamlılığı ve gerekse de ekonomik olarak
kaynak işletimi açısından büyük bir kayıp olarak ortaya çıkmaktadır. Hamsinin orta su trolleri ile avlanması
durumunda bu sakıncalar ortadan kalkabilecektir.
► Su ürünleri genelgelerinde hamsinin avlanabilir minimum av boyu 9 cm’dir. Bu çalışmada hamsi
populasyonu için 12, 16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen
%50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.4, 12.1, 11.5 ve 12.6 cm olarak hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar; hamsi
stokunu korumada ve büyük boydaki hamsi populasyonunu güvenli bir şekilde avlamada göz açıklığı
uygulamalarının son derece etkili olduğu görülmüştür.
► Gırgır ağları da dip sürütme ağları gibi zeminde ve bentopelajikte yaşayan canlıları avlayarak ekosisteme
büyük bir zarar vermektedir. Pelajik trol balıkçılığında kullanılan ağlar ile hedeflenmeyen türlerin minimum düzeyde
yakalanmaları sağlanarak, uzun vadede bu balıkçılık kaynaklarından daha çok fayda sağlamak mümkündür.
►Karadeniz’de orta su trolü balıkçılığının yeterince yaygınlaştırılabilmesi için; merkezi yönetimlerce
oluşturulacak gerçekçi ve uygulanabilir bir yönetim modeli ile özellikle küçük pelajikler grubu içerisinde yer alan
hamsi ve çaça stoklarının daha etkin ve daha kontrollü bir şekilde işletilmesi sağlanabilir.
117
1
2
2
3
4
2
Proje saha sörvey çalışmaları
1: Operasyon öncesinde orta su trolü ağının güvertenin kıç kısmından denize bırakılışı
(Trabzon açıkları, Ocak/1999)
2: Araştırmada kullanılan ticari balıkçı teknelerinden Malkoç Bey ve Malkoçoğlu Mustafa
Reis adlı teknelerin reisi Atıf MALKOÇ (Samsun açıkları, Nisan/2000)
3: Çift tekne ile orta su trolü avcılığında, her iki teknenin operasyon öncesinde ağ ve halat
bağlantılarının uyumu için yapılan çalışmalar (Samsun açıkları, Nisan/2000)
4: Operasyon sonrasında elde edilen hamsi avının güverteye aktarılması
(Trabzon-Arsin açıkları, Ocak/2001)
118
8. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ
Dr. Mustafa ZENGİN
1959 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve orta eğitimini Trabzon’da tamamladı. 1982
yılında Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesinden mühendis unvanı ile mezun oldu. 1984 yılında
Edirne Tarım İl Müdürlüğünde göreve başladı. 1985-1988 yılları arasında Edirne-İpsala İlçe
Tarım Müdürlüğünde idareci olarak görevini sürdürdü. 1989 yılında Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının açmış olduğu uzman adaylığı sınavını kazanarak Trabzon Su Ürünleri Araştırma
Enstitüsü Müdürlüğüne tayin oldu.
Bu güne kadar proje lideri ve araştırıcı olarak yer aldığı proje çalışmaları sırasıyla;
“Karadeniz’deki Av Araçları ile Avcılık Potansiyelinin Tesbiti, 1992”, “Marmara Denizindeki
Av Araçları ile Avcılık Potansiyelinin Tesbiti, 1994”, “Çıldır Gölü Stok Tayini, 1995”,
“Türkiye’nin Karadeniz Kıyılarındaki Balık Stoklarının Tespiti Projesi, 1996”, “Dip Trol
Ağlarında Seçiciliğin Belirlenmesi, 1997”, “Karadeniz’de 1990-1995 Yılları Arasında
Avlanan Önemli Ticari Balıkların Av Verileri Üzerine Araştırmalar, 1998”, “Ekonomik Deniz
Ürünleri Araştırma Projesi; Doğu Karadeniz’deki Dip Balıklarının Üreme Zamanlarının
Tesbiti, 1999”, “Av Gücünün Doğu Karadeniz’deki Demersal Balık Stokları Üzerine Olan
Etkisinin Tesbiti, 2002”, “Karadeniz Alabalığının (Salmo trutto labrax) Biyoekolojik
Özelliklerinin İncelenmesi ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması, 2002”, “Deniz ve
Karasulardaki Kirliliğin Ekonomik Değeri Yüksek Balıkların Stok ve Üremesi Üzerine Olan
Etkisinin Belirlenmesi, 2002”, “Yetiştiricilik Yoluyla Üretilen Kalkan Balığı Yavrularının
Doğal Stoka Katılımları ve Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi, Devam Ediyor” ve
“Marmara Denizi’ndeki Karides Stoklarının Sürdürülebilir Kullanımı Üzerine Bir Araştırma,
Devam Ediyor”.
