İndir - Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü
Transkript
İndir - Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü
T.C. TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KARADENİZ’DE ORTA SU TROLÜNÜN KULLANIM OLANAKLARI ve AV VERİMLİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI (TAGEM/HAYSUD/1998/17/03/007) PROJE SONUÇ RAPORU Dr. Mustafa ZENGİN – Prof. Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ (Proje Lideri) Doç. Dr. A. Cemal DİNÇER Dr. Cengiz MUTLU Mustafa BAHAR İlyas TABAK SU ÜRÜNLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ KASIM– 2002 TRABZON SUNUŞ Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından uygulamaya konulan Dünya Bankası destekli “Tarımsal Araştırma Projeleri (TAP)” kapsamında yer alan ve Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinin yoğun gayretleri ile gerçekleştirilen bu çalışmanın, öncelikle konu ile ilgilenen tüm kamu kuruluşlarına, akademik çevrelere ve balıkçılık sektörüne yararlı olmasını temenni ediyoruz. Bu projenin ilk olarak gündeme getirilmesi ile sonuçlanması arasında geçen süreye bakıldığında ve daha önce aynı içerikte benzer çalışmaları hayata geçiren ülkeler referans alınarak karşılaştırıldığında, bu araştırmanın ülkemiz balıkçılığı adına çok geç kalınmış bir araştırma olduğu söylenebilir. Dünyada orta su trolü balıkçılığının gelişme gösterdiği ülkelere bakıldığında; özellikle Batı ve Kuzeybatı Avrupa ülkelerinde 1980’li yılların sonlarına gelindiğinde gerek balıkçılık teknolojisi, gerekse de balıkçılık uygulamaları açısından çok önemli aşamaların kaydedildiği görülmektedir. Geçen bu süreçte pelajik stokların avcılığında başlıca yöntemlerden birini oluşturan orta su trolü avcılığının ülkemiz sularında yeterince gelişememesi, gerek biyolojik olarak pelajik stokların devamlılığı, gerekse de ekonomik anlamda kaynak işletimi açısından büyük kayıplara neden olmuştur. Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünce orta su trolü balıkçılığı konusunda ilk proje girişimi 1992 yılında, dönemin Enstitü Müdürü Murat DOĞAN tarafından gündeme getirilmiş ve bu amaçla Enstitüye 1992 yılında TÜBİTAK aracılığı ile Danimarka’dan bir adet pelajik trol ağı ve ekipmanları (Suberkrub tipte trol kapıları ve Net-sounder sensörleri) getirtilmiştir. Daha sonra; Dr. Mustafa ZENGİN tarafından 1993 ve 1996 yıllarında, hazırlanan ve Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğüne sunulan iki ayrı proje teklifinin kabul edilmediği görülmüştür. Son olarak da 1998 yılında, o dönemde KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinin Dekanı Prof. Dr. Salih ÇELİKKALE tarafından benzer içerikte hazırlanan ve TAGEM’e önerilen proje, Enstitünün de katılımı ile 1998/2001 yılları arasında hayata geçirilmiştir. Bu çalışma; hiç şüphesiz sadece projenin kapağında yer alan proje lideri ve araştırmacıların çabaları ile gerçekleşmemiştir. Proje fikrinin ilk olarak ortaya atılmasından, projenin sonuç raporunun tamamlanmasına kadar geçen yaklaşık 4 yıllık bir sürede birçok değerli bilim adamı, araştırmacı, teknik eleman, balıkçı ile resmi ve özel kuruluşların büyük bir desteği ve katkıları ile oluşmuştur. Bu projeye katkı sağlayan; proje ön teklifi ve kesin teklifi aşamalarında proje lideri olarak görev alan, ancak kısa bir süre sonra İ. Ü. Su Ürünleri Fakültesine Dekan olarak tayin olan ve bu nedenle projeden ayrılmak zorunda kalan Prof. Dr. Salih ÇELİKKALE’ye, araştırmada kullanılan ve işlevini kaybeden Net-sounder cihazının sensörlerinin yeniden aktif hale gelmesinde etkili olan, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünde görevli Prof. Dr. Hüseyin A. BENLİ’ye, Trabzon’a gelerek net-sounder cihazını ve ekipmanlarını Enstitüye ait Araştırma-1 adlı gemiye monte eden ve adı geçen enstitüde görev yapan Makine Müh. Bilal NURİLER’e, projedeki deneme ağlarından birinin, proje süresince saha sörveylerinde kullanılmasına olanak sağlayan E. Ü. Su Ürünleri Fakültesi Avcılık ve İşleme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hikmet HOŞSUCU’ya, projede kullanılan TROL-I adlı orta su trolü ağının tasarımını gerçekleştirmede Enstitüye kadar gelerek büyük bir katkı sağlayan ve Samsun Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şubesinde uzun yıllar balıkçılık konularında başarılı hizmetler veren emekli Ziraat Yük. Müh. Süleyman DEMİR’e, Enstitümüzce ilk proje önerilerinin gündeme geldiği 1993 yıllarından itibaren orta su trolü konusundaki deneyimlerini ve görüşlerini her zaman bizlerle paylaşan, O.M.Ü. Sinop Su Ürünleri Fakültesinde görevli Yrd. Doç. Dr. Yakup ERDEM’e, proje raporunda yer alan birçok bilimsel yayın ve makaleyi temin eden, E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Avcılık Bölümünde çalışan II Araştırma Görevlileri Dr. Adnan AYAZ ve Dr. Uğur ÖZEKİNCİ’ye, veri analizlerinde değerli katkılarını esirgemeyen, Enstitümüz araştırmacılarından Dr. Yaşar GENÇ’e, proje raporunda yer alan resim ve fotoğrafların tasarımını gerçekleştiren, Enstitü Eğitim ve Yayın Bölüm Başkanı Erdal ÜSTÜNDAĞ’a, proje sonuç raporunun sayfa düzenlemesini gerçekleştiren ve yayına hazır hale gelmesini sağlayan Enstitümüz araştırmacılarından Muharrem AKSUNGUR’a, proje süresince saha çalışmalarının önemli bir kısmının yürütüldüğü Samsun körfezindeki araştırmalarda, araştırma için gerekli olan tekneler dahil tüm imkanları sağlayan ve projenin başarısında önemli bir paya sahip olan MALKOÇBEY ve MALKOÇOĞLU MUSTAFA REİS isimli teknelerin sahibi Atıf MALKOÇ ve kardeşlerine, Samsun Balık Halinde faaliyet gösteren PAMUK BALIKÇILIK’ın sahibi Ali PAMUK’a ve deniz çalışmalarında görev alan Araştırma-1 adlı geminin Kaptanı Balıkçılık Tekn. Müh. Devrim S. MISIR’a ve gemi personeli; Mehmet ÇALIŞ, Beytullah AKYOL, İsmail YÜRÜMEZ, Hüseyin MUTLU, Ahmet AKYAZI, Vedat ERKIVANÇ ve Turgay ATASOY’a sonsuz saygı ve şükranlarımı sunuyoruz. KASIM/2002 Prof Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ Dr. Mustafa ZENGİN Proje Liderleri I. İÇİNDEKİLER SUNUŞ ………………………………………….…………………………………… I İÇİNDEKİLER ……………...………………………………………………………… I II KISALTMA ve TANIMLAR………………………………………………………... III III TABLO ve ŞEKİLLER LİSTESİ…………………………………………………….. IV III ÖZ……………………………………………..……………………………………… VI IV ABSTRACT …………………………………..……………………………………… VII 1. GİRİŞ …………………………………………..…………………………………….. 1 2. LİTERATÜR ÖZETİ ……………………………..………………………………….. 9 2.1. Orta Su Trolü Avcılığının Gelişimine İlişkin Çalışmalar ….……………………... 9 2.2. Orta su Trol Ağlarının Geliştirilmesi Konusunda Yapılan Çalışmalar ..………... 10 2.3. Orta Su Trol Balıkçılığı Üzerine Yürütülen Çalışmalar ………………………….. 11 2.4. Ülkemizde Yapılan Çalışmalar ……………………………………………..……... 13 3. MATERYAL ve METOD …………………………………………………….……... 15 3.1. MATERYAL …………………………………………………………………….……. 15 3.1.1. Araştırma Sahası ……………………………………………………………………. 15 3.1.2. Araştırma Gemileri ……………………………………………………….…………. 16 3.1.3. Orta Su Trol Ağları ………………………………………………………..………… 17 3.1.4. Yardımcı Ekipmanlar ………………………………………………….……………. 22 3.1.4.1. Trol Kapıları ………………………………………………………...……………….. 22 3.1.4.2. Yüzdürücüler ………………………………………………………………………... 22 3.1.4.3. Batırıcı Ağırlıklar …………………………………………………….……….……… 24 3.1.5. Teknik Cihazlar ……………………………………………………….…………….. 25 3.1.6. Balık Materyali ………………………………………………………..…………….. 26 3.1.6.1. Hamsi (Engraulis encrasicolus ponticus) ……………………………………. 27 3.1.6.2. Çaça (Sprattus sprattus phalericus) ……………………………….…………….. 30 3.1.6.3. İstavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) ………………………..…………… 31 3.1.6.4. Lüfer (Pomatomus saltatrix) …………………………………………….………… 33 3.2. YÖNTEM ………………………………………………………………………..…… 35 3.2.1. Ağ Derinliklerinin Belirlenmesi ……………………………………………..……… 35 3.2.2. Ağ Derinliği ile Trol Çekim Hızı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi …………..…. 36 3.2.3. Ağların Hidrodinamik Dirençlerinin Tesbiti ……………………….………….…… 37 3.2.3.1. Ağ Materyalinin Direnci ……………………………………………….……….…… 37 3.2.3.2. Trol Kapılarının Direnci ……………………………………………….……………. 40 3.2.3.3. Halatların Direnci ……………………………………………………….…………… 41 3.2.4. Tekne Çekim Kuvveti ve Optimum Çekim Hızı Arasındaki İlişki ……….……… 42 3.2.5. Balıkçılık Parametrelerinin Tesbiti ………………………………………..………. 42 3.2.6. Seçicilik Çalışmaları ………………………………………………………………... 45 3.2.7. Hedeflenmeyen Ava İlişkin Çalışmalar …..……………………………….……… 46 3.2.8. Orta su Trolü ve Gırgır Balıkçılığına İlişkin Bazı Avcılık Parametreleri ..……... 47 4. BULGULAR ve TARTIŞMA……………………………………………………….... 48 II 4.1. BULGULAR ……………….……………………………………………………….... 48 4.1.1. Ağ Derinliği ile Çekim Arasındaki İlişki …………………………………………… 48 4.1.2. Ağların Hidrodinamik Kuvvetleri ve Çekim Hızları ……………………………… 50 4.1.3. Balıkçılık Parametreleri ……………………………………………………………. 51 4.1.3.1. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Birim Güçteki Av Miktarları ………………..….. 51 4.1.3.2. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Birim Güçteki Av Miktarları ……………...….. 58 4.1.3.3. Hedef Türlerin Avcılık Şekline Göre Birim Güçteki Av Miktarları ………….…... 58 4.1.3.4. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Boy-Frekans Dağılımları ………………………. 58 4.1.3.5. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Boy-Frekans Dağılımları …………………….. 61 4.1.3.6. Hedef Türler İçin Tespit Edilen Bazı Avcılık Parametreleri …………………….. 64 4.1.4. Seçicilik Bulguları ………………………………………………………………….... 67 4.1.4.1. Hamsi Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri …………………………… 67 4.1.4.2. Çaça Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri ………………………...….. 67 4.1.5. Hedeflenmeyen Ava (Bycatch) İlişkin Bulgular ……………………………….…. 73 4.1.6. Orta Su Trolü ve Gırgır Avcılığına İlişkin Bazı Bulgular ………………..………. 75 4.2. TARTIŞMA ………………………………………………………………….….……. 77 4.3. SONUÇLAR ……………………………………………………………….……….... 94 4.4. TAVSİYELER …………………………………………………………….….………. 98 5, ÖZET………………………………………………………………………………….. 100 6. LİTERATÜR LİSTESİ …………………………………………………….………... 101 7. LİFLET ÖRNEĞİ …………………………………………………………………..... 106 8. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ ………………………………………………..… 118 9. EKLER ……………………………………………………………………………… 122 10. PROJE BÜTÇESİ İÇMALİ …………………………………………….….………… 124 11. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU………………………………………………….. 125 II. KISALTMA VE TANIMLAR R/V – Araştırma–I : Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü araştırma gemisi TROL-I, TROL-II, TROL-III ve TROL-IV: Proje çalışmalarında tasarımı gerçekleştirilen veya çeşitli şekillerde temin edilerek deneme uygulamaları yapılan dört farklı özellikteki orta su trolü ağları. Echo-sounder : Balık sürülerinin yeri ve derinliklerini tespit etmede kullanılan dikey bulucu navigasyon cihazı. Sonar : Balık sürülerinin yeri ve derinliklerini tespit etmede kullanılan yatay tarayıcı navigasyon cihazı. Net-sounder : Denemesi yapılan ortasu trolü ağlarının opersyon sırasında dikey ve yatay açılımını belirlemek için kullanılan sensör(ler) ve mesafeyi ölçen cihaz. Discards Catch : Atılan av. Hedeflenen av dışında, ekonomik değeri olmayan ve genelde yasaklana boy sınırını altıda yakalanan ve balıkçılar tarafından seçildikten sonra denize geri dökülen av. By catch : Hedef dışı, istem dışı olarak yakalanan av. CPUE: (catch per unit efforts) Birim av gücü FAO : (Food and Agriculture Organization) Dünya Gıda ve Tarım Teşkilatı DİE : Devlet İstatistik Enstitüsü IV III. TABLO ve ŞEKİL LİSTELERİ Tablolar Listesi Tablo 1. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de çeşitli av araçları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer avına (ton) ilişkin av verileri (DİE, 1982/200) Tablo 2. Derinlik, çekim açısı ve halat boyu arasındaki ilişki Tablo 3. TROL-I’e ilişkin iplik alanının hesaplanması Tablo 4. TROL-II’ye ilişkin iplik alanının hesaplanması Tablo 5. TROL-IV’e ilişkin iplik alanının hesaplanması Tablo 6. Ağ ana boyutları ve iplik alanları Tablo 7. Değişik hız ve halat uzunlukları için sensör (net-sounder) cihazı ile tesbit edilen ağ derinlikleri (m) (ağın su yüzeyi ile mantar yakası arasındaki mesafe) Tablo 8. Farklı tasarımdaki pelajik trol ağları için halat uzunluğu, tekne çekim hızı ve ağ derinliği arasındaki ilişkiler Tablo 9. 1998/2001 yılları arasında Doğu Karadeniz’de orta su trolü ağları ile yürütülen deneme çalışmalarına ilişkin balıkçılık parametreleri. Tablo 10. Orta su trolü avcılığında, hedeflenen balık türlerinin; ağ tipi, mevsimler ve avcılık şekline göre ortalama, minimum ve maksimum birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.) Tablo 11. Hedef türlerin trol tipine göre % kümülatif boy-frekans dağılımları Tablo 12. Hedef türlerin ağ tipine göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy* değerleri (cm) Tablo 13. Hedef türlerin mevsimlere göre % kümülatif boy-frekans dağılımları Tablo 14. Hedef türlerin mevsimlere göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy* değerleri (cm) Tablo 15. Orta su trolü avcılığında hedef türler için belirlenen bazı avcılık parametreleri (SH: standart hata, (n): sörvey sayısı) Tablo 16. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol1adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 17. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm olan Trol2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 18. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 19. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 20. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-1 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 21. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm olan Trol-2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 22. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 23. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Tablo 24. Faklı göz açıklıklarına sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda hamsi ve çaça populasyonu için tesbit edilen seçicilik parametreleri Tablo 25. Orta su trolü av kompozisyonunun mevsimsel ve derinliklere (m) bağlı olarak birim av gücü değerlerinin (CPUE; kg/saat/op.) dağılımı Tablo 26. Karadeniz’de pelajik türlerin avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır ağları ile orta su trolü ağlarının bazı avcılık parametreleri ve av verimlerinin karşılaştırılması Tablo 27. Dünyada orta su trolü avcılığının yapıldığı ülkelerde kullanılan pelajik trol ağları ve bu ağlara ilişkin bazı temel özellikler Tablo 28. Kuzey Atlantik (Tragenza ve Collet, 1998) ve Güneydoğu Karadeniz’deki pelajik trol balıkçılığında avlanan hedef türler ve bunlara ilişkin birim av güçleri 29 37 38 39 39 40 48 49 52 57 60 61 63 64 67 69 70 70 71 71 72 72 73 73 74 76 80 83 V Şekiller Listesi Şekil 1. Araştırma sahası…………………………………………………………………………………. 15 Şekil 2. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait ‘‘R/V-Araştırma-I’’ ………………………….. 16 Şekil 3. Araştırmada kullanılan “Malkoç Bey” adlı balıkçı teknesi……………………………………. 17 Şekil 4. Prototip orta su trolü (TROL-1)………………………………………………………………… 18 Şekil 5. Danimarka tipi orta su trolü ( TROL-2)………………………………………………………… 19 Şekil 6. Yerel (samsun) balıkçılarının kullandığı trol ağı (TROL-4)……………………………………. 20 Şekil 7. FAO (1978) katalogundan alınan orta su trolü ağı (TROL-3)………………………………….. 21 Şekil 8. Suberkrub tipi orta su trolü kapısının planı (Ferro, 1984)………………………………………. 23 Şekil 9. Araştırmada kullanılan orijinal “Suberkrub” tipteki orta su trolü kapısı……………………….. 24 Şekil 10. İçi boş plastik türevli materyalden yapılmış ve mantar yakada kullanılan küresel yüzdürücüler……………………………………………………………………………………………… 24 Şekil 11. Kurşun yakada kullanılan batırıcı ağırlıklar…………………………………………………… 25 Şekil 12. JMC 1O7 P GPS marka Navigasyon cihazı………………………………………………….. 25 Şekil 13. Danimarka’dan getirtilen ve araştırmada kullanılan Net-sounder cihazının pelajik ortamda ağ üzerinde şematik olarak görünüşü………………………………………………………………………. 26 Şekil 14. Araştırmada kullanılan Net-sounder sensörlerinin trol ağı üzerindeki bağlantı noktaları ve konumları………………………………………………………………………………………………… 27 Şekil 15. Hamsi Engraulis encrasicolus örnekleri……………………………………………………... 27 Şekil 16. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av miktarları (DİE, 1982/2002)…………………………………………………………………………….. 29 Şekil 17. Çaça Sprattus sprattus phalericus örnekleri…………………………………………………… 30 Şekil 18. Pelajik su kesitindeki istavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) balıkları…………………. 32 Şekil 19. Lüfer (Pomatomus saltatrix) balıkları…………………………………………………………. 34 Şekil 20. Trol çekiminde derinlik ve halat boyu ilişkisinin şematik gösterimi………………………….. 36 Şekil 21. Çift tekne ile gerçekleştirilen bir trol sörveyi sonunda, teknelerin birbirine yaklaşarak ağın güverteye alınışı (Samsun açıkları, Nisan/2000)………………………………………………………… 43 Şekil 22. Trol sörveyi sonunda ağın güverteye alınışı…………………………………………………… 43 Şekil 23. Trol ağındaki balık materyalinin güverteye boşaltılması……………………………………… 44 Şekil 24. Güverteye alınan av içerisindeki hedef dışı türlerin ayrılması………………………………… 44 Şekil 25. TROL-2 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız değişimlerine bağlı olarak ağın su kesitindeki konumu……………………………………………………………………… 49 Şekil 26. TROL-3 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız değişimlerine bağlı olarak ağın su kesitindeki konumu……………………………………………………………………... 49 Şekil 27. Ağların hidrodinamik dirençleri ve tekne çekme kuvveti…………………………………….. 50 Şekil 28. Hedef türlerin ağ tipine göre boy-frekans dağılımları………………………………………… 59 Şekil 29. Hedef türlerin mevsimlere göre boy-frekans dağılımları……………………………………… 63 Şekil 30. Hedef türlerin bazı avcılık parametreleri……………………………………………………… 65 Şekil 31. Farklı tasarım özelliklerine sahip orta su trolü ağları ile hamsi ve çaça populasyonlarına ait seçicilik eğrileri ………………………………………………………………………………………… 68 Şekil 32. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek çaça populasyonuna ait boy- frekans dağılımı 86 Şekil 33. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek hamsi populasyonuna ait boy-frekans dağılımı 89 Şekil 34. Gırgır ve orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avına ilişkin boy frekans dağılımları……………………………………………………………………………………………… 89 VI IV. ÖZ Bu proje 1998-2001 yılları arasında, Sinop-Hopa arasındaki kıyı bölgede, Karadeniz’de pelajik av periyodunu içeren sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde yürütülmüştür. Projede farklı özelliklere sahip 4 ayrı orta su trolü ağı kullanılmıştır. Bu ağlarla Karadeniz’deki başlıca pelajik türleri oluşturan başta hamsi olmak üzere, çaça, istavrit, ve lüfer balıklarının temel avcılık parametreleri (hız, derinlik, kıyıdan uzaklık, yüzey suyu sıcaklığı, av zamanı, av periyodu, karaya çıkarılan avın boy dağılımı), seçicilik özellikleri, bycatch oranları ile tek ve çift tekne yönteminde kullanılan ağların verimlilikleri, av çanbaları tesbit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; Karadeniz’de hamsi avcılığında geleneksel olarak kullanılan gırgır ağlarına karşı alternatif olarak orta su trolü ağlarının kullanılmasının daha ekonomik olacağı ve aynı zamanda ağ seçiciliğinin de sağlanması ile birlikte stoklar üzerindeki av baskısının azaltılabileceği gözlenmiştir. Bundan başka Karadeniz’de, yeterince avlanılmayan balık stokları arasında yer alan çaça populasyonunun da orta su trolleri ile ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde verimli bir şekilde avlanabileceği ve bu avın balık unu-yağı fabrikalarına önemli ölçüde bir hammadde sağlayacağı ortaya konulmuştur. Diğer taraftan orta su trolü avcılığında tek tekne ile yapılan avcılığın, çift tekneye göre ekonomik açıdan daha verimli olduğu saptanmıştır. Karadeniz’de hamsi, çaça, istavrit ve lüfer stoklarının avcılığında ticari amaca yönelik olarak orta su trolü ağlarının kullanımının desteklenmesi ve bunun için Bakanlık tarafından yasal ve idari düzenlemelere gidilerek, uygulamaya yönelik yeni bir balıkçılık yönetim modelinin oluşturulması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Doğu Karadeniz, orta su trolü, tek tekne, çift tekne, hamsi, çaça, istavrit, lüfer, avcılık parametreleri, birim av gücü VII V. ABSTRACT A Research on the Catch Efficiency of Midwater Trawl in the Eastren Black Sea Due to unselectivity and highest bycatch rate, purse seining should not be permitted in the shallow waters. Instead, midwater trawls can be alternative fishing gear in this region. In this research, trawlin trails, studies has been carried out in spring, autumn and winter seasons, wihich are the fishing season for pelagic fish species from 1998 to 2001. The study area covered the coastal area between Sinop and Hopa. In this Project, four different types of midwater trawl gear designs were used. Importamt parameters such as speed, depth, distance from the shore, water surface temperature, fishing time and season, at catch-length composition, codend selectivity, bycatch rate for the main target pelagics such as anchovy, sprat, horse mackerel and blue fish, as well as the effiencies of these gears in both single and pair trawling conditions and related catch per unit efforts (CPUE) were also determined. According to the survey results, the use of midwater trawl gear can be more economical and selective than the purse seine, which is commonly used for anchovy in the Black Sea. It was found that the midwater trawls can also be used to catch sprat during the seasons of autumn and spring. Although it is not consumed by human as a food, it can be processed by fish meal plants as an important source of raw material. Another result came out from this study is that the single vessel trawling is more economical than that of pair vessel. This reports concludes that the midwater trawling suitable for single vessel and aims to capture anchovy and sprat should be recommended for the use of commercial purpose in the Eastren Black Sea. In order to put this recommedation into action at present, it neccessary to make some legal and administrative arrangements. It is therefore required to set up a new fishing model by the Ministry of Agriculture and Rural Affairs towards the implementation of Project. Key Words: Eastren Black Sea, midwater trawl, single vessel, pair vessel, anchovy, sprat, horse mackerel, blue fish,, fishing effiency, catch per unit effort (CPUE). 1. GİRİŞ Ülkemiz su ürünleri üretimi büyük ölçüde küçük pelajikler olarak bilinen, başta hamsi olmak üzere, sardalye ve istavrit balıkları avcılığı üzerine yoğun1aşmıştır (DİE, 2001). Türkiye denizlerindeki pelajik balık avcılığının tamamına yakın bir kısmı çevirme (gırgır) ağları ile yapılmaktadır. Çok az miktarda da olsa, Orta Karadeniz’de; Samsun ve Sinop kıyılarında hamsi ve çaça gibi balıkların, çift tekne ile çekilebilen orta su trolü ağları ile avlandığı bilinmektedir (Erdem ve Erkoyuncu, 1997; Ayaz, 1998; Zengin, 2000). Balıkçılığımızda Karadeniz’in çok özel ve önemli bir yeri bulunmaktadır. Balıkçılığımızın en önemli kriz dönemini yaşadığı 1989, 1990 ve 1991 yıllarında bile, bölgenin genel deniz balıkları içerisindeki payı %53’ün altına düşmemiştir (DİE, 1990 1991, 1992). Daha önceki yıllarda bu oranın %85’lere kadar ulaştığı bilinmektedir (DİE, 1988). Bölgedeki pelajik balık avcı1ığının %95’ten fazlasının gırgır ağları ile yapıldığı tahmin edilmektedir (Çelikkkale vd, 1999). Ağırlıklı olarak deniz balıkları avcılığına dayalı olarak sürdürülen ülkemiz su ürünleri üretimi; özellikle 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren, plansız ve süreklilik taşımayan ulusal balıkçılık politikalarının yetersizliğine bağlı olarak giderek gerilemiş ve son on beş yıl içerisinde ise hiçbir zaman bu yıllardaki üretim miktarına ulaşılamamıştır. Av gücündeki artışlara bağlı olarak karaya çıkarılan av miktarındaki bu azalışlar, balıkçıların av araç ve gereçleri konusunda giderek daha fazla yatırıma yönelmelerine neden olmuş, bu da beraberinde aşırı avcılığa yol açmıştır. 1990’lı yılların başından itibaren ticari balık stoklarında meydana gelen bu düşüş1er, son on yıl içerisinde ülkemiz balıkçılığının en önemli gündemi olarak önemini korumuştur. Bununla birlikte; gerek geleneksel ticari balık stoklarının daha etkin ve kontrollü iş1etilmesini sağlamak, gerekse de balıkçıların gereksiz yatırımlarını kontrol altına almak ve bu sektördeki verimliliği arttırmak için başta balıkçılar olmak üzere, su ürünleri sektörüne yön veren tüm kesimlerin yeni arayış1arını gündeme getirmiştir. Türkiye’nin Doğu Karadeniz kıyılarındaki kıta sahanlığı, orta ve batı Karadeniz kıyılarına göre daha dardır. Bu nedenle bu bölgedeki trol avcılığı 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ile süresiz olarak yasaklanmıştır. Ancak bu bölgede deniz salyangozu avcılığı için direç (algarna) kullanımına izin verilmektedir. Çok dar bir kıyı şeridinde gerçekleştirilen bu avcılık şekli de, yanlış uygulamalar sonucunda, ekosistemin zarar görmesine yol açmaktadır (Düzgüneş vd, 1997; Zengin, 2001). Doğu Karadeniz’deki balık stoklarının 1990’li yılların başından itibaren av gücü artışına bağlı olarak giderek azalması ve birim çabaya karşı karaya çıkarılan avın ekonomik anlamda balıkçıyı tatmin etmeyişi, kıyı balıkçılarının büyük ölçüde illegal avcılığa yönelmelerine neden olmuş ve stoklar üzerindeki av baskısı giderek daha da yoğunlaşmış, bunun sonucu olarak, aynı dönemde dip trol avcılığına kapalı olan sahalarda da yoğun olarak trol avcılığı başlamıştır (Zengin vd, 1998; Zengin, 2001). Diğer taraftan bölge balıkçılığının temelini o1uşturan pelajik türlerin avcılığında kullanılan ve ağ derinliği 150 m’ye u1aşan gırgır ağlarının, hamsi av sezonunda yoğun olarak kıyıya çok yakın sularda avlanmaları, sublittoral bölgedeki bentik ve pelajik faunanın önemli ölçüde zarar görmesine neden olmuştur (Zengin vd, 1998). Bu nedenle Karadeniz’de ticari türlerin avcılığında yoğun olarak kullanılan geleneksel av araçlarının (algarna, trol, gırgır) ticari balık stokları ve ekosistem üzerine yaptığı negatif etki sorgulanmaya başlanmıştır. Bugün başta Karadeniz olmak üzere Türkiye denizlerindeki ticari balık stoklarının daha etkin bir şekilde yönetimi için, özellikle pelajik balıkların avcılığında alternatif avcılık yöntemlerinin gündeme getirilmesi kaçınılmazdır. Karadeniz’deki en önemli ticari balık stoklarının başında yer alan ve karaya çıkarılan avın tamamına yakın bir kısmı gırgır ağları ile 9 avlanan hamsi, çaça ve istavrit gibi pelajik türlerin avcılığında çevirme avcılığının yanısıra, orta su trolü gibi avlanma yöntemlerinin de uygulanması gerekmektedir. Bu güne kadar ülkemiz sularında yeterince kullanılmayan, aynı zamanda akademik ve araştırma kuruluşları tarafından pek üzerinde durulmayan bu av aracının balık stokları üzerindeki av etkinliğinin ve kullanım olanaklarının araştırılarak ortaya konulması artık tartışmasız bir zorunluluk haline ge1miştir. Dünyada orta su trolü ile ilgili çalışmalar II. Dünya Savaşı’ndan sonra baş1amıştır. Bu çalışmalarda trol ağının dip ile bağlantılı olarak, su kesitinin biraz daha yukarıdan hareket etmesi sağlanmıştır. Bunu; dip trollerini yüzeyden itibaren şamandıralar vasıtası ile su kesitinde asarak hareket ettirilmesini sağlayan çalışmalar izlemiştir. Gerçek anlamda ilk orta su trolü tasarımı, Danimarkalı bir bilim adamı olan Robert Larsen tarafından, 1948 yılında gerçekleştiri1miştir. Larsen’in gerçekleştirdiği orta su trolü ağının yapısı, çift tekne ile çalışabilen özelliktedir (Brandt, 1984). Bu tarihten sonra, Kuzeybatı Avrupa’da, ringa balığı (Clupea harrengus) avcılığında, çift tekne ile çekilebilen orta su trolü takımları yaygın olarak kullanılmaya baş1anmıştır. Bu operasyonlarda kullanılan 20-30 m’lik boy grubundaki balıkçı teknelerinin yanısıra, 40 m’den daha büyük ve motor gücü 600 Hp’ye sahip tekneler de, çift tekne ile çekilebilen orta su trolü balıkçılığında başarı1ı olmuşlardır. 1950’li yıllardan itibaren ise orta su trolü ağlarının tek tekne ile çekilebilmesi için çalışmalar başlatılmıştır (Brandt, 1984). 1950’li yıllarda orta su trolleri ile avcılığın gelişiminde gerekli olan modern balık bulucu cihazların (echo-sounder, echograph gibi) keşfi ile birlikte orta su trolü balıkçılığında hızlı bir gelişme sağlanmıştır. 1950’li yılların sonunda ise, operasyon esnasında ağın bulunduğu derinliği tesbit eden net-sounder cihazının bulunuşu ile teknik sorunlar büyük ölçüde çözü1müş oldu. (Brandt, 1984; Sainsbury, 1996). Orta su trolleri, dünyada ilk olarak küçük pelajik balıkların avcılığında kul1anılmıştır. 1970’li yıllardan itibaren ise büyük pelajik balıkların avcılığına yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Ancak büyük pelajik balıklar daha büyük su kolonunda bulundukları ve daha hızlı hareket ettiklerinden, küçük pelajiklerin avcılığında yaygın olarak kullanılan orta su takımlarının boyutları ve hızları yetersiz kalmıştır. Operasyon sırasında su akıcılığını sağlayarak, su direncini düşürmek ve ağın hızlı bir şekilde hareketini sağlamak için trol ağının kanatlarında daha büyük gözlü ağlar kulanılmıştır (Brandt, 1984; Sainsbury, 1996). Günümüzde dünya denizlerinde orta su trolü ağları ile yoğun olarak avlanan türlerin başında sırasıyla; ringa (Clupea harengus), sardalye (Sardina pilchardus), berlam (Merluccius merluccius), morina (Gadus morhua), mezgit (Gadus merlangus), çaça (Sprattus sprattus), uskumru (Scomber scombrus), hamsi (Engraulis encrasiclis) ve istavrit (Trachurus trachurus) gelmektedir (FAO, 1972; Parrish, 1981; Steinberg, 1981; Willeman vd, 1988; Casey vd, 1996; Suurronen, 1997). Türkiye’de ilk orta su trolü, 1978 yılında Köpek balığı (Mustellus spp.) iş1eyip, ihracat yapan bir firma tarafından Karadeniz’de kul1anılmıştır. Bu av aracı aynı zamanda hamsi de yakaladığı için, bölge balıkçıları tarafından benimsenerek, ticari amaçlı olarak Orta Karadeniz’de, Samsun bölgesinde 1982 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Başlangıçta iç ve dış pazar talebini karşı1amak üzere konserve ve tuzlu hamsi üreten fabrikalara yönelik olarak iki adet tekne ile baş1atılan orta su trolü avcılığı, günümüzde aynı bölgede 40’a yakın balıkçı teknesi ile değişik iş1etme1ere (balık unu-yağı fabrikaları, balık eti işleyen fabrikalar) hammadde sağlamak amacı ile hamsi ve çaça av periyodu boyunca sınırlı olarak sürdürülmektedir. Karadeniz balıkçılığında orta su trolü ağları kullanılmaya başlandıktan sonra, Almanya ve Rusya gibi ülkelerden farklı modellerde ağlar ithal edilmiştir. Ancak bu takımlardan yeterli miktarda verim sağlanamadığından, sadece İtalyan modeli kalıcı olabi1miştir (Erdem ve Erkoyuncu, 1997; Ayaz, 1998). 10 Dünyada, özellikle de Avrupa Topluluğu ülkeleri tarafından ortak1aşa iş1eti1en sularda, orta su trolü yaygın olarak kullanılmasına ve bu avcılık hakkında somut bilgilerin pratiğe yansıtıldığı bilinmesine rağmen (Nedelec, 1975; Steinberg ye Dahm, 1975; Enzenhofer ve Hune, 1989) ülkemizde orta su trolü ağları ve bu ağlar ile gerçek1eştirilen avcılık üzerine yeterince ça1ışma yapılmamıştır. Geçekleştirilen az sayıdaki araştırma ise bu tip balıkçılığın ayrıntılarına (ağ modeli, avlanma yöntemi, avcılık kriterleri, hedef türlerin biyoekolojik özellikleri, hedeflenmeyen avın dağılımı, av verimliliği gibi) cevap verecek nitelikte değildir. Samsun ve Sinop bölgelerinde sınırlı sayıdaki balıkçı tarafından kullanılan orta su trolü avcılığında ise uygulanan yöntemin (çift tekne) yanısıra gerek ağ modelleri, gerekse de hedeflenen türlere ilişkin balıkçılık kriterleri üzerine yeterince araştırma yapılmadığı için uygulamada birçok sorun ile karşı1aşılmaktadır. Diğer taraftan bu tür ağların, dip trolü olarak da kullanılma riski bulunduğundan ve etkin bir koruma/kontrol sistemi de geliştirilemediğinden merkezi yönetimlerce bu güne kadar desteklenmemiş, bunun sonucunda orta su trolü avcılığı büyük ölçüde uygulama alanı bulamamıştır. Bu proje ile Karadeniz’de, yaygın olarak kullanılan gırgır ağlarının yarattığı aşırı av baskısını minimum düzeye çekebilmek, pelajik balık stoklarını korumak ve av verimlerinin devamlılığını sağlamak, standartların altındaki küçük balıkların avcılığının önüne geçerek bunların uygun av büyüklüğüne ulaşmalarına olanak sağlamak, pazarda arz-talep dengesini kurarak balıkçıların daha iyi bir gelir elde etmelerini teşvik etmek, ticari olarak işletilmeyen bazı pelajik balık stoklarının avlanabilirliğini ortaya koyabilmek ve pelajik türlerin avcılığında gırgır ağlarının yanısıra alternatif bir avcılık yöntemini desteklemek, kullanım alanını geniş1etmek ve uygulamaya yönelik olarak yeni bir balıkçılık modeli oluşturmak amaçlanmıştır. 11 2. LİTERATÜR ÖZETİ 2.1. Orta Su Trolü Avcılığının Gelişimine İ1işkin Çalışmalar Pelajik balık avcılığında orta su trollerinin kullanımı 1920’li yılların ortalarında, Avrupa ve diğer ülkelerde deneme ağları ile başlamıştır (Garner, 1978). Yapılan ilk çalışmalarda, dip trol ağlarının, su kolonunun yüzeye yakın kısımlarında askıda durabilmesi için, yüzdürücülerinin sayısı arttırılmış, ancak bu denemeler başarılı olamamıştır. Sonraki yıllarda benzer çalışmalar dünyanın birçok yerinde gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, tam bir başarı sağ1anamamıştır. Bu çalışmalarda en büyük sorun ağın yatay ağız açıklığının sağlanamaması olmuştur (Parrish, 1981; Sharfe, 1981; Brandt, 1984; Kuttappan vd, 1990). 1948 yılına ilk olarak Robert Larsen adlı bir bilim adamı tarafından, ağın yatay ağız açıklığını sağlamak amacı ile, çift tekne ile çekilebilen bir orta su trolü dizayn ederek, başarılı denemeler yapmıştır (Parrish, 1981; Brandt, 1984). Larsen’in geliştirdiği trol ağı birbirine eşit yada yakın eşitlikte olan dört bölümden oluşmaktadır. Bu trol ağı Kuzey Denizi’ndeki ringa balığı avcılığında son derece başarılı olmuştur (Kutakov vd, 1971; Garner, 1978; Parrish, 1981;Marlen, 1988). 1950’li yıllara gelindiğinde, çift tekne ile kullanılan orta su trolü balıkçılığında bazı sorunlarla karşılaşılmıştır. Özellikle avcılığın fazla maliyet getirmesi ve olumsuz hava koşullarında gerçekleştirilen operasyonlar sırasında problemlerin yaşanması, tek tekne ile çekilebilecek orta su trolü takımlarının geliştirilmesini hız1andırmıştır (Hodson, 1948; Brandt, 1981; Okanski, 1981; Sainsbury, 1996; Mc Neely, 1981). Tek tekne ile çekilebilen trol ağlarının yatay ağız açıklıklarını, dip trollerinde olduğu gibi kapılarla sağlanması için yeni kapı tasarımları üzerinde çalışma1ar başlatılmıştır. 1949 yılında F. Süberkrüb adlı Alman bilim adamı tarafından hidrofoil trol kapıları dizayn edilerek, tek tekne ile çekilebilen orta su trolü ağının ağız açıklığını en iyi şekilde sağladığı ortaya konulmuştur. İlk denemelerinde ağaç ve sac malzemeden yapılmış kapılar kullanan araştırıcı, daha sonraları sadece sac malzemeden yapılmış trol kapılarını kullanmış ve daha başarılı sonuçlar elde etmiştir. 1957 yılında ise İsveçli bilim adamları tarafından farklı hidrodinamik özelliklere sahip trol kapıları geliştirilmiştir (FAO, 1974; Brandt, 1981; Kwindinzski, 1988; Ashwort, 1988; Cheesley ve Gates, 1988; Ferro, 1981; Ferro, 1984; Marlen vd, 1990). 1950’li yılların sonunda echo-sounder ve sonar gibi elektronik cihazların balıkçılık amacı il geliştirilmesi ve kullanılmaya başlanması av veriminin artmasına neden olmuştur. Bu cihazlar ile balık sürülerinin yeri ve bulunduğu derinlikler önceden tespit edilebilmiştir. Bu ge1işmelerin yanısıra diğer taraftan ağın su altındaki konumunun bilinmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. 1960’lı yılların başından itibaren bu konuda yürütülen araştırmalar sayesinde, echosounder aletinin ağ üzerinde kullanılabilen bir benzeri yapılarak, net-sounder cihazı ortaya konulmuştur. Bu ekipman; echo-sounder alıcısının agın mantar yaka kısmına yerleştirilmesi ve bir kablo yardımı ile güverte üzerindeki echo-soundera bağlanmasıyla oluşturulmuştur. Bu şekilde operasyon esnasında yollanan ve geri gelen ekolar kaydedilerek balıkçılıkta büyük bir ilerleme kaydedilmiştir (Kodera, 1981; Brandt, 1984; Suuronen, 1988; Sainsbury, 1996). 1960 ve 1970’li yıllar arasında dünyanın birçok ülkesinde yavaş hareket eden ve yoğun sürü oluşturan küçük pelajiklerin avcılığında kullanılan orta su trolü ağları, 1970’li yılların sonundan itibaren, ağlarda gerçekleştirilen bazı yapısal iyileştirmeler sonucu büyük pelajik sürülerin avcılığında da kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle ağın kanat bölümlerinin, operasyon sırasında suya karşı büyük bir direnç göstermesi nedeniyle, bu kısmındaki ağ göz açıklıklarının büyütülmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaca uygun olarak yeni orta su trolü modelleri geliştirilmiştir (FAO, 1974; Garner, 1978; Wileman vd, 1988; Swam, 1988; Fujiishi, 1990; Kutappan vd, 1990; Vijayan vd, 1992, Ferro vd, 1996). 12 Son 10-15 yıl içerisinde ise orta su trolü balıkçılığına ilişkin çalışmalar ise daha çok spesifik konularda gelişme göstermiştir. Özellikle balıkların ağlara karşı gösterdikleri davranışlar, ağların seçicilik özellikleri, tank içinde model deneyleri, bilgisayar simulasyonları yardımı ile yeni modellerin geliştirilmesi, ağın operasyon esnasında göstermiş olduğu direnç ve bunun hesaplanmasına yönelik çalışmalar öne çıkmıştır (Ferro, 1988; Suuronen, 1988; Anonime, 1989; Aglen ye Misund, 1990; Swiniarski vd, 1994; Kurdjavztzev, 1996; Suuronen vd, 1977; Niedzwicdz ve Hopp, 1998). 2.2. Orta Su Trolü Ağlarının Geliştirilmesi Konusunda Yürütülen Çalışma1ar Raid (1977); pelajik ağların tasarımının geliştirilmesi sırasında en önemli konunun dizayn edilecek ağın, bu ağı kullanacak teknenin motor gücüne göre ayarlanması gerektiğini bildirmiştir. Ancak bunu belirleyebilmek için ağ model deneylerine ihtiyaç duyulduğunu, bu deneylerin ise çok pahalıya mal olması nedeniyle, bu sorunun matematiksel yöntemle giderilebileceğini belirterek bir formül ge1iştirmiştir. Geliştiri1en matematiksel formülde, tekne hızına göre pelajik ağların gösterecekleri direnç hesaplanabilmektedir. FAO (1975) tarafından; balıkların doğal davranışı üzerine biyolojik ve oşinografik birçok faktörün etkili olduğu, bu nedenle de üç farklı tipte orta su trolü ağının ge1iştirildiği, bunların sırasıyla 35-40 m derinlikteki kıyı sularında kullanılan trol tipi, gece avcılığında, 515 m kadar yüzeye yakın sularda kullanılan trol tipi ve 100-200 m gibi daha derin sularda kullanılan tipik orta su trol tipi olduğu bildirilmektedir. McLennan (1979); trol ağlarındaki çelik halatların hidrodinamik özelliklerini araştırmıştır. Çelik halatlar üzerindeki hidrodinamik kuvvetin ağdaki diğer dirençlere göre daha az olduğu, ancak ağın çekiminde bu halatların çok önemli olduğu vurgulanarak, çelik halat direncine i1işkin matematiksel formüller geliştirmiştir. Ferro (1981); yeni bir trol ağı dizaynında tekne gücüne göre ağ büyüklüğünün belirlenmesi gerektiğini belirterek, bu konuda geliştirilen formüllerde ağ iplik alanının bulunması gerektiğini vurgulamıştır. Yaptığı ça1ışma1arda poliomid (PA), polyester (PES) ve polietilen (PE) ağların iplik alanlarının belirlenmesi için yeni bir yöntem geliştirmiştir. McNeely (1981); Amerika’nın kuzey-batısında yer alan Seattle’da bulunan Bareau Ticari Balıkçılık Araştırma1arı Merkezi tarafından dizayn edilen ve diğer orta su trolü ağlarına göre oldukça büyük olan bir ağı kullanarak yaptığı deneme çalışmalarında, ağın tüm yapım detayları direkt olarak dalış ekipmanları ile donatılmış dalgıçlar tarafından operasyon esnasında gözlenerek elde edilmiştir. Bu gözlemler ağın boyutuna uygun motor gücünün gerektiğini ortaya koymuştur. Elde edilen sonuçlar; büyük boyuttaki ağların su yüzeyinde veya orta su kolonunda nispeten düşük hızda çekilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Uygulamalar 350 Hp gücünde bir tekne kullanılarak, 2.5 knotluk bir çekim hızı ve 785 m2’lik karelik ağız açıklığı sağlanarak yapılmıştır. Scharfe (1981); Kuzey Denizi’nde tek tekne ile çekilebilen ilk orta su trolü ağının modelini gerçekleştirmiştir. Tasarladığı modelin; her kenarında üç palamar halatı gerektiren, yüksek ağız açan, iki görünümlü, ağız çevresi 500 ile 800 gözden oluşmaktadır. Daha sonra dört görünümlü, ağız çevresinde 1200 ile 1400 göz bulunan ağların ringa balıkçılığında daha verimli sonuçlar alındığını tesbit etmiştir. Aynı araştırıcı suberkrub; dikdörtgen görünümlü, dış yüzeyi kavisli, hidrodinamik yapıya sahip, çelik materyalden yapılan trol kapılarının, çelik ağaç kombinasyonlu orta su trol kapılarından daha iyi sonuç verdiğini belirtmiştir. Grouselle (1981); tek tekne ile çekilebilen ağların şekil olarak karşılaştırılmasında, avcılık sırasında toplam ağız açıklığının önemli bir faktör olduğunu ve üçgen yapıda ağız 13 açıklığının, mantar yakanın ortasında yeterli güçte yüzdürücü malzeme ile sağlanabileceğini, bu açılımında ağın çekilmesi esnasında, mantar yakanın kurşun yakaya göre daha geriden gelmesine neden olduğunu belirlemiştir. Aynı çalışmada trol ağız açıklığının dikdörtgen şekilde olması için mantar yakanın kanat bölümlerine uçurtmalar yerleştirilmiş ve bunların ağız açıklığını daha az enerji ile sağladığını tespit etmiştir. Ancak hızın artması ile ağız açıklığının artışı sağlanmasına rağmen, trol ağının su kolonunun altına doğru olan hareketi azalmıştır. Brandt (1984); 1970’li yılların sonuna kadar küçük pelajik sürülerin avcılığında başarılı bir şekilde kullanılan orta su trolü ağlarının, daha büyük su kolonunda bulunan ve daha hızlı hareket eden büyük pelajik balıkların avcılığında da kullanılabilmesi için, trol ağı üzerinde bazı değişiklikler yapıldığını, “Biscay Orta Su Trolü” olarak bilinen ve Fransız balıkçılığında kullanılan orta su trolü ağının ön parçasına büyük gözlü ağlar yerleştirilmek suretiyle, bu ağların su içerisindeki direncinin düşürülerek daha hızlı hareket etmelerinin sağlandığını ifade etmektedir. Wileman vd (1988); Danimarka’da orta su trolü ağ1arı üzerine yaptıkları akıntı denemelerinde; ticari balıkçılıkta farklı göz açıklığına sahip trollerin başarılı bir şekilde kullanılabileceğini bildirmişlerdir. Fujiishii (1990); orta su trolü ağlarının daha yüksek hızlarda çekilebilmesi için, kanat bölümleri halatlardan oluşan trollerin tasarımını gerçekleştirmiştir. Yaptığı deneme çalışmalarında, ağın mantar yaka yüzeyi ile kanat açıklıkları arasındaki optimum oranı belirlemeye çalışmıştır. Elde ettiği bulgulara göre ağın 0.5-1 ton yüzdürme kuvvetine karşılık 5-8 ton arasındaki bir oranda kanat ağırlığına ihtiyaç olduğunu tespit etmiştir. Bu ağırlıkların kullanılan modele eşdeğer büyüklükteki orta su trollerinden daha ağır olduğu bildirilmiştir. Buxton ve De Alteris (1993); orta su trolünde kullanılan ağ materyalinin dayanıklılık, akıntı ve çekim direncinin tesbitine yönelik yürüttükleri deneysel çalışmalarda; ağ direncini etkileyen faktörlerin, bağlantı elemanlarının sertlik dereceleri ve geliş açıları (bağlantı açıları) ile ilişkili olduğu ortaya konulmuştur. Deneysel olarak oluşturdukları ağ tasarımı ile gerçekleştirilen çalışmalarda, tasarlanan bu ağın dayanıklılık oranı ve çekim hızının, ağın ağız kısmına doğru, ağın geliş açısının etkisinde kaldığı ve bunun tarafından etkilenen önemli bir faktör olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada sağlamlık oranı ve halatların gelme açısının çekim katsayısının etkisinde olmadığı bulunmuştur. 2.3. Orta Su Trolü Balıkçılığı Üzerine Yürütülen Çalışmalar Noel ve Benyami (1980) tarafından; orta su trolü avcılığında tek ve çift tekne yöntemlerinin uygulanabileceği düşük motor gücüne sahip tekneler ile sığ sularda özellikle çift tekne ile çekim yapılmasının daha uygun olduğu, ayrıca operasyon sırasında balık sürüsü içerisinden geçerken, sürünün ürkmediği, tek tekne yönteminde ise ağ sürüye yaklaşmadan halatların geçişi nedeniyle balıkların ürkerek kaçtığı, bu nedenle de tek tekne yönteminde av etkinliğinin azaldığı vurgulanmaktadır. Larsson (1981); orta su balıkçılığında uygulanan çift tekne ve tek tekne ile avcılık yöntemleri arasında bir kıyaslama yaparak, hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu belirlemeye çalışmıştır. Elde ettiği sonuçlara göre tek tekne ile çekilen orta su trolü trollerinin daha avantajlı olduğunu belirlemiştir. Parrish (1981); orta su trol ağlarının başarılı olarak kullanılması için gerekli olan ekolojik faktörleri belirlemeye çalışmıştır. Ayrıca orta su trol ağlarının tasarımlarındaki temel prensipler üzerinde durmuştur. Ekonomik yönden daha iyi bir kazancın sağlanabilmesi için 14 çift ve tek tekne ile avcılık yöntemleri konusunda bazı önerilerde bulunmuştur. Ringa, uskumru ve morina gibi su kolonunun çeşitli düzeylerinde bulunan balık türlerinin orta su trolü ağları ile avcılığının yapılabileceğini ifade etmiştir. Sharfe (1981); ringa balıkçılığında dört görünümlü, ağız çevresi 1200 ile 1400 gözden oluşan orta su trolü ağlarının daha verimli olduğunu, ancak denemelerde yumurtasız ringa balıklarının daha az yakalanabildiğini, bunun için palamar halatı boylarını 30-50 m’den, 6090 m’ye yükselterek, istenilen yumurtasız balıkların yakalanabileceğini tespit etmiştir. Denemeler sırasında ringa balıklarından başka, morina, uskumru, sardalye gibi balıklarında bol miktarda yakalanmasının, balıkçılıkta yeni uygulanmaya başlanılan ve tek tekne için tasarlanan orta su trolü ağlarının diğer pelajik balıkların avcılığında da kullanılabileceği üzerinde durmuştur. Okanski (1981); 1350 Hp motor gücüne sahip bir tekne ile, dipte ve orta suda kullanılan ve tek tekne ile çekilebilen trol ağ1arı geliştirerek deneme çalışmaları yapmıştır. Bu çalışma1arda ağız çevresinde 220 mm göz uzunluğuna sahip, çevresinde 680 göz olan dört görünümlü bir trol ağı ile, boyutları 105x134 cm olan, düz bir trol kapısı ile çekimler yapmıştır. Bu araştırmanın sonucunda; trol ağının operasyon sırasında dipteki engellerin üzerinden güvenli bir şekilde geçebilmesi için, motor devrinin arttırılması gerektiği sonucuna varmıştır. Mohr (1981); yaptığı bir çalışmada başarılı bir orta su trolü avcılığı için balık davranışlarının çok önemli olduğunu, avcılık esnasında balık sürülerinin orta su trol ağ1arından dip trolüne göre daha kolay kaçtığını bildirmektedir. Brandt (1984); orta su trol avcılığının üç ana prensibe dayandığını vurgulamıştır. Bunlardan ilki; ağ ve yüzdürücüler arasındaki bağlantı halatına, ağırlıklar bağlanarak derinlik ayarlamasının yapılabileceği ve trol ağının su yüzeyinde yüzdürücüler yardımıyla askıda kalmasının mümkün olabileceği, ikinci olarak; yüksek yüzebilirliğe sahip trol ağının su yüzeyine yakın kalmasında ve derinliğin sağlanmasında çelik halat uzunluğundan ve çekim hızından yararlanılabileceğini, son olarak da trol ağının çok az olan negatif yüzebilirliğinin kurşun yakaya konulacak ağırlıklarla ayarlanabileceğini ifade etmiştir. Nakashima (1990); Capelin (Mallotus villosus) balıklarının orta su trolü torbasında gösterdikleri davranışları ve kaçışlarını gözlemiştir. Ağa giren balıkların, ağın karın bölgesinden kaçtıklarını belirleyerek bu bölümdeki kaçışın en fazla nerede olduğunu belirlemek için karın parçasını dört deneysel bölüme ayırmıştır. Bu bölümlere trol ağının dış kısmından deneysel küçük bölümler yerleştirmiştir. Yapılan trol çekimlerinde en çok kaçışın karın parçasının sonunda bulunan ve torbaya yakın dördüncü bölümün alt kısmında bulunan deneysel torbada meydana geldiğini saptamıştır. Dahm (1991); 1986-1990 yılları arasında Batı Baltık Denizi’nde, çift tekne ile çekilen orta su trolü ağları ile yapmış olduğu çalışmalarda prizma ve kare şeklinde ağ gözlerine sahip trol torbalarının seçicilik düzeylerini karşılaştırmıştır. Elde ettiği bulgulara göre; kare gözlü trol torbalarının, prizma gözlü trol torbalarına göre seçiciliklerinin daha yüksek olduğunu ve trol torbasında uygun olmayan bir göz açıklığının kullanılması durumunda balıkların galsamalarından ağa takılarak, seçiciliği %50 oranında düşürdüğünü göstermiştir. Misund ve Aglen (1990); pelajik trol denemelerinde sonar yardımı ile ringa ve çaça balıklarının yüzme davranışlarını izlemişlerdir. Elde ettikleri bulgulara göre; operasyon sırasında ağın önündeki balıkların yüzme davranışlarının (yüzme hızı) balık türleri ve boy dağılımları ile ilişkili olduğu ortaya koyulmuştur. Casey vd (1992); yumurtlama yaşına ulaşmamış küçük uskumru balıklarının korunmasına yönelik olarak yönetim stratejilerini belirlemek amacı ile yoğun uskumru 15 stokları bulunan, İngiltere, Kanada ve Kuzey Denizi’nde yapmış olduğu çalışmalarda, suberkrub kapılar ile çekilen ve 60 mm göz açıklığında, polipropilen/düğümsüz, kare gözlü torba ve 40 mm göz açıklığında, geleneksel naylon/düğümlü torbaların seçicilik özelliklerini karşılaştırmıştır. Elde ettiği sonuçlara göre, uskumru balıklarının boy dağılımı 18 ile 37 cm’ler arasında bulunmuş, iki donamın boy kompozisyonu seçiciliği arasında bir fark bulunmamıştır. Sadece bu populasyona ait küçük balıkların kıyı bölgelerinde, büyük balıkların ise daha açık sularda lokalize olduğu belirlenmiştir. Marlen (1994); ringa, uskumru ve istavrit gibi çoklu balık avcılığında orta su trollerinin seçiciliğinin geliştirilmesi üzerinde çalışma1ar yürütmüşlerdir. Bu araştırmaların bir kısmı deney tanklarında, bir kısmı ise deniz ortamında gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda ringa balıklarının ızgaralardan kaçış davranışının yüksek olduğu, ancak istavrit ve uskumru balıkları için böyle bir kaçışın olmadığı ve bundan dolayı da seçiciliğin düşük olarak gerçekleştiği belirlenmiştir. Brewer vd (1996); semi pelajik trol balıkçılığı içerisinde hedef olmayan türlerin minimum düzeyde yakalanmalarının, bu populasyonlar üzerindeki olumsuz etkiyi azaltacağı ve bu şekilde balıkçılık kaynaklarının korunabileceğini ifade etmişlerdir. Suurronen vd (1997); av esnasında orta su trolü ile karşılaşan ringa balıklarının kaçma ve koruma davranışlarını incelemişlerdir. Ringa balıklarının ağ ile karşılaştıklarında dalma eğilimi gösterdiklerini, ağdan kaçma reaksiyonlarının gündüz daha fazla olduğunu, bundan başka ağa giren ringa balıklarının süratle ağın tünel bölümüne geçerek burada, trolün hareket yönünde yüzmeye başladıkları tesbit edilmiştir. 2.4. Ülkemizde Yapılan Ça1ışma1ar Akyüz (1981); tek tekne ile çekilen ve orta suda kullanılan, Danimarka modeli yüksek ağız açan dip trolü ile Karadeniz’de yapmış olduğu çalışmada, yoğun hamsi sürülerinde, bu takımın, 10-20 dakikalık bir çekim süresinde 1 tonun üzerinde balığın yakalandığını tesbit etmiştir. Samsun ve Özdamar (1995); Orta Karadeniz Bölgesi’nde 1994/1995 av periyodunda, orta su trolü balıkçılığının, hamsi ve diğer balık stoklarına etkilerinin tesbiti amacıyla gerçekleştirdikleri çalışmada, orta su trolü ile avlanan hamsilerin boy dağılımı incelenmiş ve ağa giren balıkların %60.3 ‘nün, bu tür için minimum avlanma boyu olarak tesbit edilen 9 cm’lik boy grubunun altında olduğu tespit edilmiştir. Erdem ve Erkoyuncu (1997); Orta Karadeniz’de yürüttükleri bir araştırmada, orta su trolü ağlarının seçiciliğini incelemişlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre, bölgede hamsi avcılığında kullanılan trol torbalarının, optimum yakalanma boyu açısından herhangi bir sorun yaratmadığı, 13 ve 22 mm göz açıklığına sahip torbalar için % 50 seçicilik boyu sırasıyla 9.3 ve 11.1 cm olduğu hesaplanmıştır. Ayaz (1998); Karadeniz’de pelajik balıkların avcılığında uygulanan ve çift tekne ile yapılan orta su trolü balıkçılığının bugünkü durumunu ortaya koyarak, bu ağlarla hedef tür olarak avlanan hamsi ve mezgit balıklarının boy dağılımını ortaya koymuştur. Hamsi için ortalama boy 11.1 (7-15) cm, mezgit için ise 13.3 (8.5-22.0) cm olarak bulunmuştur. Aynı zamanda ilk olarak bölgede geleneksel olarak kullanılan orta su trolü ağlarının planını çıkarmıştır. Özekinci (1999); Ege Denizi’nde tek tekne ile çekilen orta su trol ağlarının geliştirilmesi üzerine gerçekleştirdiği çalışmasında, farklı özelliklere sahip iki aynı orta su trol ağı dizayn edilerek, bunların operasyon sırasındaki teknik kriterlerini belirlemiştir. 16 Zengin (2000); 1994/2000 yılları arasındaki bir dönemde, Orta Karadeniz’de hamsiye dayalı olarak üretim faaliyetinde bulunan balık-unu yağı fabrikaları üzerine gerçekleştirdiği bir çalışmada, Karadeniz’de çaça balıkçılığına yönelik olarak orta su trolü avcılığının desteklenmesi durumunda, bu türün fabrikalar için alternatif hammadde kaynağı oluşturabileceği sonucuna varmıştır. Başusta vd (2000); 1998/1999 pelajik av periyodunda, İskenderun körfezinde, tek tekne ile çekilen kirişli orta su trolü ile gerçekleştirdikleri deneysel sörveylerde; ilk olarak bölge balıkçılığında kullanılan orta su trolü avcılığının ilk aşamada olası problemleri tespit edilmiş, ikinci aşamada ise problemlerin çözümüne yönelik önerilerde bulunmuştur. Deneme sonuçlarında bu ağ ile; aynı ortamı paylaşan ve bölge balıkçılığı için ekonomik değer taşıyan sardalya ve kolyoz balıklarının yakalandığı tespit edilmiştir. 17 3. MATERYAL ve METOD 3.1. Materyal 3.1.1. Araştırma Sahası Bu çalışma; 1998/1999, 1999/2000 ve 2000/2001 pelajik av dönemlerinde, Doğu Karadeniz’de Sinop-Hopa arasındaki sublittoral bölgede, kıyıdan itibaren en fazla 5.5 mil açıklıkta, hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av verdiği sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma sahasının koordinatları; 41°03°00¹¹ 4101¹12¹¹N ile 35º12¹30¹¹E, 42º01¹09¹¹N’dir (Şekil 1). Bu saha pelajik balıkçılık açısından Türkiye kıyılarının en verimli sahalarının başında yer almaktadır. Genel olarak gırgır av filosu, sayısal ve av gücü açısından en fazla bu bölgede gelişme göstermiştir. Türkiye genelinde pelajik avın %60’dan Doğu Karadeniz’den elde edilmektedir (Çelikkale vd, 1999). Pelajik türler içerisinde baskın olarak av veren hamsinin bölge ve Türkiye balıkçı1ığı açısından çok özel bir önemi bulunmaktadır. Hamsi avının %72’si (DİE, 2000) bu bölgeden sağlanmakta ve işgücü açısından kıyı bölgesindeki nüfusa önemli bir işgücü olanağı sağlamaktadır. K A R A D E N İ Z Derinlik (m) 0-50 50-200 200-2000 2000-4000 Şekil 1. Araştırma sahası Araştırma bölgesi olarak seçilen Doğu Karadeniz kıyıları, bugüne kadar sadece gırgır ağları ile entansif balık avcılığına imkan sağlayan, oldukça dar bir alandır. Bu bölgede kıta platformunun dar, zeminin engebeli ve kırıklı oluşu trol avcılığına olanak sağlamamaktadır. Orta ve Batı Karadeniz hariç diğer alanlarda kıyıdan itibaren yaklaşık 3 mil açığa kadar olan mesafelerde trol avcılığı yapılamamaktadır. Orta ve Batı Karadeniz’de bu mesafe 15 mile kadar çıkmaktadır. Giresun-Bulancak ile Gürcistan arasında bu mesafe 1 milin altına kadar düşmektedir (Kutaygil ve Bilecik, 1974). Zamanla gırgır av filosunun büyümesi ve avcılığın sığ kıyı sularında yoğunlaşması, bu av aracının amacının dışında kullanılmasına neden 18 olmuştur (Zengin vd, 1998). Bölgenin gerek dip trolü avcılığı açısından uygun olmayışı, gerekse de gırgır balıkçılığının bu bölgede aşırı bir şekilde yoğun1aşması gibi nedenlerden dolayı, bu her iki avcılık yöntemine alternatif oluşturması olasılığı göz önüne alınarak araştırmanın yer seçimi yapılmıştır. 3.1.2. Araştırma Gemileri Bu araştırma, tek ve çift tekne yöntemleri dikkate alınarak hemen hemen benzer özelliklere sahip teknelerde gerçekleştirilmiştir. Tek tekne ile orta su trolü avcılığına yönelik çalışmalar Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait ‘‘R/V-Araştırma-I’’ adlı gemi ile yapılmıştır. Bu teknenin özellikleri sırasıyla; kapasitesi 31.51 gros-ton, boyu 24 m, geniş1iği 8 m, motor gücü 272 KW’dir. Araştırma gemisi trol çekimine uygun ekipmanlarla donatılmış olup, trol ağı arkadan atılıp çekilebilecek şekilde tasarlanmıştır. Tekne personeli kaptan dahil 8 kişiden oluşmaktadır (Şekil 2). Çift tekne ile orta su trolü avcı1ığına yönelik çalışmalar, Samsun Limanına bağlı “Malkoç Bey” ve ‘‘Malkoçoğlu Mustafa Reis” adlı balıkçı tekneleri ile gerçekleştirilmiştir. Malkoç Bey adlı teknenin; kapasitesi 92 gros-ton, boyu 24.7 m, motor gücü 515 Hp’dir. Malkoçoğlu Mustafa Reis adlı teknenin ise; hacmi 75 gros-ton, boyu 23 m, motor gücü 515 Hp’dir. Her iki teknenin de orta su trolü avcılığına uygun teknik ekipmanları (sonar, iskandil, ırgat vb) mevcuttur. Teknelerin her birinde, kaptan dahil 5 kişilik bir tayfa grubu bulunmaktadır. “Malkoç Bey” adlı balıkçı teknesi; aynı zamanda Orta Karadeniz’de (Samsun ve civarı) gerçekleştirilen tek tekne ile orta su trol avcılığına ilişkin deneysel çalışmalarda kullanılmıştır (Şekil 3). Şekil 2. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait ‘‘R/V-Araştırma-I’’ 19 Şekil 3. Araştırmada kullanılan “Malkoç Bey” adlı balıkçı teknesi 3.1.3. Orta Su Trolü Ağları Bu projede tasarım özellikleri farklı olan dört ayrı tip orta su trolü kullanılmıştır. Bunlardan ilki; model olarak FAO Av Araçları Tasarımı Katalogundan seçilen ve Fransız balıkçıları tarafından kullanılan ağ tipidir (FAO, 1978). Bu model esas alınarak hamsi avcılığında kullanılacak şekilde yeniden tasarlanmış olup TROL-1 olarak adlandırılmıştır (Şekil 4). İkincisi ise Trabzon Merkez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’ne 1992 yılında TÜBİTAK aracılığı ile getirtilen Danimarka tipi orta su trolüdür. Bu ağ üzerinde gerekli ölçümler yapılarak tasarım özellikleri belirlenmiştir. TROL-2 olarak adlandırılan bu ağın detaylı planı Şekil 5’de gösterilmiştir. Araştırmada kullanılan ağlardan üçüncüsü ise Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından tasarlanan ağdır. Model olarak FAO Av Araçları Tasarımı Katalogundan seçilen ve Kanada balıkçıları tarafından ringa balıklarının avcılığında kullanılan ağ tipidir (FAO, 1978). Bu model esas alınarak hamsi avcılığında kullanılacak şekilde yeniden tasarlanmış olup TROL-3 olarak adlandırılmıştır (Şekil 6). Denemelerde kullanılan dördüncü ağ ise Samsun ve Sinop bölgelerindeki yerel balıkçıların kullandıkları türden orta su trolü olup TROL-4 olarak adlandırılmıştır (Şekil 7). 20 MAT R-tex Ağ gözü (mm) AB 10 PA 3698 Üst ve alt panel Yaka boyu=15.2m 3 3 1 1 7 29 20 29 1T3B 120 50 Yan panel Halat boyu=13.05m 2 2 2 2 2 1N2B 1N2B 76 7 8 8 60 200 20 1N8B 3N2B 60 13 1N2 940 (210/37) 120 60 1N4B 3 120 75 180 11 4 1 0 90 53 14 85 1N2B 640 (210/25) 80 90 9 1N1B 1 450 (210/18) 150 5 3N2B 3N2B 50 70 292 1300 (210/51) 625 6 12 292 Şekil 4. Prototip orta su trolü (TROL-1) 10 21 26.5 31.3 Materyal R-tex Ağ gözü (mm) 3m 1 10 PA 3698 3m 3m 1 PP 12m Ø200 1 3m 3T5B 3T5B 1 PP7.3m Ø200 21 PP 10m Ø200 AN 1N1B 9 6.5m 15 15 21 64 (22) 800 20 9 46 (16) 3N2B 1N1B 2 10 50 PA 2367 400 35 71 94 24 3 1N1B 55 78 PA 1710 PA 1331 200 150 110 50 100 100 4 1N1B 100 150 184 5 13 1N1B 14 3N2B 116 928 20 940 3 7 928 16 225 928 8 928 3 Şekil 5. Danimarka tipi orta su trolü ( TROL-2) 1N2B 210 6 116 PA 592 1N2B 84 210 188 12 76 84 40 1N1B 11 3N2B 22 Materyal R-tex 29 Ağ gözü (mm) 36.3 15 600 1N1B PA 5325 600 15.5 21.5 7 24 1T1B 6 20 AB 1N1B 15.5 1 1N1B 6 24 80 1N4B 1T1B 1 24 2 5 6 65 8 PA 852 300 24.5 49.5 120 1N4B 3 86 172 172 1N4B PA 95 106 212 212 24 1N4B 1N4B 5 75 150.5 12 6 1N4B 4 106 5 PA 213 3 86 4 7 45 120 300 1N1B 15.5 60 PA 2367 12 15 AB PA 5325 Yan panel halat uzunluğu=29.8m 12 1N3B 1N3B 30 30 188 188 6 415 188 Şekil 6. Yerel (samsun) balıkçılarının kullandığı trol ağı (TROL-4) 6 188 23 Şekil 7. FAO (1978) katalogundan alınan orta su trolü ağı (TROL-3) 24 3.1.4. Yardımcı Ekipmanlar 3.1.4.1. Trol Kapıları Orta su trol ağları ile yapılan sörvey çalışmalarında, yapılan hesaplamalar sonucu her bir ağ için de benzer kapı özellikleri uygun görüldüğünden, 1992 yılında, TÜBİTAK aracılığı ile Danimarka’dan ithal edilen ağ ile birlikte, Trabzon Merkez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’ne getirilen orijinal “Suberkrub” tipteki kapılar kullanılmıştır. Pelajik ortamda kullanılan ve tek tekne ile çekilebilen orta su trol ağlarında, ağın su ortamında yatay açılımını sağlayacak olan unsurların başında yer alan trol kapılarının hidrofoil özellikte olması (klasik dip trol ağlarında kullanılan kapıların tasarımından farklı, metal malzemeden yapılmış, hafif konkav bir yüzeye sahip ve köşeli) gerekmektedir. Ferro (1984), kapılarda uygulanacak kavis oranının %5 ile %15 arasında olması gerektiğini bildirmektedir. Trol kapılarının en yüksek kaldırma kuvveti katsayısı/direnç kuvveti katsayısı oranını verecek şekilde dizayn edilmesi istenmektedir. Ayrıntılı planı Şekil 8 ve 9’da verilen ve demir malzemeden yapılan bu kapıların her birinin ağırlığı 160 kg, toplam yüzey alanı ise 2.2 m2’dir. Ayrıca operasyon sırasında ağın su kesitindeki konumunu dengelemek için kapı üzerindeki bağlantılara, her biri 15 kg olan üç adet çelik malzemeden yapılmış ağırlık bağlanmıştır. 3.1.4.2. Yüzdürücüler Orta su trollerinde, ağın yüzme ve batma oranı çok önemlidir. Fujiishi (1990), bu ağlarda 0.5-1 birim yüzdürme kuvvetine karşılık 5-8 birim batırıcı kuvvet gerektiğini belirtmektedir. Orta su trollerinde en büyük problemlerden birini oluşturan ve operasyon esnasında ağın düşey açılımını sağlayan yüzdürücülerin şekil, büyüklük ve sayılarının büyük bir önem taşıdığı ve küresel yüzdürücüler yerine hidrofoil yüzdürücülerin kullanılmasının büyük bir avantaj sağlayacağı bildirilmektedir (Çelikkale vd, 1993). TROL-I ve TROL-2 olarak adlandırılan ağların mantar yakasında yüzdürücü olarak; çapı 12 cm, yüksekliği ise 20 cm boyutlarında, silindirik formda, kauçuk materyalden yapılmış malzemenin yanısıra, bu mantarlara ek olarak, ağın su içerisindeki geometrik açılımını güçlendirmek için her birinin çapı 20 cm, ağırlıkları 1095.6 g olan ve içi boş plastik türevli materyalden yapılmış 20 adet küresel şamandıra (yüzdürücü) kullanılmıştır (Şekil 10). TROL-3 olarak adlandırılan ağların mantar yakasında ise yüzdürücü olarak 20 cm çapında ve hidrofoil özellikte, içi boş 10 adet mantar kullanılmıştır. 25 Şekil 8. Suberkrub tipi orta su trolü kapısının planı (Ferro, 1984). 26 Şekil 9. Araştırmada kullanılan orijinal “Suberkrub” tipteki orta su trolü kapısı Şekil 10. İçi boş plastik türevli materyalden yapılmış ve mantar yakada kullanılan küresel yüzdürücüler 3.1.4.3. Batırıcı Ağırlıklar Operasyon esnasında ağın ağız kısmının düşey açılımını güçlendirmek için; kurşun yaka kanatlarının palamar başlangıcına; her biri 200 g ağırlığında, bakla formundaki kurşunlar bir ipe geçirilmek suretiyle üzüm salkımı şekline getirilerek oluşturulan ve toplam 65 kg olan iki adet ağırlık bağ1anmıştır (Şekil 11). 27 Şekil 11. Kurşun yakada kullanılan batırıcı ağırlıklar 3.1.5. Teknik Cihazlar Sörvey yapılacak olan istasyonların dip yapısına ait özellikleri ve koordinatları JMC 1O7 P GPS Marka Navigasyon cihazı ile, balık sürülerinin yeri ve bulundukları derinlikler ise aynı marka Echo-sounder (dikey bulucu) ve Sonar (yatay tarayıcı) cihazı kullanılmak suretiyle belirlenmiştir. Aynı şekilde hız ölçümleri GPS Marka Navigasyon cihazı, yüzey suyu sıcaklıkları ise Echo-sounder cihazı ile ölçülmüştür (Şekil 12). Şekil 12. JMC 1O7 P GPS marka Navigasyon cihazı Ağın operasyon esnasındaki dikey ve yatay açılımını belirlemek amacı ile TÜBİTAK aracılığı ile 1992 yılında Danimarka’dan Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne getirilen Net-sounder cihazı kullanılmıştır (Şekil 13, 14). Trol ağının kapı, mantar yaka orta noktası, tünel ve torba kısımlarına yerleştirilen Net-sounder sensörleri; bu bölgelerden elde 28 ettikleri kayıtları gemi üzerindeki monitörlere iletmektedirler (Sainsbury, 1986). Ancak bu sensörlerin aradan geçen süre içerisinde hiç kullanılmaması nedeniyle işlevlerini yitirdiği, bataryalarının şarj edilemediği tespit edilmiştir. İthal edilen donanımın yeniden işler hale getirilebilmesi için Danimarka’daki SCANMAR firması ile temasa geçilmiştir. Bu süreçte iki adet sensörden yalnızca birinin yurtiçinde yeniden tamiri gerçekleştirilebilmiştir. Bu nedenle, sörvey çalışmalarında ancak trol ağının su yüzeyinden itibaren derinliğini belirleyebilen alıcı kullanılabilmiştir. Ağın dikey ağız açıklığını ve kurşun yaka ile zemin arasındaki mesafenin tesbiti mümkün olamamıştır. 3.1.6. Balık Materyali Orta su trolü avcılığında; kullanılan ağ materyali ve teknik donanımın yanısıra, avcılığı hedeflenen balık türü/türleri de büyük bir önem taşımaktadır. Bu yöntemde; ekosistemde ticari olarak avlanan pelajik faunaya ait baskın türler ve bunların orta su trolü ile avlanabilirliği dikkate alınarak hedef tür (ler) belirlenmektedir. Tür seçimindeki kriterlerin başında; pelajik türlerin beslenmeye ve üremeye bağlı olarak mevsimsel ve günlük göçleri (dikey ve yatay), belli dönemlerde balık sürüsünün su sıcaklığına bağlı olarak dağınık veya toplu oluşu, balığı su kesitindeki hızı gibi biyoekolojik davranışlar etkili olmaktadır. Bu çalışmada, Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki pelajik balık faunası dikkate alınarak, bölgede bugüne kadar geleneksel olarak avlanan başta hamsi olmak üzere, çaça, istavrit ve lüfer gibi ticari balık türleri ele alınmıştır. Yüzey ile mantar yaka arasındaki mesafeyi ölçen sensör cihazı Ağın yatay ağız açıklığını (iki kapı arasındaki mesafeyi) ölçen sensörler Şekil 13. Danimarka’dan getirtilen ve araştırmada kullanılan Net-sounder cihazının pelajik ortamda ağ üzerinde şematik olarak görünüşü (Norveç SİMİRAD Norge AŞ’den alınmıştır) 29 Şekil 14. Araştırmada kullanılan Net-sounder sensörlerinin trol ağı üzerindeki bağlantı noktaları ve konumları 3.1.6.1. Hamsi (Engraulis encrasicolus ponticus) Engraulididae familyasına ait türler genel olarak tropikal, subtropikal ve kısmen de ılıman denizlerde yaşamakta ve denizlerin kıyısal bölgelerinde sürüler oluşturmaktadırlar. Türkiye kıyıları dahil olmak üzere Karadeniz’de avlanan ve Avrupa hamsisi olarak adlandırılan Engraulis encrasicolus; (Şekil 15) Karadeniz, Azak Denizi, Akdeniz, Atlantik sahilleri ve Güney Norveç’e kadar uzanan kıyılarda dağılım göstermektedir (Mutlu, 2000). Şekil 15. Hamsi Engraulis encrasicolus örnekleri. Karadeniz hamsisi Kuzey-Güney doğrultusunda; kışlama, beslenme ve üreme göçü yapmaktadır. Güney doğrultusunda kışlama ve kuzey doğrultusunda üreme ve beslenme göçünün hızı 10-20 mil/gün’dür Genellikle Anadolu, Kafkasya ve Kırım sahillerinin ılık bölgelerinde kışlarlar, büyük ve yoğun sürüler oluştururlar (Ivanov ve Beverton, 1985). Sürü 30 yoğunluğu gündüz oluşan sık sürülerde 500-800 birey/m3, seyrek sürülerde 200-400 birey/m3 olup, geceleri bu yoğunluk 20-60 bireylm3’e kadar düşmektedir (Chashchin, 1995). Hamsi gece ile gündüz arasında dikey göç yapmaktadır. Gündüzleri derin suya (70-90 m) inerken, geceleri sahillere ve yüzeye (1040 m) çıkmaktadır. Hamsi; Nisan ayında Türkiye kıyılarındaki kışlama alanlarında, Kuzeydeki beslenme ve üreme alanlarına göç eder. Nisan ortasından Ekim ayına kadar olan dönemde Karadeniz’in kuzey kesiminde yoğunlaşır. İklimsel değişimlere ve deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak genellikle Kasım ayından itibaren güneye doğru göçe başlar (Ivanov ve Beverton, 1985). Kısa ömürlü bir balık olan hamsinin yaşam süresi 4 yıldır. Geçirdikleri birinci kıştan sonra eşeysel olgunluğa erişirler. Karadeniz hamsisinin boyu 18-20 cm’ye kadar u1aşabilmektedir. Bir yaşındaki genç bireyler ilk kez yumurtlama sezonunun sonuna doğru yumurtalarını bırakmaktadırlar. Yumurtlama; Mayıstan itibaren Eylül ayına kadar devam etmektedir. Kıyı ve açık sularda yapılan örneklemeler, hamsinin tüm Karadeniz’de yumurtladığını göstermiştir. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar; başlıca yumurtlama alanının Kuzeybatı kıta sahanlığı olduğu bildirilmektedir. Yumurtlama 17-18 0C’deki kıyıya yakın sığ sularda gerçekleşmektedir. Ortalarına yumurta verimliliği 4200 yumurta/birey olarak tespit edilmiştir. Yumurtalar elips şeklinde olup pelajiktir. Su sıcaklığına bağlı olarak 24 saat içerisinde larva oluşmaktadır (Slastenenko, 1956; Altan, 1957; Uner, 1960; Ivanov ve Beverton, 1985; Fisher vd, 1987; Nierrnan vd, 1994; Chashchin, 1999). Hamsi, tipik plankton ile beslenen bir balıktır. Beslendiği organizmalar Ca/anus cinsi Copepoda, Cirripedia ve yumuşakça larvalarıdır. Hamsi aynı beslenme basamağında olan çaça, tirsi, sardalya, taraklı ve medüz gibi organizma grupları ile ayni besin maddeleri için yarışmaktadır (Whitehead, 1984a, b; Bingel vd, 1996). Karadeniz’deki hamsi stoklarının büyük bir çoğunluğu (%72) Türkiye tarafından avlanmaktadır (Prodanov vd, 1997). Hamsi; Türkiye deniz balıkları içerisinde her dönem en fazla avlanan türdür. Türkiye balıkçılığı ve bölge insanı için büyük bir yaşamsal öneme sahiptir. Karadeniz’de hamsi genel olarak Kasım-Mart ayları arasındaki bir dönemde av vermektedir. Avcılığı toplam 5 ay sürmektedir. 1990-1995 yılları arasında Karadeniz’de avlanan ekonomik balık türleri üzerine yapılan bir araştırmada; av verdiği en erken tarih 25 Ekim, en geç tarih ise 30 Mart olarak tespit edilmiştir (Zengin vd, 1998). Aynı çalışmada av miktarının, en fazla Ocak ve Aralık aylarında yoğunlaştığı, av sezonun başında ve sonunda düştüğü saptanmıştır. Karadeniz’deki hamsinin tamamı gırgır ağları ile avlanmaktadır. Özellikle 1982 yılından sonra Karadeniz’deki gırgır balıkçı filosu büyük bir artış göstermiştir. 1990’lı yılların başında filonun av kapasitesi, avlanacak olan pelajik stokun dört katı büyüklüğüne u1aşmış ve balıkçı tekneleri av verimliliği açısından ekonomik olmaktan uzaklaşmıştır (Zengin vd, 1992; Seyhan vd, 2000). Hamsiyi avlayan av gücünün maksimum noktaya çıktığı bu yıllarda, aşırı av baskısının da etkisiyle karaya çıkarılan av miktarı minimum düzeye düşmüştür (Tablo 1, Şekil 16). 1989’dan sonraki ani düşüşün nedeni olarak aşırı avcılık (Bingel vd, 1996; Zengin vd, 1998; Mutlu, 2000) ve Karadeniz ekosisteminde meydana gelen kontrol dışı gelişmelerin varlığı ileri sürülmektedir (Rass, 1992; Kıdeyş, 1994). Bu yıllarda karaya çıkarılan av miktarındaki azalışına bağlı olarak hamsinin ortalama satış boyu sırasıyla; 8.9 ve 8.2 cm’ye düşmüştür. 1989/1990 ve 1990/1991 av periyodunda avlanan hamsi populasyonunda optimum av boyunu oluşturan 9 cm’den daha küçük boydaki bireylerin kümülatif boy dağılımı sırasıyla %91.0 ve %77.8 olarak belirlenmiştir (Bingel vd, 1996). Daha sonraki yıllarda üretim artışına bağlı olarak ortalama pazar boyları; sırasıyla 1992’de 9.4 cm, 1993’de 9.3 cm, 1994’de 9.7 cm ve 1995 yılında ise 10.0 cm’ye yükselmiştir (Zengin vd, 1998). 1991 yılından sonra 31 Karadeniz’deki hamsi stoku kendini yeniden toparlamış ve bu dönemden sonra sırasıyla 1995 ve 1999 yıllarında olmak üzere iki ayrı dönemde av miktarlarında pikler gözlenmiştir. Karadeniz’deki hamsi stoklarında 1991 ‘den sonra göreceli olarak bir iyileşme görülmüş olsa da, bunun hiçbir zaman kriz dönemi öncesindeki av miktarına u1aşamadığı, bu nedenle, bilim adamları tarafından sürekli olarak, Türkiye kıyılarındaki hamsi avcılığı için uygulamaya yönelik olarak uzun vadeli ve kalıcı balıkçılık stratejilerinin oluşturulması gerekliliği vurgulanmıştır. Tablo 1. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de çeşitli av araçları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer avına (ton) ilişkin av verileri (DİE, 1982/200) Av miktarı (Ton) 1 Yıllar Hamsi Çaça İstavrit Lüfer 23265 58354 266523 1982 22887 61434 289860 1983 5135 84606 318917 1984 7433 106545 273374 1985 9260 106229 274732 1986 8195 99456 295902 1987 9465 102006 295000 1988 6528 100868 96806 1989 5733 75882 66409 1990 9013 25679 79225 1991 4700 20989 155417 1992 11474 23945 640 218866 1993 3336 25725 700 278667 1994 3547 15807 1570 373782 1995 2207 16093 937 273359 1996 1615 11094 468 213780 1997 1636 8246 619 195996 1998 1598 8331 286 310801 1999 2936 16181 6225 260670 2000 1 : DİE verilerinde kıraça ve karagöz olarak ayrı ayrı verilen istavrit avı burada birlikte verilmiştir. 400000 Hamsi 350000 Çaça 300000 İstavrit 250000 Lüfer 200000 150000 100000 50000 2000 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 0 Yıllar Şekil 16. 1982-2000 yılları arasında Karadeniz’de avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av miktarları (DİE, 1982/2002). 32 3.1.6.2. Çaça (Sprattus sprattus phalericus) Akdeniz ve Karadeniz balık faunası içerisinde, Clupeidae familyasına dahil 13 farklı türden birini oluşturan çaça (Sprattus sprattus phalericus), Güney Akdeniz kıyıları hariç, Atlantik kıyıları, Kuzey Akdeniz ve Karadeniz’in bütününde yoğun olarak dağılım gösteren önemli bir balık türüdür (FAO, 1987) (Şekil 17). Çaça, özellikle Karadeniz’in en bol balık türlerinden birini oluşturmaktadır (Ivanov ve Beverton, 1985). Prodanov vd (1997), Karadeniz’deki çaça stoklarının yüksek katılım özelliklerine sahip olduğunu ve bu stokların yeterince avlanmadığını rapor etmektedir. Türkiye dahil diğer Karadeniz ülkelerindeki ekonomik çaça avcılığı son derece düşük düzeydedir. Yetersiz düzeyde avlanan çaça stoklarının besin kaynağı olarak kullanılabilecek durumda oldukları ve bu stoklardan orta düzeyde yararlanılabileceği önerilmektedir (FAO, 1981; Zaitsev ve Mamaev, 1997). Şekil 17. Çaça Sprattus sprattus phalericus örnekleri Çaça semi-pelajik bir tür olup, deniz suyu sıcaklığının artış gösterdiği aylarda açık ve derin sulara yönelmekte ve dağınık sürüler oluşturmaktadır. Baharda açık denizden kıyıya doğru göç ederler. İlkbaharda kuzeyden güneye, sonbaharda ters yönde hareket ederler. Ergin bireyler genel olarak termoklin tabakasının altında bulunur. Fakat bahar ve güz periyodunda bu tabakanın üstüne doğru nüfuz ederler. Çaça balıkları gün boyunca düşey olarak su tabakasının altına doğru alçalır. Geceleri ise eğer sıcaklık uygun olursa, termoklin tabakasının daha üst kısımlarına çıkarlar. Bir boreal (kuzey yarımküre) tür olan çaça; daha çok soğuk suları tercih eder (Ivanov ve Beverton 1985). Larval dönemden sonra hızlı bir büyüme dönemine girerler. Kış büyümeleri, yazınki kadar hızlıdır. 1 ve daha fazla yaş grubuna sahip ergin bireyler kış periyodunda 33 beslenmelerine karşın, ilkbahar sonuna kadar bu bireylerde boyca ve ağırlıkça artış meydana gelmez. Bu durum balıkların otolitlerine yansımıştır. Bu büyüme şekli ayrıca bu dönemdeki yağ birikimini ve protein artışını da yansıtır. Boyları en fazla 16 cm’ye kadar ulaşabilmektedir. Eşeysel olgunluğa bir yaşında ulaşırlar ve yumurtlaması, Karadeniz’in Anadolu kıyılarında yoğun olarak Kasım-Mart ayları arasında gerçekleşmektedir (Avşar, 1994). Ortalama yumurta verimlilikleri 20000 yumurta/bireydir. Yumurtaları pelajik olup su yüzeyinden itibaren 100 m derinliğe kadar dağılım göstermektedirler. Bu dağılımları su sıcaklığı ve tuzluluk yoğunluğu ile ilişkilidir. Yumurtalarının en fazla 30 ile 80 m arasındaki derinliklerde yoğunlaştığı bildirilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Çaça balıkları ekosistemin en alt ve en üst bileşenlerini oluşturan plankton ve predatör toplulukları arasındaki besin transferini sağlamada birinci derecede öneme sahiptir. Çaçanın başlıca predatörleri; yunuslar, köpek balıkları, istavrit, mezgit ve kalkan balıklarıdır (Ivanov ve Beverton, 1985; Prodanov vd, 1997). Ticari çaça avcılığı 1970 yılı öncesine kadar Türkiye hariç Kuzey ve Kuzeybatı Karadeniz ülkelerinde, kıyı ağları ve tuzaklarla yapılmaktaydı. 1970’den sonra ilk defa Bulgaristan’da dip trol ağı kullanılarak çaça avcılığına başlanıldı. Bu av aracı kullanılmaya başlandıktan sonra av miktarında hızlı bir artış meydana geldi. 1976’dan sonra ise Rusya’da çaça avcılığında dip ve pelajik trol ağları, çeşitli tipteki tekneler ile yoğun olarak kullanıldı. Ancak, bu ağlarla küçük bireylerin avlanması, trol balıkçılığının gelişmesini önledi (Ivanov ve Beverton, 1985). Çaça, son yıllarda; BDT, Romanya ve Bulgaristan’ın en önemli ekonomik balık kaynaklarının başında yer almaktadır. Bu ülkelerdeki yıllık avı; 1972 yılında 6182 tondan, 1989 yılında 105306 tona yükselmiştir. 1960-1980 yılları arasında, Türkiye hariç Karadeniz’e sınır ülkeler içinde ticari olarak avlanan en önemli 14 tür içerisinde 2. ile 7. sırada yer almıştır (GFCM, 1984). Avşar (1993), 1990’lı yılların başında yaptığı bir araştırmada, Karadeniz’in Türkiye kıyıları boyunca çaçanın birim stokunun varlığından bahsederek, bunun balıkçılar tarafından yan ürün (bycatch) olarak hamsi gırgır ağları ile birlikte avlanıp satıldığını, böylece hamsi avının doğrudan bölgesel çaça stoklarını azaltabileceğini öne sürmüştür. Ülkemizde ticari amaçlı olarak orta su trolü ile ilk olarak çaça avcılığı 1990’lı yılların başından itibaren, Orta Karadeniz’de, Samsun bölgesinde başlamıştır. Günümüzde aynı bölgede 40’a yakın balıkçı teknesi ile değişik işletmelere (balık unu-yağı fabrikaları, balık eti işleyen fabrikalar) hammadde sağlamak amacı ile çaça avcılığını sınırlı olarak sürdürülmektedir. DİE verilerine yansıdığı kadarıyla ülkemizdeki çaça avı son derece düşüktür (Tablo 1, Şekil 15). Bunun da özellikle son yıllarda hamsi avının yetersiz olduğu dönemlerde işlenmek üzere balık unu-yağı fabrikalarına verildiği görülmektedir. Bu miktar ortalama %7 sınırında kalmıştır (Zengin, 2000). 