1991 yılında Bakanlığın düzenlemiş olduğu 8 ay süreli yabancı dil (İngilizce)
eğitimine katıldı. 1994 yılında KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi ve
Mühendisliği Ana Bilim Dalında “Mezgit (M. Merlangus euxinus) Avcılığında Kullanılan Dip
Trol Ağlarının Seçiciliğinin Belirlenmesi” konulu çalışma ile yüksek lisans eğitimini, yine
aynı enstitüde, 2000 yılında “Türkiye’nin Doğu Karadeniz Kıyılarındaki Kalkan (S.
maeoticus) Balığının Biyoekolojik Özellikleri ve Populasyon Parametreleri” konulu çalışma
ile doktora eğitimini tamamladı. 9-10 Aralık 1998 tarihinde, Ege Ün. Su Ürünleri
Fakültesinde düzenlenen ve E. Dahm tarafından sunulan “Ekolojik Balıkçılığı Geliştirme
Projesi Eğitim Semineri”ne katıldı. 1999 yılında Roma’da düzenlenen ve FAO’nun alt
uzmanlık birimlerinden olan GFCM’in “Akdeniz Balıkçılık Teknik Konseyi”nde Türkiye’yi
temsil etti. 2001 (Mayıs) yılında Türkiye ile Ukrayna arasında yürütülen “Karadeniz’deki
Balık Stoklarının Ortaklaşa Paylaşımı” konulu “Balıkçılık Anlaşması” görüşmelerine
Bakanlık adına teknik uzman-araştırıcı olarak katıldı 2001 yılında (Temmuz/Ağustos)
Japonya’da düzenlenen ve 1 aylık süreyi içeren “Kıyı Balıkçılığı Eğitim Semineri”ne katıldı.
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nca hazırlanan 6. ve 8. Beş Yıllık
Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonunda Su Ürünleri ve Su Ürünleri Sanayii Özel İhtisas
Komisyonunda “Avcılık” Alt Bölümündeki çalışmalarda görev aldı. Kendi uzmanlık
alanında, Ülkemizde çeşitli tarihlerde gerçekleştirilen 11 ayrı bilimsel kongreye katılarak
tebliğ sundu. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli bilimsel dergilerde 24 adet makalesi yayınlandı.
Evli ve iki çocuk babası olan M. Zengin, halen aynı enstitüde “Balıkçılık Biyolojisi ve
Teknolojisi Bölümü”nde, bölüm başkanı olarak görev yapmakta, proje yürütücüsü ve
araştırıcı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
119
Prof. Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ
02.08.1956 tarihinde Eskişehir’de doğdu, ilk ve orta öğrenimini Eskişehir’de
tamamladı. 1974-1979 yılları arasında Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, Zootekni
Bölümünde eğitim gördü. 1979 yılından 1986 yılına kadar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Su
Ürünleri Ankara Bölge Müdürlüğü ve Ankara Tarım İl Müdürlüğünde teknik eleman olarak
çalıştı. 1979-1985 yılları arasında AÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Ana Bilim Dalında
Doktora çalışmasını tamamladı. 1986 yılında KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi
Yüksekokuluna Yrd. Doç. olarak atandı. 1990 yılında su ürünleri alanında Doçent, 1996
yılında ise profesör oldu. Ayni Fakültede Senato temsilciliği, Dekan vekilliği, Dekan
Yardımcılığı ve Bölüm Başkanlığı görevlerinde bulundu.Halen Sürmene Deniz Bilimleri
Fakültesinde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
Stok yönetimi ve populasyon dinamiği alanında yurtiçi ve yurtdışında yayınlanmış
kitap (4), makale (12), bildirileri (16) ve derleme,bulunmaktadır. Yugoslavya, UK, Japonya,
Gürcistan, Rusya Federasyonu ve Ukrayna, Bulgaristan, Hollanda gibi ülkelerde mesleki
çalışmalar yaptı ve uluslar arası kongre ve sempozyumlara katıldı. 8 doktora, 11 yüksek lisans
tezi yönetti. Üyesi Olduğu Kuruluşlar; TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, KARÇEVKaradeniz Çevrecileri, KAY-Türkiye Kıyı Alanları Yönetimi Milli Komitesi ve BSNN
(Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Ağı)Türkiye Temsilcisi.