3.1.6.3. İstavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) Tropik ve ılıman denizlerde dağılım gösteren ve Carangidae familyasına ait bir tür olan istavrit balıkları (Şekil 18), Karadeniz’de hamsiden sonra en çok avlanan pelajik türdür İstavritin Karadeniz ekosisteminde morfolojik özellikleri ile ayırt edilemeyen biri küçük, diğeri büyük iki farklı tipinden bahsedilmektedir. Küçük boylu tipinin boyları maksimum 22 cm’ye kadar ulaşmaktadır. Maksimum 51 cm’ye ulaşabilen büyük boydaki istavrit stoklarının, 1965 yılından sonra hemen hiç görülmediği bildirilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Kossiwig (1955) ve Nümann (1956); küçük ve büyük boy istavritleri aynı populasyonun farklı yaş grupları olarak tanımlamalarına rağmen, daha sonraki çalışmalarda; hidrobiyolojik bulgular ve serolojik analizlere göre bu iki grubun farklı alt türler olduğu görüşü ortaya atılmıştır (Altukhov ve Mikhalev 1963, 1964; Shullman, 1972). En son bulgulara göre ise 34 (Prodanov vd, 1997); Karadeniz’deki istavrit balıkları, aynı çevre koşulları altında yaşamakta ve tek bir populasyondan meydana gelmektedir. İki ayrı alt populasyonun varlığını kanıtlayacak sağlam bir kanıt bulunamamıştır. Şekil 18. Pelajik su kesitindeki istavrit (Trachurus mediterraneus ponticus) balıkları İstavrit balıkları Karadeniz’in Türkiye kıyılarında, eşeysel olgunluğa 1 yaşında ulaşmaktadırlar. Üremeleri; yine aynı bölgede Temmuz ile Eylül ayları arasındaki bir periyotta, yoğun olarak da Temmuz-Ağustos döneminde meydana gelmektedir. Üreme dönemindeki deniz suyu sıcaklığı; 18 ile 25 °C arasında bulunmuştur (Genç vd, 1999). Pelajik olan yumurtalarını, üreme dönemi içerisinde 10 ya da daha çok batında bırakmaktadır. Ortalama yumurta verimliği 65000 adet/bireydir (Ivanov ve Beverton, 1985). Yumurtalarına, genel olarak yüzeyden itibaren termoklin tabakasına kadar olan su kolonunda rastlanılmasına rağmen, çoğunlukla 0-5 metreler arasında yoğunlaşmaktadır. Doğu Karadeniz’deki merkezi döngü dahil yumurta ve larvalarının tüm kıyılarda görülmesi, istavritin daha çok kıyıya yakın bölgelerde yumurtladığını göstermektedir. Yumurtlama faaliyetleri en fazla 3-4 deniz mili rnesafe içerisinde yoğunlaşmaktadır. 15-20 mil açıktaki yumurtlama yoğunluğu daha azdır. (Pavlavskaya, 1954; Demir, 1958). Hızlı bir büyüme özelliğine sahip istavrit larvalarının, kasım ayının sonunda 8 crn’ye ulaştığı bildirilmektedir (Slastenanko, 1956). Yaz aylarında üremek üzere kıyı sularına yaklaşan istavritlerin larvaları planktonla, erginleri ise hamsi, çaça, gümüş, sardalya, kaya gibi balıkların larvaları ve hareketli kabuklular ile beslenmektedir (Akşiray, 1954; Slastenanko, 1956; Fisher, 1973). Karadeniz’de istavrit başlıca; Kırım, Kafkasya, Anadolu kıyıları boyunca ve Marmara Denizi’nde ılık bölgelerinde kışlamaktadır. Kuzey Karadeniz’de; Kırım açıklarında 20-90 m, Kafkasya açıklarında ise 20 ile 60 m arasındaki derinliklerde kışlarlar. Doğu Karadeniz’de sürekli kalan populasyon ise Trabzon’un kuzey doğusunda kışlamaktadır. Marmara ve Karadeniz arasında göç eden populasyon İstanbul Boğazı bölgesinde ve Marmara Denizi kıyılarında 30-50 m arasındaki optimal derinliklerde kışlamaktadır. Su sıcaklığına bağlı olarak beslenme göçü Nisan ortası veya sonlarına doğru başlamaktadır (Demir, 1958a, b). İstanbul 35 Boğazı’ndan sürüler halinde Kuzeye doğru, Bulgaristan ve Romanya kıyılarına göç ederler. Diğer göçleri ise; Kırım’dan kuzeybatıya ve Kafkasya ve Kuzeydoğu Anadolu kıyılarından Kırım açıklarına doğru olduğu tahmin edilmektedir. Sonbahar göçleri Eylülde başlar ve Ekim ve Kasım aylarında maksimuma ulaşır (Ivanov ve Beverton, 1985). Karadeniz’deki istavrit stokları genel olarak aktif (dip trolü ve gırgır) ve pasif (uzatma) ağları ile avlanmaktadır. Bulgaristan ve Romanya’da pasif ağlar, Türkiye ve BDT’da aktif ağlar kullanılmaktadır (Prodanov vd, 1997). Karadeniz’de Türk balıkçılarının avladığı istavritin tamamına yakın bir kısmı (%98.5) gırgır ağları ile avlanmaktadır. Karaya çıkarılan avın büyük bir kısmı (% 80) sonbahar ve kış başlangıcındaki bir dönemde (Eylül, Ekim, Kasım, Aralık) avlanmaktadır (Zengin vd, 1998). Hamsiden sonra Türkiye’nin Karadeniz’deki en önemli pelajik avını oluşturan istavrit üretimi 1980’li yılların ortalarına kadar artarak devam etmiş ve 1985 yılında yaklaşık 100000 ton ile maksimum noktaya ulaşmıştır. Ancak 1990’lı yılların başından itibaren kontrolsüz avcılık ve aşırı av baskısı nedeniyle karaya çıkarılan av miktarı giderek gerilemiş ve 4000 tonlara düşmüştür (Tablo 1, Şekil 15). 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren Karadeniz’in Türkiye kıyılarındaki ticari balık stokları üzerine yürütülen araştırmalarda; son 15 yıl içerisinde pelajik stoklar içerisinde en fazla yıpranmanın lüferden sonra istavrit populasyonunda meydana geldiği birçok araştırmacı tarafından ortaya konulmuştur (Bingel vd, 1996; Zengin vd, 1998; Zengin, 2001). Özellikle Türkiye kıyılarında istavrit avının en düşük düzeye ulaştığı 1991-1993 yılları arasında, ticari balıkçılar tarafından avlanarak karaya çıkarılan ava ilişkin boy dağılımı bu sonucu doğrular niteliktedir. Bu yıllarda gırgır ve trol ağları ile avlanan istavrit balıklarının sırasıyla ortalama boyları 11.7 ve 11.6 cm o!arak bulunmuştur (Zengin, 1998). 3.1.6.4. Lüfer (Pomatomus saltatrix) Pomatamidae familyasına ait olan lüfer balıkları, başta Karadeniz ve Akdeniz olmak üzere, Kuzeybatı Afrika kıyıları ve Atlas Okyanusu da dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde dağılım gösterirler (Turgan, 1959; Fisher vd, 1987). Bu balıklar boy gruplarına göre ülkemizde değişik isimler almaktadır. 8-10 cm’lik boy grupları; Defne yaprağı, 10-20 cm’lik boy grupları; çinekop, 20-40 cm’lik boy grupları; lüfer ve 40 cm’den daha büyük bireyler ise kofana olarak adlandırılmaktadır. Karadeniz için tespit edilebilen maksimum boy 64 cm’dir (Türgan, 1959) (Şekil 19). Bir göç balığı olan lüfer, ülkemiz sularında genel olarak Ege’den Marmara ve Karadeniz’e doğru bahar aylarında beslenme ve üreme göçü yaparlar. Bazı yıllarda küçük miktarlardaki sürülerin Anadolu ve Kafkasya kıyılarında kışladığı bildirilmektedir (Tarenenko, 1973). Ana göçleri; İstanbul boğazından, Kuzeybatıya, Kırım’a ve Kerç boğazı civarındaki sahalara doğrudur. Bu dönemdeki hızları 15.5 mil/gün’dür. Lüfer balıkları Ağustos ayından itibaren Karadeniz’den Marmara’ya ve Kuzey Ege istikametine doğru sonbahar göçü yapmaktadırlar. Bu esnadaki göçlerinin hızı ise 2.6 mil/gün’dür Lüfer balıklarının ülkemiz suları içerisindeki bu göçleri markalama denemeleri ile de kanıtlanmıştır (Turgan, 1959). Karadeniz’den Kuzey Ege yönüne doğru sonbahar göçü yapan balıklar genel olarak 2 yaş grubundaki bireylerden meydana gelmektedir. Sonbahar göçü sırasında İstanbul Boğazı ve çevresinde avlanan lüfer balıklarının ortalama boyları 28.5 cm olarak tespit edilmiştir. Bunları 11. ve 12. aylara kadar daha yaşlı gruplar takip etmektedir. Yaklaşık olarak 3. ve 4. aylardan itibaren Kuzey Ege’den Karadeniz istikametine doğru başlayan ilkbahar göçünün ilk öncülerini ortalama 19.6 cm boyundaki 1 yaş grubu bireyler oluşturmaktadır. Daha sonraki aylarda (5. ve 6. aylar) boy ortalaması yükselerek, 2 ve 3 yaş grubundaki bireylerle karışık olarak daha genç ve daha yaşlı bireyler birlikte göç ederler (Turgan, 1959). 36 Şekil 19. Lüfer (Pomatomus saltatrix) balıkları. Lüfer balıkları çoğunlukla 2 yaşında eşeysel olgunluğa ulaşırlar. Üremeleri Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşmektedir (Turgan, 1959). Larva ve yavrular kıyıdan itibaren 100 mil açığa kadar geniş bir alanda dağılım göstermektedirler. 0+ yaş grubundaki yavru balıklar sonbahar aylarında görünmeye başlar ve sürüler halinde İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’ne doğru dönüş göçü yaparlar. Karadeniz’deki çevre koşulları, lüferin üremesi ve beslenmesi için son derece uygundur. Görece büyüme oranı çok yüksektir. Aynı boy grubuna sahip balıklar için, sonbahardaki büyüme oranı, kışlamadan sonra ilkbaharda göç eden balıklardan yaklaşık % 20 daha yüksektir (Ivanov ve Beverton, 1985). Yırtıcı bir karnivor tür olan lüfer balıkları, uskumru, palamut, istavrit, hamsi gibi ticari öneme sahip diğer pelajik balıklar üzerinde ciddi bir predatör baskısı oluşturmaktadır. Ayrıca lüferin kendi türüne ait bireyleri de yediği ifade edilmektedir (Turgan, 1959; Ivanov ve Beverton, 1985). Turgan (1959) tarafından lüfer balıklarının beslenme özellikleri üzerine yapılan bir araştırmada; özellikle Karadeniz’den Marmara’ya geçiş sırasında midelerin dolu, bunun tersine, Marmara’dan Karadeniz’e göçte ise midelerin tamamen boş olduğu tespit edilmiştir. Lüfer stoklarının en önemli kısmının Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Batı Anadolu kıyılarında lokalize olduğu ifade edilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Çok eski yıllardan beri Türk mutfağının en nadir balıkları arasında yer alan ve her dönem ticari açıdan yüksek bir değer taşıyan lüfer balıkları, Karadeniz’deki Türk balıkçılarının hamsi, istavrit ve palamuttan sonra en önemli pelajik avını oluşturmaktadır. Ancak lüfer balıklarının uzun yıllardan beri Marmara’ya olan göçleri esnasında, Türk balıkçıları tarafından şiddetli bir av baskısına maruz kaldıkları ve Kuzey ve Güney Karadeniz’deki stokunun giderek azaldığı bildirilmektedir. Bu av baskısının bahar aylarında Karadeniz’e doğru göç sırasında, İstanbul boğazı ve çevresinde daha çok yoğunlaştığı rapor edilmektedir. Son 10-15 yıl içerisinde lüferin Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna kıyıları boyunca kaybolması, daha çok Sinop’un doğu kısımlarında avlanmasının, özellikle Karadeniz’in batı bölümlerinin kirlilikten etkilendiğini doğrulamaktadır. Lüfer balıkları özellikle Sinop’un batısında avlanmaktaydı. Bu 37 bölgedeki av 1970-1992 yılları arasında ortalama 5025 ton olarak tespit edilmiş olup, toplam Karadeniz avının %66.2’ini oluşturmaktadır (Prodanov vd, 1997). Lüfer avı özellikle bu dönemde, Batı Karadeniz bölümünde; Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna kıyılarında tamamen kaybolmuştur. Bulgaristan’ın 1941-1990 yılları arasındaki ticari balıkçılık verileri incelendiğinde; 1970’lerin sonundan itibaren başta lüfer olmak üzere uskumru, palamut, orkinos ve kılıç gibi en önemli büyük pelajiklerin avında dramatik bir düşüş gözlemiştir (Zaitsev ve Mamaev, 1997). 1982-2000 yılları arasındaki Türkiye’nin Karadeniz’den karaya çıkardığı lüfer avı, lüfer stoklarının son 15 yıl içerisindeki durumunu net bir şekilde ortaya koymaktadır (Tablo 1, Şekil 15). Lüfer; 1982 yılında yaklaşık 23000 ton av verirken, 1999 yılında üretim 1600 tonlara düşmüştür. Bu düşüş özellikle 1990’lı yılların başından itibaren daha hızlı olmuştur (DİE, 1982-2000). Türkiye kıyılarındaki lüfer stoklarının yıpranmasında, bu dönemlerde uygulanan balıkçılık yönetim stratejilerinin payı büyüktür. Bakanlıkça her yıl hazırlanan ve su ürünleri avcılığını düzenleyen genelgelerde lüfer balıklarının çinekop olarak adlandırılan 0 ye 1 yaşındaki, henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış genç bireylerine de avlanma izini verilmiştir. Bu durum uzun yıllar boyunca yavru ve genç lüfer populasyonu üzerinde büyük bir av baskısına neden olmuştur. 1998/1999 yılları arasında Doğu Karadeniz’deki kıyı balıkçılığı üzerine yürütülen bir araştırmada, gırgır, trol ve voli gibi kıyı ağları ile avlanan lüferlerin, yaz, sonbahar ve kış dönemlerinde, genel av içerisinde 5 ile 18 cm’lik boy gruplarının oransal dağılımları; sırasıyla %98.9, 70.3 ve 66.7 olarak bulunmuştur (Zengin, 2001). 3.2. Yöntem 3.2.1. Ağ Derinliğinin Belirlenmesi Orta su trol avcılığında çekim yapılacağı derinliğin belirlenmesi son derece önemlidir. İdeal uygulamada genel olarak trol ağının yüzdürücü yakasına takılan bir net-sounder cihazı gerekli yüksekliğin saptanmasını sağlar. Ancak yürütülen çalışmada mevcut net sounder cihazının çoğu kez fonksiyonel olmaması nedeniyle genel olarak echo-sounder cihazından yararlanılma yoluna gidilmiştir. Bilindiği gibi echo-sounder düşey mesafeyi ölçen bir araçtır. Orta su trol çalışmasında balık sürüsünün bulunduğu derinlik (h) echo-sounder cihazından okunarak gerekli halat boyu (L) hesaplanmıştır. Trol kapılarının ve dolayısıyla ağın istenilen h derinliğinde yüzmesini sağlamak üzere trol vincinden verilmesi gereken çelik halat boyu Şekil 20 yardımıyla aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Şeklin geometrisinden, Sinα=H/L= (h+2.7+2.3)/L=(h+5)/ L yazılabilir. Burada h=metre olarak echo-sounder okumasıdır. Halat makarasının gemi güvertesinden olan 2.3m’lik mesafesine transduserin güverteye olan 2.7m’lik mesafesi eklenerek toplam 5m’lik bir düşey düzeltme söz konusudur. α ise çelik halatın su yüzeyi ile yaptığı açıdır. Böylece verilmesi gereken halat boyu α açısına bağlı olarak aşağıdaki formülden hesaplanmıştır. 38 L = (h+5) / Sinα Trol çekimleri sırasında α çekim açısı, belirli değer aralıklarında da olsa değişim gösterir. Bu nedenle yukarıdaki formülden elde edilecek sonuçlara daha pratik olarak ulaşabilmek için tablo (Tablo 2) düzenlenmiştir. Bu tablodan α açısına ve derinliğe karşılık gelecek çelik halat boyları doğrudan okunabilmektedir. L α 2.3m H 2.7m α h transduser Deniz tabanı Şekil 20. Trol çekiminde derinlik ve halat boyu ilişkisinin şematik gösterimi 3.2.2. Ağ Derinliği ile Trol Çekim Hızı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi Orta su trolünde esas olan av aracının sürü ile efektif olarak karşılaştırılmasını sağlamaktır. Ağın su kolonundaki pozisyonu prensip olarak doğrudan trol çekim hızına bağlıdır. Hidrodinamik kaldırma kuvveti, hızın karesi ile orantılıdır. Ağ; hız artışı ile birlikte su kolonunda düşey olarak yukarıya doğru hareket eder. Hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir. Bu nedenle trol avcılığında değişen sürü yüksekliğine bağlı olarak, ağın konumunu belirlemede hız değişimi yaygın olarak kullanılmaktadır. Araştırmada, balıkçılık çalışmalarının yanısıra farklı çelik halat uzunlukları ve farklı hız varyasyonları için ağın su sütunundaki konumunu (derinlik) belirlemek amacı ile TROL-2 ve TROL-3 tipi orta su trolü ağları ile deneysel sörveyler yapılmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. 39 Tablo 2. Derinlik, çekim açısı ve halat boyu arasındaki ilişki HALAT BOYU (m) α açısı (0) Derinlik (m) 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30 32 34 36 10 86 72 62 54 49 44 40 37 34 32 30 28 27 26 15 115 96 83 73 65 58 53 49 46 43 40 38 36 34 20 144 120 103 91 81 73 67 61 57 53 50 47 45 43 25 173 144 124 109 97 88 80 74 68 64 60 57 54 51 30 202 168 145 127 113 102 93 86 80 75 70 66 63 60 35 230 192 165 145 129 117 107 98 91 85 80 75 72 68 40 259 216 186 163 146 132 120 111 103 96 90 85 80 77 45 288 240 207 181 162 146 133 123 114 107 100 94 89 85 50 317 265 227 200 178 161 147 135 125 117 110 104 98 94 55 346 289 248 218 194 175 160 148 137 128 120 113 107 102 60 374 313 269 236 210 190 174 160 148 138 130 123 116 111 65 403 337 289 254 227 205 187 172 160 149 140 132 125 119 70 432 361 310 272 243 219 200 184 171 160 150 142 134 128 75 461 385 331 290 259 234 214 197 182 170 160 151 143 136 80 489 409 351 308 275 249 227 209 194 181 170 160 152 145 85 518 433 372 327 291 263 240 221 205 192 180 170 161 153 90 547 457 393 345 307 278 254 234 217 202 190 179 170 162 95 576 481 413 363 324 292 267 246 228 213 200 189 179 170 100 605 505 434 381 340 307 280 258 240 224 210 198 188 179 105 633 529 455 399 356 322 294 270 251 234 220 208 197 187 110 662 553 475 417 372 336 307 283 262 245 230 217 206 196 115 691 577 496 435 388 351 320 295 274 256 240 226 215 204 120 720 601 517 453 405 365 334 307 285 266 250 236 224 213 3.2.3. Ağların Hidrodinamik Dirençlerinin Tesbiti Genel olarak bir trol sisteminin toplam direnci (Rt) üç bileşenden oluşur. Bunlar: 1. Ağ materyalinin direnci (Rağ), 2. Trol kapılarının direnci (Rkapı), 3. Halatların direnci (Rhalat). 3.2.3.1. Ağ Materyalinin Direnci (Rağ) Bu bileşen toplam direncin en büyük bileşeni olup trol ağını oluşturan toplam iplik alanına (At) bağlıdır. İplik alanı da ağ göz ölçüsü (ms), yatay ve düşey doğrultudaki göz sayıları ve iplik kalınlığına (Dt) bağlıdır. Aşağıda yamuk şeklindeki bir trol paneli için ağ iplik alanının nasıl hesaplanacağı gösterilmiştir. 40 M1 N At = (M1+M2).N.ms.Dt.10-6 M2 At=Ağ iplik alanı (m2) M1=Üst kenar göz sayısı M2=Alt kenar göz sayısı N=Düşey göz sayısı ms=Ağ göz ölçüsü (mm). Karşılıklı iki düğüm arasındaki gerili uzunluktur. Dt=İplik kalınlığı (mm) İplik kalınlığı mm cinsinden aşağıdaki formülden hesaplanmıştır. Dt = K DR R − tex 1000 KDR=1.3 alındı (PA ağ materyali için) TROL-I, TROL-II ve TROL-IV’e ilişkin ağ iplik alanlarının hesaplanması sırasıyla Tablo 3, 4 ve 5’de gösterilmiştir. TROL-III’e ilişkin iplik alanı değeri ise evvelce hazırlanan proje raporundan (Ege Denizi’nde Farklı Tip Ortasu Trol Ağlarının Av Verimlerinin Araştırılması) alınmıştır (Hoşsucu vd, 2000). Tablo 3. TROL-I’e ilişkin iplik alanının hesaplanması Bölge No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Materyal Göz açıklığı göz sayısı göz sayısı Göz sayısı İplik çapı R-tex (mm) ms 455 455 455 380 380 531 455 455 455 380 380 84 84 84 24 24 12 84 84 84 24 24 (Üst taban) (alt taban) (yükseklik) M1 M2 N 4 41 286 480 363 292 3 29 193 301 212 41 108 171 240 175 292 29 86 107 141 25 14 57 86 300 375 833 14 57 86 300 375 (mm) Dt Bir parçanın iplik alanı (m2) 0.88 0.05 0.88 0.63 0.88 2.89 0.80 4.15 0.80 3.88 0.95 5.53 0.88 0.03 0.88 0.48 0.88 1.90 0.80 2.55 0.80 1.71 Toplam iplik alanı Eş alanlı İplik alanı parça sayısı n (m2) At 4 4 2 2 2 2 4 4 2 2 2 2.00 2.50 5.79 8.31 7.76 11.06 0.13 1.93 3.80 5.10 3.42 51.80 41 Tablo 4. TROL-II’ye ilişkin iplik alanının hesaplanması Bölge No Materyal Göz açıklığı göz sayısı göz sayısı göz sayısı İplik çapı Bir parçanın Eş alanlı İplik alanı R-tex (mm) (Üst taban) (alt taban) (yükseklik) (mm) iplik alanı parça sayısı (m2) ms M1 M2 N Dt (m2) n At 1 3698 800 1 21 10 2.50 0.44 4 1.76 2 3698 800 64 50 20 2.50 4.56 2 9.12 3 2367 400 94 78 24 2.00 3.30 2 6.60 4 1710 200 110 76 50 1.70 3.16 2 6.32 5 1331 100 150 84 100 1.50 3.51 2 7.02 6 592 40 210 116 188 1.00 2.45 2 4.90 7 592 20 928 928 940 1.00 34.90 1 34.90 8 592 16 928 928 225 1.00 6.68 1 6.68 9 3698 800 0 15 10 2.50 0.30 4 1.20 10 3698 800 46 35 20 2.50 3.24 2 6.48 11 2367 400 71 55 24 2.00 2.42 2 4.84 12 1710 200 150 100 50 1.70 4.25 2 8.50 13 1331 100 184 84 100 1.50 4.02 2 8.04 14 592 40 210 116 188 1.00 2.45 Toplam iplik alanı 2 4.90 111.28 Tablo 5. TROL-IV’e ilişkin iplik alanının hesaplanması Bölge No Materyal Göz açıklığı göz sayısı göz sayısı göz sayısı İplik çapı Bir parçanın Eş alanlı İplik alanı R-tex (mm) (Üst taban)(alt taban)(yükseklik) (mm) iplik alanı parça sayısı (m2) ms M1 M2 N Dt (m2) n At 1 5325 600 15 30 15,5 3.00 1.26 4 5.02 2 5325 600 80 60 15,5 3.00 3.91 2 7.81 3 2367 300 120 86 24,5 2.00 3.03 4 1211 4 852 300 172 106 49,5 1.20 4.95 4 19.82 5 213 75 212 30 150,5 0.60 1.64 4 6.56 6 95 12 188 188 415 0.40 0.75 4 3.00 7 5325 600 12 30 15,5 3.00 1.17 4 4.69 8 5325 600 65 45 15,5 3.00 3.07 Toplam iplik alanı 2 6.14 65.14 Ağların Ana Boyutları ve İplik Alanlarının Karşılaştırılması Araştırmada kullanılan dört farklı tipteki trol ağlarının gerili tam boyları (L), gerili ağız çevre uzunlukları (B) ve ağ iplik alanlarının değerleri Tablo 6’da verilmiştir. Bu tablodan görüleceği üzere en büyük ana boyutlara ve iplik alanına sahip olan ağ TROL-II’dir. TROL-I ve TROL-III’e ilişkin iplik alanları değerleri birbirine çok yakındır. Ancak ana boyutlarda farklılık vardır. TROL-IV ise hem ana boyutları ve hem de iplik alanı itibariyle büyüklük açısından ikinci sırada olmaktadır. 42 Tablo 6. Ağ ana boyutları ve iplik alanları At (m2) L (m) B (m) LxB (m2) TROL-I 51.80 39.40 80.47 3171 TROL-II 111.28 83.52 176.00 14700 TROL-III 52.44 53.36 109.44 5840 TROL-IV 65.14 60.67 174.00 10557 Trol Ağları Ağ direnci aşağıdaki formülden hesaplanmıştır. Rağ = V 2 At 54.72V + 115.2 Burada: Rağ=Ağ direnci (ton) V=Çekim hızı (knot) At=Ağ iplik alanı (m2) 3.2.3.2. Trol Kapılarının Direnci (Rkapı) Bu bileşen kapı yüzey alanı ve direnç katsayısına bağlı olarak aşağıdaki formülden yaklaşık olarak hesaplanmıştır. Rkapı = 1 C d ρV 2 S 2 Burada: Cd=Hidrodinamik direnç katsayısı olup 150 lik çekim açısı için 0.3 olarak alınmıştır. V=Çekim hızı (m/s) ρ= Deniz suyunun yoğunluğu olup 105kgfs2/m4 olarak alınmıştır. Rkapı=Kapı direnci (kgf) Kapı yüzey alanı ise motor gücüne bağlı olarak aşağıdaki formülden yaklaşık olarak hesaplanmıştır. S = 0.0945xP0.58 Burada: S= Kapı yüzey alanı (m2) P= Motor gücü (BG) Çekimlerin yapıldığı teknenin motor gücü 365 BG olduğuna göre bu formülden S=2.894m2 olarak hesaplanmıştır. Hesaplanan bu değerler yukarıdaki direnç formülünde yerine konulursa iki kapı için; Rkapı = 92V2 Olarak bulunur. 43 3.2.3.3. Halatların Direnci (Rhalat) Bu bileşen de direnç katsayısı, halat boyu, halat çapı ve çekim hızına bağlı olarak aşağıdaki formülden hesaplanır. Rhalatı = 1 C d ρV 2 DL 2 Burada: Cd=Hidrodinamik direnç katsayısı olup 170 lik çekim açısı için 0.085 olarak alınmıştır. V=Çekim hızı (m/s) ρ= Deniz suyunun yoğunluğu olup 105kgfs2/m4 olarak alınmıştır. D=Halat çapı (m). Halat çapı 19mm=0.019m olarak alınmıştır. L=Halat boyu (m). Ortalama 50m derinlikte 170 lik çekim açısı için L=171m olarak hesaplanır. Rhalat=Kapı direnci (kgf) Bu değerler yukarıdaki direnç formülünde yerine konulursa iki halat için; Rhalat=29V2 Olarak elde edilir. Böylece; kapı ve halatların dirençleri toplamı da aşağıda yazılan formüldeki gibi olur. Rkapı+ Rhalat=92V2+29V2=121V2 Bu formülde V hızı m/s olarak kullanılmaktadır. Hızı knot (mil/saat) cinsinden ifade edebilmek için V yerine 0.515V yazılarak, (1knot=0.515m/s) Rkapı+ Rhalat=121(0.515V)2=32V2 Bulunan direnç bileşenleri toplanarak trol sisteminin toplam direnci için aşağıdaki sonuca varılır. Rt=Rağ+ Rkapı+ Rhalat Rt= Burada: Rt=Toplam direnç (kgf) V=Çekim hızı (knot) At=Ağ iplik alanı (m2) V 2 At × 10 3 +32V2 54.72V + 115.2 44 3.2.4.Tekne Çekme Kuvveti ile Optimum Çekim Hızı Arasındaki İlişki 3.2.4.1. Tekne Çekme Kuvveti (Ft) Araştırmada kullanılan teknenin (SÜRAT-I) trol takımına uygulayabileceği çekme kuvveti belirlenmiştir. Genel olarak bir trol teknesinin çekme kuvveti, o teknenin makine gücüne ve çekim hızına bağlıdır. Çekim hızı arttıkça tekne tarafından sağlanan çekme kuvveti azalır. Bu değişimin matematiksel ifadesi Fridman (1986) tarafından deneysel olarak belirlenmiştir. Buna göre; Ft=P(Kf-0,7V) Burada: Ft=Tekne çekme kuvveti (kgf) P= Tekne motor gücü (BG) Kf=Bir sabit olup normal uskur çark pervaneli tekneler için 10, kanatları kontrol edilebilen pervaneli tekneler için 15 alınır. Araştırmada kullanılan tekne için bu sabit 10 alınmıştır. V= Çekim hızı (knot) Böylece, 365BG’ne sahip tekne için çekme kuvveti hıza bağlı olarak aşağıdaki formülden hesaplanmış ve trol çekme hızına bağlı değişim grafiksel olarak gösterilmiştir. Ft=365(10-0,7V) 3.2.4.2. Optimum Çekim Hızı Tekne çekme kuvvetinin trol takımının toplam direncine eşit olduğu noktadaki hıza optimum hız adı verilir. Bu belirli bir dirence sahip bir sistemin o tekneyle çekilebileceği maksimum hızdır. Bu hız değerleri, söz konusu trollerin toplam direnç ifadelerinin tekne çekme kuvvetine eşitlenmesiyle bulunabilirler. Diğer bir ifadeyle optimum hızlar, direnç eğrilerinin çekme kuvveti eğrisini kestikleri noktalardan okunan hızlardır. Trol çekiminde optimum hız oldukça önemlidir. Bu hızın altında çekim yapmak ekonomik olmaz. Diğer bir ifadeyle; optimum hızdan daha düşük bir hız değerinde çekim yapıldığında mevcut motor gücünden yeterince yararlanılamaz. Optimum hızın üzerindeki bir değerde çekim yapmaya çalışılırsa, tekne motor gücü ağ takımının toplam direncini yenecek çekme kuvvetini karşılayamaz ve motor aşırı yüklenmiş olur. Bu ise operasyonu imkansız kılar. 3.2.5. Balıkçılık Parametrelerinin Tesbiti Tasarımı gerçekleştirilen veya temin edilen dört farklı orta su trolü ağı (TROL-I, TROL-II, TROL-III ve TROL-IV) ile Sinop-Hopa arasında kalan bölgede, başta hamsi olmak üzere, hedef tür olarak seçilen çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av verdiği dönemlerde saha sörvey çalışmaları yapılmıştır (Şekil 21, 22, 23, 24). Gerek çift tekne, gerekse de tek tekne kullanılarak gerçekleştirilen trol operasyonlarında; sörvey tarihi, av sahasının başlangıç ve bitiş koordinatları, kıyıdan uzaklık (mil), dip derinliği (m), ağın derinliği (m), çekim hızı (knot), çekim zamanı, çekim süresi (dakika), yüzey suyu sıcaklığı (ºC), ağdan çıkan balık türleri ve ağırlıkları (kg) gibi parametreler “Orta Su Trolü Balıkçılık Sörveyleri” adı altında hazırlanan standart veri formlarına işlenmiştir (EK-1). Trol operasyonu sonucu elde edilen 45 hedef avdan örnek alınarak incelenmek üzere Enstitü laboratuarına getirilmiş ve boy gruplarına göre total boy (cm) ölçümleri yapılmıştır. Şekil 21. Çift tekne ile gerçekleştirilen bir trol sörveyi sonunda, teknelerin birbirine yaklaşarak ağın güverteye alınışı (Samsun açıkları, Nisan/2000) Şekil 22. Trol sörveyi sonunda ağın güverteye alınışı 46 Şekil 23. Trol ağındaki balık materyalinin güverteye boşaltılması Şekil 24. Güverteye alınan av içerisindeki hedef dışı türlerin ayrılması Bu araştırmada balıkçılık yoğunluğunun bir göstergesi olarak birim av gücü (CPUE) indeksinden yararlanılmıştır (Cochran, 1977). Burada hesaplanan her bir CPUE, avın balıkçılık çabasına bağlı olarak değişimini göstermektedir (Phiri ve Shirakihara, 1999). Tekne kategorilerine, ağ tipine ve mevsimlere göre her bir pelajik türün CPUE değişimi, birim zaman içerisindeki operasyon başına av miktarının bir oranı olarak hesaplanmıştır. 47 CPEU(hedef türler)tk, at, m= (∑C (türler)/Nç)/(∑ T/Nç) Burada; CPEUtk, at, m : Türlerin tekne kategorilerine, ağ tipine ve mevsimlere göre avcılık indeksi (kglsaat), C : Her bir pelajik türe ait örnek av miktarı (kg), T : Örnekleme süresi (saat), Nç : Çekim sayısıdır. Diğer taraftan aynı indeksten yararlanılarak; çekim hızı, av derinliği, kıyıdan uzaklık, yüzey suyu sıcaklığı, av zamanı, av sezonu gibi hedef türler için gerekli olan bazı önemli optimum avcılık parametreleri belirlenmiştir. 3.2.6. Seçicilik Ça1ışma1arı Son yıllarda; balık stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanmasında ve bu kaynaklardan optimum düzeyde yararlanılmasında “Ekolojik Balıkçılık” kavramı büyük bir önem kazanmıştır. Bu kavramda her bir tür için spesifik bir avlanma modeli önerilmekte ve uygulanan avcılık yöntemi sonucunda hedeflenen tür dahil olmak üzere ortamdaki tüm canlıların en az düzeyde zarar görmesi hedeflenmektedir. Özellikle trol gibi sürütme ağlarının kullanıldığı avcılıkta, ekolojik anlamda güvenilir bir balıkçılığın yapılabilmesi için seçicilik çalışmaları büyük bir önem taşımaktadır. Çoklu balıkçılığın yapıldığı balıkçılık sahalarında, hedef dışı türlerin avlanmasını önlemek amacına yönelik olarak ızgara panellerin yanısıra, ağ gözü şekli ve büyüklüğünü sağlayacak seçici ağlar kullanılmaktadır (Dahm, 1998). Orta su trolü balıkçılığında da, trol ağının torba kısmındaki göz açıklıklarının şekli ve büyüklüğü değiştirilerek, avlanılacak türlerin stoklarının korunmasının yanısıra, karaya çıkarılan avın satış fiyatı da yükseltilebilir (Gulland, 1989). Seçicilikle ilgili çalışmalarda bu güne kadar geliştirilen çeşitli deneysel yöntemler kullanılmaktadır (Pope, 1975; Chopin, 1988; Nicolojsen, 1988). Bu çalışmada “paralel çekim yöntemi” kullanılmak suretiyle, proje kapsamında hedef tür olarak ele alınan hamsi ve çaça balıklarının seçicilik parametreleri tespit edilmiştir. Diğer türler için (istavrit ve lüfer) yeterince deneysel çalışma gerçekleştirilememiştir. Bu yöntemde; aynı sahada ve aynı zamanda, seçici özelliği olmayan kör ağ ile ağın seçici olan torba kısmında, farklı göz açıklığına ve ağ tipine sahip ağlar kullanılmak suretiyle balık boyu arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır (Pope, 1975). Seçicilik denemelerinde, torba göz açıklıkları (karşılıklı iki düğüm arasındaki mesafe) sırasıyla 12, 16, 12 ve 12 mm ve prizma şeklinde olan dört farklı (TROL-I, II, III ve IV) orta su trol ağı kullanılmıştır. Kör ağ olarak ise; 6 mm’lik göz açıklığına sahip, seçici olmayan ağ materyalinden yararlanılmıştır. Seçicilik parametrelerinin hesaplanmasında; matematiksel olarak tanımlanan seçicilik eğrisinden yararlanılmıştır (Sparre ve Venema, 1992). Bir seçicilik eğrisi incelendiğinde, bunun S şeklinde tipik bir sigmoidal eğri olduğu görülür. Eğrinin sıfır noktasında küçük balıkların oranı çok yüksektir. Trol ağına giren küçük boydaki balıkların hepsinin teorik olarak bu ağın torba kısmından kaçtığı kabul edilir. 100 noktasında ise yakalanan büyük balıkların oranı çok yüksektir ve ağa giren büyük boydaki balıkların hemen hepsinin torbada kaldığı kabul edilir. Seçicilik eğrisi genellikle simetriktir ve 0-100 noktaları arasındaki bölgede balıkların boyları büyüdükçe, ağ gözünden kaçma şansları giderek azalır. 48 Deneysel olarak örtü ve torbada yakalanan balıkların, yakalanma oranları (S=A/(A+B)), logaritrnik olarak düzeltilerek (Y=ln (1/P)-1), Y ile ifade edilen düzeltilmiş değerler elde edilir. Logaritmik olarak düzeltilmiş Y değerleri regresyon analizine tabi tutularak, S1 ve S2 sabit değerleri bulunur. Buradan matematiksel olarak %50 yakalanma oranına karşılık gelen seçicilik boyu (SL=1/ (1+exp (S1~S2**L)) formülü ile hesaplanır. Burada; S: Torbada kalan balık sayısının, ağa giren tüm balıklara oranı, A: Torbadaki her boy grubundaki balık sayısı, B: Örtüdeki her boy grubundaki balık sayısı, SL: %50 seçicilik boyu, L: Balık boyu (cm), S1: Regresyon sabiti (a), S2: Regresyon sabiti (b) dir. Diğer seçicilik parametreleri ise; L75= (ln3+S1)/S2 L25= (S1-ln3)/S2 SF= L50/m SA=L75-L25 Burada; L75: %75 seçicilik boyu, L25: %25 seçicilik boyu, SF: Seçicilik faktörü SA: Seçicilik aralığı m: Torba göz açıklığı (mm) 3.2.7. Hedef Dışı (Bycatch) Ava İlişkin Çalışmalar Dünya balıkçılığında ıskarta ve hedef dışı av sorunları tür çeşitliliği açısından zengin olan denizlerde büyük önem taşımaktadır (Martin, 1992). Bugün balıkçılıkta gelişmiş birçok ülkede gerek optimum seçiciliği sağlayabilecek , gerekse diğer türleri elemine edebilecek trol ağlarında iyileştirilmelere gidilmekte, trol ağlarının şekli ve avlanacak türe göre ağ gözü büyüklükleri düzenlenmektedir. Avlanılması istenmeyen bireyleri zarar görmeden ağdan kaçmasını sağlamak ve tekrar ortama geri veren ayırıcı panel sistemleri (ızgara veya tünel) kullanılmaktadır (Dahm, 1998). Bir av aracının belirli bir avcılıktaki ıskarta ve hedef-dışı av seviyesinin belirlenmesinde sayıca ve ağırlıkça oransal av miktarlarının yanısıra, bunların her ikisi de kullanılmaktadır (Fisher, 1992; Alverson, 1994). Bu çalışmada orta su trolü ağları ile avlanan ve hedef av içerisinde tesadüfü (bycatch) olarak ağa giren hedef dışı türlerin oransal av miktarları da tesbit edilmiştir. Total av içerisindeki türlerin tümü mümkün olan en alt taksonomik seviyede tanımlanmış ve her bir türün mevsimsel ve derinliklere bağlı olarak miktarları birim av gücü indeksinden yararlanılarak kg/saat olarak hesaplanmıştır. 49 3.2.8. Orta Su Trolü ve Gırgır Balıkçılığına İlişkin Bazı Avcılık Parametrelerinin Belirlenmesi Bu araştırmada; Doğu Karadeniz’deki gırgır balıkçılığı ile orta su trolü balıkçılığının avantaj ve dezavantajlarını karşılaştırmak için balıkçılar ile bir dizi örnekleme çalışması yapılmıştır. “Orta Su Trolü Balıkçılığı Bilgi Formu” ve “Gırgır Balıkçılığı Bilgi Formu” adı altında hazırlanan iki ayrı kayıt formu (Ek-I ve Ek-II) kullanılmak suretiyle her iki balıkçılıkla profesyonel olarak uğraşan tekne sahipleri ile birebir görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerde; gırgır ve orta su trolü balıkçılığında kullanılan av araçları ve bunlara ilişkin bazı temel özellikler (tekne boyu, motor gücü), günlük av miktarları, denizde kalış süreleri, avlanma sıklıkları, kullanılan ham ağ materyali, tayfa sayısı gibi temel bilgilere ulaşılmış ve elde edilen bulgular ile her iki tür balıkçılık verimlilik açısından karşılaştırılmıştır. 50 4. BULGULAR ve TARTIŞMA 4.1. BULGULAR 4.1.1. Ağ Derinliği ile Tekne Çekim Hızı Arasındaki İlişki İki ayrı tasarıma sahip orta su trolü ağı (TROL-2 VE TROL-1) ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde, farklı çelik halat uzunlukları ve farklı hız varyasyonları için ağın su sütunundaki konumuna ilişkin bulgular Tablo 7’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; trol ağının su kolonundaki derinliği, tekne hızı ve çelik halat uzunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Tekne hızının artışına bağlı olarak trol ağı su kolonunda düşey olarak yukarıya doğru hareket etmektedir. Hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir. Aynı şekilde sabit bir hız değerinde, çelik halat uzunluğu azaltıldığında veya çoğaltıldığında benzer bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle trol avcılığında değişen sürü yüksekliğine bağlı olarak, ağın konumunu belirlemede hız ve çelik halat değişimlerinden yararlanmak mümkün olabilmektedir. Çelik halat uzunluğu (m) 2.0 2.5 Tekne hızı (knot) 3.0 3.5 4.0 TROL-2 50 100 150 200 40 63 95 110 31 56 83 89 19 22 36 48 0 10 13 15 TROL-3 Ağ Tipi Tablo 7. Değişik hız ve halat uzunlukları için sensör (net-sounder) cihazı ile tesbit edilen ağ derinlikleri (m) (ağın su yüzeyi ile mantar yakası arasındaki mesafe) 50 100 150 200 12 43 81 100 10 32 68 89 7 22 50 67 3 10 27 44 4.5 5.0 0 0 3 3 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 17 34 0 0 0 0 0 0 0 0 Bağlı değişkenlere ilişkin deneysel parametreler kullanılarak elde edilen polinom eğrilere (Şekil 25, 26) ait regresyon denklemleri (hLi = aVi2 + bVi + c) Tablo 8’de verilmiştir. Balıkçı teknesinde ağ derinliğini belirlemede kullanılan net-sounder cihazının olmadığı durumlarda, özellikle Karadeniz’de orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen çaça ve hamsi avcılığında, operasyon sırasında elde edilen bu parametreleri kullanmak mümkündür. Ancak derinliği tesbit edilen ağın tasarım ve donam materyalinin özelliklerine bağlı olarak bu parametreler değişebilmektedir. Bu çalışmada farklı tasarım ve donam özelliklerine sahip TROL-1 ve TROL-2 ağları ile yapılan deneme çalışmalarında bu farklılık açık bir şekilde görülebilmektedir. Sonuç olarak pelajik trol avcılığında ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında çelik halat uzunluğunun değişimi yalnız başına yeterli değildir. Pelajik sürünün yüzme hızının değiştiği durumlarda, hız değişiminin de aynı anda, birlikte kullanılması gerekmektedir. 51 TROL-2 120 50 m 100 m Ağ derinliği (m) 100 150 m 80 200 m 60 40 20 0 2 2,5 3 3,5 4 4,5 5 Tekne çekim hızı (knot) Şekil 25. TROL-2 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız değişimlerine bağlı olarak ağın su kesitindeki konumu TROL-3 120 50 m 100 m Ağ derinliği (m) 100 150 m 80 200 m 60 40 20 0 2 2,5 3 3,5 4 4,5 5 Tekne çekim hızı (knot) Şekil 26. TROL-3 isimli orta su trolü ağında; farklı çelik halat uzunlukları ve hız değişimlerine bağlı olarak ağın su kesitindeki konumu Tablo 8. Farklı tasarımdaki pelajik trol ağları için halat uzunluğu, tekne çekim hızı ve ağ derinliği arasındaki ilişkiler Trol Tipi Çelik halat uzunluğu (m) (L) Çekim hızı-ağ derinliği ilişkisi (hLi = aVi2 + bVi + c) TROL-2 50 100 150 200 h50 = 6,81V250 + 62,02V50 + 139,73 h100 = 9,95V2100 + 92,73V150 + 214,29 h150 = 14,57V2150 + 136,57150 + 317,79 h200 = 13,66V2200 + 133,02200 + 320,93 0,9555 0,9581 0,9624 0,9624 TROL-3 50 100 150 200 h50 = 1,28V250 + 13,50V50 + 34,786 h100 = 5,19V2100 + 51,69V100 + 127,43 h150 =4,57V2150 + 61,42V150 + 189,14 h200 = V2200 + 43,50V200 + 186,71 0,9661 0,9840 0,9848 0,9755 R2 52 4.1.2. Ağların Hidrodinamik Dirençleri ve Çekme Kuvvetleri Araştırmada kullanılan 4 farklı ağ tipi için tesbit edilen Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti ile V teknenin çekim hızı arasında grafikten (Şekil 27) de kolayca görüleceği gibi en büyük dirence sahip olan ağ TROL-II'dir. Bunun nedeni bu ağın en büyük iplik alanına sahip olmasıdır. Zira direnç iplik alanıyla doğru orantılıdır. İkinci sıradaki yüksek dirence sahip ağ TROL-IV olmaktadır. TROL-I ve TROL-III ağlarının dirençleri ise birbirlerine çok yakın olup hemen hemen aynıdır. Bunun nedeni ise ağ iplik alanlarının yaklaşık olarak birbirine eşit olmasıdır. TROL-I ağı TROL-III ağına nazaran daha küçük boy ve ağız çevre uzunluğuna sahip olmasına rağmen iplik alanları değerleri birbirine yakındır. Bu durum TROL-II ağının daha seyrek gözlü olmasından kaynaklanmaktadır. Direnç bakımından önemli olan toplam iplik alanıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır. 9000 8000 7000 Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti (kgf) TROL-II 6000 5000 TROL-IV Tekne çekme kuvveti (Ft) 4000 TROL-III TROL-I 3000 2000 1000 0 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5 5 5,5 V çekme hızı (m/s) Şekil 27. Ağların hidrodinamik dirençleri ve tekne çekme kuvveti Hidrodinamik direnç hızın karesiyle orantılıdır. Bu nedenle direnç çekim hızına göre parabolik olarak artmaktadır (Şekil 27). Yüksek hızda çekim yapmak yüksek motor gücünü 53 gerektirir. Eğer mevcut tekneyle önceden tasarlanmış bir ağın çekimi söz konusuysa tekne bu ağı kendi gücüne göre belirli bir hızda çekebilir. Hız istenildiği kadar artırılamaz. Bu nedenle trol operasyonunda ağ-tekne uyumunu sağlayacak şekilde trol tasarımı yapılmak zorundadır. 4.1.3. Balıkçılık Parametreleri 4.1.3.1. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Birim Av Güçleri Araştırmada 4 farklı tasarıma sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde (Tablo 9); hedef tür olarak belirlenen hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarına ait ortalama, minimum ve maksimum birim güçte av miktarları (CPEU) Tablo 10’da verilmiştir. Sırasıyla en yüksek CPEU değerleri; hamsi için Ağ Tipi-2’de, çaça için Ağ Tipi-4’de, istavrit için Ağ Tipi-4 ve lüfer için ise (lüfer için sadece tek bir ağda; TROL-4 deneysel çalışma yapılmıştır) Ağ Tipi-4’de bulunmuştur. Genel olarak ağ tipleri içerisinde en yüksek avlama CPEU (952 kg/saat/op.) Ağ Tipi-4 için tesbit edilmiştir. 54 Tablo 9. 1998/2001 yılları arasında Doğu Karadeniz’de orta su trolü ağları ile yürütülen deneme çalışmalarına ilişkin balıkçılık parametreleri. (* Halat boyu ve halat açısına göre hesaplanan derinlikler **Sensör ile tespit edilen derinlikler ***Çift tekne ile yürütülen av operasyonları) Çekim No Tarih Ağ Tipi 1 23.11.1998 I 2 23.11.1998 I 3 23.11.1998 II 4 27.11.1998 II 5 27.11.1998 I 6 27.11.1998 I 7 3.12.1998 I 8 3.12.1998 I 9 3.12.1998 I 10 3.12.1998 II 11 15.12.1998 I 12 15.12.1998 I 13 12.11.1999 I 14 22.11.1999 I 15 22.11.1999 I Av Sahası Trabzon Havaalanı Trabzon Havaalanı Trabzon Havaalanı Trabzon Havaalanı Trabzon Havaalanı Trabzon Havaalanı Trabzon Havaalanı Trabzon Yomra Trabzon Yomra Trabzon Akçaabat Trabzon Arsin Trabzon Sürmene Trabzon Havaalanı Trabzon Mersin Akçaabat Trabzon Mersin Akçaabat Başlangıç Bitiş Koordinatları - 4100315011N 3903413911E 4102613311N 3903913911E - Kıyıdan Uzaklık (mil) Su Derinliği (m) Ağın Derinliği (m)* Zaman Çekim Süresi (dakika) Çekim Hızı (knot) Yüzey Suyu Sıcaklığı (ºC) - 80 30 - 30 2.5-3.0 15.3 - 70 30 - 25 2.5-3.0 15.3 - 75 30 - 30 2.5-3.0 15.3 - 120 55 - 15 2.5-3.8 15.3 - 86 40 - 15 2.5-3.0 15.3 - 65 30 - 20 2.2-3.0 15.3 - 105 60 - 20 2.5-3.0 13.1 - 200 75 - 25 2.5 13.1 - 120 45 - 25 4.0 13.1 - 180 50 - 50 3.9 13.1 - 75 60 - 20 2.2 12.2 - 80 70 - 25 2.1 12.2 1.50 60-70 55 11401210 30 2.5 12.0 1.48 99 20-30** 2000-2014 14 2.4 3.1 3.5 15.0 1.22 70 18-32** 20452055 10 3.0 15.5 Av Kompozisyonu Türler Hamsi Çaça - Av miktarı (kg) 23.0 2.3 - - - - - - - - - - - - - - - - - Çaça 68.0 Çaça 8.5 Çaça Mezgit Kaya Pisi Hamsi Çaça 3.8 26.5 0.3 0.7 52.5 0.3 Hamsi Mezgit 7.5 0.2 55 Tablo 9’un devamı Çekim No Tarih Ağ Tipi Av Sahası 16 23.11.1999 I Trabzon Akçaabat 17 23.11.1999 I Trabzon Akçaabat 18 3.12.1999 I Rize Çayeli Başlangıç Bitiş Koordinatları 4100017711N 3904012511E 4100017511N 3903913911E 4100417311N 4003814911N Kıyıdan Uzaklık (mil) Su Derinliği (m) Ağın Derinliği (m)* Zaman Çekim Süresi (dakika) Çekim Hızı (knot) Yüzey Suyu Sıcaklığı (ºC) 1.12 60 30** 19502010 20 4.0-4.5 15.9 1.30 64 25-30** 20202030 10 3.5-4.0 16.1 Çaça 19 13.12.1999 III 20 14.12.1999 III Araklı 21 14.12.1999 III Araklı Sanayi 22 14.12.1999 I srin Sanayi 23 16.12.1999 II Trabzon DeğirmenD 24 16.12.1999 II Trabzon Merkez 25 7.3.2000 IV*** Samsun Merkez Limanı 26 28.3.2000 II Trabzon Vakfıkebir 27 5.4.2000 IV*** Samsun Merkez Liman 4100010911N 4000012611E 4100017711N 3905818511E 4100010711N 3905812011E 41 00 1011N 3904013211E 4100011011N 3904013211E - 4102214811N 3603211311E 4102412511N 3603615511E Mezgit İstavrit Tirsi İzmarit Kaya Denizatı Deniziğnesi Hamsi 5.0 0.04 0.03 0.08 0.2 0.0 0.0 30.0 48-50 15301545 15 1.8-2.5 11.6 2.10 200-250 43-48** 20452100 15 4.0-4.5 12.1 2.24 295 30-40** 06400700 20 2.3-2.8 10.8 Hamsi Çaça 90.0 0.6 2.24 210 73-85** 0705-0720 15 2.0-2.7 10.8 Hamsi Çaça 45.0 5.9 2.24 230 82-99** 0755-0830 35 1.9-2.6 10.8 - 95 80-75** 13051325 30 2.0-3.5 10.7 Hamsi Çaça Mezgit D.iğnesi Hamsi Çaça 9.8 3.3 0.03 0.0 30.0 12.0 95 80-75** 11351205 20 1.7-2.2 10.7 2.70 60 54 06300800 90 1.6-2.3 8.1 0.85 - 35.0-45.7 0520-0545 25 1.4-2.7 8.7 3.00 86-95 75-80 06300820 110 2.2-2.8 13.9 1 - 5.4 62 0 - 0.86 srin Trabzon Av Kompozisyonu - Hamsi Çaça Mezgit Hamsi Çaça İstavrit Mezgit Barbunya Hamsi Çaça Hamsi Çaça Tirsi Mezgit 26.0 0.7 0.04 123.3 112.0 32.0 15.5 2.4 663.3 540.0 120.0 1800.0 10.0 5.5 56 Tablo 9’un devamı Çekim No Tarih Ağ Tipi Av Sahası Başlangıç Bitiş Koordinatları Kıyıdan Uzaklık (mil) Su Derinliği (m) Ağın Derinliği (m)* Zaman Çekim Süresi (dakika) Çekim Hızı (knot) Yüzey Suyu Sıcaklığı (ºC) 4102416111N 360370811E 28 29 5.4.2000 5.4.2000 IV*** Samsun CivaBurnu IIII Samsun Azot Sanayii 30 5.4.2000 I Samsun Kalyon Burnu 31 5.4.2000 I Samsun Kalyon Burnu 32 5.4.2000 IV*** Samsun Yeşilırmak 33 6.4.2000 IV*** Çarşamba Terme 34 7.10.2000 IV Sinop Gerze-Merkez 35 15.10.2000 IV Dereköy Gerze 36 21.10.2000 IV*** Samsun Limanı 37 25.10.2000 IV*** Samsun Limanı 38 30.10.2000 IV*** Samsun Dereköy 39 5.11.2000 IV*** Samsun Azot Sanayi 410221 1511N 3603217711E 4101919611N 360271 4011E 4102018811N 360231 8311E 41º211 0911N 36º2314311 E 41º211 6611 N 36º2116811 E 41º211 5611N 36º2115911 E 41º201 9311N 36º2319411 E 41º221 2511N 36º3310911 E 41º241 2911N 36º3712911 E - 2.50 102-106 73-79 08501050 120 1.5-2.2 13.9 4.48 54.9-56.7 21.9-43.9 13101420 70 2.5-3.2 13.9 2.90 2 .60 53.1-56.7 33-41 13 14¹º 30 2.901 56.4 51.2 143515¹º 35 40 15 2.5-3.9 13.9 3.2-3.5 13.9 1.70 86.2 78.7 06 08²º 125 2.2-2.7 13.9 - 36.0 25.2-30.4 17ºº1745 45 2.7-3.0 21.2 - 55 27-30 19152015 60 3.0-3.5 21.5 - 40-46 21.5-25 18²º19³º 70 2.9-3.4 21.4 - 55.7 45.8-22 0.7450.840 55 2.7-3.0 21.0 - 34.08 25.6-29.3 0.5³º0.6ºº 30 2.7-3.0 21.5 - 20.1 9.2 0.8ºº0. 7ºº 60 2.7-3.0 21.5 - 36.0 26.6-27.5 10ºº11ºº 60 2.7-3.0 17.0 - Av Kompozisyonu Hamsi Çaça Tirsi Mezgit Kaya Çaça 500.0 2000.0 2.0 15.0 1.0 120.0 Mezgit 45.0 Çaça Mezgit 400.0 1.2 Hamsi Çaça Mezgit 180.0 2500.0 45.0 İstavrit Lüfer Lüfer 394.7 10.7 2.9 12.5 Lüfer 56.2 İstavrit Lüfer Palamut Kaya İstavrit Lüfer Palamut İstavrit Lüfer Palamut 676.0 8.0 6.4 4 880.0 12.8 3.3 296.0 16.0 2.8 İstavrit Palamut Lüfer 672.0 4.0 1.0 57 Tablo 9’un devamı Çekim No 40 Tarih 5.11.2000 Ağ Tipi IV*** Av Sahası Samsun Merkez Başlangıç Bitiş Koordinatları Kıyıdan Uzaklık (mil) Su Derinliği (m) Ağın Derinliği (m)* Zaman Çekim Süresi (dakika) Çekim Hızı (knot) Yüzey Suyu Sıcaklığı (ºC) 41º221 7611N 36º2117911 E 3.70-5.50 71.4 66.9 05ºº06¹º 130 2.2-2.9 17.0 41 5.11.2000 IV*** Samsun Yeşilırmak - 42 5.11.2000 IV*** Samsun Yeşilırmak 41º221 2311N 36º3414711 E IV*** Samsun Azot Sanayi 43 5.11.2000 41º211 8111N 36º3011711 E 1.50 73 65 0. 9151125 130 2.0-2.4 17 3.0 83 75.0 12151340 85 1.6-1.9 17.0 2.80 73.2 69.5 15¹º16³º 80 1.7 17.0 - 45-50 24.0 22¹º24ºº 110 2.9-3.2 17.1 4.40 77.6 68.6 16551740 45 2.2-2.5 17 0.65 37.7 31.1 18³º19ºº 30 2.6-2.9 17.1 0.80 29.8 21.6 19³º20ºº 30 3.0 17.1 Av Kompozisyonu Hamsi Çaça İstavrit Mezgit Kaya Vatoz 19.7 9000.0 0.7 45.0 70.0 0.3 Hamsi Çaça İstavrit Kaya Mezgit Çaça 7.8 5875.0 2.5 17 85.5 8500.0 Çaça 5000.0 Lüfer Mezgit Barbunya Çaça Mezgit Köpek Balığı Çaça İstavrit Hamsi Kaya Hamsi Çaça İstavrit Palamut Tirsi Sardalye Kalkan 450.0 80.0 16.0 1500.0 5.8 0.7 44 6.11.2000 IV Sinop Gerze - 45 6.11.2000 II Samsun Kalyon-Civa Burnu 46 6.11.2000 II Samsun Limanı - 47 6.11.2000 II Samsun Azot Sanayi - 5.4 112.0 0.7 0.2 18.0 1.5 24.0 0.3 0.1 0.8 0.2 58 Tablo 9’un devamı Çekim No 48 Tarih 20.12.2000 Ağ Tipi III Av Sahası Trabzon srin Arsin Başlangıç Bitiş Koordinatları Kıyıdan Uzaklık (mil) Su Derinliği (m) Ağın Derinliği (m)* Zaman Çekim Süresi (dakika) Çekim Hızı (knot) Yüzey SuyuSıcaklığı (ºC) 39º511 3511N 40º571 5511E 39º531 2111N 40º571 7311E 0.50 33 26 134514²º 35 2.4 11.8 0.50 34-46 28-32 16³º17¹º 40 1.7-2.5 11.1 0.55 35-42 25-32 15401555 15 3.1-4.5 11.1 40º581 1211N 39º591 9911E 49 5.1.2000 II Trabzon srin Arsin - 50 51 52 53 54 5.1.2001 12.1.2001 12.2.2001 12.2.2001 2.1.2001 II Trabzon srin Araklı II Çayeli Pazar II Arsin Araklı Trabzon II Arsin Sanayi Araklı II Yeşilyalı Arsin 55 2.1.2001 II Yeşilyalı Arsin Yomra 56 18.1.2001 II Akçaabat Mersin Beşikdüzü 1 40º58 2111N 39º591 7211E 40º581 1211N 40º581 2111N 41º941 6611N 40º461 8611E 40º581 4511N 40º581 4511E 40º581 4011N 39º51 6311E 40º581 4011N 39º561 6311E 40º581 4611N 39º581 0411E 0.45 36-46 24-32 16351640 25 3.4-3.8 10.6 0.70 200-250 57-60 14551525 30 2.4-2.9 9.6 0.70 180-240 56 16¹º16³º 20 1.2-2.7 9.6 0.65 36.6 - 15ºº15³º 30 - - 0.70 29.3-58.6 - 19ºº1945 45 - - 0.50 54.9-64.1 - 21ºº22³º 30 - - - - Av Kompozisyonu Hamsi Çaça İstavrit Gümüş Mezgit Barbunya İzmarit Hamsi Çaça İstavrit Gümüş Zargana Mezgit Barbunya Hamsi Çaça İstavrit 5.6 11.1 16.0 4.8 0.0 0.5 1.0 11.5 33.3 120.0 1.5 0.2 7.5 0.5 1.5 111.0 0.5 Hamsi Çaça İstavrit Mezgit Barbunya Hamsi Çaça İstavrit Mezgit Hamsi Çaça Mezgit İstavrit Mezgit Vatoz Barbunya İstavrit Barbunya Mezgit 0.5 33.3 112.0 1.5 3.0 18.5 777.0 0.5 0.8 2.5 1221. 0 1.5 125.0 0.2 0.5 1.0 75.0 12.5 3.3 İstavrit Barbunya Pisi 400.0 2.5 0.1 59 Tablo 10. Orta su trolü avcılığında, hedeflenen balık türlerinin; ağ tipi, mevsimler ve avcılık şekline göre ortalama, minimum ve maksimum birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.) Çaça Ağ Tipi II 373.3 (37.0-1591.9) n=6 1101.3 (23.6-3363.0) n=8 267.2 (48.0-800,0) n=7 III 102.9 n=1 27.4 n=1 İstavrit - Lüfer - - - Ortalama 210 (6) 615 (21) 65 (2) IV 121.3 (64.5-250.0) n=4 2483.9 (74.8-6000.0) n=8 668,8 (21.3-1760.0) n=6 46.5 (1.1-245.5) n=8 952 (26) CPUE (kg/saa/op.) Mevsimler Sonbahar 105.3 (45.0-225.0) n=3 3111.5 (54.0-6000.0) n=6 622.9 (48.0-1760.0) n=6 53.2 (1.1-245.5) n=7 1050 (22) Kış 137.0 (37.0-270.0) n=5 816.8 (22.6-3363.0) n=7 271,0 (27.4-800.0) n=6 371 (18) Avcılık Şekli Çift Tekne* Tek Tekne** 121.1 288.0 (65.5-250.0) (37.0-1591.0) n=4 n=9 2483.9 654.7 (74.8-6000.0) (22.6-3363.0) n=8 n=12 668.8 237.3 (21.3-1760.0) (27.4-800.0) n=6 n=8 13.1 36.1 (1.,1-25.6) (12.5-245.5) n=5 n=3 1116 (12) 304 (32) Hamsi 3000 Grafik Gösterim İlkbahar 415.1 (64.5-1591.9) n=5 763.0 (74.8-1296.0) n=7 273.8 (21.3-526.3) n=2 14.3 n=1 532 (15) Çaça 2500 İstavrit 2000 Lüfer 1500 1000 500 0 Hamsi 3500 İstavrit 2500 Lüfer 2000 1500 1000 500 II III Ağ tipi IV 2500 2000 1500 1000 500 0 0 I 3000 Çaça 3000 C P U E ( k g /s a a /o p .) Hamsi I 1053 (45.0-225,0) n=3 314.6 (54.0-685,7) n=3 CPUE (kg/saa/op.) Türler İlkbahar Sonbahar Kış Mevsimleri *Tek tekne ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde Ağ Tipi-1, Ağ Tipi-2 ve Ağ Tipi-3 adlı orta su trolü ağları kullanılmıştır **Çift tekne ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde Ağ Tipi-4 adlı orta su trolü ağları kullanılmıştır Çift tekne Tek tekne Avcılık Şekli 4.1.3.2. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Birim Güçteki Av Miktarları (CPUE) Bu çalışmada hedef tür olarak belirlenen pelajik balıkların Karadeniz’de yoğun olarak av verdikleri dönemleri oluşturan ilkbahar, sonbahar ve kış mevsimlerinde (Zengin vd, 1998), farklı tipteki orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde (Tablo 9); ağ tipi dikkate alınmaksızın birim güçteki av değerleri sırasıyla; hamsi için ilkbahar döneminde, çaça için sonbahar döneminde, istavrit için sonbahar döneminde ve lüfer için yine güz döneminde en yüksek değerde bulunmuştur (Tablo 10). Genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek ortalama CPEU (1050 kg/saat/op.) güz periyodu için tesbit edilmiştir. 4.1.3.3. Hedef Türlerin Avcılık Şekline Göre Birim Güçteki Av Miktarları (CPUE) Gerek tek tekne (Ağ Tipi-1,2,3), gerekse de çift tekne (Ağ Tipi-4) yöntemine göre gerçekleştirilen avcılık denemelerinde, hedef türlere ilişkin birim güçte avlar sırasıyla; hamsi için tek tekne, çaça için çift tekne, istavrit için tek tekne ve lüfer için ise çift tekne ile gerçekleştirilen operasyonlarda daha yüksek bulunmuştur (Tablo 10). 4.1.3.4. Hedef Türlerin Ağ Tipine Göre Boy-Frekans Dağılımları Deneysel araştırmalarda, farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan hedef türlerin boyfrekans dağılımları Şekil 28’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre avlanan populasyondaki bireylerin boy dağılımları (Tablo 10) sırasıyla TROL-1 tipi orta su trolü ağında; hamsi populasyonu için 7.0-13.5 cm, çaça populasyonu için, 6.0-11.5 cm arasındadır. TROL-2 tipi orta su trolü ağı için bu değerler; hamsi populasyonunda 7.0-16.0 cm, çaça populasyonu için 8.5-14.0 cm, istavrit populasyonu için ise 7.5-18.5 cm olarak tesbit edilmiştir. TROL-3 ağında hamsi populasyonu 6.0-15.0 cm, çaça populasyonu 6.0-11.0 cm, istavrit populasyonu 7.0-14.0 cm’ler arasında dağılım göstermektedir. TROL-4 adlı ağda ise bu değerler sırsıyla hamsi için 7.5-15.0 cm, çaça için 7.5-16.5 cm, istavrit için 10.0-15.0 cm ve lüfer için ise 8.0-35.5 cm olarak belirlenmiştir. Diğer taraftan hedef türlerin her bir ağ için sırasıyla kümülatif boy-frekans dağılımları ve populasyonun %50’sine karşılık gelen kümülatif boy değerleri Tablo 11 ve Tablo 12’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre bu değerler; TROL-1 ağında hamsi populasyonu için 9.54 cm, çaça populasyonu için 9.32 cm, TROL-2 ağında hamsi için 11.31 cm, çaça için 9.63 cm, istavrit için ise 12.76 cm olarak hesaplanmıştır. Aynı şekilde TROL-3 ağı %50 kümülatif boy değerleri hamside 11.48 cm, çaçada 8.36 cm, istavritte 10.29 cm olarak bulunmuştur. TROL-4 ağında ise aynı değerler her bir tür için sırasıyla 11.32, 8.78, 12.08 ve 21.29 cm olarak tesbit edilmiştir. 61 Hamsi/AğTipi-1 N=451 20 15 10 5 Çaça/AğTipi-1 N=526 40 % Frekans % Frekans 25 0 30 20 10 0 6 7 8 9 10 11 12 13 6 Balık boyu (cm) 7,5 20 10 9,5 10 10,5 11 11,5 Çaça/AğTipi-2 N=412 25 20 15 10 5 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 11,5 7 8 9 10 11 12 13 14 15 5 0 9 10 11 12 13 30 25 20 15 10 5 14 15 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 5 0 20 15 10 5 0 9 10 11 12 13 14 15 Balık boyu (cm) 6 5 4 7 8 9 10 11 12 Balık boyu (cm) 3 2 1 0 6 8,5 11 13,5 16 18,5 21 23,5 26 28,5 31 12 13 14 15 16 17 18 İst<vrit/AğTipi-3 N=296 15 10 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Balık boyu (cm) İstavrit/AğTipi-4 N=213 30 25 20 15 10 5 0 6 Lüfert/AğTipi-4 N=781 7 11 20 11,5 % F rek ans 10 8 10 25 Çaça/AğTipi-4 N=1543 25 % Frekans 15 7 9 Balık boyu (cm) Hamsi/AğTipi-4 N=398 6 8 0 6 Balık boyu (cm) 20 7 Balık boyu (cm) 0 8 5 6 % F rek ans 10 7 10 16 Çaça/AğTipi-3 N=342 35 % Frekans 15 6 15 Balık boyu (cm) Hamsi/AğTipi-3 N=365 20 İstavrit/AğTipi-2 N=648 20 0 6 Balık boyu (cm) % Frekans 9 0 6 % Frekans 8,5 % F rek ans 30 0 % Frekans 8 30 % Frekans % Frekans 7 Balık boyu (cm) Hamsi/AğTipi-2 N=577 40 6,5 33,5 Balık boyu (cm) Şekil 28. Hedef türlerin ağ tipine göre boy-frekans dağılımları 13 6 7 8 9 10 11 12 13 Balık boyu (cm) 14 15 62 Tablo 11. Hedef türlerin trol tipine göre % kümülatif boy-frekans dağılımları Boy grubu (cm) 6.0 6.5 7.0 7.5 8.0 8.5 9.0 9.5 10.0 10.5 11.0 11.5 12.0 12.5 13.0 13.5 14.0 14.5 15.0 15.5 16.0 16.5 17.0 17.5 18.0 18.5 19.0 19.5 20.0 20.5 21.0 21.5 22.0 22.5 23.0 23.5 24.0 24.5 25.0 25.5 26.0 26.5 27.0 27.5 28.0 28.5 29.0 29.5 30.0 30.5 31.0 31.5 32.0 32.5 33.0 33.5 34.0 34.5 35.0 35.5 Hamsi Çaça İstavrit I II III IV I II III IV 0.00 0.00 0.88 3.54 8.19 14.84 29.69 48.31 67.37 87.54 97.07 98.84 99.06 99.28 99.72 100 0.00 0.00 1.03 1.37 2.23 3.78 6.89 10.35 16.24 25.42 38.76 56.61 70.12 77.57 85.88 93.50 96.61 98.51 99.37 99.54 100 0.75 2.11 9.27 16.81 24.73 28.12 29.62 32.24 32.99 32.99 36.38 50.34 68.07 85.80 94.10 99,63 97.87 98.97 100 0.00 0.00 0.00 0.25 0.25 1.75 5.01 9.53 17.57 29.37 41.68 54.49 62.28 77.85 90.41 95.68 97.94 99.19 100 0.19 0.38 0.76 1.33 1.71 6.65 28.51 62.35 84.40 95.63 99.24 100 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 1.70 15.53 43.92 66.74 80.33 90.04 94.17 96.84 98.54 99.51 99.75 100 0.70 2.11 3.52 9.86 28.87 58.45 83.80 95.77 98.59 99.29 100 0.13 0.71 4.86 11.79 19.18 37.00 59.81 71.86 81.58 90.39 95.18 97.90 99.36 99.91 99.91 100 I Lüfer II III IV 0.00 0.00 0.00 0.15 0.30 0.90 2.28 4.59 13.54 21.10 25.11 27.73 32.97 41.61 57.50 68.61 75.24 78.63 81.09 86.64 93.12 96.82 95.10 98.82 99.28 100 0.00 0.00 1.02 2.04 4.09 7.66 12.25 20.41 39.79 57.13 67.83 78.53 86.12 92.28 96.36 98.40 100 0.0 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 1.76 5.29 10.59 22.09 45.69 70.46 86.38 93.45 97.87 99.63 100 I II III IV 0.00 0.00 0.00 0.00 0.26 0.51 1.02 1.54 2.43 3.20 3.46 3.59 4.10 5.25 7.04 10.76 14.34 16.65 17.67 18.57 19.46 20.10 20.36 21.13 22.54 24.46 28.04 32.01 36.49 42.77 48.02 51.34 54.42 57.11 59.28 61.08 61.97 62.61 63.25 63.64 64.15 65.04 66.45 68.50 70.93 73.50 76.06 79.51 83.35 87.96 91.42 94.24 96.54 98.08 98.72 99.23 99.49 99.74 99.87 100 63 Tablo 12. Hedef türlerin ağ tipine göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy* değerleri (cm) I II III IV Türler TL min-mak TL%50 TLmin-mak TL%50 TLmin-mak TL%50 TLmin-mak TL%50 Hamsi 7.0-13.5 9.54 7.0-16.0 11.31 6.0-15.0 11.48 7.5-15.0 11.32 Çaça 6.0-11.5 9.32 8.5-14.0 9.63 6.0-11.0 8.36 7.5-13.5 8.78 İstavrit - - 7.5-18.5 12.76 7.0-14.0 10.29 10.0-15.0 12.08 Lüfer - - - -- - 8.0-35.5 21.29 *Enterpolasyon ile ortanca değerleri hesaplanan ve populasyonun %50’sine karşılık gelen kümülatif boy değerleri. 4.1.3.5. Hedef Türlerin Mevsimlere Göre Boy-Frekans Dağılımları Araştırmada kullanılan ağ tipleri dikkate alınmaksızın avlanan populasyonun mevsimlere göre boy-frekans dağılımları Şekil 29’da verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre hedef türlerin boy dağılımları (Tablo 10) sırasıyla ilkbaharda; hamsi populasyonu için 10.016.0 cm, çaça populasyonu için, 6.0-11.0 cm, istavrit populasyonu için 7.0-14.0 cm, lüfer populasyonu için ise 8.0-31.0 cm arasında bulunmuştur. Sonbahar için bu değerler; hamsi populasyonunda 6.0-15.0 cm, çaça populasyonunda 6.0-13.5 cm, istavrit populasyonunda 7.516.0 cm, lüfer populasyonunda ise 10.0-35.5 cm olarak tesbit edilmiştir. Kış periyodunda ise bu değerler; hamside 6.0-15.5 cm, çaçada 6.0-14.0 cm, istavritte 9.5-18.5 cm’ler arasında dağılım göstermektedir. Diğer taraftan hedef türlerin her bir mevsim için sırasıyla kümülatif boy-frekans dağılımları ve populasyonun %50’sine karşılık gelen kümülatif boy değerleri Tablo 13 ve Tablo 14’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre bu değerler; ilkbahar döneminde hamsi populasyonu için 12.58 cm, çaça populasyonu için 8.07 cm, istavrit populasyonu için 10.27 cm ve lüfer populasyonu için 20.19 cm olarak hesaplanmıştır. Sonbahar döneminde bu değerler hamside 10.24 cm, çaçada 8.99 cm, istavritte 13.00 cm ve lüferde 22.00 cm olarak bulunmuştur. Aynı şekilde kış sezonunda avlanan populasyonun kümülatif boy değerleri; hamside 10.87 cm, çaçada 9.32 cm, istavritte ise 13.78 cm olarak saptanmıştır. 64 15 10 5 15 10 5 0 0 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 6 7 8 9 12 13 14 15 6 8 9 10 11 12 13 20 15 10 5 6 7 8 9 10 11 12 13 0 9 10 11 12 13 14 15 16 17 30 25 20 15 10 5 18 6 7 8 9 10 Balık boyu (cm) 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) Lüfer/İlkbahar N=305 6 4 2 0 6 5 4 3 2 1 0 6 8,5 11 13,5 16 18,5 21 23,5 26 28,5 31 Balık boyu (cm) 33,5 13 14 15 16 15 10 5 6 8,5 11 13,5 16 18,5 21 23,5 26 7 8 9 10 11 12 13 14 28,5 31 İstavrit/Kış N=331 20 15 10 5 0 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Balık boyu (cm) Lüfer/Sonbahar N=555 7 % Frekans 8 12 Balık boyu (cm) 0 8 11 Çaça/Kış N=1003 6 % F rek ans 5 10 20 14 İstavrit/Sonbahar N=522 35 % Frekans 10 7 9 25 Balık boyu (cm) 15 6 8 0 14 İstavrit/İlkbahar N=320 20 7 Balık boyu (cm) 0 7 5 16 Çaça/Sonbahar N=1168 Balık boyu (cm) % Frekans 11 % F rek ans 10 5 0 % Frekans 10 25 % Frekans % Frekans 15 6 10 Balık boyu (cm) Çaça/İlkbahar N=535 30 25 20 15 0 16 Balık boyu (cm) 35 Hamsi/Kış N=1332 20 % F rek ans % Frekans 20 % F r ek a n s Hamsi/İlkbahar N=340 25 Hamsi/Sonbahar N=869 20 33,5 Balık boyu (cm) Şekil 29. Hedef türlerin mevsimlere göre boy-frekans dağılımları 16 17 18 65 Tablo 13. Hedef türlerin mevsimlere göre % kümülatif boy-frekans dağılımları Boy grubu (cm) 6.0 6.5 7.0 7.5 8.0 8.5 9.0 9.5 10.0 10.5 11.0 11.5 12.0 12.5 13.0 13.5 14.0 14.5 15.0 15.5 16.0 16.5 17.0 17.5 18.0 18.5 19.0 19.5 20.0 20.5 21.0 21.5 22.0 22.5 23.0 23.5 24.0 24.5 25.0 25.5 26.0 26.5 27.0 27.5 28.0 28.5 29.0 29.5 30.0 30.5 31.0 31.5 32.0 32.5 33.0 33.5 34.0 34.5 35.0 35.5 İlk. 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.58 3.81 9.39 16.74 26.15 46.67 67.19 84.49 92.11 96.80 98.85 99.14 100 Hamsi Son. 023 0.23 1.03 2.75 5.51 9.53 18.16 28.74 41.84 58.75 70.83 80.95 87.95 94.40 97.62 99.00 99.57 99.80 100 Kış İlk. 1.05 4.72 10.42 15.82 22.42 28.05 34.73 38.33 41.40 44.92 51.82 60.97 75.75 87.46 94.44 97.46 99.23 99.68 99.83 100 0.18 1.86 10.08 22.22 45.39 76.79 89.31 95.66 98.65 99.77 100 Çaça Son. 0.09 0.09 1.72 4.80 11.99 28.60 50.52 64.99 79.28 91.01 96.06 98.29 99.23 99.91 99.91 100 Kış İlk. 0.19 0.48 0.97 2.26 5.74 14.61 38.23 56.27 73.31 85.17 92.44 96.32 98.41 99.30 99.69 99.78 100 0.00 0.00 1.60 3.20 4.80 9.50 17.50 27.00 39.70 58.70 73.00 81.00 87.30 93.70 96.80 98.40 100 İstavrit Son. 0.00 0.00 0.00 0.38 0.38 0.57 0.76 1.14 4.58 16.07 25.07 30.62 43.83 75.82 90.76 96.31 98.60 99.55 99.74 100 Kış 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.43 1.72 3.88 8.64 19.02 24.64 30.70 35.89 40.21 54.06 70.07 80.45 89.97 95.16 97.32 98.61 99.47 99.47 100 İlk. Lüfer Son. 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.36 0.90 1.08 1.08 1.62 2.88 4.68 9.19 12.79 15.32 16.40 17.30 18.02 18.56 18.56 19.10 20.72 22.88 26.85 32.43 38.56 42.34 45.59 48.47 50.81 52.79 54.41 55.68 56.58 57.12 57.48 58.02 58.38 58.56 60.00 61.80 63.96 67.03 70.09 73.69 78.02 82.88 87.93 91.89 95.14 97.30 98.20 98.92 99.28 99.64 99.82 100 Kış 0.00 0.00 0.00 0.00 0.66 1.31 2.62 3.93 5.57 6.56 6.89 7.21 7.54 8.20 9.51 10.82 13.44 17.05 21.97 29.18 35.41 39.67 42.30 44.59 45.57 46.56 48.52 48.52 48.85 51.80 56.07 63.61 68.85 72.13 74.75 77.05 77.70 78.36 79.34 79.34 80.00 81.97 84.26 86.23 90.49 94.10 96.39 98.03 98.06 99.34 100 66 Tablo 14. Hedef türlerin mevsimlere göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy* değerleri (cm) İlkbahar Türler Sonbahar Kış TL min-mak TL%50 TL min-mak TL%50 TL min-mak TL%50 Hamsi 10.0-16.0 12.58 6.0-15.0 10.24 6.0-15.5 10.87 Çaça 6.0-11.0 8.07 6.0-13.5 8.99 6.0-14.0 9.32 İstavrit 7.0-14.0 10.27 7.5-16.0 13.00 9.5-18.5 13.78 Lüfer 8.0-31.0 20.19 10.0-35.5 22.00 - - *Enterpolasyon ile ortanca değerleri hesaplanan ve populasyonun %50’sine karşılık gelen kümülatif boy değerleri. 4.1.3.6. Hedef Türler İçin Tesbit Edilen Bazı Avcılık Parametreleri 1-Çekim hızı: Farklı özellikler sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen avcılık denemelerinde (Tablo 10) hedef tür olarak seçilen pelajik balıkların yakalandığı optimum hız değerleri Şekil 30’da gösterilmiştir. Karadeniz’de orta su trolü ağları ile avlanan hamsi populasyonu için tesbit edilen optimum hız değeri 2.6 (1.95-3.90) knot olarak tesbit edilmiştir. Diğer türler için bu değerler sırasıyla çaça avcılığında; 2.6 (1.75-3.90) knot, istavrit avcılığında; 2.9 (2.10-3.90) knot, lüfer avcılığı için ise 3.0 (2.85-3.25) knot olarak bulunmuştur (Tablo 15). 2-Av derinliği: Orta su trolü avcılığında seçilen hedef türün avlanma derinliği, balığın mevsimsel ve günlük yatay ve düşey göçleri ile büyük ölçüde ilişkilidir. Bu çalışmada hamsi, çaça, istavrit ve lüfer avcılığında tesbit edilen optimum av derinlikleri sırası ile; 49.8 (21.090.5) m, 52.8 (21.0-90.5) m, 37.1 (9.2-60.9) m ve 24.8 (9.2-33.9) m olarak bulunmuştur (Şekil 30, Tablo 15). 3-Kıyıdan uzaklık: Hedef türlerin kıyıdan itibaren optimum avlanma mesafeleri sırasıyla hamsi, çaça ve istavrit için 1.5 (0.45-4.88), 1.9 (0.45-4.60), 1.2 (0.40-4.80) mil olarak bulunmuştur. Lüfer için bu avcılık parametresi veri yetersizliği nedeni ile tesbit edilememiştir (Şekil 30, Tablo 15). 4-Yüzey suyu sıcaklığı: Pelajik balık sürülerinin göçünde direkt olarak etkili olan deniz suyu sıcaklığı; avcılık zamanının belirlenmesinde ve optimum bir av veriminin oluşmasında en önemli kriterlerin başında yer almaktadır. Bu çalışmada hedef türlere ilişkin pelajik su kesitindeki deniz suyu sıcaklıkları tesbit edilememesine karşın, sörvey çalışmaları sırasında her bir tür için tesbit edilen optimum yüzey suyu sıcaklıkları (Şekil 30, Tablo 15) sırasıyla; 12.6 (8.1-17.1), 13.2 (8.1-17.1), 14.7 (8.1-17.1) ve 20.7 (17.1-21.5) °C’dir. 5-Av zamanı: Bu araştırmada her bir hedef tür için gün boyunca avın en bol olarak elde edildiği zaman periyotları sırasıyla; hamsi populasyonunda 05-09 saatleri, çaça populasyonu için 05-10 ve 13-17 saatleri, istavrit populasyonu için 05-08 ve 15-20 saatleri ve lüfer populasyonu için ise 08-18 saatleri arasındaki süreler tesbit edilmiştir (Şekil 30, Tablo 15). 67 CPUE (kg/sat/op.) 6-Av sezonu: Hedef türlerin mevsimsel olarak maksimum av verdikleri dönemler hamsi, çaça ve lüfer populasyonlarında sırasıyla; 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan, 15 Şubat-15 Mayıs ve 1 Ekim-15 Kasım, 1 Nisan-30 Nisan ve 1 Ekim-30 Kasım olmak üzere iki ayrı sezonda, istavritte ise 1 Ekim-15 Nisan gibi geniş bir dönemde avcılık yoğun olarak yapılmaktadır (Şekil 30, Tablo 15). Hamsi 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 Çaça İstavrit Lüfer 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5 CPUE (kg/sat/op.) Hız (knot) 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 5 15 25 35 45 55 65 75 85 95 4,5 5 CPUE (kg/sat/op.) Av derinliği (m) 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 Kıyıdan uzaklık (mil) Şekil 30. Hedef türlerin bazı avcılık parametreleri 3,5 4 CPUE (kg/sat/op.) 68 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 CPUE (kg/sat/op.) Yüzey suyu sıcaklığı (C) 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 CPUE (kg/sat/op.) Gün süresince av zamanı (saat) 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 1 2 3 4 5 6 7 Av periyodu (ay) Şekil 30’un devamı 8 9 10 11 12 69 Tablo 15. Orta su trolü avcılığında hedef türler için belirlenen bazı avcılık parametreleri (SH: standart hata, (n): sörvey sayısı) Parametreler Hamsi Çaça İstavrit Lüfer 3.1±0.15 (2.85-3.25) (8) 24.80±2.36 (9.20-33.90) (8) Çekim hızı (knot) Av derinliği (m) Kıyıdan uzaklık (mil) Yüzey suyu sıcaklığı (0C) Av zamanı (Saat) Ort±SH (Min-mak) (n) Ort±SH (Min-mak) (n) Ort±SH (Min-mak) (n) Ort±SH (Min-mak) (n) 2.6±0.16 (1.95-3.90) (21) 49.8±4.60 (21.00-90.50) (23) 1.5±0.22 (0.45-4.88) (25) 12.6±0.59 (8.10-17.10) (21) 2.6±0.11 (1.75-3.90) (30) 52.8±3.80 (21.00-90.50) (30) 1.9±0.30 (0.45-4.60) (22) 13.2±0.51 (8.10-17.10) (30) 2.9±0.11 (2.10-3.90) (19) 37.1±3.69 (9.20-60.90) (18) 1.15±0.30 (0.40-4.80) (13) 14.7±1.10 (8.10-17.10) (18) Maksimum avun elde edildiği zaman (n) Av sezonu (ay) Maksimum avın elde edildiği dönemler (n) 0500-0900 (12) 15 Kasım-15 Aralık 1 Mart-15 Nisan (18) 0500-1000 1300-1700 (21) 15 Şubat-15 Mayıs 1 Ekim-15 Kasım (23) 0500-0800 1500-2100 (14) 1 Ekim-15 Nisan (14) 20.7±0.66 (17.10-21.50) (8) 0800-1800 (7) 1 Nisan-30 Nisan 1 Ekim-30 Kasım (8) 4.1.4. Seçicilik Bulguları 4.1.4.1. Hamsi Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri Farklı tasarım özelliklerine sahip ve sırasıyla; 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz açıklarındaki Trol-1, Trol-2, Trol-3 ve Trol-4 adlı orta su trol ağları ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, her bir trol ağı için elde edilen seçicilik verileri Tablo 16, 17, 18, 19’da, seçicilik eğrileri ise Şekil 31’de verilmiştir. Yapılan hesaplamalara göre her bir ağ için %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; 11.38, 12.14, 11.54 ve 12.63 cm olarak bulunmuştur. Diğer seçicilik parametrelerine ilişkin bulgular (seçicilik katsayıları; S1 ve S2, L75, L25, seçicilik aralığı ve seçicilik faktörü) ise Tablo 21’de sunulmuştur. 4.1.4.2. Çaça Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri Benzer şekilde sırasıyla; 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz açıklarına sahip Trol-1, Trol2, Trol-3 ve Trol-4 adlı orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, her bir trol ağı için elde edilen seçicilik verileri Tablo 20, 21, 22 ve 23’de, bu verilere dayanılarak çizilen ve seçicilik eğrileri ise Şekil 31’de verilmiştir. Yapılan hesaplamalara göre her bir ağ için %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; 11.51, 12.64, 11.55 ve 12.14 cm olarak bulunmuştur. Diğer seçicilik parametreleri (seçicilik katsayıları; S1 ve S2, L75, L25, seçicilik aralığı ve seçicilik faktörü) ise Tablo 24’de gösterilmiştir. 70 Ham si Trol-1/12 m m L 50=11.38cm 0,75 1,00 Seçicilik oranı Seçicilik oranı 1,00 0,50 0,25 0,00 4 5 6 7 8 Çaça Trol-1/12 m m L50=11.51 cm 0,75 0,50 0,25 0,00 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 4 5 6 7 8 Balık boyu (cm) Ham si Trol-2/16 m m L 50=12.14 cm 0,75 0,50 0,25 Çaça Trol-2/16m m L 50=12.64 cm 1,00 Seçicilik oranı Seçicilik oranı 1,00 0,00 0,75 0,50 0,25 0,00 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 4 5 6 7 8 Balık boyu (cm) 0,50 0,25 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Çaça Trol-3/12m m L 50=11.55 cm 1,00 Seçicilik oranı 0,75 9 Balık boyu (cm ) Ham si Trol-3/12 m m L50 =11.54 cm 1,00 Seçicilik oranı 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) 0,75 0,50 0,25 0,00 0,00 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) Şekil 31. Farklı tasarım özelliklerine sahip orta su trolü ağları ile hamsi ve çaça populasyonlarına ait seçicilik eğrileri 71 Ham si Trol-4/12 m m L50=12.64 cm 1,00 0,75 Seçicilik oranı Seçicilik oranı 1,00 Çaça Trol-4/12m m L50=12.14 cm 0,50 0,25 0,00 0,75 0,50 0,25 0,00 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 4 5 6 7 Balık boyu (cm) 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) Şekil 31’in devamı Tablo 16. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-1adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) 6 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 11,5 12 12,5 13 13,5 Torba Örtü Torba+Örtü (N) 4 12 21 30 67 84 86 91 43 8 1 1 2 1 (N) 6 25 78 133 147 88 78 41 30 23 14 15 9 8 2 1 (N) 6 25 82 145 168 118 145 125 116 114 57 23 10 9 4 2 Yakalanma Oranı (S) 0 0 0,05 0,08 0,13 0,25 0,46 0,67 0,74 0,80 0,75 0,35 0,10 0,11 0,50 0,50 Üçlü akıcı % (S) 0,02 0,04 0,09 0,15 0,28 0,46 0,63 0,74 0,76 0,63 0,40 0,19 0,24 0,37 - Ln(1/P)-1 (Y) 4,10 3,08 2,37 1,70 0,94 0,15 -0,51 -1,03 -1,18 -0,55 0,40 1,47 1,17 0,53 - Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) 0,08 0,09 0,11 0,13 0,16 0,19 0,23 0,27 0,31 0,36 0,41 0,46 0,51 0,57 0,62 0,67 Her iki tür için de 16 mm’lik trol torbasındaki optimum seçicilik boylarının, 12 mm’lik torbadaki sonuçlar ile hemen hemen benzer bulunması, bu ağın tasarım özelliklerinin farklılığından ileriye geldiği tahmin dilmektedir. Bilindiği gibi bir trol operasyonunda ağın seçiciliğini etkileyen; populasyonun özellikleri, çekim süresi ve hızı, torbanı dışındaki ağ bölümlerinin göz açıklıkları ve göz sayıları, donam özellikleri vb gibi birçok faktör bulunmaktadır. 72 Tablo 17. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm olan Trol-2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) 6 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 11,5 12 12,5 13 13,5 14 14,5 15 15,5 16 Torba Örtü Torba+Örtü (N) (N) 1 1 12 75 84 77 68 61 81 53 53 53 77 73 49 22 12 6 2 1 2 (N) 1 1 18 77 89 86 86 81 115 106 130 156 155 116 97 66 30 17 7 2 4 6 2 5 9 18 20 34 53 77 103 78 43 48 44 18 11 5 1 2 Yakalanma Oranı (S) 0 0 0,33 0,03 0,06 0,10 0,21 0,25 0,30 0,50 0,59 0,66 0,50 0,37 0,49 0,67 0,60 0,65 0,71 0,50 0,50 Üçlü akıcı % (S) 0,11 0,12 0,14 0,06 0,12 0,19 0,25 0,35 0,46 0,58 0,59 0,51 0,46 0,51 0,59 0,64 0,65 0,62 0,57 - Ln(1/P)-1 (Y) 2,08 1,99 1,83 2,71 1,96 1,47 1,10 0,63 0,15 -0,34 -0,34 -0,05 0,18 -0,04 -0,35 -0,57 -0,64 -0,49 -0,29 - Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) 0,09 0,10 0,12 0,14 0,16 0,19 0,22 0,25 0,28 0,32 0,36 0,40 0,44 0,49 0,53 0,57 0,62 0,66 0,70 0,73 0,77 Tablo 18. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) 6 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 11,5 12 12,5 13 13,5 14 14,5 15 15,5 Torba Örtü Torba+Örtü (N) 2 1 3 11 13 15 19 20 25 35 26 25 37 47 22 10 5 2 1 (N) 13 46 36 37 35 41 42 14 3 3 12 25 34 30 17 8 2 6 2 1 (N) 15 47 39 48 48 56 61 34 28 38 38 50 71 77 39 18 7 8 3 1 Yakalanma Oranı (S) 0,13 0,02 0,08 0,23 0,27 0,27 0,31 0,59 0,89 0,92 0,68 0,50 0,52 0,61 0,56 0,56 0,71 0,25 0,33 0 Üçlü akıcı % (S) 0,08 0,11 0,19 0,26 0,28 0,39 0,60 0,80 0,83 0,70 0,57 0,54 0,57 0,58 0,61 0,51 0,43 0,19 - Ln(1/P)-1 (Y) 2,48 2,10 1,44 1,07 0,93 0,45 -0,40 -1,39 -1,60 -0,86 -0,28 -0,18 -0,26 -0,31 -0,45 -0,03 0,27 1,42 - Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) 0,08 0,11 0,13 0,16 0,19 0,23 0,27 0,31 0,36 0,41 0,46 0,51 0,57 0,62 0,67 0,71 0,75 0,79 0,82 0,85 73 Tablo 19. Hamsi populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) 5,5 6 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 11,5 12 12,5 13 13,5 14 14,5 15 Torba Örtü Torba+Örtü (N) (N) 1 9 22 113 194 159 112 86 43 46 60 56 91 81 110 73 31 14 7 4 (N) 1 9 22 113 195 159 118 99 61 78 107 105 142 114 170 123 52 23 12 7 1 0 6 13 18 32 47 49 51 33 60 50 21 9 5 3 Yakalanma Oranı (S) 0 0 0 0 0,01 0,00 0,05 0,13 0,30 0,41 0,44 0,47 0,36 0,29 0,35 0,41 0,40 0,39 0,42 0,43 Üçlü akıcı % (S) 0,00 0,00 0,00 0,00 0,02 0,06 0,16 0,28 0,38 0,44 0,42 0,37 0,33 0,35 0,39 0,40 0,40 0,41 0,28 Ln(1/P)-1 (Y) 6,37 6,37 3,96 2,74 1,67 0,95 0,48 0,25 0,32 0,52 0,69 0,62 0,46 0,40 0,39 0,35 Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) 0,00 0,01 0,01 0,01 0,02 0,03 0,04 0,05 0,07 0,10 0,14 0,18 0,24 0,31 0,39 0,48 0,56 0,65 0,72 0,78 Tablo 20. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-1 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) Torba Örtü Torba+Örtü Üçlü akıcı % (S) Ln(1/P)-1 (N) Yakalanma Oranı (S) (N) (N) 6 1 3 4 0,25 - - 6,5 1 12 13 0,077 0,12 1,97 0,05 7 2 49 51 0,039 0,05 2,92 0,06 7,5 3 78 81 0,037 0,03 3,49 0,08 8 2 159 161 0,012 0,05 3,01 0,10 8,5 26 257 283 0,092 0,13 1,93 0,13 9 115 304 419 0,274 0,27 0,98 0,17 9,5 178 215 393 0,453 0,37 0,55 0,21 10 116 197 313 0,371 0,39 0,46 0,25 10,5 59 115 174 0,339 0,30 0,83 0,31 11 19 74 93 0,204 0,21 1,31 0,37 11,5 4 39 43 0,093 - - 0,43 (Y) Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) 0,04 74 Tablo 21. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 16 mm olan Trol-2 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) Torba Örtü Torba+Örtü Üçlü akıcı % (S) Ln(1/P)-1 (N) Yakalanma Oranı (S) (Y) Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) (N) (N) 7 - 5 5 0 - - 0,07 7,5 - 13 13 0 0,00 -! 0,08 8 - 35 35 0 0,02 3,69 0,10 8,5 7 89 96 0,07 0,09 2,33 0,12 9 57 237 294 0,19 0,22 1,27 0,14 9,5 117 181 298 0,39 0,31 0,80 0,17 10 94 181 275 0,34 0,36 0,58 0,21 10,5 56 109 165 0,34 0,35 0,64 0,24 11 40 73 113 0,35 0,33 0,70 0,29 11,5 17 39 56 0,30 0,33 0,69 0,33 12 11 21 32 0,34 0,36 0,57 0,38 12,5 7 9 16 0,44 0,43 0,29 0,43 13 4 4 8 0,50 0,42 0,31 0,48 13,5 1 2 3 0,33 0,39 0,45 0,54 14 1 2 3 0,33 - - 0,59 Tablo 22. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-3 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) Torba Örtü Torba+Örtü Üçlü akıcı % (S) Ln(1/P)-1 (N) Yakalanma Oranı (S) (Y) Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) (N) (N) 5,5 - 1 1 0 - - 0,16 6 1 2 3 0,5 0,24 1,15 0,18 6,5 2 9 11 0,22 0,26 1,07 0,20 7 2 44 46 0,05 0,14 1,85 0,22 7,5 9 65 74 0,14 0,16 1,70 0,24 8 27 96 123 0,28 0,23 1,21 0,27 8,5 42 156 198 0,27 0,28 0,95 0,29 9 36 125 161 0,29 0,29 0,91 0,32 9,5 17 56 73 0,30 0,41 0,38 0,34 10 10 16 26 0,63 0,54 -0,17 0,37 10,5 7 10 17 0,70 0,58 -0,30 0,40 11 2 5 7 0,40 0,48 0,09 0,43 11,5 1 3 4 0,33 0,24 1,13 0,47 12 - 1 1 0 - - 0,50 75 Tablo 23. Çaça populasyonu için gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda, göz açıklığı 12 mm olan Trol-4 adlı orta su trolü ağına ait seçicilik verileri Boy grubu (L) 6 6,5 7 7,5 8 8,5 9 9,5 10 10,5 11 11,5 12 12,5 13 13,5 14 Torba Örtü Torba+Örtü (N) 1 2 14 27 53 57 44 13 7 5 3 1 1 1 (N) 2 3 4 12 29 68 151 195 120 60 20 10 7 3 2 1 1 (N) 2 3 4 13 31 82 178 248 177 104 33 17 12 6 3 2 2 Yakalanma Oranı (S) 0 0 0 0,08 0,06 0,17 0,15 0,21 0,32 0,42 0,39 0,41 0,42 0,50 0,33 0,5 0,5 Üçlü akıcı % (S) 0,00 0,03 0,05 0,10 0,13 0,18 0,23 0,32 0,38 0,41 0,41 0,44 0,42 0,44 0,44 - Ln(1/P)-1 (Y) 3,64 3,01 2,15 1,91 1,53 1,21 0,76 0,49 0,37 0,37 0,23 0,34 0,22 0,22 - Hesaplanan yakalanma oranları SL=1/(1+exp(S1-S2*L)) 0,04 0,05 0,06 0,07 0,09 0,12 0,14 0,18 0,21 0,26 0,31 0,36 0,42 0,48 0,54 0,60 0,66 Tablo 24. Faklı göz açıklıklarına sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda hamsi ve çaça populasyonu için tesbit edilen seçicilik parametreleri Balık Türü Hamsi Çaça Parametreler Trol-1 Trol-2 Trol-3 Trol-4 L50 L75 L25 S1 S2 SA SF L50 L75 L25 S1 S2 SA SF 11.38 13.96 7.41 4.83 -0.42 6.55 9.48 11.51 13.56 8.21 6.15 -0.53 5.35 9.59 12.14 15.26 7.39 4.27 -0.35 7.87 7.58 12.64 15.19 7.98 5.42 -0.42 7.21 7.90 11.54 17.31 7.97 2.19 -0.19 9.34 9.61 11.55 15.91 7.27 2.90 -0.25 8.64 9.62 12.64 14.22 10.35 8.77 -0.69 3.87 10.53 12.14 14.38 8.19 5.96 -0.49 6.19 10.11 (L50: %50 Seçicilik boyu, L75: %75 Seçicilik boyu, L25: %25 Seçicilik boyu, S1 ve S2: a ve b Regresyon sabitleri, SA: Seçicilik aralığı, SF: Seçicilik faktörü) 4.1.5. İstemdışı Av (Bycatch) Bu çalışmada orta su trolü ağları avlanan ve hedef avı oluşturan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıkları ile aynı ortamı paylaşan ve trol ağlarına giren istem dışı ava ilişkin bulgular Tablo 25’de verilmiştir. Hedeflenen balıkların dışında orta su trolü ağlarına; pelajik, semi pelajik ve demersal olmak üzere farklı özelliklere sahip toplam 14 adet balığın girdiği tesbit 76 edilmiştir. Av kompozisyonu içerisinde hedef dışı bu avın 6 adetini pelajik türler, 8 adetini ise bentopelajik türler oluşturmaktadır. Hedef dışı avın mevsimler ve derinliklere göre dağılımı şu şekilde bulunmuştur. İlkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde av kompozisyonu içerindeki ıskarta av miktarı sırasıyla; %1.6, %4.7 ve %1.2 olarak tesbit edilmiştir. Mevsimsel olarak ıskarta av en fazla; %10.4’lük av miktarı ile sonbahar döneminde 30-60 m derinlikteki su kolonunda gözlenmiştir. Diğer mevsimler için ıskarta av miktarları; ilkbaharda 0-30 m için %0, 30-60 m için %2.5 ve 60+ için %1.2, sonbaharda 0-30 m için %3.0, 30-60 m için %10.4 ve 60+ için %1.4, kış döneminde ise 0-30 m için %3.3, 30-60 m için %0.9 ve 60+ için %0.1olarak tesbit edilmiştir. Tablo 25. Orta su trolü av kompozisyonunun mevsimsel ve derinliklere (m) bağlı olarak birim av gücü değerlerinin (CPUE; kg/saat/op.) dağılımı Tür adı Bilimsel adı İlkbahar Sonbahar Kış 0-30 30-60 60+ 0-30 30-60 60+ 0-30 30-60 60+ 133.6 105.3 - - - 142.3 129.0 54.0 - 3723.1 191.3 1707.0 22.4 Hamsi E.encrasicolus - 867.2 Çaça Spratus spratus - 539.8 İstavrit T. mediterraneus 526.3 21.3 - 694.0 480.7 - 242.1 450.0 - 14.3 - - 58.1 48.2 - - - - Lüfer Pomatomus saltator 1060. 