Evli, iki çocuk babasıdır.
Doç. Dr. A.Cemal DİNÇER
1963 yılında Trabzon’un Çaykara ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini
Çaykara’da tamamladı. 1986’da Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl Karadeniz Teknik
Üniversitesi, Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’ne Araştırma Görevlisi olarak girdi. 1987
yılında Lisansüstü eğitim için İngiltere’ye gönderildi. Burada sekiz aylık İngilizce dil kursunu
tamamlayıp ardından Avlanma Teknolojisi ve Av Araçları alanında eğitim almak üzere
İngiltere’de University of Hull, School of Fisheries Studies’de bir yıllık eğitimini
tamamlayarak Av Araçları alanında diplomasını aldı. Burada ağ model deneylerinden
yararlanarak orta su trolü tasarım projesini gerçekleştirmiştir. 1989 yılında İskoçya’da
Glosgow Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Mühendisliği Fakültesi’nde Yüksek Lisans
eğitimine başladı. Karadeniz tipi balıkçı gemilerinin tasarım özellikleri alanındaki tez
çalışmasını tamamlayarak 1992’de KTÜ, Deniz Bilimleri Fakültesi’ne döndü. 1996’da aynı
üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı olarak, Gırgır Avcılığında Kullanılan Balıkçı
Gemilerinin Simülasyon Dizaynı ve Ekonomik Analizleri konulu doktora çalışmasını
tamamlayarak Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’ne yardımcı Doçent olarak atandı.
2000 yılında Avlanma Teknolojisi Ana Bilim Dalı’nda Doçent oldu.
1995 yılında, NATO ASI (Advanced Study Institute) tarafından Tenerife’de
düzenlenen The mathamatics of Models for Climatogy and Environment adlı kursa burslu
olarak katıldı. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı’nın, Karadeniz’de Yaşayan Yunus
Stoklarının Tespiti, KTÜ Araştırma Fonu’na bağlı Karadeniz Tipi Balıkçı Teknelerine Uygun
pervane Dizaynı, Karadeniz Tipi Balıkçı Tekneleri İçin Uygun Çalışma Koşullarının
Belirlenmesi ve Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı TAGEM’ bağlı Karadeniz’de Ortasu
Trölünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması adlı projelerde temel
araştırmacı olarak görev aldı.
Deniz Bilimleri Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak temel mühendislik ve avlanma
teknolojisi alanında çeşitli dersler veren, idari görev olarak da Dekan Yardımcılığı’nı
yürütmekte olan Doç.Dr.A.Cemal DİNÇER İngilizce bilmekte, evli ve bir çocuk babasıdır.
120
Dr. Cengiz MUTLU
1966 yılında Vakfıkebir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Çarşıbaşı’nda tamamladı.
1990 yılında KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.
1994-1999 yılları arasında KTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsünde, ‘’Araştırma görevlisi’’ olarak
görev yaptı. KTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim Dalı
yüksek lisans programında; 1994 yılında “Doğu Karadeniz’deki Hamsi (Engraulis
encrasicolus) Balıklarının Bazı Populasyon Özellikleri Üzerine Bir Araştırma” adlı çalışma
ile yüksek lisans, devamında ise aynı enstitüde, 2000 yılında “Doğu Karadeniz’de Hamsi
(Engraulis encrasicolus) Populasyonun Özellikleri ve Stok Tahmininde Analitik Yöntemlerin
Uygulanması” konulu çalışma ile doktora programını tamamladı. Mayıs 1997’de Japonya’da,
Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından düzenlenen Balıkçılık Eğitim kursuna 5
ay süre ile katıldı. 1999-2001 yılları arasında Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma
Enstitüsünde araştırıcı olarak çalıştı. Enstitü bünyesinde yürütülmekte olan “Av Gücünün
Doğu Karadeniz’deki Demersal Balık Stokları Üzerine Olan Etkisinin Tesbiti, 2002” ve
“Karadeniz’de Orta su Trolünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması,
2002” konulu projelerde araştırıcı olarak görev aldı.