6 Palamut Sadra sadra - - - 3.5 4.9 - - - - Gümüş Atherina boyeri - - - - - - 5.2 - - Tirsi Alosa pontica - - 3.2 0.2 - - - 0.1 - Sardalye Sardina pilchardus - - - 1.6 - - - - - Zargana Belona belona - - - - - 2.3 - - - - 34.1 10.7 22.4 53.0 22.7 5.1 7.6 0.1 Mezgit M.merlangus euxinus Kaya Gobius sp - - 0.5 - 1.8 20.1 - 0.8 - Barbunya Mullus barbatus - 1.6 - - - 8.7 2.9 10.8 - İzmarit Spicara smaris - - - - - - 1.7 0.3 - Kalkan S. maeoticus - - - 0.4 - - - - - Pisi P. flesus luscus - - - - 1.4 - - - - D. iğnesi Sygnathus sp - - - - - - - 0.0 0.0 D. atı Hippocampus sp - - - - - - - 0.0 - Köpek b. Squalus acanthis - - - - - 1.4 - - - 100 97.5 98.8 97.0 89.6 98.6 96.7 99.1 99.9 - 2.5 1.2 3.0 10.4 1.4 3.3 0.9 0.1 Hedef av (%) Hedef dışı av (%) Hedef av (%) 98.4 95.3 98.8 Hedef dışı av (%) 1.6 4.7 1.2 77 Diğer taraftan hedeflenmeyen türler içerisinde en yüksek av miktarını mezgit balıkları oluşturmaktadır. Mezgitin mevsimler ve derinlikler dikkate alınmaksızın hesaplanan ortalama av miktarı 13.88 kg/saat/op. olarak bulunmuştur. 4.1.6. Orta Su Trolü ve Gırgır Avcılığına İlişkin Bazı Bulgular Bu araştırmada; Karadeniz’de pelajik balıkların avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır ağları ile yine aynı tür balıkların avcılığında kullanılmak üzere orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen araştırmalarda elde edilen bazı temel balıkçılık parametreleri karşılaştırılmıştır. Her iki tip balıkçılık için; kullanılan teknelerin kapasiteleri, birim çabadaki av miktarları, denizde kalış süreleri, operasyon miktarları, ağlara ilişkin bazı teknik özellikler ve iş gücü kapasitesi gibi temel parametreler karşılaştırılarak gırgır ve orta su trolü avcılığının avantaj ve dezavantajları ortaya konulmuştur. Gerek gırgır balıkçılığı, gerekse de tek ve çift tekne ile gerçekleştirilen orta su trolü balıkçılığına ilişkin elde edilen bulgular Tablo 26’da verilmiştir. Tablo 26. Karadeniz’de pelajik türlerin avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır ağları ile orta su trolü ağlarının bazı avcılık parametreleri ve av verimlerinin karşılaştırılması Gırgır Avcılığı (N=33)1 34.5 (24.0-48.0) 1150.0 (400.0-1850.0) 10.9 (3.3-17.0) 2.4 (1-5) Parametreler 1-Tekne boyu (m) 2-Motor gücü (Hp) 3-Denizde kalış süresi (Saat/gün)4 4-Operasyon sayısı (Adet/gün) 5-Operasyon süresi (Saat/op.) 6-Av miktarı (kg/saat)5,6 7-Torba göz açıklığı (mm) 8-Optimum av boyunun altındaki bireylerin oranı (%)9 9-Hedeflenmeyen sayısı tür 10- Ham ağ materyali (kg)14 11-Tayfa sayısı15 12-Yardımcı ekipmanlar (Taşıyıcı tekneler) Orta Su Trolü Avcılığı Çift Tekne2 Tek Tekne 3 23.9 24.4 (23.0-24.7) (24.7-24.0) 438.9 515.0 (367.2-515.0) 11.2 11.8 (7.0-14.0) (9.6-14.0) 3.5 6.8 (2-5) (4-8) 4.5 3.2 1.7 1207.2 (83.3-3393.9) 1187.4 (137.1-2500.0) 681.1 (86.4-4691.0) 6 12 (IV)7 12, 12, 16 (I, II, III)8 Hamsi populasyonu: 67.01047.1 Çaça populasyonu : İstavrit populasyonu: 92.111 Hamsi populasyonu: 8.0 Çaça populasyonu : 25.95 İstavrit populasyonu: 68.11 1912 -2313 14 12000 450 450 25 (18-33) 1 veya 2 adet ort. Tekne boyu; 22.1 m ort. motor gücü: 377.6 Hp 12 (6+6) 6 Yok Yok 1: 1997/1998 ve 2000/2001 pelajik av döneminde farklı büyüklükteki gırgır teknelerinde yürütülen örnekleme anket çalışmalarından. 2: Ticari balıkçı teknelerinde yürütülen deneysel araştırmalardan. 3: Enstitüye ait Araştırma-1 ve Malkoçbey ve Malkoçoğlu Mustafa Reis adlı ticari balıkçı teknelerinde yürütülen deneysel trol çalışmaları. 4:Balıkçı teknesinin avlanmak üzere limandan ayrılışı ve tekrar limana dönüşü esnasında geçen zaman süresi. 5: Av aracının denizde kalış süresine göre hesaplandı 6: Av miktarını; Karadeniz’de başlıca pelajik avı oluşturan türler (hamsi, çaça, istavrit) oluşturmaktadır. 7: Ticari balıkçıların kullandığı orta su trolü ağı. 78 8: Proje kapsamında Danimarka’dan getirilen ve araştırma projesi için bizzat Enstitüde dizayn edilen ve deneysel operasyonlarda kullanılan orta su trolü ağları. 9: Hamsi ve çaça balıklarının avlanabilir optimum av boyu; 9 cm (Bingel vd, 1996; Avşar, 1994), istavrit balıklarının avlanabilir optimum av boyu; 13 cm (Genç vd, 1999). 10: Zengin, 2000’den alınmıştır. 11: Zengin, 2001’den alınmıştır. 12: Zengin vd, 1998’den alınmıştır. 13: Zengin, 2001’den alınmıştır. 14: Donatılmış bir takım ağ için, ihtiyaç duyulan ham ağ materyali. 15: Teknenin reisi ve gırgır teknelerinin ana ekipmanını oluşturan taşıyıcı teknelerdeki tayfalar da buna dahildir. 77 4.2. TARTIŞMA Ülkemizde henüz yaygın olarak uygulama alanı bulamayan orta su trolü avcılığı üzerine, Karadeniz’deki balıkçılığı da içerecek şekilde önemli sayılabilecek bir çalışmanın yapıldığı söylenemez. Bu güne kadar gerçekleştirilen az sayıdaki araştırma ise bu tür balıkçılığın ayrıntılarına cevap verecek nitelikte değildir. Bu çalışma ile orta su trolü avcılığında kullanılan ağ modelleri ve bunların bazı teknik özellikleri (çekim hızları, direnç kuvvetleri vb), avlanma yöntemleri, hedef türler ve bunlara ilişkin bazı balıkçılık parametreleri, av verimi, seçicilik özellikleri ve hedeflenmeyen avın dağılımı gibi somut bulgular elde edilmiştir. Bu şekilde Karadeniz’de genel olarak gırgır ağları ile avlanan hamsi, çaça, istavrit, lüfer gibi başlıca pelajik türlerin avcılığında alternatif bir avcılık yöntemi olarak ele alınan orta su trolü avcılığına ilişkin bazı temel balıkçılık kriterlerinin oluşturulması amaçlanmıştır. Bilindiği gibi başarılı bir orta su trolü avcılığında; başta kullanılan ağın özellikleri (ağ materyali ve ağın tasarımı) olmak üzere, operasyon sırasında ağın konumu ve balık sürüsünün bulunduğu derinlikte uyumlu bir şekilde hareket ettirilebilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bunun sağlanması için net-sounder adı verilen ve ağın üst kısmında mantar yaka ortasına yerleştirilen geliştirilmiş elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Bu sensörler yardımı ile trol ağının ağız kısmının yatay ve düşey açıklığı, ağın üst yakasının zeminden yüksekliği ve kurşun yaka halatının zemine mesafesi tesbit edilebilmektedir. Ticari balıkçıların kullanımı açısından son derece pahalı bir yatırımı (*) gerektiren bu cihazın olmadığı durumlarda, trol ağının su kolonundaki konumunu belirlemede pratik olarak çekim hızı ve çelik halat uzunluğunda yapılacak değişikliklerden yararlanılabilmektedir (Brandt, 1984; Fuxiang vd, 1995). Kutakov vd (1971) tarafından, elektronik ekipmanı olmayan teknelerde, çelik halat açısı ile ağın bulunduğu derinliğin hesaplanabileceği bildirilmektedir. Bu araştırmada; trol kapılarının ve dolayısıyla ağın istenilen derinlikte yüzmesini sağlamak üzere trol vincinden verilmesi gereken çelik halat boyu; Şekil 20 yardımı ile cihazından okunarak gerekli halat boyu (L) hesaplanmıştır. Bu denemelerde çelik halatın su yüzeyi ile yaptığı çekim açısının (α) belirli değer aralıklarında değiştiği görülmüştür. Bu nedenle elde edilen sonuçların pratik olarak kullanılabilmesi ve çekim açısına (α) bağlı olarak derinliğe karşılık gelen çelik halat boylarını doğrudan gösterecek standart bir tablo (Tablo 1) düzenlenmiştir. Pelajik trol avcılığında ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında çelik halat uzunluğunun değişimi, tek başına yeterli değildir. Balık sürüsünün yüzme hızının değiştiği durumlarda, teknenin hız değişiminin de aynı anda birlikte kullanılması zorunludur. Farklı tasarım özelliklerine sahip iki ayrı orta su trolü ağı ile gerçekleştirilen deneysel çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre (Tablo 7, Şekil 18, 19); uygulanan farklı hız değişimleri ve farklı boydaki halat uzunlukları için, ağın su kolonundaki derinliği değişmektedir. Bu değişim matematiksel olarak tipik bir polinom eğrisi ile ifade edilmektedir. Tekne hızının artışına bağlı olarak, trol ağı su kolonunda düşey olarak yukarıya doğru hareket etmekte, hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir. Orta su trolü avcılığında çekim hızının; avlanan balık türünün hızlı veya yavaş yüzücü olup olmaması ile ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Yavaş yüzen türler için 2-3 knot, hızlı yüzenler için ise 4-6 knot hızın yeterli olduğu, bazı durumlarda ise hızın 8 knot’a kadar çıkmasının arzu edildiği ifade edilmektedir (Sainsbury, 1986). Aglen ve Misund, (1990), pelajik trol ağlarını kullanarak uskumru, ringa ve çaça balıklarının yüzme davranışları üzerine yaptıkları araştırmalarda, balık sürülerinin yatay yöndeki hızlarının, türlere ve balık boyunun büyüklüne göre büyük farklıklar gösterdiğini ortaya koymuşlardır. Horizantal yüzme hızının, (*) Bir Net-sounder cihazının tüm ekipmanı ile birlikte yaklaşık maliyeti 20 000 ile 25 000 Euro arasında değişmektedir) 78 farklı balık sürülerindeki bireylerin boy dağılımları benzerlik göstermiş olsa bile değiştiği vurgulanmaktadır. Bu araştırmada hedef tür olarak ele alınan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıkları için tesbit edilen optimum çekim hızı değerleri (Tablo 15) bu sonuçları destekler mahiyettedir. Nitekim Karadeniz’de yaygın olarak av veren pelajik türlerin başında yer alan ve küçük pelajikler grubuna giren hamsi ve çaça balıkları için tesbit edilen optimum hız değerleri (sırasıyla 2.6 ve 2.6 knot), büyük pelajikler grubu içerisinde yer alan istavrit ve lüfer balıklarına göre (sırasıyla 2.9 ve 3.1 knot) daha düşük bulunmuştur. Benzer sonuçlar Başusta vd (2000) tarafından, İskenderun körfezinde, tek tekne ile, kirişli orta su trolü ağını kullanarak gerçekleştirdikleri çalışmada elde edilmiştir. Bu araştırmada kolyoz (Scomber japonicus) balıklarını avlayan teknenin hızı 3.5-4 knot olarak tesbit edilmiştir. Bu sonuçlar ticari balıkçılar tarafından farklı özellikteki pelajik stokların avlanmasında, teknenin hızının dolayısıyla motor gücü kapasitesinin önemini göstermektedir. Balık avcılığında; gerek sürülerin takip edilmesinde, gerekse de herhangi bir aktif av aracının operasyon sırasında balığı etkin bir şekilde avlamasında balıkların yüzme davranışlarının, özellikle de yüzme hızlarının bilinmesi önemlidir. Karadeniz için ticari değeri yüksek olan ve küçük pelajikler grubu içerisinde yer alan hamsi ve çaça balıklarının optimum hız değerleri sırasıyla; 1.16 (0.77-1.54) ve 0.87 km/saat, büyük pelajikler grubuna dahil olan istavrit, uskumru ve palamut balıklarının optimum hız değeri ise sırasıyla; 10.08, 4.22 ve 2.79 (1.26-4.32) km/saat olarak bildirilmektedir (Magnuson, 1978; Ivanov ve Beverton, 1985; Sambilay, 1990; Çelikkale, 1991). Bu araştırmada, özellikle de ticari balıkçıların kullandığı balıkçı teknelerinde gerçekleştirilen sörveylerden elde edilen sonuçlara göre; hamsi ve çaça gibi daha düşük yüzme performansına sahip küçük pelajiklerin avcılığında kullanılan ve düşük hız kabiliyetine sahip bu teknelerin, istavrit ve lüfer gibi büyük pelajikler grubunda yer alan balıkların avcılığına göre daha başarılı olduğu görülmüştür. Başarılı bir orta su trolü avcılığında balık sürüsüne ulaşmada, kullanılan av aracının hareket kabiliyeti büyük bir öneme sahiptir. Bugün için Doğu Karadeniz’de pelajik trol avcılığında kullanılabilecek olan balıkçı teknelerinin büyük pelajik sürüleri avlayabilecek hidrolik güçte olmadığı görülmektedir. Karadeniz’de yaygın olarak trol avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri genel olarak 316/540 Hp’ler arasında dağılım göstermektedir (Genç vd, 2002). Halbuki Kuzey denizinin en önemli ticari balık stoklarını oluşturan uskumru (Scomber scombrus) ve ringa (Clupea harengus) balıkları; yaygın olarak güçlü motor gücüne sahip tek tekneli pelajik trol ağları ile avlanmaktadır. Bu teknelerin sahip olduğu motor güçleri genel olarak 1000/1200 Hp arasında değişmektedir (Garner, 1978; He ve Wardle, 1988). Nitekim proje kapsamında yer almasına karşın; balıkçılık sörveylerinde kullanılan gerek Enstitüye ait araştırma gemisinin, gerekse de ticari balıkçılara ait teknelerin operasyon sırasındaki hız kabiliyetlerinin yeterli olmaması nedeniyle; Karadeniz balıkçılığı için ticari öneme sahip uskumru ve palamut populasyonları üzerine herhangi bir çalışma yapılamamıştır. Pelajik balıkların hızlarının yüksek olması, orta su trolü avcılığında teknelerin belli bir hız değerinde olmasını gerektirmektedir. Bu durumda orta su trolünün daha düşük güçteki teknelerde kullanılabilmesi için; ağın direncinin minimum düzeye düşürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle orta su trolü avcılığında kullanılan ağın iplik materyalinin gerekli mukavemeti de sağlayacak nitelikte olması istenir. Pelajik ağların tasarımının geliştirilmesinde en önemli konunun dizayn edilecek ağın, bu ağı kullanacak teknenin gücüne göre ayarlanması olduğu vurgulanmaktadır (Raid, 1977; Ferro, 1981). Araştırmada tasarım özellikleri farklı olan dört ayrı tip orta su trolü ağı kullanılmıştır. Bu ağlar için tesbit edilen Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti ile Vt teknenin çekim hızı arasında grafikten (Şekil 27) de kolayca görüleceği gibi en büyük dirence sahip olan ağ TROL-II'dir. Bunun nedeni bu ağın en büyük iplik alanına sahip olmasıdır. Zira direnç iplik alanıyla doğru orantılıdır. İkinci sıradaki yüksek dirence sahip ağ 79 TROL-IV’dir. TROL-I ve TROL-III ağlarının dirençleri ise birbirlerine çok yakın olup hemen hemen aynıdır. Bunun nedeni ise ağ iplik alanlarının yaklaşık olarak birbirine eşit olmasıdır. TROL-I ağı, TROL-III ağına nazaran daha küçük boy ve ağız çevre uzunluğuna sahip olmasına rağmen iplik alanları değerleri birbirine yakındır. Bu durum TROL-II ağının daha seyrek gözlü olmasından kaynaklanmaktadır. Direnç bakımından önemli olan toplam iplik alanıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır. Pelajik trol ağlarında, ağın ön kısmındaki parçaların göz açıklıkları attırılmak suretiyle, ağın su içerisindeki hidrodinamik direnci azaltılabileceği bildirilmektedir. Swam (1988), göz açıklığı büyük olan ağların kullanılması ile ağ direncinin azaltılabileceğini ve bu sayede ağın daha hızlı çekilebileceğini, bu şekilde büyük ve hızlı yüzebilen balıkların avcılığının mümkün olabileceğini belirtmiştir. Özekinci (1999); İzmir körfezinde, iki farklı tasarıma sahip orta su trolü ağları ile gerçekleştirdiği bir araştırmada benzer sonuçları elde etmiştir. Bu araştırmada trol ağının kanat bölümlerinde kullanılan ağ materyalinin göz açıklığı arttırılmak suretiyle, teknenin çekme kuvveti, dolayısıyla hız artışı sağlanmıştır. Hidrodinamik direnç hızın karesiyle orantılıdır. Bu nedenle direnç grafiği çekim hızına göre parabolik olarak artmaktadır. Yüksek hızda çekim yapmak yüksek motor gücünü gerektirir. Eğer mevcut tekneyle önceden tasarlanmış bir ağın çekimi söz konusuysa tekne bu ağı kendi gücüne göre belirli bir hızda çekebilir. Hız istenildiği kadar artırılamaz. Bu nedenle trol operasyonunda ağ-tekne uyumunu sağlayacak şekilde trol tasarımının yapılması zorunludur. McNeely (1981) orta su trolü avcılığında kullanılan ağların boyutunun uygun motor gücünü gerektirdiğini vurgulayarak, 350 Hp motor gücüne sahip bir tekne ile gerçekleştirdiği deneme çalışmalarında, büyük boyuttaki ağların su yüzeyinde veya orta su kolonunda nispeten düşük hızda çekilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Fransız balıkçılığında, 1970’li yılların sonuna kadar küçük pelajik sürülerin avcılığında başarılı bir şekilde kullanılan orta su trolü ağlarının, daha büyük su kolonunda bulunan ve daha hızlı hareket eden büyük pelajik balıkların avcılığında da kullanılabilmesi için trol ağı üzerinde bazı değişikler yapılmıştır. Orta su trolü ağının ön parçasına büyük gözlü ağlar yerleştirilmek suretiyle, bu ağların su içerisindeki direnci düşürülerek daha hızlı hareket etmeleri sağlanmıştır (Brandt, 1984). Bugün dünyada pelajik türlerin avcılığında gerek tek tekne ile gerekse de çift tekne ile çekilebilen orta su trolü ağları yaygın olarak kullanılmaktadır (Tablo 27). Dünyada orta su trolü avcılığının geliştiği ülkelerde; çok farklı özelliklere sahip ağların kullanıldığı ve bu ağların tasarımında sürekli ve sistematik bir gelişmenin sağlandığı gözlenmektedir. Ağ tasarımlarında genel olarak tekne büyüklüğüne (motor gücü), avlanacak balık türüne, av sahasının özelliklerine (açık deniz alanları veya kıyısal bölgeler), avcılık yöntemine (çift veya tek tekne) göre büyük gelişmeler sağlanmıştır (Tablo 27). Tablodan izlendiği gibi güçlü motor gücüne sahip balıkçı tekneleri ile genel olarak açık denizlerde ve okyanuslarda, tek tekne ile; ringa, uskumru, morina gibi hızlı yüzebilen büyük pelajikler ve küçük pelajiklerden sardalye gibi yoğun sürü oluşturan balıkların avcılığı yapılmaktadır. Bu teknelerde kullanılan ağların büyüklükleri de, teknelerin motor gücüne uygun şekilde, büyük hacimli olarak dizayn edilmiştir. Çift tekne ile yapılan orta su trolü avcılığında ise daha çok bölgesel denizler ve kıyısal alanlar tercih edilmektedir. Çift tekne yönteminde düşük motor gücüne sahip teknelerin yakın kıyı sularında daha başarılı olduğu bildirilmektedir (Noel ve Benyami, 1980) Çaça, sardalye, hamsi gibi küçük pelajik sürülerin mevsimsel göçleri sırasında, kıyı sularında oluşturdukları yoğun sürüleri avlamada çift tekne ile gerçekleştirilen orta su trolü operasyonları bazı üstünlükler sağlamaktadır. Çift tekne ile çekilen trol ağlarının kullanımı, kapı ayarlamasına gerek kalmadığından daha kolaydır. Bu yöntemde her iki tekne arsındaki mesafe trol ağız açıklığını belirlediğinden kapılara gerek duyulmaz. Kapıların olmayışı; ağın hidrodinamik direncinde %20’lik bir azalma sağlayarak çekme kabiliyetinin artışına neden 80 olmaktadır. Bu şekilde çift tekne ile gerçekleştirilen orta su trolü avcılığında daha düşük düzeyde motorların kullanılması önemli bir avantaj sağlar (Sainsbury, 1986). Aynı şekilde operasyon sırasında her iki teknenin motor gürültüsünden kaçan balıkların trol ağının ağız kısmında toplanması nedeniyle ağa giren balık miktarı, tek tekne ile çekilen pelajik ağa göre daha fazladır. Tek tekne yönteminde gerek motorun çıkardığı gürültü, gerekse de ağ sürüye yaklaşmadan halatların geçişi nedeniyle balıkların ürkerek kaçması av etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır (Noel ve Benyami, 1980). Nitekim bu araştırmada tek ve çift tekne yöntemi ile gerçekleştirilen deneme çalışmalarında; çift teknenin av verimi, tek tekneye göre oldukça yüksek bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre çift teknenin birim güçteki av miktarı (CPUE); 1187.4 kg/saat, tek teknenin ise 681.1 kg/saat olarak hesaplanmıştır. Tablo 27. Dünyada orta su trolü avcılığının yapıldığı ülkelerde kullanılan pelajik trol ağları ve bu ağlara ilişkin bazı temel özellikler Tekne boyu (m) Motor gücü (Hp) Avcılık yöntemi Kuzey Denizi Kuzey Atlantik Atlantik ve Pasifik Kanada kıyıları Adriyatik Denizi İskoçya kıyıları Baltık Denizi Kuzey Denizi Kuzey Denizi Adriyatik İngiltere kıyıları Kuzey Denizi Karadeniz, Kuzey Denizi 45-50 60-65 70-85 20 21 15-23 24 15-18 22-28 20-25 64 20 - 1200 2000 2000-2500 200-380 120 150-180 210-240 250-300 300-400 370 2014 500-600 150 750 1500-1800 200 400 500 1200 - Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Çift tekne Çift tekne Çift tekne Çift tekne Çift tekne Çift tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Tek tekne Üst ve alt panel ağız genişliği (m) 40.1-50.3 70.87-81.94 74.65-101.90 36.6-36.6 22.4-22.4 33.0-33.0 27.2-34.0 127-? ?- 50.19 - - - Tek tekne - Fransa5 Akdeniz 25-35 - Tek tekne Çift tekne 50-70 Bu araştırma Doğu Karadeniz 24-25 367-515 Tek tekne 15.2-15.2 Bu araştırma Doğu Karadeniz 24-25 367-515 Tek tekne 31.3-26.5 Bu araştırma Doğu Karadeniz 24-25 367-515 Tek tekne 36.6-36.6 Bu araştırma Doğu Karadeniz 23-25 515 Çift tekne 29.0-36.3 Ülke Almanya1 Almanya1 Polonya1 Kanada1 İtalya1 İngiltere1 Polonya1 Fransa1 Danimarka1 İtalya1 İngiltere2 Rusya3 Kanada4 Kanada4 Kanada4 Japonya4 Japonya4 Japonya4 Japonya4 ABD4 Rusya4 Av sahası Hedef türler Ringa Ringa Sardalye Capelin, ringa Zargana Ringa, çaça Ringa Ringa Ringa Sardalye Uskumru Ringa Çaça Ringa Morina Ringa, morina Ringa, morina Ringa, morina Ringa, morina Hamsi Sardalye,istavrit, Lüfer, uskumru Hamsi, sardalye, kolyoz Hamsi, çaça, istavrit, lüfer Hamsi, çaça, istavrit, lüfer Hamsi, çaça, istavrit, lüfer Hamsi, çaça, istavrit, lüfer 1 :FAO, 1972, : Casey vd, 1992, 3 : Kutakov vd, 1971, 4 : Brandt, 1984; Plank, 2002. 2 Av veriminin üstünlüğüne karşın, operasyon sırasında birim zamanda harcanan çaba ve işletme maliyeti açısından ele alındığında tek tekne yönteminin, çift tekneye göre daha avantajlı olduğu görülmektedir. Her iki yönteme ait bazı avcılık parametreleri karşılaştırıldığında (Tablo 26); motor gücü kapasiteleri hemen hemen eşit olmasına karşın, tek teknenin bir günlük operasyon sayısının, çift tekneye göre iki kat daha fazla olduğu tesbit edilmiştir. Aynı şekilde bir operasyonluk süre açısından değerlendirildiğinde, tek teknenin 81 denizde kalma süresi çift tekneye göre %50 daha az bulunmuştur. Diğer taraftan işletme giderleri ve maliyet açısından değerlendirildiğinde; tayfa sayısı, kumanya, yakıt tüketimi gibi masraflar çift tekne yönteminde iki katı bir artış göstermektedir. Larsson (1981)’un çalışmaları da bu sonuçları destekler mahiyettedir. Larsson (1981); orta su trolü balıkçılığında uygulanan çift tekne ve tek tekne ile avcılık yöntemleri arasında bir kıyaslama yaparak hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu tespit etmeye çalışmış ve elde ettiği sonuçlara göre tek tekne ile çekilen orta su trolü takımlarının daha başarılı olduğunu belirlemiştir. Çift tekne ile orta su trolü avcılığının yaygın olarak yapıldığı ülkelerde balıkçı teknelerinin motor güçleri genel olarak 120/400 Hp’ler arasında dağılım göstermektedir. Buna karşın tek tekne yönteminde; maksimum güçleri 1800/2500 Hp’lere varan motorlar kullanılmaktadır (Tablo 27). Ancak Gorman (1974); orta su trolü avcılığındaki başarının büyük ölçüde balık türlerinin varlığına ve davranışlarına bağlı olduğunu belirterek, Kanada’da yaygın olarak avlanan Capalin (Mallotus villosus) balıklarının tek tekne yöntemi ile yapılan orta su trolü avcılığında 150-300 Hp’lik motor güçlerinin kullanıldığını, buna karşın Kuzey Galler kıyılarında uskumru balığı avcılığında 400 Hp’lik motor gücüne sahip teknelerin yeterli olduğunu bildirmektedir. Garner (1974) ise Kuzey Denizi’nde ve diğer yakın sularda, 1000/12000 Hp gücündeki teknelerde kullanılan ağların, kapıların olmayışı ve ağın hidrodinamik direncininin azaltmasından dolayı, aynı şekilde motor güçleri 350-400 Hp arasında değişen çift tekneler ile kullanılabileceğini bildirmektedir. Karadeniz’de trol avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri genel olarak 316/540 Hp’ler arasında dağılım göstermektedir (Genç vd, 2002). Orta su trolü avcılığının yaygın olarak yapıldığı ülkelerle karşılaştırıldığında (Tablo 27); gerek tek, gerekse de çift tekne yönteminin uygulanabilirliği açısından Karadeniz’deki balıkçı filosunun motor gücü açısından yeterli seviyede olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; bölgesel ve yakın kıyısal deniz özelliği gösteren Karadeniz’de çaça, hamsi, istavrit gibi pelajik türlerin avcılığında her iki yöntemden birinin tercih edilmesi mümkün görünmektedir. Çift veya tek tekne yöntemine bakmaksızın, araştırmada kullanılan farklı tasarımdaki 4 ayrı pelajik trol ağı içerisinde en yüksek av verimi Trol-4 tipi ağdan elde edilmiştir. Bu ağın birim güçteki av miktarı (CPEU) ortalama 830 kg/saat/op. olarak bulunmuştur. Bunu sırasıyla Trol-2 (580 kg/saat/op), Trol-1 (210 kg/saat/op) ve Trol-3 (65 kg/saat/op) tipi ağlar takip etmektedir. Şüphesiz av verimini etkileyen koşulların başında büyük ölçüde hedeflenen türe ilişkin biyoekolojik özellikler (mevsimsel göçler, su sıcaklığı, üreme davranışları, beslenme vb) ve stokun yeterli düzeyde olup olmaması belirleyici olmakla birlikte, uygulanan avcılık yöntemi ve kullanılan ağların tasarımlarının da büyük bir payı bulunmaktadır. Orta su trollerinin av etkinliğinin arttırılması konusunda bu güne kadar birçok gelişme sağlanmıştır (Garner, 1978; Parrish, 1981; Sharfe, 1981; Brandt, 1984; Marlen, 1988; Swam, 1988; Fero vd, 1996). Tüm bu çalışmalarda trol ağı üzerinde yapısal değişikliklere ve modifikasyonlara gidilerek; ağ direncinin minimum düzeye düşürülmesi, maksimum seviyede hidrodinamik bir akışın sağlanması, dayanıklı ve hafif bir iplik materyalinin kullanımı, göz açıklığı şekli ve büyüklüğünün tesbiti gibi en etkin avı sağlayacak model tasarımlarının geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu araştırmada 4 farklı tasarıma sahip orta su trolü ağlı ile gerçekleştirilen deneysel sörveylerde (Tablo 10); hedef tür olarak avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarına ait en yüksek ortalama CPEU değerleri sırasıyla; hamsi için Ağ Tipi-2’de, çaça için Ağ Tipi-4’de, istavrit için Ağ Tipi-4 ve lüfer için ise Ağ Tipi-4’de bulunmuştur. Genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek av verimi Ağ Tipi-4 için tesbit edilmiştir. Aynı şekilde Trol-2 hariç aynı torba göz açıklığına sahip bu ağlar ile gerçekleştirilen seçicilik denemelerinde, her bir ağın seçicilik etkinliği, genel olarak avlanan populasyonların optimum av boyu değerlerinin üstünde bulunmuştur. 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz açıklığına sahip Trol-1, Trol-2, Trol-3 ve Trol-4 ağlarının %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; hamsi 82 populasyonu için 11.4, 12.4, 11.5 ve 12.6 cm, çaça populasyonu için ise 11.5, 12.6, 11.6 ve 12.1 cm olarak hesaplanmıştır (Tablo 24, Şekil 24). Elde edilen bu bulgulara rağmen, bu projede ele alınan ağ modelleri ve bunların av etkinliği konusunda yeterli düzeyde deneysel çalışmanın yapıldığı söylenemez. Karadeniz’de orta su trolü avcılığında kullanılacak en uygun ağ modelinin belirlenebilmesi için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bugüne kadar orta su trolü avcılığının Karadeniz’de yeterince yaygınlaştırılamamasının başlıca nedenleri olarak; avcılık alanlarının sınırlı olması (Su Ürünlerini Düzenleyen Sirkülerde Orta su trolü avcılığı da dahil olmak üzere genel olarak Karadeniz’de trol avcılığının serbest bırakıldığı sahalar sınırlandırılmıştır), yoğun sürü oluşturan hamsinin tamamıyla gırgır ağları ile avlanması ve elde edilen büyük miktarlardaki avın pazar fiyatlarını düşürmesi, Orta Karadeniz’de sadece Samsun ve Sinop civarında sınırlı sayıdaki balıkçı tarafından uygulama alanı bulabilen orta su trolü avcılığının uygulanmasında karşılaşılan bazı teknolojik sorunlar (net-sounder gibi elektronik cihazlar ve özel vinç sistemlerinin olmayışı) nedeni ile bölge balıkçılarının sadece çift tekne yöntemine yönelmesi, çift teknenin kullanımında operasyon sırasında; sürüyü izlemede manevra ve ani dönüşlerin zorluğu, olumsuz hava koşullarında çalışamama gibi bazı kısıtlayıcı etmenler (Ayaz, 1996) ile orta su trolü avcılığının kolaylıkla dip trolü avcılığına dönüştürülebilme riski gösterilmektedir. Bugün pelajik balık avcılığının en iyi gelişme gösterdiği ülkelerin başında yer alan Fransa’da hamsi, sardalye, ringa, kolyoz ve orkinos gibi balıkların avcılığında yaygın bir şekilde kullanılan orta su trolü ekipmanlarının, genel balıkçı filosu içerisindeki payının %16’lara ulaştığı ve yüksek bir etkiye sahip olan bu filo ile karaya çıkarılan avın yaklaşık %80’nin avlandığı rapor edilmektedir. Diğer taraftan 1997 verilerine göre İskoçya’da pelajik türlerin avcılığında gırgır ve orta su trolü ekipmanlarını kullanan toplam 45 adet balıkçı teknesinin %38’ni orta su trolü gemilerinin oluşturduğu vurgulanmaktadır (Plank, 2002). Kuzey Atlantik orta su trolü balıkçılığında hedef tür olarak avlanan pelajik türlerin av verimlilikleri ile bu çalışmadaki bulgular karşılaştırıldığında (Tablo 28 ); Karadeniz için elde edilen av verimliliklerinin biraz daha düşük olduğu görülmektedir. Ancak yakın kıyı balıkçılığı karakteri taşıyan Karadeniz’in özellikleri dikkate alındığında bu av verimliliklerinin normal olduğu söylenebilir. Karadeniz’de başta çaça olmak üzere başlıca pelajik stok kaynaklarını oluşturan hamsi, istavrit, lüfer balıklarının avcılığında şu ana kadar geleneksel olarak yaygın bir şekilde kullanılan gırgır ağlarına karşılık orta su rolü avcılığının desteklenmesi, bu türlere ilişkin stoklardan optimum düzeyde yarar sağlamada ve populasyonlarının sürekliliği açısından büyük bir önem taşımaktadır. Orta su trolü balıkçılığı konusunda merkezi yönetimlerce oluşturulacak gerçekçi ve uygulanabilir bir yönetim modeli ile Karadeniz’de özellikle küçük pelajikler grubu içerisinde yer alan hamsi ve çaça stoklarının daha etkin ve daha kontrollü işletilmesi sağlanabilir. Karadeniz’deki çaça (Sprattus sprattus phalericus) stoklarına ilişkin bulgular bu balığın iyi bir av potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Daha 1950’li yıllarda çaçanın balık-unu yağı işletmeleri için iyi bir kaynak oluşturabileceği Akşiray (1955) tarafından vurgulanmıştır. Prodanov (1997), Karadeniz’deki çaça stoklarının yüksek katılım özelliklerine sahip olduğunu ve bu stokların yeterince avlanmadığını rapor etmektedir. Türkiye dahil diğer Karadeniz ülkelerindeki ekonomik çaça avcılığının son derece düşük düzeyde olduğu ve yetersiz düzeyde avlanan çaça stoklarından besin kaynağı olarak yararlanılabileceği önerilmektedir (Zaitsev ve Mamaev, 1997). DİE verilerine yansıdığı kadarı ile ülkemizdeki çaça avı son derece düşüktür (Tablo 1, Şekil 16). Bunun da özellikle son yıllarda hamsi avının yetersiz olduğu dönemlerde işlenmek üzere balık unu-yağı fabrikalarına verildiği görülmektedir. Çaça; ülkemizde direkt olarak insan tüketimine sunulmamakla birlikte orta su trolü ile avlanması halinde; gerek insan gıdası, gerekse de balık unu-yağı fabrikaları ve balık 83 işletmeleri için iyi bir yem kaynağı oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar bunu destekler mahiyettedir. Tablo 28. Kuzey Atlantik (Tragenza ve Collet, 1998) ve Güneydoğu Karadeniz’deki pelajik trol balıkçılığında avlanan hedef türler ve bunlara ilişkin birim av güçleri Ülke Hedef tür Av sezonu Av miktarı (ton/saat) Almanya1 İstavrit Şubat, Mart, Ağustos, Eylül 22.6 Fransa1 Orkinos Ağustos, Eylül, Ekim 0.23 İrlanda1 Ringa Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat 12.5 İngiltere1 Kolyoz Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart 22.3 Fransa1 Sardalye Mayıs 3.0 İngiltere1 Sardalye Kasım, Aralık 1.7 Fransa1 İstavrit Ocak, Şubat, Mart 1.4 Fransa1 Hamsi Mart, Nisan, Mayıs, Haziran 0.2 Türkiye2 Çaça Ekim, Kasım, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs 2.5 Türkiye2 Hamsi Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart 0.3 Türkiye2 İstavrit Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan 0.7 Türkiye2 Lüfer Ekim, Kasım, Nisan 0.2 1: 1993-1995 yılı sonuçları 2: 1999-2001 yılı sonuçları Çaça populasyonu Karadeniz’in Türkiye kıyılarında deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak iki ayrı dönemde büyük sürü oluşturmakta ve yoğun av vermektedir. Araştırma sonuçlarına göre maksimum avın elde edildiği bu dönemler; 1 Ekim-15 Kasım (Güz dönemi) ve 15 Şubat-15 Mayıs (Bahar dönemi) olarak tesbit edilmiştir (Şekil 30, Tablo 15). Diğer dönemlerde; özellikle hamsinin en bol av verdiği kış periyodunda (Aralık-Ocak aylarında), hamsi stoku ile birlikte karışık sürü oluşturduğu ve bycatch olarak avlandığı bildirilmektedir (Avşar, 1993). Gırgır ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avı içerisindeki çaçanın payı bu dönemlerde ortalama %10 olarak tesbit edilmiştir. Ancak Aralıkta bu oranın %60’lara kadar çıktığı gözlenmiştir. Bu sonuçlar özellikle belli dönemlerde, aynı habitatı paylaşan çaça ve hamsi sürülerinin gün içerisinde zaman zaman karışıp tekrar dağıldıkları izlenimini uyandırmaktadır. Samsun ve Özdamar (1995), orta su trolleri ile hamsi avcılığı üzerine yürüttükleri bir çalışmada benzer sonuçları elde etmişlerdir. Çaçanın; balıkçılar tarafından hamsi gırgırları ile birlikte bycatch olarak avlandığı kış ayları aynı zamanda bu türün yoğun olarak yumurtlamasını gerçekleştirdiği dönemi oluşturmaktadır. Bu şekilde gırgır ağları ile avlanan hamsi avının doğrudan bölgesel çaça stoklarını azaltabileceği öne sürülmektedir (Avşar, 1993). Çaçanın ilkbahar dönemi için av verimi; 763 (75-1296) kg/saat, güz dönemi için ise 3111 (54-6000) kg/saat olarak tahmin edilmiştir (Tablo 10). Görüldüğü gibi av verimi, güz dönemi için daha yüksek bulunmuştur. Maksimum avın elde edildiği bu dönemlerde, yüzey 84 suyu sıcaklığı 13.2 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir (Şekil 30, Tablo 15). Çaça semipelajik bir tür olup deniz suyu sıcaklığının artış gösterdiği aylarda açık ve derin sulara yönelmekte ve dağınık sürüler oluşturmaktadır. Ergin bireyler genel olarak termoklin tabakasının altında bulunur. Ancak bahar ve güz dönemlerinde bu tabakanın üstüne nüfuz ederler. Çaçanın günlük vertikal göçleri ise; gün boyu düşey yönde su tabakasının altlarına doğru hareket etmelerine karşın, geceleri eğer sıcaklık uygun olursa, termoklin tabakasının daha üst kısımlarına çıkarlar (Ivanov ve Beverton, 1985). Yumurtlaması Karadeniz’in Anadolu kıyılarında yoğun olarak Kasım-Mart ayları arasındaki bir dönemde gerçekleşmektedir (Avşar, 1994). Yumurtaları pelajik olup, su yüzeyinden itibaren 100 m derinliğe kadar dağılım gösterirler. Bu dağılımın su sıcaklığı ve tuzluluk ilişkili olduğu ve yumurtalarının en fazla 30-80 m derinliklerde yoğunlaştığı bildirilmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Üreme özellikleri ve avcılık kriterleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, avcılığın yoğun olarak yapıldığı dönemler ile büyük ölçüde uyumlu olduğu ve populasyona herhangi bir zararın verilmediği görülmektedir. Verimli bir çaça avcılığında optimum av derinliği 52.8 (21.0-90.5) m, kıyıdan uzaklık ise 1.9 (0.45-4.60) mil olarak tesbit edilmiştir. Çaça genel olarak gündüzleri av vermekte ve avcılık yoğun olarak 05.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşmektedir (Şekil 30, Tablo 15). Hava koşullarının uygun olduğu dönmelerde çift tekne ile bir günde ortalama 11 saat avcılık yapılabilmekte ve bu süre içerisinde ortalama 4 (2-5) ağ atılabilmektedir. Tek tekne ile ise yine bir günde ortalama 11 saat denizde avcılık faaliyetleri sürdürülmekte ve bu zaman sürecinde ortalama 7 (4-8) operasyon mümkün olabilmektedir (Tablo 26). Bu araştırmada elde edilen operasyon süresi dünya standartları ile hemen hemen benzer bulunmuştur. Pelajik trol avcılığının en iyi gelişme gösterdiği ülkelerden birini oluşturan Fransa’da; balıkçı tekneleri bir yılda yaklaşık 220 gün denizde kalabilmekte ve günde 10 ile 12 saat süre ile verimli bir avcılık yapabilmektedirler (Plank, 2002). Bu çalışmada çaça avcılığı için bu süre yaklaşık 180 gün olarak tahmin edilmiştir. Çift tekne ile çalışan bir orta su trolü ile günde ortalama 13 (1.5-27.5) ton çaça avlanabilmektedir. Tek tekne ile avcılıkta bu miktar 7.5 (1-51) ton/gün olarak tahmin edilmiştir. Orta Karadeniz’de Samsun ve Sinop civarında halihazırda orta su trolü kullanabilecek ekipmana sahip yaklaşık 40 adet balıkçı teknesi mevcuttur. Bu tekneler ile çaçanın yoğun av verdiği dönemlerde bir günde ortalama 300-500 ton balığı avlamak mümkündür. Sadece Orta Karadeniz’den avlanacak çaça ile 1999/2000 üretim sezonunda faaliyet gösteren ve kurulu kapasiteleri 4125 ton/gün olan 9 adet fabrikanın (Zengin, 2000) hammadde ihtiyacının %10’u karşılanabilir. Bu avın tamamı Karadeniz’in bütününe yansıtıldığında, bu miktarın önceki yıllarda fabrikalara verilen ve balık unu-yağı fabrikalarının temel hammadde kaynağını oluşturan en yüksek miktardaki hamsiden daha fazla olduğu görülecektir (Zengin, 2000). Bu şekilde orta su trolü ile avlanan çaça balıkları, gerek fabrikaların kullanım kapasiteleri, gerekse de iç tüketim için gerekli olan balık ununun büyük bir kısmını karşılamış olacaktır. Bundan başka hammadde olarak tamamıyla hamsiye dayalı olarak çalışan ve hamsi stoklarının aşırı avlanmasına neden olan bu fabrikaların çaçaya yönelmeleri, hamsi üzerindeki av baskısını azaltacaktır. Çaçanın balık unu-yağı farikalarına hammadde olarak kazandırılması, yağ içeriği açısından herhangi bir sorun oluşturmayacak düzeydedir. Literatür kayıtlarına göre çaçanın ham yağ oranı tüm mevsimler için ortalama %7.1 olarak rapor edilmektedir. Yağ oranı populasyonun yoğun olarak ürediği dönemlerde; kış ve ilkbahar mevsimlerinde %3 ve %5’lere kadar düştüğü tespit edilmiştir. Çaça; son yıllarda Bulgaristan, Romanya, Ukrayna ve Rusya’nın Karadeniz’deki en önemli balıkçılık kaynaklarını oluşturmaktadır. Bu ülkelerdeki yıllık avı; 1972 yılında 6182 tondan, 1989 yılında 105306 tona yükselmiştir. Türkiye hariç Karadeniz’e sınır ülkeler içerisinde ticari olarak avlanan en önemli 14 tür içerisinde 2 ile 7. sırada yer almaktadır (GFCM, 1984). 85 Karadeniz’in Türkiye kıyıları için az avlanan stoklar grubu içerisinde yer alan ve kısa ömürlü bir balık türü olan çaça populasyonun, yüksek katılım özelliklerinden dolayı çok kısa sürede kendisini yenileyebildiği ve optimum bir avcılık ile sürekli bir şekilde ürün verebileceği bildirilmektedir (Prodanov, 1997). Avşar (1994) tarafından Karadeniz’in Türkiye kıyılarında dağılım gösteren çaçanın, biyoekolojik özellikleri üzerine yürütülen bir araştırmada, populasyonun ulaşabildiği maksimum yaş, 4 olarak tesbit edilmiştir. Bu çalışmada; orta su trol ağları ile avlanan populasyonun boy dağılımı incelendiğinde; sonbahar, kış ve ilkbahar dönemleri için elde edilen maksimum boylar sırasıyla; 13.5, 14.0 ve 11.0 cm olarak bulunmuştur (Tablo 14). Karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boy değerleri mevsimlere göre sırasıyla 9.0, 9.3 ve 8.1 cm olarak hesaplanmıştır. Çaça populasyonundaki dişi bireylerin ilk eşeysel olgunluk boyu 7.8 cm’dir (Avşar, 1994). İlk üreme boyu kriter olarak dikkate alındığında, çaçanın avlanabilir minimum av boyu 9 cm olarak kabul edilebilir. 