2001 yılında, KTÜ Giresun Eğitim Fakültesi, Biyoloji Bölümüne ‘‘Yardımcı Doçent’’
olarak atandı. Şu ana kadar kendi uzmanlık dalında çeşitli sempozyum, konferans ve bilimsel
dergilerde 10 adet makalesi yayınlandı. İngilizce bilen, evli ve iki çocuk babası olan C.Mutlu,
halen aynı fakültedeki görevini sürdürmektedir.
Mustafa BAHAR
1967 yılında Trabzon’ da doğdu. İlkokulu ve orta okulu İskenderun’da tamamladı,
Trabzon Endüstri Meslek Lisesinin Elektrik Bölümünü bitirdi. 1985 yılında KTÜ Sürmene
Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu Balıkçılık Teknolojisi Bölümünü kazandı.
1989 yılında Balıkçılık Teknolojisi Mühendisi unvanı ile mezun oldu. Ayrıca diplomaya
istinaden Kıyı Kaptanı yeterliliği ile kaptanlık ehliyetine sahip oldu. Askerlik hizmetini 1990
yılında tamamladı. 1994 yılında KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Balıkçılık Teknolojisi Ana
Bilim Dalında yüksek lisans yapmaya hak kazandı. 1996 yılında “Trabzon Kıyılarında Isı ve
Radyasyon Dengesinin Tespiti” adlı yüksek lisans tezini tamamlayarak “Balıkçılık
Teknolojisi Yüksek Mühendisi” unvanı ile mezun oldu. Devamında aynı enstitüde doktora
programına başladı. Halen bu programa devam etmektedir.
Yüksek lisans döneminde 2547 sayılı kanunun 50/d maddesine istinaden Sürmene
Deniz Bilimleri Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 1997-2000 yılları arasında
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde
Sözleşmeli Kaptan unvanı ve Yakın yol 1 Zabit ehliyeti ile Araştırma Gemisinin kaptanlığını
yaptı. Aynı zamanda Enstitü bünyesinde yürütülmekte olan “Karadeniz’de Orta su Trolünün
Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması, 2002” ve “Yetiştiricilik Yoluyla
Üretilen Kalkan Balığı Yavrularının Doğal Stoka katılımı ve Biyoekolojik Özelliklerinin
İncelenmesi, Devam Ediyor” projelerinde temel araştırıcı olarak çalıştı. Yüksek lisans ve
doktora sırasında birçok sempozyuma katıldı.
Şu ana kadar kendi uzmanlık dalında çeşitli sempozyum, konferans ve bilimsel
dergilerde 10 adet makalesi yayınlandı. 2000 yılında Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma
Enstitüsünden ayrılarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde
Uzman olarak göreve başladı. Bekâr olan Mustafa BAHAR İngilizce bilmektedir.