12 mm’lik torba göz açıklığına sahip pelajik trol ağlarının avcılıkta kullanılmasıyla populasyona herhangi bir zarar verilmeden güvenli bir şekilde avcılık yapılabilir. Bu çalışmada çaça populasyonun 12, 16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen %50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.5, 12.6, 11.6 ve 12.1 cm olarak hesaplanmıştır (Şekil 31). Gerekirse, çaça avcılığında kullanılan orta su trol ağlarının torba göz açıklıklarında, minimum avlanma boyunu oluşturan 9 cm ve bunun üstündeki boy grubuna sahip bireyleri de avlayabilmeleri için yeni düzenlemelere gidilebilir. Diğer taraftan ilkbahar dönemi için elde edilen kümülatif boy dağılımları, diğer mevsimlere göre daha düşük bulunmuştur (Şekil 29, Tablo 13). 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen bireylerin ilkbahar dönemindeki oranı %76.8, sonbahar ve kış dönemindeki oranları ise sırasıyla %28.6 ve %14.6’dır. Populasyondaki genç bireylerin sayısının ilkbaharda daha yüksek görünmesi, stoka katılımın daha çok bu dönemde olduğunu göstermektedir. İlkbahar döneminde populasyondaki genç bireylerin sayısı oransal olarak yüksek olsa bile kullanılan seçici ağlar ile stoka zarar verilmeden çaça avcılığının sürdürülmesi mümkün görünmektedir. Aynı şekilde karaya çıkarılan avın kümülatif boy dağılımına bakıldığında, 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen boydaki bireylerin oranları sırasıyla Trol-1 ağında %6.7, Trol-2 ağında %1.7, Trol-3 ağında %58.5 ve Trol-4 ağında %37.0 olarak gözlenmiştir (Tablo 12, Şekil 32). Farklı tasarım özelliklerine sahip bu ağlar içerisinde Trol-3 ağı hariç, diğerlerinin boy dağılımı açısından çaça populasyonunu avlamada son derece uygun bir av etkinliğine sahip olduğu görülmüştür. Bugün sınırlı olsa da, bu araştırma projesinin saha çalışmalarının bir kısmının yürütüldüğü Samsun açıklarındaki sularda; 1999/2000, 2000/2001 ve 2001/2002 av dönemlerinde, yerel balıkçılar tarafından avlanan çaça balıkları, işlenmek üzere aynı bölgedeki balık-unu yağı fabrikalarına ve yaş balık yemi olarak kullanılmak üzere balık işletmelerine verilmektedir. Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından balıkçı teknelerinde uygulamaya konulan ve Samsun-Merkeze bağlı bir balıkçı teknesinin kayıtlarından elde edilen bilgilere göre; trol avcılığının serbest olduğu 15 Mart-30 Nisan 2002 tarihleri arasındaki 45 günlük bir dönemde, hava muhalefeti ve diğer nedenlerden ötürü 33 günlük aktif avcılık süresinde, toplam 940 ton çaçanın avlandığı tesbit edilmiştir. Çift tekne yöntemi ile gerçekleştirilen bu pelajik trol avcılığından elde edilen ortalama çaça miktarı 28 ton/tekne/gün olarak tesbit edilmiştir. Yine bölgede faaliyet gösteren SÜRSAN-1 adlı balık unu-yağı fabrikasına ait kayıtlardan elde edilen bilgilere göre; 2000/2001 üretim sezonunda orta su trolleri ile avlanan 11000 ton çaçanın işlenmek üzere bu fabrikaya verildiği tesbit edilmiştir. Aynı şekilde bu dönemde Samsun, Ordu ve Konya’da faaliyet gösteren ve kültür balığı yetiştiriciliği yapan altı ayrı işletmeye, yaklaşık 3000 ton çaçanın yaş yem olarak verildiği gözlenmiştir. 86 40 % Frekans 35 30 Çaça 25 20 Trol-1 15 Trol-2 10 Trol-3 5 Trol-4 0 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) Şekil 32. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek çaça populasyonuna ait boyfrekans dağılımı Karadeniz balıkçılığı için hayati bir öneme sahip olan hamsi (Engraulis encrasicolus ponticus) avcılığında yaygın olarak gırgır ağları kullanılmaktadır. Ancak gırgır ağlarının maliyetlerinin çok yüksek olması, operasyon sırasında fazla işgücü ve büyük güçteki teknelere gereksinim duyulması işletme giderlerini artırmaktadır. Diğer taraftan Karadeniz’deki gırgır balıkçı filosunun 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren ulusal balıkçılık politikalarının bir sonucu olarak teşvik edilmesi ve plansız bir şekilde büyümesi av veriminin düşmesine neden olmuştur. Bu durum 1980’li yılların sonlarından itibaren, Karadeniz’in Türkiye kıyılarında hamsi populasyonu üzerine yapılan birçok araştırmada sürekli olarak gündeme getirilmiş ve sorgulanmıştır (Bingel vd, 1996; Zengin vd, 1998; Seyhan vd, 2000; Mutlu, 2000). Karaya çıkarılan av miktarında özellikle 1980’li yılların sonundan itibaren meydana gelen istikrarsızlıklardaki en büyük payın aşırı av gücünden, avcılık yöntemlerinin yetersizliğinden ve uygulanan yanlış balıkçılık yönetim stratejilerinden ileriye geldiği vurgulanmaktadır. Avlanma kolaylığı ve akaryakıt gibi finanssal girdilerin pahalılığından dolayı hamsi av sezonunda; derinlikleri 150 m’yi bulan ve hiçbir seçici özelliği olmayan gırgır ağları ile yakın kıyı sularında yapılan avcılık fazla verimli olamamaktadır. Diğer taraftan hiçbir seçici özelliği olmayan çevirme ağlarının kıyı sularında kullanılması, genç bireylerin stoktan çekilmesine neden olmakta ve bu yolla hamsi populasyonuna zarar verilmektedir. Halbuki gırgır ağlarında; su ürünleri sirkülerinde yer alan 18 m’lik avlanma derinliği sınırının (TKB, 2002) yarattığı aşırı av baskısına ve hamsi stoku üzerinde arz/talep kuralları gereği fazla avcılık yapılması sonucu oluşan pazar fiyatlarındaki düşüşlere karşı, alternatif olarak orta su trolü avcılığının desteklenmesi durumunda bu sakıncalar ortadan kaldırılabilir. Bu araştırmada orta su trolü ile hamsi avcılığı üzerine elde edilen bulgular bu yaklaşımı destekler mahiyettedir. Orta su trolleri ile verimli bir hamsi avcılığında optimum av derinliği 49.8 (21.0-90.5) m, kıyıdan uzaklık ise 1.5 (0.45-4.88) mil olarak tesbit edilmiştir. Maksimum av; 05.00-09.00 saatleri arasında elde edilmektedir (Şekil 30, Tablo 15). Ancak hava koşullarının uygunluğuna bağlı olarak gündüz saatlerinde dağınık ve seyrek sürüleri de avlamak mümkün olabilmektedir. Halbuki gırgır ağları ile; genel olarak gece saatlerinde daha verimli bir avcılık 87 yapılabilmektedir. Hamsi gündüz ile gece arasında dikey göç yapmakta ve gündüzleri 70-90 m derin sulara inerken, geceleri de kıyıya yakın 10-40 m sulara çıkmaktadır (Ivanov ve Beverton, 1985). Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında hamsi deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak Kasım ile Mart ayları arasındaki bir dönemde av vermektedir. Avcılığı toplam beş ay sürmektedir. Av miktarı en fazla Aralık ve Ocak aylarında arasında yoğunlaşmakta, av sezonunun başında ve sonunda düşmektedir (Zengin vd, 1998). Hamsi populasyonu deniz suyu sıcaklığına bağlı olarak kümeler halinde bir araya toplanabilmekte ve büyük sürüler oluşturabilmektedir. Bu nedenle kış aylarında su sıcaklığının termoklin tabakasının altında, genel olarak 7-8 0C olduğu bu dönemlerde, geniş sürüler halinde ve büyük miktarlarda av verebilmektedir. Bu araştırmada orta su trolleri ile avcılığın daha çok hamsinin dağınık ve küçük sürüler oluşturduğu 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan tarihleri arasında iki ayrı dönemde tercih edildiği görülmüştür. Bu dönemlerden ilkbahardaki ortalama av miktarı (4.6 ton/tekne/gün), sonbahar ve kış dönemlerinden daha fazla bulunmuştur (Tablo 10). Maksimum avın elde edildiği bu dönemlerde, yüzey suyu sıcaklığı 12.6 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir (Şekil 30 Tablo 15). Av miktarı açısından bakıldığında bu dönemlerin rastlantı olmadığı görülmektedir. Av sezonunun başında ve sonunda yoğunluğu azalan ve küçük-dağınık sürüler oluşturan hamsi stokunu gırgır ağları ile avlamak ekonomik olmaktan çıkmakta ve etkin bir avcılık yapılamamaktadır. Tek tekne ile çalışan bir orta su trolü ile hamsinin en bol av verdiği dönemde (Aralık ve Ocak aylarında) 17.5 ton/tekne/gün hamsi avlanabilmektedir (Tablo 10). Samsun bölgesindeki ticari balıkçıların 2001/2002 av periyoduna ait tekne kayıtlarından elde edilen bilgilere göre; çift tekne ile yapılan orta su trolü avcılığında; aynı dönemde Kasım ayında ortalama 18.5 ton/tekne/gün, Ocak ayında ortalama 22 ton/tekne/gün, Mart ayında ise ortalama 11.1 ton/gün hamsinin avlandığı tesbit edilmiştir. 1998/99, 1999/2000, 2000/2001 av dönemlerinde, Doğu Karadeniz’de hamsi avlayan gırgır teknelerinin birim av güçleri (CPUE) ortalama 13.3 (0.9-37) ton/tekne/gün olarak tesbit edilmiştir (Tablo 26). Gırgır teknelerinde hamsi avının en aktif olduğu dönemde, tekne reisi ve tayfalar dahil (avcı teknesi ve taşıyıcı teknede birlikte) ortalama 25 (18-33) kişi çalışmaktadır. Bu sayı tek tekne orta su trolü için en fazla 6, çift tekne için ise 12 kişi olarak belirlenmiştir. Tekne büyüklüğü (motor gücü) ve ham ağ materyali açısından karşılaştırıldığında, her iki avcılık yöntemi için tesbit edilen birim av güçlerinde gırgır avcılığı lehine çok büyük bir fark olmamasına karşın, işletme maliyetleri açısından orta su trolü avcılığının daha avantajlı olduğu görülmektedir. Gırgır avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri orta su trolü balıkçılığında kullanılanlara göre yaklaşık 2.5 kat daha büyüklüktedir. Aynı şekilde gırgır ağları için gerekli olan ham ağ materyali, orta su trollerine göre yaklaşık 27 kat daha fazla bulunmuştur. Bu nedenle Karadeniz’de hamsi avlayan gırgır tekneleri, günlük işletme masraflarını azaltmak için büyük ölçüde kıyıya yakın sularda avlanmayı tercih etmektedirler. Gırgır ağları operasyon sırasında geniş bir su hacmini tarama üstünlüğüne sahip olmalarına karşılık, orta su trolleri ile yapılan avcılıkta sağlanan hareket kabiliyeti ile; birim zamanda daha fazla su hacmi taranabilmektedir. Gırgır ve pelajik trol avcılığında bir gün içerisinde denizde kalma süresi hemen hemen aynı olmasına karşın; operasyon sayısı ve zaman kullanımı açısından bakıldığında orta su trolleri lehine bir durum mevcuttur. Orta su trolü avcılığında çift tekne ile bir günde ortalama 4 (2-5), tek tekne ile 7 (4-8) operasyon yapılabilmesine rağmen, gırgır avcılığında bu sayı ortalama 2 (1-5) olarak tesbit edilmiştir. Gırgır ağlarında ortalama bir operasyon süresi 4.5 saat, orta su trollerinde ise bu süre çift tekne için maksimum 3.2 saat, tek tekne için ise 1.7 saat olarak belirlenmiştir. Orta su trollerinde operasyon kolaylığı ve teknenenin sağladığı hareket kabiliyeti ile birim zamanda daha fazla alan taranmakta ve teknenin yararlılık süresi arttırılmış olmaktadır. Bu şekilde bir gırgır operasyonuna karşılık 3-4 trol operasyonu gerçekleştirilebilmektedir (Tablo 26). 88 Karadeniz’de hamsi avlayan gırgırların bociliğinde; göz genişliği 6 mm olan ağlar kullanılmaktadır. Hiçbir seçici özelliği bulunmayan bu ağların kontrolsüz kullanılması sonucunda hamsi populasyonu dahil henüz avlanma boyuna ulaşmamış pelajik ve bentik ortamdaki çok küçük bireyler de avlanarak stoktan çekilmektedir (Zengin vd, 1998). Pazar değeri olmayan veya direkt insan tüketimine sunulmayan bu balıklar işlemek için yeterli hammadde bulamayan balık-unu yağı fabrikalarına piyasa değerinin çok altında satılmaktadır. Balık unu-yağı fabrikalarının hammadde olarak sadece hamsiye bağımlı olarak üretim faaliyetlerini sürdürmeleri (Zengin, 2000) ve hamsi avcılığında gırgır ağlarının dışında alternatif bir yöntemin uygulanmayışı, populasyonun aşırı avlanmasına neden olmaktadır. Zengin (2000) tarafından yapılan bir çalışmada balık unu-yağı fabrikalarına gelen hamsilerin boy dağılımı incelenmiş ve işlenen hamsilerin %67 gibi büyük bir kısmının henüz avlanma boyuna ulaşmamış 0 ve ilk üreme yaşını oluşturan 1 yaşındaki genç bireylerden meydana geldiği görülmüştür. Özdemir ve Aral (1995), tarafından bu oranı %71.5 gibi daha yüksek bulunmuştur. Hamsi populasyonundan bu denli yüksek oranda ve henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış küçük boydaki bireylerin çekilmesi, gerek biyolojik olarak stokun devamlılığı ve gerekse de ekonomik olarak kaynak işletimi açısından büyük bir kayıp olarak ortaya çıkmaktadır. Halbuki Köse vd (1997) tarafından yapılan bir araştırmada; balık unu-yağı üretimi için avlanan hamsinin direkt olarak insan tüketimine sunulmasının besin değeri ve ekonomik kaybın önlenmesi açısından daha yararlı olduğu vurgulanmıştır. Bu araştırmada hamsi balıkçılığı üzerine elde edilen bulgular, hamsinin orta su trolleri ile avlanması durumunda bu sakıncaların ortadan kalkacağı yönündedir. Nitekim orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avında %50 kümülatif boy değerleri mevsimlere göre sırasıyla ilkbaharda 12.6 cm, kışın 10.9 cm, sonbaharda ise 10.2 cm olarak bulunmuştur. Su ürünleri genelgelerinde hamsinin avlanabilir minimum av boyu 9 cm olarak kabul edilmektedir (TKB, 2002). Bu çalışmada hamsi populasyonu için 12, 16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen %50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.4, 12.1, 11.5 ve 12.6 cm olarak hesaplanmıştır (Tablo 24, Şekil 31). Erdem ve Erkoyuncu (1997) tarafından Samsun açıklarında, orta su trollerinin seçiciliği üzerine yürütülen bir araştırmada; 13 ve 22 mm’lik göz açıklığına sahip trol torbalarının %50 seçicilik boyları sırasıyla 9.3 cm ve 11.1 cm olarak tesbit edilmiştir. Her iki araştırmadan da elde edilen sonuçlar; stoku korumada ve büyük boydaki hamsi populasyonunu güvenli bir şekilde avlamada göz açıklığı uygulamalarının son derece etkili olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır (Şekil 33). Diğer taraftan orta su trolleri ile avlanan hamsi populasyonunda mevsimlere ve ağ tiplerine göre elde edilen kümülatif boy dağılımları incelendiğinde (Şekil 28, 29, Tablo 11, 13); 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen bireylerin oranı, gırgır ağlarına göre çok daha düşük (%8.0) bulunmuştur. Aynı dönmede gırgır ağları ile avlanan hamsi populasyonu için bu değer %47.1 olarak hesaplanmıştır (Şekil 34). Gırgır ağları ile avlanan populasyondaki genç bireylerin sayısının yüksek çıkması bu ağların seçici olmadığını açık bir şekilde göstermektedir. 89 25 % Frekans 20 Hamsi 15 Trol-1 10 Trol-2 5 Trol-3 Trol-4 0 4 5 6 7 9 8 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) Şekil 33. Farklı tasarımlardaki ağlar ile avlanan örnek hamsi populasyonuna ait boyfrekans dağılımı 16,0 Orta su trolü 14,0 Gırgır % Frekans 12,0 10,0 8,0 6,0 4,0 2,0 0,0 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Balık boyu (cm) Şekil 34. Gırgır ve orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avına ilişkin boy frekans dağılımları Ülkemizde taze olarak tüketilen hamsi stokları üzerinde arz talep kuralları gereği fazla avcılık yapıldığından, hamsinin piyasa fiyatı çok düşmekte ve balıkçılar hedefledikleri geliri sağlayabilmeleri için daha fazla avcılığa yönelmektedirler. Hamsi stokları üzerinde daha düşük av baskısı uygulanması halinde daha yüksek bir gelir elde edilebileceği gibi, balıkçıların aşırı fiyat düşüşlerinden daha az oranda etkilenmeleri sonucu stoktan daha az miktarda balığın çekilmesi sağlanabilir (Mutlu, 2000). Karadeniz’deki hamsi populasyonunun sürekli ürün vermesi ve stoklarının korunması açısından orta su trolleri ile hamsi avcılığının yaygınlaştırılması ve desteklenmesi gerekmektedir. Bu şekilde hamsi populasyonu üzerindeki av baskısı azaltılacağı gibi, büyük boydaki hamsilerin avlanması durumunda piyasada direkt olarak taze tüketime sunulabilen kısmın dışında, konserve ve filete olarak değerlendirilme 90 imkanı doğacaktır. Ülkemizde halen balık eti taze olarak tüketilmektedir. Ancak bu alışkanlığın uzun vadede terk edilerek, ulusal düzeyde desteklenecek politikalar ile dondurulmuş ve işlenmiş balık eti tüketimine geçilmesi gerekmektedir. Bu şekilde sınırlı ve yetersiz olan ihraç olanaklarını da geliştirmek mümkün olabilecektir. Hamsi bu konuda en önemli balıkçılık kaynaklarının başında yer almaktadır. Hamsi avcılığının yılın belli dönemlerinde yoğunlaşması ve avlama periyodunun 3-4 ay gibi kısa bir dönem sürmesi, karaya çıkarılan avın piyasada taze tüketime sunulabilen kısmının dışındaki miktarının balık unu-yağı fabrikalarında temel hammadde olarak kullanılmasına yol açmakta ve bütün bir yıla yayılmasını engellemektedir. Aynı zamanda da besin ve ekonomik açıdan büyük kayıplar meydana gelmektedir (Köse vd, 1997; Zengin, 2000). Balıkçı gelirinin arttırılması ve besin kaybının önlenmesi açısından bu yönde faaliyet gösterecek işletmelerin desteklenmesi kaçınılmazdır. Dünyada çoklu balıkçılığın yapıldığı sahalarda ıskarta ve hedef dışı avın (bycatch) varlığı büyük bir problem oluşturmaktadır. Yapılan birçok araştırmada; gırgır ağlarının da dip sürütme ağları gibi zeminde ve bentopelajikte ortamda yaşayan canlıları avlayarak ekosisteme büyük bir zarar verdikleri gözlenmiştir (Martin, 1992). Brewer vd (1996), semipelajik trol balıkçılığında hedef olmayan türlerin minimum düzeyde yakalanmalarının, bu populasyonlar üzerindeki olumsuz etkiyi azaltacağını ve bu şekilde balıkçılık kaynaklarının korunabileceğini rapor etmektedirler. Bugün balıkçılıkta gelişmiş birçok ülkede gerek optimum seçiciliği sağlayabilecek, gerekse de diğer türleri elemine edebilecek şekilde trol ağlarında yapısal iyileştirilmelere gidilmektedir. Bu iyileştirmelerde avlanılması istenmeyen bireylerin zarar görmeden ağdan kaçmasını sağlayacak ve tekrar ortama geri verecek ayırıcı panel sistemleri kullanılmaktadır (Dahm, 1998). Karadeniz’de kıyıya çok yakın sularda avlanan ve ağ derinlikleri bentik ortamdaki canlıları da avlayacak büyüklükte olan gırgır ağları ile hamsi, istavrit, lüfer ve çaça gibi hedef türlerin yanısıra bentik ve pelajik ortamda yaşayan birçok canlı da bu ağlara girmektedir. Özellikle istavrit ve lüfer gibi kıyıya çok yakın sularda av veren pelajik türlerin avcılığında bu problem daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Zengin (2001); Doğu Karadeniz’deki kıyı balıkçılığının makrofauna üzerine olan etkilerinin belirlenmesi üzerine yürüttüğü bir çalışmada; yakın kıyı sularında, ortalama 30 m derinliklerde, hedef tür olarak istavrit ve lüfer balıklarını avlayan kıyı çevirme ağlarının, pelajik ve bentik ortamda yaşayan kemikli ve kıkırdaklı balıklar, yumuşakçalar ve kabuklular grubuna dahil toplam 23 adet farklı türün de avlandığını rapor etmektedir. Bu çalışmada; ticari balıkçılar tarafından yakın kıyı sularında kullanılan farklı tipteki ağlar (kıyı çevirme ağları, dip trolü, algarna ve orta su trolü) için tesbit edilen bycatch oranları en düşük seviyede (%9.9) orta su trolü ağlarında gözlenmiştir. Diğer ağlar için bu oranlar; kıyı çevirme ağlarında %21.4, algarnalarda %34.3 ve dip trolü ağlarında ise %59.8 olarak hesaplanmıştır. Zengin vd (1998), tarafından yürütülen bir başka çalışmada ise; 18 ile 65 m derinliklerde, hedef tür olarak hamsi balıklarını avlayan gırgır ağlarının av kompozisyonu içerisinde hamsinin yanısıra, bentik ve pelajik ortamı paylaşan 19 farklı tür tesbit edilmiştir. Bu çalışmada aynı bölgede hemen hemen aynı derinliklerdeki sularda operasyon yapan orta su trolü ağlarına, farklı özelliklere sahip toplam 14 adet farklı türdeki balığın girdiği tesbit edilmiştir. Av kompozisyonu içerisindeki hedef dışı bu avın 6 adetini pelajik, 8 adetini ise bentopelajik türler oluşturmaktadır. Hedef dışı avın mevsimler ve derinliklere göre dağılımı ise şu şekilde bulunmuştur; ilkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde av kompozisyonu içerindeki ıskarta av miktarı sırasıyla; %1.6, %4.7 ve %1.2’dir. Mevsimsel olarak ıskarta av en fazla; %10.4’lük av miktarı ile sonbahar döneminde 30-60 m derinlikteki su kolonunda gözlenmiştir. Diğer mevsimler için derinliklere göre ıskarta av oranı %0-3.3 gibi oldukça düşük bulunmuştur (Tablo 25). Gırgır ağlarına karşın orta su trolü ağlarındaki hedef dışı avın daha düşük çıkması; bu ağların torba kısmında kullanılan ağ materyalinin seçici özelliğe sahip olmasından ve operasyon esnasında ağların pelajik su kesitinde hareket 91 etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu sonuçlar Karadeniz’de pelajik avcılıkta yaygın olarak kullanılan gırgır ağlarının ekosistemin geleceği açısından son derece sakıncalı olduğunu göstermekte ve orta su trolleri ile pelajik türlerin avlanması durumunda bu ağların bycatch oranını önemli ölçüde düşürebileceği sonuçuna varılmıştır. Hedef dışı avı oluşturan türler arasında, mezgitin özellikle ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde 30-60 m derinliklerdeki bycatch oranlarının diğer gruplara göre sırasıyla %2.4 ve %8.9 gibi daha yüksek oranda bulunması (Tablo 25); bu türün mevsimsel-vertikal dağılım özellikleri (Çiloğlu, 1997) ve prey olarak en fazla çaça balıklarına bağlı bir beslenme stratejisi göstermesi (İşmen, 1995) ile ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Semipelajik bir tür olan çaça, deniz suyu sıcaklığının artış gösterdiği aylarda açık ve derin sulara yönelmekte ve dağınık sürüler oluşturmaktadır. İlkbahar ve sonbahar dönemlerinde ise büyük sürüler oluşturarak kıyıya yakın bölgelere doğru hareket etmektedir (Ivanov ve Beverton, 1985). Bu araştırmada çaça avının en yüksek sonbahar döneminde elde edilmesi, mezgit ve çaça populasyonunun mevsimsel olarak birlikte aynı habitatı paylaştıklarının da bir göstergesidir. Karadeniz’in önemli iki pelajik türünü oluşturan istavrit ve lüfer populasyonlarının orta su trolü ile avcılığı üzerine, çaça ve hamsiye nazaran yeterli düzeyde örnekleme çalışması yapılamamasına karşın elde edilen bulgular; her iki türün de avcılığında pelajik ağların etkin bir şekilde kullanılabileceği yönündedir. Karadeniz’de genel olarak yakın kıy sularında dağılım gösteren ve çoğunlukla kıyı çevirme ağları ile avlanan istavrit ve lüfer stokları da diğer ekonomik türler gibi kontrolsüz avcılık ve aşırı av baskısı nedeni ile 1990’lı yılların başından itibaren giderek gerilemiş ve karaya çıkarılan av miktarı minimum düzeye düşmüştür (Tablo 1, Şekil 16). Son 15 yıl içerisinde pelajik stoklarda meydana gelen bu yıpranma en fazla lüfer ve istavrit populasyonlarında gözlenmiştir (Bingel vd, 1996; Zengin vd, 1998; Zengin, 2001). Doğu Karadeniz’de 1998/1999 av periyodunda kıyı çevirme ağları ile avlanan lüfer ve istavrit balıkları üzerine gerçekleştirilen bir çalışmada; karaya çıkarılan avın boy dağılımı incelenmiş ve optimum av boyunun altındaki bireylerin oranı; lüfer balıkları için sonbahar ve kış dönemlerinde sırasıyla %70.3 ve % 66.7, istavrit balıkları için ise aynı dönemlerde sırasıyla %88.9 ve %92.1 olarak bulunmuştur (Zengin, 2001). Kıyı balıkçıları tarafından henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış optimum avlanma boyunun altındaki yavru ve genç bireylerin büyük bir kısmı (discards catch) stoktan çekilerek el altından piyasaya sürülmekte veya karaya çıkarılmadan denizde imha edilmektedir. Aşırı avcılığın (growth overfishing) bir göstergesi olan bu durumun ortadan kaldırılabilmesi için lüfer ve istavrit populasyonları için de alternatif yeni avcılık yöntemlerine ve yönetim planlamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu araştırmadan elde edilen bulgular, her iki türün avcılığında orta su trolü ağlarının kullanılmasını durumunda, bu türlerin stoklarının işletilmesi açısından olumlu sonuçlar doğuracağı beklentisi yönündedir. İstavrit balıklarının orta su trolü ağları ile yoğun olarak avlandığı 1 Ekim-15 Kasım tarihleri arasındaki periyotta (Tablo 15), karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boyları; ilkbahar döneminde 10.3 cm, sonbahar döneminde 13.0 cm ve kış döneminde ise 13.9 cm olarak bulunmuştur. Diğer taraftan bu mevsimler için; istavritin yasal olarak minimum av boyunu oluşturan 13 cm’nin altında, avlanılması istenmeyen bireylerin oranları ise sırasıyla %93.7, %75.8 ve %30.7 olarak hesaplanmıştır (Tablo 13, Şekil 22). Benzer şekilde lüfer balıklarının Karadeniz’de en sık avlandığı dönemi oluşturan 1 Ekim-30 Kasım tarihleri arasında (Tablo 12) orta su trolü ağları ile avlanan populasyonun %50 kümülatif boy değerleri ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde sırasıyla 20.2 cm ve 22.0 cm, yasal minimum av boyunu oluşturan 20 cm’nin altındaki bireylerin dağılımı ise %32.4 ve %48.5 olarak bulunmuştur (Tablo 13, Şekil 22). Elde edilen bulgular, hemen hemen aynı yıllarda kıyı çevirme ağları ile avlanarak karaya çıkarılan av verileri ile karşılaştırıldığında (Zengin, 2001), boy dağılımı açısından orta su trolleri lehine bir sonuç görünmüş olsa bile, istavrit ve lüfer 92 populasyonlarının avcılık kriterleri gözönüne alındığında bu sonuçlar tatmin edici değildir. İstavrit ve lüfer populasyonlarının pelajik ağlar ile daha güvenli bir şekilde avlanabilmesi için trol ağının torba kısmında, her iki populasyonun biyomorfolojik özellikleri dikkate alınarak seçici göz şekli ve büyüklüğü uygulamalarına gidilmelidir. Bu araştırmada istavrit ve lüfer populasyonları üzerine yürütülen sörvey çalışmalarında, çaça ve hamsi balıkları için planlanan 12 ve 16 mm göz açıklığına sahip ağlar kullanılmıştır. Bu büyüklükteki göz açıklıkları, her iki tür için de yetersizdir. Kıyı balıkçılığı açısından ekonomik anlamda hayati bir öneme sahip olan ve büyük oranda kıyı çevirme ağları ile avlanan lüfer ve istavrit balıklarındaki mevcut av baskısını gırgır ağlarının lehine azaltmak için, bu türlerin avcılığında orta su trolü ağlarının kullanımının desteklenmesi gerekmektedir. Ortalama 25 ile 45 m derinliklerdeki su kolonunda av veren (Tablo 15) istavrit ve lüfer balıklarının orta su trolü ile avcılığının desteklenmesi özellikle hedef dışı avın ve istenmeyen büyüklükteki populasyonun avlanması (discards catch) açısından olumlu sonuçlar yaratacaktır. Bakanlıkça, lüfer balıklarının uzun yıllardan beri çinekop adı altında ayrı bir türmüş gibi avlanmasına izin verilmesi, bu türün Marmara ve Karadeniz’deki populasyonunun çökmesinde en önemli etkenlerin başında yer almıştır. Henüz 13 cm boyunda, eşeysel olgunluğa ulaşmamış 0 ve 1 yaş grubundaki balıkların avlanılması yanlışlığından bir an önce vazgeçilerek, bu türün avcılığı konusunda yeni stratejiler geliştirilmelidir. Son yıllarda, özellikle 2001/2002 av periyodunda, Marmara ve Karadeniz’de, ticari balıkçılar tarafından karaya çıkarılan lüfer avında; boy dağılımı ve miktar açısından görece bir artışın sağlanması, şüphesiz avcılık baskısının azalması veya avlanma yönteminin değiştirilmesi ile ilişkili değildir. Bu artışın; lüfer stoklarının önemli göç sahasını oluşturan Marmara ve Karadeniz ekosistemindeki bazı iyileşmelerin bir sonucu olarak meydana geldiği görüşü ileri sürülmekte ve halen bu görüşler birçok bilim adamı ve araştırıcı tarafından çeşitli bilimsel platformlarda yoğun olarak tartışılmaktadır (*). Karadeniz’de orta su trolü balıkçılığının başarıya ulaşmasında şüphesiz teknik olanakların (ağlar, elektronik cihazlar vb) yanısıra, balıkçıların deneyimi ve bu tip bir balıkçılığa gönüllü olarak katılımlarının büyük bir payı bulunmaktadır. Karadeniz’de ilk olarak orta su trolü avcılığını başlatan ve 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren bu ağlar ile aynı zamanda çaça balıklarını da avlayan, “Malkoçoğlu Kardeşler” adlı balıkçı firmasının sahibi ve tekne reisi Atıf MALKOÇ ile yapılan görüşmelerde; son yıllarda, Karadeniz’de geleneksel ticari balık stoklarında görülen düşüşlerden sonra, çaça balıkçılığının orta su trolü ağları ile desteklenmesi durumunda, balıkçı sektörüne ekonomik anlamda önemli bir katkı sağlayacağı görüşü dile getirilmiştir. Bundan başka proje saha çalışmalarının yürütüldüğü dönemlerde, genel olarak bölge balıkçılarının bu yöndeki taleplerini yoğun olarak dile getirdikleri gözlenmiştir. Ancak bu güne kadar Tarım Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünce Karadeniz’deki pelajik stokların avcılığında orta su trolü ağlarının kullanılmasına yönelik olarak belirgin bir düzenlemenin varlığından bahsedilemez. İki yıllık süreleri içerecek şekilde hazırlanan su ürünleri avcılığını düzenleyen genelgelerde, orta su trolü avcılığı da dip trolü avcılığı için getirilen düzenlemeler içerisinde mütalaa edilmektedir. (*) Bu konudaki yaklaşımları başlıca şu şekilde özetlemek mümkündür; 1995’li yıllardan itibaren Karadeniz ekosistemindeki çevresel bozulmanın etkilerinin giderek azalması ki, bunda en önemli faktör Karadeniz’in en önemli kirleticilerinin başında yer alan ve bu denize deşarj olan nehirlerin, 1990’lı yılların başından itibaren Doğu Avrupa ve Rusya’daki sanayinin çökmesi ile kirletici yoğunluklarının azalması, Karadeniz’e giriş yapan ve birincil üretimde önemli bir predatör baskısı oluşturan Mnemiopsis sp gibi bazı egzotik türlerdeki populasyon yoğunluğunun gerilemesi, 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren başlatılan Haliç’i temizleme projesinin etkilerinin görünmeye başlaması, Çevre Bakanlığınca uygulamaya konulan ÇED yasası gereği, Marmara çevresinde faaliyet gösteren büyük sanayi kuruluşlarının belli ölçülerde atık su temizleme sistemlerine geçiş yapmaları, son iki yıldır ekonomik kriz nedeni ile Marmara denizi kıyısındaki tekstil fabrikalarındaki üretim faaliyetlerinde %50’lere varan azalışların gözlenmesi. Son olarak da; 2000, 2001 ve 2002 yıllarında Marmara ve Karadeniz’deki deniz suyu sıcaklıklarında önceki yıllara göre gözlenen artışların (Alkan ve Zengin, 2002), denizel ekosistemdeki birincil üretimin çoğalmasına neden olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır. 93 Halbuki birbirine göre çok farklı normlar içeren bu avcılık yöntemleri için ayrıntılı planlamalara gidilmelidir. Diğer taraftan orta su trolü balıkçılığında hedef pelajik stoktan ne miktarda avın çekileceği sorusu da ayrı bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu gün orta su trolü balıkçılığının geliştiği birçok ülkede diğer avcılık yöntemlerinde olduğu gibi avlanacak hedef stokun populasyon özellikleri tanımlanarak, sürekli olarak uygulanan stok izleme programları ile balıkçı teknelerinin avlayacağı miktarlar (kotaları) önceden belirlenmektedir. Her bir farklı stokun özellikleri (stok büyüklüğü, avlama süresi ve zamanı vb) dikkate alınarak daha dikkatli ve verimli bir avcılık yapılabilmektedir. Bu şekilde herhangi bir türün farklı dönemlerde ve farklı sahalarda meydana getirdiği stokları için, orta su trolünün yanında diğer avlama yöntemlerini de (gırgır) uygulanabilmektedir. Karadeniz’de bugün için su ürünleri sirkülerinde yer alan düzenlemeler ile orta su trolü avcılığının desteklenmesi mümkün görünmemektedir. Orta su trolü avcılığının gelişebilmesi için balıkçıların da katılımı ile yeni bir balıkçılık yönetim modeline ihtiyaç duyulmaktadır. Pelajik avcılık konusunda merkezi yönetimlerce duyulan en büyük endişe, bu avcılık yönteminin balıkçılar tarafından kolaylıkla dip trolü avcılığına dönüştürülebilme riskinin varlığıdır. Dip trolü avcılığı için uygulanan denetim mekanizmasının şu anda yeterince işletilememesi büyük ölçüde sorun oluştururken, orta su trolü ile avcılığın gündeme getirilmesi büyük bir çelişki olarak görülmektedir. Ancak bu noktada radikal bazı yapısal değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Devletin bütünüyle denetim mekanizmasını sürdürmesi yerine, balıkçıların yönetimde etkili olabileceği düzenlemelere gidilmeli ve bunun idari ve hukuksal altyapısı oluşturulmalıdır. Bu şekilde balıkçı birlikleri ve kooperatiflerin yetki ve sorumluluk alanları genişletilerek, yerinden ve kendi kendine yönetim mekanizması etkili hale getirilebilir. Bu konudaki pratik uygulamaları; 1- Orta su trolü avcılığı yapacak olan balıkçıların ilgili Tarım İl Müdürlüklerinden avcılık ruhsat belgesi (lisans) almaları, 2- Av zamanı ve avlanılacak hedef türler de dikkate alınarak koordinatları ve derinliği belirlenen sahaların tanımlanması, 3 millik av yasağının orta su trolü avcılığının dışında yeniden tartışılması , 3- Orta su trolü ile avlanan hedef türlere ilişkin avın belli noktalardan karaya çıkarılması ve her av dönüşünde av miktarlarının resmi veya tüzel kuruluşlara (Tarım İl Müdürlükleri, Balık Hali yönetimi veya Kooperatifler) deklere edilmesi ve kayıt altına alınması, 4- Ağlara giren ıskarta veya hedef dışı av miktarının ağırlıkça en fazla hedef avın %5’ni geçmemesi, 5- Teknelerde operasyon süresince belirgin bir işaretin (flama vb) bulundurulması ve tekne kayıtlarının tutulması şeklinde özetlemek mümkündür. 6- Dip trolü ve orta su trolü aynı anda teknede bulundurulmamalıdır. Kontrol elemanları dip trolü ile orta su trolünü ayırt edebilecek bilgiye sahip olmalıdır. Genel olarak ayırıcı özellikler şunlardır: -Dip trolünde kullanılan kapılar orta su trolünden farklıdır. Orta su trolünde kullanılan kapılar konkav ve köşelidir (Şekil 8) - Ağ tasarımı farklıdır. Orta su trolünün düşey ağız açıklığı daha yüksektir. -Dip trolünün batırıcı yakasında daha fazla ağırlık ve deniz tabanında sürütülmeden dolayı döner kauçuk, lastik veya tekerlekler bulunur. -Dipte sürütülen ağda bentik materyalin izleri (çamur, dip canlıları vb) bulunur. 94 4.3. SONUÇLAR Bu projeden elde edilen başlıca sonuçlar aşağıda özetlenmiştir. 1- Başarılı bir orta su trolü avcılığında; operasyon sırasında ağın konumu ve balık sürüsünün bulunduğu derinlikte uyumlu bir şekilde hareket ettirilebilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bunun sağlanması için Net-sounder adı verilen ve ağ materyalinin üst kısmında mantar yaka ortasına yerleştirilen geliştirilmiş elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Bu sensörler yardımı ile trol ağının ağız kısmının yatay ve düşey açıklığı, ağın üst yakasının zeminden yüksekliği ve kurşun yaka halatının zemine mesafesi tesbit edilebilmektedir. Ticari balıkçıların kullanımı açısından son derece pahalı bir yatırımı (Bir Net-sounder cihazının tüm ekipmanı ile birlikte yaklaşık maliyeti 20 000 ile 25 000 Euro arasında değişmektedir) gerektiren bu cihazın olmadığı durumlarda, trol ağının su kolonundaki konumunu belirlemede pratik olarak çekim hızı ve çelik halat uzunluğunda yapılacak değişikliklerden yararlanılabilmektedir. Elektronik ekipmanı olmayan teknelerde, çelik halat açısı ile ağın bulunduğu derinlik hesaplanarak trol kapılarının ve dolayısıyla ağın istenilen derinlikte yüzmesi sağlanabilir. Elde edilen sonuçların pratik olarak kullanılabilmesi için çekim açısına bağlı olarak derinliğe karşılık gelen çelik halat boylarını doğrudan gösterecek standart tablolar düzenlemek mümkündür. 2- Pelajik trol avcılığında ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında çelik halat uzunluğunun değişimi, tek başına yeterli değildir. Balık sürüsünün yüzme hızının değiştiği durumlarda, teknenin hız değişiminin de aynı anda birlikte kullanılması zorunludur. Uygulanan farklı hız değişimleri ve farklı boydaki halat uzunlukları için, ağın su kolonundaki derinliği değişmektedir. Bu değişim matematiksel olarak tipik bir polinom eğrisi ile ifade edilmektedir. Tekne hızının artışına bağlı olarak, trol ağı su kolonunda düşey olarak yukarıya doğru hareket etmekte, hız düşürülünce işlem tersine dönmektedir. 3- Orta su trolü avcılığında çekim hızı; avlanan balık türünün hızlı veya yavaş yüzücü olup olmaması ile ilişkilidir. Yavaş yüzen türler için 2-3 knot, hızlı yüzenler için ise 4-6 knot hız yeterli olmaktadır. Bu araştırmada hedef tür olarak ele alınan hamsi ve çaça balıkları için tesbit edilen optimum hız değerleri (sırasıyla 2.6 ve 2.6 knot), büyük pelajikler grubu içerisinde yer alan istavrit ve lüfer balıklarına göre (sırasıyla 2.9 ve 3.1 knot) daha düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar ticari balıkçılar tarafından farklı özellikteki pelajik stokların avlanmasında, teknenin hızının dolayısıyla motor gücü kapasitesinin önemini de göstermektedir. 4- Başarılı bir orta su trolü avcılığında balık sürüsüne ulaşmada, kullanılan av aracının hareket kabiliyeti büyük bir önem taşımaktadır. Bugün için Doğu Karadeniz’de pelajik trol avcılığında kullanılabilecek olan balıkçı teknelerinin büyük pelajik sürüleri avlayabilecek hidrolik güçte olmadığı görülmektedir. Balık avcılığında; gerek sürülerin takip edilmesinde, gerekse de herhangi bir aktif av aracının operasyon sırasında balığı etkin bir şekilde avlamasında balıkların yüzme davranışlarının, özellikle de yüzme hızlarının bilinmesi önemlidir. Elde edilen sonuçlara göre; hamsi ve çaça gibi daha düşük yüzme performansına sahip küçük pelajiklerin avcılığında kullanılan ve düşük hız kabiliyetine sahip bu teknelerin, istavrit ve lüfer gibi büyük pelajikler grubunda yer alan balıkların avcılığına göre daha başarılı olduğu görülmüştür. 5- Pelajik balıkların hızlarının yüksek olması orta su trolü ağlarının teknelerin belli bir hız değerinde olmasını gerektirmektedir. Bu durumda orta su trolünün daha düşük güçteki teknelerde kullanılabilmesi için; ağın direncinin minimum düzeye düşürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle orta su trolü avcılığında kullanılan ağın ip materyalinin gerekli mukavemeti de sağlayacak kalınlıkta olması istenmektedir. Pelajik ağların yapımı planlanırken dizayn edilecek ağın, bu ağı kullanacak teknenin gücüne göre ayarlanması gerekmektedir. Direnç 95 bakımından önemli olan toplam iplik alanıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır. Pelajik trol ağlarında, ağın ön kısmındaki parçaların göz açıklıkları attırılmak suretiyle, ağın su içerisindeki hidrodinamik direnci azaltılabilir. 6- Karadeniz’de trol avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri genel olarak 316-540 Hp arasında dağılım göstermektedir. Gerek tek, gerekse de çift tekne yönteminin uygulanabilirliği açısından Karadeniz’deki balıkçı filosunun motor gücü açısından yeterli seviyede olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlara göre; bölgesel ve yakın kıyısal deniz özelliği gösteren Karadeniz’de çaça, hamsi, istavrit gibi pelajik türlerin avcılığında her iki yöntemden birinin tercih edilmesi mümkün görünmektedir. 