121
İlyas TABAK
1956 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da tamamladı. 1981’de
Hacettepe Ün., Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden biyolog unvanı ile mezun oldu. 19821984 yılları arasında özel sektörde çalıştı. 1986 yılında Rize Tarım İl Müdürlüğü Kontrol
Şubesinde göreve başladı. Burada çalıştığı yıllar içerisinde sahasındaki birçok hizmet içi
eğitim seminerine katıldı. 1994-2002 yılları arasında Trabzon Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğünde görev yaptı. Enstitüde çalıştığı süre içerisinde; “Dip Trolü Ağlarında
Seçiciliğin Belirlenmesi Projesi, 1997”, “Karadeniz’de 1990-1995 Yılları Arasında Avlanan
Önemli Ticari Balıkların Av Verileri Üzerine Araştırmalar, 1998”, “Ekonomik Deniz Ürünleri
Araştırma Projesi; Doğu Karadeniz’deki Dip Balıklarının Üreme Zamanlarının Tesbiti, 1999”,
“Av Gücünün Doğu Karadeniz’deki Demersal Balık Stokları Üzerine Olan Etkisinin Tesbiti,
2002”, “Yetiştiricilik Yoluyla Üretilen Kalkan Balığı Yavrularının Doğal Stoka Katılımları ve
Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi, Devam Ediyor” projelerinde araştırıcı olarak,
“Deniz ve Karasulardaki Kirliliğin Ekonomik Değeri Yüksek Balıkların Stok ve Üremesi
Üzerine Olan Etkisinin Belirlenmesi, 2002” ve “Karadeniz Alabalığının (Salmo trutto labrax)
Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması, 2002”
projelerinde ise proje lideri olarak görev aldı.
Evli ve iki çocuk babası olan İ. Tabak, 2002 yılında Tarım Bakanlığı Balıkesir İl
Kontrol Laboratuar Müdürlüğüne tayin oldu.
122
9. EKLER
EK:1
ORTA SU TROLÜ PROJESİ
(Saha Sörveyleri Kayıt Formu)
1-Av operasyonu no:
2-Tarih:
3-Av bölgesi:
4-Operasyon tipi (tek veya çift tekne):
5-Limandan ayrılış saati:
6-Limana dönüş saati:
7-Ağın atıldığı saat:
8-Ağın güverteye alındığı saat:
9-Başlangıç enlem ve boylamı:
10-Bitiş enlem ve boylamı:
11-Başlangıç derinliği (m veya kulaç):
12-Bitiş derinliği (m veya kulaç):
13-Kıyıdan uzaklık (mil veya km):
14-Çekim hızı (knot)
Maksimum:
Minimum:
Ortalama:
15-Balık sürüsünün yönü:
16-Ağın atıldığı derinlik:
17-Ağ tipi:
18-Ağ göz açıklığı (mm):
19-Çelik halat uzunluğu (m):
20-Çelik halat açısı:
21-Yüzey suyu sıcaklığı (0C):
GÖZLEM ve ÖNEMLİ NOTLAR:
22-Av kompozisyonu
Türler
Hamsi
Çaça
İstavrit
Lüfer
Palamut
Gümüş
Zargana
Tirsi
Kefal
Sardalye
Mezgit
Barbunya
Kalkan
Pisi
İzmarit
Kaya
Köpek balığı
Deniz iğnesi
Deniz atı
Av miktarı
(kg veya kasa)
123
Ek:2
ORTA SU TROLÜ PROJESİ
(Gırgır Balıkçılığı Bilgi Formu)
1-Örnekleme tarihi
2-Ankete katılan balıkçının adı soyadı
3-Balıkçı merkezinin (liman/barınak) adı
4-Teknenin adı
5-Yapım yılı
6-Teknenin boyu (m), motor gücü (Hp)
7-Taşıyıcı tekneler (boyu-motor gücü)
8-Teknik cihazlar
Radar
Sonar
Echo-sounder
9-Ağın boyutları (m)
Derinliği
Boyu
10-Av sahası
11-Kıyıdan uzaklık (mil veya km)
12-Avlanma derinliği (m veya kulaç)
13-Ava çıkış tarih ve saati
14-Ağ atımına başlama saati
15-Ağın tekneye alındığı saat
16-Limana dönüş tarih ve saati
17-Operasyon
sayısı
(adet/gün
veya
adet/hafta)
18-Hedeflenen av
19-Toplam av miktarı (kg veya kasa)
20-Ağdan çıkan diğer türlerin miktarı
21-Toptancıya verilen miktar (kg veya kasa)
22-Fabrikaya verilen miktar (kg veya kasa)
23-Tüketiciye ulaştığı merkezler
24-Taşıma şekli (Kamyon veya soğutuculu
araç)
25-Balığın tekne çıkış fiyatı (TL)
26-Tayfa sayısı
27-Tayfa ücreti
28-Akaryakıt gideri (lt/saat9
29-Tekne bakım gideri (TL/yıl)
30-Ağ temini ve bakım giderleri
124
10. PROJE BÜTÇESİ İÇMALİ
Dönem
Yatırılan Para
(USA$)
Kullanılan Para
(USA$)
Kalan Para
(USA$)
I.DÖNEM (1998-1)
4,480.00
2,347.00
2,133.00
II.DÖNEM (1999-1)
-
185,86
1,947.00
III.DÖNEM (1999-2)
1,120.00
1,391.51
1,675.63
IV.DÖNEM (2000-1)
-
1,677.57
-
TOPLAM
5,600.00
5,601.94
-
125
11. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU
1-Proje No : TAGEM/HAYSUD/98/17/03/007 2-Rapor Tarihi : Kasım 2002
3-Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: 1998-2001
4-Proje Adı : Karadeniz’de Orta Su Trolünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin
Araştırılması
5-Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar:
Dr. Mustafa ZENGİN – Prof. Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ (Proje Liderleri)
Doç.Dr. A. Cemal DİNÇER, Dr. Cengiz MUTLU, Mustafa BAHAR, İlyas TABAK
6- Projenin Yürütüldüğü Kuruluş :
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü – TRABZON
7-Destekleyen Kuruluş(ların)Adı ve Adresi:
KTU, Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi, Malkoçoğlu Balıkçılık-Samsun
8-Öz(Abstract):
Bu proje 1998-2001 yılları arasında, Sinop-Hopa arasındaki kıyı bölgede, Karadeniz’de pelajik av
periyodunu içeren sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde yürütülmüştür. Projede farklı özelliklere sahip 4
ayrı orta su trolü ağı kullanılmıştır. Bu ağlarla Karadeniz’deki başlıca pelajik türleri oluşturan başta hamsi
olmak üzere, çaça, istavrit, ve lüfer balıklarının temel avcılık parametreleri (hız, derinlik, kıyıdan uzaklık,
yüzey suyu sıcaklığı, av zamanı, av periyodu, karaya çıkarılan avın boy dağılımı), seçicilik özellikleri, bycatch
oranları ile tek ve çift tekne yönteminde kullanılan ağların verimlilikleri, av çanbaları tesbit edilmiştir.
Elde edilen bulgulara göre; Karadeniz’de hamsi avcılığında geleneksel olarak kullanılan gırgır ağlarına
karşı alternatif olarak orta su trolü ağlarının kullanılmasının daha ekonomik olacağı ve aynı zamanda ağ
seçiciliğinin de sağlanması ile birlikte stoklar üzerindeki av baskısının azaltılabileceği gözlenmiştir. Bundan
başka Karadeniz’de, yeterince avlanılmayan balık stokları arasında yer alan çaça populasyonunun da orta su
trolleri ile ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde verimli bir şekilde avlanabileceği ve bu avın balık unu-yağı
fabrikalarına önemli ölçüde bir hammadde sağlayacağı ortaya konulmuştur. Diğer taraftan orta su trolü
avcılığında tek tekne ile yapılan avcılığın, çift tekneye göre ekonomik açıdan daha verimli olduğu saptanmıştır.
Karadeniz’de hamsi, çaça, istavrit ve lüfer stoklarının avcılığında ticari amaca yönelik olarak orta su
trolü ağlarının kullanımının desteklenmesi ve bunun için Bakanlık tarafından yasal ve idari düzenlemelere
gidilerek, uygulamaya yönelik yeni bir balıkçılık yönetim modelinin oluşturulması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Doğu Karadeniz, orta su trolü, tek tekne, çift tekne, hamsi, çaça, istavrit, lüfer,
avcılık parametreleri, birim av gücü
9-Proje İle İlgili Yayın/Tebliğlerle İlgili Bilgiler
Proje bulguları ile ilgili Kasım 2002 dönemine kadar herhangi bir yayın yapılmamıştır.
10-Bilim Dalı:
Doçentlik B.Dalı Kodu:
Uzmanlık Alanı Kodu:
11-Dağıtım(*): √
Sınırlı
12-Raporun Gizlilik Durumu:
ISIC Kodu:
Sınırsız
Gizli
√
Gizli Değil

Benzer belgeler