7- Tek ve çift tekne yöntemi ile gerçekleştirilen deneme çalışmalarında; çift teknenin av verimi, tek tekneye göre yüksek bulunmuştur. Elde edilen bulgulara göre çift teknenin birim av miktarı (CPUE); 1187.4 kg/saat, tek teknenin ise 681.1 kg/saat olarak hesaplanmıştır. Av veriminin üstünlüğüne karşın, operasyon sırasında birim zamanda harcanan çaba ve işletme maliyeti açısından ele alındığında tek tekne yönteminin, çift tekneye göre daha avantajlı olduğu görülmektedir. Her iki yönteme ait bazı avcılık parametreleri karşılaştırıldığında; motor gücü kapasiteleri hemen hemen eşit olmasına karşın, tek teknenin bir günlük operasyon sayısı, çift tekneye göre iki kat daha fazla tesbit edilmiştir. Aynı şekilde bir operasyonluk süre açısından değerlendirildiğinde, tek teknenin denizde kalma süresi çift tekneye göre %50 daha az bulunmuştur. Diğer taraftan işletme giderleri ve maliyet açısından değerlendirildiğinde; tayfa sayısı, kumanya, yakıt tüketimi gibi masraflar çift tekne yönteminde iki katı bir artış göstermektedir. 8- Araştırmada kullanılan farklı tasarımdaki 4 ayrı pelajik trol ağı içerisinde en yüksek av verimi Trol-4 tipi ağdan elde edilmiştir. Bu ağın birim av gücü (CPEU) ortalama 830 kg/saat/op. olarak bulunmuştur. Bunu sırasıyla Trol-2 (580 kg/saat/op), Trol-1 (210 kg/saat/op) ve Trol-3 (65 kg/saat/op) tipi ağlar takip etmektedir. Hedef tür olarak avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarına ait en yüksek ortalama CPEU değerleri sırasıyla; hamsi için Ağ Tipi-2’de, çaça için Ağ Tipi-4’de, istavrit için Ağ Tipi-4 ve lüfer için ise Ağ Tipi-4’de bulunmuştur. Genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek av verimi Ağ Tipi-4 için tesbit edilmiştir. 9- Orta su trolü ağları ile gerçekleştirilen seçicilik denemelerinde, Trol-2 hariç aynı torba göz açıklığına sahip her bir ağın seçicilik etkinliği genel olarak avlanan populasyonların optimum av boyu değerlerinin üstünde bulunmuştur. 12, 16, 12 ve 12 mm’lik ağ göz açıklığına sahip Trol-1, Trol-2, Trol-3 ve Trol-4 ağlarının %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; hamsi populasyonu için 11.4, 12.4, 11.5 ve 12.6 cm, çaça populasyonu için ise 11.5, 12.6, 11.6 ve 12.1 cm olarak hesaplanmıştır. 10- Bu çalışmada Karadeniz’in littoral bölgesinde pelajik su kesitinde operasyon yapan orta su trolü ağlarına farklı özelliklere sahip toplam 14 farklı türdeki balığın girdiği tesbit edilmiştir. Av kompozisyonu içerisindeki hedef dışı bu avın 6 adetini pelajik, 8 adetini ise bentopelajik türler oluşturmaktadır. Hedef dışı avın mevsimler ve derinliklere göre dağılımı ise şu şekilde bulunmuştur; ilkbahar, sonbahar ve kış dönemlerinde av kompozisyonu içerindeki ıskarta av miktarı sırasıyla; %1.6, %4.7 ve %1.2’dir. Mevsimsel olarak ıskarta av en fazla; %10.4’lük av miktarı ile sonbahar döneminde 30-60 m derinlikteki su kolonunda gözlenmiştir. Diğer mevsimler için derinliklere göre ıskarta av oranı %0-3.3 gibi oldukça düşük bulunmuştur. Gırgır ağlarına karşın orta su trolü ağlarındaki hedef dışı avın daha düşük çıkması; bu ağların torba kısmında kullanılan ağ materyalinin seçici özelliğe sahip olmasından ve operasyon esnasında ağların pelajik su kesitinde hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. 11-Hedef dışı avı oluşturan türler arasında, mezgitin özellikle ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde 30-60 m derinliklerdeki istemdışı dışı oranlarının diğer gruplara göre sırasıyla 96 %2.4 ve %8.9 gibi daha yüksek oranda bulunması; bu türün mevsimsel-vertikal dağılım özellikleri ve prey olarak en fazla çaça balıklarına bağlı bir beslenme stratejisi göstermesi ile ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Bu araştırmada çaça avının en yüksek sonbahar döneminde elde edilmesi, mezgit ve çaça populasyonunun mevsimsel olarak birlikte aynı habitatı paylaştıklarının bir göstergesidir. 12- Orta su trolü ağları ile çaça avcılığında ilkbahar dönemi için av verimi; 763 (751296) kg/saat, güz dönemi için ise 3111 (54-6000) kg/saat olarak tahmin edilmiştir. Av verimi, güz dönemi için daha yüksek bulunmuştur. Maksimum avın elde edildiği bu dönemlerde, yüzey suyu sıcaklığı 13.2 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir. Üreme özellikleri ve avcılık kriterleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, avcılığın yoğun olarak yapıldığı dönemler ile büyük ölçüde uyumlu olduğu ve populasyona herhangi bir zararın verilmediği görülmektedir. 13-Verimli bir çaça avcılığında optimum av derinliği 52.8 (21.0-90.5) m, kıyıdan uzaklık ise 1.9 (0.45-4.60) mil olarak tesbit edilmiştir. Çaça genel olarak gündüzleri av vermekte ve avcılık yoğun olarak 05.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşmektedir. Hava koşullarının uygun olduğu dönmelerde çift tekne ile bir günde ortalama 11 saat avcılık yapılabilmekte ve bu süre içerisinde ortalama 4 (2-5) ağ atılabilmektedir. Tek tekne ile ise yine bir günde ortalama 11 saat denizde avcılık faaliyetleri sürdürülmekte ve bu zaman sürecinde ortalama 7 (4-8) operasyon mümkün olabilmektedir. Çift tekne ile çalışan bir orta su trolü ile günde ortalama 13 (1.5-27.5) ton çaça avlanabilmektedir. Tek tekne ile avcılıkta bu miktar 7.5 (1-51) ton/gün olarak tahmin edilmiştir. 14- Bu çalışmada; orta su trolü ağları ile avlanan çaça populasyonun boy dağılımına bakıldığında; sonbahar, kış ve ilkbahar dönemleri için elde edilen maksimum boylar sırasıyla; 13.5, 14.0 ve 11.0 cm olarak bulunmuştur. Karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boy değerleri mevsimlere göre sırasıyla 9.0, 9.3 ve 8.1 cm olarak hesaplanmıştır. Çaça populasyonundaki dişi bireylerin ilk eşeysel olgunluk boyu 7.8 cm’dir. İlk üreme boyu kriter olarak göz önüne alındığında, çaçanın avlanabilir minimum av boyu 9 cm olarak kabul edilebilir. 12 mm’lik torba göz açıklığına sahip pelajik trol ağlarının avcılıkta kullanılmasıyla populasyona herhangi bir zarar verilmeden güvenli bir şekilde avcılık yapılabilir. 15-Karaya çıkarılan çaça avına ilişkin ilkbahar dönemi için elde edilen kümülatif boy dağılımları, diğer mevsimlere göre daha düşük bulunmuştur. 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen bireylerin ilkbahar dönemindeki oranı %76.8, sonbahar ve kış dönemindeki oranları ise sırasıyla %28.6 ve %14.6’dır. Populasyondaki genç bireylerin sayısının ilkbaharda daha yüksek görünmesi, stoka katılımın daha çok bu dönemde olduğunu göstermektedir. İlkbahar döneminde populasyondaki genç bireylerin sayısı oransal olarak yüksek olsa bile kullanılan seçici ağlar ile stoka zarar verilmeden çaça avcılığının sürdürülmesi mümkün görünmektedir. Aynı şekilde karaya çıkarılan avın kümülatif boy dağılımına bakıldığında, 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen boydaki bireylerin oranları sırasıyla Trol-1 ağında %6.7, Trol-2 ağında %1.7, Trol-3 ağında %58.5 ve Trol-4 ağında %37.0 olarak gözlenmiştir. Farklı tasarım özelliklerine sahip bu ağlar içerisinde Trol-3 ağı hariç, diğerlerinin boy dağılımı açısından çaça populasyonunu avlamada son derece uygun bir av etkinliğine sahip olduğu görülmüştür. 16- Orta su trolleri ile verimli bir hamsi avcılığında optimum av derinliği 49.8 (21.090.5) m, kıyıdan uzaklık ise 1.5 (0.5-4.9) mil olarak tesbit edilmiştir. Maksimum av; 05.0009.00 saatleri arasındaki bir zaman periyodunda elde edilmektedir. Ancak hava koşullarının uygunluğuna bağlı olarak gündüz saatlerinde dağınık ve seyrek sürüleri de avlamak mümkün olabilmektedir. 17- Bu araştırmada orta su trolleri ile avcılığın daha çok hamsinin dağınık ve küçük sürüler oluşturduğu 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan tarihleri arasında iki ayrı 97 dönemde tercih edildiği görülmüştür. Bu dönemlerden ilkbahardaki ortalama av miktarı (4.6 ton/tekne/gün), sonbahar ve kış dönemlerinden daha fazla bulunmuştur. Maksimum avın elde edildiği bu dönemlerde, yüzey suyu sıcaklığı 12.6 (8.1-17.1) 0C olarak tesbit edilmiştir. 18- Tek tekne ile çalışan bir orta su trolü ile hamsinin en bol av verdiği dönemde (Aralık ve Ocak aylarında) ortalama verim 17.5 ton/tekne/gündür. Doğu Karadeniz’de hamsi avlayan gırgır teknelerinin birim güçte av miktarları (CPUE) ortalama 13.3 (0.9-37) ton/tekne/gün olarak tesbit edilmiştir. Gırgır teknelerinde hamsi avının en aktif olduğu dönemde, tekne reisi ve tayfalar dahil (avcı teknesi ve taşıyıcı teknede birlikte) ortalama 25 (18-33) kişi çalışmaktadır. Bu sayı tek tekne orta su trolü için en fazla 6, çift tekne için ise 12 kişi olarak belirlenmiştir. Tekne büyüklüğü (motor gücü) ve ham ağ materyali açısından karşılaştırıldığında, her iki avcılık yöntemi için tesbit edilen birim av güçlerinde gırgır avcılığı lehine çok büyük bir fark olmamasına karşın, işletme maliyetleri açısından orta su trolü avcılığının daha avantajlı olduğu görülmektedir. Gırgır avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin motor güçleri orta su trolü balıkçılığında kullanılanlara göre yaklaşık 2.5 kat daha büyüklüktedir. Aynı şekilde gırgır ağları için gerekli olan ham ağ materyali, orta su trollerine göre yaklaşık 27 kat daha fazla bulunmuştur. 19- Orta su trolü avcılığında çift tekne ile bir günde ortalama 4 (2-5), tek tekne ile 7 (4-8) operasyon yapılabilmesine rağmen, gırgır avcılığında bu sayı ortalama 2 (1-5) olarak tesbit edilmiştir. Gırgır ağlarında ortalama bir operasyon süresi 4.5 saat, orta su trollerinde ise bu süre çift tekne için maksimum 3.2 saat, tek tekne için ise 1.7 saat olarak belirlenmiştir. Orta su trollerinde operasyon kolaylığı ve teknenenin sağladığı hareket kabiliyeti ile birim zamanda daha fazla alan taranmakta ve teknenin yararlılık süresi arttırılmış olmaktadır. Bu şekilde bir gırgır operasyonuna karşılık, 3-4 trol operasyonu gerçekleştirilebilmektedir. 20- Orta su trolü ağları ile avlanarak karaya çıkarılan hamsi avında %50 kümülatif boy değerleri mevsimlere göre sırasıyla ilkbaharda 12.6 cm, kışın 10.9 cm, sonbaharda ise 10.2 cm olarak bulunmuştur. Su ürünleri genelgelerinde hamsinin avlanabilir minimum av boyu 9 cm olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada hamsi populasyonu için 12, 16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen %50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.4, 12.1, 11.5 ve 12.6 cm olarak hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar hamsi stokunu korumada ve büyük boydaki hamsi populasyonunu güvenli bir şekilde avlamada göz açıklığı uygulamalarının son derece etkili olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. 21-Orta su trolleri ile avlanan hamsi populasyonunda mevsimlere ve ağ tiplerine göre elde edilen kümülatif boy dağılımları incelendiğinde; 9 cm’nin altında avlanması istenmeyen bireylerin oranı, gırgır ağlarına göre çok daha düşük (%8.0) bulunmuştur. Aynı dönemde gırgır ağları ile avlanan hamsi populasyonu için bu değer %47.1 olarak hesaplanmıştır. Gırgır ağları ile avlanan populasyondaki genç bireylerin sayısının yüksek çıkması bu ağların seçici olmadığını açık bir şekilde göstermektedir. 22- Karadeniz’in önemli iki pelajik türünü oluşturan istavrit ve lüfer populasyonlarının orta su trolü ile avcılığı üzerine, çaça ve hamsiye göre yeterli düzeyde örnekleme çalışması yapılamamasına karşın elde edilen bulgular; her iki türün de avcılığında pelajik ağların etkin bir şekilde kullanılabileceği yönündedir. İstavrit balıklarının orta su trolü ağları ile yoğun olarak avlandığı 1 Ekim-15 Kasım tarihleri arasındaki dönemde, karaya çıkarılan avın %50 kümülatif boyları; ilkbahar döneminde 10.3 cm, sonbahar döneminde 13.0 cm ve kış döneminde ise 13.9 cm olarak bulunmuştur. Diğer taraftan bu mevsimler için; istavritin yasal olarak minimum av boyunu oluşturan 13 cm’nin altında, avlanılması istenmeyen bireylerin oranları ise sırasıyla %93.7, %75.8 ve %30.7 olarak hesaplanmıştır. Benzer şekilde lüfer balıklarının Karadeniz’de en sık avlandığı dönemi oluşturan 1 Ekim-30 Kasım tarihleri arasında orta su trolü ağları ile avlanan populasyonun %50 kümülatif boy değerleri ilkbahar 98 ve sonbahar mevsimlerinde sırasıyla 20.2 cm ve 22.0 cm, yasal minimum av boyunu oluşturan 20 cm’nin altındaki bireylerin dağılımı ise %32.4 ve %48.5 olarak bulunmuştur. 23-İstavrit ve lüfer populasyonlarının pelajik ağlar ile daha güvenli bir şekilde avlanabilmesi için trol ağının torba kısmında, her iki populasyonun biyomorfolojik özellikleri dikkate alınarak seçici ağ uygulamalarına gidilmelidir. Bu araştırmada istavrit ve lüfer populasyonları üzerine yürütülen sörvey çalışmalarında, çaça ve hamsi balıkları için planlanan 12 ve 16 mm göz açıklığına sahip ağlar kullanılmıştır. Bu büyüklükteki göz açıklıkları, her iki tür için de yetersizdir. 24-Kıyı balıkçılığı açısından ekonomik anlamda hayati bir öneme sahip olan ve büyük oranda kıyı çevirme ağları ile avlanan lüfer ve istavrit balıklarındaki mevcut av baskısını kıyı çevirme ağlarının lehine azaltmak için, bu türlerin avcılığında orta su trolü ağlarının kullanımının desteklenmesi gerekmektedir. Ortalama 25 ile 45 m derinliklerdeki su kolonunda av veren istavrit ve lüfer balıklarının orta su trolü ile avcılığının desteklenmesi özellikle hedef dışı avın ve istenmeyen büyüklükteki populasyonun avlanması açısından olumlu sonuçlar yaratacaktır. 4.4. ÖNERİLER Î Bu çalışma ile; bu güne kadar Türkiye denizlerinde avlanan pelajik türlerin avcılığında yaygın olarak kullanılan avcılık yöntemleri arasında yeterince uygulama alanı bulamayan ve bu alanda ülkemizde şu ana kadar geniş manada kayda değer bir çalışmanın yapılmadığı orta su trolü avcılığı ve bu avcılığın Karadeniz koşullarında uygulanabilirliği üzerinde durulmuştur. İlk olarak Karadeniz’de gerçekleştirilen bu çalışma ile çok spesifik sonuçlara ulaşılmamış olmamakla birlikte, elde edilen bulguların, bu avcılık yönteminin uygulanmasında başlangıç olarak önemli bir referans oluşturması ve bu tip bir avcılığın gelişmesine yardımcı olması beklenmektedir. Î Dünyadaki benzer konulardaki çalışmalar ile karşılaştırıldığında, bu projede ele alınan konuların bir ilk olmadığı, ancak çalışma sahası ve türler acısından bakıldığında bu araştırmanın bir orijinallik taşıdığı söylenebilir. Nitekim dünyada özellikle orta su trolü ağların tasarımında ve avcılıkta kullanılan ekipmanların (trol kapıları, elektronik cihazlar vb) gelişimi üzerine gerçekleştirilen araştırmaların 1980’li yılların sonlarında tamamlandığı ve giderek bu konuda daha spesifik araştırmalara yönelindiği görülmektedir. Bütünsellik açısından bakıldığında şüphesiz bu proje çalışmasında ele alınan konuların yeterli düzeyde olduğu söylenemez. Orta su trolü avcılığının genel olarak ele alındığı bu çalışmadaki her bir alt konunun yakın veya orta gelecekte bilimsel açıdan detaylandırılarak yeniden ele alınması gerekmektedir. Bundan sonraki dönemlerde akademik ve bilimsel çevrelerin bu çalışmalara ilgi göstermesi, bu projenin hedeflerine ulaşmadaki en önemli başarılarından birini oluşturacaktır. Î Projeden elde edilen sonuçların uygulamaya aktarılmasında, Bakanlığımız merkez ve taşra kuruluşlarına önemli bir sorumluluk düşmektedir. Bu sorumluluğun paylaşılmasında, gerek kamu kuruluşları, gerekse de araştırma kuruluşlarının yanısıra balıkçı kooperatiflerinin ve bireysel olarak balıkçıların da önemli katkısı olacaktır. Projenin uygulama aşamasında, oluşturulacak ortak balıkçılık yönetim stratejisinin belirlenmesinde objektifliğin sağlanması açısından; yukarıda adı geçen tüm taraflar ile bir araya gelinerek sorunların tartışılması gerekmektedir. 99 Î Diğer taraftan orta su trolü avcılık yönteminin ve bu tür bir avcılık için gerekli olan elektronik donanımlar, ağ tasarımları, kapı modelleri ve elde edilen avcılık kriterlerinin balıkçılara aktarılması gerekmektedir. Bunun için bölgedeki Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliğine gidilerek periyodik olarak eğitim semineri programları hazırlanmalıdır. Bu programlarda balıkçılık aktivitelerinin tanıtımının yanısıra, denizel ekosistemin önemi ve balık stoklarından yararlanmada sürekliliğin sağlanması için gerekli olan temel kavramlar balıkçılara aktarılmalıdır. Î Karadeniz’de orta su trolü balıkçılığının başarıya ulaşmasında şüphesiz teknik olanakların (ağlar, elektronik cihazlar vb) yanısıra, balıkçıların deneyimi ve bu tip bir balıkçılığa gönüllü olarak katılımlarının büyük bir payı bulunmaktadır. bu güne kadar Tarım Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünce Karadeniz’deki pelajik stokların avcılığında orta su trolü ağlarının kullanılmasına yönelik olarak belirgin bir düzenlemenin varlığından bahsedilemez. Bakanlıkça ikişer yıllık süreleri içerecek şekilde hazırlanan su ürünleri avcılığını düzenleyen genelgelerde, orta su trolü avcılığı da dip trolü avcılığı için getirilen düzenlemeler içerisinde mütalaa edilmektedir. Halbuki birbirine göre çok farklı normlar içeren bu avcılık yöntemleri için ayrıntılı planlamalara gidilmelidir. Î Diğer taraftan orta su balıkçılığında hedef pelajik stoktan ne miktarda avın çekileceği sorusu da ayrı bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu gün orta su trolü balıkçılığının geliştiği birçok ülkede diğer avcılık yöntemlerinde olduğu gibi avlanacak hedef stokun populasyon özellikleri tanımlanarak, sürekli olarak uygulanan stok izleme programları ile balıkçı teknelerinin avlayacağı miktarlar (kotaları) önceden belirlenmektedir. Her bir farklı stokun özellikleri (stok büyüklüğü, avlama süresi ve zamanı vb) dikkate alınarak daha dikkatli ve verimli bir avcılık yapılabilmektedir. Bu şekilde herhangi bir türün farklı dönemlerde ve farklı sahalarda meydana getirdiği stokları için, orta su trolünün yanında diğer avlama yöntemleri de (gırgır) uygulanabilmektedir. Î Karadeniz’de bugün için su ürünleri sirkülerinde yer alan düzenlemeler ile orta su trolü avcılığının desteklenmesi mümkün görünmemektedir. Orta su trolü avcılığının gelişebilmesi için balıkçıların da katılımı ile yeni bir balıkçılık yönetim modeline ihtiyaç duyulmaktadır. Pelajik avcılık konusunda merkezi yönetimlerce duyulan en büyük endişe, bu avcılık yönteminin balıkçılar tarafından kolaylıkla dip trolü avcılığına dönüştürülebilme riskinin varlığıdır. Dip trolü avcılığı için uygulanan denetim mekanizmasının şu anda yeterince işletilememesi büyük ölçüde sorun oluştururken, orta su trolü ile avcılığın gündeme getirilmesi büyük bir çelişki gibi görülmektedir. Ancak bu noktada radikal bazı yapısal değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Devletin bütünüyle denetim mekanizmasını sürdürmesi yerine, balıkçıların yönetimde etkili olabileceği düzenlemelere gidilmeli ve bunun idari ve hukuksal altyapısı oluşturulmalıdır. Bu şekilde balıkçı birlikleri ve kooperatiflerin etki ve sorumluluk alanları genişletilerek, yerinden ve kendi kendine yönetim mekanizması etkili hale getirilebilir. 100 5. ÖZET Bu proje Karadeniz’de, yaygın olarak kullanılan gırgır ağlarının yarattığı aşırı av baskısını minimum düzeye çekebilmek, pelajik balık stoklarını korumak ve av verimlerinin devamlılığını sağlamak, pazarda arz-talep dengesini kurarak balıkçıların daha iyi bir gelir elde etmelerini teşvik etmek, ticari olarak işletilmeyen bazı pelajik balık stoklarının avlanabilirliğini ortaya koyabilmek ve pelajik türlerin avcılığında gırgır ağlarının yanısıra orta su trolü avcılığını desteklemek, kullanım alanını geniş1etmek amacı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma; 1998/1999, 1999/2000 ve 2000/2001 pelajik av dönemlerinde, Doğu Karadeniz’de Sinop-Hopa arasındaki sublittoral bölgede, kıyıdan itibaren maksimum 5.5 mil açıklıkta, hamsi, çaça, istavrit ve lüfer balıklarının av verdiği sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada tasarım özellikleri farklı olan dört ayrı tip orta su trolü ağı kullanılmıştır. Her bir ağ tipi için Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti ile V tekne çekim hızı tesbit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre pelajik trol avcılığında, ağın su içerisindeki hidrodinamik direncini azaltabilmek için ağın ön kısmındaki parçaların göz açıklıklarının attırılması gerektiği ortaya konulmuştur. Uygulanan farklı hız değişimleri ve farklı boydaki halat uzunlukları için ağın su kolonundaki derinliği değişmektedir. Bu değişim matematiksel olarak tipik bir polinom eğrisi ile ifade edilmektedir. Ağ tipi dikkate alınmaksızın genel olarak hedef türler içerisinde en yüksek ortalama CPEU (1050 kg/saat/op.) güz periyodu için tesbit edilmiştir. Tek tekne ve çift tekne yöntemine göre gerçekleştirilen avcılık denemelerinde, hedef türlere ilişkin birim güçte avlar sırasıyla; hamsi için tek tekne, çaça için çift tekne, istavrit için tek tekne ve lüfer için ise çift tekne ile gerçekleştirilen operasyonlarda daha yüksek bulunmuştur. Orta su trolü ağları ile avlanan hamsi, çaça, istavrit ve lüfer avcılığı için tesbit edilen optimum hız değeri sırasıyla; 2.6, 2.6, 2.9 ve 3.0 knot olarak bulunmuştur. Hedef türlerin mevsimsel olarak maksimum av verdikleri dönemler hamsi, çaça ve lüfer populasyonlarında sırasıyla; 15 Kasım-15 Aralık ve 1 Mart-15 Nisan, 15 Şubat-15 Mayıs ve 1 Ekim-15 Kasım, 1 Nisan-30 Nisan ve 1 Ekim-30 Kasım olmak üzere iki ayrı sezon, istavrit için ise 1 Ekim-15 Nisan olarak tesbit edilmiştir. Deneysel çalışmalarda, hamsi populasyonunda her bir trol ağı için elde edilen %50 seçicilik boyları (L50) sırasıyla; 11.38, 12.14, 11.54 ve 12.63 cm, çaça populasyonu için ise 11.51, 12.64, 11.55 ve 12.14 cm olarak bulunmuştur 101 6. LİTERATÜR LİSTESİ Aglen, A., Misund, O.A., 1990, Swinmming Behavior of Fish Schools in the North Sea During Acoustic Surveying and Pelagic Sampling Trawling, International Council for the Exploration of Sea CM, B: 38 Session, Fish Capture Committee Session, U. Akşiray, F., 1955, Sardalyegiller, Balık ve Balıkçılık Dergisi, Et ve Balık Kurumu Umum Müdürlüğü, Cilt III, Sayı 3, 1-7 s. Akyüz, F.E., 1981, On the Use of Midwater Trawls for Anchovy in he Black Sea, Modern Fishing Gear of the World I., FAO, By Fishing News Books Ltd., Farmham, Surrey, England, 357-358 pp. Alkan, A. Zengin, B., 2002, Trabzon Açıklarında Deniz Suyunun Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerinin İncelenmesi Projesi, Ara Rapor, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü. Altan, H., 1957, Balık ve Balıkçılık, Et Balık Kurumu Umum Müdürlüğü, Cilt 5, Sayı: 5. Altukhov, Y.P., Apeken, V.S., 1963, Serological Analysis of the Small and Large Form of the Horse Mackerel in the Black Sea, Vopr. Ichtiol., 3(1): 39-59, (in Russian). Altukhov, Y.P., Mikhalev, Y.A., 1964, Differences Between the Small and the Large Form of the Horse Mackerel of the Black Sea Established by the Characteristics of the Cellular Thermal Stability, Tr. Azov, Chernomorsk, Nauchno Issled, Inst. Morsk. Rybn. Khoz. Okeangr., 22: 23-9. Alverson, D.L., Freeberg, M.H., Murawsky, S.A., Pope, J.G., 1994, A Global Assessment of Fisheries Bycatch and Discard, FAO Fisheries Tech. Paper, Rome, 339 pp. Anoniymous 1989, Repot of the Study Group on Net Drawimg, International Council for Exploration of the Sea, CM, B: 44. Ashworth, J.F.H., 1988, History of Development of a Trawl Door, World Symposium of Fishing Gear Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Avşar, D., Bingel, F., 1994, A Preliminary Study on the Reproduction Biology of Sprat (Sprattus sprattus phalericus) in Turkish Waters of the Black Sea, Tr. J. of Zoology 18 (77-85), TÜİTAK. Ayaz, A., 1998, Karadeniz Bölgesi Orta Su Trol Balıkçılığı Üzerine Bir Ön Çalışma, Ege Ün. Fen Bilimleri Enst., Su Ürünleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 49 s. Başusta, N., Demirhan, S.A., Akyurt, İ., Turan, C., 2000, Bir Tekne İle Çekilen Kirişli Orta Su Trolü Denemesi, Mustafa Kemal Ün. Su Ürünleri Fak., Hatay, 98E0108 Nolu Proje. Bingel, F., Gücü, A.C., Stepnowski, A., Niermann, U., Mutlu, E., Avşar, D., Kıdeyş, A.E., Uysal, Z., İşmen, A, Genç, Y., Okur, H., Zengin, M., 1995, Stock Assessment Studies for the Turkish Black Sea Coast, METU Institute of Marine Sciences Erdemli and Fisheries Research Institute Trabzon, TÜBİTAK, Final Report, 159 p. Brandt, A.V., 1981, One-Boat Midwater Trawling, 450-455, Modern Fishing Gear of the World III. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 519 p. Brewer, D., Eays, S., Mounsey R., Wang, Y.G., 1996, Assessment of an Enviromentally Friendly Semipelagic Trawl, Fisheries Research 26: 225-237. Buxton, N.G., DeAlteris, J.T., 1993, Quantification of Water Flow and Net Drag in Midwater Trawls, Fisheries Research, 16 (1993), 165-178 pp. Casey, J., Nicholson, M.D., Warnes, S., 1992, Selectivity of Square Mesh Codends on Pelagic Trawls for Atlantic Mackerel (Scomber scombrus L.), Fisheries Research, 13, 267-279 s. Chashchin, A.K., 1995, Abundance, Distribution and Migration of the Black Sea Anchovy Stocks, Tr. J. QF Zoology, 19, 173-180. Chashchin, A.K., 1999, The Anchovy and Other Pelagic Fish Stocks Transformation in the Azov-Sea Basin Under Enviromentel and Fisheries Impact, First International Symposiun on Fisheries and Ecology Proceedings, 2-4 September, 1-10 pp. Cheesley, N.R., Gates, B.P., 1988, Trawl Door Devolopment, World Symposium of Fishing Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Chopin, F., 1988, Desing of Vertical Seperator Panel Trouser Trawl for Codend Mesh Selectivity Expriments, ICES Fish Capture Workimg Group, Ostend, 6 pp. Cochran, W.G., 1977, Sampling Techniques. Wiley, Newyork, 428 p. Çelikkale, M.S., 1991, Balık Biyolojisi, KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu, No: 101/1, Trabzon, s s: 387. Çelikkale, M.S., Düzgüneş, E., Okumuş, İ., 1999, Türkiye Su Ürünleri Sektörü. Potansiyeli, Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri, İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası, Yay. No. 1992-2, 413 s. Dahm, E., 1988, Ekolojik Balıkçılığı Geliştirme Projesi, Eğitim Semineri, 9-10 Aralık 1998, Ege Ün. Su Ürünleri Fak., Avcılık Bölümü, Bornova, İzmir. 102 Demir, N., 1958a, Karadeniz Populasyonuna Ait Sarıkuyruk İstavrit Balığı Trachurus mediterranus LUTKEN 1880’nin Yumurta ve Larvalarının Morfolojik Hususiyetleri Hakkında, Hidrobiyoloji Mecmuası, Seri A, Cilt IV (3,4) pp 317-320. Demir, N., 1958b, Karadeniz Populasyonuna Ait Sarıkuyruk İstavrit Balığı Trachurus mediterranus LUTKEN 1880’nin Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Ekolojileri Hidrobiyoloji Mecmuası, Seri A, Cilt IV (1,2), İstanbul, pp 85-92. DİE, 1982-2000, TC Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Yıllık Su Ürünleri İstatistikleri Yayınları. Düzgüneş, E., Şahin, C., Başcınar, N.S., Emiral, H., 1997, Deniz Salyangozu ve Kyı Ekosistemine Olan Etkilerinin Tesbiti, Türkiye’nin Kıyı Ve Deniz Alanları I. Ulusal Konferansı, 24-27 Eylül 1997 Ankara, Bildiriler, Editör: E. Özhan. Enzenhofer, H.J., Hume, J.M.B., 1989, Simple Closing Midwater Trawl for Small Boats North American Journal of Fisheries Management, 9: 372-377 pp. Erdem, Y., Erkoyuncu, İ., 1997, Hamsi (Engraulis encrasicolus) Avcılığında Kullanılan Orta Su Trolü Ağlarının Seçiciliğinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, Akdeniz Balıkçılık Kongresi, 9-11 Nisan 1997, İzmir, 649-655 p. FAO, 1972, Catalogue of Small Scale Fishing Gear, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 191 p. FAO, 1974, Otter Board Designee and Performance, Desinee, Construction and Performance, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 69-73 pp. FAO, 1975, Catalogue of Small Scale Fishing Gear, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 69-73 pp. FAO, 1978, FAO Catalogue of Fishing Gear Desings, Prepared by Fishing Gear and Methods Branch Fishery Industries Division Depertmant of Fisheries, Fishing News Books, Farmham, Surrey, England, 160 p. Ferro, R.S.T., 1981, Choosing the Size of Suberkrub Trawl Board to Suit a Pelagic Type Four Panel Trawl, Scottish Fisheries Information, Pamphlet, (6) 5 pp. Ferro, R.S.T., 1988, Computer Simulation of Trawl Gear Shape and Coading, World Symposium of Fishing Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Ferro, R.S.T., Marlen, B.V., Hansen, K.E., 1996, An Empirical Velocity Scale Relation for Modelling a Design of Large Mesh Pelagic Trawl, Fisheries Research 28 (1996) 197-230, Pub. By Elsevier Science, B.V. Ferro, R.S.T., Ritchie, B.J., 1984, Same Aids to the Designee of Suberkrub Otterboards, Scottish Fisheries Information, Pamphlet, (9) 11pp. Fisher, R.N., 1992, Introduction to Bycatch. In: Procedings of National Industry Bycatch Workshop, February 4-6, 1992, Newport, Oregon. Schoning, R.W., R.W. Jacobsen, D.L., Alverson,, T.G., Gentle and Jan Auyong, eds. Natural Resources Consultans, Inc., Sattle, Washington, p; 5-10. Fisher, W., Shneider, M., Bauchet, M.L., 1987, Mediterranee et Mer Noire Zone De Peche 37, Volume II, Vertebres, Des Nations Unies Pour L’Alimentation et L’Agriculture DAO et CEE Rev., Rome, 1529 p. Fridman, A.L., 1986, Calculations for Fishing Gear Designs. FAO, Fishing News Books Ltd., Farnhan, Surrey, England. 320 pp. Fujiishi, A., 1990, Model Tests of High-Speed Midwater Rope Trawl for Estimating the Optimum Buoyancy Weight Ratio, Nippon Suisan Gakkaishi 56 (12) 2011-2018, Laboratory of Fishing Gear, Shimonoseki Univ. Of Fisheries, Nagata-hannmachi, Shimonoski, Japon. Fuxiang, H., Matuda, Tokai, T., Kanichiro, H., 1995, Dynamics Analysis of Midwater Trawl System by a Two Dimensional Lumped Mass Method, Fisheries Science Vol. 61, No: 2 April, The Japanese Society of Fisheries Science Tokyo, Japon. Garner, J., 1978, Pelagic and Semipelagic Trawling Gear, Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England. Genç, Y., Mutlu, C., Zengin, M., Aydın, İ., Zengin, B., Tabak, İ., 2002, Doğu Karadeniz’deki Av Gücünün Demersal Balık Stokları Üzerine Etkisinin Tesbiti, Tarım Köyişleri Bakanlığı, TAGEM, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Sonuç Raporu, Proje No: TAGEM/IY/97/17/03/006, ss: 114. Genç, Y., Zengin, M., Başar, S., Tabak, İ. ve ark., 1999, Ekonomik Deniz Ürünleri Araştırma Projesi, Proje No: TAGEM/IY/96/17/3/001, Sonuç Raporu, TKB Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Trabzon, ss: 157. GFCM., 1984, GFCM Statistical Bulletin. No. 7, Nominal Catches 1975-87. GFCM Stat. Bull. (5): 137 p. 103 GFCM/CGPM., 1981, Report of the Technical Consultation of the Utilazation of Small Pelagic Species in the Mediterranean Area, FAO Fish. Rep. 252:159 p. Gulland, J.A., 1989, Manual of Methods for Fish Stock Assessment, Part I, Fish Population Analysis, fao Fish. Sci., N:4, 154 pp. He, P., Wardle, C.S., 1988, Endurance of Intermediate Swimming Speeds of Atlantic Mackerel, Scomber scombrus L., Herring, Clupea harengus L. and Saithe, Pollahius virens L., J. Fish Biol., 33: 25525-66 s. Hodson, A., 1948, Introduction to Trawling, Institute für Seefischerei Hamburg. Hoşsucu, H., Kınacıgil, H.T., Tokaç, A., Özekinci, U., Ayaz, A., Akyol, O., 2000, Ege Denizi’nde Farklı Tip Orta Su Trol Ağlarının Av Verimlerinin Araştırılması. Sonuç Raporu, TAGEM/HAYSÜD/98/17/03/008, Ege Ün. Su Üürünleri Fak. Avlamam Teknolojisi Anabilim Dalı ve Bodrum Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, İzmir. Ivanov, L., Beverton, R.J.H., 1985, The Fisheries Resources of the Mediterranen, Part II, Black Sea Etud. Rev., GFCM, 60, 135 p. Kıdeyş, A.E., 1994, Recent Dramatic Changes in the Black Sea Ecosystem; The Reason for the Sharp Decline in Turkish Anchovy Fisheries, Journal of Marine System, (5), 171-181. Kosswig, C., 1955, Description of the Turkish Marine Fisheries, Ün. Fen Fak. Hidrobiyologi Mecmuası, Ser. B, 5 (1). Köse, S., Zengin, M., Kurtoğlu, İ.Z., Tabak, İ., 1997, Hamsinin Balık Yetiştiriciliğinde Protein Kaynağı Olarak Kullanılmasının Besin ve Ekonomik Kayıp Açısından Değerlendirilmesi, IX. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu, 17-19 Eylül 1997, Bildiriler, Cilt II, 712-721 s. Kudrjavtzev, I.V., 1996, On the Remote Monitoring of Trawl Fishing Operations, ICES J. Mar. Sci., 53 p. Kutakov, B., Kudryavtsev, N., Savrasov, V., 1971, Midwater Trawling, Atlantic Scientific Institute of Marine Fisheries and Oceanography, (by Translated from Russian Ben-Yami, Israel Program for Scientific Translations Jerusalem), AtlantNIRO. Kutaygil, N., Bilecik, N., 1974, Karadeniz Kıta Sahanlığı Trol Araştırmaları (Yayınlanmamış). Kuttappan, A.C., George, V.C., Varghese, M.D., Vijayan, V., 1990, Devolepment of Midwater Trawls, Proc. Fish. Workshop Scien. Result Forv., Sagar, Sampacla 5-7 June 1990, 435-439 pp. Kwidzinski, Z., 1988, A New Trawl Door for Pelagic Trawl, World Symposium of Fishing Gear Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Larsson, K.H., 1981,Scandinavian Experience with Midwater Trawling, 344-346, Modern Fishing Gear of the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p. Magnuson, J.J., 1978, Locomotion by Scombrid Fisheries Hydrodynamics, Morphology and Behavio, Fish Fhysiol., 7. 239-313 s. Marlen, B.I., Jong, H.B.H.J., Shafer, B., 1990, Performances Measurements on Single Door Trawl Towed at the Sea Surface Inter. Conc. For the Exploration of Sea, ICES CM, B: 19, Fish Capture Committee. Marlen, B.V., 1988, A Decade of Research and Development of Midwater Trawls in the Netherlands, World Symposium of Fishing Gear Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Marlen, B.V., 1994, Intermediate Results in E.C. Project TE 3-613, Improvement Species and Size Selectivity of Midwater Trawls (Selmitra), ınternational Council for the Exploration of the Sea, ICES CM, B:13, Fish Capture Committee. Martin, J.T., 1992, Conservation and Bycatch: Can They Co-Exist? In: Proceedings of the National Industry Bycatch Workshop, February 4-6, 1992, Newport, Oregon Natural Resources Consultants, Inc., Sattle, Washington, 163-162 p. Mc Neely, R.J., 1981., Recent Developments in Midwater Trawling in the Pelagic Northwest of United States of America, 443-449 pp., Modern Fishing Gear of the World III. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p. Misund, O.A., Aglen, A., 1992, Swiming Behavior of Fish Schools in the North Sea During Acoustic Surveying and Pelagic Trawl Sampling ICES j. Mar. Sci. 49: 325-334. Morh, H., 1981, Reaction of Herring to Fishing Gear Revealed by Echosounding, Modern Fishing Gear of the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England. Mutlu, C., 2000, Doğu Karadeniz’de Hamsi (Engraulis encrasicolus Lin. 1758) Populasyonun Özellikleri ve Stok Tahmininde Analitik Yöntemlerin Uygulanması, Doktora Tezi, KTÜ Fen Bilimleri Enst. Balıkçılık Teknolojisi Anabilim Dalı, 113 s. 104 Nakasima, B.S., 1990, Escapement From a Diamond Midwater Trawl During Acoustic Surveys for Capelin (Mallotus villosus) in the Northwest Atlantic, J. Cons. Explor. Mar. 47: 76-82. Nedelec, C., 1975, Catalogue of Small Scale Fishing Gear, Tarnham Books, London. Nicolojsen, A., 1988, Estimation of Selectivity by Means of a Vertically Split Nephorps Trawl, ICES C.M., Rome, 12 pp. Niedzwiedz, G., Hopp, M., 1998, Rope and Net Calculations Applied to Problems in Marine Engineering and Fisheries Research, Fish. Mar. Res. 46 (2) 125-138 pp. Nierman, U., Bingel, F., Gorban, A., Gordina, A.D., Gücü, .C., Kıdeyş, A.,E., Konsulov, a., Radu, G., Subbotin, A.A., Zaika, V.E., 1993, Distribution of Anchovy Eggs and Larvae (Engraulis encrasicolus cuv.) in the Black Sea in 1991 and 1992 in Comporation to Former Surveys, ICES Stautory Meeting, (CM 1993/H:48, Pelagic Fish Committee), Dublin (Ireland), 23-28 Sept. Noel, H.S., Benyami, M., 1980, Pair Trawling with Small Boats, FAO Training Ser. 1, Rome. Nümann, W., 1956, Biologische Untersuchungen Über Die Stöker Des Bosphorus, des Schwarzen Meeres und der Marmara (Trachurus mediterranus and Trachurus trachurus), İst. Ün. Fen Fak. Hidrobiyologi Mecmuası, Ser. B, 4 (1). Okonski, S., 1981, Universal One-Boat Miwater and Bottom Trawl, 229-234, Modern Fishing Gear of the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p. Özdamar, E., Aral, O., 1995, Orta Karadeniz Bölgesi’ndeki Balık Unu Fabrikalarında 1994-1995 Av Sezonunda İşlenen Balıkların Kompozisyonunun İncelenmesi, Doğu Anadolu Bölgesi I. (1993) ve II. (1995) Su Ürünleri Sempozyumu, Erzurum, Bildiriler, 691-703 s. Özekinci, U., 1999, Ege Denizinde Tek Tekne İle Çekilen Orta Su Trol Ağlarının Geliştirilmesi Üzerine Araştırmalar, Ege Ün. Fen Bilimleri Enst., Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı, İzmir, Doktora Tezi, 112 s. Parrish, B.B., 1981, Midwater Trawl and Their Operations, 333-343, ., Modern Fishing Gear of the World I. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 607 p. Phiri, H., Shirakihara, K., 1999, Distribution and Seasonal Movement of Pelagic Fish in Southern Lake Tanganyika, Fisheries Research 41, 63-71. Plank, A., 2002, Pelagic Trawls, WEBMASER. Int. Pope, J.A., Margetts, A.R., Hamley, J.M., Akyüz, E.F., 1975, Manuel of Methods for Fish Stock Assessment, Part: 3, Selectivity of Fishing Gear, FAO Fish. Tech. Pap., No: 41, Rome. Pradanov, K., Mikhailov, K., Daskalov, G., Maxim, C.,Chashchin, A., Arkhipov, A., Shlyakhov, V., Özdamar, E., 1997, Environmental Management of Fish Resources in the Black Sea and Their Rational Exploitation, Studies and Reviews, GFCM, FAO, Rome, No: 68, 178 p. Rass, T.S., 1992, Changes in the Fish Resources of the Black Sea, Oceonology, (32), 2, UDC 551, 463, 262, 192-203. Reid, A.J., 1977, A Net Drag Formula for Pelagic Nets, Scottish Fisheries Information, Pamphlet, Number 7 (1977), ISSN 0-308-8022. Sainsbury, J.C., 1996, Midwater Trawling, 118-131, Commercial Fishing Methods, Fishing News Books Ltd., Farnham, Surrey, England, 359 p. Sambilay, V.C., Jr., 1990, Interrelationship Between Swiming Speed, Caudal Fin Asapect Ratio and Body Length of Fish, Fishbyte, 8 (3): 16-20 s. Samsun, O., Özdamar, E., 1995, Hamsi (Engraulis encrasicolus) Balığının Orta Su Trolü İle Avlanması Üzerine Bir Araştırma, Ege Ün Su Ürünleri Dergisi, Cilt No: 12, Sayı: 1-2, 37-43 s, Bornova, İzmir. Seyhan, K., Düzgüneş, E., Mutlu, C., Şahin, C., Kayalı, E., Tiftik, R.E., 1996, Karadeniz Hamsi Stoklarındaki Son Değişmeler, Belirsizlikler ve Yöntem Stratejileri, Bildiriler, XIII. Ulusal Biyoloji Kongresi, 17-20 Eylül 1996 İstanbul. Sharfe, J., 1981, One-Boat Midwater Trawling from Germany 221-228 pp., Modern Fishing Gear of the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p. Shullman, G.E., 1972, Phisiological Biochemical Aspects of the Year FRings in Fish, Moskva Pishchevaja Aromyschlennost, 366 p, (in Russian). Slastenenko, E., 1956, Karadeniz Havzası Balıkları, Rusça’dan çeviren; Atlan, H.E., EBK Umum Müdürlüğü, İstanbul, 711 s. Sparre, P., Venema, S.C., 1992, Introduction to Tropical Fish Stocks Assessment, Part I, FAO Fish. Tech. Pap. No: 306/1, Rev. 1, Rome, 376 pp. 105 Steinberg, R., 1981, Two Boat Midwater Trawling for Herring with Bigger Boats, 235-239, ., Modern Fishing Gear of the World II. FAO, By Fishing News Books Ltd. Farnham, Surrey, England, 605 p. Steinberg, R., Dahm, M., 1975, The Use of Two Boat Bottom and Mdwater Trawls Inland Waters, Experiences in the German Fishery EIFAC/Tech. (Supp), 23-35. Suuronen, P., 1988, Echo-Sounding Observations of the Behavior of Baltic Herring in Front and Inside Midwater Trawls, World Symposium of Fishing Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Suuronen, P., Lehtonen, E., Wallace, J., 1997, Avoidance and Escape Behavior by Herring Encountering Midwater Trawls, Fisheries Research V. 29, No. 13-24. Swam, A., 1988, Very Large Mesh Midwater Trawls: Large Fish Catches, World Symposium of Fishing Gear Vessel Designee, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Swiniarski, J., Nowakkowski, P., Sendlak, H., 1994, Model Studies Based Analysis of Effects of Pelagic Trawl Mouth Construction and Opening on Geometric and Resistance Related Characteristic of Trawls. Tarenenko, N.G., 1973, Some Date on the Biology and Commercial Fishery of the Blue Fish (Pomatomus saltatrix) in the Black Sea. Tr. Vses. Nauchno-Issled. Inst. Morsk. Rybn. Khoz. Okeanogr., 93: 149-162 (in Russian). Tregenza, N.J.C., Collet, A., 1998, Common Dolphin Delphinus delphis Bycatch in Pelagic Trawl and Other Fisheries in the North East Atlantic, REP. INT. WHAL. COMMN 48, 453-459 p. Türgan, G., 1959, Lüfer Balıklarının (Pomatomus saltatrix, L.) Biyolojisi Hakkında, Hidrobiyoloji Mecmuası, İstanbul Ün. Fen Fak., Hidrobiyoloji Enstitüsü, Seri A, Cilt V, Sayı: 1-4, İstanbul, 144180 s. Üner, S., 1960, Balık ve Balıkçılık, Et Balık Kurumu Umum Müdürlüğü, Cilt 8, Sayı: 1-2. Vijayan, V., Mathai, T.J., Mhalatkkar, H.N., Abbas, M.S., M.S., 1992, Advantages of Large Meshes in Midwater Trawl, Central Inst. Of Fisheries Tech., Vol. 29, 5-8 pp. Whitehead, P.J.P., 1984, Engraulidae, p. 282-283. In Fishes of the North Eastren Atlantic and the Mediterranean, Vol I, Ed. Whıtehead et al., Unesco, 510 p. Willeman, D., Yngvesson, S.T., Hansen, K., 1988, Danish Midwater Trawl Design Technics, 306-312, World Symposium of Fishing Gear Vessel Design, Marine Institute St. John’s Newfoundland, Canada. Zengin, M., 2000, Hamsiye Dayalı Olarak Üretim Faaliyetinde Bulunan Balık Unu-Yağı Fabrikalarının Bugünkü Durumu ve Bu Fabrikalar İçin Alternatif Hammadde Oluşturabilecek Balıkçılık Kaynakları, Su Ürünleri Sempozyumu, 20-22 Eylül 2000, Sinop, 327-341 s. Zengin, M., 2001, Doğu Karadeniz’deki Balıkçılık Kaynaklarının Son Durumu ve Balık Stoklarının Yönetimine İlişkin Öneriler, IV. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, 5-8 Ekim 2001, (Ed., Gündüz. C., Buhan, E., Şenol, T.) Bodrum, 249-264 s. Zengin, M., Düzgüneş, E., Genç, Y., 1988, Evaluation of Data From Market Samples on the Commercial Fish Species in the Black Sea During 1990-1995, The Proceeding of the First International Symposium on Fisheries and Ecology, 2-4 Sept. 1998, Trabzon, Turkey (Editors; Çelikkale, M.S., Düzgüneş, E., Okumuş, İ., Mutlu, C.), 91-99 pp. Zengin, M., Genç, Y., Bahar, M., 1988, Gırgır ve Trol Avcılığının Karadeniz’deki Kıyı Balıkçılığı Üzerine Olan Etkilerinin Tesbiti, Türkiye’nin Kıyı Ve Deniz Alanları II. Ulusal Konferansı, 24-27 Eylül 1998 Ankara, Bildiriler, Editör: E. Özhan, 251-260. Zengin, M., Genç, Y., Tabak, İ., 1998, Karadeniz’de 1990-1995 Yılları Arasında Avlanan Önemli Ticari Balık Türlerinin Av Verileri Üzerine Araştırmalar, Sonuç Raporu, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, 46 s. 106 7. LİFLET ÖRNEĞİ T.C. TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KARADENİZ’DE ORTA SU TROLÜNÜN KULLANIM OLANAKLARI ve AV VERİMLİLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI Proje No: TAGEM/HAYSUD/98/17/03/007 Dr. Mustafa ZENGİN – Prof. Dr.Ertuğ DÜZGÜNEŞ (Proje Lideri) Doç. Dr. A. Cemal DİNÇER Dr. Cengiz MUTLU Mustafa BAHAR İlyas TABAK SU ÜRÜNLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ TRABZON KASIM– 2002 107 I- Amaç Bu proje çalışması; ►Karadeniz’de pelajik balık avcılığında yaygın olarak kullanılan gırgır ağlarının yarattığı aşırı av baskısını minimum düzeye çekebilmek, ►Karadeniz’deki en önemli pelajik türleri oluşturan ve aşırı av baskısı ile yıpranan hamsi, istavrit ve lüfer stoklarını korumak ve av verimliliklerinin sürekliliğini koruyabilmek , ►Karadeniz’in Türkiye kıyılarında “yeterli düzeyde avlanmayan” stoklar grubuna giren çaça balıklarının avcılığında orta su trolü yönteminin uygulanabilirliğini ortaya koyabilmek, ►Standartların altındaki küçük balıkların avcılığının önüne geçerek (istemdışı av ve ıskarta avı azaltmak), bunların uygun av araçları ile avlanmalarına olanak sağlamak, ►Karaya çıkarılan avın, pazarda arz/talep dengesini balıkçıların daha iyi bir gelir elde etmelerini teşvik etmek, kurarak ►Pelajik türlerin avında, gırgır ağlarının yanısıra, alternatif bir avcılık yönteminin uygulanabilirliğini ortaya koymak ve kullanım alanını yaygınlaştırmak, ►Ve yeni bir avcılık yönetim modeli oluşturmak amacı ile gerçekleştirilmiştir. Deniz çalışmalarından bir görünüm (Trabzon-Arsin açıkları, Ocak/2001) 108 II- Saha Çalışmaları Araştırma sahası ● Bu araştırma; Doğu Karadeniz (Sinop Hopa arası)’de littoral bölgede, kıyıdan itibaren en fazla 5,5 mil mesafede, pelajik su kesitinde yürütülmüştür. ● Sahanın genel olarak koordinatları: 41°03°00¹¹ 4101¹12¹¹N 35º12¹30¹¹E, 42º01¹09¹¹N ● Saha sörvey çalışmalarının yapıldığı dönemler; sonbahar, kış ve ilkbahar 1998/1999 pelajik av periyodu 1999/2000 pelajik av periyodu 2000/2001 pelajik av periyodu ● Bu dönemlerde toplam 56 adet sörvey çalışması yapılarak, hedeflenen balık türlerine ait 45711 kg av elde edilmiştir. Hedef türlere ilişkin av miktarları; Çaça: 39639 kg Hamsi: 1957 kg İstavrit: 3355 kg Lüfer: 559 kg K A R A D E N İ Z Araştırma sahası 109 III- Av Araçları Araştırmada kullanılan balıkçı tekneleri Araştırma-I Gemisi (24 m-367.2 Hp) Malkoç Bey ve Malkoçoğlu Mustafa Reis (23 m- 515 Hp) (24.7 m- 515 Hp) Çift tekne ile yapılan orta su trolü operasyonunda kullanılan teknelerin ve ağın şematik olarak görünümü (Garner, 1978) Tek tekne ile yapılan orta su trolü operasyonunda kullanılan ağın ve trol kapılarının şematik olarak görünümü (Garner, 1978) 110 Orta Su Trolü Ağları M Prototip orta su trolü ağı (TROL-1) Üst ve Ağ Yan PA 940 640 Üst ve alt panel yaka boyu: 15.2 m Torba göz açıklığı: 12 mm 450 130 26.5 31.3 Materyal R-tex Ağ gözü (mm) 3m 10 Danimarka tipi orta su trolü ağı ( TROL-2) PA 3698 3m 3m 3m 3T5B 3T5B 1 1 PP 12m Ø200 1 PP 10m Ø200 9 15 64 (22) 20 46 (16) 3N2B 1N1B 2 10 50 PA 2367 400 35 71 94 24 3 1N1B 1N1B 11 55 78 PA 1710 PA 1331 200 150 110 50 4 100 1N1B 76 100 150 184 5 100 13 1N1B 1N2B 84 84 210 6 188 40 1N2B 12 210 Üst ve alt panel yaka boyu: 31.3 m Torba göz açıklığı: 16 mm 9 6.5m 15 21 21 800 AN 1N1B 1 PP7.3m Ø200 3N2B 14 3N2B 116 116 928 20 PA 592 7 940 928 16 928 225 8 928 FAO (1978) katalogundan alınan orta su trolü ağı (TROL-3) Üst ve alt panel yaka boyu: 36.3 m Torba göz açıklığı: 12 mm Yerel (samsun) balıkçılarının kullandığı trol ağı (TROL-4) Materyal R-tex 29 Ağ gözü (mm) 600 1N1B 24 PA 5325 600 15.5 21.5 7 1 1T1B 6 20 AB 1N1B 15.5 1N1B 15.5 1N1B 6 24 24 80 1N4B 2 1T1B 1 5 6 65 8 60 PA 2367 PA 852 300 24.5 49.5 120 1N4B 3 3 86 86 172 172 1N4B 4 212 1N4B 212 1N3B 150.5 1N3B 30 30 188 188 6 415 188 Üst ve alt panel yaka boyu: 29-36.3 m Torba göz açıklığı: 12 mm 1N4B 5 75 12 24 106 5 PA 95 6 1N4B 4 106 PA 213 7 45 120 300 12 15 AB PA 5325 Yan panel halat uzunluğu=29.8m 12 36.3 15 6 188 111 Diğer Ekipmanlar “Suberkrub” tipteki orta su trolü kapısı hafif konkav bir yüzeye sahip ve köşeli ve demir malzemeden yapılan bu kapıların her birinin ağırlığı 160 kg, toplam yüzey alanı ise 2.2 m2’dir. Net-sounder cihazının ağ üzerindeki konumu. IV- Bulgular 1-Ağ Derinliği ile Tekne Çekim Hızı Arasındaki İlişki TROL-2 50 m 100 m 120 100 50 m 200 m 80 60 40 20 100 m 100 Ağ derinliği (m) Ağ derinliği (m) TROL-3 120 150 m 150 m 80 200 m 60 40 20 0 2 2,5 3 3,5 4 Tekne çekim hızı (knot) 4,5 5 0 2 2,5 3 3,5 4 4,5 5 Tekne çekim hızı (knot) Pelajik trol avcılığında Balıkçı teknesinde ağ derinliğini belirlemede kullanılan net-sounder cihazının olmadığı durumlarda, ağ pozisyonunun balık sürüsüne göre ayarlanmasında çelik halat uzunluğu ve hız değişiminden yararlanmak mümkündür. Ancak hız değişimi yalnız başına yeterli değildir. Pelajik sürünün yüzme hızının değiştiği durumlarda, hız değişiminin de aynı anda, birlikte kullanılması gerekmektedir. 112 2-Ağların Hidrodinamik Dirençleri ve Çekme Kuvvetleri ● Araştırmada kullanılan 4 farklı ağ 8000 7000 Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti (kgf) tipi için tesbit edilen Rt ağ direnci ve Ft çekme kuvveti ile V teknenin çekim hızı arasındaki ilişki grafikte verilmiştir. ● En büyük dirence sahip olan ağ TROL-II'dir. ● Bunun nedeni bu ağın en büyük iplik alanına sahip olmasıdır. Direnç iplik alanıyla doğru orantılıdır. Bu alan ise; iplik kalınlığına, göz ölçüsüne ve göz sayılarına bağlıdır. ● Hidrodinamik direnç hızın karesiyle orantılıdır. Yüksek hızda çekim yapmak yüksek motor gücünü gerektirir. ● Bu nedenle trol operasyonunda ağ-tekne uyumunu sağlayacak şekilde trol tasarımı yapılmak zorundadır 9000 TR 6000 5000 TR Tekne k 4000 TR 3000 TR 2000 1000 0 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5 V çekme hızı (m/s ) 3-Balıkçılık Parametreleri Hedeflenen balık türlerinin; avcılık şekline göre birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.) CPUE (kg/saa/op.) 3000 2500 2000 1500 1000 500 0 Çift tekne Tek tekne Avcılık Şekli Hamsi Hedeflenen balık türlerinin; mevsimlere göre ortalama birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.) CPUE (kg/saa/op.) 3500 Çaça 3000 İstavrit 2500 Lüfer 2000 1500 1000 500 0 İlkbahar Sonbahar Kış Mevsimleri Hamsi Hedeflenen balık türlerinin; ağ tipine göre birim av güçü değerleri (CPEU; kg/saat/op.) CPUE (kg/saa/op.) 3000 Çaça 2500 İstavrit 2000 Lüfer 1500 1000 500 0 I II III Ağ tipi IV 5 5,5 113 1-Çekim hızı (knot)* CPUE (kg/sat/op.) 4-Hedef Türlerin Bazı Avcılık Parametreleri Hamsi : 2.6 Çaça : 2.6 İstavrit : 2.9 Lüfer : 3.1 Hamsi 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 Çaça İstavrit Lüfer 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4,5 Hamsi : 2-Av derinliği Çaça : (m)* İstavrit : Lüfer : CPUE (kg/sat/op.) Hız (knot) 49.8 52.8 37.1 24.8 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 5 15 25 35 45 55 65 75 85 95 4,5 5 3-Kıyıdan uzaklık (mil)* CPUE (kg/sat/op.) Av derinliği (m) Hamsi : 1.5 Çaça : 1.9 İstavrit : 1.2 Lüfer : - 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 0 0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4 4-Yüzey suyu sıcaklığı (0C)* CPUE (kg/sat/op.) Kıyıdan uzaklık (mil) Hamsi : 12.6 Çaça : 13.2 İstavrit : 14.7 Lüfer : 20.7 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 Hamsi : Çaça : Hamsi : Çaça : 6-Av sezonu (ay)** 1 Mart-15 Nisan 15 Şubat-15 Mayıs 1 Ekim-15 Kasım 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 Gün süresince av zamanı (saat) 15 Kasım-15 Aralık 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 4 CPUE (kg/sat/op.) 5-Av zamanı (saat)** 0500-0900 0500-1000 1300-1700 İstavrit : 0500-0800 1500-2100 Lüfer : 0800-1800 CPUE (kg/sat/op.) Yüzey suyu sıcaklığı (C) 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 0 1 2 3 4 5 6 7 Av periyodu (ay) İstavrit : 1 Ekim-15 Nisan Lüfer : 1 Nisan-30 Nisan 1 Kasım * Ortalama değerler ** Maksimum avın elde edildiği periyotlar Ekim-30 8 9 10 11 12 114 5 -Hedeflenen Balık Türlerinin Mevsimlere Göre Boy-Frekans Dağılımları Hamsi/İlkbahar N=340 % F rek ans % Frekans 20 Hamsi/Sonbahar N=869 20 15 10 5 15 10 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 6 16 7 8 9 10 Çaça/İlkbahar N=535 13 14 15 20 8 9 10 11 12 13 10 5 7 8 9 10 11 12 13 8 9 10 10 5 İstavrit/Sonbahar N=522 35 30 25 20 15 10 5 0 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 7 8 9 10 10 5 7 8 9 Lüfer/İlkbahar N=305 4 2 11 12 13 İstavrit/Kış N=331 15 10 5 12 13 14 15 16 17 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) 18 Lüfer/Sonbahar N=555 6 5 4 3 2 1 0 0 6 8,5 11 13,5 16 18,5 21 23,5 26 28,5 31 33,5 İlkbahar TL min-mak 6 8,5 11 13,5 16 18,5 21 23,5 26 28,5 31 33,5 Balık boyu (cm) Balık boyu (cm) Hedef türlerin mevsimlere göre minimum-maksimum ve %50 kümülatif boy değerleri (cm) 11 7 % Frekans % Frekans 6 10 20 Balık boyu (cm) 18 Balık boyu (cm) 8 16 15 6 6 7 15 0 0 6 14 Çaça/Kış N=1003 6 % F rek ans % Frekans 15 13 Balık boyu (cm) % Frekans İstavrit/İlkbahar N=320 12 20 Balık boyu (cm) 20 11 Balık boyu (cm) 0 14 Balık boyu (cm) 14 7 25 15 6 7 5 6 0 6 10 16 % F rek ans 20 15 10 5 0 12 Çaça/Sonbahar N=1168 25 % Frekans % Frekans 11 Balık boyu (cm) Balık boyu (cm) 35 30 25 15 0 0 0 Hamsi/Kış N=1332 20 % F rek ans 25 Sonbahar TL%50 TL min-mak Kış TL%50 TL min-mak TL%50 Hamsi 10.16.0 12.58 6.0-15.0 10.24 6.0-15.5 10.87 Çaça 6.0-11.0 8.07 6.0-13.5 8.99 6.0-14.0 9.32 İstavrit 7.0-14.0 10.27 7.5-16.0 13.00 9.5-18.5 13.78 Lüfer 8.0-31.0 20.19 10.0-35.5 22.00 - - 1 115 6 –Orta Su Trolü Ağlarının Seçicilik Parametreleri 1,00 (L50: %50 Seçicilik boyu, cm) 0,75 Trol-1 ağı: 11.4 Trol-2 ağı : 12.1 Trol-3 ağı : 11.5 Trol-4 ağı: 12.6 Seçicilik oranı Hamsi Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri Hamsi Seçiçilik Eğrileri 0,50 Trol-1 Trol-2 0,25 Trol-3 Trol-4 0,00 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) 1,00 (L50: %50 Seçicilik boyu, cm) 0,75 Trol-1 ağı: 11.5 Trol-2 ağı : 12.6 Trol-3 ağı: 11.6 Trol-4 ağı: 12.1 Seçicilik oranı Çaça Populasyonuna İlişkin Seçicilik Parametreleri Çaça Seçiçilik Eğrileri 0,50 Trol-1 Trol-2 0,25 Trol-3 Trol-4 0,00 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Balık boyu (cm) Seçicilik denemeleri. Operasyon sonrasında trol torbasının güverteye alınışı (Samsun açıkları, Nisan/2000) 116 V- Sonuçlar ► Orta su trolü avcılığında gerek tek, gerekse de çift tekne yönteminin uygulanabilirliği açısından bakıldığında; Karadeniz’deki balıkçı filosunun motor gücü ve tekne boyu açısından yeterli seviyede olduğu görülmektedir. Bölgesel ve yakın kıyısal deniz özelliği gösteren Karadeniz’de çaça, hamsi, istavrit gibi pelajik türlerin avcılığında her iki yöntemden birinin tercih edilmesi mümkün görünmektedir. ► Başarılı bir orta su trolü avcılığında, balık sürüsüne ulaşmada, kullanılan av aracının hareket kabiliyeti büyük bir öneme sahiptir. Bugün için Doğu Karadeniz’de hamsi, çaça istavrit ve lüfer gibi pelajik balıkların avcılığında kullanılan balıkçı teknelerinin hız kabiliyetleri bu tür bir avcılık açısından yeterli düzeydedir. ► Orta su trolü balıkçılığında kullanılacak olan ağların tasarımı gerçekleştirilirken ağ-tekne uyumunun dikkate alınması gerekmektedir. Orta su trolü ağlarının daha düşük güçteki teknelerde kullanılabilmesi için; ağın direncinin minimum düzeye düşürülmesi gerekmektedir. Pelajik trol ağlarında, ağ materyalinin göz açıklığı arttırılmak suretiyle, ağın su içerisindeki hidrodinamik direnci azaltılabilir, dolayısıyla teknenin çekme kuvveti ve hız artışı sağlanabilir. Bu çalışmada Karadeniz’de pelajik türlerin avcılığında kullanılabilecek bu özelliklere sahip, farklı tipteki prototip orta su trolü ağlarının tasarımı gerçekleştirilmiştir. ► Başarılı bir orta su trolü avcılığında; operasyon sırasında ağın konumu ve balık sürüsünün bulunduğu derinliği tesbit etmede Net-sounder adı verilen elektronik cihazlardan yararlanılmaktadır. Ancak ticari balıkçıların kullanımı açısından son derece pahalı bir yatırımı gerektiren bu cihazın olmadığı durumlarda, trol ağının su kolonundaki konumunu belirlemede pratik olarak çekim hızı ve çelik halat uzunluğunda yapılacak değişikliklerden yararlanmak mümkündür. ► Karadeniz’de çift tekne yönteminde düşük motor gücüne sahip tekneler yakın kıyı sularında daha başarılı olmaktadır. Av veriminin üstünlüğüne karşın, operasyon sırasında birim zamanda harcanan çaba ve işletme maliyeti açısından ele alındığında tek tekne yöntemi, çift tekneye göre daha avantajlıdır. Tek teknenin bir günlük operasyon sayısı, çift tekneye göre iki kat daha fazladır. Aynı şekilde bir operasyonluk süre açısından değerlendirildiğinde, tek teknenin denizde kalma süresi çift tekneye göre %50 daha azdır. ► Çaça; ülkemizde direkt olarak insan tüketimine sunulmamakla birlikte orta su trolleri ile avlanması halinde; gerek insan gıdası, gerekse de balık unu-yağı fabrikaları ve balık işletmeleri için iyi bir yem kaynağı oluşturabilecek potansiyele sahiptir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar bunu destekler mahiyettedir. ► Gırgır ve pelajik trol avcılığında bir gün içerisinde denizde kalma süresi hemen hemen aynı olmasına karşın; operasyon sayısı ve zaman kullanımı açısından bakıldığında orta su trolleri lehine bir durum mevcuttur. Orta su trolü avcılığında çift tekne ile bir günde ortalama 4, tek tekne ile 7 operasyon yapılabilmesine rağmen, gırgır avcılığında bu sayı ortalama 2’dir. Gırgır ağlarında ortalama bir operasyon süresi 4.5 saat, orta su trollerinde ise bu süre; çift tekne için maksimum 3.2 saat, tek tekne için ise 1.7 saat olarak belirlenmiştir. Orta su trollerinde operasyon kolaylığı ve teknenin sağladığı hareket kabiliyeti ile birim zamanda daha fazla alan taranmakta ve teknenin yararlılık süresi arttırılmış olmaktadır. ►Karadeniz’de hamsi avcılığında kullanılan gırgır ağlarının hiçbir seçici özelliği bulunmamaktadır. Bu ağların kontrolsüz kullanılması sonucunda hamsi populasyonu dahil henüz avlanma boyuna ulaşmamış çok küçük canlılar da avlanarak stoktan çekilmektedir. Pazar değeri olmayan veya direkt insan tüketimine sunulmayan bu balıklar işlemek için yeterli hammadde bulamayan balık-unu yağı fabrikalarına piyasa değerinin çok altında satılmaktadır. Balık unu-yağı fabrikalarının hammadde olarak sadece hamsiye bağımlı olarak üretim faaliyetlerini sürdürmeleri ve hamsi avcılığında gırgır ağlarının dışında alternatif bir yöntemin uygulanmayışı bu populasyonun aşırı avlanmasına neden olmaktadır. Gerek biyolojik olarak hamsi stokunun devamlılığı ve gerekse de ekonomik olarak kaynak işletimi açısından büyük bir kayıp olarak ortaya çıkmaktadır. Hamsinin orta su trolleri ile avlanması durumunda bu sakıncalar ortadan kalkabilecektir. ► Su ürünleri genelgelerinde hamsinin avlanabilir minimum av boyu 9 cm’dir. Bu çalışmada hamsi populasyonu için 12, 16, 12 ve 12 mm’lik torba ağ göz açıklığına sahip 4 farklı tasarımdaki trol ağı ile elde edilen %50 seçicilik boyları sırasıyla; 11.4, 12.1, 11.5 ve 12.6 cm olarak hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar; hamsi stokunu korumada ve büyük boydaki hamsi populasyonunu güvenli bir şekilde avlamada göz açıklığı uygulamalarının son derece etkili olduğu görülmüştür. ► Gırgır ağları da dip sürütme ağları gibi zeminde ve bentopelajikte yaşayan canlıları avlayarak ekosisteme büyük bir zarar vermektedir. Pelajik trol balıkçılığında kullanılan ağlar ile hedeflenmeyen türlerin minimum düzeyde yakalanmaları sağlanarak, uzun vadede bu balıkçılık kaynaklarından daha çok fayda sağlamak mümkündür. ►Karadeniz’de orta su trolü balıkçılığının yeterince yaygınlaştırılabilmesi için; merkezi yönetimlerce oluşturulacak gerçekçi ve uygulanabilir bir yönetim modeli ile özellikle küçük pelajikler grubu içerisinde yer alan hamsi ve çaça stoklarının daha etkin ve daha kontrollü bir şekilde işletilmesi sağlanabilir. 117 1 2 2 3 4 2 Proje saha sörvey çalışmaları 1: Operasyon öncesinde orta su trolü ağının güvertenin kıç kısmından denize bırakılışı (Trabzon açıkları, Ocak/1999) 2: Araştırmada kullanılan ticari balıkçı teknelerinden Malkoç Bey ve Malkoçoğlu Mustafa Reis adlı teknelerin reisi Atıf MALKOÇ (Samsun açıkları, Nisan/2000) 3: Çift tekne ile orta su trolü avcılığında, her iki teknenin operasyon öncesinde ağ ve halat bağlantılarının uyumu için yapılan çalışmalar (Samsun açıkları, Nisan/2000) 4: Operasyon sonrasında elde edilen hamsi avının güverteye aktarılması (Trabzon-Arsin açıkları, Ocak/2001) 118 8. YÜRÜTÜCÜLERİN ÖZGEÇMİŞİ Dr. Mustafa ZENGİN 1959 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve orta eğitimini Trabzon’da tamamladı. 1982 yılında Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesinden mühendis unvanı ile mezun oldu. 1984 yılında Edirne Tarım İl Müdürlüğünde göreve başladı. 1985-1988 yılları arasında Edirne-İpsala İlçe Tarım Müdürlüğünde idareci olarak görevini sürdürdü. 1989 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının açmış olduğu uzman adaylığı sınavını kazanarak Trabzon Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne tayin oldu. Bu güne kadar proje lideri ve araştırıcı olarak yer aldığı proje çalışmaları sırasıyla; “Karadeniz’deki Av Araçları ile Avcılık Potansiyelinin Tesbiti, 1992”, “Marmara Denizindeki Av Araçları ile Avcılık Potansiyelinin Tesbiti, 1994”, “Çıldır Gölü Stok Tayini, 1995”, “Türkiye’nin Karadeniz Kıyılarındaki Balık Stoklarının Tespiti Projesi, 1996”, “Dip Trol Ağlarında Seçiciliğin Belirlenmesi, 1997”, “Karadeniz’de 1990-1995 Yılları Arasında Avlanan Önemli Ticari Balıkların Av Verileri Üzerine Araştırmalar, 1998”, “Ekonomik Deniz Ürünleri Araştırma Projesi; Doğu Karadeniz’deki Dip Balıklarının Üreme Zamanlarının Tesbiti, 1999”, “Av Gücünün Doğu Karadeniz’deki Demersal Balık Stokları Üzerine Olan Etkisinin Tesbiti, 2002”, “Karadeniz Alabalığının (Salmo trutto labrax) Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması, 2002”, “Deniz ve Karasulardaki Kirliliğin Ekonomik Değeri Yüksek Balıkların Stok ve Üremesi Üzerine Olan Etkisinin Belirlenmesi, 2002”, “Yetiştiricilik Yoluyla Üretilen Kalkan Balığı Yavrularının Doğal Stoka Katılımları ve Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi, Devam Ediyor” ve “Marmara Denizi’ndeki Karides Stoklarının Sürdürülebilir Kullanımı Üzerine Bir Araştırma, Devam Ediyor”. 1991 yılında Bakanlığın düzenlemiş olduğu 8 ay süreli yabancı dil (İngilizce) eğitimine katıldı. 1994 yılında KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalında “Mezgit (M. Merlangus euxinus) Avcılığında Kullanılan Dip Trol Ağlarının Seçiciliğinin Belirlenmesi” konulu çalışma ile yüksek lisans eğitimini, yine aynı enstitüde, 2000 yılında “Türkiye’nin Doğu Karadeniz Kıyılarındaki Kalkan (S. maeoticus) Balığının Biyoekolojik Özellikleri ve Populasyon Parametreleri” konulu çalışma ile doktora eğitimini tamamladı. 9-10 Aralık 1998 tarihinde, Ege Ün. Su Ürünleri Fakültesinde düzenlenen ve E. Dahm tarafından sunulan “Ekolojik Balıkçılığı Geliştirme Projesi Eğitim Semineri”ne katıldı. 1999 yılında Roma’da düzenlenen ve FAO’nun alt uzmanlık birimlerinden olan GFCM’in “Akdeniz Balıkçılık Teknik Konseyi”nde Türkiye’yi temsil etti. 2001 (Mayıs) yılında Türkiye ile Ukrayna arasında yürütülen “Karadeniz’deki Balık Stoklarının Ortaklaşa Paylaşımı” konulu “Balıkçılık Anlaşması” görüşmelerine Bakanlık adına teknik uzman-araştırıcı olarak katıldı 2001 yılında (Temmuz/Ağustos) Japonya’da düzenlenen ve 1 aylık süreyi içeren “Kıyı Balıkçılığı Eğitim Semineri”ne katıldı. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nca hazırlanan 6. ve 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonunda Su Ürünleri ve Su Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonunda “Avcılık” Alt Bölümündeki çalışmalarda görev aldı. Kendi uzmanlık alanında, Ülkemizde çeşitli tarihlerde gerçekleştirilen 11 ayrı bilimsel kongreye katılarak tebliğ sundu. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli bilimsel dergilerde 24 adet makalesi yayınlandı. Evli ve iki çocuk babası olan M. Zengin, halen aynı enstitüde “Balıkçılık Biyolojisi ve Teknolojisi Bölümü”nde, bölüm başkanı olarak görev yapmakta, proje yürütücüsü ve araştırıcı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. 119 Prof. Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ 02.08.1956 tarihinde Eskişehir’de doğdu, ilk ve orta öğrenimini Eskişehir’de tamamladı. 1974-1979 yılları arasında Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümünde eğitim gördü. 1979 yılından 1986 yılına kadar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Su Ürünleri Ankara Bölge Müdürlüğü ve Ankara Tarım İl Müdürlüğünde teknik eleman olarak çalıştı. 1979-1985 yılları arasında AÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Ana Bilim Dalında Doktora çalışmasını tamamladı. 1986 yılında KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokuluna Yrd. Doç. olarak atandı. 1990 yılında su ürünleri alanında Doçent, 1996 yılında ise profesör oldu. Ayni Fakültede Senato temsilciliği, Dekan vekilliği, Dekan Yardımcılığı ve Bölüm Başkanlığı görevlerinde bulundu.Halen Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir. Stok yönetimi ve populasyon dinamiği alanında yurtiçi ve yurtdışında yayınlanmış kitap (4), makale (12), bildirileri (16) ve derleme,bulunmaktadır. Yugoslavya, UK, Japonya, Gürcistan, Rusya Federasyonu ve Ukrayna, Bulgaristan, Hollanda gibi ülkelerde mesleki çalışmalar yaptı ve uluslar arası kongre ve sempozyumlara katıldı. 8 doktora, 11 yüksek lisans tezi yönetti. Üyesi Olduğu Kuruluşlar; TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, KARÇEVKaradeniz Çevrecileri, KAY-Türkiye Kıyı Alanları Yönetimi Milli Komitesi ve BSNN (Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Ağı)Türkiye Temsilcisi. Evli, iki çocuk babasıdır. Doç. Dr. A.Cemal DİNÇER 1963 yılında Trabzon’un Çaykara ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Çaykara’da tamamladı. 1986’da Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’ne Araştırma Görevlisi olarak girdi. 1987 yılında Lisansüstü eğitim için İngiltere’ye gönderildi. Burada sekiz aylık İngilizce dil kursunu tamamlayıp ardından Avlanma Teknolojisi ve Av Araçları alanında eğitim almak üzere İngiltere’de University of Hull, School of Fisheries Studies’de bir yıllık eğitimini tamamlayarak Av Araçları alanında diplomasını aldı. Burada ağ model deneylerinden yararlanarak orta su trolü tasarım projesini gerçekleştirmiştir. 1989 yılında İskoçya’da Glosgow Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Mühendisliği Fakültesi’nde Yüksek Lisans eğitimine başladı. Karadeniz tipi balıkçı gemilerinin tasarım özellikleri alanındaki tez çalışmasını tamamlayarak 1992’de KTÜ, Deniz Bilimleri Fakültesi’ne döndü. 1996’da aynı üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı olarak, Gırgır Avcılığında Kullanılan Balıkçı Gemilerinin Simülasyon Dizaynı ve Ekonomik Analizleri konulu doktora çalışmasını tamamlayarak Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü’ne yardımcı Doçent olarak atandı. 2000 yılında Avlanma Teknolojisi Ana Bilim Dalı’nda Doçent oldu. 1995 yılında, NATO ASI (Advanced Study Institute) tarafından Tenerife’de düzenlenen The mathamatics of Models for Climatogy and Environment adlı kursa burslu olarak katıldı. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı’nın, Karadeniz’de Yaşayan Yunus Stoklarının Tespiti, KTÜ Araştırma Fonu’na bağlı Karadeniz Tipi Balıkçı Teknelerine Uygun pervane Dizaynı, Karadeniz Tipi Balıkçı Tekneleri İçin Uygun Çalışma Koşullarının Belirlenmesi ve Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı TAGEM’ bağlı Karadeniz’de Ortasu Trölünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması adlı projelerde temel araştırmacı olarak görev aldı. Deniz Bilimleri Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak temel mühendislik ve avlanma teknolojisi alanında çeşitli dersler veren, idari görev olarak da Dekan Yardımcılığı’nı yürütmekte olan Doç.Dr.A.Cemal DİNÇER İngilizce bilmekte, evli ve bir çocuk babasıdır. 120 Dr. Cengiz MUTLU 1966 yılında Vakfıkebir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Çarşıbaşı’nda tamamladı. 1990 yılında KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1994-1999 yılları arasında KTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsünde, ‘’Araştırma görevlisi’’ olarak görev yaptı. KTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim Dalı yüksek lisans programında; 1994 yılında “Doğu Karadeniz’deki Hamsi (Engraulis encrasicolus) Balıklarının Bazı Populasyon Özellikleri Üzerine Bir Araştırma” adlı çalışma ile yüksek lisans, devamında ise aynı enstitüde, 2000 yılında “Doğu Karadeniz’de Hamsi (Engraulis encrasicolus) Populasyonun Özellikleri ve Stok Tahmininde Analitik Yöntemlerin Uygulanması” konulu çalışma ile doktora programını tamamladı. Mayıs 1997’de Japonya’da, Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından düzenlenen Balıkçılık Eğitim kursuna 5 ay süre ile katıldı. 1999-2001 yılları arasında Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde araştırıcı olarak çalıştı. Enstitü bünyesinde yürütülmekte olan “Av Gücünün Doğu Karadeniz’deki Demersal Balık Stokları Üzerine Olan Etkisinin Tesbiti, 2002” ve “Karadeniz’de Orta su Trolünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması, 2002” konulu projelerde araştırıcı olarak görev aldı. 2001 yılında, KTÜ Giresun Eğitim Fakültesi, Biyoloji Bölümüne ‘‘Yardımcı Doçent’’ olarak atandı. Şu ana kadar kendi uzmanlık dalında çeşitli sempozyum, konferans ve bilimsel dergilerde 10 adet makalesi yayınlandı. İngilizce bilen, evli ve iki çocuk babası olan C.Mutlu, halen aynı fakültedeki görevini sürdürmektedir. Mustafa BAHAR 1967 yılında Trabzon’ da doğdu. İlkokulu ve orta okulu İskenderun’da tamamladı, Trabzon Endüstri Meslek Lisesinin Elektrik Bölümünü bitirdi. 1985 yılında KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu Balıkçılık Teknolojisi Bölümünü kazandı. 1989 yılında Balıkçılık Teknolojisi Mühendisi unvanı ile mezun oldu. Ayrıca diplomaya istinaden Kıyı Kaptanı yeterliliği ile kaptanlık ehliyetine sahip oldu. Askerlik hizmetini 1990 yılında tamamladı. 1994 yılında KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Balıkçılık Teknolojisi Ana Bilim Dalında yüksek lisans yapmaya hak kazandı. 1996 yılında “Trabzon Kıyılarında Isı ve Radyasyon Dengesinin Tespiti” adlı yüksek lisans tezini tamamlayarak “Balıkçılık Teknolojisi Yüksek Mühendisi” unvanı ile mezun oldu. Devamında aynı enstitüde doktora programına başladı. Halen bu programa devam etmektedir. Yüksek lisans döneminde 2547 sayılı kanunun 50/d maddesine istinaden Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 1997-2000 yılları arasında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünde Sözleşmeli Kaptan unvanı ve Yakın yol 1 Zabit ehliyeti ile Araştırma Gemisinin kaptanlığını yaptı. Aynı zamanda Enstitü bünyesinde yürütülmekte olan “Karadeniz’de Orta su Trolünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması, 2002” ve “Yetiştiricilik Yoluyla Üretilen Kalkan Balığı Yavrularının Doğal Stoka katılımı ve Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi, Devam Ediyor” projelerinde temel araştırıcı olarak çalıştı. Yüksek lisans ve doktora sırasında birçok sempozyuma katıldı. Şu ana kadar kendi uzmanlık dalında çeşitli sempozyum, konferans ve bilimsel dergilerde 10 adet makalesi yayınlandı. 2000 yılında Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsünden ayrılarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nde Uzman olarak göreve başladı. Bekâr olan Mustafa BAHAR İngilizce bilmektedir. 121 İlyas TABAK 1956 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bursa’da tamamladı. 1981’de Hacettepe Ün., Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden biyolog unvanı ile mezun oldu. 19821984 yılları arasında özel sektörde çalıştı. 1986 yılında Rize Tarım İl Müdürlüğü Kontrol Şubesinde göreve başladı. Burada çalıştığı yıllar içerisinde sahasındaki birçok hizmet içi eğitim seminerine katıldı. 1994-2002 yılları arasında Trabzon Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde görev yaptı. Enstitüde çalıştığı süre içerisinde; “Dip Trolü Ağlarında Seçiciliğin Belirlenmesi Projesi, 1997”, “Karadeniz’de 1990-1995 Yılları Arasında Avlanan Önemli Ticari Balıkların Av Verileri Üzerine Araştırmalar, 1998”, “Ekonomik Deniz Ürünleri Araştırma Projesi; Doğu Karadeniz’deki Dip Balıklarının Üreme Zamanlarının Tesbiti, 1999”, “Av Gücünün Doğu Karadeniz’deki Demersal Balık Stokları Üzerine Olan Etkisinin Tesbiti, 2002”, “Yetiştiricilik Yoluyla Üretilen Kalkan Balığı Yavrularının Doğal Stoka Katılımları ve Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi, Devam Ediyor” projelerinde araştırıcı olarak, “Deniz ve Karasulardaki Kirliliğin Ekonomik Değeri Yüksek Balıkların Stok ve Üremesi Üzerine Olan Etkisinin Belirlenmesi, 2002” ve “Karadeniz Alabalığının (Salmo trutto labrax) Biyoekolojik Özelliklerinin İncelenmesi ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması, 2002” projelerinde ise proje lideri olarak görev aldı. Evli ve iki çocuk babası olan İ. Tabak, 2002 yılında Tarım Bakanlığı Balıkesir İl Kontrol Laboratuar Müdürlüğüne tayin oldu. 122 9. EKLER EK:1 ORTA SU TROLÜ PROJESİ (Saha Sörveyleri Kayıt Formu) 1-Av operasyonu no: 2-Tarih: 3-Av bölgesi: 4-Operasyon tipi (tek veya çift tekne): 5-Limandan ayrılış saati: 6-Limana dönüş saati: 7-Ağın atıldığı saat: 8-Ağın güverteye alındığı saat: 9-Başlangıç enlem ve boylamı: 10-Bitiş enlem ve boylamı: 11-Başlangıç derinliği (m veya kulaç): 12-Bitiş derinliği (m veya kulaç): 13-Kıyıdan uzaklık (mil veya km): 14-Çekim hızı (knot) Maksimum: Minimum: Ortalama: 15-Balık sürüsünün yönü: 16-Ağın atıldığı derinlik: 17-Ağ tipi: 18-Ağ göz açıklığı (mm): 19-Çelik halat uzunluğu (m): 20-Çelik halat açısı: 21-Yüzey suyu sıcaklığı (0C): GÖZLEM ve ÖNEMLİ NOTLAR: 22-Av kompozisyonu Türler Hamsi Çaça İstavrit Lüfer Palamut Gümüş Zargana Tirsi Kefal Sardalye Mezgit Barbunya Kalkan Pisi İzmarit Kaya Köpek balığı Deniz iğnesi Deniz atı Av miktarı (kg veya kasa) 123 Ek:2 ORTA SU TROLÜ PROJESİ (Gırgır Balıkçılığı Bilgi Formu) 1-Örnekleme tarihi 2-Ankete katılan balıkçının adı soyadı 3-Balıkçı merkezinin (liman/barınak) adı 4-Teknenin adı 5-Yapım yılı 6-Teknenin boyu (m), motor gücü (Hp) 7-Taşıyıcı tekneler (boyu-motor gücü) 8-Teknik cihazlar Radar Sonar Echo-sounder 9-Ağın boyutları (m) Derinliği Boyu 10-Av sahası 11-Kıyıdan uzaklık (mil veya km) 12-Avlanma derinliği (m veya kulaç) 13-Ava çıkış tarih ve saati 14-Ağ atımına başlama saati 15-Ağın tekneye alındığı saat 16-Limana dönüş tarih ve saati 17-Operasyon sayısı (adet/gün veya adet/hafta) 18-Hedeflenen av 19-Toplam av miktarı (kg veya kasa) 20-Ağdan çıkan diğer türlerin miktarı 21-Toptancıya verilen miktar (kg veya kasa) 22-Fabrikaya verilen miktar (kg veya kasa) 23-Tüketiciye ulaştığı merkezler 24-Taşıma şekli (Kamyon veya soğutuculu araç) 25-Balığın tekne çıkış fiyatı (TL) 26-Tayfa sayısı 27-Tayfa ücreti 28-Akaryakıt gideri (lt/saat9 29-Tekne bakım gideri (TL/yıl) 30-Ağ temini ve bakım giderleri 124 10. PROJE BÜTÇESİ İÇMALİ Dönem Yatırılan Para (USA$) Kullanılan Para (USA$) Kalan Para (USA$) I.DÖNEM (1998-1) 4,480.00 2,347.00 2,133.00 II.DÖNEM (1999-1) - 185,86 1,947.00 III.DÖNEM (1999-2) 1,120.00 1,391.51 1,675.63 IV.DÖNEM (2000-1) - 1,677.57 - TOPLAM 5,600.00 5,601.94 - 125 11. BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FORMU 1-Proje No : TAGEM/HAYSUD/98/17/03/007 2-Rapor Tarihi : Kasım 2002 3-Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: 1998-2001 4-Proje Adı : Karadeniz’de Orta Su Trolünün Kullanım Olanakları ve Av Verimliliğinin Araştırılması 5-Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar: Dr. Mustafa ZENGİN – Prof. Dr. Ertuğ DÜZGÜNEŞ (Proje Liderleri) Doç.Dr. A. Cemal DİNÇER, Dr. Cengiz MUTLU, Mustafa BAHAR, İlyas TABAK 6- Projenin Yürütüldüğü Kuruluş : Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü – TRABZON 7-Destekleyen Kuruluş(ların)Adı ve Adresi: KTU, Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi, Malkoçoğlu Balıkçılık-Samsun 8-Öz(Abstract): Bu proje 1998-2001 yılları arasında, Sinop-Hopa arasındaki kıyı bölgede, Karadeniz’de pelajik av periyodunu içeren sonbahar, kış ve ilkbahar dönemlerinde yürütülmüştür. Projede farklı özelliklere sahip 4 ayrı orta su trolü ağı kullanılmıştır. Bu ağlarla Karadeniz’deki başlıca pelajik türleri oluşturan başta hamsi olmak üzere, çaça, istavrit, ve lüfer balıklarının temel avcılık parametreleri (hız, derinlik, kıyıdan uzaklık, yüzey suyu sıcaklığı, av zamanı, av periyodu, karaya çıkarılan avın boy dağılımı), seçicilik özellikleri, bycatch oranları ile tek ve çift tekne yönteminde kullanılan ağların verimlilikleri, av çanbaları tesbit edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; Karadeniz’de hamsi avcılığında geleneksel olarak kullanılan gırgır ağlarına karşı alternatif olarak orta su trolü ağlarının kullanılmasının daha ekonomik olacağı ve aynı zamanda ağ seçiciliğinin de sağlanması ile birlikte stoklar üzerindeki av baskısının azaltılabileceği gözlenmiştir. Bundan başka Karadeniz’de, yeterince avlanılmayan balık stokları arasında yer alan çaça populasyonunun da orta su trolleri ile ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde verimli bir şekilde avlanabileceği ve bu avın balık unu-yağı fabrikalarına önemli ölçüde bir hammadde sağlayacağı ortaya konulmuştur. Diğer taraftan orta su trolü avcılığında tek tekne ile yapılan avcılığın, çift tekneye göre ekonomik açıdan daha verimli olduğu saptanmıştır. Karadeniz’de hamsi, çaça, istavrit ve lüfer stoklarının avcılığında ticari amaca yönelik olarak orta su trolü ağlarının kullanımının desteklenmesi ve bunun için Bakanlık tarafından yasal ve idari düzenlemelere gidilerek, uygulamaya yönelik yeni bir balıkçılık yönetim modelinin oluşturulması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Doğu Karadeniz, orta su trolü, tek tekne, çift tekne, hamsi, çaça, istavrit, lüfer, avcılık parametreleri, birim av gücü 9-Proje İle İlgili Yayın/Tebliğlerle İlgili Bilgiler Proje bulguları ile ilgili Kasım 2002 dönemine kadar herhangi bir yayın yapılmamıştır. 10-Bilim Dalı: Doçentlik B.Dalı Kodu: Uzmanlık Alanı Kodu: 11-Dağıtım(*): √ Sınırlı 12-Raporun Gizlilik Durumu: ISIC Kodu: Sınırsız Gizli √ Gizli Değil